You are on page 1of 93

NDEKLER

NSZ.............................................................................................. .................7
UYARI........................................................................................................ .........8

BRNC BLM
NSAN VE EVREN......................................................................................... ....9
VARLIK SANCISI....................................................................... ....................13
KAHROLACAK LK DZEN................................................................ ........21
NSANLAR VE KURBANLAR..................................................................... ..25
Kitap Kurbanlar................................................................... .......................26
Tebih Kurbanlar........................................................................... ..............29
Silah Kurbanlar........................................................................ ...................31
BR DAVRANI BM OLARAK "DENGE"...................... .....................33
DENGESZLN TARH ARKA-PLANI................................... ................37
DENGESZLN ADA BOYUTU.................................................... .....41
arpk Tevhid Anlay..................................................................... ............43
Dni Siyasletirme.................................................................. .....................47
Tepkisellik.................................................................................... ................50

KNC BLM
ZENGNLN KAZANILMASINDA
MANEV DNAMKLER.................................................................. ..............53
MEKN.......................................................................................... ..................55
Kalk Mthi mkn................................................................................... ....55
Yrek Devleti................................................................................ ...............55
Sava....................................................................................... .................58
ZAMAN.......................................................................................... ..................67
Gece ve Kullanm.................................................................................. ......67
Gece ve Kur'an................................................................................. ............68
KLM.................................................................................................. .............73
Hzn ve Gzya................................................................... .....................73
VE MEYVE..................................................................................................... ...
77
Sevgi ............................................................................................. ..............77

Sevgi Mahlkt Aacnn ekirdeidir.................................... ....................79


Sevgi Mihenktadr.................................................................... .................80
Sevmek ve Adamak............................................................................... .......83
Sevginin Zirvesi: Takv....................................................................... ........86
Kimi, Nasl Sevmek?................................................................................. ...92
"Bir em'a ki Mevla yaka"................................................................ ...........95
Sevgi Toplumu.......................................................................... ...................98
Tutku (arpk Sevgi).............................................................................. ....101
Sevginin Tezahrleri........................................................................ ..........108
SONU................................................................................................ ...........111

30. BASKIYA NSZ

Yrek Devleti'nin tm basklar matbalarda yaplmad. Onun


yreklerdeki bask adedi 30 deil, ok daha fazladr. nk onu her okuyan,
en azndan birka kiiye okuttu. Bunu biliyorum.
Her kitabn, yazarnn hayatnda bir yeri vardr. Fakat Yrek Devleti'nin
benim hayatmdaki yeri, "kitaplmn ii" deil, "yreimin ortas"dr.
nk o, bir masa ba eseri olarak deil, bizim kuamzn hikayesini de
iinde barndran mtevaz, kk bir yol klavuzu olarak tasarlanmt. lk
basld tarihten bugne kadar geen 13 yl ierisinde tasarland amaca
hizmet ettiini grmek, bu eserin yazarna verilebilecek en deerli hediyedir.
30. bask erevesinde, gzden geirmem iin Yrek Devleti elime
tututurulduunda, "Eserin ne kadar, geip giden zamann tozlu sayfalarna
karp gncelliini kaybetti acaba!" sorusuyla birlikte okudum. Okuyucu ne
der, bilemem. Ama ben, eserin ieriinin, aktel deerinden hibir ey kaybetmedii sonucuna vardm.
Zir Yrek Devleti'nin ele ald konular, geici gndemle deil, kalc
gndemle ilgiliydi. Yani, "Hz. nsan"la... insann en insan taraf olan
"yreiyle"... orann imha ve imaryla, hastalk ve ifasyla, igal ve
iktidaryla...
Btn bunlar gncelliinden hibir ey kaybetmedi, insanolu yaadka
da kaybetmeyecek. Umarm Yrek Devleti, bu kadim soru ve soruna
aranacak cevap ve zmn adresiyle ilgili sahih bir ipucu verebilmitir.

Sze noktay Sevgili Peygamberimizin duasyla koyalm: "Ey kalpleri


evirip eviren Allah'm! Kalbimi yolunda sabit kl!"
Mustafa slmolu Mart 2003,
Maltepe

UYARI

evre kirliliinden daha vahim olan, duygu ve dnce kirlilii.


Ard arkas gelmeyen yrek igalleri. Sevgi
katliam.
Organlar arasnda sren 'i sava'.
Bireysel dzenler, puthaneye dnen kalpler, bakar-kr gzler, uyuan
uurlar, alman duygular, vahim bir kiilik zaaf olarak dengesizlik...
rfan, ihsan, takv ve bunlarn oluturduu i zenginlik, derinlik,
gaybiyet ve olgun ahsiyet.
Btn bunlar m?
Boverin. Btn bunlar SZN sorununuz.
Hem, bu dnyada kurtarlmay bekleyen nice topraklar, lkeler,
toplumlar ve bireyler var. Kurtarmamz gerekli ONLARI. Baksanza falan
yer de 'igal' edildi. Kim kurtaracak imdi ONLARI?
Karar sizin ama, iyisi mi siz yine de bu kitab okumayn. nk bu
kitap, ONLARDAN deil SZDEN szediyor.
Mustafa slmolu

BRNC BLM NSAN

VE EVREN

Kinattaki insan tanyabilmek, insandaki kinat tanmakla mmkndr.


Evrenle insan arasnda olduka garip, kozmik ilikiler vardr. Bu
ilikilerin srr, eyann hakikatinde yatmakta. "Ya! Rabb! Bana eyann
hakikatini ret!" niyaznda bulunan Neb aleyhisselam ite bu kozmik ilikiyi
yakalamann peindeydi. Bu ilikiyi yakalaynca ne mi olacakt? nsan
mahlkt iindeki mevkiini daha iyi kavrayacak, kendini tanyacak, haddini
ve Rabbini bilecekti. Bu kavray, tany ve bili sayesinde, evrenle "aykr"
konuma (bay, faha) dmeyecek, lh senaryoda kendisi iin istenilen en
uygun rol seip (irade), "iittik ve itaat ettik" diyen evrenle uyum iinde olmaya (hikmet) gayret edecektir. nsanla evren arasndaki bu garip, kozmik
ilikilerden dolay kimi hakmler insana "mini evren" demilerdir. Bu
durumda evrene de "koca insan" dememiz gerekiyor.
Mevcdt "Allah" eksenlidir; mahlkt ise "insan" eksenli.
Mahlktn insan eksenli olmasnn srr insann "eref-i mahlkt"lnda
yatmakta. Allah her eyi insan iin, insan da kendisi iin yaratmtr.
Yarattklarnn erefini belirleme hakk da Yaradan'a aittir elbet. O bunu
belirlemi, szkonusu erefiyyet srasna mdahale etmeyi ho grmemitir.
O'nun' kendisine tahsis ettii insann baka eylere tahsis edilmesine raz
olmamtr.
nsann insana, insann eyaya, insann mevhum dvlara, beton binalara,
vakflara, derneklere, dergilere, derghlara, hlsa erefiyyet bakmndan
insann dengi olmayan eylere feda edilmesi, tahsis edilmesi, insann
erefiyyetine glge drlmesi anlamn tar. irk, kfr, ilhad, nifak ve riya
bu sralamann bozulmas deil midir?
nsan aslnda efendisi olarak yaratld eyin klesi klnmsa, bu
ncelikle kendisini o mevkiye getirene, ardndan biztihi kendi erefiyyetine
bir hakarettir. Parann, maln, yeryznn, teknolojinin efendisi insan olmas
gerekirken, btn bunlar insann efendisi oluyorsa, insan haddi ayor demektir. Kur'an diliyle bunun adna "bay" (taknlk) denir.

Her eyi yerli yerinde -ki bir eyin yeri Allah'n ona bitii mevkidirtutmaya hikmet, dnyadaki insann savana mcadele, insandaki dnyann
savana mchede, birincisinin bilgisine ilim, ikincisininkine irfan, birincisiyle
ikincisini dengeleyerek bilin ve eylem dzeyinde yaamaya da takv diyoruz.
Evrendeki her ey, yaratl hikmeti erevesinde, grevini eksiksiz ifa
etmektedir. Yaratl hikmetine aykr davranabilme gc deilse bile kozmik
uyumu (vahdet) ihll etme, bu uyuma aykr davranma gc yalnzca insana
verilmitir. Elbet bu da'ilh bir 'hikmet' gereidir. nsana isyn edebilme
yetkisi tannd iin de insann itaati dier tm yaratklarn, aksi mmkn
olmayan itaatinden, farkl deerlendirilmitir.
llet farkllna ramen merammz bir benzetmeyle ifade edecek
olursak; insann Allah'a itaati, klenin efendiye itaati gibi deildir. synn
mmkn olmad bir yerde itaatin deeri anlalamaz. Onun iindir ki,
yalnzca insann itaatinin karl "cennet"tir. Deilse insan dndaki tm
mahlkt da itaat etmektedirler. Bundan dolay yaratklar ierisinde "kul"
olma imtiyazna yalnzca insan sahiptir ve insan Allah'n klesi deil kuludur.
"Makro insan" olan kinatn bilinmeyen yldzlar, galaksileri, kara
delikleri varsa, "mikro evren" olan insann da iinde kefedilmeyi bekleyen
dnyalar vardr. Kozmoloji, evrenin srlarn kefetme ilminin addr. rfan ise
insandaki evrenin kefine verilen addr. Kozmolojiyle irfan arasndaki fark,
birinin dbkey dierinin ibkey olmasdr.
Sadece o kadar m?
Deil elbet. Neredeyse evrenin en uzak kelerini teknolojiyle kefe kan
insan, iindeki evrenden habersiz yaamakta. Lazer drbnleriyle bilmem ka
milyar k yl uzaklktaki bir galaksiyi kefedebilen insan, iinin
galaksilerinden, kara deliklerinden, ktalarndan hl bhaber.
Galiba insann iindeki dnyalar kefe kmas uzaydaki dnyalar kefe
kmasndan ok daha zor ve zorluuna oranla ok daha takdire yan bir
olay.
rfan, i dnyay kefe kmann tekniidir.
Sebepleri asndan ilim zahir, irfansa btn bir yapya sahiptir. Burada
teolojik mnda bir "zhir-btn" ayrmn benimsemediimizi, byle bir
anlayn "tevhid"e dayal slam ilhiyatnda yeri olmadn vurgulamak
zorundayz. Ne ki bu gerek eyann doasnda bulunan ok boyutlu yapy inkr etmemizi gerektirmez. Bu ok boyutlu yapnn bilgisine verilen isimler de
farkl farkl olacaktr. Aslolan, farkl duyularla (kalb ve akl) elde ettiimiz

tecrbeleri (ilim ve irfan) ideal bir potada eritip szgeten (Kur'an ve Snnet)
geirerek elde ettiimiz zle (hikmet) eyann hakikatine ulamaktr.
Eyada dikey, yatay ve derinlik olarak beliren boyut insanda ilim, irfan
ve hikmet biiminde kendini gsterir. nsan enine, boyuna ve derinliine
dengeli bir biimde beslenip bymek istiyorsa, bu boyutlarn hibirisini
ihml etmemek zorundadr.
Fizyolojik olarak bile "dengesiz beslenme"nin insann vcuduna olumsuz
etkileri inkr edilemez bir gerek. Duygusal ve dnsel bir beslenme
bozukluunun insann mnev dnyasnda at tahribatn boyutlar ok
daha vahim olacaktr. Birincisinin sonucu fizik bir lmdr. Ama ikincisi
mnevi bir lm olacaktr ki, bu durumun inanan biri iin neyin ifadesi
olduunu anlamak g olmasa gerek.
D dnyamzdaki tm "gereklikler"in (hayat, lm, dman, hastalk,
ila vd. gibi) mukabilini, i dnyamzn vazgeilmez hakikatleri olarak
yeniden kefetmek zorundayz. dnyamzda karln bulamadmz
srece, d dnyamzdaki gereklerin hikmetine hi bir zaman eremeyeceiz
demektir.

VARLIK SANCISI

Her dnya gr "Ben kimim? Niin varm? Nereden gelip nereye


gidiyorum!" gibi, insann temel sora ve sorunlarna cevap bulmak
zorundadr. Bu temel sorulara cevap bulamam bir dnya gr, ifls
etmeye mahkmdur.
Nihyetinde tm retiler insann mutluluunu amaladklarn iddia
etmektedirler. Antik ve ada btl dinlerin (ideolojilerin) tmnn ortak
iddiasdr bu. yi de, insan tanmadan, insanla ilgili temel sorulara doru
cevap bulamadan, insann mutluluunu salamak mmkn mdr?
Bunun imdiye kadar mmkn olmad, bundan byle de olamayaca,
insanlk tarihinin bize aktard tecrbelerden biri, belki de birincisi. Bu
temel soru ve sorunlara cevap ve zm bulamayan retilerin insanla her
seferinde sadet deil felket getirdiini bilmeyen mi var? Putperest
Yunan'la muharref Hristiyanln gayr meru ilikisinden doan lgn Bat
Uygarl, insanl ve onun prl prl dnyasn felkete srkleyen en son ve
belki de en dehetli oluum.
slam nasl evrensel bir sadetin adysa, bugnk Bat Uygarl da kzl
ve kara emperyalizmiyle evrensel felketin addr. Judeo-Grek ilikisinin bu
gayr meru ocuu babasna eken yanyla Marxizmi, anasna eken yanyla
da Kapitalizmi insanln bana bela ederek, intiharna tm insanl ortak
etmeye almakta. Adna uygarlk denilen bu aldatmacann insann
mutluluuna ilikin iddialar arlatanlktan te bir deer ifade etmemektedir.
ada sistemler, boyunduruklar altnda yaayan insanlarn varlkla
ilgili temel sorular sormasna frsat tanmamak iin ellerindeki tm
imknlar kullanmaktadr. Geldii seviye karsnda insan hayrette brakan
teknoloji dahi ynetimler tarafndan bir "by" gibi kullanlmakta, insanlk
ailesi bu by ile efsunlanmaktadr.
Teknoloji... "kil" olduu halde bir trl "bli" olamayan zpkt bir
medeniyetin rn; rde ermesi istenmeyen insanln tehlikeli oyunca...
Mriklerin put yaparak tapnp, acknca yedikleri helvalarndan daha ok
ilevi olan bir 'oyuncak' bu. stelik masum da deil. nsan bu oyuncakla bazen kendi geleceini bile tehlikeye sokabilmekte, tabiattaki dengeleri
9

sarsabilmekte.
Teknolojinin ekolojik dengeyi bozmas ayr bir konu, onu geiyoruz.
Teknolojinin bozduu bir denge daha var ki, biz asl ondan sz etmek
istiyoruz: nsann manevi dengesi. te sistemlerin de istedii bu: nsann
tabitn bozup, "varlk sancs" ekmemesi iin onu teknolojiyle narkozlayp
uyuturmak. Esrarkelikten daha beter bir ey bu. Teknolojiyle
narkozlananlar iin bir rehabilitasyon merkezi de yok.
nsanlar "neden?" ve "niin?" sorularn soracaklar diye ada
dzenlerin dleri kopmaktadr. Bu yzden insann dnce ve duygularn
ynlendirmek iin, iletiim aralaryla ve eitim yoluyla bunca gayret
sarfetmektedirler. Smr arklarn dndrmek iin mzii, sporu ve hatta
dnin bizzat kendisini bir "uyuturucu" olarak nasl kullandklarnn rneklerini hepimiz gryoruz.
Btn bunlar insanln kaybettii kimlik olan "slam", yani "insann
kendisi"ni bulmamas iin tezgahlanan oyunlardr. Adem'i, Nuh'u, Salih'i,
Lut'u, brhm'i ve Musa'y temsil eden bir inanca kar; eytan', Nuh
kavmini, Ad kavmini, Semud ve Lut kavmini, Nemrut ve Firavun'u temsil
eden, btn bu ad geen toplum ve bireylerin habsetini stlenen "bat
modernizmi" kartlmaktadr.
"Ben kimim? Niin varm? Nereden gelip, nereye gidiyorum?" gibi temel
somlar, tek bana akln zebilecei sorular deil. nk bu sorularn
cevaplar ma'klt lemi'nin dnda kalmaktadr. Bu gibi "varlk"
sorularn bir tek ey zer: Vahiy.
lh vahyin en son muhatab olan Peygamber Efendimiz'in de vahyi
almazdan hemen nce, "varlk sancs"yla bu temel sorulara cevap aradn,
yine ilk nzil olan vahyin muhtevasndan reniyoruz.
Allah Rasul'nn mkemmel bir daveti olabilmesi iin isel zenginlii
elde etmesi gerekiyordu. Gayblemesi, dernlemesi gerekiyordu. Bu yzden
onun Hra gnleri, dardan bir inziva gibi grnse de, ierden bir hareket,
bir keif ve bir seyahatti.
O, davetin en ar blmn oluturan "vahiy" ykn tayacak olan
yreini, buna hazr hle getirmeye alyordu. Ya da Rabb' tarafndan
buna ynlendiriliyordu. Onun kalbi vahiy ss olacakt. Vahyin z tanmyla
dalara inmesi halinde dalarn bile 'hayet'ten para para olaca (59/21)
"ar bir sze" (73/5) s olan byle bir kalbin "tasfiye" edilmesi

gerekiyordu.
Allah Rasul "hikmet"e talip olan her insan gibi iindeki usuz bucaksz
evreni kefe kmt Hra'da. Onun ilk rendii ey "aramak"t. Ardndan
neyi aramas gerektii sorusuna doru cevap bulmaya alt. Rabb ona her
an yardmc oluyor, yol gsteriyordu (hidayet). Ardndan, nerede arayaca
retildi.
O, kendisini aryordu. Kendini bulmak, kendini bilmek iin i dnyasnda
uzun sren keiflere kyor; her bulu baka araylar getiriyordu. Bu
araylar sonunda o, yle bir noktaya getirildi ki, o nokta vahyin eiiydi.
Sorduu sorular ancak vahyin zecei sorulard. nsann gcnn bittii
yerde Allah'n "kuluna" yardm balamt:
"Oku,
Yaratan Rabbnn adyla. nsan alaktan
yaratt O. Oku, Rabbn en keremli olandr.
O, kalemle retti.
O, insana bilmediini retti." (96/1-5)
Evet, O, insana bilmediini retmiti.
nsan, "Ben kimim?" sorusunun cevabn bilmiyordu. Kendi kimliini,
neden yaratldn rendi. Ondan nce, kimin yarattn (yaratan Rabb)
rendi. Sorularna nasl cevap bulacan, renmenin yollarn (ikra', bi'lkalem) rendi. Dahas vahyin hakikatin en byk reticisi olduunu
rendi. zetle insann bilmedii, cevap bulamad eylerin cevabnn
Allah'ta olduunu, O'nun vahyinde olduunu rendi.
Ald bu lh cevaplarla "varlk sancs" gitmi yerine "ubdiyyet,
ulhiyyet ve rubbiyyet bilinci" (hikmet, takv, hidayet) gelmiti.
Sorumluluk sancs ve hakikat ak gelmiti.
Artk mminler "en gzel rnek"lerinin yaad bu engin tecrbenin
sonularndan istifade edeceklerdi. Onun mesajn en gzel bir biimde
kavramann, i zenginliin elde edilmesiyle mmkn olacan bilmeleri
gerekecekti. Son ve tamamlanm vahye muhatap olan fertlerin vahiyden
istifade edebilmeleri, vahyin ilk muhatabnn isel zenginliine yaklatklar
oranda mmkn olacakt.
Vahyi eksen almayan dnya grleri varlkla ilgili temel sorulara cevap

11

aramam deil, "nsan kimdir?" sorusuna bu kesimden bazlarnn


dorudan ya da dolayl olarak verdikleri cevaptan yola karsak, yaplann
krn fili tarif etmesine benzedii aka grlecektir.
Descartes bu soruyu; "Dnen canldr" biiminde cevaplyor.
Mkemmel ve kompleks bir yaratla sahip olan insan paralayarak,
"nsan kafadr" demeye getiriyor. Andre Gide,- "nsan hisseden hayvandr"
diyor. O da paray btn sananlardan. nsann dier boyutlarn btncl
bir bak asyla gremedii iin bir mr "zgrlk" ad altnda ahlkszl savundu. Bizdeki rklarn da fikir babaln yapan Emile
Durkheim'e gre ise; "nsan sosyal hayvandr." Toplumu putlatran bu
adamn aksine A. Camus, bireyi ve bireycilii putlatrr; "nsan isyn eden
canldr." Nedense bu ismin insana yaklam farkl gibi grnd halde
ortak bir
noktalar vardr; intihara olan ar meraklar. Bat'nn bu hasta tipleri,
kifi olduklar fikir virsn kendilerinden sonraki kuaklarn zihinlerine
atmaktan ekinmemilerdir. "Varlk" sorusuna Marx'n bulduu cevap ise
evlere enlik; "nsan let kullanan hayvandr."
Bu paragrafta verdiklerim basit bir rnekti. Batnn kendileriyle iftihar
ettii isimlerin, en temel bir soruna dahi dengeli bakamadklarnn bir
grnts bu. Elbet her birinin sylediinde hakikatten bir para var. Ama
bazen paralanan hakikat, hakikat olmaktan kyor. nsan dnr, insan
hisseder, insan topluluklar halinde yaar, insan alet kullanr... Btn bunlar
insandaki dnyann sadece birer boyutu. Bu tezlerden hibiri insan bir
btn olarak tanmlayamamakta, onu adeta blp paralamaktadr.
Bylesine parac ve sakat bir insan anlay zerine kurulan bir uygarlktan
insan mutlu etmesini nasl bekleyebiliriz?
Bu indirgemeci anlay daha sonralar slam lahiyatnda da ba
gsterecektir.
Beeri retiler, Allah'n insan "ahsen-i takvim" zre yaratt
gereinden ok uzaktr. Nedir "ahsen-i takvim" zre yaratlmak?
Yaratltaki mkemmelleme istdddr. Her insan bunun iin gerekli olan
donanma sahip olarak yaratlmtr. Heyhat ki, insan eyalatrp eyay
kutsallatran
bir
'medeniyet'ten
insana
insanca
davranmasn
bekleyemezdik.
nsan insan yapan deerlerin tm katlediliyor. e yarar organlar
dumura uratlarak insan et ve kemik yn bir kleye dntrlmek

isteniyor. Aln teri ve zihin teri yllardr smrlen insann, imdilerde yrek
terine el atlyor. nsann teknolojinin igalinden koruyabildii son sna
olan duygular parapsikoloji, telepati, telekinezi ad altnda ticarete elverili
hale getirilmeye allyor.
Bat modernizminin "nsan nedir?" sorusuna verdii en apl cevap,"Homo homini lupus"tur. Yani, "nsan insann kurdu." Onlar bu sapk ilke
zerine bina ettikleri kurt kanunlarn insana cazip gelen isimler altnda cici
ambalajlarla servis yapyorlar. Alr terini, zihin terini ve yrek terini smryorlar. Kafalara, bileklere ve yreklere effaf zincirler vuruyorlar. Gerek
zgrle ulamamalar iin insanlar yalanc zgrlklerle avutuyorlar.
ada kleliin boyutlar kadim klelikten ok daha byk. Korkarm
zincirlerini kolye, kafeslerini saray zanneden ada kleler eskiler kadar
ansl da deil. nk, imdikileri kle olduklarna inandrmak hayli zor.
Bu toplumsal srletirmenin karsnda, ancak yreklerini, zihinlerini
ve bileklerini tm zincirlerden arndrm olanlar durabilir. Dnyann geici
metana kanmayp kendisini lmsz deerlere adayan fertler, bylesi bir
toplumda hr olduklarn iddia edebilirler. Bylesine srletirilme ilemine
tabi tutulmu toplumlarn kurtuluu iin gerekli olan dinamizmin kayna da
yine szkonusu "zgr" ahsiyetlerdir. Paha biilmez hrriyetini uluslararas
smr sisteminin vaad ettii bir para geici rahat karlnda satmayan
bu zgr ahsiyetler, gerek hrriyetin canl sembolleri olarak birgn iinde
yaadklar toplumlarda "maer vicdann" uyanmasna nclk
edeceklerdir.
nsan, varlkla ilgili temel sorulara vahiyle cevap bulur demitik. slam,
insann ebedi mutluluunu salayacak en son vahyin addr.
slam ve insan, adeta et ve trnak, tohumla toprak gibi birbirleri iin
yaratlmlardr. Gerek hrriyetin ad olan slam' insansz, insan slam'sz
braktnzda balar felaket.
slam, insann evrenle, tabiatla, insanla uyum ierisinde yaamasdr.
slam, insan insan yapan deerler btndr.
slam, sonradan verilen bir fazlalk deil zde bulunann ortaya
karlmasdr. Bir ilve olmaktan ok bir ayklamadr. Bu retinin zellii,
pk ftratn, zihnin ve kalbin zerine ken kiri, isi, pas temizlemesidir.
slam biztihi mzekkdir, insan temizler, damtr, artr.

13

18
nsann arad slam, slam'n arad ise insandr. Bu iki sevgilinin
bulumasyla iman ortaya kar. nsann slam' yaamasyla amel, bilmesiyle
ilim, grmesiyle ihsan, tanmasyla irfan, bilincine ererek yaamasyla takv
ortaya kar. Burada, ok boyutlu bir kavram olan "takv"mn dier anlamlarna, zellikle btldan korunup hakka sarlmak demeye gelen 'amel' deil
'akdev' anlamna dikkat ekmek isterim.
nsan babo braklmamtr. (75/36) Seer, lakin tayin edemez. Elbette
insan yaratan, yaratt insan iin bir hayat program da vaz' etmitir. Kimi
Yunan filozoflar gibi Yaradan'a inanp izdii hayat programna
inanmamak en azndan ahmaklktr. Allah yerleri gkleri ve ikisi arasnda
bulunan eyleri oyuncak olarak yaratmamtr. (44/38) Ackmayacana,
susamayacana, darda kalmayacana, btn bunlardan mnezzeh
olduuna gre, insann Yaratcsna kar yapaca bir iyilik de szkonusu
deildir.
"Ben cinleri ve insanlar ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. Ben
onlardan rzk istemiyorum, beni beslemelerini de istemiyorum." (51/56-57)
Ya ne mi istiyor? Ubudiyyet... Ne ki gnmzde insanla slam'n arasna
engeller konulmutur. Et ve trnak birbirinden ayrlm,- tohum topraksz,
toprak susuz braklmtr.
Nedir bu engeller ve engelleri koyanlar kimlerdir?
Slogana ayarl dudaklarnn alan aralndan "Kahrolsun beeri
dzenler! Yklsn engeller!" szcklerini korkmadan haykrabilecek olanlar,
"nandm" diyenlerin kata ka? Elbette azn da az. Bu az ierisinden
"beeri dzenler"i kahretmeye, "engeller"i ykmaya talip olanlarn gerek
saysna gemeden bir noktann iyi aydnlatlmas gerekiyor,- balama
noktasnn.

KAHROLACAK LK DZEN

slam'n hayran, slam'n mntesibi ve hatta slam'n kurban olmakla


slam'n insan olmak farkl farkl eylerdir. Bu mnda bizler slam'n insan
deiliz.
slam kendi yetitirdii insana "benim insanm" der. Baka dzenlerin,
baka kltrlerin, ayrks toplum ve evrelerin yetitirip eittii insanlarn
kendilerini slam'a nisbet etmesi fak dzlemde bir olaydr. Enfs dzlemde
yani ahs davran, tavr, ahlk ve tepki dzeylerinde kiinin kendisini slam'a nisbet edebilmesi iin kendi "kiisel dzenini" oluturmas
gerekmektedir.
"Dzen" deyince kurumsal bir yap olan status-quo gelmesin hemen akla.
ncelikle tek kiilik dzenlerden; prensiplerini, ilkelerini, kanunlarn bizim
belirlediimiz kiisel dzenlerden sz ettiimi anlamsnzdr umarm.
Korktuum o ki, dzen deitirmekten, dzen ykmaktan sz eden bizler, ilk
yklmas gereken dzenin kiisel dzenlerimiz olduundan habersiziz.
stelik szkonusu dzenlerin mimar biziz. Ve biz, bizimle slam arasna
konulmu ilk ve en byk engelleriz.
Haydi, hep birlikte ykmaya aryorum dzenlerimizi. Bu ar "L
ilhe illallah"ta ifadesini bulan kelime-i tevhiddeki nefy (l ilahe: ilah
yoktur)'in bir gereidir. Cahiliye Kbesi'nden beter hle getirilen
yreklerimizdekiler de dahil tm ilahlara "Hayr!" ekmenin, onlar protesto
etmenin, onlar reddetmenin bir gereidir.
Ardndan sizi kendi dzenimizi kurmaya aryorum. Kelime-i tevhid'in
dier yars olan isbat (illallah)'a aryorum. Kendi dzenimizi kurmaktan
kastm ncelikle yrek devletinin kurulmasdr.
Sahabe neslinin kimin insan olduunu soracaksnz. slam'dan nce
irkin insanyd onlar. Allah Rasul onlar bireye ard:
"Kl l ilhe illallah, tuflih!" (La ilhe illallah deyiniz, kurtulunuz!).
Onlar da, "L ilhe illallah" dediler kurtuldular. Ayn eyi biz de sylyoruz,
bir deil bin kez sylyoruz, neden bu sz bizi kendi cahiliyemizden
karmyor? Bu soruyu soracaksnz, sormalsnz.
Bunun cevabna gemeden nce tevhidin sahabede yalnzca ezberden

16

tilavet edilen bir slogan deil hayat biimi, felsefe deil yaant, metafizik bir
gereklik deil bireyin her eyiyle kendisine teslim olduu bir hakikat
olduunu kavramak gerekiyor.
Tevhidin bireysel yansmas olan kafa, yrek ve bilek birliinin
salanmas gerekiyordu. Yani "muvahhid" olmak gerekiyordu. ncelikle
tasarrufu kendisine ait olan benliini blnmlkten, paralanmlktan
kurtarmas
gerekiyordu
m'minin.
nsann
kendi
varlnda
gerekletiremedii tevhidi diliyle sylemesinin hi bir eyi deitirecei
yoktu. nk tevhidin ilk hedefi ahsn bizzat kendisiydi; onu uygulayaca
ilk alan da toplumsal alandan nce bireysel aland.
Krmz bayrakl adrlar, alenen fuhuevi grevi yapyordu. Veled-i
zinalara tombala usl babalar tesbit ediliyor, zniyenin kendisiyle zina
yapanlarn ierisinden birini gayr-meru ocuunun babas olarak
gstermesi nikah eitlerinden biri olarak kabul ediliyordu. Kz ocuklarn
topraa gmme cinayetini keyiflerinden ilemiyorlard elbet. Cahiliyyenin
namuslu insanlar kendilerine zg bu arpk "namus" duygusundan dolay,
zinaya dmesin diye ldryorlard kz ocuklarn. Cahiliyye denizine
dmlerdi, cinayet ylanna sarldlar. Kz ocuklarn byle bir
ahlkszln iinde grmek, evlat ktili olmaktan daha beter bir ey olarak
telakki ediliyordu bazlarnca.
Ahlkszln ite bylesine ayyuka kt bir beldede ahlka armad
Allah Rasul. arsayd belki irkine sarld halde ahlkszlktan kaan
"namuslu mrikler" koa koa geleceklerdi. Ne ki ar tevhide idi:
"L ilhe illallah deyiniz, kurtulunuz!"
KAHROLACAK LK DZEN

Kayser ve kisrann istilasna ak, siyasal birlikten yoksun, uzun sren ve


ok can kaybna neden olan i savalar, ekimeler ve anlamazlklarla dolu
bir evrede Allah Rasul'nn siyasal birlik ve sosyal stat vaad eden bir
ars daha fazla yank bulabilirdi. Devlet putunun nnde, bugn olduu
gibi o gn de, eilecek devletperest "ulusular" kacakt. Vatan, millet,
bayrak, devlet akna arsayd belki daha az zahmetli olacakt dvet. yle
yaplmad. ar yine aynyd:
"Kl l ilhe illallah, tuflih!"
Ya da zulmn her eidinin irtikap edildii, kleliin olanca iddetiyle
hkm srd, hak, hukuk ve zgrlklerin gasbedildii, bir avu

17

mstekbirin zayflar ezdii, smrd bir toplumda "Zulm, smr ve


ikenceye paydos... Hak, hukuk, zgrlk..." sloganyla kabilirdi Allah
Rasul. Bu da olmad. Tevhide, yalnzca tevhide ard.
Toplumu sosyal statye kavuturup siyasal birlii salamak gzel bir
eydi. Ahlkszla dur deyip ahlk kurallarn yaygnlatrmaya armak
da yle. Hele zulm ve hakszln ayyuka kt bir toplumda adalete, hakhukuka riayete, mazlumlar korumaya, smry durdurmaya armak
gerekten takdire ayand.
Ancak bunlarn tm de hakikatin birer parasyd. Tevhid, burada
sayamadklarmzla birlikte saydmz tm gzellikleri ikame etmenin ve
tm ktlkleri, irkinlikleri tasfiye etmenin, nlemenin adyd. Aslnda "L
ilhe illallah"a ar irkinlikten gzellie, ktlkten iyilie, ahlkszlktan
ahlka, zulmden adalete, anariden nizam ve intizama ar anlamlarn
tayordu. Onlar da bunu kavradklar iin "L ilhe illallah" dediler, bunu
yaadlar, tevhidi bir hayat dsturu edindiler ve kurtuldular. Deilse yalnzca
bu iin "slogann" atmadlar. Topu topu bir tek cmleydi; onu sylemek
hayat deitirmek demeye gelmeseydi, sylerler ve eski hallerinde devam
ederlerdi. in hi de yle kolay olmadn Kur'an'dan reniyoruz:
"nsanlar yalnz 'inandk' demekle, hi snanmadan braklacaklarn m
sandlar?" (29/2)
Onlar tevhidi bir inan olarak kalplerine, bir dnce olarak kafalarna,
bir eylem olarak bedenlerine, bir hayat biimi olarak yaantlarna, bir
dnya gr olarak toplumlarna hakim klmlard. Zaten byle olmad
zaman "tevhid" fonksiyonlarn yerine getiremezdi. Tevhidin tevhid olabilmesi, ncelikle muhatap ald fertte tm birimleriyle uygulamaya
konulmasyla mmknd. Sadet a insanlar cahiliyye ad verilen eski
hayatlarn bir ur gibi kesip atmlar; bunu yapamayanlar tevhidin
gzelliini Eb Cehil gibi aklyla bilse de, Abdullah b. beyy gibi diliyle
sylese de, meyye b. Ebi's-Salt gibi aklyla bilip, diliyle syleyip, kalbiyle
inandn ihsas etse de, eer kendini o deere teslim etmemi, "muvahhid"
olamamlarsa, m'min de saylmamlar, dlanmlard.
te bu nesil "slam'n insan" olmay byle haketmilerdr. Tevhid'i nce
benliklerinde gerekletirerek; sz, fiil, duygu ve dncelerine hakim
klarak...
Bizler slam'n hayranyz, dahas kurbanyz, fakat slam'n insan
olamadk henz. nk Allah'n insan zerinde yaratt altn dengeyi (82/7)

18

bulamadk.

NSANLAR VE KURBANLAR

Toplumumuz kafasz kalbler ve kalbsiz kafalarla dolu. Duygu, dnce ve


aksiyon dengesini kurabilmi deiliz. Bu dengeyi kuramayanlarmz,
hakikatin sahip olduklar parasnda ar gittiler. Szkonusu durum,
dengesizliin doal ve kanlmaz sonucuydu.
Tevhid'i blmek suyu elementlerine ayrmak gibi bir eydi. Bu durumda
ortaya hidrojen ve oksijen gibi biri yanc dieri yakc iki gaz kyordu. Yani
sudan eser kalmyordu. Hatta suyun ilevi tersine dnyordu. Sndrmesi
gereken, bu kez yanan ve yakan bir nesneye dnyordu.
te tevhidi hakikatin blnmesi de bazen bundan daha vahim neticeler
verdi. Bilei, yrei ve kafay birlikte kullanamayp insan paralayan
anlay, bunlar birbiriyle savatrr bir konuma geldi. Atomizasyon, bireyin
kendisinde balamt. Byle bireylerin oluturduu topluluklarda
"vahdet"ten szetmek 'ayp' kaacakt. nk vahdetin temel ta insand ve
bireysel vahdet anlamna gelen 'tevhid'i ahsiyetlerine yedirememi
insanlarn; daha benliindeki organlar arasnda 'vahdet'i salayamam olan
insanlarn, birbirleri arasnda vahdetten sz etmeleri yersizdi. Dahas
tefrikay bir can kurdu gibi bnyesinde tayan, kafas ve kalbi her an saysz
kavgalara, didime ve ekimelere sahne olan, duygusunu dncesiyle
bartramam, her ikisini eylemiyle uzlatramam bireylerin olduu bir
yerde yaplacak ilk i uzak dmanlara slogan atmak deil, benliimize
tevhidi hakim klmakt.
"Ar gidenler helak oldu." Allah Rasul'nn dilinden Mslim'in
naklettii bu haber bir genel kaidenin veciz ifadesi. slami hareketin
mensuplar birer kurban olup kyorlar. Yetime tarznn arpk tabiat
sonucu herkes hakikati para para kefediyor. Ve stelik kefettii paray
hakikatin ta kendisi, btn olarak gryor ve gsteriyor. Elbette artniyetle
yaplmyor bu. Ama sonu vahim oluyor.
Hakikati kefetmekle hakikatten bir paray kefetmek birbirinden farkl
eylerdi. in daha vahim yan, kendi kefettiimiz paray gklere,
karrken ayn hakikatin dier parasna kar srf onu bakalar kefettii

19

iin duyarsz kalyoruz, hatta karalayabiliyoruz. Bu durum sonunda ortaya


tip kurban kt: 1. Kitap kurbanlar, 2. Tesbih kurbanlar, 3. Silah
kurbanlar.

Kitap Kurbanlar
Kitap, mcerred sylenince Kur'an'a delalet eder. Hidyet ve rahmet
kayna olmasna ramen onun hidyet ve rahmet oluu herkes iin deildir.
(2/2) Yalnzca onu okuyor olmak, onu elinde, evinde, hafzasnda,
kitaplnda bulunduruyor olmak, hidyet ve rahmete nail olmann garantisi
olamaz.
O, "hden li'l-Mttakn"dir. Yani Allah'tan gerei gibi saknanlar iin,
ulhiyyet, rubbiyyet ve ubdiyyet uuruna ermi olanlar (mttakn) iin bir
hidyettir. M'minler iin ifa olan Kur'an, zalimlerin ise yalnzca hsrann
artrr. (17/82)
Kur'an gibi bir ilhi mesajn bile -tanm yerindeyse- bir "geri tehlikeli
blgesi" varsa, hi bir adan Kur'an'a edeer olamayan dier kitaplarn
konumu ciddi'bir biimde tartlmaldr.
Konumuz olmamakla birlikte hatrlatmakta yarar umduum bir ey var,
Kur'an'n yaantmzda layk olduu mevkii almas iin gereken birey:
Kur'an'a baka kltrlerin istilasna uram bir kafa ve kalple yaklamak
yerine "mm" bir kafayla, nl tabiriyle "slim bir kafa ve kalble"
yaklamak. Kab bulak ve pis ise, iine konulan yiyecek ne kadar mkemmel olursa olsun kokuacaktr.
Kitapl bir dinin, kitapl bir medeniyetin ocuklaryz. Teknolojinin
rnlerini toteme, mzii ve sporu yar plak rahiplerin ynettii bir yine
dntren modern zihniyetin rn olan 'kitapsz' kuaklar yetitiriliyor.
Kitap, bilginin tek taycs deilse de en kadm ve en kalc taycs
olma vasfn hl zerinde bulunduruyor. Tamir gcne sahip olduu gibi
tahrip gcn de koruyor. Elbette her kitap her zaman "bilgi" tamyor.
Cehalet de bazen kitaplarla tanyor. ada cahiliyye ile kadim cahiliyye
arasndaki fark belki de bu. Biri kitapsz cahiliyye dieri ise kitapl cahiliyye.
Kimi zaman kitapl cahiliyyenin kitapsz cahiliyyeden daha rktc
olduunun en arpc rneini amzda yayoruz.
Biz, btln okumuu ve okumam, kitapls ve kitapszyla tmn bir

20

yana brakarak kitapl bir dnin slikleri olan mslmanlardan kimilerinin


kitap konusunda dtkleri dengesizlie bir gz atalm.
Kltrn taycs olan kitap, okuma eylemiyle birlikte anlr. Okumak
ve yaamak, bilmek ve amel etmek arasndaki tm kprler atlmsa bunun
sulusu elbette kitaplar olamaz. Kitab dengesizliine bir su leti klanlara
kzp kitaplar sulamay, yetleri bysnde malzeme olarak kullanan bir
sihirbaza kzp tm Kur'an'lar yasaklamaya benzetiyorum. Ya da hap ierek
intihar eden birine kzp tm haplar yasaklamaya...
Bu hap benzetmesi, "kitap kurbanlar" iin yerinde bir tebih. Bu kesim,
kitab, iinin ehli bir doktor nezaretinde tedavi gren bir hastann bilinlice
kulland bir hap gibi deil, hap adna ne bulursa midesine indiren bir
hapkolik (hap) gibi kullanr.
Kitap bu tipler iin okunup retilecek bir kaynak deil, okunup
tketilecek bir meta'dr. Bu anlayta, kii ka kitap okumusa o kadar
insandr. En son ne dndn bilmek istiyorsanz son okuduu kitabn
adn sorun, kafi.
Okuduklarn sindirememenin fikri kabzln yaamaktadr kurban.
Amele dntremedii bilgi ya da daha doru bir tabirle 'malmat'
ynnn altnda kalmtr. nsanlararas ilikileri nc hamur
dzeyindedir. Hayat karsnda genellikle lkayttr. Hayatn bilgisini hayatn
kendisinden renmek yerine kitaplardan kraat eder. Bu nedenle de ilikilerinde ounlukla isabetsiz davranr.
Hayat bilgisi zayftr. Bu dengesizliin, tam tersi bir baka dengesizlie de
dnt ok grlr: Kitab hayatta ve insanlarn arasnda yaamak
yerine hayat kitaplarda ve kitaplarn arasnda yaar. Sellozdan bir dnya
kurmutur kendisine.
Bu mantk Kitab'taki yetleri okusa da -ki bizzat kendisi Allah'n en
byk yetlerinden bir yettir- kendisindeki yetleri, kinattaki yetleri,
eya ve hadiselerdeki yetleri okuyup Kitab'la aktramadndan (hikmet)
hayat karsndaki konumu off-side'dr.
Konumay diline teksif etmitir. Ayetlere yaklam ounlukla bir
doktorun kadavrasna yaklam gibidir. Onlar bir bilmece gibi zmekten
gizli bir zevk duyar, dnmeyi bir imtiyaz sanr. Tm enerjisini kafasna
(dolaysyla diline) teksif ettiinden bu organlar ok gelimitir. Bir tr
Mallarm psikozuna tutulmutur. yle diyordu ya bu Fransz dnr:

21

"Biz yalnzca dnrz. Yaamak m? Klelerimiz ne gne duruyor?"


Gzne bakarsnz gz bir ey sylemez. Gzlerinin derinliklerinde
bouna bir kprt ararsnz. lmin irfana dnmeyii sebebiyle sizi telere
tayan bir pencere deildir. Yzne bakarsnz yz bir ey sylemez.
Yreinizin radarlarn evirerek yreinin hangi frekanstan yayn yaptn
bulmaya alrsnz, z' bir ey sylemez. Dahas habersizdir iinde nkleer
bir g merkezi tadndan. likiye girdiinizde diplomasi kurallarnn
tmyle geerli olduunu grrsnz.
Kitaplarn arasnda bir keklik gibi sektiini grdnz bu tavrn sahibi,
hayatn realiteleri karsnda ya duyarsz ve ilgisiz ya da akn ve bilgisizdir.

Tesbih Kurbanlar
Tesbih, gramerde ism-i let olmamasna ramen kullanmda "kendisiyle
tesbih edilen ara" anlamyla hret bulmutur. Yani sembolik bir aratr say
talar. Kimlerin sembol olduu malm: mslmanlar ierisinden
kendilerini zikir ehli, gnl ehli sayp klb tasfiyesi, nefis tezkiyesi
yaptklarn iddia eden kimi kesimlerin.
Bu kesimlerimizden bir ounun ana sermayeleri addettikleri "zikr"in
Kur'an anlamn bilmediklerini, aratrmadklarn, bu konuda Kur'an'n
deil bakalarnn usl ve slbunu izlediklerini gryoruz. Zikir gibi
Kur'an'n en ok zerinde durduu bir konuda ona bavurmadan zikrettiini
sanmak ne byk gaflet. Kald ki bu konuda da hev ve heveslere deil bizzat
Allah'n koyduu llere uyulmas Kur'an emridir: "...fezkurullhe kem
allemekum. [Allah'n size rettii gibi Allah' zikredin.]" (2/239)
Kur'an'da "cihad" gibi ok anlaml bir kavram olan zikir, baz
kesimlerce ok yanl ve tehlikeli bir biimde dier anlamlarndan
soyutlanarak dil ile anmaya tahsis edilmitir. Allah' anmak (2/198), tebli
(87/9), t ve uyar (88/21), kr (7/69) gibi bir ok anlamlara gelen zikir,
"al" harf-i ceriyle kullanldnda "dille anmak" anlamna gelir. (6/121)
Aslnda zikrin yalnzca "tesbih" anlamna gelmediini, bundan daha
kapsaml olduunu Kur'an'dan reniyoruz:
"Ey iman edenler! Allah' ok ok zikredin ve O'nu sabah akam tesbih
edin." (33/41-42)
nananlara hem zikir hem tesbih emredilmitir. Bu noktada ayn ayette
hem "zikr"in hem de "tesbih"in anlmas bu ikisinin birbirinin ayn

22

olmadklarnn en ak delilidir. Bu nedenle, dil ile zikir olan "tesbih"i


kmsemek, yok saymak ya da terketmek bir m'mine yakan eyler
deildir. Cihad kavramnn iinde "ktal"in yeri neyse "zikir" kavramnn
ierisinde de "tesbih"in yeri odur. Her yapt ie "cihad" adn verenlerin
"ktal" (sava)'in ayrca farz klndn (2/219) gzard ettikleri gibi, zikrin
yalnzca tesbih olmadn syleyenlerin bir ou da dil ile anma, tekrar etme
anlamna gelen "tesbih"in ayrca tavsiye ve emir buyrulduunu gzard
etmektedirler.
Kendilerini zikir ehli addedenlere gelince... Bu kesimden kinlileri Allah'la
yaptklar mukaveleye sadk kalmamlardr. "eriattan bir ta derse
mridlerimin tm virdl eri der." diyen gerek ve kmil mridin aksine bu
mantktakilerin mslmanlarn tm deerleri ayaklar altna alnrken; deil
bir ta, eriatn temelleri bile hoyrata sklrken, oturduklar postlar
banda kllar kprdamamtr. mmetin yamalanan deerleri karsnda
hissiz ve kaygsz duran bu mantk, yapt iin adn "byk cihad"
koymutu. Oysa ki; "Byk cihad nedir?" diye Kur'an'a sorduumuzda
Kur'an bize 'byk cihad'n ne olduunu aka sylyordu:
"Kfirlere uyma ve onlara kar byk cihad (cihden kebr) et."
(25/52)
Gerekten byk cihad edenler, hem iinin dmanlarna hem dndaki
dmanlara kar ift ynl bir cephe ap nce yrek devletim kuranlard.
Kafasn kalbine kurban eden, dini diriltici bir iksir gibi deil bir
uyuturucu gibi alglayan anlay, her eyini bir kiiye smarlayarak
dnme zahmetinden kurtulmutur. Onun yerine bakalar dnr,
bakalar karar verir. Nefreti ve sevgisi 'emir-komut'a baldr.
"Gassal elinde meyyit" olmay kffar elinde ehid olmaya tercih etmitir.
lmeden evvel lmeye alr da ldkten sonra yaamay denemez.
"Mevti tefekkr" ettiinin bin de biri kadar "ehadeti" tefekkr
etmemitir. Yrein en byk iki penceresi olan akl ve duyularn iptal
ettiinden yrek bir zindana dnmtr.
Bir 'tesbih kurban'nn itaat anlay' grerek deil, kr krne bir itaat
anlaydr. Kurban, emredilenlerin dnda kimseyi dinlememek ve hibir
kitab okumamakla kalmaz, Kur'an'a, onun ayetlerine kar da kr ve
sardr.

Silah Kurbanlar

23

Kurban, bol dumanl ay sohbetlerinde kurulan 'devlet'in enkaz altnda


kald iin bir trl eyleme geememitir. Ryalarn makinal tfek
tarrakalar ssler. Heyecann ilim ve irfanla yourup, ihlsla piirip, sabrla
yemeyi renemedii iin ac ekmektedir. Bu ulv ac bir trl retici
olamamakta, belki kendisini bile tketmektedir.
Amellerin nem sras heyecan verme miktarna gre di'zilmitir. "Kalk,
devrim oldu!" akas, "Kalk, ezan okundu." gereinden daha fazla uyarc
bir etkiye sahiptir. Gzel dleri ac gereklere tercih eder. Genelde sermaye
hayaldir. O hayallerin gereklemesi iin gerekli kalb, fikr ve fiil hazrlklar yapmann cehd ve gayretinden yoksundur.
Gerek inklbn mahiyetini kavrayamamtr kurban. Gtrebilecei
kk yklere tenezzl etmez, sarld byk ykleri kaldrmaya da gc
yetmez. Bunu eli bo gidiine bir mazeret olarak ileri srer.
En byk sermayesi cesarettir. O ruh haliyle, ideallerine birazck aykr
den herkesi, ama herkesi sulamaya ve hatta harcamaya hazrdr. Srekli
koltukta gezdirdii kelleyi yerine, iki omuz arasna koymasn istediinizde,
sulanma ihtimaliniz ok yksektir.
nsanlararas ilikilerdeki ar 'safl yerli yersiz aldanmasna sebep olur.
Bu durumun doal sonucu olarak da, ya mzmin bir ksknle kaplp
iine kapanr, ya da 'dva'y dnya ile takas ederek dn ihanetle
suladklarnn konumuna dt iin, vicdanndaki mahkemede kendisini
mahkm eder.
ou zaman da kurbann heyecanl dnemi bitip yurt-yu-va, i-g,
oluk-ocuk sahibi olunca byk bir hakikati ifade ediyormucasna bir
zamanlar bandan geirdii o ulv heyecan, yani "kendisini" tahkir ederek,
ayn halet-i rhiyeyi yaamakta olan genlere pikin pikin: "Brakn,
brakn bu ileri. Biz, sizin gemekte olduunuz yollardan getik, iyi biliriz
bunlar" yollu 'kele t'ler vermeye kalkar. zlmenin ve geri adm
atmann, vicdan acsn bastrmann en ucuz yntemidir bu. Silah kurban bu
aamada kendi yanlgsnn faturasn da inancna ykler.
Yolcuyken ald yanl konumun faturasn 'yol'a karmtr. Bilgiye
deil kurguya, sebata deil hevese, amel-i salihe deil 'eylem'e, muhakemeye
deil heyecana yaslanmann encam byle olmutur. Korsan m ehliyetli mi
demeden duraa yanaan en hzl dolmua atlamann sonucu in-bin'le geen
yllar, kurban heyecann teskin edecek yeni yollar aramaya sevketmitir.

24

Evet, bu tavrn de, gerein birer parasn bnyesinde tayor


olabilir. Bunun byle olmas doaldr da. Ne ki bunun byle olmas halinde
bile bu tavrlarn hakl ve yararl olduklar ispatlanamaz. nk bu
tavrlarn bariz vasf dengesizliktir.

25

B?R DAVRANI? B???M? OLARAK "DENGE


YREK DEVLET

"Koca insan" kinat, lh bir denge zerinde hareket etmektedir.


Szkonusu bu denge, mahlkt ierisindeki en byk varlktan en kk
varla kadar btn bir evrenin en geerli yasasdr. Dengesizliin kozmik
karl "kyamet"tir. Evren ierisindeki hassas dengenin bozulmasdr
kyamet.
lm de yle. O da insann, yani kk evrenin dengesinin bozulmas,
yani insann kyameti. u halde kyamet ve lm eittir "dengesizlik"...
Burada dengesizlik her ikisinin de deimez illeti. Bunlar fizik
dengesizliin getirdii fizik sonular. Ayns mn lemimiz iin de geerli.
Mnev dengesizliin sonucu olan mnev lmler, bu lmlere sebebiyet veren
ayn cinsten hastalklar, katiller ve gzle grlmedii iin boyutlar kestirilemeyen soykrmlar, cinayetler, kyametler...
Tarih, dengeyi bozanlarla dengeyi korumak isteyenler arasndaki
lmsz mcadelenin ad. Peygamberler, lh dengeyi tavr ve
davranlarnda sembolletiren ideal rnekler. Vahiyler, denge retisinin
lh metinleri. .
Kur'an, batan sona dengenin en arpc rnekleriyle dolu.
rnein anz ilk sayfasn. Fatiha ile karlaacaksnz. Sre bir
teekkr cmlesiyle balyor. Ardndan "Alemlerin Rabb"nm iki sfat
geliyor: "Esirgeyen, balayan" (er-Rahman, er-Rahm). Bunlar sizi
sevindiriyor birden. Onu bu iki sfatyla grmeye balyorsunuz. Esirgenmek
ve balanmak ok gzel bir ey. Olduka hounuza gidiyor bu, seviniyorsunuz. Bu sevincinizin bir rehvete dnmemesi, bir dengesizlie kap
aralamamas iin, hemen ardndan O'nun yalnzca esirgeyip balayan
olmad, bir de "sorgulayp cezalandran" vasfna sahip olduu "beikteki
bebelerin salarn aartan" Din Gn'nn mliki -ya da Melik'i- olduu
hatrlatlyor. nceki umudunuz bir korkuyla; sevinciniz, havf ve hayetle
dengeleniyor.
Bu, insandaki psikolojik dengenin, umut ile korku arasndaki dengenin
salanmasnn sadece tek bir rnei. Kur'an'da bireysel, toplumsal, siyasal,
ekonomik ve evrensel dengenin deimez yasalarn bulmak mmkn.
Baka bir rnek; kar sayfaya geelim: "Ki onlar gayba inanrlar." (2/3)
buyurulduktan sonra 'mttakler'in iki zellii sralanyor: 1) "Namaz
dosdoru klarlar." 2) "Kendilerine rzk olarak verdiklerimizden infak

26

ederler." Namaz ve infak. Sonular asndan biri bireysel dieri toplumsal


iki eylem. Namaz, bireyden Allah'a uzanan bir yol, infak yine bireyden
topluma uzanan bir yol. Biri kiinin Rabb'yla olan iliki biimiyken, dieri
kiinin toplumla olan iliki biimidir.
Burada ferdin i dnyasyla d dnyas arasnda korumas gereken
hassas dengenin yolu gsterilmektedir, yani bireysel ve toplumsal denge.
Yine Kur'an'n kimi yetlerinin, ashab- kiramdaki kavl, fikr ve fiil bir
takm dengesizlikleri tashih etmek iin indiini biliyoruz.
"Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Rasulne itaat edin, amellerinizi iptal
etmeyin." (47/33)
Bu yetin ini nedeni olarak sahabe arasndan bazlarnn amel-iman
dengesini sarsmalar gsterilir. te bu konudaki bir ok rivayetten biri:
Ebu'l-Aliye'den (bn Kesir): "Allah Rasul'nn ashab irkle beraber hi bir
amelin fayda vermedii gibi, 'l-ilhe illallah'la birlikte de hi bir gnahn
zarar vermeyeceini dnyordu." Tabi ashab byle bir gre kendiliklerinden ulamamlard. "Allah, irki balamaz, bundan bakasnn
dilediini balar." (4/48) ayetini byle anlamlard. Bunun zerine
"...amellerinizi iptal etmeyiniz." ayeti indi.
Kur'an iniyorken dengesizliin her trne srekli mdahale ediyor ve
dzeltiyordu. Onlar sevgilerinde ve nefretlerinde
BR DAVRANI BM OLARAK "DENGE
bile arla kamaktan men ediyor, dengeye aryordu. Hepimiz iin
geerli olan bir dengesizlie yle parmak basyordu Kur'an:
"Bir toplulua kar duyduunuz kin, sizi adletten saptrmasn. dil
(dengeli) davrann, takvya uygun olan budur."(5/8)
Allah Rasul, "ahsen-i takvim" ad verilen bu dengenin en gzel
rneidir. Duygu, dnce ve aksiyon arasndaki dengenin nasl kurulacan
renmek isteyen ona baksn. Onda ve onun terbiyesinden gemi nesilde
bunun altn rneklerini bulacaktr. Dengenin dier adlar olan "adalet" ve
"itidal"i sahabe arasnda nasl tesis ettiinin rneklerinin tmn burada
saymaya vaktimiz elvermez. Bir kana deinelim:
Mslim'in Sahih'inde, bn Hanbel'in Msned'inde ortaklaa naklettikleri
uzun bir rivayetten bir kesit, Said b. Hiam anlatyor:
"nce karm boamak, sonra kendime ait mallar satmak, elime

27

YREK DEVLET

geenlerle at ve silah alarak lnceye kadar cihad etmek iin Medine'ye g


ettim. Kavmimden karlatm bir grup, daha nce de alt kiilik bir ekibin
Allah Rasul zamannda byle bir ie teebbs ettiklerini, Allah Rasul'nn
"Ben size gzel bir rnek deil miyim!" diyerek onlar bu iten men ettiini
haber verdi. Ben de evime, ailemin yanna geri dndm."
Yukarda anlan alt kiilik grubun Allah Rasul tarafndan
reddedilmesinin gerekesi yine dengesizlie meyil. erisinde Selman, Sheyb,
Eb Zer (R. anhm) gibi isimlerin de bulunduu bu grup, Rasulullah'a
gelerek, kendilerini idi ettirip ssz bir yere ekileceklerini, orada -kendi
ile ve ocuklar da dahil- dnyev hereyden el-etek ekip ibadet ve taatla
megul olacaklarn sylemiler, bunun zerine Allah Rasul kendisinin Nebi
olduunu hatrlatarak "Ben size gzel bir rnek deil miyim?" buyurmu ve
kzmt.
Biri dengenin st (ifrat) dieri dengenin alt (tefrit) olan bu iki olayn
sahabe tarafndan birlikte deerlendirilmesi de olduka mnidar. Bilek ve
yrek dengesinin salanmasna rnek tekil eden bu olaylar bir baka zaman
ve zeminde gerekleen u olay tamamlamakta:
"Allah Rasul bir seriyye gndermiti. Abdullah b. Revaha'nn da o
seriyyede gitmesini istemiti. Gnlerden cumayd. Namazdan sonra Allah
Rasul, Abdullah b. Revaha'y orada grnce sordu:
"Niin arkadalarnla birlikte erkenden gitmedin?" Abdullah:
"Cuma'y, Rasulullah'n ardnda klmak istedim. Nasl olsa onlara
tekrar yetiirim." dedi.
Allah Rasul:
"Yeryzndeki her eyi infak etseydin yine onlarla birlikte kmann
sevabna eremezdin." buyurdu.
bn Hanbel, Tirmizi ve bn Hacer'in naklettikleri bu olay Ahmed b.
Hanbel'in Snen'i hari Ktb-i Sitte'nin tmnde geen u rivayetle birlikte
dndmzde, "denge"nin mahiyeti tamamyla ortaya kar:
Adamn birisi Peygamber'in huzuruna girerek, ondan savaa katlmak
iin izin istedi. Allah Rasul:
"Anan baban sa m?" diye sordu.
"Evet!" diye karlk verdi. Bunun zerine Rasulullah yle dedi:
"O halde git, onlar raz et!"

28

Taberni buna benzer bir olayn Eb Hreyre'nin de bandan getiini


nakleder.
Evet, btn bu rnekler, Allah Rasul'nn terbiyesinde dengenin tuttuu
nemli yeri iaretliyor.

DENGESZLN TARH ARKA-PLANI

Maide sresinin 8. ayetinde belirtildii gibi tam anlamyla "mttaki"


olmak demeye gelen denge, bireysel ve toplumsal bir davran biimi olarak
Rasulullah'tan sonra ok uzun srmedi. Kafa, yrek ve bilein dengeli bir
biimde kullanld gnler abuk tarihe kart. Bu altn dengeyi kiiliinde
oluturabilmi kmil insanlar yetimedi deil. Ama onlar bu dengeyi bir
daha, asr- sadet gibi, topluma mal edecek ortam ve frsat
yakalayamadlar.
Btnden ilk ayrlan para 'bilek dengesi'ydi. Adna sadet denilen denge
anda, cihad bir meslek olarak deil bir ibadet olarak yaplyordu. Dahas
slam'la insan arasndaki engelleri kaldrmann mcadelesiydi cihad. lmenin
ve ldrmenin insancasn oktandr unutan insanla gzelce lmeyi ve
gzelce ldrmeyi retmenin adyd. Barn en kalc yntemiydi.
Evet, btn bunlarla birlikte cihad kulun Rabbna kar verdii
snavlarn en etiniydi. nk sava, meydanlarda deil, nce yreklerde
balyordu. Yreindeki savata yenilenler mcahid olma vasfn ta batan
kaybediyorlard. nk onlar cihad alanna binitleri deil imanlar
gtryordu. Gznde fer, dizinde derman kalmam bir iman, sahibine can
balatacak enerjiyi pompalayamayacak, bunun doal sonucu olarak da o,
mcadeleyi bandan kaybedecekti.
Nebevi siyaset sultani siyasete, adlet istibdda dnnce, cihad da
meslekleti. nk saltanatlar hakka ve halka yaslanamazd. Ayakta kalmas
iin bir "g"e ihtiyac vard. Bu g de ordudan bakas deildi. Bu ekilde
btnden ayrlan silah, ganimet hrsnn da tesiriyle kurumlat. Her kurumun kendine zg bir mekana ihtiyac vard. Silah iin o mekan "kla" oldu.
Mcahid iin m'min olmak yetmiyor bir de "klac" olmak gerekiyordu.
Ardndan, m'mini derinlik sahibi klan ve Rabbaniletiren eitli Kur'an
faklteler olan ittika, edep, ihsan, zikir, kr zetle slam irfan btnden
ayrld. Halbuki bu saylanlar, mslmanlar ierisinde belli bir zmreyle ilgili

29

YREK DEVLET

eyler deildi; iman ve takv ile dorudan ilgisi olan talim ve terbiye
yntemleriydi. Bu fakltelerin tmnn esaslarn -hatta detaylarnKur'an'da bulmak mmknd. nk insan "ahsen-i takvim" zre yaratan
Allah'n onun en byk iki deeri olan kalbini ve ruhunu ihmal etmesi
dnlemezdi.
Yukarda saylan deerlere sahip olmak iin mslman olmak yetmeyecek
art "tekkeci" olmak gerekecekti, slam'n ahsiyetli insan, bir yara daha
almt. Kurumlaan her yap beraberinde bir btn olan dinden bir para
alp gtryordu.
"Tesbih"kendisine mekan bulur da "kitap" bulamaz myd? Elbet o da
buldu.
Resm olmayan tarihi ok ncelere dayanmakla birlikte ilmin
kurumlamas resmen Nizamiye Medreseleri eliyle oldu. Selef, ilmi Allah
rzas iin kesbederlerdi. Ayn zamanda bir ibadetti ilini; ebedi sadetin bir
aracyd. nk "Allah'tan gerei gibi ancak alimler saknr"di. lk
medreseler aldnda bunu duyan Mvernnehir ulemasndan biri,
"Eyvah, ilim ld" demi ve. eklemiti: "Biz ilmi dnya geimi iin deil
Allah rzas iin reniyorduk. Bunun iin de ilme samimi ve ihlsl insanlar
talip oluyorlard. nk ucunda zahmet ve meakkat vard. Hi bir dnyev
karl yoktu. Ama bundan sonra, medreseler araclyla sultanlarn satn
ald bir ara olacak. lmin para ettiini gren insanlar onu elde etmeye
alacaklar. lmi elde edecekler ama ihls ve takvy kaybedecekler."
Evet, bu tahminlerin tm gereklemiti; ilim artk "ahire t az" deil
"dnya az" idi.
Dengesizlikle kurumlama arasnda kurduumuz ilikiden, bir genelleme
yaptm sonucu karlmamal. slam'n btncl insan tipinin paralann
aklamak iin kurumlamann olumsuzluklarna dikkat ekmek
zorundaydk. Kurumlamann kanlmaz olup olmadn tartmann yeri
buras deil.
DENGESZLN TARH ARKA-PLANI
Byle bir tartmay tarih sosyolojisiyle ilgilenenlere brakarak bireyi
yeniden hatrlatmakta yarar gryorum; her kuraln istisnas olabilecei
gereini. Kurumlama gereklemeden nceki rneklerin tm msbet
olamayaca gibi, kurumlamadan sonraki rneklerin tm de menf olamaz.
slam'n Sadet Asrndaki altn dengesinin paralan hikayesi aa
yukar byleydi. Ardndan bunun felsefesi yapld. Taraflar, taraftarlar

30

ortaya kt. Blnme ksa zamanda tm din ve toplumsal alanlara yayld.


Akde bile kendisini bundan kurtaramad. Zhir-btn tartmas ve tekkemedrese atmas bazen vahim boyutlara ulat. Bu balamda kimi blgeler
atmalara sahne oldu. Her kesimin eyyamclar srtlarn sulta sahiplerine
dayayarak ellerinde bulundurduklar hakikat parasn kutsamaya,
dierlerini de yok saymaya alyorlard.
zetle duygu, dnce ve hareket birbirinden ayrlm, her biri kendisine
bir isim bularak hiziplemiti. Sonralar bu ekoller kendilerine mahsus ilm
disiplinler oluturdular. Herbirinin kendine zg lgat ve stlahlar vard.
in kts "Her hizip kendi yanndakiyle vnyordu!" (30/32) "Bu hakikattendir." yerine "Hakikat budur!" diyordu. Herkesi, elinde bulunduunu
sand hakikatin o parasna aryor, o paray elinde bulundurann
kurtulduunu (necat), geride kalann sapttn (dall) iddia ediyordu.
Bu ekilde balayan paralanma giderek insanmzn tabiat haline geldi.
Gnmzde yaadmz vahim durumun tarih arka-pln ksaca byleydi.
Bu arka-plann etkisi olanca iddetiyle gnmzde de sryor.
Meziyetlerin tarihte kalan olmutur belki, ama hi bir rezlet tarihte
kalmad. Gnmze deiik yntem ve isimler altnda tand.
Bugn insanmzn duygusuna, dncesine ve eylemine musallat olan
dengesizliin temelinde, bu olumsuz gelenek yatyor.

31

DENGESZLN ADA BOYUTU

Gnmz insannda denge, yrek aleyhine bozulmutur.


Kalp ihmal edilince ortada bir ey kalmamaktadr. Mahrukatn erefi
insan, insann erefi ise kalbtir. Hi bir eyin fayda vermedii bir gnde
"selim bir kalb"in fayda verecei gereini Kur'an'dan reniyoruz. (26/8889)
-Allah Rasulnn beyan ettii gibi- kalp, insann merkezi, vcudun
komuta mahalli, imann meskenidir. Kalp, Allah'n tecellighdr,- Allah'la
insan arasndaki ilikinin koordine edildii ulv bir mekandr. zetle kalp, bir
nkleer g merkezidir.. Ka kii ierisinde bylesine mthi bir imkn tadnn farknda;
Aldmz Bat kaynakl rasyonalist ve pozitivist eitimin tahribatna
urayan organlarmzn banda kalp gelmektedir. Ama imanlar ldrmek
ya da etkisiz hle getirmekse, elbet hedef de yrek olacaktr. Mekn bana
yklm bir iman, kendisine saray olmas gerekirken kendisine zindan edilen
bir yrekte ne yapabilir ki?
ada eitimin hedefi, imann iktidarn elinden almak. ktidar elinden
alnm bir iman, sadece bir yrek aksesuardr. imdilerde yaanlan
amazlarn kayna da bilim ve teknolojiyle radyasyonlanm imanlarn
iktidarszl deil midir? manlar, "vehn" (uyuukluk, psrklk) illetine
tutularak dii-trna sklm uysal bir arslana benzetildi. Kalp imana
mesken olmas gerekirken ona mhbes oldu.
Tuzu kuru bir slamclk moda imdilerde. Kiiye sadece slam'n
kazandrabilecei en gzel sermaye olan duygudan, derinlikten, i
zenginliinden yoksun garip bir 'tip' karlmaya allyor. Duygusu ve
yaants bir "lord" ya da bir "kont" gibi olduu halde bir mslman gibi
dnen; imann aklnn eline verip aklyla iman eden hilkat garibesi tipler.
Mnafklar sresinde anld gibi, slam kavrayna, dncelerinin
parlaklna ya da yetlerin arasnda zeka oyunlar ve mantk bilmeceleri
zer gibi dolamasna, yani konumasna hayran kalyorsunuz. (63/4)
Mslmann en gl organ yreidir; -Allah'la olsun kullarla olsunhertrl ilikiyi oradan balatr. rnein iki marxistle iki mslman

33

arasndaki iliki arasnda fark olmal. "Garda"lk "yolda"la


dnmemeli. Dva vs. adn koyduumuz mevhum eyler, bylesine bir tatl
su slamclnn bahanesi olamazlar. Hissetmeyen, rpermeyen, yanmayan,
hznlenmeyen kalble ta arasnda ne fark var? Kitab'a gre talar bile
bylesi bir kalbten daha iyi:
"Sonra kalbleriniz yine katlat; ta gibi, hatta daha kat. nk
talardan yleleri vardr ki onlardan rmaklar fkrr, yleleri vardr ki
yarlarak ortasndan sular alar, yleleri de var ki Allah korkusundan
yuvarlanr. Allah yapmakta olduklarnzdan gafil deildir." (2/74)
Eer tadn kalp byleyse, daha fazla hamalln yapma onun. Bir
mr gsnde granitten bir para tamaya seni kim ve ne mecbur ediyor?
Kaldr, at!
Mslman genliin manevi alanda dt sefalet dizboyu. Bunun
sonucu olarak dini ideoloji, Kitab' manifesto, Rasul' ideolog, teblii
propaganda, mbellii propagandist, cihad kavga, tefekkr akl yrtme,
daveti enebazlk gibi anladk ve anlattk. Bu slam deerleri rndan
kardmz iin, bir neslin hayatnda devrim yapan bu eyler, bizim hayatmzda braknz devrimi, kk bir evrim bile yapmad.
Eitilmedik, rendik. Biri olmadan dieri pek bir eye yaramad. Baktk
ama gremedik; grdmz sandk. Bildik ama anlayamadk. Kazra
anlamsak yaayamadk. Yaadysak ihlsa ulaamadk. Bazen bilmediimiz
iin, bazen de bilip anlayamadmz iin dman olduk.
Altn dengenin i dnyamz aleyhine bozulmasnn temelinde yatan
sebeplerden bizi en fazla ilgilendiren ne deinmek istiyorum. Bunlar: 1)
arpk "tevhid" anlay, 2) Dini siyasiletirme, 3) Tepkisellik.
Bunlar maddeler halinde, aarak ele alalm:

arpk Tevhid Anlay


Tevhid anlayndaki arpklk, slam'n dou tarihini
deerlendirememekten, ona salkl bakamamaktan kaynaklanyor.

iyi

Bilindii zere 'Mekke dnemi' ibadet ve mumelattan daha ok tevhid


akidesinin yerletirilmeye alld dnemdir. Dnin temeli olan akidenin
tohumu bu dnemde kalblere yerletirilmitir. Sadet Asrn kendi mant
ierisinde kavradmzda bu yntemin ylesi bir toplum iin en geerli
yntem olduunu anlarz. Ne ki, bu dnemi kendi artlar ve zgn yaps
iinde doru deerlendirememekten kaynaklanan, kimi ynteme ilikin

34

sorunlar yaanmtr daha sonralar. Bugn de iimizde savunucularnn


bulunduu arpk bir tevhid anlay gelitirilmitir. Bu arpklk, Asr-
Sadetin kendine zg artlarn ve imkanlarn unutarak 'slamlama
srecimi aynen bu aa tamay istemekten kaynaklanyor.
Gereke u: Bu dnem madem tamamyla Mekke dnemine tekabl
ediyor, o halde bylesi bir dnemde yaplmas gereken, Allah Rasul'nn
yapt gibi tevhid akidesini yerletirmek; ahlk, mumelat ve eylemde o
sray takip etmektir. Mumelat neyse ne ya, hele hele ahlkla, ihsanla,
irfanla, nefis tezkiyesi ve ruh terbiyesiyle uramak bylesi bir dnemde
lzumsuzdur. Tavr bu.
Tutalm tartlabilir olan bu teze "amenn" diyelim ve bu slbu doru
kabul edelim. Ayn mantkla yola ktmz zaman imdi okuyacam u
kerm yetlerin Mekke'de nzil oluunu nasl aklayabiliriz? Unutulmamal
ki bu ayetler nzil olduu srada daha arap kpleri krlmam, tesettr farz
olmam, faiz yasaklanmamt. Bir ok farzann ad bile bilinmiyordu.
Devlet de yoktu ortalarda. "Devlet"i iyi mslman olmann art saymak
yerine bu ayetlerden yola karak nce "yrek devleti"ni kurmak gerekiyor.
Ayetlere dnelim,- dinleyelim mttaklerin vasflarn:
"Gece boyunca pek az uyurlar. Onlar, seher vakitlerinde istifar ederler."
(51/17-18)
Bataki "kn" nks fiiline dili gemi manas (uyurlard) vermemiz
gerekirdi gramatik adan. Ancak o zaman, gemiteki birilerine hitab ediyor
sanlabilirdi ayetler. Halbuki bunun hemen bir ayet zerinde cennete giren
mttaki m'minin dnya hayatnda yaptklar hikye edilmektedir; "gece
boyunca pek az uyumak" ve "seher vakitlerinde istifar etmek" gibi eylemler
de 'ittika'nn, dolaysyla cennetlik insann vasflarndan addedilmektedir.
Evet, sen ey tevhidi ve akideyi n plana alan arkadam! Mekke'de nzil
olduunda kuku olmayan bu ayet senin "Mekke'nde" niin hl nzil
olmad? Gnah en son ne zaman ilemitik? Be yl nce? Yok bir yl? O da
deil bir ay, deil bir hafta; yok, yok az nce! Evet bu doru. Hayatmzda
gnah aramak iin yle ok uzaklara gitmeye gerek olduunu sanmyorum.
Deil mi ki, kii hi gnah ilemese, u tuyan selinin ortasnda, toplumun
fsk ve fcur makinas gibi alt bir ortamda, ona sessiz kalarak yaamas
gnah olarak yeter. Bu konuda kukusu olanlar slam'daki emr-i bi'l-ma'ruf
nehy-i ani'l-mnker farizasnn dayand nasslar tekrar gzden geirsinler.

35

Bu durumda "Allah'n 'vestafir' [stifar ediniz!] (2/2; 11/33 52, 61, 92;
41/6; 71/10) emrine uyarak ve Zariyat'taki tavsiyeyi tutarak Rabbnn
huzurunda havf ve hayetle boyun bkerek son yaptn istifar ne
zamand?" diye sorulsa cevabmz ne olurdu, bilmiyorum.
Allah Rasulnn ve sahabenin Mekke'sinde nzil olup da bizim
Mekke'mizde hl nzil olmayan ayetleri okumaya devam edelim:
"Gerekten Rabblerine olan hayetlerinden dolay saygyla korkanlar."
(23/57)
Ayette geen "hayet" ve "saygyla korkmak" bir ruh halidir ki
kitaplardan renilmez; yaayarak renilir. Genelde
"saygyla korkanlar" manas verilen "mufikn" teriminde bile denge bariz
bir biimde grnyor. Birbirine zt gibi gelen "sayg" ile "korku", aslnda
ferdin Allah karsndaki ruh halini dengeleyen eit iki arlk. Hemen
sonraki ayetlerde bu denge kendini daha ak bir biimde belli ediyor:
"Ve onlar Rabblerine dneceklerinden dolay, verdiklerini kalbleri
rpererek verirler." (23/60)
Evet, vereceksiniz; ama vermi olmann sevinci, markl ve gururu
yerine dnp bir de rperti duyacaksnz; hem de ta yreinizde. Vermi
olmann getirdii "umudunuzu", verdiinizin kabulnden, amelinizin salih
olup olmadndan emin olamamaktan gelen bir "korku" ile
dengeleyeceksiniz. Eer bu ekilde yapabilirsek, bir hayr, hayrl bir usl,
hayrl bir niyet ve hayrl bir gye iin yapan "hayrllar"dan olmann
mutusu da Kur'an'dan:
"te onlar hayrlarda yarmaktadrlar ve onlar bundan dolay ne
gemektedir." (23/61)
Bu Mekk ayetler "m'minlerin gerekten kurtulduu" mjdesini
verdikten sonra kurtulan m'minlerin vasflarn sayar:
"Onlar namazlarnda huu iinde olanlardr.
Onlar bo eylerin tmnden yz evirenlerdir.
Onlar zekat yerine getirenlerdir.
Ve onlar rzlarn koruyanlardr." "Onlar emanetlerine ve verdikleri sze
riayet edenlerdir.
Onlar namazlarn koruyanlardr." (23/2-5 ve 8-9)
Evet, devletli Medine'de deil devletsiz Mekke'de, yani akide ve tevhidin
pekitirildii Mekke'de "bo eylerden yz evirmek" gibi, "emanete ve verilen

36

sze riayet" gibi bizim, biz tevhid davetilerinin, pek de nem vermedii
konular ilenmekte.
Bu tavsiyelerin "devletli" deil ama "cemaatli" Mekke'de yaplyor
olmas, ncelikle "Mekke devri-Medine devri" srecini aynen her ada
geerli grenlerin dikkatini ekmesi gerekiyor. Usul tartmalarndan te
bilinmesi gereken bir ey var: Bu lh tavsiyelerin, iman erevesinin iini
dolduran ihsan ve irfan'a ulamann iaret talar olduu gerei...
Bilelim ki, "rasul" olmadan nce de "emn" olan bir peygamberin
mmetiyiz. mann kaybetsen de eminlik vasfn kaybetmeyeceksin, fakat
unu da iyi bileceksin ki en byk ihanet imana yaplan ihanettir. Eminlik
vasfn kazanp dmanlarmzn azndan tescil ettirmedike vicdan
aynasnda m'min grnsek de toplum aynasnda "m'min" (emin olunan
kimse) olamayacaz demektir.
Amelin deil imann elbisesi, tevhidin ss olan bu ilh tavsiyeleri
aktarmay srdrerek tevhid anlaymz tashih edelim: Bu ayetler de
Mekkeli:
"Onlar ki Allah'n ahdini yerine getirirler ve verdikleri kesin sz (misak)
bozmazlar.
Ve onlar Allah'n ulatrlmasn emrettii eyi ulatrrlar, kalbleri
Rabblerinden sayg ile titrer (hayet) ve hesab verememekten korkarlar.
Ve onlar Rabblerinin rzasn isteyerek sabrederler, namaz dosdoru
klarlar, kendilerine rzk olarak verdiklerimizden gizli ve ak infak ederler ve
ktl iyilikle savarlar. Dnya yurdunu bekleyen gzel son ite onlar
iindir." (13/20-22)
"Rahman'n kullar yeryznde tevazu ile yrrler ve cahillerle muhatap
olduklar zaman 'selam' deyip geerler.
Onlar, Rabblerine secde ederek ve kyama durarak gecelerler." (25/63-64)
"Onlar, harcadklar zaman, ne israf ederler, ne de ksarlar; tasarruflar
ikisi arasnda orta bir yol (denge) olur." (25/67)
Kur'an'n eittii neslin Mekke'de muhatap olduu bu kerm yetleri
kafamzdaki "tevhid" ablonuna uymuyor diye yok saymamz mmkn
olmadna gre, bunlar Rabbni terbiyenin tevhidle dorudan ilgili bir
blm kabul etmemiz gerekecek. Okuduum yetlerde geti bunlar: Gece.
boyunca pek az uyumak, seher vakitlerinde istifar etmek, Rabbleri

37

karsnda havf ve hayet duymak, verdiklerini kalbleri rpererek vermek,


hayrda yarmak ve ne gemek, hu iinde namaz klmak, bo eylerden
yz evirmek, emanete ve verilen sze riayet etmek, Allah'n, nefsine,
yaknlarna, topluma ulatrlmasn emrettiklerini ulatrmak, hesab
verememekten korkmak, Rabbn rzasn istemek hususunda sabretmek, gizli
ak infak etmek, ktl iyilikle savmak...
Btn bunlarn tevhidle dorudan ilgili olmadn kimse syleyemez.
Eer bunu sylyor ya da bu kanaati besliyorsak ve bundan dolay da bu
erdemleri nemsemiyor veya erteliyorsak, tevhidi doru kavrayamamz
demektir. arpk tevhid anlayndan kastmz ite budur.
takv, irfan, ihsan gibi eitli kavramlarda ifadesini bulan i zenginliin
elde edilmesi, fertteki tevhidi derinliin bir tezahrdr ve yrek devletim
kurmak, bireysel sreten toplumsal srece geiin salkl olabilmesi iin,
kanlmaz bir gerekliliktir.

Dni Siyasletirme
Bir slam bynn zl ifadesiyle bu din "siyaseti ibdet, ibadeti
siyset" olan bir dindir. Bu nedenle ibdeti formel anlamda alp kk bir
alana tahsis ederek, kendisini bylesine dar anlamdaki bir 'ibadet'e
adayanlardan, zalim ve fask yneticiler tarih boyunca honud ve raz
olmulardr. Hatta onlar ibadeti sokaklara, caddelere, kentlere tamasn diye
ayaklarna kadar gitmiler, 'ibadet'i de kendileriyle birlikte kafese tktklar
iin, onlar dllendirmilerdir.
Tabi bylesine hayatn tm alanlarn kapsamayan gdk bir ibadet
anlay zalimlerin ekmeine katk olmu, birileri kaln duvarlar arkasnda
byk cihad yaptn sanrken, mmetin tm madd mnev deerleri zorba
ynetimler ve onlarn kapkullar tarafndan hoyrata yamalanm,
kundaklanm, talan edilmitir.
Buna karn, gelecekte slam hareketin ekirdek kadrosunu oluturmas
beklenen nesil, yukardakinin tam tersi bir tavrla dengeyi ters ynde bozmu,
dini siysiletirmek gibi bir tepkiyle karlk vermitir.
badeti dar alana tahsis edip dini ibadiletirmek nasl dengesizlikse, dini ve
din deerleri ok boyutlu anlamlarndan soyutlayp siysiletirmek de ayn
ekilde dengesizliktir.
Bu bir tepkiydi. Her tepkinin tad zaaflar bu da tayordu. Bu tepkisel

38

anlayta herey toplumsal dzlemde deerlendiriliyordu. yle ki, herkes


nc ahs kurtarmaktan szediyordu. Kurtulmas gerekenler bunu
unutmular kurtarclk peine dmlerdi. Bu, kendisinin kurtulduunu vehmetmek gibi pein bir kanaatin rnyd. Etei tutuan itfiyecilerin yangn
sndrmeye komas gibi bir eydi. Kurtarmaktan kurtulmaya vakit
bulamamaktayd kurtarclar.
Oysa, bizlere byle bir grev verilmemiti, biz vehmetmitik. Asl ferd
sorumluluklarmz unutup stmze lazm olmayan, g yetiremeyeceimiz
ykler altna girmitik. Oysa ferd kurtulu, toplumsal kurtuluun ilk ve en
byk artyd:
"Bir topluluk kendi nefislerinde olan deitirmedike Allah da o toplulukta
olan deitirmez." (13/11)
Nefislerimizde olan deitirmek yerine stmze lazm olmayan bir ie,
toplumu deitirmeye kalktk. Aslnda bilemedik ki, toplumu deitirmenin
en kestirme yolu nefislerimizde olan deitirmekten geer. te daha nce sz
ettiim ferd dzenler nefislerimizde oland. Onlar ykmak, onlar kahretmek
gerekiyordu.
D dnyaya pr dikkat kesilenler, i dnyalarn, o dnyadaki
dmanlarn, o dnyann meselelerini unutmulard.
Din siyasletirilince siyaset de doal olarak dinleiyordu. Para btne
tercih edildi ve "ahsen-i takvim" dengesi bozuldu. Artk din ideoloji,
Peygamber ideolog, cihad kavga, tebli propaganda olmutu. Bu tavr yle u
noktalara gtrlmt ki, kimi zaman, mslman olmann zorluunu grp
areyi "slamc taklmak" ta bulanlar bile kabiliyordu.
Devrimin ilk corafyasnn yrekler olduu akla getirilmiyordu.
imizdeki tek kiilik dzenlere ve putlara, neye mal olursa olsun, laf
syletmezken dmzdaki putlara ve dzenlere kar sktmz yumruk bir
'ov'a dnyordu. Bilinmek istenmiyordu ki; ahsiyet olmadan cemaat,
cemaat olmadan kadro, kadro olmadan kurum olmaz.
Yrek devrimini gerekletirip gnl corafyasn dru'lslam edememi
bir insan siyas baars ne kadar parlak olursa olsun, satn alrlar. Bir i
zaferle dengelenemezse, dta kazanlan baarlar abuk hezimete dnr.
Bu ac gerei bu mmet az m yaad? Kurdunu iinde tayan gsterili bir
meyve gibi olan bu aldatc baarlarn ac sonularyla doludur bu mazlum
mmetin tarihi.

39

Memur beyler, bir gn slm almalaryla evresinde hret bulmu


birini satn almak ya da susturmak istedikleri zaman, o kii hakknda
tuttuklar dosyalarn "zaaf" hanesine bakacaklardr. Zaaf hanesinin
maddelerini her eitten tutkularnz, alkanlklarnz, tirkayikilikleriniz
oluturur. Bu isterse bir sigara, isterse bir ay tiryakilii olsun.
Zaafnz paraya, mala, makama, kadna m? Verirler ve alrlar sizi. Bazen
insan, btn bir mrnn haslatn, tiryakisi olduu kck bir nesne
karlnda bile satabilir. Bu, eytann da m'minlere kar kulland ezeli
bir taktiktir. Bize kadar gelen mehur rivayetlerde, baka eye karlk iman
nasl satn almak istediinin arpc rnekleri anlatlr. Bu durumda, yaplan
tm eyler boa kacak (iflas), sonuta hidayet satlp dallet alnm
olacaktr:
"te bunlar hidayete karlk dalleti satn almlardr, fakat bu alverileri
bir yarar salamamtr." (2/16)
Zaaflar, zevkleri, tutkular hanesinde "Allah" yazmal, "Allah Rasul"
yazmal, bunlarn sevgisi yazmal, rza ve honutluu yazmal.
Verebiliyorlarsa versinler bunlar; ite benliimiz, versinler ve tepe tepe
kullansnlar. Abdullah b. mer'in dedii gibi bizi Allah'la, bizi Rasul'yle
kandrsnlar.
Allah ordusu (cndullah)'nun gerek saysn renmek isteyen, kiilerin
zaaflar hanesinde ne yazdna baksn. Tabi, kendi notunu bilmek isteyen
de...

Tepkisellik
Mnevi dnyamz olgunlatrmak iddiasnda olan kimi disiplinlerin ve
ekollerin varl hepimizin malmu. Bu evrelerin szkonusu ii ne kadar
gerekletirebildikleri, gleri, samimiyetleri, akidev ve siyas uurlar ayr
bir tartma konusu. Szkonusu evrelerin tmn ayn kefede deerlendirmek hakszlk olur dorusu.
Ne ki, genelde bu slbu benimseyen kimi evrelerin siyasi uur
bakmndan bir sefalet ve hatta ara ara ihanet ierisinde olduu grlmekte.
Bunlar ierisinden slam dman ynetimleri merulatrmak isteyenleri
kabilmekte. Kimileri de "Bana demeyen ylan bin yaasn" felsefesine
sarlarak ekolnn ve adamlarnn selmetini slam'n selmetinden nde
tutmakta. Hatta 'byk kurtarc' olduu iddia edilen ve dine bak malum

40

bir yneticinin, cumhuriyetin ilk dnemlerinde douda 'destek' karl


verdii eyhlik icazetnmeleri o eyhlerin halefleri tarafndan hl
saklanmaktadr.
Szkonusu kesimden kimileri, evrensel slam hareket karsnda
dmandan daha dmanca bir tavr taknabilmekte. Son yllarda
mslmanlarn sisteme entegrasyonu iin statko, bu evrelerin elinde
"mereb gayreti"ne dnmekte, mmet fertlerinin enerjileri heb
edilmektedir. Din-eksenli deil de mereb eksenli alnan bir terbiye sonucu,
dinin deil merebin kurtuluu esas alnmaktadr.
Bu olumsuzluklar daha da uzatmak mmkn. Ancak unu iyi bilmek
gerekir ki, kimi evrelerin bazen hamakat ve cehaletten, bazen de slam'a
ihanetten kaynaklanan btn bu olumsuzluklar, slam dvsn omuzlama
iddiasnda olanlarn edepsizlemesini, terbiyesizlemesini, ihsan, irfan ve
takv yoksunluunu merulatramaz.
Nefsi tezkiye ve terbiye etmek,- Allah' tesbih, tenzih, tahmid ve zikretmek
mslmanlar ierisinde belli bir zmrenin deil, Kur'an'a uyan herkesin
iardr.
takv, hu, ihsan, havf, hayet, rikkat bir zmrenin deil Kur'an'n
stlahlardr. slam'n "kmil insan" modeline ulamann reetesi olan bu
iarlarn ekmek teknesi haline dntrp iletmeciliini yapanlara kar
gsterilecek tavr, ihsan, irfan, ahlk, zhd, takvy, zikri, tesbihi, istifar
gzard etmek deildir,- hele hele terketmek hi deildir.
Bu arpkla kar gsterilecek en akllca tepki, mttaki olmak, zahid
olmak, abid olmak, arif ve fazl olmaktan geer. Bu meziyetlere ulamak iin
snepe olmaya, uyuuk ve psrk olmaya gerek olmadn, uzlamaclk ve
tavizkrlkla bunlarn bir ilgisinin bulunmadn isbatlamak, bu iin istismarn yapan evrelerin tekelini, szkonusu meziyetlere sahip karak
krmak gerekmektedir.
Bir kesimin yanllar bir baka kesimin fazileti deildir. Tatl su
slamclnn kimseye bir yarar salamad anlalmal artk. Duvarlarn
ykld bir ada m'minin kalbindeki ve zihnindeki duvarlara bir gereke
bulmas biraz zor olacaktr.
Haydi, bunlar ykmaya alalm. Bir seferberlik balatalm. Herkes
kendi gnlnn le dnen usuz bucaksz corafyasn yeertmek iin

41

katlsn bu seferberlie. Yreine sahip kamayann yrei igal olunacaktr.


Bilelim ki yrek bir "imkan"dr. Teknolojinin deil Allah'n bir harikasdr.
Onu tan kapasite kullanabilmenin yollarn rendiimiz gn slktan
kurtulup derinleeceiz, zenginleeceiz.
"Arif"
olmadan
"lim",
"mttaki"
olmadan
"mcahid"
olunamayacan bilmemiz gerekiyor. Yree hangi g hakimse, o bedene de
tm fonksiyonlaryla birlikte "o g" hakimdir. gal olunmu bir yrein
sahibinin hrlk iddias
beylik bir iddiadr. Kii gnln neye kaptrmsa gz de onda olacaktr.
Kii gnln kime kaptrmsa yz de ona dnk olacaktr, baka deil.

KNC BLM

ZENGNLN KAZANILMASINDA
MANEV DNAMKLER

zenginliin slam sz daarcndaki karl olan irfan, ihsan ve


takvnn gramatik ve semantik anlamlar zerinde uzun uzadya durmak
istemiyorum. "Trif" edilen herey gibi bu deerlerin de zihnimizin dar
kalplarnda dondurulup "tahrif" edileceinden korkuyorum.
Tarif ettiimizi tahrif etmekte ustalatk biz. Bilgisine sahip olduumuz
bireyin kendisine de sahip olduumuzu zannediyoruz. Bunu bazen
cehaletimizden, ounlukla da uyanklmzdan yapyoruz.
Deil, doru deil. Bir eyin bilgisini elde etmekle kendisini elde etmek
arasnda snrsz fark var. Yaanmadka anlalamayacak bir dnyay tarif
etmek, bal kavanozun dndan yalatmaktr, bunu biliyorum. Bu yzden de
szkonusu kavramlarn 'bilgisi' zerinde deil, amelin 'salih' olmasn salayan irfan, ihsan ve takvnn kazanlmasnda etken olan dinamikler zerinde
duracam.
Bu unsurlardan ilki yukardan beri yeri geldike deindiimiz kalb, yani
mekan. Kk evren olan insann bakenti...
kincisi, i zenginliin elde edilmesinde mekandan sonra gelen zaman-,
zellikle gece...

42

ncs, bu mekann elverili hle getirilmesinde nemli bir unsur olan

iklim-, hzn ve gzya...


Drdncs ise, szkonusu meknn uygun iklim ve. zamanda ekilince
verebilecei en soylu meyve-, sevgi...

43

MEKN

Kalb: Mthi mkn


"Vcutta bir et paras vardr. O bozulursa btn vcut bozulur. O,
kalbdir."
Buhari'nin naklettii bu haberden de anlalaca gibi yaratl
bakmndan pktr kalb. Ancak vcut lkesinin bakenti olduundan dolay
iman, ruh gibi dostlar da; eytan, nefis gibi dmanlar da orada rgtlenmeye
alr.
Devrimler, ihtilaller orada olur. Bu usuz bucaksz lkenin en arpc
zellii adnda gizlidir: Kalb; yani deiken olan,- halden hle giren; zetle,
"dnek"... Bir kararda durmamas, grdne akmas, bir su gibi iine
girdii eyin eklini, bukalemun gibi iine girdii ortamn rengini yanstmas
ona bu ismin verilmesine neden olmutur. Devrim, eskimez tanmyla 'inklab' da kalble ayn kkten gelmiyor mu zaten?
Yeri neresi mi? Ne nemi var bunun? imizdeki sonsuzluu
katletmisek, yerini bilip bilmemek neyi deitirir? Yok eer yayorsa, o sizi
kendisinden haberdr edecektir.

Yrek Devleti
Dnyann bu en byk devletine sahip olabilmek iin, nce bylesine
mthi bir imkann farknda olmak gerek. imizdeki snrsz ve snfsz
corafyann varlndan haberdar olmak gerek. Kur'an'n ini biimi ve yeri
konusundaki tartmalarda kimi limler "ar" kalb olarak kabul ederler. Bu
gr kalb konusundaki kimi ayetler de desteklemiyor deil.
'Mekansz'a mekan olabilen kalb, insana ahdamarndan daha yakn olan
Allah' konuk edecek kapasitede yaratlmtr.
"Andolsun insan biz yarattk ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte
olduunu biliriz. Biz ona ahdamarndan daha yaknz." (50/16]
"Biliniz ki Allah kii ile kalbi arasna girer ve siz gerekten O'na gtrlp
toplanacaksnz." (8/24)

45

Evet, bu mthi mekan Allah'a tahsis edilip beytullah ve arullah


klmmamsa imkan zayi edilmi demektir. Seyrni yle der:
"Yere akan iki atal kaz kiden birine
eyler yaz"
Allah bir gste iki kalb yaratmadna (Ahzab, 4) gre bir kalb ya
Allah'a tahsis edilmitir ya da gayrya. Eer Allah'tan gayrya tahsis
edilmise bu durumda beytullah deil beytl-makam, beythnal, beytehvet,
beytnnefs ve hatta beyteytan olur.
nsanlarn nce yreklerinden vurulduu ylesine bir toplumda, slm
hareket, yrek devletim kurabilmi ka er kartabilecektir?
"Deil, bakas deil, onlarn iledii gnahlar karartmtr kalblerini."
(83/14)
Bu karay, bu pas temizlemek elbet kolay olmayacaktr. Nasl temizlensin
ki? En ok kullandmz organlar el, kafa ve kalb. Bunlar ierisinde de en
ok kullanlan, kalbdir. Elimizi bir ka ay ykamadmz dnelim.
Tiksindiniz deil mi? Ya ondan ok daha fazla kullandmz kalb? Onun
kirliliini varn siz hesab edin. Bu kirlilik, kalbi sonunda yle bir noktaya
getiriyor ki, kalb talayor, katlayor, duyarszlayor. te bunun Kur'ani
ifadesi:
"Sonra kalbleriniz yine katlat, ta gibi, hatta daha kat. nk talardan
yleleri vardr ki, onlardan rmaklar fkrr; yleleri vardr ki yarlr,
ortasndan sular alar; yleleri de vardr ki Allah korkusuyla yuvarlanr. Allah
yapmakta olduklarnzdan gfil deildir." (2/74)
Bu gerek, airin dilinde ifadesini yle buluyordu:
"Ta ta deil barndr ta senin Nereni nasl yaksn
syle bu ate senin
Bir katlktr dinamit sker mi yrekleri Ban bir kez bu kalbe demesin
ey ta senin
Kazmay kayalara deil kalblere vur ey Ferhat niindir krdn bunca ta
senin!"

Hani, bir baka air, Asaf Halet de iimizdeki putlar, Azer'i biz olan
putlar hatrlatyordu: Gnl ehli bir elebi'nin dilinden gnln bir baka
yz:
"brhm imdeki putlar devir
Elindeki baltayla Krlan putlarn
yerine Yenilerini koyan kim
Gne buzdan evimi ykt Koca
buzlar dt Putlarn boyunlar
krld brhm
Gnei evime sokan kim
Asma bahesinde dolaan gzelleri Buhtunnasr
put yapt Ben ki zamansz baheleri kucakladm
Gzeller bende kald
brhm
Gnlm put sanp da kran kim"
Kalp katl rahmet ktlyla dorudan ilgili bir olay olmasayd zerinde
bu kadar durmazdk: "Szlerini bozduklar iin onlar lanetledik ve kalblerini
kaskat yaptk." (5/13)
Kalb katlnn illeti olarak lnetlenmenin gsterilmesi olduka rpertici.
Kalbler ayn zamanda snanyor. Kk kainat olan insann bu mthi
dnyas her an snanmakta ve fitnelerle kar karya kalmakta. Kur'an,
"Allah'n takv iin kalblerini snad kimseler" den sz etmekte. Hele
gndz olmayan bir geceyi yree zimmetlemek demeye gelen "kasvet",
sonunda hidayetin, kalbin yakt olan hidayetin tmden kesilmesine neden
oluyor:
"Hatemallahu al kulbihim [Allah kalblerini mhrledi]." (2/7; 6/46)
Artk dosya kapanm, mhrlenmi ve imzalanmtr. Vurandan bakas
zemeyecektir o mhr. Katlk kalbin felaketi, mhrlenmekse
kyametidir. Kalb gibi mkemmel bir corafyay elden karan devlet kuunu
elden uurmu demektir. Bu duruma dmemenin en garantili yolu "i sava
"tr.

47

Sava
nsan hayatnda her sava fni, i sava bkdir. nk her dmann bir
gn dost olma ihtimali vardr da eytann insana dost olmasnn imkan ve
ihtimali yoktur.
eytan, sava nce yreinde kaybetti, ardndan cennetini kaybetti.
Cenneti kaybetmenin faturasn kendisine deil Allah'a ve insana kartt:
"Madem yle, senin beni azdrdn gibi ben de onlar (azdrmak) iin senin
dosdoru yoluna oturacam." (7/16)
eytan, ayette de belirtildii gibi srat- mstakm zre. Ne ki doru yola
eri oturmutur. nsann da doru yolda olmas yetmemektedir. Doru yolda
doru yrmesi gerekmektedir. Evet, imdi de eytan insana at cepheleri
sayyor:
"Sonra da muhakkak onlara nlerinden, arkalarndan, salarndan ve
sollarndan sokulacam. Onlarn ounu kredici bulmayacaksn." (7/17)
58
r

Savan boyutlar dmann kini ve gc orannda byyecektir.


eytannki bir kuyruk acsdr. Bu ac yeniden dirili gnne kadar (7/14)
dinecek deildir. Bu azl ve apak dman [aduvvun mubn), insana ylesine
ok cepheden saldrya gemitir ki, insann bu hi uyumayan ve tatil
yapmayan dmana kar ok uyank olmas ve mrlk bir i sava balatmas gerekmekte.
nlerden gelmesi insana dengeyi dnya aleyhine bozdurmak iin, insan
kendisine verilmi emanet olan dnyadan soyutlamak iin. Klasik yorumlar
da bunu glendiriyor. Arkalardan gelmesi, kallee gelmesi; insann
dengesini ahiret aleyhine ve dnya lehine bozmak iin; mal, kadn, evlad,
makam ve dier dnyalklar ssleyip psleyerek sevimli gstermek iin.
Sollardan gelmesi-, soldan deil, sollardan; yasaklara, haramlara
meylettirmesi; ezeli ve ebedi dman olan insana Allah'n koyduu snrlar
inetmesi, bunu yaparken de ok cici bahaneler bulup insandan yanaym

gibi grnmesi:
"Rabbinizin size bu iki aac yasaklamas, yalnzca sizin iki melek
olmamanz ya da (cennette) ebed yaayanlardan olmamanz iindir. Ve
"gerekten ben size t verenlerdenim" diye de yemin etti." (7/20-21)
Salardan gelmesi...
En tehlikelisi de bu galib. nsann gzel eylemlerini, hasentn "salih
amel"e dntrmemek iin kibir, gurur, riya gibi parazitlerle bozmas.
alp abalad halde insann eline bir ey gememesi, yani tam anlamyla
"iflas"a srklenmesi. En yararl eylemlerin iine att mikroplarla onlar
sahibi iin en zararl bir hle getirmesi. Btn bunlar yaparken "srekli
ktl emreden" (12/53) nefsi yardmc olarak kullanmas, kt ilerine,
pis ilerine onu koturmas... Dahas, yeryzndeki dostlarn (evliyau'eytan), evliyasn (7/27), "Allah' brakp eytanlar vel edinenler"! (7/30)
kendi aralarnda rgtleyerek bir eytan partisi (Hizbu'-eytan) kurmas ve
o parti araclyla mminler zerinde eytn bir siyaset yrtmesi; onlar
gtmesi, onlar srletirmesi...
Evet, iten ve dtan bylesine rgtl, bylesine ok ynl bir dmann
ilk ve son hedefi kiinin imandr; dolaysyla imann merkezi olan kalbidir.
Bu dmanlar kalbi imann bana ykmaya, oray insann ebedi
mutluluuna yardmc olamayan mal, makam gibi eylerle doldurmaya
alrlar.
u durumda vakit geirmeden bir i sava balatmal. Bu savan mr
bir ka ay, ya da bir ka yl deil, bir mr olmal. Srekli saldr altnda
ezilen iman ve onun mekann bu saldrlardan kurtarmal ve korumal,
oray kurtarlm blge haline getirmeli ve imann hakimiyetini ilan etmeli o
blgede.
Salih amelden muhafzlar, nbetiler dikmeli; iimizin ahalisini
ayaklandrmal ve nce iimizin dnyasnda fitne kalmayncaya, din yalnz
Allah'n oluncaya kadar srmeli bu sava. Ondan sonra da orada kurulan
"yrek devleti"ni bileklere, topraklara, corafyalara tamal.
Esaret iimizde...
Bizi nce yreklerimizde tutsak ettiler. gal altndaki bir yrekle, igal
altndaki bir kafayla, hangi toprak parasn kurtarmaya gideceksiniz?
manlar yreklere mahkm etmiler. Yeryznn mstekbirleri bizi nce
yreklerimizden vurmular. yle olunca elimiz imann iktidarndan km;

49

gzmz, kulamz, zihnimiz, uurumuz imann iktidarndan km. Bu


organlarmz imann egemenlii altndaki hrriyetlerini kaybetmiler.
manmzn iktidarn elinden almlar, hadmlatrmlar onu. mana site
olma istidadnda yaratlan kalbimiz imana mahbes, imana makber olmu.
"Din bir vicdan iidir." sloganyla yola kan iman dmanlar, kltrleriyle,
eitimleriyle, medyalaryla, eytanca oyunlaryla koca bir devi Alaaddin'in
lambasna geri sokmay baarabilmiler.
Onlar bilmekteler imann gcn. Bilirler; o zorla tkld yerden kt
m bir, kimse zaptedemez onu. Bu nedenle, onu mahkm etmek iin ne
lazmsa onu yaparlar, hi bir eytan fedakrlktan kanmazlar. mana
sradan zincirler vurmazlar. O, zincirler altndandr, gsterilidir, sanat
eseridir, hatta bazen teknolojinin en son harikasdr,- effaftr.
Onu farkedecek kadar basiretiniz varsa bu kez de onun tutsaklk zinciri
deil, yce efendilerin hediye ettii bir kolye olduuna inandrmaya alrlar
sizi. Kendilerine hev ve heves adna hizmet etmeyeni "dv" adna,
"hizmet" akna ve hatta "din" adna hizmet ettirirler. Samay, binmeyi ve
yk vurmay iyi bilirler onlar.
Eer grnen, ve grnmeyeniyle, "deerli" ve deersiziyle imanmza
vurulan tm zincirleri krabiliyorsak; o zaman iman gzmze fer,
gnlmze nr, dizimize derman, dilimize ferman olacaktr. Yani, zetle
iman, "iman" olacaktr.
Kirlilik iimizde. nce iimizi, sonra havay kirlettiler. imizin
evrecileri de yok. Havay ve evreyi temizlemeyi baarsalar da iimizi
temizlemek iin harekete gemeyecek onlar, aksine daha da kirletecekler;
sistemleriyle, eitimleriyle, iletiim aralaryla, kltrleriyle, ikonlaryla,
sanemleriyle, vesenleriyle kirletecekler. Eer biz kendi dzenimizi kuramazsak, onlar kendi dzensiz dzenlerini yreimize kadar sokacaklar. Asl
felket o zaman balayacak.
Zorla kurduklar,- ezerek, yakp-ykarak, asp-keserek kurduklar
dzenlerden korkmaynz. Korkmaynz, nk "Zulmetmekte olanlar, nasl
bir inklba urayp devrileceklerini zaman gelince bileceklerdir." (26/227)
Asl korkulacak ey, bu dzenlerini kalbimize kadar sokmalardr, vcudun
bakentini igal edip ele, ayaa, gze, kulaa, baa, bilee hkmetmeleri,
btn bunlar kendilerine hizmet ettirmeleridir. rnein kapitalizm ad
verilen zulmn ekonomiyi ynlendirmesinden korkmuyorum, asl korkum
bu mikrobun yreklerimize kadar yaylp ahlkmza, dncemize,

eylemlerimize, tavrlarmza yansmas.


Olmad m, olmuyor mu? Yok mu dini slam olup da ahlk kapitalist
olan? Yok mu slam akidesini benimsedii halde kapitalizm ahlkyla
mtehallk olan? Kimbilir, tavr ve davranlarmz iyi tahlil edildiinde belki
bizler de bu snfa gireriz. Mesel birbirimizi harcama, hem de bozuk para
gibi harcama alkanl, sevgiyi, ilgiyi, taraftarl, bilgiyi, samimiyeti hlsa
din ve ahlk bir ok eyi tketime elverili hle getirme beceriklilii.
slam'n, ulv amalarn gereklemesi iin koyduu kimi kurallar krl bir
yatrma dntrme arzular. nsan, insanmz ve hatta kendimizi bir
anamal gibi kullanma talihsizlii. Bir hayat kitab olan Kur'an', bir hayat
dstru olan slam' ve bir hayat olan Peygamber'i sermaye edip bir
iportac gibi tezgahlama uyankl...
te asl korkulmas gereken budur, bunlardr. Onlar dzenlerini t
yreimize kadar sokmak iin her yolu deniyorlar. Fakat bylesi bir igale
biz mslmanlar asla raz olmamalyz. Yrek igaliyesi olarak demeyi
vadettikleri dnyalklar yerinde ve srasnda yzlerine almay bilmeliyiz.
manmzn pislik ierisinde kvranmasna, esaret altnda inlemesine,
iktidarnn elinden alnmasna sessiz kalmamalyz. Reddetmeliyiz irkin her
trn. irkin ierisindeki hak bizi aldatmamal. Bilmeliyiz ki irk, kavram
olarak, iinde hak bulunan btl anlamna gelir; iinden 'hakk' alnm batla
irk deil ilhad derler. Ve reddetmeliyiz tm sahte ilahlar. Rabbimiz yetmeli
bize. Kur'an da yle sormuyor mu: "Allah kuluna yetmez m" (39/36) Yeter,
yeter elbet. Eer byle yaparsak imanmz hrleecek, hrletike grleecek.
Bunu, yreimizi rmak gibi alattmz gzyalaryla ykayarakyapacaz. Fikirle, zikirle, krle, irfanla, ihsanla, takvyla yapacaz,
duayla yapacaz.
Evet duyla, o ki varlk sebebimiz:
"De ki onlara: Duanz olmadktan soma Rabbim sizi ne yapsn?" (25/77)
Du bir davettir, bir ardr. Uslne uygun yaplrsa o arya icbet
edilir. Biroumuz braknz duay, bilmeden kendisine beddu ediyor. Nasl
m? eytan ilerine kartrarak, yrek sinyallerini vesvese adl parazitle
bozarak, daha dorusu eytann byle yapmasna izin vererek.
Evet, yukarda saylan erdemlere ulatmz vakit 'devrim' iimizde
gerekleecek, yrek lkemize iman hakim olacak; yani dru'l-slam olacak
yreimiz. Snrsz ve snfsz yrek devletimizde, bir ferdi darda

51

kalmamacasna konuk edeceiz slam mmetini.


Bylece nce iimizde oluturacaz vahdeti. Vahdet tciri deil gerek
muvahhid olacaz ve Allah'a layk bir hle gelecek yreimiz. "Kuluna ah
damarndan daha yakn olan" "buyur!" edeceiz. "Ey mekandan mnezzeh
olan! Senin iin istifarmla temizleyip, gzyamla ykayp, zikir ve tesbihle
ssleyip, ilim, irfan ve hikmetle deyip, takv ve ihsanla aydnlattn
yreime buyur." diyeceiz. O zaman anlayacaz airin u dizelerini:
"Sr kar ayar dilden t tecell ide Hak Pdih konmaz saraya hne
mmr olmadan"
ve;
"Temiz et gnl evini Yr gelecek
kondurmaya"
diyen Yunus'a selam yollayacaz. Elbette Allah o zaman rahmetiyle
buyuracak, mafiretiyle buyuracak, seknetiyle buyuracak, tecellisiyle
doyuracaktr.
Asl o zaman gerekleecek selm kalb; iimizdeki frtna -taa
dnmemise eer iimiz- dinecek; gnl okyanusu sknet bulacak;
bylece iimizdeki dnyann kefi yeniden gerekleecektir:
"Bunlar iman edenler ve kalbleri Allah'n zikriyle tatmin olanlardr.
Haberiniz olsun; kalbler yalnzca Allah'n zikriyle tatmin olur." (13/28)
te bu i savan zaferidir. Artk yrek devleti kurulmutur. Onu kurmak
bir sava gerektiriyorsa, korumak ve dar tamak bin sava ister. Durmak
isteseniz de duramazsnz artk. inizdeki sadetin br ad olan yrek
devletim, yaadnz dnyaya hakim klmak iin gerekli olan eylemleri yreiniz size danmayacaktr bile. Organlarnz ona muhalefet etse de, aklnz
onu onaylamasa da, o kendine zg yntemlerle ve imkanlarla
gerekletirecektir grevini. Biliyorsunuz,-gnl ferman dinlemez.
Yree zg imkanlarn banda, dnyann en hassas ve gelimi radar
diyebileceiniz, basret ve ferset gelir. Herkesin bildii gzler dnda bir
gzden daha sz eden Kitab'n diline kulak verelim:
"Gerek u ki gzler kr olmaz-, ancak gslerdeki kalbler kr olur."

(22/46)
Bu vericinizle, uzakl ne olursa olsun bir dostunuza muhabbet sinyalleri
gndereceksiniz. rtidadn ve nifakn tabiat haline geldii bir toplumda
gerek m'mini bu radarlarnzla tanyacaksnz. Bununla okuyacaksnz
Allah'n evrendeki ayetlerini (51/20), nefislerinizdeki ayetlerini (51/21) ve
onlarn bilgisine sahip olacaksnz. Bu bilgiyi "kitb- mestr"un yetleriyle
aktrarak "hikmet"i bulacaksnz. Bileceksiniz ki; "Kime hikmetten bir pay
verilmise ona ok hayr verilmitir." (2/229)
te o zaman, nicedir yaynn durduran yreiniz balayacak yayn
yapmaya. inizdeki dnyann en hassas radarlar, gn ve yerin sevap
grntlerini yakalayarak kaydedecek yrek arivinize. O zaman, yalnz
bilmeyip anlayacak (irfan), yalnz bakmayp greceksiniz (basiret).
Her yet iinizde yeni bir ufuk aacak. "Allah'n gsne bir inirah
verdii, Rabbinden bir nr zere olan" (39/22) biri olacaksnz. En gelimi
telsizlere, telefonlara, teleks ve telefakslara ve tele'yle balayan daha ne varsa
btn hepsine ta kartan bu imkan iler duruma getireceksiniz. Rabbnzla
aranzdaki ilikiyi o hassas cihazla kontrol edeceksiniz. O sizi srekli
uyaracak, otokontrol grevi yapacak.
Karncann ayak seslerinden daha usul gelen irki duyacak, tm
maharetlerini kullanarak ve maskelerini takarak gelen nifak bu radarla
tanyacaksnz. Kulanza Rabbnzn ad
MEKN

geldii zaman onun ibresi oynayverecek; Allah'n yetleri okunduu zaman


elmastan bir duvara toslam gibi 'znk' diye olduunuz yerde durduracak
sizi:
" M'minler o kimselerdir ki, Allah anld zaman yrekleri rperir,
kendilerine Allah'n yetleri okunduu zaman imanlar artar ve Rabblehne
tevekkl ederler." (8/2]

53

53

ZAMAN

Gece ve Kullanm
Gecesini diriltemeyenin gndz de lmtr.
Gndzn yiidi olmak, gecenin bidi olmaktan geer.
zenginliin elde edilmesinde mekndan sonra ikinci nemli faktr
zamandr. Elbet geceler de gndzler de Allah'ndr. Ne ki i zenginliin elde
edilmesinde en msait zaman olan geceyi kazanmamz gerekiyor. nk
gkler gece vakti syrrlar duvaklarn. Gece, amellerin Allah katna arzedildii mstesn zamandr.
Modern zaman anlayyla slam'n zaman anlay taban tabana zt. Bu
ztlk, zaman kullanmada da kendini gsteriyor. Allah, Kur'an'da eitli
zaman paralar zerine yemin eder,- "ve'l-asr, ve'l-leyl, ve's-subh, ve'dduh" [Asra, geceye, sabaha, kulua yemin olsun] gibi.
Bu yeminler, zamann izzetinin ilh dille tescilidir. Zaman azizdir, ne
kadar ok olursa olsun deerinden bir ey kaybetmez. Aynen su gibi. Zaman
hayattr; zaman israf hayat israf, yani intihardr. Hayatn bozuk para gibi
harcayanlara Allah'tan umut kesmemelerini tavsiye eden ayet "esraf ahi enfusihim [nefislerini israf edenler}." (39/53) tasvirini yapar.
ada zaman anlay nl tabirle akamcdr, yaratln doasna
aykrdr. Allah'n belli maksada mebn olarak yaratt geceyi amacnn
dnda hovardaca kullanmak, modern insann tabiat haline getirildi.
slm anlayta zaman, doasna en elverili biimde kullanlr. M'min,
zerine gnei dodurmaz, gnein zerine kendisi doar. Zaman
kullanmada slam, tbir caizse sabahdr. Bu nedenle, sabahn diriltici
dinginliinden en ok mslmanlar yararlanr. Ben Allah Rasul'nden gelen
rivayetlerde "yatsdan sonra Rasulullah'la oturup konuurken..." gibi
rivayetlere pek rastlamadm. Aksine Buhr, Evktu's-Salt bbnda Eb
Berze'den, Allah Rasul'nn yatsdan sonra mecbur kalmadka konumayp
istirahate ekildiini, bundan holanmadklarn nakletmekte.

Gece ve Kur'an
55

"Kukusuz biz onu mbarek bir gecede indirdik." (44/3)


Gece, Allah'n zerine yemin ettii vakitlerden biri. Kur'an, bir gece vakti
indiini ifa ediyor bizlere. "Kadir" bir gecenin addr ki ad olduu geceyi
gecelerin efendisi yapmtr.
Mira da gecenin armaanlarndandr, bir gece vakti [leylen) vuk
bulmutur. nsan neslinin erebilecei en yce rtbeye bir gece vakti ermiti
evrenin efendisi.
Gecenin mmete getirdii hediyelerden biri de "Hicret".
Kur'an; "Gece saatlerinde ayakta durup Allah'n ayetlerini okuyarak
secdeye kapanan topluluk..." (3/113)'u kitab ehli ierisinde ayrca anm,
onlarn dierleriyle bir olmadn buyurmutur. Rasul'e de bu balamda bir
emir indirilmitir:
"Ve gecenin bir ksmnda uykunu blerek sana zg bir nfile namaz kl-,
belki bylece Rabbn seni vlm bir makma ulatrr." (17/79)
Rasul'ne i zenginliin yollarn gsteren Allah'n bir tavsiyesi daha:
"Gecenin bir blmnde ve gndzn ularnda onu tesbih et ki memnun
olasn." (20/130)
Bu konuda Kur'an'da ok ilgin bir sre var: Mzzemmil Sresi.
lginlii -h- garipliinden deil, ilk nzil olan srelerden olmasna
ramen ihtiv ettii, i zenginliin elde edilmesine ynelik lh emirlerden
gelmekte. Bilinen bir ey var; hu sre nzil olduunda, bildiimiz be vakit
namazn henz farz olmad. Daha dvetin esaslarnn bile yeni yeni belirlendii nbvvetin ilk yllarna ait bu srede, Rasulullah'a ve ona ilk uyan
bir avu insana neyin emredildiini birlikte okuyalm:
"Ey rtsne brnen!
Geceleyin kalk (namaz kl); yalnz gecenin biraznda (uyu). Gecenin
yarsnda (kalk) ya da bundan biraz eksilt. Veya buna ekle. Ve Kur'an'
zerinde dura dura oku. Dorusu biz senin zerine ar bir sz
brakacaz.
Gerekten gece ne'esi (dinginlii, insann i evreninde uyandrd) etki
asndan daha gl, okumak bakmndan da daha etkilidir." (73/1-6)
Evet, henz be vakit namazn bile farz olmad, slam'n gerekten
garib olan ilk ve zor gnlerinde bu yetler olduka anlaml bir eyin

56

ifadesiydi; gelecekte slam'n tm ykn omuzlarnda tayacak olan


ekirdek kadronun ahsiyet eitiminin.
Onlar projesi Allah'a ait olan, mimar Rasulullah olan slam binasnn
temel talarydlar. Temelin salam atlmas gerekiyordu. te insann i
dnyasn zenginletirici mesajlar tayan bu gibi yetler, bu amaca mtuf
olarak iniyordu.
Ad geen srenin son yeti ininceye kadar Rasulullah ve ashab gece
namazn farz olarak kldlar. Sre-i Mzzemmil'in son ayetindeki "... O sizin
(gece saatlerini) hesap edemeyeceinizi bildii iin sizi affetti. O halde
Kur'an'dan kolaynza geleni okuyun (ne kadar kolaynza gelirse o kadar gece
namaz kln)." ibaresiyle bu vecbe hafifletildi. Kaldrlmad; "Fakra mteyessera mine'l-Kur'an." ibaresinden de yle anlalyor. "O halde
Kur'an'dan kolaynza geleni okuyun." anlamna gelen bu cmlede "para"
ile "btn" kastedilmi olup namazda Kur'an okunduundan gece namaz,
mecz olarak "Kur'an okuma" ile ifade edilmitir.
Srenin szkonusu son yetinin, kendisinden nceki yetlerden ne kadar
sonra indii hakknda farkl rivayetler var. Bir yl, ilci yl, on yl diyenler
olduu gibi, son yetin Medine'de nzil olduunu syleyenler de var. Hz. Aie
bu yeti kastederek "12 ay sonra indi. Rasulullah ve ashab 12 ay gece namazn farz olarak kld." demektedir. Abd ibn Humeyd'in Yakub ve Cafer
yoluyla Sad'den gelen rivayetinde Allah Rasul ve ashab on yl gece
namazn bir vecibe olarak ed etmiler, on yl sonra bu yet nzil olarak
m'minleri rahatlatmtr.
yle ya da byle Allah Rasul ve ashab aylarca -belki de yllarcateheccd iin zorunlu olarak kalkmlar, hatta bu vecibeyi hafifleten ayet
nzil olduktan sonra bile bu namaz Rasulullah iin, " Ve gecenin bir ksmnda
uykunu blerek sana zg bir nfile namaz kl" (17/79) emriyle emirliini
muhafaza etmitir.
En gzel rneimiz olan Rasulullah'n gecesi bizim gecemize niin rnek
olamamaktadr? Onun i dnyasnn Rabb tarafndan nasl
zenginletirildiinin delili olan bu yetler niin bizim i dnyamz da
zenginletirmesin? Rasul'n snnetlerine sarlmas gereken bizler ona has
emirlere kar niin bu denli lkayt davranabiliyoruz? Dahas insan, her
eyin olduu gibi zamann da yaratcs olan Allah tarafndan "elverili"
olarak nitelenen gece adl serveti nasl hovardaca harcayabiliyor?

57

"Nasl yaarsanz yle lrsnz; nasl lrseniz yle dirilirsiniz; nasl


dirilirseniz ylece harolunulursunuz."
Bu muhteem uyardan alacamz ok ders var. Uykuyu bir tr "lm"
olarak niteliyorum. Kur'an'da, Sre-i En'am'da, uykudan lm olarak
{yeteveffkm bi'l-leyl) szedilir. Buradan yola karsak, en azndan yar lm
olan gecelerimiz iin unu syleyebiliriz: Eer gndznz gzelse, geceniz
de gzel olacak; geceniz gzelse sabahnz (yeniden dirili) da gzel olacaktr.
Bunlar birbirine bal eyler. Bylesi bir ortamda gecesinin hesabn
veremeyenin gndznn hesabn verebilmesi ne mmkn? Hereyin el
ayak ektii bir zge vakitte canszlar, canllar ve slihlerle birlikte bu
evrensel koroya elik etmenin insann i dnyasnda ne ufuklar aacan
dnebiliyor musunuz?
Gndzleri imanlarmz gevreten bireysel ve toplumsal ilikilerin,
tuyan rmana dnen caddelerin, bulac bir biimde ta yreklere kadar
sirayet eden riddet, cehalet ve inan sefletinin i dnyamzdaki tahribatn
gecenin rahmetinden yararlanarak onaramyorsak, kalbimizin kyameti
yakn demektir.
"Geceler t subholunca inletir bu dert beni" diyen ak eri gibi krk-dkk
halimizi Allah'a arzedelim. imizin sonsuz lkesi iin yapalm bunu. Orann
ruh gibi, iman gibi, iz'an gibi, irfan gibi, ihsan gibi skinleri iin yapalm
bunu. Esir corafyamz iin yapalm. Gsnde kalb yerine ta tayan zavall insanmz iin yapalm bunu. Geceyi yreimizin sarncnda damtarak
ve gecenin dallarndan derinlik yemileri toplayarak erelim sabaha.
Geceleyin i corafyamzda edindiimiz tecrbeyi, gndzn d
dnyamza aktaralm. Bilelim ki, gecenin bir vaktinde scak yataklarna
elved diyenler; kendi, adna, toplum adna, kana, smrye ve zulme
doymayan mstekbirler elinde oyuncak olan mazlum mmet adna, her gn
imam kundaklanan saysz insan adna hcet kapsnn eiini geceleri mcahedesiyle gndzleri mcadelesiyle andranlar kuracaktr gelecei.
nk her toplumsal deiimin tohumu nce yreklerde imlenir ve
baharn ilk goncalar gslerde aar. Sz vardr Allah'n (7/128); "slih"
olma liykatini elde eden kullarna verecektir topran ve suyun emanetini.

58

YREK DEVLET

KLM

Hzn ve Gzya
"(Cennete girmeyi hakeden m'minler) dediler ki: 'Bizden hzn gideren
Allah'a hamdolsun.' (35/34)"
Allah' raz etmeye koyulmu m'minin hzn cennette bitecek. Bu
gerei glendiren bir sz de Allah Rasul vefat srasnda baucunda
alamakta olan Fatma'sna sylyordu:
"Alama kzm, baban bir daha ac ekmeyecek."
Evet, o gne dek hep ac ekmiti. nk o, ok ey biliyordu. Onun
bildiini bilen her kim olsa yle yapard. O da yle demiyor muydu: "Benim
bildiimi bilseydiniz az gler ok alardnz."
Onun bildikleri bir yana, ya onun yaadklar? Hem yetim, hem ksz.
Ardndan bir bir kaybedilen dayanaklar: Abdulmuttalib, Eb Tlib, Hz.
Hatice ve pepee gelen evlt aclar, lmleri. Tabi btn bunlar bastran da
nbvvetin ar ykyd. Bu nedenle o, ok alam az glmt.
Kan, ter, gzya...
Bu damla azizdir. Bu damlann kart ey de azizdir. Neyin
urunda olursa olsun, samimi olarak bir dv uruna dklen kanlarn
karlksz kald grlmemi.
Ter de yle. Kim alarak ter dkm de karln almam? Bu ister
m'min ister kafir olsun, herkes iin geerli. "nsan iin" diyor Kur'an,"nsan iin yalnz altnn karl vardr." (53/39)
Gzya da yle. Zulme uram birinden dklyorsa o damla, dt
yeri yakacaktr. Bu damla bedeldir. Bu bedel dendii zaman elde edilen
ey merular. Kan, topran; ter, ekmein; gzya, yrein bereketidir.
"Ve glyorsunuz da alamyorsunuz." (53/60)
Sahi, nasl heceliyorsunuz bunu, diyor Kur'an; "mannzn,
Kur'an'nzn, corafyanzn esir edildii, insannzn mnevi bir soykrma
urad, tm deerlerinizin yamaland, saysz civann yreinden
vurulduu bir ortamda hl nasl glebiliyorsunuz?" diye soruyor.

60

Gerekten, nasl becerebiliyorsunuz bunu?


Biliyorum, buna becermek demezler. Gaflet derler, vurdumduymazlk
derler, hamkt derler...
Eer bilseydik, nderimiz Efendimizin bildiini, ok alayp az
glecektik. O, yakn derecesinde biliyordu gazab, kahr, cehennemi. Bu
gereklerin rifiydi O. Biz de bunlar "irfan" derecesinde bilseydik onun gibi
yapacak, ok alayacak az glecektik.
Evet bilseydik gsmzde nkleer bir g merkezi tadmz ve bunun
her gn zerine yaan gnahlarla paslandn, bu pas zecek tek kimya
olan gzyan bir umman gibi salacaktk gecelerin koynuna.
Eer bilseydik gnah hedeflerini onikiden vuran istifar silahnn
mermileri gzyadr; gnlmze gzmzden bir rmak balayacaktk.
Eer bilseydik dualarmz yce makama tez ulatrmann en emin yolu
onlara gzyandan kanatlar takmaktr, Yunus gibi "Ala gzm ala
glmezem ayruk" diyecektik. Ya da Fuzl'nin iniltisine elik edecektik:
"rzn y dyla nem-nk olsa mjgnm n'ola Zyi olmaz gl
temennsyla vermek hre s"
Eer erseydik srrna "Yevme l yenfau mlun ve l benn"un; bir "kalbi
selm"e sahip olmak iin deil bir ka damla ya, bir ift gz bile feda
edecektik.
Eer bilseydik her gn en ok kullandmz organlarn banda elimiz,
zihnimiz ve kalbimiz gelir; bu ierisinden de en ok kullandmz ve
kirlettiimiz kalbimizdir. Onu
IKLIM

pislik ierisinde koyduumuz iin, Allah korkusundan dklen yalarla


ykamadmz iin hayflanacaktk.
Eer imann neler ektiini onun yerinde olup anlayabilseydik,
alayabilirdik.
hsan dzeyinde inansaydk Allah'a, azaba, ikba, mzana, hesba,gzmzden ya deil kan aktrdk. yle buyurmutu ya Yesribli delikanl
iin Rasulullah -aleyhissalt vesselam- efendimiz: "Allah korkusu
kardeinizin yreini dalad."

61

YREK DEVLET

Evet, btn bunlar anlayabilseydik, alayabilecektik.

"Melli bilmeyen nesle in deiliz" diyordu Him. Biz in olduk ey


ir, hem de ylesine in olduk ki, bu slam irfannn nebevi yntemlerini
"romantizm" sayanlar bile kt iimizden.
Hissizliin, duygusuzluun bir tek mazereti var: kalb katl. O da mer
deil.
"ark grmez, garb bilmez, edepten yok pyesi. Bir utanmaz yz,
yaarmaz gz btn sermyesi."
Anlayamayanlar, alayamazlar; hatta alanacak hallerine glerler. te
biz, byle olduk.

62

VE MEYVE

Sevgi
Sevgi, varlk sorusunun cevab.
Sevgi, mahlkat aacnn tohumu.
Sevgi, yrein lmsz meyvesi.
Sevgi, Yaradan ve yaratlanyla varln ortak sesi.
Sevgi, insann, harcadka oalan tek sermayesi.
mdi soralm: Sevgi, varlk sorusuna nasl cevap olabilir?
yle ki: Olmayan bir eye sevgi duyulmaz; sevmekten sz edebilmek iin
"dieri" gerekli. Sje olmadan objeyi kim bilir? Sevginin szkonusu olduu
bir yerde elbette sevenlerle-sevilenlerin varl kanlmazdr. Ortada
olmayan bir eye sevgi duymak abes olur.
te bunun iin sevgi varlk sorusunun cevabdr. Sevgiyi bilen, sevecek,
onu paylaacak birini arar. nk sevginin en gl tezahrdr paylamak.
Sevgiyi paylamak isteyen, yaratmak gibi bir gce sahip deilse eer, varlk
ierisinden bir "dieri"ni bulup sevgiyi onunla paylaacaktr. Yok bu zat yaratma gcn elinde tutan Allah ise, elbette sevilen ve seven birilerini
yaratverecektir.
"O'nun ii, bir eyin olmasn istedii zaman ona sadece 'ol' demektir; o da
hemen oluverecektir." (36/82)
Hereyin olduu gibi sevginin kayna da Allah (cc)'tr. Sevgi
alayannn kaynanda O vardr. Yeryznde gelmi gemi en byk sevgi
okullar (din) O'nundur. Dnyann grp grecei en yetenekli sevgi
retmenleri (peygamberler) O'nun okulunun mezunlardr. Akn lmsz
kitabn yine O yazmtr. nk O, "VEDD"dur, yani "ok seven"...
Yalnz o kadar m? Elbette deil, ayn zamanda O, "ok se-vilen"dir.
Nedeni yine ayn: nk O, "VEDD"dur. Kendi dilinden, kendisini yle
tantmaktadr; kendisini tanyabileceimiz en salam kaynakta, Kur'an'da:
"Rabbinizden mafiret dileyin, sonra O'na tevbe edin! Dorusu Rabbim
ok esirgeyen, OK SEVEN'dir." (11/90)
"O (Allah), balayandr, 'SEVEN'dir." (85/14)

64

O'nun sevmesinin br ad "cennet"tir. Sevginin zlp eyaya


dnmesidir cennet. O, yalnz seven, yalnz sevdiren deil, ayn zamanda
sevindirendir de. Neyle olacak, cennetle elbette. Hem, ok sevenin, ok
sevilenin, ok sevindirmemesi dnlebilir mi?
O'nun hem ok seven, hem de ok sevilen olduunu ben karmyorum,
"Vedd" ismi cehlinin gramatik zellii bu. "Fel" vezninden mbalaa
sgas, anlam olarak hem etken hem de edilgen bir yaps var. Yani fil
olarak "ok seven" anlamna geldii gibi, mef'ul olarak "ok sevilen"
anlamna da gelir.
Allah'n "Vedd" olmas demek, O'nun ok sevecei ve O'nu ok seven
birilerinin olmas demektir. te bunun iindir ki, sevgi varlk sorusunun
cevabdr.
Sevgi, flenen ruh gibi, z lhi olan deerlerden biridir. Szkonusu
deerlerin ok az Yaradan'la yaradlan arasnda paylalr. Paylalan bu
deerlerin banda gelir sevgi.
Yaratcmz tanma hususunda bize klavuzluk eden dier sfatlara
benzemeyen farkl bir boyutu vardr "Vedd" sfatnn. rnein O,
Esirgeyen'dir (Rahman), Balayan'dr (Rahim), fakat esirgenmeye ve
balanmaya muhta deildir. Affeder (Gafr), affedilmez; hkmeder,
hkmolunmaz; doyurur (Rzk), doyurulmaz...
Bu gibi sfatlar hem fil hem mef'ul anlamyla Allah iin kullanlamaz.
Bunlar byle kullanmak, kiinin imann tehlikeye sokacak kfr szler
arasna bile girebilir.
O'nun kendisi iin seip beendii "Vedd" isminin ite bu alardan
farkll vardr. Allah, sevgiyi kullaryla paylamakta, "O onlar, onlar da
O'nu sevmekte"dir. (5/54)
Dier nimetlerine karlk olarak "ubdiyyet" (kulluk) isterken, sevgi
nimetine ayn cinsten karlk beklemektedir. Bu mnda bir baka rnei
daha yoktur sevginin ve sevgi rakipsizdir. Yaradan, onu varln ortak deeri
klmtr. Doyurmu doyurulmay istememi (51/57), vermi almay istememi, yaatm yaatlmay istememi, korumu korunmay istememitir.
Fakat sevgiye gelince i deimi, onu tm varla amil klarak, sevmi ve
sevilmeyi istemitir.

Sevgi Mahlkt Aacnn ekirdeidir

65

Kur'an'da sevgi ayr terimle ifade edilir: muhabbet, meveddet, lfet.


En ok kullanlan da birinci sradaki "hubb" (ha-be-be) kknden tretilen
terimlerdir.
Sevgi anlamna gelen bu terim ayn zamanda ekirdek, tohum, z, nve
(habb) anlamlarna da gelmektedir. Bu mnlaryla Kur'an'da da
kullanlmtr. (6/95; 55/12)
Bu ikinci anlamn da gz nnde tutarak rahatlkla diyebiliriz ki sevgi,
varoluun tohumudur, ekirdeidir, zdr. Varln yaratl hikmeti,
insann varolu illetidir. Herey deerini ve mrn illetinden alr. lleti
lmsz olan deerlerin kendisi de lmszdr; Allah iin sevmek gibi. lleti
lml olan deerlerin mall de lmldr; kul iin sevmek gibi. Ancak
seven (Vedd) var olduka sevgi de var olacak; O, bu lmsz illetle
yaratmasna devam edecektir.
"O her an yeni bir itedir (Hayat her an tazelemekte, yaratmaya devam
etmektedir)." (55/29)
Mahlktn sebebi olan sevgi tohumunun ekilebilecei en verimli toprak
yrektir. Adn sevgi koyduumuz verimsiz tohumlar deil de, Vedd olan
Allah'n balad cins tohum,- ham alnp nadaslanm, ta ayklanp
kesei krlm, emek ve iilikle srlp gzyayla sulanm selim bir kalbe
ekilirse, yrek, harcadka oalan bitmez tkenmez bir sevgi ambarna
dnecek; bu tohum, bire on deil bire bin, bire yz bin veren yrek
toprann lmsz hazinesi olacaktr.
nsan yreinin bu lmsz meyvesinden tam verim alabilmek iin
ey gerekli: Cins bir tohum (sevgi), bakml bir tarla (kalb), fedakar bir
bahvan.
En kt kalpazanlk, sevgi kalpazanldr. Karlksz ek kesen tredi
tccar gibi karlksz sevgi imal eden tredi sevgi tacirleri yaptklar
kalpazanln adn "insanlk sevgisi" ya da "hmanizm" koyabilirler. Nasl
olsa bir faturas yok bu "kalp sevgi"nin. "Kuru kuru kadan'alam / Takr
takr kurban olan" diye zetler Anadolu halk bu tip kalpazanl.
Kalpazanln bir baka tr de sevgiyi donun iinde aramak, ya da
-gnmzde olduu gibi- fuhun adn sevginin zirvesi olan "ak" koymak.
leride bu konuya deineceimiz iin geiyorum.
Ortal sahte sevgilerin ve sevgi sahtekarlarnn kaplad bir ada,

66

gerek sevgiyi ancak vahyin klavuzluunda bulabiliriz. nk vahiy, hem


klarn hem mauklarn en ycesi olan Allah'n kelamdr; sevgiyi sevgiyle
yaratan Allah'n...

Sevgi Mihenktadr
Evrenin yaratl hikmeti, insann lmsz devleti, m'minin dnyadaki
cenneti, varln tek ortak serveti olan sevgi ayn zamanda vahyin de atsn
oluturur. Bu at "sevmek" ya da "sevmemek" zerine kurulmutur.
Bu lh slp, sevginin "belirleyici" olduu sonucuna gtryor bizi.
Sevgi, Allah'n kiiyi vurduu mihenktadr. Evrenin sahibi, kendisine kar
isyn etme, kar gelme yetisiyle donatt insan kahretmekten, atee
atmaktan, azabetmekten daha ok, "sevmemek"le korkutup uyaryor.
Allah'a itaatin illeti sevgi olarak belirirken, itaatsizliin illeti de sevgisizlik
olarak ortaya kyor.
Korku mu? O var, olmal da. Ancak illeti azab, gazab ya da cehennem
olmak yerine yine "sevgi" olmal. Bu saylanlar O'nun sevmemesinin bir
sonucu deil midir? Allah'a duyulan korkunun temelinde cezaya arptrlma
korkusu deil de O'nunla kendisi arasndaki sevgiyi ypratma korkusu, illeti
sevgi olan korku vardr ki, istenilen de budur ve "takv" bunun addr.
Allah'n kitabn, sevmek ve sevmemek zerine bina ettiini sylemitik.
u ayetlerde sevginin insann amellerinin belirleyicisi olarak nasl
kullanldna baknz:
"Allah, hainleri sevmez. (8/58) "Allah, tevbe edenleri
sever. (2/222) "Allah fesatlar sevmez. (5/54)
"Allah, mttakileri sever. (3/76) "Allah, haddi
aanlar sevmez. (3/57) "Allah, dengeli (kst) olanlar
sever. (5/42)
"Kukusuz Allah, ihanette ilerlemi gnahkar sevmez. (4/107)
"Allah, yolunda kurunla kaynatlm salam duvar gibi saf halinde
savaanlar sever. (61/4)
"nk Allah, byklk taslayp bbrleneni sevmez. (4/107)
"Allah (her trl pislikten) temizlenip arman sever." (9/108)
Hepsi bu kadar deil elbet. Sevgi ekseni etrafnda dnen bu rnekleri

67

oaltmak mmkn. Bunlardan baka, sevginin belirleyiciliine, sevginin


baretmeni ve insan sevgisinin ufku Rasulullah'n ve ashabnn hayatndan
da arpc rnekler bulabiliriz.
Kiinin niteliinin tesbitinde sevginin belirleyici bir unsur olduunu
Allah Rasul'nde de gryoruz. O, dardan baknca sahibini negatif
konumlara oturtacak kimi davran sahiplerini, szkonusu olumsuz
davranlaryla deil de sevgileriyle deerlendirmitir. Ashab arasnda
olumsuz davran sergileyen kimilerine kar oluan muhalefeti dengelemek
ve ar gidenlere unutulan bir boyutu daha hatrlatmak iin bir ok olayda
"Hayr! O kardeiniz Allah ve Rasl'n seviyor." buyurmutur.
Rasulullah'n sevgiyi belirleyici olarak gsterdii bir ok rnekten Buhari ve
bakalarnn naklettii yalnzca birini aktarmakla yetinelim. Hz. mer
anlatyor:
"Allah Rasul zamannda Abdullah isminde 'eek' lakabl biri vard.
Hareketleri ile Peygamberimizi gldrrd. ki itii iin Efendimiz ona
sopa attrmt. Yine bir defasnda iki ierken yakalanm ve sopa yemiti.
Onun bir ka kez sopa yediini gren biri:
"Allah lnet etsin! Ne kadar da ok iiyor." dedi. Allah Rasul:
"Sus. ona
buyurdu.

lanet etme! Bilmiyorsun ki o, Allah ve Rasl'n seviyor."

Bu tavr, ameli hie sayan ters ynde bir dengesizlie delil olamaz elbet.
nk bu rnein kendisi, bir ifratn, bir dengesizliin Allah Rasul eliyle
nlenmesidir. nsanlar zaaflarndan dolay mahkm ederek kimi ok gzel
hasletlerini grmezden gelmeyi reddediyordu. Laneti haketmemi birine
lanet etmeyi hogrmemiti Rasulullah. Belki bununla onun duaya ihtiyac
olduunu, affa ve rahmete ihtiyac olduunu ima etmiti. Elbette bylesi
rnekler ameli sfra karan Mrcie dengesizliine delil olamazlar.
"De ki: Eer Allah' seviyorsanz hana uyun ki Allah da sizi sevsin ve
gnahlarnz balasn. Allah balayandr, esirgeyendir." (3/31)
Sevginin belirleyiciliine gzel bir rnek de bu yet-i kerime. Kii
sevmediine de itaat eder; ama eer seviyorsanz itaat edin, yani itaatinizin
illeti Allah sevgisi olsun.
taat edin ki sevginiz lafta kalmasn, deyin onun bedelini. Sevdiiniz
Zat'n hatr iin Rasul'e itaat etmekle sevginizi yrek lkenizde iktidara
geirin. Sevginiz iktidarsz sevgi olmaktan kurtulup iktidarl sevgiye

68

dnsn. O zaman ne mi olacak? Sevginizi Allah'a isbatlam olacaksnz,


onun bedeli olan itaati deyerek yapacaksnz bunu. te o dem Allah da sizi
sevecek. Yalnzca o kadar m? Deil elbet. O da sevdiini sana isbatlayacak,
silecek gnahlarn, balayacak seni. Senin Allah'a olan sevginin isbat
"itaat" iken Allah'n sana olan sevgisinin isbat da "mafiret" olacak. Bu
sevgi srdke senin itaatin artacak, senin itaatin arttka O'nun ba ve
rahmeti artacak. te sana mthi bir forml. Bu formlden haberi olmayan
insanlarn yakalarndan tutarak sars onlar ve onlara "De ki: Eer Allah'
seviyorsanz..." Ve yine de ki onlara:
Allah'n var neye muhtasn? Allah'n
yok neyin var?

Sevmek ve Adamak
"Ey inananlar! Sizden kim O'nun yolundan yz evirirse yerine Allah yle
bir toplum getirecektir ki O onlar sever, onlar da O im. M'minlere kar
(toprak gibi) alakgnll, kafirlere kar (yaln bir da gibi) izzetlidirler.
Allah yolunda cihad ederler, hi bir knaycnn knamasndan korkmazlar. Bu,
Allah'n bir ltfudur, onu dilediine verir. Allah'n ltfu genitir, O bilendir."
(5/54)
Allah'n yolundayken O'ndan yz evirenlerin ilk yitirdii eyin "sevgi"
olduunu anlyoruz. nce sevgiyi kaybediyorlar, Allah onlar sevmiyor onlar
da Allah'. Ve arkas geliyor. nk sevgi dier eylemlerin illeti. llet yok
olunca maluln durmas iin hi bir sebep kalmyor. M'minlere kar yumuakbal olmas gerekirken tam tersi bir tavra giriyor: Sebebi sevgisizlik.
Kafirlere kar izzetli olmas gerekirken, tam tersi bir tavr alyor; sebebi
yine ayn. Sevginin, Allah'a olan sevginin en yksek ifadesi olan cihad
terkediyor. Bedeli "can" ve "kan" olan bir sevgiden yoksun kalnca, o bedeli
deyecek g bulamyor kendinde. nk artk "Beni seven ve benim
sevdiim Allah ne der?" yerine "Falan ne der?" sorusu geiyor. O gne
kadar sevdas uruna knaycnn knamasndan korkmazken, o sevginin
yokoluuyla, knanmak korkusu gibi aalk bir duyguya teslim oluyor. Dn
sevgi sayesinde zgrken bugn sevgisizlik ukurunda nefsin, eytann,
eyann ve evrenin esiri oluyor. Dn sevgi sayesinde reten ve veren biriyken
bugn sevgisizliin penesinde srekli tketen ve alan derekesine dyor.
Sevmek vermektir, sahip olduunuz en deerli varl, yreinizi vermek...
Vermek dedimse yle karp sunmak deil, paylamak anlamnda vermek.

69

Kii bakasna veremediinin, "dieri"yle paylaamadnn sahibi


deildir. Ya da kiinin sahip olduu ey, bakasna verebildii eydir. Bundan
dolay yreine sahip olamayanlar sevemezler. Yrei igale uram bir
insann sevebilmesi dnlemez. nk oras igal edilmitir, yreinin
iktidar kendi ellerinde deildir, onu bir bakasyla paylaamaz.
Bylesine igale uram bir yrein sahibi sevmekten sz ediyor,
"Sevdim" diyorsa, sevdiine sahte adresli davetiye kartyor demektir.
Vereceiniz ey ne kadar deerliyse, onu vereceiniz yer de o kadar yce
olmal. Daha doru bir deyimle, verdiinizin kymetini bildiiniz lde
seersiniz verilecek yeri. Sevginin adanabilecei en byk kap Allah'n
kapsdr. Sevgiyi o kapya adamak, ona en yksek deeri bimektir. Sizden
olan bireyi lmszletirmektir. nk bir adan sorumluluu, adand
andan itibaren, adand kapya geer.
Sevmek, adamaktr. Adan tasarrufu adand kapya aittir. Eer
sevginizi bir lmsze adamsanz, onu da lmszletirmisiniz demektir.
Allah' sevmek sevgiyi lmszletirmektir. lleti lml olan sevginin
kendisi de lmldr. lleti lmsz olann kendisi de lmszdr.
Sz buraya gelmiken, yanl bir kanaate deinmek istiyorum. Bu
kanaatte sevgi, ahsiyet gelitirici ve kiiye varln duyumsatc bir retim
arac deil, seveni sevdiinde yok edici (fen) bir tketim aracdr. Kiiyi
olgunlatran ve ona ahsiyet kazandran, sevgiyi sevgi olmaktan karp
tutkuya dntren ve onu bir can kurdu gibi insan yiyip bitiren bir yrek
kurdu olarak tarif eden bu anlayn vard son durak, Panteizm
dengesizliidir. Hindli bilge Tao Tse'de grld gibi, pisliin iinde bile
(h) Tanr'nn grldn sylemeye kadar vardrlan bu yamuk felsefe,
Kur'an'n ngrd "hlk-mahluk" ikilemine taban tabana zttr.
Sevmek, bazlarnn iddia ettii gibi yok olmak (fen) deildir, aksine
"Sevmek var olmaktr." Varlndan haberdar olmaktr. Sevmek kiinin kendi
varln isbatlamasnn en kestirme yoludur. nk sevgi, ahsiyyeti
koruyarak btnlemektir. Birbirinde yok olmak deil, birbirinde var
olmaktr. Yok olma (fen) faraziyeleri sevgiyi tek ynl kabul ederek sevenin
sevdiinde yok olacan iddia eder. Halbuki sevgi ift ynldr. Bu gerek
Allah'la kul arasndaki sevgide bile geerlidir: "Allah onlar sever onlar da
Allah'." (5/54) Sevgi bir bakasna hulul (girme, onda yok olma) deil bir
bakasnda kiinin benliini duyumsamas, varlnn farkna varmadr.

70

Bir sevgi ferde kendi kimliini kaybettiriyorsa o sevgi, sevgi deil


girdaptr. Kardaki de sevgili deil zerine konan canly eritip sindiren ve
canavar bitki olarak bilinen Nepentes ieidir.
Kiiyi sevdiinde kaybeden bir sevgi, retici deil tketici bir sevgidir;
Zleyha'nn Yusuf (a)'a olan sevgisi gibi. Hem kendisi tkenir hem de
karsndakini tketir. nk o sevdaya kara alnmtr; kontrolden km,
"aksevda" iken "karasevda" olmutur. Kur'an'da Zleyha iin getii gibi,
yakp tketen bir ey olmutur: "'Sevda onun barn yakm' dediler.
(12/30) Evet onu tketmi, o da kendisini tketenden intikam almak
istemitir. Tabi bu intikam dnp onu tketmek biiminde gsterecektir
kendini. Onca sevgisine ramen mi? Evet, onca sevgisine ramen yapmak
isteyecektir bunu.
Bylesine bir sevgi, kimse iin meru deildir. Mer sevgi, akl batan
almaz, tersine akl layk olduu yere koyar. -Bazlarnn iddia ettii gibiAllah sevgisinden dolay akl yitirilmez. Allah' seven, O'nun yerli yerinde
yaratt ve hikmetle yerletirdii akl nasl yerinden eder? Nasl sevdiini
syledii Zat'n hikmetine mdahale edebilir? Bylesi bir ey, Zleyha'nn
Yusuf'a sopa ektirmesi ve bunu da, sevgi adna,
S5
sevginin st snr olan ak adna yaptn iddia etmesi kadar abestir.
Evet bu tketiciliin de bir sevgi eidi olduunda phe yok. Fakat
normal ve retici deil, anormal ve tketici bir sevgidir bu. Eer istediini
elde etseydi Zleyha, o sevgi hem kendisini hem karsndakini yakacakt.
Allah' sevmek adna, Allah'n sevdii gibi yaratt insann dengesini
bozmak imrenilecek bir ey olsayd, bu ii ncelikle Allah' onun kadar hi
kimsenin sevemeyecei Rasulullah ve Ashab yapard. Rasullerin bizden ok
daha iyi bilip-tandklar Allah Tel'y gerei gibi sevmemeleri dnlemez.
Allah'n kendilerinden raz olduu, kendilerinin de Allah'tan raz olduu
sahabe iin de geerli ayn ey. Sevdikleri Allah ve Rasul yoluna sevginin en
byk bedeli olan can ve kanlarn koyan sahabe ierisinden belki her trl
insan kmtr, ama Allah akndan deli-divne olduu sylenen, ok
sevdiklerini bildiimiz bu iki varla kar duyduklar ak yznden akln
karp "meczub"laan biri kmamtr. Kimdir Allah' Rasulullah

71

aleyhisselamdan daha ok sevdiini iddia eden? Bunu sylemeye kimin dili


varabilir? Hem en gzel rneimiz olan Allah Rasul'nn ve onun ellerinde
yetien neslin bu konudaki tavr bizler iin takip edilecek en doru yol deil
midir?
Allah' ruhuyla sevenlerin, kalbiyle sevenlerin akln banda brakr
sevgi. Allah' aklyla sevenlerin akl ise balarndan gider. nk sevgi
"bilmek" deil "tanmak"tr, akl bunu kaldracak kapasitede deildir:
"drki mel bu kk akla gerekmez Zir bu terzi bu
kadar skleti ekmez"
Evet, akl terazisi bu kadar arl kaldramayacak, ince bir yerinden
krlverecektir.
Adresleri doru tesbit etmek gerek. Sevginin yerini, adresini de doru
tesbit etmek gerek. Bildiim bir ey var: Allah akn en st dzeyde yaayan
Rasul ve ashab arasndan mecnun ve meczubun kmad. Yine bildiim bir
ey var: Allah Rasul'nn ve ashabnn Allah' ok, hem de pek ok sevdikleri ve sevginin yksek bedelini demekten bir an bile kanmadklar.
slam'daki cihad farizas kulun Allah'a olan sevgisinin en yksek
tezahrdr. nk sevginin bykl yaplan fedakarlkla orantldr.
Kiinin sahip olabildii en byk deer "can"dr. Sahip olduu o deeri, en
ok sevdiini iddia ettii Zat'n yoluna -sevgisinin bedeli olarak- koyar, O'na
bu ekilde isbat eder sevgisini. Deilse, isbat edilmemi sevgi kof bir sevgidir.
Kuru bir iddiadan te bir deeri yoktur. Onu ne Yaradan, ne yaradlan
ciddiye alr.
Bu durumda varacamz en doru hkm udur: Allah' ok sevenler,
kendini Allah'a, O'nun yoluna adayanlardr. Bu yzden ehadet en byk
aktr, ehid ise akn kanyla ve canyla isbat etmi lmsz ktr. Bu ak
yle bir aktr ki; bu ak uruna bir kez deil, bin kez lnr. Bu ak insana:
"Gl yzl gzel lm/Seni bin kez lrm." dedirtir. Bu akn Peygamber
dilindeki ifadesi budur,- akn kanyla isbat eden ehidin, bu eylemi dnp
dnp tekrarlama isteidir. Hem dorusu da yle deil mi?
"Ak oldur kim klur cann fed cnnna Meyl-i cnn etmesin her kim
ki kymaz cnna Cnn cnne vermektir kemli n Terk-i cn derler

72

bu derdin mteber dermnna"


Sevgini isbatlamak iin gerekirse brhm gibi atein ortasna atacaksn
kendini. Senden istenildiinde byle isbat edeceksin sevgini. Elbet O da isbat
edecek seni sevdiini. Kabzasnda tuttuu atee emrederek: "Y nru kn
berden ve selmen al brhm." (21/69) diyecek.
Ate de sahibinin bu emrini tutup, sevgiyi yakmaya g yetiremeyecek;
seven ve sevilene souk ve serin olacaktr. Fakat buna ramen bu sevgiyi
ypratrm diye tir tir titreyeceksin. Hem cann adayacak, hem korkacaksn;
hem atee atlayacak, hem de sevgiyi kaybetmekten korkacaksn; ite budur
TAKVA.

Sevginin Zirvesi: Takv


Bu kavram, "saknmak" biiminde evrilir Trke'ye. Bu mthi ve
azna kadar dolu kavram hi bir szckle Trke'ye eviremeyeceimi
biliyorum. Onu bir tek szckle ifade edebilirini; yine "takv" ile...
takvnn ne olduunu bilmek ancak yaamakla mmkn. Ama takvnn
salt korku demeye gelmediini rahatlkla syleyebilirim.
Bu kavramn ierdii anlamlar iinde vaka biraz korku da var. Ancak
bu korku ateten, cehennemden, azabdan, kalrdan korkmak deil. Ona
"havf" derler ki onda sevgi aranmaz.
Ya nedir? takvdaki korku kulun Rabb'yla arasndaki sevgiyi ypratma
korkusudur. O yakacak diye deil, o sevmeyecek diye korkmaktr. Yanmann
en by O'nun sevmemesidir. te takv, kiinin Allah'la arasnda
oluturduu sevgiyi ypratmamak iin tetikte durmas, o sevgiyi gzbebei
gibi korumasdr. Bu durumda Vedd olan Allah'n deil yasaklarn, O'nun
holanmama ihtimali olan eyleri bile terkeder; deil O'nun emirlerine, O'nu
honut edeceini sand tm eylemlere sarlr. Btn bunlar yaparken de
baka hesaplar yapmaz. Yalnzca sevgiyi korumay, onu ypratmamay amalar. takvda, titreyiin illeti dl ya da ceza deil, sevgidir.
Takv, sevginin zirvesidir. Sevgi, umut, korku... Bu nn insan ruhunda
meydana getirdii hlettir takv. Sevgi, umut, korku, birlikte yalnzca
Allah iin duyulur. Bunlarn n birden Allah'tan bakasna tahsis etmek,
tahsis edilen o eyi "ilah" edinmektir; bundan hi kukunuz olmasn.
nsan birini yalnzca sevebilir, bu akidevi bir mesele tekil etmez. Ya da

73

birine umut besleyebilir, veyahut birinden korkabilir. Ancak bu n


birden Allah'tan bakasna tahsis edemez. Bunu yapmak O'na eler (endad)
bulmak demeye gelir. Fakat bunlar tmyle Allah'a tahsis etmek kiiyi,
vgye en layk makama ulatrarak "mttaki" yapar. Bu ayr ruh hali
insandaki farkl bilincin dinamiidir; ulhiyet, rubbiyet ve ubdiyet
bilincinin...
Deil bunlarn n birden Allah'tan gayrya tahsis etmek, m'minin
bir bakasn Allah' sever gibi sevmesine bile Allah'n rzas olmamaktadr.
Byle bir durumu "kendisine ortak komak" olarak adlandrmaktadr
Mevl:
"nsanlardan kimi, Allah'tan bakalarn O'na eler koar. ALLAH'I
SEVER GB SEVERLER ONLARI. nananlar ise en ok Allah' severler."
(2/165)
Bu, sevgiye ilikin hkm. Bir de korkuya, ilikin olan var:
"Kendilerine sava farz klnnca hemen ilerinden bir gurup
NSANLARDAN ALLAH'TAN KORKAR GB, HATTA DAHA FAZLA
KORKMAYA BALADILAR: 'Rabbimiz niin bize sava farz kldn? Bize
biraz daha sre tansaydn olmaz myd?' dediler. De ki: 'Dnya geimi azdr,
takv sahibi iin hiret daha iyidir. Size kl kadar hakszlk edilmez." (4/77)
Evet, Allah' sever gibi bakalarn sevenlerin durumunu belirten yetin
slbuyla, Allah'tan korkar gibi bakalarndan korkanlarn durumunu
belirten ayetin slbu arasndaki ak farka dikkat! Korku sevginin cezada
bile ayak topuuna ulaamyor. Yamuk sevginin cezas, yamuk korkunun
cezasndan kyas gtrmeyecek kadar byk. Allah' sever gibi sevmek adet
irkle tanmlanrken, Allah'tan korkar gibi korkmak sadece yeriliyor. Bu da
sevginin azametine arpc bir rnek.
Sevgiye tannan bu ayrcalk da gsteriyor ki, o, duygularn en ycesidir.
Yerini bulduunda sahibini de yceltir. Tersi de geerli elbet; yerini
bulmadnda ise sahibini ayn oranda alaltr. Onu yerli yerinde
harcamayan harcanacaktr.
Alak gnlllk, sevginin ycelttii kiilerde grlen bir erdemdir.
Bunun tersi olan kibir ve gurur ise sevgi yoksulluunun doal sonucudur.
Kerim yetteki sralama bunun en gzel delilidir: "O onlar sever onlar da
O'nu. M'minlere kar alak gnll, kfirlere kar izzetlidirler." Evet, mutlak alaklk anlamna gelen "zillet" bile sevginin yana gelince kanatlanp

74

ykseliyor ve sahibim de ykseltip, vlen bir erdeme dnyor; rezletken


fazlet oluyor. Aynen alaklk gibi. O da yle deil mi? Tek bana alaklk
iren bir durumken, gnln, sevginin topra olan gnln, yanna gelince
birden kanatlanp fazilete dnyor, alak+gnl, yani alak gnlllk bir
meziyet oluyor. Asl alaklk, tevazu gsterilecek yerde tevazu gstermemek
oluyor; m'mine kar kibirlenmek, gururlanmak oluyor. Bunun temeli de
sevgisizlie dayanyor.
Yine yetin devamndan anlyoruz ki kafirlere kar gsterilen ecaat ve
cesaretin kayna da sevgidir. Sevgi insan taraftar yapar. Kimin olacak.
Elbette sevdiinizin taraftar. Eer sevdiiniz Allah ise, sizde Allah taraftar
(hizbullah) olacaksnz. Bu durumda sevdiinizin dostlarna dost,
dmanlarna dman olacaksnz.
Kafirler karsnda dleklik ve psrklk sergilemenin illeti de sevgisizlik
olarak ortaya kyor bu durumda. En byk alaklk, illeti sevgisizlik olan
korkudur. zetle, sevmek cesarettir.
En iyisi sen baka eyden deil sevmemekten, sevememekten kork. Tabi
bir de sevgiyi yerli yerine koyamamaktan, her derde dev olan bu ilac bir
intihar aleti olarak kullanmaktan kork. Sevgi gibi kk lh olan bir
duyguyu yanla alet ettiinde Allah' karnda bulacaksn. te bu noktada
Allah kskantr. Rasulullah'a dayandrlan bir haberde: "Saad kskantr,
ben Saad'dan daha kskancm, Allah da benden daha kskantr." buyurulur.
Allah'n gzel isimlerinden biri de "Gayr"dur, yani "kskan". Kulunu
ulhiyyet ve rubbiyet noktasnda bakasndan kskanma ve saknma olay.
Salt kendisi iin yaratp her bir eyi emrine verdii kullarnn kendisi dnda
ya da kendisiyle birlikte baka ilah edinmelerini (irk) ite bu yzden affetmemektedir. Gayr olduu iin, Vedd olduu iin ok sevdii kullarnn
bu konudaki yanlglarn kat'iyyen affetmemekte, bunun dndakilerini
affedebileceini syledii halde srf bu (irk)'nu affetmeyeceini
bildirmektedir.
Rabb- Rahm'in bu gayretine ramen insann kendisine vesenden,
sanemden, tauttan, canldan, canszdan, ideolojiden, teknolojiden zetle
O'nun dndaki herhangi bir eyden ortaklar bulmasn affetmez.
Affetmemekle kalmaz ok iddetli bir biimde cezalandrr. Sevgi (iman)
ykselmektir, yle ykselmek ki gkleri gemek, zaman ve mekan gemek.
te budur Allah'n kuluna olan sevgisi.
Kul O'na ortak komakla bu sevgiye ihanet ederse, bu, o kulun, o

75

muazzam ykseklikten dmesi anlamna gelir ki, bu dn dehetini


haber vermekten diller aciz kalr. Sevgiyi yitirenin halini gzel zetlemi
Seyrn:
"Zor gnlden dme gkten dmeden ben bilirim Kalb-i sultandan
den kul parasndan pare bul"
Cibt gibi, insann kendi cinsinden birini; sanem gibi elleriyle yaptn;
vesen ve taut gibi zel ya da tzel kiilik sahibi otoriteleri; hev gibi
dnce, sistem, ideoloji ve ekolleri "rabb" edinmenin Allah' nasl gazaba
getirdiini, dorudan tm muhatablara hitap eden ve insan iliklerine kadar
titreten u yette grebiliriz:
"Sakn Allah ile beraber baka tanr edinme! Sonra rezil bir ekilde
kovularak cehenneme atlrsn." (17/39)
mrnde puta tapmam ve daha sonra da tapmayaca kesin olan
Rasulullah'n gnln sabit tutmas iin, byk akna halel getirmemesi iin
bir uyaryd bu. Uyar slbunun sertlii, ayn zamanda sevginin de
bykln gsteriyordu.

Kimi, Nasl Sevmek?


"Kimi sevmek?" sorusuna doru cevap bulmak yetmiyor, "Kim iin
sevmek?" sorusunu da doru cevaplamak gerekiyor. Eer birincisini doru
cevaplamak yetseydi eytan kovul -mazd. O Allah'n Rabbln hi bir
zaman inkr etmedi. Lakin o Allah'n sevdiini sevmedi, hatta onu (Adem)
hasetledi, Allah' ondan kskand.
Bu kskanlkla dierini kartrmayalm. kisi arasnda illet fark var.
Hadi bunu da siz syleyin. Evet bildiniz, yine "sevgi". Gayr'un gayretinin
illeti sevgi iken, eytann kskanlnn illeti "sevgisizlik"tir. Sevgisizlik ise
hasedin br addr.
O'nu sevmek yetmez, sevdiini de O'nun iin seveceksin. O'nun sev
dediklerini de seveceksin. O neyi, ne kadar seveceimizi vahy ile belirlemi,
izmi snrlar. Bu snrlar iyi bilecek ve tecavz etmeyeceksin. O'nun,
sevginden bakalarna da pay ayrmana bir ey dedii yok. Yeter ki dozunu
karma. Sevginin kontroln elden brakma, neye ne kadar pay ayracan
iyi bil. Buyurun sevginin lh taksimatna:

76

"De ki: Eer babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, hsmakrabanz, kazandnz mallar, dmesinden korktuunuz ticaret, hounuza
giden meskenler size Allah'tan, Rasul'nden ve O'nun yolunda cihad etmekten
daha sevgili ise, Allah, emrini (gazabn) gerekletirinceye kadar gzleyin.
Allah fask bir topluluu doru yola iletmez." (9/24)
"Babalar" diye balyor ayet ve sralyor kiinin Allah'tan, Rasul'nden
ve Allah yolunda cihaddan daha fazla sevebilecei eyleri, kendisini bu
sevgiliden alkoyabilecek olan engelleri ya da sevgi kantarnn topuzunu
karma ihtimali olan deerleri. Kur'an'n dilinde, bu saylanlar Allah'tan
Rasul'nden ve O'nun-yolunda cihaddan daha fazla sevmek fask olmann
yeterli delilidir.
Bu yet sevgide dengenin nasl salanacan retiyor bize. Bu dengeyi
bozanlar tehdit ediyor. Allah bu sayd isimleri imtihan arac klarak,
nebilerini sevgi snavndan geirdi. brhm'i hem babas hem de oluyla
snad. Nuh'u olu ve karsyla snad. Lut'u eiyle snad. Rasulullah'
yaknlaryla snad. Eyyub'u malyla snad.
Btn bu nebiler (Allah'n selam tmnn zerine olsun) alnlarnn
akyla verdiler snavlarn. Bazlar iin belki biraz zor oldu. Nuh'un olu
iin, Rasulullah'n amcas Ebu Talib iin duyduu hislerde olduu gibi. Ama
sonunda oldu. brhm'in boazlad ko, doru adresten amayan sevgiye
verilmi bir dld.
nce bir nokta var: Babay, kardei, kadn, hsm-akrabay sayd halde
anneyi saymyor yet. Babay sayd halde anneyi saymamasnn nedeni,
baba sevgisinin artl sevgi oluundan.
Baba sevgisi kazanlan bir sevgidir. Umutlar gereklemedii zaman
yiter.
Evladndan
beklentileri
vardr
babann.
Kendisinin
gerekletiremediklerini o gerekletirecektir, babasnn kutsallarn
koruyacak bir haleftir o. Baba gereinde ocuunu Allah'tan ve O'nun
yolundan alkoyar. Eer yukarda saylan emellerinin gereklemesine
evladnn Allah yolunda oluunu engel olarak gryorsa, gzn krpmadan
yapar bunu. Hatta daha ileri gider, kendi kutsallar ve atasnn kutsallar
adna Allah'a kar, Rasul'e kar savatrr onu. Baba, evladyla arasndaki
sevgiyi emellerinin gereklemesi urunda kullanamazsa sevgisi azalr, hatta
tmden yitebilir.
Fakat anne sevgisi yle deildir. O kazanlm deil, verilmi bir sevgidir.
O sevgide kayt ve art yoktur. Baba gibi bir takm beklentileri sevgisine

77

temel yapmaz anne. Eer bir takm artlar ileri srmse, bu artlar babada
olduu gibi "atalk" hesaplar yznden deil tamamen onun iyiliine olacan sand iindir. Babada "ben" ar basarken, anada "o" ar basar.
Gnmzde bir ok ana-baba farknda olarak ya da olmayarak
evladlarnn katili oluyorlar. Evladlarn Allah'tan kskanyorlar, Allah'n
dininden kskanyorlar. Ve Allah'tan daha ok seviyorlar onlar. Daha doru
bir deyimle Allah' onlardan daha az seviyorlar.
Elbet Gayr olan Allah da buna raz olmuyor, yalnz kendisi iin yaratt
bir eyin yine yarattklarnca kendisinden (Yaradanndan) esirgenmesine,
kskanlmasna raz olmuyor ve sonunda alyor onu ellerinden. Onun
gerekte kime ait olduunu bylesine sert bir ihtarla hatrlatyor bazen
ebeveynlere. Anne-babalar Allah'tan kskanarak, onlar Allah gibi severek
evlatlarnn sonunu hazrlyorlar. Bu yanl bazen de eler yapyor. Elerin
Allah yolunda birbirleriyle yara km iki atlet gayreti ierisinde olmas
gerekirken o yola dikilen birer engel oluyorlar. Byle olunca da Allah kendi
koyduu sevgi ve merhameti alyor, yani kendi yuvalarn kendi elleriyle
ykyorlar, kendi huzurlarn kendi elleriyle karyorlar. Evet, Allah'n
koyduu sevgiyi... yete buyurun,- hem de sevgiye "yet" diyen yete:
"O'NUN
AYETLERNDEN
BR
DE
KENDLERYLE
KAYNAMANIZ
N
SZE
KEND
NEFSLERNZDEN
(CNSNZDEN) ELER YARATMASI VE ARANIZA SEVG VE
MERHAMET KOYMASIDIR." (30/21)
Allah'n yetlerinden bir yet olan 'sevgi'yi O'nun yolunda kullanmak
varken, o sevginin sahibine kar silah olarak kullanmak ne hamakat.
Ailelerin yanl kendilerini nce e sonra kul saymalarnda. Evlatlarn
yanl da kendilerini nce evlat sonra kul saymalarnda. Genellikle babalarn
houna gitmekte nce evlat sonra kul tavr. Bu ise Allah'n raz olmayaca
bir durum. Dahas inanan birinin almamas gereken bir tavr:
"nsanlardan kimi Allah'tan bakalarn O'na eler koar, Allah' sever
gibi severler onlar. nananlar ise en ok Allah' sever." (2/165)
ada insann Allah'a inan cahiliyye mriklerinin Allah'a inanna
nitelik ynnden ok benziyor. nk, sevgi deil ihtiya belirliyor
Rabbimizle olan ilikilerimizi. nk insan "Ey Allah'n, sana muhtacm,
nk seni seviyorum." deme yerine "Seni seviyorum, nk sana ihtiyacm
var" demeye getiriyor.

78

Cahiliyede de, mrikler kendilerini Allah'a yaklatrdn iddia ettikleri


putlarn sava, ktlk ve salgn hastalk zamanlarnda hatrlarlard. O sknt
geince, dn lrcesine yalvardklar tanrlarn bugn unuturlar, hayatn
hayhuyuna tekrar dalarlard. Allah'a taptn iddia eden gnmz insannn
da yaratcsyla ilikisi buna benzemiyor mu? Bu ilikinin temeli sevgiye deil
ihtiyaca dayanmyor mu? Dahas anz ada insann gnln, onu
kaptrd eyler arasnda Yaratc'nn kanc sraya geldiine baknz. Hatta
gnlne tktrd bir yn dnyalk arasnda Yaratc'ya bir yer ayrp
ayrmadna baknz.

"Bir em'a ki Mevl Yaka"


Sevgi, verilen bir ey mi, kazanlan bir ey mi?
Bu soruya "her ikisi de" biiminde cevap vermek mmkn. hlas da yle
deil mi? Kitab'da her iki anlamyla birden kullanlr: Muhlisn (ihlas
kazananlar), muhlasn (ihlas verilenler). Elbet sevginin en garantilisi Allah
tarafndan verilen sevgidir. Bu ok eitli alanlarda kendini gsterir. Mesel
man konusunda:
"... fakat Allah size iman sevdirdi ve onu sizin kalblerinizde ssledi ve size
kfr, fsk ve syn irkin gsterdi. te doru yolda olanlar bunlardr." (49/7)
Sevgi bu anlamda, hidayetin teki ad olmutur. Bir eye sahip olmakla,
sahip olunan bir eyi sevmek arasnda fark olmal. man sevmek, imanl
olmaktan te bir olay olsa gerek. man seven biri onun zerinde titreyecek,
hatrn srekli ho tutacak, urunda byk fedakarlklara katlanacaktr.
man sevmek, imann dmanlar olan kfrden, fsktan, syndan nefret
etmeyi gerekli klyor. lkini sevdiren Allah, bu sonuncusundan da kulunu
nefret ettiriyor. Bu durumda nefret de sevginin kanlmaz unsuru oluyor.
"Her ey zddyla kaim" ilkesine gre zaten sevmeyenin nefret etmesi,
nefret etmeyenin sevmesi dnlemez. Ancak nefretin merulamas,
illetinin "sevgi" olmasyla mmkndr. Ssleme olaynn sevmekle dorudan
ilgili olduunu bu yetten anlyoruz. Obje (iman)'yi ssleyip gzelletirmek
yetmiyor, sjenin de gzel olmas gerekiyor. Daha ak bir deyimle,
baktmz gzel olmal, fakat bakmz da gzel olmal. te bunun iin Allah
iman ssleyip gzelletirirken bak da ihmal etmiyor. Yamuk bir bak
eriyi doru, doruyu eri gsterecektir sahibine. Ktlklerin irkin
gsterildii bir bak doru bir bak demektir. te bunu yapyor Allah.

79

man iin sevgiden belirleyici olarak sz eden Kur'an, kfr iin de ayn
ly koyuyor: "Kfr sevmek..."
"Ey inananlar! Eer imana kar kfr seviyorlarsa babalarnz ve
kardelerinizi veliler edinmeyiniz. Sizden kim onlar veli tanr dost tutarsa ite
zalimler onlardr." (9/23)
ifte standard tabiat haline getiren gnmz insannn yaad vahim
elikiyi ortaya koyan bu yet, gerekte yaygn bir ikiyzlle parmak
basyor. nandn iddia ettii halde imana kar kfr sevenlerin, kfr
destekleyenlerin, kfr savunanlarn baba-karde de olsalar, man sevenler
tarafndan veli ve dost edinilmemelerini tavsiye ediyor.
Sadece iman sevip kfr sevmemek yetmiyor, imanly sevmek, kafiri ve
onlarn dostlarn da sevmemek gerekiyor. Onlar isterse inandklarn iddia
etsinler, imana ve imanlya dost olamazlar, veli olamazlar. nk imanl
olmak yetmiyor, imam sevmek gerekiyor. Bu da yetmiyor, onun dmanlar
olan inkr, gnah ve Rasul'ne syn sevmemek gerekiyor. Karanlkla
aydnl birbirine kartrmamak gerekiyor.
Verilen sevgiden sz ediyorduk. Daha nce sevgiyi Allah'n kendinden
fledii ruha benzetmitim. Baknz yete, adet O'ndan bir para olarak
sz ediyor sevgiden:
"Gzmn nnde bytlesin diye senin zerine BENDEN bir sevgi
braktm." (20/39)
Ruhu herkes tarken sevgi daha zel bir iliki gerektiriyor ve onu
bazlar tayor.
nsann erebilecei en byk sadet, O'ndan bir sevgiyi zerinde
tamasdr. Szkonusu bu sevgiyi tayacaklarda aranan zellikler, yani
O'ndan bir sevgi tamaya layk olma artlar yle tesbit ediliyor:
"NANAN VE SALH AMEL LEYENLER N RAHMAN BR
SEVG YARATACAK." (19/96)
Birey dikkatimi ekiyor,- Kur'an'da nerede Allah'n sevmesinden sz
edilse, bu ayette olduu gibi, hemen yan banda rahmetten, batan da sz
ediliyor. (Bkz.: 11/90; 85/14) Sevgi Allah'n rahmet kalemleri ierisinde ilk
sray oluturuyor. Bu nedenle de sevgiden mahrum olmak, rahmetten
mahrum olmak anlamna geliyor.
Sevgi bartr, stelik barn en byk teminatdr. Elbette sevginin de bir

80

teminat olmas gerek. te bu teminat da Rabbmz veriyor:


"Ve onlarn kalblerinin arasn (sevgi ile) uzlatrd. Sen yeryznde
bulunan hereyi verseydin yine onlarn kalblerinin arasnda lfeti
oluturamazdn, fakat Allah onlarn kalblerinin arasn uzlatrd." (8/63)
Gnl ferman dinlemiyor ve sevgi henz borsalara dmedi. ki insan
birbirini ka para verseniz sever? Ya da seven iki insan hangi bedeli deyince
terkeder bu sevgiyi? Fiyat nedir kalbin ve onun en soylu meyvesi olan
sevginin?
Gnllere sz geirecek olan sultanlar ve fermanlar deil, yalnzca o
gnln sahibi olan Allah'tr. O'nun bir vasf da "Mukallibu'l-Kulub"dur
(Kalbleri evirip eviren). Eer o gnllerde sevgi me'alesini tututurmusa
bir, dnya biraraya gelse sndremeyecektir o me'aleyi. air de yle
demiyor mu:
"Bir em'a ki Mevl yaka flemekle snmez."

Sevgi Toplumu
"Hani siz birbirinize dman idiniz. Allah kalblerinizi birletirdi, O'nun
nimeti sayesinde kardeler oldunuz. Siz (lfet yokken) ateten bir ukurun
kenarndaydnz, Allah sizi (illeti sevgi olan bir topluluk iine katarak) ondan
kurtard." (3/103|
Sevgisizliin lh lisandaki tasviri "ate ukurunun kenarnda olmak."
yle ki yarm adm daha atnca kendinizi yalnzlk ve sevgisizlik ukurunda
bulabilirsiniz. Allah sayesinde yalnzlktan kurtulup sevgiyi tattnz.
Sevginin vazgeilmez unsurunun "teki" olduunu konuya girerken
sylemitik. En byk toplumsal rahmet olan lfetin (kelime anlam olarak
birbirine geirmek, aradaki boluklar doldurmak demeye gelir. nananlarn
kalblerine Allah'n yerletirdii kardelik sevgisidir.) nart nedir, biliyor
musunuz? Birlikte olmaktr, topluca sarlmaktr, yani cemdt deil cemaat
olmaktr. Ayn ayetin giriini okuyalm:
"Ve Allah'n ipine hep birlikte sarln, blnmeyin. Allah'n size olan
nimetini hatrlayn."'(3/103)
Evet, Allah'n hatrlamamz istedii nimetin lfet olduunu yetin
devamnda grdk. te sevgi nimetinin kr ncelikle sevgide birliin
salanmasdr. Herhalde kimse sevginin olmad bir yerde vahdetten sz
edemez.

81

Cemaat, sevginin biraraya toplad, lfet adl yrek devletini kurabilmi


insanlar topluluudur; yreklerini paylaanlarn, lfet kimliiyle vizesiz
gmrksz birbirlerinin gnlne zgrce yol bulanlarn topluluudur.
mmet, ite bu topluluklarn oluturduu okyanusun addr. Byle bir
topluluun fertleri, yrek lkelerinde muhabbeti iktidar etmilerdir. Sevgi
toplumunda fertler birbirlerinin gnln, hayat denizinde kopan ya da
kopacak olan frtnalara kar, emin bir liman, selametli bir snak,
bereketli bir barnak bilirler.
Sevgi toplumunda, insan insann kurdu deil insan insann cennetidir.
Sevgi iksirinin cennet haline getirdii yreklerinde konuklarlar birbirlerini.
yle bir yrek ki, arlarnda sevgi satlr, terazilerinde sevgi tartlr, ancak
karlnda para deil yine sevgi alnr. Sevgilerinin faturas yine sevgidir.
ok kere severler ve sevgilerini bezlederler, feda ederler.
Sevgi toplumunda insanlar yeni tandklar her "insan"a yeni nzil olmu
bir yet gibi bakarlar.
Sevgi toplumunun fertleri yrein ilevini iyi bilirler. Onu nkleer bir
g merkezi gibi kullanrlar. Sorunlarn sevgiyle zmeye alrlar. Kendi
aralarndaki kavgalar sevgiden, tokatlar ise efkattendir. Olaanst
durumlarda sevgilerini tmden silmezler, parantez iine alrlar. Bu da
gn gemez, geemez.
Dvmeleri gerekiyorsa nefret ettikleri iin deil sevdikleri iin dverler.
Birbirlerini tezgahlarna koyup tketmezler, gnllerine ekip o mnbit
toprakta retirler.
Sevgi toplumunda yreklere aslan "sevgili pankart"ta u yazldr:
"Vallahi birbirinizi sevmedike iman etmi olamazsnz, iman etmedike de
cennete giremezsiniz." (Buhr, man)
Bu szn sahibi olan sevginin baretmeni, ashabna ara ara sevgi dersi
veriyordu. Bir gn Hz. mer'in elini eline alm, "Tamam, imdi oldu."
deyinceye kadar onun yreine sevgi aktmt. (Mslim)
Sevgi, peygamberlerin ve onlarn dvet mirasn stlenenlerin,
davetlerine muhatab olanlardan istedikleri tek karlk idi.
Nebilerin, davetleri karlnda bir cret istemedikleri Kur'an dilinden
sk sk vurgulanr. nk maddi karl olmayan bir eylem, fedakrlk ve
samimiyetin en byk delilidir. Peygamberler kendilerini ardklar eyde

82

samimi olduklarn insanlara hatrlatmak iin, cret almadklarn, ecri


yalnzca Allah'tan beklediklerini sk sk vurgulamlardr.
Btn bunlara karn insanlardan bir tek eyi istemelerine izin verilmi. Ne
demek "izin verilmi"; istemeleri Allah tarafndan tavsiye ve tevik edilmi,
bu mkteseb bir hak olarak grlmtr. Nedir o bir tek ey? Tahmin
edeceiniz gibi yine "sevgi":
"De ki: Ben buna karlk sizlerden bir cret istemiyorum. stediim
yalnzca yakn bir sevgidir." (42/23)
Sevmek kaynamaktr. nsanlarn birlikte olmalarnn illeti sevgi olursa o
birlikteliin mr de sevginin mrne e olacaktr. Sevmek vahdetin ta
kendisidir.
Seven insan cemaat rmana dklen bir katre olmay kabullenmi
demektir. okta yok olmaz, teki oa kartrarak okta var olur, kendinden
olanlarn iinde kendini bulur. Deil mi ki balk glde yetiir? O sevgi
alayanlar mmet okyanusuna dklr. O okyanusta bir damlann hkm
ne mi olacak? te yle deil. O yle bir damla ki ayn zamanda barnda
okyanusu, yani mmeti tamaktadr.
Sevmek oalmaktr, artmak, remektir.
Tarihte sevgiyi katleden bir ok dnce, yaam biimi ve sistem gelmi
gemitir. Fakat, insanln deimez deerlerini paraya tahvil eden, fazilete
dayal bir ahlk ykp retim ve tketime dayal bir "ahlk" ikame eden;
sevgi, fedakrlk, samimiyet gibi erdemlerin yerine, gsteri ve ikiyzlle
dayal diplomasiyi yerletiren kapitalizm gibisi gelmemitir.
Reklm ve propagandaya dayanan modern dnya sistemi, sevgi gibi
paraya dntrlemeyen deerlere hasmdr. Onu tahrip etmeyi, bunu
beceremezse tahrif etmeyi amalar.
Onu yok etmeyi beceremez, nk sevgi yok edilemez. Ne ki ikincisinde,
yani sevgiyi tahrif edip sahte sevgileri bol reklamla pazarlama iinde baarl
olmulardr. Fuhun, arpk ilikilerin, putperestliin adn ak ve sanat
koymay baarmlardr. Bu syede sevgi, tketime elverili bir hle getirilmitir. Artk, insanln yce deerlerinden biri olan sevgiyi Tutsaklk arac
olarak kullanmak mmkn olacaktr.

Tutku (arpk Sevgi)


Gerekte sevgi, zgrln st snrdr. nsan mahkm eden duyguya

83

ise sevgi denmez, TUTKU denir.


Bu ikisini birbirine kartrmamak gerek. Sevgi ile tutku birbirinden
tamamen farkl eyler. Sevmek bir eyin iinde olmaktr. Tutku ise bir eye
kaplmaktr-, bir sele, bir kalabala, bir rzgara kaplr gibi kaplmak...
Sevmek zgr klar, tutku tutuklar. Tutkusunu sevgi zannedenlere
sylyorum: Elinizi kolunuzu balayan, iradenize sz hakk tanmayp onu
teslim alan, aklnzn dizginlerini eline geiren, sizi uysal bir binek gibi
istedii tarafa srkleyen ey, en byk zgrlk demek olan sevgi olabilir
mi?
Tutkunun bir tr de tiryakiliktir. Bir tiryaki, bana tiryakisi olduu eyi
sevdiini sylyorsa ben bunu "tutku" olarak anlarm ve onun tutkuyu sevgi
sand sonucuna varrm. Bu tiryakilik her zaman ayn eyde ortaya kmaz,
farkl farkl eylerde tezahr edebilir.
Kadn ya da erkek, bir zombi gibi, kendisini esir edip ardndan
srkleyen eyin adn ak koymaktan gizli bir haz duyarlar. Gerek akn,
saf akn iyi hretinden byle istifade ederler. Halbuki bu ak deil,
tutkunun ta kendisidir. nk gerek ak insan kendi cinsinin elinde
oyuncak etmez, insana zgrlk baheder ve alanlk kazandrr.
Gerek ak tanmayanlar iki kiilik divaneliklerin adn ak koymakta
srarldrlar. Bu durum psiko-patolojik bir vak'adr. Aslnda tutku olan bu
tip "ak"lar ounlukla yalnzl yksek dozda yaayan fertlerde grlr.
Bu tipler ektikleri ar yalnzl hafifleten birini bulduklar zaman, ilk
anda kronik yalnzlklarn hafifleten o kiiye kar duyduklar minnet hissini
ak zannederler. Uzun zamandr usuz bucaksz yreinde bastrd
yalnzlk acsn dindiren bu unsura kar duyulan minnet ve kran hissidir
bu.
Ak zannedilen bu hissin gl olmas sevginin iddetinin ls deil,
daha nceki yalnzln derecesinin bykldr. Yeni durumda, yalnzlk
asndan deien pek bir ey yoktur aslnda. Evvelce tek kiilik olan
yalnzlk, imdiki durumda ift kiilik yalnzla dnmtr. Tabi, bu tutku
platonik (tek yanl) deilse.
Platonik aklar genelde hayl gcyle orantl olarak byrler. Bu tip
sevgilerin ou hayl sevgidir. Sevgi hayl olduu srece katlanlr. Fakat
sevgi, insanlar arasnda yaanlan bir olgu haline gelince, aradn
bulmuluun korkusuyla donar kalr kahramanmz. nk gerekte onun

84

arad, sevginin kendisi deil, hretidir. Onu bir avuntu arac olarak
kullanmaktadr. Deniz kartpostallarnda hayli geziye kan adam gibi,
sevgilinin kendisine deil fotorafna tutkundur.
Bu tip sevgilerin dier bir boyutu da, insann, kendi sorunlarn zmek
yerine, kendinden, kendi gereklerinden kamak iin bakalaryla ilgileniyor
grnmeyi semesi. Kendi sorunlarnn tm yzst dururken sevdiini
zannettii insann sorunlarn zmeye alr ve bunun adn da "fedakrlk" koyar. te bu, insann kendisinden kadr. Tabi, sonuta hi bir sorun
da zlm olmaz.
Cinsellik, alkol,uyuturucu, mecnunluk ve serserilik akn doal birer
sonucu gibi gsterilir arpk sevgide. Bu, kocaman bir aldatmacadr. Bunlar
olsa olsa doyumsuz birinin, kendisini iine atp kaybolaca bir girdap arama
abasdr. Bu tip sevgilerde, sevilen, bir "girdap" grevi grr. O deta bir
intihar aacdr.
Btn bunlar sevgi ve ak deildir. Tutkunun farkl yansmalardr. Byle
birinin mukuna bakmas bir tiryakinin tiryakisi olduu eye bakmas
gibidir. Yalnzln iici iesinde balk olma dncesiyle gideren bir ayyala,
yalnzln bir kadnn cinselliinde giderme d gren bir tutkunun ruh
halleri birbirinden farkl deildir.
Halbuki sevginin dinamii ruhtur ve RUHUN CNSELL YOKTUR.
nanan ruhuyla sever. O sevgide n planda olan, cinsellik deil ruhun, yani
'flenen zlerin birbirlerine karlkl olarak duyduklar itiyaktr.
Saf (rhan) sevginin altnda buza (cinsellik) arayan tipler, ruhuyla
deil aklyla ya da daha baka yerleriyle seven tiplerdir. Sevgiyi hep cinsellik
olarak alglayanlar, rhan sevgilere de 'libido' gzlnden bakarlar.
nananlarn birbirine karde klnmas, ite o "flenen z"n bedendeki
egemenliini kabul etmek (man)'tir. Bu egemenlii kabul edenler karde
klnm olurlar.
Bir ok kii cinsel arzuyu kafalarnda sevgi ile aynletirdikleri iin
birbirlerine duyduklar bedensel istei kolayca "sevgi" ya da "ak"
sanabilmektedirler. yle olduunu kabul etsek bile, illeti cinsel arzu olan bir
sevginin mrn ve deerini varn siz hesaplayn. Kald ki bu, sevgi deil, iki
kiilik bencilliktir-, ift kiilik yalnzlktr.
Bencil kii, aslnda deil bakasn, kendisini bile sevemez. Yaygn
kanaatte olduu gibi, bencillik kiinin kendisini sevmesi deildir. Belki kendi

85

kalb beceriksizliinin zerine egosunu giydirmektir. O retememenin


acsn, ilgisini kendi ahsna tahsis ederek karr.
Yalnzca tek bir kii tarafndan tketilecek kadar ksr bir yrein
rnne, nasl "sevgi" diyebiliriz? Sevgi bir ummandr. Yzlm snrsz
olan bir yrei bir kiiye tahsis etmek, sevgiyi hadm etmektir. Benliinin
dikenli tellerinden kurtulup o yrein kylarna gelip dayanan herkesin
girme hakk vardr oraya. Sevginin sadece kendisine tahsis edilmesini Allah
bile kullarndan istememitir. O'nun istedii, sevgide baka bir eyin
kendisine denk tutulmamas, en ok kendisinin sevilmesidir:
"nananlar ise en ok Allah' severler." (2/165)
ada insann ak adn verdii yalnzlkta, iki kii dnyay, Allah',
Rasul karlarna alp bir limited irket kurarlar. Bu iki kiilik irketin
adna da sevgi derler.
Modern insann hastalklarndan biri de sevmeye deil sevilmeye,
beenilmeye almas. Bunun iin olmadk klklara girmesi, bir yn
maskeler edinip,- insanlara gerek yzn deil maskeli yzn gstermesi
ve sonunda maskesini kendi gerek yz sanmas.
Sen oradan geiver. Sevgiyi retecek olan, yine sevginin kendisidir. Etken
ol, nce sev, sonra ne yaparsan yap.
Romanlara, filmlere konu olan ve adna "byk ak" denilen arpk
sevgi, bir tr tapna kap aralyor. Tutkuda taraflar birbirlerini sevme deil
birbirlerine tapnma yarma girince, ak bir fetiizme dnyor. nsanolu
tarih boyunca putunu hep kendisi yapm ve dnp kendisi tapmtr. Bu kadim tutkunun bir devam oluyor bu i. Put edinilen, sevgilinin kendisi deil,
bizzat tutku yani "heva" oluyor. Tutkusunu (heva) tanr edinmekten
Kur'an'da da sz ediliyor: "Tutkusunu tanr edinen kimseyi gryor
musun?" (25/43)
Gerek sevginin yceltici gc olduu gibi arpk sevginin de ayn oranda
alaltc zellii vardr. Birincisinde insan kendisini bulurken, ikincisinde
kendisini yitirir. Sevdiini ilah edinir, onu tefekkr eder, onu zikreder, onu
tesbih eder, onu grr, onu yaar. O artk sevgili olmaktan kp bir eit
'ilah' olmutur. Ve zaten bu saylanlar da bir tr tapn yntemleri deil
midir?
Kahramanmz en byk yanl sevgi dalmnda yapmtr. Yalnzca
Allah'a verilebilecek pay kendi cinsine ayrm, tutkusunu tanr edinmi ve

86

onu "Allah' sever gibi sev-mi"tir. Byle bir tavra kar Gayr olan Allah'n
muamelesi biraz farkldr: "Allah onlarn kalblerini ve kulaklarn mhrlemitir. Gzlerinde de bir perde vardr.""(2/7)
Burada bir noktay hatrlatmak gerek: Tutkusu insana olan biri, tutkusu
eyaya olan birinden ok daha ehvendir. Hi deilse insan mahlktn
ereflisidir. Ya mahlkatn erefsizine vurgun olup onu "ilah" edinenler?
ou kez, arpk da olsa, su katlmad zaman sevgi, insana 'doru
adresi buldurabilir. Sevmeyi renmi bir yrek, yanlgsn anlayp gerek
sevgiliyi farkedince O'na ynelecektir. O zaman gemi ac tecrbe,
mkemmel bir i zenginliin kazanlmasnda barol oynayacaktr.
Gereiyle-sahtesiyle sevgiyi hi tanmayan insann szn etmeye bile hacet
yok, nk onun "insan"l tartlr.
Bu konuda son sz yine yetin:
"Rabbiniz sadece kendisine tapmanz emretti." (12/40)
Putlatrlan sevgide sevgililer birbirlerinde olaanst eyler grmeye
balarlar. Tpk Kur'an'n dedii gibi:
"Belki yardm olunurlar diye Allah'tan baka tanrlar edindiler." (36/74)
Sonunda ne mi olacak? Onu da ayn kaynaktan renelim:
"(O putlatrdklar) kendilerine yardm edemezler, tersine kendileri onlar
iin hazrkta askerdirler." (36/75)
Hele tek tarafl tutkularda bu gerek kendini ne kadar ak bir biimde
gsteriyor. Sevgili adn verdii ikonu memnun etmek iin yaptklarnn
yarsn Allah iin yapsa, belki de O'nu raz edecek. Bu serven bazen
taraflarn birbirlerinde yokoluuyla son bulur. Maddi ya da mnevi intihar...
Modern hayat, insana ruh aln farkettirmemek iin habire oyuncak
retiyor. Aile balarn, toplum balarn, sosyal erdemleri zayflatp yok
ederek bireyi nce yalnzla itiyor. Ardndan yalnzln hatrlayp onu
yenmeye alanlarn rotasn saptryor, ona -yana gre- oynayaca
oyuncaklar imal ediyor. O zavall da bunlar deitire deitire oynuyor,
oyalanyor. Bu oyuncaklar ona yalnzln geici bir sre unutturabilir, bir
uyuturucu etkisi yapabilir. Asl tehlike, bu oyuncaklarn ardndaki gizli
maksad gremeyip onlara gvenerek, insann sevebilecek yerlerini yok
etmesidir.
Bir kez toplumu bu hale getirirlerse gerisi kolay. Bylesi bir toplumda

87

insanlararas ilikilerin illeti sevgi deil menfaattir. Herkes, ikiyzl deil iki
yz yzldr. Olanca rrinafklyla sergilenen ada ilikilerdeki
yapmack "kibar-lk"a budalaca katlanmak zorundadrlar. "Katlanmak" ne
kelime, kendisi de ayn oyunu karsndakine kar oynamak zorundadr.
Belirleyici gcn sevginin oluturmad modern ilikiler tketim, gsteri,
reklam ve sahtekarlk zerine kurulmutur.
Bireyi makinann bir paras haline getiren sistem, onun ahsiyetim
hedeflemitir. Onu en erefli yaratk makamndan indirip eyalatrmak ve
eyay da onu indirdii makama geirmek ister. Senden kutsad eyay
tketmeni, yalnzca tketmeni ister.
Bu- bir yabanclatrmadr. Hereyden nce insann kendisine kar
yabanclatrlmas, z benliine kar yabanclatrlmasdr. Byle biri iin
sevgi, karn doyurmayan bir ayrntdr. Yabanclam tip, hereye
midesinden bakt iin, her ey oray doldurduu oranda, ya da bir eya gibi
tepe tepe kulland oranda kymetlidir. Ruhun varlndan haberi olmayanlar, ruhun aln nereden bilsinler?
Modern hayatn bu sapklna bilimsel bir temel hazrlamaya alan
kapitalizm dininin sahtekar peygamberleri, kendilerine ilk hedef olarak
sevgiyi semilerdir.
Bunlardan biri olan Freud'a gre, tm igdsel arzular hi bir
engelleme ile karlamadan tatmin edilince mutluluk ve ruh sal
kendiliinden salanacaktr.
Hi bir ahlk kural tanmayacaksnz. Tm toplumsal deerleri
reddedeceksiniz. Dinin ilkelerini rafa kaldracaksnz. Tm eylemlerinizin
itici gc ehvet olacak. Her trl arzunuzu her eit yoldan tatmin ederek
mutlu olacaksnz.
Bu tezin bilimsel olup olmad zerinde durmuyorum; ne olduu ortada
zaten. Fakat bunun hi de byle olmadn Freud'u yetitiren toplum bile
anlam durumda. nsan mutlu eden, ehvet ve cinsel arzularnn
engellenmeden tatmini deil, bir ideale inanarak inancn hayatnda
yaayabilmesidir. O ideal eer dnyevi ise dnyada mutlu olur, eer iki cihan
mutluluu istiyorsa o ideal slam olmaldr.
Bu tez kimin ekmeine ya sryordu? Elbette kapitalizmin. Bu smr
dzeninin insann maddi ve manevi tm ihtiyalarn karlayp, onu mutlu
etmeye yetecei isbatlanmaya allyordu. Aababalarn dnyay daha iyi

88

smrebilmesi iin insanlarn akln fikrini ukuruna takmas isteniyordu.


Patronlar bunu Freud araclyla gerekletirmeye altlar. Bylelikle
kapitalizmin insan sorunlarn zmede daha kapsayc bir hale geldii
vurgulanacakt. Freud'a gre; insanlar doutan yarmay severler ve
birbirlerine karlkl nefretle doludurlar. Erkekler ise hep birbirlerini
kskanrlar.
Darwin de bu bilimsel smr korosuna, en gl olann yaamn
srdrd ve gelitii teziyle katld. Hayat tesadfle aklaynca baka
trlsn sylemesi de mmkn deildi zaten. Bylelikle hayatn dinamii
hak deil, g olmu oluyordu. Kaba kuvvet, yaamn kaynana kocaman
cssesiyle gelip kuruluveriyordu.
Freud, kapitalizmi psiko-sosyal alana tarken, Darwin de bu smr
dinini biyolojik alana tad. Sonuta ikisi de ayn hedefe ate ettiler;
Sevgiye...
Bat modernizminin (Bat toplum ve sistem olarak tarihinin hi bir
dneminde muvahhid olmam, ald hakikatleri tahrif ederek almtr)
zerinde ykseldii felsefe budur.
G. Leonard kendi toplumunu yle deerlendiriyor:
"Bu toplum, dnyay bir yrngeye sokabilir, aya ulaabilir, ama iki insan
iin birbirini boazlama istei duymadan bir hafta sreyle birbirleriyle uyum
iinde yaamann yolunu henz bulamad."
Onlarn bu hastal hangi topluma bulamad ki? imdi nefreti insann
deimez karakteri olarak tanmlayan modernizm her yerde; modernizm
iimizde, nk nefret iimizde.
Onun girdii yerde sevgi yaayamaz, zaten o da yaamad. Sevginin
sahibi, onu kendisinden yz evirenden ald, onu tanyanlara verdi. Tarih
boyunca byle olmutur bu.
"Ey inananlar, sizden kim yolundan dnerse Allah yle bir toplum
getirecek ki O onlar sever, onlar da O'nu." (5/54)
Sevmek fedakrlktr-, verdike, harcadka oalr. Kimi harcamalarn
sonu tkeni ve yoksulluk olabilir. Fakat sevginin bizzat kendisi zenginliktir.
Bu yzden sevebilen insan iki dnyann en zengin insandr. nk gerek
zenginlik, vermektir; veren el olmaktr. reterek vermekten kazanlan ruh
olgunluu, baka bir eyden kazanlamaz; hele tketerek harcamaktan hi.

89

Zleyha alyordu. Tketici bir sevgiydi onunkisi, zaten arzusu da buydu:


Yusuf'u tketmek. Yakub veriyordu, reticiydi onun sevgisi. Seviyor ve
veriyordu. Gzlerini verdi, deerli bir varl olan gzlerini. Sevginin bedeli
olmutu bir ift gz. Onun karlnda sevgi de kendi bedelini Yakub'a
dedi; gzn gremediini gren bir burun vererek. Sevginin, sevip bedel
deyene dedii bir kar bedeldi bu.
Tketici sevgiyle retici sevgi arasnda bir fark vard: efkat. Birinin
illeti ehvet iken dierinin illeti efkat idi. Allah'a olan sevgisini, z yavrusunu
gzn krpmadan feda ederek isbatlayan brhm'e, sonunda sevgi arac
olan smail'in iade edildii gibi, Yakub'un (Allah'n selam tmnn zerine
olsun) bedel olarak dedii gzleri de sonunda kendisine iade edildi.
ehvete dayal cinsel sevgi aslnda arzunun akl ve duyular hkm altna
alp kalbi yanltmasdr. Bunun benzeri hayvanlarda da grlr. Bu tip bir
arzu tatmin edilmezse ihtirasa dnr. Sadiste duygular, ite bu tatmin
edilmeyen ihtirasn insan teslim almasnn sonucudur.

Sevginin Tezahrleri
Sevgiyi besleyen yan kaynaklar vardr. Bunlar olmadan sevgi tek bana
uzun sre ayakta duramaz. Sevginin saaklar bu kaynaktan beslenirse o
sevgi salam ve uzun mrl olur. Bunlar emek, ilgi, tanma, sorumluluk ve
saygdr.
Emek: En doal sevgi emee dayanan sevgidir, nk bu tr sevginin
ierisinde ilk kalemi efkat oluturur. Allah'n
108
kuluna, anann evladna, bahvann ieklerine, mimarn eserine olan
sevgisi de bu tr bir sevgidir. Seven sevdiine emek vermi, kendisinden
bireyler katmtr. nsanlar ekmekle doyar, emekle byr, sevgiyle yaarlar.
lgi: lgi de sevginin tezahrlerindendir. Bir eyi sevip de ona ilgi
gstermemek dnlemez. Mesela Allah' sevdiinizi sylyor ama onun
emirlerine ilgisiz kalyorsanz, bu sevgi kupkuru bir iddia olur.
"De ki: Eer Allah' seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve
gnahlarnz balasn. Allah balayandr, esirgeyendir." (3/31)
Evet, yaratcnz sevginizi isbatlamanz istiyor, bunu, sevdiklerini de

90

severek yapmanz, onlara uyarak yapmanz istiyor. Onun sevdiklerine itina


gstererek, onun koyduu kurallar hayata hakim klarak yapmanz istiyor.
Unutanlarn unutulacan bilmemizi istiyor: "Onlar Allah' unuttular Allah
da onlar unuttu." (9/67)
Tanma: Sevginin tezahrlerinden biri de tanmadr. Tanma
yntemlerinin iinde en kolay, sevgiyle tanmaktr. Bunlar iie eylemler.
Sevdiiniz kadar tanrsnz, tandnz kadar seversiniz. Fakat toplum
tanmadan sevenlerle, sevdiini iddia edenlerle dolu. Bunu nasl beceriyorlar,
bilemiyorum dorusu. Zaten bu tip sevgilerin mr de olmuyor, tanyncaya
kadar sryor. Buna p sevdilik derler. Bir de tandka artan sevgi vardr ki,
byle biri olmak byk bir ltuftur. Allah da tanndka sevilir.
Sevgi, tanmann en kestirme yoludur, demitik. nk sevmek sevilmeyi
getirir. Bu eylemin karargh yrektir ve sevmek, insann krknc odas olan
yrekte birini konuk etmektir. nsann srr ite o odadadr.
nsan tanmak iin oray grmek gerekli, yani sevilmek gerekli. nsana
tannmak iinse orada grmek yani sevmek gerekli. Elinde sevginin giri
kartn tamayan, o odaya orduyla gelse dahi giremeyecektir,
gremeyecektir, tanyamayacaktr.
Sorumluluk: Sevgi sorumluluk ister, zaten sevmek bal bana bir
sorumluluk deil midir? Sorumsuz insanlar tutulabilir, vurulabilir, lakin
sevemezler. nk sevgi, kazanlmas zor, muhafazas ise daha zor bir
olaydr. Onu korumak ve kollamak insana bir takm ek ykmllkler
getirir. Yani engin bir sabr iidir sevgi.
Sorumluluun zdd yetersizliktir. Bir insana, srf kendi kendine
yetmediin iin balysan, o sevgi bir gn bir yerlerinden dklverir.
Sorumluluk en fazla eler arasndaki sevginin imentosudur. O giderse
aile binas ikisinin de bana yklacaktr.
Sayg: Kii sevdiini saymyorsa ona bir gn sevgisinin faturasn
kartabilir, hatta sevdii kiiyi tezgahna koyup pazarlayabilir. Bu, ona
duyduu sevginin srtndan geinmektir ki, pek ho karlanmaz.
Sevmek, sevilenin zgrlne, ahsiyetine saygy gerektirir.
Dengesizlie varan saygsz sevgi, ierisinde sevileni esir alma, onu tutsak
etme arzusunu barndrr. te bu yamuk arzu, ancak saygyla nlenebilir.
Sevdiini nesneletirmekten kanabilen ok az insan vardr. Sevilenin
nesneletirilmesinin en etkili tedbiri saygdr. nk insan bir nesneyi sevebi-

91

lir fakat bir nesneye sayg duyamaz. te bu nedenle sayg, sevginin kiisel bir
smrye dnmesini nleyen yegne unsurdur.

SONU

Evet, sevgi zerine sylenebilecekler elbette bu kadarla snrl deil. Biz


de zaten bu konuda sylenebilecek her eyi sylediimiz iddiasnda deiliz.
Ne ki, sevginin katledildii bir ada zlmeden ayakta kalabilmenin, mit
kaynaklarn kurutmamann garantisi olan bu erdeme sahip kmaktr
amacmz.
Sevgi retilebilir mi? Ne mnasebet, elbette retilemez, fakat yaanr.
Ancak insann sevme yeteneini kefetmesi, bu gizli hazineyi ortaya
karmas iin, iinde tad mkemmel donanm grmesi, belki eitimle
salanabilir.
Sevgiyi retmenin en garantili yntemi sevmek ve sevgi temelleri
zerinde ykselen model bir toplum oluturmaktr.
Kur'an sevgiden bu kadar ok sz ederken, sevgi bizim hayatmzda ne
kadar yer tutmakta? Sevebilecek yerlerimizi ellerimizle hl yok
etmemisek, haydi, hep birlikte sevgi oluunun altna tutalm balarmz.
Bilelim ki, islam'n ve insann ortak dmanlar nce sevgiyi katlettiler ve
yerine nefret tohumlar satlar. Bombalarn corafyamzdan nce yreklerimize attlar ve oradan baladlar igale.
Yaadmz bu dizboyu sefalet neyin sonucudur sanyorsunuz? Sevginin
kan dklmse bir yree, o yree bir daha bahar gelir mi hi? Sevgi
gllerini yolan eller kurumaz m hi? Ondan geriye buuz, hased, kin,
suizan, kapris, ihtiras kalacaktr. Sevginin yerini bu saylanlar ald zaman
gelsin gybetler, gelsin iftiralar, dahas gelsin hamakatten kaynaklanan
ihanetler ve acmaszca kymlar.
Evet, yakt tkenmi bir yrekle bu dnyann en zor yokuunda nereye
kadar kabilirsiniz ki? Kalb yle bir tayc ki, tadklar arasnda iman
var, Kur'an var, basiret var, feraset var, cemaat var -krp bitirmemise tabimmet var. Nfusu milyarlar bulan bu lkenin yzlm henz hesaplanabilmi deil.
Btn bunlar bir yana, oras Mekansz'a mekan olacak kadar, O'nu

92

orada arlayacak kadar byk. Bu snrsz corafyada, bu snrsz yk


ekebilecek tatn yakt da snrsz olmak gerek. te o yakt "sevgi"dir.
Deilse, o muazzam yke yrekten baka hangi ara, sevgi'den baka hangi
yakt dayanabilir?
Bir Sonsuz'u tayan sonsuz bir araca, sonsuz bir yakttr sevgi.
Onun iin diyoruz ki "nce sev..." Kardeini sevdin mi bir kez, ktlk
yapamazsn ona. Eer m'minler elimizden, dilimizden emin olamyorlarsa,
sevgisizlik yzndendir. Sevginin "cennet" demeye geldiini, sevginin
"iman" demeye geldiini bir daha dinleyelim Rasul'n dilinden:
"Vallahi birbirinizi sevmedike iman etmi olamazsnz; iman etmedike
cennete giremezsiniz."
nsann insana sunabilecei en lmsz hediyedir sevgi. Bir asr asr-
sadet eden ite budur. Onlar ak yle yksek dozda yaadlar ki, sonraki
nesiller onlarn bu sevgi stounu yzyllardr harcaya harcaya bitiremedi.
Buyurun, kuamzla biz bu sevgiyi tketen deil, reten olalm. yle
retelim ki, sonraki kuaklara bile yetsin bu sevgi.
Bilelim ki, Medine nce yreklerde kuruldu, ona Mekke'de hamile
kalmt m'minler. Gslerinde bir mutu gibi besleyip byttkleri bu
nurtopu ocuun douunun addr Medine Devleti.
imizdeki devletten habersiz yaayan bizlerin, dahas, yrek devletim
olumsuz davranlarla kyasya tarumr eden bizlerin, devletten sz etmesi
ov yapmaktr.
Eer dnyadaki insana ve insandaki dnyaya varln harcadka
oalan ortak sermayesi sevgi hakim olmayacaksa, nasl salanacaktr
'insan'n mutluluu? Ve yreklerin igal altnda olduu bir toplumda sevmeyi
neyle, nasl becerecektir insanlar?

93

You might also like