Professional Documents
Culture Documents
Aristo Ve Kesinlik
Aristo Ve Kesinlik
Abstract
The present article explores Aristotles views on knowledge, science, and the precision of
knowledge. In his book Metaphysics, Aristotle who starts from the question how do we know,
first establishes the relationship among sense -perception, memory, and experience. He then argues that experience leads to art (tekhne), as well as to science (episteme) which he defines as an
accepta and as the habit to make demonstrations about things that are universal and necessary. To
know means to know the first causes or first principles. On the basis of this definition of knowledge, Aristotle classifies the sciences according to the specificity of their objects as praktike,
whose aim is action; poetike, whose aim is creation, and theoretike, whose aim is truth. Since according to Aristotle philosophy is a search of the knowledge of truth, he places philosophy under
the heading of the theoretikai sciences in this classification.
* Yard. Do. Dr. Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Felsefe Blm
126
Cemal GZEL
The article then focuses, on the basis of this classification of sciences, on Aristotles views
about the precision of knowledge. According to him, knowledge which is an intellectual virtue
could only be as precise as the nature of the object of knowledge permits it.
At the end of the article we touch upon the differences between Aristotle, and the medieval
philosophers who claim to establish their own views about knowledge on the basis of Aristotles
view.
Key Words: art (tekhne), experience, knowledge/science (episteme), mathematics, physics, poietik,
praktik science, precision of knowledge, theoretik science
Aristoteles bilgi konusunda, retmeni Platondan farkl bir yol tutarak bu konuda
sylediklerine nasl biliyoruz? sorusuyla balar; bilgiyi de olumasna bakarak ayrr.
Platonsa, nesnesine bakp bilgi ayrm yapar. Platon varolanlar grlenler ile
dnlenler olmak zere ikiye ayrr. Bu iki byk blntnn her birini yeniden ikiye
ayrr. Grlenlerin bir ksmn imgeler, bir ksmn da canllar ile yaplm nesneler
oluturur. Dnlenlerin bir yann, aznceki ksma asllar konmu nesnelerin imge
olarak alp kulland eyler oluturur. Dier yanda da idealar vardr. lk yanda ruh asl
nesneleri imge olarak alp kullanarak aratrma yapt iin varsaymlardan hareket eder.
Bunun iin de ilkeye deil sonuca gtren bir yola girer. Bylelikle bilimlerin bilgisi
(teleute) elde edilir. kinci yandaysa ruh imgelere bavurmayp varsaymdan ilkeye
gider; aratrmalarn yalnzca kavramlarla yapar. Bylelikle idealarn bilgisi (episteme)
elde edilir. Diyalektikle elde edilen bu bilgi, varsaymlara dayanp bilimler yoluyla elde
edilen bilgiden daha aktr (Politeia, 509 d, 510 c). Bu drtl ayrmn her birinin bilme
tr sondan balanarak dile getirilirse, dnceyle grme (noesis), gidimli dnme
(dianoia), inan (pistis), tasarmdr (eikasia) (Politeia, 511 a).
Platon ile Aristoteles arasndaki dier bir fark da Platonun idealarn bilgisi olan
epistemeden bakasn bilgi saymamas, (nk Platona gre bilgi ne algdr ne doru
sandr ne de kanta dayanan doru sandr - Thea 210 b), ayrca epistemenin yanl
olabileceini kabul etmemesi, Aristotelesinse yanl bilgiyi olanakl grmesidir. Bilgi
konusunda retmeniyle rencisi arasndaki nemli farkllklardan ikisi budur.
*
Aristoteles kinci zmlemelerin sonunda bilmeyle ilgili sylediklerine, canllarda duyum ad verilen bir yeti var diyerek balar. Ne ki, kimi canlda duyum ruhta alko127
nup iselletirilirken1, kiminde iselletirilmez. Bu alkoymalar pek ok kez yinelenince, bunlarn kalclklarndan, kimi canllarda akl denen ey oluur, kimilerinde de olumaz (100 a5).
Aristoteles Metafizik adl kitabna da bilgiyle ilgili bir belirlemeyle balar. Ona kalrsa insan, yaps gerei bilmek ister. Buna verdii gereke de, insann duyularndan,
zellikle de en ok bilgi salayan grme duyusundan ald hazdr. Duyular (duyu: aisthesis) yalnzca insana yarar saladklar iin deil, kendi balarna da haz kaynadrlar.
Nedir, insan deneyin (empeiria) yan sra zanaat (tekhne), bir de uslamlamayla yaar.
Deney ruhtaki genel olan, okluun tm ierisinde ayn olan, okluun dndaki birliktir (100 a5-10); bilgi kaynadr. Deney insann hafzasnn (mneme) olumasn salar. nk ayn eyle ilgili bir ok an bir deney olana yaratr (980 b28). Aristoteles
kinci zmlemelerde de ayn eye ilikin anlarn deney olduunu syler (100 a5).
Deney bilim (episteme) ile zanaata ok benzer benzemesine ama, bilim ile zanaata deney araclyla ulalr. Aristoteles burada Gorgiasn rencilerinden Agrigenteli Polostan kendisinin de bu dnceye katldn belirttii bir alnt yapar: Deney zanaat, deneyden yoksunluk da rastlanty yaratr. Deney olula ilgiliyse zanaatn bilgisinin
balangc ortaya kar (100 a5-10). Deney araclyla edinilen birok kavramdan, belirli nesneler bei hakknda tmel bir yarg retildiinde zanaat ortaya kar. nk,
Aristotelese gre kiiye, bir ilacn Kalliasa, Sokratese, baka pek ok kiiye iyi geldii yargsn kazandran deneydir. Ne ki, ilacn belirli bir snfn yesi olan, belli yapdaki tm bireylerin belirli bir hastalna iyi geldiine dair yargya varmaksa zanaattr (980
a-b; 981 a).
Klg alannda deneyin zanaattan aa kalr yan yoktur. Ayrca deneye sahip olan
insanlar, deneye sahip olmadan logosa sahip olan insanlardan daha baarldrlar. nk deney tekin, zanaatsa tmelin bilgisidir; klg alanndaki eylemler ile bir ey meydana getirme teklerle ilgilidir. Yani, hekimin iyiletirdii, insan deil Kallias ya da Sokratestir. Bu nedenle, deneye sahip olmayan ama logosa sahip olan, tmeli bilip de tmelin iindeki teki bilmeyen biridir, rnekse yanl tedavi uygulamas daha olas biridir.
Zanaata bal eylerde hata byle olur (199 b).
Yine de insan, bilginin deneyden ok zanaat alanna girdiini, zanaatkarn da deney
sahibi insandan daha bilge olduunu dnr. nk zanaatkar nedenleri, niinleri bi1 Aristotelesin bilgi anlaynda ruh kavram nemli bir yer tutar. Aristoteles, ruhu, insanda bilme etkinliinin gerekletii yer olarak grr. Ona gre ruhun, usu olmayan ile usu olan olmak zere iki yan vardr. Usu olmayan yann, ustan hibir biimde pay almayan bir yan vardr. Aristoteles buna bitkisel yan adn verir. Bu yann ikinci ksmn da arzulayan ya da genel olarak itah duyan yan oluturur.
Bu yan, usun szn dinleyip ona boyun edii srece usa bir biimde katlr. Usu olan yan da iki ksmdr. Birincisi, insann, ilkeleri baka trl olamayacak varlklar bilmesini salar. kincisi de insann,
olmas beklenenleri bilmesini salar.
128
Cemal GZEL
lir; deney sahibi olansa nedenleri bilmez, yalnzca belirli bir eyin nasl olduunu bilir.
Ustalar iilerden deerli klan da budur. iler, tpk atein yakmasnda olduu gibi,
bir ii yapan, ancak ne yaptn bilmeden yapan cansz varlklara benzerler; ilerini alkanlkla yaparlar. Ustalar insann gznde daha deerli bilge klansa, i yapabilme
yetenekleri deil nedenleri bilmeleridir.
Bileni zanaatkar bilmeyenden deney sahibi olandan ayrt eden bir dier ey de
bilenin retebilmesi, bilmeyenin retememesidir. Tek tek eyler hakknda en doru
bilgiyi vermelerine ramen duyumlara bilgelik atfedilmez; nk onlar atein scak olduunu sylerler, neden scak olduunu deil. Dolaysyla zanaatn bilgisi deneyin bilgisinden daha fazla bilgi adn almay hakeder (981 b1-8).
Bir zanaat ilk olarak bulan kii insanlarn hayranln kazanr. Bu hayranln temelindeyse, byle birinin yalnzca bulularnn yararl olmas yoktur. Bunun yan sra bilgelii, dier insanlara olan stnl de vardr. Zanaatlarn kimileri insanlarn zorunlu
gereksinimlerini karlamaya, kimileri de yaam zevkli klmaya yneliktir. Yaam daha zevkli klmaya ynelik zanaatlarn yaratclar ilkinin yaratclarndan daha bilgedirler. Aristoteles ne tr bilgilerin stn olduunu bylece belirttikten sonra, herkesin bilgelik adn verdii eyin ne olduunu soruturur. Ona gre bilgelik varlklarn ilk nedenleri ile ilkelerini bilmektir. Dolaysyla da deney sahibi olan insann herhangi bir duyu
algsna sahip insandan, zanaatkarn deney sahibi insandan; kuramsal trden bilmenin de
klgsal trden bilmeden daha stn olduu kabul edilir (981 b13 -982 a35).
lk nedenler ile ilkeleri bilmek bilgeliktir nk, bunlar en ok bilinebilir eylerdir.
Bunlar sayesinde, bunlar araclyla btn dier eyler bilinirler. lk nedenler ile ilkelerin bilimi en stn bilim olduu iin Aristoteles bunlar da soruturur. Bu soruturmayla da varlk alanna girer (982 b).
Bylelikle Aristoteles, deneyin, olula ilgili olduunda zanaatn bilgisinin balangcn ortaya kardn syleyerek bilgiye ilikin ilk ayrmn yapar. Zanaat olula ilgilidir; balangc yaratlanda deil yaratanda olan, ayrca olas olan eylerden birinin olmas ya da olmamasnn nasl olduuna bakmakla ilgilidir; ayrca eylemle deil yaratmayla ilgilidir. Zorunlu olarak olan ya da mutlak olarak oluan nesnelerin, bir de doal olanlarn zanaat yoktur. En ksa tanmyla zanaat, doru aklla birlikte giden yaratmayla ilgili bir huydur; olduundan baka trl olabilen eylerle ilgilidir (1140 a10-22).
Aristoteles, deneyin, varolanla ilgili olduunda bilimin (episteme) bilgisinin balangcnn ortaya kardn syleyerek bilgiye ilikin ikinci ayrmn da dile getirir (100
a5-10). Bilim hem genel hem de zorunlu olarak varolan nesnelerle ilgili bir kabuldr
(1140 b30). Nesnesi de kantlanabilir. Aristoteles bilimin (episteme) ne olduunu yle
aklar: nsan, bildii eyin olduundan baka trl olmasnn olas olmadn kabul
eder. Olduundan baka trl olabilecek eyler, insann gzlemlerinin dnda olduu
129
Aristoteles teoretik bilimleri, birazdan belirtilecei zere e ayrr. Bunlardan biri de ilahiyattr. Dier
yandan, felsefe tarihinde, bu ilahiyatn prote philosophia olduu yollu bir tartma vardr. Yukardaki
para, prote philosophiann, varl, bir de z gerei varla ait olan eyleri incelendiini; varlk
felsefesi olduunu gstermektedir. Bu alan Aristotelesin tm bilgi alann dayandrd varlk
grdr. Dolaysyla, btn bilimler iin temel olarak varlk soruturmasnn yapld alann, bir
bilimin alt dal olmas pek olanakl grnmemektedir.
Diogenes Laertios, nl Filozoflarn Yaamlar ve retileri adl kitabnda Aristotelesin felsefeyi teorik ile pratik olmak zere ikiye ayrdn yazar. Laertiosun demesince pratik felsefe etik ile siyaset
alanlarn kapsamaktadr. Teorik felsefenin blmleri de fizik ile mantktr. Mantk kendi bana bir bilim deil, teki bilim dallarnn temel aracdr (DL v 28).
130
Cemal GZEL
Aristoteles, Nikomakhosa Etik adl kitabn bir siyaset aratrmas olarak adlandrr) elde edip korumak amaca daha uygundur kapsamaktadr. Retorik, iktisat, askerlik (strategike) gibi dier praktik bilimler siyaset biliminin altnda yer alrlar (1094 b3-10).4
Aristoteles, huy bilimi de denebilecek Etikten hibir zaman bamsz bir bilim dal
olarak sz etmez. Etikte ele alnan konular teorik bilme amacyla ele alnmazlar. nk
kii, erdemin ne olduunu bilmek iin deil, iyi olmak iin aratrma yapar. Aristotelese gre, yoksa, etik konularn bir yarar olmaz. Etik bir yandan siyaset bilimine balamann gerekli koulu gibidir, bir yandan da siyaset biliminin altnda yer alan dallardan
biridir. yle ki, Aristotelese gre her aratrma, her zanaat, her eylem, her yeleme iyi
bir eyi arzular (1094 a1-3). Bir ey ya baka bir ey iin iyi olduundan tr arzulanr ya da bir ey kendisi iin arzulanr. Kendisi iin arzulanan eyin adnn mutluluk olduunda da herkes anlar. Mutluluun ne olduunu daha ak bir biimde ortaya koymak iin insann iinin ne olduu sorusunu sorar (1097 b25). nsann ii ruhun usa
uygun etkinliidir. Bundan dolay da insansal iyi ruhun erdeme gre etkinlii olacaktr. Aristoteles mutluluu ruhun tam erdeme gre etkinlii olarak tanmlad iin
(1097 b25), erdemin ne olduunu soruturur. Erdem vlen huydur (1103 a10); orta olmadr; en iyi ile iyi bakmndansa uta olmadr (1107 a6). Kimi erdemler dnce erdemleri, kimileri de karakter erdemleridir. Dnce erdemleri eitimle oluup geliir; bu
nedenle de deneyime, zamana gerek vardr. Karakter erdemleriyse alkanlkla edinilir.
nsanlarda erdeme zg bir karakterin olumas gerekir. Bunun iin, eitim yasalarca
belirlenmeli, bunlar alkanlk haline gelmelidir (1179 b30-35). Doru bir eitim, doru bir klavuz yetmez. Alkanlklarn srdrlmesi iin de yasaya, aslna baklrsa da
tm yaam iin yasalara gerek vardr. nk yasa doruyu buyurur (1180 a23). Aristotelese gre devlette denetim yasalar araclyla yaplmaldr; doru denetimi salayacak olan da iyi yasalardr. Aristoteles, bir siyaset aratrmas olarak adlandrd etikten
sonra (1094 b11) da yasalar ile devlet ynetimlerini inceler, siyaset aratrmas yapar.
Eylemler sz konusu olduunda, bunlarn nasl gerekletirilmeleri gerektiini aratrmak zorunludur; nk insann huylarnn nasl olacan bunlar belirliyor (1103 a2530). Bu konularda kesinlik aramamak gerekir, nk yaplm eylerde kesinlik aranmaz
(1094 b13). Aristotelese baklrsa, btn temellendirmelerde kesinlik ayn ekilde aranmamaldr (1094 b13). nk, kimi konularda temellendirmelerin amac bilme deil eylemdir (1095 a5). Etikle ilgili konularda da temellendirmelerin amac bilme deil eylemdir (1095 a5).
Aristoteles amac yaratma olan poietiki u blmlere ayrarak inceler: epos, tragedya, komedya, dithrambos iiri, flt ile lir sanatlar. Bu sanatlarn byk bir ksm taklit4
Aristoteles, Nikamakhosa Etikte, bir baka yerde pratik bilimleri iktisat, yasa koyma (nomothesia)
siyaset diye e ayrr (1141 b26).
131
tir (mimesis). Bu sanatlar taklit etmede kullanlan aralar bakmndan, taklit edilen nesneler bakmndan, taklit tarzlar bakmndan birbirlerinden ayrlrlar (1447 a). Aristoteles bunlar syledikten hemen sonra (1447 b) yukarda sayd blmlere bir de nomos
iirini ekler.
Ona gre poietikin varl genel olarak, insann doasndan kaynaklanan iki nedene
dayanr. Bunlardan biri, insanlarda ocukluktan itibaren gelien taklit etme becerisi; dieri de tm taklit rnleri karsnda duyulan holanmadr (1448 b).
Poietik, eyler meydana getirir. Meydana getirilen eylerdeyse balang meydana
getirende bulunur (1025 b22).
Bir ozan u olanaktan birini zorunlu olarak taklit edecektir: nesneleri nasl idiyseler ya da naslsalar yle; nesneleri sylenlere ya da insanlarn inanlarna gre naslsalar yle; nesneleri nasl olmalar gerekiyorsa yle (1460 b).
Tragedya, aklaksal bakmdan arbal, ba sonu olan, belli bir uzunluu olan eylemin taklididir; sanata gzelletirilmi bir dili, yani ark ile dize lsn iine alan bir
dili vardr; tad her blm iin zel aralar kullanr, yani kimi blmlerde yalnzca
l, kimi blmlerde de mzik ile arky kullanr; eylemde bulunan kiilerce sergilenir. Tragedyann devi, uyandrd acma, korku gibi duygularla ruhu tutkulardan temizlemektir (1449 b). Tragedya, ortalama bir insandan daha iyi olan bir insan taklit
eder (1454 b). Alt esi vardr: yk (mythos), karakterler, dil, dnceler, dekor, mzik. Bunlardan dil ile mzik taklit aralarn; dekor taklit tarzn; yk (mythos), karakterler, dnceler de taklit nesnelerini oluturular (1450 a). Tragedya korku ile acma
uyandran eylemleri taklit etmelidir (1452 b).
Komedya gln olann, ortalamadan daha aa olann taklitidir (1448 a). Epos, vezinli szlerle arbal konularn taklitidir; yky anlatma, tragedyada olduu gibi, zaman bakmndan snrlanmamtr (1449 b).
Aristotelese gre ne siyasette ne de dier zanaatlarda olduu gibi poietikte de doruluk ayn eyi dile getirmez. Poietikte, biri poietikin zyle, dieri dyla ilgili olmak
zere iki yanl vardr. Bir ozan bir ey taklit etmek ister ama bunu kendi yetersizliinden kaynaklanan bir nedenden dolay beceremezse, bu poietikin zyle ilgili bir yanl
olur. Aristoteles, bu alanda, en geni anlamyla dile getirememeyi, yanllardan biri olarak grr. Ancak ozan konusunu doru olarak kavrayamaz, olanaksz, rnekse sa iki
ayayla koan bir at betimlerse ya da hekimlik zanaatna aykr byle bir eyi taklit
ederse, bu iirin zyle ilgili deil de dyla ilgili bir yanl olur (1460 b).
Amac hakikat olan theoretik bilimler (Aristoteles buna Metafizik 1026 a10da philosophiai theoretikai de der. Felsefe de hakikatin bilgisi diye grld iin bilimler snflamasnda felsefenin yeri burasdr 993 b20-25.) de e ayrlr: - Matematik, - fi132
Cemal GZEL
zik, - ilahiyat. Aristoteles bu l ayrm, bu bilimlerin hakknda olduklar varlklarn, varlk tarzlarnn baka baka olmasna dayandrr.
Matematik theoretik bir bilimdir; saylar, ekiller gibi deimez nesnelerle urar.
Matematiin kimi dallar hem hareketsiz hem de maddesiz eyler olarak bu varlklar ele
alp inceler. Hareketsiz varlklarda hareketin balangc, ayrca iyi olan ya da ereksel neden de olamaz. nk iyi bir erek akla getirir; erek de bir eylemin sonudur; her eylem
hareketle birlikte bulunur. Onun iin matematikte bu nedenlere dayanlarak hibir ey
kantlanamaz; onda, nk bu daha iyidir ya da daha ktdr trnden bir kantlama
yoktur (996 a 20-30). Ayrca her eyde matematik kesinlik aramamak gerek. Matematik
kesinlik sadece maddesi olmayan varlklar szkonusu olduunda aranmaldr. Dolaysyla matematiin yntemi fiziin yntemi olamaz. nk doa madde ierir (995 a1520). Aristotelesin syledii doada bulunan maddenin nitelikleri olduu, matematiin
de nitelik hakknda bilgi veremeyeceidir.
Geometri, aritmetik, optik (79 a18) ile evrendeki devinimi inceleyen astronomi de
genel matematiin alt dallardr (1026 a26).
Matematik bilimler nedeni aratran bilimlerdir (79 a17). Dolaysyla tantlamalarn
tasmn birinci konumunda yaparlar. Konumlar arasnda da bilimsel olma adn en ok
hak eden bu konumdur. nk bilmekte en nemli ey nedeni bilmektir. Ayrca bir tek
bu konumda nelik bilgisine ulamak olanakldr. Bilgi edinmede en temel konum birinci konumdur.
Aristoteles, fiziin nasl bir bilim olduunu soruturmaya, onun nesnesinin ne olduunu saptayarak balar. Ona kalrsa doann ikili yan vardr: eidos ile madde. Doa ikili olunca, bunlardan hangi yanla ya da ikisiyle birden mi uramak doabilimcinin
(physikos) iidir diye sorulur. Aristotelesin bunlarn her birini bilmek ayn bilimin ii
mi yoksa ayr ayr bilimlerin mi? sorusuna verdii yant, fiziin iinin ne olduunu da
belirleyecektir. Ona gre, zanaat doay taklit ediyorsa, biim ile maddeyi bilmek de ayn bilimin iiyse szgelii hekim hem sal bilir hem de kendilerinde saln szkonusu olduu safra ile balgam; ayn biimde bir evin hem eidosunu hem de maddesini
bilmek mimarn iidir fizie den de ikisini bilmektir. Yine, doa bir ama srekli
hareket eden nesnelerin bir amac vardr, bir ereksel neden olduu iin (194 a13-30)
ereksel nedeni (to hou heneka), amac (telos), ayrca bunlarla ilgili her ne varsa bunlar
da bilmek ayn bilimin iidir.
Aristotelese gre doal bir olgunun bilinmesi, onun nedeninin bilinmesi demektir.
Bu her bilim iin byle. Fizikte de ilk olarak ilkeler hakknda belirlemeler yapmak gerekir (184 a10). Fizik bilimiyle ilgili bir aratrmada, ilkeleri aratrlacak varlklar doal varlklardr; yani fizik, hareket ile duraanln ilkesini kendinde tayan varlkla ilgilidir. Fizik arlkl olarak cisimlerle, byklklerle; bunlarn etkilenimleri, bir de de133
vinimleriyle ilgilidir (268 a1). Bamsz bir varl olan, ancak hareketsiz olmayan varlklar inceler (1026 a10). Doa, fizik varln devinimi ile duraanlnn balangcdr
(192 b20). Fizikteki bir aratrma, bizce daha ak, daha bilinir olanlardan, doas bakmndan daha yaln, daha iyi bilinenlere doru olmaldr. nk bizce bilinir olanlarla
mutlak anlamda bilinenler ayn deildir. nsan iin ilk elden ak-seik bilinenler bileik yapda olanlardr. Daha sonra bunlar ayrlarak eler ile ilkeler bilinir. Dolaysyla
tmel olanlardan tekil olanlara gitmek gerekir. nk btn duyular araclyla daha
iyi bilinir. Pek ok paray kapsad iin tmel de bir btndr (184 a15-25). Bylelikle Aristoteles, bilgiye konu olan nesnenin zelliklerini; bilmedeki nceliin nede olduunu belirtmi olur.
Bilmek, bir eyin ilkelerini, nedenlerini bilmek demektir. Bir eyin her zaman yle
olmas bir eyin nedenini syleyen yeterli bir ilke olarak grlemez.5 Aristoteles bu
noktada Demokritosu eletirir. Ona kalrsa Demokritos doa konusunda nedenleri hep
byle olmutuya indirgeyip her eyde de bunun geerli olduunu ileri srmektedir
(252 a32). Aristotelesin bir eyin, her eyin balangc olabileceini kabul etmemesi en
nemli vurgularndan biridir. nk ilke bir de olamaz sonsuz sayda da. Aristotelese
gre sonsuz sayda ilke olsayd bilmenin olana da ortadan kalkard (189 a13). Varlk
tarzlarn, nedenleri, ilkeleri hesaba katmakszn her varolan bir tek varolana indirgemek, ona gre insan yanla gtrecektir. nk varolanlarn ok olmasna hem bir engel yoktur hem de varolanlarn bir olmas olanakszdr (187 a10).
Theoretik bilimlerin ncs olan ilahiyatsa hem ayr bir varl olan hem de deimez eylerle, yani maddeyle herhangi bir ba olmayan, hareketsiz eylerle urar.
Aristotelese gre ilahiyat, fizikten de matematikten de nce gelen bir bilimdir. nk
bu bilim en yce eyle, yani tanrsal olanla urar. Tanrsal olansa, eer herhangi bir
yerde varsa, onun hareketsiz, maddesiz eylerden olaca, yani ezeli-ebedi olan ilk nedenlerde olaca aktr (1026 a10-25). Aristoteles, theoretik bilimlerin en ok aranan
bilimler olmas durumunda, ilahiyatn da en ok arzu edilmesi gereken theoretik bilim
olmas gerektiini syler.
*
Aristoteles, bilimlerin birbirleriyle olan ilikisini de yle kurar: Olann bilgisi ile nedenin bilgisi baka baka yollardan edinilir; yani, bunlarn tasmlar farkl kurulur (78
a23). lkinde, tasm ilk, doru ncllerden olumuyordur. kincisinde tasm doru, ilk
5
134
Aristotelesin bir eyin nedeninin ne olduunu syleyen ilke yeterli bir ilke deildir dedii ey ok daha sonralar, bilginin kaynann deney olduunu syleyen Humeda, olgu sorunlar hakkndaki uslamlamalarn tmnn ilkesi olur. nk Humea gre, olgu sorunlar hakkndaki uslamlamalar neden-etki
ilikisine dayanmaktadr. Yalnzca bu iliki yoluyla bellek ile duyularn tesine gidilebilir (Hume
1976:24). Huma gre insanlar benzer grnen nedenlerden benzer etkiler bekler. Bu da insann btn
deney sonularnn zetidir (Hume 1976:32). Bu biraradal insana gsteren de alkanlk ya da huydur.
Cemal GZEL
dur: Ayn niteliin, ayn zamanda, ayn zneye, ayn bakmdan hem ait olmas hem de
olmamas olanakszdr elimezlik ilkesi (1005 b20). Aratrmacya ne trden nermelerin kantlanmasn isteyeceini ne trden nermelerin kantlanmasnn istenmeyeceini reten ey mantktr. Diogenes Laertios, dier bilimler iin temel bir ara sunduunu syledii mantk iin Aristotelesin iki ama saptadn yazar. Bu amalar ikna ile
doruluktur. kna iin diyalektik ile retorik; doruluk iin de zmleme ile felsefe kullanlr (DL v 28).
Aristoteles, Organonu oluturan alt kitaptan biri olan Kategoriaida (Kategoriler),
varolan her ey hakkndaki deyi biimlerinin en geni, en genel kavramlarn inceler.
Hem varlk hem de dil ile dnme biimleri hakknda olan bu kategoriler yklem eitlerinin snflamasdrlar. Organonun bir baka kitab olan Peri Hermeneias (Yorum
Hakknda) bir balant iinde sylenenleri irdeler; cmleyi, nermeyi ele alp kartlk ile elimeler hakknda konuur. Analytika Protera (Birinci zmlemeler) ile
Analytika Hystera (kinci zmlemeler) Aristoteles mantnn zn oluturan kitaplardr. Birinci kitapta nermeler nitelik ile nicelik bakmndan ele alnr; tasm incelenir.
kinci kitaptaysa tantlama ele alnr. Topika, diyalektik uslamlamann incelendii kitaptr. Bu kitabn eki saylabilecek Peri Sophistikon Elenkhon (Sofiste rtmler Hakknda) ise aldatc karmlar, Sofistlerin bozuk karmlarn inceler.
*
Aristotelesin bilginin kesinlii konusunda syledikleri, bilginin hakknda olduu
eylerin varlk tarzlarn dikkate almaktadr. Ona gre her konunun doal bir yaps vardr; dolaysyla her konuda bu doal yapnn izin verdii lde kesinlik aramak gerekir.
Yani, kesinlii her eyde ayn biimde aramamak, her bir eyde konu edinilenin zelliine gre, bir de o aratrmaya uygun dt kadaryla aramak gerekir. Bu eitim grm
kiinin zelliklerinden de biridir. Nitekim bir matematikinin olas eyler sylediini kabul etmek, bir sylev ustasndan kantlar gstermesini istemeye benzer (1094 b25). Aristoteles bu sylediklerini yle de aklar: marangoz ile geometrici dik ay farkl biimde ararlar. Marangoz yalnzca ii iin yararl olduu kadaryla ona bakar; geometriciyse
onun ne olduunu ya da zelliinin ne olduunu arar, nk hakikat varolann theorias
sonucu kar. Aristotelese kalrsa dier konularda da byle yapmak gerekir, byla yapmal ki yan iler ilerin kendilerinden daha nemli hale gelmesinler. Ayn ekilde her eyde neden istenmemeli, kimi konularda szgelii ilkler konusunda bir eyin yle olduunu iyice gstermek yetmeli. nk kimi ilkler epagogeyle, kimileri duyuyla, kimileri
altrmayla, kimileri de baka baka ekillerde grlr (1098 a27- b5).
Yaplm eylerde kesinlik aranmayaca iin eylemler konusunda kesinlik aramamak gerekir. Yine bu konularda temellendirme yapmann amac bilmek deil eylemde
bulunmaktr.
136
Cemal GZEL
her ey yanl da olamaz, doru da (1012 a27-b20). Bilginin doru ya da yanl olmas
da yledir: Dnce, zne ile yklemi evetler ya da deiller biimde birbirine baladnda doruyu, bir baka biimde baladnda da yanl dile getirir kabul ile san insan yanla gtrebilir (1139 b17) (1012 a1-3). Bilgi de ya dorudur ya yanl, greli
olamaz. Aristotelese gre ayn nesne konusunda kiinin hem bilmesi hem de yanlmas olasdr (67 b7). Varlk tarzlarnn hesaba katlmamas kiiyi yanla gtren neredeyse en nemli etmendir.
Aristotelese gre ruh evet ya da hayr derken de be ey araclyla doruya ular.
Bunlar zanaat (tekhne)), bilim (episteme), akl bandalk (phronesis), bilgelik (sophia)
ile ustur (nous) (1139 b15).
Aristoteles bir eyi bilmenin birtakm anlamlarn da ayrr. Ona gre duyulardan
bamsz olarak duyulur olanlar bilinemez; tmel bilgi olmadan, nesnenin kendine zg bilgisi olmadan, etkinlikte bulunmadan da bir ey duyumsanmaz. Burdan hareketle
Aristoteles, bilmenin anlamn ayrr: -Tmel bilgiyle bilmek; - nesnenin kendine
zg bilgisiyle bilmek; - etkinlikte bulunarak bilmek (67 b1-4).
rnekse, Her genin iki dik as olduunu bilmek, Aristotelese gre yaln bir
anlam tamayp iki eyi bilmek demeye gelir. Birincisi, tmel bir bilginin olduunu bilmek; ikincisi, tek tek ele alnanlarn bir bilgisi olduunu bilmek Belli bir genin iki
dik as olduu tmel bilgiyle bilinir, tek tek ele alnanlarn bilgisiyle bilinmez. nsan
kimi eyleri de dorudan bilir. rnekse, gen biliniyorsa onun iki dik as olduu
da bilinir. mdi, tikeller tmellerle bilinebilir ama tikeller kendilerine zg bir bilgiyle
bilinmez. Dolaysyla, insan bunlar konusunda yanlabilir; tmelin bilgisi var ama yanlma tikelde ortaya kar (67 a15-25). Tmel bilgiye kart bir yanlma, bir tasmla olur
(67 b11).
*
Neredeyse btn ortaa felsefecileri, kendi bilgi grlerini Aristotelesin bu bilgi
grne dayandrdklarn sylerler. Ne ki, kendi syledikleriyle Aristotelesin syledikleri arasnda nemli deiiklikler vardr. Temel deiikliklerden biri, ortaa felsefecilerinin varlk hakkndaki grnde olur. Aristoteles varln ne olduu sorusunu sorutururken, ortaa felsefecileri varolanlarn Varlk Tanr tarafndan nasl yaratld sorusunu sorutururlar. Bu felsefecilere gre, Tanr varlk sralamasnn bandadr;
dier tm varolanlar da o yaratmtr.
te, insann, Tanr tarafndan yaratlm dnya, yani madde dnyas hakkndaki btn bilgisi deney kaynakldr. Ortaa felsefecileri, insann madde dnyasn nasl olup
ta bildiini de Aristotelesten yola karak akladklarn belirteceklerdir. Yanl bilgi
bu alandaki nesneler hakknda olabilir.
138
Cemal GZEL
Varlk Tanr hakkndaki bilginin kayna da yine bu Varln Tanrnn kendisidir. nk o insana kendisi hakkndaki bilgiyi, ayrca mantk ile matematiin ilkeleri
gibi birtakm kesin bilgileri doal bir kla bildirecektir. Buradaki bilgiyse, bilgi kaynandan tr, yanl olmas szkonusu dahi olamayacak bir bilgidir.
Aristoteles ile ortaa felsefecileri arasndaki nemli farkllklardan bir dieri de budur: Bilginin doru mu yoksa yanl m olduuna, bilgi nesnesine baklarak deil de bilginin kaynann ne olduuna baklarak karar verilmektedir.
Ortaa felsefecilerinin Aristotelese dayanarak gelitirdiklerini syledikleri bu bilgi gr, sonralar, 17. yzyln usu felsefecilerinin bilgi gr haline gelecektir.
KAYNAKA
Aristoteles, Birinci zmlemeler, ev. Ali Houshiary, Dost Kitabevi, Ankara, 1998.
Aristoteles, The Complete Works of Aristotle, 1. cilt, Yay. Jonathan Barnes, Princeton University
Press, USA, 1995.
Aristoteles, The Complete Workss of Aristotle, 2. cilt, Yay. Jonathan Barnes, Princeton University Press, USA, 1995.
Aristoteles, Fizik, ev. Saffet Babr, YKY, stanbul, 2001.
Aristoteles, Gkyz zerine, ev. Saffet Babr, Dost Kitabevi, Ankara, 1997.
Aristoteles, Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, Ayra Yaynevi, Ankara, 1997.
Aristoteles, Poetika, ev. smail Tunal, Remzi Kitabevi, stanbul, 1993.
Babr, Saffet, Aristoteleste Episteme, YEDTEPEDE FELSEFE, Say 7, 2002.
Diogenes Laertios, nl Filozoflarn Yaamlar ve retileri, ev. Candan entuna, YKY, stanbul, 2003.
Hume, David, nsann Anlama Yetisi zerine Bir Soruturma, ev. Oru Aruoba, Hacettepe niversitesi Yaynlar, Ankara, 1976.
Platon, The Collected Dialogues, Yay. Edith Hamilton ile Huntington Cairns, Bollingen Series
LXXI, Princeton, 1961.
Ross, Sir David, Aristotle, Methuen and Co., Great Britain, 1985.
139