You are on page 1of 227

FELSEFEYE GR

FELSEFE LSANS PROGRAMI

PROF. DR. CENGZ AKMAK

STANBUL NVERSTES AIK VE UZAKTAN ETM FAKLTES

STANBUL NVERSTES AIK VE UZAKTAN ETM FAKLTES


FELSEFE LSANS PROGRAMI

FELSEFEYE GR

Prof. Dr. Cengiz AKMAK

N SZ
Bu almada, genel olarak felsefenin yapsna bir giri yapldktan sonra, onun en
nemli konularndan biri olan metafizik, bilgi ve eletiri konular ele alnacaktr. Felsefenin
temel kavram ve konular hakknda okuyucuyu bilgilendirmeyi amalamakta olan bu kitap,
sorgulayc tavr benimsemesini salamak amacndadr.

NDEKLER
N SZ...................................................................................................................................... 1
KISALTMALAR ....................................................................................................................... 4
YAZAR NOTU .......................................................................................................................... 5
1. FELSEFE ............................................................................................................................... 6
1.1. Felsefe Kavram ................................................................................................................ 12
2. METAFZK ........................................................................................................................ 21
2.1. Metafizik Kavram ............................................................................................................ 27
3. FELSEFE VE METAFZK................................................................................................. 38
3.1. Felsefe ve Metafizik .......................................................................................................... 44
4. BLG KURAMI: TEMEL PROBLEMLER ....................................................................... 54
4.1. Bilgi Kuramnn Temel Problemleri ................................................................................. 60
5. BLG KURAMI: PLATON ................................................................................................ 69
5.1. Platon: dea Kavram ......................................................................................................... 75
6. BLG KURAMI: ARSTOTELES ..................................................................................... 86
6.1. Aristoteles: dea Kavram.................................................................................................. 92
7. BLG KURAMI: DESCARTES ....................................................................................... 100
7.1. Descartes: de Kavram ................................................................................................... 106
8. BLG KURAMI: LOCKE................................................................................................. 114
Lockeun bilgi kuram ............................................................................................................ 115
8.1. Lockeun Bilgi Kuram ................................................................................................... 120
9. LOCKE: DE KAVRAMI .................................................................................................. 132
10. NESNE VE GEREKLK PROBLEM .......................................................................... 146
11. ANLAM PROBLEM: PLATON .................................................................................... 160
12. ANLAM PROBLEM: 20 ve 21 YZYIL DNCES ............................................... 175
2

13. 20 ve 21 YZYILLARDA ELETR VE DL FELSEFES ......................................... 192


13. 20 ve 21 Yzyllarda Eletiri ve Dil Felsefesi .................................................................. 198
14. SONU: 20 VE 21 YZYILLARDA FELSEFENN GELD KONUMU ................ 206

KISALTMALAR
M: Milattan nce
MS: Milattan Sonra
Bknz: Baknz

YAZAR NOTU
Bu metin, kendisine tabi olunacak bir ders kitab olmaktan ok, rencilere
yapacaklar almalarda elik edecek ders notlar olarak hazrlanmtr. Baka bir deyile, bu
konuya giri yaplmas, konuya ilikin temel kavramlarn sunulmas, rencilerin yapacaklar
okumalarda onlara rehberlik edilmesi amalanmtr. Bu kitap, felsefeye yeni balayan
renci ve okuyucular iin temel nitelikte fikir vermek ve felsefenin balang sorunlar iin
hazrlk maksad tamaktadr.
almada herhangi bir dnr, kavram yahut gr tek bana ne kartlmamtr.
lgili dnrlerin, kavramlarn ya da grlerin felsefeye giri bakmndan yeri ve nemiyle
kendi balam iinde ele alnmtr.
Felsefeye Giri adl bu almann tm rencilerimize ve okuyucularmza en azndan
beklentileri lsnde katk yapacan umarm.

1. FELSEFE

Bu Blmde Neler reneceiz?


Felsefe kavram renilecektir.

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Felsefe nedir?

2)

Bilgelik-sevgi arasndaki iliki nedir?

3)

Felsefe hakkndaki grler nelerdir?

4)

Metafizik nedir?

5)

Metafizik hakkndaki grler nelerdir?

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Felsefe Kavram

Felsefenin ne olduunu
kavrayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Felsefe Kavram

Felsefenin ne olduuna
ilikin grleri
anlayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Metafizik Kavram

Metafiziin ne olduuna
ilikin grleri
anlayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Anahtar Kavramlar

Felsefe

Sevgi

Aratrma

Bilgelik

Metafizik

10

Giri
Felsefe szc felsefe balamadan nce kullanlmamtr. Ondan nce felsefe yerine
kullanlan szck histori kelimesidir. Histori kelimesi bugnk manasnda tarih anlamna
gelir. Ama o zamanki anlam aratrmak, aratrmak amacyla yola kmak anlamna gelir.
Burada Herakleitosun bir sz hatrlanmaldr. Herakleitos, bilgelii seven insanlarn
gerekten pek ok konuda aratrmac olmas gerekir gibi bir ifade kulland.

11

1.1. Felsefe Kavram


Felsefe nedir diye sorduumuzda cevaplamas felsefe asndan en zor sorulardan bir
tanesidir. Biz imdilik felsefe nedir sorusunu askda brakacaz ama zaman iinde felsefenin
ne olduuna dair belirli tespitleri yapmaya alacaz. Bildiimiz gibi felsefe kelimesi eski
yunanca bir kelimedir. ki szckten oluur. Philo ve Sophia. Kelimeyi birebir
evirdiimiz zaman kelimenin anlam sophiay sevmek ya da bilgelik sevgisi 1 anlamna gelir.
Burada bizim amamz gereken iki husus vardr. Bilgi nedir?, Sophia nedir? Biz ilk
dersimizde bunlara deineceiz. Ancak bunlara deinmeye sonraya brakyorum.
imdi tekrardan histori kelimesine dnecek olursak daha nce belirttiim gibi histori
kelimesi felsefe etkinlikleri iin kullanlan bir szcktr. Histori kelimesinin anlamlarna
girdiimiz zaman renmek amacyla yola kmak, farkl grleri, farkl fikirleri, farkl
kltrleri renmek ve aratrmak anlamna geliyor. bu adan bakldnda felsefenin en
nemli ynlerinden bir tanesi aratrmaclktr. Bu anlamda yle bir soru ortaya kabilir.
Neden felsefe ile ilgilenmek durumundayz? Niin felsefe yapmak durumundayz? Gibi bir
soru kt zaman bu sorunun muhtemel cevaplar u ekilde olacaktr.
stesek de istemesek de felsefi bir dnya iinde yayoruz. Bizim fikirlerimizde,
eylemlerimize yn veren grlerimizde felsefi grler, kabuller bir ekilde n plandadr.
stesek de istemesek de felsefi almalardan felsefi dncelerden biz kanamayz. Felsefe
eer histori kelimesini aratrmak, renmek amacyla yola kmak kelimesini devreye
sokacak olursak felsefe birinci anlamyla iinde yaadmz eylemde bulunduumuz
grlerimizi sorgulamadan geirmektir. Bu anlamda Sokratesin szn kullanabiliriz:
Soruturulmam bir hayat yaanmaya demez. Neyi soruturacaz? Bu anlamda ikinci bir
soruyla felsefenin ikinci bir aya sorgulamak, soruturmak, soru sormaktr. Bunun
Yunancada ki karl skeptemoidir. Sorular sorarak renmektir. O zaman felsefe
macerasn iki ayak zerine oturtalm. 1- ok ynl aratrp renme 2- rendiklerimizi
bilgi daarcmza eklemek sorgulamak ve soruturmaktr. Bu anlamda felsefe Jaspersin
deyimiyle yola kmaktr.
Felsefenin en temel grevi sorgulamaktr, bu ayn zamanda kiinin kendisi iin
yapmas gereken bir eydir. 2 Sorgulamak kiinin kendisi, hayat ve evrenle ilgili bilgiye
ulamasna kap aralayacaktr.
Felsefe yapan insann en nemli ynlerinden bir tanesi koulsuz, sorgusuz doru
zannettii grlerini yani eylemine yn veren grleri sorgulamadan geirmektir. Yani
bunlarn neden doru olduunu nasl doru olduunu aratrmasdr. Bu anlamda felsefenin
nemli bir disiplinine de ulam oluyoruz: Epistemoloji. Epistemoloji doru bilgi nedir?
Sanmak ile bilmek arasndaki fark nedir? Bunlar aratrr. Bu anlamda yine Herakleitosun
bir szne bavuracak olursak; ana baba sznden kmayan biri felsefe gereinden pay
alamaz. Bunun anlam da udur: felsefede sorgusuz sualsiz otoritelerin daha nceki geleneksel
G Skirbekk, N. Gilje, Antik Yunandan Modern Dneme Felsefe Tarihi, ev. Emrah Akba, ule Mutlu, 6.
Bask, Kesit Yaynlar, stanbul, 2014, s. 9.
2
Skirbekk, a.g.e., s. 17.
1

12

grleri doru kabul etmek yok. Hemen burada bir terim kullanmak istiyorum. Felsefe yapan
adam has bir adam olmak istiyorsa ki bu hepimizin kaderidir. O zaman grlerle arasnda
mesafe koymaldr. Mesafe koymak udur: bizim grlerimizi dorudan doruya pein pein
kabul etmememizdir. Yani bunlarn salamln, rkln aratrmaktr. Bu balamda da
kark fikirlerimizi yerli yersiz dncelerimizi yerli yerine oturtmaktr. imdi biz mesafe
koymaktan sz ettiimizde yle bir durumla kar karyayz. Felsefe her eyden nce eletiri
yapmaktr. Eletiri szcnn eski dildeki karl tenkittir. Tenkit kelimesinin manasnn
iine doru girdiimizde karmza yle bir ey kyor: Nakit. Nakit geerli olan paradr.
Kelime anlam budur. Nakitin karl ise sahte olan paradr. Bu anlamda felsefe eletirisi
geerli olabilecek fikirlerle hayata anlam katabilecek, derinliine fikir katabileceimiz
fikirlerle rk ark yerli yersiz dzenlenmi fikirleri ayrmaktr. Bunun dnda kritik
kelimesi eski yunanca bir kelimedir. Felsefe bata da belirttiimiz gibi eski yunan dnyasnda
ne km bir etkinliktir. Bu adan baktmzda kritik kelimesine tekrar eilebiliriz. Bunun
da anlam udur: kritik kelimesinin birinci anlam elemektir. nsan niin eleme yapar? Eleme
yapmann anlam udur: geerli olan tohumla yani yenilebilir olanla er p birbirinden ayrt
etmektir. Eletiri kelimesinin kritik balamnda Trkede bir ho karl daha var. Birincisi
elekten geirme ise ikincisi elleyerek semedir. Bir manava gittiinizde anne babanz bunu
ok yaparlar. Elma alacaklar zaman elmay elleriyle tutarlar. Bunun anlam yani iyi elmay
rk elmadan ayrt edebilmektir. Bu anlamda felsefe devam ediyoruz: 1- aratrmak,
renmek 2- sorgulamak, soruturmak, 3- eletiri yapmak 4- mesafe koymak
Biz nerede eleme yapacaz? Fikirlerde eleme yapacaz. Kritik kelimesinin ikinci
anlam eski Yunancada ayrmaktr. Neyi ayracaz? Daha nce bir szck kullandk. Bilgiyle
bilgi olmayan. Bu ne demektir? Daha sonra epistemoloji dersinde deineceiz. Bu u
demektir: rk ark olan fikirlerle rk ark olmayan fikirleri insanlar genelde
syledikleri her eyi doru kabul ederler, onlarn doru olduunu dnrler ama
fikirlerimizin byk bir ounluu sandr. Bizim bir eye inanyor olmamz yle olduunu
sanyor olmamz onu bilgi yapmaz. Bu arada hemen bir parantez aalm. Gndelik dilde bir
yanl kullanm vardr. Yanl bilgi, yanl bilgi diye bir ey olmaz. Yanl san diye bir ey
vardr. Zaman iinde dersler ilerledikten sonra fark da greceiz. Yanl bilgi denen ey
aslnda yanl kullanlan bir durumdur o. Yanl sandr, yanl bilgi olmaz. Bunu epistemoloji
bahsinde tekrar ele alacaz. O zaman ksa bir zet yapacak olursak felsefe yola kmaktr.
Neden insan yola kar? Bataki bir tanmmz vard: Philo- sophia. Bilgiyi sevmek, sevmek
aslnda sizde olmayan size ait olmayan bir eyin peinde komaktr. Onu aramaktr.
Felsefenin yola k aslnda aramadr. Eski yunan dncesi Miletos ile felsefe dediimiz u
an Trkiyenin snrlar iinde bulunan bir kentte balamtr. Tekrar yapacak olursak,
felsefenin bilgelik sevgisi olduunu, bilgelik aray olduunu syledik. Felsefenin yola
kmak olduunu syledik. Felsefenin bat dncesi balamnda doduu yer olan Miletos
kentini syledik. Miletos kenti Trkiyenin snrlar iinde bugnk Aydn snrlar iinde yer
alan eski bir yerleim yeridir.
Bugn her ne kadar bir liman kenti olarak kalmam olsa bile eskiden bir liman
kentiydi. Liman kenti olmasnn anlam udur: Felsefe her zaman iin bir ky sylemidir.
Kyda gelimi bir sylemdir. Eski filozoflar Thales, Anaksimandros, Anaksimenes gibi
13

filozoflar sophiay renmek, aratrmak amacyla yola kan insanlardr. Bunlar gemilere
binerek o zamanki dou Akdeniz sahillerinde ite msr ve Mezopotamya kltrlerinde
yaratlm olan meydana getirilmi olan geometri gibi, astronomi gibi bilgileri renmek
zere yola karlard. Bu anlamda felsefenin yola kmas u anlama geliyor. renme
amacyla yola kmak, renme amacyla yola kmak da udur: yaadnz kltr size artk
doyurucu gelmiyor. Yaadnz kltr iinde aradklarnz bulamyorsunuz. te bu sebeple
felsefe bir eksiklik duygusuna sahip olmaktr. Bunu Sokratesin zl deyiiyle yle
syleyebiliriz: Felsefe yapyor olmak, cehaletimizin farkna varmak demektir. Bu anlamda en
nemli felsefi bilgi cehaletimizin farkna varabilmektir. Sizler de birer filozofsunuz. Neden
bir filozofsunuz? nk siz yola kmak isteyen renmek isteyen iinde yaad dvleri,
fikirleri sorgulamak isteyen insanlarsnz. Yani size artk yeterli gelmiyor. Demek ki bir
eksiklik duygusuna sahipsiniz. Felsefe bu eksiklik duygusuyla balar. Bu anlamda felsefenin
bir yolculuk olduunu sylyor.
Bu felsefenin ilk balangcn da Yunanllarda grmekteyiz, nk Yunanllar,
doruya ve bilgiye, dorunun ve bilginin kendisi iin ynelmi olan bir bilimin, bir felsefenin
ilk yaratclardr. 3 Yani dorudan bilginin elde edilmesi temel ama olmutur. Felsefenin hem
ad hem de kendisi ilkin 6. Yzylda Yunanda ortaya kmtr. Bu felsefe daha sonra Platon
ve Aristoteles ile dorua ulamtr. 4

3
4

Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, 16. Basm, stanbul, 2005, s. 14.
Gkberk, a.g.e., s. 13.

14

Uygulamalar
1)

Felsefe kavramn tartnz.

2)

Felsefe-doa aratrmalar arasndaki ilikiyi deerlendirin.

3)

Felsefenin ne olduunu eitli grler zerinden yorumlaynz.

15

Uygulama Sorular
1)

Felsefe kavram nedir?

2)

Felsefe doa aratrmalar ilikisini tartnz.

3)

Felsefenin temel zelliklerini deerlendirin.

16

Bu Blmde Ne rendik zeti


Felsefeciler hibir zaman bilgelie ulatklarn iddia etmezler. Bu anlamda hemen
Platonun bir sz gndeme getirilebilir. Platon diyor ki; filozof Tanr ile budala arasnda
kalm insandr. Tanr, tanm gerei her eyi bilen olduundan dolay bilgelie ihtiya
duymaz. Budala ise zaten her eyi bildiini zannettiinden dolay grlerine sarslmaz
eklinde olduuna inanan, fikirlerinin her daim geerli olduunu zanneden birisi olduundan
dolay bilgelik peinde komaz. Tanr ile budala arasnda olan filozof ise bilmediinin farkna
varandr. O zaman bizim felsefe akmz, bilgelik akmz renme akdr, yolda olma
akdr.

17

Blm Sorular
1)
Baz dnrler felsefenin eletiri yoluyla gvenilir bilgiler elde etmek gibi bir
amac da olduunu dnrler.
Paraya gre, felsefe hakknda aadakilerden hangisi doru bir ilikilendirme
olabilir?
a)

Doann yaps ve ileyiiyle ilgilenir.

b)

zgr ve zengin bir ortamda geliebilir.

c)

Kuramsal bir faaliyet olmasnn yan sra, ele aldna eletirel olarak yaklar.

d)

Beslendii tek kaynak mantktr.

e)

Gelenek ve greneklere baldr.

2)
Felsefe tarihi boyunca felsefenin temel sorularnn ok fazla deiiklie
uramamasna karn, yantlarda eitlilik grlr. Bu durum ilk bakta felsefenin zaaf
olarak deerlendirilse de, zenginliidir.
Buna gre, aadakilerden hangisi sylenebilir?
a)

Felsefe, sorulara tketici yantlar vermez.

b)

Felsefe bir soru sorma etkinliidir.

c)

Felsefe doa aratrmalarndan tamamen bamszdr.

d)

Felsefe insan hayatn elenceli klar.

e)

Felsefede daha doru bilgiler deil, bilgice gelime sz konusudur.

18

3)
nsan hayatnn en byk skntlar n yarglardan doar. Oysa hayat, n
yarglarla deil, ak ve sorgulayc dnme etkinliiyle kavranabilir. Felsefe etkinliinin en
nemli katks budur.
Verilen paragrafta felsefenin hangi zellii zerinde durulmutur?
a)

Eitlii savunmas.

b)

Tutarl ve sistemli olmas

c)

Nesnellik

d)

Btnlk

e)

Eletirellik

4)
Felsefe tarihinin ilk dnr olarak Thales kabul edilir. Ama o, bir doa
aratrmacs olarak gne tutulmasn da nceden haber verebilecek kadar Ayla
ilgileniyordu. Bu gelenek doa aratrmalarnn alannn tam olarak belirlenmesi ve artk
felsefeden ayrlmalarna dek srd.
Buna anlatma gre, ilk filozoflar hakknda aadakilerden hangisi sylenemez?
a)

Doada var olann anlamyla olduu kadar yapsyla da ilgilenmemilerdir.

b)

Doann yaps ve ileyiiyle de ilgilenmilerdir.

c)

zgr bir ortam sayesinde doa aratrmalar yapabilmilerdir.

d)

Geleneksel dnceleri eletirerek alma yapmlardr.

e)

Doann yaps ve ileyiiyle ilgili farkl yantlar ileri srmlerdir.

19

5)
Dnrler ve Filozoflar asla kesin yantlar peinde deildir. Her dnr ve
filozof bakalar tarafndan eletirileceini ve hatta gelitirilmeye allacan bilerek
dncelerini ortaya koyar. Bu bakmdan ilk yapmaya alt eylerden biri, doru sorular
zerinden gitmeye almaktr.
Bu aklamaya gre filozoflar iin aadakilerden hangisi sylenebilir?
a)

Ak sorulardan hareket etmeye zen gstermez.

b)

Sorular yantlardan daha ok nemser.

c)

Yaplan nceki almalardan yararlanmaz.

d)

Sorduu sorunlar tam olarak yantlayacak kadar bilgi sahibidir.

e)

Eletiriye kapaldr.

6)
Sorular ayn olan iki filozof, ayn toplumda ve ayn zaman diliminde yaam
olsalar bile, ok farkl dnceler ortaya koyabilirler. Felsefe tarihinde bunun olduka fazla
rneine rastlamak mmkndr. nk felsefe, ortak sorulara, kendine has yantlar bulmann
tarihi olarak da grlebilir.
Verilen paraya gre, aadaki sonulardan hangisine ulalabilir?
a)

Felsefe insanln en ciddi etkinliidir.

b)

Filozoflar iekapank insanlardr.

c)

Filozoflar felsefe yaparken znel bir etkinlik gerekletirmektedir.

d)

Felsefe yapabilmek iin felsefe tarihi bilinmelidir.

e)

Felsefede kesin yantlar bulmak deildir.

7)

Felsefe kavramnn ne demek olduunu aklaynz?

8)

Felsefe ve doa ilikisini aklaynz.

9)

Felsefenin ortaya k koullar hakknda tartnz.

10)

Felsefe neden Yunanda ortaya kmtr?

Cevaplar: 1)c, 2)e, 3)e, 4)a, 5)b, 6)c

20

2. METAFZK

21

Bu Blmde Neler reneceiz?


Metafizik kavram renilecektir.

22

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Metafizik nedir?

2)

Metafizik-doa aratrmalar arasndaki iliki nedir?

3)

Aristotelesin metafizik hakkndaki grleri nelerdir?

4)

Metafiziin temel zellikleri nelerdir?

5)

Metafiziin, doa bilimlerine katks nedir?

6)

Aristotelesin metafizik anlayn anlatnz?

7)

Metafiziin dier felsefe dallaryla ilikisini aklaynz?

8)

Kantn genel olarak metafizik anlayn tartnz.

23

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Metafizik Kavram

Metafiziin ne olduunu
kavrayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Metafizik Kavram

Metafizik ile Felsefenin


ilikisini anlayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Metafizik Kavram

Metafizik, Felsefe ve Bilim


ilikisini saptayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

24

Anahtar Kavramlar

Metafizik

Bilgi

Eletiri

Varlk

25

Giri
Herakleitosun bilgelie ilikin yaklamndan bir sre sonra, felsefenin sistematik
olarak balamas ise, Aristoteles ile gerekleir. Aristotelesin bu konuda belirleyici eseri ise
Proto Philosophia; Metafiziktir. Metafizik, tanmland dnemden itibaren felsefenin
merkezi olarak, varln ne olduu, ne trden varlklar bulunduu gibi sorularla srp
gelmitir. Metafizik konular felsefe tarihi boyunca eitli filozoflar tarafndan ele alnmtr.
Aristoteles ile tam olarak ne ile ilgili olduu belirlenmi olsa da, ncesinde de metafizik ile
ilgili konular zaten tartlmaktayd. Metafizik varln zne ve geneline ilikin olarak
kapsad geni bak asyla doa aratrmalarndan ayrlmaktadr. Doa aratrmalar
varln bir ynn snrl olarak ele alsa da metafizik daha kapsayc ve daha genel olduu
iin doa aratrmalarndan ayr bir konuya sahiptir.

26

2.1. Metafizik Kavram


Filozoflarn felsefe tarihi boyunca, zerinde en ok dnd konulardan birisi
metafiziktir. Zaman zaman felsefenin merkezi olarak da nitelenen, zaman zaman da eletiri ve
saldrlara maruz kalan metafizik; btn yaklamlara karn gncelliini yitirmemitir.
Metafiziin her zaman gndemde olan bir konu olmasnn nedenleri arasnda, bir yandan
zerine eildii problemlerin nemini hi yitirmemi olmas; dier yandan da hem
kapsamnn ve tanmnn felsefe tarihinin her dneminde yeniden tartlm olmasdr.
Bilindii kadaryla Metafizik terimi ilk olarak Aristoteles'in eserlerini derleyen
Rodoslu Andronikus tarafndan M I. yy.da anlmtr. Andronikus, Aristotelesin eserlerini
sraya koyarken, Fizik adl eserinin sonrasna koyduu yazlara iaret etmek iin ta meta ta
physika terimini kullanmtr. Gerekte Aristoteles, bugn bizim Metafizik ismiyle
bildiimiz eserin ieriindeki konular ilk felsefe diye adlandrmtr.
Aristoteles, insann edindii bilgileri edinili biimlerine gre deerlendirerek
snflamaktadr. Buna gre insan iin ilk olarak ve dorudan edindii bilgi duyularndan gelen
bilgidir. 5 Aristoteles bu trden bilmeyi, alt trden bilme olarak grmektedir. Bununla birlikte
insan, duyulardan edindiklerinin tesinde, daha ileri aamalarda bilme yetisine sahiptir.
Bunlardan ilki hafzann kullanmn gerektiren deney aamasdr. Deney ile edinilen bilgi,
bireysellerin bilgisidir ve bu bir konuya ilikin nedenleri bilmeksizin, o konu ile ilgili pratik
kuraln edinilmesini salamaktadr. Deney bilgisinin stnde sanat bilgisi bulunur. Sanat, tek
tek eylerin kavrannn deil, genele ilikin olan bilgiyi salamaktadr. Sanat bilgisi genel
ilkelere dayanmaktadr ve o pratik kurallarn bilgisidir. Bylelikle sanat bilgisi, deney
bilgisine stndr. Fakat bunlarn her ikisi de gerekli olan bilgilerdir. Btn bu bilgilerin
zerinde, nedenlerin saf bilgisi olan bilim bulunmaktadr. Bilim, sanat gibi pratik amalara
deil de, yalnzca bilmek iin bilmeye ynelir; bylelikle o, en yksek trden bilmedir ve
salad bilgi de en yksek bilgidir. Biz bir eyi nedenleri ile ilk ilkeleri ile bildiimizde tam
anlam ile bilebiliriz; bize bu trden bilgiyi salayan da bilgeliktir. 6
Greklerin episteme 7 dedii bilim; ispata dayal bilgi trdr. Fakat ilk ilkelere ilikin
nihai bilgi fizik dnyadaki olaylar ile temellendirilebilir trden bir bilgi deildir. 8 Onlar,
temellendirilemiyor olduklarndan dolay ilke olarak anlrlar. Bunlar, dnyadaki her trden
olup bitmenin tesinde bulunan bilgiler olduklarndan, onlara erimek bir tr sezgi gc ile
mmkn olabilir. 9 lk ilkelerin bilgisi bu yzden epistemeye ile deil nousa 10

Bkz.: David Ross, Aristoteles, ev. Ahmet Arslan, v.d., stanbul, Kabalc Yaynevi, 2002, s. 182.
Bkz.: A.e.
7
Episteme: 1 - doksaya kart olarak hakiki ve bilimsel bilgi; 2- organize edilmi bilgi klliyat,
bilim; 3- (prakikeye ve poietikeye kart olarak) teorik bilgi (Bkz.: Francis E. Peters, Antik
Yunan Felsefesi Terimleri Szl, ev. Hakk Hnler, stanbul, Paradigma Yaynclk, 2004, s.
107).
8
Bkz.: Teoman Dural, Aristoteleste Bilim ve Canllar Sorunu, stanbul, antay Kitabevi, 1995,
s. 62.
9
Bkz.: A.e.
5
6

27

dayandrlmaktadr. Bunlar, episteme ile birlikte en kapsayc, bilinmesi en g eylerin bilgisi


olan, bilgelii olutururlar. Bilgelik, yalnzca eylerin nedenlerinin bilgisi ya da bilimi deil,
ayn zamanda ilk ve en evrensel ilkelerin de bilgisidir. 11 Bu bilginin nesneleri duyulardan en
uzak olanlardr; nk bu nesneler en genel eylerdir. Nesneleri en soyut ve en az karmak
eyler olduklarndan bu, en kesin bilgidir. 12
Aristoteles bilimleri, poetik 13, pratik 14 ve teorik 15 bilimler olmak zere temel snfta
deerlendirir. Aristoteles, poetik bilimleri poetika ve retorik; pratik bilimleri ise etik, politika
ve ekonomi olarak belirlemektedir. Teorik bilimler ise matematik, fizik ve nihayetinde ilk
ilkelerin bilgisi olan metafiziktir.
lk felsefe olarak metafizik, evrenin en yksek, ilk ve en genel ilkelerini
aratrmaktadr. Evrene ilikin bilgi verme gayretinde olan btn dier bilimler, en yksek
prensipleri aratran bu ilk felsefenin altnda yer almaktadrlar. 16 Metafizik, tek tek bilimlerin
yapt gibi varln belli bir alann konu edinmek yerine; varln kendisine ilikin
prensipleri aratrmakta, varl ne ise o olarak ele almaktadr.
Aristoteles asndan metafizik, fizik olan hakknda ortaya konulacak teorinin
ncesinde yer alp, onun temellerini oluturacak bilginin elde edilmesine ynelik bir
soruturmadr. Bu durumda olgulara ynelik fizik aratrmas bir yerden sonra metafizik
soruturmaya doru ynelmektedir. nk metafizik kefedilmeksizin ortaya konan bir fizik
havada kalm, eksik bir ura olacaktr. 17 Aristotelesin soruturmas fizik olandan
balamaktadr. Fakat fizik olan hakknda kkl bir bilgi edinme, bizi onun doasna ilikin
metafizik bir soruturmaya ynlendirmektedir.

Nous: tin, zeka, akl, manevi kudret, deruni kavray (Bkz. Peters, Antik Yunan Felsefesi
Terimleri Szl, s. 245).
11
Bkz.: Ross, Aristoteles, s. 182.
12
Bkz.: A.e.
13
Poiesis: yapma, biimlendirme, oluturma, iir sanat (Bkz.: Peters, Antik Yunan Felsefesi
Terimleri Szl, s. 307.) Grekedeki poiesis szc retim, imal gibi anlamlara gelmektedir.
Bu aktivitenin karakteristik zellii, sonunda ulalacak olan gayenin, kendisinden farkl bir ey
olmasdr. (Bkz.: Julian Marias, History of Philosophy, New York, Dover Publications, 1967, s.
65.)
14
Praksis: eylem, eylemlilik, yapma, yapp etme, uygulama (Bkz.: Peters, Antik Yunan Felsefesi
Terimleri Szl, s. 312.) Greklerin praksis dedii pratik eylemin gayesi, eylemin dnda
olan bir ey deildir, kendi iinde bulunur. (Bkz.: Marias, History of Philosophy, s. 65.)
15
Theoria: bak(n)ma, seyretme, temaa, temaa hayat, gzleyi, gzeti (Bkz.: Peters, Antik
Yunan Felsefesi Terimleri Szl, s.374.) Theoria hem praksisin bir tr, hem de pratik
bilimdir. Pratik bilimlerde, szgelimi devlet adam, kendinden baka eye, szgelimi kente de
ihtiya duyuyorken; teorik bilimlerle uraan bilim adam, kendi zihninden baka bir eye
ihtiya duymayacaktr. Theoria, hem amacn hem de nesnesini kendinde tamaktadr. (Bkz.:
Marias, History of Philosophy, s. 65.)
16
Bkz.: W. T. Stace, A Critical History of Greek Philosophy, London, Macmillan St Martins
Press, 1969, s. 261.
10

17

Bkz.: Dural, Aristoteleste Bilim ve Canllar Sorunu, s. 62.

28

Metafiziin deneyimlediimiz gerekliin tesinde olan eye ilikin savlar o


metafizik sistemin iinde deerlendirilir. nk daha nce de belirttiimiz gibi, her metafizik
sistemi kendi iinde tutarldr. Bu durumda kimi zaman birbiri ile elien metafiziklerin
savlarndan gerekte hangisinin doru olduunu sylemek mmkn olmamaktadr.
Kanttaki biimi ile eletirel anlay metafiziklere kendi sistemleri iinden deil,
metafizik d bir yapdan, insann bilmesinin meru alann belirleme almasndan
yaklamaktadr. nsann meru bilme alan bir kez belirlendiinde, metafiziin olanakl olup
olmad, eer olanakl ise kapsamnn ne olduu aka ortaya konabilecektir.
Hume, meru bilgimizin snrlarn ortaya koyma abas sonucunda iki bilgi alan
belirlemitir. Bunlardan ilki, bilimlerin soruturma yetkisine giren olgu sorunlar ve
matematiin alan olan ide bantlardr.
de bantlarn dile getiren nermeler, olgular hakknda hibir ey sylemezler. Onlar
sadece, konu edindikleri kavramda rtk olarak bulunan eyi ifade ederler. Dier yandan
hibir olumsalla yer vermeyecek biimde kesindirler. nk onlar elimezlik ilkesinin bir
tezahrdrler ve kartlarnn dnlmesi elimeye yol aar. Kantn, daha sonra analitik
nermeler olarak nitelendirecei bu tr ifadelerin, bilgi verici ifadeler olduklar sylenemez.
nk onlar kavramda zaten ayrt edilmi bulunan bir eyin nermede tekrar edilmesi
anlamnda totolojiktirler.
Olgu sorunlarn dile getiren ifadeler ise duyu deneyimlerine dayanan, gereklie
ilikin, olumsal nermelerdir. Bunlar konu edinilmi kavramda nceden ayrt edilmi olmayan
bir eyi ifade eden nermelerdir. Bu tr ifadelerin bilgi bakmndan deeri, onlarn
deneyimden elde edilmi olmalar ile ilikilidir. Onlar olgulara ilikin ifadeler olduklarndan,
dorulanma olanaklar da olgular ile karlatrlarak salanr. eliii olan ifadeler de
kendileri kadar doru olabildiinden dolay bunlar, zorunlu bir doruluu dile getirmezler.
Olgu sorunlarn dile getiren nermeler, kesin deil fakat olas bir doruluk tarlar.
Hume matematiin, ide bantlarn; empirik bilimlerin, olgu sorunlarn dile getiren
nermelerinin bilgi bakmndan meru ya da anlaml olduunu, bunlarn dnda kalan
nermelerin ise anlamsz olduunu ne srmektedir. Metafiziin ifadeleri ise ne ide
bantlar ne de olgu sorunlar dile getirmemektedir. Bu durumda metafizik ifadelerin ne bilgi
bakmndan meruluu sz konusudur ne de bir anlam iermektedirler. Szgelimi,
metafizikilerin kendilerine sklkla bavurduklar tz, madde, gereklik gibi kavramlar
Humeun ortaya koymu olduu bu empirik lt asndan anlamszdrlar. nk bunlar ne
duyu deneyimlerine ilikin ifadelerdir; ne de matematiksel kavramlardr.
Metafizik, genel anlam ile, doann yaps ve ileyii hakknda bilgi edinme abasnn
sonularndan birisidir. Burada, zellemi doa bilimlerinin de evrene ilikin bilgi edinme
abasnda olduklar; bu yzden de metafiziin alanna ilikin bu tanmn, metafizii doa
aratrmalarndan net bir biimde ayrt etmeyi salamad sylenebilir. Doa bilimleri de
olgulara ilikin bilgi edinme gayretindedirler. Ne var ki tek tek doa bilimleri, olgular
hakknda bilgi edinme ve bunu da bilimsel bak as ile gerekletirme abasnda olmalar
29

bakmndan benzer olsalar da, inceledikleri konular bakmndan ayrlmaktadrlar. Her biri
dnyadaki olgularn kendilerine konu ettikleri ksmn incelerken, bunu, inceledii konunun
gerektirdii zel bir bak as ile yaparlar. Szgelimi, doa bilimleri arasnda
sayabileceimiz fizik, kimya, zooloji ve botaniin hem inceledikleri olgular hem de bu
olgulara yaklam biimleri birbirlerinden farkldr. Bu yzden her biri belli bir olgular
beini, belli bir adan ve belli ynleri ile ele alrken; pek ok ynn de darda brakrlar.
Metafizik, ilkelerin aratrlmasdr. Doa bilimlerinden metafiziin ayrld ana
noktalardan biri genele ilikin, kuatc bilgi edinme abas ile ilgili tavrdr. O, belli bir olgu
veya olgu beinin u veya bu ynne deil; bir btn olarak evreni kavramaya ynelir. Eksik
brakmakszn evreni btn olarak ele alma amacn gder. Bu durumda metafizik, genellii
ile doa bilimlerinden farkldr. Metafizik, u veya bu olguya deil, bir btn olarak evrene
ilikin en genel, en kuatc ilkeleri soruturma etkinlii olarak anlalabilir.
Hem evrendeki her ey, hem de bir btn olarak evrenin kendisi, metafiziin
aratrd bu genel ilkelere tabi olmaldr. En kuatc ve genel ilkelerin ortaya karlmaya
allmas da evrenin btnlkl bilgisine sahip olma, onu btn olarak kavrama abas ile
ilikilidir. Bylelikle metafizii, evreni btn ile bilme abas olarak da tanmlayabiliriz.
Bu en genel, en kuatc ilkeler ayn zamanda ze ilikin olduklarndan, soruturulmalar
zaman zaman varln neliini ortaya koyma abas olarak da anlalmtr. Varln neliini
aratran metafizik, bunu varln ilk ilkelerini veya varla ilikin nihai, yanllanamaz
hakikatleri ortaya karma yolu ile gerekletirme abasnda olmutur.
Metafizik, varln neliini yani zn bilme abas olarak alndnda, fizik tesini
tanma abas olarak da deerlendirilmitir. nk grnr olan varln znden
bahsettiimizde, fizik dnyann tesinde olan bir eye ynelmi olunur. Ama grnr olann
tesindeki, greli olmayan nihai gereklie ulamaktr; yntem ise grnrde olann eletirel
bir incelemeye tabi tutulmas yolu ile onun tesinin bilgisine ulamaktr.
Bu anlamyla fizik dnyann tesinde, grnr olann ardnda olann, tanrsal bir ey
olduu dncesi metafizikilerin ou tarafndan kabul edilmitir. Bundan dolay da varln
zne ilikin yaplan aratrmalar ou zaman tanrsal olana ilikin bir aratrma olarak
grlmtr. Bu ayn zamanda varln ilk ilke ve nedenlerinin aratrlmasdr. Bu bakmdan,
varln znn kavranmas ile eylerin ilk ilke ve nedenleri kavranacak bylelikle de var
olanlar hakknda nihai, deimez ve deitirilemez tanrsal bilgiye ulalacaktr.
Metafizik, varlklarn kendilerine zg kaynana inmeyi, onlarn kendi bana deil,
btn iindeki konumuyla soruturulmasn gerektirir. Bir eyin tam olarak kkten
bilinebilmesi, evrenin ya da varln znn btnlkl olarak kavranmasna baldr.
Bylelikle, metafiziin ura kimi zaman evrenin tmn kuatacak, onu btnlkl olarak
kavrayacak ilkelerin bilinmesi, kimi zaman varln zne ilikin olan eyin kavranmas; kimi
zamansa fizik tesindeki tanrsal gereklie ulalmas abas olarak grlmtr.
Metafiziin klasik sorular, Evren tmyle nasl kurulmutur?, Varln ne gibi bir
z vardr?, Fizik tesinin yaps nasldr?, Bir ey (her ey) derinlemesine nasldr? gibi
30

sorulardr. Filozoflarn metafizik alanna ilikin sorduu bu gibi sorular, farkl metafizik
sistemlerinin terminolojileri, yaplar bakmndan farkllklar gstermektedir. Metafiziin,
evreni kuatan ilkelere ynelen tavr, sorularnda da kendini gsterir. Bunlar, hibir eyi
darda brakmayacak, kktenci bir soruturmaya ynelik sorulardr. Bu tip sorulara verilmi
olan yantlar ve ortaya kan yeni sorular, felsefe tarihi boyunca metafizii eitlendirmi ve
zenginletirmitir. Ne var ki bu eitlilik iindeki metafizik sistemlerden bazlarnn
yaklam, birbirlerini destekleyecek ve tamamlayacak biimde yan yana dururken; bazlar da
btn ile birbirini deilleyecek, hie sayacak biimde kar karya gelmilerdir. Kart olan
rtrken, kendi savn glendiren uzun kantlama zincirleri birbirini izlemi ve konu,
iinden klamaz bir hal almtr. Kantn da belirttii zere, bu eitlilik bir yerden sonra,
felsefeyi bir yazboz tahtas haline getirmitir. Bir metafizik sisteminde doru olarak kabul
edilen bir eyin, tam tersi bir baka metafizik sisteminde doru olarak kabul edilmitir.
Metafiziin soruturmas, grnrdeki fizik gerekliin tesine uzandndan dolay bu
soruturmann sonular ou zaman o metafizik sisteminin iinde deerlendirilmitir. Ne var
ki bu metafizik sistemlerinin kendi n kabulleri bir kez onaylandktan sonra, biri ortaya
koyduu sav, dieri de bu savn zddn, ayn titizlik ve dakiklik ile kantlayabildiinden,
gerekte bu sonulardan hangisinin doru olduunu syleme olana da olmamtr.
Felsefe tarihi bylesi bir metafizik eitliliini barndrrken, hemen her metafiziki,
evreni btn ile bilme amacn gerekletirenin kendi metafizik sistemi olduunu iddia
etmitir. Gerekten de, evreni ister birbirleri ile atan, ister uzlaan bir grle kavrasnlar,
hemen hemen tm metafizik sistemlerde ortak bir zellik vardr: hibiri, verdikleri yantlarn
evrenin tm hakkndaki kkten, doru bilgiyi verdiinden kukuya dmemitir. Metafizik
sistemlerin merkezinde genellikle, evrenin btnn kavramaya ilikin bir sav bulunur.
Sistemin tamam bu sav ile uyumlu olacak biimde kurulur. Bundan dolay da bu sav dile
getiren ifadelerin znesi, varlk, evren, her ey vb. gibi genele iaret eden bir kavram
olmaldr.
Eer metafizik bir sistem byle bir sav sunmaktan geri kalyorsa, evrenin btnlkl
kavranna ilikin bir yant olmadn da kabul etmi oluyor demektir. Doa bilimleri ou
zaman bu trden sorular cevaplama gayretindedirler. Nedir? sorusu hakknda sorulduu
eyin olgusal niteliklerine deil de, dorudan varlna ynelik kkten bir soru olduundan
dolay Nasl? sorusundan nce gelmektedir. Nasl? sorusu bir olgu hakknda sorulduunda
onun grnr zelliklerinin tasvirine yneliktir. Metafizik, nedirli sorularn cevaplanmasna
ynelik ifadeler ortaya koymaktadr. Bu ifadeler kabaca, hakknda olduklar eyin, ne
olduunu ortaya koyma amacndadr. Bir eyin ne olduu, onun varlnn z ile, tabi olduu
en temel ilkeler ile ilikilidir. Nasl sorusu grnrdeki gerekliin tasvirine ynelik iken,
nedir sorusu bu grnr gerekliin tesine uzanmaktadr. Bu soruya verilen yantlar ou
zaman hakknda olduklar eyin baka trl olabileceini kabul etmeyen, kktenci yantlardr.
Metafiziin bir bilgi olup olmad, metafizik hakknda en youn tartmalarn
yapld konulardan birisidir. Metafizik ile doa bilimi arasndaki kkl ayrln temelinde
bulunan eylerden birisi de, doa bilimi nermelerinin olgusal olarak denetlenebilmeleri ile
ilikilidir. Doa bilimlerinin ne srmekte olduu nermenin doruluunu net olarak ortaya
31

koyma imkn vardr; onlar doru ya da yanl olabilirler. Bir ifadenin, ya da bir savn
diyelim, bilgi olmak bakmndan bir deerinin olmas iin dorulanmak ya da yanllanmak
anlamnda denetlenebiliyor olmas gereklidir. Bu koul, metafiziin sunduu savlar iin de
geerlidir. Eer metafiziin bir bilgi tr olduunu sylenecekse, nce onun doruluk deeri
bakmndan denetlenebilir olduunun sylenebilmesi gerekir. Ne var ki, metafizik sistemlerin
sunduu ana savlarn doru ya da yanl olduunu syleme ansmz yoktur. Bundan dolay,
felsefe tarihi boyunca, metafizik ifadelerin denetlenme yolu ile ilgili bir uzlama
varlamam; kimi zaman sistemin ifadeleri arasndaki tutarllk, kimi zaman belli bir anlaya
uygunluk, kimi zaman da belli bir zmre tarafndan benimsenmi olmak, denetlemek iin
seilen kstaslar olmutur.
Pek ok metafizik, kurduu sistem ile birlikte bir denetleyici mekanizma da
sunmutur. Felsefe tarihi boyunca bir yanda metafizik savlarn kendileri, dier yanda da bu
savlarn nasl denetlenecei tartlagelmitir. Her bir sistem, kendi savlarn salama alacak
mekanizmay da beraberinde getirdiinden, birbirinden ok farkl savlar ne srseler de
hangisinin gerekten en dorusu olduu sorusu, gncelliini hi yitirmemitir.
Metafiziin temel konularndan birisi olan, fizik dnyann tesinde olduu varsaylan
nihai gereklik, bizim meru bilmemizin snrn amaktadr. Dolaysyla bu alana ilikin
olarak ne srlen savlarn ne doru, ne de yanl olduunu syleme olanamz
bulunmaktadr. Metafiziin kavramlarnn deneyimimize konu olmak bakmndan hibir
anlam yoktur.
nsan bilgisinin tek meru kayna izlenimlerdir. Bu durumda bir terimin anlaml olup
olmadnn soruturulmas, o terimin hangi izlenimden tretildii sorusu dhilinde
yrtlmelidir. Eer kullanlan terime karlk gelecek bir izlenim verilemiyorsa, terim anlam
tamyor demektir. Metafizik problemlere yaplacak bu trden kkl bir analiz, bunlarn
anlamdan yoksun ve dolaysyla zmsz olduklarn gsterecektir.

32

Uygulamalar
1)

Metafizik kavramn tartnz.

2)

Metafizik-bilim arasndaki ilikinin nasl olduunu deerlendirin.

3)

Aristotelesin metafizik hakkndaki grlerini yorumlaynz.

33

Uygulama Sorular
1)

Metafizik kavram nedir?

2)

Metafizik bilim ilikisini tartnz.

3)

Metafiziin temel zelliklerini deerlendirin.

34

Bu Blmde Ne rendik zeti


Felsefenin, varln mahiyetine ilikin sorgulamann yapld temel alan olarak
metafizik adn Aristotelesin felsefesinden sonra almtr. Metafiziin anlamnn Yeni a
filozoflar olan Hume, Kant ile beraber deiiklie urad grlmektedir. Varln zn
bilme uras olarak alndnda metafizik, fizik tesini tanma abas olarak da anlalmtr.
Grnr olan varln znden bahsettiimizde, fizik dnyann tesine ynelmi oluruz.
Ama grnr varln tesindeki, nihai gereklie ulamaktr. Buradaki yntem ise,
grnrde olann eletirel bir incelemeye tabi tutulmas yolu ile onun tesinin bilgisinin
edinilmesidir.

35

Blm Sorular
Baz dnrlere gre, insann gereklik hakknda bilebilecekleri, belli doa bilimleri
tarafndan elde edilen veri ve bilgilerle snrldr. Bu bilim ve aratrma alanlar tarafndan
salanan veri ve bilgiler haricinde, fiziksel maddi dnyann bilinmesinin yolu yoktur.
1)

Aada verilen yaklamlardan hangisi paragraftaki dnceyle eliir?

a)

Felsefe, doay amaya ynelen metafizikle ban koparmaldr.

b)

Felsefe, doann yaps ve ileyiine ynelik aratrmalar sistemletirmelidir.

c)
Felsefe, doa bilimlerinin ulatklar verilerin sentezini ve analizini
yapmaktadr.
d)

Felsefe, doa bilimlerinin aratrma alannn tesine gemelidir.

e)
Felsefe, bilim felsefesi olarak, bilimsel bilginin yaps ve ileyii zerine
dnmelidir.
2)
Verilen yarglardan hangisi metafizik ile doa bilimleri arasndaki zsel
ayrmlardan biridir?
a)

Doa bilimlerinin sorunlaryla metafizik urar.

b)

Felsefenin temel alanlarndan biri metafiziktir.

c)

Metafizik, bilme ve bilgi problemleriyle urar.

d)

Metafizik yapmann yntemi mantktr.

e)

Metafizik, varla ynelik en genel ve kapsayc aratrma alandr.

3)

Aada verilen yarglardan hangisi metafizie ilikin olarak dorudur?

a)

Metafizik, doann yaps ve ileyiini anlamaya alan bir bilimdir.

b)

Aristoteles, metafizikle deil yalnzca etikle ilgilenmitir.

c)

Metafizik, bilginin deeri sorusuyla ilgilenir.

d)

Aristotelese gre metafizik, ilk ilke ve nedenlerin bilimidir.

e)

Metafizik, varl estetik bakmdan ele alr.

36

Metafizik terimi M I. yy.da ilk olarak kim tarafndan kullanlmtr?


a)

Aristoteles

b)

Sokrates

c)

Pythagoras

d)

Rodoslu Andronikus

e)

Helena

Bir btn olarak varln geneline ynelik kuatc bilgi edinme abasna ... denir.
4)
uygundur?

Yukarda verilen cmledeki bolua aadakilerden hangisinin gelmesi en

a)

Metafizik

b)

Etik

c)

Epistemoloji

d)

Estetik

e)

Fizik

5)
sorudur?

Aada verilen seeneklerden hangisi doa bilimlerinin sorduklar temel

a)

Kim?

b)

Nerede?

c)

Ne zaman

d)

Niin?

e)

Neden?

Cevaplar: 1)d, 2)e, 3)d, 4)d, 5)a, 6)e

37

3. FELSEFE VE METAFZK

38

Bu Blmde Neler reneceiz?


Yeni a felsefesinde metafizik kavramnn Kant felsefesinde yeniden ele alnmas,
pozitivist felsefenin Kant izgisinde metafizie yaklam renilecektir.

39

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Metafizik yaklamlarn Kant tarafndan ele alnnn arka plan nedir?

2)
Kantta fenomen ile noumen arasnda yapt ayrmn metafizie ilikin
deerlendirmelerindeki konumu nedir?
3)
Pozitivizmi savunan dnrlerin metafizie
deerlendirmeleri ve bu deerlendirmelerin arka plan nedir?

ve

felsefeye

ilikin

40

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Felsefe Metafizik likileri

Kantn metafizikle ilgili


grlerinin arka plann
renme.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Felsefe Metafizik likileri

Kantn numen ve fenomen


anlayyla paralel olarak
kategori anlayn ortaya
kavrayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Felsefe Metafizik likileri

Kantn metafizik eletirisi


ile beraber felsefenin
metafizik ile ayrmasn
kavramak.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

Felsefe Metafizik likileri

Kant felsefe yapma


anlay dorultusunda, 19.
yzyl ve sonrasnda
Metafizie yneltilen
eletiriler ve bu eletiriler
sonucunda felsefenin
neliine ilikin tartmalar
kavrayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

41

Anahtar Kavramlar

Immanuel kant

Numen

Fenomen

Kategoriler

Metafizik

Felsefe

Pozitivist felsefe

42

Giri
Bu blmde Metafizik kavramnn nce Kant felsefesi asndan yeri anlatlacaktr.
Daha sonra ise, Mantk pozitivist felsefenin metafizik kavramna ynelttii eletiriler
deerlendirilecektir. Kantn yapt, mmkn bilginin biimine ve snrlarna ynelik eletirel
soruturma, mmkn bir metafizik sistem iin de imknn ne olabileceini gsterecektir. Kant ile
beraber, a priori bir bilgiye sahip olduu sylenen metafizik bu bilmenin olanaklln da tartmaya
amtr. Ancak bunun iin ncelikle tm apriori bilgilerin olana aratrlmaktadr. Bylece
metafiziin, hem kaynaklar, hem snrlar hem de kapsam ortaya konabilecektir.
Kantn metafizie ve felsefeye getirdii eletirel yaklam dorultusunda Mantk pozitivist
felsefe yanllar, mevcut metafizik anlaylar yeniden gzden geirilme ihtiyac duymulardr. Hatta
bununla beraber felsefenin grevinin de ne olduu tartlma konusu yaplmtr.

43

3.1. Felsefe ve Metafizik


Geleneksel felsefede ou zaman metafiziklerin temel n dayanaklar, o metafizik
sistem iinde temellendirilmitir. Buna karlk Kant, metafiziin temellerini metafiziin
dnda bir yerde, saf akln genel yasalarnda aryor olmas yolu ile dier dnrlerden
ayrlmaktadr.
Kantn saf akla ynelttii eletiri ile mmkn deneyimin snrlar belirlenecek ve mmkn
deneyimin a priori koullar ortaya karlacaktr. Metafiziin olanann ve kaynann ortaya
konmas, kapsamnn belirlenmesi ve snrlarnn izilmesi grevinde dayanak, olgular deil, saf akln
sunduu imknn kendisi olmutur. 18

Metafizik, Kant asndan iki anlama gelir. Bunlardan ilki doa bilimlerini de mmkn
klan, olgusal deneyimin zorunlu nkoullarna iaret eden sentetik a priori ilkeler btnl
olmasdr. Bu anlam ile metafizik bizim bilmemizin snrn izmeye ynelik n dayanaklar
ortaya koyar. Bu anlam ile eletireldir. kinci trden metafizik ise meru bilgi alanmz
belirlendiinde, bunun dnda kalan alan hakknda, akln adeta kanlmazcasna ortaya
koyduu kanlar btnl olarak mutlak metafiziktir. Kantn soruturmas sonucunda
olanakl olup olmadn belirlemek istedii de, bu mutlak metafiziktir. Bu trden metafizik
savlar felsefeyi adeta bir sava alanna evirmitir ve imdi ona kar bir reform
nerilmektedir.
Felsefe btn olas deneyimin tesine gemeye ve deneyimin dndaki alana ilikin
savlar ortaya koymaya almaktadr. Fakat bu amac gerekletirebilmek iin gidilebilecek
mmkn bilmemizin dnda bir yer yoktur; bu yzden felsefenin ilk grevi insan dncesine
ilikin sistematik bir eletiridir. Mmkn meru bilginin biimine ve snrlarna ynelik
eletirel soruturma, olas bir metafizik sistem iin de meru temelin ne olabileceini
gsterecektir. Bu eletiri, pek ok metafizik speklasyonun meru olmayan temellere
dayandn ortaya koyacaktr. Soruturma sonucunda ortaya kan manzara ise pek ok
byk metafizik sisteminin hibir ey ile temellendirilmemi olduudur.
Metafizie Kantn getirdii eletiri bilgi yetimize, yani saf akla, bizzat akln kendisi
tarafndan uygulanan bir snamadr. Bu, ayn zamanda metafizik bilginin olanakllnn ve
neyin metafizik bilginin olana dhilinde olduunun snanmasdr. 19 Metafizik, eer olanakl
ise, inceleme nesnelerini olanakl deneyimin snrlar iinde tutmak zorunda kalacaktr. 20
Metafiziin a priori bir bilgi olarak, neyi baarp neyi baaramayacann ortaya konmas iin,
btn a priori bilginin olabilirlii, ilkeleri ve snrlar belirlenmelidir. Bylelikle, metafiziin
kaynaklar, snrlar ve kapsam ortaya konulmu olabilecektir. Kant insann bilme yetisini,
duyarlk, anlama yetisi ve akl olarak belirlemi; duyarln formlar olarak uzay ve zaman;
saf anlama yetisinin kavramlar olarak kategorileri; saf akln kavramlar olarak da ideleri
ortaya koymutur.
Bkz.: Manfred Baum, Kant ve Saf Akln Eletirisi, ev. Nafer Ermi, Cogito: Sonsuzluun
Snrnda: Immanuel Kant, Say 41 42, Yap Kredi Yaynlar: K 2005, s. 45.
19 Bkz.: Baum, Kant ve Saf Akln Eletirisi, s. 41.
20 Bkz.: A.e., s. 47.
18

44

Mutlak metafiziin konusu, hibir deneyim ile ilikili olmayan saf akln kavramlar,
idelerdir. Grler ve kategoriler, deneyim ile olan balantlar nedeni ile btn meru bilgiyi
retirken, ideler bu koulu salayamadklar iin, bilgi olarak deer tamayan metafizik
anlatmlara yol amaktadrlar. Bu bakmdan Kanta gre, insan akl doal bir yanlsama
iindedir. Mutlak metafiziksel sorular da bu doal yanlsamann zorunlu sonucu olarak ortaya
kmaktadr. Bunlar insann bilme etkinliinin bir trnden zorunlulukla tremektedirler. Bu
yanlsamann rn olan akln idelerine karlk gelen hibir deneyim nesnesi yoktur.
Deneyimin koullarn aan, deneyimde kendisine kar gelecek hibir ey bulunmayan
kavramlar ile bilgi retilemez. Dolays ile bu alandaki bilgi uras akln olgusal adan bilgi
deeri olmayan metafizikler retmesi ile sonulanr. Bu bakmdan ideler, mutlak metafiziin
kurucu eleri olarak konumlanrlar.
Duyusal alglama alannda bulunan ve bu bakmdan bilgiye konu olan nesne fenomen
alannda ve bu fenomene kaynaklk ettii varsaylan kendinde ey ise noumen alannda
bulunurlar. Bir kullanmnda noumenon ierii bo fakat snrlandrc bir kavram olarak
karmza kmaktadr. Fakat bir dier kullanmnda, bu kavramn metafizik bir ierii vardr.
Bu metafizik ierik, anlama yetisinin duyarl snrlandrmak iin koyduu snr amasndan,
yani dncelerin genel formlar olan kategorilerin kendinde eylere uygulanmas
olanandan doar.
Kant, kendinde eylerin kuramsal bilgisinin olanakszln temel tez olarak ortaya
koymakla birlikte, ayn zamanda bu tr sorularn insan aklndaki zorunlu temelini de
gstermitir. Noumenann bilinemez, fakat elimeye dmeksizin dnlebilir olduunu
gstermekle Kant, metafiziin bir bilim olarak deil, fakat genel olarak olabilirliinin insann
bilme yetisinde ierildiini gstermi olmutur.
Kant, mmkn deneyimin snrlarn belirleyen kategorilerin, kendinde eylere
uygulanacak biimde geniletilmeleri durumunda, onlarn bilgi vermeleri bakmndan bo
olduklarn ileri srerken; te yandan da onlarn bu biimde geniletilmesine pratik akl
balamnda bir temel bulmaya almtr. Ona gre tanr, zgrlk ve lmszlkle ilgili
dncelere sahip olmak mmkn, hatta gereklidir. Fakat bu dnceler her ne kadar iyi
temellendirilmi olurlarsa olsunlar, hibir anlamda bilgi meydana getirmezler. Fakat tam da
bu bakmdan metafizik nermeler anlamdan yoksun deil, tersine belli bir biimde
sylendiklerinde btn ile anlamldrlar.
Mmkn deneyimin snrlar iinde olmasalar da metafizik sistemler bir i tutarlla
sahiptirler. Onlarn ifadelerini doru ya da yanl sayacak biimde ele alma yollar da vardr.
Her metafizik sistem nce kavramlarna ilikin belli tanmlar ortaya koymak ve sonra da bu
tanmlamalardan mantksal sonular karmakla oluur. Bu bakmdan balangta kimi zaman
aksiyom olarak verilen tanmlar kabul edildiinde, bunlardan kan sonularn da kabul
edilmesi zorunludur.
Metafizie ilikin Kantn ncln yapt bu deerlendirme biimi, sonraki
dnemlerde de, dorudan veya dolayl yollara devam etmitir. Bu konuda en belirleyici ve
45

etkili olmu yaklam, Mantk Pozitivist anlaytr. Bu felsefe akm, geen yzylda sadece
felsefede deil, dier aratrma alanlarda da etkili olmu olan bir dnme biimidir.
Yzylmzn balarnda Viyanada Moritz Schlick nderliinde bir araya gelmi bilim adam
ve dnrler temelde felsefeyi metafizik olan her eyden arndrma gayesinde olmulardr.
Felsefe ve bilimin yarglarnn metafizikten arndrlmasnn, anlam problemine ynelik bir
alma aracl ile birlikte yrtleceini dnmlerdir.
Mantk Pozitivizm, metafizie ynelttii eletirilerin yan sra, felsefenin neliinin
sorgulanmasna da girimitir. Onlara gre felsefe bir btn olarak evrenin ne olduunu
ortaya koymaya alan ya da varln znn nasl olduuna ilikin teoriler reten bir ura
deildir. Mantk Pozitivist anlay felsefeyi metafiziklerin sorduu trden sorulara cevap
verme abasnda olan deil, bu sorularn bir anlam tamadn gsteren bir ura olarak
almlardr. Onlara gre felsefenin dier bir grevi de, doa bilimlerinin kavramlarn anlamca
aydnlatmak ve onlarn ifadelerinde de ortaya kmas olas olabilecek karklk ve
kaypaklklara eletirel bir yaklam ile aklk kazandrmaktr. Mantk Pozitivizm ile
birlikte, felsefe artk dnyann yapsn, dnceleri, ideleri dorudan incelemek yerine,
bunlar dildeki yansmalar bakmndan deerlendirmekte ve dile mantksal bir zmleme
aracl ile yaklamaktadr. Amalanan sonu metafizikten arndrlm felsefedir.
Onlara gre metafizik fadeler, bir anlam tamamaktadr. 21 nk onun dorulanma
ya da yanllanma imkn yoktur. Metafiziin hem sorduu sorularn hem de, bu sorulara
verdii yantlarn anlaml olmadklar dnlmektedir. Metafiziklerin ortaya koymu olduu
bir yargy kantlanmak iin sunulan argmanlar, bu yargnn aksi bir gr kantlamak iin
sunulanlardan daha gvenilir olamamaktadr. Bu gr uyarnca metafiziin ifadeleri
dorulanabilir, anlaml bir sav ne srmediklerinden dolay bir bilgi deeri tamamakta ve bu
yzden de doru ya da yanl olarak deerlendirilememektedir. 22 Bu durum metafiziin
ifadelerinin doru ya da yanl olmamas sonucunu dourmaktadr. Metafizik yarglar, doru
ya da yanl olamadklarndan dolay anlaml olduklar da sylenemez.
Mantk Pozitivist dnrlerine gre metafizik, bir cevab olamayacak sorulardan ve
doruluu kantlanamayan yantlardan kurulmu bir yapdr. Bu anlay savunan dnrler,
bunun yolunun dorulama kavramna ynelik bir alma ile mmkn olacan iddia
etmektedirler. nk onlara gre, felsefenin ifadeleri doa bilimlerinde olduu gibi gereklik
ile karlatrlarak doru ya da yanl olabilecek ifadeler deillerdir. Bu noktada da
dorulama kavram devreye girmektedir.
Bu yaklama gre felsefenin ifadelerinin dorulanma koullar net bir biimde ortaya
konursa, bu yolla bu ifadelerden hangilerinin anlaml olduu ve hangilerinin bir anlam
tamad da belirlenecektir. Ayn zamanda dorulama kavram, anlaml olann
belirlenmesini salayacandan dolay bilimselliin lt olarak da grlmtr. Felsefenin
ifadeleri deney ve gzlem ile dorulanamadndan, bu amacn dil analizi zerinden
gerekletirme eilimindedir. Felsefe bir tr dil analizi olarak grlmektedir. Dile yneltilen
21
22

Bkz.: afak Ural, Pozitivist Felsefe, stanbul, Say Yaynlar, 2006, s. 12.
Bkz.: A.e., s. 13.

46

soruturmann neyin anlaml olduu ve neyin anlam tamad konusuna bir aklk
getirecei dnlmektedir. Mantk Pozitivist felsefe asndan metafizik, Kantta olduu
gibi, insann bilmesine ynelik bir sorun olarak deil, dilin mantna ilikin bir sorun olarak
grlmektedir.
Dilin mantndan hareket eden yaklamlar, dilin mantksal zmlenmesi ile
ifadelerdeki karklklarn, yanl kullanmlarn aydnlatlmas ve bylelikle de bilimsel
ifadelerin dzgn kurulmas amacn gtmektedir. Dil analizi, mantksal bir analiz olmak
durumundadr. nk mantk, her trden anlaml ifademizin zerinde ykseldii bir yap
olarak grlmektedir. Dile yneltilen mantksal analiz ile metafizik yarglardan, yani bir
anlam tamayan ifadelerden arndrlm bir yapnn olanakl hale gelecei dnlmektedir.

47

Uygulamalar
1)

Kantta metafizik nasl anlaldn deerlendiriniz.

2)

Mantk Pozitivist felsefenin metafizie bak asn deerlendiriniz.

3)

Mantk Pozitivistlerin Felsefe anlayn tartnz.

4)

Mantk Pozitivizme gre Felsefe ile Metafizik ayrmn tartnz.

48

Uygulama Sorular
1)
Kantn kategori anlay ile metafizie ilikin deerlendirmeleri arasndaki
ilikiler nelerdir?
2)

Kantn metafizik anlaynn genel zelliklerini belirtiniz?

3)

Metafiziin Mantk Pozitivist felsefedeki yeri nedir?

4)

4 Mantk Pozitivizme gre felsefenin metafizik ve bilim ile olan ilikisi

nedir?

49

Bu Blmde Ne rendik zeti


Yeniada Kantla beraber balayan felsefe anlayyla beraber saf akln eletiri
konusu olduu anlalr. Metafizikte sentetik apriori yarglarn mmkn olduunu dnen
Kant, bunun olanan gstermeye almtr. Kant ile beraber felsefe, bilgi ve metafizik
konular ciddi eletiri szgecinden geirilmi ve bunlarn hepsi saf akln snrlarnn ve bilme
yetisinin eletirilmesi zerine kurulmutur.
Kantn bu yaklamn mirass olarak deerlendirilebilen Mantk Pozitivist Felsefe
ile metafiziin anlam ve deer deiimine uramasnn devam ettii anlald. Mantk
Pozitivist felsefe anlay ise metafiziin, hatta genel anlamda felsefenin varlkla uramamas
gerektii onun asl iinin dilsel nermeleri zmlemek olduu ynnde bir anlay
gelitirmitir.

50

Blm Sorular
1) Kantn saf akln eletirisini amalayan felsefesi ncelikle neyin ele almtr?
a) Bilgi
b)

San

c)

nan

d)

Akl

e)

Etik

2)
Mmkn deneyimin snrlarn belirlemek amacyla saf akla ynelttii
eletirilerle felsefe tarihinde bir r aan dnr aadakilerden hangisidir?
a)

Wittgenstein

b)

F. Bacon

c)

Herakleitos

d)

Immanuel Kant

e)

Sokrates

3)
Aada
ters dmemektedir?

verilen

seeneklerden

hangisi

Mantk

a)

Felsefenin ii varln zn aratrmaktr.

b)

Felsefe etik sorunuyla uramaldr.

c)

Felsefe bir tr dil analizi olarak anlalmaldr.

d)

Felsefe metafiziin temel problemlerine ynelmelidir.

e)

Metafizik sorular, aslnda gerek sorulardr.

Pozitivist

anlaya

51

4)
Eletirel felsefenin kurucusu olarak deerlendirilen Kant'a gre, deneyimle
edinilen veriler, akln apriori formlar tarafndan ilenerek bilgiye dntrlr.
Parada Kantn tartt sorun, bilgi felsefesinin hangi sorusudur?
a)

Bilginin kayna nedir?

b)

Dorulamann lt nedir?

c)

Bilgi gereklii temsil eder mi?

d)

Bilginin snr var mdr?

e)

Greli olmayan mutlak bilgi mmkn mdr?

5)
Filozoflar, felsefe yaparken bilimsellii lt olarak almaldrlar. Bilimsel
felsefe yaplmaldr. Dinde ya da ahlakta temellenen felsefe anlaylar sona ermitir. Bunun
iin de, her trden metafizik, felsefeden tam olarak uzaklatrlmaldr.
Aada verilen yaklamlardan hangisi paradaki gre kar kmaktadr?
a)
gerek yoktur.

Felsefeni varlk hakknda doru bir aklama yapabilmesi iin bilimden beslenmesine

b)

Felsefenin bilimlerin yaps ve ileyiini sorgulayabilme hakk vardr.

c)

Felsefeni alma alan olgusal olanla snrlanmaldr.

d)

Felsefenin yarglarnda bilimsellik lt olarak alnmaldr.

e)
Bilimsel bir felsefe bak asna sahip olmayan bilim insannn, yapt almalarda
baarl olmas mmkn deildir.

6)
.. gre felsefe metafizik sorular bilimsel bakmdan yantlanamazlar. Yani
bu sorular bir anlam tamazlar. Onun yerine, bu sorularn anlamn kavramaa alabiliriz.
fadesindeki bolua verilen seeneklerden hangisinin gelmesi daha uygun olur?
a)

Yeni a Felsefesi

b)

Eski a Felsefesi

c)

Pozitivistler

d)

Mantk pozitivistler

e)

Emprist felsefe

52

7)
Mantk Pozitivistler bilginin snrlarn belirlerken, insan bilmesinin mmkn
snrlarnn stnde veya tesinde kalan bir bilgi ve varlk alan olduuna ilikin iddialar
reddederler.
Bu yaklam, aadaki hangi seenekte sunulan dnce ile uyumamaktadr?
a)

Mmkn deneyimin snrlar dnda kalan hi bir ey bilgi deeri tamaz.

b)

Felsefenin en nemli sorunu deerlerin kaynadr

c)

Bilimsel bilginin snrlar felsefe yapmann da snrlardr.

d)

Duyusal olann tesinde bir dnyadan bilimsel olarak bahsedilemez.

e)

Mantk Pozitivistler felsefenin alma alann kstlamlardr.

8)

Kantn bilgi felsefesinin temel kavramlar nelerdir?

9)

Kantn bilgi felsefesi temel olarak hangi problemlere yneliktir?

10)

Felsefe ve bilim ilikisini epistemoloji asndan deerlendiriniz.

11)

Bilginin imkn problemini tartnz.

Cevaplar:1)d, 2)c, 3)a, 4)a, 5)d, 6)b

53

4. BLG KURAMI: TEMEL PROBLEMLER

54

Bu Blmde Neler reneceiz?


Bilgi kuramnn temel problemleri renilecektir.

55

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Bilgi nedir?

2)

Bilgi nasl oluur?

3)

Bilginin kaynaklar nelerdir?

4)

Bilginin lt nedir?

56

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Bilgi Kuramnn Temel


Problemleri

Bilginin ne olduunu
anlama.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Bilgi Kuramnn Temel


Problemleri

Bilginin temel problemlerini


kavrayabilmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Bilgi Kuramnn Temel


Problemleri

Bilginin kaynak ve
snrlarn sorgulayabilme.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Bilgi Kuramnn Temel


Problemleri

Bilginin doruluk ltlerine Okuma, aratrma, soru


ilikin problemleri
sorma.
kavramak.

57

Anahtar Kavramlar

Bilgi

Epistemoloji

bilgi kuram

kesinlik

doruluk

Ksenophanes

58

Giri
Bilgi, bilginin doas, doru bilginin koullar konular ve bilginin snrlarna ilikin
problemler, Ksenophanesin grleri merkeze alnarak incelenecektir. Bu balamda bilginin nasl
olutuu, bunda duyularn ve akln pay, bilgi trleri de tartma konusu yaplacaktr.

59

4.1. Bilgi Kuramnn Temel Problemleri


Felsefe tarihi boyunca, nerede bilginin kesin doruluundan ve kesinliin
ltlerinden (kriterion) sz edilecek olsa, orada kesin bilgilerden ve ltlerden phe
etmek; gvenilirliklerini soruturmak allm bir tutum olmutur. Bilgilerimizin kesinlii ve
gvenilirliinden phe eden ve geerliliklerini aratranlar; ya ltlerin btnyle geersiz
olduunu ve kesin dorulukta bilgiler bulunmadn ya da ortaya konan ltlerin yetersiz
olduklarn, bilgi olma koulunu yerine getirmek iin baka ltlerin bulunmas ve aranmas
gerektiini ileri srmlerdir. Birinci anlay her trl bilgi olanan inkar eden ar
pheciliktir. kinci tutum ise bilginin olanan btnyle yadsmaz, sadece belirli alanlarda
kesin bilgilere ulaamayacamz ileri srer. kinci trden pheciliin en belirgin yam her
trl dogmatizmi, her trl snrsz bilgi edinme tutumunu soruturucu, aratrc ye bilgiolma imkanlarn tesbit edici oluudur. Zaten, pheciliin Bat dillerindeki teknik karl
"skeptizm" kken olarak eski Yunancada "aratryorum, aryorum" anlamlarn tayan
"skeptomai" teriminden tretilmitir.
phe eden kii bildiklerinin doruluunu soruturan, bilginin gvenilirliini aratran
(skeptos) kiidir. Felsefenin Ionia topraklarndaki gn skmne, alaca karanlkta hakikati ve
varl kefe kan ilk filozoflar snrsz bir bilgi istei ve tutkusuyla yorulmulard. Onlarn
gznde dncenin kavrayamayaca, anlayamayaca hakikatler yoktu. zellikle Miletos
kenti filozoflar insan bilgisinin olanaklar ve snrlarn aratrmakszn doay ve evreni
kesin olarak kavradklarn dnmlerdi. Onlarn ve kendi sylediklerinin kesin dorulukta
olup olmadn aratran; phe eden ve bilginin eletirisini yapan ilk filozof Kolophon'lu
Ksenophanes olmutur. Onun bilgi anlayn, zellikle 34. fragmanda ortaya koyduu
grlerinin M drdnc yzyl skeptikleri bilginin elde edilemeyecei tarznda an bir
phecilik olarak yorumlamlard (1). Biz bu noktada Ksenophanes'in pheci olduunu
batan kabul etmekle birlikte, onun her trl bilgi olanan inkr eden Pyrronik bir pheci
mi, yoksa belirli alanlarda bilginin imknsz olduunu gsteren Locke'cu bir pheci mi
olduunu anlamak istiyoruz (2). Ancak, bu amac gerekletirirken esas hareket noktamz,
onun bilgi anlay ile bilgi eletirisini kavramak belirleyecektir. Ksaca syleyecek olursak bu
blmn temel amac: (a) Onun farkl trden bilgileri ayrt edip etmediini, (b) insan
bilgisinin zellikleri ile snrlarn belirleyip belirlemediini; (c) son olarak pheci
tutumunun niteliini anlamak olacaktr.
"nsan nasl bilir?" sorusunu k noktas aldmzda hem gelenek asndan hem de
Ksenophanes asndan muhtemel cevapla karlayoruz: (a) Dorudan tecrbe ederek; (b)
Tanrnn bildirdiklerinden; (c) Bakalarnn naklettiklerinden. Bakalarnn naklettikleri
bilgileri de sonuta dorudan tanma ile Tanrnn bildirdiklerine indirgeyebileceimize gre,
insan bilgisinin kaynan iki noktada toplayabiliriz: (1) Dorudan tanma ve (2) Vahiy yahut
Tanrnn bildirdikleri. Ksenophanes her iki kayna da bilgimizin temeline derken,
gelenekten nemli bir kopuu da gerekletirir.
Artk insan sadece Tanrnn bildirmi olduklar ile yetinen ve dnyas hakknda
melankolik bir bilgisizlik iinde yaayan insan deildir. Kendi abas ve dorudan tanmas
60

araclyla bilgisini ilerletebilir ve dnya hakknda belirli bir bilgiye sahip olabilir (21B18).
Bilginin ilerlemesi konusu ile vahiy bilgisine daha sonra deineceimizden, imdi insan
bilgisinde tecrbe ile dorudan tanmann nemini aa karmaya alalm.
Eski Yunanllarn gznde daha ok ey gren, daha ok ey bilir. Bu noktada Solon
ile Hekataeos'un daha ok grmek ve tecrbe etmek, dolaysyla Theoria'ya, daha kuatc
bilgiye ulamak amacyla seyahatlere ktm hatrlamakta yarar gryoruz. Eski Yunan
dncesi bilgi olayn aklarken, bilgi nesnesinin dorudan tannm ve grnm olmasn
temel bir kabul olarak benimsemitir.
Tanr bilgisinde dorudan tanmann ve btn grmenin deneyi nasl kanlmaz ise,
ayn ekilde insan bilgisinde de dorudan tanmann ve bilgi objesini dorudan grmenin
nemi kanlmazdr. Ksenophanes'in nazarnda deney (peria), nesnelerin dorudan duyulara
konu edilmesi bilginin temelidir. nsan, nesneleri, d dnyay duyu deneyi araclyla tanr.
Bilginin konusunu duyu deneyine, zellikle grme duyusuna konu olan nesneler belirler.
nsan bilgisini grnenlerle dorudan tecrbe edilen nesnelerle snrlandrlmtr.
Ksenophanes iin bir nesneyi dorudan tanmak, duyu algsna sahip olmak ile bilgisine sahip
olmak ayn eydir. nsan da nesneleri Tanr gibi dorudan tanyarak bilir.
nsan bilgisinde deneyin, duyu deneyinin rol kanlmaz olduuna gre, bu durumda
Tanrnn dorudan tanmas ile insann dorudan tanmas arasndaki farklar ak klmak
durumundayz. Daha nce belirtmi olduumuz gibi (III. kesim), Tanr baka bir kavray
gcne ve farkl bir yapya sahip bulunduundan, hem nesneleri farkl ekilde gryor hem de
gerein kendisini bilgisine ak ve seik olarak konu klabiliyordu (21B23,24,25). Ancak
insann dorudan tanmas ya da grmesi bedeniyle, algsnn fizik kapasitesi ile snrlanm
olduundan gerein kendisini ak ve seik olarak kavrayamaz:
Yukardaki fragmanda geen "iden" (grmek) ile "eidos" (dorudan tanma)
terimlerini uygun ekilde evirebildiimiz ve metni dier fragmanlarn yardm ile
anlayabildiimiz kadaryla, Tanrnn dorudan doruya grd btn (oulos horai) yahut
kesin hakikat (to saphes), insann dorudan tanmas ve grmesine kapaldr. nsan, duyu
deneyinin araclyla hakikatin kendisini bilemez. Tanrnn dorudan tanmas, btn yahut
hakikati kavrayabilecek durumdayken, insannki bu donanmdan yoksundur. u halde, madem
insann bilgisi byk lde dorudan tanmann ya da tecrbe etmenin bilgisi zerinde
temelleniyor, bu durumda dorudan tanma ya da tecrbe etmenin neyin tannmas olduunu
sormann kanlmaz olduunu sanyoruz.
nsan neyi biliyor? Dorudan tanmann, duyu deneyinin konularn oluturan
nesneler, gerein kendisi deilse nedir? Ortada insana ait olduu sylenebilecek bir bilgi
olduuna gre, bu bilginin karlk geldii bir tr "gereklik" de vardr. Bu noktada eski
Yunan felsefesinde hangi dzeyde olursa olsun d dnyann varlnn tartma konusu
yaplmadn belirtelim. Onlarn gznde bilgilerimizin doruluundan; bilgi olup
olmadklarndan phe edilebilir, ancak dnyann varlndan asla phe edilemez.

61

nsann duyu deneyine konu olan nesneler ne trden bir varolua sahiptir? Felsefi
dncenin, mmkn deneyin snrlarn aarak btn gerei, Tanr gibi ak ve seik olarak
kavramaya alt bu aamada felsefi grlerini ortaya koyan Ksenophanes, insan bilgisinin
grnle, duyu deneyinin bildirdikleri ile snrl olduunu sylerken, belki de eski Yunan
dncesini (Miletos okulunu) dogmatik uykusundan uyandryordu. Onun gznde insan
grnnn tesinde yer alan eyler hakknda kesin dorulukta bilgi sahibi olamaz; ancak
duyu deneyinde ortaya kan grnle yetinmek zorundadr: Bizim kanaatimizce
Ksenophanes, grn ile gerek arasndaki ayrm felsefe gndemine dolayl olarak
sokmasna, duyumlarmzla kavrayamadmz hakikatin ve gerein bilgisini Tanrya
atfetmesine ramen, grnlere bal olan duyu bilgisini kkten ve topyekn gvensiz ve
sallantl olarak deerlendirmitir. Kendisinden sonra gelen Parmenides, gerein dorudan
tannmasnn bilgisini, yani Tanr bilgisini kendisine bildiren vahiy bilgisiyle zde klarken,
Ksenophanes vahiy bilgisini kabul etmekle birlikte, daha mtevaz bir yol tutarak bilginin
uzun aratrmalar ve abalar sonucu elde edilebileceini dnmtr.
Ksenophanes'e gre, hakknda ak olarak konuulamayacak ve kesin dorulukta
bilgilere ulalamayacak konular, Tanrlar ve kendisinin syledii eylerle snrlandrlmtr.
Tanr hakknda dile getirilen bilgileri theolojinin kapsam iinde dnebiliriz. Onun syledii
eyleri de kozmolojisini gz nnde tutarsak, speklatif doa felsefesi ya da speklatif
metafiziin konular iinde deerlendirebiliriz. Ksenophanes'in kavraynda, theoloji ve
speklatif metafiziin konular arasnda yer alan; Tanrnn z ve biimi nedir? Evrenin temel
maddesi nedir? Gerein srlar nedir? Varln z nedir? sorularna cevap veremeyiz ve bu
alanda kesin bilgiye ulaamayz. Bu sebeple o, mmkn deneyin (insann dorudan
tanmasnn) alan dnda yer alan bu konular hakknda dile getirilen grlerin kesinlikten
ok uzak olduunu dnmtr. Bu alanlarda ileri srlen her fikir, ham tahmin ve
denetlenemeyen kurgulara dayal, doruluu gsterilemeyen kanaatlerden (dokos) baka bir
ey deildir.
Dokoslar dorudan tanmadmz eyler hakknda ileri srdmz fikirlerdir; oide
ise, dorudan grerek elde ettiimiz bilgilerdir. Dokoslar duyu deneyinin snrlar dnda,
grlerin tesinde kavrayamadmz eyler hakknda ileri srdmz grlerdir.
Ksenophanes'in temellendirmesinde dokoslann bilgi deerini u ekilde gsterebiliriz:
A.

Kesin bilginin lt gerein dorudan tannmasdr.

B.

Dokoslar, gerein dorudan tannmasnn bilgisi deildir.

C.

Halde dokoslar gerein kesin bilgisi deildir.

Yukardaki akl yrtmede Ksenophanes, dokoslarn bilgi olmadn deil, gerein


kesin bilgisi olmadn ileri srer. Eer insan bilgisi dokoslardan meydana geliyorsa bu
bilginin gerein, hakikatin kesin bilgisi olmadn belirtmek durumundayz. Bilginin birinci
koulu olarak dorudan tanmay kabul ettiimizde, dile getirdiimiz her grn
dorulanmasnn ileri srdmz eylerin gsterilmesine bal olduu sonucunu kartmak
zorundayz. Ksenophanes'in bilgi anlaynda "oide" ile "dokos" dnda baka baka bir bilme
62

derecesi yoksa ve "oide" (kesin bilgi) de Tanrnn gerei dorudan tanmasnn bilgisi ise,
insanlarn grnleri dorudan tanmasyla ortaya kan bilgiyi "oide" saymayacak ve
"dokos" olarak kabul edeceiz. Bu durumda grnlerin dorudan tannmasyla ortaya kan
"dokos"lar ile grnleri aan "dokos"lar arasndaki fark belirtmek zorunda kalacaz. Ama
eer dorudan tanmay "oide"nin temel lt sayacak olursak, Tanrnn "oide"si ile insann
"oide"si arasndaki ayrm belirlemeliyiz.
nsan bilgisi, ister kesinlii, doruluu ispat edilemeyen kanaatlerden, isterse
grnleri dorudan tanmann bilgisi ile akn kanaatlerden olusun, bu noktada yaplmas
gereken ilk i "dokos"larn nitelikleri ile aralarndaki derece farklarm aklamak olacaktr.
Ksenophanes, insann, grnler tesinde yer alan eyler hakknda dile getirdii dnceleri
kesinlikten ve doruluk deerinden yoksun kanaatler olarak deerlendirirken, uzun
aratrmalar ve abalar sonucunda elde edilen grn dnyasnn bilgisi de kesin ve mutlak
bilgi olarak deerlendirilmez. Duyular araclyla elde edilen bilgilerin belirli lde pheli
ve sallantl olduunu teslim eder. Ancak buradaki pheci tutum grnlerin bilgisini
tmyle imknsz klacak dzeyde deildir. Aksine bu phecilik deneyim bilgisinin bulank
ve sallantl ynlerinin giderilmesinde ve akla ulamada yardmc olur. Deneyim bilgisine
tam bir gven duymu olsaydk ve mkemmel kabul etseydik, asla daha dzgn ve kapsaml
grlere ulaamazdk. Deney bilgisi kesinlie, mutlak hakikate ulaamayp tahmin dzeyinde
kalsa da, zamanla daha yetkin bir dereceye ulaarak grnlerin yaps ve ileyileri
hakknda btnsel bir model oluturabilir. Bu model sayesinde hem hakikatin kendisi
hakknda iyi bir tahmin yaplabilir hem de Tp Gelenein deyiiyle hastalklarn
(grnlerin) bilinmeyen nedenlerine ilikin tehislerde (diagnosis) bulunabiliriz.
Grnmeyen ve bilinmeyen eyler hakkndaki tahminlerimizin yanlma pay yksek olsa da,
zamanla hatalarmz dzelterek daha isabetli tahminlerde ve nerilerde bulunabiliriz.
Ksenophanes'e gre en byk erdem, en byk ama hakikati aramak ve ak bir
kavraya ulamaya almaktr. Gerein, Tanr bilgisinin peinde koan insan, bu bilgiye
ulaamayacan bilmesine ramen, srekli bir aba iindedir. Filozof bilgiyi ve bilgece
yaamann verdii onuru baka eylerin salad her trl onurun stnde tutar (21B2). Bu
bakmdan, filozofun bilgisi, grnleri kavrayndaki aklk ve genilikten dolay sradan
lmllerin bilgisinin stnde yer alr. Tanrlar gibi bir kavraya ve theoria'ya ulamak
isteyen filozof, srekli bir aratrma ve kendini derinletirme abas iindedir. Elde ettii
bilgilerin kesin bilgiler olmadn bilmesine ramen, araym srdrr. Ksenophanes'in
kavraynda filozof, hakikat yolunda uzun ve zahmetli yolculuklara katlanan bir
Odysseus'tur, ama varaca bir thaka's yoktur.
Ksenophanes ile birlikte insan dncesi ilk kez snrlarnn farkna varm, bilgi olan
ile bilgi olmayan arasndaki fark izmeye almtr. Onun yaklam sonucunda felsefi
dnce kendisini sradan bilgi tulumlarndan aratrc ve eletirici olmakla ayrt etmitir.

63

Uygulamalar
1)

Bilginin ne olduunu tartnz?

2)

Gndelik hayatta bilgi nasl alglanmaktadr, evrenizden gzlemleyiniz.

3)

Bilginin kaynaklarnda duyum, akl nasl ilev grmektedir? rdeleyiniz.

64

Uygulama Sorular
1)

Bilgi nedir?

2)

Bilgi nasl olumaktadr?

3)

Bilginin kaynaklarnn neler olduunu aklaynz.

4)

nsan her eyi bilebilir mi? Tartnz.

5)

nsan bilgisinin doruluk ltleri nelerdir?

65

Bu Blmde Ne rendik zeti


Ksenophanesin en byk erdem olarak grd hakikati arama etkinlii insann temel
gayesidir. Ancak, Tanr hakikatin bilgisine dorudan ve aracsz sahipken insan iin bu sz
konusu deildir. nsan Ksenophanese gre tecrbe, Tanrnn bildirdikleri ve bakalarndan
duyduklar olmak zere yolla bilgi edinebilmektedir. Bunlarn dnda kendi bana
hakikatlerin bilgisine ulama imkan yoktur.

66

Blm Sorular
1)

Bilginin mmkn olmadn savunan gr aadakilerden hangisidir?

a)

Theism

b)

Emprizm

c)

Deneyimcilik

d)

Ar phecilik

e)

Dualism

2)
Dnce Tarihinde ilk defa bilginin olana ve snrlar konusunda phe eden
ve bilginin eletirisini yapan filozof kimdir?
a)

Ksenophanes

b)

Thales

c)

Aristoteles

d)

Anaksagoras

e)

Platon

3)
Ksenophanes, nsan nasl bilir? sorusuna seenek sunmaktadr. Bunlar:
Dorudan tecrbe ederek; Tanrnn bildirdikleri ve . dr. Bolua aada verilen
seeneklerden hangisinin gelmesi en uygundur?
a)

Dnmek ile elde edilenler.

b)

Tahminlerle elde edilenler.

c)

Bakalarnn hazr olarak aktardklar.

d)

Karlkl konumayla renilenler.

e)

Felsefi okumalardan renilenler.

67

4)
edinilir?

nsan iin ilk ve dorudan bilgi aadaki kaynaklardan hangisi yoluyla

a)

Saf felsefi dnmeyle

b)

Konuarak

c)

Aklla

d)

Deneyim ve tecrbeyle

e)

Dnsel aratrma ve soruturmayla

5)
dorudur?

Ksenophanesin felsefi grleriyle ilgili aadaki yarglardan hangisi

a)

nsan gerei dolaysz olarak bilebilir.

b)

nsan, gerei bilse de ifade edemez.

c)

Yalnzca Tanr, gerein bilgisine ak ve seik olarak sahiptir.

d)

nsan hibir ekilde bilgiye ulaamaz.

e)

nsan her eyi bilebilir.

6)

Ksenophanesin bilgi anlayn ana hatlaryla aklaynz.

7)

Ksenophanese gre kesin bilgilere hangi yollarla ulalabilir.

8)

Ksenophanese gre kesin bilgiler elde edilebilir mi? Tartnz?

9)

Ksenophanesin felsefe tarihine katks nedir?

10)

Ksenophanese gre bilgi trleri nelerdir. Aklaynz?

Cevaplar: 1)d, 2)a, 3)c, 4)d, 5)c

68

5. BLG KURAMI: PLATON

69

Bu Blmde Neler reneceiz?


5.1. Platon: dea Kavram

70

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

dea nedir?

2)

dealarn kayna nedir?

3)

Platon felsefesinde ideann yeri nedir?

71

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

de

deann etimolojisini ve Eski


Yunan dncesindeki
konumunu renme.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

de

Platonun felsefesinde
ideann konumu ve zd
felsefi problemleri
kavrayabilmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

de

Varln neliine ilikin


tartmalarnda ideann
tad anlam ve nemi
anlama.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

72

Anahtar Kavramlar

Platon

dea

Kavram

Kendinde gzel

Deime ve olu

73

Giri
deann felsefe tarihinde tad nemin belirgin rnei Platonun felsefesidir. Platon
felsefesi asndan dea kavram ele alnrken, onun idea kavramna ykledii anlamlar da
ortaya kar. dea, Platon felsefesinde, felsefe problemlerinin zlmesinde merkezi bir yer
tutmaktadr. zellikle fiziksel maddi dnyay anlamaya alrken Platon nl maara rnei
ile duyulur dnyann geiciliini ve deikenliini vurgularken, asl olann aklla kavranan
dnya olduunu ileri srmektedir. Ona gre gerek olan, srekli, deimez ve kalc
olmaldr. Bu beklentiyi yerine getirenler ise, idealar ve idealardan oluan dnyadr. Demek ki
insan bir taraftan duyulur olan fiziksel maddi dnyaya, teki taraftan da idealar dnyasna
baldr, ancak asl olan idealar dnyasdr.
dealar dnyasnda, duyulur dnyada bulunan her eyin ilk rnekleri bulunmaktadr.
Glgeler dnyas olarak de deerlendirilen duyulur dnya ise geicidir ve buradaki her nesne
idealardan pay almtr. Platon iin idea kilit kavram rol grmektedir ve varlk felsefesinin
temeli olan bu idealar gr filozofun ahlak, siyaset anlaynn da temelini oluturmaktadr.

74

5.1. Platon: dea Kavram


Bat felsefe tarihinde idea kavramnn analizinin Platon ve Aristotelesten balatlmas
gelenei vardr. zellikle Platon sz konusu olduunda dea kavram, sz gelimi Locketa
kazand her trden zihinsel ierii olma anlamndan ok, bilgiye kaynaklk eden ana yap
olarak karmza kmaktadr. Dier yandan antik a filozoflarnn btn bir bat felsefesinin
atas konumunda olduu gz nnde bulundurulursa, Yeni a dnrlerinin tad
dnsel mirasn Platon ve Aristotelese geri gtrlebileceini sylemenin ok da yanl
olmaz. Nitekim ide kavram sz konusu olduunda antika ve yeniada kazand anlamlar
arasndaki farkllklarn, birbirinden btnyle farkl iki eyin ayn isimle adlandrlm olmas
durumundan ok, bu kavramn tarih ierisinde geirdii deiim ve dnm olarak
yorumlanmas uygun olacaktr.
Platon felsefesinin temel direklerinden biri duyusal deneyimimize konu olan dnya ile
saf aklla kavradmz dnya arasndaki ayrmdr. Bu ayrm uyarnca deneyimimize konu
olan dnya deime ve olua tabi olan yanlsamalarn dnyasdr. nk duyularmz ile
algladmz her ey, srekli olarak deien, dnen bir yapdadr. Bu bakmdan, duyusal
olanlarn srekliliinden ya da sabitliinden bahsedemeyiz.
Duyumsamakta olduumuz dnya, grnlerin yanltc dnyasdr. Bu dnyadan
edinebileceimiz veriler, gerek olann ne olduuna ilikin bir takm ipularndan teye
geemez. Oysa Platona gre gerek srekli, kalc ve deimez olmaldr. Byle bir kalclk
ve deimezliin olduu dnya, fizik dnyann tesinde yer alan, ancak bu fizik dnya ile
arasnda metheksis yznden bir ba bulunan ancak mekn ve zaman ile bir ilikisi
bulunmayan bir baka dnyadr. Platon, bu dnyay ideai (dealar) dnyas olarak
isimlendirir. 23
Platona gre gerek, tek bir ey deil, pek ok eyden meydana gelir, bunlar da
dealarn kendileridir. Deimez ve kalc olan da madde deil, formdur. Duyulara konu olan
fizik dnyada, her ey her an bir deime ve olu iindedir. Eer bir ey srekli bir deime
iinde ise o eyin herhangi bir anda tam da olduu ey olduunu nasl syleyebiliyoruz?
Duyumsanan eyler sreksizdirler, deiim iindedirler. Fakat bu duyumsanan eylerin saf
aklla kavranabilen dealar srekli ve duraandrlar. Onlar hibir deiime tabi deildirler.
Duyusal deneyimimize konu olan dnyaya srekli bir deiim hkimken, akl edilir dealar
dnyasnda bunun tam tersi bir durum sz konusudur: dealar dnyasnda her ey, her an, her
ne ise odur. bizim formlar dnyasn bilmemizi mmkn klan ey, tam da o dnyann
Parmenidesi bir dnya olmas yani ncesiz- sonrasz ve deimez bir ekilde kendisi
olmas olgusudur. 24
Platon, deime ve olu konusunu aklamak iin eitli rnekler vermitir. Bunlardan
biri at rneidir. Deneyimimizin konusu olan tekil atlar srekli bir deiim halindeyken, atn
Bkz.: W.T. Jones, Klasik Dnce, Bat Felsefesi Tarihi, Birinci Cilt, ev. Hakk Hnler,
stanbul, Paradigma Yaynlar, 2006, s.: 185.
24
Jones, A.g.e., s.: 189.
23

75

kendisi yani deas deimezdir. Tekil atlarn her biri birbirinden farklyken; atn anlam
srekli olarak ayn kalr. Tek tek atlarn hepsi ortadan kalsa bile, at kavram varln
drdrecektir. Bu durumda esas gereklie sahip olann dealar olduu aktr. Eer duyu
deneyi araclyla eylerin gerekliine ait bir fikir elde edilebiliyorsa, bunun temelinde ite
bu gerek nesnelerin varl yatmaktadr. Duyusanabilir eylerin dnyasna ait olmayan
dealar zaman ve mekn balamnda bilinmezler; bunlar, dnmenin nesneleridirler.
Dnmekte olduumuz her zaman, hakknda dnmekte olduumuz eyler formlardr. 25
Platon, (serap grmekten, hayal etmekten ya da alglamaktan farkl olarak) dnmekte
olduumuz her zaman, hakknda dnmekte olduumuz eyin betimlenen anlamda bir form
olduuna inanyordu. 26
Tek tek nesneler ile ilgili olarak bu dncelere sahip olan Platon, doruluk, adalet,
gzellik gibi eylerin de, u an iinde bulunduumuz empirik dnyadan nce de var olmalar
gerektiini dnr. Bu kavramlar, rnein adil, eylemlerden ya da gzel olan kiilerden
daha nce ve onlarn varlndan bamsz olarak vardr. Kendinde gzel olann, gzel
kavramnn ne olduunun soruturulmas tek tek gzel olan insanlarn ya da eylerin
dnlmesi deildir. Ayn eyin iyi kavram iin de sylenmesi mmkndr. yi kavram bir
bilgi objesi olarak dnldnde, tek tek bireylerin iyi olmas hakknda deil de deimez
olan, kendinde iyi olan dnlmektedir. Bu, sadece iyi ve gzel kavramlar iin deil,
bilgimizin konusu olan her kavram iin geerlidir. Bu, iyi iin olduu kadar, bir bilgi objesi
olmas gereken her ey iin dorudur. 27
Platona gre bilgini mmkn olabilmesi iin, kalc, srekli, deimez, duyu algsnn
dnyasndan ayr bir baka dnyann; dnlr dnyann varl, zorunludur. 28 Duyularn
aksine, dnme tek tek eyler zerinde deil, bu tek tek eylerin her birinde ortak olan, genel
olan zerine younlar. Esas ve sreklilii olan eyler bireysel olanlar deil, ayn trden
eylerin ortak olarak sahip olduklardr. Aristotelesten bu yana kavram olarak
adlandrdmz bu mterek nitelie Platon idea adn verir. 29 Mmkn olan her eyin
ideas vardr. Sadece eylerin deil, fakat niteliklerin ilikilerin ve etkinliklerin de; sadece
doal eylerin deil, fakat sanat eserlerinin de; sadece deerli eylerin deil, kt ve deersiz
eylerin de. 30
Duyumsanabilir eylerin dnyas, dealar herhangi bir ekilde etkileyemez, onlar
deitiremez. Bu durumda onlar kendilerine ait ayr bir dnyada var olmaldrlar. dealar,
bizim duyu deneyi yoluyla deil, fakat dnce ve kavray yoluyla bildiimiz kendi
dnyalarnda var olurlar. Gerekten anladmz zaman yapmakta olduumuz ey bir form ya
da ideay kavramaktr. dealar ezeli, ebedi, deimez bir dnyada yer alrlar. Bu dnya ancak
dnce ile kavranabilecek bir dnyadr. Ruh bu dealar bir bedende dnyaya gelmeden nce
Jones, A.g.e., s.: 186.
Jones, A.g.e., s.: 187.
27
Eduard Zeller, Grek Felsefesi Tarihi, ev.: Ahmet Aydoan, stanbul, z Yaynclk, 2001, s.:
177.
28
Bkz.: Zeller, A.y.
29
Zeller, A.y.
30
Zeller, A.y.
25
26

76

grm ve bilgilerine sahip olmutur. Dolaysyla her trden bilgi ruhun nceden grm
olduu dealar hatrlamasndan kaynaklanmaktadr.
Duyulanabilir dnyada yer alan her ey, dealar dnyasnn ok belirgin olmayan,
glgeli suretlerinden ibarettir. 31 Kavramla doru kan birbirinden farkl iki ey ise, o halde
formlarn mutlak bir varl vardr, onlar duyularmzla alglayamadmz, ancak zihnimizle
dnebileceimiz ekillerdir(...) imdi kkence ayr ve doaca benzemez olduklarndan
bunlarn iki farkl ey olduunu olumlamak zorundayz: nk birincisi, yani kavram bize
retimle, teki, yani kan ise ikna ile meydana gelir; birincisi kendisinin hakiki bir
aklamasn daima verebilir, teki hibir aklama veremez; birincisi ikna ile sarslmaz,
oysaki teki iknaya yenik der; kabul etmek zorundayz ki, doru kan tm insanlarca
paylalr, ama kavram yalnzca tanrlara ve pek az insana nasip olan bir eydir. 32
Platonun idealarla ilgili grlerini ele ald diyaloglarndan birisi Devlettir.
Devlette, gerekliin iki ynn dile getirir. Bunlar duyularn, eylerin dnyas ve aklsal
olann, dealarn dnyas olarak isimlendirilir. Platon bu iki dnyay bir izgi ile birbirlerinden
ayrlm olarak tasvir eder. izginin iki yannda kalan bu dnyalar da kendi aralarnda iki
blme ayrlmlardr. Her bir dnya iin iki bilgi seviyesinden bahsedilir. Bunlar doxa ve
epistemedir.
imdi iki ayr uzunlukta, ortasndan kesilmi bir izgi dn. Bu iki paradan biri
grlen dnya, teki de kavranan dnya olsun. Paralardan her irini ayn orantyla yeniden
ikiye bl. Nesnelerin aydnlk ve karanlk derecelerine gre grlen dnyada bir para elde
edeceksin: Yanslar paras. Yans dediim ey, nce glgeler, sonra suda, ya da parlak
yzeylerde grlen ekiller ve onlara benzer btn daha baka grntlerdir, anlyor musun?
Evet, anlyorum.
imdi bir tarafna yans dediim izginin br yarsn al. Orada canl varlklar,
bitkiler ve insann yapt btn nesneler bulunsun.
Peki.
una da bir diyecein var m? Grnen dnya sahte ve gerek diye ikiye ayrlr. Bir
eyin yanss, kopyas ondan ne kadar ayrysa, sanyla bilgi de birbirinden o kadar ayrdr,
deil mi?
Evet.
imdi kavranan dnyann izgisini nasl keseceiz, onu dn.
Nasl?

31
32

Bkz.: Zeller, A.g.e., s.: 178.


Akt, Zeller, A.y.

77

yle: Bldmz izginin ilk parasnda ruh, deminki paraya asllarn


koyduumuz nesneleri birer yans olarak ele ald iin, aratrmalarna varsaymlardan
gitmek zorunda kalr; ilkeye deil, sonuca gtren bir yola girer. kinci parada ruh, yanslara
bavur madan varsaymdan ilkeye gider; aratrmalarn yalnz kavramlarla yapar. 33
Daha sonra izginin ikinci blmnde yer alan kavramlar ele alnr.
imdi kavramlar izgisinin ikinci blmne gidelim. Burada akln kendiliinden
dialektika gcyle kavrad eyler vardr. Burada akl, varsaymlar birer ilke diye deil,
sadece varsaym olarak, birer basamak, dayanak olarak alr. Btn varsaymlarn stndeki
btnn ilkesine ykselir. Bir ilkeye ykselince, ondan kan btn sonulara dayanarak
varaca son yere varr. Bu arada grlen, duyulan hibir eye bavurmaz. Kavramdan
kavrama geerek, sonunda gene bir kavrama varr. 34
Buradan hareketle her bir blme daha nce dile getirilen dn biimlerinden
hangilerinin uygun decei belirlenir.
imdi bizim izgi zerinde yaptmz drt blme, drt trl dn yolunu
uygula. En yksek blme kavray diyelim, ikincisine kar, ncsne inan,
drdncsne de san. Sonra bunlar aydnlk derecesine gre sralayalm. Bunu yaparken
de, bir eyin geree ne kadar yakn olursa o kadar aydnlk olacan unutmayalm.
Anlyorum, dedi, koyduun sray da uygun buluyorum. 35
eyler dealardan pay alrlar (metheksein) ya da onlara katlrlar. Dnyann gerek ve
kalc olarak kabul edilen ynleri de dealardan pay alma durumuna balanr. Ancak, dealar
ile eyler arasndaki bu pay almaya dayanan iliki ne trden bir ilikidir? Pay alma
denildiinde eylerin dealardan kendilerine ait olan dilimi almalar gibi bir durum akla
gelmemelidir. nk byle bir paylama sz konusu olsayd, tek tek her bir var olan ayr bir
deadan pay almak durumunda kalrd, bu da sonsuz sayda deann varln gerektirmi
olurdu. Oysa buradaki durum, gne ile gnein sayesinde grnr olan nesneler
arasndaki iliki gibidir. eyler sahip olduklar gereklik derecesini idealardan alrlar. eyler
idealardan pay alp onlara katlrken; dealar bundan hi bir ekilde etkilenmez ve eylerden
ayr var olmaya devam ederler.
Her bir dea tekdir, ondan pay alan eylerin says ise belirsizdir. Bir deann
balangc ve sonu yoktur; bundan dolay sabit ve deimezdir. Duyulanan eyler ise
geicidir, nk srekli olarak bir deiim iindedirler. Duyulanabilir nesneler ile dealarn
varolua birbirlerinden bu denli farkl olup, yine de birbiriyle bir iliki iinde olmas Platon
yorumcular iin olduka nemli bir zorluktur. 36

Platon, Devlet, 510a.


Platon, Devlet, 511b.
35
Platon, Devlet, 511e.
36
Bkz.: Zeller, Grek Felsefesi Tarihi, s.: 192.
33
34

78

Platona gre, insan her iki dnyann yesidir. nsan, iinde yerald bedeniyle fizik
dnyaya aittir; cisimsel olmayan aklyla da dealar dnyasnn bilgisine ulaabilmeye
yatkndr. Duyular araclyla yalnzca fizik nesnelere ulalabilirken; akl nesnesi dea olan
bilgiye elde edebilir. Bu da epistemedir. Platon iin bilim o halde, hakikate ilikin bilgiyi
iermelidir. Her bilimin nesnesi dea olmak durumundadr. ncesiz sonrasz ve deimez
dealar dnda herhangi bir nesne mutlak bilime konu olamaz; dealar dnda herhangi bir
ey bilimsel bilginin nesnesi olma niteliine sahip olamaz. 37
Duyular araclyla edinilen empirik bir bilim yararl olabilir. Ancak bu bir bilgi
deildir; sadece gerek nesnelerin glgelerine ait olmak durumundadr. Baka deyile, byle
bir bilimin nesneleri hakikatten iki kere uzaktr, tpk maaradaki glgeleri douran atein,
yeri geldiinde gerek dnyann gerek nesnelerini aydnlatan daha byk gnein yalnzca
taklidi olmas gibi. 38
dealar, ezeli- ebedi ve koulsuzca bir varoluu olan, duraan ve anlalabilir
varlklardr. Aralarndaki bu ortak zellikleri aklamak, her birinin kayna olduu dnlen
yi deas ile mmkndr. Tabana ne kadar yaknsak, bilgimiz de o kadar koulludur.
Yukarya doru ne kadar ykselirsek, kendimizi koullardan o kadar kurtarrz, ta ki sonunda
baka her eyin kendisine baml olduu ve kendisi baka hibir eye baml olmayan tek
bir noktaya varncaya dek Platonun gr bu olmu gibi grnr(...) Btnyle kendinde
bilinebilir olan bu en yksek ey, baka bireyin bilgisine ulamamz sayesinde daha anlaml
klnamazd. Koulsuz olduu iin, onun hakknda bilinecek olan her eyi bilirdik; onun
hakkndaki bilgimi, nihayi, deimez, eksiksiz, tam olurdu. Bilgi piramidinin bu en yksek
noktasn Platon yi Formu diye adlandrd. 39
Platon, idealarn, kendisi bilindiinde baka herhangi bir eyi kavranlr kldklar iin,
daha yksek olduunu dnr. dealar araclyla kavranlan ey ise bu durumda daha
aadadr. Bu durumda fizik nesneler daha aada olmak durumundadr. Bylelikle dealar,
soyut ve genel olmalar nedeniyle, tikel nesneleri anlalr klmakla daha yksektirler. 40
Bilim ve gerek ne kadar gzel olurlarsa olsunlar, una inan ki, iyi ideas onlardan ayr,
onlarn ok stndedir. Grnen dnyada n ve gzn gnele yaknl olduunu
dnmek doru, ama onlar gne saymak yanl olduu gibi, kavranan dnyada da bilim ve
gerei yakn saymak doru, ama onlar iyinin ta kendisi saymak yanltr. yinin yeri elbette
ikisinin de stnde, ok ykseklerdedir. 41
Platon bu zor anlalr kavram aklarken, onu bir benzetme yoluyla anlatmaya
almtr:

Bkz.: Jones, Klasik Dnce, Bat Felsefesi Tarihi, Birinci Cilt, s.: 187.
Jones, A.g.e., s.: 206.
39
Jones, A.g.e., s.: 198.
40
Bkz.: Jones, A.g.e., s.: 194.
41
Platon, Devlet, ev.: S. Eybolu, M. Ali Cimcoz, stanbul, Remzi Yaynevi, 1985. 590a.
37
38

79

(...) iyinin dourduunu sylediim varlk gnetir. yi, onu kendine e olarak
yaratmtr. Grnen dnyada, gz ve grnen nesneler iin gne neyse, kavranan dnyada
da iyi, dnce ve dnlen eyler iin odur.
(...) ruh iin de yle dn: Ruh, baklarn gerein ve varln aydnlatt bir
nesneye evirdii zaman onu kavrar, bilir ve tam bir anlaya varr. Ama, karanlkla kark
doan ve len geici eylere evrildi mi, yarm yamalak, bulank grr onlar.
(...) ite nesnelere gerekliini, kafaya da bilen gcn veren iyi ideasdr. Bilinen
eyler iin de yledir. Bilinme zelliini iyiden alrlar. 42
Platon yi deasn, her eyi aydnlatan bir gnee benzetir. Burada Platon iin
nokta nemlidir: ncelikle gnein fizik nesneleri grnr klmas gibi, yi deas da insan
bilgisi iin bir aydnlatc durumundadr. yi deas, ayn gne gibi btn dier dealar
anlaml klar. kinci olarak, nasl ki gne canllar besliyorsa, Bilgi sz konusu olduunda, yi
deas benzer bir gce sahiptir. Burada, insann gzleri ile gne arasnda bir benzerlik
kurulmutur. Ayn ekilde yi deas ile akl arasnda da bir benzerlik kurulmutur. Bylelikle
yi deas bizim iin anlam kazanr. 43
Platon her ne kadar bilgideki ncelii idealara vermi olsa da, fizik nesneleri
btnyle darda brakmaz. Bu nesneler, rnein bir at deasn dnrken kullanlan
yardmclardr. Bu durum bir matematikinin gen hakknda dnrken izili bir geni
kullanmasna benzetilebilir. Bu yolla Platon bilim ile ilgilenen bir kiinin algy
kullanabilmesinin nn aar. Ancak bu ekilde bilgisine ulalan nesneler, alglad nesneler
deildir. Baka bir deyile, fizik nesneleri btnyle gz ard etmek sz konusu deildir,
ancak gerek olann bilgisine bu yolla ulalamaz.
Platon, bilgisine akl araclyla ulatmz bir dnyann ancak gerek olabileceini,
duyu tecrbemize konu olan dnyann ise yanlsamalarn dnyas olduunu ne srmt.
Aristoteles, fizik dnyadan ayr byle bir dnyay kabul etmez. Ona gre gerek dnya, duyu
tecrbemize konu olan dnyadr.

42
43

Platon, Devlet, 508c.


Jones, Klasik Dnce, Bat Felsefesi Tarihi, Birinci Cilt, s.: 202.

80

Uygulamalar
1)

Platonun idea anlayn deerlendiriniz.

2)

Platonun maara rneini varlk ve bilgi felsefesi asndan tartnz.

3)

Platonun blnm izgi rneini varlk ve bilgi felsefesi asndan tartnz.

81

Uygulama Sorular
1)

Platonun idea anlay nedir?

2)

Platonun maara rneini varlk felsefesi asndan tad nemi aklaynz.

3)

Platonun blnm izgi rneinin bilgi felsefesindeki yeri nedir?

82

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, idea kavram Platon felsefesinde karmza kan ekliyle ele alnmtr.
Platon felsefesinde hereyin asl, deimez ve zamana bal olmayan olarak karmza kan
idea kavram bilginin de temelini oluturduu gibi varln, ahlakn ve gzel olann da
temelini oluturmaktadr.

83

Blm Sorular
1)
Platonun idealar anlay gz nnde bulundurulduunda metheksein ne
anlama gelir?
a)

Tmevarm

b)

Pay almak

c)

Tmdengelim

d)

Doxa

e)

Episteme

2)
Bat felsefe tarihinde doksa ile episteme arasnda ayrm ilk defa yapan filozof
aadakilerden hangisidir?
a)

Hegel

b)

Thales

c)

Kant

d)

Platon

e)

Anaksagoras

3)
Aada verilenlerden
zelliklerinden biri deildir?

hangisi

Platonun

anlad

anlamda

a)

dealar tek tek varlklardr.

b)

dealar, fiziksel nesneler gibi zamanda ve mekanda bulunurlar.

c)

dealar ncesiz ve sonraszdr.

d)

dealar sabit ve deimezdir.

e)

Duyusal dnyadaki eyler idealardan pay alrlar.

idealarn

84

4)
Verilen seeneklerden hangisi Platonun izgi rneinde yer alan bilgi
snflarndan biri olamaz?
a)

Kavramak

b)

karm

c)

itmek

d)

nan

e)

San

5)
Platon, dealar anlay erevesinde bilgi basamaklarnn en yksek noktasn
ne olarak adlandrr?
a)

San

b)

Pistis

c)

Doksa

d)

yi ideas

e)

Duyulabilir olan

6)

Platonun idea anlay nedir?

7)

Platonda idealar varlk felsefesi asndan nasl bir rol oynar?

8)

dealarn temel zellikleri nelerdir?

9)

dealar, neden felsefede tartma konusu olmutur?

10)

dealarn bilgi felsefesindeki yeri nedir?

Cevaplar: 1)b, 2)d, 3)b, 4)c, 5)d

85

6. BLG KURAMI: ARSTOTELES

86

Bu Blmde Neler reneceiz?


Aristoteles: dea kavram konusu renilecektir.

87

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Aristotelese gre dea kavram hangi anlamlara gelmektedir?

2)

Aristotelesin idea anlaynn Platonun idea anlayndan fark nedir?

3)

Arisrotelesin bilgi anlay nedir?

4)

Aristotelesin bilgi anlaynn Platonun bilgi anlayndan farllklar nelerdir?

88

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

dea Kavram I

Bat Felsefe Tarihi iinde dea


kavram Aristotelese gre hangi
anlamlara geldiini renmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

dea Kavram I

Aristotelesin bilgi ve
kategori anlayn ana
hatlaryla renmek.

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

dea Kavram I

Aristotelesin bilgi anlaynn


Platonun bilgi anlayndan
farllklarn renmek

Soru-cevap, tartma,
anlatm.

89

Anahtar Kavramlar

Aristoteles

dea

Bilgi

Kategoriler

Cevher

linek

90

Giri
dea kavram Aristoteles felsefesi asndan ele alnrken, bu konuda Platondan
ayrld yanlar da incelenmektedir. Platonun bilgi ve varlk felsefesinde kilit rol oynayan
idealar, Aristoteles iin baka bir lemde deil tam aksine tikel nesnede bulunmaktadr. Tek
tek nesnelerin zamanda ve meknda olmalarna karn bilginin kesinliinden de pheye
dmemektedir. Aristoteles, nesnelerin ortak zelliklerinden bahsetmekte ve bunlar sayesinde
tmevarm yoluyla kesin bilgiye ulalabileceini savunmaktadr.
Aristoteles ve Platon kesin bilgi araylarnn yan sra, ahlakta da bu deimezlii
arama kayglarnda ortak fikirdedirler. Sadece yntemleri ve bak alar farkldr.
Aristoteles, varl anlamaya alrken varln kategorilerini yani cevher ve dokuz ilinei
sayarak, bunlar sayesinde bilgimizin olutuunu dnmektedir. Aslnda varl bu
kategorilerle anlayp bilgisine ulamaktayz.

91

6.1. Aristoteles: dea Kavram


Platon iin idealar, fizik dnyada yer alan eylerin kendilerinden pay aldklar
varlklardr. Aristotelese gre ise bunlar, ayr bir dnyada deillerdir; fizik dnyann iinde
yer alrlar. 44 Aristoteles iin her nesnenin formu, o nesnenin iindedir. rnein at kavramn,
duyumsamamza konu olan tikel attan ayr bir yerde deildir. Benzer biimde, her tr
duyumsanabilir eyden bamsz bir beyaz ideasn da dnmek mmkn deildir.
Aristoteles imdi bu ekilde konumann yalnzca hibir aklama gc olmayan, yararsz
deil fakat ayn zamanda bo ve anlamsz bir konuma olduunu syler. Beyaz
deneyimimizde beyaz bir cismin rengi olduu iin, hibir eye balanmam saf beyazla
atfta bulunamayz. Aristotelesin bu noktada Platonla yollar ayrlr. Onlarn bizim
konumamzla hibir ilgisi yoktur, der. 45
Aristotelesin gerek olarak belirledii, duyumsamamza konu olan dnyann
bilgisine, ancak oluturucu unsurlarnn ve bu unsurlar arasndaki ilikilerin; bu unsurlarn
nasl i grdklerinin aklanmas yoluyla ulalabilir. Btn fizik nesneler, deimektedirler.
Ne var ki felsefi bilgi sz konusu olduunda bu nesneleri, deiiyor olmalar gerekesiyle,
btnyle bilme etkinliinin dnda brakmak mmkn deildir. Ancak Aristotelese gre,
tikellerin bilgisi ya da tikeller arasndaki ilikinin bilgisi yoktur. Ona gre, duyulara konu olan
nesnelerin deiiminden hareketle, neyin deimeden kaldn ortaya karmak mmkndr.
Bu nedenle de esas olarak bu deiim nesnesine bakmak gerekir.
Bu deiime bakldnda, her trden nesnenin deiimi sz konusu olduunda geerli
saylabilecek drt nedenin varl ortaya kar. Bu drt neden deien ey ile ilgili olarak
sorulabilecek sorulara verilen cevaplara karlk gelir. Bu sorular u ekilde biimlenir:
Deien nedir? (maddi neden) Deien nesne ne olmaya doru deiir? (formal neden)
Ondaki bu deiime yol aan nedir? (fail neden) O niin deiir veya deitirilir? (ereksel
neden)
Aristotelese gre her nesneye ait, ondaki deiimi mmkn klacak bir potansiyel
vardr. Deime de bu durumda, nesnede varolan potansiyelin aktel hale gemesi anlamna
gelecektir. Madde belli bir forma sahipken, deiim ile bir baka forma sahip olur. rnein
bir mee palamudu, mee aac haline geldiinde bir deime sz konusu olurken, form kalc
ve srekli olacaktr. Ne madde ne de form varla gelmemilerdir. Bunlarla yakn maddeyi
ve yakn formu kastediyorum. nk deien her ey, bir ey tarafndan bir ey olmaya doru
deien bir eydir. Deimenin kendisi tarafndan meydana getirildii ey, yakn hareket
ettiricidir. Deien ey, maddedir. Maddenin, kendisi olmaya doru deitii ey,

44

Bkz.: Jones, A.g.e., s.: 324.

Magee, Bryan, Byk Filozoflar, ev. Ahmet Cevizci, stanbul, Paradigma Yaynlar, 2000. s.:
30.

45

92

formdur. 46Her yerde rastlanabilecek bu tr deimede herhangi bir dsal mdahale zorunlu
deildir.
Nesneler kendiliinden doal olarak deiir ve yeni bir forma sahip olur. Deimekte
olan ey, iaret edilebildii lde gzlemlenebilirdir. Oluun hedefine madde formunu
kazandnda ulalm olunduundan, bir eyin formu onun gerekliidir ve genelde form
gereklik ya da gerek olandr. te yandan bu niteliiyle madde daha sonra olaca fakat
bunu olma gcne sahip olmas gereken henz olmayan olmas hasebiyle kuvve hlindelik ya
da kuvve halinde olandr. ayet maddeyi formsuz dnrsek, belirsiz olduundan
snrlanmam her trl cevherin mterek dayana denilen ilk maddeyi elde ederiz ki, salt
kuvve halinde kaldka kendi bana asla var olmaz ve hibir zaman var olmamtr. 47
Nitelikler ancak kendilerine yklendikleri eyler ile birlikte var olabilirler. Dier bir deyi ile
genel olan tzsel bir nitelie sahip deildir. Bylece cevher (ousia) olarak kabul edilebilecek
eyler, tikellerdir. 48
Doal nesneler kendilerine ait potansiyel dhilinde, kendi trne zg olan formu
kazanma eilimindedir. Doadaki deiimler, her bir nesnenin kendi trne ait olana,
potansiyel olandan aktel olana geileri olarak dnlebilir.
Deime potansiyel olan var olduu ve baka bir forma dnme olasl olduu
srece devam eder. Baka bir forma dnmenin mmkn olmad anda deime de sona
erer. u halde, nesnelerin amacnn bir deimezlik ve hareketsizlik haline ulamak olduu
dnlebilir. Her trl deiim bir deimez olan, her olu olu halinde olmayan bir eyi
n gerektirir. Daha kesin sylemek gerekirse, doas iki yanldr: bir ey olan ve zerinde
deiim meydana geldii dayanak ve dayanaa iletimi bu deiimin temelini tekil eden
nitelikler. 49
Aristoteles Metafizik VII. Kitapta ide ile tz arasndaki iliki zerinde durur. Eer
idealar varsa ve eer kendinde Hayvan, kendinde nsan ve kendinde At da mevcutsa, ya
hayvan saysal olarak tek ve ayn eydir veya o her trden farkl bir eydir. (...) Ayrca [
Platoncularla birlikte] insan trn meydana getiren btn elerin dealar olduu kabul
edilirse, dealar bir eye, tz baka bir eye ait olmayacaktr; nk [sistemin iinde] bu
ayrlma imknszdr. Dolaysyla trlerin her birinde bulunan hayvan, kendinde Hayvan
olacaktr. 50
Herhangi bir renk soyutlanm olarak, yani baka niteliklerden ayr olarak
dnlebilir. Bu durum o rengin kendi bana mutlak bir varla sahip olduu yanlgsnn

Aristoteles, Metafizik, ev.: Ahmet Arslan, stanbul, Sosyal Yaynlar, 1996, 1069b- 35.
Zeller, Grek Felsefesi Tarihi, s.: 218.
48
Bkz.: Zeller, A.g.e., s.: 217.
49
Zeller, Grek Felsefesi Tarihi, s.: 218.
50
Aristoteles, Metafizik, 1039b-10.
46
47

93

ortaya kmasna yol aar. 51 deler, fizik dnyadan sadece dncede ayrlabilirler; olguda
ayrlamazlar.
Aristoteles iin, tmel kavramlarn anlam onlarn cevherlerin tikel niteliklerine
karlk gelmelerinde yatmaktadr. Bylelikle ideler, tikel eylere ait ortak nitelikler anlamna
gelirler. Onlar nesnelerden bamsz bir biimde varlklarn srdren kavramlar deildirler. 52
Aristotelese gre, bireyin ve dolaysyla da idenin tanmlanmas mmkn deildir.
Tanmn imknnn incelenmesinde Aristoteles bundan u ekilde bahseder: Bireysel duyusal
tzlerin ne tanm, ne de kantlamas vardr. nk bu tzlerin, maddesi vardr; maddenin
doas ise olmak veya olmamak imkndr ve bundan dolay duyusal tzler iinde bireysel
olanlarn tm, yok olua tabidir. O halde eer kantlamann konusu zorunlu olan ise ve eer
tanm sadece bilime aitse; te yandan nasl ki bazen bilgi, bazen bilgisizlik olan bir bilim
olmad gibi (nk bu eretilik, oturmamlk durumu, sadece sannn zelliidir), ayn
ekilde olduundan baka trl olabilen eyin kantlamas ve tanm olmas da mmkn
deilse (nk olumsal olan ele alan, sadece sandr), bireysel duyusal tzlerin ne tanmlar,
ne de kantlamalar olamayaca aktr. (...) herhangi bir ideay tanmlamak da imkanszdr;
nk idea varln savunanlarn syledikleri gibi, bireyler snfna girer ve bamsz bir
varla sahiptir. 53
Aristotelesin, Platon iin yalnzca glgelerden ibaret olan grnlerin dnyasn
soruturmasnn esas konusu olarak almtr. Bu soruturma dnyann insan nasl etkiledii
sorusuna doru geniler. Bu yalnzca duyumsamamzn konusu olan nesnelere ait fikirlerimizi
deil, fakat ayn zamanda inan ve deerlerimizi de kapsayan bir soruturmadr. Aristoteles
bylelikle, bir yandan duyu deneyimine, bir yandan da insana ilikin inan ve deerlere belli
bir felsefi gvenilirlik yklemektedir.

Bkz.: Jones, Klasik Dnce Bat Felsefesi Tarihi, Birinci Cilt, s.: 324.
Bkz.: Zeller, Grek Felsefesi Tarihi, s.: 218.
53
Aristoteles, Metafizik, 1040a-10.
51
52

94

Uygulamalar
1)
Aristotelesin idea anlaylnn Platonun idea anlayndan temel farkllklar
nelerdir? Aristotelese gre potansiyel ile aktel arasndaki fark aklaynz?

2)

Aristotelesin bilgi kuramnn ana unsurlarndan birisi olan drt nedeni

aklaynz.

95

Uygulama Sorular
1)
Aristotelese gre fiziksel maddi dnyada bulunan tikel eylerle idealarn
ilikisi nedir?
2)
Aristetelesin doann yaps ve ileyiini aklamakta kulland aktellik ve
potansiyellik kavramlarn aklaynz?
3)

Aristotelese gre drt neden ile bir tikel nesneyi bilmemia arasndaki iliki nedir?

96

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, Platonun ideea anlay gz nnde tutularak Aristotelesin idealar
konusundaki grleri incelenmitir. Bu amala, onun bilgideki anlay analiz edilerek
Platondan farkl yanlar ele alnmtr. Aristoteles ideay baka bir varlk aleminde deil bu
dnyada nesnenin iinde olarak dnmektedir. Bu yzden baka bir varlk aleminde
nesnenin ilk rneini aramaya ynelmez. Deime ve olu halindeki bir fiziksel maddi
dnyann gerekliini kabul eden Aristoteles, bu dnyay anlamak iin drt neden
belirlemitir: Deien nedir? (maddi neden) Deien nesne ne olmaya doru deiir? (formal
neden) Ondaki bu deiime yol aan nedir? (fail neden) O niin deimekte veya
deitirilmektedir? (ereksel neden)

97

Blm Sorular
1)
dealar tek tek eylerde bulunur. bu yarg aadaki filozoflardan hangisi
tarafndan verilmi olabilir?
a)

Aristoteles

b)

Platon

c)

Parmenides

d)

Sokrates

e)

Herakleitos

2)
Aristotelese gre deime, nesnede varolan potansiyelin, hle
gemesidir. fadesinde bolua gelecek uygun kavram aadakilerden hangisidir?
a)

Bilgi

b)

Pasif

c)

Aktel

d)

Ereksel

e)

Potansiyel

3)

Aada verilen seeneklerden hangisi Aristotelesin drt nedeninden birisidir?

a)

Ereksel neden

b)

Etik neden

c)

Estetik neden

d)

zsel neden

e)

Fiziksel neden

98

4)
Bir tohumun aa olma ereine sahip olmas, Aristoteles felsefesinde aadaki
kavramlarndan hangisiyle dorudan ilikilidir?
a)

Episteme

b)

linek

c)

Potansiyel

d)

Fizik

e)

Doksa

5)
Nesneler, her ne iseler o olma imknn zaten ilerinde barndryorlard.
szn aadaki yarglardan hangisi en iyi ekilde aklamaktadr?
a)

Her nesne ne ise odur.

b)

Nesneler hareketlerini dardan alrlar.

c)

Her nesne ereine ynelir.

d)

Nesneler rastgele amalar tamaktadr.

e)

Her nesnede ancak onda potansiyel olarak bulunan gerekleebilir.

6)

Platon ve Aristotelesin varlk grlerindeki temel ayrmlar nelerdir?

7)

Aristetelesin bilgi kuramnda geen drt nedeni aklaynz?

8)

Aktel ile potansiyelin fark nedir?

9)

Aristotelesin cevher-ilinek anlayn aklaynz?

10)

Aristotelesin idea anlay ile bilgi anlaynn ilikisini anlatnz?

Cevaplar: 1)a, 2)c, 3)a, 4)c, 5)e.

99

7. BLG KURAMI: DESCARTES

100

Bu Blmde Neler reneceiz?


Descartes, ide kavram konusu renilecektir.

101

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Descartesn getirdii kartezyen anlay nedir?

2)

Descartesta ide ne demektir?

3)

Descartesn bilgi anlayn aklaynz.

102

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

de kavram

Kartezyen Felsefenin ne
olduunu ana hatlaryla
renmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

de kavram

Descartesn ide hakkndaki


grlerini renme.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

de kavram

Descartesn bilgi felsefesini


anlamak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

103

Anahtar Kavramlar

Descartes

kartezyen felsefe

doutan ideler

ide

ruh

madde

birincil ve ikincil nitelik ayrm

104

Giri
Bu blmde, ide kavram Descartes felsefesi asndan incelenip, kartezyen felsefenin
zellikleri ele alnmtr. Descartes felsefesinde iki temel tz olarak iki ayr unsur
grlmektedir, bunlar madde ve ruh. res extensa ve res cogitans olarak da anlalan bu
ayrm Descartes felsefesinin de temelini oluturmaktadr. de kavramnn Descartes anlay
iinde ele alnmas, onun bilginin oluturulmasndaki etki bakmndan olacaktr.

105

7.1. Descartes: de Kavram


Felsefe tarihinde Dnyorum, o halde varm ifadesiyle nl olan Descartes,
modern felsefenin balatcs olarak kabul edilir. Kartezyen felsefe olarak da tannnan
Descartesn felsefesi, yalnzca fiziksel dnyann zelliklerini deil, ayn zamanda bu fiziksel
dnyann, gerekliin dier eleriyle ilikisini de aklamay hedeflemitir. Bu hedefi
dorultusunda Descartes, btn gerekliin iki ayr tzden meydana geldiini ileri srer.
Birbirine indirgenemeyen veya karsanamayan bu iki tz, ruh ve maddedir.
Var olan her ey bu iki tzn farkl biimlerde bir araya gelmeleri sonucunda oluur.
Buradaki anlam ile tz, var olmak iin kendisinden baka hibir eye ihtiya duymayan
eydir. Maddi tz evrende belli yasalara tabidir. Bu yasalar vastas ile btn fiziki srelerin
aklanmas mmkndr. Evrenin her yerine yaylm olan maddenin kendisine tabi olduu
yasalar, temelde basit mekanik yasalardr. Bu modelde dnya, belli bir yer igal eden byk
bir makine olarak dnlr. Bu makinenin her bir parasn aklayabilecek sistem
geometridir. Bu makine belli unsurlardan bir araya geldiine gre, bu unsurlarn hareketleri
de kendilerinden ayr, etkin bir g ile balantldr. Makinenin btn, Tanrnn koymu
olduu yasalara gre hareket eder. Fiziki dnyadaki hareketin nedeni ise, Tanrdr.
Fiziksel maddi varlk olmasyla yer kaplayan her ey bir dzen halinde ve mekanik bir
yapdadr. Dolaysyla yalnzca cansz nesnelerin deil, canl varlklarn da hareketleri bu
yolla aklanabilir. Ancak bu mekanik dnyann dnda kalan bir baka tz daha vardr.
Mekanik yasalara tabi olmayan bu tz, dnen, irade gsteren ruh. Yaratlm her tz, onu
her ne ise o yapan zsel nitelie sahiptir. Maddenin zellii yer igal etme iken, ruhun zellii
bilinli olma ya da dnmedir. Descartesa gre ruhsal tz ile, maddi tz arasnda mutlak bir
ayrm bulunmaktadr. Maddi tzn farkl biimleri grnr olsa, btn olarak
dnldnde birdir. Ruhsal tzn ise en yksek rnei Tanrdr ve bireysel ruhlar olarak
da kendini gstermektedir.
nsann iki temel yetisi vardr. Bunlar anlama yetisi ve iradedir. Anlama yetisi, insann
bir eyleri idrak etmesini salarken; irade eylerin varolduklarn ve onlara ait olduu
dnlen nitelikleri tasdik ya da inkr eden yarglar verir. Her iki yeti de, insana Tanr
tarafndan verilmitir. Anlama yetisi, insan mmkn olan her eyin idesine sahip olamayaca
iin sonludur. Ancak irade iin byle bir snrn varl sz konusu olamaz.
Bilginin gvenilirlii onun ak ve seik olma zelliklerine sahip olup olmad ile ilikilidir.
Aklk zihine dolaymsz olarak sunulan ve zihnin kolaylkla bilincine varabilmesidir.
Descartesa gre insana yeterince gl bir biimde etki eden eyler aktr. Aklk ile ilgili
olarak, di ars gibi canl duyu deneyiminden veya dnme gibi zihinsel faaliyetlerden
hareketle rnekler verilir. nsan btn bu rneklerde, ister duyu deneyimlerinde ya da ister
zihinde olsun, bir eyin ortaya ktn, orada olduunu fark eder, daha dorusu farketmeden
yapamaz. 54

54

Cevizci, Ahmet On Yedinci Yzyl Felsefesi Tarihi, Bursa, Asa Kitabevi, 2007. s.: 131.

106

Seiklik ise, baka her eyden farkl ve yalnzca kendisinde aka varolan bir eye
iaret eder. Bir ey seik olmakszn yalnzca ak olabilirken; ak olmakszn seik olamaz. 55
Bir duyu deneyimi ya da bir dnce kendisinin tam olarak bilincinde olduumuz zaman
aktr. Doasnn ne olduuna emin olunmad durumlarda, yani dier eylerden ayrm
kesinletirilememi ise seik deildir. Descartesn verdii di ars rneinde insan, diinin
ardndan emindir. Bu onun iin aktr. Ancak di arsnn kaynann rnein, beyin mi
yoksa diin kendisi mi olduunu; yoksa bu arnn her ikisinden de mi kaynaklandn
bilemez. Bu durumda di arsnn varl kesin olduundan aktr; fakat baka bir eyle
kartrlma olasl olduundan ve baka her eyden ayrlacak biimde tanmlanamadndan
seik deildir. 56
Ak ve seik olmayan konularda verilen yarglarn yanl olmas muhtemeldir. nsan
herhangi bir ey hakknda ak ve seik bir bilgiye sahip olduunda, bu ey hakknda
yanlgya dmediinden emin olabilir. Ak ve seik olduuna emin olmad durumlarda ise
yargsn askya alabilir. Ak ve seik olann snrlar dhilinde kalndnda yanlla
dlmez, ancak ak ve seik olmayan doru kabul edildiinde yanlla dlebilir. 57 Bu
durumda yanlln sorumluluu, insanlar yanltmayan ve ak ve seik olan doru olarak
kabul etmeye zorlayan Tanrda deil, fakat insann kendisindedir.
Fizik nesneler sz konusu olduunda, ak ve seik bilinebilecek ynlere,
matematiksel zelliklerinden hareketle ulalabilir. Herhangi bir cisme ilikin, ak ve seik
olan dnce, o cismin belli bir ekle ve hacme sahip olmasndan kaynaklanr. D dnyaya
ait eylerin yalnzca matematiksel zellikleri ile ilgili dncelere sahip olabiliriz; ancak bu
bilgi eylerin gerekten var olup olmadklarna ilikin bir fikri bize salamaz. Descartes,
Uslamlamalarla ortaya kabilecek kimi baka apak dorularn, algdan
kaynaklanmadklar halde anlmzda bulunmalarn doutan dnceler (bilgiler)olarak
niteliyor. Her anlk, btn anlklara ortak olan bu doutan dnceleri tar. Bilgi, bunlardan,
tpk matematikte yapld gibi, tmdengelimsel karmlarla retilir: Doutan ideler ilk
bata (ocuklukta) anlkta belirgin deildir. ocuk evresini algladka bunlar belirginleir;
bilinli duruma dnrler. 58
yleyse, Descartesa gre insan, bir takm doutan idelerle dnyaya gelir. Alg bu
idelerin ortaya knda tek bana yeterli olamaz. Akl bu ideleri kullanmada zaman iinde
geliir, deneyim kazanr. Ancak usun, doutan bilgiler yoluyla yourduu alg bilgiye
gtrebilir. Bu da ancak tikel nesnelerin bilgisidir. Kalc, genel bilgi, anlkta doutan
bilgilerden karsanr. 59 D dnya ile ilgili olarak insann sahip olduu ideler, onlar var
olmasalar bile Tanrnn yaratm olmas ihtimali de mantkl grnmemektedir. nk

Bkz: Descartes, Felsefenin lkeleri, ev. Mehmet Karasan, stanbul, Milli Eitim Basmevi,
1967, s.: 56.
56
Bkz.: Cevizci, A.g.e., s.: 132.
57
Bkz: Descartes, Metafizik Dnceler, ev. Mehmet Karasan, stanbul, Milli Eitim Basmevi,
1998, s.: 172.
58
Arda Denkel, Bilginin Temelleri, stanbul, Doruk Yaynevi, 2003, s.: 20.
59 Denkel, A.y.
55

107

Descartesa gre Tanrnn, insanlar aldatma ihtimali yoktur. u halde geriye yalnzca
cisimlerin, duyulara konu olduklar biimde var olduklar ihtimali kalmaktadr.
nsandaki d dnya ve cisimler ile ilgili olan idelerin nedeni, bizzat bu dnyann
kendisidir. 60 Descartesn, eylerin neliine ilikin dncelerinin nemli bir ayan, eylere
nitelikleri zerinde yapm olduu, birincil ve ikincil nitelikler ayrm oluturmaktadr. Ona
gre, eylerde bulunduu dnlen baz nitelikler, aslnda o eylerin kendisinde
bulunmamaktadr. Ses, tat, koku, renk vs. gibi zellikler nesnelerin ikincil nitelikleridir.
kincil nitelikler, duyularn durumuna bal olarak deimekte olan, znede varlk kazanan
niteliklerdir. Bu nitelikler yalnzca alglamadadr ve onlarn, eylerin kendilerine ait
olduklarn sylemek mmkn deildir. Bu nitelikler duyularmzla ilikilidir ve duyularla
birlikte onlarn da deitikleri kolaylkla gzlenebilir.
znel olan bu niteliklerden hareketle ak seik bir bilgiye ulalamaz. Dolaysyla bu
duyusal niteliklerin bilimsel aratrmalara konu olmalar mmkn deildir. Duyularn
deimeden kald bir durumu dnecek olursak, nesnede yine de deime meydana
geliyorsa, bu nesnenin kendisine ait bir durumdur. Ancak Descartesa gre, nesnede nasl bir
deiimin meydana geldiini bilmek mmkn deildir. Bu deiim nesnenin gerek nitelikleri
olarak adlandrabileceimiz bir baka nitelik trne ait olmak durumundadr.
Birincil nitelikler olarak adlandrlan bu nitelikler, duyulara ve algya bal olmayp,
onlardaki herhangi bir deiimden etkilenmemektedirler. Birincil nitelikler bir nesneye ait
olup, ondan ayr dnlemeyen niteliklerken; ikincil nitelikler bu nesnenin duyular zerinde
yaratt etkiyle algda ortaya karlar.
Birincil nitelikler ile ikincil nitelikler arasnda yaplan bu ayrm, daha sonra gelecek
olan Locke gibi emprist dnrlerin birincil ve ikincil nitelikler tanmlaryla neredeyse
ayndr. Birincil nitelikler bir maddi nesneyi, maddi olarak tanmlamak iin gereken
niteliklerdir. Yalnzca duyulara ait olan zellikler olarak kabul edilen renk, ses, koku gibi
ikincil nitelikler, rnein yer kaplamann bir biimi ya da tarz deildirler. Bu nedenle birincil
nitelikler ile ikincil nitelikler arasnda temel bir ayrm vardr. 61
Descartes, fizik dnyann insan bilgisine konu olan ynnn yalnzca cisimlerin
matematiksel zellikleri veya ekil, hareket vs. gibi birincil nitelikleri olduunu dile getirir.
Bu durumda duyulara konu olan ses, renk, tat vs. gibi zelliklerin doruluundan emin olmak
mmkn deildir. nk bu nitelikler insan iin ak ve seik olan bir bilgi salamaz. D
dnyaya ilikin bilimsel bilgi, hareket, yer kaplama, hareket vb. nitelikleri ele alan
matematiksel fizik zerinden edinilebilir. 62

Bkz.: Cevizci, A.g.e., s.: 135.


Bkz.: Cevizci, A.g.e., s.: 137.
62
Bkz.: Cevizci, A.y.
60
61

108

Uygulamalar
1)

Descartesn doutan ide anlayn irdeleyiniz.

2)
Descartesn bilgi anlaynn temel kavramlarn felsefedeki yeri asndan
deerlendiriniz.
3)
tartnz.

Descartesn getirdii kartezyen anlayn felsefe tarihindeki konumunu

109

Uygulama Sorular
1)

Descartesn birincil ve ikincil nitelik ayrmn aklaynz.

2)

Yeni a felsefesinde Descartes mekanizmin konumunu aklaynz.

3)

Descartesn bilgi anlaynda doutan idelerin konumunu aklaynz.

4)

Descartesn getirdii kartezyen anlayn fiziksel maddi dnyaya yaklamn

nedir?

110

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, daha nceki blmlerde ilenen ide kavramnn Descartes felsefesindeki
yeri ve anlam ele alnmtr. Descartes varlkta iki temel tz olarak madde ve ruhu grr.
Ruhun temel zellii dnmek iken madddeninki ise yer kaplamakdr. Doann yaps ve
ileyii mekanist bir biimde gerekleir. Bu doa, nicel bir dille ifade edilebilmektedir. Bilgi
anlaynda ise, matematik bilgi modeline gre kurulmu bir ak ve seiklik lt olarak
alnmtr.

111

Blm Sorular
1)
Descartesa gre gvenilir bilginin temel zellikleri hangi seenekte doru
olarak verilmitir?
a)

Fiziksel olmas

b)

Soyut olmas

c)

Ak ve seik olmas

d)

Anlalr olmas

e)

Analojik olmas

2)

Verilen klardan hangisinde tz en iyi ekilde tanmlanmtr?

a)

Tzler, deien nesnelerdir.

b)

lineklerin birincil olanna tz denir.

c)

Tz, fizksel nesnelerle beraber var olabilir.

d)

Tz, kendi bana bamsz olarak var olabilen eydir.

e)

Tz var olmak iin baka tzlere ihtiya duyar.

3)

Aadakilerden hangisi Descartes felsefesine gre birincil niteliklerden

a)

Ses

b)

ekil

c)

Renk

d)

Koku

e)

Ik

biridir?

112

4)

Dnyorum, o halde varm. szn syleyen filozof kimdir?

a)

Augustinus

b)

Kant

c)

Herakleitos

d)

Descartes

e)

Anselmus

5)

Verilen yarglardan yarglardan hangisi yanltr?

a)

Descartes kartezyen felsefenin kurucusudur.

b)

Descartes ile beraber mekanistik aklama anlay hkim olmaya balamtr.

c)

Descartes, tz olarak yalnzca ruhu grmektedir.

d)

Descartesa gre baz ideler doutandr.

e)

Descartes felsefesinde nicelik nemlidir.

6)

Descartesn doutan ide anlayn aklaynz.

7)

Descartesn bilgi anlaynn temel kavramlar nelerdir?

8)

Descartesn getirdii kartezyen anlayn felsefedeki yeri nedir?

9)

Doutan ideler kavramn aklaynz.

10)
nelerdir?

Descartesin ide anlaynn Aristoteles ve Platon felsefesinden farklar

Cevaplar: 1)c, 2)d, 3)b, 4)d, 5)c.

113

8. BLG KURAMI: LOCKE

114

Bu Blmde Neler reneceiz?


Lockeun bilgi kuram renilecektir.

115

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Lockeun felsefesini ana hatlaryla aklaynz?

2)

Locketa ide hangi anlamlara gelmektedir?

3)

Lockeun bilgi kuramndan birincil ve ikincil nitelik ayrm nedir?

116

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

de Kavram IV

Locketa bilgi kuramnda ide Okuma, aratrma, soru


kavramn anlamak.
sorma.

de Kavram IV

Lockeun birincil ve ikincil


nitelik ayrmnn nemini
renmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

de Kavram IV

Lockeun deneyimci
felsefedeki konumunu ve
nemini kavrama.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

117

Anahtar Kavramlar

Locke

de

Deneycilik

Bo Levha

Birincil Nitelikler

kincil Nitelikler

118

Giri
Bu blmde, Lockeun bilgi kuram erevesi iinde de kavram ele alnmaktadr.
Lockeun bilgi zerine grleri ile deneyciliin balatcs olduu grlmektedir. Ona gre
doutan bilgiye sahip deiliz, zihin doutan bo levha gibidir ve deneyim ve tecrbe
kazandka bilgimiz artmaktadr. Demek ki deneyimden kaynaklanmayan hibir bilgimiz
yoktur.
Descartes gibi birincil ve ikincil nitelik ayrm yapan Locke iin de, birincil nitelikler
nesneye aitken, ikincil nitelikler nesneye ait deildir. kincil niteliklerin kayna duyumsama
ve alglamadr.

119

8.1. Lockeun Bilgi Kuram


Empirizm olarak da adlandrlan Deneyimcilie dayal felsefe anlaynn en tannm
dnr J. Locketur. Bu felsefenin merkezindeki kayg, Descartes'ta olduu gibi, yalnzca
btn bilgimizi kendisi zerine ina edebileceimiz bir temel bulmak deil, fakat bundan
baka bilginin snrlarn ve edinili biimini ve dolaysyla da insan aklnn yaps ve
ileyiini ortaya koyma uradr. Bu ura dorultusunda Locke, tm insanlarn zerinde
uzlama vardklar sylenen ve dolaysyla doutan sahip olduu dnlen bir ide
kavramna kar kar.
Lockeun bilgi kuram, her ne kadar tamamen kart bir anlay olarak
deerlendiriliyor olsa da, Descartesn bilgi kuramyla ortaklklar tamaktadr. Descartes,
felsefesini temellendirirken iki nokta zerinde durur. ncelikle apak olan dorularn
tecrbeden deil, deneyimden geldiini savunur. Doal olarak Locke, usuluu ve zellikle
doutan bilgiler retisini yadsr, ancak Descartesn alg ve anlk kuramn hemen hemen
olduu gibi benimser. Alg konusunda karlat en byk sorun Descartes bir alg
kuramnn usuluk dnda, kukuculua kar nasl savunulabileceidir. Locke bunu kukucu
uslamlamay snrlayarak yapar. (...) ortaya koymaya alt, Descartestan 18. yya sarkan
d dnya zdekciliinin deneycilikle elitiidir. 63 Lockeun, Descartesn ide anlayna
ilikin getirmi olduu eletiriler, kendisinin ide kavramna ilikin yaklamn ekillendirir ve
doutan ideler retisinin reddi felsefesinde geni yer tutar.
Empirisist felsefenin en nemli temsilcilerinden biri olan Locke, her tr bilginin
kaynann deneysel tecrbe olduu grndedir. Felsefesinin merkezinde bulunan ide
kavramn da empirisist anlay ile uyumlu olacak ekilde, dnlen ya da alglanan her
trden zihin ierii anlamnda kullanr. Zihnin kendisinde alglad ya da algnn,
dncenin ya da anln dolaysz nesnesi olan her eye ide diyorum; zihnimizde herhangi bir
ide retme gcn de, gcn bulunduu nesnenin nitelii diyorum. 64 de, dnme faaliyeti
srasnda, zihnin konusu veya nesnesi olan her eydir. Bu balamda yalnzca duyulara konu
olan eyler deil, her trden duygu durumu vs. de ide olarak anlr. Dier bir deyi ile Locke,
zihinde mevcut olan her eyi, ide kavram altnda toplamtr. 65
Lockea gre ideler, doutan gelmezler. bellekte doutan ideler yoktur. 66 Ruh
doduunda zerinde hibir ey yazl olmayan, btnyle bo bir levha gibidir (tamquam
tabula rasa). Doutan getirmi olduu hi bir ey yoktur. Bilginin tm malzemesi tecrbe ile
birlikte gelir. Bilginin temelinde bulunan idelerin kayna tecrbedir. Tecrbe aracl ile
edinilen idelerin, iki anlam vardr: bunlardan ilki, duyular araclyla edinilen dsal alg ya
da duyu; dieri ise fizik durumlarn isel algsna iaret eden refleksiyondur. 67
Arda Denkel, Bilginin Temelleri, s.: 22.
John Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, ev.: Vehbi Hackadirolu, stanbul, Kabalc
Yaynevi, 1996, 2. Kitap, 8. Blm, 8. Madde.
65
Bkz.: Magee, Byk Filozoflar, Platondan Wittgensteina Bat Felsefesi, s.: 121.
66
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 1. Kitap, 4. Blm, 21. Madde.
67
Julian Marias, History of Philosophy, New York, Dover Publications, Inc., 1966, s.: 255.
63
64

120

Locke, fizik alan aan, grnn ardndakine ilikin metafizik bir bilginin mmkn
olmadn dnr. Ona gre byle bir bilgi gerekli de deildir. Lockeun programnn
sadece felsefeye, felsefi dnceye ampirik bilgiye zg yntem ve ltleri uygulamakla
kalmayp, deneyime dayal bilginin insan varlklar iin mmkn olan yegane bilgi tr
olduunu gstermekten olutuu sylenebilir. 68 nsan bilgisi fenomenlerle snrldr. nsann
fenomenleri bilmesinde, sahip olduu snrl yeti akldr. Locke iin akl, doutan pratik ya
da teorik ilkelere sahip deildir: Bu akl, evrenin aklsallna katlan, deerleri kefeden,
deer yaratan, amalar tartan, en azndan birtakm pratik ilkelerle tehiz olunmu bir akl
olamaz. 69 O, yalnzca insana Tanr tarafndan verilen bilme yetisidir.
nsan iin doutan idelerin olmamasnn birtakm sonular ortaya kar. Szgelimi
doutan olduklar iin ilahi bir kkene sahip olduklar dnlen ideler, bu durumda, felsefi
sorgulama iin zorunlu grlen bir incelemeye tabi tutulmakszn kabul gremezler. Benzer
ekilde Locke, doutan idelerin, kutsal ynlerinden tr metafizik iin aksiyomatik bir
zellik tadn savunan Skolastiklerin grlerinin de eletirilmesi gerektiini dnr.
Lockeun, deneyimin bir kenara braklp yalnzca doutan idelerle aklanabilecei
dnlen metafizik sistemlerin karsnda olduu sylenebilir. 70 Bu bakmdan Lockea gre,
doutan olduu dnlen ideler ya da ilkeler, speklatif ve pratik olmak zere ikiye ayrlr.
nsan ruhlarnn ilk varlklarnda edindikleri ve kendi doalarna bal bir yeti iin olduu
gibi zorunlu ve gerek olarak kendileriyle birlikte dnyaya getirdikleri deimez izlenimlerin
bulunmas gerektii dnlr. 71
Bilgi kuramnda rol oynayan speklatif ilkeler, mantn temel aksiyomlar olarak
kabul edilen, bir ey ne ise odur, bir eyin ayn anda hem varolmas hem de olmamas
mmkn olamaz, trnden nermelerdir. Pratik ilkeler ise, insanlarn adil davranmalar gibi,
ahlaki trden ilkelerdir. Locke bu ilkelerin hi birinin doutan olamayacan savunur.
Locke, bu ilkelerin doutan geldiini savunanlarn argmanlarn eletirerek, onlarn
hakszlklarn ortaya koymaya alr. Ahlak kurallar bir kant gerektirir, demek ki
doutan deiller. Beni doutan klgsal ilkelerden pheye dren sebeplerden bir bakas
da, bir kimsenin hakl olarak sebebini sormayaca bir ahlak kuralnn nerilemeyeceini
dnmemdir; oysa bu ilkeler, her doutan ilkenin olmas gerektii gibi, doruluunu
belirtecek bir kant ya da kabul edilmek iin bir sebep gerektirmeyecek biimde apak
olsalard, byle bir sebep sorma gln ve sama olurdu. 72
rnein, speklatif ilkelerin doutan olduunu gsterdii dnlen ilk argman
olan, evrensel ittifak kant zerinde durur. Bu kanta gre bir ilke zerinde herkes tarafndan
varlan bir uzlama sz konusu ise, bu ilke doutan olmak durumundadr. Lockea gre bu
kant iin iki ynl bir itiraz dile getirilebilir. ncelikle, bir eyin herkes tarafndan doru
kabul edilmesi, onun gerekten de doru olduunu mantksal olarak kantlayamaz. lkece
Cevizci, A.g.e., s.: 274.
Cevizci, A.g.e., s.: 265.
70
Bkz.: Cevizci, A.g.e., s.: 277.
71
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 1.. Kitap, 2. Blm, 2. Madde.
72
Locke, A.g.e., 1. Kitap, 3. Blm, 4. ve 6. Maddeler.
68
69

121

herkesin yanlyor olmas mmkndr. Herkesin bir eye inanyor oluu, o eyin bilindiini
gstermek iin yeterli deildir. Eer doru olarak bilindii kabul edilemiyorsa, bu bilginin
doutan geldiini sylemek imknszdr. Locke, Bir eyin herkes tarafndan tasdik edilmesi
veya bilinmesi durumunda bile, buradan sz konusu evrensel bilginin doutan olduu
sonucunun mantksal olarak hibir ekilde kmayacan syler. En sonunda da,
doutanclarn argmannn kendisine dayand ncln, herkes tarafndan tasdik edilen
ilkeler bulunduu nclnn yanl olduunu ne srer. 73
Locke, bir kimsenin sahip olduu inan ya da dncenin bilinli olmak durumunda
olduunu savunur. Bilinsiz inan, ayn zamanda eliik olacaktr. Bu durumda bilin sz
konusu olmadan sahip olunan ide ya da ilkelerden, baka bir deyile doutan sahip olunan
idelerden bahsetmek mmkn deildir.
Lockeun kar kt bir baka gr ise, bir takm idelere doutan sahip
olunduunu savunan anlaya benzemekte, fakat bir ynyle bu anlaytan ayrlmaktadr. Bu
anlaya gre doutan gelen idelerin bilgisi ya da ilkelerin kendileri deil; fakat bu idelere,
ilkelere sahip olmay salayan ya da bunu kolaylatran bir yetenek ya da kapasitenin
varolduu anlaydr. Buna gre, bu idelere ulatran ey doutan gelen bir yetenek, eilim
ya da kapasitedir. Locke bu gre de renme ile doutan olma arasndaki farktan hareketle
itiraz eder. Ona gre bu anlay renme ile doutan olma arasndaki ayrm ortadan
kaldrmaktadr. Bu durumda insana ait tm bilgiler doutan olmak durumundadr ki, byle
bir eyi kabul etmek mmkn olamaz. 74
Locke, bilgi kuram erevesinde idelerin doutanl iddialaran ynelik eletirilerin
yan sra, ahlaki ilkelerin doutan geldiini savunan gr de eletirir. nsan zihninde
doutan ahlaki ilkelerin bulunduunu savunanlar, bu grlerini yine evrensel ittifak
argmanyla kantlama eilimindedirler. Ancak Lockea gre, ahlaki ilkeler zerinde byle
bir ittifakn varolmas ihtimali, teorik ilkelerden bile daha azdr.
Lockea gre, ahlaki ilkelerin herkes tarafndan onaylanmadnn, bu ilkelere btn
insanlarn balanmadnn ve tek bir ahlak kuralnn bile herkes tarafndan kabul edilmi
olmadnn son derece ak olduu ortadadr. Locke, insanlarn zellikle ahlaka ilikin ilkeler
zerinde, fikir birlii iinde olmak bir yana, srekli bir tartma yaadklarn dnr. Hi
bir ahlak kural yoktur ki, bir insana emredildiinde, o kii hakl olarak bir neden soramasn.
Eer ahlak kurallar doutan olsayd ve doutan olan her prensip gibi kendiliinden apak
olup, gerekliin anlalmas iin bir kanta ihtiya duymasayd, bu sorunun sorulmas gln
ve anlamsz olurdu. 75 Ahlaki ilkelerin doutan olmalar durumunda, insanlarn her bir ilkeyi
kabul etmeleri ve onlara btnyle bal kalmalar gerekirdi.
Locke idelerin doutan gelmediini kantladktan sonra, idelerin kayna ve nelii
zerinde durur. Lockea gre ide, zihnin dnme faaliyeti srasnda kulland malzeme,
Cevizci, On Yedinci Yzyl Felsefesi Tarihi, s.: 278.
Bkz. Cevizci, A.g.e., s.: 279.
75
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 1. Kitap, 2. Blm, 4. Madde
73
74

122

varlklarn iaretleri ya da temsilleridir. Bu durumda, zihin bir ey hakknda dndnde ya


da bir eyi algladnda; alglanan ya da dnlen ey fizik nesne deil, fakat onun zihindeki
temsili olan idedir. delerin varlklar bir ispata ihtiya duymayacak kadar aktr. deler her
trden bilginin temel malzemesini ve kaynan olutururlar. Ancak duyular bize bilgi verse
de, onlarn verdii bilgi snrldr. Ve dnya hakkndaki tm dncelerimiz duyu yoluyla
kazanm olduumuz kavramlarla snrlanm olduu iin, dnya zerine olan
speklasyonlarmz da snrlanmtr. 76
nsan yaratmasnn konusu olmayan ideler, farkl ekillerde bir araya gelerek, zihnin
entellektel malzemesini olutururlar. D dnya ile ilgili her trden bilgiye ideler araclyla
ulald tezi, Lockeun bilgi teorisi iin temeldir. deler dncenin nesneleridir. Herkes
dndnn ve dnd srada zihninin urat eyin ideler olduunun bilincinde
olduuna gre, insanlarn zihinlerinde aklk, dnme, devim, adam, fil, ordu,
karanlk szckleriyle baka szcklerin anlatt trden idelerin bulunduu kukusuzdur. 77
Dnme ise, idenin zihinsel bir deneyim anlamn tadn gsterir. 78 Bu durumda Locke
felsefesi balamnda idenin, ne trden olursa olsun, zihinsel ierik anlamna geldii
sylenebilir.
Zihinsel ierikler olarak bilgiye konu olan idelerin kayna deneyimdir. deler, d
dnyaya ait fizik nesnelerin duyular yoluyla bir ekilde alglanmasndan sonra, zihnin
gerekletirdii faaliyetlerin idraki sonucunda edinilir. Duyularmz nce duyulur tikel
nesnelere ynelirler ve bu nesnelerin, kendilerini etkilemesinin deiik yollarna gre, zihne
onlarn birok seik alglarn iletirler. Bylece bizdeki sar, ak, scak, souk, sert, ac, tatl
ideleriyle, duyulur nitelikler dediimiz btn teki niteliklerin idelerini ediniriz... 79 Locke,
bu anlamyla deneyimi duyum, d duyum ve dnm; refleksiyon veya i duyum olarak
ikiye ayrr. Duyum, be duyudan herhangi biri ya da birden fazlasnn kullanm yoluyla
gerekleen algdr. D dnyaya ait her trden nesne, idelere duyular araclyla neden
olurlar.
Lockea gre duyular, duyulanabilir niteliklere sahip nesnelerden eitli biimlerde
aldklar etkileri zihne aktarr. Bu ekilde, duyusal nesnelerin idelerine sahip olmak mmkn
olur. Bu idelere zihin bir kez sahip olduktan sonra, onlar zerinden i grmeye, bu ideleri
bilinli olarak ele almaya balar. Zihnin bu etkinlii, dnm ya da i duyum olarak
adlandrlr. btn idelerimiz bu iki kaynaktan birinden gelir. 80 Bu bakmdan dnme,
duyum olmakszn gerekleemez. Duyulanabilir eylerden hareketle, zihnin bir etkinlii
sonucu ulalan dnm ideleri, duyum ile ulalmas mmkn olmayacak yeni bir ide tr
salarlar. Fizik nesnelerin, duyum idelerine neden olamamalar gibi, bu idelerin de dnme
idelerine neden olmalar mmkn deildir.

Bkz.: Magee, Byk Filozoflar, Platondan Wittgensteina Bat Felsefesi, s.: 121.
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 2. Kitap, 1. Blm, 1. Madde.
78
Bkz.: Locke, A.g.e., 2. Kitap, 1. Blm, 4. Madde.
79
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 2. Kitap, 1. Blm, 3. Madde.
80
Locke, A.g.e., 2. Kitap, 1. Blm, 5. Madde.
76
77

123

deler, basit ve bileik olmak zere iki trldr. Basit ideler btnyle dorudan tek
bir duyu ya da birden ok duyu ile edinilen ya da yalnzca refleksiyon sonucunda sahip olunan
veya hem duyu hem de refleksiyonla elde edilen idelerdir. Bileik ideler ise, zihnin bir
etkinlii sonucu edinilen, basit idelerin ayrlmas ya da birletirilmesiyle oluan idelerdir. 81
Basit ideler, tm dier ideler gibi duyum ya da dnme yoluyla kazanlrlar. Ancak
onlarn en temel zellii baka idelerden meydana gelmemeleridir; bu ideler baka idelere
ayrtrlamazlar. 82 Bu ideler yalnzca zihin tarafndan meydana getirilemez ya da yok
edilemezler. Bu nedenle insan rnein, daha nce tatmam olduu bir tadn idesine sahip
olamaz. Lockea gre, bu idelerle daha nce tanlmamas durumunda, onlarla ilgili bir
bilgiye sahip olmak da mmkn deildir. Bu nedenle basit ideler epistemolojik anlamda
primitiftirler. 83
Basit ideler bilginin temel malzemesini olutururlar ve drt balk altnda
incelenebilirler. Bunlardan kimileri zihnimize ancak tek duyumla gelir. 84 (renkle, sesle,
aydnlk, karanlkla vs. ilgili ideler); Zihne birden ok duyum yoluyla girenler de vardr. 85
(yer kaplama, ekil, hareket vs. ideleri); bunlarn dnda tek bir dnme ya da i duyumla
kazanlan ideler de bulunur. Alg idesini ve istek idesini dnmden ediniriz. Zihnin, en sk
incelenen ve isteyen herkesin kendinde bulabilecei kadar sk ortaya kan iki byk ve
nemli eylemi unlardr: Alglama ya da Dnme ve sten ya da steme. 86 (alg, dnme,
yani anlama yetisi ve isteme, yani irade yoluyla kazanlan ideler) Ve son olarak da hem
duyum hem de dnme yoluyla edinilen ideler vardr. Duyum ve dnmn btn
yollaryla zihne ulaan haz ya da holanma, ya da ac ve sknt, g, varolu, birlik gibi baka
yaln ideler de vardr. 87
Bileik idelere sahip olma, ancak basit idelerin edinilmi olmas ile mmkndr.
Bileik idelere, zihnin ileyii sonucunda ve basit idelerin salad malzeme araclyla
ulalr. Bu durumda basit idelerin elde edilmesi sz konusu olduunda btnyle edilgin olan
zihin, bileik ideler sz konusu olduunda etkin rol oynamaktadr. Bileik ideler edinilirken
ortaya kan bu etkin olma durumu, zihnin ayr faaliyetiyle kendini gsterir. Bu
faaliyetlerden biri, zihnin ayn trden ideleri birletirmesi sonucunda bileik idelere
ulamasdr. 88 Karlatrmada zihin, iki ideyi yan yana dnr ve onlar zaman, mekn,
derece gibi farkl zellikleri gz nnde bulundurarak kyaslar. Zihnin nc ilevi ise
soyutlamadr. Soyutlama, zihnin bir ideyi birlikte var olduu ve gerekte ayrlmalarnn
mmkn olmad dier idelerden ayrarak ve baka varlklara ait benzer ideleri de gz
nnde bulundurarak genel bir ideye ulamasdr.

Bkz.: Marias, History of Philodophy, s.: 255.


Bkz.: Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 2. Kitap, 3. Blm, 1. Madde.
83
Bkz.: Locke, A.g.e., 2. Kitap, 3. Blm, 2. Madde.
84
Locke, A.g.e., 2. Kitap, 3. Blm, 1. Madde.
85
Locke, A.y.
86
Locke, A.g.e., 2. Kitap, 6. Blm, 2. Madde.
87
Locke, A.g.e., 2. Kitap, 7. Blm, 1. Madde.
88
Bkz.: Locke, A.g.e., 2. Kitap, 7. Blm, 1. Madde.
81
82

124

Lockeun soyutlama ve soyut ideler hakkndaki grleri, Berkeleynin yine bu


kavramlar hakkndaki eletirilerini anlamak asndan nem tamaktadr. Locke soyutlamann
nasl gerekletiini neredeyse Berkeleyyi nceleyen bir biimde aklar. Szcklerin
kullanm bizim isel idelerimizin da dnk imlerinin yerini tuttuuna ve bu ideler de tikel
eylerden alndna gre, eer edindiimiz her tikel idenin ayr bir ad olsayd, adlarn sonsuz
sayda olmas gerekirdi. Bunu nlemek iin zihin tikel nesnelerden ald tikel ideleri genel
yapmaya giriir; bu ilem, tikel idelerin, btn teki varolulardan ve zaman, yer ya da
birlikte ortaya kan baka ideler biimindeki gerek varolu durumlarndan ayrlm olan,
zihindeki grntler olarak ele alnmasyla yaplr. Buna SOYUTLAMA denir. 89
Soyut ideleri ise cinslerin ve trlerin zleridir. Herhangi bir eyin bir ada sahip oluu
da yine soyut idelerle ilikilidir. Soyut ideler cinslerin ve trlerin zleridir. Demek genel
szckler eylerin bir trn imlerler ve her biri bu imlemi zihindeki bir soyut idenin imi
olarak kazanr; varolan eylerin bu ideye uygun olduklar grldke, bunlarn hepsi birden o
ad, ya da ayn ey olan o tr, altnda toplanr. Bundan, trlerin zlerinin soyut idelerden baka
bir ey olmad grlr. Bir trn zn tamak, bir eyi o trden yaptna gre ve adn
baland ideye uygun olarak da bu ada bu ideyi belirleme hakk verdiine gre, z
tamakla bu uygunluu tamak ayn eydir; nk bir trden olmakla bu trn adn
tamaya hakk olmak ayn eydir. 90
Zihinde belirlenen zler de yine bu soyut idelere iaret eder. z olarak kabul edilen
eyler bu soyut idelerdir. Gerekten, genel adlarn tikel varlklarla bir balants olduu
zaman, bu soyut ideler onlar birletiren araclar gibidir; yle ki, bizim ayrt edip
belirlediimiz biimiyle trlerin zleri, zihinlerimizdeki bu kesin snrl soyut idelerden baka
bir ey deildir ve olamaz. 91 Trlere ait olduu dnlen ve adna z denilen eyler, birer
soyut ide olma zelliini tarlar. Bunlar ayn zamanda eylere verilen adlar ve dolaysyla da
eylerin snrlarn belirleyen zellikleridir. Her trn z soyut idedir. Bir tikel trn,
kendisinden yapld ve bylece bakasndan ayrt edildii her cinsin ya da trn ls ve
snr, onun z dediimiz eydir; ve z de, adn, bu idenin ierdii her ey bu tr iin zsel
olacak biimde baland soyut ideden baka bir ey deildir. 92
Locke, insan bilgisinin sahip olunan idelerle snrl olduunu dile getirir. Bilgimiz
delerimizi aamaz. 93 Sahip olunan ter tr bilginin ierii de ancak idelerle olan ilikisi
dhilinde deerlendirilebilir. Bilgi iki ide arasndaki uyumann ya da uyumamann
alglanmasdr. Bylece, benim grme gre; bilgi, iki idemiz arasndaki balant ve
uyumann ya da uyumama ve kartln alglanmasdr. 94 Dolaysyla maddeye ya da
maddi tze ilikin getirilecek aklamalar da yine bu ideler ve idelerin snrlar ile birlikte
dnldnde mmkn olacaktr: Demek bilgimiz, idelerimizden daha dardr. (...) Bizde
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 2. Kitap, 11. Blm, 9. Madde.
Locke, A.g.e., 3. Kitap, 3. Blm, 2. Madde.
91
Locke, A.g.e., 3. Kitap, 3. Blm, 13. Madde.
92
Locke, A.g.e., 3. Kitap, 6. Blm, 2. Madde.
93
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 4. Kitap, 3. Blm, 1. Madde.
94
Locke, A.g.e., 4. Kitap, 1. Blm, 2. Madde.
89
90

125

zdek ve dnme ideleri vardr, fakat yalnzca zdeksel olan bir varln dnebilip
dnemeyeceini belki de hi bilemeyeceiz; nk anmn yardm olmadan, yalnzca
kendi idelerimizin gzlemiyle, Tanr'nn, uygun yapdaki kimi zdek dizgelerine alglama ve
dnme gc verip vermediini ya da yine uygun yapdaki bir maddeye dnen bir zdekd tz katp katmadn bilmek, bizim iin olanakszdr. 95

95

Locke, A.g.e., 4. Kitap, 3. Blm, 6. Madde.

126

Uygulamalar
Deneyimciliin kurucusu olarak grlen Lockeun felsefesini deerlendiriniz.

1)

Locketa ide Descarte anlamndan farkl olarak hangi anlamlara gelmektedir,

2)
tartnz.

3)

Lockeun birincil ve ikincil nitelik ayrmn onun bilgi kuram bakmndan


irdeleyiniz.

127

Uygulama Sorular
1)

Lockeun felsefesini genel hatlaryla aklaynz?

2)

Locketa ide hangi anlamlara gelmektedir?

3)

Lockeun soyutlama anlayn filozofun bilgi kuram asndan aklaynz.

128

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, Lockeun bilgi kuram erevesi iinde ide anlay ana hatlaryla ele
alnmtr. Onun, her nesnenin temeli olarak ideleri kabul ettiini grdk. lk ideler de
duyularla elde edilmekte iken, daha sonra tecrbe sayesinde bunlar giderek artmakta ve zihin
faaliyetleriyle birletirilip ayrlabilmektedirler. Bu bakmdan ideler basit ve karmak olmak
zere ikiye ayrlmaktadr. Bileik ideler basit idelerin birlemesiyle elde edilir. Bylece bilgi
sistemleri oluturulmaya balanr.

129

Blm Sorular
1)
Emprist(Deneyimci) felsefenin en nemli temsilcilerinden biri olan John
Lockea gre her tr bilginin tek kayna ..........dr. fadesinde bo braklan yere aada
verilen seeneklerden hangisi kesinlikle gelir.
a)

Duyusal deneyimler.

b)

Saf akl bilgisi.

c)

Episteme.

d)

Bilgi sevgisi.

e)

Doa bilimi.

2)
Zihin, insan doduunda zerinde hibir ey yazl olmayan, btnyle bo
bir levha gibidir. gr aadaki filozofun idelerle ilgili grn ifade etmektedir.
a)

R. Descartes

b)

Platon

c)

J. Locke

d)

Aristoteles

e)

Farabi

3)
J. Lockeun bilgi kuram gz nnde bulundurulduunda, algnn, dncenin
ya da anln dolaysz nesnesi olan her eye .. denir. fadesinde bo braklan yere aada
verilen seeneklerden hangisi kesinlikle gelir?
a)

de

b)

Fizik nesne

c)

Kendinde ey

d)

Somut madde

e)

Akl

130

4)
J. Lockeun bilgi kuram gz nnde bulundurulduunda aada verilen
ifadelerden hangisi yanltr?
a)

Lockeun bilgi kuramnda ideler, basit ve bileik olarak ikiye ayrlmaktadr.

b)

Locke, akln insann mutlak bilgi kayna olduunu savunmaktadr.

c)

Locke, deneyimi duyum, d duyum ve dnm diye ayrmaktadr.

d)

Basit ideler, duyum ya da dnm yoluyla kazanlrlar.

e)

Locke deneyimciliin kurucusu olarak kabul edilmektedir.

5)
J. Lockeun deneyime dayanan anlay ile aadaki bilgi kuramlarndan
hangisi domutur?
a)

Aydnlanmaclk

b)

dealizm

c)

Nihilizm

d)

Emprizm

e)

Varoluuluk

6)

Lockeun felsefesinin deneyimci yann aklaynz.

7)

Lockeun ka tr ide anlay vardr. Aklaynz?

8)

Bir deneyimci olarak Lockeun bilginin kayna sorununa yaklam nedir?

9)

Lockeun felsefesinin, felsefe tarihindeki yerini aklaynz.

10)

Lockeun bilgi kuramnn yenilikleri nelerdir?

Cevaplar: 1)a, 2)c, 3)a, 4-)b, 5)d

131

9. LOCKE: DE KAVRAMI

132

Bu Blmde Neler reneceiz?


J. Lockeun bilgi kuram II konusu renilecektir.

133

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

J. Lockeun bilgi kuramnda ide anlaynn konumu nedir?

2)

J. Lockeun bilgi kuramnda birincil ve ikincil nitelik ayrmnn nemi nedir?

3)

J. Locke felsefesi deneyimcilii nasl belirlemi ve etkilemitir

134

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

de Kavram V

Lockeun bilgi kuram


erevesi iinde onun
birincil ikincil nitelik
ayrmn renmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

de Kavram V

Lockeun deneycilie temel


oluturan felsefesini
kavrayabilmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

de Kavram V

Lockeun bilgi kuramnn


doa bilimlerinin geliimine
katksn anlama.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

135

Anahtar Kavramlar

Locke

Deneyimcilik

Bilgi

Birincil nitelikler

kincil nitelikler

136

Giri
Felsefe tarihinde deneyimciliin kurucusu olarak deerlendirilen Lockeun de
kavram, onun yapm olduu birincil ve ikincil nitelikler ayrm balamnda incelenerek, ide
kavramna ykledii anlamlar aratrlmaya devam edecektir. Bylece, Lockeun bilgi kuram
ana hatlaryla ele alnp incelenmi olacaktr.
Lockea gre bir nesneye ilikin bilginin znel yantla nesnel yan birbirinden ayrt
edilmelidir. Bunlardan birincisine nesnel nitelikler, birincil nitelikler denir. Bunlar say, ekil,
uzam, hareket, vb. olarak saylabilirler. kincileri ise znel niteliklerdir. znel olan ikincil
nitelikler, duyum ve algda ortaya kan tat, koku, renk vb.dir.

137

9.1. J. Lockeun Bilgi Kuram II


Locke tzn, zihindeki idelere neden olduu gibi ve fizik dnyada, duyular
araclyla alglanan niteliklerin de dayana olduunu dnr. Tz, ne olduunu
bilmediimiz bir ey olarak tanmlar. Lockea gre tzn neliine ilikin sylenebilecek
eyler snrldr. En azndan tzn kesin olarak tanmlanmas mmkn deildir.
Tzn ne olduuna ilikin sahip olunan fikirler, dier eyler zerinden yaplan akl
yrtmelerle dolayl olarak mmkn olabilir: Orada, bizi duyular araclyla eitli
ekillerde etkileyen bir ey diye farkna vardmz birlikli bir ey vardr. O etrafndaki dier
nesneleri de alglanabilir tarzlarda etkiler- yani, onun mevcudiyeti, kendileri de daha sonra
gzlemcilere etki yapar, etrafndaki nesnelerde srekli olarak deiimlere yol aar. O nihayet,
evresindeki baka nesnelerin etkilerinin yol at deimelere maruz kalr. Biz, ite bunun
bir sonucu olarak, baka eyler zerindeki etkileri veya baka eylerin kendisi zerindeki
etkileri sayesinde, bizi duyular araclyla dolayml veya dolaymsz bir tarzda etkileme
glerine sahip bulunan bir ey kavramna veya bir ey tr fikrine ularz. te bu, Lockeun
geleneksel tz kavramyla ilgili yorumudur. Bir tz sadece ok eitli etkileri yoluyla bilinen
bir eydir. Biz belirli bir tz yalnzca onun duyusal niteliklerinin ve glerinin listesi
araclyla dnebiliriz, ama o kendisinde, bu nitelik ve glerden, onlarn birlikte
varoluunu aklayan, baka bir eydir. 96
u halde, madde ve cisim kavramlarnn Locke iin ne anlama geldii sorusu zerinde
durulmaldr. Lockea gre, madde ve cisim arasndaki iliki ve bu ilikinin neden olduu
eliki, felsefe tarihi boyunca ortaya kan temel bilgi kuram sorunlardan biridir.
Madde ve cisim szcklerinin birbirinden seik idelerin yerini tuttuklar apak
olduu iin, doada cisimden ayr olarak bir de madde varm gibi, iinden klmaz
tartmalara girilmitir. Bu iki terimin yerini tuttuu ideler kesinlikle ayn olsalard, bunlar her
yerde, eit biimde, birbirinin yerine konabilirlerdi. Oysa btn cisimlerin bir maddesi vardr
demenin uygun olmasna karn, btn maddelerin bir cismi vardr demek uygun olmuyor; bir
cismin tekinden byk olduunu her zaman syleriz; buna kar bir maddenin tekinden
byk olduunu sylemek aykr der (bunun hi sylenmediini sanyorum). (...) maddeden
sz ettiimizde, o bir tek eymi gibi sz ederiz; nk gerekte o, her yerde ayn ve her yerde
ebiimli olan bir kat tz idesinden baka bir ey iermez. Bizim madde idemiz byle
olduuna gre, artk dnyadaki deiik katlklardan sz etmediimiz gibi deiik
maddelerden de sz etmeyiz; oysa deiik cisimleri hem kavrar hem de onlarn szn ederiz,
nk yer kaplama ve katlk deiebilir eylerdir. 97 yleyse Locke iin madde, ne olduu
tam olarak dile getirilemeyen, ancak kendisine gene de ihtiya duyulan bir varla iaret
etmektedir.

96

97

Magee, Byk Filozoflar, Platondan Wittgensteina Bat Felsefesi, s.: 125.


Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 3. Kitap, 10. Blm, 15. Madde.

138

Bu bakmdan Locke, bir nesneye ait znel ve nesnel niteliklerin birbirlerinden


ayrlmas gerektiini dnr. Nesnel nitelikler, birincil nitelikler olup bunlar say, ekil,
uzam, hareket, vb. olarak saylabilirler. 98 znel nitelikler ise ikincil niteliklerdir. Bu ikincil
nitelikler alglayana bal olarak deiebilen nitelikler olup, nesnenin kendisine deil, fakat
alglayana aittirler. kincil nitelikler bu durumda, renk, tat, scaklk, vb. gibi zellikler
olmaldrlar. 99
Birincil nitelikler dnldnde, rnein nesnenin, alglanyor olsun ya da olmasn,
belli bir ekle sahip olmak ya da hareket halinde veya duraan olmak durumunda olduu
aktr. Ayn ekilde fizik nesnelerden bahsedebilmek iin onlarn belli bir sayda olduklarn
da dile getirmek gerekmektedir. Bu durumda birincil niteliklerin bir nesne iin nesnel
nitelikler olduklar aktr.
Lockea gre birincil nitelikler nesneden ayrlamaz olan temel niteliklerdir. Bu
yalnzca bir nesnenin birincil niteliklerinin o nesneye ait olan idelere benzedii anlamna
gelmez. Birincil nitelikler ayn zamanda fiziki bir nesne olmann, cisimsel bir ey olmann
gerek ve yeter kouluna iaret eder. Bu durumda birincil nitelikler, nesneye ait zsel
niteliklerdir. Cismin ya da nesnenin, maddi tzn, zn olutururlar: Birincil nitelikler
herhangi bir surette isimlerden tamamen ayrt edilebilen eyler deildir. Birincil niteliklerin
yle bir tabiat vardr ki, duyularmz onlar, alglanan maddenin her ksmnda yakalar.
Birincil nitelikler, cisimlerin kalc, ortadan kaldrlamaz, ilk ve kurucu nitelikleridir. 100
Nesnenin kendisi ya da ona ait birincil nitelikler deiebilirler, ancak bir nesnenin, bu
niteliklerden yoksun olmas dnlemez. Locke, buradan hareketle idelerin fizik nesneleri
temsil ettiklerini, fizik nesnelerin de idelere neden olduklarn dile getirir. delerle, eyler
arasnda iki ynl bir ilikiden sz edilebilir. Bu iliki bir ynyle temsili bir ilikiyken; dier
ynyle de nedenseldir. 101
Lockea gre, fizik nesneler, birincil niteliklerin zihinde ideleri yaratmalar yoluyla
idelere neden olurlar. Birincil niteliklerle ilgili olan ideler, fizik nesnelerden kan ve
alglanabilir olmayan fiziki paracklarn eylemleri sonucunda oluurlar. Bu fiziki
paracklar, duyu organlarna temas ederek ve hareket yoluyla etkide bulunurlar.
Bir nesnenin birincil nitelikleri dnldnde, o nesne ile ilgili olarak bizde
olumu olan bir ideye iaret edilir. Bu idenin olumas nesnenin birincil nitelikleri ile kurulan
bir iliki sonucunda gerekleir. Ancak ikincil nitelikler, birincil niteliklerin tersine nesnel
zellikler olmayp, alglayan kiiye gre deien yani znel olan zelliklerdir. Bu niteliklerin
nesneye ait olan ynleri yalnzca, nesnenin birincil niteliklerinin alglayan kiide eitli
duyumlara yol ama gleri olarak dnldnde ortaya kar.

Bkz.: Locke, A.g.e., 2. Kitap, 8. Blm, 9. Madde.


Bkz.: Marias, History of Philosophy, s.: 255.
100
Jean Didier, John Locke, ev.: Atakan Altnrs, stanbul, Paradigma Yaynlar, 2009, s.: 11.
101
Bkz.: Cevizci, On Yedinci Yzyl Felsefesi Tarihi, s.: 295.
98
99

139

Buradaki ana dnce, yeryznde duyular ve beyinleriyle var olan hibir yaratn
olmamas durumunda, ieklerin koku vermeyecekleri, ama ayn byklk, ekil ve konuma
yine sahip olmaya devam edecekleri dncesidir. Bir birincil nitelii birincil klann ne
olduu biraz daha aratrlrsa, onu birincil klann matematiksel yaps olduu ortaya kar.
Birincil nitelikler, zel bir anlam iinde nesnel olan, matematiksel olarak lmlenebilir
niteliklerdir. 102
Nesnelerin ikincil nitelikleri, nesnenin kendisinden ayrlamaz olan birincil nitelikleri
araclyla duyular etkileme gleri ve biimleridir. Dolaysyla ikincil nitelikler, hem
birincil niteliklere hem de alglayana baldrlar. kincil nitelikler alglayanda ideleri meydana
getirme kapasitesi olarak anlalabilirler. Ancak bu kapasitenin varl yine nesnenin birincil
niteliklerine baldr. Bu nedenle ikincil niteliklerle ilgili idelerin varlndan birincil
nitelikler olmakszn bahsedilemez. 103
kincil nitelikler ise cari olarak, cisimlerde bulunan birincil nitelikler, yani byklk,
ekil, doku ve duyulur olmayan ksmlarnn hareketi araclyla bizde renkler, sesler, tatlar,
vb. deiik duyumlar yaratma kudretinden/gcnden ibarettir. kincil nitelikler, cisimlerde
reel olarak bulunmaz; cisimlerde sadece, bizde ikincil niteliklerin algsna yol ama kudreti
vardr(...) kincil nitelikler alglanmadklarnda herhangi bir yerde var olan eyler deildir. (...)
ayn su, iki kiinin elinde farkl duyumlar retebilir. Ayn ekil ise, asla iki farkl duyum
retmez. 104
Bir nesnenin birincil nitelikleri nesne deise dahi, srekli olarak varlklarn
srdrrler, dolaysyla nesneldirler. Ancak, ayn durum nesnenin ikincil nitelikleri iin sz
konusu deildir: Cisimlerin imdiki ikincil nitelikleri, eer onlarn paracklarnn birincil
niteliklerini aa karabilseydik, yok olurlard. Duyularm, cisimlerin kk paracklarn
ve duyulur niteliklerini douran gerek yapy seecek kadar keskin olsalard, kukusuz bizde
tmyle baka ideler retirlerdi(...) 105 Nesnenin ikincil nitelikleri, kendilerini duyumlayan
duyu organlar iin vardrlar. Dolaysyla duyumun ortadan kalkt anda onlar da ortadan
kalkar.

Magee, Byk Filozoflar, Platondan Wittgensteina Bat Felsefesi, s.: 129.


Bkz.: Cevizci, On Yedinci Yzyl Felsefesi Tarihi, s.: 295.
104
Didier, John Locke, s.: 12.
105
Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, 2. Kitap, 23. Blm, 11. Madde.
102
103

140

Uygulamalar
1)
aklaynz.

Lockeun felsefesini, felsefe tarihi iinde dier bilgi kuramlar asndan

2)
irdeleyiniz.

Lockeun ide anlayn birincil ve ikincil nitelikler ayrm bakmndan

3)
tartnz?

Locketa birincil niteliklerin zelliklerini bilgi kuram bakmndan rneklerle

141

Uygulama Sorular
1)

Lockeun deneyimci felsefesi nedir?

2)
Lockeun ide anlayn onun bilgi kuramna getirdii yenilikler bakmndan
deerlendiriniz.
3)
Locketa nesnelerin birincil nitelikleriyle ikincil nitelikleri arasndaki fark
bilgi bakmndan deerlendiriniz.

142

Bu Blmde Ne rendik zeti


Lockea gre, fizik nesneler, birincil niteliklerin zihinde ideleri yaratmalar yoluyla
idelere neden olurlar. Birincil niteliklerle ilgili olan ideler, fizik nesnelerden kan ve
alglanabilir olmayan fiziki paracklarn eylemleri sonucunda oluurlar. Bu fiziki
paracklar, duyu organlarna temas ederek ve hareket yoluyla etkide bulunurlar.
Lockeun bilgi kuramna gre idelerin, nesnelerin temsili olarak grdn ve
nesnenin zelliklerinin birincil ve ikincil nitelik olarak ayrlabildiini bunlardan birincil
niteliklerin nesneye ait olan ekil hareket gibi temel zlelikler olduunu, ikincil niteliklerin ise
alglayan kiiye bal olan tat, koku gibi nitelikler olduunu rendik.

143

Blm Sorular
1)

Lockeun bilgi kuram ile ilgili olarak aadaki ifadelerden hangisi yanltr?

a)

Lockeun bilgi kuramnda ideler, yaln ve bileik olarak ikiye ayrlmaktadr.

b)

Locke, bilgi kaynan yalnzca akl olduunu savunmaktadr.

c)

Lockea gre ide edinilmesi iin duyusal deneyime de ihtiya vardr.

d)

Yaln ideler, duyum veya dnme yoluyla kazanlabilirler.

e)

Locke deneyimciliin temsilcisi olarak grnmektedir.

2)
Aadakilerden hangisi Lockeun bilgi kuram uyarnca madde grn en
iyi ekilde tanmlamaktadr?
a)
Madde, ne olduu tam olarak dile getirilemeyen, ancak kendisine gene de
ihtiya duyulan bir varla iaret etmektedir.
b)

Madde, biimsizdir.

c)

Madde, cismin en temel taycsdr.

d)

Madde, hereyin ona bal olduu eydir.

e)

Madde, kendiliinden oluan tek varlktr.

3)
Lockeun bilgi kuram gz nnde tutulduunda aadakilerden hangisi doru
bir yargdr?
a)

Birincil nitelikler, nesneden ayrlabilir.

b)

Koku, birincil niteliklerdendir.

c)

Birincil nitelikler, nesneye aittir.

d)

Locke, nesneyle ilgili nitelikleri drde ayrr.

e)

kincil nitelikler, nesneye baldr.

144

4)
Lockea gre, ....ler kendilerini duyumlayan duyu organlar iin vardrlar.
cmlesindeki bo braklan yere aadakilerden hangisinin gelmesi daha uygun olabilir?
a)

Birincil nitelikler

b)

Deimez nitelikler

c)

Maddi nitelikler

d)

kincil nitelikler

e)

Formel nitelikler

5)

Aadaki yarglardan hangisi Lockeun ide anlaynn en iyi anlatmdr?

a)

deler, salt maddelerdir.

b)

deler, Tanrnn zihnindedir.

c)

deler, fizik nesnelerin zihindeki temsilleridir.

d)

deler, yalnzca aklla elde edilir.

e)

deler, nesnelerden tamamen bamszdr.

6)

Lockeun bilgi kuramnda idelerin nemini belirtiniz.

7)
nelerdir?
8)
9)
aklaynz.
10)

Birincil ve ikincil nitelikler bakmndan nitelik ve nesne arasndaki ilikiler


Locke felsefesinde ide trleri ile bilme arasndaki ilikiyi aklaynz?
Lockeun deneyimci bilgi kuramyla beraber felsefede olan deiimi
Locke felsefesinde nesnenin oluturucu unsurlarn aklaynz?

Cevaplar: 1)b, 2)a, 3)c, 4)d, 5)c

145

10. NESNE VE GEREKLK PROBLEM

146

Bu Blmde Neler reneceiz?


Nesne ve gereklik konusunun ele alnmasnn felsefe tarihindeki eitli rnekleri
tantldktan sonra, modern felsefedeki eitli yaklamlar deerlendirilecektir. Nesne ve
gereklik konusunda Modern Felsefede ortaya kan kkl deiikliklerin, gnmz
dnyasnda tartlan evre sorunlarnn ortaya kmasna etkisi ele alnacaktr.

147

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Nesne nedir?

2)

Gereklik nedir?

3)

Modern felsefede nesne trleri nelerdir?

4)
Medern felsefede nesne kavraynda meydan gelen deimenin evre
sorunlaryla ilikisi var mdr?

148

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Nesne ve Gereklik

Nesnelere ilikin yaklamlar Okuma ve eletirel dnme.


hakknda bilgi sahibi olma.

Nesne ve Gereklik

Ne trden nesneler olduuna


ilikin tartmalar
renmek.

Okuma ve eletirel dnme.

Nesne ve Gereklik

Modern felsefede nesne


kavraynn deimesinin
evre sorunlarna etkisini
renme.

Okuma ve eletirel dnme.

149

Anahtar Kavramlar

Nesne

Gereklik

evre sorunlar

Descartes

Renaissance

150

Giri
Bu blmde, gereklik ve nesne kavramlar, nesneye ilikin yaklamlarda modern
felsefede grlen eitli yaklam biimleri ve bu yaklamlarn zellikle insan ile evre
ilikisi zerine yaratt eitli etkiler deerlendirilecektir.
Descartes ile balatlan Modern Bat dncesinde ortaya koyulan dnya gr,
sadece evre sorunlarna deil insanla ve toplumsal yaamla da ilgili kkl sorunlara yol
amtr. Dolaysyla sorunlarn zm modern dnya grnn paradigmas ierisinde
bulunamaz. nsan, bilgece bir tavrla, hem akln btn gereklerini yerine getirebilen, hem de
manev ynn tatmin edebilen yeni bir paradigma ve kozmoloji var edebilir. Elbette bu yeni
paradigma ve kozmoloji, Bat dnce gelenei ierisindeki ve darsndaki bilgeliklerden ve
kazanmlardan beslenerek ina edilecektir. Bunun sonucunda, Tanr, Doa ve nsan
arasnda kurulacak dil iliki zerinde bina edilen hak- dev denklemiyle, meydana
getirilebilecektir.

151

10.1. Nesne, Gereklik ve evre


Bat felsefe tarihinin dnm noktalarndan biri olan Renaissance dncesi, bir yandan
Eski Yunan kaynaklarna ynelerek Ortaan yitirdii kozmik doa anlayna dnmek, te
yandan doaya egemen olmak ve onu denetimi altna sokmak istiyordu. Renaissance,
Ortaan geri plana ittii yahut hemen hemen unuttuu noetik kavray yeniden
canlandrmak ve Nous ile Cosmos arasnda dorudan bir balant kurmak amacndayd. Bir
yandan doa eski saygn yerine konulmaya allyor, dier yandan byclk ve teknik
araclyla doaya hkmetmek isteniyordu. Eski Yunan kosmik dncesinde CosmosNous ilikisinde doa merkezde yer alrken, Renaissance dncesinde insana merkezde yer
verilmiti. stelik kozmik dncede doaya uygun davranmak nemliyken, Renaissance'da
doay, teknik yakut byclk yoluyla insana uygun hale getirmek nemlidir. Renaissance,
doayla kurulan bir diyalog olan ve doay insann istekleri dorultusunda etkilemeye alan
byclk tutmaynca teknie ynelir. Bu aamada Renaissance, Bat dncesinin
kaynaklarnda batan beri mevcut olan insana uygun olmayan doa, lanetlenmi doa
anlayndan hareketle, doay insana uygun hale getirecek, yetkinletirecek; teknik dnceyi
uygulamaya geirecektir. Gerek Eski Yunan dncesinde gerek Yahudi-Hristiyan
geleneinde bu grler bulunmasna ramen uygulamaya konulmamtr.
Eski Yunan'da, Phusis kltr, Bat Ortaa'nda ise bu dnyaya srtn eviren ve
ahireti dnen zihniyet, tekniin, Renaissance anlamnda kullanlmasna engel olmutu.
Oysa imdi kendisini evrenin merkezine koyan yeni insan, yzn bu dnyaya evirerek
btn doaya ve evrene hkim olmak, yeryz kralln kurmak istiyordu. Artk tekniin
yeni kullanmn engelleyebilecek ne Phusis kavray vard ne de insan gemleyebilecek
dinsel dogmalar eskisi kadar glyd. te bu noktada insanlk tarihinde ilk kez dnyay
kkten dntrmeye, insann nefsani ihtiyalarna gre dzenlemeye yol aacak bir teknik
dncesi ortaya kyordu. Renaissance, Bat asndan sadece dnyann kefedildii bir
dnemin balangc deil, ayn zamanda doann fethedildii bir dnemin de balangcyd.
Doann fethinin tam anlamyla gerekletirilebilmesi iin birka mevzuat dzenlenmesi yapmak, modern Bat dncesinin kurucular olan Francis Bacon, Rene
Descartes ve Aydnlanma ann kimi felsefecilerine "nasp" olacaktr. Francis Bacon, ilk i
olarak, insan akln doa hakkndaki "batl" inanlarndan, Phusis kkenli anlaylardan
temizler. nsann grevinin, natura naturata'ya egemen olmak ve onu kendi amalar
dorultusunda dntrmek olduunu belirtir. Francis Bacon, Phusis'den natura naturata'ya
geii gerekletirmi, ama natura naturata'nn ileyiini tam olarak belirleyememitir.
Mekanist bir yaklamla Natura naturata'dan her trl kutsall, amac, mistik
derinlii ve ruhu (psukhe) skp atma grevi Descartes'a dmtr. Doa artk somunlardan,
pistonlardan, arklardan meydana gelmi bir makine haline dntrlmtr. Doa cansz,
amasz, sradan, yer kaplayan bir varlk, bir ktledir: nsann dnda doadaki hibir varln
ister hayvan ister bitki olsun ruhu ve can yoktur. Hayvanlar candan yoksun birer makinedir;
ac ve haz duyusundan yoksundur. Hayvanlarn ac ektiini sanmak duyusal bir
yanlsamadr. Descartes'e gre, can ekien bir hayvan, olsa olsa ritmi bozulmu bir
152

makinenin dzensiz titreimlerinden baka bir ey deildir. Res Ekstensa dncesi, insann
doay istedii ekilde kullanabilmesine ve biimlendirmesine olanak salamtr. Bundan
byle yaplmas gereken i Res Ekstensa'y, hantal makineyi, insana gre ayarlamak, hatta
yeni bir makine yaratmak olacaktr.
r aan bu yaklamyla Descartes, her trl zsel deerden yoksun Res
Ekstensa'nn karsna, etkin ve biimlendirici g olarak Res Cogitans', dnen ben'i koyar.
Artk her eyin ls dnen ben'dir ve her ey ben'in kullanm iin yaratlmtr. Descartes'e gre, insann grevi, doann hkimi ve efendisi olmaktr. Modern teknoloji
dncesinin en nemli yn ortaya kmtr: Res Ekstensa 'y insana gre dzenleyen ve
yeniden yaratan bir teknolojik etkinlik. Bylesi bir teknoloji anlay, hem Phusis' hem de
natura naturans' hesaba katan natura naturata kavraylarnn tekniklerinden farkl olacaktr.
Bundan byle doay hesaba katan teknik gzden dm, yerine doay yeni batan insana
gre tepeden trnaa dzenleyen bir teknik anlay gemitir. Simgesel bir anlatla, rzgr
hesaba katan yeldeirmeninden, dnen ben 'in iradesine gre doay dzenleyen buharl
makineye geilmitir.
Descartes'dan bir adm sonra Natura Naturans'n hem ben'den hem de doadan
sklp atlmasyla birlikte meydan, btnyle, belirli bir yaam tarzna uygun olarak
dzenlemek isteyen insana kalmtr. Bu dzenlemede her eyin lt modern yaama tarz
olmutur. Bylece teknik, kapitalist yaama tarznn yaratt ve, krkledii pseudo
ihtiyalar karlayan bir etkinlik haline gelmitir. Bu yeni yaama tarz ierisinde, doa, hatta
insann kendisi btn zsel ahlak deerlerden soyulmu, ilevsel, kullanmsal bir tketim
metas (kheremdas) dzeyine indirgenmitir. imdi tketim, eya ile ayn dzlemde
yorumlanan insann ls olmutur.
Modern dnya grnn her trl fronik dnceyi (ferset), sophia'y ve noetik
kavray bir kenara atarak, modem bilimsel bilgiyi ve ilevsel akl tek deer olarak grmesi
evre sorunlarnn derinlemesinde nemli bir etken olmutur. Sophia'sz bilginin ve fronik
tavrdan yoksun tekniin, kendi bana deer ve lt olarak grlmesi, modern praksis'de
onulmaz yaralar amtr. levsel akim ve ilevsel bilimsel bilginin tek deer olarak
kutsand bir dnyada, braknz doann zsel deer tamasn, insann bile zsel deere
sahip olduu kukuludur. Bu noktada Aydnlanma felsefesinin doay, dolaysyla cansz
varlklar, bitkileri ve hayvanlar zsel deere sahip zneler olarak deerlendirmemesini
eletirmek yeterli deildir.
Artk insanln bu aamasnda sorun, ahlak praksis'in ve ahlak sorumluluk
ilikilerinin, sadece, akll varlklar arasnda karlkl sorumluluk ve dev erevesi ierisinde
gerekleiyor olmas deildir. Elbette akldan yoksun cansz varlklarn, bitkilerin ve
hayvanlarn bir ahlak zne olarak grlmesi ve onlara kar ahlak ykmllk ve
devlerimizin belirlenmesi iin yaplan giriimler, nemli abalardr. Ahlak praksis'in btn
varlklarn hak ve sorumluluklarn kapsayacak ekilde, yeniden tanmlanmaya allmas
takdire ayandr. Ancak transendent deerlerin yok sayld, kosmosun tinsel znn
boaltld, manev bir yn olan noetik kavrayn saf d edildii modern dnya grnde,
153

btn varlklar kapsayacak bir evre etii nasl kurulabilecektir? Derinlikten ve gizemden
yoksun, kutsallndan soyulmu bir doa anlay ile Herakleitos anlamnda manev ve
doast bir gnl kavrayndan mahrum ilevsel ve s bir aklla nereye kadar doann
sanatsal temaas gerekletirilebilir?
Modern dnyada ortaya kan evre sorunlar, modern dnya grnn tanr, doa,
insan, din, ahlak, bilgi ve bilim anlaynn sonucunda ortaya kmtr. Bu balamda Modern
Bat dncesinin ortaya koyduu dnya gr, sadece evre sorunlarna deil insanla ve
toplumsal yaamla da ilgili kkl sorunlara yol amtr. Bu noktada sorunlarn zmnn
modern dnya grnn paradigmas ierisinde bulunabileceini dnmyorum. Ayrca
sorunlarmzn ilksel yaama ve dnme tarzlarna ve Tek Tanr'c dinlerin yitirilmi
cennetine dnlerek de zlebilmesi mmkn grnmemektedir. nsan bir kez bilgelik
aacnn meyvesini yemi, iyi ile ktnn bilgesine sahip olarak cennetten, sorunlarn
bulunduu Yeryzne gnderilmitir. Artk alamann ve ktmser duygular ierisinde gnah
kartmann bir yarar yoktur. nancma gre, insan, bilgece bir praksisle, hem Akln btn
gereklerini yerine getirebilen, hem de manev ynn tatmin edebilen yeni bir paradigma ve
kozmoloji var edebilir. Elbette bu yeni paradigma ve kozmoloji, Bat dnce gelenei
ierisindeki ve darsndaki bilgeliklerden ve kazanmlardan beslenerek ina edilecektir.
Bylece, Tanr-Doa-nsan arasnda kurulacak dil iliki zerinde bina edilen hak- dev
denklemiyle, fronik bir teknik meydana getirilebilecektir.

154

Uygulamalar
1)

Nesnenin ne olduunu tartnz.

2)

Gereklik nedir? Nasl anlalmaktadr? rdeleyiniz.

3)

Modern felsefede nesneni kavranna etki eden unsurlar nelerdir.

4)

Modern dnyann evre sorunlar ile din, bilim ve felsefenin ilikisini tartnz.

155

Uygulama Sorular
1)

Nesne nedir, aklaynz.

2)

Gereklik nasl anlalmaktadr?

3)

Modern felsefede nesne trleri nasl anlalmaktadr?

4)
Felsefede grlen nesne kavray farkllklarnn insan ile evre ilikisi
zerinde ne trden etkileri olabileceini tartnz.

156

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, Descsrtesn res cogitans ve res extensa ayrm yaptn grdk ve onun
bu ayrm ile beraber doann makine gibi grlmeye balandn ve dolaysyla ereksellik
anlaynn gz ard edilerek matemaksel-mekanik bir akln merkeze oturduunu grdk. Bu
akl ile insann temel gayesi olarak doay bilmek ve ona hakim olmak anlay gelimitir.
Nesne ve gereklik konusunun ele alnd bu blmde Descartes felsefesinde bunlarn
ne anlama geldii anlalmaya almtr. Dnen ben ile yer kaplayan cismi birbirinden
ayran Descartes, doann makine gibi ilediini ve dolaysyla bu makinenin kurallarnn
renileceini savunmutur. Renaissance dneminde bu anlay iyice yerlemi ve doa arka
plana atlrken, esas olan akl olarak grlmtr. Bu yaklam da gnmze kadar insan ile
doa ilikisinde pek ok kmazn sebebi olmutur.

157

Blm Sorular
1)
nsan, kendisini evrenin merkezine koyarak onun kral olmaya ynelmitir.
Yargs Bat felsefe tarihinde hangi dnemin belirgin zellii olarak deerlendirilebilir?
a)

Yenia

b)

Antika

c)

Prehistorik Dnem

d)

Renaissance

e)

Helenistik Dnem

2)
Aadakilerden hangisi Descartes ile beraber gelien bilen ve bilme merkezli
yeni felsefenin zelliklerinden biri deildir?
a)

Bilgi konusunda duyular akldan daha nemlidir.

b)

Doa, maddi ve mekanik srelerle ileyen bir makinedir.

c)

Doa cansz, amasz, bir mekanik yapdr.

d)

Hayvanlar, can ve ruhu olmayan birer mekanik varlktr.

e)

Esas olan insann doaya hkim olmasdr.

3)
Descartesn ana kavramlarndan birisi olan res Cogitans ne anlama
gelmektedir?
a)

Yaylm olan cisim

b)

Nesnenin manevi z

c)

Mekanik etkinlik

d)

Dnen ve bilen ruh

e)

lk ilke ve neden

158

4)
Aada verilen seeneklerden hangisindeki dnr, nsann bilme etkinliinin
ana amacnn doaya hkim olmak olduunu ileri srer?
a)

Ksenophanes

b)

F. Bacon

c)

Locke

d)

Farabi

e)

Platon

5)
Ana hatlaryla Bat Felsefe tarihi gz nnde bulundurulduunda aadaki
yarglardan hangisi dorudur?
a)

Renaissance Dneminin karakteristii, insann doaya hkim olma abasdr.

b)

Ortaa Dneminde teknik ve teknolojik anlay ok gelimitir.

c)

Akl, Antika dncesinin tamamen merkezdedir.

d)

Antikada doann yaps ve ileyii incelenmemitir.

e)

Renaissance, mitolojik aklamalarn ne kt bir dnemdir.

6)

Res cogitans kavramn aklaynz.

7)
Descartesn hangi konulardaki grlerinin evre sorunlarna yol at
sylenebilir?
8)
Descartes felsefesinin nesne anlayn lka felsefesinin ayn konudaki
yaklamndan ayran ynler nelerdir?
9)

Francis Baconun doa ile insan ilikisi hakkndaki grlerini anlatnz.

10)

Descartesn varlk anlayn genel hatlaryla aklaynz.

Cevaplar: 1)d, 2)a, 3)d, 4)b, 5)a.

159

11. ANLAM PROBLEM: PLATON

160

Bu Blmde Neler reneceiz?


Dil ile anlam ilikisinin yan sra, anlamn doas ele alnacaktr. Bu yaplrken,
zellikle Platonun anlam konusundaki gr ve deerlendirmeleri gzden geirilerek
sistematik biimde deerlendirilecektir.

161

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Anlam nedir?

2)

Ka tr anlam vardr?

3)

Felsefede anlam ne demektir?

4)

Platonun anlam kuramnn ana hatlar nelerdir?

162

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Anlam

Anlam kavramnn ne
demek olduunu zellikle
dil felsefesi asndan
kavrayabilmek.

Okuma, eletiri.

Anlam

Platona gre anlam ne


demektir?

Okuma, eletiri.

Anlam

Platonda dil, anlam ve


nesne ilikisini
kavrayabilmek.

Okuma, eletiri.

163

Anahtar Kavramlar

Anlam

Nomos

Platon

Noam Chomsky

Quine

Anlam retileri

164

Giri
Bat felsefe tarihi boyunca anlam kavram, ak ya da dolayl olarak srekli
tartlagelmitir. Ancak zellikle Platon, Aristoteles, Wittgenstein, Chomsky, Quine gibi
filozoflar anlam konusunu etraflca tartmlar ve konuya dair farkl yaklamlar dile
getirmilerdir. Bu tartmalarn balatcs, konuyu ilk defa etraflca ele alan ve halen
tartmalarn etrafnda dnd temel sorular soran filozof, Platondur. Kimi filozofa gre
anlam sadece dilsel bir karlk iken, kimine gre nesnelerin zihindeki idealardr. Anlam, dil
ve gereklik ilikisi bakmndan da olduka nemli bir kavramdr. Bu balamda da bilim ve
felsefede farkl tartmalara sebep olmaktadr.

165

11. Platonda Anlam Problemi


Anlam, dil felsefesinin en bulank ve zerinde belirli bir uzlama varlamayan
terimlerinden bir tanesidir 106 . 'Anlam, Chomsky'nin 107 ve Quine'in 108 belirtmi olduklar
gibi, dilbilimcilerin ve dil filozoflarnn ska kullanarak her eye uyguladklar bir terim
olmasna karn, hakknda kesinlemi ok az ey biliriz. rnein, C.K. Ogden ve I.A.
Richards, anlamn 23 ayr tanmn tespit etmilerdir 109 . stelik Ogden'le Richards'dan bu
yana ileri srlen onlarca anlam tanm, terimi daha da bulank hale getirmitir. 'Anlam nedir?
sorusuna verilen cevaplan genel olarak balk altnda toplayabiliriz 110: Anlam, szcn
iaret ettii nesnedir (Platon, Russel, I.Dnem Wittgenstein). Anlam, zihindeki tasavvurlara
(dealara) karlk gelir (Sofistler'in bir ksm, Aristoteles, Locke). Anlam kullanmdr, dilsel
davranta ortaya kar (ILDnem Wittgensten ve Dilbilimci filozoflar). Birinci bekte yer
alan filozoflarn grlerini, 'Dorudan Anlam retisi' olarak adlandrabiliriz. Bu retiye
gre, bir szcn anlam ile szcn iaret ettii nesne zdetir. Bu bakmdan, Platon'da
adlar ile nesneler arasndaki ilikiyi adlar ile anlamlar arasndaki iliki olarak
deerlendireceiz.
te yandan, Platon'da anlamn iaret edilen nesne olarak yorumlandn gstermeye
alrken anlamn ayn zamanda iaret edilen nesnenin kavran ve bilgisi de olduunu
gzden karmamaya da dikkat edeceiz. Dier ynden, Platon'un dil retisinde 'anlam',
'dnce', ve 'kavram' terimleri, arasnda ayrm gzetilmeksizin ayn anlama gelebilecek
biimde kullanldndan biz de sz konusu terimi aralarnda bir ayrm yapmakszn
kullanacaz. Platon "anlam" terimine karlk olarak "semainon" teriminin yan sra bir dizi
baka terimi de kullanmtr. O'na gre her adn bir grevi ve gc (dynamis) vardr.
Her genel ad, sahip olduu g (dynamis) sayesinde belirli nesnelere uygulanabilir
(Kratylos 394B) ve bir adn gc (dynamis) tad anlamdr. Her ad, tad anlam, yani
belirlenmi bir bilgi sayesinde bir nesneye veya nesne beine uygulanr. rnein "aslan" ad,
tad anlam nedeniyle, kaplan zelliini tayan nesnelere uygulanamaz. Adlar ayn
zamanda, dileklerimizi ve niyetlerimizi bildirmek amacyla da kullandmz aralardr. Her
ad belirli bir niyeti (boulesis), yani anlam dile getirir (Kratylos 421B).
Platon, kastetmek, niyet etmek demek olan "boulesis" terimini "anlam" kavramna
karlk olarak kullanr.(nsan, belirli bir dili kullanarak bakalarna dncelerini, zihninde
olup biteni aktarmak ister (Kratylos 434E- 435A). Dil, Platon'a gre nesneler hakkndaki
dncelerimizi (dianoiai) kendisiyle birbirimize aktardmz bir alettir ve szcklerin
tad dnceler ile anlamlar ayn eylerdir.

106

IJLMANN Stephen, Semantics, Oxford Basil Blackwell, 1962 Say. 11.


CHOMSKY N., "Syntactic Structures, pp. 103-104" in The Underlying Reality of Language and
Its Philosophical Import by J.J. Katz, Harper Torchbooks, 1971, say. 84. I
108
QUNE W.V.D., From a Logical Point of View, Harvard University Press, 1961, Say. 47.
109
OGDEN C.K-RCHARDS LA., The Meaning of Meaning, London 1936, Say. 186.
110
ALSTON W.P., Philosophy of Language, Prentice-Hall, Inc, 1964, Say. 11.
107

166

"Platon'da anlam nedir?" sorusuna cevap olarak, anlam, szcn iaret ettii
nesnedir, aklamasn getirmek yeterli olmayacaktr. nk Platon, belirgin bir biimde zel
adlar, yani kii ve yer adlar ile genel adlar (ortak adlar) arasnda bir ayrm yapmam
olmasna ramen (Kratylos 397A-B) da kiilere ve kahramanlara verilen adlar ile cinslere ve
niteliklere verilen adlar arasnda bir farkllk olduuna deinmitir. Bu bakmdan, Platon'da
adlar iki deiik nesne beine aret eder.'Theaitetos' ad, belirli bir kiiye iaret eder ve
"Theaitetos' adnn anlam, sz konusu ad tayan (bearer) nesnedir.
Peki, belirli cinslere ve niteliklere iaret eden, "adalet", "aslan", "beyazlk" gibi genel
terimlerin taycs olan belirli nesneler veya nesne bekleri var mdr? Platon'un cevab
aktr; adlarn anlam, temsil ettikleri dealar'dr. Genel adlar dealar'a iaret eder. Cornford'a
gre 111 Platon'un anlam gr basittir:"Daire" adnn anlam, 'Daire deas'dr. 'D-a-irr-e' sesi,
Daire deas'n 'temsil etmek iin uzlama bal olarak seilmi bir ses beidir. "Ayn ad
(tauton onoma) verdiimiz belirli nesneler beine tek bir dea vermeye altk." (Devlet
596A). "Baz hallerde, dea'nn adn tamay hak eden yalnzca ideann kendisi deildir.
Ayn zamanda, kendisi dea olmayan fakat varolduu srece dea'nn formuna sahip olan
baka bir nesne de dea'nn adn tamaya hak kazanr"(Phaidon 103E).
Yukarda deinildii zere, genel adlar hesaba katarsak, anlam dea'dr. Belirli bir
dea'nn temsili olan genel ad, sz konusu dea'nn zelliklerini tayan btn nesnelere
uygulanabilir. Platon'da anlam, ister zel bir adn, isterse genel bir adn anlam olsun, dil d
bir nesnedir. Adn taycs olan bir nesne yoksa adn anlam da yoktur. Platon, Gorgias'n
ne srd gibi dnerek, sadece dncede var olan tasavvurlar ve hayalleri anlam olarak
kabul etmez. Platon'da dncede yer alan her nesnenin zihin dnda bir varoluu da sz
konusudur. Bu bakmdan Platon'da dil araclyla bakalarna bildirilen dncelerin ve
anlamn dayana dardan verilmitir.
Genel adlarn anlamnn Platon'da iaret edilen dea'lar olduu sylenirken, zihnin
dealar hakkndaki bilgisini ve kavrayn gzden uzak tutmamak gerekir. Platon'da dili
anlaml olarak kullanan ve nesneleri doalarna uygun olarak snflayan, zihindir. Zihin,
nesneleri sahip olduu dea bilgisiyle snflar. Zihnin sahip olduu bu dea bilgisi olmadan
dnya nesnelerine anlam vermek ve dnya nesneleri hakknda anlaml konumak imknszdr.
u halde Platon'da anlam, iaret edilen nesne olduu kadar, iaret edilen nesnenin
zihnimizdeki kavranl ve bilgisidir de.
Platon, adn hem bir nesneyi iaret ettiini ve onun temsili olduunu hem de bir
kavram ve dnceyi ifade ettiini kavramtr. Peki, Platon'a gre bir ad, iaret ettii
nesnenin dncesini nasl dile getirir? Adn taycs olan nesne ile nesnenin dncesi veya
kavram arasnda nasl bir iliki vardr? Herhangi bir ses kmesi bir dnceyi, bir anlam
nasl dile getirir? Platon'un anlam grnde hibir ses bei kendiliinden bir anlama sahip
deildir. Szckler, dili kullanan bireyler tarafndan kendilerine belirli grevler yklenmi ve
nesnelere iaret etmek zere, uzlama bal olarak seilmi iaretlerdir. Her ad, belirli bir
bilgi parasn, iaret ettii nesnenin doasna ait kavray dile getirir. Ayn zamanda her ad,
111

CORNFORD F.M., Platos Theory of Knowledge, Roudledge andKegan Paul, 1979, Say. 259.

167

sahip olduu bu kavray, yani tad anlam yoluyla belirli nesnelere uygulanr: bu sayede
ad syleyen ve iiten ayn nesneye ynelir. Sz konusu kavraylar veya anlamlar adlara nasl
verilir? Bu nesne kavraylar veya anlam nedir?
Platon'un felsefesinde benzer zelliklere sahip nesnelerin ayn dea'dan pay aldklarna
ve bu nesneleri temsil eden adn anlamnn sz konusu idea olduuna daha nce deinmitik.
rnein, "aslan" adn verdiimiz nesneler Aslan deas'nn zelliini veya formunu tar.
Ayn zamanda "Aslan" adn verdiimiz her bir nesneye doal olarak ait olan zel bir idea (to
prosekhon eidos) vardr. "Arslan" adnn anlam da, ite bu sz konusu dea'dr. Fakat sz
konusu idea'nn bilgisi ve kavrayc zihinde ve dilde nasl temsil edilir? Bu soru ok nemlidir
nk Platon'a gre dea'nn kendisi ne zihinde, ne dilde, ne de fizik nesneler dnyasnda
bulunur. Platon'da her zel dea'nn kendisine doal olarak ait bir kavray ve bilgisi vardr.
Platon, dealar'n zihindeki temsillerini veya bilgilerini her nesne iin "doal olarak uygun ad"
(to ekasto physei kephukos onoma) terimiyle karlar. "Her nesne iin doal olarak uygun ad"
(doal uygun ad),fizik bir ses veya bir szck deil, szcn tad anlam ya da
dncedir. Platon'da fizik seslerin, sesli iaretlerin (semion tes, phones), yani szcklerin her
nesne iin doal olarak uygun ad ile ilikisi nasl kurulur? Platon'da fizik sesler ile fizik
seslerin ifade ettii anlamlar arasnda doal, zorunlu bir iliki yoktur. Aslan deas'nn bilgisi
veya dncesi olan 'Aslan iin- uygun- ad'n (to ekosto physei kephukos onoma) kendisine
doal olarak ait olan bir ses bei yoktur. Sz gelii, Aslan deas'nn doal kavram olan
'Aslan-iin-uygun- ad',"lion" sesiyle ifade edilebilecei gibi "l.e.o.n" sesiyle de ifade edilebilir
(Kratylos 389D-391A). Platon'a gre adlar ile tadklar anlamlar veya kavramlar arasndaki
iliki, uzlama bal olarak kurulur. Ad ile adn tad anlam veya kavram arasndaki
ilikinin uzlama bal olarak kurulmasna ramen, anlam veya kavram ile idea arasndaki
iliki, doal ve zorunlu olan bir ilikidir. Zihin, sahip olduu bu kavramlar veya anlamlar
sayesinde gereklik dnyasn anlaml olarak kurar ve gereklik dnyas hakknda anlaml
olarak konuabilir. Demek ki, Platon'un anlam retisinde adlar, sadece iaret edilen
nesnelerin yerine kullanlan iaretler olmakla kalmayp, ayn zamanda iaret edilen nesnenin
kavramn veya anlamn da temsil ederler. Adn, temsil ettii ve herkes tarafndan ayn
biimde kavranan bir anlam olmad srece, nesnel bir bildiriim imkn da bulunmaz.
Platon'a gre anlam, ses veya heceler yoluyla szckler tarafndan taklit edilerek ifade
edilmez. Fizik seslerin, szcklerin, anlamn resim olduunu ileri sren Kratylos'un aksine,
Platon'da adlar anlam temsil eden aralardr. Ancak O, adlar ile tadklar anlamlar arasnda
uzlama ve istee bal bir iliki olduunu ileri srerken, Sofstler'in yapt gibi adlar ile
nesneler arasndaki ilikinin tamamyla bireysel istek ve keyfi tutumlar zerine ina edildiini
de dnmez. Adlar ile anlamlar arasndaki iliki, dili kullananlarn alkanlklarna ve dil
geleneine baldr (Kratylos 388D). Eer ayn dili konuan kiiler szckleri farkl
anlamlarda kullanrlarsa bildiriimin ve anlamann nesnel temeli yklm olur (Kratylos
385A-387E). Bu bakmdan Platon, adlarn belirli bir anlamda kullanlmas ve bildiriimin
nesnel bir temele oturtulmas iin, devreye dili dzenleyen ad koyucu (onomathetes) ile
diyalektikiyi sokmutur. Ad koyucu ile diyalektiki, szcklerin dzgn ve belirgin bir
biimde kullanlmasn salamak amacyla belli kurallar ile yntemler ortaya koyarlar.
168

Platon'a gre, dili kullanan bireyler, yasaya (nomos) ve kurallara uygun olarak,
kullandklar szcklere belirli anlamlar ve grevler yklerler. Birbirimizi anlayabilmemizin
temeli, szcklere ayn anlam ile grevi vermemizdir. Anlamn kendisi (idea veya dea'nn
Uygun Ad) uzlama ve deiime konu olmamakla birlikte, szcklerin kullanm uzlam ile
deiime baldr (Kratylos 414C, 418E, 421D). Grmze gre Platon'da dilin
deimesine yol aan etken, szcklerin kullanmndan kaynaklanr. Bu bakmdan, O'na gre
yrrlkteki dilde szckler farkl anlamlarda kullanlabilecei gibi, gnlk dilde kullanlan
kimi terimlerin anlam da salt kullanma bal olabilir. Fakat Platon'un anlam retisinde,
felsefe ile bilimin ifadelerinde yer alan genel terimlerin, belirgin bir anlam ve temsil ettii bir
idea's vardr. Platon'a gre, sadece felsefe ile bilim nermeleri, gereklii dzgn ve anlaml
bir biimde yani dealar'a uygun olarak dile getirebilir.

169

Uygulamalar
1)

Felsefede anlam ne demektir? Tartnz.

2)

Platonun anlamn ne olduu hakkndaki grlerini tartnz.

3)

Ka tr anlam vardr? rdeleyiniz.

170

Uygulama Sorular
1)

Platona gre anlam nedir?

2)

Ka tr anlam vardr?

3)

Felsefede anlam ne demektir?

171

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, anlam ile ilgili temel yaklamlarn neler olduunu, zellikle Platonun
dorudan anlam retisi iinde yer alan temel grlerini merkezde tutarak ele aldk. Buna
gre o, anlamn iaret edilen nesne ve iaret edilen nesnenin zihnimizdeki kavranl ve
bilgisi olduunu savunmaktadr. Sofistlerin gereklik ve nesne arasndaki ilikinin bireysel ve
deiken olmasn savunmalarna karn, Platonun anlaynda bu iliki, her bir nesne
idealardan pay alm olduundan, kesindir.

172

Blm Sorular
1)
edilmitir?

Platonun anlam kuram aada verilen seeneklerden hangisinde en iyi ifade

a)

Anlam, dilsel ifadenin kavranmasndan ibarettir.

b)

Anlam, gereklik dnyasdr.

c)

Platonda anlam, iaret edilen nesnedir.

d)
Anlam, iaret edilen nesne ile iaret edilen nesnenin zihnimizdeki kavranl
ve bilgisinden oluur.
e)

Anlam, yalnzca nesnenin zihnimizdeki kavranldr.

2)
Aadaki seeneklerde verilen dnrlerden hangisi, adlar ile nesneler
arasndaki ilikinin zorunlu olmadn savunmutur?
a)

Herakleitos

b)

Farabi

c)

Wittgenstein

d)

Platon

e)

Sofistler

3)
.... iin anlam, zihindeki tasavvurlara karlk gelir. Cmledeki bolua
gelecek uygun dnrn ad aadakilerden hangisidir?
a)

Platon

b)

Parmenides

c)

Locke

d)

Herakleitos

e)

Wittgenstein

173

4)
Anlam, adn iaret ettii nesne olarak gren anlay aada verilen
seeneklerden hangisinde doru olarak verilmitir?
a)

Dolayl anlam retisi

b)

Semantik anlay

c)

Sentaktik anlay

d)

Dorudan anlam retisi

e)

rrasyonalizm

5)

Platonun anlam gr aadakilerden hangisidir?

a)

Dorudan anlam retisi

b)

Semantik reti.

c)

rrasyonalizm

d)

Rasyonalism

e)

dealism

6)

Felsefede anlam ne demektir?

7)

Platona gre anlam ile nesne arasndaki ilikiyi aklaynz?

8)

Felsefe Tarihinde anlam ile ilgili temel yaklamlar nelerdir?

9)

Sofistlerin gereklik anlayn aklayn.

10)

Platonun anlam grnde idealarn roln ana hatlaryla aklaynz.

Cevaplar:1)d, 2)d, 3)c, 4)d, 5)a.

174

12. ANLAM PROBLEM: 20 ve 21 YZYIL DNCES

175

Bu Blmde Neler reneceiz?


Anlam probleminin 20 ve 21 y.y.da ele alnnn eitli rnekleri betimlenerek
deerlendirilecektir.

176

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Anlaml ifade ne demektir.

2)

Anlamsz ifade ne demektir?

3)

Anlamd ifade ne demektir?

4)

Anlamsz ifade ile anlamd ifade arasndaki fark nedir?

177

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Anlam II

Anlamszn ifadenin ne
olduunu anlayabilmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Anlam II

Anlamd ifade kavramnn


tahlilini yapabilmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Anlam II

Wittgensteinn yaklam
uayarnca anlaml, anlamsz
ve anlamd ifadeler
arasndaki ayrmlar
kavrayabilmek.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

178

Anahtar Kavramlar

Wittgenstein

Anlam

Anlaml

Anlamsz,

Anlamd

179

Giri
Felsefe tarihinde dil ve anlam ile ilgili konuyu ele alan r ac filozoflardan birisi
de, Wittgensteindr. Wittgensteina gre, anlam kavram, anlaml, anlamsz ve anlam d
ifadelerin birbirinden farklarnn belirlenmesiyle aklk kazanabilir. Bu kavramlar
birbirlerinden olduka ayr grnseler de, birbiriyle de son derece ilikilidir. Bu blmde
anlam konusu olgu, dil, dnya ilikisi balamnda Wittgensteinn grleri merkeze alnarak
incelenecektir.

180

12. 20 ve 21 yy. Dncesinde Anlam Problemi


Dil ve anlam ilikisini ele alan dnrlerden birisi olan Wittgenstein, bu konuyu ele
alrken, dilin yaps ve ileyiini incelemesinin yansra, dille ilikili olarak dnyay da
incelemitir. Wittgensteina gre dnya, olgularn toplamdr. Dnya nasl olgularn toplam
ise, anlaml dil de nermelerin toplamdr. nermeler yaln nermelerin doruluk
fonksiyonlar; terimler de dilin temel oluturucu unsurlardr. Bu yapya karlk gelecek
biimde, dnya olgularn toplamndan olumaktadr. Olgular, olgu durumlarnn var
olmalardr. Olgu durumlar da nesnelerden oluur. Dil zmlendiinde her bir basama,
dnyay oluturan her bir basamaa karlk gelir. 112 Dilin temel bileenleri olan terimler,
dnyann temel bileenleri olan nesneleri; nesnelerin ilikilerinden oluan olgu durumlar,
isimlerin dizilii ile oluan yaln nermeleri; olgular, nermeleri ve nihayetinde de dnya,
anlaml dili karlar. 113
Dil ve dnya arasndaki karlkl olma ilikisi, dnyann yapsnn dilin yapsnda
yansyor olmas imknn dourur. 114 Her ikisinde de mantk, yaplarn belirleyici bir
konumdadr.
Her olgunun belli bir yaps vardr. Olgunun analizi, kendisine karlk gelen
nermenin analizi ile ayn eydir. nermenin zmlenmesi, oluturucu eleri olan
terimlerin karlkl konumlanma biimlerini verir. Buna paralel olarak da zmlenen
nermenin yaps, resmettii olgunun oluturucu eleri olan nesnelerin karlkl
konumlanmalarn, yani olgunun yapsn bize verecektir. Bylelikle, nermede ifade edilen
olgu durumunun eleri, nerme iaretinin oluturucu elerine karlk gelir. 115 nerme
iaretini oluturan yaln elere Wittgenstein, yaln iaretler 116 ya da terimler 117 demektedir.
Bir adn ynletimi, nesnedir. Ad, nermenin iinde nesneyi temsil eder. 118
Dildeki terimler nesnelere iaret ederler. 119 Onlar, cmle iinde, olgu durumlarnn
oluturucu eleri olan nesnelere karlk gelecek, nesneleri temsil edecek biimde
konumlanmlardr. 120 Nesneler gibi terimler de, basit ve zmlenemezdirler; bundan dolay
terimler temel iaretlerdir.
Terim, hibir tanmla daha fazla zmlenemez: o, bir ilk-iarettir. 121
Bir olgu durumunun resmi olarak nermenin olanan salayan temel unsurlardan
biri, terimlerin olgu durumunu oluturan nesneleri temsil etmeleridir. 122 Ad ile adlandrd
112

Bkz. Grayling, Wittgenstein, s. 29.


Bkz. A.e.
114
Bkz. A.e., s. 31.
115
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.2.
116
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.201.
117
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.202.
118
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.203
119
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.203.
120
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.22.
121
Wittgenstein, TLP 3.26.
122
Bkz. Wittgenstein, TLP 4.0312.
113

181

ey arasndaki balant istee baldr. nermeyi oluturan eler, insan tarafndan


gerekliin eleri ile ilikilendirilirler; bir nesne iin onu temsil edecek herhangi bir iaret
seilebilir. 123 aretlerin seimi istee bal olduundan, onlarn sralannn bir anlam ifade
etmedii durumlarda bunun nedeni iaretlerin seimindeki bir yanllk deil; onunla
gereklik arasndaki ilikinin dzgn kurulmam olmasdr. Dier bir deyi ile iaret, dzgn
bir ekilde, sembol haline getirilememitir. Wittgensteina gre mmkn her nerme kuralna
gre kurulmutur:
Frege der ki: Kuralna gre kurulmu her nermenin bir anlam olmaldr; ben de
diyorum ki: Olanakl her nerme, kuralna gre kurulmutur; bir anlam da yoksa bu, bizim
onun oluturucu elerinden bazlarna ynletim vermemi olmamzdan dolaydr. (Bunu
yapm olduumuzu sansak da.) 124
Bylelikle daha nce de deindiimiz gibi Sokrates zdetir nermesinin anlam-d
olmasnn nedeni zde olmak diye bir zelliin olmamasdr.
Bu nerme, bizim isteme bal bir belirlemeyi yapmam olmamzdan dolay anlam ddr: yoksa semboln kendi iinde ve kendi bana geersiz olmasndan dolay deil. 125
Bu yzden bir nermenin anlamnn olmamas, o nermenin kuralna gre kurulmam
olmasndan deil, onun oluturucu elerinden bazlarnn ynletiminin olmamasndan
dolaydr.
Terimler zincirleme biiminde birleerek, yaln nermeyi olutururlar. 126 Btn
nermeler ierdikleri yaln nermelerine zmlenebilirler. Fakat yaln nermelerin kendileri,
daha basit oluturucu nermelere ayrlmazlar. 127
Yaln nermeler olgu durumlarn, dier bir deyi ile nesnelerin belli bir biimde
dzenleniini resmederler. Onlar bir olgu durumunun varoluunu ne srer. 128 Yaln
nermede terimler, nesnelerin mmkn bir diziliine karlk gelecek biimde dizilirler.
Terimlerin balanmas olan yaln nermeler, olgu durumlarnn var olmalarn belirlerler.
Yaln nermelerin doru olmalar, resmettikleri olgu durumunun var olduu anlamna gelir.
Olgu durumu yok ise yaln nerme de yanl olacaktr. 129
Her bir yaln nerme, kendi doruluk deerine bir bakasndan bamsz olarak sahip
olur. Onlar, mantksal olarak birbirlerinden bamszdrlar. Birbirlerini ne zorunlu olarak
gerektirirler, ne de dta brakrlar. nk eer p, qyu gerektiriyor ise anlam qnunkini
ieriyordur. Oysaki Bir yaln nermeden bir bakas kartlamaz. 131 Benzer biimde eer
130

123

Bkz. Wittgenstein, TLP 3.322.


Wittgenstein, TLP 5.4733.
125
Wittgenstein, TLP 5.473.
126
Bkz. Wittgenstein, TLP 4.22.
127
Bkz. Glock, A Wittgenstein Dictionary, s. 102.
128
Wittgenstein, TLP 4.21.
129
Bkz. Wittgenstein, TLP 4.25.
130
Bkz. Glock, A Wittgenstein Dictionary, s. 103.
131
Wittgenstein, TLP 5.134.
124

182

p, q ile eliiyorsa yine -qyu zorunlu olarak gerektiriyor, dolays ile onu ieriyordur.
Oysaki Yaln nermenin bir gstergesi hibir yaln nermenin onunla bir elime iinde
bulunmamasdr. 132 Yani her iki durumda da p, yaln deil karmak bir nerme olacaktr.
Birbirlerinden bamsz olmalarndan dolay, gerekliin tam hesabn verebilmemiz
iin, yaln nermelerin hangisinin doru ve hangisinin yanl olduunu syleyebilmemiz
gerekir. Gereklik, var olan ve var olmayan; mantksal olarak mmkn btn olgu
durumlarn ierir. Gereklikte eylerin aktel olarak nasl olduklar, neyin olgu olup ve neyin
olmad ile ilgilidir. Bu yzden hangi yaln nermenin doru, hangisinin yanl olduunu
bilmemiz gerekir. Ancak bundan sonra eylerin gereklikte nasl olduklarn tespit edebiliriz.
Wittgenstein felsefesi asndan nermenin, gerekliin bir resmi olduu sylenebilir.
nerme bir olgu durumunu tasvir eder. Fakat nermenin tasvir ettii olgu durumu, aktel
olarak bulunan bir olgu durumu olmak zorunda deildir; nerme mmkn bir olgu
durumunun tasviridir. Bylelikle o, ya nermenin kendisinin ya da deillemesinin iaret ettii
aktel bir olgu durumudur. Olgulara ilikin bir dnce anlaml bir nermeye iaret eder. 133
Dnceler, nermede duyular ile alglanabilir olarak ifade edilirler. 134
Wittgenstein phesiz ilk bakta nermenin bir resim gibi grnmediini kabul eder.
lk bakta nerme -sz gelimi kt zerinde basl ekliyle-, sz konusu ettii
gerekliin resmi deilmi gibi durur. Ama nota yazm da ilk bakta mziin tasarm
deilmi gibi durur, ses yazmmz (harf yazmmz) da sesli dilimizin tasarm deilmi gibi.
nermenin eleri temsil ettii durumun elerine benzemez ve szckler ve
gerekliin eleri arasnda birebir bir balant yoktur. 135
Ama daha nce anm olduumuz mantksal formun ortakl, onu bir olgu durumunun
resmi klar.
Gramofon pla, mziksel dnce, nota yazm, ses dalgalar, hepsi, dil ile dnya
arasnda bulunan tasarm kurucu i iliki iinde dururlar. Hepsine, mantksal yap ortaktr. 136
Her resim belli bir olgu durumunu temsil ettiine gre, bir resim sz konusu
olduunda gz nnde bulundurulmas gereken iki husus vardr. Bunlardan ilki resmin neyi
temsil ettiidir. Bu soru, o nermenin ne anlama geldii ile ilgilidir. 137 Dier husus ise,
resmin temsil ettii eyi doru ya da yanl temsil ettii, yani olguya uygun olup olmaddr.
Bu da nermenin doruluk deeri ile ilgilidir. 138

132

Wittgenstein, TLP 4.211.


Bkz. Wittgenstein, TLP 4.
134
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.1.
135
Wittgenstein, TLP 4.011.
136
Wittgenstein, TLP 4.01.
137
Bkz. Kenny, Wittgenstein, s. 44.
138
Bkz. A.e.
133

183

nermenin ses ile ya da yazl olarak ifade edilmesi durumuna nerme iareti denir.
nerme iareti dnceyi dile getirmemize yarar. 139 Bunlar mmkn bir ey durumunu
yanstan aralardr. Yanstma dnmenin, yani nermenin anlam olan, mmkn ey
durumunun mantksal temsilinin ortaya konmasdr. 140 nerme iaretini nermeye eviren,
yani iareti, sembole eviren ey dncedir. 141
Terimlerin birleik olmas durumu, onlarn sembol olmalar asndan zsel deildir. 142
nk Pnin kendisi de pekl en az Platon kadar ad olabilir. Dier yandan nerme,
karmak bir yapdadr. Adlardan farkl olarak, nermenin blmleri olmaldr.
Bununla birlikte sadece terimlerden olumu bir btn, bir anlam ifade edemez. Nasl
ki geliigzel notalarn art arda dizilmesinden bir mzik temas ortaya kmyorsa;
szcklerin de bu ekilde dizilmesi bir nerme oluturmayacaktr. 143 nerme sadece bir
szck ynndan ibaret deildir. O, eklemli bir yapdr. 144 Wittgensteina gre nerme
iaretini oluturan ey, onun elerinin belli bir biimde bir araya getirilmeleridir.
nerme-iaretini oluturan elerinin, szcklerin, onun iinde birbirleriyle belirli
bir tarzda balantl olmalardr. nerme-iareti bir olgudur. 145
Bir nerme sadece terimlerin bir kmesi deildir. Terimleri nesneler ile bantl
klabilmek iin, nermedeki terimlerin birbirleri ile olan ilikileri ile olgu durumundaki
nesnelerin birbirleri ile olan ilikisi arasnda bir karlkllk olmaldr.
Bir ad bir ey yerine geer, bir bakas da bir baka ey yerine, aralarnda da
balantldrlar, bylece -canl bir resim gibi- ey durumunu kurup ortaya koyarlar. 146
Mantksal bant, phesiz, terimlerin kendilerinin temsili olduu eyler arasnda
mmkndr ve bu her zaman, eer terimler gerekten eylerin temsilcisi iseler byledir. 147
nermeler, yaln nermelerle ve doruluk ilevsel bantlarla biimlendirilmilerdir.
Yaln nerme, kendi kendisinin doruluk ileviyken; nerme, ierdii yaln nermelerin
doruluk ilevidir. 148 nk nermelerin doruluk deeri, kendisini oluturan yaln
nermelerin doruluk deeri ile ilikilidir. Bir nerme, gereklik ile uyuup uyuamamasna
gre doru ya da yanl olur. Bu yzden onun iinde kalarak onun nermenin doru ya da

139

Bkz. Wittgenstein, TLP 3.12.


Bkz. Kenny, Wittgenstein, s. 48.
141
Bkz. A.e.
142
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.3411.
143
Wittgenstein, TLP 3.141.
144
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.141.
145
Wittgenstein, TLP 3.14.
146
Wittgenstein, TLP 4.0311.
147
Bkz. Kenny, Wittgenstein, s. 52.
148
Bkz. Wittgenstein, TLP 5.
140

184

yanl olduunu sylememiz mmkn deildir. 149 nerme ancak gereklik ile karlatrlarak
doruluk deeri alabilir. 150
nerme, doruluk deeri ile belirleyicidir. Wittgensteinn belirledii biimi ile her
nermenin doru ya da yanl olmak zere iki kutbu vardr. Temsil ettii olgunun gerekte
varolup verolmamas yolu ile doru ya da yanl olur. Bu iki kutup, nermenin gereklik ile
ilikisini oluturur. Bu ilikide bulank olan herhangi bir ey yoktur. Evet ya da hayr ile yani,
olgu vardr ya da yoktur ile nermenin doruluu belirlenir. Her nerme mmkn bir olgu
durumunu tasvir eder. Fakat bu, her nermenin aktel bir olgu durumunu tasvir ettii
anlamna gelmez. Herhangi bir olgu durumu verildiinde biz ya onun ya da deillemesinin
aktel bir olgu durumunu tasvir ettiini biliriz. nermenin bir anlamnn olmas, onun doru
ya da yanl olmasdr. 151 nermenin anlam, o doru ya da yanl olduunda neyin olgu
olduudur. 152
nermenin dorulanmas iin gereklik ile karlatrlmas gerektiini sylerken 153
Wittgensteinn gz nnde bulundurduu, resim teorisinin dilidir. 154 Eer nerme bir resim
olmasayd, onu dorulamak iin dnyada nereye bakmamz gerektiini bilemezdik. 155
nermenin doru ya da yanl olmasn salayan ey, onun gerekliin bir tasarm
olmasdr. 156
Wittgenstein asndan, bir ad anlamak onun ynletimini anlamaktr. Bir adn
ynletiminin anlalmas iin iaretlerin nceden aklanm olmas, hangi szcn hangi
nesneye iaret ettiinin belirlenmi olmas gereklidir. nermenin anlamnn anlalmas iin,
byle bir durum sz konusu deildir. nermeyi anladmzda, anladmz ey, onun
ynletimi deil fakat anlamdr. 157
Her yeni ad iin zel bir aklama gerekirken, daha nce duyulmam olan bir
nermenin kendiliinden anlalmas terimler ve nermeler arasndaki temel bir farkllk ile
ilikilidir. Wittgensteina gre terimler noktalara; nermeler de oklara benzemektedir.
Terimler nesnelerin zerine sabitlenmilerdir, nokta gibidirler. nermelerin ise anlam vardr:
ok olarak nerme bir olgu durumuna iaret etmektedir. nermelerin iaret ettii olgu
durumlar adlandrlamamakta, sadece nerme tarafndan tasvir edilebilmektedir.
Olgu durumlar betimlenebilir, adlandrlamaz. (Terimler noktalara benzer, nermeler
ise oklara, onlarn anlam vardr.) 158

149

Bkz. Wittgenstein, TLP 6.113.


Bkz. Wittgenstein, TLP 4.05.
151
Bkz. Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 112.
152
Bkz. A.e., s. 94.
153
Wittgenstein, TLP 4.05.
154
Wittgenstein, TLP 2.223.
155
Bkz. Kenny, Wittgenstein, s. 54.
156
Bkz. Wittgenstein, TLP 4.06.
157
Bkz. Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 94.
158
Wittgenstein, TLP 3.144.
150

185

nerme kendiliinden anlalr. 159 Terimler nesnelere ynletimde bulunmaktadrlar.


Fakat onlarn nesne ile ilikisi zorunlu deil, olumsal bir balant ile belirlenmitir. Ayn
durum terimler arasndaki ilikinin, nesneler arasndaki ilikiyi temsil ediyor olmas iin de
geerlidir. Fakat bu kurallar bir kez konduktan sonra, bu ilikideki bu terimlerin, o ilikideki o
nesnelerin anlamna geldiini sylemek iin daha baka bir kurala ihtiya yoktur. Bu durum,
her yeni ad iin zel bir aklama gerekirken, daha nce duyulmam olan bir nermenin
kendiliinden anlalmasnn nasl mmkn olduunu aklar.
Bir terim ya bir eyi adlandryordur, ya da anlaml bir sembol deildir. nermelerin,
terimlerden farkl bir yn vardr. nermelerin anlalmas onlarn oluturucu elerinin,
szcklerin anlalmas ile ilikilidir. 160 Doru ya da yanl olmak, nermenin gereklik ile
ilikisini oluturur. Onun anlaml olmas, doru ya da yanl olabilmesidir. 161 Bu durumda
nermenin anlalmas iin, doru olup olmadnn bilinmesine gerek yoktur. nerme,
terimlerden farkl olarak, doru olmadnda da anlaml olmay srdrr. 162
Wittgenstein asndan anlaml olan ifadeler bu sahici nermelerdir. Bir olgunun resmi
olan sahici nermeler, doru ya da yanl olarak olgunun yle ya da baka trl olduunu
sylerler. Dolays ile btn sahici nermeler empirik ve olumsaldrlar.
Bir nermenin a priori doru olmas demek, onun doruluk deerinin, gereklik ile
karlatrlmakszn sadece kendisinden karlmas demektir. 163 Ne var ki bir nermenin
anlaml, dolays ile de doru olabilmesi iin ayn zamanda yanl da olabilme olanan
tamas gereklidir. 164 Dier bir deyi ile btn anlaml nermeler doruluk deerlerini
gereklik vastas ile almal, yani olumsal olmaldr. Bu durumda, hi bir nerme a priori
olarak doru deildir.

159

Bkz. Wittgenstein, TLP 4.026.


Bkz. Wittgenstein, TLP 4.024.
161
Bkz. Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 112.
162
Bkz. Kenny, Wittgenstein, s. 49.
163
Bkz. Wittgenstein, TLP 3.05.
164
Bkz. Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 55.
160

186

Uygulamalar
1)

Bir ifadenin anlaml olmasn? Tartnz.

2)

Dil ile dnyann ilikisini anlam problemi bakmndan nemi nedir?

Anlaml ifadeler ile gerekliin bir mmkn resminin izilmesi arasnda iliki
kurulabilir mi? Tartnz.

3)

187

Uygulama Sorular
1)

Bir ifadenin anlaml olmas ne demektir? Aklaynz.

2)

Anlaml bir ifade ile olgu durumu arasndaki ilikiyi aklaynz?

3)
Wittgensteinn nermelerle olgular arasnda kurduu ilikiyi dil ve anlam
bakmndan tartnz.
4)

Wittgensteina gre dil ile dnya arasndaki ilikiyi ana hatlaryla aklaynz.

188

Bu Blmde Ne rendik zeti


Wittgensteina gre olgular ifade eden her nerme doruluuna yanllna
baklmakszn anlamldr. Eer bunda bir hata var ise bu doru ynletimin yaplmam
olmasndan kaynaklanmaktadr. Gereklik, dil, olgu arasndaki iliki anlamllk balamnda
aratrlrken dilin nemi ortaya kmaktadr.

189

Blm Sorular
1)
Wittgenstein, nerme iaretini oluturan yaln elere, . adn vermektedir.
Verilen cmlede bo braklan yere aadaki seeneklerden hangisinin gelmesi uygundur?
a)

Dorudan iaretler

b)

Cmleler

c)

Yklemler

d)

Yaln iaretler

e)

Tmle

2)
Bir dilde iaretlerin seimi istee bal olduundan, onlarn sralannn baz
durumlarda bir anlam ifade etmemesinin nedeni Wittgensteina gre, aadakilerden
hangisidir?
a)

Szcklerin dizilii.

b)

Szcklerin seimi.

c)

nerme ile gereklik arasndaki ilikinin doru kurulmam olmas.

d)

aretlerin seimindeki yanllk.

e)

Szcklerin anlamnn belirsiz kullanlmas.

3)

Bir nermenin anlamnn olmamas, ne demektir?

a)

nermenin geerisiz olmas demektir.

b)

nermenin, anlam d olmas demektir.

c)

Kelimelerin yanl dizilmesi demektir.

d)

nermenin yanl olmas demektir.

e)
demektir.

nermenin

oluturucu

elerinden

bazlarnn

ynletiminin

olmamas

190

4)

Aadaki yarglardan hangisi yanltr?

a)

Yaln nermelerin kendileri, daha basit oluturucu nermelere ayrlmazlar.

b)

Yaln nermeler, bileik nermelerdir.

c)

Yaln nermeler, olgu durumlarn resmederler.

d)

Yaln nermeler, olgu durumlarnn var olmalarn belirlerler.

e)

Yaln nerme doru ise, resmettii oldu durumu da vardr.

5)
Olgulara ilikin bir dnce anlaml bir nermeye iaret eder . Bu yargy
lt olarak aldmzda aadakilerden hangisini sylenebilir?
a)

Anlaml olan her nerme, dorudur.

b)

Varolan ya da varolmayan olguya dair her dnce, anlaml bir nermedir.

c)

nermeler, her zaman olgular tasvir ederler.

d)

nermeler mmkn bir olguyu ifade etmiyorsa kesinlikle yanltr.

e)

Olgulara dair her ifade dorudur.

6)

Bir nermenin anlaml olmas ne demektir?

7)

Bir nermenin anlaml olmasyla doru olmas arasndaki fark nedir?

8)

Anlamsz ve anlamd arasndaki farklar belirtiniz.

9)

Wittgensteinn nermelerin anlaml olmas hakkndaki grlerini aklaynz.

10)
Wittgensteinn dil, dnya ve dnce arasnda kurduu ilikiyi anlam
bakmndan anlatnz.
Cevaplar:1)d, 2)c, 3)e, 4)b, 5)b

191

13. 20 ve 21 YZYILLARDA ELETR VE DL FELSEFES

192

Bu Blmde Neler reneceiz?


20 ve 21 yzyllarda eletiri ve dil felsefesi konusunu reneceiz.

193

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

Eletiri nedir?

2)

Felsefe ile eletiri ilikisi nedir?

3)

Eletiri ile kuku ayrm nedir?

194

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Eletiri ve Felsefe

Felsefenin eletiri ile


baladn kavramak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Eletiri ve Felsefe

Felsefenin devamllnn,
canllnn ve verimliinin
eletiriye bal olduunu
kavramak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Eletiri ve Felsefe

Felsefe tarihinde eletirinin


nemini anlamak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

195

Anahtar Kavramlar

Eletiri

Kritik

Hakikat

Kant

Wittgenstein

196

Giri
Felsefe sorularnn srekli sorulmas, kesin cevaplarnn olmamas hem onu bilim ve
dinden ayrmakta hem de felsefenin srekliliini salamaktadr. Bu blmde eletiri kavram
ve bunun felsefe asndan nemi tarihsellii iinde deerlendirilecektir. Felsefe tarihi
boyunca eletiri, felsefe iin her zaman iyi bir yntem hatta iyi bir yol ac olmutur. Eletiri
sayesinde srekli yeni sistemler ve teoriler gelimitir.

197

13. 20 ve 21 Yzyllarda Eletiri ve Dil Felsefesi


Felsefeni ne olduuna ilikin soruturmalar, dnce tarihinin en etin konularndan
bir tanesidir. Felsefenin ilevini ve bilim, din, sanat gibi etkinliklerle ilikisini belirlemeye
almak felsefeyle uraan kiilerin en nemli sorunlarndan birisi olmutur. zellikle 18.
yy'dan itibaren dnya olaylar hakknda bilgi verdiini ve aklamalarda bulunduunu ileri
sren geleneksel felsefe veya metafizik bu grevini belirli bir gelime iinde bulunan doa
bilimlerine devretmek zorunda kalmtr.
Dier yandan doa bilimlerinin aratrma konusu dnda kalan dnyann aslna ilikin
nihai hakikatin deney bilgisinin tesinde yer ald dnlen transendent bir dnya hakknda
bilgi vermek ayrcal da Locke ve Hume tarafndan yrtlen bilgi ve anlama eletirisi
erevesince felsefenin elinden kayp gitmeye balamtr. Felsefe; hem kzlar tarafndan
(doa bilimleri) aalanm Kral Lear olarak atosundan srlm, hem de yllardan beri en
byk gc ve temeli olarak grnen metafizik yapma imknlar elinden alnarak sokaa
braklmtr. Bu noktada felsefenin yardmna, felsefe yapmann temeline bilgi retisini
yerletiren Kant'n eletirel felsefesi yetimitir.
Eletirel felsefe, insann anlama gcnn imknlar ile snrlarn kendisine aratrma
konusu olarak belirlemitir. Bu dzlemde felsefe artk ne dorudan doa olaylarn kendisine
konu edinecektir ne de anlama gcnn ve bilginin snrlarn aan konular hakknda aklc ve
kurgusal grler ileri srebilecektir. Sadece bilginin oluumunu ve imknlarn, deneyi
ekillendiren kavram ile yarglarn nasl meydana getirildiklerini aratracak, bylece de bilgi
ile inanma arasndaki snrlar belirleyecektir. Bu yeni felsefe tarz bilgi retisi temelinde
yerini ve konusunu hem doa bilimleri hem de dier dnce alanlar zerinde eletirici,
deerlendirici ve lt koyucu bir etkinlik olarak snrlandracaktr. Ancak Kant paradigma
deneyin tesine taan her trl aklc ve bilgi verme iddiasndaki kurgusal metafizikleri kap
dar ederken, ahlak, deerler ve hayat ynlendirmenin temel kurallar gibi praksis ile
inanma konularnda felsefenin kapsn ardna kadar aacaktr.
19. yy sonlarnda doa bilimlerinde ve mantkta ortaya kan bunalmlar, akla kar
duyulan gvenin sarslmas, bilgi retisinde ba gsteren psikoloji kkenli yapsal sorunlar
eletirel felsefeyi ilevsiz klmtr. Ksaca Bat dnyasnda dnce ve yaama tarznda
kendini gsteren bunalm her trl aklsal, kurgusal dnceye tepki duyulmasna neden
olmutur. Vita theorika'dan yorgun dn akl Vita aktiva'ya ynelmitir. Bu noktada yeniden
canlanan metafizik kurgular ideolojiler, yaama felsefeleri ve akld retiler biimine
dnerek Kant'n yaama felsefeleri ve akld retiler biime dnerek Kant'n ak
brakt kapdan ieri girmiler ve felsefeyi bir panayr yerine evirmilerdir.
20.yy balarnda felsefe hem her ey hem de hibir ey anlamna geliyordu. Yzyl
bandaki toz duman ierisinde felsefe evrelerinin en temel sorunu felsefeyi yeni batan
tanmlamaya almak olmutur. Felsefi dnce, felsefenin kendisini sorun olarak grmeye
balamtr. Bu yneli ierisindeki Bertrand Russell'n "Felsefenin z Olarak Mantk"
(1914) ve Edmund Husserl'in "Salam Bir Bilim Olarak Felsefe" (1910) adlarn tayan
almalar felsefeyi yeni batan tanmlamaya ve konumunu belirlemeye almlardr.
198

zellikle mantk bilimindeki yeni almalarnn etkisiyle felsefe yaama tabann mantk
zerine ina ediyor ve konusunu da nermeler ile kavramlarn doasn aratrmak biiminde
belirliyordu. Bylece yeni felsefe anlay hem Hume ile Kant izgisinde olduu gibi kurgusal
metafizikleri dlyor hem de bilgi retisini felsefe yapmann merkezinden kararak onun
yerine mant yerletiriyordu. Ayrca bu yeni felsefe anlay ahlaki deerler, hayatn anlam
gibi her zaman felsefenin nemli alanlar olarak kabul edilmi praksis ve yaama bilgeliine
ilikin konular felsefi dncenin dna itiyordu.
Yukarda ksa hatlaryla izmeye altmz tarihsel balam erevesinden hareketle
Wittgensteinin Tractatus dnemi felsefe anlayn felsefe nedir? Felsefenin amac ve ilevi
nedir? sorular asnda incelemek istiyoruz. Bu almada Wittgenstein'n ilk dnem felsefe
kavrayn

a)

Mantksal aratrma

b)

Dil eletirisi

c)

Susma bakmndan ele almay ve deerlendirmeyi amalyoruz.

Wittgenstein'n mantkla olan ilikisi iki adan deerlendirme konusu yaplabilir.


Bunlardan birincisi, Frege ile Russell'n aratrmalar etkisinde mantk bilimine yapt teknik
katklar asndan, ikinci olarak da, mant felsefe yapmann olmazsa olmaz koulu ve
organonu grmesi asndan deerlendirilebilir. Bu almada Wittgenstein'n ne mantkla
ilgili teknik almalarna ne de mantk felsefesi asndan ortaya koyduu baarlara
dorudan deinilecektir. Burada daha ok mantk, felsefe yapmann bir yntemi ve temeli
olarak deerlendirme konusu yaplacaktr. Bu balamda Wittgenstein mant, iki temel
noktada felsefe yapmann zsel koulu olarak deerlendirir:

(1) Ontoloji yapmann temel koulu olarak ve


(2) Dil eletrisini gerekletirmenin esas arac olarak mantk.
Wittgenstein, mant bir yandan dnyann, te yandan dilin yapsnn
nasl olduklarn belirlemek amacyla bir n aratrma ve hazrlk olarak grr.
"Mantk her mmkn durumla [dnlebilir olan her eyle] ilgilidir, mmkn olan
her ey mantn olgulardr" (TLP. 2. 0121).
Wittgenstein'a gre biimsel ve teknik adan bakldnda mantk, deneysel ierii
olmayan, dnya olgular hakknda hibir eyi dile getirmeyen nermeler ve kurallardan
olumutur. " Mantn nermeleri [olgulara ilikin] hibir ey sylemezler " (TLP. 5.43). Bu
bakmdan mantn nermelerini ierikli olarak gsteren retiler her zaman yanltr. Ancak
mantk, ontoloji yapmann temel koulu olarak dnyann nasl olduunu kendi yapsnda
gsterir. "Mantk aratrmas btn eylerin doasn aa karr" ( PI. 89). Wittgenstein
asndan mantk, her trl1 mmkn dnya tasavvurunun imknlarn aratrr. "Benim
almam mantn temellerinden dnyann doasna doru uzanr" (NB. 5. 79).
199

Bu adan bakldnda mantk, ontoloji yapmann temel kouludur ve her trl


mmkn ontolojinin temelinde yer alr. Wittgenstein asndan mantn temellerinden
hareketle ina edilen mantksal ontoloji ne dnyann aktel durumunun bir aklamasn ne de
dnyadaki olgularn bir tasvirini sunar. Dnyann aktel durumunu aklayan modelleri
meydana getirmek bilim kuramlarnn, olgularn tasvirini vermek de deneysel ierikli
nermelerin grevidir. Wittgenstein asndan mantn temellerinden hareketle ina edilen
ontoloji dnyann ne olduunu deil, yapsnn nasl olduunu ortaya koyar. "Mantk her
deneyden ncedir - bir eyin yle olmasndan. O [mantk] "Nasl?" sorundan ncedir, "Ne?"
sorusundan nce deil " (TLP. 5. 552). Mantk fizik dnyann ne olduun ve dnyadaki
olgularn zelliklerinin tasvirini ortaya koymaz. " Bu sebeple mantkta unu
syleyemeyiz:1 Dnyada unlar var, unlar yok." ( TLP. 5. 61). Mantk nesnelerin ve
olgularn varolularna ve niteliklerine ilikin bir tasviri dile getirmez. Mantk, dnyann mantn (Die Logik der Welt) ve yapsn ortaya koyar (TLP. 6. 124, 6. 13). Bu noktada
Wittgenstein'n temel kabuln u ekilde zetleyebiliriz: Dnyann yaps ile mantn yaps
ortaktr. Mantn yapsndan hareketle dnyann yapsnn nasl olduunu ortaya koyabiliriz.
" Mantk bir reti deil, dnyann bir aynadaki zahiridir" (TLP. 6. 13). "Mantk bir dzeni
ortaya koyar, gerekte dnyann dzenini, yani mmkn olan eylerin dzenini ki bu dzen
hem dn yayla hem de dnceyle ortaktr" (PI. 97). Bu sebeple Wittgenstein'a gre,
mantn yapsnn ve temellerinin aratrlmas dnyann yaps ile temellerinin de
aratrlmas anlamna gelir.
Dnyann yapsn ve imknlarn anlamaya ynelik her trl ontoloji, mantn yaps
ile temellerinden hareketle ortaya konulabilecektir. Mant ontolojinin, daha dorusu
dnyann yapsn anlamaya ynelik abann temeline yerletiren Wittgenstein, bu balamda
felsefenin temelinin mantk olduunu dnr. "Felsefe mantk ile metafizikten olumutur,
birincisi [mantk] onun [felsefenin] temelidir" (NB. S. 93). Wittgenstein felsefenin temeli
olarak mant, bir ontoloji veya mantksal bir ontoloji olarak yorumlar. Bu mantksal ontoloji
ne klasik metafiziklerin yapt gibi dnyann znn, aslnn ne olduunu dile getirmeye
alr ne de bilimlerin yerine getirdii aktel durumlarn bir aklamasn ve tasvirini
sunabilir. Felsefenin temeli olan bu mantksal ontoloji, dnyann yaln nesnelerden ve nesnelerin meydana getirdii karmak (komplex) durumlardan olutuunu; her bir nesne
dzenleniinin (die Konfguration) bamsz olduunu, yani herhangi birinin varoluundan bir
bakasnn varoluunun karlamayacan ve olgular arasnda nedensel bir ilikinin
bulunmadn ileri srer. Bu ontolojiye gre, olgular dnyasnda hibir deer bulunmaz ve
olgularn hibiri bir dierinden yce deildir (TLP. 6. 41). Deer alan olgular dnyasnn
dndadr. Olgular dnyasnda her ey naslsa yledir. Hibir iyi, gzel, nemli olgu yoktur.
Ksaca belirtilecek olursa "Mantn nermeleri dnyann yap-iskelesini tasvir ederler, ya da
daha dorusu onu serimlerler. Adlarn ynletim [bir nesneye karlk gelme] sahibi olduklarn
varsayarlar. Bu da onlarn dnya ile balantsdr" (TLP. 6. 124).

200

Uygulamalar
1)

Eletirinin ne olduunu irdeleyiniz.

2)

Felsefe ve eletiri ilikisini aklaynz.

3)

Eletiri ile kuku ayrm nedir?

201

Uygulama Sorular
1)

Eletirinin ne olduunu irdeleyiniz.

2)

Felsefe ve eletiri ilikisini aklaynz.

3)

Eletiri ile kuku ayrm nedir?

202

Bu Blmde Ne rendik zeti


Bu blmde, Wittgensteinn dil-olgu ve mantk lemesine dair grlerini, felsefesi
balamnda ele aldk. Wittgenstein nemli bir dil felsefecisidir ayn zamanda, dilin snrlar
dnyann da snrlardr.

203

Blm Sorular
1)
hangileridir?

Wittgensteinn ilk dnem felsefesinde ne kan kavram veya kavramlar

a)

Mantk, dil, felsefe

b)

Mantk

c)

Sanat, siyaset, mantk

d)

Duygu, dil ve mantk

e)

Bilgi, siyaset, mantk

2)

Wittgenstein iin mantn felsefedeki yeri nedir?

a)

Mantk, felsefenin aracdr.

b)

Mantk, dil ifadelerini dzenler.

c)

Mantk, her bilimin anahtardr.

d)

Mantk, felsefenin balangcdr.

e)

Mantk, metafizikle yakndan ilikilidir.

3)

Wittgensteina gre, felsefe yapmann zsel koulu aadakilerden hangisidir?

a)

Metafizik

b)

Mantk

c)

Bilgi

d)

Akl

e)

Duyum

204

4)
Wittgenstein'a gre biimsel ve teknik adan bakldnda mantk,
deneysel ierii olmayan, dnya olgularnn neler olduuna ilikin hibir eyi dile getirmeyen
nermeler ve kurallardan olumutur. Yargsna dayanarak aadakilerden hangisi
sylenemez?
a)

Mantk nermeleri, olgular resimlemez.

b)

Mantk nermeleri, deneysel ierie sahiptir.

c)

Mantk, somut varlklarla ilgilenmez.

d)

Mantk nermeleri biimsel nermelerdir.

e)

Mantk nermeleri ilikileri dile getirir.

5)
Dnyann yapsnn anlamaya ynelik her trl ontoloji, mantn yaps ile
temellerinden hareketle ortaya konulabilecektir. Mant ontolojinin, daha dorusu dnyann
yapsn anlamaya ynelik abann temeline yerletiren Wittgenstein, bu balamda felsefenin
temelinin mantk olduunu dnr.
Yukarda verilen paragrafa gre Wittgensteinn felsefe anlay iin aada verilen
seeneklerden hangisindeki dnce kesinlikle yanltr.
a)

Felsefenin temeli mantktr.

b)

Felsefe ile mantk arasnda isel bir iliki vardr.

c)

Ontoloji ile felsefe arasnda iliki vardr.

d)

Mantksz bir ontoloji imknszdr.

e)

Dnyann yapsn anlamak iin sezgi yeterlidir.

6)

Wittgensteinn dil-mantk-olgu ilikisini aklaynz.

7)

Wittgensteinda felsefe yapmann koullar nelerdir?

8)

Wittgensteinn mant organon olarak grmesi ne anlama gelir?

9)

Wittgensteinn felsefesinde mantk nasl bir konuma sahiptir?

10)

Wittgensteina gre mantk ile ontolojinin ilikisi nedir?

Cevaplar: 1)a, 2)a, 3)b, 4)b, 5)e.

205

14. SONU: 20 VE 21 YZYILLARDA FELSEFENN GELD


KONUMU

206

Bu Blmde Neler reneceiz?


20. ve 21. yzyllarda felsefenin geldii konumun anlalmas konusu
renilecektir.

207

Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular


1)

20. yy. eletirel dil felsefesi nedir?

2)

Modern dnemde dil felsefesi nasldr?

3)

Eletirinin felsefedeki yeri nedir?

208

Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri


Konu

Kazanm

Kazanmn nasl elde


edilecei veya
gelitirilecei

Eletiri ve Felsefe

20. ve 21 Yy. Eletirel


Felsefesini kavramak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Eletiri ve Felsefe

Felsefi anlayn bilimden


farkn ortaya koymak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

Eletiri ve Felsefe

Eletirinin felsefedeki yerini


kavramak.

Okuma, aratrma, soru


sorma.

209

Anahtar Kavramlar

Dil Felsefesi

20. Yzyl felsefesi

Wittgenstein

aksiyom

210

Giri
Yirminci yzyl eletirel dil felsefesinin temel kavramlar ve felsefeye yaklam biimi
deerlendirilecektir. Felsefe ama, yntem ve yap bakmndan bilimlerden farkldr. Bunda
da eletirinin nemli bir pay vardr.
Felsefe bilimlerin anas yahut hizmetkr olarak grnmtr, o asla doa
bilimlerinden biri deildir. Hatta doa bilimlerinin teorilerini, temellerini oluturan fikirleri
aratran alandr. Onun ii kavramlarladr.

211

14. 20. ve 21. Yzyllarda Felsefenin Geldii Konumun Anlalmas


Burada ncelikli olarak felsefenin hem amalar ve yntemleri, hem de yaps
bakmndan bilimlerden ayrt edilmesi abas grlmektedir. lk elden felsefenin yapsna
ilikin olarak ne srlen sav, onu geometri gibi aksiyomatik disiplinlerden ayrmaktadr:
Felsefede tmdengelimler yoktur; o, salt tanmlaycdr. 165
Felsefede ne temelde duran bir nermeden tmdengelim ile karlm olan nermeler
zincirine; ne de bunlarn kendisinden tretildii temel nermeye izin verilmektedir. Felsefede
hi bir ifade dierinden daha yukarda ya da aada deildir; onun tm ifadeleri ayn
dzlemdedir. O ne bir aksiyom, ne bir dogma, ne de bir hipotez ierir. Wittgensteina gre
felsefede, dierlerine gre mantksal ya da epistemolojik ncelii olan hibir ifade yoktur.166
Bilimin aksiyomlar doru ve yanl olan, ahlakn nclleri iyi ve kty, estetiin kabulleri
gzel ve irkini ortaya koyar. Felsefe ise sadece tanmlayc bir etkinlik olarak bunlarn
hibirini yapmaz. Felsefenin grevi ne d dnyann, ne tanrnn ve ne de lmsz ruhun
varln kantlamaktr. Wittgensteinda felsefe sadece ortada olann ak klnmas anlamnda
tanmlayc bir etkinliktir.
Felsefe doa bilimleri iin ya da doa bilimleri felsefe iin bir yardmc unsur olabilir;
felsefe bilimlerin kraliesi ya da hizmetkr olabilir. 167 Fakat bunlar asla ayn dzlemde olan
etkinlikler deildir.
Felsefe, doa bilimlerinden hibiri deildir.
Felsefe szc, doa bilimlerinin yannda olmayp, ama stnde veya altnda yer alan
bir ey demek olmaldr. 168
Wittgensteinn ilk genlik yllarnn entelektel atmosferinde, arlkl olarak
tartlan konulardan biri fiziin, zellikle mekanik fiziin doas olmutur. Wittgensteinn
fikri geliiminde kendisi zerinde Boltzmann ile birlikte etkili olan fizikidnr Hertzin
gsterdii biimi ile 169 doa bilimleri gereklii modellemekte ya da resmetmektedirler. Ne
var ki felsefenin grevi gerekliin modelini sunmak ya da tasarlamak deildir.
Felsefe gerekliin resimlerini vermez ve bilimsel incelemeleri ne onaylayabilir, ne
de rtebilir. 170
Felsefenin ne bir bilimsellik iddiasnda olmas, ne de gereklie ilikin, bilimin
nermelerine alternatif nermeler sunmas sz konusudur. Felsefe, doa bilimleri gibi
165

Ludwig Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, Oxford, Basil Blackwell, 1999, s. 93.
Bkz. P. M. S. Hacker, Insight and Illusion: Themes in the Philosophy of Wittgenstein, England,
Thoemmes Press, 1997, s. 12.
167
Bkz. A.e.
168
Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus, 4.111 (Buradan itibaren TLP olacak anlacaktr.) ve Kr.
Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 93.
169
Bkz. P.M.S. Hacker & G. P. Baker, Understanding And Meaning, Oxford, Basil Blackwell, 1980, s. 463.
170
Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 93.
166

212

modelleyici olmadndan dolay, gerekliin hibir resmini sunmaz. Felsefe, tmdengelim


iermediinden dolay, doa bilimlerine zerlerinde ykselecekleri aksiyomatik temelleri de
salamaz. Alan doa bilimlerinin alanndan net bir biimde ayrlm olan felsefe, doa
bilimlerinin sunduu resimleri ya da modelleri ierikleri bakmndan doru ya da yanl
klacak bir merci deildir.
Doa bilimlerinin amac gereklie ilikin bilgi salamaktr. Doa bilimlerinin kendisi
ile megul olduu, zerine eildii alan, olgulardr. Felsefe ise olgular hakknda bilgi veren
bir disiplin olarak grlmemektedir. Fakat o, bilgi veren nermeler zerine eilmektedir:
Notes on Logic asndan felsefenin grevi, doa bilimi nermelerinin mantksal formlarn
salamaktr. zerine eildii alan olgulara ilikin bilgimizi ifade eden nermelerdir. Felsefe,
doa bilimlerinin olgulara ilikin, bilgi verici nermelerinin mantksal formlarna ilikindir.
Felsefe, bilimsel nermelerin (yalnzca ilksel nermelerin deil) mantksal
formlarnn doktrinidir. 171
Bilimsel ya da ampirik nermelerin formlar, felsefeye inceleme nesnesini
salamaktadrlar. Wittgenstein felsefeyi, bilimin ifadelerini mantksal yaplar bakmndan
deerlendiren bir ura olarak karmza karmaktadr. Felsefe doa bilimlerinin
ifadelerindeki bulanklklar ve zaman zaman ortaya kan tutarszlklar, onlarn mantksal
formlarna ynelik bir deerlendirme ile giderme abasndadr.
Burada arlk manta verilmektedir; nk mantk, bilim nermelerinin zerinde
ykselebilecei salam zemin olarak grlmektedir. Eer onlarn salam zemini mantk ise
felsefenin yapaca da, mantksal doktrine ynelik bir alma olmak durumundadr.
Hacker, Tractatusta mantksal formun sylenemeyen bir ey olarak grlmesinden
dolay, Wittgesteinn, felsefenin bilimsel nermelerin mantksal formunun doktrini olduu
dncesini terk etmi olduunu sylemektedir. 172
Bizim kanaatimiz ise Wittgensteinn bu fikri Tractatusta yeniden ele alm olmasna
karn, asla btn ile terk etmedii ynndedir. nk birincisi mantksal form, anlaml
olarak aka sylenemiyor olsa da anlaml nermelerin yaplarnda bulunur. kincisi ise
Tractatusta mantksal formun anlaml olarak sylenemez olduunu belirtmi olmak ile
birlikte Wittgenstein, Notes on Logicte felsefenin yapsna ilikin olarak u ifadeyi de
eklemektedir:
O, (Felsefe) mantk ve metafizikten oluur, mantk onun temelidir. 173
Dolays ile Wittgenstein felsefede zaten metafizik bir yn olduunu vurgulamtr. Bu
durumda mantksal formun sylenemez olmas artk felsefenin grevinin, bilimin ifadelerinin
mantksal formlar ile ilgili olamayaca anlamna gelmemektedir.
171

A.e.

172

Bkz. Hacker, Insight and Illusion: Themes in the Philosophy of Wittgenstein, s. 14.
Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 93.

173

213

Mantk ve metafizikten mteekkil olan felsefede, mantk temel olarak


grlmektedir. 174 Hackera gre daha nce dierlerine gre ncelii olan hibir nermenin
bulunmad, her birinin ayn dzlemde bulunduu sylenmi olan felsefede, imdi de
mantn temel olduunun sylenmesi, ilk bakta uyumaz gibi grnen bir durum
yaratmaktadr. 175
Ne var ki Wittgensteinn felsefenin dz olmas ile kastettii ey, daha nce de ele
aldmz gibi felsefede hem temel bir nermeden tmdengelim ile tretilmi nermelerin,
hem de bunlarn kendisinden tretildii aksiyomatik nermenin olmad ynndedir. Olgular
hakknda bilgi de vermeyen felsefe, sadece amlayc bir ura olarak anlalmaktadr. Bu
nedenle, sz konusu etkinlikte mantn bir ncelii yoktur; mantk olgular hakknda bilgi
vermeyecektir. Bu yzden ondan, dnyadaki olgulara ilikin bir bilgi tretilemeyecektir.
Dier yandan mantk, gerek olgulara ilikin betimlemeler sunan doa bilimi
nermeleri iin, gerekse metafiziin ifadeleri iin bir temel durumundadr. Bu yzden
mantn aratrlmas, dnya olgular hakknda bilgi veren nermelerin deerlendirilmesini
ncelemektedir. Mantn aratrlmas, dnyaya ilikin olarak sylenebilecek mmkn
eylerin aratrlmasdr:
Benim almam mantn temellerinden dnyann doasna doru uzanr. 176
Wittgensteina gre dnyann yaps ile mantn yaps ortaktr. Bu yzden de
dnyann yapsn ortaya koyma gayretinde olan her trden aba, bu urasn mantn
zerine oturtmak durumundadr. 177
Mantk bir reti deil, fakat dnyann bir yanssdr. 178
Hackera gre, Wittgensteinn mantn metafizii de ieren felsefe iin temel
olduunu sylerken 179 dnd ey, metafizik gereklerin mantksal soruturma vastas ile
aa karlabileceidir. 180 Yaplarndaki ortaklktan dolay olgulara ilikin her tr
soruturma, mantksal formun aratrlmas ile mmkn olacaktr. Nitekim Wittgensteinda
Philosophical Investigationsda bunu olumlar bir ifadeye yer vermektedir:
Mantk aratrmas btn eylerin doasn aa karr. 181
Bundan dolay olgular hakknda bilgi verme iddiasnda olan nermelerin yaps da,
ncelikle mantksal yapya uygun olmaldr. Mantk, bilgi veren tm nermelerin yapsnda
ortak olarak bulunmaktadr.

174

Bkz. A.e.
Bkz. Hacker & Baker, Understanding And Meaning, s. 463.
176
Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 79.
177
Bkz. Cengiz akmak, Tractatusun Temel zellikleri, Felsefe Logos (knye eksik!!)
178
Wittgenstein, TLP., 6.13.
179
Bkz. Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 93.
180
Bkz. Hacker, Insight and Illusion: Themes in the Philosophy of Wittgenstein, s. 14.
181
Ludwig Wittgenstein, Philosophical Investigations, United Kingdom, Blackwell Publishing, 2001, s. 36.
175

214

Mantk nermelerinin doru bir aklamas, onlara, tm dier nermelere kar biricik
bir konum vermelidir. 182
Mantn nermeleri, dzgn kurulmu ifadelerin kendisi zerine ina edildikleri
yapy gsterirler. Felsefenin de zerine kurulmas gereken, onun iin temel durumunda olan
ey, mantk olmaldr. Bu yzden de felsefe, doa bilimi nermeleri zerine eilirken,
aksiyomatik ve bilgi verici bir disiplin olmamas nedeniyle, onlara kout nermeler sunmaz;
onlar ierikleri bakmndan deerlendirmez. Felsefenin doa bilimi nermeleri zerine
eilmesi, mantksal formlar zerinden olacaktr. Ancak bylelikle doa bilimlerinin dnya
hakkndaki nermelerinin doru bir deerlendirmesi mmkn olacaktr. nk nermelerin
mantksal formlar, dnyann temel mantksal yapsna ilikin bir eyleri de iermektedir.
Szgelimi nc blmde detayl olarak incelemeye alacamz anlay uyarnca,
nermelerin olgulara ait resimlerin; olgulara ait resimlerin de olgularn temsili olmasn
salayan ey bunlar arasnda ortak olarak bulunan mantksal yapdr. Bu yzden doa
bilimlerinin olgulara ilikin nermelerinin incelenmesi, bunlarn olgular ile ortaklaa sahip
olduklar mantksal form bakmndan olacaktr. Her iki bakmdan da mantk, felsefe iin
nceliklidir.
Wittgenstein asndan, bilgi verici ifadelerin doa bilimi nermeleri olduunu ifade
etmitik. Bunlar bir olgunun tasvirini veren, dzgn kurulduklarnda doru ya da yanl
olabilen ifadelerdir. 183 Ne var ki felsefenin ifadeleri, doa bilimi nermelerinin tad bu
zellikleri barndrmamaktadrlar.
Hackera gre, Wittgensteinn felsefe ve doa bilimleri arasnda yapmaya alt bu
ayrm, dorudan Russelln felsefe anlay ile ilikilidir. Russelln gr uyarnca felsefe,
doa bilimlerinin bir tr tamamlaycs durumundadr. 184 nceledii konularn genellii ile
doa bilimleri iin bir tr meta disiplindir ve gerek yntemleri, gerekse ifade biimleri ile
felsefe, doa bilimlerine yknmelidir. 185 Bylelikle felsefenin rn olarak, doa bilimi
nermelerini tamamlayan felsefe ifadeleri ortaya konacaktr.
Biz, eer dorudan ilikisi var ise bile konumuzun btnl asndan
Wittgensteinn felsefeye ilikin grlerini, Russelln felsefesi ile karlatrmann deil;
kendi iinde deerlendirmenin uygun olduunu dnyoruz. Felsefenin doa bilimlerinden
ayrt edilmesi hususunun zerinde bu kadar durulmasnn, onun kognitif bir disiplin olarak
deil de eletirel bir etkinlik olarak ortaya konma abas ile ilikili olduu kanaatindeyiz.
Dnyaya ilikin bilgi verme grevi fizie; insan zihninin almasna ilikin
soruturma grevi ise psikolojiye ayrlmtr. Wittgensteinn felsefe iin belirledii grev,

TLP. 6.112 (Kr. Wittgenstein, Notebooks 1914 1916, s. 93. ).


Bkz. akmak, Tractatusun Temel zellikleri, sayfa??
184
Bkz. Hacker & Baker, Understanding And Meaning, s. 465.
185
Bkz. A.e.
182
183

215

evrenin doasna ilikin metafizik hakikatleri ortaya koymak veya sentetik a priori nermeler
sunmak deildir. 186
Felsefe olgular hakknda konumaz. Felsefe ifadeleri, olgular hakknda hibir tasviri
dile getirmeyen, bu konuda susan ifadelerdir. Bu yzden felsefede nerme olamaz. Felsefe
bilgi verme iddiasndaki bir disiplin deil, ifadelerimizi ak klma gayretinde olan eletirel
bir etkinliktir. Felsefenin biriciklii sunduu nermelerde deil, etkinlik olarak icra
edilmesindedir.
Felsefenin sonucu "felsefi nermeler" deil, fakat nermelerin ak klnmasdr. 187
Felsefe ne bir tasvir, ne bir teori, ne de bir bilgi verme gayretindedir. O, empirik
nermelerin ifade edililerinden kaynaklanan felsefi problemleri zen, bulanklklar
netletiren, yanl anlalmalar gideren; ak klc, bir etkinliktir.
Felsefe bir reti deil, ama bir etkenliktir.
Felsefi bir yapt, esasnda, aydnlatmalardan meydana gelir. 188
Bu etkinlik, dil zerinden gerekletirilen, eletirel bir faaliyettir.
Tm felsefe dil eletirisidir. 189
Bu trden bir dil eletirisinden beklenen, dilin bozulmas sonucunda dmlenen
dnceyi ak klmasdr.
Felsefenin amac dncelerin mantksal aklamasdr.
Felsefe, aksi halde donuk ve bulank olan dnceleri aydnlk klp keskince
snrlamaldr. 190
Aklk mantksal bakmdan salanacaktr; nk dncenin dmlenmesi ou
zaman kartrma ya da kastl olarak mantksal sentaksn ihlal edilmesi sonucunda ortaya
kmaktadr.
Wittgenstein asndan felsefe, kkl karklklar ile doludur. 191 Tractatusun
nsznde Wittgenstein, kitabnn felsefe problemlerinin tamamen zmyle ilgili olduunu
belirtmektedir. 192 Wittgenstein iin meru felsefe, dile ynelik eletirel bir etkinliktir. imdi
Tractatus bu karklklara bir aklk getirme ve felsefenin alann net bir biimde belirleme
gayretindedir. Kitabn amacnn belirtildii yer, felsefedeki problemlerin zm iin nerilen
Wittgenstein bu trden nermelerin olamayacan dnmektedir.
Wittgenstein, TLP., 4.112.
188
A.e.
189
Wittgenstein, TLP. 4.0031.
190
Wittgenstein, TLP. 4.112.
191
Bkz. Wittgenstein, TLP. 3.324.
192
Bkz. Wittgenstein, TLP. nsz.
186
187

216

yntemin de habercisidir:
Kitap bylece, dnmeye bir snr izmek istiyor, ya da daha ok dnmeye
deil, dncelerin dile getiriliine. 193
Bylece Tractatusun gayesini iki ana balk altnda toplayabiliriz. Bunlardan ilki
felsefede ortaya kan problemleri ak klarak zmek; ikincisi ise buna paralel olarak
sylenebilenler ile sylenemeyenleri birbirinden net bir ekilde ayrarak dile snr
ekmektir. 194
Wittgenstein, felsefedeki problemlerin dier bir nedeni olarak, dilin mantksal
sentaksnn bozulma pahasna, aka sylenemeyen, fakat sadece gsterilebilir olan eylerin
sylenmeye allmasn grmektedir. Bu yzden Tractatusun bir gayesi de aka
sylenebilen eyler ile sylenemeyip sadece gsterilebilir olan eyleri birbirlerinden ayracak
bir snr izgisi ekmektir. Wittgensteina gre felsefenin ncelikli uras bu olmaldr.195
Nitekim Wittgenstein, Russella yazd bir mektupta, eserinin temel probleminin neyin
aka (nermeler ile) sylenebileceini ve neyin nermeler ile sylenemeyip sadece
gsterilebileceini ortaya koymak olduunu bildirmektedir. 196
Wittgenstein asndan sylenebilenler, olgularn tasvirini veren doa bilimi
nermeleridir. Doa bilimlerinin dili, olgularn tasvirini doru ya da yanl; ama dzgn
olarak vermektedir. Bu dilin ifadeleri dzgn bir gramatik yap ile kurulmu, terimlerinin
ynletimleri ve ilevleri belirlenmi ve bununla beraber mantksal sentaks ile hibir
uyumazlk iermeyen nermelerdir.
Snrlar belirleme giriimi olmas bakmndan Wittgensteinn teebbs Kant
felsefesine yaklamaktadr. Nitekim Kant asndan felsefe, insan dncesine, akln meru
kullanmlarn belirleyecek olan bir snr izgisi ekmelidir. Bu yzden felsefe, gereklii
deneyimlememizin nkoullarna eilmelidir. Bu yn ile o, eylerin kendilerinden ok, bizim
onlara ilikin bilgimizin ortaya kma koullar hakknda olmaldr. nsan dncesinin
snrn belirleyecek daha st bir yap olmadndan, bu bir tr zeletiridir. 197 Byle bir
soruturmaya girimi olan felsefeden beklenen, deneyimin zorunlu nkoullarn ifade eden
doru sentetik a priori nermeler sunmasdr.
Pearsa gre Wittgenstein felsefesi, genel karakteri asndan Kant anlamda
eletireldir. 198 nk Kantn soruturmas dncenin snr izgilerini belirlemeye
ynelikken; buna paralel olarak Wittgenstein, dncenin ifade edilme biimine ynelik bir
soruturma nermitir. 199 Kantn eletirel felsefesinde olduu gibi Tractatus da, anlamn
snrlarn belirleme teebbsndedir. Kantn eletirisi, akln kendi bana, geleneksel
193

Bkz. A.e.
Bkz. akmak, Tractatusun Temel zellikleri,
195
Bkz. Hans Johann Glock, A Wittgenstein Dictionary, yayn yeri? Blackwell Publishing, 2005, s. 330.
196
Bkz. A.e.
197
Bkz. Pears, Wittgenstein, s. 25.
198
Bkz. A.e. s. 46
199
Bkz. A.e.
194

217

anlamnda metafizik bilgiye sahip olamayacan gstermitir. Benzer ekilde Tractatus da,
bu snrlar almaya alldnda ortaya kan metafizik kartrmalarn kkenlerini
belirlemeye almaktadr.
Kant olgusal bilginin, Wittgenstein ise olgusal sylemin iinde bulunduu snrlar
belirlemitir. 200 Kant, demi olduu snrlarn iinde, dncenin zorunlu olarak durduunu
dnrken; Wittgenstein da izdii snrlarda dilin zorunlu olarak durduunu
dnmtr. 201 Fakat Kanttan farkl olarak Wittgenstein, eletirisini dil zerinden
gerekletirmektedir. Wittgensteinn snr izgilerini belirlemek istedii yer dnme deil
fakat dncelerin dile getirilii 202dir. nk ona gre dnmeye ekilebilecek bir snr iin
dnlemeyeni de dnmemiz, yani snrn her iki tarafn da grebilmemiz gerekirdi. 203 Bu
yzden bu snr sadece ieriden ekilebilecektir. 204

200

Bkz. A.e., s. 48.


Bkz. A.e., s. 47.
202
Bkz. Wittgenstein, TLP. nsz.
203
Bkz. A.e.
204
Bkz. A.e.
201

218

Uygulamalar
1)

20 ve 21 yy. Eletirel Dil Felsefesinin ne olduunu deerlendirin.

2)

Modern dnemde dil felsefesi nasldr, yorumlaynz.

3)

Eletirinin felsefedeki yerini irdeleyiniz.

219

Uygulama Sorular
1)

20 ve 21 Yy. Eletirel Dil Felsefesinin ne olduunu alaynz.

2)

Modern dnemde dil felsefesi nasldr, anlatnz.

3)

Eletirinin felsefedeki yerini irdeleyiniz.

220

Bu Blmde Ne rendik zeti


20. 21 yzyl eletirel felsefesinin temel zellikleri ele alnrken, felsefenin bilimlerden
de ayrlan ynlerini rendik. Felsefenin olgularla uramamas, eletiriye dayanan yaps ile
bilimin nermelerini mantksal bakmdan deerlendirmesi gerektiini grdk. Wittgensteina
gre felsefe susulmas gereken yeri ve konuulmas gereken yeri belirlemelidir. Olguya
dayanan nermeler ile metafizik nermelerin farkl olduunu rendik.
Bu blmde, Wittgensteinn felsefenin sorunlarnn dilin yapsndan kaynaklandn
grdk. Felsefe sorunlar, aka sylenemeyenlerin sylenmeye allmasndan
kaynaklanmaktadr. Kant olgusal bilginin, Wittgenstein ise olgusal sylemin iinde
bulunduu snrlar belirlemitir.

221

Blm Sorular
1)
Felsefeni sadece filozoflar tarafndan ortaya konulan eitli grlerin ak
klnmas etkinlii olmas gerektiini ileri sren filozof kimdir?
a)

Platon

b)

Descartes

c)

Heidegger

d)

Wittgenstein

e)

Augustinus

2)
Eletirel dil felsefesi ve Wittgensteinn grleri gz nnde bulundurulursa,
aadaki yarglardan hangisinin yanl olduu sylenebilir?
a)

Wittgenstein iin meru felsefe, duygulara ynelik eletirel bir etkinliktir.

b)

Felsefe, doann yaps ve ileyiini incelemez.

c)

Deney ve gzlem gibi metodlar felsefede kullanlmaz.

d)
Wittgenstein asndan sylenebilenler, olgularn tasvirini veren doa bilimi
nermeleridir.
e)

Kantn soruturmas dncenin snr izgilerini belirlemeye yneliktir.

3)
Wittgensteina gre, felsefe, bilimin ifadelerini mantksal yaplar bakmndan
deerlendiren bir ura olarak karmza kmaktadr. Felsefenin bu ilevi aadakilerden
hangisinde en iyi ekilde anlatmaktadr?
a)

Bilimin alma alanlarn belirleyerek ona nclk eder.

b)

Bilimin manevi olarak ilerleyiciliine katk salar.

c)

Bilimin ifadelerini mantksal yaplar bakmndan deerlendirir.

d)

Bilime tarihsel yntemler sunar.

e)

Bilimin hangi konularda aratrma yapacan belirler.

222

4)
Wittgensteina gre snr bekisi olarak grd felsefe bilimin ifadelerini
incelerken temel dayana aadakilerden hangisidir?
a)

Mantk

b)

Epistemoloji

c)

Sanat

d)

Etik

e)

Geometri

5)
uyuamaz?

Aadakilerden hangisi Wittgensteinn dil felsefesine ilikin dnceleriyle

a)

Felsefe, dil zerinden gerekletirilen, eletirel bir faaliyettir.

b)

Felsefe, evrensel insanlk deerlerinin ele alnmas ve temellendirilmesidir.

c)

Tm felsefe dil eletirisidir.

d)

Felsefenin amac, dncelerin mantksal aklamasdr.

e)

Felsefenin sonucu "felsefi nermeler" deil, fakat nermelerin ak klnmasdr.

6)

Wittgensteinda doa bilimleri ve felsefe arasndaki ayrm nedir?

7)

Wittgensteinn dil felsefesini ana hatlaryla anlatnz.

8)
aklaynz.

Wittgensteinn

mantk

anlaynn

felsefe

yaklamndaki

9)

Felsefede eletirinin nemini aklaynz.

10)

Wittgenstein felsefe yaklamn ana hatlaryla anlatnz.

konumunu

Cevaplar: 1)d, 2)a, 3)c, 4)a, 5)b.

223

KAYNAKLAR
Aristoteles, Metafizik, ev.: Ahmet Arslan, stanbul, Sosyal Yaynlar, 1996
Baum, Manfred; Kant ve Saf Akln Eletirisi, ev. Nafer Ermi, Cogito:
Sonsuzluun Snrnda: Immanuel Kant, Say 41 42, Yap Kredi Yaynlar: K 2005
Cevizci, Ahmet On Yedinci Yzyl Felsefesi Tarihi, Bursa, Asa Kitabevi, 2007.
Denkel, Arda Bilginin Temelleri, stanbul, Doruk Yaynevi, 2003
Descartes, Felsefenin lkeleri, ev. Mehmet Karasan, stanbul, Milli Eitim
Basmevi, 1967
Descartes, Metafizik Dnceler, ev. Mehmet Karasan, stanbul, Milli Eitim
Basmevi, 1998
Didier, Jean; John Locke, ev.: Atakan Altnrs, stanbul, Paradigma Yaynlar, 2009
Dural, Teoman; Aristoteleste Bilim ve Canllar Sorunu, stanbul, antay Kitabevi,
1995
Gkberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, 16. Basm, stanbul, 2005.
Jones, W.T.; Klasik Dnce, Bat Felsefesi Tarihi, Birinci Cilt, ev. Hakk Hnler,
stanbul, Paradigma Yaynlar, 2006
Locke, John; nsan Anl zerine Bir Deneme, ev.: Vehbi Hackadirolu,
stanbul, Kabalc Yaynevi, 1996,
Magee, Bryan Byk Filozoflar, ev. Ahmet Cevizci, stanbul, Paradigma Yaynlar,
2000.
Marias, Julian; History of Philosophy, New York, Dover Publications, Inc., 1966,
Peters, Francis E.; Antik Yunan Felsefesi Terimleri Szl, ev. Hakk Hnler,
stanbul, Paradigma Yaynclk, 2004
Platon, Devlet, ev.: S. Eybolu, M. Ali Cimcoz, stanbul, Remzi Yaynevi, 1985
Ross, David, Aristoteles, ev. Ahmet Arslan, v.d., stanbul, Kabalc Yaynevi, 2002
Skirbekk, G ve N. Gilje, Antik Yunandan Modern Dneme Felsefe Tarihi, ev.
Emrah Akba, ule Mutlu, 6. Bask, Kesit Yaynlar, stanbul, 2014.
Stace, W. T.; A Critical History of Greek Philosophy, London, Macmillan St
Martins Press
224

Ural, afak; Pozitivist Felsefe, stanbul, Say Yaynlar, 2006


Zeller, Eduard; Grek Felsefesi Tarihi, ev.: Ahmet Aydoan, stanbul, z Yaynclk,
2001.

225

You might also like