Hayâlin gönlümün tepelerinde gezindi; Bu bir serâp olsa da hafakanlarım dindi.. Andım yine Seni her şey yâdımdan silindi. Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam, Rûhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam; Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam.. Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam. Anlasam, vuslata ne zaman ferman gelecek?. Hicranla yanan gönlüm durmadan inleyecek; İnleyip en taze hislerle hep bekleyecek.. Anlasam, vuslata ne zaman ferman gelecek? Kalbim bir güvercin gibi titrerken adından, Ne olur Sana ulaşmam için kanadından; Bana bir tüy ver, pervaz edeyim hep ardından.. Kalbim bir güvercin gibi titrerken adından. Ey kupkuru çölleri Cennet'e çeviren Gül; Gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül! Vaktidir, ağlayan gözlerimin içine gül!. Ey kupkuru çölleri Cennet'e çeviren Gül! Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım, Bir kor saç içime ocaklar gibi yanayım; Sensiz geçen bu acı rüyâdan kurtulayım.. Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım.. Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta, Rûhuma sisli-dumanlı bir kasvet yaymakta; Göster çehreni ki, güneş gurûba kaymakta.. Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta... Son demde hiç olmazsa gurûbum tulû olsun, Gönlüm ufkunun en taze renkleriyle dolsun; Her yanda tamburlar çalınsın; neyler duyulsun.. Ne olur, hiç olmazsa gurûbum tulû olsun..!