You are on page 1of 29

Alan Lightman - Einstein'in Dleri

Alan Lightman Einstein'in Dleri

Duvardaki zar zor seilen saate gre alty on geiyor. Dakikalar ilerledike yeni cisimler de biimleniyor. Sabahn lo nda gen patent brosu ktibi, ba masann zerinde, iskemlesine kvrlm. Son birka aydr, zaman zerine saysz dler kurdu. Dleri, aratrmalarna nclk etti. Ama d grmenin sonuna geldi artk. Geceler boyunca dnlen birok olas zaman oluumlarndan biri baskn kyor Dierlerinin olanaksz olduu anlamna gelmiyor bu. Onlar da belki baka dnyalarda var olabilirler. Patent brosu ktibi Albert Einstein. Dlerinde yeni dnyalar gryor. Buralarda zaman ya dairesel, ya da geriye iliyor, yksek irtifalarda yavalyor ya da blbl biimini alyor. "Hibir romanc, fiziki veya felsefeci bugne dek zamann ne olduunu ya da ne olabilecei zerine bu kadar muhteem bir bak ortaya koymamt"

Trkeye eviren: Ergin Koparan Z|POTR ada dnya roman : 2 Yaptn zgn ad: Einstein's Dreans, New York 1993 Akal - Tuna Ajans, 1994 Kapak dzeni: Blent Engez Birinci basm: Ekim 1994 Dizi ynetmeni: Atilla Birkiye Roman eviren: ERGN KOPARAN zgr Yaynlar, Ankara Cad. 31/2 Caalolu - stanbul Tel: 526 25 13 - 5219 14 49 Dizgi - basm - cilt: Acar Matbaaclk A.. Tel: (0-212) 577 69 96 - 567 98 64 Ebook Dzenleme: Nirvana13

Uzaklardaki bol kemerli arnn saat kulesi alt kez alp susuyor. alma masasna ylp kalyor gen adam. Yeni bir coku krizinden sonra broya gn aarrken gelmi. Salar karmakark, pantolonu birka beden byk. Elinde yirmi sayfa kadar grnen buruturulmu bir kat tomarn sk sk tutuyor: Yeni zaman kuram. Bugn Alman fizik dergisine postalayacak. Kentten ses krntlar szlyor odaya. Taa arpan bir st iesi yanklanyor. Marktgasse'de bir dkknn tentesini indiren kol dnyor. Sebze kamyonu usulca geiyor caddeden. Yakndaki bir dairede bir kadnla bir erkek alak sesle konuuyorlar. Odaya vuran lo kta alma masalar siluet halinde ve yumuak grnyor, tpk uyuyan kocaman hayvanlar gibi. Gen adamn st ak kitaplarla dolu masas dndaki on iki mee masa, dzenli biimde nceki gnden kalma evrakla kapl. ki saat iinde gelecek olan ktiplerin her biri, ilerine tam tamna nereden balayacaklarn biliyorlar. Ama, bu solgun kta masalarn zerindeki evrak, kedeki saatten ya da kapnn yanndaki sekreter iskemlesinden daha fazla seilmiyor. u anda grlebilen tek ey, masalarn siluet halindeki biimleri ve gen adamn iki bklm hali. Duvardaki zar zor seilen saate gre alty on geiyor. Dakikalar ilerledike yeni cisimler de biimleniyor. urada metal bir p tenekesi grlyor. tede duvarda bir takvim. Burada, bir aile fotoraf, bir kutu ata, mrekkep kutusu, bir dolmakalem. lerde bir daktilo, iskemle zerine katlanp braklm bir ceket. Hazr ve nazr olan duvardaki kitap raflar gecenin sisi iinden kveriyorlar zamanla. Raflarda patent defterleri. Bir defter srtnmeyi en aza indirmek iin eimli dileri olan bir sondaj arkyla ilgili. Dieri, enerji kayna dalgalandnda da voltaj sabit tutan bir elektirik transformatr neriyor. teki dk hzl aryosuyla grlty azaltan bir daktiloyu tanmlyor. Bu oda pratik fikirlerle dolu. Darda Alplerin doruklar gne altnda parldamaya balyor. Haziran sonlarndayz. Aare stnde bir denizci kk yelkenlisini zp yola kyor. Aknt onu Aars-trasse zerinden

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


Gerberngasse'ye, yaz elmalarna, ileklere gtrecek. Frnc, Marktgasse'deki dkknna gehyor, kmr frnn yakp un ve mayay kartrmaya koyuluyor. ki sevgili Nydegg kprs zerinde kucaklayorlar. Arzu dolu baklar aadaki rmaa evrili. Bir adam Schiffla-ube'deki balkonunda pembe gkyzn inceliyor. Uyku tutmam bir kadn, her karanlk kemere merakla bakarak Kramgasse'de yava yava yryor yar aydnlkta dkkn tabelalarn okuyarak. Speichergasse'deki uzun ve dar broda, pratik fikirlerle dolu odada gen ktip hl ba masann zerinde, iskemlesine kvrlm. Son birka aydr, Nisan ortalarndan bu yana, zaman zerine saysz dler kurdu. Dleri, aratrmalarna nclk etti. Dleri onu yiyip bitirdi. yle dehete dt ki bazen uyank m olduunu, d m grdn ayrt edemedi. Ama d grmenin sonuna geldi artk. Birok olas zaman oluumlarndan biri baskn kyor. Dierlerinin olanaksz olduu anlamna gelmiyor bu. Onlar da belki baka dnyalarda var olabilirler. Gen adam iskemlesinde doruluyor, daktilo kzn gelmesini beklerken usulca Beethoven'in Ay Sonatm mrldanyor. 14 NSAN 1905 Zamann, kendi zerine kvrlan bir daire olduunu dn. Dnya, kusursuzca, sonsuza dek kendini yineliyor. ounlukla insanlar yaamlarn yeniden yaayacaklarn bilmiyorlar. Tccarlar bilmiyor ayn pazarl tekrar tekrar yapacaklarn. Politikaclar, zaman dngs iinde ayn krsden sonsuz kez baracaklarn bilmiyor. Ana babalar bebeklerinin ilk glcn sanki bir daha duyma-yacaklarm gibi karlyor. lk kez sevien klar utanarak soyunuyor, yuvarlak kalalar, narin gsler onlar artyor. Nereden bilsinler, her bir gizli bakn, her dokunuun, eskisine benzer biimde tekrar, tekrar yineleneceini. Marktgasse'de de bu byle. Dkknclar nereden bilebilir her el rgs kazan, ili mendilin, her ukulatann, her karmak pusulann ve saatin yeniden tezghlarna geri dneceini. Akam karanlk knce, dkknclar ya evlerine, ailelerine gidiyorlar, ya da bira imeye tavernalara. Kalabalk caddelerden geen arkadalarna sesleniyorlar, her zaman dilimine emanet bir zmrtm gibi sarlp okuyorlar. Nasl bilebilirler hibir eyin geici olmadn. Her eyin yinelendiini. Kristal avizenin evresinde koturan karnca balad yere dneceini ne kadar bilirse onlar da o kadar farkndalar. Gerberngasse hastanesinde bir kadn kocasna veda ediyor. Adam yatan iinde, bo gzlerini karsna dikmi. Son iki ay boyunca, kanser grtlandan cierlerine, oradan da pankreasa ve beyne srad. ki kk ocuu odann kesindeki iskemleye oturmular. Avurtlar km, bir deri bir kemik ihtiyar bir adam haline gelmi babalarna bakmaya korkuyorlar. Kars yataa yaklayor, kocasn alnndan pyor, fsldayarak veda edip ocuklarn alyor, kyor. Bunun son pck olduundan emin. Nereden bilebilir zamann yeniden balayacan. Yeniden doacan, liseye gideceini, Zrih'deki galeride yine resimlerini sergileyeceini, kocasyla Fribourg'daki kk ktphanede tanacaklarm, scak bir Temmuz gn yeniden Thun Glnde yelkenle dolaacaklarn, yeniden doum yapacan, kocasnn tekrar sekiz yl eczanede alacan, bir akam grtlanda bir ilikle eve geleceini. Bunun yine byyeceini, kocasnn zayflayacan, yine bu hastanede bu yatakta, bu anda her eyin biteceini. Nereden bilebilir? Her eyin bir dng olduu dnyada, her el sk, her p, her doum, her szck tam tamna yinelenecektir. ki arkadan dostluklarnn sona erdii, bir ailenin para yznden blnd anlar, iftler arasndaki tartmalarn her krc an, stn olann kskanl yznden kaan tm frsatlar, tutulmayan her sz de yle yinelenecek. Tabii nasl her ey gelecekte ynelenecekse, u anda olan her ey de bundan nce milyonlarca kez yinelenmitir. Kentte yaayanlarn ok az, dlerinde, her eyin gemite olup bittiinin bilincindeler. Bunlar mutsuz insanlardr. Karlatklar yanl hkmlerin, hatal isteklerinin ve kr talihlerinin gemi zaman dngsnde yer aldm hissederler. l gecenin iinde bu lanetlenmi hemehrilerimiz araflaryla bouur, bir trl huzura kavuamaz, tek bir eylemi, tek bir davran bile deitiremeyecekleri gerei onlar drtkler durur. Hatalar, bu hayatlarnda da, nceki hayatlarndaki gibi kl klna yinelenecektir. te yalnzca bu ifte talihsizler zamann bir dng olduunun iaretini tar. Her

kentte, akam ilerlediinde, bo caddeler ve balkonlar bunlarn iniltileriyle dolar. 19 NSAN 1905 Souk bir Kasm sabahyd. lk kar yamt. Bir adam, drdnc katta Kramgasse'ye bakan balkonunda, zerinde uzun deri paltosuyla ayakta duruyor, aada uzanp giden bembeyaz caddeyi ve Zahringen emesini sey-dediyordu. Douya baktnda St. Vincent Katedrali'nin narin an kulesini, batya baktnda da Zytgloggeturm'un yuvarlak atsn grebilirdi. Ama o ne douya bakyordu, ne de batya. Gzleri aada, karn zerinde duran kk, krmz bir apkaya taklp kalmt. Dnyordu. Kadnn Fribourg'daki evine gitsin mi? Elleri balkonun madeni korkuluklarn kavram, dnyordu. Gitsem mi? Onu ziyarete gitsem mi? Onu bir daha grmemeye karar veriyor. Kadn ok yanar dner ve onu hep eletiriyor. Hayatn cehenneme evirebilir. Belki de onunla ilgilenmeyecek bile. Kadn bir daha grmemeye karar veriyor. Erkek arkadalaryla buluuyor. Eczanedeki iine gidip geliyor. Oradaki kadn asistannn farknda bile deil. Akamlar Kochergasse'deki biracya gidip arkadalaryla iiyor, fondip yapmay reniyor. Sonra, yl sonra Neuchatel'de bir giyim maazasnda baka bir kadnla tanyor. ok ho bir kadn. Birka ay iinde kadna yava yava tutuluyor. Bir yl sonra kadn gelip onunla Bern'de yaamaya balyor. Sakin bir hayat sryorlar. Aare kysnda yrylere kyorlar, birbirlerine yolda oluyorlar. Mutlu bir ekilde birlikte yalanyorlar. kinci dnyada, uzun deri paltolu adam Fribourglu kadn yeniden grmesi gerektiine karar veriyor. Onu yeterince tanmyor bile. Kadn belki ok yanar dner. Davranlar biraz hafifmerep ama glmsediinde yz ylesine yumuak ki. Hele o gl, szckleri ustaca kullan... Evet, muhakkak onu grmeliyim diyor adam. Kalkp kadnn Fribourg'daki evine gidiyor. Kanapede yanyana oturuyorlar. Birka 'dakika iinde yreinin yerinden kopacak-m gibi attn hissediyor. Kadnn bembeyaz kollarn grdke dizlerinin ba zlyor. lgnca, ihtirasla seviiyorlar. Kadn onu Fribourg'a tanmaya ikna ediyor. Adam Bern'deki iini

brakyor. Fribourg Postanesi'nde almaya balyor. Kadnn akyla yanp tutuuyor. Her len eve geliyor. Yemek yiyip seviiyorlar. Tartyorlar. Kadn, daha ok para gerek diye yaknyor. Adam yalvaryor. Kadn, evdeki kap kaa adama flatyor. Yeniden seviiyorlar. Sonra adam Postanedeki iine dnyor. Kadn onu terk etmekle tehdit ediyor. Terk etmiyor ama. Adam, kadn iin yayor ve ektii acdan mutlu. nc dnyada, Adam, kadn grmesi gerektiine karar veriyor. Onu yeterince tanmyor bile. Kadn belki ok yanar dner. Davranlar biraz hafifmerep ama glmsediinde yz ylesine yumuak ki. Hele o gl, szckleri ustaca kullan... Evet, muhakkak onu grmeliyim diyor adam. Kalkp kadnn Fribourg'daki evine gidiyor. Kapy kadn ayor. Mutfak masasnda ay iiyorlar. Kadnn ktphanedeki iinden, adamn eczanedeki iinden sz ediyorlar. Bir saat kadar sonra kadn bir arkadana yardm etmeye gitmesi gerektiini sylyor. Adama veda edip elini skyor. Adam, Bern'e, otuz kilometre gerisin geri, Bern'e dnyor. Yolda, trende iinde bir boluk. Kramgasse'de drdnc kattaki dairesine kyor. Balkonda durup aada karn iindeki kk krmz apkaya dikiyor gzlerini. Bu olay zinciri de gerekten, ayn anda oluyor. nk bu dnyada zamann, tpk uzay gibi boyutu vardr. Nasl bir cisim, yatay, dey veya boylamasna , dorultuda hareket edebiliyorsa, ayn biimde dorultudaki gelecek iinde de yer alabilir. Her gelecek, deiik bir zaman ynnde hareket eder. Her gelecek gerektir. ster Fribourg'daki kadn grp grmemek stne olsun, ister bir paltoyu alp almamak stne, her karar annda dnya dnyaya ayrlr. Her birinde ayn insanlar bulunmaktadr ama bu insanlarn kaderleri farkldr. Zaman iinde, sonsuz sayda dnyalar vardr. Bazlar, her muhtemel kararn gerekleeceinden dem vurur. Bye bir dnyada, insanlar yaptklarndan nasl sorumlu olabilirler ki? Bazlar da, her kararn takipisi olmak gerektiini savunurlar. Byle olmazsa kaos olur derler. Byle insanlar, her eyin nedenini bildikleri srece, elikili bir dnyada yaamaktan honutturlar.

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


24 NSAN 1905 Bu dnyada iki zaman vardr. Mekanik zaman ve bedenin zaman. lki ileri geri sallanp duran demirden bir sarka gibi kat ve madenidir. kincisi ise krfezdeki bir balk gibi kvrak ve kpr kprdr. Birincisi verimsizdir, nceden belirlenmitir. teki ise yol alrken kendi kararlarn kendisi verir. Bazlar mekanik zamann var olmadna inanmlardr. Kramgaase'deki dev saatin nnden geerken onu grmezler, Postgasse'den paket gnderirken veya Rosengar-ten'in iekleri arasnda dolarken saatin anlarn duymazlar. Bileklerinde saatleri vardr ama yalnzca ss olarak ya da zaman paralarn armaan olarak verenlere hr-meten. Evlerinde saat bulundurmazlar. Onun yerinde yrek atlarna kulak verirler. Ruh hallerinin ve tutkularnn ritimlerini dinlerler. Byle insanlar acknca yemek yerler, uyannca ilerine ya da eczaneye giderler, gnn her saatinde seviirler. Bu insanlar mekanik zaman kavramna glp geerler. Zamann dzensiz hareket ettiine inanrlar. Yaral bir ocuu hastaneye yetitirirken veya ahlaksz bir komunun baklar zerinizdeyken zamann srtnda bir arlkla ilerlediini bilirler. Yine bilirler, dostlarla yiyip ierken, hayr duas alrken veya gizli bir n kollarnda uzanmken zamann ok gibi ileri atldn. Bir de bedenlerinin var olmadna inananlar vardr. Onlar mekanik zamana bal olarak yaarlar. Sabah yedide kalkarlar. le vakti yemek yer, akam altda sofraya otururlar. Randevularna tam zamannda, saate uygun olarak gelirler. Haftada krk saat alr, Pazarlar Pazar gazetelerini okur, Sal akamlar satran oynarlar. Mideleri gurul-dadnda, yemek zamannn gelip gelmediini anlamak iin saatlerine bakarlar. Konserde ileri gemeye baladnda sahnenin stndeki saate bakarak eve gitmeye ne kadar kaldn anlamaya alrlar. Onlar bedenin mucizevi olmadna, kimyasal maddelerden, dokulardan ve sinir akmlarndan olutuuna inanrlar. Dnceler onlar iin beyindeki yalnzca belirli sinir ularna kimyasal maddelerin akmasdr. znt kk beyinde asit younlamas sonucu oluur. Ksacas, insan bedeni tpk bir elektronun ya da duvar saatinin bal olduu yasalarla ynlendirilen bir makinedir. Bu nedenle beden, fizik diliyle ynlendirilmelidir. Eer beden konuuyorsa, bu u kadar kaldracn ve kuvvetin konumasdr. Beden, emrine girilecek bir ey deil emredilecek bir nesnedir. Aare rma kysnda gece hava almaya kan biri, iki dnyay birarada grebilir. Sandalc, karanlkta yerini saniyeleri sayarak, akntya gre saptyor. "Bir, metre. ki, alt metre. , dokuz metre. "Sesi karanl berrak ve belirgin hecelerle yaryor. Birbirlerini yllardr grmemi olan iki karde Nydegg Kprs'nde bir lmbann altnda iki iip glyorlar. St. Vincent Katedrali'nin an on kez alyor. Buna Euclid geometrisinin ispatlan gibi kusursuz mekanik bir yant olarak Schlaflaube zerindeki evlerin klar birka saniye iinde snyor. Uzaktaki an sesleri tarafndan zamansz uykularndan uyandrlan, rmak kysnda uzanm iki k, gecenin geliine arm gibi tembel tembel bakmyorlar. ki zamann birletii yerde umutsuzluk vardr. ki zaman kendi yollarna gittiinde huzur vardr. rnein, bir davavekili, bir hastabakc, bir frnc her iki zamanda mucizevi olarak birer dnya oluturabilirler ama ayn zaman iinde bunu yapamazlar. Her iki zaman gerektir ama gerekleri ayn deildir. 26 NSAN 1905 Bu dnyada, baz eylerin acayip olduu kukusuz. Vadilerde ve ovalarda ev grnmyor. Herkes dalarda yayor. Gemite bir zamanlar, bilimciler zamann dnyann merkezinden uzaklatka daha yava getiini bulmulard. Fark ok kkt ama ok hassas aletlerle llebili-yordu. Bu olgu renilince gen kalmaya nem veren insanlar dalara g etti. imdi btn evler Dom'da, Matter-horn'da, Monte Rosa'da ve dier tepelerde. Baka yerlerde yerleim birimi bulmak olanaksz. Bazlar evlerini dalara tamakla yetinmediler. En fazla etkiyi salamak iin evlerini kazklar zerine yaptlar. Dnyann her yannda dalarn tepeleri imdi uzaktan bakldnda uzun bacaklar zerine tnemi iman kular andran evlerle kapl. En uzun yaama savndaki insanlar evlerini en yksek kazklarn zerine kuranlar. Gerekten baz evler, tahta bacaklar zerinde yarm kilometre ykseliyor. Ykseklik bir stat haline gelmi. Mutfak penceresinden komusunu grmek iin yukar bakan biri,

onun kendisinden nce mafsal arlar ekmeyeceini, salarnn kendinden nce dklmeyeceim, yznn kendinden nce burumayacan, ekiciliini kendinden nce yitirmeyeceini dnyor. Ayn biimde, bir eve yukardan bakan da onlar harcanm, zayf, dar grl olarak grp kmsyor. Bazlar btn hayatlar boyunca ykseklerde yaamakla, en yksek dan en yksek doruundaki en yksek evde doup, hi aa inmemekle vnyor. Bunlar genliklerini aynalara bakarak kutluyor, balkonlarnda plak geziyorlar. Arada srada i adam suratl birilerinin evlerinden kp aa indikleri oluyor. Bunu telala yapyorlar. Yksek merdivenlerinden aceleyle yere iniyorlar, hemen ya baka bir merdivene kouyorlar ya da vadiye. lerini bitirir bitirmez mmkn olduunca abuk ya evlerine ya da bir baka yksek yere dnyorlar. Aaya doru attklar her admda zamann daha hzl aktn, kendilerinin de biraz daha hzl yalandklarn biliyorlar. Toprak seviyesindeki insanlar hi oturmuyor. antalar ya da paketleri ellerinde bir yerlere seirtiyorlar. Her kentte saylar ok az bir miktar insan ise komularndan birka saniye daha hzl yalanp yalanmadklarn dert etmeyi brakmlar. Bu maceraperest insanlar aadaki dnyaya bazen birka gnlne geliyorlar, vadilerde byyen aalarn altna uzanyorlar, daha scak irtifalarda bulunan gllerde yzyor, yerlerde yuvarlanyorlar. Saatlerine bakmyorlar bile. Sorsanz bugnn Pazartesi mi Sal m olduundan haberleri yoktur. tekiler koturup dururken bunlar byk altndan glyorlar. Zamanla insanlar, neden yksek yerlerin daha iyi olduunu unutmular. Bununla birlikte yksek yerlerde yaamaya devam ediyorlar, olabildiince bask yerlerden kayor, ocuklarna dier ocuklar alak yerlerden uzak tutmay retiyorlar. Dalarn souuna dayanyor, oturduklar yerlerin rahatszln soylarnn bir gerei sayarak bundan zevk alyorlar. Hatta ince havalarnn bedenleri iin yararl olduuna kendilerini inandrmlar. Bu mantkla bo perhizlere giriyor, en hafifleri dndaki yiyecekleri azlarna koymuyorlar. Zaman iinde herkes, hava gibi incelmi, zekt keisine dnm, hepsi olduundan yal gsteriyor.

28 NSAN 1905 Hi kimse bir zaman aracyla karlamakszn, bulvar boyunca yryemez, bir dostuyla ene alamaz, bir binaya giremez, eski bir arnn mermer kemerleri altnda bir eyler arayamaz. Zaman her yerde gzmzn nndedir. Saat kuleleri, kol saatleri, kilise anlar yanlmaz bir hassaslkla birbirinin pei sra yrr. Ve gz nndeki her duvar saatinin ardnda, zamann kocaman bir yap iskelesi durur. Bu iskele evreni sarar, zaman yasasn herkese eit olarak bltrr. Zaman nets bir dzenlilikle, uzayn her noktasnda ayn hzla ilerler. Zaman sonsuz bir cetveldir. Zaman mutlaktr. Bern halk, her leden sonra Kramgasse'nin bat ucunda toplanr. Orada, saat e drt kala Zytgloggeturm zamana selam durur. Kulenin tepesinde palyaolar danse-der, horozlar ter, aylar mzka ve trampet alar. Sesleri ve mekanik hareketleri dililerin dnyle uyumludur ama ayn zamanda da zamann kusursuzluundan ilham alrlar. Saat tam te, kocaman bir an kez alar. nsanlar saatlerini ayarlar ve sonra Speichergasse'deki brolarna, Marktgasse'deki dkknlarna, Aare kprlerinin ardndaki iftliklerine dnerler. Dini inanlar gl olanlar, zaman Tanrnn bir ltf olarak grrler. Bir yaratan olmakszn hibir ey byle eksiksiz yaratlamaz. Hibir ey, fanilikten te, lmsz olamaz. Her mutlak, tek bir mutlan parasdr. Btn mutlak eyler gibi zaman da yle. Bu nedenle ahlak filozoflar zaman inanlarna merkez almlardr. Zaman, btn hareketlerin kstas alnd bir mihenk tadr. Zaman, doru ve yanl grmek iin gerekli olan berraklktr. Amthausgasse'deki bir arafda bir kadn arkadayla konuuyor. Yeni isiz kalm. Yirmi yl boyunca Bundes-haus'ta sekreter olarak alm, toplantlar tutanaklara geirmi. Ailesini geindirmek zorunda. imdi, henz okula giden kz ve her sabah iki saat tuvalette kalan kocasyla isiz kalm. Amiri olan ya tulumu, grotesk kadn bir sabah gelip ertesi sabah masasn toplamasn sylemi. Dkkndaki arkada sesini karmadan dinliyor, henz iini yitirmi kadnn kazandan bir ty alyor. ki arkada ertesi sabah saat onda ay imek zere szleiyorlar. Saat onda. u andan on yedi saat elli dakika sonra. ini yitiren kadn,

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


gnlerdir ilk kez glmsyor. Mutfandakrduvar saatinin, u anla ertesi gn saat on arasndaki, kesintisiz, kimseye sormakszn her saniye srdrecei tik taklarn geiriyor aklndan. Arkadann evinde de ona ayarl bir baka saat var. Kadn ertesi sabah saat ona yirmi kala, earbn takacak, eldivenlerini, mantosunu giyecek, Schiff-laube boyunca yryp Nydegg Kprsn geecek ve Postgasse'deki kafeteryaya gelecek. Kentin br yakasnda arkada, ona eyrek kala Zeughausse'deki evinden kacak ve ayn yere gelecek. Saat onda buluacaklar. Saat tam onda buluacaklar. Zamann mutlak olduu dnya, bir teselli dnyas. n-'sanlarn hareketleri nceden bilinemiyor ama zamann hareketleri bilinebiliyor. nsanlar kukuya debiliyorlar ama zamanda kukuya yer yok. nsanlar arpac kumrusu gibi dnrken, zaman ardna bile bakmakszn ilerliyor. Kafeteryalarda, resmi binalarda, Cenevre Glndeki sandallarda, insanlar kollarndaki saatlere bakp zamana smyorlar. Her insan doduu, ilk admn att, ilk tutkularnn doduu, anne babasna elveda dedii her ann bir yerlerde kaytl olduunu biliyor. 3 MAYIS 1905 Neden ve sonucun dzensiz olduu bir dnya dnn. Bazen biri nce geliyor, bazen teki. Ya da belki neden hep gemite kalyor, sonu hep gelecekte ama, gemile gelecek birbirinin iine gemi. Bundersterrasse yamalarnda arpc bir manzara vardr: Aada Aare rma, yukar baknca da Bern Alpleri grlr. te tam arada u anda bir adam duruyor. Dalgn dalgn, ceplerini boaltyor, bir taraftan da alyor. Arkadalar hibir neden yokken onu terk etmi. Kimse aramyor artk, kimse buluup akam yemeine ya da bira imeye gitmiyor. Evine de armyor artk kimse. Tam yirmi yl boyunca arkadalar iin ideal bir arkada olmutu. Cmert, ilgili, yumuak, sevecen. Peki, ne olmu olabilir ki? Tam bir hafta sonra, ayn adam ayn yerde kei gibi inat biri olmutu. Pis giysiler iinde, herkesi aalayan, kimseyi Laupenstrasse'deki evine sokmayan, para canls bir adam olup kmt. Peki imdi hangisi neden, hangisi sonu. Hangisi gemi, hangisi gelecek? Zrih'te Meclis tarafndan kat yasalar yrrle kondu. Halka silah sat yasakland. Bankalar ve ticarethaneler denetime tabi tutuldu. Zrih'e gelen herkes, ister Lim-mat rma zerinden gemiyle, ister Selnau hatt zerinden trenle gelsinler, zerleri aranarak kaak mal tayp tamadklar denetlenecekti. Kolluk gleri iki kat artrld. Sk tedbirlerden bir ay sonra Zrih tarihinin en byk iddet olaylaryla'sarslmaya balad. nsanlar, gpegndz We-inplatz'da soyuldular. Kunsthaus'tan resimler alnd; Mnsterhof un kilise sralarnda aleni iki iilir oldu. Bu sular zamanda yanl m yer almlard? Yoksa yeni yasalar bir tepki deil de bir etki miydi? Botanisher Garten'de bir emenin yannda gen bir kadn oturuyor. Her Pazar beyaz leylaklar, misk gllerini, pembe ebboylar koklamaya buraya geliyor. Birden, kadnn kalbi skyor, yz kzaryor, sinirli sinirli yryp gidiyor. Hibir ey mutlu etmiyor onu. Gnler sonra gen bir adama rastlayp k oluyar. Bu iki olay balantl deil mi? Ama hangi acayip ilikiyle, zamandaki hangi tersine dnle, hangi ters mantkla? Bu nedensel olmayan dnyada bilimkiilerinin eli kolu bal. ngrleri ardlgrye, eitlikleri ispata, mantklar mantkszla dnyor. Bilimkiileri aresiz kalyor, kumar oynamaktan bir trl geri duramayan kumarbazlar gibi homurdanp duruyorlar. Bilim adamlar rasyonel olduklar iin deil, dnya irasyonel olduu iin maskara oluyorlar. Ya da kim bilir, kozmos irrasyonel olduu iin deil de bilimkiileri rasyonel olduklar iin. Nedensel olmayan bir dnyada, neyin ne olduunu kim syleyebilir ki? Bu dnyada sanatlar keyifli. nceden kestirilemez-lik, resimlerine, bestelerine, romanlarna hayat veriyor. ngrlemeyen olaylarn, aklanamayan durumlarn tadn karyorlar. nsanlarn ou nasl anlk yaayacaklarn renmiler. u ne srlyor: Gemiin gelecek zerinde belirgin bir etkisi yoksa, gemi zerinde durmaya ne gerek var. Ve eer imdiki zaman, gelecek zerine pek az etki yapabiliyorsa, u anki eylemler yarataca sonular asndan deerlendirilmemeli. Tam tersine, her eylem, tek bana deerlendirilecek bir zaman adacdr. Aileler, lme yaklam amcalarn, miras nedeniyle deil de onu o anda sevdikleri iin rahat ettiriyorlar. alanlar, gzel

zgemileri nedeniyle deil grmede gz doldurduklar iin ie alnyorlar. Patronlar tarafndan ezilen sekreterler, gelecek korkusu olmakszn her onur krc davrana kar kyorlar. Bu bir drt dnyas. Bir samimiyet dnyas. Sylenen her szn, yalnzca o an iin geerli olduu, her bakn yalnzca tek anlam olduu; hibir dokunuun ne gemii ne de geleceinin bulunmad; her pcn o ann pc olduu bir dnya. 4 MAYIS 1905 Gece oldu. Biri svireli, dieri ngiliz iki ift St. Mortz'da San Murezzan Oteli'nde akam yemeindeler. Her yl, Haziran aynda, suya girmek ve insanlara karmak iin burada buluurlar. Erkekler siyah boyunbalar ve kuaklaryla yakkl. Kadnlar, gece kyafetleri iinde gzel. Garson, kaliteli ahap deme zerinde gezinerek siparileri alyor. "Sanyorum yarn hava gzel olacak." diyor sanda brokar olan kadn. "ok iyi olur." diyor dierleri. "Banyolar gneli havada daha gzel olur. Yine de fark etmez." "Dublin'de at yar bire drt veriyor." diyor amiral. "Param olsayd, ona oynayacaktm." Karsna gz krpyor. "Oynarsanz size bire be veririm." diyor dier adam. Kadnlar ekmeklerini blyor, tereya sryorlar. Sonra baklarn zenle ya tabaklarnn yanna koyuyorlar. Adamlarn gz giri kapsnda. "Peetelerin dantellerine baylyorum" diyor sanda brokar olan kadn. Peetesini ayor, sonra yeniden katlyor. "Bunu her yl sylyorsun, Josephine." diyor, teki kadn, glmsyor. Yemekler geliyor. Bu gece, arapta stakoz, kukonmaz, klbast ve beyaz arap alyorlar. Sanda brokar olan kadn "Seninki nasl pimi?" diyor kocasna bakarak. "Enfes. Ya seninki?" "Biraz baharatl. Geen haftaki gibi." "Amiral, klbast nasl?" "Hibir biftei geri evirmem." diyor amiral keyifle. "Yeseniz de fark etmiyor." diyor dier adam. "Geen yldan bu

yana, hatta son on yldan beri tek kilo almadnz." "Fark etmiyorsunuz ama o alyor." diyor amiral; karsna gz krpyor. "Yanlyor muyum bilmem ama, salonda bu yl biraz cereyan var." diyor amiralin kars. Dierleri balarn sallayp stakoz ve klbasty yemeye devam ediyorlar."Serin odalarda daha iyi uyurum ama cereyan oldu mu souk alrm." "Bam rt." diyor dier kadn. Amiralin kars evet diyor ama kafas karm gibi. "Ban rt. O zaman cereyan dokunmaz." diye yineliyor teki kadn."Ne zaman Grindehvald'a gitsem bama gelir. Yatamn baucunda pencere var. Ak yatarm ama rtyle burnumu kapatrm. Souk havay tutar." Brokai kadn iskemlesinde kprdanyor, bacak bacak stne atmken, bacan indiriyor. Kahveler geliyor. Erkekler sigara odasna geiyor, kadnlar dardaki sallanan hasr koltua gidiyorlar. "Geen yldan bu yana iler nasl?" diye soruyor amiral. "ikyetim yok." diyor teki adam brandisinden bir yudum alarak. "ocuklar nasl?" "Bir ya daha bydler." Verandada kadnlar sallanarak geceyi seyrediyorlar. te her otelde, her evde, her kentte byle oluyor. nk bu dnyada zaman geiyor ama, ok az ey oluyor. Yldan yla ok az ey olduu gibi, aydan aya, gnden gne de az ey oluyor. Zamanla olaylarn olu sreci aynysa zaman gbela ilerliyor. Eer farklysa, bu sefer insanlar gbela hareket ediyor. nsann bu dnyada bir amac yoksa, fark etmeden ac ekiyor. Eer bir amac varsa, bilerek ama yava yava ac ekiyor. Einstein ile Besso, akam zeri Speichergasse'de ar ar yryorlar. Gnn sakin bir vakti. Dkknclar bisikletlerini karp, kepenklerini indiriyorlar. kinci kat pencerelerinden birinden, bir anne eve gelip yemei hazrlamas iin kzna sesleniyor. Einstein arkada Besso'ya neden zamann gizemini zmek istediini anlatmt ama yine de dlerinden hi sz etmemiti. Biraz sonra Besso'nun evine gelecekler. Einstein, arada srada,

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


genellikle bugnk gibi yeni bir proje zerinde alt zamanlarda, Besso'larda akam yemeine kalr. Yemek boyunca ayaklarn masann altnda sallar durur. Einstein hi de iyi bir yemek arkada deildir. Bazen Mileva'nn bebekle gelip onu ald-da olur. Einstein, kendisi gibi ksa boylu olan Besso'ya doru eilmi "Zaman kavramak istiyorum nk, Tanr'ya yaklamak istiyorum" diyor. Besso ban sallyor, bununla birlikte sorunlar olduuna iaret ediyor. Kimilerine gre Tanr, yarattklarna zeki de olsalar, olmasalar da yaklamak istemiyor. Kimilerine kimilerine gre de bu yirmi alt yandaki birinin altndan kalkamayaca kadar byk bir i. Bununla birlikte, Besso arkadann her eyin stesinden gelebileceine inanyor. Einstein, daha bu yl doktora tezi ile potonlar ve Brown hareketi zerine almalarn tamamlad. Bu proje elektrik ve manyetii aratrarak balamt ancak Einstein bir gn zamann yeniden kavranmasnn zorunlu olduunu syleyiverdi. Einstein'n kararll karsnda Besso'nun gzleri kamayordu. Besso, Einstein' bir an dnceleriyle babaa brakt. Anna'nn ne piirdiini merak ediyordu. Bu arada yan sokaa gz takld. Aare zerinde, gms bir yelkenli batan gnele parldyordu. Yryen iki erkein her adm akl talarnda yumuak sesler karyordu. Zrih'teki rencilik gnlerinden bu yana birbirlerini ok iyi tanyorlard. "Roma'daki kardeimden mektup aldm." dedi Besso. "Bu ay bize gelecekmi. Anna, srekli komplimanlar yapt iin onu ok sever." Einstein bo bo glmsyor. "Kardeim buradayken seninle i klar bulaamayaca-m. Olur mu?" "Ne ?" diye soruyor Einstein. "Kardeim buradayken seni fazla gremeyeceim diyorum. dare edebilir misin?" "Tabii, tabii" diyor Einstein. "Sen beni merak etme." Besso onu bildi bileli, Einstein hep kendini idare etmitir. Genliinde ailesi hep bir yerlerden bir yerlere tanyordu. Besso gibi evli ancak karsyla pek bir yere gitmez. Evde bile gece yars Minerva'nm yanndan sessizce 46 kalkar, mutfaa gidip uzun denklemler izer, sonra ertesi gn ie gelince Besso'ya gsterir. Besso, dikkatle arkadana gzkulak oluyor. Byle dnyadan elini eteini ekmi, ie dnk birisi iin bu kadar ilgi fazla grlebilir. 8 MAYIS 1905 26 Eyll 1907'de dnyann sonu gelecek. Bunu herkes biliyor. Btn kent ve kasabalarda olduu gibi Bern'de de. Sondan bir yl nce okullar kapand. Gelecek bu kadar ak ve seikse, gelecei renmeye ne gerek var ki? Derslerden sonsuza dek kurtumann sevinciyle ocuklar, Kram-gasse kemerleri arasnda saklamba, rmakta ta sektirmece oynadlar. Harlklanyla karamela ve eker aldlar. Ana babalar dilediklerini yapmalarna izin verdi. Sondan bir ay nce iyerleri kapand. Kent Meclisi oturumlarna son verdi. Speichergasse'deki federal telgraf binas sessizlie gmld. Tpk Laupenstrasse'deki fabrika ile Nydegg Kprs yanndaki deirmen gibi. Bu kadar az zaman kalmken ticarete, sanayiye ne gerek vard? Amthausgase'deki ak hava kahvelerinde, insanlar oturuyor, kahve iip rahatlkla hayatlar zerine konuuyorlard. Bir serbestlik havas sarmt ortal. rnein u anda, ela gzl bir kadn annesine kklnde annesinin 49 terzilik yapt gnlerde ne kadar az birlikte olabildiklerini anlatyor. Anne kz imdi Lucerne'ye gitmeyi dnyorlar. Geriye kalan ok ksa srede iki yaam birbirine uyduracaklar. Baka bir masada bir adam, bronun gardrop odasnda karsyla sevien ve onu, karsyla sorun karrlarsa ldrmekle tehdit eden eflerini anlatyor. Artk korkmaya ne gerek var? Artk efle hesab kalmam, eiyle uzlam. Artk huzura kavumu olarak bacak bacak zerine atp gzlerini Alplere dikiyor. Marktgaase'deki frnda, frnc tombul parmaklaryla hamuru frna atarken ark sylyor. Bu gnlerde ekmek almaya gelenler pek nazik. Parann artk nemi kalmad iin glmseyip hemen paray dyorlar. Fribourg'da piknie gitmekten, ocuklaryla vakit geirmekten zevk aldklarndan, leden sonra ktklar uzun yrylerden sz ediyorlar. Herkes ayn kaderi paylat iin dnyann ksa sre sonra sonunun geleceini pek dert etmiyor.

Bir ay kalm dnya, bir eitlik dnyas. Sondan bir gn nce, caddeler kahkahalarla doluyor. Daha nce hi konumayan komular krk yllk dost gibi selamlayorlar. Elbisesini karan emelerin altna giriyor. Kimileri Aare rmana atlyor. Yorulana kadar yzdkten sonra, imenlere serilip iir okuyorlar. Daha nce hi karlamam bir avukat ile bir posta memuru, Botanik Bahesi'nde kol kola yryor, siklamenlere glmsyor, sanat ve renklerden sz ediyorlar. Gemiteki konumlarnn ne nemi var? Bir gn kalm dnyada herkes eit. Aaerbergergasse'nin genlerindeki bir ara caddenin karanl iinde, bir kadnla bir erkek duvara dayanm bira iiyor, fme et yiyorlar. Sonra kadn adam evine gtrecek. Aslnda bakasyla evli ama, yllardr bu adam arzu-luyordu. Dnyann bu son gnnde arzularna doyum arayacak. Birka kii de caddelerde babo dolap iyilik yapmaya, gemiteki yanllarn karlamaya alyorlar. Tek doal olmayan glmseme onlarn yzndekiler. Dnyann son bir dakikasnda herkes Kunstmsueum nndeki alanda toplanyor. Erkekler, kadnlar, ocuklar dev bir halka oluturarak el ele tutuuyorlar. Kimse kprdamyor Kimse ses karmyor. Bu yle mutlak bir sessizlik ki, herkes sandaki ya da solundakinin kalp atlarn duyabiliyor. Dnyann son dakikasyd bu. Mutlak sessizlikte gne bahedeki mor bir ylan otunun goncasna vuruyor, gonca bir an ldyor sonra dier iekler arasnda kayboluyor. Mzenin arkasnda, bir kara amn ineli yapraklan esen rzgrla birlikte hrdyor. Daha gerilerde ormanda, derisi zerindeki her dalga ile Aare gnein btn nlarn yanstarak parldyor. Dou'ya doru, St. Vincent'in kulesi bir yapran damarlar kadar kusuruz ta iiliyle ge ykseliyor. Ve yukarlarda, beyazla morun birbirne kart doruklar karla kapl Alpler heybetli ve sessiz. Bir bulut kme gkte szlyor. Bir krlang uuyor. Kimse ses karmyor. Son saniyelerde, herkes sanki Topaz Tepesinden kendini brakm gibi el ele tutumu. Yere yaklar gibi yaklayor son. Serin bir rzgr esiyor, bedenler arlksz. Sessiz ufuk izgisi kilometreler boyunca usuz bucaksz alyor. Ve aada, muazzam bir kardan rt bu pembe hayat halkasn rtmek zere yaklayor.

10 MAYIS 1905 kindi vakti. Ksa bir an iin gne Alp'in karl doruunda yuva yapyor. Atein buza dokunuu. Dalardan inen upuzun k vadileri, sakin bir gl aydnlatyor, aalardaki kasabann zerine glgeler dyor. Birok ynden btncl, tek para bir kasaba. Ladin, kara am, fstk kuzeyde ve batda bir snr iziyorlar. Daha yukarlarda zambaklar, ylan otlar ve hasekikpeleri var. Kasaba yaknlarndaki ayrlarda tereya, peynir ve ukulata retimi iin bykba hayvanlar otluyor. Kk bir dokuma atlyesinde ipek, kurdele ve pamuklu kuma retiliyor. sli biftek kokusu cadde ve sokaklar dolduruyor. Daha yakndan baknca, bu birok paradan olumu bir kasaba. Kasabann biri on beinci yzylda yayor. Kaba ta iiliiyle yaplm evlerin katlar da alan merdiven ve dehlizlerle birbirine balanm, buna karlk at katlar rzgra ak. atnn saaklarn yosunlar brm. Kyn bir baka kesimi on sekizinci yzyldan kalma bir resim gibi. Dz hatl atlarda ayla yerletirilmi yank krmz kiremitler gze arpyor. Oval pencereli granit duvarl bir kilise var. Baka bir kesim, her caddede uzanan kemerleriyle, balkonlarn demir parmaklklaryla, dzgn serpme cepheleriyle bugnn izlerini tayor. Kyn her blm bir baka zamana tutunmu. Akama yaklaan u saatte, gnein Alplerin karl zirvesine yuva kurduu u ksa anda, insan gl kysna oturup zaman ierii zerine yorumlar yapabilir. Varsaymsal olarak, zaman dzgn de olabilir engebili de; dikenli de olabilir ipek gibi de sert de olabilir yumuak da. Ama bu dnyada zamann ierii hep yapkan olarak ortaya kyor. Kasabann blmleri tarihte bir ana yapyor ve ondan kurtulamyorlar. Bireyler de yle. Yaamlarnn bir anna yapp bir daha kurtaramyorlar kendilerini. u anda, dan aalarndaki evlerden birinde bir adam arkadayla konuuyor. Lise yllarn anlatyor. Matematik ve tarih derslerinde ald takdirnameler duvarda asl. Spor madalyalar ve kupalalr kitaplk raflarnda. Masann zerinde kaptan olduu eskrim takmnn fotoraf duruyor. Fotorafta ona sarlan takm arkadalar, niversiteye gitmiler, mhendis, bankac olmu, evlenmiler. Gardropta, yirmi yl ncesinin eskrim elbiseleri

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


duruyor. Onu yirmi yldr dier arkadalaryla tantrmak iin abalayan arkada, nazike ban sallyor, kck odada sessizce soluk almaya urayor. Baka bir evde, bir adan iki kiilik sofrada tek bana oturuyor. On yl nce burda babasnn karsna oturur, onu ne kadar ok sevdiini bir trl syleyemezdi. Adam ocukluunu hatrlyor, yaknlaabildikleri bir an aryor. Sessiz bir adamn elinde kitap tek bana oturduu aksamalar aklna geliyor. Onu sevdiini syleyememiti, syleyememiti. Masada iki tabak, iki atal var tpk o son geceki gibi. Yemeye balyor, yiyemiyor, hkra hkra alyor. Babasn ok sevdiini hi syleyemediydi. Baka bir evde, bir kadn efkatle, olunun glmseyen resmine bakyor. Ona mektuplar yazp eski bir adrese atyor, mutluluk dolu cevaplarn gelmesini bekleyerek. Olu gelip kapy aldnda cevap vermiyor. Ablak yz ve kaln gzlkleriyle pencereyi tklatp para istediinde onu duymazlktan geliyor. Olu ona kendisini aramas iin notlar brakp sendeleyerek yryp gittiinde pusulay amadan atyor. Olu geceleri evin dnda beklerken erkenden yataa giriyor. Sabah, olunun resmine bakyor, eski bir adrese sevgi dolu mektuplar yazyor. Gekince bir kz, kendisini seven gencin yzn gryor yatak odasndaki aynada, frnn tavannda, gln yzeyinde, gkyznde. Bu dnyann tradejisi kimsenin mutlu olmaynda. Ya bir ac, ya da nee zamanna kslmlar. Dnyann tradejisi herkesin yalnz olmasnda. nk gemiteki bir hayat ge-lecektekiyle paylalamyor. Zaman iinde kslp kalm herkes yalnzlnn iinde kslp kalyor. 11 MAYIS 1905 Marktgasse'de yrrken insan garip bir manzarayla karlar. Meyve satclarnn tezghlarndaki ilekler muntazam sralanm, apkac dkkanndaki apkalar tertemiz istiflenmi, balkonlardaki iekler kusursuz bir simetriyle dzenlenmitir. Frnn zemininde tek bir ekmek krnts grlmez, peynircinin mermeri zerine bir damla bile st dklmemitir. Hibir ey dzeni bozamaz. Neeli bir ift lokantadan karken masalar eskisinden daha dzenli. Hafif bir rzgr caddede estiinde, cadde temizleniyor toz, toprak kentin br ucuna tanyor. Dalgalar kyy dvdnde rhtm kendini yeniliyor. Aalardan den yapraklar, "v" biiminde uan kular gibi dzenle yere iniyor. Bulutlar biraraya gelip insan yzleri oluturduunda bu yzler bozulmuyor. Bir pipo odaya duman saldnda is odann kesine gidip, temiz havaya yer ayor. Yal boyal balkonlar rzgr karlyor, yamur daha parlak hale geliyor. Gkgrltsnn sesi krlan vazonun onarlmas gibi, ayrlan paralarn hassasiyetle bulup tekrar birleiyor. Yoldan geen tarn arabasnn ardndan koku azalacana giderek artyor. Btn bu olup bitenler garip deil mi? Bu dnyada zamann akp gemesi artan bir dzeni birlikte getiriyor. Dzen doann yasas, evrensel eilim, ( kozmik yn. Eer zaman bir oksa, ok dzene ynelmi. Gelecek bir ablon, dzen, birlik, younlama; gemise rastgelelik, karklk, ayrma, israf. Dnrler, dzene doru bir ynelme olmakszn zamann anlamn yitireceini ne sryorlar. Gelecein gemiten ayrlamayacan. Olaylarn binlerce romandan alnm rastlantsal sahneler olacan. Tarih, aa tepelerinde akamlar yava yava biriken i gibi belli belirsiz olurdu. Byle bir dnyada, dzensiz evlerinde oturan insanlar yataklarna uzanr, doa glerinin pencere pervazlarnda-ki tozu sprmesini, dolaplarndaki ayakkablar dzeltmesini beklerlerdi. Belirsiz ilerde alan insanlar, programlar dzenlenir, randevular ayarlanr, bilanolar karlrken piknie giderlerdi. Rujlar, sa fralar, mektuplar, kendi kendilerine dzene gireceklerini dnmenin verdii rahatlkla antalara geliigzel tktrlrd. Baheler hi budanmaz, yabani otlar ayklanmazd. Masalar her akam temiz hale gelir, akam yere atlan elbiseler sabah iskemlelere asl olurdu. Kaybolan oraplar yeniden ortaya kard. Kente ilkbaharda gelecek olsanz, bir baka garip manzara sizi karlar. nk baharda insanlar hayatlarn saran dzenden iyice sklrlar. Baharda insanlar gzleri dnm bir halde evlerindeki lzumsuz eyalar atarlar. Tozlar sprr, iskemleleri paralar,

camlar krarlar. Baharda Aar-bergergasse veya baka bir bulvara yolu denler camlarn krldn, balar, havlama seslerini ve kahkahalar duyar. Baharda insanlar dzensiz olarak biraraya gelir randevu defterlerini yakar, saatlerini atar gece sabahlara kadar ierler. Bu isterik kendini koyveri yaza kadar srer. Sonra insanlar yeniden akllarn balarna toplar ve dzene geri dnerler, 14 MAYIS 1905 Zamann hareketsiz durduu bir yer vardr. Yamur damlalar havada hareketsiz durur. Saatlerin sarkac tam ortada kalmtr. Sessiz havlamalarla kpeklerin balar havadadr. Yayalar tozlu kaldrmlarda donmu, bacaklar sanki iplerle balanm gibidir. Meyve kokular bolukta asldr. Bir gezgin buraya gelirken, yaklatka yavalar. Kalp atlar seyrekleir, nefes al hafifler, vcut ss der, dnceleri azalr, byle byle lm noktasna ular ve durur. te buras zamann merkezidir. Zaman buradan darya doru genileyen halkalar halinde hareket eder. Merkezde hareketsizdir, halkalarn ap bydke hz da artar. Kim zamann merkezine doru kutsal yolculua kar? ocuklaryla ana babalar ve sevgililer. Ve bylece zamann hareketsiz kald noktada, ana babalarn ocuklarn okad grlr, hi bozulmayacak bir kucaklayla. Sar sal mavi gzl gzel kz ocuu u anki glmsemesini hi yitirmeyecek, yanaklarndaki pembelik hi bozulmayacak, hi beli bklmeyecek, yorulmayacak hi incinmeyecek, anne babasnn ona rettiklerini hi unutmayacak, onlarn bilmedii bir ey dnmeyecek, onlar sevmediini hi sylemeyecek, odasn hi frtna gibi terk etmeyecek, u anda olduu gibi hep onlarla elele olacak. Zamann durduu yerde sevgililerin binalarn glgelerinde, birbirlerine hi ayrmamacasna sarlarak ptkleri grlyor. Sevgili, elini imdi olduu yerden hi ekmeyecek, anlarla ykl kolyeyi hi geri vermeyecek, sevgilisinden uzaklara gitmeyecek, kendini hi tehlikeye atmayacak, sevgisini gstermekte yetersiz kalmayacak, kskanlk yapmayacak, bir bakasna k olmayacak, zamanla bu ann tutkusunu hi yitirmeyecek. Bu heykeller ok zayf krmz bir kla aydnlanyor nk zamann merkezinde k da azalm neredeyse hie inmi; titreyii

geni kanyonlardaki yanklara, younluu ate bceklerinin lgn na indirgenmi. Zamann tam merkezinde olmayanlar, hareket ediyor ama buzdalar gibi. Sa dzeltmek bir yl alyor, bir p bin yl, Bir glmseme srasnda d dnyada mevsimler geiyor. Bir ocuk kucaa alndnda kprler kuruluyor. Hoakal denirken, kentler yklp unutuluyor. Buradan d dnyaya dnenler oluyor. ocuklar hzla byyorlar anne babalarnn yzyllarca sren, kendilerine bir saniye gibi gelen kucaklamalarn unutuyorlar. ocuklar yetikin oluyor, anne babalarndan evlerinden ayrlyor, kendi balarna yaamay reniyor ac ekiyor yalanyorlar. ocuklar kendilerini sonsuza dek tutmak isteyen anne babalarna, buru buru derilerine ve gszleen seslerine lanet okuyorlar. imdi onlar kendi ocuklarn zamann merkezinde dondurmak istiyorlar. Geri dnen klar arkadalarnn oktan ldn gryorlar. Bu kadar zaman sonra yaamlar geip gitmi. Hatrlamadklar bir dnyadalar. Dnen klar yine binalarn glgelerinde birbirlerine sarlyorlar ama sarlmalar artk bo ve yalnz grlyor. Ksa zamanda yzyllar boyu sren, kendilerine saniyeler gibi gelen verdikleri szleri unutuyorlar. Yabanclarn arasnda bile kskanlk gsteriyor, birbirlerine kin dolu szler sylyorlar, tutkularn yitiriyor, birbirlerinden uzaklayor, yalanyor ve tanmadklar bir dnyada yapayalnz kalyorlar. Bazlar zamann merkezine hi gitmemenin daha iyi olduunu sylyor. Hayat bir hzn gemisi ama yaamak asil bir i ve zaman olmadan hayat da olmaz diyorlar. Bakalar buna kar kyor. Onlar sonsuz bir doyumu tercih ediyorlar, bu sonsuzluk bir kutuya tutturulmu bir kelebek gibi sabit olsa da. 15 MAYIS 1905 Zamann olmad bir dnyay dnn. Yalnzca grntler olsun. Deniz kysndaki ocuk, ilk kez grd okyanus karsnda bylenmi. Gne batarken bir kadn balkonda oturmu, uzun salar, gecelii, plak ayaklar, dudaklaryla. Kramgasse'deki Zehringen emesi'nin kemeri mermer ve demirden. Sessizce oturan bir adamn elinde bir kadn fotoraf, yznde acl bir

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


ifade. Gkyznde bir kartal, kanatlar ak, tylerinin arasndan gne nlar geiyor. Gen bir ocuk bo bir salonda oturmu, yrei sanki sahnedeymi gibi atyor. Kn adada ayak izleri. Geceleyin suda bir tekne, klar uzakta belli belirsiz, karanlk gkyznde kk solgun krmz bir yldz gibi. Kilitli bir ila dolab. Sonbaharda bir yaprak. Krmz, altn rengi, kahverengi, nefis. allklarda melmi bir kadn, konumas gereken ayr yaad kocasnn evinin yannda bekliyor. Bahar gnnde hafif bir yamur. Gen bir adamn sevdii yerlerde kt son gezinti. Pencere pervaznda tozlar. Marktgasse'de asl biberler, sar, yeil ve krmz. Matterhorn, beyaz doruk masmavi gkyzne, yeil vadiye ve ahap kulbelere saplanyor. ne gz. Yapraklar zerinde i, kristal ve effaf. Bir anne yatanda alyor. Havada fesleen kokusu. Klei-ne Schanze'de bisiklete binmi bir ocuk mr boyu srecek bir glle glmsyor. Bir dua kulesi, yksek, sekizgen, ak bir balkon, kollarla evrelenmi. Sabahn erken saatinde glden buhar ykseliyor. Ak bir ekmece. Kafe-de oturan iki arkada. Birinin yzn lamba aydnlatyor, dierine glge vurmu. Bir kedi pencerenin dndaki bcee bakyor. Park srasna oturmu gen bir kadn yeil gzlerinden akan mutluluk gzyalaryla mektup okuyor. Byk bir alanda sra sra sedir ve ladin aalar dikili. kindi vakti, gne nlar pencereden geni bir ayla giriyor. Yere dm koca bir aa, kkler havaya km, yapraklar hl yeil. Rzgr arkasna alm beyaz bir teknenin yelkenleri dev beyaz bir kurun kanatlar gibi alm. Lokantada yalnz oturan baba ile oul. Baba hznl, gzlerini masa rtsne dikmi. Yuvarlak bir pencere. D-arda kuru otlar, tahta bir araba, inekler, etraf akam gneinde yeil ve mor grnyor. Yerde krlan bir ie. atlaklarda kahverengi bir sv. Gzleri kzarm bir kadn. Mutfakta yal bir adam torununa kahvalt hazrlyor. Olan pencereden dardaki beyaz sraya bakyor. Masann stnde solgun bir k veren lambann yannda eski bir kitap. Suyun zerindeki beyazlk dalga dalga krlyor, rzgr tarafndan srkleniyor. Kanapede slak salaryla uzanm bir kadn bir daha gremeyecei adamn ellerini tutuyor. Krmz vagonlu tren, altndan rmak akan ok gzel kemerli ta kprden geiyor. Uzakta kk noktalar halinde evler. Pencerenin nnden gne nda yzen toz bulutlan geiyor. Boynun ortasnda deri incelmi, altndaki damar grnecek kadar. rlplak bir kadn ile bir erkek birbirlerine sarlm. Dolunayda aalarn mavi glgeleri. zerinde devaml sert bir rzgr esen dan doruu. Her iki yana devrilen vadi, peynir ve jambonlu sandvi. Bir ocuk babasnn tokadndan kayor, babann dudaklar fkeyle bzlm, ocuk anlamyor. Aynada garip bir yz, tapnaktaki grilik. Elinde telefon alcs olan gen adam duyduklaryla irkiliyor. Bir aile fotoraf. Gen, rahat bir anne, baba. Kravatlar takm iyi giyimli, glen ocuklar. Aalar arasndan, uzaktan szlen k. Gnbatmnn kzll. Bir yumurta kabuu, beyaz krlgan, krlmam. Kyda slanm mavi bir apka. Irmakta, kprnn altnda kesilmi, srklenen gller. Yanda bir ato. Sevgilinin kzl sa. Vahi, haylaz, davetkr. Gen bir kadnn tuttuu mor ssen yapraklar. Drt duvarl, iki pencereli, iki yatakl, bir masa, bir lamba, kzarm yzl iki kii olan bir oda. lk p. Uzayda yakalanan gezegenler, okyanuslar, sessizlik. Pencerede su damlas. Bklm ip. Sar bir fra. 20 MAYIS 1905 Spitalgasse'deki dkknlarn nndeki kalabalk her eyi aklyor. Alveri edenler, bir tezghtan dierine merakla koturup ne satldn bulmaya alyorlar. Burada ttn var, peki hardal tohumu nerede? Burada eker pancar var, peki morina nerede? Burada kei st, peki ya nerede? Bunlar Bern'e ilk kez gelen turistler deil. Bunlar Bernliler. Hi kimse iki gn nce ukulata ald dkknn 17 numarada Ferdinand'm dkkn; biftek ald yerin 36 numarada Hof arkterisi olduunu hatrlayam-yor. Her dkkn ve zellii yeniden kefediliyor. Birok kiinin elinde, mrlerince yaadklar bu ehirde onlara yol gsteren, bir ardan tekine gitmelerini salayan haritalar var. Kimileri ellerinde defterler, rendiklerini henz hatrlarndayken not ediyorlar. Bu dnyada insanlarn bellekleri yok. Gn batmnda evine dnerken herkes adres defterine bakp evinin nerede olduunu buluyor. Sabahtan akama monoton bir biimde et kesen kasap, evinin Nageligasse 29 numarada

olduunu kefediyor. Ksack hafzas kendisine byk krlar salam olan borsa yatrmcs defterinden Bundesgasse 89 numarada oturduunu okuyor. Eve gelen her erkek kapda bekleyen bir kadn ve ocukla karlayor. Kendilerini tantyor, akam yemeine yardm ediyor ve ocuklarna ykler okuyorlar. Ayn ekilde, iinden dnen her kadn evde bir koca, ocuklar, oturma odas, lambalar, duvar katlar, porselen takmlar buluyor. Gecenin ge saatlerinde kar koca masada oturup o gn olup bitenler, ocuklarn okulu, bankadaki paralar zerine ene almyorlar. Onun yerine birbirlerine glmseyip, kanlarnn kaynadn hissediyorlar, birbirlerini on be yl nce ilk kez grdkleri andaki gibi bacaklarnn aras szlyor. Yatak odalarn buluyorlar, artk hatrlamadklar eski aile fotoraflarna gzleri taklyor, ehvet dolu bir gece geiriyorlar. Bu bir alkanlk olduu iin. Anlar tensel tutkuyu krletiyor. Anlar olmaynca her gece ilk gece, her sabah ilk sabah, her pck, her dokunu ilk pck ve ilk dokunu oluyor. Anlarn olmad bir dnya bugnn yaand bir dnya demek. Gemi yalnzca kitaplarda, belgelerde var. Kim olduunu bilmesi iin herkes kendi Yaam yks kitabn yannda tayor. Herkesin btn hayat onun iinde. Her gn sayfalarn yeniden'okuyarak anne babasnn kim olduunu, ka santim doduunu, okulda iyi mi bir renci olduunu, hayat boyunca bir baar kazanp kazanmadn yeniden reniyor. Yaam yks kitab olmasa, her insan bir enstanteneden, iki boyutlu bir grntden, bir hayaletten ibaret olacak. Brunngasshalde'nin aalar altndaki kafelerinde bir zamanlar birisini ldrdn okuyan bir adamn lklarn duymak, bir prensle flrt ettiini kefeden bir kadnn yzn grmek, on yl nce niversiteden iftiharla mezun olduunu renen birisinin sevincini izlemek her an mmkn. Bazlar evlerinde aka-mstlerini Yaam yklerini okumakla geiriyor, dierleri geri kalan sayfalar o gnn olaylaryla dolduruyorlar.. Zamanla herkesin Yaam yks dolup tayor, yle kalnlayor ki artk btnyle okunamayacak hale geliyor. O zaman bir seim yapmak gerekiyor. leri yalardaki insanlar ilk sayfalar okuyup genliklerini reniyor veya sonlar okuyup yakn yllarda neler

yaptklarn kefediyorlar. Bazlar okumaktan tamemen vazgeiyor. Onlar gemii bir yana brakmlar. Onlar iin dn zengin veya fakir olmalarnn, eitim grp grememelerinin, kibirli veya alak gnll olularnn, k m olduklar yoksa kalplerinin bo mu olduunun zerre kadar, u salarn yalayp geen rzgr kadar bile nemi yok. Bu tr insanlar gzlerinizin ta iine bakyor, elinizi sk sk tutuyorlar. Bunlar genliklerindeki gibi salnarak yryorlar. Bu insanlar belleksiz bir dnyada yaamay renmiler. 22 MAYIS 1905 Gn aanyor. Sar bir sis rman soluunu tayarak kent zerinde szlyor. Gne Nydegg Kprsnn yannda bekliyor. Uzun krmz inelerini Kramgasse'ye, zaman len dev saate doru frlatp, balkon altlarn aydnlatyor. Sabahn sesleri, ekmek kokusu gibi sokaklar saryor. Bir ocuk uyanyor, alayarak annesini aryor. apkac kadnn Marktgasse'de dkknna gelmesiyle gnelik usul usul gcrdamaya balyor. Irmak zerinde bir motor uulduyor. Bir kemerin altnda iki kadn alak sesle konuuyorlar. Kent sisin ve gecenin iinde erirken birisinin gzne garip bir ey arpyor. uradaki eski kpr yarm kalm. lerdeki ev temellerinden teye tanm. Buradaki cadde hibir neden yokken douya kvrlyor. Bir park sras bakkal dkknnn tam ortasnda duruyor. St. Vincent'in alt vitraylar dini konular ilerken st pencerede bahar zaman Alpleri gsteren bir manzara var. Adamn biri Bundes-haus'a girerken birden duruyor, ban ellerinin arasna alyor, heyecanla bararak gerisin geriye komaya balyor. Bu plan deitirmelerin, ani frsatlarn, ngrlmemi grlerin dnyas. nk bu dnyada zaman dzenli biimde akp gitmiyor, kesik kesik geiyor. nsanlar eitli anlarda gelecein kesik grntlerini alyorlar. Anne olunun nerede yaayaca zerine bir grnt alnca evini onun yaknna tayor. naat gelecekteki ticaret merkezini grnce caddeyi o yne eviriyor. ocuk ieki olacan grd an niversiteye girmekten vazgeiyor. Evlenecei kadnn grntsn alan adam onu beklemeye balyor. Kendini Zrih yarglarnn giysisi iinde gren avukat Bern'deki iini brakyor.

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


Gerekten, gelecei grdkten sonra imdiki zaman srdrmeye ne gerek var? Kendi grntlerini yakalayabilenler iin dnya kesin zaferlerle dolu. Balanan projelerin bir meslek haline gelmedii ok nadir. Hedef kente varmayan yolculuk ok az. ok az arkadan gelecekte arkada olarak kalmamas olasl var. ok az tutku boa gidiyor. Grntlerini yakalayamayanlar iin dnya, askda kalm bir eylemsizlik. Gelecekteki mesleinizi bilmeden nasl faklte seebilirsiniz? Eer Spitalgasse'de daha iyi i yapacaksanz, nasl Marktgasse'de eczane aabilirsiniz? nsan sadk kalamayaca bir erkei nasl sevebilir? Bu insanlar gnn ounu uyuyarak ve grntlerinin gelmesini bekleyerek geiriyorlar. Dolaysyla gelecekten ksa grntlerin dnyasnda riske pek girilmiyor. Geleceini grenlerin riske girmelerine gerek yok. Gremeyenler de riske girmeden grntlerini bekliyorlar. Geleceini grenlerden az bir blm bunu deitirmek iin abalyor. Adamn biri, kendini Lucerne'de muhasebeci olarak grdkten sonra gidip Neuchatel mzesinin bahesine giriyor. Bir gen babasnn kalp krizinden leceini grdkten sonra babasyla uzun bir deniz yolculuuna kyor. Kadnn biri, baka bir erkekle evleneceini grd bir adama k oluyor. Bu insanlar akamlar gne batarken balkonlarnda oturup gelecein deitirilebileceini, bir tane gelecek olduunu haykryorlar. Zaman iinde Neuchatel'deki bahvan dk maandan usanp Lucerne'de muhasebeci oluyor. Baba kalpten lyor. Olu, onu yatakta tutmaya ikna edemedii iin kendi kendine kzyor. Gen kadan sevgilisi tarafndan terk edilip, ona yalnzlk ve ac verecek bir adamla evleniyor. Dzensiz zaman en ok kimlerin iine geliyor? Gelecei grp yalnzca tek bir hayat yaayanlarn m? Gelecei gremeyip hayat yaamay bekleyenlerin mi? Yoksa gelecei inkr edip iki hayat yasanlarn m ? 29 MAYIS 1905 Bu dnyaya aniden giren birisi evlere, binalara arpmaktan kanmak zorunda. nk hepsi hareket halinde. Tekerlekler zerine yerletirilmi evlerle apartmanlar Bahnhofplatz'dan geip Marktgasse'nin dar yollarnda yaryor, ilerinde oturanlar ikinci kat percerelerinde baryorlar. Postane, Postgasse'de deil, tren gibi raylar zerinde kent iinde cirit atyor. ehir Meclisi, Bundeshaus'da Bundesgasse'de durmuyor. Her yer motor ve lokomotif sesleriyle dolu. Sabah evinin kapsndan sokaa kan birisi, hareket eden bir zeminle karlayor. yerinin binasn yakalyor, yukar aa hareket eden merdivenlere seirtiyor, ember eklinde dnen bir masada alyor, akam da evine koturuyor. Kimse elinde bir kitapla bir aacn altnda oturmuyor, gln sularn seyretmiyor, krda yksek imenler arasnda yatmyor. Kimse yerinde durmuyor. Neden byle bir hz .saplants var? nk, bu dnyada hzl hareket edenler iin zaman daha yava geiyor. Bu nedenle zaman kazanmak isteyen inalar yksek bir hzla hareket ediyor. Hz etkeni, iten yanmal motorun ve hzl tamann bulunuuna kadar farkedilmemiti. 8 Eyll 1889 gn, Surreyli Bay Randolph Whig, yeni motorlu aracyla kaynanasn Londra'ya gtryordu. Kente hesapladndan yarm saat nce vardnda bir tasarruf elde edilmiti. Olay incelemeye karar verdi. Aratrmalarnn yaynlanmasndan sonra artk kimse yava gitmez oldu. Vakit nakit olduu iin parasal gerekelerle her borsann, imalathaneniP magazinin rakipleri karsnda ayakta kalabilmek iin, olabildiince hzl hareket etmesi gerekiyor. Bu binalar dev motorlarla donatlm. Hi durmuyorlar. Motor ve krank grltleri ilerindeki insanlarn, retim aralarnn sesini bastryor. Bu nedenle binalar satlrken yalnzca byklkleri ve biimleriyle deerlendirilmiyor, hzlar da dikkate alnyor. Bir ev ne kadar hzl hareket ederse iindeki saatin tik taklar o kadar yavalyor, barnanlarna o kadar fazla zaman kalyor. Hza bal olarak, hzl bir evde yaayan birisi komu evlere gre bir gnde birka dakika avantaj salayabiliyor. Bu hz taknts, deerli zaman uykuda da kazanlp yitirilebilecei iin gece boyunca da sryor. Geceleri, hareket halindeki evler arpmasn diye yollar prl prl aydnlatlyor. Geceleri insanlar hep hz, genlik, frsat ryalar gryorlar. Bu yksek hz dnyasnda bir gerek yeni yeni kabul gryor.

Mantksal totolojiye gre, hz etkisi tamemen grecedir. ki insan yolda karlatnda dierini hareket halinde alglar, trendeki insann aalan uuyormu gibi alglamas gibi. Benzer biimde, yolda karlaan iki insan karsndakinin zamannn daha yava getiini grr. Herkes dierinin zaman kazandn grr. Bu tersine iliki insan ldrtyor. nsan daha fazla ldrtan ise insan komusunun yanndan ne kadar hzl geerse, komusunun da daha hzl hareket ediyor grlmesi. Dehete ve umutsuzlua kaplan baz insarlar pencereden bakmaktan vazgemiler. Glgeler uutuka, ne kadar hzl hareket ettiklerini, komularnn da ne kadar hzl hareket ettiini bilmiyorlar. Sabah kalkyor, du yapyor, ekmek ve jambon yiyor, masalarnda alyor, mzik dinliyor, ocuklaryla konuuyor, doyumlu bir yaam sryorlar. Bazlar, hareket etmedii iin yalnzca Kramgasse'de-ki dev saatin doru zaman gsterdiini ne sryor. Di-erleriyse, dev saatin de Aare rmandan veya bir buluttan bakldnda hareket halinde olduuna iaret ederek bu gre kar kyorlar. PERDE ARKASI Einstein ile Besso Amthausgasse'deki bir akhava kahvesinde oturuyorlar. len zeri. Besso arkadana brodan kp biraz hava almay nermi. "yi grnmyorsun," diyor Besso. Einstein skntl omuz silkiyor. Dakikalar geiyor. Belki saniyeler. "lerliyorum," diyor Einstein. "Anlyorum," diyor Besso arkadann gzlerinin altndaki mor halkalarn verdii tehlike iaretlerine bakarak. Muhtemelen Einstein yeni yemeden imeden kesilmi. Besso, bir baka nedenle kendisinin de tpk Einstein'n imdiki hali gibi olduunu hatrlyor. Zrih'teydi. Bes-so'nun babas krk yalarnn sonunda aniden oluvermiti. Babasyla hi geinemeyen Besso aniden bir sululuk duygusuyla doldu. Aratrmalarn brakt. Besso'yu artan bir biimde Einstein onunla bir ay urat ve kendine gelmesini salad. Besso Einstein'n halini gryor ve ona yardm etmek istiyor ancak Einstein'n yardma ihtiyac yok. Besso'ya kalrsa Einstein ac ekmiyor. O bedeninden ve dnyadan ha-bersizmi gibi

davranyor. "lerliyorum," diye tekrarlyor Einstein. "Srlar ortaya kyor. Masana braktm, Lorentz'in makalesini grdn m?" "ren." "Evet, iren ve gelip geici. Doru olmas mmkn deil. Elektromanyetik deneyler bize daha temel eyler sylyor." Einstein, byn ekitirip masadaki krakerleri itahla yiyor. ki adam bir sre susuyorlar. Einstein, ok uzaklarda, sisten zorlukla grnen Bern Alplerini seyrederken Besso kahvesine drt eker atyor. Aslnda Einstein Bern Alple-rinden uzaya bakyor. Bazen byle uzaklara bakmaktan migreni tutuyor, yeil rtl divana uzanp gzlerini kapatt oluyor. "Anna, seni ve Mileva'y gelecek hafta akam yemeine bekliyor." diyor Besso. "sterseniz bebei de getirin." Einstein basan sallyor. Besso, gmleinin iinde bzlm, bir kahve daha sylerken yandaki masada otaran kz szyor. O da en az u anda galaksileri gzleyen Einstein kadar darmadank. Besso, arkadan daha nce de bu halde grm olsa da onun iin edieleniyor. Belki yemek bu havay datr diye umuyor. "Cumartesi gecesi," diyor Besso. Hi beklenmedik biimde "Cumartesi iim var, "diyor Einstein. "Ama Mileva ile Hans gelebilirler." Besso glyor "Cumartesi akam sekizde." diyor. Arkadann neden evlendiine hep ayor. Bunu Einstein'n kendisi de aklayamyor. Bir zamanlar Besso'ya Mile-va'nn hi olmazsa ev ilerini yapacan umduunu sylemiti. Ama iler yle olmad. Dank yataklar, kirli amarlar, stste ylm bulaklar eskiden naslsa yle devam ediyor. ocukla beraber karklk daha da artt. "Rasmussen deneyi hakknda ne dnyorsun?" diye soruyar Besso. "Santrifj ie mi?" "Evet." "aft i gremeyecek kadar ok titreim yapacak." diyor Einstein. "Ama fikir zekice. Bence, kendi dnme eksenini bulacak esnek bir balantyla ie yarar." Besso bunun ne anlama geldiini biliyor. Einstein, yeni bir tasarm zerinde alp bunu para, hatta isim hakk bile istemeden

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


Rasmussen'e gnderecek. Bazen, Einstein'n dncelerinden yararlanan ansl kiiler patent uygulamalarn kimin dzelttiini bilmiyorlar bile. Aslnda Einstein takdir edilmekten holanmaz deil. Bundan birka yl nce ilk makalesinin yaynland Annalen der Physik dergisini grnce be dakika horoz gibi tmt. 2 HAZRAN 1905 Lapa gibi kahverengi bir eftali pten karlm, pembelesin diye masann zerine konmu. Pembeleiyor, sertleiyor, manavn tezghna gtrlyor, oradan alnp sanda konuyor, pembe iek am dala geri dnyor. Bu dnyada zaman geriye doru hareket ediyor. Kurumu yal bir kadn iskemlesinde oturmu zorlukla kprdyor. Yz kpkrmz, avurtlar km, gzleri neredeyse hi grmyor, kulaklar duymuyor, nefes al yerde hrdayan kuru yapraklar gibi. Yllar geiyor. Bir ka gelen gideni var. Kadn yava yava gleniyor, daha or yemek yiyor. Yzndeki derin izgiler azalyor. Sesleri iitmeye, mzik dinlemeye balyor. Belli belirsiz glgeler a, izgilere, giderek masa, iskemle, insan yzleri gibi biimlere dnyor. Kadn kk evinden gezintiye kyor, bakkala gidiyor, arada srada arkadalarn ziyaret ediyor, gzel havalarda kafelerde kahve iiyor. Alt ekmeceden ine ipliini karyor. ini beendiinde glmsyor. Bir gn bembeyaz yzyle kocasn eve getiriyorlar. Saat-87 ler geince adamn yanaklar pembeleiyor, ayaa kalkyor, kadnla konumaya balyor. Kadnn evi, evleri oluyor. Birlikte yemek yiyor, akalyor, glyorlar. lkede yolculua kyor, arkadalarn ziyaret ediyorlar. Kadnn beyaz salarna kahverengiler dyor, sesi yeni bir tn kazanyor. Lisede yetikin kurlarna gidip tarih retmeni oluyor. Arkadalaryla buluuyor, tarihten gncel olaylardan sz ediyorlar. Eczanede muhasebeci olan kocasna iinde yardm ediyor. Birlikte dan eteklerine doru yrylere kyorlar. Kocasn ok seviyor. Teni yumuuyor, sa uzayp kahverengi oluyor, gsleri dirileiyor. Kocasn ilk kez niversite ktphanesinde gryor. Birbirlerine bakyorlar. Derslere giriyor. Liseyi bitiriyor. Anne babasyla ve kzkardeiyle sevin gzyalar dkyorlar. Anne babasnn evinde kalyor. Annesiyle saatlerce koruda gezintiler yapyor, ona bulak ykarken yardm ediyor. Kk kardeine masallar anlatyor. Uyumadan nce ona masal okuyorlar, gittike klyor. Emekliyor. Altn deitiriyorlar. Orta yal adamn elinde bir madalya, Stokholm'de salonun sahnesinden iniyor. sve Bilimler Akademisi bakanyla el skyor, Nobel Fizik dln alyor, zafer kutlamalarn dinliyor. Adam alaca dl dnyor. Gelecee doru yirmi yl hzla gznn nnden geiriyor. Sadece kalem, katla bir odada yalnz alacak. Gece gndz alacak, birok yanl yollara sapacak. p sepeti baarsz denklem ve mantk zincirleriyle dolacak. Ama baz akamlar masasna oturduunda, Doa zerine kimsenin bilemedii eyleri rendiini, sk ormanda grdn, deerli srlar avucunun iinde tuttuunu dnecek. Byle gecelerde kalbi sanki k olmu gibi arpyor. Gen, tannmam ve hatalardan korkmaz olduu zamanlarda kannn damarlarnda koturmas, imdi Stok-holm'deki salonda koltukta oturmu adn syleyen bakann uzaklardan gelen ince sesini dinlerken ona g veriyor. Bir adam arkadann mezar banda durmu, tabutun stne bir avu toprak atyor. Yznde buz gibi Nisan yamuru. Ama alamyor. Arkadann cierlerinin salam alaca, yataktan kaca, glecei, ikisinin birlikte iki iip yelkenliyle gezintiye kacaklar, sohbet edecekleri gn dnyor. Alamyor. Gelecekte anmsad, o ve arkadann alak uzun bir masaya oturup sandvilerini yedikleri, yalanp artk sevilmemekten korktuunu syledii, arkadann da usulca ban sallad, yamur damlalarnn camdan aaya szld o belirli gn bekliyor. 3 HAZRAN 1905 nsanlarn yalnzca bir gn yaad bir dnyay dnn. Hem kalp atlar hem de soluk allar yle hzl ki, koca bir mr dnyann ekseni etrafnda bir kez dn kadar bir sreye sktrlm. Ya da dnyann dn yle yavalatlm ki, bir kez dn koca bir mr iine alyor. Her iki yorum da geerli. ki durumda da bir kadn ya da bir erkek mr boyunca tek bir afak ve tek bir gnbatm gryor. Bu dnyada, kimse mevsimlerin deiimine

tank olmuyor. Bir Avrupa lkesinde Aralk aynda doan biri, smbl, zambak, yldz iei, siklamen, edelvays nedir bilmiyor. Akaaacn yapraklarnn kzla, altn rengine dntn gremiyor, crcrbceklerini, alblbllerini dinleyemiyor. Aralkta doan, mrn soukta geiriyor. Ayn ekilde Temmuzda doan da scakta. Mevsimler arasndaki fark kitaplardan reniliyor. Bu dnyada hayat kla tasarlanyor. Gn batmnda doan bir insan mrnn yarsn gece geiriyor, dokuma ve saat yapm gibi kapal yerlerdeki ileri reniyor, ok okuyor, aydn oluyor, ok yemek yiyor, dardaki usuz bucaksz karanlktan korkuyor, glge yetitiriyor. afakta doan birisi tarm gibi, duvarclk gibi ak hava ilerini reniyor. Gl bir fizik sahibi oluyor. Kitaplardan, zihinsel ilerden uzak duruyor, neeli ve doyumlu oluyor, hibir eyden korkmuyor. Ik deitiinde hem afak hem de gn batm bebekleri bocalyor. Gn doduunda, gnbatmnda doanlar aniden ortaya kan aa, da, okyanus grntleri karsnda dehete kaplyor, k gzerini alyor evlerine dnp pencerelerini kapatyor geriye kalan yaamlarn yar kta geiriyorlar. Gn battnda, afakta doanlar gkte uan kularn, denizin maviliinin, bulutlarn gzalc hareketlerinin birden yokoluundan rkyorlar. Kapal yerlerde yaplan ileri renmeyi reddediyor, yere uzanp nceden grmeye alk olduklar eyleri grmeye alyorlar. Bir tek gn yaanan dnyada, insanlar tavan arasndaki sesleri dinleyen kedi gibi zaman kovalyor. nk kaybedecek zaman yok. Doum, okula gidi, gnl meseleleri, evlilik, meslek, yallk gnein bir dnne, n bir geiine smal. Yolda karlaan insanlar apkalarna dokunup aceleyle devam ediyorlar. Evlerde buluan insanlar, nazike birbirlerinin saln sorup kendi ilerine devam ediyorlar. nsanlar kafelerde buluunca, sinirli sinirli glgelerin hareketini gzlyor, uzun oturmuyarlar. Zaman ok deerli. Hayat bir kar tanesinin d. Hayat bir sonbahar gn. Hayat kapanan bir kapnn glgesinin zarif, keskin kenar. Hayat kollarn,bacaklarn ksa bir hareketi. Yallk gelip attnda, aydnlkta da olsa karanlkta da insan kimseleri tanmadn fark ediyor. Zaman olmam ki. Anne

babalar, gece yars veya len zeri lm. Kardeler, geen frsatlarn peinde uzak kentlere tanm. Dostlar, gnein deien na bal olarak deimi. Evler, kasabalar, iler, aklar hep tek bir gne sacak biim-,de tasarlanm. Yallar kimseyi tanmyor. nsanlarla konuuyor ama onlar tanmyorlar. Hayat, insan fragmanlar tarafndan unutulmu konuma fragmanlarna blnm. Hayat, ok az kiinin tank olduu episodlara blnm. Yatann yanndaki masada oturuyor, akan duun sesini dinliyor, aklndakilerden baka bireyin varolup olmadn dnyor. Annesinin kucaklay gerekten olmu muydu? lk ak tokad gerekten atld m? gerekten varoldu mu? imdi nerdeler? O imdi yatann yanndaki masada oturmu, akan duun sesini dinleyip, n deimesini belli belirsiz alglarken onlar nerdeler? 5 HAZRAN 1905 Irmaklarn, aalarn, binalarn, insanlarn grnmne ve tanmlanlan yerin konumuna bakarak her ey sradan grnyordu. Aare douya kvrlyor, zerinde patates ve eker pancar tayan tekneler. amlar Alp eteklerine noktalar serpitiriyor. Aalarn dallar tpk bir amdann kollar gibi yukarya dnk. Aaratrasse zerindeki krmz kiremitli, atlar pencereli katl evler sessiz sessiz oturmu rmaa bakyorlar. Marktgasse'deki dkknclar gelip geenlere el sallyor, mendilleri, gzel saatleri, domatesleri, ekmeleri ve baharatlar satmaya alyorlar. te piirilmi biftek kokusu bulvarlarda kol geziyor. Bir kadnla bir erkek Kramgasse'deki kk balkonlarnda ayakta tartyorlar, bir yandan da glmsyorlar. Gen bir kz Kleine Schanze'deki parkta ar ar yryor. Postanenin byk krmz ahap kaps alp kapanyor, alp kapanyor. Bir kpek havlyor. Ama insanlarn gzlerinin iine baktnzda durum tamamen farkl. rnein, Aare kysndaki banklarda oturan kadn teknelerin, sanki buz zerinde paten yaparm gibi byk bir hzla getiini gryor. Bir bakasna tekneler burnu, ar ar koca bir leden sonra dnyormu gibi grnyor. Aarstrasse zerinde duran bir adam teknelerin niin bir ne, bir arkaya gittiklerini anlamak iin rmaa bakyor.

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


Bu ztlklar her yerde yineleniyor. u anda bir eczac len yemeini yemi Kochergasse'deki dkknna dnyor. Grd manzara u: trsa kalkm iki kadn, kollarn vahice sallayarak ve ok hzl konuarak nnden geiyorlar. Ne dediklerini anlayamyor. Bir davavekili randevusuna yetimek iin bir yere koturuyor. Ba kk bir hayvannki gibi bir o yana bir bu yana sallanyor. Balkondan bir ocuun att top mermi hzyla havay yaryor ve gzden kayboluyor. Camdan 82 numarada oturanlara yle bir baknca, evin iinde bir odadan dierine uuyor, bir an oturuyor, bir dakikada yemek attrp kayboluyor yine ortaya kyorlar. Yukardaki bulutlar, sanki birbirini izleyen nefes alp vermeleri gibi biraraya geliyor, ayrlyor, yeniden biraraya geliyorlar. Caddenin kar tarafnda, frnc ayn manzaray izliyor. ki kadn aylak aylak yryorlar, durup dava vekiliyle konuuyorlar, sonra yrmeye devam ediyorlar. Dava vekili, 82 numaraya giriyor, le yemei iin masaya oturuyor, birinci kat penceresine yryor caddedeki ocuun att topu yakalyor. Kochergasse'de bir sokak lambasnn altnda duran nc birisi iin olaylar hi hareket etmiyor: iki kadn, avukat, top, ocuk, mavna, bir dairenin ii gneli bir yaz nda resmedilmi tuvale hapsedilmi gibi. 96 Zamann bir duygu olduu bu dnyada her olay n byle. Zamann, grme gibi, tat alma gibi bir duygu olduu dnyada, grnt episodlar bakann gemiine bal olarak hzl da yava da, solgun da gl de, tuzlu da tatl da, nedenli de nedensiz de, dzenli de raslantsal da olabilir. Filozoflar, Amthausgasse kafelerinde oturup zamann insan alglanmasnn dnda varolup varolmadn tartyorlar. Kim bir olayn hzl m yava m, nedenli mi nedensiz mi, gemite mi gelecekte mi olduunu syleyebilir? Filozoflar, tek gzlerini ksm, oturmu zaman estetiklerini karlatryorlar. Baz insanlar zaman duygusu olmakszn dnyaya gelmiler. Buna bal olarak yer duygular son derece gelimi. Bunlar yksek imlere yatyor, btn dnyadan gelen air ve ressamlar tarafndan soru yamuruna tutuluyorlar. Bu zaman sarlar, baharda dallarn ald ekli, Alplerde -ki karn grnmn, kiliseye vuran gnein asn, rmaklarn ynn, yosunlarn yerini, srdeki kularn duruunu tam olarak tanmlama ayrcaln tayorlar. Ama zaman sarlar bildiklerini anlatmak iin konuamyorlar. nk konuma, bir zaman iinde sylenen szcklerin ardkln gerektiriyor. nsanlarn sonsuza dek yaadklarn varsayn. Garip bir biimde her kentin nfusu ikiye ayrlyor: Sonraclar ve imdiciler. Sonraclar niversiteyi bitirmek, ikinci bir dil renmek, Voltaire ya da Newton'u okumak,- ilerinde baar kazanmak, k olmak, bir aile kurmak iin acele etmeye gerek olmadn ne sryorlar. Btn bunlar iin nasl olsa sonsuz bir zaman var. Sonu olmayan zamanda her ey yerine getirilir. Bu nedenle her ey bekleyebilir. Sonra acele ie eytan karr. Kim bu manta kar kabilir ki? Sonraclar dkknlarda veya gezinti yerlerinde hemen fark ediliyorlar. zerlerine spor kyafetler giymi ar ar yryorlar. Hangi dergi aksa onu okumaya, evlerinin eyalarn deitirmeye, aatan den bir yaprak zerine konumalara dalmaya baylyorlar. Sonraclar, kafelerde oturuyor, kahvelerini yudumlarken hayatn olanaklar zerine ene alyorlar. imdiciler, sonsuz hayatta hayatn btn olanaklarn gerekletirebileceklerini, dledikleri her eyi yapabileeklerini biliyorlar. Sonsuz sayda meslekleri olacak, sonsuz sayda evlenecekler, politikalarn sonsuz kere deitirebilecekler. Her bir insan avukat, duvarc ustas, yazar, muhasebeci, ressam, doktor, ifti olacak. imdiciler durmadan okuyor, yeni ileri inceliyor, yeni diller reniyorlar. Hayatn sonsuzluunun tadn karmak iin hayata erken atlyor ve hi yavalamyorlar. Kim bu manta kar kabilir? imdiciler kolaylkla fark ediliyor. Kafe sahipleri, faklte profesrleri, doktorlar hastabakclar onlar. Oturduklar yerde durmadan ayaklarn sallyorlar. Hibir eyi karmamak iin bir baarl hayattan dierine kouyorlar. ki imdici Zahringen emesinin altgen stunu nnde bulutuunda, yaadklar hayatlar karlatryor, bilgi alveriinde bulunuyor ve birbirlerinin saatlerine gz atyorlar. Ayn yerde iki Sonrac bulutuunda ise, gelecei dnp gzleriyle suyun izdii eriyi

izliyorlar. imdiciler ile Sonraclarn bir tek ortak zellii var. Sonsuz bir hayat sonsuz bir akrabalar listesini de birlikte getiriyor. Bykbabalar hi lmyor, tpk byk byk anneler, byk teyzeler, byk amcalar, byk byk teyzeler ve dierleri kuaklar boyunca geriye gidiyorlar. Hepsi turp gibi salam, srekli nasihat veriyorlar. Oullar babalarnn glgesinden hi kurtulamyor. Kzlar da annelerinin. Hi kimse kendini bulamyor. Birisi ie baladnda, bunu anne babasyla, byk anne babasyla, byk byk anne babasyla, ad infinitum konumaya, onlarn kendi hatalarn renmeye kendini mecbur sayyor. nk hibir yeni i aslnda yeni deil. Btn iler aile aacndaki birileri tarafndan denenmi. Aslnda her ey tamamlanm. Ama bir bedelle. Byle bir dnyada baarlarn arpm heves azalmasna blnyor. Bir kiz ocuu annesinin klavuzluunu istediinde, bunu katksz alamyor. Annesi kendi annesine, anneanne kendi annesine, o da kendininkine sormak zorunda. Bu sorma sonsuza dek gidiyor. Oullar ve kzlar kendi balarna karar alamadklar gibi, anne babalarna da gvenilir bir t iin bavuramyorlar. Anne babalar birer kesinlik kayna deil. Ortada bir milyon kaynak var. Her eylem bir milyon kez snanmas gerektii iin hayat geici. Kprler rmaklarn zerinden yarya kadar ayor sonra aniden kesiliyor. Binalar dokuz kat kyor ama atlar yok. Bakkaln zencefil, tuz, morina, biftek stou her fikir deitirmesinde, her danmasnda deiiyor. Cmleler yarm kalyor. Nianlar, nikha birka gn kala atlyor. Bulvarlarda, caddelerde insanlar kim bakyor diye dnp dnp etrafa bakyorlar. lmszln bedeli bu. Kimse tam bir kii deil. Hi kimse zgr deil. Zaman iinde bazlar yaamann tek yolunun lmek olduu sonucuna varmlar. lmle insan gemiin arlndan kurtuluyor. Bu birka kii, sevgili akrabalarnn gzleri nnde Konstanz Glne dalarak, Lema Dandan kendilerini atarak sonsuz hayatlarna sona erdirmiler. Bylece sonlu sonsuza galip gelmi, milyonlarca gzn meyvesi hibir gz, milyonlarca kar yann-ki hi kar ya, milyonlarca dnki hibir ey olmu.

10 HAZRAN 1905 Zamann, tpk ykselen ay, aalarn tepesine dokunurken aalarn stnden gelen aydnlk gibi bir nicelik deil de bir nitelik olduunu dnn. Zaman var, ama l-lemiyor. u anda, gneli bir leden sonra bir kadn Bahn-hofplatz'n ortasnda durmu belli bir adam bekliyor. Bir sre nce adam kadm Fribourg treninde grp vuruldu ve kadna birlikte Grosse Schanze parkna gitmeyi nerdi. Adamn sesindeki aciliyetten ve gzlerindeki ifadeden kadn adamn hemen demek istediini anlad. Bunun iin adam bekliyor. Sabrszlkla beklemiyor, kitap okuyarak zaman geiriyor. Bir zaman sonra, belki ertesi gn adam geliyor. Kolkola giriyorlar. Parka gidiyor, lalelerin, gllerin, leylaklarn arasnda geziniyor, llemeyen bir zaman sedir aacndan bir banka oturuyorlar. Akam oluyor. Akamn oluu, ktaki deiiklikten, gkyznn kzarmasndan belli oluyor. Kadnla erkek, kk beyaz talarla deli bir yolu izleyerek tepedeki bir lokantaya geliyorlar. Birliktelikleri ne zamandr sryor? Bir mr boyu mu, bir an m? Kim bilebilir? Lokantann kurun ereveli penceresinden adamn annesi onlara bakyor. Kollarn kavuturmu, huzursuzla-nyor; olunun eve gelmesini istiyor. Onu kk bir ocuk olarak gryor. Adamn evde kalp babasyla saklamba oynad, yatmaya gitmeden annesinin srtna trmand gnlerden bu yana hi zaman geti mi? Anne, lokantann kurun ereveli penceresinden mum nn aydnlatt olunun ocuka glmesini gryor. Olunun, ocuunun evde yaad, eve ait olduu gnlerden bu yana hi zaman gemediine emin. Bu gece, tant kadnn dostluuyla olu hzla byrken darda kollarn kavuturmu bekliyor. Aarbergergasse'de iki kii cadde ortasnda bir ila nakliyesi zerine tartyorlar. Alc, raf mr ok ksa olan ilalar eskimi ve bozuk geldikleri iin kzgn. Onlarn uzun zaman nce geleceini umduunu, aslnda bir sredir tren istasyonunda beklediini bu arada Spitalgasse 27 numaradaki ak sal hanmn gelip gittiini, Alpler zerinde n birok kez deitiini, havann lkken souduunu ve nemli havaya dndn sylyor. Ksa boylu, iman, bykl gndericinin kalbi krlyor. lalar Basel'deki fabrikasnda, pazarda tentelerin alma sesini duyar duymaz

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


yapm. Bulutlar anlama imzaland zamanki konumunu bozmadan trene tam. Daha ne yapsn? Zamann llemedii dnyada saat yok, takvim yok, kesin randevular yok. Olaylar zamana gre deil teki olaylara gre balatlyor. Ev, ta ve kereste inaat yerine gelince balyor. Ta oca, ta ocan ileten paraya gereksinim duyunca ta veriyor. Davavekili, kz kelin byyor diye taklnca evden kp Yksek Mahkemedeki davaya gidiyor. Bern lisesindeki eitim renci snavlarn verince sona eriyor. Trenler Bahnhofplatz'daki istasyondan vagonlar yolcuyla dolunca kalkyor. Zamann bir nitelik olduu dnyada olaylar gkyznn rengine, Aare zerindeki gemicinin ses tonuna, odaya giren birisinin mutluluuna veya korkusuna gre kaydediliyor. Bebein doumu, buluun patenti, iki insann bulumas, saat ve dakikalarla tutulmu belirli zaman noktalaryla belirlenmiyor. Onun yerine, olaylar imgelemin uzaynda kayp gidiyor, bir bakta, arzuda maddileiyor. Ayn biimde iki olay arasnda geen zamann ksa m uzun mu olduunu olaylarn arka planna, aydnln iddetine, n ve glgenin asna, katlmclarn baklarna gre deiiyor. Baz insanlar zaman tasnif etmeye, incelemeye, tahlil etmeye alyorlar. Onlar taa dnyor. Bedenleri, caddelerin kelerinde souk, ta gibi, ar donmu duruyor. Zamanla bu heykeller ta ocaklarna gtrlyor. Ta ocaks paraya gereksinim duyduka bunlar eit paralara ayrarak ev inaatlarna satyor. 11 HAZRAN 1905 Kramgasse ve Theaterplatz'n kesinde, alt mavi masas, efin penceresinde bir dizi mavi petunyalar olan kk bir ak hava kafesi vardr. Bu kafeden btn Bern'i seyreder, sesini dinleyebilirsiniz. Kochargasse ilkokulunun sabah teneffsne km sekiz yandaki rencilerinden bir grup balarnda retmenleri, tek sra halinde caddeleri geerek Aare kysna gidiyorlar. Irman te yakasnda bir fabrika bacasndan ar ar dumanlar kyor. Zahringen emesi'nin fskiyesinden su kabarcklar salyor. Kram-gasse'nin saat kulesi eyrei vuruyor. O anda kentten gelen seslerle kokular bir yana brakrsak bir manzara dikkati ekiyor. Kochergasse'nin kesinde iki adam birbirlerinden ayrlmaya alyorlar ama, sanki bir daha gremeyeceklermi gibi bunu bir trl yapamyorlar. Hoakal deyip aksi ynlerde yrmeye balyorlar, sonra hzla birbirlerine koup kucaklayorlar. Yaknlarnda, orta yal bir kadn emenin tana oturmu sessiz sessiz alyor. Sapsar elleriyle ta kavram, yle sk sk tutuyor ki ellerinden kanlar akyor. Kadn umutsuzluk iinde yere bakyor. Kadnn yalnzl, dierlerini bir daha gremeyeceine emin olmaktan geliyor. Sveterler giymi iki kadn Kramgasse'de kolkola yryor, gelecee bovermi bir rahatlkla glyorlar. Bu gelecein olmad bir dnya. Bu dnyada zaman, hem gereklikte hem de insan dncesinde imdiki zamanda yok olan bir izgi. Bu dnyada kimse gelecek d kuramyor. Gelecei dlemek mor tesi renkleri grmek-' ten de zor. Tayfn grnen kenarndan sonra nelerin olabileceini duyular alglayamyor. Gelecei olmayan bir dnyada arkadalarn her ayrl lm demek. Gelecei olmayan bir dnyada her yalnzlk bir final. Gelecei olmayan bir dnyada, bugnn tesinde hilik yatyor. nsanlar bugne, dmemek iin bir kayadan aa aslr gibi tutunu-yorlar. Gelecei hayal edemeyen insan eylemlerinin sonularn da tartamyor. Baz insanlar bu nedenle fel olup eylemsizlie girmiler. Gn boyu yataktan kmyorlar. Uyanklar ama giyinmeye korkuyorlar. Kahve fotoraflara bakyorlar. Bakalar sabah erkenden yataktan kyor, her eylemlerinin hilie varmasn, hayatlarn planlayamama-larn hi umursamyorlar. Onlar an an yayorlar. Her anlar dopdolu. Bazlar da gelecei gemiin yerine koyuyor. Her any, yaplan her eylemi, her neden ve sonucu yeniden ele alp olaylarn onlar nasl bu ana, dnyann son anna, zaman izgisinin yokoluuna getirdii dncesiyle kendilerinden geiyorlar. Darda alt masas, bir dizi petunyas olan ak hava kafesinde, gen bir adam nnde kahve ve pasta oturuyor. Bo gzlerle caddeyi seyrediyor. Glen, sveterli iki kadn, emede oturan orta yal kadn, durmadan vedalaan iki arkada gryor. O otururken kapkara bir yamur bulutu kentin zerine

doru geliyor. Ama gen adam masada oturmaya devam ediyor. O ancak bugn dnebilir. u anda gkyz kararyor ama yamur yok. Kahvesinden bir yudum alp pastasn yerken dnyann sonunun bu kadar kapal oluuna hayret ediyor. Hl yamur yok. Gazetesine gmlm, iyice kararan havada hayat boyunca okuyabilecei son cmleyi okumaya alyor. Sonra yamur bastryor. Adam ieri giriyor. Islak ceketini karyor, dnyann sonunun yamurla geliine hayret ediyor. efle yemekler zerine konuuyor. Yamurun dinmesini beklemiyor, nk hayatta hibir eyi beklemiyor. Gelecei olmayan dnyada, her an dnyann sonu. Yirmi dakika sonra frtna bulutlar geiyor, yamur diniyor, gkyz alyor. Gen adam masasna dnyor, dnyann sonunun gnlk gnelik geliine hayret ediyor. 15 HAZRAN 1905 I Bu dnyada, zaman gzle grlebilen bir boyuttur. nsan nasl uzaklara baktnda evleri, aalar, da doruklarn uzaydaki grntler olarak gryorsa bir baka yne baktnda da doumlar, evlilikleri, lmleri, zamandaki dnm noktalar olarak gelecee doru bulanklaan bir biimde grebiliyor. nsan nasl bir yerde kalmakla yeni bir yere gitmek arasnda seim yapyorsa, ayn biimde zaman ekseni boyunca yapaca yolculuu da seebiliyor. Baz insanlar rahat bir andan ok uzaklamaya korkuyorlar. Belli bir zaman meknna yakn duruyorlar, gemiten zar zor uzaklayorlar. tekiler, gelip geen olaylarla yz yze gelmeye hazrlanmakszn sabrszlkla gelecee koturuyorlar. Zrih'teki Politeknik'te gen adamla hocas oturmu gen adamn doktora almas zerine konuuyorlar. Aylardan Aralk. Beyaz mermerle kapl minede odunlar alev alev yanyor. Gen adamla hocas yuvarlak masada, ceviz aacndan iskemlelerine oturmu, denklem sayfalarna boulmular. Son on sekiz aydr, gen adam her ay bu odada profesriiyle buluuyor onun klavuzluunu alyor. Gidip bir ay daha altktan sonra yeni sorularla geliyor. Profesr her sorusunu yantlyor. Bugn de ite aklama lar yapyor. retmeni konuurken, gen adam pencereden darya bakyor. Binann yanndaki atdan sarkan karlar seyrediyor. Doktorasn aldktan sonra nasl kendi yoluna tek bana

gideceini dnyor. skemlesinde otururken, gen adam kukuyla gelecee doru bir adm atyor, gele cee doru birka dakika. Souk ve belirsizlik arpyor yzne. Geri ekiliyor. imdiki zamanda kalmak, scak mineyle, hocasnn scak ilgisiyle babaa olmak daha iyi. Zamann iinde gitmekten vazgemek daha iyi. Ve gen adam bu kk kitaplkta, bugnde kalyor. Arkadalara ona onun imdiki zamanda kalna yle bir bakp geip!!, gidiyorlar gelecekteki yeni zaman noktalarna. Bern'de Viktoriasgasse 27 numarada, gen bir kadiri; yataa uzanm. Kavga eden anne babasnn sesleri odadan j ieri doluyor. Gen kadn kulaklarn kapatm bir foto-" rafta, ocukluunda plajda anne babasyla ekilmi foto-; rafna bakyor. Odann bir duvarnda ceviz bir yaz masasj: var. Masann zerinde porselen bir kase. Duvardaki mavi:; boya atlayp soyulmu. Yatan ayakucunda ii yar yar-: ya amarla dolu bir valiz duruyor. Fotorafta, oradan dal; zamana bakyor. Gelecek onu aryor. Karar veriyor. To-rf parlanmay bitirmeden evden, hayatnn bu noktasndan; ayrlyor, gelecee doru gidiyor. Bir yl teye gidiyor.' Be yl, on yl, yirmi yl, sonunda frene basyor ama yle;! hzl gidiyor ki ancak elli yanda durabiliyor. Olaylar gJ>! z nnde yar ediyor, onlar ancak yle bir grebiliyor. Onu hamile brakp terk eden salar dkk bir dava vekili. niversitede geen bulank bir yl. Bir zaman sresinde Lozan'da bir kk daire. Fribourg'da bir kz arkada. Salarna aklar den ana babasn ara sra ziyaretler. Annesinin ld hastane odas. Zrih'te, babasnn ld sarmsak kokan daire. ngiltere'de bir yerlerde yaayan kzndan gelen mektup. Kadn soluunu tutuyor. imdi elli yanda. Yataa uzanm, anne babasyla plajda ekilmi fotorafna bakarak hayatn anmsamaya alyor. 17 HAZRAN 1905 Bern'de bir Sal gn. Marktgasse'deki tombul parmakl frnc eski borcunu demeyen kadna baryor. Kadn yeni ald iki paket peksimeti sakin antasna koyarken frnc kollarn sallyor. Frnn dnda, bir ocuk pa-teniyle birinci kat penceresinden atlan topun peinden kayyor. ocuun patenleri ta caddede sesler karyor.

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


Marktgasse'nin, Kramgasse ile kesitii dou ucunda bir kadn ile bir erkek bir kemerin glgesinde birbirlerine sokulmu duruyorlar. ki adam koltuklarnn altnda birer gazeteyle geiyorlar. Gneye doru yz metre ilerde bir alblbl tembel tembel uuyor. Dnya duruyor. Frncnn az cmlesinin ortasnda ak kalyor. ocuk havada yzer gibi duruyor. Adam ile kadn kemerin altnda heykel oluyorlar. ki adam heykel oluyor; konumalar sanki pikabn inesi kaldrlm gibi kesiliyor. Kuun uuu donuyor, rman stnde bir dekor gibi asl kalyor. Bir mikrosaniye sonra dnya yeniden hareket ediyor. Frnc hibir ey olmam gibi tiradna devam ediyor. ocuk topun ardndan koturuyor. Adamla ile kadn birbirlerine daha yaklayorlar. ki adam et piyasasndaki art tartmay srdryor. Ku kanatlarn rpyor ve Aare zerinde ember izmeye devam ediyor. Dakikalar sonra dnya yeniden duruyor. Sonra yine dnyor. Duruyor. Dnyor. Bu nasl bir dnya? Bu dnyada zaman srekli deil. Bu dnyada zaman kesikli. Zaman, uzun sinir lifleri. Uzaktan baknca srekli gibi ama, yakndan baknca kesintili. Lifler arasnda mikroskobik boluklar var. Sinir eylemi, bir zaman parasndan dierine akyor, duruyor, boluu akyor ve komu paraya geiyor. Balant boluklar yle kk ki, eksik zaman parasn grebilmek iin her saniye bin kere bytlmeli. Zamandaki temasszlk yle kk ki, paralar arasndaki boluklar neredeyse alglanamyor. Zamann her yeniden balaynda, yeni dnya tpk eskisine benziyor. Bulutlarn durular ve hareket ynleri, kularn yrngeleri, konumalarn, dncelerin ak ayn grnyor. Zaman paralan neredeyse kusursuz uyuyor gibi ama tamamen de kusursuz deil. Bazen ok ufak farkllklar oluyor. rnein, Bern'deki u Sal gn yirmi yalarnn sonlarndaki bir gen adam ile bir gen kadn Gerberngas-se'dekibir sokak lambasnn altnda duruyorlar. Bir ay nce tanmlar. Adam kadn tutkuyla seviyor; ama daha nce onu hibir ey sylemeden terk eden bir kadn tarafndan allak bullak edildii iin k olmaya korkuyor. Bu kadnla ilikilerinin yryeceinden emin olmak istiyor. Kadnn yzne bakyor, en' ufak bir iareti, kan hafife kaldrn, yanaklarnn belli belirsiz kzarmasn, gzlerindeki nemi inceliyor, duygularnn gerek olup olmadn okumaya alyor. Aslnda kadn da adam seviyor ama akn szcklere dkemiyor. Onun yerine, adamn korkusundan habersiz ona glmsyor. Balarnn sallan tam tamna ayn, yrek atlarnn dzeni deimiyor. Ama kadnn aklnn derinliklerinde, daha nce orada olmayan bir dnce ortaya kyor. Gen kadn bilincinin derinliklerindeki bu yeni dnceye ularken incecik bir boluk gln kesiyor. Bu ksack duraksama ok yakn bir inceleme dnda kimse tarafndan fark edilecek bir ey deil. Ama gen adam bunu fark ediyor bir anlam karyor. Kadna onu bir daha grmek istemediini syleyerek Zeughausgasse'deki evine dnyor. Zrih'e tanp amcasnn bankasnda almaya karar veriyor. Kadn, Gerberngasse'deki sokak lambasndan yava yava evine dnerken adamn kendisini neden sevmediini dnyor. Besso ile Einstein rmakta demirlemi bir balk motorunda oturuyorlar. Besso peynirli sandviini yerken Einstein, rmaa olta salyor, bir taraftan piposunu tttryor. Einstein ile daha nce hi bala kmam olan Besso, "Aare'nn ortasnda burada gerekten bir ey yakalayabiliyor musun?" diye soruyor, "Hi yakalamadm" diye yantlyor Einstein, oltasn salmaya devam ederken. "Belki, u sazla doru kyya biraz yaklasak daha iyi olur." "Olabilir" diyor Einstein "Ama orada da hibir ey yakalayamadm. antada sandvi kald m ?" Besso Einstein'a bir sandvile bira uzatyor. Bu pazar leden sonra onunla geldii iin sululuk duyuyor. Einstein, dnebilmek iin bala yalnz kmay planlyordu. "Ye" diyor Besso, "Bu kadar bal ektikten sonra dinlenmen gerek." Einstein, bakn Besso'nun dzlerine eviriyor. ki arkada bir sre sessiz kalyorlar. Krmz bir motor dalgalar yaparak, yaknlarndan geiyor. Tekne sallanyor. Yemekten sonra, Einstein ile Besso taknenin sralarn kaldrp yatyor, gkyzn seyrediyorlar. Bugnlk Einstein, balk

tutmaktan vazgemi. "Michele, bulutlarda neler gryorsun ?" diye soruyor Einstein. "Kaan bir adam kovalayan bir kei gryorum." diyor Besso. "Pratik bir adamsn Michele." diyor Einstein. Einstein, bulutlara bakyor ama projesini dnyor. Besso'ya dlerini anlatmak istiyor ama bir trl aamyor. "Zaman kuramn baar kazanacak." diyor Besso. "O zaman senle bala kacaz, sen de bana kuramn anla-takcaksn. Sonra nl olunca, kuramn ilk kez bana bu teknede anlattn anmsayacaksn." Einstein glyor, bulutlar kahkahasyla ne arkaya sarslyor. 18 HAZRAN 1905 Roma'nn ortasndaki bir katedralden on bin insan tek sra halinde dev bir saatin kollar gibi kp kentin dna doru uzanyor. Kuyruk daha da ilerlere kadar gidiyor. Aslnda bu sabrl ziyaretilerin yn dar deil, ieri doru. Zaman Tapna'na girebilmek iin sralarnn gelmesini bekliyorlar. Byk Saatin nnde diz kmek iin bekliyorlar. Bu tapna ziyaret etmek iin uzak yollardan, baka lkelerden gelmiler. imdi, kuyrukta tertemiz caddelerde ilerlerken ayakta sessizce bekliyorlar. Bazlar dua kitabn okuyor. Bazlar ocuklarnn elini tutuyor. Bazlar incir yiyip, su iiyor. Beklerken zamann getiinden habersiz grnyorlar. Saatlerine bakmyorlar. Saatleri yok. Saat kulelerinin seslerine kulak vermiyorlar. Saat kuleleri de yok. Kol saatleri saat kuleleri yasak. Yalnzca Zaman Tapnandaki Byk Saat var. Tapnan iinde oniki ziyareti Byk Saatin evresinde bir ember oluturmular. Muazzam metal ve cam eklin zerinde her biri bir saat ban gsteriyor. Oniki metre ykseklikte asl kocaman bronz bir sarka amdanlarn altnda gidip geliyor. Ziyaretiler, sarkacn her hareketiyle ark sylyor. arklar ll zaman dilimine uygun. Ziyaretiler hayatlarndan dlen her dakikaya gre ark sylyor. Bu onlarn ada. Byk Saatin altnda bir saat geince onlar gidiyor, yerlerine baka oniki ziyareti geliyor. Yzyllardr bu byle sryor. ok nceleri, Byk Saat'ten nceleri zaman ilahi varlklarla llrd. Gece gkyznde yldzlarn ar ar hareketiyle,

gnein izdii yay ve n deimesiyle, ayn douu bat, gelgitler ve mevsimlerle. Zaman, ayn zamanda yrek atlaryla, uyku ritmiyle, ackmayla, kadnlarn adet dnemleriyle ve ekilen yalnzln sreklili-iyle llyordu. Sonra, kk bir italyan kasabasnda ilk mekanik saat yapld. nsanlar nce bylendi, sonra dehete kapldlar. Bir insan icad, zamann ak miktarn belirliyor, tutkularn araln cetvel ve pergellere balyor, hayatmzn anlarn lyordu. Bundan by vard, buna dayanlamazd. Doa yasasna aykryd bu. Ama saat yine de grmezden gelinemezdi. Ona tapmak gerekiyordu. Mucit, Byk Saati yapmaya zorland. Saat tamamlandktan sonra ldrld, dier saatler de yok edildi. Arkasndan kutsal ziyaretler balad. Baz ynlerden bakldnda hayat Byk Saat ncesinde naslsa yle devam ediyor. Caddeler ve bulvarlar ocuk cvltlaryla dolu. Aileler, iste pimi et yemek bira imek iin biraraya geliyorlar. Gen olanlarla kzlar, bir arnn avlusunda karlatklarnda birbirlerine utanga utanga bakyorlar. Ressamlar, evleri, binalar resimleriyle 'Elemeye devam ediyor. Filozoflar, dncelere dalyor. Ama her soluk al, bacaklarn her hareketi her romantik bak aklda hapsediliyor. Her eylem, ne kadar kk olursa olsun artk zgr deil. Herkes biliyor ki, Roma'da belli bir katedralin ortasnda birbirlerine zincir ve dililere bal kocaman bronz bir sarka sallanyor. Kocaman bronz sarka hayatlarn lyor. Ve her insan, bir zaman gelip hayatnn gevemi aralklaryla yzlemesi gerektiini, Byk Saate saygsn sunmas gerektiini biliyor. Her kadn ve her erkek Zaman Tapna'na gitmeli. te bu nedenle, herhangi bir gnn herhangi bir saatinde on bin kiilik bir kuyruk Roma'nn merkezine tek sra uzanyor. Ziyaretiler Byk Saat nnde diz kmek iin bekliyorlar. Dua kitaplarn okuyarak, ocuklarnn ellerinden tutmu sessizce bekliyorlar. Sessizler ama iin iin kabaran fkelerini de bastryorlar. nk llmemesi gereken bireyin lldn gzlyorlar. ok deerli dakikalarn ve yllarn getiini gzlyorlar. Kendi bulu meraklar ve cretkarlklaryla kapana kslmlar. imdi hayatlaryla dyorlar. .

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


20 HAZRAN 1905 Bu dnyada zaman yerel bir olgu. Birbirlerine yakn iki saatin tik taklar ayn. Ama birbirlerinden uzak iki saa-tinkiler farkl. Saatler iin geerli olan bu kural, yrek atlar, soluk alp vermeler, yksek ayrlarda esen rzgarn hareketi iin de geerli. Bu dnyada zaman, deiik mekanlarda deiik hzlarda akyor. Ticaret bir zaman birliini gerektirdii iin kentler arasnda ticaret yok. Kentler arasndaki ayrm ok byk. Bin svire Frangn saymak iin Bern'de on dakika gerekirken Zrih'te bir saat gerekiyor. Bu kentler, aralarnda nasl ticaret yapabilir? Buna bal olarak her kent yapayalnz. Her kent bir ada. Her kent kendi erikleini, kirazlarn kendileri yetitirmek, kendi srlarn koyunlarn kendilei beslemek, kendi deirmenlerini kendileri ina etmek zorunda. Her kent kendi bana yaamak durumunda. Bazen bir yolcunun kentten kente gittii oluyor. Allak bllak m oluyor? nk Bern'de saniyeler alan bir i Fribo-urg'da dakikalar, Lucern'de gnler tutuyor. Birinde bir yapran aatan yere dt srede baka bir yerde iekler meyve veriyor. Bir yerdeki gkgrlts sesi boyunca baka bir yerde iki insan ak oluyor. Bir yerde bir ocuun byyp adam olduu srede, baka yerde bir yamur damlas camdan aa szlyor. Ama yolcu bu ayrmlar fark etmiyor. Bir zaman uzayndan dierine gittiinde bedeni yerel zaman hareketlerinede uyum salyor. Her yrek arpmas, sarkacn her sallan, karabatan kanat rplar uyum iinde olduktan sonra yolcu bir zaman blgesinden dierine getiini nasl anlayabilir? nsann arzularnn admlar gldeki dalgalarn hareketleriyle orantl olmaya devam ediyorsa yolcu bir eylerin deitiini nasl fark edebilir? Yolcu, yalnzca ayrld kentle grtnde yeni bir zaman hkmdarlna girdiini fark edebilir. O ayrldktan sonra konfeksiyon dkkannn geliip ubeler atn, kznn byyp yalandn ya da kendisi baheden karken ark syleyen komusunun karsnn arksn u anda bitirdiini renebilir. O zaman yolcu uzayda olduu gibi zamanda da uzaklatn anlar. Hibir yolcu kt kente geri dnmyor. Baz insanlar bu yaltlmlktan zevk alyorlar. En byk kentin kendi kentleri olduunu ne sryor, baka kentlerle ibirlii yapmann neden gerektiini soruyorlar. Fabrikalarnn yaptndan daha yumuak ipek olabilir mi? Meralarndaki ineklerden daha gl inek var m ki? Hangi saat, dkknlarnda satlan saatlerden daha gzel olabilir? Bu insanlar sabahlar balkonlarna kyor, gne dalarn zerinde ykselirken kentin dna hi bakmyorlar. Dierleri ilikiden yana. Arada srada gelen bir yolcuyu soru yamuruna tutuyorlar. Getii yerleri, dier yerlerde gnbatmlarnn ne renk olduunu, insanlarn boyunu hayvanlarn byklklerini, konualan dilleri flrt adetlerini, bulular soruyorlar. Zamanla merakllardan biri kendi gzyle grmek, dier kentleri kefetmek iin kentinden ayrlp yollara dyor. O da yolcu oluyor. Bir daha hi geri dnmyor. Zamann yerel olduu bu dnyada zammn yaltlm-l geni bir hayat eitlilii salyor. Kentlerin birbirine karmamasyla hayat bin ayr ynde geliebiliyor. Bir kentte insanlar birbirlerine yakn, dierinde ise mesafeli yayorlar. Bir kentte insanlar halim selim giyinirken dierinde hibir ey giymiyorlar. Bir kentte insanlar dmanlar ldnde yas tutarken dierinde ne dmanlar var ne dostalar. Baz kentlerde insanlar yryor; bazlarnda garip keiflerle bulduklar aralara biniyorlar. Bu ve buna benzer farllklar yalnzca yz kilometrelik bir alanda grlebiliyor. Bir tepenin, bir rman arnda ok farkl bir hayat tarz olabiliyor. Yine de bu insanlar birbirleriyle konumuyor, hibireyi paylamyor, birbirlerinden yiyecek alp vermiyorlar. Yaltlmln neden olduu bolluk yine bu yaltlmlkla kstlanyor. 22 HAZRAN 1905 Agassiz Lisesinde mezuniyet treni. Yz yirmi dokuz olan ocuu beyaz gmlekleri, kahverengi kravatleryla mermer basamaklara sralanm, gnein altnda baretmenin adlarn okumasna bekliyorlar. n srada veliler ve akrabalar gnlszce dinliyor, yere bakyor, iskemlelerini gcrdyorlar. Okul birincsi monoton bir sesle konuuyor. Madalyasn alrken belli belirsiz glmsyor, trenden sonra da alla atyor. Kimse onu kutlamyor. ocuklar, veliler, akrabalar, kzkardeler Amthausgasse ve Aastras-se'deki evlerine veya Bahnhofplatz'n banklarna doru kaytszca yryorlar. len yemeinden sonra oturup kat oynayarak vakit geiriyor,

ekerleme yapyorlar. Elbiseler bir baka vesileyle kullanlmak zere katlanp kaldrlyor. Yaz sonunda baz ocuklar Bern'e veya Zrih'e nivarsite-ye gidiyorlar, bazlar babalarnn iinde alyor, bazlar i aramak iin Almanya'ya Fransa'ya gidiyor. Bu olaylar, kaytszlkla, mekanik bir biimde yaplyor. Bir sarkacn ne arkaya sallanmas gibi. Ya da her hamlesi zorunlu olan bir satran oyunu gibi. nk bu dnyada gelecek sabit. Bu dnya gelecein akkan olmad, olaylarn nn amad bir dnya. Aksine zaman kat. Kemiksi bir yaps var. Sosuz biimde ileriye ve geriye uzanyor. Gemite olduu gibi gelecekte de fosilleiyor. Her eylem, her dnce, esen her rzgar, kularn her uuu sonsuza dek belirlenmi. Standttheater'in byk solonunda bir balerin sahnede koup havaya sryor. Havada bir sre asl kaldktan sonra yere iniyor. Saut batterie, saut. Bacaklar makas yapyor, kollar byk bir yay iziyor. imdi bir pirouette'e hazrlanyor. Sa baca geriye gidiyor, bir aya zerinde dnyor kollar dn hzlandrmak iin kavuturuluyor. Kusursuz. Saat gibi. Dansederken daha iyi szlebileceini dnyor ama szlemiyor nk hareketleri ona ait deil. Bedeninin yerle veya uzayla her kesimesi santimin milyonda birine kadar nceden belirlenmi- Szlecek yer yok. Szlmek yer yok. Szlmek bir belirsizlik anlamna gelecek, belirsizlie de yer yok. Ve o da sahnede bir saatin kar konulmazlyla dnyor. Beklenmedik hibir adm atmyor, yere kusursuzca basyor, tasarlanmam cabrio-les'lerin hayalini kurmuyor. Gelecein belirlenmi olduu dnyada, hayat odalarn ald sonsuz bir koridor. Her harekette bir oda aydnlanyor. Bir sonraki oda karanlkta ama hazrlanyor. Odadan odaya geiyor, o anda aydnlk odann iine bakyor ve yryoruz. nmzdeki odalarda ne olduunu bilmiyoruz ama onlar deitiremeyeceimizi de biliyoruz. Bizler hayatlarmzn seyircileriyiz. Kochergasse' eczanede alan eczac len tatilinde kentte geziniyor. Marktgasse'deki saatinin nnde duruyor. Yandaki bir frndan sandvi alyor; orman ve rmak ynnde yrmeye devam ediyor. Arkadana borcu var ama kendine bireyler almay tercih ediyor. Yrrken yeni ceketini pek beeniyor. Arkadana borcunu

gelecek yl demeye karar veriyor. Belki de hi demeyecek. Onu kim sulayabilir ? Belirlenmi gelecek dnyasnda doru ve yanl yok. Doru ile yanl seme zgrln gerektirir. Her hareket zaten nceden seilmise seme zgrl yok demektir. Belirlenmi gelecek dnyasnda kimse yaptklarndan sorumlu tutlamaz. Odalar nceden dzenlenmi. Eczac, Burunngasshalde boyunca yryp iine ormann temiz havasn ekerken bunlar dnyor. Dndklerinden yle memnun kalyor ki, kendine bir glmseme izni veriyor. Nemli havay iine ekiyor, mutlu olduka kendini zgr hissediyor. zgrln olmad bir toplumda zgr. 25 HAZRAN 1905 Pazar leden sonra. nsanlar, Pazar yemeklerini vermi, Pazar giysileri iinde Aastrasse'de bir aa bir yukar geziniyor rman mrltsna elik eden alak seslerle konuuyorlar. Dkknlar kapal. kadn Marktgasse'de yryor, arada bir durup ilanlar okuyor, vitrinlere bakyor, yava yava ilerliyorlar. Bir han bekisi merdivenleri s-pryor, mermer duvarn nnde oturup gazetesini okuyor, sonra gzlerin yumuyor. Caddeler uyukluyor. Caddeler uyukluyor, havada bir yerlerden bir keman sesi szlp geliyor. zeri kitaplarla dolu bir masann banda, gen bir adam ayakta keman alyor. Yumuak bir para. alarken bir yandan da aaya bakyor, caddeden geenleri seyrediyor. Yanyana bir ift gryor. Koyu kahverengi gzleriyle onlara bakyor, sonra baklar ilerlere yneliyor. Hareketsiz. Tek hareket mzii. Mzik oday dolduruyor. Kprdamadan duruyor ve alt kattaki karsyla bebeini dnyor. O alarken, tpk ona benzeyen bir adam odann ortasnda avakta keman alyor. teki adam aadaki caddeye bakyor, yanyana yryen ifti seyrediyor. O keman alarken, nc bir adam ayakta keman alyor. Aslnda bir drdnc, bir beinci, odalarnda ayakta durmu keman alan saysz gen adam var. Sonsuz sayda melodi ve dnce var. Ve gen adamlarn kemanlarn aldklar bu bir saat aslnda bir saat deil saatler. nk zaman iki ayna arasndaki k gibi. Zaman sonsuz sayda grnt, melodi, dnce yaratarak ne, arkaya yansyor. Bu dnya saysz kopyalarn dnyas.

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


lk adam dnrken dierlerini hissediyor. Onlarn mziini ve dncelerini hissediyor. Kendini bin kere tekrarlanyor gibi hissediyor. Kitaplarla dolu odasnn bin kere tekrarlandn hissediyor. Dncelerinin tekrarlandn hissediyor. Karsndan ayrlsa m? Peki karsnn ona Politeknik ktphanesinde masann ardndan bakt na ne demeli? Peki u kabark kumral salar? yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk, ona su keman aldryor? Dierlerini hissediyor. Kendisinin bin kere tekrarlandn hissediyor. Bu odann bin kere tekrarlandn, dncelerin tekrarlandn hissediyor. Hangi tekrar kendisi-ninki. Hangisi gerek kimlii, gelecekte benlii? Karsndan ayrlsa m? yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk, ona u keman aldryor? Dnceleri her kopyas arasnda bin kere gidip geliyor, bir ne bir arkaya arpyor; her arpta zayflayarak tekrarlanyor. Karsndan ayrlsa m? yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk? Her yansmada dnceleri biraz daha zayflyor. yle rahat edebiliyor mu? Hangi yalnzlk? Sorularn ne olduunu artk glkle hatrlayana dek dnceleri giderek zayflyor. Hangi yalnzlk? Bo caddeye bakarak alyor. Mzii havada szlerek oday dolduruyor, aslnda saysz saatler olan bir saat getiinde, yalnzca mzii anmsyor. 27 HAZRAN 1905 Her Sal, orta yal bir adam Bern'in dou ucundaki ta ocandan Hodlerstrasse'deki ta ustasna talar getiriyor. Adamn kars, byyp evden ayrlm iki ocuu, Berlin'de yaayan veremli bir kardei var. Her mesim gri bir yn ceket giyiyor. Hava kararana dek ta ocanda alyor, sonra karsyla yemek yiyor. Pazarlar bahesiyle ilgileniyor. Sal sabahlar da kamyonunu talarla doldurup kentte iniyor. Gelince Marktgasse'de durup un ve eker alyor. St. Vincent'in arka avlusunda sessizce oturarak yarm saat geiriyor. Berlin'e mektup atmak iin Postanede duruyor. Caddede insanlarn yanndan geerken yere bakyor. Bazlar onu tanyor. Baklarn yakalayp selamlamak istiyorlar. Mrldanp yryor. Hodlerstrasse'de talan verirken bile ta ustasnn gzlerinin iine bakmyor. Onun yerine yan tarafa bakyor. Ta ustasnn dosta sohbetine duvara bakarak yant veriyor. Talar tartlrken bir kede dikiliyor. Krk yl nce okulda, bir Mart leden sonrasnda snfta iini yapmt. Tutamad. Sonra, oturmaya devam etmek istedi ama dier ocuklar su birikintisini grp onu odada kovaladlar. Pantolonundaki slakl gsterip onunla alay ettiler. O gn gne klar pencereden gelip yere salan st rmaklar gibi bembeyazd. Kapnn yanndaki asklarda iki dzeni ceket aslyd. Kara tahtaya tebeirle Avrupann bakentleri sralanmt. ekmeceli sralarn zeri kalkyordu. Onun srasnn sa stnde "Johann" yazyordu. Hava nemliydi. Buhar borular yakndan geiyordu. Saatin kocaman krmz kollar 2 : 15'i gisteriyordu. Ve ocuklar onunla alay ediyorlar, snfta kovalyorlard. Kovalarken de "ili bebek, ili bebek, ili bebek" diye ba-ryorlard. Bu an onun hayat oldu. Sabahlar uyandnda o altna karan ocuktu. Caddede insanlarn yanndan geerken pantolonundaki slakl grdklerini biliyordu. Pantolonuna gz atp bakn uzaklara karyordu. ocuklar ziyaretine geldiinde odasndan kmyor, onlara kap aralndan konuuyordu. O iini tutamayan ocuktu. Peki gemi neydi? Gemiin kesinlii yalnzca bir yanlsamadan ibaret olabilir miydi? Gemi, bir kaleydoskop; her esinti, kahkaha ve dnceden etkilenip yer deitiren bir grntler kalb olabilir miydi? Ve heryerde deiiklik varsa, biz bunu nasl anlayabilecektik? Deien gemiler dnyasnda, ta oca sahibi bir sabah uyandnda artk altna karan ocuk deil O Mart leden sonra da herhangi bir leden sonras. O unutulan leden sonra, snfta oturuyor, retmen adn syleyince tahtaya kalkyor, okuldan sonra dier ocuklarla paten kaymaya gidiyor. imdi bir ta oca iletiyor. Be takm elbisesi var. Kars iin nefis porselen takmlar alyor; onunla Pazar leden sonralar yrylere kyor. Amt-hausgasse ve Aarstrasse'de oturan arkadalarn ziyaret ediyor. Onlara glmseyip ellerini skyor. Casino'daki konserlerde sponsorluk yapyor. Bir sabah uyandnda... Gne kentin zerinde ykselirken, on bin insan esniyor, tost ve

kahvelerini yiyorlar. On bin kii Kramgas-se'nin kemerlerle evrili avlusunu dolduruyor, ya da Speic-hergasse'deki ilerine gidiyor veya ocuklarn parka gtryorlar. Her birinin anlar var: ocuunu sevemeyen bir baba, hep kazanan bir karde, nefis pen bir sevgili, okul snavnda kopya ekilen an, yeni yam karn sonrasndaki dinginlik, bir iirin yaymlanmas. Deien gemiler dnyasnda bu anlar rzgarda uuan buday taneleri, gelip geen dler, bulutlarn biimleri gibi. Bir zamanlar olan olaylar, bir bakla, bir frtnayla, bir gecede gerekliini yitiriyor. Zaman iinde gemi hi meydana gelmedi. Ama kim bilir ? Gemiin, gnein Bern Alpleri zerinde parldad, dkkanclarn sat yaparken arklar syledii ve ta oca sahibinin kamyonunu yklemeye balad u an kadar somut olmadn kim belibilir. 28 HAZRAN 1905 "O kadar ok yeme," diyor bykanne olunun omu-zuna vurarak. "Benden nce lrsen gmm kime kalacak. " Aile, Bern'in on kilometre gneyinde, Aare kysnda piknikte. Kzlar yemeklerini bitirmi, bir ladin aacnn etrafnda birbirlerini kovalyorlar. Sonra balar dnp, yksek imenlerin arasna uzanyorlar. Biraz sonra yine birbirlerini kovalyorlar, yine balan dnyor. Olu ve ok iman kars ile anneanne bir battaniyenin zerine oturmu, jambon, peynir, hardal srlm eki mayal ekmek, zm ve ukulatal kek yiyorlar. Onlar yiyip ierken rman zerinden hafif bir rzgar esiyor. Tatl yaz havasn ilerine ekiyorlar. Olu ayakkablarn karp imende par-maklan kayor. Aniden stlerinde bir ku srs beliriyor. Gen adam battaniyenin zerinden frlayp ayakkablarn bile giymeden kularn peinden komaya balyor. Tepenin ardnda gzden kayboluyor. Ksa zamanda, kular kentten gren bakalar da ona katlyor. Bir ku aaca konuyor. Kadnn biri dallara trmanyor, kuu yakalam zere tam elini uzatyor ki ku daha 141 yksek bir dala srayveriyor. Kadn trmanmaya devam ediyor. Dala dikkatle kp oturuyor. Kua uzanrken ku tekrar alttaki dala zplyor. Kadn aata asl kalmken, baka bir ku tohumlar yemek iin dala konuyor. ki adam, ellerinde kocaman bir kepeyle

usulca yaklayorlar. Ama ku yle hzl ki. Uup srye katlyor. imdi kular kentte uuyorlar. St. Vincent Katedralinin papaz an kulesine km, kular pencereden ieri k-alyor. Kleine Schanze Park'nda yal bir kadn kularn bir alya konduklarn grnce elindeki kepeyle usulca yaklayor. Ku yakalama ansnn olmadn bildii iin kepesini yere atp alamaya balyor. Dt bu hayal krklnda yalnz deil. Her kadn, her erkek bir ku peinde. nk bu blbl srs aslnda zaman. Zaman, bu kularla kanat rpyor, hopluyor, kpr kpr hareket ediyor. Bu kulardan birini yakalayp kafese koydunuz mu zaman duruyor. Zaman btn insanlar ve aalar ve toprak iin duruyor. in aslna baklrsa bu kular ok nadiren yakalanyorlar. Kular yakalayabilecek enerjileri olan ocuklarn zaman durdurma istekleri yok. ocuklar iin zaten zaman ar geiyor. Onlar doum gnlerinden ylbalarna, andan na koturuyorlar. Geri kalan gnlerde bu gnlerin yeniden gelmesini sabrszlkla bekliyorlar. Zaman durdurmay delicesine isteyen bykler ise ku yakalamak iin ok ar kalyorlar ve yorgunluktan bitap dmler. Bykler iin zaman ok gibi ilerliyor. Kahvalt masasnda ay ierken geen bir dakikay, torun elbisesini karamazken geen an, k gnei karlardan yansyp, mzik odasn aydnlatmasn yakalamak istiyorlar. Ama ok ar kalyolar. Zamann onlarn ulaamayaca bir yerde zplayp umasn seyretmekle yetiniyorlar. Blbl yakaland anlarda, yakalayanlar donananla kendilerinden geiyorlar. Ailelerinin ve dostlarnn verdii deerin, yz ifadelerinin, bir dln, doumun yada duygunun verdii mutluluun tadn karyor; tarn ieinin veya menekenin tutsak edilmi kokusunu ilerine ekiyorlar. Yakalayanlar, zamann donduu anla kendilerinden geiyorlar ama ksa srede blbln son nefesini verdiini, berrak flt sesli tnn sessizlie dntn, yakalama annn solup yaamn sona erdiini gryorlar. Uzakta bir saat kulesi sekiz kere vuruyor. Patent brosunun gen katibi ban masadan kaldryor, kalkp geriniyor ve pencereye yryor. Darda kent uyanm. Kadn yemeini verirken kocasyla kavga ediyor. Zeughausgasse'deki okullarna giden bir grup ocuk bir

Alan Lightman - Einstein'in Dleri


futbol topunu birbirlerine atyorlar ve heyecanla yaz tatilinin sz ediyorlar. Ellerinde bo pazar antalaryla iki kadn Marktgasse'ye doru gidiyor. Biraz sonra, bamemur kapdan giriyor, masasna gidiyor, tek kelime etmeden iine balyor. Einstein dnp kedeki saate bakyor. Sekizi geiyor. Cebindeki bozuk paralarla oynuyor. Sekizi drt gee, daktilo ieri giriyor. Einstein' elinde msvettelerle grnce glmsyor. Bo zamanlarnda onun birok makalesini daktilo etmi. Ne cret istese hemen veriyor. Sessiz bir adam, yine de arada srada espriler yapar. Ho adam. Einstein ksa msvetteleri, zaman kuramn veriyor. Sekizi alt geiyor. Masasna yryor, dosya ynna bakyor, kitap rafna gidiyor, bir defter alyor.

You might also like