Professional Documents
Culture Documents
Duvardaki zar zor seilen saate gre alty on geiyor. Dakikalar ilerledike yeni cisimler de biimleniyor. Sabahn lo nda gen patent brosu ktibi, ba masann zerinde, iskemlesine kvrlm. Son birka aydr, zaman zerine saysz dler kurdu. Dleri, aratrmalarna nclk etti. Ama d grmenin sonuna geldi artk. Geceler boyunca dnlen birok olas zaman oluumlarndan biri baskn kyor Dierlerinin olanaksz olduu anlamna gelmiyor bu. Onlar da belki baka dnyalarda var olabilirler. Patent brosu ktibi Albert Einstein. Dlerinde yeni dnyalar gryor. Buralarda zaman ya dairesel, ya da geriye iliyor, yksek irtifalarda yavalyor ya da blbl biimini alyor. "Hibir romanc, fiziki veya felsefeci bugne dek zamann ne olduunu ya da ne olabilecei zerine bu kadar muhteem bir bak ortaya koymamt"
Trkeye eviren: Ergin Koparan Z|POTR ada dnya roman : 2 Yaptn zgn ad: Einstein's Dreans, New York 1993 Akal - Tuna Ajans, 1994 Kapak dzeni: Blent Engez Birinci basm: Ekim 1994 Dizi ynetmeni: Atilla Birkiye Roman eviren: ERGN KOPARAN zgr Yaynlar, Ankara Cad. 31/2 Caalolu - stanbul Tel: 526 25 13 - 5219 14 49 Dizgi - basm - cilt: Acar Matbaaclk A.. Tel: (0-212) 577 69 96 - 567 98 64 Ebook Dzenleme: Nirvana13
Uzaklardaki bol kemerli arnn saat kulesi alt kez alp susuyor. alma masasna ylp kalyor gen adam. Yeni bir coku krizinden sonra broya gn aarrken gelmi. Salar karmakark, pantolonu birka beden byk. Elinde yirmi sayfa kadar grnen buruturulmu bir kat tomarn sk sk tutuyor: Yeni zaman kuram. Bugn Alman fizik dergisine postalayacak. Kentten ses krntlar szlyor odaya. Taa arpan bir st iesi yanklanyor. Marktgasse'de bir dkknn tentesini indiren kol dnyor. Sebze kamyonu usulca geiyor caddeden. Yakndaki bir dairede bir kadnla bir erkek alak sesle konuuyorlar. Odaya vuran lo kta alma masalar siluet halinde ve yumuak grnyor, tpk uyuyan kocaman hayvanlar gibi. Gen adamn st ak kitaplarla dolu masas dndaki on iki mee masa, dzenli biimde nceki gnden kalma evrakla kapl. ki saat iinde gelecek olan ktiplerin her biri, ilerine tam tamna nereden balayacaklarn biliyorlar. Ama, bu solgun kta masalarn zerindeki evrak, kedeki saatten ya da kapnn yanndaki sekreter iskemlesinden daha fazla seilmiyor. u anda grlebilen tek ey, masalarn siluet halindeki biimleri ve gen adamn iki bklm hali. Duvardaki zar zor seilen saate gre alty on geiyor. Dakikalar ilerledike yeni cisimler de biimleniyor. urada metal bir p tenekesi grlyor. tede duvarda bir takvim. Burada, bir aile fotoraf, bir kutu ata, mrekkep kutusu, bir dolmakalem. lerde bir daktilo, iskemle zerine katlanp braklm bir ceket. Hazr ve nazr olan duvardaki kitap raflar gecenin sisi iinden kveriyorlar zamanla. Raflarda patent defterleri. Bir defter srtnmeyi en aza indirmek iin eimli dileri olan bir sondaj arkyla ilgili. Dieri, enerji kayna dalgalandnda da voltaj sabit tutan bir elektirik transformatr neriyor. teki dk hzl aryosuyla grlty azaltan bir daktiloyu tanmlyor. Bu oda pratik fikirlerle dolu. Darda Alplerin doruklar gne altnda parldamaya balyor. Haziran sonlarndayz. Aare stnde bir denizci kk yelkenlisini zp yola kyor. Aknt onu Aars-trasse zerinden
kentte, akam ilerlediinde, bo caddeler ve balkonlar bunlarn iniltileriyle dolar. 19 NSAN 1905 Souk bir Kasm sabahyd. lk kar yamt. Bir adam, drdnc katta Kramgasse'ye bakan balkonunda, zerinde uzun deri paltosuyla ayakta duruyor, aada uzanp giden bembeyaz caddeyi ve Zahringen emesini sey-dediyordu. Douya baktnda St. Vincent Katedrali'nin narin an kulesini, batya baktnda da Zytgloggeturm'un yuvarlak atsn grebilirdi. Ama o ne douya bakyordu, ne de batya. Gzleri aada, karn zerinde duran kk, krmz bir apkaya taklp kalmt. Dnyordu. Kadnn Fribourg'daki evine gitsin mi? Elleri balkonun madeni korkuluklarn kavram, dnyordu. Gitsem mi? Onu ziyarete gitsem mi? Onu bir daha grmemeye karar veriyor. Kadn ok yanar dner ve onu hep eletiriyor. Hayatn cehenneme evirebilir. Belki de onunla ilgilenmeyecek bile. Kadn bir daha grmemeye karar veriyor. Erkek arkadalaryla buluuyor. Eczanedeki iine gidip geliyor. Oradaki kadn asistannn farknda bile deil. Akamlar Kochergasse'deki biracya gidip arkadalaryla iiyor, fondip yapmay reniyor. Sonra, yl sonra Neuchatel'de bir giyim maazasnda baka bir kadnla tanyor. ok ho bir kadn. Birka ay iinde kadna yava yava tutuluyor. Bir yl sonra kadn gelip onunla Bern'de yaamaya balyor. Sakin bir hayat sryorlar. Aare kysnda yrylere kyorlar, birbirlerine yolda oluyorlar. Mutlu bir ekilde birlikte yalanyorlar. kinci dnyada, uzun deri paltolu adam Fribourglu kadn yeniden grmesi gerektiine karar veriyor. Onu yeterince tanmyor bile. Kadn belki ok yanar dner. Davranlar biraz hafifmerep ama glmsediinde yz ylesine yumuak ki. Hele o gl, szckleri ustaca kullan... Evet, muhakkak onu grmeliyim diyor adam. Kalkp kadnn Fribourg'daki evine gidiyor. Kanapede yanyana oturuyorlar. Birka 'dakika iinde yreinin yerinden kopacak-m gibi attn hissediyor. Kadnn bembeyaz kollarn grdke dizlerinin ba zlyor. lgnca, ihtirasla seviiyorlar. Kadn onu Fribourg'a tanmaya ikna ediyor. Adam Bern'deki iini
brakyor. Fribourg Postanesi'nde almaya balyor. Kadnn akyla yanp tutuuyor. Her len eve geliyor. Yemek yiyip seviiyorlar. Tartyorlar. Kadn, daha ok para gerek diye yaknyor. Adam yalvaryor. Kadn, evdeki kap kaa adama flatyor. Yeniden seviiyorlar. Sonra adam Postanedeki iine dnyor. Kadn onu terk etmekle tehdit ediyor. Terk etmiyor ama. Adam, kadn iin yayor ve ektii acdan mutlu. nc dnyada, Adam, kadn grmesi gerektiine karar veriyor. Onu yeterince tanmyor bile. Kadn belki ok yanar dner. Davranlar biraz hafifmerep ama glmsediinde yz ylesine yumuak ki. Hele o gl, szckleri ustaca kullan... Evet, muhakkak onu grmeliyim diyor adam. Kalkp kadnn Fribourg'daki evine gidiyor. Kapy kadn ayor. Mutfak masasnda ay iiyorlar. Kadnn ktphanedeki iinden, adamn eczanedeki iinden sz ediyorlar. Bir saat kadar sonra kadn bir arkadana yardm etmeye gitmesi gerektiini sylyor. Adama veda edip elini skyor. Adam, Bern'e, otuz kilometre gerisin geri, Bern'e dnyor. Yolda, trende iinde bir boluk. Kramgasse'de drdnc kattaki dairesine kyor. Balkonda durup aada karn iindeki kk krmz apkaya dikiyor gzlerini. Bu olay zinciri de gerekten, ayn anda oluyor. nk bu dnyada zamann, tpk uzay gibi boyutu vardr. Nasl bir cisim, yatay, dey veya boylamasna , dorultuda hareket edebiliyorsa, ayn biimde dorultudaki gelecek iinde de yer alabilir. Her gelecek, deiik bir zaman ynnde hareket eder. Her gelecek gerektir. ster Fribourg'daki kadn grp grmemek stne olsun, ister bir paltoyu alp almamak stne, her karar annda dnya dnyaya ayrlr. Her birinde ayn insanlar bulunmaktadr ama bu insanlarn kaderleri farkldr. Zaman iinde, sonsuz sayda dnyalar vardr. Bazlar, her muhtemel kararn gerekleeceinden dem vurur. Bye bir dnyada, insanlar yaptklarndan nasl sorumlu olabilirler ki? Bazlar da, her kararn takipisi olmak gerektiini savunurlar. Byle olmazsa kaos olur derler. Byle insanlar, her eyin nedenini bildikleri srece, elikili bir dnyada yaamaktan honutturlar.
onun kendisinden nce mafsal arlar ekmeyeceini, salarnn kendinden nce dklmeyeceim, yznn kendinden nce burumayacan, ekiciliini kendinden nce yitirmeyeceini dnyor. Ayn biimde, bir eve yukardan bakan da onlar harcanm, zayf, dar grl olarak grp kmsyor. Bazlar btn hayatlar boyunca ykseklerde yaamakla, en yksek dan en yksek doruundaki en yksek evde doup, hi aa inmemekle vnyor. Bunlar genliklerini aynalara bakarak kutluyor, balkonlarnda plak geziyorlar. Arada srada i adam suratl birilerinin evlerinden kp aa indikleri oluyor. Bunu telala yapyorlar. Yksek merdivenlerinden aceleyle yere iniyorlar, hemen ya baka bir merdivene kouyorlar ya da vadiye. lerini bitirir bitirmez mmkn olduunca abuk ya evlerine ya da bir baka yksek yere dnyorlar. Aaya doru attklar her admda zamann daha hzl aktn, kendilerinin de biraz daha hzl yalandklarn biliyorlar. Toprak seviyesindeki insanlar hi oturmuyor. antalar ya da paketleri ellerinde bir yerlere seirtiyorlar. Her kentte saylar ok az bir miktar insan ise komularndan birka saniye daha hzl yalanp yalanmadklarn dert etmeyi brakmlar. Bu maceraperest insanlar aadaki dnyaya bazen birka gnlne geliyorlar, vadilerde byyen aalarn altna uzanyorlar, daha scak irtifalarda bulunan gllerde yzyor, yerlerde yuvarlanyorlar. Saatlerine bakmyorlar bile. Sorsanz bugnn Pazartesi mi Sal m olduundan haberleri yoktur. tekiler koturup dururken bunlar byk altndan glyorlar. Zamanla insanlar, neden yksek yerlerin daha iyi olduunu unutmular. Bununla birlikte yksek yerlerde yaamaya devam ediyorlar, olabildiince bask yerlerden kayor, ocuklarna dier ocuklar alak yerlerden uzak tutmay retiyorlar. Dalarn souuna dayanyor, oturduklar yerlerin rahatszln soylarnn bir gerei sayarak bundan zevk alyorlar. Hatta ince havalarnn bedenleri iin yararl olduuna kendilerini inandrmlar. Bu mantkla bo perhizlere giriyor, en hafifleri dndaki yiyecekleri azlarna koymuyorlar. Zaman iinde herkes, hava gibi incelmi, zekt keisine dnm, hepsi olduundan yal gsteriyor.
28 NSAN 1905 Hi kimse bir zaman aracyla karlamakszn, bulvar boyunca yryemez, bir dostuyla ene alamaz, bir binaya giremez, eski bir arnn mermer kemerleri altnda bir eyler arayamaz. Zaman her yerde gzmzn nndedir. Saat kuleleri, kol saatleri, kilise anlar yanlmaz bir hassaslkla birbirinin pei sra yrr. Ve gz nndeki her duvar saatinin ardnda, zamann kocaman bir yap iskelesi durur. Bu iskele evreni sarar, zaman yasasn herkese eit olarak bltrr. Zaman nets bir dzenlilikle, uzayn her noktasnda ayn hzla ilerler. Zaman sonsuz bir cetveldir. Zaman mutlaktr. Bern halk, her leden sonra Kramgasse'nin bat ucunda toplanr. Orada, saat e drt kala Zytgloggeturm zamana selam durur. Kulenin tepesinde palyaolar danse-der, horozlar ter, aylar mzka ve trampet alar. Sesleri ve mekanik hareketleri dililerin dnyle uyumludur ama ayn zamanda da zamann kusursuzluundan ilham alrlar. Saat tam te, kocaman bir an kez alar. nsanlar saatlerini ayarlar ve sonra Speichergasse'deki brolarna, Marktgasse'deki dkknlarna, Aare kprlerinin ardndaki iftliklerine dnerler. Dini inanlar gl olanlar, zaman Tanrnn bir ltf olarak grrler. Bir yaratan olmakszn hibir ey byle eksiksiz yaratlamaz. Hibir ey, fanilikten te, lmsz olamaz. Her mutlak, tek bir mutlan parasdr. Btn mutlak eyler gibi zaman da yle. Bu nedenle ahlak filozoflar zaman inanlarna merkez almlardr. Zaman, btn hareketlerin kstas alnd bir mihenk tadr. Zaman, doru ve yanl grmek iin gerekli olan berraklktr. Amthausgasse'deki bir arafda bir kadn arkadayla konuuyor. Yeni isiz kalm. Yirmi yl boyunca Bundes-haus'ta sekreter olarak alm, toplantlar tutanaklara geirmi. Ailesini geindirmek zorunda. imdi, henz okula giden kz ve her sabah iki saat tuvalette kalan kocasyla isiz kalm. Amiri olan ya tulumu, grotesk kadn bir sabah gelip ertesi sabah masasn toplamasn sylemi. Dkkndaki arkada sesini karmadan dinliyor, henz iini yitirmi kadnn kazandan bir ty alyor. ki arkada ertesi sabah saat onda ay imek zere szleiyorlar. Saat onda. u andan on yedi saat elli dakika sonra. ini yitiren kadn,
zgemileri nedeniyle deil grmede gz doldurduklar iin ie alnyorlar. Patronlar tarafndan ezilen sekreterler, gelecek korkusu olmakszn her onur krc davrana kar kyorlar. Bu bir drt dnyas. Bir samimiyet dnyas. Sylenen her szn, yalnzca o an iin geerli olduu, her bakn yalnzca tek anlam olduu; hibir dokunuun ne gemii ne de geleceinin bulunmad; her pcn o ann pc olduu bir dnya. 4 MAYIS 1905 Gece oldu. Biri svireli, dieri ngiliz iki ift St. Mortz'da San Murezzan Oteli'nde akam yemeindeler. Her yl, Haziran aynda, suya girmek ve insanlara karmak iin burada buluurlar. Erkekler siyah boyunbalar ve kuaklaryla yakkl. Kadnlar, gece kyafetleri iinde gzel. Garson, kaliteli ahap deme zerinde gezinerek siparileri alyor. "Sanyorum yarn hava gzel olacak." diyor sanda brokar olan kadn. "ok iyi olur." diyor dierleri. "Banyolar gneli havada daha gzel olur. Yine de fark etmez." "Dublin'de at yar bire drt veriyor." diyor amiral. "Param olsayd, ona oynayacaktm." Karsna gz krpyor. "Oynarsanz size bire be veririm." diyor dier adam. Kadnlar ekmeklerini blyor, tereya sryorlar. Sonra baklarn zenle ya tabaklarnn yanna koyuyorlar. Adamlarn gz giri kapsnda. "Peetelerin dantellerine baylyorum" diyor sanda brokar olan kadn. Peetesini ayor, sonra yeniden katlyor. "Bunu her yl sylyorsun, Josephine." diyor, teki kadn, glmsyor. Yemekler geliyor. Bu gece, arapta stakoz, kukonmaz, klbast ve beyaz arap alyorlar. Sanda brokar olan kadn "Seninki nasl pimi?" diyor kocasna bakarak. "Enfes. Ya seninki?" "Biraz baharatl. Geen haftaki gibi." "Amiral, klbast nasl?" "Hibir biftei geri evirmem." diyor amiral keyifle. "Yeseniz de fark etmiyor." diyor dier adam. "Geen yldan bu
yana, hatta son on yldan beri tek kilo almadnz." "Fark etmiyorsunuz ama o alyor." diyor amiral; karsna gz krpyor. "Yanlyor muyum bilmem ama, salonda bu yl biraz cereyan var." diyor amiralin kars. Dierleri balarn sallayp stakoz ve klbasty yemeye devam ediyorlar."Serin odalarda daha iyi uyurum ama cereyan oldu mu souk alrm." "Bam rt." diyor dier kadn. Amiralin kars evet diyor ama kafas karm gibi. "Ban rt. O zaman cereyan dokunmaz." diye yineliyor teki kadn."Ne zaman Grindehvald'a gitsem bama gelir. Yatamn baucunda pencere var. Ak yatarm ama rtyle burnumu kapatrm. Souk havay tutar." Brokai kadn iskemlesinde kprdanyor, bacak bacak stne atmken, bacan indiriyor. Kahveler geliyor. Erkekler sigara odasna geiyor, kadnlar dardaki sallanan hasr koltua gidiyorlar. "Geen yldan bu yana iler nasl?" diye soruyor amiral. "ikyetim yok." diyor teki adam brandisinden bir yudum alarak. "ocuklar nasl?" "Bir ya daha bydler." Verandada kadnlar sallanarak geceyi seyrediyorlar. te her otelde, her evde, her kentte byle oluyor. nk bu dnyada zaman geiyor ama, ok az ey oluyor. Yldan yla ok az ey olduu gibi, aydan aya, gnden gne de az ey oluyor. Zamanla olaylarn olu sreci aynysa zaman gbela ilerliyor. Eer farklysa, bu sefer insanlar gbela hareket ediyor. nsann bu dnyada bir amac yoksa, fark etmeden ac ekiyor. Eer bir amac varsa, bilerek ama yava yava ac ekiyor. Einstein ile Besso, akam zeri Speichergasse'de ar ar yryorlar. Gnn sakin bir vakti. Dkknclar bisikletlerini karp, kepenklerini indiriyorlar. kinci kat pencerelerinden birinden, bir anne eve gelip yemei hazrlamas iin kzna sesleniyor. Einstein arkada Besso'ya neden zamann gizemini zmek istediini anlatmt ama yine de dlerinden hi sz etmemiti. Biraz sonra Besso'nun evine gelecekler. Einstein, arada srada,
Bir ay kalm dnya, bir eitlik dnyas. Sondan bir gn nce, caddeler kahkahalarla doluyor. Daha nce hi konumayan komular krk yllk dost gibi selamlayorlar. Elbisesini karan emelerin altna giriyor. Kimileri Aare rmana atlyor. Yorulana kadar yzdkten sonra, imenlere serilip iir okuyorlar. Daha nce hi karlamam bir avukat ile bir posta memuru, Botanik Bahesi'nde kol kola yryor, siklamenlere glmsyor, sanat ve renklerden sz ediyorlar. Gemiteki konumlarnn ne nemi var? Bir gn kalm dnyada herkes eit. Aaerbergergasse'nin genlerindeki bir ara caddenin karanl iinde, bir kadnla bir erkek duvara dayanm bira iiyor, fme et yiyorlar. Sonra kadn adam evine gtrecek. Aslnda bakasyla evli ama, yllardr bu adam arzu-luyordu. Dnyann bu son gnnde arzularna doyum arayacak. Birka kii de caddelerde babo dolap iyilik yapmaya, gemiteki yanllarn karlamaya alyorlar. Tek doal olmayan glmseme onlarn yzndekiler. Dnyann son bir dakikasnda herkes Kunstmsueum nndeki alanda toplanyor. Erkekler, kadnlar, ocuklar dev bir halka oluturarak el ele tutuuyorlar. Kimse kprdamyor Kimse ses karmyor. Bu yle mutlak bir sessizlik ki, herkes sandaki ya da solundakinin kalp atlarn duyabiliyor. Dnyann son dakikasyd bu. Mutlak sessizlikte gne bahedeki mor bir ylan otunun goncasna vuruyor, gonca bir an ldyor sonra dier iekler arasnda kayboluyor. Mzenin arkasnda, bir kara amn ineli yapraklan esen rzgrla birlikte hrdyor. Daha gerilerde ormanda, derisi zerindeki her dalga ile Aare gnein btn nlarn yanstarak parldyor. Dou'ya doru, St. Vincent'in kulesi bir yapran damarlar kadar kusuruz ta iiliyle ge ykseliyor. Ve yukarlarda, beyazla morun birbirne kart doruklar karla kapl Alpler heybetli ve sessiz. Bir bulut kme gkte szlyor. Bir krlang uuyor. Kimse ses karmyor. Son saniyelerde, herkes sanki Topaz Tepesinden kendini brakm gibi el ele tutumu. Yere yaklar gibi yaklayor son. Serin bir rzgr esiyor, bedenler arlksz. Sessiz ufuk izgisi kilometreler boyunca usuz bucaksz alyor. Ve aada, muazzam bir kardan rt bu pembe hayat halkasn rtmek zere yaklayor.
10 MAYIS 1905 kindi vakti. Ksa bir an iin gne Alp'in karl doruunda yuva yapyor. Atein buza dokunuu. Dalardan inen upuzun k vadileri, sakin bir gl aydnlatyor, aalardaki kasabann zerine glgeler dyor. Birok ynden btncl, tek para bir kasaba. Ladin, kara am, fstk kuzeyde ve batda bir snr iziyorlar. Daha yukarlarda zambaklar, ylan otlar ve hasekikpeleri var. Kasaba yaknlarndaki ayrlarda tereya, peynir ve ukulata retimi iin bykba hayvanlar otluyor. Kk bir dokuma atlyesinde ipek, kurdele ve pamuklu kuma retiliyor. sli biftek kokusu cadde ve sokaklar dolduruyor. Daha yakndan baknca, bu birok paradan olumu bir kasaba. Kasabann biri on beinci yzylda yayor. Kaba ta iiliiyle yaplm evlerin katlar da alan merdiven ve dehlizlerle birbirine balanm, buna karlk at katlar rzgra ak. atnn saaklarn yosunlar brm. Kyn bir baka kesimi on sekizinci yzyldan kalma bir resim gibi. Dz hatl atlarda ayla yerletirilmi yank krmz kiremitler gze arpyor. Oval pencereli granit duvarl bir kilise var. Baka bir kesim, her caddede uzanan kemerleriyle, balkonlarn demir parmaklklaryla, dzgn serpme cepheleriyle bugnn izlerini tayor. Kyn her blm bir baka zamana tutunmu. Akama yaklaan u saatte, gnein Alplerin karl zirvesine yuva kurduu u ksa anda, insan gl kysna oturup zaman ierii zerine yorumlar yapabilir. Varsaymsal olarak, zaman dzgn de olabilir engebili de; dikenli de olabilir ipek gibi de sert de olabilir yumuak da. Ama bu dnyada zamann ierii hep yapkan olarak ortaya kyor. Kasabann blmleri tarihte bir ana yapyor ve ondan kurtulamyorlar. Bireyler de yle. Yaamlarnn bir anna yapp bir daha kurtaramyorlar kendilerini. u anda, dan aalarndaki evlerden birinde bir adam arkadayla konuuyor. Lise yllarn anlatyor. Matematik ve tarih derslerinde ald takdirnameler duvarda asl. Spor madalyalar ve kupalalr kitaplk raflarnda. Masann zerinde kaptan olduu eskrim takmnn fotoraf duruyor. Fotorafta ona sarlan takm arkadalar, niversiteye gitmiler, mhendis, bankac olmu, evlenmiler. Gardropta, yirmi yl ncesinin eskrim elbiseleri
camlar krarlar. Baharda Aar-bergergasse veya baka bir bulvara yolu denler camlarn krldn, balar, havlama seslerini ve kahkahalar duyar. Baharda insanlar dzensiz olarak biraraya gelir randevu defterlerini yakar, saatlerini atar gece sabahlara kadar ierler. Bu isterik kendini koyveri yaza kadar srer. Sonra insanlar yeniden akllarn balarna toplar ve dzene geri dnerler, 14 MAYIS 1905 Zamann hareketsiz durduu bir yer vardr. Yamur damlalar havada hareketsiz durur. Saatlerin sarkac tam ortada kalmtr. Sessiz havlamalarla kpeklerin balar havadadr. Yayalar tozlu kaldrmlarda donmu, bacaklar sanki iplerle balanm gibidir. Meyve kokular bolukta asldr. Bir gezgin buraya gelirken, yaklatka yavalar. Kalp atlar seyrekleir, nefes al hafifler, vcut ss der, dnceleri azalr, byle byle lm noktasna ular ve durur. te buras zamann merkezidir. Zaman buradan darya doru genileyen halkalar halinde hareket eder. Merkezde hareketsizdir, halkalarn ap bydke hz da artar. Kim zamann merkezine doru kutsal yolculua kar? ocuklaryla ana babalar ve sevgililer. Ve bylece zamann hareketsiz kald noktada, ana babalarn ocuklarn okad grlr, hi bozulmayacak bir kucaklayla. Sar sal mavi gzl gzel kz ocuu u anki glmsemesini hi yitirmeyecek, yanaklarndaki pembelik hi bozulmayacak, hi beli bklmeyecek, yorulmayacak hi incinmeyecek, anne babasnn ona rettiklerini hi unutmayacak, onlarn bilmedii bir ey dnmeyecek, onlar sevmediini hi sylemeyecek, odasn hi frtna gibi terk etmeyecek, u anda olduu gibi hep onlarla elele olacak. Zamann durduu yerde sevgililerin binalarn glgelerinde, birbirlerine hi ayrmamacasna sarlarak ptkleri grlyor. Sevgili, elini imdi olduu yerden hi ekmeyecek, anlarla ykl kolyeyi hi geri vermeyecek, sevgilisinden uzaklara gitmeyecek, kendini hi tehlikeye atmayacak, sevgisini gstermekte yetersiz kalmayacak, kskanlk yapmayacak, bir bakasna k olmayacak, zamanla bu ann tutkusunu hi yitirmeyecek. Bu heykeller ok zayf krmz bir kla aydnlanyor nk zamann merkezinde k da azalm neredeyse hie inmi; titreyii
geni kanyonlardaki yanklara, younluu ate bceklerinin lgn na indirgenmi. Zamann tam merkezinde olmayanlar, hareket ediyor ama buzdalar gibi. Sa dzeltmek bir yl alyor, bir p bin yl, Bir glmseme srasnda d dnyada mevsimler geiyor. Bir ocuk kucaa alndnda kprler kuruluyor. Hoakal denirken, kentler yklp unutuluyor. Buradan d dnyaya dnenler oluyor. ocuklar hzla byyorlar anne babalarnn yzyllarca sren, kendilerine bir saniye gibi gelen kucaklamalarn unutuyorlar. ocuklar yetikin oluyor, anne babalarndan evlerinden ayrlyor, kendi balarna yaamay reniyor ac ekiyor yalanyorlar. ocuklar kendilerini sonsuza dek tutmak isteyen anne babalarna, buru buru derilerine ve gszleen seslerine lanet okuyorlar. imdi onlar kendi ocuklarn zamann merkezinde dondurmak istiyorlar. Geri dnen klar arkadalarnn oktan ldn gryorlar. Bu kadar zaman sonra yaamlar geip gitmi. Hatrlamadklar bir dnyadalar. Dnen klar yine binalarn glgelerinde birbirlerine sarlyorlar ama sarlmalar artk bo ve yalnz grlyor. Ksa zamanda yzyllar boyu sren, kendilerine saniyeler gibi gelen verdikleri szleri unutuyorlar. Yabanclarn arasnda bile kskanlk gsteriyor, birbirlerine kin dolu szler sylyorlar, tutkularn yitiriyor, birbirlerinden uzaklayor, yalanyor ve tanmadklar bir dnyada yapayalnz kalyorlar. Bazlar zamann merkezine hi gitmemenin daha iyi olduunu sylyor. Hayat bir hzn gemisi ama yaamak asil bir i ve zaman olmadan hayat da olmaz diyorlar. Bakalar buna kar kyor. Onlar sonsuz bir doyumu tercih ediyorlar, bu sonsuzluk bir kutuya tutturulmu bir kelebek gibi sabit olsa da. 15 MAYIS 1905 Zamann olmad bir dnyay dnn. Yalnzca grntler olsun. Deniz kysndaki ocuk, ilk kez grd okyanus karsnda bylenmi. Gne batarken bir kadn balkonda oturmu, uzun salar, gecelii, plak ayaklar, dudaklaryla. Kramgasse'deki Zehringen emesi'nin kemeri mermer ve demirden. Sessizce oturan bir adamn elinde bir kadn fotoraf, yznde acl bir
olduunu kefediyor. Ksack hafzas kendisine byk krlar salam olan borsa yatrmcs defterinden Bundesgasse 89 numarada oturduunu okuyor. Eve gelen her erkek kapda bekleyen bir kadn ve ocukla karlayor. Kendilerini tantyor, akam yemeine yardm ediyor ve ocuklarna ykler okuyorlar. Ayn ekilde, iinden dnen her kadn evde bir koca, ocuklar, oturma odas, lambalar, duvar katlar, porselen takmlar buluyor. Gecenin ge saatlerinde kar koca masada oturup o gn olup bitenler, ocuklarn okulu, bankadaki paralar zerine ene almyorlar. Onun yerine birbirlerine glmseyip, kanlarnn kaynadn hissediyorlar, birbirlerini on be yl nce ilk kez grdkleri andaki gibi bacaklarnn aras szlyor. Yatak odalarn buluyorlar, artk hatrlamadklar eski aile fotoraflarna gzleri taklyor, ehvet dolu bir gece geiriyorlar. Bu bir alkanlk olduu iin. Anlar tensel tutkuyu krletiyor. Anlar olmaynca her gece ilk gece, her sabah ilk sabah, her pck, her dokunu ilk pck ve ilk dokunu oluyor. Anlarn olmad bir dnya bugnn yaand bir dnya demek. Gemi yalnzca kitaplarda, belgelerde var. Kim olduunu bilmesi iin herkes kendi Yaam yks kitabn yannda tayor. Herkesin btn hayat onun iinde. Her gn sayfalarn yeniden'okuyarak anne babasnn kim olduunu, ka santim doduunu, okulda iyi mi bir renci olduunu, hayat boyunca bir baar kazanp kazanmadn yeniden reniyor. Yaam yks kitab olmasa, her insan bir enstanteneden, iki boyutlu bir grntden, bir hayaletten ibaret olacak. Brunngasshalde'nin aalar altndaki kafelerinde bir zamanlar birisini ldrdn okuyan bir adamn lklarn duymak, bir prensle flrt ettiini kefeden bir kadnn yzn grmek, on yl nce niversiteden iftiharla mezun olduunu renen birisinin sevincini izlemek her an mmkn. Bazlar evlerinde aka-mstlerini Yaam yklerini okumakla geiriyor, dierleri geri kalan sayfalar o gnn olaylaryla dolduruyorlar.. Zamanla herkesin Yaam yks dolup tayor, yle kalnlayor ki artk btnyle okunamayacak hale geliyor. O zaman bir seim yapmak gerekiyor. leri yalardaki insanlar ilk sayfalar okuyup genliklerini reniyor veya sonlar okuyup yakn yllarda neler
yaptklarn kefediyorlar. Bazlar okumaktan tamemen vazgeiyor. Onlar gemii bir yana brakmlar. Onlar iin dn zengin veya fakir olmalarnn, eitim grp grememelerinin, kibirli veya alak gnll olularnn, k m olduklar yoksa kalplerinin bo mu olduunun zerre kadar, u salarn yalayp geen rzgr kadar bile nemi yok. Bu tr insanlar gzlerinizin ta iine bakyor, elinizi sk sk tutuyorlar. Bunlar genliklerindeki gibi salnarak yryorlar. Bu insanlar belleksiz bir dnyada yaamay renmiler. 22 MAYIS 1905 Gn aanyor. Sar bir sis rman soluunu tayarak kent zerinde szlyor. Gne Nydegg Kprsnn yannda bekliyor. Uzun krmz inelerini Kramgasse'ye, zaman len dev saate doru frlatp, balkon altlarn aydnlatyor. Sabahn sesleri, ekmek kokusu gibi sokaklar saryor. Bir ocuk uyanyor, alayarak annesini aryor. apkac kadnn Marktgasse'de dkknna gelmesiyle gnelik usul usul gcrdamaya balyor. Irmak zerinde bir motor uulduyor. Bir kemerin altnda iki kadn alak sesle konuuyorlar. Kent sisin ve gecenin iinde erirken birisinin gzne garip bir ey arpyor. uradaki eski kpr yarm kalm. lerdeki ev temellerinden teye tanm. Buradaki cadde hibir neden yokken douya kvrlyor. Bir park sras bakkal dkknnn tam ortasnda duruyor. St. Vincent'in alt vitraylar dini konular ilerken st pencerede bahar zaman Alpleri gsteren bir manzara var. Adamn biri Bundes-haus'a girerken birden duruyor, ban ellerinin arasna alyor, heyecanla bararak gerisin geriye komaya balyor. Bu plan deitirmelerin, ani frsatlarn, ngrlmemi grlerin dnyas. nk bu dnyada zaman dzenli biimde akp gitmiyor, kesik kesik geiyor. nsanlar eitli anlarda gelecein kesik grntlerini alyorlar. Anne olunun nerede yaayaca zerine bir grnt alnca evini onun yaknna tayor. naat gelecekteki ticaret merkezini grnce caddeyi o yne eviriyor. ocuk ieki olacan grd an niversiteye girmekten vazgeiyor. Evlenecei kadnn grntsn alan adam onu beklemeye balyor. Kendini Zrih yarglarnn giysisi iinde gren avukat Bern'deki iini brakyor.
Mantksal totolojiye gre, hz etkisi tamemen grecedir. ki insan yolda karlatnda dierini hareket halinde alglar, trendeki insann aalan uuyormu gibi alglamas gibi. Benzer biimde, yolda karlaan iki insan karsndakinin zamannn daha yava getiini grr. Herkes dierinin zaman kazandn grr. Bu tersine iliki insan ldrtyor. nsan daha fazla ldrtan ise insan komusunun yanndan ne kadar hzl geerse, komusunun da daha hzl hareket ediyor grlmesi. Dehete ve umutsuzlua kaplan baz insarlar pencereden bakmaktan vazgemiler. Glgeler uutuka, ne kadar hzl hareket ettiklerini, komularnn da ne kadar hzl hareket ettiini bilmiyorlar. Sabah kalkyor, du yapyor, ekmek ve jambon yiyor, masalarnda alyor, mzik dinliyor, ocuklaryla konuuyor, doyumlu bir yaam sryorlar. Bazlar, hareket etmedii iin yalnzca Kramgasse'de-ki dev saatin doru zaman gsterdiini ne sryor. Di-erleriyse, dev saatin de Aare rmandan veya bir buluttan bakldnda hareket halinde olduuna iaret ederek bu gre kar kyorlar. PERDE ARKASI Einstein ile Besso Amthausgasse'deki bir akhava kahvesinde oturuyorlar. len zeri. Besso arkadana brodan kp biraz hava almay nermi. "yi grnmyorsun," diyor Besso. Einstein skntl omuz silkiyor. Dakikalar geiyor. Belki saniyeler. "lerliyorum," diyor Einstein. "Anlyorum," diyor Besso arkadann gzlerinin altndaki mor halkalarn verdii tehlike iaretlerine bakarak. Muhtemelen Einstein yeni yemeden imeden kesilmi. Besso, bir baka nedenle kendisinin de tpk Einstein'n imdiki hali gibi olduunu hatrlyor. Zrih'teydi. Bes-so'nun babas krk yalarnn sonunda aniden oluvermiti. Babasyla hi geinemeyen Besso aniden bir sululuk duygusuyla doldu. Aratrmalarn brakt. Besso'yu artan bir biimde Einstein onunla bir ay urat ve kendine gelmesini salad. Besso Einstein'n halini gryor ve ona yardm etmek istiyor ancak Einstein'n yardma ihtiyac yok. Besso'ya kalrsa Einstein ac ekmiyor. O bedeninden ve dnyadan ha-bersizmi gibi
davranyor. "lerliyorum," diye tekrarlyor Einstein. "Srlar ortaya kyor. Masana braktm, Lorentz'in makalesini grdn m?" "ren." "Evet, iren ve gelip geici. Doru olmas mmkn deil. Elektromanyetik deneyler bize daha temel eyler sylyor." Einstein, byn ekitirip masadaki krakerleri itahla yiyor. ki adam bir sre susuyorlar. Einstein, ok uzaklarda, sisten zorlukla grnen Bern Alplerini seyrederken Besso kahvesine drt eker atyor. Aslnda Einstein Bern Alple-rinden uzaya bakyor. Bazen byle uzaklara bakmaktan migreni tutuyor, yeil rtl divana uzanp gzlerini kapatt oluyor. "Anna, seni ve Mileva'y gelecek hafta akam yemeine bekliyor." diyor Besso. "sterseniz bebei de getirin." Einstein basan sallyor. Besso, gmleinin iinde bzlm, bir kahve daha sylerken yandaki masada otaran kz szyor. O da en az u anda galaksileri gzleyen Einstein kadar darmadank. Besso, arkadan daha nce de bu halde grm olsa da onun iin edieleniyor. Belki yemek bu havay datr diye umuyor. "Cumartesi gecesi," diyor Besso. Hi beklenmedik biimde "Cumartesi iim var, "diyor Einstein. "Ama Mileva ile Hans gelebilirler." Besso glyor "Cumartesi akam sekizde." diyor. Arkadann neden evlendiine hep ayor. Bunu Einstein'n kendisi de aklayamyor. Bir zamanlar Besso'ya Mile-va'nn hi olmazsa ev ilerini yapacan umduunu sylemiti. Ama iler yle olmad. Dank yataklar, kirli amarlar, stste ylm bulaklar eskiden naslsa yle devam ediyor. ocukla beraber karklk daha da artt. "Rasmussen deneyi hakknda ne dnyorsun?" diye soruyar Besso. "Santrifj ie mi?" "Evet." "aft i gremeyecek kadar ok titreim yapacak." diyor Einstein. "Ama fikir zekice. Bence, kendi dnme eksenini bulacak esnek bir balantyla ie yarar." Besso bunun ne anlama geldiini biliyor. Einstein, yeni bir tasarm zerinde alp bunu para, hatta isim hakk bile istemeden
tank olmuyor. Bir Avrupa lkesinde Aralk aynda doan biri, smbl, zambak, yldz iei, siklamen, edelvays nedir bilmiyor. Akaaacn yapraklarnn kzla, altn rengine dntn gremiyor, crcrbceklerini, alblbllerini dinleyemiyor. Aralkta doan, mrn soukta geiriyor. Ayn ekilde Temmuzda doan da scakta. Mevsimler arasndaki fark kitaplardan reniliyor. Bu dnyada hayat kla tasarlanyor. Gn batmnda doan bir insan mrnn yarsn gece geiriyor, dokuma ve saat yapm gibi kapal yerlerdeki ileri reniyor, ok okuyor, aydn oluyor, ok yemek yiyor, dardaki usuz bucaksz karanlktan korkuyor, glge yetitiriyor. afakta doan birisi tarm gibi, duvarclk gibi ak hava ilerini reniyor. Gl bir fizik sahibi oluyor. Kitaplardan, zihinsel ilerden uzak duruyor, neeli ve doyumlu oluyor, hibir eyden korkmuyor. Ik deitiinde hem afak hem de gn batm bebekleri bocalyor. Gn doduunda, gnbatmnda doanlar aniden ortaya kan aa, da, okyanus grntleri karsnda dehete kaplyor, k gzerini alyor evlerine dnp pencerelerini kapatyor geriye kalan yaamlarn yar kta geiriyorlar. Gn battnda, afakta doanlar gkte uan kularn, denizin maviliinin, bulutlarn gzalc hareketlerinin birden yokoluundan rkyorlar. Kapal yerlerde yaplan ileri renmeyi reddediyor, yere uzanp nceden grmeye alk olduklar eyleri grmeye alyorlar. Bir tek gn yaanan dnyada, insanlar tavan arasndaki sesleri dinleyen kedi gibi zaman kovalyor. nk kaybedecek zaman yok. Doum, okula gidi, gnl meseleleri, evlilik, meslek, yallk gnein bir dnne, n bir geiine smal. Yolda karlaan insanlar apkalarna dokunup aceleyle devam ediyorlar. Evlerde buluan insanlar, nazike birbirlerinin saln sorup kendi ilerine devam ediyorlar. nsanlar kafelerde buluunca, sinirli sinirli glgelerin hareketini gzlyor, uzun oturmuyarlar. Zaman ok deerli. Hayat bir kar tanesinin d. Hayat bir sonbahar gn. Hayat kapanan bir kapnn glgesinin zarif, keskin kenar. Hayat kollarn,bacaklarn ksa bir hareketi. Yallk gelip attnda, aydnlkta da olsa karanlkta da insan kimseleri tanmadn fark ediyor. Zaman olmam ki. Anne
babalar, gece yars veya len zeri lm. Kardeler, geen frsatlarn peinde uzak kentlere tanm. Dostlar, gnein deien na bal olarak deimi. Evler, kasabalar, iler, aklar hep tek bir gne sacak biim-,de tasarlanm. Yallar kimseyi tanmyor. nsanlarla konuuyor ama onlar tanmyorlar. Hayat, insan fragmanlar tarafndan unutulmu konuma fragmanlarna blnm. Hayat, ok az kiinin tank olduu episodlara blnm. Yatann yanndaki masada oturuyor, akan duun sesini dinliyor, aklndakilerden baka bireyin varolup olmadn dnyor. Annesinin kucaklay gerekten olmu muydu? lk ak tokad gerekten atld m? gerekten varoldu mu? imdi nerdeler? O imdi yatann yanndaki masada oturmu, akan duun sesini dinleyip, n deimesini belli belirsiz alglarken onlar nerdeler? 5 HAZRAN 1905 Irmaklarn, aalarn, binalarn, insanlarn grnmne ve tanmlanlan yerin konumuna bakarak her ey sradan grnyordu. Aare douya kvrlyor, zerinde patates ve eker pancar tayan tekneler. amlar Alp eteklerine noktalar serpitiriyor. Aalarn dallar tpk bir amdann kollar gibi yukarya dnk. Aaratrasse zerindeki krmz kiremitli, atlar pencereli katl evler sessiz sessiz oturmu rmaa bakyorlar. Marktgasse'deki dkknclar gelip geenlere el sallyor, mendilleri, gzel saatleri, domatesleri, ekmeleri ve baharatlar satmaya alyorlar. te piirilmi biftek kokusu bulvarlarda kol geziyor. Bir kadnla bir erkek Kramgasse'deki kk balkonlarnda ayakta tartyorlar, bir yandan da glmsyorlar. Gen bir kz Kleine Schanze'deki parkta ar ar yryor. Postanenin byk krmz ahap kaps alp kapanyor, alp kapanyor. Bir kpek havlyor. Ama insanlarn gzlerinin iine baktnzda durum tamamen farkl. rnein, Aare kysndaki banklarda oturan kadn teknelerin, sanki buz zerinde paten yaparm gibi byk bir hzla getiini gryor. Bir bakasna tekneler burnu, ar ar koca bir leden sonra dnyormu gibi grnyor. Aarstrasse zerinde duran bir adam teknelerin niin bir ne, bir arkaya gittiklerini anlamak iin rmaa bakyor.
izliyorlar. imdiciler ile Sonraclarn bir tek ortak zellii var. Sonsuz bir hayat sonsuz bir akrabalar listesini de birlikte getiriyor. Bykbabalar hi lmyor, tpk byk byk anneler, byk teyzeler, byk amcalar, byk byk teyzeler ve dierleri kuaklar boyunca geriye gidiyorlar. Hepsi turp gibi salam, srekli nasihat veriyorlar. Oullar babalarnn glgesinden hi kurtulamyor. Kzlar da annelerinin. Hi kimse kendini bulamyor. Birisi ie baladnda, bunu anne babasyla, byk anne babasyla, byk byk anne babasyla, ad infinitum konumaya, onlarn kendi hatalarn renmeye kendini mecbur sayyor. nk hibir yeni i aslnda yeni deil. Btn iler aile aacndaki birileri tarafndan denenmi. Aslnda her ey tamamlanm. Ama bir bedelle. Byle bir dnyada baarlarn arpm heves azalmasna blnyor. Bir kiz ocuu annesinin klavuzluunu istediinde, bunu katksz alamyor. Annesi kendi annesine, anneanne kendi annesine, o da kendininkine sormak zorunda. Bu sorma sonsuza dek gidiyor. Oullar ve kzlar kendi balarna karar alamadklar gibi, anne babalarna da gvenilir bir t iin bavuramyorlar. Anne babalar birer kesinlik kayna deil. Ortada bir milyon kaynak var. Her eylem bir milyon kez snanmas gerektii iin hayat geici. Kprler rmaklarn zerinden yarya kadar ayor sonra aniden kesiliyor. Binalar dokuz kat kyor ama atlar yok. Bakkaln zencefil, tuz, morina, biftek stou her fikir deitirmesinde, her danmasnda deiiyor. Cmleler yarm kalyor. Nianlar, nikha birka gn kala atlyor. Bulvarlarda, caddelerde insanlar kim bakyor diye dnp dnp etrafa bakyorlar. lmszln bedeli bu. Kimse tam bir kii deil. Hi kimse zgr deil. Zaman iinde bazlar yaamann tek yolunun lmek olduu sonucuna varmlar. lmle insan gemiin arlndan kurtuluyor. Bu birka kii, sevgili akrabalarnn gzleri nnde Konstanz Glne dalarak, Lema Dandan kendilerini atarak sonsuz hayatlarna sona erdirmiler. Bylece sonlu sonsuza galip gelmi, milyonlarca gzn meyvesi hibir gz, milyonlarca kar yann-ki hi kar ya, milyonlarca dnki hibir ey olmu.
10 HAZRAN 1905 Zamann, tpk ykselen ay, aalarn tepesine dokunurken aalarn stnden gelen aydnlk gibi bir nicelik deil de bir nitelik olduunu dnn. Zaman var, ama l-lemiyor. u anda, gneli bir leden sonra bir kadn Bahn-hofplatz'n ortasnda durmu belli bir adam bekliyor. Bir sre nce adam kadm Fribourg treninde grp vuruldu ve kadna birlikte Grosse Schanze parkna gitmeyi nerdi. Adamn sesindeki aciliyetten ve gzlerindeki ifadeden kadn adamn hemen demek istediini anlad. Bunun iin adam bekliyor. Sabrszlkla beklemiyor, kitap okuyarak zaman geiriyor. Bir zaman sonra, belki ertesi gn adam geliyor. Kolkola giriyorlar. Parka gidiyor, lalelerin, gllerin, leylaklarn arasnda geziniyor, llemeyen bir zaman sedir aacndan bir banka oturuyorlar. Akam oluyor. Akamn oluu, ktaki deiiklikten, gkyznn kzarmasndan belli oluyor. Kadnla erkek, kk beyaz talarla deli bir yolu izleyerek tepedeki bir lokantaya geliyorlar. Birliktelikleri ne zamandr sryor? Bir mr boyu mu, bir an m? Kim bilebilir? Lokantann kurun ereveli penceresinden adamn annesi onlara bakyor. Kollarn kavuturmu, huzursuzla-nyor; olunun eve gelmesini istiyor. Onu kk bir ocuk olarak gryor. Adamn evde kalp babasyla saklamba oynad, yatmaya gitmeden annesinin srtna trmand gnlerden bu yana hi zaman geti mi? Anne, lokantann kurun ereveli penceresinden mum nn aydnlatt olunun ocuka glmesini gryor. Olunun, ocuunun evde yaad, eve ait olduu gnlerden bu yana hi zaman gemediine emin. Bu gece, tant kadnn dostluuyla olu hzla byrken darda kollarn kavuturmu bekliyor. Aarbergergasse'de iki kii cadde ortasnda bir ila nakliyesi zerine tartyorlar. Alc, raf mr ok ksa olan ilalar eskimi ve bozuk geldikleri iin kzgn. Onlarn uzun zaman nce geleceini umduunu, aslnda bir sredir tren istasyonunda beklediini bu arada Spitalgasse 27 numaradaki ak sal hanmn gelip gittiini, Alpler zerinde n birok kez deitiini, havann lkken souduunu ve nemli havaya dndn sylyor. Ksa boylu, iman, bykl gndericinin kalbi krlyor. lalar Basel'deki fabrikasnda, pazarda tentelerin alma sesini duyar duymaz
doru geliyor. Ama gen adam masada oturmaya devam ediyor. O ancak bugn dnebilir. u anda gkyz kararyor ama yamur yok. Kahvesinden bir yudum alp pastasn yerken dnyann sonunun bu kadar kapal oluuna hayret ediyor. Hl yamur yok. Gazetesine gmlm, iyice kararan havada hayat boyunca okuyabilecei son cmleyi okumaya alyor. Sonra yamur bastryor. Adam ieri giriyor. Islak ceketini karyor, dnyann sonunun yamurla geliine hayret ediyor. efle yemekler zerine konuuyor. Yamurun dinmesini beklemiyor, nk hayatta hibir eyi beklemiyor. Gelecei olmayan dnyada, her an dnyann sonu. Yirmi dakika sonra frtna bulutlar geiyor, yamur diniyor, gkyz alyor. Gen adam masasna dnyor, dnyann sonunun gnlk gnelik geliine hayret ediyor. 15 HAZRAN 1905 I Bu dnyada, zaman gzle grlebilen bir boyuttur. nsan nasl uzaklara baktnda evleri, aalar, da doruklarn uzaydaki grntler olarak gryorsa bir baka yne baktnda da doumlar, evlilikleri, lmleri, zamandaki dnm noktalar olarak gelecee doru bulanklaan bir biimde grebiliyor. nsan nasl bir yerde kalmakla yeni bir yere gitmek arasnda seim yapyorsa, ayn biimde zaman ekseni boyunca yapaca yolculuu da seebiliyor. Baz insanlar rahat bir andan ok uzaklamaya korkuyorlar. Belli bir zaman meknna yakn duruyorlar, gemiten zar zor uzaklayorlar. tekiler, gelip geen olaylarla yz yze gelmeye hazrlanmakszn sabrszlkla gelecee koturuyorlar. Zrih'teki Politeknik'te gen adamla hocas oturmu gen adamn doktora almas zerine konuuyorlar. Aylardan Aralk. Beyaz mermerle kapl minede odunlar alev alev yanyor. Gen adamla hocas yuvarlak masada, ceviz aacndan iskemlelerine oturmu, denklem sayfalarna boulmular. Son on sekiz aydr, gen adam her ay bu odada profesriiyle buluuyor onun klavuzluunu alyor. Gidip bir ay daha altktan sonra yeni sorularla geliyor. Profesr her sorusunu yantlyor. Bugn de ite aklama lar yapyor. retmeni konuurken, gen adam pencereden darya bakyor. Binann yanndaki atdan sarkan karlar seyrediyor. Doktorasn aldktan sonra nasl kendi yoluna tek bana
gideceini dnyor. skemlesinde otururken, gen adam kukuyla gelecee doru bir adm atyor, gele cee doru birka dakika. Souk ve belirsizlik arpyor yzne. Geri ekiliyor. imdiki zamanda kalmak, scak mineyle, hocasnn scak ilgisiyle babaa olmak daha iyi. Zamann iinde gitmekten vazgemek daha iyi. Ve gen adam bu kk kitaplkta, bugnde kalyor. Arkadalara ona onun imdiki zamanda kalna yle bir bakp geip!!, gidiyorlar gelecekteki yeni zaman noktalarna. Bern'de Viktoriasgasse 27 numarada, gen bir kadiri; yataa uzanm. Kavga eden anne babasnn sesleri odadan j ieri doluyor. Gen kadn kulaklarn kapatm bir foto-" rafta, ocukluunda plajda anne babasyla ekilmi foto-; rafna bakyor. Odann bir duvarnda ceviz bir yaz masasj: var. Masann zerinde porselen bir kase. Duvardaki mavi:; boya atlayp soyulmu. Yatan ayakucunda ii yar yar-: ya amarla dolu bir valiz duruyor. Fotorafta, oradan dal; zamana bakyor. Gelecek onu aryor. Karar veriyor. To-rf parlanmay bitirmeden evden, hayatnn bu noktasndan; ayrlyor, gelecee doru gidiyor. Bir yl teye gidiyor.' Be yl, on yl, yirmi yl, sonunda frene basyor ama yle;! hzl gidiyor ki ancak elli yanda durabiliyor. Olaylar gJ>! z nnde yar ediyor, onlar ancak yle bir grebiliyor. Onu hamile brakp terk eden salar dkk bir dava vekili. niversitede geen bulank bir yl. Bir zaman sresinde Lozan'da bir kk daire. Fribourg'da bir kz arkada. Salarna aklar den ana babasn ara sra ziyaretler. Annesinin ld hastane odas. Zrih'te, babasnn ld sarmsak kokan daire. ngiltere'de bir yerlerde yaayan kzndan gelen mektup. Kadn soluunu tutuyor. imdi elli yanda. Yataa uzanm, anne babasyla plajda ekilmi fotorafna bakarak hayatn anmsamaya alyor. 17 HAZRAN 1905 Bern'de bir Sal gn. Marktgasse'deki tombul parmakl frnc eski borcunu demeyen kadna baryor. Kadn yeni ald iki paket peksimeti sakin antasna koyarken frnc kollarn sallyor. Frnn dnda, bir ocuk pa-teniyle birinci kat penceresinden atlan topun peinden kayyor. ocuun patenleri ta caddede sesler karyor.
tutmaktan vazgemi. "Michele, bulutlarda neler gryorsun ?" diye soruyor Einstein. "Kaan bir adam kovalayan bir kei gryorum." diyor Besso. "Pratik bir adamsn Michele." diyor Einstein. Einstein, bulutlara bakyor ama projesini dnyor. Besso'ya dlerini anlatmak istiyor ama bir trl aamyor. "Zaman kuramn baar kazanacak." diyor Besso. "O zaman senle bala kacaz, sen de bana kuramn anla-takcaksn. Sonra nl olunca, kuramn ilk kez bana bu teknede anlattn anmsayacaksn." Einstein glyor, bulutlar kahkahasyla ne arkaya sarslyor. 18 HAZRAN 1905 Roma'nn ortasndaki bir katedralden on bin insan tek sra halinde dev bir saatin kollar gibi kp kentin dna doru uzanyor. Kuyruk daha da ilerlere kadar gidiyor. Aslnda bu sabrl ziyaretilerin yn dar deil, ieri doru. Zaman Tapna'na girebilmek iin sralarnn gelmesini bekliyorlar. Byk Saatin nnde diz kmek iin bekliyorlar. Bu tapna ziyaret etmek iin uzak yollardan, baka lkelerden gelmiler. imdi, kuyrukta tertemiz caddelerde ilerlerken ayakta sessizce bekliyorlar. Bazlar dua kitabn okuyor. Bazlar ocuklarnn elini tutuyor. Bazlar incir yiyip, su iiyor. Beklerken zamann getiinden habersiz grnyorlar. Saatlerine bakmyorlar. Saatleri yok. Saat kulelerinin seslerine kulak vermiyorlar. Saat kuleleri de yok. Kol saatleri saat kuleleri yasak. Yalnzca Zaman Tapnandaki Byk Saat var. Tapnan iinde oniki ziyareti Byk Saatin evresinde bir ember oluturmular. Muazzam metal ve cam eklin zerinde her biri bir saat ban gsteriyor. Oniki metre ykseklikte asl kocaman bronz bir sarka amdanlarn altnda gidip geliyor. Ziyaretiler, sarkacn her hareketiyle ark sylyor. arklar ll zaman dilimine uygun. Ziyaretiler hayatlarndan dlen her dakikaya gre ark sylyor. Bu onlarn ada. Byk Saatin altnda bir saat geince onlar gidiyor, yerlerine baka oniki ziyareti geliyor. Yzyllardr bu byle sryor. ok nceleri, Byk Saat'ten nceleri zaman ilahi varlklarla llrd. Gece gkyznde yldzlarn ar ar hareketiyle,
gnein izdii yay ve n deimesiyle, ayn douu bat, gelgitler ve mevsimlerle. Zaman, ayn zamanda yrek atlaryla, uyku ritmiyle, ackmayla, kadnlarn adet dnemleriyle ve ekilen yalnzln sreklili-iyle llyordu. Sonra, kk bir italyan kasabasnda ilk mekanik saat yapld. nsanlar nce bylendi, sonra dehete kapldlar. Bir insan icad, zamann ak miktarn belirliyor, tutkularn araln cetvel ve pergellere balyor, hayatmzn anlarn lyordu. Bundan by vard, buna dayanlamazd. Doa yasasna aykryd bu. Ama saat yine de grmezden gelinemezdi. Ona tapmak gerekiyordu. Mucit, Byk Saati yapmaya zorland. Saat tamamlandktan sonra ldrld, dier saatler de yok edildi. Arkasndan kutsal ziyaretler balad. Baz ynlerden bakldnda hayat Byk Saat ncesinde naslsa yle devam ediyor. Caddeler ve bulvarlar ocuk cvltlaryla dolu. Aileler, iste pimi et yemek bira imek iin biraraya geliyorlar. Gen olanlarla kzlar, bir arnn avlusunda karlatklarnda birbirlerine utanga utanga bakyorlar. Ressamlar, evleri, binalar resimleriyle 'Elemeye devam ediyor. Filozoflar, dncelere dalyor. Ama her soluk al, bacaklarn her hareketi her romantik bak aklda hapsediliyor. Her eylem, ne kadar kk olursa olsun artk zgr deil. Herkes biliyor ki, Roma'da belli bir katedralin ortasnda birbirlerine zincir ve dililere bal kocaman bronz bir sarka sallanyor. Kocaman bronz sarka hayatlarn lyor. Ve her insan, bir zaman gelip hayatnn gevemi aralklaryla yzlemesi gerektiini, Byk Saate saygsn sunmas gerektiini biliyor. Her kadn ve her erkek Zaman Tapna'na gitmeli. te bu nedenle, herhangi bir gnn herhangi bir saatinde on bin kiilik bir kuyruk Roma'nn merkezine tek sra uzanyor. Ziyaretiler Byk Saat nnde diz kmek iin bekliyorlar. Dua kitaplarn okuyarak, ocuklarnn ellerinden tutmu sessizce bekliyorlar. Sessizler ama iin iin kabaran fkelerini de bastryorlar. nk llmemesi gereken bireyin lldn gzlyorlar. ok deerli dakikalarn ve yllarn getiini gzlyorlar. Kendi bulu meraklar ve cretkarlklaryla kapana kslmlar. imdi hayatlaryla dyorlar. .
ekerleme yapyorlar. Elbiseler bir baka vesileyle kullanlmak zere katlanp kaldrlyor. Yaz sonunda baz ocuklar Bern'e veya Zrih'e nivarsite-ye gidiyorlar, bazlar babalarnn iinde alyor, bazlar i aramak iin Almanya'ya Fransa'ya gidiyor. Bu olaylar, kaytszlkla, mekanik bir biimde yaplyor. Bir sarkacn ne arkaya sallanmas gibi. Ya da her hamlesi zorunlu olan bir satran oyunu gibi. nk bu dnyada gelecek sabit. Bu dnya gelecein akkan olmad, olaylarn nn amad bir dnya. Aksine zaman kat. Kemiksi bir yaps var. Sosuz biimde ileriye ve geriye uzanyor. Gemite olduu gibi gelecekte de fosilleiyor. Her eylem, her dnce, esen her rzgar, kularn her uuu sonsuza dek belirlenmi. Standttheater'in byk solonunda bir balerin sahnede koup havaya sryor. Havada bir sre asl kaldktan sonra yere iniyor. Saut batterie, saut. Bacaklar makas yapyor, kollar byk bir yay iziyor. imdi bir pirouette'e hazrlanyor. Sa baca geriye gidiyor, bir aya zerinde dnyor kollar dn hzlandrmak iin kavuturuluyor. Kusursuz. Saat gibi. Dansederken daha iyi szlebileceini dnyor ama szlemiyor nk hareketleri ona ait deil. Bedeninin yerle veya uzayla her kesimesi santimin milyonda birine kadar nceden belirlenmi- Szlecek yer yok. Szlmek yer yok. Szlmek bir belirsizlik anlamna gelecek, belirsizlie de yer yok. Ve o da sahnede bir saatin kar konulmazlyla dnyor. Beklenmedik hibir adm atmyor, yere kusursuzca basyor, tasarlanmam cabrio-les'lerin hayalini kurmuyor. Gelecein belirlenmi olduu dnyada, hayat odalarn ald sonsuz bir koridor. Her harekette bir oda aydnlanyor. Bir sonraki oda karanlkta ama hazrlanyor. Odadan odaya geiyor, o anda aydnlk odann iine bakyor ve yryoruz. nmzdeki odalarda ne olduunu bilmiyoruz ama onlar deitiremeyeceimizi de biliyoruz. Bizler hayatlarmzn seyircileriyiz. Kochergasse' eczanede alan eczac len tatilinde kentte geziniyor. Marktgasse'deki saatinin nnde duruyor. Yandaki bir frndan sandvi alyor; orman ve rmak ynnde yrmeye devam ediyor. Arkadana borcu var ama kendine bireyler almay tercih ediyor. Yrrken yeni ceketini pek beeniyor. Arkadana borcunu
gelecek yl demeye karar veriyor. Belki de hi demeyecek. Onu kim sulayabilir ? Belirlenmi gelecek dnyasnda doru ve yanl yok. Doru ile yanl seme zgrln gerektirir. Her hareket zaten nceden seilmise seme zgrl yok demektir. Belirlenmi gelecek dnyasnda kimse yaptklarndan sorumlu tutlamaz. Odalar nceden dzenlenmi. Eczac, Burunngasshalde boyunca yryp iine ormann temiz havasn ekerken bunlar dnyor. Dndklerinden yle memnun kalyor ki, kendine bir glmseme izni veriyor. Nemli havay iine ekiyor, mutlu olduka kendini zgr hissediyor. zgrln olmad bir toplumda zgr. 25 HAZRAN 1905 Pazar leden sonra. nsanlar, Pazar yemeklerini vermi, Pazar giysileri iinde Aastrasse'de bir aa bir yukar geziniyor rman mrltsna elik eden alak seslerle konuuyorlar. Dkknlar kapal. kadn Marktgasse'de yryor, arada bir durup ilanlar okuyor, vitrinlere bakyor, yava yava ilerliyorlar. Bir han bekisi merdivenleri s-pryor, mermer duvarn nnde oturup gazetesini okuyor, sonra gzlerin yumuyor. Caddeler uyukluyor. Caddeler uyukluyor, havada bir yerlerden bir keman sesi szlp geliyor. zeri kitaplarla dolu bir masann banda, gen bir adam ayakta keman alyor. Yumuak bir para. alarken bir yandan da aaya bakyor, caddeden geenleri seyrediyor. Yanyana bir ift gryor. Koyu kahverengi gzleriyle onlara bakyor, sonra baklar ilerlere yneliyor. Hareketsiz. Tek hareket mzii. Mzik oday dolduruyor. Kprdamadan duruyor ve alt kattaki karsyla bebeini dnyor. O alarken, tpk ona benzeyen bir adam odann ortasnda avakta keman alyor. teki adam aadaki caddeye bakyor, yanyana yryen ifti seyrediyor. O keman alarken, nc bir adam ayakta keman alyor. Aslnda bir drdnc, bir beinci, odalarnda ayakta durmu keman alan saysz gen adam var. Sonsuz sayda melodi ve dnce var. Ve gen adamlarn kemanlarn aldklar bu bir saat aslnda bir saat deil saatler. nk zaman iki ayna arasndaki k gibi. Zaman sonsuz sayda grnt, melodi, dnce yaratarak ne, arkaya yansyor. Bu dnya saysz kopyalarn dnyas.
kahvelerini yiyorlar. On bin kii Kramgas-se'nin kemerlerle evrili avlusunu dolduruyor, ya da Speic-hergasse'deki ilerine gidiyor veya ocuklarn parka gtryorlar. Her birinin anlar var: ocuunu sevemeyen bir baba, hep kazanan bir karde, nefis pen bir sevgili, okul snavnda kopya ekilen an, yeni yam karn sonrasndaki dinginlik, bir iirin yaymlanmas. Deien gemiler dnyasnda bu anlar rzgarda uuan buday taneleri, gelip geen dler, bulutlarn biimleri gibi. Bir zamanlar olan olaylar, bir bakla, bir frtnayla, bir gecede gerekliini yitiriyor. Zaman iinde gemi hi meydana gelmedi. Ama kim bilir ? Gemiin, gnein Bern Alpleri zerinde parldad, dkkanclarn sat yaparken arklar syledii ve ta oca sahibinin kamyonunu yklemeye balad u an kadar somut olmadn kim belibilir. 28 HAZRAN 1905 "O kadar ok yeme," diyor bykanne olunun omu-zuna vurarak. "Benden nce lrsen gmm kime kalacak. " Aile, Bern'in on kilometre gneyinde, Aare kysnda piknikte. Kzlar yemeklerini bitirmi, bir ladin aacnn etrafnda birbirlerini kovalyorlar. Sonra balar dnp, yksek imenlerin arasna uzanyorlar. Biraz sonra yine birbirlerini kovalyorlar, yine balan dnyor. Olu ve ok iman kars ile anneanne bir battaniyenin zerine oturmu, jambon, peynir, hardal srlm eki mayal ekmek, zm ve ukulatal kek yiyorlar. Onlar yiyip ierken rman zerinden hafif bir rzgar esiyor. Tatl yaz havasn ilerine ekiyorlar. Olu ayakkablarn karp imende par-maklan kayor. Aniden stlerinde bir ku srs beliriyor. Gen adam battaniyenin zerinden frlayp ayakkablarn bile giymeden kularn peinden komaya balyor. Tepenin ardnda gzden kayboluyor. Ksa zamanda, kular kentten gren bakalar da ona katlyor. Bir ku aaca konuyor. Kadnn biri dallara trmanyor, kuu yakalam zere tam elini uzatyor ki ku daha 141 yksek bir dala srayveriyor. Kadn trmanmaya devam ediyor. Dala dikkatle kp oturuyor. Kua uzanrken ku tekrar alttaki dala zplyor. Kadn aata asl kalmken, baka bir ku tohumlar yemek iin dala konuyor. ki adam, ellerinde kocaman bir kepeyle
usulca yaklayorlar. Ama ku yle hzl ki. Uup srye katlyor. imdi kular kentte uuyorlar. St. Vincent Katedralinin papaz an kulesine km, kular pencereden ieri k-alyor. Kleine Schanze Park'nda yal bir kadn kularn bir alya konduklarn grnce elindeki kepeyle usulca yaklayor. Ku yakalama ansnn olmadn bildii iin kepesini yere atp alamaya balyor. Dt bu hayal krklnda yalnz deil. Her kadn, her erkek bir ku peinde. nk bu blbl srs aslnda zaman. Zaman, bu kularla kanat rpyor, hopluyor, kpr kpr hareket ediyor. Bu kulardan birini yakalayp kafese koydunuz mu zaman duruyor. Zaman btn insanlar ve aalar ve toprak iin duruyor. in aslna baklrsa bu kular ok nadiren yakalanyorlar. Kular yakalayabilecek enerjileri olan ocuklarn zaman durdurma istekleri yok. ocuklar iin zaten zaman ar geiyor. Onlar doum gnlerinden ylbalarna, andan na koturuyorlar. Geri kalan gnlerde bu gnlerin yeniden gelmesini sabrszlkla bekliyorlar. Zaman durdurmay delicesine isteyen bykler ise ku yakalamak iin ok ar kalyorlar ve yorgunluktan bitap dmler. Bykler iin zaman ok gibi ilerliyor. Kahvalt masasnda ay ierken geen bir dakikay, torun elbisesini karamazken geen an, k gnei karlardan yansyp, mzik odasn aydnlatmasn yakalamak istiyorlar. Ama ok ar kalyolar. Zamann onlarn ulaamayaca bir yerde zplayp umasn seyretmekle yetiniyorlar. Blbl yakaland anlarda, yakalayanlar donananla kendilerinden geiyorlar. Ailelerinin ve dostlarnn verdii deerin, yz ifadelerinin, bir dln, doumun yada duygunun verdii mutluluun tadn karyor; tarn ieinin veya menekenin tutsak edilmi kokusunu ilerine ekiyorlar. Yakalayanlar, zamann donduu anla kendilerinden geiyorlar ama ksa srede blbln son nefesini verdiini, berrak flt sesli tnn sessizlie dntn, yakalama annn solup yaamn sona erdiini gryorlar. Uzakta bir saat kulesi sekiz kere vuruyor. Patent brosunun gen katibi ban masadan kaldryor, kalkp geriniyor ve pencereye yryor. Darda kent uyanm. Kadn yemeini verirken kocasyla kavga ediyor. Zeughausgasse'deki okullarna giden bir grup ocuk bir