You are on page 1of 17

Polifenol Yntemi ile Pilonidal Sinsn Tedavisi Mmin Dizman Kimya Y. Mh.

zet Polifenoln topikal uygulanmas pilonidal sinsn tedavisinde olduka nemli bir yntem olmaya balamtr. Polifenoln kullanmndan sonraki nks oranlar, dier cerrahi metotlarnkinden daha az olduu bu alma ile tespit edilmitir. Bu almada pilonidal sins hastas 256 kiiye hmik asit meneli polifenol uygulanmtr. Hastalar, polifenol tedavisi srerken haftalk ve tedavisinden sonra da 3, 6, 12 ve 24 c aylarda takibe alnarak herhangi bir nks olup olmadn anlamak iin tekrar deerlendirilmitir. Hastalara ya, cinsiyeti, ii, problemin gemii gibi kiisel sorularn yannda hastaln detaylar olan ar, kanama, irin, kzarklk, ilik, tahri, kant gibi sorular takip sresince sorulmutur. Ortalama takip sresi 24 ay ve nks oran %5,47 (256 hastann 14) olmutur. Problemin gemii ve delik says nksleri etkileyen nedenler olarak tespit edilmitir. Ayrca, nks nedenleri arasnda yarann iyilemesini engelleyen veya geciktiren hastann diyabetli ve hipertansiyonlu olmas, sigara iiyor olmas ve phtlama sorunlar yayor olmas gibi baka problemler de gzlenmitir. Polifenoln topikal uygulanmasnn pilonidal sinsn koruyucu tedavisi iin etkili bir yaklam olduu grlmtr. Zira, pilonidal sins bir ak yara gibi dnlmtr. zellikle yara iyilemesini salayan faktrleri yerine koyan polifenoller hzl iyilemeyi gerekletirmitir. Bu almada polifenol ynteminin dk nks oranlar ile etkili ve ucuz bir yntem olduu ortaya konmutur. Takdim Pilonidal sinsn 1833de ilk olarak Mayo (1) ve arkasndan Anderson (2) tarafndan tarif edilmesinden zamanmza kadar geen srede, ameliyattan sonra tekrarlamalar da iine alarak irdeleyen birok tedavi yntemleri literatrde anlatlmtr. Bu yntemler unlardr: primer kapama, Z-plastik cerrahisi, W-plastik cerrahisi, V-Y flep, rhomboid flep (Dufourmentel veya Limberg flep) ve Gluteus maksimus rotasyonel flep (3, 4). Bu teknikler %3den balayp %43 e kadar varan deiik tekrarlama oranlarna sahiptirler (5, 6, 7). Bu tekniklerin hibiri pilonidal sinsn cerrahi tedavisinde ideal teknikler olarak kabul edilmemektedir (15). Sonuta, ideal operasyon basit olmal, dk nks oran iermeli, i gc kayb olmamal ve olduka ekonomik olmaldr (8, 9). Literatrde belirtilen, hastalarn deiik nks oranlarn tecrbe etmelerinden ve farkl ar ikyetlerini dillendirmelerin dolay, pratiklik ve yntemin ekonomisi pilonidal sins tedavisinde nem arz etmektedir. Yarann almas ve enfeksiyon, antibiyotik kullanm ile hastanede kal sresini uzatmasndan dolay ameliyat maliyetini etkileyen en nemli iki faktrdr. Deri alt dikileri yarann almasn nlememekte ve ameliyat maliyetini ykseltmektedir (15). Baz otoriteler, dip germeli diki kullanmnn arya, rahatszla ve enfeksiyona davetiye kardn, bakterinin dikili blgede rahata yayldn iddia etmektedirler (10, 11). ok telli ve rg eklindeki kendiliinden yok olabilen deri alt dikileri, bakterilere klcal geiler salamas ve yarklarndan sv akna izin vermesi bakmndan iltihaplanmaya neden olmaktadr (1214). Dk yara komplikasyonu ve azaltlm nks oranlarnn teorik olarak avantaj saladn iddia eden olduka karmak cerrahi yntemler mevcuttur. Bu geni yelpazedeki yntemler tavsiye edilmelerine ramen, hibirinin ideal olduu ispatlanamamtr. Plastik cerrahisi yaplanmas gerektiren bu karmak cerrahi teknikler olduka fazla deneyim gerektirmekte, youn takip istemekte ve genellikle uzun ameliyat sresi ile uzun hastane kalna ihtiya duyulmaktadr (15). Tanmlanan kapal teknikler arasnda eksizyon ve primer kapama en basitleridir. Fakat, pilonidal hastal komplikasyonlarnn ve i kayplarnn en nemli kayna olmasndan dolay problemli yntemlerdir. Zira, eksizyon dokuyu kesip atmakta ve yarada gerilme ile probleme neden olabilmektedir. Pilonidal sins cerrahisinde cesaretsiz bir yaklam, ufak pilonidal problemi iin ok iyi tasarlanm eksizyon ve kapatmann ardndan, hastaya sadece uzun, kk, iyilemeyen orta hat yaras ve kalc diki izlerini sunmaktadr. Primer kapamal eksizyon, pilonidal sins hastalnn temelini tekil eden gerilmeyi daha kt hale getirmitir. Ayrca, fazladan bir tecrbe gerektirmemesi de cerrahlarn eksizyonu yeteri kadar itina ile yapmamalarna sebebiyet vermektedir. Sonuta bu yntem kullanlmamaldr (16). Bu problemin zmnn sadece ameliyat olmad ortaya kmtr. Gnmzde ameliyatsz teknikler de gelitirilmitir. Bu yntemlerin banda fenol ve gm nitrat (AgNO3) gelmektedir (17). Fenol ile pilonidal sinsn koruyucu tedavisi iin cerrahi yntemlerle elde edilen baarya benzer sonular elde edilen basit bir operasyon tanmlanmtr. Fakat,

hastanede ksa kalma ve daha az i gc kayb gibi avantajlar bulunmaktadr. zellikle, dk maliyet ve yksek derecede hasta konforu bakmndan, fenoll skleroterapi (enjeksiyon ile kurutma) dk nks oranlar ile pilonidal sins hastaln baarl biimde tedavi eden bir yntem olarak nerilmitir (1820). Sv bir rn olan polifenol ise bitkilerden veya bitki artklarndan elde edilen doal bir biopolimerdir. Polifenollerin insan salnda oynad byk rol hakknda bugne kadar birok alma yaplmtr (2123). zellikle reaktif oksijen trlerine kar antioksidan zellii ile etkili olan polifenoller kalp rahatszlklar ve kanser tedavilerinde ska kullanlmlardr (24, 25). Fakat, herhangi bir kaynaktan elde edilen polifenollerin pilonidal sins hastaln tedavi ettiine dair hibir alma yaplmamtr. Bu almada polifenollerin pilonidal sins hastaln nasl bertaraf ettii, mekanizmalaryla, 256 hasta stnde yaplan topikal uygulamalarda gsterilmitir. Tartma Pilonidal sins hastas olan biri polifenol yntemi kullanm ile iki kademede problemden kurtulabilmektedir: ekil 1de polifenoln, epitel dokunun etrafn kuatarak, apseyi kapsayarak ve folikln iini doldurarak bakterilerin atmosfer ile olan temasn kestii grlmektedir. Ayrca, mikroorganizmalarn kandaki ve ortamdaki oksijeni kullanmasn da engellemekte ve mikroorganizmalarn hcre duvarn eritmektedir. Bylece folikl iinde poplasyonunu geniletmeye alan bakterilerin faaliyetlerine son vermektedir. ekil 2de polifenoln bakterileri nasl bertaraf ettiinin mekanizmas verilmektedir. Folikl iinde poplasyonunu geniletmeye alan bakterilerin faaliyetlerine son vermektedir. Dier bir deile, polifenoller gl anti-oksidant (34) olmalar sebebi ile mikroorganizmadaki oksijeni pasifize etmektedir.

Havasz ortam bakterileri tamamen veya ksmen oksijensiz kaldktan sonra fagosit hcrelerin ekim alanna kolayca girmektedir (ekil 3a-3d).

eitli maddeler, hcresel rnler, bu arada bakteriler ve bunlarn paralanma rnleri fagositleri ekici etki yapan kemotaktik (fagositoz yapacak hcrenin olay blgesine doru hareket etmesi) maddeler salmaktadrlar. Polifenoller, kemotaktik madde uyars yaptrarak fagositlere ameboid hareket yetenei (amip gibi sert bir destee dayanarak) kazandrmakta, o blgeye doru fagositleri toplanmaya balamaktadr.

Ayn zamanda polifenoller bakterinin fagositlere yapmasn salamaktadr. Fagositleri de uyaran polifenoller zarn kolayca almasn da tetiklemektedir. Bakterinin, fagosit hcreye yapt yerde, nce bir ukurlama olmaktadr. Protoplazma akarak, bakteriyi evreleyen uzantlar karmakta ve bakteri hcre iinde bir kesecik (fagozom) iinde kalmaktadr.

Fagosit sitoplazmasnda, iinde hidrolitik (eritici) enzimler bulunan ve lizozom denen [zellikle gram pozitif bakterilerin hcre duvarndaki murein (peptidoglikan katman- suda erimeyen, gzenekli, apraz bal bir polimer) maddesini paralayarak, lmlerine neden olan bir enzim] ok sayda granl bulunmaktadr. Polifenoller enzimlerin etkisini arttrmaktadr (26). Yutma olayndan bir sre sonra lizozomlar, fagozoma yapmakta ve birleerek fagolizozom'lar oluturmaktadr. Bylece lizozomal enzimler bakterileri adeta sindirerek ldrmektedir (32).

Histopatolojik (zarara uram dokudaki mikroskobik anatomik deiikliklerin incelenmesi) almalar gstermitir ki doal olarak meydana gelen polifenoller, tims bezini (tiroit bezinin altnda gs boluunda ve soluk borusunun nnde bulunur. Doumdan ncesi ile hemen sonras lenfosit meydana getirerek vcudu enfeksiyonlardan korur) uyararak morfolojik (yapsal) deiiklie sebebiyet verebilmektedirler (30). Hemostaz (kan kaybnn nlenmesi ve kanamann durdurulmas) zerine polifenollerin etkileri sayesinde yara iyilemesinde ilerleme tespit edilmitir. Polifenollerin 100300 mg/kg ca doz seviyesinde kanama zaman, phtlama zaman, trombin (fibrinojeni fibrine evirerek kann phtlamasn kolaylatran kandaki plazma proteini) zaman, protrombin (kan phtlama etmenlerinden biri- sentezlenmesi iin K vitamini gereklidir) zaman, kaolin-kefalin (fosfolipidlerin bir grubu) zaman, globulin erime zaman (fibrinolitik sistemin hareketinin llmesi), fibrinojen (kan phtlama mekanizmasnn en son basaman yapan protein) konsantrasyonu, platelet (phtlamaya yardmc olan kan eleman, trombosit) saym veya ADP (adonisin difosfat)- trombosit kmelemesi zerine etkileri tespit edilmitir (28). Normal folikl, kln ieri girmesi ile (veya baka bir gre gre doutan kaynaklanan bir problemden dolay) bir sre sonra enfeksiyona uramaktadr. Bu durumda krmz kan hcreleri, beyaz kan hcreleri (PMN), platelet ve plazma proteinleri dzenli olarak yaradan dar szmas artmaktadr (ekil 4).

Polifenol uygulanmas (ekil 5) ile granlositlerin (sitoplazmada granllere sahip olan beyaz kan hcrelerinin herhangi bir grubu) fagositsel (organik yahut inorganik maddeleri alp sindirebilen beyaz kan hcresi) ve bakteriyolojik hareketleri uyarlmtr (26).

Polifenollerin sitokin (haberci maddeler olarak ilev gren ve hcreler aras iletiimden sorumlu olan doku hormonlar) retimini uyard belirlenmitir. Ayrca, sitokine ilaveten, interferonlar (biyolojik olarak vcudun enfeksiyonlara ve hastalklara doal savunmasn gelitiren maddeler) ve tmr nekroz faktrn (yara iyiletirme faktr, TNF-alfa) uyardklar tespit edilmitir (29). Bylece polifenollerin etkisi ile fibrin (karacierde retilen ve kann phtlamasna yarayan lifli glikoprotein) retimi artmakta ve faktr VIII (fibrin kararlatrc faktr) ile apraz ba hzlanmaktadr. Sonuta phtlama sratle gereklemektedir (ekil 6).

Platelet (phtlamaya yardmc olan kan eleman, trombosit) birok faktr aa karmaktadr. Bu faktrler, platelet trevli byme faktr (PDGF) ve dntrc byme faktr (TGF-beta), yaradaki polimorf nveli ntrofillere (PMN) hcum ederek iltihaplanmann balangcn haber vermektedirler (ekil 7).

Bir sre sonra, polifenollerin de etkisi ile makrofajlar (kanda ve baklk sisteminde bulunan, dolam sistemindeki yabanc maddeleri fagositoz ile sindiren savunma hcreleri) iltihaplanma hcrelerinin prensibi olarak PMNler ile yer deitirmektedir (ekil 8). PMN ve makrofajlar birlikte yaradaki enkaz kaldrmaya balamakta, byme faktrlerini serbest brakmakta ve ekstraseller matrisi (ESM-kalp ve damarlarn hem yaplanmasnda hem de grev yapmalarnda nemli rol oynayan fibroblast hcreleri tarafndan sentezlenen makro molekller) tekrar organize etmeye balamaktadr.

yileme dnemi fibroblastlarn oluumu ile balamaktadr (ekil 9). Polifenollerin fibroblastdaki (kollajen salayan balang hcreleri) ani sapmalarn (aberration) artmasna sebebiyet vermemitir (27). Polifenolik bileikler, kollajen biopolimerleri ile reaksiyona girmektedirler.

Kollajen proteini liflerinin kimyasal ve mekanik mukavemeti polifenolik maddelerce arttrlmtr. Liflerin bu mukavemetlerinin artmas ve olgunluunun gelimesi, polifenoll maddelerin kollajen lifleri ile H-ba ve kovalent ba yapmalarna baldr (35). Ayrca polifenollerin deri altndan verilmesinin biyo-elverililii olduka yksek olmutur. Dermisten (cilde elastikliini veren lifli ve iyice damarlam bir doku) ieri girdikleri ve daha sonra da deri iinde bir hazne oluturduklar tespit edilmitir (31). Fibroblastlar kollajeni sentezlemeye balayacak olan iyiletirme faktrleri ile hasarl blgeye destek olmaktadr (ekil 10). Polifenol hidroksillerinin de etkisi ile kollajen oluumu ncesi adet zincirin kurulmas yandaki ekilde grlmektedir. kollajen -zinciri kapsaml deiime girme devresi geirmektedir. Bu dnem polifenollerce lizin amino asidinin hidroksillemesini ve fibrin oluumunu (glikosilasyon) iermektedir. (Gal: galaktoz, Glc : Glikoz, Mann : Mannoz, GlcNAc: N-asetil glukosamin, SH : sulfohidril gruplar) Polifenoller -zincirlerin birbirlerine rg gibi skca balanmasn hzlandrmaktadr. Bu rg, prokollajen monomeri olan l bir sarmal eridir. zel amino asitler arasnda apraz balar oluturulmaktadr. propeptidleri polifefenollerin N- ve kollajen oklu molekler kmeler yapmaya hale lenmi C-terminal Bu balar kollajen liflerini kararl zel getirmekte ve gerilme direnci ayrlmaktadrlar. peptidaz enzimlerine etkileriizgili lifleri oluturmak iin balamaktadr. Bu kmeler, ile salamaktadr. birbirlerine u ua hizalanmlardr.

ekil 10. Kollajen sentezi.

Sonuta, iltihaplanmaya veya enfeksiyonlara sebebiyet veren durumlar bertaraf eden maddelerin (antiinflammatory) zelliini gsteren polifenoller kollajen sentezinin tamamlanmas ile kl dnmesinin oluturduu yaray tamamen iyiletirmitir (ekil 11).

Materyal ve metotlar Austos 2006 ile Aralk 2008 tarihleri arasnda arka arkaya gelen toplam 256 pilonidal sins hastasnn tamam polifenoln topikal uygulamas ile tedavi edilmitir. Hastalara yntemi uygulamadan nce ekil 12de sorular yneltilmi ve ahs ile problemi hakknda bilgi edinilmeye allmtr.
SORU FORMU Tarih Ad ve Soyad Ya Kilo/boy Telefon Adres e-mail Meslek Tehis Gittii hastane Doktoru Ameliyat oldunuz mu? Dier rahatszlklar Yksek eker Yksek tansiyon Phtlama sorunu Kanszlk Vitamin + mineral eksiklii

Baka Hastalk ne zamandr var Uzun ve kayklarak oturu Fazla terleme Dar giysi giyimi Sigara iimi Tedavi sonunda referans mektubu verir misiniz? Notlar

ekil 12. Hastalara yneltilen soru formu.

Polifenol kayna olarak %25lik sodyum humat kullanlmtr. Hastalarn izni yntem uygulanmadan nce alnmtr. Bu almaya akut pilonidal apseli hastalardan en az 10 yllk vakaya kadar deiik delik saysna sahip hastalar kabul edilmitir. Ayrca, ameliyat sonras nks olmu hastalara da polifenol uygulamas yaplmtr. Yntem hastann pilonidal sins olan blgesine yzeysel olarak steril gazl bezle uygulatlmtr. Polifenol, gazl bezi slatacak ekilde verilmitir. Islak vaziyette problemli blgeye dikine masaj eklinde mdahale edilmitir. Daha sonra baka bir gazl bez polifenolle slatlm ve sinslerin stne kapatlmtr. Genellikle hastann gece uyumadan nce tatbik ettirilen yntem pansumanl biimde sabaha kadar kalmas salanmtr. Hastann her gn dzenli olarak yntemi uygulamas takiple istenmitir. Hasta problemden kurtulana kadar haftalk olarak ekil 13deki takip formundaki sorular yneltilmitir. Bu ekilde hastann polifenol yntemini doru ve dzenli kullanmas salanmtr.
TAKP FORMU
tarih gnlk gnlk ilk durumunuzla moral hayatnz dzenli doz hayatnzda kyasladnzda ve eskisi gibi kullanm kullanm aklnza kendinizi nasl mit etkileniyor geliyor mu? hissediyorsunuz? mu? ynt emin faydal olduuna inanyor musunuz? ar rahat ve sormak delik uzun apse ilik at e kzarklk tahri yanma koku kant istedii soru ot urabiliyor kanama irin says var m? mu? aknt

ilk durum

ekil 13. Tedavi boyunca yaplan takibin izlendii takip formu.

Sonular

256 hastann 234si erkek (%91.4) ve 22s (%8.6) bayan idi (Tablo 1).
Hastalar, n Cinsiyet Hastann ya, yl 15-25 26-36 37-47 48-55 Hastann meslei Mhendis Memur i ofr renci Ev hanm Dier Daha nce cerrahi operasyon geirmi olanlar Pilonidalin gemii, ay 0-3 4-12 12-24 24> Tedaviden nceki ikayetleri Sadece iltihap, ilik, ar ltihap, kanama ve irin 81 148 23 4 26 52 26 43 53 16 40 127 96 116 29 15 176 80 3 7 4 0 2 3 1 4 2 0 2 6 0 4 9 1 3 11 Bay Bayan 234 22 Nks, n 14 0

Tablo 1- Pilonidal sinsl 256 hastann zellikleri ve nks ile ilikileri.

Ortalama ya, 26.3 (1655 aras) idi. Hastalarn ou 20-30 ya aras (%70) gen yetikinlerdi. Yan bir risk faktr olarak istatistik adan (p=1.230) nemli bulunmamtr. Takip boyunca, 14 hastada nks (%5.47) grlmtr. Bu nksler iki hastada nc ayda, 6 hastada altnc ayda, 3 hastada birinci ylda ve 3 hastada ikinci ylda olmutur (Tablo 3). Hastalar ilerine gre de analiz edilmilerdir: 26 hasta (%10.15) mhendis, 52 (%20.31) memur, 26 (%10.15) ii, 43 (%16.8) ofr, 53 (%20.7) renci, 16 (%6.25) ev hanm ve 40 (%15.6) dier i gruplarndand. Bu i gruplarnda nks oranlar iin istatistik nem bulamadk (p=1.204); Balangta hastalarn ilk ikyetleri yleydi: 176 hastada (%68.75) sadece iltihap, ilik, ar ve 80 hastada (%31.25) iltihap, kanama, irin. Bu ikyetler nks oranlar ile kyaslandnda istatistik adan nemli farkllklar yoktu (p=1.204). Ayrca, sins girilerinin yerleri zerine de allmtr (Tablo 2).
Hastalar, n Pilonidal probleminin konumu Orta hat Orta hat ve sa yan Orta hat ve sol yan Delik says 1 2 3 4 5 6 7 10 yileme sresi, gn 7-14 15-30 31-60 61-89 90> Tedavideki komplikasyonlar (141 kii) Tahri Yanma Ar ve kant Kzarklk Tablo 2- Polifenol ynteminin nks ve komplikasyonlar. 110 13 7 11 3 1 0 0 46 53 121 23 13 0 4 9 1 0 156 68 16 6 4 2 3 1 5 6 1 1 1 0 0 0 176 38 42 9 3
2

Nks, n

Bu giriler 176 hastada (%68.75) iki kaba et aras orta hatta, iki kaba et aras orta hatta ilave sa yan blgede 38 hastada (14.85%), iki kaba et aras orta hatta ilave sol yan blgede 42 hastada (%16.4) idi. Nks oranlar ile karlandnda istatistiki adan nemli farkllklar yoktu (p=0.899). Polifenol uygulamas sebebi ile oluan komplikasyonlar 141 hastada grld. Bu kiilerin tm hastalara gre dalml ise 110 hastada (%43) deri evresinin tahrii, 13 hastada (%5) yanma, 7 hastada (%2.7) ar ile kant ve 11 hastada (4.3) kzarklk idi. Geri kalan 115 hastada (%45) tbbi mdahale gerektirmeyen lokal ar ve kant ikayetleri hari herhangi bir komplikasyon yoktu. Uygulamadan sonraki takip dnemi 3090 gn (ortalama 60 gn) idi. Uzun sreli takip gerektiren hastalar yksek oranda nks ihtimali tamakta idi. Takip sresi nks kavram ile kyasland zaman nemli bir fark bulunamamtr (p=0.126).
Aylar 1 3 6 12 24 Nks, n (%) 0 1 3 7 3

Tablo 3- Takip boyunca nksn meydana gelme sresi.

Pilonidal sinsn i gc kayplarna neden olmas nedeni ile polifenol uygulamas yaplan hastalarda gnlk hayatlarnn nasl etkilendii de aratrmann bir baka konusu idi. Hastalara haftalk olarak yneltilen sorularda iyileme mitleri, moralleri, gnlk hayatnn eskisi etkilenip etkilenmedii, aklna gelip gelmedii ve ilk durumu ile kyasladnda kendisini nasl hissettii soruldu (Tablo 4). Buna gre, polifenol ynteminin gnlk hayat ve i gcn etkilemeden pilonidal sins bertaraf ettii gzlenmitir. Hastalar henz ilk haftada belirgin bir ekilde pilonidal probleminden kurtulmaya baladklarn ve bunun da hayatlarna olumlu etkiler yaptn bildirmilerdir.
0-15 gn Evet yileme midi var m? Morali yksek mi? Gnlk hayat eskisi gibi etkileniyor mu? Gnlk hayatnda aklna geliyor mu? lk durumla kyasladnda kendisini daha iyi hissediyor mu? 176 215 157 193 13 Hayr 80 41 99 63 243 16-30 gn Evet 204 248 28 53 127 Hayr 52 8 228 203 129 31-90 gn Evet 248 253 14 14 227 Hayr 8 3 242 242 29

Tablo 4- Takip boyunca pilonidal hastalnn gnlk hayat nasl etkilediinin irdelenmesi.

Akkiz (sonradan meydana gelen) ve evresel faktrler, pilonidal sins etiyolojisinde konjenital (doutan) faktrlerden ok daha fazla rol oynamaktadr. Buna gre kln dardan ieri girmesi veya kl yuvalarnn derinin arl sebebi ile lakalamas gibi akkiz nedenler pilonidal probleminin zm iin ok kapsaml cerrahi teknikler uygulamasn gereksiz klmtr. Buna paralel olarak daha az zarar verici ve daha etkili tedavi yntemleri gelitirilmeye allmtr [3638]. Polifenol ile bu hastaln bertaraf edilmesi ilk olmaktadr. Topikal bir uygulama ile problemin giderilmesine allmtr. Pilonidal sins tedavisinde polifenol uygulamasnn savunulacak noktalar; cerrahi tekniklerle kyaslandnda onlardan daha iyi netice vermesi, hastaneye gerek kalmamas ve i gc kaybnn olmamas gibi gereklere dayanmaktadr. Hangi yntem olursa olsun pilonidal sinsn tedavisinden sonra nksn gereklemesi, psikolojik skntya neden olmakta ve deiik rahatszlklara sebebiyet vermektedir. Dier yntemlerde pilonidal sinsn nks ounlukla tedaviden sonra 9 cu aylarda olmaktadr [39, 40]. Bizim almamzda, takip sresi 24 ay ve tedavinin ilk birinci ylnda oluan nksler de 11 idi. Pilonidal sins tedavisinde polifenol kullanm, dier deiik cerrahi

yntemlerden daha fazla baarldr. Bu yntemde problem bir ak yara gibi dnlmektedir. ayet yara iyilemesini engelleyen eksik faktr yerine konursa yara iyileecektir (41). Bu mantkla gelitirilen polifenol yntemi bir taraftan fagositozu destekleyerek mikroorganizmalar bertaraf ederken dier taraftan yeni ve salkl deri oluumu iin sitokin, interferon, TNF-alfa retimleri uyarmaktadr. Sonuta da salkl fibrin oluumu ve kollajen sentezi ile yara iyilemektedir. Yntemin zayf noktalar ise hastann topikal uygulamay disiplinli bir ekilde iyileene kadar srdrme zorluu ekmesidir. Bunun yerine bir hekim tarafndan deri altna yaplacak polifenoln enjeksiyonu iyileme sresini daha da azaltacaktr. Polifenol yntemini uygulayan hastalardaki nks nedenleri arasnda eker hastal, yksek tansiyon, kan phtlamasnn olmamas ve fazla sigara iimi gibi problemler de tespit edilmitir. Ayrca, delik says ve problemin gemiinin eski olmas baka nks nedenleri arasnda dnlmtr. Problemin gemii yarann deri altndan nereye kadar uzandn ifade etmede nemli olmutur. Referanslar (1) Mayo H.; Observations on Injuries and Diseases of the Rectum; London; Burgess & Hill; 1833. (2) Anderson A. W.; Hair extracted from an ulcer; Boston Med Surg J; 1847, 36 : 74-6. (3) Manterola C, Barroso M, Araya JC, Fonseca L.; Pilonidal disease: 25 cases treated by the Dufourmentel technique; Dis Colon Rectum; 1991, 34 (8) : 649-52. (4) Bose B., Candy T.; Radical cure of pilonidal sinus by Z plasty. Am J Surg, 1970, 120 (6) : 783-5. (5) Notaras M. J.; A review of three popular methods of treatment of postanal (pilonidal) sinus disease.; Br J Surg; 1970, 57 (12) : 886-90. (6) Mclaren C. A.; Partial closure and other techniques in pilonidal surgery : an assessment of 157 cases. Br J Surg, 1984, 71 (7) :561-2. (7) Kronborg O., Christensen K. I., Zimmermann-Nelseon O.; Chronic pilonidal disease : a randomized trial with complete 3-year follow-up.; Br J Surg; 1986; 72 (4) : 303-4. (8) Allen-Mersh T. G.; Pilonidal sinus : finding the right track for treatment; Br J Surg; 1990; 77 (2) : 123-32. (9) Al-Jaberi T. M.; Excision and simple primary closure of chronic pilonidal sinus; Eur J Surg; 2001, 167 (2) : 133-5. (10) Williams R. S.; A simple technique for successful primary closure after excision of pilonidal sinus; Ann R Coll Surg Engl; 1990, 72 (5) : 313-5. (11) Al-Jeberi T. M. R.; Excision and simple primary closure of chronic pilonidal sinus; Eur J Surg; 2001, 167 (2) : 133-5. (12) Bennett R. G. Selection of wound closure materials; J Am Acad Dermatol; 1988, 18 (4 Pt 1) : 619-37. (13) Postlethwait R. W. Long-term comparative study of nonabsorbable sutures; Ann Surg; 1970, 171 (6) : 892-8. (14) Postlethwait R. W. Polyglycolic acid surgical suture; Arch Surg; 1970, 101 (4) : 489-94. (15) T. Yiit, C. Yiitler, B. Gle, A. hsan Uzar, T. zer, K. ner; Acta chir belg, 2005, 105, 635-638. (16) John BASCOM, M.D., Ph.D., Current Therapy in Colon and Rectal Surgery, 1990. (17) Nihat Bengisu, Serap Pamak, Erol Kili, Sabahattin Aytekin, Proctology Office, stanbul, Turkey.

(18) Armstrong JH, Barcia PJ (1994) Pilonidal sinus disease. The conservative approach. Arch Surg 129:914 917 (19) Hegge HG, Vos GA, Patka P, Hoitsma HF (1987) Treatment of complicated or infected pilonidal sinus disease by local application of phenol. Surgery 102:5254 (20) Vara-Thorbeck R, Mekinassi K, Berchid S (1990) Phenol treatment of pilonidal sinuses. Zentralbl Chir 115:777780. (21) Manach et. el.; Bioavailability and bioefficacy of polyphenols in humans. I. Review of 97 bioavailability studies; Am J Clin Nutr;;81(suppl):230S 42S; 2005. (22) Scalbert et al; Polyphenols: antioxidants and beyond; Am J Clin Nutr;;81(suppl):215S7S; 2005. (23) Winston J Craig; Health-promoting properties of common herbs; Am J Clin Nutr; 70(suppl): 491S9S; 1999. (24) Roderick H. Dashwood; Frontiers in Polyphenols and Cancer Prevention; J. Nutr. 137: 267S269S; 2007. (25) Joseph A Vita; Polyphenols and cardiovascular disease: effects on endothelial and platelet function; Am J Clin Nutr;;81(suppl):292S7S; 2005. (26) U. N. Riede, G. Zeck-Kapp, N. Freudenberg, H. U. Keller, and B. Seubert, Virchows Arch. B Cell Pathol. Incl. Mol. Pathol. 1991, 60(1), 2734. (27) The European Agency for the Evaluation of Medicinal Products, Veterinary Medicines Evaluation Unit London, 22 September 1998 Doc. Ref : EMEA-V-PHJ-wip-33711-1998. (28) H. P. Klocking, Arch. Toxicol. Suppl. 1991, 14, 166169. (29) A. D. Inglot, J. Zielinksa-Jenczylik, and E. Piasecki, Arch. Immunol. Ther. Exp. (Warsz) 1993, 41(1), 73-80. (30) J. A. Madej, J. Kuryszko, and T. Garbulinski, Acta Pol. Pharm. 1993, 50(4-5), 397-404. (31) W. Wohlrab, B. Helbig, R. Klocking, and M. Sprossig, Pharmazie 1984, 39(8), 562-564. (32) www.aof.edu.tr/kitap/EHSM/1213/unite13.pdf (33) http://www-ermm.cbcu.cam.ac.uk/05008987h.htm (34) http://tr.wikipedia.org/wiki/Polifenol (35) U. N. Riede, I. Jonas, B. Kirn, U. H. Usener, W. Kreutz and W. Schlickewey; Collagen Stabilization Induced By Natural Humic Substances; Archives of Orthopaedic and Trauma Surgery; Abstract; Volume 111; Number 5; September; 1992. (36) Hegge HG, Vos GA, Patka P, Hoitsma HF (1987) Treatment of complicated or infected pilonidal sinus disease by local application of phenol. Surgery 102:5254. (37) Vara-Thorbeck R, Mekinassi K, Berchid S (1990) Phenol treatment of pilonidal sinuses. Zentralbl Chir 115:777780.

(38) Maurice BA, Greenwood RK (1964) Aconservative treatment of pilonidal sinus. Br J Surg 51:510512. (39) Bissett IP, Isbister WH (1987) The management of patients with pilonidal disease a comparative study. Aust N Z J Surg 57:939942. (40) Zimmerman CE (1984) Outpatient excision and primary closure of pilonidal cysts and sinuses. Longterm follow-up. Am J Surg 148:658659. (41) Dr. Sevda CER, Yara yilemesi ve Byme Faktrleri, www.dermaneturk.com/yara_online/buyume_faktor.doc.

You might also like