You are on page 1of 24

Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Gelime ve Toplum Aratrmalar Merkezi

Ankara University Faculty of Political Science Research Center For Development & Society

Tartma Metinleri Working Paper Series

Yeni Sadan Sonra: Yeni Sol, Siyasi ktidar ve Meruiyet Alev ZKAZAN*

No.24 April/Nisan 2000

* Assistant Professor, Ankara University, The Faculty of Political Sciences, Department of Political Science, 06590 Cebeci, Ankara e-mail: ozkazanc@politics.ankara.edu.tr
Only the author of the papers published in The Series can be held

responsible for the views, ideas, and the terminology adapted in the paper. The Research Centre for Development and Society (GETA) reserves the right to express opposing or supportive perspective upon the debates. The Series encourages the process of academic dialogue prior to the publication of the written material. The Series believes that constructing and strengthening the critical environment in the academia are crucially important for the lively academic dialogue. Paper proposals for publication in The Series and other contributions, comments, and remarks about the previously published material can be sent to The Series correspondent.

Tartma Metinleri serisinde yaynlanan eserlerin gr, dnce ve terminolojisi tmyle yazara ait olup, A.. SBF Gelime ve Toplum Aratrmalar Merkezi'ni (GETA) balamaz. Tartma Metinleri bilimsel almalarn yayn ncesi akademik diyalog srecine dahil edilmesi ilevi ile akademik diyalogun gelitirilmesini, glendirilmesini ve ihtiyacmz olan eletiri ortamnn oluturulmasn amalamaktadr. Tartma Metinleri serisinde yer alan almalar hakkndaki gr ve deerlendirmeler, dorudan doruya yazara veya yazara iletilmek zere aadaki sekreterlik adresine gnderilebilir.

Ankara University Working Paper Series Correspondent: Research Fellow Onurcan Tastan <octastan@politics.ankara.edu.tr> Publisher: Ankara University Publishing House

Yeni Sadan Sonra: Yeni Sol, Siyasi ktidar ve Meruiyet* Dr.Alev zkazan A.. SBF. Kamu Ynetimi Global dzeyde 1980'li yllara damgasn vuran yeni sa olgusu bir ok akademik almaya konu oldu. Ben de 'Trkiye'de Siyasi ktidar ve Meruiyet Sorunu: 1980'li Yllarda Yeni Sa' balkl doktora tezimde bu olguyu ele almtm. Bu yazda ise tezimde ortaya koymaya altm kuramsal ereve nda Bat lkelerinde yeni sa ynetimlerin geri ekilmesinin ardndan 1990'l yllarda gndeme gelen sol dalgay, zellikle ngiltere'deki Blair dnemine arlk vererek deerlendirmek istiyorum. ngiltere rneine eilmemin nedeni, bu lkenin Thatcherizm deneyimi nedeniyle yeni sa konusunda nemli bir tartma oda olduu gibi, yeni sol asndan da nemini korumasdr. Yaznn birinci blmnde yeni san meruiyet krizi balamnda ngiltere'de yeni solun ykseliini el alacam. kinci blmde ise yeni sa ile yeni sa sonras dnem arasndaki sreklilik ve dnm dinamiklerini, refah tartmas balamnda ideolojik ve teorik dzeydeki tartmalar asndan inceleyeceim. nc blmn konusunu yeni sadan yeni sola refah devletinde yaanan dnmler oluturacak. Drdnc ve son blmde ise 1990'larn sonuna doru yaklarken ngiltere'de devlet toplum ilikilerindeki yeni ynelimleri ve siyasi meruiyet sorununu deerlendirmeye alacam. Bu yazda ilemeye alacam temel tez u olacak: Yeni sa ile ona rakip sol sylem ve pratikler arasnda nemli paralellikler ve sreklilikler vardr. Ancak bu durumu yeni san sonsuz srekliliinin veya hegemonik gcnn gstergesi olarak deil de, hem yeni sa hem de yeni solu ieren, yani farkl sa ve sol versiyonlarn gelimesine imkan tanyan daha derin ve kresel nitelikli bir toplumsal dnmn gstergesi olarak yorumlamak doru olur. Byle bir analiz yeni sa daha uzun dnemli bir dnm srecinin bir ilk momenti, yeni solu da dnmn bir dier momenti olarak alglamamz salar. Yeni sol, yeni saa kar radikal bir dnm iddiasyla hegemonik olmusa da yeni sa ile nemli paralellikler sergilemekte ve bu nedenle benzer meruiyet sorunlaryla yzlemektedir. 1. Yeni San Meruiyet Krizi ve Yeni Solun Ykselii Yeni sa kavram Batda refah devletinin krizine paralel olarak gelierek 1980'lere damgasn vuran bir siyasi akm ve onun evresindeki eitli sylemsel pratikleri ifade ediyor. Bir neoliberalizm ve neo-muhafazakarlk sentezi olarak kurulan yeni san temel parametrelerini belirleyen tarihsel dinamik kapitalizm, devlet ve kltrel pratikler arasnda ulus apnda kurulmu olan uzlamalarn zlmeye balamasyla birlikte modernliin yapsnda meydana gelen dnmlerdir. Yeni san meruiyet krizi ok derin bir dzeyde modern siyasal toplumun zlmesinden kaynaklanmaktadr. Devletin meruiyetinin n art olan siyasal toplum rgtl modernliin zlmesi balamnda nemli bir dnme uramakta ve bu durum devletin meruiyetini sarsmaktadr. Refah devletinin baarszlklar zerinde ykselen yeni sa, devletin biimi ve ynetim zihniyetinde nemli dnmlere neden olmu ve buna paralel olarak meruiyet zemininin kaymasyla sonulanmtr. Modern meruiyet sylemi devletin, kendi dayana olarak kurgulad siyasal toplumu kurabilmesine ve kendini bu toplumun ortak kar rgt olarak var edebilmesine baldr. Yeni sa ise devletin kendini ortak karn oluturulduu hegemonik bir alan olarak kurmasn zorlatrmaktadr. Devletin kendini onun temsilcisi gibi sunabilecei bir btn olarak toplum fikri bizzat devletin de katksyla zayflamaktadr. Hzla paralanan toplumun

kendini siyasi dzeyde bir btn olarak kurmasnn ve bir merkez tarafndan temsil edilmesinin giderek imkanszlat bu ortamda merkezi devlet ile toplum ikilisi yerini toplumun kabilelemesi ve modern devletin zlmesine brakmaktadr. 1990'l yllarda Yeni sa ynetimlerin birbiri ardna yerini sosyal demokrat hkmetlere brakmas, yeni sa hegemonyann zlmesinin bir sonucu olarak grlebilir. Gerekten de ngiltere'de Blair, A.B.D.'de Clinton, Almanya'da Schreder ve Fransa'da Jospin hkmetlerinin iktidara gelii bu adan yorumlanmaya deer. Bunlar arasnda zellikle Blair ynetimi ne kmaktadr. 1 Mays 1997 seiminde i Partisinin (Labour Party, bundan sonra LP) ok byk bir seim baarsyla iktidara gelii ve ardndan yaanan dnmler ngiltere'yi bu adan zengin bir laboratuar haline getirdi.1 LP bu baarsn Thatcherizmin sylemindeki baz eleri eklem yerlerinden zerek farkl bir sylemin paralar olarak yeniden kodlamasna borlu. Bu yeni hegemonik sylemin muhafazakar dneme ilikin olarak hem sreklilik hem de dnm vaatlerinde bulunduunu gryoruz. Bunu baarabilmek iin Blair'in siyasi sylemine fazlaca bir ahlaki ton katt ve somut politikalardan szetmekten kanarak, ideolojik hat izmeye arlk verdii sylenebilir. Bu adan Blair'i ok baarl saymak gerekir. Gerekten hem kiisel olarak Blair hem de LP ynetimi ngiliz siyasi tarihinde Thatcher'in poplerliine e bir g kazanm grnyor. Toplumda geni bir poplerlik kazanan ve dnm umutlarn krkleyen bu yeni sylemin nasl kurulduuna daha yakndan bakmakta fayda var. Blair'in seim kampanyasnda genlik, modernlik, dinamiklik ve drstlk gibi imajlarn yansra en ok ne karlan kavram gven olmutur. Gven kavramnn nemi iki adan deerlendirilebilir. lkin LP, gerekten deiip 'Yeni i' haline dntne dair toplumda bir gven yaratmay baarmtr. kinci olarak LP kendinde gerekletirdii bu dnm, toplumun siyasal srece ve demokrasiye duyduu gvenin arttrlmas giriiminin bir paras olarak sunabilmitir. Seimlerde LP'nin baarsn salayan asl etken, Muhafazakar Partinin (Conservative Party, bundan sonra CP) 18 yllk iktidar srecinde giderek azalan siyasi gven ve umudun yeniden canlandrmasdr. CP, ekonominin canland bir dnemde olunmasna ramen, vergilerin ykselmesi, Avrupa Birlii konusundaki yalpalamalar, seim ncesinde ortaya kan yolsuzluk skandallar gibi nedenlerle ahlaki olarak yozlam, panie kaplm ve paralanm bir grnt sunduu iin semende bir gven problemi yaratmt (Jones 1998:19). Major hkmeti Thatcherizmin popler olmayan ynlerini (zellikle kelle vergisini (poll tax) kaldrmak gibi) yumuatmaya almsa da partinin imajn deitirmeyi baaramamt. LP'nin CP'yi asl olarak yozlam olmak ve toplumsal sorunlara kar duyarsz kalmakla eletiren politikas, gelecek kukusuyla kar karya kalan toplumun hislerine tercman oldu. te byle bir ortamda LP kendini, yenilenmi, modern, gen ve ahlaki olarak gvenilir bir parti olarak sundu. LP, eski imajndan ve balantlarndan syrlp, kendini sadece sendikal iileri ve yoksullar ya da bir gkkua koalisyonunu deil, tm toplumu temsil eden bir 'tek-ulus partisi' olarak kurmay baard (Jones 1998). LP'nin seim zaferinde, bu yenilenmi grnmnn son derece baarl bir medya kampanyasyla desteklenmesinin de byk etkisi oldu. 1992 seim yenilgisinden karlan dersler, medyann neminin kavranmasna ve Amerikanvari tekniklere bolca bavurulmasna yolamt. Partiden ok liderin ne karld ve Blair'i modernlik, dinamiklik ve drstlk gibi vasflaryla popler bir kiilik haline getiren bu seim kampanyas, birok adan 1992 Amerikan Bakanlk seimlerine benziyordu. 2 Blair de Clinton gibi partisini 'tek ulus partisi' olarak sunarak orta snflara seslenmi; salk, eitim ve su gibi toplumsal sorunlara arlk vermi ve gven duyulacak etkin bir ekonomi ynetimi vaat etmiti. Seim kampanyasnn bir dier nemli zellii LP'nin kendisini CP'den ayrdedecek somut politika nerilerini tartmaktan kanarak negatif bir kampanya yrtmesi ve asl olarak duygulara ve ahlaki tonlamalara arlk veren ideolojik bir sylemin ne karlm olmasdr (Jones 1998: 22). Somut tartmalardan kanmann, semenleri rktecei dnlen konularn akca tartlmasn nledii iin LP'nin oyunu arttrmaya

yarad, ancak ayn zamanda CP ile aradaki farkn mulaklatrlmasna yolat da sylenebilir . Blair'in sylemindeki duygusal ve ahlaki ton, iki parti arasndaki somut politikalar alanndaki bariz benzerliklerin zerini rter. rnein su, aile deerleri, refah bamll, refah devleti eletirisi, mali tutumluluk ve vergilerin drlmesi gibi konularda muhafazakarlara bariz bir yaknlama vardr. Seim ncesinde i evreleriyle yaknlaan ve orta snflara seslenmeye alan LP, vergilerin artmayacana ilikin olarak halka sz vermitir. Bu balamda ne karlan hissedarlar ekonomisi, frsat, bireysel sorumluluk, mali bamszlk, etkinlik, gven, tketimcilik, parann deerinin korunmas, kamu ynetiminde standartlar, rekabet, tercih, esneklik, serbestletirme ve mali disiplin gibi temalar muhafazakar sylemle ortak elere iaret eder. Seim kampanyasnda sosyalizm ve yeniden blm gibi eski LP temalarnn yerini yurtseverlik, disiplin, mali tutumluluk, kanun ve dzen, ibirlii, cemaat, ortaklk ve btnleme gibi 'tek millet' syleminin eleri almtr ( MacGregor 1998b: 249). Bu tek millet syleminin iki yz vardr: Baz muhafazakar temalarla birleen bu sylem genel olarak bakldnda modern ve sol bir yorum olarak alglanmtr. Blair sylemi muhafazakar eleri farkl elerle eklemleyerek toplumsal olarak daha duyarl, adalet ve gelimeyi birlikte ele alan bir sol syleme eklemlemeyi baarmtr. Blairci sylemde sosyal adaletle ilgili kayglar ile zellikle eitim, beceri gelitirme ve teknolojik yenilikler iin ekonomiye mdahalede bulunan bir devlet talebi iie geirilir. rnein partinin nemli isimlerinden olan Brown, ortak hedeflere herkesin ortak katkda bulunduu adil bir cemaat anlaynn 21. yy'da dinamik bir ekonomi iin ne kadar gerekli olduunu vurgular. Ona gre eitim ve yetenekler asndan bireyleri donanml klan bir devlet hem bireysel sorumluluu tevik edecek hem de yoksulluu giderecektir (Jones 1998: 21). Devlete yklenilen yeni rol, bireyleri hzla deien bir toplumsal ve ekonomik ortama uyum salamak iin glendirmeye almaktr. Muhafazakarlar tarafndan da desteklenen bu muktedir klc (enabling) devlet fikri, Blair'in syleminde ayn zamanda anayasal reformlar yoluyla modernletirilmesi gereken bir devlet anlayna da iaret ettii iin bu syleme daha demokratik bir nitelik kazanmtr. Bylece muktedir klc devlet fikri, siyasi srece ve demokrasiye duyulan gveni glendirme fikrine eklemlenir. Refah devletinin geleceine ve zellikle eitim ve sala ilikin tartmalar ile toplumsal eitsizliklere ilikin giderek artan kamuoyu ilgisi LP'nin seim baarsnn temelini oluturdu (MacGregor 1998b: 249). Eitsizlikle ilgili radikal bir nerisi olmamasna, kamuoyunun bu konudaki duyarllnn gerisinde kalmasna, zelletirmeyle ilgili grnn belirsizliine ve vergi ve kamu harcamalarnda tutumluluk arsna ramen LP, deiim arzularn kendine yneltmeyi baarmtr. 3 LP, yeni kresel dnya ekonomisi iin gerekli dnmlerin yaplmas vurgusuyla birlikte, toplumsal dlanma, yoksulluk, isizlik, gelecek iin duyulan gven ve zellikle eitim gibi konulara arlk verdi. " ngiltere daha iyisini hakediyor" sloganyla daha iyi okullar ve hastaneler, daha etkin su nleme yntemleri, daha modern bir refah devleti ve "kendimizi yeni dnya ekonomisi iin donanml klmann daha iyi yollar"n vaat etti (MacGregor 1998a :46). LP'nin artk gerekten deitiine ve toplumsal olarak duyarl olmakla birlikte ayn zamanda ekonomik olarak etkin bir ynetimi oluturacana duyulan inan, daha derinde "toplumun siyaset yoluyla yeniden kendi kaderine sahip kmak kudreti olduu" mesajyla birletii iin nemlidir. Bu, yeni san yaratt toplumsal ve kltrel tahribata verilen bir tepki olarak deerlendirilmelidir. 1 Mays seimlerinde, kelle vergisi uygulamasna kar verilen popler mcadelede edinilen meydan okuma ve dntrme hissi siyasi alana tahvil edilmi grnmektedir. 4 Blair, yeniden bir 'biz' imgelemi yaratarak, kolektif gc canlandrmay baarmtr. 1980'lerde siyasete duyulan gven en dip noktasna erimi ve kltrel siyaset ne kmken deiim umutlarnn bir kez daha siyaset alanndan gelmesi nemsenmelidir (Moore 1998). Kendiyle ve farkllklaryla bark, ahlakl, taze, modern, gen, snfsz ve adil bir lke vaat

eden bu sylem ayn zamanda dayanma, cemaat, bakm, efkat gibi zel alanla ilgili deerleri siyasal alana tad iin hegemonik olabilmitir (Moore 1998). te yandan bu sylem, alternatifi olmayan ve kendine kar kan herkesi arkaik olmakla sulayan bir nc yol arayn da ifade eder. Grld gibi refah devletiyle ilgili duyarllklar 1997 seiminin merkezine yerlemitir. LP'nin ksa vadeli baarsnn ve uzun vadeli kmazlarnn srrn da burada aramak gerekir. Yeni sala birlikte refah devletiyle ilgili tartmann yn ve parametreleri deimitir. Bu nedenle yeni solu, hem teorik-ideolojik hem de pratik uygulamalar alannda bu dnm balamnda deerlendirmek zorunludur. Ancak bu durumu san hegemonyasnn sreklilii ile aklamak yeterli olmaz. Daha aklayc olan etken, bat toplumlarnn snfsal ve teknolojik yapsnda yaanan nemli dnmlerin siyasete yansma biimleridir. Yeni sa bu tr derin toplumsal dnmlerin zerinde gelitii iin bu dnmn ilk ura olmutur. Yeni sol ise bu zemin zerinde ykseldii iin tam anlamyla bir post-yeni sa akm olarak gndeme gelir. imdi bu sreklilii refah devleti tartmas zerinden izlemek istiyorum. 2. Yeni Sadan Yeni Sola Refah Tartmas 2.1.Yeni Sa ve Refah Tartmas Refah devletine ilikin yeni sa eletirilerin dnsel erevesi, liberteryanizmden neomuhafazakarla uzanan bir tayf iinde yeralan, etkileim halindeki farkl grler tarafndan belirlenmitir. Bu dnsel balamn ana hatlarn ise adalet ve refaha ilikin bireyci ve piyasac bir yaklam oluturur. Nozick, Hayek ve Friedman gibi dnrler yoluyla adalet fikri ile sosyal eitsizlikler arasndaki her trl iliki kategorik olarak koparlmtr. 5 Nozick ve Hayek'de sosyal eitsizlikler, yeniden datm ve adalet fikri arasndaki ban koparlmasnn nedeni, belirli bir liberal birey ve toplum gryle ilgilidir. Neo-liberalizmde refah kavram, sosyal adalet ve yeniden blm gibi kolektif imalar tayan kavramlardan tamamen bamsz olarak, sadece bireylerin gnencinin aritmetik bir toplam olarak grlr ve bu anlamyla refahn artmas piyasadan beklenilen bir sonutur. te yandan neo-liberaller iin adalet sadece, herkes iin geerli olan adil davran kurallar anlamna gelir. Bir toplumda adaletsizlii yaratan, yani kurall bir dzeni bozan tek g, belirli bir znenin ve zellikle devletin kastl olarak bir baka bireyin davranlarn ynlendirmek iin zor kullanmasdr. Piyasa tam da bu iki unsurdan (kast ve zor) uzak olduu iin liberaller tarafndan yceltilmektedir. Piyasa dzeni hi kimsenin dieri ve zellikle devlet tarafndan belirli bir yaay ya da dn tarzna zorlanmad, anonim kurallarla kendi kendini yneten ve bu nedenle en adil olan mekanizmadr. Dolaysyla merkezi bir g olmayan piyasann adaletsiz bir sonuca yolat sylenemez. Dahas piyasa serveti merkezi bir biimde datm olmad iin herhangi bir yeniden datm anlay da samadr. 6 Adaletin ve zgrln liberal kavran, sosyal adalet ve refah kavramlarnn yansra sosyal ve ekonomik haklar kavramnn da geersizlemesini gerektirir. Neo-liberaller, sosyal adalet ve eitsizliklerle ilgili kayglarn hukuk ve haklar balamnda tartabilecek bir konu olduunu reddederler. 7 Refah devleti eletirisi balamnda refah, sosyal adalet, pozitif haklar gibi kavramlara kar klmasnn temelinde bireysel zgrlkleri korumak ve devlet mdahalesini en aza ekmek kaygs vardr. Refah devletinin ekonomik baarszllaryla ilgili tm neo-liberal eletiriler bu siyasi-ideolojik temele dayanr. Bylece bireysel zgrlklere dayanmayan bir dzenin, nasl zorunlu olarak verimsizlie de mahkum olduu gsterilmeye allr. Neo-liberalizm herkes iin standart bir hizmet reten refah devleti modelini hi bir adan kabul edilemez bulur. nk bu tr bir refah devleti hem siyasi olarak zgrlk fikrine kardr, hem de ekonomik olarak verimsizdir. Siyasi olarak asl eletiri, devletin kimin, neyi, ne kadar ve ne kalitede tketeceine, servetin nasl

datlacana gya toplumun iyilii adna karar verdii paternalizm anlayna yneltilmitir. Paternalizm, bireysel ihtiyalar etkin biimde salayamad gibi, zorunlu olarak devlet otoritesini ve keyfiliini de glendiren bir sistem olarak grlr. Refah hizmetlerinin devlet tarafndan ve cretsiz olarak tedariki herhangi bir ahlaki nedenle savunulamayaca gibi, tam tersine baz bireylerin haklarnn dierlerinin lehine zedelendii bir zorbalk rejimini ifade eder. Yeniden blm ve sosyal adalet fikrine kar ne srlen bir dier neo-liberal argman, paralanm bir toplumsal yapya sahip olan modern batl toplumlarda bu blmn ilkelerinin ne olmas gerektiine dair bir uzlamann olmamasdr. Dolaysyla her hangi bir blm ilkesini topluma dayatmak, zorunlu olarak baz bireylerin tercih ve zgrlklerinin kstlanmas anlamna gelecektir. (Nozick 1992) Refah devletine ynelik bir dier nemli eletiri -ki burada neoliberalizm ile sol eletiriler arasnda bir kesime alan vardr- eitlik yaratmak asndan devlet mekanizmasnn sanld kadar gvenilir olmad grdr. Temsili demokrasiye dayal merkezi bir aygt olarak devlet, rnein yoksullukla ilgili meru kayglar ya da refah hizmetlerine ynelik farkl bireysel tercihleri yeteri kadar etkin biimde yanstabilecek bir mekanizma deildir. nk devlet, asl yardm etmesi ya da ihtiyalarn yanstmas gereken vatandalarn denetiminde deil, oy kaygsyla hareket eden siyasetilerin, refah hizmetlerinin artmasndan kar salayacak olan profesyonel meslek sahiplerinin ve orta snflarn etkisi altndadr. Neo-liberal eletiri bu konuda Kamusal Tercih Okulundan olduu kadar, rnein J. Le Grand gibi devleti eitliki bir bak asndan eletiren dnrlerin argmanlarndan da beslenir. 8 Refah devletine ynelik daha saldrgan bir eletiri, devletin refah problemlerini zemeyecek olmas bir yana, bu sorunlarn bizzat refah devleti uygulamalarndan kaynaklandn ileri srer. 9 Yeni sol ile yeni sa arasnda, refah devletine ynelik eletiriler ve nerilen zmler asndan temel bir benzerlik saptamak mmkndr. Neo-liberal sylemin yeni sol zerindeki asl etkisi refahla ilgili toplumsal kayglarn tamamen gndemden dmesi deil, yeniden datm ve snfsal yapyla ilgili tartmalarn geriye itilerek, tartmann rotasnn deimesi ynnde olmutur. Szkonusu etki, snf-d kalanlar (underclass) ve zorunlu alma (workfare) tartmas; refah devleti hizmetlerinin tketicinin tercihlerine duyarl hali getirilmesi; refah aygtnn ynetimsel (managerial) yntemlerle etkinletirilmesi ve gnll ve zel sektrn refah sisteminde arlnn artmas gibi neriler balamnda izlenebilir. Amerika ve ngiltere merkezli olarak gelien snf-d kalanlar tartmas neo-liberaller ile yeni solun ortak tartma temalarndan biri olarak ne kmaya balamtr.10 Neo-liberaller, asl olarak devletin byk bir sistem halinde mdahale etmesini gerektirecek kadar ciddi bir refah problemi olmadna; varolan bireysel risklerin sigorta ilkesi erevesinde zmlenebileceine; eitim, salk ve konut gibi mallarn en iyi zel yollarla tedarik edilebileceine inansalar da Bat toplumlarnda giderek artan ve nitelik deitiren bir yoksulluk sorunu olduunun farkndadrlar. Buradaki asl sorun liberal ilkelerden saplmakszn bu sorunla nasl baa klacadr. Bylece refahla ilgili sorun toplumun btnyle ilgili deil, refah yardmlarna baml olan bu yeni grupla ve onlarn iinde bulunduu mutlak yoksulluk durumuyla ilgili grlr. Hayek ve Friedman'a gre yoksullara ynelik bir devlet yardmnn liberalizme aykr bir yn yoktur (Barry 1990: 90). Friedman'n yoksulluk sorununa zm olarak nerdii negatif gelir vergisi, (negatif income tax) neo-liberal mant iyi yanstr. nsanlar belirli tketim kalplarna uymaya zorlayan ayni yardmlarn yerine belirli bir asgari gelir dzeyinin altna denlere devletin hi bir ykmllk altna sokmakszn dorudan para yardm yapmas biimindeki bu neri bireyci ve anti-paternalist olduu iin liberal ilkelere uygun bulunmutur. Burada nemli olan bu yardmn, sosyal adalet erevesinde bir vatandalk hakk olarak deil, sadece ahlaki ve zgeci kayglarn tatminiyle ilgili gsterilmesidir. Yani kimse bu yardm adalet kurallar erevesinde haketmi saylamaz (Barry 1990: 60). Snf-d kalanlar tartmasnda grld gibi Bat'da refah tartmas giderek daha fazla ahlaki argmanlarla evrilmeye balamtr. 'Snf-d kalanlar' tartmas balamnda liberal konumdan muhafazakar konumlara kolayca kayld ve ikisi arasndaki etkileimin artt grlr. Ahlakilemenin iki boyutu tespit edilebilir: Sorunun ahlakiletirilmesinin en derindeki

nedeni refah tartmasnn sadece 'dkn' olduu dnlen bir grup insann durumuna indirgenmi olmasdr. Bu noktada ahlakiletirme gereklidir, nk refah sisteminin giderek ikiye blnmeye balamasyla birlikte nemli bir finans sorunu ortaya kmaya balar. Neo liberallerin nerdii minimum geliri salamak iin gereksinilen kaynak, eer vergilerden deilse, nereden ve kimden karlanacaktr? Neden toplumun zel sigorta ilkesiyle hayatn devam ettirebilen kesimleri kendilerinin hi faydalanmayacaklar bir refah sistemini vergileriyle desteklemeyi istesinler? nsanlar bu tr bir ikili refah sistemine raz etmenin tek yolu ahlaki kayglar ve hayrseverlik duygusunu krklemek gibi grnmektedir. Ancak bir kez i, vergi verenlerin ahlaki kayglarna braklnca yardm edilenlerin ahlaki durumu tartmas da kanlmaz olarak gndeme gelir. Toplumun saygn bireyleri neden ahlaki olarak yoz baz insanlar beslemek iin kendi ceplerinden para vermeyi istesinler ki? sorusu yakc bir sorun olmaya balar. Ahlakilemenin ikinci boyutu refah yardmlarnn yaratm olduu ahlaki kntyle ilgilidir. zellikle Amerika'da sululuk, rk ayrmcl, ailenin paralanmas gibi konularla iie geen yoksulluk sorunu artan biimde ahlaki bir tartma halini almaya balamtr. Liberal ve muhafazakar yaklamlarn birletii bu noktada snf-d kalma sorunu, maddi yoksulluktan ok zsayg, bireysel zerklik, devlete baml olmak, bencillik, tembellik ve karclk gibi sorunlarla ilikilendirilerek tartlr. 11 Refah sisteminin yaratt ahlaki ve toplumsal kntye kar nerilen neo-liberal zm, refah yardmlarn zorunlu alma artna balamaktr. Yeni sadan yeni sola refah devletinin dnm srecinde gzlenen en belirgin eilim refahtan zorunlu almaya (welfare-to-workfare) doru bir kaytr. alma art bir ok balamda refah sisteminin temeline yerlemeye balar. Bunun nedeni, yeni sol bak asndan bakldnda refah devleti yntemlerinin yoksulluu gidermek iin uygun olmadnn dnlmesidir. Yeniden datmc bir mantkla dorudan yardmlara ynelmek yerine, eitsizliin daha derindeki kaynaklarnn, zel olarak da isizliin giderilmesi gerek bir frsat eitliinin salanmas iin gerekli grlmektedir. Yeni sac muhafazakarlar ise bu soruna daha ok, belirli bir cemaate ait olmann getirdii hak ve ykmllklerin karlkll ve hi bir ey yapmadan hak iddia etmenin yaratt ahlaki yozlama asndan bakarlar. Sa ve sol yorumcularn birletikleri bir nokta, alarak kendi ayaklar zerinde durmay ycelten bir kltrel ortamda, devlet yardmlarna baml olarak yaamann bireylerde zsayg ve zerklik sorunlarna yolayor olmasdr. Neo-liberalizm devlete, mutlak yoksulluk karsnda ahlaki bir grev yklemekle birlikte, bu yardmlarn datm konusunda devleti ne tek ne de en etkin rgtlenme olarak kabul eder. Neoliberalizm, devlet ile piyasa arasndaki ikilemi reddederek yerine zorunluluk ve zgrlk arasndaki ikilemi koyar ve zorlayc olmayan bir refah sistemi iinde piyasann yannda her trl gnll rgtlenmenin arlk kazanmas gerektiini ileri srer. te yandan neo-liberalizm, refahla ilgili kamusal tercihleri daha iyi yanstabilmek iin refah ilevlerinin ademi merkeziletirilmesini ve refah sisteminin bireyleri glendirici olmas iin yeni yntemler bulunmasn nerir (Barry 1990: 126). 12 2.2.Yeni Sol ve Refah Tartmas Yeni solun refah devletiyle ilgili grleri, geleneksel sol, neo-liberalizm ve cemaatilik gibi akmlarla girdii eletirel diyalogdan doan, 'demokratik liberalizm' ya da 'sol liberalizm' diye adlandrabileceimiz bir erevede anlam kazanr.13 Bu sentez iinde asl belirleyici olann, demokratik-liberal bir dzenin cemaati eletiri ve sol eletiriden faydalanarak reforma tabi tutulmas olduu sylenebilir. Sol liberalizm neo-liberalizmi eletirirken kendi sol ve demokratik geleneklerinden olduu kadar cemaati eletiriden de eler devirir. Yine de asl belirleyici olan liberalizmle kurulan eletirel diyalogdur. Burada liberalizm vurgusunun asl anlam, yeni sol iin bireysel haklar ve zerklik ilkelerinin belirleyici olmas, "oulcu ve demokratik bir toplumda

bireyin haklarn ve sorumluluklarnn ncelikli" kabul edilmesidir.14 Bu yaklam, toplumsal deiime akl, bireysel yeteneklerin nemini, oulluu-eitlilii ve risk ve belirsizliin tad yaratc potansiyelleri vurgular. Liberalizmin cemaati ve geleneksel sol eletirilerine kar aklk ve deiim vurgusu ne karlr.15 te yandan deiimin kanlmazl ve nemi yeni solun kendini geleneksel soldan ayrdetmekte kulland temel temalardan biri haline gelmitir. Bu balamda rnein, "gndelik hayatmz deitiren byk devrimle (ekonomik, sosyal ve politik) baa kmak dnda baka alternatifimiz yok" tespitini yapan IPPR, "deiim ortamn eskiye geri dnmek ve eski kesinlikleri yeniden yaratmak iin deil, yeni bir balang iin frsat olarak" grr. 16 Yeni sol bak asndan cemaati yaklam, teorik olarak zayf ve tutarsz, siyasi olarak ise muhafazakar olmakla eletirilir. 17 Oturmu ve kesinlemi kimlikler aray iinde olan cemaatilik otoriter imalarnn yansra, tartma odan yapsal sorunlardan bireysel davran bozukluklarna ve ahlaki kntye kaydrmakta, dolaysyla belirli toplumsal kesimlerin marjinalletirmesine katkda bulunmaktadr Ancak bu saptamalara ramen demokratik liberalizm, cemaati yaklamdan nemli bir ders alm gibidir. Cemaatiliin liberal topluma ynelik muhafazakar tutumu solda kabul grmemekle birlikte yine de "cemaati eletirinin temel liberal deerlere uyumlu bir cemaat iin yardmc olabilecei" dnlr (Gutman 1985: 133). Cemaati eletirinin yeni sol iin asl nemi, cemaatiliin mikro dzeyde savunduu baz ilkelerin, liberal toplum baznda makro dzeyde savunulmasdr. Bu balamda liberal toplumun kendisi 'cemaatlerin st cemaati' olarak, yani liberal-demokratik deerlerin (hogr, oulculuk bireysel zerklik gibi) korunmasn gerektiren bir st cemaat olarak yorumlanr (Walzer 1990). Liberal devlet de bu st cemaatin deerleri karsnda tarafsz olmamal ve onu korumak iin mdahalede bulunmaldr. oul cemaatleri birarada tutmak iin liberal adalet ilkesinin zorunlu olduu fikri yeni sol tarafndan da desteklenmekle birlikte, bireysel haklar ve demokrasi iin uygun olan deerlerin korunmasna ve zellikle yerel topluluklarn glendirilmesine zel bir nem atfedilir (Gutman 1985; Walzer 1990). Ancak buradaki vurgu cemaatilikteki ahlaki btnlk ve organik toplum idealinden uzaklaarak, vatandalk ve katlm kavramlarna doru kayar (Mouffe 1988; 1992). Yeni solda refah tartmas asl olarak vatandalk paradigmas balamnda gereklemektedir. Demokratik liberal bir erevede vatandalk anlayn belirleyen asl temalar, bireysel zerklik, katlm, demokrasi, eitlilik ve oulculuk, sosyal vatandalk, yerelleme ve kresellemedir. Yerelleme ile kreselleme eilimleri birarada deerlendirilerek, vatandaln artk tek bir ulus devlete bal standart bir stat olmaktan kmaya balad ve gelecekte bireyin yerel, blgesel ve kresel dzeyde bir dizi formel veya informel kurumsal pratiin yesi olaca kozmopolitan bir ynetiim biiminin gelimesi gerektii savunulur (Held 1986; Hirst 1994). Burada nemli olan vatandaln yerel-mahalli boyutundan ok, mahalli olsun olmasn farkl dzeylerde katlm gerektiren, farkllatrlm bir vatandalk anlaynn geliiyor olmasdr. Bu yaklam bir yandan yerel ynetimlerin vatandalk ve zellikle sosyal vatandalk asndan tad nemin artmas eilimini glendirirken, te yandan siyasi organlarn ve piyasa mekanizmalarnn dnda kalan arac-sivil-gnll rgtlerin neminin altn izer. Vatandalk paradigmasnn yeni sol iin asl nemi, her dzeyde katlmn ve zerkliin artmas anlamnda demokrasinin derinletirilmesi gerektiine iaret eden siyasi boyutundan kaynaklanr. IPPR'nin amz belirleyen temel dnmden biri olarak grd 'siyasi devrim', ynetenlerle ynetilenler arasndaki ilikilerin radikal biimde dnmn ifade eder. 18 Bu deiim talebinin temelinde, eski pasif konumundan kurtularak toplumla ilgili kararlara katlmak isteyen bilgili ve zgr birey anlay vardr. Yeni solun siyasi vatandalk vurgusu, onu yeni san tketici merkezli vatandalk kavrayndan farkllatrr. Refah devletine ynelik paternalizm eletirisini paylaan sol, paternalizmi amak iin tketici-vatanda modelinin uygun olmadn savunur. Yeni sola gre 1970 sonlarndan itibaren gelien paternalizm ve brokrasi

eletirilerinin sonucu ne yazk ki katlmcl deil, tketimcilii gelitiren bir vatandalk anlaynn gelimesi olmutur. Yeni sol, tketici yoluyla kamu ynetimi ve refah devleti zerinde piyasa disiplini kurmaya alan ve paternalizm eletirisi yaparken vatanda refah hizmetlerinin tketicisine indirgeyen yeni sac yaklamlara kar karak vatandaln pasif bir hizmet tketicisi kimlii deil, aktif bir katlm sreci olmas gerektiine iaret eder.19 Vatandalk, kaynaklarn yerel dalm ya da hesap- muhasebe ilemlerine indirgenmemelidir. Vatandaln tketici boyutuna indirgenmesi, ekonomi ve etkinlik sorunlarn ne karrken, ihtiyalarn nitelii konusundaki kamusal tartmay nleyerek siyaseti depolitize eder. Yeni sol, Keynesyen refah devleti eletirisi konusunda da yeni sala nemli paralellikler sergiler. Yeni sola gre bildiimiz anlamda' refah devleti hem ekonomik hem siyasi olarak geersizlemitir. 20 te yandan sol iinde de tartmann oda yeniden datmdan frsat eitlii, refah devleti reformu, snf-d kalanlar tartmas ve almann neminin vurgulanmasna, devletin yansra zel sektr ve gnll rgtlerin rol oynad karma bir refah ekonomisi anlayna doru kaymtr. Sol iin asl olan paternalizm eletirisi ve zerklik savunusudur. Giddens'n "beikten mezara nfusu korumann paternalist bir hata olduu" yolundaki tezi yeni solda genel kabul gren bir grtr. Blair ynetiminin entellektel danman ilevini gren Giddens'n refah devleti konusundaki nerileri yeni solun genel felsefesini yanstr niteliktedir (1995: 180-197). Giddens, insanlarn bana gelen talihsizliklere kar sonradan harekete geen bir refah devleti yerine, zerklik ile bireysel ve kolektif sorumluluu birletiren pozitif bir refah anlayn nerir. Pozitif refah, kendine gven, farkllklara sayg ve muhtemel tehlikeleri dllendirici meydan okumalara evirebilmek balamnda, bakasnn kendi sorununu zmesini beklememek, riski aktif bir meydan okuma olarak grmekle nitelenen 'ototelik bir benlik' yaratmaya ynelik olmaldr. Giddens'a gre, blmc eitsizliklerden ok retimci etikle ilgili olan gvenlik, zsayg ve kendini gerekletirme kaygs sadece yoksullarn sorunu olmad iin refah, sadece yoksullarn deil herkesin gnenciyle ilgili olmaldr. Giddens, refah sorununu yoksulluk ve snf-d kalanlara indirgemeye alan neo-liberal yaklamdan radikal olarak farkllar. Ancak yeniden datmc kayglarn ve snfsal analizlerin geri plana atlmasnda, paternalizm eletirisinde ve zellikle riskleri olumlayan bireyci yaklamnda neo-liberallere yaklar. 21 Bireysel zerklik ve katlm balamnda ne karlan bir dier nemli kavram oulculuktur. Refahn yeniden yaplandrlmas srecinde farkllk ve eitlilik kavramlar yeni sa ve sol tarafndan farkl ekillerde yorumlanmtr. Williams bu farkl kullanmlar 'yukardan' ve 'aadan' gelen eitlilik olarak snflandrr (1994: 70). Yukardan eitlilik ilk anlamyla tketici tercihlerinin eitliliine bal olarak hizmetlerin farkllatrlmas ve refah sisteminin zel sektr ve kar amal olmayan sektr de iermesi gerektiine iaret eder. kinci olarak her bireyin farkl ihtiyalarna gre zel bakm programlar dzenlenmesi anlamna gelir ki bu dzenlemeler alttan gelen basklar iin kap aralar. Aadan gelen eitlilik ise bu ikisinden farkldr. Burada szkonusu olan, daha ok kltrel kimlik veya refah hizmeti kullanm baznda gelien ve farklln tannmas ve z-yardm vurgusu yapan toplumsal hareketlerdir. zellikle cinsiyet, rk ve yetenee bal olarak oluan bu hareketler, hem kamu hizmetlerini farklla kar daha duyarl klmak hem de katlm ve z ynetim pratiklerini gelitirmek amacndadrlar (Williams 1994). Yeni solun asl nemsedii ve gelimesini nerdii oulculuk tr budur. te yandan eitlilikoulculuk sylemi, yeni san tketimcilik ideolojisinin etkisinden ok, zellikle 1980'lerden sonra gelien toplumsal hareketlerin etkisiyle sosyal politika disiplinini de etkilemitir (Gibbins 1998; Carter 1998). 22 Eletirel sosyal politika almalarnda vatandalarn glendirilmesi, zerkliin tevik edilmesi, birey dzeyinde kendini gerekletirme ve davurum, grup dzeyinde yeni hareketlerin ortaya kmas, yeni aile ve yaam tarzlarnn tannmas, tekil durumlar iin somut hizmet paketlerinin retilmesi, evrenselcilik yerine tikelliin ne karlmas, hizmetlerin oullamas, kozmopolit ve farkllam bir toplumda yeni refah ilkelerinin gerektiinin kabul edilmesi, refah sorunlarna yerel ve merkezi hkmet dnda da zmler retilmesi gibi temalar

arlk kazanmaya balamtr (Gibbins 1998: 45) Gibbins, sosyal politika sylemindeki temel dnmn nedenini bireysel ve kollektif kimliklerdeki yaratc deimelere balar. Daha zerk ve zgvenli birey ve topluluklarla kar karya kalan sosyal politika artk eski ama, varsaym ve yntemlerini deitirmek zorundadr (1998: 44). Vatandaln temel boyutlarndan biri olarak ne karlan ve yine bireysel zerklik ilkesi erevesinde tartlan bir dier tema sosyal vatandalktr. ncelikle demokratik-liberal yaklam, neo-liberal tezlere kar vatandaln isel bir sosyal boyutu olduunu, adalet ile sosyal eitsizlikler arasnda temel bir balant kurulabileceini ve sosyal ve ekonomik haklarn meruiyetini savunur. Bu balamda neo-liberallerin sosyal sorunlar tartma d brakan adalet ve zgrlk anlaylar sorgulanr. Yeni sol dnrler bireysel zerklik fikriyle sosyal adalet fikrini uzlatrmaya alrlar. rnein Plant, adaletin sadece kastl insan davranyla ilgili olduu grne kar karak kastl olmayp sonucu ngrlebilir olan eylemlerin de adalet kavram asndan deerlendirilebileceini syler (1998: 60). Ayrca neo-liberallerin yapt gibi, yapabilirlik (abilite) ile zgrlk kavramlarnn birbirinden tamamen ayrlmas ve zgrln kastl zorlamann olmamasna indirgenmesi de kabul edilemez. te yandan Plant, sosyal ve ekonomik haklarn kategorik olarak dier haklardan farkl olduklarn kantlamaya alan neoliberallerin pozitif haklara ynelik eletirilerinin ya zayf olduunu ya da kiisel ve siyasi haklar iin de geerli olduklarn gstermeye alr (1998: 66). Ona gre pozitif haklarn kaynak dalm ve zel bir yaptrm gerektirdii, ieriinin mulak ve siyasi pazarla ak olduu gibi eletiriler sadece sosyal haklar iin deil, tm haklar iin geerlidir. 23 Plant'a gre haklardan szetmek vatanda kamuyla ilikisinde glendirir, nk bu haklar yaptrmn bir yolu bulunabildii takdirde bu, demokratikleme ve piyasadan ok daha dorudan bir glendirme olacaktr (1998: 71). te yandan Plantvari bir radikal bir haklar savunusu yeni solda pek yaygn deildir. Daha yaygn olan, siyasi srelerin demokratikletirilmesi ile piyasa mekanizmalar ve arac-sivil rgtlerin glendirici faktrler olarak ne karlmasdr. te yandan yeni solda ne kan bir dier eilim, frsat eitlii ve cretli almann neminin vurgulanmasdr. rnein "ncelikle sosyal adalet diye bir eyin varln kabul eden" IPPR, her vatandan eit deeri ve zsayg ilkesi temelinde temel ihtiyalarn karlanmas ve onun da tesinde bireysel zerklik iin gerekli olan frsatlarn tannmasn gerekli grmektedir ancak bu hedeflere nasl ulalaca konusunda belli belirsiz grlere sahiptir (The Comission...1998b: 41-48). Net olduu konular sosyal adaletin hedeflerine yeniden datm yoluyla, yani biri baarsz olduu zaman ona kaynak aktararak ulalamayaca ve isizlikle mcadelenin sosyal adaletin temel bir paras olduudur (a.g.y: 43). Ayrca neo-liberalizmin gndeme getirdii ve kendi adna net biimde yantlad temel sorunun yant konusunda da belirsizlik vardr. Nitekim IPPR, frsat eitliiyle ilgili temel soruyu, "kamusal tedarikin sadece baka kaynaklar olmayanlar iin minimum bir dzeyi salamakla m ilgili olmas, yoksa herkes iin yksek dzeyde bir kamusal hizmet salamaya m almas gerektii" olarak belirler (a.g.y: 44). Bu soru tam da neo-liberal ikili refah sistemi nerisine iaret etmektedir. 3. Yeni Sadan Yeni Sola Refah Devletinin Dnm 3.1. Postfordizme Gei Srecinde Yeni Sa ve Yeni Sol Yeni sa ile yeni sol arasndaki sylem dzeyindeki paralellikler asl olarak her ikisinin de postfordizme gei srecinin farkl momentlerini temsil etmelerinden kaynaklanr. Thatcherizm bu gei srecinin ilk admn, Blair ynetimi de farkl bir ura ifade eder. Yeni sa ile yeni sol arasndaki ilikiyi kavramak iin sorulmas gereken temel soru, postfordizmin temel niteliklerinin ne olduudur ki bunu yantlamak olduka zordur. nk postfordizm hala stratejik perspektifler, istikrarl bir rejime ulamak iin yaplan srekli deneysel abalar ve sylemlerle ilgilidir ve henz oturmu yaplar yoktur. te yandan postfordist dnmn daha derindeki ana kalbn belirli bir

tekil biimle kartrmak riski vardr. 24 Tm bu belirsizliklere ramen, postfordizm u zelliklerle tanmlanabilir: Emek srecinin nitelii asndan: esnek makine ve sistemlere dayanan esnek retim sreci ve esnek igc; makro ekonomik byme modeli asndan: esnek ve yeniliki bir birikim kalb, esnek retim, kapsam ekonomileri ve yenilikler yoluyla retkenliin arttrlmas, kalifiye iiler iin yksek cretler, farkllatrlm mal ve hizmetlere ynelik talebin artmas ve gelir dalmda kutuplama; ekonominin toplumsal dzenlenmesi asndan: tm dzenleme alanlarnda arz-merkezli yenilikler ve esneklikler (kalifiye olan ve olmayan igc ayrmna bal olarak cretlerin esneklemesi, i ve d emek piyasalarnda esneklik, iyeri bazl toplu szleme, daha esnek rgtlenme biimleri gibi) (Jessop 1994: 19). Bu ekilde postfordizme ilikin genel bir fikre sahip olsak bile postfordist devlet biimlerinin nitelii konusu daha da karmak bir soru olarak nmzde durmaktadr. Buradaki temel sorun, postfordizme gei modelleri ile normal-salamlatrlm postfordist devlet biimlerini birbirinden ayrmaktr. Jessop, normal bir postfordist devletin, yapsal biimleri ve ilevleri itibariyle postfordist birikimin temel yaplarn ve dinamiklerini tamamlar nitelikte olmas gerektiine iaret eder (1994:36). Her lkenin zgn fordist yaplarna, kurumsal geleneklere, krizin niteliine ve toplumsal mcadelelere bal olarak ok farkl biimler (neo-liberal, neo-korporatist ya da neodevleti gibi) alabilen gei biimlerini tayin etmek ise daha zordur. Asl ilevi yaratc-ykc mdahalelerde bulunmak olan belirli bir gei biiminin, bu amalarn gerekletirmek iin uygun olup olmadn zaman gsterecektir. Jessop, Thatcherizmi neo-liberal bir postfordist gei rejimi olarak niteler. Thatcherizmle birlikte balayan ve devletin yaps ve stratejik yneliminde temel bir yn deitirmeyi ifade eden bu srecin ortaya karmaya balad devlet biimini ise Schumpetergil alma Devleti (Schucpeterian Workfare State, SWS) olarak adlandrr (1994: 23). Thatcherizm ve onun 'benzi solmu hali' olan Majorizm, kusurlu-defolu bir Keynesyen Refah devletinden etkin olmayan bir SWS'ye geiin ynetimini stlenmitir. Ancak ona gre bu gei biimleri, ngiltere balamnda postfordizme gei iin neo-liberal bir stratejinin uygun olmay ve bu srete devlet kapasitelerinin ypratlmas gibi nedenlerden dolay kapitalizmin ve devletin birbirine bal yapsal krizlerini zmekte baarsz olmutur (1994: 35). Jessop'un bu analizini izleyerek, Blair projesini normal bir postfordist devlete gei srecinde daha uygun yollarn aranmas abas olarak deerlendirmek mmkndr. Blair ynetimi neo-liberalizmin olumsuz etkilerini gidermeyi ve bu srete zayflam olan devlet kapasitelerini glendirmeyi hedeflemektedir. Jessop'a gre bu yeni devlet biiminin ekonomik ve toplumsal yeniden retime ilikin zgn amalar; ulusal ekonominin yapsal rekabet gcn arttrmak iin rn, sre, rgt ve piyasalarda yenilikleri tevik etmek ve sosyal politikann gereklerini emek piyasannn esneklii ve uluslararas rekabetin gereklerine gre yeniden dzenlemektir (1994: 24). Bu srete ulusal tam istihdam politikalar yerini uluslararas rekabetin gereklerine, yeniden datmc refah haklar ise yerini sosyal politikann retkenci bir perspektifle yeniden dzenlenmesine brakr. Devletin bu yeni amalar devletin biimindeki nemli dnmlerle iie geer. Bu srete ulus devletin gc yetkilerin yukar, aa ve darya doru yer deitirmesi nedeniyle snrlanmakta; blgesel, okuluslu ve uluslararas yaplar, yerel ve blgesel ynetim organlar ve yatay iktidar alar gelimektedir. Ancak Jessop, 'ulus devletin iinin oyulmas' olarak adlandrd bu srete bu farkl gler arasndaki mcadelelerin asl mekan alan olarak ulus devlete hala byk bir grev dtn belirtir (1994: 27). Devletin yeniden yaplanmas srecinin; postfordist elerin devletin kendi i emek srelerinde de etkili olmaya balamas, devletin yapsal biim ve ilevlerinin dnm ve devletin belirli postfordist sosyalleme biimlerini gelitirmeye balamas gibi farkl boyutlar vardr. Bu balamda ngilterede gzlenen nemli dnmler yle sralanabilir: ve emek piyasalarnda esneklik, yerel dzeye ekilmi mzakereler, ilevlerin ademi-merkeziletirilmesi, l mzakere rgtlerinin, sosyal demokrat unsurlarn ve LP denetimindeki belediyelerin datlmas, yeni arz-merkezli rgtlerin yaratlmas, varolan aygtlarn yeni arz-merkezli ilevler edinmesi, geleneksel ilevlerin daha giriimci bakanlklara

devredilmesi, belediyelerin snrlandrlm olan glerini i evreleri ve nc sektrle paylamalar ve merkezi hkmet tarafndan belirlenmi snrlar iinde kullanmalarnn salanmas, zelletirme ve zel sektre danmanlk yapan yeni dzenleyici organlarn yaratlmas, baz yetkilerin seilmi yerel otoriteler (zellikle solcularn gl olduu yerler) aleyhine merkeziletirilmesi, bazlarnn ise yetki devriyle (zellikle seilmi kiilerden olumayan rgtlere) datlmas, eitimin tm dzeylerde yeniden yaplanmas ve mesleki eitim ve giriimcilie doru ynlendirilmesi, ev sahipliinin teviki, emeklilik ikramiyeleri, mlkiyetin yaygnlatrlmas ve kk giriimcilik programlar yoluyla popler kapitalizmin gelitirilmesi (Jessop 1994:33). Yeni sadan yeni sola devreden bu dnmler refah devleti aygt ve refah hizmetlerinde gzlenen dnmn de genel erevesini oluturur. Bu erevede u gelimelere iaret edilebilir: Dorudan kamusal tedarikten geri ekilme, piyasa ilikilerinin yaygnlatrlmas, baz hizmetler iin yar-zerk yaplarnn gelitirilmesi, rgtlenmede post-brokratik biimlere geilmesi gibi nedenlerle refah devletinin paralanmas; tketimci bir mantk ve/veya toplumsal hareketlerin etkisiyle evrenselci standart bir sosyal tedarikten uzaklama eilimi; hem refah sistemi iinde kurumsallaan mesleki otoriteye kar gvensizlik, hem de mesleki pratiklerin piyasa, taeronlama, tketici ve dsal denetime baml klnmas nedeniyle geleneksel otorite biimlerinin gerilemesi; beikten mezara kadar refah ve gvenlik st anlatsna duyulan gven kayb, kamusal sorunlarn zelletirilmesi ve risklerin tamamen ortadan yok edilemeyecei, sadece ynetilebileceine dair bir inancn gelimesi (Clarke 1998: 172; Gibbins 1998: 45). Tm bu karmak sreler temel olarak iki yapsal dinamie bal olarak deerlendirilebilir. Bunlardan ilki devlet yapsnn paralanmas ya da salmas, dieri ise ynetimsel tekniklerle paralar arasndaki koordinasyonun kurulmaya allmasdr. Clarke, devletin biiminde meydana gelen dnm paralara ayrlma (fragmentation) deil de salma yaylma (dispersal) olarak adlandrmann daha doru olacana iaret eder (1998: 176). nk bu srete eylemde bulunma gc stratejik bir merkez, yani devlet tarafndan yeniden yaplanmay hedefleyen stratejik bir amala datlmaktadr. Yani kendiliinden ve kaotik bir sre szkonusu deildir. Varolan refah aygtn, tketici olarak vatandan gc ile merkezin mali disiplini arasnda sktrarak, finansal ve performans hedeflerini iselletirmelerini salamak ve bu rgtleri yatay ve dikey planda farkl g ilikileri ana sokarak disiplin altna almak, bu stratejik ve merkezi amac tanmlar. te yandan salm olan bu devlet biimini toparlamak iin yeni bir kontrol teknolojisi olarak ynetimsellie (managerialism) giderek daha fazla bavurulmaktadr (Clarke 1998; Hoggett 1994: 43). Bu ynetimsellik kendini, eski kamu hizmeti anlaynn yaratt etkinlik sorunlarn zecek olan, siyasi olarak tarafsz ve tek rasyonel zm olarak sunar. Kamuda grevli profesyonellerin, iletmeciler-yneticiler tarafndan kontrol edilmesinden ok, yar zerk i birimleri iinde bizzat onlarn yneticiye dntrlmesine dayanan bu yeni anti-brokratik kontrol mant, kontroln birilerine devredilmesinden ok, bir uzaktan kumanda (remote control) modeli olarak nitelenebilir (Clarke 1998).Yneticilere kaynaklar zerinde kontrol yetkisi vererek, onlar bteyi dengelemekle sorumlu tutarak, performans hedefleri, misyonlar ve temel deerleri belirleyerek ve bir rekabet ortam yaratarak oluan bu yeni kamu hizmeti modelinde, ademi-merkezileme ile ynetimin merkezilemesi ayn anda olmaktadr. Refah devletinin yeniden yaplanmasyla ilgili olarak vurgulanmas gereken bir dier nokta yukardaki yapsal aklamalarn arkaplannda olduka karmak bir toplumsal ilikiler ve mcadeleler a olduudur. ncelikle refahn yeniden yaplandrlmasn sadece fordizmin krizine ynelik neo-liberal bir tepki ya da postfordist ekonomiye zemin hazrlamak iin varolan yapnn krlmas olarak deil, ayn zamanda zellikle snf, rk ve cinsiyet temelindeki gler dengesinin bir yansmas olarak grmek gerekir (Williams 1994: 68). Bu balamda yeni sa politikalarn genel sonucu ya, cinsiyet, rk ve yetenek farkllklarn glendirmek olmutur. 25 te yandan refah biimlendiren toplumsal ilikiler arasnda zellikle cinsiyet, rk ve zrllk temelindeki toplumsal hareketler ne kmaktadr. oulculuk yolunda alttan gelen basklar asl olarak bu yeni

zneler (bedensel zrller, renme zrller, yallar ve psikiyatrik sistemin madurlar, z savunma gruplar, HIV pozitif gruplar, kadn mlteciler, siyah kadn mlteciler, kadn zrller, doum haklar gruplar, ocuk ve hasta bakmyla ilgilenenlerin gruplar gibi) tarafndan rgtlenmektedir (Croft ve Beresford 1998: 113; Williams 1994). Paternalizmi ve pasif vatanda konumunu reddeden bu hareketlerin etkisi, vatanda tketiciye indirgeyerek yukardan eitlilik salayan devlet merkezli bir paradigma iinde deil, ok daha katlmc bir siyasi dnm potansiyeli balamnda deerlendirilmelidir. 26 3.2. Blair Ynetiminde Refah Devleti Yeni sa ile Blair ynetimi arasnda refah devletinin rgtsel yaps ve sosyal politikann ana izgileri bakmndan nemli bir sreklilik szkonusudur. Devletin salmas ve ynetimsel tekniklerle toplanmaya allmas Blair dnemine de damgasn vurmutur. Blair ynetimi, refahn toplumsal ilikileri anlamnda katlm ve demokrasiyi daha fazla vurgulayarak bu dnmn mantn ancak ksmi ekilde dntrmeyi baarabilmitir. Burada en nemli nokta 'bildiimiz anlamda' refah devletinin artk ilemeyeceinin LP tarafndan da kabul edilmesidir. LP de CP gibi muktedir klc devlet anlay erevesinde devletin hizmet salayan tek organ olamayacana, baz hizmetleri kendisi retirken, dierleri iin garantr ve dzenleyici olarak ilev grmesi gerektiine inanmaktadr. Blair'in nerdii refah reformu da ynetimsellie dayal yeni kamu iletmecilii modeline uygundur. Parann deerinin korunmas (ynetimde verimsizliin ve israfn nlenmesi) kamu hizmeti reten kurumlar iin kesin standartlar ve performans ilkelerinin belirlenmesi, byk brokratik rgtlerin yar-zerk paralara ayrlmas, baz yetkilerin devri ve piyasa mekanizmalar yoluyla rekabetin arttrlmas ve tketici merkezli ynelim gibi boyutlaryla bu ynetimsel mantk hala devam etmektedir (Butcher 1998: 25). Thatcher'in kurduu Denetleme (Audit) Komisyonunun ve Major dneminde karlan Vatandalk Anlamas'nn (Citizen Charter) gelitirilmesi Blair'in temel amalar arasndadr. Denetleme Komisyonunun amac kamu kurumlarnda para kullanmnn etkinliini ve ynetimin performansn denetlemektir. Vatandalk Anlamas ise yerel otoriteleri konut ve dier alanlardaki performanslarn merkezi Denetleme Komisyonunun belirledii gstergelere gre dzenlemekle grevlendirmitir. Vatandalk Anlamas'nn temel amac, hedeflerin ve performans ilkelerinin belirlenmesi, tketicilerin bu konuda bilgilendirilmeleri, ynetimin talep ve ikayetlere daha duyarl hale getirilmesi ve merkez tarafndan daha sk denetlenmesi yoluyla kamu hizmeti kalitesinin arttrlmasdr. 27 Yeni sa dneminde refah devletinin rgtsel yapsnda yaanan en nemli dnm byk brokratik rgtlerin salmasdr. Bu balamda, eitim, konut ve salkla ilgili yerel otoritelerin yetkilerinin kslmas, bu alanlarda hizmet veren kamu kurumlarnn yerel otoritenin denetimi altndan karlarak merkeze bal bir zerklik kazandrlmas, zel ve gnll sektrn ne karlmas, kamu hizmeti retiminde piyasa benzeri mekanizmalar gelitirilmesi, taerona verme ve rekabet ilikilerinin tevik edilmesi, kamu hizmetlerinde karar veren ile hizmeti salayan arasnda bir ayrma gidilerek yar zerk icrac ajanlar oluturulmas gibi eilimler ne kmaktadr. Bu konularda Blair ynetimi devletin salmas eilimine temel olarak kar durmamakla birlikte, zellikle salk ve eitimde isel piyasalarn yaratlmas, yerel dzeyde yar zerk hkmet d rgtlerin arlk kazanmas ve yerel ynetimlerin yetkilerinin kslmas konularnda eletirel bir yaklam sergiler. LP'nin refah devleti reformu konusundaki asl vurgusu, vatandaln glendirilmesi ve yerel demokrasinin gelitirilmesidir. Dolaysyla kamu hizmeti retiminde seilmi organlarn arlnn artmasna arlk verir. zel ve gnll sektr desteklemekle birlikte tam bir zelletirme nermedii gibi, seilmi olmayan kiilerden oluan rgtleri, kamusallk, (kamu parasnn seilmi kiiler tarafndan harcanmas gerektii) effaflk ve denetime aklk asndan eletirir. te yandan yerel ynetimin effafl, denetime akl ve

hizmet kalitesinin arttrlmas vaatlerinin siyasi ve anayasal reformla desteklenmesi gerektiini ne srer (Butcher 1998: 36). Yerel dzeyde dorudan hizmet reten deil, muktedir klan (ncelikleri, standartlar ve hizmet retmenin en etkin yollarn belirlemek anlamnda) bir ynetimi savunur. Ancak LP'ye gre hizmet retiminin en etkin yolu tam bir zelletirme olmak zorunda deildir. rnein eitim konusunda, nihai olarak tm okullarn tzel kiiliklere dnmesini savunan CP'den farkl olarak LP, okullarn ynetiminde yerel eitim otoritelerinin nemini arttrmak ister. CP, yerel ynetimlerin retici deil, satn alc ve muktedir klc olmasn; LP ise topluluk inisiyatiflerini kullanarak yerel ihtiyalara daha fazla duyarl olmasn savunur (Butcher 1998:30). Yeni sa ile Blair ynetimi arasndaki asl sreklilik refah felsefesinde gzlenir. Kamu harcamalarnn kstlanmas, vergilerin dk tutulmas ve yeniden datmn gzden dmesiyle birlikte frsat eitlii ve isizlikle mcadele sylemi balamnda zorunlu alma dzenine doru bir kay belirgin olmaya balamtr (Marusee 1997; Russell 1996; Thompson 1996). Bu durum ngiltere'nin Amerikanvari bir ikili refah sistemine doru evrilmesinin nveleri olarak grlebilir. Blair ve Sosyal Gvenlik Bakan Brown'un bu sorunlara yaklamnda, bamllk kltr eletirisi ve almann ne karlmasnda grld gibi, Amerikan tarznn etkileri barizdir. Brown'a gre eitsizlik sorunu uzun dnemli ama olan yetenee dayal modern bir toplum yaratmak hedefi erevesinde ele alnmal ve sorunun asl kayna olan isizlik, dk vasfllk ve dk cretle mcadele edilmelidir (MacGregor 1998b: 252). Eitsizliin sadece sonularyla uramaktan vazgeerek, srekli ve eriilebilir bir frsat eitlii yaratmak hedeflenmelidir. Blair'in refah devleti reformunun en nemli paras, asgari cret salamak ve istikrarl bir istihdam politikas yaratmakla birlikte insanlar almaya tevik edecek bir sistem gelitirmektir. Zorunlu alma programlarnn amac hakeden ve etmeyen yoksul arasndaki ayrm izmek, hak etmeyen yoksulu refah yardmndan dlamak ve yardm alanlara alma ykmll dayatmaktr (MacGregor 1998b: 257). Bu programlarda zrller ve dul anneler de dahil olmak zere isizlere i, eitim, gnll alma, evre koruma gibi zorunlu seenekler sunulur. Brown bu programlarn amacnn bencil karlar ile zgecilii birletirmek olduunu syler. Yani bir yandan isizler almaya ynlendirilirken, hkmet de eitim ve istihdam ykmllklerini yerine getirmelidir. Bu balamda isizliin youn olduu yerlerde, yerel ve merkezi ynetimin istihdam ve altyap yaratmas, iverenlerin ii almaya ve eitim vermeye zorlanmalar gibi neriler gndeme gelir. te yandan LP, toplumsal eitsizliklerin yeniden datm, vergilendirme ve kamu harcamas yoluyla giderilebileceine inanmamaktadr. Buna ramen, Blair ynetimi toplumsal dlanma konusuna duyarldr ve dlanmay nlemek iin yerel ekonomik ve cemaat hayatn canlandrmay vaat etmitir (MacGregor 1998b: 263). 4. Yeni Sol, Siyasi ktidar ve Meruiyet Yeni sol, siyasal alan ve demokrasiye olan gveni yeniden tesis etmek, toplumsal btnlemeyi salayarak modernlemeyi derinletirmek iddiasn tayan byk bir projeyle k yapmt. Dahas Blair ynetimi kendini ngiltere tarihindeki en radikal reformcu hkmet, iktidarn doal partisi ve hatta tm dnyaya yol gsterecek bir iaret kulesi olarak sunmutu. Bu iddialar asndan bakldnda Blair ynetiminin ilk yldaki performans ilk bakta olduka parlak grlebilir. 28 Ancak bu yazda gstermeye altm gibi yeni sa ile olan sreklilikleri nedeniyle yeni sol, tutarl ve uzun vadeli bir hegemonik g olmak anlamnda baarszla ve yeni san meruiyet konusunda karlat skntlar paylamaya mahkum gibi grnmektedir. Yeni san toplum zerinde yaratt tahribattan beslenen Blair projesi, 'tedbirli gelime' politikasyla tatmin edebileceinden ok daha fazla beklenti yaratm olduu iin, sonuta hayal krklklarna yolamas byk bir olaslktr (Blacburn 1997). Bu proje bir takm nemli eliki ve mulaklklarla malldr. Mulakln kaynan, radikal dnm sylemine ramen bu projenin asl olarak "Thatcherizmin tanmlad alan iinde hareket etmeye" devam etmesinde aramak

gerekir (Hall 1998: 14). Ayn anda herkesi kapsayarak tm atmalarn zerine ktn ve bylece sa ile solun tesine getiini ilan eden Blair'in nc yol sylemi, aslnda sorunlarn zmne deil, evresinden dolanmaya yaramaktadr (Hall 1998). Bunun en nemli sonular ise refah devleti ve toplumsal dlanma sorununda gzlenir. Bununla balantl bir dier sorun demokratikleme sylemine ramen, ynetimsel mantn hakim olmaya devam etmesi ve depolitizasyonun krlamamasdr. Blair projesinin Thatcherizmin tanmlad alanda hareket etmesinin en nemli nedeni kreselleme konusunda neo-liberal bir tutumun benimsenmi olmasdr (Hall 1998). LP liderleri kresellemeyi ok basit, elikisiz, tek ynl, mdahale edilemez, kendi kendini dzenleyen, otomatik, kontrolden km ve sadece uyum gsterilmesi gereken mutlak bir g olarak grmektedir (Hall 1998; Hobsbawn 1998; Held 1998). 29 Byle olunca ulusal ekonomik ve sosyal politikann amac, ekonomiyi global ekonominin standartlarna uydurmak olarak belirlenir. Gl bir teknolojik altyap oluturmak, ekici yatrm koullar salayarak sermayeyi ekmek, piyasalar serbestletirmek ve esnekliini artrmak, kamu sektrn yeni ynetimsellik mantyla yeniden yaplandrmak, dk vergilendirme, kiisel risk ve zel tedarik kltrn, kendine yeterlik, rekabet ve giriimcilik ahlakn yaymak, eitim ve beceri gelitirme yoluyla bireylerin rekabet koullarna uyarlanabilmelerini salamak politikann temel amalar haline gelir (Hall 1998: 25). Kresellemenin neo-liberal yorumu devlet ile toplum arasndaki ilikilerin yeni san at rotada, ancak biraz daha inceltilmi olarak devam etmesine yolaar. Kresel gelimelerin neo-liberal yorumu erevesinde kendine klasik sosyal demokrasi ile yeni sa arasnda bir yer arayan Blair projesi, derin bir belirsizlikle malldr. Bylece siyasi olarak karar vermeyi ve net bir politika izlemeyi gerektiren sorunlarn zerinden atlanm olmaktadr. Blair projesine ynelik en temel eletiri, somut siyaset tartmalarndan kanmas ya da medyatik ve yzeysel bir tartma yrtmesidir (Hall 1998). Bu durumun en iyi rnei refah devleti reformu tartmasdr. Vergiler ve kamu harcamalar konusunda semenleri rktmek istemeyen LP, temel bir ikilem konusunda siyasi bir tercih yapmaktan kanmaktadr (Macgregor 1998b: 269). Szkonusu ikilem ya kamu harcamas ve vergilerin artmas ya da kamu sektrnn ok radikal bir reforma tabi tutulmas arasndadr. Bu ikilem halkn kamu hizmetlerine ynelik srekli artan beklentileri ile kamu harcamalarnn kstlanmas politikas arasndaki elikiden kaynaklanr. 30 (MacGregor 1998a: 50).30 Oysa bu sorunu tartmaktan kanan Blair ynetimi, ayn anda hem daha az vergi hem de daha nitelikli kamu hizmeti vaat etmektedir. te yandan bunu salamak iin nerilen refah devleti reformunun da nitelii ve amalar mulaktr. Amacn, iddia edildii gibi refah devletini toplumsal ihtiyalar daha iyi karlar hali getirmek mi yoksa varsllar ile yoksullar arasndaki toplumsal uzlamann bir unsuru olarak refah devletini yoketmek mi olduu konusu tartmaldr (Hall 1998: 12). Refah sorunuyla ilgili belirsizlik Blair projesinin yumuak karnn oluturur, nk yeni ynetimin toplumsal btnleme ve sosyal eitlii salamak iddiasn zayflatmaktadr. Belirgin biimde ikili bir refah sistemine doru kayan ngiltere'de toplumsal dlanma ya da snf-dna itilme sorunu gndeme yerlemeye balamtr. Blair, Keynesyen refah devletini artk mali olarak ayakta tutmann imkansz olduunu, bamllk kltrnn yoksullar ahlaki olarak yozlatrc bir etkide bulunduunu, refah yardmlarnn gerekten ihtiyac olanlara ulamadn ve yardmlarn hedef kitleye ynlendirilmesi gerektiini savunmaktadr ( Thompson 1996; Marusee 1997). Ona gre devletin asl grevi, bireylerin yeni koullara uyarlanmasn salamak ve bunu yapamayanlar iin ise asgari bir gelir temin etmek olmaldr. Blair syleminde refah devletiyle ilgili sorun asl olarak ekonomik ve kltrel bir sorun olarak grlr. Oysa asl sorun toplumsal yap dnmyle ve bunu yanstan siyasi ittifaklarla ilgilidir. Sava sonrasnda Keynesyen refah devletine zemin hazrlayan kader birlii ve dayanma fikrinin zayflam olmas, ii snfnn orta snflar ve dlanmlar olarak blnmesi ve ortaklk hissinin yokolmas ada sosyal politikay belirleyen temel edir (MacGregor 1998b: 265). Toplumsal yapnn ve siyasi ittifaklarn dnt bu

ortamda Blair projesi deien duruma uygun bir Yeni Anlama nermektedir (MacGregor 1998b). Devlet, iverenler, ii ve isizler iin yeni hak ve ykmllkler tanmlayan bu Yeni Anlama, toplumun ikiye blnme eilimini radikal biimde tersine evirmeyi baaramad gibi, bu eilimi dah da glendirmektedir. Kollektif bir refah hizmeti tedarikinin siyasi ve toplumsal koullar ortadan kalkt zaman sorun, sistem tarafndan dlananlarn temel ihtiyalarnn asgari dzeylerde karlanmas sorunu olarak kavranmaya balanr. Yeni Anlama isizler ve yoksullar iin alma ykmll getirmektedir. ngiltere'de giderek daha fazla kabul gren zorunlu alma programnn amac refah yardmna baml olanlar cretli alma yaamna ekerek bamll azaltmak ve frsat eitliini arttrmak olarak sunulur. Devlete ve iverenlere verili siyasi dengeler asndan gereki olmayan ykmllkler ykledii iin yeterli bir istihdam politikasyla desteklenemeyen bu program, daha ok hakeden ile etmeyen yoksulu ayrmaya yarayan ahlaki bir nitelik arzeder (Hall 1998: 12). Bu ahlaki nitelik, modern toplumun temel sorunlaryla ilgili ideolojik mesajlar ileten sembolik bir siyasetin davurumu olarak deerlendirilmitir (MacGregor 1998b: 256). Gerekten Amerika'da olduu gibi ngiltere'de de refah tartmas, i ahlaknn ve emek disiplininin bozulmu olmas, toplumdan dlanm baml bir nfusun artmas, baz kentsel blgelerin kendi iine kmesi, evsizlik, su ve toplumsal honutsuzluklarn artmas gibi sorunlara gndermede bulunur. Pratikte zorunlu alma, yoksulluu gidermek iin uygun bir siyasa arac olmaktan ok, neo-liberal sylemsel mcadelenin bir arac olarak grnmektedir. Zorunlu alma syleminin yapsal isizliin artmaya balad bir dnemde gelimesi de ilgintir. Ancak yeteri kadar dolgun cretli i salanamad takdirde yoksullar almaya zorlamann bir anlam olmayaca aktr.31 Dahas isizlikle ilgili sorun sadece arz-merkezli de deildir. Yeteri kadar i yaratlm olsa bile ocuk ve yal bakm ve zrllkle ilgili toplumsal dzenlemeler yaplmad takdirde bir ok kii alma yaamna girmekte glk ekecektir (Macgregor 1998b: 260). Blair projesinin hegemonik kapasitesiyle ilgili sorunlardan biri, bu projesinin ne kadar btnletirici olabildiidir. Yeni blnme odaklarndan birisi toplumsal dlanmann glenmeye balamas ise, bir dieri de Blair tarznn yolamas muhtemel olan etnik ve kltrel sorunlardr. Blair'in en iddial icraatlarndan olan skoya, Galler ve rlanda'ya ynelik demokratik almlar, etnik aznlklar sorununa yeni bir grnm kazandrmaya balamtr. Buradaki temel eletiri, ngiltere'nin karmak kimliine yant verecek bir politika olmayan yetki devri politikasnn, ngiliz milliyetiliini besleyerek siyahlarn ve gmenlerin durumunu zorlatrddr (AlibhaiBrown 1998). ngiliz ulusunu oluturduu dnlen drt grubun kendi arasnda yapt bu yeni demokratik dzenleme, blge esasna dayand iin ngrlmeyen kltrel sonulara yolaacak gibidir. Blgesel kimliklerin glenmesi, emsiye bir kimlik olarak Britanyall zayflatarak rkln glenmesine neden olabilir. Blair'in etnik ve kltrel konulardaki yaklam muhafazakar partiyle kyaslannca olduka kucaklayc ve liberaldir Kltrel ve teknolojik yaratclk, gen bir ruh, ok etniklilik, Avrupallk, hogr, efkat, duyarllk gibi temalarla rlen yeni ngiliz kimlii anlay yine de toplumun karmak ve paral yapsyla baa kmak iin yeterli deildir (Parekh 1998: 54). te yandan Blair'in Orta ngiltere'yi ve orta snflar temel alan, soukkanl ngiliz (Cool Britannia) tipinde simgelenen kltrel politikas birok kesimi marjinalletirmektedir (Moore 1998: 18). Snf, rk ve kuak atmalardan beslenen ve giderek glenen bir kar-kltr akmna kar Blair sylemi silahsz kalmaktadr. Etnik ve kltrel sorunun devam etmesi, gelecekte toplumsal dlanma ile kltrel dlanmann rtmesine ve bylece snf-dna itilme sorununun arlamasna neden olabilir. 1990'l yllarn sonuna gelindiinde devlet toplum ilikilerinde gzlenen temel dinamik postfordist dneme uygun olarak, ynetimsellie ve uzaktan kumandaya dayal yeni bir kontrol teknolojisinin glenmekte oluudur. Yeni sadan yeni sola devreden bu yeni ynelim, siyasal alann depolitizasyonu sorununu glendirmektedir. Toplumsal atma ve sorunlarn zm giderek daha fazla ynetimsellik mantnda aranmaktadr. Ynetimsellik, "ynetme hakkn srekli

geniletmeye alan emperyalist bir oluum" olarak dier iktidar iddialarnn (siyaset ve brokrasi gibi) baarszlklarna iaret eder (Clarke 1998: 176-179). atan deerleri farkl maliyet ve tercih alternatiflerine dntren bu sylem siyasi olarak tarafsz ve rasyonel grnr. Oysa ki ynetimselliin zmeyi iddia ettii sorunlar, siyasi toplumsal ve ekonomik yaamdaki atma ve elikilerden kaynaklanmaktadr. Bu sorunlar, etkinlik, retkenlik, performans ve kalite gibi kavramlar balamnda iletme problemleri olarak grlr. Bu gidiin sonucu artk baz nemli siyasi ve toplumsal sorunlarn hizmet veren rgtlerin nnde ortaya kmaya balamasdr. nk aslnda bu rgtler bu sorunlar zecek kapasiteye sahip deillerdir. Bu kapasite sorunu bu yeni ynetimsellik mantnn devlet ile vatandalar arasnda ilikileri yeniden eklemleyecek bir kurumsal biimi ne kadar salayabildikleri sorusuyla ilgilidir (Clarke 1998: 179). ada toplumun sorunlarn ve elikilerini zemeyecek olan bu devlet biimi asl olarak, iddia edildii gibi dinamik deil, istikrarszdr. te yandan dlanmlarn sosyal kontrol sorunu nmzdeki dnemin ana sorunlarndan birisi olacaa benzemektedir (Hoggett 1994: 46). Hoggett'in iaret ettii gibi kontrol teknolojileri emek sreciyle ilgili olduu kadar sokaklarla da ilgilidir. Hoggett, gelecekteki sosyal kontrol paradigmalarnn da kendi kendini dzenleyen sistem fikrine, yani uzaktan kumanda sistemi modeline dayanaca ngrsnde bulunur (1994:46) Yeni kontrol mekanizmalar asl olarak siyasi ve mekansal dlamaya dayanr. Bu dlanma ilerde, km kentsel blgelerdeki sorunlarn giderek daha fazla siyasa yapmnn menzilinden kmaya balayaca anlamna gelir. Bu durumda sosyal kontroln yerini, baz insanlarn dierlerinden uzak tutularak korunmas anlamnda sosyal korunma alacaktr. 32

* Bu yazda gelitirilmeye allan grler ilk olarak Trkiyede Siyasi ktidar ve Meruiyet Sorunu: 1980li Yllarda Yeni Sa balkl doktora tezinde ortaya konulmutur. Bu tez 1998 Eyll aynda Prof.Dr. mr Sezgin, Prof.Dr. Levent Kker ve Do.Dr. Serpil Sancar rden oluan tez jrisi nnde savunulmutur. Tezde ortaya konulan kuramsal grlerin 1990l yllar asndan sorgulanmasn hedefleyen bu yaz tezden alnm olmayp, tezin bir devam niteliini tamaktadr.

Dipnotlar
1. Muhafazakar partinin 18 yllk ynetiminden sonra LP'nin zaferiyle sonulanan bu seim bir ok adan ngiltere tarihinde bir deprem olarak nitelenmitir. Bu seimde, i Partisi oylarn %43'n (418 koltuk) Muhafazakar Parti %31'ini (165 koltuk) ve Liberal Demokrat Parti %17'sini (46 koltuk) kazand. Bu, i Partisi'nin 1945'den sonra kazand en byk zafer; Liberal demokratlarn 1920'den beri kazand en iyi, muhafazakarlarn ise 1832'den beri kazand en dk oy oranyd. Yine bu seimde Muhafazakar Parti neredeyse tamamen Galler ve skoya'dan silindi. te yandan Blair'i, 1832'den beri seilen en gen lider olarak ne karan seimde, 100 tanesi i Partisinden olmak zere 120 kadn milletvekili meclise girdi. bkz.Jones (1998:12-13) 2. Medya kampanyasnn detaylar ve Amerikan Bakanlk seimiyle benzerlikleri hakknda bkz. Jones (1998) 3. Kamuoyunun ve zellikle Liberal Demokrat Partinin bu konudaki grleri hakknda bkz. Oppenheim (1998) Blair, halkla gven ba kurmak iin yaynlad on maddelik 'halkla szleme'

metninde eitim, su, salk sistemi, i, vergiler ve ekonomiyle ilgili tedbirli gelimeler vaat etmiti. bkz. Jones (1998:8) 4. Kelle vergisiyle ilgili bu deerlendirme iin bkz. MacGregor (1998: 266) 5. Nozick ve Hayek'in bu konudaki grleri iin bkz. Nozick (1992), Hayek (1995) 6. Nozick, blmn adilliini, dsal bir blm ve adalet ilkesiyle yarglayan, rnein blm ahlaki deere, topluma yarar derecesine ya da ihtiyaca gre deerlendiren "kalplanm blm ilkelerini" zgrle aykr grr. bkz. (1992:144) 7. Pozitif haklara ynelik neo-liberal itirazlar; negatif haklardan farkl olarak pozitif haklarn bakalarnn pozitif eylemini gerektirmesi, kaynaklarn yeniden datmn gerektirdii iin mlkiyet haklaryla elimesi, haklarn tanm ve snrlarnn belirsiz olmas ve bu nedenle hukuki yaptrmn mmkn olmamas gibi noktalarda younlar. bkz Barry (1990:79) 8. Kamusal Tercih Okulu kamusal tercihlerin belirlenmesinde belirleyici olann, oylarn en oa karmak gdsyle hareket eden siyasetiler olduunu syler. bkz. Green (1988: 92-108) Le Grand ise yoksullar siyasi sre zerinde yeteri kadar etkili olamadklar iin orta snflarn refah devletinden daha fazla fayda saladklarn, toplumdaki daha derin eitsizlik kaynaklarna mdahale edilmedii srece refah hizmetlerinin eitlii salamaya yetmeyeceini ileri srer. bkz. Barry (1990: 96) 9. rnein, bu eletirinin ncs olan Murray, refah devletinin yoksulluu azaltmayp sadece yoksullar refah yardmna baml hale getirerek gizli yoksulluk yarattn, ayrca refah yardmlarnn yaratt kltrel-ahlaki hasarn toplumdan ayr bir bamllar snfnn (underclass) olumasna yolatn syler. bkz. Murray (1984) 10. Snf-d kalanlar tartmas iin bkz. (Murray 1984; Morris 1994; Gutman 1998; am 1999) 11. rnein Murray, refah devletinin bir hak imi gibi datt yardmlarn yoksullarda davran bozukluklarna, ailenin paralanmas ve gayri-meru ocuk sahibi olmak eiliminde bir arta yolatn savunur ve ahlaki kriterlere baklmakszn ve herhangi bir ykmllk karl olmadan yoksullara negatif gelir vergisi denmesi nerisini reddeder. Muhafazakar dnr Mead ise refah yardm talep edenler iin almann yasalara uyma ve vergi deme gibi kesin bir ykmllk olarak dzenlenmesi gerektiini nerir. Bu grler iin bkz. Barry (1990:110-112) 12. Refah sisteminin zellikle eitim ve salk alannda bireysel tercihleri daha iyi yanstmas iin ne srlen aralardan biri yine Friedman'n tartmaya at kupon (voucher) sistemidir. bkz. Friedman (1990: 158-175) 13. Londra'da Blair ynetimine yakn bir dnce-deposu olan ve kendini 'demokratik liberal' olarak tanmlayan IPPR'nin (Institute for Public Policy Research, Kamusal Siyasa Aratrmalar Enstits) grleri bu ereveyi en iyi ekilde rnekler. IPPR, 1970'lerden itibaren muhafazakar ynetimlerin yaptklar sonucunda gnlk hayatta ok yksek risk ve belirsizlik olutuunu, neoliberal reetenin hastaln kendisinden daha kt geldiini savunur. Ama asl sorun kaynan muhafazakarlarn yaptklarnda deil, solun 1970'lerden beri glenen toplumsal deiime yant vermekte zorlanyor olmasnda grr. IPPR, yeni sa, deiim ihtiyacna verilen yanl bir tepki olarak yorumlar. Sol, neo-liberal sadan ve geleneksel soldan farkl olarak, demokratik-liberal bir yaklam gelitirmelidir. IPPR, Yeni i partisini bu ereveye uygun grr ve sosyal politika nerileri gelitirerek ona destek vermeye alr. IPPR iin bkz. Franklin (der) (1998:1-35)

14. bkz. Franklin (der) (1998:3) 15. rnein Walzer insanlarn srekli hareket halinde olduu, (cografi, toplumsal, siyasal, medeni durum aileye ilikin hareketlilik) byk lde yerinden km/yerlememilik hissi yaratan liberal bir toplumda yaadmz ve bu hareketliliin zgrln ve bireysel mutluluun gvencesi olduunu kabul eder. Ona gre tam da bu hareketliliin teorik olarak aklanmas ve savunulmas anlamnda 'liberalizm' gerekten popler bir inantr. Walzer (1990:12) IPPR ise deiime uyum salayan canl ve oul bir toplum anlayna sahiptir. Yeni riskler ve belirsizlikler ortamnda siyasa yapm dalgann ynn deitirmeye almamal, onun yerine belirsizlii planlamaya ve bireyleri yeni koullara uyum salarken kendi yollarn bulmalar iin glendirmeye bakmaldr. nk karmak bir toplumun karmak sorunlar nceden belirlenmi formllerle zlemez. bkz. Franklin (der) (1998:4) 16. byk devrim hakknda bkz. The Comission on Social Justice, (1998:11-36) 17. Cemaati yaklamlarn sol liberal eletirileri iin bkz. Walzer (1990), Mouffe, Gutman (1985),

18. Bu dnm ngiltere balamnda, siyasi gcn merkezilemesi, ounluk ynetimi ve atmay krkleyen topluma yabanc bir siyasi yapya kar, her dzeyde katlmn, yerellik ve farklln glendirilmesi, devletin etkin ve demokratik ilemesi, yerel ynetimlerin ve AB ynetimin glenmesi ve bunlar garanti altna alacak bir anayasa reformu anlamna gelir. bkz. Comission on Social Justice, (1998:30-34) 19. bkz. The Comission on Social Justice, (1998:34) 20. rnein, IPPR Keynesyen bir refah devletine artk dn olamayacan ve refah devletinin reformunu gerektiren nemli faktrler olduunu (sosyal ve teknolojik deiimin hz, kamunun kalite ve tercih ynndeki vurgusu; global piyasann etkisi; sermayeyi ekmek ihtiyac; hkmet harcamalarnn bedeli, dlanm gruplarn siyasi sisteme ynelik talepleri gibi) kabul etmekle birlikte yeni sadan farkl olarak zm daha az ynetimde deil, daha iyi ynetimde grr. bkz. The Comission on Social Justice, (1998:31) 21. Giddens'n grlerinin eletirisi iin bak. Mann (1998) 22. ngiltere'de eitlilik ve oulculuk vurgusunu sosyal politika almalarna tayan temel odak Critical Social Policy (Eletirel Sosyal Politika) dergisi olmutur. CSP, farkl bak alarna ak olup, 'iyi toplum' fikrini sosyalizm, feminizm, anti-rklk gibi yaklamlar balamnda sorgular. zellikle kadn hareketi, anti-rk kampanyalar, ev igalcileri, mesleki gruplar, radikal gretmenler ve sosyal hizmet alanlar, hkmller, cezaevi reformuyla ilgilenenler gibi korporatist refah devletine meydan okuyan tm kesimlerin deneyimlerini tartr. bkz. Gibbins (1998:96) 23. Plant, bu konuda unlar savunur. lkin eer haklarn yaptrm ve dolaysyla yaptrmn maliyeti her trl hakkn isel bir zellii ise, kiisel haklar da kaynaklara ynelik pozitif bir hak anlamna gelir. Eitim ve salk gibi polis, mahkeme ve hapishanelerin de bir kamusal maliyeti vardr. Ayn ekilde negatif haklar da belirsiz ve ak ulu olup, her zaman siyasi mzakereye tabidir. Dahas kiisel ve siyasi haklar da temel insani ihtiyalara dayand iin bunlarn da snrlar yoruma aktr. Hangi haklarn kimlere, hangi nceliklerle ve ne kadar datlaca sorusu, yani haklarn adil datm sorusu negatif haklar iin de geerlidir. Plant ayrca oulcu bir toplumda sosyal adalet kavram zerinde uzlama olamayacan savunanlara kar, temel ihtiyalar zerinde iddia edildii kadar byk bir anlamazlk olmadn, sorunun bu ihtiyalarn

nasl karlanacana ilikin olduunu ve bu konudaki uzlamann, siyasal sre yoluyla ve sadece bu ekilde retilebileceini syler. bkz. (1998:65-66) 24. Jessop, teorik zorluklar konusunda u noktalara iaret eder. lk olarak fordizm ile postfordizm arasndaki sreklilik ve kopu elerini belirlemek olduka zordur. te yandan ekonomi ile devlet ve siyaset arasndaki etkileimlerin karmakl nedeniyle postfordizmin neyin krizine yant olarak ortaya kt sorusunu yantlamak zordur. Nihayet postfordist sosyallemenin neye benzeyecei konusundaki belirsizlik, Japon, Alman ve Amerikan modelleri arasndaki atma nedeniyle hala devam etmektedir. Henz hakim model olumu deildir (1994:21). Hoggett ise belirli politik stratejilerin derindeki yapsal srelerle olan etkileimini incelemek gerektiine iaret eder. rnein finansal dereglasyon postfordizmin temel bir zellii mi yoksa sadece neoliberal biimin bir zellii midir? Postfordizme geerken beliren baz gelimeler kriz ve gerileme gstergeleri olabilirken, baz gelimeler de kastl hkmet mdahaleleriyle ilgilidir (1994: 44). 25. rnein Williams, 1990'daki Community Care (Topluluk Bakm) yasasn sadece postfordist bir teknik olarak deil, tm somut kltrel, siyasi ve toplumsal atmalarn somutland bir alan olarak deerlendirir. Bu yasa yeni san, kendine yardm (self help) ethosu, geleneksel aile rollerinin yceltilmesi, refaha pazar ilikilerinin katlmas, zel sektrn teviki, yerel organlarn ve sosyal politikayla ilgili meslek sahiplerinin gcnn azaltlmas, yal insanlarn ihtiyalarnn artmasna ramen devlet harcamalarnn azaltlmas gibi politikalarna iaret eder. te taraftan ayn yasa, profesyonellerin ve kamu hizmeti kullananlarn, refah kurumlarnn dna kma, bamszlama ve temsil edilme taleplerini ve bakm iini stlenenlerin destek arlarn da yanstr (1994:69). 26. Bu hareketlerin sylem ve rgtlenme tarzlar, klasik sosyal politika yaklamndan nemli lde farkllar. Sre emredici ve paternalist deil, katlmc ve demokratiktir. Bunlar kiisel ve grupsal olarak z-dnm ve yelerinin konumunu iyiletirmeyi amalayan bamsz siyasi gruplardr. Katlm ve zerklik temel amalardr. Hepsinin ortak noktas kendi adlarna konumak hakkn savunmalardr. bkz. Croft (1998:111) 27. Denetleme Komisyonu iin bkz. Butcher (1998: 31-32) Vatandalk Anlamas iin bkz. Butcher (1998:27), Bynoe (1998) 28. Galler lkesi ve skoya'ya yetki devriyle demokratik almlar salanmas, Kuzey rlanda sorununda bara doru atlan admlar, anayasal reform almalar, Londra iin seilmi bir belediye bakannn ngrlmesi, salk ve eitime ayrlan yatrmn arttrlmas, isizlii nlemek iin byk bir programn balatlmas, asgari cret ve aile vergisi kredisi getirilmesi, kentsel ke ve sosyal dlanmaya kar nlemler alnmas, eitimin kalitesini arttrma giriimleri gibi somut politikalar Blair ynetimine byk bir prestij salam gzkmektedir. Blair ynetimini bu somut pratikler zerinden savunan sol bir bak as iin bkz. Mulgan (1998) Bu bak asnn eletirisi iin bkz. Hall (1998) 29. Blair'e ynelik bu eletiri asl olarak, kendileri de 'Yeni Zamanlar' kavram balamnda kresel dnmlere ayak uydurmay neren Marxism Today evresinden gelmitir. Bu evre kreselleme konusunda dier Avrupa soluna ve hatta kresel ekonominin aktrlerine kyasla ok daha neo-liberal olmakla suladklar Blair'den farkl olarak, daha aktif bir politika nerir. MTye gre Blair kresellemenin yeni ve demokratik almlarn deerlendirmek becerisine sahip deildir. nk kresellemenin devletin sonunu getirmekten ok, yeni ynetim biimlerini ve hatta daha aktif bir devleti tevik ettiini grmezden gelmektedir. Oysa kresellemenin daha iyi dzenlenmi bir siyasi ve ekonomik dzen ve ibirlii ile tanmlanan daha effaf ve demokratik bir yorumu yaplabilir. bkz. Held (1998; Hall 1998; Hobsbawn 1998)

30. LP bu ikilemi tartrken semeni rkteceini varsaymaktadr. Oysa ki seim ncesi yaplan kamuoyu aratrmalar, halkn ounluunun hedefi iyi belirlenmi vergilerin artmasn desteklediini gstermektedir MacGregor (1998a:50). 31. Bu konudaki tartmalar iin bkz. Gutman (der) (1998) iindeki makaleler. Bu kitap nl ekonomist R.Solow'un zorunlu almayla ilgili iki bildiri ile tartmaclarn itirazlarn ierir. 32. Harvard'l bir profesrn u saptamas durumu son derece trajik biimde ortaya koyar. "Irk sorunundan kurtulmaya baladk. Siyahlardan parlak olanlarn iimize alyoruz, geri kalanlarn etrafna birbirlerini yemeleri iin yksek parmakllar ryoruz". Aktaran Hoggett (1998:47)

Kaynaka
Alibhai-Brown, Yasmin. (1998) 'Nations under a Groove', Marxism Today, November/December Avineri, Sholomo ve De-Shalit, Avner (der) (1992), Communitarianism and Individualism, Oxford University Press, Oxford Barry, Norman. (1990) Welfare, Open University Press, UK Barry, Norman. (1997) Komnizm Sonras Dnemde Klasik Liberalizm, LDT Yaynlar, Ankara Blacburn, Robin. (1997) 'Reflections on Blair's Velvet Revolution', New Left Review, n.223 Burrows, Roger ve Loader, Brian. (1994) Towards a Post-Fordist Welfare State, Routledge, London Butcher, Tony. (1998) 'Managing the Welfare State', H.Jones and S.Macgregor (der), Social Issues and Party Politics iinde, Routledge, London Bynoe, Ian. (1998) 'Beyond the Citizen's Charter', J. Franklin (der), Social Policy and Social Justice: The IPPR Reader iinde, Polity, Cambridge Carter, John. (der) (1998) Postmodernity and the Fragmentation of Welfare, Routledge, London Carter, John. (1998) 'Studying Social Policy after Modernity', J. Carter (der), Postmodernity and the Fragmentation of Welfare iinde, Routledge, London Clarke, John. (1998) 'Thriving on Chaos?:Managerialisation and Social Welfare', J. Carter (der), Postmodernity and the Fragmentation of Welfare iinde, Routledge, London Coates, David. (1996) 'Labour Governments: Old Constraints and New Parameters', New Left Review, n.219 Cochrane, Allan. (1994) 'Restructuring the Local Welfare State', R.Burrows ve B.Loader (der), Towards a Post-Fordist Welfare State iinde, Routledge, London Cochrane, Allan.(1998) 'Globalisation, Fragmentation and Local Welfare Citizenship', Postmodernity and the Fragmentation of Welfare iinde, Routledge, London

Coote, Anna ve Lenaghan, Jo. (1998) 'Citizen's Juries', J. Franklin (der), Social Policy and Social Justice: The IPPR Reader iinde, Polity, Cambridge Croft, Suzy. ve Beresford, Peter. (1998) 'Postmodernity and the Future of Welfare:Whose Critiue, Whose Social Policy', J. Carter (der), Postmodernity and the Fragmentation of Welfare iinde, Routledge, London am, Srhan. (1999) 'Snf-alt Kavramna Kuramsal bir Yaklam', Mrekkep, n.12 David, Miriam E. (1998) 'Education, Education, Education', H.Jones and S.Macgregor (der), Social Issues and Party Politics iinde, Routledge, London Franklin, Jane. (der) (1998) Social Policy and Social Justice: The IPPR Reader, Polity, Cambridge Friedman, Milton ve Frideman, Rose. (1990) Free to Choose: A Personal Statement, Harvest, New York Gibbins, John R. (1998) 'Postmodernizm, Poststructuralism and Social Policy', J. Carter (der), Postmodernity and the Fragmentation of Welfare iinde, Routledge, London Giddens, Anthony.(1995) Beyond Left and Right:The Future of Radical Politics, Polity, Cambridge Green, David G. (1988) The New Right: The Counter Revolution in Political, Economic and Social Thought, Harvester, London Gutman, Amy. (1985) 'Communitarian Critics of Liberalism', Philosophy and Public Affairs, 14/3, Summer Gutman, Amy. (der) (1998) Work and Welfare, Princeton University Press, Princeton Hall, Stuart. (1998) 'The Great Moving Nowhere Show', Marxism Today, November/December Hayek, Friedrich. (1995) Kanun, Yasama Faaliyeti ve zgrlk: Sosyal Adalet Serab, ev. M. Erdoan, Trkiye Bankas Yaynlar Held, David. (1986) New Forms of Democracy, Sage, London Held, David. (1998) 'Globalization:The Timid Tendency', Marxism Today, November/December Hirst, Paul. (1994) Associative Democracy: New Forms of Economic and Social Governance, Polity, Cambridge Hobsbawn, Eric. (1998) 'The Death of Neo-Liberalism', Marxism Today, November/December Hoggett, Paul. (1994) 'The Politics of the Modernisation of the UK Welfare State', R.Burrows ve B.Loader (der), Towards a Post-Fordist Welfare State iinde, Routledge, London Jessop, Bob. (1994) 'The Transition to Post-Fordism and the Schumpeterian Workfare State', R.Burrows ve B.Loader (der), Towards a Post-Fordist Welfare State iinde, Routledge, London

Jones, Helen ve MacGregor, Susanne. (1998), Social Issues and Party Politics Routledge, London Jones, Helen. (1998) 'The Road to 1997', H. Jones ve S. MacGregor (der) iinde, Social Issues and Party Politics iinde, Routledge, London MacGregor, Susanne. (1998a) 'Taxing and Spending the People's Money', H.Jones and S.Macgregor (der), Social Issues and Party Politics iinde, Routledge, London MacGregor, Susanne. (1998b) 'A New Deal for Britain', H.Jones and S.Macgregor (der), Social Issues and Party Politics iinde, Routledge, London Mann, Kirk. (1998) 'One Step Beyond: Critical Social Policy in a Postmodern Britain', J. Carter (der), Postmodernity and the Fragmentation of Welfare iinde, Routledge, London Maruusee, Mike. (1997) 'New Labour and its Discontens', New Left Review, n.224 Moore, Suzanne. (1998) 'The Cultural Revolution', Marxism Today, November/December Morris, Lydia. (1994) Dangerous Classes: The Underclass and Social Citizenship, Routledge, London Mouffe, Chantal. (1988) 'The Civics Lesson', The New Statesman and Society, 7 October Mouffe, Chantal. (1992) 'Democratic Citizenship and the Political Community', C.Mouffe (der), Dimensions of Radical Democracy iinde, Verso, London Mulgan, Geoff. (1998) 'The Whinge and a Prayer', Marxism Today, November/December Murray, Charles. (1984) Losing Ground: American Social Policy.1950-1980, Basics Books, New York Nozick, Robert. (1992) 'Distributive Justice', S. Avineri ve A.De-Shalit (der) Communitarianism and Individualism iinde, Oxford University Press, Oxford Parekh, Bhikhu. (1998) 'Home At Last?', Marxism Today, November/December Plant, Raymond. (1998) 'Citizenship, Rights, Welfare', J. Franklin (der), Social Policy and Social Justice: The IPPR Reader iinde, Polity, Cambridge Russell, Conrad. (1996) 'New Labour: Old Tory Writ Large?', New Left Review, n.219 Thompson, Noel. (1996) 'Supply Side Socialism: the Political Economy of New Labour', New Left Review, n.216 Walzer, Michael. (1990) 'The Communitarian Critiuue of Liberalism', Political Theory, vol.18, no.1 Williams, Fiona. (1994) 'Social Relations, Welfare and the Post-fordism Debate', R.Burrows ve B.Loader (der), Towards a Post-Fordist Welfare State iinde, Routledge, London Wilson, W. (1987) The Truly Disadvantaged: The inner City, the Underclass and the Public Policy, University of Chicago Press, Chicago

You might also like