Professional Documents
Culture Documents
LMLER
TURKESI: OSMAN AKINHAY
agorskitapl
TERRY EAGLETON
1943, Salford doum lu. Cam bridge niversitesini bitirdi ve ayn niver
sitede ksa bir sre retim yelii yapt. 1969da O xford niversitesind e almaya balad. Sonraki yllarda Neu Left Review bata olmak
zere eitli dergilerde yazlar yazd, edebiyat kuram alannda nem li
almalara imza att. H alen O xforddaki grevini devam ettirmektedir.
Balca yaptlar arasnda Shakespeare ve Toplum (1967), Srgnler ve Ml
teciler (1970), Marksizm ve Edebiyat Eletirisi (1976), Eletiri ve ideoloji
(1976), Walter Benjamin ya daDevrimci Bir Eletiriye Doru (1981), Edebiyat
Kuram (1983), Eletirinin levi (1984), Estetik ideolojisi (1990), ideoloji: Bir
Giri (1991), Postmodemizmin Yanlsamalar (1998) Kap Bekisi (2001) ve
Tatl iddet (2002) saylabilir. Ayrca, Brecht and Company (yaymlanmad)
ve Aziz Oscar (1990) baln tayan iki oyun kitab vardr.
AZZLER VE
LMLER
Tery Eagleton
T rk esi: O sm an A k nhay
6
agorckitapl
Azizler ve limler
Terry Eagleton
Eserin zgn ad:
Saints and Scholars
Verso, Londra, 1987
Kapak tasarm: Mithat nar
Dizgi: Emine Akmhay
AGORA KTAPLII
Gmsy Mahallesi Osmanl Yokuu,
Muhtar Kmil Sokak No: 5/1 Taksim/STANBUL
Tel: (0212) 243 96 26-27 Fax: (0212) 243 96 28
www.agorakitapligi.com
e-posta: agora@agorakitapligi.com
AZZLER VE
Al im l e r
BR
12 Mays 1916 sabah saat altya on kala, D ublindeki Kilm ainham H apishanesinde kap birdenbire alp kk
bir grup hcreye dizildiinde, Jam es Connoly ieride uzan
m yatyordu. Birini kuruna dizmek iin bu kadar ok g
revlinin gerekmesi hayret vericiydi. Alan kapdan ieri u
srayla girdiler: Gardiyanlar Sean M cGrath ve Damian
Walsh, bagardiyan Francis Xavier Mather, Kilmainham Ha
pishanesi M dr William Martin, D ublindeki St. Bene
dict inancna bal bir m ahalle kilisesinin rahip yardmcl
nn yan sra, hapishanenin rahipliini de yapan saygde
er Thom as Kelly, h ap ish an en in badoktoru Kiernan
O Brien ve ngiltere iileri Bakanl adna gzlemci ola
vte/
yze bakan iki adam, tuhaf bir ekilde, bir bahedeki talk
alana dikilmi iki cce heykeline benziyorlard. Yerinde du
ramayan ocuklar gibi, kuklay andran hareketlerle ezlon
gunda ileri geri yaylanan Russell, sivri ulu enesi ve kemik
li dirseklerinden narin ayaklarna dek, tam bir knt izle
nim i veriyordu. Bir balerini andran beli inanlmayacak l
de inceydi. Sipsivri grntsn sadece karga burnuyla
etli dudaklar yumuatyordu, sanki bir an bu sska beden
iinden daha csseli bir adam kabilirmi gibi bir his uyan
drmaktayd. Banda, sanki bakasnnm da dalgnlktan
fark etmiyormu gibi duran sa, bir keie benzeyen yzy
le zdk oluturarak srekli elektrik veriliyormu gibi dikil
mi, yer yer kvrlm, kat kat toplanm ve dzensizce uza
mt. Srtt zam an kak bir masal perisine benziyor, ama
bu gr sal ba o na ocuksu ve narin bedenine ters den
bir otorite havas veriyordu. W ittgenstein da ince ve narin
yaplyd; kahverengi gzleriyle yle delici bakard ki, insan
da kroniklemi b ir korku iindeymi izlenimi brakrd. Bir
uzun mesafe koucusunun evik vcuduyla bir asilzadenin
m arur azametini birletiren W ittgenstein, ksa fitili ate
lenmi, patlam ak zere olan bir adam gibi sktrlm bir
i enerji yayyordu. Huysuzluu siyah bir ftr apka kadar
elle tutulur zellikteydi.
W ittgenstein bu hareketi dnceli dnceli birka de
fa daha tekrarlad; bazen elini yalnzca sallyor, bazen de
dirseinden kuvvet alarak tavana hzl hzl V iaretleri yol
luyordu. Kefinden m em nun olm u grnyordu. Bir par
m an ylesine hl yukar doru tutarken, ayaa kalkp
Russelln n nde beline kadar eildi.
Kings P aradede gen bir adam n bu iareti yaptn
grdm . Caddede koarak karya geerken bir bisiklete
ten sonra durdurdu u arabann bir taksi deil, zel bir ara
ba olduunu, srcnnse ona hayr diyemeyecek kadar
korktuunu anlamt. Bazen sarhoken dnyadaki btn
yabanc dilleri konuabileceine inanr, kendisini szn ev
rensel yapsyla mistik bir temas iinde hissederdi. Birka
kere Cham ps Elyseesde etrafa endieyle bakan bir T rk ya
da Ispanyolu esir alp, kendisini anladklarndan kesinlikle
em in olarak adal sohbetlere dalmt.
B ahtinin yeniden yemee dn de mistik bir dene
yim olmutu. Pariste gnlerdir a geziyordu, yle ki gurul
dayan midesiyle sanrlar grm e noktasna gelmiti. Byle
gnlerden birinde az mzkasn karp kebanda di
kilmi, bir-iki nota fledikten sonra, deliliin mzikten da
ha ok ilgi toplayacan um arak ayaklarn sryp aylar
gibi dans etmeye balamt. Tam bu kltc gsteriden
vazgeecekti ki, biraz uzakta d uran yalca bir beyefendinin
kendisini ilgiyle izlediini fark etti. Adam ksa boylu, i g
bei ve ypranm bir Roma im paratoru bst misali koca
kafasyla cceye benziyordu; yz hatlarnda belli belirsiz bir
kabalk, gzlerinde dom uzu andran bir iticilik ve aznn
evresinde gaddarca bir ifade olm asna karn, Bahtin, so
n u n d a yanm a gelip kendini tanttnda ona ok scak dav
ranm t. Adam ngilizdi; B ahtinin gnlerdir tek lokm a ye
m ediini anlaynca, o n u zorla Rue de Rivolinin ucundaki
pahal bir restorana srkledi. Bahtin, ok gem eden bu
cm ertliin sadece iyilikten kaynaklanmadm anlad ve
kendini davetisinin yemek bittikten sonra esasl bir pislik
yapm asna kar hazrlad.
Yal ngiliz, masann karsndan Bahtine makineli t
fek gibi bir eyler anlatt durdu; Bahtin de laflarn ieriin
den ok tonundan anlad kadaryla, adam n bir dizi elen
ifade taknm, hayali bir trom pet fleyip hayali bir davulu
alar gibi yaparak yoldan geen bir Portekizliye, dncesi
nin doru yolda olup olm adn sormutu.
Bahtin tesadfen rastlad bu adam n nerisine uyarak
ngiltereye geti, C am bridgee gitm eden nce de South am p to n da ksa bir m ola verdi. Artk kam , n n d e dev
bir knt gibi uzanyordu: Cier, bbrek ve h e r trl saka
tata m ptel olmutu; kasaplardan kilolarca i sakatat top
layp Mili Roaddaki pansiyonuna koturuyor, tencereye at
m adan nce hepsini sevgiyle yanana bastrp okuyordu.
G nn h er saatinde yemek yemek iin yanp tutumaktay
d. Agzllkle otel m utfaklarnn evresindeki havay
kokluyor ya da gece yans bakkal dkknlannn kararm
vitrinleri nnde dikilip, rntgenciler gibi ieriyi dikizliyor
du. Frnlar o nu deliye dndryor, ryasnda sessiz, beyaz
yiyeceklerin sra sra dizildii cennet im geleri gryordu.
tr tr som unlann tom bul, bkir gvdelerini arzuluyordu delicesine; bir ryasnda ayreine dnen dev, kah
verengi bir yengele erotik bir gree tutum utu. En ok,
tek bana ve gizli gizli yem ekten holanyordu: Yiyecek po
lisi tarafndan izlendiini ve o n lan yine atlattn hayal
ederek, sulu, pem be etlerle tka basa doldurulm u pikin
brekleri kucak kucak odasna tayor, kapy arkasndan te
lala kapatyordu. Sonra breklerini mutfak masasnn s
tne dizerek, kk kuleleri, yanm sucuk kangalndan bir
kprs olan, dilden yaplm pel perdelerle ssl ho,
estetik bir yap kuruyordu. Nihayet yle bir geri ekilip m elerek eserini bir sre seyrediyor, iinde giderek kabaran
arzuyu gemlemeye alyor, o tatl, dayanlmaz duyguyu
bastrnca da bouk bir lk kopararak yiyeceklerin st
ne ullanp, masadakileri son krntsna kadar silip spr
yordu.
Cam bridgee yerletikten sonra ortak bir Rus arkadala
r araclyla W ittgensteinla tant. W ittgenstein herkesi
hayrete drerek B ahtini son derece ilgin bulm utu; bir
likte uzun saader geiriyorlard ve Bahdn daldan dala ada
yp konuurken o nu can kulayla dinliyordu. Belki de Rusun maskaralklar kendi gizli arzularn yanstyor, ayn za
m anda kendini ahlaki adan stn hissetmesini salyor
du. Pek ok kadn gibi o da, B ahtinin nce nefesli bir saz
gibi balayp belirgin bir gei evresi olm adan insan oka
yan bir klarnete dnen, kendine zg fiziksel batan kanclnn topland sesinden m thi etkileniyordu. Baz
zam anlar Bahtin, szckleri anlam ndan ok m elodisine
gre seiyor, srkleyici samalklarla dolu m kem m el ar
pejler retiyordu. Bu srada W ittgenstein, bir konserde zor
anlalan paray zmek iin b tn dikkatini toplayan in
sanlar gibi sessizce otururdu. Kendisi de Cam bridgede sr
gn olarak bulunan W ittgenstein, B ahtinin Ingilizlere hi
benzem eyen gsterili havasna hem en karlk vermiti; oy
sa kendi Tolstoyvari ruhuyla, b u Rusun teatralliinin ardn
da bir kyl ocuunun yattn kolaylkla karabilirdi.
B ahtinin kendisini bu denli an bir ekilde tehir ediinde
ekici bir ocuksuluk vard; yle ki, glnlnn farkn
da olm ad iin alm satmas anlayla karlanan bir ocu
u andnyordu.
kmek zere olan iki han ed an n r n , miyad dol
m u ynetici snflann evlatlar olan bu iki filozof, birbirle
rin e hem benziyorlar hem benzemiyorlard. Bahtin, zayf
bir burjuvazisi, kltrden ve uygarlktan nasibini almam
kara cahil bir otokrasisi olan bir ulusun oluydu. Rusyada
zgrlk yeraltndayd, at, yasadyd, ad san yoktu ve
DRT
P eder Aidan Flannery, D ublinin O Connell Sokandaki St. Colum ba Kilisesinde toplanm cem aatine, eytann
yeryznde gezinecei ve yalnzca kutsal m um larn yanaca
karanlk gn hatrlatmaktayd. Szlerinin sonuna
doru ssl bir eretilemeyle, eytann serbest kalmas ile
rlanda cumhuriyetilii arasnda belli belirsiz bir benzerlik
bulunduunu ima etmiti. Bu srada m ihrap olan, pede
rin om uzlarna ilemeli, altn pskll bir pelerin geirdi ve
gm zillerden oluan barok dem eti P eder Flannerynin
havaya izdii ha iaretine gre defa yukar aa salla
m ak zere alelacele m ihrap m erdivenlerinden aa seirt
ti. Takdis treninin sessizliinde, dardaki O Connell So
yeniden ie koyuluyorlard. Finbar, her sabah Eccles Sokandaki komularndan birini, krmz yzl karsndan
durmadan azar iiten, sonra melon apkas ve beyaz sert ya
kal gmleiyle bir ticari ajan gibi ehri kolaan etmeye
kan, gece geldiinde yine azarlanan sarkk gerdanl, klk
sz, yumuak grnl Yahudiyi grrd. Ne var ki ehir
yeraltnda gcrdyor, inliyor, gizli temelleri oynayp sarsl
maya balyordu. Batya ok dalgalan gnderiyordu. Kerry
ve Donegaldeki Meryem heykelleri glmseyip havaya yk
selmeye balam; bir Mayo dansinginde grnen eytan,
esmer bir gen klna girmi, ancak etrafa yayd hafif k
krt kokusu onu ele vermiti. Claredeki kutsal kuyular bir
gecede tarladan tarlaya sramaya balamlard. zerinde
hibir ey bitmeyen bu ylansz bataklkta yzyllardr tavuk
gibi tnemi olan Ingilizler, gittike tembelleip uyumu
lard. Kendi yurtlarnda kendi soylarndan olan alt snflan n kard patrt ile yaklaan emperyalist sava dikkatle
rini datyor, konsantrasyonlann bozuyordu. Asker topla
maya kalkarlarsa, rlandada sorun kacakt. Askere yazl
mak m? Ben mi, hem bir sava m var ki? Gen bir ifti
krdaki evinin kapsna gelen ngiliz asker toplama avuu
na kukulu kukulu byle soracakt. Hereyin mmkn ol
duu bu lkenin gerekdlnm bulat Dublin Kalesinde cin iip tembel tembel yaylan ngilizler, ne yapmak
ta olduklann unutmaya balamlard. rlandalIlarda irsi,
endie verici lde nfuz edilemez olan bulank, aprak
bir eyler vard. Onlar asndan hakikat, fiili duruma uy
gunluuna gre deil, en az sorunlu grlen eyle uyumlu
olmasna gre deerlendiriliyordu. Buradaki hereyde, tam
olarak iaret edemeyeceiniz baka bir eyin kokusu vard.
\ferli halkn dilinde de korkun bir bulanklk gze arp
da kalmt. Connolly, Biz rlandal iilerin yeniden Cehennem e inmemiz, srtmz gardiyann kamsna dnme
miz, kardelik ve ortak fedakrln kutsal ekmei yerine,
yenilgi ve ihanet tozunu yememiz gerekiyor, diye yazmt.
airane bir sendikaclk tarz, tulum giymi bir John
Syngeydi bu. Askeri emirler serbest vezinle veriliyordu san
ki: Cumhuriyeti nder Padraic Pearse, Topran yal y
rei sava meydanlarnn kzl arabyla snmak istiyor, de
yince, yzlerce rlandal gnll tfeklerini yalamaya giri
iyorlard. Sendika nderleri kendiliinden vezinli sylev
ler dktryorlard. Dublinin her yanndan sembolizm sa
lmaktayd: Halara taklm ve gzyalanyla sulanm kan
lekeli gller, strapl yreklere yeni ac tohum lan ekecek
lerdi. ehirdeki ocuklar byk lokavt srasnda alktan
kvranrlarken, Larkin, ngilteredeki sendikac ailelerin
onlar bir eyler yiyebilmeleri ve tatil yapmalar iin yanlanna almalarn ayarlamt. Haftalk bir gazetenin manetin
de, NGLZ DEVRMC SOSY\LSTLER RLANDALI KA
TOLK OCUKLARI ESR ALDI deniyordu. Dublinli an
ne babalara seslenen bir bildiri, ocuk kanclannn deh
et verici eylemleri konusunda onlan uyaryordu. Kk bir
grup a ocuk, Tara Sokandaki hamamda ykanp stle
rine isimleri ve gidecekleri yerlerin ilendii kahverengi jar
seler giydirilerek yrtlmt. Bu srada ortaya iki papaz
km, srlenlerin Tann adna azat edilmesini istemiti.
Serseme dnm srgnlerin bazlar gzyalanna boul
mu, bylece rlandann Daily Express'inde belirtildii gibi,
ngiliz ocuklan haline gelecekleri ngiltereye gitmek iste
mediklerini gstermilerdi. Demiryolu istasyonunda, yurt
sever ana babalarn kt talihli yavrucaklan kurtarmak iin
cretkrca giriimde bulunduklar kk apl bir isyan ya
BE
xA/
Yllar sonra, Wittgenstein lm, Donal ise hl Ballymeanyde yayorken, Donal, dmanlan pskrtme szn
tutma frsatn yakalad. Bir araba dolusu pembe beyaz yz
l ngiliz, tedirgin hareketlerle iskelede inip, Tiemeyin ban n a gelmiler, Donala byk filozofun evini sormulard.
Donal, ngiliz haclan rastgele orada bulunan bir mteriy
le tantnp; adamn Wittgensteinm zeksna hayranlk
duyduu ve uzun uzun felsefi tartmalara dald biri oldu
unu syledi. Konuklar, hl nceki gecenin kusmuk kalntlannm durduu yrtk prtk bir gmlek giymi bu yerel
bilgenin grnne biraz armlarsa da, gene de onu
candan bir tavrla selamlayp entelektel bir sohbete dal
mlard; arkas gelecek ikilerin kokusunu alan adam, soh
bete sevine sevine katlyordu. Dnyann hali ve el yakan i
ki fiyatlan stne ettii genel laflar, haclardan biri kk
bir deftere kaydetmiti. Baansndan cesaret alan adam, bu
ruuk baldrlanna vurup bacan anlaml anlaml sallaya
rak, ak sak bir halk arks tutturdu. Az sonra sohbet ye
niden balam, ama konuklardan birinin evi sormas zeri
ne yine yanda kesilmiti. Bilge kii o anda bulunduklan ye
ri soruyor sanmt. ngilizler birka saat sonra, bozuk paralannm arlndan kurtulmu bir halde bardan aynldlar.
Bahtin, Tiemeyin bannda toplanan kalabala Hegelin
Tinin Grngbilimi adl yapt stne ders veriyordu. Elin
olan iki insan gibi debelenirlerken, Bahtin efkatle Bridienin kepek dolu grimsi kafa derisine bakyordu. Krali
em, diye dnyordu, dadaki Maevem . Birden kadn
dan ayrlp, srtndaki pelerini dev bir yarasa gibi dalgalan
drarak barn kapsna atld. Bo yenge sepetlerinin ve ha
lat ynlarnn stnden atlayarak, karanlkta iskelenin bit
tii noktaya ve ayaklarnn altnda boluu hissedene kadar
koturdu. Karanln iinde kendini yukar ekip, vcudu
nu ba aa dndrd; suya nce o koca kafas, sonra be
deni arpmt. Dierleri Tiemeyin barndan iskeleye kouurlarken, Bridie de elinde siyah bira barda iki yana sal
lanarak arkadan yetimi, Bahtinin kkreyerek su yzne
kn, slak sa tutamlarnn akaklarndan yukar boynuz
gibi dikiliini grmt. Bahtin, kendini yukar ekti ve is
keleye doluanlarn ayaklan dibinde bir deniz canavar gibi
yuvarland; yine dehetli susamt. Seyredenler hep birlik
te onu ieri, scaa tadlar. Finbar, scak bir iki getirirken,
Bridie alyla Bahtinin srtn okarcasna sildi; Jimmy Kavanaghn keman, hibir ey olmam gibi, kald yerden in
leyip tngrdamay srdryordu.
YED
SEKZ
HA/
DOKUZ
sayg gsterm ek zorundaydnz. Hepimiz ayn eyleri dnseydik ne kadar gln bir dnya olurdu. Bir dakika
sonra yan kapy alp Connollyyi dinleyecekti, am a sonu
ta onun btn sylediklerine evet dem ekten baka bir ey
yapmayaca iin aslnda aptalca davranm olacakt ve bu
doru bir ey olmazd, nk ou insan byle yapmazd.
G ene de bir gn bir ey yapabilirdi. Elbette yle dehetli bir
ey deil, yalnzca biraz dikkat ekecek bir ey. Kendisinin
gerekten var olduunu kantlayacak bir ey. Sessizce otur
m a odasna szld, duyaca eylerin hibirini onaylamamaya kararlyd.
ON
tek kalc devrimin tensel devrim olduunu biliyor. ngilizlere alay ederek karlk verin dostum, tfeklerle deil. O ge
ri zekl hkm darlarnn iko kna ravent srp, eee
ters bindirin. ok fazla ask suratl, atlgan gen kahram an
var sizin ayaklanmanzda. Btn kk uluslar erkeklii bir
saplant haline getirir. ngilizlerden bu kadar ok nefret et
menizin nedeni, kzgnlnzn azalm olm asndan kork
manz. Sizi beikteyken hadm etmiler, kadnlarnzn g
zndeki o utanlas erkeklik imgenizi kurtarmaya urayor
sunuz. Sahi, nerede bu kadnlarnz, sorabilir miyim? Bu i
lere hi bulamamalar ilgin deil mi? erkek filozof
oturm u, politikadan sz ediyorlar: Dnya nasl deitirilir
ya da deitirilemez, diye konuup duruyorlar: Ne kadar bil
dik bir imge. Devriminiz adna korkuyorum, beyefendiciim; nk henz uan olmay renememisiniz.
Siz bacaklarnz yayp uzatrken, dedi Molloy, bizim
bacaklarmz ngiliz ordusu kryor. Bunu komik buldunuz
m u peki imdi?
Bahtin, rlandada mizah gelenei vardr, dedi. Mizah
deerli bir devrim silahdr.
Doru, vardr, dedi Molloy, daraac m izah.
Bir de iir gelenei vardr. Peki, nerede bu ayaklanma
nn iiri?
Molloy, ef airdir, dedi.
Connolly araya girdi: yi bir air deil. Ama birka iiri
min yaynland doru. B ahtine doru bakt. Anlatmak
istediiniz eyi sandnzdan daha iyi anlyorum. Haz ve
mizah, bizim de uruna dvtmz eyler. Ama sava s
rerken korkarm biraz pahal lksler bunlar.
Bu durum da pekl da vazgeebilirsiniz. Eskimi silah
lar kullanyorsunuz, burjuvazinin o gri temel ta olan eit
Biz devrimi yapanlar, gerekletirmeyi um duum uz yahayatlann en iyi imgesi olmayabiliriz. Sefaleti sona erdir
m ek iin sefalet iinde pimek zorundayz biz.
W ittgenstein, Marksistlerin diyalektik, bizim de sapkn
lk dediimiz ey bu galiba, dedi.
Bahtin, tekdze bir sesle konutu: insanlar snp gittik
leri zaman, devlet yeni bir zgrle kavuacak.
Tek sorun u ki, dedi Bloom, Connollyye, siz gelece
i yapan insanlarsnz, bizse onda yaamak zorunda kalacak
insanlar. Yani, silahlar sustuunda hl ayakta kalanlar.
Simgeler gerek insanlar nasl yaratacak?
Sizin birey m eraknza hayranlk duyuyorum, dedi
Bahtin, ok basmakalp.
O h, ben basmakalp bir tipim, tamam. Yabancym, Yahudiyim, karm daha yeni kap beni terk etti. zel bir e
yim yok; benim gibi milyonlarcas var. Ama ben hl benim,
yle deil mi?
Bir eyin kendisiyle zde olduu kadar ie yaramaz bir
nerm e yoktur, dedi W ittgenstein.
Bo laf, dedi Bloom. Sen benim acm hissedemezsin.
Hi biriniz benim acm hissedemezsiniz.
W ittgenstein, Duygulanmlar zel mlkiyet gibi bireyle
re ait deildir. Bu, felsefi bir yanltr, dedi.
Bok, dedi Bloom. Osuraym felsefenize. Sizin u felse
fe dediiniz ey, insanlarla ilgilenm em enin b ir dier ad sa
dece. lleri ayaa kaldrm akla ilgili bir sr laf ediyorsu
nuz. Kanz bile kaldramyorsunuz halbuki. Bir sr zr
va. Siz neyle ilgilenirsiniz gerekten? diye sordu Wittgenstein a.
W ittgenstein, Hayat biimleriyle, dedi.
Sikimin tepesi, dedi Bloom.
ON BR
Chapm an, Connollyden bir buuk kat daha iri bir adam
grd. Tabancasn B ahtinin sakalnn stndeki yumuak
ete bastrp, Sen Jam es Connolly misin? diye sordu. Aksann duymak istiyordu.
Ben Jam es Connolly miyim? diye kendi kendine dn
d Bahtin. Belki! N eden olmasn? Evet, benim efendiciim , diye grledi. Ben Jam es Connollyyim.
Chapm an silahn hafife kaldrp Rusun akana vur
du. B ahtinin akandan kan fkrd, gzlerinin zerin
den aa szld. Ben de H erb ert A squithim ,* dedi
Chapm an, alay ederek. Tabancasz eliyle serte B ahtinin
sakaln ekitirirken, Sence Connollynin b u n u byte
cek zaman olmu m udur? diye sordu avua. Arkay ara
trdn m peki? avu, evet anlam nda ban sallad. Sivil
celi gen bir asker, m utfak kapsndan ban uzatt. Bura
da Almana benzer birisi var, efendim , diye seslendi heye
canla. Sir Casem ent olabileceini sanyoruz.
G etirin buraya, diye em retti C hapm an. Roger Casem e n tin, Almanlarla birlik olduunu ama Alman olm ad
n ve zaten gzaltnda tutulduunu biliyordu. Daha sonra
askeri eitim de erlere bu da retilmeliydi.
Sanki birisi kam nn stnde dans etmi gibi iki bklm
olm u W ittgenstein ieri getirdiler. A lnnda izikler vard,
am a B ahtininki gibi sada deil, sol taraftayd. ki asker
arasnda bir kukla gibi sallanan W ittgenstein, acyla dorul
du. Chapm an, hayretler iinde silahn yere indirdi.
Profesr W ittgenstein, diye haykrd. Birka yl nce
Cam bridgede felsefe okum u ve Trinityde W ittgensteinm
bir-iki dersine katlmt.
*) H erbert Henry Asquith (1852-1928): 1908den 1926ya kadar Liberal Partinin banda bulunan ve 1908-1916 yllar arasnda babakanlk da yapm
olan Ingiliz siyaseti.
t. Sakin sakin, rlandalI bok uval, dedi. Siktiimin Fenian yava. Dik dik Connollyye bakyordu. Yava yava
lmesini seyretmek ister misin? Yoksa ona biraz yardm ede
yim mi? Sngy aa bastrp lklarn iki katna ka
rarak Molloyu n uyluunu batan baa yard. Tam o anda
Leopold Bloom allklarn arkasndan kt, Molloyun si
lahn yerden ald ve C hapm an srtndan vurdu. Chapm an
bir an knn stne oturdu, sonra ne ve yana doru dev
rildi; kolu vcudunun altnda kvnl kalmt. Molloy hl
rpnyor, inliyordu. Bloom gzlerini ap ne yaptn gr
d. Kendisine seslenen Connollyyi n ed en sonra duyabildi.
Connolly, O nu da vur, diyordu. Bloom, onu da vur.
Bloom, bahe duvarna yaslanp Molloya bakt. Gsn
de scak bir basn hissediyordu, fena olup Molloyun iz
m elerinin stne kustu. Molloydan grd gibi tabanca
y iki eliyle kavrad ve tekrar ate etti. Molloy, bir kere hava
ya srad, grltl b ir brm e sesi kard ve cansz yere
serildi.
Connolly, Tabancay o n u n yanm a at, diyordu. Bloom,
tabancay o n u n yanna at!
Bloom, silah Molloyu n cesedinin stne att ve frlaya
rak tekrar allklara dald; gs deli gibi inip kalkmaktay
d. Askerler kr evinin arkasndaki patikadan aa kouyor,
kayalarn stnden atlyorlard.
ON K
TERRY
EAGLETON
A Z Z L E R VE
LMLER
1916'da, rlanda'nn bat kysnda bir kulbede, srad kaaklar biraraya
g e lm itir. Lu dw ig W ittg e n s te in , ngiliz darg rl i n d e n yorgun,
fe lse fe d e n ise tam am en b itap d m bir halde C am bridge'den
kam tr. Yol arkada M ihail Bahtin, Rus devrim ci hiziplerinin
tartm alarndan gna getirip, kendini oburlua adam tr. Onlar yksek
m eseleler hakknda kom ik gevezelikler ederlerken, kulbeleri rlanda
C um huriyet O rdusu'nun lideri Jam es C onnolly ile Joyce'un "U lysess"
romanndan kap gelen Leopold Bloom tarafndan baslr. Ve aralarnda,
devrim den felsefeye, hayattan boverm ilie, itili kakl, bol kfrl
ve ortala harika fikirle rin sald bir m u h a b b e ttir balar...
Terry Eagleton'n yazd tek roman olan "Azizler ve lim ler", anekdotlar,
idealler, kavramlar, kltrler ve St. Petersburg, Viyana ve ('h ib ir eyin
b a ke n ti) D ublin gibi alkantl ehirler arasnda gezinen keyifli ve
oyuncul bir 'fik ir rom am 'dr.