You are on page 1of 221

G E O R G E S

I F R A H

RAKAMLARIN E V R E N S E L TARH
TBTAK

9. Basm

llstrasyon dl Evren

RAKAMLARIN EVRENSEL TARH -I-

BlR G LG E N N PENDE
Georges

Ifrah

B ir Glgenin P einde
RAKAMLARIN EVRENSEL TARH-IGeorges Ifrah
eviri: Kurtulu Diner

Lizzie Napolin in izimleri ekil 1.30-136, ekil 2.101 dnda, bu yaptta bulunan btn aklayc
resimler, levhalar, kaligrafiler -gravrlerin, resimlerin ve belgelerin yeniden izimleri dahilyazartn kendisince yaplmtr.
Histoire Universelle Des Chiffres
L intelligence Des H ommes Racontee P ar Les Nombres Et Le Calcul
Editions Robert Laffont, S.A., Paris, 1994
Trkiye Bilimsel ve Teknik Aratrma Kurumu, 1995
T B TA K P o p le r B ilim K ita p la r n n S e im i ve D e e r le n d ir ilm e s i
T B T A K Y a y n K o m is y o n u T a r a fn d a n Y a p lm a k ta d r
ISBN 975-4 0 3 -0 3 7 -5
ISBN 97 5 -4 0 3 -0 2 7 -8

lk basm Eyll 1995te yaplan

Bir Glgenin Peinde


bugne kadar 20.000 adet baslmtr.

9. Basm Ekim 1999 (2500 adet)

Yayn Ynetmeni: Zafer Karaca


Yayn K oordinatr: Sedat Sezgen
Teknik Ynetmen: D uran Aka
Tasarm: dl Evren Tngr
Uygulama: Ylmaz zben
Dizgi: N urcan ztop
TBTAK
Atatrk Bulvar No:221 06100 Kavakldere/Ankara
Tel: (312) 427 33 21 Faks: (312) 427 13 36
e-posta: bteknik@tubitak.gov.tr
nternet: www.biltek.tubitak.gov.tr
Rekmay Ltd. ti. - Ankara

G E O R G E S

I F R A H

Bir
Glgenin
Peinde
1VR

K urtulu D in er

I
R A K A M L A R I N E V R E N S E L TARH
TI 5 TAK P O P L E R B L M K TAP L ARI

Yayncnn Notu

Rakamlarn Evrensel Tarihi / Saylarla ve Hesapla An


latlan nsan Zeks adl bu kitap Fransada 1994 yl bala
rnda yaymland. Ayn yl iinde 130 000 adet satlarak, beklen
medik bir biimde en ok satlan kitaplar listesine ikmamacasna yerleti; bir Fransz gazetecinin deyiiyle, Franszlarn yeni
Incili oldu.
1995 ylnn ilk aylarndan balayarak bu kitab Trkeye evi
rip yaymlama fikri TBTAKta uzun sre tartld. Binlerce e
kil ieren, ciddi bir "iilikgerektiren byle bir yaptn Trke ya
ymlanmas olanakl m yd? Yaklak iki bin sayfa tutan bu kitab
Trkeye evirmeye gnll olacak biri bulunabilir m iydi?
Tartmalarn sonucu olumluydu; gnll kii de bulundu. Tek
sorun, Franszca iki cilt halinde yaymlanan bu kitabn Trkesinin ka cilt olacayd.
Bizim biner sayfalk iki cilt halinde yaymlamamz olanaksz
d. nk, ilkin, iki bin sayfas iki kk cilt oluturacak kt
Trkiyede retilmiyordu; kincisi, TBTAK Popler Bilim K i
taplar dizisinin belirli lleri vard. Okurun satn alma gcn
de hesaba katarak, kitab dokuz cilt halinde yaymlamaya karar
verdik.
Yazarn deyiiyle matematikle ilgisi olmayan bu kitabn Trk
okurunun ilgisini ekeceini umuyoruz.

indekiler

Okuyucuya...
Giri
"Rakamlar" Nereden Geliyor?
Bir Glgenin Uzun Uzun Aran zerine!
Birinci Ksm
Rakamlarn Serveni Ya Da Byk Bir cadn yks
1. Blm
Saylarn Budunbilimi Ve Ruhbilimi:
Kkenler zerine Bir Aklama
2. Blm
Taban lkesi ve Saylama Dizgelerinin Douu
3. Blm
El, lk "Hesap Makinesi"
4. Blm
Cro-Magnon nsannn Saymanl
5. Blm
Kertme Uygulamas
Ya Da Okumamlarn Saymanl
6. Blm
Sicimden Saylar
7. Blm
Say, Deer, Para

Bu g iin bana verdii kayglarn,


yllar boyu ektirdii skntlarn,
sabrl, taplas tan olan,
sana, karcm.
Sevecenliin ve eletirilerinin incelii iin,
bu kitabn ve yazarnn ok ey borlu olduu,
sana, Hanna.
Size, Gabrielle ve Emanuelle, kzlarm,
tutkum...

Okuyucuya...

iki ciltlik bu yaptn* ana amac, rakamlarn ve hesabn evrensel ta


rihi hakknda, tarihncesinden bilgisayarlar ana uzanan, en temel i
lemlerden yola kp kurgulayc, mistik, dinsel, bysel ya da khinlik
le ilgili aritmetiklerde gezinen, sfrn ve konumlu saylamann kefin
den geip sonunda en genel hesaplara ulaan karmak ve okbiimli ev
rim hakknda halkn kendi kendine sorduu tm sorulan yaln ve anla
lr ifadelerle, olabildiince tam bir biimde yantlamaktr.
lkinden be kat daha byk olan bu Rakamlarn Evrensel Tarihi
nin metne, imgeye, yapya ve olgularn sunuluuna getirilen ayrntlar
bakmndan epeyce zenginletirilmi olduu sylenebilir. Yapt yalnz
mantksal ve zamandizinsel bir biimde dzenlenmi bir tarihsel belge
olarak deil, ayn zamanda ve zellikle byk ksmlar ierisinde konu
bakmndan beklemeler oluturan gerek bir izleksel ansiklopedi
olarak tasarlanmtr.
Dolaysyla bu yapt, saysz resimlemenin, kk yklerin,
yeniden kurmalarn yardmyla, gerekli btn aklamalar ve uzunlu
ksal ereveler iinde birok aydnlatc bilgiyi, ie yarayacak
reniyi okura sunarak, onu alar ve uygarlklar ierisinde heyecan
verici bir yolculua davet etmektedir. Yani okur bu ansiklopediye,
merakna ve kendi ilgilerine gre, nerede olursa olsun serbeste
bavurabilir. (rnek: Babillilerden ya da Msrllardan nce Mayalar;
Araplarn, Hintlilerin ya da inlilerin hesaplarndan nce ya da sonra
yapay hesabn tarihi vb.)
Blmlerin numaralan sreklidir; yani yaptn ciltlere blnm
olmasndan bamszdr. ekiller ise her blmn iindeki ardllk
srasna gre, o blmn numarasyla birlikte numaralanmtr (rnek:
ekil 21.15 21. blmn onbeinci ekline gndermede bulunur.)
te yandan, blmlere gndermeler cilt belirtilmeden yaplmakta,
her cildin bandaki iindekiler ksm istenen gsterimi salamakta
dr. Bununla birlikte bir istisna bulunmaktadr: 24.blmn ilk ksm

birinci cildin sonunda yer almaktadr ve ona yle gndermede


bulunulur: Bk. l.cilt, 24. blm. ** Buna karlk bu blmn ikinci
ksmna yaplan her trl gnderme (bu ksm ikinci cildin*** banda
yer almaktadr) yle yaplr: Bk. Hint Uygarlnn Saysal Simgeler
Szl. Bu szle btn geri kalandan bamsz olarak baklabilir,
bal bana bir szlk olarak bavurulabilir. Szln maddelerine
yaplan gndermeler bir yldzla iaretlenmitir. (rnek: *Hiit astrolo
jisi; *Sonsuz; ...).
Son cildin sonundaki nemli kaynakann belirli bir konuda bilgisi
ni derinletirmeyi dileyen okura istedii btn kaynaklan bulmasn,
ayn zamanda eitli bilgilerin ve sergilenen belgelerin kaynaklarna
ulamasn salayacam da belirtelim. Okurun bunun iin unlara
bavurmas yeterlidir.
-Ksaltmalar balkl liste. Bu liste dnemli yaynlara, dergilere,
uzmanlk yaynlarna gndermede bulunan ksaltlm adlarn
aklanmasn yapmaktadr.
-Yazarlara gre Kaynaka Gndermeleri. Burada yazar adlarnn
alfabetik srasyla verilen yaynlar, ayn yazann birok yayn sz
konusu olduunda [1] den [X] e kadar numaralanmtr.
-Konulara gre Kaynaka Gndermeleri. Bunlar alfabetik srayla
dzenlenmi, o konuda yayj olan yazarlarn alfabetik listesi de her
birine eklenmitir.
Ksaca, bu olaan d Rakamlarn Evrensel Tarihi ierisinde
insanln ve insan zeksnn byleyici tarihini kefedecek okurun
iini kolaylatrmak iin her trl aba gsterilmitir.
Byle derin bir boluu dolduran, daha imdiden kazbilimcileri,
budunbilimcileri, tarihileri ve saysz kltrlerin uzmanlarn etkile
yen bu kesinlikle esiz yapt, airleri, saybilim yandalarn, say
aklarn, mantk oyunlarn sevenleri de byleyecek, ruhbilimciyi,
fizikiyi, retmeni, mhendisi ve bilgisayar bilimcisini de kendine
ekecektir.

* Burada 9 cilt olarak yaymlanacak.


** Burada S.cilt, 24.blm.
*** gurada 6.cilt.

Giri
"Rakamlar" Nereden Geliyor?
Bir Glgenin Uzun Uzun Aran zerine!

Saint-Exupery'nin Kk Prensi Gibi

Bu kitap1 ocuklarn sorularyla balad. Matematik retmeniy


dim ve her iyi eitimci gibi, ne denli tuhaf ya da ne denli ocuka g
rnrse grnsn, hibir soruyu yantsz brakmamaya abalyor
dum. Zek ou kez merakla beslenir.
O sabah gndemde saylama dizgeleri zerine alma vard. Dersi
mi zenle hazrlamtm ve saylar Arap rakamlaryla yazdmz
her ynyle, eksiksiz bir biimde aklamam, ayn vesileyle, saylarn
zelliklerini ve bizim kullandmz ilem tekniklerinin yapsn hi
deitirmeden, onlu tabandan baka bir tabana gemenin kuramsal
olarak olanakl olduunu gstermem gerekiyordu. Son derece sradan
bir matematik dersine hazrlanyorduk. Hani u herhangi bir Fransz
lisesinde grdnz ve retmenlerin Orta retim denen bu sayg
deer kurumun varoluundan beri her yl bkp usanmadan yineledik
leri derslerden biri.
Ne olduysa o zaman oldu! Tanr alak gnll bendenizin o gn
nn tamamen tekiler gibi olmasn istemedi.
Birka renci -grnmeleriyle varoluunuzu bakalatrabilen
byle rencilerin her gn yolunuza kmasn istemezsiniz- btn
hinlikleriyle karma dikildiler. yle basit sorular sordular ki, bir an
sustum kaldm: "Efendim, rakamlar nereden geliyor? - Sfr kim icat
etti?
Gerekten, nereden geliyor rakamlar? Bu allm simgeler bize y
le ak geliyor ki, onlar -ok yanl olarak- bir tanrnn ya da bir uy
garlk kahramannn eksiksiz bir armaan olarak birdenbire ortaya
km sanyoruz. Soru artcyd ve itiraf edeyim ki bu soruyu ben
kendime hi sormamtm.

- ...ok eski alardan geliyor, diye yantladm, bilgisizliimi g


lkle gizleyerek, byk bir ikircikle.
Oysa, saylarn her zaman bugnk gibi yazlmadndan emin ol
mak iin Latin saylamasm (bir yzyln says gibi belli bir sayy be
lirtmek zere kullanmaya devam ettiimiz u nl Roma rakamlarn)
anmsamam yeterdi.
- Efendim, diye sordu bir bakas, Romallarn nasl hesap yaptkla
rn biliyor musunuz? Gnlerdir onlarn rakamlaryla bir arpma yap
maya almaktan kafam patlad.
- Bu rakamlarla hesap yapmak olanakszdr, diye yantlad snf ar
kadalarndan biri. Babam bana Romallarn ilemlerini hl rkyle
hesap yapan bugnk inliler gibi yaptklarn syledi.
Benim bile veremeyeceim, hemen hemen tam bir yant.
- Her halde, diye ekledi renci, kk arkadalarna dnerek, bir
in lokantasna gidersiniz bir gn; greceksiniz ki, bu insanlarn bi
zim kadar iyi hesap yapmak iin rakamlara da, hesap makinesine de
ihtiyalar yok. rkleriyle dnyann en iyi bilgisayarndan milyon
larca kere daha hzl gidebiliyorlar.
Burada bir para abartyordu. Evet, rk kullanm, onu kullanma
sn bilenlerin, yazyla hesap yaphrkenkinden son derece daha abuk,
hatt basit bir hesap makinesinden daha hzl gitmesini salar. Ama
alet bilgisayarlarla ve gelimi hesap makineleriyle oktan almtr.
Hi kuku yok ki, sra d evrelerden gelen gen bir toplulua
retmenlik yapmak benim iin bir ans ve ayn zamanda ayrcalk ol
mutu. Onlarla iliki kurmak bilgimi ve grgm kesinlikle ok artrd.
- Babam budunbilimcidir, dedi bir bakas. Afrika'da ve Avustral
ya'da hl ikiden tesim sayamayan odun kafal yabanlar bulunduu
nu syledi bana. Maara insan neyse onlar da hl yle!
Ne byk adaletsizlik bu ocuun azndan kanlar! Peki o ocuk
gibi, uzun zaman bu szde "ilkelleri" insan trnn evriminin ilk aa
masnda kalm insanlar olarak gren yazara ne demeli? Oysa, d
nnce, bu "yabanlarn" o kadar aptal olmadklar anlalr; zekdan
hi de yoksun deiller; bu yabanlarn glklerden syrlmak iin icat
ettii eyleri grmek ok artcdr. Gerekte bfeimle ayn yetenekleri
tayan, ama "uygar" insanlardan ok farkl olan insanlardr onlar.
Onlan merdivenin en alt basamana indirmemizin nedeni belki de bu
farktr (ya da eh azndan onlarn farkl olma konusundaki meru hak
larn reddediimizdir).

Ama btn bunlar henz bilmiyordum. Geliigzel bir biimde


yzyllarn akn geriye doru izlemeye altm. Bizim "Arap" ra
kamlarndan nce: Roma rakamlar. Ama, "nce"nin bir anlam var
m? Olmasa bile bu rakamlardan nce ne vard? Bir say ya da hesap
arkeolojisinde say saymay akl eden ilk insamn dahice icadnn kaln
ts bulunabilir miydi?
rencilerimin kafasndan biribiri ardna bir sr baka "ocuksu"
(ya da en azndan szde ocuksu) soru kverdi ortaya. Kimisi sirklerde
ya da panayrlarda grebileceimiz "bilgin" hayvanlar zerinde durdu:
Hesap yapmay biliyorlar dendi; hatt aralarndan matematikiler kmm(!) Kimi renciler, kh uursuzluk kh uur getirdii dn
len "13 rakam" bilmecesini ortaya att. Kimileri de 15 rakaml bir say
nn kp kkn alan ve ayn zaman aral ierisinde size 7 000 000 ile
10 000 000 arasndaki asal saylar tablosnu veren u gerek insan fenomenlerinin, "olaanst hesap^makinelerinin" neyin nesi olabileceim sordular.
zetle, bir sr bunaltc (ama ok heyecan verici) soru, bilgisizlii
nin derecesini grp, bilim tarihinin ne yazk ki yer almad bir re
timin zayflnn bilincine varan, neredeyse aalanm bir retici
nin suratnda patlad.
Ben de o anda aklma gelen beceriksiz, zet, yarm yamalak ve ke
sinlikle doru olmayan yamtlar verdim.
Yine de bir zrm vard. alma aralarm olan aritmetik kitap
larnda, okul el kitaplarnda sorunun sz bile edilmiyordu. Tarih ki
taplarnda Hammurabi'den Caesar'dan, Vereingetorix'ten, Charlemagne'dan, ayn ekilde Marco Polo'nun, Christophe Colomb'un yolculuk
larndan sz ediliyordu. Vin^ kdn, matbaacln, buhar makinesi
nin. parann, ekonominin, takvimin tarihine, hatt yaznn ve alfabe
nin kkenleri sorumuna varasva insanlk dlerininJarihine deinili
yordu. AmarsarM bir elbirlii varm da, insanln en olaanst bu
lularndan birini, insamn dnyay lmeye girimesini, onu daha iyi
anlamasn, saysz gizlerinden bazlarm kendi hizmetine sokmasn
salayaca iin belki de en verimli bulularndan birini giz iinde, ya
da daha da kts, bilmezlik, bilinmezlik iinde tutuyormu gibi, ra
kamlara ilikin tek sz yoktu.
Bununla birlikte, u ok gzel alak gnlllk dersiyle balarsak,
sorularn kii zerinde derin etkileri oldu: Ustalarndan grlr biim
de daha merakl olan renciler retmenlerine bir ders vermi, onu

byk bir buluun tarihini, ksa bir sre sonra sreksizlii kadar ev
renselliini de kefedeceim tarihi incelemeye tevik etmilerdi.
"Rakam-Graal"n Aran

Bir daha aklmdan kmayacak olan bu sorular, yaknda beni en b


yleyici aratrmalardan birine srkleyecek, varlmn en heyecan
verici servenlerinden birine sokacakt.
Bu sorulan yantlama dncesi, ama zellikle de arzusu beni n
ce istemeden de olsa, Ortaada Graal'n aran kadar lgnca gr
nebilecek bir araya (ok kstl olanaklarla) girimek zere, ret
menlie ara vermeye itti. Ortaada rma gerilmi sa'nn kanyla
doldurulmu olduuna inanlan bu byl kap, Tann'nm simgesi ha1 line gelmiti. ok sayda dindar hristiyan valyeyle birlikte, Lance
lot, Perceval ve Gauvain de dnyann her yannda bu kab bulmaya
alm, ama yeterince saf olmadklan, Tann'nn hakikatlerine yak
laacak inanc ve temizlii tamadklan iin kutsal araylannda
baansz olmulard.
Temizlik ve saflk bende de yoktu. Ama inan ve gnlmdeki Tann
ans beni ruha ya da kii olarak be ktada dolatracak, sonunda
saf matematiin manastmndan ok daha engin bilgi ufuklanna gzle
rimi amam salayacakt. Ama gzler dnyaya ne kadar iyi alrsa,
bilgisizliin bilinci de o kadar ok olmutur.
insan zeksnn bu olaanst serveni nerede, ne zaman ve nasl
balad? Asya'da m? Avrupa'da m? Yoksa Afrika'da bir yerde mi?
Balangc yaklak 30 000 yl nce Cro-Magnon insan anda m ol
du, yoksa aa yukan 50 000 yl nce Neandertal insan anda m?
Be yz bin yl nce, ya da hatt niye olmasn, bir milyon yl nce
olamaz m?
Tarihncesindeki uzaktan atalanmz rakamlan dnmeye iten
hangi drtlerdi? Salt gkbilimsel ilgiler mi (ayn evreleri, gnler ile
gecelerin yinelendii takvimler, mevsim dnmleri vb.)? Yoksa srf
topluluk yaamnn gereksinmeleri mi? insan, rnein bir elin par
maklan ile bir ayan parmaklanmn ayn kavramn temsilcileri ol
duunu, nasl ve ne kadar zaman iinde kefetti? Hesap yapma gere
i insan zihnine kendini nasl dayatt. Tam saynn sayal say hali ile
sral say hali arasnda bir ncelik sras oldu mu? ilk szl saylamann balangc hangi aa gider? Eklemli dil soyut bir say anlay

ndan nce mi gelir? nsan szl olarak say saymay bilmezken so


mut imarlarla ve seslerle mi saymtr? Yoksa tersi mi? Say kavra
m deneyden mi kt? Yoksa deney, trmzn ilk rneklerinin ru
hunda gizli halde zaten varolan eyin kesin olarak aa kmas iin
katalizr rol m oynad? Ya bu soyutlamann kendisi: insann derin
bir dnnn meyvesi mi yoksa nesnelere ok somut bir boyun
eile balam ar bir evrimin sonucu mu?
Sorulmas olaan olan, ama uzaktan atalarmzn dnme bii
minin artk hibir izi kalmad iin, ne yazk ki ou kez yapc bir
adm atma olanandan yoksun bir sr soru. Olay ya da daha iyisi
bir yn olay, tarihncesinin ok eski alarnda yitip gitmi ve bu
gn onlara tanklk edecek hibir kazbilimsel kalnt yok.
Peki sorunu zmenin tek yolu kazbilim miydi? Sorulara yaklak
olarak ayn yant vermeyi salayacak bir disiplin yok muydu? rne
in ruhbilimsel ya da budunbilimsel almalardan yola karak bir
yeniden kurma olanakl myd?
Saynn aran m yoksa bir Glgenin aran m? Btn soru buy
du. Sz oyunlaryla da, sz oyunlar olmadan da ayrm yapmak g
t. Her ne olursa olsun, beni neredeyse hemen dnyann fethine, ra
kamlar oralarda m diye bakmak iin Amerika Birleik Devletle
rinden Msr'a, Hindistan'dan Meksika'ya, Peru'dan in'e gtrecek
olan bahse girilmiti. Mal yardm olmadndan, kendi yamla kav
rulmaya karar verdim ve yolculuklanm boyunca, gnlk gereksinim
leri karlamak iin, eitli iler, kh yamaklk ya da ofrlk, kh
kahvede garsonluk ya da bir otelde gece bekilii yaptm.
Bu kltrel turizm, gezegenimizin en nemli mzelerini, Kahire,
Badat, Pekin, Mexico mzelerini, British Museum'u, Londra Bilim
ler Mzesini, Washingtondaki Smithsonian Institution', Vatikan
Ktphanesini, Yale, Columbia ve Philadelphia'daki Amerikan ni
versitelerinin alt katlarn gezmemi salad; Conservatoire des arts
et mtiers'nin, Guimet'nin, Louvre'un, Bibliothque national de Parisnin szn etmeme gerek yok. Ayrca Pompei ve Massada yknt
larn gezdim. Nil vadisindeki birka nl site, Teb'e, Luxor'a, Abu
Simbele, Gizeh'e uradm. Atina Akropolne ve ncesiz sonrasz
Kentin Forumuna gidip yle bir gz attm. Quirigua ve Chichem Itza'daki Maya piramitlerinin tepesinden yzyllarn geiini seyret
tim. urdan burdan hesabn tarihiyle ilgili olarak gemi ya da im
diki detler zerine deerli bilgiler ya da tanklklar topladm.

Bu heyecan verici say-budunbilimsel ve rakam-kazbilimsel ge


zintilerden dnnce, gnler boyu halk dzeyindeki yaptlar, ansiklo
pedi maddelerini, uzmanlk dergilerini, bilim kitaplarn yiyip yut
tum, her alandan uzmanlara, aratrmaclara, niversitelilere binler
ce soruyla saldrdm.
Bununla birlikte, bu kiiler balangta pek az konutular ve zel
likle de konuya burun kvrdlar.
Ortalk, cidd insanlar bir yana, sz durmadan kendi uzmanlkla
rna getirmek isteyen tuhaf insanlarla doluydu dorusu. Ama onlar
ikna etmek gerekiyordu, nk, grnte deersiz olan nemli geli
melerden srekli olarak haberdar olmak ve ayrca benim gibi ie yeni
girmi birinin yapaca her trl yorum hatasndan kanmak iin,
aratrmay onlarn denetimine brakmak kanlmazd. Benim mate
matikten baka bireyle ilgim olmad iin, onlar yalnz ciddiyetime,
drstlme, iin nemine inandrmam yetmiyor, "rakamlar" ile
"matematiin" tamamen ayn ey olmad dncesine de altrmam
gerekiyordu. Olaylarn ak bu konuda beni hakl karacakt.
Hereye karn, olgu ilgin. Rakamlar ylesine cisimsizlemi ki, so
nunda ok insanca olduklar, hatt iirsel bir tz oluturduklar alar
unutulup gitmi. O kadar ki, matematie hi yetenei olmayanlar, on
lar kendi yoksunluklarnn ya da horgrlerinin nesnesi haline getir
miler. Yine de, Antoine de Saint-Exupery'nin Kk Preras'inde pek
ho bir biimde sylettii gibi, salt madd bak as onlan kullanmak
tan geri durmam:
"Bykler rakamlar sever. Onlara yeni bir dostunuzdan sz ettii
nizde, size hibir zaman nemli eyler sormazlar. Hibir zaman: "Sesi
nin tonu nasl? Hangi oyunlar sever? Kelebek biriktiriyor mu? diye
sormazlar size. Hep "Ka yanda? Ka kardei var? Ka kilo? Babas
ne kadar kazanyor?" diye sorarlar. Ancak o zaman tandklarn sanr
lar onu. Byklere "pembe tuladan, pencerelerinde sardunyalar, at
snda gvercinler olan... gzel bir ev grdm" derseniz, bu evi bir trl
gzlerinde canlandramazlar. Onlara: "Yz bin franklk bir ev grdm"
demeniz gerekir. O zaman haykrrlar: "Ne ho".
Bu, teknisyen ve maddeci toplumumuzda niceliin anlamnn niteli
in anlamna nasl ak bir biimde baskn geldiini sylemektir.
Ardndan btn bunlar beni iki temel saptamaya gtrd. Konu
zerine ok sayda, zengin ve salam belgeler vard: Onlara ok ey
borluyum ve bu kitapta sk sk szleri edilecek. Ama makalelerin ve

yaptlarn her biri tek bir uzmanlk alanyla ilgiliydi; hemen hemen
aratrmaclar, uzmanlar iin yazlmlard ve gsterdikleri btn bil
ginlie karn, eksiksiz ve bireimsel olmaktan uzaklard. Elbette, son
radan kefedeceim ve bana ok k tutacak baz genel yaptlar vard;
ama bunlar alarnn bilgilerini yansttklarndan, tarih alanndaki
son gelimelerle olduu kadar, en son kazbilimsel keiflerle, ruhbilimsel ya da budunbilimsel zmlemelerle de oktan almt.
Yani uygarlklarn ve dinlerin tarihinden bilimlerin tarihine, ta
rihncesi kazbiliminden dilbilime ve filolojiye, olgularn matematiksel
ya da sylensel yorumundan budunbilime varasya, bu belgeleri b
tnl iinde ele alan, bir utan br uca, be ktann hepsini hesaba
katan bir bireimin eksiklii vard.
Gerekten, memelilerde ya da kularda say algs, tarihncesinin
kertilmi kemiklerinin say saymadaki ilevi, Hint-Avrupa ya da Smi
kkenli saylamalar, Avustralya, Amerika ya da Afrika'nn "ilkel" de
nen halklarndaki saylar ve say teknikleri gibi ok farkl trden veri
ler, tarihi ar yalnlatrmalara indirgeyen kalplara dmeden ve
zden hibirey yitirmeden nasl biretirilir? Eskiler ile modernlerin
parmak hesab; Gney Amerikallarn ya da Polinezyallarn aklla
saymalar, "sicimden saylan"; Firavun dnemi yaztlan ile Babil tab
letleri nasl ayn kalp iinde biraraya getirilir? Yunanllar ile inlile
rin aritmetik kitaplar, Mayalann gkbilimi ve yaztlan, Hint iiri ve
matematii, Arap cebiri ve Ortaa quadrivium'u*, son olarak da za
man ve uzay ierisindeki gelimeleri tutarl bir biimde grebilmek
zere, modem saylamann, insann bu ok nemli icadnn btn na
sl birarada anlr? Zaten karmak olan bu btn ierisine hayvan
nasl yerletireceiz? Ya bebei?
Girdiim bahsi kazanmam besbelli olacak i deildi. Btn insan
bilimlerim biraraya getirince, alanmz insanln dnsel evriminin
koskoca evrenini iine alyordu. yle zengin, yle engin bir aland ki
bu, kimse onu tek bana katetmeye kalkamazd.
Elbette, byle bir arayn sonu yoktur. Kukusuz, elinizdeki bu ki
tap ok deerli bir ciltler topluluu ierisinde alak gnll bir yer tut
maktadr. Sonuncu olmayacaktr, kefedilecek eyler, zlecek gizem
ler hep kalr. Ben yine de, sayy kendi mant ve kendi tarihi iinde
ele alan say bilimlerinin bize gerekten retebilecei eyler hakknda
nemli grnen hereyi klgn bakmdan biraraya getirmi olduumu
sanyorum. Aynca bu kitap, rakamlann ve hesabn, olgular mantk

sal-zamandizinsel bir dizge ierisinde dzenleyen ve biribirine bala


yan hemen hemen evrensel ve bireimsel bir tarihini, sradan bir bi
imde, yaln terimlerle, metinle olduu kadar imgeyle, matematik bil
gisi gerektirmeden, ok ok biraz dikkat isteyerek, geni bir kitleye su
nan belki de ilk kitaptr.
Her aratrma bir yenilik getirdiinden, ben de birok konuda im
diye dek grlmemi kesinlikler getirdim, rakamlar evreninin uzun
zaman aa kmam kimi blgelerini aydnla kavuturdum. rne
in bundan yaklak 5000 yl nce eski ran Elmllannca kullanlan
saylama imlerinin okunmasndaki iinden klmaz sorunun zm
n buldum; okur bu kitabn blmlerinden birinde yntemimi izlerken
elenebilir. Yine, uzun zaman Yunan dizgesinden tredii sanlan,
ama gerekte binlerce yllk kertme uygulamasndan gelen tarihncesi
bir fosil oluturan Roma saylamas sorunu var. Ayrca, Mezopotamyallann saylamalan ve hesap yntemleri konusunda baz yepyeni ay
rntlarn yan sra, birok dncenin olmadk birleimiyle yaklak
onbe yzyl nce Hindistan'da doan ve "Arap rakamlar" denen "bi
zim" rakamlarmzn kkenine ilikin o byleyici ama pek ince soru
na yeni bir k tutan bir sergilemeyi de burada bulacaksnz. Ayn e
kilde, bilgisayarlarn kyla tamamlanan yapay hesap tarihinin hi
grlmemi sergileniini de ekleyelim.
Binlerce Yllk Bir Destan

Saylamann tarihi emalatnlmak istense, artk bizim teknisyen


toplumumuzun simgeleri haline gelmi kavramlar olan Bir'i Sfr'dan
ayran btn yoldur denirdi.
mdi, bugn sfrdan bire gitmek iin, modem matematikteki usta
larmz kadar bilgisayar bilimi uzmanlarnn da kafalara yerletirmi
olduu, yokluk hep birlikten nce gelmitir biimindeki u szde kesin
lie dayanarak, gle oynaya atacamz tek bir adm vardr. Gerekte
zamandizinsel bakmdan bile btn saylarn ilki olan "bir" saysnn
icadm, bu tarihin en son byk icad olan sfrn icadndan ayran dev
ler devi bir zamansal admn sz konusu olduunu bir an bile aklmza
getirmeyiz. nk bu adm, geriye doru dnrsek, insann yoklu
un "hi" ile eanlaml olduunu farkettii a, yaam ile lm kar
sndaki yalnzlnn, kendi trnn teki canl varlklara gre zel du
rumunun, kendi kiiliinin trdeleri karsndaki tekilliinin ve ayn

zamanda kendi cinsiyetinin ei karsndaki tekliinin bilincine vara


rak birliin anlamm kefettii adan ayran tm insanlk tarihidir.
Ama bu tarih, matematiin tarihi gibi -kimi zaman yanl olarak yle
dnlr- soyut ve izgisel bir tarih deildir; yani biribirine zincirlen
mi kavramlarn kusursuz bir ardardal deildir. Tersine, yln gnle
rini saymaya, deitoku ve tecimsel ilemler yapmaya, yelerinin, evli
liklerinin, llerinin, mallarnn, srlerinin, askerlerinin, kayplarnn,
tutsaklarnn saysn bilmeye, kimi zaman kentlerinin kuruluunu ya
da zaferlerinden birini tarihlemeye alan ok eitli kltrlerin ve top
lumsal gruplarn gereksinimlerinin, kayglarnn tarihidir.
rnein koyun ya da kei srs gdenlerin, her otlak seferinden
dnte, hayvanlarn hepsinin ala sa salim dnp dnmediinden
emin olmalar gerekiyordu. Toplu yaamn gereksinimlerini karla
mak iin alet ya da silh stou yapanlarn, yiyeceklerini saklayanla
rn, silhlarnn, aletlerinin, yiyeceklerinin durumunun daha nce b
raktklaryla ayn olup olmadn dorulamalar gerekiyordu. Komu
topluluklarla dosta olmayan ilikilere girenlerin, her asker seferin
sonunda, askerlerin saysnn tam olup olmadn bilmeleri gerekiyor
du; gerektiinde, savata verilen kayplarn saysn bilmeleri gereki
yordu. Deitoku ii yapanlarn da besin maddesi satn alacak ya da
bir maln karlnda baka bir mal verebilecek durumda olabilmeleri
iin "deer biebilmeleri" gerekiyordu. rn kaldrmak iin, ya da yi
ne, nemli bir dinsel trene vaktinde gidebilmek iin say saymay, za
man lmeyi ya da hi deilse benzer durumlarda doan glklerden
kurtulmay salayan klgn bir yol bulmalar gerekiyordu.
Tek szckle sylersek, bu, eylemindeki, dnndeki zek saye
sinde ve ayn zamanda eylerin de zorlamasyla bir "saysal deerlen
dirme" gerektiren hereyi gz nnde bulundurmaya itilen bir insanl
n tarihidir. Bunun iin, insanlk elindeki her arac kullanmtr.
Aralar balangta somut, deneysel ve geliigzel olmu, giderek so
yutlam, yetkinlemi ve nce tuhaf bir biimde gizemli, mitolojik ta
sarlanm (nk bu gruplar tarihleri boyunca nyarglarn bol bol
sergilemekten geri durmamlardr), sonra da onlara bir genelletirme
biimi almaya yatkn, yansz bir adan baklmtr.
Kimisi kendini faydac olarak gstermi ve tutkularm salt hesapla
ilgili amalarla snrlamtr.
Kimileri, snrszlk ve ncesiz-sonraszlk ierisine yerlemek iin,
yeri g sayp dkmeye, dnyann yaratlm olduuna inandklar

gnden ya da hi deilse yitip gitmi bir ilk tarihten balayarak, gn


lerin, aylarn, yllarn niceliini dile getirmeye girimitir. Bylece, bu
kincilerin ok byk saylar tasarlamak zorunda kalmalar, onlar
simge okluunu amaya gtrm, yalnz belli bir balang ilkesini
deil, her matematiin hareket noktas olan, "sfr" denen ok soyut
bir kavram aramaya itmitir.
tik Denemeler

Bu tarih ok zaman nce balamtr; nerede baladn pek bilmi


yoruz. O zamanlar saylan kendinde, kendi bana tasarlayamayan
insan, henz "say saymay" bilmiyordu. Olsa olsa teki, ifti ve oku
tasarlayabiliyordu.
Ruhbilimcilerin ve budunbilimcilerin almalan, kargadan balayp
bebekten, Pigmeden ya da Fuegoludan geip uygar insana giden gzlem
lere ya da deneylere dayanarak, insann say algsna ilikin temel ilke
nin ortaya konmasn salamtr (bu kitabn okuruna bunu gsteren bir
grnt testi sunulacaktr): Baz "yksek" hayvanlar gibi, hibir n ei
tim (rnein domino talannn ve oyun katlanmn 5'i, 6'y ya da 9'u bir
denbire tanmay bize retmesi gibi bir eitim) grmemi yetikin insa
nn da dorudan say algs ancak l'den 4'e kadardr. Ondan sonrasn
"saymas" ya da henz renim grmemise saymay renmesi gerekir.
Bu da nce ileri bir say tekniini, sonra toplumsal bellek ve iletiim iin
dilsel bir aletin (say adnn) -ancak ok sonraki bir aamada gelen, izgi
lerle dile getirilmi bir saptama dizgesinin- gelitirilmesini gerektirir.
Ama bir trenin tarihim renebilmek ve iletebilmek iin ya da sa
bahleyin dan kanlan koyunlann, keilerin, srlann akam sa sa
lim geri dndn saptayabilmek iin ille de bizim gibi "saymay" bil
mek gerekmez. Dil, bellek ya da soyut dnce zayf olsa bile, bu eit
ilemleri gerekletirmek iin eit eit aracdan yardm alnabilir. Ok
yanusya'nn, Amerika'nn, Asya'mn, Afrika'nn, dillerinde "say adlan"
olarak bir, iki ve oktan bakas bulunmayan, ama yine de birebir uy
gunluu bilen kimi ada "yabanlan" kemik ya da aa kertme yolunu
kullanyorlar rnein. Kimileri akllan, kavklan, aklan, omaklan
st ste yma ya da yan yana dizme yolunu kullanyorlar. Kimileri ise,
bedenin eitli paralanna yneliyor, el ve ayak parmaklanna, kol ve
bacaklann eklemlerine, gzlere, buruna, aza, kulaklara, memelere,
gse bavuruyorlar.

lk Hesap Makineleri

Yalnz niteliksel deil niceliksel de olan bir evrene frlatlm insan,


ister istemez, glklerden syrlmak iin, yava yava eline geen
hereyi kendi yararna kullanmtr. Doa kendisine btn olanakl
asal modelleri (ikiyi simgelemek iin kuun kanatlarn, iin yonca
nn yapraklann, drt iin bir hayvann ayaklann, be iin elin par
maklann vb.) ve ayn ekilde her eit ardardalk ilikisinin rnekle
rini verdiinden, insan derece derece saylann ve hesabn soyutlama
sna ulamtr.
Herkes say saymaya on parmayla baladndan, u anda varo
lan saylama dizgelerinin ou on tabanna dayanr. Oniki tabann
semi baz ilgin rnekler de olmutur. Mayalar, Aztekler, Keltler ve
Basklar, bir para eilince ayak parmaklanyla da saylabileceini fark
etmiler, bylece yirmi tabanm benimsemilerdir.
Bilinen en eski yaznn icats olan Smerlere ve srf tarihin en eski
sfnn kefettikleri iin sonsuza dek yllklarda kaytl kalmay hak
eden Babillilere gelince, onlar, nedendir bilinmez, altm tabanyla sa
yyorlard. Btn okul ocuklanmn bildii, ayn zamanda pek korktuu
u nl zamam saatlere, dakikalara, saniyelere blme sorunlann, ayn
ekilde 60 dakikaya blnm dereceleri ve 60 saniyeye blnm dakikalan olan, tuhaf bir biimde 360 dereceye blnm o daireyi bize
brakan onlardr. Ama burada zaten ince hesaplar sz konusudur.
Bat Avrupa'da kefedilmi, 20 000 - 35 000 yllk, zerinde bir ya
da birok kertik dizisi bulunan bir sr nkol kemii ve baka hayvan
kemikleri, kazbiliminin imdiye dek bilinmezlikten kurtarabildii en
eski "hesap makinelerini" oluturuyor.
Bu kemik ubuklan kullanm olan uzaktan atalanmz belki mt
hi avclard. Ne zaman bir hayvan ldrseler bir kemik zerine bir
kertik atyorlard. Her hayvan tr iin farkl kemikler kullanlabili
yordu: Biri aylar iin, bir bakas bizonlar iin, yine bir bakas kurt
lar iin vb.
Bylece saymanln ilk kavramlanm icat etmilerdi, nk gerekte
rakamlan olabilecek en yaln saysal iaretleme dizgesiyle yazyorlard.
ok ilkel ve gelecei olmayan bir teknik diye dnlecektir. Geri
ilkel, ama kesinlikle gelecekten yoksun deil. Hemen hemen hibir de
iiklie uramadan bize kadar ulam. Bu tarihncesi insanlan tm
alann en uzun mrl rekorlanndan birini oluturacak bir icat orta

ya koymular. Tekerlek bile bu kadar eski deildir. Bu icatla yalnz


atein kullanm yarabilir ve belki yar kazanabilir.
Tarihncesi maaralarn kayalk i duvarlar zerindeki eitli hay
van izimlerinin yannda bulunmu birok kertiin hesap ilevi grd
hi (ya da hemen hemen hi) kuku gtrmez ve modern ada bu
tekniin pek deimedii grlmtr. ok eskiden, Alpli, Avusturya
lI, Macar obanlar ve yine onlarn trdeleri olan Keltler, Toscanallar,
Dalmayallar srlerindeki ba saysn kk tahta paralan zeri
ne dikey izgiler, V'ler, X'lar izerek kaydediyorlard.
XVIII. yzylda, ok cidd Ingiliz Parlamentosu'nun arivleme diz
gesi de ayn kaba hesap tutma uslyle oluturuluyordu. arlk Rusyasyla birlikte Cermen ve skandinav dnyasnda da dn para ver
me ilerinde ya da takvim hesaplarnda bu usl yrrlkteydi. Oysa
Fransa'nn krsal yrelerinde ayn kertikli ubuklar bizim hesap def
terlerimizin ve yazl anlamalanmzm yerini tutuyor, halk pazarlannda bile veresiye hesabnn aleti olarak i gryordu. ok ok yirmi
kadar yl nce, Dijon yaknlarndaki kk bir kasabann frncs,
mterilerinin her birinin veresiye ald ekmek somunlarnn saysn
hesaplamak iin tahta ularnda kertikler ayordu. Geen yzyln
Hindiin'inde bu usl ayn ekilde veresiye defteri olarak, ama ayn
zamanda yasaklama etelesi olarak ya da kolera bulam kiileri kay
detme yolu olarak kullanlyordu.
svire'de de kertikleme herkes gibi dn para ilerinde, ama aynca szlemelerde, st teslimlerinde, hatt kimi otlaklann gereksinim
lerine aynlan suyun miktarlarn belirtmek iin kullanld.
Bu say tekniinin, gerekte, ok tank olduumuz iin ou kez
"Arap" rakamlannm yan sra (hatt kimi zaman onlarn yerine) kul
landmz Roma rakamlannm kkeninde de bulunmas, byle bir s
reklilii daha da dikkat ekici klyor.
Somut saymn kalc olmayan bir baka yolu kkence ok daha es
kidir. Bunda alacak birey yok, nk el tm alarn ilk "saym ve
hesap makinesi"dir. Yeryznn tm halklan tarihlerinin u ya da bu
annda ona bavurmutur. Auvergne'de, in'de, Hindistan'da, Trki
ye'de, eski SSCB'de hl yer yer, baka hibir yapay malzemeye ba
vurmadan, verilerin yaln ifadesine dayanarak parmaklarla arpma i
lemi yaplr. Parmak kemiklerinin ve eklemlerinin ie kartrlmas
herkesin bildii yaln ilemden ok daha teye gitmeyi salar. Bu usl
rnein Msrllarn, Romallarn, Araplann, Acemlerin -Bat Ortaa-

mn Hristiyan halklarn unutmayalm- sar-dilsizlerin el kol iareti


diline benzer bir yol izleyerek l'den 9999a kadarki saylan somutla
trmalarn salar. Ayn usl, daha ustalkl bir dizgeyle, inlilere bir
elle 100 000'e, iki elle on milyara kadar saymann bir yolunu hayal et
me olanan vermitir!
Ama numaralann tarihi parmaklarla anlatldndan baka trl
anlatlabilir size. rnein, Peru'da, Bolivya'da, Bat Afrika'da, Havai
ve Caroline adalannda, aynca Japon takmadalarnn ok yaknndaki
Ryu-Kyu'da saylan dmlenmi sicimler araclyla kayda geirme
yntemi vardr. Bu yntem ayn zamanda Gney Amerika'daki ok
gl nka ynetiminin ustalkl arivleme dizgesini de oluturmutur.
Aritmetik tarihinde ayn ekilde ihmal edilemez bir nem tayan
baka bir eski dizge de akl yn dizgesidir; insan onun sayesinde
hesap sanatna balamtr. rklerin kkeninde, rakamlarn henz
bilinmedii alarda ilem yapmak iin kullanlm u boncuklu er
evelerin kkeninde de bu yntem vardr. Ayn ekilde, in'de, Japon
ya'da ve Dou lkelerinde hl kullanlan say boncuklannn atas da
odur.
Ayrca, hesap (calcul) dediimiz zaman, szcn kendisi bizi
uzak alardan gelen bu ynteme gnderir, nk Latince calculus
(hesap) szc "kk akl" anlamna gelir.
Tarihin lk Rakamlar

Tarihin ilk yazl saylamasmn kkeninde de bu yntem bulunur. Bir


gn birka saymann aklna, sradan akllann yerine uzlama dayal
biimler tayan, farkl boylarda, pimemi topraktan yaplm nesneleri
koyma fikri geldi; nesnenin boyutu ve biimi onu bir saylama dizgesi
nin basamaklanndan birinin karl yapacakt: Birler basama iin
bir ubuk, onlar basama iin bir bilya, yzler basama iin bir kre...
Bu, M.. IV. binde, Arap-Iran krfezinin yaknlannda bulunan bir Iran
topranda, Elm'da olmutu. Fikir oktandr ortalkta olduundan ve
bir kil uygarl bile kurulduundan, ayn ada, Aa Mezopotam
ya'daki Smer lkesinin sakinlerince, benzer bir dizge ayn ekilde kul
lanlmtr. Ama bu sonunculann say yetenei onluk yerine altmlk
olduundan, yntem birka aynnt farkyla iletilmitir: 1 iin kk bir
koni, 10 iin bir bilya, 60 iin byk bir koni, 600 iin delikli bir byk
koni, 3600 iin bir kre...

Bu ada bu uygarlklar iyice yaylmt, ama henz yalnzca szl


olarak. Yalnzca "insan-bellek'n ok kstl olanaklarna dayanyordu.
Bununla birlikte, yukardaki temellere dayah hesap dizgesinin, nesne
leri kilden yaplm toplar ierisine koyma fikri sayesinde, ok yararl
olduu grld. Yalnz aritmetik ilemleri yapma gereksinimini deil,
her eit mal saymnn ve tecimsel ilemlerin belgesinin arivlerde
saklanmas gereini de karlamay salad: Denetlemek iin topu kr
mak yeterliydi. Sonra bir gn topun kili zerinde topun iine konan
nesneleri simgeletirme fikri geldi akla; kk bir koni kk bir ker
tikle, bir bilya kk bir yuvarlak delikle, byk bir koni kaim bir ker
tikle, bir kre bir daireyle... betimlendi. Tarihin en eski rakamlar
olan Smer rakamlar, M.. 3200'e doru, ite byle dodu.
Bu tarih yaznn tarihiyle bitiik gibidir, ama elbette onunla ayn
deildir. nk yaz yalnzca grsel betimleme ve dnceyi bellee
yerletirme gereksinimlerini karlamak iin deil (gelimi bir top
lumsal grupta yaayan her insan bu gereksinimleri duyacaktr), ayn
zamanda ve zellikle eklemli dili kaydetmek iin icat edilmitir.
Zeknn artc Deimezlii

Gerek zaman gerek uzay bakmndan biribirinden ok uzakta olan


insanlarn, aratrmalar ve snamalar srasnda, benzer sonulara
ulamak zere nasl ayn yollan izlemi olduklarm grmek arpcdr.
Gerekten insan her yerde bedeni zerinde bir yeri iaret etmeyi,
parmaklaryla saymay renmi, evrensel olarak akllardan, kavk
lardan, ubuklardan yararlanmtr. inlilerde, Pasifik adallarnda,
Bat Afrikallarda, Inkalarda saylanm dml sicimlerin kullan
mna rastlyorsak, ille de bilinmeyen yolculuklar varsaymna bavur
mamz gerekmez. Kertme uygulamasnn da gerek tarihsel gerek co
raf bakmdan geni lde yaygn olduu grlr. Kemik ya da aa
zerine oyma ayn gereklilikleri, ayn glkleri, ayn ralayc zellik
leri gsterdiinden, Avrupa, Asya, Afrika, Okyanusya, Amerika gibi
biribirinden ok uzak blgelerde bulunan nkol kemikleri ya da aa
ubuklar zerinde ayn izgileri, ayn Vleri ve ayn X'lan grmek kim
seyi artmayacaktr. nk bu imler Romallarn, inlilerin, Hindiin'in Khas Bolovenlerinin, Yeni-Meksikadaki Amerikan yerlileri olan
Zunislerin kltrleri gibi biribirinden kkten bir biimde farkl kltr
lerde, ayn ekilde, ada Dalmaya, svire, Kelt obanlarnda da g

rlr. Demek ki, evrensel bir biimde dikey bir izgi araclyla belir
tildiini grdmz "bir says gibi, birtakm saysal birimlerin, he
men her yerde ayn rakamla betimlendiini gzleyince amayacaz;
5 says da, daha az yaygn olmakla birlikte, sk sk yn farkl bir e
it Vyle, 10 says bir eit X'yla ya da yatay izgiyle... betimlenmitir.
Ayrca, Msrllarn, Hititlerin, Yunanllarn, Azteklerin, tabanlar ya
da imlere karlk gelen rakamlar bir dizgeden tekine hissedilir bir bi
imde deise de, en azndan yap bakmndan, tamamen ayn yazl saylamay yaratm olduklarn gzleyeceiz. Smerlerin, Romallarn,
Attikallann ve Gney Araplannm dizgelerinde de yledir. Baka ba
ka kltrlerde bir sr benzer olgu saptanmtr ve bunlar aklamak
iin zorunlu olduu iddia edilen ilikileri varsaymaya gerek yoktur.
Demek ki insanlk belli bir icad ya da kefi, herhangi bir yerde ve
yeryznn herhangi bir halknda yeniden yapma yeteneini srekli
olarak kendinde tamaktadr; sz konusu halkn (ya da bireyin), ba
langtan itibaren, bu icad ya da bu kefi tarih boyunca hi deilse bir
kez yapma olanan bulmu kafalarn koullaryla -ayn deilse debenzer kltrel, toplumsal, ruhsal koullarda olmas bunun gerekli ve
yeterli kouludur.
Ayn lkenin ya da iki farkl lkenin ada bilim adamlarnn, biribirinden tamamen habersiz olarak, hemen hemen ayn anda benzer bi
limsel keiflere ulam olmasn aklayan da budur. Fermt ile Descartes'm analitik geometriyi, Newton ile Leibniz'in tretke (diferansiel) hesabm, Byle ile Mariotte'un gazlara ilikin fizik yasasn, Jo
ule un, Mayer'in ve Sadi Carnot'nun termodinamiin ilkelerini... kefediini dnn.
Bununla birlikte, birok durumda, uluslararas ilikilerin artan ge
limesi sayesinde icat ya da keif yaplr yaplmaz yaygnlam ve b
tn halklarca benimsenmitir; ya da hemen hemen btn halklarca,
nk elbette, salt gelenekilikten tr her trl devrimci yenilii
reddeden kltrler olmutur.
Rakamlar ile Harfler

Olgu, rnein M.. II. binden itibaren, Fenikeliler ya da en azndan


kuzeybat Smileri yazlarn tarihinin son aamas olan alfabetik yaz
ilkesini ortaya koyduklar zaman kendini gsterdi. Bu yenilikteki us
talk ve yalnlk onu bir "icat" olmaktan karp, herkesin gznde par

lak bir rnek deeri kazandrd. Bunun kant, bugn dnya zerinde
varolan hemen hemen btn alfabelerin, brani alfabesinden Arap al
fabesine, Berberi alfabesinden ve Hint yaztlarndan geerek Bat dn
yasnn btn alfabelerinin kkeninde bulunan Yunan alfabesine ka
dar, ondan tremi olmasdr.
Ardndan, Yunanllar, Yahudiler, Hristiyanlar, Araplar ve birok
baka halk saylan alfabelerindeki harflerle yazmay akl ettiler. Bu
dizge harflere Fenike kkenindeki sralanna gre (alar boyunca bu
halklarda dikkat ekici bir biimde deimeden kalm bir sra) l'den
9'a dek, sonra, onlar basamanda 10'dan 90'a dek ve ardndan yzler
de... saysal deerler vermekten olumutu.
Byle oluturulmu saylamalar harflerin saysal deerlerinin st
ste eklenmesiyle iliyordu. Eski Yunan matematikileri, temel
saysal harflere belirtme imleri koyma yoluyla onlar basamann ok
yksek kuvvetlerine ulaarak, bu saylamann kullanmn onluk dizge
erevesinde akla uygun hale getirdiler.
Ama iirsel ve yaznsal kullanmda, zellikle de by, gizem ve k
hinlik alanlannda, bir szc oluturan harflerin deerlerini topla
makla urald.
Bu koullarda, szckler saysal bir deer kazandlar; buna karlk
saylar da simgesel olarak, bir ya da birok szcn semantik dee
riyle yklendiler. rnein, YAHWEH adn oluturan brani harfleri
nin deerlerinin toplamndan baka birey olmayan 26 says (Y + H +
W + H=10 + 5 + 6 + 5 = 26) Yahudiler iin kutsal bir say haline geldi,
braniler, Yunanllar, Latinler, Araplar (aynca Acemler ve Mslmanlam Trkler), gerekte M.. II. binde ba tannlannm herbirine bir
say vermi olan Babillilerin ok eski yaz geleneine kadar giden bu
tr kurgulamalan iyice oalttlar.
Bu ilem, skenderiyeli Leonidas gibi airlerin ok zel trden ya
znsal kompozisyonlarna neden oldu. ok daha sonraki Maripli,
Trk ve Acem airleri ile mezar ta yazclannn kronogram (tarihleri
hem saysal hem anlamsal olarak dile getiren dizeler) yazma sanatnn
kkeninde de bu ilem vard.
Eskiadan gnmze dek eitli blgelerin kabalaclan, gnostikleri, bycleri, khinleri, mistikleri her trden kurgulamalannda, yo
rumlarnda, ngrlerinde, varglarnda bu ilemin sunduu btn
olanaklan kullanmaktan geri durmadlar. rnein gnostikler zm
yolunu bulduklarn, inanlarna gre, btn tanrsal gizleri kavra

makta kullanabileceklerini dndkleri Tann'nn Adn belirleyebil


diklerini sandlar. Zaten birok mezhep (Islamdaki Hurufler, "harfiler" gibi) byle ortaya konmu inanlarn evresinde olumutur ve
bunlarn yandalan, Avrupa dahil, gnmzde hl yaamaktadr.
ilk rakaml alfabeyi yapanlar, Yunanllar ya da Yahudiler, be yz
ya da iki bin yl sonra, Petrus Bungus adl bir katolik tannbilimcinin,
Martin Luther admn 666 deerinde olduunu "tantlamak" (bir ortorafa biraz gzden geirilmi ve dzeltilmitir) iin 700 sayfalk bir saybilim kitab yazma zahmetine katlanacan kesinlikle tahmin etme
milerdi. an "izopsefik" hesaplanna yeni balayanlar iin parlak
bir tantlama: Havari Yuhannaya gre, 666 gerekte Deccal'n, "Kya
met Hayvannn" saysdr... Ama Bungus adl kii bu tutumun ne n
csdr ne de onu kullanacak son kii. Dorusu, baz Hristiyanlann
imparator Neron'un adna 666 deerini bime iine kafay takt Ro
ma imparatorluu andan, peygamberlik taslayan saybilimcilerin
herkesin hesap yapmadan kendi abasyla renmi olduu eyi (yani
Hitler'in gerek Kyamet hayvan olduunu) "tantlamay" baardklan ikinci Dnya Sava ama kadar, bu ilemle dncelerin destek
lenmesine katkda bulunulmutur. Burada byk caddelerde hl kol
gezen, bir ke banda sizi aka zavall czdannzdaki bozuk paralann falna bakmaya aran say arlatanlan sz konusu deil.
Byk Bir cadn Tarihi

Demek ki bu tarihin k yolu mantk olmamtr. Saylama dizge


lerinin icadna ve evrimine yn vermi olan, ilkin saymanlann, ama
ayn zamanda din adamlanmn, gkbilimcilerin, mneccimlerin, ve an
cak son srada matematikilerin kayglandr. En azndan ilk nn
tutucu olduu herkese bilinen bu toplumsal kesimler, kukusuz say
lama dizgelerinin hem sonuna kadar yetkinlemesini hem de halka
yaylmasn engellemitir. Bizim gzmzde ok eksik bile olsa, atalanmzn gznde ok incelmi olan bir bilgi, g ya da en azndan ayncalik kazandnnca, onu paylamak korkun, dine aykn birey gibi g
rnr. Belki de bu konuda, ama baka alanlarda belli bir mandarin ik
tidarnn tutumu hep ayn olmutur.
Ama burada baka nedenler var. Temel bilim bilginlerin bilincinde
ki bir i gereksinimi karlad iin geliirken, bir icat, bir keif ancak
bir uygarln toplumsal isteine yant veriyorsa geliebilir. Bilimin

bir uygarla verip verecei, o uygarl deitirmek ya da altst et


mektir. Bilindii gibi, ileri gitmi bilim adamlar rahat etmemilerdir,
nk toplumsal isten onlar reddetmitir.
Matematiksel dncenin biribirini izleyen aamalarna tanklk
etmek byleyici bireydir. Konumlu saylamay kefetmek tarihteki
halklarn ounun akima gelmemitir.
(Konumlu bir saylama, rnein dokuzun birinci, ikinci ya da n
c basaman birimleri arasna yerletirildiinde ayn deeri tama
d bir dizgedir.)
Gerekte bu temel kural tarih boyunca yalnzca drt kez akla gelmi
tir. lk kez M.. II. binin banda Babil bilginlerinde ortaya kmtr.
Sonra, Hristiyan ann balamasndan biraz nce inli matematikilerce, ardndan M.S. III. ile V. yzyl arasnda Maya gkbilimcile
rince, son olarak da V. yzyl yaknlarnda Hint matematikilerince
yemden kefedilmitir.
Bu drt halkn dnda kesinlikle kimse bir sfr sahibi olma gerek
sinimini yaamamtr. Ama konum ilkesinin kullanmnn dizgeli ha
le getirilmesinden sonra, sfr zorunlu bir kavram olmutur.
Bununla birlikte, yalnzca halk, Babilliler, Mayalar ve Hintliler
bu son soyutlamaya ulaabilmi. inliler onu ancak Hint etkisiyle diz
gelerine sokmulardr.
Ama ne Babillilerin sfn, ne Mayalarn sfin bir say olarak grle
bilir: Bizim bugn kullandmz olanaklarla aa yukar ayn olanak
lar yalnz Hintlilerin sfin tamtr. Zaten kullanmla, zamanla ve
yolculuklarla bir para biim deitirmi Hint rakamlanndan baka
birey olmayan ve Araplann adm tayan rakamlarla ayn zamanda*
Araplarca bize aktanlan sfr da odur.
Biz onu para blk biliyor olsak da, bu tarih bugn kullandmz
ve btn gezegene daha dn yaylm olan bu saylama dizgesine do
ru ok kararl bir biimde ynelir.
Hesap, Rakamlar ve Saylar

Ama aritmetiin btn tarihi "rakamlar" deildir. Bu izgeli (grafik)


simgeler grece ge ortaya kmtr ve saylann saysz betimlemelerin
den yalnzca birini olutururlar. Rakamlann tarihi, modem yazl hesa
bn gelitirilmesiyle biraraya geldii, yapay hesabn byk serveniyle
kendisinden aynld gerek anlamyla "hesabn" tarihine kouttur.

Rakamlarn kabuu olan saylan yle ok kullanyoruz ki, ou kez


onlan, bize kendiliinden gelen ve trmzn ata mirasnn parasn
oluturan hareket etme ve konuma yetenei gibi, insan varlnn
dutan yatknlklan olarak grme eilimindeyiz.
Oysa, uygarlmzn bir ediniminin, icat edilmi ve dil gibi -dil de bir
renim gerektiren baka bir "alet"- aktanlmas gereken bir eyin sz
konusu olduunu tasarlayabilmek iin, okuldaki o sk renimi, saylan
kullanma renimini (zellikle de ocuklukta arpm cetvelini ezber
lemekle geen uzun ve dayamlmaz saatleri) anmsamak yeter. nk
rakamlarn da kendi tarihi vardr. ok uzun, ok karmak bir tarih.
Avrupa'da, ok deil birka yzyl nce, rakamlarla deil, parmakla
ya da levhalar zerindeki iaretlerle hesap yapldn, kertikli ubuk
lar zerinde muhasebe defleri tutulduunu grnce annz belki de.
Ortaada zengin bir tccarn olunun arpma ve blme sanatnn sr
larn ele geirebilmek iin bir dizi yolculukla tm Avrupa'da mekik
dokumas bir yana, yllarca renim grmesi gerekiyordu. Sonu
olarak bu, gnmzn doktorasyla edeerdi.
Saylarn insanolunun ulaabilecei uzaklkta bulduu en kar
mak, en soyut kavramlar arasnda yer ald dorudur. Bu icat, ku
kusuz, insanln en byk fetihi deilse de, en byk fetihlerinden
biridir. nk dil, yaz ve aritmetik arasnda, insann en ok vakit har
cad, sindirmekte en ok sknt ektii, sonuncusudur. yle ki, insan
lar alar boyu ondan gizemli bir korku duymu, hatt ou kez tannsal glerle tek tek numaralan zdeletirmi, saylann simgelerini
adn ve bireyin szde temel bir esi saymaya kadar gtrmtr ii.
rnein Babil mneccimleri, tapnaklanndaki tannlann her birine,
kiiliklerin sradzenini gsteren bir biimde azalarak ilerleyen belli
bir say vermemiler midir (Gn tanns Anu'ya 60; Yerin tanns Enlil'e 50; Sularn tanns Ea'ya 40...)? Belki de bu yolla, en soyut kav
ranlan nitelik olarak onlara ykleyip, tannlann insanlar zerindeki
varlksal stnln belirtmek istemilerdi.
Saylar "bilginin en yksek derecesi" olarak da grlmtr: r
nein byk Platon saylarn kosmik ve i uyumun zn olutur
duunu sylyordu. Bu dnceyi daha sonra "saylarn tanrsal
hakikatlere yaklamann en iyi arac" olduu konusunda bu felsefenin
tm yandalarna gven verecek olan Nicolaus Cusanus yineleyecekti.
Ama dnce yeni deildi. Daha nce Philolaes "bilinenlerden hereyin bir says vardr, nk say olmadan bireyin tasarlanabilmesi

ya da bilinebilmesi olanakszdr" buyurmutu. Bu gizemli felsefeyi "ev


renin gerek yapsn kavramay ancak saylar salar diyen bir dizge
haline getiren saf Pythagoras geleneinde, bu bir inan iiydi.
Yirmi be yzyl sonra, bir gn Bertrand Russell, saylarn ada
bilimde oynad temel rol (zellikle Albert Einstein'n "genel
grelilik kuramn", Max Planck'm "kuantum kuramn", Louis de
Broglie'nin "dalga mekaniini") dnerek, "Modem bilimin en ar
tc yan Pythagorasla dndr" dedi.
Modem simgesel mantn byk kurucularndan biri (dan Russell
sorunu tersinden ele alyordu, nk evreni yneten saylar deildir:
Dorusu, dnya saylarla soyut olarak dile getirilebilen fizik zellikler
tar. nk say nesnelerden deil, nesneler zerinde i gren dn
cenin yasalarndan gelir. Gereklik elbette sayy esinler, ama onu
oluturmaz. nk insanolu bu gerekliin nesnelerini, bilinen
btn ilerlemeleri eksiksiz bir biimde gerekletirmesini salayan
dncenin yaln nesnelerine dntrmeyi bilmitir. Rivarol yle
diyordu: "insan evinde merdivende oturmaz, ama onu kullanarak her
yere kar, her yere ular; ayn ekilde insan akl da saylarda yaa
maz, ama onlarla bilime ve her trl sanata varr."
Son Derece nsanca Bir Tarih

Btn bu alma ve sorgulama yllarndan sonra, galiba bugn


rencilerimin sorularn eskisinden daha iyi yantlayabilirim. Burada
onlara iten bir kanm belirtiyor, btn merakl gen kafalara k
ranlarm iletiyorum. ocuklarn "ocuksu" denen sorularna her
zaman dikkat gstermek ve onlan her zaman yantlamaya almak
gerekir. Ama meraknz uyanmaya grsn, bu sorular sizi gitmeyi
hayal ettiinizden ok daha uzaklara gtrverir. Bu konuda bazen
raklarn byk ustalar olduu ortaya kabilir.
Buna karlk, kimi kez nne kan ilk glk karsnda cesareti
krlan bir ksm genlere de, abalarmn, inadmn ve sabrmn um
duumun ok tesine giden bir baaryla dllendirildiini sylemek
isterim: Bu alma bugn gerek Fransa'da gerek baka yerlerde
tannyor, biliniyor, hatt birok yabanc dile evrildi.
Balangtan beri talihimin bana ok yardm ettii doru, ilkin kar
lk beklemeyen ilgisiyle, anlayyla, bitmek bilmeyen hizmetiyle
bana en deerli destei veren olaanst karm kard karma. Son

ra talih her bir insana tek bir kltr bahederken, ben Fas'ta domak
la Arapay ve o byleyici Arap-slm kltrnn temellerinin nem
lice bir ksmm bilme ayrcalna erdim. brahimolu olduum iin Ibranice rendim ve Yahudiliin ralayc zellikleri olan insanclkla,
hogryle, evrenselcilikle yorulmu derin dnsel ve ahlksal
yapy iyice sindirdim. Ayrca Marib'de dou ve bat kltrlerinin
koyarnda yaadm ve bir bakma dounun kaynaan -ama ylesine in
ce- kafasn Dekartln ve ussal dnmenin derin kalb iinde bir
dzene sokarak, bu kltrlerin biribiriyle uyumlu bir iliki iindeki
temellerini abucak zmlemek istedim. Matematik tutkunu olduum
dan, saylarla, bu karmak dizgenin temel kurallarm saptamam sa
layan bir tanklm vard. Elimden az ok i geldii iin, bu kitaba
can veren saysz izimi, kaligrafiyi ve ekli, kimi kez balanacan
umduum ocuksu izgilerle de olsa, resmetmenin altndan kalkmay
rendim. Ayrca, yllar boyunca, btn bildiklerimi kendilerine borlu
olduum ok sayda sekin bilim adamnn ortaya kard, ou kez
yepyeni deerli bilgilerden, onlarn yreklendirmelerinden, bir zaman
lar karlarnda ders verdiim dinleyicilerin sorularndan ve okur
larmn heyecan verici eletirilerinden, dncelerinden destek aldm.
Editions Robert Laffont'un yardmlarndan, gsterdii titizlikten,
yayncm ve dostum Grard Klein'n sorularndan, tavsiyelerinden,
eletirilerinden, bu kitab deerli koleksiyonuna alarak beni onurlan
dran, almay derinlemesine gzden geiren ve eskisinden yola
karak yepyeni bir kitap hazrlamam iin bana bu olaanst firsat
sunan Guy Schoellerin okusundan, yreklendirmelerinden sz et
meme bile gerek yok.
Gemiin btn bu yanklan gsteriyor ki, ou kiinin teknisyen
toplumumuzun silhlan ve yneyleri olduunu syledii bu kuru, can
sz simgelerden ok baka birey olan rakamlar, ayn zamanda dn,
dlemin, metafizik kurgulamann dayana, edebiyatn malzemesi,
belirsiz gelecein ya da en azndan gelecei kestirme arzusunun iskan
dili olmutur. Rakamlarn iirsel bir z vardr. Szckler kadar ya da
hemen hemen szckler kadar, hem airin gereci, hem saymann ve
bilim adamnn aleti olmulardr. Ayrca, rakamlar, saylama soru
nuna getirilen zmlerin okluu arkasnda yatan evrensellikleriyle,
yava yava ama emin admlarla bugn her yerde baskn km olan
bu zm yoluna doru ilerleyen tarihleriyle, insan kltrnn derin
birliine, dillerin karmaasndan daha iyi, daha ok tanklk eder. On

lara baknca, toplumlarn ve tarihlerin artc bolluu, neredeyse


mutlak bir sreklilik duygusu karsnda silinir gider. Rakamlar in
sann tm tarihi deildir, ama u Goethe'nin, ngiliz donanmasnn
btn halatlarnn bir ucundan br ucuna giden, tahta ait olduunu
kabul etmeden en kk parasn ayramadnz krmz ipi gibi, in
sann tarihini batan sona biraraya getirir, zetler. Rakamlar insan
lktan baka birey deildir.
Bunu da belki en iyi, onlan kefetmeyi renirken, ocuklar his
seder.
nsan ruhunun bu heyecan verici serveninin sonunu bilen bizler
iin, insanolunun deneme-yanlmalarla, kmazlarla, unutularla,
vazgemelerle iaretlenmi bu dolakan, el yordamyla yrynn
tpk bir sarhoun sendeleyerek yryne benzedii bir tarih, geici
yollarla, dp kalkmalarla dolu karmakark, kpr kpr bir tarihtir
bu. nsanlarn ve onlarn kendilerine zg zeklarnn tarihindeki en
baskn izgilerden biri de bu deil mi?

1- Son tarihsel gelimeler, en son kazbilimsel keifler ve halihazrdaki biliim gerekleri (1981de
Seghers'de yaymlanan) ilk Rakamlarn Evrensel Tarihinde ne srlen olgularn ve ok sayda
dncenin sunuluunu tamamen yeniden ele almaya itti beni. Uzun dnme yllarnn rn olan
imdiki yapt, onun btnyle gzden geirilmi, dzeltilmi, bytlm ve tamamen yeniden
dzenlenmi bir biimini oluturuyor. Gerekte daha geni al, daha ansiklopedik bir bakla, akl
talarndan balayp dinlerden ve mistiklerden geerek bilgisayara kadar giden say ve simge alan
larnn oluturduu bu sonsuz mozayiin saysz oluturucu esini kapsamay amalyor. Bu bakm
dan da nc oluyor.
* Ortaada aritmetik, geometri, gkbilim ve mzii ieren drt bilimin ad (ev.)

Birinci Ksm
Rakamlarn Serveni Ya Da Byk Bir cadn yks

1. Blm
Saylarn Budunbilimi Ve Ruhbilimi:
Kkenler zerine Bir Aklama

Say Bilgisinin Sfr Derecesi

Bir zam anlar insanlarn say sayabilm eleri gerekmiyordu.


O nlarn kafasnda say kavram , varsaym am z olanaklysa,
madd okluun bir eit dolaysz algsna indirgenen, nesne
lerin yapsna ayrlm azcasna bal som ut bir gereklik gr
nm tayor olsa gerekti. U zaktan atalarm zn, ok olasdr
ki, saylar say olarak, yani, gn ile gece, bir ift tavan, bir
kuun k a n a tla n ya da bir insann gzleri, kulaklar, kollan,
bacaklan gibi km elerin ortak bir zellik, tam tam na iki ol
ma zellii tadnn bilincinde olmas hi gerekmeden, so
yutlam a yoluyla tasarlayabilecek zihinsel yetenekleri yoktu.
M atem atik bilim inin grece yakn alarda ok hzl, ok a
rtc gelimeler gsterm i olm asndan, basit saylam a soru
nunun m odem insan iin ocuk oyunca haline gelmi olma
sndan tr, bunu kabul etm ek g gelebilir bize.
Gerek kk ocuun d av ran lan zerine yaplan incele
meler gerek ada ilkel topluluklara ilikin budunbilimsel
zmlemeler de bu yaklam glendirmektedir.
Say ve Kk ocuk

Aada ereve iinde grlecei gibi (Hayvanlar say saymay


bilir mi?, s.26) kimi hayvan trleri say kavrayyla az ok donan
mtr: Soyut sayma yeteneinden aynlmas uygun olan ve bizim
daha iyi bir adlandrma bulunmad iin say duyusu diyeceimiz
bir eit gelimemi dolaysz nicelik alglan vardr.
Oysa, st bebeklii dneminde, insan yavrusu bundan bile
yoksundur.

Hayvanlar Say Saymay Bilir Mi?


Uzun zaman haksz olarak zeknn insana vergi olduu, hayvanlara yalnz
igdlerinin klavuzluk ettii dnlmtr; birtakm yaban hayvanlar
nn en olaanst kurnazlklar bile, grece yakn bir dneme dek, hibir zek
belirtisi gstermeyen doutan davranlar diye grlmtr.
Gerekte, ada budunbilimcilerin, ruhbilimcilerin, toplumsal ruhbilimci
lerin ortak almalarnn kantlad gibi,st hayvanlar somut sorunlar zme
yetisiyle donanmlardr. rnein, kamn doyurmak iin kargalarn dikkatini
ekmek amacyla lm gibi yapan a tilkiler filme ekilebilmitir. Yine, tek
bana avlanan Kenya aslanlarnn, avlarn bir aslann pusuya yatt merkez
bir noktaya doru srerken grup halinde avlanmaya baladklar anlatr. st
maymunlar ise, yalnz alet retmeye deil, szl olmayan bir simge kullanma
y gerekli klan pratik deneylerden baaryla gemeyi renmeye yatkndr.
Elinin ulamad muzlara uzanabilmek iin bambu kamlarn biribiri iine
sokarak uzun bir snk yapan maymun rneini verelim. Baka bir maymun in
ce uzun bir tp ierisine sktrlm bir yemi karmak iin, kendi zerine sa
rlm bir demir teli dzeltmeyi akl etmitir. Kimileri de iki tu r saa, iki tur
sola, sonra bir tur saa gibi on kadar dnten oluan karmak yollan izleye
rek, kark labirentlerden baaryla geebilmilerdir. H att kimi empanzeler
de somut durumlara bal soyut bir simgeletirmeyi kavrama yetenei grl
mtr: Her markann rengine ok kesin bir anlam verilerek (bir marka muz,
teki zm, bir bakas su almaya, bir drdncs kafese dnmek iin bir ka
py amaya... yanyor), maymunlara bir datm aygtndan marka alp gelme
leri retiliyor ve grlyor ki bu hayvanlar her bir parann neye yaradn
ok iyi anlyorlar; hatt bazlar, karnlan doydu mu, ileride kullanmak zere
marka toplamaya balyor.
Hayvan davranlarnn incelenmesi grece yeni bir alandr, ruhbilimcile
rin inam yalnz benzerleriyle karlatrarak deil, onu canl varlklar btn
ierisine yerletirerek de tanmlama isteinden domutur. Hayvan sabrl, de
netlenmesi kolay bir deney malzemesi oluturur. Onunla, deney koullanm
sonsuza dek deitirebilir, bunu u snrlanna dek gtrebiliriz. Ustaca ara
trmalar, hayvann refleks davranlarndan balayp renme, bellek, dil ya
da akl yrtme gibi karmak beyin ilevlerine dek neleri gerekletirmeyi ba
ardn gn na karmay salamtr. (J.Feller). Bu alan byle bir sr
kolaylk salyor. Hayvanlann birtakm zellikleri insanlarda da bulunduu,
insann ok sayda gizilgc hayvanlarda zaten var olduu iin, trlerin evri

minde kullanlan modelleri izleyerek, insann ruhsalln, zdevinimlerden ve


duygusal kklerden balayan gelimesini kavramakta deerli anahtarlar veri
yor zellikle.
Bununla birlikte, bu ortak noktalara sakmmla bakmak ve ok acele varlan
sonulara gvenmemek yerinde olur, insanla hayvan dizgeli olarak ve tam ta
mna biribirine yaklatrma dknlnn nereye gtrebileceini bilirsiniz.
Sirk hayvanlan bunun ralayc bir rneini oluturur. Bilgin denen bu hay
vanlar hakknda, geen yzyldan beri, verimli olduu kadar ipe sapa gelmez de
olan belli bir edebiyatn yandalarnca, ne akla gelmedik savlar ortaya atlmtr.
Kimileri saylarn biribirini izleyen dzgn srasyla, birden ona kadar ka
birim varsa o kadar ayaklarn vuran kimi kpekleri rnek vererek, bunlann
say sayabildiklerini ve ona kadar saylan kavrayabildiklerini ileri srm
lerdir. Ama efendilerinin ynetiminde pek ok kez havlayarak saydklann
grnce, ya da daha iyisi, iitince, abucak anlalr ki, bu yazarlar gizleme sa
natnda olduu kadar hayvanlan eitme sanatnda da usta birka hokkabazn
enayisi olmular. Kimi yazarlar da, toplama, karma, arpma yapmakla kal
mayp problem zebilen ve kare kk, kp kk hesaplayabilen^!) birtakm k
pekleri, atlann ya da fillerin grlmemi hnerlerini verek -ktla
bavurup, okurlann ustaca aldatmaya almadlarsa- byk bir saflk rnei
gstermilerdir. Hatt, kimilerinin kafasnda harfleri ve alfabeyi tanma ve
kullanma gc bulunduunu, bu hayvanlara gerektiinde istedikleri eyi bil
dirmek iin yaz yazabildiklerini ileri srmeye kadar vardrmlardr ii. Bu
lkrdlara boluu ve ocuksuhu yle ak ki, stnde durmaya demez.
zellikle seyirciyi artmaya ynelik byle numaralar gerekte hayvan ei
timi alanna, en ok da ktlk alanna girer.
Baka bir an rnek, yaptklan ilk bakta artc gelebilen, yabanans
adyla bilinen bcek rneidir. Ana an, diye anlatyor T. Dantzig, yumurtalannn her birini bir delie brakr ve yanlanna yavrulara yumurtadan knca
yiyecei belli sayda trtl koyar. mdi, bu yabananlannm herbir trnde, bu
trtllara says dikkat ekici bir biimde ayndr: Kimi trler be, kimileri oniki tane ngrr, kimileri ise delik bana yirmi bee kadar gider. Ama en ilgin
rnek erkei diisinden daha kk olan, Genus eumenus denen trdr. Ana
gizemli bir igdyle u yumurtadan erkek mi dii mi kacan her zaman bi
lir ve yiyecek deliklerini ona gre seer. T rtllara ne boyunu ne trn dei
tirir; ama yumurta erkekse be trtl, diiyse on trtl koyar.
Yabanansmn bu yapt son derece incelmi olsa da, bir itiraz gelir dayatr:
Yabanansmn davran bilinli deildir; yaplan ey temelde bcein yaam

nn genetik bir ileviyle ilgili bir srece bal olduundan, davran tamamen
bcein zdevinimlerine dayaldr.
Buna karlk u rnek daha anlamldr: Grece daha basit koullarda, evcil
bir hayvann, rnein kpein, kedinin, maymunun, tank olduu kstl bir
kme iindeki bir nesnenin kayboluunu abucak farkettii grlr. Baz t r
lerde, ana yavrularndan birinin mi yoksa birkamn m kendisinden alndn
bildiini ak bir davranla kantlar.
Bu kez davrann bilinli olduu ve say kavramnn onlara hepten yabanc
olmad aka grlr: Hayvan ikinci kez alglad, sayca kk bir biraradalm, bir ya da birka oluturucunun karlmasyla bir deiiklie urad
n bilmesini salayan doal bir yatknlk tar.
Bir n retimden gemi baz kularda daha da belirgin bir yetenek saptan
mtr. ok sayda ustalkla yaplm deney, yiyeceini iki kk tahl yn ara
sndan semeyi renmi bir saka kuunun, genel olarak birden, ikiden,
drd ikiden, drd ten ve alty ten ayrmay baardm gstermitir.
n retim olmakszn birden e ya da drde kadar giden somut nicelikleri
aka tamyabilen blbllerin, saksaanlarn ve kargalarn durumu daha da
dikkate deer. te nl bir rnek: Bir ato sahibi atonun gzetleme kulesine
yuva yapan bir kargay ldrmeye karar vermi. Kuu birok kez anszn yaka
lamaya alm, ama o yaklanca karga yuvasn terkedip yakndaki bir aa
ca konuyor, adam kuleden aynlr ayrlmaz geri dnyormu. Sonunda bir gn
bir hileye bavurmu adam: Arkadalarndan ikisini kuleye karm; bir sre
sonra biri ekip giderken teki kulede kalm. Ama bu oyunu yutmayan karga,
yerine dnmek iin kincinin de gitmesini beklemi. Sonraki sefer ikisi daha
sonra uzaklaacak olan kii klm: nc adam kargay yakalama frsat
bulurum diye bekleyedursun, kanatl kurnaz ondan ok daha sabrl km.
Deney birok kez batan alnm, ama hep baarsz. Sonunda hilenin drt ya
da be kiiyle ie yarad, kargann ayn anda ya da drt kiiden fazlasnn
varln grsel olarak kavrayamad ortaya km.
Bu davranlar ok ilgin, nk hayvanlarda zaten bulunan insan gleri
nin modellerini oluturuyorlar.
Evcil hayvanlar rneinde kmelerin eitlii ya da eitsizlii kavramnn
gelimemi bir eit algs sz konusu, ama ancak sayca dk beklemelerde
kendini gsteren bir alg.
Saka kularnda kavram ok daha belirgin: Geri kuun beyninde olup bi
ten eylerin dorudan bir lmne karlk gelmiyor, ama burada artk bu
eylerin niteliinin yaln bir algs yok, eitlik ve eitsizlik duyusu da yok; bas

baya bir art ya da eksi kavray var. Bir de eitilince, bu kular (grece
imiz gibi, belli bir eiin tesinde bir lm ieren) nicelik algs ile, yalnz
her trl lm deil, bu art ya da eksi leini de darda brakan nitelik
algs arasndaki ara algyla, bir eit younluk algsyla donanm hale geli
yorlar. Bununla birlikte bu alg olduka duyulur farkllklarda kendini gsteri
yor, nk ku be ile drd, yedi ile bei, sekiz ile alty, on ile alty her za
man kartracaktr. Baka deyile, iki bekleme arasndaki younluk fark ye
terince oksa (rnein ile drt srasndaki gibi), saka onu dorudan doruya
alglar, ama azalnca bunu yapamaz hale gelir.
Kargalar ise ok daha fazlasn yapabilir. Iralayc kurnazlklarndan, eit
lik ve eitsizlik duyularndan baka ve tadklar belli bir younluk duyusunu
gelitirme olanann bulunmas dnda, bu kularn, ayn yapdaki elerden
olumu iki derlemin greli nemini gerek uzay gerek zaman bakmndan ayrdetme yeteneiyle donanm, hatr saylr bir bellekleri vardr. Bununla birlik
te kargalar bizim gibi say saymazlar, nk soyutlama ve genelleme yetisin
den yoksundurlar, dolaysyla, ne olursa olsun mutlak bir nicelik tasarlayamazlar. Ama yine de kimi somut nicelikleri alglayabilirler. Daha nceki yat
knlklardan ok daha fazlas, gerek bir say duyusu sz konusudur burada.
Demek ki, baz hayvan trleri say kavrayyla az ok donanmlardr, ama
bu kavray dolaysz bir algyla bir bakta tannabilen sayya indirgenmi bu
lunan ok dar snrlar iinde kalmtr. Gerekte hibir hayvan say saymay
bilmez ve sayamaz, nk E. Goblotnun belirttii gibi nesnelerin niceliini ni
teliinden ayran bu soyutlama, insan zeksna zg bir zelliktir. Soyut say
ma yetisi ok karmak bir zihinsel sre gerektirir ve insan zeksmn grece
yakn zamanlardaki bir edinimidir.
Gerekten, hayvan zeks znde pratiktir: Ancak somutta rah at eder.
Hayvanlar, hatt en gelimi olanlar bile, diyor P.Oleron, zihinsel edimlerin
de duruma ok bah kalrlar ve insana zg eyler olan geri ekilmeyi, uzak
durmay bilmezler. Hayvan ancak somut yetenekler gsterebilir. Kavramsal
zek hayvan iin zellikle kusur oluturur. nk bir hayvan soyutlama yap
may bilmedii iin, szl, tamamen simgesel bir malzemeyi kullanmaya yat
knl yoktur: Belli bir nesnedeki belli bir zellii ayrca ele almak zere ayramayacaktr...

in san yavrusunun, hayvanlarn tersine, doutan ok az ye


tenei olduu dorudur. Buna karlk onda hayvanlarda bu
lunm ayan birey vardr: in san yavrusu uygarln tm fetihle
rini aam a aam a zmleme, yeniden yaratma gcn kendinde
tohum olarak tar. evresindeki (yetikin ve ocuk) kiilerin, evrimi
nin elverili bir annda bir eitim sayesinde ve uygun bir retimle
gelitirmesini salayaca kaltmsal bir gizilgtr bu. Ama bu ola
naklar ancak ocuk srekli olarak toplumsal bir ortamla1iliki iinde
olursa, bu gerekli ve yeterli koulla serpilip geliebilecektir; nk P.
Chauchardm dedii gibi, insan tamamlanmam, olgunlamam,
yalnzca olanaklar bakmndan zengin bir beyinle doar; bu olanaklar
da, evresindekileri taklit ederek gelitirmeyi renecektir.
Bununla birlikte, ocuun bir yetikinin kk bir modelinden ba
ka birey olmadn, bir tek yargdan ve bilgiden yoksun olan sizin be
nim gibi bir insan olduunu da sanmayalm. ocuk ruhbilimi, tersine,
kendine zg dnce yapsyla, kendine zg ruhsal yasalaryla ve
apayr zgnlyle ayr bir dnyada yaayan bir bireyin sz konusu
olduunu kantlamaktadr. stelik yetikin o dnyaya giremez: Bir
zamanlar kendi de ocuk olduu halde, ocukluuna ilikin anlar ya
nltc olduundan, bu gemiin yeniden kurulmas yetikinlere zg
bir dnme biimiyle, ok bulank bir grntyle gerekletiinden,
geriye doru ilem yapamaz.
Ama ocukluk st bebeinin bir gn yetikin haline gelmesi iin zo
runlu aamadr. Koskoca bir hazrlanma ve yeniden yaratma alma
sna karlk gelir; insan zeksnn eitli gelime aamalarn barnd
ran, uzak atalarmzn ok eski alardan bu yana geirmi olmalar
gereken evrimin biribirini izleyen aamalarnn kukusuz yeniden ge
ildii ok uzun bir hazrlk dnemidir.
insann uyum salamas gerekecek karmak kltrel yaplar an
lamas ve zmlemesi iin bu uzun dnem gereklidir. Dorusu, insan
yetikin anda esnekliini, (E. Claparedein dedii gibi) olumaya
yatknln yitirmitir. ocuk renir, yeniden yaratr, yenilik yapar.
Edinimleri sayesinde, gemi kuaklardan ald miras sayesinde iler
lemeye yol aar. ocuk hem sonu hem nszdr der A. Gesell. Geli
menin ayn anda her alanda olduu bu dinamik ve son derece zengin
dnemde (eitimcilerin de belirtmi olduu) byk aama grlr:
yana dek ilk ocukluk, yandan alt ya da yedi yama dek
ikinci ocukluk, ergenlikle sona eren nc ocukluk. ocuun geli

mesi ilerleyen bir farkllama sreciyle olur. Stten kesme ocuun


anasndan farkllamasn ve gerein tam olarak bilincine varmasn
salayan ilk ruhsal olgulardan biridir. Ruhdevimsel (psychomoteur)
alanlarda (elin kullanm, ayakta durmann ve yrmenin renilme
si) ve szl alanlarda (szckler, tmceler) gsterilen ilerlemelerle ev
reni geniler, ilgileri artar, dn salamlar. yanda kiilii
ni kefeder ve ben ya da beni-bana adllarm kullanarak, kendini bi
linli olarak tekinin karsna koyarak bunu benimser. Bu andan ba
layarak, edinimleri gittike daha hzl bir ritmle olur. Ama insann
dnsel ve duygusal gelimesi dzenli, izgisel bir modele gre ol
maz; bu gelime her seferinde bir ilerlemeyi ve btndeki yeni bir
dzenlenii ieren birtakm aamalardan geer. Piagetye gre, ocu
un dnsel gelimesi ok belirli be aamadan geer:
1- ocuun para para alglardan yola karak nesne kav
ram m ve b akalarnn im gesinden ayr olarak kendi benini
oluturduu (doumdan iki yana dek uzanan) bir sensorimotrice dnemi.
2- Tem elde benm erkezli ve insanbiim li bir d n n
(Anne bak, ay peim den geliyor!) baskn olduu (iki yan
dan drt yana uzanan) bir hazrlk aamas.
3- Akl yrtm enin bulunm ad dnsel kavray dne
mi, sezgisel dnem (drt yandan yedi yam a dek): ocuk d
nceyle ak bir biimde tasarlayam ad eylemleri gerekle
tirir, rnein bir svy farkl biimdeki bir kaba aktarm ak gibi
(hacmin biimle birlikte deitiini sanr).
4- B irtakm kavram lar (snf, dizi, say, nedensellik) edin
mi olm asna karn, dnm enin som uta bal kald somut
ilemler aamas (drt yandan onbir yana dek).
5- Biimsel ilemler dnemi (onbir ile ondrt ya arasnda,
ergenlik dolaylarnda ortaya kar). D nm e soyutta iler,
varsaym lar oluturur, onlar sn ar (N. Sillamy).
Beikteki yeni domu ocuk evresindeki dnyay ancak
k ve grlt farkllklaryla alglar. Sonra nesneleri ve ses
leri gittike daha seik iitmeye balar.
A lt ile dokuz ay arasnda ise, bebek evresindeki nesnele
rin ve kiilerin kaplad uzay hakknda, az ya da ok, belli bir
toptan deerlendirme yapmay renir. Dnya ile tanr, ya
va yava ilikiler kurm ay, arm lar yaratm ay, farkllk-

la n ya da benzerlikleri alglamay renir. Gerek yaps gerek


saysyla tank olduu varlklarn ya da nesnelerin olutur
duu grece kstl bekler tasarlar. rnein bu y ata genel
olarak daha nce biribirinden aynlm kimi benzer nesneleri
tek bir bekte biraraya getirebilir. Tandk km elerin birin
den birey eksilirse, hem en farkeder. Ama bir para nesnele
rin b ir nitelii gibi, yaln olarak duyum lanan ve alglanan sa
yy henz soyut bir biimde dnm em ektedir. Asal saylar
dan birini gstermek iin on parm an kullanm ak aklna bile
gelmeyecektir.
Dokuz ile onsekiz ay arasnda, gittike ilerleyen bir biimde,
bir, iki ve birok nesne arasnda bir ayrm yapmay, az sayda
varlktan ya da nesneden olumu iki derlem in biribirinden
farkn bir bakta grmeyi renir. Ama saysal yetenekleri
henz yle dar snrlar iindedir ki, saylar ile o saylarn tam
olarak says olduu derlemler arasnda ak bir ayrm yap
m as olanakszdr. B aka deyile, ocuk doal tam saylarn
treyi ilkelerini (2 = 1 + 1; 3 = 2 + 1; 4 = 3 + 1 ...) kavram ak
iin yeterli gelime derecesine ulam adka, saylar onun iin
hibir zam an oynad elerin yapsndan ayrlm ayan kmesaylardan baka birey olmayacak, onlar ancak yan yana
getirme ilkesiyle (rnein, birer birer sralanm nesnelerden
oluan iki bein varlyla) tanyacaktr.
Bu dikkat ekici olguyu ben de birok kez gzleme frsat
buldum: ocuk konumay ve b tn asal saylan adlandrm a
y renir renmez, balangta genel olarak saysn simgeletirm ekte byk bir glkle kar karya kalr. Elbette
bir ile ikiden balayarak, am a nc sayy u n u ta ra k sa
yar: Bir, iki, drt! Saduyusu birden drde k ad ar somut nice
likleri grsel olarak tanm asna olanak salad halde, henz
soyut saylar hakknda en ilkel bilgi aam asndadr: Birlik,
ikilik ve okluk ile snrl olan aama.
B una karlk, bu aam ay aar am az (Piagetye gre, ile
drt ya arasnda olur bu), ksa srede sayabilecek durum a
gelir: B undan byle, soyut say k av ram nn derlem lerin h e
men hem en yalnzca algsal grnm zerindeki arta n ege
menliinde kaynan bulan tem el ilerleme gerekten balar.
Bylece ona gerek bir soyut hesap renimine giden yol a-

lir. B undan tr, eitimciler bu yataki kk ocuun hesap


ncesi dnsel aamada bulunduunu sylerler: ocuk nce,
zellikle de parm aklarna dayanarak, ona kad ar saymay, son
ra, say soyutlam asna ulat lde, say dizisini giderek a r
ta n biimde uzatm ay renecektir.
nsan Bedeni ve Aritmetik renimi

Georges D uham el, oullarnn ocukluuna ilikin kk


bir an kitapta, am baba dedikleri B ernardn, daha sayla
rn adlarm bile bilmezken, parm aklarm kullanarak, sayla
rn doal sralanm a ilkesini az ok nasl bildiini gsterir bize:
Balang hep g olur. am baba kendince synlverir g
lkten. yle der:
- eker alm aya geldim. Herkese birer eker ver.
- Ka tane?
- Bir, bir ve bir.
Bu ak ise de, henz gerek aritm etik deildir. Derken,
parm aklaryla saymay renir. Ona kendi ya, M arysein ya
, Robertin ya sorulduunda, yeterince tam olarak, u ya da
bu sayda parm an gsterir. B ir el yetm ez, tekine geer.
Sonra birdenbire iler karm aklar:
- Jacqueline ka yanda?
Bir saniye dnr ve yantlar:
- Haa! Jacqueline iin kk ayak parm a gerekir!
Bu arad a aritm etik reniminde elin ve daha genel olarak
bedenin oynad roln apayr nemini belirteceiz. Bu ale
tin kullanm ndaki bir k u su r ou kez bu renimde cidd k a
rklklara yol aar:
Bebek kkken p arm ak lary la oynar diye aklyor L.
Weyl-Kailey. Bu onun bedenine ilikin ilk kavram dr. Sonra
dnyayla, zellikle de elleriyle tan m ak iin hereye doku
nur. G nn birinde iyi birey yaptn sanan ve m atem atiin
dilediince soyut olmasn isteyen bir retmen, ocua p ar
m aklaryla say saymay yasaklar. F arkna varm adan, ocua
kendi bedeniyle birlikte bedeninin m atem atikle ilgili b t n
arm larn da yasaklam olur. Benim nmde ellerini ye
niden kullanabildikleri iin rah atlay an ka ocuk grdm: On-

la n n bedenleri kabul grmt... Uzay-zamansal glkler de


h er t rl m atem atik almasn engelleyebilir, ...den kk
ya da ... den byk kavram larn kavram aktaki sknt say
nn kendisini, ilemleri ve bantlar da etkiler. Saynn birler
hanesindeki rakam saa, yzler hanesindeki rakam sola yazl
maldr: Sa solu k artran ocuk saylan yanl yazacaktr
ve bir ileme nereden balayacan zar zor bilecektir. H att
ynn bulm akta glk eken yle ocuklar vardr ki, karm akank bir biimde, nce sa utaki rakam , sonra sol utakini, sonra ortadakileri toplar ya da arparlar. Kimi ocuklar
da byk rakam kk rakam dan k an r ya da tersine, bir
yle bir byle, yahut hi aynm gzetmeden ilem yapar. De
mek ki ocuun bedeninin kt kabul edilmesi, sayy da, her
t rl akl yrtm eyi de k arm k an k edebiliyor.
Say ve Yaban Dnce

ok sayda ada ilkel topluluk, kavram sal ve soyut g


rnm yle dnlen saydan eit lde uzak grnm ekte
dir. Say gerekten duyum lanm akta ve alg lanm aktadr:
Biraz bizim bir kokuyu, bir rengi bir grlty ya da bir bire
yin y ahut d dnyadan b ir nesnenin varln algladmz
gibi, niteliksel bir biimde kavranr. Baka deyile, bu yaban
la r, dorudan bir zne nesne ilikisini izleyerek, grsel alanla n n d ak i grnm deiikliinden etkilenirler ancak. Soyut
saylan kavram a yetenekleri, doal donanm lanm n bir bak
ta tan m alan n a izin verdiiyle snrldr.
Ama bu onlann hibir nicelik dnm edikleri anlam na gel
mez. Ancak, varlklarn ya da nesnelerin okluu niceliksel
olarak deil, hibir tekil farkllk gzetmeden, niteliksel ola
ra k hesaplanr. Byle bir asal hesaplama hibir zam an soyu
ta ynelik deildir, elbette gz nnde bulundurulan kategori
lerin yapsna gre deiiklik gstererek, hep somut btnler
le ilgilidir.
L.Levy-Bruhln aklad gibi, "gerekte, ilkel ok belirli
ve yeterince k stl sayda v arlk la rd a n ya da nesn elerd en
olumu bir bekle ilgilendi mi, o bei onu ralayan hereyle
birlikte akim da tu tar. O bee ilikin tasan m m d a bu varlkla-

n n ya da nesnelerin tam am bulunur: O bei ondan bir ya da


birka fazlasn ieren bekten ve ondan bir ya da birka eksi
ini ieren bekten ayran bir nitelik gibidir bu. Ardndan, bu
bek yeniden gz nne geldiinde, ilkel onun tam olup ol
madn ya da eskisinden daha m kk daha m byk ol
duunu bilir".
Bir, ki... ok

XX. yzyln banda, birok ilkel2 topluluk henz soyut


say bilgisinin bu sfir derecesindeydi.
rnein Gney A frikadaki Boim anlar, O rta Afrikadaki
Zulular ve Pigmeler, Brezilyann Botokudolar, Ate lkesi
nin Kzlderilileri, A vustralyann K am ilaraylar, A randalar,
(A vustralyada York B u rn u y arm ad asn n yak n larn d ak i)
M urray adalar yerlileri, Seylann Veddalar ve bir sr uy
garlam am baka k lt r byleydi.
I.B. Tylora gre Brezilya Botokudolarnm dilinde tam ta
m na iki say ad bulunuyordu; tek iin bir ad, ift iin bir ad.
Bu szcklerden yola karak, iki ve bir ve iki ve iki gibi
birey eklemleyip ve drt saylarn dile getirmeyi b aar
yorlard. M ilyonlarca trilyon t r n d en nicelikleri tasarm la
m ak bizim iin ne denli zorsa, bu halkn yeleri iin de drt
ten byk bir saynn ak bir tasarm n oluturm ak o denli
zordu. yle ki, bu niceliin tesine geince, kimileri, biraz da
b ataki salar gibi saysz dercesine, salarn gstermekle
yetiniyordu.
Yine, A. Sommerfelte gre, A vustralyadaki A randa kabile
sinin yeleri yalnz iki say ad biliyorlard; bir iin ninta
ve iki iin tara. ve drt saylar yle syleniyordu: Tarami-nirta (iki ve bir) ve tara-mi-tara (iki ve iki). Ama Arandacanm say adlar dizisi burada duruyordu. tesi belirsiz
likti: Bunun iin ok, birok... diye evrilebilecek szckler
ya da deyimler kullanyorlard.
B ir ta n e daha: G. H u n ta gre, M urray A dalar yerlileri
bir ile iki iin netat ve neis szcklerini, ile drt iin
neis-netat (2+1) ve neis-neis (2+2) deyimlerini kullanyorlard.
tesi iin kalabalk gibi birey sylyorlard.

Son olarak Torres Boaznn batsndaki baz kabilelerden rnek ve


relim: A.C. Haddona gre, bu kabilelerde mutlak niceliklerle ilgili sz
l anlatmlarn tamam unlard: Urapun (bir), okosa (iki), okosaurapur (iki-bir) ve urapur-urapun (iki-iki); tesi iin ok anlam
na gelen ras deniyordu.
Saylara ilikin szl anlatmlarn bu apak yoksulluu soyut say
lan tasarlamaktaki dnsel bir zayfl da ele vermektedir. Kimileri,
uygarlatrma amacyla birok kez onlara bizim aritmetiimizin te
mel elerini retmeyi denemi, ama bu yerliler bizim say adlanmz
araclyla saydmz gibi saymay inatla reddettiklerinden, bu giri
imler baanszlkla sonulanmtr.
M. Dobrizhoffer bu olguyu zel olarak bir zamanlar imdiki Santa
Fe ve Chaco eyaletinde (Arjantin ile Paraguaydan Bolivyaya kadar)
oturan Abiponlarda ortaya koymutur: Aritmetik bilmemekle kalm
yor, ondan tiksiniyorlar. Bellekleri onlan genellikle yanltyor (nk
tank olmadklan ilemler yapmaya zorlanyorlar). Saymak zorunda
kalmaya katlanamyorlar: Canlarn skyor bu. Sonra da kendilerine
sorulan sorulardan yakay syrmak iin, ister kendileri yanlyor, ister
soru soran yanltyor olsunlar, herhangi bir sayda parmak gsteriyor
lar. ou kez, sizin istediiniz say geiyorsa, bir Abipon, parmaklann gsterme zahmetinden kurtulmak iin barr: Pop (ok), ik
leyekalipi (saysz). Yazar tamamen benzer olan Gney Amerika
kltrlerini derinlemesine ele alyor ve bu tanklyla, bu ilkellerin,
kendilerine retilen say adlarn ne yapacaklarn bilmediklerin
den, bizim aritmetiimizin soyutlamasnn ok gerisinde kaldklann
gsteriyor: Gney Amerikallar, Abiponlar gibi, kendilerine says
drd geen nesneler hakknda soru sorulduu zaman hemen yantl
yorlar: Saysz. Genellikle onlara mzik, resim, heykel retirken
aritmetiktekinden daha az sknt ektik. Hepsi saylan spanyolca di
le getirmeyi biliyor; ama say sayarken o kadar sk kantmyorlar ki,
byle konularda onlara inanmak szkonusu olduunda ok kuku du
yabilirsiniz.
Bizim soyut adan grdmz saylar elbette bu yerliler iin kul
lanmay bilmedikleri, zaten gerek de duymadklan bir alet oluturu
yordu. Ama aleti kullanmaya gerek duymamalarnn nedeni, zellik
le, onlar iin ok ok karmak oluuydu. Haksz de deiller: Saylar
her zaman insanlann ulaabildii kavramlann en soyutlan arasnda
yer alr. Zaten szcklerin, harflerin ve rakamlann retimi arasnda

olduka geni bir zaman aralna yaylan ve ocuklarmz iin en b


yk glkleri tayan da bu sonuncusu deil mi? Tarihsel adan: Dil,
yaz ve aritmetik arasnda, insanln zmlemekte en ok skntsn
ektii, kukusuz bu sonuncusudur.
Say Duyusundan Daha Gl Bir Duyu

Bununla birlikte, bu topluluklarn elinde temel bir aritmetik kural


vard ve drtten sonrasna dzgnce uygulandnda ok daha yksek
saylara ulamay olanakl klabilirdi. Buna ikili taban ilkesi diyoruz:
Gerekten, bu ilkeye uyarak, be iki-iki-bir diye, alt iki-iki-iki di
ye, yedi iki-iki-iki-bir diye... dile getirilemez miydi? Bu yerlilerin so
yut saylar hakknda henz en ilksel bilgi aamasnda, bir ve ikiyle s
nrl olan aamada bulunduklarm unutmak olurdu bu diye yantlar
tam olarak L. Gerschel. nk bu ilkeller, say olgusunda, yalnz teki
ve ifti tasarlyorlard.
Torres Boaznn bat blgelerinde yaayan kabilelerin yelerini
gzleme frsat bulmu olan A.C. Hadolun, bu kabilelerde ikili bek
lerle ya da ift ift saymaya ynelik belirgin eilimi saptamtr. Bu
olguyu ayn ekilde birok Pasifik topluluunda M. Codrington da gz
lemitir: York Dukal adasnda ift ift saylr ve iftlere tad sa
yya gre farkl adlar verilir. Polinezyallanf usl ise, diye ekler, u
kadar nesnenin deil, u kadar iftin sz konusu olduunu sezinleten
saylar kullanmakt. Baka bir tanklk, Avustralya kabileleri hak
knda Currun almalarn anan T. Dantzigin tankldr. Dantzig
bunlarn ounun ifter ifter saydn syler ve u ok ilgin dei
niyle szn tamamlar: Bu yerlilerde bu alkanlk yle kklemitir
ki, yedili bir sradan iki inenin kaldrldn nadiren farkederler,
ama bir tanesi karld m hemen grrler.
Bu yerlilerde demek ki iftlik duyusu say kavraylarndan ok da
ha glyd. ile drd (soyutlayc bakla kavramadklar, ama
saduyularnn grsel olarak, yani bir bakta tanmalarm salad
saylar) dile getirmek iin bu iftlerin kavramlarndan baka bireye
bavuruyorlard; yalnzca tek ile ifti, sonra da ifti kendiyle yan yana
koyuyorlard. Bizim iin ve drt diye gsterdiimiz zaman tam
say zellii kazanan iki-bir ve iki-ikinin kavramlar onlar iin
iftler oluturuyordu. Buradan itibaren -bu yerliler ancak ayr bir e
yi ya da bir ift eyi tasarlayabildikleri ve adlandrabildikleri iin-

nasl olup da, srasyla 2 - 2 - 1 ve 2 - 2 - 2 diye zmlendiinde,


eli diziler halinde sergilenecek olan be"in ve altnn kavramlar
na ulaabildiklerini anlamakta glk ekeriz.
lkel Kltrler ve Uygar Toplumlar

Buradan yola kp, bu insanlarn zihinsel etkinliini bizimkinin ge


limemi bir biimi olarak, insan trnn ilk rneklerinin varsaylan
durumnun evrimlememi bir biimim karmza karan ocuksu bir
durum, neredeyse bir hastalk durumu olarak grmeye varmak iin,
gemii inceleyen birtakm budunbilimciler ile toplumbilimcilerin, il
kel szcn harfi harfine alarak atmakta sabrszlandklar tek bir
adm kalmt.
Uzmanlar (zaten kendisi de tamamen uygunsuz olan) ilkel teri
miyle, uygarlmzn kltrel katksn grmemi insan topluluklar
nn yelerini adlandrrlar bugn; uygarlmz iyice iimize ilemi ol
duu iin de, bu adlandrma ok ak gelir bize.
Aslnda byle bir zihin yaps zekdan hi de yoksun deildir: Hereyden nce ok gelimi bir mant ve belli bir dereceye kadar bir
kavramlatrma eilimi vardr. Fransz budunbilimci C. Lvi-Strauss,
Yaban Dnce adl yaptnda bunlarn deerim ortaya koymakla kal
mam, bizim uygar topluinlanmzn birtakm dnme ve anlatm bi
imleriyle ban da gstermitir.
Daha nce vurguland gibi, her kim bu ilkel kltrlerden bi
rini incelemek isterse, onlann metafizikleri, kendi dnya anlay
lar iine girmedike ve onlann zihinsel yapsn bizimkiyle kkten
bir biimde kar karya koymaktan vazgemedike, geerli sonu
lara ulamay beklememelidir. nk ok eski alarda donup kal
m bir durum olmak yle dursun, bu insanlann kendi tarihleri
olmutur ve belli bir anlamda, kendilerine zg olan ve hep ken
diyle tutarl kalm bir dizgeye uygun olarak kendi felsefelerini
kurmulardr kafalannda.
Bunun iin bu insanlara ilkel terimini yklerken her trl gerekli
nlemi almalyz. Ar olduu kadar haksz da olan deer yarglan saanz ortala; bir zamanlar bu insanlan srf uygar denen toplumlarla ayn yaam biimini, ayn ltleri, ayn dnme biimlerini pay
lamyorlar diye hemen hemen horgryle geri toplumlar diye nite
lerken yapld gibi.

ileri denen ok sayda halk, aslnda, ok daha az evrimlemi toplumlarda bulduumuz gerekelerle, ilkel diye nitelenebilecek birta
km ralayc zellikler gsterir.
Tersine, ilkel" diye yarglanan toplumlar, srf avadanlklarnn ve ya
ama aralarnn genel zelliklerine verdikleri nemden tr, ok daha
ileri diye, sfat olmayan bir sfatla dnlen topluluklarda bulamayabi
leceimiz grece eksiksiz teknikleri son derece iyi kullanabiliyorlar.
Bugn, gemitekinin tersine, uygar toplumlar ile ilkel toplum
lar kkten bir biimde kar karya konmuyor artk: Modem dnya
nn byk dnce akmlan gsterdi ki, uygar denen insan gizemli
dnceden her zaman tamamen kurtulmu deil ve byk ortaklaa
mitoslar kimi zaman tek tek insanlann kafasn boyunduruu altnda
tutmaya devam ediyor.
Saylan Dorudan Alglamann Snrlan

Kendimizi saylar dolaysz tanmayla ilgili doal yetilerimizin kla


vuzluuna braksaydk say alannda ok daha iyisini yapabilirdik diye
dnmek pek hatal olurdu.
Uygulamada u ya da bu niceliin aynmna varmak isteimizde
bellee ya da karlatrmaya, blmlemeye, zihinsel bekleme, yahut
daha iyisi, soyut olarak sayma yetisine bavururuz. yle ki, bu konu
daki yatknlmzn gerek snrlanmn bilincine varmak bizim iin
genellikle zor olur.
Yine de, karmza yan yana duran bir dizi benzer varlk ya da nes
ne koyup tek ve abuk bir bakla (yani hile kantrmadan) bunlann
ka tane olduunu sylemeye alalm. Kaa kadar gidebiliriz?
ilk bakta ve hatasz olarak bir, iki, , hatt drt e seeriz. Ama
saylan ayrdetme gcmz orada durur. nk drdn tesinde ka
famzda herey karmakank olur ve toptan grnn bize artk hi
bir yardm dokunmaz. u ynda onbe tabak m yirmi tabak m, cad
de zerine sralanm on araba m ondrt araba m, u allkta onbir al m oniki al m, u merdivende on basamak m onbe basamak
m, u cephede sekiz pencere mi alt pencere mi var? Bunlar bilmek
iin saymak gerekir.
Gz, deyim yerindeyse, yeterince kesin bir l aleti deildir; say
lan dolaysz alglama gc drt saysn ok ender olarak aar (hi a
maz demiyorum).

ekil 1.1- Dolaysz say algmz tek ve abuk bir bakla bir kmenin bir, iki, ya da
drt e ierdiini bilmeyi salar; ama drtten byk nicelikler iin, dolaysz okluk al
gmz bize bu konuda bilgi verecek durumda olmadndan, gz nnde bulundurulan
her derlemin elerini saymamz (ya da karlatrma yahut zihinsel bekleme gibi
baka yapay yntemleri ie kartrmamz) gerekir.

Bu olgunun ilk dorulamas, Okyanusyada, tekil, ikil, l, drdl


ve ... oul gramatik biimlerle ekim yapma alkanl olan birok ka
bilenin varldr. Bu insanlarda ortak adlan bireyselletirme yetenei
drtle snrldr. Gerekten, drde kadar, varlklann ya da nesnelerin
adlan onlann dillerinde aka ifade edilir ve herbirinin kendine zg
bir zellii vardr; ama drtten sonra, saylar gibi adlar da ekimden ve
kiilikten yoksundur ve madd okluun belirsiz, kt dile getirilmi
zelliini kazanrlar. Bu biraz bizim Franszcada, bir eek iin ba
udet, iki eek iin baudeta, eek iin baudeti, drt eek iin baudeto, eekler iin baudets (sonda bir s ile) gibi eyler .syleyerek,
bir, iki, , drt ve birok eek arasndaki fark dile getirmemiz gibidir.
Baka bir rnek: Latincede yalnz ilk drt say adnn (unus, duo,
trs, quatuor) ekimi yaplr: Beten itibaren, say adlannn ne ekimi
ne cinsi vardr.
Ayn ekilde Romallann bir det olarak erkek ocuklanna (o ada
kzlara n ad verilmezdi!) verdikleri n adlar drdnc ocua kadar

(drt dahil), rnein Appius, Aulius, Gaius, Lucius, Marcus, Servius


gibi olaan bir biimde verilmi zel adlard. Buna karlk, beinciden
itibaren oullarn yaln numaralarla armakla yetiniyorlard: Quin
tus (beinci), Sextus (altnc), Octavius (sekizinci), Decimus (onuncu) ya
da hatt Numerius (birok). Burada rnein zmlemeci Quintus
Fabius Pictoru, air Quintus Horatius Flaccusu, Sextus Pompeius
Magnusu (Byk Pompeiusun olu) ve asl ad Decimus Junius Juve
nalis olan hiciv airi Juvenali dnelim.
Yine, eski Roma ylnda (Romulus denen yl) yalnz ilk drt ayn
zel ad (Martius, Aprilis, Maius, Junius) bulunduuna dikkat ekil
mitir; nk beinciden itibaren ay adlan artk yalnzca sra numaralanyd: Quintilis, Sextilis, September, October, November, December3.
Teklik oluturan benzer izgileri ya da imleri gerektii kadar yine
leyerek istenen bir sayy gstermekten ibaret olan saysal iaretleme
yi kullanm olan ya da hl kullanmakta olan herkesin yapt da bu
temel ruhbilimsel yasann son bir dorulamasdr.
Bir arap satcs ya da bira fabrikacs mterilerin henz denme
mi tketimleri kadar izgiyi bir mukavva paras zerine yan yana i
zerek veresiye hesab tutarken, bu ilemi genellikle aadaki izge
uslnn biribirini izleyen aamalanna uyarak gerekletirir.
1 I
2 II
3 III
4 IHI
5 4HI-

6
7
8
9
10

I
4H t
-HH4JH-HH-

n
III
IIII
IH t

11
12
13
14
15

4H
-HH4 ttf
H it
4*

4H t
-HH4
4 fft
4H1

I
II
III
IH I
4H t

ekil 1.2

Puanlann bir kat paras zerinde toplayan iskambil oyunculannn ya da hcrelerinin bir duvanna hapiste geen gnleri kadar izgi
izerek kalan gnlerinin hesabn tutan mahkmlann yapt da tam
tamna budur.
42.-46. sayfalardaki tablolarda kolayca grlecei gibi, Yerkre
halklannn ou, tarihlerinin belli bir annda bu tr iaretlemeyi kul
lanmlar ve onlar da drdn (IHI) tesinde, be izgili (IIIII), alt iz
gili (IIIIII), yedi izgili (IIIIIII) ya da daha fazlasn ieren bir diziyi
hi kimsenin bir bakta okuyamadn saptadktan sonra gl
amaya almlardr.

MISIR ARAMLERl
(Elephantine dizgesi: M.. V.-III. yy.)

tt
1

\0

\----0 0 t(t* f
%
7

0 0
6

n tttf
9

ekil 1.3
MEZOPOTAMYA ARAMLERl
(Hatra dizgesi: Hristiyanlk ann balangc)
1

II

I II

>
5

l>

>

\\\>

HU >
9

ekil 1.4
SURYE ARAMLERl
(Palmira dizgesi: Hristiyanlk ann balangc)

1/

111
3

/y

/ / /

p /y

-<-8

wy

< --9

ekil 1.5
GRTLLER
(Hieroglif dizgesi: M.. II. binin ilk yans)

)
1

m
2

W
4

*8

My*
6

im
7

>
9

ekil 1.6
GRTLLER
(izgisel dizge: M.. 1700-1200)

II

III

I
i
2

11
1
3

11
M
4

V/
s
11
5

III
III

lil
III

IIBI
110
7

lil
m

lllll

lllll
8

IH I
9

MISIRLILAR
(Hieroglif dizgesi: M.. III.-I. binler)
N

HM

III

il

tfl
II

li

H I

III

III

111

III
m

m
^ ------
7

u m

III
III
9

ekil 1.8
ELMLILAR
(Proto-Elm dizgesi: ran, M.. III. binin ilk yans)
B

000

w
4

m
M ------5

0000

901
6

t e
-------

-<

ekil 1.9
ETRSKLER
(talya, M.. VI.-IV. yy.)
1

II

III

IN I

IA

J !A

a
------

iii
<

IIIIA
9

ekil 1.10
YUNANLILAR
(Epidauros, Argos ve Nemea dizgesi: M.. V.-II. yy.)

ekil 1.11
YUNANLILAR
(Troezena, Khalkidike, Taurike Kersonesos dizgesi: M.. V.-II. yy.)
* II (pi), IIENTE (pente) bein ilk harfi.
c

cc

CC(

n
1

^
#

n c
---6

rr
O l ----->
n< n<L
.D. ----7

YUNANLILAR
(Thebai, Orkhomenes, Karistos dizgesi: M.. V.-I. yy.)
* II (pi), IIENTE (pente) bein ilk harfi.
1

II

III

P ili
n
--->- -----

D
6

m
9

ekil 1.13

HARAPPALILAR
(n-Hint dizgesi: Inds uygarl, M.. 2300-1750.)

II

MU

u u

l
II

m
n

III
III

m m
UM
m

un
un

# ////

/
m
n

///
2

ekil 1.14
HiTTLER
(Hieroglif dizge: Anadolu, M.. 1500-800)
11

II

111

I I I !!!

t m

OD

111

P l

10

II

100

1001!
10IV
001

OIISI0
1010
0101

i l i m
I t fi
m
III
III
III

ekil 1.15
LKYALILAR
(Kk Asya, M.. 1. binin ilk yans)
1

II

III

JL

L \

1 1

1 1 1

Z i l l i

------------> -

---------

ekil 1.16
LDYALILAR
(Kk Asya, M.. VI.-IV. yy.)
1

II

III
3

H I
4

11

111
5

III I II
6

1 I II III
^
7

------

11 I II 111

III III I I I

MAYALAR
(Kolomb ncesi Orta Amerika, M.S. III.-XIV. yy.)

' l
6


I
9

ekil 1.18
MEZOPOTAMYALILAK
(Arkaik Smer dizgesi: M.. III. binin ba)

00
00
0

00
00
00

0000

000
00

000
000

V
V

C?
0

00

00

000

BB

BB
OB
00
B t
B

OD

u
B

OB
P 0

0
PHD
oeo
D
7

0OB
000
000

800
0000

ekil 1.19
MEZOPOTAMYALILAR
(Smer ivi yazs dizgesi: M.. 2850-2000)

TT TTT f

nry

trtr

Tyr
2

ekil 1.20
MEZOPOTAMYALILAR
(Asur-Babil ivi yazs dizgesi: M.. II.-I. binler)

TT
2

TTT
3

Y vr
,

7f

y i

I y im

ekil 1.21
MNALILAR ve SABALILAR
(Gney Arabistan: M.. V.-I. yy.)
1

II

III

*Gney Arap harfi U (ha) y&"x (hamsat) "be' in ba harfi


ekil 1.22
FENKELLER
(M.. VI. yzyldan itibaren grlm dizge)

il

lil

MS
4

0! 101 III III


5

sn DI III M
7

r s;
9

oo

ooo

oooo

ooo
oo

oo
oo
oo

oo
oo
oo

0
0

oo
oo
0

O0
oo
oo
O0

ooc

URARTULAR
(Hieroglif dizge: Ermenistan, M.. XIII.-IX. yy.)

o
0o
oo

0o

So
o

os?

oo
oo

ekil 1.24

zetleyelim: Bu tarihin balangcnda, insanlar ilk dokuz sayy, bi


raz aadaki gibi, gerektii kadar izgiyi, yuvarla, noktay ya da te
ki temsil eden baka benzer imleri biribiri ardna yerletirerek yazma
ya baladlar:

i m iiii um
1

inin

inini

ninni mm
8

ekill.25

Ama biribirinin ayn imlerden oluan byle diziler, acelesi olan bir
okurun gzne teklerin dorudan doruya toplanmasnda kolaylk
salamad iin, bu ilke, en azndan 4ten byk saylar iin, abucak
terkedildi.
Bu gl yenmek iin, kimi halklar (rnein Msrllar, Smerler,
Elamlar, Giritliler, Urartular ya da Yunanllar) 5ten 9a dek saylar
iin, ikiye blerek gsterme diye adlandrlabilecek bir ilkeye uyarak,
rakam-birimleri beklemeyi akl ettiler:

i
1

m
3

m
4

iii

iiii

im

nm

iii
iii
m
m
5
6
7
8
9
(3 + 2) (3 + 3) (4 + 3) (4 + 4) (5 + 4)
ekil 1.26

Kimi halklar da (rnein Asur-Babilliler, Fenikeliler, Msr Aramileri ya da Lidyallar) sorunu l bir ilkeye bavurarak atlar:
Kimi halklar ise (rnein Yunanllar, Minallar, Sabahlar, Likyallar, Mayalar, Etrskler ya da Romallar) be iin zel bir im dne
rek -ola ki elin be parmann etkisiyle-, sonra da drtl bir ilkeye uy
gun ilem yaparak bir zm buldular (6 = 5 + 1, 7 = 5 + 2 ...).

III
I

III
II

4
5
(3 + 1) (3 + 2)

III
III

m
m

III
III
III
III
I
II
8
6
7
9
(3 + 3) (3 + 3 + 1) (3 + 3 + 2) (3 + 3 + 3)
ekil 1.27

Bu koullarda hi kuku yok: nsann saylar dolaysz alglama ye


tileri drt saysn amyor!

Birtakm hayvanlannkini zar zor geen, ok ilksel bir saysal yete


nek: te imdiki aritmetiimizin ilk ekirdei kukusuz bu. Hi kuku
yok ki, insan ruhu bir tek bu yatknla indirgenmi olsayd, hesabn
soyutlamasna bu hayvanlardan daha fazla ulaamazd. Ne mutlu ki,
insanolu belli sayda zihinsel ilemler icat ederek ok snrl olan do
al olanaklar geniletebilmitir. Bu ilemlerin ok verimli olduu g
rlecektir, nk insanoluna saylarn ve matematiin evreninde
ilerleme olanan vereceklerdir.

Saymay Bilmeden Bir Nicelik Hesaplanabilir mi?


Somut nicelikleri dorudan ayrma gcmz demek ki drt saym
ok nadiren ayor. Bundan tr, drtten byk u ya da bu nicelie
ulaabilmek iin, zihnimiz yalnzca say duyumuna bavurmaz: Uy
gar in sa n n ralayc zellii olan soyut sayma yolunu ie kartrr.
Ama bizim dnmemizi ve her an saymay (bizim anladmz
anlamda) ie kartrmamz salayan yetenek olmadnda, insan ka
fasnn ne olursa olsun bir saysal ilem yolu bulmasn yasaklayan
son derece byk bir zihinsel yoksulluk ierisinde bulunduu sonucu
nu mu karmamz gerekir?
Byle bir kafa elbette bizim tank olduumuz zihinsel ilemle
re pek yatkn olmayacak, rnein bizim (genelleyici soyutlama yo
luyla) bir, iki, , .... be, alt, ... on adlan altnda bildiimiz kav
ranlan kullanmayacaktr. Ama bundan, sz konusu kafann birta
km durumlarda u ya da bu somut toplam bulmasn salayan
zel bir say teknii bulmaya hi yatkn olmad sonucunu kar
mak hakl m? Kesinlikle deil.
Gerekte, insann, yzyllar boyunca, birok sayya daha onlan so
yutlama asndan tasarlayabilecek durumda bile deilken ulamay
bilmi olduunu kestirmemize izin veren ok iyi gerekeler var.

Afrikann, Okyanusyann, Amerikann eitli blgelerinden gelen


ok sayda budunbilimsel belgenin zmlenmesi, birok ada ilkel
topluluun birtakm ilemleri gerekletirmelerini bir lde sala
yan zel saysal teknikleri bulunduunu aa vurmaktadr.
Bu insanlar kendilerine zg olan -ve bizimkiyle karlatrldn
da somut diye niteleyebileceimiz- yollarla, her trden arac malzeme
nin (akllarn, kavklarn, aklarn, sert meyvalann, kurumu hay
van dklarnn, omaklarn, kemik ya da aa kertme uslnn) yar
dmna bavurarak, hi deilse bir noktaya kadar, ayn sonulan elde
etmeyi gerekten bilirler.
Bizimkinden ok daha gsz (kimi kez de ok daha karmak) i
lemler sz konusudur, ama, rnein, yola kan hayvan kadar hayva
nn geri dnp dnmediini saptamak sz konusu olunca bu ilemlere
gvenilebilir. Bunun iin dnsel bakmdan sayma oyununu tasarla
yabilecek durumda olmak hi gerekmez.

Tarihin tik Aritmetik lemi


Gerekte herey birebir uygunluk denen ve en kaln kafallara bile,
ayn yapda olsun olmasn iki varlk ya da nesne derlemini, soyut ola
rak saymaya bile bavurmadan, kolayca karlatrma olanan sala
yan oyunla balamtr.
Yaln bir rnek, halen btn san bilimlerde egemen olan ve bize arit
metiin tarihncesinden gelen bu ilemle tanklk kurmamza yetecektir.
Bir otobse binelim. Ayrcalkl bir yeri olan srcnn dnda,
nmzde iki kme bulunmaktadr: Koltuklar ve yolcular. Tek ve a
buk bir bakla, bu iki kmenin ayn sayda e ierip iermediini
bilebiliriz; eler ayn sayda deilse, hangisinin daha ok e tad
n duraksamadan belirtebiliriz. Saymaya bavurmadan yaplan bu
toptan say deerlendirmesi birebir uygunluk ilemiyle daha iyi aydn
la kavuturulur.
Gerekten, bu otobste bo yerler varsa ve kimse ayakta deilse her
yolcuya bir koltuk dtn, ama her koltua ille de bir yolcu dme
diini biliriz: Koltuktan daha az yolcu var. Tersine: Bilileri ayaktaysa
hibir koltuk bo deilse, koltuktan ok yolcu vardr. nc durum:
Kimse ayakta deilse ve hi bo yer yoksa, biliriz ki, her yolcuya bir
koltuk dyor, her koltua da bir yolcu; demek ki, koltuk kadar yolcu
var. Bu son durum bu otobsn koltuklan ile yolculan arasnda bir

ekil 1.28- Bir derlemin her esine teki derlemin tek bir esi (ve tersi) dyorsa, o
derlem ile teki arasnda bir karlkllk vardr.

karlkllk (ya da iki ynl uygunluk yahut modem matematik teri


miyle elev) bulunduunu syleyerek zetlenebilir.

Kk bir ocuk onbe ya da onalt aylk olduunda, evreleyen


dnyay yaln olarak gzleme aamasn am demektir. Birebir uy
gunluk ilkesini ve zellikle karlkllk niteliini de kavrayacak du
rumdadr. Ona rnein kk sandalyeler ve onlarn saysnca bebek
verelim; olasdr ki, her sandalyeye bu bebeklerden birini yerletirdii
ni grrz. Bu ekilde oynarken, ilk derlemin eleriyle (bebekler)
ikinci derlemin eleri (sandalyeler) arasnda bir karlkllk kurmak
tan baka birey yapmayacaktr. Buna karlk ona sandalye saysn
dan daha ok bebek (ya da tersi) verelim; kukusuz grrz ki, bir s
re glk ektikten sonra, bir karlklln olanaksz olduunu sapta
yacaktr.
Ama bu dnce oyunu, iki bekleme arasnda bir karlatrma
yapmay salamakla kalmaz, saymakszn, hatt sz konusu nicelikle
ri adlandrmadan ya da bilmeden birok sayya ulamay da salar.
Bir sinema salonunun oturulacak yerlerin saysndan daha fazla se
yirciyle dolmasn engellemek iin, kasa grevlisi biletleri sata kar
madan nce bir salon plann yannda bulundurmak gibi bir nlem
alr. Elindeki plan zerinde gsterim salonundaki koltuk says kadar
kutu vardr. Satt her biletten sonra bir kutunun iine arp iareti
koyar. Bunu yapmakla, ilkin salonun koltuklarnn elindeki plann ku
tularyla, ikincileyin, elindeki plann kutularnn satlan biletlerle, son

olarak da bu biletlerin salona alman seyircilerle karlkllm kurar.


Satlan biletlerin saysn tek tek saymak istemeyecek lde tembel
se, kez uygulanm olan bu temel yntem, ilemin sonunda dolu
yazm asmasma kukusuz izin verecektir.
Mslmanlarn, Allahn niteliklerini dile getirmek ya da yine na
mazdan sonra onun sanlarm ezbere sylemek iin, her tanesi tanr
sal bir nitelie ya da bir sana karlk gelen bir tespih kullanma adeti
vardr. Bu tapnma nesnesi, gerekte, bu sanlar ezberden syleme ya
da Allahn niteliklerini belirtme srasnda parmaklar arasnda kayd
rlan, ipe dizilmi boncuklardan oluan bir kolyedir. (ekil 1.29)
Ayn uygulama Budistlerce de oktan beri bilinir. Ona Pater Nosterleri,
Gloria Patrileri, Ave Marialan... syleyen Hristiyanlarda da rastlarz. Bu
dualarn her birinin ok belirli olan saylarna gre birok kez okunmas
gerektiinden, Hristiyan tespihi genellikle, daha byk bir taneyle biribirinden ayrlan elli kadar kk tane ieren bir kolyeden ve nce bir byk
tane ve kk tane, sonra bir byk tane ve bir ha ieren bir zincirden
oluur. Bylece bu dualar saylarm saymadan ve hibirini unutmadan
okunur: Kolyenin her kk tanesi zerinde bir Ave Maria, her onluun
son tanesi zerinde bir Gloria Patri, her byk tane zerinde bir Pater
Noster... okunur.
Bylece bu dinler, birebir uygunluk ilkesi sayesinde, inananlarn
Tannnn adlarn sayarken, ya da kutsal yakarlarm tekrar tekrar
yinelerken armalarn engelleyecek bir dizge gelitirmilerdir.
Bu ilkenin kimi zaman en uygar kiilerin de iine yaradm gr
rz. Ayrca tamamen kltrsz insanlar iin de ok byk bir yarar
llk gsterebilir.
ekil 1.29- Mslmanlarn Allahn 99 ni
teliini dile getirmek (ya da ek sanlarn
saymak) iin tespih (Arapada: Sbha ya
da Sebha) kullanmas. Haclarn ve dervi
lerin her zaman elinde bulunan bu tespih
ipe dizilmi, parmaklar arasnda kaydr
lan (aatan, sedeften ya da kemikten)
boncuklar kmesidir. ou kez daha b
yk boyda enlemesine iki boncukla biribirinden ayrlm bek boncuktan oluur,
ok daha byk bir boncuk da sap grevi
grr. Bir tespihte bulunan boncuklarn
says genellikle 100e eittir (33 + 33 + 33
+ 1), ama bu say elbette deiebilir.

Diyelim ki, kedeki bakkala on ekmek, be ie svya ve drt tor


ba patates almaya gndermek istediimiz hi aritmetik bilmeyen bir
adam var.
Byle bir ite saymay bilmeyen ve bizim bir rpda yaptmz para
hesabn beceremeyen birine nasl gvenilir?
Dorusu, bu adamn bu iin iinden kmas tamamen olanakldr;
elbette u ilemin ona nceden retilmesi kouluyla. Bunun iin, te
mel ilkesi tam tamna birebir uygunluk ilkesi olan madd bir oyuna
bavurmak yetecektir.
Bu adam iin, ekmekleri artrmak zere beyaz kumatan on
kk kese, svya ielerini artrmak zere sar kumatan
be kk kese, drt torba patatesi artrmak zere kahverengi
kumatan drt kk kese yaplabilir. Sonra keselerin her birine
sz konusu maln ederini tam olarak karlayan miktarda para ko
nur. Oyunun oynanmas iin de, bu adama her ekmee karlk bir
beyaz keseyi, her svya iesine karlk bir san keseyi, her pata
tes torbasna karlk bir kahverengi keseyi bakkala vermesi ge
rektiini sylemek yetecektir.
Tarihncesi insan, binlerce yl boyunca, bilincine bile varmadan,
soyut bir saynn ne olduunu bile bilmeden aritmetik yapabildiyse,
kukusuz bu ilke sayesindedir.
Her akam bir maaraya kapatt bir koyun srsn gden bir o
ban dnelim. Bu koyunlann says 55. Ama say saymay deminki
adamdan daha iyi bilmeyen bu oban ellibe saysnn ne olduundan
tamamen habersizdir. Yalnzca ok koyunu olduunu bilmektedir. Bu
da kesinlikten uzak olduu iin, oban her akam tm koyunlannn g
venlikte olduundan emin olmak isteyecektir. Bylece bir gn aklna
bir fikir gelir. Bilmeden, tarihncesi insanlarnn kendisinden binlerce
yl nce bildikleri somut bir ynteme bavuracaktr: Kertme yntemine.
Maarann giriine oturur, hayvanlan birer birer ieri sokar. Sonra, bir
akmaktayla, nnden geen her bir koyun iin kemik bir ubua bir
kertik aar. Son hayvann geiiyle tam olarak ellibe kertie ular.
Bundan byle srsnn tam olup olmadn glk ekmeden snaya
bilecektir. Her otlaktan dnnde, parmam her seferinde bir kertik
zerine koyarak, hayvanlan birer birer ieri sokacaktr. Btn koyun
lar nnden getiinde geriye birka kertik kalrsa, kayp var demek
tir. Kalmazsa herey yolundadr. Bu arada bir kuzu doduysa, kemik
ubuunda bir kertik daha kazmas yetecektir.

Bylece, dil, bellek ya da soyut dnme olmasa bile, birebir uygun


luk ilkesi sayesinde iler halledilebilir.
lk derlemin elerinin ikinci bir derlemin eleriyle birer birer kar
lkllm kurabilince, gerekte bu iki derlemdeki ortak bir zellii dile
getiren, sz konusu varlklarn ya da nesnelerin yapsndan tamamen
bamsz soyut bir kavram ortaya kar. Baka deyile, karlkllk zel
lii, iki kme arasnda bulunan ve bu kmelerin biribirine karlk ge
len elerinin yapsndan gelen farkll ortadan kaldrr. Birebir uy
gunluk oyununun sayma konusunda nemli bir rol oynayabilmesi bu so
yutlamadan trdr. Ama uygulamada, ondan doan yntemler ger
ekte ancak grece kstl sayda e ieren derlemlere uygun olabilir.
Bundan tr, madd araclara bavurmann bu konuda byk bir
yaran grlmtr, nk bu, oluturuculannn yapsndan bamsz
olarak kendilerine gndermede bulunulabilen belli sayda birletirme
modelleri oluturur. rnein aa ya da kemik bir ubuk zerinde yir
mi kertik kazrken, pekl yirmi adam, yirmi koyunu ya da yirmi ke
iyi, yirmi bizonu, yirmi at, yirmi gn, yirmi krk, yirmi kay ya
da yirmi l buday gz nnde bulundurabiliriz. nk, bu koul
larda kurulabilecek her say teknii, artk eldeki birletirme modelleri
arasndan, toplamna ulamak istenen bekle birebir karlkll ku
rulabilen modeli semeye indirgenecektir.
Ama bu ilkeyi uygulamaya koymak iin, kertme yntemi yerine el
bette birok baka madd aracya bavurulabilir.
obanmz sabah kard koyunlann hepsinin akam geri d
np dnmediini saptamak iin pekl akllan kullanabilirdi. Bu
nun iin her kelleye bir akl vermesi, sonra da tm bu talan bir
keye yerletirmesi, ardndan, dnte, uygunluk ilemini tersin
den yapmas yeterdi. Son kellenin yndaki son taa karlk gel
diini grnce, hibir hayvann yolunu armam olduundan
emin olabilirdi. Bu arada bir kuzu dnyaya gelirse, ynna yeni
bir akl eklemesi yeterli olurdu.
Farkl gkler altnda yaayan insanlar, saymalan gereken nicelie
karlk gelen ynlar ya da diziler haline getirdikleri kavklan, bon
cuklan, sert meyvalan, kk kemikleri, ubuklan, fil dilerini, hindistan cevizlerini, kilden bilyalan, kakao tanelerini, kurumu hayvan
dklann ayn amala kullanmlardr. Ayrca kum zerine gerei
kadar yan yana izgi izmi, ipe dizilmi boncuklan ya da kavklan bir
eit tespih gibi ekmilerdir.

1. sa elin sere parma


2. sa yzk parma
3. sa orta parmak
4. sa iaret parma
5. sa ba parmak
6. sa el bilei
7. sa dirsek
8. sa omuz
9. gs kemii
10. sol omuz
11. sol dirsek
12. sol el bilei
13. sol ba parmak
14. sol iaret parma
15. sol orta parmak
16. sol yzk parma
17. sol sere parma
18. sol ayak kk parma
19. sonraki ayak parma
20. sonraki ayak parma
21. sonraki ayak parma
22. sol ayak ba parma
23. sol ayak bilei
24. sol diz
25. sol kala
26. sa kala
27. sa diz
28. sa ayak bilei
29. sa ayak ba parma
30. sonraki ayak parma
31. sonraki ayak parma
32. sonraki ayak parma
33. sa ayak kk parma

31

*2 9
30

22-

20'
21

Birok ada ilkel topluluk, glklerden syrlmak iin, ayn e


yi insan bedeninin eitli paralarna bavurarak yapar. El ve ayak
parmaklarna, kol ve bacak eklemlerine (dirsekler, el bilekleri, ayak
bilekleri, dizler...), gzlere, buruna, aza, kulaklara, memelere, gse, gs kemiine, kalalara... gndermede bulunurlar.
Geen yzyln ortalarndan bu yana, birok gzlemcinin, rnein
Cambridgedeki ngiliz bilimel gezi topluluu yelerinin Okyanusyann
eitli blgelerinde toplad tanklklar, bu konuda retici olmutur.
rnein Wyatt Gille gre (Haddonda anlyor), Torres Boazndaki
birtakm adallar aadaki gibi, grsel olarak say sayyorlar (ekil
1.30, s.53): Bedenin sa yanndaki parmaklara, sonra bilee, dirsee
omuza, sonra gs kemiine, ardndan sol yandaki eklemlere ve son
olarak sol elin parmaklarna birer birer dokunulur. Bylece 17ye ula
lr. Bu yetmezse, ayak parmaklan, ayak bilei, diz ve (sa ve sol) kala
lar eklenir. Bylece 16 daha, dolaysyla toplam 33 elde edilir. Bu say
nn tesinde kk ubuklarla dolu bir torbaya bavurulur.
Murray Adalannn yerlileri de yine nceden uylalm bir sra ie
risinde dnlen belli sayda beden parasna gndermede bulunur
lar; bu teknikle 29a kadar olan saylara ulaabilecek durumdadrlar.
Torres Boaznn kimi adallannda da benzer, ama ancak 19a kadar
grsel olarak saymay salayan bir yntem kullanlr. Ayn det, Yeni-Ginenin Papualannda ve Elemalannda da grlr (ekil 1.31, s.54
ve 1.32, s. 55)4

Say, mar ve Sz

O
zaman akla bir soru geliyor: Bedenin paralannn yaln saylanmas say adlannn kurall bir ardardaln, gerek bir aritmetik di
ziyi oluturmaya yetmez mi? Bunu yantlayabilmek iin nce Okya
nusya kaynakl birka budunbilimsel belgeyi zmlemeye alacaz.
lk rnek Britanya Yeni-Ginesinin kuzeydousundaki Papua diliyle
ilgili: Cambridge Expedition to Torres Straitsin bir raporunda deni
yor ki, Sir W. Mac Gregora gre, beden zerinde sayma deti Musa
nehrinin aasndaki btn kylerde grlr. Sa elin sere parma
yla balanr, bu yandaki parmaklar, sonra bu yandaki bilek, dirsek,
omuz, kulak, gz kullanlr, ardndan sa gze geilir... ve sol elin ser
e parmana kadar geri geri inilir. Ayn rapor aynca bu imarlann
her birine Papua dilinde bir terimle elik edildiini belirtir.

te bu raporun bize verdii szckler:


SAYILAR
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22

KARILIK GELEN MARLAR


sa elin sere parma
sa elin yzk parma
sa elin orta parma
sa elin iaret parma
sa elin ba parma
sa elin bilei
sa elin dirsei
sa omuz
sa kulak
sa gz
sol gz
burun
az
sol kulak
sol omuz
sol elin dirsei
sol elin bilei
sol elin ba parma
sol elin iaret parma
sol elin orta parma
sol elin yzk parma
sol elin sere parma

BU MARLARA BALANMIADLAR
anusi
doro
doro
doro
ubei
tama
unubo
visa
denero
diti
diti
medo
bee
denoro
visa
unubo
tama
ubei
doro
doro
doro
anusi

Kullanlan adlar yalnzca bedenin paralarnn adlan. Bunlar tam


anlamyla say adlan deil: anusi terimi hem 1 saysna hem 22 say
sna balanm; hem sa elin sere parman hem sol elin sere par
man gstermeye yaryor; bu koullarda, anusinin bu iki saydan
hangisini gsterdiini nasl bileceiz? Yine, doro szc her iki eldeki
yzk parman, orta parma ve iaret parmam gstermeye yanyor. Bu ayn ad, ayn anda bu alt parmaktan birini olanakl bir kankla yol amadan gsteren imarla belirlenmediyse, nasl olup da
hem 2, 3, 4 iin hem de 19, 20, 21 iin i grebilir?
Bununla birlikte bu uygulamadan hibir belirsiz sonu kamaz:
Byle szl olarak gsterilen ey, nceden kurulmu bir sra iinde ve
rilmi beden paralandr, bu da her trl kantrmay nler. Bu ko
ullarda kukusuz, beden paralannn yaln saylanmas, bir yandan
da karlk gelen imarlann ardardalyla elik edilmiyorsa, gerek
bir aritmetik dizi oluturmaya yetmez. Aynca, dnsel sayma sreci

hibir szl anlatm fenomenine balanmamtr: Tek szck sylemlemeden istenen bir sayya ulalabilir. Imarl bir say dili (nceden
yaratlm ve benimsenmi), buna, yalnzca buna yetebilir.
Szel bir say anlatm ynteminin zgn anlamna ulamak olanak
l olduunda, say adlar zaten ou kez, bizim birka rneini grd
mz tekniklere benzer bir bedensel saymanlk tekniinin varln
ortaya koyar.
Britanya Yeni-Ginesindeki Bugilerde, J. Chalmerse gre, byle bir
dizi say ad bulunur; ite etimolojisi:
1: Tarangesa,
sol el: sere parma
2: Meta kina,
sonraki parmak
3: Guigimeta kina,
orta parmak
4: Topea,
iaret parma
5: Manda,
ba parmak
6: Gaben,
bilek
7: Trankgimbe,
dirsek
8: Podei,
omuz
9: Ngama,
sol meme
10: Dala,
sa meme
Hawtreye gre, Paraguaydaki Chaco Lenguas yerlilerinde de yi
ne, zgn anlam genel bir biimde belirlenmi saysal imarlarla ili
kili olan bir dizi say ad bulunur, ilk iki say iin (yle grnyor ki,
beden tekniinden bamsz olarak) zel adlar kullanrlar. tekiler
iin yle eyler sylerler:
3: bir ile ikiden olumu
4: iki yan ayn
5: bir el
6: teki ele
7: teki ele
8: teki ele
9: teki ele

varlm, bir
varlm, iki
varlm, bir ile ikiden olumu
varlm iki yan ayn

10: iki el bitmi


11: ayaa varlm,
12: ayaa varlm,
13: ayaa varlm,
14: ayaa varlm,
15: ayak bitmi

bir
iki
bir ile ikiden olumu
iki yan ayn

16: teki ayaa varlm,


17: teki ayaa varlm,
18: teki ayaa varlm,
19: teki ayaa varlm,
20: ayaklar bitmi

bir
iki
bir ile ikiden olumu
iki yan ayn

Daha da iyisi, Zunilerde, Cushingin el kavranlan adn verdii


say adlan bulunur:
1: tpirte,

balang olarak alnm

2: kvilli,

ncekiyle birlikte kalkk

3: khai,

eit olarak blen parmak

4: amite,

biri dnda btn parmaklar kalkk

5: pte,

kertiklenmi

6: topalikye,

daha nce saylana bir eklenmi

7: kvillikya,

iki gelmi ve geri kalanla birlikte kalkk

8: khailikya,

gelmi ve geri kalanla birlikte kalkk

9: tenalikya,

biri dnda hepsi geri kalanla birlikte kalkk

10: astemthila,

btn parmaklar

11: astemthila topayathltona,

btn parmaklar ve fazladan biri kalkk...

Btn bunlar bizi, ok eski alardan beri imann szl say anla
tm yntemlerinden nce geldiini dnmeye itiyor.

Somut Nicelikleri Sayal Olarak Hesaplama Teknikleri


imdi bir bek yerli dnelim. Bunlar henz soyut saylan tasarlayamyorlar, ama yine de glklerden synlmay ve grece k
stl nicelikleri hesaplamak sz konusu olduunda, doyurucu so
nulara ulamay biliyorlar. Bunun iin her trl somut aracnn
yardmna bavuruyorlar. Ama en ok da, u beden tekniiyle, gr
sel olarak sayyorlar:
Sere parmandan balayarak sa elin parmaklarna, sonra sa bi
lee, dirsee, omuza, kulaa, gze biribiri ardndan dokunuyorlar. Ar
dndan buruna, aza, sonra sol gze, kulaa, omuza, dirsee, bilee,
son olarak da sol elin sere parmana dokunuyorlar. Bylece 22 say
sna ulayorlar. Bu yetmezse, memeleri, kalalan, cinsel orgam, sonra
sa ve sol dizleri, ayak bileklerini, ayak parmaklann ekliyorlar. Bu da
fazladan ondokuz birime ulatnyor ve toplam 41 oluyor.

Bu yerliler nce bakaldran, sonra da egemenlik altna alman kom


u bir kye yaknlarda bir asker sefer dzenlemilerdir. Sava mecli
sinin bir toplantsnn sonunda, bakan tazminat istemeye karar verir
ve buyruu altndakilerden birkan, gidip bu kyn sakinlerinden
tazminat bedelini almakla grevlendirir.
Savata yitirdiimiz her sava iin, der bakan, bize sa elimin
sere parmandan sa gzme kadar ne varsa o kadar inci kolye ver
mek zorundalar. Sonra, sa elimin sere parmandan azma kadar
ne varsa o kadar krk, son olarak, sa elimin sere parmandan sol
elimin bileine kadar ne varsa o kadar sepet yiyecek.
Bylece bakan bakaldranlan arptrd para cezasnn miktar
nn belirlendiini adamlarna aklam olur. Savata len savala
rn her biri iin:
10 inci kolye,
12 krk,
17 sepet yiyecek.

Bu savata bizim yerliler onalt sava yitirmilerdir. Elbette onalt


saysn bilmezler, ama byle durumlarda byle bir sayy belirlemek
iin amaz bir yol bilirler. Gerekten, seferden nce her asker bir y
na bir akl koyar, her sa dnen de bir akl geri alr; yle ki, geri ka
lan talar tam olarak savata verilen kayplarn saysna karlk gelir.
Bakann elilerinden biri onalt akl yanna alr, ama onlarn ye
rine, tamas daha kolay olduundan o sayda kk ubuklarla dolu
bir torba verilir kendisine. Sonra bakan, elilerinin tm talimatn
iyice belleyip aklda tuttuklarn snayarak dorular ve onlar bakaldranlann kyne doru yola salar.
Eliler demeleri gereken miktar yeniklere bildirdikten sonra, ga
nimeti saymaya giriirler.
ilerinden biri ne kar ve kyn sakinlerine, bedeninin bir
parasn gsterince her seferinde bir inci kolye getirmelerini bu
yurur. Bylece biribiri ardndan sa elinin sere parmana, yzk
parmana, orta parmana, iaret parmana ve ba parmana
dokunur. nce birinci kolyeyi, sonra ikinci kolyeyi .... ve beinci
kolyeyi getirirler. Ardndan bilee, dirsee, omuza, kulaa ve sa
gze geer; bu da be kolye daha almasn salar. Bylece, kolyele
rin tam saysn soyut olarak dnmeksizin, bu ilemin sonunda
istenen on kolyeyi elde eder.

1 sa sere parma
2 sa yzk parma
3 sa orta parmak
4 sa iaret parma
5 sa ba parmak
6 sa bilek
7 sa dirsek
8 sa omuz
9 sa kulak
10 sa gz
11 burun
12 az
13 sol gz
14 sol kulak
15 solomuz
16 sol dirsek
17 sol bilek
18 sol ba parmak
19 sol iaret parma
20 sol orta parmak
21 sol yzk parma
22 sol sere panna
23 sa meme
24 sol meme
25 sa kala
26 sol kala
27 reme organlar
28 sa diz
29 sol diz
30 sa ayak bilei
31 sol ayak bilei
32 sa ayak kk parma
33 sonraki parmak
34 sonraki parmak
35 sonraki parmak
36 sa ayak ba parma
37 sol ayak ba parma

38 sonraki parmak
39 sonraki parmak
40 sonraki parmak
41 sol ayak kk panna

ekil 1.33

10 inci kolyenin saym

12 krkn saym

ekil 1.34

17 yiyecek sepetinin saym

Baka bir eli ayn yolu izleyerek oniki krk ve bir ncs iste
nen onyedi yiyecek sepetini toplar.
O
srada savata len savalarn saysn elinde bulunduran adam
sahneye girer ve onalt deerli ubuundan birini bir keye brakr.
Ardndan nceki ileme yeniden balar, sonunda ikinci ubuk bra
klr. ubuklar tkenene dek bu ilem yaplr. Eliler hesabn tamam
olduunu grnce ganimeti toplar, kylerine doru gerisin geri yola
derler.
Grld gibi, bu yerliler bu bedensel teknii, bizimkiyle tamamen
ayn olan bir anlaya uyarak kullanmyorlar. Tamamen soyut bir bi
imde saymay bilen bizler iin, bedenin byle anlamlandrlm eitli
paralarnn nceden kurulmu sras gerekte tam anlamyla bir arit
metik dizi oluturur ve paralarn her biri bizim dncemizde gerek
bir sra numarasna dnr. nk bu ardk bedensel iaretlerin
her biri, bizim iin, u ya da bu varlklarn, nesnelerin ya da elerin
belli bir niceliinin ralayc zellii olabilecektir. Bu yolla rnein haf
tann gnlerinin saysn belirtmek iin, haftann sa sere parman
dan sa dirsee dek ne kadar iaret varsa o kadar gnden olutuunu
anmsamamz gerekmeyecektir. Bizim gzmzde yedi eli bir derle
min saysal deerini simgeleyen tek ey olan sa dirsei gstererek
haftann son gnnn sra numarasn vermek yetecektir.
Bizim gerek anlamyla kavramlar, zellikle de say kavramm kar
mamz salayan genelleyici bir soyutlamay kullandmz dorudur.
Ama tekil farkllklardan soyutlama yapamayan ve dnce yaplar
gz nndeki derlemlerin kendine zglne fazla sayg gsteren bu
yerlilerin durumu byle deildir. Onlar gerekte ancak birebir uygun
luu tanrlar ve belleklerine daha ok gvenerek, bir balang kmesi
ne birka birim ekleyen ya da birka birimi kaldran ardk hareketle
re bavururlar yalnzca.
Bu insanlarda rnein on saysnn hibir soyut tasarm yoktur.
Ama sa elin sere parmana, yzk parmana, orta parmaa, iaret
parmana, ba parmana ve ayn yandaki bilee, dirsee, omuza, ku
laa, gze biribiri ardndan dokunarak, bu ardardalkta ne kadar be
densel iaret varsa o kadar inam, hayvan, nesneyi gstermeyi bilir
ler. Bu ilemden sonra da, bu sayya eit bir varlk ya da nesne niceli
inin bedenlerinin hangi parasna kadar gittiini ok iyi anmsaya
caklardr. yle ki, ayn ilemi yineleyerek, bu sayy istedikleri kadar
yeniden yeniden bulabilirler.

Baka deyile, bu yntem onlar iin, toplamna ulamak istedikleri


beklemelerle e e karlklln kurabildikleri birletirme modelleri
elde etmenin yaln ve elverili bir yolundan baka birey deildir. Yerli
lerimiz demin bakaldranlardan tazminat bedelini almaya gittiklerinde
bundan baka bir kavrama bavurmadlar. Yalnzca savata len sava
larnn her biri iin on inci kolyeden, oniki krkten, onyedi yiyecek se
petinden oluan beklemenin e e karlklln kurdular.
Bu bedensel iaretlerin her biri bu yerlilerce bir numara olarak
dnlmyor. Onlarn gznde daha ok, snrna bu beden para
larna dayanan hareketlerin kurall bir ardardal sonunda ulalan
trden bir kmenin son esi sz konusu. Yani, onlar iin bu beden
paralarndan birinin yaln gsterimi, bu gsterime karlk gelen i
marlar dizisiyle elik edilmediyse, belli bir varlk ya da nesne niceli
ini ralamaya yetmez. u ya da bu sayya ilikin bir konumada da

tam anlamyla say ad sylemlenmeyecektir. Belli sayda beden


parasn gereken srayla saylamakla yetinilecek, byle bir sayla
ma gerek bir aritmetik dizi oluturmaya yetmediinden, ayn anda
bu beden paralarna balanm imarlara bavurulacaktr. Bu da,
ok aktr ki, ilgililerin gzlerini anlatcya evirmelerini engelleye
cektir.
Bununla birlikte, bu denli snrl aralarla bile, yerlilerimiz bilme
den grece byk saylara ulamay baarmlardr, nk gerekte
16 x 10 = 160 inci kolye,
16 x 12 = 192 krk,
16 x 17 = 204 sepet yiyecek
toplamlardr ve hepsinin toplam be yz elli alt eder! (ekil 1.34, s.62)
Bunun nedeni basit: nk ilemlerinde sz konusu olan eitli be
den paralarm, ok daha elverili, somut nesnelere balamay akl et
milerdi. Kolyeleri, krkleri, sepetleri allm beden tekniine bavu
rarak saydlar ama, savata len askerler (tazminatn belirleyici e
si) akllarla ve ubuklarla saylmt.
imdi de kyde, yaplmas gereken ok nemli bir dinsel trenin
ayn ve gnn bulmaya hazrlanlmaktadr. Sabahleyin yeni Ayn
geldiini iln etmi olan byc, birtakm ok belirli imarlar yaparak,
trenin tam olarak bugnden sonraki sekizinci Ayn onnc gn
yaplacam bildirir.
yle demitir: enlik gn gelmeden nce birok Gnein, birok
Ayn grnp kaybolmas gerek. Yeni doan Ayn nce iinin dolmas,

sonra tamamen boalmas gerek. Sonra sa elimin sere parmandan


sa dirseime kadar yeniden yeniden domas gerek. Sonra Gnein
sa elimin sere parmandan azma kadar yeniden yeniden domas
gerekecek. Ondan sonra hep birlikte Byk Totem trenini yapaca
mz gnn Gnei doacak.
Bu insanlar aylarn ardardal ierisinde hangi noktada bulunduk
larn elbette biliyorlar. Bu da ok olaan, nk gn ile gecenin ardarda geli gidiinden sonra en ak, en dzenli doal olgu sz konusu.
Btn deneysel takvimlerde olduu gibi, her ayn sonunda, yeni doan
Ayn ilk hillini gzlemleyerek i gryorlar5. Bylece zaman sayabi
liyor ve gelenein kendilerine devrettii, atalarnn kuaklar boyu el
yordamyla ve dne dne akl ettikleri birtakm somut ilemler
sayesinde, yanlmadan uygun tarihe ulaabiliyorlar.
Kabilenin bakan, bycnn szleri zerine kendi bedenine, kalc
boya brakan bir nesneyle, bu nemli tarihi aklda tutmay ve arma
dan yeniden bulmay salayacak birtakm zel iaretler izer. nce
Ayn bu andan itibaren biribiri ardnca ka kere yeniden doacan
sa kolunun sere parmana, yzk parmana, orta parmana, ia
ret parmana, ba parmana, bileine, dirseine kk bir yuvarlak
izerek kaydeder. Sonra, ilkin sa elinin her parmana, ikincileyin ay
n yandaki bileine, dirseine, omuzuna, kulana, gzne, son olarak
da burnuna ve azna kk bir izgi izerek son Ayn geliine kadar
biribirini izleyecek gnleri kaydeder. En sonunda, sol gznn stne,
nceden saptanan gnn geliini simgeleyen byk bir izgi izer.
Ertesi gn, Gne batarken, bakann Aylan saymakla grevlen
dirdii adam u kertikli kemiklerden birini eline alr; kemiin zerin
de bir Ayn gnlerini dzenli ardardalk sras iinde dnme gerei
duyulduu zamanlarda ie yarayan otuz kertik bulunmaktadr (ekil

'------ 1 gn geti
-------- 2 gn geti
-------- 3 gn geti
-------- 4 gn geti
- 5 gn geti
-------- 6 gn geti
-------- 7 gn geti

1.35, s.65). Sonra ilk kertiin evresine bir ip dmler. Ertesi gnn
sonunda ikinci kertiin evresine bir baka ip dmler ve ayn sonu
na kadar her akam bunu yapar. Son kertikten nce Gnein batt
noktaya doru, dikkatlice bir gz atar: Bilir ki, ilk hillin grnmesi
artk ok yakndr.

Ama bugn yeni doan Ayn hilli gkte henz alglanamamaktadr.


Bunun iin, son kertiin evresine bir dm attktan sonra, ertesi gn
gzlemine devam eder. Gn durumu o akam kefetmesine izin verme
dii halde, yeni ayn geldii sonucuna varr. O zaman bir ayn tamamlan
dn dile getirmek zere, sa sere parmana kk bir yuvarlak izer.
Ertesi akam, adammz benzer bir kemik alr ve ilk kertiin evre
sine bir ip dmler. Sonraki akam, ayn ilemi ikinci kertik zerin
de yapar ve ikinci ayn tamamlanna dek bu byle gider. Ama bu
ayn sonunda, bilir ki artk yeni Ayn gerekten doduunu gzlemek
iin ge dikkatle bakmasna gerek yok.
Gerekte, atalar bir ayn srasyla elindeki kemiin son kertiinden
bir ncekinde ve son kertiinde tamamlandn oktan gzlemilerdi.
ok da yanlmamlar, nk bir ayn ortalama sresi aa yukar 29
gn, 12 saattir.
Sa dirseine izdii kk bir yuvarlakla belirledii son Ayn gelii
ne dek srasyla bir 29 gn, bir 30 gn eken aylar biribiri ardnca ele
alarak, bu ekilde ilem yapar. Sonra bedenindeki dvmeler arasnda
bakann bedenindeki kadar kk yuvarlak bulunduunu saptaynca,
bilir ki imdi ii bitmitir, nk Aylarn saylmas sona ermitir.
Bundan byle, kararlatrlan tarihe ulamak iin geri kalan zama
n ya da daha iyisi gnleri saymann kendisinden sorulaca ky so
rumlusu olacaktr. Ama kertikli bir kemik zerine gerektii kadar ip
dmleyen deminki adam gibi ilem yapacak yerde, o bu gnleri ken
di bedeninin paralan zerinde sayacaktr.
Bakanlan sekizinci Ayn ilk oniki gn boyunca, daha nce sere
parmandan azna kadar bedenine izmi olduu oniki kk izgi
nin herbirinin zerini biribiri ardnca izdikten sonra (ekil 1.36) sol
gzne vannca, yerlilerimiz byk Totem trenini yaparlar.
Birok esini rnein Avustralya yerlilerinde bulduumuz bu ol
duka inandmc yeniden kurmalar, insan bedeninin imarlanyla (ses
siz) sayma tekniinin, bedenin (nceden kurulmu bir sra ierisinde
dnlen) farkl paralannn kendileri ip dmleri, ubuklar, akl
lar, kemik kertme yntemi... gibi ok daha elverili somut nesnelere
balandnda, grece yksek saylara ulamay saladn gsterir.
Bu konudaki nemli bir tankl, Brooke, Bomeonun gneyindeki
Dayaklardan devirmitir. Burada bir elinin, nce bakaldrm, son
ra boyun emi belli bir saydaki kye, Dayaklara demeleri gereken
haracn miktann bildirmeye gitmesi sz konusudur.

Brooke anlatyor: Eli paralara ayrd birtakm kuru yapraklar


getirdi; ama ben onlarn yerine ona daha kullanl olan kat verdim.
Paralan birer birer bir masann zerine koydu, bu arada ona kadar
saymak iin parmaklanm kullanyordu; sonra ayam masann zeri
ne koydu, parmaklanm sayarken ayn anda bir miktar kat sayd;
bunlar bakannn ad, savalann says ve tazminat miktanyla bir
likte bir kyn adna karlk geliyordu. Ayak parmaklanm bitirince
el parmaklarna geri dnd. Listenin sonunda masann zerinde d
zenlenmi krk be kat paras vard.6 Sonra mesajm bir kez daha
yinelememi istedi, ben de yineledim; bu arada o eskisi gibi kat par
alan, el ve ayak parmaklan arasnda dolap duruyordu.
- ite, dedi, bizim harflerim iz; siz teki Beyazlar bizim gibi
okumuyorsunuz.
Gece ge vakit parman her kat paras zerine biribiri ardnca
koyarak hepsini eksiksiz yineledi ve yle dedi:
Tamam, yann sabah bunlan anmsarsam, herey yolunda gider;
bu katlan masann zerinde brakalm.
Ondan sonra hepsini toplad, bir yn yapt. Ertesi sabah kalkar
kalkmaz o da ben de masann bamdaydk; o, kat paralann nceki
gnk sraya soktu ve btn ayrntlar esiz bir tamlkla yineledi.
Yaklak bir ay boyunca, evden uzak, kyden kye giderken, farkl top
lanlan hi unutmad.
Buraya kadar sylenenler u evrim emasn bir kez daha yinele
memize izin veriyor:
Birinci aama: Say insan abucak aar. Bu kavram dolaysz bir al
gnn bir bakta tanmaya izin verdiiyle snrldr, insan zihninde
say kendisiyle dorudan ilikili nesnelerin yapsndan aynlamayan
somut bir gereklik grnm kazanr.7 Ama zeksnn gelimesiyle,
ok yaknda gittike daha byk sayda sorunu zmeyi bilecektir.
Drtten byk niceliklere ulamak sz konusu olduunda, glk
lerden synlmak iin, en azndan belli bir noktaya kadar, birtakm
sonular elde etmesini salayan belli sayda somut yntem oluturur
kafasnda. Kendisine ok yaln ve her an ulalabilir birletirmemodelleri oluturan parmak ya da beden teknikleri -gerekte onun
kafasnda yalmzca e e uygunluk ilkesine dayanan- bu yntemler
arasndadr. Bir yandan karlk gelen imarlan yaparken bir yandan
da eklemli diliyle dile getirdii, tam tamna bu birletirme-modelleridir.

- 24. gn

- 25. gn

- 26. gn

I - 27. gn

- 28. gn

| - 29. gn

I - 30. gn

ekil 1.37- Bir zamanlar Afrikadaki Eski Dahomey yerlilerince kullanlm madd bir
ay takvimi tasarmndan ayrnt. Kumatan bir erit zerine uzunlamasna dizilmi
ve her biri dnemin byle simgelenmi 30 gnnden birini temsil eden, dikilmi otuz
nesne (tahl taneleri ekirdekler, kavklar, sert meyveler, talar...) Burada son 7 gnn
tasarmm gryoruz.Paris insan Mzesi Koleksiyonu.

kinci aama: Bununla birlikte bunlar tam anlamyla say adlar


deil, daha ok deminki somut teknie hizmet eden beden paralarnn
adlandr. Ama ister istemez, (balangtaki srasyla benimsenmi)
karlk gelen saylama, adlarn, zellikle de ilk beinin beden par
alarnn tasarmn daha az gl olarak, birtakm nesnelere uy
gulanabilir hale gelmek iin beden paralanndan ayrlabilen belli bir
saynn fikrini daha gl olarak uyandrmas lsnde, yava yava
yan soyut, yan somut hale gelir. (L. Levy-Bruhl).
nc aama: Temel bir aletin, say adnn ortaya k bu aa
maya damgasn vurur.

1+1

1+1+1

1+1+1+1

1+1+1+1+1

1 + 1+ .. +1
n

1+1+ . + 1 +1
n

ekil 1.38- Geri dn denen ilemle tam saylarn retilii.

n +1

Saymak: Bir nsan Yetenei


Grlyor ki insan zihni ayr ayr birimler kavramm ve onlarn
bireimim kurma yeteneini tamamen kullanmaynca, tam saylan
soyutlayc bakla dnemiyor, imdi -hereyden nce tekil farkllk
lardan soyutlama yapma, karlatrma, zmleme yetisinin hepten
edinilmi olmasn varsayan- bu dnsel yetenek, karlkllk kurma
ve snflamayla birlikte, btn bilimlerin hareket noktasn olu
turacak olan bir insan yaratsna dayanr, insan zihninin genellikle
ardllk bants ya da sra bants ad verilen bu yaratsna uy
gun olarak, kavramlar gerekte genellik derecelerine gre sralanr
lar; tekler trlerin, trler tiplerin, tipler cinslerin... iine girer.
Bundan tr, bizim soyut hesap sanatmzda nemli bir ilerleme
salamas iin, tam saylar anlaynn, tam saylar ardarda
biribirini iine alan sradzenli saysal birimler dizgesi halinde snf
lamas gerekir; tpk doal ardllk oyunuyla bizi evreleyen nes
neleri kullanma kolaylmz gibi, imdi, saysal kavramlann dei
mez bir ardllk srasna gre bu dzenlenii, dnmenin cinsle ilgili
geri dn ilkesine balamak olduu fikrinden, daha nce Yunan

ekil 1.40- Somut okluktan soyut sayya geii salayan saym.

filozofu Aristotelesin (M.. 384-322), Metafizik inde (1057 a) tam


say birle llebilen okluktur diyerek dile getirdii fikirden baka
birey deildir.

Bu fikir, gerekte tam saylan, birinden yola kp bir birim daha


ekleyerek, ardarda elde edilen gerek soyut birim derlemleri olarak
gsteren bir ilkeye dayanr.
Birim dnda, tam saylarn kurall dizisini oluturan herey
doal sralanta bir nce gelen tam sayya bir birim ekleyerek elde
edilir; doal sralan da yle oluturulmutur (ekil 1.38). Bundan,
Alman filozofu Schopenhauerin (1788-1860) deyiiyle, her doal tam
saynn varoluunun nedeni olarak kendinden ncekileri varsayd

sonucu kar: Zihnimiz ncekileri zmlemeden bir sayy soyutlayc


bakla dnemez. Yukarda ayr ayr birimlerin kavramnn
bireimini kurma yetenei diye adlandrdmz budur. Byle bir
dnsel yeti olmadnda, kafamzda yeniden olduka bulank, top
tan kavramlar haline gelir saylar.
Tam saylar km esi, doal ardllk dizgesi halinde dzenlendi mi, ok
nemli bir rol oynayacak olan yeni yetenein ie karmasn salar: Sayma.

Bir derlemin nesnelerini saymak, oluturucularnn her birine,


birden balayp bu derlemin eleri bitesiye srayla ilerleyen doal
tam saylar dizisinden alnm bir sayya karlk gelen bir simge (bir
szck, bir imar ya da izgesel bir im) vermektir (ekil 1.40). Sz
konusu kmenin nesnelerinin her birine bu ekilde yklenen her sim
geye ya da ada, artk o nesnenin sralana dnm derlemdeki sra
numaras denecektir. Bu dzenlenmi beklemenin son esinin sra
numaras onun elerinin saysdr. Elbette, byle elde edilen say,
elerin numaralanma srasndan tamamen bamszdr: Sayma is
ter u eden balasn ister bu eden, ilem hep ayn sonuca
gtrecektir.
rnein iinde birok misket olan bir kutu dnelim. Kutudan
tamamen rastlantyla bir misket alp ona 1 numaray verelim (kutu
dan kan birinci top sz konusu). Ayn kutudan yine rastlantyla ba
ka bir misket alalm, ona da 2 numaray verelim; sonra kutuda mis
ket kalmayasya bu ileme devam edelim. Son misketi alrken ona
doal tam saylar dizisinin numaralar arasndan ok belirli bir
numara vereceiz. Bu numara 20 ise, o zaman yirmi misket ol
duunu syleyecek, belirsiz bir bilgiyi (yani ok misket var), kesin
bir reniye dntrm olacaz.
Yine, dank noktalardan, yani dzensiz olarak konmu nok
talardan oluan bir kme dnelim (ekil 1.39). Bu noktalann saysn
renmek iin, onlan ardarda birinden tekine geen kmk bir izgiyle

(bu hibirini unutmamak ve daha nce saylan bir noktaya bir daha
dnmemek iin) biribirine balamak yeter. O zaman noktalar zincir diye
adlandrlmas uygun olan birey olutururlar. Sonra bu zincirin her
noktasna, byle oluturulan dizinin iki u noktasnn birinden ba
layarak, bir sra numaras verilir. Zincirin -bitim noktasna verilen- son
numaras sz konusu noktalarn toplam saysn verir.
Ardllk ve saym kavramlar sayesinde, somut okluk, bulank, tr
de olmayan, belirsiz kavram kafamzda soyut ve trde bir kavrama,
mutlak nicelik kavramna dnr.
Demek ki, insan dncesi bir derlemin nesnelerini, ancak ken
disinde u yatknlk birden varsa sayabiliyor:
1- nnden geen her nesneye bir sra verebilecek durumda olmak.
2- nndeki birimi tanmak iin daha nce gemi olanlarn hep
sinin ansn ie kartrabilmek.
3- Ardll ezamanlla evirmeyi bilmek.

ilk bakta ok kolay anlalr gibi gelen say kavram sorunu bun
dan byle ok daha karmak grnr bize. R. Balmesnin anlatt, P.
Bourdinden alnm u kk fkra bu dediimizi glendiriyor:
Uyurken bir gn saatin drd aldn iitmi ve bir, bir, bir, bir
diye saym birini tamdm diyor Bourdin; adam, yaptnn samal
karsnda, barmaya balam: ite saat delirdi, drt kere biri ald!

Tam Saynn iki Grnm


Say kavram iki tamamlayc grnm tar: Karlkllk ilkesin
den baka bireye dayanmayan ilkine sayal say, hem biraraya getir
me hem ardarda getirme ilemini gerektirene de sral say denir.
Ayrm u yaln rnekle belirleyelim. Ocak ay 31 gn eker. 31
says burada bu ayn gnlerinin toplam saysn belirtir; dolaysyla
bu bir sayal saydr. Buna karlk 31 Ocak gibi bir deyimi gz nne
alrsak, 31 says burada sayal grnmle kullanlmamaktadr ve dilin
kt kullanmndan baka birey olmayan terminolojiye karn bu
byledir. Bu kavram daha ok Ocak aynn otuz birinci gnn gs
terir: Otuz bir gn ieren bir kmenin ok belirli bir esinin (bu
durumda son esinin) srasn aka belirtir; dolaysyla burada bir
sral say (ya da, ou kez sylendii gibi, bir numara) sz konusudur.
Sayal saydan sral sayya gemeyi yle skntszca renmiiz ki,
artk tam saynn bu iki grnm arasnda bir ayrm yapmyoruz. Bir

beklemenin nesnelerinin okluunu, yani sayal saysn belirlemek is


tediimizde, artk onu kendisiyle karlatrabileceimiz bir birletirme
modeli bulma zorunluuna boyun emiyoruz, kolayca sayveriyoruz.
Matematikte gsterdiimiz ilerlemeyi de saynn iki grnmn zde
letirmeyi renmi olmamza borluyuz. Gerekten, uygulamada bizi

asl ilgilendiren sayal say olduu halde, bu say bir aritmetikte taban
olarak i gremez; nk aritmetik ilemler bizim hep herhangi bir
saydan onun ardlna geebildiimiz biimindeki rtk varsayma
dayaldr. mdi, sral say kavramnn z de buradadr. Karlkllk
kurma kendi bana hesab yaratamaz. Varlklar ya da nesneleri doal
ardlla gre kullanma kolaylmz olmadan, ok az ilerleme gsterir
dik. Bizim say dizgemiz bu iki ilkeden, her trl matematiin ve her
trl san bilim alannn kumam oluturan uygu ile ardllktan sk
bir biimde etkilenmitir (T. Dantzig).

Saymay renmek in On Parmak


nsanolu btn bu gerekli verileri on parma sayesinde yava
yava renmitir. Bizim okul ocuklarmz saymay hl bu ekilde
reniyor, kimi kez biz de dncemizi vurgulamak iin bu imarlara
bavuruyorsak, kukusuz rastlant deildir bu.
SAYAL GRNM

SIRAL GRNM

Saym a yetisin in bu in san biim li kayn a n n izleri birok


dilde vardr. rnein, O rta A frikan n A li dilinde be ile on
say la n m oro ve m boun a diye sylenir: ilk szcn anlam
etim olojik olarak eldir; kincisi ise m oro (be) ile ik i an
lam na gelen bouna nn birlem esinden oluur (dolaysyla: on
= iki el).
D olaysyla ilk on say iin ku llan la n b u g n k H int-A vrupa, Sami ve M ool szckleri de belki ok eski alarda parm aksal bir say teknii ile ilikili adlard. A m a bu varsaym n
doru lan m as olan ak szdr, n k k arlk g elen zg n ad
larn gerek anlam gem iin karanlnda yitip gitmitir.
N e olursa olsun, insan eli bu konuda bitm ez tkenm ez bir
zenginlik kaynadr, ilk on saynn bilincine varm ak ve tem el
aritm etii ren m ek iin zel ola ra k ta sa rla n m b ir eit
doal let oluturur.
Parm aklarnn saysyla ve onlarn grece zerklii, byk
hareketlilii sayesinde, el, insann, deyim yerindeyse el altn
da bulundurduu en yalm birletirm e m odellerinin derlem ini
oluturur.
P a r m a k la r n n b a k m s z d z e n le n i iy le , e l, in s a n n
saylar dolayszca ve grsel olarak tanm a yeteneinin snr
na (drde) da son derece sayg gsterir: B a parm ak iaret
parm andan epeyce alabildiinden, dorusu teki drt par
m akla gerek bir kartlk salar. B u da elbette ilk be say
iin ilk b ak ta ta n n a bilen b ir dizi olu tu ru r. yle ki, be
says, on lu k sah an ln yan sra, b ir saym a birim i olarak
dayatr kendini.
Son olarak, parm aklarnn her birinin kendine zglyle,
el, ilkinden balayp bir birim ekleyerek ardarda elde edilen
gerek bir soyut birim ler ardll olarak da grlebilir.
D e n e b ilir k i, elle b ir lik te , ta m sa y n n ik i ta m a m la y c
grnm hepten sezgisel hale gelir: Y erine gre sayal say
dan karlk gelen sral sayya (ya da tersi) farkna varm adan
gem eyi salayan bir let olarak i grr. B ir derlem in ,
drt, yedi, hatt on e ierdii m i belirtilm ek isteniyor? A y n
anda , drt, yedi ya da on parm ak kaldrlr ya da katlanr,
b y le c e p a rm a k la r sa y a l b ir m o d e l o la r a k k u lla n lr . B u
eleri saym ak m isteniyor? A rd a rd a , drt, yedi, on par

m ak kaldrlr ya da katlanr, bylece parm aklar sral bir diz


ge olarak kullanlr. ( ek ill.41 , s.75)
D em ek k i in sa n eli en y a ln , en doal h e sa p m a k in esi
olarak sunuyor kendini. B u nedenledir ki, sonradan saylama
dizgem izin douunda nem li bir rol oynayacaktr.

1- Yaban ocuklar rnei de bunu ok iyi kantlamaktadr: 1920de Hindistanda, bir kurt srs
iinde yaayan, onlar gibi hareket eden, uluyan, beslenen, biri drt, biri sekiz yanda iki kz ocuu
bulunmu. Bir misyoner onlar yanna alm, yeniden eitmeye alm, ama bouna: Hereye kar
n ruhsal bakmdan parasn oluturduklar insan trnn yaam biimine uyum salayamadk
lar iin, bir sre sonra lmler; k bir yl, teki sekiz yl sonra.
2- ok belirsiz olduundan, ilkel szcn hep trnak iine alacaz.
3- lk Roma yl (304 gn) yalnz on ay ieriyordu ve o zaman Martius'tan (Mart) bahyordu. Son
radan iki ay daha eklendi ve bu aylara Januarius ve Februarius ad verildi; bizim imdiki janviermiz (ocak) ve fevrier'miz (ubat) oradan gelir. Daha sonra, takvim dzeltimi yapan Julius Caesar
anda, ylba 1 marttan 1 ocaa ekildi ve Roma yl 365 gn oldu. Sonra Caesarn doduu Quintilis aynn (ilk yln beinci ay) bundan byle onun onuruna Julius adn alaca ilan edildi; bizim
juillet*miz (temmuz) oradan gelir. Bir sre sonra da, Sextilis ayna (ilk yln altnc ay), bu ad
tayan imparatorun bu ay boyunca yapt hizmetler onuruna Augustus (sonradan bizim imdiki
aofmuz (austos) oldu) ad verildi.
4- Ayn deilse de, benzer bedensel yntemler, Okyanusya'nn, Afrikann ve Amerikann eitli bl
gelerinde de belirlenmitir.
5- Aylara dayal bilim ncesi takvim dzenlemeleri (Sibirya halklarnda incelenmi olanlar da dahil)
gerekte genellikle ilk hilli gzlemleyerek i grrler.
6- Bu teknikte her kat paras elin bir parmana ve bir kye, her ayak parma on el parmana
balanyor.
7- rnein Fijide ve Salomon adalarnda, ok soyut olarak seilmi on kadar nesneyi gsteren ortak
adlar vardr: nesnenin ne says ne ad dile getirilir (Bunlar L.Levy-BruhTn szn ettii kmesaylardr.) rnein, Floridada, na kua on yumurta, na banara on sepet yiyecek demektir...
Fijide bola yz kayk, koro yz hindistancevizi ve salavo bin hindistancevizi anlamna gelir...
Yine Fijide, yzen drt kayk a waqa sagaiva diye sylenir... Motada yelkenle giden iki kayk, iki
yelkenli grnmnden tr (kelebekler iki kayk) aka peperua diye sylenir... (Codrington).
L.Lvy-BnhTde, L.L. Conantda ve Stephanda ayn trden baka rnekler bulunabilir.

2. B l m

Taban lkesi ve Saylama Dizgelerinin Douu

Say ve Simgeletirimleri
insanolu saylan soyutlamay baanp, kavramn sayal grnm
ile sral grnm arasndaki ince aynm yapmay renince, bu onu
eski saysal "aletleri" (akllar, kavklar, ubuklar, boncuk kolyeler, be
den paralanyla ilgili imarlar...) konusundaki anlayn gzden ge
irmeye gtrd. Bylece yaln madd aralar saylar zmlemek,
aklda tutmak, ayrmak, birletirmek iin bu adan ok daha elverili
olan gerek saysal simgeler haline geldi.
Niceliklerin ok daha kesin bir biimde szl olarak gsterilmesini
salayan ve soyut saylar evrenine girme olana veren say adlannn
yaratlyla baka bir ilerleme gerekleti.
O
zamana dek eklemli dilde dile getirilen, grnte biribiriyle hibir
ilikisi olmayan salt birletirme modelleriydi: Saylar ou kez evreleyen
doayla ve dnyayla dorudan iliki iinde, algsal terimler araclyla
yazlyordu (bir iin gne, ay ya da erkeklik organ; iki iin gzler, meme
ler ya da bir kuun kanatlan; iin yonca, ''okluk'' ya da "kalabalk"',
drt iin bir hayvann ayaklar-,...). Sonra bedensel tekniklerle birlikte i
ler bir para dzene girdi. Ola ki u eit betimlemelerle ie baland: 1
iin balang olarak alnm-, iki iin nceki parmakla birlikte kalkk-,
iin eit olarak blen parmak; drt iin biri dnda btn parmaklar kal
kk-, be iin e / ; ..., ardndan szlkteki anatomik bir deiiklik sayesinde,
1 iin sere parma, iki iin yzk parma, iin orta parmak, drt iin
iaret parma, be iin ba parmak... trnden deyimler. Ama say iin
kullanlan simge ile nesne ya da imge iin kullanlan ad arasnda aynm
yapma zorunluluu insan zamanla, sonunda ikisi arasndaki ban bel
lekten tamamen kaybolmasna varan nemli bir aynm yapmaya gtrd.
Eklemli dilini kullanmay rendike sesler yava yava kendileri iin ya
ratldktan nesnelerin yerini ald. "Doal ardllk" dncesi insan zihni-

YAZILI StMGELETlRtMLER

HER TRL DOLAYSIZ GRSEL


ALGIDAN AYRILMI RAKAMLAR

SOMUT
NESNELE
RN KUL
LANIMI


A. A

SAYISAL
DEER
OLAN
HARFLER
Alfabenin
beinci
harfi

(akllar,
kavklar,
ubuklar,
pimi top
raktan nesneler...)

KEMK YA
DA AA
KERTME

yn tem i

ip d m
lerinin

KULLANIMI

csat

S
DOLAYSIZ
GRSEL
ALGIYA
DAYALI
SAYISAL
g ste

PARMAKLA
ALGISAL
BETMLEME
ELINUYLAIMSAL
MARI

fM
W

r im l e r

EL

BA
PARMAK

BE

FIVE

DNLEN
HER TRL DUYULUR
SAYININ ALGISAL ALGIDAN AYRILMI
SZCKLER
ADI

(1) Yunanca "epsilon" harfi


(2) Ibranice "he" harfi
(3) "Be" szcnn ba harfi
(4) Yunanca "pi" harfi, be
anlamna gelen
PENTE'nin ba harfi

SZL SMGELE TlRlMLER

ekil 2.1

ne hergn biraz daha yerletiinden, balangtaki heterojen somut mo


deller kmesi artk gerek bir say adlan dizgesinin soyut biimini kazan
d. Bellek ve a l k a n l k bu soyutlamalara somut bir biim verdii iin de,
"yaln szckler okluk ls haline geldi" (T. Dantzig).
Ama insann alar boyunca yararland olanaklar yalnzca sayla
rn somut simgeletirimi ve szl anlatm olmamtr. Ayn zamanda,
ama ok daha sonra yazl simgeletirimi kullanmtr: Bu, "rakamla-

ra",1 yani her eit izgesel ime (kil ya da ta zerine kaznm, izil
mi izgiler ya da resimler, iaretler, simgesel imler, alfabe harfleri,
uylamsal imler...) bavuran simgeletirimdir.
Bu yaratlar gerekten ok nemli olmutur, nk nesnelere daya
nan ilemlerin yerine, bunlara karlk gelen saysal simgelere dayal
"ilemi" koymay salamtr; bu da saylarn nesnelerden deil, nesne
ler zerine ileyen insan dncesinin yasalarndan geldiini kantlar.
nk gereklik sayy esinlese de, onu meydana getirmez.

Taban tikesinin Kefi


Demek ki insan, saylan simgeletirmek iin iki ilke kullanmtr:
Birimi temsil eden bir "simge-lu'y benimseyip, bu birimi dn
len saynn ierdii birim kadar yinelemekten oluan ilkeyi sayal diye
niteleyebiliriz; her sayya zgn bir simge ykleyip, biribiriyle hi ili
kisi olmayan simgelerin ardllna bakmaktan oluan teki ilkeyi de
sral diye niteleyebiliriz.
lk ilkeye gre, rnein ilk drt say 1 say adnn gerektii kadar
yinelenmesiyle ya da birimin yerini tutan akllann, parmaklann, ker
tiklerin, izgilerin ya da yuvarlann gerektii kadanmn sralanmasy
la, yan yana ya da st ste konmasyla temsil edilir (ekil 2.2).
Buna karlk teki ilkeye gre, ayn saylar hepsi biribirinden farkl
szcklerle, nesnelerle, imarlarla ya da imlerle temsil edilir (ekil 2.3).
insan bu iki temel kuraln birinden ya da tekinden yola karak
gittike daha geni kmeler tasarlamay renebilmitir.
Ama iki durumda da balangta byk glklerle kar karya
kalmtr. Gittike daha byk saylan temsil etmek iin akllar, u
buklar, kertikler ya da ip dmleri sonsuza dek oaltlamazd; el
parmaklanmn ve beden paralannn says da istendii kadar geniletilemezdi. Ayn szck snrsz biimde yinelenemeyecei gibi, son
suza dek yeni say adlan ya da zgn simgeler de yaratlamazd: Bu
gn 500 Franklk bir banknotun deerine eit santimlerin niceliini
dile getirmek iin simge olarak gstermemiz gereken eyleri d
nn yeter!
insanolu bylece ilk bakta alamaz grnen bir sorunla kar
karya bulmutur kendini: Saylar en az sayda olanakl simgeyle na
sl gsterilebiliri ite bu hassas soruna bir zm bulmu olmas, in
san zihninin byk ustalnn kantdr.

bir

bir -bir

bir -bir-bir

bir -bir-bir-bir

a a

ekil 2.2- lk drt saynn "sayal" olarak temsil edilii

ba parmak
bir

iaret parma
iki

orta parmak

yzk parma
drt

ekil 2.3- lk drt saynn "sral" olarak temsil edilii.

zm belli bir beklemeye (rnein onluk, onikilik, yirmilik ya da


altmlk bir beklemeye) ayrcalk tanmak ve saylarn kurall dizisi
ni bu temele dayanan sradzenli bir snflamaya gre dzenlemek ol
mutur. Baka deyile, kendisinden hareketle sayilan ve onlarn eit-

li simgelerini geniletmenin olanakl olduu bir "merdiven"de uylal


d; bu merdivenin sahanlklarna u adlar verilebilir: birinci basama
nn birimleri, ikinci basaman birimleri, nc basaman birim
leri... Bu ekilde, belleme ya da temsil etme iin ok byk abalardan

kanmay salayan, yaplanm bir say simgeletirimine ulald. Ta


ban ilkesi denen ey budur. Bunun kefedilii, saylama dizgelerinin,
douuna damgasm vurmutur: Bu dizgelerin "tabam", hemen sonra
ki basaman bir birimini oluturmak zere belli bir basaman iinde
beklenmesi gereken birimlerin saysndan baka birey deildir.
Bu ilke, madd araclara, bir dilin szcklerine ya da izgesel imlere
uygulanmasna gre, somut, szl ya da yazl... saylamalan ortaya
karmtr.

Onlu Taban lkesi


Ksa bir sre ncesine kadar, Bat Afrika'nn kimi blgelerinde,
obanlarn bir sry saymak iin ok pratik bir detleri vard. B
tn hayvanlan birer birer nlerinden geiriyorlard. lki geerken be
yaz bir kaya bir kavk, ikinci geerken baka bir kavk takyorlard
ve bu byle srp gidiyordu. Onuncu hayvan geerken kolyeyi bozu
yor ve onlar basamana balanm mavi bir kaya bir kavk geiri
yorlard. Sonra yirminci hayvan geinceye kadar beyaz kaya kavklan dizmeye yeniden balyorlard; yirminci hayvanda da mavi kay
a ikinci bir kavk takyorlard. O da on kavk ierdii zaman, yz
hayvan saylm olduundan onluklann kolyesi bozuluyor, yzlere
aynlm krmz bir kaya bir kavk taklyordu. Hayvanlann saym
bitene dek byle devam ediliyordu. rnein iki yz elli sekiz hayvan
sayldnda, beyaz kayta sekiz, mavi kayta be, krmz kayta
iki kavk bulunuyordu.
Bu arada sanmayalm ki bu insanlar "ilkel" bir biimde akl yrt
yorlard: Biz hl ayn ilkeyle, ama farkl simgelerle sayyoruz.
Bu ilemin temel fikri gerekte onlarla (ya da onluk "paketlerle), yz
lerle (ya da on onluk "paketlerle), binlerle (ya da on yzlk "paketler
le)... yaplan beklemenin (ve kurall dizinin simgelerinin ritminin) s
tnlnde bulunur. Bu somut teknikte beyaz kayn her kavks yaln
bir birimin yerine, mavi kayn her kavks on yerine geer, krmz ka
yn her kavks ise yz birimlik bir beklemeyi belirtir. On taban ilkesi
denen ey budur. Somut bir onluk saylama rneidir elimizdeki.

Doal olarak, kavklar, kaylar ie kantrmaktansa, bu ilke ge


rek szcklere gerek izgesel imlere kolayca uygulanabilir, bylece on
tabanna dayal szl ya da yazl saylamalar elde edilirdi.
Bizim bugnk yazl saylamamz ayn fikirle iler, ama (ou kez
Arap rakamlar ad verilen) u izgesel simgeleri kullanr:
1234567890
ilk dokuz simge yaln birimleri (ya da birinci onluk basaman
birimlerini) gsterir. Bunlar konum ilkesine uyarlar, nk saynn
yazmnda aldklar konuma gre deerleri deiir (rnein 3, byle
bir rakaml temsilde birinci, ikinci ya da nc konumu almasna
gre, birim, on ya da yz deerindedir). Onuncu simgeye
gelince, o "sfr" denen eyi temsil eder: belirli bir basamaktaki ra
kam yokluunu belirtmeye yarar; ayn zamanda, rnein bir say
nn kendisinden karlmasnn sonucu olan "sfr says"mn anla
mm tar.
iki rakam araclyla temsil edilen ilk say olan on tabam 10 diye
yazlr: "1 on, 0 birim" anlatmnn ksaltlm bir biiminden baka
birey olmayan gsterim.
Sonra birden doksan dokuza kadar olan saylar bu rakamlardan iki
sinin (konum kuralna gre2 ardarda biraraya getirilmesiyle temsil
edilir:
11
("1 on, 1 birim")
12
("1 on, 2 birim")
("2
on, 0 birim")
20
(2
on, 1 birim")
21
("3 on, 0 birim")
30
("4 on, 0 birim")
40
("5 on, 0 birim")
50
Tabann karesine eit olan yz, 100 diye yazlr (bu u demektir: "1
yz, 0 on, 0 birim"): rakam araclyla bu ekilde temsil edilen en
kk saydr.
Yz birden dokuz yz doksan dokuza kadar olan saylar on temel
rakamdan nn ardarda birletirilmesiyle belirtilir:
101 ("1 yz, 0 on, 1 birim")
358 ("3 yz, 5 on, 8 birim")...
Sonra tabann kbne eit olan ve 1000 ("1 bin, 0 yz, 0 on, 0 bi
rim") diye yazlan bin gelir; drt rakam araclyla temsil edilen en
kk saydr bu.

Sonra sra tabann drdnc kuvveti olan ve 10000 diye yazlan ("1
on bin, 0 bin, 0 yz, 0 on, 0 birim") on bin'e gelir; bu da be rakam ara
clyla temsil edilen en kk saydr vb.
Bu taban zerine kurulmu szl saylamalarda, eyler elbette ayn
zemin zerine yaylrlar; bununla birlikte konuulan dillerin yapsn
da u isel farkllk vardr: Ondan kk ya da ona eit btn sayla
rn ve onun eitli kuvvetlerinin (100, 1000, 10000 vb.) her biri tama
men bamsz tek bir ad alr, oysa teki saylar ncekilerden yola ka
rak "oluturulmu" szcklerle (ya da deyimlerle) dile getirilir.
Franszcamn szcklerini alr, bundan byle yalnz sayal saylar
gz nnde bulundurursak, bu dkm -en azndan kuramsal olarakyle olur:
un

deux

trois

quatre

cing

six

sept

huit neuf

dix

1 2
3
4
5
6
7
8 9
10
lk dokuzu "birinci onlu basaman birimleri"dir. Sonuncusu ise diz
genin "tabann" oluturur (ve tanm gerei "ikinci onlu basaman bir
birimini" belirtir).
ll'den 19'a kadar olan saylan gstermek iin birimler onluk paket
ler halinde beklenir ve yaln bir biimde "toplamayla" i grlr:
11
dix-un
(= 10 + 1)
12
dix-deux
(= 10 + 2)
13
dix-trois
(= 10 + 3)
dix-quatre
14
(= 10 + 4)
15
dix-cinq
(= 10 + 5)
16
dix-six
(= 10 + 6)
Tabann 20'den 90'a kadarki katlan onlar ya da "ikinci onlu basama
n birimleri"dir. Bu kez "arpmayla" i grlerek yle dile getirilir
bunlar;
20
deux-dix
(= 2 x 10)
30
trois-dix
(= 3 x 10)
40
quatre-dix
(= 4 x 10)
50
cinq-dix
(= 5 x 10)
60
six-dix
(= 6 x 10)
70
sept-dix
(= 7 x 10)
80
huit-dix
(= 8 x 10)
90
neuf-dix
(= 9 x 10)

Mool Dilinin Say Dizgesi

Bu da ayn ekilde onludur, ama deminki dizgeye gre kk bir


farkllk gsterir.
L. Hambis'e gre, yaln birimlere ve ona u adlar verilir:
1
nigan
2
qoyar
3
Yurban
4
drbn
5
tabun
6
jirju'an
7
dolo'an
8

naiman

9
yisun
10
arban
Onbirden ondokuza kadarki saylar iin tamamen normal olarak ilerler:
11
arban nigan
("on-bir")
12
arban qoyar
("on-iki")
Buna karlk onlar farkl bir biimde oluturulur: Adlar da kendile
rini iki-bir, -on... gibi zmleyici birleimler biiminden deil, zel
bir ekim ekiyle karlk gelen birimlerin adlarndan treyen szck
ler biiminde gsterirler:
20
qorin
(qoyar = 2'den tremi)
30
'ficin
(yurban = 3'den tremi)
40
dcin
(drbn = 4'den tremi)
50
tabin
(tabun = 5'den tremi)
60 jirin
(jiryu'an = 6'dan tremi)
70
dalan
(dolo 'an = 7'den tremi)
80
nayan (naiman = 8'den tremi)
90 jarin
(yisn = 9'dan tremi)
Yzden itibaren say adlarnn oluturulmas yine kurall olarak
yukarda tanmlanan ilkeye gre yaplr:
100 ja'un
("yz")
200 qoyarja'un
("iki-yz")
300 yurban ja'un
("-yz")
400 drbn ja'un
("drt-yz")

1000
2000
3000

mingyan
("bin")
qoyar mingyan
jurban mingyan

10 000
20 000

qoyar tmn

("on bin")
("iki on bin")

qoyar tmn
("iki on bin
( = 2 x 1 0 000 +

tabun ja'un
be-yz
5 x 100
+

20541

tmn

("iki bin")
(" bin)

dcin
nigan
krk
bir")
40
+ 1)

Eski Trk Saylamas

imdi de M.S. VIII. yzyl Moalistanmdaki Trk yaztlarnda orta


ya konan szl saylama sz konusu. Bu saylama dikkate deer bir
kendine zglk gsterir.
ite, A.M. von Gabaine gre, temel say adlan, ilk dokuz say iin
yle deniyor:
1
bir
2
iki
3

4
trt
5
be
6
alt
7
yeti
8
sekiz
9
tokuz
Onlar iinse u dizi kullanlyor:
10
on
20
yegirmi
30
otuz
40
krk
50
elli
60
altm
70
yetmi
80
sekiz on
90
tokuz on

Bu arada belirtelim ki, 20'den 50'ye kadarki onlarn karlk gelen


birimlerle etimolojik bir ilikisi varm gibi grnmyor. Ama altm
(= 60) ile yetmi (= 70) srasyla alt (= 6) ile yeti (= 7)'den m-mi bi
tim ekiyle tryor. 80 ile 90 da 8 ile 9'un adlarndan tryor, ama on
saysnn adyla zmleyici bir biimde birletirilerek bunlarn ad "8
on" ve "9 on" biiminde ayrtrlyor.
50 saysnn ad ise ola ki eski bir parmak hesab yntemine gnder
mede bulunuyor: elli gerekte el ya da elig'den tryor. (Bu arada be
lirtelim ki, Trkiye'de hl u yntemle parmak hesab yaplyor: Bir
elde ba parmakla ardarda sere parmann, yzk parmann, orta
parman ve iaret parmann ucuna dokunuluyor, bylece 4 saysna
ulalyor; bete ba parmak yukar kaldrlyor; beten sonra, ba par
mak aa indiriliyor, sonra ardarda iaret parma, orta parmak, y
zk parma, iaret parma yukar kaldrlyor, bylece ona kadar bu
en btn parmaklan alm oluyor. Bu yntem, saylan her onlukta
teki elin btn parmaklann ardarda aarak diziyi elliye kadar uza
tan daha eski bir baka yntemin kalntsdr. Bu durumda parmaklan ak olan ilk el on birim anlamna gelirken, ayn konumdaki teki el
elliyi gsteriyordu.)
Sonra dizge yzlere yz zel adn verir, ardndan karlk gelen
katlann adlan iin arpmayla devam eder:
100 yz
200 iki yz
(= 2 x 100)
300 yz
(= 3 x 100)
400 trt yz
(= 4 x 100)
500 be yz
(= 5 x 100)
600 alt yz
(= 6 x 100)
700 yeti yz
(= 7 x 100)
800 sekiz yz
(= 8 x 100)
900 tokuz yz
(= 9 x 100)
Binlerin ad bing'dir (bu szck kimi Trk lehelerinde aynca "ok
byk bir nicelik" anlamna gelir). Binin katlannn deyimleri de ayn
trden zmleyici birletirmeyle gelir:
1000 bing
2000 iki bing
(= 2 x 1000)
3000 bing
(= 3 x 1000)
4000 trt bing
(= 4 x 1000)
5000 be bing
(= 5 x 1000)

6000 alt bing


(=6 x 1000)
7000 yeti bing
(= 7 x 1000)
8000 sekiz bing
(= 8 x 1000)
9000 tokuz bing
(= 9 x 1000)
ll'd en 99'a kadarki, hem birimin katn hem onun katn ieren sa
ylar dile getirme biimi olmasa, bu dizgenin ncekilere oranla hibir
olaanstl yoktur. Burada, gerekte, nce birim, sonra da geilen
on deil, bir eit "gelecee ynelik sayma'yla, hemen sonraki on dile
getiriliyor.
yle:
11
bir yegirmi
12
iki yegirmi
13
yegirmi
14
trt yegirmi
21
bir otuz
22
iki otuz
53
altm
65
be yetmi
78
sekiz sekiz on
87
yeti tokuz on
99
tokuz yz
Burada arpma kuralnn ve karma kuralnn uygulan deil, da
ha ok sral ilkenin uygulan sz konusu:
11
"20'den nceki birinci birim"
12
"20'den nceki ikinci birim"
13
"20'den nceki nc birim"
14
"20'den nceki drdnc birim"
15
"20den nceki beinci birim"
21
"30'dan nceki birinci birim"
22
"30'dan nceki ikinci birim"
23
"30dan nceki nc birim"
53
"60'dan nceki nc birim"
65
"70'den nceki beinci birim"
78
"80'den nceki sekizinci birim"
87
"90'dan nceki yedinci birim"
99
"100den nceki dokuzuncu birim"
ne alma yoluyla yaplan byle bir saym, gnmzde saatlerin bil
diriminde srp giden bir Cermen olgusunu anmsatyor: Almancada,

rnein, "dokuzu eyrek geiyor" viertel zehn (tam tamna: eyrek, on,
yani saat ondan nceki ilk eyrek saat) diye, "sekiz buuk halb neun
(tam tamna: yarm, dokuz, yani saat 9'u vurmadan nceki yarm sa
at) diye sylenir.
Bununla birlikte, M.S. X. yzyla doru -kukusuz douda yaayan eski
Trklerinkinden ok daha gl olan in kltrnn etkisiyle- bu esiz
sayma biiminin "ussallatrlm" olduunu belirtelim. Bu deiiklik in
uygarlna teden beri ok bal olan Uygurlarda grlmtr ilk kez.
Trke "fazlalk" anlamna gelen artuk szcnn araclyla,
gerekte u deyimler oluturulmutur:
11
("10'dan 1 fazla")
on artuki bir
23
yegirmi artuki
("20'den 3 fazla")
53
elli artuki
("50den 3 fazla")
altm artuki be
65
(60'tan 5 fazla")
78
yetmi artuki sekiz
("70'ten 8 fazla")
87
sekiz on artuki yeti
("80'den 7 fazla")
99
tokuz on artuki tokuz
("90'dan 9 fazla")
u yalmlatrmalar da bugn hl kullanlmakta
11
(= 10 + 1)
on bir
23
yegirmi
(= 20 + 3)
53
elli
(= 50 + 3)
65
altm be
(= 60 + 5)
78
yetmi sekiz
(= 70 + 8)
87
sekiz on yeti
(= 80 + 7)
tokuz on tokuz
99
(= 90 + 9)
Sanskritenin Szl Saylamas

imdi bizim iin birok bakmdan nemli olan Sanskrit dilinin3 saylamasna geelim. Hint-Avrupa kkenli eski bir dile ait bir say diz
gesi olarak, bu saylama gerekte ou kez, soy zinciri aratrmalarn
da bu dil ailesinin say adlan iin bir bavuru kaynadr; ok kesin
bir bilim ve teknik diliyle btnlemi bir saylama olarak da Hint bi
lim tarihinde, zellikle de bizim konumlu yazl saklamamzn tarihin
de oynad temel rol greceiz.
Bu dilde ilk on saynn adlan yledir (bk. L. Reneu):
1
eka
2
dvau, dva, dve, dvi

trayas, tisras, tri

catravas, catasras, catvari, catur


panca

5
6
at
7
sapta
8
atau, ata
9
nva
10
dasa
ll'den 19'a kadarki saylar da birimlerin adyla onun adnn yan
yana konmasyla adlandrlr:
11
eka-dasa
"bir-on"
(= 1 + 10)
12
dva-dasa
"iki-on"
( = 2 + 10)
13
tri-dasa
"-on"
(= 3 + 10)
14
catvari-dasa
"drt-on"
(= 4 + 10)
15
panca-dasa
"be-on"
(= 5 + 10)
16
at-dasa
"alt-on"
(= 6 + 10)
17
sapta-dasa
"yedi-on"
(= 7 + 10)
18
ata-dasa
"sekiz-on"
(= 8 + 10)
19
nva-dasa
"dokuz-on
(= 9 + 10)
Sonraki onlara Sanskrite kendine zg grnm olan bir ad ykler:
20
vimsati
30
trimsati
40
catvarimsati
50
parcasat
60
ati
70
sapti
80
aiti
90
nvati.
Ondan byk onlarn ad, genel bir biimde, onun adnn oul hale
sokulmu ve nne karlk gelen birimlerin ad konmu bir trevi
araclyla oluturulur.
Yz iin satam ya da sata denir, teki yzler iin de klasik kurala
gre dzenli olarak ilerlenir:
100 satam, sata
= 2 x 100)
200 dvisata
300 trisata
= 3 x 100)
400 catursata
= 4x100)
500 pancasata
= 5 x 100)

1000 iin sahsram ya da sahsra szc kullanlr ve sonra bu


binleri, on binleri ve yz binleri dile getirmek iin birimlerin, onlarn
ve yzlerin adlaryla ardarda zmleyici birleime sokulur.
sahasra
1000
(= 2 x 1000)
2000
dvisahasra
(= 3 x 1000)
3000
trisahasra
10000
20000
30000

(= 10 x 1000)
dasasahasra
vimsatsahasra (= 20 x 1000)
trimsatsahasra (= 30 x 1000)

100 000
200 000
300 000

satasahasra
dvisatasahasra
trisatasahasra

(= 100 x 1000)
(= 200 X 1000)
(= 300 x 1000)

Ara saylarn anlatm da yle:


4769 nava
ati
saptasata
co
catursahasra
("dokuz altm yedi-yz
ve
drt-bin")
(=9 + 60
+ 7 x 100
+
4 x 1000)
Demek ki Sanskritenin dizgesi onlu, ama saylan dile getirii bi
zimkine ters: Hep en kk birimlerden balanyor, onun ykselen
kuvvetlerinin srasna gre devam ediliyor.

Hint-Avrupa Kkenli Dizgeler


Ama Sanskrite ok daha geni bir dil ailesinin, onlu dizgeyi kul
lanm ve kullanmakta olan ve Hint-Avrupallar denen diller ailesi
nin zel bir durumudur yalnzca (Bk. Brugman; Delamarre; Gamkrelidze ve vanov; Meillet; Meillet ve Cohen; Szemerenyi.)
Bu saylamalar ilkin yaln dokuz birimden her birine ve ayn e
kilde onun kuvvetlerinin her birine tek bir ad verir, sonra zmle
diimiz dizgeler gibi, bu szcklerin yaln birleimleriyle devam
eder.
Bu arada belirtelim ki, bunlardan bazlan kimi kez ncekilerle
hibir grnr etimolojik ba olmayan ek adlar getirirler.
rnein Almanca elf ("onbir") ve zwlf ("oniki") szcklerinde,
tpk ngilizcedeki eleven ve twelve szcklerinde olduu gibi, onun
ad ile (Almancada zehn, ngilizcede ten) karlk gelen birimlerin

HNT-AVRUPALILAR
"Hint-Avrupal terimi Avrupann byk bir ksmnda, bat Asya'nn byk bir
parasnda ve hemen hemen bugnk Amerika'nn tmnde konuulan diller ailesi
iin kullanlr.
Bu dil ailesine giren halklarn ilk yerleim yeri eitli varsaymlara yol amtr:
Bu yeri (haksz olarak) Orta Asya (Pamir, Trkistan) diye belirledikten sonra, tah
minler Elbe nehrinden Vistl nehrine kadar Kuzey Almanya ovalan ile Tuna nehrin
den Urallara kadar Rus stepleri arasnda gezinip durur. Ama imdiye dek getirilen
kantlar henz pek inandrc grnmemektedir.
Bununla birlikte Hint-Avrupa birlii, geni bir topraa dalm, ama ortak nok
talan olan saysz kabilenin birlii olarak tasarlanabilmitir. Ortak noktalar: Tarm,
avclk ve hayvanclk uygulanmas; toplumsal yap (din adanlan, emekiler, sava
lar sradzeni...); atalar kltyle ve yldz tapmyla ralanan bir din. Ama, yazy an
cak grece yakn bir ada tamm olan bu topluluklarn kkeni hakknda klgn ola
rak hibir ey bilmiyoruz.
Hint-Avrupallann ortak yaam dnemi M.. III. binlere kadar geri gider. Sonra
ki binlerin bandan itibaren dalrlar ve yaklak bin yl boyunca, giderek artan sz
malarla, Hindistan'da Ariler; Kk Asya'da Kassitler, Hititler, Lidyallar; Yunanis
tan'da Akhalar, Dorlar, Minoslular, Helenler; sonra Orta Avrupa'da Keltler; talya
yanmadasnda italikler ortaya kt. Roma imparatorluunun sonunda, M.S. IV. yz
yldan VI. yzyla dek, Cermenler Bat Avrupaya yerleesiye yeni gler oldu (Gamkrelidze ve Ivanov; A. Martinet).
Bylece genie bir coraf alana yaylan Hint-Avrupa dil evresi bizim genellikle
olduka deiken tarihli metinlerden bildiimiz, ama hibiri M.. 2000'den daha geri
ye gitmeyen belli bir sayda lehe beini ierir. Geleneksel snflamaya gre bu bek
ler yle blmlenir;
1) Hint-Ari bei: Veda dilini, Klasik Sanskriteyi ve onlarn aadaki tipe bl
nen modem trevlerini ierir:
- Bat Hint-Ari dilleri (Sindh, Gucarati, Lahnda, Marath, Racastan...);
- Orta Hint-Ari dilleri (Pencab, Pahar, Hind...);
- Dou Hint-Ari dilleri (Bengali, Bihari, Oriya dili...);
- Gney Hint-Ari dilleri (Singhala dili);
- "ingene" dilleri
2) Iran bei: (Darius ile Xerxes anda konuulan) Eski Farsay, Avesta dilini (Zer
dt dili), Medceyi, it dilini ve Iran dnyasnn saysz Ortaa dili ile modem dili (Souta, Pehlev, Farsa, Kemir leheleri, Krte, Kafkasya Osetesi, Afganca, Balui...) ierir.

3) Eski Hitit imparatorluunun Anadolu dilleri (Ne dili ve Luvi dili) ile Likyaca
ve Lidyacay ieren bek.
4) iki leheden (Agne ve Kue) oluan Toharca bei. M.S. V. yzyl ile X. yzyl
arasnda in Trkistannda yerleik, Hint-Avrupa kkenli bir halka konuulmu,
ama Ortaada inlilerin ve Trk-Mool glerinin byk basks altnda kaybolmu
tur. Bu bek eski tipte bir Hint-Avrupa dili zelliini gsterir ve Hititeyle, Bat dille
riyle (Yunanca, Latince, Kelte, Cermence) akrabadr: Aynca Hint-Avrupa kkenli
szckler iin soy zinciri aratrmalarnda ou kez bu bee gndermede bulunuldu
undan, dilbilimciler iin de byk bir nem tar.
5") iki kategoriye ayrlan Ermenice:
- Bat Ermenicesi (Trkiye'de konuulur)
- Dou Ermenicesi (Sovyet Ermenistannda konuulur)
6) Helen bei; unlan ierir: Dorca, Akhaca, (Arkadyaca-Kbnsa), Aiolyaca, Girit-Minosa, Girit-Mikence, Homeros Yunancas, Ionya Attika Yunancas, Koine (He
len ve Roma anda konuulan Yunanca), Modem Yunanca...

T) talca bei: Eskiada Osk, Latium ve Umbra dilleriyle, bugn de Roman dil
leriyle (talyanca, spanyolca, Portekizce, Provansa, Katalanca, Franszca, Rumence,
Sardca, Dalmayaca, Reto-Romanca...) temsil edilir.
8) Kelt dilleri bei; iki alt kategoriye blnr:
- Kta Kelt dilleri (Galce)
- Yanmada Kelt dilleri; bunlar arasnda Briton dillerinden treyenler (Bretonca,
Galce, Comwell dili) ve Gael dillerinden treyenler (Irlandaca, Manx Adas dili, Isko
Gaelcesi) grlr.
9) Cermen dilleri bei; alt kategoriye blnr:
- Dou tipi Cermen dilleri, Gotay ierir;
- Kuzey tipi Cermen dilleri Eski Izlandacay, Norveeyi, Isveeyi ve Dancay ierir;
- Orta ya da Bat tipi Cermen dilleri: Yksek ve Aa Almanca (Eski, orta ve mo
dem), Hollandaca, Frizland dili, Eski Saksonca, Anglo-Saksonca (ya da eski ngiliz
ce), Modem ngilizce ve Anglo-Amerikanca.
10) Eski Slavcadan modem dillere kadar, Slavca bei; kategoriye ayrlr:
- Dou Slav dilleri (Beyaz Rusa, Srpa-Hrvata, Polonyaca, Lehe, Sorabca, Polabca, Kaubca...).
11) Baltk dilleri bei; Baltka, Letonca, Litvanyaca ve Eski Prusyaca'dan oluur.
12) Arnavuta bei; Toska, Gegce ... lehelerini ierir.
13) Traka-Frigce bei; Balkanlarda (Traka, Makedonca) ve Kk Asya'da
(Frigce) konuulur.
14) Son olarak. Dalmaya'da Venete ile tllirce'den olumu bir kalnt.

adlan arasnda bulunan ilikiyi bir rpda kavrayanlayz; oysa bu


dillerde izleyen saylann adlan kurall olarak yle oluturulur:
ALMANCA

NGLZCE

thirteen
(= three + ten)
13 dreizehn (= drei + zehn)
fourteen
(= four + ten)
14 vierzehn (= vier + zehn)
fifteen
(= five + ten)
15 fnfzehn (= fnf + zehn)
sixteen
(= six + ten)
16 sechzehn (= sechs + zehn)
seventeen (= seven + ten)
17 siebzehn (= sieben + zehn)
eighteen
(= eight + ten)
18 achtzehn (= acht + zehn)
nineteen
(= nine + ten)
19 neunzehn (= neun + zehn)
Buna karlk, Franszca onze, douze, treize, quatorze, quinze ve seize
szcklerinin kkenini kolayca anlyoruz. Onlann trdei olan spanyol
ca (once,doce, trece, catorce ve quince) ya da talyanca (undici, dodici,
tredici, quattordici, quindici ve sedici) szckler genel olarak birimler
den balayarak zmleyici birletirmeyle oluturulmu karlk gelen
Latince deyimlerin kaynam biimlerinden baka birey deildir:
("bir-on)
(= 1 + 10)
11
undecim
12
duodecim
("iki-on)
(= 2 + 10)
("-on)
13
tredecim
(= 3 + 10)
quattuor-decim ("drt-on)
14
(= 4 + 10)
(= 5 + 10)
15
quindecim
("be-on)
sedecim
("alt-on)
(= 6 + 10)
16
("yedi-on)
(= 7 + 10)
17
septendecim
("sekiz-on)
(= 8 + 10)
18
octodecim
("Yirmiden nce bir")
19
undeviginti
Benzer ama arpm ilkesine dayal zmleyici birletirmelerle kantrmay nlemek gerektiinden, otuzdan balayarak, onlara -ginta
bitim ekiyle karlk gelen birimlerden treyen adlan yklemek yelenmitir:
triginta
30
40
quadraginta
50
quinquaginta
60
sexaginta
70
septuaginta
80
octoginta
90
nonaginta

Bu szcklerin talyan, spanyol ve Fransz dillerinde de elbette trdele


ri tremitir:
TALYANCA

SPANYOLCA

FRANSIZCA

30

trenta

treinta

40

quaranta
cinquanta
sessanta
settanta
ottanta
novanta

cuarenta
cincuenta
sessanta
setenta
ochenta
noventa

trente
quarante
cinquante
soixante
septante*
octante*
nonante*

50
60
70
80
90

Bununla birlikte, yldzla belirtilen Franszca szckler Fransa'da kullanl


maz: Bunlar zellikle svire ve Belika dillerine aittir. Gal lkelerinde daha
ok, kural d soixante-dix, quatre-vingt ve quatre-vingt-dix deyimleri kullanlr.
Buna karlk byle bir kural diilik, rnein ne ngilizce'de, ne Almancada vardr. stelik, bu dillerde yirminin ad (srasyla: tuenty ve zwanzig)
onun adnn eski bir Cermence ikilinden trer. teki onlar ise yle sylenir:
30
40
50
60
70
80
90

NGLZCE

ALM ANCA

thirty
fourty

dreiig
vierzig
fnfzig
sechzig
siebzig
achtzig

fifty
sixty
seventy
eighty
ninety

neunzig

Peki yleyse, Franszca vingt szc ve onun dengi olan talyanca, s


panyolca szckler ( venti ve veinte) niye grnte bamsz bir biimde olu
turulmu? zgn Latincelerinin ( viginti) onlu tabana gre, onlarn zmle
yici birletirme ilkesine uygun olarak, yani "decem-due", "on-iki" (= 10 x 2)
trnden bir ana tipi izleyerek grm eyi beklediim iz szckler olan duo
"iki" ve decem, "on" szckleriyle bir ilikisi bulunmamas, bu szcklerin
oluumunun nedenini a priori olarak aklar.
Dizgenin ortasnda bir "yirm i adas" m var yoksa? Y ant hayr, nk
gerekte bu kuraldlk yalnzca grntedir.
Soruna ok daha geni lekli yaklatnzda Hint-Avrupa ailesine giren
say adlarnn gsterdii dikkat ekici sreklilik karsnda arplrz. Gn
lk szck daarc dardan alnanlarla en ok kirlenmi dillerin bile, sz
l saylam alannda ayn yapy sk bir biim de korumu olmalar bu srekli
lii daha da artc klar (ekil 2.4).

Avrupa'nn byk bir ksmnda, Bat Asya'nn epeyce bir kesim inde ve
Amerika'nn hemen hemen her yerinde kullanlan szl saylam alann ger
ekte ortak bir kayna vardr: Hepsi ortak bir temelden, eski Hint-Avrupal

halklarn uzun zaman nce kullandklar dizgeden gelir.


Gerekten, "bir" saysn dile getiren Sanskrite eka, Avestaca aeva ve
eke jeden szcnn dilsel yaps, Yunanca hen, Latince unus, Almanca

eins ya da svee en ile tam tamna ayndr. Yine -ilk bakta artc gele
bilir bu- Ermenice erku, "iki", Sanskritedeki dva, Yunancadaki duo, Franszcadaki deux, ngilizcedeki two, Almancadaki zwei ile sk akrabalk iinde
dir. Dahas, Avestacadaki tri, Latincedeki tres, ngilizcedeki three, Alm anca
daki drei ile ayn yapy gstermeyen Ermenice erekh ("") ayn kkenden
gelir. "On" anlamna gelen Ermenice tasn ile Toharca sak szckleri, deka
(Yunanca), decem (Latince) diez (spanyolca), dek (Bretonca), deset (eke)
ya da zehn (Almanca) szcklerinden ok uzak grnmesine karlk, onlar
da ayn anam ekten trerler.
te balang saylan (yldzla iaretlenmi) sayal biimleriyle bu on anam ek. Dilbilimciler, zamanla ve yolculuklarla, bilinen dil kurallarna uygun
olarak (ses kaymalar vb.) yaplar nemli lde farkllam olan eski ve
m odem dillerin ok ileri karlatrmal bir incelemesine dayanarak, bu anarnekleri ilk durumuna getirmilerdir.
1
2
3

*oi-no,*oi-ko,*oi-wo
*dwo, *dwu, *dwoi
*tri (trevlerle birlikte:
*treyes, Hisores)

*kvetwore, *kwetesres,

*kwetwor
*penkwe, kwenkwe
*seks, *sweks
*septm
*okto, oktu

*neun

10

*dekm

5
6
7

Bu farkl szcklerin balangtaki som ut anlam nn tm izlerini ger


ekten yitirmiiz. Bununla birlikte, unu da belirtm ek gerekir ki, H int-Avrupa dilleri, ikiden byk sayy tasarlayam ayan insann, daha byk ni
celikleri "ok" gibi bir anlama gelen ve saylarn ilerleyiinin ilk durak ola
rak iki yi koyduu an kalnts olan bir szckle dile getirdii uzak a
lara tanklk eder.

ANARNEKLER

*oi-no
*oi-ko
*oi-wo

ANARNEKLER

*duo
*dwu
*dwoi

SANSKRITCE
AVESTACA
YUNANCA
ESK LATNCE

SANSKRTE

TALYANCA
SPANYOLCA
FRANSIZCA
PORTEKZCE
RUMENCE

eka
aeva
Mn
oinos
oinorn
unus
unurn
uno
uno
un
um
uno

ESK RLANDACA
IRLANDACA
BRETONCA
GAELCE
GALCE
GOTA
FELEMENKE
ESKt IRLANDACA
SVEE
DANCA
ESK SAKSONCA
ANGLO-SAKSONCA
NGLZCE
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
ESK SLAVCA
RUSA
EKE
LEHE
LTVANCA
BALTIKA

oen
oin
eun
un
un
ain (-s)
een
einn
en
en
en
an
one
ein (-s)
ein
inii
odin
jeden
jeden
vienas
vienes

dvau
dva, dvi
bae
ta
wu
we
erku
dd
duo
dae
dos
deux
doi
du
do
dou
dwy
dau
da
diou
dov
tvai
tua
twee
tveir
twa
to
twene
tvegen
two
zwene
zue
duva
dve
dva
dua
dy, dyj
d, dvi

LATNCE

AVESTACA
HTTE
TOHARCAA
ERMENCE
YUNANCA
LATNCE
SPANYOLCA
FRANSIZCA
RUMENCE
ESK IRLANDACA
GALCE

IRLANDACA
BRETONCA
GAELCE
GOTA
FELEMENKE
ESK ZLANDACA
SVEE
DANCA
ESK SAKSONCA
ANGLO-SOKSONCA
NGLZCE
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
ESK SLAVCA
RUSA
LEHE
ARNAVUTA
LTVANCA

ekil 2.4 A

ekil 2.4 B

SAYI ADLARI 3

SAYI ADLARI 4

ANARNEKLER

*treyes
*tisores
*tri

ANARNEKLER

SANSKRTE

trayas
tisras, tri
thrayo
tisro
tri
tri
trai
erekh
treis
tris
tres
tria
tre
tres
trois
trei

catvaras
catasras
catvari
catur
cathwaro
AVESTACA
stwar
TOHARCAA
stwer
TOHARCA B
corkh
ERMENCE
tttares
YUNANCA (eski)
tssares
ttores
pettiur
OSKA
petora
quattuor
LATNCE
quattro
TALYANCA
cuatro
SPANYOLCA
quatre
FRANSIZCA
patru
RUMENCE
cethir
ESK RLANDACA
cethoir
pevar
BRETONCA
petwar
GALCE
peswar
GAELCE
fidwor
GOTA
fiuwar
ESK SAKSONCA
foewer
ANGLO-SAKSONCA
four
n g il iz c e
fjorer
ESK ZLANDACA
fjorir
ZLANDACA
fre
SVEE
fyra
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA vier
vier
ALMANCA
cetyre
ESK SLAVCA
cetyre
RUSA
ctyri
EKE
cztery
LEHE
keturi
BALTIKA
keturi
LlTVANCA

AVESTACA

HlTlTCE
TOHARCA B
ERMENCE
YUNANCA
OSKA
LATNCE
TALYANCA
SPANYOLCA
FRANSIZCA
RUMENCE

toir
tri
GALCE
tri
teir
GOTA
threis
thrija
drie
FELEMENKE
pnr
ESK ZLANDACA
prir
ZLANDACA
tre
SVEE
thria
ESK SAKSONCA
thri
ANGLO-SAKSONCA
three
NGLZCE
ESK YKSEK ALMANCA dri
drei
ALMANCA
trije, tri
ESK SLAVCA
RUSA
tri
trzy
LEHE
tre, tri
ARNAVUTA
trys
LlTVANCA
trys
BALTIKA
ESK RLANDACA

ekil 2.4 C

SANSKRlTE

ekil 2.4 D

*kwetwores
*kwetesres
*kwetwor

ANARNEKLER

*pnku>e
*ku>enkwe

ANARNEKLER

*seks
*sweks

SANSKRlTCE
AVESTACA
HTTE
TOHARCAA
TOHARCA B
ERMENCE
YUNANCA
LATNCE
SPANYOLCA
FRANSIZCA
PORTEKZCE
RUMENCE
ESK RLANDACA
RLANDACA
GALCE
BRETONCA
GOTA
FELEMENKE
ESK SAKSONCA
ANGLO-SAKSONCA
NGLZCE
ESKt ZLANDACA
ZLANDACA
SVEE
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
ESK SLAVCA
EKE
RUSA
LEHE
ARNAVUTA
BALTIKA
LlTVANCA

paca
panca
panto,
pan
pis
hing
pnte
quinqu
cinco
cinq
cinco
cinci
cic
coic
pimp
pemp
fimf
vijf
fif
fif
five
fimm
fimm
fern
fem
finf
fiinf
pen
pt
piat
piec
pese
penki
penki

SANSKRlTCE
AVESTACA
TOHARCAA
ERMENCE
YUNANCA (eski)
(modem)
LATNCE
TALYANCA
SPANYOLCA
PORTEKZCE
FRANSIZCA
RUMENCE
ESK RLANDACA
RLANDACA
GAELCE
GALCE
BRETONCA
GOTA
ESK SAKSONCA
FELEMENKE
NGLZCE
ANGLO- SAKSONCA
ESK ZLANDACA
ZLANDACA
SVEE
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
ESK SLAVCA
EKE
RUSA
LEHE
ARNAVUTA
BALTIKA
LlTVANCA

at
xsvas
ak
vec
viks
hex
sex
se
sets
sets
six
shase
se
se
whe
c'huiec'h
c'houec'h
saihs
sehs
zes
six
six
sex
sex
sex
seks
sehs
seeks
sesti
sest
chest
szesc
giashte
sesi
sesi

ekil 2.4 E

ekil 2.4 F

SAYI ADLARI 7

SAYI ADLARI 8

ANARNEKLER

*septm

ANARNEKLER

SANSKRTCE
AVESTACA
HlTlTE
TOHARCAA
ERMENCE
YUNANCA
LATNCE
TALYANCA
SPANYOLCA
FRANSIZCA
PORTEKZCE
RUMENCE
ESKIIRLANDACA
IRLANDACA
GALCE
GAELCE
BRETONCA
GOTA
ESK SAKSONCA
FELEMENKE
NGLZCE
ESKt ZLANDACA
ZLANDACA
SVEE
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
ESK SLAVCA
EKE
RUSA
LEHE
BALTIKA
LlTVANCA

sapta
hapta
sipta
pat
ewhtn
hept
septem
sette
siete
sept
sete
szhapte
secht
secht
seith
seyth
sez
sibun
sibun
zeven
seven
sau

at'a
atau
asta
AVESTACA
okt
TOHARCA B
uth
ERMENCE
okto
YUNANCA
octo
LATNCE
otto
TALYANCA
ocho
SPANYOLCA
huit
FRANSIZCA
otto
PORTEKZCE
opt
RUMENCE
ocht
ESK IRLANDACA
ocht
IRLANDACA
eath
GAELCE
ez
BRETONCA
wyth
GALCE
ahtau
GOTA
ahto
ESKt SAKSONCA
acht
FELEMENKE
eahta
ANGLO-SAKSONCA
eight
n g il iz c e
atta
e s k i z l a n d a c a
atta
ZLANDACA
atta
SVEE
otte
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA ahto
acht
ALMANCA
osm
ESKt SLAVCA
osm
EKE
vosem
RUSA
osem
LEHE
astuoni
BALTIKA
astuoni
LlTVANCA

ekil 2.4 G

SJO
SJU

syv
siben
sieben
sedmi
sedm
chest'
siedem
septyni
septyni

SANSKRTE

ekil 2.4 H

*okto
*oktu

ANARNEKLER

*nwn

ANARNEKLER

SANSKRTCE
AVESTACA
TOHARCAA
TOHARCA B
ERMENCE
YUNANCA
LATNCE
TALYANCA
SPANYOLCA
FRANSIZCA
PORTEKZCE
RUMENCE
ESK RLANDACA
RLANDACA
GAELCE
GALCE
BRETONCA
GOTA
ESK SAKSONCA
ANGLO-SAKSONCA
FELEMENKE
NGLZCE
ESK ZLANDACA
ZLANDACA
SVEE
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
EKE
RUSA
LEHE
ARNAVUTA
ESK PRUSYACA
BALTIKA
LlTVANCA

nva
nva
nu
nu
mn
en-na
novem
nove
nueve
neuf
noue
noue
nin
no
naw
naw
nao
nium
mgun
rngon
negon
mne
nio
mu
mo
ni
nran
neun
devet
deviat'
dziewiec
nnd
newints
devyni
devyni

SANSKRTCE
AVESTACA
TOHARCAA
TOHARCAB
ERMENCE
YUNANCA
LATNCE
TALYANCA
SPANYOLCA
FRANSIZCA
PORTEKZCE
RUMENCE
ESK RLANDACA
RLANDACA
GAELCE
BRETONCA
GALCE
GOTA
FELEMENKE
ESK SAKSONCA
ANGLO-SAKSONCA
NGLZCE
ESK ZLANDACA
ZLANDACA
SVEE
DANCA
ESK YKSEK ALMANCA
ALMANCA
ESK SLAVCA
EKE
RUSA
LEHE
ARNAVUTA
BALTIKA
LlTVANCA

ekil 2.4 I

ekil 2.4 J

*dkm

dsa
dasa
sk
sak
tasn
dka
decem
dieci
diez
dix
dez
zece
deich
deich
dek
dek
dec
taikun
tien
techan
tyn
ten
to
tu
tio
ti
zehan
zehn
deseti
deset
desiat
dziesiec
diet
deshimt
desimt

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
20
30
40
50
60
70
80
90
100
1000

LATNCE
unus
duo
tres
quattuor
quinque
sex
septem
octo
novem
decem
undecim
duodecim
viginti
triginta
quadraginta
quinquaginta
sexaginta
S e p tu a g in ta

octoginta
nonaginta
centum
mille
GOTA

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
20
30
40
50
60
70
80
90

ains
twa
preis
fidwoor
fimf
saihs
sibun
ahta
niun
taihun
ain-lif
twa-lif
twai-tigjus
preo-tigjus
fidwor-tigjus
fimf-tigjus
saihs
sibunt-ehund
ahtat-ehund
niunt-ehund

100 taihun-taihund
1000 pusundi

TALYANCA
uno
due
tre
quattro
cinque
sei
sette
otto
nove
died
undici
dodici
venti
trenta
quaranta
cinquanta
sessanta
settanta
ottanta
novanta
cento
mille

FRANSIZCA
un
deux
trois
quatre
cinq
six
sept
huit
neuf
dix
onze
douze
vingt
trente
quarante
cinquante
soixante
soixante-dix
quatre-vingts
quatre-vingt-dix
cent
mille

SPANYOLCA
uno
dos
tres
cuatro
cinco
seis
siete
ocho
nueve
diez
once
doce
veinte
treinta
cuarenta
cincuenta
sesenta
setenta
ochenta
noventa
ciento
mil

RUMENCE
uno
doi
trei
patru
cinci
shase
shapte
opt
noue
zece
un spree zece
doi spree zece
doua-zeci
trei-zeci
patru-zeci
cinci-zeci
shase-zeci
shapte-zeci
opt-zeci
noua-zeci
o suta
o mie

YKSEK ALMANCA
ESK
MODERN
ein
eins
zwene
zwei
dri
drei
vier
vier
fnf
fnf
sehs
sechs
siben
sieben
ahte
acht
niun
neun
zehan
zehn
einlif
elf
zwelif
zwlf
zwanzig
zwein-zug
driz-zug
dreiig
fior-zug
vierzig
fmf-zug
fnfzif
sehs-zug
sechzig
sibun-zo
siebzig
ahto-zo
achtzig
niun-zo
neunzig

ANGLO-SAKSONCA

NGLZCE

an
twegen
pri
feower
fif
six
seofou
eahta
nigon
tyn
endleofan
twelf
twentig
pritig
feowertig
fiftig
sixtig
hund-seofontig
hund-eahtatig
hund-nigontig

one
two
three
four
five
six
seven
eight
nine
ten
eleven
twelve
twenty
thirty
forty
fifty
sixty
seventy
eighty
ninety

zehan-zo
dusunt.tusent

hund-teontig
pusund

hundred
thousand

hundert
tausend

Fig. 2.5- Hint-Avrupa kkenli saylamalann onluluu.

Bu ilk snrlamann ilk kamt, kimi dillerin tekil, ikil ve oul ara
snda yapt dilbilgisel ayrmdr: Latince dualis, "ift", ikil gerekte
hem tekilden hem ouldan ayr, iki kiiyi, iki hayvan, iki nesneyi
gstermek iin ad ve fiil ekimlerinde kullanlan zel bir say trdr.
rnein Eski Yunancada ho lukos "kurt" anlamna, to luko "iki kurt
ve hoi lukoi "kurtlar anlamna gelir4.
Ayn olgunun bir baka belirtisi: Fransz dilinde trois (""), (bir s
fat ya da bir zarf iin en yksek derecesine ulam bir yeinlii belir
ten) trs ("ok") ve tam tamna "tesinde" anlamna gelen Latince k
kenli trans ilgeci arasnda ak bir yaknlk vardr. Eski Franszcada
trs zaten "kadar" anlamn tayan ilge olarak kullanlrken, transir
fiili "trpasser" (tam tamna: "tesine gemek") anlamna geliyordu.
Latincede tres ("") szc ile trans neki elbette ayn kkten geli
yordu ve ter szc yalnz " kere"nin anlamn deil, ayn zamanda
belli bir okluk fikrini de belirtmeye yaryordu.
ngilizcedeki thrice szcnn de iki anlam vardr: " kere" ve
"birok". u szcklerin etimolojik kk de grlr biimde ayndr:
three (""), throng (ad olarak "kalabalk, me, itime" anlamna, fi
il olarak "kalabalk etmek, doldurmak" anlamna gelir), through ("te
sinde, arasnda, arasndan") ve trans (to trancend fiilinde, "dnlebilenin tesine gemek, bireyin snrlarn amak"). Eski Saksonca
thria, "" de (ngilizce three szcnn atas) zaten Frankada da
(Saksoncayla ve Bat Cermen dilleriyle akraba olan eski Franklarn
dili) ayn anlamda olduunu grdmz throp, "yn" szcyle ay
n ortak kk tayordu.
Demek ki bu terimler hep ortak bir Hint-Avrupal szckten k
mtr. Bu szck, bir yandan bizim "ok, gereinden fazla" anlamn
daki Franszca zarfmz trop ile onun trdei olan talyanca troppo'nun; te yandan Franszca troupe ve troupeau, talyanca truppa ve
spanyolca tropa (asker anlamda) szcklerim dourmu olan Latince
troppus ("sr, ete") teriminin kendisinden tredii ve ngilizce troop
ve Almanca Trupp szcklerinde yeenlerini bulduumuz szcktr.
ok eski alarda trois (tri) says oulluun, okluun, kalaba
ln, ynn, tenin, en yksek derecenin eanlamls olmutur.
Bylece tasarlanmas ya da belirlenmesi olanaksz bir eit snr
oluturmutur.
Hint-Avrupa say adlarnn zgn dizisine dnersek, bu dizi bir
kez olutuktan sonra, bu aileye giren farkl dillerin geirdii, biribiri-

ne kout, az ya da ok hzl evrimlere ve ayn zamanda eski Hint-Avrupa boylarndan kan halklarn binlerce yllk birok gne ve biribiri iine szna karm hibir temel deimeye uramayacak l
de salamlamtr. Bu kolayca anlalr, nk bir say adlan dizisi
yeni bir dzenlemeye pek elverili olmayan ok kalc bir szck da
arc oluturur; gnlk szck daarcnda ise, tersine yenilenme
olmutur.
Tamamen dilbilimsel aratrmalan ilgilendiren bu sorunun btn
grnmlerini burada ele almak bize dmez. Biz yalnzca, konuyu
kapamak zere, zgn dizgenin kesin olarak onlu olduunu, Hint-Avrupallann, ara saylar iin, zmleyici birletirmeleri ve dilbilgisel
tretimleri kullandklann syleyelim. Bylece, bu halklann zgn dil
lerinden tremi birtakm blge dilleri ile ilgili olarak bugn kuraldlk olduunu sandmz eyin nedenini anlyoruz. Bunun bir akla
masn grmek iin onlann sayma biiminin dorudan mirass olan
Sanskrite saylamaya dnp bakmak gerekir. Bu dilde 20, visati'den
(= dvi-dasati = "iki on") treyen vimsati diye sylenir; terim Franszcaya vingt'i, Italyancaya venti'yi, Ispanyolcaya veinte yi vermi olan La
tince viginti szcyle grlr bir biimde akrabadr. Ama byle bir
birletirmeyi yalnz Sanskritede grmyoruz; ok sayda Hint-Avrupa
dilinde de buluruz bunu. rnein Avesta dilinde 20, bae, "iki" ile dsa
(= 10) "on" dan treyen visaiti diye sylenir; Toharca A'da 2 wu diye,
10 sak diye sylenir. Buradan da bu dilde 20 saysnn ad kar: wi-saki = 2 x 1 0 - wiki.

Taban Sorununun teki zmleri


Bununla birlikte, btn uygarlklar taban sorununu ayn ekilde
zmemilerdir. Baka deyile, on, insann alar boyunca bavurduu
tek taban deildir.
Kimi halklar varlklan ve nesneleri beli paketler halinde beklemilerdir.
Bir rnek: Yeni-Hebridlerin Api dilinde ilk be say tekil adlar alr:
1 iin
tai
2 iin
lua
3 iin
tolu
4 iin
vari
5 iin
luna (tam tamna: "el")

Sonra da beten ona kadarki saylara bileik adlar verilir:


6 iin
otai (tam tamna: "yeni bir")
7 iin
olua (tam tamna: "yeni iki)
8 iin
otolu (tam tamna: "yeni ")
9 iin
ovari (tam tamna: "yeni drt")
10 iin
lualuna (tam tamna: "iki el)
Bu son szck yeni bir sayma birimi oluturur:
11 iin
lualuna tai
(= 2 x 5 + 1) denir
12 iin
lualuna lua
( = 2 x 5 + 2) denir
13 iin
lualuna tolu
( = 2 x 5 + 3) denir
14 iin
lualuna vari
( = 2 x 5 + 4) denir
15 iin
toluluna
( = 3 x 5 ) denir
16 iin
toluluna tai
( = 3 x 5 + 1) denir
17 iin
toluluna lua
( = 3 x 5 + 2) denir
ve byle srp gider (bk. T. Dantzig).
5
tabanm kullanan ya da bu sayma biiminin az ok ak izlerini ko
rumu olan diller arasndan unlar saylabilir: Amerika'da Karaib ve
Arautak dilleri; Gney Amerika'da Guarani-, Okyanusya'da Api ve Huaylu, Afrika'da Peul, Wolof, Serer, baz Mande (Dan), Kru (Bete) ya da Vol
ta (Klango) dilleri; Asya'da Kmer dili (bk. M. Malherbe; F.A. Pott).
Kimi halklar da varlklar ve nesneleri yirmiliklerle ya da yirmili
beklerle sayarak yirmili taban benimsemeyi yelemilerdir.
rnein Orenok (Venezuela'da Guyana ovasnn eteinde) Tamanaslar, Grnland Eskimolar, Ainuslar (Japonya'da), takvimleri 20 gnlk
aylar ieren ve zaman dizinlerinde 20 yllk, 400 yllk (= 202), 8000 yl
lk (= 203), 160 000 yllk (= 204), 3 200 000 yllk (= 205), hatt 64 000
000 yllk (= 206) evrimleri gz nnde bulunduran Zapotekler ve Ma
yalar byle yapmlardr. Kolomb ncesi Orta Amerika'snn btn
halklar gibi, Aztekler ve Mixtekler de zaman ayn ekilde lyor, nes
neleri ayn ekilde sayyorlard; conquistadorlara* braktklar birok
belge buna tanklk etmektedir. Aztek memurlarnn savata yendikleri
halklardan toplad eitli mallar da yirmilik olarak niceleniyordu.
"rnein diyor J. Sustelle, Toluca'nn ylda iki kez 400 (= 20 x 20)
para pamuklu mal, 400 tane bezekli ixtle den harmani, 1200 (= 3 x
202) para beyaz ixtle den kuma... salamas gerekiyordu. Quahuacan
ylda drt kez 3600 (= 9 x 202) tomruk ve kereste, ylda iki kez 800 (= 2
x 202) para pamuklu mal ve bir o kadar ixtle kuma veriyordu... Qu-

auhnahuac imparatorluk hzinesine ylda iki kez 3200 (= 8 x 202) par

a pamuklu harmani, 400 para petemal, 400 para kadn giysisi,


2000 (= 5 x 202) seramik kap, 8000 (= 203) top kat deyerek katkda
bulunuyordu... Tlalcozauhtitlan yalmzca 800 para pamuklu kuma,
200 (= 10 x 20) kp bal ve bir atafatl giysi salyor, ayrca 20 tas do
lusu Tecozauitl, Meksiko zrefasnn yzlerine srdkleri ak sar
renkli bir eit boya veriyorlard. Tuxtepec kalpiksklere (yani impara
torluk memurlarna) kumalarn ve giysilerin yan sra, zelliklel6
000 (= 2 x 203) balya kauuk, 24 000 (= 3 x 203) demet papaan ty,
80 (= 4 x 20) demet ketzal ty veriyordu..." (Codex Mendoza'ya kay
dedilmi listeler).
Aztek dili de buna tanklk eder (bk. F.A. Pott):

1:
2:
3:
4:
5:
6:
7:
8:
9:
10:

ce
ome
yey
naui
chica ou macuilli
chica-ce (5 + 1)
chic-ome (5 + 2)
chicu-ey (5 + 3)
chic-naui (5 + 4)
matlactli

11
12
13
14
15
16
17
18
19
20 :

30 : cem-poualli-on-matlactli
40: ome-poualli
50: ome-poualli-on-matlactli

matlacth-on-ce
matlactli-on-ome
matlactli-on-yey
matlactli-on-nau
caxtulli
caxtui-on-ce
caxtulli-on-ome
caxtulli-on-yey
caxtulli-on-naui
cem-poualli

(20 + 10)
(2 X 20)
(2 X 20 +

(10
(10
(10
(10

+ 1)
+ 2)
+ 3)
+ 4)

(15 + 1)
(15 + 2)
(15 + 3)
(15 + 4)
(1 X 20) ( bir yirmi )

10)

100:
200:
300:
400:
800
1 200

macuil-poualli
matlactli-poualli
caxtult-poualli
cen-tzuntli
ome-tzunt
yey-tzuntli

(5 X 20)
(10 X 20)
(15 X 20)
(1 X 400) ( bir drt yz )
(2 X 400)
(3 X 400)

8000

cen-xiquipHll

(1 X 8 000) ( b ir sekiz bin )

ekil 2.6

Amerika ile Avrupa'nn dnda, birok halk bu tabana gre ilem


yapar. Yukan-Senegal'in ve Gine'nin Malinkelerini, Orta Afrika'nn
Bandolarn, Yukar Senegal'in ve Nijerya'nn Yebular ile Yorukalarn anabiliriz.

Yebular yle sayar (bk. C. Zaslavsky):

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
20
30
40
50
60
100
200
400
8000
160000

otu
abuo
ato
ano
iso
isii
asaa
asato
toolu
iri
ohu
ohu na iri
ohu abuo
ohu abue na iri
ohu ato

(= 20 + 10)
(= 20 x 2)
(= 20 x 2 + 10)
(= 20 x 3)

ohu iso
ohu iri

(= 20 x 5)
(= 20 x 10)

nnu

(= 202)
(= 203 = "400 kere 20")
(= 204 = "400 kere 400")

nnu khuru ohu


nnu khuru nnu

Yorubalar ise, hem toplama hem karma ilkesine uyarak ok <


t ekici bir biimde sayarlar (bk. C. Zaslavsky):
1
ookan
2
eeji
3
eeta
4
eerin
5
aarun
6
eeta
eeje
7
8
eejo
9
eesan
eewaa
10
11
ookan laa
[= 1 + 10]
(laa: ewa dan geliyor, "10'a eklenmi")

12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
25
30
40
50
60
100
105
200
300
400
2000
4000
20 000
40 000
1 000 000

[= 2 + 10]
[= 3 + 10]
eerin laa
[= 4 + 10]
eedogun
[= 20 - 5]
(eedogun: aarun din ogun&an geliyor, "20'den 5 eksik)
eerin din loun
[= 20 - 4]
eeta din loun
[= 20 - 3]
eeji din loun
[= 20 - 2]
ookan din loun
[= 20 -1 ]
eeji laa
eeta laa

ogun
ookan le loogun
eedoogbon
ogbon
logoji
aadota
ogota
ogorun
aarun din laadota
igba
oodunrun
irinuo
egbewa
egbaaji
egbaavaa
egbaauaa lonan meji
egbeegberun

[= 1 + 20]
[= 30 - 5]
[= (20 x 2) - 5]
[= 20 x 2]
[= (20 x 3)-10]
[= 20 x 3]
[= 20 x 5]
[= ( 2 0 x 5 ) + (1 0-5)]
[= 20 x (20 - 5)]
[= (20 x 10) x 10]
[= 2000 x 2]
[= 2000 x 10]
[= (2000 x 10) x 2]
(tam tamna: "bin kere bin")

Bu ilgin yirmili dizgenin kkeni Yorubalar n hep 5'li, 20'li,


200'l... paketler halinde dizilen kavklardan (kk deniz kabuklarn
dan) oluan bir para kullanmalaryla aklanr.
Bu halk gzlemi olan M ann yle diyor: "Say adlan bir Yorubann ka
fasnda ayn anda iki anlamla belirir: lkin say, sonra Y oru balan n sayd
ey, deniz kabuklar..." Baka deyile, Yoruba saylam as karlkllk ilkesi
ne dayal eski salt sayal sayma geleneini her zam an kendinde tamtr.

eitli ada diller de aym tabann ak izlerini korumutur. 20


iin eski bir zel addan balayarak eski birletirmelerin izlerim ta
yan, F.A. Pott'a gre bir zamanlar 400 (= 20 x 20) demek iin zel bir
ad (slik) kullanm olan Kmer dili byledir.

Belli sayda Hint-Avrupa dilinde de bu olguya rastlanr.


rnein ngilizce one score, two scores, three scores (ya da threesco
re), four scores (ya da fourscore)... deyimleri, srasyla, 20, 40, 60, 80
anlamna gelir.
Shakespeare bu deyimleri sk sk kullanmtr; rnein Windsor'un
en Kadnlar'nda:
[...] as easy as a cannon will shoot point-blank twelve scores..." ("bir
topun hedefi 240'tan (= 12 scores) vurmas kadar kolayca") (III. perde,
2. sahne).
Ya da yine IV. Henry'de:
[...] I ll procure this fat rogue a charge o f foot; and I know, his death
will be a march o f twelve scores... ("bu alak ikoyu piyade yapacam;
biliyorum, 240'hk bir yry onun lm olacak") (II. perde, 4. sah
ne).
Yine, Bakan Abraham Lincoln un Gettysburg'daki sylevine u de
yimle baladn biliyoruz: Four score and seven years ago... ("87 yl
nce...").
Score adnn balangta say saymaya yarayan ubuk zerindeki
bir kertie karlk gelen kmeyi gsterdiini belirtelim; nk bu te
rim ayn zamanda "izik, syrk, kertik, izikli, yivli, iaret, etele he
sab, hesap, etele" anlamna gelir (Harrap's).
Ayn anlatm biimi ayn ada Man'n teki kysnda da grlr.
rnein Molire'de Kibar Burjuvama III. perdesinin 4. sahnesinde
bunu okuyabiliriz:
"Size bir sefer iki yz Louis verdim.
- Doru
- Bir baka sefer six-vingts ("alt-yirmi")
- Evet.
- Baka bir sefer de yz krk."
Bizim quatre-vingts imize ("drt-yirmi=80") benzer biimlerin
kullanm zaten eski Franszcada olduka sk grlmtr: 60, 120
ve 140 iin yaygn olarak trois-vingts, "-yirmi", six-vingts, "altyirmi", sept-vingts, "yedi-yirmi" deniyordu. Bylece hem Paris Ken
tinin 220 kiilik polis birliine Corps des Onze-Vingts ("Onbir-Yir
miler Birlii") ad verilmesini, hem de IX. Louis'nin Pariste 300
yal kr yerletirmek iin yaptrd hastanenin Hpital des Quinze-Vingts ("Onbe-Yirmiler Hastanesi") ilgin adn tamasn
(hl da yle) anlyoruz.

Bu olguyu Dancada da grrz. Bu dilde 60 ile 80 tresindstyve ve


firsindstyve diye, yani, " kere yirmi" ve "drt kere yirmi" diye syle

nir. 50, 70 ve 90 saylan da, ilgin bir biimde, halvtresindstyve (tam


tamna: " yirminin yars"), halvfjoersindstyve (tam tamna: "be
yirminin yans") diye sylenir; ndeki halv ("yanm"), yirminin hemen
sonra belirtilen katmn yansnn hesaba katlmamas gerektii anla
mna gelir (bk. A. Martinet). Daha nce Eski Trklerdeki bir rneini
gsterdiimiz gelecee dnk bir saym yaplr:
50 = 3 x 20 - bu 3. yirminin yans = 3 x 20 -10
70 = 4 x 20 - bu 4. yirminin yans = 4 x 20 -10
90 = 5 x 20 - bu 5. yirminin yans = 5 x 20 -10
Kelt halklarnda (Bretorlar, Galler, Irlandallar) yirmili bir dizge
nin daha da ak izleri vardr (ekil 2.7). rnein Irlandacada, (btn
Hint-Avrupa dillerinde ortak olan zgn onlulua uyan) dizge yz iin
bir zel ad, bin iin baka bir zel ad koymu ise de, 20'ye eit ya da
20'den byk onlan dile getirmek iin aadaki szckleri kullanr:
20
fiche
("yirmi")
30
deich ar fiche
("on ve yirmi")
40
da fiche
("iki-yirmi")
50
deich ar da fiche
("on ve iki-yirmi")
ite ok uzun zaman nce skandinavya'dan gelip Ispanya'nn kuze
yindeki blgelere, Ingiltere ve rlanda'dan gelip Fransa'nn batsndaki
blgelere (20 tabannn ak izlerini grdmz blgelerle yetiniyoruz
yalnzca) yerlemi (Hint-Avrupal) halklar. Bu halklar bu blgelerde
20 tabanna dayal saym kullanan yerli halklar buldular. Kendileri
on tabanna dayal zgn bir saylama kullandklan halde yirmili ta
bann etkisinde kalarak, en azndan 99'a kadar, yani en ok kullanlan
saylar iin yirmili saym benimsediler.
Bence (Hint-Avrupallar ncesi Avrupa'nn bu yerli dillerinin tm
izlerini kaybettiimiz iin, varsaymsal olmakla birlikte) bugn yokolmu yirmili saymlann u andaki Avrupal kalntlan iin yaplabile
cek en inandmc aklama budur. Basklarm hl bu tabana gre (en
azndan 99'a kadar) saymalan bu varsaym daha da hakl gsteriyor
bana.
ite, okurlanmdan birinin, M. Duboue'nin bana ilettii balca aynntlar. l'den 20'ye kadar saylar yle syleniyor (bk. J. Allieres):
1
bat
2
bi
(deiik biimi: biga, bida)

ooooooooo

S8 S x^ x

+++++++++

a |

8 8 a B
it
T
a**
S
(Q

?2Pt-

s 2 SP^ Sg Ja

1II
I'fi 8.B.-91I-S

' S S .a

X ~ X -X S

rs ^ r^ 4. ^ -|O O

g l oq?j(5j(
9

t '

8'g

o
w

ra

OOOOOOOOO

+++++++++

(Sro mvor* w

<

x ^ X X

3+ x x c x S
2<S +m + * +
o

<
S
<
j

-c w S
~S
S
btt.S
3 _csT3~.d -5
iH
8 -S S
? a
^ r^ j,
P S
fa
*
c53e3bc3jje3
a

3
,
ba
" s i l s = 3|
S -o
*g
-s is
3"O
85
9 - 8 S 8 S - 8 1 s -o o
8 I I
"O 5 g.gJJ

>*
<

w
E-

>-3

W
W

o
N o
N o
N

ooooooooo

nn

+++++++++

X X

+ XCXC-XS
' rs -f m
O o

S B | ' 8
'O
T3
I-s
^

o s o r^ o o O O

c -s

89

N f^ 'i m ^ r^ o o o s

i m

_< m ^

: -S<S-g5-g
s 'S S E
O O O O O O O O

. fs m ^ m ^ r- oo

(deiik biimi: hirur)


hiru
3
(deiik biimi: laur)
4
lau
bost
5
sei
6
7
zazpi
8
zortzi
bederatzi
9
hamar
10
(deiik biimi: hameka) kurald
hamaika
11
(= 10 + 2)
hamabi
12
hamahiru
(= 10 + 3)
13
(= 10 + 4)
hamalau
14
(= 10 + 5)
hamabost
15
hamasei
(= 10 + 6)
16
hamazazpi
(= 10 + 7)
17
hamazortzi
(= 10 + 8)
18
(= 10 + 9)
hemeretzi
19
hogei
20
Onun katlan, hamar (= 10) szcnn ve karlk gelen birimlerin
zmleyici birletirimlerinden (ya da onluk birimlerin adlanna ardareklenen dilbilgisel bir ekim ekinden) kmak yerine, 20'den sonra,
ges'den (= 20) balayarak oluturulur:
hogeitabat
(=20 + 10)
30
(= 2 x 20)
berrogei
40
(= 2 x 20 + 10)
berrogeitamar
50
(= 3 x 20)
hirurogei
60
(= 3 x 20 + 10)
hirurogeitamar
70
laurogei
(= 4 x 20)
80
(= 4 x 20 + 10)
90
laurogeitamar
Ama dizge 400 (= 202), 8000 (= 203)... iin zel bir ad bulundurmak
yerine, yz ve bin (ehun ve mila diye sylenir) saylarna zel adlar ve
rir ve oradan balayarak onlu bir dizge gibi iler.
Baska'nn (bugn Fransa'nn gneydousunda yaayan yaklak
200 000 ve Ispanya'nn kuzeybatsnda yaayan bunun katndan bi
raz fazla kiiden oluan bir halka konuuluyor) evresinde bir giz do
lamaktadr, nk bu dil Hint-Avrupa kkenli deildir. Bununla bir
likte Basklarm balangta onlu bir dizge kullanm olduklar, bu diz-

genin yirmi tabamyla "bozulduu" dnlebilir; nk epeyce HintAvrupal halk iin kukusuz byle olmutur. Meer ki Bask saylamasnn kendisi kken olarak yirmili olsun ve onluluk zelliim sonradan
Hint-Avrupal halklarla iliki kurarak edinmi olsun (grlr bir bi
imde Hint-Avrupa kkenli olan mila szc ve belki de hundred ve
hundertle yakmlatrabileceimiz ehun szc bu dnceyi glen
direbilir). Bununla birlikte btn bunlar imdilik hibireyle doru
lanmam olan salt varsaymlardr.

Tarihin En Yaygn Taban: On


Ama deminki dizgeler eninde sonunda tarih boyunca ok yaygn ol
mamtr. Buna karlk on tabannn son derece ayrk bir yazgs ol
mutur.
On tabamn kullanm ya da kullanmakta olan halklar arasndan
unlar sayalm (alfabe srasyla):
- Amurrular (Mezopotamya'nn kuzeydousundan gelip M.. 1900'e
doru Babil Kentim, sonra da ilk Babil hanedann kuran Smiler);
- slmn douundan nce ve sonra Araplar;
- Aramiler (M.. II. binin ikinci yarsndan balayarak, Yakn-Dou'da gebe yaam sren, kimileri Suriye'de ve Mezopotamya'nn ku
zeyinde yaayan Smiler);
- Asurlular (M.. II. binin bandan birinci binin ikinci yansnn
balarna dek Tigre ile Byk Zap'n snrlad blgede yaadlar);
- Kamerun'un Bamumlarv,
- Fildii-Kysnn Bauleleri;
- Berberler (Yksek Eskiadan beri Kuzey Afrika'da yerleik beyaz
halk);
-ampalar (Amam zincirinin dousuna uzanan Hindiin blgesinin
byk bir paras zerinde M.S. II. yzyln sonunda ampa Krallm
kurdular);
- inliler (balangtan beri);
- Msrllar (balangtan beri);
- Elmllar (M.. IV. binin sonundan balayarak, Iran dzlnn
gneydousunda Huzistanda yaadlar);
- Etrskler (Olaslkla Kk Asya'dan gelip M.. VII. yzyln ikin
ci yansndan balayarak Toscanaya yerletiler);
- Yukan-Volta'nn Gurmaneleri;

- Yunanllar (Kahramanlk andan beri);


- braniler (Srgnden nce ve sonra);
- Hititler (M.. II. binin bandan balayarak Anadolu'da yaadlar);
- Inkalar (XII. yzyldan XVI. yzyla dek Gney Amerika'da Pe
ru'da, Ekvator'da, Bolivyada yaadlar);
- Hindistan'n gneyinde ve kuzeyinde yaayanlar;
- ndsller (M.. 2200 dolaylarnda ndus blgesinde yeeren uy
garln temsilcileri);
- Likyallar (M.. I. binin ilk yans boyunca Kk Asya'da yaadlar);
- Malezyallar,
- Malgalar,
- Mandular;
- Minoslular (M.. II. bin boyunca Girit'te yeeren uygarln tem
silcileri);
- Moollar,
- Nubalar (Msr firavunlar andan beri Afrika'nn kuzeydou
sunda yaadlar);
- Persler;
- Fenikeliler,
- Romenler,
- Tibetliler,
- Ugaritler (M.. II. bin boyunca Kuzey Suriye'de Ras amra blge

sinde oturdular);
- Urartular (M.. VII. yzyl dolaylannda Ermenistan'da yaadlar)...
Gnmzde bu taban birok dilde kullanlmaktadr; aralannda un
lar var: ince; Japonca; Korece; Tibet-Burma dilleri (Tibete, Burmaca,
Himalaya leheleri...); Tay dilleri (Laoca, Siyamca, Vietnamca...); MonKmer tipi diller (Kambod dili, Kha dili...); Altay dilleri (Trke, Mool
ca, Manuca, Tunguzca...); Ural dilleri (Fince, Macarca...); Dravidi dil
ler (Brahui, Tamil, Malayalam, Kannara, Tulu, Telugu); Hint-Ari dille
ri (Sindh, Gucerati, Marath, Hindi, Pencab, Bengali, Oriya, Singhala...); Iran dilleri (Farsa, Pehlev, Krte, Afganca...); Smi dilleri (Ibranice, Arapa, Gezce, Amharca, Berber dili...); Ermenice; Yunanca; La
tin kkenli diller (talyanca, spanyolca, Franszca, Katalanca, Provansa, Portekizce, Rumence, Dalmaa...); Cermen kkenli diller (Al
manca, Hollandaca, Norvece, Danca, svee, zlandaca, ngilizce...);
Arnavuta; Slav dilleri (Rusa, Slovence, Srp-Hrvata, Lehe, eke,
Slovaka, Baltka...); Endonezyaca; Cavaca; Malezyaca; Bataka; Mal-

gaa; Polinezya dilleri (Havaice, Samoaca, Marquesasca, Tahitice); Su


dan'n Nuba dili; Kamerunun Bamun dili; Yukar Voltann Gurmanesi; Fildii Kysnn Baulesi; ve daha birok bakas.
Bu liste elbette tam bir dkm olmaktan uzaktr, ama (gerekiyorsa)
bu tabann baarsnn en uzak gemiten beri ne denli byk olduu
nu gstermeye yetecektir.

On Tabannn stnlkleri le Sakncalar


Onlu dizgenin budunsal-tarihsel-coraf kullanm alan demek ki
epeyce geni: On tabam tarihin en yaygn tabamdr ve bugn neredey
se evrensel olarak benimsenmitir.
Pratik ya da matematik stnlklerinden tr m? Kesinlikle hayr.
Onlu taban geri altml, otuzlu, yirmili tabanlar gibi yaygn ta
banlar zerinde ok ak bir stnlk gsterir. Gerekte insan bellei
iin yeterli bir byklk sralamasna karlk gelir; nk insan belle
inin gerektirdii say adlar ya da taban simgeleri grece az saydadr
ve bir toplam cetveli, bir arpm cetveli glk ekmeden ezberlenebilir.

Buna karlk teki durumlarda iler ok daha g olur. Byk taban


da elbette daha az saysal betimlememiz olur ama, bir liselinin rne
in 60 x 60 girii ieren bir ilem cetvelini ezberlemekteki byk skn
tsn dnn!
Buna karlk iki ya da gibi kk tabanlarda toplam ya da ar
pm cetveli onluk tabandakinden ok daha snrldr, nk bu du
rumda yalnzca 2 x 2 ya da 3 x 3 giri vardr. Bu tabanlar tersine on
tabanmn kanmamz salad byk betimleme ya da dile getirme
abalarn gerektirir.

Szl saylamamz rnein iki tabanna dayal olsayd, nce biri dile
getirmek iin bir szck, taban iin bir baka szck (ona da ikili ad
verilecekti) ierecekti:
bir
iki
1
2
Ayrca ikinin kuvvetlerinin her biri iin, drt (iki ikili iin), sekiz
(iki ikili kere ikili iin), onalt (iki ikili kere iki ikili iin)... gibi zel
szck ierecekti. zmleyici birletirmelerle, dzenli dizinin saylar
ardarda unlara benzer adlar olacakt:
1
bir
2
iki
(taban ya da "ikili")

3
iki-bir
(bir ikili ve bir)
4
("drtl")
drt
5
drt-bir
(bir drtl ve bir)
6
(bir drtl, bir ikili)
drt iki
7
drt iki-bir
(bir drtl, bir ikili ve bir)
8
("sekizli")
sekiz
sekiz-bir
9
(bir sekizli ve bir)
10
(bir sekizli ve bir ikili)
sekiz iki
11
sekiz iki-bir
(bir sekizli, bir ikili ve bir)
12
(bir sekizli ve bir drtl)
sekiz drt
13
sekiz drt-bir
(bir sekizli, bir drtl ve bir)
14
sekiz drt-iki
(bir sekizli, bir drtl ve iki)
15
sekiz drt iki-bir
(bir sekizli, bir drtl, iki ve bir)
16
("onaltl")
oralt
17
onalt bir
(bir onaltl ve bir)
ve byle srer gider
Konumlu yazl saylamamz bu temele dayal olsayd, yalnz iki ra
kam ierecekti: 0 ve 1. Bunun tabann oluturacak olan iki says 10
("1 ikili ve 0 birim") diye; says 11 ("1 ikili ve bir birim") diye, drt
says 100 ("1 drtl, 0 ikili, 0 birim") diye yazlacakt; gerisi aadaki
izelgenin gsterdii gibi olacakt:
3
4
5
6
7
8

9
10
11
12
13
14
15
16
17

11
100
101
110
111
1000
1001
1010
1011
1100
1101
1110
1111
10000
10001

1 X 2 + 1)
(= 1 X 22 + 0 X 2 + 0)
( = 1 X 22 + 0 X 2 + 1)
(=

(=
(=
(=
(=
(=
(=
(=
(= 1 x 2 * +
( = 1 X 2 +

1
1
1
1
1
1
1
1
0
0

X
X
X
X
X
X

X
X
X
X

(=
(=

V +
2 +
V +
23 +

V +
V +
V +
V +
V +
21 +

1
1
0
0
0
0
1
1
1
1
0
0

X
X
X
X
X
X
X
X

X
X
X
X

22 +
22 +
22 +
V +
22 +
22 +
22 +
22 +
22 +
22 +
22 +
22 +

1
1
0
0
1
1
0
0
1
1
0
0

2
2
2
2
2
2
2
2
X 2
X 2

X
X
X
X
X
X
X
X

+ 0)
+ 1)
+ 0)
+ 1)
+ 0)
+ 1)
+ 0)
+ 1)

+
+
X 2 +
X 2 +

0)
1)

0)
1)

ekil 2.8

Bizim yazl saylamamzda iki bin drt yz elli iki says yalnzca
drt rakamla (2452) yazlrken, ikili dizgede (bilgisayar bilimcilerinin
dizgesi) oniki rakamla yazlacaktr:

100110010000
(= 1 x 2U+ 0 x 2 + 0 x 29 + 1 x 28+ 1 x 27 + 0 x 26 + 0 x 25 + 1 x 24+ 0
x 23 + 0 x 23 + 0 x 22 + 0 x 2 + 0).
Byle saylamalar bugn yaygn olarak kullanlsayd, dedikoducu
bir kadn komunun vergi memuruna demesi gereken miktar dile ge
tirmek iin imlerle ya da szcklerle boumaktan ne kadar haz du
yard, bir dnn!
Bu bakmlardan birok baka say ayn ekilde iyi, kukusuz ondan
ok daha iyi i grebilirdi.
"lei" deitirmenin ve baka bir taban zerinde say saymann
hibir sakncas olmazd. Yedi, onbir, oniki, hatt on gibi tabanlar,
insan bellei iin onlu taban kadar doyurucu byklk sralamalar
oluturur. Aritmetik ilemlere gelince, onlar da bugn onlu tabanda
kullandmz tekniklere tamamen benzer tekniklerle, bu dizgeler iin
de kolayca gerekletirebilirdik.
Ama ona ve kuvvetlerine ayrcalk tanma alkanlndan kurtul
mamz gerekirdi, nk onikier onikier ya da onikinin kuvvetleriyle
saylan bir dizgede onlara karlk gelen adlar ya da simgeler onbirer
onbirer ya da onbirin kuvvetleriyle saylan bir dizgedeki kadar gerek
siz hale gelecektir.
Gnn birinde saylama dizgelerimizde tam bir dzeltim yapmamz
ve bu ii dnyann her yanndan gelen bir uzmanlar topluluuna b
rakmamz gerekse, ola ki her zamanki gibi klgdan yana olanlarla ku
ramdan yana olanlarn kar karya geldii, bitmez tkenmez bir uz
manlar kavgasmn iinde bulurduk kendimizi.
- Bugn bize gereken matematik bakmndan doyurucu olan bir ta
bandr, derdi biri.
- En iyi dizgeler tabam en ok sayda blen ieren dizgelerdir, derdi teki.

nsan belleinin snrll gz nnde bulundurulduunda, bu taban


lardan onikili olan bana en uygunu gibi geliyor. Bu tabann eskiden te
rimsel dizgelerde sk sk kullanldn sylersem size hibirey retmi
olmam. Siz de benim gibi biliyorsunuz ki,bunun tan olarak dzine ve
grosse** (= oniki kere oniki) var elimizde ve bunlar rnein yumurta
iin ya da istiridye iin hl kullanyoruz. Bizim on tabam yalnzca iki
ile bein kat olduu halde, oniki 2'ye, 3'e, 4'e, 6'ya blnebiliyor. Onikili
dizgenin byk yarar ite tam burada. Byle bir saym ya da hesap bi
imine sahip olduklar iin ok honut olacak aritmetikileri, tccarlar
dnn: Bu tabanla bir rpda, olduka kolay bir biimde yanm, te

biri, eyrei, hatt altda biri hesaplayabilecekler. Bu lekeler de yle


doal, kullanlmas yle kolaydr ki, istemeden hepimiz iine deriz.
Hepsi bu da deil! Zamann blmlenmesi ile ilgili hesaplarda bunun
salayaca bir sr stnl de gznzde canlandrn: Bir yl tabana
eit sayda ay ierecek; bir gn bu tabann ifti kadar saat edecek; bir
saat bu tabann be kat kadar dakikaya karlk gelecek ve bir dakika
saniye olarak tabamn be kat edecek. Ayn ekilde dakika olarak taba
nn be kat eden kertelerle, saniye olarak yine o kadar eden dakikalar
la yaylan ve alan lmeleri gereken geometricilerin bundan grecei
kolayl dnn. Tm dairenin lm o zaman otuz kere oniki tabam
olacak, bu da dz a iin bu tabamn onbe kat olan bir lm verecek.
Son olarak tutulumu bu tabana eit otuz paraya blerek lebilecek
gkbilimciyi dnyorum.
Bu tr dnceler yaadmz ada artk ncelik tamyor, diye
karlk verirdi kuramc. Size bu konuda nereceim eye destek olmak
zere sunacam tarihsel rnekler yok geri elimde. Ama geen zaman
grlerimin kabul grmesine yetecek lde olgunlatrmtr zihinleri.
Yazl saylamann ba yaran -herkes bu grtedir- kullamclanna say
larn yaln ve belirsizlik tamayan betimlemelerini yapma olana sala
masdr. Tm olsun lekeli olsun, oranl olsun oransz olsun, btn sa
ylar iin sylyorum bunu. Demek ki bizim benimsememiz gereken, ta
ban olarak kendisinden baka tam bleni bulunmayan bir sayy alan sa
ydamadr. Baka deyile, bir asal sayya dayal saylama. rnein onbir
tabanl saylamay sylemek istiyorum. Bu taban on ve oniki tabanlanndan ok daha fazla stnlk salar, nk lekeler genellikle onbir ta
banna indirgenemez: Byle bir dizgede lekelerin tek ve biricik bir be
timlemesi vardr. Bir rnek: Bugnk onlu dizgemizde 0,68 gsterimiyle
betimlediimiz say 68/100, 34/50 ve 17/25 lekelerinin hepsine birden
karlk gelir. Bu lekeler geri ayn deeri betimler, ama yine de betim
lemede bir belirsizlik vardr. Tabam yedi ya da onbir olan (ya da, daha
genel olarak, bir asal sayya eit bir tabana dayal olan) bir saylamada,
byle belirsizlikler tamamen yok olur, nk lekelerin indirgenemezlii betimlemelerin tekliine gtrr. Bu dzeltimden kazanabileceimiz
matematiksel stnlkleri kolayca tasarlayabilirsiniz.
Onlu taban bir asal say olmad ve yalmzca iki bleni bulunduu
iin bu topluluun iinden onu savunan hibir ye kmayacaktr.
Buna karlk oniki tabam gerekten yanda bulmutur, kimi zaman da
savunmasn stlenmeye hazr kafalar bulur. rnein, 1955'de bir maliye

mfettii olan J.Essig bu ynde onlu lev dizgemizin yerine onikili bir lev
dizgesi (metrik dizge) konmasna kadar varan bir dzeltim nermeye kalk
t. Dorusu bouna giriim!
imdi szl ya da yazl saylamamzn tabann deitirmek zere daha
da geriye gidilebileceini dnmek salt bir topyadr. Onar onar sayma al
kanl geleneklerimize yle yerlemitir ki, bu sayma biriminin yeleniinin
yok edilmez olduu ortadadr. Yaplacak en iyi ey, eski arlk ve lm diz
gelerinin tuhaf ve kullansz blmlemelerini dzeltmek, onlarn yerine ke
sin olarak, tamamen onlu saylamaya uyarlanm, daha trde bir dizgeyi
koymakt. Fransz Devrimi dneminde yaplm olan da tam budur; Kurucu
Meclis lev dizgesini yaratm, III yl 18 germinal (8 Nisan 1795) ve VIII y
l 19 frimaire (19 Aralk 1799) tarihli yasalarla bunu yrrle koymutur...

METRK DZGENN TARHl


Devrim ncesine kadar, Avrupa'daki lm dizgeleri ok karmak ve benzemezdi, blgeden blgeye deiiyordu. Bunlarn karl olan ve gerek seimi
gerek tanm prenslerin ve derebeylerin ayrcalnda bulunan etalonlar ise ta
mamen keyfi, zel nesnelerle temsil ediliyordu. XVII. yzyln sonundan itiba
ren deneysel bilimin herkese bilinen ilerlemeleri ve fizik dnyann zellikleri
nin gittike daha byk lde kavranyla, bilim adamlar hem kalc, dei
mez hem de evrensel olan l etalonlarna dayal, kalc, tutarl dizgeler ara
maya koyuldular. XVIII. yzylda ticaretin gelimesi tm krallkta ayn lle
rin kullanlmas ve arlk ile l dizgelerinin tekletirilmesi gereini duyur
du. Bylece Aydnlanma yzylnn sonunda metrik dizge ortaya kondu. Bu,
Fransz Devriminin "daha ok kolaylk grsnler diye, btn alara ve btn
halklara" sunduu, tamamen tutarl, on tabanna dayal (dolaysyla Avrupaya
Araplardan geen Hint kkenli konumlu onlu saylamann yapsyla tam bir
uyum iinde bulunan) bir lev dizgesiydi. Dizgenin saysal hesaba tam uygun
luundan ve her eit ilemde gsterdii byk yalnlktan tr uygulama
alannda yol at olaanst ilerlemeyi herkes bilir.

1660'a doru. Zaman ve uzunluk llerini tekletirmek ve o zaman dnya


da kullanlmakta olan farkl madd uzunluk etalonlarn karlatrabilmek
iin, Royal Society of London uzunluk birimi olarak saniyeyi vuran bir sarkacn
birimini semeyi nerir. Rahip Jean Picard (Yerin lm, 1671), HollandalI
Christian Hygun (1673), sonra Fransz La Condamin, Ingiliz John Miller ve
Amerikal Jefferson bu fikri yineleyeceklerdir.

1670. Rahip Gabriel Mouton altml meridyen dakikasn (deniz milinin


1/1000'i) uzunluk birimi olarak semeyi nerir. Ama (yaklak 1,85 metreye
karlk gelen) bu birim pratik kullanm iin ok fazla byktr.

1672. Richer saniyeyi vuran sarkacn Cayenne'de Paris'tekinden daha ksa


olduunu kefeder. Sonu: Sarkacn salnm aralnn yerin ekimine gre bl
geden blgeye deimesinden tr, bu lm yerinin seimi byk glkler
douracaktr. Bu da sonunda byle bir birim fikrini baarszla uratacaktr.

1758. Louis Dupay, Geometrinin Metafizik lkeleri zerine Gzlemlerinde,


uzunluk birimleriyle llm bir hacim suyun arl ilkesini benimseyerek,
uzunluk ile arlk llerini birletirmeyi nerir.

1790, 8 Mays. Talleyrand'n nerisi zerine, Anayasa Meclisi kalc, bir r


nek ve yaln bir l dizgesi yaratmaya karar verir. Aratrmay Bilimler Aka
demisinden (ilerinde gk mekanii iin Lagrange, Laplace ve Monge'un, gemi
cilik hesaplan ve fizik iin Borda'nn, kimya iin Lavoisierin bulunduu) bir
kurula brakr. Sonu olarak seilen taban birimi saniyeyi vuran sarkacn l
sdr.

1791, 26 Mart. Kurul sarka ilkesinden vazgemeye karar verir ve Anayasa


Meclisini, kutubu ekvatora balayan uzakl lerek yerkrenin biimi zerin
de saptanabilecek bir birimi, yer meridyeninin drtte birinin on milyonda birini
uzunluk birimi olarak semeye yneltir. Yunanca etimolojiye bavuran Charles
Borda'nn nerisi zerine, bu birim bundan byle metre adm alacaktr.
Bu kurulun almalarnn amac, zaman birimi dnda btn teki birim
lerin uzunluk birimiyle belirlenebilmesini salayacak ekilde, seilmi birimle
ri kendi aralarnda uylamsal olarak biribirine balamaktr. Bylece yzey bi
rimi olarak (ar), kenar uzunluk biriminin bir kat olan (dekametre) bir drdln yzeyini, arlk birimi olarak (kilogram), scaklk ve basn etkilerinden
arndrlm, eriyen buz scaklndaki saf suyun birim hacminin (litre) arhn semeye karar verilir. Artk geriye metreye dayal dizgenin hazrlanmas
iin gerekli lm yapmak kalyordu yalnzca: ngiliz fiziki ve matematiki
Isaac Newton'un yeri iki kutuptan yasslm bir elipsoit olarak gstermesiyle
daha da ilgin hale gelen bir lm.

1792, "Meridyen seferinin" balangc. Borda'nn yansmal emberinin ko


laylatrd, tamlkla llm baz tabanlarn kesinletirdii al gezlemelerle iaretlenmi yerlmsel bir genler dizisiyle Dunkerque ile Barcelona'y
biribirine balamaya karar verilir. Gkbilimci Delambre ve Mechain'in yneti
minde, bir kurul genlemeleri, bir baka kurul platin etalonlar hazrlamay,
bir bakas da kullanma klavuzlarn yazmay stlenir. Ancak 1799 yl sonun

da bitecek olan bu almaya katlan saysz kii arasnda, fiziki Coulomb'un,


Hay'n, Hassenfratz'n ve Bordann, matematiki Monge'un, Lagrange'm ve
Laplace'n bulunduunu belirtelim.

1793,

1 Austos. Para deerlerini ve uzunluk, alan, hacim ve arlk lle

rini onlulatran kararname: Bir l biriminin btn katlan ve alt-katlan


bundan byle 10'un kuvvetleri olacaktr. Bylece o zaman kullanmda bulunan
(ou kez 12'ye blmeye dayanan) lleri altst ederek insanlar birdenbire
yeni szckler bulmak zorunda brakacak olan bu karar, ayn zamanda hesap
larda daha byk bir tutarllk, daha byk bir kesinlik olana salad.

1795, 7 Nisan. Metrik dizgeyi dzenleyen, yer meridyeninin lekesi olarak


metrenin ilk tanmn yapan ve bugnk birimlerin adlarn (desimetre, santi
metre, milimetre; ar, dekar, santiar; gram, desigram, kilogram; frank, santi
me...) saptayan III yl 18 germinal tarihli yasa.

9 Haziran, inaat Lenoir kutup ile ekvator arasndaki uzakl len La


Caille'in lmlerine dayanarak ilk yasal metrik etalonu yapar (La Caille'n l
m: 5 129 070 Paris toise'***. 1799'da Delambre ile Mechain azck farkl ve gerekte daha az tam- bir sonu elde edeceklerdir: 5 130 740 toise.)

25 Haziran. Paris'te Uzunluk lleri Dairesinin kuruluu.


1799. Metrik dizgenin evrensel olarak benimsenmesi sorununu tartmak
zere Paris'te ilk uluslararas konferansn toplan. Ama dizge o zaman an
uluslarm "metrik dnmeye" gtrmek iin fazla devrimci diye yarglanr.

22 Haziran. Kesin metre ile kilogramn platinden anarnekleri yaplr ve


Archives nationales'e konur.

10 Aralk. Kesin etalonlar saptayan, metrenin ikinci tanmn yapan (Paris


toise'yla 3 ayak, 11,296 ligne**** olan, Archives'in etalon ls) ve metrik
dizgenin kullanmm kuramsal olarak zorunlu klan (eski dizgelerin birimleriy
le lme alkanlklar -iyiden iyiye yerlemitir bunlar- yznden bu da kolay
olmayacaktr), VIII yl 19 frimaire tarihli yasa.

1840,1 Ocak. Bugn yrrle giren 4 Nisan 1837 tarihli yasa, ilkrenimdeki gelimeleri gz nne alarak metrik kullanmn hepten zorunlu klar.

1875. ridyumlu platinden uluslararas metrik etalonu yapacak olan Ulus


lararas Arlk ve ller Dairesi'nin Sevres'de kuruluu.

1876, 22 Nisan. Fransa'nn lkelerst olma ayrcal verdii uluslararas


arlklar ve ller kuruluna braklan uluslararas metrik etalonun Sevres'deki Breteuil Pavyonuna konmas.

1889. Metrenin bu kez meridyenin uzunluuna gre deil, iridyumlu platin


den uluslararas metrik etalon zerine izilmi orta izginin eksenleri ara

snda 0C'da llm uzaklk olarak nc tanmm saptayan genel (ulusla


raras) arlklar ve ller Konferansnn toplan

1950 yl. Optikte, atom fiziinde ve lbilimde ok nemli ilerlemeler sa


layacak olan lazerin icad.
Quartz saatler ile atom saatlerim kullanarak bu yllar boyunca gerekleti
rilen lmlerle dorulanm XX. yzyl mekanik almalar gnn sresinde
ki deiikliklerin kefiyle sonulanacak, bylece yerin dnne dayal zaman
birimine son verilecektir.

1960, 14 Ekim. Metrenin optik etalon olarak drdnc tanm (bununla


1889 etalonunkinden 100 kez daha byk bir kesinlik salanr): Metre atom
arl 86 olan kriptonun -kripton 86, doal kriptonun izotoplarndan biridirturuncu nmnn boluktaki 1 650 763,73 dalga boyuna eittir.

1983,20 Ekim. 17. arlklar ve ller genel Konferans n boluktaki h


zna (299 792 458 m/s) dayanarak metrenin beinci tanmm saptar: Bu, n
1/299 792 458 saniyede bolukta ald yolun uzunluudur. Saniye ise Sezyum
133 atomunun temel halinin an ince iki dzeyi arasndaki elektron geiine
denk den snmn 9 192 631 770 periodluk sresi olarak tanmlanr. Ayn
konferans teki be taban birimin (kilogram, amper, kelvin, mol ve kandela) ta1 nmlanm ve bugnk uluslararas dizgenin (SI) normlarm da saptayacaktr5

On Tabannn Kkeni
Peki yleyse, on taban nereden geliyor?
Onluk'un "btn iin bir anamek" oluturduunu dnen kimi
yazarlar bu olguyu Kayra'y ie kartrarak aklayabildiklerine inan
mlardr.
"Btn snrsz bir okluk olduundan, diyordu bunlardan biri, bir
Dzen gerekiyordu. Bu dzen de kme ile eleri arasnda bir denge
nin nceden varolduu Onluktadr. Bunun iin Yaratc Tanr Akl ge
rei eyleri sanatla dzenlerken Onluk'u herey iin bir rnek olarak
kulland. Bundan tr yerden ge btn eylerin kmeler ve para
lar iin buna dayal ve buna gre dzenlenmi uygunluk ilikileri var
dr. nk Onluk, Dzenleyicinin elinde bir gnye gibi, bir rp ipi gi
bi herey iin l grevi grr... On says gerekte saylarn en yetki
nidir. Ellerimizin ve ayaklarmzn kntlarnn blmlenii ve biimi
bu dnceye uygun olarak yaplmtr... Hakl olarak ve tanrsal do

aya uygun olarak, hibir n hazrlk olmakszn, bu yetkin sayya g


re saymakta btn lkelerin insanlaryla birleiyoruz..."
Bu alntnn yazar M.S. II. yzylda yaam olan ve Aritmetie Giri i
birok kez evrilip yorumlanarak tm Bat Ortaana esin veren Yahudi
kkenli Yeni-Pythagoras Gerasal Nikomakhos'tan bakas deil.
Bununla birlikte, saylara, tanrsal demeyelim de, kutsal bir zel
lik ykleyen gizemli bir felsefenin zorbaca hkm srd bir ada
yaam olan bir insan anarken hogrl olmak gerekir. Bu a
zellikle on saysnn, "Tann-saylara" ynelik Pythagoras bir du
ann deyimleriyle sylersek, "hereyin anas, ilk doan say, hi yo
lundan sapmayan, hereyin anahtarn elinde bulunduran" say oldu
una inanlan bir adr.
Gzbaclk ve zellikle arlatanlkla, o ok belli edebiyatlarnda b
kp usanmadan benzer dnceleri gklere karmaya devam eden
ada yazarlar sz konusu olduunda, elbette iler baka trldr.
iki durumda da memelilerin fizyolojik evriminin sonucu olan bir ol
guya ilgin bir biimde nceden kurulmu uyum payesi vermek sz ko
nusu! Bu da Joseph Prudhomme'un u nl dncesini anmsatyor:
"Nehirleri kentlerin tam ortasndan geiren tanrsal Bilgelie hayran
lk duymalsn olum!"
Gerekte on parmayla say saymay renen insanln neredeyse
genel olarak onlu beklemeleri yeleyiinde etkili olan "doann rast
lantsdr": bu rastlant da iki elimizin anatomisidir. Sorunun dilsel bir
yaps bile yoktur.
Bundan emin olmak iin, rnein dinsel nedenlerle zaman zaman
konuma yasayla kar karya kalan bir kabile dnebiliriz. Diye
lim bir bizon srs saylacak.
ilk hayvan geerken bir adam bir parman kaldrr. Sonra ikinci
hayvan geerken bir parman daha kaldrr ve bu onuncu bizona dek
byle srer.
O srada, gzlerini ilk adamn ellerine dikmi ikinci bir adam, arka
da parmaklarn indirirken ilk parmam kaldrr. Bylece ilk on sa
ylmtr. Onbirinci hayvana geilince, ilk adam (birlerin adam) yeni
den ilk parman kaldrr. Onikincide bir parmak daha kaldrr ve yir
minci hayvann geiine dek byle devam eder.
Onlann adam arkadamn onuncu parmann kalkt ana dek ilk
parmam kalkk tutar. O anda da, ilk adam parmaklarn yemden in
dirirken, o ikinci parman kaldrr.

Yznc hayvan geerken nc bir adam ie karr ve ilk ikisi


parmaklarn indirirken o ilk parman kaldrr: Bylece ncnn
parmaklan yzleri gsterecektir. 627 hayvan geince birlerin adam
nn yedi parma, onlarn adammn iki parma, yzlerin adamnn da
alt parma kalkk olacaktr (ekil 2.9).
Bylece hibir sz sylenmeden gerekletirilen saym insana onluk
beklemeler fikrini verenin on parmak olduunu kantlar. Bunun iin
de bu taban saylamalanmzda neredeyse geri almamaz bir yer tutar.
2ADAM

3ADAM
sol

sa

sol

600

ADAM
sa

20 ^

sol

sa

ekil 2.9

Doa herbir ele alt parmak vermi olsayd tarihteki saylamalann


ounluu oniki tabanna dayal olurdu. Buna karlk, bu organn do
al evrimi insanda herbir elin parmaklarnn saysn rnein drde
(kurbaadaki gibi) indirmekle sona erseydi, sayma geleneklerimiz ve
saylama dizgelerimiz bugn sekiz tabanna dayal olurdu.

teki Tabanlarn Kkeni


Aztek saylamasyla ilgili izelgede (ekil 2.6) bulunan temel fikir
bize kimi kltrlerce 20 tabannn benimseniinin nedenini gsteriyor,
nk bu dilde
- ilk be say ad bir elin be parmana;
- sonraki be say ad da teki elin parmaklarna;
- teki be say ad bir ayan be parmana;

1. sa ba parmak
2. sa iaret parma
( =1 + 1)

3. sa orta parmak
( =1 + 2)

4. sa yzk parma
(=1 + 3)
5. sa sere parma
(=1 + 4)
6. sol sere parma
(= 5 + 1)

7. sol yzk parma


( = 5 + 2)
8. sol orta parmak
(=5 + 3)
9. sol iaret parma
(=5 + 4)
10. sol ba parmak
(=5 + 5)
11. sa ayan kk
parma

(= 10 + 1)
12. sonraki parmak

(= 10 + 2)
13. sonraki parmak
(= 10 + 3)
14. sonraki parmak
(= 10 + 4)
15. sa ayan ba par
ma
(= 10 + 5)
16. sol ayan ba par-

14 15

16 17

(= 15 + 1)
17. sonraki parmak
(= 15 + 2)
18. sonraki parmak
(= 15 + 3)
19. sonraki parmak
(= 15 + 4)
20. sol ayan kk
parma
(= 15 + 5)

- son be say ad teki ayan parmaklarna balanabiliyor.


Bylece son ayak parmanda yirmiye ulalyor (ekil 2.10).
Bu yaknlatrma elbette rastlant sonucu deil: Kimi halklar bir
para eildiklerinde ayak parmaklarm da sayabileceklerinin farkna
vardklar iin 20 tabann benimsemilerdi.
ilgintir, Grnland Eskimolar (ve Orenok Tamanaslar) 55 says
iin tam tamna u anlama gelen bir deyim kullanyorlard:
"nc adamn, ilk ayandaki ".
C.Zaslavskyye gre, Orta Afrika'nn Bandalar 20 saysn "bir
adam asmak" gibi birey syleyerek dile getirirler; bununla kastettik
leri, biri aslnca el ve ayak parmaklarnn saysnn gzlemcinin
hemen gzne arptdr. Kimi Maya lehelerinde 20 anlamna gelen
hun uinic ayn zamanda "bir adam" demektir. Yukar-Senegal'in
Malinkeleri ise 20 ve 40 saylarn srasyla "tam bir adam ve "bir
yatak" anlamna gelen szcklerle dile getirirler: Ayn yataa uzanm
bir iftin el ve ayak parmaklarnn ehvetli birleimini amtran ho
bir anlatm.
Bu koullarda kukusuz, yirmili dizgenin kullanm kaynan on
el, on ayak parmayla sayma alkanlnda buluyor...

Be tabannn kkeni de ayn ekilde insanbiimseldir: Bu sayma


biimi tek elle saymay renmi halklarda bir sr varlk gerekesi
bulmutur.
Aadaki parmak teknii (Afrika'nn ve Okyanusya'nn eitli bl
gelerinde bunun izlerini buluyoruz; Bombay blgesindeki birok Hintli
tccar da bugn hl eitli amalarla kullamyor) sonradan dnsel
bir abayla alan ilkel el saymnn nasl daha stn bir donanma yol
at konusunda ok ak bir fikir vermektedir bize. nce sol elin par
maklan ardarda alarak ilk be birim saylyor. Bee ulalnca sa
ba parmak katlanyor, ardndan sol elin parmaklan yeniden alarak
ona kadar saymaya devam ediliyor, sonra da sz konusu ek birimleri
kaydetmek zere sa iaret parma katlanyor. Bylece 25'e kadar
saylabiliyor. Bu yetmiyorsa, yeniden serbest kalan sol elin parmak
lam a bir kez daha dnerek ilem 30'a kadar uzatlabiliyor (ekil 2.11).
Ama bu elbette temel sorunu zmez: Eninde sonunda saymay
rendiinden beri nesnelerin doasyla insann nne konmu, hatt
dayatlm olduuna kolayca inanabileceimiz en doal taban olan be
taban, nasl oluyor da evrensel olarak benimsenmiyor? Baka deyile,

insanolu, saymay renirken, kanlmaz olarak be tabamna itil-

medi mi? yleyse niye ona, yirmiye hatt altma (ileride szn etme
frsat bulacamz Smerlerde olduu gibi) kadar klyor? Parmak
larnn yardmyla yalnz bee kadar deil, daha tesini saymay bilen
halklarn saylama dizgelerinin taban yapmak zere niye yeniden
drde indikleri sorusu daha da bilmece doludur.
Dnyadaki farkl toplumlann birounda kullanlan dizgeleri top
ladktan sonra bu sorun zerine dikkatle eilen M.Conant'a gre,
burada zm umudu vermeyen bir gizem bulunmaktadr.
L. Levy Bruhl tam olarak "Ama bu yapay bir bilmecedir" diye yant
lar soruyu. "Bilmeceyi dile getirirken bizimkine benzer [yani, bizim'uygar" toplumlanmzm dnsel alkanlklarm tayan, bizim mantksal
ilemlerimizle tank] tek tek kafalarn bu ilemler iin bir saylama
dizgesi kurduklarn, bu dizge iin de kendi deneyimlerine en uygun
taban semi olmalar gerektiini varsayyoruz. Oysa bu saylt temel
sizdir. Gerekte saylamalar, kendilerinden ayrlmamas gereken diller
gibi, ortaklaa zihniyete bal olan toplumsal olgulardr. Her toplumda

bu zihniyet bu toplum tipine ve onun sezgilerine sk skya baldr.


Peki yleyse, belli bir tabann bir bakasndan daha "doal" olduu
nasl dnlr? "Benimsenen her tabann diye devam ediyor Levy
Bruhl, o tabana tanklk ettiimiz toplumsal bein ortaklaa tasar
mnda varlk gerekesi vardr".
Bunu anlamak iin, daha nce grdmz, saylamalann sayal,
dolaysyla hemen hemen hepten somut olduu ada "ilkel" toplumlara dnmemiz gerek: Saylarn somut bilgisi olmadna gre, elbette
onlarda bir saylama dizgesinden sz edilemez; hatt taban bile yok
tur. nk sol elin sere parmandan balayp sol elin parmaklarn
dan geen, sonra bilee, dirsee... karak ters srayla bedenin sa
yanndan aaya inen ve sa elin sere parmanda biten hareket
lerin ardardalnda (ekil 1.30, 1.31, 1.32) gl ya da zayf bir evre
yoktur. Bedenin 2'ye, 5'e ya da 10'a karlk gelen paras zerinde
herhangi bir baka para zerinde durduundan daha fazla durmaz.
Bundan tr, Haddon ["ilkellerce"] sylemlenen szcklerin say ad
lar deil, beden paralarnn adlan olduunu sylemekte hakldr.
Say adlan ancak dzenli bir devirlilik diziye uyum vermeye balad
zaman ortaya kar... "El kavramlannn incelenmesi bu konuda ok
reticidir. Bakn, rnein bir Dene-Dindjie (Kanada) nasl sayyor:
"Elini (hep sol) aarak, ayasn yzne evirir, sere parman
kvnr, yle der:
bir: u kvrk
ya da: u stnde
"Sonra yzk parman kvnr, yle der:
iki: yeniden kvrk
"Orta parman kvnr, ekler:
: orta kvrk
"aret parman kvnr, ba parma gstererek yle der:
drt: bundan baka yok
"Elini aar, yle der:
be: elimin stnde sral
ya da: bir el stnde
ya da yine: elim
"Yerli sol elini uzatr, parman bitiik tutar, ba parmak ile
iaret parman onlardan aynp sa elin ba parmana yaklatnr,
yle der:
alt: herbir yanda tane var

ya da: er er
"Sol elin drt parman birletirir, ayrlm sol ba parma sa
elin ba parma ile iaret parmana yaklatrr, yle der:
yedi: bir yanda drt tam daha var
ya da: tane kvrk var
ya da: herbir yanda ve ortada knt.
"Sa elin parman sol elin ayrlm ba parmana bititirir,
bylece drt parmakl iki ksm elde eder, yle der:
sekiz: drt stnde drt
ya da: herbir yanda drt
"Kvrk kalm tek parmak olan sa elin sere parman gstererek
yle der:
dokuz: aada bir tane daha var
ya da: henz bir eksik
ya da: sere parma aa yatk.
"Sonunda parmaklarm bititirip ellerini vurarak yle der yerli:
on: her iki yan dolu
ya da: saylm, bir saym.
"Sonra ayn ileme yeniden balar, yle der: bir dolu art bir ya da
bir saylm art bir; bir saym art iki; bir saylm art ..." (Petitot).
"Bylece Dene-Dindjie saymak iin ellerinin parmaklarn kullanr,
ama beli bir taban fikri hi aklna gelmez." diye yorumlar L.Levy
Bruhl. "Baka yerlerde ok sk grdmz gibi, alt ikinci birdir; yedi
ikinci ikidir; sekiz ikinci tr;... demez. Tersine, parmaklarn tket
tii ele geri dnp teki elin ba parmana iki eklemek zere par
man ayrarak, alt art tr der. Bu da unu kantlar ki, bei
sayarken, "bir eli bitirirken", drd ya da alty sayarkenkinden daha
gl bir evreyi vurgulamamtr. Dolaysyla, bu durumda ve buna
benzer son derece sk grlen baka durumlarda, sayma biiminde,
gerekletirilen hareketlerde devrelilii, yani saylar dizgesinin taban
olacak eyi bulamyoruz... [Gerekte "ilkel" zihniyet] gizemcidir, bizim
kinden baka trl ynlenmitir. ou kez varlklarn [bizim iin] en
ak olan nesnel zelliklerine ilgisizdir, gizemli zellikleri ise tersine
kafasn kurcalar. rnein, drt taban ve drtl saylama dizgesi,
drt sayal noktann "kme-says" ile bu drt noktayla benzer yan
olan drt rzgrn, drt rengin, drt hayvann... kme saysnn, sz
konusu toplumun ortaklaa tasarmlarnda ba rol oynamasndan
ileri gelebilir.6 Demek ki, ruhbilimsel bir kavrama abasyla, ellerinir

be parmayla sayan insanlarn neden bu tabam semi olabilecek


lerini anlamamz gerekmiyor. Bizim karlatmz yerde seilmi
deildi. Saylarn nemsizletii, "kme-saylann" gerek saylamanm
yerini tuttuu uzun dnemde saylarn yine de nceden varolmas gibi,
bu taban da nceden vard, "insan zihninin" say saymak iin saylan
yarattn dnmek hatadr; tersine, insanlar nce glkle ve
byk bir emekle sayar, sonra saylan say olarak dnrler.
Doal olarak, say dizisinin devirlilii kimi kez, hatt ou kez bir
elin be parmayla dzenlenmitir. Peki yleyse be tabann benim
semi insanlar niye byle snrl? Bilmiyoruz. stelik T. Dantzig'in
dndrd gibi, yakn evrelerinde kol gezen srekli tehlike
nedeniyle silhlanndan hi aynlmayan insanlar imgeleyebildiimiz
halde. Saymalar gerekirse, sa ellerini kullanarak sol elleri zerinde
saymak iin silh genellikle sol koltuk altlarna sktmyorlar (Bu
arada bu son nokta, salaklann saymak iin neden hemen hemen ev
rensel olarak sol ellerini, solaklarn da sa ellerini kullandklarn
aklamaya yardm edebilir).
uras kesin ki, saylama tabanlan insan zihnine ou kez sayma
ya da hesaba elverililikle hi ilgisi olmayan nedenlerle dayatlm, bu
da kimi kez soyut bir aritmetik kullanmn gerektirmeden olmutur.

1- 'Rakam' szcnn say szcyle ayn anlam tamadn belirtelim: rnein tek, ift ve
l "saydr"; oysa 1, 2, 3 rakamdr, yani bu kavramlar temsil eden uylamsal, izgesel imlerdir.
Dolaysyla bir "rakam" bir "sayyla" zdeletirilemez; yani, deyim yerindeyse, rakam saynn
giyebildii bir giysidir: Onun biimini karlk gelen kavramn anlamn hi deitirmeden bakalatrabiliriz. Ksacas, say bir kavram sorunudur, oysa rakam yazmay ve saymay bilenler iin bir uy
lam iidir.
2- Konum ilkesi saylama im lerinin uyduu tek kural olmam tr. G erekte ok gelim i bir
kural -tarihin en gelimi kural- sz konusudur. Onun kefedilii alar boyunca insanlar iin
apaklktan uzak olmutur. Bu sylenen ok daha hakl olarak, insann dnebildii en soyut kav
ramlardan birine karlk gelen sfir iin de geerlidir. lerde buna yeniden dneceiz.
3- Sankrite Kuzey Hindistan'n klasik dilidir. M.. II. binin sonuna doru batdan gelen istilclarn
Ganj vadisine getirdikleri eski Hint-Avnpa dillerinden tremitir. Bu dilin (Hint-Ari beine giren)
ilk biimi bize veda metinleriyle aktarlmtr. Kesin biimi M.. V. yzyl yaknlarnda, zellikle
temel kurallarn belirlemi olan Hint gramercisi Pnini'nin yapt sayesinde olumutur. Brahmanizmin kutsal dili olmu olan ve hl yle olan Sanskrite yalnz Hindistan'da deil, Gneydou
Asya'nn iyiden iyiye hintlemi uygarlklarnda da (Kamboya, Kampa, Cava...) kullanlr. Hindis
tan'daki kullanm amza dek yazl edebiyat dili olarak devam eder. Orada farkl dilleri konuan
bilim adamlar arasnda, edebiyat evrelerinde hl srp giden bir ba oluturur.

4- Modern Arapada ayn ekilde "bir erkek" iin raculun, "iki erkek" iin raculni, "erkekler" iin
riclun biimi kulanlr. Bu dilde "bir" ve "iki" saylarnn adlarnn sfat olduu, ama 'u 'te n
itibaren btn niceliklerin ad zellii tayan szcklerle dile getirildii de grlecektir.
(*) Amerikay ele geirmeye alan spanyol servencilere verilen spanyolca ad (ev.)
(**) Grosse szc Franszcada oniki dzine anlamna geliyor. (ev.).
(***) Yaklak iki metre, alt kadem (ev.).
(****) Ba parman onikide biri (ev.)
5- Bu ereve iindeki bilgileri Fransz Bilim Tarihi Kurumu Bakan Jean Dhombres'un inceliine
borluyum.
6- Bu aklama elbette tek aklama deildir. Gerekte ardarda iaret parmana, orta parmaa,
yzk parmana ve sere parmana dokunmak iin ba parma kullanarak yaplan bir saym (bu
grlmemi olsa bile) dnlebilir; ileme yeniden balandnda 5 says "yeni bir", 6 "yeni iki"...
olarak tasarlanr. Buradan 4'e uyarlanm, yani drt tabanna dayal bir dzenli dizi kar. 1. blm
de ortaya konan temel ruhbilimsel yasaya, yani saylan dolaysz alglama yetilerinin 41e snrlanm
olmasna bavurmak da baka bir aklama olabilir: Buna gre, sayma yetisini bir kez edindi mi, bir
takm insanlarn (bunu daha nce grdk) evrelerindeki nesneleri ve varlklar grsel olarak drtl
beklemelerle saymaya devam ettii varsaylabilir. Buradan da drtl bir dizi kar.

3. Blm

El, tik "Hesap Makinesi"

Bir devingenlik ve retkenlik harikas olan el alar boyunca insan


larn kulland en eski, en yaygn saym ve hesap aletidir kesinlikle.
Aristophanes'ten Plutarkhos'a dek Yunanl yazarlar ona gnderme
de bulunurlar. Cicero'nun u tmcesi de uygulamann ayn ekilde Roma'da da ok yaygn olduuna tanklk eder: tuos digitos novi, "par
maklarla hesap yapma konusundaki ustaln biliyorum" (Epistulae
adAtticum, V, 21,13).
Filozof Seneca da Mektuplarndan birinde (LXXXVII) yle yazyor
du: "Cimrilik bana say saymay ve parmaklarm hrsmn hizmetine
komay retti".
Biraz daha sonra, Tertullianus vgl Konumalar'nda tumturak
l bir biimde konuuyordu: "Ama bu arada bir kat ynyla evril
mi olarak ve saylan dile getirmek iin parmaklarla imarlar yaparak
oturmak gerekir."
Quintilianus da bunun szn eder: "Saylarn bilgisi, diyor Hitabet
retiminde (I. Kitap), yalnz hatip iin deil, edebiyattan bir para
haberdar olan herhangi biri iin de gereklidir; baroda say bilgisine sk
sk bavurulur ve bir arpmda duraklayan ya da yalnzca parmaklanyla saymakta kararszlk ya da beceriksizlik gsteren bir avukat ye
tenei konusunda hemen kt bir kam uyandnr." nl Latin hatip
bylece ncesiz-sonrasz Kentin sakinlerince ok yaygn olarak kulla
nlan ve kullamclanndan tam bir ustalk isteyen ok kesin bir par
mak saymna gndermede bulunuyordu (ekil 3.13).
Eskian Plinius'una gelince, o da Doa Tarihi'nde (XVI, Nisard
evirisi, s. 434) Kral Numa'mn Tann Janus'a1parmaklanyla yln gn
lerinin saysn gsteren bir heykel ithaf ettiini anlatr.
Ama bu uygulama ne Latinlere ne Yunanllara zg olmutur. Kazbilimciler, tarihiler, budunbilimciler ve filologlar her ada, dnya
nn her blgesinde onun izlerim bulurlar. Polinezya, Okyanusya, Afri
ka, Avrupa, Irak olsun, Eski Mezopotamya, Firavunlar a Msr', Is-

ekil 3.1- Azteklerde parmak saym (Kolomb ncesi Meksika). Diego Rivera'mn
duvar resminden ayrnt (pazar sahnesi),
Mexico ulusal saray.

ekil 3.2- Parmaklaryla zel bir saylamann hareketlerini gerekletiren Latin matematiki ve filozof Boetius (480-524). Juste de Gand'n (XV. yy.) bir resminden. Bk.
P. Dedron ve J. Hard.

lm lkeleri, in, Hindistan, Kolomb ncesi Amerika olsun ya da bi


zim Bat Ortaamz olsun.
Demek ki elin gelmi gemi en eski "hesap makinesi olduu sy
lenebilir. Aada insann, taban ilkesini byk lde edindikten
sonra, alar boyunca, parmaklarnn artc saysal olanaklarn
nasl hatr saylr biimde genilettii gsteriliyor. Kimi ayrntlar,
kendileri olmasa belki de ortaya kmayacak olan ilikileri ve etkileri
aa vurmaktadr.

Parmaklarla Saymann tik Biimi


En temel ilem, birimden balayan dzenli ardllk srasnda her
parmaa bir tam deer yklemektir. Bunun birok eitlemesi var:
1. Kvrk parmaklarla balayp, bir iin sol ba parmak, iki iin ayn
elin iaret parma ve sonunda on iin sa elin sere parma ardarda
kaldrlr (ekil 3.3A);
2. Ya da ak parmaklarla balayp, bir iin sol sere parma, iki
iin yzk parma, sonunda sa ba parmak kvrlr (ve kvrk tutu
lur) (ekil 3.3B);
3. Ya da yine, ak parmaklarla balanr ve sral olarak, bir iin sol

ekil 3.3- Temel parmak saymnn eitlemeleri.

sere parma, iki iin yzk parma, sonunda sa sere parma kv


rlr (ekil 3.3C);
4.
Ya da son olarak, kvrk parmaklarla balamr ve ilkin ba par
mak ve sere parma deil, iaret parma kaldrlr (ekil 3.3D).
Bu teknikte parmaklara say verme ii kh parmaklan ardarda kal
drarak (dolaysyla yumuk ellerle balayarak) kh ak durumdan
balayp birer birer indirerek yaplr. Bu say yklemenin sras sa
dan sola ya da soldan saa olabilir. Sayma gelince, ya ba parmaktan,
ya sere parmandan ya da zellikle Kuzey Afrika'da1 yapld gibi
iaret parmandan balar.

lgin Bir Pazarlk Biimi


ok eski bir gelenee dayanan buna benzer bir yntem vardr. Dou
lkelerinde uzun zaman kullanlmtr ve bu yzyln ilk yans boyun
ca Asya'da hl olduka yaygnd.
Doulu tccarlarla mterileri arasnda gizli ticar pazarlk iin
kullanlan zel bir parmak hesab yntemi sz konusudur. Bu gizli pa
zarlklar benzeri olmayan bir dete uyarak yaplyordu; XVIII. yzy
ln nl gezgini DanimarkalI Karsten Niehbur Arabistan zerine Be
timleme adl yaptnda bunu yle yanstmtr:
"Sanrm daha nce bir yerde okumutum, diyor, birok kiinin
nnde, belirlenen fiat hi kimse bilmeksizin bir pazarl sonuca ba
lamak iin Doulularn zel bir yntemi var; hl da ou kez bu sana
t kullanyorlar. Birisi benden bu ekilde birey satn alacak diye
dm patlyordu, nk bu yntem simsara ya da aracya, adna pa
zarlk yapt kiiyi gzlerinin nnde kandrma frsat veriyordu.
iki taraf el parmaklarna ya da bitime yerlerine dokunarak istenen
eyi ve ne kadar para istendiini biribirine bildirir. Bu pazarl yap
mak iin ellerini entarilerinin eteiyle rtyorlar; bu, sanat gizemli
klmak iin deil, anlama olursa katlanlar bilmesin diye..."
a) Birimi belirtmek iin anlama yapanlardan biri tekinin iaret
parman tutuyor;
b) 2 iin iaret parma ile orta parma birlikte tutuyor;
c) 3 iin iaret parman, orta parma ve yzk parmam birlikte
tutuyor;
d) 4 iin ba parmak hari eli tutuyor;
e) 5 iin btn eli tutuyor;

f) 6 iin iki kere iaret parman, orta parma ve yzk parman


birlikte tutuyor (2 x 3);
g) 7 iin nce ba parmak hari eh, sonra iaret parman, orta par
ma ve yzk parmam birlikte tutuyor (4 + 3);
h) 8 iin iki kere ba parmak hari eh tutuyor (2 x 4);
i) 9 iin nce btn eli, sonra ba parmak hari eli tutuyor (5 + 4)
Sonra 10, 100, 1000 ya da 10 000 iin grt kiinin iaret par
man (tam tamna daha nce birim iin yapt gibi) yeniden tutu
yor; 20, 200,2000 ya da 20 000 iin (2deki gibi) iaret parma ile orta
parma birlikte tutuyor ve bu byle devam ediyor (ekil 3.4). Bu ke
sinlikle karkla yol amyor, nk iki grmecinin daha batan
aa yukar anlama iinde olduklar bir deer zerine pazarlk sz
konusu: Pazarlkdan yaklak 400 dinarlk bir fiat belirlemesini iste
yen satc, btn o gizli pazarlktan nce, yzlerin byklk sras ko
nusunda mterisiyle uyuacaktr.
K. Niehbur byle bir pazarla katlma frsat bulup bulmadn
sylemiyor, ama J.G. Lemoin bu konuda yapt bir aratrma srasn
da, bu yzyln banda, petrolyle ve inci avclaryla nl olan Basra
Krfezi blgesindeki Bahreyn adasnda bunun izlerini bulmu. te
onun birok kez Bahreyn'e gitme ve adallarla sz konusu yntemi kul
lanma frsat bulmu Parisli tccarlardan derledii bilgiler:
"Kar karya oturan iki grmeci sa ellerim biribirine veriyor.
Yaptklar iaretler gizli kalsn diye, sol elle birlemi ellerinin stn
de bir rt tutuyorlar ve pazarlk -yol at kanlmaz tartmalar
dahil- gerekten satcnn ya da alcnn azndan tek bir szck ya da
fiat ifadesi iitilmeden geiyor. Katlanlara gre, bu pazarln psikolo
jisi son derece ilgintir, nk soukkanllk kuraldr ve en kk bir
iaret grmecilerden birinin aleyhine yorumlanabilir.
Kzldeniz kylarnda, Suriye'de, Irak'ta, Arabistan'da, Hindis
tan'da, Bengal'de, in'de, Moolistan'da ve dnyann ta br ucunda,
Cezayir'de benzer pazarhk dizgeleri saptanmtr.
te "Gansu eyaletindeki inli yaamnn" gzlemcisi olan P.J.
Dolsun betimlemesine gre, in'de ve Moolistanda yirmili yllarda
hl nasl pazarlk edildiine bir rnek:
"Alc satcnn ellerini tutar. Konuurken satcnn iaret parma
n kavrar; bu demektir ki 10,100 ya da 1000 lira neriyor.
"Hayr! der teki.
"Alc bu kez iaret parma ile orta parma birlikte tutar.

| i 1 10 I 100 I 1 000 I

I 6 I 60 I 600 I 6 000

I 60000~|

| 7 I 70 I 700 1 7 000 I 70 000~

I r=
|3 | 30 | 300 | 3 000 |

| 8 | 80 | 800 | 8 000 | 80 000~|

i | 50 I 500 I 5000

ekil 3.4- Eskiden doulu tccarlarn gizli pazarlklarda kullandklar parmak saym.

"Tamam diye yantlar satc.


"Alveri bitmi, nesne 20 ya da 200 liraya satlmtr. Birlikte tu
tulmu parmak 30'u (300 u ya da 3000'i) gsterir. Drt parmak 40'
(400u ya da 4000'i). Satcnn tutulan btn eli 50'yi (500' ya da
5000'i) gsterir. Ba parmak ve sere parma birarada 60'.3 Satcnn
el ayasndaki ba parmak 70 demektir. Ba parmak ve iaret parma
birarada 80 liray gsterir. Alc ba parmak ve iaret parma birara
da satcnn ilk parmana dokunduunda, bu 90' gsterir."

Parmak Boumlaryla Saymak


Elde parmak boumlan ve eklemler varken, niye srf parmakla sayl
sn? Birok Asyal halk uzun zamandan beri byle demitir kendi kendine.
te rnek olarak, Hindistan'da, Hindiin'de ve gney in'de yaygn
olarak grlen bir teknik. ki elin her birinde bir elin bir parma yar
dmyla uygulanyor. Her boum bir birim eder ve bir elin sere parma
nn en alt boumundan balanp ba parman en st boumuyla biti
rilir (yine sere parman en st boumundan balanp ba parman
trnak kemiiyle bitirilebilir). Bylece tek bir elde l'den 14'e dek gidile
bilir ve teki elde 28'e kadar saymaya devam edilebilir (ekil 3.5).
Kanton eyaletinden bir inli bu yntemle pratik bir kullanm gs
termiti bana: Kadnn adet dnemini sayma gereksinimi iin, annesi
sol sere parmann en st boumundan balayarak sa ba parma
nn en alt boumuna kadar, ellerinin ardarda 28 boumunun her biri
ne, dneminin her gn iin bir ip balyormu. Bu onun dzensizlik
durumunda, normal dneminde olabilecek gecikme ya da erken gelme
gnlerinin saysn belirlemesini salyormu.
Charlemagne andan biraz nce, bir Anglo-Sakson rahip parmak
boumlanm benzer bir biimde kullanyordu, ama zamanla ilgili he
saplar iin. Bu rahip rlanda'daki Saint Paul ve Pierre manastmnda
yaayan, De ratione temporum ("Zamann Blmlenmesi zerine") ad
l yapt Ortaa Avrupasnm dnsel yetiimi zerinde nemli bir
etki gstermi olan, "Ulu" diye anlan Baeda'dr (673-735).
Onun yntemlerinden biri yirmi sekiz yllk gne evriminin say
myla ilgiliydi. Saymay bir artk yldan balatan Baeda, sere parma
nn en st boumundan kp yatay olarak, yukardan aaya kvnla kvnla sayyordu. Sol iaret parmann en alt boumuna vardktan
sonra (bu gne evriminin onikinci yldr) yllann saymna ayn e
kilde sa eli zerinde, ama bu kez sa iaret parmann en st bou
mundan (sa elin sere parmann en st boumundan deil) balaya
rak devam ediyordu. evrimin son drt ylnn saym bylece iki ba
parman boumlannda bitiyordu (ekil 3.6).
Ay evriminin ondokuz yln (bu ondokuz yl ayn dnemlerinin ay
n tarihlere rastlamas gereken zaman araldr) saymak iin, ayn ra
hip sol elin ondrt eklemini, be trnan ie kantmyordu. Ba par
man tabanndan balyor, sere parmann trnana dokunarak
evrimin ondokuzuncu ylma ulayordu (ekil 3.7).

ekil 3.5- Hindistan'da, in'de ve Hindiin'de kullanlan elle saym teknii. Bu


teknik her elde 14 parmak boumunu he
saba katyor.

ekil 3.6- VII. yzylda rlanda'da Ulu Baeda'nn kulland el takvimi: Julianus
takviminin artk dnemleriyle birlikte yir
mi sekiz ardk gne evrimi yln say
may salayan yntem (yldzlarn her biri
tam olarak artk yllardan birini gsteri
yor).

unu kesinlikle belirtmek gerekir ki, Ulu Baeda'nn takvim d


zenlemesi zellikle gne ylma degin hesaplarla ilginydi ve artk
dnemleriyle birlikte Julianus takviminin ay ya da gne evrimle
rini ie kartryordu. Amac o ada Roma Kilisesi ile rlanda Kili
sesi arasnda iddetli bir tartma konusu olan Paskalya tarihini
belirlemekti.
Bir baka sayma ilemi de el parmaklarnn bitime yerleri zerin
de yaplr. Kuzeydou' Hindistanda bu yntem uzun sre kullanlm
tr ve bugn de hl Kalkta (Bengal) eyaletinde ve Dakka (Benglade) blgesinde kullanlyor olsa gerek. Bu yntemi bu blgelerde
XVII. ve XVIII. yzyl batl yazarlar, zellikle de Trkiye'ye, ran'a ve
Hindistan'a Yolculuklarnca ona gndermede bulunan nl Fransz
gezgin Jean-Baptiste Tavernier (1605-1689) saptamtr.
ite XVIII. yzylda N. Halhed'in Bengal blgesinde saptad teknik:
"Bengalliler gnmzde hl hesap yapmak iin parmaklarnn ek
lemlerini kullanyorlar ve sere parmann en alt ekleminden bala
yp kaba eti de bir eklem olarak saylan ba parmaa doru geliyorlar;
bylece tm el 15 saysn ieriyor (ekil 3.8).
"Hintli tccarlar arasnda ok iyi bilinen, her trl alm satm ile
mini ellerini bir uha altna sokarak belirleme deti bu eklemlerle say
ma ynteminden gelir; biribirinin nerilerini artrmak ya da eksiltmek
istemelerine gre, biribirinin eitli eklemlerine dokunurlar."

ekil 3.7- Baeda'mn kulland, ay evriminin ondokuz ylnn tek elle saym.

ekil 3.8- Parmak eklemleri (ba parman kaba eti de eklenmi) araclyla elle
saym teknii (eskiden Hindistan'da, zel
likle de Bengal'de kullanlm).

Bu dizgenin her bir elde Hindu aynn gnlerinin saysn (15 gn)
verdiini belirtelim. J.G. Lemoine'e gre rastlantsal olmayan bir a
kmadr bu: "Hindu yl (360 gn) her biri 2 "aylk ('Masas) 12 mev
simden (Nitus) oluur. Bir ay (15 gn) Ayn (Paksha) dnemlerinden
birini, sonraki ay bir baka dnemi temsil eder. Byme dnemi olan
ilk dneme Ratu, klme dnemi olan kinciye de Ketu denir. Bu bl
menin ikili oluuna bakarak, balangta (Okyanus'un alkalanndan
nce) bu iki "yz'un tek bir Varlk oluturduunu, sonradan onu Mohini'nin (Vishnu) kestiini syleyen efsaneyi deerlendirebiliriz. Gkbilimsel ilerlemelerle daha tam klman ve Ayn dnnn 29 gn 12
saat olan gerek sresine yaklaan 28 gnlk ay daha temel bir blme
lm olabilir" J.G. Lemoine'e gre "bu tahmin Hindistan'da ayn za
manda 28 bouma dayal saym dizgesinin grlmesiyle glenmi bu
lunmaktadr." (ekil 3.5 ve 3.8)
te yandan nceki elle saym dizgesinin slm lkelerinde hemen
hemen her yerde (Asya'da olduu kadar Kuzey Afrika'da da) grld
n belirtmek yerinde olur. Ama bu blgelerde bu dizge zellikle din
sel bir uygulamaya karlk gelir, nk Mslmanlar onu geleneksel
olarak "Allah'n 99 esiz niteliini"4 saylamak iin ya da yine namaz
dan sonra sylenen ek vgleri (subha) saymak iin kullanrlar.
Bakn saym nasl yaplyor: Her ba parman kaba etini de bir ek
lem olarak saymakta uylaarak, her elde parmaklarn bitime yerlerina ardarda dokunuluyor. Sol sere parmann en alt ekleminden ba-

lamyor ve yukardaki Bengal rneindeki gibi devam ediliyor, sol ba


parman en st bitime yerine dokunulunca 15 saysna, sonra da sa
elde ayn ilem yaplarak 30 saysna ulalyor. Ardndan srasyla sa
elin sere parmann, yzk parmann ve orta parmann kntla
r gz nne alnarak (ekil 3.9) ya da yeniden sa iaret parmann
ardk bitime yerine dnerek 33'e kadar saymaya devam ediliyor.
Bu ilemi kez ardarda yineleyince 99 saysna ulalyor.

ekil 3.9- Mslmanlarn Allah'n doksan dokuz niteliini saylamak iin ve namazdan
sonra sylenen ek vgleri saymak iin parmaklarn bitime yerlerini kullanlar.

Bu arada -Mslmanlarn ellerinde tespih olmad zaman hl


kullandklar- bu dinsel uygulamann ok eski olduunu ve byk ola
slkla tespih kullanmndan nce geldiini belirtelim (bk. 1. Blm).
Rivayet yoluyla aktarlan ve peygamberin kimi inanm kadnlarn
dua okurken inci ya da akl ta kullanmalarna kar km ve onla
ra dualarm ya da Tanr vglerini parmakla saymalarm tavsiye edi
ini anlatan kimi yklerde buna deinilir (I. Godziher'e gre, slam
yetkelerinin yaklak IX. yzylda ortaya kndan XV. yzyla dek
tespih kullanmn gizliden gizliye knadn gsteren bir ipucudur
bu). rnein Ebu Davud al Tirmidi'nin bu konuda aktard rivayet:
"Allah'n elisi bize diyor ki (bize, Medine kadnlarna): Tasbih, tahlil
ve takdis ediniz ve bu vglerinizi parmaklarnzla saynz, nk he
sab verecek olan onlardr."

Uzak dounun ticar kullanmlaryla ok yaygn ve ok eski slm


dinsel geleneklerin bu bulumas, vurgulanacak lde ilgin grnyor.

Morra: Bir Parmak Oyunu


imdi de, elence olsun diye, Eskiadan beri eitli lkelerde ok
iyi bilinen ve az ok dorudan bir ekilde parmakla sayma detinden
treyen bir topluluk oyunu. Fransz dili bu oyuna "mourre" der. Oyun
ok yaln; genellikle iki kiiyle oynanr.
ki kii skl yumruklarn ileri uzatarak kar karya durur. Bir
iaretle, her oyuncunun rakibiyle ayn anda sa (ya da sol) elini ama
s ve istedii kadar parman kaldrrken, bir yandan da l'den 10'a
kadar bir say sylemesi gerekir5, iki oyuncunun gsterdii parmakla
rn toplamna eit sayy syleyen bir puan kazanr. rnein A oyun
cusu "be" diyerek 3 parmak gsterirken, B oyuncusu "alt" diyerek 2
parmak gsterirse, A oyuncusu bir puan kazanr, nk kalkk par
maklarn says 3 + 2 = 5'tir.
Bu oyun yalmzca rastlant yasalarna deil oyuncudaki niteliklere,
oyunun gerektirdii eviklik, dikkat, sezgi ve gzlem niteliklerine de
dayanr.
Kendine zg olduu ve ok eski grnd iin, hem tarihsel hem
budunbilimsel bir balam ierisine girerek bu oyunun izini srmek il
gin geldi bize; nk aadaki saptamalar, daha yakndan bakmay
nemli klan ilikiler ve etkiler ierebilir.
Balang olarak, morra oyununun (morra adyla bilindii**) tal
ya'da olduka yaygn grndn ve yer yer de Fransa'nn gneydo
usunda, Ispanyol Bask lkelerinde, Portekiz'de, Kuzey Afrika'da (en
azndan Fas'ta) oynandn belirtelim. Ben Marake'te baz ocukluk
arkadalarmla, bu oyunu (tek mi ift mi'ye benzer) bir kura oyunu bi
iminde oynadm, iki kii kar karya oturuyorduk. Elleri arkasnda
duran birimizin tekine belli bir sayda ak parmakla ellerinden biri
ni gstermesi, bu arada tekinin de ayn anda l'den 5e kadar bir say
sylemesi gerekiyordu. Bu say arkadan kalkk parmaklarna tam
olarak karlk geliyorsa o, yoksa rakibi kazanyordu.
in'de ve Moolistan'da ayn oyun ok uzun zamandan beri "yum
ruklan dalatrmak" gibi bir anlama gelen hua kuan adyla bilinmekte
dir ve J.Needham'a gre, halen yksek tabakadan inlilerin en sevdii
elencelerden saylr. Bu oyunun geen yzylda in'de ok tutulduu
nu belirten P. Pemy, yle diyordu. "Davetliler biribiriyle dostsa, sofra
nn by bir parti morra oynamay teklif eder: king hua kuan6 (tam
tamna: "Arzu ederseniz yumruklan dalatralm"). Teklif kabul edilir

se: "M.Untel oyunun yneticisi olacak..." stt, nezaket gerei, ev sa


hiplerinden biriyle balar. Biraz sonra da sray davetlilerden birine b
rakr. Kaybeden her seferinde bir fincan ay imeye mahkm edilir."
J.G. Lemoine "oyunu karmaklatrmak iin, rakam sylemek yeri
ne, oyuncularn nl bir szn karlk gelen saynn adm dile getiren
balangcm bulup sylemeleri gerekir" diye anlatr. Bu dilimize yle
aktarlabilir:
1.
1 iin: Bir plkte iki horoz tmez (ya da: Bir elin nesi var, iki
elin sesi var);
2 . 2 iin: ki plak bir hamamda yakr;
3 . 4 iin: Drt st murat st;
4. 6 iin: Alt kaval st ehane (ya da: Altnn kadrini sarraf bi
lir);
5. 7 iin: Yedi iklim drt bucak;...
Rnesans boyunca Fransa'da ve zellikle talya'da morra oyunu bo
vakitlerinde elenmek iin sk sk bu oyunu oynayan iolanlan, uak
lar, bendeler ve hizmetiler arasnda ok tutuluyordu. rnein Rabelais Pantagruel'inde (Kitap IV, blm XIX) yle yazyordu:" "Iolanlan fiskeli morra oynuyorlard!"; Maherbe ise Mektuplar'mda (II, 10)
yle diyordu: "arap almaya gidip morra oynayarak elenen uaklar
gibi sokaklarda oyalanmak!"
Onbe yzyl kadar nce, ayn oyun Roma'da da iyi biliniyor (ekil
3.10), micatio ya da micare e digitis (tam tamna: "parmak kaldrma
oyunu") adyla avamn elencesini oluturuyordu. Cicero, her trl
kukunun tesindeki bir adam belirtmek iin "Kendisiyle k a r a n l k t a
micatio oynayabileceiniz bir adam" (Dignus est, quicumque in tenebris mices) dendiini anlatr. Cicero'nun "zamanla geerliliini yitirmi"
olduunu belirttii bu atasz morra oyununun Eski Romallarda ne
denli eskiye dayandn ve yaygn olduunu gstermektedir. G. Lafaye, "Kimi zaman iki kii uyumazla dtnde, tartmal sorunu
bir el morra oynamak zere kesiverirler; bugn p ekildii ya da ya
z tura atld gibi. Bu ilem, baka trl anlama salanamad za
man alm satmda da kullanlyordu. IV. yzyla ait bir yazt (C./.L.VI,
1770) Roma valisinin halk pazarlarnda morra oynanmasn yasakla
yan bir fermann korumutur bizim iin" diye belirtir.
Ayn oyun kahramanlk a Yunanllarnca da oynanr ve Helen
mlekleri ile antlarnda gsterilir (ekil 3.11). Efsaneye gre, morray sevgilisi Paris'le oynamak zere Gzel Helena icat etmitir.

ekil 3.10- Roma'daki Famesina'nn yalanc mermerlerinden biri zerinde morra oyunu
nun betimi. DAGR, s. 1889.

Daha da eskisi, firavunlar anda Msrllar benzer bir oyun bili


yorlard. Bunu zellikle aada rnei verilen iki Msr gmt resmin
den biliyoruz.
ilki Beni-Hasan'daki bir mezarda bulunuyor ve Orta imparatorluk
tarihli (M.. XVI-XVII. yzyl), ikier ikier ve yz yze melmi drt
erkein bulunduu iki sahneyi canlandryor. Bunlardan biri bize, iki
oyuncudan birinin iki elini oyun arkadann gzlerine doru uzatn
gsteriyor; elin biri teki elin ak parmaklarn gizliyor; teki oyuncu
da arkadann yzne kar yumruunu skm. teki sahne az ok
benzer imarlar yapan iki baka oyuncuyu gsteriyor bize; ama ilk

ekil 3.11- Yunanllarda Morra oyunu: Paris'teki Lambert koleksiyonundan resimli


mlek. Sada Mnih mzesindeki resimli bir mlek DAGR, s. 1889-1890.

oyuncu ellerini rakibinin elinin yksekliine (alnna doru deil) uza


tyor. Bu iki sahneden her birine elik eden hiyeroglif efsaneler bu ye
niden kurmay doruluyor. te J. Yoyotte'un bu hiyeroglif metinlerin
her birinden bize sunduu eviri (ekil 3.12A):
1. efsane: "ip'i alnda gstermek (ya da vermek)";
2. efsane: "ip'i elde gstermek (ya da vermek)";
p Msrcada "saymak, hesaplamak" anlamna geldiinden, kuku
suz szn ettiimiz topluluk oyunu sz konusu.
Thebai kaynakl olan ve M.. VII. yzyldaki Psamtek ayla tarihlenen ikinci resim -J.Leclant'a gre, Orta imparatorluktaki bir mo
delin kopyas- ise, ikier ikier ve yz yze melmi, belli sayda par
maklan aka kalkk, tekiler kvrk olan ellerini biribirine gsteren
drt adam betimliyor (ekil 3.12B).
Demek ki, morra oyunu ve eitlemeleri firavunlar Msrnda en
azndan Orta imparatorlua kadar giden bir gelenee karlk geliyor.
Son olarak, Islm lkelerinde, morra oyunu muharaca (tam tam
na: "karan") adyla bilinir. Bu yzyln banda, Arabistan'n, Suri
ye'nin, Irak'n ssz kelerinde klasik biimiyle hl oynanyordu bu
oyun.7

ekil 3.12- Msr gmt resimlerinde morra oyunu. stte: Beni-Hasan'n mezar no: 15
(Orta mparatorluk). Bk. P.E. Newberry ASE, cilt II (1893), VII. Altta: Thebai mezar
no: 36 (Aba'nn mezar. XXVI. hanedan). Bk. Wilkinson, cilt II, s. 55 (ekil 307).[Aynca
bk. Gttingen'deki Msroloji Enstitsnde S.Schott'un fotoraf no: 9037].

Ama yksek dnemden balayarak, muharaca Mslman lkelerde


zellikle bir khinlik ayini haline geldi; bu da, dinsel gerekelerle
onun yasaklanmasna neden oldu (khinlik hem Kuranla hem Incil'le
yasaklanmtr); artk bir oyun deil yargy temsil eden nemli ve cid
d birey sz konusuydu. G.Weil'm szn ettii, khinlikle ilgili Arap
a bir incelemede unlar bulunuyor:
1) Kesmeleri her biri bir sayya balanm yldzlara karlk gelen
"dairesel evren izelgeleri" (Arapada Za'ircat al'alam).
2) Khinin sorduu soruyu yantlad ve "dairesel evren izelgele
rinin" saylan ile muharaca yoluyla elde edilen dikeli izelgelerin sa
ylan arasndaki ilikiyi verdii kabul edilen, baka saylardan olu
mu dikeli izelgeler.

Sar-Dilsiz Usl Eski Bir Saym


imdi hi durmadan nceki dizgelerden daha gelimi bir elle say
lama dizgesine geelim. Bu dizge Eskiadan yakn bir dneme dek
Latin halklannca kullanlm. Ayn ekilde ok uzun zaman ayakta
kalm gibi grnd Yakn-Dou'da da kendisine tanklk ediliyor.
Bir bakma sar-dilsizlerin elle anlatm yntemlerine benzer bir i
lem sz konusu. Bir elde ya da iki elde birden yaplan imarlar yard
myla l'den 9 999'a dek btn saylan gstermeyi salyor bu yntem.
Bize bunun tam ileyiini veren iki betimleme var. Aadaki izel
gede bunlan kar karya bulacaksnz (ekil 3.13).
lki VII. yzyl tarihli, Latince kaleme alnm ve J.G. Lemoine'ce
evrilmi. Bu, rlandal "Ulu" Baeda'mn De ratione temporum ("Zama
nn Blnmesi zerine") adl yaptnda, De computo vel lequela digitorum ("Parmaklarla Sayma ve Konuma Usl zerine") balkl b
lmde yapt betimlemedir.
kincisi ise, Franszcaya Sylvestre de Sacy'nin evirip yorumlad,
XVI. yzyln Farsa szl Farhangi Cihangirinin yapt betimleme.
rlanda ve Iran gibi, dnyamn biribirinden bylesine uzak blgelerinde
dokuz yzyl arayla betimlenmi iki dizgenin akmas ok arpcdr.
Bu iki metin tek bir elde (Bathlar iin sol, Doulular iin sa el)
sere parmann, yzk parmann ve orta parman salt birleri,
sonra ya ba parman ya iaret parmann ya da ikisinin onlan tem
sil etmek zere nasl kullanldn gsterir. teki elde de onlara ve
birlere bakml imarlarla yzler ve binler gsteriliyordu.

BATI BETlMt
VII. jrzyl Anglo-Sakson rahibi Ulu Baeda'nn metni (Latinceden eviren J.G.
Lemoine)

DOU BETlMt
XVII. yzyln bir Farsa szlnde bu
lunan metin (Farsadan eviren Sylvestre
de Sacy).

A. BRLER

1111
VyTl iffi

"Sol sere parman bkp "bir" derken, onu ayamn orta eklemine yerletiriyorsun."

"1 says iin sere parman indirmek gerekiyor.

"ki" derken sonraki


parmam bkp ayn yere yerletiriyorsun."

"2 says iin, yzk parmam sere parmann


yanna getirmek gerekiyor."

_V 7
\' ( }
y - 'V /
2

derken nc parmam ayn ekilde katlyorsun."

"3 says iin nceki iki


parman yanna orta
parma getiriyorsun."

! I"y /
Yy v /

J fi

W
\\r J
./
2

l\ v j
y.A f/
1

"Drt" derken sere parmam aym yerden kaldnyorsun."

^
4

ilJli

"Be" derken ayn ekilde ikinci parma kaldnyorsun."

"4 says iin sere parman kaldrmak gerekiyor


(teki parmaklar demin
belirtilen konumda kahyor)."
"5 says iin, yzk parmam da kaldrmak gerekiyor."

-yJji/7
(

\
4
jS lJ l ^
f f
5

" "Alt" derken aym ekilde nc parman kalV d i r i y o r s u n , ancak yzk


V /yj
parma denen parma
'

sabit tutuyorsun."

"6 says iin yzk parmam ucu el ayasnn ortasmda olacak ekilde bkl tutarken, orta parma kaldrmak gerekiyor."

IJ
^ _ M /7
-v J
6

A. BRLER (devam)
" "Yedi" derken btn te
ki parmaklan kaldryor
sun, bu arada yalnz sere
parma el ayasnn kaba
eti zerinde, el ayasna
ok yakn duruyor."

7 says iin, yzk par


ma da kaldrlyor, ama
sere parmak ucu bilee
doru iyice erilmi ola
rak bklyor."

" "Sekiz" derken, ayn eyi


yzk parmayla yap
yorsun.

"8 says iin ayn eyi y


zk parmayla yapmak
gerekiyor."

" "Dokuz" derken edepsiz


parma (orta parma)
ayn yere ekliyorsun."

"9 says iin ayn eyi ay


n ekilde orta parmakla
yapmak gerekiyor."

B. ONLAR

"'On" derken, iaret par


mann trnan ba
parman orta eklemine
yerletiriyorsun."

(T
20

"Yirmi"de ba parman
ucunu iaret parma ile
edepsiz parmak (orta par
mak) arasna yerletiri
yorsun."

"10 iin, sa elin iaret


parmann trna ba
parman stten ilk ekle
mi zerine konuyor, yle
ki, iki parmak arasnda
braklan aralk, bir daire
ye benziyor"

"20 iin, iaret parmann en alt


boumunun orta parmak tarafn
daki ksm ba parman trna
nn tmsei zerinden geiriliyor
(yle ki, ba parman ucu iaret
parma ile orta parman kkleri
arasna girmi gibi grnyor); bu
arada, orta parmak saynn gste
rilmesine hibir katkda bulunmu
yor, nk bu parman konu
mundaki deimelerin sonrakileri
gstermeye devam etmesi gereki
yor. Ba parman trnann ia
ret parmann alt boumunun
kenaryla birlemesi tek ve yalnz
bana 20 saysn dile getiriyor."

B. ONLAR (Devam)

'"'Otuz"da iaret parma


ile ba parma yumuaka biribirine kavuturuyorsun."

I
^ /

""Krk"ta, ba parman i
yann iaret parmann
kenar ya da srt zerine
koyuyorsun, iki parmak
kalkk duruyor/

Mil?

ayaya doru eeceksin,

/ T

st boum Yunanca T
harfi gibi bkk olacak."

W7jS

Pt //
\,
30

fi

""Elli"de, ba parma

"30 iin, sa ba parmak kaldnlr, iaret parmann ucu ba


parman trnann stne
konur; yle ki ba parmak ile
iaret parmann kullanlmasyla, kiriiyle birlikte bir yaya
benzeyen bir ekil kar (bu ko
numu kolaylatrmak iin, ba
parma eme gerei duyulur
sa, bu ekil de sz konusu say
y gsterecek ve hibir kark
lk yaratmayacaktr)".

I m S

1 yi

L |
' 60
fe&s
n fi
j

'

'

tu

"40 iin, ba parman ucunun i ksm iaret parmamn alt boumunun srt
zerine, ba parmak ile el
ayasnn kenar arasnda
hibir aralk kalmayacak
ekilde konur."

f fcf
[ i
v, \

"50 iin, sa iaret parman kalkk tutmak, ama


ba parma eip onu iaret parma nnde el ayasna yerletirmek gerekir."

-O

^ sT

fff

jtV
L'm'//
f J
\ /

40

y /\. J
' 50 '

""Altm"ta ba parmak,
deminki gibi eilir, iaret
parma trnan nnde
bulunan ksm tamamen
rter."

"60 iin, ba parmak eik tutulur, iaret parmann


ikinci boumunun i ksm
ba parman trnann
tmsei zerine yerletirilir."

(Vj
VtN
r f \j

"Yetmi"te, iaret parma yukandaki gibidir, yani


ba parman trnann
tmseini sksk rter;
ba parman trna da
iaret parmann orta
eklemine doru kalkk
olacaktr."

"70 iin ba parmak kaldnlir, iaret parmann ilk boumunun i ksm ba parman tmamn ucu stne,
bu trnan tmsei tamamen ak kalacak ekilde da
yanr.

r\
1 #
7Q

/
60

flv l

B. ONLAR (Devam)
""Seksen"de iaret parm a
yukardaki gibi bkk, ba
parmak kalkktr, ba parma
n trnan iaret parma
nn katlanm orta ekleminin
iine yerletirirsin"1

"80 iin ba parma kal


kk tutup iaret parma
nn ucunu ilk eklemin
tmsei zerine koymak
gerekir."

1- Bu arada iki metin arasndaki farkll


belirtelim.

" "Doksan"da iaret par


mann trnan ba
parman kknde bir
letireceksin."

"90 iin, iaret parmann


trna ba parman ikinci
boumunun eklemi zerine
konur (tpk 10 iin ilk bo
umun eklemi stne koy
mak gerektii gibi).

C. YZLER VE BNLER

'Y z" dediinde sa elinle sol elinle "on" yap


tn gibi yapacaksn; 200 sa elde soldaki 20;
300 sada soldaki 30 gibi; 400 sada soldaki
40 gibi olacak, 900'e kadar byle.
"1000 dediinde, sada soldaki 1 gibi yapacak
sn; 2000 sada soldaki 2 gibi, 3000 sada sol
daki 3 gibi olacak, 9000'e kadar byle."

_ W

6000

7 000

V^/

8 000

"Bu 18 ekil, yani sere parman, yzk par


mann ve orta parman 9 birleimi ile ba
parman ve iaret parm ann 9 birleim i
aklda iyi tutulursa, sa elde l'den 9'a kadar
birimleri gstermeye yarayan eyin sol elde
1000'den 9000'e kadar ayn sayy belirttii,
sa elde lOJdan 90a kadar onlan gstermeye
yarayan eyin sol elde 100'den 900'e kadar yz
leri belirttii kolayca anlalacaktr."

9 000

6000

v -7

7 000

8 000

9 000

iki metin daha sonra 10000'den sonraki saylarn betimini verir.


Dou betimine gre: "10 000i belirtmek iin, ba parman ucu ia
ret parmann ucuyla ve ikinci boumunun bir parasyla (iaret par
mann trna ba parman trnayla kar karya gelecek, birinin
ucu tekinin ucuyla hizah olacak ekilde) birletirilir."
te yandan, Baeda yle der; "10 000i belirtmek iin, sol eli ters e
virip, parmaklar arkaya (srtlan stne), boyuna doru yatk bir ekil
de gsn ortasna koyuyorsun."
Dolaysyla, bu noktadan itibaren ak bir farkllk var.
Bu duraktan sonraki imarlar hakknda bir fikir vermek iin son
olarak ununla devam edelim:
"20 000i belirtmek iin tamamen ak olan sol eh gsn stne ko
yuyorsun;
"30 000i belirtmek iin, ayn el, ba parmak gsn orta kemiine
dnk olmak zere, sa tarafa yan olarak konur;
"40 000 derken, ayn elini gbek ynnde aaya doru eviriyor
sun;
"50 000 derken, ayn elin ba parmam, bu parmak ayn konumda
olmak zere, gbek zerine yerletiriyorsun;
"60 000 derken, yine aaya dnk olan bu elle sol uylua dokunu
yorsun;
"70 000 derken, ayn yere, bu kez elini srt zerine evirerek doku
nuyorsun;
"80 000 derken, uyluu elinle kavnyorsun;
"90 000 iin, ba parmak reme organlanna dnk olarak, brn
tutuyorsun."
Baeda bedenin sa yannda, sa elle yeniden yaplan ayn imarlann 100 000den 900 000e kadarki saylann gsterimlerini verdiini
belirterek devam ediyor ve son olarak, milyonun imannn iki elin
parmaklarn iie geirerek elde edildiini sylyor...

Tarih Rakamlarla Anlatlrsa


Bu imarlar ok eskidir. Ola ki Eskian en eski dnemlerinden be
ri bilinmektedir ve ok yakn bir dneme dek ayakta kalm olduu
Batda ve Douda uzun sre kabul grmtr.
Firavun dnemi Msr'nn sakinleri Eski imparatorluktan itibaren
(M.. XXVIII.-XXIII. yzyllar) bunlan kullanm grnmektedir.

Ne olursa olsun, bu an birok gmt resminin aa vurdua ey


budur. rnein ekil 3.14'deki resim, sadan sola doru, deminki
nie uyarak parmakla say imarlar yapan saymam gsterir (sa
dan birinci kii onlar ya da yzleri, drdnc kii 6 ya da 6000 says
n, altnc kii 7 ya da 7000 saysn gsteriyor gibi).

tek

ekil 3.14- Eski imparatorluk dneminden bir Msr antnda zel bir parmak saym (V.
hanedan; M.. XXVI. yzyl). Sakkara'daki Mastaba D2. Bk. L.Borchardt [2], No: 1534
A, pl. 48.

Kimi doulu ve batl yazarlarn aktard rivayet zaten Msr' ok


ak bir biimde bu saym dizgesinin balang yeri olarak gsteriyor.
C. Pellat bu konuda iki Arapa el yazmasn anar: Biri Tunus ni
versitesinde (6403 sra numarasyla) saklanmtr; teki (Macami
7071/9 balyla) Badat Vakflar Ktphanesinde bulunmaktadr. l
kinde sz konusu elle saym konusunda bir yorumcu yle der: "Bu M
sr Kptilerinin dizgesidir"; kincisi ise bu imarlarn Msr kkenli ol
duunu ok ak bir biimde anlalr klan bir balk tamaktadr.8
Ayrca, "parmaklan zel biimlerde kullanarak saylan dile getirme
uslyle ilgili olarak Msr Kptilerinin uylamsal dizgelerini" anla
tan ve Al Mavsili al Hanbali'nin olduu sanlan bir kaside'yi analm.
Ibn al Manb'nin tanklna gelince, o yle diyor: "Bakn ite! Bu
yolda bilginlerin izinden gidiyorum: ten ie bu bilim zerine bir ey
ler yazmaya, Kptilerin saym bilimini iine alan, Belleme cetveli ad
verilecek bir Ragaz iiri oluturmaya itildim."
Son olarak, Juan Perez de Moya'mn Tratado de mathematica snda
(Alcala de Henares, 1573) kard u sonucu ekleyelim: "Bu saym bi
imini kimin icat ettii bilinmiyor, ama Msrllar konumay pek sev
mediklerinden (Theodoretus'un dedii gibi), onlardan gelse gerek."

Bu saym biimi ayn ekilde Eski Yunanistan'da da grlr; Plutarkhos'un nl Kiilerin Yaamlarnda (ev. Ricard., Paris, 1836, III,
514) Pers kral Artaxerxes'in damad Orontes'e sylettii szle yapt
antrma bunu kantlar: "Nasl hesapta hesap edenin parmaklan ba
zen bir bazen birka birim deerindeyse, kraln gzdeleri de ayn ekil
de kh herey kh hemen hemen hi olabilir."
Bu saym biimini Romallarda da grrz.
Bunu hereyden nce imparatorluun eitli eyaletlerindeki -zel
likle de Msr toprandaki- arkeolojik kazlarda ortaya kanlan ve o
u M.S. 1. yzyl balarna dayanan ok sayda saysal tessera sayesin
de biliyoruz (ekil 3.15). Bunlar kemikten ya da fildiinden yaplm,
her biri belli bir para miktanmn yerine geen, Romal tahsildarlann
vergi ykmllerine "alnd" olarak verdikleri kk jetonlardr: Ge
nellikle bir yzlerinde deminki dizgenin parmakla gsterilen ekille
rinden birini, teki yzlerinde de karlk gelen deerin Roma rakamlan ile ifadesini tarlar.9

ekil 3.15- M.S. I. yzyln saysal Roma tesseralan. Soldaki tesserann bir yznde 9
saysnn zel bir elle saym ilemiyle betimlenii, teki yznde Roma rakamlaryla kar
lk gelen deer bulunuyor. British Musum.
Sadaki tessera sol elinin parmaklaryla ayn saym yntemine uygun olarak 15 saysna
karlk gelen imar yapan bir adam temsil ediyor. Cabinet des Mdailles. Bibi, nat.,
Paris, Ref. Tessera no. 316. Bk. W. Frohner.

Bunu aynca saysz Latin yazann tanklndan da biliyoruz.


air Juvenalius (M.S. yaklak 55-135) Satirlerinin X.sunda bize
kesin bir antrmada bulunur; orada Juvenalius, Pylos'un yz yldan
fazla yaad sylenen efsanev krah Nestor'a unu syletir:

'Yzn am olan mutlu Nestor, yllan oktandr sa eliyle sayyor!"


Romallann birimleri ve onlan sol elle, yzleri ve binleri sa elle
saydklann bilince, bunun anlamn daha iyi kavnyoruz.
Baka bir tanklk da Roma'nn Numidis (bugnk Cezayir ile Tunus)
eyaletinin yazan, romancs ve filozofu olan Apuleius'un (yaklak 125170) tankldr. Soyunmasnn (ev. Nisard) kendini savunduu bir b
lmnde, Apuleius gerekte Aemilia Pudentilla diye bir zengin dulla ev
lenmi, bu kadn ayartmak iin byye bavurmakla sulanmtr. Vali
Claudius Maximus'un nnde, Aemilia'nn aslnda krk yanda olduu
halde altm yanda olduunu yakksz bir biimde ileri sren Emilianus'a kar kendini savunmu. Ba sulaycsn yle sorguluyor:
"Emilianus, [Aemilia'nn yann] gerek rakamn yan yanya b
ytmeye mi kalkyorsun; yoksa te biri fazla m? On yerine otuz der
sen, ilediin hatann, eik gsterecek yerde ak tuttuun parmaklannla kt dile getirilmi bir imardan ileri geldii sanlabilir (ekil
3.16). Ama krk, belirtilmesi en kolay saydr, nk ak elle dile geti
rilir. Sen onu yan yanya artmnca, bu bir imar hatas olmaz; meer
ki, Pudentilla'ya otuz ya biesin ve iki konslden tr konsl yllann ift sayasn."

10

30

40

60

ekil 3.16

Yine, Aziz Augustinus'un anda yaam olan Latin filolog Aziz


Jerome'u analm; Incil'in Hikmeti zerine nceleme sinde yle diyor
Jerome:
"Yz, altm ve otuz ayn topraktaki ayn tohumun meyvesidir.
Otuz evliliklere karlk gelir, nk yumuack bir pte olduu gibi
biribirini kucaklayan parmaklann birleimi kan-kocay temsil eder.
Altm kaygl ve skntl bir durumda bulunan dullan gsterir... Yz
iin yaplan imar (okur, zenli bir dikkat gstermeni rica ediyorum
senden) ayn parmaklarla, sol el yerine sa elle yaplr (...) ve sa elde
bekret tacm dile getirir." (ekil 3.17).

ekil 3.17

Baka bir tanklk da, Liber de computo'sunda bize sz konusu diz


genin bilinen en eski betimini veren (De Flexibus digitorum balkl
CXXXVIII. bl, III, 135) skenderiyeli Patrik Aziz Cyrillein tankl
dr. Bu betimleme Sevillal piskopos Isidore'nin (570-636) gerekletir
dii dev bir derlemenin sonucu olan, VI. yzyla ait spanyolca bir an
siklopedinin, Liber etymologiarum'un bir parasyla tam tamna ayn
dr. Ulu Baeda da VII. yzylda De computo vel loquela digitorum ba
lkl nl blmn gelitirirken ondan esinlenecektir.
Bu arada, bu el saylamasmn yaygnlnn birok nedeninden biri
nin de gizli, yani gizemli yaps olduunu belirtelim. "Gerekten, diyor
J.G. Lemoine, hasmn saysal gcn renip, basit bir imarla ya da
grnte ilgisiz bir tutumla bir generale uzaktan bilgi versin diye
dman kararghna gnderilen bir casus iin ne mthi bir ara." Ulu
Baeda byle bir sessiz iletiimin bir rneini ve aklamasn verir bi
ze: "Belirttiim takvim dzenlemesiyle, gerek zihni eitmek gerek e
lenmek iin bir eit el dili (manualis loquela) oluturulabilir" der. La
tin harfleri ile tam saylar arasnda bir karlkllk kurduktan sonra
da, unu ekler:
"Uygunsuz ya da tehlikeli kiilerin yannda bir dostuna Caute age
(= dikkat et!) demek iin, parmaklarnla ona (u ardk imarlar) yap
(ekil 3.18).
Roma imparatorluunun knden sonra, ayn elle saym dizgesi
Ortaan sonuna dek Batda tamamen olaan d bir rabet grd
(ekil 3.19'dan 3.22'ye kadar). Hatt Ortaa retiminde en dikkat
ekici pedagojik aralardan biri oldu.10 Drt yz yldan daha ksa bir
sre nce, bu dizgenin kullanm yle yaygnd ki, bir aritmetik el kita
b ancak onun ayrntl bir aklamasn ieriyorsa eksiksiz diye nitele
niyordu (ekil 3.22). Bu el aritmetiinin nemini tam olarak yitirii,
"Arap" rakamlaryla yaplan yazl hesabn ok geni lde yaylma
syla olmutur ancak.

"Daha da gizli olmasn istiyorsan, bu saylan ona yazl gnderebilir


sin."
slm lkelerinde ayn "daktilonom'nin baht en azndan Batdaki
kadar ak olmutur. (Birok Arap ve Iranh yazann yanstt) gelenek
bunun uzak alardan beri kullanlmakta olduunu onaylar gibidir. Biribirinden ayn birok tanklk bunu belgelemektedir. rnein, Hicret in
ilk yllarndan bu yana, Arap ve ranl airler eli 93 ediyor diyerek, ince
ve rtl bir biimde, bir kiinin cmert olmadn amtmrlar. Sz ko
nusu el dizgesinde bu say gerekten skl bir elle gsterilir (ekil 3.23);
bu da cimriliin yaygn simgesidir.
air Yahya Bin Navfal el-Yamani'yi (M.S. VII. yzyl) analm:
'Vurmaya hazr skl bir yumrukla eli sk bir adamn saysn temsil
eden doksan , senin verdiklerinden daha az deil, ey Yezid."
Yine, Arap rinin kuruculanndan biri olan gramerci Halil Bin Ahmed'e (lm 786) atfedilen u satrlan analm:
"Elleriniz cmertlik iin yaratlmam, onlarn cimriliini herkes bili
yor; biri 3900'dr11, teki ise 7 eksiiyle 100 gibi cmertlikten yoksun
dur." (ekil 3.23).
ehname'si iin kendisine ok az maa balayan Sultan Gazneli
Mahmut'un cimriliini hicvetmek isteyen, Iranh byk air Ebulkasm
Firdevs (940-1020):

ekil 3.19-tberyal tannbilimci Rabano Mauro'nun (780-856) bir el yazmasnda, ekil


3.13'teki dizge. [Kodeks Alcobacense 394, fol. 251 V. Lizbon Milli Ktphanesi. Ref.
R.Bumam, I, pl. XIV.]

"Sultan Mahmut'un ulu eli dokuz kere dokuz art kere drttr."
(ekil 3.23).
Blgedeki baka airlerde de bir sr antrma buluruz.
rnein tranl air Enver (lm 1189 ya da 1191) kasidelerinden
birinde Ba Vezir Nizamlmlk'e hitap ederek ona hesap ilerindeki
becerisinden tr vg dzer: "ocuklarn daha parman emdii
yata, sen sol elinin sere parman oktan bkyordun"; bylece Ba
Vezirin gen yandan beri en azndan bine kadar saymay bildiini di

le getirir (ekil 3.13C). Yine, Iranl air Ebulmacit Sena'nin (lm


1160) yaamda ayn eylem iki kez yaplrsa deeri azalabilir anlamna
gelen bir zdeyii: "Sol eliyle 200u dile getiren, sa eliyle (artk) ancak
20 sayar." (ekil 3.24).
air Hakan (1106-1200):
"arkfelein dnlerini sayabilseydim, sol elimle sayardm [o ka
dar oktur]" (ekil 3.13C)
Yine:
"Gzlerinin keskin klcyla, sol elinle sayabilecein kadar (yani
yzlerce, binlerce kez) ldryorsun an".

ekil 3.20- 1130 tarihli spanyolca bir el yazmasnda ayn dizge. Katalonya (olaslkla
Santa Maria de Ripoll) kaynakl bir kodeksten aynnt. [Madrid Milli Ktphanesi. Ko
deks matritensis A 19, fol. 3V. Ref. R. Bumam; III, pl. XLIII.]

93

ekil 3.23- Arap-Pars daktilonomisinde


93 says sa iaret parmann trna
ba parman ikinci boumunun eklemi
ne yerletirilerek (90'nn betimi) ve orta
parma, yzk parmam, sere parma
m bkerek (3'n betimi) gsterilir, bu
da aa yukar skl bir el demektir.

Daha nce andmz air Eiveri'den:


"Senin hizmetinde olduum bir gece yazgmn yzn tevecchn
suyuyla ykadm; sa elde ba parmak elin nnde eilmeye kalknca
elde edilen bu sayy [50 saysn] bana sen verdin." (ekil 3.25).
Ayn ekilde, Al Farazdak'n (lm M.S. 728) yazd u satrlar
aktaralm; yorumcularndan birine gre, yazar burada 30 saysn dile
getirmek zere ba parmak ile iaret parmann biribirine yaklatnlmasyia oluturulan parmak ekline antrmada bulunuyor:
"Baban kancnn arkasnda bitlerini ayklarken, biz tm ailenin
reisini dvyoruz;

ekil 3.24

ekil 3.25

ekil 3.26

"Parmaklaryla taak gibi bir rakam yapp en baya insann bulu


nabilecei en aalk durumda bitleri eziyor." (ekil 3.26).
Yine, G. Levi della Vida'ya gre, slm lkelerinde bu ilemin tarihlenmi en eski ifadelerinden biri olan, tbn Sad'dan (lm yaklak
M.S. 850) bir alnt: "Muhammed'in nl arkada Hdayifa Bin el Ya
man Halife Osman'n ldrldn her zamanki gibi 10 saysn gs
tererek belirtti ve iini ekti: Bu, slm'da bir dan glkle dolduru
labilecei [bu imara benzer] bir delik aar" (ekil 3.27).
El Mavsili el Hanbali'ye atfedilen bir iirde yine unu okuyoruz:

"yi dinle, iaret parman, bir adamn bir oku kavrad gibi, ba
parman stne karrsan, bu 60'tr" (ekil 3.28).
bn el Marib soyadyla bilinen Ebul Haan Ali diye birine atfedi
len u satrlarda da var:
"60 iin, okunun bir oku kavrad gibi, iaret parman ba par
man tersine bindir (ekil 3.28).
"70'i bir dinar snamak iin ona bir fiske vuran kiinin imaryla
bir tutarak gster" (ekil 3.29).

ekil 3.28

70

ekil 3.29

ekil 3.30

Daktilonomiye ilikin ok eski Arap ve ran metinlerinin yorumcu


su Ahmet el Barbir el Tarabulus'yi de analm; parmaklarn kayna
mas yoluyla saym denen ey hakknda yle diyor: "Gelenekilerin
ona ihtiyac olduunu biliyorsun, nk ona antrmada bulunuluyor.
Fkhlar iin de byledir, nk fikhlar namazda [namaz zerine
olan blmde], inancn dile getiriliiyle12 ilgili olarak ondan sz eder
ler; gerekte derler ki, geleneksel kurala gre, namaz klan kii ehadet13getirmek zere oturduunda sa elini baldn zerine koyar ve 53
saysn oluturur." (ekil 3.30).
Bu alntlara air Hakan'nin u satrlann ekleyelim:

"Rstem ile Behram arasndaki bu meydan sava neyin nesidir?


nl ailelerin bu iki ocuunu kkrtan bu fke, bu geimsizlik nedir?
90'lan zerinde kimin 20 saysn elde edeceini grmek iin gece gn
dz savayorlar."
O an insanlar iin ak olan bu parann anlam, eski parmak
saymyla, zellikle de sz konusu dizgeyle tank olmayan bir XX.
yzyl okuru iin olduka belirsizdir. Bununla birlikte, sz konusu sa
ylara karlk gelen imarlar dikkatle inceleyince, anlyoruz ki, "90"
(ekil 3.31) olaslkla, airin ans ve geni anlamyla k belirtmek
iin kulland bir imgeden baka birey deildir14; "(birinin zerinde)
20 saysn elde etmek" deyimine gelince, onda da galiba (Farsada
"parmaklamak" denen) cinsel eylemin ve genilemi haliyle (bu asker
balamda) "stn gelmek" eyleminin aalayc anlam var.15
Dolaysyla: Gerilerinin [90'lannn] stnde iki ordudan hangisinin
stn geleceini [20 saysn elde edeceini] grmek iin gece gndz
savayorlar.

Ahmet el Barbir el Tarabulus'de de ayn trden mstehcen bir


antrma bulunur. Tarabulus, yorumlarndan birinde 30 ile 90 says
na ilikin imarlar rencilerine iyi belletmek iin onlara unu syle
mekten kanmadn anlatr:
"Bir air [Halit adnda] gzel bir delikanlya ynelttii inelemede
"Halit 90 dirhemlik bir servetle gitti, dndnde ancak te biri kal
mt!" diyerek byk bir ustalk gstermitir.
Bu antrma, grnteki masum halinin altnda, Halit denen kii
nin ecinsel olduu anlamna gelen ince ve kt niyetli bir saldrdan
baka birey deildir. air demek istiyor ki, diye aklyor Ahmet el
Barbir, sz konusu Halit giderken "dar'd, ama dndnde "geni"\
(ekil 3.32).
Byle ortaya konan inceliklerin o an okurlarnn gznde bir de
eri olmas iin daktilonominin ne kadar yaygn bir kullanm olmas
gerektiini lmeye bu birka rnek yeter.
lgintir, bu sayma biimi, modem ada, sk sk parmak hesabndan
sz edilen biliimin gelimesiyle birdenbire yemden ortaya kvermitir.
Sz konusu hesap el parmaklaryla yaplmyorsa da, bu deyim ile
deminki imar dili arasnda, en azndan etimolojik dzeyde, ak bir
iliki vardr.
Bu imar dili, grdmz gibi, el parmaklarna bavuran imarlar
yardmyla yaln birimleri, ayn elin eklemlerine bavuran imarlar

yardmyla onlar betimlemeyi salyordu. Bundan tr digiti ("par


maklar") ve articuli ("eklemler") szckleri Ortaada yaln birimleri
ve onlar gsterir olmutur. Oradan da, anlam genilemesiyle, ilk te
rim iin "onlu saylamann birler basamann dokuz biriminden her
hangi birini gsteren im" anlam ortaya kar.
ngilizcede "rakam" anlamndaki digit szc digiti'den gelir. Ar
tk "rakamlarla hesap" anlamna gelen digital calculation deyiminin
kayna budur. Bilgisayarlarn gelimesinden beri bu deyimin anlam
"bilginin deiken ve 'kesikli' bir byklkle gsterildii, yani fiziksel
olarak ayr ayr duran, rakamlar ve eitli baka simgelerle dile getiri
lebilen birimlerden olutuu her trl bilgi ilem yntemi"16biiminde
genilemitir.

ekil 3.31

ekil 3.32

Parmaklarla Nasl Hesap Yaplr


Parmak hesab (calcul digital) sz konusu olduuna gre, Eskilerin
"el biliimi" zerine bir-iki sz etmenin tam yeri: insan eh yalnz say
maya deil, eitli aritmetik ilemler yapmaya da yardmc olmutur.
Hibir madd ara kullanmadan, salt verilerin sylenmesine daya
narak parmaklaryla arpm yapmay bilen, Saint-Flour blgesinden
bir Auvergne kyls tanmtm. Bu yolla ok eski bir gelenei srd
ryordu.17
8 i 9 la arpmak iin, 8'de 5'e gre fazladan ka birim varsa bir elin
de o kadar parma, yani 8-5=3 parmam kathyor, teki iki parma
n ak tutuyordu. Sonra 9'da 5'e gre fazladan ka birim varsa teki
elinde o kadar parma, yani 9-5=4 parmam kathyor, kalan parma

n ak tutuyordu (ekil 3.33). ki eldeki katlanm parmaklarn sa


ysn nce onla arpyor (elbette zihinden) -bu ona (3+4) x 10=70'i ve
riyordu* sonra da bu ksm sonucu ilk elin kalkk parmaklarnn say
snn teki elin kalkk parmaklarnn saysyla arpmna -yani 2 x 1 =
2- ekleyerek, aranan arpm sonucunu elde ediyordu.
Bylece u sonuca ulayordu:
8 x 9 = (3 + 4) x 10 + (2 x 1) = 72

9'u 7'yle arpmak iin, yine 9'da 5'e gre fazladan ka birim varsa
bir elinde o kadar parma, yani 9-5=4 parman, 7'de 5'e. gre fazla
dan ka birim varsa teki elinde de o kadar parma, yani 7-5=2 par
man katlyordu (ekil 3.34). Sonu ise iki eldeki katlanm parmak
larn toplam saysn 10'la arpp -bu (4+2) x 10 = 60' veriyordu- bu
ksm sonucu bir elin kalkk parmaklarnn teki elin kalkk parmak
laryla arpmna -yani 1 x 3 = 3'e- ekleyerek elde ediliyordu.
Buradan da u sonuca ulalyordu:
9 x 7 = (4 + 2) x 10 + (1 x 3) = 63
Eskilerin kesinlikle deneysel olarak bulmu olduklar bu somut i
lem yanlmaz: 5 ile 10 arasndaki btn saylarn arpmn abucak
gerekletirmeyi salar.
Temel cebirle kafas karmayacaklar iin, ite bunun matematiksel
dorulamas: x ile y 5 ile 10 arasnda biribiri ile arplacak iki say ol
sun. x'te 5'e gre fazladan ka birim varsa bir elde o kadar parma,
yani (x-5) parma, y'de 5'e gre fazladan ka birim varsa teki elde o
kadar parma, yani (y-5) parma katlayalm. lk eldeki ak parmak
larn says A=5 - (x-5) iken, teki eldeki ak parmaklarn says B=5 (y-5)'tir.

7'NN8'LE ARPIMI
Katlama: (7-5) parmak bir elde
(8-5) parmak teki elde
Sonu: Toplam 5 parmak katlanm bir
elde 3 parmak, teki elde 2 parmak kal
kk
yleyse: 7 x 8 = 5 x1 0 + 3 x 2 = 56

8'IN 6'YLA ARPIMI


Katlama: (8-5) parmak bir elde
(6-5) parmak teki elde
Sonu: Toplam 4 parmak katlanm, bir
elde 2 parmak, teki elde 4 parmak kal
kk
yleyse: 8 x 6 = 4 x 1 0 + 2 x 4 = 48

ekil 3.35

iki eldeki katlanm parmaklarn says ise:


K = (x - 5) + (y - 5)tir.
Bu parmakla arpma ilikin kural,
(10 x K) + (A x B)
anlatmnn (katlanm parmaklarn toplam saysnn onla arpm ar
t ak parmaklarn arpm) tam tamna:
10[(x - 5) + (y - 5)] + [5 - (x - 5)] x [5 - (y - 5)] = xyye,
yani aranan arpma karlk gelmesiyle dorulanr.
Bizim kyl benzer bir ilemle ayn ekilde 10 ile 15 arasndaki
saylan arpmay da baanyordu.
rnein 14' 13'le arpmak iin, 14'te 10'a gre fazladan ka birim
varsa bir elde o kadar parma (yani 14-10 = 4 parma), 13'te 10'a
gre fazladan ka birim varsa teki elde de o kadar parma (yani 1310 = 3 parma) katlyordu. Katlanm parmaklarn saysn onla
(zihinden) arpp (bu (4 + 3) x 10 = 70'i veriyordu) bu arpma katlan
m parmaklann arpmn ( 4 x 3 = 12) ekliyor, son olarak bu ksm
sonucu 10 x 10'la toplaynca, aranan arpm elde ediyordu. Bylee u
sonuca ulayordu:
14 x 13 = 10 x (4 + 3) + (4 x 3) + 100 = 182
Baka benzer tekniklerle 15 ile 20 arasndaki btn saylan, 20 ile

25 arasndaki btn saylan... da arpmay baanyordu.


10'un, 15'in, 20nin, 25'in karelerini ezbere bilmeyi varsayan bu tek
nikler matematiksel olarak u formllerle dorulanr:
-10 ile 15 arasndaki saylann arpm:
10[(x -10) + (y -10)] + (x -10) x (y -10) + 102= xy (ekil 3.36);
-15 ile 20 arasndaki saylann arpm:
15[(x -15) + (y -15)] + (x -15) x (y -15) + 152= xy (ekil 3.37);

10 LE 15 ARASINDAK SAYILARIN PARMAKLA ARPIMI


(100'n 10'un karesi olduunu ezbere bilmek gerekiyor)
rnek: 12 x 13
Katlama: (12 -10) parmak bir elde
(13 -10) parmak teki elde
Sonu: Bir elde 2 parmak, teki elde 3 parmak katlanm
yleyse: 12 x 13 = 10 x (2 + 3) + (2 x 3) + 10 x 10 = 156

ekil 3.36

- 20 ile 25 arasndaki saylann arpm:


20[(x - 20) + (y - 20)] + (x - 20) x (y - 20) + 202= xy;
ve byle devam eder.
15 LE 20 ARASINDAK SAYILARIN PAR
MAKLA ARPIMI
(225'in 15'in karesi olduunu ezbere bilmek
gerekiyor)
rnek: 18 x 16
Katlama: 18 -15 parmak bir elde,
16 -15 parmak teki elde
Sonu: Bir elde 3 parmak, teki elde 1 parmak
katlanm
yleyse: 15 x (3 + 1) + (3 x 1) + 15 x 15 = 288

-J
1 1 /o

S /j

fi a li

S\n

* '"j
1 '

'I

ekil 3.37

Bylece bizim "Arap" rakamlar ile yaptmz modern hesab bil


meyen insanlann, yzyllar boyunca, bellekleri sayesinde ve el par
maklarna bavurarak, glklerden kurtulmak iin tm imgelem
lerini nasl ortaya koymu olduklann anlyoruz...

ekil 3.38- Yeni mparatorluk a Msr'ndan bir mezar ta resminde parmak hesab
[IV. Tutmosis'in egemenliindeki XVIII. hanedan dneminde, yani M.. XV. yzyln
sonunda yaam olan prens Menna'nm Teb'deki mezarm ssleyen bir duvar resmin
den]. Alt sayman buday lp tenekelerle bir yndan tekine boaltan drt iiyi iz
liyor; sada, tahl ynlarndan .biri zerinde, ba yazman parmaklaryla aritmetik i
lemler yapyor ve sonulan levhalar zerine kaydeden soldaki yazmana bildiriyor
(bu, sonradan, sonularn temel elerini firavun arivinde saklanan papirsler zerine
kopyalamalarn salayacak). Teb mezan no 69, giri duvan, sadan 1. oda.

Parmaklarla On Milyara Kadar Nasl Saylr


ok daha yaygn olan ve matematik bakmndan nceki btn diz
gelerden daha ilgin olan u parmak saym teknii ile bitirelim. Bu
dizge en azndan XVI. yzyldan beri grlyor: 1593'de yaymlanm
hesap kitab Suan fa tong zong'da betimlenmi. E.C. Bayley onun
geen yzylda in'de kullanldn belirtiyor; biri Kanton, teki
Pekin kkenli iki inli dostumun bana sylediine gre, gnmze
dek ayakta kalm.
Bu el ileminde her boumun altndaki eklem paraya bln
yor: Sol bitime yeri, orta bitime yeri, sa bitime yeri. yle ki her
parmak ayn onlu basaman ardk dokuz birimine balanm olu
yor; sa sere parma yaln birimlere, aym elin yzk parma onla
ra, orta parmak yzlere, iaret parma binlere, sa ba parmak on
binlere; sonra sol ba parmak yzbinlere, aym elin iaret parma mil
yonlara... balanyor (ekil 3.39).

Sa sere parma zerinde nce sol yanda st, orta ve alt bitime
yerlerine ardarda dokunarak l'den 3'e kadar saylr. Sonra orta sra
da, aadan yukarya doru ardarda alt, orta ve st eklemlere doku
narak 4'den 6'ya kadar saylr.
Son olarak, sa yanda yukardan aaya doru st, orta ve alt
bitime yerleri gz nne alnarak 7'den 9'a kadar saylr. Sa yzk
parma zerinde nce 10'dan 30'a, sonra 40'dan 60'a, son olarak da
70'den 90'a kadar sayarak ayn ilem yaplr. 100'den 900'e kadar say
mak iin sa orta parmakta ayn ekilde devam edilir ve bu byle

srer. Bu yolla sol iaret parmann alt ekleminin sanda dokuz mil
yara ulalr (ekil 3.40).
Bylece bu teknik, en azndan kuramsal olarak, bir elde yz bine,
iki elde on milyara kadar saymay salar. te insan zihninin us
talna gzel bir tanklk...

1- ki yzl T ann Janus Yln, an ve Zamann Tannsyd. Roma ylnn ilk ay olan
Januarius ay ona adanmtr.
2- Ola ki, Muhammed anda Araplar gnlk saymlarnda byle yapyorlard. Gerekten,
bir hadis, yandalarna ajan 29 gn ekebileceini gstermek isteyen peygamberin bunun
iin kez ellerini ap, ncde bir parman kvrdn" anlatr. Zaten inanl msImanlar Allah'n birliini kabul ettiklerini ve slama inandklarm sylemek iin ahadet
("Tanklk") getirirken, her zaman iaret parmam kaldrrlar.
3- Bu arada Orta Dou dizgesiyle farkn belirtelim.
4- Bir hadis Allah n 99 ad olduunu syler, yani 100den bir eksik. Hepsini bilen cennete
gider.
5- Elbette bu oyun tek elle de iki elle de oynanabilir; iki elle oynanrsa, her oyuncunun sy
lemesi gereken say 1 ile 20 arasnda olur.
(*) Trkede bu oyunun ve adnn tam bir karl yok; ansiklopedilerde talyanca biimiy
le geiyor (ev.).
6- Her trl karkl nlemek iin, ince szckler tamamen bugn in Halk Cum
huriyetinde benimsenmi ve genellenmi olan pinyin dizgesine dntrlecektir (alntlar
dahil).
7- Badatl rahip Anastasios ayn ekilde bu oyunun eitli baka biimlerle ve baka
amalarla oynandn belirtiyordu:
- (Bizim "tek mi ift m i"mize benzer) bir eit kura olan, bir ya da birok eyin kiiler
arasnda pay edilmesi iin kullanlan mukaras;
- Bir mirasn pay edilmesine ya da ortaklardan oluan bir irketin krnn bltrlmesine yarayan msahama;
- Bir ganimetin bllmesi iin kullanlan mnahada.
8- Kpti usl elle saym zerine inceleme (Manzuma fi hisab al yad bi 1 Kibtiya).
9- Bu arada, Roma m paratorluunun saysal tesseralar zerinde bulunan deerlerin,
grnd kadaryla, 15 saysn, hibir zaman amadn belirtelim.
10- B aedann De computo... da aklad gibi, parmakla saym gerekte Ortaa Quadriviumunun retimindeki en ilgin aralardan birini oluturmutur. -Aritmetik, geomet
ri, gkbilim ve kuramsal mzikten oluan- Quadrivium'un -dilbilgisi, diyalektik ve retorik
ten oluan- Trivium la birlikte Ortaa eitim dzeninde Yedi zgr Sanat olutur
duunu anmsatalm.
11- Bunun karl olan ekil 93 u n eklinin (ekil 3.23) simetriini alarak elde edilir.
12- Mslman kiinin, iaret parmam kaldrp teki parmaklarm bkerek Allahn bir
liini kabul ettii, M uhammede inancm dile getirdii dua.

13- idem, 1. not.


14- 90 saysnn (Arapada: tisu n ) iki kaba etimizi belirtmek zere Umm el tisu n ("90
Ana") biiminde olduka sk bavurulan bir argo kullanm vardr. Dibil'in (lm 860) u
satrlarnda bir baka rnek daha: "Ebu Sad (el-Mahzumi) dinsizliine, dncesinin ve
inancnn zayflna karn, 90'nna kaan ylan yznden srekli olarak secde eder."
15- dem, 1. not.

16- Bu bilim ve teknik dm (kod) olarak genellikle iki rakam kullanr: ikili dizgenin 0 ve
1 imleri; bunlara da (binary digits in kaynamasyla) bits (ikiller) denir. Fizik bakmndan
bir bit ya da "ikili rakam" en kk bilgi birimidir ve biribirine kart y da biribirini
tamamlayan iki durum alabilen her dizgeyi, gsterebilir (ya da onunla gsterilebilir): iki
deerli (doru ya da yanl) mantk dizgesi; kart delme; eride geirme; bir evrimden bir
elektrik akm geirme; mknatslama;...
17- Bu eit ilem in izlerinin bugn H in distanda, ran'da, S uriye'de, S rbistan da,
Besarabya'da, Eflak'ta, Auvergne'de ve Kuzey Afrika'da da grldn belirtelim. Bu i
lemi ayn ekilde Iranl yazar Bahaettin el-Amili (M.S. 1547-1622 arasnda yaam, ran'
da ve Hindistan'da etkisi byk olmutur) ve Fransz matematiki Nicolas Chuquet (yak
lak 1445-1500) Triparty en la Science des nombres unda betimlemitir.

4. Blm

Cro-Magnon nsannn Saymanl

"Saymanlk" tarihinde grlen en evrensel yntem, aym zamanda


en eskilerinden biri olan kertilmi aa paras ya da kemik yntemi
dir. Bu yntem insann henz soyut bir biimde saymay bilmedii
ada birok kez glklerden syrlmasn salam olsa gerek.
Bu uygulamann bilinen ilk arkeolojik tanklan tarihncesi tarihi
lerinin genellikle Aurignac dnemi adyla belirttikleri dnemle (M..
35 000'den 20 000'e kadar) tarihlenir. Bunlar ou Bat Avrupa'da bu
lunmu olan, her biri zerinde dzenli aralklarla bir ya da birok ker
tik dizisi tayan ok sayda kemiktir (ekil 4.1).
Bunlar arasnda beli bekler halinde iki diziye blnm ellibe
kertikli bir kurt nkol kemii var. Arkeologlar onu 1937'de ekoslo
vakya'daki Dolni Vestonice'de yaklak otuz bin yllk tortular arasnekil 4.1- st yontmata
dneminden kertikli kemik
ler.
A ve C: Aurignac (M..
30 000'den 20 000'e). Muse
des Antiquits nationales de
St. Germain-en-Laye ("C"
kemii Saint Marcel en
Indre'de bulunmu)
B ve D: Aurignac.
ekoslavakya'daki Klna
(Moravya) maarasndan
gelen kemikler.
E: Magdalen (M.. 19
000den 12 000'e). Pekama
(Moravia) maarasndan
gelen kemikler.
Bk. J. Jelinek, s. 435-453.

da bulmular. Bu kertiklerin amac geri hl bilmece. Ama hi kuku


yok ki (kertikleri bilerek kaznm ve hibir estetik kaygnn karl
olmayan) bu kemik bize ulaan en eski aritmetik belgelerinden birini
oluturuyor. Hatt ok ak olarak, insanolunun bu ada yalnzca
saylar soyut olarak tasarlamay deil, onlar taban ilkesine gre biraraya getirmeyi de oktan baardn gsteriyor. Yoksa, kertme uygu
lamas, salt karlkllk asndan bakldnda, bir srekli izgiler di
zisinden baka birey vermedii halde,, bu kertikleri bylesine kusur
suz ve dzenli bir biimde bltrme skntsna niye girilsin?
Bu kemik ubuu kullanan adam belki de korkun bir avcyd. Ne
zaman bir hayvan ldrse bir kemiin zerine bir kertik atyordu. Bu
kemik de her hayvan tr iin farkl olabiliyordu: Aylar iin bir tane,
geyikler iin bir tane, bizonlar iin bir tane... Bylece o andaki gda du
rumunu kaydetmi oluyordu. Ama karlk gelen kertikler kmesini
her seferinde yeniden saymamak iin onlar, el parmaklan gibi, beli
beklere blme alkanl edinmiti (ekil 4.2).
IIIII

IIIII

12 3 4 5

6 7 8 9 10

1 el

2 el

IIIII
11

...

3 el

15

IIIII
16

...

20

4 el

ekil 4.2

Bylece be taban zerinde asal tam saylann gerek bir izgesel


gsterimini gelitirmiti.

Yirmi-otuz yl nce Landes blgesindeki Brassempouy'da, Magdalen


(M.. 19 OOO'den 12 OOO'e) dnemiyle tarihlenen bir maden yatanda
bulunmu olan, halen Bordeaux'daki Aquitaine mzesinde korunan
nesne de (ekil 4.3) bir o kadar ilgintir. Bu, zerinde her biri iki ayn
bee blnm (bir yanda 3 ve 7 izgi, teki yanda 5 ve 9 izgi), dzen
li aralkl iki enine kertik dizisinin bulunduu, ren geyii boynuzundan
sivri ulu bir ubuktur; iki kertik dizisinin arasnda da boyuna bir ker
tik vardr. stelik 9-5 dizisine 3-7 dizisinden grlr bir biimde daha
yakn olan boyuna kertik, dokuz izgili bek ile be izgili bek arasn
da sanki bir "noktalama iareti", bir birletirme izgisi oluturuyor.
Neyin nesi bu? Srf elin kaymasn nlemek iin bu kertiklerle dol
durulmu bir ara, bir silh, bir let miydi? Bu aklamann olasl
az grnyor. O durumda, oraya kesinlikle rastlant sonucu izilme
mi olan boyuna izgi neye yanyor olacakt? Bir let idiyse, tarih nce

sinin benzer letleri, sonraki dnemlerinkiler de dahil, niye genellikle


byle kertiklenmemi?
Gerekte bu sivri ubuk da aritmetikle dorudan ya da dolayl bir
ilikisi olan bir etkinlie tanklk etmektedir.
3, 5, 7 ve 9 saylarnn kullanlmasndan ve o an ok sayda ben
zer belgesinde bu saylara verilen nemden tr, bir ilk aklama ile
ri srlebilir.
Boyuna izginin birimi temsil ettii, enine izgilerin de, 3un karesi
olan 9 dnda, tam say olan teki tek saylara balanm olduu d
nlebilir.
Byle kertiklenmi bu sivri ubuk asal tek saylarn bir betimini ve bu
saylarn baz temel zelliklerini abucak bulmay salayan bir dzenle
mesini veren bir eit "aritmetik arac" oluturmu olabilir (ekil 4.4).
ekil 4.3- Magdalen dnemin
den (M.. 19 000 - 12 000) ker
tikli kemik. Landes'daki Brassempouy'da bulunmu. Borde
aux, Aquitaine mzesi.
y

Ama saylar betimleyip bellee yerletirmenin madd dayana ola


rak kertme uygulamas ayn zamanda saymanln n belirtisidir. Bu
na dayanarak u tahminlerde bulunulabilir:
Bu sivri ubuun sahibi olan uzak atalarmz belki de onu insanlar,
nesneleri ya da hayvanlan saymak iin kullanyorlard.
Bu nesneyi let yapan ve bununla kendi i letlerini kaydeden bir
ii kullanm olabilir:
3 kaz kalemi ve 7 bak (tatan)
9 kaza ve 5 delgi (kemikten)
(be izgi ile dokuz izgi arasnda birleim kuran boyuna izgi, bu
adamn gznde, son iki trden aletlerin kemikten yaplm olduunu
simgeliyor olabilir).
Ya da bu ekilde silhlarnn saysn tutan bir sava:
3 ak ve 7 sivri ubuk
9 oyma mzra ve 5 yarma mzra

Bir topluluk hesabna avlanan bir avc devirdii hayvanlann says


n ve trn kaydetmekte kullanm olabilir:

3 bizon ve 7 manda
9 rengeyii ve 5 geyik

Ya da o andaki gda yedeklerini kaydetmek iin.


rnein kkba hayvanlan bir yana, srlan teki yana koya
rak, gtt hayvanlann saysn kaydetmek iin bu yolu kullanan bir
oban dnlebilir.
Ya da yine komu bir kabileye u eit bir mesaj iletmek iin bu
kertikli ubuu kullanan bir eli:
"3 ay, 7 gn iinde bize
9 sepet yiyecek ve 5 krk vereceksiniz."

Ayn ekilde bir "alnd", bir "teslim belgesi", ya da yine bir al


veriten ya da bir datmdan sonraki saymanlk dnlebilir.
Bunlar elbette, yorumcularn kavray bu izgilerin gerek an
lamn ortaya koymaya yetmedii iin, birok baka varsaym arasn
dan seilmi varsaymlardr yalnzca. Dorusu, bu kertiklerin tam
amac hibir zaman bilinmeyecek; nk bu tr gsterimde, ilemin
ierdii nesneler ya da varlklar yaplann belirlemeyi salayan imler
le deil, yalnzca nicelikleriyle gsteriliyor.

Bu aamada insanolunun henz yazy bilmedii dorudur. Ama,


bu ubuun sahibi ile onun adalan ve ncelleri, u ya da bu tipten
birimlerin saymm bu ekilde somutlatrmakla, yine de yazl say
manln ilk kavramlarn icat etmilerdir: Onlar gerekte tarihin en
ilksel saysal gsterim dizgesinde rakamlan iziyorlard.

5. Blm
Kertme Uygulamas Ya Da Okumamlarn Saymanl

Kertme uygulamas en az krk bin yllktr, ilkel ve gelecei olmayan


bir teknik, diye dnlecektir, ilkel olmasna ilkeldir, ama geleceksiz
hi deildir. Binlerce yllk evrimden, tarihten ve uygarlklardan gee
rek, hemen hemen hi deimeden, bize kadar ulamtr. Otuz u ka
dar bin yl nceki atalarmz bilmeden gelmi gemi en uzun mrl
rekorlardan birini kracak icad gerekletirmilerdi. Tekerlek bile bu
kadar eski deildir. Bir tek atein kullanm onunla yarabilir.
Tarihncesi maaralarn kayalk duvarlar zerinde, hayvan siluetleri
nin yannda bulunmu olan birok kertik, bunlarn saym ilevi konusun
da hibir kuku brakmaz; modern ada da teknik pek az deimitir.
rnein, Los Angeles yaknlarnda, ksa sre nce, kzlderili iiler
alma zamanlarnn hesabn aa paralan zerine her gn iin ince
bir kertik, her hafta iin daha derin ve kaln bir kertik, her onbe gn
lk alma iin bir arp kazyarak tutuyorlard.
Bu kk tarihte, Amerika Uzak-Batsnn kovboylanndan da sz
edelim; onlar ldrdkleri her bizon iin tabancalannn kabzasn bir
kertikle sslerken bu yntemi kullanyorlard. Korkun "dl avclar"
da devirdikleri her haydut iin ayn eyi yapyorlard. nl Calamity
Jane'in babas kynn "evlilik yama gelmi kzlanmn" saysn ayn
yntemle kaydediyordu.
Dnyann br ucunda, Laos'ta, ok ok yz yl nce, ayn ilem
yaygn olarak kullanlyordu; kaif J. Harmand'n yerel bir halk hak
knda 1879'da yazd anlatdan alnm u para buna tanklk eder:
'Yolda, kk bir keiyolunun balangcna birka adm kala, bam
bularla, devrilmi aalarla yaplm, ot demetleri ve altgenlerle ss
lenmi bir engel gryorum; yolun stnde, her kenannda kimi byk
kimi kk, dzenli bir kertikler dizisi bulunan kk bir tahta salla
nyordu. Sada oniki kk kertikli bir dizi, drt byk kertikli bir di
zi, sonra oniki kk kertikli bir dizi. evirin: Oniki gn iinde her*
kim bizim duvarmz amaya cesaret eder, tutsamz olacak ya da bi

ze drt manda ve oniki tekaac kurtulmalk verecektir. Solda sekiz b


yk, onbir orta, dokuz kk kertikli bir dizi; u anlama geliyor: Ky
mzde sekiz erkek, onbir kadn ve dokuz ocuk var1".

Yine, "Sumatra'da Lutsular bir ku ty, bir esi ve bir balkla bir
likte, kertiklerle iaretlenmi bir tahta paras gndererek sava ilan
ediyorlar. Yorumlayn: Ne kadar kertik varsa o kadar yz (ya da bin)
kiiyle saldracaklar; ku kadar abuk olacaklar (ty), hereyi yakp
ykacaklar (esi), dmanlarn suda boacaklar (balk)." (J.G.Fevrier)
Topu topu birka kuak nce Alpli ve Macar obanlar, tpk Kelt,
Toskan ve Dalma obanlar gibi, srlerindeki ba saysn kk
tahtalar ya da ubuklar zerine izgiler, kertikler, arplar kazyarak
kaydediyorlard.
Ama bunlarn bir ksmnda, L. Gerschel'in aklad gibi, yntem
zellikle incelmi, yetkinlemiti.
"Morava Eflk'ndan 1832 tarihli bir kertme zerinde, gtt dii
koyunlann hesabn tutmay stlenen oban samal hayvanlan zel
bir gsterimle ayrmaya zen gsteriyordu: Verimsizler bir yana, nor
mal rnn ancak yansn verenler teki yana. svire Alplerinin kimi
blgelerinde, obanlann zenle ilenip sslenmi kk tahtalar zeri
ne eitli bilgileri, zellikle de gttkleri hayvanlarn saysn yazma
deti vard. Ama ineklerin, verimsiz hayvanlann, dii koyunlann, ke
ilerin saysn ayn ayn belirtiyorlard.
Btn lkelerin obanlannn aa yukan ayn gereklerle kar kar
ya kaldn kukusuz dnmemiz gerek -bir tek gsterimleri farkl
dr: Bu amala, blgelere gre kipu [bk. 6. Blm] denen, ok dall, d
ml sicim, [Alman dilinde] kertikli zgn rakamlann yanma kazn
m, rnein Ko "inekler", Gallier "verimsiz hayvanlar", Geis "keiler"
ifadelerini tayan daha ilkel bir kertme ya da bir kk tahta kullan
lacaktr. Bununla birlikte bir olgu ayndr: Baklmas, beslenmesi iste
nen hayvanlardan sorumlu oban onlann saysn bilmek zorundadr;
ama st verenleri ve vermeyenleri ayrarak, yalanna ve cinsiyetlerine
gre ayrarak eitli kategoriler iinde saymak zorundadr ayn zaman
da; bu da tek bir saym deil, birlikte yrtlen ve saym leti zerinde
yan yana duran ya da drt kout saym dr (bazen daha da ok)".
Ksacas, bu obanlar bylece gerek bir saymanlk dizgesi gelitir
milerdi.
Tarihncesi alardan baka bir kalnt: Eskiden senyrlerin ve
Fransa krallannn serilerden ve soylu olmayanlardan ald vergi, top-

ekil 5.1- Saanen'de (Bern kantonu, s


vire) bulunmu, XVIII. yzyl sonu s
vire obanlarnn kertmeleri. Basel,
Museum fr Vlkerkunde, Bk. M.
Gmr.

layclann her ykmlnn verdiim tahtadan bir kertme zerine ia


retleme deti olmasndan tr, taille (kertme) adn tayordu.
lgintir, XIX. yzyln banda Ingiltere'de vergi demelerini belge
lemek ya da para giri kn hesaba geirmek iin hl ayn dizge
kullanlyordu. Kertilmi ubuklar zerindeki az ya da ok derin ker
tikler bir liray, on liray, yz liray... ya da bu para biriminin alt-katlann temsil ediyordu (ekil 5.2). Topu topu yz seksen yl nce, o ok
cidd Ingiliz Maliye Bakanl arivlerini hl byle tutuyordu!
Charles Dickens' (1812-1870) an brokrasisine iddetli bir ele
tiri yneltmeye ve Ynetim Dzeltimi balkl bir yergi yazs kaleme
almaya iten kukusuz budur:
"Birka yzyl nce, diye yazyordu, Maliye Bakanlna tahta u
buklar zerine kertikler atlan ilkel bir saypanlk biimi getirilmiti
ve hesaplar aa yukar Robinson Crusoe'nin adasnda gn gn tak
vim tuttuu gibi tutuluyordu. Birok sayman, birok yazman, birok
hesap uzman dodu, ld; resmi gelenek bu kertikli ubuklara sanki
Anayasann temel direkleriymi gibi bakyordu: Mliyenin hesaplan
tallies2 denen birtakm karaaa tahtalannn ucunda tutulmaya de
vam ediyordu.
"IH. George'un egemenlii srasnda, devrimci bir hava esti: Tyler,
mrekkep, kt, ta tahtalar ve onlann kalemleri varken, bu geerlii
kalmam dette ayak diremeye devam m edem, yoksa modem bir
dizgeyi mi benimseyelim sorusu .ele alnd. Ama brokrasi geleneinde
diretti ve ubuklar ancak 1826'da ortadan kalktl
"1834'te bunlardan ynlarca olduu farkedildi ve kurtlann kemirdi
i, rm, ypranm bu eski tahta paralanm ne yapabiliriz derdine
dld. Hepsini Westminster'e yerletirdiler ve zek birisi bunlan soba
odunu olarak yaknlardaki yoksul insanlara datmaktan daha iyisi ola
maz diye dnd. Bu srada brokratik gelenek, bunlar hibir zaman
hibir eye yaramad, bundan byle de hibir eye yaramasn istedi ve
gizlice yaklmalan buyruu verildi. Onlan Lordlar Kamarasnn bir so
basnda yaktklan sylentisi kt. Bu antika ubuklarla tka basa dol
durulan soba duvar doramalanm atee vermi ve yangn Avam Kama-

ekil 5.2- XIII. yzyl Ingiliz saymanlk kertmeleri. Londra, Collection Society of Antiqu
aries.

rasma ulam, iki saray da kl olup gitmi. Yenilerini yapsnlar diye


mimaran armlar ve u anda ikinci milyonu harcamaktayz!"
Kimileri nl ngiliz tutuculuunu ite byle alaya alyor. Peki
Franszlara ve btn teki Avrupallara ne demeli?
Ayn ubuklar Fransa'da, Almanya'da, svire'de ve btn skandi
nav lkelerinde, geen yzyln banda, halk pazarlannda, veresiye
hesab leti olarak hl kullanlyordu.
Dahas, XX. yzyln bana kadar, hatt daha da yaknlarda Fran
sa'da -70'li yllann banda Dijon'a yirmi-otuz kilometre uzaklktaki
kk bir kyde bunu ben kendim de grdm- ayn yntem veresiye
ekmek satan ky finnlannda yaygn olarak kullanlyordu. Biri finnda
kalan, teki mteriye verilen iki kk tahta parasna (ya da levha
ya) mterinin gtrd her somun iin hemen bir kertik atlyordu.
Saym ve deme belirli tarihlerde (rnein haftada bir) yaplyordu.
Hibir itiraz olanakl deildi: iki kertme ayn boyutlarda, ayn yerde,
ayn kertikleri tayordu. Mteri bir kertii yok edemezdi, fmnc da
ekleyemezdi. Fnncnn iine kuku derse, kukusuz iki tahta para
sn,yan yana koymak hileyi ortaya karmaya yeterdi (ekil 5.3).
Andr Philippe, Michel Rondet balkl bir yaptnda ky finncsmn
Fransz usl kertmesi konusunda olduka nemli bir tanklk salar
bize. Sahne 1869'da Saint-tienne evresinde geer:

"Kadnlar yaklak yirmi santimetre uzunluunda, trp izgileriy


le iaretlenmi bir tahta paras uzatyorlard. Btn bu tahtalar fark
l farklyd, kimisi bir dal zerinde, yontulmu, kimisi drt keli, ren
delenmi. Frncda bunlarn bir kaya dizilmi iftleri vard. Kendi
tahtalarnn tepesinde yazl ad aryor, mterininkiyle karlatr
yordu; "entikler" biribirine tam tamna uyuyordu; I, V, X gibi Roma
rakamlar, verilen ekmein arln gsteriyordu."
Yine, Ren Jouglet, 1900'lere doru Hainaut'da geen bir sahneyi
anlatr: "Frnc ekekiyle kap kap gezerdi. Evin kadnna uzaktan
seslenirdi. O da "kertmesini" getirirdi. Oyma kalemi gibi ince uzun bir
tahta parasyd bu; firmada da ei vard. Onlar kenarlaryla yan ya
na getiriyor, trtklarda alt liralk ekmek iin koyduu kertiklere ba
kyordu. Smamak da kolayd. Kertiklerin says iki tankta da aynyd.
Kadnn ikisinde birden silinti yapmas olanakszd; frncnn da ekle
me yapmas."
Bu allmadk bir alnd ya da fatura biimiydi, ama ayn zamanda,
neredeyse bizim bugnk manyetik kartlarmz kadar gvenli ve etkili
olan tahtadan kredi kartyd.
Ama bunun beratm alan Fransz finnclan deildir. nk, de
mesi daha sonraki bir tarihe ertelenen her trl hesab tutmak iin
ift kertme uygulamas her ada ve hemen hemen dnyann her ye
rinde grlr.
Bu ilem rnein geen yzylda Hindiin'de Khs Bolovenlerce kul
lanlyordu. J. Harmand yle anlatr: "Alverilerinde iki taraftan her
birinin bir tanesini kendine alkoyaca iki tahta parasnda biribirine
karlk gelen kertikler aarak, frnclarn kullandklarna benzer bir
dizgeyi kullanyorlar. Ama bellek eitimiyle ilgili bu yolun bu karmak
l son derece daha byktr ve iin iinden nasl ktklar zor anla
lr. Herey orada belirtilir, satc ya da satclar, alc ya da alclar, ta
nklar, teslim tarihi, deitoku edilen nesnelerin tr, fiyattan."
Saysal kertme uygulamasnn modem aa dek srm olmas, Lu
cien Gerschel'in belirttii gibi, bylece aklk kazanyor ve bu koul
larda dorulanyor:
"Kertme, sk maddesellii ierisinde, saymak iin kullanlmtr,
nk bir para cidd bir ilemin biribirini izleyen ksm sonulann
saklamak sz konusu olduunda, onlan parmaklardan ok daha iyi ve
daha uzun sre elde tutar; yaratlnn ve ilk kullanlnn gerekesi
budur. Ama bir kez uygulamaya sokuldu mu, kertme baka uygulama

lara da elverili olduunu gsterir. Diyelim, bir bellek gibi iler. Ara
nan sonul sonucun elde edildii ana kadarki ksm sonulan korumak
la kalmaz yalnzca (bu da bizi insanlann aritmetii bilmedikleri uzak
alara geri gtrr); ayn zamanda, bu sonul sonucu da koruyabilir.
Kullanmnn bize kadar srmesi, yalnz madd olarak, aritmetik bir
ilevle deil, ekonomik bir ilevle, bu son grevinden, bu yeni kulla
nmdan trdr."
Bu yeni kullanmda ise, mlkiyet damgasnn kullanm kanlmaz
bir tamamlayc olmutur. Bu im gerekte bir zel ad simgeliyordu. Ait
olduu bireyi ralyor, iliki kurduu kimselerin ve hemerilerinin g
znde hukuksal olarak her koulda onu temsil edebiliyordu; kii iin her
durumda "mhr" grevi yapabiliyordu. XIV. Louis dneminde yrr
lkte olan kimi yasalar bakasnn kertmesine kendi damgasn basp,
bu yolla onu kendine mal edeni hrszlktan, hile amacyla bakasnn
damgasm basan da gveni ktye kullanmaktan cezalandnyordu.
Mlkiyet damgasyla birlikte, kertme uygulamasnda nemli bir ge
lime oldu: ilk kertmeler yalnzca saysal bilgileri ierirken, bundan
byle yalnz saylan deil, zel adlan da gsteren imler alyordu.

B-ffi

* - o m x r\,|

ekil 5.4- alar boyunca kullanlm mlkiyet damgalarndan rnekler. Bu uylamsal


imler bir topluluk iindeki ok belirli kiileri gstermek zere bir kere ve hepten seili
yordu.

Bunun ne kadar byk bir yaran olduunu bir rnek gsterir bize.
J.G. Fevrier'nin anlatt uygulama Cezayirin Kabillerine ait: "Toplu
luk adna kesilen her hayvan, kii bana ya da kii bei bana eit
et paralanna blnyor. Herkes bakana zerinde damga bulunan
bir ubuk veriyor; bakan ubuklan kantnp yardmcsna uzatyor; o
da her birinin stne bir et paras koyuyor; sonra herkes gelip dam
gasn buluyor, dolaysyla payn alyor. Bu adet elbette adil bir payla
m salama amacn tayor."
Yalnz hak yaratmakla kalmayp ykmllk de douran uylamsal simge, (icat edilii grne baklrsa yaznn bulunmasndan nce

ki alara dayanan) mlkiyet damgas bizim bugnk imzalanmzn


habercilerinden birini oluturur. Signer (imzalamak) derken, zyaz
(otograf) olarak han ya da benzer imlerin ok eski kullanmna gn

dermede bulunuyoruz; nk bu fiil tam olarak "bir ha, bir im koy


mak" anlamna gelen Latince signare den tryor.
Bylece anlyoruz ki, mlkiyet damgas, ok eskiden okuma yazma
bilmeyenlerin saymanln oluturan saysal kertme uygulamas ile
birlikte, uzun sre okumamlarn geleneksel imzas olmutur.
Ama imza demek szleme demektir: Bu teknik ayn ekilde sk sk
her eit anlamay gvence altna almak iin kullanlmtr.
Kant: Bu kullanm XVIII. yzyl Rusya'snn eremisleri ile uvalannda dn para verme ilerinde geerliydi.
Uzunlamasna yarlm bir kertmenin iki yansna, alnan bor para
birimi olarak ne kadar ediyorsa o kadar izgi, kertik ya da arp ayn
anda konuyordu. Szleme yapan iki kiiden her biri bunlardan birini
alyor, zerine imza olarak kendi mlkiyet damgasn kazyordu (ekil
5.4). Sonra bir ya da iki tank iki tahta parasna da kendi damgalan
n koyuyor, bylece anlamann uygunluunu ve tamln belgeliyor
du. Ardndan, iki taraf kertmelerini biribiriyle deiiyordu. Bunlann
bizdeki en sk yazl borlanma szlemeleri kadar hukuksal deeri
vard onlarda: Szleme yapanlardan birinin hile yoluyla anlalan pa
ra miktarm deitirmesi olanakszdr, nk para miktannn "kertme
rakamlan" olarak belirtilii iki tahta parasmda da tam tamna ayn
dr; borlunun borcunu yadsmas da olanakszdr, nk artk alacak
lda bulunan kertme zerine kendi mlkiyet damgasn kazmtr.
A. Conrady'ye gre, in'de de kertikli ubuklar uzun sre ilkel ba
t, uzlama, anlama biimini oluturmutur. Bunlarn yerini tam
anlamyla "yazl anlatmlara" brakmas ancak yaznn ortaya kn
dan sonradr. ince yaz buna tanktr: Szleme szcne verilen e
kil, zgn anlam kertikli ubuk ve bak olan iki imin birletirilmesiy
le oluturulmu bir ideogramdr (ekil 5.5).
Araplarda (ya da onlann atalannda) ola ki ayn adet vard; nk
dillerinde buna benzer bir etimoloji bulunuyor: Farada fiilinin kkeni
hem "(aa zerinde) kertikler amak" anlamm hem de "(bir szleme
ye ya da mirasa uygun olarak) birine hissesini vermek" anlamm tar.
ubuklann teslim belgesi olarak kullanld lkemizde de ayn det
vardr: Bunlar uzun sre bir ya da birok maln gerekten teslim edildii
ni belgelemeyi salamtr. (I. Napolon zamannda kanlan) ok cidd
Yurttalk Yasas da 1333. maddede bunu belirler: "rnekleriyle balant
l kertmeler, onlar teslim ettikleri ya da teslim aldklar mallan ayrntl
olarak belgelemek iin kullanan kiiler arasnda verilmi sz yerine geer.

J& 7

ekil 5.5

Bu uygulamann hukuksal ve toplumsal dzeyde gerek bir kurum


haline geldii svire'nin ve Avusturya'nn birok blgesinde de ayn
det vardr.
Hereyden nce ilkeleri bakmndan Rusya uvalan ile eremislerininkilere benzeyen ve kilise vakflar ile svire komnlerinin kent
soylulara verdii bor parayla ilgili olan sermaye kertmeleri vardr.
Ayrca st kertmeleri vardr. L. Gerschel anlatr: "Ulrichende tek
bir byk kertmede st teslim eden herkesin mlkiyet damgas, her
damgann karsnda da teslim edilen miktar bulunuyordu. Gmr'e g
re, Tavetsch'de herkesin kendi kertmesi zerinde, alacaklnn ml
kiyet damgasnn altnda, borland st miktar bulunuyordu; buna
karlk, tekilerin kertmeleri zerinde kendi damgasnn altnda
belirtilenler alacakl olduu miktar gsteriyordu; denklikler kert
meleri karlatrarak kuruluyordu."
Ayn ekilde kstebek kertmelerini de analm: Kimi blgelerde,
"btn kentsoylularn zerinde mlkiyet damgas bulunan kert
melerini yetkililer saklyordu; bir kentsoylu bir kstebek derisi ya da
en azndan kuyruu getirdiinde, bu onun hesabna kendi mlkiyet
damgasn tayan kertmeye kaydediliyor, yl sonunda da hesap
yaplp her birine hakkna ne dyorsa deniyordu." (L. Gerschel).
Otlak kertmeleri ise her mlkiyet damgasnn karsnda, hak, yar
hak, eyrek hak... diye blnm otlatma haklarn ieriyordu. (Gmr
1624 tarihli bu eit bir kertmenin szn eder; bu kertme Basel'deki
Schweizerische Museum fr Vlkerkunde'de korunuyor).
Sahiplerine belirli bir zaman aral iinde ayrlan sulamak iin su
kullanma yetkisi veren Wassertesseln den (ya da "su saym tahtalari'ndan)
da sz edelim. Dorusu, anmsamak gerekir ki, o ada su, feodal bir hak
olarak, az bulunur bir mald; kullanm gibi mlkiyeti de derebeyin nzas:
na balyd. Bir blgedeki su hakk zengin ve gl bir ailenin toprak ml
kiyetine balanmt; kiralanabiliyor,, satlabiliyor ya da miras yoluyla el
deitirebiliyordu. O aileye ait olduu ve aile yelerinin says bu kertikli
tahta paralarna ileniyor, kimi zaman bir saate, yarm saate, yirmi
dakikaya...karlk gelen bir imle birlikte evin simgesini temsil eden dam
ga buna ekleniyordu. Su memuru bylece haklan adil olarak databiliyor,
herkesin kulland su miktann gzleyebiliyordu (ekil 5.6).

ekil 5.6- svire'de Wallis kkenli bir su kertmesi. Basel, Museum fr Vlkerkunde.
Bk. M. Gmr; pi. XXVI.

Her meslek topluluunda herkesin birtakm ykmllkleri yerine


getirme srasn (rnein gece bekileri, belediye grevlileri, bayrak
tayclar, kr bekileri, ayin eyas bakclar gibi) belirlemenin
pratik bir yolunu temsil eden Kehrtesselnleri ya da "alma (mnavebe)
kertmelerini" de analm. Son olarak da zellikle herkesin ortak frn
kullanma hakkn dzenlemeye yarayan kertmeleri.
Eskiden kertikli ubuklarn oynad bu roln ilgin bir kalntsn
bir yandan saysal amala tebeir iaretlerini kullanan, bir zamanlar
btn Avrupa'nn bildii biraf ya da arap satclarnda, bir yandan da
son iki savan havaclarnda grrz. lki, henz denmemi her
tketim iin bir tebeir izgisi izen bira ya da arap satclarnn
"veresiye hesab" rneidir. teki, dman topraklan zerinde gerek
letirdikleri her grev iin uaklarnn oturma blmne bir uak
silueti izen avc birliklerinin, bir bomba ya da bir kokart resmi izen
bombaclann yaptdr.
Demek ki say teknikleri evrimleri ierisinde artc bir sreklilik
gstermitir.

1- Burada kertmenin yasaklama iareti olarak kullanm sz konusu. Uyan iareti olarak benzer bir
kullanm daha varm; J. Harmand ayn yerde "kolerann knp geirdii btn kylerde" bunun var
lndan sz ediyor.
2- ngilizce tally szc hem "kertik", "kertikli tahta paras" hem de "uydurmak", "uyumak", "uy
gun dmek" demektir. Tallyman szc ise, tam tamna "veresiye satan satc" anlamna gelir.

6. Blm

Sicimden Saylar

Saymay bilen insan anda el, saymn ve hesabn ilk somut deste
i olmu ise de, saysal kavramn kaydedilmesinin geici bir biimini
oluturmutur yalnzca: El, saylan grsel olarak betimleme gereksini
mini pek iyi karlyordu, ama onlan bellee geirme gereini kesinlik
le karlamyordu.
Farkl toplumlar arasnda iletiimin artmasyla ve zanaatin, tica
retin gelimesinden tr, henz "yazmay" bilmeyen ve mallannm
dkmn tutmak, ktisad etkinliklerinin durumunu denetlemek is
teyen insanolu kendini yeni bir sorunla kar karya bulmutur:
Saymlarn sonular kalc bir biimde nasl saklanr?

Doal donanmnda bu gereksinimi giderecek hibirey bulamad


iin de, bir kez daha yaratn bir aba gstermek zorunda kalmtr.
XVI. yzyln banda, Ispanyol conquistadorlan Pizarro'nun yneti
minde Gney Amerika'ya ktklarnda, kuzeyden gneye yaklak
4000 kilometreye yaylan, yaklak yz milyon hektarlk bir alan kap
layan1, bugnk Bolivya, Ekvador ve Peru'nun topraklann iine alan
koca bir imparatorluk buldular. Bu ada -kaynaklan XII. yzyln ba
na kadar giden- nka Uygarl doruk noktasna ulamt. Bu yk
sek kltr derecesi ve bu gelimilik, Inkalarm ne tekerlei, ne bir ta
t hayvana ektirmeyi, ne de szcn tam anlamyla yazy bildikle
rini grnce daha da artc olur.
Bununla birlikte bu baary, Inkalarm, olduka karmak ve ok
gelimi bir dml sicim dizgesi kullanmalan sayesinde, kesin ar
ivler tutmaktaki baarsyla aklamak olanakl. Kipu denen ("d
m" anlamnda Inkaca bir szckten geliyor) bu let yaklak iki
ayak uzunluunda bir ana sicimden oluuyor, bu sicime eitli renkler
de, daha ince ve birka bek halinde birletirilen ipler dmleniyor
du; bu sarkan ipler farkl trden dmlerle, dzenli aralklarla ba
lanyordu (ekil 6.1).

ekil 6.1- Bir Peru kipusu.

Kimi kez yanl olarak rk diye nitelenen kipular aslnda ok et


kili Inka ynetiminin eitli gereksinimlerini gideren birer yardmc
bellekti. Gerekten, bunlar dinsel trenlerin srasyla ilgili, zamandizinle ilgili ya da istatistikle ilgili olgularn betimlenmesinde kullanla
biliyor, takvim olarak ya da gerekirse haber iletme arac olarak ie ya
rayabiliyordu. Baz renkteki sicimler uylam gerei duyulur nesneleri
ya da soyut kavramlar dile getiriyordu (rnein beyaz gm ya da
bar; san altm; krmz kan ya da sava...). Kipular zellikle say
manlk arac olarak, ya da daha iyisi, somut saylama biimi olarak
kullanlmtr: Sicimlerin rengi, dmlerin says ve biribirine gre
konumu, karlk gelen beklerin bykl, aralklar ok kesin say
sal anlamlar tayordu (ekil 6.2, 6.3, 6.4). Kipular (onlu bir saylama
dizgesine gre gerekletirilen) ok eitli saymn sonularn gster
meye yanyor, bylece deerli bir istatistik arac oluturuyordu: Asker
iler, vergiler, haata deer bime, yllk byk srek avlannda ld
rlen hayvanlann hesaba geirilmesi, teslim belgeleri (ekil 6.5), n
fus saym, doum ve lm kaytlan, mparatorluun u ya da bu y
netim birimi iin vergi tabannn konmas, insan ve malzeme kaynaklanmn dkm, bte arivlerinin kurulmas...
A. Metraux yle der: "Bu istatistik kaygs nka mparatorluunun
toplumcu yapsna kant olarak gsterilmitir. Ama sz tuzana d

meyelim. Ya snflanna blnm nfus saymlan ve angaryalann


almasyla elde edilen zenginliin deerlendirilmesi ok yaln gerek
sinimleri karlyordu. nkalar eldeki i gcn ve ie girimek iin ge
rekli kaynaklan renmeden fetihlerine girimiyor, saysz saraylann

1
ekil 6.2- tnkalann kipu yntemiyle dokuz
birimin bir sicim zerinde gsterilmesi.

ekil 6.3- Perulularn kipu ynte


miyle 3643 saysnn bir sicim ze
rinde gsterilmesi.

ekil 6.4- Bir tnka kipusundaki dml si


cimler demetinin saysal yorumu: E siciminin
658 says A, B, C, ve D sicimlerinde bulunan
saylarn toplamna eittir. Bu demet New
York'taki American Museum of Natural Histoy'de saklanan (Ref. B 8713) bir Peru kipusunun ilk demetidir. Bk. L. Leland Locke.

kurmuyorlard. Onlu saylamaya dayal dml sicimlerin kullanm


kukusuz Inkalan imparatorluklarnn halklarn bu dizgeye gre b
lmlemeye itmitir."
Biribirinden eit uzaklkta birok ardk iaretin bulunduu bir si
cim zerinde, sarkan sicimin alt ucundan balayp ilk iaretin bulun
duu dzeyde ka dm gerekiyorsa o kadar dm atlarak, yaln
birimler betimleniyordu, ikinci iaretin bulunduu dzeyde gerektii
kadar dm atlarak onlar, nc iaretin bulunduu dzeyde yine
gerektii kadar dmle yzler... gsteriliyordu. rnein 3643 says-

m betimlemek iin, ilk iaret dzeyine dm, ikinci dzeye drt


dm, nc dzeye alt, drdnc dzeye dm atlyordu (e
kil 6.3).
Inka imparatorluunun her kentinde, her kynde ya da kazasnda,
kipukamayok (ya da "dm bekileri") adn tayan, ileri bir yandan
kipu retmek ve her an onlarn anlamn yorumlamak, te yandan h
kmete u ya da bu nemli konuda bilgiler vermek olan krallk grevli
leri vard (ekil 6.5). Her yl blgede toplanan eitli rnlerin dk
mn ya da farkl nfus katmanlarnn saymn yapan, bunlarn so
nularn pek artc bir dzen ve kesinlik iinde dml sicimler
zerine ileyen, bu kaytlan da bakente gnderen onlard.
W.H. Prescott yle diyor: "Kipukamayoklard m biri gelirleri stlen
miti, iilere datlan brt malzemenin miktarn, bu malzemeden
retilenlerin niteliini ve niceliini, krallk dkknlarnda bulunan
malzemenin toplamn hesaplyordu. Bir bakas lmlerin, evliliklerin,
eli silh tutan erkeklerin ve kraliyet nfusuna ilikin baka benzer aynntlann kaydn tutuyordu. Bu paralar her yl bakente gnderiliyor,
orada bu imlerin anlamn zme sanatnda eitim grm grevlilerce
inceleniyordu. Bylece hkmet ok sayda deerli istatistik bilgi edin
mi oluyordu; biraraya getirilmi ve zenle saklanm eitli renklerde
ki ip bekleri ulusal ariv denebilecek birey oluturuyordu.
Kipu yle basit, yle kullanlyd ki, Peru'da, Bolivya'da, Ekva
tor'da kullanm uzun sre devam etti.
M.E. Rivero ile J.D. Tchudi'ye gre geen yzyln ortasnda, Pe
ru'nun yksek yaylalannda, obanlar gttkleri hayvanlarn saysn
kipularla kaydediyorlard. Beyaz sicimlerden oluan ilk demette, koyunlan birinci dala, kuzulan ikinci, keileri nc, kei yavrularn
drdnc, maryalan da beinci dala koyarak, koyunlann ya da keile
rin saysn belirtiyorlard. Sonra, yeil sicimlerden olumu ikinci bir
demette, boalan ilk dala, samal inekleri ikinci dala; ksr inekleri
nc dala, danalan ya ve cinsiyetine gre drdnc dala koyarak,
srlann saysn belirtiyorlard... (ekil 6.6).
Bolivya ve Peru yerlileri bugn de benzer bir dizge kullanrlar: Kipmun dorudan akrabas olan impu. Tek bir sicim birimlerin says
n verir (kipudak gibi, birden dokuza kadar, gerektiince dm ata
rak); onlar birletirilmi iki sicim zerinde, yzler beklenmi sicim
zerinde, binler birletirilmi drt sicim zerinde... gerektii kadar
dmle gsterilir. impuda zerine bu dmlerin atld sicimlerin

ekil6.5- Bir imparatorluk grevlisine hesap veren, kipu zerine ilenmi bir saymn
sonucunu anlatan bir nka kipukamayoku. Asl Kopenhag Kraliyet Ktphanesinde bu
lunan, kroniki Guaman Poma de Ayala'nn (XVI. yzyl) Peru Kodeksinden alnm
sayfa. Bk. Le Quipucamayoc (s. 335), Paris Etnoloji Enstits Yaym, 1936 (yeniden ba
sm 1963).

says demek ki onlu bir dzene karlk gelmiyor: rnein alt dm,
bir, iki, ya da drt sicim zerine atlm olmalarna gre, 6, 60, 600
ya da 6000 deerini temsil ediyor (ekil 6.7).
Bunlar ilgin dizgeler, ama yine de nkalara ya da Gney Amerika
halklarna zg deil yalnzca. Dml sicimlerin kullanm gerekte
eitli blgelerde Eskian en eski dnemlerinden beri grlr.
Herodotos (M.. 485-425) Pers Kral I. Darius'un (M.. 522-486) bir
asker sefer srasnda geri blgeleri iin hayat nem tayan stratejik
bir kprnn korunmasn nasl balak Yunanl askerlere verdiini

EKL 6.6- Geen yzylda Peru'nun yksek yaylalarndaki obanlarn hayvanlarnn


saymn yapmak iin kipu kullanm.
1)A demeti (beyaz sicimler): Kkba hayvanlarn dkm. AI = 254 koyun; A2 = 36 ku
zu; As = 300 kei; A4 = 40 kei yavrusu; As = 244 marya; As = toplam = 874 koyun ve kei.
2) B demeti (yeil sicimler): Srlarn dkm. Bj = 203 boa; B2 = 350 samal inek; B3
= 235 ksr inek; B4 = toplam = 788.

ekil 6.7- Peru ve Bolivya yerlilerinden bir impunun dallan.

anlatr. Onlara zerinde altm dm olan bir kay uzatm ve her


gn bir dm zmelerini emretmi; yle demi:
Siz son dm zdnzde dnm olmazsam, gemilerinize bi
nip evinize gidin!
M.S. II. yzylda, o zamanlar Roma ynetiminde olan Filistin'de
arclar (vergi tahsildarlar), kayt iin ola ki birok sicimin birleme
sinden olumu byk bir halat kullanyorlard. Zaten her ykmlye
verilen alnd da zel bir biimde dmlenmi bir sicimdir.
Dml sicimler Araplarda da yalnz somut bir saylama ilemi
olarak deil, szleme ve alnd olarak ya da ynetim arivleri dizgesi
olarak da kullanlmtr. Arapann kendisi de buna tanktr: "Dm"
anlamna gelen "akd" szc ayn zamanda "szleme" anlamn ve
onun bir kuvvetiyle dokuz birimin arpmndan olumu saylar snf
anlamm tar (rnein birok Arap yazar onlar dmnden, yzler
dmnden, binler dmnden... sz eder).
Yaznn henz bilinmedii ya da yeterince yaygn olmad eski a
larda, buna benzer saym, saymanlk ve ariv dizgelerini kukusuz
inliler de ok uzun sre kullanmlardr. in geleneine gre in uy
garlnn temellerini atm olduu kabul edilen imparatordan biri
olan yan efsanev Shen Nong dml sicimlerle saymanln geliti
rilmesinde bizzat rol oynam, saymlar yaparken, olaylan kaydeder
ken bu ekilde ilem yapmay o retmitir. Perulularn kipularna
benzeyen bu ynteme, yazm M.. I. binin ilk yansna dayanan klasik
yapt Yi jing'de ("Dnmler Kitab") bir gnderme vardr: "En eski
alarda insanlar dml sicimler dizgesiyle (Jie Sheng) ynetiliyor
du." Dao de jing'de de ("Tanr Bilgelii ve Erdemi zerine Klasik Ki
tap") ondan sz edilir; bu yaptn M.. VI. yzyl ile IV. yzyl arasn
da ortaya kmas geleneksel olarak Laozi'ye atfedilmitir.
Uzak Douda bunun kullanm gnmzde tamamen yokolmamtr. rnein Japon takmadalan ile Tayvan arasndaki Ryu-Kyu adalannda hl grrz. J.G. Fvrier yle diyor: "Okinawa adasnn kimi
dalk blgelerinde iiler alma gnlerinin saymn hasr ipler ze
rine dmler atarak yapar, alacakl olduklar miktar belirtirler
(....). Shuri kentinde rehin karl bor verenler, ilemlerinin kayd
n, ikiye blp ortasna baka bir ip baladklar hasrotundan ya da
aa kabuundan uzun bir iple tutarlar. st yandaki dmler bor
cun verildii ay, alt yandakiler borcun miktann gsterir. Yaeyama
adasnda kaldnlan rn benzer ilemlerle hesaplanp kaydediliyordu;

ekil 6 .8- Bir para mik


tarnn ip dmleriyle
gsterim i; Ryu-Kyu
adalarnda (zellikle
Okinawa iilerince ve
Yaeyama tahsildarla
rnca) kullanlyor. Bu
rada 356 yen, 85 sen, 5
rin (1 yen = 100 sen ve
1 sen = 10 rin) gsterili
yor. 5 saysnn, dtaki
hasr telinin ucuna at
lan dmle gsterildi
ini belirtelim.
356 YEN, 85 SEN, 5 RN

te yandan, her vergi ykmlsne tahsildarn bize gnderdii "deme


bildirimi" yerine, borcun miktarn gsteren dmler tayan bir si
cim geliyordu (ekil6.8).
Ayn uygulama (Tahiti yaknlarndaki) Caroline adalarnda, Havai
adalarnda, Bat Afrika'da ve zellikle Nijerya'da Lagos'un i ksmla
rnda oturan Yebularda grlr. Dnyann br ucunda, aralarnda
Washington Eyaletinin dousundaki Yakimalann, Arizona Eyaletinin
Walapaileri ile Havasupailerinin, (California'nn kuzey ve gneyinde
ki) Miwoklar ile Maidulann, Yeni-Meksikann Apaileri ile Zunilerinin
bulunduu baz Kuzey Amerika yerlilerinde de ayn ekilde benzer bir
yntem gzlenebilir.
Eskiden dml iplerin oynad bu roln ilgin bir kalntsn ge
en yzyln sonunda, kent ve kr frnclaryla yaptklar eitli anla
malarda bu eit bir ilem kullanan Alman deirmencilerinde buluruz
(ekil6.9). Birok blgede yaygn olan ve dualarn saysn ve trn
gstermeye yarayan dml tespih kullanm da (taneli tespih ve
kertikli ubuk kullanm ile birlikte) yledir. Bu kullamm rnein du
alarnda 108 dml bir demet (ya da 108 taneli bir kolye) kullana
rak yz sekiz birim sayan Tibetli rahiplerde grlr (108 says onlarn
gznde kutsal saydr); bu demetlerin rengi yakarlan kiilie gre
deiir: San sicimler (ya da taneler) buda iin; beyaz sicimler (ya da
beyaz kavk taneleri) bodhisattva iin; krmz sicimler (ya da mercan

^ S ^ p

s*a *yo

11

*P =Q ^cs*
ekil 6.9- XIX. yzyln sonunda Alman deirmencilerinin frnclarla yaptklar anla
malar iin dml sicimleri kullan (buradaki, Baden'de kullanlan yntem).

taneleri) Tibeti inan yoluna sokan iin... ok ok yirmi-otuz yl nce,


kimi Sibirya halklarnda, Vogullarda, Ostiaklarda, Tunguzlarda, Ya
kutlarda... ayn tr uygulama hl yaygn olarak kullanlyordu. Ibn
Sa'ad'n aktard u Mslman rivayetini de belirtelim; bu rivayete
gre, Peygamber Muhammed'in kz Fatma Allah'n 99 Niteliini ve
namazdan sonra sylenen ek vgleri (taneli bir tespihle deil) d
ml sicimlerle sayarm.
Son olarak, Yahudi dinindeki u zel kullanm belirtelim. Yasann
yazl hkm gereince (k, XIII, 16; Tesniye, VI, 8 ve XI, 18), her
Israilli erkek, sabah duas (shahrit) srasnda, bann ve sol kolunun
evresine tefilim2 denen aln balan sarmakla ve omuzlarnn ev
resinde tsitsit denen bir saak tamakla ykmldr (ekil 6.10).
Dua saandan sarkan pskllerin son drt tanesi her zaman sabit
bir sayya karlk gelen bir toplama, sefarad geleneinde 26'ya, akenazi3 geleneinde 39a eit bir toplama gre dmlenir. Bylece
Yahudiler dua ederken Tann'mn admn ya da Tann'nn birliini dile
getiren Ibranice deyimin saysal deerini stlerinde tarlar. Gerek
ten, brani alfabesinin harflerine saysal deer bime ilemine gre biz bu ilemi inceleme frsat bulacaz- 26 says YHWH'nin ya da
Yahwe'nin saysal deerine, 39 ise YHWH ehad ("Yehova birdir") deyi
minin saysal deerine karlk gelir (ekil 6. l ) 4. Baz rabbiler bu
konuda 39'un aym zamanda Ibranice Tal ("Sabah iyi") -"Dua giysisi"
anlamna gelen Talit szc bundan tremitir- szcnn deeri

olduunu belirtir. nk, diye vurgularlar, otuz dokuz dml saak


giyerek kendi zerinde Tanrnn birliini dile getirirsin ve "Tanrnn
azndan sabah giyinin ot stnde ak gibi kan" btn szleri iite
cek durumda olursun".

mrv

YHWH

5 6

5 10

26

Yehova

nrp

yhw h

EHAD

4 8

5 6

10

39

Yehova birdir

?ta

TAL

30

39

sabah iyi
ekil 6.10- Yahudi duasnn
aln balan ve saa.

ekil 6.11:

Demek ki, dml sicimler yalnzca somut bir saylama ilemi


olarak kullanlmakla kalmam, bellek arac (kayt taycs, ynetim
arivleri dizgesi, szleme ve alnd, takvim...) olarak da ie yaram
tr. Dilcilerin anlad anlamda bir "yaz" oluturmasalar da, "tarihsel
gemiin ansn korumakta, toplumun yeleri arasndaki szleme
balarnn srekliliini salamakta onun ilevini paylamalar
bakmndan, yazya benzerler" (V. Alleton).
1- Fransa, Belika, Lksemburg, Hollanda, svire ve talyann toplam yzlmne denk yzl
m.
2- Yahudilerin aln balan (ya da tefilim), kutsal metinleri, zellikle de ema srael'i ("Dinle srail),
Yahudi halknn inan ifadesini ieren parmen eritlerdir. Bu eritler kk kutular iinde durur
ve kaylarla belli bir biimde sabitlenmitir. ndeki kk kutunun d yznde branice in harfi
vardr; ba kay Dalet harfi ve sol kol (yrek kolu) biiminde Yool uslyle dmlenmitir: Bu,
kiinin kendi zerinde "Hereye Gc Yeten anlamna gelen tannsal nitelii, aday adn olutur
masdr..
3- Kken olarak Ispanya'y gsteren branice sefarad szc bugn btn Akdeniz Yahudiliine ve
genileyerek btn dou Yahudiliine karlk gelir. Akenazi szc (tam tamma "Almanya")
bugn btn Orta Avrupa Yahudiliini gpsterir,
4- Yahudi geleneinde YHWH ad "Tann'nn tek ve gerek ad olarak grlr, bu adn Tann'nn ncesiz sonrasz zelliini ierdii kabul edilir.

7. Blm

Say, Deer, Para

nsanlarn kk topluluklar halinde yaadklar ada, gereksin


dikleri btn rnleri doadan elde ederken, farkl toplumlar arasn
da kukusuz pek az iletiim olsa gerekti.
Ama zanaatn ve kltrn gelimesiyle ve eitli doal rnlerin eitsiz
blmnden tr, ticar dei toku yava yava zorunlu hale geldi.
lk ticar dei toku tipi trampa olmutur; buna gre, ham madde
lere ve ok zorunlu nesnelere karlk gelen yiyecekler ya da mallar
dorudan doruya (dolaysyla, szcn modern anlamyla "para'y
ie kartrmakszn) deitoku edilir.
Kimi zaman, dosta olmayan ilikilere giren topluluklar sz konusu
olduunda, bu deitoku sessiz trampa biiminde yaplrd. ki taraftan
biri, nceden kararlatrlm bir yere deitoku etmek istedii eitli
mallan koyar, ertesi gn onlann yerinde (ya da onlann yannda) teki
tarafn nerdii mallan bulurdu. Deitoku uygun bulunursa, rnler
alnr, yoksa daha nemli bir miktan orada bulmak iin ertesi gn yeni
den gelinirdi. Dolaysyla alveri gnler srebilir, hatt iki taraf uzla
ma zemini bulamadnda, deitoku olmadan sona erebilirdi.
rnein Avustralya'nn Arandalannda, Seylan'n Veddalannda, Af
rika'nn Bushmenleri ile Pigmelerinde, Brezilya'nn Botokudolannda,
Sibirya'da ve Polinezya'da byle sahneler gzlenebilmitir.
Farkl topluluklar arasnda iletiimin younlamas ve anlamalann
giderek artan nemiyle birlikte, dorudan trampa uygulamas abucak
bir sknt halini ald. Artk mallar u ya da bu bireyin keyfine gre ya
da bitmez tkenmez tartmalar pahasna trampa edilemiyordu.
Bylece bundan byle (bir saylama dizgesinin taban ilkesine ben
zer) bir ilkeye dayal, birtakm sabit birimlerin ya da etalonlann tan
mn veren, grece daha kalc bir deer bime ve denklik dizgesine ge
reksinim dodu. Bu dizgeden yola karak, yalnz ktisad zellik ta
yan ilemler iin deil, balk paras, hrszlk bedeli, ya da kan bedeli
("evlenilecek kadnn", hrszlk suunun ya da bir kiinin lmne yol

aan yaralama suunun tketim mal olarak karl) gibi nemli hu


kuksal sorunlarn zlmesinde de u ya da bu deeri bimek her za
man olanakldr.
Bu amala ie yarayan her trl mal, madde ya da nesne kullanl
mtr.
Helenncesi Yunanistan'nda kabul edilen ilk trampa birimi kz ol
mutur. rnein M.. VIII. yzylda, Homeros'un llyadasmda (XXIII,
705, 749-751 ve VI, 236) elinden her i gelen bir kadna 4 kz, Glaukos'un tun silhna 9 kz, Diomedes'in (altn) silhna 100 kz biilir;
ayrca bir dller listesinde, ilenmi bir gm testinin, bir kzn ve
yanm lek altnn, azalan deer srasyla ardarda sralandn grrz.
Latince pecunia szcnn -bizim pcule ve pcuniaire szckleri
miz ondan gelir- "servet, para, gm" anlamna gelmesi rastlant de
ildir: Aslnda "hayvan, sr" demek olan pecus'tan gelir; ayrca pecu
nia szcnn asl anlam "avoir en boeufs"e (sus pay almak) karlk
gelir. Sanskrite rupa szc ("roupie" (Hint paras) oradan gelir),
Cermence feo ve vieh (ngilizce fee, "cret" szc bunlarla akrabadr)
szckleri gibi, mlklere, cretlere, balara, yani trensel kurbanlara
hayvan bayla deer biildii alarn bir kalntsn oluturur. Orta
Afrika'nn kimi blgelerinde de gen kzlarn eyizine kzlerle deer
biilir. Anlyoruz ki, Franszca capital (ba, balca, temel) szcn
douran da Latince capita, "balar'dr (dcapiter, "ba kesmek, kellesi
ni uurmak" oradan gelir). Yine anlyoruz ki, Ibranice keseph szc
hem koyun hem gm anlamna geliyor ve bu dilde GML harflerinin
oluturduu kk hem deveyi hem creti gstermeye yaryor.
Ama eski alarda basit bir i olmayan trampa ilemi, tam tersine,
ola ki mistiklere, by uygulamalarna bal, karmak usl gerekleri
ile doluydu. ada "ilkel" toplumlar zerinde yaplan budunbilimsel
zmlemelerin aa vurduu da budur ve bu birtakm arkeolojik bu
lularla da dorulanm grnmektedir. Demek ki krsal kltrlerde
kz-etalon (kan paras) kavramnn, hayvana biilen asl deere bal
olan "kurban kz" kavramnn yerini aldn varsayabiliriz.
XX. yzyln bana dek, kimi Sibirya blgelerinde "alm satm para
birimi olarak kabul edilen u ya da bu post hayvannn derisiyle tram
pa edilerek yaplyordu; bu dizge 1917'ye dek Rus hkmetince yerli
lerden vergi tahsil etmek iin kullanld" (L. Hambis).
Buna karlk, Pasifik adalarnda, mallara inci ya da kavk kolye
lerle deer biilmitir. Amerika'nn kuzeydou yerlilerinde ise (zel-

likle Iroquoisler ve Algonkinler), wampum denen ok renkli dizilerle


deer biilmitir.
Henz ksa bir sre nce, Mali'nin Dogonlan ana ticar birim olarak
deniz kabuklarm kullanmaya devam ediyorlard. Ogotemmeli M. Griaule'un kaleminden aktaryor: "Tavuk kere seksen kabuk; kei ya
da koyun kere sekiz yz kabuk; eek krk kere sekiz yz; at seksen
kere sekiz yz; kz yirmi kere sekiz yz kabuk ediyordu." Ama, diye
vurguluyor, "btn ilk alarda deitoku paras olarak deniz kabuk
lan kullanlmamtr. Hayvanlara ve nesnelere karlk kuma eritler
trampa edilerek balanmtr. Kuma parayd; birim iki kere seksen
damar geniliinde hurma aacyd. Bir koyun sekiz anlk hurma
aac ediyordu... Sonra sz ustas Yedinci Nommo nesnelerin deerini
deniz kabuklanyla belirledi."

ekil 7.1- XIX. yzylda Fomoza'daki


Tyal kabilesi yelerinin kulland gm
lek. 2500 sradan daha fazla deerli ta
ieren (kenarlarda ve ortann iki yann
da) bu gmlekler ou kez hayvan tica
retinde ya da kz alveriinde dei to
ku paras olarak kullanlyordu. Ayrca
gmlein sahibi bu sralan birer birer
skebiliyor, gnlk harcamalar sra
snda para olarak kullanabiliyordu.
New York, Chase Manhattan Bank Pa
ra Mzesi Koleksiyonu. Bk. Le Grand
Quid Illustr, s. 3999 Robert Laffont,
Paris, 1982.

Kolombncesi Orta Amerika'snda, bir ayrnt fark dnda ayn e


kilde i grlyordu. Mayalar da pamuk, kakao, yer sakz, yeim ta,
mlekler, ta, hatt elmas ve altn boncuklar kullanyorlard. Azteklerde ise, "kimi yiyecekler, mallar ya da nesneler, deer lt ve deitoku arac olarak kullanlyordu: kuachtli, kuma paras ve onun
kat olan "yk" (20 para); gerek "bozuk para" olan kakao ekirdei
nin ii ve onun kat xikuipilli, yani 8000 ekirdek ieren ya da ierdii
kabul edilen torba; T biiminde kk bakr baltalar; ii altnla doldu
rulmu ku teleinden borular" (J. Soustelle).
inde ayn iktisat tipi modern anlamda "para" kullanmndan nce
gelmitir. Balangta yiyeceklere ve mallara etalon olarak seilmi
ham maddeler ya da ok gerekli nesnelerle deer biilmitir: Hayvan
dileri ya da boynuzlar, baalar, kavklar, deriler, postlar... Sonra,
balangta tatan yaplrken Shang hanedan dneminden (M..
XVI.-XI. yzyl) itibaren tuntan yaplan silhlarn ve el letlerinin
(bak, krek...) deeri taban olarak benimsenmitir.
Bununla birlikte, bu tr yntemler cidd uygulama glkleri dou
ruyordu. Bundan tr, ticaret gelitike, madenler -ister ham kle bi
iminde olsun, ister lete, ss nesnelerine, silha dntrlm olsunticar anlamalarda giderek daha byk bir rol oynad ve sonunda alc
larn ve satclarn yeledii "deiim paras" haline geldi. eitli malla
rn deerleri bundan byle niceliksel olarak arlkla, her birinin u ya
da bu madene ilikin bir eit arlk-etalonla ilikisi kurularak biildi.
rnein Yahudilik tarihinin ilk peygamberler anda, "brahim Makpela'nn maarasn satn alnca, Efron'a drtyz ekel gm tartar" (Ya
ratl; XXIII, 16)1. Daha sonra Saul, babasnn eeklerini ararken, bir
"yalva'n yerine bavurur, danma creti olarak ona eyrek ekel gm
der {I, Samuel, IX, 8). Evlilik yasasnda da para cezalan {k; XXI, 32)
ve vergi ekel gmle belirlenir (k; XXX, 12-15)" (A. Negev).
Ayn ekilde, firavun a Msr'nda da yiyeceklere ve mallara n
celeri kle olarak, pul olarak verilen madenle (bakr, tun ve bazen
altm ya da gm) deer biilir, madenle deme yaplrd. Hesap, ar
l sonradan tartarak belirlenen klelerle ya da halkalarla da yap
lrd. Ama arlk etalonu bizim grammzla 91 grama denk olan deben'di. Baz ticar hesaplan kolaylatrmak iin ayn ekilde debenin
baz alt katlan da deer etalonu olarak kullanld. rnein, Eski im
paratorluk zamannda (M.. 2780-2280) 7,60 gram eden sht'm yerini
0,10 grama denk olan quite ya da debenin onda biri ald.

ekil 7.2- Zhou dneminde


in'de trampa birimi olarak
kullanlan tun "bak". M..
yaklak X. yzyl tarihli bir
para. Beijing Mzesi.

ekil 7.3- Eskiden Orta Kongo kabile


lerince deiim paras olarak kullan
lan mzrak ucu. Byle bir u, galiba,
bir evcil ku almay salyordu; be ya
da alts ise bir klenin fiyatna kar
lk geliyordu. Chase Manhattan Bank
Para Mzesi New York, Bk. Le Grand
Quid Illustr, s. 3998. Robert Laffont,
Paris, 1982.

Eski imparatorluk tarihli bir szleme bu arlk etalonlarndan bi


rini taban alarak nasl deer biildii konusunda bir fikir edinmemizi
salamaktadr. Bu szleme bir kle kiralamann bedelini belirliyor,
deerler tun sht olarak biiliyor:
8 torba tahl: deeri 5 sht;
6 kei: deeri 3 sht;
gm: deeri 5 sht;
Toplam: deeri 13 sht

Baka bir rnek: Tketim mallarna bavuru madeni olarak bakrla


birlikte deben olarak deer biilen Yeni imparatorluk tarihli bir hesap:
Hay'dan svari Nebsmen'e satlan:
1 kz, 120 bakr deben.

Karlnda alnan:
2 ya kp, 60 deben;

5 ince kumatan petemal, 2 5 deben;


1 gney keteninden giysi, 20 deben;
1 deri, 15 deben.

Bu rnek, eski zaman pazarlarnda tketim rnlerinin de nasl


maden gibi ticar deiim deeri olarak kabul edildiini pek iyi gsteri
yor. rnein, bu kze 120 bakr deben denmi; ama bu "bakr mikta
rnn" tek bir birimi bile madenden olumam, nk 60 deben 2 ya
kp olarak, 25 deben 5 ince kumatan petemal olarak... denmi.
Bununla birlikte burada, terimin asl anlamyla basit bir "trampa"
(ya da isterseniz basit bir "dorudan deitoku") deil, daha ok ger
ek bir ktisad dizge sz konusu. Bundan byle, maden etalonu saye
sinde, mallar artk alp verenlerin isteine ya da kabul edilmi, ou
kez keyf olan kullanmlara gre deil, "gerek fiyatlaryla" trampa
edilmektedir.
Mezopotamya'da Katna kral Iki-Addu'nm Ekallatim kral meDagan'a gnderdii, M.. yaklak 1800 tarihli, Mari kentinin kraliyet
arivlerinde bulunan bir mektup bize retici bir rnek sunar. Iki-Addu kendisinin gnderdii ok ok daha deerli iki ata karlk, "karde
inin" ona kck bir "miktar" kalay gndermi olmasm iten gele
rek eletirir:
Kardein ki-Addu yle (der).
Bunun aslnda sylenmemesi gerek! Ne var ki, imdi, yreimin ac
sn dindirmek iin ille de sylemek istiyorum...
Benden arzu ettiin iki at istemitin, ben de onlar sana yolladm.
Peki ya sen, sen bana (yalnz) yirmi minalk kalay gnderdin!
Senin benden (arzuladn) tamamen aldn tartmasz, deil mi?
Sen (ise) bana bu azck kalay gndermeye (cesaret ediyorsun)!..
(Bil ki) atlarn fiyat bizim Katna'da alt yz (ekel) gmtr. Ya
sen, sen bana yirmi minalk kalay gnderdin! Bir duyan olsa ne der?

Bugn gm ekelin o ada 3-4 minalk kalay ettiini bilince, bu


kzgnl daha kolayca anlyoruz.
Bununla birlikte, bu ilemlerde, deme birimi olarak, bizim anlad
mz anlamda "gm" kullanlmakta olduunu sanmayalm. Gerek
te szcn modern anlamyla bir "para" (sabit arl ve deeri dev
lete ait bir damga ve mhrle gvence altna alnm, ticar deitokua ynelik maden paras) sz konusu deildi. "Arl ve ayar yerin
de para" kavramnn ortaya kn (ola ki Lidyallarda) grmek iin

M.. I. bini beklemek gerekecektir. O zamana dek hukuksal anlama


larda ve szlemelerde gznne alnan mallarn ve etkinliklerin her
birinin fiyatnn ilikili olduu bir eit arlk-etalonunu, bir deer bi
rimini ie kartrmak sz konusuydu yalnzca. Bu ilkeden yola ka
rak, (nce kle olarak, halka olarak ya da eitli nesneler olarak veri
len, sonradan bu deer birimi tabannda tartlan) u ya da bu maden,
her durumda "cret", "para cezas" olarak ya da "deiim deeri" ola
rak kullanlabiliyordu.
Mallarn bu ekilde alnp satld Eskia pazarlarndan birini g
zmzde iyice canlandrmak iin, birka bin yl geri gidip, firavun M
sr'nda bir yerde duracak, G. Maspero'nun yapt u yeniden kurma
y izleyeceiz:
"O sabah evre kylerden kyller bitmez tkenmezcesine sra sra
geliyor, ok eski alarda onlarn kullanmna ayrlm bir yere yerle
iyorlard. Koyunlar, kular, keiler, byk boynuzlu kzler ortada
toplap alc bekliyordu. Bostanclar, balklar, ku ve ceylan avclar,
mlekiler, kk zanaatlar alt kenarlarda, evlerin nne meliyor, hasr kfeler iinde st ste ylm ya da alak masalar zerine
istif edilmi mallarn, sebzeleri, meyvalan, gece pimi ekmekleri ya
da rekleri, i ya da eitli biimlerde ilenmi etleri, kumalar, ko
kular, mcevherleri, gnlk yaamn gerekli gereksiz hereyini m
terilerin dikkatine sunuyorlard. Gerek iilere gerek kentsoylulara,
her zaman ak olan dkkanlardakinden ok daha hesapl olarak az
n ve gerecini salama frsat douyor, hepsi de bundan kendince ya
rarlanyordu.
"Alclar da yanlarnda kendi almalarnn rnlerini, yeni bir
let, ayakkab, hasr, merhem ya da likr anaklar, ayrca ou kez
kavk dizileri, bir deben2 arlnda bakr, gm, hatt altn halka
larla dolu bir kk kutu getirip, gereksindikleri eylerle bunlar
trampa etmeyi neriyorlard.
"ok byk bir hayvan ya da hatr sayl bir deeri olan nesneler
sz konusuysa, pazarlklar etin ve patrtl geiyordu: Yalnz fiyatta
indirim konusunda deil, fiyatn nasl oluturulaca konusunda da
uzlamak, fatura yerine de, bir boann ya da eein dengi olarak ya
taklarn, bastonlarn, baln, yan, kazmalarn, giysi paralarnn bu
lunduu gerek bir dkm karmak gerekiyordu.
"Kk ayrnt ticareti pek hesap gerektirmiyordu, o kadar da kar
mak deildi, iki kentsoylu ayn anda bir fellahn nnde durmular.3

ekil7.4- Eskiden Bat Afrika kylarn


daki zenci kle pazarlarnda para etalo
nu olarak kullanlan pirin kle. New
York, Chase Manahattan Bank Para
Mzesi koleksiyonu. Bk. Le Grand Qu
id Illustr, s. 3999. Paris, Robert Laffont, 1982.

lkinin cam ya da ok renkli, mineli toprak boncuktan iki kolye dn


da sermayesi kalmam gibi; kincisi tahta sapl yuvarlak bir yelpazeyi
ve alarn atei canlandrmak iin kulandklan gen biimli bir k
r sallayp duruyor.
"- te beeneceiniz bir kolye, diyor biri, tam size gre; teki:
"- te bir yelpaze ve bir krk.
" Bu arada, fellah bu ifte baskn karsnda hi aknla dme
den, yntemli alarak, incelemek zere kolyelerden birini sakin sa
kin eline alyor:
"- Ver bakaym da fiyat syleyeyim.
"Biri ok istiyor, teki ok az veriyor: dn dn stne, sonunda
uyuacak ve kolyenin ya da yelpazenin deerini karlayan soan say
sn ya da tahl leini bulacaklar.
"Biraz ilerde, mteri bir ift sandal karl koku almak istiyor ve
maln ok bilinli satyor:
te, diyor, bir ift salam ayakkab.
"Ama satcnn o ara ayakkab almaya niyeti yok, kk anaklar
na karlk bir sra kavk istiyor:
"- Bak birka damla srnce ne ho kokuyor diyor, inandrc bir ha
vayla.
" Bir kadn, iinde ola ki kendi yapt merhem bulunan iki kp melmi birinin burnuna tutuyor:
"- Kokusu seni itahlandrmad m?
"Bu topluluun arkasnda, iki adam bir bilezik ve bir paket olta i
nesi hakknda tartyor; bir kadn, elinde sepet, bir kolye satcsyla
pazarlk ediyor; bir bakas, nne konan bir baln fiyatnda indirim
yaptrmaya alyor.
"Maden karl deitoku sradan trampadan iki ya da ilem
fazlasn gerektirir. Debeni ve onun katlarn temsil eden halkalar ya

ekil 7.5- Eski imparatorluk Msr'na ait bir gmt resminde pazar sahneleri. V. ya da
VI. hanedan (Yaklak M.. XXV. yzyl). Sakkara yeralt mezarlnn kuzey ucundaki
(Abusir ile Sakkara arasnda) Feteka'nn mezarn ssleyen resim. Bk. K.R. Lepsius,
cilt. II, 96 (mezar no: 1). Bk. Porter and Moss, cilt III, blm I (s. 351).

da katlanm tabakalar her zaman uygun miktarda altn ya da gm


iermez ve ou kez ok hafiftir. Gerek deerlerini bimek iin onlar
her yeni anlamada tartmak gerekir; ilgili taraflar da ateli ateli tar
tmak iin bu gzel frsat karmazlar: On be dakika boyunca, terazi
iyi ilemiyor, tartm eksik yapld, yeniden tartmak gerek diye bar bar
bardktan sonra, didimekten bkp anlar, sonra da biribirini
hemen hemen tatmin etmi olarak ekip giderler. Zaman zaman ok
zek ya da kat birinin halkalarn sahtesini yapt, deerli
madenlere yakay ele vermeyecek lde deersiz maden kartrd
olur. Bir nesne karlnda diyelim sekiz debenlik saf altn aldm
sanan, oysa kendisine altn grnmnde, te biri gm olan sekiz
debenlik bir alam verilen namuslu satc farkna varmadan malnn
te birini bir anda kaybeder. Sahtecilik kaygs halk arasnda uzun
sre deben kullanmnn azalmasna neden olmu; pazarlarda doal
rnlerin ya da evde retilmi nesnelerin deitokuu yoluyla' alm
satm srp gitmitir."

Sonu olarak, (szcn modern anlam yla) deiim paras,


madenin kullamm kolay, eit arlkl kk kleler ya da paralar
halinde eritilip, "arl ve ayan tamd*" diye belge vermeye yetkili
klnm genel bir yetkenin damgasyla damgalanmas zerine ortaya
kmtr.
Bu ideal ticar deiim dizgesinin icad M.. VII. yzylda Yunanis
tan'a ve Anadolu'ya yerletirilir.4 Onu ilk kim akl etmitir? Kimileri
bu yeni dizgeyi Peloponnes'te, Argos kral Phidonun M.. 650'ye do
ru kendi kentine ve Aigina'ya getirdiim dnrler. Ama uzmanlann
ou bu icadn onurunu Asya Yunanistan'na (ya da Kk Asya'ya) ve
ola ki, Lidya'ya vermekte uyuurlar. Ne olursa olsun, tad birok
stnlkten tr, Yunanistan'da, Fenike'de, Roma'da ve ok sayda
baka halk arasnda ok abuk yaygnlamtr. Bundan sonras bam
baka bir ykdr.

1- Eski Ahit'te ekel bizim grammzla 11,4 grama denk olan bir arlk olarak belirlenmitir.
2- G. Maspero bugn daha doru okumayla yerini deben'e brakm olan tabnu terimini kullanyor.
3- Bundan sonra betimlenen kimi sahneler tpk basmn ekil 7.5'te greceiniz, Eski mparatorluk
tarihli bir Msr gmt resminden alnmtr.
4- inde bugnk anlamda "paramn bilinen ilk kullanm, yle grnyor ki, ayn dneme, M..
VII. ya da VI. yzyla (ya da Bat Zhulan hanedan dnemine) rastlyor.

A ^ I ' ; t
Ne olduysa o zaman oldu!
Tanr alak gnll bendenizin
o gnnn tamamen
tekiler gibi olmasn istemedi.
, O gn rencileri Georges Ifraha
yantlayamad u soruyu
sormulard;
Efendim, rakamlar nereden geliyor?
Sfn kim icat etti?
Gerekten,
nereden geliyordu rakamlar?
Bu allm simgeler
bize yle ak geliyordu "ki,
onlan bir tanrnn ya da
bir uygarlk kahramannn
eksiksiz bir armaan olarak
birdenbire ortaya km sanyorduk.
Byle balad Ifrahn serveni
ve 20 yllk bir almadan sonra
Fransada geen yl
, byk yanklar uyandran,
en ok satlan kitaplar arasna giren
"Rakamlarn Evrensel Tarihi
adl esiz bir yapt ortaya kt.
Bu kitab Trk okuruna sunarken,
rakamiann binlerce yllk serveninin
pek ok kiinin
- - ilgisini ekeceini umuyoruz.

ISBN 975-403-027-8
A.

Fiyatt

9 789754 030273

TL- (KDV DAHL)

Basl fiy a tn d a n farkl satlam az

You might also like