You are on page 1of 43

DESCARTES

YNTEM ZERNE KONUMA


Franszca'dan eviren ve aklamalar yazanlar:
Afar Timuin - Yksel Timuin

YNTEM ZERNE KONUMA


VE DESCARTES ZERNE BRKA SZ
Yntem zerine konuma, Descartes'n birinci dnem yaptlarndandr. 1618'den 1637'ye kadar
srm olan bu birinci dneminde, Descartes bir filozoftan ok bir bilim adamdr; dnya zerine,
insan zerine, insann evrendeki yeri zerine evrensel bir bilim gelitirmeye ynelir. 1637'den
sonrann Descartes' bir bilim adam olmaktan ok bir filozoftur ya da bir metafizikidir. Asl ad
Discours de la mthode, pour bien conduire la raison et chercher la vrit dans les sciences, plus la
dioptrique, les mtors et la gomtrie qui sont les essais de cette mthode (Usu iyi ynetmek ve
bilimlerde doruyu aramak iin yntem zerine konuma ve bu yntemin denemeleri olan dioptrik,
meteorlar ve geometri) olan bu kitabn bugn yalnzca alt blmlk Yntem zerine konuma blm
ilgi eker. Kitab olduka kalnlatran br blmler bugn iin yalnzca bilim tarihi uzmanlarnn
ilgisini ekebilir.
Yukarda yaptmz ayrm, bilim adam ve filozof ayrmn, Descartes iin derinletirmemek gerekir.
Descartes bilimlerin felsefeden kopmaya balad o dnemlerde almalarn srdren bilim
adamlarnn tersine, bilimi her zaman felsefi bir bak as iinde btnletirmeye zen gstermitir.
Descartes, pek belirgin bir biimde, ann bilim adamlarnn yalnzca teknik sorunlar erevesinde
snrlandn grecek, onlarn tuttuu yoldan daha deiik bir yol tutacaktr. Gene de 1618-1637
arasnda Descartes zellikle bilimsel konulara eilir. Onun bu konularda, zellikle fizyoloji alannda
ortaya koymu olduu bilgilerin bugnk bilgilerimiz karsnda pek bir anlam kalmadn
syleyebiliriz. zellikle Ortaa boyunca l kesmeyi yasaklayan kilise evreleri insan bedeninin
yapsn ve ilevlerini bilmek iin aba gsterenlerin gzn korkutmutu. Flaman anatomi uzman
Vesalius'un (1514-1564) bana gelenler bu basknn en belirgin tandr.
Hegel'in gerek bir deerbilirlikle "modern felsefenin kurucusu" dedii Descartes 31 Mart 1596'da
La Haye'de (Touraine) dodu. Rennes parlamentosunda danmanlk yapm olan babas Joachim
Descartes olduka zengin bir kiiydi. Annesi Jeanne Brochard onu dourduktan bir yl sonra bu

dnyaya gzlerini kapayvermiti. On yanda Cizvitlerin Collge Royale de la Flche okuluna giren
Descartes on sekiz yanda bu okuldan ayrld, iki yl sonra yani 1616'da Poitiers'de hukuk renimini
tamamlad. Askerlik mesleini seerek 1618'de Moritz von Nassau'nun, 1619'da Bavyera seicisinin,
1621'de Bocquoy kontunun ordularna girdi; bylece Almanya'y, svire'yi, talya'y, Hollanda'y,
Macaristan', Polonya'y dolat. 1627'de nl La Rochelle kuatmasna katld. 1628'de Hollanda'ya
ekildi ve kendini felsefeye adad. Hollanda'nn Francher, Amsterdam, Deventer, Utrecht, Leiden,
Endegeest, Egmond ve zellikle Alkmaar gibi kentlerinde dingin bir yaam srd. Bu arada kez
Fransa'ya gitti. 1649'da sve kraliesi Kristina onu yanna ard. Sarayda byk ilgi gren, bu
arada bir de bale yazan filozofun gsz bedeni sve'in souklarna dayanamad. Descartes 1650'de
Stockholm'de zatrreeden ld.
Descartes'n dnce yaamnda en ok etkili olmu olan kii nl bilim adam Isaac Beeckman'dr.
ki dnce adam 1618'de karlatlar. Descartes kendisinden sekiz ya byk olan bu kiiye byk
bir saygyla baland. Isaac Beeckman, Caen niversitesi'nden nl bir tp doktoruydu; matematikle
ilgileniyor, matematik-fizik alannda nemli almalar yapyordu. Descartes ilk incelemesi
Compendium musicae'yi (Mzik zeti) Isaac Beeckman iin yazmtr. "Mziin konusu sestir, amac
hoa gitmek ve bizde eitli tutkular uyandrmaktr" diye balayan bu incelemenin bugn iin byk
bir nemi yoktur. Ancak Descartes'n Beeckman'la dostluu Beeckman'n lmne (1637) kadar
srmtr. Descartes'n Beeckman'a yazd mektuplar her satrnda sarslmaz bir dostluun
inceliklerini yanstr. rnein Descartes 26 Ocak 1619 tarihli mektubunda yle der: "Mektubunuzu
aldm, bekliyordum zaten. Ona gz atar atmaz mzikle ilgili notlar grnce iim sevinle doldu: beni
unutmadnz daha nasl gsterecektiniz? Bir ey daha bekliyordum, o benim iin daha nemliydi: ne
yaptnz, ne yapyorsunuz, salnz nasl? nann bana, yalnzca bilimi dnyor deilim, sizi de
dnyorum; yalnzca dncelerinizi deil, dnceleriniz ok nemli ama, btn bir insan olarak
sizi dnyorum."
Descartes, ulusal dillerin Avrupa'da yeni yeni kendini bulduu bir yzylda baz yaptlarn Latince,
baz yaptlarn Franszca yazmtr. lk incelemeleri Compendium musicae (1618) ve Regulae ad
directionem ingenii (Usun ynetimi iin kurallar) (1631) adlarndan da anlalaca gibi Latince
yazlmtr. Discorus de la mthode (Yntem zerine konuma) Franszca yazlmtr ve 8 ubat
1637'de Leyden'de Jean Maire yayn olarak kmtr, filozofun baslan ilk yaptdr. Kitabn Latince
evirisi 1644'te yaymland, eviriyi Descartes baslmadan nce gzden geirdi (yaymcs L.
Elzevier). Yntem zerine konuma btnsel bir yap ortaya koymaz, her blm ayr bir konuyu iler.
Blmler arasnda balant bulunmad gibi, baz dnce tutarszlklar da grlr. rnein birinci
blmde neredeyse tmyle mahkm edilen Stoa felsefesi nc blmde benimsenir. Kitap ayr
ayr makalelerden olumu gibidir, belki de bu makaleler ok deiik zamanlarda yazlmtr. Bu
paral kitabn en nemli yan Descartes'n dncesindeki geliimle ilgili tarihsel izgiyi ortaya
koyuyor olmasdr.
Descartes'n bir baka nemli kitab Meditationes ilk olarak 1641 ve 1642'de Latince yaymland.
1641'de yaplan birinci bask Paris'te Michel Soly yaynevinin basksdr: Renati Descartes,
Meditationes de prima philosophia (Ren Descartes, lk felsefe zerine dnceler). Kitaba alt

blmlk eletiriler toplam ve bu eletirilere Descartes'n verdii yantlar eklenmiti. 1642 basks
Amsterdam'da L.Elzevier Yaynevince yaymland, bu baskya yalnzca birinci eletiri eklenmiti.
Kitabn Franszca evirisi 1647'de Paris'te Veuve Jean Camusat ve Pierre le Petit'de Mditations
mtaphysique de Ren Descartes (Ren Descartes'n metafizik dnceleri) kt. eviriyi Luynes
Dk yapmt ve birinci, ikinci, nc, drdnc, altnc eletirilerin evirileri de kitaba
eklenmiti. eviriyi Descartes batan sona gzden geirmitir. Beinci eletirinin yerine Descartes'n
bir aklamas konulmutur.
LesPrincipes de la philosophie (Felsefenin ilkeleri) ilkin L. Elzevier'de 1644'te yaymland, Latince
olarak kt: Renati Descartes, Principia philosophiae (Ren Descartes, Felsefenin lkeleri). Yaptn
Franszca evirisini rahip Picot yapmtr, eviriyi Descartes gzden geirmitir. Yapt 1647'de
Paris'de Henri Le Gras'da kt. Felsefenin lkeleri Descartes'n daha nceki felsefe almalarnn
geni bir zeti gibidir ya da daha nceki almalaryla ilgili geni ereveli bir aklamadr. 1649'da
Les Passions de l'me (Ruhun Tutkular) Hollanda'da basld. Yapt sve kraliesi Kristina'ya
yollanmt. Descartes bu kitabnda tutkular ad altnda insan ruhsallnn eitli olgularn
incelemitir. Ruhun Tutkular bir ruhbilim aratrmasdr, ayn zamanda ahlak konularyla pek
ilgilenmeyen Descartes'n insan ruhsallndan giderek gelitirdii bir ahlak aratrmasdr. Filozofun
salnda baslm olan yaptlar bunlardr.
imdi filozofun lmnden sonra baslm olan yaptlarn grelim. Daha nce adn andmz
Compendium Musicae 1650'de Amsterdam'da kt. 1662'de Leiden'de Trait de l'homme'un (nsan
ncelemesi) Latince bir evirisi yaymland. 1664'te Jacques Le Gras Le Monde de M.Descartes ou le
trait de la lumire'i (Bay Descartes'n dnyas ya da k incelemesi) yaymlad. 1657'de Charles
Angot Lettres de M. Descartes' (Bay Descartes'n mektuplar) kard. 1659'da mektuplardan bir cilt
daha kt. 1664'de L'Homme de Ren Descartes (Ren Descartes'n nsan), bir de Trait de le
formation de foetus (Ceninin oluumu zerine inceleme) kt. Descartes'n daha nce adn andmz
ok nemli ve bitmemi yapt Regulae ad directionem ingenii (Usun ynetimi iin kurallar) gn
na kmakta ge kalm, bu arada elyazmalar yitip gitmiti. 1648'de yaplan Flamanca baslan bir
kopyadan yararlanlmtr. Regulae'nin Latince basks 1701'de kt. Bu kitapta yntemle ilgili pek
ok sorun ele alnr, ancak yalnzca yntemin uygulamal yanyla ilgilenilir, kkl bir yntem
aratrmasna gidilmez. Kitapta on ikier kural ieren blm olacaktr. Ne var ki filozof ilk on
sekiz kural incelemi, onlar izleyen kural bildirmi ama incelememi, kalanna hi
dokunmamtr.
Descartes felsefesi skolastik felsefeye kkten bir kartl ierir, bir tr kar-skolastik'dir. Bacon
(1561-1626) ve Descartes bize yeni dncenin temellerini sunarlar. Bu yzden Leibniz,
skolastiklere Descartes kadar kat bakmasa da Descartes' u szlerle yceltir, onun yeni dnce iin
nemini u szlerle belirtir: "Hep sylerim, Descartes' dnce doru bilgiye gei yeridir, bu
yerden gemeden doru bilgiye varmak zordur." Leibniz skolastikleri u szlerle savunur: "Ama onlar
bizim yeni filozoflar topluluunun sand gibi ne ylesine dorularn uzandadrlar, ne de ylesine
gln durumdadrlar." Leibniz'e gre skolastiin kllerini kartrrsak derinde bir yerlerde nice
deerli maden bulabiliriz.

Descartes felsefesinin temelindeki sorun felsefenin en eski sorunudur: deienle, akp gidenle
deimez olann kartldr. Buna gre ruhsal olanla maddesel olan birbirinden ayrmak gerekir.
Ruhsal olan ya da tanrsal olan kalcy, mekanik bir dzende varolan maddesel eyler de geiciyi
belirler. Descartes'n yzyl bir mekanikilik yzyldr, ancak bu arada Tanr'nn varln da gzden
karmamak gerekir. Bu yzyl ayn zamanda matematiin ne kt bir yzyldr. Descartes bir
bilgin ya da bilim adam olarak bu dnyay, metafiziki olarak da akn dnyay ve akn dnyayla bu
dnya ilikisini ele alr. Galileo Galilei (1564-1642) iki ayr bilimi yani fizikle matematii
evlendirmi ya da matematik-fizii kurmu, bylece ada bilim kavraynn olumasnda ilk byk
adm atmt, bir baka deyile ada greli ve lmeci bilim kavraynn temellerini atmt.
Descartes da mekaniki fizyolojinin ve fizyolojik ruhbilimin kurucusu oldu, bu arada biyoloji
alannda belirlenimci bir bak gelitirdi, cebir iaretlerini basitletirdi ve analitik geometriyi
temellendirdi.
Metafiziki ya da filozof Descartes, felsefesini bir ngryle birden bire kurmak gibi bir yol tutmay
dnmeden, ilkelerini araya araya, yava yava belirledi ve bu araynn yksn yazmaktan geri
durmad. Saduyu diye de adlandrd usun, dnyann en iyi paylatrlm eyi olduunu sylerken
hristiyan felsefesinin bak asyla tersleiyordu. rnein Aziz Augustinus, zihnimizde kukuyu
gerektirmeyecek biimde hazr bulduumuz tanrsal kaynakl bilginin hepimizde eit olamayacan
benimsiyordu. Descartes bu dinci grn karsna yle kar: "Doru yarglama ve doruyu
yanltan ayrma gc, saduyu ya da us diye adlandrlan g, doal olarak btn insanlarda eittir."
Kiinin dnce yolunda verimli sonular alamamasnn tek nedeni usunu iyi kullanamyor olmaktan
baka bir ey olamazd.
Yava ilerlemek, kukuyu elden brakmamak Descartes yntemin temelini oluturur. Baz eski
filozoflarn, zellikle Pyrrhon'un (M.. 365-275) doru bilginin varln yadsyan olumsuz
kukuculuu Bacon'da ve Descartes'da olumlu kukuya dnecektir. Olumsuz kukucu, bilginin
evrenselliini yadsyarak ie balar. Yenian kukucular yle dnecektir: ancak kukuyla yola
karsak doru bilgiye ulaabiliriz, kesinliklerden yola kmak yanlmay gze almak demektir.
Descartes'da doru bilginin balca kayna apaklktr. Filozofun yntemi kukuculuk temeline
dayanr, onun kukusu yntemli kukudur: doruyu elde etmek iin kukulanmak bir zorunluluktur. Her
eyden kukulanabilirim, ancak kukulanamayacam bir ey vardr, o da kukulanan ben'in
kendisidir. Aziz Augustinus kukuyu ortadan kaldrmak iin "kukulanyorsam varm" demiti.
Descartes da her eyden kukulana kukulana "cogito ergo sum"a yani "dnyorum yleyse varm"a
ular.
Descartes felsefesi ncelikle bir yntem felsefesidir. Eski filozoflar yntemli olma ya da en azndan
tutarl dnme abas iinde yntem sorununu enine boyuna tartmamlard. Yntem sorununun
tartlmas Bacon ve Descartes'la balar. Bacon Aristoteles'in Organon'unu dnerek Novum
organum'u yazmt. Descartes pekok almasnda yntem sorununa arlk verir. Yntem sorunu
nemlidir, nk eski filozoflarn sandnn tersine salt ussallkla her sorunu zmemiz olas

deildir, usu ussal yntemlerle donatmak gerekir, ussal etkinlik her zaman yntemle desteklenmelidir.
Yani mantk yntem deildir ya da yntemi vermez, Descartes yntemin temel kural apak
olmayan hibir eyi doru diye almamaktadr. Bir baka kural btnn iinde temel olan ya da en
basit olan bulmak, o en basit olandan bileie doru ilerlemektir. Bu bak as filozofun
matematie olan ar ballyla ilgilidir. Descartes'n yntemi matematik yntemdir demek gene de
doru olmaz, ancak onun ynteminde matematiksel kavrayn byk bir yer tuttuunu syleyebiliriz.
Descartes cogito deneyinde ortaya koyduu ben kavrayndan giderek metafiziini temellendirir; bu
bak elbette hristiyanc bak asna ters der. Hristiyanc bak as Tanr kavramn hibir
kuku duymadan en baa yerletirir ve Tanr'dan bene ular. Oysa Descartes Tanr'y bende
bulmutur. Tanr'ya benden giderek ulamtr. Burjuva dnce dizgesinin egemen olmaya balad
ve ben kavramnn ne kt bir dnemde Descartes'n beni baa koymas elbette bugn bizim iin
yadrgatc deildir ama o zaman iin ok yenidir. Bylece Descartes, benden giderek, dnyay
zgrce yaratan Tanr fikrine ular ve ondan, onun varlndan maddesel dnyay tretir. Bylece
balangta belirttiimiz kartlk, ruhsal tz ve maddesel tz kartl bir uzlatrmayla, iki tzn
yanyana ya da altl stl koyulmasyla alm olur. Bylece uzamda ve zamanda yer kaplamayan
tzden devingen ve uzaml tze az ok yumuak bir gei yaplm olur (daha yumuak bir gei
Leibniz'de olduu gibi heptanrcla yakn bir bak ya da Spinoza'da olduu gibi dorudan doruya
heptanrc bir bak gerektirecektir).
Descartes maddede tam bir mekaniklik bulur, maddesel olgularn tmn devinimle aklar.
Devingen olan uzamda olandr, yer kaplayandr. Dnceyle ruh ayn eydir ve "nsan ruhu tanrsal
bir eylere sahiptir." nsanda ruh ya da dnsel olan, bedenle birlemitir. Bu birleme kozalaks
bez'de gerekleir. Aristotelesi bir anlayla skolastikler ruhu beden iin bir "biim" saymlard.
Descartes ruhla maddeyi ya da bedeni iki ayr tz olarak belirlemi, her ikisini insan varlnda
kesinlikle birbirinden ayrmtr. Ancak, Descartes'a gre hibir ey, "ruhun zerinde onunla ilikili
olan beden kadar etkide bulunamaz." Ruhta tutku ya da edilim olan ey bedende edimdir. Descartes,
Ruhun tutkular'nda "Ruh bedenin tm paralaryla ayrlmaz bir biimde birlemitir" der. Demek ki
tutkular ruhta gerekleirler ama onlarn kayna bedendir, bedendedir. "yelerin scakl ve
devinimi bedenden, dnceler ruhtan gelirler."
Her felsefe gibi Descartes felsefesi de ann bilincini belli bir adan iselletirir. Onda XVII.
yzyl bilim ve felsefe dnyasnn temel kavraylar belirginleir. Descartes, skolastikleri
aratrmadan bildiren dnrler olarak belirlerken birok belirlemelerini salt gzlem ve ussal
karm zerine kurarak pek ok yanlgya dmtr. Bu onun zayfl deil, felsefenin ve bilimin
yazgsdr: kimse bilimde ve felsefede her eyi son aklamalarna gtrebilecek kadar ngrl
deildir; bilim ve felsefe yapmak yanla dmek zgrln kullanabilmekle olasdr. Bilim adam
Descartes havada dolaan tozlar hava atomlar yerine alabiliyor, fizyolojik aklamalarnda temelsiz
yarglar ne srebiliyordu, daha neler neler... Dncenin kanlmaz yazgsdr bu, filozof
araylarnda yrekli olmak zorundadr. "Kepler yldzlarn arkasna onlar yrngesinde gtren bir
melek yerletiriyor, gelgit olayn 'nemli yldzlarn erdemi'yle aklyordu. Galilei 'boluun gc'
kavrayn koruyor, sonusal nedenlerin varln neriyordu. Descartes bu metafizik kavramlar

bilimden kesinlikle uzaklatrmt. O, byk bir yreklilikle, tm doa olgularn yalnzca mekaniin
ve geometrinin aydnlk yasalaryla aklamaya alt. Elbette bilimi metafizikten kesinlikle
ayrmyordu, nk metafizikte tmden gelimin k noktasn buluyordu. Ama baa metafizii
koyarken zellikle bilimin nesnel deerini korumaya alyordu." (L. Debricon).
Elinizdeki eviri Yntem zerine konuma'nn ilk evirisi deil. Descartes'n br kitaplarn olduu
gibi bu kitabn da daha nce Mehmet Karasan evirmiti. Bizim elimizde evirinin 1962 tarihli
ikinci basks var. Karasan evirisi dil asndan olduka eskidir, yalnzca szckler deil anlatm da
bugnk dilimize uzak dmektedir. Buna gre bu eviriyi eski szcklerin yerine yenilerini koyarak
anlamak da pek kolay deildir. Bu sylediklerimiz elbette toplumsal dnmlerle gelen dil
deiiklikleriyle ilgilidir, yoksa Karasan evirisinin uyarl bir eviri olduu tartma gtrmez. Bir
kitap daha nce evrilmise, o eviriden yararlanmak yeni eviriciler iin bir zorunluluktur. Biz de
Karasan evirisinden yeterince yararlandk, diyebilirim ki bu eviri olmasayd baz eyleri yanl
anlayabilirdik. Bu sylediklerimizden batan sona Karasan evirisini izlediimiz gibi bir anlam
karlmas yanl olur. eviriyi yaparken Karasan'la uyumadmz ok nokta oldu. Bu da eviri
denilen iin nasl g bir i olduunu gsteriyor.
Bu tr temel kitaplarn bir ya da iki evirisinin deil birok evirisinin olmas gerekir. Her eviri
zgn yapta ayr bir yaklam olacaktr. O koullarda deiik metinlerden giderek z yakalamak
daha kolaydr. Ancak dnce dnyamzn koullar byle bir zenginlii yazk ki olas klmyor
bugn. Temel kitaplarn elimizde bir ya da iki evirisi varsa bu da az ey deil. nk bu tr kitaplar
ancak uzmannn evirmesi gereken kitaplardr. Bir filozofu yakndan tanmyorsanz onun terimlerini
yanl aktarabilirsiniz. Asl glk Descartes'n anlatmndan ya da dilinden geliyordu, bu da XVII.
yzylda Franszca'nn henz bugnk yapsna kavumam olmasyla ilgilidir. Avrupa'da ulusal
dillerin aa yukar bir yzyldr olumaya balad bir dnemin yazar olarak Descartes elbette
bugnk Franszca'dan olduka uzak bir Franszca'yla yazacakt. XVIII. yzyln felsefe kitaplar bile
bize bu anlamda byk glkler karr. Bugnk anlatm, Franszcada ancak XIX. yzylda
olumaya balamtr.
Descartes'n anlatm biimi, zellikle noktal virgllerle balanan cmleciklerin oluturduu uzun
cmleleri okuyucuya zaman zaman glk karabilecektir. Ancak bu gln Descartes
dncesiyle ilgili olmadn, Descartes dncesinin bir zellii olmadn rahata syleyebiliriz.
Descartes "Zor eylerin daha gzel olduuna inanmak lmllerin ortak yanldr" diyecek kadar,
"Yntemden kesin ve kolay kurallar anlyorum" basitten, yalndan, apaktan yana bir filozoftur, o
her zaman yazdklarnn bir roman gibi kolay anlalmasn istemitir. Dil zorluu dnda Descartes
dncesinin herhangi bir zorluu yoktur. Yntem zerine konuma Descartes dncesinin tarihsel
geliimini ortaya koyan bir kitap olmakla bir tr romandr zaten, bu arada bir arayn belgesidir:
Descartes felsefesinin oluumu o zamanlar henz tamamlanmamtr. Ancak bu yaptta Descartes
felsefesinin gelecekteki gelimeleri birer taslak olarak yer almaktadr. En nemlisi de kitabn bize
nerdii yntem kavraynn henz ok taze oluudur: yzyldr bizler zellikle yntem asndan
Descartes bir kavray temel alyoruz. Nasl Descartes'dan gemeden ada dnceyi kavramak
olas deilse, Yntem zerine konumadan gemeden de Descartes' kavramak olas deildir.

Afar Timuin
stanbul, Eyll 1998
YNTEM ZERNE KONUMA
USUNU Y KULLANMAK VE BLMLERDE DORUYU ARATIRMAK N
Bu konuma tm bir defada okunmak iin ok uzun grlrse alt blme ayrlabilir. Birincide
bilimlerle ilgili eitli belirlemeler, ikincide yazarn arad yntemin balca kurallar, ncde bu
yntemden kard ahlak kurallarndan bazlar, drdncde metafiziinin temellerini oluturan
Tanr'nn ve insan ruhunun varln kantlamasn salayan nedenler, beincide fizikle ilgili olarak
aratrd sorunlarn dzeni ve zellikle yrein deviniminin ve hekimlikle ilgili baz baka
glklerin aklamas, sonra da ruhumuzla hayvanlarn ruhu arasndaki ayrm ve sonuncuda doann
aratrlmasnda imdikinden daha ileri gitmek iin gerekli olduuna inand eyler ve bu konumay
hangi nedenlerle yazd bulunacaktr. (1)
BRNC BLM
Saduyu dnyann en iyi paylalm eyidir: nk her kii ondan ok iyi pay alm olduunu
dnr, her eyden ok g honut olanlar bile kendilerinde bulunan saduyudan daha ounu
istemeye alk deildirler. Bu konuda herkesin yanlmas olas deildir: ama bu daha ok aslnda
saduyu ya da us denilen iyi yarglama ve doruyla yanl ayrt edebilme gcnn doal olarak tm
insanlarda eit olduuna tanklk eder; bylece grlerimizdeki eitlilik kimilerinin brlerinden
daha ussal olmasndan gelmez, dncemizi deiik yollardan gtryor ve ayn eyleri dnmyor
olmamzdan gelir. nk iyi bir zihne sahip olmak yetmez, nemli olan onu iyi kullanmaktr. En
byk ruhlar en byk erdemlere olduu kadar en byk ktlklere yatkndrlar; ancak ok yava
yryenler her zaman doru yolu izliyorlarsa koanlardan ve doru yoldan uzaklaanlardan daha ok
ilerleyebilirler.
Kendi payma ben zihnimin bakalarnn zihninden daha yetkin olabileceini dnmedim, hatta ok
zaman dncem bakalarnnki kadar keskin, imgelemim bakalarnnki kadar ak ve seik, belleim
bakalarnnki kadar geni ve aydnlk olsun istedim. Zihnin yetkinliini salayan daha baka
nitelikler bilmiyorum; nk usun ya da saduyunun bizi insan klan ve hayvanlardan ayran tek ey
olduu kadar onun tmyle her kiide varolduuna inanmak ve bu yolda ayn tr'n bireylerinin
biim'leri ya da doalar arasnda deil, ancak raslant'lar (2) arasnda okluk ve azlk bulunduunu
syleyen filozoflarn ortak grn izlemek istiyorum.
Ama genliimden beri beni bir takm belirlemelere ve kurallara ulatran baz yollar zerinde

bulunmu olmakla ok ansl olduumu dndm sylemekten ekinmeyeceim; bu


belirlemelerden ve kurallardan giderek bir yntem oluturdum ve onunla bilgimin dzeyini artrmann
ve onu, zihnimin sradanlnn ve yaammn ksalnn ulamama elverdii en yksek noktaya,
yava yava ykseltmenin yolunu buldum sanrm. nk bu yntemin meyvelerini oktan topladm,
yle ki kendi zerime verdiim yarglarda kendine gven dorultusunda olmaktan ok gvensizlikten
yana olmaya almama karn, tm insanlarn eitli eylemlerine ve giriimlerine filozof gzyle
baktmda bana bo ve yararsz grnmeyen hemen hemen hibir ey grmedim; dorunun
aratrlmasnda yapm olduumu dndm ilerlemeden son derece honut olmaktan ve gelecek
iin bu gibi umutlar beslemekten geri kalmyorum, yle ki insan adna yarar insanlarn (3) uralar
arasnda tam tamna iyi ve nemli olann benim setiim ey olduuna inanmaktan ekinmiyorum.
Bununla birlikte yanlm olabilirim, altn ve elmas diye aldm belki de yalnzca biraz bakr ve
camdr. Bizi ilgilendiren eylerde yanlmaya ne kadar yatkn olduumuzu ve dostlarmzn yarglar
bizden yana olduunda da bu yarglarn ne kadar kuku gtrr olmas gerektiini biliyorum. Ama bu
konumada her kii yarglayabilsin diye hangi yollar izlediimi ve yaamm bir tablo gibi
gstermekten ve bylece ortak sylentilerden benimle ilgili edinilen grleri renmekten honut
olacam; bu, kendimi renmemin yeni bir arac olacak, onu da yararlanma alkanlnda olduum
aralara ekleyeceim.
Bylece amacm burada her kiinin usunu iyi kullanmas iin izlemesi gereken yntemi retmek
deil, ama yalnzca benimkini hangi biimde kullanmaya altm gstermektir. tler vermeye
kalkanlar t vermeye kalktklar kiilerden daha usta olduklarn sanyor olmallar; en kk
baarszlklarnda eletirilesi olan onlardr. Ama iinde yknlebilecek birka rnek, belki de
izlememekte hakl olacaklar baz baka eyler bulacaklar bu yazy, yalnzca bir yk gibi ya da
dilerseniz masal gibi sunmakla, kimseye zararl olmakszn kimilerine yararl olacan ve herkesin
ak yrekliliime teekkr edeceini umarm.
ocukluumdan beri bilimlerle beslenmitim; onlarla, yaama yararl olan tmyle aydnlk ve
gvenlik bir bilginin kazanlabileceine inandrldm iin, onlar renmeye son derece istekliydim.
Ama tm dersleri tamamlayp alld zere bilginler arasna alnnca tmyle gr deitirdim.
nk kendimi ylesine kuku ve yanlgyla sarlm buluyordum ki renmeye abalamaktan
kazancm ancak giderek bilgisizliimi ortaya karyor olmamd gibi grnyordu bana. Bununla
birlikte Avrupa'nn en nl okullarndan birindeydim, dnyann herhangi bir yerinde bilgin insanlar
varsa o insanlarn burada olduunu dnyordum. Orada bakalarnn rendii her eyi
renmitim; yine de bize retilen bilimler bana yeterli grnmediinden en ilgin ve en az bulunur
bilimleri (4) inceleyen tm kitaplar elime getike okumutum. Bununla birlikte bakalarnn benimle
ilgili yarglarn biliyordum ve okul arkadalarmdan bazlar hocalarmzn yerini doldurmak iin
ngrlm olsalar da beni onlardan aa deerlendirdiklerini hi dnmyordum. Sonunda
yzylmz bana nceki yzyllarda olduu kadar verimli ve iyi zihinlerle dolu grnyordu. Bu da
tm br yzyllar yarglama ve dnyada bana nceden umut ettirildii gibi hibir reti olmadn
dnme zgrln veriyordu.

Bununla birlikte okullarda yaplan uygulamalar beenmekten geri kalmyordum. Orada retilen
dillerin eski kitaplarn kavranlmas iin gerekli olduklarn, masallardaki inceliin zihinleri atn,
tarihin anlmaya deer eylemlerinin zihni gelitirdiini ve istekle okunduklarnda yargnn olumasna
yardmc olduklarn, tm iyi kitaplarn okunmasnn onlarn yazarlar olan gemi yzyllarn en
onurlu insanlaryla bir konuma, dncelerinin en iyilerini ortaya koyduklar dzenlenmi bir
konuma gibi olduunu, gzel konumann esiz gleri ve gzellikleri bulunduunu, iirin ok ekici
incelikleri ve holuklar olduunu, matematiklerin ok ince bulular olduunu ve bunlarn merakllar
honut etmekte olduu kadar tm sanatlar kolaylatrmakta ve insanlarn emeini azaltmakta da ok
yararl olabildiini, grenekleri inceleyen yazlarn erdem iin ok yararl olan birok bilgi ve birok
esin ierdiini, dinbilimin cennete gitmeyi rettiini, felsefenin her eyden sz edebilme arac
olduunu ve daha az bilenlerde hayranlk yaratmay saladn, hukukun, hekimliin ve br
bilimlerin onlarla uraanlara onurlar ve zenginlikler getirdiini ve sonunda tmn hatta en bo ve
en karlksz olanlarn gerek deerleriyle tanmak ve onlarn bizi yanltmalarndan kanmak iin
incelemek gerektiini biliyordum.
Ama dillere, hatta eski kitaplar okumaya, onlarn tarihlerine ve masallarna yeterince zaman ayrm
olduuma inanyordum. nk br yzyllarn yazarlaryla konumak hemen hemen yolculuk
yapmakla ayn eydir. Greneklerimizi daha salkl yarglayabilmemiz iin ve hibir ey grmemi
olanlarn yapageldii gibi bizim alkanlklarmza ters den her eyin gln ve usd olduunu
dnmememiz iin eitli halklarn grenekleriyle ilgili bir eyler bilmek iyidir. Ama yolculukta ok
zaman harcadmzda kendi lkemize yabanc deriz, gemi yzyllarda olup biten eylere ok ilgi
duyduumuzda doal olarak bu yzylda olup biten eyleri iyi bilemeyiz. stelik masallar hi de yle
olmayan birok olay olas gibi dndrr; en doru tarihler bile okunmaya daha deer klmak iin
olgularn deerini deitirmeseler ya da artrmasalar da hemen her zaman en azndan onlarn en
sradan ve en az bilinir olanlarn dlarlar: bu yzden geriye kalanlar olduu gibi grnmez ve
onlardan kardklar rneklerle greneklerini dzenleyenler romanlarmzn kahramanlarnn
garipliklerine derler ve glerini aan amalar ortaya koyarlar.
Gzel konumay ok nemsiyordum ve iire tutkundum; ama her ikisinin de aratrmann meyvalar
olmaktan ok ruhun armaanlar olduklarn dnyordum. Usavurmalar en gl olanlar ve
dncelerini aydnlk ve kolay kavranlr klmak iin en iyi dzenleyenler yalnzca kaba Breton
dilini konusalar da, gzel konumay hi renmemi olsalar da nerdikleri eyi her zaman en iyi
biimde kantlayabilirler. En ho bulular ortaya koyanlar, bu bulular en ssl ve en tatl bir
biimde anlatmay bilenler, iir sanatndan hi haberli olmasalar da en iyi airler olacaklardr.
Nedenlerinin kesinlii ve apakl yznden zellikle matematiklere hayrandm; ama henz onlarn
tam olarak ne ie yaradn bilmiyordum, ancak mekanik sanatlara yararl olduklarn dnerek (5)
bu kadar kesin ve salam temeller zerinde daha yksek bir yap kurulmam olmasna ayordum.
yle ki, tersine, grenekleri inceleyen eski pagan yazlarn yalnzca kum ve amur zerine kurulmu
ok ince ve ok grkemli saraylarla karlatryordum. Onlar erdemleri ok yceltirler ve dnyadaki
her eyin zerinde deerli gsterirler ama onlar tantmak iin yeterli retim yapmazlar ve ok defa
bu kadar ok gzel andklar ey bir duyarszlktan, bir gururdan, bir umutsuzluktan, bir anababa

ldrmekten baka bir ey deildir. (6)


Dinbilimimize sayg, gsteriyordum ve herhangi biri kadar cennete gitme hakkn istiyordum; ama ok
gvenli eyler renmi olarak, yolun daha bilgisiz olanlara daha bilgili olanlardan daha az ak
olmadn ve bizi oraya gtren tanrsal kaynakl dorularn kavraymz atn bilerek, onlar
usavurmalarmn zayflna brakmaya cesaret edemezdim; dnyordum ki onlar incelemeye
girimek ve bunu baarmak iin Tanr'nn olaanst baz yardmlarna sahip olmak ve insandan daha
ok bir ey olmak gerekiyordu.
Yzyllardr yaam olan en stn zihinlerce ilenmi olmasna karn felsefede hemen hemen
tartlr olmayan ve bu nedenle kuku gtrr olmayan hibir eyin bulunmadn ve bakalarndan
daha iyi eyler baarmay ummam iin yeterli zgvene sahip olmadm grerek felsefe iin hibir
ey sylemeyeceim; bylece ayn konuda bilgin insanlarca savunulan, birden ounun doru
olmamas gereken eitli grlerin varolduunu dnerek, olas olmaktan teye gemeyen her eyi
yanl diye belirliyordum.
Sonra br bilimlere gelince, onlar ilkelerini felsefeden aldklarndan, ok kesin olmayan temeller
zerine salam olan hibir eyin kurulmu olamayaca yargsna varyordum. Onlarn szverdii
onur da kazan da onlar renmeye ynelmem iin yeterli deildi; nk Tanr'ya kr, yazgm
kolaylatrmak iin beni bilimden bir meslek edinmeye zorlayacak koullarda duymuyordum kendimi;
her ne kadar kinikler gibi n hor grmeyi meslek durumuna getirmediysem de, sahte unvanlarla elde
edebilmeyi umacam onura da nem vermiyordum. Sonunda kt retilere gelince, ne bir
simyacnn verdii szlerle, ne bir astroloun kehanetleriyle, ne bir bycnn aldatmacalaryla, ne
de bildiinden ounu bilmeyi meslek edinenlerden birinin dzenleriyle ya da vnmeleriyle
aldanmayacak kadar onlarn deerini yeterince bildiimi dnyordum. (7)
Bu nedenle, yam retmenlerime bamllktan kmama elverir olunca bilimsel aratrmalar
tmyle braktm. Kendimde ya da dnyann koca kitabnda bulunabilecek olandan daha baka bir
bilim aramamaya karar vererek genliimin geri kalann yolculuk yaparak, saraylar ve ordular
grerek, eitli miza ve koullarda insanlarla grerek, eitli deneyimler kazanarak, yazgnn bana
sunduu raslantlarda kendi kendimi snayarak ve her yerde kendini sunan eyler zerine onlardan
baz yararl sonular karabilmek iin dnerek geirdim. nk bana yle geliyordu ki her kiinin
kendisini ilgilendiren ve kii yanl yarg verdiinde sonucun hemen onu cezalandraca ilerle ilgili
olarak ortaya koyaca usavurmalarda, odasnda alarak hibir sonu getirmeyen kurgulamalar
yapan ve bylece dncesini doru gstermek iin kulland zek ve ustalk lsnde kendisine
olsa olsa genel grten uzaklam olmann bo vncn salayacak olan bir bilim adamnn ortaya
koyduu usavurmalardakinden daha ok doruyla karlaabilirdim. Her zaman eylemlerimi apak
grebilmek ve bu yaamda gvenle yryebilmek iin doruyu yanltan ayrt edebilmeyi renmeye
ar bir istek duyuyordum. (8)
Gerekten, br insanlarn greneklerini incelerken, onlarda bana gven verecek hibir ey

bulamyordum ve daha nce filozoflarn grleri arasnda bulduum kadar deiiklik


gzlemliyordum. yle ki bundan kardm en byk yarar uydu: bize ok garip ve gln gelen
birok eyin genellikle br byk halklarca benimsenmekten ve onaylanmaktan geri kalmadklarn
grerek, ancak rneklemeyle ve alkyla inandrlm olduum hibir eye tam tamna inanmamay
reniyordum ve bylece doal mz karartabilen ve bizi doruyu anlamaya daha az yatkn
klabilen pek ok yanltan kendimi yava yava kurtaryordum. Ama dnyann kitabnda byle
incelemelerle ve birka deney kazanmaya uramakla birka yl geirdikten sonra, bir gn kendi
kendimi de incelemeye ve zihnimin tm glerini izlemem gereken yolu semek iin kullanmaya karar
verdim. Bence bu benim iin lkeme ve kitaplarma kapanp kalmaktan ok daha yararl oldu.
KNC BLM
Henz bitmemi olan savalar (9) nedeniyle Almanya'da bulunuyordum; impatorun (10) ta giyme
treninden dnyor, orduya katlmaya gidiyordum; kn bastrmasyla bir yerde konakladm, orada
beni oyalayacak herhangi bir konuma ve beni tedirgin edecek yaknlklar ve tutkular olmadndan
btn gn soba banda (11) yalnz kapanp kalyor, tm vaktimi dncelerimle babaa
geiriyordum. Bu dnceler arasnda gzden geirmeyi ilk dndklerimden biri u oldu: birok
paradan olumu ve eitli ustalarn elinden km yaptlarda genellikle yalnzca bir kiinin
oluturduu yaptlardaki kadar yetkinlik yoktu. Bylece tek bir mimarn balad ve bitirdii
yaplarn birok mimarn baka amalarla yaplm eski duvarlar kullanarak onarmaya urat
yaplardan daha gzel ve daha dzgn olduu grlr. Bylece balangta birer kyken byk
kentlere dnm olan bu eski kentler genellikle bir mhendisin kendi kafasna gre planlad
dzgn yeni kentler yannda o kadar dank kalyor ki bunlardaki yaplar ayr ayr gzden
geirildiinde her birinde baka kentlerin yaplarnda bulunduu kadar hatta daha ok sanat bulunsa
da onlardan kiminin byk kiminin kk yaplm oluuna, yollarnn eri br oluuna bakarak,
insann onlar dnceli insanlardan ok raslantnn dzenlemi olduuna inanas geliyor. Bununla
birlikte, tek tek kiilerin yaplarnn kentlerin gzelliine uygun olmasn salamakla grevli baz
memurlarn varolduunu dnsek de bakalarnn yaptlar zerinde ok iyi sonular alnamayaca
apaktr. Bylece dndm ki eskiden yar vahiyken yava yava uygarlaarak ancak sularn ve
ekimelerin uyarszlyla zorlandklar lde yasalarn yapan halklar bir toplum olarak yaamaya
baladklar andan sonra birka ngrl yasa koyucunun yapt yasalara gre davranan halklar
kadar iyi uygarlam olamadlar. Dzenlemelerini yalnzca Tanr'nn yapt gerek dinin tm br
dinlerden ok daha iyi dzenlenmi olduu kesindir. nsani eylerden sz edersek, eskiden Sparta ok
baarl olduysa bu onlarn yasalarndan her birinin zellikle iyi olmasndan deil, (bilindii gibi bu
yasalarn ou pek garipti ve hatta iyi trelere tersti) ama tek kiinin (12) yapt yasalar olmakla
tmnn ayn amaca yneliyor almasndand diye dnyorum. Bylece kitaplardaki bilimlerin, en
azndan nedenleri olas olmaktan teye gemeyen ve hibir gstermede bulunmayan, eitli kiilerin
grleriyle yava yava oluturulmu ve iirilmi olan bilimlerin, kendini ortaya koyan eyler
zerine saduyulu bir insann doal olarak yapabildii basit usavurmalardan doruya daha yakn
olmadn dndm. unu da dndm: byk adam olmadan nceki ocukluk dnemimizde uzun
sre genellikle birbirine kart olan ve belki de ne biri ne br bize her zaman en iyiyi gsterebilen
isteklerce ve eitmenlerce ynetildik, bu yzden yarglarmzn doumumuzdan bu yana tm usumuzu
kullanmak ve ancak onunla ynetilmi olmak durumunda vereceimiz yarglar kadar ar ve salam
olmas hemen hemen olanakszd.

Gerekten, bir kentin tm evlerini onlar baka biimde yeniden yapmak ve yollar daha gzel klmak
amacyla yerle bir ettiklerini grmyoruz; ama baz kimselerin kendi evlerini yeniden yapmak iin,
hatta bazen temelleri ok salam olmad ve bu yzden yklma tehlikesinde olduu zaman, onu
ykmak zorunda kaldklar grlr. Bunu rnek alarak tek bir kiinin bir devleti yeniden biimleme
tasarlar yaparak onda her eyi temelden deitirmek ve onu yeniden kurmak iin devirmesi ussal
deildir diye dnyordum; bilimleri ya da onlar reten okullardaki kurulu dzeni yeniden
biimlemenin de ussal olmadn dnyordum; ama bugne kadar doru olduuna inandm tm
grleri, sonra yerine daha iyilerini ya da onlar us dzeyinde doruladm zaman aynlarn
koymak iin, bir kere yok saymaya girimekten daha iyi bir ey yapamazdm diye dnyordum. Bu
yolla yaamm, yalnzca eski temeller zerine kurmaktan ve genliimde doru olup olmadn
incelemeden kendimi inanmaya braktm ilkelere dayanmaktan ok daha iyi ynetmeyi baaracama
kesinlikle inandm. nk bunda eitli glkler grm olsam da bunlar aresi bulunmayacak
glkler deillerdi, halk ilgilendiren en kk eylerin yeniden dzenlenmesinde raslanlacak
glklere benzer glkler de deillerdi. Bu iri gvdeleri devrilince kaldrmak ya da sarsldnda
tutmak ok gtr, dleri de pek iddetli olabilir. Sonra, aralarndaki ayrlkla, biroklarnda
grlen eksiklikleri zaman iinde kullanllar olduka yumuatm, hatta biroklarn saknklkla
aresini bulmaktan daha iyi gidermi ve dzene koymutur. Sonunda bu eksiklikler de hemen hemen
her zaman olacak olan deiimlerinden daha kolay katlanlr eylerdir: tpk dalarda dolanan byk
yollarn kullanla kullanla, yava yava dzgn ve uygun duruma gelmesi gibi; onlar izlemek en
doru yolda gitmek iin kayalara trmanmaktan ya da uurumlarn dibine inmekten ok daha iyidir.
Bu yzden, doutan ya da konumlar gerei kamu ilerinin yrtlmesine yneltilmedikleri halde her
zaman kafalarnda bu konuda yeni dzenlemeler yapmaktan geri kalmayan kartrc ve tedirgin
mizallar hibir zaman onaylamayacam. Bu yazda bende bu deliliin bulunduu konusunda kuku
yaratabilecek en kk bir eyin varolduunu dnseydim onun yaymlanm olmasndan znt
duyardm. Amacm asla kendi dncelerimi dzenlemeye abalamaktan ve tmyle benim olan bir
temel zerine kurmaktan daha teye gitmez. Ben olduka beendiimden size burada yaptmn bir
rneini gsteriyorum, ancak bunu yaparken kimseye ona yknmeyi neriyor deilim. Tanr'nn
yardmlarndan daha iyi pay alm olanlarn daha yksek amalar olacaktr; ama birounun
benimkini ok atlgan bulacaklarndan korkarm. Eskiden doru sayd tm grlerden kopma karar
herkesin benimseyebilecei bir rnek deildir; zaten dnyada hemen hemen bu ie hi yatkn olmayan
iki eit insan vardr. Birinciler kendilerini olduklarndan daha usta sanarak acele yarglar ortaya
koymaktan ekinmeyen, tm dncelerini bir dzen iinde srdrme konusunda yeterince sabr
gsteremeyen kimselerdir: bu yzden edindikleri ilkelerden bir kere kukulanmaya ve herkesin tuttuu
yoldan ayrlmaya yneldiler mi bir daha doru yola karan patikay bulamazlar ve tm yaamlarnda
doru yoldan ayrlm kalrlar. kincilere gelince, onlar doruyu yanltan ayrt etme konusunda
kendilerini yetitirenlerden daha az becerikli olduklar yargsna varacak kadar akll ya da
alakgnll olduklarndan daha iyisini kendileri aramaktansa bakalarnn grlerini izlemekle
yetinirler.
Bana gelince, tek bir hocam olsayd ya da en bilgililerin grleri arasnda her zaman sregelmi

ayrlklar bilmeseydim kukusuz ben de bu sonuncular arasnda olurdum. Ama ok garip ve pek de
inanlr olmayan eylerin bile baz filozoflarca sylendiini daha kolej sralarnda renmitim; o
zamandan beri yolculuk yaparken duygular duygularmza olduka ters den kimselerin byle
olmakla barbar ya da vahi olmadklarn, ama pek oklarnn uslarn bizim kadar hatta bizden daha
iyi kullandklarn grdm; sonra, Franszlar ya da Almanlar arasnda yetien bir kiinin, ayn ruhu
tayarak, tm yaamn inliler ya da yamyamlar arasnda geirmi olsayd, imdiki durumundan ne
kadar ayr durumda olacan dndm; sonra da giysilerimizin biimine kadar, on yl nce
beendiimiz ve belki on yl sonra da beeneceimiz eyin bugn bize ne kadar garip ve ne kadar
gln geldiini grdm ve u sonuca vardm: bizi inandran ey, herhangi bir kesin bilgiden ok
alk ve rnektir; bununla birlikte grlerin okluu ortaya karlmas biraz g dorular iin hi
de deerli bir kant deildir, nk bir toplumdan ok, tek bir adamn onlar ortaya karmas ok
daha olasdr; bylece grleri bakalarnn grlerinden stn tutulabilecek tek bir kimse
gremiyordum, bu durumda kendi yolumu kendim bulmak durumunda kaldm.
Ama yalnz ve karanlkta yryen bir adam gibi ok yava gitmeye ve her eyde ok saknk
davranmaya karar verdim, yle ki ok yava ilerlersem en azndan kendimi dmekten koruyacaktm.
Ayrca, yazacam kitabn tasarsn yapmaya ve zihnimin yatkn olabilecei her eyin bilgisine
ulamak iin doru yntemi aratrmaya zaman ayrmadan nce, daha nceleri usun szgecinden
geirmeden doru olduuna inandm grlerin tmn yanl diye bir yana atmak istemedim.
Genken felsefenin blmlerinden mant, matematiklerden geometricilerin ayrtrmasn ve cebiri
biraz olsun incelemitim, bunlar tasarma baz katklar olacak gibi grnen sanat ya da bilimdi.
(13) Ama onlar incelerken grdm ki mantk szkonusu olduunda onun tasmlar ve br
bilgilerinin ou bakalarna yeni bir ey retmekten ok bilinen eyleri aklamaya yaryordu (14),
bilinmeyen eyler zerine yargya varmadan konumaktan baka ie yaramayan Lullus (15) sanat
gibi. Gerekten, mantk ok doru ve ok iyi pek ok kural iermesine karn, onda araya karm o
kadar ok zararl ve gereksiz baka kural vardr ki onlar ayklamak hemen hemen henz yontulmam
bir mermer kitlesinden bir Diana ya da bir Minerva karmak kadar gtr. Sonra, eskilerin
ayrtrmasna ve yenilerin cebirine gelince, ok soyut konularla ilgilenmeleri ve hibir ie yaramaz
grnmeleri dnda, birincisi her zaman biimlerin belirlenmesiyle snrlanmtr ve imgelemi
yormadan anl altramaz; ikinciye gelince, baz kurallara ve baz rakamlara o kadar bamldr ki
zihni gelitiren bir bilim olmak yerine zihni engelleyen kark ve karanlk bir sanat olur. Bu, her
nn yararlarn ieren ve yanllarn dlayan baka bir yntem aramak gerektiini dnmeme
neden oldu. Yasalarn okluu ok zaman ktlklere zrler salar, oysa az sayda olan ama
insanlarn sk skya uyduu yasalara sahip olan bir devlet daha iyi rgtlenmitir; bunun gibi mant
oluturan ok sayda kural yerine drt kuraln bana yeteceine inandm, yeter ki onlara uymaktan bir
kere bile geri kalmamak konusunda salam ve deimez bir karar alm olaym.
Birincisi, doruluunu apak bilmediim bir eyi doru diye almamak, yani acelecilikten ve
nyargdan zenle kanmak, yarglarmda zihnime ak ve seik bir biimde gelen ve hibir biimde
kukuya koyamadm eylerin dnda herhangi bir eyi tanmamak.

kincisi, inceleyeceim glklerden her birini olabildiince paralara ayrmak ve onlar en iyi
zmlenebilecek duruma getirmek.
ncs, dncelerimi en basit ve tannmas en kolay olan nesnelerden balayarak ve yava yava,
derece derece ilerleyerek en karmak bilgilere kadar gtrmek ve doal olarak birbiri ardndan
gelmeyen eyler arasnda da bir dzen varsaymak.(16)
Sonuncusu, her yerde btnsel saymalar ve en genel gzden geirmeler yaparak hibir eyi dta
brakmadmdan gvenli olmak.(17)
Geometricilerin en g gstermelere ulamak iin kullanma alkanlnda olduklar tmyle basit ve
kolay olan bu uzun nedenler zinciri, insanlarn bilgisine ulaabildikleri her eyin ayn biimde
birbirine balandn ve doru olmayan bir eyi doru diye almamak ve birinin brnden kt
sray izlemek kouluyla bunlardan eriilmeyecek kadar uzak ve bulunamayacak kadar gizli bir eyin
kalmayacan dnme olana salamt bana. Bylece hangi eylerle balamak gerektiini
aramakta ok glk ekmedim: nk en basit ve tannmas en kolay eylerle balamak gerektiini
zaten biliyordum; bilimlerde nceden doruyu aratrm olanlar arasnda yalnzca matematikilerin
baz gstermeler yani baz kesin ve apak nedenler bulabildiini gz nnde tutarak, onlarn
inceledikleri ayn eylerden balamam gerektiinden kukuya dmyordum; bundan beklediim tek
yarar zihnimi dorularla beslenmeye ve bo nedenlerle yetinmemeye altrmakt. Ama bunun iin
genellikle matematikler (18) denilen tm zel bilimleri renmeye almay ama edinmedim, bu
bilimlerin konularnn deiik olmasna karn tmnn eitli ilikiler ya da oranlardan baka bir
eyi incelememek konusunda birbirlerine uymaktan geri durmadklarn grerek, bu oranlar, onlarn
bana bilgiyi daha kolay salayacak eylerde bulunduklarn varsayarak ve daha sonra uygun
gelecekleri tm eylere daha iyi uygulanabilmeleri iin onlar hibir biimde zorlamayarak, genel
olarak yalnzca bu oranlar incelememin daha iyi olacan dndm. Sonra onlar bilmek iin bazen
herbirini zellikle ele almak ve bazen de onlar yalnzca anmsamak ya da birounu birlikte anlamak
gereksinimi duyacam gz nnde tutarak, dndm ki, onlar ayrca incelemem iin izgiler
olarak tasarlamam gerekiyordu; nk onlardan ne daha basit bir ey bulabiliyor, ne de imgelemim ve
duyularmla onlardan daha seik olarak kurgulayabileceim herhangi bir ey grebiliyordum; ne var
ki onlar anmsamak ya da birounu bir arada kavramak iin onlar olabildiince ksa baz
iaretlerle aklamam gerekiyordu; bylece geometrik ayrtrmann ve cebirin en iyi yanlarn alyor
ve birinin yanln bryle dzeltiyordum.(19)
Gerekten, semi olduum bu pek az ilkeye tam tamna uymak bana genel olanlardan balayarak bu
iki bilimin kapsad tm sorunlar zme kolayln verdi, yle ki en basit ve en genel olanlardan
balayarak onlar incelemeye iki aym verdim, bulduum her doru sonra bakalarn bilmeme
yarayacak bir kural oldu, bylece eskiden bana ok g gelen pek ok sorunun da stesinden geldim,
ama sonuna doru bilmediklerimin de hangi yolla ve nereye kadar zlebileceini belirleyebildiimi
de sanyorum. Her eyin bir dorusu olduunu, o doruya ulaan herhangi bir kiinin o eyi
bilinebilecei lde bildiini, rnein aritmetik renmi bir ocuun kurallara uyarak bir toplama

yaptnda ele ald toplam konusunda insan zihninin bulabilecei her eyi bulduundan gvenli
olduunu bilirseniz sylediklerimin pek de bo eyler olmadn greceksiniz. nk, sonunda,
doru sray izlemeyi ve aranlan eyin tm koullarnn tam tamna saymn yapmay reten yntem,
aritmetiin kurallarna kesinlii veren her eyi ierir.
Ama bu yntemde beni en ok honut eden ey onunla her konuda usumu yetkin olarak deilse bile en
azndan gcmn yettiince en iyi biimde kullanmaktan gvenli olmamd; ayrca, bu yntemi
uygularken zihnimin konularn yava yava daha ak ve daha seik bir biimde kavramaya altn
seziyordum ve bu yntemi zel herhangi bir konuya baml klmadan cebirin glklerinde yaptm
gibi baka bilimlerin glklerine de yararl bir biimde uygulamay tasarlyordum. Bunun iin
kendini ortaya koyan her eyi hemen incelemeye girimem doru olmazd; nk, bu, yntemimin
belirledii dzene ters derdi. Ancak onlarn ilkelerinin tmyle felsefeden alndn ve felsefede
u gne kadar doru ilkeler bulmadm gz nnde tutarak, her eyden nce felsefede doru ilkeler
yerletirmeye almam gerektiini dndm; bu da dnyann en nemli eyiydi ve ben aceleciliin
ve nyarglln en ok korkulas olduu yerde, o zamanki yirmi yamdan daha olgun bir yaa
ermeden, o zamandan nce edinmi olduum tm yanl grleri skp atarak olduu kadar, daha
sonra usavurmalarma konu olacak pek ok deney toplamak ve benimsemi olduum yntemde
giderek daha gl olmak iin bir takm altrmalar yaparak kendimi hazrlamadan, onda en u
noktaya varmaya kalkmamalydm. (20)
NC BLM
Sonunda, nasl oturduumuz evi yeniden yapmaya balamadan nce onu ykmak, gere salamak ve
mimar bulmak ya da kendimiz mimarlk yapmak, bu arada zenle plan izmek yetmezse, ayn zamanda
bu i srerken rahata oturulacak bir baka ev bulmak gerekirse, ite tam bunun gibi usum beni
yarglarmda kararsz olmaya zorlarken eylemlerimde kararsz kalmayaym (21) ve elimden
geldiince mutlu yaamay bundan byle elden brakmayaym diye kendime, sizinle paylamak
istediim ya da drt kuraldan oluan, geici bir ahlak anlay gelitirdim.
Birincisi, Tanr'nn ocukluumdan beri yetimem iin bana balad dine sk skya bal kalarak
lkemin yasalarna ve alkanlklarna uymak ve tm br konularda birlikte yaayacam en
saduyulu kimselerin uygulamada hep birlikte benimsedii en lml ve arlktan en uzak grleri
izleyerek kendimi ynetmektir. nk kendi grlerimin tmn yeniden incelemeyi istediimden
onlar yok saymaya balar balamaz en saduyulu kimselerin grlerini izlemekten daha iyi bir ey
yapamayacama gveniyordum. ranllar ya da inliler arasnda bizim aramzda olanlar kadar
saduyulu kimseler olabilse de, bana birlikte yaayacaklarmn grlerini kendime rnek almak daha
yararl grnyordu; grlerinin gerekten ne olduunu bilmek iin, yalnzca greneklerimizin
bozulmuluundan inand her eyi syleyecek pek az insan bulunduundan deil, ama birounun
kendilerinin de bunu bilmemesinden tr sylediklerinden ok yaptklarna bakmam gerekiyordu;
nk insann bir eye inanmasn salayan dnce eylemiyle insann bir eye inandn bilmesini
salayan dnce eylemi birbirinden ayrdr, genellikle onlardan biri varsa br yoktur. Ayn
yaygnlkta benimsenen birok gr arasndan ben en lmllarn seiyordum: nk bunlar

uygulamaya her zaman en uygun olanlard ve tm arlklar kt sayldndan byk bir olaslkla en
iyileriydi; te yandan ar noktalardan birini semisem, yanldmda doru yoldan iyice
ayrlmamam iin, br ar noktaya tutunmam gerekecekti. zellikle insann zgrln kstlayan
tm ykmllkleri arlklar arasna koyuyordum. Benim bu sylediklerimden iyi bir amala zayf
ruhlarn kararszln gidermek iin ya da hatta dind bir amala insanlar arasndaki ticari
ilikilerin gvenlii iin tutarl olmay gerektiren yeminlerin ya da szlemelerin dayand yasalar
doru bulmadm sonucu karlmasn ama, dnyada her zaman ayn durumda kalan herhangi bir ey
grmediim iin ve kendi payma yarglarm giderek yetkinletirmeye ve onlar daha kt klmamaya
karar verdiim iin, onayladm baz eyler artk iyi olmadklarnda ya da artk onlar yle
deerlendirmediimde bu eyleri iyi diye almaya kendimi zorlayacak olursam, saduyuya kar byk
bir yanl yapm olacam dnrdm.
kinci kuralm, eylemlerimde elimden geldiince tutarl ve kararl olmak ve en kuku gtrr
grlerin bile bir kere ok gvenli olduklarna karar verdiim zaman onlar direnle izlemek
olacakt. Bu konuda, ormanda yolunu arm yolcular rnek alacaktm, ormanda yolunu arm
yolcular bir o yana bir bu yana fr dnerek dolamamallar, bir yerde durup kalmamallar da, ama
olabildiince ayn yne doru hep dosdoru yrmeliler ve balangta o yolu semeye belki yalnz
raslantyla karar vermi olsalar da sradan nedenlerle yollarn deitirmemeliler: nk bu yolla tam
istedikleri yere gidemeseler de hi deilse sonunda byk bir olaslkla bir ormann ortasnda
olmaktan daha iyi bir yere varacaklardr. Bylece yaamn eylemleri insana sre tanmadndan, ok
kesin bir doru vardr, o da en doru grleri belirleyecek durumda olmadmz zaman en olas
grleri izlemek zorunda olduumuzdur; ayrca grlerden hangisinin hangisinden daha olas
olduunu belirleyemediimiz zaman bunlarn bazlar zerinde karar klmamz ve sonra bunlarn
uygulamayla ilgili olduklarn gz nnde tutarak bunlar kuku gtrr grler olarak deil de doru
ve kesin grler olarak deerlendirmemiz gerekir, nk bizi buna iten bir neden vardr. Bu, rasgele
iyi diye uyguladklar eyleri sonra kt diye yarglayan zayf ve kararsz insanlarn vicdanlarn
kartran tm pimanlklardan ve azaplardan hemen kurtulmam salad.
nc kuralm (22), her zaman yazgdan ok kendimi yenmeye, dnyann dzenini deitirmekten
ok arzularm deitirmeye almak ve genellikle dncemizin dnda herhangi bir eye tmyle
egemen olamayacamza gre, dmzdaki eylerle ilgili olarak elimizden geleni yaptktan sonra bizi
baarmaktan alkoyan her eyin bizim amzdan mutlak olarak olanaksz olduuna inanmaya
almaktr. Bu beni elimde olmayan bir gelecekle ilgili isteklere kaplmaktan ve bylece kendimi
honut etmekten engellemek konusunda yeterli grnyordu. nk istemimiz doal olarak yalnzca
anlmzn ona herhangi bir biimde olas gsterdii eyleri arzulamaya yneldiinden, elbette bizim
dmzda olan tm iyi eyleri ayn zamanda gcmz aan eyler diye belirlersek, douumuza bal
grnen yoksunluklar kendi yanlmzn sonucu olmad zaman in ya da Meksika krallklarna
sahip olmadmza zlmeyiz; hep denildii gibi zorunluluklar erdem sayarak, hastaysak salkl
olmay ya da hapisteysek zgr olmay, elmaslardan daha direnli maddelerden yaplm bedenlere
ya da kular gibi umak iin kanatlara sahip olmay istemeyeceiz. Ama her eye bu adan bakmaya
almak iin uzun bir abaya ve hep kendi stne den bir dnceye gereksinim olduunu
sylyorum; ve eskiden yazgnn egemenliinden kendini kurtaran, aclara ve yoksullua karn
mutlulukta tanrlaryla yaran bu filozoflarn (Stoaclar) gizi zellikle buna dayanyordu. nk hep

doann kendileri iin izdii snrlar belirlemeye alarak dncelerinden baka hibir eye
egemen olamayacaklarna, bunun onlar baka eyler iin herhangi bir heyecan duymaktan
alkoyacana iyice inanyorlard; dncelerini ylesine mutlak bir biimde kullanyorlard ki,
doann ve yazgnn oka destekledii ama bu felsefeye bal olmadklar iin her istediklerini
kullanamayan insanlardan kendilerini daha zengin, daha gl, daha zgr, daha mutlu saymakta bir
bakma haklydlar.
Sonunda, bu ahlak anlayna sonu olarak, bu yaamda insanlarn en iyiyi semeye almak iin
yaptklar eitli ileri gzden geirmeyi dndm (23); bakalarnn ilerinden sz etmek
istemeden, kendi iimde de bulunduum yerden, yani tm yaamm usumu gelitirmeye ve kendimi
ykml kldm yntemi izleyerek elimden geldiince dorunun bilgisinde ilerlemeye adamay
srdrmekten daha iyisini yapamayacam dnyordum. Bu yntemi kullanmaya balayal ylesine
byk sevinler yaamtm ki, bu yaamda ondan daha tatl, daha masum bir sevin olabileceini
sanmyordum; her gn bu yntemle bana olduka nemli grnen ve genellikle baka insanlarn
bilmedii baz dorular ortaya koyarak ruhumu ylesine sevinle dolduruyordum ki bunun tesinde
hibir ey beni ilgilendirmiyordu. Ayrca nceki kural yalnzca kendimi yetitirmeyi srdrmem
amacna ynelikti: Tanr doruyla yanl ayrt etmemiz iin her birimize bir k vermi olduundan
zaman gelince onlar incelemek iin kendi yarg gcm kullanmay dnmeseydim bir an bile
bakalarnn grleriyle yetinmek zorunda olduuma inanmazdm ve bakalarnn grlerini
izleyerek, varsa daha iyilerini bulmak iin hibir frsat karmadma inanabilseydim tedirginlikten
kurtulmazdm. Sonunda, gcmn yettiince tm bilgileri edinmemi salayacan dnerek bir yol
izlemeseydim ve ayn yolla elimde olan tm gerek iyilikleri de edinmeyi dnmeseydim, ne
arzularm snrlayabilir ne de mutlu olabilirdim, yle ki istemimiz ancak anlmzn ona iyi ya da
kt gsterdiine gre herhangi bir eyi istemeye ya da yadsmaya yneldiinden iyi yapmak iin iyi
yarglamak yeterlidir ve en iyiyi yapabilmek iin de yani tm erdemleri elde edebilmek ve onunla
birlikte elde edilebilecek tm iyilikleri elde edebilmek iin olabildiince iyi yarglamak yeterlidir,
bu kesin olduu zaman mutlu olmamak olas deildir.
Bylece bu kurallar koyduktan ve onlar inancmda her zaman birinci yeri alan inan dorularyla
birlikte bir yana ayrdktan sonra geri kalan tm grlerimden zgrce kurtulmaya giriebileceim
yargsna vardm. yle ki, bunu bu dnceleri elde ettiim soba banda daha uzun sre kapanp
kalmaktan ok insanlarla konuarak daha iyi baaracam umuyordum, k daha bitmeden yola
koyuldum. Sonra, dokuz yl boyunca dnyada orada burada dolamaktan baka bir ey yapmadm;
dnyada oynanan tm komedilerde oyuncu olmaktan ok izleyici olmaya alarak kuku
gtrebilecek ve bizi yanltabilecek her konu zerinde zellikle dnerek, zihnimden, ona daha nce
szm olabilecek tm yanllar temizliyordum. Bunun iin, kukulanmak iin kukulanan ve her
zaman zmsz olmay isteyen kukular rnek alyor deildim: nk, tersine, tm amacm kesin
olarak gvenli olmaya ve kayay ya da kili bulmak iin kaygan topra ve kumu atmaya ynelmekti.
Sanrm bu da benim olduka baarl olmam salyordu, yle ki incelediim nermelerin yanlln
ya da kesinliksizliini zayf sanlarla deil, ak ve gvenli usavurmalarla ortaya karmaya
alrken, onlarda ok kuku gtrr eylerle karlamadm, kesin hibir ey iermedikleri zaman
bile onlardan her zaman olduka kesin baz sonular karyordum. Eski bir evi ykarken onun
ykntlarn doal olarak yenisini yapmakta kullanmak iin sakladmz gibi, kt temellendirilmi

diye dndm grlerimin tmn ykarken eitli gzlemler yapyordum ve birok deney
kazanyordum, bunlar o zamandan beri daha kesin grleri oluturmakta bana yardmc oldular.
Ayrca, kendim iin ortaya koyduum yntemi kullanmay srdryordum; nk genel olarak tm
dncelerimi onun kurallarna gre ynlendirmenin tesinde, zaman zaman kendime birka saat
ayrp onu zel olarak matematiin glklerine ya da bu kitapta aklanm olan birounda
greceiniz gibi, br bilimlerin yeterince salam bulmadm tm ilkelerinden ayr tutarak
matematiklerdeki glklerle az ok benzer kldm baka glklere uyguluyordum. Bylece,
grnte tatl ve masum bir yaam geirmekten baka bir ii olmadndan hazlar ktlklerden
ayrmakla uraan ve bo vakitlerinde sklmamak iin yarar olan tm elencelerden yararlanan biri
gibi, belki kitap okumaktan ya da bilim adamlaryla grmekten daha ok amacm srdrmeyi ve
dorunun bilgisinden yararlanmay elden brakmyordum.
Bununla birlikte, bilginler arasnda tartlagelen glklerle ilgili seimimi yapmadan, geerli
felsefeden daha kesin hibir felsefenin temellerini aratrmaya balamadan, bu dokuz yl gelip geti.
Daha nce ayn amalar olsa da baaramadn sandm birok stn insan rnei bana o kadar ok
glk dndrd ki bazlarnn baardm sylentisini yaydn grmeseydim, belki de o an bu ie
girimeye cesaret edemezdim. Bu gr neye dayandrdklarn syleyemiyorum; konumalarmn
buna baz katklar olduysa, bu biraz okumu olanlarn yapma alkanlnda olmad gibi,
bilmediim eyi en itenlikle dosdoru syleyerek ve belki de hibir retiyle vnmeden daha ok
bakalarnn kesin sayd pek ok eyden kukulanyor oluumun nedenlerin gstermem olmu
olmaldr. Ama kendini olduundan baka biri gibi almak istemeyecek kadar onurlu olduum iin,
bana verilen ne yarar olmaya tm aralar kullanarak almam gerektiini dnyordum; tam
sekiz yl nce bu arzuyla tandklarmn bulunabilecei her yerden uzaklamaya ve buraya (24)
ekilmeye karar verdim, bu lkede uzun sren sava (25) yle bir dzen kurmutur ki orada bulunan
ordular ancak barn meyvalarndan olabildiince gvenli bir biimde yararlanmay salasn diye
oluturulmu gibidir; bylece ok etkin ve bakalarnn ilerine merakl olmaktan ok, kendi ilerinde
ok zenli olan byk bir insan kalabalnn arasnda, en kalabalk kentlerde, hibir kolaylktan
yoksun kalmadan en uzak llerdeki kadar yalnz ve kopmu yaayabildim.
DRDNC BLM
Orada zerinde durduum ilk dncelerden sz etmeli miyim bilmem; nk onlar ylesine metafizik
(26) ve ylesine herkesi ilgilendirmeyen dncelerdir ki onlar belki de herkesin beenisine uygun
dmeyecektir. Bununla birlikte edindiim temellerin olduka salam olduklar yargsna
varlabilmesi iin, ondan bir biimde sz etmek zorundaym. Yukarda sylendii gibi, grenekler
szkonusu olduunda, olduka kesinliksiz olduu bilinen grlerin bazen kuku gtrmez grler
gibi alnmas gerektiini oktandr belirtmitim; ama o srada yalnzca doruyu aratrmakla uramak
istediimden, tam tersini yapmam ve kendilerinden en kk bir kuku duyabileceim her eyi bundan
sonra inancmda tmyle kuku gtrmez baz eylerin kalm olup olmadn grmek iin mutlak
olarak yanl diye atmam gerektiini dnyordum. Bylece duyularmz bazen iyi aldatt iin,
onlarn bize dndrd biimde herhangi bir eyin varolmadn varsaymak istedim. nk
geometrinin en basit konularyla ilgili olarak bile usavurmalar yaparken yanlan ve mantk yanllar
yapan insanlar olduu iin, benim de bakalar kadar yanlabileceim yargsna vararak, daha nce

gstermeler iin aldm tm nedenleri yanl diye atyordum. Sonunda uyankken zihnimde bulunan
baz dncelerin, hibiri doru olmamakla birlikte, uyurken de aklma gelebildiini grerek, o
zamana kadar zihnime girmi olan tm eylerin dlerimdeki yanlsamalar kadar doru olabileceini
varsaymaya karar verdim (27). Ama hemen sonra, bylece her eyin yanl olduunu dnmek
istediim srada, bunu dnen "ben"in zorunlu olarak herhangi bir ey olmas gerektiini grdm.
Dnyorum yleyse varm dorusunun kukucularn tm ar varsaymlaryla sarslmayacak kadar
salam ve gvenli olduunu belirlerken, bu doruyu, aratrdm felsefenin ilk ilkesi olarak hibir
kukuya dmeden alabileceime karar verdim.
Sonra, ne olduumu dikkatle inceleyerek, hibir bedenim olmadn, bulunabileceim hibir dnya,
hibir yer olmadn varsayabileceimi, ama buna gre varolmadn varsayamayacam, tersine
baka eylerin doruluundan kukulanmay dnyor oluumdan varolduum sonucunun apak ve
kesin bir biimde ortaya ktn, oysa dnmeyi braksaydm tasarladm tm baka eyler doru
olsalar bile varolduuma inanmam iin elimde hibir neden bulunmadn grerek, tm z ya da
doas dnmekten baka bir ey olmayan ve varolmak iin herhangi bir yere gereksinimi olmayan,
herhangi maddesel bir eye baml olamayan bir tz olduumu anladm. yle ki bu ben yani
kendisiyle neysem o olduum ruh, bedenden tmyle ayrdr, hatta bedenden daha kolay tannr ve
beden olmadnda bile o kendisi olmaktan kmaz.
Bundan sonra genellikle bir nermenin doru ve kesin olmas iin gereken eyi inceleyecektim; nk
byle olduunu bildiim bir nerme bulduuma gre, bu kesinliin neye dayandn da bilmem
gerektiini dndm. O dnyorum yleyse varm'da dnmek iin varolmak gerektiini ok ak
grmemden baka bana doruyu sylediime gvenmemi salayan hibir eyin olmadn grerek,
ok ak ve ok seik kavradm eylerin hep doru olduunu, ama yalnzca seik olarak
kavradmz eylerin neler olduunu iyi belirlemekte baz glkler bulunduunu genel kural olarak
alabileceim yargsna vardm.
Bundan sonra, kukulandm ey zerine ve buna gre varlmn tmyle yetkin olmay zerine
dnerek, bilmenin kukulanmaktan daha byk bir yetkinlik olduunu aka grp, olduumdan
daha yetkin herhangi bir eyi dnmeyi nereden rendiimi aratrmay tasarladm; bunu daha
yetkin herhangi bir varlktan renmi olabileceimi apak anladm. Benim dmda gk, yer, k,
scaklk ve daha baka birok eyin dncesine gelince, onlarn nereden geldiini bilmekte o kadar
zorluk ekmiyordum, nk onlarda onlar benden stn klacak gibi grnen hibir ey
belirlemediimden, doruysalar bu baz yetkinlikleri olan doama bal olmalarndand; doru
deilseler onlar hilikten getirdiime yani bende bir eksiklik bulunmasndan tr bende olduklarna
inanabilirdim. Ama bu benim varlmdan daha yetkin bir varlk fikri iin ayn olamazd: nk onu
hilikten getirmek aka olanakszd; daha yetkinin daha az yetkinden gelmesi ve ona baml olmas
bir eyin hilikten gelmesinden daha az aykr olmad iin onu kendimden de getiremezdim. Bylece
yetkinlik fikrinin gerekten benim olmadm kadar yetkin olan ve bende herhangi bir fikri
bulunabilen tm yetkinlikleri kendinde tayan bir doa tarafndan yani bir szckle aklamam
gerekirse Tanr tarafndan bana konmu olmas gerekiyordu (28). Ayrca, bende hi bulunmayan baz
yetkinlikler tanyorsam varolan tek varlk ben deildim (burada izninizle Okul'un szcklerini

zgrce kullanacam), ama kendisine baml olduum, bende olan her eyi kendisinden aldm
daha yetkin baka herhangi bir varln bulunmas zorunlu olarak gerekiyordu. nk yalnz ve
bakasndan tmyle bamsz olsaydm, yle ki yetkin varlktan pay aldm bu az yetkinlik tmyle
benden gelseydi, ayn nedenle kendim bende eksik olduunu bildiim her eyi kendimin klabilirdim,
bylece kendim sonsuz, lmsz, deimez, tam bilen, tam gl ve sonunda Tanr'da varolduunu
belirleyebildiim tm yetkinlikleri olan bir varlk olurdum. nk Tanr'nn doasn tanmak iin
yaptm usavurmalar izleyerek benim doamn gc lsnde ancak kendimde herhangi bir fikrini
bulduum her eye sahip olmann yetkinlik olup olmadn gzden geiriyordum ve herhangi bir
yetersizlik gsteren eylerden hibirinin onda bulunmadna ama tm brlerinin onda bulunduuna
gveniyordum. Kuku, deikenlik, hzn ve benzeri eylerin, onda bulunamayacan gryordum,
ben de onlardan uzak olsam ok honut olurdum. Sonra, bundan baka bende duyulur ve cisimsel
birok eyin fikri vard: nk d grdm ve grdm ya da imgelediim her eyin yanl
olduunu varsaysam da gerekte dncemde onlarn fikirlerinin varolduunu yadsyamazdm; ama
daha nceden kendimde ok ak olarak ruhsal doann cisimsel doadan ayr olduunu bildiimden
her bileimin bamll gsterdiini, bamlln da aka bir eksiklik olduunu belirleyerek
buradan bu iki doadan olumu olan Tanr'da bir yetkinlik varolamayaca, buna gre Tanr'nn
byle olmad yargsna vardm; ama dnyada baz cisimler ya da hi de tam yetkin olmayan baz
ruhlar ya da baka varlklar varsa onlarn varl onun gcne baml olmalyd, yle ki bir an bile
onlar onsuz varolmay srdremezlerdi. (29)
Bundan sonra baka dorular aratrmak ve geometricilerin konusunu ele almak istedim, bu konuyu
uzunluk, genilik ve ykseklik ya da derinlik asndan srekli bir cisim ya da snrsz olarak yaygn
bir uzam olarak dnyordum; eitli paralara blnebilen, eitli biimleri ve byklkleri olan,
her trl devinime ve yer deitirmeye yatkn bir uzam; nk geometreciler btn bu eylerin kendi
konular iinde olduunu dnrler. Herkesin ona ulad bu byk kesinliin ancak az nce
sylediim kural izleyerek apak kavradklar ey zerine kurulmu olduunu gz nnde tutarak,
onun konularnn varlna gvenmemi salayan onda hibir ey olmadn da grdm. nk
rnein bir gen tasarlayarak onun asnn iki dik aya eit olmas gerektiini pek gzel
gryordum; ama bunun iin beni dnyada herhangi bir gen bulunduuna inandracak hibir ey
gremiyordum. Oysa yetkin bir varlktan edindiim fikri inceleyerek tpk bir genden edindiim
fikirde onun asnn iki dik aya eit olmasnn ya da bir kre fikrinde onun her parasnn
merkezinden eit uzaklkta olmasnn bulunmas gibi, hatta daha da apak olarak varoluun onda
bulunduunu gryordum; sonu olarak, yetkin varlk olan Tanr'nn olduu ya da varolduu,
geometrinin herhangi bir gstermesinden daha az kesin deildir.
Ama onu tanmann hatta onun ruhunun ne olduunu tanmann glne inanan pekok kiinin
bulunmasnn nedeni, onlarn zihinlerini duyulur eylerin tesine ykseltememeleridir; onlar maddi
eyler iin zel bir dnme biimi olan her eyi ancak imgeleyerek belirleme biimine oka alk
olduklarndan, imgelenebilir olmayan herhangi bir ey onlara kavranlabilir grnmyor. Okullarda
filozoflarn temel kural olarak aldklar eyde apak grnr olan, duyularda bulunmayan eyin
anlkta bulunamayacadr (30); bununla birlikte Tanr'nn ve ruhun fikirlerinin duyularda
olamayaca da kesindir. Bana yle geliyor ki onlar anlamak iin imgelemlerini kullanmak
isteyenler, tmyle sesleri iitmek ya da kokular almak iin gzlerini kullanmak isteyenler gibidirler:

ancak u ayrmla ki grme duyusu grd nesnelerin doruluu konusunda bizi koklama ya da iitme
duyularndan daha gvenli klmaz; oysa anlmz ie karmazsa ne imgelemimiz, ne duyularmz bizi
herhangi bir eyden gvenli klabilecektir.
Sonunda Tanr'nn ve kendi ruhlarnn varlna yeterince inanmayan insanlar varsa onlar belki daha
gvenli diye dndkleri bir bedeni olmak, yldzlarn, bir yer'in ve benzer eylerin olmas gibi tm
baka eylerin gsterdiim nedenlerle daha az kesin olduunu bilsinler isterim. nk bu eylerle
ilgili ahlki bir gvence bulunsa da yle grnyor ki, garip olmadka ondan kukuya demeyiz,
metafizik bir kesinlik szkonusu olduunda tpk uykuda olduu gibi gerekte hi de yle olmad
halde bir baka bedenimiz olduunu, baka yldzlar ve baka bir dnyay grdmz
dleyebildiimizi gz nne aldmzda, bu eylerin varlna gvenmemek iin yeterli neden
olmadndan bunu mantkszla dmeden yadsyamayz. Genellikle dte yaadmz, hi de daha
az canl ve daha az kesin olmayan dncelerin brlerinden daha bo olduu nereden biliniyor? En
iyi zeklar bunu istedikleri kadar incelesinler, onlarn Tanr'nn varln nceden varsayamazlarsa bu
kukuyu gidermek iin yeterli olan herhangi bir neden gsteremeyeceklerini sanyorum. nk, ilk
olarak, biraz nce kural olarak alm olduum ey, yani ok ak ve seik olarak kavradmz
eylerin tm dorudur kural, Tanr'nn oluuyla ve varoluuyla ve yetkin bir varlk oluuyla ve
bizde bulunan her eyin ondan geliyor oluuyla belirgindir. Buradan, gerek eyler olan, ak ve seik
olduklar her eyde Tanr'dan gelen fikirlerimizin ya da kavramlarmzn ancak doru olabilecei
kar. yle ki genellikle yanllk ieren fikirlerimiz ya da kavramlarmz varsa hilikten pay
aldklar iin onlarda kark ve bulank baz eyler olabilir, yani onlar bizde biz tam yetkin
olmadmz iin karktrlar. Yanlln ya da yetkin olmayn Tanr'dan gelmesinde, dorunun ve
yetkinliin hilikten gelmesinde olduundan daha az aykrlk olmad apaktr. Ama bizde gerek
ve doru olann yetkin ve sonsuz bir varlktan geldiini bilmeseydik, fikirlerimiz ne kadar ak ve
seik olsalar da, onlarn doru olma yetkinliine ulam olmalarn salayan herhangi bir nedenimiz
olmayacakt.
Oysa Tanr'nn ve ruhun bilgisi bizi bylece bu kuraln kesinliine ulatrdktan sonra, uyurken
grdmz dlerin, uyankken sahip olduumuz dncelerin doruluundan bizi hibir biimde
kukuya drmeyeceini bilmek kolaydr. nk uyurken de ok seik herhangi bir fikir usumuza
gelse, rnein bir geometrici uykusunda herhangi bir yeni gsterme ortaya koysa, uykusu bu
gstermenin doru olmasn engellemeyecektir. Dlerimizin en sradan yanlgsna gelince, bu
yanlg dlerimizin eitli nesneleri tpk d duyularmzn sunduu gibi sunmasndan gelir, bu
yanlg bize bylesi fikirlerin doruluundan kukuya dme frsatn vermek asndan nemli
deildir, nk bu fikirler uykuda olmasak da bizi yanltabilirler: sarlk olanlarn tm renkleri sar
grmesi ya da yldzlarn ve ok uzak baka cisimlerin bize olduundan kk grnmesi gibi. nk
sonunda, ister uyank olalm ister uyuyor olalm, ancak usumuzun apaklyla kendimizi inanmaya
brakmalyz. mgelemimiz ya da duyularmz deil de usumuz dediime dikkat edilsin. yle ki,
gnei ok ak olarak grmemiz onun grdmz byklkte olduu yargsna varmamz
gerektirmez; bir kei bedeni zerine konulmu bir aslan ban seik olarak pek gzel tasarlayabiliriz,
bunun iin dnyada byle bir yaratk olduu sonucunu karmak gerekmez: nk us bize byle
grdmz ya da imgelediimiz eyin doru olmas gerektiini bildirmez. Ama bize tm
fikirlerimizin ya da kavramlarmzn herhangi bir doruluk temeline sahip olmas gerektiini bildirir;

nk ok yetkin ve ok doru olan Tanr'nn onlar bize bir doruluk temeli olmadan koymu olmas
olas deildir. Bazen imgelediklerimiz uykuda uyankkenki kadar ya da daha canl ve kesin olsa da,
usavurmalarmz uykuda uyankken olduundan daha apak ve daha btnlkl olamaz; bundan tr
usumuz bize, biz tam yetkin olmadmz iin, dncelerimizin tmyle doru olamayacan, bu
nedenle doruluk ieren dncelerimizin uykuda elde ettiimiz dncelerden ok, uyankken elde
ettiimiz dncelerde bulunabileceini bildirir.
BENC BLM
Bu ilk dorulardan kardm br dorular zincirinin tmn izlemekten ve burada gstermekten
sevin duyacam. Ama bu amala bozumak istemediim bilginler arasnda tartmal olan pek ok
sorundan imdi sz etmem gerekecekti, be nedenle bu konuda ekimser kalmamn ve insanlarn zel
olarak bilgilendirilmesinin daha yararl olup olmayacan daha bilge olanlarn yargsna brakmak
iin, yalnzca genel olarak onlarn neler olduunu sylememin daha iyi olacan sanrm. Her zaman
Tanr'nn ve ruhun varln gstermek iin kullandm ilkeden baka hibir ilke tasarlamamak ve
bana daha nce geometricilerin yapt gstermelerden daha ak ve daha kesin grnmeyen hibir
eyi doru diye almamak konusunda aldm karara bal kaldm. Bununla birlikte diyebilirim ki
yalnzca felsefede incelenmesine allm tm genel glklerle ilgili olarak ksa zamanda beni
honut edecek arac bulmakla kalmadm, ama baz yasalar da ortaya koydum; Tanr bu yasalar
doada ylesine geerli klm ve onlardan ruhlarmza ylesine kavramlar ilemitir ki onlar zerine
yeterince kafa yorduktan sonra, onlarn dnyada olan ya da oluan her eyde tam olarak
gzlemlenebileceinden kukuya demeyiz. Sonra, bu yasalarn srasn inceleyerek daha nce
renmi olduum ya da hatta renmeyi umduum en yararl ve en nemli pek ok doruyu ortaya
karm olduumu sanyorum. (31)
Bu dorularn balcalarn, baz nedenlerin beni yaymlamaktan alkoyduu bir incelemede (32)
aklamaya altm; burada onun ieriini ksaca anlatmaktan daha iyi bir i yapamayacam
sanyorum. Bu kitab yazmadan nce maddi eylerin doasyla ilgili olarak bildiimi dndm her
eyi onun kapsamna almak amacndaydm. Ama nasl ressamlar dz bir tabloda kat bir cismin eitli
yzlerini tmyle ayn biimde iyi gsteremediklerinden, onlardan yalnzca a kar koyduklar
balcalarndan birini seerler ve brlerini glgelendirerek onlar ancak birinciye gre
grlebildikleri lde gsterirlerse, ben de bylece dncemde varolan her eyi konumama
koyamayacamdan korkarak, orada yalnzca ktan ne anladm uzun uzun aklamaya giritim;
sonra, ktan yola karak, n hemen tmyle kendilerinden kt gneten ve sabit yldzlardan,
geirdii iin gklerden, yansttklar iin gezegenlerden, kuyrukluyldzlardan ve
dnyadan, zellikle renkli ya da saydam ya da ltl olduklar iin yerde olan tm cisimlerden ve
sonunda bunlarn izleyicisi olduu iin insandan baz eyler katmaya giritim. Hatta tm bu eyleri
biraz glgelemek iin ve bilginler arasnda benimsenmi grleri izlemek ya da yadsmak zorunda
kalmadan, onlarla ilgili yargm daha zgrce syleyebilmek adna, tm bu dnyay burada onlarn
tartmalarna brakmaya ve imdi Tanr'nn herhangi bir yerde, dsel uzaylarda, yeter maddeyle
yarataca, bu maddenin eitli paralarn da eitli biimlerde ve dzen dnda devindirerek,
ancak airlerin tasarlayabilecei kadar kark bir kaos oluturaca, sonra da doay her zamanki
yardmn gstererek ortaya koyduu yasalara gre devinmeye brakaca yeni bir dnyada olup

biteceklerden sz etmeye karar verdim. Bylece, ilk olarak bu maddeyi tantladm ve dnyada ondan
az nce Tanr'yla ve ruhla ilgili olarak sylediim ey dnda, bence daha ak ve daha anlalr
hibir ey bulunmadn gstermeye altm; nk hatta okullarda tartlan bu biimlerden ya da
niteliklerden hibirinin kesinlikle onda olmadn, bilmezden gelinemeyecek lde genellikle
bilgisi ruhlarmzda doal olarak bulunmayan hibir eyin onda bulunmadn tasarladm. Ayrca,
doa yasalarnn neler olduunu gsterdim; nedenlerimi Tanr'nn sonsuz yetkinliklerinden baka
hibir ilkeye dayandrmadan, kukuya dlebilen tm nedenleri gstermeye ve Tanr birok dnya
yaratsayd bile onlarn her birinde bu nedenlerin gzlemlenmi olmaktan geri kalmayacan
gstermeye altm. Bundan sonra, bu kaosun maddesinin en byk blmnn bu yasalara gre nasl
kendisini gklerimize benzer klar biimde hazrlanmas ve dzenlenmesi gerektiini gsterdim;
bununla birlikte, onun paralarndan bazlarnn nasl bir dnyay ve bazlarnn gezegenleri ve
kuyruklu yldzlar ve bazlarnn da bir gnei ve sabit yldzlar oluturmas gerektiini gsterdim.
Burada k konusunu genileterek gnete ve yldzlarda bulunmas gereken n ne olduunu uzun
uzadya akladm ve buradan onun bir anda gklerin usuz bucaksz uzayndan nasl getiini ve onun
nasl gezegenlerden ve kuyruklu yldzlardan yere doru yansdn akladm. Ona tzle, durumla,
devinimlerle, gklerin ve yldzlarn tm eitli nitelikleriyle ilgili pekok eyi de ekledim; yle ki bu
dnyada bulunan eylerde, tantladm dnyada olanlara tmyle benzemeyen ya da en azndan
benzemez grnen hibir ey grnmediini tantlamak iin yeterince konutuumu dnyordum.
Bundan sonra zellikle tasarlamama karn, onun tm paralarnn tmyle merkeze doru nasl
yneldiini; yzeyindeki suyun ve havann nasl bulunduunu, gklerin ve yldzlarn zellikle ayn
konumunun her ynyle denizlerimizde grlene benzer biimde gelgit olayna neden olmas
gerektiini; bundan baka dnenceler arasnda da grld gibi doudan batya belli bir akn, su
aknn olduu kadar hava aknn nasl olutuunu; orada dalarn, denizlerin, pnarlarn ve
rmaklarn doal olarak nasl oluabildiini ve madenlerin ocaklara nasl girdiini ve tarlalarda
bitkilerin nasl yetitiini ve genellikle kark ya da bileik denilen tm cisimlerin orada nasl
olutuunu gsterdim. Yldzlardan sonra dnyada baka eyler arasnda yalnzca ate k
rettiinden atein doasyla ilgili her eyin nasl olutuunu, atein nasl beslendiini; bazen onun
nasl k vermeden scak olduunu ve bazen de scak olmadan k verdiini; eitli cisimlerde nasl
eitli renkler ve eitli baka nitelikler oluturduunu; bazlarn nasl erittiini ve bazlarn da nasl
sertletirdiini; hemen her eyi nasl tketebildiini ya da onlar kle ve dumana dntrebildiini;
sonunda eylemin iddetiyle nasl bu kllerden cam oluturduunu ok ak anlatmaya altm;
kllerin cama dnmesi bana doada olabilecek dnmlerin herhangi biri kadar ekici grnd
iin onu tantlamaktan zellikle haz duydum.
Bununla birlikte, tm bu eylerden bu dnyann nerdiim biimde yaratlm olduu sonucunu
karmak istemiyordum; nk Tanr'nn balangtan beri dnyay olmas gerektii gibi yaratm
olmas geree ok daha yakndr. Ama Tanr'nn imdi dnyay korumakta kulland eylemin
dnyay yaratrken kulland eylemle tam tamna ayn olduu kesindir ve bu tanrbilimciler arasnda
ortak olarak benimsenmi bir grtr; balangta Tanr ona kaosunkinden daha baka bir biim
vermemi olsa da doa yasalarn kurarak ona her zamanki gibi devinebilmesi iin gereken yardm
yapt, buna gre yaratl mucizesini zedelemeden tmyle maddi olan eylerin zamanla imdi
olduunu grdmz gibi olabileceine inanlabilir. Onlarn doasn bu biimde, onlar yava yava
doarken grld zaman anlamak, tmyle olutuklar zaman anlamaktan ok daha kolaydr.

Cansz cisimlerin ve bitkilerin tantlamasndan hayvanlarn, zellikle insanlarn tantlamasna getim.


Ama bunlar zerine tekilerle ilgili olarak konutuum biimde konumak iin, etkileri nedenlerle
gstererek doann onlar retmek zere hangi tohumlar ne biimde kullandn gstererek konumak
iin yeterli bilgiye ulam olmadmdan, organlarn d biimiyle olduu kadar i biimiyle de
tmyle bedenlerimizden birine benzeyen ve Tanr'nn tantlam olduum maddeden daha baka bir
maddeyle oluturmad, balangta kendisine hibir ussal ruh, bitki ya da hayvan ruhu yerine
geecek hibir ey koymad, yalnzca yreinde daha nce anlatm olduum, kurumadan nce
kapatlan otu stan ya da zm art zerine braklan yeni arab kaynatan atee benzer ksz
atelerden birini yakti bir insan bedeni oluturduunu varsaymakla yetindim. nk bundan sonra
bedende olabilecek ilevleri gzden geirdiimde, orada dncenin dnda, dolaysyla ruhun yani
yukarda doas yalnzca dnmek olan diye belirlediimiz blmn, bedenden ayr olan blmn
hibir katks olmadan bizde bulunabilecek ve hepsi birbirinin ayn olan ilevleri gryordum; bu
adan usu olmayan hayvanlarn bize benzedii sylenilebilir: bunun iin onda dnceye bal
olmakla insan olmamzdan tr bize zg olan ilevlerin hibirini bulamadm, oysa Tanr'nn kutsal
bir ruh yaratm ve tantladm biimde onu bu bedenle birletirmi olduunu varsayarak onda bu
ilevlerin hepsini buluyordum.
Ama orada bu konuyu hangi biimde incelediimin grlebilmesi iin buraya yrein ve
atardamarlarn deviniminin aklamasn koymak istiyorum, bu devinim hayvanlarda gzlemlenen ilk
ve en genel devimin olduundan ona gre tm br devinimlerle ilgili olarak ne dnmek gerektii
zerine kolayca yargya varlacaktr. Onunla ilgili syleyeceklerimi anlamakta oka glk
ekilmemesi iin, anatomiyle ilgili olmayanlarn bunu okumadan nce, akcierleri olan herhangi iri
bir hayvann her ynde insannkine olduka benzeyen yreini kestirerek orada bulunan iki oday ya
da boluu grebilme zahmetine katlanmalarn isterdim. lkin, yrein sa yannda bulunan odaya ok
geni iki boru balanr, bunlardan biri kann balca toplaycs olan anatoplardamardr, bedenin tm
br toplardamarlar bir aa gvdesini andran bu anatoplardamarn dallar gibidirler; br atan
toplardamardr, bylece yanl adlandrlmtr, gerekte kaynan yrekten alan, yrekten ktktan
sonra akcierlerin her yanna yaylarak birok dallara ayrlan bir atardamardr. Sonra, yrein sol
yannda olan odadan ayn biimde iki boru kar, bunlar birinciler kadar ya da daha genitirler,
bunlardan biri toplayan atardamardr, bu da yanl adlandrlmtr, nk akcierlerden gelen bir
toplardamardan baka bir ey deildir, akcierlerde atan toplardamarn dallaryla ve solunumla gelen
havann girdii boaz denilen yolun dallaryla birbirine gemitir; br yrekten karak dallarn
tm bedene gnderen anatoplardamardr. Bu iki bolukta bulunan drt az aan ve kapayan, tpk
kk kaplara benzeyen on iki kk deriyi de zenle grmelerini isterdim: bunlarn
anatoplardamarn giriine ylesine yerlemilerdir ki anatoplardamardaki kann hibir biimde
yrein sa boluuna akmasn engellemezler, bununla birlikte kann oradan kabilmesine kesinlikle
engel olurlar; atan toplardamarn giriinde bulunan , tmyle tersine konumlanm olarak, bu
bolukta olan kann akcierlere gemesine olanak verirler ama akcierlerde olann oradan dnmesine
olanak vermezler; bunun gibi, toplayan atardamarn giriinde bulunan br ikisi kan akcierlerden
yrein sol boluuna akmaya brakrlar ama dnmesine kar dururlar; anaatardamarn giriinde
bulunan de kann yrekten kmasna olanak verirler ama oraya dnmesine engel olurlar.
Toplayan atardamarn az bulunduu yer dolaysyla oval olduundan kolayca iki deriyle
kapanabilir, oysa brlerinin azlar yuvarlak olduklarndan deriyle daha iyi kapanabilirler, bu
yzden bu derilerin says iin baka neden aratrmak gerekmez. Ayrca unlarn grlmesini de

isterdim: anaatardamar ve atan toplardamar toplayan atardamardan ve anatoplardamardan ok daha


sert ve salam yapdadr; bu sonuncular yree girmeden nce geniler ve orada yreinkine benzer
bir etten olumu ve kulaklar diye adlandrlan iki kese yapar; yrekte her zaman bedenin herhangi bir
blgesinde olduundan daha ok scaklk bulunur, sonunda genellikle herhangi ok scak bir boruya
damla damla dklen tm svlarda olduu gibi yrein boluklarna herhangi bir kan damlas girince
bu scaklkla abucak ier ve geniler.
nk bundan sonra yrein devinimini aklamak iin baka bir ey sylemeye gereksinim
duymuyorum, yrein boluklar kanla dolu olmad zaman zorunlu olarak kan anatoplardamardan
sa bolua ve toplayan atardamardan sol bolua akar; yle ki bu iki damar her zaman kanla doludur,
onlarn yree alan azlar o srada kapal olamazlar; ama bylece yree gelen iki damla kann
yrein herbir boluuna birer damlas girer girmez, girdikleri azlar ok geni ve geldikleri
damarlar kanla ok dolu olduundan ok byk olabilen bu damlalar orada bulunan scaklk
nedeniyle younluklarn azaltrlar ve genilerler, bylece tm yrei iirerek geldikleri iki damarn
giriindeki be kk kapy iterler ve kapatrlar, bylece yree daha ok kann gelmesini
engellerler; yava yava younluklarn azaltmay srdrerek ktklar iki damarn giriindeki br
alt kk kapy iterler ve aarlar, bylelikle atan toplardamarn tm dallarn yrekle hemen ayn
anda iirirler; hemen sonra yree giren kann soumas yznden, bu atardamarlarda olduu gibi,
yrein ilii iner, onlarn alt kk kaps kapanr, anatoplardamarn ve toplayan atardamarn be
kk kapa yeniden alr ve baka iki kan damlasna geit verir ve ayn ncekiler gibi bunlar
yrei ve atardamarlar kanla iirirler. Bylece yree giren kan yrein kulaklar denilen iki
keseden getii iin onlarn devinimi yrein deviniminin tersidir ve yrek itii zaman onlar sner.
zetle, matematik gstermelerin gcn bilmeyenler ve doru nedenleri doruya benzerlerden ayrt
etmeye alk olmayanlar bunu incelemeden yadsma yanlgsna dmesinler diye onlar u konuda
bilgilendirmek isterim: akladm bu devinim, zorunlu olarak yrekte gzle grlebilen organlarn
tek konumundan ve orada parmaklarla duyumsanabilen scaklktan ve deneyle tannabilen kann
doasndan kar, tpk bir saatin devinimi nasl dengeleme arlklarnn ve arklarnn gcnden,
durumundan, biiminden oluursa.
Ama toplardamarlardan yree byle srekli akan kann nasl hi tkenmedii ve yrekten geen tm
kan oraya vard halde atardamarlarn nasl kanla iyiden iyiye dolmad sorulursa buna ngiltere'den
bir hekimin (33) yazm olduundan baka bir yantm yok; bu konuda buzlar krd ve
atardamarlarn ularnda birok geit bulunduunu, atardamarlarn yrekten aldklar kann buradan
toplardamarlarn kk dallarna girdiini, oradan da hemen yree dndn, buna gre kann
aknn srekli bir dolamdan baka bir ey olmadn reten ilk kii olduu iin onu vmek
gerekir. Bu cerrahlarn sradan deneyleriyle ok iyi kantlanr, onlar toplardamar atklar yerin
stnde kolu pek skmadan balayarak oradan kan balamadklar zamankinden daha bol aktrlar.
Kolu aadan, atklar yerle el arasnda balarlarsa ya da yukardan ok sk balarlarsa tam tersi
olacaktr. nk, besbelli, az sklm ba kolda olan kann toplardamarlarla yree dnmesini
engelleyebilir, toplardamarlarn altnda bulunduklar ve derileri daha kat olduundan daha g
skldklar iin kann atardamarlarla her zaman yeniden kola gelmesini engelleyemez, ayn zamanda
atardamarlarla ele ulamak iin oradan toplardamarlarla yree dnmek zere harcayaca gten
daha byk bir g harcar. Bu kan toplardamarlarn birinde bulunan aklktan ktna gre onun

atardamarlardan toplardamarlara geebilmesi iin ban altnda baz geitlerin bulunmas gerekir.
Harvey kann akyla ilgili olarak syledii eyi de pek gzel kantlyor, buna gre toplardamarlar
boyunca eitli yerlere yerlemi baz kk deriler vardr, bunlar kann bedenin ortasndan ulara
doru gemesine hi olanak vermezler ama yalnzca ulardan yree dnmesine olanak verirler;
ayrca Harvey yree pek yakn bir yerde skca balanm olsa da, tek bir atardamar yrekle ba
arasnda kesildii zaman bu atardamardan ok ksa srede bedende olan tm kann kabildiini
gsterdii deneyle de bu ak pek gzel kantlyor, yle ki oradan kacak kann baka bir yerden
gelmi olmasn dnmek iin hibir neden yoktur.
Ama kann bu deviniminin gerek nedeninin sylediim neden olduunu gsteren pek ok baka ey
vardr (34). lkin, toplardamarlardan kan kanla atardamarlardan kan kan arasnda belirtilen
ayrmn nedeni udur: yrekten geerken younluunu azaltm ve szlm olan kan, yrekten
ktktan hemen sonra yani atardamarlarda, yree girmeden az nce olduundan, yani
toplardamarlarda olduundan daha ince, daha canl, daha scaktr. Dikkat edilirse bu ayrm yrein
yaknlarnda iyi grlrken yrekten en uzak yerlerde o kadar iyi grlmez. Sonra, atan toplardamar
ve anaatardamar oluturan derilerin sertlii kann onlara kar toplardamarlara kar olduundan
daha gl vurduunu yeterince gsterir. Niin yrein sol boluu ve anatoplardamar yrein sa
boluundan, anatoplardamardan dorudan doruya gelen kandan daha incedir, daha gl bir
biimde ve daha kolayca younluunu azaltr. Hekimler kann doasn deitirmesine gre yrein
scaklyla ncekinden az ya da ok gl ve az ya da ok hzl biimde younluunu azaltabileceini
bilmeselerdi nabz yoklayarak ne bulabilirlerdi? Bu scakln br yelere nasl getii incelenirse,
yrekten geerken snan kann araclyla yrekten tm bedene yayldn benimsemek gerekmez
mi? Herhangi bir blmn kan atlrsa, ayn yolla scakln atlmas da buradan geliyor; yrek kzgn
demir kadar scak olsa da, oraya srekli kan gndermezse ayaklar ve elleri stmakta yeterli
olmayacaktr. Sonra da buradan solunumun gerek ilevinin yrein sa boluundan younluunu
azaltm ve buuya dnm olarak akcierlere gelen kan orada sol bolua dklmeden nce
kalnlatrmak ve yeniden kana dntrmek iin akcierlere yeterli taze hava salamak olduu
bilinir, bu olmadan kann yrekteki atei beslemeye yarayan zellii olamazd. Akcierleri olmayan
hayvanlarda yrekte ancak tek bir boluk olduunun grlmesini dorulayan budur, ocuklar
annelerinin karnndayken akcierlerini kullanamadklar iin onlarda yrein sol boluunda
anatoplardamarla kann akt tek bir az vardr ve oradan bir yol, atan toplardamardan ana
atardamara akcierden gemeden gelir. Sonra, yrek atardamarlarla scakl ve onunla birlikte
midede bulunan yiyecekleri eritmeye yardm eden kann en akc blmnden bir parasn mideye
gndermese, midede sindirim nasl yaplrd? Kann yrekten ardarda belki yz belki iki yzden ok
geerek szld gz nnde tutulursa bu yiyeceklerin zsuyunu kana dntren eylemi tanmak
kolay olmaz m? Beslenmeyi ve bedende bulunan eitli beden svlarnn oluumunu aklamak iin,
yrekten atardamarlarn ularna doru younluunu azaltarak geen kann gcyle bu kann
paralarndan bazlarnn bulunduklar yelerin paralar arasnda durduklarn ve orada kovduklar
baka paralarn yerine getiklerini sylemekten baka bir eye gereksinim var m; eitli biimlerde
delinmi olan ve eitli tohumlar birbirinden ayrmaya yarayan eitli kalburlarda grld gibi,
kann bu paralarnn karlatklar deliklerin durumuna, biimine ya da kklne gre
kimilerinin brlerinden daha ok belli yerlere gittiklerini sylemekten baka bir eye gereksinim var
m? Sonunda tm bu eylerde en belirgin olan ey ok ince bir rzgr gibi ya da daha ok pek ar ve
pek canl bir alev gibi byk bir bollukla yrekten beyne ykselen, oradan sinirlerle kaslara ulaan

ve tm yelere devinimi veren can ruhlarnn oluumudur; kann bu ruhlar oluturan en uygun, en
devingen ve en giriken blmlerinin baka yerlerden daha ok beyne gitmelerine bir baka neden
dnlemez; yle ki bu ruhlar beyne tayan atardamarlar yrekten gelen tm atardamarlarn en
doru izgide gelenleridir, doa yasalaryla ayn olan mekaniin kurallarna gre tm iin yeterli yer
bulunmayan birok ey ayn yne doru devinmeye yneldiinde olduu gibi, yrein sol boluundan
kan kan paralar beyne yneldiinde onlarn en zayf ve en az devingen olanlar en gllerce
saptrlm olduklarndan bu yolla beyne yalnzca en gller ular.
Btn bu eyleri daha nce yaymlamay amaladm incelemede olduka ayrntl biimde
aklamtm. Sonra, kesildikten az sonra hl devindikleri ve artk canl olmamakla birlikte topra
kemirdikleri grlen balarda olduu gibi insan bedenindeki sinirlerin ve kaslarn ne gibi bir yapya
sahip olmas gerektiini; beyinde uyankl, uykuyu ve dleri salamak iin hangi deiimlerin
olmas gerektiini; n, seslerin, kokularn, tatlarn, scakln ve tm br d nesnelerin
niteliklerinin beyinde duyular araclyla nasl eitli fikirler oluturabildiini; aln, susuzluun
ve br i tutkularn beyne kendi fikirlerini nasl gnderebildiklerini; bu fikirleri edinen ortak
duyunun; onlar saklayan bellein; onlar eitli biimlerde deitirebilen ve onlarn yenilerini
oluturabilen ve bylece can ruhlarn kaslara datarak bedenin yelerini, duyulara kendilerini sunan
nesnelerin ve kendinde bulunan tutkularn etkisiyle, tpk yelerimizin istem kendilerini ynetmeden
devinebilmeleri gibi eitli biimlerde devindiren imgelemin ne olmas gerektiini gstermitim. Bu
durum her hayvan bedeninde bulunan kemiklerin, kaslarn, sinirlerin, atardamarlarn,
toplardamarlarn ve tm br paralarn byk okluuyla karlatrldnda insan ustalnn ok
eitli otomatlar ya da devingen makineleri pek az para kullanarak oluturduunu bilip bedeni bir
makine gibi grecek olanlara hi de alas gelmeyecektir; oysa Tanr'nn elleriyle yaplm
olduundan o brleriyle karlatrlamayacak kadar iyi dzenlenmitir ve insanlarn tasarlad
makinelerin hibirinde bulunmayacak biimde kendi kendine esiz devinimler yapmaktadr.
Burada u nokta zerinde zellikle durmutum: maymunun ya da usu olmayan bir baka hayvann
organlarna ve yzne benzer bu tr makineler olsayd, bu hayvanlarla her adan ayn yapda
olmayacaklarn benimsemek iin hibir nedenimiz olmayacakt; oysa bedenlerimize benzeyen ve
ahlak asndan eylemlerimize olabilecei kadar yknen makineler olsayd, onlarn gerek insanlar
olamayacan bilmek iin ok kesin iki nedenimiz olacakt.Bu nedenlerden birincisi: onlar hibir
zaman bizim dncelerimizi bakalarna bildirmek iin yaptmz gibi, szleri ve br iaretleri
birletirerek kullanamayacaklardr. nk szleri yksek sesle syleyen, hatta organlarnda baz
deiikliklere neden olan bedensel eylemler konusunda baz szler syleyebilen, herhangi bir yerine
dokunulduunda ne sylememi istiyorsunuz diye soran, bir baka yerine dokunulduunda cannn
acdn ve benzer eyleri syleyebilen byle bir makinenin yaplmas tasarlanabilse de, bu makine
en akn insanlarn bile yapabildii gibi karsndakini yantlamak iin syleyecei eyleri anlamna
gre eitli biimlerde dzenleyemez. kincisi: onlar baz eyleri ok iyi yapsalar da, hatta belki de
bizlerden birinden daha iyi yapabilseler de baz eyleri kesinlikle eksik brakacaklardr, bununla
bilinli olarak devinmedikleri ama yalnzca organlarnn konumuyla devindikleri grlecektir. nk
her tr koulda yararl olabilen us evrensel bir ara olduu halde, onun organlarnn her zel eylem
iin baz zel konumlara gereksinimi vardr; yaamn tm koullarnda usumuzun bizi devindirdii
biimde onu devindirmek iin bir makinede yeterince eitli aralar bulunmasnn uygulamada

olanakszl buradan gelir.


Bu iki ayn arala insanlarla hayvanlar arasndaki ayrm da tannabilir. nk ok akn ve ok aptal
kiiler de, bu arada deliler de iinde, kendi dncelerini anlatmak iin eitli szlerden bir btn
oluturmaya ve onlardan bir sylev kurmaya yatkn olmayan herhangi bir insann olmamas, buna
karlk ne kadar yetkin ve olanakl domu olursa olsun bu gibi eyleri yapabilecek insandan baka
bir hayvann da bulunmamas olduka belirleyicidir. Bu durum hayvanlardaki organlarn eksikli
olmasndan gelmez, nk saksaanlarn ve papaanlarn szleri bizim gibi syleyebildiklerini,
bununla birlikte bizim gibi konuamadklarn yani sylediklerini dnmediklerini gryoruz; oysa
bakalarna sz sylemeye yarayan organlardan hayvanlar kadar ya da onlardan daha yoksun olan
sar ve dilsiz domu insanlar kendi kendilerine iaretler uydurup kendi dillerini renecek vakti
olan kiilere dndklerini bu iaretlerle anlatrlar. Bu da hayvanlarn insanlardan yalnzca daha az
ussal olduklarn deil, ama hi ussal olmadklarn gsterir. nk konuabilmek iin ok az us
gerektii grlr; insanlar arasnda olduu gibi ayn trden hayvanlar arasnda da eitsizlik grlyor
olsa da ve kimilerini eitmek kimilerini eitmekten daha kolay olsa da, trnn en yetkini olan bir
maymunun ya da bir papaann bu konuda ruhu bizimkinden tmyle ayr bir doadan olmasayd onun
en aptal bir ocua ya da beyni bozulmu bir ocua eit olamayacana inanlamazd. Tutkular
gsteren ve hayvanlar kadar makinelerin da yknebildii doal devinimleri szlerle kartrmamak
gerekir; baz eskilerin yapt gibi, biz dillerini anlayamasak da, hayvanlarn konutuklarn da
dnmemek gerekir: nk bu doru olsayd birok organlar bizimkine benzediinden, benzerlerine
anlattklarn bize de anlatabileceklerdi. Yine ok belirgin bir ey de pek ok hayvann eylemlerinin
bazlarnda bizden daha ok ustalk gstermelerine karn, ayn hayvanlarn pek ok baka eyde hi
ustalk gstermediidir; yle ki onlarn baz eyleri bizden iyi yaplar zekalar olduunu gstermez;
nk yle olsayd herhangi birimizden daha zeki olmalar ve her eyi daha iyi yapmalar gerekirdi;
ancak bu daha ok onlarn zekalarnn olmadn, doann onlar organlarnn konumuna gre
devindirdiini gsterir: arklardan ve yaylardan oluan, tm zenimize karn saatleri bizden daha
doru belirleyen, zaman bizden daha doru len saatler gibi.
Bundan sonra, ussal ruhu tantlamtm, onun hibir biimde sylediim br eyler gibi maddenin
gcnden karlm olamayacan ama kesinlikle yaratlm olmas gerektiini ve onun insan
bedeninde, gemisinde bir kaptan gibi yelerini devindirmek iin yerlemi olmasnn nasl
yetmeyeceini, ama bundan baka bizimkilere benzer duygulara ve isteklere sahip olmak ve bylece
gerek bir insan oluturmak iin bedenle ok sk balanm ve birlemi olmasna gereksinim
olduunu gstermitim. zetle, burada en nemli konulardan biri olduundan, ruh konusu zerinde
biraz genie durdum; nk Tanr'y yadsyanlarn yeterince rttm dndm yanlgsndan
sonra, hayvanlarn ruhlarnn bizimkiyle ayn doadan olmasnn sonu olarak bu yaamdan sonra
sineklerden ve karncalardan daha ok korkacak ya da umutlanacak hibir eyimiz olmadnn
dnlmesi kadar hibir ey, zayf ruhlar erdemin doru yolundan uzaklatrmaz; oysa bu ruhlarn
ne kadar deiik olduu bilindii zaman bizimkinin bedenden tmyle bamsz ve dolaysyla lmeye
ykml olmayan bir doadan olduunu kantlayan nedenler ok daha iyi anlalr; sonra ruhumuzu
yok edecek baka nedenler grlmediinden buradan doal olarak ruhun lmsz olduu yargsna
varlr.

ALTINCI BLM
Tm bu eyleri ieren incelememin sonuna geleli yl oldu ve onu bir basmcnn ellerine brakmak
iin gzden geirmeye baladmda, sayg duyduum ve usum dncelerimi nasl belirlerse yetkesi
de eylemlerimi yle belirleyen kiilerin daha nce baka birinin (35) yaymlad fizikle ilgili bir
gr uygun bulmadklarn rendim; o grte olduumu sylemek istemiyorum ama onlarn
denetiminden nce dine ya da devlete zararl olacan dnebileceim dolaysyla usum beni
inandrsayd, beni yazmaktan alkoyacak herhangi bir ey grmemi olsam da, ok kesin gstermeler
olmadan inancma yenilerini katmaya, birinin zararna dnebilecek herhangi bir eyi yazmamaya ok
zen gstermeme karn, bu yanlglardan herhangi birinin grlerim arasnda bulunabilecei
dncesi beni korkuttu. Bu beni onlar yaymlamak iin aldm karar deitirmek zorunda
brakmaya yeterli oldu. nk daha nce bu karar almam iin ok gl nedenler olmasna karn
beni her zaman kitap yazma mesleinden nefret ettiren eilimim bana bundan balanmak iin hemen
yeterli baka nedenler buldurdu. u ya da bu ynden ylesine eitli nedenler vardr ki onlar benim
yalnzca burada sylememde deil, belki halkn onlar bilmesinde de yarar vardr.
Ben hibir zaman dncemden gelen eylere ok gvenmedim ve kullandm yntemde kuramsal
bilimlerin alanna giren baz glkler konusunda honut etmekten ya da bu yntemin bana rettii
nedenlere gre kendi greneklerimi dzenlemeye almaktan baka meyveler topladm srece
onlarla ilgili herhangi bir eyi yazmaya zorunlu olduuma inanmadm. nk greneklerle ilgili olan
ey iin herkes kendi grne yle ok inanmtr ki eer Tanr halklarnn bana ynetici olarak ya
da peygamber olmas iin yeterli kayrayla ve byk abayla donatt kiilerden bakalarna bu
alanda bir ey deitirmeye girimesi iin olanak verseydi, ne kadar ba varsa o kadar dzenlemeci
bulunacakt; kurgularm beni ok honut etse de, bakalarnn da onlar belki daha ok honut edecek
kurgular olduuna inandm. Ama fizikle ilgili baz genel kavramlar edinir edinmez ve onlar eitli
zel glklerde denemeye balaynca, bu kavramlarn bizi nerelere kadar ynlendirebileceini ve
bugne kadar yararlanlan ilkelerden ne lde ayrldklarn grdm, gcmz yettiince tm
insanlarn ortak iyiliini salamaya bizi zorunlu klan yasaya oka kar olmadan, onlar sakl
tutamayacama inandm. nk onlar bana yaama ok yararl olan bilgilere varlabileceini ve
okullarda retilen kurgusal felsefe yerine onun iin bir uygulama bulunabileceini, onunla atein,
suyun, havann, yldzlarn, gklerin ve bizi evreleyen tm br cisimlerin gcn ve eylemlerini
sanatlarmzn eitli mesleklerini tandmz kadar seik bir biimde tanyarak onlar uyarl
olduklar tm ilerde ayn biimde kullanabileceimizi ve bylece kendimizi doann efendileri ve
sahipleri klabileceimizi gstermiti. Bu yalnzca dnyann meyvelerinden ve onda bulunan tm
kolaylklardan hibir gle uramadan yararlanmay salayacak saysz makinenin yapm iin
deil, ama zelilkle yaamn kukusuz ilk iyilii ve tm br iyiliklerinin temeli olan saln
korunmas iin de istenir bir eydir; nk ruh bile mizaca ve bedenin organlarnn konumuna o kadar
bamldr ki insanlar hep birlikte imdiye kadar olduklarndan daha bilge, daha usta klacak bir ara
bulma olana olsa, bunun ancak hekimlikte aranlabileceine inanyorum. Bugn hekimlikte geerli
olan bilgiler arasnda yarar iyice belirgin pek az ey olduu dorudur; ama onu kmseme amacm
olmasa da, hekimlik mesleinde bilinenlerin bilinmesi gerekenler yannda hibir ey olduunu ve
hastalklarn nedenleriyle ve doann bize verdii ilalarn tmyle ilgili yeterli bilgimiz olsayd,
bedenin olduu kadar ruhun da saysz hastalklarndan, hatta belki de yalln gszlnden

kurtulunabileceini kabul etmeyecek meslekten kiiler de iinde, kimsenin olmayacana inayorum.


Oysa tm yaamm ok gerekli bir bilimin aratrmasnda kullanmak amacyla ve yaamn ksal ya
da deney eksiklii yznden engellenmi olmadka, onu izlersem kesin bir biimde bu bilimi
bulacam sandm bir yola raslam olarak bu iki engele kar en iyi arenin bulacaklarmn pek
azn halka sadakatle iletmek olacana ve gl zekalar, her birini eilimine ve gcne gre
yaplmas gereken deneylere yardm ederek ve renecekleri tm eyleri halka da ileterek daha teye
gemeye armak olaca yargsna vardm; bylece sonuncular ncekilerin ulat yerden
balayarak biroklarnn yaamlarn ve almalarn birbirine balayarak hep birlikte her birimizin
tek bana yapabileceinden ok daha uzaa gidebilecektik (36).
Ayn zamanda, deneylerle ilgili olarak bilgide ilerlendii lde deneylerin gerekli olduunu
grdm. nk balangta ancak duyularmza kendi kendilerini sunan ve zerinde biraz dnnce
unutamayacamz deneylerden yararlanmak daha az bulunur ve zor elde edilir deneyleri
aratrmaktan daha iyidir: bunun nedeni, bu daha az bulunur deneylerin en genel nedenleri bilinmedii
zaman ve bal olduklar koullar hemen her zaman gzden kaacak kadar ok zel ve ok kk
olduklarndan, genellikle bizi yanltyor olmalardr. Ama benim burada izlediim dzen uydu. lkin
genel olarak dnyada olan ya da olabilecek olan her eyin ilkelerini ya da ilk nedenlerini bulmaya
altm, bu amala ne dnyay yaratan Tanr'dan baka bir eyi gz nne aldm, ne de bu ilkeleri
ruhumuzda doutan bulunan baz doruluk tohumlarndan baka bir eyden kardm. Bundan sonra
bu nedenlerden kabilecek ilk ve en sradan sonularn neler olduunu inceledim ve bylece gkleri,
yldzlar, dnyay ve hatta yeryznde suyu, havay, atei, madenleri ve her eyde en ortak, en basit,
dolaysyla tannmas en kolay olan benzer baz baka eyleri buldum sanrm. Sonra daha zel olan
eylere inmek istediimde, onlar bana o kadar eitli grnd ki yeryznde bulunan cisimlerin
biimlerini ve trlerini, Tanr isteminin yaratabilecei orada bulunabilecek saysz baka eylerden
ayrabilmenin insan zihni iin olas olmadna inandm, buna gre sonulardan nedenlere
ilerlemeden ve birok zel deneyden yararlanmadan onlar kendimiz iin kullanmamzn olas
olmadn da dndm. Bundan sonra da, zihnimi duyularma sunulmu olan tm nesnelere her
yneltiimde bulmu olduum ilkelerle kolayca aklayamayacam herhangi bir eyi belirlemediimi
ekinmeden syleyebilirim. Ama doann gcnn ok byk ve pek geni ve bu ilkelerin ok basit
ve ok genel olduunu, bu ilkelerden pek ok eitli biimde karlm olabilecek hemen hemen
balangta tanmadm hibir zel sonu belirlemediimi, benim en byk glmn genelde bu
sonularn bu ilkelere hangi biimlerde balandn bulmak olduunu aka sylemem de gerekir.
Bu konuda dndm tek are, bu biimlerden biriyle aklandklar zaman verdikleri sonucun
brleriyle aklandklar zaman verecekleri sonula ayn olmad baz deneylere yeniden
ynelmekti. zetle, imdi bu sonuca yarayabilecek deneylerin ounu yapmaya balamaya gereken
ynn ne olduunu olduka iyi grdm sandm bir yerdeydim; ama bu deneylerin neler olduunu
da ve ellerim ve gelirim bin kere daha ok olsa bile tmne yetmeyecei kadar ok sayda olduklarn
da gryordum; yle ki bundan byle, az ya da ok deney yapma kolaylm olacana gre, doann
bilgisinde az ya da ok ilerleyebileceim. Yazdm incelemede bunu anlatmaya ve halkn ondan
salayabilecei yarar ok ak olarak gstermeye ve genellikle insanlarn iyiliini isteyen herkesi
yani grnte ya da yalnzca grlerinde deil gerekten erdemli olan herkesi yapm olduklarn
benimle paylamaya ve yaplacak deneylerin aratrmasnda bana yardm etmeleri iin zorlamaya
karar verdim.

Ama o zamandan beri baka nedenler grm deitirdi ve doruyu bulduum lde nemli
olduu yargsna vardm her eyi yazmay srdrmenin gerekten gerektiini ve onlar yaymlatmak
istediim zaman gsterdiim zenin aynsn gstermeyi dndm: bylece onlar iyi incelemek iin
daha ok frsatm olacakt, kukusuz insan pek ok kiinin greceine inand eylere yalnzca kendi
iin olanlardan ok zaman daha yakndan bakt gibi, ounlukla onlar kavramaya baladmda
bana doru grnen eyler onlar kda dkmek istediim zaman yanl grndler: gcm
elverdiince halka yararl olmak iin hibir frsat karmayacaktm, yazlarmn bir deeri varsa
onlar lmmden sonra okuyanlar onlardan gerektii gibi yararlanabileceklerdi ama ben yaarken
yaymlanmasna hibir zaman evet dememeliydim, nk belki de kar klara ve tartmalara konu
olaca iin, hatta bylece bana kazandrabilecei n kendimi yetitirmeye kullanmak amacnda
olduum zaman yitirmemden baka bir ey getirmeyecekti. nk her kiinin kendisinin olduu kadar
bakalarnn iyiliini de salamak zorunda olduu ve kimseye yararl olmamann tam olarak hibir
ey anlamna geldii doru olsa da; emeklerimizin imdiki zamandan daha uzak zamanlara ulamas
gerektii de, torunlarmza daha ok yarar getiren baka eyler yapmak amacnda olunduunda belki
yaayanlara baz yararlar getirecek eyleri unutmann iyi olduu da dorudur. Gerekten, unun
bilinmesini ok isterdim; bugne kadar rendiim ok az ey, bilmediim, renmekten de umudumu
yitirmediim eylerle karlatrldnda, hemen hibir eydir; nk bilimlerde doruyu yava yava
bulanlarn durumu, yoksul olduklarnda ok emekle az kazanrken zengin olmaya balaynca daha az
emekle daha ok kazan salayanlarn durumuyla hemen hemen ayndr. Ya da onlar, gc
zaferleriyle orantl olarak artan ve bir arpmay kaybedince durumu koruyabilmek iin arpmay
kazandktan sonra kentleri ve eyaletleri ele geirmek yolunda varolandan daha byk ustala
gereksinimi olan ordu komutanlarna benzetebiliriz. nk dorunun bilgisine ulamamz engelleyen
tm glklerin ve yanllarn stesinden gelmeye almak gerekten sava vermektir, biraz genel ve
nemli bir konuyla ilgili baz yanl grler edinmek bir sava kaybetmektir; sonra, nceki duruma
yeniden dnmek iin gvenilir ilkelere sahip olunduunda, byk ilerlemeler yapmak adna,
gerekenden daha ok ustalk gerekir. Kendi payma, daha nce bilimlerde baz dorular bulmusam
(bu kitabn ierdii eylerin baz dorular bulmu olduum yargsna vardracan umarm), bunun
ancak atm be ya da alt temel gln sonular ve balantlar olduunu ve kendi ynmden
onlar ansl olduum savalar saydm syleyebilirim. Hatta amalarm tmyle
gerekletirebilmek iin onlara benzer iki ya da sava daha kazanmaya gereksinimim olduunu,
yam pek ilerlemi olmadndan doann olaan akna gre bu sonu iin henz yeterli zamanm
olabileceini dndm sylemekten ekinmeyeceim. Ama kalan zamanm iyi kullanma
gcnden umutlu olduum kadar tutumlu kullanmaya zorunlu olduuma inanyorum; fiziimin
temellerini yaymlarsam kukusuz zamanm yitirmek iin birok frsat bulacam. nk bu
temellerin hemen tm onlar benimsemek iin yalnzca dinlemek gerekecek kadar apak olsa da,
aralarnda gstermelerle ortaya koyacak gte olmadm dndm bir tane bile bulunmasa da,
onlarn baka insanlarn eitli grlerine uymas tmyle olas olmadndan dourucaklar
kartlklarn beni iimden ok zaman alkoyacan imdiden gryorum.
Bu kar klarn bana yanllarm tantmak asndan olduu kadar, baz iyi eyler yapmsam
bakalarnn bununla onu daha iyi anlamalarn salamak asndan da yararl olaca ve birok kii
tek bir kiiden daha iyi grebilecei iin onlarn imdiden bu temelleri kullanmaya balayarak
bulularyla bana yardm edecekleri de sylenebilir. Ama kendimi yanlglara son derece ak biri
olarak grsem de, usuma gelen ilk dncelere hemen hibir zaman gvenmediimi bilsem de, bana

yneltilen kar klardan edindiim deney onlardan herhangi bir yarar ummam engelliyor: nk
dost saydm kimselerden olduu kadar benimle bir ilgisi olmadn dndm kimselerden de ve
hatta bana besledikleri sevgi yznden dostlarmn gremedii eyleri ktlkleriyle ve
kskanlklaryla ortaya karmaya alacan bildiim baz kimselerin de yargsna ok defa tank
olmutum; ama onlarn benim ngrmediim bir ey zerine bana kar ktklar pek olmad, byle
bir ey olmusa o da benim konumdan ok uzak olmutur; yle ki grlerimin benden daha az kat,
benden daha az hakbilir herhangi bir eletiricisiyle hemen hemen hi karlamadm. Okullarda
uygulanan tartmalarla nceden bilinen herhangi bir dorunun ortaya karldn hibir zaman
grmedim, nk her biri kazanmaya alrken nedenleri olumlu ve olumsuz ynde tartmaktan ok
gerek gibi grneni deerlendirmeye alr; uzun sre iyi avukat olmu olan kiiler bu yzden daha
sonra iyi yarg olamazlar.
Dncelerimin iletilmesinden bakalarnn edinecei yarara gelince, bu yarar ok byk olamazd,
nk onlar henz ileri gtrm deildim ve uygulamaya gemeden nce onlara pek ok eyin
eklenmesine gereksinim vard. Bunu yapabilecek biri varsa o herkesten ok ben olmalym, bunu
vnmeden syleyebilirim: elbette dnyada zeks benimkiyle llemeyecek kadar iyi pek ok
kimse yok deildir ama insan bakasndan rendii bir eyi kendi bulduu bir ey kadar iyi kavrayp
kendinin klamaz. Bu konuda ok doru olan udur: ok zeki kimselere grlerimden bazlarn
akladmda genellikle ben kendilerine anlatrken onlar ok seik olarak anlar grnseler de,
onlar yinelediklerinde hemen her zaman onlar bunlar benimdir diyemeyeceim kadar deitirmi
olduklarn grdm. Bu nedenle, benim bildirmediim bir eyi birileri benimmi gibi gsterdikleri
zaman, torunlarmzn buna inanmamalarn dilemekle kendimi mutlu duyuyorum. Yazlar elimizde
olmayan tm eski filozoflara (37) ykletilen garipliklere hibir zaman amadm ve bunun iin,
zamanlarnda en iyi zeklar olduklarn ama yalnzca bize kt iletilmi olduklarn grerek
dncelerinin oka usd olduu yargsna varmadm. Grld gibi, onlarn mezlerinden
hibirinin hemen hibir zaman onlar at olmamtr; imdi Aristoteles'in izleyicisi olanlarn en
tutkulular doann bilgisine onun kadar ulaabilmi olsalard, hatta daha ounu hibir zaman elde
edememek kouluyla da olsa kendilerini mutlu sayacaklard. Onlar tutunduklar aatan daha yksee
kmaya ynelmeyen ve hatta genellikle tepeye kadar ilerledikten sonra yeni batan aaya inen
sarmaklar gibidirler; nk bence oradan yeniden aaya inenler yani kaynaklarnda anlalr
biimde aklanm her eyi bilmekten honut olmayanlar, bunun tesinde stne hibir ey
sylemedikleri ve belki hibir zaman dnmedikleri pek ok gln zmn bulmak isteyenler
bu glkleri incelemekten kanrlar, bylece bir biimde kendilerini daha bilgisiz klarlar. Bununla
birlikte, onlarn felsefe yapma biimleri ancak zihinleri ok sradan kiilere uygun der; nk
kullandklar belirlemelerin ve ilkelerin karanl, onlarn her ey zerine bilirmi gibi korkmadan
konuabilmelerinin ve en ince ve en usta olanlara kar onlar inandracak aralar olmakszn,
syledikleri her eyi savunabilmelerinin nedenidir. Bu konuda onlar bana, gz gren bir kiiyle
zorlua dmeden dvmek iin onu ok karanlk bir mahzenin dibine indirmek isteyen bir kre
benzer grnrler; diyebilirim ki kullandm felsefenin ilkelerini yaymlamaktan vazgeiimde bu
gibilerin yararlar vardr, nk bu ilkeler ok basit ve apak olduklarndan ben bu ilkeleri
yaymlarsam ayn eyi yapm ve onlara birka pencere am olacam, bylece dvmek iin
indikleri mahzene k girmesini salam olacam. Ama en iyi zeklar bile onlar bilmek isteyecek
durumda deildir: nk her eyden sz etmek ve bilgin olma nn kazanmak istediklerinde, bana,
baz eylerde azar azar ortaya kan ve baka eylerden sz etmek gerekince insana itenlikle ben

bunu bilmiyorum dedirten doruyu aratrmaktan ok, her alanda byk bir zahmete girmeden
bulunabilecek varsaymla yetinerek daha kolay ulaacaklardr (38). Bilmedii hibir ey olmamak
gururu yerine elbette daha benimsenir olan eyi yani ok az dorunun bilgisine ulam olmay
seerlerse ve benim izlediim yola benzer bir yol izlemek isterlerse, onlara bu konumada
sylediimden daha ok bir ey sylemem gerekmez. nk benim yaptmdan ok daha teye
gitmeye yatknsalar bulmu olduum, dndm her eyi kendileri de nasl olsa bulacaklardr. Her
eyi her zaman ancak srasyla izlediime gre, hl ortaya koymam gereken eylerin daha nce
bulduum eylerden daha g ve daha gizli olduu kesindir ve onlar bu eyleri benden ok
kendilerinden renmekten honut olacaklardr; ayrca, ncelikle kolay eyleri aratrarak ve yava
yava, adm adm daha g eylere geerek kazanacaklar alkanlk onlara benim tm
aklamalarmdan daha yararl olacaktr. yle ki kendi payma ben genliimden beri
gstermelerinden balayarak aratrdm tm dorular bana retmi olsalard, onlar renmek iin
hibir glm olmasayd, belki de hibir zaman baka dorular bilmeyecektim ve en azndan
onlar aratrmaya altm lde her zaman onlarn yenilerini bulmay dnmenin alkanln
ve kolayln kazanamayacaktm. zetle, dnyada balayann kendisinden baka kimsenin ok iyi
sonulandramayaca bir yapt varsa, o da benim altm yapttr.
Gerekten, bu konuda yararl olabilecek deneyleri bir insan tmyle tek bana yapmakta yeterli
olamaz, ama kendi ellerinden bakasn da bu ite yararl biimde kullanamaz; bunu yapsa yapsa
zanaatlarn elleri ya da para vererek altraca kimselerin elleri yapabilir, nk ok etkili bir
ara olan kazanma umudu onun gsterecei her eyi onlara yaptrabilir. nk merakla ya da renme
arzusuyla belki ona yardm etmeyi isteyecek gnlllere gelince, genellikle verdikleri sz yaptklar
iten daha oktur ve onlar yalnzca hibir zaman baarlamayan gzel nerilerde bulunurlar, bunun
baz glklerin aklanmasyla ya da en azndan bu i iin yitirecei zamandan daha az zamana
demeyen birka vgyle ve birka yararsz szle denmesini kesinlikle isterler. Bakalarnn daha
nce yapm olduu deneylere gelince, bunlar ona iletmek istediklerinde bile bunlara giz diyenler
bunu hibir zaman yapmazlar, bu deneylerin ou ylesine yzeysel koullarla ya da bileenlerle
karmtr ki onlarn iinden doruyu bilip karmak son derece g olacaktr; ayrca bu deneyleri
yapanlarn onlar ilkelerine uygun gstermeye abalam olmalar nedeniyle o bunlar hemen tmyle
ok kt hatta ok yanl aklanm bulacaktr; aralarnda ona yarayan birka tane varsa onlar
semek iin kullanmas gereken zamanda o deneyler yeniden yaplabilirdi. yle ki dnyada en byk
eyleri ve halka en yararl eyleri bulmaya yatkn olduu kesin olarak bilinen bir kimse olsa, bu
nedenle br insanlar onun amalarna ulamasna tm aralaryla yardma abalasalar, onun iin
gereksinimi olan deneylerin giderlerini karlamaktan ve kimsenin uyarsz davranlaryla onun
zamann elinden almasn engellemekten baka bir ey yapabileceklerini dnmyorum. Ama
olaanst bir ey sz vermeyi isteyecek kadar kendime gvenli olmadm gibi, devletin
amalarmla ok ilgilenmesi gerektiini dleyecek kadar bo dnceler de beslemediim gibi, hak
etmediime inanlacak herhangi bir iyilii kabul etmeyi isteyecek kadar s ruhlu da deilim.
Birbirine eklenen btn bu dnceler yl nce elimde bulunan incelemeyi tantmak istemememe,
hatta yaadm srece bylesine genel ve fiziimin temellerini aklayabilecek baka hibir kitab
hi kimseye gstermeme karar almama neden oldu. Ama ondan sonra beni baz zel denemeleri
buraya almak ve eylemlerimin ve amalarmn hesabn halka vermek zorunda brakan baka iki neden

ortaya kt. Birincisi, bunu yapmazsam, daha nce baz yazlarm yaymlamak istediimi bilen
birok kii vazgememin, yle olmasa da benim zararma olabilecek nedenleri olduunu
dnebilirlerdi. nk ar n sevmesem de, hatta onun her eyin zerinde saydm dinginlie
aykr olduunu dndm iin ondan nefret ettiimi sylesem de, eylemlerimi su gibi gizlemeye
de, tannmam olmak iin birok nlem almaya da hibir zaman almadm; bylece kendime
hakszlk ettiime inandm kadar bunun aradm eksiksiz ruh dinginliini yeniden bozacak baz
kayglar verebileceine de inandm. Her zaman tannmaya da tannmamaya da ilgisiz kaldm iin,
baz nler elde etmemi engelleyemedim, en azndan kt n edinmekten kendimi korumak iin
elimden geleni yapmam gerektiini dndm. Beni bunu yazmaya zorlayan br neden udur:
gereksinimim olan ve bakasnn yardm olmadan tek bama yapamayacam birok deney
yznden, devletin ilerime byk ilgi gstereceini ummak gibi bir de kaplmamakla birlikte,
kendimi yetitirmek konusundaki tasarmn her gn gecikmeye uradn grerek, benden sonra
geleceklere, tasarlarm gerekletirmekte bana ne adan yardmlar dokunabileceini anlatmay
geciktirmi olmasaydm onlara yaptmdan ok daha iyilerini brakabilirdim dncesini verip bir
gn beni sulamalarna yol amakla kendime ktlk etmek istemem.
Bilimlerde neyi yapabileceimi ve neyi yapamayacam ok ak olarak gstermeyi elden
brakmadan, ok tartma konusu olmayan, ilkelerimle ilgili olarak istediimden daha ounu
sylemeye beni zorlamayan baz konular sememin benim iin kolay olacan dndm. Bu konuda
baarl olup olmadm syleyemem, yazlarmdan kendim sz ederek kimsenin yarglarn
etkilemek de istemem; ama yazlarm incelemelerinden ok honut olacam ve daha ok frsatlar
olmas iin kar kmay isteyen herkesin bunlar yaymcma yollama zahmetini gze almalarn rica
ediyorum, onun araclyla onlarn bilgisine ulanca ayn zamanda yantlarmn oraya ulamasna
alacam; bu yolla okuyucular birini ve brn birlikte grerek gerein yargsna ok daha
kolaylkla varacaklardr. nk onlara uzun yantlar vermeyi asla sz vermiyorum, ancak yanllarm
bilirsem onlar itenlikle bildirmeye ya da onlar gremezsem durmadan bir konudan bir konuya
gememek iin yeni hibir konunun aklamasn eklemeden yalnzca yazdm eylerin savunmas
iin gerekli olduuna inandm eyleri sylemeye szveriyorum.
Diyoptrik'in ve Meteorlar'n balangcnda sylediim eylerin bazlar, ilkin onlar varsaymlar
olarak adlandrdmdan ve onlar kantlamak amacnda deilmiim gibi grndmden aknlk
yarattysa, tmn dikkatle okumak sabrn gsterirlerse onda aradklarn bulacaklarn umarm.
nk bana yle geliyor ki orada nedenler aralarnda birbirini yle bir biimde izliyor ki sonuncular
onlarn nedeni olan birincilerle kantlanyorlar, buna karlk birinciler de onlarn sonular olan
sonuncularla kantlanyorlar. Burada mantklarn dng diye adlandrdklar yanla dtm
dnlmemelidir; nk deney bu sonularn ounu ok kesin kldndan onlar karsadm
nedenler onlar kantlamaya deil, aklamaya yararlar; ama tam tersine bu nedenler sonularla
kantlanrlar. (39) Onlar varsaymlar diye adlandrmn nedeni onlar yukarda akladm bu ilk
dorulardan karabilmeyi dndmn bilinmesi iindir, ama kendilerine iki szck
sylenildiinde bakasnn yirmi ylda dndn hemen bir gnde rendiini sanan, yanlmaya
oka eilimli ve doruya yatknl az olan ok kavrayl ve ok canl baz zekalarn bundan benim
ilkelerim diye dndkleri ey zerine sama bir felsefe kurmak frsat bulmamalarn ve onda
yanl bana yklemelerini engellemek iin zellikle bu karsamay yapmaktan kandm. nk

tm benim olan grlere gelince, yeni olduklar iin onlar hogryor deilim, yle ki nedenleri
iyice gzden geirilirse ok basit ve saduyuya ok uygun bulunacaklarna ve ayn konularda elde
edilebilecek baka tm grlerden daha az olaand ve daha az yabanc grneceklerine
inanyorum. Bu grlerden hibirinin ilk bulucusu olmakla vnmediim gibi onlar bakalar
syledi ya da sylemedi diye deil, yalnzca us beni onlara inandrd iin benimsedim.
Zanaatlar Diyoptrik'te aklanm olan buluu hemen uygulayamazlarsa bunun iin onun yanl
olduunun sylenilebileceine inanmyorum: nk onda tasarladm makineleri hibir koulunu
eksik brakmadan yapmak ve uyarlamak iin ustalk ve alkanlk gerektiine gre, ilk seferde
baarya ulam olsalard bu beni kendisine iyi bir nota kitab verilen herhangi birinin yalnzca
bununla bir gnde esiz biimde lavta almay renebildiini grmekten daha az artmazd.
nclerimin dili olan Latince'yle deil de lkemin dili olan Franszca'yla yazmn nedeni,
grlerimi ancak yalnzca kendi doal ar uslarn kullanan kiilerin eski kitaplara inananlardan daha
iyi yarglayacaklarn ummamdandr. Saduyuyu renimle birletirenlerin, ki yalnzca onlar benim
yarglarm olsun isterim, nedenlerimi halkn diliyle akladm iin onlar dinlemekten kanacak
kadar Latince yanda olmayacaklarna inanyorum.
zetle, burada bilimlerde gelecekte yapmay umduum ilerlemelerden zellikle sz etmek ve halk
karsnda yerine getireceime gvenmediim herhangi bir szle ykml olmak istemiyorum; ama
yalnzca unu syleyeceim, yaamak iin bana kalan zaman hekimlik iin bugne kadar olanlardan
daha gvenli kurallarn karlabilecei doann baz bilgilerini edinmeye almaktan baka bir eye
kullanmamaya karar verdim (40) ve eilimim beni baka her eit tasardan, zellikle birilerine
yararl olmad gibi brlerine de zararl olmayan tasarlardan ylesine uzaklatrd ki baz frsatlar
beni onlar kullanmak zorunda braksayd bu ite baarl olamazdm sanyorum. Burada, dnyada
bana saygnlk kazandrmaya yaramayacan bildiim bir eyi aklyorum, bu saygnl elde etmeyi
de hibir zaman dnmedim; hi engellenmeden bo zamanlarmdan yararlanmam salayan kiilere,
bana dnyann en onurlu grevlerini veren kiilerden ok daha bal olacam.
AIKLAMALAR
1. Deiik zamanlarda yazlm olan bu denemeler toplamnn temel zellii her bir blmn ya da
her bir denemenin ayr kayglarla, ayr amalarla yazlm olmasdr, bu yzden paralar arasnda
belli bir btnlk aramak bounadr.Her para ayr konuyu iler: birinci blm tarihsel bir
aratrmadr, ikinci blm mantkla ilgilidir, nc blm ahlak sorunlarn ele alr, drdnc
blm metafiziin sorunlarna ynelir, beinci blm bilimsel bir aratrmadr, altnc blm
filozofun genel kavrayn zetler. Blmler arasnda elikiler de vardr; rnein birinci blmde
eletirilen Stoaclk nc blmde benimsenir.
2. Platon'cu bir filozof olan, daha dorusu Aristoteles felsefesinin Platoncu yorumuna ynelen
Porphyrios (234-305) bir soyut kavramn bir zneye balanma biimini u be evrensele gre
belirlemiti: Cins, tr, zgl ayrm, zg, raslant. Porphyrios'un bu belirlemesi tm skolastiklerce
benimsenmitir. Cins ve tr snf belirler: tr, cins'in kapsamna girer. zgl ayrm bir tr bir

trden ayran zellikleri belirler (insan dnen hayvandr). zg yalnzca bir tre zg olan
gsterir: glmek insana zgdr. Trn bireylerinin her birinde brlerine uymayan zellikler vardr.
Raslant bireyin znde bulunmayan, geici olarak bireyde olandr. Descartes skolastiin bu
terimlerini kullanarak insann ussal bir varlk olduunu belirlemeye yneliyor. Skolastik felsefeye tam
anlamnda kart bir tutum alan Descartes bu felsefenin iinde yetimi bir kii olarak ondan tam
olarak kendini kurtaramaz.
3. Descartes "insan adna yarar insanlar"dan sz ederken insanlar sekin ya da sradan, nemli ya
da nemsiz diye ikiye ayrmay elbette dnmyor. Burada adamz Heidegger'in "gerek olan
varolu" ve "gerek olmayan varolu"u gibi bir ayrm yaptn sylemek elbette yanl olur.
Descartes bu belirlemeyi yaparken, Ferdinand Alquie'nin deyiiyle, "Bilgiyi yalnzca usun yla
arayanlar anlanm dorulara dayanarak tam tamna Hristiyanc bir erdem diye temellendirenlerin
ya da retenlerin karsna koyar." Yoksa Descartes uaklarndan birine "kardeim" diye seslenecek
kadar alak gnlldr. Filozof, Guez de Balzac'a yollad 5 Mays 1631 tarihli mektupta unlar
yazar: "Ben her gn bir halk kalabalnn ortasnda dolayorum, sizin gezilerinizde olduu gibi
zgrlk ve dinginlik iinde. Rasladm insanlar bana ormanlarmzdaki aalarn ve krlarmzdaki
srlerin verdii duyguyu veriyor. Satclarn grlts kulama bir rman grlts gibi geliyor,
dlerim bozulmuyor hi. Hatta bazen onlarn davranlar zerine dndm zaman haz bile
duyuyorum. Tarlalarmz eken kylleri bir greceksiniz. Anlyorum, tm abalar oturduumuz
yerleri gzelletirmek iindir, tm abalar hibir eyimiz eksik kalmasn diyedir."
4. "lgin ve az bulunur bilimler" sz o zamanlar baz kiilerin urat ve ok az kiinin bilimsellik
deeri verdii baz bilgi alanlaryla ilgilidir. Bu bilgi alanlar daha ok Ortaa'n yaam ve dnce
koullarna bal olarak gelimitir, o dnemin doastne her anlamda eilimli tutumlarn ortaya
koyar. Szkonusu bilimlerin balcalar unlardr: yasal gkbilgisi (astrologie), elfal (chiromance),
toprakfal (gomance), cincilik (cabale), byclk (magie). Descartes bu bilgilerle ilgilenmi ama
hibirini ciddiye almamtr, her alanla ilgili bilgi edinmek isterken o alanlar da dta tutmak
istememitir.
5. Cizvitlerin La Flche okulunda Descartes daha ok uygulamal matematik almalar yapmtr.
Skolastiklerin matematikten anlad ey plan yapmak adna, "mstahkem mevki" kurmak adna,
topra lmek adna aritmetii ve geometriyi kullanmaktr. Descartes matematik gibi kesinlikli bir
bilimin bu kadar basit ilerde kullanlp baka ie yaratlamamasndan son derece kaygldr.
Descartes'n bu belirlemesini yanl anlarsak onun kurgusal bilgiyi ne alp uygulamal bilgiye
yukardan bakt gibi bir izlenime kaplabiliriz.
6. "Duyarszlk", "gurur", "umutsuzluk" gibi terimler bizi zellikle Eskia'n balca ahlak
anlaylarndan olan ve dnce dnyasn bugne kadar derinden etkilemi bulunan Stoa dncesine
gtryor. Stoa filozoflar doaya uygun yaam formlne uygun olarak kat ussal belirlenimcilik
anlay iinde kurduklar ahlak grlerinde bireyi yalnzca kendinden deil bu arada btn bir
insanlktan sorumlu sayyorlar, en uygun yaam tutturabilmek tasars iinde gerektiinde intihar

kanlmaz gryorlard. Descartes'n burada belirledii "duyarszlk" onlarn kat usuluuyla,


"gurur" ona bal olarak gelien ar gven duygusuyla, "umutsuzluk" da intiharn bir yaam biimi
olarak benimseniiyle ilgili olmaldr. mparatorluk Stoasnn nl filozofu mparator Marcus
Aurelius yle diyordu: "lm doann bir isteminden baka bir ey deildir, doann isteminden
korkan da ocuktur." mparatorluk Stoasnn br nl filozofu azatl kle Epiktetos da yle diyordu:
"Biliyorum, doan her ey lmek zorunda, bu bir doa yasas. yleyse ben de lmeliyim. Ben
lmszlk deilim. Ben bir insanm, btnn bir parasym, saat nasl gnn bir parasysa. Saat
gelir ve geer. Ben gelir ve geerim. Gei biimi nemli deil. Atele ya da suyla. Hepsi bu."
Descartes'n Stoaclar karsndaki grleri deikendir ve genel ahlak anlaynda onlarn izinden
gider. O, kendi deyiiyle, dnya malndan kaan, a ve acl da olsa mutluluu tanrlarda arayan bu
filozoflar nemsiyor, onlarn hep kendi stne dnen, kendini aratran, yetinmeyi bilen insanlar
olduunu sylyordu. Stoa filozoflar, Descartes'a gre, yalnzca kendilerine yani dncelerine
egemen olduklar zaman mutlu olacaklarna inanan insanlardr. Lukacs yle der: "Onlarn istedii
ey o adaki yaamn gerek seenekleri deildi, insanlk evriminin seenekleriydi, bu da genel
olarak ok yeni zamanlara kadar, Fransz Devrimi'ne ve daha sonrasna kadar Stoac fikirlerin etkin
olarak kalnn nedenini aklar". Descartes'n "duyarszlk", "gurur", "umutsuzluk" yannda
kulland "ana-baba ldrme" Brutus'un Sezar' ldrmesini antryor olmaldr.
7. Kuku Descartes yntemin zn oluturur. Kukuyla aratrmak, kukuyla ilerlemek Descartes
iin gerek dnen insann temel tutumu olacaktr. Filozof cogito ergo sum gereine de kukuyla ya
da kukudan giderek varr. Ancak onun burada izdii tablo, kukunun yalnzca bir yntem sorunu
ortaya koymadn duyuruyor, onun yaamnn geliim koullarn da gzler nne seriyor. Belli ki
Descartes genliinden beri dncesini kukuyla, her eyi ince ince tartarak kurmutur.
8. "Yaamda gvenle yryebilmek" Descartes'n baka metinlerinde de grdmz temel bir
kaygy belirler. Burada filozofun kuramda snrlanp kalmaya eilimli olmayan bak as ortaya
kar.Dercartes iin kuram yalnzca yaam iin vardr diyebiliriz. Bu da ilgisini doastnden doaya
yneltmi bir a iin son derece olaandr.
9. Filozofun burada szn ettii savalar Otuz Yl Savalar'dr. 1618-1648 arasnda Avrupa'y,
zellikle Kutsal mparatorluk topraklarn kana bulam olan bu savalar din savalar
grnmndeydi ama zellikle Habsburglarla Burbonlar kar karya getiriyordu, yani siyasal bir
anlamazla dayanyordu. Fransa'yla spanya arasnda 1659'a kadar uzayan Otuz Yl Savalar
Kutsal mparatorluk'un paralanmasna yol at.
10. Bohemya (1617) ve Macaristan (1618) kral Ferdinand imparatorluk tacn giyerek Ferdinand II
von Habsburg adn ald. Karl von Habsburg'un olu ve Maximilian II'nin yeeniydi.1578'de Graz'da
domu, 1637'de Viyana'da lmtr.
11. Biz "soba banda" diye evirdik ama Descartes dans un pole yani "sobada" diyor ve elbette
"sobayla stlm odada" demek istiyor.

12. Descartes mitolojide Sparta'nn kurucusu olarak ad geen Lykurgos'dan sz ediyor. Byk bir
gezgin olduu, Sparta yasalarn hazrladktan sonra kp gittii ve bir daha dnmedii sylenir.
13. Descartes burada zellikle eski bir tartmay belirtir: mantk bir sanat m, yoksa bir bilim midir?
Filozof, Aziz Tommaso'ya dayanan bir zm benimsemi gibidir: mantk hem bir bilimdir, hem de
baka bilimlerin kurulmasn salayan bir sanattr.
14. Her zaman skolastie yneltilen balca eletiri budur: tasarm ynteminde sonu ya da varg
dorudan doruya ncllerden karlr, bir baka deyile karmla elde edilen bilgi ncllerde
zaten ierilmitir, dolaysyla bu erevede tmdengelim yapmak yeni bir ey sylemek deil,
yalnzca bilineni yinelemektir. "Btn insanlar lmldr / Sokrates insandr / Sokrates de
lmldr" dediimde Sokrates'in lml oluunu dorudan doruya insann lml olmasndan
karyorum. Bu biimsel ynteme kar Descartes matematiksel tmdengelimi nerecektir.
15. zgn metinde ad "Lulle" olarak geen kiinin asl ad Lulio'dur (latincesi Lullus). Raimondo
Lulio (Katalancas Ramon Llull) 1233'te Parma'da domu, 1315'te Bugia'da lm bir spanyol
dinbilimcisidir ve Mslmanlara, zellikle bni Rd'e ve yandalarna dmanlyla bilinir. sa'y
dnde grp evini barkn brakan ve yollara den Lulio 1265'te kei oldu ve Mslmanlkla
savama girebilmek iin Arapa rendi. Byk sanat diye adlandrd bir mantk yntemi
bulmutu, bu yntem szde en derin dorular kavramlardan oluan bir tr cebirle ortaya koyuyordu.
Ona gre us her eyi, inancn gizlerini bile ortaya koyabilirdi. Descartes dostu Beeckman'a yazd 29
Nisan 1619 tarihli mektupta yle diyor: " gn nce Dordrecht'de bir handa bilgin bir kiiyle
karlatm, onunla Lullus'un Ars parva's zerine syletik. vnyordu: bu sanatn kurallarn yle
bir ustalkla kullanyormu ki, kendi sylemesine gre, hangi konuda olursa olsun bir saat
konuabiliyormu, sonra ayn konu zerinde bir saat daha konumas istenirse, ncekilerden tmyle
ayr szler bulmas istenirse yirmi saat bile konuabiliyormu. Buna inanabiliyorsanz onu kendiniz
de grebilirsiniz. Bu adam biraz geveze bir yalyd ve onun kitaptan edinilmi bilgileri beyninde
olmaktan ok dudaklarnn ucundayd."
16. Birinci ve ikinci kural Descartes daha nce Usun ynetimi iin kurallar'da tek bir kural olarak
vermiti, buna gre yntemin z basitten bileie ve bileikten basite ilerlemeye dayanyordu. Bu iki
ynl ilerlemede basite ulamak bir tr ayrtrmayla, basitten bileie ya da btne gitmek de bir tr
biletirmeyle gerekleiyordu. Usun ynetimi iin kurallar'n V. kuralnda Descartes yle der: "Tm
yntem baz dorular ortaya koyabilmek iin zihnimizin gzlerini kendilerine doru evirmek
durumunda olduumuz nesnelerin dzeninde ve konumunda yatar. En karmak ve karanlk nermeleri
derece derece en basit nermelere indirgiyorsak, sonra da tm nermelerin en basitlerinin
sezgisinden gene derece derece tm brlerinin bilgisine ykselmeye alyorsak bu yntemi
geree uygun biimde izliyoruz demektir."

17. Sayma yntemi bir btnde tm eleri gzden geirmek, onlardan hibirini dta
brakmadmzdan gvenli olabilmek iin onlar yeniden yeniden saymak anlamna gelir. Daha ok
tmdengelime arlk veren Descartes -onun bilgi kuram da bunu gerektirmektedir- tmevarm daha
ok bir sayma ilemi olarak grr, bu noktada Bacon'n yntem anlayndan iyiden iyiye ayrlr.
Descartes Kurallar'n yedincisinde "Bu sayma ya da tmevarm, nerilen bir soruya bal olan her
eyin yeniden gzden geirilmesidir" diye bir aklamada bulunur. Yedinci kural yledir: "Bilimi
yetkin klmak iin konumuzu ilgilendiren her eyi dncenin srekli ve tam anlamnda kesiksiz bir
devinimiyle btn iinde ve teker teker gzden geirmek ve onlar yeterli ve dzenli bir saymada bir
araya getirmek gerekir."
18. Skolastikler gkbilim, mzik, optik gibi bilimleri "matematikler" diye adlandrrlard. Descartes
da bu terimi ok sk kullanr.
19. Descartes burada bize cebir iaretlerinde yapt yenilii anmsatyor. Onun amac ayr ayr
alanlar teker teker incelemek deil, btn bu alanlar kucaklayacak ve aklayacak evrensel bir bilim
kurmaktr, bir baka deyile evrensel matematii gerekletirmektir. O aritmetik ve geometri ikilemini
ortadan kaldrmak iin saylar "izgiler"le (srekli nicelikler) aklyor.
20. Felsefe tm br bilimleri nceler, nk onlarn ilkelerini kendinde barndrr. Metafizik
temellendirme en nemli temellendirme olarak daha sonraya braklmaldr. Bu yzden Descartes
dnrlnn ilk dneminde bir bilim adam olarak grnrken daha sonra metafizie ynelecektir.
21. Kuramda zlmemi sorun bizi askda brakr, glklere iter. Eylemde zlmemi sorun
yaama saysz glk karr. zmszlk kuramda olduu kadar eylemde de tedirgin eder filozofu.
Eylem alannda kararszl gidermek iin baz davran kurallarn benimsemek gerekmektedir.
22. nc kural tmyle Stoac bir kavray ierir. Bu erevede bu kural tmyle kendine sz
geirebilme ya da kendine egemen olma dncesine dayanr. Descartes, Stoa filozoflarnda yetkin
bilgin tipini bulur.
23. Burada drdnc bir kural karmza kyor. Zaten Descartes nc blmn balarnda " ya
da drt kuraldan oluan" demiti. Filozof, yntemini ortaya koyarken yapt gibi, burada da kendisi
iin benimsenebilir bir forml ortaya koyuyor. lk kural herkes iin geerli olabilirken, bu rtl
drdnc kural Descartes'n kiisel seimleriyle ilgilidir.
24. Descartes "buraya" derken "Hollanda'ya" demek istemektedir. Hollanda Descartes iin tm
dncesini gelitirmesine olanak verecek dingin bir ortamdr. Siyasal karklklar iindeki Fransa
byle bir geliim iin elverili deildir. M. Leroy'nn dedii gibi, Descartes "Fransa'dan, kralndan
ve ailesinden kamtr". Leroy'ya gre "Yaam bir tehlikeden aralksz katr. O bu tehlikeyi

aka ortaya koymaz. Ancak bu tehlike mektuplarnda ve gezi notlarnda sezilir".


25. Hollandallarn spanyollarla sava. 1572'de balayan bu sava 1648'e kadar srd. XVII.
yzyln Hollandas bugnk Hollanda'dan ok bykt, bugnk Belika, Lksemburg, bir blm
Fransa topran ieriyordu. Bu topraklar uzun sre Kutsal Roma Germen mparatorluu'na bal
kald. mparatorluun paralanmasyla spanyollarn denetimine giren lkede gelimekte olan
ulusallk bilinci halk toplum sorunlar karsnda duyarl klyordu. 1566 ve 1572 ayaklanmalar,
ardndan 1576 ayaklanmas spanyollarca kanl bir biimde bastrlmt.
26. Descartes "metafizik" szcn soyut anlamnda kullanmaktadr. Yoksa Descartes'n bu
erevede tm araylar metafizik araylardr.
27. Descartes burada kukuyu dnyann varlndan kukulanma noktasna kadar gtrr.
28. Tanr fikri doutandr, bununla birlikte br doutan fikirlerden ayr olarak, dorudan doruya
kendini vareden tanrsal gcn belirtisini tar, "bana konmu" sz de dorudan doruya bunun bir
gstergesidir. Descartes'da doutan fikirler, imgelemimizin oluturduu fikirlerden de, duyu
organlarmz araclyla elde ettiimiz fikirlerden de daha belirleyicidir. Yapay fikirler ve edinilmi
fikirler doutan fikirlerce belirlenmelidirler.
29. Descartes burada "srekli yaratma" fikrini ortaya koyuyor. Yaratc g yaratcs zerinde
aralksz etkindir yani her an etkindir. Her varlk bu yaratc etkinlik iinde olmaktan bir an bile
uzaklaamaz.
30. u forml ya da temel ilke skolastikler iin ok nemlidir: nihil est in intellectu quod prius non
fuerit in sensu (zihinde hibir ey yoktur ki daha nce duyularda olmu olmasn). Bu Aristotelesi
anlamda bir gerekilik bildirisidir.
31. nce dnceyle ortaya konulabilecek evrensel yasalar sz konusudur. Bunlar matematiin ve
mantn yasalardr. Bu doutan dorular ruhumuzdadr, onlarn kayna da doal olarak
tanrsallktr. Bu yasalar dnce dnyamz belirlemekle kalmazlar, tm dnyay ynetirler, tm
dnyann oluum koullarn ve varolu koullarn belirlerler. Descartes onlarn belirleyiciliinde
dnyann ya da fiziksel varln yasalarn ele alr.
32. Descartes ksaca Le Monde (Dnya) diye bilinen Trait du monde et de la lumire'den sz
etmektedir. Descartes bu yaptn yaymlamaktan kanmtr. Bunun nedeni onun din ve siyaset
evreleri karsndaki tedirginliidir. O yalnzca Cizvitlerden deil, Protestanlardan da korkmaktadr;
yalnzca bilim evreleri deil, siyaset evreleri de ona rknt verir. Galileo Galilei mahkum

edildiinde (1633) Descartes otuz iki yandadr, Dnya incelemesini yeni bitirmitir, bu yaptnda
Galilei gibi yeni grler nce srmektedir. Descartes Galilei'nin bana gelenleri duyunca
incelemeyi ekmecenin altna atverir. Bu inceleme Descartes'n lmnden on drt yl sonra
yaymlanabilmitir. Descartes, Galilei'nin ada bilimci bak asna bir metafiziki olarak
kardr. Mersenne'e yazd 11 Ekim 1638 tarihli mektupta Galilei iin unlar yazar: "Doann ilk
nedenlerini gz nnde tutmadan baz zel durumlarn nedenlerini aratrd ve bylece temelsiz bir
yap kurdu." Filozof, 1633'te Mersenne'e yazd bir mektupta yle diyordu: "yle ardm ki
neredeyse btn yazdklarm yakmaya ya da hi deilse onlar kimseye gstermemeye karar verdim.
Aka syleyeyim, dnyann dnd doru deilse benim felsefemin dayanaklar da yanl."
33. ngiliz hekimi William Harvey (1578-1657) kandolamn buldu, byk ve kk kandolamnn
dzeneklerini gsterdi. Harvey, Cambridge'de renim grrken o zamanlar tp alannda byk
atlmlar yapm olan Padova niversitesi'ne gitti, renimini drt yl iinde orada tamamlad.
ngiltere'ye dnnce kendinden nce pek ok hekimin ilgisini ekmi olan kandolam sorununu ele
ald. Gerekte kan damarlarnn birbirlerine bal olduu Hippokrates zamanndan beri biliniyordu.
Hippokrates yle der: "Tm bedene yaylm olan damarlar bedeni ruhla, zsuyuyla ve devinimle
doldurmakla zgn tek bir damarn kollarndan baka bir ey deildirler." Hippokrates yle
srdrr: "Bir damarn nerede balayp nerede bittiinin bilinmediini biliyorum, nk bir dairede
ne balang ne de biti vardr" (K. Walker, Histoire de la mdecine'e baknz, Marabout, Verviers
1962, s. 130-131). "Kandolam" terimini kullanan ilk kii Harvey oldu. Daha nce Vesalius damar
dizgesini gzlemlemi, bir organ beslemekle ykml her ana atardamarn belli bir toplardamarla
ilintili olduunu gstermiti. Kandolam konusunda kesin bilgiler ortaya koyma baarsn Harvey
gsterdi, kan deviniminin dolaml olduunu, bir ini kla gereklemediini bildirdi.
34. Buraya kadar Harvey'i kan dolamn bulduu iin ven Descartes bu noktada ondan ayrlr ve
onu eletirir. Harvey'e gre kan atardamarlara gnderen yrein kaslmasdr. Descartes'a greyse,
kan genletiren yrek ss onun devinimini salamaktadr.
35. Descartes burada Galileo Galilei'den sz ediyor.
36. Descartes burada bilimsel ilerlemeler iin ortak almann neminden sz ediyor. Onda bu tr
grlere pek raslanmaz. O daha ok kendi deneyimlerinden ve kendi amalarndan szeder. Her
zaman yalnz yaamay yeleyen Descartes'da birileriyle birlikte alma istei pek yoktur.
37. Sokrates'den nceki filozoflar.
38. Descartes burada gene ynteminin zn duyurur bize: hibir olas bilgiyi bilgi diye almamak,
onu tmyle bilgi alannn dna karmak, yalnzca ve yalnzca kesin olan benimsemek. Bu
belirlemeyle Descartes Aristoteles'le ve ardllaryla yani skolastiklerle olan ayrln bir kere daha
ortaya koymu olur.

39. Ferdinand Alqui'nin de belirttii gibi, burada Descartes deneysel yntemden sz etmektedir.
Filozof olgular "sonular" diye alyor. Onlarn kantlanmas olas deildir, nk olay ya da sonu
kantlanamaz, onlarn varl ancak deneysel olarak saptanabilir. Ancak onlar aklamak gerekir.
"Onlar ancak karsandklar ilkelere balandklarnda aklanm olurlar. te yandan ilkeler de
kendilerini varsaymlar olarak, sanlar olarak ortaya koyarlar. Onlardan kalklarak deneye
ulalabildiinde onlar olgularla aklanm olurlar. Kesin olan, metinde de belirtildii gibi, herhangi
bir dngnn olmaddr. Bir baka kesinlik de, byle bir yntemin bizi kesinlie
gtremeyeceidir, ancak olasla gtrebileceidir, buna gre Descartes'n ikinci blmde
belirttii kurallara pek uymaddr" (F. Alqui).
40. Gerekte Descartes bilimsel abalarn burada bitirir, bundan sonra metafizie ynelecektir. Onun
bundan byle vaktini hekimlie ayracan sylemesi anlalr gibi deildir.

You might also like