Professional Documents
Culture Documents
İnsanın Anlam Arayışı - Viktor Emil Frankl - 3 PDF
İnsanın Anlam Arayışı - Viktor Emil Frankl - 3 PDF
aray
VKTOR E. FRANKL
Y.e.
Pxxxxxxxxxxxxxxxxx
3#####3333333
tonu Ha:
o k u y a n jjfu s
Psikoloji / Psikiyatri 31
ISBN: 978-605-4054-20-6
Bu kitab in yayn h aklan O kuyan Us*a a ittir. H er hakk sakldr. Tantm Kjf|j yaplacak ksa
aln tla r dnda yayncnn yazl zni olmakszn hibir yo lla oja ltlam az.
okuyanusVokuyanus. com.tr
w w w .okuyanus.com .tr
Viktor E. Frankl
okuyan j j f u s
indekiler
GORDON W. ALLPORT
73. BASKIYA NSZ (1 9 8 4 )
IraanmAmktmAnnp
topra kazdm, gardiyan, hakaretler yadrarak yanmdan geti,
ben yine sevgilimle bir araya geldim. Orada benimle olduunu
daha bir derinden hissettim; ona dokunabileceim, elimi uzatp
ellerini yakalayabileceim duygusuna kapldm. Duygu ok g-
lyd: Kanm oradayd. O anda, bir ku sessizce alald ve tam
nme, hendekten kazdm toprak tmsein zerine konarak
bana ^bakmaya balad.
Daha nce sanattan sz etmitim. Bir toplama kampnda by
le bir ey olur mu? Bu, kiinin* sanattan ne anladna baldr.
Zaman zaman bir tr doalama kabare dzenleniyordu. Baraka
lardan birisi geici olarak boaltlyor, birka tahta sra birbirine
balanyor veya ivileniyQr ve bir program yaplyordu. Akam
olunca, kamptaki konumlan ok iyi olanlar (Kapolar ve uzak i
yerlerine yrmek zorunda olmayan iiler) orada toplanyordu.
Biraz glmek, belki de biraz alamak, ksacas unutmak iin bir
araya geliyorlard. arklar, iirler syleniyor, bazlan kampla il-
giliOan yergili fkralar anlatlyordu. Hepsinin de amac, unut
mamza yardma olmakt ve oluyordu da. Toplantlar ylesine
gkiliydi ki, yorgun olmalarna ve katlmakla gnlk yiyecek ta-
fymlann karmalarna karn, baz sradan tutuklular da kabare
yi grmeye gidiyordu. H
vyerinde, bedelim mteahhitlerin karlad ve pek fazla har
cama yapmad orbalarn datld yanm saatlik len yemei
arasnda, bitmemi bir makine odasmda toplanmamza izin verili
yordu', Girerken, herkes eline bir kepe dolusu sulu orba alyor
du. Biz orbalanmz itahla yudumlarken, tutuklulardan birisi bir
borunun stne kp talyan aryalan sylyordu. Bu arklardan
zevk alyorduk; arkc se kazann dibinden (bu, bezelye tanele
ri anlamna geliyordu) ekstra orbayla dllendiriliyordu.
Kampta sadece elence iin deil, aynca alk iin de dl ve
riliyordu. rnein ben, hakl olarak Katil Kapo" namyla bilinen
kampn en ok korkulan Kaposunun korumasn kazanabilmi-
tim (ne iyi ki, buna hibir zaman ihtiya duymayacak kadar ans
lydm!). yle bir ey olmutu: Bir akam, ruh arma seansnn
yapld odaya tekrar arlmakla onurlandrldm. Bahekimin
ayn yakn arkadalan toplanma ve ok gariptir, shhiye bl
nn gediklisi de yine gizlice onlara katlma. ans eseri odaya
giren Katil Kapodan, kampta nlenen (ya da nszlenen) iirle
rinden birisini okumas istendi. kinci kez istenmesine gerek
duymakszn, abucak bir tr gnlk kard ve sanatndan r
nekler icra etmeye balad. Ak iirlerinden birisim okurken, gl
memek iin canm yanana kadar dudaklarm srdm, byk bir
olaslkla bu da hayatm kurtard. Aynca alklama konusunda
da cmert davrandm iin, bir gnlne katldm (bu bir
gn bana yetmiti) alma grubuna dsem bile, hayatm kurta
racakt. yle ya da byle. Katil Kapo tarafndan iyi tannmakta
yarar vard. Bu nedenle olabildiince ok alkladm.
Genel anlamda konuulacak olursa, kamptaki bir sanat al
mas elbette byk lde garipti. Sanatla ilgili herhangi bir e
yin yaratt gerek izlenimin, yaplan sanalla virane kamp yaa
mnn geri cephesi arasndaki hayaleti andran tezattan kaynak
landn syleyebilirim. Autschwitzdeki ikinci geccmde derin
uykumdan nasl uyandnldm (mzikle) hi unutmam Bara-
kann kdemli muhafz barakann giriine yakn olan kendi od
snda bir tr kutlama yapyormu. akrkeyif seslerle baz beylik
arklar Eyleniyordu. Anszn, ortal bir sessizlik kaplad ve ge
cenin iinden, sk sk alnarak eskitilmemi, allmam, umut-
suzcasna hznl bir tango duyuldu. Keman alyor, bir par
am da onunla birlikte alyordu, nk ayn gn birisinin yir
mi drdnc ya gn vard. O birisi de Auschwitz kampnn,
belki de bendensadece birka yz metre tede, yine de ulaama
yacam bir yemindeydi. O birisi benim kanmd.
Bir toplan kampnda sanata benzer bir eyin olduunu ke
fetmek, dardan birisi iin yeterince artcdr, ama kampta
bir de mizah duygusu olduunu grmek ok daha artc ola-
caknr; elbette bu, mizahn ancak solgun bir knnts olabiliyor ve
sadece birka saniye veya dakika sryordu. Mizah, kendini ko
ruma savamda, ruhun bir baka silahyd. Mizahn, insan yap
sndaki dier her eydert ok, birka saniyeliine de olsa, uzak
laarak bir durumun almasn salayabildii, ok iyi bilinmek
tedir* naat sahasnda yanmda alan bir arkadam, mizah
duygusu kazanmasiiin pratik olarak eittim. Ona, birbirimize,
zgrlmze kavutuktan sonra olabilecek eyler hakknda
her gn en az bir elenceli yk anlatma sz vermemizi syle
dim. Kendisi cerrah ve byk bir hastanenin kadrosunda asis
tan olarak almt. Bu nedenle, eski iine dnd zaman
kamp yaamnn alkanlklarm kaybetmemesinin nasl bir ey
olacam anlatarak gldrmeye altm. naat sahasnda (zel
likle gzetimci kefe geldii zaman) usta, Action! Action!"4 diye
bararak bizi daha hzl almaya zendiriyordu. Arkadama,
58 w klor E Fnmkl
Bir gn, ameliyat salonunda byk bir mide ameliyan yapyor
olacaksn, dedim. Anszn ieri bir emir eri girer ve Action!
Action! diye bararak kdemli cerrahn geldiini bildirir.
Bazen dier tutuklular gelecee ilikin elenceli hayaller ku
ruyorlard; rnein gelecekteki bir len yemeinde orba servi
si yaplrken, kendini unutup garsona dipten kepelemesi iin
yalvarmak gibi.
Mizah duygusu gelitirme ve olaylan mizahi bir k altnda
grme abas, yaama sanatnda ustalarken renilen bir hile
dir. Ama her an her yerde ac bulunmasna karn, bir toplama
kampnda bile yaama sanatn uygulamak olasdr. Bir benzetme
yapacak olursak, bir insann ac ekmesi, bo bir odadaki gazn
davranna benzer. Bo bir odaya belli bir miktarda gaz verildi
i zaman, oda ne kadar byk olursa olsun, gaz odanm tamam
na yaylr. Ne kadar kk ya da byk olursa olsun, ac da in
sann ruhuna ve bilincine tamamen yaylr. Dolaysyla insann
ektii acnn bykl kesinlikle grecelidir.
Aynca ok nemsiz bir aynnt bile sevinlerin en byn
yaratabilir, rnein Auschwitzden Dachauya bal olan kampa
gidiimizi ele alalm. Hepimiz sevkiyaun Mauthausen kampna
yaplmasndan korkuyorduk. Deneyimli yol arkadalanmzm
ifadesine gre, Mauthausene gitmek iin trenin gemesi gereken
Tuna zerindeki kprye yaklauka, yaadmz gerilim de gi
derek trmanyordu. Benzer bir ey yaamayanlar, trenin bu kp
rden gemek yerine sadece" Dachauya yneldiini gren tu-
tuklulann vagonda yaptklan sevin danslann belki de hayal bi
le edemez.
ki gn gece sren yolculuktan sonra bu kampa vard
mzda neler oldu? Vagonda yere melmek iin herkese yer yok
tu. ounluumuz ayakta durmak zorundayd, buna karlk
birka kii insan sidiine bulanm az miktarda samann zerine
melmiti. Kampa ptnnca eski tutuMulardan duyduumuz ilk
nemli haber, nispeten kk olan*(2500 kiilik) bu kampta,
hibir ftnn,Khatoyum, gaz odas olmadyd! Bu da, Ms
lman" olan bisjituklunun doruca gaz odasna gnderilmeye
cei, Auschwitze geri gnderilmek zere dzenlenecek hasta
konvoyunu Sfcklemek durumunda kalaca anlamna geliyordu.
Bu sevinli Krpriz hepimizin moralini dzeltmiti. Ausc-
hwitzd ek^|adem li rrmhafcnn arzusu gereklemiti: Ausc-
hwitzin tersine, bacas olmayan bir kampa olabildiince abuk
gelmitik, ponraki birka saat iinde yaadklarmza karn, kah
kahalarla glp espriler aptk.
Yeni gelenler saylnda bir kii eksik kt. Bu nedenle kayp
tutuklu bulununcaya kadar, darda, yamurun ve souk rzg-
n n ^ltmda beklemek zorunda kaldk. Kayp tutuklu sonunda
binlikten uyuyakald bir baraka kesinde bulundu. Bunun
zerine yoklama, bir ceza gsterisine dnt. Yolculuun geri-
jteinden sonra, btn gece ve ertesi sabah ge saatlere kadar, d-
'^anda iliklerim i^ileyen dondurucu soukta ayakta tutulduk.
Yine de hayatmzdan memnunduk! Bu kampta baca yoktu ve
^Auschwitz ok uzaklard kalmt.
S- Baka bir seferinde, bir grup mahkmun iyerimizden geti
ini grdk. O zaman ac ekmenin greceli oluu bize ne kadar
ak gelmiti! Mahkmlara, onlann nispeten dzenli, gvenli ve
mutlu olan yaamlarna imrendik. Dzenli banyo yapma frsatla
r olduunu zntyle dndk. Her birisinin kendine ait d
fras, elbise fras, iltesi vard; akrabalarnn yaamlarna ya da
en azndan hayatta olup olmadklarna ilikin haber getiren aylk
postalan vard. Btn bunlan uzun zaman nce yitirmitik.
Bir fabrikaya girip de korunakl bir odada alma forsan bu
lan arkadalarmza ne kadar da imrenirdik! Herkes, yaam kur-
tanc deere sahip byle bir yerde almay arzuluyordu. Gre
celi ans lei daha da ileri gidiyordu. Kamp dndaki gruplar
arasnda bile (bunlardan birisinin, yesiydim) durumu dierle
rinden daha kt olarak deerlendirilen birimler vard. nsan,
kk bir demiryolunun borulanm boaltmak iin gnde on iki
saat derin, killi amurda, eimli arazide yrmek zorunda kal
mayan birisine imrenebiliyordu. ounlukla ldrc olan gn
lk kazalarn ou, bu ilerde oluyordu.
Dier alma gruplannda ustalar, grnrde yerel bir dayak
geleneini srdryorlard; bu da onlarn emri altnda olmamak,
belki de geici olarak emirlerinde almak gibi greceli bir ans
tan sz etmemize neden oluyordu. Talihsizlik sonucu bir kere
sinde bu gruplardan birisine katlmtm. ki saatlik ahmadan
sonra (ki bu sre iinde usta benimle zellikle 3gfem iti), ii
lerin yeniden gruplandnlmasn gerektiren bir hava saldrs
alarm ie ara verdirmeseydi, sannm kampa. Ctkn ya da bitkin
likten lmek zere olan tutuklulan tayan kzaklardan bmsmn
zerinde dnerdim. Byle bir durumda siren sesinin verd ra-
hatlamay, raundun bittiini gsteren zili duyan ve bykv. ssr
anda nakavt olmaktan kurtulan bir boksr de dahil hi kimse
hayal edemez.
En kk bir merhamet karsnda bile minnet duyuyorduk.
Tavandan buz paralarnn sarkt stmasz bir barakada plak
durmak anlamna Bildiinden kendi iinde haz verici olmasa da,
yataa gitmeden nce bitlerimizi ayklamak iin zaman bulduu
muzda memnujr oluyorduk. Ama bunu yaparken hava saldrs
alarm verilmedii ve klar kapatlmad zaman da minnet du
yuyorduk. nk bu ii gereince yapmadmz takdirde gece
nin yansm |yamk geiriyord^yp j
Kamp ]H|ammn ender bulunur hazlan, bir tr negatif mut-
lulul& gR penhauerin dedii gibi acdan kurtulu- salyor,
ama bu bile nisbi kahyordfi Gerekten pozitif mutluluk ise ok
azd. Bir gn, bir tr haz^bilanosu kardm ve geen onca
hafta iinde sadece iki haz deneyimi yaama frsat bulduumu
anmsyorum. Bunlardan birisi, i dnnde uzun bir bekleyi
ten sonra yemekhaneye kabul edildiim ve tutuklu a Fnin
orba datt sraya dtm gnd. Bu a, dev kazanlardan
birisinin arkasnda duruyor ve hzl hzl geen tutuklulann uzat
t kselere orba dolduruyordu. Kselerini doldurduu insan-
lann yzne bakmyan; alana bal olmakszn orbay eit da
tan ve patatesleri} tandklanna, kazann stnden alman sulu
(orbay da dierlerine datarak kendi zel arkadalarm ve yurt
talarn kayrmayan tek a oydu.
Ama kendi halfam baka herkesten stn tutan tutuklulan
yarglamak bana dmez. Er ya da ge, bu bir lm lalm soru
nu olduu zaman, o koullar altnda kendi arkadalann kayran
bir insan kim talayabilir ki? Benzer bir durumda ayn eyi ya
pp yapmayacan kendine mutlak bir drstlkle sormad
srece hi kimsenin yarglamamas gerekir.
Normal yaama dndkten uzun bir sre sonra (bu da kamp
tan kurtuluumdan uzun sre sonra anlamna gelir), birisi bana,
ranzalarn zerine uzanm, gelen ziyaretiye bo bo bakan mis
kin tutuklulann fotoraflar bulunan, resimli bir haftalk maga
zin dergisi gstermiti. Korkun deil mi? rkm, bo bo ba
kan yzler, hepsi bu.
Neden? diye sordum, nk samimi olarak anlamamtm.
O anda onca eyi yemden anmsadm: Saat sabahn bei, dars
hl karanlk. Toprak barakada bakma alnan yetmi kiiyle
birlikte kuru tahtaya uzanmtm. Hastaydk ve i iin kamptan
ayrlmamz, talime katlmamz gerekmiyordu. Btn gn bara
kadaki kk kemizde yatabilir, kestirebilir ve gnlk ekmek
datmm (hastalar iin elbette miktar azaltlyordu) ve gnlk
orbamz (yine sulandrlm ve miktan azaltlm) bekleyebilir
dik. Ama ne kadar memnunduk; her eye karn mutluyduk. Biz,
gereksiz yere memek iin birbirimize sokulmu vaziyette
uzamp, gereksiz yere parmamz bile oynatmayacak kadar tem
bel ve ilgisizce yatarken, iten dnen gece vardiyasnn yoklama
iin topland alandan gelen tiz slk ve komut seslerini duyu
yorduk. O arada kap sonuna kadar ald, ieri kar frtnas h
cum etti. st ba kar iinde, bitkin dm bir yolda, birka
dakika oturmak iin ieri dald. Ama kdemli muhafz yakala>p
tekrar dan kard. Yoklama yaplrken bir yabancy ieri al
mak kesinlikle yasakt. O vatanda iin ne kadar zlmtm \r
o anda onun yerine hasta olduum ve hasta kouunda uvuva-
bildiim iin ne kadar dalnemnundum! Orada iki gn geirme
nin, belki de bundan Snra iki ekstra gn daha geirebilmenin,
ne byk bir yaamEpartanc deeri vard!
Dergideki fotoraflan grnce btn bunlan anmsadm. An
latnca, beni dinleyen vatanda, fotoafi. neden korkun bulma
dm anladk l|pDraftaki insanlar jhi de o kadar mutsuz olma
yabilirdi.
Hasta k ^ g ^ n d a k i drdncggnmde tam gece vardiyasna
alnmtm kpjfahekim ieri dalp tifsl hastalarn bulunduu
baka bir kampta tbbi yardnjiin gnll olmam istedi. Arka-
dalanmm aksi yndeki tavsiyelerine (ve meslektalanmm hibi
risinin doktor olarak hizmejvermemesine) karn, gnll olma
ya karar verdim. alma grubunda ksa srede leceimi biliyor
dum. Ama leceksem, hi olmasa bunun bir anlam olmalyd. Bir
ot gibfcyaayp sonunda o zamanlar olduu gibi verimsiz bir ii
olaratelmektense, bir doktor olarak yoldalanma yardm etmeye
almann elbette dah anlaml olacam dndm.
Bu benim iin bij- zveri deil, basit bir aritmetik hesabyd.
Ama shhiye blmn gediklisi, gizlice, tifs kampna gnll
olan iki doktora, ayrlncaya kadar dikkat edilmesi talimatm
vermi. O kadar zayf grnyorduk ki, iki doktor yerine elinde
fazladan iki cesetdcalabileceinden korkmu olmal.
Daha nce, ncelik tayan, kendini ve en yakn arkadalan-
n yaatma meselesiyle* ilgili olmayan her eyin nasl deerini
kaybettiini anlatmtm, insann kiilii, savunduu btn de
erleri tehdit eden ve kukuya boan zihinsel bir alkantya ya
kalanmasna neden olan bir noktaya geliyordu. Artk insan yaa-
minin deerini ve insan onurunu tanmayan, kiiyi iradeden
yoksun brakan ve (fiziksel kaynaklarndan son krntsna kadar
planl olarak yararlandktan sonra) imha eden bir dnyann etki
si alanda, kiisel ego sonunda deerini kaybediyordu. Toplama
kampndaki bir insan, zsaygsn kurtarmak iin btn bunlar
la sonuna kadar mcadele etmedii takdirde, bir birey, kendine
ait bir akl, i zgrl ve kiisel deerleri olan bir varlk olma
duygusunu yitiriyordu. Bu durumda kendini dev bir insan lade
sinin sadece bir paras olarak; varoluunu da hayvan yaamnn
dzeyine inmi birisi olarak hissediyordu. nsanlar, kendine ait
bir dncesi ya da iradesi olmayan bir koyun srs gibi, bir
yerden dierine, bazen birlikte, bazen ayn ayn gdlyordu.
kence ve sadizm yntemlerinde ustalam, kk ama tehlikeli
bir birlik, her yanmz kuatmt. Bu birlik, srsn, bir an ara
vermeksizin komutlarla, tekme ve dipikle bir ileri bir geri g
dyordu, biz koyunlarsa sadece iki ey dnyorduk; Kt k
peklerden nasl kanacamz ve bir para yiyecei nasl bula
camz.
Tpk korkuyla srnn ortasna kaan bir koyun gibi, her bi
rimiz de insan ynlarnn ortasna girmeye alyorduk Bu bi
ze, srann n, arka ve yanlarnda yryen gardiyanlarn darbe
lerinden daha iyi kanma ans veriyordu. Ortalarda olmantn,
ac rzgra kar korunak salamas gibi ek bir avantaj daha var
d. Bu nedenle kalabaln iine dalma abasnn, kiinin kendi
postunu kurtarmaya almas gibi bir anlam vard Toplanma
larda bu otomatik olarak yaplyordu. Ama dier zaman.m J.
bu, kampn en vazgeilmez yasalarndan bnsine -gre arpma-
uygun olarak, bizim amzdan son dercce bilinli bir abayd.
SSn dikkatini ekmekten her zaman kamyorduk.
Kukusuz, kalabalktan uzak durmann olas, hatta gerekli ol
duu zamanlar da vard. Yaplan her eye her an dikkat edilen
zoraki bir toplulufe yaamnn, en azndan geici bir sre iin de
olsa, toplumdan kamaya ynelik dayanlmaz bir gd yaratt
ok iyi ^bilinmektedir. Tutuklular, yalnz olmann, kendileriyle
veya kendi jjgnceleriyle ba baa kalmann, zel yaamn
hasretini ekiyorlard. Dmlenjgfc kamp denilen yere sevk edil
dikten sonralzaman zaman be dakika kadar yalnz kalma an
sm oluyordu. Elli kadar hezeyanl hastaya bannaklk eden al
tm toprak barakann arkasnda, kamp evreleyen ift sra di
kenli tel itinin bir kesinde, olduka ssz bir yer vard. Yanm
dzine kadar cesede (bu, kampn gnlk lm oranyd) koru
nak olacak ekilde, kazklarn ve aa dallannn zerine bir gl
gelik ekilmiti. Aynca.su borularna balanan bir de kuyu var-
diLHizmetime ihtiya duyulmad zamanlarda bu kuyunun ah
ap azna meliyordum. Oturup, Bavaria manzarasna, diken
li tel rgleriyle evrili uzaktaki mavi tepelerin ieklerle bezeli
eteklerine bakyordum, zlem ykl hayaller kuruyordum, d
ncelerim kuzeye, evimin bulunduu kuzey dogut yneliyor-^
du, ama grebildiim sadece bulutlar oluyordu.
zerinde bitlerin kaynan cesetler beni rahats^etmiyordu.
Sadece geen gardiyanlarn ayak sesleri ya da revire arlm,
veya yeni gelen ve elli hastaya ancak birka gn yetecek be-on
tabletten oluan ila paketim almak iin anlm,p>eni dald
m dlerimden uyandrabiliyordu. lalan aldktan sonrajhas-
talan ziyaret ediyor, nabzlarn dinliyor, durumu ar olanlara
yanm tablet aspirin veriyordum. Ama durumu umutsuz olanla
ra ila verilmiyordu. Bunun bir yaran olmuyordu ve aynca, he
nz durumu mitli olan hastalan ilatan yoksun brakyordu.
Durumu hafif olanlar iin, belki de birka yreklendirici szn
dnda yapacak bir eyim yoktu. Bylelikle, ciddi bir tifs nbe
tinden tr zaten zayf ve bitkin dm olmama karn, bir
hastadan tekine kouyordum. Daha sonra, su kuyusunun ahap
kapann yanndaki inziva yerime ekiliyordum.
Bu kuyu, kaza eseri tutuklunun hayatm kurtarmt. z
grlmze kavumadan ksa bir sre nce, Dachauya gitmek
zere bir kitle evki dzenlenmi ve bu tutuklu, zekice bir
planla bu evkten kanmaya almt. Kuyuya inmi ve gardi
yanlardan saklanmlard. Kapan zerinde, masum gzkmeye
alarak, dikenli tellere akl ta atmaktan ibaret ocuka bir
oyun oynayarak, soukkanllkla oturmutum. Beni izleyen gar
diyanlar bir an duraksam, ancak geip gitmilerdi. Hemen son
ra, kuyudaki tutukluya tehlikelerin en ktsnn getiim
syleyebilmitim.
Kampta insan yaamna ne kadar az deer verildiini kavra
mak, dandan birisi iin ok zordur. Kamp sakinleri katlam
t, ama hasta tutuklular iin hasta konvoyu dzenlendii zaman,
insan varoluuna ynelik bu toptan saygszln belki de daha
ok bilincine vanlyordu. Bir deri bir kemik kalm olan hastalar,
iki tekerlekli arabalann zerine bir eya gibi frlatlp atlyor, bu
arabalar da tutuklular tarafndan bir sonraki kampa kadar ou
kez kar frtnasnda, kilometrelerce ekiliyordu. Hastalardan bl-
risi araba ayrlmadan nce lse bile arabaya ykleniyordu: Liste
nin tam olmas gerekiyordu. nemli- olan tek ey listeydi. nsan,
kelimenin tam anlamyla bir numara olup kyordu; canl veya
l olmasnn bir nemi yoktu; bir numarann yaamnn ke
sinlikle hibir anlam yoktu. Numartnn arkasnda olan ey, ya
am, kader, tarih, kz konusu insann ad, ok daha nemsizdi.
Bavariadaki birjamptan dierin^ doktor yetkisiyle elik ettiim
bir hasta kafilesinde, kardei stede olmayan ve bu nedenle ge
ride braklan gen bir tutukluklard. Gen adam o kadar ok yal
vard ki, sonunda kamp gediklisi deiiklik yapmaya karar verdi
ve gencin kardei, o an iiripkampta kalmay tercih eden bir tu
tuklunun ferini ald. Ama listenin tamam olmas gerekiyordu!
Bu kolayd. Kardei, sadece bir baka tutuklunun numarasyla
deitirilmiti.
Daha nce de sylediim gibi hibir belgemiz yoktu; herkes,
henz soluklanmakta olan kendi bedenine sahiplenecek kadar
anslyd. Geri kalan her ey, yani p andran iskeletlerimizde
asl olan giysiler, sadece hasta evkine dahil edilmisek, bir
nem tayordu. Ayrlmak zere olan Mslmanlar," paltolan-
nn veya ayakkablarnn kendilerininkinden daha iyi olup olma
dn anlamak iin tutuklular tarafndan ftursuz bir merakla
kontrol ediliyordu. Her ey bir yana, kaderleri '^Belirlenmiti.
Ama henz alabilecek durumda olan ve bu nedenle kampta
kalanlar, hayatta kalma anslanm arttracak her eyden yararlan*
mak zorundayd. Duygusalla yer yoktu.-Tutuklular kendileri
ni, tamamen gardiyanlarn ruh haline bal gryorlard (kader
oyuncaklan), bu da onlan, durumurgeTektirdiginden ok daha
az insanca yapyordu.
Auschwitz kampnda, kendime, ie yarad kantlanan ve da
ha sonra yoldalarmn ounluu tarafndan uyulan bir kural
koymutum. Genellikle her soruya doru yant veriyordum.
Ama aka sorulmayan eyler konusunda sessiz kalyordum. Ya
m sorulduunda sylyordum. Mesleim sorulduunda, dok
tor yantm veriyor, ama ayrntya girmiyordum. Auschwitzde-
ki ilk sabahmzda gsteri alanna bir SS subay geldi. eitli
gruplara ayrlmamz gerekiyordu: Krkrm stnde, krknn al
tnda, metal iileri, makineciler vs. Daha sonra, krk kk mu
ayenesi yapld ve baz tutuklulann yeni bir grup oluturmas ge
rekti. inde bulunduum grup, bir baka barakaya gtrld;
orada tekrar sraya girdik. Bir kere daha sorgulanp yama ve
mesleime ilikin sorulan yantladktan sonra, bir baka kk
gruba gnderildim. Bir kere daha baka bir barakaya gtrldk
ve farkl ekillerde gruplandmldk. Bu, bir sre byle devam et
ti ve kendimi, anlayamadm dilleri konuan yabanclarn ara
snda bulup mutsuzlua kapldm. Derken son bir seme yapld
ve kendimi, ilk barakada birlikte olduumuz grubun iinde bul
dum. Geen zaman iinde o barakadan bu barakaya tanp dur
duumu farketmemilerdi bile. Ama ben, bu birka dakika iin
de, kaderimin birka kere yn deitirdiinin farkmdaydm
Dinlenme kampnna gidecek hastalar iin sevkyat dzenle
mesi yaplnca, benim adm (yani numaram) da listeye alnmt,
nk birka doktora ihtiya vard. Ama sevkn gerekten de btr
dinlenme kampna yaplacana kimse inanmyordu. Birka hat
ta nce de ayn sevk hazrlanmt. O zaman da herkes s o km paz
frnlanna yaplacan jffnmt. Korkulan gece vardiyasna
gnll olanlann, sevk' listesinden karlaca duyurulunca,
seksen iki tutuklu zaman yitirmeksizin gnll olmutu. Bir ey
rek saat soma sevk iptal edilmi, ama bu seksen iki kii gece var
diyas listesinde kalmt. Bunlarn ounluu iin bu, on be
gn iinde lmek anlamna geliyordu.
Dinlenme kampna yaplacak sevkyat imdi ikinci kez d
zenlenmiti. Yiiie bunun da hasta insanlardan, iki haftalna da
olsa, son i kintlann koparmak iin dzenlenen bir tezgh m
olduunu, yoksa gaz ftnnlannj veya gerek bir dinlenme kamp
na gidecek bir sevk mi olduunu kimse bilmiyordu. Bir akam,
saat ona eyrek kala, benden holanmaya balayan bahekim,
gizlice yle dedi: Emir eri odasnda, adm listeden karabile
ceini bildirdim; saat ona kadar bunu yapabilirsin.
Bunun bana gre olmadn; son szn kadere ait olduunu
rendiimi syledim. Arkadalanmla kalabilirim, dedim.
Gzlerinde sanki bir eyler biliyormuasna bir acma vard...
Yaam iin deil, yaama veda edercesine elimi skt. Ar adm
larla barakama dndm. yi bir arkadamn beni ^eklediini
grdm.
Gerekten onlarla gitmek mi istiyorsunuz? diye sordu
zntyle.
Evet, gidiyorum.
Gzleri sulanan trkadam teselli etmeye altm. Yaplacak
bir ey daha vard, vasiyetimi vermek:
Dinle Otto. Evime, kanma bir daha kavuamazsam ve sen
onu tekrar grecek olursan, ona, her gn, her saat onu konutu-
gumu syle. Unutma. kincisi, onu baka her eyden ok sev
dim. ncs, onunla evli olduum o ksack zaman, baka her
eyden, hatta burada yaadmz onca eyden ok daha nemli.
Otto imdi neredesin? Hayatta msn? Birlikte olduumuz o
son saatten sonra bana neler geldi? Karm tekrar bulabildin mi?
Ve gzlerindeki ocuksu yalara karn, yrekten sana verdiim
vasiyetimi -kelimesi kelimesine- anmsyor musun?
Ertesi sabah kamptan ayrldm. Bu kez bir tezgh deildi. Gaz
odalarna gitmiyorduk, gerekten de bir dinlenme kampna git
tik. Bana acyanlar, yeni kampmzdan ok daha ar bir ktln
ba gsterdii bir kampta kaldlar. Kendilerini kurtarmaya al
tlar, ama sadece kendi sonlarm yazdlar, zgrlmze ka
vutuktan aylar sonra, eski kamptan bir arkadaa rastladm.
Kamp polisi olarak, ceset ynlarnn arasnda, bir para insan
eti arandn anlatt. Atein zerinde bir kazanda grd insan
etine el koymu. Kampta yamyamlk balam. Tam zamannda
ayrlmm.
Bu da insana Tahrandaki Azrail yksn anmsatmyor mu?
Zengin ve gl bir lranl, bir keresinde hizmetilerinden birisiy
le bahede geziniyormu. Hizmeti, az nce kendisini lmle
tehdit eden Azrail ile karlatn alayarak anlatm. Efendisi
ne, abuk yol almas halinde ayn akam varabilecei Tahran*
kamak iin en hzl atm vermesi iin yalvarm. Efendisi raz ol
mu ve hizmeti doludizgin yola koyulmu. Efendi eve dnerken
kendisi de Azraile rastlam ve sormu: Neden hizmet kinnv.
korkutup tehdit ediyorsun?" Azrail yantlam: 'Onu tehdit et
medim; sadece, onunla bu gece Tahranda bulumay planter
ken, onu hl burada grmek beni artt.
Kamp sakinleri, her ne ekilde olursa olsun karar vermekten
ve bir eye kalkmaktan korkuyordu Bu, kiinin kaderin klesi
olduu, yle veya byle kaderi deitirmeye almamak, bu
nun yerine oluruna brakmak gerektii yolundaki gl bir
inantan kaynak ly o rd u . Buna ek olarak, tutuklulann inanla
rna byk lde katkda bulunan bir duygu yitimi sz konu
suydu. Zaman zaman, lm-kalm anlamna gelen kararlarn o
anda verilmesi gerekiyordu. Tutuklular bunun yerine, seimi
kendi adlarna kaderin yapmasn tercih ediyordu. Bu karardan
kanma tutumunun en belirgin olduu durumlar, bir tutuklu
nun bir kama giriimi lehine veya aleyhine karar vermesi gerek
tii zamanlard. Bu anlarda (ve bu da her zaman bir an sorunuy
du) cehennem azab yayordu. Kamaya m almal myd
yoksa riski mi almal myd?
Bu, ikenceyi ben de yaadm. Ate hatt kampa yaklat s
ralarda kama frsatm olmutu. Tbbi grevlerinin ak iinde
kamp dndaki barakalar ziyaret etmesi gereken bisjijkadam,
kamak, beni de yanna almak istemiti. Hastal zel uzman
tavsiyesi gerektiren bir hasta hakknda Jjgansltasyon yapma ba
hanesiyle, beni gizlice dar kard. Kamp dnda, yabanc bir (
direni rgtnn bir yesi, bize niforma ve belge ^alayacak
t. Son anda baz teknik zorluklar nedeniyle tekrar kampa d n j
mek zorunda kaldk. Bu frsat, gerekli yiyecei (birka rk
patates) salamak ve bir srt antas aramak iin deerlendirdik.
Kadnlarn bir baka kampa (gnderilmesi nedeniyle bo olan
kadnlar kampndaki bo bir barakaya girdik. Baraka, ok da-
mka; birok kadnn gerekli tedariki yapp kat akt. Baraka
da paavralar, saman, rk yiyecekler ve krk mlek parala
r vard. Kaplardan bazlan iimize yarayacak kadar iyi durum
dayd. Ama yanmza almamaya karar verdik. Dunm mitsiz bir
hal alnca bu kaplarn sadece yemek iin deil, aynca ykanma
kab ve lazmlk olarak da kullanldn biliyorduk (barakada
her ne trden olursa olsun, kap bulundurulmamas konusunda
kesin olarak uyulan bir kural vard. Ancak yardmla bile dan
gidemeyecek kadar zayf olan tifsl hastalar bata olmak zere,
baz tutuklular bu kural inemeye zorlanyordu). Ben gzclk
ederken arkadam ieri girdi ve ksa bir sre sonra paltosunun
altna gizledii bir srt antasyla dnd. eride, benim alabile
ceim bir baka anta daha grm. Yerlerimizi deiindik ve
ben ieri girdim, dkntleri kurcalarken bir sn antas, hatta
bir de di fras buldum. Anszn, geride braklan eylerin ara
snda bir kadnn gvdesini grdm.
Eyalanm toplamak iin kendi barakama dndm; yemek
kabm, len bir tifsl hastadan miras kalan bir ift yrtk par
maksz eldiven ve ksa ksa notlarla dolu (daha nce de deindi
im gibi, Auschwitz toplama kampnda kaybettiim kitabm ye
niden yazmaya baladm) birka kt paras. Barakalarn her
iki tarafnda bulunan rk tahta sralarn zerine rastgele uzan
m hastalanm son kez ve abucak ziyaret ettim, lmek zere
olan ve durumuna ramen hayatm kurtarmak iin rpndm
tek yurttamn yanna gittim. Kama niyetimi kendime sakla
mam gerekiyordu ama yoldam bir eyler olduunu sezmi n
gzkyordu (belki de biraz tedirginlik gstermitim). Bu km b r
sesle Sen de mi kayorsun? diye sordu. nkr ettim, ama zn
tl baklarndan kanamadm. Hasta ziyaretlerimi bitirdikten
sonra tekrar yanma dndm. Yine umutsuz bir bakla beni se
lamlad ve bir ekilde kendimi sulanm hissettim. Arkadama
onunla kaabileceimi sylediim anda beni epeevre saran tat
sz duygu, giderek daha bir younlaa. Anszn, kendi kaderimi
kendi ellerime almaya karar verdim. Barakann dna kotum ve
arkadama kendisiyle gidemeyeceimi syledim. Ona hastala
rmla kalma konusunda kararm kesin bir dille sylediim anda,
o tatsz duygudan kurtulmutum, nmzdeki gnlerin neler
getireceini bilmiyordum, ama daha nce hi yaamadm bir i
huzur kazanmtm. Barakaya dndm. Yurttamn ayaklannm
dibine oturdum ve onu rahatlatmaya altm; daha sonra dier
leriyle ene alarak hezeyanlarn yattrmaya abaladm.
Kamptaki son gnmz gelmiti. Sava cephesi yaklatka,
kitle sevkiyatlan hemen hemen btn tutuklulan dier kampla
ra tamt. O gn, gne batana kadar kampn tamamen tahli
ye edilmesi talimat verilmiti. Geride kalan birka tUfklunun
da (hastalar, birka doktor ve hemire)ayrlmas gerekiyordu.
Gece olunca kamp atee verilecekti, leden sonra hastalan top
layacak olan kamyonlar henz gelmemiti. Bunun yerine kamp
kaplan anszn kapanm ve dikenli teller ^kimsenin kamaya
kalkmamas iin sk gzetime alnmt ^Geride kalartftuklu-
lar, yle gzkyor ki, kampla birlikte yaklacakt. Ben ve arka
dam ikinci kez kamaya karar verdik.
adam dikenli tellerin dnda bir yere gmme talimat sil
mitik. Kampta bunu yapabilecek gce sahip sadece ikimiz var-
fer
dik. Dier hemen herkes, hl kullanlmakta olan birka baraka
da, ate ve hezeyandan mecalsiz dm halde yatyordu. Plan
mz yapmtk. lk cesede birlikte, tabut olarak kullanlan eski
banyo kvetine saklayarak, arkadanm srt antasn karacak
tk. kinci cesedi alrken benim srt antam da karacak ve
nc cesedi tarken kaacaktk. lk iki ceset plana gre tan
d. Dndmzde, ormanda geireceimiz birka gn boyunca
yiyecek bir eylerimiz olsun diye arkadam bir para ekmek
ararken ben de onu bekledim. Bekliyordum. Dakikalar geiyor
du. Arkadamn dnmemesi nedeniyle her an biraz daha sabr
szlanyordum. yllk esaretten sonra nee iinde zgrl
dnyor, ate hattna doru komann ne kadar harika olaca
n hayal ediyordum.
Tam arkadam dnd anda kamp kaps sonuna kadar
ald. zerinde byk bir Kzlha iareti bulunan, gsterili,
alminyum renkli bir araba ar ar gsteri alanna geldi. Ce
nevredeki Uluslararas Kzlha rgtnden bir delege gelmi,
kamp ve sakinlerini kendi korumas altna almt. Delege, adi
durumlarda kampa her an yakn olabilmek iin, bitiikteki bir
iftlik evine yerlemiti. Artk kamaya kim aldr ederdi ki?
Arabadan kutular dolusu ila indirildi, sigaralar datld, foto
raflarmz ekildi ve ortala bir sevin havas egemen oldu. Ar
tk ate hattna doru kaarak riske girmemize gerek yoktu.
Heyecandan, nc cesedi unutmutuk, bu nedenle dan
kp, ceset iin kazdmz dar mezara ncy de braktk
Bize elik eden ve nispeten daha zararsz olan gardiyan. bir
denbire bize kar olduka nazikleti. Durumun aleyhine gelie
bileceini anlam ve gnlmz kazanmaya almt. Cesetle
rin zerine toprak atmadan nce okuduumuz ksa dualarda bi
ze katld, lmle giritiimiz yann son gnlerinde, geen gn
lerin ve saaderin gerilim ve heyecanndan sonra, bar iin ettii
miz dualar, insan sesinin alabilecei en cokulu tonla yaplmt.
Bylece kamptaki son gnmz zgrlk beklentisiyle geti.
Ama ok erken ^sevinmitik. Kzlha delegesi, bir anlama imza
land, kampn tahliye edilmemesi gerektii konusunda gven
ce vermiti. Ama o gece kamyonlarla gelen SS adamlan kamp
boaltma talimat verdiler. Geride kalan son tutuklular,-merkezi
bir kampa gtrlecek, oradan da baz sava esirleriyle >dei-to -
ku edilmek zere krk sekiz saat iinde svireye gnderilecek
ti. SS mensuplarm gbela tanyabiliyorduk. Son derece dosta
bir tavrla, talihli oluumuza kretmemiz gerektiini Sylyor,
korkmadan kamyonlara binmemiz iin bizi ikna etmeye al
yorlard. Yeterince gl olanlar kamyonlara trmand, ar has
talar ve zayf olanlar da zorlukla yklendi^Arkadam ve ben
artk srt antalarmz saklamyorduk son kamyon iin on
kiinin seilecei son gruba kaldk. Bahekim, gerekli sayda nu
maray okudu, ama ikimizi atlad. On kii kamyona-bindiril-
di, biz ise geride kalmak zorunda kaldk, yorgun ve dalgn oldu
unu syleyerek zr dileyen bahekimi, (aknlk, kzgnlk ve
d krklyla suladk. Hl kamaya jiyetli olduumuzu san
dm syledi. antalar stmzda Sabrszca yere oturduk ve ka
lan birka tutukluyla birlikte scallamyonu beklemeye-baladk.
Uzun sre beklememiz gerekti. Sonunda, kesintisiz bir ekilde
umutla umutsuzluk arasnda mekikplkuduumuz son birka
gnn ve saatin heyecanndan bitkin dm bir halde, terk edi
len gardiyan odasndaki iltelere uzandk, yolculua hazr olmak
amacyla ayakkablarmzla ve giysilerimizle uyuduk.
Top ve tfek sesleriyle uyandk; aydnlatma fiekleri ve silah
sesleri barakaya ulat. Bahekim ieri dald ve yere yatmamz
syledi. Tutuklulardan birisi, ayakkablaryla, zerimizdels ya
taktan kammn zerine atlad. Bu da beni yeterince uyandrd!
Derken olan biteni kavradk: Ate hatt bize ulama! Silah ses
leri azald ve afak skt. Kamp kapsnn dndaki direkte, be
yaz bir bayrak rzgrda dalgalanyordu.
Haftalarca sonra, son saatlerde bile, kaderin geride kalan biz
birka tutukluyla nasl oynadn anladk.. nsan kararlarnn,
zellikle de lm-kalm konularnda ne kadar belirsiz olduunu
grdk. Bizimkinden pek de uzak olmayan kkfbir kamptan
alman fotoraflan grdm. O gece zgrle gittiim dnen
arkadalarmz bu kampta kamyonlardan indirilip barakalara ka
patlm ve barakalarla birlikte atee verilmi. Fotorafta, ksmen
kmr olan vcutlan seebiliyorduk. Tekrar Tahrandaki Azrail
yksn dndm.
Tutuklulann iinde bulunduu duygu yitimi, bir savunma
mekanizmas olarak oynad roln yan sra, dier etkenlerin de
bir sonucuydu. Alk ve uykusuzluk (normal yaamda olduu
gibi), buna ve tutuklulann ruhsal durumlarnn bir baka tipik
zellii olan genel sinirlilie katkda bulunuyordu. Uykusuzlu
un nedeni ksmen, genel salk koullannn kt olmas nede
niyle am lde kalabalk olan barakalan saran haereydi Ni
kotin ve kafein olmamas da cokusal duyarszlk ve sinirlilik du*
nmuna katkda bulunuyordu.
Bu fiziksel nedenlerin yan sra, belli kompleksler halinde ruh
sal nedenler de bulunuyordu. Tutuklulann ounda bir tr aa
lk kompleksi vard. Hepimiz bir zamanlar birisiydik, imdi
ise bize kesin anlamda birer hi gibi davranlyordu (kiinin ken
di isel deerine ilikin bilinci daha yce, daha tinsel eylere de-
mirlenmitir ve kamp yaam tarafndan sarslamaz; ama tutuklu
lar yle dursun, zgr insanlardan ka byle bir bilince sahip
ki?). Ortalama tutuklu, bilin dzeyinde dnmeksizin-,- kesin
anlamda aaland duygusunu tayordu. Kampn tekil top
lumsal yapsndaki tezat buna aklk kazandryordu. Daha se
kin olan tutuklular, yani Kapolar, alar, ambar grevlileri ve
kamp polisleri, kural olarak, tutuklulann ounluu gibi kendi
lerini aalanm hissetmiyorlard. Tersine ycelmi duygusu ta
yorlard! Hatta bazlannda minyatr byklk yanlsamas ge
limiti. Kskan ve drdrc ounluun bu gzde aznla yne
lik ruhsal tepkisi, eitli yollardan, bazen de esprilerle dile geli
yordu. rnein bir tutuklunun, Kapolardan birisi iin unu sy
lediini duymutum: Bir dnsene! BU adam, kk bir ban
kann genel mdrnden baka bir ey jmad zamanlardan ta
nyorum. Bu dnyada bu kadar ykselmesi bir talih deil mi?
Aalanan ounlukla, sekin aznlk atmaya balad za
man (ki yemek datmyla balayan bu atma iin bolca frsat
vard), sonular patlak oluyordu. Butnedenle, bu ruhsal geri
limler de eklenince, fiziksel nedenleri yukanda tartlan gpel si
nirlilik en youn halini alyordu. Bu gerilimin sk sk genel bir
kavga ile bitmesi artc deiidirjfetuklular srekli olarak da
yak sahnelerine tank olduu iin, iddet drts younlayor
du. A ve bitkin olmama karn, kzdm zaman hnla yumruk-
lanm sktm hissediyordum. Genellikle ok yorgun oluyor
dum, nk geceleri, tifsl hastalar iin barakamzda bulun
durmamza izin verilen sobaya kmr atmak zorundaydk. Buna
karlk geirdiim en huzurlu saaderden birka, dier herkesin
hezeyanh veya uykuda olduu bir gece yarsyd. Sobann nne
uzanm, alna odunkmrnden yaktmz atete, yine alm-
birka patates kzleyebilmitim. Ama ertesi gn keadmi ok
daha yorgun, duyarsz ve sinirli hissetmitim.
Tifs blounda doktor olarak alrken, hasta olan kdemli
blok muhafznn yerini almak zorunda kalmtm. Bu nedenle
kamp idaresine kar, barakay temiz -byle bir durum anlat
mak iin temiz denilebilirse- tutmakla sorumluydum. Kampn
sk sk tbi olduu denetlemeler, salktan ok ikence amacna
hizmet eden bir gsteriti. Biraz daha fazla yemek ve bir para
ila durumu dzeltebilirdi, ama mfettilenn tek derdi, orta ko
ridorda bir para saman kalp kalmad veya kirli, yrtk prtk
ve haere yuvasn andran hasta battaniyelerinin* derli toplu bir
ekilde ayak ularna konmu olup olmadyd. Kamp sakinle
rinin kaderi ise onlan hi mi hi ilgilendirmiyordu Tutuklu ke
pimi tral bamdan kanp, becerikli bir edayla topuklarm
vurarak, Baraka numaras Vl/9:52 hasta, iki shhiye emir en ve
bir doktor," diye rapor verebildiim takdirde, bunu yeterli bulu
yorlard. Daha sonra da ekip gidiyorlard. Ama mfettiler gele
ne kadar -sk sk bildirilenden saatlerce sonra geliyorlar, bazen
de hi gelmiyorlard- battaniyeleri dzeltmekten, ranzakda
dklen samanlar toplamaktan ve yataklannda dnp olanca
dzenlilik ve temizlilik abalarm tehlikeye sokan zavall -hasta
lara barmaktan canm kyordu. Ateli hastalarda duygu yitimi
zellikle artyordu, bu nedenle kendilerine banlmad zaman
hi tepki vermiyorlard. Zaman zaman bu bile ie yaramyor, bu
durumda da onlara vurmamak iin korkun bir zdenetim gere
kiyordu. nk kiinin kendi sinirlilii, bir bakasnn duygu
yitimi, zellikle de tehlike karsnda (yani yaklaan tefti) dev
boyudara ulayordu.
Bu psikolojik sunuda ve bir toplama kamp sakininin tipik
zelliklerine ilikin psikopatolojik aklama giriiminde,^insann,
tamamen ve kanlmaz olarak evresinin etkisi altnda lduu
izlenimini verebilirim (elimizdeki olayda evre, tutukluyu, ken
di yaam biimini belli bir yapya uydurmaya zorlayan kendine
zg kamp yaamdr). Peki ya insan zgrl? Belli bir ortama
ynelik davran ve tepkiler balamnda tinsel bir zgrlk yok
mu? nsann, birok koullanmann ve evresel -ister biyolojik,
ister ruhsal ya da toplumsal yapda olsun-^etkenin bir rn ol
duuna inanmamz isteyen teori doru mudur? nsan, bunlarn
sadece kazara bir rn olmamn$0tesinde bir ey deil midir?
Dahas, tutuklulann, toplama kampnn tekil dnyasna ynelik
tepkileri, insann, evresinin etkilerinden kaamayacaa) kant
lar m? nsan, bu koullar karsnda hibir eylem seeneine sa
hip deil midir?
Bu sorulara, ilke temelinde lduu kadar deneyim temelinde
de yamt verebiliriz. Kamp deneyimleri, insann bir eylem seene
ine sahip olduunu gstermektedir. Birok durumda kahra
manca olan ve duygu yitiminin stesinden gelinebileceini, si
nirliliin bastnlabileceini gsteren yeterince rnek vardr n
san, bylesine korkun, ruhsal ve fiziksel stres koullan altnda
bile, ruhsal zgrln ve zihinsel bamszln az da olsa ko
ruyabilmektedir.
Toplama kamplarnda yaayan bizler, o kamptan bu kampa
koan, ellerindeki son ekmek knntlann vererek bakalarm te
selli etmeye alan insanlan anmsayabiliriz. Saylan az olabilir,
ama bu bile, bir insandan bir eyin dnda her eyin alnabilece
ini yeterince gsterir: nsan zgrlklerinin sonuncusu; yani,
belli koullar altnda insann kendi tutumunu belirlemesi, kendi
yolunu semesi.
Ve kampta yaplacak bir tercih her zaman vard. Her gn, her
saat, insan kendi znden, isel zgrlnden yoksun brak
makla tehdit eden glere boyun eip emeyeceimizi, zgrlk
ve onurdan vazgeerek tipik bir kamp sakini kalbna girmemizi
salayacak ekilde koullann bir oyunca olup olmayacamz
belirleyen kararlan verme frsat salyordu.
Bu adan bakldnda, toplama kamp sakinlerinin ruhsal
tepkilerinin, belli fiziksel ve toplumsal koullann yaln bir da
vurumunun tesinde bir ey olduu anlalmaldr Uykusuzluk,
yetersiz beslenme ve eitli ruhsal stresler gibi koullar, kamp sa
kinlerinin mutlaka belli yollardan tepki vereceini dndrsr
de, son zmlemede bir tutuklunun nasl bir insan o1aca$nm.
tek bana kampn etkileriyle deil, isel bir kararn sonucu
olarak ortaya kt aklk kazanr. Dolaysyla bu tr koullar
alanda bile, temelde insan ne olacana -ruhsal ve tiraH olarak
ne olacana- karar verebilmektedir. nsan, onurunu bir toplama
kampnda bile koruyabilir. Dostoyevski bir keresinde yle de
miti: Beni korkutan tek bir ey var: Aclanma dememek.
Kamptaki davranlan, aclan ve lmleri, son isel zgrln
kaybedilemeyecei gereine tanklk eden ahitlerle tantktan
sonra, bu szler sk sk aklma geliyordu. Bu insanlann ektikle
ri acya dedikleri sylenebilir; acya katlanma yollan, gerek bir
isel baanyd. Yaam anlaml ve amal klan ey de, insann
elinden alnamayan ite bu ruhsal (tinsel) zgrlktr.
Aktif bir yaam, insana, deerlerini yaratc almayla gerek
letirme frsat verme amacna hizmet eder; buna karlk elen
ceden oluan pasif bir yaam ise ona gzellii, sanat ya da doa
y iine alan yaantlarda doyum bulma frsat verir. Amaaynca
hem yaratc almadan hem de elenceden hemen hemen yok
sun olan ve yksek ahlki davran olaslndan baka bir eyi
kabul etmeyen bir yaamda da; yani insann, dsal glerle k
stl varoluuna ynelik tutumunda da bir ama vardr. Varanc
yaam da elence (haz) yaam da ona yasaktr. Ama anlaml olan
sadece yaratclk ya da zevk deildir. Eer yaamda gerekten
bir anlam varsa, acda da bir anlam olmaldr. Ac da yaamn ka
der ve lm kadar silinmez bir parasdr. Ac ve lm olmaks
zn, insan yaam tamamlanm olhaz.
Bir insann kendi kaderim ve ierdii olanca acy kabul edi
yolu, kendi davasm sei yolu, ona, en ar koullar altnda bi
le, yaamna daha derin bir anlamfeatma frsat verir, ^aam, yi
ite, onurlu ve zgecil olabilir* Y da bu iddetli kendini koru
ma kavgasnda kii, kendi insan onurunu unutup bir hayvan d
zeyine inebilir. Burada, insann, zor bir durumun sunduu ahl
ki deerlere ulama frsatlarndan yararlanma ya da vazgeme
arasndaki seimi yatmaktadr. Bu da, o insann aclarna deip
demediini belirler.
Bu varsaymlarn, dnyalk ve gerek yaamdan ok uzak ol
duunu dnmeyin. Ancak az sayda insann bylesine yksek
ahlki standartlara ulama yetisine sahip olduu dorudur. On-
ca tutukludan sadece birka isel zgrlklerim tamamen koru
yabilmi ve aclarnn salad deerlere ulaabilmitir, ama bu
trden bir rnek bile, insann isel gcnn, onu dsal kaderi
nin stne karabileceini kamdamaya yeterlidir. Bu insanlar
sadece toplama kamplarnda grlmez. nsan, kendi aclan yo
luyla bir eye ulama ansyla birlikte, her yerde kaderle kar
karyadr.
Hastalarn -zellikle de iyilemesi olanaksz olanlarn- kaderi
ni ele aln. Bir keresinde, sakat bir gencin yazd bir mektubu
okumutum; bir arkadana, uzun sre yaamayacam, ameliya
tn bile bir yaran olmayacam anlatm. Aynca, lm yiite ve
onurla bekleyen bir insan tablosu izen bir filmi grdn yaz
m. Gen, lm bylesine gzel karlamann byk bir baa
r olduunu dnm. Artk -diye yazyor- kader ona benzer
bir frsat tanyordu.
Yllar nce Resurrection adl filmi grenlerimiz -Tolstoyun
bir kitabndan alnma- benzer eyler dnm olabilir. Filmde
byk kaderler ve byk insanlar vard. O zamanlar bizim iin
byk bir kader sz konusu deildi; bylesine bir bykle
ulama ansmz yoktu. Filmi izledikten sonra, en yakn kaleye
gitmi, bin fincan kahveden ve bir sandviten sonra, bir an iin
zihinlerimize saplanan garip metafizik dnceleri unutmutuk.
Ama kendimiz byk bir kaderle kar karya gelip de, bunu e
deerde bir tinsel byklkle gsleme kararm verme duru
munda kalnca, yllar ncesinin genlik kokan kararlarm unut
mu ve baarsz olmutuk.
Belki de bazlarmzn ayn filmi tekrar grecei ya djjfrbenzer
bir filmi grecei gnler gelir. Ama o gne kadar baka- filmler
kendiliinden insann gzlerinin nnden geebilir; yaamlarn
da, duygusal bir filmin gsterebileceinden,ok daha fazlasna
ulaan insanlarn grntlerini bir film eridi gibi izlenebiliriz.
Bir toplama kampnda lmne tanklk ettiim gen bir kadnn
yks gibi, belli bir insann isel byklnn baz ayrntla
r aklmza gelebilir. Szn ettiim basit of ykdr. Anlatacak
pek bir ey yok ve sanki uydurmuum gibi gelebilir; ama bu y
k bana bir iir gibi geliyor.
Bu gen hanm, birka gn iin<meceini biliyoMfe Ama
bunu bilmesine karn, olduka neeliydi. Kaderin beni bylesi-
ne ar bir ekilde ezmesine minnettarm," dedi. Daha nce
mark bir insandm ve tinsel baarp Biddiye almyordum. Bara
kann penceresinden dary gstererek, u aa, yalnzlm
paylaan tek dostum, dedi. Pencereden, bir kestane aacnn sa
dece bir daln grebiliyordu; daim zerinde iki iek amt.
Bu aala sk sk konuuyorum, fcledi. ardm ve szlerinme-
ye yormam gerektiini bilemedin! Hezeyan m yayonJ^Ara
sra halusinasyon (yanlsama) m geiriyordu? Kaygyla, aacn
kendisine karlk verip vermediini sordum. Evet, dedi. Ona
ne sylyordu? Gen bayan yantlad: Bana, Buradaym. Bura
daym Ben yaamm, sonsuz yaam, dedi.
Bir tutuklunun isel znn (benliinin) durumunun nihai
sorumlusunun, sralanan ruhsal-fziksel nedenlerden ok, zgr
bir karar olduunu sylemitik. Tutuklular zerindeki psikolo
jik gzlemler, sadece ahlki ve tinsel zlerine ynelik isel ba
larnn zayflamasna gz yumanlarn, sonunda kampn yozlat
rc etkilerinin kurban olduunu gstermitir. Dolaysyla ortaya
kan soru udur: Bu i ba oluturan ey ne olabilir ya da ne
olmaldr?
Eski tutuklular, deneyimlerim yazarken ya da anlatrken, en
can skc etkinin, bir tutuklunun, tutukluluunun ne kadar s
receim bilmemesi olduunu kabul etmektedir. Serbest brakla
ca gn iin bir tarih verilmemitir (bizim kampta bu konuda
konumak bile anlamszd). Aslna baklrsa tutukluluk sresi,
belirsizliinin yam sra snrszd da. nl bir aratrmac psiko
log, toplama kampndaki yaamn, geici bir varolu olarak ad
landrlabileceine dikkati ekmiti. Bunu, snn bilinmeyen ge
ici bir varolu" olarak tanmlayp geniletebiliriz.
Yem gelenler kamptaki koullar konusunda genellikle hibir
ey bilmiyordu. Dier kamplardan geri dnenler enelerim tut
mak zorundayd, baz kamplarda ise geri dnen olmuyordu
Kampa girenlerin dncelerinde bir deime oluyordu. Belirsiz
liin sonuyla birlikte, sonun belirsizlii ortaya kyordu. Bu va
rolu biiminin bitip bitmeyeceini ya da bitecekse ne zaman bi
teceim kestirmek olanakszd.
Latince Jnis kelimesinin iki anlam vardr: Son ya da var fm
ni) ve ulalacak bir hedef. Geici varoluunun sonunu grme
yen bir insan, yaamdaki nihai bir hedefe ynelemiyordu, Nor
mal yaamdaki birisinin tersine, gelecek iin yaamaktan kyor
du. Bu nedenle isel yaamnn yapsnn tamam deiiyor, yaa
mn dier alanlarndan bildiimiz rme belirtileri oluuyordu,
rnein isiz madenciler zerinde yaplan aratrmalar^lsizlik-
lerinin sonucu olan bir tr zaman -isel zaman- deformasyonu
yaadklarn ortaya karmtr. Tutuklular da bu garip M zaman-
deneyimini yaamlardr. Kampta, kk bfi: zaman birimi, r
nein her saati ikenceyle ve yorgunlukla dolu olan bir gn, son
suz gibi grnyordu. Daha byk bir zaman birimi, rnein bir
hafta, daha hzl geiyor gibiydi. Kampta bir gnn bic haftadan
daha uzun olduunu sylediimde yoldalarm bana katlmt.
Zaman deneyimimiz ne kadar, eliikti! Bu balamda Thomas
Mannn, son derece doru psikolojik notlar ieren Byl Da
adl eserini anmsarz. Mann, benzer bir ruhsal konumda olan,
yani sanatoryumda yatan ve taburcu firihlerini bilmeyen verem
li hastalann tinsel gelimelerini inm e mitir. Bu hastalar, -benzer
bir varolu -geleceksiz ve hedefsizJjpfcamlardr.
Yeni gelenlerden oluan uzun bir srada, istasyondan kampa
kadar yryen tutuklulardan birisi, daha sonra, kendi cenaze t
reninde yryormu gibi bir duyguya kapldn anlatt-flbana.
Yaam ona gelecekten Kesinlikle yoksun gibi grnm . San
ki zaten lm gibi, her eyi bitmi kabul etmiti. Dier neden
ler de bu canszlk duygusunuJunlatnyordu: Zaman iinde,
hissedilen en keskin ey, tutukljauk sresinin snrszlyd; me
kn iinde ise cezaevinin darack snrlaryd.- Dikenli tellerin d
nda olan her ey uzakt, ulalamayacak bir yerdeydi ve bir an
lamda gerekdyd. Dardaki olaylar, insanlar, normal yaam,
tutuklu iin hayaleti andran bir yap kazanyordu. Dardaki ya
am, yani grebildii kadar, neredeyse baka bir dnyadan ba
kan l bir insana grnd gibi grnyordu ona.
Gelecekte bir hedef gremedii iin kendim ke brakan
bir insan, kendini gemie ynelik dncelere dalm buluyor
du. Farkl bir balamda, gemie almaya, olanca dehetiyle bu
gn daha az gerek klmaya ynelik eilimden sz etmitik.
Ama bugn gerekliinden koparmann belli bir tehlikesi var
dr. Kamp yaamnda olumlu bir eyler yaratmaya olanak tan
yan frsadan gzden karmak kolayd. Geici varoluumuzu
gerekd bir ey olarak deerlendirmek, tutuklulann yaamla
olan balanm yitirmesinde kendi iinde nemli bir etkendi; her
ey bir ekilde anlamszlayordu. Bu insanlar, istisna derecesin
deki zor dsal koullann, sk sk insana kendi tesinde tinsel ge
lime frsat tandn unutuyordu. Kampn glklerim kendi
isel glerine ynelik bir snav olarak almak yerine, yaamlan-
n ciddiye almyor ve anlamsz bir eymi gibi kmsyorlard.
Gzlerini kapayp gemite yaamay tercih ediyorlard' Bu in
sanlar iin yaam anlamszlamt.
Doaldr ki ancak az sayda insan byk tinsel yceliklere
ulaabilecek durumdayd. Ama bazlan da grnrdeki dnyasal
baarszlktan ve lmleri vastasyla insanca bir bykle
ulama frsat yakalamtr; bu, sradan anlarda asla ulaamava
caklan bir baandr. Gnlsz ve sradan olanlanmz iin ise Bts-
marekm u szleri geerli olabilir: Yaam, bir diiye gumevt
r
I
t
E
I
|
benzer. Her an, daha ktsnn henz yaanmadna |amrs-
nz, oysa zaten yaanm bitmitir. Bunu deitirecek |>lursak,
toplama kampmdakilerin ounun, yaamn gerek fcpadannm
gemite kaldna inandn syleyebiliriz. lOysa gerekte
kampta bir frsat da, meydan okuma da vard. Kii, bu deneyim
leri, yaam isel bir zafere eviren bir baarya dntrebilir ya
da tutuklulann ounluunun yapt gibi, bunu grmezlikten
gelip yaam bitkisel dzeyde srdrebilir.
Psikoterapi yntemiyle veya koruyucu ruh sal nlemleriy
le, kampn tutuklu zerindeki hastalkg|aratc etkisiyle mcade-
j le abasnn, tutukluya gelecekte bir jfedef gstererek, ona isel
bir g kazandrmay amalamas gBekiyordu. Baz tutuklular,
H igdsel olarak kendileri iin bytebr ama bulmaya alyor-
du. Sadece gelecee bakarak -kendi evrensel doas i^ade- yaa
yabilmek, insana zg bir olgudur. nsann, bazen fendini ko-
J nuya younlatrmak zorunda kalsa da, varoluunu en zor an
larndaki kurtancs da ite budur.
Kiisel bir deneyimi amms^orum. Acdan gzleng yaanrca-
sna (yrtk ayakkablar giydiim iin ayaklarmda berbat bereler
olumutu), kamptan iyerine giden grupla birlikte birka kilo-
metre topallamtm. Ac souk ve rzgr iimize iliyordu. Ac
nas yaammzn sonsuz lk sorunlarm dnmeye kaptr-
mum kendimi. Bu gem e mekte ne vard? Ekstra taym olarak
bir para sosis verilirse bunu bir para ekmekle deimeli miy
dim? ki hafta nce dlMarak aldm son sigaram bir tas or-
H bayla deimeli miydim? Tel backtaj^ppan ayakkablarma
back olarak kullanmak zere, bir para metal teli nereden bu-
labilirdim? Her zamanki alma grubuma katlmak iin iyerine
zamannda varabilecek miydim, yoksa acmasz bir ustas olan
bir baka gruba katlmak zorunda m kalacaktm? Her gn insa
n canndan bezdiren bu uzun yryleri yapmak yerine kamp
ta almam salayabilecek olan Kapoyla iyi geinmek iin ne
yapabilirdim?
Her gn, her saat, beni bylesine nemsiz konulan dnme
ye zorlayan bu ilerden tiksiniyordum. Dncelerimi baka bir
konuya younlatrmaya altm. Birdenbire, kendimi aydnlk,
scak ve ho bir snfta, krsde buldum. nmde konforlu, d
emeli sralarda oturan dikkatli bir dinleyici topluluu vard.
Toplama kamp psikolojisi konusunda bir ders veriyordum! Bi
limsel bir bak asyla tanmlannca, bana o anda sknn veren
her ey nesnel bir yap kazand. Bu yolla bir ekilde, durumun,
o amn aclarnn stne kmay baardm ve bunlar, sanki artk
gemite katmasna gzlemledim. Hem kendim hem de so
runlarm, kendi yrttm ilgin bir psikolojik aratrmann
nesnesi oldu. Spinozann Etifeada dedii gibi: Affeaus, qui
passio est, desinit esse passio simulatque eius claram et distinc-
tum formamus ideam." Yani, ac duygusu, buna ilikin n e t' e ke
sin bir tablo oluturduumuz an, ac olmaktan kar
Gelecee -kendi geleceine- inancn yit- - "m kum n sonu
geliyordu. Gelecee olan inancn yitirinu asel m ..nevi) ba
n da yitiriyordu; kendi kne, ruhsal ve fiziksel kne
gz yumuyordu. Bu da genellikle, deneyimli kanp sakinlerinin
belirtilerini bildirdii bir kriz halinde, birdenbire ortaya kyor
du. O anda hepimiz -kendimiz iin deil, nk bu nlamsL:
olurdu, arkadalarmz iin- korkardk. Bu genellikle, ptuklu-
nun bir sabah giyinip ykanmay ya da toplanma alanna gitmeyi
reddetmesiyle balard. Ne yalvarp yakarmalar n | dayak ne de
tehditler ie yaryordu, ylece kmldamadan Ratyordu. Krizi
yaratan ey bir hastalksa, revire gtrlmeyi ya da kendi yarar
na bir ey yapmay reddediyordu. Ksaca pes ediyordu. Olduu
yerde, kendi dksmri zerinde ylece uzanp kalyor, artk hi
bir eye aldr etmez oluyordu.
Bir keresinde, gelecee m anan yitimiiyle bu tehlikeli pes
edi arasndaki yakn ilikiye dair dramatik bir olaya tank ol
dum. Olduka nl bir besteci ve libretto yazan olan kdemli
blok muhafzmz F, bir gn bana rnlan syledi: Sana bir ey
anlatmak istiyorum, Doktor. Garip bir rya grdm- Ryamda
bir ses, bir ey isteyebileceimi, bilmek istediim eyi syleme
min yeterli olduunu, ne sorarsam soraym yant verebileceim
syledi. Ne sordum dersin? Savan benim iin ne zaman bitece
ini sordum. Ne dediimi anj@orsun: Benim iin! Kampmzn
ne zaman zgrle kavuacan, aclanmzin^ne zaman bitece
ini bilmek istemedim.
Peki bu ryay ne zaman grdn? diye sordum.
1945 ubatnda, diye' yantlad. Ryay anlattnda Mart
balanyd.
Ryandaki ses ne ded
30 Mart," diye fsldan saklamak istercesine.
F., bu ryay bana arattnda hl umut doluydu ve ryada
ki sesin doru kacana inanyordi. Ama vaat edilen gn yak
latka, kampa ulaan sava haberleri, o gn zgr olmamzn
pek de olas olmadn gsteriyordu. 29 Mart gn F., anszn
hastaland ve atei ok ykseldi. Kehanetinin, savan ve aciiann
kendisi iin biteceini syledii 30 Mart gn hezeyana girdi ve
bilincim yitirdi. 31 Mart gn lmt. Dardan bakldnda
lm nedeni tifst.
Bir insann ryhsal durumuyla -cesareti ve umudu ya da bun
larn bulunmay- vcudunun baklk durumu arasnda ne
kadar yakn bir iliki olduunu bilenler, umut ve cesaretin bir
denbire yitirilmesinin ldrc bir etkisi olabileceim anlaya
caktr. Arkadamn lmnn nihai nedeni, bekledii zgrl
n gelmemesi ve ar bir hayl krkl yaamasyd. Bu, vcu
dunun uykuda olan tifs salgnna kar direncini birdenbire d
rmt. Gelecee olan inanc ve yaama istemi felce uram
ve bedeni hastala yenik dmt; bylece ryasndaki ses
hakl kmt.
Bu olaya ilikin gzlemler ve bunlardan karlan sonular,
bulunduumuz toplama kampnn bahekiminin dikkatimi ek
tii bir olguyla uygunluk iindedir. 1944'n son haftasyla
1945in ilk gnleri arasndaki Noel dneminde kamptaki lm
oram, nceki deneyimlerin ok ok tesinde bir art gstermi.
Ona gre bu artn aklamas, ar alma artlar yiyecek
kaynaklarnn bozulmasnda, hava artl?t" d elm esin d e vs
da yeni bir salgnda yatmyordu. Bunun ec| ksaca, tutuklu
lann ounun, ylbana kadar tekrar evleri de olaca yolunda
safa bir umutla yaam olmalaryd. Yeni yl vakiatka Sfgif
haberler cesaret verici olmad iin, tutuklular cesaret t nni vi
tirmi ve hayal krklna yenik dmlerdi Bu da u B f iH
gleri zerinde tehlikeli bir etki yaratm ve birou lmt.
Daha nce de sylediimiz gibi, kamptaki bir insann isel g
cn yemden kazanmasn salamaya*ynelik bir,abann, ilk n
ce ona gelecekte bir hedef gstermeyi baarmas gerekiyordu.
Nietzschenin u szleri, tutuklularla ilgili her trden psikoterapi
ve koruyucu ruh sal abalarnn yol gsterici parola olabilir:
Yaamak iin bir nedeni olan kii, hemen her naslca katlanabil
lir. Frsat bulunur bulunmaz, varolularnn rktc naslna
katlanmalarm salayacak bir gce ulagalan iin, yaamlarnda
bu insanlara bir neden -bir ama- gste|mek gerekir. Yaamnda
hibir anlam, ama, hedef gremeyen ve bu nedenldsrdrmeyi
anlamsz bulan kiinin vay haline! Kaybetmesi uzun srmeyecek
tir. Bu tr bir insanm her trden ylklendirici tartmay reddet
mek iin verdii tipik karlk yle oluyordu: Artk hayattan
beklediim hibir ey yok. Bunapasl bir yant verilebilir ki?
Gerekten ihtiya duyulan eyfeyaama ynelik tutumumuz
daki temel bir deimeydi. Yandan ne beklediimizin gerek
ten nemli olmadn, asl nemli olan eyin yaamn bizden ne
bekledii olduunu renmemiz ve dahas umutsuz insanlara
retmemiz gerekiyordu. Yaamn anlama hakknda sorular sor
may brakmam, bunun yerine kendimizi yaam tarafndan her
gn, her saat sorgulanan bilileri olarak dnmemiz gerekirdi.
Yantmzn konuma ya da meditasyon^tti deil, doru eylem
den ve doru yaam biiminden olumas gerekiyordu. Nihai an
lamda yaam, sorunlara; doru zmler bulmak ve her birey
iin, kesintisiz olarak koyduu grevleri yerine getirme sorumlu
luunu sdenmek anlamna gelir* ...
Bu grevler ve bu nedenle, yaamn anlam, insandan insana
ve an be an deiir. Bu nedenle yaamn anlamm genel terimler
le tanmlamak olanakszdr. Yaamn anlamna ilikin sorular,
genel ifadelerle yantlanamaz. Tpk yaamdaki ilerin son dere
ce gerek ve somut oluu gibi, yaam da bulank bir ey deil,
son derece gerek, son derece somut bir ey anlamna gelir. Bun
lar, her bireyde farkl ve esiz olan kaderi oluturur. Hibir insan
ve hibir kader, bir baka insanla ya da kaderle kyaslanamaz.
Hibir durum kendini tekrarlamaz ve her bir durum farkl bir
tepki gerektirir. Bazen insann kendini iinde bulduu bir du
rum, eylem yoluyla kendi kaderim ekillendirmesini gerektirebi
lir. Dier zamanlarda kiinin, dncelerini younlatrma frsat-
lanndan yararlanp bu yolla deerlerim gerekletirmesi daha
avantajldr. Bazen insann sadece kaderini kabul etmesi, kendi
talihsizliine katlanmas gerekebilir. Her durum, kendi esizli
iyle ayrdedilir ve eldeki durumun getirdii soruna her zaman
iin sadece tek bir doru yant vardr.
Bir insan, ac ekmenin kaderi olduunu grd zaman, ac
sn kendi grevi olarak kabul etmek zorunda kalacaktr; bu
onun tek ve esiz grevidir (iidir). Ac ekerken bile evrende e
siz ve yalnz olduu gereini kabullenmek zorunda kalacaktr.
Hi kimse onu acdan kurtaramaz ya onun *erine ac eke
mez. Esiz frsat, tad yke kadanma yolunda yaratmaktadr
Biz tutuklular iin bu dnceler gereklikten uzak speklas
yonlar deildi. Bunlar, bize yaran olabilecek tek dncelerdi
Bunlar, hayatta kalma ansmz asla yokmu gibi grnd za
manlarda bile bizi umutsuzluktan korumutur. Yaam, deerli
bir ey yaratmaya ynelik eylemler yoluyla, bir amaca ulamak
olarak deerlendiren, nihai anlama ilikin bu sorgulama evresini
uzun sre nce geride brakmtk. Bizim iin yaamn anlam,
daha geni yaam ve lm, ac ye lm dnglerini kucaklyor
du.
Ac ekmenin anlam bizim iin aklk kazandktan sonra,
grmezlikten gelerek ya da sahte yanlsamalar besleyip yapay
iyimserlie snarak, kamptaki ikenceler nemsiz grmeyi ya
da hafifletmeyi reddettik. Ac ekmek, jgtmz dnmek isteme
diimiz bir i oldu. Acnn, baarya ynelik gizli frsatlarm kav
radk; bu frsatlar, air Rilkenin u dizeyi yazmasna neden ol
mutu: Wie viel 1st ufzuleiden!" (Bitirilecek ne kadar ok ac
var!) Bakalannn bitirilecek iler"den sz etmesi gibi, Rilke de
aclarn bitirilmesiwnden sz ediyor. Bizim iin bitirilecek bolca
ac vard. Bu nedenle, zayflk anlarn ve gizli gzyalarn mini
mum dzeyde tutmaya alarak, acnn tamamm gslememiz
gerekiyordu. Ama gzyalanndan utanmamz gerekmiyordu,
nk gzyalan, bir insann, cesaretlerin en byne, ac ek
me cesaretine sahip olduuna tanklk ediyordu. Ancak ok az
kii bunu kavryordu, demden nasl kurtulduuna ilikin soru
ma, Gz yalarmla dan akttm, diye itirafta bulanarak yant
veren bir yoldam gibi, bazlar, aladklarm utana skla itiraf
ediyordu.
Kampta olas olduu durumlarda yaplan psikoterapi ya da
koruyucu ruh sal almalar, bireysel ya da toplu olarak
gerekletiriliyordu. Bireysel psikoterapi giriimleri ou kez bir
tr yaam kurtanc ilem" oluyordu. Bu abalar genellikle inti
harlarn nlenmesiyle ilgiliydi. ok kat olan bir kamp karan, in
tihara kalkan birisini kurtarmaya ynelik abalan kesinlikle ya
saklamt. rnein kendim asmaya alan birisim kurtarmak
yasakt. Bu nedenle bu giriimlerin ortaya kmasn nlemek da
ha da nem kazanyordu.
ntiharla sonulanabilecek olan ve belirgin bir benzerlik gs
teren iki olay anmsyorum. Her iki adam da intihar niyetinden
sz etmiti. Her ikisi de ayn tipik argman kullanyordu: Ya
amdan bekleyebilecek hibir eyleri yoktu. Her iki olayda da so
run, yaamn onlardan hl bir eyler bekledii; gelecekte kendi
lerinden bir eyler beklendii, kavramlarn salamakt. Aslnda,
adamlardan birisinin, ok sevdii ve yabana bir lkede onu bek
leyen bir ocuu olduunu anladm. Dierinde ise onu bekleyen
bir insan deil, bir eydi. Kendisi bir bilimciydi ve henz tamam
lanmay bekleyen bir dizi kitap yazmt. Tpk bir ocuun duy
gularnda hi kimsenin babasnn yerim alamamas gibi, onun
iim de ondan baka kimse yapamazd.
Her bireyi ayrdeden ve varoluuna anlam veren bu esizlik
ve teklik durumu, insan sevgisi zerinde olduu kadar yarana
alma zerinde de bir etkiye sahiptir. Bir insann yerine bir ba
kasnn konulmasnn olanakszl kavrand zaman, bu, kii
nin, o insann varoluuna ynelik so ru m lu k tu m olas klar.
Kendisini sevecenlikle bekleyen bir insa. a tamamlanma
m bir ie ynelik sorumluluunun bilindi, a ran kii, yaam
n kesinlikle bir yana itemeyecektir. Varoluunun nedeni*n bi
lecek ve hemen her naslca dayanabilecektir.
Kampta toplu psikoterapi frsat doal olarak kstlyd Do$-
ru bir rnek, szcklerden ok daha etkili olacaktjj Yetkililerin
tarafn tutmayan kdemli bir blok muhafz, adil ve yreklendi
rici davranlanyla, ynetimi altndaki insanlar zerinde ok ge
ni kapsaml bir moral etkisi yapabilecek binlerce frsata sahipti.
Davranlarn anmda ortaya kan etkisi, her zaman iin, szler
den ok daha etkilidir. Ama d koullann-zihinsel duyarll
younlatrd zamanlarda, br kelime bilejetkili oluyordu. Belli
bir dsal durumun duyarllklann younlatrmas nedeniyle,
komple bir barakann sakinleri zerinde1psikoterapi almas
yapma frsat oluan bir olay anmsyorum.
Kt bir gnd. Toplanma alannda, o andan itibaren sabotaj
olarak deerlendirilecek ve bu nedenle aslmak suretiyle derhal
cezalandnlacak olan birok hareket konusunda bir duyuru ya
plmt. Bunlar arasnda, eski battaniyelerimizden kk eritler
kesmek (topuk ba yapmak iin) ve ok kk hrszlk olay
lar" gibi sular vard. Birka gn ncesinde alktan lme dere
cesine gelen bir tutuklu bir miktar patates almak iin patates
deposuna girmiti. Hrszlk ortaya karlm ve baz tutuklular
hrsz" tanmt* Kamp yetkilileri bunu duyunca sulunun
kendilerine verilmesi, aksi takdirde kampn tamamnn bir gn
a braklaca talimatn vermiti. Doal olarak 2500 kii oru
tutmay tercih etti.
Bu oru gnnn akamnda, toprak barakalarmza, moral
lerimiz kk bir halde uzandk. ok az konuuluyordu ve sy
lenen her ey sinir Bozucu geliyordu. Derken, klarn snme
siyle durum daha da ktye gitti. Sinirler son haddine gelmiti.
Ama kdemli blok muhafzmz bilge bir insand. O anda akl
mzda olan bir konuda doalama bir konuma yapa. Son birka
gn iinde, hastahktan ya da intihar ederek len birok yolda
tan sz etti. Ama aynca lmlerinin gerek nedeni olabilecek bir
eye de deindi: Umudun yitirilmesi. Gelecekteki olas kurban
larn bu an duruma ulamasna engel olmann bir yolu olmas
gerektiini savundu. Ve beni gstererek, bu iin bana dtn
syledi.
Tann bilir ya, psikolojik aklamalar yapacak ya da vaaz vere
cek -yoldalarma ruhlan iin bir tr nbbi bakm salayacak- du
rumda deildim. yordum, kamm at, sinirli ve yorgundum,
ama aba gstermem ve bu esiz frsat deerlendirmem gereki
yordu. imdi cesarete her zamankinden daha ok ihtiya vard.
lk nce, sze rahatlatc ama yzeysel bir eyler syleyerek
baladm. kinci Dnya Savann altnc knda, Avrupada bi
le, durumumuzun dnebileceimiz en berbat durum olmad
n syledim. Hepimizin, o ana kadar yaanan yerine konulmaz
kayplann ne olduunu, kendi kendine sormas gerektiim an
lattm. Birou iin bu kayplann gerekten az olduunu ne
srdm. Hl hayatta olanlarn umutlanmak iin nedem vard.
Salk, aile, mutluluk, mesleki yetenekler, talih, toplumdaki ko
num: Btn bunlar tekrar kazanlabilecek ya da eski durumuna
getirilebilecek eylerdi. HeT ey bir yana, kemikler uz hl ver-
li yerindeydi. Yaadmz eyler, gelecc1 Hm m bir deget
olabilirdi. Nietzscheden alnt yaptm mich nuhr um
brings macht mich s t a r k e r (Beni ldn yen ey, beni daha
da gl klar.)
Derken gelecekten sz ettim. Tarafsz birisi m grtectftr
umutsuz gzkmesi gerektiim syledim. Her birimizin, yaam
ansnn ne kadar olduunu kendi bana tahmin edebileceini
kabul ettim. Kampta henz tifs salgm olmamasna karn, ken
di yaama ansm, yzde be olarak hesapladm dile getirdim.
Ama aynca, buna karn umudumu yitirmek ve pes etmek gibi
bir niyetim olmadn ekledim. nk ne gelecekte, ne de bir
saat sonra olacaklan bilen biri vard, nmzdeki birka gn
iinde sansasyonel askeri olaylar bekleyemesek bile, olanca
kamp deneyimimizle, en azndan bireysel temellerde, bazen k
k anslarn nasl anszn nmze ktm kimse bizden daha
iyi bilemezdi, rnein kii beklenmedik bir anda istisna derece
sinde iyi alma artlan bulunan zel bir gruba verilebilirdi
(nk bu, tutuklunun ansm belirleyen trden bir eydi).
Ama sadece gelecekten ve zerine ekilen perdeden sz etme
dim. Gemie de deindim; olanca sevinciyle, gemiin nn,
bugnn karanlnda nasl dm anlattm. Kendimi vaiz gibi
gstermekten kanmak iin, yine bir airden alna yaptm: Was
Du erlebst, kann keine Macht der Welt Dir rauben. (Dnyadaki
hibir g yaadn eyi elinden alamaz). Artk gemite kalma
sna karn, sadece yaadklarmz deil, yaptmz hibir ey, sa
hip olduumuz dncelerin, ektiimiz onca acrm hibirisi kay
bedilmi deildi; gemii biz yaratmtk. Gemite yapm ya da
olmu olmak, varolmann bir baka, belki de en emin ekliydi.
Daha sonra, yaama anlam vermek iin karmza kan birok
frsattan sz ettim. Ara sra i ekiler duyulsa da kmldamadan
ylece yatan yoldalanma, insan yaamnn, hangi artlar altnda
olursa olsun, hibir zaman anlamm yitirmediim ve yaamn bu
sonsuz anlamnn, ac ekmeyi ve lmeyi, yoksunluu ve lm
de kapsadn anlattm. Barakalarn karanlnda beni dikkatle
dinleyen zavall yaratklardan, durumumuzun ciddiyetini gs
lemelerini istedim. Umutlanm yitirmemeleri, mcadelenin umut
suzluunun, bu mcadeleyi anlamszlatrmadmdan emin ola
rak cesur olmay srdrmeleri gerekiyordu. Zor anlarda birisinin
-bir dost, e, yaayan ya da lm birisi ya da Tann- her birimizi
gzlediim ve bizden kendisini hayal krklna uratmamz
beklemediim syledim. O birisi bizi, sefilce deil, nasl lnece
ini bilerek gururla, ac ekerken grmeyi umut edecektir.
Son olarak, her durumda anlaml olan zveriden sz ettim.
Bu zverinin normal dnyada, nesnel baan dnyasnda anlam
sz gzkmesi bunun doasmdayd. Ama gerekte zverimizin
bir anlam vard. Aramzda dinsel inanc olanlarn, bunu kolay
ca anlayabileceini ak yreklilikle syledim. Kampa vanmda,
ekecei aclarn ve lmn, sevdii inam ac bir sondan kur
tarmas gerektii yolunda, Tannyla bir antlama yapmaya al
an bir yolda anlattm. O adam iin ac ve lm anlam lyd-
onunkisi en derin anlama sahip bir zveriydi. Hi uruna lmek
istemiyordu. Hibirimiz bunu istemiyorduk.
Szlerimin amac, o anda ve orada, o barakada ve pratik an
lamda umutsuz olan o durumda yaamamza tam bir anlam bul
makt. abalanmm baarl olduunu grdm. Elektnk lambas
tekrar yannca, acnas halde olan arkadalanmn, gzyalar
iinde teekkr etmek iin topallayarak bana doru geldiklerini
grdm. Ama burada, ac eken arkadalanmla iliki kuracak i
sel gc ancak ender olarak bulabildiimi ve bunu yapabilecek
birok frsat karm olabileceimi itiraf etmem gerek.
Bylece, tutuklulann ruhsal tepkilerinin nc evresine gel
mi bulunuyoruz: zgrle kavutuktan sonra bir tutuklunun
iinde bulunduu ruhsal durum. Ama bundan nce, zellikle bu
konularda kiisel deneyimi olan bir psikologun sk-sk karlat
bir soruyu ele alacaz. Kamp gardiyanlarnn ruhsal yaplan
konusunda neler syleyebilirsiniz? Etten kemikten oluan bir in
sann, birok tutuklunun anlatt gibi, bakalanna byle davra
nabilmesi olas m? Bu aklamalan duyduktan ve anlatlanlann
gerek olduuna inandktan sonra, insan, ruhsal adan bunlann
nasl olabileceini mutlaka soruyor. Fazla aynntya girmeden bu-
na yamt vermek iin birka eye dikkati ekmek gerek:
Her eyden nce, gardiyanlar arasnda, klinik anlamyla sa
dist olanlar vard.
kincisi, gerekten kat bir gardiyanlar grubuna ihtiya duyul
duu zaman mutlaka bu sadistler seiliyordu.
Dondurucu ayazda iki saat altktan sonra, iyerinde, dal ve
aa kabuklanyla beslenen kk bir sobamn bamda birka da
kika snmamza izin verildii zaman byk bir sevin yayor
duk. Ama her zaman, bu rahatlama frsatm elimizden almay
byk bir zevk arac yapan bir usta bulunuyordu. Orada durma
mz yasaklamalan yetmiyormu gibi, sobay ters evirip iinde
ki scack atei kara buladklan anda yzlerinin yanstt haz y
lesine akt kiSS grevlileri, bir adamdan holanmamaya ba
ladktan zaman, emirlerinde, sadiste ikenceye tutkulu ve bu
konuda olduka uzman olan zel birisi mudaka bulunuyor ve bu
talihsiz tutuklu onun yanma gnderiliyordu.
ncs, gardiyanlarn ounluunun duygulan, kampn
acmasz yntemlerine her an artan oranlarda tanklk ettikleri
yllar iinde kreliyordu. Ahlki ve ruhsal adan katlaan bu in
sanlar en azmdan sadiste nlemlerde aktif bir rol oynamay red
dediyorlard. Ama dierlerinin bunlan uygulamasna engel ol
muyorlard.
Drdncs, gardiyanlar arasmda bile bize acyanlarn bu
lunduunu belirtmek gerek. Burada sadece zgrlme kavu
tuum kampn komutanna deineceim, zgrlkten sonra, bu
komutann, tutuklular iin en yakn pazar kasabasndan ila al
mak amacyla kendi cebinden nemli miktarlarda para verdii
ortaya kt (daha nce bunu sadece kendisi de tutuklu olan
kamp doktoru biliyormu).5 Ama yine kendisi de bir tutuklu
olan kdemli kamp muhafz, SS gardiyanlarndan ok daha ka
tyd. Yakalad her frsatta dier tutuklulara dayak atyor, buna
karlk kamp komutam, bildiim kadaryla hibirimize kar bir
kez olsun el kaldrmamt. *
Bir insann kamp gardiyam m yoksa tutuklu mu olduunu
bilmenin, tek bana hemen hibir ey ifade etmedii aktr, tn-
5 Bu SS komutanyla lgili lgin bir olay, onun denetimi altndaki baz Yahudi tutukK-
lann kendisine ynelik tutumlarna dairdi. Savan sonunda Amerikan talikleri
kampmzdaki tutuklulan serbest braknca, Macarisanl gen Yahudi, bu komutan
Bavaria ormanlarnda saklam. Daha sonra bu SS komutanm yakalamaya hevesli olan
Amerikan Kuvveeri'nin komutanna gitmi ve SS komutannn yerini bildiktenxu. ancak
baz sanlarla syleyebileceklerini anlatmlar Amerikal komutann, bu adama kesmi
le zarar verilmeyeceine sz vermesi gerekiyormu Btr sre sonra Amerikal kcafflil
gen Yahudilere, yakaland takdirde bu SS km. na zarar verilmeyeceine afia
vermi. Amerikal subay szn tutmakla kalmam,. da bu toplama kampnn nk
SS komutam, bir anlamda eski grevine dnm, nk yaknlardaki B w am k f
lerinden giysi toplanmasna ve bunlann, demiryolu istasyonuna vant varmaz dopw a tt
odasna gnderildikleri in bizim kadar talihli olmayan dgjrr Auscbwuz k a n a t a s t t f t
lerinden miras kalan giysiler iinde olan bizlerc datlmasna gteeumchk rttnjp
sanca incelik btn gruplarda, hatta bir btn olarak kola*
aalanabilecek gruplarda bile bulunabilir. Gruplar arasndaki
snr birbirine girmitir, bu nedenle unlann melek, bunlarn
eytan olduunu syleyerek konulan basitletirmememiz gere
kir. Elbette kampn olanca etkisine karn tutuklulara nazik ol
mas, bir gardiyan ya da usta iin nemli bir baanyd; buna kar
lk kendi arkadalanna kt davranan bir tutuklunun adilii,
aalanmaya ok daha laykt. Akas tutuklular, bu tr insan
lardaki kiiliksizlii zellikle can skc buluyor, buna karlk
gardiyanlardan grlen en kk nezaket karsnda bile derin
den etkileniyordu. Bir keresinde, bir ustann, kahvaltsndan art
trd bir para ekmei nasl gizlice bana verdiini anmsyorum.
O gn beni gzyalanna boan, verilen bir para ekmek deildi.
Ekmein yan sra bu insann bana verdii insanca bir eydi:
Armaana elik eden szler ve baklar .
Btn bunlardan, bu dnyada iki insan rk olduunu, ama
sadece iki rk olduunu -soylu insan rk ve soysuz insan rkT-
renebiliriz. Her ikisi de her yerde bulunur, toplumun her ke
simine szar. Hibir grup sadece soylu ya da sadece soysuz insan
lardan olumaz. Bu anlamda hibir grup an rk deildir ve bu
nedenledir ki bazen kamp gardiyanlan arasnda da soylu birisi
ne rastlanabiliyordu.
Toplama kampndaki yaam, insan ruhunu deitiriyor ve de
rinliklerini aa kanyordu. Bu derinliklerde de, yine kendi do
as iinde iyi ve ktnn bir karm olan ayn insan zellikle
rinden baka bir ey bulunmamas am a m? Btn insanlarda
iyiyi ktden ayran atlak, en derinlere ulamakta ve toplama
kampnn aa kard uurumun dibinde bile grnmekledir.
Bylece, bir toplama kamp psikolojisinin son blmne gel
mi bulunuyoruz: Serbest braklan bir tutuklunun ruhsal duru
mu. Doaldr ki kiisel olmas gereken zgrlk deneyimlerini
tanmlarken, anlatmzn, byk bir gerilimle geen gnlerden
sonra kamp kaplarnn stnde beyaz bayraklarn dalgaland
sabaha ilikin ksmndan balayacaz. Bu isel olarak askda ol
ma durumunu, tam bir rahatlama (geveme) izlemiti. Ama se
vinten lgna dndmz dnmek yanl olacaknr. O hal
de ne olmutu?
Biz bitkin, tutuklular, kampn kaplarna doru srnmeye
baladk. rkeke evremize bakndk, sorgulamasna birbirimi
ze baktk. Derken kamptan birka adm daha uzaklama cesare
tini gsterdik. Bu kez hibir komut verilmedii gibi tekme ya da
dipikten kanmak iin abucak sraya girmemize de gerek yok
tu. Hayr! Bu kez gardiyanlar bize sigara tutuyordu! Gardiyanla
r zor tanyabildik; nk telala sivil elbiseler giymilerdi.
Kamptan aynlan bu yol boyunca ar ar yrdk. Ksa bir s
re sonra bacaklarmz armaya, bklmeye yz tuttu. Ama to
pallayarak da olsa yrmeyi srdrdk; kamp evresini zgr
insanlann gzyle ilk kez grmek istiyorduk, zgrlk. Bu
szc kendi kendimize tekrarladk, ama anlamm kavrayam
yorduk. Bu szc yllar boyunca o kadar ok kullanm, buna
ilikin yle ok hayl kurmutuk ki, anlamm yitirmiti. Gerek
lii bilincimize ilemiyordu; zgr olduumuz gereim kavra
yamyorduk.
ieklerle dolu ayrlara ulatk. Orada olduklann gryor,
kavryorduk. Ama buna ilikin iimizde hibir duygu yoktu.
Rengrenk tyl bir kuyruu olan bir horozu grnce ilk nee
kvlcmm yaadk. Ama bu sadece bir kvlcm olarak kald; he
nz bu dnyaya ait deildik.
Barakamzda akam tekrar bir araya gelince, birisi bir dieri
ne Anlat bakalm, bugn elendin mi? diye sordu gizlice.
Dorusu hayr!" diye karlk verdi dieri utana skla, n
k hepimizin benzer eyler hissettiini bilmiyordu. Kelimenin
tam anlamyla, elenme, honut olma yeteneimizi kaybetmitik;
bunu yava yava tekrar renmemiz gerekecekti.
zgrlne kavuan tutuklulann yaad eye, psikolojik
adan kiiliksizleme" denilebilir. Her ey, tpk ryalardaki gi
bi gerekd, geree aykn gzkyordu. Gerek olduuna ina-
namyorduk. Geen yllarda ryalara nasl da kanmtk! zgr
lk gnnn geldiini, zgrlmze kavutuumuzu, evleri
mize dndmz, dostlarmz selamlayp kanlarmz kucak
ladmz, masann bana oturup bamza gelen her eyi anlat
tmz dlerdik; zgrlk gnn ryalanmzda bile ne kadar
sk grrdk! Derken uyan iareti olan tiz bir ddk sesi ku-
laklanmzda nlam ve zgrlk ryalannn sonu gelmiti. R
ya gerek olmutu. Ama gerekten inanabildik mi?
Vcudun ketlemeleri ruhunkinden daha az oluyor. Vcudu
muz, ilk andan balayarak yem zgrln tadn kanyordu.
Saatlerce, gnlerce, hatta gece yanlan, doymak bilmez bir itah
la yiyorduk. Tutuklulardan birisi bitiikteki dost bir ifti tara
fndan davet edildii zaman, ara vermeksizin yiyor, kahve iiyor,
tekrar yiyordu; bu da dilini zyor ve saatlerce konumasna
yol ayordu. Yllar sren ruhsal bask, sonunda ortadan kalk
mt. Onu dinleyenler, konumak zorunda olduu, konuma ar
zusunun kar konulmaz olduu izlenimim ediniyordu. Sadece
ksa bir sre iin bile (rnein Gestapo tarafndan sorguya ekil
mek gibi) ar bask altmda kalan ve benzer tepkiler veren insan
lar tanmtm. Birka gn geiyor, sonunda tutuklunun sadece
dili deil, iindeki bir eyler de zlyor; derken garip bala
m d an zlen duygular dan akn ediyordu.
zgrle kavutuktan birka gn sonra, bir gn, iekli a
yrlan geip, kamp yaknlarndaki pazar kasabasna doru kilo
metrelerce yrdm Tarlakulan gkyzne ykseliyordu, ne
eli arklann dinleyebiliyordum. Uzun sre kimseye rastlaya
madm; geni topraklardan, gkyznden, tarlakulannm verdi
i lenden ve mekn zgrlnden baka bir ey yoktu. Oldu
um yerde durdum, evreme, sonra gkyzne baktm ve diz
ktm. O anda kendim ya da dnya hakknda hibir ey bilmi
yordum, aklmda tekrarlayp durduum tek bir cmle vard:
Darack hcremden Tannya yakardm, o da bana zgrlkle
yant verdi."
Orada diz km halde ne kadar kaldm ve bu cmleyi
ka kere tekrarladm artk anmsamyorum. Ama biliyorum k
o gn, orada, o saatte yeni yaamm balamn. Ta ki yeniden in
san olana kadar, adm adm ilerledim.
Kamptaki son gnlerin ar ruhsal geriliminden sonras (sinir
savandan ruhsal huzura dek geen dnem), elbette engelsiz de
ildi. zgrlne kavuan bir tutuklunun daha fazla ruhsal ba
kma ihtiya duymadn dnmek hata olacaktr. Bu kadar
uzun bir sreyle bylesine ar bir ruhsal bask altnda olan bir
insann, zellikle basknn birdenbire kalkmas nedeniyle, zgr
lnden sonra doal olarak tehlikede olduunu dikkate almak
zorundayz. Bu tehlike (ruh sal anlamnda), vurgunun (dal
g hastalnn) ruhsal karldr. Tpk ok byk bir atmos
fer basna alnnda bulunduu dalg hcresinden birdenbire ay
rlmas halinde, dalgcn fiziksel salnn tehlikeye girmesi gibi,
ruhsal baskdan birdenbire kurtulan bir insann, ahlki ve ruhsal
sal da hasar grebilir.
Bu ruhsal evrede, daha ilkel bir kiilik yapsna sahip olanla
rn, kamp yaamnda kendilerini evreleyen acmaszlklarn et
kisinden kaamadklar gzlenmitir. Artk zgr olduklan iin,
zgrlklerim saygszca ve acmaszca kullanabileceklerim d
ndler. Onlar iin deien tek ey, eskisi gibi bask altnda ol
mak yerine imdi artk baskc olmalaryd. Kastl g ve adalet
sizliin nesneleri deil, tahrikileri olmulard. Kendi davranla
rm, yine kendi yaadklar korkun deneyimlerle hakl karma
yoluna gitmilerdi. Bu da sk sk nemsiz olaylarda ortaya k
yordu. Bir arkadamla birlikte, tarlalarn arasndan kampa do
ru yryorduk, nmze yeil bir tarla kt. Otomatik olarak
tarlaya girmekten kandm, ama arkadam kolumu kavrayp
beni ekili tarlaya soktu. Henz yeermekte olan ekini ineme
memiz gerektii konusunda bir eyler kekeledim. Cam skld,
fkeyle bana bakt ve bard: Konuma! Bizden yeterince ey
alnmad m? Karm ve ocuum gaz odasmda ld -baka
eyleri anmama gerek yok- ve sen birka yulaf sapm inememi
yasaklayacaksn!
Bu insanlar, kendilerine ktlk yaplm bile olsa, hi kim
senin ktlk yapma hakkna sahip olmad yolundaki sradan
geree ancak yava yava dndrlebilirdi. Onlar bu geree
dndrmek iin aba gstermemiz gerekiyordu, aksi takdirde
sonular, birka bin yulaf sapmn kaybedilmesinden ok daha
kt olacakt. Kollarn svazlayp sa yumruunu burnuma da
yayarak, Eve vardm gn kana bulamazsam bu el kesilsin!" di
ye baran bir tutukluyu imdi bile grebiliyorum. Bunlar sy
leyen adamn kt birisi olmadm vurgulamak istiyorum
Kampta olduu kadar sonraki yaamda da en iyi yoldalarmdan
birisiydi.
Ruhsal basknn birdenbire kalkmasndan kaynaklanan ahl
ki bozulmann yan sra, zgr braklan tutuklunun kiiliine
zarar verebilecek iki temel deneyim daha vard: Eski yaamna
dnd zaman yaad ierleme ve hayl krkl.
Tutuklu lkesine dndnde, orada karlat bir m ey
ierleme yaratyordu. Bir insan, dnnde birok yerde sadece
omuz silkmeyle ve sradan ifadelerle karlandn anlad za
man, ierleme duymaya ve onca eyi neden yaadm tendi ken
dine sormaya balyordu. Hemen her yerde ayn szleri -Bilmi
yorduk," veya Biz de ac ektik"- duyunca, kendi kendine soru
yordu: Gerekten bana syleyebilecekleri daha iyi bir ey yok mu7
Hayl krkl deneyimi farkldr. Burada bu kadar acmasz
gzken, kiinin (yzeysellikleri ve duygusuzluktan, knn so
nunda bir kuyuya atlayp insanlan bir daha duymak ya da gr
mek istemedii duygusuna kaplmasna yol aacak kadar nksm-
dirici olan) kendi yurttalan deil, kaderin kendisidir Yllar bo*
yunca, olas her trl acnn mutlak snrna ulatn dnen
bir insan, imdi acmn snn olmadm ve daha ok, daha youn
aclar ekebileceini anlyordu.
Kamptaki bir insana cesaret vermeye ynelik abalardan sz
ederken, ona gelecekte arayabilecei bir eyi gstermemiz gerek
tiim sylemitik. Yaamn yine onu beklediini, bir insann d
nn beklediim anmsatmamz gerekiyordu. Ama ya zgr
lkten sonra? Kendilerim bekleyen hi kimse olmadn gren
insanlar vard. Kamptayken, tek bana anlanyla cesaret buldu
u inam arayan ve artk varolmadn gren kiinin vay haline!
Ryalarndaki gn sonunda geldiinde, zledii onca eyden
hepten farkl b ir ey bulan kiinin vay haline! Belki de bir otob
se adam, yllarca haylinde grd, sadece haylinde yaatt
evine gitmi, tpk ryasnda binlerce kez yapmay zledii gi
bi zili alm ve bulabildii tek ey, kapy amas gereken insa
nn orada olmad ve bir daha da olmayaca gerei olmutur.
Kampta hepimiz birbirimize dnyadaki hibir mutluluun,
ektiimiz aclan telafi edemeyeceini sylemitik. Mutluluk
beklemiyorduk; bize cesaret veren, acmza, zverimize ve l
mmze anlam veren bu deildi. Yine de mutsuzluk iin hazr
deildik. ok sayda tutukluyu bekleyen bu hayl kmkl, ste
sinden gelmeyi ok zor bulduklan ve bir psikiyatristm de ste
sinden gelmek iin yardmc olmay yine ok zor bulduu bir ya
antyd. Ama bunun psikiyatristi yldrmamas, tersine ek bir
uyanm salamas gerekiyordu.
Ama zgrlne kavuan tutuklulann her birinin, geriye
dnp, kamp deneyimlerine baktklan zaman, onca eye nasl
katlandm artk anlayamayaca bir noktaya ulat gn geli
yordu. Tpk her eyin gzel bir rya gibi gzkt zgrlk
gnnn gelii gibi, kampta yaanan her eyin bir kbus gibi g
rnecei gn de gelecekti.
Evine dnen tutuklu iin, yaanan onca eyden kanlan
onurlu deneyim, ekilen onca acdan sonra Tanndan baka hi
bir eyden korkmas gerekmedii yolundaki harika duyguydu.
2. Blm
ANLAM STEM
VAROLUSAL ENGELLENME
NOJENK NEVROZLAR
VAROLUSAL BOLUK
YAAMIN ANLAMI
VAROLUUN Z
A CIN IN ANLAMI
M ETA-KLNK SORUNLAR
BR LOGODRAMA
YAAMIN G ECL
ORTAK NEVROZ
PSKYATRK PAROLA
34 The Place of Logotherapy in the World Today," The International Forum for
Logotherapy, VoL 1, No. 3 (1980), Sf. 3-7.
35 W. H. Sledge, J. A. Boydstun ve A. J. Rabe, Self-Concept Changes Related to War
Captivity," Arch. Gen. Psychiatry, 37 (1980), sf. 430-443
nek vermek gerekirse Jerry Long, logoterapide insan ruhunun
asi gc36 denilen eyin yaanan bir tandr. Texarkana Ga
zette*den alnt yapacak olursak, Jerry Long: yl nce geirdi
i bir dal kazasndan beri boynundan aas felli Kaza geir
diinde 17 yandayd. Bugn Long, az ubuunu yaz yazmak
iin kullanabiliyor, zel bir telefon araclyla. Community Gol-
legede verilen iki derse devam ediyor. Telefon balam.
Longun hem snftaki tartmalar dinlemesine, hem de bunlara
katlmasna olanak veriyor.. Aynca bo zamanlarn okuyarak, te
levizyon izleyerek ve yazarak geiriyor. Longdan aldm bir
mektupta yle yazyor: Yaamm anlamla ve amala dopdolu
gryorum. Kaderimi belirleyen o gn benimsediim tutum, ya
am parolam oldu: Belimi krd ama beni kramad. Fakltedeki
ilk psikoloji dersime kayt yaptrdm. Sakatlmn, bakalarna
yardm etme becerimi gelitireceine inanyorum. elmtm ac
lar olmakszn, ulam geliim dzeyinin olanaksz olacam
biliyorum.
Bu, anlamn kefedilmesi iin acmn vazgeilmez olduu an
lamna m geliyor? Kesinlikle hayr. Ben sadece, bu kitabn ikin
ci blmnde de belirtildii gibi, acnn kanlmaz obnas kou
luyla acya karn -hatta ac vastasyla- anlam bulunabileceini
vurgulamak istiyorum. Eer acdan kanlabiliyorsa, yaplacak
anlaml ey nedenini ortadan kaldrmaktr, nk gereksiz vere
ac ekmek, kahramanca deil, mazoiste bir tutumdur te
yandan eer kii ac ekmesine neden olan durumu dcgtrenu-
38 Bkz, Joseph B. Faby, The Pursuit of Meaning, New York. Harper and few I9SC
39 Bkz Victor E. Frankl. Duyulmayan Anlam l, sI 42-43
40 A yna bkz, Victor E. Frankl, Psychotherapy and Existentialism. Nr* \c*k Ssmm m
Schuster, 1967.
bardm: Onca katil, kurbanlarnn kamn deip ldrmek
iin kullandktan sonra nasl hl bak kullanabiliyorsunuz?
Sonu olarak Almanca kitap yazmama itiraz etmeyi braka.
Trajik lnn nc yarn lmle ilgilidir. Ama ayn za
manda yaamla da ilgilidir, nk yaam oluturan anlann hep
si lmektedir, yaanan bir an asla geri gelmeyecektir. Yaamm
zn her anm olabilecek en iyi ekilde deerlendirmemizi anm
satan da bu geicilik deil mi? Elbette yle; dolaysyla benim
vazgeilmez ilkeme kaynaklk eden de bu: kinci defa yayor-
muasna ve ilk kez imdi yapmak zere olduunuz gibi hatal
hareket etmiesine yaayn.
Aslnda, uygun davranta bulunma firsatlan, bir anlam bul
ma potansiyelleri, yaammzn geri dndrlemez oluu tarafn
dan etkilenmektedir. Ama ayrca potansiyeller de bu ekilde et
kilenmektedir. nk bir frsat kullandmz ve potansiyel bir
anlam gerekletirdiimiz zaman, sonsuza dek yapm oluruz,
geri dn olmaz. Bu anlam bulup gemite tutarak, onu ora
da emin bir ekilde saklarz. Gemiteki hibir ey tekrar eriil
meyecek ekilde kaybedilmez, tersine, her ey geri dnlmez bir
ekilde saklanr. Elbette insanlar sadece geiciliin anz tarlasn
dikkate almaya, ama yaamlarnn hasadm doldurduklar ge
miin zahire ambarn -yaplan iler, sevgiler ve bir bu kadar
nemlisi, cesurca ve onurla yaanan aclar- grmezlikten gelme
ye eilim gstermektedir.
Bundan dolay, yal insanlara acmak iin ortada hibir ne
den olmad anlalabilir. Bunun yerine, genlerin onlara imren
mesi gerekir. Yallann gelecekte hibir frsat, olasl olmad
dorudur. Ama onlar, bundan fazlasna sahiptirler. Gelecekteki
olaslklar yerine, gemiin gereklikleri -gerekletirdikleri po
tansiyeller, bulduklan anlamlar, deerler- var ve hi kimse ve
hibir ey bu deerleri gemiten koparamaz.
Acda anlam bulma olasl asndan, yaamn anlam, en
azndan potansiyel olarak koulsuzdur. Ne var ki bu koulsuz
anlamla, her insann koulsuz deeri atba gitmektedir. Bu, in
san onuruna silinmez zelliini kazandran eydir. Tpk ya-
mn, en acnas olanlar da dahil her koulda potansiyel olarak an
laml kalmas gibi, her bireyin deeri de onunla kalr ve bunun
nedeni de gemite sz konusu kiinin gerekletirdii deerlere
dayanr ve bugn koruduu ya da koruyamad yararlla ba
l deildir.
Daha zele indirgemek gerekirse, bu yararllk, genellikle top
lum yaranna iliyor olma terimiyle tanmlanr. Ama bugnn
toplumu baan ynelimli oluuyla tanmlanmaktadr ve sonuta
baanl ve mutlu insanlara, zellikle de genlere byk deer
vermektedir. Byle olmayan herkesin deerim znde grmez
likten gelir ve bunu yaparken de onurlu olma anlamndaki de
erli olma ile yararllk anlamndaki deerli olma arasndaki be
lirleyici fark bulanklatrr. Kii bu farkn bilincinde olmad
ve bireyin deerinin sadece o andaki yararllna bal olduu
nu savunduu takdirde, inanm, Hitler'in programyla paralellik
iinde acsz lm programm, yani, yallk, hastalk, sakatlk,
ruh hastal vb. nedenlerden tr toplumsal yararllm kay
bedenlerin ac ekmeden ldrlmesini savunmamasn, sade
ce sz konusu insann kiisel tutarszlna borlu oluruz
nsan onuruyla yalm yararlln birbirine kartrlmas, so
nuta birok akademiye ve birok analitik literatre gemi olan
ada nihilizme balanabilecek bir kavram karklndan kay
naklanmaktadr. Analist eitim merkezlerinde bile bu tr bir a
lama olabilmektedir. Nihilizm, hibir ey olmadn sylemez,
ancak her eyin anlamsz olduunu savunur. George A. Sargent,
renilen anlamszlk" kavramn ortaya atmakta haklyd. Ken
disi de George, dnyann bir aka olduunu anlamalsn. Ada
let diye bir ey yoktur, her ey rastlantdr. Ancak bunu kavrad
n zaman kendim ciddiye almanm ne kadar aptalca olduunu
anlayacaksn. Evrende byk ama diye bir ey yok. Evren sade
ce evrendir. Bugn ne yapacan konusunda verdiin kararda
zel bir anlam yok, diyen bir terapisti anmsyor.41
Byle bir eletirinin genelletirilmemesi gerekir. Kural olarak
eitim vazgeilmezdir, ama eer byleyse, terapistlerin, stajyerle
re, kendi nihilizmlerine kar oluturduklar bir savunma meka
nizmas olan inanszlk (sinizm) alamak yerine, onlar nihiliz
me kar baklk kazandrmaya almalan gerekir.
Logoterapi, dier psikoterapi okullar tarafndan getirilen ba
z stajyerlik ve lisans koullarna da uygunluk salayabilir. Baka
bir deyile, gerektii takdirde insan kurtlarla bir olup uluyabilir,
ama bunu yaparken, kurt klnda kuzu olmas gerekir. Logote-
rapinin insan kavramndan ve yaam felsefesi ilkelerinden ayrl
mas gerekmez. EJjsabeth S. Lukasn da Psikoterapinin tarihi
boyunca, logoterapi kadar dogmadan uzak bir okul olmam
SANAT
1- Desen m i Demesen mi? Cem Mumcu, Yldrm 8 . Doan, Desenler Seluk Demirei
n A r tr it ve Sanat, K o lektif
9- ocuk ve Sanat, K o lek tif
4- Bedava G ergedan, O rhan Cem etin
5- Orson Welles, A n d r* Bazin - ev. Senem Deniz
* Sinema Kelerinde, Ilhan M im arolu
EDEBYAT
ROMAN
1 Planmz Katliam , H aldun AydngOn
2- 7, Cem Aka
3- A ltn, Blaise Cendrars - ev. N uriye Y i itle r
4- Bir Kuzgun Yaz, M ehm et nver
jj M ariella, Max Gallo - ev. Asena San/an
$ M athilde, M ax Galio - ev. tfil Bircan
7- Sarah, Max G allo - ev.: Asena Sayan
8-: Ziyaretiler, Giovanni Scognamlllo
9- Salta Dur, Semra Topal
10- Pus, M ehm et Onver
11- Kentlerin Kraliesi, Hakan Senbir
12- Cowrie, Cathie D unsford ev. Funda Tatar
19- Selkle'lerin arks, C athie D unsford ev. Funda Tatar
14- stifa, Aka Zeynep
15- Acayip Hisli, Kate A tkinson, ev. D evrim Kler Yarangmeli
1C- M akber, Cem M umcu
17- Kt l , Erkut Deral
19- Blblcta Sallanan A dam , Saul Bellow - ev. Nee Olcaytu
19- Tuhaf B ir Kadn, Leyl Erbil
20- Hazdan Kaan Kadnlar, Fidan T erzlolu
21- Kurban, Saul B ellow , ev. Perran FOgen zO lk
22- Hey Nostradamus, Douglas C oupland, ev. rem Bajaran
23- Kseden Hisse, Tib o r Fischer, ev. Duygu G nkut
24- Getrude 2ye nasl blndO?, ule nc
25- O Bal Ejderha, L e y li Erbil
YK
1* Beyolu Kbuslar ve D ier ykOler, Giovanni ScognamiHo
2* Bir Gamze-Bir KutOyO Yastk, Glseren Tucu Karabulut
3- Onc Sayfa GOzell / Binblr n ta n Masallan-i, Cem Mumcu
4- nsel y k le r. K o le k tif - E d it r Cem M umcu
5- H epimiz G o go l'un Palto sundan ktk. SOreyyya Evren
6- M uallkta. A ra f'ta ve D lerde / Binblr nsan Masatlan-ll, Cem Mumcu
7- r, Cem Aka
B- Ak ykOler, K o le k tif - Editr; Sevengi Snmez
9- Deli yk ler. K o le k tif - E d it r Cem Mumcu