You are on page 1of 272

PSKOLOJYE GR 1

YRD. DO. DR. SEMA KARAKELLE

STANBUL NVERSTES AIK VE UZAKTAN ETM FAKLTES


STANBUL NVERSTES AIK VE UZAKTAN ETM FAKLTES

PSKOLOJYE GR 1

YRD. DO. DR. SEMA KARAKELLE


NSZ

nsanlarn davran, dnce ve duygularn daha iyi anlamak iin btn bunlara neden
olan etmenler hakknda dnmek pek ok insan iin ilgi ve ekici ve merak uyandrcdr.
Psikoloji bilimi ile ilgilenen aratrmaclarn da benzeri konularda tutkulu bir merak iinde
olduklar aktr. Ancak insan davran, dnce ve duygularn aklamaya aba sarf ederken
onlarn ayn zamanda yapmalar gereken, insann insan incelemeye almasnn getirdii
olas glkleri, titiz gzlemler ve kontroll aratrma dzenekleri sayesinde bertaraf etmeleri
ve elde ettikleri bulgular ortaya koyarak elde ettikleri bilgileri kamuoyuyla paylamaktr.

Psikolojiye Giri 1 ve Psikolojiye Giri 2 ders kitaplarnda, yaklak 150 yldr,


insanlarn eitli ynleri hakknda biriktirilmi bilgiler ve sregelen tartmalarn bir zetini
bulacaksnz.

Bu ders kitab, psikoloji bilimi ile yeni tanan rencilerin psikolojinin tanm,
kulland yntemler, insan anlamada kullanlan belli bal yaklamlar ve insanlarn temel
zellikleri konusunda edinmeleri gereken temel kavramlar, temel teorileri ve insan
davranlarnn eitli ynlerine ilikin aklamalar tantma amacn tamaktadr. Paylalan
bu bilgilerin, okuyucuda insanlar anlamak iin temel bir ereve izmesi ve Psikolojiye Giri
2 de ele alnacak olan uygulamal konular iin bir balang oluturmas beklenmektedir.

Paylatmz bilgilerin insanlarn eitli ynlerine ilgi duyan sizlerin bu konudaki


kavraylarnda yeni bir pencere amas umuduyla.

Dr. Sema Karakelle

Ayvalk, 2014
NDEKLER
NSZ 4
1. PSKOLOJY RENMEYE BALARKEN 12

1.1. Psikolojinin Tanm 17

1.2. Psikoloji Biliminin Amalar 17

1.3. Psikoloji Biliminin Alt Alanlar 18

1.4. Gemiten Gnmze Psikoloji Biliminin yks 20

1.4.1. Psikolojinin kuruluu ve Wilhelm Wundt (1832-1920) 20


1.4.2. Herman Ebbinghaus (1850-1909) 21
1.4.3. Yapsalclk ve Edward Titchener (1867 -1927) 21
1.4.4. levcilik ve William James (1842-1910) 22
1.4.5. Davranlk ve John B. Watson (1878 -1958) 22
1.4.6. Gestalt Ekol 23
1.4.7. Psikanaliz ve Sigmund Freud (1856 -1939) 24
1.4.8. Hmanistik Psikoloji 24
1.4.9. Bilisel Yaklam 25
1.4.10. Evrimsel Psikoloji 25
1.4.5. Psikoloji Bilimi Nereye Doru Gitmektedir? 26
2. NSANI NASIL NCELEMELYZ? 31

2.2. Bilim, Bilimsel Yntem ve Bilimsel Bilgi Ne Demektir? 37

2.2.1. Bilim ve Bilimsel Yntem 37


2.2.2. Bilimsel Etkinliin Amalar Nelerdir? 37
2. 2. 3. Bir Bilginin Bilimsel Olmas Ne Anlama Gelmektedir? 38

2.3. Bilimsel Bir Aratrma Nasl Tasarlanp Yrtlr? 39

2.3.1. Bir Aratrma Srecini Nasl Tasarlarz? 39


2.3.2. Gndelik Bir Sorudan Bilimsel Bir Aratrmaya Doru 40

2. 4. Psikolojinin Kulland Aratrma Yntem ve Teknikleri Nelerdir? 42

2.4.1. Psikolojide Kullanlan Aratrma Yntem Trleri 42


2.4.2. Psikolojide Kullanlan Veri Toplama Yollar 44
3. NSANIN EVRMSEL VE BYOLOJK TEMELLER 52

3.1. Giri 57

3.2. Biyolojik-Fizyolojik Etmenler 58


3.2.1. Salg Sistemi (Endokrin Sistem) 58

3.3. Kaltmsal Etmenler 60

3.3.1. Kaltm-evre Tartmas Neden nemlidir? 60


3.3.2. Kaltm: Genetik ve Epigenetik 62
3.3.3. Davransal Genetik 64
3.3.4. Epigenetik Gr 65
4.BEYN VE SNR SSTEM 70

4.1. Giri 75

4.2. Sinir Sistemi 76


4.2.1. Merkezi Sinir Sistemi 76
4.2.2. evresel (Periferik) Sinir Sistemi 77

4.3. Sinir Sistemi Nasl alyor? 78

4.3.1. Nron (Sinir Hcresi) 78


4.3.2. Nron i Sinir Akm Nasl Oluuyor? 80
4.3.3. Bir Nrondan Dier Nrona Bilgi Nasl Tanyor Ya da Sinaptik leti 80
4.3.4. Nrotransmitterler 81
5. BEYN VE SNR SSTEM 87
5.1. Beyin 93
5.1.1. Beyin Sap 93
5.1.2. Limbik Sistem 94
5.1.3. Serebrum 94

5.2. Beyin Yar Krelerinde Uzmanlama (Hemisferik Yanallama) 95

5.3. Beyin Nasl nceleniyor? 96

5.3.1. Beyinle lgili Klinik Sorunu Olanlarn ncelenmesi 96


5.3.2. Beyin Etkinliklerini Kaydetme ve Grntleme 96

5.4. Beyin Nasl Geliiyor? 97


5.4.1. Doum ncesi ve Bebeklik Dneminde Beyin Geliimi 97
5.4.2. ocukluk ve Ergenlik Dnemi 100
6. NSANIN YAAM BOYU GELM 105

6.2. Geliimi Nasl Tanmlyoruz? 111

6.3. Geliim Srecinin ncelenmesi Nasl Mmkn Olmaktadr? 112

6.4. Yaamn ve Canlln Temelleri 113

6.4.1. Yolculuk Var Yarna 113


6.4.2. Yeni Doan 114

6.5. Yaam Boyu Fiziksel Geliim 116

6.5.1. Yaam Boyu Fiziksel ve Bedensel Deimeler 116


6.5.2. Duyular ve Algnn Geliimi 118
6.5.3. Duyular Aras Alglama ve Alg-Hareket Btnletirmesi 119
7. NSANIN YAAM BOYU GELM 125

7.1. Bilisel Gelime 132

7.1.1. Jean Piaget(1896-1980) ve Bilisel Gelime Kuram 132


7.1.2. Lev Semyonovi Vigotsky (1886-1934): 135
7.1.3. Yaam Boyu Bilisel levlerdeki Deiimler 136

7.2. Sosyal Gelime 137

7.2.1. E. Erikson (1902-1994) ve Psiko-sosyal Geliim Kuram 137


7.2.2. Sosyalleme Sreci 139
8.NSANLARDA DUYUMLAR VE DUYUSAL SSTEMLER 146

8.2. nsanlarda Duyum 152

8.2.1. Duyum 152


8.2.2. Duyusal Eikler 152
8.3. Duyusal Sistemler 153
8.3.1. Grsel Sistem ve Grme 153
8.3.2. itsel Sistem ve itme 155
8.3.3. Koku Sistemi ve Koku Alma 156
8.3.4. Tat Sistemi ve Tat Alma 156
8.3.5. Deri Duyular ve Dokunma 157
8.3.6. Kinestetik Duyular ve Denge 159
9. ALGIVE ALGISAL SRELER 164

9.1. Alglama Nedir? 169

9.2. Algsal rgtleme 170

9.3. Algsal Deimezlikler 173

9.4. Derinlik ve Uzaklk Algs 174

9.5. Alg Yanlmalar 175

9.6. Dier Baz Etmenler 177

9.7. Aadan Yukarya ve Yukardan Aaya Sreler 178

10. BLNVE BLN DURUMLARI 184

10.2. Bilin Nasl Tanmlanabilir? 190

10.3. Bilincin Snrlar Var mdr? 190

10.4. Bilincin levleri 192

10.5. Bilin Hallerini Deitiren Durumlar 193

10.5.1. Uyku ve Rya Grme 193


10.5.2. Meditasyon 195
10.5.3. Hipnoz 195
10.5.4.Psikoaktif Madde ve lalar 195
11. NSAN NASIL RENR? 201

11.2. renme Nedir? 208

11.3. Klasik Koullanma 208

11.4. Edimsel (Operant) Koullanma 211

Blm Sorular 219

12. NSAN NASIL RENR? 220

12.2. Gzlem Yoluyla renme 227


12.3. Gizil (Farkna Varmadan) renmeler ve Mekn renme 229

12.4. renmeden Bellee Geerken 231

13. BELLEK 236

13.2.H. Ebbinghaus ve Bellek Aratrmalarnn Balamas 243

13.3.Ksa Sreli Bellek, alma Bellei ve Uzun Sreli Bellek 244

13.3.1. Ksa Sreli Bellek (KSB) 244


13.3.2.alma Bellei 245
13.3.3. Uzun Sreli Bellek (USB) 246

13.4. Bellek lemleri 247

13.4.1. Kodlama ve Geri Getirme Sreleri 247

13.5. rtk ve Ak Bellek 248

13.6. Unutma 249


14. BELLEK 255

14.2. Yeniden Yaplandrlma (na) Sreci Olarak Bellek 261

14.3. Otobiyografik Bellek 263

14.4. Fla Bellek 263

14.5. Bellek Glendirme Teknikleri 264


KISALTMALAR
YAZAR/LAR NOTU
1. PSKOLOJY RENMEYE BALARKEN
Bu Blmde Neler reneceiz?

1.1. Psikolojinin Tanm

1.2. Psikoloji Biliminin Amalar

1.3. Psikoloji Biliminin Alt Alanlar

1.4. Gemiten Gnmze Psikoloji Biliminin yks

1.4.1. Psikolojinin kuruluu ve Wilhelm Wundt (1832-1920)

1.4.2. Herman Ebbinghaus (1850-1909)

1.4.3. Yapsalclk ve Edward Titchener (1867 -1927)

1.4.4. levcilik ve William James (1842-1910)

1.4.5. Davranlk ve John B. Watson (1878 -1958)

1.4.6. Gestalt Ekol

1.4.7. Psikanaliz ve Sigmund Freud (1856 -1939)

1.4.8. Hmanistik Psikoloji

1.4.9. Bilisel Yaklam

1.4.10. Evrimsel Psikoloji

Psikoloji Bilimi Nereye Doru Gitmektedir?


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Psikoloji biliminin tanm


yapar.

Psikolojinin biliminin insanla


ilgilenen dier alanlardan
farkn aklar.

Psikolojinin alt dallarn ve


alma konularn bilir.

Psikolog ile benzeri


meslekler arasndaki
ayrmlar bilir.

Psikoloji biliminin geliim


srecindeki nemli
kuramclarn grlerini ve
farklarn aklar.
Anahtar Kavramlar

Psikoloji Bilimi
Psikolojinin Alt Alan
Yapsalclk
levselcilik
Gestalt Ekol
Davran Yaklam
Psikanaliz
Hmanistik Psikoloji
Bilisel Yaklam
Evrimsel Psikoloji
1.1. Psikolojinin Tanm

nsan doasnn nitelii hakknda sorulan sorular insanlk tarihi kadar eskidir ve geen
bin yllar boyunca birbirinden ok farkl alanlar tarafndan cevaplandrlmaya allmtr.
nk bu tr bir bilgi, insann gndelik hayatn ve dier insanlar anlamasn kolaylatrd
gibi, insan varoluuna ilikin aklamalar iin bir taban oluturmakta ve ayn zamanda ahlaki,
politik ve toplumsal uygulamalara yn verme potansiyeli tamaktadr. Psikoloji biliminin
k sorusu da benzerdir. Dolaysyla psikoloji, znde, insann doasn tanmlamaya ve
aklamaya dnk bir aba olarak karmza kar. Daha ileriki blmlerde, bu soruya cevap
verirken kullanlan bilgi edinme yollar asndan psikolojinin dier alanlardan nasl
farkllatn greceiz. Ayn zamanda psikoloji biliminin tarihsel geliiminin incelenmesi,
bu temel soruya cevap verirken bilimsel yntemi kullanmann neden gerekli olduunu da
ortaya koyacaktr.

Psikoloji bilimi, yaln bir ifadeyle, insanlarn davranlarnn ve zihinsel srelerinin


bilimsel yntemler kullanlarak incelenmesi olarak tanmlanabilir. Bu incelemenin amac
davranlar, zihinsel sreleri ve bunlar etkileyen/bunlardan etkilenen etmenleri tanmlamak,
nasl oluageldiini ortaya koymak ve nedenlerini aklamaktr.

Psikoloji alannda yrtlen aratrmalar, zihinsel sreler ve davranlarn ortaya


kmasn salayan ileyi hakknda srekli yeni bilgiler ortaya koymaktadr. Bu yeni bilgiler
eski bilgilerin deiip dnmesini, yeni yaklam ve kuramlarn domasn salamaktadr.
Bilimsel aratrma etkinliinin zn oluturan bu srekli yenilenme, insann aklanmasnda
daha geni ve ok boyutlu bir gr asna ulamamza neden olmaktadr. Bylece dier
btn bilimlerde olduu gibi, daha karmak sorular ele alabilmek ve daha karmak cevaplar
retebilmek mmkn olmaktadr.

1.2. Psikoloji Biliminin Amalar

Psikoloji insanlarn davranlar ve bu davranlar belirleyen grnmez zihinsel


sreler zerinde almakla birlikte, bu tr sorulara cevap ararken bilimsel yntemi temele
almaktadr. Psikoloji alannda bir aratrma yrtlrken, insanlarn davranlarn ve zihinsel
srelerini tanmlamak, aklamak, tahmin etmek ve vardmz sonulardan yararlanarak
insanlk yararna dzenlemeler yapmak isteriz.

Tanmlamak: Psikolojinin ilk amac, dikkatli ve sistemli gzlemler yaparak davran


ya da srecin ne olduunu, ne ekilde ortaya ktn tanmlamak zere veri toplamaktr.
Bylece incelenecek davran ya da sre tarif edilmi, eitli boyutlaryla ortaya konulmu
olur.

Aklamak: Daha sonra, tanmlanan davran ve srelerin nedenlerini veya nelerden


etkilenerek ortaya ktn aklama abasna girilecektir. Bu gzlemleri birbirine balayan,
ortaya kmalarn salayan nedenler, ilkeler, yaplar kefetmek aklamak zere teoriler ve
modeller ortaya konulmas amalanr.
Tahmin etmek: Psikoloji iin tahmin, davranlarn hangi artlarda ve biimlerde ne
ekilde ortaya kacan tanmlayan bildirimlerdir. Bir davrann nedenlerinin aklanmas
ileride ortaya kabilecek bir baka davran hakknda tahminlerde bulunabilmemizi
salayacaktr. Ancak bu tahminleri snayarak geerli olup olmadklar hakknda bir fikir
edinebilir, farkl koullarn etkilerini karlatrabilir ve ilerideki durumlar iin tahminlerimizi
kuvvetlendirebiliriz.

Dzenlemek: Bir davran ya da zihinsel sreci tanmlayp, aklayp, tahminlerimizi


snadktan sonra, bu edindiimiz bilgileri onlar yeniden dzenlemek iin kullanmamz
mmkndr. Burada yeniden dzenlemek ile kast edilen, davran balatmak, srekliliini
salamak, durdurmak, yapsn veya iddetini etkilemek, olu skln belirmektir. Aslnda
psikoloji biliminin gndelik insan hayatna en nemli katks bu amaca ulalabilmesi ile
mmkn olabilmektedir.

1.3. Psikoloji Biliminin Alt Alanlar

Psikolojinin temel varsaymlarndan biri her insann benzersiz (unique) olduudur.


Fakat ayn zamanda insanlar birbirlerine pek ok adan fazlasyla benzerler. Dolaysyla
psikologlar, bir insann dier insanlarla neden/nasl benzer ve neden/nasl farkl olduunu
aklamaya alrlar.

Psikolojinin tanmn, insanlarn davran ve zihinsel srelerinin incelenmesi olarak


sadeletirsek bile, insan davranlarnn ve zihinsel srelerinin eitlilii, ok boyutluluu ve
etkileyen/etkilenen yaps, insann incelenmesi gereken ynlerini arttrmakta ve
karmaklatrmaktadr. Bu bakmdan psikoloji bilimi, insan, insann farkl ynlerini
kapsayan belirli alt alanlara blerek incelemektedir.

Gndelik hayat iinde, insanlar hakknda sorduunuz/sorabileceiniz sorular


dnnz. u anda okuduum bilgileri nasl daha iyi aklmda tutabilirim?Annemle/babamla
neden gr ayrlklarmz oluyor?nsanlar gerekten giderek daha saldrganlayor mu?
Neden kk ocuklarn yapamad eyleri byk ocuklar yapabiliyor? Kz/erkek
arkadalarmla yaadm sorunlar nasl zebilirim?Gerekten reklamlardan bu kadar
etkileniyor muyuz? Ben de yalannca babaannem/dedem gibi mi olacam? nsanlarn bir
futbol takmna bu kadar yrekten bal olabilmelerinin nedenleri neler olabilir?

Bunlara benzer sorular hepimiz sorabiliriz. Bu sorular bize ayn zamanda insan
davranlarnn eitlilii, ok boyutluluu ve farkl alanlara yaygnl hakknda bir fikir de
vermektedir. te insan davranlarndaki bu eitlilik, insann ok eitli ynleri zerine
uzmanlam alt alanlarn oluumu gerekli klmtr. Yukarda sizin iin yazlm bu sorularn
hemen her biri psikolojinin bir baka alt alan/alanlar tarafndan cevaplanmaya
allmaktadr. phesiz yukardaki sorularla temsil edilmeyen alt alanlar da bulunmaktadr.
imdi bu alt alanlara bir gz atalm.

Geliim psikolojisi, insanlarn yaamlar boyunca bilisel, duygusal ve sosyal olarak


nasl deiim gsterdiklerini tanmlamak ve neden byle olduunu aklamak amacn tar.
rnein kk ocuklarn yapamad eyleri byk ocuklarn nasl yapabildiklerini
aklamak veya babaannenizden/dedenizden nasl farkl veya benzer olabileceinizi aklayan
ilkeleri ortaya koymak geliim psikolojisinin konu alanna girer.

Bilisel psikoloji, dil, hafza, renme, duyum ve alg gibi belirli sre ve ilevleri
inceler ve insan zihninin temel zelliklerini tanmlama ve aklama amacn tar. rnein bir
metni nasl daha iyi aklnzda tutabileceinizle ilgili cevaplar bu alanda yrtlen aratrmalar
vastasyla ortaya konulabilir.

Sosyal psikoloji, insanlarn tavr ve davranlarn belirleyen sosyal etmenleri ve


insanlarn kk gruplar ierisindeki davranlarn ve etkileimlerini tanmlamak ve
aklamak amacn tar.Bir futbol takmna neden/nasl yrekten bal olunabildii, bu
aidiyetin bireyin dier davranlar zerindeki etkileri, saldrgan ya da fedakrca davranlarn
nedenleri ve etkileri sosyal psikolojinin alma alanna girmektedir.

Endstri ve rgt Psikolojisi, bireylerin alma ortamlar ierisindeki davranlar,


bunlar etkileyen etmenler, daha salkl ve mutlu alabilmek iin yaplabilecek kurumsal
dzenlemeler ile ilgilenmektedir. Endstri psikologlar, i yerlerinde alan bireylerin
streslerinin nasl azaltlabilecei, bir ie en uygun personelin nasl seilebilecei gibi
konularda almalar yrtrler.

Klinik Psikoloji, psikolojik kkenli sorunlar olan bireylerin bu sorunlarnn


zmnde yardmc olmak amacn tar. Ayn zamanda bu davranlarn nedenleri,
zmleri ve ne tr teknikler kullanlarak ele alnabilecei ile ilgili aratrmalar yrtr.

Bu temel alt alanlarn dnda, bir ya da bir ka alannn kesiimlerinden ortaya kan
ve insan davrannn eitli boyutlarn irdeleyen trafik psikolojisi, okul psikolojisi, spor
psikolojisi, eitim psikolojisi, salk psikolojisi gibi alt alanlar da bulunmaktadr. Psikolojiye
Giri konular boyunca, bu alt alanlarn ounu kapsayan ve insan davrannn eitli
ynlerini aklayan birikmi bilgileri gzden geireceiz.

Psikoloji farkl alt alanlarda uzmanlaarak almakta olsa bile, insan tm boyutlaryla
kavrayabilmek iin en azndan bir ka alt alann bilgisinin birbirini desteklemesi gerektii
aktr. rnein bilisel geliim zerine almak isteyen bir aratrmac, hem geliim ve hem
de deneysel psikolojiden gelen bilgileri birlikte ele almak durumundadr.

Bir alt alanda uzmanlamak ve bu unvan kullanmak, lisans eitimini tamamladktan


sonra, ilgili alanda en az yksek lisans derecesi elde etmekle mmkndr. Dolaysyla, pek
ok lkede olduu gibi lkemizde de psikolog olabilmek iin drt yllk psikoloji lisans
eitimini tamamlamak; belirli bir alt alann uzman olabilmek iin ise ilgili alanda en az
yksek lisans eitimi grmek gerekmektedir.

Psikologlar normal insan davranlaryla ilgilenirler. Psikiyatristler ise organik kkenli


normal d davranlarn tan ve tedavisinde uzmanlamlardr. Psikiyatristlik lkemizde 6
yl olan tp eitimini tamamlayarak hekim olduktan sonra psikiyatri alannda uzmanlk eitimi
alnmas art ile yrtlebilen bir meslek alandr. Psikiyatristler tp eitimi aldklar ve
organik kkenli rahatszlklarla ilgilendikleri iin ilala tedavi yrtebilirler. ster organik
kkenli olsun, ister psikojenik olsun pek ok durumda, etkili bir tedavi sreci iin psikolog ile
psikiyatristin ibirlii yaparak almas gerekir.

1.4. Gemiten Gnmze Psikoloji Biliminin yks

Psikolojinin bir bilim olarak tarihi, 1879 ylnda, Wilhelm Wundt tarafndan
Almanyann Leipzig ehrinde kurulan Psikoloji Laboratuvar ile balatlr. Bu tarihin ne
kadar nemsenmekte olduu, tm dnyada psikoloji biliminin ortaya knn 100. Ylnn
1979 ylnda kutlanmasndan da anlalabilir.

Psikoloji biliminin ilgilendiini meselelerin aslnda ne kadar eski olduu


dnldnde, 1879 ylnda Wundtun kurduu laboratuvarn nemini anlamak zor
grnebilir. Gerekten de bugn bile psikolojinin inceledii baz konularn Antik Yunandan
bu yana felsefeciler tarafndan da ele alnp tartldn gryoruz. nsan doasnn nelii
sorusu ve belli baz alanlardaki davran zelliklerinin nasl aklanabilecei, Platondan bu
yana eitli ekillerde cevaplanmaya allmtr. Psikoloji biliminin doduu 19. yzyl
sonlarna kadar, felsefeciler insan doasn kendi tasarlarna, sezgilerine, karmlarna ve
kiisel tecrbelerine dayal ele alarak aklamaya almlardr. Psikolojinin fark, bu
sorulara cevap ararken kulland yntemden kaynaklanmaktadr. Psikoloji, bu sorulara
olgulara dayal cevaplar bulmaya ynelmi; bu olgular belirleyebilmek iin test ve teknikler
gelitirmi; insan sistematik olarak inceleyerek ve deneysel aratrmalarn sonularndan
yararlanarak aklayabilme abas iine girmitir. Wundtun kurduu laboratuvarnn nemi,
bu teebbsn ilk resmi mekn olmasndan kaynaklanmaktadr.

1.4.1. Psikolojinin kuruluu ve Wilhelm Wundt (1832-1920)

Wundt, resmi akademik bir disiplin olarak psikoloji biliminin kurucusudur. Daha
sonra dnyann eitli yerlerinde benzerleri kurulacak ilk psikoloji laboratuvarn kurmu, ilk
dergiyi ynetmi ve deneysel psikolojiyi bir bilim olarak balatmtr. Wundt tarafndan
incelenen duyumlar, alg, dikkat, heyecanlar gibi konular hala psikoloji biliminin temel
alma alanlarn oluturmaktadr.

Wundtun Leipzigde kurduu bu laboratuvar, o yllarda dnyann her tarafndan


psikoloji ile ilgilenen aratrmaclar iin bir ekim merkezi olmutur. O yllarda, dnyann
eitli yerlerinde psikolojinin bir bilim olarak kuruluu, bu laboratuvarda yetimi aratrmac
ve renciler tarafndan gerekletirilmitir. rnein, 1883 ylnda Amerikada John Hopkins
niversitesinde;

1926da Yunanistanda; 1936da Trkiyede stanbul niversitesinde ilk kez psikoloji


laboratuvar kurulmutur. lkemizde psikoloji ile ilgili derslerin okutulmasnn 1915 ylnda
Darlfnn ats altnda balad ve o yllarda Anchz tarafndan bir laboratuvar kurulmas
iin baz almalarn yapld ancak sonulanmad bilinmektedir.
19. yzyln ikinci yarsnda biyoloji ve fizik gibi doa bilimlerinde kullanlan yntem
ve ara - gerelerin insan incelemek iin kullanlmaya balanmas ksa srede nemli yntem
ve anlay deiiklikleri ortaya karmtr. Aratrmaclar zihinsel olgular aratrmak iin
teknikler gelitirmi, aletler tasarlam; insan zihnini incelemek zere kontroll gzlem ve
deneyi kullanmaya balamlardr.

Bu aratrmalarn nemli bir ksm duyularn incelenmesi ile ilgiliydi. Wundtun


almalarnn nemli bir ksm da bu konularla psikofizyoloji- ile ilgilidir. Ancak Wundt,
psikofizyoloji ile ilgilendii kadar, insan bilincinin ie bak yntemiyle incelenmesi ile de
ilgilenmitir. Amac bilin srelerinin en temel paralarn analiz etmek ve bu paralarn
nasl dzenlendiklerini/sentezlendiklerini belirlemek ve bu dzenlemeleri yneten birleme
yasalarn ortaya koymakt. Bu paralarn duyumlar olduunu kabul edildiinden onlar
anlayabilmek iin psikofizyoloji bilgisinden yararlanmak gerekiyordu. Ayn zamanda
psikolojiyi deneye dayanan bir bilim olarak ele ald iin almalarn da bu anlaya dayal
olarak yrtmtr. Wundtun lmnden hemen nceki yllarda, Almanyada psikoloji
dergisi, bir ka ders kitab yaynlanm ve ikinci bir aratrma laboratuvar kurulmutu.

1.4.2. Herman Ebbinghaus (1850-1909)

Wundtun almalarn srd yllarda Almanyada gelimekte olan psikolojinin bir


baka nemli isminden daha mutlaka sz etmek gerekir. Ebbinghaus, renme ve hafza
konularn deneysel olarak inceleyen ilk psikologdur. Onun almalar Wundtun fizyolojik
temelli yaklamna ve yksek seviyeli zihinsel srelerin bilimsel olarak incelenemeyeceine
ynelik anlayna bir eletiri ve kar k olmutur.

Ebbinghaus ayn zamanda renme ve hafza gibi tipik psikoloji konularn ilk kez
deneysel yntemler kullanarak incelemitir. renme, aklda tutma ve armlar incelemek
iin anlamsz heceler ile diziler oluturarak alm ve gelitirdii teknik bu alanda bir
devrim yaratmtr. Bu aratrmalarnn bir sonucu olarak 1885 ylnda yaynlanan Bellek
zerine isimli kitab psikolojiye yeni bir alan ve yeni ufuklar amtr.

1.4.3. Yapsalclk ve Edward Titchener (1867 -1927)

Yapsalclk yaklam, akl ve davrann yapsnn incelenmesi; insann btn zihinsel


tecrbelerinin basit unsurlar veya olaylarn birleimi olarak alnabilecei fikri ile zetlenebilir.
Doktorasn Wundtun labaratuvarnda yapm olan Titchener, bu almasn tamamladktan
sonra, lkesi ngiltereden ayrlarak Amerika Birleik Devletlerindeki Cornell niversitesine
gitmi ve btn meslek hayatn orada geirmitir. Wundttan ok etkilenen Titchener, onun
bilin zerine olan grlerini daha ok nemsemi ve Yapsalclk ismiyle bilinen bir
yaklam ortaya koymutur. Ona gre psikolojinin asl grevi, basit bilinli deneyimlerin
yapsn kefetmek veya bir dier ifadeyle, bilinci, kendini oluturan ayr paralara analiz
ederek bilinci tanmlamak idi. Dolaysyla, dnmenin neden ya da nasl yerine ne olduu
incelenmeliydi. Titchener meslek hayat boyunca yazd kitaplar ve danmanln yrtt
doktora tezleri ile bu konu zerine almtr ancak onun lmnden sonra bu yaklamn
takipileri olmamtr. Bu durum, davranlk yaklamnn hemen o yllarda domu olmas
ile de yakndan ilgilidir.

1.4.4. levcilik ve William James (1842-1910)

William James, Wunt ve Titcheneri eletirerek, ilikilerden arnm, saf duyumlardan


oluan yaant atomlar kavramlatrmas ile zihnin anlalamayacan savunmutur.
Farkndalk nemlidir, ancak farkndalk, zihnin sahip olduu evreyle srekli etkileim
hlinde olan bir sretir. levselcilik daha ncekilerden farkl olarak, zihin ne yapar veya
zihin nasl alr sorusunu incelemeyi nemli bulmutur. Adndan da anlalabilecei zere,
bu yaklam, zihnin ilevleriyle veya organizmann iinde bulunduu evreye uyum
salamasyla ilgilenmitir. levselciler zihni, bir sreler kmesi veya gerek dnyada pratik
sonulara neden olan ilevleri asndan aratrmlardr.

Bu yaklamn James tarafndan balatld kabul edilse bile, Dewey (1859-1952),


Angell (1869-1949), Carr (1873-1954) gibi pek ok isim tarafndan gelitirilmi, bir ekol
olma iddias tamam ancak bir dnce ve genel bak as olarak Amerikan psikolojisinin
ana akmnn nemli bir parasn oluturmutur. Bu yaklam ilevsellie verdii nem ve
teknik olarak testler gibi yollarn da kullanlabilmesine izin vererek uygulamal psikolojinin
domasna da neden olmutur.

Uygulamal psikoloji, S.G. Hall (1844-1924), J. Cattell (1860 1944), W.D. Scott
(1869-1955) gibi isimler tarafndan gelitirilmitir. Bu hareket, 1900lerin ortalarna doru
Amerikadaki ekonomik ve kltrel havaya ok uygun dm, endstri ve rgt psikolojisi
ve klinik psikoloji alanlar bu hareketin iinden domutur. Uygulamal psikoloji almalar,
gndelik hayatta kullanlan zihinsel ve duygusal ilevlerin testler ve gereler yoluyla
incelenmesine nem verdiinden ayn yllarda doacak olan davranlk yaklamnn
kabulleriyle uyumlu olmu ve her iki akm birbirini besleyerek gelimitir.

1.4.5. Davranlk ve John B. Watson (1878 -1958)

Yapsalclk ve levselcilik akmlar sregelirken, Watson tarafndan ortaya atlan


Davranlk gr, psikolojinin yeni bir bilim dal olarak felsefeden miras kalan bilin, ruh
gibi kavramlardan uzaklap nesnel ve somut olarak incelenebilir zellikler zerinde almas
gerektiini sylemitir. Onlara gre incelenmesi gereken gzlenebilir ve llebilir
davranlardr.

1920li yllarda Watson ile balayan davranlk yaklam, evrilip gelierek


1970lere kadar srm ve psikolojinin egemen gr olmutur. Watsona gre insan
dnyaya yalnzca basit reflekslerle donanm olarak gelmekte ve tm zelliklerini yaad
evre iinde, temel refleksleri zerine ina olan renilmi davranlar ile yani klasik
koullanma ile edinmektedir.

kinci kuak davranlk ya da yeni-davranlk 1930-1960 yllar arasnda


E.Tolman, E. Guthrie, C. Hull ve B.F. Skinnerin almalaryla srmtr. Yeni
davranlk, psikolojinin znn renme almalar olduunu; karmak grnen btn
davranlarn ayn temel renme yasalaryla aklanabileceini; karmak grnen
davranlarn operasyonel (ilemsel) tarifleri yaplarak zerinde allabilir davranlar
hlinde ele alnabileceini sylemekteydiler. Operant (edimsel) koullanma, pekitirme,
amal davran, tek denemede renme gibi kavramlar ve ilkeler yeni davranlar
tarafndan ortaya konulmutur.

nc kuak davranlk ya da sosyal davranlk 1960lardan itibaren A.


Bandura, J. Rotter gibi isimlerle srmtr. Bandura, gzlem yoluyla ve model alarak
renme gibi yeni renme biimlerini ortaya koymu, davran yaklama sosyal bir boyut
katmtr. Ancak 1980lerde kendini dzenleme gibi yeni kavramlar tanmlayarak sosyal-
bilisel bir gre ulamtr.

Davranlk, sonradan ok eletirilen bir yaklam olsa bile, klasik koullanma,


edimsel (operant) koullanma, gzlem yoluyla renme gibi temel renme srelerini
aklanmasn onlarn almalarna borluyuz. Bu konular ve yrtlen deneylere ilikin
bilgiler kitabnzn renme blmnde aklanacaktr. Davranln
gzlenebilir/llebilir insan zelliklerine ve sistematik olarak incelenmesine verdii nem
bugn hala temel bir yaklam olarak sregelmektedir ve bugn onlar tarafndan yok saylan
zihin, bilin, farkndalk gibi kavramlar alrken de bu anlaytan yararlanlabilmektedir.
Ayn zamanda davranln eletirisinin bilisel yaklama kaynaklk ettiini ve bylece
insan hakknda giderek genileyen bir gr asna sahip olunabildiini de gzden
karmamak gerekir.

1.4.6. Gestalt Ekol

Gestalt psikolojisi, 1900l yllarn banda, Almanyada Max Wertheimer (1880-


1943), Kurt Koffka (1886-1941) ve Wolfgang Khler (1887-1967) tarafndan
oluturulmutur. Gestalt szc, Almanca btn, biim gibi anlamlara gelmektedir.
Ancak hi bir dilde tam olarak karlayan bir kelime bulunamadndan, btn dillerde
gestalt szc aynen kullanlmaktadr.

Gestaltiler, Wundtun, yapsalcln ve davranln zihni atomlara (paralara)


ayrarak inceleme anlayna kar kmlardr. Onlara gre yaant elerine blnemez;
yaanty incelerken elerin ilikileri ve etkileimleri dikkate alnmaldr. Yaantlarmz
rntler veya rgtlenmi yaplar oluturmaktadr, alann bir ksmndaki olaylar dier
ksmndaki olaylardan etkilenir. rnein gri bir kat paras, siyah zemin zerinde ak renk,
beyaz zemin zerinde koyu renktir. Dolaysyla nemli olan eler arasndaki ilikilerdir. Bu
ekoln anlayn tanmlayan nemli bir ilke btn paralarnn toplamndan fazla ve
farkldr ifadesidir. rnein, bir mzik paras dinlediimizde, tek tek notalar deil, btn
bir melodiyi alglarz.

Gestalt ekol, alg, renme, kiilik, sosyal psikoloji ve motivasyon gibi alanlarda
yaptklar almalarla psikoloji zerinde silinmez bir iz brakmlardr. Alg alanndaki
almalarnn sonular hala psikolojiye giri kitaplarnda yer alan temel bilgiler arasndadr.
Bizde, duyumlar ve alg blmnde Gestalt ekolnn aratrmalarn ve bulduklar ilkeleri
inceleyeceiz. Ayrca ortaya attklar baz fikirler ile 20.yzyln ikinci yarsnda ortaya kan
bilisel yaklam veya hmanistik yaklam etkilediklerini de gzden karmamak gerekir.

1.4.7. Psikanaliz ve Sigmund Freud (1856 -1939)

Bir bilim olarak psikolojinin yeni kurulmaya balad yllarda, aslnda bir nrolog
olan S.Freud, klinik almalar sonucunda psikanaliz ad verilen bir tedavi teknii
gelitirmitir. Ancak Freudun insanlk dnce tarihine katklar bundan ibaret deildir.
Freud btn dnyada bu alanlarla ilgilenmeyen insanlar tarafndan da tannan, dnceleriyle
pek ok bilim daln etkilemi az saydaki bilim insanndan biridir. O, insann farknda
olmad ve aslnda davranlarn ynlendiren bir bilinaltnn olduunu syleyerek
insanlarn yalnzca akl ve mantktan olumadnn altn izmitir. imdi bize olduka
sradan gelebilecek bu fikrin sarscln anlayabilmek iin 19.yzyln felsefi ve bilimsel
zeminini kavramak gerekir. Freudun insan ve ruhsal hastalklarn oluumu hakknda ayrntl
bir kuram vardr ve bir tedavi teknii olan psikalanizin klinik alanlarda hl takipileri
bulunmaktadr.

Psikanalitik yaklam ok eitli alardan psikolojiye etkisi olmutur. rnein erken


ocukluk deneyimlerinin yetikin insan davranlarn biimlediine ilikin grleri geliim
psikolojisi aratrmalar iin bir ivme kayna olmutur. Bugn psikodinamik yaklam
dediimiz, davrann gemi deneyimler ve drtsel kaynaklar erevesinde akland;
eylemlerin igdler ile sosyal gereklilikler arasndaki atmalar zme abas ile
olutuunu kabul eden yaklam Freudun grleri zerine ina olmutur. Psikanalitik
yaklam temelinde gelitirilmi kiilik kuramlar da bulunmaktadr.

Freud, Psikanalitik yaklamn dayand kuram ve kavramlarnn bilimsellii


tartmaya ak olsa bile, ortaya atlndan neredeyse 100 yl sonra hala kullanlmakta olan
bir tedavi biimi ve zgn bir insan tasavvuru brakmtr. Ayrca, bugn yeniden ve deneysel
yntemler kullanlarak yrtlen bilin aratrmalarnn da Onun tarafndan ortaya atlan
bilinalt kavramna ihtiya duyduunu kabul etmek gerekir.

1.4.8. Hmanistik Psikoloji

Hmanistik psikoloji, 1950li yllarda psikodinamik ve davran yaklamlara bir


tepki olarak ortaya kmtr. Bu yaklamn temelinde varoluu felsefe anlaynn etkilerini
grmek mmkndr. Hmanistik yaklama gre, insanlar ne psikodinamikilerin dedii gibi
igdsel kaynaklara ne de davranlarn dedii gibi evresel kaynaklara dayanarak
davranlarn belirlerler. nsanlar, kendi varolularnn bilincinde olan, doal olarak iyiye
ynelen ve seim yeteneine sahip varlklardr. nsann hedefi kendi potansiyelini
gerekletirmek olmal; bunu salamak iin ise insan doasnn btnlne inanlarak zgr
irade, spontanlk ve bireyin yaratc gcn gelitirmek zerine allmaldr. Bu yaklamn
gelimesinde A. Maslow (1908-1970)tarafndan ortaya atlan Kendini Gerekletirme
Kuramnn ve C. Rogersn (1902-1987) almalarnn rol byktr. Rogers, ayn zamanda
danan merkezli tedavi denilen psikoterapi yaklamn da ortaya atmtr. Bylece
humanistik psikoloji, tm insan aklayan bir model olmaktan ok klinik alanlarda
yararlanlan bir bak as olarak kalmtr. Bu yaklam biimi 1970lere kadar etkili
olmutur ancak bilisel yaklamn douu ile yeni bir insan anlay ortaya konulmas yeni
tedavi tekniklerine kaynaklk etmitir.

1.4.9. Bilisel Yaklam

Bilisel yaklam, 1970lerde davranln bir eletirisi olarak ortaya kmtr.


Davran yaklamn dorudan gzlenemedii iin zihni bir kara kutu olarak ele alp
inceleme d brakmas, bu eletirilerin temel kayna olmutur. Bir dier ifadeyle, temel
itiraz noktalarn insann tm davranlarn renme sreleri ile aklanamayacak kadar
karmak olmasna dayandrmlardr.

Biliselciler, dnme, hatrlama, anlama, problem zme, hafza gibi zihinsel


srelerin incelenmesi gerektiini sylemilerdir. Bu tr sreler dorudan
gzlenememektedir ancak bu sreleri ortaya koyan problem zme, hatrlama gibi
davranlar gzlenebilir ve bu gzlemler incelenerek, bu srelere ilikin karmlar
yaplabilir. Ayn zamanda, insan dncesi, davranlar zerinde etkili olan bir etmendir;
yani davranlar yalnzca evreden gelen uyaranlarn bir sonucu olarak aklanamaz.
Biliselciler bu temel itiraz noktalarnn geerliliini deneysel aratrmalarla ortaya
koymulardr. Bilisel yaklam, insan zihnini modelleme ihtiyac duymu ve 20 yzyl iin
ok uygun olan bilgisayar metaforunu kullanmtr.

Bilisel hareketin G. Miller (1920-2012) ve U. Neisser (1928-2012) tarafndan


balatld kabul edilse bile nceki yaklamlardan biraz daha farkl olarak pek ok
aratrmac tarafndan hep birlikte gelitirilip evrilmitir. Bu anlay psikolojinin hemen her
alt alannda pek ok yeni aratrmaya ve gre kaynaklk etmitir. Bu anlayn bak asyla
geliim, kiilik, anormal davranlar, sosyal davranlar, tedavi uygulamalar gibi pek ok
alanda ok sayda aratrmalar yrtlm, kuramlar gelitirilmi ve hatr saylr bir bilgi
birikimi oluturulmutur.

Ancak adndan da anlalabilecei zere, bu yaklam bilisel srelerin incelenmesine


ok fazla arlk vermektedir. Ayn zamanda insann zihninin bilgisayar metaforu ile
modellenmesinin insan anlamakta getirdii snrlamalar giderek daha fazla ifade edilmeye
balanmtr. Gnmzde hala egemen bir anlay olarak srmekte olan bilisel yaklam beri
yandan eletirilere maruz kalmakta ve giderek daha fazla insan aklamada eksik kalan
ynleri ortaya konulmaktadr.

1.4.10. Evrimsel Psikoloji

Evrimsel psikoloji, baz davranlarn ve zihinsel srelerin kkenlerini aratrarak


bunlarn evrim srecinde ne gibi uyumsal stnlkler salam olabileceini incelemektedir.
Bunu yaparken, tarih, evrimsel biyoloji ve antropolojik verilerden yararlanr. Aratrmaclar
insan beyninin evrimletii evresel faktrlere odaklanarak, belirli bir tarihsel zamanda ne
gibi adaptasyon gereklilikleri olduunu saptamaya alrlar. Bu adaptasyon gereklilikleri ya
da o tarihsel zamana zg glkler belirlendikten sonra, evrimsel psikologlar bu tr
konularn zm iin zihinsel mekanizmalarn ve psikolojik adaptasyonlarn nasl altn
incelerler. Bu yaklam ile, yardm etme, iftleme, e seme, kskanlk, ebeveyn tutumlar
gibi ok eitli davranlar incelenmi ve ilgin bak alar ve kuramlar ortaya konulmutur.

1.4.5. Psikoloji Bilimi Nereye Doru Gitmektedir?

Gnmzde psikolojinin ana akm olarak bilisel psikolojinin etkileri srmeye devam
etmekte ise de, bu yaklam biiminin aklamakta yetersiz kald noktalar giderek daha fazla
ortaya konulmaktadr.Bilisel yaklam insan zihnini znde bilisel/akli bir sistem olarak
tasavvur etmitir. Ancak kimi aratrmaclar bu yaklamn davranlarn kara kutusunun
yerine, bo kafal bir ilemci koyduunu ancak insan zihninin bundan ibaret olmadn
sylemektedirler. nsan zihninin bilgisayar metaforu kullanlarak modellenmesi, insann kendi
dnceleri zerinde dnebilen bir varlk olmasn gzden karmaktadr.

Bir yandan, geliim psikolojisi aratrmalarndan gelen insanlarn bakalarnn


niyet,arzu ve dncelerini yaamn ok erken yllarnda anlayarak bunlara uygun
davranabildikleri dorultusundaki sonular insan kavraynn yalnzca bilisel unsurlardan
ibaret olmadn gstererek yeni ufuklar amaktadr. Bu kavrayn dier insanlarla birlikte
olarak ve ibirlii kurarak gelimekte olduuna dnk sonular insan zihninin ve
davranlarnn kaynaklarna dnk bak amz yeniden dzenleyecek gibi grnmektedir.
Bir dier yandan giderek gelien davransal/bilisel sinir bilim aratrmalar duyu, alg,
dnme ve duygular ortaya karan beyin srelerini inceleyerek yeni anlaylar gelimesine
temel oluturmaktadr.Ayn zamanda, farkndalk ve bilin ile ilgili aratrmalar giderek
artmaktadr ve arpc sonular ortaya konulmaya balanmaktadr. Btn bu yeni aratrmalar
daha ileriki blmlerde gzden geireceiz.

Yakn gelecekte psikoloji bilimi, insann btn ynlerinin birlikte ve etkileimsel bir
anlayla ele alnabilecei daha karmak modeller oluturarak insan anlamada bir srama
yapmaya hazrlanyor gibi grnmektedir. Ebbinghausun ifadesiyle gemii uzun ama tarihi
ksa olan psikoloji bilimi, giderek daha karmak gzken insan zelliklerini mercek altna
almakta ancak bunu yaparken kendini dier dallardan ayran kontroll ve sistematik olarak
yrtlen gzlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Psikoloji bilimi, yaln bir ifadeyle, insanlarn davranlarnn ve zihinsel srelerinin


bilimsel yntemler kullanlarak incelenmesi olarak tanmlanabilir. Bu incelemenin amac
davranlar, zihinsel sreleri ve bunlar etkileyen/bunlardan etkilenen etmenleri tanmlamak,
nasl olageldiini ortaya koymak ve nedenlerini aklamaktr. Psikoloji alannda bir aratrma
yrtlrken, insanlarn davranlarn ve zihinsel srelerini tanmlamak, aklamak, tahmin
etmek ve vardmz sonulardan yararlanarak insanlk yararna dzenlemeler yapmak isteriz.
nsan davranlarnn eitlilii, geliim psikolojisi, deneysel psikoloji, sosyal psikoloji, klinik
psikoloji gibi insann ok eitli ynleri zerine uzmanlam alt alanlarn oluumunu gerekli
klmtr. Psikolojinin bir bilim olarak tarihi, 1879 ylnda, Wilhelm Wundt tarafndan
Almanyann Leipzig ehrinde kurulanPsikoloji Laboratuvar ile balatlr. Bu tarihten
itibaren aslnda birbirini tamamlayan farkl bak alar ve anlaylar ile geliip glenerek
hatr saylr bir bilgi birikimine ulald grlmektedir. Ebbinghausun ifadesiyle gemii
uzun ama tarihi ksa olan psikoloji, giderek daha karmak gzken insan zelliklerini
mercek altna almakta ancak bunu yaparken kendini dier dallardan ayran kontroll ve
sistematik olarak yrtlen gzlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir.
Blm Sorular

1. Psikolojinin temel konular ve ilgi alanlar nelerdir?


2. Psikolog ile psikiyatrist arasnda ne fark vardr?
3. Wundtun psikoloji bilimine katks nedir?
4. Ebbinghausun psikoloji bilimine katks nedir?
5. Davran yaklamn daha nceki yaklamlara en nemli eletirisi ne
olmutur?
6. Bilisel yaklamn davran yaklama en nemli eletirisi ne olmutur?
7. Psikonanalitik yaklamn en nemli miras sizce nedir?
8. Bilisel yaklam hangi alardan eletirilmektedir?
2. NSANI NASIL NCELEMELYZ?
Bu Blmde Neler reneceiz?

2.1. Giri

2.2. Bilim, Bilimsel Yntem ve Bilimsel Bilgi Ne Demektir?

2.2.1. Bilim ve Bilimsel Yntem

2.2.2. Bilimsel Etkinliin Amalar Nelerdir?

2.2.3. Bir Bilginin Bilimsel Olmas Ne Anlama Gelmektedir?

2.3. Bilimsel Bir Aratrma Nasl Tasarlanp Yrtlr?

2.3.1. Bir Aratrma Srecini Nasl Tasarlarz?

2.3.2. Gndelik Bir Sorudan Bilimsel Bir Aratrmaya Doru

2. 4. Psikolojinin Kulland Aratrma Yntem ve Teknikleri Nelerdir?

2.4.1. Psikolojide Kullanlan Aratrma Yntem Trleri

2.4.2. Psikolojide Kullanlan Veri Toplama Yollar

2.4.2.1. Gzlem

2.4.2.2. Grmeler

2.4.2.3. Anket/Soru Listeleri

2.4.2.4. lekler

2.4.2.5. Testler

2.4.2.6. zel Alet ya da Grevler


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Bilimsel bilginin anlamn


kavrar.

Bilimsel dnce biiminin


ayrt edici zelliklerini
aklar.

Bilimsel aratrma
basamaklarn tanmlar.

Psikolojide bir aratrmann


nasl yrtldn aklar.

Psikolojide kullanlan
tekniklerini syler
Anahtar Kavramlar

Bilim
Bilimsel Bilgi
Bilimsel Yntem
Bilimsel Aratrma Basamaklar
Psikolojide Kullanlan Aratrma Yntemleri
Psikolojide Kullanlan Aratrma Teknikleri
2.1.GR

Birinci blmde, Psikolojinin insann doas ve yaps ile sorular aydnlatmaya


alan dier baz disiplinlerden farknn, kulland bilgi edinme yollarndan
kaynaklandndan sz etmitik. Psikoloji, bir bilim dal olarak doduundan bu yana bilimsel
yntemi kullanarak insan hakknda bilgi retmek amacn tamaktadr. Bu bakmdan
psikolojinin insan nasl incelediini anlamak iin nce bilimin, bilimsel yntemin ve bilimsel
bilginin ne olduunu kavramak gereklidir. Bu blmde hem bilimsel yntemin genel
zelliklerini reneceiz hem de psikoloji aratrmalarnn zellikleri hakknda bilgi
edineceiz.
2.2. Bilim, Bilimsel Yntem ve Bilimsel Bilgi Ne Demektir?

2.2.1. Bilim ve Bilimsel Yntem

nsanlar, var olduklar zamanlardan bu yana, yaadklar dnyada olup bitenler


hakknda sorular sormu, onlar aklamak ve gelecekle ilgili tahminlerde bulunmak
istemilerdir. nsanlk bu ihtiyacn gidermek zere ok eitli yollar retmitir. rnein
astroloji (yldzlara bakarak olup biteni ve gelecei aklama) ve falclk bin yllardr mevcut
olduu gibi gnmzde de yaygn olarak bavurulan yollardr. Ancak her ikisi de bilim
deildir.Bu alt blmde bilimi bu tr etkinliklerden nelerin ayrdn reneceiz.

Bilimi, sistemli aratrma yntemlerinin kullanlmasyla biriktirilmi bilgi btnl


olarak tanmlayabiliriz. Bilim, doaya ilikin deneyimlerimizi anlalabilir klmak amacyla
tutarl, gvenilir, aklc bir kavramsal sistem ve yntem oluturma abasyla
gelimitir.Gndelik hayatta bilim kelimesini kullandmzda, hem yeni bilgileri kazanmak
iin kullanlabilir bir yntemi ve hem de bu yntemle toplanm ve yeni bulgular vastasyla
deiebilir bilgi birikimini kastediyoruz.

Bilimsel faaliyetlerin genel zellii, btn bilim dallarnn, doaya ilikin sorularn
cevaplamak iin bilimsel yntemi kullanmalardr. Ancak anlama ve aklama abas iine
giren her faaliyet kendine gre bir yntem yani bir bilgi edinme ve retme yolu
kullanmaktadr. rnein kahve fal bakarken yar belirli ekilleri bir eylere benzetmek ve
bunlarn uyandrd duygular ifade etmek gibi bir usulden yararlanlmaktadr. Hatta baz
ekillerin ortak anlamlar (kuun haber olarak yorumlanmas gibi) mevcuttur ve bu durum bir
sistematikletirme abasdr. zel bir yntem/teknik kullanmak ve yar sistematik bir
deerlendirme yolundan yararlanmak bir bilgi edinme yolunun bilimsel olduu anlamna
gelmemektedir. Bilimsel yntemi dier yntemlerden farkllatrarak bilimsel yapan birinci
zellik, gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir biimde alarak
veri toplamaktr. Ancak bu zellik tek bana yeterli olmamaktadr. Bilimsel yntemi bilimsel
yapan ikinci zellik ise bir dizi benzer olayn altnda yatan olguyu anlamak iin sistemli bir
biimde aratrma yapmak ve saptanan olgunun genellenebilecei olaylar dizisinin snrlarn
belirleyebilmektir.

2.2.2. Bilimsel Etkinliin Amalar Nelerdir?

Bir bilimsel etkinliin be amac vardr;

a- Doa olaylarn doru olarak betimlemek (tarif ve tasvir etmek), bir dier ifadeyle
tam olarak ne olduunu belirlemek;

b- Doa olaylarn aklamak (izah etmek), bir dier ifadeyle neden ve nasl
olduklarn aklamak;

c- Bir grup olguyu aklayan kuramlar ya da modeller gibi tutarl bilgi yaplar
oluturmak;
d- Yaplan aklamalara ve kuram/modellere dayal olarak yeni olgular ngrmek ve
bu ngrleri snamak;

e- Bu ngrlere dayal olarak insanlk yararna dzenlemeler yapmak.

Bu saylan amalar arasnda aslnda bir aamallk vardr. Bir aratrmac, alt
alanda birikmi bilginin dzeyine gre, farkl bir aamadan balayabilir. Eer o alanda mevcut
olgular daha nceki aratrmaclar tarafndan betimlenmi, eitli aklamalar yaplm ve
kuramlar ortaya atlmsa, aratrmaclar mevcut kuramlarn yeni olgular aklayp
aklamadn snamakla ilgilenebilirler. Eer yeterince bilgi birikimi yoksa, o zaman mevcut
olgular betimlemek veya aklamakla ilgilenmek gerekir. Bazen ayn olgularn farkl izahlar
veya ayn konuda farkl modeller mevcuttur. O zaman en uygun izahn hangisi olabilecei
zerinde almak uygun olur.

Aratrmaclar onlarca yl ayn konuyu aklamak iin veya mevcut bir modelin
ngrlerini snamak iin alabilirler. Dolaysyla bilimsel etkinlik ounlukla tek bir
kiinin rn olmaktan ok, ok sayda aratrmacnn yllar sren almalaryla yrtlen
birikimli bir sretir.Bilimsel etkinliklerin amalarn gerekletirmesi ancak aratrmaclarn
gemiten aldklar bilgi birikimini gelitirip yeni kuaklara aktarmas ile mmkn
olabilmektedir. Bazen tek bir kii tarafndan yaplm grnen bir bulu, kendisinden nceki
onlarca aratrmacnn abalaryla (hatta desteklenmeyen hipotezleriyle) ulalm yer
sayesinde mmkn olabilmektedir. Doru bilgi kazanmak, birbiri zerine eklenen, yeni
bilgiler eklendike daha ncekilerin aksayan veya eksik ynlerinin grlmesine neden
kesintisiz bir sreci gerektirmektedir.

2. 2. 3. Bir Bilginin Bilimsel Olmas Ne Anlama Gelmektedir?

lkemizde hayatnda en azndan bir kez kahve fal baktrmam olan kii herhalde yok
gibidir. Yine de hepimiz falcnn sylediklerinin bilimsel bir temeli olmadn biliriz. Bazen
falcnn syledikleri ya da astrologlarn yorumlar doru bile olabilir. Ancak o durumda bile
sylenenlerin bilimsel bir bilgi olmadnn farkndayzdr. O hlde bilimsel bir bilgiyi
dierlerinden ayran zellikler neler olabilir?

Bilimsel bilgi, kiinin kanaat ve inanlarnn bir rn olmayan; deney ve gzlem


yoluyla toplanan ve nesnel olgulara dayanan bilgidir. Bir bilginin isabetli ya da doru olmas,
onun bilimsel bir bilgi olmasnn bir gstergesi deildir. Bilimsel bir bilgiyi dierlerinden
ayrt eden zellik, o bilginin elde edili tarz ile ilgilidir. Bilimsel bir bilgi, herkes tarafndan
gzlenebilir (sadece duyu organlarn deil, mikroskop ya da test gibi aletleri de hesaba
katmalsnz), llebilir, snanabilir, tekrarlanabilir ve iletilebilir bir bilgidir.

Bazen tam olarak aklayamadmz, sezgilerimiz yoluyla yle olduu sonucuna


vardmz kanaatlerimiz ya da fikirlerimiz olabilir. Bu gibi durumlar bilim insanlar iin de
geerlidir, hatta kimi zaman bulularn kayna sezgiler olabilir. Ancak burada bilim insan ile
falcy ayran ey, bilim insanlarnn bu sezgilerinin geerli olup olmadn grmek iin
sistematik olarak gzlemler ve deneyler yrterek almalar, bir dier ifadeyle bilimsel
yntemi kullanarak aratrmalar yrtmeleridir.

2.3. Bilimsel Bir Aratrma Nasl Tasarlanp Yrtlr?

Bilimsel aratrma doayla ilgili sorulara, bilimsel bir tutumla yaklama ve bilimsel
yntemi kullanarak cevap arama srecidir. Daha nce, bilimsel yntemin birinci zelliinin
gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir biimde alarak veri
toplamak olduundan sz etmitik. kinci zelliin burada bizim iin nemli olan ksm, bir
dizi benzer olayn altnda yatan olguyu anlamak iin sistemli bir biimde aratrma yapmaktr.

Psikolojide de bir aratrma yrtlrken dikkatli ve sistemli gzlemlerle veri toplanr;


bu gzlemleri aklayabilmek iin kuramlar gelitirilir; bu kuramlara dayanarak yeni
tahminlerde bulunulur ve sonra bu tahminlerin doru olup olmadn yine verilere dayanarak,
sistemli bir ekilde snanr.

Dolaysyla sreci anlayabilmek iin iki temel konuyu incelemeyiz; ilki aratrma
srecinin nasl balad, planland ve uyguland; ikincisi ise psikolojide ne tr veri
toplama yollarnn kullanld. Konumuz psikoloji olduuna gre, bu blm insanlar
zerinden rnekler kullanlarak ve insanlar incelemekle ilgili kimi glklere yer verilerek
anlatlacaktr.

2.3.1. Bir Aratrma Srecini Nasl Tasarlarz?

Bir aratrmann tasarlanmas basamak basamak ilerleyen bir sretir. Aratrma


probleminin ortaya konulmasndan elde edilen verilen bilimsel kamuoyu ile paylalmasna
kadar her basamak titiz ve zenli bir almay gerektirmektedir.

Btn aratrmalar bir soru ile balar, bir dier ifade ile bir soruya cevap verme
amacn tar. Ancak bilimsel bir aratrma, bilimsel yollarla incelenebilir bir soru (problem)
ile balamaldr.

nsanlarn sorduu pek ok soru vardr; lmden sonra nasl bir hayat bizi bekliyor,
dnya dnda canl yaam var mdr, dnya dnda yaayan zeki varlklarn fiziksel
zellikleri bize benziyor mu. gibi sorular u anda bilimsel olarak ele alp
inceleyemiyoruz.nk mevcut bilgi birikimi dahilinde, bazlarnn olgusal olarak
tanmlanmas ve bazlar iin ise gzlenebilir, llebilir, snanabilir bir aratrma
tasarlanmas mmkn deildir.

Ancak bir de unu dnnz, Jules Verne 1865 ylnda Aya Seyahat romann
yazdnda, Ayda yaam var mdr? sorusu bilimsel olarak ele alnamaz bir soruydu nk
snanmas iin oraya gitmek, rnek alp incelemek gibi veri toplama olanaklar hayal bile
edilemiyordu. Jules Verne, bu romanyla, ayda yaamn olup olmad sorusuna, bir
edebiyat olarak bir cevap ve bir hayal sunmutur. Aradan geen yaklak 100 yl ierisinde,
bu hayalin peinden giden bilim insanlarnn biriken bilimsel aratrmalar yoluyla bu soruyu
bilimsel olarak cevaplayabilmek iin gerekli bilgi ve donanm edinilmitir. Dolaysyla bugn
bilimsel olarak aratrlamaz gzken sorular yarn aratrabilir olabilmektedir. Ancak yine de
her bilimsel aratrmann mevcut durumda incelenebilir bir soru ya da problem ile balamas
gerekir.

Gndelik hayattaki gzlemlerimize ya da sezgilerimize dayanarak sorduumuz


sorularn aratrlabilir hle dnebilmeleri iin zerlerinde biraz almak gerekir. leriki
sayfalarda, gndelik sorularn bilimsel bir aratrma sorusuna nasl dntrlebileceini
aklayan bir rnek bulacaksnz.

Daha sonra aratrmac, sorduu sorunun cevab hakknda bir tahminde, bir ngrde
bulunmaldr. Buna aratrma srecinin ikinci basama olan hipotez diyoruz. Problem ve
hipotez belirlendikten sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut bilgi birikiminin
nda aratrma sreci tasarlanr. Bunun iin almann kimler zerinde yrtlecei, hangi
lme/deerlendirme yollarnn kullanaca, aratrmann tr/deseninin nasl olaca, veri
toplama srecinin nasl dzenlenecei, toplanan verilerin hangi istatistik tekniklere analiz
edilecei basamaklarnn belirlenmesi gerekir. Btn basamaklarn nasl gerekletirileceini
planladktan sonra, artk veri toplama zaman gelmitir. Daha sonra elde edilen veriler analiz
edilerek, bulgular incelenir. Bylece sorduumuz soruya verdiimiz cevabn geerli olup
olmadn test etmi oluruz. Eer cevabmz dorulanmamsa ve aratrmann yntem
dzenlemelerinde bir sorun yoksa, o zaman bu sorunun olas dier cevaplar zerinde
almaya devam etmek gerekir. nk her hipotez, aratrma bulgularyla desteklenene kadar
geici bir zm teklifidir. Aratrmac ister sonular bekledii gibi ksn, isterse kmasn,
aratrmasnn sonularn bilimsel kamuoyu ile paylamaldr. Bunu yapmann yolu, alanla
ilgili kongrelerde sunun yapmak ve bilimsel aratrma makalelerini basan akademik
dergilerde yaynlamaktr.

2.3.2. Gndelik Bir Sorudan Bilimsel Bir Aratrmaya Doru

Gndelik hayatta pek ok kiinin gzlemleyebilecei bir konu ya da dnebilecei


bir soru ile balayarak bunun bilimsel bir aratrma srecine nasl dnebileceini grelim.

Diyelim ki, ders alrken kahve itiinizde daha uzun srelerle alabildiinizi
gzlediniz. Aklnza gelen soru acaba kahve imek ders alabilme sremi uzatyor mu
eklinde olabilir. imdi, bir psikolog sizin sorduunuz bu soruya bir cevap bulmak zere bir
aratrma tasarlamak isterse neler yapmas gerekir?

nce gndelik slupla sorulmu bu sorunun aratrlabilir bir hle dntrlmesi


gerekir. Bunu yapmann en uygun yolu soruyu gzlenebilir, llebilir, snabilir ve
tekrarlanabilir ekilde tanmlamak zere okumak ve dnmektir. imdi yeterince mevcut
almalar okuyup incelediimizi; olas aratrma deikenlerinin neler olduu ve nasl ele
alnabileceini ilikin fikirler gelitirdiimizi; bu sorunun cevaplanmaya deer bir soru
olduuna karar verdiimizi varsayarak dnmeye balayalm.

Aslnda, bu soruda birbirini etkiledii var saylan iki deiken vardr: kahve imek ve
uzun sre ders almak.
imdi her iki deiken ile tam olarak ne kast edildii zerinde biraz dnmeliyiz.
Uzun sre ders almak denildiinde, bir metni bandan kalkmadan, zihni dalmadan
okuyabilmek kast edilmektedir, yani dikkatin dalmamas, yani dikkatin korunabildii sre.
Dolaysyla deikenlerimizden birini dikkat sresi olarak tanmlamamz mmkndr.

Dier deiken ise kahve imektir. Kahve imek belirli, herkes tarafndan ayn ekilde
anlalabilecek bir ey gibi grnmektedir. Fakat bir aratrma tasarlamak iin hangi kahve, ne
kadar kahve, nasl bir kahve gibi konular akla kavuturmak durumdayz. nk aratrma
sonularnn baka aratrmaclar tarafndan tekrarlanabilirlii ancak buna baldr. Burada bir
yol, gerekten kahve kullanmak ve kahvenin tr, kullanlan kahvenin miktar, younluu
gibi faktrleri standardize etmektir. Ancak bir yol da, eer kahvenin etken maddesinin
kimyasal olarak ne olduunu okumalarmzdan renmisek ve kahvede bulunan kafeinin
etkili olabileceini dnrsek, o zaman kahve ime deikenini mg kafein alm olarak
tanmlamaktr. Bu daha gvenli bir yoldur, nk aratrmay yrtrken insanlarn kahve
sevip sevmemeleri, verilen kahveyi bitirip bitirmemeleri gibi olas bozucu etmenler ortadan
kaldrlm olacaktr. Bu durumda kafeini mesela tablet olarak veya enjeksiyon yoluyla
verebilmemiz mmkn olacaktr.

Bu aamada sorumuz artk u hle gelmitir: 5 mg kafein alm, dikkat sresini


uzatyor mu? Deikenler tanmland iin, soru incelenebilir bir aratrma problemi hline
dnmek zere gibi grnmektedir. imdi unu dnmeliyiz, dikkat sresinin uzam
olduunu nereden anlayacaz?

Bu konunun iki boyutu vardr; birincisi dikkat sresini nasl belirleyeceimizle


ilgilidir. Bir psikolog olarak mevcut dikkat dzeyini len testlerden birini kullanmamz
mmkndr. Eer byle bir test yoksa ve dikkatin yapsn biliyorsak, o zaman byle bir
test/grev gelitirmemiz de mmkndr. Biz mevcut bir testi kullandmz varsayalm. Bu
durumda dikkat sresini AB testinden elde edilen puann ykseklii olarak tanmlam oluruz.
Srenin uzayp uzamadn da puanlarn artp artmadna gre belirlemi oluruz. Dolaysyla
sorumuz yle olmutur: 5 mg kafein alm, AB dikkat testinden alnan puanlar arttrmakta
mdr?

Bu konunun ikinci boyutu ise, kafein almnn dikkat puanlarn arttrp arttrmadn
nasl anlayabileceimiz meselesidir. lk akla gelebilecek yol, bir gruba kafein vermek, dier
gruba vermemek ve her iki grubun dikkat puanlarn karlatrmaktr. Bu durumda sorumuz
u hle gelir:

5 mg. kafein verilen grup ile verilmeyen grubun AB dikkat testinden aldklar puanlar
arasnda anlaml bir fark var mdr?

Bu yapsyla sorumuz artk bilimsel olarak incelenebilir bir hle dnm, bir
aratrma problemi halini almtr.

kinci aama, sorduumuz sorunun olas cevabnn verilmesi yani hipotezin ifadesi
olacaktr. Bu rnekte hipotezimizi gzlemlerimiz dorultusunda belirleyebiliriz. Gndelik
ifadesiyle olas bir cevap; evet, uzatyor, ben daha iyi alyorum olabilir. Ama
aratrlabilir bir dilde ifade ettiimiz sorunun cevab da ona uygun olmaldr. Bu durumda,
hipotezimiz, 5 mg. kafein verilen grupla kafein verilmeyen grubun AB dikkat testinden
aldklar puanlar arasnda anlaml bir fark vardr eklinde olacaktr.

nc aama, bu sorunun nasl bir aratrma kurgusuyla cevaplanabilecei yani


aratrmann yntem blmnn tasarlanmasdr. Kafein alan ve almayan gruplarn dikkat
testinden elde ettikleri puanlar karlatracamza gre, iki grubumuz olmaldr, bu
gruplardan birine kafein vermeli, dierine vermemeli ve belirli bir srenin sonunda her ikisine
de dikkat testini uygulamalyz. Sre basite byledir.

Ancak, yine dnlmesi gereken pek ok ey vardr. Eer bir gruptaki bireylerin
dikkat sreleri zaten uzunsa, o zaman gruplar arasnda kabilecek fark nasl kafeine
balanabilir? O zaman her iki gruptaki bireylerin dikkat srelerini kafein vermeden nce de
lmemiz, sonra kafein uygulamasn yapmamz/yapmamamz ve sonra tekrar dikkat lm
yapmamz gerekir. Yoksa asla aradaki farkn kafeinden kaynaklandndan emin olamayz.

Bunun gibi pek ok olas bozucu etmen zerinde dnp kararlar vermeli ve deney
dzenini tasarlamalyz. rnein alk/tokluk gibi hem dikkat dzeyini ve hem de kafeinin
etki sresini etkileyebilecek etmenlerin nasl kontrol altna alnabilecei (rnein sabah a
karnna gelmesi salanan deneklere nce kahvalt verildikten sonra n test, arkasndan deney
grubuna kafein uygulamas, kana karmasnn beklenmesi ve son test, dier gruba ayn
srenin sonunda son test gibi) dnlmelidir. Bu bir rnek olduu iin deneklerin
belirlenmesi, veri toplama srecinin tasarlanmas ve yrtlmesi aamalarnda bu deneyin
sonularn etkileyebilecek ve bu yzden kontrol altnda tutulmas gereken dier etmenlerin
neler olabilecei zerinde durmayacaz. Ama eer gerek bir aratrma yapyor olsaydk,
mevcut bilgi birikimi ve kiisel tecrbelerimiz erevesinde daha ayrntl dnerek,
aratrmann gvenirliini arttrmak zere bir dizi dzenleme daha yapmamz gerekecekti.

Veri toplamay tamamladktan sonra artk sra verilerin uygun istatistik tekniklerle
analizine gelmitir. Aratrma sorumuz iki grup arasndaki farklar inceleyecek ekilde ifade
edildiine gre, buna uygun bir istatistik analiz yapp (bu rnekte t testi) aradaki farkn
anlaml olup olmadn belirlememiz mmkndr.

2. 4. Psikolojinin Kulland Aratrma Yntem ve Teknikleri


Nelerdir?

2.4.1. Psikolojide Kullanlan Aratrma Yntem Trleri

Aratrmalarda temelde farkl yntemsel dzenleme ile farkl seviyelerde bilgi


toplayabiliriz; betimsel, korelasyonel ve deneysel yntemler.

Betimsel aratrmalar, mevcut durumu olduu haliyle ortaya koyan, olgular ve belli
bal zelliklerini tanmlayan, karlatran bir aratrma trdr. Dikkat edilirse bu aratrma
tr, bilimsel etkinliin amalarnn birincisine karlk gelmektedir.
Korelasyonel aratrmalar, gzlenen olgular arasndaki balantlar ya da ilikileri
inceleme amacn tar. Bu durumda yine mevcut durumu olduu gibi tanmladmz iin
znde betimsel nitelikli bir aratrma yrtm oluruz. Ancak tanmlanm olgular
arasndaki balantlar incelendiinden ve artk daha karmak istatistik analizlerle bu tr
verilerden mevcut modelleri snayabilecek sonular elde edilebileceinden korelasyonel
aratrmalar olarak ayr bir balk altnda ele alnabilmektedir. Korelasyonel aratrmalar
neden sonu balantlar hakknda sonular karmamza izin vermez. Bu durumu yle bir
rnekle aklayabiliriz. Bir aratrmac, dondurma sat miktaryla, denizde boulan insan
says arasnda ok yksek bir iliki (korelasyon) tespit etmitir. Benzeri bir yksek iliki
satlan dondurma miktaryla, plaj terlii miktar; boulma says ile mayo satlar arasnda da
bulunabilir. Hepimiz muhakeme yoluyla karsayabiliriz ki, aralarnda yksek korelasyon
bulunmasna ramen, bu deikenler arasnda bir neden-sonu balants olmas mmkn
deildir. rnein insanlarn dondurma yedikleri iin denizde boulduklarn dnmeyiz.
Btn bunlarn tamamn etkileyen, tamamna neden olan bir baka deiken bulunmaktadr
ve hepsinin nedeni odur (ki bu rnekte havann ssnn ykseklii). Dolaysyla deikenler
arasndaki iliki, neden sonu balantlar hakknda konumak iin eksik ve yetersiz bir bilgi
dzeyidir.

Deneysel aratrmalar ise, olgularn nedenlerini aklamak, ngrleri, kuram ya da


modelleri snamak gibi daha ileri seviyedeki aratrma amalarna ulamamz salar. Yalnz
deneysel aratrmalar yoluyla neden sonu balantlar zerinde konuacak sonulara
ulaabiliriz. Bu tr aratrmalardan elde edilen bilgiye duyulan gven, aratrmacnn
aratrma sorusunu oluturan deikenleri ve olas bozucu etmenleri kontrol edebilmesine
dayanr. nk ancak bu koullarda, bir olgunun nedeni olabileceini dndmz bir
dier olgu ya da durumun gerekten etkili olup olmadn test etme olanamz olur.
Gndelik bir sorudan aratrlabilir bir soruya ksmnda verilen rnekte basit bir deneysel
desen kurgulanmtr. Deneysel aratrmalarn edinilen bilginin gvenirlii asndan farkl
dzeylerde (yar deneysel, deneysel gibi) tasarlanmas mmkndr. Ancak konunun bu
ayrntlarna girmeyeceiz.

Bir aratrma tasarlarken, ne tr bir yntem kullanacamza nasl karar vereceiz?

Sorumuzun ya da problemimizin mahiyeti ne tr bir aratrma tasarlayacamzn en


nemli belirleyicisidir. Bir dier belirleyici alandaki birikmi bilginin dzeyidir. Eer
yeterince betimsel ve korelasyonel bulgu birikmise, tutarl izahlara ulalabiliyorsa o zaman
deneysel aratrmalar tercih edilmelidir. nk ancak o zaman davranlarn nedenleri
hakknda sonular karmak ve/veya tahminlerimizi snamak mmkn olmaktadr.

Psikoloji alannda, insan davranlar deiip eitlendii iin betimsel aratrmalarn


da ska kullanlmas gerekir. rnein yeni ortaya km bir alan olarak, sosyal medya
ortamlarndaki insan davranlarnn aklanabilmesi iin nce bu davranlarn mahiyetini ve
dier insan zellikleriyle balantlarn gsteren betimsel ve korelasyonel aratrmalara ihtiya
vardr.
Baz konularda etik nedenler yznden insanlar zerinde deneysel aratrmalar
dzenlemek mmkn deildir. rnein, bebeklerin sevgi ve efkat eksikliine maruz
kalmasnn zihinsel geliimleri zerindeki etkisini deneysel olarak inceleyemeyiz. nk bu
durumda, iki grup yeni doan bebek almamz ve bir grubu sevgi/efkat eksikliinden mahrum
brakarak bytmemiz gerekirdi ve eer byle bir etki varsa, zihinleri az gelimi insanlar
yetitirerek insanla zarar vermi olurduk. Byle bir deney dzeninin vicdanen mmkn
olamayaca aktr. Bu konuda ancak betimsel aratrmalar yoluyla, yani eitli nedenlerle,
kendiliinden gelien koullarda bu tr ortamlarda bym ocuklar inceleyerek almalar
yrtebiliriz.

2.4.2. Psikolojide Kullanlan Veri Toplama Yollar

Psikoloji alannda arlkl olarak insanlardan veri toplarz. eitli nedenlerle


hayvanlarla yrtlen almalarda vardr. Veri toplarken gzlem, grme, anket, lek,
testler ve zel alet ve grevler kullanabiliriz. imdi bu tekniklerin zelliklerini ksaca gzden
geirelim.

2.4.2.1. Gzlem

Gndelik hayatta hepimiz yaygn olarak kullandmz bir bilgi edinme yolu olan
gzlem, psikologlarn kulland nemli veri toplama yollarndan biridir. Ancak veri toplamak
amacyla yaplan gzlemi, hayat iinde kullandmz gzlemden ayran baz hususlar vardr.
Gzlemlerin bir veri toplama yolu olabilmesi iin kayt edilmeleri ve incelenecek ilev
asndan deerlendirilmeleri gerekir. Genel olarak iki ekilde gzlem yaplabilir; doal hlde
gzlem ve sistematik gzlem.

Doal hlde gzlemde aratrmac, hi bir mdahalede bulunmakszn, gzlem


yaplmayan durumun aynen korunmasna zen gstererek gzlem yapar. Bu gzlem yolu her
hangi bir ilevin, davrann ya da durumun doal ortamnda nasl oluageldiini btn
ynleriyle grmemizi salar. Genellikle aratrmalar iin etkili bir balang noktasdr.

Sistematik gzlem ise, nceden seilip belirlenmi belirli bir davran, ilev ya da
durumlarn belirli bir plana ya da sisteme gre, izlenmesi ve kayt altna alnmas demektir.

Gzlemler, iaretleme listeleri kullanlarak ilgili ilevin/davrann ya da durumun


varl, skl, iddeti, nitelii gibi eitli zellikleri asndan puanlanarak
deerlendirilmelidir. Kimi durumlarda gzlem gnlkleri tutmak da mmkndr. rnein
doal hlde gzlem yaptmzda gzlem gnl tutmak uygun bir kayt yolu olabilir.
Gnmzde gzlemler iin genellikle grnt veya ses kaytlar alnmas tercih edilmektedir.
Ancak bu tr kaytlarn da sonradan iaretleme listeleri ve taksonomiler kullanlarak ilgili
ilev asndan puanlanmas veya deerlendirilmesi gerekmektedir.

Gzlem teknii son derece etkili bir veri toplama yolu olmasna ramen, bu yolla elde
edilen bilgilerin gvenirliine glge drebilecek ok sayda etmen vardr. Gzlemci
yanll pek ok durumda en nemli zedeleyici unsur olarak karmza kar. Bugn grnt
kayd alarak gzlem yaplmas ve bu kaytlarn bamsz gzlemciler tarafndan
deerlendirilerek daha sonra puanlayclar aras gvenirliin incelenmesi, bu etmenlerin
ortadan kaldrlmasna yardmc olmaktadr. Bunun dnda, gzlemleri deerlendirdiimiz
aralarn uygun ve yeterli hazrlanm olmas da gvenirlii arttrr. Gzlemlerde dikkat
edilmesi gereken nemli bir husus, gzlenilen ortamn ve gzlem zamannn ilgili ilevin
ortaya k bakmndan temsil ediciliinin salanmasdr.

2.4.2.2. Grmeler

Grme, aratrdmz probleme bal olarak hazrladmz sorular erevesinde,


szel olarak ve yz yze yrttmz bir bilgi toplama yoludur. Grme teknii, belirli bir
konuda daha derinlemesine bilgi edinme olana salamaktadr.

Grmeler birey ile veya kk gruplar ile yrtlebilir. Sorulan sorularn


zelliklerine gre, yaplanm, yar yaplanm veya yaplanmam olarak tasarlanabilirler.
Yaplanm grmelerde, aratrmacnn soraca sorular nceden tam olarak belirlenmitir.
Hatta kimi durumlarda cevap seenekleri de nceden belirlenebilir ve aratrmac,
katlmcnn cevaplarna dayal olarak uygun seenekleri iaretler. Yar yaplanm
grmelerde, aratrmacnn soraca sorular belirlenmitir ancak aratrmac konuyu demek
ya da gelitirmek amacyla yan sorular ekleyebilir. Yaplanmam grmelerde ana noktalar
veya konular bellidir ancak grmenin seyri her katlmcda farkl geliebilir.

2.4.2.3. Anket/Soru Listeleri

Anket, bir aratrmann amacna uygun dzenlenmi bir soru listesidir. Anketlerde
bireyler kendileri veya belirli bir konudaki grleri hakknda sorulan sorular yazl olarak
cevaplarlar. Anketler katlmclarn belirli bir konudaki grlerini veya mevcut durumu
saptamak iin uygundurlar. Eer aratrmac, byk gruplarn belirli bir konudaki gr,
dnce ya da davranlarn belirleme amacna sahipse anket kullanmas uygun olur.
rnein, stanbul niversitesi rencilerinin kantin ve kafeteryalar hakkndaki grlerini,
kullanma skl, ne amala kullandklar gibi davranlarn belirlemek istiyorsak anket
kullanmamz uygun olur.

2.4.2.4. lekler

Bir bireyde belirli bir zelliin mevcut olup olmadn ve ne kadar sahip olduunu
deerlendirmek istiyorsak lek kullanrz. Dolaysyla lekler, belirli bir zellie ya da
nitelie (depresyon eilimi, ecinsellere ynelik tutumlar gibi) sahip olma miktarn
belirlemek iin kullandmz aralardr. Katlmclar lekte belirtilen davranlar ne sklkla
yaptklarn veya ne kadar sahip olduklarn kendi beyanlar ile bildirirler. leklerden ilgili
zelliin dzeyini bildiren bir puan elde edilir.

Sklkla kartrlsa da lekler ile anketler yap ve ama itibariyle birbirlerinden farkl
zelliklere sahiptir. Anketler belirli bir zellie sahip olma dzeyini belirleme amac
tamazlar, belirli bir konudaki grler, dnceler, davran biimleri vb. gibi nisbeten daha
geici durumlar belirlemeye alrlar.

nsanlarn eitli zelliklerinin dzeyini belirmeye ynelik ok sayda lek


gelitirilmitir. Bu aralarn en nemli sorunu kiinin kendi beyanna bal olmalardr. Ancak
leklerde sorgulanan, belirli bir zellie (rn: utangalk) sahip bir bireyin, gndelik
hayattaki utangalk gstergesi olan davranlar ne sklkla yaptdr. Bir dier ifadeyle,
bireye bir ankette olabilecei gibi kendinizi utanga buluyor musunuz gibi bir soru
sorulmaz. Gndelik hayatta utanga olan bireylerde tipik olarak grlen davranlar ne
sklkla yaptklarna ilikin bir dizi soru (yeni tantm birinin gzlerine bakarak
konumaktan kanrm) sorulur. Bylece aslnda anketlerden farkl olarak dolayl bir lm
yaplm olur ama bu deerlendirmeyi yapan yine bireyin kendisidir.

2.4.2.5. Testler

Bir psikolojik test, belirli bir zellii tanmlayan/ifade eden bir davran rnekleminin
nesnel ve standart lm iin hazrlanm aratr. Testlerde deerlendirilmek istenen
zelliin ya da yapnn kullanlmasn/icrasn gerektiren sorular/grevler/uyaranlar sunulur.
Bireylerin sunulan bu durumlardaki tepkileri nicelik ve/veya nitelik asndan puanlanr ve
deerlendirilir. Dolaysyla testler leklerde olduu gibi bireyin beyanna dayal deildir.
lgili zellii/yapy ortaya kartmak zere hazrlanm grevlerdeki performansn dorudan
gzleyerek deerlendirmeye dayaldrlar. rnein utangalk lm yaptmz dnelim,
bu durumda test ortamnda bireyin ilk kez karlat bir kimsenin gzlerine ne kadar sreyle
baktn gz hareketlerini kayt ederek tesbit edersek tepki dzeyini dorudan lm oluruz.

Testlerin ierii, malzemeleri, sras, ynergeleri, uygulama biimi ve dzeni,


puanlama biimi standart hle getirilmitir. nk nemli olan uygulama koullarnn sabit
tutulmasdr. Ancak bylece cevap (puan) farkllklarnn llen nitelikteki (davrantaki)
bireysel farkllklardan kaynakland syleyebilmemiz mmkndr. Bu bakmdan psikolojik
testler ancak, ilgili test ile ilgili eitim ve supervizyon alm bir psikolog tarafndan
kullanlmaldr. Ayrca bireyler hakknda doru tan ve deerlendirme yapabilmek ve
karlatrabilmek iin bireylerin bu testlere aina olmamalar gereklidir. nk ainalk
testteki performans etkiler ve dolaysyla elde edilen puanlarnn gvenirliini zedeler. Bu
yzden testlerin belirli bir gizlilik deeri vardr, aka paylalmas uygun deildir.

2.4.2.6. zel Alet ya da Grevler

Kimi durumlarda belirli yap ya da zellie sahip olunma dzeyini grmek iin, test
kadar kapsaml olmayan grevler oluturulmas gerekir. Kimi durumlarda da belirli zellikleri
belirlemek iin baz alet ve dzenekler gelitirmek gerekir.

rnein bireylerin tepki hzlarn lmek istediimizi dnelim. Gelitirdiimiz


grev, belirli bir arayla yanan klardan krmz olan grldnde bir dmeye basmak
olsun ve tepki hz, n grlmesi ile dmeye basma arasnda geen sreye gre
puanlanyor olsun. te byle bir dzenek kurduumuzda (kl bir panel, dmenin
bulunduu ayr bir panel, srenin belirlenmesi iin gerekli malzemeler vb) bu bizim
gelitirdiimiz bir alet olur.

Tpk testlerde olduu gibi, alet ve grevler de ierik, kullanlan malzemeler,


ynergeler, sra, uygulama biimi ve dzeni, puanlama vb. zellikleri bakmndan
standartlatrlmtr.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Bilimi, sistemli aratrma yntemlerinin kullanlmasyla biriktirilmi bilgi btnl


olarak tanmlayabiliriz. Bilimsel yntemi dier bilgi edinme yollarndan ayrarak bilimsel
klan birinci zellik, gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir
biimde alarak veri toplamaktr. kinci zellik ise o bilginin elde edili tarz ile ilgilidir.
Bilimsel bir bilgi, herkes tarafndan gzlenebilir ( sadece duyu organlarn deil, mikroskop
ya da test gibi aletleri de hesaba katmalsnz), llebilir, snanabilir, tekrarlanabilir ve
iletilebilir bir bilgi olmaldr.

Psikolojide bir aratrma yrtlrken dikkatli ve sistemli gzlemlerle veri toplanr; bu


gzlemleri aklayabilmek iin kuramlar gelitirilir; bu kuramlara dayanarak yeni tahminlerde
bulunulur ve sonra bu tahminlerin geerli olup olmad yine verilere dayanarak, sistemli bir
ekilde snanr. Her bilimsel aratrmann mevcut durumda incelenebilir bir soru ya da
problem ile balamas gerekir. Daha sonra aratrmac, sorduu sorunun cevab hakknda bir
tahminde/ngrde bulunmaldr. Buna aratrma srecinin ikinci basama olan hipotez
diyoruz. Problem ve hipotez belirlendikten sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut
bilgi birikiminin nda bir aratrma yrtlr. Bunun iin almann kimler zerinde
yrtlecei, hangi lme/deerlendirme yollarnn kullanaca, aratrmann tr/deseninin
nasl olaca, veri toplama srecinin nasl dzenlenecei, toplanan verilerin hangi istatistik
tekniklere analiz edilecei basamaklarnn tasarlanmas gerekir. Btn basamaklarn nasl
gerekletirileceini planladktan sonra, artk gidip katlmclardan veri toplama zaman
gelmitir. Elde edilen bu veriler analiz edilir ve bulgular incelenir. Bylece sorduumuz
soruya verdiimiz cevabn geerli olup olmadn test etmi oluruz. Eer cevabmz
dorulanmamsa ve aratrmann yntem dzenlemelerinde bir sorun yoksa, o zaman bu
sorunun olas dier cevaplar zerinde almaya devam etmek gerekir. nk her hipotez,
aratrma bulgularyla desteklenene kadar geici bir zm teklifidir.

Aratrmalarda temelde farkl yntemsel dzenleme ile farkl seviyelerde bilgi


toplayabiliriz; Betimsel, korelasyonel ve deneysel yntemler. Psikoloji alannda arlkl
olarak insanlardan ve kimi durumlarda hayvanlardan veri toplarz. Veri toplarken gzlem,
grme, anket, lek, testler ve zel alet ve grevler kullanabiliriz.
Blm Sorular

1. Bilimsel etkinliin amalarn sralaynz.


2. Bilimin birikimli bir sre olmas nasl aklanabilir?
3. Bilimsel bilginin zellikleri nelerdir?
4. Neden fal baktrma yoluyla elde edilen bilgiler bilimsel deildir?
5. Aratrma srecinin basamaklar nelerdir?
6. Psikolojide kullanlan aratrmalarn trleri hangileridir?
7. Yalnzca betimsel aratrmalar yaplabilecek konulara bir rnek dnnz ve
nedenlerini aklaynz.
8. .. retim yelerinin niversitenin otopark olanaklar hakkndaki grlerini
renmek istiyorsak hangi veri toplama yolu/yollarn tercih ederiz?
9. lekler ile anketlerin fark nedir?
10. Testler ile leklerin fark nedir?
3. NSANIN EVRMSEL VE BYOLOJK TEMELLER
Bu Blmde Neler reneceiz?

3.1. Giri

3.2. Biyolojik-Fizyolojik Etmenler

3.2.1. Salg Sistemi (Endokrin Sistem)

3.2.1.1.Hipofiz Bezi

3.2.1.2. Tiroid Bezi

3.2.1.3.Pineal Bez

3.3. Kaltmsal Etmenler

3.3.1. Kaltm-evre Tartmas Neden nemlidir?

3.3.2. Kaltm: Genetik ve Epigenetik

3.3.3. Davransal Genetik

3.3.4. Epigenetik Gr
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

nsanlarn evrimsel ve
biyolojik temellerini kavrar.

salg sisteminin insan


dnce ve davranlarndaki
etkilerini aklar

Kaltmsal sreleri tanmlar.

Genetik ve Epigenetik
kaltm aklar.

Kaltm evre tartmasnn


gncel boyutlar hakknda
temel bir kavraya sahiptir.
Anahtar Kavramlar

salg sistemi
Kaltm
Genetik
Epigenetik
Davran Genetii
Epigenetik Gr
3.1. Giri

Galaksinin uzak bir kesinde, evrende yaayan pek ok zeki trn yelerinin de
bulunduu bir partiye katldnz varsayn. Her sosyal etkileimde olduu gibi, nce yeni
tantnz varlklara kendinizi tantmanz gerekir. Ne dersiniz? Olas bir balang yle
olabilir; Merhaba! Ben bir insanm. smim Asuman.

Bu basit iki cmle, sizin mensup olduunuz trn zelliklerini tadnz belirttii
gibi, ayn zamanda sizin Asuman adn tayan bamsz bir varlk olduunuzu, baz
bakmlardan dier insanlardan farkl ve zgn bir birleim olduunuzu ifade eder. Gerekten
de byledir, hepimiz btn insanlarla ayn zellikleri paylarz ama ayn zamanda her eyiyle
bizim tpkmz olan bir baka canl da yoktur.

Birinci blmde psikolojinin tanmn yaparken, psikolojinin bir insann dier


insanlarla neden/nasl benzer ve neden/nasl farkl olduunu aklamakla ilgilendiinden sz
etmitik. Bu blmde insanlarn hem birbirine benzer ve hem de farkl olularnn arkasnda
yatan biyolojik baz etmenlerden ve bunlarn trn yeni yelerine nasl aktarldklarndan sz
edeceiz.
3.2. Biyolojik-Fizyolojik Etmenler

Hemen herkes gnlk hayat ierisinde, vcudunda olup bitenler ile psikolojik
durumunun birbirini nasl etkilediini deneyimlemitir. Ba ya da midesi ard zaman
dikkatini younlatrmakta glk ekmek gibi veya zc olaylar olduunda mide
skntlarnn/ba arlarnn balamas gibi. nsann bedeni, zihni ve davranlar birlikte ve
etkileerek ilev grrler. Dolaysyla insanlarn biyolojik ve fizyolojik zelliklerini bilmek ve
nasl ilev gsterdiklerini anlamak, psikolojik zelliklerini ve ilevlerini anlayabilmek iin
gereklidir.

Bedenimiz normal ilevlerini yerine getirdii zamanlarda, vcudumuzda srekli olan


ve sabit bir ekilde devam eden karmak faaliyetlerin farknda bile olmayz. Hcreler
ilevlerini yerine getirir ve kendilerini yenilerler; organlar ve bezler sindirim ve byme gibi
faaliyetleri dzenlerler; duyu organlar evrede olup bitenleri aktarr; zihnimiz bunlar iler;
bedenin iinden ve dndan gelen uyarmlar dzenler; bunlara gre yapar, eder, dnrz.
Vcudumuz grme, iitme, dnme, hissetme ve hatrlamada nemli rol oynayan farkl
sistemlerin birbirleriye e gdml olarak almasn nasl salamaktadr?

Genel olarak insan vcudu, davranlar ve ilevleri dzenlemek ve btnletirmek


iin iki temel sisteme sahiptir; mesajlar sinir akm eklinde ileten sinir sistemi ve kan
dolam iine kimyasal mesajlar salglayan eitli bezlerden oluan i salg sistemi.

3.2.1. Salg Sistemi (Endokrin Sistem)

salg sistemi, kan dolamna hormon denilen kimyasal ileticiler reten ve salglayan
bez adr. Birounun ismini gndelik hayat iinde siz de duymusunuzdur: Tiroid bezi,
hipofiz bezi, erbezleri (testisler) ya da yumurtalklar gibi. salg bezleri sistemi insanlar iin
son derece hayati pek ok sreci dzenler. Bu sistem ayn zamanda baklk sistemini
etkileyerek organizmann yaamn korur; cinsel uyarlmay dzenleyerek, reme hcrelerinin
ve anne stnn retimini balatarak canlln srdrlmesini salar.

salg bezleri ve hormonlar psikologlar iin iki temel nedenden tr zellikle


dikkate deerdir. Bu nedenlerden birincisi insan geliiminin belirli aamalarnda hormonlarn
sinir sistemini ve vcut dokularn dzenlemeleri, o dnemde bulunan insanlarda ortak
davran ve eilimlerin ortaya kmasn salamalardr. Ergenlik dneminde ve menopozda
olduu gibi. Ayrca hormonal etkinlikler bedensel bymeyi balatr ve durdururlar. kincisi
ise, hormonlarn gndelik hayatta ok sayda davran balatmalar, srdrlmesini
salamalar ve dzeyini belirlemeleridir. Farkndalk-uyarlma dzeyi, heyecanlar, cinsel
davranlar ve eilimler, dikkat younlatrma, saldrganlk, stres tepkileri gibi. Ruh halindeki
deiimlerin temelini olutururlar. Bedenin kendi enerjisini kullanma oran olan
metabolizmay dengelerler. Kimi durumlarda baz hormonlardaki radikal deimeler rnein
depresyon belirtilerinin ortaya kmasna neden olabilir.

salg bezleri nasl ve ne zaman harekete geerler? Beyindeki en kk paralardan


biri olan hipotalamusun bir ilevi de i salg bezi sistemi ile merkezi sinir sistemi arasnda
bilgi aktarm yapmaktr. Hipotalamustaki zellemi hcreler, dier beyin hcrelerinden
aldklar hormon retimi ile ilgili mesajlar hipofiz bezine iletir ve hipofiz bezi kendisi veya
dier gerekli bezlerin retim yapmasn salayacak mesajlar aktarr. Bezler, kan
dolamndaki kimyasal madde seviyelerine de duyarldrlar. Hormonlar kana salglandktan
sonra, belirli zellemi alclar olan uzaktaki hcrelere seyahat ederler. ok sayda ancak
kendileri iin n tanml olan organlar ya da dokular etkilerler ve ok saydaki biyokimyasal
sreci dzenlerler. Bu ok ynl iletiim sistemi, kan ekeri ve kalsiyum seviyesinin sabit
tutulmas, karbonhidrat metabolizmas ve bedensel byme gibi yava ve srekli srelerin
dzenlenmesini salar. Ayn zamanda ani durumlarla ba etmemizde de ilev grr, rnein
tehlikeli ya da stresli durumlarda adrenalin salglanarak enerji art salanr ve kamak-
korunmak mmkn olur.

salg bezleri vcudun eitli yerlerine dalmtr. rnein hipofiz bezi beyinde
bulunur, tiroid ve paratiroid bezleri grtlak blgesinde, bbrek st bezleri (adrenaller),
bbreklerin st ksmndadr.

imdi gndelik ilevlerin srdrlmesinde hayati nemi olan ve aslnda ruh


durumumuzu dorudan ya da dolayl olarak etkileyen baz bezlere, rettikleri hormonlara ve
ilevlerine yakndan bakalm.

3.2.1.1.Hipofiz Bezi

Hipofiz, pek ok sayda farkl hormon reten ve vcudun ileyii zerinde byk bir
etkisi olan bir bezdir. Beynin alt ksmnda yer alr; hipotalamus ile balants vardr ve sinir
sistemi ile i salg sisteminin etkileerek almasn salamaktadr.

n hipofiz dier i salg bezlerinin faaliyetlerini tetikleyen ok sayda hormon retir.


Ayn zamanda byme hormonu reterek vcudun byme miktarn ve zamanlamasn
dzenler. Arka hipofiz ise kan basnc ve su dengesinin dzenlenmesini ve cinsel zelliklerin
kazanlmas ve srdrlmesi, annelik, st retimi gibi ilevlerin yrtlmesini salayan
hormonlar retir. Baz doum kontrol haplar, arka hipofizin ilgili hormonu retimini
engelleyerek yumurta salnmn ortadan kaldrr.

3.2.1.2. Tiroid Bezi

Grtlan hemen altnda bulunan bu bez, vcut metabolizma orann dzenleyen


tiroksin hormonunu retir. Metabolik dzey tketilen yiyecein gerekli enerjiye ne kadar hzl
ya da yava dntn belirler. Bylece, kiinin ne kadar canl/enerjik olduu, iman ya
da zayf olma eilimi tad da etkilenmi olur. Ar faaliyet gsteren tiroid bezi, dikkat
younlatrmada zayflama, ar heyecan, uyku bozukluklar, yorgunluk gibi sonular
dourur. Ayrca, tiroid bezinin iine gmlm, paratiroid bezleri, kan ve doku svlarnda
bulunan kalsiyum ve fosfat dzeylerini dzenlerler.
3.2.1.3.Pineal Bez

Beyinde bulunan pineal bez, gn boyunca organizmann etkinlik dzeyini ayarlar.


Pineal bez k ile uyarldnda (isterseniz gne dounca diye dnebilirsiniz), bu bez
melatonin hormonunun retimi azaltmakta, bylece vcut ss ykselmekte ve organizmann
etkinlik dzeyi artmaktadr. Ik azaldnda/gece olduunda ise, melatonin salgs
arttrlmakta ve vcut ss derek organizmann etkinlii yavalamaktadr.

Bu aklanan bezler dnda, pankreas, gonadlar (erkeklerde testisler ve kadnlarda


yumurtalklar), bbrek st bezleri gibi insann etkinlik dzeyi, davranlar ve zihinsel
etkinlikleri zerinde dorudan ve dolayl etkilerde bulunan baka bezler de bulunmaktadr.

nsan davranlarnn biyolojik temellerini kavrayabilmek iin bir dier konu sinir
sisteminin anlalmasdr. salg sistemini incelerken de grlebilecei gibi sinir sistemi ve
i salg sistemi karlkl etkileim iinde alr. Ancak, gnmzde, beyin ve sinir sistemi ile
ilgili almalar, teknolojinin ilerlemesi ve sinir bilim alannda yrtlen ok sayda aratrma
yrtlmesi ile hatr saylr bir bilgi birikimi oluturduundan bu konuyu ayr bir blm
olarak ele alacaz. Bu yzden bu alt blmde yalnzca i salg sistemi (endokrin sistem)
zerinde durulmutur. Duygular, heyecanlar ve motivasyonla ilgili blmlere geldiimizde i
salg sistemini hatrlamamz ve etkilerini yeniden gzden geirmemiz gerekecektir.

3.3. Kaltmsal Etmenler

nsanlar biyolojik ve fizyolojik olarak birbirlerine fazlasyla benzerler. Her eyden


nce bamsz bir tr sfatn hak etmek zere, bir dier tr ile kyaslandnda (kular ile
mesela), ayn fizyonomik zellikleri tarlar, belirli bir beden yaps, belirli ilevlere
zellemi organlar gibi. Psikolojik zellikler asndan bakarsak, her insan kii, belirli
zihinsel ilevlere (hafza gibi), belirli davran eilimlerine (gruba uyma davran gibi) ve
belirli psikolojik yaplara (kiilik gibi) sahiptir.

Ancak beri yandan insanlar hem psikolojik ve hem de biyolojik yaplar bakmndan
eitlilik gsterirler. Farkl kiilik yaps kombinasyonlarna sahiptirler; zihinsel ilevlerini
kullanma dzeyleri birbirilerinden farkldr; organ kapasiteleri, baz fizyolojik zellikleri
farkldr. rnein herkesin kannda kolesterol bulunur ama baz insanlarnki ok daha fazla
olur.

Bu benzerlik ve farkllklar aklamann bir yolu, hangi zelliklerin kaltmsal olarak


aktarld ve hangi zelliklerin ise evresel etmenler yoluyla edinildiinin incelenmesi olarak
grlmtr.

3.3.1. Kaltm-evre Tartmas Neden nemlidir?

nsan davranlarnn kkenlerinin aklanmas bakmndan ok nemli bulunan ve


kaltm-evre; doa-bakm/yetitirme adlaryla bilinen bu tartma, edebiyat eserlerinde
yazarlar tarafndan ve felsefeciler tarafndan sk sk ele alnm bir konudur. rnein,
lkemizde ayn isimli sevilen bir sinema uyarlamas yapld iin iyi bilinen Cengiz
Aytmatovun Selvi Boylum Al Yazmalm isimli eseri bu tartmay bir ak hikyesi
zerinden inceleyerek gndelik yaam iindeki baz sonularn tartmaktadr.

Bu tartma, bir insann zelliklerinin tamamn kaltm yoluyla aktarlmas veya bo


bir levha olarak dnyaya gelmesi ve her zelliini yaad evre yoluyla edinmesi iki
ucundan oluan bir eksen zerinde gezinen bir sarka olarak hayal edilebilir. Eer tm
zelliklerimiz kaltmsal olarak aktarlyorsa, o zaman grece deimezdirler. Eer iinde
yaadmz ortam nedeniyle ediniyorsak o zaman ortam deiince deiebilirler. Farkl
zellikler iin farkl cevaplar verilebileceini dnebilirsiniz. Ancak hangi zelliklerimizi
kaltmsal olarak aldmz ve hangi zelliklerimizi yaadmz evre iinde edindiimiz
meselesine verilen cevaplar, sregeldii yzyllar boyunca (gerekten de bir ka yzyldr
srmektedir) alarn ekonomik, sosyal, politik ve kltrel genel zelliklerine gre
deikenlik gstermitir.

yle dnelim, eer asil slaleler var olacaksa, o hlde bu insanlarn daha stn
nitelikli olmalarn salayan zellikleri, kaltmla aktarlm ve sabit/deimeyen zellikler
olmaldr. Ancak bu yolla belirli bir ailenin asrlar boyu ynetimi elinde tutmasn salayan
bir meruiyet zemini oluabilir. nk eer her insan uygun evre koullarna maruz
kaldnda stn zellikler edinebiliyorsa, asil slalelerin bir deeri/anlam olmaz. nsanlarn
iyi beslendikleri, iyi eitim grdkleri, sevgi ve ilgi ile yetitirildiklerinde aileleri hangi sosyal
snfa mensup olursa olsun onlarla ayn kaderi paylamak zorunda olmadklarn kabul etmek,
hem farkl toplumsal yaplanmalardan kaynaklanr ve hem de farkl toplumsal dzenlemeleri
dourur. Bir dier ifade ile, hizmetinin olundan kral/sultan olamazd ama gnmzde
devlet bakan olabilmektedir. Bu ereveden bakldnda, rnein 19. yzylda ngiliz
felsefecisi J. Lockeun grlerini veya 20.yzyln balarnda, Amerika kkenli bir psikoloji
akm olan davranl daha doru konumlandrmak mmkndr. Ayn zamanda
Aytmatovun romannda bu soruya verdii cevab da zerinde yaad zemin ve zaman
zerinden anlamlandrabiliriz.

Gnmzde, gndelik hayatta pek ok zelliin ve davrann yalnzca evresel


etmenler yoluyla edinildii gr popler bir eilim olsa da, artk psikoloji alanndaki
aratrmalar durumun tam olarak byle olmad dorultusunda sonular vermektedir.

Yaklak son 30 yldr, doutan getirdiimiz baz sabit zellikler ve eilimlerimizin


olduu ancak bunlarn iinde yaadmz evresel olanaklar ile ekillendii kabul
edilmekteydi. Bir dier ifadeyle, kaltm ya da evreden hangisinin daha belirleyici
olduundan ok, hangi alanlarda, hangi geliim dnemlerinde, hangi ilevler iin birbirlerini
nasl etkilediklerinin incelenmesinin daha nemli olduu vurgulanmaktayd. Hala kaltm-
evre tartmasnn bu ekilde cevaplanmas baskn olan eilimi yanstmaktadr. Hatta en
azndan psikoloji bilimi iin, bu tartmann ad kaltm-evre etkileimi sorununa
dnmtr.

Ancak nmzdeki 25 yl iinde yeni eilimler ortaya kacak gibi grnmektedir.


Bunlar anlayabilmek iin kaltm denildiinde tam olarak neyin kast edildiini bilmemiz;
genetik ve epigenetik kaltm ile davransal genetik konularna bir gz atmamz
gerekmektedir.

3.3.2. Kaltm: Genetik ve Epigenetik

Kaltm, ebeveynlerimiz aracl ile bize aktarlm olan fiziksel ve psikolojik


zellikleri tanmlar. Kaltmn ve evrimin en iyi bilinen boyutu genetik boyutudur. Ancak yeni
aratrmalar, kaltmn yalnzca genetik aktarmdan ibaret olmadn gstermektedir. Ayn
zamanda insan genomu projesinin sonular genlerin sanldndan ok daha az sabit ve ok
daha etkileim iinde ilev gsteren yaplar olduuna iaret etmektedir. imdi kaltm - evre
tartmasnda yeni ufuklar aabilecek bu bilgileri gzden geirelim.

Genetik, biyolojik varlklar arasnda bilgi akn salayan temel bir sistemdir. Genetik
olarak ortaya kan pek ok zelliin DNAmz iinde saklanan uzun bir evrimsel gemii
vardr. Bu, bizim ebeveynlerimiz vastasyla aldmz genetik bilgileri yalnzca onlardan
deil, hem onlarn atalarndan ve hem de bir tr olarak bizden nce gelen trlerden aldmz
anlamna gelir.

Genetik bilgi, genler yoluyla tanr. Dllenme esnasnda, bir yumurta ve bir sperm
birleerek zigot ad verilen tek bir hcre olutururlar. Bu hcre, her biri orijinal kodun bir
kopyasn ieren trilyonlarca hcreden oluan bir insana dnecek ekilde bymeyi
dzenleyen talimatlar barndrr. Her bir insan hcresinin ekirdei, deoksiribonkleik asitten
(DNA) oluan ipliksi yaplar olan kromozomlar ierir. Genler bu bilgiyi tayan ve aslnda
ksa DNA paralar olan nitelerdir. Bunlar hcreleri oalmaya ve proteinleri birletirmeye
ynlendirir.

1990l yllarda balayan nsan Genomu Projesi, bu alandaki almalar etkileyen


nemli sonular ortaya koymutur. Bu proje, insan genomunun yani insan organizmasnn
oluumunu balatan proteinlerin yaratlmas iin geliimsel talimatlar dizisinin eksiksiz bir
haritasn karma amacyla yrtlmtr. Ancak bu projenin en nemli sonularndan biri,
insanlarn sanldndan ok daha az gen saysna (yaklak 20.500) sahip olduklarnn
belirlenmesi olmutur.

Bunun anlam udur: insan vcudundaki proteinlerin miktar, genlerin miktarndan ok


ok daha fazladr. Dolaysyla daha nceden sanld gibi, her bir gen otomatik olarak bir
proteine dnmemekte, az sayda gen ok sayda proteini oluturmak iin ibirlii
yapmaktadr. Dolaysyla genler bamsz olarak hareket ederek hcrenin yap ta olan
proteini oluturan ve evrelerinden habersiz niteler deildirler, daha ok ibirliki davranan
yaplardr. nsan genomu, her biri bamsz genler grubundan ok, hem kendi arasnda ve hem
de vcudun iinde ve dnda genetik olmayan etmenlerle de ibirlii yapan pek ok genden
olumaktadr. Bir genin proteinleri bir araya getirmek iin harekete gemesi de aslnda bir
ibirliidir.

Genetik ifade (yani genlerin faaliyeti) evrelerinden etkilenmektedir. rnein kanda


dolaan hormonlar hcreye girerek genleri harekete geirebilir veya durdurabilirler.
Hormonlarn retimi ise, daha nce anlatld zere, k, gn uzunluu, beslenme gibi
evresel koullardan etkilenir. ok sayda almada hcrenin dndaki harici olaylarn yan
sra kiinin ve hcre iinde meydana gelenlerin gen ifadesi zerinde etkili olduunu
gsterilmitir. Bir dier ifadeyle genler ibirlii yaparak ilev grmekte ve kiilerin
zelliklerini, yalnzca tadklar dorultusunda tek ynl bir ekilde deil de daha ok
evresel etmenlerle etkileim iinde belirlemektedirler.

Epigenetik Kaltm

nsan bir hcredeki (zigot) genetik bilginin defalarca kopyalanarak bymesi ile
oluuyorsa, yani her hcrenin genetik kodu aynysa farkl hcresel yaplar nasl ortaya kar?
Yani bbrek hcreleri, kas hcreleri, beyin hcreleri birbirlerinden nasl farkllar?

Bu farklar, her hcre tipinin geliimi srasnda gerekleen olaylarn, faal hle gelen
genleri ve bu genlerin rnlerini etkileme ve etkileim iine girme ekillerini belirlemesi
sonucu ortaya kmaktadr. zellemi birok hcre, kendine zg yapsn koruyabildii gibi
bunu yavru hcrelere de aktarr. Yani organlar geliirken DNA dizileri sabit kalm olsa da,
kendilerinden treyen hcrelere bu deiiklikleri aktarrlar. Bu hcresel dzeyde gerekleen
ve genin evresiyle etkileimi yoluyla oluan yeni bilgilerin aktarmnn epigenetik kaltm
sistemleri yoluyla olduu kabul edilmektedir. Epigenetik kaltm sistemleri, ayn zamanda,
gen faaliyetinin dalmndan ve hcre durumlarnn srdrlmesinden ve aktarlmasndan
sorumlu sistemleridir.

Hcre metabolizmasnn insann hem i ve hem de d evresinden kaynaklanan


etmenlere duyarl olduunu ve hatta bu etmenlerin hcrenin genetik ifadesini
deitirebildiini biliyoruz. imdiye kadar, genlerin sonradan biriktirdikleri bu bilgilerin yeni
kuaklara aktarlmadan nce sfrland dncesi hkimdi, ancak son aratrmalar genlerin
birbirleri ve d evreyle olan etkileimleri sonucu ortaya kan genetik ifade deiimlerinin
yeni kuaklara aktarlabildiini gstermektedir.

Epigenetik kaltm sistemlerinin mevcut olmas, DNAdan baka kaltsal bir aktarm
yolu daha bulunduunu, bu sistemin evreyle etkileim yoluyla ortaya kan genetik ifade
deiikliklerini trn yeni yelerine aktarabildiini gstermesi bakmndan nemlidir.

Psikoloji iin bu bulgular, kaltm dediimiz ve sabit olduunu varsaydmz aktarm


sistemlerinin yalnzca DNA aktarmdan ibaret olmad iin aslnda i ve d etmenlerle
etkileim iinde geliebildiini ve hcre dzeyinde bile olsa, bireyin yaamlar boyunca
geirdikleri deiimleri yeni kuaklara geirebildiklerini gstermektedir. Dikkat edilirse bu
durum kaltm-evre tartmasna yeni boyutlar getirme potansiyeli tamakta, kaltm ile
evre etkilerinin birbirinden ayrlabilirlii zerinde daha iyi dnmeye tevik etmektedir.
Epigenetik kaltmn insanlarn ve dier canllarn evrimindeki rol zerinde aratrmalar
srmektedir.
3.3.3. Davransal Genetik

Davran genetii, kaltm ve evrenin insan zellikleri ve geliiminde grlen bireysel


farkllklar zerindeki etkisinin aratrld alandr. Bu alan, genetiin ya da evrenin bir
kiinin zelliklerini ne kadar etkiledii ile ilgilenmez. Bunun yerine, insanlar arasndaki
farkllklardan neyin sorumlu olduunu, bir dier ifadeyle, hangi kombinasyonlar nedeniyle,
ne lde farkllk gsterdiklerini bulmaya alr.

Bu konudaki almalar arlkl olarak, ikizler ve evlat edinilmi ocuklar zerinden


yrtlmektedir. kiz almalarnda, tek yumurta ikizlerinin (genetik olarak birbirinin ayn
olan) davransal benzerlikleri ile, ift yumurta ikizlerinin (ayn rahmi paylamann dnda
bir genetik aynl olmayan) davransal benzerlikleri karlatrlr. Evlat edinme
almalarnda ise, evlat edinilmi ocuklarn onlar yetitiren ebeveynlere benzerlikleri ile,
biyolojik ebeveynleri ile olan benzerlikleri karlatrlr.

Bu tr aratrmalar kaltm-evre etkileimi tartmasna yeni boyutlar eklemitir.


Bunlardan en nemlisi, ailelerin kendi genetik eilimleri nedeniyle ortaya kan tercihlerinin
bir sonucu olarak ocuklarna bu tercihlerine uygun yetitirme koullar sunmalardr. rnein
aile yeleri kendi yatknlar gerei mzikle yakndan ilgileniyorsa, yaama dzenleri bu
duruma uygun olduu iin, ocukta bu tr frsatlar iinde bymektedir. Bu durumda ocuun
gerekten kaltmsal olarak mzie yatkn olmas kadar, mzie odakl bir evrede bym
olmas onun yetenek ve ilgilerini aklayabilir.

Bir dieri, ocuun baz yapsal zelliklere sahip olmas nedeniyle, evreden gelen
belirli uyaran trlerine dierlerinden daha ok maruz kalmasdr. rnein huzursuz mizal
bebekler daha az olumlu sosyal etkileimle karlarlar ve sakinlemekte glk ektikleri
iin bu zellikleri pekiir. Bu durum onlarn huzursuz mizaca sahip olmalar kadar, maruz
kaldklar evresel olanaklarla da ilgilidir.

Bir ncs ise, ocuk belirli baz eilimlere sahipse, bunlar destekleyecek evresel
ortamlar arar ve onlarla etkileime girmektedir. rnein cana yakn ocuklar, utanga
ocuklara oranla daha ok sosyal ortamlara girmeyi tercih ederler veya mzik yetenei olan
bir ocuk, bu tr ortamlarda bulunmay tercih eder, benzer zellikleri olan arkadalar edinir.

Bu zellik kaltmsal etmenlerin evresel zelliklerle nasl etkiletiklerini ortaya


koymaktadr. Hatta kimi durumlarda kaltsal olarak aktarlan zelliklerle, evresel etkilerle
ortaya kan zelliklerin kartrlabilmesine neden olabilmektedir.

Davransal genetik aratrmalarnn ortaya koyduu bir dier nemli boyut, zellikle
ikizler ve kardeler zerinde yaplan almalarda, evresel etmenlerin paylalan ve
paylalmayan evresel deneyimler olarak ayrlmasdr. Paylalan evresel deneyimler,
ebeveynlerin kiilikleri, ailenin sosyo-ekonomik ve sosyo kltrel dzeyi gibi her iki kardein
ortak olarak etkilendikleridir. Buna karn, paylalmayan sosyal deneyimler, rnein
arkadalar, retmen ve ebeveynlerle kurulan bireysel ilikiler gibi, bir ocuun kardeiyle
paylamad deneyimlerini ierir. Yakn zamanlarda pek ok aratrmac, bireysel
farkllklar aklamada paylalmayan evresel etmenlerin nemine vurgu yapmaya
balamtr.

3.3.4. Epigenetik Gr

Epigenetik gr ise, epigenetik kaltm sistemleri hakknda biriktirilen bilgilerden


yola karak, kaltm ve evre arasnda iki ynl ya da karlkl bir alveriin sregeldiini
ifade eder. Klasik kaltm evre etkileimi grnde, kaltm, evreden yararlanma
olanaklarmz belirleyen tek ynl bir kaynak olarak ele alnmaktadr. Bir dier ifadeyle,
kaltm ile aktarlan zellikler grece sabittir; iinde yaadmz ya da maruz kaldmz
koullar (evre)bu potansiyelden yararlanma dzeyimizi tayin eder.

Epigenetik gr ise, bu ilikinin bir etkileim olduunu, yani kaltm ve evrenin


birbirlerini karlkl olarak etkileyip deitirdiklerini savunmaktadr. Bir zelliin ortaya
knda kaltm ve evrenin greceli katklarn, u kadar evreden u kadar kaltmdan gibi
toplanabilir olarak dnmemelidir. Ayrca, tam genetik ifadenin bir seferde, dllenme veya
doum esnasnda meydana geldiini ve bundan sonraki genetik mirasmzn bizi ne kadar
idare edeceini grmek iin dnyaya tadn sylemek doru deildir. Bu yeni gre gre,
karmak davranlar, insanlara belirli bir geliimsel yne eilim salayan baz genetik
yklemeleri ierirler. Ancak gerek geliim, miras aldmz genlerin karm kadar karmak
bir baka unsuru, evreyi gerektirir. evresel etkiler, ebeveynlik, aile dinamikleri, eitim gibi
yetitirme olarak ele alnan etmenlerden; virsler, doum komplikasyonlar, hatta
hcrelerdeki biyokimyasal olaylar gibi biyolojik etmenlere kadar uzanr.

Genetik ve epigenetik aratrmalardan elde edilen sonular, kaltm evre etkileiminin


imdiye kadar varsaylandan karmak, ikisinden birinin tek ynl etkisine dayanmaktan ok
birlikte ve etkileerek gelien etmenler olduklarn ortaya koymaktadr. Ancak bu etkileim
birinin etkisi-dierinin tepkisi zinciri iinde deil de, daha ok belirli zel bir koullarla
tanmlanan ve her durumda ibirlii yaparak ve birbirlerini dengeleyerek ilev grdkleri
anlamna gelmektedir. Daha sonraki blmlerde anlatlacak olan gerek beyinin ve gerekse
geliimsel srelerin plastik (biim deitirebilir) oluu, aslnda bu ibirliinin nasl
oluabildiini de gstermektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

nsanlarn biyolojik ve fizyolojik zelliklerini bilmek ve nasl ilev gsterdiklerini


anlamak, psikolojik zelliklerini ve ilevlerini anlayabilmemiz iin temel oluturmaktadr.
nsan vcudu, davranlar ve ilevleri dzenlemek ve btnletirmek iin iki temel sisteme
sahiptir; mesajlar sinir akm eklinde ileten sinir sistemi ve kan dolam iine kimyasal
mesajlar salglayan eitli bezlerden oluan i salg sistemi. salg sistemi, kan dolamna
hormon denilen kimyasal ileticiler reten ve salglayan bez adr. salg bezleri ve
hormonlar; insan geliiminin belirli aamalarnda o dnemde bulunan insanlarda ortak
davran ve eilimlerin ortaya kmasna neden olmakta ve ayn zamanda gndelik hayatta
ok sayda davran balatmakta, srdrlmesini salamakta ve dzeyini belirlemektedir.
Kaltm, ebeveynlerimiz aracl ile bize aktarlm olan fiziksel ve psikolojik zellikleri
tanmlar. Kaltmn ve evrimin en iyi bilinen boyutu genetik boyuttur. Genetik, biyolojik
varlklar arasnda bilgi akn salayan temel bir sistemdir. Genetik bilgi, genler yoluyla
tanr. Genler ibirlii yaparak ilev grmekte ve kiilerin zelliklerini bamsz bir ekilde
deil de daha ok evresel etmenlerle etkileim iinde belirlemektedirler. Hcresel dzeyde
gerekleen ve genin evresiyle etkileimi yoluyla oluan bilginin aktarmnn epigenetik
kaltm sistemleri yoluyla olduu kabul edilmektedir. Epigenetik kaltm sistemleri, ayn
zamanda, gen faaliyetinin dalmnn ve hcre durumlarnn srdrlmesinden ve
aktarlmasndan sorumlu bir hcre sistemleridir. Epigenetik kaltm sistemlerinin mevcut
olmas, DNAdan baka kaltsal bir aktarm yolu daha bulunduunu, bu sistemin evreyle
etkileim yoluyla ortaya kan genetik ifade deiikliklerini trn yeni yelerine
aktarabildiini gstermesi bakmndan nemlidir.
Blm Sorular

1. salg bezlerini genel anlamda tanmlayarak ksaca ilevlerinden sz ediniz.


2. salg bezleri psikologlar iin neden nemlidir?
3. Hipofiz bezinin yapsn tantarak ilevlerini ksaca aklaynz.
4. Pineal bezi ile k arasndaki iliki nedir?
5. nsanlarn biyolojik ve psikolojik alardan ortaklk ve farkllklarn tartnz.
6. Kaltm-evre tartmas balamnda bo levha grn deerlendiriniz.
7. Kaltm ve genetik kavramlarn tanmlayarak aralarndaki ilikiyi
aklaynz.
8. Epigenetik kaltm nedir ve hangi bakmdan nemlidir?
9. Davransal genetik almalar, neden ikizler ve evlat edinilmi ocuklar
zerinde srdrlmektedir?
10. Paylalan ve paylalmayan evre ne demektir?
4.BEYN VE SNR SSTEM
Bu Blmde Neler reneceiz?

4.1. Giri

4.2. Sinir Sistemi

4.2.1. Merkezi Sinir Sistemi

4.2.2. evresel (Periferik) Sinir Sistemi

4.2.2.1. Somatik Sinir Sistemi

4.2.2.2. Otonom Sinir Sistemi

4.3.Sinir Sitemi Nasl alyor?

4.3.1. Nron (Sinir Hcresi)

4.3.2. Nron i Sinir Akm Nasl Oluuyor?

4.3.3. Bir Nrondan Dier Nrona Bilgi Nasl Tanyor Ya da Sinaptik leti

4.3.4. Nrotransmitterler
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Sinir sistemindeki temel


yaplar tanmlar.

Merkezi ve Periferik sinir


sisteminin ilevlerini
tanmlar.

Otonom ve somatik sinir


sisteminin ilevlerini
tanmlar.

Nronu ve onu oluturan


temel yaplar tanmlar

Nron ii sinir iletisinin nasl


olutuunu aklar.

Sinaptik iletinin nasl


gerekletiini aklar

Nrotransmitterin ilevini
aklar.

Verilen nrostransmitterleri
ve grevlerini aklar.
Anahtar Kavramlar

Merkezi Sinir Sistemi


evresel (Periferik) Sinir Sistemi
Otonom Sinir Sistemi
Somatik Sinir Sistemi
Nron
Nron ii Yaplar
Nron ii sinir iletisi
Sinaptik leti
Nrotransmitter
4.1. Giri

nsan, ancak bedeninin iinde ve d dnyada olup bitenler hakknda gelen


malumatlara gre duygu, dnce ve eylemlerini izleyip dzenleyerek yaamn srdrebilir.
rnein bu metni okurken/yazarken a olduunuzu fark eder, bir yandan sklmaya
baladnz dnr, okuma/yazma etkinliinize devam eder ancak bir yandan da ne zaman
ara vermenizin uygun olabileceini planlarsnz. Bu arada gelen bir epostaya gznz
taklabilir, komik bulup glersiniz, yanda km bir kk reklam ikonu size alnz
yeniden hatrlatabilir ve aniden bir eyler yemek iin kalkarsnz. Elbette duyu organlarnz,
dolam, solunum gibi sistemleriniz de ilevlerini yerine getirmektedir.

Btn bunlar yapmak iin, insann zihni ve bedeni bir btn olarak almal,
birbirinin durumundan haberdar olmal, birbirini dzenleyebilmeli, bu dzenlemenin
sonularn da izleyerek yeniden dzenleyebilmelidir. Hepimiz iin olduka sradan olan bu
akn aksamadan srebilmesi iin vcut sistemleri arasnda dzenli bir ibirlii gereklidir.

nc blmde bahsedildii gibi, bu al verii salayan iki sistem vardr; kan


dolam iine hormonlar yoluyla kimyasal mesajlar salglayan endokrin sistem ve sinir
akmlar yoluyla elektrokimyasal mesajlar ileten sinir sistemi. Bu blmde sinir sistemini
inceleyeceiz.
4.2. Sinir Sistemi

Sinir sistemi, birlikte alan bir ka ksmdan oluan karmak asal bir yapdr. Bu
sistem ncelikle iki blme ayrlmaldr; merkezi sinir sistemi ve evresel (periferik) sinir
sistemi. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. evresel
sinir sistemi ise, somatik ve otonom sinir sisteminden oluur. Her bir sistemin alt sistemleri
vardr. imdilik, basite, merkezi sinir sisteminin, vcudun orta hattnda yer aldn ve
evresel sinir sisteminin ise vcudun her yerini ince ince sarm bir a olduunu
dnebiliriz. Bu a ve beyin sinir dokularndan, sinir dokular ise milyarlarca sayda
yerlerine gre zellemi sinir hcrelerinden (nronlardan) olumutur. Aslnda bu blmn
giriinde szn ettiimiz mesajlarn tanmas grevi nronlar ve sinir dokularna aittir.
Nronlarn bu ii nasl yaptklarn daha sonra inceleyeceiz.

Merkezi (krmz) ve evresel (mavi) sinir sistemleri

4.2.1. Merkezi Sinir Sistemi

Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. Bu sistemin
grevi, tm bedensel fonksiyonlar birletirmek ve koordine etmek, gelen tm sinir iletilerini
ilemek ve bedenin farkl ksmlarna komutlar gndermektir. Merkezi sinir sistemi, beyini
evresel sinir sistemine balayan omurilik yoluyla vcudun her yerinden gelen sinir iletilerini
alr ve ayn yolla bilgi iletir.

Omurilik, beyni evresel sinir sistemine balayan nronlarn oluturduu ana hattr.
Bu ana hat, bel kemii ad verilen omurgann ortasndaki bo ksmda yer almaktadr. Yani
son derece yaamsal bir yap olan omurilik, eklemli bir kemik yap olan omurga tarafndan
korunmaktadr.

Omurilik sinirleri, omurilikten karak duyu alclarn bedendeki tm kaslara ve


bezlere balar. Omurilik bedenin sa ve sol taraflarnn faaliyetlerini koordine eder ve
beyinde yer almayan basit hareket reflekslerini dzenlemekten sorumludur (gz krpma gibi).
Bu yzden rnein beyni zedelenmi bir insan, parmana ine batrldnda elini hzla geri
ekme tepkisini verebilir. Omurilik sinirlerinin zarar grmesi, bacaklarn ya da gvdenin fel
olmasna neden olur. Felcin derecesi zararn omurilikte hangi ykseklikte meydana geldiine
baldr, ne kadar yksekte oluyorsa o kadar ciddi fel meydana gelir.

4.2.2. evresel (Periferik) Sinir Sistemi

Merkezi sinir sistemi, dnya ile dorudan balantl deildir. Duyu organlarndan
gelen bilgiyi merkezi sinir sistemine ulatran ve beyinden gelen bilgileri de kaslara ve
organlara ulatran evresel sinir sistemidir. Bu sistem, mesajlarn merkezi sinir sistemine ve
oradan da dier organlara iletilmesinde hayati bir rol oynar.evresel sinir sistemi, somatik
sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden olumaktadr.

4.2.2.1. Somatik Sinir Sistemi

Bu sistem, MSSye bilgi tayan tm getiren ya da duyusal nronlar ile MSSden


iskelet kaslarna mesaj tayan tm gtren motor nronlardan oluur. Ik, ses, koku,
basn, s, denge gibi tm duyularn ve bunlara bal eylemlerin temelini bu sistem oluturur.
Bu yzden gndelik hareketlerin icrasnda somatik sinir sistemi ok nemli bir rol oynar.
rnein salata yaparken, domatesleri hangi byklkte dorayacanz dndkten sonra
buna uygun hareketlerle dorarsnz, byk ya da kk olup olmadna gre kesme
hareketlerinizi deitirir; yeterli miktarda olduunu grnce doramay brakrsnz. Btn
bunlar yapabilmenizi salayan beyninizle somatik sinir sisteminizin ibirliidir. Duyusal
sinirler durum hakkndaki bilgileri iletir, beyniniz ilem yapar, ilem sonucu motor sinirler
tarafndan ilgili kaslara gnderilir.

4.2.2.2. Otonom Sinir Sistemi

Bu sistem ise, MSS ile vcuttaki btn i organlar ve bezler arasnda mesaj tayan
tm nronlardan oluur. Otonom sinir sistemi, nefes alp verme, uygun kan akn salama
gibi temel hayati sreleri yrtr ve dzenler. nsan yaad srece, bilincli olarak kontrol
etmeye gerek olmakszn (istemsiz olarak) bu sistemde alr veya bu sistem alt srece
insan fiziksel olarak yaayabilir. Biz uyurken veya anestezi altndayken almasn srdrr.
Otonom sinir sistemi, heyecanlar ve baz duyu deneyimlerini anlamak iin gerekli olduundan
insan davranlaryla ilgilenenler iin de nemlidir.

Otonom sinir sistemi, sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak zere iki blm
hlinde ilev grr. Her iki blmde dorudan vcudumuzdaki i salg bezlerinin ve dz
kaslarn faaliyetlerini kontrol eder ve dzenler.

Sempatik blmn sinir lifleri korku, kayg, duygusal gerginlikler, stres gibi
heyecan/duygu durumlarnda alr. Vcudun acil durumlarda ok hzl ve youn bir ekilde
harekete gemesi ve uyank olmas iin gerekli hazrlklar yapar. Bylece kan basnc ve
solunum hzlanr, gzbebekleri byr, duyusal keskinlik ve dikkat artar, fazla enerji iin eker
ve ya salglanr. Bylece vcut mcadele etmek, kamak ya da korunmak istedii durum iin
hazrlanm olur.

Parasempatik blmn sinir lifleri ise, ayn durumlarda ancak retilmi bu tepkileri
durdurmak ve dzenlemek iin ilev grr. Eer heyecan yaratan durum ortadan kalkm veya
azalmsa, sistemin normal dengesini bulmas iin gerekli durdurucu veya dengeleyici
dzenlemeleri yapmak parasempatik blmn iidir.

Bu iki sistem birbiriyle uyumlu veya birbirlerini dengeleyecek bir ekilde alrlar.
Yakn zamanlara kadar, bu iki sistemin yalnzca birbiriyle zt altklar dnlrd. Ancak
artk, bazen kart ilev grdkleri, bazen bamsz ve bazen de ayn anda alabildikleri
kabul edilmektedir. Sempatik ve parasempatik sistemlerin tm organlarla ba vardr ancak
her acil durumda tm organlarn birden aktif hle geirilmesi gerekmez.

Otonom sinir sistemi, adndan da anlalabilecei gibi, kendi kendine almaktadr.


Ancak son zamanlarda baz almalarda bireylerin, biyolojik geri bildirimler zerinde
alarak kalp at hzlarn drmek veya solunumlarn yavalatmak gibi baz
mdahalelerde bulunabildikleri gsterilmitir.

4.3. Sinir Sistemi Nasl alyor?

Daha nce de sylediimiz gibi, sinir sistemi aralarnda etkin bir iletiim olan ve
bylece birlikte alabilen birka blmden olumaktadr. Sinir sisteminin nasl iletiim
kurduunu anlayabilmek iin, bu sistemin etkinliklerinin temelini oluturan ve en kk
birimi olan nronlardan sz etmeliyiz.

4.3.1. Nron (Sinir Hcresi)

Nron, vcut iindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bu tr bilgiyi alp ilemekte
uzmanlam hcreye verilen isimdir. Vcuttaki btn nronlar ayn temel yapya sahip
olmakla birlikte, ekil, byklk, kimyasal birleim ve ilev bakmndan eitlilik
gsterebilirler. nsan beyninde 100 milyardan fazla nron bulunmaktadr. Ayrca, sinir
sisteminin dier blmlerinde de milyarlarca nron vardr.
Btn dier hcrelerde olduu gibi, her nronun, metabolik faaliyetlerinin yer ald
ekirdei ieren bir hcre gvdesi (soma) vardr. Ancak dier hcrelerden farkl olarak,
nronlarda hcre gvdesinden uzanan ince lifler bulunur. Bunlar bir nronun etrafndaki dier
hcrelerden bilgi almasn ve bunu dier hcrelere iletmesini salar.

Dendritler, hcre gvdesinden kan dallanm lifiklerdir. evreden gelen mesajlar


alr ve onu hcre gvdesine tarlar. Akson ise, nronun hcre gvdesinden uzanan tek uzun
liftir. Aksonlar ok incedir ve genellikle dendritlerden uzundur. Elektrik kablolarndaki
paralel teller gibi, bir arada bulunan bir grup aksona sinir ad verilir.

Tipik bir bilgi alverii durumunda nron yle alr: Nron dendritler aracl ile
sinirsel uyarlar alglar. Hcre gvdesi, dendritlerden gelen bu bilgiyi birletirip, aksona
gnderir. Akson lif kanal boyunca bilgiyi iletir. Aksonun dier ucunda u noktalar vardr. U
noktalar etraftaki kaslar, dokular veya dier nronlara bu bilgiyi aktarr. Nronlar genel
olarak bilgiyi tek ynl iletir: Dendritlerden gvdeye, aksona, u noktalara doru. Tek bir
nronda yzlerce ya da binlerce dendrit olduu ve aksonda eitli ynlere doru dallara
ayrld iin, bir nron, hem alc ucu (dendritler) hem de verici ucu (akson) ile yzlerce ya
da binlerce nron ile iletiim kurabilir.

Baz aksonlar, miyelin klf olarak adlandrlan beyaz ve yal bir tabakayla
kaplanmtr. Bu beyaz klf nedeniyle, miyelinli aksonlardan oluan dokular beyaz madde
olarak; miyelinsiz aksonlardan oluan dokular ise gri madde olarak adlandrlr. Miyelin
klf, nron iin izolasyon salayarak daha etkili bir ekilde faaliyet gstermesini salar.

Btn nronlar mesaj iletirler, ancak topladklar bilginin eidi ve tadklar yer
asndan farklarlar. Duyu organlarndaki duyu alc hcrelerden mesaj alp, omurilik ve
beyine ileten nronlar duyusal nronlardr. Duyu alc hcreler, a, sese ve vcut
pozisyonlarna duyarl hcrelerdir. Omurilik ya da beyinden mesaj alp kaslara, dokulara ve
salg bezlerine ileten nronlar motor nronlardr. Bir nrondan dier nrona mesaj tayan
nronlar ise balayc ya da arac nronlardr. Arac nronlarn says dier nron tiplerine
oranla ok daha fazladr.

Sinir sisteminde ayrca ok sayda glial hcre bulunur. Glial hcreler eitli ekillerde
nronlar destekleyen hcrelerdir. Bir ka nemli ilevini yle sralayabiliriz; nronlar zarar
grdnde oalarak hcresel atklar temizleme, miyelin klf oluturma, nronlar aras
boluklar doldurarak nrotransmitterleri toplama. Astrosit ad verilen bir gliyal hcre tipi,
kan beyin bariyerini oluturarak zehirli ya da zararl maddelerin beynin i blgelerine
ulamasn engellemektedir. Bu yzden glial hcreler sinir sistemi iin ok nemlidir.

4.3.2. Nron i Sinir Akm Nasl Oluuyor?

Her nron bir hcredir ve sinir akmnn nasl gerekletiini anlamak iin hcrelerin
yapsn hatrlamamz gerekir. Hcre zar, nronun iinde ve dnda bulunan yar sv
eriyikler arasnda ksmi bir engel oluturur. Hcrenin her iki yanndaki sv elektrik ykl
paracklar yani iyonlar ierir. Bu iyonlardan bazlar da sodyum ve potasyumdur. Sodyum
iyonu daha ok hcre dnda, potasyum iyonu da ok daha ok hcre iinde bulunur. Yar
geirgen bir yap olan hcre zarnn kk bir ksm, bir uyaran ile yeterince uyarld zaman,
zar zerindeki gzenekler alr. Bylece dardaki negatif ykl sodyum iyonlar ieri girer.
Yeterince sodyum iyonu ieri girince, hcre zar kapanr. Bir yandan pozitif ykl potasyum
iyonlar da dar kmaktadr. Hcre ii ve d iyon ykleri bakmndan dengelendiinde
sre durur. Bu ileyi hcrenin bir ucundan dierine doru aynen yanan bir fitil gibi akson
boyunca ilerleyen bir sinir akm oluturur. Sinir akm olutuu zaman nronun atelendiini
syleriz.

Ancak sinir akm her uyaranda olumaz. Bazen akmlarn birden fazla nrondan
gelmesi veya atelenmenin birikmesi gerekebilir. Buna uyarlma eii denilmektedir.
Duyumlar ve alg blmnde bu eiklerin ne kadar kritik olabileceini greceiz.

Sinir akmlar konusunda bilinmesi gereken nemli bir dier nokta da, gl bir
sinyalin gl bir sinir akmna neden olmayacadr. Nronlar ya atelenir ya da
atelenmezler ve uyarann gc ne olursa olsun, belirli bir nronun atelenmesi hep ayn gte
akma neden olur. Buna hep ya da hi ilkesi denilmektedir. Fakat nron gl bir sinyalle
uyarld zaman atelenme skl artar.

4.3.3. Bir Nrondan Dier Nrona Bilgi Nasl Tanyor Ya da


Sinaptik leti

imdiye kadar nronlarn yapsn ve bir nronun iinde sinir akmnn nasl
iletildiini gzden geirdik. Hlbuki sinir sisteminde milyarlarca nron vcudun faaliyetlerini
dzenlemek iin birlikte alr. Peki nronlar tadklar bilgileri birbirlerine nasl
iletmektedirler?

ki nron birbirine dorudan temas etmez, ancak bir sinaps iinde birleebilirler.
Sinapsn ne olduunu tam olarak anlayabilmek iin, nronlarn birbirlerine bilgi tama yolu
olan sinaptik iletinin nasl gerekletiine bakalm. ounlukla byle olmasa bile, biz bir
nronun sadece tek bir nrondan mesaj alarak yalnzca tek bir nrona ileteceini varsayalm.
Nronun dendritleri veya hcre gvdesi sinyali alr. Sinyal yeterince gl ise, nron atelenir
ve akm akson boyunca ilerleyerek aksonun u dallarna ular. Her daln ucunda akson ucu
ya da sinaptik kesecik denilen kk kese benzeri yaplar vardr. ounlukla bu dmecikler
ile yandaki nron arasnda ok kk boluklar bulunur. Bu boluklara sinaptik alan ya da
sinaptik boluk denilir. Bir nron aksonunun ucu, sinaptik boluk ve yandaki nronun dendrit
ya da hcre gvdesinden oluan tm alana sinaps ad verilir.

Sinir akmnn yandaki nrona aktarlmas iin sinaptik boluu gemesi gerekir. Sinir
akmnn zellikleri dnldnde, elektriksel olarak aktarlmas gerektii akla gelmektedir
ama yle olmaz. (Siz de byle dndyseniz zlmeyin, nk nrologlar da uzun sre
byle sanmlard.) Aslnda iletme ii kimyasal olarak yaplmaktadr. Akson ularnn ou,
sinaptik kesecikler iermektedir. Sinir akm aksonun ucuna ulat zaman, bu keseciklerden
nrotransmitter ad verilen biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmitterler, sinaptik
boluun iine yaylarak yandaki nronu etkilerler. Nrotransmitterlerin pek ok eidi vardr.
Her biri iin sinaptik boluun kar tarafnda reseptr (alc nokta) ad verilen kk
engeller bulunur. Her nrotransmitter, kendisi iin uygun olan reseptre sanki bir anahtarn
kilide oturmas gibi balanr. Baz nrotransmitterler, yandaki nronu uyarr ve onu
atelenmeye hazr hle getirirler. Bazlar ise, ketler ve atelenme olasln azaltr. Bylece
gelen ileti, bir dier nrona aktarlma sreci tamamlanm olur.

Nronlarn uyarlp atelenmesinin yani getirdii bilgiyi iletmesinin her zaman iyi ve
gerekli olduunu dnmemek gerekir. Bazen gelen uyarann ketlenmesi organizma iin daha
uyumsaldr. rnein ar/ac yaratan bir uyaran dnn. Endorfin ve enkefalin isimli
nrotransmitterler ac/ar uyaranlarnn iletilmesinde ketleyici ilev grrler ve bylece
acya/arya dayanabilmeyi salarlar.

4.3.4. Nrotransmitterler

Nrotransmitterler sinir sistemi iin ok nemlidir. nk gelen bilginin tanp


tanmayacan veya ne hzda tanacan belirlerler. Sinaptik iletinin bu ekilde olduu
ortaya konulduktan sonra, nrotransmitterler ile ketleme ve uyarma mekanizmalar zerinde
allarak pek ok yeni ila tedavisi gelitirilebilmitir. imdi iyi bilinen ve beynin gndelik
ileyiinde etkin rol oynayan nrotransmitterlere ve ilevlerine bir gz atalm.

Asetilkolin: Hem merkezi ve hem de evresel sinir sisteminde bulunur. Motor nronlar
zerinde uyarc olarak etkilidir ve kaslarn kaslmasn salar. Asetilkolin eksikliinin
Alzheimera yakalanm hastalarda hafza bozukluklarna neden olduu dnlmektedir.

Gaba (gama-aminobutrik asit): Beynin ierisinde en ok bulunan engelleyici


nrotransmitterlerden biridir. Gaba seviyesi dtnde kayg bozukluklar, depresyon gibi
hastalklar ortaya kmaktadr ve baz psikiyatrik ilalar bu hastalklar gaba etkinliini
arttrarak tedavi etmektedir.
Glutamat: Beyinde en ok bulunan uyarc nrotransmitterlerden biridir. Glutamatlar
bilginin tanmasn saladklar iin duygusal tepkiler, renme ve hafzann ileyiinde
kritik bir rol stlenirler. Glutamat reseptrlerinde bir bozukluk olduunda renme daha
yava gereklemektedir.

Endorfin: Engelleyici ilevi vardr. Kayg, korku, gerginlik, ac ve arnn kontroln


salar. Dolaysyla zevk-ac dengesini dzenlemi olur.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Sinir sistemi, birlikte alan bir ka ksmdan oluan karmak asal bir yapdr. Bu
sistem ncelikle iki blme ayrlmaldr; merkezi sinir sistemi ve evresel (periferik) sinir
sistemi. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. Bu sistemin
grevi, tm bedensel fonksiyonlar birletirmek ve koordine etmek, gelen tm sinir iletilerini
ilemek ve bedenin farkl ksmlarna komutlar gndermektir. evresel sinir sistemi ise,
somatik ve otonom sinir sisteminden oluur. Duyu organlarndan gelen bilgiyi merkezi sinir
sistemine ulatran ve beyinden gelen bilgileri de kaslara ve organlara ulatran sinir
sistemidir. evresel sinir sistemi, somatik sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden
olumaktadr. Otonom sinir sistemi ise, sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak zere
iki blm hlinde ilev grr. Nron, vcut iindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bu tr
bilgiyi alp ilemekte uzmanlam hcreye verilen isimdir. Duyu organlarndaki duyu alc
hcrelerden mesaj alp, omurilik ve beyine ileten nronlara duyusal nronlar; omurilik ya da
beyinden mesaj alp kaslara, dokulara ve salg bezlerine ileten nronlara motor nronlar; bir
nrondan dier nrona mesaj tayan nronlara ise balayc ya da arac nronlar denir. Glial
hcreler ise eitli ekillerde nronlar destekleyen hcrelerdir. ki nron birbirine dorudan
temas etmez, ancak bir sinaps iinde birleebilirler. Sinapslarda nrotransmitter ad verilen
biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmitterler, sinaptik boluun iine yaylarak yandaki
nronlarn kimyasal yollarla birbirlerini etkilemeleri iin mesaj tarlar.
Blm Sorular

1. Merkezi ve evresel sinir sistemlerini ksaca tanmlaynz.


2. Somatik ve otonom sinir sistemlerini ksaca tanmlaynz.
3. Nron ii bilgi tanmas hangi yollardan (hcre yaplarndan) gemektedir?
4. Duyusal ve motor nronlar arasndaki fark nedir?
5. Sinir akmna neden olan elektrokimyasal mekanizmay aklaynz.
6. Nronlar aras bilgi aktarmnn nerede ve nasl olduunu aklaynz.
5. BEYN VE SNR SSTEM
Bu Blmde Neler reneceiz?

5.1. Beyin

5.1.1. Beyin Sap

5.1.2. Limbik Sistem

5.1.3. Serebrum

5.2. Beyin Yar Krelerinde Uzmanlama (Hemisferik Yanallama)

5.3. Beyin Nasl nceleniyor?

5.3.1. Beyinle lgili Klinik Sorunu Olanlarn ncelenmesi

5.3.2. Beyin Etkinliklerini Kaydetme ve Grntleme

5.4. Beyin Nasl Geliiyor?

5.4.1. Doum ncesi ve Bebeklik Dneminde Beyin Geliimi

5.4.2. ocukluk ve Ergenlik Dnemi


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Beyini oluturan ana


ksmlar isimlendirir.

Bu ksmlarn ilevlerini
aklar.

Beyin yar krelerinin


uzmanlamasnn anlamn
kavramtr.

Beynin incelenmesinde
kullanlan belli bal
yntemleri aklar.

Beynin geliim srecindeki


belli bal deiimleri aklar.
Anahtar Kavramlar

Beyin
Beyin Sap
Limbik Sistem
Serebrum
Beyin Yar kresi
Yar Kre uzmanlamas
Korpus Callosum
Beyin Grntleme Teknikleri
Getiimiz blmde sinir sistemini incelemeye balamtk. Hatrlayabileceiniz gibi
btn vcudu saran asal bir yap olan sinir sistemi, merkezi ve evresel sinir sistemi olarak
ikiye ksma ayrlyordu ve merkezi sinir sisteminin asli nemi olan bir paras ise beyin ve
omurilikti. nsan zihni ve davranlarnn aklanabilmesi iin, insani btn zelliklerin ortaya
kmasn salayan beyinin yapsn, zelliklerini ve ilevini iyi anlamamz gereklidir. Son
yllarda sinir bilim alanndaki gelimeler bu alanda hatr saylr lde bilginin birikmesini
salamtr. Bu yzden beyini ayr bir blm olarak ele almann daha uygun olaca
dnlmtr.
5.1. Beyin

Beyin cerrah Vertosickin ifadesiyle, beyin, 1-2 kg arlnda yal bir organdr.
Ancak bu yaln ifadenin, beyinin nemini azalttn sanmaynz. Vertosick yle devam
etmektedir: Ruhun nadide kuma, beynin sinir iplikikleriyle dokunmu olarak
durmaktadr. Gerektende gnmzde ok sk tekrarland gibi, insan beyni evrendeki
maddenin en karmak rgtlenme biimlerinden biridir. Bu karmak sistemi anlayabilmek
iin nce yapsn bilmemiz gereklidir. Bu yzden ok ksaca beyin anatomisinden sz
edeceiz.

nsan beyninin yapsal dzenlemesi

Beyinin i yzeyini gsteren bir kesitine baktmzda, katmanl bir yap grrz.
Omuriliin hemen tepesinden balayan beyin sap, limbik sistem ve serebrum. Beyin sapn
merkezi bir ekirdek olarak dnnz, onlar limbik sistem yaplar evreler ve onun da
zerindeki blgeyi, beyin deyince hemen aklmza gelen iki yar kreden oluan serebrum
sarmalamtr.

5.1.1. Beyin Sap

Beynin alt ksmdr ve bedenin i durumunu toplu olarak dzenleyen yaplardan


olumaktadr. Beyin sap btn omurgal canllarda bulunur. Aaya doru omurilik (medulla
spinalis) olarak uzar. st ksmda ise, omuriliin tepesinde bulunan medulla oblongata vardr.
Medulla oblangata, nefes alma, kan basnc ve kalp atndan sorumlu olan merkezdir.
Beyinden bedene, bedenden beyine giden sinir lifleri medulladan geer ve apraz olarak yn
deitirirler. Bu bedenin sa yannn sol yarkreye, sol yannn ise sa yarkreye bal
olmas demektir.
Medulla oblangatann hemen zerinde pons bulunur. Pons, egdml hareketleri
salar ve beyincie lifler gnderir.

Retikler formasyon, youn bir sinir hcresi a demetidir. Bu a, serebral korteksi


(beyin kabuu) uyarr ve uyku hlinde bile beyini tetikte tutar ve beyin blgelerinin
birbirinden haberdar olmasn salar.

Retikler formasyondan talamusa giden uzun lif demetleri vardr. Talamus, koku
dnda gelen tm duyusal bilgiyi, beyin kabuunun bu bilgiyi ileyen uygun alanna
gnderen bir nakil istasyonudur. rnein gzden gelen bilgiyi grmeyi salayacak kortikal
blgelere tar.

Beyincik ise, bedensel hareketleri koordine eder, insann duruunu dzenler ve


dengeyi salar. Eer beyincik zarar grrse, hareket etme ak bozulur, sarsak hareketler
ortaya kar. Beyincik yeni bedensel hareketlerin renilmesi ve icra edilmesi yeteneinde
nemli bir rol oynamaktadr.

5.1.2. Limbik Sistem

Dier omurgal canllarla paylatmz bir dier beyin yaps limbik sistemdir. Bu
sistem temel duygular, gdleri ve hafza ilemlerini dzenler. Bunun dnda vcut scakl,
kan basnc ve kan ekeri seviyelerinin ayarlanmasnda rol oynar. Limbik sistem ayr
yapdan olumaktadr: Hipokamps, amigdala ve hipotalamus.

Bu yapnn en by olan hipokamps,hafza ilevlerinin yrtlmesinde etkilidir.


Hipokamps zarar grdnde, eski bilgiler hatrlanabilmekte ancak yeni renilenler uzun
sreli bellee aktarlmaktadr. Amigdala, duygularn dzenlenmesinde ve kontrol
edilmesinde, duygularla ilgili hatralarn oluturulmas ve hafzada saklanmasnda rol oynar.
Hipotalamus, beyindeki en kk yaplardan biridir. Gndelik hayatmzdaki yemek yemek,
su imek, cinsellik gibi drtsel kaynakl etkinlikleri uygun ekilde srdrmek iin gerekli
fizyolojik ilemleri dzenler. Homeostatisin yani bedenin metabolik adan denge halini
korumasn ve baz hormonlarn retimini salar.

5.1.3. Serebrum

Serebrum insanlarda beynin toplam ktlesinin te ikisini kapsamaktadr. Grevi daha


yksek seviyeli bilisel ve duygusal ilevleri yrtmektir. Gndelik hayatta beyin deyince
insanlarn aklna ceviz ii gibi olan grntsyle serebrum gelmektedir. Serebrumun zerinde
beyin kabuu (serebral korteks) denilen nisbeten ince bir tabaka vardr. Beyine kvrm kvrm
grntsn veren bu tabakadr ve alt ince katmandan olumaktadr. st dzey faaliyetlerin
hemen hepsi beyin kabuu tarafndan yrtlmektedir.

Serebrum, neredeyse simetrik bir ekilde sa ve sol yar kreler (hemisfer) olarak
ikiye blnmtr. Bu iki yar krenin ortasnda, korpus kallosum ad verilen kaln bir sinir
lifi demeti bulunur. Korpus kallosum, iki yar kreyi birbirine balar, iki yar krenin
birbirinden haberdar olmasn ve egdml olarak almasn salar.
Beyin ynlerine bal olarak drt loba ya da blme ayrlmtr. Her lob her iki yar
krede de vardr ve gerektiinde sa yan (parietal) lob, sol yan (parietal) lob gibi
isimlendirilir.

n (frontal) lob, plan yapma, karar verme, hedef koyma gibi bilisel etkinlerde aktif
olur. Yan (parietal) lob tm vcuttaki deri, kas ve eklemlerdeki duyusal alclardan bilgi alr
ve bunlar kayt ederek gerekli dzenlemeleri yapar. Ayrca harita izlemek, yol bulmak, tarif
etmek gibi meknsal yetenekleri de dzenledii bilinmektedir. Art kafa (oksipital) lobu,
grsel bilgileri iler, renk, ekil ve hareketi oksipital lob ile alglayp ilem yaparz. Temporal
lob ise, iitme ve duyma ilgili bilgileri iler. Dili anlama ve kavrama ile balantlar olduu
gsterilmitir.

Her bir lobda belirli grevler iin uzmanlam baz alanlar tehis edilebilmektedir.
Vcutta saylar 600 kadar olan hareket kaslar, hareket (motor) korteksi tarafndan kontrol
edilmektedir. Motor korteksin en byk iki blm parmaklara, zellikle baparmaa ve
konuma ile ilikili kaslara ayrlmtr. Beyinde daha byk alanlar olmas, insanlarn eya
kullanma, ara gere yapma ve konuma etkinliklerine daha ok nem verdiklerini
gstermektedir. Bedensel-duyusal korteks, scaklk, dokunma, beden pozisyonu, denge, ac
duyma gibi duyusal bilgileri ileyerek kontrol eder. itme korteksi her iki kulaktan bilgi alr,
farkl alanlarda olan dil retme ve dili anlama ile ilgili ilevlerle ilgilenir. Grme korteksi ise,
gzden gelen ok ayrntl duyusal bilgileri alarak iler ve gerekli ilevleri yrtr.

imdiye kadar anlatlanlardan beyin kabuunun (serebral korteks) tamamnn duyusal


bilgiye ayrlm olduunu sanabilirsiniz. Ama yle deildir. Aslnda beyin kabuu, tm
bilginin btnletirilmesi, yorumlanmas ve deerlendirilmesi ile ilgilenir. Eer yalnz
duyusal bilgiyi alp ona gre dzenlemeler yaplsayd, insan ses ve grsel kayt alan ve
onlara gre gerekli beden paralarn ynlendiren bir varlk olarak tasavvur etmek gerekirdi
ki, insan byle bir varlk deildir. Onun yerine, btn duyulardan gelen bilgileri birletiren,
badatran ve bu btnlemi bilgiye gre ortama uygun davranlar reten bir yapdr. Bu
tr badatrma alanlarnn beyin kabuunun pek ok yerine dalm olduu
dnlmektedir. Ayn zamanda n lobun (frontal lob) karmak muhakeme grevlerinden
sorumlu olduunu hatrlamak gerekir.

Her lobun ve hatta her yar krenin uzmanlat baz grevler var gibi grnyorsa da
her birinin belirli bir ilevi kontrol ettiini sylemek yanltc olur. Beyin yaplar, grevlerini,
ibirlii iinde ve hep birlikte alarak yerine getirmektedirler.

5.2. Beyin Yar Krelerinde Uzmanlama (Hemisferik Yanallama)

Beyinin sa ve sol olmak zere iki yar kresi bulunmaktadr. Bu iki yar kre, eitli
noktalardan birbirine balanmtr ancak bu iki yar krenin birlikte ve ibirlii iinde
almasn salayan yap korpus kallosumdur.

Daha nce beynin yapsn incelerken grdmz gibi, belirli blgeler belirli ilevler
iin uzmanlam grnmektedir. Gelen bilgi, ilgili taraftaki yar kre tarafndan
ilenmektedir. rnein insanlarn pek ounda, konuma ve dil bilgisi sol yar kredeki
etkinlie; mizah ve metafor kullanm sa yar kredeki etkinlie baldr. Serebral korteks
yar krelerindeki bu fonksiyon ihtisaslamasna yanallama denir. Bu konuda zellikle,
rnein korpus kallosumu her hangi bir nedenle tahrip olmu veya tbbi nedenlerle ameliyatla
ayrlm hastalar zerinden ayrntl bilgiler edinilmitir. Korpus kallosum balantsnn
ayrld bu tr bireylere ayrk beyinli hastalar denilmektedir. nsanlarn pek ounda, sa ve
sol yar krelerden birinin baskn grnd alanlar dil ve konuma ile ilgili ilevler veya
belirli duygu durum halleri olabilmektedir. rnein sa yar kresine anestezi yaplan hastalar
genellikle glmekte ve olumlu duygular dile getirmekte, sol yar kresine yaplanlar ise
alamaktadrlar. Fakat birok bilim adam, okumak veya mzik icra etmek gibi karmak
fonksiyonlarn her iki yar kreyi de kapsadnda hem fikirdir. Mantksal dnen insanlar
sol beyinli, yaratc dnen insanlar sa beyinli olarak adlandrmak beyin yar
krelerinin alma ekliyle uyumamaktadr. Normal insanlarda karmak dnme, beyin
yar kreleri arasndaki etkileimin ve btnlemenin bir sonucudur.

5.3. Beyin Nasl nceleniyor?

Beyin ok eski zamanlardan beri ilgi eken ve incelenmek istenen beden paralarndan
biri olmutur. Eski Msrda (M..4000-3000li yllar), beyin ameliyatlarnn yapldn,
beynin yapsnn ve hasarlarnda grlen baz davran bozukluklarnn tanmlandn
gnmze kalan papirslerden reniyoruz. Ancak ok uzun bir sre, beyin zerinde
aratrma amal almak iin herhangi bir nedenle kafatas paralanm insanlar bulmak;
hayvanlar incelemek; eer dini bir engel yoksa, lm bedenlerden yararlanmak veya daha
yakn zamanlarda hastalk vb. nedenlerle beyin ameliyatlarnn yaplmasn beklemek
gerekiyordu. Elektronik ve bilgisayar bilimleri alanlarndaki ilerlemeler sayesinde beyin
grntleme tekniklerinin gelimesi, hasta veya yaralanm olmayan insanlarn, vcudun
iine herhangi bir mdahalede bulunmakszn incelenmesine olanak vererek bu alanda
inanlmaz bir sramann gereklemesini salamtr. imdi beyini incelemekte kullanlan
bilgi edinme yollarna ve tekniklere bir gz atalm.

5.3.1. Beyinle lgili Klinik Sorunu Olanlarn ncelenmesi

Beyin blgelerinin ilevlerini inceleyip anlamann eski ve temel bir yolu, eitli
nedenlerle beyinleri hasar grm, nrolojik bir rahatszl veya beyninde lezyon olan
insanlarn ve kimi durumlarda hayvanlarn incelenmesidir. Byle durumlarda nropsikolojik
testler, beyin grntleme teknikleri ve nrolojik muayene ile ayrntl bilgiler edinmek
mmkndr. Ayn zamanda, eitli tbbi nedenlerle beyine mdahale edilerek nce ve sonra
yaplan test ve muayeneler yoluyla da bilgi edinilebilmektedir. Hayvanlarla almak,
zellikle insanlara yaplamayacak mdahaleler bakmndan elverili olmaktadr.

5.3.2. Beyin Etkinliklerini Kaydetme ve Grntleme

Her hangi bir klinik sorunu olmayan normal bireylerde vcuda bir zarar vermeksizin
beyin almalar yaplabilmesi, bu alandaki almalara nemli katklar salamtr.
Bunlardan bir tanesi, beynin elektriksel etkinliklerinin kayt edilmesidir. Beynin
evresel bir uyarcya tepki verdii sradaki elektriksel etkinlikler elektrotlar kullanarak hcre
dzeyinde veya beyin dzeyinde kayt edilebilmektedir. Hcre dzeyinde yapldnda, tek bir
sinir hcresine mikro elektrotlar balanarak incelenmektedir. Ancak beyin dzeyinde
yapldnda, kafatasnn eitli yerlerine elektrotlar balanarak uzun sreli kayt alnmaktadr.
Bu teknik EEG (elektroensefolograf) diye bilinir. Bir EEG kayd, uzun bir zaman iinde beyin
etkinliklerinin bir grafiini sunar.

Eer, beynin boyutlu grntleri elde edilmek isteniyorsa, bilgisayarl tomografi


teknii (CT veya CAT) kullanlmaktadr. Bu tr teknikler zellikle, beyin hasarnn veya
beyin anomalilerinin yerinin ve derecesinin belirlenmesinde yararl olmaktadr.

Eer belirli bir etkinlik yaplrken (problem zme, konuma ya da bir duyguya
kaplma) beynin hangi blgelerinin aktif olduklar incelenmek isteniyorsa, bu durumda PET
(positron yayc tomografi) kullanlmaktadr. Bylece belirli bir etkinlik esnasnda beynin
hangi blgelerinin ldad bir beyin resmi zerinde gsterilebilmektedir.

Eer beynin, i alanlar, kvrm ve yarklar gibi anatomik olarak ayrntl grntleri
elde edilmek isteniyorsa, o zaman MRI (manyetik rezonans grntleme) teknii
kullanlmaktadr.

Yakn zamanlarda aratrmalarda sk kullanlmaya balanan fMRI (ilevsel manyetik


rezonans grntleme) teknii ise, PET ve MRIin zelliklerini birletirmektedir. Yani belirli
bir grev esnasnda beynin hangi yaplarnn aktif hlde olduu belirlenebilmektedir.

Giderek gelimekte olan teknikler beyinle ilgili nemli bir bilgi birikimi
oluturmutur. Ancak, Ramachandran, beynin yaps ve zellikleri ile ilgili ayrntl bilgiler
edinilmesinin beynin aslnda nasl altn aklamakta yetersiz kaldn
vurgulamaktadr. Anlalan o ki, beynin ve zihnin tam olarak nasl ilev grdnn
anlalmas, yalnzca sinir bilimcilere braklamayacak kadar nemli bir konudur ve ayn
zamanda insanla ilgilenen dier bilim dallarnn katklarn da gerektirmektedir.

5.4. Beyin Nasl Geliiyor?

5.4.1. Doum ncesi ve Bebeklik Dneminde Beyin Geliimi

nsan beyninin temel yaps, doum ncesi dnemde olumaktadr. Yaama tek bir
hcre olarak balayan insan organizmasnn, doduu zaman yaklak olarak 100 milyar sinir
hcresi barndran bir beyine sahip olduu tahmin edilmektedir.

Embriyonun beyin hcreleri, dllenmeyi izleyen 12. gnden sonra gelimeye balar.
Bu hcreler, dier tm hcrelerden daha hzl oalrlar. nsan embriyosu anne rahminde
geliirken, ilkel bir sinir sistemi embriyonun arkasnda uzun bir kanal olarak ekillenmektedir.
Armut biimindeki bu sinir kanal (nral tp) dllenmeden sonra yaklak 18-24 gnleri
arasnda biimlenir. Dllenmeden 40 gn sonra, bu sinir kanalnda beynin temel yapsnn bir
prototipi olan ikinlik oluur; n beyin, orta beyin, arka beyin. Bu arada nronlar
besleyen ve onlar bir tr tutkal ilevi grerek bir arada tutan destek dokusu hcreleri (gliyal
hcreler) de olumaya balamtr. Dllenmeden sonra yaklak 6. haftada nron g
balamtr. Sinir kanalnn duvarndaki hcreler oalarak ve g ederek beyin kabuunun
(korkteksin) alt tabakasn oluturur. 18. haftada hemen hemen tm kortikal nronlar
yerleecekleri alanlara ularlar. Nron g, 26. haftaya kadar srebilir. Bu sre, nronlarn
hcrelerin orijinal yerlerinden uygun yerleim blgelerine doru hareketlerini ve bylece
beynin farkl dzey yap ve blgelerinin oluumunu kapsamaktadr. Sinir g
tamamlandktan sonra, beyindeki yarklar oluur. 16. haftada optik sinir oluur. Nral gn
sonunda gliyal hcreler aksonlar sarararak miyelinizasyonu balatr. Miyelinizasyon,
omurgada balar, beyin kabuu altndaki yaplara doru ilerler ve kortekste sonlanr. Ancak
parietal ve frontal loblarda miyelinizasyon doum sonrasnda balamaktadr. Normal bir
gebelikte, sinir kanal kapandktan sonra, yeni olgunlam nronlarn remesi (nrogenesis)
doum ncesi dnemin yaklak 20. haftasnda balar ve doum ncesi dnem boyunca
devam eder.

Omurgann tepe noktasndan gelimeye balayan cenin beyni, nce refleksleri ve


temel motor koordinasyonu salayan beyin sap yaplarn oluturur. 20. Haftadan itibaren
fetus, a, sese, tat ve dokunma uyaranlarna tepki vermeye balar, ilerleyen haftalarda
tepkileri giderek daha karmak hle gelir. EEG ile llebilen kortikal etkinlik, 19-20.
haftalarda balar. 24. haftada tm beyin yaplar yerlerini almtr. Doum ncesi dnemin
yaklak 23. haftasnda nronlar aras balantlar olumaya balar. Beyin ieriden darya ve
arkadan ne doru olgunlarken giderek daha karmak ilevler stlenen bir balant sistemi
olarak rgtlenir. Son aylk dnemde fetsn doum ncesi yaantlarn kayt ettiine
ilikin bulgular vardr.

Limbik sistem de dhil, dier btn beyin kabuu alt yaplar doum ncesinde
olumutur ve doumdan sonrada gelimeyi srdrrler. Kapsaml beyin bymesi doumdan
sonra, bebeklik ve izleyen dnemler boyunca devam eder. Bebein beyninin doumda
arl, beynin yetikinliindeki arlnn yaklak olarak %25idir. kinci doum gnnde
bu oran yaklak %75 olur. Fakat beynin blgeleri homojen bir ekilde olgunlamaz. Bu
sray, beyin kabuundaki deiimleri incelerken greceiz.

Birinci yata, beyinde sinir hcresi says azalrken, beynin arl yaklak iki kat
kadar artar. Bunu salayan nronlar arasndaki balantlarn gelimesidir. Nronlar, hayatn
ilk yllar boyunca, iki ok nemli yolla deiir. Birincisi aksonlar ya hcreleri ile kaplama
sreci olan miyelinizasyon doumdan nce balar ve doumdan sonra de ve hatta ergenlie
kadar devam eder. kincisi, nronlar arasndaki sinaptik balantlar artarak, yeni doal yollar
oluur. Yeni dendritler byr, dendritler aras balantlar artar, aksonlar ve dendritler aras
sinaptik balantlar oalr. Miyelinizasyon doal aktarm hzlandrd gibi, dendritik
balantlarn genilemesi de sinirsel patikalarn yaylmasn kolaylatrr. Doum annda
dendrit alar seyrek ve az gelimitir. Doumdan sonraki ilk alt ay boyunca duyusal
mesajlar akn ettike, bu alar da geliir. Bu patikalarn bymesi evresel etkilere duyarldr.
Doumdan sonra maruz kalnan grnt, ses, koku, dokunma, dil ve gz konta kurma gibi
malumat aklar, beynin sinirsel balantlarnn ekillenmesine yardmc olmaktadr. Bir
dier ifadeyle, balantlarn nasl ve ne kadar yaplaca konusunda, insan beyni
deneyimlerine dayanmaktadr.

Sinaptik balantlar

Sinaptik balantlar, ilgin bir ekilde gerektiinin iki kat kadar retilmektedir.
Kullanlan balantlar glenir ve yaamay srdrr ama kullanlmayanlar yerlerini baka
patikalara brakr veya yok olur. Sinirbilim diliyle sylersek, bu balantlar budanacaktr.
rnein bebekler fiziksel hareketler yaptka ve dil yetilerini kullandka patikalar
glenecek, kullanlmayanlar ise zaman geldiinde budanacaktr.

Ancak doumdan sonra asl faaliyet beyin kabuunda gerekleir. Beyin kabuunun
ban arka tarafndan aln blgesine doru kvrlan drt ana alan yani loblar, olgunlama
sralarna gre yle dizilmitir: Art kafa lobu (grme); yan kafa lobu (dokunma, meknsal
alglama ve yer bulma, dikkat ve hareket kontrol); akak lobu (duyma, iitme, dil ve ilgili
hafza sreleri); aln loblar (istemli hareket, bedensel hareketlerin planlama ve
koordinasyonu, amal davran), n aln kabuu, geliimini en son tamamlayan blge, akl
yrtme, bellek, zdenetim, dikkat, planlama ve yarglama.

Grme korteksinde sinaptik fazla retimin doruk noktas, doumdan sonraki drdnc
aydr. Bu dnemi, okul ncesi yllarnn ortas ve sonu arasndaki devreye kadar greceli bir
bzlme dnemi izler. Beynin duyma ve dil yetilerini ieren blgelerinde benzer, ama bir
para daha ge bir sre saptanmtr. Fakat beynin daha yksek dzey dnme ve kendi
kendini kontrolnn vuku bulduu aln korteksinde, fazla retimin doruk noktas yaklak
olarak 1 yanda olur. Ge ergenlik dneminin ortasndan nce, sinapslar yetikinlikteki
younluuna ulamaz.
Hem kaltmn hem evrenin sinaptik fazla retimin ve onu izleyen bzlmesinin
zaman ve seyrini etkiledii dnlmektedir. Genel olarak beynin baz blgeleri, mesela
birincil motor blgeleri, dier blgelerden, mesela birincil duyusal blgelerden, daha nce
geliir. nloblar, yeni doan bebekte olgunlamamtr. Fakat hayatn ilk ylnda, frontal
lobdaki nronlar miyelin ile kaplandka ve birbiriyle balandka, bebekler uyku gibi
fizyolojik ihtiyalarn dzenleyecek yetenei gelitirir ve reflekslerini daha fazla kontrol
edebilirler. stemli dnme gerektiren bilisel yetiler, birinci yln sonlarndan nce ortaya
kmaz. Aslnda frontal lobun n blgesi, beynin en uzun srede gelien blgesidir;
yetikinlik balarken bile saptanabilir deiimler geirir.

Bu arada, miyelinizasyon temposu, beynin farkl blgelerinde deiiktir. Grsel


alanlar iin miyelinizasyon, doumda oluur ve ilk alt ayda tamamlanr. itsel
miyelinizasyon 45 yalarna kadar tamamlanmaz. Drt yana kadar, beynin el-gz
koordinasyonu ile ilgili ksmndaki miyelinleme henz tamamlanmamtr.

5.4.2. ocukluk ve Ergenlik Dnemi

Erken ocuklukta beyin bymesi devam etse de buradaki byme, bebeklik


dnemindeki kadar hzl deildir. ocuk 3 yana geldii zaman beyni, bir yetikin beyninin
drtte bykle ulamtr. 6 yana geldiinde ise ocuun beyni yetikin beyni
byklnn %95ine erimitir fakat beyin geliimi ergenlie kadar devam etmektedir.

Aslnda, ocuklarn beyinlerinde, 3 ve 15 ya arasnda olduka arpc anatomik


deiimler gereklemektedir. Yaplan bir almada, ayn ocuklarn beyinleri drt yl
boyunca beyin taramas ile izlenmitir. Bu almaya gre, 3-15 ya aralndaki ocuklarda
beynin btnnde dikkate deer bir byme olmamakta ancak beynin iindeki blgesel
rntlerde hatr saylr bir deiim gereklemektedir. Baz blgelerde ar sinaptik balant
art olmakta, bu aamay gereksinim duyulmayan baz hcrelerin temizlenmesiyle ortaya
kan doku kayb ve daha sonra beynin kendini yeniden dzenlemesi izlemektedir.
Aratrmalar 3-6 ya arasndaki ocuklarn beynindeki en hzl deiimin, beynin planlama,
yeni etkinlikler organize etme ve yaplanlara ilikin dikkati srdrmede grev alan frontal lob
ksmnda gerekletiini ortaya karmtr.

Orta ve ge ocuklukta toplam beyin ktlesi duraan hle gelmekle birlikte beynin pek
ok yaps ve blmlerinde nemli deimeler ortaya kmaya devam etmektedir. Beyinde en
st dzeyi temsil eden prefrontal korteks gibi beynin sinir yollar ve devreleri, orta ve ge
ocuklukta da artmaya devam eder. Prefrontal korteksteki bu ilerlemeler ocuklarda dikkat,
muhakeme ve bilisel kontroldeki artla ilikilidir. Orta ve ge ocukluk dneminde serebral
korteks kalnlnda da deiiklik olmaktadr. 5 ila 10 yandaki ocuklarn korteks
kalnlnn beyin grntleme tekniiyle incelendii tek bir aratrma bulunmaktadr.
Yalnzca dil ile ilgili alanlarn iki yl sreyle izlendii bu aratrmada temporal ve frontal
loblarn dilde ilev gren alanlarnda korteks kalnlamas olduu bulunmutur.

Ergenlik dneminde, beyinde baz yapsal deiiklikler grlr. Sol ve sa beyni


birbirine balayan korpus kollosum ergenlikte kalnlar, bu ergenin bilgiyi daha iyi
ilemesine yardmc olur. En st dzeydeki lob akl yrtme, karar verme, kendini kontrol
etmesiyle ilgilidir. Bununla birlikte n lobun geliimi 18-25 ya arasnda yetikinlie kadar
devam etmektedir. Ayrca ergenlik dneminde beynin daha kk alanlarnda sinaptik
budanmalar grlr. Bu budamalar sonunda ergenlikte bireyler ocukluktan daha az, daha
seici, daha etkili sinirsel balantlara sahip olur. Bu alanlar, dikkatin kontrol, kafa kartrc
dncelerin azaltlmas, motor eylemlerin ketlenmesi ve birbiriyle yaran seenekler
arasnda gei yaparken daha esnek olmay iermektedir.

Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

nsan beyni evrendeki maddenin en karmak rgtlenme biimlerinden biridir.


Limbik sistem temel duygular, gdleri ve hafza ilemlerini dzenler. Bunun dnda vcut
scakl, kan basnc ve kan ekeri seviyelerinin ayarlanmasnda rol oynar. Limbik sistem
ayr yapdan olumaktadr: Hipokamps, amigdala ve hipotalamus. Beynin te ikisini
oluturan Serebrumun grevi daha yksek seviyeli bilisel ve duygusal ilevleri
yrtmektedir. Serebrum, ynlerine bal olarak drt loba ya da blme ayrlmtr. Her lob
her iki yar krede de simetrik olarak yer alr. Beyin kabuu, tm bilginin btnletirilmesi,
yorumlanmas ve deerlendirilmesi ile ilgilenir. Ayn zamanda n lob (frontal lob) karmak
muhakeme grevlerinden sorumludur. Serebral korteks yar krelerindeki fonksiyon
ihtisaslamasna yanallama ad verilir. Beyin blgelerinin ilevlerini inceleyip anlamann
eski ve temel bir yolu, eitli nedenlerle beyinleri hasar grm, nrolojik bir rahatszl veya
beyninde lezyon olan insanlarn ve kimi durumlarda hayvanlarn incelenmesidir. Her hangi
bir klinik sorunu olmayan normal bireylerde vcuda bir zarar vermeksizin beyin almalar
yaplabilmesi, bu alandaki almalara nemli katklar salamtr. Bunlardan bir tanesi,
beynin elektriksel etkinliklerinin kayt edilmesidir. nsan beyninin temel yaps, doum ncesi
dnemde olumaktadr. Yaama tek bir hcre olarak balayan insan organizmasnn, doduu
zaman yaklak olarak 100 milyar sinir hcresi barndran tamamen organize olmu bir beyine
sahip olduu tahmin edilmektedir. Erken ocuklukta beyin bymesi devam etse de buradaki
byme, bebeklik dnemindeki kadar hzl deildir. ocuk 3 yana geldii zaman beyni, bir
yetikin beyninin drtte bykle ulamtr. 6 yana geldiinde ise ocuun beyni
yetikin beyni byklnn %95ine erimitir fakat beyin geliimi ergenlie kadar devam
etmektedir. Aratrmalar 3-6 ya arasndaki ocuklarn beynindeki en hzl deiimin, beynin
planlama, yeni etkinlikler organize etme ve yaplanlara ilikin dikkati srdrmede grev alan
frontal lob ksmnda gerekletiini ortaya karmtr. Frontal korteksteki bu ilerlemeler
ocuklarda dikkat, muhakeme ve bilisel kontroldeki artla ilikilidir.
Blm Sorular

1. Beynin yapsn oluturan temel paralar ve ilevlerini tanmlaynz.


2. Limbik sistemin yaplarn ve ilevlerini tanmlaynz.
3. Yksek dzeydeki zihinsel ilevlerden sorumlu beyin yaps hangisidir ve
organizasyonu nasldr?
4. Yanallama nedir? Korpus kallosumun yanallamadaki ilevi nedir?
5. EEG tekniini, MRI ve fMRI teknikleri arasndaki fark aklaynz
6. Doum ncesi beyin oluum ve geliimini aklaynz.
7. Nron hcrelerinin budanmas ne anlama gelir?
8. Orta ve ge ocuklukta grlen beyin geliimi nasl olmaktadr?
6. NSANIN YAAM BOYU GELM
Bu Blmde Neler reneceiz?

6.1. Giri

6.2. Geliimi Nasl Tanmlyoruz?

6.3. Geliim Srecinin ncelenmesi Nasl Mmkn Olmaktadr?

6.4. Yaamn ve Canlln Temelleri

6.4.1. Yolculuk Var Yarna

6.4.2. Yeni Doan

6.5. Yaam Boyu Fiziksel Geliim

6.5.1. Yaam Boyu Fiziksel ve Bedensel Deimeler

6.5.2. Duyular ve Algnn Geliimi

6.5.3. Duyular Aras Alglama ve Alg-Hareket Btnletirmesi


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Geliimin tanmn yapar.

Geliimsel srelerin temel


ilkelerini aklar.

Geliimsel srelerin
incelenmesinde kullanlan
desenleri aklar.

Doum ncesi geliimi ana


hatlaryla aklar.

Bedensel byme
srecindeki genel eilimi
tanmlar

Hareket geliiminin temel


zelliklerini tanmlar

Duyu ve alg geliiminin


temel zellerini bilir.
Anahtar Kavramlar

Geliim
Geliim srecindeki etmenler
Boylamsal ve Kesitsel desen
Bedensel Byme
Hareket Geliimi
Duyu Geliimi
Duyu-Hareket Btnlemesi
6.1. Giri

Drt kuan bir arada olduu bir aile fotoraf dnn. Dede/anneanne; anne/baba;
onlarn gen ve yetikin ocuklar ve onlarn ergen veya kk ocuklar ya da bebekleri. Bu
ho grnt, insanlarn yaamlar boyunca geirdikleri deiimleri ortaya koyduu gibi, bir
yandan da bir insann zaman izgisi boyunca getii farkl dnemleri bir arada
gstermektedir.

nsanlar (ve hatta hayvanlar da) bedensel, zihinsel ve duygusal adan geliip
deiirler. Bu deiimler bir zaman izgisi zerinde gerekleir. Her birey/canl, kendi
balangcndan lmne kadar uzanan bir yaam hattnda, kaltmla devrald eilimler ile
evresel etmenlerin karlkl etkileimi yoluyla farkllaarak ilerlemektedir.

nsanlarn yaamlar boyunca geirdii bu deiimler, insann geliim sreci dediimiz


ak oluturur. Geen zaman, gndelik hayatta bize bu deiimlerin en nemli nedeni olarak
gzkse bile, aslnda yan artmas hibir eyin nedeni veya aklamas deildir. Geliim
srecini incelerken, hem bireylerin zaman iinde geirdikleri bu deiimleri betimlemek ve
hem de bunlarn neden ve nasl olduunu aklamak isteriz.

Bu blmde, insan geliimine ilikin temel kavramlar ile fiziksel ve duyusal geliim
alanlarn inceleyeceiz.
6.2. Geliimi Nasl Tanmlyoruz?

Geliim, dllenmeden lme kadar, tm yaam boyunca devam eden bir deiim
sreci olarak tanmlanmaktadr.

Az nceki byk aile fotorafn yeniden hayal ediniz. Bu fotorafta, geliimsel


srecin zaman hatt zerindeki farkl dnemlerini de grebildiimizden sz etmitik. Her ne
kadar ya/zaman geliimin nedenlerini aklayabilecek bir etmen olmasa bile, insan yaamnn
ayrt edilebilir dnemleri vardr. Bu dnemleri, doum ncesi, bebeklik, ilk ocukluk, orta
ocukluk, ergenlik, ilk yetikinlik, orta yetikinlik ve ileri yetikinlik (yallk ) ve lm
olarak tanmlyoruz ve inceliyoruz.

Bu dnemlerin bazlarnn olduka aikr biyolojik karlklar vardr. rnein doum


ncesi dnem, doum ile sona erer; ergenlik dnemi hormonal deiimlerin balamas ile
ortaya kar. Ancak bazlar kltrel/sosyal etmenlere de baldr, yetikinliin balamas ve
alt dnemleri gibi. Dolaysyla, bir geliimsel dnemin ne zaman balayp bittii veya bir
ilevin aa kmasnn (yrme gibi) tam olarak ne zaman olacann net ya karlklarn
belirlemek doru bir anlay deildir. nk her birey ayn zamanda kendi tarihsel, biyolojik,
evresel gemii zerinden deiir. Ayrca geliimsel bir zellik ou zaman aniden ortaya
km gibi grnse de, bu yava yava oluan baz kk deiimlerin bir sonucu da olabilir.
Bu yzden, eer somut ya da ak bir biyolojik deiim yoksa her dnem/ilev iin esnek ve
geni bir ya aral dnmek gereklidir.

Gndelik gzlemlerden ocuklarn belirli yalarda belirli zelliklerinin srayla gelitii


(1 yata hareketler geliir, 2 yata dil geliir gibi) bir dnceye kaplnabilir ancak geliimsel
sreler her zaman egdml ve birlikte ilerler. Belirli zamanlarda belirli ilevlerde bir
srama grebiliriz ama bu durum yalnzca O ilevin gelitii, dierlerinin ise durduu
anlamna gelmez.

Bir bireyin geliim srecini anlamaya alrken, o yaamdaki kayp ve kazanlarn


birbirleriyle olan etkileiminin dinamiini gzden karmamak gereklidir. Geliimsel sreler,
evre-kaltm ve kayp-kazan etkileimine bal olarak veya onlara gre biim deitirebilen
ya da plastik bir yapya sahiptir. Burada dikkat edilmesi gereken, bireylerin farkl kayp-
kazanlara farkl ekillerde uyum salayabilmeleridir. nsanlar bireysel yaam koullarna
bal olarak farkl yollardan geerek ilerleyebilirler. Ancak bu durum, onlarn, yaam
hatlarnda benzer noktalarda olabilmelerine engel olmaz.

nsanlarn geliim srelerini etkileyen baz temel etki kaynaklar vardr. Normatif ve
yaa bal olan etkiler, ayn ya aralnda olan tm bireyleri etkileyen biyolojik ve evresel
etmenlerdir. rnein, menopoz veya ergenlikteki hormonal deiimler gibi biyolojik veya
okula balama ya, emeklilik ya gibi sosyo-kltrel ve evresel etkiler. Ayn zamanda,
normatif ve tarihe bal etkiler de vardr. Bu etkiler belirli bir tarihsel zaman aralnda
yaamakta olan her yatan tm bireylerin geliimsel zelliklerini etkiler. Ekonomik deiim
dnemleri, savalar, bilgisayar devrimi, byk politik deiimler, salgn hastalklar gibi. Bir
dier nemli etki kayna, normatif olmayan yaam olaylardr. Bunlar, bir bireyin yaamn
etkileyen temel/asli olaylar ierir. Kk yata ebeveyn kayb, ergenlikte hamilelik, bir kaza
ya da felaket gibi veya piyango/yarma kazanma gibi. Ancak ister olumlu, isterse olumsuz
olsun, bu gibi olaylarn etkileri her bireyde grlmeyebilecei gibi, her bireyi de ayn ekilde
etkilemez. Normatif olmayan yaam olaylarnn roln anlamak, bireyin bunlara nasl uyum
saladnn incelenmesi ile ilgilidir. Kimi durumlarda olumlu gzken olaylar (piyango
kazanma) olumsuz sonulara veya olumsuz gzken olaylar (yakn kayb) olumlu sonulara
dnebilir. Bu noktada geliimin bir kayp-kazan etkileimi olduunu ve biim
deitirebilir olduunu yeniden hatrlamalyz.

6.3. Geliim Srecinin ncelenmesi Nasl Mmkn Olmaktadr?

Geliim srecini ya dediimiz zaman hatt zerindeki deiimlerin incelenmesi olarak


ele aldmza gre, deien bir eyin nasl deimekte olduunu anlamann yolu ne olabilir?
Bu sorun, geliim psikolojisinde kullanlan baz yntemsel dzenlemelerle zmlenmeye
allmaktadr.

Bu konuyu bir rnekle aklayaym. ocuklar kalem tutabildikleri andan itibaren bir
eyler izebilirler. Bu izimler giderek karmaklar ve zaman iinde gerek nesneye
benzeyen bir hal alr. Diyelim ki, ocuklarn insan resmi izimlerindeki bu deiimin yalar
boyunca nasl olduunu, hangi yalarda ne tr deiimlerin ortaya ktn grmek istiyoruz.

Bunun hemen aklmza gelecek bir yolu, bir ocuk grubunu, dzenli aralklarla
(rnein ylda bir) insan izimleri yaptrarak 2 yatan 8 yana kadar izlemektedir. Yani ayn
gruba2, 3, 4..8 yalarna geldiinde ylda bir kez insan iziminin karmakln
deerlendirecek bir grev verilecektir. Byle yaparak bir zelliin ya da ilevin deiimini
anlamann yolunu, geen zaman boyunca, belirli aralklarla tekrarladmz lmlerdeki
performansn ne ekilde deitiini gstermek olarak tanmlam oluruz. Bu yol boylamsal
desen adyla bilinmektedir. Ancak boylamsal desenlerde veri toplama sreci uzundur, daha
masrafldr ve geen zaman boyunca katlmc kayplar olabilir.

Bir dier yol, bu kadar beklemek yerine, ayn anda, 2 8 ya aras her ya dilimindeki
ocuklardan birer grup oluturarak lm almaktr. Bylece, insan resimlerinde her yata
grlen/eklenen farkl unsurlar tanmlam ve izimlerin ne kadar farkllatn gstermi
oluruz. Bu yola ise kesitsel desen denilmektedir. Ancak kesitsel desenlerde her ya
dilimindeki gruplarn izimleri etkileyebilecek dier zellikler asndan denkliini salamak
kolay olmayabilir.

Bir nc yol ise, bu iki temel desenin zelliklerini birletirir, kesit alarak balarz,
daha sonra bu ocuk gruplarn zaman boyunca izlemeye devam ederiz. Bu yola ise ardk
desen denilmektedir.

Aratrmaclar, ilgilendikleri ilevin ve deerlendirme yolunun zelliklerine gre,


hangi deseni izleyeceklerine karar verirler.
6.4. Yaamn ve Canlln Temelleri

nsan bir canldr ve biyolojik adan btn dier canllar gibi, canlln srdrlmesi
temel amacna bal olarak kendini oaltan bir varlk olarak kabul edilebilir. Memeli snfna
giren bir tr olarak insanlar iin yaam, diilerdeki yumurta hcresi ile erkeklerdeki sperm
hcresinin birlemesi demek olan dllenme ile balar.

nsanlarda, yumurta retme olgunluuna erimi dii, 26-28 gnde bir


yumurtalklarndan bir yumurta hcresi (ovum) salglar. Bu hcre fallop kanallarndan biri
yoluyla rahime doru ilerler. Bu ilerleyii fallop kanallarnn yzeyindeki ince kirpiksi
tyckler salar. Eer dllenmez ise yumurta birka saat iinde lr. Cinsel birleme ile
diinin vajinasndan ieri giren sperm hcreleri, rahim boynundan rahime ve oradan da fallop
kanallarna doru ilerler. Spermlerin ilerlemesini ince uzun kuyruklarnn hareketi salar.
Yumurta hcresi spermler tarafndan sarlr. Fakat ancak bir tanesi yumurta hcresinin iine
girebilir ve bylece dllenme gereklemi olur. Dllenme, fallop kanallarnda gerekleir.
Dllenme sonucunda oluan organizmaya zigot ad verilir. Zigot adn verdiimiz bu oluum,
hem kaltmsal ve hem de evresel etmenlere bal olarak geliip deiir. Bylece doum
ncesi geliim sreci balam olur.

6.4.1. Yolculuk Var Yarna

Doum ncesi gelime, safhada incelenmektedir. Her safhada gelien organizma


yapsal ve niteliksel olarak birbirinden farkldr. Dllenmeden sonraki ilk 2 haftay kapsayan
Germinal safhada zigot, fallop kanallar boyunca hcresel olarak blnerek ilerlemeye devam
eder ve rahime inerek rahim duvarna tutunur. Zigot, rahim duvarna yerletikten sonra, hem
hcre saysn arttrr ve hem de giderek zelleen hcre gruplar oluturarak geliimini
srdrr. kinci hafta ile 8. Hafta arasnda yer alan bu safhann sonunda artk embriyon
olmutur. Bu ikinci safhaya embriyonik safha denilir, organizmann anneyle alveriini
salayan plasenta, gbek kordonu ve amniyon kesesi gibi yaplar olumaya balamtr. kinci
aydan itibaren, rahimde yaayp geliebilmek iin tm yaplarn tamamlayan bu organizma
fets adn alr ve 3. aydan douma kadar olan bu sreye fetal safha denilir. Bu safha ile
beraber artk tm hcre gruplar zellemi, yerlemi ve yapsal bir deiiklik olmakszn
gelimeye balamtr.

Doum ncesi dnemdeki gelimeler aylk zaman birimleri hlinde ele alnr.
Birinci ayn son ayyla beraber gelien organizma fets halini aldndan orta ve son
aylar fetal safhann iinde yer alr. nsanlarda gebelik sresi (bir dier ifadeyle dllenmi
hcrenin d dnyada yaamaya hazr hle gelmesi iin geen sre) 266 gn veya 38 haftadr.
Ancak dllenme zaman ou durumda net olarak bilinemedii iin, son adet tarihinden
itibaren llr ve 280 gn ya da 40 hafta olarak hesaplanr.

lk aylk dnemin sonunda, fetsn boyu 7,5 cm ve arl 2,8 gr. kadardr. Bu
dnemin ayrt edici zellii temel anatomik yaplarn oluumudur. lk aylk dnemin
sonunda, bellibal organlar ve organ sistemleri ve beden paralarnn temel yaps
tamamlanm ve ilkel organlar ilev grmeye balamtr.
kinci aylk dnemin sonunda ise, fetsn boyu yaklak 35.5 cm. ve arl 500
gramdan biraz fazladr. Bu dnemin ayrt edici zellii hzl byme ve olgunlamadr.
Drdnc aydan itibaren kalp atlar dinlenebilir ve fets dnme, yuvarlanma gibi egdml
hareketleri yapabilir.

nc aylk dnemde yalanma artar, hatlar yuvarlaklar. Fets artk dardan


gelen seslere tepkiler verir ve ok daha hareketlidir. Uyku ve uyanklk periyodlar grlr,
hemen tamamen insan grnmne kavumutur. Yaklak 51-52 cm boy ve 3.400 gr. arlk
ile doum beklenir.

Doum sreci, anne ve bebein ibirlii ile gerekleen aamal bir sretir. Fets
bir sre nce, ba rahim azna gelecek ekilde ters dnmtr. Doumun balamasyla
rahim kaslmalar giderek artacak ve bylece bebek annenin vcudundan dar kacaktr.
Gnmzde doumlarn nemli bir ksmnn hastanelerde ve tbbi imknlardan yararlanlarak
yaplmas, doum komplikasyonlarn ve l doumlar nemli lde azaltmtr.

Anneler doumdan sonra yeni durumlarna uyum salamakla ilgili bir sre geirirler.
Bu dneme, doum sonras dnem (post partum) denilmektedir. lkemizde bu dnem, halk
arasnda lohusalk dnemi olarak adlandrlr. Lohusalk, annenin bedeninin fiziksel olarak
eski hline dnmesi ve psikolojik olarak ocuk bytmeye uyum salamas iin geen ve
yaklak 6 hafta kadar srebilen bir dnemdir. Her eyden nce, rahim eski hline dner, st
vermeyi de salayacak bir dizi hormonal deiim gerekleir, yumurta retimi yeniden balar.
Ayn zamanda, hormonal deiimler, yorgunluk, yeni doann bakmyla ilgili gven eksiklii
veya yeni doann youn bir bakm ve ilgiye ihtiya duymas gibi nedenlerle duygusal
dzensizlikler grlr. Baz anneler ksa srede bu dnemi atlatabilirler ancak bazlar iin
uzun srer ve stresle ba edememe, kayg ve depresyonla sonulanabilir. Doum sonras
depresyonu, Amerikada annelerin %70inde grlmektedir. lkemizde yeni doum yapan
kadnlarda bu tr belirtiler grlse bile, bu gibi durumlarda psikiyatrik destek talebi ok dk
olduu iin mevcut verilerden bir sonu karmak uygun olmaz. nk gen anneler byle
belirtileri olsa bile, nemsemiyor/ifade etmeye ekiniyor ve yardm istemiyor olabilirler.
Ancak lkemizde lohusalk dneminin, geleneksel olarak, gen annelerin ailelerinden sosyal
ve duygusal destek grebilecekleri ekilde tanmlanmas ve gndelik uygulamalarn bu
anlaya gre dzenlenmesi sayesinde daha kolay geirilebildii de dnlebilir.

6.4.2. Yeni Doan

nsanlarda yeni doan, ortalama 50-52 cm boyunda, 3.100-3.400 gr arlnda, dier


canllarda olduu gibi, temel bir davran repertuarna ya da hayatta kalma becerilerine sahip
bir canldr.

nsanlarn doduklarnda var kalma becerileri olarak refleksler ve igdlere


sahiptirler. Refleksler, doutan getirilen, belli bir uyarana kar yaplandrlm basit
tepkilerdir. Bir dier ifadeyle genetik olarak gelen hayatta kalma mekanizmalardr ve
otomatik olarak, bebein kontrol dnda ortaya karlar. Baz refleksler douta vardr ve
sreklidir; bazlar ise potansiyel olarak vardr ve olgunlama neticesinde ortaya kar; bazlar
ise douta vardr fakat zamanla ortadan kalkar. Bebekler doduklarnda pek ok temel
igdye ve bunlar gidermek iin temel reflekslere sahiptirler. rnein, beslenme temel bir
igddr. Bebekler kaynaa dnme (yanana bir ey dediinde bebekler o yne doru
dner), emme ve yutma refleksleri ile bu ihtiyalarn giderebilirler. Yani emzirme esnasnda
bebekler annelerinin memesi yanaklarna dediinde o tarafa dner, azlarnda
hissettiklerinde ise emerler ve st yutabilirler.

Tablo 1. Yeni doann zellikleri

Tm beden sistemleri tamdr.

Byme ile bedenin ebad ve paralarnn oranlarnda deiim grlr.

Yeni doann kalp at hzl ve solunum says yetikinlere oranla


yksektir.

Mide hacmi, yeni doanda 30-90cm3tr. ki yata 500 cm3 olur. Anne
stnde bulunan besinleri sindirebilecek niteliktedir.

Boaltm sistemi anne karnndan itibaren ilev grmektedir.

skelet sistemi doumda tamdr. Ancak kemikler henz


sertlememitir. Zamanla ebad byr, kemikler sertleir ve birbirine balanr.

Yeni doan tm kas hcrelerine sahiptir ve kaslar bydke gleri


artar.

Yeni doann vcut hareketleri denetimsizdir.

Tipik bir yeni doan, yaklak 18 saat (10-21)uyur. Ancak bebeklerin


uyku zamanlar ve dzenleri farkllk gsterir.

Yetikinler uykularnn 1/5ini rem uykusunda geirirler. Ancak


bebekler aya kadar uykularnn yarsn rem uykusunda geirir ve uykular
rem ile balar.
Yetikinlerde rya rem uykusunda grlmektedir. Bebeklerde de
uykuda Rem faz olmasna ramen rya grp grmediklerini bilebilmemiz
mmkn deildir

nsan yzne, sesine ve dokunuuna tepki verirler.

Temel iletiim aralarn kullanabilirler, duygularn ifade edebilirler.

Gzleriyle yetikini izleyebilirler.

Yz ifadelerini taklit edebilirler.

5-20 cm yakn grebilirler.

Doum ncesinden itibaren iitebilir

Doduklarnda sesle verilen ynergeleri alglayabilirler.

Ho ve naho olarak koku ve tatlar ayrt edebilirler; 1 gnlk bebekler


tatl tatlar eki ve ac tatlara tercih etmektedirler.

6.5. Yaam Boyu Fiziksel Geliim

Fiziksel geliim denildiinde, bedensel byme, hareketler, duyum ve alg alanlarnda


olan deiimler incelenmektedir. Bu alanlar, yaamn ilk yllarnda en hzl ilerlemelerin
grld alanlardr.

6.5.1. Yaam Boyu Fiziksel ve Bedensel Deimeler

Bedensel byme, doum ncesinden balayarak ergenliin sonuna kadar devam eden
ve vcut paralar ve organlardaki ebat art ile tanmlanan bir sretir.

Kk yalarda son derece hzl seyreden bu sre, orta ocuklukta grece olarak
yavalar, ergenlik ile beraber yeniden hzlanr. rnein bebein vcut arl, ilk alt ayda
ikiye katlanr; bir yana geldiinde yaklak katna kmtr. Byme hzndaki bu azalma
eilimi, genel olarak bir nceki yldan az; bir sonraki yldan fazla olacak ekilde ergenlie
kadar devam edecektir.

Ergenlik dneminde byme hormonlarnn kana karmasyla ergenler ok yksek


bir hzla byyebilmektedirler. lk nce, eller ve ayaklar yetikin boyutlarna ular, daha
sonra kol ve bacaklar byr, gvde en yava deien ksmdr. Bu dnemde ortaya kan
sakarln en nemli nedeni, beden paralarnn bymeleri arasndaki bu uyumsuzluktur.
Ergenler bu dnemde cinsel geliimlerini de tamamlar ve yeni bir canl retebilecek fiziksel
yeterlilie ularlar. Ayn zamanda beyinde de baz deiiklikler olur.

lk yetikinlikten itibaren potansiyel kaynakl bedensel byme ortadan kalkar. lk


yetikinlikte beden fiziksel adan en salam ve en iyi alan bir dnemini yaamaktadr.
Ancak, bedendeki deiimler geen zaman boyunca devam etmektedir. Orta yetikinlikte,
yava yava tm alanlarda bir duraklama grlr. Ellili yalardan itibaren fiziksel g
kayplar hissedilmeye balanr, eker hastalklar, damar hastalklar gibi kronik rahatszlar
balar. Hormonal deiimler sonucu kadnlarda yumurta retimi durur, erkekler ise miktar ve
kalitesi azalmakla birlikte yaamlarnn sonuna kadar sperm retebilirler. leri yallkta
organlarn ilev kapasitelerinde azalma ortaya kar ve kimi bireylerde boy ksalmas
grlebilir.

Hareket (motor) geliimi, insanlarn dengeli ve koordineli hareketleri yapabilir hle


gelmeleri ve zaman boyunca hareket becerilerindeki deiimleri kapsar. Hareketler kullanlan
kas gruplarna dayal olarak snflanr; byk kas hareket becerileri, yrme, zplama,
merdiven inip kma gibi uzun kaslarn kullanmn; kk kas hareket becerileri ise izme,
hamurla oynama, kak kullanma, dme ilikleme gibi ksa kaslarn kullanmn ierir. Baz
hareketler ise her iki kas grubunun egdml kullanmn gerektirir, topla oynamak gibi. Pek
ok hareketin geliimi byk kaslar dzeyinde balar ve zamanla kk kaslarn da
kullanlabilir hle gelmesiyle incelir. Top ile oynayan bir ocuun 1.5 yandaki ve 15
yandaki halini gzmzde canlandrdmzda bu ak fark edebiliriz. 1.5 yanda kocaman
ve hafif bir topu gvdesinden de g alarak iki koluyla atan ocuk, 15 yana geldiinde
parmaklaryla topu kavrayp srebilir hle gelecektir.
Baz motor geliim evreleri

Bu geliim nasl mmkn olmaktadr? Bir hareket becerisi her zaman kas ve sinirlerin
kullanmyla ilgilidir ve her belirli ilev iin belirli bir fiziksel olgunlama dzeyi gereklidir.
nsanlarn yapabildikleri sabit baz hareketler varm gibi grnse de aslnda duruma uygun
hareket ou zaman duruma zg zmler gerektirmektedir. Dinamik Sistemler Teorisine
gre, bebekler bir hareket yapmak iin bir eyleri alglamal ve evreleri tarafndan eyleme
gdlenmi olmaldr. Bebekler ancak bir eyi yapmaya gdlendikleri/tevik edildikleri
zaman yeni bir hareket becerisi edinebilirler.

Hem byk hem kk kaslar iin temel hareket becerilerinin kazanm orta
ocukluun sonunda tamamlanm olmakla birlikte, ilgi alanlar ve uzmanlamaya bal
olarak hareketlerin icrasndaki incelme ve yeni hareketler edinme yaam boyu devam edebilir.
Orta yatan itibaren bedensel ve duyusal zelliklere bal olarak yavalama ve
koordinasyonda zayflama grlebilmektedir.

6.5.2. Duyular ve Algnn Geliimi

nsanlarda duyusal sistemler doumdan itibaren olduka iyi alyor durumdadr ve


bebeklikte hzla yetikinlere yakn bir dzeye ular.

Grme: Uzun yllar bebeklerin doduklarnda gremedikleri kabul edilirdi. Bugn


grebildiklerini biliyoruz ancak grteki keskinlik bir yetikinden dktr. Gr keskinlii
ksa bir sre iinde artar. Bebekler insan yzne duyarldrlar ve dier nesnelerden daha fazla
bakarlar. 12 saatlik bir bebek, annesinin yzn dier yzlere tercih eder. aylk olmadan
bebekler grme ile sesi birletirirler. Algsal deimezlik, insanlarn dnyay deimeyen
nesnelerden olutuunu anlamasn salayan nemli bir ilevdir. Bu konuya duyumlar ve alg
blmnde yeniden deineceiz. aylk bebeklerde, algsal deimezliin iki nemli yn
olan boyut ve ekil sreklilii olduu ortaya konulmutur. Yine bu aylarda bebekler derinlii
de alglamaya balarlar.

itme: Doum ncesinden itibaren vardr. Fets, hamileliin son iki aynda, annesinin
sesi, mzik ve gibi sesleri iitebilir ve tepki verir. Baz almalarda gebeliin son aylarnda
dzenli olarak maruz kalnan ses rntlerinin doumdan sonra hatrlanabildiine ilikin
bulgular elde edilmitir. Bebeklik dneminde sesin perdelerini birbirinden ayrma geliir.

Dokunma: Bebekler doduklarndan itibaren dokunmaya tepki verirler, balangta


istemsiz de olsa, kendileri de dokunurlar. Yeni doanlar bile grme ile dokunma duyusundan
gelen malumatlar birletirebilirler ve iki aylk bebekler bu iki duyuyu e gdml olarak
kullanabilirler. Uzun yllar yeni doanlarn ar hissedemedikleri sanlmaktayd. Ancak yeni
almalarda yeni doanlarn ar ve ac hissettikleri ortaya konulmutur.

Koklama: Yeni doanlar kokular ayrabilirler. Vanilya ve iek kokularn, balk ve


rk yumurta kokusuna tercih ettikleri ortaya konulmutur. Birinci haftadan sonra
annelerinin kokularn tanyabilirler.

Tat Duyusu: Doum ncesinden itibaren tat duyusunun olduu dorultusunda


aratrma bulgular bulunmaktadr. Dokuz aylk fets, amniyon svsna sakarin eklendiinde,
daha sk az hareketleri yapmaktadr. ki saatlik bebekler, ekerli, ac ve eki tatlarda farkl
yz ifadeleri taknmaktadr.

6.5.3. Duyular Aras Alglama ve Alg-Hareket Btnletirmesi

Yeni doan bir bebek bile bir ses duyduunda o yne doru bakar. Bu, insanlarn yeni
doduklar zamanlardan itibaren en az iki duyuyu egdml bir ekilde kullanabildiklerini
gstermektedir. Ancak, karmak ve oklu durumlarda duyulardan gelen malumatlar
btnletirme ikinci alt ay iinde yaplabilmektedir. Bu durum ayn zamanda, alg ile
eylem/hareket arasndaki balantlarla da ilgilidir. Kardei renkli bir oyunca sallayan bir
kk ocuu dnn, ocuk bunu algladnda ona ulamak iin harekete geecek ve bir
dizi eylemde bulunacaktr. Bu aba, kk ocuun pek ok algsal verinin hareketlerle
btnletirilmesini gerektiren bir yeni beceriler edinme frsatdr. ocuk, rnein dengesini
nasl koruyaca, etraftaki nesnelere nasl eriecei ve eitli yzey ya da alanlarda nasl
yryeceini renmek iin algsal verilerle kendi hareketlerini srekli koordine eder. Alg
eylemi salar, eylem ise yeni alglama olanaklar salar. Btn bunlar algsal geliimin evre
ile etkileime dayal olarak, duyularn btnletirilmesi ve hareket becerilerinin ibirlii ile
gelien ilevler olduunu gstermektedir.

nsanlarda duyusal geliim ok erken yalarda tamamlanr. Orta yetikinlie kadar


duyusal ve algsal kapasitede bir deiim yaanmaz. Ancak orta yalardan itibaren, yava
yava, duyularda kayplar grlmeye balanlr. Yal bireylerde (65 ya st) tipik bir ekilde
yakn grme, iitme sorunlar, tat hissinde azalma grlr. Gndelik hayatta 50 ya ve sonras
yetikinlerde grlen yksek sesle TV dinleme, yemeklerin/meyvelerin tatsz tuzsuz
olduundan yaknlmas gibi davranlar ounlukla bu tr kayplarla ilgilidir.

nsan geliimi, belirli bir tarihi ve kltrel balam ierisinde bedensel, duyusal,
algsal, bilisel, duygusal ve sosyal alanlardaki deiimlerin etkileimsel bir sonucudur. Bu
blmde geliimsel sreleri anlayabilmek iin gerekli temel bilgileri gzden geirdik ve
yaam boyunca olan bedensel, duyusal ve algsal deiimleri inceledik. Bir sonraki blmde
ise insan yaamndaki bilisel, duygusal ve sosyal deiimlerden sz edeceiz. Ancak her
alandaki deiimlerin aslnda birbirini etkilemekte ve deitirmekte olduunu da
unutmamamz gerekir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Geliim, dllenmeden lme kadar tm yaam boyunca devam eden bir deiim sreci
olarak tanmlanmaktadr. Geliimsel sreler, evre-kaltm ve kayp-kazan etkileimine
bal olarak veya onlara gre biim deitirebilen ya da plastik bir yapya sahiptir. Memeli
snfna giren bir tr olarak insanlar iin yaam, diilerdeki yumurta hcresi ile erkeklerdeki
sperm hcresinin birlemesi demek olan dllenme ile balar. Gebelik 38 hafta srer.
nsanlarda yeni doan, ortalama 50-52 cm boyunda, 3.100-3.400 gr arlnda, dier
canllarda olduu gibi, temel bir davran repertuarna ya da hayatta kalma becerilerine sahip
bir canldr. Refleksler, doutan getirilen, belli bir uyarana kar yaplandrlm basit
tepkilerdir. Bebekler doduklarnda pek ok temel igdye ve bunlar gidermek iin temel
reflekslere sahiptirler. Fiziksel geliim altnda, bedensel byme, hareketler, duyum ve alg
alanlarnda olan deiimler incelenmektedir. Bu alanlar, yaamn ilk yllarnda en hzl
ilerlemelerin grld alanlardr. Bedensel byme, doum ncesinden balayarak
ergenliin sonuna kadar devam eden ve vcut paralar ve organlardaki ebat art ile
tanmlanan bir sretir. Hareket (motor) geliimi, insanlarn dengeli ve koordineli hareketleri
yapabilir hle gelmeleri ve zaman boyunca hareket becerilerindeki deiimleri kapsar. Bir
hareket becerisi her zaman kas ve sinirlerin kullanmyla ilgilidir ve her belirli ilev iin belirli
bir fiziksel olgunlama dzeyi gereklidir. nsanlarda duyusal sistemler doumdan itibaren
olduka iyi alyor durumdadr ve bebeklikte hzla yetikinlere yakn bir dzeye ular.
nsanlar, yeni doduklar zamanlardan itibaren en az iki duyuyu egdml bir ekilde
kullanabilirler. Ancak, karmak ve oklu durumlarda duyulardan gelen malumatlar
btnletirme ikinci alt ay iinde yaplabilmektedir. Bu durum ayn zamanda, alg ile
eylem/hareket arasndaki balantlarla da ilgilidir.
Blm Sorular

1. Yaa bal normatif etkileri rnek vererek ksaca aklaynz.


2. nsan yaamnn genel dnemleri nelerdir?
3. Boylamsal ve kesitsel aratrma desenleri arasndaki temel farkllk nedir?
4. Zigot ne demektir?
5. Doum ncesi geliim safhalarn ksaca aklaynz.
6. Refleks nedir? Yeni doan iin nemini tartnz.
7. Ergenlerin genellikle sakar olmalarn nasl aklarsnz?
8. Alg ve hareket arasndaki ilikiyi tartnz.
7. NSANIN YAAM BOYU GELM
Bu Blmde Neler reneceiz?

7.1. Bilisel Gelime

7.1.1. Jean Piaget(1896-1980) ve Bilisel Gelime Kuram

7.1.2. Lev Semyonovi Vigotsky (1886-1934)

7.1.3. Yaam Boyu Bilisel levlerdeki Deiimler

7.2. Sosyal Gelime

7.2.1. E. Erikson (1902-1994) ve Psikososyal Geliim Kuram

7.2.2. Sosyalleme Sreci


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Bilisel geliimin tanmn


yapar.

Piagetnin bilisel gelime


kuramn ana hatlaryla
zetler.

Piagetnin bilginin nasl


edinildiini aklayan temel
kavramlarn aklar.

Piagetnin bilisel geliim


evrelerinin her birini
tanmlar.

Vigotskynin bilisel
geliime bak asn aklar

Vigostkye gre geliimin


kaynan aklar

Yaam boyu bilisel


ilevlerdeki belli bal
deiimleri aklar.

Sosyal gelimenin tanmn


yapar.

Eriksonun psiko-sosyal
Geliim Kuramn aklar.

Eriksonun psiko-sosyal
geliim evrelerinin her birini
tanmlar.
Sosyalleme kavramn
tanmlar.

Sosyalleme srecindeki belli


bal etki kaynaklarn syler.

Bowlbynin Balanma
Kuramn aklar.
Anahtar Kavramlar

Bilisel Gelime
zmleme
Uyumsama
Piagetnin Bilisel Gelime Evreleri
Yaknsak Geliim Alan
Yap skelesi
Sosyal Gelime
Eriksonun Psiko-sosyal Gelime Evreleri
Sosyalleme
Balanma
Giri

Bu blmde insan geliiminin iki nemli alannda, bilisel ve sosyal duygusal


geliim alanlarnda yaam boyu ortaya kan deiimleri inceleyeceiz.
7.1. Bilisel Gelime

Yeni doan bir bebei dnn. Gelirken getirdii baz yeterlilikleri ve eilimleri
olmakla birlikte, iinde yaad dnyay, kendinin ve dierlerinin zihinlerini anlamak,
aklamak ve anlamlandrmak iin olduka uzun bir yolu vardr. nsanlar dnya hakkndaki
kavram, fikir ve anlaylarn yaadklar sre boyunca edinir, gelitirir ve deitirirler.
Yirminci yzyln ilk yarsnda, insanlarda zihinsel/bilisel geliimin yalnzca ocukluk
sresince olagelen ve yetikinlikte sona eren bir sre olduu dnlmekteydi. Ancak bugn
zihinsel/bilisel alanlardaki bu deiimin niceliksel ve niteliksel olarak yaamn sonuna kadar
devam ettiini kabul ediyoruz.

nsanlarn dnya ve zihin hakkndaki anlaylarnn nasl deiip gelitii bilisel


geliimin inceleme alanna girmektedir. Bu alanda ele alnabilecek pek ok konu
bulunmaktadr. Ancak, biz zihinsel geliim srecini farkl alardan aklayan iki nemli
kuramcdan ve yaam boyunca bilisel ilevlerde grlen baz deiimlerden sz edeceiz.

7.1.1. Jean Piaget(1896-1980) ve Bilisel Gelime Kuram

Piaget, bilginin yaps, kkeni ve oluumu gibi epistemolojik sorulardan yola karak,
kk ocuklarn dnyay nasl anladklar ve yaplandrdklarn aklayan kapsaml bir
kuram ortaya koymutur. Bugn kuram pek ok ynden eletirilmekte ve farkl sonular elde
edilmekle birlikte, Piaget hala bilisel geliim alannn en nemli ve etkili isimlerinden biridir.
Bunun bir nedeni, kuramnn deneysel olarak aratrabilir hipotezlerin retilebilmesi iin son
derece verimli olmas ve bylece yeni aratrmalara ve yeni fikirlere kaynaklk edebilmesidir.

Piagetnin bilisel gelime kuram, hem bilginin nasl edinildiine, ocuk dncesinin
ileyii ve bilgiyi nasl rettiine ilikin epistemolojik bir yaklam ve hem de bu deiimin
bir evreler silsilesi hlinde nasl karmaklatn aklayan geliimsel evreler tanmlamasn
ierir.

imdi Piagetnin bak asndan bakalm ve bir ocuun/insann dnya hakkndaki


bilgiyi nasl edindii veya kendisinin tabiriyle yaplandrdn anlamaya alalm.
Bylece, hzlca Piagetnin epistemolojik anlayn gzden geirmi olacaz.

ncelikle u kavramlar renmemiz gerekir. Piagetye gre insan zihninin doutan


getirdii iki yapsal eilimi vardr: Uyum salama (Adaptation) ve rgtleme (Organization).

Nasl ki insan bir yiyecek yediinde onu iine alr, sindirir, bedenine mal eder ve
bylece ona uyum salam olur; ite tam da byle zihin de, bir bilgiyi alr, sindirir ve kendine
mal eder ve bu yeni bilgiye uyum salar. Buradaki uyumun gndelik hayatta kullandmz
gibi dier insanlar ya da ortamlara uyum salamaktan farkl kullanldna dikkat ediniz. Ayn
zamanda zihin, d dnyadan ald bilgileri kark ynlar hlinde biriktirmez, onlar eitli
ekillerde btnletirir, dzenler, snflar, geneller yani bir dier ifade ile rgtler.

Zihin btn bunlar yaparken ayn zamanda dengede durma /dengeleme eilimi tar.
Bir dier ifadeyle, hem yeni bilgilere uyum salamal, hem eskileri ve yenileri birletirerek
snflanm ve genellenmi btnler hlinde dzenlemeli ve bylece eskilerle yenilerin
dengesini kurmaldr.

Byle bir ey nasl yaplmaktadr? Piagetye gre zihin bu dengeyi salamak iin iki
tr ilev kullanr: zmleme (Assimilation) ve Uyumsama (Accomodation).

Kk bir ocuk ile annesinin hayvanlarla ilgili resimli bir kitaba baktn hayal
ediniz.

Bu ikilinin arasndaki olas bir konuma yle olabilir:

: Bu kedi,

A: Evet, bu bir kedi, sar kedi.

: Bu Kpek,

A: Evet, bu da beyaz bir kpek, ne uzun kulaklar var deil mi?

: Aa, bak bu da bir kedi.......kocaman kedi

A: Hmm, Kediye benzeyen bir hayvan.

: Her eyi ok byk, az, byklar, kuyruu..

A: Sar kediye bakalm m bir daha

: Ama bu bakaym ok, rengi de baka ...

A: Hem ensesinde uzun tyleri de yok

: Evet, bu baka bir ey bence,

A: Evet, sanrm bu bir aslan.

Bu konumada ocuk, ilk sayfalarda nceden tand nesnelerle karlam ve


bunlara ilikin bilisel yaplara sahip olduu iin onlar bilmi ve zmlemitir. nc
sayfada ise bilmedii bir nesne grm, bunu daha nce bildikleriyle aklamaya
(zmlemeye)alm ancak yapamamtr. O zaman bu yeni nesneye yeni bir yer amas,
yeni bir bilisel yap oluturmas yani ona uyumsamas gerekli olmutur. Yeni bir nesneyle
karlam; bunun eski bilgileriyle farkn ve benzerliklerini gzeterek bir denge salamak
iin yeni bir yap kurmu veya mevcutlar yeniden yaplandrmtr.

Her yeni bilgi parac (daha ncekilere uymayan), zihinde bir dengesizlik yaratr.
Zihin, rgtl yapsn muhafaza etmek ve uyum salamak eilimlerinden tr, bir denge
kurmaldr ve bunun iin zmleme ve uyumsamay kullanr. Bylece giderek daha fazla
karmaklar. Piagetye gre, zihinsel gelime, zihnin, srekli denge-dengesizlik-yeniden
denge kurmasyla mmkn olmaktadr.
Piaget, ayn zamanda, ocuklarn d dnyadan gelen bilgileri yaplandrrken, her
aamasnda farkl bilgi edinme yollarn ieren bir evreler dizisi geirdiini ngrr.Her evre,
yaklak bir ya araln kapsar ancak balang ve bitileri esnek olarak tanmlanmtr.
Evreler atlanamazlar, hiyerariktirler ve kltrden bamszdrlar. Yani dnyann her yerinde
ocuk dncesi bu belirli sradan geerek deimektedir. Her evreyi niteleyen belirli bir bilgi
edinme yolu vardr ve bu yollar giderek karmaklamaktadr.

Piagetnin bilisel geliim evreleri, doumdan balar ve 13-14 yalarnda soyut


dnmeye ulalmas ile sona erer. imdi bu drt evreye ve kazanmlarna bir gz atalm.

1- Duyu - Hareket Evresi (0-2 ya): Temel bilgi edinme yolu duyular ve hareketlerdir.
Evrenin temel kazanmlar niyetli/amal davrann balamas ve nesne srekliliinin
edinilmesidir. Nesne sreklilii yani nesnelerin/eylerin gr alan dna ktklar zamanda
var olduklarnn bilgisi, zihinsel geliim iin ok nemli bir kazanmdr. nk nesnelerin
zihinde temsil edilebildiklerinin bir gstergesidir.

2- lem ncesi Evre ( 2-7 ya): Temel bilgi edinme yolu kavram, temsil ve imgeler
oluturma ve bunlar arasnda basit mantksal ilikilerin kurulmasdr. Dnce ben
merkezcidir ve ocuk bakalarnn kan ve izlenimlerinin kendisininkinden farkl olacan
anlayamaz. Ayrca, animistik dnce, yani canszlara canllk nitelikleri atfetme grlr
(yapraklar aa iter, onlar da der gibi).

3- Somut lemler Evresi ( 7-11 ya): Temel bilgi edinme yolu somut nesne veya
gsterimlerle basit muhakemenin yrtlmesidir. Somut olarak zerinde alldnda
deimezlik, snflar aras ilikiler zerinde nesnelerin bir ka boyutu birden gz nne
alnarak muhakeme yrtlebilir. Bu evrede nesne korunumu kazanlmtr. Nesne korunumu,
nesnelerin bize grnen fiziksel zellikleri deise bile miktar, hacim, ktle gibi alarndan
ayn kalabildiklerinin anlalmasdr. Ayn miktarda suyun ince uzun bir bardak ile yayvan bir
ksedeki grnlerini gznzde canlandrn. Fiziksel ipular bize uzun bardaktaki suyun
daha ok grndn sylemektedir nk meknda daha fazla yer igal etmektedir.
Piagetye gre, ilem ncesi dnemdeki ocuk, bu fiziksel grntye nem verir ve daha ok
olduunu syler. Ancak somut ilemler dnemindeki ocuk, grnts deise bile suyun
ayn kaldn anlayabilir.

4- Soyut lemler Evresi (12 ya ve sonras): Temel bilgi edinme yolu soyut kavramlar
(bu dnyada fiziksel bir karl bulunmayan) zerinde muhakeme yrtlmesidir. Soyut
nermeler, varsaymlar, koullu dnme (eer... olsayd, ... olabilirdi gibi) anlalabilir ve
kullanlabilir. Piagetye gre insan dncesinin geliimi, soyut ilemlerle muhakeme
yaplabilir hle gelindiinde tamamlanm olur.

Bugn, geliim srecinin evrensel, hiyerarik, ardk ve niteliksel olarak birbirinden


farkl evreler hlinde ilerleyip ilerlemedii ok ciddi bir tartma konusudur ve ayn zamanda
yeni aratrmalar ocuklarn Piagetinin ngrdnden ok daha erken zamanlarda pek ok
ilevi icra edebildiklerini gstermektedir. Ayn zamanda gnmzde, gelien kk insann,
Piagetnin tabiriyle dnyay kefe km yalnz bir bilim adam olmaktan ok, her zaman
dier insanlarla iletiim ve etkileim iinde olan ve ibirlii yapan bir varlk olarak ele
alnmaya balandn da gzden karmamak gerekir. Bu erevede, Piaget ile hemen hemen
ayn zamanda yaam olmakla birlikte, farkl bir bak a ortaya koyan bir baka isimden,
L.S. Vigotskyden sz etmemiz gerekecektir.

7.1.2. Lev Semyonovi Vigotsky (1886-1934):

Gnmzde, yukarda sz edilen ekliyle, gelien insana bak ann deimekte


olmas, Vigotskynin yeniden ele alnmasn ve onun grlerinden yola kan pek ok
aratrmann yrtlmesine neden olmutur.

Vigotskyye gre, bilisel geliimin kayna, bireysel zelliklerden nce, insan ile
kltr arasndaki etkileimdir. ocuk, bir boluk iinde hareket eden sabit ve evrensel bir
organizma deildir.

Bir ocuk, dnme ve anlama yollarn ncelikle ocuk-ocuk veya yetikin-ocuk


arasnda paylalan sosyal sreler yoluyla gelitirir. Bir dier ifade ile ocuklar
evrelerindeki insanlar vastasyla renmektedirler. Bu durumun en ak rnei dildir. Dil,
sosyal bir iletiim arac olsa da, bu sosyal ara zihinler arasnda olan (ocuk-ocuk; ocuk-
yetikin), ocuun zihninin iine dntrr. Dil dnceyi ynlendirir, dzenler, gereklik
snflarn rgtler, gemii temsil eder ve gelecei planlar. Dil ve dnce, dinamik olarak
ilikilidir. Dili anlamak ve retmek, dnce srecini etkilemekle kalmaz, ayn zamanda
dntrr. Sonu olarak, zihnin doas her zaman sosyaldir.

Bu yzden, bir ocuun geliiminin alt snr, tek bana iken yapabildikleri iken, st
snr, bir baka yetikin ya da becerili bir akran ile birlikte yapabildikleridir. Vigotsky, bu
arala ya da potansiyele Yaknsak Geliim Alan demitir. Zihinsel gelime, ocua salanan
teviin ya da cesaretlendirmenin miktar ve bilginin ocua uygunluuna bal olarak, farkl
bilisel alanlarda farkl oranlarda olabilir. Bylece zihinsel gelime, evreler ile ilerlemesi
gerekmeyen srekli iselletirmelerle oluur.

Gndelik hayattaki etkileimlerde, daha becerili bir akran veya bir yetikin, ocuun
sahip olduu yetileri temel alarak u anda bulunduu noktadan biraz ileri yeterlik dzeyini
destekleyen etkinlikler sunmaktadr. Bu destek, tpk inaat yaplrken kurulan geii bir
iskelenin iileri desteklemesi gibi, ocuun ortaya kmakta olan becerilerini geici olarak
destekler. Buna Yap skelesi Kurma denilebilir.

Vigotskynin kuram, gerek Rusa yazlm olmas, gerek Piaget grlerinin


egemenlii nedeniyle uzun yllar ihmal edilmitir. Gnmzn insan anlay eilimlerini
aklamak iin son derece elverili bir model sunmakla birlikte, yaknsak geliim alan, yap
iskelesi kurma ve kk grup etkileimlerin bilisel dzeyleri gibi kavramlar aratrlabilir
ekilde almak kolay deildir. Ancak gnmzde bu konudaki almalar artarak
srmektedir.
7.1.3. Yaam Boyu Bilisel levlerdeki Deiimler

ok kk bebein annesinin yzn ya da bir oyuncan nasl hareket ettiini


hatrlamasn bekler misiniz? Grsel tanma ile ilgili aratrmalar, bebeklerin 3 gnlkten
itibaren, annelerini yabanclardan ayrabildiklerini gstermitir. Bir aratrmada gnlkten
kk bebeklerin annelerinin yzlerini gsteren video kaytlarn izlerken, grsel olarak
benzer yabanc yzlere oranla, anlaml olarak daha fazla emme tepkisi gsterdiklerini ortaya
konulmutur. Yeni doanlar annelerinin sesini ve yzn hatrlamakta, 6 aylk bebekler
hareketli oyuncaklar nasl hareket ettirdiklerini 2 hafta sonrasnda bile
hatrlayabilmektedirler. 14-ay civarnda bebekler gsterildikten 3 hafta sonra hareketi nasl
taklit ettiklerini hatrlayabilirler.

Hafza, ocuklarn bilisel geliimleri iin temel bir sretir. Yetikinler ve ocuklar
genellikle 3 yatan nceki olaylar ok az hatrlamalarna ramen, bilinli hafza 7 aylkken
bile kullanlmaya balanr. Ksa sreli hafza, okul ncesi dnem boyunca artmaktadr. Ksa
sreli hafza testlerinde 2-3 yalarndaki bir ocuun 2 birimi; 7 yalarnda ise 5-6 birimi
tekrar etmesini bekleriz. 7-13 yalar arasnda hafza genilii 1-1,5 birim artar. Ortalama bir
yetikinin ksa sreli bellek kapasitesi, 7 + - 2 birim olarak kabul edildiine gre, ocuklar
son ocuklukta beklenen kapasiteye ulaabilirler.

Bilisel geliim iin bir dier nemli ilev olan dikkat younlatrma becerisi, okul
ncesi yllarda nemli lde deikenlik gsterir. Kk ocuklar evrede gezinir,
dikkatlerini bir etkinlikten dierine ynlendirir, nesne ve olaylarn her biri zerinde pek az
zaman harcarlar. Kk ocuklarda dikkat younlatrma ve hatrlama becerileri zayf olsa da
tanma becerileri olduka gelimitir. Bir aratrmada kk ocuklarn televizyona izleme
davranlar doal ortamlarnda filme alnmtr. Sonulara gre okul ncesi dnem boyunca
televizyona ynelik grsel dikkat hatr saylr lde artmaktadr.

Bu tr temel ilevlerde ocuklar okul yllarna kadar hzla ilerler ve ortalama bir
kapasiteye ularlar. Ancak bilisel stratejilerin kullanm okul yllar ile birlikte artmaktadr.
rnein kk ocuklar bir eyi daha kolay hatrlamak iin yalnzca tekrar stratejisini
kullanrlar. Fakat daha byk ocuklar birbirlerini artranlar (peynir-ekmek gibi)
grupladklarnda daha kolay hatrlayabileceklerini kendiliinden dnebilirler. Bu tr bilisel
stratejilerin kullanm okul yllar boyunca hzla artar ve karmaklar. Ergenlik ve ilk
yetikinlikte bilisel ilevlerin kullanmnda belirgin bir deiiklik yaanmaz.

Bununla beraber, orta yetikinlik dneminden itibaren bilisel ilevlerde pek ok


deiim sz konusu olacaktr. Bedensel ve duyusal alanlarda yava yava balayan kayplarn
etkileri, yetikinlikte, hz ve koordinasyon gerektiren grevlerde yavalama, ksa sreli bellek
grevlerinde gerileme eklinde grlebilir. Genel olarak yetikinlikler hemen her alanda
genlerden daha yavatrlar. 20 ya ile 60 ya arasnda tepki zamanlarnda ortalama %20lik
bir yavalama sz konusudur. Karmak etkinliklerde bu yavalama daha fazladr. Ancak hz
ile nitelii birbirine kartrmamak gerekir. Orta yetikinler, daha karmak ve ok boyutlu
dnebilirler. Daha uzun vadeli planlama yapabilir ve olas sonular daha iyi
deerlendirebilirler. rnein bilim insanlar ve yaratc bireylerin retimleri incelendiinde,
ya ilerledike retim dzenliliinde bir art olduu ve en iyi rnlerin/eserlerin orta ya
dnemi yalarnda verildii grlmtr.

Baz aratrmaclar, yetikinlerin, insan, dnce, duygu, nesne...lerin eliik ynlerin


bir toplamndan olutuunu fark ettiklerini; iyi ve kt gibi zt kavramlarn birbirine ihtiyac
olduunu veya bir arada bulunabileceini kavradklarn belirtmektedir. Yetikin dncesi,
eliik bir durumda seenei saf d etmek yerine hepsini daha geni bir erevede toplamay
renmitir.

Ergenlik dneminden orta yetikinlie kadar izlenen bireylerden elde edilen sonular,
baz bireylerin zihinsel becerilerinin arttn, bazlarnn ise azaldn gstermektedir.
Genellikle eitim dzeyi, kiilik zellikleri, yaam tarz, kronik hastalklarn says ve dzeyi
bu deiimlerin mahiyetini etkilemektedir. Eer bireyler eitimli ise, fiziksel salklar kt
deilse, ortalama veya iyi yaam koullarna sahiplerse ve duygusal adan ar
ypranmamlarsa, ileri yalarda da (65 ve sonras) zihinsel performanslarn
koruyabilmektedirler. Sonu olarak, salkl beslenen, mrleri boyunca zihinsel ynden aktif
olan ve fiziksel olarak kendilerine bakan bireylerde yalar gerei tepki hzlarnda bir d
grlmesine ramen, zihinsel yeterliliklerinde bir d grlmemektedir.

7.2. Sosyal Gelime

nsanlar her zaman dier insanlarla birlikte yaarlar. Yetikin bir birey tek bana
yayor olsa bile, daima onu evreleyen; imknlarndan yararland ve iine girip kt bir
ilikiler a bulunmaktadr. Bu a, ailesi ve yakn evresinden balayp iinde yaad toplum
ve hatta dnyay kapsar. Bireylerin sosyal etkileimleri ve bu etkileimdeki rolleri ve
beklentileri yaam sreleri boyunca deiir. Bu sre onlarn sosyal geliimlerini oluturur.

Sosyal gelime hem makro ve hem de mikro dzeyde iinde yaanlan toplumsal ve
kltrel ortamdan etkilendii gibi bireysel zelliklerden de etkilenir. Bir dier ifadeyle, bu
ikisinin karlkl etkileimi neticesinde ortaya kar. Bu bak asnn bir rneini,
Eriksonnun psiko-sosyal geliimi tanmlayan kuramnda grebiliriz.

7.2.1. E. Erikson (1902-1994) ve Psiko-sosyal Geliim Kuram

Psikanalitik ynelimli bir kuramc olan Erikson, insanlarn sosyalduygusal


geliimlerini yaam boyu devam eden 8 evre hlinde tanmlamtr. Ortaya att evreler
zellikle kk yalarda psikanalitik bak asnn kabulleri zerine oturtulmu olmakla
birlikte, gnmzde kuramnn bu yn pek vurgulanmamaktadr Eriksonun psiko-sosyal
evreleri, Piagetde olduu gibi aamallk ierirler, evrenseldirler ve yaklak ya karlklar
bulunmaktadr.

Eriksona gre, her bir psiko-sosyal geliim evresi bir kartl ya da bir atmay
ierir. Birey bu kartl ya da atmay olumlu ynde zmleyerek bir st evreye geer.
atma olumsuz ynl zlm veya tam zlememi olsa bile, toplumsal ve kltrel
etmenler bireyin bir st evreye geiini gerekli klabilir. Bu durumda bu zlememi atma
yukar doru tanr ve uygun olanaklar ortaya karsa sonraki evrelerde zmlenebilir.
Ancak bu tanan zmlenmemi atma bir sonraki evrenin kazanmlarn olumsuz ynde
etkileyebilir. Evreleri ve aklamalarn okuduunuz zaman bunun nasl mmkn
olabileceini daha iyi anlayacaksnz. imdi Eriksonun evreleri yoluyla psiko-sosyal
geliimin yaam boyu deiimini inceleyelim.

1. Temel Gvene Kar Gvensizlik (0-2): Burada kk bebein zmesi gereken


atma, iinde yaad dnyaya gven duymak ya da duymamak meselesidir. Kk ocuk,
bakm verenlerin temel ihtiyalarn zamannda, dzenli ve sistematik olarak gidermesi
halinde, bu dnyann emniyetli ve endie duyulmasna gerek olmayan bir yer olduu kansn
oluturacaktr. Burada temel ihtiyalar denildiinde, beslenme kadar, fiziksel bakm,
ihtiyalarna duyarl olunma, ilgi, sevgi, dokunulma/dokunma vb.nin de kast edildiini
unutmaynz.
2. zerklie Kar Kuku ve Utan (2-3): Bu evrede ocuun zmesi gereken atma,
artk daha hareketli ve katlmc olduu dnyada, bamsz olarak balatt eylemlerin yeterli
ve etkili sonular olup olmad meselesidir. rnein kak kullanarak tek bana yemek
yediinde, baarl bulunup takdir grecek midir yoksa beceriksiz bulunarak kendi
eylemlerinin sonularndan kuku ve hatta utan duymas m gerekecektir.
3. Giriimcilie Kar Sululuk (4-6): Bu evrede ocuun zmesi gereken atma, daha
yetenekli ve zerk bir birey olarak, giritii daha karmak projelerde kendi eylemlerinin
snrlarn grme ve rekabet edip edemedii meselesidir. steklerini snrsz gerekletirme
arzusunun engellenmesi ve isteklerine kurallara uygun yollar bulma gereklilii, sosyal
kurallar ve normlarn geliimini salayacak bylece uygun giriimcilik ve rekabet stratejileri
edinilebilecektir.
4. alkanla Kar Aalk Duygusu (6/7 yatan erinlie kadar): Bu evrede ocuun
zmesi gereken atma gerek dnyada, gerek ilerde (okul gibi) aba ve retkenlik
gsterdiinde elde edecei sonularla ilgilidir. Gsterilen abalar renme ve baarya m
dnecek yoksa baarszlk sonucu aalk duygusu mu gelitirecektir.
5. Kimlik Kazanmaya Kar Rol Karmaas (Ergenlik): Bu evrede gencin zmesi
gereken atma, imdiye kadar edindikleri zerinden yeni ve kendine uygun kimlik
gelitirmek veya gelitirmemek meselesidir.
6. Yaknla ve Dayanmaya Kar Yaltlmlk (lk yetikinlik): Bu evrede zlmesi
gereken atma, btnlemi bir kimlik, sosyal ve mesleki roller edinmi gen yetikinin,
dahil olmaya balad ilikiler anda yakn ilikiler gelitirmesi ya da gelitirmemesi
meselesidir. E, yakn arkadalklar, bir yetikin olarak kendi ailesiyle/einin ailesi veya
mesleki evrelerle yaknlk/uzaklk ekseninde uygun dengeyi kurmas gerekecektir.
7. retkenlie Kar Durgunluk (Orta Yetikinlik): Bu evrede orta yetikinin zmesi
gereken atma, yarna neyi, ne kadar brakaca ile ilgilidir. Orta yetikin birey, yeni nesilin
geliime katkda bulunmak zere ok eitli dzeylerde ve farkl alanlarda katkda bulunup
bulunmayaca meselesindeki duruunu belirlemektedir. Yeni neslin geliimine katkda
bulunmak veya retken olmak renci yetitirmek, bir kitap vb. bir eser vermek veya mze
yaptrmaktan ocuk sahibi olmaya, torun bakmaya, gnll kurulularda almaya veya
yetikin evlatlarna klk erzak hazrlamaya kadar uzanabilen ok geni bir yelpaze olarak
dnlmelidir.
8. Benlik Btnlne Kar Umutsuzluk (Yallk):Bu son evrede yal bireyin zmesi
gereken atma, yaad hayatn yaanmaya deer olup olmad meselesidir. Bu, tm
hayatnda yapp ettiklerinin olumlu ve olumsuz sonularyla barmak, gnahyla sevabyla
kabullenmek ve hayatn kendi iinde sonlu olduunu kavramak veya pimanlk ve
umutsuzlua dmek arasnda kurulacak bir dengedir.

Eriksonun kuram, birey ile toplumun kesiimini aklayan bir ereve sunmaktadr.
Ancak insanlarn sosyal geliimleri ok daha farkl alardan da ele alnabilir. Sosyalleme
srecinin paralarn oluturan ebeveyn-ocuk ilikileri, arkadalk ilikileri, cinsiyet
rollerinin edinilmesi gibi temel konular olduu gibi, sosyal iliki becerilerinin geliimi, dier
insanlar anlama, kimlik ve aidiyet edinme gibi konular da eitli boyutlaryla incelenmitir.
Biz burada yalnzca sosyallemenin baz ynleri zerinde duracaz.

7.2.2. Sosyalleme Sreci

nsanlar ve aslnda pek ok memeli her zaman belirli bir trde grup ile birlikte
yaarlar. Bir sosyal grup iinde yaayan canlnn hayatta kalmas, dierleriyle anlaml ve etkili
ilikiler kurmasna baldr. Bu durum iinde yaanlan sosyal gruplarn belirli kurallarn ve
uygun davranma yollarn renmeyi gerekli klar. Sosyalleme, bireyin davranlarnn,
deerlerinin, yeteneklerinin, tavrlarnn, ihtiyalarn giderme yollarnn iinde yaad
topluma uygun veya o toplumda ilevsel olabilecek ekilde biimlendii yaam boyu devam
eden bir sretir. Sosyalleme sreci, zellikle kk yalarda aile ve okul gibi toplumsal
kurumlar eliyle gerekletirilir. Akran ve arkadalar, komular, meslek/ilgi alan gruplar gibi
eitli gruplarda bu srecin bir parasdr. Ancak burada bireyi tek ynl bir alc ya da pasif
bir ekilde biimlenen bir varlk olarak dnmeyiniz. Bireyler ayn zamanda kendi sosyal
evrelerinin bir paras ya da bir unsurudurlar ve onlar deitirip dntrmekte veya
etkilemektedirler.

Sosyal geliimi etkileyen ilk kurum ailedir. Bebekler doduklar zaman anne, baba ya
da bakm verenle yakn duygusal ilikiler kurarlar. Bu alandaki davranlar aklayan en
popular kuramlardan biri J. Bowlbynin Balanma Kuramdr. Ona gre, belirli kiilere kar
duygusal balar kurma eilimi, insan doasnn bir parasdr ve yeni doanda zaten tohum
hlinde bulunur. Duygusal ba, yerine bir bakas konulamayan ve eiz bir birey olarak
nemli olan partnerle kurulan grece uzun sreli ba olarak tanmlanabilir. Duygusal ba
kurulduunda partner olan kiiye olan yaknlk korunmak istenir. Bu tip bir iliki, bebek ile
bakm veren arasnda yaknlk yaratan ve bu yaknln devam etmesini salayan i ie
gemi bir igdsel davranlar daarc tarafndan kurulur ve korunur.

Balanma, kiinin gvenlik duygusuyla ilikili olan bir eit duygusal badr.
Balandnzda, o kiinin varl size gvenlik ve rahatlk duygusu verir ve d dnyaya
alrken o kiiyi gvenli bir s olarak kullanrsnz. Yedi sekiz aylktan itibaren bebekler
anne, baba ya da bakm verene balanrlar, yani onlar yabanclara tercih ederler. Bebek
bakmnn paylald kltrlerde, bebeklerin evrelerindeki yetikinleri ve byk ocuklar
gvenli s olarak kullanmaktadrlar. Erken ocukluk dneminde bilisel alandaki gelimelerle
balantl olarak, amaca gre dzeltilmi partnerlik ortaya kar. Gvenli s, dzenli olarak
ulalabilir olmal veya temas kaybedilmemelidir. Ancak mutlaka fiziksel varlnn srmesi
gerekmez. birliine dayal bir planla ele alnabilir. Orta ocukluk dneminde baz balanma
davranlar giderek azalr. Ancak ocuk, ihtiya hissettiinde mesela kaygl durumlarla ba
etmek iin gvenli bir sse ihtiya duyar. Ergenlik dneminde atmalar grlse bile,
ebeveyne duygusal ba gldr. Ergen giderek daha zerk olsa da ebeveyn hl gvenli bir
str.

Bowlbye gre, btn ocuklarda balanma olumaktadr ancak her birinin isel
alma modeli birbirinden farkl olabilir. sel alma modeli, ocuun balanma figrnn
varlndan ve gvenirliinden emin olmas ya da olmamas ile ilgili eleri kapsar. 5
yandaki bir ocuk, anneye dair belirgin bir Isel modele, bir benlik modeline ve bir iliki
modeline sahiptir. Gvenli Balanma, ocuun anne babay gvenli s olarak kulland ve
kolayca yattrld isel alma modeline denilmektedir. Gvenli balanm ocuk anneden
ayrlmakta glk ekmez.; kayglandnda temas arar ve kolayca yatr. Anne temas
balattnda kanmaz, yeniden yanna geldiinde olumlu karlar. Anneyi bir yabancya
tercih eder. Gvensiz Balanma, ocuun anne babay rahata gvenli s olarak
kullanamad, ayrlk ya da ayrldktan sonra birleildiinde kolayca yattrlamad bir
modelidir. Bu balanma modellerinin kalc olup olmad dnlebilir. Genel olarak
bireyler aile evresi ve yaam koullar tutarl olarak devam ettiinde balanmadaki gven
veya gvensizlik tutarl bir ekilde devam etmektedir.

Balanma ilikileri, yaamn ilk dnemlerinde ok byk bir neme sahiptir. ocua
gvenilir sosyal destek veren yetikinlere gvenle balanma ocuun bir dizi toplumsal
beceriyi renmesi, risk alabilmesini, yeni koullara uyum salayabilmesini ve kiisel
ilikilerde samimiyet aramasn ve kabullenmesini salar. Ancak sosyal duygusal geliim
asndan bakldnda, ocukluk dnemindeki balanmann nitelii yetikinlikte nemli olup
olmad da dnlmelidir. Genel olarak balanmann niteliinin daha sonraki insan ilikileri
iin temel bir model olarak varln srdrd kabul edilmektedir. Balanma artk eitli
insanlarla yaam boyunca ballk kurma sreci olarak ele alnmaktadr. Bu bak ana
gre, yetikinlik boyunca kurulan romantik ve romantik olmayan btn ikili yakn ilikiler
ocuklukta edinilen balanma biiminden etkilenmektedir. Boylamsal almalar balanma
statsnn etkilerinin yetikinlie kadar srebildiini gstermektedir. Baz almalarda
balanma modeli etkilerinin kuak boyunca devam ettiine ilikin bulgular elde edilmitir.
Kuaklar arasndaki benzerlik kaltsal olmaktan ok, annenin ocuklara ynelik
davranlarnn benzerliinin bir sonucu olarak yorumlanmaldr.

Sosyal geliimi etkileyen bir dier nemli etmen akran ilikileridir. Akran gruplar,
ocua ailenin dndaki dnya hakknda bir bilgi ve karlatrma olana sunarlar. ocuklar
yeteneklerine veya becerilerinin dzeyine dair geri bildirimleri akran gruplarndan alrlar.
Akranlarla kurulan iyi ilikiler, salkl sosyal ve duygusal geliim iin olduka nemli
grnmektedir. Akranlar tarafndan reddedilen, madur edilen veya yalnz braklan
ocuklarda ve genlerde depresyon, saldrgan davranlar gsterme riski daha fazladr.

ocuklar 6 aylktan itibaren, dier bebeklere ilgi duyarlar; dokunmak isterler,


giysilerini ekitirirler, uzun sure bakarlar ve glmserler. Ancak belirgin arkada tercihleri 3-
4 yalarnda ortaya kar. Yaplan aratrmalarda, okul ncesi dnemde ocuklarn yakn
arkadalar olarak tanmladklar tutarl bir ismin olduu ve ocuklarn yakn arkadalar
olarak bildirdikleri ocuk iin yer tutmak, onun iin bir eya saklamak gibi davranlar
gsterdikleri bulunmutur. Arkada tercihlerinde hemcinsine dnk bir yanllk vardr. Okul
anda arkadalk ilikileri geliir. Yakn ve uzun sreli arkadalklar balar. Bir arkada
grubu olma ya da edinme fikri gelimeye ve karmaklamaya balar. Bu dnemde arkadalk,
ocuklar tarafndan daha ok fiziksel veya ilgisel benzerlik ile tanmlanmaktadr. Ancak
ocuklarn akran gruplarna ayrdklar zaman arttm ve onlarla birlikte olmak nemli hle
gelmitir. Bu ya dneminde de hemcinslerle arkada olma ve gruplama baskndr. Ergenlik
dneminde ise arkada gruplar cinsiyet asndan karr. Tutum ve dnce benzerliine
bal, uyuma dayal arkada gruplar ortaya kar. Yakn ve derin ikili ilikiler grlr. Ayn
zamanda romantik ilikiler de kurulmaya balanr. lk yetikinlik dneminde, yeni yakn
arkadalklar kurulur. Genel olarak, ilgi, tutum, yaama biimi benzerliine bal
arkadalklar kurma eilimi devam etmekte, yakn arkadalara ve arkada gruplarna dzenli
zaman tahsis edilmektedir. Orta yetikinlik dneminde de benzer bir eilimler sregelir. Bu
dnemlerde, ev dnda yeni sosyal balantlar kurulduka, arkada evreleri de geniler.
Yallkta ise, ocuklarn evden ayrlmalar ve e kayplar nedeniyle arkada ihtiyac artsa
bile, yeni arkadalar edinmekten ok eski yakn arkadalarla grme eilimi grlmektedir.
Yallkta arkadalk ilikilerini srdrenlerin fiziksel ve duygusal adan kendilerini daha iyi
hissettikleri dorultusunda aratrma sonular bulunmaktadr.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

nsanlarn dnya ve zihin hakkndaki anlaylarnn nasl deiip gelitii bilisel


geliimin inceleme alanna girmektedir. Bu alann kurucularndan Jean Piaget, bilginin yaps,
kkeni ve oluumu gibi epistemolojik sorulardan yola karak, kk ocuklarn dnyay nasl
anladklar ve yaplandrdklarn aklayan kapsaml bir kuram ortaya koymutur. Piagetye
gre insan zihninin doutan getirdii iki yapsal eilimi vardr: Uyum salama ve
rgtleme. Zihin btn bunlar yaparken dengede durma /dengeleme eilimi tamaktadr.
Piagetye gre zihin bu dengeyi salamak iin iki tr ilev kullanr: zmleme ve
Uyumsama. Piagetye gre, zihinsel gelime, zihnin, srekli denge-dengesizlik-yeniden denge
kurmasyla mmkn olmaktadr. Piaget, ayn zamanda, ocuklarn d dnyadan gelen
bilgileri yaplandrrken, her aamasnda farkl bilgi edinme yollarn ieren bir evreler dizisi
geirdiini ngrr. Lev Vigotskye gre ise bilisel geliimin kayna, bireysel zelliklerden
nce, insan ile kltr arasndaki etkileimdir. Bu durumun en ak rnei dildir. Dil, sosyal bir
iletiim arac olsa da, bu sosyal ara zihinler arasnda olan (ocuk-ocuk, ocuk-yetikin),
ocuun zihninin iine dntrr. Bu yzden, bir ocuun geliiminin alt snr, tek bana
iken yapabildikleri iken, st snr, bir baka yetikin ya da becerili bir akran ile birlikte
yapabildikleridir. Hafza, dikkat gibi ilevlerde ocuklar okul yllarna kadar hzla ilerler ve
ortalama bir kapasiteye ularlar. Ancak bilisel stratejilerin kullanm okul yllar ile birlikte
artmaktadr. Ergenlik ve ilk yetikinlikte bilisel ilevlerin kullanmnda belirgin bir deiiklik
yaanmaz. Bedensel ve duyusal alanlarda yava yava balayan kayplarn etkileri,
yetikinlikte, hz ve koordinasyon gerektiren grevlerde yavalama, ksa sreli bellek
grevlerinde gerileme eklinde grlebilir. Orta yetikinler, daha karmak ve ok boyutlu
dnebilirler. Daha uzun vadeli planlama yapabilir ve olas sonular daha iyi
deerlendirebilirler. Psiko-sosyal geliim kuramcs Erikson, insanlarn sosyalduygusal
geliimlerini yaam boyu devam eden 8 evre hlinde tanmlamtr. Sosyalleme, bireyin
davranlarnn, deerlerinin, yeteneklerinin, tavrlarnn, ihtiyalarn giderme yollarnn
iinde yaad topluma uygun veya o toplumda ilevsel olabilecek ekilde biimlendii
yaam boyu devam eden bir sretir. nsann sosyallemesinde balanma ve akran ilikileri
etkili srelerdir.
Blm Sorular

1. Piagetnin kuramnn neden etkili bir kuram olduunu aklaynz.


2. Piagetye gre uyum salama nedir?
3. Piagetde denge kavram niin nemlidir?
4. Vigotskye gre dil ile bilisel geliim arasndaki iliki nedir?
5. Yaknsak Geliim Alan ile Yap skelesi Kurma arasndaki ilikiyi nasl
aklarsnz?
6. Eriksona gre bir psiko-sosyal evrede beklenen geliim, bir nceki evrenin
atmasnn zlmemesinden nasl etkilenir?
7. Bowlbyye gre balanmann insan geliimindeki ilevi nedir?
8.NSANLARDA DUYUMLAR VE DUYUSAL SSTEMLER
Bu Blmde Neler reneceiz?

8.1. Giri

8.2. nsanlarda Duyum

8.2.1. Duyum

8.2.2. Duyusal Eikler

8.3. nsanlarda Duyusal Sistemler

8.3.1. Grsel Sistem ve Grme

8.3.2. itsel Sistem ve itme

8.3.3. Koku Sistemi ve Koku Alma

8.3.4. Tat Sistemi ve Tat Alma

8.3.5. Deri Duyular ve Dokunma

8.3.6. Kinestetik Duyular ve Denge


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Duyumun tanmn syler.

Duyum ile algnn


birbirinden farklarn aklar.

Duyusal eik kavramn ve


ilevlerini aklar.

Metinde verilen duyusal


eikleri tanmlar ve rnek
verir.

Duyusal sistemlerin
isimlerini syler.

Grsel sistemin nasl ilev


grdn aklar

itsel sistemin nasl ilev


grdn aklar

Koku sisteminin nasl ilev


grdn aklar

Tat sisteminin nasl ilev


grdn aklar

Deri duyu sisteminin nasl


ilev grdn aklar

Kinestetik duyumlarn ve
Denge duyusunun nasl ilev
grdn aklar.
Anahtar Kavramlar

Duyum
Duyusal Eik
Mutlak Eik
Duyusal adaptasyon
Fark eii
Weber Yasas
Fotoreseptr hcreler
Karanla uyum
Feromon
Tat tomurcuu
Papilla
Paradoksal scak
Kap kontrol kuram
Kinestetik duyu
Denge duyusu
8.1. Giri

nsanlar ve hatta btn canllar, iinde yaadklar dnyadan gelen uyaranlarla


evrilmilerdir. Kendimizi gndelik hayat aknn her hangi bir annda dondursak, etrafmz
sarm olan yzlerce grnt, ses, k, koku, hareket, temas uyaranlarn belki bir an fark
edebiliriz. zel bir koul olmad srece bu uyaranlarla iinde bulunduumuz duruma uygun
hareketleri yapacak ve uygun ekilde davranacak ekilde birlikte var oluruz. Fakat bir de
yle bir rnee bakalm:

ou bakmdan grmesi normaldi; nesnelerin eklini tanmlayabiliyor, insanlar


tanyabiliyor ve kitap okuyabiliyordu. Fakat giden bir arabaya veya koan bir kiiye bakarsa,
dzgn ve srekli bir hareket izlenimi yerine ardk olarak gelen statik fotoraf kareleri gibi
yansmalar gryordu. Caddede kardan karya gemeye korkuyordu, nk kardan gelen
bir aracn eklini, rengini ve hatta plakasn grebildii hlde hzn kestiremiyordu. Biriyle
karlkl konumann telefonda konumak gibi olduunu sylyordu nk konuma
srasnda deien yz mimiklerini ve ifadeleri gremiyordu. Bir fincan kahve koymak bile
byk skntyd, nk sv kanlmaz ekilde tap yere dklyordu. Ne zaman
yavalamas gerektiini bilemiyor, kahve cezvesinin asn zamannda deitiremiyordu.
nk svnn fincan iinde ne hzla ykseldiini tahmin edemiyordu. Tm bu beceriler size
ve bana ok olaan ve doal gelir. Ama bir eyler yanl gittiinde

Bu tanmlama, beyninde orta temporal olarak adlandrlan blgesi ift tarafl hasar
grd iin hareket krl ikyeti olan bir hastay (Ingrid) anlatan Ramachandrandan
alntlanmtr. Bu gibi vaka rnekleri zerinden beynin ve zihnin alma sistematiini daha
ayrntl renmek isterseniz, kendisinin kaynakada bildirilen kitabn okuyabilirsiniz.

Ingridin yaamak zorunda olduu bu ilgin durumdan ok eitli sonular karmak


mmkndr; grme srecinin karmakl, beynin nasl da bir btn olarak ve egdml
almakta olduu, bir beyin hasaryla yaamann glkleri

Ama bizim dikkat ekmek istediimiz asl nokta, duyumlarmz ve alglarmzn


aslnda gndelik, zihinsel ve ruhsal btn deneyimlerimizi nasl ekillendirmekte olduu
meselesidir. Bu sre nasl ilemektedir? evremizde bulunan yzlerce uyaran nasl bir
sreten geerek dncelerimizin, duygularmzn ve eylemlerimizin biimlendiricisi ve
ynlendiricisi olabilmektedir?

Sre yle grnr; uyaranlar, be duyumuz tarafndan alglanr, sonra bunlara gre
dnr ve davranrz, basit. Elbette, hi bir ey grnd gibi deildir. Her eyden nce,
duyularmz be taneden fazladr (hangisi olduunu renmek iin blmn sonuna kadar
okumalsnz). Ayrca duyumlarla alglar birbirinden ayrmamz gereklidir. Beden
duyularmz uyarldnda biz onlar duyumsarz. Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla
vcudun iinde veya dnda bulunan artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan
nral bir ilemdir. Alglama ise, gelen duyusal malumat tanma, dzenleme, balantlarn
kurma, anlamlandrma ve yorumlama srecidir.
nce insanlarn duyularnn yaplarn, kapasitelerini ve duyumlarnn genel
zelliklerini gzden geireceiz, bir sonraki blmde ise alglamann nasl olduunu
inceleyeceiz.

8.2. nsanlarda Duyum

8.2.1. Duyum

Psikolojinin bir bilim olarak domaya balad 1800l yllarn sonlarnda, en ok


incelenen konu duyumlar olmutur. O yllarda ortaya konulan temel baz kavramlatrmalar
ve ilkeler hala geerlidir.

Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan
artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan nral bir ilemdir. Genel olarak
incelendiinde, bir duyumu yaratan olaylar yle gelimektedir; d dnyadan veya bedenin
iinden gelen fiziksel bir enerji, duyu organlarndan birindeki alc hcreyi uyarr. Her alc
hcre, belirli bir tr fiziksel enerjiye tepki vermek zere dzenlenmitir. Grme iin k;
iitme iin ses dalgalar gibi. Alc hcrenin tepki verebilmesi iin gelen enerjinin yeterince
gl olmas gerekir. Eer enerji yeterli ise, alc hcre, bu uyaran dntrr ve uyarann
zelliklerine gre deien elektrokimyasal bir sinyali beyine gndererek bir tepki verir. ok
parlak bir k, bir dizi sinir hcresinin atelenmesi olarak kodlanr, mat bir k, daha yava
bir atelenme zinciri oluturur. Nral sinyaller, sinir hcrelerinden merkezi sinir sistemine
iletilirken, geldii halinden daha yksek seviyeli olarak kodlanr ve daha yksek seviyelerde
ise btnletirilir. yle ki beyine ulat zaman ak ve ayrntldr. Bylece, yanp snen
krmz bir ktan ulaan sinyal, soluk yeil ktan gelen iletinden de, yksek ses ya da rk
yumurta kokusundan gelen iletiden de anlaml olarak farkldr. Bu bilgiler beyinde ilgili beyin
kabuu (korteks) alanlarnda ilenir. Bu anlatlan srecin yalnzca duyumsama olduunu,
uyaran henz alg hline dnmediini (yani tannp yorumlanmadn) aklmzda tutmamz
gerekir.

8.2.2. Duyusal Eikler

Ka kat zerinizde oturan komunun ayak sesini duyabilirsiniz? Ak ve karanlk bir


gecede, yolunuzu kaybetmiseniz grebildiiniz ilk a erimek iin ka metre yol
yrmelisiniz? nsan Nasl ncelemeliyiz? blmnde anlatld zere, bu gibi sorular
aratrlabilir hle dntrmek istersek yle sormamz gereklidir: Bir duyumu ortaya
karmak iin ne kadar duyusal uyarm gerekir?

phesiz ilk akla gelen, hangi duyum iin sorusu olmaldr. nk bu durum duyusal
uyarann trne gre deimektedir. Ancak her duyumun oluabilmesi iin bir eik dzey
bulunmaktadr. Bir kiide herhangi bir duyum yaratmak iin gerekli minimum fiziksel enerji
iddetine mutlak eik denilmektedir. Kiiler arasnda mutlak eik seviyeleri asndan bireysel
farkllklar bulunmaktadr. nsanlarn %50sinden fazlasnn duyum aldn bildirdii
seviyeler, o uyaran iin mutlak eik olarak kabul edilmektedir.
rnein, 500 litrelik bir su iinde bir gram sofra tuzu; odal bir evde yaylm bir
damla parfm; sessiz bir ortamda 6 metre uzaklktaki kol saatinin sesi; ak, karanlk bir
gecede 50 km. uzaklktan bir mum alevinin temel be duyu iin mutlak eik olarak
bulunmutur.

Bu tr deerlerin belirlenmesinde, sessiz, karanlk, tatsz, kokusuz ntr durumlarda


lm yaplmaktadr. Normal koullarda, mevcut duyusal uyarlmlk dzeyine bal olarak
bu ller deiebilir. rnein cips yedikten sonra, tuza ilikin mutlak eiiniz ykselmi
(eiiniz ykselir nk duyumsamanz iin daha fazla miktarda tuz gerekir) olacaktr.

Tm duyularmz, otomatik olarak, ortamdaki uyaranlarn oluturduu ortalama bir


uyarlma dzeyine uyum salar. rnein bulunduumuz ortamdaki bir kokuyu veya dzenli
bir sesi bir sure sonra fark etmemeye balarz. Bu uyum sreci tm duyularmzn evresel
koullara kolaylkla uyum salamasn ve ortamda bulunan ok saydaki ipucunu ar
derecede yklenmeden almasn salar. Buna duyu adaptasyonu veya duyusal uyum denilir.

Bu durumda akla yle bir soru gelebilir. Eer belirli bir ortamda bulunan uyaranlarn
dzeyine belirli bir sre sonra uyum salyorsak, o hlde bu ortamda bir eylerin deitiini
nasl anlayabiliyoruz?

Gerekten de bunun olabilmesi iin uyaranlarn ancak fark edilebilir fark denilen
belirli bir dzeyde farkllamalar gerekir. Fark eii, iki uyarc arasnda fark olarak
tanmlanabilen en kk fiziksel farktr. Ernst Weber, 1830da fark eiini, belirli bir
uyarcnn sabit bir kesri ya da oran olarak hesaplamtr. Fark eii, orijinal uyarcnn
byklne ya da iddetine gre deiir. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak
fark edilebilir fark yaratmak iin gerekli deiiklik o kadar byktr. Bu, Weber Yasas
olarak bilinir. Bu oranlarn deeri, duyu trlerine gre farkllamaktadr. Tat duyusunda ancak
fark edilebilir fark, %20 ya da 1/5tir. Ancak iitme duyusu ok daha hassastr, bir sesteki
%0.3lk bir deiimi fark edebiliriz. Fark eikleri de kiiden kiiye deiebilir ve bildirilen
oranlar insanlarn en az %50sinin ancak fark edebildii dzeyi gstermektedir.

8.3. Duyusal Sistemler

Duyumun duyu organlarmzdan fiziksel enerji olarak gelen uyaranlarn


elektrokimyasal bir iletiye dnmesi ile ortaya kabildiinden sz etmitik. Bu dnm
salayan duyu organlarnn yapsal zellikleridir. imdi duyu organlarmzn yapsn ve nasl
ilev grdklerini ksaca inceleyelim.

8.3.1. Grsel Sistem ve Grme

nsanlarda grme baskn bir duyudur; beyinde olduka geni alanlar grme yoluyla
gelen malumatlar iler ve insanlar sklkla en fazla grme duyularna gvenirler. nsan
gznn yaps nispeten basit saylabilir ancak gelen malumat birbirinden farkl alanlar
(yaklak 30 alan olduu dnlmektedir) ve farkl biimlerde ilenip deerlendirildii iin
grsel sistem aslnda olduka karmaktr.
Gzler, ilerinde bir sv olan ve her biri farkl ileve sahip eitli yaplarla donanm,
kas tabakalarndan oluan kreciklerdir. Gz k dalgalarn toplar, odaklar ve beyine doru
yol alan bir sinir sinyaline dntrr. Ik gze, n ksmda bulunan saydam bir tabaka olan
korneadan girer. Gzn renkli ksm olan irisin merkezindeki bir aklktan yani gz
bebeinden geerek gz merceine ve oradan da retinaya ular. Retina, gz kresinin arka
ksmn kaplayan a duyarl bir katmandr. Retinann zerinde ve gz merceinin tam
arkasnda fovea ad verilen bir girinti noktack vardr. Grnt burada en net
halindedir.Retina tabakas k dalgalarnn nral iletiye dnmesini salayan alc hcrelerle
kapldr. ki eit k alc (fotoreseptr) hcre vardr; ubukuk (rod) ve koni hcreleri.
Ayrca gelen uyarmlar ubukuk ve konilerin bulunduu blgelerle birletiren ok sayda
hcre bulunmaktadr. ubukuk ve koni hcreleri, ok farkl say ve kombinasyonla ift
kutuplu hcrelere balanrlar. ift kutuplu hcreler, bu oklu iletileri alarak btnletiren ve
gangliyon hcrelere gnderen zel yapl sinir hcreleridir. Gangliyon hcrelerinin aksonlar
birleerek her bir gzden beyinin ilgili blgelerine ileti gnderen grme sinirini olutururlar.
Her bir gzn retinasnda, yaklak 120 milyon ubukuk ve 8 milyon koni bulunur. Bu
hcrelerin duyarl olduu zellikler birbirinden farkldr. ubukuklar lo ya da karanlk gibi
dk aydnlanm ortamlarda daha etkin alr ve gece grn salarlar. Koniler ise
parlak kta etkin alr ve ayn zamanda renk grn salarlar. Hepimiz aydnlk bir
ortamdan karanla girdiimize, nce grmz kaybettiimizi fakat bir sure sonra yeniden
grmeye baladmz deneyimlemiizdir. Gelen n miktarna gre ubukuk ve konilerin
duyarllnn deimesine karanla uyum denilir. Karanlkta uyum, karanlkta zaman
geirdike, ubukuklarn, konilerden daha hassas hle gelmesi sayesinde gereklemektedir.

Grme sinirini oluturan lifler, her bir gzden ayrldktan sonra bir sure birlikte
giderler, daha sonra optik kiazmada aprazlaarak ikiye blnrler ve her iki gzden gelen
birer lif demeti birleerek giderler. Son aratrmalar bu lif demetlerinin farkl patikalar
oluturarak farkl blgelerle balant kurduklar ynnde sonular vermektedir.

Renk grme, nesnelerden yansyan k huzmelerinin zelliklerine bal bir


deneyimdir. nsanlar k dalgalarnn ancak belirli bir uzunlukta [400-700] nanometre
arasnda-olanlarna kar duyarldrlar. Belirli fiziksel dalga uzunluklarna sahip k
huzmeleri, belirli renklerin deneyimlenmesine neden olur. rnein renk tayfnda dk ular
mor ve mavi, yksek ular krmz ve turuncu olarak tanmlarz. Bu nedenle k fiziksel
olarak renk isimleriyle deil, dalga uzunluklaryla belirtilir. nk renkler, duyu sisteminin
belirli dalga uzunluklarna ilikin tanmlamalardr.

Btn renk deneyimleri, temel boyutta ele alnabilir; ton, doygunluk ve parlaklk.
Renk tonu, krmz, mavi gibi, bir n rengini yakalayan ve dalga uzunluuna bal olan
boyuttur. Renk doygunluu, bir tonun safl ya da canlldr. Youn renkler, en yksek
doygunlua sahiptir; pastel/yumuak renkler dk doygunlua sahiptir; gri sfr doygunlua
sahiptir. Parlaklk ise, bir renkteki n iddetini veren boyuttur. Beyaz en parlak, siyah ise
en mat renktir.
8.3.2. itsel Sistem ve itme

Ses, hava molekllerinin titremesinden kaynaklanan basn deiikliidir. Ses


dalgalar hlinde yaylr ve iitme sistemini uyarr. itme, ses dalgalar kulak zarna arparak
titreim yaratt zaman balar. nsan kula, 20 ile 20.000 hertz arasndaki sesleri
duyabilmektedir.

Normal koullarda, ortamdaki ses dalgalar, kulak kanal yoluyla kulak zarna ular.
Kulak zarndaki titreim, orta kulak denilen odacktaki eki, rs ve zengi isimli kk
kemiklerin birbirine arparak bu titreimi i kulaa iletmesine neden olur. En sondaki kemik
olan zengi, oval pencere ad verilen bir zara baldr (oval pencerenin tam altnda, yuvarlak
pencere ad verilen bir zar daha bulunmaktadr, bu zarn ilevi, i kulakta gelen titreimin
yarataca basnc dengelemektir). Oval penceredeki titreim, i kulaktaki salyangoza
aktarlr. Salyangozun ii sv doludur, bylece havadan alnan ses dalgalar svya aktarlm
olur. Salyangozun iinde, basiler zar ad verilen ince ve uzunlamasna yerlemi bir yap
bulunur. Salyangoz iindeki sv titretii zaman, basiler zar da aa yukar itilerek hareket
eder. Corti organ, basiler zarn zerinde duran ve onunla birlikte hareket eden bir yapdr.
Corti organnn iine gmlm binlerce ince kl eklinde alc hcre vardr. Her kl
hcresinin zeri bir demet lif ile kapatlmtr. Bu lifler basiler zarn titreimi ile hareket
ederler. Eer lifler bir metrenin yz trilyonda biri kadar bklrse, alc hcre, beyine iitme
siniri ile bir sinyal gnderir. Bylece kl hcrelerindeki bu kvrlmalar, sinir hcrelerini uyarr
ve imdiye kadar mekanik olan iletileri sinirsel iletiye dntrm olur.

ki kulamz olduuna gre, iitsel uyaranlar her iki kulaktan ayr ayr gelmektedirler.
Her kulak, her iki beyin yar kresine de ileti gnderir. Kulaklardan gelen sinir lifleri, beyin
ile ilgili blmde sz edildii gibi, arka beyindeki medullada aprazlar. Daha sonra beyinin
yukar blmlerine dalr.Ancak, rnein grmede olduu gibi, tek bir iitsel patika yoktur.
itsel patikalar daha ok beyinin pek ok yerine malumat ileten bir a olarak
tanmlayabiliriz. Baz mesajlar, denge hareketlerini dzenleyen merkezlere gider; bazlar
uyarlma/hazr olma halini dzenleyen retikler formasyona gider; bazlar ise her iki
temporal yar krede bulunan birincil ve ikincil iitme kortekslerine gider.

itme duyusundan gelen malumatlar aslnda insan iin nemli bir kaynak olutururlar.
rnein gremediimiz uyaranlarla ilgili bilgi edinmemizi de salarlar. Yolda yrrken
arkanzdan bir araba gelip gelmediini, ne hzda ve hangi ynden gelmekte olduunu yalnzca
iitsel ipularyla kestirebilmeniz mmkndr. Buna sesin kaynan belirleme denilir. Sesin
kaynann nasl belirlenebildii ile ilgili olarak, greli zamanlamann deerlendirilmesi ve
her bir kulaa vuran seslerin greli iddetin deerlendirilmesi olmak zere iki mekanizma
bulunmaktadr. Greli zamanlama deerlendirmesi mekanizmas, nronlarn gelen sesin her
bir kula ulama srelerini karlatrmasdr. Sa taraftan gelen bir ses, sa kulaa
soldakinden nce ulaacaktr. Nronlar,iki kulak arasndaki iitme zaman farkllamalarna
gre ateleme yaparak beyine bu deerlendirmeyi yapabilecek malumat iletirler. Greli
iddet deerlendirmesi ise, yakn kulaktan gelen sesin iddetinin daha yksek olmasna
dayaldr. Bylece, her iki kulaa ulaan seslerdeki iddet farklar ilenerek bu konuda
malumat edinilmi olur.
Eer bir ses her iki kulaa eit mesafede ise veya eit iddette ulayorsa, o zaman
sesin kayna belirlenemez. Bu durumda, ba uygun ekilde evirmek suretiyle, kulaklarn
ynn deitirerek sesin kaynan bulmaya alrz.

8.3.3. Koku Sistemi ve Koku Alma

Fareler, kpekler gibi dier baz trler kadar olmasa bile, insanlarda koku hassasiyeti
olduka gelikindir. Koku duyumunun tat duyumuna oranla 10.000 kat daha duyarl olduu
ynnde tahminler yrtlmektedir. Bir insann bir kokuyu fark edebilmesi iin 7- 8 koku
moleklnn olmas yeterlidir. Bu duyarlla ramen, yani insanlar kokular hzlca tanyp
ayrt etseler bile, kokunun kaynan bulmakta bu kadar baarl deildirler. Ayrca insanlarda
koku duyumunun adaptasyonu da ok yksektir. Ksa bir sure iinde duyumsadmz bir
kokuya kar uyum gelitirir ve fark etmez oluruz.

Pek ok dier memelide olduu gibi insanlarda da koku duyumu, genel kokular fark
etmemizi salayan sistem ve feromonlarn fark edilmesini salayan sistem olmak zere iki
farkl duyusal sistem yoluyla ortaya kmaktadr. Koku duyumu kimyasal ipularyla ilev
grmektedir.

Genel kokularn farkna varrken, burnumuzda yer alan bir bez tarafndan retilen
karmak bir proteinden yararlanrz. Pek ok madde koku moleklleri yaymaktadr. Belirli
bir durumda bu molekllerle, burun tylerindeki membranlarda bulunan protein birbirine
balanr. Alc hcreler, koku dokusu ad verilen ve her bir burun deliinde bulunan kk bir
doku paras iinde yksek oranlarda milyonlarca- bulunmaktadr. Bu sinir hcreleri bir ka
haftada bir lmekte ve yenileri ile yer deitirmektedir. Bu milyonlarca sinir hcresinin
aksonlar frontal lobun hemen altnda, buruna yakn bir yerde bulunan koku yumrusuna gider.
Koku yumrusundan sonra bu mesajlar kokularn farknda olmamz salayan temporal loba
ularlar. Ayn zamanda duygular ve bellekle ilgili ilevleri de olan amigdala ve hipokampse
de giderler. Bu durum kokularn, duygularn hatrlanmasndaki etkin roln de
aklamaktadr.

Pek ok tr feromon ad verilen bir kimyasal salglar ve bunlar duyumsar. Karncalar,


fareler, kpekler, arlar gibi pek canl yol bulmak, blge snrlarn belirlemek, cinsel
hazrln bildirmek gibi amalarla feromon iletiimini kullanr. nsanlarda da feromonlarn
cinsel davranlar etkilediine ilikin almalar bulunmaktadr. Ayrca birlikte yaayan
kadnlarn adet dnglerinin e zamanllamasndan feromonlarn sorumlu olduuna ilikin
aratrma sonular bulunmaktadr. Feromon moleklleri de dier koku moleklleri gibi ilem
grmektedir.

8.3.4. Tat Sistemi ve Tat Alma

Bir yemei lezzetli bulduumuz zaman yalnzca tat duyumuza dayandmz


dnrz ama aslnda koku duyusu da iin iine karp lezzet hissini oluturmaktadr.
Burnumuz tkal olduunda yemeklerin lezzetsiz gelmesi de, koku ile tat duyularnn lezzet
hissini birlikte oluturduklarnn bir dier kantdr. Bir dier deyile, koku alma
engellendiinde, yediklerimizin tadn ayrt edebiliriz ancak lezzetine ilikin bir
deerlendirme yapamayz. Koku duyumunun engellendii durumlarda, insanlarn hangi
besinleri yediklerini doru tanmlama baarlarnn dt bulunmutur. Bu durum besinin
tadnn keskinliine de baldr, rnein limon tad daha kolay tannrken, kiraz tad daha g
tannabilmitir.

Tat duyumu pek ou dilin ucunda, yanlarnda ve arka ksmlarnda bulunan tat
tomurcuklar iindeki alc hcreler yoluyla alnr. Bu tomurcuklarn says yalandka azalr.
Yal insanlardan sk duyulabilen artk hi bir eyin tadnn kalmad yaknmas aslnda tat
hcrelerinin azalmasyla ilgilidir.

Dilimizin yzeyi dz grnse bile aslnda papilla denilen minik yumrularla kapldr.
Tat tomurcuklar, tat hcreleri ve alc sinirler papillalarn iine gmldr. Yediimiz
eylerdeki kimyasal maddeler salya ile zlr ve papillalarn iindeki boluklara girerek
tomurcuklarda bulunan tat hcrelerine ularlar. Bu kimyasal iletiim tat hcrelerinin ilgili
sinirleri atelemesine neden olur. Oluan sinir akm parietal loba ve limbik sisteme
gnderilir. nsanlar dillerine tatl ya da tuzlu bir besin paras konulduunda, saniyenin onda
biri gibi bir srede ne konulduunu doru olarak syleyebilmektedir. Bu sinirler ayn
zamanda ineme, yutma, yiyecein scakl ve temas gibi dier konular hakknda da
malumat iletir.

Yakn zamana kadar tatl, tuzlu, eki ve ac olmak zere 4 temel tat olduu kabul
edilmekteyse de, umami ad verilen ve monosodyum gltamat tadn alan yeni bir alc hcre
bulunmutur. Bu madde et, deniz rnleri, eski kaar, soya sosu gibi protein youn rnlerde
bulunmaktadr.

Dilin baz blgeleri baz tatlara daha duyarldr. rnein dilin ucu tatl ve tuzlu, arka
ksm ac ve yanlar eki tatlara kar daha hassastr. Ancak her alan bu drt nitelii belirli bir
seviyede ayrt edebilir. Tat hcrelerinin ilgin bir zellii 7-10 gn gibi bir aralkla lmeleri
ve yenilenmeleridir.

8.3.5. Deri Duyular ve Dokunma

Vcudumuzu kaplayan derinin bizi d etkenlerden koruduunu, vcut svlarn


ieride tuttuunu hatta vcut smz dzenlenmesine katkda bulunduunu biliriz. Ama ayn
zamanda derimiz en geni alan kaplayan bir duyu organmzdr (1.70 boyunda bir insann 6
m2 deri yzeyi vardr). Deri yzeyinde farkl blgelerde deiik oranlarda yaylm eitli
alc nronlar bulunmaktadr. Bu alc nronlar basn, s, ac/ar hislerini oluturan deriye
ait duyumlar ortaya karrlar.

Farkl vcut blgelerine gre deimekle birlikte deri aslnda son derece hassas bir
duyu organdr. Deri zerinde 10.000/1 cm kadar bir deime, basn duyumuna neden
olabilir. Bacaklar, ayaklar ve srt daha az duyarl iken, yz ve parmak ular ar ekilde
duyarldr. Vcudun farkl blgelerindeki bu hassasiyet fark, ilgili blgedeki sinir
hcrelerinin daha youn olmasna ve bu malumatn ilendii daha geni duyusal korteks alan
olmas ile aklanabilir.

Dokunma temelde basn duyusu zerinden ilev grmekle birlikte insan ve


hayvanlarda byme veya endorfin gibi hormonlarn retimini arttrd aratrmalarla ortaya
konulmutur. Henz etki mekanizmas tam aklanamamakla birlikte tm canllarda
dokunulma kendini iyi hissetme hli salamakta ve bymeyi hzlandrmaktadr.

Is duyumu biraz daha ilgin bir ekilde ilev grmektedir. Scak ile ilgili malumatlar
ve soukla ilgili malumatlar farkl sinir hcreleri tarafndan alnmaktadr. Beyin scak liflerle
souk liflerden ayr ayr duyum almakta ve bunlar birletirerek ortam ssna uyum hakknda
dzenlemeler yapmaktadr. Eer her iki lif ayn anda faaliyete geerse, beyin bu bileik
rnty ortaklatrarak okuyabilir. rnein, lk ve souk bir eylere ayn anda
dokunduunuzda beyin bunu scak olarak tanmlar. Bu olgu paradoksal scak olarak bilinir.

Ac/ar duyumu ise bireylere gre ve hatta ayn bireyin eitli zamanlarnda bile
farkllaabilen olduka karmak bir yapya sahiptir. nsanlarn ounlukla kanmak
istedikleri bir duyum olsa bile, ac/ar hissi, kendini korumakla balantldr ve aslnda son
derece yaamsal bir ilevi bulunmaktadr. Ancak bir yerimiz acdnda yaptmz bir
hareketi durdurur veya deitiririz; ar hissettiimiz zaman hastalandmz ve tedavi
grmemiz gerektiini dnrz.

Yakn zamanlarda, ac/ar reten uyaranlara tepki veren alc sinir hcreleri
tanmlanmaya balamtr. Baz alclar sya, baz alclar kimyasallara, bazlar mekanik
uyarclara ve bazlar da bunlarn birleimden oluan uyarclara tepki vermektedir. Vcudun
her tarafnda yaylm bulunan bu sinir hcreleri, miyelin kapl sinir lifleriyle hzl ve miyelin
kapl olmayan sinir lifleriyle yava bir ekilde ac/ar duyumunu omurilie iletmektedir. Bu
duyum omurilik zerinden talamus ve oradan da beyin kabuundaki ilgili blgelere
gitmektedir. Bylece ac/arnn kayna, konumu, durumu deerlendirilir ve gerekli eylemler
dzenlenebilir.

Ac/ar duyarll arasndaki durumsal ve bireysel farklarn aklanmas olduka


karmak bir meseledir. rnein kapy amaya giderken kolunuzu hzlca arptnzda nce
aldrmaz, gidip kapy aar ve daha sonra ne kadar acdn fark edersiniz. Ayrca, insanlar
arasnda ac/arya dayankllk bakmndan belirgin farklar olduu bilinmektedir. Bu nasl
gereklemektedir? Byle durumlar Melzack tarafndan ortaya atlan Kap Kontrol Kuram
ile aklamak mmkn grnmektedir. Bu kurama gre, omurilikteki sinirsel kaplar ac/ar
duyumunun beyine iletilmesini kontrol etmektedir. Kap ak ise daha fazla; kapal ise daha az
ar hissedilmektedir. Kapnn kapal ya da ak olmas, iki farkl duyusal sinir lifi arasndaki
yara baldr. Kaln lifler, uyarldklar zaman ac/ar akmnn beyine ulamasnn
engellemek zere kapy kapatma eilimi gsterirler. nce lifler ise, uyarldklar zaman
akmn beyine ulamas iin kapy ama eilimi gsterirler. Ayrca beyin sapndaki baz
alanlar kapnn kapatlmas iin yukardan sinyaller gnderebilirler. Dikkatin baka yne
ynlendirilmesi gibi daha st beyin seviyelerinden gelen sinyallerin de kapy kapatmalar
mmkn olabilmektir. Bu kurama gre, bireyler arasndaki farkllklarn kiinin sahip olduu
kaln ince lif saysna bal aklanmas mmkn grnmektedir. Ayn zamanda, ary
azaltc hipnoz veya konsantrasyon teknikleri vb. uygulamalarn omurilikteki bu kapnn
kapanmasn salayarak ilev grdkleri dnlmektedir. Ancak akupunktur uygulamalarn
bunlardan ayrmak gerekir, akupunktur endorfin salglanmasn uyararak acy azaltma ilevi
grmektedir.

8.3.6. Kinestetik Duyular ve Denge

Belirli bir anda, grmesek bile vcudumuzun nasl hareket etmekte olduu biliriz. Bu
durum, uzayda hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi salayan kinestetik duyu ile
mmkn olmaktadr. Kinestetik duyular kaslarn durum ve hareketleri, pozisyon deimeleri,
kas ve eklemlerdeki gerilim ile ilgili malumatlar, kaslarda ve kirilerde bulunan sinir
hcreleri yoluyla nce omurilie ve sonunda dokunma ilgili ilev gren parietal loblara iletir
ve hareket sinirleri yoluyla geri bildirim alr.

Denge duyusu ya da vestibler duyu ise, uzaydaki oryantasyonumuz ve pozisyonumuz


ile ilgili bilgi salar. ki eit denge duyumu vardr; ilki beden rotasyonunun hz ve yn ile
ilgilidir, dieri ise hareketler ve yer ekimi hakknda bize bilgi verir. itme gibi, denge
duyular da i kulakta balar. kulaktaki kesecikler ve kanalda bulunan kirpiksi tyler vcut
hareketleriyle birlikte hareket ederler ve iitme sinirlerini kullanarak malumat iletirler. Bu
sinyallerin bir ksm, beyincie, bir ksm organlar dzenleyen alanlara, bir ksm ise analiz
ve tepki retimi iin parietal loba ular.

Denge duyusu ve kinestetik duyulardan gelen malumatlar olmakszn vcut


hareketlerimizi e gdml olarak yapabilmemiz veya amaca uygun bir hareket
gerekletirmemiz mmkn deildir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan
artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan nral bir ilemdir. Alglama ise, gelen
duyusal malumat tanma, dzenleme, balantlarn kurma, anlamlandrma ve yorumlama
srecidir. Bir kiide herhangi bir duyum yaratmak iin gerekli minumum fiziksel enerji
iddetine mutlak eik denilmektedir. Tm duyularmz, otomatik olarak, ortamdaki
uyaranlarn oluturduu ortalama bir uyarlma dzeyine uyum salar. Buna duyu adaptasyonu
veya duyusal uyum denilir. Fark eii ise, iki uyarc arasnda fark olarak tanmlanabilen en
kk fiziksel farktr. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak fark edilebilir fark
yaratmak iin gerekli deiiklik o kadar byktr. Bu, Weber Yasas olarak bilinir. nsanlarda
grme en baskn duyudur; beyinde olduka geni alanlar grme yoluyla gelen malumatlar
iler ve insanlar sklkla en fazla grme duyularna gvenirler. Ses, hava molekllerinin
titremesinden kaynaklanan basn deiikliidir. Ses dalgalar hlinde yaylr ve iitme
sistemini uyarr. itme, ses dalgalar kulak zarna arparak titreim yaratt zaman balar.
nsan kula, 20 ile 20.000 hertz arasndaki sesleri duyabilmektedir. Koku duyumunun tat
duyumuna oranla 10.000 kat daha duyarl olduu ynnde tahminler yrtlmektedir. Bir
insann bir kokuyu fark edebilmesi iin 7- 8 koku moleklnn olmas yeterlidir. Tat duyumu
pek ou dilin ucunda, yanlarnda ve arka ksmlarnda bulunan tat tomurcuklar iindeki alc
hcreler yoluyla alnr. Bu tomurcuklarn says yalandka azalr. Yal insanlardan sk
duyulabilen artk hi bir eyin tadnn kalmad yaknmas aslnda tat hcrelerinin
azalmasyla ilgilidir. Derimiz en geni alan kaplayan duyu organmzdr. Deri yzeyinde
farkl blgelerde deiik oranlarda yaylm eitli alc nronlar bulunmaktadr. Bu alc
nronlar basn, s, ac/ar hislerini oluturan deriye ait duyumlar ortaya karrlar. Son
olarak, belirli bir anda, grmesek bile vcudumuzun nasl hareket etmekte olduu biliriz. Bu
durum ise, uzayda hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi salayan kinestetik duyu ile
mmkn olmaktadr.
Blm Sorular

1. Duyum ve algy tanmlaynz.


2. Mutlak eik ne demektir ve nasl belirlenir?
3. Duyusal uyum ile eik arasndaki ilikiyi aklaynz.
4. Weber Yasasn tanmlaynz.
5. Kornea, iris, gz mercei, retina ve fovea nedir ve birbirleriyle nasl bir iliki
iindedirler?
6. ubukuk ve koni hcreleri nerede bulunur ve ilevleri nelerdir?
7. Corti organnn iitme duyumundaki fiziksel ilevini alaynz.
8. Arkanzdan gelen bir aracn uzakl ve hzn sadece iiterek nasl
kestirebilirsiniz?
9. Feromon nedir?
10. Lezzet hissi nasl oluur?
11. Kap Kontrol Kuram nedir? Aklaynz.
9. ALGIVE ALGISAL SRELER
Bu Blmde Neler reneceiz?

9.1. Alglama Nedir?

9.2. Algsal rgtleme

9.3. Algsal Deimezlikler

9.4. Derinlik ve Uzaklk Algs

9.5. Alg Yanlmalar

9.6. Dier Baz Etmenler

9.7. Aadan Yukarya ve Yukardan Aaya Sreler


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Algnn tanm yapar

Alglama ile duyumsamay


birbirinden ayrr.

nsanlardaki ortak algsal


eilimleri aklar.

Algsal rgtleme ilkelerini


sralar.

Algsal deimezlik trlerini


aklar.

Derinlik ve uzaklk algsnn


nasl olutuunu aklar.

Belli bal alg yanlmalarn


syler.

Alg yanlmalarnn
ilevlerini aklar.

Algda seiilii salayan


koullar aklar.

Yukardan aaya ve
aadan yukarya sreleri
birbirinden ayrabilir.
Anahtar Kavramlar

Alglama
Alglama lkeleri
Algsal rgtleme
Algsal Deimezlik
Binokler ipucu
Monokler ipucu
Alg yanlmas
Algda Seicilik
Aadan yukarya sreler
Yukardan aaya sreler
9.1. Alglama Nedir?

Getiimiz blmde, duyumsama ve alglamann birbirinden farkl sreler


olduundan sz etmitik. imdi bu ayrm, bir rnek zerinden inceleyelim:

Bir beyin nakli ameliyat geirme frsatnz olsa, hangi canl trnden hangi
paralar seersiniz? yllardr rencilerim listelerinin en bana u n
yerletirmilerdir; bir kpein koklama yumrusu, bir yarasann iitme korteksi ve bir kartaln
grme duyusu devreleri. Bu zihin jimnastiinde ince bir tuzak kurulmutur. Her ne kadar
teknoloji bu korteks blgelerinin eklenmesine izin verse de, gerek anlamda bir kpek gibi
koklamak, bir yarasa gibi iitmek ve bir kartal gibi grmek iin baka bir eye gerek vardr.
Bu baka bir ey (duyusal sistemin yan sra) yorumlayc bir sistemdir Eer bir kiinin
koklama sistemini karrsak ve yerine bir kpeinkini hatta baka bir insannkini koyarsak, o
kiinin algsn deil yalnzca duyumsama biimini deitirmi oluruz. Bu yeni devreyi alan
kii hala kokuya kendi yorumunu ykler Yeni taklm bir kpek koklama sistemiyle bir
insan yz metre ilerideki bir yangn musluuna bulam miligram dzeyindeki idrar
saptayabilir ama kokuyu insann yapt ekilde yorumlayacaktr; younluundan dolay ar
keskin ve korkun

Hauser tarafndan verilen bu rnek, duyumsama ve alglama arasndaki fark aka


ortaya koymaktadr. Bir insann, gelen bu malumattan blgenin hangi kpeklere ait olduuna
ilikin bir bilgi edinmek yerine, rnein evrenin ne kadar da pis olduuna ilikin bir sonu
karma eilimi tamas muhtemeldir.

Duyusal malumatlarn oluturduu karmak ve ok boyutlu girdiyi anlaml rntler


olarak yorumlamaya alglama diyoruz. Ramachandrann da belirttii gibi, algnn
anlalmasndaki ilk adm, beyindeki grntler ya da sesler fikrinden kurtulup d dnyadaki
nesne ve olaylarn zihinsel temsilleri hakknda dnmeye balamaktr. Alg, bir duyumun
beyine kopyalanmasndan ok daha fazlasn ierir. Grme zerinden rnek verirsek, eer
gr, bir sahnenin fotoraf karesine yakalanmas gibi bir ey olsayd, o zaman retinadaki
grnt gibi algmzn da sabit olmas gerekirdi. Hlbuki byle deildir. Grnt sabit
kaldnda bile algmz deiebilir. Aadaki ekilde gsterilen Necker kp bu durumun
tipik bir rneidir. Ayn kp resmine bakarken, bazen yukar ve sola ve bazen de aa ve
saa doru bir kp grebilirsiniz.
Necker kp

Baz durumlarda ise, retinadaki grnt deitii halde, algmz sabit kalabilir. Bu
yarglara varrken beynimiz dnyann kaotik ve ekilsiz olduu deil, sabit fiziksel zellikleri
olduu varsaymndan hareket eder. imdi, alglarmzn nasl olutuunu anlamak zere iin
ncelikle tm insanlarda ortak olan temel alglama ilkelerini incelemeye balayalm.

9.2. Algsal rgtleme

Temel alglama ilkelerin nemli bir ksm, I. blmde deindiimiz Gestalt Ekol
tarafndan ortaya konulmutur. Bu ekole ismini veren Gestalt kelimesi, Almanca btn,
ekil, rnt gibi anlamlara gelmektedir ve hemen btn dillerde tam bir karl olmad
iin aynen kullanlmaktadr. Gestalt Ekolnn alg alannda ortaya koyduklar temel ilke,
gnmzde ok eitli alanlarda, eitli ekillerde karmza kabilen bir btn, kendisini
oluturan paralarn toplamndan farkldr cmlesi ile zetlenebilir. Bu ilkenin basit ve
kolayca anlalr olmas bakmndan hemen yerde karmza kan rnei ise, bir mzik
paras dinlerken tek tek notalar deil, bu notalarn btnl olan melodiyi duyuyor
olmamzdr.

Gestaltilerin ortaya koyduklar algsal rgtlenme ilkeleri duyusal deneyimlerimizin


nasl dzenlendii aklamak zere bir balang olarak ele alnmaldr. Bu ilkeler aada
zetlenmi ve resimlerle rneklendirilmitir.

1. Benzerlik: Benzer eyleri birlikte alglama eilimimiz vardr. rnein aadaki


resmi anlatmamz gerekse, biri karelerden dieri dairelerden oluan sra sra izgiler var
diyebiliriz.
2. Yaknlk: Zaman veya meknda yakn olan eyleri birlikte alglama eilimimiz
vardr. rnein aadaki resimdeki dairelerden birbirine yakn duranlar birer grup olarak
alglyoruz.

3. Sreklilik: Alglarken belirli bir dorultuyu izlemeye, paralarn bir sreklilik veya
ak dorultusunda birletirmeye ynelik bir eilim vardr. rnein aadaki ekilde stteki
para devam eden bir izgi grnmektedir.
Btnleme: Alglama srecinde paralar eksik olan ekilleri tamamlama, boluklar
doldurma eilimimiz vardr. rnein aadaki ekilde st ste duran iki gen alglyoruz,
hatta stteki dairelerin de zerinde durmaktadr. Hlbuki dikkat ederseniz kdn zerinde
yalnzca krk izgi paralar ve eksik daireler bulunmaktadr.

5. Basitlik/yi ekil (Pragnanz): Bir ekli sunulan uyarc koullar altnda mmkn
olduu kadar iyi grme eilimimiz vardr. yi ekil (pragnanz) simetrik, sade ve sabit olan
ve daha basit bir hle getirilemeyendir. rnein:
6. ekil/Zemin: Tm alglamalarda bir ekil ve zemin vardr. ekil, arka yzeyi
oluturan zemin iinde anlam kazanr. ekil, zeminden daha byktr ve belirgindir. rnein
aadaki ekil ve zemin yer deitirebilir ve iki figrden herhangi birisini hkim figr olarak
alglayabiliriz.

Algnn rgtlenmesine ilikin ilkeler, Gestaltilere gre yksek dzeyli zihinsel


srelere veya gemi deneyimlere bal deildir, daha ok otomatiktir.

9.3. Algsal Deimezlikler

Dnyay genel olarak deimez, sabit ve dzenli bir ekilde grrz. Bir insann boyu
bize yaklatka uzuyor gibi grnmez, hlbuki retinaya den imge giderek bymektedir.
Tabak, bir adan bakldnda elipse, bir adan bakldnda embere benzemez, hlbuki
retinaya den imgeler bunlardr. Bir dier ifadeyle duyusal veriler deise bile ayn algsal
deneyime sahip olmaya devam ederiz.

Algsal deimezlik, duyusal uyarmdaki deimelere ramen, greli olarak nesneleri


sabit ve deimez olarak alglama eilimidir. Nesneleri deimez olarak alglamasaydk,
dnya gerekten ok karmak ve ok fazla zihinsel aba gsterilmesi gereken bir yer
olabilirdi. Bir kez bir nesnenin sabit bir algsn oluturduktan sonra, o nesneyi hemen hemen
her pozisyonda, uzaklkta ve aydnlanma koulunda tanyabiliriz. Belli bal algsal
deimezlikler aada zetlenmitir.

1. ekil Deimezlii: Ne olduunu bildiimiz bir nesnenin ekli, ne taraftan bakarsak


bakalm hep ayn kalr. Bir dier ifadeyle deiik alardan baklan aina nesneler, ekilleri
bakmndan deimez olarak alglanr. rnein pencere, karsnda durduunuzda tam bir
dikdrtgendir, yanndan baktnzda bir trapezoid eklini alr. Ama hala ayn dikdrtgen
penceredir. Burada nemli olan ainalktr veya nesnenin neye benzemesi gerektii
konusundaki bilgimizdir. Herhangi bir nedenle nesneyi tanyamadmz durumda ekil
deimezliini kaybedebiliriz.

Byklk Deimezlii: Aina bir nesnenin retinal bykl ne olursa olsun,


bildiimiz boyutta alglanmas byklk deimezliidir. rnein yzmze ok yakn uan
bir sinei, retinal grnts byk olmasna ramen dev bir yaratk olarak alglamayz,
bildiimiz boyutta ancak yakndan uan bir sinek olarak alglarz. Bu deimezlikte iki etken
nemlidir: lki, eklin/nesnenin aina olmas veya kiinin bu nesnenin nitelii hakknda daha
bilgi/deneyim edinmi olunmas gerekliliidir; ikincisi ise, uzaklk ipularnn varldr.
Uzaklk ipular olmad zaman, byklk deimezlii sadece nesne ile ilgili daha nceden
ne renmisek ona bal olmak zorundadr. Uzaklk ipular yoksa daha fazla hata kacaktr,
ancak bu retinal grntnn byklyle olan radikal farkllk kadar olmayacaktr.

3. Parlaklk ve Renk Deimezlii: Nesnelerin parlakl iinde deimezlik sz


konusu olmaktadr. zerlerine den k miktarna bal olarak parlaklklar deimi olsa
bile, nesneler ayn beyazlk, grilik veya siyahlk derecesinde alglanrlar. nsanlar bir kmr
parasn ay nda da, gne nda da en koyu siyah olarak grrler. Parlaklk kararmz,
nesnelerin yanstt mutlak k miktarndan ok, evredeki nesneler veya zeminle
karlatrldndaki greli yansma oranna gre deerlendiririz.

Benzeri bir durum renkler iinde geerlidir. Aina nesnelerin renklerini, duyusal
bilgiye bakmakszn bildiimiz renklerini koruyarak alglama eiliminde oluruz. Ancak
nesneler yabancysa renk deimezlii bozulabilir.

9.4. Derinlik ve Uzaklk Algs

Gndelik hayatta aslnda her zaman boyutlu bir dnyada yaarz. Bu durum bizim
srekli olarak nesneler arasndaki uzakl ve nesnelerin meknn ne kadarn igal ettiklerini
deerlendirmemizi gerektirir. Meknn derinliini ve nesnelerin hem birbirine hem de
kendimize uzakln belirlemek iin pek ok ipucu kullanrz. Bu ipularndan bazlar tek
gze bal (monokler), bazlar ise ift gze bal (binokler) ipulardr.

ift gze bal (binokler) ipular: nsanlarn da iinde bulunduu bir grup canlda
gzler yz zerinde yatay olarak sralanm ekilde bulunmaktadr (rnein balk, ku, tavan
gibi canllarda byle deildir). Bu durum iki gzn grsel alanlarnn belirli bir yere kadar
rtmesine neden olur. Bylece ortaya kan streoskopik grme, uzaklk ve derinlik algsn
daha doru yapabilmek zere iki retinal grntnn birlemesini salar. Ancak ayn zamanda
insan gzleri birbirinden yaklak 6 cm kadar uzaktr. Bu bakmdan her bir gz, aslnda
dnyay bir miktar birbirinden farkl grr. ki gzmzn yatay konumlar arasndaki bu
grnt uyumazlna, retinal fark denilmektedir. Fark miktar, nesnelerin grece
uzaklklarna bal olduundan bize derinlik hakknda ipucu salamaktadr. ki gz ak bir
ekilde bakldnda, grlen nesnelerin ou iki retina zerinde farkl yerleri uyarrlar. Eer
retinalardaki grnt arasndaki fark yeterince kkse, grsel alg sistemi bunlar derinliksiz
olarak ele alr. Baka bir ifadeyle, grsel alg sistemi, grntler arasndaki yatay
uyumazlklarn deerlendirerek boyutlu dnyann derinliine ilikin bir alg retir.

ift gze bal bir dier bilgi, gzlerin nesnenin yaknlk ya da uzaklna bal olarak
odaklanmasndan kaynaklanan kas hareketlerinin duyumsanmasna dayanr. Bize yakn
nesnelerde, gz kreleri odaklanmak iin ie doru dner, yaknlar, kavuurlar. Eer uzaksa
byle bir ey olmaz, Bylece gz krelerinin kas hareketlerinin oluturduu sinirsel ileti
derinlik ve uzakla ilikin malumat salam olur.

Tek gze bal (monokler) ipular: Derinlik ve uzakla ilikin baz ipular tek gz
gryle de salanabilmektedir. rtme ya da st ste binme, greli bir uzaklk ipucudur.
lk nesne yakn olarak, ikincisi ya da arkada kalan uzak olarak alglanr. Bylece derinlie
ilikin bir ipucu da elde edilmi olur.

Bir dier uzaklk ve derinlik ipucu dorusal perspektiften gelir. rnein iki paralel
izgi ufukta birleiyormu gibi grnr. Ayrca, ufuk perspektifi denilen uzaktaki nesnelerin
puslu veya bulank grnleri olmas da uzaklk ve derinlikle ilgili bilgi verir. Bu yzden
miyop gzlerde mesafe tayini bozulabilmektedir.

Kullanlan bir dier ipucu, doku deiimlerine dayal ipulardr. Yakndaki nesnelerin
dokular daha ayrntl, uzaktaki nesnelerin dokular daha dzdr. rnein ayanzn
dibindeki akl talarn ayrntl ekilde grrken, uzaktakileri yaygn lekeler olarak grrz.
Nesnenin dokusundaki bu grn farkll uzaklk ve derinlik miktar hakknda bilgi
vermektedir.

Hareketlerin alglanmas ise farkl duyulardan gelen eitli bilgilerin btnletirilerek


deerlendirilmesinden oluan karmak bir algsal yorumlamadr. Bu konu zerindeki
aratrmalar giderek artmaktadr.

9.5. Alg Yanlmalar

imdiye kadar anlatlan ortak alglama ilkeleri kimi durumlarda alglarmzn belirgin
ekilde yanlmalarna da neden olur. rnein uzaklkla ilgili ipularnn deimesi perspektif
hissi vermekte ve derinlik alglamamza neden olmaktadr. Bu ilkeden yararlanarak resim gibi
iki boyutlu ortamlarda boyutlu grnt hissi elde etmek mmkndr. Hemen btn izgi
romanlarda izerler derinlik, hareket vb. hisleri oluturmak iin bu tr algsal yanlmalardan
yararlanmaktadrlar.

Alg yanlmalarnda, mevcut algnn bir yanlg olduu aka kantlanabilir ve


hepimiz bunu bildiimiz hlde o ekilde alglamaya devam ederiz. rnein aada grlen
Mller-Lyer illzyonunda, ayn uzunlukta olduklar halde, stteki izgi da alan ok ular
nedeniyle alttakinden ok daha uzun alglanmaktadr (isterseniz izgi uzunluunu
lebilirsiniz).
Mler-Lyer illzyonu

Hem duyu sisteminin fizyolojisi, hem rgtleme ve deimezlik ilkeleri nedeniyle


insanlarn ou ayn algsal durumlarda ortak yanlmalar yaarlar. Bu zellik, alg yanlmalar
(illzyonlar) ile halsinasyonlar arasndaki fark aklar. nk halsinasyonlarda yanlma
bireye zgdr ve kimse tarafndan paylalamaz.

Alg yanlmalar iin sklkla grsel rnekler kullanlmaktadr ama iitme, tat ve
dokunma duyularnda da yanlmalar vardr. Hareketlerle ilgili bir alg yanlmas hepimizin
deneyimlemi olmas muhtemel olan indklenen hareket yanlmasdr. Duran bir arata
bulunduumuzda, yannzdaki bir dier ara hareket etmeye balarsa bizde kendimizi geriye
doru hareket ediyormu gibi alglarz. Ancak zemin gibi sabit bir ipucunu kullanarak bu
durumun farkna varabiliriz.

Aslnda, mevcut olmayan bir eyin nasl alglanabilir olduu veya var olmayan bir eyi
nasl grmeyi/iitmeyi vb. baardmz olduka ilgin bir meseledir. Bu yzden
aratrmaclar zellikle grsel algnn kimi zelliklerini aratrmak iin eitli yanlmalar
retmilerdir. Yukardaki ekilde Mller-Lyer illzyonunu ve aada Ponzo yanlmas ve
dier baz derinlik yanlmalarna ilikin rnekleri grebilirsiniz.

Ponzo illzyonu
Ancak fiziksel baz yanlmalar, algsal yanlmalardan ayrmak gerekir. rnein ay
kann bardan iinde krkm gibi grnmesi, gnein douyor ve batyor gibi gibi
grnmesi gibi yanlmalar tm insanlar iin ortak olmakla birlikte fiziksel dnyann
zelliklerine baldr.

9.6. Dier Baz Etmenler

imdiye kadar anlatlan bu ilkeler, insanlarn algsal deneyimlerinin duyusal


yaantlarnn tesine gittiini gsteren yapsal durumlar aklamaktadr. Ancak bir de bazen
kiiden kiiye ve bazen de ayn kii iin durumdan duruma deiebilen ve alglamay
etkileyen koullar vardr. rnein ihtiyalarmz, kltrel zellikler, iinde bulunulan balam
veya nceki koullarn oluturduu kurulum ya da beklenti alglarmzn belirli bir ynde
olmasn salar. Bir dier ifadeyle beklentilerimiz, balam, kltrel ipular gibi baz
nedenlerle, gelen duyumlar bunlara uygun bir ekilde alglama eilimi tarz. Buna algda
seicilik denilir.

htiyalar ve Arzular: Belirli bir durumdaki isteklerimiz, arzularmz ya da


ihtiyalarmz evremizden gelen duyusal malumat nasl alglayacamz etkiler. Bu
durumun en belirgin bir rnei, hemen btn insanlarn a olduklar zamanlarda, yemek
kokularna fark etmeye ve kokuyu ho alglamaya daha eilimli olmalardr.
Balam ve Kltrel zellikler: Belirli bir kltrel ortamda, duyumsadmz
uyaranlar ya da ipularn o ortamn zelliklerine uygun olduunu dndmz ekilde
yorumlayabiliriz. Ayn ey dier balamsal koullar iinde geerlidir. rnein doktorunuzu,
bir lokantada garsonluk yaparken grrseniz, fiziksel olarak tanmay baarsanz bile, ilk
aklnza gelecek olan, garsonla doktorun ne kadar ok birbirine benzedikleri olacaktr.
Nesnelerin tannd meknsal ve zamansal balamlar nemli bir bilgi kaynadr. Aslnda
balamdan yola karak hangi nesneleri grmemizin mmkn olduuna ve hangilerinin
mmkn olmadna dair beklentiler de retiriz.

Kurulum ya da Beklentiler: Bazen, belirli bir durumda belirli bir uyarcya belirli bir
tepki vermeye hazr oluruz. Silah sesini duyar duymaz kou yarna balamay bekleyen
atletleri dnn. Bylesi bir kurulum iindedirler ve baka bir yksek ses duyarlarsa, yksek
sesi duymaya hazrlanm olduklar iin, onu silah sesi olarak alglayarak komaya balama
olaslklar yksektir. u aadaki iki kelime dizisinin eksik kelimesini tamamlamay
deneyin.

MEHMET, HAKAN, TEOMAN, ALPER, CAN E

KRAZ, LEK, VNE, ARMUT, CAN E

Birinci dizide, ilk akla gelenin bir erkek ismi olma olasl, ikinci dizide ise meyve
ismi olma olasl daha yksektir. Bunun nedeni, dizide nce yer alan kelimelerin bir
kurulum etkisi, bir beklenti yaratm olmasdr. Dolaysyla son kelimeyi de bu hazrlmza
gre alglama eilimimiz olur.

zellikle belirsiz ya da yar belirli durumlarda veya ortamda birden fazla yoruma yol
aabilecek unsurlar varsa saylan bu etmenler bizim duyumsadklarmz tanmamz ve
yorumlamamz kolaylatrr.

9.7. Aadan Yukarya ve Yukardan Aaya Sreler

Bir nesnenin ne olduunu hemen tandmzda onu mevcut bilgilerimizi kullanarak


tanm oluruz. Ortamda bulunan duyu verilerini alp bunlar ilemek, deerlendirmek ve
karmlarda bulunmak zere beyine gnderdiimizde aadan yukarya ileme yapm
oluruz. nk balang noktas evremizden aldmz duyu verileridir. Aadan yukarya
sreler, duyusal malumatlarn somut ve fiziksel zelliklerini soyut temsillere dntrrler.
Fakat kimi durumlarda, zihnimizde daha nceden bulunan deneyimler, bilgiler hatta belirli bir
kuruluma hazr olmak, balamn zellikleri gibi etmenler alglarmz belirler. Bu durumda
balang noktas soyut temsiller ve karmlardr. Yksek seviyeli zihinsel ilemlerin dnyay
nasl alglayacamz belirmesine ise yukardan aaya sreler denilmektedir.

Alglamann temel hedeflerinden biri, iinde yaadmz dnyann doru bir


okumasn yapmak olduuna ve hayatta kalmak evremizde bulunan nesne ve olaylarn uygun
ekilde tannp yorumlanmasna bal olduuna gre her iki srecin de bir ilevi olabilecei
aktr. Bu durumda muhtemel bir aklama yle olabilir; aadan yukarya alglama
sreleri, bize dnyadaki uyarcnn kimlii hakknda birden fazla seenek sunuyorsa veya
hibir seenek retilemiyorsa, o zaman yukardan aaya alglama sreleri, mevcut
temsilleri, balamlar ve beklentileri kullanarak dnyada olup bitenleri alglamamz salyor
olabilir. rnein yakn zamanlarda dava konusu olan A.B.Dde iki polis memurunun,
kendilerini grdkten sonra, cebinden parlak bir ey karan gen zenciyi ldrmeleri olayn
dnn. fadelerine gre polisler, alaca karanlkta, ocuun cebinden kard parlak eyi
(folyoya sarl bir sandvi) silah zannetmilerdir. Bu durum, aadan yukar alg sreleri
ilgili nesne hakknda yeterli bilgi vermediinden (parlaka, uzun, cepten kan bir ey),
yukardan aa alg srelerinden yararlanlmas (gece sokakta gezen gen zencilerin sulu
olmasna ilikin bir beklenti) ile aklanabilir.

Ancak bu konu sanldndan daha derin ve karmak grnmektedir. Bir de yle


dnnz, biz ilk olarak bir kpei tyleri, drt aya, kulaklar, gzleri gibi organlarn
tandmz iin mi tehis ederiz, yoksa ilk olarak bir kpei tehis ettiimiz iin mi o kpein
bu ksmlarn tanyabiliriz?

Bu elbette zmleme elikisi barndran ve tuzakl bir sorudur. Ancak alglama


srecinde rnt tanmann paradan btne mi (yani aadan yukar m) yoksa btn
hakknda bir hipotezden paraya m (yani yukardan aaya m) olduuna dair bir tartmay
iinde barndrmaktadr. Beyinin bir btn olarak, etkileen ve ibirlii yapan bir a olarak
ilev grdn dndmzde, alglama srelerinde de her iki ileme biiminin birlikte
almas daha mantkl grnmektedir. nk ancak bu durumda, biyolojik ve sosyal bir
varlk olarak ihtiyalarmz karlamak zere, darda olan fiziksel ve sosyal olaylar
deneyimlemek, onlara uyum salamak ve onlar deitirmek mmkn grnmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Duyusal malumatlarn oluturduu karmak ve ok boyutlu girdiyi anlaml rntler


olarak yorumlamaya alglama diyoruz. Algsal rgtlenmeleri tanmlayan Gestalt ilkelerinden
bazlar unlardr: Benzerlik, yaknlk, sreklilik, btnleme, basitlik ve ekil/zemin. Gestalt
Ekolnn alg alannda ortaya koyduklar temel ilke, gnmzde ok eitli alanlarda, eitli
ekillerde karmza kabilen bir btn, kendisini oluturan paralarn toplamndan
farkldr cmlesi ile zetlenebilir. Dnyay genel olarak deimez, sabit ve dzenli bir
ekilde grrz. Bir dier ifadeyle duyusal veriler deise bile ayn algsal deneyime sahip
olmaya devam ederiz. Algsal deimezlik, duyusal uyarmdaki deimelere ramen, greli
olarak nesneleri sabit ve deimez olarak alglama eilimidir. Meknn derinliini ve
nesnelerin hem birbirine hem de kendimize uzakln belirlemek iin ise baz ipular
kullanrz. Bu ipularndan bazlar tek gze bal, bazlar ise ift gze bal ipulardr. Alg
yanlmalarnda ise mevcut algnn bir yanlg olduu aka kantlanabilir ve hepimiz bunu
bildiimiz hlde o ekilde alglamaya devam ederiz. Beklentilerimiz, balam, kltrel ipular
gibi baz nedenlerle, gelen duyumlar bunlara uygun bir ekilde alglama eilimine algda
seicilik denilir. Ortamda bulunan duyu verilerini alp bunlar ilemek, deerlendirmek ve
karmlarda bulunmak zere beyine gnderdiimizde aadan yukarya ileme yapm
oluruz. Yksek seviyeli zihinsel ilemlerin dnyay nasl alglayacamz belirmesine ise
yukardan aaya sreler denilmektedir.
Blm Sorular

1. Alg kavramn tanmlaynz ve neden dinamik bir sre olduunu tartnz.


2. Gestalt lkelerinden n ksaca tanmlayarak rneklendiriniz.
3. Algsal deimezlik ne demektir? rnekler zerinden aklaynz.
4. Algsal deimezliklerden ikisini ksaca tanmlayarak rneklendiriniz.
5. Derinlik ve uzaklk algsn etkileyen ift gze bal ipularn 3 boyutlu
sinema ve televizyon teknolojisi balamnda aklaynz.
6. Algda seicilie gnlk hayatnzdan bir rnek veriniz.
7. Alg yanlmalarnn ilevi ne olabilir, tartnz.
8. Aadan yukarya ve yukardan aaya alg srelerinin ileyiine ilikin
gndelik hayatnzdan bir rnek veriniz.
10. BLNVE BLN DURUMLARI
Bu Blmde Neler reneceiz?

10.1. Giri

10.2. Bilin Nasl Tanmlanabilir?

10.3. Bilincin Snrlar Var mdr?

10.4. Bilincin levleri

10.5. Bilin Hallerini Deitiren Durumlar

10.5.1. Uyku ve Rya Grme

10.5.2. Meditasyon

10.5.3. Hipnoz
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Bilincin tanmn yapar.

Belirli bir anda bilincinde


olduumuz yaantlarn
geiken yapsn kavrar.

Bilincin ilevlerini aklar.

Bilinlilik halini deitiren


baz durum ve etmenleri
aklar.

Uyku yaantsnn temel


zelliklerini tanmlar.

Meditasyonu ana hatlaryla


aklar.

Hipnozu ana hatlaryla


aklar.

Bilin durumlarnda
kimyasal yolla oluan
deiimleri tanmlar.
Anahtar Kavramlar

Bilin
Bilin d
Uyku
Biyolojik saat
REM uykusu
Meditasyon
Hipnoz
Psikoaktif madde
10.1. Giri

Gndelik hayatta bilin kelimesini hangi durumlarda kullanrz?

Birden olaylarn bilincine vard ya da o anda tam olarak ne yapmakta olduunun


bilincine vard veyaaniden ne dndnn bilincine vard ve ok utand.

Byle kullanmlarda sanki bilin dnce, duygu ve hareketlerimizi kapsayan ve


aniden ortaya kan bir farkndalk hli gibidir.

Bazen kendine veya evrede olup bitenlere ilikin farkndaln yokluu halini
tanmlamak iin kullanrz; bilinsizce yemeklere saldrd, yle laflar etti ki sanki
bilinsizce konuuyordu.

Baz durumlarda ise, beyin etkinliklerine ilikin belirgin bir fizyolojik durumu
tanmlamak iin kullanrz. Kazadan hemen sonra bilinci yerindeydi, ancak ambulans
geldiinde bilincini kaybetmiti, on be gndr youn bakmda, henz bilinci yerine
gelmedi.

Bu kullanmlarn tamam gerekten de bilincin belirli ynlerine iaret etmekte ve


bilin kelimesinin zihnimizde yaratt karmak ve gizemli etkiden syrlmamz
salamaktadr. Ama ayn zamanda bilinli haller ile bilinli olmayan haller arasndaki sradan
geigenlii farkettirerek bu konuda zlmesini gerekenlerin mahiyeti haknda ipular
vermektedir.

Bu blmde bilin, bilinli yaantlar ve gndelik hayatta yaadmz doal ve bazen


de yapay bilin deiimlerinden sz edeceiz.

Psikolojinin dou yllarnda, insan insan yapan zellik olarak ele alnarak hemen
btn almalarn temel meselesi olan bilin konusu, davran yaklamn da etkisiyle
tamamen gzden dmtr. Davran yaklamn ncs kabul ettiimiz J.B.Watsonn
davran bak asn alana takdim eden manifesto niteliindeki makalesini
yaynlamasndan sonra, Burtn psikoloji nce ruhunu kurban etmiti, sonra zihninden
vazgeti. imdi de pek erken gelen bir sonla kar karya kalarak btn uurunu kaybetmi
olduu grlyor eklinde yapt yorum, 1920li yllardaki durumu gzler nne
sermektedir.

Aradan geen yzyla yakn zaman boyunca, psikolojinin nce zihnini ve yakn
zamanlarda da bilincini geri kazanm olduu grlmektedir. Ancak bu sre zarfnda, hem
zihin ve hem de bilin alannda yrtlen aratrmalarn yaklamlar ve aratrlma
yntemleri olduka deimitir. Bilin konusuna gsterilen ilgi ve yrtlen aratrmalarn
says giderek artmaktadr ve grnen o ki nmzde bu konularn ok sk tartlaca yllar
bulunmaktadr.
10.2. Bilin Nasl Tanmlanabilir?

Bilincin en sade tanm, isel ve dsal durumlarn o andaki farkndaldr. Daha


ayrntl bir tanm yapmak istersek; bilin, bir insann anlarnn, duygularnn ve bedensel
duyumlarnn olduu kadar, d dnyada olup bitenlerin farknda olmasn salayan sretir.
Bu durumda bilincin iki yn ortaya kmaktadr: ve d evredeki uyaranlara ilikin ani bir
farkndalk hli (srtnza bir arnn girmesi, kpeklerin aniden havlamaya
balamas,lokantada masa arkada bir tand fark etmek..) ve bir kimsenin kendi zihinsel
olaylarna ilikin dnceleri (benliine, anlarna, o anda ne hissettiine ilikin
farkndalklar).

Bilincimiz, uyank olduumuz gndelik ya da sradan bir durum ve belirli bir anda,
alglarmz, duygularmz, dncelerimizi, arzularmz... dier bir ifadeyle dikkatimizi
odaklam olduumuz btn zihinsel etkinliklerimizi ierir. Ayn zamanda, yaptmz eyio
an yapmakta olduumuzun da bilincindeyizdir. Baz zamanlarda dier insanlarn bizim
yaptklarmz gzlediinin, deerlendirdiinin ve tepki verdiinin de bilincinde oluruz. Sanki
daha ieriden bir yerden kendimizi izliyor gibiyizdir. Bu zihinsel etkinliklerin tamam bizim
bilincimizin ieriini oluturur veya, dier bir ifadeyle, bilincin ierii belirli bir zamanda
bilinli olarak farknda olduumuz btn deneyimlerdir.

Btn bu tanmlamalar bilincin engin ve snrsz bir alan olduunu fikrini


uyandrdysa, hemen dzeltmemiz gerekir. Belirli bir anda bilin kapasitesi aslnda olduka
snrldr. Bilinli olduumuz her bir anda, aslnda bir sahne, bir niyet veya bir hayal gibi tek
bir eyin bilincinde olmaya eilim gsteririz. Gndelik hayatta youn iki bilinli etkinlii
ayn anda yerine getiremeyiz. Ancak, ilerden en az biri youn bilin/farkndalk katks
gerektirmiyorsa, otomatiklemi bir beceri olarak icra edilebiliyorsa o zaman birden fazla ii
yapmak mmkndr. Bu durumda, bilin birinden dierine gei yapmaktadr. yi bildiiniz
bir gzerghta sakin bir trafikte araba kullanrken, bir yandan yannzdakiyle sk bir tartma
yapmanz mmkndr ama yolda bir karklk ktnda btn kaynaklarnz araba
kullanmaya ynlendirerek, tartmay brakrsnz.

10.3. Bilincin Snrlar Var mdr?

Aslnda, tamamen uyank ve tetikte olduumuz zamanlarda bile, i ve d evremizde


olanlarn olduka kk bir ksmnn bilincindeyizdir. D dnyadan yzlerce uyaran
gelmektedir, bedenimizin iinde yzlerce etkinlik olagelmektedir, dnceler, armlar,
istekler zihnin iinden akp gitmektedir. Ayn anda belirli bir ile bilinle de uramaya
devam ederiz. Bazen, yaptmz ie kendimizi o kadar kaptrrz ki, baka hi bir eyin
farknda olmayz. Bazen, armlar yoluyla aklmza gelivermi bir eye, bir anya, bir plan
yapmaya, bir hayal kurmaya (yaz tatilinde olmu bir olay, toplantda ne demeniz gerektii,
sevilen birinin gl...) ve bunlarla ilgili hislere kendimizi o kadar kaptrrz ki ne yapmakta
olduumuzun farknda olmayz. Bu gndelik hal tanmlamas bize, bilincin anlk kapasitesinin
olduka snrl ve seici olduunu gstermektedir. Ancak ayn zamanda bilincimizin odan
bir yerden bir yere deitirebildiimize gre, belirli bir anda bilincinde olmadmz
srelerin de srmekte olduunu gstermektedir.
Bilincinde olmadmz srelerin bir ksm olduka aktr, rnein otonom sinir
sistemi etkinliklerinin farknda olmayz, otomatiklemi hareketleri gerektiren etkinlikleri tam
olarak ne yaptmzn hi farknda olmadan baaryla tamamlayabiliriz. Bazlar ise daha
karktr. rnein bilinli bir anda anlarmzn ounun farknda deilizdir. Sorulduunda,
dn akamki yemek zamanyla ilgili yaantlarnz hatrlayabilirsiniz ama sorulmadan nce
hatrnzda deildir. Elbette bu anlar veya yemein tarifi vb. gibi bilgiler her iki durumda da
zihinde temsil edilmektedir. Ama belirli bir anda zihnimizde olan tm her ey bilin
alanmzn iinde bulunmaz. Onlar bilincimizin dnda ama zihnimizin iinde, Vertosickin
deyimiyle sinir iplikikleri tarafndan dokunmu olarak bulunurlar. Ayn zamanda belirli bir
anda bilin alanna nelerin girebileceini, biz bilincinde olmasak bile etkileyebilirler. rnein
bu akam ne yemek yiyeceinizi dnrken, tam olarak dn aklnza getirmeseniz bile
baka bir yemek tercih edebilirsiniz, belki ancak sorulduunda bu tercihin nedeninin farkna
varrsnz.

Belirli bir anda bilincin dnda olan ama dnce ve davranlar etkileyen bu
srelerin varln aka grebildiimiz ilk bulgular, farkna varmadan renme ve rtk
bellek konularndaki aratrmalardan gelmitir.Bu almalar renme ve bellek ile ilgili
blmlerde inceleyeceiz.

Bilindii zere, bilin d kavram ilk kez S.Freud tarafndan telaffuz edilmitir.
Ancak Freud, bilin dn daha farkl bir ekilde ele alm ve kiilerin, kendileri iin rahatsz
edici veya iyi olu halini tehdit eden baz deneyimlerine ilikin hatralar, fikirleri ve drtleri
bastrdn ve bilincin dna ittiini sylemitir. Ancak bu fikir ve hatralarla ilgili gl
duygular bilinli davran ve dnceler zerinde etkili olmaktadr. Bugn, bilin d terimi,
bastrma gibi savunma mekanizmalaryla ortadan kaldrlmak istenenler olmak yerine ok
daha zararsz , zihnin ieriini oluturan tm bilgi ve sreler iin kullanlmaktadr.
Dolaysyla bugn bilin aratrmalarnn iaret ettii rtk srelerin veya bilincin dnda
olanlar tanmlamasnn Freudun kulland anlamda bilin d kavramyla bir ilgisi
bulunmamaktadr.

Belirli bir bilinli bir durumda kullanlan srelerle, bunlar etkileyen bilinli olmayan
sreleri birbirinden ayrmak mmkn grnmektedir. Dil kullanm bu durumun iyi
rneklerinden biridir: Sz dizimi kurallar, kelime bilgisi vb. gibi dil ile ilgili kaynaklarn
hemen hi biri bilincimizde olmakszn, belirli bir durumda uygun ekilde kullanrz, konuur,
doru olarak anlar ve doru olarak yorumlarz.

Baz aratrmaclar, baz olaylar bilinle, bazlar ise bilinsizlikle balantldr


dncesinden hareketle snflamalar yaplmasn nermektedirler. Bu tr snflamlardan
sizler iin yle bir rnek seilmitir:

Dikkat edilen uyaranlar; hatrlama; asl/ndeki olaylar; aikr ve yeni uyaranlar; aba
gerektiren sreler; uyank olma; ak bellek; niyetli renmeler bilinli hallerle ilgili
srelerdir.
Dikkat edilmeyen uyaranlar; bilme; yan/arka planda kalan olaylar; karmsal ve
alldk/rutin uyaranlar; otomatik sreler; derin uyku, koma, ilala yatma gibi durumlar;
rtk bellek; farkna varmadan olan renmeler bilinli olmayan hallerle ilgili srelerdir.

10.4. Bilincin levleri

Mevcut aratrmalar ve yaklamlar erevesinde, bilincin ilevlerini iki temel balk


altnda toplamak mmkn grnmektedir.

Bunlardan ilki, bilinli deneyimin iinde yaadmz evreye daha etkin uyum
yapabilmemizi salayarak var kalmamza destek salamasdr. Burada var kalma ile kast
edileni yalnzca bedensel srdrlebilirlik ve canlln/trn fiziksel varln devam
ettirmesi olarak anlamak doru olmaz. Ama ncelikli olann bu olduunu da unutmamak
gerekir.

Bilin, belirli bir anda iten gelen uyarc akn, fark edilen ve odaklanan eyleri
snrlandrarak drr. Dolaysyla amalara, ihtiyalara uygun bir zihin alan aar. Gzel bir
gnde erken saatlerde deniz kysnda yrye ktnz dnn. Amacnza uygun olarak
denizi, tekneleri, martlar izleyerek keyifli bir deneyim geirirsiniz. Ancak bu esnada kavga
eden bir kpek srs grrseniz, bilinle kaynak nceliinizi bu duruma aktarr ve gerekli
davransal dzenlemeleri yaparsnz.

Bilin ayn zamanda, sizin kiisel ncelik/tercih ve ihtiyalarnza gre deneyimleri


snflandrmanza, yorumlamanza ve kayt edip etmememize yardmc olur. Az nceki rnek
zerinden gidersek, sabah erken saatte bu gzerghta babo kpeklerin bulunabileceini
seip depolarsnz. Dolaysyla bilinciniz, kiisel ncelik ve ihtiyalarnza gre
deneyimlerinizden zihninize aktarlacak olanlarn seilmesini salar.

Bilin, nc olarak yine kiisel ihtiyalar, ncelik ve tercihleriniz dorultusunda


planlama, hayal kurma, sonular tasarlama gibi ynlendirici bir ilev grr. rnein, ertesi
sabah ayn yrye ktnzda yannzda bir sopa/baston bulundurmann iyi olabileceini
dnr ve annenize urayp dedenizden kalan bastonu almann planlarn yapabilir veya
insanlarn bu tr gereleri nasl imal ettiklerini hayal eder, kendinize nasl bir tane
yapabileceinizi tasarlarsnz. Aslnda bilin, bize geni bir zaman perspektifi iinde
potansiyel eylemleri tasarlama, imdiki kararlarmz oluturmak iin gemi bilgilerimiz ve
gelecekle ilgili beklentilerimizi birlikte ele alma ile ilgili bir alan aar.

kinci temel balk, znellik hissinin ve benlik tasavvurumuzun olumasdr. Her insan
kendisinin dierlerinden farkl, znel bir varlk olduu hissine sahiptir. Kendimize mahsus
bilgilerimiz, deneyimlerimiz, anlarmz, deerler ve inanlarmz, gelecek beklentilerimiz ve
planlarmz olduu bilgisiyle kiisel bir gereklik ina ederiz. Kiisel gereklik inamzn
zaman iindeki tutarl seyri bizim benlik tasavvurumuzu oluturan bir kaynaktr. Bilinli
deneyim znellik ve benlik iin bir kaynak oluturduu gibi, mevcut znellik hissi ve benlik
tasavvurumuz bilincimiz iin bir zemin oluturur.
10.5. Bilin Hallerini Deitiren Durumlar

10.5.1. Uyku ve Rya Grme

Yaamnn yaklak te birini bilinli hal ile bilinsiz hal arasndaki dngsel
yolculuklarda geirdiini sylenen birine en iyi ihtimalle gler geeriz ama aslnda hepimiz
ayn yolculuu yapyoruz. Buna uyku denilmektedir. Uyku, EEG kaytlar alnarak uyank
bilinli hal ile bilinsiz haller arasndaki farkl beyin etkinliklerini tanmlayabildiimiz ve
bilinli deneyim ile bilinsiz deneyimler arasndaki fark net bir ekilde grebildiimiz bir
bilin deiimi durumudur.

Uyku, fizyolojik bir ihtiyatr. nsanlar, her gn 6-10 saat arasnda deiebilen
ortalama bir sre ile uyurlar. Uykuda ve uyank olarak geirilen sre, gnein dnya
evresinde dn sresine bal ayarlanan bir dngdr ve bu sredeki mevsimsel
farkllklara yani gnn uzayp ksalmasna bal olarak kk deiimler gsterir. Yani pek
ok biyolojik ilev gibi uyku ve uyanklk da, belirli bir sirkadyen (gnlk) dng iinde
gereklemektedir. Metabolizma hz, midedeki asit dzeyi, uyarlmlk, vcut ss, kan
basnc, pek ok hormonun dzeyleri sirkadyen bir dng iindedir. Bu dngsel deiim,
btn beden dngleri iin ayn olmayabilir ancak tm kestirilebilir bir dzen iindedir.
Vcuttaki bu ritmlerin tmne birden biyolojik saat denilmektedir. Bedenin uyarlmasna
neden olan epinefrin hormonu, sabahn ge saatlerinde en st seviyeye ular, gece yarsna
doru en az seviyeye iner ve sabaha kadar bu seviyede kalr. Melatonin hormonu ise, gn
nn azalmas ile aktive olur, gece boyunca artar ve gn yla artyla azalmasn gn
boyu srdrr. Kronik uykusuzluk hallerinde, melatonin haplar kullanlarak dngnn
yeniden oturtulmas bir tedavi yolu olarak kullanlabilmektedir.

Uyku hli ve uykuda yaanan rya gibi deneyimler, ok eski zamanlardan bu yana
insanlarn bu konuya ilgi gstermesine ve nemsemesine neden olmutur. Uyku ve ryalar
zerindeki almalar uyku laboratuvarlarnda yaplmaktadr. almalara katlan
gnlllerin gz hareketleri, kas gerginlik seviyeleri, eitli fizyolojik ilev dzeyleri ve beyin
dalgalar izlenmektedir. Bu almalarn birikmi sonular, insanlarn uykular sresince, her
biri kendine zg beyin dalgalar, kas faaliyeti, kan basnc, vcut ss rntlerine sahip olan
5 evreden getiini gstermektedir. Bilindii zere pek canl uyumakta ve hepsinde benzeri
evreler grlmektedir. Ancak rnein kedi, kpek gibi canllarda REM evresi grlmesine
ramen, tpk bebeklerde olduu gibi, rya grp grmedikleri hakknda bir fikir ne srmek
yntemsel adan mmkn deildir.

Uykuya dalmak yar bilinli bir haldir. Bu aamada alnan EEG kaytlar, beyin
dalgalarnn dzensiz ve dk voltajl alfa dalgalar eklinde olduunu gstermektedir. Vcut
gevemitir. nsanlar bu aamada yanp snen klar, renkler, geometrik ekiller gibi
grntler grdklerini sylemektedir.

Uyku dngsnn 1. evresindeki beyin dalgalar, skk ve ok dk genlikteki


dalgalardr. Ancak uyank bilinten farkl olarak, nabzda yavalama, kaslarda geveme ve
gzlerden bir taraftan dierine kayma grlr. Birinci evre genellikle bir ka dakika srer, kii
kolayca uyandrlabilir ve uyandnda uyumu olduunun farknda olmayabilir.

2. ve 3. evreler yava yava derinleen bir uykuyu tanmlarlar. Beyin dalgalarnn


genlii artar ve daha yava hle gelir. Bu evrelerde kiinin uyandrlmas zordur, ses ya da k
gibi uyaranlara tepki vermez. Kalp at hz, kan basnc ve vcut ss dmeye devam eder.

Uykunun 4. evresinde, beyin ok yava delta dalgalar yayar. Kalp at hz, solunum
hz, kan basnc ve vcut ss en dk seviyelerdedir. Gen yetikinlerde delta uykusu,
ounlukla gecenin ilk yarsnda daha hafif uykunun arasna serpitirilmi olarak 15-20
dakikalk paralar hlinde ortaya kar. Delta uykusunun sresi yala birlikte azalr. Belirli bir
sre uykusuz kaldktan sonra, ilk dnlenen uyku evresidir.

Uykuya daldktan yaklak 1 saat sonra, kii uykunun 4. evresinden 1.ye doru srayla
bir ykselie geer ve bu sre yaklak 40 dakika srer. Birinci evrenin ve uyank-
uyarlmlk durumunun zellii olan dk genlikli ve testere dii eklindeki beyin dalgalar
tekrar ortaya kar. Kalp at hz, kan basnc artar fakat vcuttaki kaslar uyku dngsnn
btn evrelerinden daha fazla gevemitir ve kiinin uyandrlmas gtr. Gzler, kapal olan
gz kapaklarnn altnda hzl bir ekilde hareket ederler. Uykunun bu hzl gz hareketleri
(Rapid Eye Movement-REM) evresi, dier btn evrelerden farkldr ve REM uykusu olarak
isimlendirilir.

Uyku evreleri

REM uykusu gerekten ilgintir nk beyin faaliyeti, kalp at hz, kan basnc gibi
fizyolojik lmler uyank bilinli haldekilere benzemektedir. Ancak vcudun istemli kaslar
paralize olmutur ve hareket edemez. Bu evre ayn zamanda ryann grld evredir.
Kedilerle yaplan bir almada, istemli hareketleri kontrol eden beyin sapnda bir lezyon
oluturularak, kaslarn katlamas engellenmi ve bu haldeyken REM uykular incelenmitir.
Kediler, REMe girdiklerinde hareket etmeye balamlar, kimileri ban kaldrm, kimileri
hareket etmeye alm, kimileri ise av arama ve ava saldrma davranlar gstermitir.
lk 1. evre-REM dnemi yaklak olarak 10 dakika srer ve bunun ardndan REM d
uykunun 2, 3 ve 4. evreleri gelir. Uyku evrelerinin bu serisi btn gece boyunca kendini
tekrarlar. Bu sre ortalama 90 dakika kadardr. Normalde 1 gecelik uykuda byle 4 ya da 5
dng grlr. Ancak gece ilerledike uyku rntlerinde deiiklikler olur. Ortalama bir
koulda, gece boyunca uyuyan bir kiinin zamannn %45-50si 2. evrede geerken REM
uykusu, toplam uyku sresinin %25 kadarn oluturur.

Uyku sreleri arasnda hem bireysel, hem yaa bal ve hem de cinsiyete bal
deiimler vardr.

10.5.2. Meditasyon

Meditasyon terimi, sempatik sinir sisteminin faaliyetlerini bastrmak amacyla,


kullanlan eitli konsantrasyon, yanstma ya da dncelerin odaklamas yntemlerinin
herhangi birisine atfta bulunmaktadr. Meditasyon, kiinin sakinlemek, rahatlamak ve
zihnini arndrmak gibi amalarla gerekletirdii, bir noktaya (rnein nefesine) veya
dnce akna younlama gibi teknikler kullanlarak yaplabilen bir bilin durumu
deiimidir. Meditasyon sadece metabolizma hzn drmekle kalmaz, ayn zamanda kalp
at ve solunum hzlarn da azaltr. Meditasyon srasnda, gevemi uyanklk srasnda
gzlenen alfa beyin dalgalar belirgin bir ekilde artmaktadr. Dzenli meditasyon
yapldnda kayg seviyesinin azaldna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr.

10.5.3. Hipnoz

Hipnoz, hipnotize edilebilen kiinin telkinlere cevaben, alg, motivasyon ve kendini


kontrol etmesinin deimesi yolu ile anlalabilen farkl bir bilin halidir. Bireyler hipnoza
yatknlk bakmndan farkl dzeylerde olabilmektedir ve bu nisbeten istikrarl bir niteliktir.
Hipnoz altndayken bireyler, kimi motor becerilerle (rnein kollarn bklemez hle
gelmesi) ve alg deneyimleri ile (sinek halsinasyonu grmek) ilgili telkinlere ak hle
gelirler. Bu tr durumlarda alnan EEG verileri, hipnoza yatknl yksek olan katlmclarn
ilgili beyin blgelerinde telkin sonras azalm beyin etkinlii olduunu ortaya koymutur.
Hipnozun ac/ar hissi zerinde etkileri daha sk aratrlm ve destekleyici bulgular elde
edilmitir. Hipnotik srete bilin alanna giren uyaranlar zerinde allarak ac/ar hissi ile
ilgili bir kontrol salanabildii dnlmektedir. Hipnozun ktye kullanlmas ve
ticarilemesi son derece mmkn ve kolay olduundan olumlu bulgular da ok temkinli bir
ekilde ele almak gereklidir. Hereyden nce hipnoz, hipnotik yatknl olan bireyler
zerinde etkili olmaktadr. Bu almalarn hipnoza yatkn bireylerde yrtlyor olmas
bilimsel aratrma mant asndan bir dizi snrll iinde barndrmaktadr.

10.5.4.Psikoaktif Madde ve lalar

Bilin hallerini zerinde, kimyasal yolla deiim yaratan pek ok madde


bulunmaktadr. Bunlara psikoaktif maddeler denilmektedir. Bu tr etkileri ortaya karan
bitkiler ok eski zamanlardan beri insanlar tarafndan bilinmekte ve eitli amalarla
yararlanlmaktadr. Bu tr maddelerin ounun keyif verici etkileri vardr ve bu tr bitkilerin
hayvanlar tarafndan belirli durumlarda tketildii de bilinmektedir. Doal psikoaktif
maddeler olduu kadar sentetik olarak retilmi olanlar da bulunmaktadr. nsanlk tarihi
boyunca yaygn olarak tedavi amal veya keyif verici olarak kullanlmakla birlikte psikoaktif
ila ve maddelerin bir ksm bamllk yapt iin kullanmlarna son derece dikkatli
yaklamak gerekmektedir.

Genel olarak psikoaktif madde terimi, zihinsel sreleri, davran ve bilinli


farkndal geici olarak deitirerek etkileyen doal ya da sentetik kimyasallar iin
kullanlmaktadr.

Belli bal psikoaktif madde ve ilalar yle gruplanabilir:

Halsinojenler: Bilin durumunda hem isel ve hem de d dnyaya ait alglar


byklde deitiren maddelerdir. rnein esrar (marihuana) insanlar tarafndan ok eski
zamanlardan beri bilinip tedavi amal kullanlan bir maddedir. Ayn zamanda esrar kullanm
etkisiyle hayaller (halsinasyonlar) grldnden, bunlara dayanlarak kehanetlerde
bulunmak, dier alemlerle balant kurarak bilgi al verii yapmak gibi doa stglere
sahip olma iddialarna zemin oluturmutur. Esrar (marihuana) doal bir halsinojendir.
Bunun dnda PCP ve LSD gibi sentetik olanlar da bulunmaktadr.

Afyonlar: Afyonlar belirli fiziksel uyaranlara kar tepkileri basklarlar, arya/acya


dayankll arttrrlar ve zevk hissi yaratrlar. Morfin ve eroin yaygn olarak bilinen afyon
trevleridir. Morfin, eski zamanlarda olduu gibi gnmzde de tbbi amalarlaar kesici
olarak kullanlmaktadr. ok iddetli arlarn grld baz kanser trlerinin ileri dnemleri
gibi lmcl durumlarda sk sk bavurulan bir maddedir.

Depresanlar: Barbitratlar ve benzodiazepinler, vcudun zihinsel ve fiziksel


etkinliklerini merkezi sinir sisteminden sinir iletimlerini azaltarak veya engelleyerek
yavalatrlar. Bu etken maddelere sahip eitli uyku ilalar ve yattrclar bulunmakta ve
bazlar psikiyatrik tedavi amacyla kullanlmaktadrlar.

Uyarclar: Amfetaminler, metamfetaminler ve kokain gibi maddeler, beyinde


norepinefrin, serotonin ve dopamin gibi nrotransmitter seviyelerini uyararak kullancy
uyank, uyarlm ve youn bir duygu durumunda tutarlar. Hem ar kesici ve hem de
psikiyatrik tedavi amal kullanlabilmektedirler.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Bilin, bir insann anlarnn, duygularnn ve bedensel duyumlarnn olduu kadar, d


dnyada olup bitenlerin farknda olmasn salayan sretir. Aslnda, tamamen uyank ve
tetikte olduumuz zamanlarda bile, i ve d evremizde olanlarn olduka kk bir ksmnn
bilincindeyizdir. D dnyadan yzlerce uyaran gelmektedir, bedenimizin iinde yzlerce
etkinlik olagelmektedir, dnceler, armlar, istekler zihnin iinden akp gitmektedir.
Bilincin anlk kapasitesi olduka snrl ve seicidir. Bilincinde olmadmz srelerin bir
ksm olduka aktr, rnein otonom sinir sistemi etkinliklerinin farknda olmayz,
otomatiklemi hareketleri gerektiren etkinlikleri tam olarak ne yaptmzn hi farknda
olmadan baaryla tamamlayabiliriz. Bazlar ise daha karktr. rnein bilinli bir anda
anlarmzn ounun farknda deilizdir. Ama belirli bir anda zihnimizde olan tm her ey
bilin alanmzn iinde bulunmaz. Belirli bir anda bilincin dnda olan ama dnce ve
davranlar etkileyen bu srelerin varln aka grebildiimiz ilk bulgular farkna
varmadan renme ve rtk bellek konularndaki aratrmalardan gelmitir. Bilincin iki temel
ilevi vardr: evreye daha etkin uyum yapabilmemizi salayarak var kalmamza destek
salama (kiisel ncelik ve ihtiyalarnza gre deneyimlerinizden zihninize aktarlanlar
seme ve tercihleriniz dorultusunda planlama, hayal kurma, sonular tasarlama gibi
ynlendirici ilevler) ve znellik hissinin ve benlik tasavvurumuzun olumas. Bilin, belirli
bir anda iten gelen uyarc akn, fark edilen ve odaklanan eyleri snrlandrarak drr.
Dolaysyla amalara, ihtiyalara uygun bir zihin alan aar. Uyku, EEG kaytlar alnarak
uyank bilinli hal ile bilinsiz haller arasndaki farkl beyin etkinliklerini tanmlayabildiimiz
ve bilinli deneyim ile bilinsiz deneyimler arasndaki fark net bir ekilde grebildiimiz bir
bilin deiimi durumudur. Meditasyon, kiinin sakinlemek, rahatlamak ve zihnini
arndrmak gibi amalarla gerekletirdii, bir noktaya (rnein nefesine) veya dnce
akna younlama gibi teknikler kullanlarak yaplabilen bir bilin durumu deiimidir.
Hipnoz, hipnotize edilebilen kiinin telkinlere cevaben, alg, motivasyon ve kendini kontrol
etmesinin deimesi yolu ile anlalabilen farkl bir bilin halidir.
Blm Sorular

1. Bilinci tanmlaynz.
2. Freud tarafndan kullanlan bilind kavramyla bilin aratrmalarnda ortaya
konulan kavramlatrma arasnda ne fark vardr?
3. renme, bellek ve bilin arasnda nasl ilikiler sz konusu olabilir?
4. Bilincin ilevleri nelerdir?
5. Biyolojik saat ile bilin durumlarmz arasndaki iliki nedir?
6. Meditasyon ve hipnoz arasndaki fark nedir?
7. psikoaktif madde snfn tanmlayarak bunlara birer rnek veriniz.
11. NSAN NASIL RENR?
Bu Blmde Neler reneceiz?

11.1. Giri

11.2. renme Nedir?

11.3. Klasik Koullanma

11.4. Edimsel (Operant) Koullanma


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

renmenin tanmn yapar.

Klasik koullanmay aklar

Klasik koullanmayla
edinilmi davranlara rnek
verir.

Edimsel koullanmay aklar

Edimsel koullanmayla
edinilmi davranlara rnek
verir.

Pekitirme trleri ve ceza


arasndaki ayrm kavrar.

Pekitirme tarifelerini
rnekle aklar.
Anahtar Kavramlar

Tre zg Hazrbulunuluk
renme
Klasik Koullanma
Uyaran Genellemesi
Uyaranlarn ayrt edilmesi
Snme
Kendiliinden geri gelme
Etki Kanunu
Edimsel (operant) koullanma
Olumlu-olumsuz pekitire
ve 2. tip ceza
Pekitirme Tarifesi
11.1. Giri

nsan yaamnn balangcnda, oluan canlnn fiziksel olarak bymesi bize ok


inanlmaz grnr. Dllenmeden itibaren 33 ayn tamamlayarak 2 yan bitiren ocuk
milimetrik ebattan metrelik ebada getii gibi, bedensel olarak tm ilevlerini yerine
getirebilen ve bamsz olarak hareket edebilen bir varlk hline gelmitir. Ancak, belki de bu
kadar somut gzkmedii iin tam farknda olamadmz ey, bu yeni canlnn ayn zamanda,
iinde yaad dnyaya ilikin saysz bilgi, kavram, davran, beceri, tutum ve alkanlk
edinmi olmasdr.

Yedinci blmde, ilk iki yl iindeki sinaptik balant artn gsteren resmi
hatrlaynz (isterseniz geri dnp bakabilirsiniz). Bu balant art, zihnin giderek
karmaklamas anlamna gelir ve bu sre gittike daha zelleerek mr boyu srecektir.
Sinaptik balantlar, uyarana maruz kaldka yani d dnyayla etkileime girdike artmakta,
kullanlmayanlar budanmakta, kullanlanlar yeni balantlar kurarak karmaklamay
srdrmektedir.

Dnya ile kurulan etkileimin, bir dier ifadeyle geirdiimiz deneyim ve yaantlarn
nasl iselletii meselesi zerinde tartmalar olsa da bugn artk insanlarn zihinlerinin
evreleriyle etkileerek karmaklatn biliyoruz. nk insanlar renmektedirler. Esasen
belirli bir sinir sistemine sahip her canl renmektedir. Eski zamanlarda insana zg iler
yapabilen marifetli hayvanlarn durumu doast glerle aklansa bile, bugn edindikleri
becerilerle bir meslek edinmi hayvanlarla (polis kpekleri, gsteri yldz balina/yunuslar
vb.) birlikte yayoruz. Bu, renme alannda yaplm almalarla mmkn olmutur.
Elbette insanlarn rendikleri eyler ok daha karmaktr, bizler soyut kavramlar, sembol
sistemlerini, fikirleri, karmak problemleri zmeyi ve hem de btn bunlar retmeyi
reniriz. te bu iki blmde btn bunlarn nasl olabildiini veya renme srelerinin
neler olduunu ve nasl ilev grdklerini inceleyeceiz.

renmenin nasl gerekletii, eitim, ocuk yetitirme gibi meselelerde aikr


etkilere sahip olduundan, zerinde ok allm ve nemsenmi bir konudur. Ayn zamanda
bu renme biimlerinin ortaya konulu zamanlar psikolojinin insana bak ve ele alndaki
deiimlere paralel bir seyir izlemektedir.

Bugn, zerinde yeterince allarak ittifaka varlm birka temel renme biimi
vardr; klasik ve edimsel (operant) koullanma, gzlem yoluyla renme, farkna varmadan
renme, kavrayarak renme gibi. Bu renme biimlerinin nemli bir ksmn, nispeten
karmak dier canllarla da paylatmz renince arabilirsiniz. Burada tre zg hazr
bulunuluk eklinde tanmlanabilecek bir kavramdan da sz etmek gerekir. Bazen tre ait
fiziksel zellikler, bedensel ya da yapsal zellikler gibi, kazanlabilecek davranlarn trn
snrlandrmaktadr. Yani, eer uygun bir ses karm aygt yoksa pek ok karmak beceriyi
renebilen bir canlnn insan gibi konumay asla renememesi mmkndr. nsan insan
yapann gerekten ne olduu, zerinde daha ok dnmeyi hak eden bir mesele gibi
grnmektedir.
imdi, nce renmenin nasl tanmlandn ve daha sonra zaman ak iindeki
seyrine paralel olarak, temel renme biimlerini, zelliklerini ve gndelik hayatta bu
ilkelerden nasl yararlanabileceimizi gzden geirmeye balayalm.
11.2. renme Nedir?

renme, davranta ya da potansiyel davranta, yaantlar ya da tekrarlar yoluyla


olumu ve nispeten kalc deiiklikler olarak tanmlanabilir.

Bu tanmdaki baz kavramlara ve kullanl biimine dikkat ediniz. Bir eyin


renilmi olmas iin, yeni davrann, deneyimler yani yaantlar/tekrarlar yani evredeki
uyaranlar veya uyaran kombinasyonlar yoluyla edinilmi olmas gereklidir. Ayrca potansiyel
veya aka gzlenebilen davranlarda olduka kalc bir deiiklik olmu olmas gereklidir.
Yani biz bir davrann renilmi olup olmadn srdrlebilen bir deiim olup
olmamasndan anlayabiliyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus, davran ve
potansiyel davran ayrmdr. renme almalarnn tm psikolojiyi kaplad davranlk
yllarnda, renmenin yalnzca gzlenebilen davran deiiklikleri olarak ele alnabilecei
kabul ediliyordu. Bilisel yaklamn bak asyla yrtlen aratrmalar, edinilmi ancak
aikr davran deiiklii eklinde olmas gerekmeyen dolayl olarak gzken renmelerin
varln da ortaya koymutur.

Davran yaklam, yntemsel bir duru ile psikolojinin bilimsel olarak var
olabilmesinin ancak dorudan gzlenemeyen zihin, bilin gibi kavramlar incelenmekten
vazgemesi ve gzlenebilen uyaranlar ile tepkiler/davranlar zerinde allmasna bal
olduunu savunmutur. Davranln ilk yllarnda bugn iin son derece abartl ve kat
eilimler ifade edilse bile (beyin bir kas kmesi gibidir gibi), davranlar birka temel
renme biimini tanmlam ve insan incelemek zere daha sonraki yaklamlar tarafndan
da kullanlmaya devam eden bir alma gelenei brakmlardr. Biliselciler ise,
davranlar tarafndan ayrntl bir ekilde incelenen uyaranlar ve tepkilerin arasnda nelerin
olup bittiini, yani davranlarn kara kutu diyerek grmezden geldii insan zihnini, mercek
altna almlar ve baz farkl renme biimleri tanmlayarak renme sreleri hakkndaki
bilgilerimizi geniletmilerdir. Biz imdi srasyla bunlar incelemeye balayalm.

11.3. Klasik Koullanma

Klasik koullanmaya niye klasik denilmektedir diye dnyorsanz, cevap


sanldndan basittir. Yalnzca ilk bulunan koullanma tr olduu iin byle denilmektedir.
Klasik koullanmann kefini, lkemizde ismi neredeyse hemen herkes tarafndan bilinen
Pavlova (ve phesiz Pavlovun kpeine) borluyuz.

van lyi Pavlov (1849-1936) aslnda bir fizyologdur, o zamanlar St.Petersburgda


olan laboratuarnda sindirim fizyolojisi zerine almaktadr (ve phesiz burada birden fazla
kpek vardr). Aza konulan yiyecek miktaryla retilen salya miktarnn balantlarn
inceleyen Pavlov, almann ilerleyen aamalarnda, kpeklerin henz azlarna yiyecek
konmadan, yiyecei, yiyecek getireni grdkleri ve hatta ayak sesini duyduklar zaman salya
salgladklarn gzlemlemitir. Teknik olarak bu kendi aratrmasn bozan bir durum
olmasna ramen, hipotez krlne dmeyen bir bilim insan olarak byle bir eyin nasl
olup da ortaya kmakta olabileceine odaklanmtr. Durumu, kpeklerin ses, k, grnt
gibi yiyecekle bir ilgisi olmayan uyaranlarn yiyecekle ilikisini kurmay renmesi ile
aklam ve bu yeni salyaya psiik salya adn vermitir.

Bulduu ey (hayvanlarn insanlar gibi renebilecek nitelikte olmalar) o dnemin


anlay iin o kadar inanlmazdr ki, bulgularn bilim camiasyla paylamak iin bu konu
zerinde pek ok koulu ve olas aklamay snayan kontroll ve sistematik deneyler
yrterek 10 yl kadar daha almtr. Bu sonularn yaynlanmas ve Amerikada
duyulmasndan sonra, bu kavramlatrmann o yllarda Watsonun balatt davranlk
akmnn temel kabulleriyle uygunluu dolaysyla, konuya youn bir ilgi gsterilmitir.
Watson ve Raynerin nl Kk Albert deneyi ile klasik koullanmay insan zerinde de
gstermeleriyle psikoloji alannda bir r almtr (aadaki paragrafta parantez iindeki
uyaran-tepkilerin ilki, Pavlov, ikincisi Kk Albert deneyine aittir).

Klasik koullanma basite yle gereklemektedir: Organizmann sahip olduu


herhangi bir doal uyaran- tepki ba (yiyecek-salya; yksek ses-korku gibi) olmaldr. Eer
bu doal (yani bir koula bal olmadan, refleksif olarak var olan) uyaran ile e zamanl
(bitiik) olarak yapay (kendiliinden bu tepkiyi karmayan, koula bal) bir uyaran daha
verilmeli (ngrak sesi; tavan) ve yeterince tekrar yaplmaldr. Yani, nce koullu uyaran
(ngrak, tavan) hemen arkasndan koulsuz uyaran (yiyecek-yksek ses) verilmeli ve tepki
(salya-korku) elde edilmelidir. Uyarana ve uyaran-tepki bann baz zelliklerine ve sunum
aralna gre deiebilmek kaydyla belirli bir tekrar saysndan sonra, daha nce doal
tepkiyi karmayan uyaran, bu tepkiyi ortaya karabilir hle gelmektedir. Yani kpekler bir
sre sonra yalnzca ngrak sesini duyduklarnda, yiyecee gerek kalmakszn salya tepkisi
vermekte, tavan gren Albert alamaya balamaktadr. Ancak bu tepkiyi orijinal tepkiden
ayrmak zere ona koullu tepki denilmektedir.

Koullu uyaran - koullu tepki ba bir kez yerletikten sonra, bana yeni bir uyaran
daha eklenerek iki veya daha fazla dereceli artlamalar (krmz k-ngrak-
yiyecek)oluturulabilir. Koullanm tepki benzer uyaranlara genellenebilmektedir. Yani bir
kez ngrak-salya ba renildikten sonra, organizma, bir baka ses gibi benzer dier baz
uyaranlarda da (zil, anahtar sesi vb.) ayn tepkiyi vermektedir. Buna uyaran genellemesi
denilmektedir. rnein tavan ve fareye artlanm Kk Albert nihayetinde bu durumu
beyaz tyl tm nesnelere genelleyerek Noel Babaya da korku tepkisi vermeye balamtr.
Eer yalnzca benzerleri iinden belirli bir tr uyarana ynelik koullanma yaplmak
isteniyorsa o zaman, yle bir koullanma sreci tasarlanmaldr; krmz k-ngrak-
yiyecek var koulu; yeil k-ngrak-yiyecek yok koulu. Bylece uyaranlarn ayrt edilmesi
de retilebilmektedir.

Eer dikkat ettiyseniz her durumda, doal olarak tepkiyi karan uyarann sunulmas
gerekmektedir. Peki, koulsuz uyaran sunulmazsa ne olur? Her ne kadar uyarann zellikleri,
koullanmann iddeti, sresi vb. ok eitli etmenler etkili ise de, ana fikir olarak, eer
koulsuz uyaran yeterince tekrarda sunulmazsa ortaya kan koullu tepki azalarak ortadan
kalkmaktadr. Buna snme denilir. Peki ya, tepki sndkten sonra, tekrar ayn bala yeniden
karlalrsa? O zaman tepki, iddeti az da olsa geri gelmektedir. Buna kendiliinden geri
gelme denilmektedir. Eer tekrarlanrsa snm olan koullu tepki, eskisinden ok daha ksa
srede yeniden ortaya kmaktadr.

Klasik koullanma almalar daha sonraki yllarda da, hem yeni tepkiler oluturmak
ve hem de yerlemi tepkileri ortadan kaldrmak zere defalarca snanm, baarl sonular
elde edilmi ve gelitirilmitir. rnein klasik koullamaya dayanan sistematik
duyarszlatrma tedavisi, fobilerde, baz kayg bozukluklarnda yaygn olarak
kullanlmaktadr. Buradaki mantk, koullanarak renilmi bir uyaran-tepki bann, bu ba
oluturan uyarana yava yava ancak sistematik olarak maruz brakarak ve koullu tepkinin
ortaya kmamasn salamak suretiyle sndrlebileceidir. rnein st tadna irenme
tepkisi veren kk bir ocuu dnn. Bu durumda, ocuun tat duyarllk seviyesi gzden
karlmadan, mesela 250cc suya 2.5 cc st oranyla balanarak ve bu oran tedricen st lehine
artacak ekilde sistematik olarak su imesi salanabilir. Burada nemli olan, verilen st
miktarnn her seferinde irenme tepkisi oluturmayacak kadar az olmasdr. Aylar
srebilecek bu uygulama ile sonunda ocuun st tadna duyarszlamas mmkndr. Dikkat
ederseniz bu olduka incelikli yrtlmesi gereken bir itir. Etkili bir klasik koullanma
oluturmak veya bir koullanmay ortadan kaldrmak iin titiz ve dikkatli dzenlemeler
yapmak gereklidir.

Gndelik hayatta ilgisiz grdmz baz uyaranlarn baz tepkileri ortaya


karmalar, biz oktan unutmu olsak bile, eski yaantlarmza edindiimiz klasik
koullanmalara bal olmas mmkndr. ocukken gittiiniz diinin binasndaki lahana
yemei kokusu, siz bu yaanty hatrlamyor olsanz bile, lahanay ya da o tr apartmanlar
hi sevmemenizle sonulanm olabilir. Veya tam tersine, anneannenizin mavi iekli yemek
tabaklaryla elenmi doygunluk ve keyif hissiniz, ileride sizin de mavi iekli tabaklar tercih
etmenize neden olabilir.

Klasik koullanma olduka etkileyicidir. nsanlarn davranlarn dzenleme, olumsuz


bulduunuz davranlar ortadan kaldrma gibi hevesleriniz yksekse yaplabilecek pek ok
ey var gibi grnmektedir (Yine de nce Stanley Kubrickin Otomatik Portakal isimli filmini
seyretseniz iyi olur). Ancak insan davranlarnn ok boyutluu dnldnde, klasik
koullamann aklayamad pek ok edinilmi davran vardr. Her eyden nce, klasik
koullanmann oluabilmesi iin doal ya da refleksif bir uyaran-tepki ba olmas ve dier
uyaran/uyaranlarn bu koulsuz uyaranla elenmesi gereklidir. stelik bunun tutarl bir
ekilde tekrar etmesi de gereklidir.

Bu durum, kanlmaz bir ekilde klasik koullamaya edinilebilecek davranlar


snrlandrr. Ayrca, klasik koullanma durumunda canlnn herhangi hibir ey yapmasna,
bir etkinlikte bulunmasna gerek yoktur. Sanki her ey onun dnda cereyan etmektedir.
Hlbuki insanlar gndelik hayatlar ierisinde etkindirler, bir dizi davranta bulunurlar, pek
ok davran kendileri, istemli bir ekilde balatrlar. Bu durumda bu tr davranlar nasl
kazanlmaktadr? Bu sorunun cevab Skinner tarafndan edimsel ya da operant koullanma
ortaya konularak verilmitir.
11.4. Edimsel (Operant) Koullanma

Operant (edimsel) koullanma B.F.Skinner (1904-1990) tarafndan kavramlatrlm,


zel dzenekleri oluturulmu, kendisinin uzun yllar sren ayrntl almalar ile gndelik
uygulamalar gelitirilmi bir renme biimidir. Edimsel (operant) koullanma,
ie/etkinlie/eyleme dayal koullanmalar anlamnda dnlmelidir (Trke karlk olarak
kullanlan edimsel kelimesi ise, etmek fiil kknden tretilmi olup bir edime dayal
anlamna gelir).

Ancak operant koullanmaya gemeden hemen nce, bir hazrlayc olarak,


hayvanlarla problem zme alan E.L.Thorndike (1874-1949) ve ortaya koyduu Etki
Kanununu hatrlamak gerekir. Thorndike, kendisinin gelitirerek bulmaca kutusu adn
verdii bir tahta kafes kullanarak kedilerle almaktayd. Kedilerin, bir manivelay hareket
ettirmek yoluyla kapnn almas problemlerini zmeleri gerekmekteydi. Thorndike, bu
almalarnn sonunda, deneme yanlma yoluyla problem zmenin temel ilkelerini ortaya
koymu ve davranlarn renilmesi ile ilgili olarak Etki Kanunu diye bilinen bir prensip
brakmtr. Buna gre belirli bir durumda, organizmay doyuma ulatran, ho etkileri olan
tepkilerin tekrarlanma skl artar; organizmay tatmin etmeyen veya naho etki brakan
tepkilerin tekrarlanma skl azalr.

Etki kanunu, basit grnr ama nemlidir. rnein yaz altrmas yapmas gereken
ama yorulduu iin ok az yazabilen bir ocuu dnn. Yaz altrmalarnn sonu eer her
zaman yorulma ile bitiyorsa (naho sonu), bu davran tekrarlamak istemeyecektir. Bu
durumda, etki kanununa gre, her seferinde yorgunluk hissetmeyecei kadar az yazmas ve
evresindekilerin bundan honutluklarn dile getirmesi yazma davrannn zaman iinde
artmasn salayacaktr. zerinde biraz dnlrse, etki kanununun gndelik
davranlarmz dzenlemek iin kullanlmas son derece kolaydr. Ayn zamanda bu fikir ve
almalarn operant koullanma iin bir zemin hazrladn da gzden karmamak gerekir.

Edimsel (operant) koullamaya geri dnersek, temel mantk udur: belirli bir
gdlenmilik dzeyindeki organizma, bu ihtiyacn gidermek zere, belirli bir
ortamda/durumda kendiliinden veya tesadf bir ekilde bir dizi davranta (etkinlikte,
edimde) bulunmaktadr. Bu davranlardan hangilerinin bir daha sefer ayn ortamda
bulunulduunda tekrarlanma olasl daha yksek olacaktr? Bu olaslk icra edilen
davranlarn sonularna baldr. Skinnerin ok sevilen ifadesiyle, davran sonular
tarafndan ekillenir.

nsanlarn yaad karmak ortamlarda kendilerinin balatt davranlar ve


sonularn inceleyerek ayrntlarda kaybolmamak iin, bu koullanma biimini Skinner
kutusu veya operant renme kutusu adyla bilinen dzenekte inceleyelim.

Skinner arlkl olarak fareler ve gvercinlerle almtr. Bu dzenek, zemini zgara


olan; yan tarafnda bir mekanizmaya bal bir pedaln ve onun yannda yiyecek geldiinde
kapa alan bir deliin bulunduu kk bir kafesten olumaktadr. Belirli bir alk
dzeyindeki fare, ilk kez kafese konulduunda, kafesin iinde hzlca hareket etmekte, saa
sola arpmakta ve nihayetinde tesadf eseri pedala arparak mekanizmay harekete
geirmekte ve yiyecek elde etmektedir. Pek ok tekrardan sonra fare kafese konulduunda,
dorudan, tek bir seferde mekanizmay harekete geiren hareketi yaparak yiyecei elde
etmeyi renmektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken birka husus vardr. Fare hareketi kendisi balatmakta
ve srdrmektedir ancak sonular hakknda henz bir yaant geirmemitir. Deneyimi
arttka amaca ulatran davranlar seer ve onlar tekrarlar. Her fare, ayn amaca ulamak
iin, farkl bir davranta bulunabilir. Kimisi kuyruunu, kimisi ban kullanabilir. Hangisinin
olduunun bir nemi yoktur, yalnzca o fare iin sonuca ulatrann yani yiyecek elde etmesi
yoluyla pekitirilenin bir nemi vardr. Dolaysyla fare, kendi davran repertuar ierisinden
herhangi bir davran daha sk yapmay, elde ettii sonuca gre tercih etmi olur.

Grlebilecei gibi, edimsel (operant) koullanma insan davranlarn da rahatlkla


temsil edebilecek temel bir modeldir. ok sayda davranmz bu yolla ediniriz. Edimsel
(operant) koullama veya davrann sonular tarafndan ekillenmekte olduu fikri, biraz
etki kanununa benzeyen, pekitirme kavram zerine oturur. Pekitirme, herhangi bir
davrann yaplma skln arttran uyarandr. Olumlu pekitirme, ortama organizma iin
olumlu bir eyin bir dl- eklenmesidir. Yani, organizmann yapt davran ile olumlu bir
sonuca ulamasdr. Olumsuz pekitirme ise, ortamdan organizma iin olumsuz bir eyin
karlmasdr. Yani organizma iin sonu yine olumludur, onu rahatsz eden bir eyden
kurtulmutur. Davran manta gre dnrsek, evimiz niye hotur? nk karnmz
doyurur, dinlenir, sevdiklerimizle birlikte olur (olumlu pekitireler) ve ayn zamanda
souktan/scaktan korunur, skan ayakkablarmzdan ya da rahatsz giysilerimizden, gergin
ilikilerden kurtulur (olumsuz pekitireler) ve bylece evimizi sevmeye devam ederiz.
Ksaca pekitirme terimi, daima organizma iin olumlu bir sonuca atf yapar.

Ceza ise farkldr. Ceza, daima davrann organizma iin ho olmayan bir sonucuna
iaret eder. Sklkla kartrlabilmektedir ama olumsuz pekitire bir ceza deildir. Ancak
cezada iki tiptir. Birinci tip ceza, ortama organizma iin olumsuz bir eyin eklenmesidir.
kinci tip ceza ise, ortamdan organizma iin olumlu bir eyin kartlmasdr.

Klasik koullanmada aklanan iki veya daha fazla dereceli artlama, uyaran
genellemesi, uyaranlarn ayrt edilmesi, snme ve kendiliinden geri gelme zellikleri edimsel
koullanmalar iin de geerlidir.

Edimsel renme almalar yoluyla incelenmi bir dier konu,olumsuz bir


durumdan nasl kanlacann renilmesidir. ki veya daha fazla dereceli artlamalarda,
nceki uyaran dierinin geleceini bildiren bir iaret uyaran ilevi gstermektedir. Bylece
organizma, daha sonra hangi uyarann geleceini anlayabilmektedir. Bu durumda, o iaret
uyaran grdnde,o ortamdan kanmay veya korunmay renmesi mmkn olmaktadr.
Bu konuda ilgin bir rnek, lkemizde ofrlerin eer ileride radar veya polis kontrol varsa,
selektr yaparak birbirlerine haber vermeleridir. Normal bir seyir koulunda, selektr yapan
(iaret uyaran) aralar gren arkadan gelenler, hz drerek veya yan yola saparak
kanmak/korunmak iin gerekli dzenlemeleri yapmaktadrlar.
Edimsel renmeleri aklayan prensipler, Skinner tarafndan biimlendirme ya da
kademeli biimlendirme denilen bir davran ekillendirmesi uygulamasnn gelitirilmesini
salamtr. Skinnerin ilgi eken ve gvercinlere pinpon oynamay nasl retiriz eklinde
poplarize edilen bir biimlendirme almasndan sk sk bahsedilir. sterseniz bu deneylere
ilikin ekimlere web ortamndan ulaabilirsiniz.

Gvercinlerin pinpon oynamay renmesi, garip ve abartl grnebilir ama konuyu


bir de yle dnnz. Operant renme kutusunda fare hibir ekilde pedala dokunma
olasl olan bir davran yapmyorsa ne yaplmaldr? Bu durumda u yaplabilir, farenin
yapt davranlardan pedala dokunmaya en yakn grnen bir davran belirlenip o
pekitirilir. Varsayalm ki fare, kafese girince sakin kalyor, bir iki adm atp ortal
koklayarak dolanyor. O zaman yapacamz ey, pedala en yakn yerde durduunda yiyecei
vermektir. Bu davran yerletikten sonra, bir kademe yukar, bir kademe daha yukar
Sonunda ilgili davrann icrasna kadar giden bir sre izlenmelidir. Biimlendirmede
anahtar nokta, hem hedef davrann hem de organizmann ve icra ettii tepkilerin ayrntl ve
titiz bir ekilde gzlenip kayt edilmi olmas ve srecin buna gre tasarlanmas gerekliliidir.
Bu gzlemlerden yola klarak,davran bir seferde baarlabilecek kadar kk, zaman
kaybettirmeyecek kadar byk aamalara blnmeli, pekitire dzeni uygun tayin edilmeli
ve sre titizlikle uygulanmaldr. Eer bir aamada taklma olursa ve ilerlemezse birka
basamak geriye dnlmeli ve gerekirse yeni bir dzenleme yaplarak devam edilmelidir.
Olduka uzun, zahmetli ve titizlik isteyen biimlendirme ile pek ok karmak davrann
kazandrlmas mmkndr. Aslnda meslek edinmi hayvanlarn eitimi bu tr ilkeler
kullanlarak yaplmaktadr. Benzeri ekilde oyuncak ya da oda toplama davranlarn
kazandrmak veya beslenme sorunlarn zmek iin rahatlkla yararlanlabilir. Ancak
gndelik hayatta baarl uygulamalar iin titiz ve dikkatli gzleme, tutarlla ve sabra ihtiya
vardr.

Pekitirmenin operant renmeler iin anahtar bir kavram olduundan sz etmitik.


Verilen rneklerde ilgili davrantan sonra her zaman pekitirme verildiine belki dikkat
etmisinizdir. Ama gndelik hayatta her zaman byle olmaz. Ayn davrann, belirli bir
ortamda, her bir icrasndan sonra srekli pekitirme almamas ve dzensiz olarak almas
mmkndr. Pekitirmenin srekli olarak alnmad durumlarda davrann srdrlmesi
mmkn mdr?

Gzlemlerimiz bu dorultuda olduuna gre, nasl bir pekitirme dzeni var


olduunda davran srdrlmektedir? Bu soru, Pekitirme Tarifeleri ortaya konularak
cevaplanmaktadr. Pekitirme tarifeleri, ayn tren ya da uak tarifeleri gibi, belirli bir
davrann kazanlmasn salamak iin pekitirmelerin ne zaman ve ne nasl yaplacan yani
pekitirecin ne sklkta ve/veya ka davran yapldktan sonra verileceini dzenleyen
sistemlere denilmektedir. Bir pekitirme tarifesi, pekitirmenin ieriini yani hangi
pekitirecin kullanlacan (eker, para) dzenlemez.

Belirli bir durumda belirli bir davrann yaplma skln arttrmak istediimizi
varsayalm. rendiimiz zere yapacamz ey, ilgili davrantan sonra, uygun bir
pekitire vermektir. Fakat her durumda srekli olarak pekitirme vermek mmkn
olmayabilir veya en az pekitireci kullanarak en ok davran elde etmeyi daha ekonomik
bulabiliriz. Bu durumda, ne yapmalyz? Pekitirmeleri nasl dzenlemeliyiz?

Pekitirmenin verilmesi ile ilgili olarak iki boyut zerinde alabiliriz: zaman ve
davran says. Yani pekitirecin verilme zamannn aralklar ve ka tane davran
yapldktan sonra verilecei (oran). Bu iki boyut iki ekilde dzenlenebilir, sabit tutulabilir ve
deiken olarak verilebilir. Dolaysyla ortaya yle bir snflama kmaktadr; Zaman
zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit zaman aralkl ve deiken zaman aralkl tarifeler;
davran says zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit oranl ve deiken oranl tarifeler.
Bylece drt temel tarifeye ulam olduk. imdi bunlarn ayrntlarna bakalm.

Sabit Zaman Aralkl Tarifeler: Bu tarifede pekitirme, sabit bir zaman aralndan
sonra dzenli olarak verilmektedir. Pekitirilmi bir davrann icrasndan sonra, sabit bir sre
gemekte ve pekitire tekrar verilmektedir. Arada ne sklkta davrann tekrarlandnn bir
nemi yoktur. Byle bir dzen kullanldnda, davrann grlme skl yle bir seyir
izlemektedir: her pekitirmenin hemen ardndan nce ani bir azalma ve bir sonraki pekitirme
iin zaman yaklatka bir ykselme eilimi. rnein ara ve bitirme snavlar sabit aralklarla
yapldnda renciler snavn hemen ncesinde alma younluklarn arttrmakta, snav
bittikten sonra, alma davran yavalamakta, bir dahaki snav yaklamaya balaynca
tekrar alma skln arttrmaktadrlar. Yllk szlemeli cret alarak alanlar iin de byle
bir durum sz konusudur. Sabit zaman aralkl pekitirme tarifeleriyle, dzenli ancak ok
yksek olmayan sklkta davran elde edilmektedir.

Deiken Zaman Aralkl Tarifeler: Bu tarifede ise pekitirme, dzensiz zaman


aralklaryla ve yine tepki saysndan bamsz olarak verilmektedir. Yani pekitirecin ne
zaman verilecei belli deildir. Byle bir dzen kullanldnda, ancak pekitirmeyi
karmayacak kadar, ortalama bir hz ile ve dzenli olarak tepki retilmektedir. rnein eer
snavlar her an yaplabilir ise, bir dier ifadeyle aralklar kestirilemiyorsa, o zaman
renciler, ancak ortalama bir hazrlk seviyesinde olacak ekilde ama srekli olarak
almaktadrlar. Deiken zaman aralkl tarifelerle dzenli ama orta derece bir sklkta
davran elde edilmektedir.

Sabit Oranl Tarifeler: Bu tarifede nceden belirlenmi (renilmi) belirli sayda


davran yapldnda pekitirme alnmaktadr. Zamandan bamsz olarak, ayn sklkta
davran tamamlandnda, yeniden alnmaktadr. Para ba veya gtr ilerde almak bu
tarifenin tipik bir rneidir. cretinizi belirli bir miktar i/ sat tamamladnzda alrsnz,
zamann bir nemi yoktur. Eer para denmesinin koulu 1 evin boyasnn bitirilmesiyse,
mesela her gn 1 evin boyasn bitirme abas gstermek iyidir, hele gnde iki tane biterse...
Byle bir dzen kullanldnda, davrann grlme skl yle bir seyir izlemektedir:
Pekitirme sonrasnda ksa bir duraklama gzlenir, bu duraklamann ardndan, bir sonraki
pekitirece kadar hzl ve dzenli bir davran ortaya konulur. Sabit oranl tarifelerle ok
yksek sayda davran elde edilmektedir (canllar btn gleriyle almaktadr). Ancak
hem hayvanlarda hem de insanlarda, bu tarifeye maruz kaldktan belirli bir sre sonra,
isteksizlik, tepki vermeme, brakma/vazgeme, bkknlk, olumsuz ruh hli gibi belirtiler
ortaya kmaktadr.
Deiken Oranl Tarifeler: Bu tarifede, pekitirmenin ka davran yapldktan sonra
gelecei belli deildir. Bir dier ifadeyle ne sklkta (ka kez) davran yapldnda pekitire
elde edilecei kestirilememektedir. Bir kez yapldnda da alnabilir, be kez veya on kez
yapldnda da alnabilir. Milli piyango bileti alma davran bu duruma tipik bir rnektir.
nk bir kere alndnda kmas mmkn olduu gibi, bu davran 50 kere
tekrarlandnda dahi kmam olmas mmkndr. Ama yine de almay srdrrz (nk
size de kabilir). Daima kazanma olasl olduundan bilet alma davrann srdrme
eilimi yksek olmaktadr. Byle bir dzen kullanldnda, pekitirme sonrasnda ksa bir
duraklama eilimi ortaya kmaktadr ve davran uzun sre tekrarlanmaya devam etmektedir.
Snmeye en direnli tarife deiken oranl pekitirme tarifesidir. Bu yzden pek ok olumsuz
davrann deiken oranl tarifelerle edinildii dnlmektedir. rnein ok kk
ocuklarda kfr etme davrannn srdrlmesi byle aklanabilir, ara sra da olsa
pekitirmesi davrann srmesi iin yeterli olabilmektedir.

Temel tarifeler dnda kalan ancak birbirlerinin yan etkilerini gidermek zere
dzenlenmi karma tarifelerden sz etmek gerekir. Skinnerin ok sayda pekitirme tarifesi
bulduu bilinmektedir, bunlar sz edilen temel tarifelerin eitli kombinasyonlarna
dayanmaktadr. Karma tarifeler temel tarifelerin eitli olumsuz yan etkilerini ortadan
kaldrabilecek dzenlemeleri iermektedir. rnein, en yksek tepki retimi salayan tarife,
sabit oranl tarife olduuna gre, bunun yan etkisi olan bkknlk ve isteksizlii ortadan
kaldrmann bir yolu var mdr? Bu yol yle bulunmutur, sabit zaman aralkl tarife ile sabit
oranl tarife birletirilerek bir karma tarife oluturulmutur. Bylece minimal tepkiyle
pekitirme alma imkn olduundan, ar almann getirdii isteksizlik ve ii brakma
arzusu kontrol altnda tutulabilmektedir. Bu karma tarifenin gndelik hayatta en sk
karlalan rnei maa+prim uygulamalardr.

Pekitirme tarifeleri, gndelik hayatta, hangi davranlar nasl kazanm olduumuzu


anlamamza yardmc olduu gibi, yeni davranlar edinmek veya edinilmesini salamak iin
verimli olarak kullanabilir ve kullanlmaktadr. Gndelik hayatmz hakknda biraz
dndmzde (bankalarn veya irketlerin kampanya teklifleri gibi mesela) saysz
rneini grebilmemiz mmkndr. Ancak burada hatrmzda tutmamz gereken nokta,
operant koullamada ne tr tarife kullanlrsa kullanlsn, ilk harekete geenin ya da davran
balatann daima canlnn / bireyin kendisi olmasdr.

Eer dikkat ettiyseniz, gerek klasik ve gerekse edimsel koullanmada, organizmann/


canlnn/ bireyin bizzat kendisinin bir koullanma deneyimi yaamas gerekmektedir. Bu
durumda kendimize unu sorabiliriz; bizzat kendi bamza gelmeyen davranlar edinemiyor
muyuz? Bakalarnn bana gelenleri grerek veya bakalarnn davranlarn izleyerek de
renmiyor muyuz? Veya daha derin sorular, rnein pekitirmenin canl/kii iin
deerinin/anlamnn davrann edinilmesi zerinde hi etkisi yok mudur? Bu gibi sorular,
farkl renme biimlerinin ortaya konmas ile ilgili olduu kadar, insan ele alrken
kullanlan yaklam biimleriyle de ilgilidir. Bu tr sorularn nasl cevaplandn bundan
sonraki blmde inceleyeceiz.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

renme, davranta ya da potansiyel davranta, yaantlar ya da tekrarlar yoluyla


olumu ve nispeten kalc deiiklikler olarak tanmlanabilir. Bugn, zerinde yeterince
allarak ittifaka varlm birka temel renme biimi vardr; klasik ve edimsel (operant)
koullanma, gzlem yoluyla renme, farkna varmadan renme, kavrayarak renme gibi.
Klasik koullanma basite yle gereklemektedir: Organizmann sahip olduu herhangi bir
doal uyaran- tepki ba (yiyecek-salya; yksek ses-korku gibi) olmaldr. Eer bu doal
(yani bir koula bal olmadan, refleksif olarak var olan) uyaran ile e zamanl (bitiik) olarak
yapay (kendiliinden bu tepkiyi karmayan, koula bal) bir uyaran daha verilmeli (ngrak
sesi; tavan) ve yeterince tekrar yaplmaldr. Yani, nce koullu uyaran (ngrak, tavan)
hemen arkasndan koulsuz uyaran (yiyecek-yksek ses) verilmeli ve tepki (salya-korku) elde
edilmelidir. Bu tepkiyi orijinal tepkiden ayrmak zere ona koullu tepki denilmektedir.
Edimsel (operant) koullamada ise temel mantk udur: Belirli bir gdlenmilik dzeyindeki
organizma, bu ihtiyacn gidermek zere, belirli bir ortamda/durumda kendiliinden veya
tesadf bir ekilde bir dizi davranta (etkinlikte, edimde) bulunmaktadr. Bu davranlardan
hangilerinin bir daha sefer ayn ortamda bulunulduunda tekrarlanma olasl daha yksek
olacaktr? Bu olaslk icra edilen davranlarn sonularna baldr. Skinnerin ok sevilen
ifadesiyle, davran sonular tarafndan ekillenir. Belirli bir durumda belirli bir davrann
yaplma skln arttrmak istediimizi varsayalm. Yapmamz gereken ey, ilgili davrantan
sonra uygun bir pekitire vermektir. Fakat her durumda srekli olarak pekitirme vermek
mmkn olmayabilir veya en az pekitireci kullanarak en ok davran elde etmeyi daha
ekonomik bulabiliriz. Pekitirmenin verilmesi ile ilgili olarak iki boyut zerinde alabiliriz:
Zaman ve davran says. Yani pekitirecin verilme zamannn aralklar ve ka tane davran
yapldktan sonra verilecei (oran). Bu iki boyut iki ekilde dzenlenebilir, sabit tutulabilir ve
deiken olarak verilebilir. Dolaysyla ortaya yle bir snflama kmaktadr; Zaman
zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit zaman aralkl ve deiken zaman aralkl tarifeler;
davran says zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit oranl ve deiken oranl tarifeler.
Blm Sorular

1. Tre zg hazr bulunmuluk renmeyi nasl etkilemektedir?


2. Potansiyel davran nedir?
3. Klasik koullanmay gndelik hayattan bir rnek seerek aklaynz.
4. Uyaran genellenmesi, uyaranlarn ayrt edilmesi, snme ve kendiliinden geri
gelme nedir?
5. Edimsel koullama ile etki kanunu arasndaki iliki nedir?
6. Edimsel koullanmay gndelik hayattan bir rnek seerek aklaynz.
7. Olumsuz pekitirme ile ikinci tip ceza arasndaki fark nedir?
8. Drt pekitirme tarifesini snflayarak tanmlaynz.
9. Davran yaklamn en nemli miras sizce ne olabilir?
10. Reklamlar izleyerek herhangi bir pekitirme tarifesine uygun bir rnek
bulunuz.
12. NSAN NASIL RENR?
Bu Blmde Neler reneceiz?

12.1. Giri

12.2. Gzlem Yoluyla renme

12.3. Gizil (Farkna Varmadan) renmeler ve Mekan renme

12.4. renmeden Bellee Geerken


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Kavrama yoluyla renmeyi


aklar.

Kavrama yoluyla renmeyi


ortaya koyan deneyleri
anlatr.

Premack ilkesini rnekle


aklar.

Gzlem yoluyla renmeyi


ana hatlaryla aklar.

Gzlem yoluyla renmeyi


ortaya koyan temel deneyi
anlatr.

Sosyal renmeyi aklar.

Model alma srecinin


basamaklarn sralar.

Farkna varmadan renmeyi


aklar.

Mekn renmesini ve ortaya


koyan temel deneyi aklar.
Anahtar Kavramlar

Kavrama yoluyla renme


Premack ilkesi
Gzlem Yoluyla renme
Dolayl Pekitirme
Dolayl ceza
Sosyal renme
Model alma
Farkna varmadan renme
Mekn renme
12.1. Giri

Klasik ve edimsel koullanmann gereklemesi iin organizmann/ canlnn/ bireyin


bizzat kendisinin bir koullanma deneyimi yaamas gerektirdiinden sz etmi ve bu
durumun insanlarn ve hatta dier canllarn btn renmelerini aklayp aklamayacan
sormutuk.

Gerekten de gndelik gzlemlerimizle bile baka yollar olmas gerektii sonucuna


ulaabiliriz. Kimi durumlarda deneyip yanlarak rendiimizi dnrz; rnein oban
salatas yaparken en lezzetli sonu iin domatesin salatala orannn nasl ayarlanmas
gerektii deneyip yanlarak renilen bir ey olabilir. Deneme-yanlma yoluyla renme,
geen blmde sz edildii zere Thorndike tarafndan da allmtr ve aslnda
edimsel(operant) koullanma ile aklanabilmektedir. nk her denemenin sonular, bir
dahaki denemedeki davranlar belirlemi olmakta ve yeni davrann retilmesi iin geri
bildirim ve pekitirelerden yararlanlmaktadr. Bylece durum yine davran sonular
tarafndan ekillenir ilkesine uygun olarak aklanabilmektedir.

Fakat bazen bir aletle ya da konuyla urarken ani bir kavrayla yeni bir davran
ediniriz. Deiik bir kutuyu amaya altnz dnn; imdiye kadar renmi olduunuz
btn yollar ie yaramad; sonra birden durumu anladnz ve kutuyu atnz. Bylece yeni bir
kutu ama davran edinmi olursunuz. Ancak bu durumda renme, tekrarlar sonucunda
yava yava ve kademeli bir ekilde gelimek yerine, baarsz deneme yanlmalardan sonra,
aniden ve baarl bir sramayla gerekleir. Gnmzde byle ele alnmasa bile, 20.yzyl
balarnda bu srece kavrama yoluyla renme denilmitir.

Kavrama yoluyla renme davran ve terimi, ilk kez 1920lerde W.Khler


tarafndan, kendisinin empanzeler zerinde yapt almalar sonucu ortaya atlmtr.
W.Khler, bugn psikolojinin daha ok alg alannda ele ald bir yaklam olan bir Gestalt
ekolnn bir temsilcisidir. Gestaltiler, ilk blmde de sz edildii gibi, genel olarak insann
tm davranlarn aklayabilecek bir model oluturma iddiasn tamaktaydlar. Bu
bakmdan Khler, kavrama yoluyla renmeyi durumun bir btn olarak kavranmasn
gerektiren bir renme biimi olarak tanmlam ve zerinde almtr.

Bugn klasiklemi deneylerinde Khler, bir empanzeyi kafese koymu ve kafesin


hemen dnda ancak hayvann elinin ulaamayaca bir mesafeye muz brakmtr. Kafesin
iinde nceden konulmu bir sopa da (sonraki almalarda ancak i ie geirildii zaman
boyu yeten iki sopa)bulunmaktadr. empanze, kafese girdikten sonra muzu grnce, kolu ile
uzanmay deneyerek bir mddet uram; ulaamaynca barma, szlanma gibi engellenme
tepkileri gstermitir. Daha sonra kafesin iine bakmaya balam ve aniden yerdeki sopay
alarak, dardaki muzu kendine doru ekmitir. Benzeri baka bir alma, grev olarak
kutularn kullanld bir dzen ile yaplmtr. Kafesin tepesine asl muzlar ve kafesin iinde
byke kutular bulunmaktadr. empanze bir sre srayarak muza ulamaya alm,
ulaamaynca engellenme tepkileri vermi ve ayn dier almada olduu gibi, aniden
kutular st ste koyarak muzlar almtr. Bir dier ifadeyle durumdaki btn unsurlar
birletirerek bir zm bulmutur. Khler, bu temel dzenlere benzeyen ve benzeri sonular
veren ok sayda alma yrtmtr. Bir Getalti olarak Khler, burada grlen
davranlarn edinilmesini, srecin bir btn olarak kavranmasn gerektiren bir renme
durumu olarak aklamtr.

Ancak, takip eden yllarda Khlerin bu almalarnn dier aratrmaclar tarafndan


tekrarlanabilirliinde sorunlar ortaya km, baz deneylerde destekleyen sonular elde
edilmemitir. Bugn, Khlerin kavrama yoluyla renme adn verdii sre, bir renme
biimi olarak ele alnmamakta, problem zme gibi daha karmak bir beceri olarak
tanmlanmaktadr. Bu tr daha karmak bilisel sreleri daha sonraki blmlerde ele
alacaz.

Gndelik gzlemlerimize dayanarak hemen dnebileceimiz bir dier yol dier


insanlarn davranlarn gzleyerek nasl renmekte olduumuz konusudur. Gerek
insanlarda gerekse dier canllarda ortaya konulan bu tr renmeleri ayrntl olarak
inceleyeceiz. Ancak ondan nce, henz edimsel (operant) koullanmay unutmadan,
gndelik yaamda kullanlmas kolay olan bir ilkeden sz etmek uygun olacaktr.

Hatrlanabilecei gibi, edimsel (operant) koullanma, canl/organizma ancak belirli bir


ihtiyaseviyesinde olduunda bir dizi etkinlik ya da davran yaptn kabul etmektedir. Bu
kabulden yola kan ilgin bir gr, Premack ilkesi diye bilinir. Premack ilkesi, belirli bir
durumda, birey, birden fazla davranta bulunma arzusu tayorsa ve bunlar bir ncelik
srasna dizilebiliyorsa (daha ok yaplmak istenenlerden daha az yaplmak istenenlere doru)
daha ok istenilenler pekitire olarak kullanlarak, daha az istenilenlerin yaplmasnn
mmkn olduunu savunmaktadr. rnein, tatl yemei ok sevdii ama orbay az sevdii
bilinen a bir ocua, orban bitirirsen, tatldan iki tane yiyebilirsin denilmesi gibi.
Premack ilkesinin uygulanabilmesi iin, canlnn davranlarnn gzlenmesi ve yapmaktan
holand etkinliklerin bulunmas gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken, tm
etkinliklerin yaplmak istenen eyler olmasdr. Daha sonra bu holanlan etkinlikler, ncelik
srasna dizilerek sttekiler alttakiler iin pekitirme amal olarak kullanlabilmektedir.

imdi nce gzlem yoluyla nasl renilebildiini ve dier baz renme yollarn
gzden geirelim.
12.2. Gzlem Yoluyla renme

Klasik ve operant koullanmalar yeni davran, tutum ve dncelerinin kazanlmasn


nemli lde aklama gcne sahiptir. Ancak, her ikisinde de renebilmek iin bizzat
deneyim geirilmesi temel bir koul olarak karmza kmaktadr. yle dnn, bir retim
yesi, derse ge giren rencileri iddetli bir ekilde azarlyor. Azarlanan rencilerin bir iki
tekrardan sonra derse ge kaldklarnda ieri girmemeyi renmeleri edimsel (operant) olarak
aklanabilir. Peki ya dier renciler? Onlarn da, derse ge girmemeye dikkat edecekleri
veya eer ge kalrlarsa darda beklemeyi tercih edecekleri aktr. Onlar bizzat ceza
almadklar hlde bu davran nasl kazanm olabilirler?

Bu tr durumlarn renilmesi, gzlem yoluyla renme olarak aklanmaktadr ve bu


renme yolu, nc kuak davranlardan olan A.Bandura tarafndan ortaya konulmutur.
Gzlem yoluyla renme, kiinin, belirli bir ortamda davranlar pekitirilen (ya da
cezalandran) bir baka kiiyi gzlediinde, ayn ortamda o davranlar tekrarlama (ya da
tekrarlamama) olaslnn artmasdr. Bir dier ifadeyle canl, bir bakasnn davranlarnn
sonularn gzleyerek renmektedir. Gzlem yoluyla renmede de pekitirme ve ceza
vardr, ancak gzleyen kii dorudan maruz kalmadndan bunlara dolayl pekitirme ve
dolayl ceza denilmektedir.

Bandura, 1965 ylnda gzlem yoluyla renmenin bilimsel olarak ortaya konulmasn
salayan ve artk klasiklemi olan bir deneysel alma yrtmtr. Bu aratrmada
Bandura, anaokuluna devam eden 66 ocuu, her birinde 22 ocuk olmak zere gruba
ayrmtr. Her ocuk, yetikinin, yetikin ebadndaki plastik bir bebekle birlikte oynarken
ekilmi bir filmini tek bana izlemitir. Filmde yetikin, bebee kenara ekilmesini
emretmi ve bebek ona itaat etmediinde, bebei kenara itekleyerek, burnunu yumruklayarak,
ona plastik bir ekile vurarak, tekmeleyerek ve lastik toplar atarak saldrgan davranlar
gstermitir.

Ancak film her grup iin farkl bir ekilde sona ermitir. dllendirme koulundaki
ocuklar, bir baka yetikin tarafndan, yetikin modele eker, aferin, iecek gibi dllerin
verildiini izlemitir (dolayl pekitirme). Cezalandrma koulundaki ocuklar, ikinci bir
yetikinin modele parmak sallad, azarlad ve tokatladna tank olmulardr (dolayl
ceza). Sonucun olmad kouldaki ocuklar, byle bir ilave sahne izlememilerdir. Film
bittikten hemen sonra, ocuklar, bireysel olarak, iinde filmde kullanlan malzemelerin
bulunduu aynal bir odaya alnmlar ve 10 dakika sresince tek balarna oynamlardr. Bu
esnada aratrmaclar, her bir ocuun yukarda tanmladmz saldrgan davran tiplerini ne
sklkta gsterdiini puanlamlardr. Sonular, her gruptaki ocuun da izledikleri modele
benzer saldrgan davranlar gsterdiklerini ancak dllendirilen modeli izleyen ocuklarn
daha yksek puanlar elde ettiini gstermitir. Bu almann sonular, ocuklarn kendileri
bizzat pekitirme almadklar halde, baz davran rntlerini edinmi olduklarn ortaya
koymaktadr. Ceza gren modelin davrann ortaya kn etkilememesi, aslnda verilen
cezann bir baka saldrgan davran rnei olmas, dolaysyla yine bu tr davranlarn
srdrlmesini pekitirmesi ile aklanabilir.
Bandura, uzun yllar bu konu zerinde almaya devam etmitir. ou zaman
renenin hi bir aktif tepki vermedii ve hi bir somut pekitire almad; yalnzca dier
insanlarn izleyerek yoluyla edindii davranlarn aklamak zere sosyal renme
kavramn gelitirmitir. Bu yaklam, davran olutuu veya deitii sosyal ortamlar iinde
inceledii iin bir sosyal renme teorisidir. Sosyal renme bak asna gre, renme ve
performans arasnda ayrm yaplmaldr. nsanlarn davranlarnda gzlenebilir bir deiiklik
olmakszn renmi olmalar ve yalnzca uygun bir koul olduunda aa karmalar
mmkndr.

Ancak her izlediimiz/gzlediimiz davran edinmediimize gre, sosyal olarak


rendiimiz durumlarda, renebilmek iin hangi koullarn olmas gerekmektedir?
Banduraya gre, bir modelin gzlenmi davrannn ne zaman etkili olacan belirleyen drt
koul bulunmaktadr:

Dikkat: Gzlemci modelin davranlarna ve bunlarn sonularna dikkat etmelidir. Bu,


model ile gzlemcinin zellikleri arasnda fark edilir benzerlikler olduu durumlarda daha
olasdr. Ayn zamanda modelin dikkat ekici ya da deerli bir zellii var ise (nl biri,
alannda uzman biri gibi) daha etkili olabilmektedir (Gndelik hayat dnldnde, arkada
grubunun prestijli bir yesi, iyerindeki deneyimli ynetici, iini beendiimiz manikrc...
gibi ok sayda rnein saylan sfatlarla tanmlanabileceini hatrlatmakta fayda var).

Hatrlama: Gzlemci, modelin davranlarn ya da tam olarak ne yaptn


hatrlamaldr. Gzlemci bunu iki ekilde yapabilir; hareketlerde olduu gibi bir ekil/imge
olarak veya szel olarak. Elbette ikisinin birlikte kullanld durumlar da sz konusudur. Bir
modeli gzlerken prova yapmann sonradan becerinin hatrlanmasn olumlu ynde etkiledii
gsterilmitir.

Yeniden retme/Oluturma: Gzlemci, gzlemi olduu davranlar eyleme ya da


ak davrana dntrmelidir. Birok basit davran yalnzca gzlem yoluyla edinilir ve yeri
geldiinde ak davrana dntrlr.

Gdlenme/Motivasyon: Gdlenme ya da motivasyon, gzlemle renmeyi etkiler,


nk insanlar sadece nemli grdkleri model davranlara dikkat ederler, o davranlar
belleklerinde tutar ve onlar yeniden retirler. nsanlar gzlem yoluyla rendikleri her
beceriyi sergilemezler. Bunun yerine, sonucunda dllendirileceklerini yapp, zarar
greceklerinden kanrlar. Kendilerince ya da modellerce yaanm tecrbelere dayanarak
davranlarn olas sonularn nceden tahmin ederler. Kimi durumlarda kendi deer
sistemlerine gre de davranabilirler.

Sosyal renme yaklam, davran olmasnn yan sra bilisel zellikler de


tamaktadr. Bandurann grne gre, davransal tepkiler, bir robot ya da makinede
olduu gibi, otomatik olarak dsal bir uyaran tarafndan balatlmaktan ok uyarcya verilen
tepkiler kendi kendini harekete geirmektedir. Birey neyin pekitirildiinin farkndadr ve
ayn ekilde davranrsa ayn dln tekrar geleceini umduu iin, bir d uyarc davran
deitirebilir. Bu bakmdan, aslnda o yllarda domakta bulunan bilisel yaklamn baz
kabullerine dnm olana sunan bu grler, daha sonraki yllarda kendini (z-)dzenleme
gibi kavramlatrmalarla Sosyal-Bilisel Yaklam olarak anlmaya balanmtr.

Bandura, model olmann nemine zellikle dikkat ekmitir. nk sosyal renme,


kimi davranlarn retme kast olmakszn, yalnzca gzlenmesi suretiyle edinilebileceini
veya pekiebileceini gstermektedir. rnein, bir ocua herhangi bir olumsuz davrann
engellemek iin vurduunuzda, ona ayn zamanda, sorun zmenin bir yolu olarak
saldrganl da retmi olursunuz. Bir dier ifadeyle, siz o amala yapmam olsanz bile,
farkna varmakszn bir baka davran iin model olma olasl vardr. Her ne kadar Bandura
tarafndan kullanlan bir kavramlatrma deilse de byle bir bak as bizi ayn zamanda
farkna varmadan ya da rtk olarak renilmi davranlarn incelenmesinin nemine
gtrr. Bu konuyu az sonra ele alacaz.

Gerek klasik gerekse operant koullanmann hemen btn canl trlerinde grlen
temel renme yollar olduunu biliyoruz. Pek acaba, olduka insana zg grnen gzlem
yoluyla renmeyi de dier canllarla paylayor muyuz?

Sonraki yllarda yrtlen aratrmalar, gzlem yoluyla renmenin yalnz insanlara


mahsus olmadn gstermitir. Aslnda hayvanlarla yrtlen almalar, bir sosyal grup
iinde yaarken koullanmalar ve gzlem yoluyla renmenin nasl birlikte ilev grdn
incelemek bakmndan son derece verimlidir. rnein, dier farelerin yeni ve bilinmedik bir
yiyecei denediklerini gzleyen farelerin, yeni yiyecei deneme eilimlerinde bir art
grlmtr. Bir dier almada, bir grup fare, dier bir grup farenin nceden koullanm
bir davrana ilikin snme yaantlarn izlemilerdir. Gzlemci farelerin davranlar,
gzlemci olmayan farelerin davranlarndan daha abuk snmtr. Tavuklar, kuzgunlar,
maymunlar ve kurbaa yavrularyla yrtlen almalarda da, bu canllarn trlerinin baka
bir yesinin yaptklarn gzleyerek davranlarn deitirdikleri ortaya konulmutur.

12.3. Gizil (Farkna Varmadan) renmeler ve Mekn renme

Kimi durumlarda nasl rendiimizi hi hatrlamasak bile kendimizi bir eyleri


renmi olarak buluruz. rnein alveri merkezinde bir dkknn yerini veya byk bir
markette kuruyemilerin yerini tarif etmek durumunda kaldnz dnn. oumuz daha
nce alveri merkezinin veya marketin plann nceden almadmz hlde ve hatta
bazen o dkkna/reyona hi gitmediimiz halde, yerini bilme olaslmz yksektir. Bilin
konusundaki tartmalar hatrlaynz. Bilin alanmzn dorudan iine girmeden yani niyet
veya kast etmeden gerekleen renmeler farkna varmadan veya gizil/rtk renmeler
olarak ele alnmaktadr. Byle bir durumda, ounlukla bilinli bir dikkat tahsis etmeksizin,
gelip geerken renivermiizdir. Ancak bize bir soru sorulduunda, bu bilgileri zihnimizin
iinden karp bilinli hle getiririz.

Bu konudaki ilk almalar, ikinci kuak davranlardan olan E.C.Tolman (1886-


1959) tarafndan yrtlmtr. Tolman labirent dzenekleri kullanarak farelerle alm ve
farelerin pekitirilmesine gerek olmakszn baz davranlar kazanm olduunu fark etmitir.
imdi bu deneylere bir gz atalm:
Tolman ve Honzik tarafndan 1930 ylnda yrtlen nl bir deney ile Tolmann
gizil renme adn verdii renme biimini ilk kez tanmlanmtr. Deneyde, iki grup a
fare bir labirente konulmu ve bir balang kutusundan yola karak bir var kutusuna
ulamalar salanmtr. Bu gruplardan ilki, var kutusunda dl (yiyecek)bulurken, ikinci
grup var kutusunda hi bir ey bulamamtr. Edimsel koullanma ilkelerine uygun olarak,
davran pekitirildii iin birinci grup labirenti ikinci gruptan daha iyi renmitir. Ama
Tolman, daha nce pekitirilmemi gruptan baz fareleri alarak, onlara labirentin var
kutusunda yiyecek verdiinde, bu fareler, ilk gruptaki fareler kadar baarl olmulardr.
Tolman, bu bulgular, pekitirilmeyen farelerin de gerekte labirent hakknda birok ey
renmi olduklar fakat bu renmelerin gizil olduu, bir ekilde isel olarak depoland
ama dsal davrana yansmad eklinde yorumlamtr. Denekler, labirentte hzl
komalarn gerektiren bir durum olduunda, edinmi olduklar bilgiden yararlanmlar, gizil
olarak rendikleri bilgiyi kullanmlardr. Bir dier deneyde, nce fareler iinde aslnda
farkl uzunlukta yol olan bir labirentte balang kutusundan var kutusuna gitmeye
koullanmlardr. Daha sonra, bu yollarn bazlar belirli sistematik bir dzenle kapatlmtr.
Labirentte daha nce deneyim edinmi fareler, edinmemi farelere oranla her durumda
mevcut en ksa yolu tercih etmilerdir. Tolmana gre, fareler deneme-yanlma yoluyla kr
krne bir keif yapmaktan ok, labirentin genel grnmne -isel bir haritaya- gre hareket
ediyormu gibi davranmlardr.

Tolman tarafndan yrtlen bu aratrmalar, koullanmalardan farkl baka renme


biimlerinin de olabilecei ve bunlarn gizil olarak edinilip gerektiinde kullanlabileceini
gstermesi bakmndan ok nemlidir. Daha sonra, bilisel yaklama ilham veren bir kaynak
olarak bu deneyler, renmenin, farelerde bile, gzlenebilir bir davrantaki bir deiiklikten
daha fazlasn kapsad gstermitir. renme, davranlara dorudan yansmas
gerekmeyen, aikar olmayan zihinsel srelerdeki baz deiiklikleri de iermektedir. Bu fikir
bilisel yaklamn temel k noktalarndan biri olmutur.

Tolmann almalar ayn zamanda mekn renmesi konusunda hatr saylr bir
bilginin birikmesine nclk etmitir. Mekan renme, dorudan uygulamaya dnk bir alan
olarak, daha sonraki yllarda olduka iyi incelenen bir konu olmutur. Menzel tarafndan 1973
ylnda empanzelerle yrtlen bir deney olduka ilgin sonular vermitir. Deney,
empanze aratrmacnn kucanda gezintiye kmken bir dier aratrmacnn hayvanlarn
yaadklar park alannn iinde belli blgelere yiyecek saklamas ve kucaktaki empanzenin
bunu grmesi ile balamaktadr. Hayvan kafesine konulduktan bir sre sonra, tm
empanzeler parkn iine braklr. Yiyecek saklanan yerleri grm olan empanzeler,
dierlerine oranla ok daha yksek sayda yiyecei bulmulardr. Bu dzenin eitli
versiyonlar yaplm, her seferinde daha nce gzlem yapm hayvanlar, Tolmann
almasnda olduu gibi en ksa yol ilkesine uyarak, saklandn grdkleri yiyecekleri
toplamlardr.

Meknlarla ilgili oluturulan bilisel haritalar, tm canllar tarafndan evre


zelliklerini tanma ve tanmlamada, evredeki nemli hedef nesneleri bulmada ve rota
izmede kullanlmaktadr. Mekn renme ile ilgili almalarda kular, arlar, fareler,
insanlar ve dier hayvanlarda uzay-mekn hafzas konusunda arpc sonular elde edilmitir.
rnein, pek ok ku tr, mevsim uygun olduu zaman, yiyecekleri (tohumlar) saklamakta
ve daha sonra, elverisiz mevsimlerde sakladklar yiyecekleri bularak yemektedirler. Svac
kuu ile yaplan almalarda, bu kularn, tohumlar gmdkleri binlerce yere %84lk bir
kesinlikle geri dndkleri bulunmutur. Svac kular ayn zamanda, hala tohum olan yerler
ile tohumlarn boaltld yerleri de birbirinden ayrt etmektedirler. Bir dier ifadeyle daha
nce boalttklar yere bir daha gitmemektedirler. Bu durum kuun tesadf bir ekilde
yiyecek aramadn veya durum nedimsel koullanmayla aklanamayacan gstermektedir.
Gizleme davran, balangta pekitirilmemitir yani ku, belirli bir ama dorultusunda
yalnzca tohumu gizlemi, bu bilgiyi ve haritay gerekli zamana kadar belleinde tutmu ve
zaman geldiinde harekete gemitir.

12.4. renmeden Bellee Geerken

imdiye kadar anlatlan renme biimleri, renme srelerinin snrlarn


koullanmalardan ok daha farkl bir boyuta tam olduu grlmektedir. 1970lerin ikinci
yarsnda ortaya kan bilisel yaklam, d dnyadan gelen uyaranlar ile tepkiler arasna
zihinde olup bitenleri koyarak insana bak asn yeniden tanmlamtr. Eer bilisel
yaklam iinde renmeden sz edeceksek bu ancak, bir insan ya da hayvann geirdii
yaant sonucu bilgiyi ileme tarznda meydana gelen deiiklik olarak tanmlanmasyla
mmkn olmaktadr. Bilisel yaklam doal olarak bellek, dnme, problem zme gibi
ieride olup biten konular nemsemi ve yaplan almalar bu alanlara younlamtr. Bu
yzden farkl renme biimleri ile ilgili almalar nispeten yavalam, mekn renme,
kavrama gibi alanlara doru kaymtr.

Aslnda, bellek almalar renme alan iin de nemlidir. Bir renme aratrmacs
olan Domjan, davrann u anda var olmayan ancak gemite meydana gelmi olaylar
tarafndan kontrol edildiinin aratrmalarla gsterildiini, bunun ise ancak bellek
mekanizmalar ile olabileceini belirtmektedir. Domjana gre, renme ve bellek, biri
olmadan dieri olmayacak ekilde i ie gemi olan birbiriyle ilikili srelerdir. Bu
durumda, bellek almalaryla renme almalarn birbirinden neyin farkl kldn
dnmek mmkndr. renme almalaryla bellek almalar kyaslandnda, bellek
almalarnn bilginin ilenmesinin farkl evrelerine (kodlama, saklama ve geri getirme)
odaklanmakta olduu grlebilir. Her evre, hem renme ve hem de bellek sreleri iin
geerli olmasna ramen, Domjan, renme almalarnn kodlama yani edinme evresine
odaklandn belirtir. Ona gre, renme almalarnda edinmeyle ilgili deikenler
zerinde allr ve saklama ile geri getirme sabit tutulur. Tersine, bellek almalarnda
edinme sabit tutulmakta ve saklama ile geri getirme zerinde allmaktadr. Domjann
bunlar yazd 2000li yllarda bu gibi kaynatrma teebbsleri olmakla birlikte, 1970lerden
sonra bilisel yaklamn vurgu noktasnn farkllat aktr. imdi nce bellek srelerini
inceleyim. Daha sonra kavram edinme, dnme, problem zme gibi daha karmak sreleri
incelemeye devam edeceiz.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Herhangi bir durumda, renme, tekrarlar sonucunda yava ve kademeli bir ekilde
gelimek yerine, baarsz bir deneme yanlmadan sonra ani baarya srama olarak
gerekleir. Bu srece kavrama yoluyla renme denilmitir. Premack ilkesi, belirli bir
durumda, birey,birden fazla davranta bulunma eilimi/arzusu tayorsa ve bunlar bir ncelik
srasna dizilebiliyorsa (daha ok yaplmak istenenlerden daha az yaplmak istenenlere doru)
daha ok istenilenlerin daha az istenilenleri yaplmas iin pekitire olarak kullanlabileceini
savunmaktadr. Gzlem yoluyla renme, kiinin, belirli bir ortamda davranlar pekitirilen
(ya da cezalandran) bir baka kiiyi gzlediinde, ayn ortamda o davranlar tekrarlama (ya
da tekrarlamama) olaslnn artmasdr. Bandura, ou zaman renen hi bir aktif tepki
vermedii ve hi bir somut pekitire almad, yalnzca dier insanlarn izlenmesi yoluyla
edinilen davranlar aklamak zere sosyal renme kavramn gelitirmitir. Bu yaklam,
davran olutuu veya deitii sosyal ortamlarda inceledii iin bir sosyal renme
teorisidir. Banduraya gre, bir modelin gzlenmi davrannn ne zaman etkili olacan
belirleyen drt koul bulunmaktadr: Dikkat, hatrlama, yeniden retme ve gdlenme.
Grld zere, sosyal renme yaklam, davran olmasnn yan sra bilisel zellikler
de tamaktadr. Bilin alanmzn dorudan iine girmeden yani niyet veya kast etmeden
gerekleen renmeler farkna varmadan veya gizil/rtk renmeler olarak ele
alnmaktadr.
Blm Sorular

1. Kavrama yoluyla renme nedir?


2. Premack ilkesini bir rnek zerinden aklaynz.
3. Gzlem yoluyla renme ve operant renme arasndaki fark nedir?
4. Sosyal renme teorisine gre renme ve davran arasndaki iliki nedir?
5. Banduraya gre gzleyerek renmeyi etkileyen drt temel koul nelerdir?
Ksaca aklaynz.
6. Kendi hayatnzdan bir gizil/rtk renme deneyiminizi anlatnz ve bu
deneyiminize neden gizil/rtk bir renme dediinizi tartnz.
7. Bilisel harita nedir?
8. renme ve bellek aratrmalar birbirini nasl destekleyebilir?
13. BELLEK
Bu Blmde Neler reneceiz?

13.1.Giri

13.2.H. Ebbinghaus ve Bellek Aratrmalarnn Balamas

13.3. Ksa Sreli Bellek, alma Bellei ve Uzun Sreli Bellek

13.3.1. Ksa Sreli Bellek (KSB)

13.3.2.alma Bellei

13.3.3. Uzun Sreli Bellek (USB)

13.4. Bellek lemleri

13.4. 1. Kodlama ve Geri Getirme Sreleri

13.5. rtk ve Ak Bellek

13.6. Unutma
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Bellek srelerinin ele


alnndaki deiimleri
aklar.

Bellek aratrmalarnn
geliim srecini anlatr.

Ebbinghausun klasik deneyi


ve unutma erisini aklar.

Ksa sreli bellein tanmn


yapar.

Ksa sreli bellein


kapasitesini syler.

Ksa sreli bellein belli


bal zelliklerini aklar.

alma belleinin tanmn


yapar.

alma belleinin nasl ilev


grdn aklar.

Uzun sreli bellein tanmn


yapar.

Uzun sreli bellei belli bal


zellikleriyle aklar.

Bellek ilemlerini aklar.

Hatrlama ve tanmay
aklar.

rtk ve ak bellek
srelerini aklar.

leriye ve Geriye Ket


vurmay aklar.
Anahtar Kavramlar

Unutma Erisi
Ksa Sreli Bellek
Kmeleme
alma Bellei
Uzun Sreli Bellek
Kodlama
Depolama
Geri Getirme
Hatrlama
Tanma
rtk Bellek
Ak Bellek
Unutma
leriye Ket Vurma
Geriye Ket Vurma
13.1. Giri

imdiye kadar insanlar hakknda pek ok temel bilgiyi gzden geirdik. nsanlar
iinde yaadklar dnyay alglar, renir, dnr ve bylece yaamlar boyunca geliirler.

Peki btn bu edinilen eyler, bilgiler, yaantlar, imgeler nerede dururlar? nsanlarn
edindikleri eyleri zihinlerinde muhafaza ettikleri, ok eskilerden beri kabul gren bir fikirdir.
Fakat neyin - nasl muhafaza olduu, her birinin ayr bir yeri olup olmad gibi meseleler
zerinde pekok gr ortaya atlm ve tartmalar yaplmtr. imdiye kadar farkl tr
bilgileri depolad varsaylan ok eitli bellek tr tanmlanm, bellek sistemlerinin nasl
dzenlendiine ilikin eitli modeller ortaya konulmutur.

Gnmzde gerek nrobilim gerekse duyum ve alg alanndaki yeni almalar,


bellein iinde bir eylerin durduu bir yer, bir depo olmaktan ok ierii yeniden ina
edilebilen etkin bir a olduuna iaret etmektedir. Ancak henz, bellei aklamak zere bilgi
ileme modeline dayal depolu model anlay yaygn olarak kullanlmaktadr. Biz de bu
erevede kalarak, nce temel bellek ilemlerini gzden geireceiz ve daha sonra tanmlanan
eitli bellek trlerini inceleyeceiz.
13.2.H. Ebbinghaus ve Bellek Aratrmalarnn Balamas

Bellek konusundaki aratrmalar, 19. yzyln sonlarnda balamtr. Birinci blmde


anlatld zere, 1879 ylnda kurulan Wundtun laboratuarnda daha ok psikofizik zerine
almalar yrtlmektedir ve bellek gibi st dzey bir zihinsel etkinliin incelenmesinin
mmkn olmad kans hkimdir. Ancak H.Ebbinghaus bu gr paylamayarak insanlarda
bellek srelerini kontroll deneysel aratrmalar yoluyla incelemitir.

Ebbinghaus almalarn kendi zerinde yrtmekle birlikte, elde ettii sonular,


sonraki yllarda defalarca snanarak dorulanmtr. Ebbinghaus, bellein kelimenin anlamna
duyarl olduunu gzleyerek, hafza almalarnda anlamsz hecelerin kullanlmas
gerektiini dnm ve byle bir hece dzeni hazrlamtr. Anlamsz hecelerin kullanlmas
daha sonra hafzann incelenmesinde klasik tekniklerinden biri hline dnmtr.

Aada grdnz grafik, defalarca bamsz aratrmaclar tarafnan snanarak artk


klasiklemitir ve unutma erisi olarak bilinmektedir. Ebbinghausun unutma erisini ortaya
koyduu alma, basite yle zetlenebilir; 13 tane anlamsz heceden (PIB, DOL gibi)
oluan bir liste vardr. Ebbinghaus bu listeyi hatasz tekrarlayana kadar ezberlemitir. Daha
sonra deiik zaman aralklaryla bu listeden hatrladklarn yazmtr. phesiz, geen
zaman boyunca hatrlanan anlamsz hece miktar azalmaktadr. Ancak, bu azalma, sabit bir
oranda ilerlememektedir. Hatrlama aralklar 20 dakika ile 31 gn arasnda deimekte ve en
hzl unutma ilk bir ka saat iinde grlmektedir. Daha sonra unutma hz ok yava bir
ekilde, derece derece azalmaktadr. Ebbinghausun bellek srelerine bak as, renme,
hatrlama ve unutma arasndaki doal balar birlikte ele alabilmesi bakmndan dikkat ekici
ve her zaman anlmaya deerdir.

Ebbinghausun unutma erisi

20.yzyln hemen balarnda, W. James, bellein kolayca kaybolanlar ve


ebediyen kalanlar olmak zere ikili bir yaps olduuna dikkat ekmitir. Bylece ilk kez
ok genel ve sezgisel olarak depolu modeller kavramlatrmasn ortaya atm ve daha sonraki
pek ok aratrmac bu yoldan ilerlemitir.

1930larda bellek alannda Sir Frederick Bartlett, bellein zaman iinde yeniden
yaplandrldna ve orijinal halini muhafaza etmediine ilikin sonular veren almalarn
yaynlam ancak ok ilgi grmemitir. Bu durum, davran yaklamn renme
almalarna arlk vermesi kadar, o zamanki dnce ikliminde bu bulgularn bir karlk
bulmamas ile de aklanabilir. nk Barlettin almalar aslnda bellein dnyann tam,
kesin ve gvenilir bir kayd olmadn ortaya koymaktadr.

Bellek almalar bilisel yaklamn ortaya kyla beraber ivme kazanmtr.imdi


temel bellek ilemleri ve tanmlanm bellek trlerini ksaca gzden geirelim.

13.3.Ksa Sreli Bellek, alma Bellei ve Uzun Sreli Bellek

nsanlar arasnda, bellek yeterlilikleri bakmndan bireysel farkllklar vardr. Baz


insanlar yzleri hi unutmaz, bazlar tarihlerde stndr; bazlar ise bir gittii yolu bir daha
asla unutmaz. Fakat hemen hepimiz belirgin bir stnlmz olmasa bile gndelik
hayatmz baaryla srdrebilecek yeterlilikte bir bellek kapasitesine sahibiz.

Gndelik deneyimlerimiz veya gzlemlerimiz yoluyla, baz eylerin hep aklmzda


kaldn, bazlarnn ise abucak kaybolduunu biliriz; stelik sanki zihnimizde yaadmz
olaylara ilikin hatralarmzla rendiimiz bilgiler birbirinden farkl ekillerde bulunuyor
gibidir. Aslnda gndelik hayatta fazla farknda olmadmz, hemen btn hafza ilemlerini
e gdml bir ekilde yrtebilme kapasitemizdir. te bellek konusunu karmak,
tartmalve ilgi ekici klan bu ok boyutlu yaps olmutur.

13.3.1. Ksa Sreli Bellek (KSB)

Ksa sreli bellek, isminden de anlalabilecei gibi, snrl birim miktardaki bilgiyi
ksa bir sreyle tutabilen bir bellek trdr. Bu konudaki neredeyse klasiklemi olan rnei
biz de verelim; ilk ve belki de son kez arayacanz bir telefon numarasna baktnz, aradnz
ve sonra? Eer zel bir aba gstermezseniz, numaray bir daha hatrlamayacaksnz. Bu tr
grevler tipik bir ksa sreli bellek etkinliidir. KSBnin tutabildii bilgi miktar 7+-2 birim
aralnda olduu bulunmutur. Bir dier ifadeyle, ortalama bir yetikinin KSB genilii 5 ile
9 birim bilgidir ve bu bilgi yaklak 30 sn kadar tutulabilmektedir.

Burada birim kelimesinin kullanldna dikkat ediniz. Bunun nedeni ksa sreli
bellein daha etkin kapasiteyle kullanlmasn salayan kmeleme zelliidir. Kmeleme,
birimleri benzerlik veya baz baka dzenleme ilkelerine dayanarak daha byk birimler
hlinde birletirip yeniden ekillendirmektir. rnein, arka arkaya dizilmi birbiriyle ilgisiz 8
harfi hatrlamak m daha kolaydr yoksa drder harfli iki kelimeyi hatrlamak m? phesiz
kelimeler daha kolay geri getirilecektir. nk onlar aslnda kmelenmi olduklar iin 2
birim bilgi hline gelmilerdir. Ayn eyi, saylar ve tarihler iin de dnebilirsiniz. Bu
zellikten yararlanarak eitli kiisel stratejiler gelitirmek ve KSBye gelen bilgiyi daha uzun
sreli tutmak mmkndr.

Bu bellek, ayn zamanda tekrardan etkilenmektedir. Tekrar yapldnda ksa sreli


bellekte tutulan bilginin miktar artmaktadr. Bir ilgin zellik ise, ksa sreli bellein
aksatlmaya son derece duyarl olmasdr. rnein az evvelki telefon numarasn evirirken,
dardan iddetli bir grlt geldiini ve dikkatinizin bir anlk kaydn dnn. Tekrar
numara evirme iine dndnzde yanl evirme olaslnz artar. Hatta tamamen
unutmu da olabilirsiniz. nk KSBden bir bilgi kaybolduunda artk sonsuza dek
kaybolmutur.

13.3.2.alma Bellei

Dikkat ettiyseniz, ksa sreli bellek belirli bir anda yeni karlatmz az miktardaki
bilgi zerinde olduka snrl bir sre iinde yapabildiimiz ilemleri tarif etmektedir. Ancak,
hayatta karlatmz durumlar ok daha farkl olabilir. rnein, yolda yrrken, yandaki
kafede oturanlar arasnda bir anlna tandk bir yz grdnz, yryp yannzdakiyle
konumaya devam ederken bir yandan nereden tandnz bulmaya altnz, bir sre
sonra aniden hatrladnz ve hemen geri dnerek yllardr grmediiniz bu arkadanz
bulduunuzu dnn. Btn bunlarn yalnzca KSBnin kapasitesi dhilinde yaplabilmesi
mmkn deildir. nk bu esnada hem KSB ilemleri yrtlmekte, hem uzun sreli bellek
taranmakta ve hem de sohbet gibi dier baz etkinlikler srdrlebilmektedir.

alma Bellei, biz bilisel grevleri srdrrken gerekli bilgileri geici olarak
aklmzda tutmamz, uzun sreli bellekten getirmemizi ve gerekli ilemleri yrtmemizi
dzenleyen bir bellek mekanizmasdr. A.Baddeley tarafndan tanmlanan bu bellek tr, yeni
ve eski bilgilerin srekli olarak dntrld, birletirildii ve aktarld bir alma
masas olarak kavramlatrlabilir. alma bellei, belirli bir durumda gelen bilgiler, bunlarn
bir yandan zihinde tutulmas, bir yandan gerekli dier bellek blgelerinin taranmas, uygun
bilgilerin geri getirilmesi, grevin icra edilmesi ya da srdrlmesi gibi ok sayda i ile
ilgilenir. Bu yzden kimi yazarlar megul bir kavak benzetmesi yapmaktadrlar.

Baddeleye gre, alma bellei, biri seslere ve dieri grsel mekansal bilgiye duyarl
iki kle sistem ile, bir merkezi yrtc ve bir episodik destek bileeninden olumaktadr.

Fonolojik dng bileeni, konuma gibi seslerden gelen bilgiyi tutan bir kle
sistemdir. Szel bilginin kavranmas, isel konuma gibi ilemlerden ve onlar tekrarlamaktan
sorumludur. Bu modele gre akc bir ekilde okuyabilenler iin yazl materyal de fonolojik
dng bileeni tarafndan ilenir. nk okuma, semboln sese dntrlmesini kapsar.

Grsel meknsal kopyalama bileeni, grsel, imgesel, meknsal bilgileri tutan ve


onlar tekrarlamaktan sorumlu olan kle sistemdir.

Merkezi yrtc ise dikkati kontrol ettii gibi iki kle sistemin ne zaman ve nasl
ilev greceini dzenler. ou durumda bir bilisel grev hem her iki kle sistemin de
kullanlmasn gerektirir ve hem de episodik destek bileenin de ie katlmas gerekir. Merkezi
yneticinin ilevi tm srecin dzenlenmesini salamaktr.

Episodik destek bileeni ise, uzun sreli bellekten gerekli bilgilerin geri arlmas ve
onun mevcut bilgiyle birletirilmesini salar. Gndelik hayattaki pek ok olay, grnt, ses
gibi pek ok duyusal bilgiden oluan karmak rntlerdir. Episodik destek bileeni bu oklu
algsal bilgiyle mevcut bilgi ve deneyimlerin birleip btnlemesi iin bir kaynak
salamaktadr.

alma bellei sayesinde, devam eden olaylardaki farkl blmleri birbirine balar ve
bylece alglayabilmek iin bir balam/bir ereve oluturabiliriz. Deien durumlarn
temsillerini srdrebilmemizi ve devaml olarak gncelleyebilmemizi mmkn klar. Ayn
zamanda belirli bir durumda bir etkinlie gemek iin gerekli etkinlikleri yrtlmesi iin bir
kaynak salamaktadr.

Baddeleye gre, ksa sreli bellein kapasitesi 7 birimlik bilgi ile snrl deildir.
Belirli bir anda, bellein genilii, bilginin tekrarlanma hz tarafndan belirlenmektedir.
rnein, szel bir malzemede, fonolojik dng bileeninin snr, sabit bir srede tekrar
edebildiimiz bilgi kadardr. Yani sylenii uzun (ok heceli) szcklerin bellekte tutulmas,
ksa szcklerin tutulmasndan daha zor olacaktr.

PET, fMRI gibi beyin grntleme teknikleri kullanlarak alma belleini yoklayan
grevlerde beyin etkinliklerini inceleyen eitli aratrmalar yrtlm ve modelin
geerliliine ilikin ok sayda bulgu elde edilmitir.

13.3.3. Uzun Sreli Bellek (USB)

Uzun sreli bellek, kayt edilmi olanlarn snrsz miktarda ve snrsz sreyle
sakland kabul edilen bir alandr. Bu yzden edindiklerimizin uzun sreli bellei nasl
depolandklarn aklama iddias tayan her model, onlara her zaman nasl eriilebilir/geri
getirilebilir olduklarn da aklamak durumundadr. Uzun sreli bellek, edinilmi her trl
deneyim, olay, bilgi, duygu, beceri, szck, kural vb. gibi her eyin bir deposu, bireyin dnya
ve benliine ilikin tm bilgileri ieren bir yer olarak kavramlatrlmaktadr. Uzun sreli
bellek, varsaymsal/karmsal bir yapdr ve biz mevcudiyetini ancak sonularndan
anlayabiliyoruz. Bu bakmdan aslnda tutulan bilginin miktarn ve tutma sresini tahmin
etmek gtr.

Uzun sreli bellekte saklanan bilgilerin trlerine gre alt sistemlere ayrlabilecei
kabul edilmektedir. lk ayrm, lemsel Bellek ve Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek arasnda;
ikinci ayrm ise semantik (anlamsal) ve episodik bellek arasnda yaplmaktadr.

lemsel bellek, yaz yazma, bisiklete binme gibi hareket becerilerini ve bunlarla ilgili
ilem sralarn, bir dier ifadeyle hangi eylemin nasl ve hangi durumlarda yaplacan
ieren bellek trdr. Bir beceri bir kez edinildikten sonra yaplan tekrara bal olarak
otomatikleme eilimi tar. Arabay kullanmaya yeni balam ofrlerle, deneyimli
ofrlerin araba kullanmalar arasndaki fark tipik bir rnektir. Acemi kullanc, ilem
sralarn bilinli olarak hatrlamak, hangi durumda ne yapmas gerektiine karar vermek vb.
iin deneyimli kullancya oranla ok daha fazla zaman harcar ve bilinli aba gsterir.

Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek ise, dnya hakknda bildiimiz kavramlar, tanmlar
gibi olgular ve olan olaylar hakknda hemen her trl bilgi eidini ierir. Bu bellek trnn
de ikiye ayrld dnlmektedir: Semantik (anlamsal) bellek ve episodik bellek. Semantik
bellek, szcklerin, kavramlarn, kurallarn ve soyut dncelerin belleidir ve dilin kullanm
iin gereklidir. Bu modeli ortaya atan Tulvinge gre, semantik bellek, bir kiinin sahip
olduu zihinsel kavramlar dizinidir. Bu kavramlar dzenlenmi bilgilerden oluur. Szckler
ve dier semboller, onlarn anlam ve ima ettikleri, onlar arasndaki ilikiler ve kurallar,
formller, algoritmalar hakkndadr. Kii sahip olduu bu kavram, sembol, kural ve ilikilerle
onlar zerinde ilemler yapabilir. Anlamsal bellek, uyarmlarn alglanabilir zelliklerini
kaydetmez, daha ziyade alnan sinyallerin bilisel karlklarn kaydeder. Episodik bellek ise,
kiisel olarak yaadmz anlarn saklanmas ile ilgilidir. Belirli bir deneyime ilikin anlar
(ilk kez kar grme, diploma treniniz, kardeinizin doumu gibi) episodik bellek olaylarn
oluturur ve otobiyografik bellek ile de balantldr. Episodik bellek, deiime ve kayplara
duyarldr ancak ayn zamanda gemii hatrlamann, insanlar tanmann temelini oluturur.
Bu anlar zellikle semantik bellekte saklanan formel yapnn pek ok zelliini tamaz.

13.4. Bellek lemleri

ster rtk ister ak, ister uzun, ister ksa olsun tm bellek sreleri iin geerli
zihinsel ilem tr bulunmaktadr: kodlama, depolama ve geri getirme.

Kodlama, d dnyadaki bilginin zihinsel temsillerinin olumasn gerektiren bir


sretir. Zihinsel temsiller, gemi deneyimlerin nemli zelliklerini, bu deneyimlerin
yeniden temsilini salayacak ekilde tutarlar.

Depolama, kodlanm materyalin zaman iinde saklanmasdr. Depolama beynin


yapsnda hem ksa ve hem de uzun sreli deiiklikler gerektirmektedir.

Geri getirme ise depolanm bilginin ileriki bir zamanda geri arlmasdr.

Bu ilemleri birbirinden ayr birer sre gibi tanmlamak, konuyu anlamak bakmndan
elverili olsa bile, bu ilemler arasndaki etkileimler olduka karmaktr ve ou zaman i
ie alrlar. rnein, yeni bir bilgisayar modeli grdnzde, kodlayabilmek iin,
zihninizdeki bilgisayarlarla ilgili temsili geri getirmeniz gerekir.

13.4.1. Kodlama ve Geri Getirme Sreleri

Bir anya ya da bir bilgiye nasl ularz? Bu soru aslnda u ekilde de ifade edilebilir;
belirli bir durumda hangi tr geri getirme ipularna dayanrz? Geri getirme ipucu, belirli
bilginin bellekten getirilmesine yardmc olan i veya d kaynakl uyaranlara verilen isimdir.
Bu sorunun cevabnn hangi tr kodlama ipular kullanldysa, ayn tr geri getirme
ipularyla hatrlanr eklinde verilmesi mmkndr. Bir dier ifadeyle, kodlama ipular ile
geri getirme ipular arasndaki uyum, hatrlama baarsn arttrr.
Bu durumda, uzun sreli bellekte bilgilerin nasl kodland ile ilgilenmeliyiz. Uzun
sreli bellekte bilgi iitsel, grsel ve anlama dayal olarak kodlanmaktadr. USBde bilginin
ok boyutlu olarak kodland hakknda ok eitli aratrma sonular mevcuttur. Ayn
zamanda, USBde bilgilerin rgtl bir btnlk oluturduunu da belirtmek gerekir. Bu
rgtl btnlk, karmak bir a sistemi gibi tasavvur edilebilir. Solsoya gre, giderek
genileyen bir literatr, bilgilerin iyi yaplanm ve olduka kullanl bir aa kaydedildiini
dndrmektedir. Bu durumda belirli bir bilginin geri getirilmesi, ilikili dier bilgilere de
erime kapasitesi olan bu aa giri yaplarak mmkn olmaktadr.

Bu noktada, bellek tr ile kullanlan kodlama ve geri getirme ipularnn


farkllaabileceini gzden karmamak gerekir. rnein episodik bellekteki yaantlar
kodlamak veya geri getirmek iin olayn olduu anla veya balamla ilgili zellemi
ipularna ihtiya duyulur. nk her yaantmzn kodlanmasna gerek yoktur. Bir dier
ifadeyle, her gn iin bir tane di fralama ansn deil, di macunu yerine yanllkla
ampuan sktmz gnn ansn kodlama eilimimiz vardr. Semantik bellek ise daha
farkldr. Semantik bellein ieriini oluturan bilgi bekleriyle birok farkl an ve balamda
karlalm olduundan deneyimlerin farkl zaman ve yerleri hesaba katlmadan geri
arlmaya uygun olurlar. Trkiyenin bakentinin Ankara olduunu geri getirmek iin zel
bir anya ihtiya kalmamtr.

Kodlama ve geri getirme srelerini daha iyi anlayabilmek iin, bir etki kayna
olarak, hatrlama ve tanma sreleri arasndaki farklar tanmlamalyz. Hatrlama, daha
nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran yeniden retmeyi gerektiren bir geri getirme
yoludur. Tanma ise, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran belirlemeyi veya
ayrt etmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. rnein, snavda bir kavram ya da kuram
aklamanz istendiinde hatrlamanz gerekmektedir, ancak oktan semeli testlerde
seenekler iinden doru cevab tanrsnz. ou durumda, tanma performans, hatrlama
performansndan yksektir. nk tanma durumlarnda geri getirme ipular daha aikrdr.

Hem kodlama ve hem geri getirme sreleri zerinde, bilginin kodland ve geri
arld ortamn ve balamn etkili olduuna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr. ki
dilli kiilerle yaplan bir almada, katlmclardan turistik yerler, nl aktrler gibi
konularda sorulan sorulara cevaplar vermeleri istenmitir. almann hipotezi, bilginin
edinildii balam/ortamn hatrlamay etkileyecei, dolaysyla, katlmclarn sorunun
sorulduu dil ile rendikleri bilgileri cevap olarak verecei dorultusundayd. Gerekten de
katlmclar ince sorulan sorulara, bu lke ile ilgili cevaplar, ngilizce sorulan sorulara ise o
lke ile ilgili cevaplar vermilerdir. nsanlar hem d ve hem de i koullarn oluturduu
ortamsal veya balamsal ipularn da kodlamakta ve geri arma koullar bunlara benzer
ise daha iyi bir bellek performans gstermektedirler.

13.5. rtk ve Ak Bellek

Hatrladklarmzn nemli bir ksm, niyetli olarak hatrladmz eylerdir. Ak


bellek, bilginin bilinli olarak kodland ve hatrland durumlar tanmlayan bellek trdr.
Bir bilgiyi niyetli olarak kodladmzda ve geri getirmeye altmzda ak bellekten
yararlanyoruz demektir. Bellekle ilgili almalarn nemli bir ksm ak bellei
kapsamaktadr.

Ancak baz bilgiler, bir edinme niyeti olmakszn kazanlmakta ve benzeri ekilde de
hatrlanabilmektedirler. rtk bellek, kiinin niyetli ve bilinli olarak edinmedii ve aslnda
farkna varmadan hatrlad yaantlar tanmlayan bir bellek trdr. rtk bellein ierii
nceden yaadmz baz deneyimlerden kaynaklanr ancak varlklar performans deiiklii
yoluyla grnr hle gelir.Zihin ve Bilin balkl blmde sz edildii gibi, rtk bellek
bilin tartmalaryla dorudan ilgilidir. nk bu bellek trnn bilinli olmayan yaantlarn
ieriini oluturduu dnlmektedir.

rtk bellek ile ilgili baz almalar, bir grev esnasnda grevle ilgisiz bir duyusal
geri getirme ipucu kullanmann daha sonraki hatrlamalar kolaylatraca hipotezini
incelemek zere yaplmtr. rnein bir almada, katlmclarn ertesi gn hatrlamalar
gerekecek olan bir sfat listesi zerinde almalar istenmitir. Katlmclardan bir grubu, bu
grevle urarken, youn bir ikolata kokusu duymular, dier grup byle bir koku kouluna
maruz kalmamlardr. Ertesi gn, her iki grup hatrlama testini yaparken ayn youn ikolata
kokusu ortama yaylm, bir gn nce bu koku eliinde alanlarn hatrlama performanslar,
dierlerinden anlaml ekilde yksek bulunmutur.

Baz almalar ise, nceden sunulan baz uyaranlarn, aikr olsun ya da olmasnlar,
daha sonraki hatrlamalar etkilediinin gsterilmesi yoluyla yaplmaktadr. Bu duruma
kolaylatrma etkisi denilmektedir. Tipik bir kolaylatrma etkisi koulunda, katlmclardan
nce belirli zellikleri olan bir kelime listesi almalar istenmekte, daha sonra bu listeyi
alm ve almam gruplara bir dizi harf verilerek, bu harfleri tamamlayan kelimeler
yazmalar istenmektedir. Daha nceden kelime listesi alan gruplarn tamamlarken
kullandklar kelimeler, dier gruba oranla bu listenin ieriine daha yakn olduu
bulunmutur. Kolaylatrma etkisi, resimlerin alglanmas gibi durumlarda da gsterilmitir.
Hatta duyusal eiin altnda verilen uyaranlar iin de kolaylatrma etkisi olduu
dorultusunda sonular elde edilmitir.

Sonu olarak, belleimizde bulunan bilgileri kullanmak iin, bazen bilgiyi hatrlamak
iin bir aba gsterir ve bylece ak belleimizi kullanrz. Kimi durumlarda ise bilgi
bilincinde olmakszn kullanlr haldedir ve rtk belleimizi kullanm oluruz.Ayn zamanda
ak olarak kodladmz bilgiler rtk olarak da geri getirilebilmektedir. Dil kullanm bu
durumu gsteren tipik bir rnektir, cmlenin nasl olumas gerektii veya kullandmz
kelimenin anlamn bilinli olarak hatrmza getirmeksizin konuuruz.

13.6. Unutma

Unutma, gndelik insan hayatnda ok sk yaknlan bir durumdur. oumuz pek ok


eyi hatrlayamadmzdan sz ederiz. Bu yaknmalarn bir ksm, aslnda uyarann hi
kodlanmam olmas ile ilgilidir. Eer kodlanm ise, o zaman bu durum geri getirmenin
bozulmas ile ilgilidir.
Unutma ile ilgili klasik alma, Ebbinhausun ortaya koyduu unutma erisidir.
Blmn banda sz edildii gibi, Ebbinghaus hatrlanlanlarn geen zaman boyunca nce
hzl ve sonra yava bir ekilde azaldn ve belirli bir hatrlama seviyesinde sabitlendiini
bulmutur. Ancak bu alma unutmann nedenini aklamamaktadr.

Neden unutulduu aslnda kolayca cevaplanamayacak bir soru gibi grnmektedir.


Genellikle, eer bir kez bilgi uygun ekilde kodlanmsa, kodlama hatalar, geri getirme
ipular veya izlerin kaybedilmesi gibi bozucu etkilerle aklanmas mmkndr. Ayn
zamanda eski renilenlerin yeni ve yeni renilenlerin eski bilgilerin hatrlanmasnda
olumsuz etkileri olabildii de bilinmektedir. Bu etkiler ket vurma olarak bilinir. Ket vurma,
bir bilginin bir dierinin hatrlanmasn engellemesi veya bozmasdr. Aslnda gndelik
hayatmzda bu tr pek ok rnekle karlarz, dolabnzn dzenini deitirdiinizi dnn,
bir sre eyalar eski yerlerinde ararsnz.

Ket vurma iki ynl olabilir: leriye doru ket vurma durumunda, eskiden
rendiklerimiz yeni rendiklerimizi hatrlamamz bozmaktadr. Araba kullanmaya dz
vitesli bir arata baladnz ve bir ka yl sonra otomatik vitesli bir arabaya getiinizi
dnn. Bu durumdaki hemen herkesin syleyebilecei gibi, bir sre dz vitesli araba
kullanyormu gibi bir dizi gereksiz hareket yapacaksnz. Daha nce araba kullanmak
hakknda rendiiniz eyler, bu yeni durum iin geerli deildir ve performansnz
bozmaktadr. Geriye doru ket vurma ise, yeni renilenlerin eski hatrlamalar bozmasdr.
Otomatik vitesli araba kullanmaya iyice altktan sonra, dz vitesli bir arabay kullanmak
durumunda kaldnz dnn. Eskiden kullanmakla ilgili bir sorun yaamadnz halde,
otomatik vitesli ara kullanm deneyiminiz, dz vitesli araba kullanma performansnz
olumsuz ynde etkileyecek, bir sre acemi gibi davranmanza neden olacaktr. Benzeri bir
durum telefon numaras deiikliklerinde de karmza kar.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

Bellek almalar bilisel yaklamn ortaya kyla beraber ivmelenmitir. Bugn


farkl tr bilgileri depolad varsaylan ok eitli bellek tr tanmlanm, bellein nasl
dzenlendiine ilikin eitli modeller ortaya konulmutur. Alternatif modeller olsa da,
yaygn bir ekilde, bilgi ileme modeline dayal depolu model anlay hkim grnmektedir.
Tm bellek sreleri iin geerli zihinsel ilem tr bulunmaktadr: kodlama, depolama ve
geri getirme. Kodlama, d dnyadaki bilginin zihinsel temsillerinin olumasn gerektiren bir
sretir. Depolama, kodlanm materyalin zaman iinde saklanmasdr. Geri getirme ise
depolanm bilginin ileriki bir zamanda geri arlmasdr. Ksa sreli bellek, isminden de
anlalabilecei gibi, snrl birim miktardaki bilgiyi ksa bir sreyle tutabilen bir bellek
trdr. alma Bellei, biz bir yandan bilisel grevleri srdrmekteyken bu bilgileri geici
olarak tutan ve dzenleyen bir bellek mekanizmasdr. Baddeleye gre, alma bellei, biri
seslere ve dieri grsel mekansal bilgiye duyarl iki kle sistem ile, bir merkezi yrtc ve
bir episodik destek bileeninden olumaktadr. Uzun sreli bellek, kayt edilmi olanlarn
snrsz miktarda ve snrsz sreyle sakland kabul edilen bir alandr. Uzun sreli bellekte
saklanan bilgilerin trlerine gre alt sistemlere ayrlabilecei kabul edilmektedir. lk ayrm,
lemsel Bellek ve Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek arasnda; ikinci ayrm ise semantik
(anlamsal) ve episodik bellek arasnda yaplmaktadr. Geri getirme ipucu, belirli bilginin
bellekten getirilmesine yardmc olan i veya d kaynakl uyaranlara verilen isimdir.
Kodlama ipular ile geri getirme ipular arasndaki uyum, hatrlama baarsn arttrr. Uzun
sreli bellekte bilgi iitsel, grsel ve anlama dayal olarak kodlanmaktadr. Hatrlama, daha
nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran yeniden retmeyi gerektiren bir geri getirme
yoludur. Tanma ise, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran belirlemeyi veya
ayrt etmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. Ak bellek, bilginin bilinli olarak
kodland ve hatrland durumlar tanmlayan bellek trdr. rtk bellek, nceden
yaadmz baz deneyimlerle ilikili olan ve ancak performans deiiklii yoluyla
mevcudiyeti grnr olan bir bellek trdr.
Blm Sorular

1. Ebinghausun bellek almalarnn nemi nedir?


2. Bellek srelerinin temel ilevi nelerdir? Tanmlaynz.
3. KSBde tutulabilen bilgi miktar ne kadardr?
4. KSB ile alma bellei arasndaki fark nedir?
5. Semantik ve episodik bellek trlerini birer rnek vererek tanmlaynz.
6. Kodlama ile geri getirme ipular arasndaki iliki bellei nasl etkilemektedir?
7. Episodik ve semantik bellek kodlamalar arasnda fark var mdr?
8. rtk bellei ak bellekten nasl ayrt edersiniz?
9. Neden unuturuz?
10. leriye ve geriye doru ket vurmalara gndelik hayattan rnekler veriniz.
14. BELLEK
Bu Blmde Neler reneceiz?

14.1. Giri

14.2. Yeniden Yaplandrlma (na) Sreci Olarak Bellek

14.3. Otobiyografik Bellek

14.4. Fla Bellek

14.5. Bellek Glendirme Teknikleri


Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri

Konu Kazanm Kazanmn nasl elde


edilecei veya gelitirilecei

Bellein yeniden ina


srecini aklar.

Bellein yeniden ina


zelliinin ilevlerini aklar.

Grg tankl
aratrmalarndan en az birini
anlatr.

Otobiyografik bellei genel


zellikleriyle aklar.

Fla bellei genel


zellikleriyle aklar.

Fla bellekle ilgili en az bir


deneyi anlatr.

Bellek glendirmenin temel


mantn aklar.

Bellek glendirme
tekniklerini rnekle aklar.
Anahtar Kavramlar

Bellek srelerinin yeniden inas (yaplandrlmas)


Grg tankl bellei
Otobiyografik Bellek
Fla Bellek
Bellek Glendirme
Bellek Glendirme Teknikleri
14.1. Giri

Btn grdklerinizi, duyduklarnz, kokladklarnz.... rendiklerinizi hatrlamak;


amaz bir hafzaya sahip olmak ister miydiniz? Pek ok insan bunu nemli bulur. Her eyi
tam da olduu gibi hatrlamak sanki nemli bir stnlk, hayatta baarnn srr gibidir.
Okulda ya da kitaplarda rendiimiz bilgileri unutmamak nemlidir; bir toplantda
konuulanlarn ayrntlarn hatrlamak da yle.

nsanlar rnein fla bellek anlarnda olduu gibi pek ok eyi aynen
hatrlayabildikleri fikrine sahip olsalar bile, aratrmalar farkl sonular vermektedir. ou
durumda annn ierii tamamen bozulmasa bile, ayrntlar yeniden biimlenmekte veya an
zn koruyacak ekilde ksalabilmektedir. Aslnda iinde yaadmz dnyada maruz
kaldmz uyaranlarn younluunu hayal ettiimizde tmn aynen muhafaza etmenin bir
ilevi olmadn dnmek mmkndr. Fakat yine de bilinli olarak aklmzda tutmaya
niyet ettiimiz durumlarda, bunu yapabilmek iin bellein kimi zelliklerinden yararlanarak
daha etkili stratejiler kullanmamz mmkndr. Bu blmde btn bunlar gzden
geireceiz.
14.2. Yeniden Yaplandrlma (na) Sreci Olarak Bellek

Hatrladnz bir eyin, gerekten olan eyin ayns olduundan ne kadar eminsiniz?
Bu soruya pek oumuz yeterince emin olduumuzu syleyerek cevaplandrma eilimi
tarz. Ancak az ncede szn ettiimiz gibi belleimizin baz ilgin zellikleri
bulunmaktadr.

nsanlar, farknda olmadan gemite meydana gelmi olaylara ynelik anlarn, u an


sahip olduklar veya tercih ettikleri imgelere uyacak ekilde yeniden yaplandrmaktadr. Bu
zellik size rahatsz edici gelmi olabilir ancak ilevsel ynleri de vardr. Yaplan bir
almada, daha nce olduka sorunlu bir ev yaantsndan gemi olduklar iin bir sre
psikiyatri kliniinde kalm ocuklarla 30 yl sonra grlm, daha duraan ve geleneksel
bir yaam kurmu olanlarn, ocukluklarn daha normal hatrladklar bulunmutur. Bir
dier ifadeyle, bu insanlar gemite yaadklar deneyimlere ilikin hatralar, bugnk
durumlar zerinden yeniden yaplandrmaktadrlar ve kuvvetle muhtemel bylece olumsuz
olaylarn etkisini azaltmak mmkn olmaktadr. Gemii hatrlamamz istendiinde, o mevcut
andaki durumdan geriye doru giderek, mevcudun izdii ereveye uygun ekilde
anlarmz yeniden yaplandrmamz mmkn grnmektedir.

Bu durumun yalnzca olumsuz hatralar ya da travmatik yaantlar iin geerli


olduunu dnmeyiniz. Kimi durumlarda bir bilgiyi hatrlamamz istendiinde, dorudan
hatrlamayz. Genel bilgileri ya da ilkeleri kullanarak bir karm yaparz. Bir dier ifadeyle,
mevcut bilgilerimizin genel zelliklerini kullanarak yeniden kurgularz. rnein, bu notlarn
2. blmnde bir kelimesi geiyor muydu eklinde bir soruyu cevaplamak durumunda
kaldnz dnn. Kuvvetle muhtemel bir kelimesi ile ilgili belirli/zel bir annz yoktur
ancak Trk dili hakkndaki genel bilgilerinizden yararlanarak bir karm yapar ve var
olduunu sylersiniz.

Sonraki hatrlamalarda bellekte olanlarn yeniden yaplandrldyla ilgili ilk alma


1930larda Sir Francis Bartlett (1886-1969) tarafndan yaplmtr. Bartlett, bireylerin nceki
bilgilerin belirli bir durumun hatrlanmasn nasl etkilediini gsteren bir dizi alma
yrtmtr. Bu alma, halen, kullanlan hikyelerden birinin ismi olan Hayaletlerin
Sava (The War of the Ghosts) almas ismiyle anlmaktadr. Aratrmada niversite
rencilerinden, farkl kltrlere ait zgn konular ve tabirler ieren hikyeleri daha sonra
hatrlamak zere okumalar istenmi ve nasl hatrladklar incelenmitir.

almann sonucunda, okuyucularn hikayeyi hatrlarken bir hayli deitirmi


olduklar ve mevcut bilgileri erevesinde yeniden yaplandrdklar bulunmutur. Bartlette
gre, temelde eit yeniden yaplandrma ilemi kullanlmtr; karmaklk seviyesini
dzenlenme (hikaye basitletirilmitir); bileme (baz detaylar vurgulama ya da zerlerinde
orijinalinden daha fazla durma); zmleme (kendi birikimine uygun ekilde deitirme).
rnein bir Kzlderili yks olan Hayaletlerin Savanda, katlmclar, hikyeden
hatrladklarn yazarken kano yerine bot, balk avlamak yerine balk tutmak gibi kendi
kltrlerinde daha sk kullanlan kelimeleri tercih etmiler; doa st glere veya mistik
elere ilikin atflar eleyerek hikayenin olay rgsn deitirmilerdir.
Bu konu, 1980li yllarda grg tankl zerine yaplan almalarla yeniden
gndeme gelmitir. Grg tankl almalar, insanlarn hatrladklarnn orijinal olaydan
farkl olabileceini ve karm yapmak yoluyla olay rgsndeki kk boluklarn
doldurularak yeniden ina edildiini gstermektedir.

Loftus tarafndan 1983 yaplan bir almada, iki kadn otobs terminalinde bavullarn
bir bankn zerine braktktan sonra tarifeye bakmaya giderler. Bir adam bavullarn yanna
gelir ve paltosunun altna bir ey sokarak uzaklar. Hemen sonra kadn valizinin yanna gelir
ve teybim alnm diye barmaya balar. Gvenlik grevlileri civarda olup olay grm
olanlarla grmler, tanklarn ou, teybi ayrntl bir ekilde tarif etmilerdir. Aslnda
olayda grnen bir teyp hi yoktur (ayrca kadnlar ve hrsz aratrmann bir parasdr).

Daha sonraki almalarda Loftus ve arkadalar, grg tanklarna olayla ilgili sorulan
sorularn yapsnn ve iinde gml bilgilerin hatrlamay etkilediini gstermilerdir.
niversite rencilerine nce iki arabann arpmas gsterilen bir film izletilmi daha sonra,
katlmclarn bir grubuna arabalar arptklarnda ne hzda gidiyorlard sorusu; dier
grubuna ise, arabalar birbirlerine dediinde ne hzda gidiyorlard sorusu sorulmutur.
Sorunun yaps gerei arpt bilgisini alan katlmclar, dier gruba oranla daha yksek hz
bildirmilerdir. Bir hafta kadar sonra, katlmclara, filmde hi krlan cam grp grmedikleri
sorulmutur. Aslnda filmde hi krk cam grnmemesine ramen, krk camlarn varl her
iki grup tarafndan da bildirilmitir. Ancak, arpt denilen grup ile dedi denilen grubun
krk cam bildirme dzeyleri arasnda, ilk grubun lehine anlaml fark bulunmaktadr. Bir dier
ifadeyle, arabalarn arpt bilgisine maruz kalanlar, krk camlarn miktarnn daha fazla
olduunu sylemilerdir.

Baz almalarda, grg tanklarnn daha sonra birbirleriyle olay hakknda


konumalarnn kiisel hatralarn bozduu, insanlarn kendi hatralaryla dierinin hatrasn
birbirinden ayrmakta glk ektii ve hatrlananlarn ortaklama eilimi gsterdii
bulunmutur.Grg tan olduumuz durumlarda hatrlamann nasl bozulduunu ve
yanldn gsteren son derece ilgin pek ok alma bulunmaktadr. Grg tankl, belirli
bir nemi olan olaylara ahit olduumuz durumlar kapsamakla birlikte, aslnda hepimiz
kendimizin ya da bakalarnn hayatlarnn birer ahidiyiz. Bu erevede bu alandaki
almalar ayn zamanda hafzann normal ileyii hakknda da bir fikir vermektedir (Bu
konularda daha ayrntl bilgi edinmek isterseniz, kaynakada knye bilgisi verilen Grnmez
Goril isimli kitab okuyabilirsiniz).

Sonu olarak, Solsonun ifadesiyle, belleimiz, dnyaya ait olgular yutan ve daha
sonra bu yuttuklarn aynen geriye kartan bir sistem deildir. Bellek ve hatrlama her zaman
ina edicidir. Bir dier ifadeyle, eski deneyimlerimiz, olay sonrasnda aldmz bilgi, algsal
faktrler hatta insanlarn belirli olaylar dierlerinden daha fazla hatrlama arzusu gibi
unsurlar neleri hatrlayacamz etkilemektedir.
14.3. Otobiyografik Bellek

Otobiyografik bellek, belirli yaam dnemlerimiz ve o dnemlerde meydana gelmi


nemli yer tutan olaylara ilikin belleimizdir. Otobiyografik anlar konusu ilgi ekici
bulunmaktadr nk onlar kiinin kendi gemiiyle ilgili anlardr ve aslnda hatrlananlarn
nemli bir ksm, yalnzca bir kez olan olaylardr. Hasar grd zaman otobiyografik
bellekte bozulmalara neden olan birbirinden farkl beyin blgeleri bulunmaktadr. Bu
durumda, otobiyografik bellein btn beyine yaylm, birbirini izleyen zincirleme bir sre
olduunu dnmek mmkn grnmektedir.

Otobiyografik anlarn mkemmel olmasa da olduka iyi hatrlanabildiklerine ilikin


sonular vardr. Bir aratrmada, kiilerin bildirdii somut olaylar, ailelerinden dier kiilerin
bildirimleri, resmi kaytlar vb. ekillerde kontrol edilmitir. Bu aratrmalarda, kiilerin ve
ailelerinin bildirimleri arasnda 88lik yksek bir korelasyon bulunmutur.

nsanlar genellikle yakn zamanl olaylar daha iyi hatrlamaktadrlar ancak bu durum
iinde bulunulan ya dnemine gre de deiebilmektedir. Bir aratrmada, niversite
rencilerinin 2 ya veya 3 yalarnda balarna gelen nemli ve arpc olaylar
hatrlayabildikleri gsterilmitir. Ancak 0-2 ya arasnda bir an bildiren ok nadirdir. Bu
duruma bebeklik amnezisi denilmektedir. Yaplan bir almada, hayatn baz dnemlerinin
dierlerinden daha iyi hatrland ortaya konulmutur ve hemen btn insanlar gemilerini
benzer ekilde hatrlamaktadr. rnein orta yalara ulam (50 ve zeri) insanlar, genlik ve
ilk yetikinlik yllarn daha iyi hatrlamaktadrlar. Bu hatralarn ierii, hemen herkesin
yaamnda verilmi bir dizi nemli karar (evlilik, ilk i, ilk ocuk vb.) ve deiimler
erevesinde olumaktadr. Bu durumun bir aklamas olaylarn birbirine benzerlii arttka,
anlarn birbiriyle birlemeleri yznden hatrlanma olaslklarnn dmesi ve farkl olanlarn
daha iyi hatrlanmalar olabilir. Ancak insanlarn bu tr olaylar birbirleriyle daha ok
paylamalar ve grsel kaytlarn saklanmas da hatrlanma olasln arttrabilir.

14.4. Fla Bellek

Fla bellek, zerinden ok uzun bir zaman gemi olsa bile, belli bir olayn ve o olayla
birlikte yer alan rastlantsal olaylarn/unsurlarn canl bir ekilde hatrlanmas yaantsdr.
nsanlar kiisel veya ortak toplumsal gemie ait baz nemli olaylara ilikin son derece net
anlara sahip olabilmektedir. Bu tr almalar genellikle ortak toplumsal gemie ait anlar
zerinden, bu olay ilk duyduunuzda tam olarak ne yapyordunuz gibi sorular sorarak
allmaktadr. ABDde Kennedynin lm, Lincolnun lm gibi. nsanlar, mekn, saat,
yaptklar i, o anda ne dndkleri, bulunduklar ortamda bulunanlar gibi bilgileri canl bir
ekilde hatrlamakta, net ve ayrntl olarak aktarmaktadrlar. lkemizde ortak toplumsal
gemie ait nemli an bulmak olduka kolay olsa da, zerinde yaplm alma says yok
denecek kadar azdr. Ancak hepimiz kendi deneyimlerimizi hatrlayabiliriz, rnein bu
metnin yazar, zaln lmn veya Sivas katliamn ilk duyduunda nerede ne yapmakta
olduunu ve o anda bulunduu mekna ilikin grntleri net olarak hatrlamaktadr.
Bu durumda bellein yeniden inas fla bellekler iin geerli deil midir diye
dnebilir. Bilisel yaklamn oluumundaki nc isimlerden U.Neisser, kendi fla
belleinden (Pearl Harbour baskn) bir yaant zerinde almtr. Bu yaantya gre,
radyoda beysbol ma dinlemektedir ve yayn bu anons dolaysyla kesilmitir. Ancak bu
yaantnn doruluu incelendiinde, dinlediini iddia ettii man olayn olduu aralk
aynda oynanmadn bulmutur.

Amerikada 11 Eyll olayndan sonra yaplm ilgin almalardan da sz etmek


gerekir. Aratrmaclar, almalarna 2001 ylnda, olaydan hemen sonra balam,
rencilerden hem 11 Eyll duyduklarnda tam olarak nerede ve ne yapmakta olduklarna
ilikin sorular cevaplamalarn istemilerdir. renciler ayn zamanda hemen birka gn nce
olan kiisel olarak nemli bir dier olayla (parti, snav, ma vb.) ilgili benzeri sorular
cevaplamlardr. Daha sonra renciler, bu ilk grmeden 1, 6 ve 32 hafta sonra yeniden
uygulamaya alnmlar ve ayn anlarla ilgili sorular cevaplamlardr. Her iki olaydan
hatrlananlar arasnda anlaml fark bulunamamtr. Katlmclar, her iki olayda da neredeyse
ayn oranda tutarl detaylar hatrlamlar ve tutarsz detaylar eklemilerdir. Ayn katlmclarla
1 yl sonra yeniden grldnde, benzeri eilimin srd grlmtr, her ikisinde de
hatrlama giderek bozulmutur. Aradaki en nemli fark, katlmclarn fla bellek anlarnn
doruluuna, kiisel anlarnn doruluundan daha fazla inanmalardr. Ancak burada
aratrmann yntemi asndan unu hatrlatmakta fayda gryoruz. almada, bir baka
kiisel an ilk seferde sorularak renilmekte ve daha sonra her seferinde sorulmaya devam
edilmektedir. Bylece bu an aslnda iaretlenmi olmakta ve daha sonra hatrlanma olasl
artmaktadr. Bu bakmdan sonu karrken temkinli olmak gerekir. Bu aratrmann
bulgularna dayanlarak, insanlar daha fazla gvenmelerine ramen fla belleklerin de
bozulduunun sylenmesi mmkndr. Ancak, gndelik anlar ile fla bellek anlarnn
benzer ekilde bozulduunu sylemek doru olmaz. nk almann yntemi gerei artk o
an, sradan bir kiisel an olmaktan km durumdadr.

14.5. Bellek Glendirme Teknikleri

Bellek, eski zamanlardan beri ilgilenilen bir konu olmutur. nsanlarn baz eyleri iyi
hatrlayp syleyebiliyor olmas; iir, ark, dua gibi ezbere dayal metinlerin akc bir ekilde
akldan sylenmesi, metne bakmadan bilgilendirici uzun bir konuma yaplmas gibi
beceriler btn alarda nemsenmi, bellein kuvvetli olmasnn akll ve bilgili olmann bir
gstergesi olduu dnlmtr. Aslnda biraz dnlrse, kuaklar aras bilgi aktarmnn
arlkl olarak szel olduu zamanlar iin bellek, son derece hayati bir ilevdir. Dolaysyla
bir bilginin daha iyi hatrlanmas iin neler yaplabilecei hemen her ada dikkate deer bir
konu olmu ve bu konuda ok eitli stratejiler kullanlmtr. Antik Yunan akademilerine
ilikin grsellerde, insanlarn balarna ember ekilde yaprakl bir dal taktklar belki
dikkatinizi ekmitir. Bu daln taze biberiye bitkisinin dal olduu ve bu bitkinin kokusunun
hafzay glendirdii dnld iin takld bilinmektir. lkemizin zellikle bat
blgelerinde, biberiye bitkisi hemen her yerde kendiliinden de yetien allk eklinde bir
bitkidir, isterseniz siz de bu yolu kullanmay deneyebilirsiniz. Ancak, hafzay glendirmek
iin daha gvenilir yollar da bulunmaktadr. Bu blmde bunlardan sz edeceiz.
Bellekle ilgili temel srelerin kodlama, depolama ve geri getirme olduundan sz
etmitik. Bu erevede, bellei glendirici her hangi bir etkinlik, sz geen bu sre
zerinden ilev grmelidir. Bir dier ifadeyle, yeni gelen bilginin daha etkili kodlanmas
zerinde allabilir; saklanmas iin daha etkin ve karmak stratejiler kullanlabilir veya
geri getirilmesinin kolaylamas salanabilir.

lk aamadan balarsak, yeni renilmekte olan bir bilginin aklda kalmasn


salamann en bilinen ve sk kullanlan yolu, tekrar yapmaktr. Tekrar yapmak deyince, ilk
akla gelen, malzemenin srekli ve aynen tekrarlanmasdr. Buna ezbere tekrar denilmektedir
ve ancak ksa bir sre iin hatrlanmas gereken, uzun olmayan ierik iin elverilidir.
Alverie giderken listeniz 3-4 kalemse ezbere tekrar ie yarar (ekmek, st, yumurta, yourt)
ama 10-12 kalemse bir ie yaramaz. stelik metin renme gibi grevlerde (ders alma
mesela) ezbere tekrarn en verimsiz strateji olduu ok eitli almalarla gsterilmitir. Bu
durumda bir yol, KSBdeki kmeleme zelliinden yararlanmak ve alacaklarnz anlaml
gruplar hlinde ( 3 tane st mamul, 2 tane tahll rn, 5 temizlik rn gibi) dzenlemektir.

Eer renilecek malzemede, anlaml iliki kurulabilecek bir unsur yoksa (mesela say
sayma, gezegenlerin isimleri) o zaman yapay bir iliki a oluturmak gerekir. Bunlardan en
yaygn kullanlan yapay bir iliki a olarak ritim/mzik kullanmaktadr. Biraz dnrseniz
aklnza bu amal oluturulmu ocuk ark ve tekerlemeleri hemen gelecektir. Bu tr
malzeme elenceli bir ekilde tekrar yapmay da salar. Benzer ekilde, okul ncesi
kurumlarda say sembol ile nesne saysnn birlikte gsterildii kartlarda olduu gibi
malzemenin grselini oluturmak ta bu ie yaramaktadr.

Yapay bir iliki a atamann daha karmak yollar akronim ve akrostilerdir.


Akronim, ezberlenecek bir cmle ya da bir grup szcn ilk harflerinin birletirilerek
tercihen anlaml yeni bir szck oluturulmasdr. rnein HOMES kelimesinin
Amerikadaki 5 gln isimlerini ezberlemek iin HOMES kelimesinin retilmesi; slamiyette
4 melein isimlerini hatrlamak iin CAM kelimesinin kullanlmas gibi. Akrosti ise,
hatrlanacak olan szcklerin ilk harfleriyle balantl bir szck bei oluturmaktr. rnein
FISTIKI AHAP kelimelerinin Trkedeki sert nszlerden olumas gibi.

Eer, renilecek malzeme anlaml balar kurmaya msaitse o zaman baka bir tekrar
trn kullanmak gerekir. Bu tekrar yolu eski bilgilerle yeni bilgilerin ilikilendirilerek ya da
benzetilerek tekrar yaplmasn ieren zmleyerek tekrardr. Ezberlenecek materyal ile
nceden bilinenler arasnda sessel ya da grsel balantlar kurmak, grsel benzetmeler ve
modeller oluturmak gibi. Anahtar Szck yntemi diye bilinen bir bellek glendirici teknik
bu prensibe gre alr. Anahtar szck yntemi zellikle ikinci dil reniminde baarl
olarak uygulanmaktadr. Burada yaplacak olan, yabanc dilde renilecek szckle ayn
telaffuz edilen ve ana dilde o szcn anlamn ieren bir cmle kurmaktr. rnein
ngilizcede rmek anlamna gelen DECAY fiilini dnn, bir Trke cmle DKEY
dikilen bitkiler her zaman rrler olabilir.

Bir dier teknik, Loci (yerletirme) yntemi olarak bilinir. Yerletirme yntemi,
tamam veya sras (iaretileri) ezberlenecek malzemenin hayalen belirli bir mekna
yerletirilerek kodlanmasdr. Daha sonra zihinden o mekn gezilerek uygun sra ile
hatrlamak mmkndr. rnein, alveri listemizi dnelim; ekmek, biskvi, yufka, st,
peynir, yourt, ayran, yumurta, tavuk, meyve suyu, ikolata, muz. On iki kalemlik bu liste
iin, yle bir harita oluturmak mmkndr: Buday tarlasnn yanndan ge, mandraya
ura, kmese bir bak, ocuklar kolla. Daha ehirli bir rnek isterseniz, alverie kmadan
evinizin her odasnda o odayla ilgili alnacaklar tasarlayp, alveri yaparken zihinden
odalar gezerek hatrlamak rnek olarak verilebilir.

Bu tr bellek glendirici teknikler kiisel armlar zerinden, kiisel ihtiyalara


dnk hazrlandnda ve tuhaf benzetmeler ierdiklerinde daha etkili olmaktadrlar. Bu
yzden bireylerin, bu tekniklerdeki fikirleri kullanarak kendi ihtiyalarna uygun, kendi
armlarn ieren ierikler oluturmas daha elverilidir. Son olarak daha pek ok bellek
gelitirici teknik olduunu ancak tmne burada yer verilmediini belirtmemiz gerekir.

Daha nce sz edildii gibi, kodlama, saklama ve geri getirme sreleri ou zaman
birlikte alrlar. Dolaysyla anlaml bir malzeme zerinde altmzda ve uzun sreli
saklamak istediimizde, ilk aamadan balamamz gerekecektir. Bu bizi renme stratejileri
olarak bilinen stratejilere gtrr. Yeni renilen anlaml materyallerde etkili renme
stratejileri kullanlarak etkili bir saklama ve etkili geri getirme yapmak mmkndr. Uzun ve
ayrntl bir konu olmakla birlikte, elverili stratejiler ksaca yle zetlenebilir. Bir metni
aldnzda nce tmne bir gz gezdirin, balklar alt balklar, ekilleri, resim altlarn
okuyun. Yani metnin ne amala, hangi konuyu nasl bir organizasyonla anlatama amac
tadn anlamaya aln. Daha sonra metin iindeki alt balklar gzden karmadan, kendi
cmleleriniz ve konuyu dzenleme biiminize gre zetler karn. alrken eski
bilgilerinizle bu yeni bilgilerin birbiriyle ilikilendirin, benzer ve farkl ynlerini, tutarl -
tutarsz ynlerini fark edin. Bylece metni anlamlandrm ve mevcut bilgilerinizle
ilikilendirmi olursunuz. Metni anlamlandrmann bir yolu, metin iindeki kavramlar ya da
bilgileri, bir ema eklinde kutucuklar iinde zetleyip birbirleriyle ilikilerini gstererek
izmek, yani bilgi haritas yapmaktr. rnein Karadeniz blgesini tek bir sayfalk bilgi
haritas ile, topografik yaps, iklimi, yetien bitkiler, maden vb. doal kaynak, ekonomik
yaps... tantmak ve bu haritay hazrlarken saylan olaylar uygun bir dzenle yerletirerek
birbirleriyle balantlarn da kolayca hatrlamak mmkndr.

Bir dier anlamlandrma yolu, metindeki bilgileri btnletirip birletiren veya


grselletiren zihinsel senaryolar oluturmaktr. Bir deney okuyorsanz, o deneyin yapld
laboratuvar, olaylar, deneyin yapl, srecin nasl gelitii gibi aamalar zihinde grsel
olarak canlandrmak mmkndr. sterseniz Pavlovu ya da Skinneri bir yandan hayal ederek
koullanmalar konusu anlamlandrp iselletirmeniz ve daha iyi hatrlamanz mmkn
grnmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?

nsanlar, farknda olmadan gemite meydana gelmi olaylara ynelik anlarn, u an


sahip olduklar veya tercih ettikleri imgelere uyacak ekilde yeniden yaplandrmaktadr. Kimi
durumlarda bir bilgiyi hatrlamamz istendiinde, dorudan hatrlamayz. Genel bilgileri ya da
ilkeleri kullanarak bir karm yaparz. Barlett, temelde eit yeniden yaplandrma ilemi
kullanldn belirlemitir; karmaklk seviyesini dzenlenme (hikye basitletirilmitir);
bileme (baz detaylar vurgulama ya da zerlerinde orijinalinden daha fazla durma);
zmleme (kendi birikimine uygun ekilde deitirme). Grg tankl almalar, insanlarn
hatrladklarnn orijinal olaydan farkl olabileceini ve karm yapmak yoluyla olay
rgsndeki kk boluklarn doldurularak yeniden ina edildiini gstermektedir.
Otobiyografik bellek, belirli yaam dnemlerimiz ve o dnemlerde meydana gelmi nemli
yer tutan olaylara ilikin belleimizdir. Fla bellek, zerinden ok uzun bir zaman gemi olsa
bile, belli bir olayn ve o olayla birlikte yer alan rastlantsal olaylarn canl bir ekilde
hatrlanmas yaantsdr. Bellei glendirici her hangi bir etkinlik, kodlama, depolama ve
geri getirme sreleri zerinden ilev grmelidir.
Blm Sorular

1. Gemi yaantlarmz neden olduu gibi hatrlamayz?


2. Bellein yeniden ina edilmesi ne demektir?
3. Sizce insan belleinin byle bir zellii olmasnn ilevi ne olabilir?
4. Loftusa gre grg tanklarna gvenmeli miyiz? Neden?
5. Otobiyografik bellek nedir? Hayatnzdan rneklerle aklaynz.
6. Bebeklik amnezisi nedir?
7. Fla bellek nedir? Hayatnzdan rneklerle aklaynz.
8. Temel bellek sreleri ile bellek kuvvetlendirme teknikleri arasndaki ilikileri
tartnz.
9. Snavlarnza hazrlanrken kullandnz bir bellek glendirme teknii var
m? Varsa temel bellek sreleri zerinden aklayp etkililiini tartnz.
KAYNAKA

Ark, A. (1992). Bilimsel Aratrma Yntemleri. antay Kitabevi, stanbul.

Ark, .A. (1991). renme Psikolojisine Giri. .. Edebiyat Fakltesi Basmevi

Bulduk, S. (2008). Psikolojide Deneysel Aratrma Yntemleri. antay, stanbul.

Chabris, C. veSimons, D. ( 2012). Grnmez Goril: Gndelik Yanlsamalar


Hayatmz Nasl Ynlendiriyor, NTV yaynlar, stanbul.

Domjan, M. (2004). Koullanma ve renmenin Temelleri. Trk Psikologlar Dernei


Yaynlar

Hauser, M. (2007). Deitoku Edilebilir Zihinler. inde J.Brockman (Ed.), Gelecek


50 Yl, NTV Yaynlar, stanbul.

Heally, J. M. (1999). ocuunuzun Gelien Akl. Boyner Yaynlar

Jablonka, E. ve Lamb. M. (2011). Evrimin Drt Boyutu. Boazii niversitesi


Yaynlar

Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik


Yaynclk, Ankara.

Matlin, M. (2005). Cognition. John Wiley&Sons Inc.

Miller, P. (2009). Geliim Psikolojisi Kuramlar. mge Yaynlar, Ankara.

Morris, C.G.(2002), Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar, Ankara.

Onur, B. (1995). Geliim Psikolojisi: Yetikinlik, Yallk, lm. mge Yaynlar,


Ankara.

Pinel, J.P.J. (2006). Biopsyhology. Pearson Education Inc., Newyork.

Ramachandran, V.S. (2011). Beyindeki Hayaletler. Boazii niversitesi Yaynlar,


stanbul.

Santrock, P. ( 2011). Yaam Boyu Geliim. Nobel Yaynlar, Ankara.

Schultz, D.P.ve Schultz, E.M. (2002). Modern Psikoloji Tarihi. Kakns Yaynlar,
stanbul.

Schunk, D.H. (2009). renme Teorileri. Nobel Yaynevi, Ankara.

Solso, R.L. ve Johnson, H.H. (2005). Psikolojide Deneysel Ynteme Giri (Ayiei,
A. ev.Edt.). Kitabevi, stanbul.
Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi,
stanbul.

Vertosick, Jr. (2005). Beyne Birkez Hava Demeye Grsn. Tbitak Yaynlar,
Ankara.

You might also like