Professional Documents
Culture Documents
PSKOLOJYE GR 1
nsanlarn davran, dnce ve duygularn daha iyi anlamak iin btn bunlara neden
olan etmenler hakknda dnmek pek ok insan iin ilgi ve ekici ve merak uyandrcdr.
Psikoloji bilimi ile ilgilenen aratrmaclarn da benzeri konularda tutkulu bir merak iinde
olduklar aktr. Ancak insan davran, dnce ve duygularn aklamaya aba sarf ederken
onlarn ayn zamanda yapmalar gereken, insann insan incelemeye almasnn getirdii
olas glkleri, titiz gzlemler ve kontroll aratrma dzenekleri sayesinde bertaraf etmeleri
ve elde ettikleri bulgular ortaya koyarak elde ettikleri bilgileri kamuoyuyla paylamaktr.
Bu ders kitab, psikoloji bilimi ile yeni tanan rencilerin psikolojinin tanm,
kulland yntemler, insan anlamada kullanlan belli bal yaklamlar ve insanlarn temel
zellikleri konusunda edinmeleri gereken temel kavramlar, temel teorileri ve insan
davranlarnn eitli ynlerine ilikin aklamalar tantma amacn tamaktadr. Paylalan
bu bilgilerin, okuyucuda insanlar anlamak iin temel bir ereve izmesi ve Psikolojiye Giri
2 de ele alnacak olan uygulamal konular iin bir balang oluturmas beklenmektedir.
Ayvalk, 2014
NDEKLER
NSZ 4
1. PSKOLOJY RENMEYE BALARKEN 12
3.1. Giri 57
4.1. Giri 75
Psikoloji Bilimi
Psikolojinin Alt Alan
Yapsalclk
levselcilik
Gestalt Ekol
Davran Yaklam
Psikanaliz
Hmanistik Psikoloji
Bilisel Yaklam
Evrimsel Psikoloji
1.1. Psikolojinin Tanm
nsan doasnn nitelii hakknda sorulan sorular insanlk tarihi kadar eskidir ve geen
bin yllar boyunca birbirinden ok farkl alanlar tarafndan cevaplandrlmaya allmtr.
nk bu tr bir bilgi, insann gndelik hayatn ve dier insanlar anlamasn kolaylatrd
gibi, insan varoluuna ilikin aklamalar iin bir taban oluturmakta ve ayn zamanda ahlaki,
politik ve toplumsal uygulamalara yn verme potansiyeli tamaktadr. Psikoloji biliminin
k sorusu da benzerdir. Dolaysyla psikoloji, znde, insann doasn tanmlamaya ve
aklamaya dnk bir aba olarak karmza kar. Daha ileriki blmlerde, bu soruya cevap
verirken kullanlan bilgi edinme yollar asndan psikolojinin dier alanlardan nasl
farkllatn greceiz. Ayn zamanda psikoloji biliminin tarihsel geliiminin incelenmesi,
bu temel soruya cevap verirken bilimsel yntemi kullanmann neden gerekli olduunu da
ortaya koyacaktr.
Bunlara benzer sorular hepimiz sorabiliriz. Bu sorular bize ayn zamanda insan
davranlarnn eitlilii, ok boyutluluu ve farkl alanlara yaygnl hakknda bir fikir de
vermektedir. te insan davranlarndaki bu eitlilik, insann ok eitli ynleri zerine
uzmanlam alt alanlarn oluumu gerekli klmtr. Yukarda sizin iin yazlm bu sorularn
hemen her biri psikolojinin bir baka alt alan/alanlar tarafndan cevaplanmaya
allmaktadr. phesiz yukardaki sorularla temsil edilmeyen alt alanlar da bulunmaktadr.
imdi bu alt alanlara bir gz atalm.
Bilisel psikoloji, dil, hafza, renme, duyum ve alg gibi belirli sre ve ilevleri
inceler ve insan zihninin temel zelliklerini tanmlama ve aklama amacn tar. rnein bir
metni nasl daha iyi aklnzda tutabileceinizle ilgili cevaplar bu alanda yrtlen aratrmalar
vastasyla ortaya konulabilir.
Bu temel alt alanlarn dnda, bir ya da bir ka alannn kesiimlerinden ortaya kan
ve insan davrannn eitli boyutlarn irdeleyen trafik psikolojisi, okul psikolojisi, spor
psikolojisi, eitim psikolojisi, salk psikolojisi gibi alt alanlar da bulunmaktadr. Psikolojiye
Giri konular boyunca, bu alt alanlarn ounu kapsayan ve insan davrannn eitli
ynlerini aklayan birikmi bilgileri gzden geireceiz.
Psikoloji farkl alt alanlarda uzmanlaarak almakta olsa bile, insan tm boyutlaryla
kavrayabilmek iin en azndan bir ka alt alann bilgisinin birbirini desteklemesi gerektii
aktr. rnein bilisel geliim zerine almak isteyen bir aratrmac, hem geliim ve hem
de deneysel psikolojiden gelen bilgileri birlikte ele almak durumundadr.
Psikolojinin bir bilim olarak tarihi, 1879 ylnda, Wilhelm Wundt tarafndan
Almanyann Leipzig ehrinde kurulan Psikoloji Laboratuvar ile balatlr. Bu tarihin ne
kadar nemsenmekte olduu, tm dnyada psikoloji biliminin ortaya knn 100. Ylnn
1979 ylnda kutlanmasndan da anlalabilir.
Wundt, resmi akademik bir disiplin olarak psikoloji biliminin kurucusudur. Daha
sonra dnyann eitli yerlerinde benzerleri kurulacak ilk psikoloji laboratuvarn kurmu, ilk
dergiyi ynetmi ve deneysel psikolojiyi bir bilim olarak balatmtr. Wundt tarafndan
incelenen duyumlar, alg, dikkat, heyecanlar gibi konular hala psikoloji biliminin temel
alma alanlarn oluturmaktadr.
Ebbinghaus ayn zamanda renme ve hafza gibi tipik psikoloji konularn ilk kez
deneysel yntemler kullanarak incelemitir. renme, aklda tutma ve armlar incelemek
iin anlamsz heceler ile diziler oluturarak alm ve gelitirdii teknik bu alanda bir
devrim yaratmtr. Bu aratrmalarnn bir sonucu olarak 1885 ylnda yaynlanan Bellek
zerine isimli kitab psikolojiye yeni bir alan ve yeni ufuklar amtr.
Uygulamal psikoloji, S.G. Hall (1844-1924), J. Cattell (1860 1944), W.D. Scott
(1869-1955) gibi isimler tarafndan gelitirilmitir. Bu hareket, 1900lerin ortalarna doru
Amerikadaki ekonomik ve kltrel havaya ok uygun dm, endstri ve rgt psikolojisi
ve klinik psikoloji alanlar bu hareketin iinden domutur. Uygulamal psikoloji almalar,
gndelik hayatta kullanlan zihinsel ve duygusal ilevlerin testler ve gereler yoluyla
incelenmesine nem verdiinden ayn yllarda doacak olan davranlk yaklamnn
kabulleriyle uyumlu olmu ve her iki akm birbirini besleyerek gelimitir.
Gestalt ekol, alg, renme, kiilik, sosyal psikoloji ve motivasyon gibi alanlarda
yaptklar almalarla psikoloji zerinde silinmez bir iz brakmlardr. Alg alanndaki
almalarnn sonular hala psikolojiye giri kitaplarnda yer alan temel bilgiler arasndadr.
Bizde, duyumlar ve alg blmnde Gestalt ekolnn aratrmalarn ve bulduklar ilkeleri
inceleyeceiz. Ayrca ortaya attklar baz fikirler ile 20.yzyln ikinci yarsnda ortaya kan
bilisel yaklam veya hmanistik yaklam etkilediklerini de gzden karmamak gerekir.
Bir bilim olarak psikolojinin yeni kurulmaya balad yllarda, aslnda bir nrolog
olan S.Freud, klinik almalar sonucunda psikanaliz ad verilen bir tedavi teknii
gelitirmitir. Ancak Freudun insanlk dnce tarihine katklar bundan ibaret deildir.
Freud btn dnyada bu alanlarla ilgilenmeyen insanlar tarafndan da tannan, dnceleriyle
pek ok bilim daln etkilemi az saydaki bilim insanndan biridir. O, insann farknda
olmad ve aslnda davranlarn ynlendiren bir bilinaltnn olduunu syleyerek
insanlarn yalnzca akl ve mantktan olumadnn altn izmitir. imdi bize olduka
sradan gelebilecek bu fikrin sarscln anlayabilmek iin 19.yzyln felsefi ve bilimsel
zeminini kavramak gerekir. Freudun insan ve ruhsal hastalklarn oluumu hakknda ayrntl
bir kuram vardr ve bir tedavi teknii olan psikalanizin klinik alanlarda hl takipileri
bulunmaktadr.
Gnmzde psikolojinin ana akm olarak bilisel psikolojinin etkileri srmeye devam
etmekte ise de, bu yaklam biiminin aklamakta yetersiz kald noktalar giderek daha fazla
ortaya konulmaktadr.Bilisel yaklam insan zihnini znde bilisel/akli bir sistem olarak
tasavvur etmitir. Ancak kimi aratrmaclar bu yaklamn davranlarn kara kutusunun
yerine, bo kafal bir ilemci koyduunu ancak insan zihninin bundan ibaret olmadn
sylemektedirler. nsan zihninin bilgisayar metaforu kullanlarak modellenmesi, insann kendi
dnceleri zerinde dnebilen bir varlk olmasn gzden karmaktadr.
Yakn gelecekte psikoloji bilimi, insann btn ynlerinin birlikte ve etkileimsel bir
anlayla ele alnabilecei daha karmak modeller oluturarak insan anlamada bir srama
yapmaya hazrlanyor gibi grnmektedir. Ebbinghausun ifadesiyle gemii uzun ama tarihi
ksa olan psikoloji bilimi, giderek daha karmak gzken insan zelliklerini mercek altna
almakta ancak bunu yaparken kendini dier dallardan ayran kontroll ve sistematik olarak
yrtlen gzlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?
2.1. Giri
2.4.2.1. Gzlem
2.4.2.2. Grmeler
2.4.2.4. lekler
2.4.2.5. Testler
Bilimsel aratrma
basamaklarn tanmlar.
Psikolojide kullanlan
tekniklerini syler
Anahtar Kavramlar
Bilim
Bilimsel Bilgi
Bilimsel Yntem
Bilimsel Aratrma Basamaklar
Psikolojide Kullanlan Aratrma Yntemleri
Psikolojide Kullanlan Aratrma Teknikleri
2.1.GR
Bilimsel faaliyetlerin genel zellii, btn bilim dallarnn, doaya ilikin sorularn
cevaplamak iin bilimsel yntemi kullanmalardr. Ancak anlama ve aklama abas iine
giren her faaliyet kendine gre bir yntem yani bir bilgi edinme ve retme yolu
kullanmaktadr. rnein kahve fal bakarken yar belirli ekilleri bir eylere benzetmek ve
bunlarn uyandrd duygular ifade etmek gibi bir usulden yararlanlmaktadr. Hatta baz
ekillerin ortak anlamlar (kuun haber olarak yorumlanmas gibi) mevcuttur ve bu durum bir
sistematikletirme abasdr. zel bir yntem/teknik kullanmak ve yar sistematik bir
deerlendirme yolundan yararlanmak bir bilgi edinme yolunun bilimsel olduu anlamna
gelmemektedir. Bilimsel yntemi dier yntemlerden farkllatrarak bilimsel yapan birinci
zellik, gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir biimde alarak
veri toplamaktr. Ancak bu zellik tek bana yeterli olmamaktadr. Bilimsel yntemi bilimsel
yapan ikinci zellik ise bir dizi benzer olayn altnda yatan olguyu anlamak iin sistemli bir
biimde aratrma yapmak ve saptanan olgunun genellenebilecei olaylar dizisinin snrlarn
belirleyebilmektir.
a- Doa olaylarn doru olarak betimlemek (tarif ve tasvir etmek), bir dier ifadeyle
tam olarak ne olduunu belirlemek;
b- Doa olaylarn aklamak (izah etmek), bir dier ifadeyle neden ve nasl
olduklarn aklamak;
c- Bir grup olguyu aklayan kuramlar ya da modeller gibi tutarl bilgi yaplar
oluturmak;
d- Yaplan aklamalara ve kuram/modellere dayal olarak yeni olgular ngrmek ve
bu ngrleri snamak;
Bu saylan amalar arasnda aslnda bir aamallk vardr. Bir aratrmac, alt
alanda birikmi bilginin dzeyine gre, farkl bir aamadan balayabilir. Eer o alanda mevcut
olgular daha nceki aratrmaclar tarafndan betimlenmi, eitli aklamalar yaplm ve
kuramlar ortaya atlmsa, aratrmaclar mevcut kuramlarn yeni olgular aklayp
aklamadn snamakla ilgilenebilirler. Eer yeterince bilgi birikimi yoksa, o zaman mevcut
olgular betimlemek veya aklamakla ilgilenmek gerekir. Bazen ayn olgularn farkl izahlar
veya ayn konuda farkl modeller mevcuttur. O zaman en uygun izahn hangisi olabilecei
zerinde almak uygun olur.
Aratrmaclar onlarca yl ayn konuyu aklamak iin veya mevcut bir modelin
ngrlerini snamak iin alabilirler. Dolaysyla bilimsel etkinlik ounlukla tek bir
kiinin rn olmaktan ok, ok sayda aratrmacnn yllar sren almalaryla yrtlen
birikimli bir sretir.Bilimsel etkinliklerin amalarn gerekletirmesi ancak aratrmaclarn
gemiten aldklar bilgi birikimini gelitirip yeni kuaklara aktarmas ile mmkn
olabilmektedir. Bazen tek bir kii tarafndan yaplm grnen bir bulu, kendisinden nceki
onlarca aratrmacnn abalaryla (hatta desteklenmeyen hipotezleriyle) ulalm yer
sayesinde mmkn olabilmektedir. Doru bilgi kazanmak, birbiri zerine eklenen, yeni
bilgiler eklendike daha ncekilerin aksayan veya eksik ynlerinin grlmesine neden
kesintisiz bir sreci gerektirmektedir.
lkemizde hayatnda en azndan bir kez kahve fal baktrmam olan kii herhalde yok
gibidir. Yine de hepimiz falcnn sylediklerinin bilimsel bir temeli olmadn biliriz. Bazen
falcnn syledikleri ya da astrologlarn yorumlar doru bile olabilir. Ancak o durumda bile
sylenenlerin bilimsel bir bilgi olmadnn farkndayzdr. O hlde bilimsel bir bilgiyi
dierlerinden ayran zellikler neler olabilir?
Bilimsel aratrma doayla ilgili sorulara, bilimsel bir tutumla yaklama ve bilimsel
yntemi kullanarak cevap arama srecidir. Daha nce, bilimsel yntemin birinci zelliinin
gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir biimde alarak veri
toplamak olduundan sz etmitik. kinci zelliin burada bizim iin nemli olan ksm, bir
dizi benzer olayn altnda yatan olguyu anlamak iin sistemli bir biimde aratrma yapmaktr.
Dolaysyla sreci anlayabilmek iin iki temel konuyu incelemeyiz; ilki aratrma
srecinin nasl balad, planland ve uyguland; ikincisi ise psikolojide ne tr veri
toplama yollarnn kullanld. Konumuz psikoloji olduuna gre, bu blm insanlar
zerinden rnekler kullanlarak ve insanlar incelemekle ilgili kimi glklere yer verilerek
anlatlacaktr.
Btn aratrmalar bir soru ile balar, bir dier ifade ile bir soruya cevap verme
amacn tar. Ancak bilimsel bir aratrma, bilimsel yollarla incelenebilir bir soru (problem)
ile balamaldr.
nsanlarn sorduu pek ok soru vardr; lmden sonra nasl bir hayat bizi bekliyor,
dnya dnda canl yaam var mdr, dnya dnda yaayan zeki varlklarn fiziksel
zellikleri bize benziyor mu. gibi sorular u anda bilimsel olarak ele alp
inceleyemiyoruz.nk mevcut bilgi birikimi dahilinde, bazlarnn olgusal olarak
tanmlanmas ve bazlar iin ise gzlenebilir, llebilir, snanabilir bir aratrma
tasarlanmas mmkn deildir.
Ancak bir de unu dnnz, Jules Verne 1865 ylnda Aya Seyahat romann
yazdnda, Ayda yaam var mdr? sorusu bilimsel olarak ele alnamaz bir soruydu nk
snanmas iin oraya gitmek, rnek alp incelemek gibi veri toplama olanaklar hayal bile
edilemiyordu. Jules Verne, bu romanyla, ayda yaamn olup olmad sorusuna, bir
edebiyat olarak bir cevap ve bir hayal sunmutur. Aradan geen yaklak 100 yl ierisinde,
bu hayalin peinden giden bilim insanlarnn biriken bilimsel aratrmalar yoluyla bu soruyu
bilimsel olarak cevaplayabilmek iin gerekli bilgi ve donanm edinilmitir. Dolaysyla bugn
bilimsel olarak aratrlamaz gzken sorular yarn aratrabilir olabilmektedir. Ancak yine de
her bilimsel aratrmann mevcut durumda incelenebilir bir soru ya da problem ile balamas
gerekir.
Daha sonra aratrmac, sorduu sorunun cevab hakknda bir tahminde, bir ngrde
bulunmaldr. Buna aratrma srecinin ikinci basama olan hipotez diyoruz. Problem ve
hipotez belirlendikten sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut bilgi birikiminin
nda aratrma sreci tasarlanr. Bunun iin almann kimler zerinde yrtlecei, hangi
lme/deerlendirme yollarnn kullanaca, aratrmann tr/deseninin nasl olaca, veri
toplama srecinin nasl dzenlenecei, toplanan verilerin hangi istatistik tekniklere analiz
edilecei basamaklarnn belirlenmesi gerekir. Btn basamaklarn nasl gerekletirileceini
planladktan sonra, artk veri toplama zaman gelmitir. Daha sonra elde edilen veriler analiz
edilerek, bulgular incelenir. Bylece sorduumuz soruya verdiimiz cevabn geerli olup
olmadn test etmi oluruz. Eer cevabmz dorulanmamsa ve aratrmann yntem
dzenlemelerinde bir sorun yoksa, o zaman bu sorunun olas dier cevaplar zerinde
almaya devam etmek gerekir. nk her hipotez, aratrma bulgularyla desteklenene kadar
geici bir zm teklifidir. Aratrmac ister sonular bekledii gibi ksn, isterse kmasn,
aratrmasnn sonularn bilimsel kamuoyu ile paylamaldr. Bunu yapmann yolu, alanla
ilgili kongrelerde sunun yapmak ve bilimsel aratrma makalelerini basan akademik
dergilerde yaynlamaktr.
Diyelim ki, ders alrken kahve itiinizde daha uzun srelerle alabildiinizi
gzlediniz. Aklnza gelen soru acaba kahve imek ders alabilme sremi uzatyor mu
eklinde olabilir. imdi, bir psikolog sizin sorduunuz bu soruya bir cevap bulmak zere bir
aratrma tasarlamak isterse neler yapmas gerekir?
Aslnda, bu soruda birbirini etkiledii var saylan iki deiken vardr: kahve imek ve
uzun sre ders almak.
imdi her iki deiken ile tam olarak ne kast edildii zerinde biraz dnmeliyiz.
Uzun sre ders almak denildiinde, bir metni bandan kalkmadan, zihni dalmadan
okuyabilmek kast edilmektedir, yani dikkatin dalmamas, yani dikkatin korunabildii sre.
Dolaysyla deikenlerimizden birini dikkat sresi olarak tanmlamamz mmkndr.
Dier deiken ise kahve imektir. Kahve imek belirli, herkes tarafndan ayn ekilde
anlalabilecek bir ey gibi grnmektedir. Fakat bir aratrma tasarlamak iin hangi kahve, ne
kadar kahve, nasl bir kahve gibi konular akla kavuturmak durumdayz. nk aratrma
sonularnn baka aratrmaclar tarafndan tekrarlanabilirlii ancak buna baldr. Burada bir
yol, gerekten kahve kullanmak ve kahvenin tr, kullanlan kahvenin miktar, younluu
gibi faktrleri standardize etmektir. Ancak bir yol da, eer kahvenin etken maddesinin
kimyasal olarak ne olduunu okumalarmzdan renmisek ve kahvede bulunan kafeinin
etkili olabileceini dnrsek, o zaman kahve ime deikenini mg kafein alm olarak
tanmlamaktr. Bu daha gvenli bir yoldur, nk aratrmay yrtrken insanlarn kahve
sevip sevmemeleri, verilen kahveyi bitirip bitirmemeleri gibi olas bozucu etmenler ortadan
kaldrlm olacaktr. Bu durumda kafeini mesela tablet olarak veya enjeksiyon yoluyla
verebilmemiz mmkn olacaktr.
Bu konunun ikinci boyutu ise, kafein almnn dikkat puanlarn arttrp arttrmadn
nasl anlayabileceimiz meselesidir. lk akla gelebilecek yol, bir gruba kafein vermek, dier
gruba vermemek ve her iki grubun dikkat puanlarn karlatrmaktr. Bu durumda sorumuz
u hle gelir:
5 mg. kafein verilen grup ile verilmeyen grubun AB dikkat testinden aldklar puanlar
arasnda anlaml bir fark var mdr?
Bu yapsyla sorumuz artk bilimsel olarak incelenebilir bir hle dnm, bir
aratrma problemi halini almtr.
kinci aama, sorduumuz sorunun olas cevabnn verilmesi yani hipotezin ifadesi
olacaktr. Bu rnekte hipotezimizi gzlemlerimiz dorultusunda belirleyebiliriz. Gndelik
ifadesiyle olas bir cevap; evet, uzatyor, ben daha iyi alyorum olabilir. Ama
aratrlabilir bir dilde ifade ettiimiz sorunun cevab da ona uygun olmaldr. Bu durumda,
hipotezimiz, 5 mg. kafein verilen grupla kafein verilmeyen grubun AB dikkat testinden
aldklar puanlar arasnda anlaml bir fark vardr eklinde olacaktr.
Ancak, yine dnlmesi gereken pek ok ey vardr. Eer bir gruptaki bireylerin
dikkat sreleri zaten uzunsa, o zaman gruplar arasnda kabilecek fark nasl kafeine
balanabilir? O zaman her iki gruptaki bireylerin dikkat srelerini kafein vermeden nce de
lmemiz, sonra kafein uygulamasn yapmamz/yapmamamz ve sonra tekrar dikkat lm
yapmamz gerekir. Yoksa asla aradaki farkn kafeinden kaynaklandndan emin olamayz.
Bunun gibi pek ok olas bozucu etmen zerinde dnp kararlar vermeli ve deney
dzenini tasarlamalyz. rnein alk/tokluk gibi hem dikkat dzeyini ve hem de kafeinin
etki sresini etkileyebilecek etmenlerin nasl kontrol altna alnabilecei (rnein sabah a
karnna gelmesi salanan deneklere nce kahvalt verildikten sonra n test, arkasndan deney
grubuna kafein uygulamas, kana karmasnn beklenmesi ve son test, dier gruba ayn
srenin sonunda son test gibi) dnlmelidir. Bu bir rnek olduu iin deneklerin
belirlenmesi, veri toplama srecinin tasarlanmas ve yrtlmesi aamalarnda bu deneyin
sonularn etkileyebilecek ve bu yzden kontrol altnda tutulmas gereken dier etmenlerin
neler olabilecei zerinde durmayacaz. Ama eer gerek bir aratrma yapyor olsaydk,
mevcut bilgi birikimi ve kiisel tecrbelerimiz erevesinde daha ayrntl dnerek,
aratrmann gvenirliini arttrmak zere bir dizi dzenleme daha yapmamz gerekecekti.
Veri toplamay tamamladktan sonra artk sra verilerin uygun istatistik tekniklerle
analizine gelmitir. Aratrma sorumuz iki grup arasndaki farklar inceleyecek ekilde ifade
edildiine gre, buna uygun bir istatistik analiz yapp (bu rnekte t testi) aradaki farkn
anlaml olup olmadn belirlememiz mmkndr.
Betimsel aratrmalar, mevcut durumu olduu haliyle ortaya koyan, olgular ve belli
bal zelliklerini tanmlayan, karlatran bir aratrma trdr. Dikkat edilirse bu aratrma
tr, bilimsel etkinliin amalarnn birincisine karlk gelmektedir.
Korelasyonel aratrmalar, gzlenen olgular arasndaki balantlar ya da ilikileri
inceleme amacn tar. Bu durumda yine mevcut durumu olduu gibi tanmladmz iin
znde betimsel nitelikli bir aratrma yrtm oluruz. Ancak tanmlanm olgular
arasndaki balantlar incelendiinden ve artk daha karmak istatistik analizlerle bu tr
verilerden mevcut modelleri snayabilecek sonular elde edilebileceinden korelasyonel
aratrmalar olarak ayr bir balk altnda ele alnabilmektedir. Korelasyonel aratrmalar
neden sonu balantlar hakknda sonular karmamza izin vermez. Bu durumu yle bir
rnekle aklayabiliriz. Bir aratrmac, dondurma sat miktaryla, denizde boulan insan
says arasnda ok yksek bir iliki (korelasyon) tespit etmitir. Benzeri bir yksek iliki
satlan dondurma miktaryla, plaj terlii miktar; boulma says ile mayo satlar arasnda da
bulunabilir. Hepimiz muhakeme yoluyla karsayabiliriz ki, aralarnda yksek korelasyon
bulunmasna ramen, bu deikenler arasnda bir neden-sonu balants olmas mmkn
deildir. rnein insanlarn dondurma yedikleri iin denizde boulduklarn dnmeyiz.
Btn bunlarn tamamn etkileyen, tamamna neden olan bir baka deiken bulunmaktadr
ve hepsinin nedeni odur (ki bu rnekte havann ssnn ykseklii). Dolaysyla deikenler
arasndaki iliki, neden sonu balantlar hakknda konumak iin eksik ve yetersiz bir bilgi
dzeyidir.
2.4.2.1. Gzlem
Gndelik hayatta hepimiz yaygn olarak kullandmz bir bilgi edinme yolu olan
gzlem, psikologlarn kulland nemli veri toplama yollarndan biridir. Ancak veri toplamak
amacyla yaplan gzlemi, hayat iinde kullandmz gzlemden ayran baz hususlar vardr.
Gzlemlerin bir veri toplama yolu olabilmesi iin kayt edilmeleri ve incelenecek ilev
asndan deerlendirilmeleri gerekir. Genel olarak iki ekilde gzlem yaplabilir; doal hlde
gzlem ve sistematik gzlem.
Sistematik gzlem ise, nceden seilip belirlenmi belirli bir davran, ilev ya da
durumlarn belirli bir plana ya da sisteme gre, izlenmesi ve kayt altna alnmas demektir.
Gzlem teknii son derece etkili bir veri toplama yolu olmasna ramen, bu yolla elde
edilen bilgilerin gvenirliine glge drebilecek ok sayda etmen vardr. Gzlemci
yanll pek ok durumda en nemli zedeleyici unsur olarak karmza kar. Bugn grnt
kayd alarak gzlem yaplmas ve bu kaytlarn bamsz gzlemciler tarafndan
deerlendirilerek daha sonra puanlayclar aras gvenirliin incelenmesi, bu etmenlerin
ortadan kaldrlmasna yardmc olmaktadr. Bunun dnda, gzlemleri deerlendirdiimiz
aralarn uygun ve yeterli hazrlanm olmas da gvenirlii arttrr. Gzlemlerde dikkat
edilmesi gereken nemli bir husus, gzlenilen ortamn ve gzlem zamannn ilgili ilevin
ortaya k bakmndan temsil ediciliinin salanmasdr.
2.4.2.2. Grmeler
Anket, bir aratrmann amacna uygun dzenlenmi bir soru listesidir. Anketlerde
bireyler kendileri veya belirli bir konudaki grleri hakknda sorulan sorular yazl olarak
cevaplarlar. Anketler katlmclarn belirli bir konudaki grlerini veya mevcut durumu
saptamak iin uygundurlar. Eer aratrmac, byk gruplarn belirli bir konudaki gr,
dnce ya da davranlarn belirleme amacna sahipse anket kullanmas uygun olur.
rnein, stanbul niversitesi rencilerinin kantin ve kafeteryalar hakkndaki grlerini,
kullanma skl, ne amala kullandklar gibi davranlarn belirlemek istiyorsak anket
kullanmamz uygun olur.
2.4.2.4. lekler
Bir bireyde belirli bir zelliin mevcut olup olmadn ve ne kadar sahip olduunu
deerlendirmek istiyorsak lek kullanrz. Dolaysyla lekler, belirli bir zellie ya da
nitelie (depresyon eilimi, ecinsellere ynelik tutumlar gibi) sahip olma miktarn
belirlemek iin kullandmz aralardr. Katlmclar lekte belirtilen davranlar ne sklkla
yaptklarn veya ne kadar sahip olduklarn kendi beyanlar ile bildirirler. leklerden ilgili
zelliin dzeyini bildiren bir puan elde edilir.
Sklkla kartrlsa da lekler ile anketler yap ve ama itibariyle birbirlerinden farkl
zelliklere sahiptir. Anketler belirli bir zellie sahip olma dzeyini belirleme amac
tamazlar, belirli bir konudaki grler, dnceler, davran biimleri vb. gibi nisbeten daha
geici durumlar belirlemeye alrlar.
2.4.2.5. Testler
Bir psikolojik test, belirli bir zellii tanmlayan/ifade eden bir davran rnekleminin
nesnel ve standart lm iin hazrlanm aratr. Testlerde deerlendirilmek istenen
zelliin ya da yapnn kullanlmasn/icrasn gerektiren sorular/grevler/uyaranlar sunulur.
Bireylerin sunulan bu durumlardaki tepkileri nicelik ve/veya nitelik asndan puanlanr ve
deerlendirilir. Dolaysyla testler leklerde olduu gibi bireyin beyanna dayal deildir.
lgili zellii/yapy ortaya kartmak zere hazrlanm grevlerdeki performansn dorudan
gzleyerek deerlendirmeye dayaldrlar. rnein utangalk lm yaptmz dnelim,
bu durumda test ortamnda bireyin ilk kez karlat bir kimsenin gzlerine ne kadar sreyle
baktn gz hareketlerini kayt ederek tesbit edersek tepki dzeyini dorudan lm oluruz.
Kimi durumlarda belirli yap ya da zellie sahip olunma dzeyini grmek iin, test
kadar kapsaml olmayan grevler oluturulmas gerekir. Kimi durumlarda da belirli zellikleri
belirlemek iin baz alet ve dzenekler gelitirmek gerekir.
3.1. Giri
3.2.1.1.Hipofiz Bezi
3.2.1.3.Pineal Bez
3.3.4. Epigenetik Gr
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri
nsanlarn evrimsel ve
biyolojik temellerini kavrar.
Genetik ve Epigenetik
kaltm aklar.
salg sistemi
Kaltm
Genetik
Epigenetik
Davran Genetii
Epigenetik Gr
3.1. Giri
Galaksinin uzak bir kesinde, evrende yaayan pek ok zeki trn yelerinin de
bulunduu bir partiye katldnz varsayn. Her sosyal etkileimde olduu gibi, nce yeni
tantnz varlklara kendinizi tantmanz gerekir. Ne dersiniz? Olas bir balang yle
olabilir; Merhaba! Ben bir insanm. smim Asuman.
Bu basit iki cmle, sizin mensup olduunuz trn zelliklerini tadnz belirttii
gibi, ayn zamanda sizin Asuman adn tayan bamsz bir varlk olduunuzu, baz
bakmlardan dier insanlardan farkl ve zgn bir birleim olduunuzu ifade eder. Gerekten
de byledir, hepimiz btn insanlarla ayn zellikleri paylarz ama ayn zamanda her eyiyle
bizim tpkmz olan bir baka canl da yoktur.
Hemen herkes gnlk hayat ierisinde, vcudunda olup bitenler ile psikolojik
durumunun birbirini nasl etkilediini deneyimlemitir. Ba ya da midesi ard zaman
dikkatini younlatrmakta glk ekmek gibi veya zc olaylar olduunda mide
skntlarnn/ba arlarnn balamas gibi. nsann bedeni, zihni ve davranlar birlikte ve
etkileerek ilev grrler. Dolaysyla insanlarn biyolojik ve fizyolojik zelliklerini bilmek ve
nasl ilev gsterdiklerini anlamak, psikolojik zelliklerini ve ilevlerini anlayabilmek iin
gereklidir.
salg sistemi, kan dolamna hormon denilen kimyasal ileticiler reten ve salglayan
bez adr. Birounun ismini gndelik hayat iinde siz de duymusunuzdur: Tiroid bezi,
hipofiz bezi, erbezleri (testisler) ya da yumurtalklar gibi. salg bezleri sistemi insanlar iin
son derece hayati pek ok sreci dzenler. Bu sistem ayn zamanda baklk sistemini
etkileyerek organizmann yaamn korur; cinsel uyarlmay dzenleyerek, reme hcrelerinin
ve anne stnn retimini balatarak canlln srdrlmesini salar.
salg bezleri vcudun eitli yerlerine dalmtr. rnein hipofiz bezi beyinde
bulunur, tiroid ve paratiroid bezleri grtlak blgesinde, bbrek st bezleri (adrenaller),
bbreklerin st ksmndadr.
3.2.1.1.Hipofiz Bezi
Hipofiz, pek ok sayda farkl hormon reten ve vcudun ileyii zerinde byk bir
etkisi olan bir bezdir. Beynin alt ksmnda yer alr; hipotalamus ile balants vardr ve sinir
sistemi ile i salg sisteminin etkileerek almasn salamaktadr.
nsan davranlarnn biyolojik temellerini kavrayabilmek iin bir dier konu sinir
sisteminin anlalmasdr. salg sistemini incelerken de grlebilecei gibi sinir sistemi ve
i salg sistemi karlkl etkileim iinde alr. Ancak, gnmzde, beyin ve sinir sistemi ile
ilgili almalar, teknolojinin ilerlemesi ve sinir bilim alannda yrtlen ok sayda aratrma
yrtlmesi ile hatr saylr bir bilgi birikimi oluturduundan bu konuyu ayr bir blm
olarak ele alacaz. Bu yzden bu alt blmde yalnzca i salg sistemi (endokrin sistem)
zerinde durulmutur. Duygular, heyecanlar ve motivasyonla ilgili blmlere geldiimizde i
salg sistemini hatrlamamz ve etkilerini yeniden gzden geirmemiz gerekecektir.
Ancak beri yandan insanlar hem psikolojik ve hem de biyolojik yaplar bakmndan
eitlilik gsterirler. Farkl kiilik yaps kombinasyonlarna sahiptirler; zihinsel ilevlerini
kullanma dzeyleri birbirilerinden farkldr; organ kapasiteleri, baz fizyolojik zellikleri
farkldr. rnein herkesin kannda kolesterol bulunur ama baz insanlarnki ok daha fazla
olur.
yle dnelim, eer asil slaleler var olacaksa, o hlde bu insanlarn daha stn
nitelikli olmalarn salayan zellikleri, kaltmla aktarlm ve sabit/deimeyen zellikler
olmaldr. Ancak bu yolla belirli bir ailenin asrlar boyu ynetimi elinde tutmasn salayan
bir meruiyet zemini oluabilir. nk eer her insan uygun evre koullarna maruz
kaldnda stn zellikler edinebiliyorsa, asil slalelerin bir deeri/anlam olmaz. nsanlarn
iyi beslendikleri, iyi eitim grdkleri, sevgi ve ilgi ile yetitirildiklerinde aileleri hangi sosyal
snfa mensup olursa olsun onlarla ayn kaderi paylamak zorunda olmadklarn kabul etmek,
hem farkl toplumsal yaplanmalardan kaynaklanr ve hem de farkl toplumsal dzenlemeleri
dourur. Bir dier ifade ile, hizmetinin olundan kral/sultan olamazd ama gnmzde
devlet bakan olabilmektedir. Bu ereveden bakldnda, rnein 19. yzylda ngiliz
felsefecisi J. Lockeun grlerini veya 20.yzyln balarnda, Amerika kkenli bir psikoloji
akm olan davranl daha doru konumlandrmak mmkndr. Ayn zamanda
Aytmatovun romannda bu soruya verdii cevab da zerinde yaad zemin ve zaman
zerinden anlamlandrabiliriz.
Genetik, biyolojik varlklar arasnda bilgi akn salayan temel bir sistemdir. Genetik
olarak ortaya kan pek ok zelliin DNAmz iinde saklanan uzun bir evrimsel gemii
vardr. Bu, bizim ebeveynlerimiz vastasyla aldmz genetik bilgileri yalnzca onlardan
deil, hem onlarn atalarndan ve hem de bir tr olarak bizden nce gelen trlerden aldmz
anlamna gelir.
Genetik bilgi, genler yoluyla tanr. Dllenme esnasnda, bir yumurta ve bir sperm
birleerek zigot ad verilen tek bir hcre olutururlar. Bu hcre, her biri orijinal kodun bir
kopyasn ieren trilyonlarca hcreden oluan bir insana dnecek ekilde bymeyi
dzenleyen talimatlar barndrr. Her bir insan hcresinin ekirdei, deoksiribonkleik asitten
(DNA) oluan ipliksi yaplar olan kromozomlar ierir. Genler bu bilgiyi tayan ve aslnda
ksa DNA paralar olan nitelerdir. Bunlar hcreleri oalmaya ve proteinleri birletirmeye
ynlendirir.
Epigenetik Kaltm
nsan bir hcredeki (zigot) genetik bilginin defalarca kopyalanarak bymesi ile
oluuyorsa, yani her hcrenin genetik kodu aynysa farkl hcresel yaplar nasl ortaya kar?
Yani bbrek hcreleri, kas hcreleri, beyin hcreleri birbirlerinden nasl farkllar?
Bu farklar, her hcre tipinin geliimi srasnda gerekleen olaylarn, faal hle gelen
genleri ve bu genlerin rnlerini etkileme ve etkileim iine girme ekillerini belirlemesi
sonucu ortaya kmaktadr. zellemi birok hcre, kendine zg yapsn koruyabildii gibi
bunu yavru hcrelere de aktarr. Yani organlar geliirken DNA dizileri sabit kalm olsa da,
kendilerinden treyen hcrelere bu deiiklikleri aktarrlar. Bu hcresel dzeyde gerekleen
ve genin evresiyle etkileimi yoluyla oluan yeni bilgilerin aktarmnn epigenetik kaltm
sistemleri yoluyla olduu kabul edilmektedir. Epigenetik kaltm sistemleri, ayn zamanda,
gen faaliyetinin dalmndan ve hcre durumlarnn srdrlmesinden ve aktarlmasndan
sorumlu sistemleridir.
Epigenetik kaltm sistemlerinin mevcut olmas, DNAdan baka kaltsal bir aktarm
yolu daha bulunduunu, bu sistemin evreyle etkileim yoluyla ortaya kan genetik ifade
deiikliklerini trn yeni yelerine aktarabildiini gstermesi bakmndan nemlidir.
Bir dieri, ocuun baz yapsal zelliklere sahip olmas nedeniyle, evreden gelen
belirli uyaran trlerine dierlerinden daha ok maruz kalmasdr. rnein huzursuz mizal
bebekler daha az olumlu sosyal etkileimle karlarlar ve sakinlemekte glk ektikleri
iin bu zellikleri pekiir. Bu durum onlarn huzursuz mizaca sahip olmalar kadar, maruz
kaldklar evresel olanaklarla da ilgilidir.
Bir ncs ise, ocuk belirli baz eilimlere sahipse, bunlar destekleyecek evresel
ortamlar arar ve onlarla etkileime girmektedir. rnein cana yakn ocuklar, utanga
ocuklara oranla daha ok sosyal ortamlara girmeyi tercih ederler veya mzik yetenei olan
bir ocuk, bu tr ortamlarda bulunmay tercih eder, benzer zellikleri olan arkadalar edinir.
Davransal genetik aratrmalarnn ortaya koyduu bir dier nemli boyut, zellikle
ikizler ve kardeler zerinde yaplan almalarda, evresel etmenlerin paylalan ve
paylalmayan evresel deneyimler olarak ayrlmasdr. Paylalan evresel deneyimler,
ebeveynlerin kiilikleri, ailenin sosyo-ekonomik ve sosyo kltrel dzeyi gibi her iki kardein
ortak olarak etkilendikleridir. Buna karn, paylalmayan sosyal deneyimler, rnein
arkadalar, retmen ve ebeveynlerle kurulan bireysel ilikiler gibi, bir ocuun kardeiyle
paylamad deneyimlerini ierir. Yakn zamanlarda pek ok aratrmac, bireysel
farkllklar aklamada paylalmayan evresel etmenlerin nemine vurgu yapmaya
balamtr.
3.3.4. Epigenetik Gr
4.1. Giri
4.3.3. Bir Nrondan Dier Nrona Bilgi Nasl Tanyor Ya da Sinaptik leti
4.3.4. Nrotransmitterler
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri
Nrotransmitterin ilevini
aklar.
Verilen nrostransmitterleri
ve grevlerini aklar.
Anahtar Kavramlar
Btn bunlar yapmak iin, insann zihni ve bedeni bir btn olarak almal,
birbirinin durumundan haberdar olmal, birbirini dzenleyebilmeli, bu dzenlemenin
sonularn da izleyerek yeniden dzenleyebilmelidir. Hepimiz iin olduka sradan olan bu
akn aksamadan srebilmesi iin vcut sistemleri arasnda dzenli bir ibirlii gereklidir.
Sinir sistemi, birlikte alan bir ka ksmdan oluan karmak asal bir yapdr. Bu
sistem ncelikle iki blme ayrlmaldr; merkezi sinir sistemi ve evresel (periferik) sinir
sistemi. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. evresel
sinir sistemi ise, somatik ve otonom sinir sisteminden oluur. Her bir sistemin alt sistemleri
vardr. imdilik, basite, merkezi sinir sisteminin, vcudun orta hattnda yer aldn ve
evresel sinir sisteminin ise vcudun her yerini ince ince sarm bir a olduunu
dnebiliriz. Bu a ve beyin sinir dokularndan, sinir dokular ise milyarlarca sayda
yerlerine gre zellemi sinir hcrelerinden (nronlardan) olumutur. Aslnda bu blmn
giriinde szn ettiimiz mesajlarn tanmas grevi nronlar ve sinir dokularna aittir.
Nronlarn bu ii nasl yaptklarn daha sonra inceleyeceiz.
Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. Bu sistemin
grevi, tm bedensel fonksiyonlar birletirmek ve koordine etmek, gelen tm sinir iletilerini
ilemek ve bedenin farkl ksmlarna komutlar gndermektir. Merkezi sinir sistemi, beyini
evresel sinir sistemine balayan omurilik yoluyla vcudun her yerinden gelen sinir iletilerini
alr ve ayn yolla bilgi iletir.
Omurilik, beyni evresel sinir sistemine balayan nronlarn oluturduu ana hattr.
Bu ana hat, bel kemii ad verilen omurgann ortasndaki bo ksmda yer almaktadr. Yani
son derece yaamsal bir yap olan omurilik, eklemli bir kemik yap olan omurga tarafndan
korunmaktadr.
Merkezi sinir sistemi, dnya ile dorudan balantl deildir. Duyu organlarndan
gelen bilgiyi merkezi sinir sistemine ulatran ve beyinden gelen bilgileri de kaslara ve
organlara ulatran evresel sinir sistemidir. Bu sistem, mesajlarn merkezi sinir sistemine ve
oradan da dier organlara iletilmesinde hayati bir rol oynar.evresel sinir sistemi, somatik
sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden olumaktadr.
Bu sistem ise, MSS ile vcuttaki btn i organlar ve bezler arasnda mesaj tayan
tm nronlardan oluur. Otonom sinir sistemi, nefes alp verme, uygun kan akn salama
gibi temel hayati sreleri yrtr ve dzenler. nsan yaad srece, bilincli olarak kontrol
etmeye gerek olmakszn (istemsiz olarak) bu sistemde alr veya bu sistem alt srece
insan fiziksel olarak yaayabilir. Biz uyurken veya anestezi altndayken almasn srdrr.
Otonom sinir sistemi, heyecanlar ve baz duyu deneyimlerini anlamak iin gerekli olduundan
insan davranlaryla ilgilenenler iin de nemlidir.
Otonom sinir sistemi, sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak zere iki blm
hlinde ilev grr. Her iki blmde dorudan vcudumuzdaki i salg bezlerinin ve dz
kaslarn faaliyetlerini kontrol eder ve dzenler.
Sempatik blmn sinir lifleri korku, kayg, duygusal gerginlikler, stres gibi
heyecan/duygu durumlarnda alr. Vcudun acil durumlarda ok hzl ve youn bir ekilde
harekete gemesi ve uyank olmas iin gerekli hazrlklar yapar. Bylece kan basnc ve
solunum hzlanr, gzbebekleri byr, duyusal keskinlik ve dikkat artar, fazla enerji iin eker
ve ya salglanr. Bylece vcut mcadele etmek, kamak ya da korunmak istedii durum iin
hazrlanm olur.
Parasempatik blmn sinir lifleri ise, ayn durumlarda ancak retilmi bu tepkileri
durdurmak ve dzenlemek iin ilev grr. Eer heyecan yaratan durum ortadan kalkm veya
azalmsa, sistemin normal dengesini bulmas iin gerekli durdurucu veya dengeleyici
dzenlemeleri yapmak parasempatik blmn iidir.
Bu iki sistem birbiriyle uyumlu veya birbirlerini dengeleyecek bir ekilde alrlar.
Yakn zamanlara kadar, bu iki sistemin yalnzca birbiriyle zt altklar dnlrd. Ancak
artk, bazen kart ilev grdkleri, bazen bamsz ve bazen de ayn anda alabildikleri
kabul edilmektedir. Sempatik ve parasempatik sistemlerin tm organlarla ba vardr ancak
her acil durumda tm organlarn birden aktif hle geirilmesi gerekmez.
Daha nce de sylediimiz gibi, sinir sistemi aralarnda etkin bir iletiim olan ve
bylece birlikte alabilen birka blmden olumaktadr. Sinir sisteminin nasl iletiim
kurduunu anlayabilmek iin, bu sistemin etkinliklerinin temelini oluturan ve en kk
birimi olan nronlardan sz etmeliyiz.
Nron, vcut iindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bu tr bilgiyi alp ilemekte
uzmanlam hcreye verilen isimdir. Vcuttaki btn nronlar ayn temel yapya sahip
olmakla birlikte, ekil, byklk, kimyasal birleim ve ilev bakmndan eitlilik
gsterebilirler. nsan beyninde 100 milyardan fazla nron bulunmaktadr. Ayrca, sinir
sisteminin dier blmlerinde de milyarlarca nron vardr.
Btn dier hcrelerde olduu gibi, her nronun, metabolik faaliyetlerinin yer ald
ekirdei ieren bir hcre gvdesi (soma) vardr. Ancak dier hcrelerden farkl olarak,
nronlarda hcre gvdesinden uzanan ince lifler bulunur. Bunlar bir nronun etrafndaki dier
hcrelerden bilgi almasn ve bunu dier hcrelere iletmesini salar.
Tipik bir bilgi alverii durumunda nron yle alr: Nron dendritler aracl ile
sinirsel uyarlar alglar. Hcre gvdesi, dendritlerden gelen bu bilgiyi birletirip, aksona
gnderir. Akson lif kanal boyunca bilgiyi iletir. Aksonun dier ucunda u noktalar vardr. U
noktalar etraftaki kaslar, dokular veya dier nronlara bu bilgiyi aktarr. Nronlar genel
olarak bilgiyi tek ynl iletir: Dendritlerden gvdeye, aksona, u noktalara doru. Tek bir
nronda yzlerce ya da binlerce dendrit olduu ve aksonda eitli ynlere doru dallara
ayrld iin, bir nron, hem alc ucu (dendritler) hem de verici ucu (akson) ile yzlerce ya
da binlerce nron ile iletiim kurabilir.
Baz aksonlar, miyelin klf olarak adlandrlan beyaz ve yal bir tabakayla
kaplanmtr. Bu beyaz klf nedeniyle, miyelinli aksonlardan oluan dokular beyaz madde
olarak; miyelinsiz aksonlardan oluan dokular ise gri madde olarak adlandrlr. Miyelin
klf, nron iin izolasyon salayarak daha etkili bir ekilde faaliyet gstermesini salar.
Btn nronlar mesaj iletirler, ancak topladklar bilginin eidi ve tadklar yer
asndan farklarlar. Duyu organlarndaki duyu alc hcrelerden mesaj alp, omurilik ve
beyine ileten nronlar duyusal nronlardr. Duyu alc hcreler, a, sese ve vcut
pozisyonlarna duyarl hcrelerdir. Omurilik ya da beyinden mesaj alp kaslara, dokulara ve
salg bezlerine ileten nronlar motor nronlardr. Bir nrondan dier nrona mesaj tayan
nronlar ise balayc ya da arac nronlardr. Arac nronlarn says dier nron tiplerine
oranla ok daha fazladr.
Sinir sisteminde ayrca ok sayda glial hcre bulunur. Glial hcreler eitli ekillerde
nronlar destekleyen hcrelerdir. Bir ka nemli ilevini yle sralayabiliriz; nronlar zarar
grdnde oalarak hcresel atklar temizleme, miyelin klf oluturma, nronlar aras
boluklar doldurarak nrotransmitterleri toplama. Astrosit ad verilen bir gliyal hcre tipi,
kan beyin bariyerini oluturarak zehirli ya da zararl maddelerin beynin i blgelerine
ulamasn engellemektedir. Bu yzden glial hcreler sinir sistemi iin ok nemlidir.
Her nron bir hcredir ve sinir akmnn nasl gerekletiini anlamak iin hcrelerin
yapsn hatrlamamz gerekir. Hcre zar, nronun iinde ve dnda bulunan yar sv
eriyikler arasnda ksmi bir engel oluturur. Hcrenin her iki yanndaki sv elektrik ykl
paracklar yani iyonlar ierir. Bu iyonlardan bazlar da sodyum ve potasyumdur. Sodyum
iyonu daha ok hcre dnda, potasyum iyonu da ok daha ok hcre iinde bulunur. Yar
geirgen bir yap olan hcre zarnn kk bir ksm, bir uyaran ile yeterince uyarld zaman,
zar zerindeki gzenekler alr. Bylece dardaki negatif ykl sodyum iyonlar ieri girer.
Yeterince sodyum iyonu ieri girince, hcre zar kapanr. Bir yandan pozitif ykl potasyum
iyonlar da dar kmaktadr. Hcre ii ve d iyon ykleri bakmndan dengelendiinde
sre durur. Bu ileyi hcrenin bir ucundan dierine doru aynen yanan bir fitil gibi akson
boyunca ilerleyen bir sinir akm oluturur. Sinir akm olutuu zaman nronun atelendiini
syleriz.
Ancak sinir akm her uyaranda olumaz. Bazen akmlarn birden fazla nrondan
gelmesi veya atelenmenin birikmesi gerekebilir. Buna uyarlma eii denilmektedir.
Duyumlar ve alg blmnde bu eiklerin ne kadar kritik olabileceini greceiz.
Sinir akmlar konusunda bilinmesi gereken nemli bir dier nokta da, gl bir
sinyalin gl bir sinir akmna neden olmayacadr. Nronlar ya atelenir ya da
atelenmezler ve uyarann gc ne olursa olsun, belirli bir nronun atelenmesi hep ayn gte
akma neden olur. Buna hep ya da hi ilkesi denilmektedir. Fakat nron gl bir sinyalle
uyarld zaman atelenme skl artar.
imdiye kadar nronlarn yapsn ve bir nronun iinde sinir akmnn nasl
iletildiini gzden geirdik. Hlbuki sinir sisteminde milyarlarca nron vcudun faaliyetlerini
dzenlemek iin birlikte alr. Peki nronlar tadklar bilgileri birbirlerine nasl
iletmektedirler?
ki nron birbirine dorudan temas etmez, ancak bir sinaps iinde birleebilirler.
Sinapsn ne olduunu tam olarak anlayabilmek iin, nronlarn birbirlerine bilgi tama yolu
olan sinaptik iletinin nasl gerekletiine bakalm. ounlukla byle olmasa bile, biz bir
nronun sadece tek bir nrondan mesaj alarak yalnzca tek bir nrona ileteceini varsayalm.
Nronun dendritleri veya hcre gvdesi sinyali alr. Sinyal yeterince gl ise, nron atelenir
ve akm akson boyunca ilerleyerek aksonun u dallarna ular. Her daln ucunda akson ucu
ya da sinaptik kesecik denilen kk kese benzeri yaplar vardr. ounlukla bu dmecikler
ile yandaki nron arasnda ok kk boluklar bulunur. Bu boluklara sinaptik alan ya da
sinaptik boluk denilir. Bir nron aksonunun ucu, sinaptik boluk ve yandaki nronun dendrit
ya da hcre gvdesinden oluan tm alana sinaps ad verilir.
Sinir akmnn yandaki nrona aktarlmas iin sinaptik boluu gemesi gerekir. Sinir
akmnn zellikleri dnldnde, elektriksel olarak aktarlmas gerektii akla gelmektedir
ama yle olmaz. (Siz de byle dndyseniz zlmeyin, nk nrologlar da uzun sre
byle sanmlard.) Aslnda iletme ii kimyasal olarak yaplmaktadr. Akson ularnn ou,
sinaptik kesecikler iermektedir. Sinir akm aksonun ucuna ulat zaman, bu keseciklerden
nrotransmitter ad verilen biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmitterler, sinaptik
boluun iine yaylarak yandaki nronu etkilerler. Nrotransmitterlerin pek ok eidi vardr.
Her biri iin sinaptik boluun kar tarafnda reseptr (alc nokta) ad verilen kk
engeller bulunur. Her nrotransmitter, kendisi iin uygun olan reseptre sanki bir anahtarn
kilide oturmas gibi balanr. Baz nrotransmitterler, yandaki nronu uyarr ve onu
atelenmeye hazr hle getirirler. Bazlar ise, ketler ve atelenme olasln azaltr. Bylece
gelen ileti, bir dier nrona aktarlma sreci tamamlanm olur.
Nronlarn uyarlp atelenmesinin yani getirdii bilgiyi iletmesinin her zaman iyi ve
gerekli olduunu dnmemek gerekir. Bazen gelen uyarann ketlenmesi organizma iin daha
uyumsaldr. rnein ar/ac yaratan bir uyaran dnn. Endorfin ve enkefalin isimli
nrotransmitterler ac/ar uyaranlarnn iletilmesinde ketleyici ilev grrler ve bylece
acya/arya dayanabilmeyi salarlar.
4.3.4. Nrotransmitterler
Asetilkolin: Hem merkezi ve hem de evresel sinir sisteminde bulunur. Motor nronlar
zerinde uyarc olarak etkilidir ve kaslarn kaslmasn salar. Asetilkolin eksikliinin
Alzheimera yakalanm hastalarda hafza bozukluklarna neden olduu dnlmektedir.
Sinir sistemi, birlikte alan bir ka ksmdan oluan karmak asal bir yapdr. Bu
sistem ncelikle iki blme ayrlmaldr; merkezi sinir sistemi ve evresel (periferik) sinir
sistemi. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. Bu sistemin
grevi, tm bedensel fonksiyonlar birletirmek ve koordine etmek, gelen tm sinir iletilerini
ilemek ve bedenin farkl ksmlarna komutlar gndermektir. evresel sinir sistemi ise,
somatik ve otonom sinir sisteminden oluur. Duyu organlarndan gelen bilgiyi merkezi sinir
sistemine ulatran ve beyinden gelen bilgileri de kaslara ve organlara ulatran sinir
sistemidir. evresel sinir sistemi, somatik sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden
olumaktadr. Otonom sinir sistemi ise, sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak zere
iki blm hlinde ilev grr. Nron, vcut iindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bu tr
bilgiyi alp ilemekte uzmanlam hcreye verilen isimdir. Duyu organlarndaki duyu alc
hcrelerden mesaj alp, omurilik ve beyine ileten nronlara duyusal nronlar; omurilik ya da
beyinden mesaj alp kaslara, dokulara ve salg bezlerine ileten nronlara motor nronlar; bir
nrondan dier nrona mesaj tayan nronlara ise balayc ya da arac nronlar denir. Glial
hcreler ise eitli ekillerde nronlar destekleyen hcrelerdir. ki nron birbirine dorudan
temas etmez, ancak bir sinaps iinde birleebilirler. Sinapslarda nrotransmitter ad verilen
biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmitterler, sinaptik boluun iine yaylarak yandaki
nronlarn kimyasal yollarla birbirlerini etkilemeleri iin mesaj tarlar.
Blm Sorular
5.1. Beyin
5.1.3. Serebrum
Bu ksmlarn ilevlerini
aklar.
Beynin incelenmesinde
kullanlan belli bal
yntemleri aklar.
Beyin
Beyin Sap
Limbik Sistem
Serebrum
Beyin Yar kresi
Yar Kre uzmanlamas
Korpus Callosum
Beyin Grntleme Teknikleri
Getiimiz blmde sinir sistemini incelemeye balamtk. Hatrlayabileceiniz gibi
btn vcudu saran asal bir yap olan sinir sistemi, merkezi ve evresel sinir sistemi olarak
ikiye ksma ayrlyordu ve merkezi sinir sisteminin asli nemi olan bir paras ise beyin ve
omurilikti. nsan zihni ve davranlarnn aklanabilmesi iin, insani btn zelliklerin ortaya
kmasn salayan beyinin yapsn, zelliklerini ve ilevini iyi anlamamz gereklidir. Son
yllarda sinir bilim alanndaki gelimeler bu alanda hatr saylr lde bilginin birikmesini
salamtr. Bu yzden beyini ayr bir blm olarak ele almann daha uygun olaca
dnlmtr.
5.1. Beyin
Beyin cerrah Vertosickin ifadesiyle, beyin, 1-2 kg arlnda yal bir organdr.
Ancak bu yaln ifadenin, beyinin nemini azalttn sanmaynz. Vertosick yle devam
etmektedir: Ruhun nadide kuma, beynin sinir iplikikleriyle dokunmu olarak
durmaktadr. Gerektende gnmzde ok sk tekrarland gibi, insan beyni evrendeki
maddenin en karmak rgtlenme biimlerinden biridir. Bu karmak sistemi anlayabilmek
iin nce yapsn bilmemiz gereklidir. Bu yzden ok ksaca beyin anatomisinden sz
edeceiz.
Beyinin i yzeyini gsteren bir kesitine baktmzda, katmanl bir yap grrz.
Omuriliin hemen tepesinden balayan beyin sap, limbik sistem ve serebrum. Beyin sapn
merkezi bir ekirdek olarak dnnz, onlar limbik sistem yaplar evreler ve onun da
zerindeki blgeyi, beyin deyince hemen aklmza gelen iki yar kreden oluan serebrum
sarmalamtr.
Retikler formasyondan talamusa giden uzun lif demetleri vardr. Talamus, koku
dnda gelen tm duyusal bilgiyi, beyin kabuunun bu bilgiyi ileyen uygun alanna
gnderen bir nakil istasyonudur. rnein gzden gelen bilgiyi grmeyi salayacak kortikal
blgelere tar.
Dier omurgal canllarla paylatmz bir dier beyin yaps limbik sistemdir. Bu
sistem temel duygular, gdleri ve hafza ilemlerini dzenler. Bunun dnda vcut scakl,
kan basnc ve kan ekeri seviyelerinin ayarlanmasnda rol oynar. Limbik sistem ayr
yapdan olumaktadr: Hipokamps, amigdala ve hipotalamus.
5.1.3. Serebrum
Serebrum, neredeyse simetrik bir ekilde sa ve sol yar kreler (hemisfer) olarak
ikiye blnmtr. Bu iki yar krenin ortasnda, korpus kallosum ad verilen kaln bir sinir
lifi demeti bulunur. Korpus kallosum, iki yar kreyi birbirine balar, iki yar krenin
birbirinden haberdar olmasn ve egdml olarak almasn salar.
Beyin ynlerine bal olarak drt loba ya da blme ayrlmtr. Her lob her iki yar
krede de vardr ve gerektiinde sa yan (parietal) lob, sol yan (parietal) lob gibi
isimlendirilir.
n (frontal) lob, plan yapma, karar verme, hedef koyma gibi bilisel etkinlerde aktif
olur. Yan (parietal) lob tm vcuttaki deri, kas ve eklemlerdeki duyusal alclardan bilgi alr
ve bunlar kayt ederek gerekli dzenlemeleri yapar. Ayrca harita izlemek, yol bulmak, tarif
etmek gibi meknsal yetenekleri de dzenledii bilinmektedir. Art kafa (oksipital) lobu,
grsel bilgileri iler, renk, ekil ve hareketi oksipital lob ile alglayp ilem yaparz. Temporal
lob ise, iitme ve duyma ilgili bilgileri iler. Dili anlama ve kavrama ile balantlar olduu
gsterilmitir.
Her bir lobda belirli grevler iin uzmanlam baz alanlar tehis edilebilmektedir.
Vcutta saylar 600 kadar olan hareket kaslar, hareket (motor) korteksi tarafndan kontrol
edilmektedir. Motor korteksin en byk iki blm parmaklara, zellikle baparmaa ve
konuma ile ilikili kaslara ayrlmtr. Beyinde daha byk alanlar olmas, insanlarn eya
kullanma, ara gere yapma ve konuma etkinliklerine daha ok nem verdiklerini
gstermektedir. Bedensel-duyusal korteks, scaklk, dokunma, beden pozisyonu, denge, ac
duyma gibi duyusal bilgileri ileyerek kontrol eder. itme korteksi her iki kulaktan bilgi alr,
farkl alanlarda olan dil retme ve dili anlama ile ilgili ilevlerle ilgilenir. Grme korteksi ise,
gzden gelen ok ayrntl duyusal bilgileri alarak iler ve gerekli ilevleri yrtr.
Her lobun ve hatta her yar krenin uzmanlat baz grevler var gibi grnyorsa da
her birinin belirli bir ilevi kontrol ettiini sylemek yanltc olur. Beyin yaplar, grevlerini,
ibirlii iinde ve hep birlikte alarak yerine getirmektedirler.
Beyinin sa ve sol olmak zere iki yar kresi bulunmaktadr. Bu iki yar kre, eitli
noktalardan birbirine balanmtr ancak bu iki yar krenin birlikte ve ibirlii iinde
almasn salayan yap korpus kallosumdur.
Daha nce beynin yapsn incelerken grdmz gibi, belirli blgeler belirli ilevler
iin uzmanlam grnmektedir. Gelen bilgi, ilgili taraftaki yar kre tarafndan
ilenmektedir. rnein insanlarn pek ounda, konuma ve dil bilgisi sol yar kredeki
etkinlie; mizah ve metafor kullanm sa yar kredeki etkinlie baldr. Serebral korteks
yar krelerindeki bu fonksiyon ihtisaslamasna yanallama denir. Bu konuda zellikle,
rnein korpus kallosumu her hangi bir nedenle tahrip olmu veya tbbi nedenlerle ameliyatla
ayrlm hastalar zerinden ayrntl bilgiler edinilmitir. Korpus kallosum balantsnn
ayrld bu tr bireylere ayrk beyinli hastalar denilmektedir. nsanlarn pek ounda, sa ve
sol yar krelerden birinin baskn grnd alanlar dil ve konuma ile ilgili ilevler veya
belirli duygu durum halleri olabilmektedir. rnein sa yar kresine anestezi yaplan hastalar
genellikle glmekte ve olumlu duygular dile getirmekte, sol yar kresine yaplanlar ise
alamaktadrlar. Fakat birok bilim adam, okumak veya mzik icra etmek gibi karmak
fonksiyonlarn her iki yar kreyi de kapsadnda hem fikirdir. Mantksal dnen insanlar
sol beyinli, yaratc dnen insanlar sa beyinli olarak adlandrmak beyin yar
krelerinin alma ekliyle uyumamaktadr. Normal insanlarda karmak dnme, beyin
yar kreleri arasndaki etkileimin ve btnlemenin bir sonucudur.
Beyin ok eski zamanlardan beri ilgi eken ve incelenmek istenen beden paralarndan
biri olmutur. Eski Msrda (M..4000-3000li yllar), beyin ameliyatlarnn yapldn,
beynin yapsnn ve hasarlarnda grlen baz davran bozukluklarnn tanmlandn
gnmze kalan papirslerden reniyoruz. Ancak ok uzun bir sre, beyin zerinde
aratrma amal almak iin herhangi bir nedenle kafatas paralanm insanlar bulmak;
hayvanlar incelemek; eer dini bir engel yoksa, lm bedenlerden yararlanmak veya daha
yakn zamanlarda hastalk vb. nedenlerle beyin ameliyatlarnn yaplmasn beklemek
gerekiyordu. Elektronik ve bilgisayar bilimleri alanlarndaki ilerlemeler sayesinde beyin
grntleme tekniklerinin gelimesi, hasta veya yaralanm olmayan insanlarn, vcudun
iine herhangi bir mdahalede bulunmakszn incelenmesine olanak vererek bu alanda
inanlmaz bir sramann gereklemesini salamtr. imdi beyini incelemekte kullanlan
bilgi edinme yollarna ve tekniklere bir gz atalm.
Beyin blgelerinin ilevlerini inceleyip anlamann eski ve temel bir yolu, eitli
nedenlerle beyinleri hasar grm, nrolojik bir rahatszl veya beyninde lezyon olan
insanlarn ve kimi durumlarda hayvanlarn incelenmesidir. Byle durumlarda nropsikolojik
testler, beyin grntleme teknikleri ve nrolojik muayene ile ayrntl bilgiler edinmek
mmkndr. Ayn zamanda, eitli tbbi nedenlerle beyine mdahale edilerek nce ve sonra
yaplan test ve muayeneler yoluyla da bilgi edinilebilmektedir. Hayvanlarla almak,
zellikle insanlara yaplamayacak mdahaleler bakmndan elverili olmaktadr.
Her hangi bir klinik sorunu olmayan normal bireylerde vcuda bir zarar vermeksizin
beyin almalar yaplabilmesi, bu alandaki almalara nemli katklar salamtr.
Bunlardan bir tanesi, beynin elektriksel etkinliklerinin kayt edilmesidir. Beynin
evresel bir uyarcya tepki verdii sradaki elektriksel etkinlikler elektrotlar kullanarak hcre
dzeyinde veya beyin dzeyinde kayt edilebilmektedir. Hcre dzeyinde yapldnda, tek bir
sinir hcresine mikro elektrotlar balanarak incelenmektedir. Ancak beyin dzeyinde
yapldnda, kafatasnn eitli yerlerine elektrotlar balanarak uzun sreli kayt alnmaktadr.
Bu teknik EEG (elektroensefolograf) diye bilinir. Bir EEG kayd, uzun bir zaman iinde beyin
etkinliklerinin bir grafiini sunar.
Eer belirli bir etkinlik yaplrken (problem zme, konuma ya da bir duyguya
kaplma) beynin hangi blgelerinin aktif olduklar incelenmek isteniyorsa, bu durumda PET
(positron yayc tomografi) kullanlmaktadr. Bylece belirli bir etkinlik esnasnda beynin
hangi blgelerinin ldad bir beyin resmi zerinde gsterilebilmektedir.
Eer beynin, i alanlar, kvrm ve yarklar gibi anatomik olarak ayrntl grntleri
elde edilmek isteniyorsa, o zaman MRI (manyetik rezonans grntleme) teknii
kullanlmaktadr.
Giderek gelimekte olan teknikler beyinle ilgili nemli bir bilgi birikimi
oluturmutur. Ancak, Ramachandran, beynin yaps ve zellikleri ile ilgili ayrntl bilgiler
edinilmesinin beynin aslnda nasl altn aklamakta yetersiz kaldn
vurgulamaktadr. Anlalan o ki, beynin ve zihnin tam olarak nasl ilev grdnn
anlalmas, yalnzca sinir bilimcilere braklamayacak kadar nemli bir konudur ve ayn
zamanda insanla ilgilenen dier bilim dallarnn katklarn da gerektirmektedir.
nsan beyninin temel yaps, doum ncesi dnemde olumaktadr. Yaama tek bir
hcre olarak balayan insan organizmasnn, doduu zaman yaklak olarak 100 milyar sinir
hcresi barndran bir beyine sahip olduu tahmin edilmektedir.
Embriyonun beyin hcreleri, dllenmeyi izleyen 12. gnden sonra gelimeye balar.
Bu hcreler, dier tm hcrelerden daha hzl oalrlar. nsan embriyosu anne rahminde
geliirken, ilkel bir sinir sistemi embriyonun arkasnda uzun bir kanal olarak ekillenmektedir.
Armut biimindeki bu sinir kanal (nral tp) dllenmeden sonra yaklak 18-24 gnleri
arasnda biimlenir. Dllenmeden 40 gn sonra, bu sinir kanalnda beynin temel yapsnn bir
prototipi olan ikinlik oluur; n beyin, orta beyin, arka beyin. Bu arada nronlar
besleyen ve onlar bir tr tutkal ilevi grerek bir arada tutan destek dokusu hcreleri (gliyal
hcreler) de olumaya balamtr. Dllenmeden sonra yaklak 6. haftada nron g
balamtr. Sinir kanalnn duvarndaki hcreler oalarak ve g ederek beyin kabuunun
(korkteksin) alt tabakasn oluturur. 18. haftada hemen hemen tm kortikal nronlar
yerleecekleri alanlara ularlar. Nron g, 26. haftaya kadar srebilir. Bu sre, nronlarn
hcrelerin orijinal yerlerinden uygun yerleim blgelerine doru hareketlerini ve bylece
beynin farkl dzey yap ve blgelerinin oluumunu kapsamaktadr. Sinir g
tamamlandktan sonra, beyindeki yarklar oluur. 16. haftada optik sinir oluur. Nral gn
sonunda gliyal hcreler aksonlar sarararak miyelinizasyonu balatr. Miyelinizasyon,
omurgada balar, beyin kabuu altndaki yaplara doru ilerler ve kortekste sonlanr. Ancak
parietal ve frontal loblarda miyelinizasyon doum sonrasnda balamaktadr. Normal bir
gebelikte, sinir kanal kapandktan sonra, yeni olgunlam nronlarn remesi (nrogenesis)
doum ncesi dnemin yaklak 20. haftasnda balar ve doum ncesi dnem boyunca
devam eder.
Limbik sistem de dhil, dier btn beyin kabuu alt yaplar doum ncesinde
olumutur ve doumdan sonrada gelimeyi srdrrler. Kapsaml beyin bymesi doumdan
sonra, bebeklik ve izleyen dnemler boyunca devam eder. Bebein beyninin doumda
arl, beynin yetikinliindeki arlnn yaklak olarak %25idir. kinci doum gnnde
bu oran yaklak %75 olur. Fakat beynin blgeleri homojen bir ekilde olgunlamaz. Bu
sray, beyin kabuundaki deiimleri incelerken greceiz.
Birinci yata, beyinde sinir hcresi says azalrken, beynin arl yaklak iki kat
kadar artar. Bunu salayan nronlar arasndaki balantlarn gelimesidir. Nronlar, hayatn
ilk yllar boyunca, iki ok nemli yolla deiir. Birincisi aksonlar ya hcreleri ile kaplama
sreci olan miyelinizasyon doumdan nce balar ve doumdan sonra de ve hatta ergenlie
kadar devam eder. kincisi, nronlar arasndaki sinaptik balantlar artarak, yeni doal yollar
oluur. Yeni dendritler byr, dendritler aras balantlar artar, aksonlar ve dendritler aras
sinaptik balantlar oalr. Miyelinizasyon doal aktarm hzlandrd gibi, dendritik
balantlarn genilemesi de sinirsel patikalarn yaylmasn kolaylatrr. Doum annda
dendrit alar seyrek ve az gelimitir. Doumdan sonraki ilk alt ay boyunca duyusal
mesajlar akn ettike, bu alar da geliir. Bu patikalarn bymesi evresel etkilere duyarldr.
Doumdan sonra maruz kalnan grnt, ses, koku, dokunma, dil ve gz konta kurma gibi
malumat aklar, beynin sinirsel balantlarnn ekillenmesine yardmc olmaktadr. Bir
dier ifadeyle, balantlarn nasl ve ne kadar yaplaca konusunda, insan beyni
deneyimlerine dayanmaktadr.
Sinaptik balantlar
Sinaptik balantlar, ilgin bir ekilde gerektiinin iki kat kadar retilmektedir.
Kullanlan balantlar glenir ve yaamay srdrr ama kullanlmayanlar yerlerini baka
patikalara brakr veya yok olur. Sinirbilim diliyle sylersek, bu balantlar budanacaktr.
rnein bebekler fiziksel hareketler yaptka ve dil yetilerini kullandka patikalar
glenecek, kullanlmayanlar ise zaman geldiinde budanacaktr.
Ancak doumdan sonra asl faaliyet beyin kabuunda gerekleir. Beyin kabuunun
ban arka tarafndan aln blgesine doru kvrlan drt ana alan yani loblar, olgunlama
sralarna gre yle dizilmitir: Art kafa lobu (grme); yan kafa lobu (dokunma, meknsal
alglama ve yer bulma, dikkat ve hareket kontrol); akak lobu (duyma, iitme, dil ve ilgili
hafza sreleri); aln loblar (istemli hareket, bedensel hareketlerin planlama ve
koordinasyonu, amal davran), n aln kabuu, geliimini en son tamamlayan blge, akl
yrtme, bellek, zdenetim, dikkat, planlama ve yarglama.
Grme korteksinde sinaptik fazla retimin doruk noktas, doumdan sonraki drdnc
aydr. Bu dnemi, okul ncesi yllarnn ortas ve sonu arasndaki devreye kadar greceli bir
bzlme dnemi izler. Beynin duyma ve dil yetilerini ieren blgelerinde benzer, ama bir
para daha ge bir sre saptanmtr. Fakat beynin daha yksek dzey dnme ve kendi
kendini kontrolnn vuku bulduu aln korteksinde, fazla retimin doruk noktas yaklak
olarak 1 yanda olur. Ge ergenlik dneminin ortasndan nce, sinapslar yetikinlikteki
younluuna ulamaz.
Hem kaltmn hem evrenin sinaptik fazla retimin ve onu izleyen bzlmesinin
zaman ve seyrini etkiledii dnlmektedir. Genel olarak beynin baz blgeleri, mesela
birincil motor blgeleri, dier blgelerden, mesela birincil duyusal blgelerden, daha nce
geliir. nloblar, yeni doan bebekte olgunlamamtr. Fakat hayatn ilk ylnda, frontal
lobdaki nronlar miyelin ile kaplandka ve birbiriyle balandka, bebekler uyku gibi
fizyolojik ihtiyalarn dzenleyecek yetenei gelitirir ve reflekslerini daha fazla kontrol
edebilirler. stemli dnme gerektiren bilisel yetiler, birinci yln sonlarndan nce ortaya
kmaz. Aslnda frontal lobun n blgesi, beynin en uzun srede gelien blgesidir;
yetikinlik balarken bile saptanabilir deiimler geirir.
Orta ve ge ocuklukta toplam beyin ktlesi duraan hle gelmekle birlikte beynin pek
ok yaps ve blmlerinde nemli deimeler ortaya kmaya devam etmektedir. Beyinde en
st dzeyi temsil eden prefrontal korteks gibi beynin sinir yollar ve devreleri, orta ve ge
ocuklukta da artmaya devam eder. Prefrontal korteksteki bu ilerlemeler ocuklarda dikkat,
muhakeme ve bilisel kontroldeki artla ilikilidir. Orta ve ge ocukluk dneminde serebral
korteks kalnlnda da deiiklik olmaktadr. 5 ila 10 yandaki ocuklarn korteks
kalnlnn beyin grntleme tekniiyle incelendii tek bir aratrma bulunmaktadr.
Yalnzca dil ile ilgili alanlarn iki yl sreyle izlendii bu aratrmada temporal ve frontal
loblarn dilde ilev gren alanlarnda korteks kalnlamas olduu bulunmutur.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?
6.1. Giri
Geliimsel srelerin
incelenmesinde kullanlan
desenleri aklar.
Bedensel byme
srecindeki genel eilimi
tanmlar
Geliim
Geliim srecindeki etmenler
Boylamsal ve Kesitsel desen
Bedensel Byme
Hareket Geliimi
Duyu Geliimi
Duyu-Hareket Btnlemesi
6.1. Giri
Drt kuan bir arada olduu bir aile fotoraf dnn. Dede/anneanne; anne/baba;
onlarn gen ve yetikin ocuklar ve onlarn ergen veya kk ocuklar ya da bebekleri. Bu
ho grnt, insanlarn yaamlar boyunca geirdikleri deiimleri ortaya koyduu gibi, bir
yandan da bir insann zaman izgisi boyunca getii farkl dnemleri bir arada
gstermektedir.
nsanlar (ve hatta hayvanlar da) bedensel, zihinsel ve duygusal adan geliip
deiirler. Bu deiimler bir zaman izgisi zerinde gerekleir. Her birey/canl, kendi
balangcndan lmne kadar uzanan bir yaam hattnda, kaltmla devrald eilimler ile
evresel etmenlerin karlkl etkileimi yoluyla farkllaarak ilerlemektedir.
Bu blmde, insan geliimine ilikin temel kavramlar ile fiziksel ve duyusal geliim
alanlarn inceleyeceiz.
6.2. Geliimi Nasl Tanmlyoruz?
Geliim, dllenmeden lme kadar, tm yaam boyunca devam eden bir deiim
sreci olarak tanmlanmaktadr.
nsanlarn geliim srelerini etkileyen baz temel etki kaynaklar vardr. Normatif ve
yaa bal olan etkiler, ayn ya aralnda olan tm bireyleri etkileyen biyolojik ve evresel
etmenlerdir. rnein, menopoz veya ergenlikteki hormonal deiimler gibi biyolojik veya
okula balama ya, emeklilik ya gibi sosyo-kltrel ve evresel etkiler. Ayn zamanda,
normatif ve tarihe bal etkiler de vardr. Bu etkiler belirli bir tarihsel zaman aralnda
yaamakta olan her yatan tm bireylerin geliimsel zelliklerini etkiler. Ekonomik deiim
dnemleri, savalar, bilgisayar devrimi, byk politik deiimler, salgn hastalklar gibi. Bir
dier nemli etki kayna, normatif olmayan yaam olaylardr. Bunlar, bir bireyin yaamn
etkileyen temel/asli olaylar ierir. Kk yata ebeveyn kayb, ergenlikte hamilelik, bir kaza
ya da felaket gibi veya piyango/yarma kazanma gibi. Ancak ister olumlu, isterse olumsuz
olsun, bu gibi olaylarn etkileri her bireyde grlmeyebilecei gibi, her bireyi de ayn ekilde
etkilemez. Normatif olmayan yaam olaylarnn roln anlamak, bireyin bunlara nasl uyum
saladnn incelenmesi ile ilgilidir. Kimi durumlarda olumlu gzken olaylar (piyango
kazanma) olumsuz sonulara veya olumsuz gzken olaylar (yakn kayb) olumlu sonulara
dnebilir. Bu noktada geliimin bir kayp-kazan etkileimi olduunu ve biim
deitirebilir olduunu yeniden hatrlamalyz.
Bu konuyu bir rnekle aklayaym. ocuklar kalem tutabildikleri andan itibaren bir
eyler izebilirler. Bu izimler giderek karmaklar ve zaman iinde gerek nesneye
benzeyen bir hal alr. Diyelim ki, ocuklarn insan resmi izimlerindeki bu deiimin yalar
boyunca nasl olduunu, hangi yalarda ne tr deiimlerin ortaya ktn grmek istiyoruz.
Bunun hemen aklmza gelecek bir yolu, bir ocuk grubunu, dzenli aralklarla
(rnein ylda bir) insan izimleri yaptrarak 2 yatan 8 yana kadar izlemektedir. Yani ayn
gruba2, 3, 4..8 yalarna geldiinde ylda bir kez insan iziminin karmakln
deerlendirecek bir grev verilecektir. Byle yaparak bir zelliin ya da ilevin deiimini
anlamann yolunu, geen zaman boyunca, belirli aralklarla tekrarladmz lmlerdeki
performansn ne ekilde deitiini gstermek olarak tanmlam oluruz. Bu yol boylamsal
desen adyla bilinmektedir. Ancak boylamsal desenlerde veri toplama sreci uzundur, daha
masrafldr ve geen zaman boyunca katlmc kayplar olabilir.
Bir dier yol, bu kadar beklemek yerine, ayn anda, 2 8 ya aras her ya dilimindeki
ocuklardan birer grup oluturarak lm almaktr. Bylece, insan resimlerinde her yata
grlen/eklenen farkl unsurlar tanmlam ve izimlerin ne kadar farkllatn gstermi
oluruz. Bu yola ise kesitsel desen denilmektedir. Ancak kesitsel desenlerde her ya
dilimindeki gruplarn izimleri etkileyebilecek dier zellikler asndan denkliini salamak
kolay olmayabilir.
Bir nc yol ise, bu iki temel desenin zelliklerini birletirir, kesit alarak balarz,
daha sonra bu ocuk gruplarn zaman boyunca izlemeye devam ederiz. Bu yola ise ardk
desen denilmektedir.
nsan bir canldr ve biyolojik adan btn dier canllar gibi, canlln srdrlmesi
temel amacna bal olarak kendini oaltan bir varlk olarak kabul edilebilir. Memeli snfna
giren bir tr olarak insanlar iin yaam, diilerdeki yumurta hcresi ile erkeklerdeki sperm
hcresinin birlemesi demek olan dllenme ile balar.
Doum ncesi dnemdeki gelimeler aylk zaman birimleri hlinde ele alnr.
Birinci ayn son ayyla beraber gelien organizma fets halini aldndan orta ve son
aylar fetal safhann iinde yer alr. nsanlarda gebelik sresi (bir dier ifadeyle dllenmi
hcrenin d dnyada yaamaya hazr hle gelmesi iin geen sre) 266 gn veya 38 haftadr.
Ancak dllenme zaman ou durumda net olarak bilinemedii iin, son adet tarihinden
itibaren llr ve 280 gn ya da 40 hafta olarak hesaplanr.
lk aylk dnemin sonunda, fetsn boyu 7,5 cm ve arl 2,8 gr. kadardr. Bu
dnemin ayrt edici zellii temel anatomik yaplarn oluumudur. lk aylk dnemin
sonunda, bellibal organlar ve organ sistemleri ve beden paralarnn temel yaps
tamamlanm ve ilkel organlar ilev grmeye balamtr.
kinci aylk dnemin sonunda ise, fetsn boyu yaklak 35.5 cm. ve arl 500
gramdan biraz fazladr. Bu dnemin ayrt edici zellii hzl byme ve olgunlamadr.
Drdnc aydan itibaren kalp atlar dinlenebilir ve fets dnme, yuvarlanma gibi egdml
hareketleri yapabilir.
Doum sreci, anne ve bebein ibirlii ile gerekleen aamal bir sretir. Fets
bir sre nce, ba rahim azna gelecek ekilde ters dnmtr. Doumun balamasyla
rahim kaslmalar giderek artacak ve bylece bebek annenin vcudundan dar kacaktr.
Gnmzde doumlarn nemli bir ksmnn hastanelerde ve tbbi imknlardan yararlanlarak
yaplmas, doum komplikasyonlarn ve l doumlar nemli lde azaltmtr.
Anneler doumdan sonra yeni durumlarna uyum salamakla ilgili bir sre geirirler.
Bu dneme, doum sonras dnem (post partum) denilmektedir. lkemizde bu dnem, halk
arasnda lohusalk dnemi olarak adlandrlr. Lohusalk, annenin bedeninin fiziksel olarak
eski hline dnmesi ve psikolojik olarak ocuk bytmeye uyum salamas iin geen ve
yaklak 6 hafta kadar srebilen bir dnemdir. Her eyden nce, rahim eski hline dner, st
vermeyi de salayacak bir dizi hormonal deiim gerekleir, yumurta retimi yeniden balar.
Ayn zamanda, hormonal deiimler, yorgunluk, yeni doann bakmyla ilgili gven eksiklii
veya yeni doann youn bir bakm ve ilgiye ihtiya duymas gibi nedenlerle duygusal
dzensizlikler grlr. Baz anneler ksa srede bu dnemi atlatabilirler ancak bazlar iin
uzun srer ve stresle ba edememe, kayg ve depresyonla sonulanabilir. Doum sonras
depresyonu, Amerikada annelerin %70inde grlmektedir. lkemizde yeni doum yapan
kadnlarda bu tr belirtiler grlse bile, bu gibi durumlarda psikiyatrik destek talebi ok dk
olduu iin mevcut verilerden bir sonu karmak uygun olmaz. nk gen anneler byle
belirtileri olsa bile, nemsemiyor/ifade etmeye ekiniyor ve yardm istemiyor olabilirler.
Ancak lkemizde lohusalk dneminin, geleneksel olarak, gen annelerin ailelerinden sosyal
ve duygusal destek grebilecekleri ekilde tanmlanmas ve gndelik uygulamalarn bu
anlaya gre dzenlenmesi sayesinde daha kolay geirilebildii de dnlebilir.
Mide hacmi, yeni doanda 30-90cm3tr. ki yata 500 cm3 olur. Anne
stnde bulunan besinleri sindirebilecek niteliktedir.
Bedensel byme, doum ncesinden balayarak ergenliin sonuna kadar devam eden
ve vcut paralar ve organlardaki ebat art ile tanmlanan bir sretir.
Kk yalarda son derece hzl seyreden bu sre, orta ocuklukta grece olarak
yavalar, ergenlik ile beraber yeniden hzlanr. rnein bebein vcut arl, ilk alt ayda
ikiye katlanr; bir yana geldiinde yaklak katna kmtr. Byme hzndaki bu azalma
eilimi, genel olarak bir nceki yldan az; bir sonraki yldan fazla olacak ekilde ergenlie
kadar devam edecektir.
Bu geliim nasl mmkn olmaktadr? Bir hareket becerisi her zaman kas ve sinirlerin
kullanmyla ilgilidir ve her belirli ilev iin belirli bir fiziksel olgunlama dzeyi gereklidir.
nsanlarn yapabildikleri sabit baz hareketler varm gibi grnse de aslnda duruma uygun
hareket ou zaman duruma zg zmler gerektirmektedir. Dinamik Sistemler Teorisine
gre, bebekler bir hareket yapmak iin bir eyleri alglamal ve evreleri tarafndan eyleme
gdlenmi olmaldr. Bebekler ancak bir eyi yapmaya gdlendikleri/tevik edildikleri
zaman yeni bir hareket becerisi edinebilirler.
Hem byk hem kk kaslar iin temel hareket becerilerinin kazanm orta
ocukluun sonunda tamamlanm olmakla birlikte, ilgi alanlar ve uzmanlamaya bal
olarak hareketlerin icrasndaki incelme ve yeni hareketler edinme yaam boyu devam edebilir.
Orta yatan itibaren bedensel ve duyusal zelliklere bal olarak yavalama ve
koordinasyonda zayflama grlebilmektedir.
itme: Doum ncesinden itibaren vardr. Fets, hamileliin son iki aynda, annesinin
sesi, mzik ve gibi sesleri iitebilir ve tepki verir. Baz almalarda gebeliin son aylarnda
dzenli olarak maruz kalnan ses rntlerinin doumdan sonra hatrlanabildiine ilikin
bulgular elde edilmitir. Bebeklik dneminde sesin perdelerini birbirinden ayrma geliir.
Yeni doan bir bebek bile bir ses duyduunda o yne doru bakar. Bu, insanlarn yeni
doduklar zamanlardan itibaren en az iki duyuyu egdml bir ekilde kullanabildiklerini
gstermektedir. Ancak, karmak ve oklu durumlarda duyulardan gelen malumatlar
btnletirme ikinci alt ay iinde yaplabilmektedir. Bu durum ayn zamanda, alg ile
eylem/hareket arasndaki balantlarla da ilgilidir. Kardei renkli bir oyunca sallayan bir
kk ocuu dnn, ocuk bunu algladnda ona ulamak iin harekete geecek ve bir
dizi eylemde bulunacaktr. Bu aba, kk ocuun pek ok algsal verinin hareketlerle
btnletirilmesini gerektiren bir yeni beceriler edinme frsatdr. ocuk, rnein dengesini
nasl koruyaca, etraftaki nesnelere nasl eriecei ve eitli yzey ya da alanlarda nasl
yryeceini renmek iin algsal verilerle kendi hareketlerini srekli koordine eder. Alg
eylemi salar, eylem ise yeni alglama olanaklar salar. Btn bunlar algsal geliimin evre
ile etkileime dayal olarak, duyularn btnletirilmesi ve hareket becerilerinin ibirlii ile
gelien ilevler olduunu gstermektedir.
nsan geliimi, belirli bir tarihi ve kltrel balam ierisinde bedensel, duyusal,
algsal, bilisel, duygusal ve sosyal alanlardaki deiimlerin etkileimsel bir sonucudur. Bu
blmde geliimsel sreleri anlayabilmek iin gerekli temel bilgileri gzden geirdik ve
yaam boyunca olan bedensel, duyusal ve algsal deiimleri inceledik. Bir sonraki blmde
ise insan yaamndaki bilisel, duygusal ve sosyal deiimlerden sz edeceiz. Ancak her
alandaki deiimlerin aslnda birbirini etkilemekte ve deitirmekte olduunu da
unutmamamz gerekir.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?
Geliim, dllenmeden lme kadar tm yaam boyunca devam eden bir deiim sreci
olarak tanmlanmaktadr. Geliimsel sreler, evre-kaltm ve kayp-kazan etkileimine
bal olarak veya onlara gre biim deitirebilen ya da plastik bir yapya sahiptir. Memeli
snfna giren bir tr olarak insanlar iin yaam, diilerdeki yumurta hcresi ile erkeklerdeki
sperm hcresinin birlemesi demek olan dllenme ile balar. Gebelik 38 hafta srer.
nsanlarda yeni doan, ortalama 50-52 cm boyunda, 3.100-3.400 gr arlnda, dier
canllarda olduu gibi, temel bir davran repertuarna ya da hayatta kalma becerilerine sahip
bir canldr. Refleksler, doutan getirilen, belli bir uyarana kar yaplandrlm basit
tepkilerdir. Bebekler doduklarnda pek ok temel igdye ve bunlar gidermek iin temel
reflekslere sahiptirler. Fiziksel geliim altnda, bedensel byme, hareketler, duyum ve alg
alanlarnda olan deiimler incelenmektedir. Bu alanlar, yaamn ilk yllarnda en hzl
ilerlemelerin grld alanlardr. Bedensel byme, doum ncesinden balayarak
ergenliin sonuna kadar devam eden ve vcut paralar ve organlardaki ebat art ile
tanmlanan bir sretir. Hareket (motor) geliimi, insanlarn dengeli ve koordineli hareketleri
yapabilir hle gelmeleri ve zaman boyunca hareket becerilerindeki deiimleri kapsar. Bir
hareket becerisi her zaman kas ve sinirlerin kullanmyla ilgilidir ve her belirli ilev iin belirli
bir fiziksel olgunlama dzeyi gereklidir. nsanlarda duyusal sistemler doumdan itibaren
olduka iyi alyor durumdadr ve bebeklikte hzla yetikinlere yakn bir dzeye ular.
nsanlar, yeni doduklar zamanlardan itibaren en az iki duyuyu egdml bir ekilde
kullanabilirler. Ancak, karmak ve oklu durumlarda duyulardan gelen malumatlar
btnletirme ikinci alt ay iinde yaplabilmektedir. Bu durum ayn zamanda, alg ile
eylem/hareket arasndaki balantlarla da ilgilidir.
Blm Sorular
Vigotskynin bilisel
geliime bak asn aklar
Eriksonun psiko-sosyal
Geliim Kuramn aklar.
Eriksonun psiko-sosyal
geliim evrelerinin her birini
tanmlar.
Sosyalleme kavramn
tanmlar.
Bowlbynin Balanma
Kuramn aklar.
Anahtar Kavramlar
Bilisel Gelime
zmleme
Uyumsama
Piagetnin Bilisel Gelime Evreleri
Yaknsak Geliim Alan
Yap skelesi
Sosyal Gelime
Eriksonun Psiko-sosyal Gelime Evreleri
Sosyalleme
Balanma
Giri
Yeni doan bir bebei dnn. Gelirken getirdii baz yeterlilikleri ve eilimleri
olmakla birlikte, iinde yaad dnyay, kendinin ve dierlerinin zihinlerini anlamak,
aklamak ve anlamlandrmak iin olduka uzun bir yolu vardr. nsanlar dnya hakkndaki
kavram, fikir ve anlaylarn yaadklar sre boyunca edinir, gelitirir ve deitirirler.
Yirminci yzyln ilk yarsnda, insanlarda zihinsel/bilisel geliimin yalnzca ocukluk
sresince olagelen ve yetikinlikte sona eren bir sre olduu dnlmekteydi. Ancak bugn
zihinsel/bilisel alanlardaki bu deiimin niceliksel ve niteliksel olarak yaamn sonuna kadar
devam ettiini kabul ediyoruz.
Piaget, bilginin yaps, kkeni ve oluumu gibi epistemolojik sorulardan yola karak,
kk ocuklarn dnyay nasl anladklar ve yaplandrdklarn aklayan kapsaml bir
kuram ortaya koymutur. Bugn kuram pek ok ynden eletirilmekte ve farkl sonular elde
edilmekle birlikte, Piaget hala bilisel geliim alannn en nemli ve etkili isimlerinden biridir.
Bunun bir nedeni, kuramnn deneysel olarak aratrabilir hipotezlerin retilebilmesi iin son
derece verimli olmas ve bylece yeni aratrmalara ve yeni fikirlere kaynaklk edebilmesidir.
Piagetnin bilisel gelime kuram, hem bilginin nasl edinildiine, ocuk dncesinin
ileyii ve bilgiyi nasl rettiine ilikin epistemolojik bir yaklam ve hem de bu deiimin
bir evreler silsilesi hlinde nasl karmaklatn aklayan geliimsel evreler tanmlamasn
ierir.
Nasl ki insan bir yiyecek yediinde onu iine alr, sindirir, bedenine mal eder ve
bylece ona uyum salam olur; ite tam da byle zihin de, bir bilgiyi alr, sindirir ve kendine
mal eder ve bu yeni bilgiye uyum salar. Buradaki uyumun gndelik hayatta kullandmz
gibi dier insanlar ya da ortamlara uyum salamaktan farkl kullanldna dikkat ediniz. Ayn
zamanda zihin, d dnyadan ald bilgileri kark ynlar hlinde biriktirmez, onlar eitli
ekillerde btnletirir, dzenler, snflar, geneller yani bir dier ifade ile rgtler.
Zihin btn bunlar yaparken ayn zamanda dengede durma /dengeleme eilimi tar.
Bir dier ifadeyle, hem yeni bilgilere uyum salamal, hem eskileri ve yenileri birletirerek
snflanm ve genellenmi btnler hlinde dzenlemeli ve bylece eskilerle yenilerin
dengesini kurmaldr.
Byle bir ey nasl yaplmaktadr? Piagetye gre zihin bu dengeyi salamak iin iki
tr ilev kullanr: zmleme (Assimilation) ve Uyumsama (Accomodation).
Kk bir ocuk ile annesinin hayvanlarla ilgili resimli bir kitaba baktn hayal
ediniz.
: Bu kedi,
: Bu Kpek,
Her yeni bilgi parac (daha ncekilere uymayan), zihinde bir dengesizlik yaratr.
Zihin, rgtl yapsn muhafaza etmek ve uyum salamak eilimlerinden tr, bir denge
kurmaldr ve bunun iin zmleme ve uyumsamay kullanr. Bylece giderek daha fazla
karmaklar. Piagetye gre, zihinsel gelime, zihnin, srekli denge-dengesizlik-yeniden
denge kurmasyla mmkn olmaktadr.
Piaget, ayn zamanda, ocuklarn d dnyadan gelen bilgileri yaplandrrken, her
aamasnda farkl bilgi edinme yollarn ieren bir evreler dizisi geirdiini ngrr.Her evre,
yaklak bir ya araln kapsar ancak balang ve bitileri esnek olarak tanmlanmtr.
Evreler atlanamazlar, hiyerariktirler ve kltrden bamszdrlar. Yani dnyann her yerinde
ocuk dncesi bu belirli sradan geerek deimektedir. Her evreyi niteleyen belirli bir bilgi
edinme yolu vardr ve bu yollar giderek karmaklamaktadr.
1- Duyu - Hareket Evresi (0-2 ya): Temel bilgi edinme yolu duyular ve hareketlerdir.
Evrenin temel kazanmlar niyetli/amal davrann balamas ve nesne srekliliinin
edinilmesidir. Nesne sreklilii yani nesnelerin/eylerin gr alan dna ktklar zamanda
var olduklarnn bilgisi, zihinsel geliim iin ok nemli bir kazanmdr. nk nesnelerin
zihinde temsil edilebildiklerinin bir gstergesidir.
2- lem ncesi Evre ( 2-7 ya): Temel bilgi edinme yolu kavram, temsil ve imgeler
oluturma ve bunlar arasnda basit mantksal ilikilerin kurulmasdr. Dnce ben
merkezcidir ve ocuk bakalarnn kan ve izlenimlerinin kendisininkinden farkl olacan
anlayamaz. Ayrca, animistik dnce, yani canszlara canllk nitelikleri atfetme grlr
(yapraklar aa iter, onlar da der gibi).
3- Somut lemler Evresi ( 7-11 ya): Temel bilgi edinme yolu somut nesne veya
gsterimlerle basit muhakemenin yrtlmesidir. Somut olarak zerinde alldnda
deimezlik, snflar aras ilikiler zerinde nesnelerin bir ka boyutu birden gz nne
alnarak muhakeme yrtlebilir. Bu evrede nesne korunumu kazanlmtr. Nesne korunumu,
nesnelerin bize grnen fiziksel zellikleri deise bile miktar, hacim, ktle gibi alarndan
ayn kalabildiklerinin anlalmasdr. Ayn miktarda suyun ince uzun bir bardak ile yayvan bir
ksedeki grnlerini gznzde canlandrn. Fiziksel ipular bize uzun bardaktaki suyun
daha ok grndn sylemektedir nk meknda daha fazla yer igal etmektedir.
Piagetye gre, ilem ncesi dnemdeki ocuk, bu fiziksel grntye nem verir ve daha ok
olduunu syler. Ancak somut ilemler dnemindeki ocuk, grnts deise bile suyun
ayn kaldn anlayabilir.
4- Soyut lemler Evresi (12 ya ve sonras): Temel bilgi edinme yolu soyut kavramlar
(bu dnyada fiziksel bir karl bulunmayan) zerinde muhakeme yrtlmesidir. Soyut
nermeler, varsaymlar, koullu dnme (eer... olsayd, ... olabilirdi gibi) anlalabilir ve
kullanlabilir. Piagetye gre insan dncesinin geliimi, soyut ilemlerle muhakeme
yaplabilir hle gelindiinde tamamlanm olur.
Vigotskyye gre, bilisel geliimin kayna, bireysel zelliklerden nce, insan ile
kltr arasndaki etkileimdir. ocuk, bir boluk iinde hareket eden sabit ve evrensel bir
organizma deildir.
Bu yzden, bir ocuun geliiminin alt snr, tek bana iken yapabildikleri iken, st
snr, bir baka yetikin ya da becerili bir akran ile birlikte yapabildikleridir. Vigotsky, bu
arala ya da potansiyele Yaknsak Geliim Alan demitir. Zihinsel gelime, ocua salanan
teviin ya da cesaretlendirmenin miktar ve bilginin ocua uygunluuna bal olarak, farkl
bilisel alanlarda farkl oranlarda olabilir. Bylece zihinsel gelime, evreler ile ilerlemesi
gerekmeyen srekli iselletirmelerle oluur.
Gndelik hayattaki etkileimlerde, daha becerili bir akran veya bir yetikin, ocuun
sahip olduu yetileri temel alarak u anda bulunduu noktadan biraz ileri yeterlik dzeyini
destekleyen etkinlikler sunmaktadr. Bu destek, tpk inaat yaplrken kurulan geii bir
iskelenin iileri desteklemesi gibi, ocuun ortaya kmakta olan becerilerini geici olarak
destekler. Buna Yap skelesi Kurma denilebilir.
Hafza, ocuklarn bilisel geliimleri iin temel bir sretir. Yetikinler ve ocuklar
genellikle 3 yatan nceki olaylar ok az hatrlamalarna ramen, bilinli hafza 7 aylkken
bile kullanlmaya balanr. Ksa sreli hafza, okul ncesi dnem boyunca artmaktadr. Ksa
sreli hafza testlerinde 2-3 yalarndaki bir ocuun 2 birimi; 7 yalarnda ise 5-6 birimi
tekrar etmesini bekleriz. 7-13 yalar arasnda hafza genilii 1-1,5 birim artar. Ortalama bir
yetikinin ksa sreli bellek kapasitesi, 7 + - 2 birim olarak kabul edildiine gre, ocuklar
son ocuklukta beklenen kapasiteye ulaabilirler.
Bilisel geliim iin bir dier nemli ilev olan dikkat younlatrma becerisi, okul
ncesi yllarda nemli lde deikenlik gsterir. Kk ocuklar evrede gezinir,
dikkatlerini bir etkinlikten dierine ynlendirir, nesne ve olaylarn her biri zerinde pek az
zaman harcarlar. Kk ocuklarda dikkat younlatrma ve hatrlama becerileri zayf olsa da
tanma becerileri olduka gelimitir. Bir aratrmada kk ocuklarn televizyona izleme
davranlar doal ortamlarnda filme alnmtr. Sonulara gre okul ncesi dnem boyunca
televizyona ynelik grsel dikkat hatr saylr lde artmaktadr.
Bu tr temel ilevlerde ocuklar okul yllarna kadar hzla ilerler ve ortalama bir
kapasiteye ularlar. Ancak bilisel stratejilerin kullanm okul yllar ile birlikte artmaktadr.
rnein kk ocuklar bir eyi daha kolay hatrlamak iin yalnzca tekrar stratejisini
kullanrlar. Fakat daha byk ocuklar birbirlerini artranlar (peynir-ekmek gibi)
grupladklarnda daha kolay hatrlayabileceklerini kendiliinden dnebilirler. Bu tr bilisel
stratejilerin kullanm okul yllar boyunca hzla artar ve karmaklar. Ergenlik ve ilk
yetikinlikte bilisel ilevlerin kullanmnda belirgin bir deiiklik yaanmaz.
Ergenlik dneminden orta yetikinlie kadar izlenen bireylerden elde edilen sonular,
baz bireylerin zihinsel becerilerinin arttn, bazlarnn ise azaldn gstermektedir.
Genellikle eitim dzeyi, kiilik zellikleri, yaam tarz, kronik hastalklarn says ve dzeyi
bu deiimlerin mahiyetini etkilemektedir. Eer bireyler eitimli ise, fiziksel salklar kt
deilse, ortalama veya iyi yaam koullarna sahiplerse ve duygusal adan ar
ypranmamlarsa, ileri yalarda da (65 ve sonras) zihinsel performanslarn
koruyabilmektedirler. Sonu olarak, salkl beslenen, mrleri boyunca zihinsel ynden aktif
olan ve fiziksel olarak kendilerine bakan bireylerde yalar gerei tepki hzlarnda bir d
grlmesine ramen, zihinsel yeterliliklerinde bir d grlmemektedir.
nsanlar her zaman dier insanlarla birlikte yaarlar. Yetikin bir birey tek bana
yayor olsa bile, daima onu evreleyen; imknlarndan yararland ve iine girip kt bir
ilikiler a bulunmaktadr. Bu a, ailesi ve yakn evresinden balayp iinde yaad toplum
ve hatta dnyay kapsar. Bireylerin sosyal etkileimleri ve bu etkileimdeki rolleri ve
beklentileri yaam sreleri boyunca deiir. Bu sre onlarn sosyal geliimlerini oluturur.
Sosyal gelime hem makro ve hem de mikro dzeyde iinde yaanlan toplumsal ve
kltrel ortamdan etkilendii gibi bireysel zelliklerden de etkilenir. Bir dier ifadeyle, bu
ikisinin karlkl etkileimi neticesinde ortaya kar. Bu bak asnn bir rneini,
Eriksonnun psiko-sosyal geliimi tanmlayan kuramnda grebiliriz.
Eriksona gre, her bir psiko-sosyal geliim evresi bir kartl ya da bir atmay
ierir. Birey bu kartl ya da atmay olumlu ynde zmleyerek bir st evreye geer.
atma olumsuz ynl zlm veya tam zlememi olsa bile, toplumsal ve kltrel
etmenler bireyin bir st evreye geiini gerekli klabilir. Bu durumda bu zlememi atma
yukar doru tanr ve uygun olanaklar ortaya karsa sonraki evrelerde zmlenebilir.
Ancak bu tanan zmlenmemi atma bir sonraki evrenin kazanmlarn olumsuz ynde
etkileyebilir. Evreleri ve aklamalarn okuduunuz zaman bunun nasl mmkn
olabileceini daha iyi anlayacaksnz. imdi Eriksonun evreleri yoluyla psiko-sosyal
geliimin yaam boyu deiimini inceleyelim.
Eriksonun kuram, birey ile toplumun kesiimini aklayan bir ereve sunmaktadr.
Ancak insanlarn sosyal geliimleri ok daha farkl alardan da ele alnabilir. Sosyalleme
srecinin paralarn oluturan ebeveyn-ocuk ilikileri, arkadalk ilikileri, cinsiyet
rollerinin edinilmesi gibi temel konular olduu gibi, sosyal iliki becerilerinin geliimi, dier
insanlar anlama, kimlik ve aidiyet edinme gibi konular da eitli boyutlaryla incelenmitir.
Biz burada yalnzca sosyallemenin baz ynleri zerinde duracaz.
nsanlar ve aslnda pek ok memeli her zaman belirli bir trde grup ile birlikte
yaarlar. Bir sosyal grup iinde yaayan canlnn hayatta kalmas, dierleriyle anlaml ve etkili
ilikiler kurmasna baldr. Bu durum iinde yaanlan sosyal gruplarn belirli kurallarn ve
uygun davranma yollarn renmeyi gerekli klar. Sosyalleme, bireyin davranlarnn,
deerlerinin, yeteneklerinin, tavrlarnn, ihtiyalarn giderme yollarnn iinde yaad
topluma uygun veya o toplumda ilevsel olabilecek ekilde biimlendii yaam boyu devam
eden bir sretir. Sosyalleme sreci, zellikle kk yalarda aile ve okul gibi toplumsal
kurumlar eliyle gerekletirilir. Akran ve arkadalar, komular, meslek/ilgi alan gruplar gibi
eitli gruplarda bu srecin bir parasdr. Ancak burada bireyi tek ynl bir alc ya da pasif
bir ekilde biimlenen bir varlk olarak dnmeyiniz. Bireyler ayn zamanda kendi sosyal
evrelerinin bir paras ya da bir unsurudurlar ve onlar deitirip dntrmekte veya
etkilemektedirler.
Sosyal geliimi etkileyen ilk kurum ailedir. Bebekler doduklar zaman anne, baba ya
da bakm verenle yakn duygusal ilikiler kurarlar. Bu alandaki davranlar aklayan en
popular kuramlardan biri J. Bowlbynin Balanma Kuramdr. Ona gre, belirli kiilere kar
duygusal balar kurma eilimi, insan doasnn bir parasdr ve yeni doanda zaten tohum
hlinde bulunur. Duygusal ba, yerine bir bakas konulamayan ve eiz bir birey olarak
nemli olan partnerle kurulan grece uzun sreli ba olarak tanmlanabilir. Duygusal ba
kurulduunda partner olan kiiye olan yaknlk korunmak istenir. Bu tip bir iliki, bebek ile
bakm veren arasnda yaknlk yaratan ve bu yaknln devam etmesini salayan i ie
gemi bir igdsel davranlar daarc tarafndan kurulur ve korunur.
Balanma, kiinin gvenlik duygusuyla ilikili olan bir eit duygusal badr.
Balandnzda, o kiinin varl size gvenlik ve rahatlk duygusu verir ve d dnyaya
alrken o kiiyi gvenli bir s olarak kullanrsnz. Yedi sekiz aylktan itibaren bebekler
anne, baba ya da bakm verene balanrlar, yani onlar yabanclara tercih ederler. Bebek
bakmnn paylald kltrlerde, bebeklerin evrelerindeki yetikinleri ve byk ocuklar
gvenli s olarak kullanmaktadrlar. Erken ocukluk dneminde bilisel alandaki gelimelerle
balantl olarak, amaca gre dzeltilmi partnerlik ortaya kar. Gvenli s, dzenli olarak
ulalabilir olmal veya temas kaybedilmemelidir. Ancak mutlaka fiziksel varlnn srmesi
gerekmez. birliine dayal bir planla ele alnabilir. Orta ocukluk dneminde baz balanma
davranlar giderek azalr. Ancak ocuk, ihtiya hissettiinde mesela kaygl durumlarla ba
etmek iin gvenli bir sse ihtiya duyar. Ergenlik dneminde atmalar grlse bile,
ebeveyne duygusal ba gldr. Ergen giderek daha zerk olsa da ebeveyn hl gvenli bir
str.
Bowlbye gre, btn ocuklarda balanma olumaktadr ancak her birinin isel
alma modeli birbirinden farkl olabilir. sel alma modeli, ocuun balanma figrnn
varlndan ve gvenirliinden emin olmas ya da olmamas ile ilgili eleri kapsar. 5
yandaki bir ocuk, anneye dair belirgin bir Isel modele, bir benlik modeline ve bir iliki
modeline sahiptir. Gvenli Balanma, ocuun anne babay gvenli s olarak kulland ve
kolayca yattrld isel alma modeline denilmektedir. Gvenli balanm ocuk anneden
ayrlmakta glk ekmez.; kayglandnda temas arar ve kolayca yatr. Anne temas
balattnda kanmaz, yeniden yanna geldiinde olumlu karlar. Anneyi bir yabancya
tercih eder. Gvensiz Balanma, ocuun anne babay rahata gvenli s olarak
kullanamad, ayrlk ya da ayrldktan sonra birleildiinde kolayca yattrlamad bir
modelidir. Bu balanma modellerinin kalc olup olmad dnlebilir. Genel olarak
bireyler aile evresi ve yaam koullar tutarl olarak devam ettiinde balanmadaki gven
veya gvensizlik tutarl bir ekilde devam etmektedir.
Balanma ilikileri, yaamn ilk dnemlerinde ok byk bir neme sahiptir. ocua
gvenilir sosyal destek veren yetikinlere gvenle balanma ocuun bir dizi toplumsal
beceriyi renmesi, risk alabilmesini, yeni koullara uyum salayabilmesini ve kiisel
ilikilerde samimiyet aramasn ve kabullenmesini salar. Ancak sosyal duygusal geliim
asndan bakldnda, ocukluk dnemindeki balanmann nitelii yetikinlikte nemli olup
olmad da dnlmelidir. Genel olarak balanmann niteliinin daha sonraki insan ilikileri
iin temel bir model olarak varln srdrd kabul edilmektedir. Balanma artk eitli
insanlarla yaam boyunca ballk kurma sreci olarak ele alnmaktadr. Bu bak ana
gre, yetikinlik boyunca kurulan romantik ve romantik olmayan btn ikili yakn ilikiler
ocuklukta edinilen balanma biiminden etkilenmektedir. Boylamsal almalar balanma
statsnn etkilerinin yetikinlie kadar srebildiini gstermektedir. Baz almalarda
balanma modeli etkilerinin kuak boyunca devam ettiine ilikin bulgular elde edilmitir.
Kuaklar arasndaki benzerlik kaltsal olmaktan ok, annenin ocuklara ynelik
davranlarnn benzerliinin bir sonucu olarak yorumlanmaldr.
Sosyal geliimi etkileyen bir dier nemli etmen akran ilikileridir. Akran gruplar,
ocua ailenin dndaki dnya hakknda bir bilgi ve karlatrma olana sunarlar. ocuklar
yeteneklerine veya becerilerinin dzeyine dair geri bildirimleri akran gruplarndan alrlar.
Akranlarla kurulan iyi ilikiler, salkl sosyal ve duygusal geliim iin olduka nemli
grnmektedir. Akranlar tarafndan reddedilen, madur edilen veya yalnz braklan
ocuklarda ve genlerde depresyon, saldrgan davranlar gsterme riski daha fazladr.
8.1. Giri
8.2.1. Duyum
Duyusal sistemlerin
isimlerini syler.
Kinestetik duyumlarn ve
Denge duyusunun nasl ilev
grdn aklar.
Anahtar Kavramlar
Duyum
Duyusal Eik
Mutlak Eik
Duyusal adaptasyon
Fark eii
Weber Yasas
Fotoreseptr hcreler
Karanla uyum
Feromon
Tat tomurcuu
Papilla
Paradoksal scak
Kap kontrol kuram
Kinestetik duyu
Denge duyusu
8.1. Giri
Bu tanmlama, beyninde orta temporal olarak adlandrlan blgesi ift tarafl hasar
grd iin hareket krl ikyeti olan bir hastay (Ingrid) anlatan Ramachandrandan
alntlanmtr. Bu gibi vaka rnekleri zerinden beynin ve zihnin alma sistematiini daha
ayrntl renmek isterseniz, kendisinin kaynakada bildirilen kitabn okuyabilirsiniz.
Sre yle grnr; uyaranlar, be duyumuz tarafndan alglanr, sonra bunlara gre
dnr ve davranrz, basit. Elbette, hi bir ey grnd gibi deildir. Her eyden nce,
duyularmz be taneden fazladr (hangisi olduunu renmek iin blmn sonuna kadar
okumalsnz). Ayrca duyumlarla alglar birbirinden ayrmamz gereklidir. Beden
duyularmz uyarldnda biz onlar duyumsarz. Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla
vcudun iinde veya dnda bulunan artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan
nral bir ilemdir. Alglama ise, gelen duyusal malumat tanma, dzenleme, balantlarn
kurma, anlamlandrma ve yorumlama srecidir.
nce insanlarn duyularnn yaplarn, kapasitelerini ve duyumlarnn genel
zelliklerini gzden geireceiz, bir sonraki blmde ise alglamann nasl olduunu
inceleyeceiz.
8.2.1. Duyum
Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan
artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan nral bir ilemdir. Genel olarak
incelendiinde, bir duyumu yaratan olaylar yle gelimektedir; d dnyadan veya bedenin
iinden gelen fiziksel bir enerji, duyu organlarndan birindeki alc hcreyi uyarr. Her alc
hcre, belirli bir tr fiziksel enerjiye tepki vermek zere dzenlenmitir. Grme iin k;
iitme iin ses dalgalar gibi. Alc hcrenin tepki verebilmesi iin gelen enerjinin yeterince
gl olmas gerekir. Eer enerji yeterli ise, alc hcre, bu uyaran dntrr ve uyarann
zelliklerine gre deien elektrokimyasal bir sinyali beyine gndererek bir tepki verir. ok
parlak bir k, bir dizi sinir hcresinin atelenmesi olarak kodlanr, mat bir k, daha yava
bir atelenme zinciri oluturur. Nral sinyaller, sinir hcrelerinden merkezi sinir sistemine
iletilirken, geldii halinden daha yksek seviyeli olarak kodlanr ve daha yksek seviyelerde
ise btnletirilir. yle ki beyine ulat zaman ak ve ayrntldr. Bylece, yanp snen
krmz bir ktan ulaan sinyal, soluk yeil ktan gelen iletinden de, yksek ses ya da rk
yumurta kokusundan gelen iletiden de anlaml olarak farkldr. Bu bilgiler beyinde ilgili beyin
kabuu (korteks) alanlarnda ilenir. Bu anlatlan srecin yalnzca duyumsama olduunu,
uyaran henz alg hline dnmediini (yani tannp yorumlanmadn) aklmzda tutmamz
gerekir.
phesiz ilk akla gelen, hangi duyum iin sorusu olmaldr. nk bu durum duyusal
uyarann trne gre deimektedir. Ancak her duyumun oluabilmesi iin bir eik dzey
bulunmaktadr. Bir kiide herhangi bir duyum yaratmak iin gerekli minimum fiziksel enerji
iddetine mutlak eik denilmektedir. Kiiler arasnda mutlak eik seviyeleri asndan bireysel
farkllklar bulunmaktadr. nsanlarn %50sinden fazlasnn duyum aldn bildirdii
seviyeler, o uyaran iin mutlak eik olarak kabul edilmektedir.
rnein, 500 litrelik bir su iinde bir gram sofra tuzu; odal bir evde yaylm bir
damla parfm; sessiz bir ortamda 6 metre uzaklktaki kol saatinin sesi; ak, karanlk bir
gecede 50 km. uzaklktan bir mum alevinin temel be duyu iin mutlak eik olarak
bulunmutur.
Bu durumda akla yle bir soru gelebilir. Eer belirli bir ortamda bulunan uyaranlarn
dzeyine belirli bir sre sonra uyum salyorsak, o hlde bu ortamda bir eylerin deitiini
nasl anlayabiliyoruz?
Gerekten de bunun olabilmesi iin uyaranlarn ancak fark edilebilir fark denilen
belirli bir dzeyde farkllamalar gerekir. Fark eii, iki uyarc arasnda fark olarak
tanmlanabilen en kk fiziksel farktr. Ernst Weber, 1830da fark eiini, belirli bir
uyarcnn sabit bir kesri ya da oran olarak hesaplamtr. Fark eii, orijinal uyarcnn
byklne ya da iddetine gre deiir. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak
fark edilebilir fark yaratmak iin gerekli deiiklik o kadar byktr. Bu, Weber Yasas
olarak bilinir. Bu oranlarn deeri, duyu trlerine gre farkllamaktadr. Tat duyusunda ancak
fark edilebilir fark, %20 ya da 1/5tir. Ancak iitme duyusu ok daha hassastr, bir sesteki
%0.3lk bir deiimi fark edebiliriz. Fark eikleri de kiiden kiiye deiebilir ve bildirilen
oranlar insanlarn en az %50sinin ancak fark edebildii dzeyi gstermektedir.
nsanlarda grme baskn bir duyudur; beyinde olduka geni alanlar grme yoluyla
gelen malumatlar iler ve insanlar sklkla en fazla grme duyularna gvenirler. nsan
gznn yaps nispeten basit saylabilir ancak gelen malumat birbirinden farkl alanlar
(yaklak 30 alan olduu dnlmektedir) ve farkl biimlerde ilenip deerlendirildii iin
grsel sistem aslnda olduka karmaktr.
Gzler, ilerinde bir sv olan ve her biri farkl ileve sahip eitli yaplarla donanm,
kas tabakalarndan oluan kreciklerdir. Gz k dalgalarn toplar, odaklar ve beyine doru
yol alan bir sinir sinyaline dntrr. Ik gze, n ksmda bulunan saydam bir tabaka olan
korneadan girer. Gzn renkli ksm olan irisin merkezindeki bir aklktan yani gz
bebeinden geerek gz merceine ve oradan da retinaya ular. Retina, gz kresinin arka
ksmn kaplayan a duyarl bir katmandr. Retinann zerinde ve gz merceinin tam
arkasnda fovea ad verilen bir girinti noktack vardr. Grnt burada en net
halindedir.Retina tabakas k dalgalarnn nral iletiye dnmesini salayan alc hcrelerle
kapldr. ki eit k alc (fotoreseptr) hcre vardr; ubukuk (rod) ve koni hcreleri.
Ayrca gelen uyarmlar ubukuk ve konilerin bulunduu blgelerle birletiren ok sayda
hcre bulunmaktadr. ubukuk ve koni hcreleri, ok farkl say ve kombinasyonla ift
kutuplu hcrelere balanrlar. ift kutuplu hcreler, bu oklu iletileri alarak btnletiren ve
gangliyon hcrelere gnderen zel yapl sinir hcreleridir. Gangliyon hcrelerinin aksonlar
birleerek her bir gzden beyinin ilgili blgelerine ileti gnderen grme sinirini olutururlar.
Her bir gzn retinasnda, yaklak 120 milyon ubukuk ve 8 milyon koni bulunur. Bu
hcrelerin duyarl olduu zellikler birbirinden farkldr. ubukuklar lo ya da karanlk gibi
dk aydnlanm ortamlarda daha etkin alr ve gece grn salarlar. Koniler ise
parlak kta etkin alr ve ayn zamanda renk grn salarlar. Hepimiz aydnlk bir
ortamdan karanla girdiimize, nce grmz kaybettiimizi fakat bir sure sonra yeniden
grmeye baladmz deneyimlemiizdir. Gelen n miktarna gre ubukuk ve konilerin
duyarllnn deimesine karanla uyum denilir. Karanlkta uyum, karanlkta zaman
geirdike, ubukuklarn, konilerden daha hassas hle gelmesi sayesinde gereklemektedir.
Grme sinirini oluturan lifler, her bir gzden ayrldktan sonra bir sure birlikte
giderler, daha sonra optik kiazmada aprazlaarak ikiye blnrler ve her iki gzden gelen
birer lif demeti birleerek giderler. Son aratrmalar bu lif demetlerinin farkl patikalar
oluturarak farkl blgelerle balant kurduklar ynnde sonular vermektedir.
Btn renk deneyimleri, temel boyutta ele alnabilir; ton, doygunluk ve parlaklk.
Renk tonu, krmz, mavi gibi, bir n rengini yakalayan ve dalga uzunluuna bal olan
boyuttur. Renk doygunluu, bir tonun safl ya da canlldr. Youn renkler, en yksek
doygunlua sahiptir; pastel/yumuak renkler dk doygunlua sahiptir; gri sfr doygunlua
sahiptir. Parlaklk ise, bir renkteki n iddetini veren boyuttur. Beyaz en parlak, siyah ise
en mat renktir.
8.3.2. itsel Sistem ve itme
Normal koullarda, ortamdaki ses dalgalar, kulak kanal yoluyla kulak zarna ular.
Kulak zarndaki titreim, orta kulak denilen odacktaki eki, rs ve zengi isimli kk
kemiklerin birbirine arparak bu titreimi i kulaa iletmesine neden olur. En sondaki kemik
olan zengi, oval pencere ad verilen bir zara baldr (oval pencerenin tam altnda, yuvarlak
pencere ad verilen bir zar daha bulunmaktadr, bu zarn ilevi, i kulakta gelen titreimin
yarataca basnc dengelemektir). Oval penceredeki titreim, i kulaktaki salyangoza
aktarlr. Salyangozun ii sv doludur, bylece havadan alnan ses dalgalar svya aktarlm
olur. Salyangozun iinde, basiler zar ad verilen ince ve uzunlamasna yerlemi bir yap
bulunur. Salyangoz iindeki sv titretii zaman, basiler zar da aa yukar itilerek hareket
eder. Corti organ, basiler zarn zerinde duran ve onunla birlikte hareket eden bir yapdr.
Corti organnn iine gmlm binlerce ince kl eklinde alc hcre vardr. Her kl
hcresinin zeri bir demet lif ile kapatlmtr. Bu lifler basiler zarn titreimi ile hareket
ederler. Eer lifler bir metrenin yz trilyonda biri kadar bklrse, alc hcre, beyine iitme
siniri ile bir sinyal gnderir. Bylece kl hcrelerindeki bu kvrlmalar, sinir hcrelerini uyarr
ve imdiye kadar mekanik olan iletileri sinirsel iletiye dntrm olur.
ki kulamz olduuna gre, iitsel uyaranlar her iki kulaktan ayr ayr gelmektedirler.
Her kulak, her iki beyin yar kresine de ileti gnderir. Kulaklardan gelen sinir lifleri, beyin
ile ilgili blmde sz edildii gibi, arka beyindeki medullada aprazlar. Daha sonra beyinin
yukar blmlerine dalr.Ancak, rnein grmede olduu gibi, tek bir iitsel patika yoktur.
itsel patikalar daha ok beyinin pek ok yerine malumat ileten bir a olarak
tanmlayabiliriz. Baz mesajlar, denge hareketlerini dzenleyen merkezlere gider; bazlar
uyarlma/hazr olma halini dzenleyen retikler formasyona gider; bazlar ise her iki
temporal yar krede bulunan birincil ve ikincil iitme kortekslerine gider.
itme duyusundan gelen malumatlar aslnda insan iin nemli bir kaynak olutururlar.
rnein gremediimiz uyaranlarla ilgili bilgi edinmemizi de salarlar. Yolda yrrken
arkanzdan bir araba gelip gelmediini, ne hzda ve hangi ynden gelmekte olduunu yalnzca
iitsel ipularyla kestirebilmeniz mmkndr. Buna sesin kaynan belirleme denilir. Sesin
kaynann nasl belirlenebildii ile ilgili olarak, greli zamanlamann deerlendirilmesi ve
her bir kulaa vuran seslerin greli iddetin deerlendirilmesi olmak zere iki mekanizma
bulunmaktadr. Greli zamanlama deerlendirmesi mekanizmas, nronlarn gelen sesin her
bir kula ulama srelerini karlatrmasdr. Sa taraftan gelen bir ses, sa kulaa
soldakinden nce ulaacaktr. Nronlar,iki kulak arasndaki iitme zaman farkllamalarna
gre ateleme yaparak beyine bu deerlendirmeyi yapabilecek malumat iletirler. Greli
iddet deerlendirmesi ise, yakn kulaktan gelen sesin iddetinin daha yksek olmasna
dayaldr. Bylece, her iki kulaa ulaan seslerdeki iddet farklar ilenerek bu konuda
malumat edinilmi olur.
Eer bir ses her iki kulaa eit mesafede ise veya eit iddette ulayorsa, o zaman
sesin kayna belirlenemez. Bu durumda, ba uygun ekilde evirmek suretiyle, kulaklarn
ynn deitirerek sesin kaynan bulmaya alrz.
Fareler, kpekler gibi dier baz trler kadar olmasa bile, insanlarda koku hassasiyeti
olduka gelikindir. Koku duyumunun tat duyumuna oranla 10.000 kat daha duyarl olduu
ynnde tahminler yrtlmektedir. Bir insann bir kokuyu fark edebilmesi iin 7- 8 koku
moleklnn olmas yeterlidir. Bu duyarlla ramen, yani insanlar kokular hzlca tanyp
ayrt etseler bile, kokunun kaynan bulmakta bu kadar baarl deildirler. Ayrca insanlarda
koku duyumunun adaptasyonu da ok yksektir. Ksa bir sure iinde duyumsadmz bir
kokuya kar uyum gelitirir ve fark etmez oluruz.
Pek ok dier memelide olduu gibi insanlarda da koku duyumu, genel kokular fark
etmemizi salayan sistem ve feromonlarn fark edilmesini salayan sistem olmak zere iki
farkl duyusal sistem yoluyla ortaya kmaktadr. Koku duyumu kimyasal ipularyla ilev
grmektedir.
Genel kokularn farkna varrken, burnumuzda yer alan bir bez tarafndan retilen
karmak bir proteinden yararlanrz. Pek ok madde koku moleklleri yaymaktadr. Belirli
bir durumda bu molekllerle, burun tylerindeki membranlarda bulunan protein birbirine
balanr. Alc hcreler, koku dokusu ad verilen ve her bir burun deliinde bulunan kk bir
doku paras iinde yksek oranlarda milyonlarca- bulunmaktadr. Bu sinir hcreleri bir ka
haftada bir lmekte ve yenileri ile yer deitirmektedir. Bu milyonlarca sinir hcresinin
aksonlar frontal lobun hemen altnda, buruna yakn bir yerde bulunan koku yumrusuna gider.
Koku yumrusundan sonra bu mesajlar kokularn farknda olmamz salayan temporal loba
ularlar. Ayn zamanda duygular ve bellekle ilgili ilevleri de olan amigdala ve hipokampse
de giderler. Bu durum kokularn, duygularn hatrlanmasndaki etkin roln de
aklamaktadr.
Tat duyumu pek ou dilin ucunda, yanlarnda ve arka ksmlarnda bulunan tat
tomurcuklar iindeki alc hcreler yoluyla alnr. Bu tomurcuklarn says yalandka azalr.
Yal insanlardan sk duyulabilen artk hi bir eyin tadnn kalmad yaknmas aslnda tat
hcrelerinin azalmasyla ilgilidir.
Dilimizin yzeyi dz grnse bile aslnda papilla denilen minik yumrularla kapldr.
Tat tomurcuklar, tat hcreleri ve alc sinirler papillalarn iine gmldr. Yediimiz
eylerdeki kimyasal maddeler salya ile zlr ve papillalarn iindeki boluklara girerek
tomurcuklarda bulunan tat hcrelerine ularlar. Bu kimyasal iletiim tat hcrelerinin ilgili
sinirleri atelemesine neden olur. Oluan sinir akm parietal loba ve limbik sisteme
gnderilir. nsanlar dillerine tatl ya da tuzlu bir besin paras konulduunda, saniyenin onda
biri gibi bir srede ne konulduunu doru olarak syleyebilmektedir. Bu sinirler ayn
zamanda ineme, yutma, yiyecein scakl ve temas gibi dier konular hakknda da
malumat iletir.
Yakn zamana kadar tatl, tuzlu, eki ve ac olmak zere 4 temel tat olduu kabul
edilmekteyse de, umami ad verilen ve monosodyum gltamat tadn alan yeni bir alc hcre
bulunmutur. Bu madde et, deniz rnleri, eski kaar, soya sosu gibi protein youn rnlerde
bulunmaktadr.
Dilin baz blgeleri baz tatlara daha duyarldr. rnein dilin ucu tatl ve tuzlu, arka
ksm ac ve yanlar eki tatlara kar daha hassastr. Ancak her alan bu drt nitelii belirli bir
seviyede ayrt edebilir. Tat hcrelerinin ilgin bir zellii 7-10 gn gibi bir aralkla lmeleri
ve yenilenmeleridir.
Farkl vcut blgelerine gre deimekle birlikte deri aslnda son derece hassas bir
duyu organdr. Deri zerinde 10.000/1 cm kadar bir deime, basn duyumuna neden
olabilir. Bacaklar, ayaklar ve srt daha az duyarl iken, yz ve parmak ular ar ekilde
duyarldr. Vcudun farkl blgelerindeki bu hassasiyet fark, ilgili blgedeki sinir
hcrelerinin daha youn olmasna ve bu malumatn ilendii daha geni duyusal korteks alan
olmas ile aklanabilir.
Is duyumu biraz daha ilgin bir ekilde ilev grmektedir. Scak ile ilgili malumatlar
ve soukla ilgili malumatlar farkl sinir hcreleri tarafndan alnmaktadr. Beyin scak liflerle
souk liflerden ayr ayr duyum almakta ve bunlar birletirerek ortam ssna uyum hakknda
dzenlemeler yapmaktadr. Eer her iki lif ayn anda faaliyete geerse, beyin bu bileik
rnty ortaklatrarak okuyabilir. rnein, lk ve souk bir eylere ayn anda
dokunduunuzda beyin bunu scak olarak tanmlar. Bu olgu paradoksal scak olarak bilinir.
Ac/ar duyumu ise bireylere gre ve hatta ayn bireyin eitli zamanlarnda bile
farkllaabilen olduka karmak bir yapya sahiptir. nsanlarn ounlukla kanmak
istedikleri bir duyum olsa bile, ac/ar hissi, kendini korumakla balantldr ve aslnda son
derece yaamsal bir ilevi bulunmaktadr. Ancak bir yerimiz acdnda yaptmz bir
hareketi durdurur veya deitiririz; ar hissettiimiz zaman hastalandmz ve tedavi
grmemiz gerektiini dnrz.
Yakn zamanlarda, ac/ar reten uyaranlara tepki veren alc sinir hcreleri
tanmlanmaya balamtr. Baz alclar sya, baz alclar kimyasallara, bazlar mekanik
uyarclara ve bazlar da bunlarn birleimden oluan uyarclara tepki vermektedir. Vcudun
her tarafnda yaylm bulunan bu sinir hcreleri, miyelin kapl sinir lifleriyle hzl ve miyelin
kapl olmayan sinir lifleriyle yava bir ekilde ac/ar duyumunu omurilie iletmektedir. Bu
duyum omurilik zerinden talamus ve oradan da beyin kabuundaki ilgili blgelere
gitmektedir. Bylece ac/arnn kayna, konumu, durumu deerlendirilir ve gerekli eylemler
dzenlenebilir.
Belirli bir anda, grmesek bile vcudumuzun nasl hareket etmekte olduu biliriz. Bu
durum, uzayda hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi salayan kinestetik duyu ile
mmkn olmaktadr. Kinestetik duyular kaslarn durum ve hareketleri, pozisyon deimeleri,
kas ve eklemlerdeki gerilim ile ilgili malumatlar, kaslarda ve kirilerde bulunan sinir
hcreleri yoluyla nce omurilie ve sonunda dokunma ilgili ilev gren parietal loblara iletir
ve hareket sinirleri yoluyla geri bildirim alr.
Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan
artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan nral bir ilemdir. Alglama ise, gelen
duyusal malumat tanma, dzenleme, balantlarn kurma, anlamlandrma ve yorumlama
srecidir. Bir kiide herhangi bir duyum yaratmak iin gerekli minumum fiziksel enerji
iddetine mutlak eik denilmektedir. Tm duyularmz, otomatik olarak, ortamdaki
uyaranlarn oluturduu ortalama bir uyarlma dzeyine uyum salar. Buna duyu adaptasyonu
veya duyusal uyum denilir. Fark eii ise, iki uyarc arasnda fark olarak tanmlanabilen en
kk fiziksel farktr. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak fark edilebilir fark
yaratmak iin gerekli deiiklik o kadar byktr. Bu, Weber Yasas olarak bilinir. nsanlarda
grme en baskn duyudur; beyinde olduka geni alanlar grme yoluyla gelen malumatlar
iler ve insanlar sklkla en fazla grme duyularna gvenirler. Ses, hava molekllerinin
titremesinden kaynaklanan basn deiikliidir. Ses dalgalar hlinde yaylr ve iitme
sistemini uyarr. itme, ses dalgalar kulak zarna arparak titreim yaratt zaman balar.
nsan kula, 20 ile 20.000 hertz arasndaki sesleri duyabilmektedir. Koku duyumunun tat
duyumuna oranla 10.000 kat daha duyarl olduu ynnde tahminler yrtlmektedir. Bir
insann bir kokuyu fark edebilmesi iin 7- 8 koku moleklnn olmas yeterlidir. Tat duyumu
pek ou dilin ucunda, yanlarnda ve arka ksmlarnda bulunan tat tomurcuklar iindeki alc
hcreler yoluyla alnr. Bu tomurcuklarn says yalandka azalr. Yal insanlardan sk
duyulabilen artk hi bir eyin tadnn kalmad yaknmas aslnda tat hcrelerinin
azalmasyla ilgilidir. Derimiz en geni alan kaplayan duyu organmzdr. Deri yzeyinde
farkl blgelerde deiik oranlarda yaylm eitli alc nronlar bulunmaktadr. Bu alc
nronlar basn, s, ac/ar hislerini oluturan deriye ait duyumlar ortaya karrlar. Son
olarak, belirli bir anda, grmesek bile vcudumuzun nasl hareket etmekte olduu biliriz. Bu
durum ise, uzayda hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi salayan kinestetik duyu ile
mmkn olmaktadr.
Blm Sorular
Alg yanlmalarnn
ilevlerini aklar.
Yukardan aaya ve
aadan yukarya sreleri
birbirinden ayrabilir.
Anahtar Kavramlar
Alglama
Alglama lkeleri
Algsal rgtleme
Algsal Deimezlik
Binokler ipucu
Monokler ipucu
Alg yanlmas
Algda Seicilik
Aadan yukarya sreler
Yukardan aaya sreler
9.1. Alglama Nedir?
Bir beyin nakli ameliyat geirme frsatnz olsa, hangi canl trnden hangi
paralar seersiniz? yllardr rencilerim listelerinin en bana u n
yerletirmilerdir; bir kpein koklama yumrusu, bir yarasann iitme korteksi ve bir kartaln
grme duyusu devreleri. Bu zihin jimnastiinde ince bir tuzak kurulmutur. Her ne kadar
teknoloji bu korteks blgelerinin eklenmesine izin verse de, gerek anlamda bir kpek gibi
koklamak, bir yarasa gibi iitmek ve bir kartal gibi grmek iin baka bir eye gerek vardr.
Bu baka bir ey (duyusal sistemin yan sra) yorumlayc bir sistemdir Eer bir kiinin
koklama sistemini karrsak ve yerine bir kpeinkini hatta baka bir insannkini koyarsak, o
kiinin algsn deil yalnzca duyumsama biimini deitirmi oluruz. Bu yeni devreyi alan
kii hala kokuya kendi yorumunu ykler Yeni taklm bir kpek koklama sistemiyle bir
insan yz metre ilerideki bir yangn musluuna bulam miligram dzeyindeki idrar
saptayabilir ama kokuyu insann yapt ekilde yorumlayacaktr; younluundan dolay ar
keskin ve korkun
Baz durumlarda ise, retinadaki grnt deitii halde, algmz sabit kalabilir. Bu
yarglara varrken beynimiz dnyann kaotik ve ekilsiz olduu deil, sabit fiziksel zellikleri
olduu varsaymndan hareket eder. imdi, alglarmzn nasl olutuunu anlamak zere iin
ncelikle tm insanlarda ortak olan temel alglama ilkelerini incelemeye balayalm.
Temel alglama ilkelerin nemli bir ksm, I. blmde deindiimiz Gestalt Ekol
tarafndan ortaya konulmutur. Bu ekole ismini veren Gestalt kelimesi, Almanca btn,
ekil, rnt gibi anlamlara gelmektedir ve hemen btn dillerde tam bir karl olmad
iin aynen kullanlmaktadr. Gestalt Ekolnn alg alannda ortaya koyduklar temel ilke,
gnmzde ok eitli alanlarda, eitli ekillerde karmza kabilen bir btn, kendisini
oluturan paralarn toplamndan farkldr cmlesi ile zetlenebilir. Bu ilkenin basit ve
kolayca anlalr olmas bakmndan hemen yerde karmza kan rnei ise, bir mzik
paras dinlerken tek tek notalar deil, bu notalarn btnl olan melodiyi duyuyor
olmamzdr.
3. Sreklilik: Alglarken belirli bir dorultuyu izlemeye, paralarn bir sreklilik veya
ak dorultusunda birletirmeye ynelik bir eilim vardr. rnein aadaki ekilde stteki
para devam eden bir izgi grnmektedir.
Btnleme: Alglama srecinde paralar eksik olan ekilleri tamamlama, boluklar
doldurma eilimimiz vardr. rnein aadaki ekilde st ste duran iki gen alglyoruz,
hatta stteki dairelerin de zerinde durmaktadr. Hlbuki dikkat ederseniz kdn zerinde
yalnzca krk izgi paralar ve eksik daireler bulunmaktadr.
5. Basitlik/yi ekil (Pragnanz): Bir ekli sunulan uyarc koullar altnda mmkn
olduu kadar iyi grme eilimimiz vardr. yi ekil (pragnanz) simetrik, sade ve sabit olan
ve daha basit bir hle getirilemeyendir. rnein:
6. ekil/Zemin: Tm alglamalarda bir ekil ve zemin vardr. ekil, arka yzeyi
oluturan zemin iinde anlam kazanr. ekil, zeminden daha byktr ve belirgindir. rnein
aadaki ekil ve zemin yer deitirebilir ve iki figrden herhangi birisini hkim figr olarak
alglayabiliriz.
Dnyay genel olarak deimez, sabit ve dzenli bir ekilde grrz. Bir insann boyu
bize yaklatka uzuyor gibi grnmez, hlbuki retinaya den imge giderek bymektedir.
Tabak, bir adan bakldnda elipse, bir adan bakldnda embere benzemez, hlbuki
retinaya den imgeler bunlardr. Bir dier ifadeyle duyusal veriler deise bile ayn algsal
deneyime sahip olmaya devam ederiz.
Benzeri bir durum renkler iinde geerlidir. Aina nesnelerin renklerini, duyusal
bilgiye bakmakszn bildiimiz renklerini koruyarak alglama eiliminde oluruz. Ancak
nesneler yabancysa renk deimezlii bozulabilir.
Gndelik hayatta aslnda her zaman boyutlu bir dnyada yaarz. Bu durum bizim
srekli olarak nesneler arasndaki uzakl ve nesnelerin meknn ne kadarn igal ettiklerini
deerlendirmemizi gerektirir. Meknn derinliini ve nesnelerin hem birbirine hem de
kendimize uzakln belirlemek iin pek ok ipucu kullanrz. Bu ipularndan bazlar tek
gze bal (monokler), bazlar ise ift gze bal (binokler) ipulardr.
ift gze bal (binokler) ipular: nsanlarn da iinde bulunduu bir grup canlda
gzler yz zerinde yatay olarak sralanm ekilde bulunmaktadr (rnein balk, ku, tavan
gibi canllarda byle deildir). Bu durum iki gzn grsel alanlarnn belirli bir yere kadar
rtmesine neden olur. Bylece ortaya kan streoskopik grme, uzaklk ve derinlik algsn
daha doru yapabilmek zere iki retinal grntnn birlemesini salar. Ancak ayn zamanda
insan gzleri birbirinden yaklak 6 cm kadar uzaktr. Bu bakmdan her bir gz, aslnda
dnyay bir miktar birbirinden farkl grr. ki gzmzn yatay konumlar arasndaki bu
grnt uyumazlna, retinal fark denilmektedir. Fark miktar, nesnelerin grece
uzaklklarna bal olduundan bize derinlik hakknda ipucu salamaktadr. ki gz ak bir
ekilde bakldnda, grlen nesnelerin ou iki retina zerinde farkl yerleri uyarrlar. Eer
retinalardaki grnt arasndaki fark yeterince kkse, grsel alg sistemi bunlar derinliksiz
olarak ele alr. Baka bir ifadeyle, grsel alg sistemi, grntler arasndaki yatay
uyumazlklarn deerlendirerek boyutlu dnyann derinliine ilikin bir alg retir.
ift gze bal bir dier bilgi, gzlerin nesnenin yaknlk ya da uzaklna bal olarak
odaklanmasndan kaynaklanan kas hareketlerinin duyumsanmasna dayanr. Bize yakn
nesnelerde, gz kreleri odaklanmak iin ie doru dner, yaknlar, kavuurlar. Eer uzaksa
byle bir ey olmaz, Bylece gz krelerinin kas hareketlerinin oluturduu sinirsel ileti
derinlik ve uzakla ilikin malumat salam olur.
Tek gze bal (monokler) ipular: Derinlik ve uzakla ilikin baz ipular tek gz
gryle de salanabilmektedir. rtme ya da st ste binme, greli bir uzaklk ipucudur.
lk nesne yakn olarak, ikincisi ya da arkada kalan uzak olarak alglanr. Bylece derinlie
ilikin bir ipucu da elde edilmi olur.
Bir dier uzaklk ve derinlik ipucu dorusal perspektiften gelir. rnein iki paralel
izgi ufukta birleiyormu gibi grnr. Ayrca, ufuk perspektifi denilen uzaktaki nesnelerin
puslu veya bulank grnleri olmas da uzaklk ve derinlikle ilgili bilgi verir. Bu yzden
miyop gzlerde mesafe tayini bozulabilmektedir.
Kullanlan bir dier ipucu, doku deiimlerine dayal ipulardr. Yakndaki nesnelerin
dokular daha ayrntl, uzaktaki nesnelerin dokular daha dzdr. rnein ayanzn
dibindeki akl talarn ayrntl ekilde grrken, uzaktakileri yaygn lekeler olarak grrz.
Nesnenin dokusundaki bu grn farkll uzaklk ve derinlik miktar hakknda bilgi
vermektedir.
imdiye kadar anlatlan ortak alglama ilkeleri kimi durumlarda alglarmzn belirgin
ekilde yanlmalarna da neden olur. rnein uzaklkla ilgili ipularnn deimesi perspektif
hissi vermekte ve derinlik alglamamza neden olmaktadr. Bu ilkeden yararlanarak resim gibi
iki boyutlu ortamlarda boyutlu grnt hissi elde etmek mmkndr. Hemen btn izgi
romanlarda izerler derinlik, hareket vb. hisleri oluturmak iin bu tr algsal yanlmalardan
yararlanmaktadrlar.
Alg yanlmalar iin sklkla grsel rnekler kullanlmaktadr ama iitme, tat ve
dokunma duyularnda da yanlmalar vardr. Hareketlerle ilgili bir alg yanlmas hepimizin
deneyimlemi olmas muhtemel olan indklenen hareket yanlmasdr. Duran bir arata
bulunduumuzda, yannzdaki bir dier ara hareket etmeye balarsa bizde kendimizi geriye
doru hareket ediyormu gibi alglarz. Ancak zemin gibi sabit bir ipucunu kullanarak bu
durumun farkna varabiliriz.
Aslnda, mevcut olmayan bir eyin nasl alglanabilir olduu veya var olmayan bir eyi
nasl grmeyi/iitmeyi vb. baardmz olduka ilgin bir meseledir. Bu yzden
aratrmaclar zellikle grsel algnn kimi zelliklerini aratrmak iin eitli yanlmalar
retmilerdir. Yukardaki ekilde Mller-Lyer illzyonunu ve aada Ponzo yanlmas ve
dier baz derinlik yanlmalarna ilikin rnekleri grebilirsiniz.
Ponzo illzyonu
Ancak fiziksel baz yanlmalar, algsal yanlmalardan ayrmak gerekir. rnein ay
kann bardan iinde krkm gibi grnmesi, gnein douyor ve batyor gibi gibi
grnmesi gibi yanlmalar tm insanlar iin ortak olmakla birlikte fiziksel dnyann
zelliklerine baldr.
Kurulum ya da Beklentiler: Bazen, belirli bir durumda belirli bir uyarcya belirli bir
tepki vermeye hazr oluruz. Silah sesini duyar duymaz kou yarna balamay bekleyen
atletleri dnn. Bylesi bir kurulum iindedirler ve baka bir yksek ses duyarlarsa, yksek
sesi duymaya hazrlanm olduklar iin, onu silah sesi olarak alglayarak komaya balama
olaslklar yksektir. u aadaki iki kelime dizisinin eksik kelimesini tamamlamay
deneyin.
Birinci dizide, ilk akla gelenin bir erkek ismi olma olasl, ikinci dizide ise meyve
ismi olma olasl daha yksektir. Bunun nedeni, dizide nce yer alan kelimelerin bir
kurulum etkisi, bir beklenti yaratm olmasdr. Dolaysyla son kelimeyi de bu hazrlmza
gre alglama eilimimiz olur.
zellikle belirsiz ya da yar belirli durumlarda veya ortamda birden fazla yoruma yol
aabilecek unsurlar varsa saylan bu etmenler bizim duyumsadklarmz tanmamz ve
yorumlamamz kolaylatrr.
10.1. Giri
10.5.2. Meditasyon
10.5.3. Hipnoz
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri
Bilin durumlarnda
kimyasal yolla oluan
deiimleri tanmlar.
Anahtar Kavramlar
Bilin
Bilin d
Uyku
Biyolojik saat
REM uykusu
Meditasyon
Hipnoz
Psikoaktif madde
10.1. Giri
Bazen kendine veya evrede olup bitenlere ilikin farkndaln yokluu halini
tanmlamak iin kullanrz; bilinsizce yemeklere saldrd, yle laflar etti ki sanki
bilinsizce konuuyordu.
Baz durumlarda ise, beyin etkinliklerine ilikin belirgin bir fizyolojik durumu
tanmlamak iin kullanrz. Kazadan hemen sonra bilinci yerindeydi, ancak ambulans
geldiinde bilincini kaybetmiti, on be gndr youn bakmda, henz bilinci yerine
gelmedi.
Psikolojinin dou yllarnda, insan insan yapan zellik olarak ele alnarak hemen
btn almalarn temel meselesi olan bilin konusu, davran yaklamn da etkisiyle
tamamen gzden dmtr. Davran yaklamn ncs kabul ettiimiz J.B.Watsonn
davran bak asn alana takdim eden manifesto niteliindeki makalesini
yaynlamasndan sonra, Burtn psikoloji nce ruhunu kurban etmiti, sonra zihninden
vazgeti. imdi de pek erken gelen bir sonla kar karya kalarak btn uurunu kaybetmi
olduu grlyor eklinde yapt yorum, 1920li yllardaki durumu gzler nne
sermektedir.
Aradan geen yzyla yakn zaman boyunca, psikolojinin nce zihnini ve yakn
zamanlarda da bilincini geri kazanm olduu grlmektedir. Ancak bu sre zarfnda, hem
zihin ve hem de bilin alannda yrtlen aratrmalarn yaklamlar ve aratrlma
yntemleri olduka deimitir. Bilin konusuna gsterilen ilgi ve yrtlen aratrmalarn
says giderek artmaktadr ve grnen o ki nmzde bu konularn ok sk tartlaca yllar
bulunmaktadr.
10.2. Bilin Nasl Tanmlanabilir?
Bilincimiz, uyank olduumuz gndelik ya da sradan bir durum ve belirli bir anda,
alglarmz, duygularmz, dncelerimizi, arzularmz... dier bir ifadeyle dikkatimizi
odaklam olduumuz btn zihinsel etkinliklerimizi ierir. Ayn zamanda, yaptmz eyio
an yapmakta olduumuzun da bilincindeyizdir. Baz zamanlarda dier insanlarn bizim
yaptklarmz gzlediinin, deerlendirdiinin ve tepki verdiinin de bilincinde oluruz. Sanki
daha ieriden bir yerden kendimizi izliyor gibiyizdir. Bu zihinsel etkinliklerin tamam bizim
bilincimizin ieriini oluturur veya, dier bir ifadeyle, bilincin ierii belirli bir zamanda
bilinli olarak farknda olduumuz btn deneyimlerdir.
Belirli bir anda bilincin dnda olan ama dnce ve davranlar etkileyen bu
srelerin varln aka grebildiimiz ilk bulgular, farkna varmadan renme ve rtk
bellek konularndaki aratrmalardan gelmitir.Bu almalar renme ve bellek ile ilgili
blmlerde inceleyeceiz.
Bilindii zere, bilin d kavram ilk kez S.Freud tarafndan telaffuz edilmitir.
Ancak Freud, bilin dn daha farkl bir ekilde ele alm ve kiilerin, kendileri iin rahatsz
edici veya iyi olu halini tehdit eden baz deneyimlerine ilikin hatralar, fikirleri ve drtleri
bastrdn ve bilincin dna ittiini sylemitir. Ancak bu fikir ve hatralarla ilgili gl
duygular bilinli davran ve dnceler zerinde etkili olmaktadr. Bugn, bilin d terimi,
bastrma gibi savunma mekanizmalaryla ortadan kaldrlmak istenenler olmak yerine ok
daha zararsz , zihnin ieriini oluturan tm bilgi ve sreler iin kullanlmaktadr.
Dolaysyla bugn bilin aratrmalarnn iaret ettii rtk srelerin veya bilincin dnda
olanlar tanmlamasnn Freudun kulland anlamda bilin d kavramyla bir ilgisi
bulunmamaktadr.
Belirli bir bilinli bir durumda kullanlan srelerle, bunlar etkileyen bilinli olmayan
sreleri birbirinden ayrmak mmkn grnmektedir. Dil kullanm bu durumun iyi
rneklerinden biridir: Sz dizimi kurallar, kelime bilgisi vb. gibi dil ile ilgili kaynaklarn
hemen hi biri bilincimizde olmakszn, belirli bir durumda uygun ekilde kullanrz, konuur,
doru olarak anlar ve doru olarak yorumlarz.
Dikkat edilen uyaranlar; hatrlama; asl/ndeki olaylar; aikr ve yeni uyaranlar; aba
gerektiren sreler; uyank olma; ak bellek; niyetli renmeler bilinli hallerle ilgili
srelerdir.
Dikkat edilmeyen uyaranlar; bilme; yan/arka planda kalan olaylar; karmsal ve
alldk/rutin uyaranlar; otomatik sreler; derin uyku, koma, ilala yatma gibi durumlar;
rtk bellek; farkna varmadan olan renmeler bilinli olmayan hallerle ilgili srelerdir.
Bunlardan ilki, bilinli deneyimin iinde yaadmz evreye daha etkin uyum
yapabilmemizi salayarak var kalmamza destek salamasdr. Burada var kalma ile kast
edileni yalnzca bedensel srdrlebilirlik ve canlln/trn fiziksel varln devam
ettirmesi olarak anlamak doru olmaz. Ama ncelikli olann bu olduunu da unutmamak
gerekir.
Bilin, belirli bir anda iten gelen uyarc akn, fark edilen ve odaklanan eyleri
snrlandrarak drr. Dolaysyla amalara, ihtiyalara uygun bir zihin alan aar. Gzel bir
gnde erken saatlerde deniz kysnda yrye ktnz dnn. Amacnza uygun olarak
denizi, tekneleri, martlar izleyerek keyifli bir deneyim geirirsiniz. Ancak bu esnada kavga
eden bir kpek srs grrseniz, bilinle kaynak nceliinizi bu duruma aktarr ve gerekli
davransal dzenlemeleri yaparsnz.
kinci temel balk, znellik hissinin ve benlik tasavvurumuzun olumasdr. Her insan
kendisinin dierlerinden farkl, znel bir varlk olduu hissine sahiptir. Kendimize mahsus
bilgilerimiz, deneyimlerimiz, anlarmz, deerler ve inanlarmz, gelecek beklentilerimiz ve
planlarmz olduu bilgisiyle kiisel bir gereklik ina ederiz. Kiisel gereklik inamzn
zaman iindeki tutarl seyri bizim benlik tasavvurumuzu oluturan bir kaynaktr. Bilinli
deneyim znellik ve benlik iin bir kaynak oluturduu gibi, mevcut znellik hissi ve benlik
tasavvurumuz bilincimiz iin bir zemin oluturur.
10.5. Bilin Hallerini Deitiren Durumlar
Yaamnn yaklak te birini bilinli hal ile bilinsiz hal arasndaki dngsel
yolculuklarda geirdiini sylenen birine en iyi ihtimalle gler geeriz ama aslnda hepimiz
ayn yolculuu yapyoruz. Buna uyku denilmektedir. Uyku, EEG kaytlar alnarak uyank
bilinli hal ile bilinsiz haller arasndaki farkl beyin etkinliklerini tanmlayabildiimiz ve
bilinli deneyim ile bilinsiz deneyimler arasndaki fark net bir ekilde grebildiimiz bir
bilin deiimi durumudur.
Uyku, fizyolojik bir ihtiyatr. nsanlar, her gn 6-10 saat arasnda deiebilen
ortalama bir sre ile uyurlar. Uykuda ve uyank olarak geirilen sre, gnein dnya
evresinde dn sresine bal ayarlanan bir dngdr ve bu sredeki mevsimsel
farkllklara yani gnn uzayp ksalmasna bal olarak kk deiimler gsterir. Yani pek
ok biyolojik ilev gibi uyku ve uyanklk da, belirli bir sirkadyen (gnlk) dng iinde
gereklemektedir. Metabolizma hz, midedeki asit dzeyi, uyarlmlk, vcut ss, kan
basnc, pek ok hormonun dzeyleri sirkadyen bir dng iindedir. Bu dngsel deiim,
btn beden dngleri iin ayn olmayabilir ancak tm kestirilebilir bir dzen iindedir.
Vcuttaki bu ritmlerin tmne birden biyolojik saat denilmektedir. Bedenin uyarlmasna
neden olan epinefrin hormonu, sabahn ge saatlerinde en st seviyeye ular, gece yarsna
doru en az seviyeye iner ve sabaha kadar bu seviyede kalr. Melatonin hormonu ise, gn
nn azalmas ile aktive olur, gece boyunca artar ve gn yla artyla azalmasn gn
boyu srdrr. Kronik uykusuzluk hallerinde, melatonin haplar kullanlarak dngnn
yeniden oturtulmas bir tedavi yolu olarak kullanlabilmektedir.
Uyku hli ve uykuda yaanan rya gibi deneyimler, ok eski zamanlardan bu yana
insanlarn bu konuya ilgi gstermesine ve nemsemesine neden olmutur. Uyku ve ryalar
zerindeki almalar uyku laboratuvarlarnda yaplmaktadr. almalara katlan
gnlllerin gz hareketleri, kas gerginlik seviyeleri, eitli fizyolojik ilev dzeyleri ve beyin
dalgalar izlenmektedir. Bu almalarn birikmi sonular, insanlarn uykular sresince, her
biri kendine zg beyin dalgalar, kas faaliyeti, kan basnc, vcut ss rntlerine sahip olan
5 evreden getiini gstermektedir. Bilindii zere pek canl uyumakta ve hepsinde benzeri
evreler grlmektedir. Ancak rnein kedi, kpek gibi canllarda REM evresi grlmesine
ramen, tpk bebeklerde olduu gibi, rya grp grmedikleri hakknda bir fikir ne srmek
yntemsel adan mmkn deildir.
Uykuya dalmak yar bilinli bir haldir. Bu aamada alnan EEG kaytlar, beyin
dalgalarnn dzensiz ve dk voltajl alfa dalgalar eklinde olduunu gstermektedir. Vcut
gevemitir. nsanlar bu aamada yanp snen klar, renkler, geometrik ekiller gibi
grntler grdklerini sylemektedir.
Uykunun 4. evresinde, beyin ok yava delta dalgalar yayar. Kalp at hz, solunum
hz, kan basnc ve vcut ss en dk seviyelerdedir. Gen yetikinlerde delta uykusu,
ounlukla gecenin ilk yarsnda daha hafif uykunun arasna serpitirilmi olarak 15-20
dakikalk paralar hlinde ortaya kar. Delta uykusunun sresi yala birlikte azalr. Belirli bir
sre uykusuz kaldktan sonra, ilk dnlenen uyku evresidir.
Uykuya daldktan yaklak 1 saat sonra, kii uykunun 4. evresinden 1.ye doru srayla
bir ykselie geer ve bu sre yaklak 40 dakika srer. Birinci evrenin ve uyank-
uyarlmlk durumunun zellii olan dk genlikli ve testere dii eklindeki beyin dalgalar
tekrar ortaya kar. Kalp at hz, kan basnc artar fakat vcuttaki kaslar uyku dngsnn
btn evrelerinden daha fazla gevemitir ve kiinin uyandrlmas gtr. Gzler, kapal olan
gz kapaklarnn altnda hzl bir ekilde hareket ederler. Uykunun bu hzl gz hareketleri
(Rapid Eye Movement-REM) evresi, dier btn evrelerden farkldr ve REM uykusu olarak
isimlendirilir.
Uyku evreleri
REM uykusu gerekten ilgintir nk beyin faaliyeti, kalp at hz, kan basnc gibi
fizyolojik lmler uyank bilinli haldekilere benzemektedir. Ancak vcudun istemli kaslar
paralize olmutur ve hareket edemez. Bu evre ayn zamanda ryann grld evredir.
Kedilerle yaplan bir almada, istemli hareketleri kontrol eden beyin sapnda bir lezyon
oluturularak, kaslarn katlamas engellenmi ve bu haldeyken REM uykular incelenmitir.
Kediler, REMe girdiklerinde hareket etmeye balamlar, kimileri ban kaldrm, kimileri
hareket etmeye alm, kimileri ise av arama ve ava saldrma davranlar gstermitir.
lk 1. evre-REM dnemi yaklak olarak 10 dakika srer ve bunun ardndan REM d
uykunun 2, 3 ve 4. evreleri gelir. Uyku evrelerinin bu serisi btn gece boyunca kendini
tekrarlar. Bu sre ortalama 90 dakika kadardr. Normalde 1 gecelik uykuda byle 4 ya da 5
dng grlr. Ancak gece ilerledike uyku rntlerinde deiiklikler olur. Ortalama bir
koulda, gece boyunca uyuyan bir kiinin zamannn %45-50si 2. evrede geerken REM
uykusu, toplam uyku sresinin %25 kadarn oluturur.
Uyku sreleri arasnda hem bireysel, hem yaa bal ve hem de cinsiyete bal
deiimler vardr.
10.5.2. Meditasyon
10.5.3. Hipnoz
1. Bilinci tanmlaynz.
2. Freud tarafndan kullanlan bilind kavramyla bilin aratrmalarnda ortaya
konulan kavramlatrma arasnda ne fark vardr?
3. renme, bellek ve bilin arasnda nasl ilikiler sz konusu olabilir?
4. Bilincin ilevleri nelerdir?
5. Biyolojik saat ile bilin durumlarmz arasndaki iliki nedir?
6. Meditasyon ve hipnoz arasndaki fark nedir?
7. psikoaktif madde snfn tanmlayarak bunlara birer rnek veriniz.
11. NSAN NASIL RENR?
Bu Blmde Neler reneceiz?
11.1. Giri
Klasik koullanmayla
edinilmi davranlara rnek
verir.
Edimsel koullanmayla
edinilmi davranlara rnek
verir.
Pekitirme tarifelerini
rnekle aklar.
Anahtar Kavramlar
Tre zg Hazrbulunuluk
renme
Klasik Koullanma
Uyaran Genellemesi
Uyaranlarn ayrt edilmesi
Snme
Kendiliinden geri gelme
Etki Kanunu
Edimsel (operant) koullanma
Olumlu-olumsuz pekitire
ve 2. tip ceza
Pekitirme Tarifesi
11.1. Giri
Yedinci blmde, ilk iki yl iindeki sinaptik balant artn gsteren resmi
hatrlaynz (isterseniz geri dnp bakabilirsiniz). Bu balant art, zihnin giderek
karmaklamas anlamna gelir ve bu sre gittike daha zelleerek mr boyu srecektir.
Sinaptik balantlar, uyarana maruz kaldka yani d dnyayla etkileime girdike artmakta,
kullanlmayanlar budanmakta, kullanlanlar yeni balantlar kurarak karmaklamay
srdrmektedir.
Dnya ile kurulan etkileimin, bir dier ifadeyle geirdiimiz deneyim ve yaantlarn
nasl iselletii meselesi zerinde tartmalar olsa da bugn artk insanlarn zihinlerinin
evreleriyle etkileerek karmaklatn biliyoruz. nk insanlar renmektedirler. Esasen
belirli bir sinir sistemine sahip her canl renmektedir. Eski zamanlarda insana zg iler
yapabilen marifetli hayvanlarn durumu doast glerle aklansa bile, bugn edindikleri
becerilerle bir meslek edinmi hayvanlarla (polis kpekleri, gsteri yldz balina/yunuslar
vb.) birlikte yayoruz. Bu, renme alannda yaplm almalarla mmkn olmutur.
Elbette insanlarn rendikleri eyler ok daha karmaktr, bizler soyut kavramlar, sembol
sistemlerini, fikirleri, karmak problemleri zmeyi ve hem de btn bunlar retmeyi
reniriz. te bu iki blmde btn bunlarn nasl olabildiini veya renme srelerinin
neler olduunu ve nasl ilev grdklerini inceleyeceiz.
Bugn, zerinde yeterince allarak ittifaka varlm birka temel renme biimi
vardr; klasik ve edimsel (operant) koullanma, gzlem yoluyla renme, farkna varmadan
renme, kavrayarak renme gibi. Bu renme biimlerinin nemli bir ksmn, nispeten
karmak dier canllarla da paylatmz renince arabilirsiniz. Burada tre zg hazr
bulunuluk eklinde tanmlanabilecek bir kavramdan da sz etmek gerekir. Bazen tre ait
fiziksel zellikler, bedensel ya da yapsal zellikler gibi, kazanlabilecek davranlarn trn
snrlandrmaktadr. Yani, eer uygun bir ses karm aygt yoksa pek ok karmak beceriyi
renebilen bir canlnn insan gibi konumay asla renememesi mmkndr. nsan insan
yapann gerekten ne olduu, zerinde daha ok dnmeyi hak eden bir mesele gibi
grnmektedir.
imdi, nce renmenin nasl tanmlandn ve daha sonra zaman ak iindeki
seyrine paralel olarak, temel renme biimlerini, zelliklerini ve gndelik hayatta bu
ilkelerden nasl yararlanabileceimizi gzden geirmeye balayalm.
11.2. renme Nedir?
Davran yaklam, yntemsel bir duru ile psikolojinin bilimsel olarak var
olabilmesinin ancak dorudan gzlenemeyen zihin, bilin gibi kavramlar incelenmekten
vazgemesi ve gzlenebilen uyaranlar ile tepkiler/davranlar zerinde allmasna bal
olduunu savunmutur. Davranln ilk yllarnda bugn iin son derece abartl ve kat
eilimler ifade edilse bile (beyin bir kas kmesi gibidir gibi), davranlar birka temel
renme biimini tanmlam ve insan incelemek zere daha sonraki yaklamlar tarafndan
da kullanlmaya devam eden bir alma gelenei brakmlardr. Biliselciler ise,
davranlar tarafndan ayrntl bir ekilde incelenen uyaranlar ve tepkilerin arasnda nelerin
olup bittiini, yani davranlarn kara kutu diyerek grmezden geldii insan zihnini, mercek
altna almlar ve baz farkl renme biimleri tanmlayarak renme sreleri hakkndaki
bilgilerimizi geniletmilerdir. Biz imdi srasyla bunlar incelemeye balayalm.
Koullu uyaran - koullu tepki ba bir kez yerletikten sonra, bana yeni bir uyaran
daha eklenerek iki veya daha fazla dereceli artlamalar (krmz k-ngrak-
yiyecek)oluturulabilir. Koullanm tepki benzer uyaranlara genellenebilmektedir. Yani bir
kez ngrak-salya ba renildikten sonra, organizma, bir baka ses gibi benzer dier baz
uyaranlarda da (zil, anahtar sesi vb.) ayn tepkiyi vermektedir. Buna uyaran genellemesi
denilmektedir. rnein tavan ve fareye artlanm Kk Albert nihayetinde bu durumu
beyaz tyl tm nesnelere genelleyerek Noel Babaya da korku tepkisi vermeye balamtr.
Eer yalnzca benzerleri iinden belirli bir tr uyarana ynelik koullanma yaplmak
isteniyorsa o zaman, yle bir koullanma sreci tasarlanmaldr; krmz k-ngrak-
yiyecek var koulu; yeil k-ngrak-yiyecek yok koulu. Bylece uyaranlarn ayrt edilmesi
de retilebilmektedir.
Eer dikkat ettiyseniz her durumda, doal olarak tepkiyi karan uyarann sunulmas
gerekmektedir. Peki, koulsuz uyaran sunulmazsa ne olur? Her ne kadar uyarann zellikleri,
koullanmann iddeti, sresi vb. ok eitli etmenler etkili ise de, ana fikir olarak, eer
koulsuz uyaran yeterince tekrarda sunulmazsa ortaya kan koullu tepki azalarak ortadan
kalkmaktadr. Buna snme denilir. Peki ya, tepki sndkten sonra, tekrar ayn bala yeniden
karlalrsa? O zaman tepki, iddeti az da olsa geri gelmektedir. Buna kendiliinden geri
gelme denilmektedir. Eer tekrarlanrsa snm olan koullu tepki, eskisinden ok daha ksa
srede yeniden ortaya kmaktadr.
Klasik koullanma almalar daha sonraki yllarda da, hem yeni tepkiler oluturmak
ve hem de yerlemi tepkileri ortadan kaldrmak zere defalarca snanm, baarl sonular
elde edilmi ve gelitirilmitir. rnein klasik koullamaya dayanan sistematik
duyarszlatrma tedavisi, fobilerde, baz kayg bozukluklarnda yaygn olarak
kullanlmaktadr. Buradaki mantk, koullanarak renilmi bir uyaran-tepki bann, bu ba
oluturan uyarana yava yava ancak sistematik olarak maruz brakarak ve koullu tepkinin
ortaya kmamasn salamak suretiyle sndrlebileceidir. rnein st tadna irenme
tepkisi veren kk bir ocuu dnn. Bu durumda, ocuun tat duyarllk seviyesi gzden
karlmadan, mesela 250cc suya 2.5 cc st oranyla balanarak ve bu oran tedricen st lehine
artacak ekilde sistematik olarak su imesi salanabilir. Burada nemli olan, verilen st
miktarnn her seferinde irenme tepkisi oluturmayacak kadar az olmasdr. Aylar
srebilecek bu uygulama ile sonunda ocuun st tadna duyarszlamas mmkndr. Dikkat
ederseniz bu olduka incelikli yrtlmesi gereken bir itir. Etkili bir klasik koullanma
oluturmak veya bir koullanmay ortadan kaldrmak iin titiz ve dikkatli dzenlemeler
yapmak gereklidir.
Etki kanunu, basit grnr ama nemlidir. rnein yaz altrmas yapmas gereken
ama yorulduu iin ok az yazabilen bir ocuu dnn. Yaz altrmalarnn sonu eer her
zaman yorulma ile bitiyorsa (naho sonu), bu davran tekrarlamak istemeyecektir. Bu
durumda, etki kanununa gre, her seferinde yorgunluk hissetmeyecei kadar az yazmas ve
evresindekilerin bundan honutluklarn dile getirmesi yazma davrannn zaman iinde
artmasn salayacaktr. zerinde biraz dnlrse, etki kanununun gndelik
davranlarmz dzenlemek iin kullanlmas son derece kolaydr. Ayn zamanda bu fikir ve
almalarn operant koullanma iin bir zemin hazrladn da gzden karmamak gerekir.
Edimsel (operant) koullamaya geri dnersek, temel mantk udur: belirli bir
gdlenmilik dzeyindeki organizma, bu ihtiyacn gidermek zere, belirli bir
ortamda/durumda kendiliinden veya tesadf bir ekilde bir dizi davranta (etkinlikte,
edimde) bulunmaktadr. Bu davranlardan hangilerinin bir daha sefer ayn ortamda
bulunulduunda tekrarlanma olasl daha yksek olacaktr? Bu olaslk icra edilen
davranlarn sonularna baldr. Skinnerin ok sevilen ifadesiyle, davran sonular
tarafndan ekillenir.
Burada dikkat edilmesi gereken birka husus vardr. Fare hareketi kendisi balatmakta
ve srdrmektedir ancak sonular hakknda henz bir yaant geirmemitir. Deneyimi
arttka amaca ulatran davranlar seer ve onlar tekrarlar. Her fare, ayn amaca ulamak
iin, farkl bir davranta bulunabilir. Kimisi kuyruunu, kimisi ban kullanabilir. Hangisinin
olduunun bir nemi yoktur, yalnzca o fare iin sonuca ulatrann yani yiyecek elde etmesi
yoluyla pekitirilenin bir nemi vardr. Dolaysyla fare, kendi davran repertuar ierisinden
herhangi bir davran daha sk yapmay, elde ettii sonuca gre tercih etmi olur.
Ceza ise farkldr. Ceza, daima davrann organizma iin ho olmayan bir sonucuna
iaret eder. Sklkla kartrlabilmektedir ama olumsuz pekitire bir ceza deildir. Ancak
cezada iki tiptir. Birinci tip ceza, ortama organizma iin olumsuz bir eyin eklenmesidir.
kinci tip ceza ise, ortamdan organizma iin olumlu bir eyin kartlmasdr.
Klasik koullanmada aklanan iki veya daha fazla dereceli artlama, uyaran
genellemesi, uyaranlarn ayrt edilmesi, snme ve kendiliinden geri gelme zellikleri edimsel
koullanmalar iin de geerlidir.
Belirli bir durumda belirli bir davrann yaplma skln arttrmak istediimizi
varsayalm. rendiimiz zere yapacamz ey, ilgili davrantan sonra, uygun bir
pekitire vermektir. Fakat her durumda srekli olarak pekitirme vermek mmkn
olmayabilir veya en az pekitireci kullanarak en ok davran elde etmeyi daha ekonomik
bulabiliriz. Bu durumda, ne yapmalyz? Pekitirmeleri nasl dzenlemeliyiz?
Pekitirmenin verilmesi ile ilgili olarak iki boyut zerinde alabiliriz: zaman ve
davran says. Yani pekitirecin verilme zamannn aralklar ve ka tane davran
yapldktan sonra verilecei (oran). Bu iki boyut iki ekilde dzenlenebilir, sabit tutulabilir ve
deiken olarak verilebilir. Dolaysyla ortaya yle bir snflama kmaktadr; Zaman
zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit zaman aralkl ve deiken zaman aralkl tarifeler;
davran says zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit oranl ve deiken oranl tarifeler.
Bylece drt temel tarifeye ulam olduk. imdi bunlarn ayrntlarna bakalm.
Sabit Zaman Aralkl Tarifeler: Bu tarifede pekitirme, sabit bir zaman aralndan
sonra dzenli olarak verilmektedir. Pekitirilmi bir davrann icrasndan sonra, sabit bir sre
gemekte ve pekitire tekrar verilmektedir. Arada ne sklkta davrann tekrarlandnn bir
nemi yoktur. Byle bir dzen kullanldnda, davrann grlme skl yle bir seyir
izlemektedir: her pekitirmenin hemen ardndan nce ani bir azalma ve bir sonraki pekitirme
iin zaman yaklatka bir ykselme eilimi. rnein ara ve bitirme snavlar sabit aralklarla
yapldnda renciler snavn hemen ncesinde alma younluklarn arttrmakta, snav
bittikten sonra, alma davran yavalamakta, bir dahaki snav yaklamaya balaynca
tekrar alma skln arttrmaktadrlar. Yllk szlemeli cret alarak alanlar iin de byle
bir durum sz konusudur. Sabit zaman aralkl pekitirme tarifeleriyle, dzenli ancak ok
yksek olmayan sklkta davran elde edilmektedir.
Temel tarifeler dnda kalan ancak birbirlerinin yan etkilerini gidermek zere
dzenlenmi karma tarifelerden sz etmek gerekir. Skinnerin ok sayda pekitirme tarifesi
bulduu bilinmektedir, bunlar sz edilen temel tarifelerin eitli kombinasyonlarna
dayanmaktadr. Karma tarifeler temel tarifelerin eitli olumsuz yan etkilerini ortadan
kaldrabilecek dzenlemeleri iermektedir. rnein, en yksek tepki retimi salayan tarife,
sabit oranl tarife olduuna gre, bunun yan etkisi olan bkknlk ve isteksizlii ortadan
kaldrmann bir yolu var mdr? Bu yol yle bulunmutur, sabit zaman aralkl tarife ile sabit
oranl tarife birletirilerek bir karma tarife oluturulmutur. Bylece minimal tepkiyle
pekitirme alma imkn olduundan, ar almann getirdii isteksizlik ve ii brakma
arzusu kontrol altnda tutulabilmektedir. Bu karma tarifenin gndelik hayatta en sk
karlalan rnei maa+prim uygulamalardr.
12.1. Giri
Fakat bazen bir aletle ya da konuyla urarken ani bir kavrayla yeni bir davran
ediniriz. Deiik bir kutuyu amaya altnz dnn; imdiye kadar renmi olduunuz
btn yollar ie yaramad; sonra birden durumu anladnz ve kutuyu atnz. Bylece yeni bir
kutu ama davran edinmi olursunuz. Ancak bu durumda renme, tekrarlar sonucunda
yava yava ve kademeli bir ekilde gelimek yerine, baarsz deneme yanlmalardan sonra,
aniden ve baarl bir sramayla gerekleir. Gnmzde byle ele alnmasa bile, 20.yzyl
balarnda bu srece kavrama yoluyla renme denilmitir.
imdi nce gzlem yoluyla nasl renilebildiini ve dier baz renme yollarn
gzden geirelim.
12.2. Gzlem Yoluyla renme
Bandura, 1965 ylnda gzlem yoluyla renmenin bilimsel olarak ortaya konulmasn
salayan ve artk klasiklemi olan bir deneysel alma yrtmtr. Bu aratrmada
Bandura, anaokuluna devam eden 66 ocuu, her birinde 22 ocuk olmak zere gruba
ayrmtr. Her ocuk, yetikinin, yetikin ebadndaki plastik bir bebekle birlikte oynarken
ekilmi bir filmini tek bana izlemitir. Filmde yetikin, bebee kenara ekilmesini
emretmi ve bebek ona itaat etmediinde, bebei kenara itekleyerek, burnunu yumruklayarak,
ona plastik bir ekile vurarak, tekmeleyerek ve lastik toplar atarak saldrgan davranlar
gstermitir.
Ancak film her grup iin farkl bir ekilde sona ermitir. dllendirme koulundaki
ocuklar, bir baka yetikin tarafndan, yetikin modele eker, aferin, iecek gibi dllerin
verildiini izlemitir (dolayl pekitirme). Cezalandrma koulundaki ocuklar, ikinci bir
yetikinin modele parmak sallad, azarlad ve tokatladna tank olmulardr (dolayl
ceza). Sonucun olmad kouldaki ocuklar, byle bir ilave sahne izlememilerdir. Film
bittikten hemen sonra, ocuklar, bireysel olarak, iinde filmde kullanlan malzemelerin
bulunduu aynal bir odaya alnmlar ve 10 dakika sresince tek balarna oynamlardr. Bu
esnada aratrmaclar, her bir ocuun yukarda tanmladmz saldrgan davran tiplerini ne
sklkta gsterdiini puanlamlardr. Sonular, her gruptaki ocuun da izledikleri modele
benzer saldrgan davranlar gsterdiklerini ancak dllendirilen modeli izleyen ocuklarn
daha yksek puanlar elde ettiini gstermitir. Bu almann sonular, ocuklarn kendileri
bizzat pekitirme almadklar halde, baz davran rntlerini edinmi olduklarn ortaya
koymaktadr. Ceza gren modelin davrann ortaya kn etkilememesi, aslnda verilen
cezann bir baka saldrgan davran rnei olmas, dolaysyla yine bu tr davranlarn
srdrlmesini pekitirmesi ile aklanabilir.
Bandura, uzun yllar bu konu zerinde almaya devam etmitir. ou zaman
renenin hi bir aktif tepki vermedii ve hi bir somut pekitire almad; yalnzca dier
insanlarn izleyerek yoluyla edindii davranlarn aklamak zere sosyal renme
kavramn gelitirmitir. Bu yaklam, davran olutuu veya deitii sosyal ortamlar iinde
inceledii iin bir sosyal renme teorisidir. Sosyal renme bak asna gre, renme ve
performans arasnda ayrm yaplmaldr. nsanlarn davranlarnda gzlenebilir bir deiiklik
olmakszn renmi olmalar ve yalnzca uygun bir koul olduunda aa karmalar
mmkndr.
Gerek klasik gerekse operant koullanmann hemen btn canl trlerinde grlen
temel renme yollar olduunu biliyoruz. Pek acaba, olduka insana zg grnen gzlem
yoluyla renmeyi de dier canllarla paylayor muyuz?
Tolmann almalar ayn zamanda mekn renmesi konusunda hatr saylr bir
bilginin birikmesine nclk etmitir. Mekan renme, dorudan uygulamaya dnk bir alan
olarak, daha sonraki yllarda olduka iyi incelenen bir konu olmutur. Menzel tarafndan 1973
ylnda empanzelerle yrtlen bir deney olduka ilgin sonular vermitir. Deney,
empanze aratrmacnn kucanda gezintiye kmken bir dier aratrmacnn hayvanlarn
yaadklar park alannn iinde belli blgelere yiyecek saklamas ve kucaktaki empanzenin
bunu grmesi ile balamaktadr. Hayvan kafesine konulduktan bir sre sonra, tm
empanzeler parkn iine braklr. Yiyecek saklanan yerleri grm olan empanzeler,
dierlerine oranla ok daha yksek sayda yiyecei bulmulardr. Bu dzenin eitli
versiyonlar yaplm, her seferinde daha nce gzlem yapm hayvanlar, Tolmann
almasnda olduu gibi en ksa yol ilkesine uyarak, saklandn grdkleri yiyecekleri
toplamlardr.
Aslnda, bellek almalar renme alan iin de nemlidir. Bir renme aratrmacs
olan Domjan, davrann u anda var olmayan ancak gemite meydana gelmi olaylar
tarafndan kontrol edildiinin aratrmalarla gsterildiini, bunun ise ancak bellek
mekanizmalar ile olabileceini belirtmektedir. Domjana gre, renme ve bellek, biri
olmadan dieri olmayacak ekilde i ie gemi olan birbiriyle ilikili srelerdir. Bu
durumda, bellek almalaryla renme almalarn birbirinden neyin farkl kldn
dnmek mmkndr. renme almalaryla bellek almalar kyaslandnda, bellek
almalarnn bilginin ilenmesinin farkl evrelerine (kodlama, saklama ve geri getirme)
odaklanmakta olduu grlebilir. Her evre, hem renme ve hem de bellek sreleri iin
geerli olmasna ramen, Domjan, renme almalarnn kodlama yani edinme evresine
odaklandn belirtir. Ona gre, renme almalarnda edinmeyle ilgili deikenler
zerinde allr ve saklama ile geri getirme sabit tutulur. Tersine, bellek almalarnda
edinme sabit tutulmakta ve saklama ile geri getirme zerinde allmaktadr. Domjann
bunlar yazd 2000li yllarda bu gibi kaynatrma teebbsleri olmakla birlikte, 1970lerden
sonra bilisel yaklamn vurgu noktasnn farkllat aktr. imdi nce bellek srelerini
inceleyim. Daha sonra kavram edinme, dnme, problem zme gibi daha karmak sreleri
incelemeye devam edeceiz.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?
Herhangi bir durumda, renme, tekrarlar sonucunda yava ve kademeli bir ekilde
gelimek yerine, baarsz bir deneme yanlmadan sonra ani baarya srama olarak
gerekleir. Bu srece kavrama yoluyla renme denilmitir. Premack ilkesi, belirli bir
durumda, birey,birden fazla davranta bulunma eilimi/arzusu tayorsa ve bunlar bir ncelik
srasna dizilebiliyorsa (daha ok yaplmak istenenlerden daha az yaplmak istenenlere doru)
daha ok istenilenlerin daha az istenilenleri yaplmas iin pekitire olarak kullanlabileceini
savunmaktadr. Gzlem yoluyla renme, kiinin, belirli bir ortamda davranlar pekitirilen
(ya da cezalandran) bir baka kiiyi gzlediinde, ayn ortamda o davranlar tekrarlama (ya
da tekrarlamama) olaslnn artmasdr. Bandura, ou zaman renen hi bir aktif tepki
vermedii ve hi bir somut pekitire almad, yalnzca dier insanlarn izlenmesi yoluyla
edinilen davranlar aklamak zere sosyal renme kavramn gelitirmitir. Bu yaklam,
davran olutuu veya deitii sosyal ortamlarda inceledii iin bir sosyal renme
teorisidir. Banduraya gre, bir modelin gzlenmi davrannn ne zaman etkili olacan
belirleyen drt koul bulunmaktadr: Dikkat, hatrlama, yeniden retme ve gdlenme.
Grld zere, sosyal renme yaklam, davran olmasnn yan sra bilisel zellikler
de tamaktadr. Bilin alanmzn dorudan iine girmeden yani niyet veya kast etmeden
gerekleen renmeler farkna varmadan veya gizil/rtk renmeler olarak ele
alnmaktadr.
Blm Sorular
13.1.Giri
13.3.2.alma Bellei
13.6. Unutma
Blm Hakknda lgi Oluturan Sorular
Blmde Hedeflenen Kazanmlar ve Kazanm Yntemleri
Bellek aratrmalarnn
geliim srecini anlatr.
Hatrlama ve tanmay
aklar.
rtk ve ak bellek
srelerini aklar.
Unutma Erisi
Ksa Sreli Bellek
Kmeleme
alma Bellei
Uzun Sreli Bellek
Kodlama
Depolama
Geri Getirme
Hatrlama
Tanma
rtk Bellek
Ak Bellek
Unutma
leriye Ket Vurma
Geriye Ket Vurma
13.1. Giri
imdiye kadar insanlar hakknda pek ok temel bilgiyi gzden geirdik. nsanlar
iinde yaadklar dnyay alglar, renir, dnr ve bylece yaamlar boyunca geliirler.
Peki btn bu edinilen eyler, bilgiler, yaantlar, imgeler nerede dururlar? nsanlarn
edindikleri eyleri zihinlerinde muhafaza ettikleri, ok eskilerden beri kabul gren bir fikirdir.
Fakat neyin - nasl muhafaza olduu, her birinin ayr bir yeri olup olmad gibi meseleler
zerinde pekok gr ortaya atlm ve tartmalar yaplmtr. imdiye kadar farkl tr
bilgileri depolad varsaylan ok eitli bellek tr tanmlanm, bellek sistemlerinin nasl
dzenlendiine ilikin eitli modeller ortaya konulmutur.
1930larda bellek alannda Sir Frederick Bartlett, bellein zaman iinde yeniden
yaplandrldna ve orijinal halini muhafaza etmediine ilikin sonular veren almalarn
yaynlam ancak ok ilgi grmemitir. Bu durum, davran yaklamn renme
almalarna arlk vermesi kadar, o zamanki dnce ikliminde bu bulgularn bir karlk
bulmamas ile de aklanabilir. nk Barlettin almalar aslnda bellein dnyann tam,
kesin ve gvenilir bir kayd olmadn ortaya koymaktadr.
Ksa sreli bellek, isminden de anlalabilecei gibi, snrl birim miktardaki bilgiyi
ksa bir sreyle tutabilen bir bellek trdr. Bu konudaki neredeyse klasiklemi olan rnei
biz de verelim; ilk ve belki de son kez arayacanz bir telefon numarasna baktnz, aradnz
ve sonra? Eer zel bir aba gstermezseniz, numaray bir daha hatrlamayacaksnz. Bu tr
grevler tipik bir ksa sreli bellek etkinliidir. KSBnin tutabildii bilgi miktar 7+-2 birim
aralnda olduu bulunmutur. Bir dier ifadeyle, ortalama bir yetikinin KSB genilii 5 ile
9 birim bilgidir ve bu bilgi yaklak 30 sn kadar tutulabilmektedir.
Burada birim kelimesinin kullanldna dikkat ediniz. Bunun nedeni ksa sreli
bellein daha etkin kapasiteyle kullanlmasn salayan kmeleme zelliidir. Kmeleme,
birimleri benzerlik veya baz baka dzenleme ilkelerine dayanarak daha byk birimler
hlinde birletirip yeniden ekillendirmektir. rnein, arka arkaya dizilmi birbiriyle ilgisiz 8
harfi hatrlamak m daha kolaydr yoksa drder harfli iki kelimeyi hatrlamak m? phesiz
kelimeler daha kolay geri getirilecektir. nk onlar aslnda kmelenmi olduklar iin 2
birim bilgi hline gelmilerdir. Ayn eyi, saylar ve tarihler iin de dnebilirsiniz. Bu
zellikten yararlanarak eitli kiisel stratejiler gelitirmek ve KSBye gelen bilgiyi daha uzun
sreli tutmak mmkndr.
13.3.2.alma Bellei
Dikkat ettiyseniz, ksa sreli bellek belirli bir anda yeni karlatmz az miktardaki
bilgi zerinde olduka snrl bir sre iinde yapabildiimiz ilemleri tarif etmektedir. Ancak,
hayatta karlatmz durumlar ok daha farkl olabilir. rnein, yolda yrrken, yandaki
kafede oturanlar arasnda bir anlna tandk bir yz grdnz, yryp yannzdakiyle
konumaya devam ederken bir yandan nereden tandnz bulmaya altnz, bir sre
sonra aniden hatrladnz ve hemen geri dnerek yllardr grmediiniz bu arkadanz
bulduunuzu dnn. Btn bunlarn yalnzca KSBnin kapasitesi dhilinde yaplabilmesi
mmkn deildir. nk bu esnada hem KSB ilemleri yrtlmekte, hem uzun sreli bellek
taranmakta ve hem de sohbet gibi dier baz etkinlikler srdrlebilmektedir.
alma Bellei, biz bilisel grevleri srdrrken gerekli bilgileri geici olarak
aklmzda tutmamz, uzun sreli bellekten getirmemizi ve gerekli ilemleri yrtmemizi
dzenleyen bir bellek mekanizmasdr. A.Baddeley tarafndan tanmlanan bu bellek tr, yeni
ve eski bilgilerin srekli olarak dntrld, birletirildii ve aktarld bir alma
masas olarak kavramlatrlabilir. alma bellei, belirli bir durumda gelen bilgiler, bunlarn
bir yandan zihinde tutulmas, bir yandan gerekli dier bellek blgelerinin taranmas, uygun
bilgilerin geri getirilmesi, grevin icra edilmesi ya da srdrlmesi gibi ok sayda i ile
ilgilenir. Bu yzden kimi yazarlar megul bir kavak benzetmesi yapmaktadrlar.
Baddeleye gre, alma bellei, biri seslere ve dieri grsel mekansal bilgiye duyarl
iki kle sistem ile, bir merkezi yrtc ve bir episodik destek bileeninden olumaktadr.
Fonolojik dng bileeni, konuma gibi seslerden gelen bilgiyi tutan bir kle
sistemdir. Szel bilginin kavranmas, isel konuma gibi ilemlerden ve onlar tekrarlamaktan
sorumludur. Bu modele gre akc bir ekilde okuyabilenler iin yazl materyal de fonolojik
dng bileeni tarafndan ilenir. nk okuma, semboln sese dntrlmesini kapsar.
Merkezi yrtc ise dikkati kontrol ettii gibi iki kle sistemin ne zaman ve nasl
ilev greceini dzenler. ou durumda bir bilisel grev hem her iki kle sistemin de
kullanlmasn gerektirir ve hem de episodik destek bileenin de ie katlmas gerekir. Merkezi
yneticinin ilevi tm srecin dzenlenmesini salamaktr.
Episodik destek bileeni ise, uzun sreli bellekten gerekli bilgilerin geri arlmas ve
onun mevcut bilgiyle birletirilmesini salar. Gndelik hayattaki pek ok olay, grnt, ses
gibi pek ok duyusal bilgiden oluan karmak rntlerdir. Episodik destek bileeni bu oklu
algsal bilgiyle mevcut bilgi ve deneyimlerin birleip btnlemesi iin bir kaynak
salamaktadr.
alma bellei sayesinde, devam eden olaylardaki farkl blmleri birbirine balar ve
bylece alglayabilmek iin bir balam/bir ereve oluturabiliriz. Deien durumlarn
temsillerini srdrebilmemizi ve devaml olarak gncelleyebilmemizi mmkn klar. Ayn
zamanda belirli bir durumda bir etkinlie gemek iin gerekli etkinlikleri yrtlmesi iin bir
kaynak salamaktadr.
Baddeleye gre, ksa sreli bellein kapasitesi 7 birimlik bilgi ile snrl deildir.
Belirli bir anda, bellein genilii, bilginin tekrarlanma hz tarafndan belirlenmektedir.
rnein, szel bir malzemede, fonolojik dng bileeninin snr, sabit bir srede tekrar
edebildiimiz bilgi kadardr. Yani sylenii uzun (ok heceli) szcklerin bellekte tutulmas,
ksa szcklerin tutulmasndan daha zor olacaktr.
PET, fMRI gibi beyin grntleme teknikleri kullanlarak alma belleini yoklayan
grevlerde beyin etkinliklerini inceleyen eitli aratrmalar yrtlm ve modelin
geerliliine ilikin ok sayda bulgu elde edilmitir.
Uzun sreli bellek, kayt edilmi olanlarn snrsz miktarda ve snrsz sreyle
sakland kabul edilen bir alandr. Bu yzden edindiklerimizin uzun sreli bellei nasl
depolandklarn aklama iddias tayan her model, onlara her zaman nasl eriilebilir/geri
getirilebilir olduklarn da aklamak durumundadr. Uzun sreli bellek, edinilmi her trl
deneyim, olay, bilgi, duygu, beceri, szck, kural vb. gibi her eyin bir deposu, bireyin dnya
ve benliine ilikin tm bilgileri ieren bir yer olarak kavramlatrlmaktadr. Uzun sreli
bellek, varsaymsal/karmsal bir yapdr ve biz mevcudiyetini ancak sonularndan
anlayabiliyoruz. Bu bakmdan aslnda tutulan bilginin miktarn ve tutma sresini tahmin
etmek gtr.
Uzun sreli bellekte saklanan bilgilerin trlerine gre alt sistemlere ayrlabilecei
kabul edilmektedir. lk ayrm, lemsel Bellek ve Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek arasnda;
ikinci ayrm ise semantik (anlamsal) ve episodik bellek arasnda yaplmaktadr.
lemsel bellek, yaz yazma, bisiklete binme gibi hareket becerilerini ve bunlarla ilgili
ilem sralarn, bir dier ifadeyle hangi eylemin nasl ve hangi durumlarda yaplacan
ieren bellek trdr. Bir beceri bir kez edinildikten sonra yaplan tekrara bal olarak
otomatikleme eilimi tar. Arabay kullanmaya yeni balam ofrlerle, deneyimli
ofrlerin araba kullanmalar arasndaki fark tipik bir rnektir. Acemi kullanc, ilem
sralarn bilinli olarak hatrlamak, hangi durumda ne yapmas gerektiine karar vermek vb.
iin deneyimli kullancya oranla ok daha fazla zaman harcar ve bilinli aba gsterir.
Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek ise, dnya hakknda bildiimiz kavramlar, tanmlar
gibi olgular ve olan olaylar hakknda hemen her trl bilgi eidini ierir. Bu bellek trnn
de ikiye ayrld dnlmektedir: Semantik (anlamsal) bellek ve episodik bellek. Semantik
bellek, szcklerin, kavramlarn, kurallarn ve soyut dncelerin belleidir ve dilin kullanm
iin gereklidir. Bu modeli ortaya atan Tulvinge gre, semantik bellek, bir kiinin sahip
olduu zihinsel kavramlar dizinidir. Bu kavramlar dzenlenmi bilgilerden oluur. Szckler
ve dier semboller, onlarn anlam ve ima ettikleri, onlar arasndaki ilikiler ve kurallar,
formller, algoritmalar hakkndadr. Kii sahip olduu bu kavram, sembol, kural ve ilikilerle
onlar zerinde ilemler yapabilir. Anlamsal bellek, uyarmlarn alglanabilir zelliklerini
kaydetmez, daha ziyade alnan sinyallerin bilisel karlklarn kaydeder. Episodik bellek ise,
kiisel olarak yaadmz anlarn saklanmas ile ilgilidir. Belirli bir deneyime ilikin anlar
(ilk kez kar grme, diploma treniniz, kardeinizin doumu gibi) episodik bellek olaylarn
oluturur ve otobiyografik bellek ile de balantldr. Episodik bellek, deiime ve kayplara
duyarldr ancak ayn zamanda gemii hatrlamann, insanlar tanmann temelini oluturur.
Bu anlar zellikle semantik bellekte saklanan formel yapnn pek ok zelliini tamaz.
ster rtk ister ak, ister uzun, ister ksa olsun tm bellek sreleri iin geerli
zihinsel ilem tr bulunmaktadr: kodlama, depolama ve geri getirme.
Geri getirme ise depolanm bilginin ileriki bir zamanda geri arlmasdr.
Bu ilemleri birbirinden ayr birer sre gibi tanmlamak, konuyu anlamak bakmndan
elverili olsa bile, bu ilemler arasndaki etkileimler olduka karmaktr ve ou zaman i
ie alrlar. rnein, yeni bir bilgisayar modeli grdnzde, kodlayabilmek iin,
zihninizdeki bilgisayarlarla ilgili temsili geri getirmeniz gerekir.
Bir anya ya da bir bilgiye nasl ularz? Bu soru aslnda u ekilde de ifade edilebilir;
belirli bir durumda hangi tr geri getirme ipularna dayanrz? Geri getirme ipucu, belirli
bilginin bellekten getirilmesine yardmc olan i veya d kaynakl uyaranlara verilen isimdir.
Bu sorunun cevabnn hangi tr kodlama ipular kullanldysa, ayn tr geri getirme
ipularyla hatrlanr eklinde verilmesi mmkndr. Bir dier ifadeyle, kodlama ipular ile
geri getirme ipular arasndaki uyum, hatrlama baarsn arttrr.
Bu durumda, uzun sreli bellekte bilgilerin nasl kodland ile ilgilenmeliyiz. Uzun
sreli bellekte bilgi iitsel, grsel ve anlama dayal olarak kodlanmaktadr. USBde bilginin
ok boyutlu olarak kodland hakknda ok eitli aratrma sonular mevcuttur. Ayn
zamanda, USBde bilgilerin rgtl bir btnlk oluturduunu da belirtmek gerekir. Bu
rgtl btnlk, karmak bir a sistemi gibi tasavvur edilebilir. Solsoya gre, giderek
genileyen bir literatr, bilgilerin iyi yaplanm ve olduka kullanl bir aa kaydedildiini
dndrmektedir. Bu durumda belirli bir bilginin geri getirilmesi, ilikili dier bilgilere de
erime kapasitesi olan bu aa giri yaplarak mmkn olmaktadr.
Kodlama ve geri getirme srelerini daha iyi anlayabilmek iin, bir etki kayna
olarak, hatrlama ve tanma sreleri arasndaki farklar tanmlamalyz. Hatrlama, daha
nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran yeniden retmeyi gerektiren bir geri getirme
yoludur. Tanma ise, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran belirlemeyi veya
ayrt etmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. rnein, snavda bir kavram ya da kuram
aklamanz istendiinde hatrlamanz gerekmektedir, ancak oktan semeli testlerde
seenekler iinden doru cevab tanrsnz. ou durumda, tanma performans, hatrlama
performansndan yksektir. nk tanma durumlarnda geri getirme ipular daha aikrdr.
Hem kodlama ve hem geri getirme sreleri zerinde, bilginin kodland ve geri
arld ortamn ve balamn etkili olduuna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr. ki
dilli kiilerle yaplan bir almada, katlmclardan turistik yerler, nl aktrler gibi
konularda sorulan sorulara cevaplar vermeleri istenmitir. almann hipotezi, bilginin
edinildii balam/ortamn hatrlamay etkileyecei, dolaysyla, katlmclarn sorunun
sorulduu dil ile rendikleri bilgileri cevap olarak verecei dorultusundayd. Gerekten de
katlmclar ince sorulan sorulara, bu lke ile ilgili cevaplar, ngilizce sorulan sorulara ise o
lke ile ilgili cevaplar vermilerdir. nsanlar hem d ve hem de i koullarn oluturduu
ortamsal veya balamsal ipularn da kodlamakta ve geri arma koullar bunlara benzer
ise daha iyi bir bellek performans gstermektedirler.
Ancak baz bilgiler, bir edinme niyeti olmakszn kazanlmakta ve benzeri ekilde de
hatrlanabilmektedirler. rtk bellek, kiinin niyetli ve bilinli olarak edinmedii ve aslnda
farkna varmadan hatrlad yaantlar tanmlayan bir bellek trdr. rtk bellein ierii
nceden yaadmz baz deneyimlerden kaynaklanr ancak varlklar performans deiiklii
yoluyla grnr hle gelir.Zihin ve Bilin balkl blmde sz edildii gibi, rtk bellek
bilin tartmalaryla dorudan ilgilidir. nk bu bellek trnn bilinli olmayan yaantlarn
ieriini oluturduu dnlmektedir.
rtk bellek ile ilgili baz almalar, bir grev esnasnda grevle ilgisiz bir duyusal
geri getirme ipucu kullanmann daha sonraki hatrlamalar kolaylatraca hipotezini
incelemek zere yaplmtr. rnein bir almada, katlmclarn ertesi gn hatrlamalar
gerekecek olan bir sfat listesi zerinde almalar istenmitir. Katlmclardan bir grubu, bu
grevle urarken, youn bir ikolata kokusu duymular, dier grup byle bir koku kouluna
maruz kalmamlardr. Ertesi gn, her iki grup hatrlama testini yaparken ayn youn ikolata
kokusu ortama yaylm, bir gn nce bu koku eliinde alanlarn hatrlama performanslar,
dierlerinden anlaml ekilde yksek bulunmutur.
Baz almalar ise, nceden sunulan baz uyaranlarn, aikr olsun ya da olmasnlar,
daha sonraki hatrlamalar etkilediinin gsterilmesi yoluyla yaplmaktadr. Bu duruma
kolaylatrma etkisi denilmektedir. Tipik bir kolaylatrma etkisi koulunda, katlmclardan
nce belirli zellikleri olan bir kelime listesi almalar istenmekte, daha sonra bu listeyi
alm ve almam gruplara bir dizi harf verilerek, bu harfleri tamamlayan kelimeler
yazmalar istenmektedir. Daha nceden kelime listesi alan gruplarn tamamlarken
kullandklar kelimeler, dier gruba oranla bu listenin ieriine daha yakn olduu
bulunmutur. Kolaylatrma etkisi, resimlerin alglanmas gibi durumlarda da gsterilmitir.
Hatta duyusal eiin altnda verilen uyaranlar iin de kolaylatrma etkisi olduu
dorultusunda sonular elde edilmitir.
Sonu olarak, belleimizde bulunan bilgileri kullanmak iin, bazen bilgiyi hatrlamak
iin bir aba gsterir ve bylece ak belleimizi kullanrz. Kimi durumlarda ise bilgi
bilincinde olmakszn kullanlr haldedir ve rtk belleimizi kullanm oluruz.Ayn zamanda
ak olarak kodladmz bilgiler rtk olarak da geri getirilebilmektedir. Dil kullanm bu
durumu gsteren tipik bir rnektir, cmlenin nasl olumas gerektii veya kullandmz
kelimenin anlamn bilinli olarak hatrmza getirmeksizin konuuruz.
13.6. Unutma
Ket vurma iki ynl olabilir: leriye doru ket vurma durumunda, eskiden
rendiklerimiz yeni rendiklerimizi hatrlamamz bozmaktadr. Araba kullanmaya dz
vitesli bir arata baladnz ve bir ka yl sonra otomatik vitesli bir arabaya getiinizi
dnn. Bu durumdaki hemen herkesin syleyebilecei gibi, bir sre dz vitesli araba
kullanyormu gibi bir dizi gereksiz hareket yapacaksnz. Daha nce araba kullanmak
hakknda rendiiniz eyler, bu yeni durum iin geerli deildir ve performansnz
bozmaktadr. Geriye doru ket vurma ise, yeni renilenlerin eski hatrlamalar bozmasdr.
Otomatik vitesli araba kullanmaya iyice altktan sonra, dz vitesli bir arabay kullanmak
durumunda kaldnz dnn. Eskiden kullanmakla ilgili bir sorun yaamadnz halde,
otomatik vitesli ara kullanm deneyiminiz, dz vitesli araba kullanma performansnz
olumsuz ynde etkileyecek, bir sre acemi gibi davranmanza neden olacaktr. Benzeri bir
durum telefon numaras deiikliklerinde de karmza kar.
Uygulamalar
Uygulama Sorular
Bu Blmde Neler rendik?
14.1. Giri
Grg tankl
aratrmalarndan en az birini
anlatr.
Bellek glendirme
tekniklerini rnekle aklar.
Anahtar Kavramlar
nsanlar rnein fla bellek anlarnda olduu gibi pek ok eyi aynen
hatrlayabildikleri fikrine sahip olsalar bile, aratrmalar farkl sonular vermektedir. ou
durumda annn ierii tamamen bozulmasa bile, ayrntlar yeniden biimlenmekte veya an
zn koruyacak ekilde ksalabilmektedir. Aslnda iinde yaadmz dnyada maruz
kaldmz uyaranlarn younluunu hayal ettiimizde tmn aynen muhafaza etmenin bir
ilevi olmadn dnmek mmkndr. Fakat yine de bilinli olarak aklmzda tutmaya
niyet ettiimiz durumlarda, bunu yapabilmek iin bellein kimi zelliklerinden yararlanarak
daha etkili stratejiler kullanmamz mmkndr. Bu blmde btn bunlar gzden
geireceiz.
14.2. Yeniden Yaplandrlma (na) Sreci Olarak Bellek
Hatrladnz bir eyin, gerekten olan eyin ayns olduundan ne kadar eminsiniz?
Bu soruya pek oumuz yeterince emin olduumuzu syleyerek cevaplandrma eilimi
tarz. Ancak az ncede szn ettiimiz gibi belleimizin baz ilgin zellikleri
bulunmaktadr.
Loftus tarafndan 1983 yaplan bir almada, iki kadn otobs terminalinde bavullarn
bir bankn zerine braktktan sonra tarifeye bakmaya giderler. Bir adam bavullarn yanna
gelir ve paltosunun altna bir ey sokarak uzaklar. Hemen sonra kadn valizinin yanna gelir
ve teybim alnm diye barmaya balar. Gvenlik grevlileri civarda olup olay grm
olanlarla grmler, tanklarn ou, teybi ayrntl bir ekilde tarif etmilerdir. Aslnda
olayda grnen bir teyp hi yoktur (ayrca kadnlar ve hrsz aratrmann bir parasdr).
Daha sonraki almalarda Loftus ve arkadalar, grg tanklarna olayla ilgili sorulan
sorularn yapsnn ve iinde gml bilgilerin hatrlamay etkilediini gstermilerdir.
niversite rencilerine nce iki arabann arpmas gsterilen bir film izletilmi daha sonra,
katlmclarn bir grubuna arabalar arptklarnda ne hzda gidiyorlard sorusu; dier
grubuna ise, arabalar birbirlerine dediinde ne hzda gidiyorlard sorusu sorulmutur.
Sorunun yaps gerei arpt bilgisini alan katlmclar, dier gruba oranla daha yksek hz
bildirmilerdir. Bir hafta kadar sonra, katlmclara, filmde hi krlan cam grp grmedikleri
sorulmutur. Aslnda filmde hi krk cam grnmemesine ramen, krk camlarn varl her
iki grup tarafndan da bildirilmitir. Ancak, arpt denilen grup ile dedi denilen grubun
krk cam bildirme dzeyleri arasnda, ilk grubun lehine anlaml fark bulunmaktadr. Bir dier
ifadeyle, arabalarn arpt bilgisine maruz kalanlar, krk camlarn miktarnn daha fazla
olduunu sylemilerdir.
Sonu olarak, Solsonun ifadesiyle, belleimiz, dnyaya ait olgular yutan ve daha
sonra bu yuttuklarn aynen geriye kartan bir sistem deildir. Bellek ve hatrlama her zaman
ina edicidir. Bir dier ifadeyle, eski deneyimlerimiz, olay sonrasnda aldmz bilgi, algsal
faktrler hatta insanlarn belirli olaylar dierlerinden daha fazla hatrlama arzusu gibi
unsurlar neleri hatrlayacamz etkilemektedir.
14.3. Otobiyografik Bellek
nsanlar genellikle yakn zamanl olaylar daha iyi hatrlamaktadrlar ancak bu durum
iinde bulunulan ya dnemine gre de deiebilmektedir. Bir aratrmada, niversite
rencilerinin 2 ya veya 3 yalarnda balarna gelen nemli ve arpc olaylar
hatrlayabildikleri gsterilmitir. Ancak 0-2 ya arasnda bir an bildiren ok nadirdir. Bu
duruma bebeklik amnezisi denilmektedir. Yaplan bir almada, hayatn baz dnemlerinin
dierlerinden daha iyi hatrland ortaya konulmutur ve hemen btn insanlar gemilerini
benzer ekilde hatrlamaktadr. rnein orta yalara ulam (50 ve zeri) insanlar, genlik ve
ilk yetikinlik yllarn daha iyi hatrlamaktadrlar. Bu hatralarn ierii, hemen herkesin
yaamnda verilmi bir dizi nemli karar (evlilik, ilk i, ilk ocuk vb.) ve deiimler
erevesinde olumaktadr. Bu durumun bir aklamas olaylarn birbirine benzerlii arttka,
anlarn birbiriyle birlemeleri yznden hatrlanma olaslklarnn dmesi ve farkl olanlarn
daha iyi hatrlanmalar olabilir. Ancak insanlarn bu tr olaylar birbirleriyle daha ok
paylamalar ve grsel kaytlarn saklanmas da hatrlanma olasln arttrabilir.
Fla bellek, zerinden ok uzun bir zaman gemi olsa bile, belli bir olayn ve o olayla
birlikte yer alan rastlantsal olaylarn/unsurlarn canl bir ekilde hatrlanmas yaantsdr.
nsanlar kiisel veya ortak toplumsal gemie ait baz nemli olaylara ilikin son derece net
anlara sahip olabilmektedir. Bu tr almalar genellikle ortak toplumsal gemie ait anlar
zerinden, bu olay ilk duyduunuzda tam olarak ne yapyordunuz gibi sorular sorarak
allmaktadr. ABDde Kennedynin lm, Lincolnun lm gibi. nsanlar, mekn, saat,
yaptklar i, o anda ne dndkleri, bulunduklar ortamda bulunanlar gibi bilgileri canl bir
ekilde hatrlamakta, net ve ayrntl olarak aktarmaktadrlar. lkemizde ortak toplumsal
gemie ait nemli an bulmak olduka kolay olsa da, zerinde yaplm alma says yok
denecek kadar azdr. Ancak hepimiz kendi deneyimlerimizi hatrlayabiliriz, rnein bu
metnin yazar, zaln lmn veya Sivas katliamn ilk duyduunda nerede ne yapmakta
olduunu ve o anda bulunduu mekna ilikin grntleri net olarak hatrlamaktadr.
Bu durumda bellein yeniden inas fla bellekler iin geerli deil midir diye
dnebilir. Bilisel yaklamn oluumundaki nc isimlerden U.Neisser, kendi fla
belleinden (Pearl Harbour baskn) bir yaant zerinde almtr. Bu yaantya gre,
radyoda beysbol ma dinlemektedir ve yayn bu anons dolaysyla kesilmitir. Ancak bu
yaantnn doruluu incelendiinde, dinlediini iddia ettii man olayn olduu aralk
aynda oynanmadn bulmutur.
Bellek, eski zamanlardan beri ilgilenilen bir konu olmutur. nsanlarn baz eyleri iyi
hatrlayp syleyebiliyor olmas; iir, ark, dua gibi ezbere dayal metinlerin akc bir ekilde
akldan sylenmesi, metne bakmadan bilgilendirici uzun bir konuma yaplmas gibi
beceriler btn alarda nemsenmi, bellein kuvvetli olmasnn akll ve bilgili olmann bir
gstergesi olduu dnlmtr. Aslnda biraz dnlrse, kuaklar aras bilgi aktarmnn
arlkl olarak szel olduu zamanlar iin bellek, son derece hayati bir ilevdir. Dolaysyla
bir bilginin daha iyi hatrlanmas iin neler yaplabilecei hemen her ada dikkate deer bir
konu olmu ve bu konuda ok eitli stratejiler kullanlmtr. Antik Yunan akademilerine
ilikin grsellerde, insanlarn balarna ember ekilde yaprakl bir dal taktklar belki
dikkatinizi ekmitir. Bu daln taze biberiye bitkisinin dal olduu ve bu bitkinin kokusunun
hafzay glendirdii dnld iin takld bilinmektir. lkemizin zellikle bat
blgelerinde, biberiye bitkisi hemen her yerde kendiliinden de yetien allk eklinde bir
bitkidir, isterseniz siz de bu yolu kullanmay deneyebilirsiniz. Ancak, hafzay glendirmek
iin daha gvenilir yollar da bulunmaktadr. Bu blmde bunlardan sz edeceiz.
Bellekle ilgili temel srelerin kodlama, depolama ve geri getirme olduundan sz
etmitik. Bu erevede, bellei glendirici her hangi bir etkinlik, sz geen bu sre
zerinden ilev grmelidir. Bir dier ifadeyle, yeni gelen bilginin daha etkili kodlanmas
zerinde allabilir; saklanmas iin daha etkin ve karmak stratejiler kullanlabilir veya
geri getirilmesinin kolaylamas salanabilir.
Eer renilecek malzemede, anlaml iliki kurulabilecek bir unsur yoksa (mesela say
sayma, gezegenlerin isimleri) o zaman yapay bir iliki a oluturmak gerekir. Bunlardan en
yaygn kullanlan yapay bir iliki a olarak ritim/mzik kullanmaktadr. Biraz dnrseniz
aklnza bu amal oluturulmu ocuk ark ve tekerlemeleri hemen gelecektir. Bu tr
malzeme elenceli bir ekilde tekrar yapmay da salar. Benzer ekilde, okul ncesi
kurumlarda say sembol ile nesne saysnn birlikte gsterildii kartlarda olduu gibi
malzemenin grselini oluturmak ta bu ie yaramaktadr.
Eer, renilecek malzeme anlaml balar kurmaya msaitse o zaman baka bir tekrar
trn kullanmak gerekir. Bu tekrar yolu eski bilgilerle yeni bilgilerin ilikilendirilerek ya da
benzetilerek tekrar yaplmasn ieren zmleyerek tekrardr. Ezberlenecek materyal ile
nceden bilinenler arasnda sessel ya da grsel balantlar kurmak, grsel benzetmeler ve
modeller oluturmak gibi. Anahtar Szck yntemi diye bilinen bir bellek glendirici teknik
bu prensibe gre alr. Anahtar szck yntemi zellikle ikinci dil reniminde baarl
olarak uygulanmaktadr. Burada yaplacak olan, yabanc dilde renilecek szckle ayn
telaffuz edilen ve ana dilde o szcn anlamn ieren bir cmle kurmaktr. rnein
ngilizcede rmek anlamna gelen DECAY fiilini dnn, bir Trke cmle DKEY
dikilen bitkiler her zaman rrler olabilir.
Bir dier teknik, Loci (yerletirme) yntemi olarak bilinir. Yerletirme yntemi,
tamam veya sras (iaretileri) ezberlenecek malzemenin hayalen belirli bir mekna
yerletirilerek kodlanmasdr. Daha sonra zihinden o mekn gezilerek uygun sra ile
hatrlamak mmkndr. rnein, alveri listemizi dnelim; ekmek, biskvi, yufka, st,
peynir, yourt, ayran, yumurta, tavuk, meyve suyu, ikolata, muz. On iki kalemlik bu liste
iin, yle bir harita oluturmak mmkndr: Buday tarlasnn yanndan ge, mandraya
ura, kmese bir bak, ocuklar kolla. Daha ehirli bir rnek isterseniz, alverie kmadan
evinizin her odasnda o odayla ilgili alnacaklar tasarlayp, alveri yaparken zihinden
odalar gezerek hatrlamak rnek olarak verilebilir.
Daha nce sz edildii gibi, kodlama, saklama ve geri getirme sreleri ou zaman
birlikte alrlar. Dolaysyla anlaml bir malzeme zerinde altmzda ve uzun sreli
saklamak istediimizde, ilk aamadan balamamz gerekecektir. Bu bizi renme stratejileri
olarak bilinen stratejilere gtrr. Yeni renilen anlaml materyallerde etkili renme
stratejileri kullanlarak etkili bir saklama ve etkili geri getirme yapmak mmkndr. Uzun ve
ayrntl bir konu olmakla birlikte, elverili stratejiler ksaca yle zetlenebilir. Bir metni
aldnzda nce tmne bir gz gezdirin, balklar alt balklar, ekilleri, resim altlarn
okuyun. Yani metnin ne amala, hangi konuyu nasl bir organizasyonla anlatama amac
tadn anlamaya aln. Daha sonra metin iindeki alt balklar gzden karmadan, kendi
cmleleriniz ve konuyu dzenleme biiminize gre zetler karn. alrken eski
bilgilerinizle bu yeni bilgilerin birbiriyle ilikilendirin, benzer ve farkl ynlerini, tutarl -
tutarsz ynlerini fark edin. Bylece metni anlamlandrm ve mevcut bilgilerinizle
ilikilendirmi olursunuz. Metni anlamlandrmann bir yolu, metin iindeki kavramlar ya da
bilgileri, bir ema eklinde kutucuklar iinde zetleyip birbirleriyle ilikilerini gstererek
izmek, yani bilgi haritas yapmaktr. rnein Karadeniz blgesini tek bir sayfalk bilgi
haritas ile, topografik yaps, iklimi, yetien bitkiler, maden vb. doal kaynak, ekonomik
yaps... tantmak ve bu haritay hazrlarken saylan olaylar uygun bir dzenle yerletirerek
birbirleriyle balantlarn da kolayca hatrlamak mmkndr.
Schultz, D.P.ve Schultz, E.M. (2002). Modern Psikoloji Tarihi. Kakns Yaynlar,
stanbul.
Solso, R.L. ve Johnson, H.H. (2005). Psikolojide Deneysel Ynteme Giri (Ayiei,
A. ev.Edt.). Kitabevi, stanbul.
Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi,
stanbul.
Vertosick, Jr. (2005). Beyne Birkez Hava Demeye Grsn. Tbitak Yaynlar,
Ankara.