You are on page 1of 336

ANKARA NVERSTES SYASAL BLGLER FAKLTES YAYINLARI: 504

LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA


Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi

ALEDDN ENEL
Ankara -1982
ANKARA NVERSTES SYASAL BLGLER FAKLTES YAYINLARI: 504

ILKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA


Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi

ALEDDIN ENEL
Ankara -1982
Aleddi enel, lkel Topluluktan Uygar Topluma
Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi,
Ankara, 1982, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 324 s.

A.U. S.B.F. BASIN VE YAYIN YKSEK OKULU BASIMEV, ANKARA -1982


' )
NSZ

Tarih bilimi, toplumsal olgularn gnmzden gemie doru -


zlp gemiten gnmze doru rlmesiyle; yemi bilgi, bulgu ve
kuramlarla yeniden zlp yeniden rlmesiyle "Penelope'nin r-
gs"ne benzer bir srele dokunur. Tarih biliminin bu dokusunun
bilincinde olmayan dnrler, kanlmaz olarak iki yanlgdan bi-
rine dmlerdir. Daha ok doa bilimlerinin gelimesinden nce-
ki dnrlerin dtkleri yanlg, tarihin zlmesini beklemeden
ve onu "balanglarndan alarak rmeye kalkmalardr. Bu a-
balarnn sonucunda dnsel kurgulara dayanan mitoslardan, ta-
rih, toplum ve siyaset felsefelerinden te bir ey tretememilerdir.
Ondokuzuncu yzyl ncesi dnrlerinin uygar toplumun ve dev-
letin douuyla ve gelimesiyle ilgili kuramlar, byle dnsel kur-
gu dzeyinde kalan dncelerdir. Doa bilimlerinin gelimesinden
sonraki dnrlerin yanlgs ise Kari Mannheim'm Interpretation
cf VVeltanschauung (1923) adl yaptnda aka ortaya koyduu gi-
bi, toplum bilimini doa bilimlerinin modeline gre kurmaya kalk-
arak, onu tarihsel boyutundan yoksun etmeleridir. Yamurun ne-
denlerini tarihte aramak gerekmez; ama yamur duasnn nedenle-
rini onun tarihsel boyutuna inmeden aklayamayz.

Yirminci yzyln ikinci yarsndan balayarak bu yanlglardan


kurtulmann nesnel koullar domutur. nsan toplumunun gemii,
bilimsel bulgulara dayanlarak, ilk uygar toplumun Gney Mezopo-
tamya'da ortaya kmasna, hatta ilkel topluluklarn sisli derinlikle-
rine kadar zlmeye balanmtr. imdi sra uygar toplumun do-
up gelimesinin tarihinin rlmesine ve uygar toplumsal kurumla-
rn, uygar kltrel geleneklerin bu btnlk iinde aratrlp, de-
erlendirilip, yorumlanmasna gelmitir.
Kukusuz, gemiimizi zme ileminin tamamland ve yetkin-
letii sylenemez. Bu nedene dayanarak, onun tamamlanmasn ve
yetkinlemesini beklemeden gemiimizi rmek ve yorumlamak gi-
riimlerinden kanma tutumu, bir nc yanlgnn kaynan olu-

III
turmaktadr. nk tarihi zmeye kalkmadan remeyeceimiz gibi,
rmeye kalkmadan onu daha iyi zme olanaklarn elde edemeyiz.
Buraya kadar dile getirmeye altm toplum bilimi anlay
"toplumun bilimi toplumun tarihinin bilimidir'' nermesiyle daha
ak biimde ortaya konabilir. Bir baka deyile "toplumsal kurum-
lar tarih boyutu iinde oluan neden sonu ilikileriyle biimlenir-
ler". Bu anlaya gre insan toplumu bir btndr; yalnzca tm dn-
yay deil, ayn zamanda tm tarihi ve tarih ncesini kapsayan bir
btndr. Dolaysyla toplumsal olaylarn nedenleri, toplumsal ku-
rumlarn olumalar ve gelimeleri bu btnlk iinde aratrlma-
ldr.

nsan toplumunun gemiine byle bir anlayla bakldnda,


onun, birbirleriyle bantl olmakla birlikte yaplar birbirlerinden
farkl olan trde ilkel dnemle farkllam uygar dnem olmak
zere iki ana dnemden olutuu grlr. inde yaadmz toplum
farkllam uygar dnemin bir filizidir.
Farkllam uygar dnemin "kiilii" ilkel topluluktan uygar
topluma gei aamasnda biimlenmitir. Gerekten, ada uygar
toplumun birok temel kurumu ilkel topluluktan uygar topluma ge-
i aamasnda ortaya kmlar; daha sonra teki kurumlarla ve ye-
ni yeni ortaya kan kurumlarla karlkl etkileim ilikileri iinde
rlp gnmze dek ulaarak, iinde yaadmz toplumun yap-
sn dokumulardr.

Bu bakmdan, gnmzn birok nemli toplumsal kurumun


yapsn ve ilevini, bu kurumlarn birbirleriyle etkileimlerinin nite-
liini, rnein ekonomi ideoloji etkileiminde ncelikler ve arlk-
lar sorununu, son derece karmaklam olan ada toplumsal ya-
p iinde zp kavramak gtr, bazen olanakszdr. Oysa ilkel top-
luluktan uygar topluma gei aamasnda bunlarn doularn, bi-
imlenmelerini, gelimelerini, tarih laboratuvarnn salad soyut-
lama koullar iinde olduka ak bir biimde gzlemlemek olana
bulunabilmektedir.
Yukarda aklanan anlayla ve dncelerle bu almada "il-
kel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik toplum-
sal dnsel yaplarn etkileimi" aratrlmaktadr. Aratrma ala-
nnn odan gei dnemi oluturmakla birlikte, geiin toplumsal
yapda yaratt deiiklikleri saptayabilmek iin ilkel topluluk ve
uygar toplum alanlarna girmek zorunluluuyla karlalmtr. By-
le geni bir tarih kesimi iinde bir pusulaya sahip olunmazsa ara-

IV
trmann yolunu yitirmesi iten deildir. Bu yolda ilkel topluluu uy-
gar toplumdan ayran ve uygar toplumun ekonomik, toplumsal, ideo-
lojik farkllamalarn treten "toplumsal art" kavram, aratrmay
derleyip toplayp ynlendiren pusula grevini grmtr.
Bu alma ilkel topluluktan uygar topluma geiin tarihini kur-
mak savnda deildir; ne de bu dnemin kalc olmaya abalayan bir
yorumunu yapmak savndadr. ok daha snrl bir amac vardr. Bu
ama, ondokuzuncu hatta yirminci yzyla kadar ne srlen, insan-
lk toplumunu tarihsel btnl iinde ele almakla birlikte, onu
bilimsel verilere deil dnsel kurgulara dayandran eski kuram-
lara kar ve, toplumun bilimini dnsel kurgulardan kurtarp bi-
limsel verilere dayandraym derken onu tarihsel boyutundan ko-
parma eilimi gsteren ada eilimlere kar, bunlarn yanlgla-
parma eilimi gsteren ada akmlara kar, bunlarn yanlgla-
ve bu yaklamn gizilgcne ilgileri ekmektir. Bu ise, ekonomi ideo-
loji etkileimi rneinde ve zellikle toplumsal yap siyasal dn
ilikisi zerinde durularak yaplmaya allmtr.

Aleddin enel
Mart 1980
Ankara

V
NDEKLER

NSZ "I
NDEKLER VI
GR 1
a. Yaklam 1
b. Temel Kavramlar 7
c. Yntem 26

I. BLM

LKEL TOPLULUUN EKONOMK TOPLUMSAL YAPISI 34


1. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime 34
2. lkel Topluluklarn Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarnn Gelimesi 40
a. Toplayclktan Avcla 41
b. Avclk ve Toplumsal Etkileri 50
c. Uzman Avclk ve Toplumsal Dnsel Etkileri ... 63

3. ilkel Topluluun Ekonomik Yaps 84


a. lkel Ekonominin Darboazlar 85
b. lkel Ekonominin Sigortas . 88

4. ikel Topluluun Toplumsal Yaps 90


5. lkel Topluluun Dnsel Yaps 99
6. lkel Toplulukta Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi 119

VII
II. BLM

LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE AAMASINDA


EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL VE DEOLOJK YAPILARIN ETKLEM' 125

1. Paleolitikten Mezolitie :
Uzman Avclktan Avclk ve Toplaycla Geri Adm 126
a. Yukar Paleolitik Kltrlerin Mezolitik Topluluklara Etkisi 126
b. Mezolitik Topluluklarn Geim Yaam ve Dn Biimleri 127
c. Mezolitik Topluluklarn kmazlat- 134
2. Mezolitikten Neolitie:
Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye 136
a. Yar Gebe Avclk ve Toplayclktan iftilie 137
aa. Toplayclktan "Deviricilie" 139
bb. Deviricilikten iftilie 142
cc. Kk Sulama Tarm ve Yerleik iftilik 149
dd. Tarla Ama Tarm ve Gebe iftilik 149
b. iftilikten ve Avclktan obanla Gei 151
c. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Airete Gei 153
aa. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Aileye Gei 153
bb^ Klandan Airete Gei 155
d. Yeni Dnya Neolitii 155

3. Neolitik Toplumun Geim Yaam ve Dn Biimleri 157


a. Neolitik iftilerde Geim Yaam ve Dn Biimleri 158
b. Neolitik obanlarda Geim Yaam ve Dn Biimleri 169
c. Neolitik Toplumla Mlkiyetin Temellerinin Atl 174
d. Neolitik Toplumun Toplumsal Art retme Gizilgc ... 176

4. lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei 179


a. iftilerle obanlar Arasndaki Bar ve Sava likiler 180
aa. Bar likiler ve Ticaretin Douu 181
bb. Sava likiler Fetih ve "reklenme" 186
b. Art Enerjiden Art rne 200
c. Tarmdan Zanaatlara ve Ticarete 207
d. Kyden Kente 207
5. Gei Toplumunun Ekonomik Yaps 208
6. Gei Toplumunun Toplumsal Yaps 212
7. Gei Toplumunun Dnsel Yaps 217

8. Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal Dnsel ve


deolojik Yaplarn Etkileimi 226

VIII
III., BLM

UYGAR TOPLUMDA EKONOMK TOPLUMSAL DEOLOJK


YAPILARIN ETKLEM 230

1. Uygar Toplumun Gelimesi 230


a. Uygar Toplumun Hcresi Olarak Kent Devleti 231
b. Kent Devletinden Ulusal Devlete 239
c. Ulusal Devletten mparatorlua 241

2. Uygarln Yaylmas 244


a. Uygarln Alveri ve Dnsel Etkileme Yoluyla
Irmak Boylarna Yaylmas 244
b. Uygarln retim ve Sava Teknolojisindeki Gelimelerle
Kuru Tarm Blgelerine Yaylmas 246
c. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda
Toplumsal, Siyasal Farkllama Eilimleri 247

3. Uygar Toplumun deolojik Yapsnn Olumas 248


a. Dinsel Dnya Grnn Gelimesi:
Sihirsel Dnten Dinsel Dne Gei 248
b. Kabile Tanrlndan Konfederasyon Tanrlna 258
c. Batanrclktan Tektanncla 231
4. Yeni Dnya'da zgn Bir Uygarlama Giriimi ve
Bu Yolda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi 234
5. Sihirci Sanatdan Devlete :
Ekonomik Toplumsal Siyasal ve deolojik Farkllama Sreci 269
6. Uygar Toplumun Ekonomik Toplumsal ideolojik
Yaplarnn Etkileimi zerine Baz Dnceler 278

SONU 281
KAYNAKA 288
DZN 300

IX
GR

"Sosyal bilimcinin Iban artan ey


laboratuvannn olmamas deil; elinin
altndaki tarih ve etnografya laboratuvar-
larm nasl kullanacam bilmemesidir."*
Leslie A. White

Giri'te konuya "yaklam", aratrmada kullanlacak "temel kav-


ramlar" ve izlenecek "yntem" ortaya konacak. Yaklam bal altn-
da, konunun iine oturtulduu btn, soruna bak as ve bu bak
asnn dayand temel dnceler aklanacak. Temel kavramlar ba-
l altnda, aratrmada kullanlmak zere hangi kavramlarm seildi-
i, neden bunlarn seildikleri ve bunlara hangi anlamlarn verildii
belirtilecek. Yntem bal altnda ise, aratrmada izlenecek olan
genetik-kronolojik yntemin olanaklarna ve snrllklarna deinile-
cek.

a. Yaklam
nsanlk tarihine bir btn olarak bakldnda, ilk elde iki zellik
gze arpar. Bunlardan birincisi, son derece ar bir toplumsal evrimin

* Sz konusu deyi u balam iinde yer almaktadr: "Sosyal bilimin ksrl


ve gszl, ou kez toplumsal aratrma alannda bilim adamnn elinin
altnda fizikilerin sahip olduklanna benzer laboratuvarlar bulunmad iin,
ondan doruluklarnn laboratuvar yntemleriyle denetlenmesine dayanabilecek
salamlkta kuramlar ortaya koymasnn beklenemeyeceimi syleyen dostlar
tarafndan ho grlmtr. Ne var ki bu hogr yerinde deildir ve yanl-
tcdr. Sosyal bilimcinin fizikininkine benzer laboratuvarlarnn olmad do-
rudur. Ama onun bir baka anlamda ve son derece gerek anlamda laboratu-
varlan vardr. Tarih ve etnografya sosyal bilimciye fizikininkine edeer la-
boratuvarlar sunmaktadr... Sosyal bilimcinin ban artan ey laboratuvarla-
rnn olmamas deil, elinin altndaki tarih ve etnografya laboratuvarlarm na-
sl kullanacan bilmemesidir." Bak Leslie A. White, "Ikhnaton: The Great
Man vs. the Cultural Process", Journal of the American riental Society, 68
(1948), s. 91-103'ten Donald Kaan (der.), Problems in Ancient History, cilt I
(The Ancient Near East and the Greece), New York, 1967, Macmillan, s. 37.

1
grld son derece uzun bir zaman kesimini kapsayan "ilkel toplu-
luk" dneminin yannda, toplumsal evrimin ksa denebilecek bir sre
iinde ba dndrc bir hzla ilerledii bir dnemin, "uygar toplum"
dneminin varldr.1 Gerekten, ara yapan ilk canl trlerinin2 yer-
yznde grlmesinin yaklak tarihi olarak kabul edilen, zamanmz-
dan iki milyon yl ncesinden retimin balad zamanmzdan
yaklak on bin yl ncesine kadar geen milyonlarca yl ilkel topluluk
dnemini; onu izleyen yaklak be bin y ilkel topluluktan uygar
topluma gei dnemini ve ancak son be bin yl uygar toplum dnemi-
ni oluturmaktadr. Bu durum, bilim adamlarnn kafasnda u soru-
larn ardarda sralanmasna yol amtr : "lkel topluluk neden bu ka-
dar ar evrinmitir?" ; "Hangi olaylar onun yapsnda kkten dei-
ikliklere yol aarak ilkel topluluktan uygar topluma geilmesini sa-
lamtr?" ve "Uygar toplumda toplumsal evrim neden bu kadar hzl
olmutur?"
rsanlk tarihinde gze arpan ikinci byk zellik, iinde yaa-
dmz toplumun birok temel ekonomik, toplumsal, ideolojik kurumu-
nun gemiinin ok gerilere; ounun ilkel topluluktan uygar topluma
gei dnemine, bir blmnn ise bundan da gerilere, ilkel topluluk

nsanlk tarihinin bu zellii birok arkeolog, antropolog ve tarihinin dikka-


tini ekmitir. Calwin Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas,
ev. Erzen Onur, stanbul, 1972. Remzi Kitabevi, s. 39'da "kltrn gelime hz...
aa paleolitik dnemde yzbinlerce yl sresinde inanlmayacak kadar ar-
d" der. J. Forde-Johnston, History from the Earth, (An Introduction to
Archaeology), London, 1974, Book Club Associates, s. 62 de, byk buzularas
dnemde, zamanmzdan 435-230 bin yllar ncesini kapsayan 200 bin yl akn
bir sre iinde, insan topluluklarnn tek bir ara tipine sahip olularna dik-
kati ekmektedir. Jacquette Hawkes, The Atlas of Early Man, London, 1976,
Book Club Associates, s. 21'de " her kuan normal olarak anababalarnn yap-
tklarnm aynsn yapt ve kltrel gelimenin son derece ar olduu yz-
binlerce yl..." dan sz eder. Carleton S. Coon, The History of Man, Middlesex,
1967, Penguin, s. 28'de, orta ve yukar pleistosen dnemleri boyunca yaayan
yirmi bin kuak sresince insan kltrnn son derece ar gelitiini, tarmn
balad ve zamanmzdan on bin yl ncesinden bugne gelip geen yz
kuak iindeyse, gelimenin artc bir hza ulatm belirtir,
a Benjamin Franklin (1778'de), "insan ara yapan hayvandr" tanmlamasn yap-
mt. (Bak. Kenneth P. Oakley, "Skill as a Human Possession", Charles Singer,
E.J. Holmyard ve A.R. Hail, der., A History of Technology, cilt I, (From Early
Times to Fail of Anciet Empires), Oxford, 1956, The Clarendon Press, s. 1).
Kenneth P. Oakley'in Man the Tool-Maker, (1956) adl yaptnn da gsterdii
gibi, bu tanm birok ada bilim adam tarafndan benimsenmitir. rnein
ilk insan topluluklarnn yaamlar zerine zgn alam almalaryla tannan
L.S.B. Leakey, nsann Atalar, ev. Gven Arsebk, Ankara, 1971, Trk Tarih
Kurumu Yaynlan, s. XIH'te, inam "aralarn belirli kurallara gre yapabilen
primat" olarak tanmlamaktadr.
dneminin karanlklarna dek dayanmasdr.3 Uygar toplumun gele-
neklerinin gemiinin neden bu kadar gerilere dayand ve nasl bu
kadar inat bir sreklilik gsterebildii, bilim adamlarnn kafalar-
na taklan ikinci grup sorular oluturmaktadr.
Her iki grup sorunun yantlar, kukusuz insanlk tarihinin tm-
nn ve bir btn olarak incelenmesiyle bulunabilir. Ancak ilkel toplu-
luktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolo-
jik yaplarn etkileiminin incelenmesi; bu sorularn bir blmnn
yantn, bir blmnn yantlarnn ipularn verebilir. Bu sorularn
tartlmas, ortam ekonomi ile ideolojinin ilikileri sorunlarnn -
zlmesine hazrlayabilir.
Bu aratrma, on be yla yaklaan siyasal dnceler tarihi -
renciliimin ve reticiliimin sonunda siyasal dnceler tarihi an-
laym iine oturttuum daha genel bir tarih ve toplum grne
dayanmaktadr. Aslmda giritiim i, bu grn bir kesiminin, bel-
kemiini oluturan kesiminin geerlik derecesinin aratrlmas; ge-
reken yerlerde dzeltilmesi; ilenmesi abasdr. Bu nedenle, aratr-
mann arka plann oluturan bu grn btnnden sz etmeliyim.
En kaba izgileriyle insanlk, geiminin temelinin toplaycla ve
avcla, tarma, sanayiye dayand dnemden, "toplum bii-
mi"nden gemitir.4 Her toplum biiminin dayand bir "geim bii-
3 Halet ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project ad Its Signifi-
cance for Culture History", Belleten, cilt XXXVII, no. 149-152, Ankara, 1974,
Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 362'de, zamanmzn ou kurumunun, planla-
mann, btenin, zel mlkiyetin; iblmnn, sanat, zanaat ve alveriin ge-
limesinin; toplumsal farkllamann, snflarn, ailenin kklerinin retici olma-
yan ekonomiden retici ekonomiye gei dnemine dayandn syler. Godfrey
Lienhardt, Social Anthropology, London, 1969, Oxford University Press, s. 2'de,
sosyal antropologlarn toplumsal kurumlarn temel zelliklerini gnmzn
anakentli toplumlarndan ok ilkel topluluklarda grebilmek umuduyla onlar
incelemeye baladklarm yazar. Kvlcml'nn deyiiyle de: "Tarihncesinin
neelii amza dek tarih (medeniyet) niteliine etki yapt." Hikmet Kvl-
cml, Tarih Tezi, stanbul, 1974, Tarih ve Devrim Yaynlar, s. 15.
4 nsan topluluklarnn yaplarnn geim biimlerine gre belirlendii yaygn
bir grtr. Bu yolda son onyllann eilimi, ada ve tarihsel topluluklar ta-
rm toplumlar ve sanayi toplumlar olarak snflandrmak ynndedir. Bunun
biri yerli biri de yabanc yazardan olmak zere iki rneini vermekle yetine-
ceim : F.W. Riggs, Agraria and Industralia: Toward a Typology of Comperative
Administration, Manchester, t.y University of Manchester, teksir, 116 s.; Asaf
Sava Akat, "Tarihi Maddecilik ve Kapitalizm ncesi Toplumlar: Asya Toplu-
mu -Feodalite Tartmalarna Yeni Bir Yaklam", Toplum ve Bilim, say 1, .
34-48, stanbul, 1977. Akat bu makalesinde (s. 34'te) kapitalizm ncesinde tarm-
sal retimin belirleyici olduunu, (s. 38'de) ilkel komnle kapitalizm arasnda
retimin hemen tmnn doaya karmak olmayan aralar kullanan emein
uygulanmas ile gerekletirilen tarm olduunu yazmaktadr.

3
mi", gelitirdii kendine zg bir "yaam biimi" ve bu yaam biimiy-
le uyumlu bir "dn biimi" olmutur.5 Geim, yaam ve dn biim-
leri aslnda birbirlerinden ayrlmaz biimde iie iseler de bu durum,
toplum biimi = geim biimi + yaam biimi + dn biimi olarak
gsterilebilir. retim ncesi dnemin geim biimi "toplayclk ve av-
clk", yaam biimi "eitliki ilkel yaam biimi"dir; dn biimi ise
"sihirsel dn"tr. Bu dnemin toplum biimi "ilkel topluluk"tur.
retimin bilinmedii ilkel topluluktan sonra, bir retim toplumu olan
"uygar toplum" biimi ile karlarz. Ancak bu iki toplum biiminin
egemen olduu dnemler arasnda, ilkel topluluktan uygar topluma ge-
ii gerekletiren "gei toplumu"nun grld bir gei dnemi
vardr. Uygar toplum dnemi de, dayand geim biimine gre ikiye
ayrlr. Geim biimi tarma dayanan, "eitsizliki uygar yaam bii-
m i n e sahip olan ve dn biimi "dinsel dn" olan toplumu, ge-
rim biimi sanayiye dayanan, "eitliki uygar yaam biimi"ne6 sahip

5 Bu almada Marx'n ve Engels'in "yaam belirleyen bilin deildir; bilinci


belirleyen yaamdr" gryle (bak. Kari Marx ve Friedrich Engels, Alman
deolojisi, ev. Hseyin Boz, stanbul, 1976, Taban Yaynlan, s. 33); Mannheim'n
bak. Kari Mannheim, Ideology and Utopia, London, 1960, Routledge and Kegan
Paul, s. 50), insanlarn dncelerinin onlarn varlklarnn trevleri olduu, on-
larn yaam biimlerinden etkilendii grn uzlatran bir grn benim-
sendii sylenebilir. Kari Marx (Felsefenin Sefaleti, ev. Ahmet Kardam, Anka-
ra, 1966, Sol Yaynlar, s. 115'te), ekonomik kategorilerin yalnzca retimin top-
lumsal ilikilerinin dile getirilileri, soyutlamalar olmadn syleyip, "toplum-
sal ilikilerini maddi retkenliklerine uygun olarak kuran ayn insanlar, toplum-
sal ilikilerine uygun olarak da ilkeler, dnceler, kategoriler retirler" der-
ken; geim, yaam ve dn biimleri ilikisini daha ok ift ynl bir etkile-
im olarak anladn ortaya koyar.
Sanayiye dayal "eitliki uygar yaam biimi" szleri, toplumsal gereklii
yanstmayan bir deyi olarak grnebilir. inde bulunduumuz eitsizliki uy-
gar toplumun be bin yl kapsayan sresinin ok byk bir blmn tarma
dayal eitsizliki uygar toplum dnemi oluturmakta; ancak son iki yzyl
sanayiye dayal ve gene eitsizliki toplumlarn bulunduu dnem olarak g-
rlmektedir. Tarihsel bir perspektiften bakarak, ilkel topluluktan uygar toplu-
ma gei aamasnn be bin yllk bir dnemi kapsadn gz nne alrsak,
iinde yaadmz sanayiye dayal eitsizliki toplumun da, tarma dayal eit-
sizliki uygar toplumdan sanayiye dayal eitliki uygar toplum dnemine ge-
i aamasn oluturmas olasln grebiliriz. Sanayilemenin tarmsal art-
nn sanayi alannda alan nfusa aktarlmasyla gerekleen bir olay olduu
anmsanrsa, tarma dayal uygar toplumun eitsizliki yaps altnda bu olgu-
nun yatt anlalacaktr. Sanayilemenin tamamland, yani tarmn tm
dnyada geim biiminin belkemiini oluturan bir ura olmaktan kt ve
tarmn da sanayiletii bir toplumda, toplumsal yapya eitsizliki bir biim
veren bu olgu da ortadan kalkacaa benzer. Bu durumda sanayiye uygun yaam
biiminin eitliki uygar yaam biimi ve ona uygun dn biiminin dinsel
dncelerden arnm bir bilimsel dn olaca sylenebilir. Buna benzer

4
olan ve dn biimi de "bilimsel dn" olan bir toplum izler.7
Her an dnsel kurumlar o an dn biimi yoluyla tre-

dncelerle olacak, Carlo M. Cipolla, The Economic History of World Popula-


tion, Middlesex, 1967, Penguin, s. 105 vd'de, yaptnn altnc blmne verdii
ad ile yaadmz an sanayi toplumunu "Gei a" olarak niteledikten
sonra, adn koymasa da her alanda eitliki bir toplum biimine ynelen de-
iikliklerden sz etmektedir. (Sz konusu yaptn bu alma kaleme alndktan
sonra yaymlanan Trke evirisine baknz: Carlo M. Cipolla, Tarih Boyunca
Ekonomi ve Nfus, ev. Mehmet Srr Gezgin, stanbul, 1980, Tur Yaynlan ).
7 nsan dnnn eitli aamalardan getii gr, birok biimleri olan
eski bir grtr. Hatta bu aamalarn sihirsel, dinsel, bilimsel aamalar oldu-
u da, bilindii gibi James G. Frazer tarafndan The Golden Bough, (1890) 'di
ne srlmt. Frazer'in bu grnn Comte'dan etkilenmi olabilecei sy-
lenir. (Bak. E .E. Evans-Pritchard. Theories of Primitive Religion, Qxford, 1972,
Oxford University Press, s. 27). Auguste Comte, Cours de philosophie positive,
(1830-1842)'de insan dncesinin u aamadan getii grn ne sr-
mt. (Bak. Auguste Comte, "Pozitif Felsefe Dersleri" Edebiyat Fakltesi Sos-
yoloji Dergisi, say 19-20, stanbul, 1967, .. Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 217).
1. Teolojik veya hayali aama, 2. Metafizik veya soyut aama, 3. Bilimsel veya
pozitif aama. Bu snflandrmada Comte'un sihirsel ve dinsel dn birlik-
te teolojik aama iine soktuunu; metafizik aamayla (bak. s. 221) yzde yz
doast bir kavram yerine yzde yz doa kavramnn konduunu, teolojik d-
nten bilimsel dne gei dnemi dnn anladn gryoruz.
Malinowski de, Magic Science and Religion, (1925) yaptnda sihirsel, dinsel,,
bilimsel dn ayrmlarn benimsemekle birlikte, bu ayrmn evrimci olma-
yan bir grle yaplmasndan yanadr. (Bak. Nur Yalman, "Magic", Interna-
tional Encyclopedia of the Social Sciences, cilt IX, der. David L. Silis, New York,
1968, Macmillan ve Free Press, s. 522). Gerekten, Bronislaw Malinowski, By
Bilim ve Din, ev. Ender Grol, stanbul, 1964, Varlk Yaynlan, s. 3'te, ilkel
toplulukta kutsal sihir ve din alanyla kutsal d bilim alannn birbirleriyle
kantnlmayan alanlar olduklanm sylerken, bu dnn de ilkel toplu-
lukta birlikte bulunduklanm kabul etmektedir.
Bu tr grleri ne sren yazariann ounun (rnein Comte'un "Pozitif Fel-
sefe Dersleri", s. 218'de "...insan zeksndaki bu genel evrim..." szlerinde g-
rlecei gibi) dn kendi iinde bamsz evrinen bir sre olarak grms-
lerine karlk bu aratrmada (Malinowski'nin By Bilim ve Din'de yapt gi-
bi) dn biimleriyle geim ve yaam biimleri birlikte ele alnp, aralanndaki
balantlar zerinde durulacaktr. Frazer ise, (Evans-Pritchard, Theories of
Primitive Religion, s. 27-28'den rendiimize gre) sihirin amacna ulaamad-
n gren, ama karlatktan glkleri ampirik yollarla amaya, bunalmla-
n duru bir felsefeyle karlamaya gleri yetmeyen keskin zekl kimselerin
bir baka hayale, kendilerini destekleyebilecek tinsel varlklarn bulunduu a-
mama kaplmalanyla dinsel dne geildiini; zamanla, gene keskin zekl
kimselerin onlann da gerekten var olmadklanm nlamalanyla bilimsel d-
ne varan yollann aldn dnmt. te yandan Mannheim, Ideology and
Utopia, s. 19'da sihirsel dnle dinsel dn "sihirsel-dinsel dnya gr-
" terimiyle tek bir kategori olarak ele almakla birlikte-, s. 31-32'de, Aydnlanma
a'nn sanayi toplumuna zg dn biimlerinin, dnyann dinsel yoru-

5
alirler.8 Bu, siyasal dn iin de geerlidir. Eitliki ilkel topluluk
siyasal farkllamaya uramad iin, onun sihirsel dn iinde
de farkllam, uzmanlam bir siyasal dn kurumunun bulun-
mad sylenebilir. Tarma dayanan eitsizliki uygar yaam biimin-
de ise ekonomik, toplumsal ve siyasal farklama domutur. Buna ko-
ut olarak bir siyasal dn kurumu olumutur. Bu dnn ta-
rmc toplumun dn biimine uygun olarak dinsel belitlere (aksi
yomlara) dayand, dinsel bir nitelik tad grlr. Sanayiye daya-
l eitliki uygar yaam biiminin, kendine uygun bir dn biimi
olan bilimsel dne sahip olduu grlr. Bu yaam biiminin si-
yasal dn kurumu, bilimsel dn biiminden tretilen bilimsel
bir siyasal dntr.9
Kukusuz olgular bu kadar yaln ve tek ynl deildir. Aslnda
burada zetlenen gr de bu kadar yaln ve dz deildir. Aratrma-
da, yaam biimlerinin birbirlerine etkileri ve kark yaam biimleri,
dn biimlerinin birbirlerine etkileri ve kark dn biimleri de
gz nne alnacaktr. "Egemen" geim, yaam, dn biimleri yan
sra "yan" ve "kalnt" geim, yaam, dn biimlerinin sz edile-
cektir. Ayrca geim, yaam, dn biimleri ilikilerinin tek ynl
etkilemeler olmayp; karlkl etkileimler olduu ortaya konacaktr.
Dahas, bu etkeimde ou kere geim biiminin belirleyici olduu g-
rlmekle birlikte, geim biimiyle yaam biiminin akt dnemlere;

munun temelini kazp onun yerini alan bilimsel nitelikli dn olduunu ya-
zarken, sihirsel-dinsel ve bilimsel dn biimleriyle bunlarn dayandklar ya-
am ve geim biimleri arasndaki ilikileri aratran bir tutum taknmtr.
s Tarmsal retimin egemen olduu eskia ve ortaa dnnn daha ok
tmdengelime dayand; bu dnem dnnn atksn oluturan Aristote-
les mantnda tmdengelimin yetkinletirilmi biimi olan "kyas"n bu man-
tn temel direini oluturduu, ortaa dinsel dnnn iman akidelerin-
den tmdengelimle sonu karmaya dayand bilinmektedir. Sanayinin ona
kout olarak doa bilimlerinin gelimesiyle birlikte, Rnesans'ta, tmdengelime
dayanan Aristoteles mant yetersiz bulunup yerine Bacon'n tmevarma da-
yanan mant benimsenmitir. (Bak. Necati ner, Klasik Mantk, Ankara, 1978,
A.. lahiyat Fakltesi Yaynlan, s. 8.). Tanma dayanan toplum biimlerinde tm-
dengelime dayanan dinsel dnn; sanayiye dayanan toplum biimlerinde,
teki dn biimleri de srmekle birlikte, daha ok tmevanma dayanan
bilimsel bir dn biiminin egemen olduu yolunda hemen hemen gr
birlii vardr. Bu alma, bunlara, retim ncesi "asalak ekonomi" dneminda
benzetmeye (analojiye) dayanan sihirsel dn biiminin bulunduunu gs-
termeye alarak emay tamamlamak abasndadr.
9 Mannheim, Ideology and Utopia, s. 33'te Aydnlanma a'nda dinsel dnya g-
rnn yerini bilimsel dnn almasyla, her siyasal grn zamanla bi-
limsel bir renk (ve her bilimsel grn siyasal bir renk) ald yolundaki d-
nceleriyle bu gr destekler grnmektedir.

6
yaam hatta dn biiminin belirleyici olduklar durumlara deinile-
cektir.
Ekonomi ile ideolojinin etkileimi sorunu, daha genel bir sorunun,
madde ile dncenin etkileimi sorununun bir uzantsdr. Bu sorun-
la ilgili tutumumu burada tartmak, konuyu aratrma alanmn d-
na srkler; onun hi szn etmemek ise, aratrma alan dnda
olmakla birlikte aratrma alan iindeki sorunlara yaklamm etkile-
yen bir olguyu karanlkta brakmak olur. En uygunu madde ile dn-
cenin etkileimi sorunu karsndaki tutumumu yalnzca bildirmekle
yetinmek: Tarihten ve ada bilimsel verilerden zmlemi olduu-
mu sandm dncelerle, evrimin, maddenin dnceyi biimlendir-
dii noktadan dncenin maddeyi biimlendirdii bir noktaya ilerle-
dii kansma vardm. nsanlk, retim ncesi ilkel topluluk dnemin-
de doann tutsa durumundadr. Bu dnemde insann dncesi pek
az eyi etkileyebilmektedir. nsan topluluklarnn yazgs daha ok do-
al koullar tarafmdan belirlenmektedir. Ancak toplumsal evrim, zel-
likle retimin balamasyla ve retici glerin gelimesiyle, dnce-
nin etkisini gittike artrd bir yola girmitir. Bu yolda dorultu, in-
sann yalnzca doann deil; kendi toplumunun ve belki de kendi bi-
yolojisinin yazgsn da eline geirecei bir noktaya doru ynelmitir.
Dolaysyla, madde ile dncenin rolleri gibi, ekonomi ile ideolojinin
rolleri de bu evrim izgisi zerindeki yerlerine gre deerlendirilmeli-
dir; bu almada da byle deerlendirmeye aba gsterilmitir.

b. Temel Kavramlar
Aratrmada kullanacam temel kavramlar zerinde nceden uzun
uzun durmaya ve onlar teker teker tanmlamaya kalkmayacam. Bu
kavramlarla anlatmak istenen eyler nasl olsa onlar kullanrken or-
taya konmu olacak. Burada daha ok neden bakalarn deil de on-
lar setiimi aklayacam.
nsan topluluklarnn yaam ve dn biimleri arasndaki farkl-
lklar ok eski tarihlerden beri insanlarn gznden kamamtr. lk uy-
gar toplumlarla birlikte yerleik, karmak kent yaam sren; evre-
lerindeki gebe topluluklardan farklklarnn bilincine vararak on-
lar hayvan srleri gibi gren toplumlarn bu yolda gelitirdikleri d-
ncelerle karlarz.10 Zamanmza sistemli dnce rn olan ya-

10 Baz ada ilkel topluluklarn, baka topluluklar kendilerinden farkl bir can-
l tr olarak grmelerinden, dahas (Catherine H. Berndt ve Ronald M. Berndt,
The Barbarias, Middlesex, 1973, Penguin, s. 76'da belirtildii gibi) Avustralya'
daki ve Yeni Gine'deki birok topluluun, kendilerine teki topluluklardan ay-

7
ptlar brakan toplumlarn dnrleri bu farklln iyice bilincinde-
dirler. rnein Eski Yunanllar kendilerine Hellenler, anlamadklar
baka dilleri konuan yabanclara da "Barbarlar" (Barbaraphos) de-
diler. Bu ayrm yalnzca dil farkn deil; iki ayr yaam biiminin far-
kn dile getiriyordu. Bundan te, ayrma, tm Hellenler'in efendi; tm
barbarlarn kle yaradll olduklarn syleyecek dereceye dek ulu-
sal nyargarn da yklemilerdi.11 Bylece bu tr ayrmlara ba-

r ve "insan" olarak evrilebilecek adlar vermelerinden anlalaca gibi; teki


topluluklarn insanlarn ldrlmeleri geren teki hayvanlarla bir tutma ei-
liminde olduklarn biliyoruz. Bu eilim tarihsel ilkel topluluklarda da bulun-
mu olmah. Gerekten, bu tr bir dnn uzantsn ilk uygar toplumlarda
gryoruz. Yaam biimlerinin farkna dayanarak bu kez farkl bir ierik ka-
zanm olmakla birlikte, Msrllar'n kendilerine "insan" adn vermeleri; ince-
likli dne sahip, kentli bir halk olarak grdkleri kendileri dndaki halk-
lar kaba bularak topluluklar "insanlar" ve "Libyallar, Asyallar vb." olarak
iki kategoriye ayrmalar (bak. Henri Frankfort vd., Before Philosophy, Middls-
sex, 1954, Penguin iinde John A. Wilson'un yazd "Egypt" blm, s. 41); iki
bin yl nce yaam bir inli tarihinin kuzey barbarlar iin "barbarlar sar
sal, yeil gzl ve koca burunlu irkin bir rktr, atalar olan maymunlara
benzerler" szleri (bak. Bozkurt Gven, nsan ve Kltr, stanbul, 1974, Rem?i
Kitabevi, s. 1); Orta Amerika'da da Toltekler'in (sonradan uygarlamlarsa da
ilkel bir topluluk olarak Meksika glleri kysna yerleen Aztekler'e verdikleri
addan giderek) kuzeyin gebe kabilelerine "iimeka" (gl yabanllar) deme-
leri (bak. Jacques Soustelle, The Daily Life of Aztecs, ev. Patrick O'Brian,
Middlesex, 1964, Penguin, s. 15 ve 26), ayn dnn eitli toplumlardaki g-
rnmleridir. Bu dnn ilk uygar toplum ile birlikte ortaya kt ne
srlebilir. Gerekten, Glgam Destan'nda, Glgam'm dostu (ya da klesi)
olan Enkidu'nun kent (Uruk) yaamna katlmadan nce nayvanlar arama-i
ve hayvanca bir yaam sren bir varlk olarak betimlenmesi (bak. Glgam
Destan, N.K. Sandars'm ngilizce evirisinden ev. Sevin Kutlu ve Teoman
Dural, stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlan, s. 67-75) bu sava gl bir kamt sa-
lamaktadr.
"Barbaraphos" szc ilkin Hellence bilmediklerini belirtmek amacyla Karia-
llar iin kullanlm; Herodotos, Tarih, II. 158'de (bak. Herodotos, Herodot Ta-
rihi, ev. Mntekim kmen, stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, s. 161). "Barbar de-
mek Msrllar iin onlarn dilini konumayan herkes demektir" der. Ancak bar-
bar szcnn bu yansz anlam yan sra olumsuz deer yarglaryla ykl
bir anlam daha vardr. Gerekten, gene Herodotos, Tarih, I. 60'da Yunanllar'm
teden beri barbarlardan daha ince dnceli olmakla ayrldklarn ve onlar
kadar bn olmadklarn sylemitir. Aristoteles, Politika, Kitap III, Blm 14'to
(bak. Aristoteles, Politika, T.A. Sinclair'in ngilizce evirisinden ev. Mete Tur-
ay, stanbul, 1975, Remzi Kitabevi, s. 97'de) barbarlarn doal kiilikleri gere-
i Yunanllar dan daha kt ruhlu olduklarm yazar. Bu tutumun en tipik rnek-
lerinden birisi de Kilise'nin 1512'ye kadar, yerlilerin insan olmadklar grn
savunmu olmasdr. (Bak Sedat Veyis rnek, lkellerde Din By Sanat Efsa-
ne, stanbul, 1971, Gerek Yaynevi s. 158). Ayn tutumla yzyl nce spanyol
makamlar smrgelerindeki yerlilerin insan saylp saylmayacaklarn tart-
yorlard. (Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 3).

8
ndan beri nyarglarn ve deer yarglarnn kartn gryoruz.12
Barbar szc "Barbarico" biiminde Romallar'a da gati.13 H-
ristiyanlk ile, Hellen-Barbar, Romal-Barbar gibi, ulusal nyargarla
ykl olsa da yaam biimi farkllklarn dile getiren bir ayrm yeri-
ne, Hristiyan-dinsiz biiminde dn farkn hatta inan farkn dile
getiren ayrm geldi. Bu tutumun en tipik rnei St. Augustinus'un,
De civitate Dei, (425) 'de, insanl gk (Tanr) devleti topluluklaryla
yer devleti topluluklarna ayrmasdr. slm dnyasnda da, bunun ko-
utu olan mslim-gayrimslim ayrm egemen oldu.
Hristiyanln dnce dnyas zerinde basksnn azalmasy-
la, 14 zellikle Aydnlanma a dnrleri kentlerin, zanaatlarm, bi-

12 Webster's New International Dictionary of the English Language, (Ksaltlma-


m 1951 kinci Basks) "Barbarlar" (barbar) szcnn genellikle yabanc
dil konuan bir yabanc, Yunan, Roma, Ortaa Hristiyanl ve Rnesans
talya's gibi bir uygarlk evresi dnda kalan halklar iin kullanldm; ikinci
anlamnn genellikle kltc bir yklemle Hellen, Romal, Hristiyan, inli
olmayan halklar belirttiini; nc anlamyla yabanllk ile uygarlk arasn-
daki toplum durumunu belirttiini yazmaktadr. Barbar szc Bat dillerin-
deki "kaba", "acmasz", "uygarlktan, insanlktan pay olmayan" gibi gnlk
anlamlan yam sra bu anlamlaryla olduu gibi dilmize gemitir. Trke Sz-
lk, (Trk Dil Kurumu, 1969 Basks) barbar szcnn karlklanm 1. uygar -
lamam, 2. kaba ve kinci olarak vermektedir. Uygar Araplar da, Arap olma-
yanlar iin yabanc, doru dzen konuamayan anlamna gelen (acemi szc-
nn kk olan) "acem" szcn kullanyorlard. (Bak. Abdlbaki Glp-
narl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, stanbul, 1971, Okat Yaynevi, s. 19). Ay-
nca, "bedevi" szcnn kkqn, kendilerine "insan" diyen Msrllar'n g-
ebe Arap kabilelerine verdikleri "Bedu" adna kadar dayandn biliyoruz.
(Bak. William H. McNeill ve Jean W Sedlar, der., The Origins of Civilization.
(Readings in World History dizisi cilt I), New York, 1968, Oxford University
Press, s. 185'te "Sinuhe'nin yks" paras). te yandan, barbar ve berber
szcklerinin benzerliinden olacak, bn Haldun Mukaddime'de: Yemen devleti
egemeninin Bat Afrika'daki Berber yurdundan geerken onlarn Arapa'dan
baka bir dil konutuklann duyduunda "bu berbere kei gibi ban nedir'
demesinden sonra o kavimlere Berber denmeye baland sylentisini tarihi-
lerin aktard zayf ve aslsz bir haber olarak verir. Bak. Ibn Haldun, Mu-
kaddime, cilt I, ev. Zakir Kadiri Ugan, stanbul, 1968, Milli Eitim Bakanl
Yaynlan, s. 24.
13 rnein Vergilius, Aeneas, cilt II, ev. Oktay Akit, stanbul, 1968, .. Edebiyat
Fakltesi Yaynlan, 500. dizede geen barbarico szc Romal ve Yunanl ol-
mayan anlamnda kullanlmtr.
14 Hristiyan dncesi gerekten, yaam biimleri ile ilikili evrimci kuramlarn
gelimesinin nne dikilen byk bir engeldi. Hristiyan teolojisine gre Adem
ile Havva "kamil" olarak yaratlmlard. Ancak, onlann iledikleri "ilk g-
n a h t a n dolay, hi deilse Hristiyanln kna dek, insanlk gittike artaa
bir yozlama sreci iine girmiti. rnein Bapiskopos Whately ile Argyll Dk

9
lirain ve devletin bulunduu kendi toplumlaryla; smrgelerde kar-
latklar, bu kurumlarn bulunmad topluluklar arasndaki fark
"uygar toplum" ve "yabanl topluluklar" terimleriyle belirterek, yaam
biimi ayrmn yeniden yazma soktular. Bu anlayn bir uzants ola-
rak insanlk tarihini ilk kez bir btn olarak ele alma abasn gsteren
dnrlerden olan Fouier'nin, Le nouveau Monde industriel et
societaire, (1829)'da toplumun tarihsel gidiinin ilkellik, yabanllk,
ataerkillik, barbarlk, uygarlk olarak be aamadan getiini ne sr-
dn gryoruz. Yaam biimleri ayrm, Fourier'nin bu yaklam,
ondokuzuncu yzyln evrimci dnrlerinin ve sonunda Charles
Darwin'in insann primat kkenli olduunu ne srd On the Origins
of Species by Means of Natural Selection ITrlerin Kkeni], (1871) vs
The Descent of Man [nsanm Treyii], (1877) yaptlarnda ne sr-
d "evrim" kuramnn etkisiyle, tarihsel bir boyut da kazand.15 S-
mrgeci yayllarn ilkel topluluklar gndeme getirmesiyle, Bat d-
nrleri zamann toplumlarn uygar ve yabanl toplumlar olarak s-

bu tr grler ileri srmlerdi. (Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 9).


te yandan rlanda Bapiskoposu James Ussher, 1650 ylmda Eski Ahit'in "Tek-
vin" kitabndaki yaradl yksne ve sa'ya dek sralanan peygamberlerin
soy zincirine dayanarak yapt hesaplarla, evrenin Tanr tarafndan .. 4004'te
yaratldn ne srm ve bu tarih Kilise tarafndan benimsenmiti. Bu du-
rumda insanln gemiini 4004 snrnn gerisine gtren ve "evrimci" olan bir
kuramn Kilise'nin imeklerini zerine ekmeyi gze almas gerekiyordu,
s Aslnda evrim kuram Aydnlanma a'ndan ok nce Eski Yunan'da ne s-
rlmt. rnein Demokritos'un (l.. 460-370) balangta hayvanlar gibi p-
lak olan insanlarn zanaatlarda ilerleyerek zamanla o gnk durumlarna ula-
tklar yolunda bir tarih gr vard. Epikuros (l.. 341-270) da balangta
ilkel, babo bir yaam sren insanlarn dam yapma, rtnme gibi yeniliklerle
yava yava gelitiklerini ne srmt. (Fazla bilgi iin bak. Aleddin enel,
Eski Yunan'da Eitlik ve Eitsizlik stne, Ankara, 1971, A.. Siyasal Bilgiler
Fakltesi Yaynlar, s. 319 ve 513). Epikuros'un bu konudaki grlerinin Ro-
mal ozan Lucretius tarafndan aktarlp aklan iin bak. Lucretius, Evreni a
Yaps, ev. Tomris Uyar ve Turgut Uyar, stanbul, 1974, Hrriyet Yaynlar.,
s. 201 vd. Eski Yunan'n bu "evrimci" kuramlarnn etkisi altnda kalan Yunan
asll Roma dnr Polybios (.. 200-120) Tarihler adl yaptnn VI. kitabn-
da ynetim biimlerinim dngsel deiimi kuramn aklamak iin, Platon'un
Yasalar adl yaptnn III. kitabnda verdii rnei olduu gibi alarak su baskm
ya da bu gibi bir ykmn insan soyunun ounu yok ettikten sonra grlecett
gelimeleri dnerek, insanlarn, "tpk hayvanlar gibi srler halinde" yaa-
dklar; kuvvetlinin, yreklinin arkasndan gittikleri dnemden aklllar, erdem-
lileri yneticileri olarak setikleri bir dneme getiklerini, sonra "uygarln
btn izlerinin yok olmasna, insanlar zerinde yeni bir zorbann egemen olu-
una dek" bir yozlama srecine girdiklerini ne srer. (Bak. Mete Tunay, der.,
Bat'da Siyasal Dnceler Ta'rihi, Seilmi Yazlar, cilt I, Ankara, 1969, A..
Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, s. 129-133). Bu kuramlar, "dngsel" olmak-
la birlikte evrimci kuramlar iine sokulabilir.

10
nflandrdklar gibi, kendi toplumlarnn gemiinde de yabanl bir
dnemin yaandn, sonradan evrimle uygar topluma geildiini d-
ndler.16 Dolaysyla bu tutum ayn zamanda ayrm ulusal, dinsel
nyarglardan kurtarma yolunda atlm bir admd. Dahas, Rousseau
gibi baz dnrler, zamanlarnn eitsizliki, zgrlkten yoksun,
ahlka rm olarak grdkleri toplumlarna kar bir "soylu yaba-
nl" kavram yaratmaya altlar.17 Ama bu abalara karm, genel
olarak, uygar toplum ekonomisi ahlk ve dnyle stn bir aa-
may; yabanl toplum aa bir aamay belirten kavramlar olarak yer-
letiler.
nsan toplumlarnn gemiine evrimci bir adan bakn ilk bi-
limsel rnn Kopenhag'l bilgin C.J. Thomsen (1819'da) verdi. Ken-
disine Danimarka Ulusal Mzesine gelen paralar snflandrma grevi
verildiinde, onlar o zamana dek yapld gibi trlerine gre deil,
yapldklar nesnelere gre snflandrd. Tatan, tuntan ve demirden
yaplan paralarn kronolojik bir sra izledikleri dncesiyle, bunla-
rn yapldklar dnemler iin "ta a", "tun a,,, "demir a" ad-
larn kulland.18 Bu, insanln alarn teknolojik bir lte gre s-
nflandrma giriimiydi.
Daniel Wilson, (1851'de) tarihin yazl belgeler grlen blmne
"tarih" ("historic times") [yazl tarih] dnemi; yazl belgelerden, ya-
ni yaznn kullanlmasndan nceki blmne "tarihncesi" (' prehis-
toric times") dnemi adn verdi. Kltrel bir lte (yazya) gre ya-
plan bu snflandrmann dnemleri, ileride yaplacak olan ilkel top
1 uluk-uygar toplum snflandrmasyla kabaca akacaktr.

John Lubbock. Prehistoric Times, (1865) adl yaptnda ta ann


"eskita a" (paleolitik) ve "yenita a" (neolitik ) olmak zere iki-
ye bld.19 Daha sonra bunlarn arasna, minitalann (mikrolitlerin)
ar bast dnemi belirtmek zere, bir "ortata a" (mezolitik) yer-
1(5 Bilindii gibi bu tutumun tipik ve tannm rneklerini Thomas Hobbes, Levi-
athan, (1651)'de; John Locke, Two Treatises of Civil Government, (1690)'da, in-
sanlarn balangta yaamakta olduklar "doa durumu"ndan toplum szle-
meleriyle devletli uygar ynetim toplumlarna getikleri yolunda grler ge-
litirerek verdiler.
1 7 Bak. Jean-Jacques Rousseau, nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna, ev. Er-

doan Baar, Ankara, 1968, Anadolu Yaynlar; ve Jean-Jacques Rousseau, Top-


lum Szlemesi, ev. Vedat Gnyol, stanbul, 1965, an Yaynlar, s. 186.
18 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 48-49. Forde-Johnston, tarihi bu bi-
imde alara blme dncesinin Danimarka'l tarihi Vedel-Simonsen tara-
fndan (1813'te) oe srldn, ama Thomsen'in uygulamasyla n kazand-
m yazar.
1 9 Glyn Daniel, The First Civilizations, Middlesex, 1971, Penguin, s. 20.

11
letirildi. Bylece tarih, aralarn yapldklar nesnelere gre (tekno-
lojik bir lte gre) 1. eskita a, 2. ortata a, 3. yenita a,
4. tun a, 5. demir a olarak be aa blnm oluyordu.
Tarih bir yandan teknolojik ve kltrel ltlere gre alara b-
lnrken te yandan insan topluluklarnn geirdikleri gelime aama-
larn ekonomik ve toplumsal ltlere gre saptamaya alan yazarlar
grld. Gene Lubbock, The Primitive Inhabitants of Scandinavia,
(1868) adl yaptnda, tarihteki toplumlar ekonomik yaamlar asn-
dan snflandrma abasna giriti. Bu snflandrmaya gre, insanlk,
1. avclk, balklk, toplayclk, 2. obanlk, 3. tarm, 4. uygarlk aa-
malarndan gemiti.20 John Lubbock, The Origin of Civilization and
the Primitive Condition of Man, (1870) yaptyla ilkel topluluk-uygar
toplum snflandrmasna en ok yaklaan yazar oluyordu.
Lubbock'un obanlk dneminin ayr, bamsz bir a olduu yo-
lundaki grnn braklmas zerine, l snflandrma yerlemeye
balad. Edward B. Tylor, Anthropology, An Introduction to the Study
of Man and Civilization, (1881) adl yaptnda, Fourier'nin yarm yz-
yl kadar nce yapt snflandrmay anmsatrcasna; insanlk tari-
hini 1. "yabanllk", 2. "barbarlk", 3, "uygarlk" dnemlerine ayrd.21

20 Daniel, The First Civilizations, s. 3 5 'te bu snflandrmann daha nce Sven


Nilsson tarafndan 1838-1843 yllan arasnda gelitirildiini ve daha sonra
Lubbock tarafndan 1868'de kullanldn syler.
2 1 Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 16. Bu yazarlar barbar szcn antropo-

lojide benimseten kimsenin Tylor olduunu sylerler. Aslnda insan toplulukla-


nmn getikleri aamalarn adlan olarak yabanl (vahi) ve barbar szckleri-
nin kullanlmaya balan Tylor'dan yzyl kadar nceye dayanmaktadr. S-
mrgeci yaylma ile birlikte uygar ve yabaml toplumlar aynm biimlenmeye
balamt. Sonra baz yazarlar ada ilkellerle tarihsel topluluklar arasndaki
benzerliklere taklmlard. rnein Fransz misyoneri J.F. Latifau (1681-1740).
Amerika Yerlileri'ninkiyle eskia ve Asya halklan grenekleri ve inanlan
arasnda benzerlikler grmt (bak. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane,
s. 11). Daha sonra baz yazarlar (rnein Ferguson, Essay on the History of
Civil Society, (1768)'de, bak. Gordon Childe Social Evolution, London, 1951,
Watts, s. 2) ada ilkellerin yaam biimlerinin eitliliini gz nne alarak;
onlan, yabanl ve barbar topluluklar olarak snflandrma yoluna gittiler. Bu
snflandrma, grdmz gibi Tylor'dan nce de Fourier tarafndan tarihsel
ilkel topluluklara uygulanmt. Daha sonra Herbert Spencer, Principles of
Sociology, (1876)'de organizmac toplum anlayndan giderek, ann yabanl
ve barbar ilkellerinin gelimelerinin belli bir noktasnda durmu topluluklar
olduklan gryle, toplumun gelimesinin erken aamalanm temsil ettikleri
savm ne srerek; Morgan ise, Ancient Society, (1877)'de, zamanmn Amerika
Yerlileri'nin toplum biimlerinin Eski Dnya'nn antik uygarlklanm kuran top-
luluklannkine benzerliine dikkati ekerek, Tylor tarafndan ortaya konmu
olan grlerin biimlenmesi ve benimsenmesi iin gerekli dnsel ortam ha-
zrlamlard.

12
Bu, antropolojik bir snflandrma olmakla birlikte, temelde ekonomik
lte dayanyordu ve bir noktada kltrel bir lt de (yaz) devre-
ye sokulmutu.
Tylor'dan nce Lewis Henry Morgan, Acient Society, (1877)'de
(tam ve uzun adyla) : Ancient Society or Researches in the Lines of
Homan Progress from Savagery Through Barbarism to Civilisation,
[Eski Toplum ya da nsanln Yabanllk Aamasndan kp Barbar-
lktan Geerek Uygarla Ulaan Ynde Gelimesinin Ana izgileri
zerine Aratrmalar] adl yaptmda ayn snflandrmay ekonomik,
toplumsal temellere dayandrarak ve alarn alt ayrmlarn da sap-
tamaya alarak yapmt. Yabanlk an, a. ilk insandan atein
bulunmasna dek geen aa yabanllk, b. ateten, okun ve yayn bu-
lunmasna dek geen orta yabanllk, c. ok, yaydan mlekilie dek
yukar yabanllk olmak zere e blyordu. Barbarlk am da
ayn biimde dneme ayrmt: a. mlekilikten srcle (o-
banla) dek geen aa barbarlk, b. srclkten demirin ergitilme-
sine dek orta barbarlk, c. demirden alfabenin bulunmasna dek geen
dnemi yukar barbarlk saymt. Alfabeden zamanna dek geen a
ise uygarlk a olarak adlandryordu.22 Morgan'n bu snflandrma-
da kulland lt daha ok teknolojik olmakla birlikte, ekonominin
dayand teknolojik gstergeleri ele ald iin Marx'n ve Engels'in
"retim Biimleri"ne gre yapacaklar snflandrmaya ortam hazr-
lamt.

22 Lewis Henry Morgan, Ancient Society, New York, 1969, Meridian Books, I. B5-
lm. Morgan'n ve onu izleyen yazarlarn l aama snflandrmasna, ev-
rimci gre katlmayan yazarlar yam sra; bu snflandrmay "tek izgili ev-
rimci" bir kuram olarak gren yazarlar da kar kmaktadrlar. rnein
Julian Steward, aamalarn evrensel apta birbirini izledii varsaymn be-
nimsemeyen ve kltrel benzerliklerden ok farkllklar vurgulayan "ok iz-
gili evrimci" bir yaklam benimser. (Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 19).
Baz yazarlar ise, l snflandrmann Eski Dnya topluluklar gz nne al-
narak gelitirildiini, Yeni Dnya topluluklarnn evrimine uygun olmadn
syleyip; Yei Dnya topluluklar iin zel snflandrmalar nerdiler. Bunlar-
dan Whilley ve Phillips'in. Method and Its Aims in American Archaeology,
(1958)'de nerdikleri 1. Litik, 2. Arkaik, 3. Formatif, 4. Klasik, 5. Klasik Sonras
alar snflandrmas; paleolitik, mezolitik, neolitik, uygarlk snflandrmasnda
kullanlanlara yakn teknolojik ve toplumsal ltleri birlikte kullanan bir s-
nflandrmadr. yle ki, Yeni Dnya topluluklarnn baz zellikleri vurgulana-
rak Eski Dnya iin gelitirilen snflandrmann onlar iin de uygulanabilece-
ini dndrr. J. Alden Mason'un (The Ancient Civilizations of Peru, Middle-
sex, 1964, Penguin) yapt 1. Balang. 2. Gelime, 3. ieklenme, 4. Doruk d-
nemleri snflandrmas da, adlar farkl olmakla birlikte-, bu balklar altnda
tarm ncesini, tarm dnemini, kentlemeye geii vb. gz nne alan bir s-
nflandrmadr.

13
Bilindii gibi Marx ve Engels, toplum biimlerini be aamal ev-
rimci bir snflandrma iine sokarlarken, Morgan'n terminolojisini
kullanmamakla birlikte, Morgan'dan yararlandlar.23 Morgan'n yaba-
nllk ve barbarlk dedii aamalar "ilkel komnal toplum"un iine
sokup; uygar toplum an kleci, feodal, kapitalist toplum aamala-
r olarak e bldler, bunlara bir de gelecein komnist toplumunu
eklediler. Bu, retim biimlerine dayandrlan ve ekonomik lt kul-
lanlarak yaplan bir snflandrmayd. Bu nedenle, byle bir snflan-
drmann eksii, snflandrmann ekonomik lte gre yaplmasna
karn; ilkel komnal a olarak nitelenen ada retim ncesi ve re-
tim sonras dnemlerin ayn uvala konmasdr. Bir baka deyile ilkel
ada ekonomik bakmdan birbirinden son derece farkl iki dnemin
bulunduu olgusunun vurgulanmamasdr. Buna karlk kleci, feodal,
kapitalist toplumlarn ortak yanlarn dile getiren "uygarlk a"mn
(satrlar arasmda gemekle birlikte) balk olarak kullanlmamasdr.
lk olarak Gordon Childe, Dawn of European Civilization, (1925)'
te "yiyecek retimi" ltn kullanarak, uygarlk ncesi dnemin
retim ncesi ve retim sonras kesimleri arasndaki byk farklla
dikkati ekti. Bu yolda, yiyecek reticiliinin nemini vurgulamak iin
"neolitik devrim" kavramn ne srd; What Happened in History,
(1942) adl yaptnda "paleolitik yabanllk", "neolitik barbarlk" ve
"uygarlk" alan terimleriyle, teknolojik ltle toplumsal lt uz-
latrmaya alarak birlikte kullanan bir snflandrma sundu.24 Bun-
larn yan sra ekonomik lt de kullanp; paleolitik yabanllk a-
nn "yiyecek toplayc ekonomi "ye, neolitik barbarlk ann "yiyecek
retici ekonomi"ye sahip olduunu belirtti; "kent devrimi" dedii ve
ok nemli bir yapsal farkllamayla geildiini syledii uygarlk a-
nn "tun a", "erken demir a", "feodalizm", "burjuva kapitalist
ekonomisi" olarak alt ayrmlarn yapt. Bu snflandrmada teknolojik,
ekonomik ve toplumsal ltlerin sistemli bir biimde kullanld sy-
lenemez. Son makalelerinden birisi olan "Early Forms of Society"
(1956)'de, yiyecek toplayc ekonomiye sahip topluluklar iin, "yaba-

23 Marx klasik a, ortaa ve yenia uy gar.toplumlar zerine yapt aratr-


malar sonunda, toplum biimlerini toplumlarn retim biimlerinin belirledii
sonucuna varmt. Bu kuraln ilkel topluluklar iin de geerli olup olmadm
anlamak iin Morgan'n almalarna bakmt. Childe, Social Evolution, s. 10.
2-i Bak. Gordon Childe, Tarihte Neler Oldu, ev. Aleddin enel ve Mete Tunay,
Ankara, 1974, Odak Yaynlan, s. 41-43 ve blm balklan. (Bu yapta gnder-
meler, evirinin Odak Yaynlan tarafndan yaplan birinci bassnn sayfa nu-
maralanna gredir. Okuyucu bu alma ile ayn gnlerde baskya giren, Alter-
natif Yaynclk tarafndan yaplan ikinci bassnn sayfa numaralann, birin-
ci bassnn numaralanndan yararlanarak arayp bulmak zahmetine girecek).

14
nllk" ve "toplayclk" terimlerini; yiyecek retici ekonomiye sahip
topluluklar iin "neolitik" ve "barbarlk" terimlerini birbirleri yerine
kullanmakta ve "kent devrimi" ile geilen "uygar toplum" dneminden
sz etmektedir.25
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii yazarlar, teknolojik l-
te dayanan eskita a, yenita a, tun a, demir a snflan-
drmalar yerine; imdiye dek deinilenlerden farkl bir toplumsal l-
tle "klan ncesi toplum", "klan toplumu" "snfl toplum" snflan-
drmasn yapmakta; uygarlklar snfl toplum iine sokmaktadrlar.28
Klan toplumu yerine "gentilice toplum" teriminin de kullanna ve
daha sonra yazlan baz yaptlarda "ilkel topluluk", "kleci toplum"
gibi snflandrmalara27 baklrsa; Sovyet yazarlar arasnda da bir g-
r birlii, kullandklar terimlerde bir yerlemilik grlmemektedir.
Yabanl, barbar, uygar szcklerinin deer yarglarn dile getir-
dikleri, nyarglarla ykl olduklar savlaryla bu snflandrmaya kar-
klmtr.28 Gerekten zellikle yabanl (vahi) ve barbar szck-
leri ne kadar deer yarglarndan arndrlm bilimsel anlamlarnda
kullanlrsa kullanlsnlar, birliklerinde deer yarglar tamakta hi
deilse deer yarglar tayan anlamlarn artrmaktadrlar. Bu
terimlerin talihsizlii bilim szlne nyarglar szlnden alnm
olmalardr. imdiye dek tutunabilmi olmalar Marx, Engels kanalyla
Marksist szle girmi olmalarndandr. Uygar, uygarlk, uygar top-
lum terimleri ise, ondokuzuncu ve yirminci yzylda Batl yazarlarn
geni lde "kltr.emperyalizmi" kavram iine sokulabilecek etkin-
liklerinin sonucunda, bilimsel ilemi dnda ilemler kazanm olan,
getikleri zaman Bat uygarln artran terimlerdir. yle ki, Ba-
tl yazarlar yirminci yzyla dek uygarlk dendiinde yalnzca Bat
uygarln anlyorlard.29

25 Gordon Childe, "Early Forms of Society", Charles Singer, E.J. Holmyard ve A.R.
Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 38-57.
26 Bu terimlerin Rusa asllar iin bak. Childe, Social Evolution, s. 27.
27 Bak. Y. Zubritski, D. Mitropolski ve V. Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum
Feodal Toplum, ev. Sevim Belli, Ankara, 1974, Sol Yaynlan.
2 rnein Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 24'te, yabanl, barbar, uygar s-
nflandrmasn, sanayi toplumunun yazarlannn deer yarglaryla ykl ve
"bilimsel giysiler giydirilmi" kltc yklemli szcklerin kullanld bir s-
nflandrma olarak grmekte; ilkel-uygar snflandrmasnn ise benzeri deer
yarglan tayan "en inat" etiket olduundan yaknmaktadrlar.
29 Daniel, The First Civilizations, s. 26.
Gerekten, VVebster's New International Dictionary of the English Language'de
(1951 basksnda), "civilization" (uygarlk) szcnn Latince kentle ilgili de-
mek olan civilis szcnden geldii belirtildikten sonra, eitli anlamlar ve-

15
Yabanl toplum, barbar toplum, uygar toplum snflandrmasna
yukarda aklanan nedenlerle kar klmas zerine, zellikle antro-
pologlar arasnda "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" ikilisi kullanl-
maya balanm ve bu terimler olduka geni bir evre tarafndan be-
nimsenmilerdir.30 Ancak bu terimlere de, rnein ilkel "aa", "iin
balangcnda" gibi deer yarglarn tayor diye kar kanlar olmu-
tur. 31

rilirken bunlardan birinin "modern Avrupa'ya zg kltr" olduu belirtilmek-


tedir. Civilization szc dilimize, Bat dillerindeki etimolojisine uyacak biim-
de "medeniyet" olarak evrilmitir. Trk Lugat'nda (say 4, s. 364'te) "mede-
ni" ehre mensup, ehirle ilikili, ehirsel olarak aklanp; zddnm "bedevi' ol-
duu sylenmektedir. Trke Szlk'te (1969 basks) "medeniyet" szc,
Arapa'dan gelme olduu belirtilerek "uygarlk" ile karlanmaktadr. Ancak
"uygarlk" szcnn etimolojisi hakknda ne bu szlkte ne de Trk Dil Ku-
rumunun teki szlklerinde bir aklama bulunmamaktadr.
3 0 Bu yolda insan toplumlarn ilkel ve uygar toplum tipleri olarak iki ana grup

iinde snflandran ve bunlara bal olarak biri ilkel dn, teki uygar d-
n (zihniyet, mentalite) olmak zere birbirine zt iki dn biiminin bu-
lunduunu ne sren Lucien L6vy-Bruhl'un La Mentalite primitive, (1922) yap-
tnn byk etkisi oldu. (Bak. Evans-Pritchard, Theories of Pirimitive Religion,
s. 78 vd.). lkel topluluk ile uygar toplum snflandrmas, yalnzca toplumun,
dnn evrimini deil; zel olarak siyasal dnn evrimini inceleyen
yazarlar tarafndan da (rnein C. Northcote Parkinson, Siyasal Dncenia
Evrimi, ev. Mehmet Harmanc, stanbul, 1976, Remzi Kitabevi, s. 14-17'de, "il-
kel nsan" bal altnda uygar, toplumlarda gelien siyasal dnn kken-
lerinin ilkel insann biyolojik ve dnsel evriminde aratrlmas srasnda)
benimsenmitir. Son bir rnek olarak, Leslie A. White'm "Ikhnaton: The Great
Man vs. the Cultural Process", s. 40'ta, toplumun evriminin biri ilkel (ya da
kabile) aamas, teki uygar (ya da sivil) aama olmak zere iki aamada be-
lirlendiini; ilkel toplumun akrabalk balarna, uygar toplumun mlkiyet ili-
kilerine dayandn; ilkel toplumun bir dereceye kadar trde yapl, uygar
toplumun farkllam yapl olduunu-, siyasal devletin uygar toplumun bir ni-
telii olduunu yazarken bu ayrm benimseyen dnrlerin ortak saylabile-
cek grlerini zetledii sylenebilir. Marx ve Engels, Alman deolojisi, (1846)'
da, uygarlktan.nce ortak mlkiyetli, kan ilikili [ilkel-.l bir toplum biimi-
nin bulunduu grne varmlard. (Bak. Friedrich Engels, Ailenin zel Ml-
kiyetin ve Devletin Kkeni, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlan, s. 8'
de Somer'in "nsz") Engels'in, Morgan'n Ancient Society'sini 1880'de oku-
duktan sonra ona dayanarak yazd Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin K-
keni ile (bak. s. 41); yabanl, barbar, uygar aamalar biimindeki Morgan'n
snflandrmas ilkel komnal, kleci, feodal, kapitalist, komnist toplumlar bi-
imindeki beli snflandrmann yan sra Marksist yazma yerlemitir.
31 Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 24'te; Robert Redfield, The Primitive World
and Its Transformations, Middlesex, 1968, Penguin, s. 13'te bu tr eletiriler y-
neltmektedirler. Bununla birlikte her iki yaptn yazarlannm da kar ktkla-
n bu yerleik terimleri kullanmak durumunda kalmalan ilgintir. Claude Lvi-
Strauss, Totemism, ev. Roger C. Poole, Middlesex, 1973, Penguin, s. 69'da "To-

16
Aslnda tartma yalnzca bir etiket tartmas deildir; ayn za-
manda bir bak as farkm yanstmaktadr. lkel szcnn kulla-
nlmasna kar kan yazarlar, bu szcn ada ilkel topluluklar
iin kullanlmasnn bu topluluklarm baz karmak ynlerini gzard
ettiinden yaknmaktadrlar.32
Tm bu kar yklara karm, ilkel ile uygar terimlerinin yerine
nerilen terimlerin hi biri tutunamamtr. Baz antropologlar ilkel
topluluk yerine, "doal halklar" terimini nermilerdir33 Calwin Wells,
"yaln besin toplayclar", "ileri besin toplayclar"; "yaln besin re-
ticileri", "ileri besin reticileri" snflandrmasn kullanmaktadr.34
Baz yazarlar "snfsz toplum" ile "snfl toplum" ikilisinin kullanl-
masndan yanadrlar.35 lkel topluluu karlamak zere, "uygarlk n-
cesi halklar", "okuryazarlk ncesi halklar", "folk toplumu" gibi te-
rimler de nerilmitir.36 Bunlara ek olarak "farkllamam toplum",
"farkllam toplum" ikilisi de nerilebilir.

temcilik... grn savunan bilginler, bilimsel nesnellik giysisi altnda incele-


dikleri topluluklar dne hasta ya da 'ilkel" kimseler olarak gstererek,
onlar olduklarndan ok daha farkl yanstm olurlar" diyerek;: bu topluluk-
larn dnnn, znde uygar toplumlarnkinden farkl olmadn kant-
lamaya alr. Buna karlk, topluluklarn kurumlaryla dnlerinin bir-
likte ele alnmasn savunan; byle ele alndklarnda toplumsal kurumlarn
farkllama yolunda deitiklerinin, toplumsal kurumlara kout olarak dnce-
nin de farkllap karmaklatnn grleceini; dolaysyla farkllamam
toplumsal kurumlarn ve dnn "ilkel" olarak nitelenmesinin doru ola-
can syleyen Mary Douglas, ilkel teriminin braklmamasndan yanadr.
(M. Douglas, Purity and Danger, Roudledge and Kegan Paul, 1966, s. 74-93'ten
Roland Robertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 79-98 .
Douglas'm grne ayn nedenlerle katlyorum.
32 rnek, lkelle'rde Din By Sanat Efsane, s. 8. Bu tutumun uzants ada ilkjl
topluluklarn yeni batan yorumlanmasna dek varmtr. Bu alanda baz antro-
pologlar, rnein Marshall Sahlins'in (Stone Age Economics, London, 1974, Tavi-
stock'de) ne srld savlarda grld gibi, ada ilkel topluluklarn
yoksulluu, an almay bilmedikleri ve daha birok bakmlardan tarm ve
sanayi toplumlarndan daha ileri standartlara sahip olduklarn sylemektedir.
33 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8.
34 C. Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, s. 59-68.
rnein Maurice Godelier, Asya Tipi retim Tarz, ev. Attila Tokall, stanbul,
1966, Sosyal Yaynlan, s. 68'de, yabanllk, barbarlk, uygarlk ayrmnn Anglo-
sakson etnolojisinin (antropolojisinin) bulank, ift anlaml, ideolojik ykleml
eskimi bir snflandrmas olduunu syleyip; onun yerine snfsz toplum ile s-
nfl toplum terimlerinin konulmasn nerir. Ne var ki, snf, toplumsal yap-
nn nemli olmakla birlikte yalnzca bir boyutunu oluturur. Bu nedenle top-
lumsal yapnn teki boyutlannn zelliklerine de dikkati eken ilkel topluluk
ile uygar toplum aynm daha uygun terimler olarak grnmektedirler.
Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 13. Eleanor Burke

17
Bu neriler zerinde bir bir duracak deilim. Kimisi zel bir ba-
k asnn rndr; kimisi belli bir zellii vurgulamak amacnda-
dr. Kimileri kullanl bir terim olamayacak kadar uzun deyilerdir.
Bu durumda geride, gene, gerek genel olarak gerekse aratrmann
amalan asndan en uygun terimler olarak "ilkel topluluk" ile "uy-
gar toplum" ikilisi kalmaktadr.37
Baz yazarlar hem ilkel hem uygar insan gruplan iin "toplum"
szcn kullanarak, "ilkel toplum" ile "uygar toplum" terimlerini
benimsemekte;38 bazlar aralarndaki yapsal farkll dile getirmek
amacyla "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" terimlerini yelemekte-
dirler.39 "Topluluk" ile "toplum" ayrm40 ilk kez Tnnies tarafndan
"gemeinschaft" ile "gesellschaft" szckleriyle dile getirilmi; bu sz-
ckler Trke'ye ilkin "cemaat" ve "cemiyet" olarak evrilmi, daha
sonralar bunlarn yerini "topluluk" ile "toplum" szckleri almaya
balamtr. Tnnies, topluluk ve toplum ayrm ile birbirleriyle temel-
den farkl iki toplumsal rgtleni biimine dikkati ekmi; bu farkl-
ln zerine eilen yazarlar, bu iki rgtlenme biiminin birbirinden
farkh zelliklerini dile getiren yeni kavramlar gelitirmilerdi. Durk-

Leacock, (Lewis Henry Morgan, Ancient Society, New Yok 1969. Meridian
Books'a "Sunu" yazsnda, s. I, x'de) Morgan'n yabanllk, barbarlk, uygarlk
terminolojisine kar; yabanllk ve barbarlk terimlerinin olumsuz yklemler
tadklar dncesiyle, antropoloji kitaplarnda, yabanllk iin "avclk va
toplayclk", "marjinal avclk"; barbarlk iin "bahe tarm" (horticulture),
"tarla ama tarm" (slash and burn cultivation) terimlerinin kullanldm; uy-
garlk teriminin bugn de kullanlmakla birlikte, onun da yerini giderek daha
k "kent kltr" teriminin almaya baladn yazar.
37 Toplum biimleri ve dn biimleri zerine yaplan son almalarda da il-
kel ile uygar kavramlarnn neminin srd grlyor. rnein Lvi-Strauss
un yaamdan ve Gney Amerika Yerlileri'nin mitoslarndan ortaya kard
ve mitoslarda i ile pimi simgeleriyle dile getirildiklerini dnd doa
ile kltr ztlnn-, kendini Yunan mitoslarnda doal hukuk ve insan hukuku
biiminde ortaya koyduunu ve bu ztln aslnda barbarlk ile uygarlk [ilkel
topluluk ile uygar toplum -.l ztl ile ilgili olduunu syleyen G S. Kirk.
The Nature of Greek Myths. Middlesex, 1974, Penguin, s. 85'te, aym zamanda
bu birbirlerinden temelden farkh yaam biimleri arasndaki ztln, uygar
topluma yeni geen insanlarn kafalarnda brakt derin etkiyi de anlatm
olur.
38 rnein, T.B. Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir K-
lavuz, ev. nsal Oskay, Ankara, 1977, Doan Yaynevi, s. 30, 107 ve 135'te ilkel
toplum ile uygar toplum terimlerini kullanmaktadr.
39 rnein, Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal
Toplum.
o Topluluk ile toplum ayrm zerine fazla bilgi iin bak. Emre Kongar, Toplum-
sal Deime, Ankara, 1972, Bilgi Yaynevi, s. 81.

18
heim'm "mekanik dayanmal toplum", "organik dayanmal toplum";
Maine'in "stat toplumu", "szleme toplumu"; Popper'm "kabile top-
lumu", "ak toplum"41 snflandrmalar bu yolda gelitirilmi kav-
ramlardr. Bunlarn hepsinin de insan gruplarnn ilkel ve uygar r-
gtlenme biimleriyle ilikili olduklar; bu iki rgtlenme biiminin o
ya da bu ynn vurguladklar ak. Bu nedenle, ilkel ve uygar sz-
cklerinin anlamlar arasndaki yapsal farkll belirten ilemler ta-
dklar iin; toplum szc geni anlamyla alnarak "ilkel toplum"
ile "uygar toplum" iklisinin kullanlmas yanl olmaz. Ancak, bu a-
lmada iki toplumsal rgtlenme biimi arasndaki fark vurgulana-
ca iin; "ilkel topluluk" ve "uygar toplum" terimlerinin kullanlma-
s yelenmitir. Ayrca ilkel topluluk biimlerini "ilkel sr", "avc ve
toplayc takm", "uzman avc topluluk", "devirici topluluk" biimin-
de; uygar toplumu "uygar tarm toplumu", "uygar sanayi toplumu" ola-
rak alt ayrmlarn yapan terimler kullanlacaktr. lkel topluluktan
uygar topluma geii gerekletiren toplumlar iin ifti ve oban "ge-
i toplumlar" terimi nerilecektir.42
lkel toplulukla uygar toplumun yaplarnn en gze arpan zel-
liklerini belirtmek gerektiinde, nlerine "trde" ve "farkllam" s-
fatlarnn ve bu niteliklerin bireylere yansyan grnmn belirtmek
iin de "eitliki" ve "eitsizliki" sfatlarnn eklenmesi doru olur.
Gene, ilkel topluluklar, gerektiinde "tarihsel ilkeller" ve "ada il-
keller" olarak ayrdedici bir biimde niteleneceklerdir.
"Uygar toplum" terimi, tarihte baz yazarlar tarafndan, bu a-
lmada benimsenen ekonomik, toplumsal, siyasal ve dnsel farkl-
lamaya uram ve devlet kurumuna sahip toplumlar niteleyen an-
lamndan farkl anlamlarda kullanlmtr.43 Bu alma zellikle "uy-

41 Bak. Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 124.


42 Bu snflandrma Bottomore'un Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin
Bir Klavuz, s. 154-155'te verdii, ilkel topluluu yiyecek toplayclar, avclar,
obanlar ve tarmclar alt gruplarna ayran ve genellikle benimsenen snflan-
drmadan biraz farkldr; nk hem tarihsel ilkeller incelenmi, hem de eko-
nomik yapnn yan sra toplumsal yaplar da gz nne alnmtr.
4 3 "Uygar toplum" teriminin, rnein Locke'dan Gramsci'ye dek, toplumsal fark-

llamaya uram toplumlarda toplumun siyasal kurumlan dndaki btn-


letirici kurumlan ieren bir anlamda kullanl iin bak. Kari Marx, Early
Writings, ev. Rodney Livingstone ve Gregor Benton, Middlesex, 1974, Penguin,
s. 16-55'teki Lucio Colletti'nin "Sunu" yazs; Marx ve Engels, Alman deolojisi,
s. 49-54 ve Louis Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Yusuf
Alp ve Mahmut zk, stanbul, 1978, Birikim Yaynlan, s. 89 n. 7. Bu iki anla-
mn kanmamas iin belki en yerinde tutum, "civil society"yi "sivil toplum"
ve "civilized society"yi de "uygar toplum" olarak evirmektir.

19
gar toplum" kavram zerine yaplan bir alma olmadndan teri-
min teki anlamlar zerinde durulmayacaktr.
Bu almada "ilkel topluluktan uygar topluma gei aamas"
zerinde durulacaktr. Genellikle neolitik a ya da barbarlk adyla
ilkel topluluk iinde ele alman bu dnem, aratrmann odak noktas-
n oluturmaktadr. Bu dnemin ekonomik, toplumsal, dnsel yaps
hi de iine sokulduu ilkel topluluun yaplarna benzememektedir.
Asalak ekonominin yerini retici ekonomi almtr; gebe topluluun
yerini yerleik toplum almaktadr ve sihirsel dnn yerini alacak
yeni bir dn, dinsel dn domaktadr. Genel yaps trde,
eitliki topluluk ile farkllam, eitsizlikti toplum arasndaki bir ya-
p; trde topluluktan farkllam topluma gei sreci iindeki bir
yapdr. Dolaysyla ne ilkel topluluun bir biimi sayabilir, ne de uy-
gar toplumun iine sokulabilir. "Neolitik toplum" etiketi, "neolitik"
ilkel an bir dier ad olan "ta a"nm bir blm sayld iin
ve salt teknolojik lte dayanan, toplumsal yapy dile getirmeyen bir
etiket olduu iin uygu gzkmemektedir. "Barbar toplum" etiketi
de, daha nce belirttiimiz nedenlerle uygun deildir. lkel topluluk-
tan uygar topluma gei dneminin topluluklar iin "ilkel topluluk-
tan uygar topluma gei toplumu" terimi betimleyici olmakla birlikte
etiket olamayacak kadar uzundur. Daha uygun terimler bulunana
dek, ilkel topluluktan uygar topluma gei ama ksaca "gei a",
bu an toplumlarna da "gei toplumu"44 denilebilir.

44 Arnold Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I, ev. Murat Belge, istanbul, 1975, E Yayn-
lar, s. 50'de, yukar paleolitik ile uygarlklar arasnda bir "gei salayan kl-
tr tipi"nin genellikle neolitik adyla anldn yazarken; adlandrma amac
olmadan onun bir "gei a" olmas zelliine deinmi olur; s. 54'te de bu
dnem iin "gei aamas" terimini kullanr. G.A. Melekecvili, "Eski Dou Top-
lumlarnda Klelik, Feodalizm ve Att", Jean Chesneaux ve bakalar, Asya Ti-
pi retim Tarz, ev. rem Keskinolu, stanbul, 1970, Ant Yaynlan, s. 286 da,
gei toplumu kavramnn kapsamm uygarln ilk aamalann da iine ala-
cak biimde genileterek Mezopotamya, Msr, Hindistan, in toplumlarm "ge-
i toplumu" saymakta ve bu toplumlarda grlenlere benzer nitelikler ile Ro-
ma kleliinden feodalizme, feodalizmden kapitalizme geite de karlald-
n yazmaktadr. Bir toplum biiminden tekine gei srecinde ortaya kan
topluluklarn, kukusuz (rnein hareketlilik gibi) baz ortak zellikleri vardr;
ama gei dnemlerinde grlen tm topluluklann tek bir etiket altnda top-
lanabilecek kadar evrensel bir kategori oluturan ortak bir yapya sahip ola-
caklan sylenemez. te yandan gei toplumunu ATT'e sokma abalan da
yerinde grnmemektedir. Ne var ki Melekecvili'nin bu tutumu, "ilkel toplu-
luktan uygar topluma gei toplumu"nun ksaltlm ad olarak kullanmaya
altm "gei toplumu" tertminin, teki gei dnemi toplumlanmn da ad
olarak grnebilmesi gibi bir zayflnn olduunu gzler nne sermi olur.

20
almamda bu nemli ada, ilkel topluluktan uygar topluma ge-
i aamasnda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimi
aratrlacaktr. Ekonomik toplumsal, dnsel yaplar terimlerindeki
"yap" kavramn, toplumun bir blmnn ya da tmnn geim, ya-
am, dn alanlarnda kuaklar boyu yinelenen davran biimleri
olarak anlyorum.45 Bu durumda ekonomik yap kuaklar boyunca yi-
nelenen geim etkinliklerini; toplumsal yap, ekonomik amal olan-
lar yan sra olmayanlar da kapsayan, kuaklar boyunca yinelenen
temel davran biimlerini; dnsel yap da toplumun blmlerinin
ya da tmnn, gene kuaklar boyunca yinelenen inanlarn, dn-
celerini ve dn biimlerini anlatmaktadr.
Her biri balbama bir aratrma konusu yaplabilecek kapsamda
olan bu yaplar arasndaki etkileimleri en kaba izgileriyle izleyerek,
etkileimin ana izgilerini kavramay denedim. Bu amacma uygun
olarak, deyim uygunsa, yaplanl yalnzca iskeletlerini ve onlarn genel
ileyi biimlerini ele aldm. Ayn toplumun ekonomik, toplumsal ve
dnsel yaplarnn arasndaki etkileimi ve birbirleriyle ilikiye gi-
ren topluluklarn yaplar arasndaki gene en genel, en yaln, en tipik
etkileimleri ve bu etkileimin dourduu bellibal sonular izlemeye
alp tekilerini darda braktm.
Ekonomik yapy aratrmak iin "retim biimi" yerine "geim
biimi"46 kavramn yeledim. Nedeni, retim biimi kavramnn, re-
tim ncesi toplayclk ve avclk ekonomisini ancak bir zorlamayla
kapsayabilmesidir. Oysa geim biimi, hem retim ncesi toplayclk
ve avclk dnemlerini, hem de retim dnemlerini kapsayan bir terim

45 Gerekten "yap" kavram yazarlarca genellikle bu anlamda kullanlmaktadr.


rnein erif Mardin, Din ve deoloji, Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fa-
kltesi Yaynlar, s. 2'de "Belirli bir "yap" nihayet insan ilikilerinin belirti
dzenlilikler gsteren ekilleridir" der. Kongar, Toplumsal Deime, s. 26'da,
bir toplumsal sistem iindeki ilikilerin toplumsal olgularla ya da toplumsal
durumlarla dzenlendii zaman ortaya toplumsal yapnn kacan; yapnn
birimlerinin nisbeten istikrarl kalp gsteren ilikiler olduunu syledikten ve
eitli yazarlarn toplumsal yap tanmlarn verdikten sonra, "btn tanmlar
toplumsal yapnn dzenli insan ilikileri olduu konusunda birleiyorlar" diye
yazar. Bottomore da, Toplumbilim Sorunlar ve Yaznna likin Bir Klavuz,
s. 121-122'de toplumsal yapmn temel kurumlardan ve temel gruplardan olu-
tuunu syler ve bunlarn neler olduunu belirtir. G. Osipov, Toplumbilim s Teori
ve Yntem Sorunlar, ev. nsal Oskay, Ankara, 1977, Sol Yaynlar, s. 23'te,
toplumsal yapy toplumsal ilikiler topa olarak tanmlamaktadr.
46 Childe'n, "Early Forms of Society", s. 40'ta "toplumlarn yiyeceini salad
ekonomiye "temel ekonomi" (the basic econony) diyelim" demesi; retim bii-
mi yerine, retim ncesi geim yollarn da kapsayacak bir kavram arama ge-
reksinimini duyduunu gsterir.

21
olarak kullanlabilir. Geim biimi "geim birimleri"nden (avc takm-
lar, ifti aileleri vb.) ve "geim etkinliklerinden (toplayclk, o-
banlk vb.) oluur. Geim etkinliklerinin, insanla doa arasndaki, ge-
im birimleri yeleri arasmdaki ve geim birimleri arasndaki ilikiler
olarak boyutu vardr.
Toplumsal yapy aratrmak iin "yaam biimi"47 kavramn kul-
landm. Yaam biimi, geim biimi ile sk skya ilikili olmakla ve

47 "Geim biimi" ve "yaam biimi" terimlerini Aristoteles'den balayarak birok


yazarn kullandn gryoruz. Yaam biimi iin geliigzel birka rnek
vermek gerekirse, bak. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 50; William H. Mc-
Neill A WorId History, New York, 1971, Oxford University Press, s. V; Pery
Anderson, Passages from Antiquity to Feudalism, London, 1977, NLB, s. 109;
Maurice Cornfoth, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman, stanbul, 1975, Ma^Ya Yaynla-
r, s. 37. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28; Kvlcml, Tarih Tezi,
s. 46 n. Daryll Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", Singer, Holmyard ve
Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 168; John Bradford, "Building in
Wattle, Wood and Turf", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Techno-
logy, cilt I, s. 290.
Geim biimi iin bak. Aristoteles, Politika, kitap I, blm 8; Harold Laski.
Devlet, ev. Esin rc, stanbul, t.y., Kpr Yaynlar, s. 12. Aristoteles, Poli-
tika, kitap I, blm 8'de "yiyecek elde etmenin ayr ayr birok biimleri var-
dr; bu ise gerek hayvanlar gerek insanlar iin birok yaam biimleri demek-
tir" dedikten ve "beslenme ayrlklar da farkl yaam trleri meydana getir-
mitir" szleriyle geim biimiyle yaam biimi ilikisine deindikten sonra,
farkl yaam biimleri iinde olan topluluklar yle sralar: obanlar, avclar
(bununla, "daha dorusu yakalayabildikleriyle geinenlerin hepsi" dediine g-
re, terimi kullanmam da olsa "avc ve toplayclar" amalar), toprakta yeti-
tirilen rnlerden geinenler [iftiler -l. bn Haldun da Mukaddime, cilt I,
II. blm, 5. faslda (s. 314 vd.) ve baka birok yerde bedevi ve hazeri yaam
biimleri zerinde durur. Bedevilik ve hazerilik, mit Hassan'n, bn Haldun'un
Metodu ve Siyaset Teorisi, Ankara, 1977, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yayn-
lar, s. 145'te ve 190'da belirttii gibi, iki ayr toplumsal ve ekonomik yaam bi-
imi olup; bedevi, ilkel, hazeri uygar yaam biiminin kart olarak kullanl-
mtr. Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 14'te, yaptn bi-
rinci basksna yazd "nsz"de, tarihteki egemen etkenin son zmlemede
maddi yaamn retimi ve yeniden retimi olduunu; retimin ise bir yandan
yaam aralarnn (beslenmeye, giyinmeye, barndrmaya yarayan eylerle bun-
larn gerektirdii aralarn) te yandan dorudan doruya insann retimi, t-
rn remesi olduunu, toplumsal kurumlarn bu iki trl retimce belirlendi-
ini yazarken geim biimi ve yaam biimi kavramlarna olduka yaklam
grnmektedir. Mannheim da, erif Mardin, deoloji, Ankara, 1976, Sosyal Bi-
limler Dernei Yaynlar, s. 36'da zetlendii gibi, bir toplumsal dzenin ka-
rakteristiinin yalnzca ekonomik ve siyasal niteliklerinden deil, dzenin tm
toplumsal etkileim biimlerinden ve dnya grnden olutuunu syleyerek,
bu almada "yaam biimi" olarak kavramlatnlan anlay dile getirmi-
tir. Bir farkla ki Mannheim yaam biiminin iine geim biiminin yan sra
dnya grn (dn biimini) de sokmaktadr. Kukusuz toplumsal gerek-

22
bazen geim biimi tarafndan belirlenmekle,48 bazen geim biimiyl-2
ayrlmaz bir biimde akm olmakla birlikte; geim etkinlikleri yan
sra geim d toplumsal etkinlikleri (rnein savunmay, remeyi) de
kapsayan bir kavramdr. Yaam biimi de toplumsal "yaam birimle-
ri"nden (klan, aile, airet, ky, kent, ulus vb.) ve "yaam ilikilerinden
oluur. Yaam ilikileri ise, geim ilikilerini kapsayp onlar aan bo-
yutlaryla insanlar ile doa, yaam birimleri ile yeleri arasndaki ili-
kilerden oluur.
Toplumlarn dnsel ve ideolojik yaparn onlarn "dn bi-
imleri"ni aratrarak ortaya karmaya altm. Dn biimi yerine
"Dnya gr" (weltanschauung) kavrammda kullanlabilirdi. An-
cak "dn biimi", dncelerini sistemletirmi olmakla birlikte, onu
daha bir dnya grne ulaacak derecede gelitirememi olan top-
luluklarn dncesini de kapsamas ve ilgiyi dncenin rnlerinden
ok, dn srecine ekmesi bakmndan "dnya gr" kavramn-
dan daha kapsaml ve yaplar aras etkileimi ortaya karmaya al-
an bir aratrma iin daha uygun bir kavram olarak grnmektedir.
Mannheim'm kulland, Plamenatz'n kullanlmasndan yana olduu,
Althusser'in de (ideoloji geneldir dncesiyle) kabule yanat "to-
tal ideoloji" kavramn da, 50 ideolojiyi snfsz topluluklar iin kullanla-
bilecek bir kavram olarak grmediimden benimsemedim. Bu dn-
ceyle "dn biimi"ni, ideolojik olan olmayan dnsel yaplar kap-
sayabilen daha genel bir kavram olarak kullandm. Snfl toplumlar

likte durum byle olmakla birlikte, bu almada toplumsal gerekliin birbi-


riyle kenetlenmi boyutu olan geim, yaam ve dn biimlerini, aralarn-
daki etkileimi aratrmak amacyla soyutlayarak ayrmak durumunda kaln-
d iin, dn biimi teki "davran" biimlerinden (geim ve yaam biim-
lerinden) ayr bir kategori olarak ele alnacaktr.
48 Geim biiminin (retim biiminin, ekonominin) toplumun teki yaplarn be-
lirledii, zellikle Marksizm olmak zere eitli dnce akmlarnn dnr-
lerinin eitli biimlerde formlletirdii bir grtr. Bunlar arasnda bn
Haldun'un, Mukaddime, cilt I, s. 9'da "Geinmeyi dierlerinden nce almam-
za gelince, tabii bir zaruret ve ihtiya olduu iindir. lim ve meziyet kemaldir
veyahut ihtiya ve zaruret evkiyle renilen bilgidir" ve cilt II, s. 450 de,
"btn sanayiin fikir ve zihinleri gelitirmeye ve keskinletirmeye hizmette bu-
lunduu bellidir. Her zanaat nefsi natkada bir iz ve eser brakr. Bu eserler
yeni bir dn yaratr" szleri zellikle aktarlmaya deer grnyorlar..
Mardin, deoloji, s. 14'te, Hegel'in kulland bu kavramn Marx'n ideoloji kav-
ramna ok yakn bir anlam tadm syler. Dn biimi ile ilgili daha faz-
la aklama iin bu blmn 7. dipnotuna baknz.
50 Bak. John Plamenatz, Ideology, London, 1970, Macmillan, s. 17, 29 ve 47.
Althusser'in "ideoloji geneldir" gr hakknda bak. Althusser, deoloji ve
Devletin deolojik Aygtlan'na Murat Belge'nin yazd "nsz", s. 14.

23
sz konusu olduunda, dnsel yapnn zel bir biimi olarak "ideolo-
jik yap" kavramn da kullandm. Bu nedenlerle benimsediim "dn
biimi" insanlarn doa, toplum, insanlk ve tarih hakkndaki biim-
lenmi ve rgtlenmi dncelerinden; bu dnceleri oluturan d-
n yollarndan oluur.
Burada bir de, neden "altyap" ile "styap" ikilisini kullanmad-
m aklamalym. Marksist yaznda altyapnn styapy belirledii
sylenmekle birlikte, altyap ile styap ilikilerinin karlkl etkile-
im iinde olduu teden beri belirtilir.51 Bu nedenle onlar ekonomik
toplumsal, dnsel yaplar arasndaki etkileim anlayma ters d-
en kavramlar olarak grmyorum. Ayrca ekonomik yapmn ou kere
belirleyici olduu grne de katlyorum. Bununla birlikte bu belir-
leyiciliin vurgulanmas amacyla altyap ve styap terimlerinin kul-
lanlmas; bu yaplar stste tabakalarm, aralarnda onlar birbirin-
den ayran snr izgileri bulunan katmanlarm biiminde bir izlenim
brakabilmektedir. Oysa bu yaplarn birbirleriyle iie, birbirlerinden
ayrlmaz nicelikler, tek bir olgunun eitli grnmleri, eitli boyut-
lar olduklar aktr. Bu nedenlerden dolay, "altyap styap ilikileri"
yerine "ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimi" deyiini
benimsedim.

Sra, ilkel topluluk ve uygar toplum kavramlarnn ilemlerine, bu


iki toplum biimini birbirinden ayrdeden ltlere; ilkel toplulukla uy-
gar toplumda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimini y-
neten elere ilikin olarak kullanan kavramlara geldi. lkel toplu-
luk ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn52 birbirleriyle akm

51 Bu konuda sk sk verilen rnek Engels'in 1893'te Mehring'e yazd mektup-


tan alman u paradr: "Tarihin maddeci yorumuna gre sonul zmlemede
belirleyici etken maddi yaamn retilmesi ve yeniden retilmesidir. Bundan
fazlasn ne Marx sylemitir ne de ben. Fakat herhangi bir kimse, bunu, eko-
nominin tek etken olduu biiminde okuduunda; deyii anlamsz, soyut, sa-
ma bir cmle durumuna sokmu olur. Ekonomik koullar temeldir- fakat stya-
pnn eitli eleri snf kavgalarnn siyasal biimleri ve bunlarn sonulan,
anayasalar-hukuksal biimler ve btn fiili almalann onlara katlanlann ka-
falanndaki yanklan, siyasal, hukuksal, felsefi ve dini grler... btn bunlar
tarihsel savamlann geliimi zerinde etkide bulunur ve birok durumda bi-
imlerini belirler. Bak. Der Sozialistische Akademiker'in 15 Ekim 1895 gnl
saysnda yaynlanan mektuptan aktaran George Sabine, Siyasal Dnceler Ta-
rihi, cilt III, (Yakn a), ev. zer Ozankaya, Ankara, 1969, Trk Siyasi lim-
ler Dernei Yaynlan, s. 162-163.
52 Plamenatz, Ideology, s. 21'de, baz sosyal antropologlann "inan sistemi" teri-
mini kullanmalarna bakarak, ideoloji kavramnn yalnzca formlletirilm
inanlarla snrl olmadna iaretle, ideoloji szcnn ilkeller iin de kul-

24
durumda olduklar, birbirlerinden ayrmadklar, farkllamadklar
bir birliktir. Bu nedenle ilkel topluluun ekonomik, toplumsal, dn-
sel yaplar arasnda birbirlerini pekitiren "uyumlu etkileimler" var-
dr. Bu durum, "ilkel", "trde", "eitliki" ve "duraan" bir toplum
biimine yol aar. Uygar toplum ekonomik, toplumsal, dnsel (ide-
olojik) yaplarn farkllat, bu yaplar arasndaki etkileimin hem
"uyumlu", hem "uyumsuz" ynleri bulunan; dolaysyla iinde hem
toplumu "btnletirici", hem de "deitirici" eilimler tayan bir
birliktir. Bu nitelikler olgusal planda ileriki blmlerde, kuramsal plan-
da sonu blmnde ilenecektir.
lkel toplulukla uygar toplumu birbirinden ayran zellik "farkl-
lama"dr. Farkllama olgusunu balatan ve srdren "toplumsal ar-
t"dr. 53 Bu adan bakldnda ilkel topluluk, yaps toplumsal art
retmeye elverili olmayan bir birlik olarak grnmektedir. Toplum-
sal artnn retilmesine yol aan (ileride deinilecek) koullar ve olay-
lar, insanl ilkel topluluktan uygar topluma geiren itiyi vermitir.
Toplumsal art uygar toplumda grlen deimelerin ve gelimelerin
de motoru durumundadr.
lkel topluluktan uygar topluma gei aamas, insanlarn topla-
yc ekonomiden retici ekonomiye geileriyle; bir toplumsal art ret-
me gizilgcne sahip olmalarndan balayp, bu toplumsal arty elle-
rine geiren snflarn olumasma ve toplumsal artnn kararl bir bi-
imde salanmasn gerekletiren bir toplumsal dzeni srdren "dev-
lef'in ortaya kmasna dek uzanan dnemi kapsar. Bu dnem ayn,,
zamanda, toplumun yapsnda ekonomik farkllamadan ideolojik fark-
llamaya kadar eitli farkllamalarn olutuu dnemdir.

lamlabileceini ne srer. Ne var ki ideoloji, ileride aklanaca gibi, snfl


toplumun dn biimidir. Dolaysyla onu snfsz ilkel topluluk iin kullan-
mak uygun grnmyor. Bu nedenle ilkel topluluk sz konusu olduunda "dn-
sel yap", uygar toplum sz konusu olduunda "ideolojik yap" terimlerini kul-
landm. Bununla birlikte, baz yazarlar, rnein Childe, Tarihte Neler Oldu,
s. 28, 30 ve 73'te; George Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt i,
CThe Prehistoric Aegean), London, 1949, Lawrence and Wishart, s. 38'de tarih-
sel ilkel topluluklarn ideolojisinden sz etmekte. Cem Eroul da, "Marksist
Devlet Kuram Hakknda Bir Not", Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX,
no. 1-2, (1975), s. 118'de art karamayacak kadar ilkel topluluklarda
ideolojik kalplarn, toplumun birliini ve retimin srmesini salayp, retim
sreci iinde bireylerin yerlerini saptayp, tekmk bilginin korunup aktarlma-
snda vb. rol olduunu syleyerek, bu gre katlmaktadr.
53 "Surplus" terimi, Trke'de, eitli yazarlar tarafndan "art", "ekonomik art"*
(ya da ekonomik artk), "toplumsal art" gibi farkl terimlerle karlanmakta-
dr. Bu almada, onun bireysel bir fazla retmekten farkm vurgulad iin
"toplumsal art" terimi benimsenmitir.
Aratrmada toplumsal art kavramnn yan sra, onun paral pa-
zar ekonomisi ncesindeki biimleri olan "art rn" ve "art emek" ile
paral pazar ekonomisindeki biimi olan "art deer" kavramlarnn
yannda, onun "art bilgi", "art enerji", "art besin", "art zaman" gi-
bi trevlerine de deinilecektir.54

c. Yntem
Bu almada "nsz"de aklanan toplum ve tarih anlayna,
"toplumun bilimi toplumun tarihinin bilimidir" anlayna uygun bir
yntem izlenmeye allmtr. Byle bir yntem, ilkin, konunun kro-
nolojik bir dzen ierisinde aratrlmasn gerektirir. Kronolojik bir
dzen ierisinde aratrma ayn zamanda, incelenen olaylar arasmda
eylem ile kuram ilikilerinin salkl bir biimde kavranabilmesi ola-
nan hazrlar. te yandan kronolojik yntem, aratrmann kuram-
larnn tarihsel eylemden tretilip, kuramlarn geerliliinin gene ta-
rihsel eylem ile tarihsel olgularla denetlenebilmesi olanan da ver-
mektedir. Kurumlarn kronolojik yntemle ele alnmas onlarn nce
doularnn sonra da gelimelerinin incelenmesi demektir. Bu ise kro-
nolojik yntemin genetik yaklam da ierdii anlamna gelir. Ara-
trmada kronolojik yntemin bu yn nemle gz nnde tutulaca
iin, bunu belirtmek zere, "genetik-kronolojik" bir yntemin izlenece-

64 Marx'ta "surplus" kavram, Engels'in Kapital'in "ngilizce Basksna nsz"da


belirtildii gibi (bak. Kari Man, Kapital, cilt I, ev. Alaattin Bilgi, Ankara,
1975, Sol Yaynlar, s. 36), emekinin iveren iin rettii rnn karl
denmeyen ksm iin kullanlmtr. Engels, (ayn yerde) Marxm "surplus"u
bir tm olarak btnl iinde hi incelemediini; dolaysyla kayna ve ni-
telii hakknda ak bir kavraya ulaamadn syler. Marx emekinin
rettii bu karl denmemi rnn satlmasyla sermayecinin eline geen
deere "art deer", emekinin bu deeri retmek iin harcad emee "art
emek" demekte; onu (Kapital, cilt I, s. 258'de) retim aralarna toplumun bir
kesiminin sahip olduu her yerde, zgr olsun olmasn, emekinin kendi varl-
n srdrmek iin gerekli i zamanna ek olarak retim aralarna sahip
olanlarn yaamalar yolunda gerekli tketim maddelerini retmek iin yapt-
fazladan alma biiminde tanmlamaktadr. Bylece onun, serfin senyr
iin almasna da "art emek" dediini gryoruz, (bak. Kapital, cilt I, s. 49 >.
Grld gibi ve yeri geldike grlecei gibi, bu almada surplus "toplum-
sal art"yla karlanm; onun trevleri olan "art rn", "art emek" Marx
tarafndan bu kavramlara verilen anlamlardan biraz farkl anlamlarda kulla-
nlmtr. rnein art emek ile emekinin elinden alman rn retmek iin
emekinin harcad emek deil; rn biiminde alnmayp angarya, alma,
hizmet biiminde alman rantlar anlatlmak istenmi; bunlarn yan sra Marx'ta
ve teki yazarlarda bulunmayan "art enerji", "art zaman", "art besin" gibi
kavramlar tretilmeye allmtr.

26
i sylenebilir.53 Kukusuz genetik-kronolojik yntem baz stnlk-
leri56 yannda, ampirisizme ve historisizme57 dme risklerini iinde ta-
maktadr. Bu risklere kar, incelenecek birimler az sayda iseler t-
mn ele almak; deilse konunun kapsamna giren olgular aratrma
amalarna uygun bir biimde snflandrp, her snf temsil edecek
birimleri ele almak gerekir. Olanak bulunan yerlerde de, darda b-
raklan olgulardan bazarn "denetleyici birimler" olarak kullanmak
gerekir.

Bu konuda daha fazla soyut aklamalara kamadan aratrmada


izlenen yollan vermek daha uygun olur. Aratrlan dnem gei aa-
mas olmakla birlikte, bu aamanm kurumlarnn ve olaylarnn ne-
denlerini ve sonularm saptamak iin, konu, ilk insan topluluklarndan
uygar toplumun ekonomik, toplumsal, ideolojik kurumlarnn klasik
biimlerine ulamalarna kadar kronolojik bir dzen ierisinde ele al-
narak ilenmitir. Byle bir yntemin kard sorunlara ve bu sorun-
lar amak iin bulunan zmlere biraz sonra deineceim. Haklarn-
da bilgi sahibi olduumuz, tarihsel ilkel topluluklar pek ok sayda
olmakla birlikte, ilkel topluluklarn yaparmn bir yerden bir yere,

55 Genetik-kronolojik yntem birok tarihinin ve sosyal bilimcinin adlandrmadan


ya da eitli adlar vererek kullandklar bir yntemdir. rnein Mannheim,
Ideology and Utopia, s. 21'de, Bat dnyasnda insanlara tek tek anlam takm
sunan ortaa dnyasnn zlmesiyle iki eilimin belirdiini, bunlardan biri-
nin anlam konunun oluumu iinde kavramaya alan "genetik" bak as
(tekinin psiik deneyim elerinin bir tr mekanik bilimini yapma) olduunu
sylerken bu yntemden sz etmektedir.
56 Kronolojik yaklamn, onunla kurumlarn kkenlerine inilebildii iin "gene-
tik-kronolojik" olarak adlandrdm yntemin nemli bir stnl daha var-
dr. Din devlet gibi karmak kurumlan, evrimlerinin ileri bir noktasndaki bi-
imlerini ele alarak aklamak abas, onlan kendileriyle, kendilerinin trev-
leriyle ve teki ada kurumlarla aklama eilimine yol amaktadr. Bylece
onlan trevleriyle ya da onlarla birlikte grnmekle birlikte onlann nedenle-
ri olmayan olaylarla ve kurumlarla (epifenomenlerle) aklamak durumuna
debilmektedir. Oysa genetik-kronolojik yntemle yaplan aklamalarda bu
tr yanlglara dmemek ve olgulan kendileri dndaki nedenlerle aklamak
olana domaktadr. Bir eyi kendisiyle aklamaya alan teleolojik-metafi-
zik aklamalardan farkl olarak bilimsel yaklam, bir eyi (bir "sonu"u) ken-
disi dndaki "nedenler" ile aklamaktr.
7 Historisizm szc eitli anlamlarda kullanlmaktadr. Burada Mannheim'n.
da kulland anlamda (bak. Kari Mannheim, Essays on the Sociology of Know-
ledge. der. Paul Kecskemeti, London, 1959, Roudledge and Kegan Paul, s. 6) in-
san kltrnn her trl rnnn, ortaya km olduu tarihsel dneme
gre yorumlanabilecei, hi bir rnn her dnem iin geerli grlerek kav-
ranamayaca grnn ad olarak, deer relativizmi anlamnda kullanld.
bir tarihten bir tarihe gsterdikleri farkllklar ok kk, birrneklik-
leri ok byk olduu iin onlar snflandrmak ve temsil edici rnek-
ler bulmak g olmamaktadr.
lkel topluluktan uygar topluma ilk geii baardklar bilinen
topluluklarn says ok deildir. Bunlar, Ortadou'da avclk ve topla-
yclktan bitki ve hayvan reticiliine geen bir avu ky ile bunlarn
yrelerinde dolaan gebe topluluklar ve Dicle ve Frat, Nil, nds
(ve daha sonra Sar Irmak) vadilerinde ky toplumlarndan kent top-
lumlarna geebilen toplumlardr. Bir de Orta Amerika'nn ve Gney
Amerika'nn toplayclktan reticilie; daha sonra neolitik ky top-
lumlarndan uygar kent toplumlarna geebilen toplumlar vardr. Ev-
cilletirmeye elverili bitkilerinin Eski Dnya bitkilerinden farkl ol-
mas, evcilletirmeye elverili yabanl hayvan trlerinin pek bulunma-
mas; sabann, tekerlein, yk hayvanlarnn ve metal aralarn bili-
nip kullanlmam olmas nedenleriyle yaplar olduka farkl olan bu
Yeni Dnya topluluklarmdan yararlanlmas daha ok Eski Dnya ve-
rilerine dayanlarak gelitirilen kuramlarn denetlenmesine yardmc
olacak rnekler olarak kullanlmalar biiminde olmutur.

lkel topluluktan uygar topluma geite ekonomik, toplumsal,


ideolojik yaplar aras etkileimler, bu geii ilk gerekletiren ve ge-
iin en iyi belgelendirildii Mezopotamya yresi toplumlarnda izlen-
mekle birlikte, tipik benzer ve farkl gelimelere dikkati ekmek iin
Msr, nds ve daha az oranda in toplumlarna bavurulmutur. te
yandan, ilkel topluluktan uygar topluma gei olay yaklak .tt.
3000 - .. 1500 yllar arasmda, bu topluluklarca baarlmakla sona er-
mi deildir. Uygar topluma gei, .. 1500'lerden .S. 1500'lere, hat-
ta baz tek tk rnekler de gz nne almrsa yirminci yzyla dek s-
ren bir olay olarak grnr. Aratrmada, .S. 5. yzylda Cermenler'in
yerleip uygarlamalarna kadar uygarlama srecinin tamamlanmas-
na katkda bulunan olaylardan da (ekonomik, toplumsal, ideolojik ya-
plar aras etkileimlerin niteliinin ortaya konmasna yardmc ola-
caklar seerek) yararlandm. eitli toplumsal gelime dzeylerinde
ve eitli toplumsal yaplara sahip olan topluluklarn uygar toplum-
larn etkisiyle uygarlamalar; ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn
etkileimlerinin kavranmas yolunda pek ok ipucu vermektedir.
Genetik-kronolojik yntemin bu yararlan yan sra, ampirisizme
ve historisizme kama zrleri dnda baka baz snrllklar da var-
dr. Bunlardan birisi, yazl tarih dnemi ncesine den ilkel toplu-
luun yapsnn arkeolojik belgelere dayanlarak kurulmas zorunlulu-
udur. Arkeolojik belgeler doalar gerei ounlukla "maddi" belge-

.
lerdir.58 Tarihsel ilkel topluluklar gerilerinde maddi kltrlerinin ka-
lntlarn brakabilmi; ama tinsel kltrlerinin kalntlarn braka-
mamlardr. Tinsel kltrlerini maddi kltrlerinin kalntlarna ba-
karak kurmak ise; tarihin materyalist yorumunun izlenmesi eilimine
yol amasndan te, kaba materyalist ve kurgusal dne (spek-
lasyona) dayanan tarih yorumlar yaplmas tehlikelerini de getirir.59
Bu tehlikelerden kanmann ve daha ok da belge yetersizliinden
kurtulmann bir yolu olarak tarihiler, tarihsel ilkel topluluklarn top-
lumsal ve dnsel yaplarn, benzer maddi kltr donanmma sahip
ada ilkel topluluklardan yararlanarak kurmak yoluna bavurmak-
tadrlar.60 Byle bir tutum ise kronolojik yntemi sulandrmak; onu
karlatrmal yntemle, sistematik yntemle kartrarak kullanmak
sonucuna varr. 61

58 Arkeolojik belgeler genellikle "maddi belgeler" olmakla birlikte; Childe Social


Evolution, s. 34'te, onlarn retim aralaryla ve silahlarla snrl olmayp, ideo-
lojik styap hakknda ll hipotezler kurmamza yetecek ipular tadkla-
rna dikkati eker. Childe'n arkeoloji anlayn izleyerek onu gelitiren "yeni
arkeoloji" okulu, arkeolojik belgeleri: a. teknomik (fizik evreyle ilikili ara-
lar), b. sosyo-teknik (toplumsal yapy yanstan), c. ideo-teknik (ideolojik ya-
yapy yanstan) aralar olarak snflandrmaktadr. Fazla bilgi iin bak. Ali
M. Dinol ve Snmez Kantman, "Arkeolojide Yeni Kavramlar ve Metodolojik
Aratrma Planlamas", Belleten, cilt XXXII, say 127 (1968), s. 331-353.
59 Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 16'da t "Bir arkeolog,
kendini insan yaamnn ve tarih kavramnn materyalist grnden, ekono-
mik determinizminden bilinli biimde uzaklatrmak iin pek az aba gste-
recektir" diyerek bu tehlikeye dikkati ekmektedir. Tarih ncesini arkeolojik
belgelerle kurmamn bu tehlikesine karlk; tarihncesini ve yazl tarih dne-
minin balarn yazl belgelere gre kurma abasnn doasnda ise "idealist"
yorumlara eilim vardr.
o Bu tutumun en gzel rneini, ada Amerika Yerlileri'nin barbar topluluk-
larnn hemen hemen atalarmzla ayn koullarda yaadklar; Avustralya Yer-
lileri kabilelerinin ise tarihsel avc kltrleri [yabanllar -] en iyi biimde
temsil ettikleri; dolaysyla gnmzn uygar topluluklarnn evrimlerinin ge-
miteki aamalarn yansttklar dncesiyle onlar inceleyerek tarihsel ilkel-
lerin yaplarn ve toplumsal evrimi ortaya karmaya alan Morgan vermitir.
(Bak Morgan, Ancient Society, "nsz" s. 7; II, IV, ve 507). te yandan baz
antropologlarn da ada ilkelleri teknolojik ve kltrel dzeylerine gre s-
nflandrarak; tarihsel ilkellerin kurumlarnn gelimesini, bylece ada ku-
rumlarn kkenlerini ortaya koymaya altklarm gryoruz. Bu tutuma bir
rnek olarak da Alman bilgini Wilhelm Schmidt'in, ilkel dinlerin geliimini or-
taya koymak amacyla Pigmeler'i, Tierre del Fuego halkn, Avustralya Yerli-
leri'ni, Andaman Adalar halkn ve baz Amerika Yerlileri'ni etnolojik bakm-
dan en eski topluluklar sayarak yapt aratrmalar verilebilir (bak. Evana-
Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 102).
s Tarihsel ilkel topluluklarn incelenmesinde ada ilkellerden yararlanmann,
genetik-kronolojik yntemin safln bozmas zrne karlk; Redfield, The
Primitive WorId and Its Transformations, s. 16'da, arkeolojiyle etnolojinin fsos-

29
Bu zr bir yana, ayn maddi kltr donanmama sahip olsalar
da tarihsel ilkel topluluklarn yaparnm kurulmasnda ada ilkel-
lerden u nedenlerden dolay yararlanlamayaca ne srlmektedir :
a. ada ilkel topluluklar sanld gibi toplumsal evrimin erken bir
dneminde gelimeleri durmu, "donmu" topluluklar deil gelimeleri
yozlam topluluklardr.62 b. Uygar toplumlardan tmyle yaltlanm
olmayan ada ilkeller, maddi kltrleri uygar toplumlardan etkilen-
memi olsa da, tinsel kltrleri (onlarda grlen "yce varlk" kavra-
mnn da gsterdii gibi) uygar toplumlarn dncelerinden etkilen-
mi olabilir.63 c. Teknolojik gelimelerinin bir noktada duraanla-
m olmas kltrel, tinsel gelimelerinin de durmasn gerektirmez.84

yal antropolojininl birinin yetersiz kald noktada tekinin gl olmas ile


birbirlerinin tamamlaycs olduklarn sylemesinin de gsterecei gibi, g)'i
ynleri de vardr.
0 2 Theophile James Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses"
Kaan der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 74'de,^ ada ilkelleri ilk ve-
rimliliiyle Homo sapiens'in temsilcisi grmenin doru olmadn; onlarn il-
kel insan olmadklarm, olsa olsa yenilmi, bozulmu insan saylabileceklerini;
. onlarn dininin bize ilkellerin dinini vermeyeceini ne srer. Gordon Childe,
Kendini Yaratan nsan, ev. Filiz Karabey Ofluolu, stanbul, 1978, Varlk Ya-
ynlan, s. 52'de ada yabanllarn maddi kltrlerinin durmu olduunu ya-
zar. Buna karlk Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 35'te,
ada ilkellerin toplumsal kurumlarnn Childe'n dedii gibi duraan kalma-
dm ancak baka retim biimlerine geemeden belli bir retim biimi y-
nnde gelitiini syleyip bunun kant olarak Avustralya totemciliinin baka
yerlerdeki totemciliklerden farkh olarak sahip olduu inceliklerin uzun bir ge-
lime dnemi geirmi olmalannn rn olduunu ekler. Ancak Childe da,
Kendini Yaratan nsan, s. 5l'de, ada yabanllarn ekonomilerinin tarihsel ya-
banllann ekonomilerine benzer olularndan, tarihsel ilkellerin ada ilkeller-
le ayn toplumsal rgtlenie ve ayn inanca sahip olduklannn kanlamaya-
cam yazmaktadr. Aynca (s. 52'de) maddi kltrlerinin donmu olmakla bir-
likte, tinsel kltrlerinin donmu olmadm da eklemektedir. Dahas Buman-
lar', Bantulan' rnek vererek, ada ilkel topluluklann baka topluluklarca
eski elverili topraklanndan elverisiz blgelere itilmi olduklanni; bu nedenle ku-
rumlanmn ve inanlannn_ gerileyip yozlam olduunu sylemektedir. Mason
da, The Ancient Civilizations of Peri, s. 28'de, aym eyleri baz Amerika Yerli-
leri iin syleyerek, onlar hakknda toplumsal ve dinsel yaamlarm ileyip in-
celtmeleri dnda, binyllarca avclk, balklk ve yiyecek toplayclndan pek
teye geemedikleri biiminde bir deerlendirmede bulunmaktadr.
83 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 53'te ada ilkellerin ticaret yoluyla son be
bin yldr, dnyann en uzak kelerine kadar ulaan uygarlklardan etkilenmi
olabileceklerine deinir.
64 rnein Sahlins, Stone Age Economics, s. 177'de, ada ilkel gebe topluluk-
lann yaamlarn incelerken gebelik koullannn bu toplumlarn maddi mal-
lar biriktirmelerini engellediini; ama onlann zengin bir tinsel kltr, incelik-
li dinsel trenler gelitirmelerini nlemediini anlatr. Aym ey tarihsel ilkel
topluluklar iin de sylenebilir.

30
d. Bunlara bir de (Avustralya Yerlileri'nin kozmolojilerinde ve ok
karmak akrabalk sistemlerinde, Polinezyallar'n upuzun soy zinci-
ri hesaplarnda grlecei gibi) teknolojik gelime duraanlamca;
enerjilerini, dnsel yapy teknolojiden ilikisini koparm bir yn-
de gelitirme yolunda kullanm olabilmeleri olasl da eklenmeli-
dir. 65 Bu olaslklar gz nnde tutmak gerekmekle birlikte btn bun-
lara karn, tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn kurulmasmda ada
topluluklardan yararlanmann olanakl ve gerekli olduu sylenebilir.
Yeter ki bu yntemin tad tehlikelerin bilincinde olunsun ve yeter
ki, Childe'm koyduu ltle, antropolojiden karlan sonular ar-
keologun kreiyle elde edilen bulgular tarafmdan onaylanan trden
olsunlar.66

Tarihsel ilkel topluluklarn ekonomik, toplumsal, dnsel yap-


larnn ipular arkeoloji ve sosyal antropoloji (etnoloji) yan sra mi-
tolojide de bulunabilir. Ancak bu kaynak iinde en etrefil olan
mitolojidir. nk mitolojide ilkel topluluklarm ekonomik, toplumsal
yaplarnn ipular, dnsel yaplarnn kalntlar bulunmakla bir-
likte; bunlar o topluluun eitli dnemlerinin stste ylan kaln-
tlar olabilir ve komu topluluklarm geleneklerinden etkilenmi ola-
rak kuaktan kuaa geirilirken eklenip karlm, zamanla kendi
i mantklarna gre rgtlendirilmi ve son olarak uygar toplumun
ideologlar tarafmdan kendi amalarma uygun bir biimde ayklanp
sistemletirilmi bir karmaadr. Bu karmaadan, ilkel topluluun ip-
ularn bulup karmak son derece gtr ve ou zaman yanltc ola-

65 H.G. Wells, Raymond Postgate ve G.P. Wells, The Outline of History, New YorK,
1971, Doubleday, s. 101-102'de, tarihsel yabanl topluluklarda konumann tam
gelimi olmayaca dncesiyle, ada yabanllarn onlar pek az aydnla-
tabileceini, ilk insanlarn konumann gelimesinden nce pek fazla gelenek-
lerinin olmayacan; oysa ada yabanl ve ilkel halklarn binlerce kuan
biriktirmi olduu gelenee batm olduklarn, silahlan ve yntemleri ayn ola-
bilirse de atalannn silik ve s izlenimlerinin arada gelip geen kuaklarla
derinletirilip karmaklatnlm olacam sylerler. Ancak bu grlerini
akladktan az sonra (s. 102-103'te) psikanaliz biliminin, ge paleolitik inama
dnceleriyle ocukluk dncelerimizin ve dlerimizin benzerliini ortay
koyduunu, her iki dnn de maymun benzeri atalanmzn duygu ve d-
nceleri temeline dayandn syleyerek, yksek primatlann davranlannda
dlerimizde ve ocukluk dncelerimizde ilkel ksanlann dnlerinin ve
tabu gibi baz kurumlannn ipularn aramalan tutarl grnmemektedir.
68 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 53. Thomson aynca (s. 36'
da) arkeoloji etnoloji karlatrmal ynteminin, baz saknmalarla kullanlma-
snn salayabilecei yararlara deindikten sonra, bu yntemi kullanmak iin
onun yetkinlemesini beklemek yerine onu kullanarak yetkinletirmenn daha
doru olacan yazar.

31
"bilmektedir.67 Mitolojik yklerin rgleri, ayrntlar arasnda, uygar
toplumlarn ideologlarnn gzlerinden karp ayklayamadklar, ilkel
topluluk dneminden kalabilmi ok deerli ipular bulunabilirse de;
hem yklerin rglerinin hem de ayrntlarn, ideologlarn sistemle-
tirme abalarmm rn olabilmeleri olasl da vardr ve bu ikisini
birbirinden ayrdedebilmek son derece gtr. Bu nedenle, mitolojiden
ancak teki kaynaklardan salanan kantlara uygun olduu durum-
larda yararlanmak yoluna gidildi. \
Tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn ortaya karlmasnda ar-
keolojinin, antropolojinin ve mitolojinin yardmlarnn yetmedii du-
rumlarda bavurulan bir baka yardmc daha vardr: Kurgusal d-
nce (speklasyon). Kurgusal dncenin tarihncesinin, zaman za-
man da yazl tarih dneminin "dolgu maddesi" olduunu kabul et-
mek zorundayz. Bu dolgu, hemen her yazar tarafndan bilinli ya da
bilinsiz olarak kullanlmaktadr. Onu kullanmamak tarihi kurmak-
tan; tarihi, toplumu bir btn olarak kavramak abasndan vazge-
mek demektir. Onu bilinsiz kullanmak, ayaklarmzn tarihsel ger-
eklikten kopmas; kendimizi kurgusal dnce atmosferinin esintile-
rine brakmamz sonucuna varabilir. Bilinli kullanmak ise, onun zr-
lerini kavramamza, ondan ne zaman ve nasl yararlanlabileceini -
renmemize yol aabilir. Kurgusal dncenin, toplumsal evrimin sa-
lam verilere dayandrlm iki basama arasnda bir boluk bulundu-
unda, evrimin o basamaa varncaya dek gidi ynne ve biimine
baklarak ve kopukluktan sonra yeniden izlenebilen izgi gz nne
almarak, sz konusu boluun doldurulmasnda kullanabilecei ka-
nsndaym. Kurgusal dnce, insann biyolojik evrimini inceleyen fi-
zik antropolojide "yitik halkalar"n yerlerinin doldurulmasnda bu bi-
imde kullanlmaktadr.
alma, "Giri" ve Sonu" dnda blmden olumaktadr.
Birinci Blm'de trde ilkel topluluk ele alnp; onun ekonomik
toplumsal ve dnsel yaplar ve bu yaplar arasndaki etkileimler
saptanmaya allmaktadr. kinci Blm'de, byle bir topluluun
farkllam uygar topluma dnmesine yol aan gelimeler; ilkel top-
luluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolo-
jik yaplarn etkileimi incelenmektedir. nc Blm'de, uygar top-

Robert Graves, "Introduction", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der.,


F. Guirand, ev. Richard Aldington ve Delano Ames, London, 1973, Book Club
Associates, s. VII de, mitoslarn kolayca yanl yorumlanabilmeleri tehlikesina
dikkati eker. Kirk de, The Nature of Greek Myths, s. 268'de, Yunan'a geen
Bat Asya kaynakl mitoslarn, Yunan'da sistemletirilirlerken tm sorunsal
niteliklerini, toplumsal yapy yanstc zelliklerini kaybettiklerini belirtir.

32
lumun bellibal ekonomik, toplumsal, ideolojik yap ve kurumlarnn
farkllamalar srecinin tamamlanp klasik biimlerini almalarna ka-
dar gelimeleri izlenmektedir. Bylece, "Sonu"ta, ilkel topluluun ku-
rumlaryla uygar toplumun kurumlar arasmdaki yapsal farkllklarn
ortaya konabilecei; bu farkllamay yaratan "gei toplumu"nun
zelliklerinin gsterilebilecei umulmaktadr. Sonu Blm'nde, bu-
nun yan sra, aratrmada ulalan kuramsal sonular sunulacaktr.

33
I. BLM

LKEL TOPLULUUN EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL


YAPISI

"Hi bir ay gelmemi, k buz yok;


ve buz yok, ik rzgr yok, ve
rzgr yok nk gleri darltmz" *
bir eskimo

lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, top-


lumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn etkileimini inceleyebilmek iin
ilkin ilkel topluluun yapsnn saptanmas gerekir. Bunu, gei aa-
masnn banda ilkel topluluun bir envanterini vererek, onun ekono-
mik toplumsal, dnsel kurumlarn betimleyerek yapmak olanakl.
Ancak ilkel topluluun kurumlarn bir oluum sreci iinde saptamak,
bu almada izlenen genetik-kronolojik ynteme daha uygun olacak-
tr. Bundan te ilkel topluluun dinamiklerinin gei aamas iinde
alaca ivmeyi, dolaysyla gei toplumunun kurumlarnn biimlen-
mesine etkilerini ayrmlayabilmemize de yardmc olacaktr. Bunun
iin bu blmde, ilkel topluluun tarihesini, ilk insan topluluklarn-
dan alp, onun yapsn oluturan olaylar hzla izleyerek, ilkel toplu-
luun ekonomik, toplumsal, dnsel yapsn zetlemeye alacam.

1. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime

nsan trnn ve insan toplumunun incelenmesinde, Darvinci- ev-


rimci bak as benimsendikten sonra, bilim adamlar gzlerini insan
topluluklarm hayvan srlerinden ayran zelliklere, zellikle de bu
zelliklerin ortaya kt dneme dikmilerdir. Bu yolda Engels'den
Bergson'a dek eitli dnya grlerine sahip olan dnrlerin ve bi-
lim adamlarnn Aristoteles'den beri sregelen "insan dnen hay-

* Bu epigraf Lienhardt, Social Athropology, s. 33'den alnmtr.

34
vandr" (Homo sapiens) anlay yansra "insan ara yapan hayvan-
dr" (Homo faber) gr zerinde birletikleri sylenebilir.1 Bu ne-
denle insan topluluklarn incelemenin balang noktas olarak araj
yapan ilk canl topluluklarn almak gerekir. Bununla birlikte baz
antropologlar ilk insanlarn toplumsal yaamlarm etkileyen, insan
ncesi varlklarndan kalttklar zellikleri ortaya koyabilmek iin,
aratrmalarn insanlarn hominid gemilerinden, hatta yksek pri-
matlar ailesinin zamanmzda yaayan teki trlerine eit dzeyde bir
canl olduklar dnemden balamak gereini duymaktadrlar. Bu yol-
da fosil kalntlar onlann fizik yaplarndan tesini vermeyecei iin,
gnmzn yksek primatlarnn (gibon, empanze, orangutan ve go-
rilin) davranlarndan, hatta teki sr hayvanlarnn davranlarn-
dan (onlarn sr yaamlarndan, erkek dii ilikilerinden) baz kar-
samalar yapmaya almaktadrlar.2 Bunlar yansra, insan davran-

Benjamin Franklin (1778'de) insan ara yapan hayvan olarak tanmlanmt.


(Bak. Giri, n. 2). K.P. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 10'da antropoid
maymunlarla insan ayrdetmede beyin byklnn gvenilir bir lt olma-
dn, bugn ara yapmann en az beyin bykl kadar geerli bir lt
sayldn syler. Engels, insann kkeni sorununun yalnzca biyolojik evrimin
snrlar iinde incelenemeyeceini, byolojik evrimin tek bana hayvan atadan
n insana geii aklayamayacan, insan hayvanlar dnyasndan ayran e-
yin elleriyle yapt alma aralarnn yardmyla gsterdii toplumsal al j-
ma eylemi olduunu ne srmt (Bak. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel
Topluluk, Kleci Toplum, Feodal Toplum, s. 16). Bergson insann yeryznde ilk
kez silahlar ve aralar yapld zaman grld grn sk sk yinelemiti
(Bak. Jean Pivetau, "Man Before History", Larousse Encyclopedia of Ancient and
Medieval History, der., Marcel Dunan, London, 1974, Hamlyn, s. 13). Derek Roa,
Prehistory, London, 1971, Paladin, s. 19'da "ilk gerek insann ara yapmaya
bir deil iki milyon yl nce balad ancak imdilerde genellikle kabul edilme-
ye baland" derken hem ara yapan canlnn gerek insan sayldn hem de
bu grn bilim evrelerinde genellikle benimsenen bir gr olduunu be-
lirtmektedir. nsan dnen hayvan olarak gren anlaytan dolay doa bi-
limciler, zoologlar ve antropologlar ada insann trne "Homo sapiens'
(aklc insan) adn vermilerdir. Artk ilk Homo sapiens saylan Homo sapiens
neanderthalensis'e bir ara "Homo faber (ara insan) denmise de (bak.
Pivetau, "Man Before History", s. 24 ( iyice yerlemi olan Homo sapiens terimi
deitirilememitir.
a rnein Coon, The History of Man, s. 85-86da, babunlann, empanzelerin ve
teki baz kuyruksuz maymun trlerinin cinsel davranlarndan ilk insan top-
luluklarnn iblm biimleri ve aile kurumunun oluumu hakknda sonular
karmaya alr. Richard E. Leakey ve Roger Lewin, Origins, (What New
Discoveries Reveal Abaout the Emergence of Our Species and Its Possible
Future), London, 1977, Book Club Associates, s. 60, 77, 148, 158 vd. kuyruklu,
kuyruksuz maymun trlerinin, Afrika kpekleri gibi sr dzeninde yaayan
etoburlarn beslenme ve avlanma biimlerinden ilk insan topluluklarnn (a-
da insana kaltlan) davranlar hakknda ipular aramaktadrlar.

35
larmn kkenlerinin toplumsal olmaktan ok genetik elerce belirlen-
diini ne sren bir anlay da vardr. Kkleri Darvincilie dayanan,
Froydcu kaynaklardan beslenen, bir ara "Sosyal Darvinci" bir biime
giren bu anlay, genetik biliminin yirminci yzylda gsterdii geli-
melerden g alarak, insanm yalnz bireysel deil, ayn zamanda top-
lumsal davranlarnn byk bir blmnn genetik elerce belir-
lendiini ne srmektedir. Sz konusu anlay en son rnn Edward
O. Wilson, Sociobiology : A Nevv Synthesis, (1975) de vermitir.3
Gerek insann insan-ncesi gemiinden getirdii baz alkanlk-
larnn, gerek onun biyolojik evrimi srasnda kazanp genleri aracl-
yla kaltt baz zelliklerin ada insanm baz davranlarn etki-
ledii yadsnamaz. Ne var ki bu sorun, karlatrmal zoolojinin ve ge-
netiin, ada toplumsal davranlarn ve kurumlarn belirlenmesin-
de insan-ncesi canimin alkanlklarnn ve genetik zelliklerinin, top-
lumsal ve kltrel belirleyiciler karsndaki arlklarnn ne olduu
noktasnda dmlenmektedir. Karlatrmal zooloji insan trnn
toplumsal davranlar konusunda katkda bulunacak derecede geli-
mi grnmemektedir. Gnmzdeki dzeyi, baz hipotezlerin kurul-
masna yardmc olacak benzerliklere deinme, baz ipular verme
noktasndadr.4
Genetik de, son yllarda gsterdii hzl gelimelere karm, baz
tek hcreliler (E koli bakterileri) ve sirke sinei (drosofila) gibi basit
organizmal trler zerinde almaktadr.5 Ondan karmak insan dav-
3 Sosyobiyolojik ya da mutasyoncu olarak adlandrlabilecek bir bak asnn
toplumbilimlerine getirebilecei bir deiiklie gzel bir rnek olarak Bratton'un
khanaton'un Msr ve insanlk tarihindeki rol hakkndaki gr verilebilir.
Leslie A. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", s. 45'de
khnaton'un Atoncu grlerini Msr toplumunun imparatorluk ve tektannc-
lk ynnde yzylardr sregelen bir gelimesinin son mantksal adm olarak
grrken, Fred Gladstone Bratton, "The First Individual in History". Fred
Gladstone Bratton: The First Heretic The Life and Times of Ikhnaton the King,
(1961)'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient VVorld, cilt I, s. 50'de
khnaton'u tarihsel ve ada etkilerden yaltlanm bir mutasyon olarak yo-
rumlamaktadr.
* rnein Desmond Morris'in The Naked Ape, (1967), (Trkesi: Desmond Morris,
plak Maymun, ev. Engin Darca, stanbul, 1971, Sander Yaynlar) : The
Human Zoo, (1969) ve teki yaptlar insan davranlarnn kkenlerini, teki
yksek memelilerin davranlarndan karma yolundaki giriimlerin olgunla-
m bir bilimsel dzeye ulamam oluunun rnekleridir.
5 Baknz, J.D. Watson, Gen ve Molekler Biyoloji, ev. Altan Gnalp, Ankara,
1968, Hacettepe niversitesi Yaynlan ve Rainer Paul, "Vcudumuzdaki Mik-
rokozmoz" Bilim ve Teknik, say 135, Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 1-4,
Ergin Korur, "Jenetik Kontrol Gerekleiyor mu?" Bilim ve Teknik, say 135,
Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 5-7.

36
ranlar, hele toplumsal davranlar alannda katklar ummak iin za-
man ok erken. Genetiin imdilik yapabildii insanlarn baz biyolo-
jik zellikleri ile kaltm arasndaki ilikileri ortaya koymaktr. Genle-
rin insan davranlaryla ve dnyle ilikilerini ortaya koyabil-
mekten ok uzaktr. Eer byle bir iliki varsa, bunu ortaya karabile-
cei dzeye geldii zaman bile ondan insan topluluklarnn gemiinin
(zellikle gnmzn insanndan farkl ynlerinde) kurulmasnda b-
yk yardm dokunacaa benzemiyor. Byle bir yardmda bulunabil-
mesi iin genetik biliminin yalnzca davranlarla genler arasmdaki
balantlar deil, ayn zamanda genetik deimelerin nedenlerini de
aklayabilecek noktaya gelmesi gerekir. Oysa gnmzn genetik ku-
ramnda "mutasyon"un, "bir trn bir bireyinde grlen birdenbire ve
kendiliinden bir deiiklik" olarak aklanmas, genetiin byle bir
dzeyden ok gerilerde olduunu gsterir.6

Genetiin ve sosyobiyolojik bak asnn toplumun gemiinin


kurulmasnda yle byk bir nem tamamalarnn bir nedeni de baz
yazarlarca kltrel evrim olarak da adlandrlan "toplumsal evrim"in'
biyolojik evrimin hzn aarak evrimin lokomotifliini yapmaya bala-
masdr. Evrimi insana varan trn gelimesinde biyolojik evrim mil-
yonlarca yl ba rol oynamt.8 Toplumsal evrim unun urasnda iki

6 Bekir Stk ayl, Temel Medikal Genetik, Ankara, 1968, A.. Tp Fakltesi Ya-
ynlar, s. 269'da mutasyom "genetik materyaldeki deime" olarak tanmlan-
makta, bu deimenin "birdenbire" ortaya kt belirtilmekte, s. ll'de ise de-
imenin "kendiliinden" olutuu, d etkilerin ancak baz sapmalara yol aa-
bilecei sylenmektedir.
7 nsan topluluklarnn evriminde, biyolojik evrimin rn olmayan, toplumsal
yaamn yol at gelimeler baz yazarlar tarafndan (rnein L.S.B. Leakey,
nsann Atalar, s. 183'de; Childe, Kendini Yaratan nsan, II. Blm'de) "kltrel
evrim" baz yazarlar tarafndan ise (rnein J.G.D. Clark ve Stuart Piggott,
Prehistoric Societies, London, 1965, Hutchinson, s. 40'da), "toplumsal evrim" ola-
rak adlandrlr. Son yaptnn adndan (Social Evolution) anlalaca gibi
Childe'n da daha sonra toplumsal evrim terimini yelediini gryoruz. Bu
almada "kltrel evrim" terimi evrimin st yap kurumlarnn rn olduu
yolunda bir izlenim brakt "sosyo-kltrel evrim" terimi de Trke'nin yap-
sna pek uygun dmedii iin bunlar deil, olgunun en nemli boyutunu dile
getirdii iin "toplumsal evrim" terimi benimsenmitir.
8 Evrimi insana varan canl 70 milyon yl kadar nce bir kk memeli (pro-
simian) olarak aaca trmanm, aalarda elleri, gzleri ve dikilmeye eilimli
olacak biimde iskeleti gelitikten sonra 12 milyon yl kadar nce ara kulla-
nabilecek bir yapya sahip olarak savanaya inmiti, (bak. Leakey ve Lewin,
Origins, s. 39-53; Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 6-14). Onu insanl-
n eiine getiren tm bu gelimeleri biyolojik evrime balyd

37
milyon yllk, ou ou alt milyon yllk olgudur.9 Bulduu doal
nesneleri (dal paras, ta vb.) ara olarak kullanan hominid trleri-
nin grlmesiyle biyolojik evrim ile toplumsal evrimin yar balam-
t. Bu yar, kulland aralar, amalarna uyacak biimler vererek
kendileri yapan hominidlerin hominidlikten (insans varlklardan)
"homo"ya (insan trne), yani hayvanlktan ara yapan bir canl t-
r olarak insanla ykselmeleri sonucunda, toplumsal evrimin biyolo-
jik evrimin hzn amasyla sona erdi.
"nsan topluluklarn yeryzne onlardan nce yaylm olan insan-benzeri
yaratklardan ayran balca farkllk bebeklik ve ocukluk dneminin uza-
mas oldu. Bu... ocuk ynnden daha byk bir renme kapasitesine ka-
vumas anlamna gelir. Daha byk renme kapasitesi ise, olaslkla, az
ok rastlantlarn yardmyla yaplan bululardan ve bulgulardan daha o-
unun bilinli bir biimde korunup srdrlmesine yol at. Bunun gerek-
lemesiyle, kltrel evrim yava ilerleyen biyolojik evrimi amaya balad.
nsann davranlar, bireylerin DNA molekllerinin insana aknlk ve hay-
ranlk veren dzenekleri yoluyla biyolojik olarak kalttklar herhangi bir
eyden ok daha fazla, insanlarn toplumda rendikleri eylerle ynetilmeye
baland. Kltrel evrimin, ncelii biyolojik evrimin elinden almasyla en
kesin ve en zel anlamda "insan"m tarihi balam oldu. lc '

Kltrel ya da toplumsal evrimin baa gemesiyle insann tarihi-


nin balamas zerine, insan trnn biyolojik evrimi, baz yazarlara'
gre toplumsal evrimin gittike artan hzyla karlatrldnda he-
saba katlmaya demeyecek kadar arlat (ya da hep ar idi), baz
yazarlara gre durdu, hatta baz yazarlara gre gerilemeye balad.11

9 Toplumsal evrimin, belli yelerden oluan srekli gruplar olarak yaamaya


balayan, yeleri bulduklar doal nesneleri amalarna ulamalarna yardm-
c aralar olarak kullanan ve srnn gen yelerinin doal nesneleri ara
olarak kullanmay her keresinde yeni batan renmek yerine yetikin yele-
re bakp onlar taklit ederek rendikleri ilk hominid topluluklarla balad
varsaylabilir. Bu varsaym destekleyecek bir aratrma olarak Gney Afrikal
doa bilimcisi Eugene Marais'in doal evresinden uzakta besledii bir kunduz
yavrusuyla (insanlar gibi bir yksek primat tr olan) babun yavrusunu do il
beslenme ortamlarna koyduu zaman, kunduzun hemen suya dalp avlanma-
ya balarken babun yavrusunun korku iinde kalp kendini beslemesini bileme-
diini gzlemlemesi verilebilir (bak. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 2).
10 McNeill, A World History, s. 7-8.
bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 315'de "insan alkanlklarnn oludur... ken-
di tabiat ve mizacnn olu deildir" derken, insan yaamnda toplumsal kl-
trel ynn biyolojik ynnden daha belirleyici olduunu gzlemleyip dile ge-
tiren ilk dnrlerden biri olarak grnmektedir.
n Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 40'da ara yapan ilk canl olan ilk Homo t-
rnn deilse de, 25 bin yl kadar nce son Homo tr (ve gnmzn insa-
nnn tr) olan Homo sapiens'in kyla insann beden geliiminin artk dur-
duunu, kltrel geliiminin ise yeni yeni balamakta olduunu yazar. Ara-

38
Gerekten, zamanmzdan en az bir milyon yl nce yaam olan12
ilk insan topluluklarnn yeleriyle gnmz insan arasndaki fark,
gnmz insan trnn uzuvlarnn boyutlar bakmmdan birbirin-
den farkl iki bireyi arasndaki farktan daha byk grnmyor. Ant-
ropologlar, elli bin yl kadar nce yeryznde grlen Homo sapiens
sapiens trnn (bugnk insan trnn) ilk temsilcileri ile gn-
mz insannn biyolojik yaplar arasnda hemen hi bir nemli fark
olmadn sylemektedirler. Ama geim biimleri, yaam biimleri, d-
n biimleri arasmdaki fark birka satrla anlatlamayacak derecede
byktr.13 Bunun anlam, toplumsal kurumlarn ok byk bir b-
lmnn biyolojik evrimin deil toplumsal evrimin rn olmasdr.
Bu nedenlerden dolay, insan toplumunun gemiinin kurulmasnda,
hi deilse genetik biliminin erginlie ulamasna dek, erkek dii biyo-
lojik farkllamas dnda genetik etmenlerin hesaba katlmamas ok
yanl bir tutum olmaz.
Biyolojik evrimin bir rn olan erkek dii farkllamas ise, in-
san topluluklarnn biimlenmelerinde zamanmza dek nemli roller
oynayan balca etmenlerden biri olagelmitir. Gerekten, ileride de-
inilecei gibi, erkeklerin topluluu savunma grevini stlenmeleri, ilk
ekonomik farkllama olan erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclk-
ta uzmanlamalar bu cinsel farkllamaya dayand gibi, bu uzman-
lamann sonucunda (olaslkla) kadnlarn bitkileri evcilletirme yn-
temlerini bularak insanl toplayc asalak ekonomiden reticilie ge-
irilerinin, buna karlk erkeklerin hayvanlarn evcilletirilmesinde
ba rol oynamalarnn, bunlarla ilikili olarak ifti ve src toplu-
luklarm farkllamalarnn, bu iki topluluun etkileiminden doan
toplumsal, siyasal farkllamann kkeninde de erkek dii farkllama-
s yatmaktadr.14

lanyla ve teki yapay donanmlanyla kendini doal etkilere kar koruyan in-
sann, uygarlkla, salkbilminin gelimesi zerine, zayflara yaama ans ta-
nmas, savalarda ise gllerin elenmesi sonucunda, biyolojik evrimin yolu
olan doal ayklanma srecinin tersine dndn dolaysyla insan trnn
biyolojik niteliklerinin gerileme sreci iine girdiini ne sren yazarlar da
vardr.
12 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 40'da ilk insan 500 bin yl ncesine, C. Wells
nsan ve Dnyas, s. 54'de 1 milyon yl, Roe Prehistory, s. 19'da 2 milyon, Leakev
ve Lewin, Origins, s. 77'de 3 milyon yl ncesine koymaktadrlar.
13 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 40'da, L.S.B. Leakey, nsamn Atalar'na da-
yanarak byle bir deerlendirmede bulunmaktadr.
1 4 Parkinson da, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de insann baz biyolojik zel-

liklerine deindikten sonra, "Bu bedensel olaylarn siyasal etkileri vardr. Ar


olgunlua erien etoburlar arasnda cinslerin epejr kesin bir farkllamas var
olmaldr" diyerek, cinsel farkllamann ileride doacak siyasal etkilerine ia-

39
Biyolojik evrimin toplumsal evrim dnemi iindeki bu nemli
uzantsma deindikten sonra, toplumsal evrimin de biyolojik evrim
zerindeki baz etkilerine deinmek biyolojik evrimle toplumsal evri-
min etkileimi konusunda oranty salamann bir gerei olarak g-
rnmektedir.15 Biyolojik evrimin insan topluluklarnn biimleniinde
ba ektii dnemlerde, toplumsal evrim de aralarn kullanlmas ve
yaplmasyla ellerin, toplu alma ile konumanm, dolaysyla (konu-
ma merkezinin oluup gelimesiyle) beynin gelimesine ve gene yeti-
kinlerin srekli bakmyla uzayan bebeklik sresi iinde kendisine -
retilenleri belleyecek biimde beyin anann (cranium) bymesine
yol at unutulmamal. Bu olgular biyolojik evrimle toplumsal evrim
arasmda karlkl bir etkileimin bulunduunu gstermektedir.

2. lkel Topluluklarn Ekonomik Toplumsal Dnsel Yapannn


Gelimesi

Toplumsal evrimin biyolojik evrimi amasyla, Hominidden nsan'a


geilmesiyle artk biyolojik evrim nemini yitirmi, insan topluluklar-
nn evrimi toplumsal evrim izgisi zerinde, onun ekonomik, toplum-
sal, dnsel dallar boyunca ilerlemeye balamtr. Bu dnem iin-
de de nceleri biyolojik evrim ile toplumsal evrim birbirlerini etkilemi-
lerse de, toplumu gelitiren karlkl etkileim gittike toplumsal ev-
rimin dal arasnda, insan topluluklarnn ekonomik, toplumsal, d-
nsel yaplar arasndaki etkileim biimini almtr.
yky batan alrsak, on iki milyon yl kadar nce aatan inen,
demek ki ormandan savanaya kan hominidlerin ilk temsilcisi olan

ret etmitir; s. 18'de ise, kaltmla edindiimiz alk, korku, nefret, cinsellik gi-
bi niteliklerimizin kkenlerinin uygarlk ncesi alara dayandm, bunlar ya-
n sra gene bu adan gelme olan tabu, animizm gibi duygularn da insann
siyasal dncelerini bilinlendirdiini, rnein uygar insann ceza yasalar-
nn, tutukevlerinin, daraalannn ardnda ilkel alma duygusunun yattm
yazmaktadr.
1 5 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum,

s. 17de "nsan atalarnn almaya [bununla daha ok ara yapmay ama-


larlar! yeterli hale gelmeleri biyolojik evrimin etkisi altnda olmutur. Ama a-
lma da kendi ynnden insanlarn evriminin gidiini... etkilemitir. Alt ve st
yeler arasndaki grev ayrm ancak alma sayesinde olmutur" diyerek, ko-
nuya deinirler. Kltrel evrimin biyolojik evrime etkisi bunu ok aan dere-
celere varmtr. Bununla birlikte, ara kullanmann ve ara yapmann sonu-
cunda ayaklar ve bacaklarla ellerin ve kollarn farkllamas, "toplumsal ev-
rim biyolojik evrimi simetrik gelime izgisinden saptrmtr" denebilecek ka-
dar arpcdr. Gerekten kara memelileri arasnda n ve arka yelerinin si-
metrii bylesine farkllam bir tr gsterebilmek kolay deildir.

40
Ramapithecus'un sopa sallama, ta atma dzeyinde ara kulland
sanlyor.16 Dahas aatan yere iniinin maddi kltrn ve srnn
yeleri arasndaki ilikilerin gelimesi yolunda gl bir iti verdii ne
srlyor.17 Ramapithecus zamanmzdan on iki milyon yl ncesinden
milyon yl ncesine kadar uzanan sre iinde hominid trne
farkllaacak, bunlardan ikisi yok olacak, ncs olan Homo habilis
[eli ie yatkm, Becerikli nsan] biyolojik ve toplumsal evrimini srd-
rerek, zamanmzdan bir milyon yl kadar ncesinde Homo erectus'a
[Dikilen nsan'a], zamanmzdan yarm milyon yl kadar nce Homo
sapiens [Dnen insan ya da Aklc nsan] trlerine, zamanmzdan
elli bin yl ncelerinde ise Homo sapiens sapiens'e (gnmz insan t-
rne) evrinecektir.18 Antropologlar bu olduka hzl gelimeyi biyolojik
evrim yan sra bu trlerin ara kullanmalarna, ara yapmalarna ve
avcln balamasyla kadn ile erkek arasndaki ekonomik iblmne
ve toplumsal yaplarnn "karmaklamasna", ksaca toplumsal evrim-
lerine vermektedirler.

a. Toplayclktan Avcla
Aalardayken paralayc etoburlarn saldrlarndan az ok uzai
olan hominidlerin, iklim deiikliinin yol at nedenler sonucunda
savanaya inince19 kendilerini teki hayvanlara kar "savunma" 20 ve
"beslenme" ve bunlarla ilikili bir nc sorun olan "reme" sorun-
laryla kar karya kaldklar anlalyor. Her sorun da, beslenir-
ken ormana dalp tek tek meyve "attran" gevek srlerin ye-
rine, daha sk, karmak21 ve srekli birliklerin oluturulmasn zorun-
lu klm grnyor. Savunma, beslenme ve reme sorunlarndan han-
gisinin daha nemli olduunu ve ilk insan topluluklarnn yaplarnn
biimlenmesinde hangisinin daha byk rol oynadn saptamak g.
Gerekten beslenme ya da remede bir baarszlk sonularm savun-
mann zayflamasnda, giderek srnn yok olmasmda gsterebilir. Sa-
vunmada bir baarszlk da ayn biimde srnn beslenmesini ve o-
almasn etkileyecektir. remenin (daha retim balamad iin) bir

18 Leakey ve Lewin, Origis, s. 74.


1 7 Clark ve Piggott, Prehisto'ric Societies, s. 30.
s Leakey ve Lewin, Origins, s. 60-85.
19 Leakey ve Lewin, Origis, s. 68'de ormanlar yok eden bir iklim deiikliinin
Ramapithecus'u savanaya uyarlanmaya zorlam olabilecei grndedirler.
20 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk, Kleci Toplum, Feodal Toplum,
s. 84'de ilk insan srsnn bitkileri toplarken bile yabanl hayvanlarn sald-
rlarna kar toplu olarak bulunmak zorunda olduklar yazldr.
21 Leakey ve Lewin, Origins, s. 74.

41
retici g olduu sylenemese de, bu koullar altnda onun geim
biimi ile sk bir yazg birlii iinde olduu sylenebilir.
Bu sorunun birbirleriyle balantl olduklar, her nn birlikte
ilk insan gruplarnda "ibirlii"ni gelitirip "dayanma"y artrdkla-
r ak. birlii ve dayanma iindeki srekli birliklerin (srnn)
yaratt bir olanak da, yavrularn yetikinlerin davranlarn daha
fazla grme ve bunlar daha fazla taklit etme frsatdr. Bu ise toplum-
sal evrimin ve kltrel birikimin temellerinin atlmas anlamna gelir.
Yavrularm yetikinleri, yetikinlerin birbirlerini taklit etmeleriyle bi-
reysel bulular srye kazandrlmakta, yetikin kuan deneyimleri
gen kuaklara aktarlarak "birikim" salanmaktadr. Bu taklit ve bi-
rikimin "ara kullanma" alanndaki grnm, meyvesini "ara yap-
ma"da verecektir.22
Toplumsal evrim ara yapma baarsna ulamadan nce, insann
eiindeki (proto-human) srlerin yaplarnda baz nemli gelimele-
rin gerekletii sanlyor. Savunma, beslenme ve reme sorunlar bir-
likte ibirliini gelitirirlerken, savunma sorunu ayrca, varln za-
manmza dek srdrecek ve teki iblmlerine yol aacak bir ibl-
mn balatm grnyor. teki yksek primatlarn, zellikle goril-
lerin davranlarndan karlan sonulara gre, yere inmeyle savun-
mann nem kazanmasyla srnn savunma grevini daha iri beden-
li daha gl olan erkekler stlenmi23 ya da daha nce de erkeklerin
grevi olan bu iin nemi artm olmal. ster bu nedenle, ister ayn ol-
gunun teki yz olan diilerin gebelik durumlar ve yavrularn bes-
leme ilerinin onlar savunmaya erkekler kadar etkin olarak katlmak-
tan alakoymas nedeniyle olsun,24 giderek erkeklerin sry, diilerin
yavrular korumalar biiminde bir iblmnn gerekletii anlal-
yor.
Ara kullanan baz hominid (insans canl) trlerinin ara yapma-
ya balamalaryla hominidlikten "Homo"ya (insana) geilerinin kesin
tarihi bilinmiyor. Son aratrmalar aatan inmeleriyle on iki milyon
yl kadar nce ara kullanmaya balayan canllarn milyon yl ka-

22 Antropologlar ara kullanmayla ara yapma arasnda tarihsel bir snr izeme-
dikleri gibi, bu yolda birok yazar kuramsal bir ayrm da yapmamaktadr. Oy-
sa, ileride grlecei gibi byle bir ayrmn yaplmas birok bakmdan anlam-
l, gerekli ve yararldr.
23 Leakey ve Levvin, Origins, s. 64 ve 76.
24 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de ocuun beslenmesi, bakm ve
korunmas gerei yznden ok hareket isteyen ilerin erkee braklmasnn,
grubun yaamnn srdrlmesi iin kadnlarn ve ocuklarn tehlikeden uzak
tutulmasnn gerekeceini yazar.

42
dar nce ara yapmay baardklar yolunda.25. Zamanmza kalabilen
ta aralarla birlikte zamanmza kalamayan tahta aralarn kullanl-
dklarna kesin gzyle baklmakta. nsan yaps ilk tahta aracn sivril-
tilmi sopa, ilk ta aracn onu sivrilten krk akmakta paras olduu
sanlyor.26 Sivri sopann yenir kkleri karmak gibi hem beslenme
hem de savunma iinde kullanlabilecei ak.27 Kim bilir belki de, sis-
temli bir biimde olmasa da, arada srada saldrma iinde de kullanl-
mtr. lk insanlarn kendilerini teki hayvanlara kar savunma ama-
cyla gelitirdikleri aralar ilerde onlarn saldrya gemelerine yol aa-
cak biimde gelitirileceklerdir.28 Bu nedenle de bu ilk tahta ve kys
keskinletirilmi basit ta aralarn hem erkekler hem de kadnlar ta-
rafndan yaplp her iki cins tarafndan kullanlm olmas akla yakm
geliyor.
Bir aracn yaplmas, nce eldeki nesnenin alaca son biimin ka-
fada tasarlanmasn gerektirdii iin, ara yapmak baz antropologlar
tarafndan insanm dnmeye balamasnn da iareti olarak deerlen-
dirilir.29 Ara yapmann toplumsal etkilerini, ara yapma yolunda bu

25 Leakey ve Lewin, Origins, s. 74 ve 77.


Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 12'de ilk hominidler arada srada ha-
zr aralar kullanm deyip, bu ^grn desteklemek iin etinden holand
akrebi tala ldrerek yiyen babunlarn davranlarn rnek verir ve homimi 1-
lerin drt milyon yl nce arada srada ara kullandklarn syler.
26 Coon, The History of Man, s. 66.
Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 15'de bir tahta mzra sivriltmek iin
bir tatan "yonga" koparmay ilk ara yapma etkinlii olarak grr.
2 7 Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 154'de oman meyve drme, ka-

yalardan deniz kabuklularn skme, topran altndaki hayvanlar karma gibi


ilerde kullanlan bir ara olduunu yazar.
2 8 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19 ve 20de hominidlerin ara yapma-

ya balaynca etobur olduklarn syleyip kant olarak Sinantropos'u gsterir-


ken, ilk aralarn toplayclk ve savunma amalaryla kullanlm olabilecek-
lerini gzden karmtr. Bitkiler yan sra bcek vb. toplayp yemeleri dn-
da, hayvan avlamaya balayp yiyerek tam bir etobur olmalar ancak savun-
ma ve toplama aralarn gelitirip saldn aralanna, av silahlarna dntrme-
lerinden sonra gereklemi olmal.
29 rnein Pivetau, "Man Before History", s. 24'de ara yapmann aracn anlam-
n ve kullanmm dnmeyi gerektiren karmaklkta bir ilem olduu iin
Homo faber-Homo sapiens ayrannn yaplamayacan, ara yapan ilk insa-
nn dnebilip dncesini yanstabilen bir kimse olacan yazar. Oakley de
"Skill as a Human Possession", s. 14'de ara kullanma ile ara yapma arasnda
nemli bir nitelik fark olduunu ara yapmada yaplacak eyin kavramnn ara-
c yapmadan nce kafada bulunmasnn soyut dncenin belirtisi olduunu
syler. Sz konusu dnn soyut deil somut dnce, hatta "dleme" ol-
duu kar gr ile kendisine katlnm. ok sonraki bir tarihten salanm
olmakla birlikte, gene de insanln ilk yazl belgelerinden biri olan Glgam

43
etkilerin belirginleecei derecede yol alman daha ileriki dnemlerde
incelemek zere, imdi ara yapamaya yeni balam olan ilk insan
topluluklarnn ekonomik ve toplumsal yaplarn, ada ilkel toplu-
luklar hakknda bilinenlerden de yararlanarak ele almann zamandr.
Hi bir ada ilkel topluluk "ilkel sr" denen ve salt toplayc-
lkla geindikleri varsaylan ilk tarihsel ilkel topluluklarm dzeyinde
deildir.30 ou, toplayclkla avcl birlikte yrten topluluklardr.
Bununla birlikte toplaycln ar bast ada ilkel topluluklardan
baz ipular salanabilir. Bu ipularna ve tarihsel bir perspektif iin-
de baklarak insan topluluklarnn bu ilk dnemi hakkmda yaplan
dnsel kurgulara dayanlarak, ilkel srlerin yirmier otuzar kiilik
gruplardan olutuu sanlyor.31 Bunlarn stnde ve altmda baka
toplumsal birimlerin bulunmad sanlyor. Bunun anlam, bir ilkel
srnn dta hi bir ilkel sr ile dzenli ilikiler kurmu olmamas,
baka bir topluluun birliin, konfederasyonun yesi olmamas ve ite
dar anlamyla aile, meslek gibi baka hi bir gruba blnmemi bu-
lunmasdr. Bu varsaym, ilkel srde kadn-erkek ve yal-gen biyo-

Destan'nda ara yapma ile dnmenin bu ilikisinin yanstld gsterilebi-


lir. Glgam Destan'nda (s. 68'de) tanra Aruru, kendine tannlarca smarla-
nan Glgam'a rakip olacak Enkidu'yu yapmak (yaratmak) zere harekete ge-
ince kafasnda bir imge yaratr ve ellerini suya batrp bir para balk ko-
parr.
30 "lkel sr" kavramm Morgan Ancient Society, (1877)'de ileri srmt.
Marx, bu yapt zerine notlarnda "tmnn en eskisi, promiskte uygulanan
sr rgt, aile yok..." (bak. Lawrance Krader, der. The Ethnological Note-
books of Kari Marx, Assen, 1974, Van Gorcum, s. 63) szlerinin de gsterecei
gibi, ilkel sry toplumun ilk rgtl biimi saymt. Marx bu notlarnda il-
kel srde ailenin bulunmadm, ancak ana hakknn bir rol oynam olabile-
ceini, eer byleyse srnn bir tr rgtl toplum olacan ancak bu ko-
ullarda aile ile toplumun ayrmlajnamayacan yazmt. Childe, Social Evolu-
tion, s. 27-28'de promiskte srsnn varsaymsal aama olduunu syleyip,
elimizdeki belgelerin, en iyi durumda olan Pekin nsan (Sinantropos) iin bile
cinsel yaamlarn nasl dzenledikleri yolunda yasal karsamalar yapmaya
elverili derecede olmadn belirtmiti. Thomson da, Studies in Ancient Greek
Society, cilt I, s. 66'da, hi bir ada ilkel topluluun ilkel sr dzeyinde ol-
madm kabul ederek, ilkel srnn yeryznden yok olduunu, bylece bu
konuda dolaysz kanttan yoksun bulunduumuzu syledikten sonra, battal du-
ruma den eski toplumsal kurumlarn dinde barnak bulabildikleri gryle,
baz ada ilkellerde ve antik uygarlklarda grlen dinsel promiskte gele-
neklerini, tarihsel ilkel sr toplumunun dolayl kantlar olarak sunar.
31 rnein C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 59'da, ada ilkel topluluklarn en d-
k dzeyde olanlarm "yaln besin- toplayclar" olarak snflandrp bunlarn
ortak zelliklerini sayarken iki dzinelik kk gruplar biiminde yaadk-
larm syler. Gven, nsan ve Kltr, s. 221'de paleolitik avc ve toplayc grup-
larn 30 kii dolaylarnda olduklarm yazar.

44
lojik farkllamas dnda hi bir farkllamann bulunmayaca var-
saymn da birliinde getirir.
Ara yapmaya yeni balam olan byle bir topluluun geim bi-
imi "toplayclk"tr. retici olmayan bir ekonomiye, "asalak ekono-
mi"ye 32 sahiptir. Ara-gerelerin retimine gelince, ilkel srde bun-
lar birka arala snrl olup, onlarm ekonomilerini belirleyecek nem
ve etkinlikte deillerdi. reme alannda elbette ki doal iblm ve
bu iblmnn, ocuklarn bakmn kadnlarn stlenmesi gibi uzan-
tlar Vardr. Savunma alannda erkeklerin topluluun, kadmlarm, o-
cuklarn korunmasn stlenmeleri biiminde bir iblm vardr, ama
beslenme alannda herhangi bir iblm yoktur.33 lkel srnn tm
yeleri, erkek, dii, oluk ocuk, yal gen geimlerini otlar, kkler, ta-
neliler, meyveler ve belki de bcekler toplayarak salamaktadrlar. Yi-
yecek toplaycl ise, savunma nedenleriyle toplarken birarada ol-
maktan te bir ibirliini gerektirmez. Aralarn ilkellii olsun, herhan-
gi bir ibirlii biiminin bulunmamas olsun toplaycln veriminin
son derece dk olmasna yol am olmal. Bunun bir sonucu olarak
ilkel srnn zamann srekli yiyecek aramakta geirdiini dne-
biliriz. Bu yzden ilkel sr insanlar, hele daha atee egemen oluna-
mad bir ada, tm zamanlarn ve enerjilerini yiyecek aramada
harcam, geriye ellerinde baka eyler yapabilmek iin bo zaman ve
enerji fazlas kalmamtr.34 Buna baklarak toplaycln bir "art
enerji" ve "art zaman" brakmayan bir ekonomi olduu sylenebilir.
Herkesin yiyecek bulmak iin alt byle bir toplulukta ne bir top-

33 Childe, "Early Forms of Society", s. 41'de asalak ekonomi terimini kullanma-


makla birlikte, yiyecek toplayclarnn asalak olduklarm, hemen hemen te^i
hayvanlar kadar d evreye baml ve nfuslarnn kesinlikle doal yiyecek
kaynaklarnn sunduu ile snrl olduunu yazar. ambel, "The Southeast
Anatolian Project and its Significance for Culture History", s. 362'de insann
iki milyon yl ncesinden on onbir bin yl ncesine kadar retici deil, parazit
bir tketici olarak yaadm belirtir. Dolaysyla Childe'n "yiyecek toplayc
ekonomi" dedii eye "asalak ekonomi" demek daha uygun grnyor. Baz ya-
zarlar (rnein Godelier, Asya Tipi retim Tarz, s. 15) "doaya elkoyma eko-
nomisi" demektedirler.
M Coon, The History of Man, s. 17'de insann kltrel yaamnn balarnda top-
laycln olaslkla hem erkein hem de kadnn ii olduunu yazar. Thomson
da, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 41-42'de avclk ncesi aamada,
toplayclk dneminde kadn-erkek iblmnn bulunmadn syler.
M Gven, nsan ve Kltr, s. 204'de paleolitik insamn avclk ve toplayclk d-
ndaki ilere fazla bir enerjisinin kalmayacan belirtir. Childe da, "Early
Forms of Society", s. 41'de toplayclarn zamanlarnn tmn yiyecek ara-
makta tkettikleri grndedir.

45
lumsal art, e de bu art ile beslenen, dorudan geim etkinliklerine
katlmayan kimseler olacaktr.35
Toplayclktan baka bir eye gc yetmeyen ve cinsler arasnda
ekonomik ibirlii ve iblm bulunmayan ilkel srnn trde ve
son derece basit bir toplumsal yapya sahip olaca ortadadr. Trde
yelerden oluan srde, erkeklerin iriliklerinin ve fizik glerinin yol
at hafif bir stat farkllamas domu olabilir. Konumann bi-
linmedii, daha ara yapma deneyiminin aktarlmasnn sz konusu ol-
mad, dolaysyla bilgi birikimi srecine girilmemi olan, yalnzca
kaba gcn egemen olduu bir toplulukta, yal-gen stat farklla-
masnn da bulunmayaca sylenebilir. Bulunmusa bile genlerden
yana olmal. Bu nedenlerden dolay tarihsel toplayclar "trde" ve
karmak, gelimi olmayan anlamnda "ilkel" bir toplumsal yapya
sahip olmulardr.

Toplayclk sr yelerini ekonomik bir ibirliine zorlamamakla


birlikte, yeler toplayclk etkinliklerini tek tek srdrmekle birlikte,
savunma zorunluluu onlarn birlikte toplayclk yapmalarn gerek-
tirir. Bu nedenle ekonomik ve toplumsal birimler ve yaplar birbirle-
rinden farkllamam "iie" yaplardr. Srnn alt birimleri olan
yeleri, ya ve cinsiyet doal farkllklar dnda farkllamamlardr.
yeleri arasnda, bir sonraki "avclk ve toplayclk" dneminin ortak
alma ve ortak blme dzeninin getirecei bireysel-grupsal-toplum-
sal kar birliine benzer bir ba bulunmayacaktr. Ama ayn ekono-
mik etkinliklerde bulunduklar ve aralarmda ekonomik, toplumsal
farkllamalar, nemli bir stat ve rol farkllamas da bulunmad
iin, bireysel kar-sr kar elikisi de bulunmaz.36 reme ve savun-
35 Gene Childe, "Early Forms of Society", s. 41'de, (yiyecek toplaycl iine av-
cl ve balkl da sokmakla birlikte) normal olarak grubun her salam
yesinin toplaycla katld, retimim tketime eit olduu bu topluluklarda
geride bir toplumsal art kalmayacan anlatr.
36 lkel srnn trde bir yapya sahip olduunu sylemek, onun iinde kiilik
farklaryla birbirlerinden ayrlan "birey"lerin bulunmayacan sylemektir.
Durkheim'dan etkilenmi bir ngiliz yazan olan Francis Cornford, en ilkel top-
luklarda bireyin bir organizmadan te bir ey saylmayaca, bunun dnda
yalnzca grubun gz nne alnmas gerektii yolundaki gr (bak. Evans-
Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 73) ayn gerein farkl szckler-
le dile getirilmesidir. lkel toplulukta "birey"in bulunmad savnn birok do-
laysz ve dolayl kantlar var elimizde. rnein, Erek kral Ututhegal zama-
nnda (.. 2125 dolaylannda) yazld sanlan "Smer Kral Listesi"nde gk-
ten inen Smer krallnn savalar sonucunda kentten kente getii yazlr-
ken, son olarak Erek'in Gutium barbarl ordularnca vurulmas zerine kral-
ln ilkin "adsz" bir Gutium kralnn eline getiini, ancak ondan sonraki
Gutium krallarnn adlannn verilmeye balandm gryoruz (bak. Samuel

46
ma dnda (ekonomik alanda) bireysel kar sr kar birliinin bu-
lunmamas, birlikte toplayclk yapmaktan te ekonomik ibirlii bi-
imlerini gelitirmez. Bireysel kar sr kar elikisinin bulunma-
mas ise, bu yolda doabilecek srtmelerin ve atmalarn grlme-
yecei anlamna gelir. Tm bu olgular, ekonomik ve toplumsal yap-
nn kendi kendini yineleyen geleneki, duraan bir yap olmasna kat-
kda bulunurlar.
Bu aamada ilkel srler aras etkileimler "d ilikiler" de sr-
nn bu ilkel, trde, eitliki, kararl yapsn deitirebilecek nitelik-
te ilikiler deildir. Her bir sr bana buyruk kapal bir birim ola-
rak varln srdrr. Geim biimleri olan toplayclk, onlarn b-
yk gruplar oluturmalarn zorunlu klmad iin aralarnda "ibir-
lii" ilikileri kurulamaz. te yandan birbirine yakn blgelerdeki s-
rler ayn yiyecekleri topladklar iin aralarnda "deiim" ve "ib-
lm" ilikilerinin kurulmas da sz konusu deildir. Gezici srler
olduklar iin de belli bir yrede bulunan besinleri toplamada uzmanla-
malar sonucunda, baka besinlerde uzmanlaan topluluklarla alve-
rie girierek zamanla aralarnda bir ekonomik btnlemenin kurul-
mas da sz konusu deildir. Bu nedenlerden dolay toplayc srler
arasmda dzenli "bar ilikiler" kurulamaz. Buna karlk, nfus
darboaz nedeniyle srlerin son derece seyrek olmalar aralarnda
ayn toplama alan iin giriilecek "sava ilikiler"e de yol amaz.
Srler arasmda ne bar nede sava ilikilerin olmamas ise, sr-
nn yapsnn bir d toplumsal etki ile deimesi ansn yok etmi
olur.
Ara yapmaya yeni balam ilkel toplayc srnn yelerinde d-
nn balam olaca ak; 37 ama bunun biim kazanm bir d-

Noah Kramer, ev., "The Sumerian King List", Kramer, The Sumerians, (19G3J'
den Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 3). Herodotos da, Tarii,
IV. 183'de, Libyal bir topluluk olan Atarantlar'n kabilelerinin adnn olduunu,
ama kiilerinin adlarnn olmadn yazar. Bu olgunun bir kant da Kitao
Mukaddes'deki "Adam" szcnn branice'de bireysel ad olmayp insan t-
rnn ad olmas, brani metninde bu szcn "Tekvin" 3.17'ye dek bu anlam-
da, 3.17'den balayarak bireysel ad (Ademi olarak gemesidir (bak. McNeill ve
Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 45, n. 14).
37 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 100'de, maymun insann il-
kin yalmzca en yakn eyleri dnecei yazlp, buna "ite bir ay, imdi ne
yapacam?" rnei verilmektedir. nsan dnn hayvan dnnden
ayran "sentezci dnce"nin ara kullanmakla, belki ondan da ok ara yapmak-
la balantl olsa gerek. Dnce ara yapmann sanki bir styaps olarak
gelimi grnr. Konumann gelimesiyle insann "ara takm"na bir de di-
lin eklendiini grrz. Dil insan dnnn belirli kalplara dklm,

47
nce olacan sylemek, bu ilkel srnn "dn biimi"nden sz et-
mek g. 38 Tehlikeyi belli lklarla srye bildiren gnmz yksek
primatlarmdan gidilerek, birlikte toplamann ve birlikte savunmann
gerektirdii balang derecesinde bir sesli iletiim sistemi gelitirmi
olacaklar kabul edilebilir. Dahas, teki primatlardan daha kk ama
daha sk topluluklar olmalarna dayanlarak, sesli iletiimin baz zr-
lerini giderecek olan sessiz iletiim ("iaretleme") sistemleri de geli-
tirmi olabilirler.39 Eer gerekten byle bir sistem gelitirmilerse, bu-
nun "takliti" bir temele dayanm olmas ok olas. Bunu, iaretle-
me dilinin ada ilkel topluluklardaki (rnein Bumanlar'daki, Ame-
rika ve Avusturalya Yerlileri'ndeki) uzantlarndan karmaktayz. Bu-
na dayanarak da ilkel dnn tehlike lklaryla "simgeci", ses-
siz iaretlerle "benzetmeci" temellerinin atlm olabilecei sylenebi-
lir. 40
Ancak ara yapmaya yeni balam toplayc srnn bu balang
aamasndaki iletiim ve dnce etkinliklerinin bilgi birikimini sala-
yacak, dolaysyla srnn yelerinin davranlarn deitirecek ka-
dar etkileyebilecek dzeyde olaca sylenemez. Bu nedenle ekonomik
ve toplumsal yap dnsel yapdan gelecek bir etkiden yoksundur. Bu
durumda srnn yelerinin nnde birbirlerini, srnn elinde eski
davran biimlerini "taklit" yoluyla olduu gibi yinelemekten te bir
yol kalmam demektir. Bu da onlarn dnlerinin takliti "ben-
zetmeci" niteliinin pekimesine yol aar. Bylece kendimizi hem dav-
ranyla hem dnyle geleneki, duraan bir topluluun karsn-
da buluruz.

aralatrlm biimidir. Son olarak dilin de yazya dklmesi, bu aralar da-


ha da somutlatracak ve dolaysyla dnce retimini artrp hzlandracak-
tr.
88 Childe, Social Evolution, s. 74-75'de kafataslan zamanmza kalabilmi hi bir
aa paleolitik adamn, beyin anaklar geni olanlarn bile (arm blge-
lerinin gelimemi olmasna dayanarak) Homo sapiens trnden olmadklarn
yazarak dnemeyeceklerini sylemek ister. Bu canllarn szckleri syleye-
memilerse bile snrl sayda baz ilkel simgelerle ve sinyallerle birbirleriyle
haberlemi olabileceklerini ne srer. (Bu konuda ayrca bak. n. 9).
3 9 rnein Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 100'de konumadan

nce mimik, jest, glme ve dans gibi iletiim yollan olduu grndedirler.
*o Cassirer, insan bilgisinin temelinde, ilkel topluluklarda mitos dncesi biimini
alan "simgesel" bir srecin yattn ne srmtr. Bak. Mardin, deoloji, s. 66.
Ama ilkelin simgeci dnyle uygarn simgeci dn arasndaki nem'i
fark iin bak. n. 194. Cassirer'in konumuzla ilgili asl nemli katks, Ernst
Cassirer, The Myth of the State, London, 1966, adl yaptnn IMitoscu Dn-
n Yaps adll I. blmnde dilin knda szcklere semantik yklemleri
yan sra majik [sihirsell yklem yklendii yolundaki gr ile, (s. 12'de)
mitoscu dnn emosyonel bir ortamda gelitiini saptamasdr.

48
Ara yapma, insanlarn doal, nesnelere gereksinimlerine ve ama-
larna uygun biimler vermeleri anlamna geldiine gre, evresel ko-
ullarda (rnein iklimde, florada, faunada) doacak deiiklikler ze-
rine gereksinimlerde ortaya kacak olan deiiklikler, hem aralarda
hem de ara yapanlarda grlecek olan deimelerin tohumlarn ta-
maktadr. Ayrca insanlarn amalar eitli olduuna gre, aralar-
na da (olanak bulabilirlerse) bu amalarna uyacak eitli biimler
vermeleri beklenebilir. Bylece rnein savunmada kullanlan aralar-
la beslenmede kullanlan aralara farkl biimler verilmeye alla-
caktr. Bu noktada, savunma aralarnn daha byk ve daha etkili ol-
mas gerei ve savunma aralarn daha ok erkeklerin kullanm ol-
duu varsaym bu aralar kimler kullanyorsa onlarn yapm olacak-
lar dncesini de birliinde getirir. Bu ise erkeklerin ara yapmakta
uzmanlamaya balamalar anlamma gelir. Byle bir uzmanlama on-
lar, savunma aralar yapmndan saldr aralar yapmna, buna ko-
ut olarak toplaycktan avcla gemelerine dek gtrm grnyor.
Ne var ki arkeolojik bulgular aralara hemen dilendiince biim ve-
rilemediini, aralarn nceleri son derece ar bir srele gelitiklerini
gsteriyor. Aralarnda grlen bu zellik de, yaamlar hakknda ara-
larndan baka bir ey brakmayan ilk insan topluluklarnn toplum-
sal yaplarnn duraan olduu yolundaki kurgular destekler ynde-
dir. lkel insan topluluklarnn toplayclk dnemlerindeki ara tak-
mnn bir iki ta 41 (ve belki de birka tahta) arala snrl olmas, bu
aralarn Eski Dnya'nn ktasnda byk bir birrneklik gster
meleri ve biimlerinin ancak uzun yzyllar iinde deimesi,42 ilkel
toplayc srnn yaps hakkndaki kurgularn zerine dayandrld-
temelleri oluturmaktadrlar.
Ara kullanmaktan ara yapmaya gei bile insanlara toplayclk
ekonomisinin ksr dngsnden kurtulmalarna yetecek itiyi vereme-
mi grnr. Bununla birlikte ok ar da olsa aralardaki gelime,
zellikle savunma silahlarnn gelitirilip insanlarn hayvanlara kar

41 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 62'de insann aa paleolitikteki ar


evriminden sz ederken Byk Buzularas Dnem'de (435-230 bin yllar arasn-
da) tek bir ara tipinin kullanldn yazar.
42 Coon, The History of Man, s. 77'de aa paleolitiin 250 bin yllk sresi iin-
de el baltalarnda ok az deiiklik grldn, ama bu deiikliklerin her
yerde gerekletiini yazar. Bu birrneklii yorumlarken de, bunun ayn fab-
rikada yaplp dnyann drt bir yerine yaylan ngiliz anahtarndan farkl ola-
rak, en tutucu trden bir kltrel gelenein ngiltere'den, Filistin'den Gney
Afrika'ya kadar uzanan blgelerde aralara ayn biimlerin verilmesine yol a-
m olacan syler.

49
saldrya geebilmelerine olanak verecek dzeye gelmesiyle, bir baka
deyile avcl balatmasyla, toplayclk ekonomisinin almasnda
dolayl olarak rol oynamtr.

b. Avclk ve Toplumsal Etkileri


Biyolojik evrim dneminden kaltlan cinsel farkllama, erkekle-
rin sry savunmakta, bununla ilikili olarak da savunma silahlarn
yapmakta uzmanlamalarna yol aarak ilk nemli toplumsal rnn
vermiti. Bu gelimeler erkeklere savunma silahlar yapmaktan saldr
silahlar yapma bylece toplayclktan avcla geme olanaklarn ya-
ratm olsa gerek. lkel srnn toplayclk dneminde kadm-erkek
ekonomik iblmnn bulunmad varsaymn kabul ettikten son-
ra, artk yalnz aralar deil, aralar kimlerin kullandklarn da g-
rebildiimiz yukar paleolitik ve mezolitik dnemlerin resimlerinde er-
keklerin avclkta uzmanlam olarak yanstlmalar ancak byle ak-
lanabilir.43
Erkekler toplayclktan avcla geerlerken, ilkel srnn ekono-
mik ve toplumsal yapsnda byk deiikliklere yol aarak, insanl
da yeni bir aamaya, "avclk ve toplayclk" dnemine geirmilerdir.
Bununla birlikte, avcln balamasyla toplayclk nemini yitirmi
deildir. Kadmlar toplayclkta kalmlar ve toplayclk avclk ba-
ladktan sonra da uzun sre en nemli ekonomik etkinlik olma duru-
munu srdrmtr. Toplayclk neden sonra (ve baz zel iklim koul-
lar nedeniyle ve bu koullar deiince yeniden birinci sraya yksel-
mek zere) "uzman avclk" dneminde ikinci sraya decektir. Av-
clk ve toplayclk dneminde avclk, ekonomik alanda ikinci srada
kalmakla birlikte,44 toplumsal alanda hemen ba rol oynamaya bala-
m, yani erkekleri n plana karmtr.

Bilim adamlarnn elinde avclk ve toplayclk dneminde avcln erkein ii


olduunu gsteren hi bir dolaysz kant bulunmamaktadr. Bu yoldaki dolay-
l kantlar ancak uzman avclk dneminde erkeklerin mezarlarna konan av
aralarndan ve maara, kaya resimlerinde, erkeklerin ellerinde yayla i-
zilmi olmalarndan salanyor. Bir de hemen tm ada ilkel topluluklarda
(rnein Malaya'mn Semanglar'nda, Kalahari'nin Bumanlar'nda) erkeklerin
avc, kadnlarn toplayc olmas, ou yazarlar, yukar paleolitiin uzman av-
clnda da grlen bu iblmnn kklerinin sistemli avcln balad a-
lara, "avclk ve toplayclk ana" dayand sonucuna gtrmektedir.
44 Sahlins, Stone Age Economics, s. 35'de ada ilkellerden tropik blgelerde ya-
ayan avc topluluklarda, bitki toplamann avclktan daha gvenilir olduunu,
toplayclk iini yapan kadnlarn avclkla uraan erkeklerden daha dzenii
alp yiyecein ounu saladklarn yazar. Durum tarihsel ilkellerde de ayn
olmal.

50
lkel toplumla ilgili hemen her nemli konuda olduu gibi, avc-
ln ne zaman balad, insanlarn ne zaman salt toplayclk ekono-
misinden "avclk ve toplayclk" ekonomisine getikleri konusunda da
yazarlar arasmda bir gr birlii yoktur.45 Bu nedenle, savunma ara-
larnn saldr aralar olabilecek dzeye gelitirildikleri bir tarihte
toplayclktan avclk ve toplaycla geildiini kabul edip kesin bir
tarih vermemek en doru tutum olarak grnyor.
nsanlarm k "ta endstrileri", insanln afamda yapldklar
iin "afaktalar" (eolit'ler) denen ve ancak uzmanlarn insan yaps
olduklarn anlayabildikleri ta paralardr.46 Bunlar "akltalar" de-
nen kk ta aralar izler. Sonra bir ta parasma baka bir ta par-
asyla ustaca vurulup ondan paralar kopararak biim verildikten
sonra geride kalan ana paradan oluan "ekirdekta" aralarla kar-
larz. Bunu da bu tr bir ilemle koparlan ta paralarndan yaplan
"yongatalar" izler.47 Uzman avclk dneminde "baktalar" ile ve
ok, mzrak, karg bal yapan "minitalar" (mikrolitler) ile kar-

45 ou yazarn "toplayclk" ile "avclk ve toplayclk" ayrmn yapmayp, bir-


birlerinden olduka nemli farkllklar olan bu iki dnemi, iki geim biimini
"avclk ve toplayclk" ad altnda birletirdikleri grlyor.
J.D.G. Clark, "Hunting and Gathering", International Encyclopedia of the Social
Sciences, der., David L. Silis, New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt III,
s. 9'da aa paleolitik an uzmanlam avc ve toplayclar aamas olduu-
nu, orta paleolitiin blgesel uzmanlamalara tank olduunu, yukar paleoliti-
in ise ileri avclk ve toplayclk a olduunu syleyerek farkl, gene de bu
almada benimsenene yakn bir ayrm yapar. "Toplayclk" ve "avclk ve
toplayclk" ayrmm benimseyenler arasnda da bir gr birlii yoktur. Ki-
misi avcl ilk insanlarla balatr, rnein Leakey ve Lewin, Origins, s. 148'de
avclk ve toplaycln kabaca be milyon yl kadar nce Homo atalarmzn
kyla baladn, insanln bir milyon yl nce geni apl avcla getiini
yazarlar; kimisi ilk "elbaltas" ta aralarla balatr, rnein L.S.B. Leakey, n-
sann Atalar, s. 55'de insanlarn etoburlua [dolaysyla avcla! geilerinin
bir elbaltas tr olan satrlarla baladn kabul eder; kimileri avcla mz-
rak, karg gibi silahlarn bulunmasyla geildii grndedir, rnein Thom-
son, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 42'de avcln mzran bulun-
masyla baladn, Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Top-
lum Feodal Toplum, s. 34'de mzrak, karg gibi silahlarn gelitirilmesiyle etkin
avcla geildiini sylerler.
46 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 50.
Forde-Johnston, History from the Earth, s. 64-66'da aa paleolitikte, zaman-
mzdan 1 milyon 750 bin yl ncesinden 475 bin yl ncesine dek aklta ara-
larn, 475 binlerden 190 binlere dek ekirdekta aralardan olan elbaltalarnra
ba aralar olarak grndklerini; orta paleolitikte, 19 bin ile 40 bin yllan ara-
snda yongatalarm sunulduunu; yukan paleolitikte 40 bin ile 10 bin yllan
arasmda ise bakta aralann ve ta aralar yam sra kemik aralarn kulla-
nldm yazar.

51
laacaz. Avclk ve toplayclk dneminde ekirdektalarm en geli-
mi biimi "elbaltalar"dr. Elbaltalar kt ve geni srt elin ayasna
yerletirilerek kavranan, dar ucu inceltilip sivritilmi 15-30 cm byk-
lkte talardr. Uzun sre bu aralarn silah olduklar, hem bir av hem
bir sava silah olduklar sanlmtr. Ancak L.S.B. Leakey, bunlar ze-
rinde (yapmnda uzmanlamasn da ieren) almalar sonunda,
bunlarn silah olmaktan ok her ite kullanlan ok amal aralar ol-
duklarn ortaya koymutur. Leakey insanlarn gerek anlamda etobur
olmalarn, yani avc olmalarn ise elbaltalarnm zel bir tr olan ve
elbaltalarmdan ok daha sonralar ortaya kan kaba "satrlar" ile a-
da grr.48 Satrlar, ldrlen hayvanlarn paralanmasnda kullanl-
dklar gz nne alnrsa, avcln balamasmdan ok avclkta uz-
manlamaya balanmasnn bir iareti olabilir. Dolaysyla genel olarak
elbaltalarm "sistemli avcln" balamasnn, ta balkl mzra, oku
ve yay "uzmanlam avcln" balamasnn iareti olarak almak uy-
gun grnyor.
Avcln balamasyla savunmann nemi azalmam, tersine art-
mtr. nk toplayclk dneminin savunma gereksinimlerini ya-
ratan d koullar deimedii gibi, bunlara, avc takmlarnn arada
srada da olsa, silahlarn hayvanlar yan sra birbirlerine yneltmele-
ri olgusu eklenmitir. Avcln balamas bir yandan beslenme soru-
nuna, dolaysyla reme sorununa yeni bir zm getirirken, te yan-
dan avlanmann tehlikeleri nedeniyle reme sorununun nemini artr-
mtr. reme sorunu, avc ve toplayc takmlarnn karsna, hem
avladklar hayvanlarn hem de avlanrken lerek azalan takm yele-
rinin azalmas nedeniyle ift ynl ve youn bir sorun olarak km-
tr. Dolaysyla reme sorunu geim sorunu ile daha sk bir balant
iine girmitir. Bu sorunun, kafalarndaki yanss onlarn braktk-
lar belgelere (hamile kadn heykelciklerine, iftleen hayvan resim-
lerine Vb.) bakarak dnlerini incelerken ileride ele alnacaktr.
Avcln balamas erkeklerin toplaycktan avcla geerlerken
kadnlarn toplayclkta kalmalar sonucunda ilk iblmn, biyolo-
jik farklama temeline dayanan ilk ekonomik iblmn yaratm-
tr. Bu iblmnn ekonomik alandaki en nemli etkisi, erkeklerin
avda kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarn salayarak, alma-
nn verimliliini artrmas olmutu. Sonra av, hele byk hayvan av,
toplayclktan farkl olarak ibirliini gerektirir. birliinin de al-
mann verimliliini artrc etkileri olmutur. Avcln balamasyla
insanlarn hem bitkisel hem hayvansal besinlerle beslenmeye balama-

48 L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 47 ve 55.

52
lar beslenme dzeylerini ykseltmitir. Ayrca avclk toplayclkta
harcadklar zaman ve enerjiyi onlar hesabna avlayp yedikleri hay-
vanlar harcam olacandan49 enerji ve zaman tasarrufu salamtr.
Avclkta uzmanlk dnemini incelerken, art besin ile birlikte bu tasar-
rufun bir "art enerji" ve "art zaman" salayabilecek dzeye gelme-
siyle topluluklarn yaplarnda yarataca nemli etkiler ele alnacak-
tr.
Avcln toplumsal ve kltrel yaplar zerindeki etkileri gn-
mze dek ya hi incelenmemi, ya da baz nyarglara destek sala-
yacak biimde pek dzeyde incelenmitir. Kaba gc ve sava doa-
nn kanlmaz yasas olarak gren Sosyal Darvinciler, insann etobur-
luunu ve avcln insan topluluklarnn da bu yasann dmda kalma-
dklarn gsteren kantlar olarak ne srmlerdir.50 Freud gibi baz
karamsar dnrlerin, insanln, ince uygarlk cilasnm altnda sal-
drgan, hayvanca bir doaya sahip olduu yolundaki yarglarnn al-
tnda, insanlarn saldrganlk gdlerini bu ilkel gemilerinden kalt-
tklar dncesi yatmaktadr.
Avcln toplumsal etkileri konusunda R.E. Leakey ve R. Lewin'in
yaptklar alma, bu grlerin tmyle tersi bir ynde yaplacak yo-
rumlar iin ufuklar amaktadr. Leakey ve Lewin ksaca, avcln sa-
nld gibi insann doasm, bencil, sava, smrc bir canl olma-
s yolunda etkilemediin^ tersine, ortak almaya, ibirliine, payla-
maya, dayanmaya, toplumsal birlii pekitirmeye yol aan, hatta in-
san teki hayvanlardan farklatrd gibi, insan uygarlamaya va-
ran yola sokan bir olgu olduunu ne srmektedirler.51 Avcln top-
lumsal yap zerindeki etkileriyle ilgili grlerimin onlardan etkilen-
diini belirtmeliyim.

M. lin ve E. Segal, nsan Nasl nsan Oldu, cilt. I, ev. Ahmet Zekarya, s-
tanbul, 1974, Hr Yaynevi, s. ll'de avcln balamasyla otlama iimi insan
yerine maymunlarn, atlarn, bizonlarn yaptn yazarlar.
w Leakey ve Lewin, Origins, s. 10-33, ve 177'de insann doasnn saldrgan olduu
grnn Sosyal Darvincilerce ve Prof. Raymond Dart, Dr. Konrad Lorenz ve
Niko Tinbergen tarafndan bilimsel biimde savunulup, oyun yazan Robert
Andrey tarafndan baanyla poplerletirildiini yazarlar.
51 Leakey ve Lewin, Origins, s. 11, 33, 76 ve 149, 158. Leakey ve Lewin, avcln i-
birliki ve paylamac davranlara yol amasna karlk, atmac davrann
on bin yl nce ortaya kan yerleik ifti topluluklannm nitelii olduunu
(s. ll'de) yazarlar. Savan, mlkiyetin ve atmann tanmsal retimle ve yer-
leik toplumla birlikte grndkleri doru olmakla birlikte, II. blmde bun-
larn salt yerleik ifti topluluklarn yaam biimlerinin deil, ifti-oban
topluluklar ilikilerinin rn olduklan gr savunulacaktr.

\ 53
Avclk bir yandan kadnlarla erkekler arasnda bir ekonomik i-
blm yaratrken, te yandan, alma alannda erkekler arasnda i-
birliini,52 toplumsal ilikiler alannda ise kadm-erkek birliini peki-
tirmitir. Gerekten, birlikte ama herkesin kendi bama toplayclk
yapmasndan farkl olarak avclk, "ortak alma"y gerektirmitir.
Ortak almann rn olan avdan, "ortak paylama" ilkesine gre
yararlanlmtr.53 Paylamaya yalnzca ava katlan yetikin erkekler
deil, geride kalan ocuklar, yallar ve kadnlar da katlmlardr. Bu-
na karlk, kadnlarn da toplayclkta bulduklarm orada attrmak
yerine biriktirip topluluun teki yeleri ile blmeleri gerekmitir.
Avlanan hayvanlarn ve toplanan bitkilerin bllmek zere belli bir
yere getirilmesi, geici kamp yerlerinin kurulmasm gerektirmitir.54
Topraa yerleme yolunda atlan ilk admdr bu.
Avcla geilmesine olanak veren mzraklarn, elbaltaiarnm ya-
plmas, kadm-erkek ekonomik iblm, kamp yaamnn balamas,
birbirlerini izleyen olaylar olarak grlr. Bunlarla aa yukar a-
da olan bir gelime de, zamanmzdan yarm milyon yl kadar nce
ele avuca gelmeyen bir aracn ve silahn bulunmas, bir doa gcnn
evcilletirilmesi, yani atein denetim altma alnmasdr.55 Atein avc
ve toplayc takm geceleri hayvanlarn saldrsndan gecelerin ve k-
larn souundan korumas, avc takmlarnn nfuslarnn, yani or-
tak alma glerinin artmasn salam olmal. nsanlar soua kar-

52 Marx, Kapital, cilt I, s. 361'de insann gelimesinin afanda avcln ilk ibir-
lii biimi olduunu yazar. Marx ve Engels, (bak. Alman deolojisi, s. 6 ve 39')
iblmn ve ibirliini retimin verimliliini artrdklar iin retici gler
iine sokarlar.
53 Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de avclkta komnal bir yaam
biiminim zorunlu olduunu, ansl avcnn a komusuna vermemezlik edeme-
yeceini, vermezse bir baka zaman da kendisinin ansnn yolunda gitmediin-
de a kalabileceini yazar.
Coon, The History of Man, s. 70'de zamanmzn ta a avclarnn ldrdk-
leri av paralayp kampa getirdiklerini, bu grenein grubun varln srdr-
me ilkesini izleyen tarihsel ilkellerden gelmi olabileceini syleyip, s. 288'de
R. Lee'nin Kung adl Buman topluluu zerine aratrmasnn avclkta kampa
getirilen avn aileler arasnda eit blldn ortaya koyduunu yazyor.
54 Leakey ve Lewin, Origins, s. 129'da Gney Fransa'daki Terra Amata kazsnn,
400 bin yl kadar ncesinin, belki yllk aralarla oturulmu olan bir avc ve top-
layc kampn ortaya kardm bildiriyorlar.
55 Coon, The History of Man, s. 82'de, atein 360 bin yl nce Sinantropos'un souk
iklim blgelerinde [Pekin dolaylarnda] yaamasna olanak verdiini ne s-
rer. C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 27'de, atein yarm milyon yl nce denetim
altna alndn yazar. Morgan ve ona dayanarak Engels (bak. Ailenin zel
Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 34'de) atei aa barbarlktan orta barbarla
geiin lt alarak, atein nemini vurgulam olurlar.

54

1 korumas yan sra, yiyeceklerin piirilmesiyle i yiyecekleri uzun


uzun inemekten kurtararak, bir enerji tasarrufu ve zaman tasarru-
fu da salamtr.56 Atein de yardm ile avc ve toplayc takmn bir
para "art enerji"ye ve bo zamana sahip olabildiini varsayabiliriz.
Atein bu maddi etkileri yan sra, kamp atei bamda toplanan
avc ve toplayc takmn yeleri arasnda duygusal ilikileri gelitirdi-
i, takmn birliini pekitirdii ne srlyor.57 Ayrca kamp atei,
gndz avcla ve toplaycla dam yelerin, akamlar gn bo-
yu balarndan geen farkl deneyimlerini ate evresinde birbirlerine
anlatmak iin jestlere, seslere, taklitlere bavurmalaryla dilin ve d-
ncenin gelimesinde etkili olmu,58 sanatn gelime ortamm hazr-
lam ve tohumlarm atm olmal. Dahas atein, ilkel izleyicilerinde
okulara gizemli duygulara ve dncelere esin kayna olarak, onla-
rn tinsel gelimelerinde de nemli bir rol oynam olaca sanlyor.
leride ortaya kacak olan "atee tap" kltleri, atein karsnda du-
yulan hem korku hem ilgi yaratan gizemli duygularla ilikilidir ve ate-
in bu etkisinden yararlanan baz kimselerin zel ayrcalklar elde et-
tikleri grlecektir59 Atein snmeden srdrlmesinin takmn srd-
rlmesi anlamna gelmi olmas da olas. Vesta Rahibeleri tarafndan
srdrlen Roma'nm kutsal ateinin gemii bu alara dek dayansa
gerek.60 "Aile oca" kavramnn atein aile kurumunun gelimesine

56 Coon, The History of Man, s. 84 ve Gven, nsan ve Kltr, s. 204. Coon ayrca
"Homo erectus'un ate olmadan Homo sapiens'e evrinmi olmas olas grn-
myor" der ve ta aralarn biimlerinin yzbklerce yl gelimemesini bu sre
iinde atein kullanlmam oluuna verir.
57 Coon, The History of Man, s. 83.
Edvvard McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, New York, 1963, Norton,
s. 8'de Neanderthal nsan'nn yaad ya da snd maara girilerinde ya-
klm olan byk atelerin ibirlii iinde grup yaamnn ve olaslkla kaba
toplumsal kurumlarn varlklarnn iareti olduunu, bunlarn aa paleolitik-
te maddi olmayan kltrde de ilerlemeler salandm gsterdiini yazar.
Leakey ve Lewin, Origins, s. 131de kamp ateinin geceleri toplumsal dayan-
ma oda olduunu, atein sihirsel duygular yarattn, hatta ilk dinsel mer-
kez olduunu ne srerler. Pivetau, "Man Before History", s. 19-20 de. Kuzey
Fransa'da bulunan erken paleolitik dneme ait baz kalntlarn ocaklar olabi-
leceini syleyip, insanlarn ss, ve rahatl iin ocaklarn evresinde
toplanmalar geleneinden ilkin ailenin sonra da kabilenin domu olabilecei
varsaymnda bulunuyor.
58 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 57'de ate yakabilen insann kendini yaratc
olarak grm olabileceini syleyip, ate ile insann artk bilinli bir yaratn
olduunu ileri srer.
59 H.S. Harrison, "Fire Making, Fuel and Lightning", Singer, Holmyard ve Hal,
der., A History of Technology, cilt I, s. 230.
6 0 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 56.

55
katkda bulunuunun bir kant olduu ileri srlyor.61 Son olarak,
atein izleyicilerini bir armlar ve dler dnyas girdabna ekme-
sinin ilkel dnn eride ele alacam "d$" niteliini etkilemi
olabilecei sylenebilir.
Avc ve toplayc' takmlaryla toplaycln srekli gebeliinden
kurtulu, geici kamp merkezlerinin olumas, beslenme olanaklarnn
artmas, takmn baz yelerinin yal saylabilecek bir aa dek yaa-
yabilmelerine olanak hazrlam olmal. Etkin ava ve toplaycla ka-
tlamayan bu kimseler, kamp yerinde ocuklarn bakmn ve onlarn
avclk, toplayclk, ara gere yapma konularnda eitilmelerini st-
lenmi grnrler. Bu ise yeni bir iblmnn, yal-gen kuaklar
aras iblmnn temellerini atmtr.62 Bu yoldaki gelimeler ileride
"yallar meclisi"ne dek varacaktr. Ama avc ve toplayc takmlarda
yallar olaslkla amzn emeklilerinin grevlerine benzer grevler
stlenmilerdi ve gene onlarmkine benzer bir statye sahiptiler.
Gerek ortak alma, gerek ortak paylama, gerekse ocuklarn
yallarca baklmas, toplayclk dneminde gereksinenden daha geli-
kin iletiim sistemlerini gerektirmi olmal.63 Ortak av hem sesli sin-

61 C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 15'de, atein, kk aile gruplarnn topluluktan


ayr yaayabilmelerini salayp cinsel rekabetin aile ekirdei dnda brakl-
mas olanan yaratarak, fcura kar kurallarn konmasna yol atn ne
sren bir grn olduunu syler. Coon ise, The History of Man, s. 85'de, ata-
larmzn atein bulunuundan nce bile aile gruplar iinde yaam olduklar
grn savunur.
6 2 Coon, The History of Man, s. 28'de yiyecek bolluuna ve yerleme kararllna

kavuulan zamanda ve yerde, insanlarn, genleri eitebilecek ve saaltclar ola-


rak grev grebilecek kadar uzun yaayabildiklerini, bu olanaklara kavuuldu-
unda, insan daha bir avc iken yaa dayanan iblmnn gerekletirilebil-
diini yazar.
63 Morgan, Ancient Society, s. S'de jest ya da iaret dilinin konumadan nce or-
taya kt grndedir. Bu yapta bir 'Sunu" yazan Leacock ise, (s. I. x'de)
maymunlarn ton, tempo ve perde farkllatrmalanyla "gevezelik" edilerine
bakarak, konumamn bu yolla domu olabileceini ne srer. Oakley, "Skill
as a Human Possession", s. 36'da, Afrika'da otobur babunlarn ktlk dnemle-
rinde yal bir babunun nderliinde kk bir antilopu embere alp bir sin-
yal zerine birlikte saldrarak paralamalar rneini vererek, avlanmakla ile-
tiimin ilikisini aklar. A. Sommerfelt'in, "Speech and Language", Singer,
Holmyard, Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 88'de, toplumsal yaam-
l yksek hayvanlarn, farkllatnlm sinyaller kullandklarn, empanzelerin,
ilerinden birinin tehlikede kullandklar zel bir sesi kardn duyunca t.n
tekilerin sesin geldii noktaya koup saldrgana birlikte kar koyduklarn
syleyerek, insanlarn iletiiminin ilk biiminin de sinyalleme olaca, te yan-
dan (s. 94'de) erkekler gidince bir l sessizliine gmlen Avustralya Yerlile-
rinden Aruntalar'n kampnda kadnlarn sessiz iaretleme diliyle anlamalar

56
yallere hem sessiz iaretlere bavurulan bir iletiimle yrtlebilir. Ay-
n biimde, ava katlmayan yallarn kampta ocuklar eitmeleri de
iletiim sistemlerine katkda bulunmu olabilir. Bu sre iinde toplum-
sal kltrel evrim yan sra biyolojik evrimin srd, beyinde a-
rm ve konuma blgelerinin de gelitii dnlrse, iaret ve sinyal
dili yan sra konumann da balam olduu umulabilir.64
Konumann gelimesi dnmenin de gelimesi demektir.65 kisi
birlikte bilgi birikimini ve bilgi aktarmay gelitireceklerdir. Bu da
toplumsal ve kltrel evrimin hzlanmas anlamna gelir.66 Bgi biri-
kimi ve bilgi aktarma olanaklarnn artmas, yalarm toplumsal ilev-
lerini, nemlerini artracak, toplumsal statlerini ykseltecektir. Bil-
gi birikimiyle, bilgi aktarmayla ve bilgi aktaran kiilerin (yalarm)
farkllamasyla, ilkel topluluun dnsel yaps olumaya balam-
tr. Ekonomik ve toplumsal yaplarn, grld gibi, dnsel yapnn
olumasna katkda bulunmalarma karlk, dnsel yap da ekono-
mik ve toplumsal yaplar etkilemitir. Ne var ki, bilgi birikimini sa-
layaca dnlerek, dnsel yapnn ekonomik ve toplumsal yap-
lar her zaman deitirici, gelitirici ynde etkileyecei sanlmamal.
Gerekten, dnsel yapnn baz koullarda ekonomik ve toplumsal ya-

konusunda verdii bilgiler sessiz iletiim sistemlerini gelitirmi olabilecekleri


varsaymn destekler niteliktedir.
64 McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 6-8'de zamanmzdan 500 bin yl
kadar nce yaam olan Java nsam'nm [Homo erectus'unl konuma kapasi-
tesine sahip olduunu yazar. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 40'da ko-
numann gelimesinin hi bir kantnn bulunmadn, belirtilerin, konuma-
nn orta pleistosen dnemde beynin hzla gelitii ve aralarn standart biim-
lerle ve ustalkla yaplmaya baland tarihlerde kullanlmaya balandna
iaret edecek ynde olduunu yazarlar. Childe ise, Kendini Yaratan nsan, s. 60'
da, Neanderthal nsam'nm 500 bin yl nce avc takm apnda konuabildiini
ne srer.
65 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 100'de, bu gr destek-
lercesine konuma ncesi dncenin bir sar ve dilsizin dncesi gibi olay-
lar btn olarak dleyen bir dnce olacan, konumaya dek kafada ger-
ek deneyimleri canlandrmadan te bir dnce olmadn, dilin dnceyi
saptama ilevini grdn yazarlar.
66 White, "Ikhnaton", s. 39'da, insann karyerine [insanlna! konumay yeni -
renen bir antropoid olarak baladm, teki hayvan trlerinden bu yetenei
ile ayrldn, antropoidler iinde tek insann birikmeyen, gelimeyen bir ara
kullanma srecini srekli, biriken bir srece dntrdn, bunun konu-
ma yetenei ile baarldn, konumann ayn zamanda bu yetenekli primatn
toplumsal rgtleniini de deitirdiini, bir yaam ve gvenlik yolu olan
ibirliini balatarak snrsz bir toplumsal evrime kaplan atn sylemek-
tedir.

l
I
plar deitirmesi yle dursun, onlara pekimeleri, biimlerini oldu-
u gibi srdrmeleri yolunda yardmc olduu grlr.67
Ne yazk ki incelediimiz dnemin avc ve toplayc takmlarn d-
nsel yaplar hakknda elimizde dolaysz ipular yok.68 Ancak bu d-
nemde de aralarn saylarnn ve eitlerinin snrl kalmas, biimle-
rinin byk bir birrneklik gstermesi, dnsel yapnn ekonomik ya-
py deitirme, gelitirme yolunda etkilememi oluunun iareti ola-
rak alnabilir.69 Dahas, Coon aralarda grlen bu birrneklii, yarm
milyon yl nce yaam olan insanlarn, gnmz Avustralyallar^ ya
da Bumanlar' gibi, rendikleri becerileri en ince ayrntlarna kadar
genlerine retebildiklerini gsterdii, bunun ise hem konumay hem
de sk bir disiplini gerektirdii yolunda yorumlar.70 Bu yoruma kat-
lrsak, ilkel avc ve toplayc takmlarn dnsel yapsnn ekonomik
yaplarnn gelimesini engelledii sonucuna varabiliriz.
Bu durum, ekonomik ve toplumsal yaplarla dnsel yapnn et-
kileiminin ynnn ve niteliinin kavranabilmesi iin somut tarih-
sel durumlara bakmann gerektiini gstermektedir. Avc ve toplayc
takmlarda ekonomi, ilkel srde olduu gibi, gene asalak ekonomi-
dir. Ancak insanlar bitkilerin yan sra hayvanlarn da asala olmu-
lardr. Hayvanlar artk yalnz korktuklar varlklar olarak deil, ayn
zamanda saldrdklar, yedikleri canllar olarak yaamlarna girmi-
tir. Geim biimleri avclk ve toplayclktr. Buna uygun olarak, er-
keklerin avclkta, kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarna yol aan
bir iblm domu olmakla birlikte, bu uzmanlamann salad ve-
rimlilik, aralarn ilkelliinden dolay bir toplumsal art salamak y-
le dursun, alk ve nfus darboazlarnn almasna bile yetmi g-
rlmez. Erkeklerin avclkta uzmanlamaya balamalar yan sra ara
yapmnda da uzmanlamaya baladklar dnlebilir.71 Ama bu uz-

67 Gerekten Sommerfelt'in, "Speech and Language", s. 89'da, dilin ilk grevinin


dnceleri dile getirmek deil "denetlemek" olduunu sylerken, bu noktaya
dikkati ektiini grrz.
a Childe, Social Evolution, s. 42.
69 Childe, Tarihte NeleT Oldu, s. 51-52'de ekirdekta-yongata ara farkllama-
snn, malzemenin ve evrenin zoruyla ortaya km olmayp, salt uylamsal,
geleneksel temellere dayandm sylerken, gelenein nemini ve ilevini da
aklam olur.
70 Coon, The History of Man, s. 77.
Wells, Postgate ve Wells ise, The Outline of History, s. 133'de, en geri dzeyde
ada ilkeller olan Tasmanya topluluklarnn dillerinin geriliine dayanarak,
(s. 124'de) paleolitik insann konumay bildiine inanmadklarm (s. 106'da)
paleolitik insann szcklerinin belki yalnzca isimler olduunu yazarlar.
71 Coon, The History of Man, s. 75'de orta pleistosene ait katmanlardan bulunan
elbaltalanmn incelikli ve ustalkl yaplarna bakarak, bunlarn uzun raklk

58
manlamanm da, daha ara yapan aralarn yaplmas dzeyine gel-
medii ve aralarm av d bo zamanda yapld, yapclarnn tam za-
man uzmanlar olmadklar iin, ekonomide nemli gelimeler salayan,
toplumsal yapda deiikliklere yol aan bir uzmanlama olmad sy-
lenebilir.
Avcln balamasnn ekonomik yapdan ok toplumsal yapy et-
kiledii anlalyor. Erkeklerle kadnlar arasndaki ekonomik iblm
(avclk ve toplayclk) ile, bu iki cinsin toplayclk dneminde gr-
len reme ve korunma alanlarnda birbirlerine duyduklar karkl
gereksinmelere, ekonomik alanda duyulan bir yenisi eklenmitir. Av-
da ibirlii avc erkeklerin birbirlerine gereksinimini, avclk ile topla-
yclk alanlarnda iblm erkeklerle kadnlarn birbirlerine gereksi-
nimlerini artrm, dolaysyla toplumsal birlii, btnlemeyi skla-
trm, toplumsal dayanmay pekitirmitir. Kadm-erkek ve yava ya-
va beliren yal-gen iblmleri toplumsal yapy karmaklatrmaya
balamtr.72 Kiilerin kendi balarna buyruk olduklar toplayclk-
tan ve attrclktan farkl olarak, ortak avclkta egdm salaya-
cak, toplanan yiyeceklerin paylatrlmasnda srtmeleri nleyecek
baz kurallar greneklemi olmal.73 Gene srtmeleri azaltmak ama-
cyla, bir baka srtme alan olan cinsel ilikilerin de kurallara ba -
lanmaya baland dnlebilir. Bu deiikliklerle ve geici kamp

yllarndan sonra yaplabileceini, baz becerikli kimselerin arkadalarnn el-


baltalarn da yapm olabileceklerini ama bunun kantlanamayacam syler-
ken ara yapmada daha o zaman tam zaman uzmanlarnn km olabilecei-
ni, ve (s. 28'de) ara yapmada bir dereceye dek iblmnn balam olduu-
nu ne srmektedir. Baz yazarlar byle uzmanlar yetimise bile onlarn tam
zaman uzmanlar olamayacaklar grndedirler.
73 Leakey ve Lewin, Origins, s. 13de Homo trnn toplumsal yapsnn karmak-
lnn artmasnn evrim yolunda teki hominidleri amasna yol atm, bu
karmaklamann ba nedenlerinden birinin avclkla toplaycln birletiril-
mesi olduunu sylerler.
Eskita a teknolojik dzeyinde bulunan tarihsel ilkel topluluklarn toplum-
sal yaplarn yanstan dolaysz kantlar ok kttr. Bu dzeyde bulunan ada
ilkeller olarak yalnzca son insan 1876'da len Tasmanyallar vard. Neolitik
dnemde avc ve toplayc ada ilkel topluluklar olmakla birlikte, Malaya
Semanglar'nm toplumsal yaplar, tarihsel paleolitik avc ve toplayc takmla-
rn yaplarnn kurulmasnda baz ipular verebilir: Semanglar yallardan bi-
rinin nderliindeki yirmilik takmlar biiminde yaarlar; kadnlar toplayc
erkekler avcdr. Toplanan ve avlanan yiyecekler kampa tanp bllr. zel
mlk ve yiyecek depolama yoktur. Gruplar aras ilikiler azdr. Bak. Forde,
"Foraging, Hunting and Fishing", s. 168-169. Geimleri daha ok toplaycla
dayanan Semanglardan farkl olarak, avcla dayanan tarihsel ilkellerde n-
derin gen biri olaca dnlebilir.

59
I

yerinin oluturulmasyla ilkel sr "avc ve toplayc takm"na dn-


mtr.74
Avc ve toplayc takmn toplumsal yaps ilkel srye gre tr-
de olmaktan uzaklamaya balamsa da, ilkel srnnk gibi eitlik-
idir. Savunma grevleri yan sra bir de avcla balamalaryla, er-
keklerin statleri biraz ykselmi olsa bile, avn rastlantsal, kadnla-
rn toplayclnn daha kararl olmas, kadnlarn nfus darboaz
iinde olan bir toplulukta emeki reten kimseler olmalar, bu sat
farkn az ok dengelemi olsa gerek. Gene de erkeklerin gl ve si-
lahl olmalar, baz yazarlarn sandklarnn tersine, bu topluluklarda
kadnlarn erkeklerden daha yksek bir statye sahip olmalarn engel-
lemi, dahas erkeklere hafif bir stnlk salam olmal. Yava yava
ocuklarm eitimini stlenen yallarn statleri de, bilgi birikimi
salayan aralarn ve olanaklarn gelimedii bir ada ve avcln
genlie pirim verdii koullarda75 genlerinkinden yksek grnm-
yor.
Birbirlerine eit yelerden oluan avc ve toplayc takmn top-
lumsal yaps hakknda elde edilebilen pek az dolaysz ipUundan biri-
si de onlarm toplumsal dayanmalar hakkndadr. Yiyecek ktln-
dan ya da g glnden dolay Eskimolar'm, Amazon Irma yer-
lilerinin yeni bir kampa gerken, yallarn ala ve lme brakma-
larna kark,76 anider'de bulunan Neanderthal kemiklerinin incelen-
mesi, gen yata olak kalm bir adamn krk yalarnda lmesine ka-
dar takm tarafndan beslendiini ortaya koymutur.77

Lawrance Krader, Formation of the State, New Jersey, 1968, Prentice-Hall, s. 23'
den ada ilkel topluluun yapm inceleyen Hobhouse, Ginsberg ve Wheele'
in,The Material Culture and Social Institutions of the Simpler Societes, (1915)*
de onlarn toplumsal birimlerini snflandrrken "takm"lan ilkel avc ve top-
layclarn toplumsal birimi saydklarn reniyoruz. Bu nitelemenin tarihsal
avc ve toplayc topluluklar iin de geerli olmamas iin ortada hi bir neden
yoktur. Gerekten, birok yazar onlarn topluluklar iin takm adn kullanr.
rnein McNeill, (A World History, s. 8'de) onlarn avc ve toplayc "takmlar''
biiminde yaadm yazar. Leacock da Morgan'n Ancient Society'sine yazd
"Sunu"da, (s. II. v'de) avc ve toplayc halklarda takmn ekirdek ailelerde
olutuunun genel gr olduunu, ancak ekirdek ailenin takmn kollektif
yaps iinde ondan ayrdedilemez biimde eridiini sylemeye varan aklama-
lar yapar.
7 5 Coon, The History of Man, s. 28'de avclkta nderliin genliinin doruunda

bulunan bir adama verilmi olabileceini yazar. Bu dnemde nderlikten sz


etmek erken ise de, bu aklama yallarn statleri konularnda aydnlatcdr.
7 Bak. Sahlins, Stone Age Economics, s. 34.
7 7 Bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 63; Coon, The History of Man,

s. 63; Gnter Haaf, "nsann Atas", ev. Ergin Korur, Bilim ve Teknik, say 147.

60
V
Toplumsal birimin ilkel srden avc ve toplayc takmma gemi
olmas onun apnda byk bir deiiklik yaratmamtr. Avc takm-
larnn ap ilerde byk takm av biiminde uzman avcln yapl-
d zaman genileyecektir. Avc ve toplayc takmlar gene balarna
buyruk birimler olarak grnrler. teki avc ve toplayc takmlary-
la bir ekonomik ilikileri, bir maldeiimi ilikisi sz konusu deildir.
Bu yzden takmlar arasmda bar ilikiler yoktur. Avcln balay
teki takmlarn yelerini avlanacak hayvanlar gibi grebilmeyi, do-
laysyla yamyamlk greneini birliinde getirmi grnyor. Bunun
500 bin yl nce yaam olan Sinantropos'dan 10-15 bin yl ncelerin-
deki yukar paleolitik topluluklara dek birok kantlar var elimizde.78
Ancak takmlar aras "sava" diyebileceimiz bu ilikilerin dzenli,
sistemli ilikiler olduklar sylenemez. Sistemli sava ilikilerin nes-
nel koulu olan (rn, toprak, kle vb. biiminde) mal birikimi bu d-
nemde sz konusu deil.
ada avc ve toplayc topluluklarn ve ilk uygarlklar oluturan
toplumsal birimlerin, egzogamik klan topluluklar olmalar, dtan ev-
lenme greneinin hi deilse balanglarnn avclk ve toplayclk
dneminde ortaya km olacan varsaymamz gerektiriyor. Avc ve
toplayc takmlarda ortak avda ve paylamada srtmeyi azaltc ku-
rallar gelitirilmi olabilecei, bunun bir baka srtme alan olan cin-
sel ilikilere kadar yaylm olabilecei belirtilmiti. Cinsel alanda by-
le kurallarn gelitirilip gelitirilmedii, gelitirilmise bunlarn ne tr
kurallar olduu yolunda hi bir bilgimizin bulunmad yukarda sy-
lenmiti. Takmlar aras ilikilerin sava ilikiler olduu koullarda,
dzenli ve bar bir gelin ve gvey alveriinin koullar bulunamaz.
Bu durumda yaplabilecek tek varsaym, avclarn nfus darboaz ne-
deniyle komu takmlarn kadnlarn karma yollarna ba vurmu
olabilecekleridir ki baz yazarlar da buna yakn grler ne srmek-
tedirler. Avclk ve toplayclk dnemindeki byle bir balang ancak

s. 17. Coon ayrca (s. 62'de) disiz ve topal bir adam besleyen Neanderthal In-
san'ndan sz ederken, Haaf'n makalesinde, bir kavgada beyninin zedelenmesi
zerine sa st kol kemiimin dumura uramas, alt kolun dirsekten kopmas
ile gen yata olak kalan bir Neanderthal nsan'nn krk yalarna dek
klan tarafndan beslenerek yaayabildiini anlatlp, bu kimsenin anider ma-
arasnda bulunan (biri incelmi) kol kemikleriyle kafatasnn resimi de bu-
lunmaktadr.
7 8 Birok yazar bir Homo e'rectus tr saylan Sinantropos'um, zerlerine dzgn

delikler alm kafataslanndan oluan kmeler biimindeki kalntlarna, te


yandan yanlarnda kafataslan bulunmayan iskelet kalntlarna bakarak yam-
yamlk yapt grne katlmaktadr. (rnein bak. Clark ve Piggott,
Prehistoric Societies, s. 47).

61
belirli bir blgeye geici de olsa uzunca sre yerleme olana veren
uzman avclk (ve balklk) dneminde, daha ok da eitli takmlarn
ayn kye yerlemeleriyle birbirlerinden dzenli kz alp verebilecekle-
ri tarmc topluluklarda ve eitli takmlarn birlemelerinden oluan
src topluluklarda dzenli bir grenek biimini alabilir. Ksaca, av-
clk ve toplayclk dneminde dtan evlenme greneinin ve bunun-
la ilikili olan ana soy zincirli ya da baba soy zincirli akrabalk ilikile-
rinin bulunduunu sylemek g.
Avc ve toplayc takmlar aras rastlantsal, sistemsiz sava ili-
kilerin, takmlarn ekonomik ve toplumsal yaplarnda nemli bir de-
iiklik yaratmalar sz konusu olamaz. nk ortada ele geirilecek
ve bir takm zenginletirecek ne bir mal birikimi vardr, ne de, eme-
in verimlilii bir kimsenin kendini beslemekten te bir deer rete-
bilecek dzeye kmad iin, kle yapmak zere tutsak almanm anla-
m vardr. Ancak, aralarn dnyann ok geni bir blgesinde gster-
dii birrneklie dayanarak, takmlar aras ilikilerin insanlar yoluyla
deil aralar yoluyla, ara yapm dncelerinin yaylmas biiminde
olduu sylenebilir. Bu yaylmann da aralarm eitlenmesine deil
birrneklemesine yol am olmas ilgintir. Yaam koullarnn e-
itli ara tiplerine olanak vermedii durumda bu etkileme eitli
aralarm gelitirilmesinden ok en uygun aralarn seilip benimse-
nip, tekilerin braklmas biiminde olacaktr. Sonu olarak, takm-
lar aras ilikilerin bu dnemde de ekonomik ve toplumsal yapy de-
itirecek nitelikte olmad ortada.

Takm ii ilikilere gelince, avclkla bireysel kar ile takm ka-


r birliinin doduunu, ancak bu kar birliinin, yeni ekonomik i-
birlii biimleri yaratmas iin teki koullarn (rnein tam zaman
uzman bir ara yapcsn besleyecek verimlilik dzeyinin) bulunma-
dndan, toplumsal yapda bir deiiklik yaratmadn grrz. Av-
lanan ve toplanan besinlerin paylalmas ise, bireysel kar-takm -
kar elikisine elvermez, dolaysyla bu yolda kabilecek atmalara
ve bu atmalarn takmn toplumsal yapsn etkilemesine yol amaz.
Takmn iinde gene alt gruplar yoktur. Avclkla uraan erkek-
lerle toplayclkla uraan kadnlar birer alt grup oluturma gizilg-
lerini ilerinde tarlar. Ancak daha sonraki dnemlerde ailenin olu-
masyla bu farkl kar gruplarnn yeleri aile ortak kar grubu iin-
de eritilecei iin, bu grupsal farkllama tohum halinde kalacak, geli-
emeyecektir. Ayn eyler yal-gen farkllamas iin de sylenebilir.
Takmn alt birimleri olan bireyler ise hemen hemen trde birimler-
dir. Ancak, erkeklerin avc kadnlarn toplayc olmalar fakat buna

62
kout toplumsal birliklerin bulunmamasyla, ekonomik birimle toplum-
sal birim iie olmaktan uzaklamaya balamtr. Toplayc ilkel s-
rnn trde yapsndan farkl olarak "farklama" yolunda ilk adm
atlmtr.79 Bununla birlikte farkllama daha balang aamasnda-
dr. Takmn yaps genel olarak, "farkllamam", "ilkel" ve "eitlik-
i", "ibirliki",80 "gebe" biimini srdrmektedir. Ekonomik, top-
lumsal, dnsel yaplar iiedir, bu nedenle aralarndaki etkileimler
birbirlerini pekitirici "uyumlu ilikiler"dir. Avc ve toplayc takmn
yaps da toplayc ilkel srnn yaps gibi geleneki ve duraandr.
Deimesi, yzyllarca srecek deneyim birikimlerine ve evresel koul-
larda, iklimde, bitki rtsnde, hayvan trlerinde deimelere baldr.
Avc ve toplayc takm da belki bir para art enerji ve bo zaman sa-
hibi olabilmi, ama bir toplumsal artya sahip olabilecek verimlik d-
zeyine ve rgtlenme biimine sahip olamamtr.

c. Uzman Avclk ve Toplumsal Dnsel Etkileri


Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn kmasna yol aan
gelimeler, 190-40 bin yllar arasm kapsayan orta paleolitiin sonla-
rna doru ve Homo sapiens neanderthalensis takmlar tarafmdan ger-
ekletirilmiti.81 Bu trn Avrupa'da ve Sibirya'da yaayan takmlar,
tundralarda otlayan mamut, gergedan, yabanl at, geyik gibi iri hay-
vanlar avlayarak yaamlard. Ekonomik ve toplumsal yapar bu
byk takm avnn gerektirdii farkllamalar geirmi olmal. l-
kin aralarnn eitlendii, farkllat grlyor. Kazmaya, para-
lamaya yarayan aralar yan sra, bulunan mzrak balklarna bak-
lrsa, byk av iin zel bir silah olan ta ulu mzra da kullandk-
lar anlalyor. Bilim adamlar bu aralarla yaplan byk hayvan
avlarnn bamsz aileler tarafndan yaplamayacan, rgtlenmi

79 Bottomore'un da, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz,


s. 107'de belirttii gibi, antropologlar ada ilkel topluluklar fazla farklla-
maya uramam topluluklar saymaktadrlar ki bu saptama tarihsel ilkel top-
luluklar iin de geerlidir. Robertson da, Sociology of Religion, s. 77'de ilkel
topluluklarn pek toplumsal ve kltrel farkllamaya uramam olduklarn,
yeleri arasnda inan farkllklaryla [dnsel farkllamayla! pek karla -
lmadn yazar.
8 0 Leacock, Morgan'n Ancient Society'sine yazd "Sunu"da, (s. II. v'de) "ibir-

likilik" avc ve toplayc takmn asal zelliidir demektedir ve bunun Eski-


molar zerinde yaplan aratrmalarda kantlandn yazmaktadr; ayrca (s.
II. v'da) avc ve toplayc takmn yapsnn "anarik" denecek kadar basit ol-
duunu syleyerek, onun ilkel, farkllamam niteliini belirtmi olur.
s Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 56-57; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies,
s. 61-64; Coon, The History of Man, s. 80-81; Pivetau, "Man Before History" s.
20-24.

63
takmlarca yaplabileceini sylyorlar.82 lk gmme grenei de bu
takmlarda grlr. Hatta mezarlara lyle birlikte et paralarnn
ve baz aralarm konmas, bize onlarm dnceleri hakknda da baz
ipular vermektedir. Bu grenek Neanderthal nsan'nm lmden son-
ra da bu dnyadakine benzer bir yaam "dncesine", sahip olduu
biiminde yorumlanr.83 Dahas, maaralarda ldrdkleri hayvanlarn
kemiklerinden yaplan kmelerin (Sibirya'daki ada ilkel avclarn
benzeri greneklerine dayanlarak) av sihirinin kant olabilecei ne
srlmektedir.84
Homo sapiens neanderthalensis takmlar kesin olarak saptana-
mayan bir nedenden dolay ortadan yok olurlar. Kendileri yok olmak-
la birlikte gerilerinde maddi ve tinsel kltrlerini brakmlardr. Ye-
rini alan, kalntlarnn bulunduu yere (Cro-Magnon) gre adland-
rlan Kromanyon nsan, yeni bir tr, gnmz insanlarnn tr olan
Homo sapiens sapiens trdr.85
Zamanmzdan elli bin yl kadar nce bugnk insanlarn atalar
olan bu trn ortaya k hakknda, Homo sapiens neanderthalensis'
in biyolojik evrimiyle ortaya kt, onu yok ederek yerini ald, g-
nmzn insanlarnn bu iki trn karm olduu vb. kuramlarn88
hi biri kantlanmam olduu gibi, konumuz asndan da byk bir
nem tamazlar. Konumuz asndan nemli olan Homo sapiens
sapiens'in gelime koullar ile yaam biimidir. Bu konuda elimizde
daha nce hi bir dnemde bulunmayan derecede bol arkeolojik belge-
ler bulunmaktadr. Homo sapiens sapiens'in ilk kltr olarak bilinen
yukar paleolitik avc kltr son buzul a olan yukar pleistosende
ortaya km ve bu an sona ermesiyle yok olmutur.

32 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 56.


83 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 28'de Neanderthal nsanlarinn zamanmz-
dan 100 bin yl nce llerinin mezarlarna yiyecekler ve aralar braktklar-
n, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 76'da, yukar paleolitik topluluk-
larm llerini genellikle ss eyalaryla ve zerlerine krmz toprak boya d-
kerek gmdklerini yazarlar. Roe, Prehistory, s. 59'da zbekistan'da Teik Ta-
da zeri kei boynuzlanyla korunarak gmlm bir ocuun bulunduu ka-
zdan sz eder. Baz yazarlarn Neanderthal nsan'nm llerini trenle gm-
mesinden onun, ruh, te dnya kavramlarna sahip olduu sonucuna varmala-
rna karlk, Wells, Postgate ve "VVells, The Outline of History, s. 101'de, onun
lmszle inand iin deil, gmdklerinin ldne inanmad iin
mezarlarna yiyecek ve silah koyduunu syleyerek uyarc bir gr ne s-
rerler ve yaamn lmden sonra da srebilecei dncesinin lenlerin dte
grlmeleriyle desteklenmi olabileceini eklerler.
8* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 57.
85 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 64; McNeill, A World History, s. 10.
86 Bak. L.S.B. Leakey, nsamn Atalar, s. 172 ve Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 55.

64
Yukar paleolitik kltrler hereyden nce insann aa ve orta
paleolitikteki milyonlarca yl sren ar ama kararl toplumsal, klt-
rel evriminin bir rndr. Bunun yan sra bu kltrlerin buzul a
evresel koullarna baarl bir uyarlanmanm, bu koullar iinde zel-
lemenin de rn olduu anlalyor. nk buzul ann sona erme-
siyle bu evresel koullar ortadan kalknca, yksek paleolitik kltr-
ler de yerlerini daha geri kltrlere (mezolitik kltrlere) brakmak
zere yok olmulardr.87 Milyonlarca yl sren ar toplumsal, kltrel
evrimin evreye bu baarl uyumu, bu zellemeyi salamasna va-
ran yolda u admlar atlmt: bol iri hayvan srlerinin yaad
buzul kylarndaki souk iklim blgelerinde yaayabilme olanam ve-
ren atein denetime alnmas; iri hayvanlar avlayabilme ve parala-
yabilme olana veren elbaltalarnm, baktalarmn, ta ulu mzrak-
larn ve daha sonra ok ve yay ile oltann ve zpknn, sapann bulun-
mas; karmaklamaya balayan bir toplumsal yap; kamp yaam g-
reneinin yerlemesi ve belki de dilin gelimesiyle iletiimin ve sorun
zc dncenin domas.88
Bu gelimeler sonucunda, dnyann yaam koullar etin, ama
kendini bu koullara uyarlamay baarabilen insanlar dllendirici
blgelerinde avc ve toplayc takmlar, avclkta uzmanlaarak uzman
avcla getiler; toplayclk ikinci sraya dt. Bu ekonomik gelime-
lerin toplumsal yapdaki etkilerinin fazla bir ipuu yok elimizde;89 ama
gerilerinde kltrel ve dnsel yaplarnn bol bol izlerini, belgelerini
brakmlar. Bu nedenle, kltrel ve dnsel yaplarnn izlerine da-
yanarak, toplumsal yaplar hakknda da baz kestirmelerde bulunabi-
liyoruz. Bunlara dayanarak, toplumsal yaplarnda grlen gelimele-
rin ve karmaklamalarm onlar avc ve toplayc "takmlar"dan uz-
man avc "topluluklar" durumuna ykseltmi olduunu syleyebiliriz.

87 Childe, "Early Forms of Society", s. 10'da, olaanst elverili evresel koul-


lar iinde yaayan Kanada Pasifik kylan bahk Amerika Yerlileri ile atl
buffalo avclannn ve Magdaleniyan ren geyii avclanyla Ukrayna'nn mamut
avclarnn kararsz ekonomilere sahip sra d topluluklar olduklarm syler.
88 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 21'de, kltrel gelimenin son derece ar
olduu yzbinlerce yldan sonra, Kromanyonlar'n ksa bir sre iinde, mzrak
destei, delikli ine, ya lambas ve belki de ok, yay gibi karmak ve bileik
aralan bululanna bakarak, bunlann sorun zc bir biimde dnmeye
baladklan sonucuna ular.
89 Childe,Social Evolution, s. 42'de, yabanllk ann arkeolojik kaytlannm bu
a topluluklannm ekonomileri hakknda olduka yeterli veriler sunduklann,
aym biimde, yorumlan doal olarak varsaymlara dayanacaksa da, boinanlann
sanat yaptlarna yansm izlerinin bulunduunu, buna karlk toplumsal yap-
lan hakknda hemen hi bir dolaysz ipucunun bulunmadn yazar.

65
eitli bilim adamlar yukar paleolitiin bu uzman avc topluluk-
larn zamanmzdan 50 bin ile 10 bin yl ncesi arasnda eitli tarih-
lere yerletirirler. Bu konuda aralarnda bir gr birlii bulunmamak -
la birlikte, ok iyi incelenmi olan yukar paleolitik kltrlerin sras
hakknda hemen hemen gr birlii salanmtr.
Yukar paleolitik uzman avc kltrlerin tarihleri hakknda arkeo-
lojideki son grleri yanstan Forde-Johnston'u izlersek, bunlardan
ilki, zamanmzdan 35 bin yl ncesiyle 32 bin yl ncesi arasmda Bat
Avrupa'da grlen atel-perroniyan kltrdr.90 Bu kltrde elbal-
talar yan sra "baktalar"m, kazyclarn, "kalemtalar"m (burin-
lerin) grlmesi avclkta uzmanlamann aralara yansmasdr. Bun-
lardan (kl) kazyclarn ve (deri kesici) kalemtalarn yaygnlamas
da kadnlarn stlendikleri deri ileme ilerinin gelitiini gsterir. Bu
iki ara trndeki gelimeler, erkeklerin av ilerinde, kadnlarn kamp
(ev) ilerinde uzmanlamalaryla kadm-erkek ekonomik iblmnn
giderek derinletiini gsterir. Ayrca ara takmndaki bu gelimeler
avclkta uzmanlamann salad olanaklarm da iaretidir.
Aurignasiyan kltr 32-26 bin yllar arasnda Yakndou'da geli-
mitir. Onda da kazyclarn ve kalemtalarn okluu giysi yapmak
iin ve baka amalarla deriyle ok uralmasnn iareti olarak g-
rlr.
Rusya'dan gelerek 26-20 bin yllar arasnda Avrupa'da egemen
olan Gravettiyan kltr, ilkel sanat ve yap etkinliklerini balatm ol-
mas bakmndan nem tar. Bu kltrn topluluklar Avrupa'da ma-
aralarda ama Rusya'da yere kazlm ukurlar zerine derilerle r-
tlm geici konutlarda yaamlardr91 ki bu yar yerleik avcln
belirtisidir.92 Bu kamp yerlerinin yaknlarnda bulunan bol mamut ke-

10 Yukar paleolitik kltrn tarihleri ve temel zellikleri hakknda Forde-Johnston'


un, History from the Earth, s. 68-72'de verdii bilgilere dayandm. Childe, Ta-
rihte Neler Oldu, s. 59'da, yukar paleolitik kltrler iine Avrupa'da grlen
atelperroniyan, Aurignasiyan, Gravettiyan, Solutrean ve Magdaleniyan kl-
trler arasna Afrika'da grlen Ateryen ve Kapsiyan kltrleri de sokar.
James Mellaart, The Neolithic of the Near East, London, 1975, Thames and
Hudson, s. 19'da 20-16 bin yllar arasna yerletirdii Yakndou yukar paleoli-
tik topluluklar iine, mezolitie bir gei dnemi olarak ayrca, iri hayvanlar
yan sra tekilerinin de avland "epipaleolitik" (son paleolitik) dnemi koyar.
! Sovyet arkeologlar 1972'de Beyaz Rusya'da Berdyzh'de bulduklar bu kltr-
lere ait bir yerleme yerinde, atlm mamut dileri ve kemikleri zerine di-
kilmi derilerin rtlmesiyle yaplm olan alt konutluk bir kamp kalntsn
ortaya karmlardr, (bak. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 70-71)
92 T. Walter Wallbank, "History of Civilization", The Encyclopedia Americana
Americana Co cilt 7, s. 23'de, souk iklim koullarnn Kromanyonlar' za

\
66
mikleri, hem bu yar yerleiklii hem de takm av yntemlerinin baa-
rsn aklamaktadr. Ta aralar yan sra kemik, geyik boynuzu ve
fildiinden yaplm aralar ve kolye bilezik gibi ss eyalar, bu kl-
trn bir dier baarsn bir dier boyutunu aydnlatrlar.
Zamanmzdan nce 20 bin-15 bin yllar arasna konan Solutrean
kltrn kk ta aralar, mzrak ve ok balklar olup aralardaki
nemli bir gelimenin iaretidirler. Bu aralara benzeyen, ancak byk-
lkleri 35 santime kadar varan, ama uzunluklaryla oranl kalnlkta
olmayan talar tren aralar olarak yorumlanrlar.93
Magdaleniyan kltr ise 15-10 bin yllar arasnda geliip yok ol-
mutur. En gze arpan aralar mzran at uzakln ve vuru de-
recesini artran mzrak destekleridir. Ayn zamanda mzrak balklar-
na ve misket talarna da rastlanr.94 Ancak Magdaleniyan kltrn
en byk baars yukar paleolitik "sanaf'tr. Maaralara ve kayalara
yaplan resimler yan sra gravrleri, kabartmalar, ta, fildii ve pii-
rilmi balk heykelcikleri, geyik boynuzundan yaplan aralar ssle-
yen oymalar da ieren bu etkinlikleri zerinde, uzman avclarn ve ge-
nel olarak ilkel topluluklarn dnleri incelenirken durulacak.
imdi insan topluluklarnn gelime sreci iindeki konumlarna
bakarak, braktklar kalntlara dayanarak ve onlarn koullarna ben-
zer koullar iinde yaayan birka ada ilkel topluluktan ipular sa-
lamaya alarak,95 yukar paleolitiin uzman avc topluluklarmm eko-

manlarmn ounu maaralarda geirmeye zorladn, gebe olmayan bu


yaam biiminin, bo zamana sahip olunmasn* salayarak, yeni aralarn ve ilk
olarak ara yapan aralarn bulunmasna, sanata, dinsel duygunun ilk da
vurulmas biimlerine yol atn syler.
93 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 71. Coon da, The History of Man,
s. 78'de, aa paleolitik dneme ait olan eitli byklkteki elbaltalarmdan
5 santim dolaylarndaki en sevimlilerinin insan-insan, insan-doa ilikilerinin
simgeleri, trensel aralar olabilecekleri grndedir.
94 Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 157'de yukar paleolitik kalntlar
arasnda bulunan dzgn misket talarndan, bu topluluklarn sapan kullan-
dklarn karr ve sapann avdan ok savata ie yarayacan yazar. Oakley
ise, "Skill as a Human Possession", s. 31'de, Karmel'deki Neandefrthal topluluk-
larnn misketlerinin, (hayvanlarn ayana dolamas iin ip ucuna balanm
talardan oluan) bolalar ile mi yoksa sapanlar ile mi atldnn bilinmediini
yazar. Bu sorun, bolalann daha ok av, sapanlarn sava arac olmalar nede-
niyle yukar paleolitik topluluklar arasnda sava ilikilerin bulunduu ya
da bulunmad savlarna destek aranmas bakmndan nem tamaktadr.
95 Elverili evresel koullar iinde yaayan Amerika'nn Kuzeybat kylan yer-
lileri, kurutup saklayabildikleri bir yiyecek tr salayan, mevsimlik sombal-
avclnn, Kolombiya yerlileri, bir tr meyveli pastnna (pemmikan) yapp
depo edebildikleri bol bizon eti elde edilen bizon avclnn olanaklaryla, s-

67
nomik, toplumsal, dnsel yaplarn saptamaya almann zaman-
dr. Yukar paleolitik topluluklar uzmanlam ve zellemi bir eko-
nomiye sahiptiler. Bu ekonomi, toplayclk braklm olmamakla bir-
likte, avcln (ve baz topluluklar iin balkln) ne getii bir
asalak ekonomidir, "uzman avclk ekonomisi"dir. Bu ekonomide avc-
lk (ve baz yerlerde balklk) erkekler tarafmdan yaplmaktadr.
Toplayclklar eski nemini yitiren kadnlara, avcln yan rnleri-
nin deerlendirilmesi ileri, derilerin kllarnn kaznmas, deriden giy-
si, adr vb. eyalarn yaplmas, avn piirilmesi gibi kamp yerlerinde,
maaralarda yaplan "ev ekonomisi" ileri yklenmi grnyor. By-
lece kadm-erkek ekonomik iblm, avclk ve toplayclk dnda,
kamp ii ve kamp d ilerinin blnmesi biiminde yeni bir boyut
kazanmtr.96
Yukar paleolitik topluluklarm kalntlarnda yaplan kemik ara-
trmalar insanlarn daha ok birka iri hayvan tr ile ilgilendikleri-
ni gsterir.97 Avlanan bu iri hayvanlar genellikle sr hayvanlardr
ve bunlarn avlanmasnda daha ok takm av ve srek av yntem-
leri izlenmitir. Bu nedenle bu av biimine byk takm av denebi-
lir. Solutrea'daki bir yukar paleolitik kamp yerinde mamut, bizon gibi
teki iri hayvanlar yan sra, 100 bin yabanl atn kalntsnn bulun-
mas, 98 bu uzman avclnn niteliini ve baar derecesini gsterir.

radan avc ve toplayclarda grlmeyen karmaklkta toplumsal yaplara sa-


hip olmulard. Bu topluluklar ekonomilerinin nitelikleri ve olanaklar bakmn-
dan tarihsel uzman avc topluluklara benzemektedirler, dolaysyla o topluluk-
larn yaam hakknda baz ipular vermektedirler.
ss Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 83'de Kuzey Afrika yukar
paleolitik kltr olan Kapsiyan kltre ait resimlerde erkeklerin yayl, kar
dnlann ou kere eteklikli izildiklerini yazarlar. Yayl erkek resimleri avc-
lkla erkeklerin uratklarnn dolaysz kantdr. Etein de, ada ilkellerden
salanan kantlara gre (bak. Leakey ve Lewin, Origins, s. 174) kadnlarn top-
ladklarn biriktirip kampa getirmeye yarayan toplayclk arac olduuna g-
re, bu, yukar paleolitik iblmnde toplaycln kadnlara dtn gs-
terir. Uzman avclk dnemindeki erkeklerin avc kadnlarn toplayc olmala-
r biimindeki iblm, avclk ve toplayclk dneminin greneinin uzan-
ts olmal. Hikmet Kvlcml, Tarih Tezi, s. 197'de kadnn ieride ev, erkein
darda av iine ayrldn syleyerek bu iblmn pedagojik bir deyile
dile getirmektedir. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'de
ge lyukanl paleolitikte zahmetli ilerin ounun kadnlara yklendii, yk
tama, ocuk bakma ilerinin kadnlarn olduu yazldr. Bununla birlikte bu
topluluklarn geiminde avclk ar bast iin, i yk dalmnn kadnlarn
stlendii toplaycln ar basaca bir sonraki (mezolitik) adaki kadar
dengesiz olmad sylenebilir.
7 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 18.
98 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 76.

68
Byk takm av erkekler arasndaki ibirliini daha da sklatr-
mtr. Bu av ya takmlarn bymesine ya da srek avna kld
durumlarda takmlar arasnda ibirliini ve rgtlenmeyi gerektirmi
olmal. Byle bir ibirlii almann verimliliini artracaktr. Uz-
manlam av aralar ile avn yan rnlerinin ilenmesinde kullan-
lan aralar ve ara yapan aralarn" yaplmas, ateten yararlanma-
nn yaygnlap artmas, kadnlarn avn yan rnlerini deerlendiren
almalar ve ev ekonomisinde uzmanlamaya balamalar da alma-
nn verimliliini arttrmtr. Ama bu verim art, alk ve nfus darbo-
azlarn biraz geniletmekten te 100 nemli bir art salayabilmi g-
rnmez. Baz yazarlar bu dnemde uzmanlam ta aralarm ve ara
yapan aralarm uzman, hatta tam zaman uzman kiilerce yaplm ola-
bileceini sylerler.101 Uzmanlaan kiilerin arama yal saaltclar,
ileride ele alnacak olan sihirci sanatar da katarlar. 102 Ne var ki,
ara yapmann topluluun herhangi bir yesinin yapabilecei kolay
bir i olmas,103 saaltclarn zaten ava katlamayacak kadar yalan-
m yelerin arasmdan kmas, sihirci sanatln ise tam zaman uz-
manln gerektirmemi olmas, sihirci sanatarm ava katlp av se-
ferleri dnda bu ileri yapm olmalar olasl da vardr. 104 K-

99 ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for
Culture History", s. 361'de insann yukar paleolitikte ara yapan aralar re-
terek ok nemli bir teknolojik ilerlemeyi baardm yazar. Oakley de, "Skiil
as a Human Possession", s. 32'de Kromanyonlar'm ara yapan aralar yaptkla-
rn syler.
'M Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de yukar paleolitikte toplumsal bi-
rimlerin son derece kk ve nfusun ok az olduunu yazar.
o Coon, The History of Man, s. 75'de daha orta pleistosenin balarnda elbaltala-
nmn ok incelikli yapldm, bir Fransz'n bu beceriye ulamasnn aylar al-
dm belirterek, bunlarn, uzman zanaatlarca yaplm olabileceini syler-
ken, L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 24'de yirmi yllk kiisel deneyimlerine
dayanarak, ta ara yapmann saatler alan bir i olmadm yazar.
102 Childe, son yaptlarndan biri olan Social Evolution, s. 77'de yukar paleolitik
maara sanatlarnn mutlaka tam zaman uzman olmalarnn gerekmediini
syleyerek, onlarn yar zaman uzman olabilecekleri yolundaki kansn yine-
lemi olur.
03 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 62'de orta paleolitiin Neanderthal topluluklar
iin, ada ilkellerden salad kantlara dayanarak, ara yapclnda uz-
manlam yelerinin bulunmayaca sonucuna varr. Yukar paleolitik toplu-
luklara daha yakn olan ada ilkellerden salanan aym kantlar, yukar pa-
leolitik topluluklarda da ii salt ara yapma olan kimselerin bulunmayaca
savn destekler niteliktedir.
104 emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt I (Elm ve Mezopotamya), Ankara, 1937,
Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 50'de daha sonraki alarda yerleik iftiler
zerine reklenen oban topluluklarn nderlerinin hem din adam hem yne-
tici olarak grndklerini sylerken son derece yaygn bir tarihsel gerei dile

69
sacas Bunlar yar zaman ya da "bo zaman uzmanlar" olabilirler-105
Eer ara yapclar, saaltclar, sihirci sanatlar yar zaman uz-
manlar olmularsa, topluluun, her zaman ortak ava katlmayan bu
kimseleri besleyebilmesi iin, takm almasnn bir "art besin" ve
onun trevi olan "art zaman" salayacak dzeye ulam olmas ge-
rek. Gerekten yukar paleolitiin uzman avc takmlar, gerek evre-
ye baarl uyarlanmalar ve uzmanlam av aralarna sahip olmala-
ryla, bunlarn salad art enerji ile, gerek iinde bol iri hayvan s-
rlerini barndran ve besinlerin (zellikle etin) uzun sre bozulmadan
saklanabilmesini salayan iklim koullarmm ve yntemlerin yardmy-
la 106 bir toplulukta ava her zaman katlmayan bir iki kiiyi besleyebi-
lecek kadar art besin retebilmi grnyorlar.107 Ancak iklim koul-
larmm deimesiyle yukar paleolitik avc topluluklarnn kltrlerinin
yok oluu, bu art besinin salt almann artan verimliliinin rn
olmadn ortaya koymutur.108
Uzman avclkta bir art besinin salanabilmesinin, bu ekonomik
etkileri yan sra, nemli toplumsal ve kltrel etkileri de olmutur.
Hatta toplumsal ve kltrel etkilerinin ekonomik etkilerinden daha
byk olduu sylenebilir. lkin, bu art besin erkeklerin av etkinlik-

getirmi olur; bu gerein kkleri avclk dneminde sihircilerin ayn zamanda


avda nderlik yapan kimseler olmalarna dek dayanabilir.
105 Yar zaman ya da bo zaman uzmanlar olan amatr zanaatlarn ortaya ka-
bilmeleri iin art besin ve bo zaman yeterliyken, profesyonel zanaatlar (tan
zaman uzmanlar) iin, ileride aklanaca gibi, art rn gereklidir.
i"6 ada ilkel avc topluluklanndan Kuzey Amerika'nn ovalk blgelerinde ya-
ayan Amerika Yerlileri'nin bizon etini islemeyle, ngiliz Kolombiyas balkla-
rnn alabal kzartarak uzun sre saklayabildiklerini, Eskimolar'n km en
iddetli iki aynda daha nce topladklarm yiyerek yaayabildiklerini biliyoruz
(bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 124 ve 123). Coon, The History of
Man, s 110'da gnmzde Kuzey Avrupa'da ren geyiklerinin yllk g yollar
zerindeki geitlerin tutularak yzlercesinin avlanp, etlerinin dondurularak ya
da islenerek saklanabildiine ve Fransa maaralarndaki yukar paleolitikten
kalma binlerce rengeyii boynuzuna bakarak, (s. 114'de) bu yntemin o dnem-
de uyguland sonucuna varr.
107 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum,
s. 41-42'de .. ondrdnc, onnc binlerde, retici glerde byk bir
atlm salayan teknolojik gelimelerle almann retkenliinin artt, avc-
lkta ya da balklkta iler yolunda gittii zaman ganimetin bir ksmnn kt
gnler iin bir kyya konabildii, bu olanakla insanlarn ayn barnakta da-
ha uzun sre kalabilip, tahta konutlar yapmaya, gebelik yaamn brakmaya
baladklar sylenir. Childe, "Early Forms of Society", s. 41-42'de olaanst
elverili koullarda avclarn ve toplayclarn ksa bir sre iin toplumsal art
elde etme olana bulabildiklerini syler.
108 Bak. s. 83.

70
leriyle saland iin, erkeklerin toplumdaki statleri, saygnlklar
artm olmal. Genel olarak yiyecein, zel olarak da art besinin pay-
latrlmas erkeklerin ii olmal. Baz yazarlar bunun bilgi birikiminin
sahibi olduklar iin saygnlklar artan yal erkeklerin ii olacan
syler.109 Av paylatranlar sihirci sanatlar ya da av yneten nder-
ler de olabilirler, bilemeyiz. Her ne olursa olsun avdan salanan art
besinle ynetimin erkeklerin eline gemesi yolunda ilk adm atlm-
tr.
te yandan art besin retimi, toplulua srekli geim peinde
koma abasmda bir nefes alma, bir rahatlama olana vermitir. So-
mut belirtilirse iki gn sren bir byk hayvan av sonunda avla-
nan birka byk hayvan, topluluu bir iki hafta iin ava kma zorun-
luluundan kurtarmtr. Bylece birincil ekonomik etkinlikler dn-
da bir bo zaman, bir "art zaman" salamtr."0 Bu art zaman, avn
yan rnlerinin deerlendirilmesi, daha eitli daha uzmanlam ara-
larn gelitirilmesi gibi ikincil ekonomik etkinlikler yan sra, ekono-
mik olmayan toplumsal etkinliklerin, hatta kltrel etkinliklerin ge-
litirilmesinin nesnel olanaklarn hazrlamtr. Toplumsal ilikileri
pekitirmi ve gelitirmitir. Art besinin ve art zamann salayaca

109 Coon, The History of Man, s. 79'da, ada ilkellerin greneklerine dayanarak,
erkek mi kadn m olduklarn belirtmeksizin, av trensel irilikte satrlarla ya-
llarn paralayp paylatrm olabileceklerini yazar. Clark ve Piggott, Prehistoric
Societies, s. 89'da yukar paleolitik sanatta bitki motiflerinin kt oluuna da-
yanarak, sihirci sanatlarn erkek olabileceklerini ima ederler,
no Birok yazar, bu almada nerilen "art zaman" kavramn kullanmadan, yu-
kar paleolitik avc takmlarnn zamandan tutum salayc aralara ve yn-
temlere sahip olduklarn, bo zaman bulabildiklerini yazar. rnein Clark ve
Piggott, Prehistoric Societies, s. 89'da, Gravettiyan maara sanatnda, bu sanatn
yaratclarnn kendilerine bo zaman salayan bir avc yaamnn iaretini g-
rrler. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 34'de avm bol olduu yukar
paleolitikte her grubun "bol zamana" sahip olduunu yazar. bn Haldun ise,
Mukaddime, cilt II, s. 453'de, ok sonraki ve retimin balad bir ala ilgili
olmakla birlikte, toplumda bireylerin geimleri iin gerekenden fazla kazanl-
dnda, artan zaman ve emeklerini bilim, fen ve zanaatlar renmede kulla-
nacaklarn syleyerek, "art zaman" kavramna ok yaklat gibi, art zamann
yarataca olanaklara da deinmi olur. Sahlins, Stone Age Economics, s. ll'de
yaplan alan almalarna dayanarak, ada ilkel avc topluluklarnn yiyecek
salamadaki baarlarndan dolay, sanlann tersine bol bo zamana sahip ol-
duklarn, zamanlarnn yansnda ne yapacaklann bilmez grndklerini yazar.
Childe, Tarihte Nele'r Oldu, s. 70'de birok mutlu rastlantlann bir araya gelmesi-
nin Magdaleniyan topluluklara, az bir almayla yaamlarm parlak bir tinsel
kltrle sslemelerine yetecek bol yiyecek ve yeterli bo zaman saladn sy-
ler. Leakey ve Lewin, Origins, s. 144'de on bin yl ncesinin yay ve mzrak kul-
lanan avc topluluklannn bol bo zamanlar olduu grndedirler.

71
toplumsal ve kltrel gelimeler, bir yandan yar zaman uzman sihir-
ci sanatarm, belki de saaltclarn ve ara yapclarnn yetitiril-
mesi (iblm, farkllama, uzmanlama), bir yandan da topluluun
tm yelerinin katld elencelerin, trenlerin dzenlenmesi (duy-
gu ve dnce alannda trdeliin salanmas) yolunda ilerlemitir.
Bunlar ekonomik ve toplumsal yaplarn farkllamas ve bir kltrel,
dnsel yapnn gelitirilmesi yolunda atlm admlardr.
ok sayda kimsenin iri hayvanlar avlamak zere katld b-
yk takm av ya da birok takmlarn katlmasn gerektiren srek
av, tekil avlanmaktan farkl olarak, egdm ve belki de belli bir di-
siplini gerektirmitir.111 Bu egdm ve disiplinin nasl salandn
bilmiyoruz. Deneyimli yal yelerce, atak gen nderlerce ya da tm
yelerin uyduu geleneklerce salanm olabilir. Bu konudaki yorum-
lar genellikle, toplumsal yapnn demokratik, eitliki olduu gr-
ne sahip olan ve byle olmasn isteyen yazarlarla, toplumsal yapnn
doas gerei hiyerarik, eitsizliki olduunu ve byle olmasnn da
en uygun yol olduunu dnen yazarlara gre deimektedir. Birin-
cilerin yorumu, ilkel topluluklarda (kendi kafalarndaki gibi) demok-
ratik, eitliki etik deerlerin de bulunduu (bilinli, bilinsiz) varsa-
ymnn risklerini tamaktadr. kincilerin yorumu, greli baz toplum-
sal kurumlarn mutlak ve evrensel olduu yanlgsn tayabilmekte-
dir. Somut belirtilirse, birinciler g geim koullarnn dayatabilecei
kaba gce pirim veren rgtlenme biimlerini hesaba almama, ikinci-
ler yerlemeyle ve mlkiyetin kyla doacak kurumlar, bunlarn
bulunmad dnemlerden balatma eilimi gsterirler.
Ortak avlanmann bir avc topluluunun av takmn aan grup-
larn oluturulmasn gerektirdii durumlarda, avc topluluklar arasn-
daki ekonomik ibirlii toplumsal alanda bir baka ibirliine yol a-
m olabilir.112 Bir nceki dnemin avc ve toplayc takmlarnda n-
fus azlna kar bavurulmu olunabileceini dndmz kadn
karmaya (bu, ekonomik ibirliini paralayabilecei iin) bu dnem-
de greneksel bir biim verilmi olabilir. Bylece dtan evlenme za-
manla kurumlam olabilir. Dtan evlenme avc topluluk iindeki cin-
sel rekabeti ve srtmeleri nleyerek topluluun birliini pekitirir-

in Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 62'de Gravettiyanlar'u iri sr hayvan avlamalar-


nn doal aileyi aan bir ibirliini gerektirdiini ancak bu yolda nasl rgtlen-
diklerini bilmediimizi syler.
112 rnein McNeill, A VVorld History, s. 8'de, ilkel yaamn zelliklerinden birinin,
takmlarn bir ykmdan kurtuluu kutlamak ya da sra d ileri yapmak iin
biraraya gelilerinin dzenli trenlere yol amas olduunu syleyip, bu olanak
ile takmlar arasnda mal deiimi, evlilik gibi ilikilerin kurulabildiini belirtir.

72
ken, gelin gvey alverii de topluluklararas ekonomik ibirliini pe-
kitirecek, bu ibirliinin srekliliini salayacak kanallar oluturmu
olacaktr."3 Bu grenein kurumlamasyla avc "topluluklar" kanda
birliklere, "klanlar"a dnecektir.114 Gelinlerini dardan alan klan-
lar doal olarak "baba soy zinciri"ni izleyen klanlar olacaktr.1!15 Bu
gelimelerin nasl bir yol izlediini ve ne zaman gerekletiini bilmi-
yoruz; bildiimiz tm gstergelerin kanda birlikler olan klanlarn
topraa yerlemeden nce olumu olduunu gstermesidir.116 Toplu-
luklarn klanlar biiminde rgtlenmesine uzman avclk dneminin
sonlarna doru geildiini dnmek birok bakmdan uygun gr-
nyor. Baba soy zincirli klanlara geilmesiyle erkeklerin statlerinin
biraz daha ykselecei ak.
Yukar paleolitik uzman avc topluluklar aras ilikiler, ekonomik
alanda birka topluluk arasnda avda ibirlii ilikileri olmal. Top-
lumsal alanda belki buna, dnemin sonlarna doru, gelin alp vermey-
le akrabalk ilikileri de katlm olabilir. Bu ilikiler avc toplulukla-
rn ortak bir iletiim sistemi (dil) kullanmalarna,117 ve kamp ateinin
bamda ortak tren ve elenceler grenekletirmelerine yol am ola-
bilir.118 Ayn hayvanlar avlam, ayn bitkileri toplam olacaklarm-

13 Leakey ve Lewin, Origins, s. 162'de hemen tm avc ve toplayc topluluklarda


fcur tabusu [topluluk iinden evlenme yasa 1 bulunduunu, erkein gelinini
dardan almak zorunda olduunu, devlenmenin komu gruplarla iliki kurma
alannda son derece elverili bir olanak saladn aklarlar.
H4 Morgan, Ancient Society'nin "nsz"nde (s. 6'da), klan ve kabile rgtleniinin
yabanllk ann ikinci yarsnda ortaya kp tm barbarlk a boyunca g-
rldn yazmaktadr. Gnaltay ise,Yakn ark, ct II, s. 50'de Magdalenyan
lar'n bir tr klan rgtne tabi olduklar, ilerinden birinin hem babu hem
aman olduu tahmininde bulunur.
ada ilkel avc topluluklarnn byk ounluunun baba soy zincirli oluu
(bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt II, s. 43) bu gr des-
tekler.
us rnein, ksa bir neolitik dnemden sonra uygar toplumun merkezi devletinin
yerel ynetim birimleri durumuna sokulan Eski Msr'n nomelerinin klan
toplumunun gstergesi olan totem hayvanlarn simgeleri olarak koruduklarn
gryoruz. Buradan giderek olacak Afet nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
Ankara, 1956, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 52'de paleolitik dnemde Msr
halknn totemli klanlar biiminde yaadklarm yazar.
1 Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de aralann gelimesi ve grafik
7

sanatnn bulunmasyla ge paleolitikte insan iletiiminde nemli gelimeler ol-


duunu dnenlerin bulunduunu yazar.
n 8 Coon, The History of Man, s. 119'da, yukan paleolitikte, yiyecein bol olduu
mevsimlerde, takmlann biraraya gelip lenler, trenler, yanmalar ve elen-
celer dzenlemi olabileceklerini syler.

73
dan, aralarnda sistemli ekonomik deiim ilikilerinden sz edilemez.
Ancak, bu yolda geliecek ilikilerin tohumlarnn atld sylenebilir.
yle ki, gelin alp verme ileride klanlar arasnda armaan deiimi
greneini getirecektir. Kukusuz deiimin rgtlendirilmedii bir
ekonomide bu armaanlar ilkin ortak deer ltleri olan her klanda
bulunabilen eyler olmak yerine, birbirlerinde bulunmayan eyler ola-
caktr. Bu grenek de klanlarda birbirlerinde bulunmayan eyler elde
etme (ekonomik uzmanlama ve klanlar aras iblm) ynnde
bir eilim yaratacaktr. Ancak bu eilimin, uzman avclk dneminde,
gereksinim mallarndan ok lks mallar diyebileceimiz, kendilerine si-
hirsel, trensel deerler yklenen mallarda kalm olduu yolunda ip-
ular var elimizde.119
Uzman avclk dneminde avc topluluklar aras alveriin bir bi-
imi de, zellikle ara yapan aralarm ortaya kmasyla, baz ta ara-
larm, ocaklarnn ya da yapldklar yerlerin ok uzamdaki yerlerde
bile "satlm" olmasdr120 Avc topluluklar iinde byle bir uzman-
lamann kmas iin, nce bir topluluk iinde byle bir uzmanlama
km olmal ki o kimselerin yaptklar aralar teki topluluklarn in-
sanlarnn yaptklarndan etkili olup alnabilsin. Bylece ara yapmn-
da uzmanlk, bu gelenein balad topluluklarda ya da uygun ta
ocaklarna yakn topluluklarda ortaya ktktan sonra, d talep o top-
luluun gittike ok sayda yesinin bu ite uzmanlamasna yol a-
m, sonuta bir topluluk teki topluluklara gre ara yapmnda uz-
manlam olabilir. Ancak srecin bu ikinci dneminde bir topluluun
ara yapmnda uzmanlamas, teki topluluklarda ara yapm uzman -
larnn yetimesini engelleyecektir. Ayrca topluluklar arasndaki by
le bir alveri, aralar (belki de ara yaplan sert talar) verilip yiye-
cek alnd tek boyutlu olan ve baka alverilere yol amayan bir
alveri olacaktr. amza dek sren "gezici zanaat" olgusunun
gemii, topluluklar arasnda bu tr tek ynl bir uzmanlamaya da-
yanm olabilir. Bu uzmanlama bu ite uzmanlaan birka topluluun
zel bir yapya sahip olmas dnda (ve aralarn birrneklemesi ve
ara teknolojisinin yaylmas dmda) topluluklarn ekonomik, toplum-
sal, kltrel yaplarnda byk bir deiiklik yaratm grnmez. n-
k blgesel, kk apl, dzensiz ve (bu ta aralar alanlar bir yan-
dan da kendi aralarn yapmay srdreceklerinden) tam bir ibl-

119 Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 63,


120 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 63'de Don Irma kysndaki Gagarino'da bulu-
nan baz akmaktalarnm rman 120 km. kadar uzandaki bir baka kamp
yeri olan Kostienki'den getirilmi olabileceini syleyerek, topluluklar aras bu
tr bir alveriin ve uzmanlamann gelimi olabileceini anlatmak ister.

74
mne yol amayan uzmanlamadr. Ama ilk tarmsal ve uygar toplu-
luklarm kyla ileride byk nem kazanacaktr.
Uzman avc topluluklarnn ekonomik ve toplumsal yaplarn gr-
dkten sonra dnsel yaplarna geebiliriz. Bu dnemde (Homo
sapiens sapiens'in beyin byklnn gnmzn insan dzeyin-
de gelimi olduuna baklarak) 121 konumann balad kabul edi-
lir. Sinyalleme ve iaretleme dilleri, nemleri gittike azalarak sr-
m olsa da, konuma gittike nemini artrarak gelimi olmal. Ko-
numann bireyin ve topluluun deneyimlerinin teki bireylere ve ku-
aklara geirilmesinde, bilgi birikiminde, dncenin ve tinsel yaa-
mn gelimesinde oynad, herkese bilinen ve kabul edilen rolleri ze-
rinde durmak gerekmez. Konumann ayrca takm ii ve topluluklar
aras srtmeleri de azaltt kukusuz. Ancak gene konumann (yan-
l anlama dosta olmayan duygular da vurma vb. nedenlerle) baz
yeni srtmelere yol aaca da unutulmamal. Hatta, bir iletiim
sistemi, bir ya da ortak avda ibirlii yapan birka avc topluluuyla
snrl olaca, teki topluluklarn kendi ayr iletiim sistemleri bulu-
naca iin, 122 dil fark (eski beden boyas dme vb. ayrc iaretler
yerine ya da onlar yan sra) farkllk bilincini gelitiren, avc toplu-
luklar arasnda dosta olmayan ilikilerin srmesine katkda bulunan
bir e olmu olabilir.
Konumann ekonomik alandaki etkisi, ibirliini gelitirmesi, or-
tak avda daha etkin bir egdm salamas, renme srecini ksalt-
mas, dolaysyla almann verimliliini artrmasdr. Toplumsal alan-
daki etkisi, duygu ve dnce birliini salamas, bylece ekonomik ve
toplumsal farkllamalarn yava yava grnmeye balad bir d-
nemde, bunlarn yol aabilecei toplumsal blnme eilimlerine kar,
toplumsal birlii pekitirme yolunda bir ilev grmesidir.
Ama konuma asl nemli etkisini dnsel alanda yapm olma-
l. lkel srnn avc ve toplayc takmm dnce balanglarna sis-
temsiz, geliigzel dnme giriimlerine karlk, konumanm geli-
mesi uzman avc topluluklarda bir dnsel yapnn ortaya kmasna
yol am olmal.123 Dnsel yap bir topluluun tme yakm yeleri-
mi McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 8'de ilk Hom 0 sapiens sapiens kl-
trne sahip olan Kromanyon nsam'mn beyninin gnmz insannn beynine
eite yakn byklkte olduunu sylerken uzmanlarn bu konuda zerinde bir-
122 letikleri
Avustralyabirilkel
gr
avc aktarmaktadr.
topluluklarnn be yz kadar kabilesinin her birinin ayr
bir dili ya da lehesi oluuna baklarak (bak. n. 174) byle bir sonuca varlmak-
tadr.
123 Ccmforth, Bilgi Teorisi, s. 19'da konumann toplumsal etkinliklerden doduu-

75
nin ayn biimde dnme alkanlklarna sahip olmas ve bunun hem
rn hem de temeli olan ayn dnceleri benimsemi bulunmas
olarak tanmlanabilir. Tarihsel uzman avc topluluklarn ne konuma-
larn ne de dnmelerini dolaysz olarak saptamaya olanamz yok.
Ama dnlerinin somuta gemi rnlerini gnmze kadar kala-
bilen maara ve kaya resimlerinde, kk heykelciklerinde ve gm-
lerinde dolaysz olarak grebiliyoruz. Yukar paleolitik sanat olarak
anlan resimler ve heykelcikler, uzman avc topluluklarnn estetik
deerlerinden ok dncelerini yanstan kalntlardr.
Yukar paleolitiin maara ve gravrlerinin byk ounluunun
konusu hayvanlardr.124 Bu resimlerde insanlarn bulunmamas ya da
pek az grnmesi,^insana, toplulua deil, doaya ynelik, ya da do-
arm etkisi altnda olan bir yaayn ve dnn iaretidir.126 G-
ne yldz gibi doa glerinin ve nesnelerinin hemen hemen hi g-
rnmemesi, bitkilerin pek az grlmesi ise, 127 onlarn genel olarak
dnyadan ok hayvanlar dnyasyla ilgili olduklarn gsterir.128 Biraz

nu, bireyler arasnda bir iletiim esi olarak gelitiini, duyumlarla farkna
vardmz eylere bir soyutlama ve genelleme olana kazandrdn, dnce
sreleri ile konumann birbirinden ayrlamayacan yazarken, dnsel yap-
nn konuma balamadan geliemeyeceini anlatyor gibidir.
124 Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses", s. 73'de ilkel insann
ilk nce bir btn olarak evrenin deil, fakat yaayp hareket ettii yakn ev-
resi iinde elinin altnda bulunan eylerin bilincine erdiini syler. Uzman avc
insann yakn evresinde ve elinin altnda bulunan eyler ise hayvanlardr.
Onun bilincine yansyanlar da doal olarak bunlar olacaktr. Gerekten, Forde-
Johnston, History from the Earth, s. 76'da belirtildii gibi, yukar paleolitik
resimin ba konusu genellikle sr halinde gsterilen bizonlar ve atlardr.
Yurdumuzda, Kars'n Kazman ilesinin amulu ky yaknndaki bir maa-
rada bulunan, Avrupa'nn ve Sibirya'nn uzman avc topluluklar dzeyinde bir
topluluun kalntlarnda da, ana panoda yze yakn ekil iinde geyikler, da
keileri, insanlar, camuslar, boalar, atlar, eekler, kk panoda ok atan bir
insan resmi grlmektedir., (Fazla bilgi iin bak. Haim Karpuz, "amulu'da
Yontma Ta a Kaya Resimleri", Bilim ve Teknik, say: 112, s. 2.
125 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 77.
126 Marx ve Engels, Alman deolojisi, s. 40'da balangta bilincin insanlar karsn-
da gl, yenilgiye uratlamayan doann bilinci olduunu yazarlar. (Daha
sonra "doa dinleri"nin bu tr bir bilinten doduunu sylerlerken sihir-din
ayrm yapmaz grnrler.)
127 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 89.
1 2 8 Mannheim, Essays on Sociology of Knowledge, 163. sayfadaki dipnotunda insa-

nn "yaamsal nem tayan oda"nn eitli alarda eitli etkinlik alanlar-


na kaydm ve her tarihsel dnemde insann gerei en duru biimde en yo-
un yaad alan ile balantl olarak anlad yolundaki grnden, ilkel
topluluklarn dnlerinin aratrlmasnda da yararlanlabilir. Wells, Post-
gate ve Wells, The Outline of History, s. 76'da yukar paleolitik avc topiuluk-

76
daha yakndan baklrsa hayvanlarla bu kadar fazla ilgilenmelerinin
nedeni ortaya kar. Resimleri yaplan hayvanlarn bazlarnn zeri-
ne oklarn izilmi olmas,129 hayvanlarla ilgilenmelerinin asl nedeni-
nin geim sorunu olduunu ortaya koymaktadr. izilen hayvanlarn
genellikle geimlerinin ve yaamlarnn bal olduu trler oluu da
yle. 130 Yukar paleolitik resimleri yorumlayan bilim adamlarnn b-
yk ounluu, bunlarn sanat iin deil, geim iin izildiklerini ka-
bul etmektedirler.131 Yukar paleolitik maara resimleri arasnda, hay-
van resimleri yannda seyrek de olsa, balarna boynuz, maske takm,
hayvan ba koymu, zerlerine ba ve ayaklar braklm hayvan
postu giymi biimde klk deitirmi insanlar da grlmektedir. Bu
ekiller av oaltmak iin yaplan sihir trenlerini yneten sihirciler
olarak yorumlanrlar.132 Bunlar genellikle erkeklere benzemekle birlik-
te La Madeilene'de hayvan bal bir kadn resmi de vardr. 133

lan iin "yaamlarnn nemli bir blmn hayvanlar gzlemekle geirmi


olmallar" der, buna karlk (s. 100'de) resimlerinde gne, ay, yldz vb. nin
bulunmayndan onlarn doann bu kesimine dikkat etmedikleri sonucuna
varrlar.
129 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 93'de, bu uygulamaya rnek olarak,
Lascaux'da bir atn brne izilmi alt ok ile bir bizon zerindeki yedi ok
iaretinden, Niaux resimlerinde grlen yara iaretlerinden ve kan damlas
ekillerinden sz ederler.
130 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 77'de, resimlerin nceleri
ocuk resimlerine benzedii ve en ok lavladklan hayvanlar olanl yabanl at
ve bizon resimleri izildii yazldr.
131 rnein L.S.B. Leakey, nsann Atalan, s. 129-131'de karanlk maaralann de-
rinliklerine izilen resimlerin seyredilmek iin deil avn baansyla ilgili si-
hirsel amalarla yapldn, ada ilkellerden salad kantlarla ne srer;
birok yazar bu yoruma katlr. McNeill, A World History, s. 10'da maara re-
simlerinde insan-hayvan ilikilerinin baz mitoslarla dile getirilmi olabilece-
ini syler. Clark ve Piggott ise, Prehistoric Societies, s. 91-92'de maara sa-
natnn yalnzca yiyecek salama abalanna destek olduunu dnmenin
doru olmayacan, ekonomik gereksinimler yan sra estetik ya da psiko-
lojik gereksinimlere de hizmet etmi olabileceini ne srerler.
132 G.H. Luquet, "Prehistoric Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology,
der., Felix Guirand, s. 2'de Trois-Freres maarasndaki sakall, boa kulakl,
geyik boynuzlu, at kuyruklu eklin, Dordogne'daki bir denee oyulmu ya-
banl da keisi bal kiinin, Magdalenyanlar'm insan ve hayvan zellik-
lerini birletiren, bazlan dansediyormu gibi izilmi ekillerinin av sihiri ya-
pan sihirciler olabileceklerini, ada ilkellerin benzeri uygulamalanna daya-
narak syler.
133 Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 2. Luquet, bu resimin bir sihirciyi gster-
diini kabul edersek, sihirciliin hi deilse yalnzca erkeklerin ayncah ol-
mad sonucuna vannz der. Ancak av ile erkeklerin uratklann kabul
edersek, av sihirini de onlann stlendiini kabul etmemiz gerekir.

77
"Maaralara izilen resimlerin geimlerine ne yarar olabilir ki?"
sorusunun yantma gelince, yaplan yorumlar onlarm bu resimleri yap-
makla hayvanlarn oalacam, avm baarsnn artacam dndk-
leri yolundadr.134 Bu resimlerin hayvanlarn oalmasna hi bir etkisi
olmamsa da, avlanm hayvanlarn saysnn artmasnda biraz etki-
li olduklar kabul edilir.1*35 Ava kmadan nce bu resimlerin nnde
yaplan trenler, ya da maara dmda, avn, resimlerle deil, hareket-
lerle canlandrlarak yapld sanlan trenler,136 ava kanlar fizyo-
lojik ve psikolojik olarak ava hazrlama ilevi grmtr.137 Bu tr t-
renler sloganlar syleyerek bilendikten sonra harekete geen amzn
kitle eylemcileri gibi, bireysel korku duygusunu savan, bireyde toplu-
luun gcnn bilincini uyandran, baarya ulalaca yolunda bir
inanc ve bu inancn yol at azmi yaratan av hazrlklar olmallar.
Ksacas, ou yazar bu resimlerin av sihiri ile ilgili olduklarn kabul
etmektedir. Resimlere yansyan av sihirinin ve teki sihirsel gr-
nmlerin ayrntlarna, ilkel topluluun dn biimi olan sihirsel d-
n incelenirken ileride deinilecek.

Resimlerin iziliindeki ustalk, bu resimleri izenlerin ava yalnz-


ca sihirleriyle katlan tam zaman, hi deilse yar zaman uzmanlar
olduklar yolunda grlerin ne srlmesine yol amtr. 138 Dahas
bu resimlerin yaplabilmesi iin uzun bir raklk dneminin gemesi
gerektii ve bu raklk eitiminin "okullarda" rgtlendirildii yo-
lunda arkeolojik ipularnn bulunduu ne srlmektedir.139 Sihirci
sanatln uzmanlarca yaplp yaplmad ekonomik ve toplumsal

134 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 77.


ss Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 74'de sihirsel resimlerin ve trenlerin dayan-
ma duygusunu artrma, avcya gven duygusu verme, avlanacak hayvann
davranlarn tantarak avcnn etkinliini artrma gibi yararlarnn olduu-
nu yazar. Coon'un benzeri dnceleri iin bak. n. 213.
136 Bu yolda en salam ipular, hayvan resimleri zerindeki karg izleriyle, Mon-
tespan maarasnda balktan yaplm bir ay modeline otuzu akn kargnn
saplanm oluudur (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 93).
137 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 38.
138 Bak. n. 102.
1 39 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 65.
S.H. Hooke, "Recording and Writing", Singer, Halmyard ve Hail, A History of
Technology, cilt I, s. 774'de baz ge [yukarl paleolitik resimlerin formel ei-
timle aktarlan uzun bir gelenein rn olabileceklerini syleyerek bu konu-
da Childe'a katldktan sonra, bu resimlerin sihirsel yorumlandklarn ama
(verdii rneklerle) bazen olaylarn kayd olabileceklerini syleyip, yukar
paleolitik sanatnn ayrca gnmze kadar kalamayacak nesneler zerin-
de mesajlar iletmi olabileceini ne srerek, yaznn kkenini bu dneme da-
yandran sra d bir yorumda bulunur.

78
yapyla ilikili bir sorundur, ama eer gerekten uzmanlk ii olmu-
sa, bunun dnsel yapnn oluturulmasmdaki olas etkileri gz n-
ne alnmaldr.
Yukar paleolitiin bir baka rn heykelciklerdir. Bunlarn bir
blm talardan, fildiinden yontulmu, balktan yaplm ve belki
aa paralarmdan oyulmu kk hayvan heykelcikleridir. Bunlar
maara resimleri yorumu iine sokulabilirler. Heykelciklerin bir baka
blm arkeolojide "vensler" adyla anlan, cinsel zellikleri abartl-
m, kimileri hamile kadn heykelcikleridir. Bunlar da bilim adamla-
rnn ou tarafndan "bereket klt", "dourganlk klt" "verimli-
lik klt" iareti olarak yorumlanrlar. Bu yorumlar yerinde olmakla
birlikte, bu dnemin "sihirsel" dn biimine uygun bir deyile
"dourganlk sihiri"nin aralar olarak nitelendirilmeleri daha uygun
olur. 140 Baz yazarlar bu kadn heykelciklerinin ileride ortaya kacak
anatanralarm prototipleri (nrnekleri) olduklar grndedirler ki
dorudur. Ancak buradan giderek bunlar, ilkel toplulukta kadnn er-
kekten daha stn bir statye sahip oluunun, ilkel topluluklarm ana
soy zincirli olularnn, hatta kadnlarca ynetildiklerinin (anaerkil
olularnn) belgeleri olarak ne srmek, nyarglarn deilse bile, kaba
ve tek boyutlu bir genetik dn alkanlnn rndr.141 Kad-
nn toplumsal konumunun, yalnzca bu heykelciklere gre deil, o top-
luluun tm olarak yaam biimine, zellikle de geim biimine bak-
larak aratrlmas gerekir. Geim etkinliklerinde toplaycl stle-
nen kadnlar arasmda ne bir ibirlii ne bir iblm bulunmadn-
dan, toplama etkinliklerini egdmleyecek, ynetecek bir matriarka
gereksinim yoktur. Topluluk iinde erkein avc kadnn toplayc ol-
mas biiminde yrtlen iblmnn yneticiliini bir kadnn yap-
mas da gerekli deildir. Hele erkekler arasmda ibirlii ile yrtlen
av etkinliklerini dardan bir kadnn ynetmesi hi sz konusu ola-

141) Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 64'de Zamiatnin'in "vensler"in reme sreci-
ni taklit eden ve bylece sihir yoluyla remeyi salayaca sanlan kukla oyun-
larnda kullanlm olabileceklerini ne sren yorumunu aktarr. Thomson,
Studies in Ancient Greek Society cilt I, s. 242 ve 243'de Miss Earthy'nin Gney
Afrika'nn ilkel topluluklarndan Valergeler'in kzlarnn erginleme (initiation)
trenlerinde, gelecekte bebek sahibi olma amacyla, tahta bebeklerle yaptk-
lar gsterilere tank oluunu aktararak, "vensler"in ocuk sahibi olma ama-
cna ynelik tlsm nesneleri olabileceini syler.
141 Gordon Childe, Social Evolution, s. 65'de "vensler"in baz yazarlarn ne sr-
dkleri gibi, ataerkillikten nce bir anaerkil dzenin varlnn kant olarak
ileri srlemeyeceklerini, Kendini Yaratan nsan, s. 69'da bu kadn heykelcik-
lerinin verimlilik klt ile ilgili olduklarn syler. Bu konuda ayrca bak. II.
Blm, n. 18.

79
maz. Tersine av rgtieyip, egdm salayp avn nderliini yapa-
nn topluluun nderliini de yapmas olasl vardr. Yaam biimi-
nin en nemli alanlarndan biri olan savunmada, kadnlar arada sra-
da erkekleri bu ite desteklemi olsalar bile, i daha ok erkeklere d-
er; savunmay erkekler rgtieyip ynetirler. Ancak reme alanmda
gerek geim gerek yaam biimiyle ilikisi nedeniyle nfus darboa-
zndan dolay kadnn nemi ve deeri artm grnr ki bunun kan-
t "vensler"dir.
"Vensler" yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn yaam ve
geim biimleri iine oturtularak yorumlanrsa, onlarn, bir art besin
salayabilmi olmalarna karn, avn tehlikelerinden ve souk iklim
koullarmdan dolay alamayan nfus darboaz yznden reme so-
runu ile ilgili olduklarn sylemek gereklie daha yakn olur. 142 Avc
takmlar "vensler"in yardmyla sihirsel yollarla daha ok doumun
olacan dnm olmallar. Bylece yukar paleolitiin iki "sanat"
alanndan birinin (daha retim balamad iin "retimle ilgiliydi"
denemeyeceinden) geim, tekinin yaamn yeniden retilmesiyle,
reme sorunuyla ilgili olduu sylenebilir. Emek ktl ekilen ve ge-
imin ortak emekle saland bir toplulukta, bu ikincisi de gene ge-
im sorunuyla dolaysz ilikilidir.
Uzman avc topluluklarnn dnsel yaplarn yanstan bir ba-
ka maddi kalnt gmleridir. Trensel gmnn Homo sapiens
neanderthalensis dneminde grlmeye baland ve mezarlara ko-
nan et, silah gibi nesnelerin, lmden sonra bu dnyadaki yaama
benzer bir yaam dncesine sahip olduklarn gsterdii daha nce
belirtilmiti. Bu grenek ve onunla birlikte bu dnce yukar paleoli-
tiin Homo sapiens sapiens takmlarna da gemi. Onlarn mezar ka-
lntlarnda da benzeri nesnelerle karlayoruz. Dahas lnn, ze-
rine Neanderthal nsan'nnki gibi krmz toprak boya konarak g-
mlm olmas, ilkel topluluklarn dnsel yapsm incelerken gre-
ceimiz takliti, benzetmeci, sihirsel dnn bir belirtisidir. Bu g-
renei ruhun varlna inancn iareti olarak yorumlayanlar, ileride
ayrntlaryla deinilecek olan budnyac sihirsel dn ile, daha
sonra tarmsal ve snfl topluluklarda ortaya kacak olan tednya-
c dinsel dn ayrmlamasn yapmamann drd yanlgnn
kurbandrlar. Yukar paleolitik mezarlarda kadn erkek tm llerin
142 Clark ve Piggott, Prehistoric Societles, s. 82'de Gravettiyan topluluklarca ya-
plan tm heykelciklerin kadn heykelcikleri olduunu, nan, Eski Msr Tarihi
ve Medeniyeti, s. 36'da "vensler" ile Msr'n yukar paleolitik kltrlerinde
de karlaldn, Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 32'de bunlarn analk ve
dourganlk duygusunu dile getiren ilk dinsel simgeler olduunu yazarlar.

80
zerlerinde grlen "ss" eyalarnn da ssten ok sihirsel eyalar
(tlsmlar) olduklar ne srlmektedir.143 Ksacas, yukar paleolitiin
uzman avc takmlarnn maddi kalntlar, onlarn dnsel yaplar-
nn "sihirsel" olduunu gstermektedir.
zetle, yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn ekonomileri
"asalak ekonomi"dir. Geim biimleri "uzman avclk"tr. Uzman av-
clk, uzman avc erkekler arasmda ibirliini, savunma ve avclkla
uraan erkeklerle toplayclk ve ev ekonomisi ileriyle uraan ka-
dnlar arasmda iblmn gelitirmitir. Ayrca art besinin salad-
olanaklarla uzman avc ekonomisi iinde, zanaatk, saaltchk,
sihirci sanatlk alanlarmda iblmnn tohumlarn tamaktadr.
Ancak alma alanndaki bu farkllama balanglarna karn, yi-
yecek blme alanndaki eitliki paylam, bu farkllamalarn geli-
mesine, kurumsallamasna olanak vermemektedir. Avc topluluklar
aras bir ekonomik ibirlii balamsa da, bu snrl bir ibirliidir.
Baz topluluklarn ta ocaklnda, ta ara yapmnda uzmanlama-
larna karn, topluluklar arasmda gerek ve ok ynl bir uzmanla-
ma yoktur.
Art besin retme olanaklaryla ve bunun salad ekonomik et-
kinlikler dnda kullanlabilen art zaman olanaklaryla, ekonomik
yapyla toplumsal yapnn akrcasna zdeliinden uzaklalmakta-
dr. Takm yeleri geim etkinlikleri dnda ekonomik olmayan top-
lumsal etkinliklerle geirebilecekleri bir zamana sahip olmulardr. Ar-
t besin ve art zaman, hem sihirci sanat gibi uzmanlarn yetitiril-
mesi yoluyla, hem de ortak trenler ve elenceler yoluyla, bir kltrel
yap oluturmaktadr. Dnsel yapnn olumas da bu kltrel yap-
nn bir boyutudur. Toplumsal yapda erkeklerin, yallarn, saaltc,
sihirci sanat gibi kimselerin, kadnlara, genlere ve takmn sradan
yelerine kar statleri ykselmekte ve saygnlklar artmaktadr. 144

i Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 67'de yukar paleolitik topluluklarda toplanp,


delinip, ipe dizilip taklan kabuklu hayvan kabuklarnn ve hayvan dilerinin
yalnzca kiisel ss deil ayn zamanda tlsm nesneleri olarak kullanldklar-
n syler.
1*4 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de cinsler aras farkllama yan
sra yetikinler ve genler farkllamasnn ortaya kacandan, ocuun bo-
yun eme alkanln edinene dek eitileceinden, bydkten sonra da bu
alkanlkla daha yal ve yetenekli kimselere boyun emeye eilimli olaca-
ndan, bylece grupta yetkenin yallara verilmi olacandan sz eder. Da-
ha sonraki dnemlerde yallarn sahip olduunu grdmz yetkeler byle
aklanabilirse de, bu yoldaki gelimeler, toplumda genlie prim veren avclk
dneminde deil, deneyime, bilgiye prim veren obanhk ve iftilik dneminde
ortaya km olsa gerek.

81
Ama bu stat farkllamas hi bir zaman smf farklarna yol aacak
nitelikte ve apta deildir ve bu apa varmasnn nesnel ve znel koul-
lar yoktur.
Byk takm av, srek av, egdm, hatta disiplini gerektirece-
i iin, avc topluluk iinde hatta avc topluluklar arasmda toplu av
rgtleyip yneten nderleri yaratm olabilir.145 Ama nderlerin bu
grevi ocuklarna geirerek kaltsallatrmalar yle dursun, srekli
olarak bile ellerinde tutamadklarn (ada ilkellerin rgtlenileri-
ne bakarak) 146 syleyebiliriz. Byle olunca, nderliin farkllamasn-
dan, kurumsallamasndan, dolaysyla da ekonomik, toplumsal yap-
dan farkllam bir ynetimsel yapdan, siyasal yapdan sz edeme-
yiz. 147
Yukar paleolitik uzman avc topluluklar arasnda ekonomik top-
lumsal dnsel yaplarn birbirleri zerindeki etkileri ne ynde ol-
mutur? Hereyden nce, kendi ilerinde ve birbirlerine kar farkl-
lamaya baladklar iin bu yaplarn ilkel sr, hatta avclk ve topla-
yck takmlarndaki iie, birbirleriyle uyumlu, birbirlerini pekitiren
dolaysyla duraan bir yaam biimine yol amadklar anlalyor.143
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklar maddi ve tinsel alanda il-
kel srnn ve avc. ve toplayc takmn milyonlarca ylda gerekle-
tirdiklerinden kat kat fazlas gelimeyi yirmi otuz bin yl iinde ger-
ekletirebilmilerdir. Ancak bu baarlar, daha nce de belirtildii gi-
bi,olaanst evresel koullarn ve bu koullarda zellemenin r-
nyd. Buzul ann sona ermesiyle, srlerin ekilmesiyle (hatta

1 45 Coon, The History of Man, s. 28'de avclk dneminde iki ile yirmi ailelik ta-
kmlar biiminde yaayan topluluklarda her avc takmnda genliinin do-
ruundaki becerikli bir adamn nder yapldm, s. 129'da avcln hzh ka-
rar alp hzl harekete gemeyi ve takm almasn gerektirdiini, balln
ve nderliin avclk okulunda gelitiini syleyerek, avc toplumun yapsnn
nder tretecek bir nitelikte olduunu belirtmi olur.
1 4 6 rnein Morgan'n inceledii Irokiler'de ef, mr boyu ef olmak zere se-
ilmekle birlikte, topluluk yaptklarn beenmezse onu her zaman yerinden in-
direbiliyordu (bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 90).
1 47 Baz yazarlarn ilkel topluluklarda da siyasal yaplarn bulunduunu ileri sr-
dklerini gryoruz. Lienhardt, Social Anthropology, s. 55-56'da Sahlins, Stone
Age Economics, s. 82, 92, 94'de ada ilkellerde; Coon, McNall Burns (bak. n.
101) tarihsel ilkellerde siyasal kurum ve yaplardan sz ederler. Childe ve
Redfield, (bak. Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 27'de)
tarihsel ilkellerde siyasal kurumlarn ya az ve ilkel olduklarm ya da hi bu-
lunmadklarm sylerler.
1 48 Gerekten, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 65'de "ileri paleolitik kl-
trlerin en belirgin zelliklerinden biri ok daha byk bir dinamizme sahip
olulardr" diyerek bu gerei dile getirmi olurlar.

82
mamut gibi baz hayvan trlerinin yok olmasyla), bu topluluklar de-
ilse bile, kltrleri silinip gitti. "Silinip gitmeselerdi ekonomik, top-
lumsal, dnsel yaplar arasndaki etkileimler onlar hangi noktaya
kadar gtrebilirdi?"
yle anlalyor ki uzman avc topluluklar o yaplaryla asalak
ekonomiden retim ekonomisine (tarma) geemeyeceklerdi. nk
avclkta uzmanlam, zellemilerdi. Uzmanlama bir tr kemikle-
medir, deien koullara gerekli esneklii, uyumu gsteremez. Gerek-
ten de Rusya'nn uzman avclar, evrelerindeki halklarn deil reti-
ci ekonomiye, uygar topluma gemesinden sonra bile retim ekonomi-
sine geememi, ya direnip tarmc ve uygar topluluklarla savap yok
olmular, ya da ok daha sert yaam koullar olan kuzey enlemlerine,
bu topluluklardan uzaklara ekilerek varlklarn amza dek srdr-
mlerdir.149
te yandan uzman avc topluluklarnn kendi i dinamiklerinin
gelimesiyle snfl topluma dnmeleri de olanakl grnmyor. Bir
para art besin salayabilmilerse de bu art besin birka uzman bes-
lese bile, bir uzmanlar snf yaratacak apta ve kararllkta deildi.
Eitliki toplumsal yaplar da bu artmm az sayda kimsenin elinde
birikmesine, bylece teki topluluklarla geni apl, kurumlam bir
deiime olanak verecek bir yap deildi. Art besinlerin zorla ellerin-
den alnmas da sz konusu deildi. evrelerinde daha etkin silahlara
sahip topluluklar olmadka onlara yenilmeyerek, artlarn vermeye-
ceklerdi. Olduu zaman ise, av silahlarm insanlara evirip, boyun e-
mektense yok olmay yeleyeceklerdi. Gerekten uygar toplum biimi
ilerlerken avc takmlar ou zaman byle yok olmulardr.
Uzman avc topluluklar byle bir yapya sahip olduklar iin, ev-
resel koullar deimemi olsayd bile, dinamik gelime evreleri yap-
larnn gizilglerinin sonuna varp snrllklarna dayanmca, dura-
an bir toplum biimini alacaklar, bir ksr dng, belki de bir yozla-
ma sreci iine gireceklerdi. Gerekten, buzul kys koullarnn uz-
man avc kltrleri yok olmusa da, tropiklerin (Avustralya'nn, Afri-
ka'nn) uzman avc topluluklar yok olmamlar fakat, tarmsal reti-
me, uygar toplum aamasna geememiler, toplumsal yaplarnn ke-
miklemesiyle varlklarn amza dek srdrmlerdir.

W9 Cnlann uygar toplumlara ancak, 1638'de Ruslar'n Ohotsk'da Pasifik'e ulaa-


na dek giritikleri byk yaylma hareketi sonunda, Sibirya'nn bataklklarn-
da ve ormanlklarnda avc ve toplayc yaamlarm srdrebilmek iin Rus-
lar'a hara olarak krk vermeye balayarak boyun ediklerini gryoruz (bak.
McNeill, A WorId History, s. 323).

83
Prehistoryaclar, retici ekonomiye (neolitik topluma), yukar
paleolitik an en yksek kltrne sahip olan uzman avclarn de-
il, daha geri topluluklarn (bu, avclkta uzmanlamam "avc ve
toplayc takmlarn" demektir) getiklerini ortaya koymulardr.150
Bu gerek uzman avc topluluklarn yaplarndaki snrllklarn da
gereidir. Ksaca, ilkel, eitliki, stelik avclkta uzmanlam, zel-
lemi bir toplumsal yap kendi i dinamiiyle uygar topluma geme
yeteneine sahip deildir. Uzmanlamam ama ilkel ve eitliki avc
ve toplayc takmlar da bu yetenee sahip deillerdi. Dolaysyla, ho-
minidin aatan inmek zorunda kalarak Homo'ya doru evrinmesin-
deki sramada olduu gibi, asalak ekonomiden retici ekonomiye ge-
ite bu yolla insann, ilkellikten uygarla sramasnda da iti, da-
rdan, iklim ve evre deiikliklerinden geldi. Kendilerini bu deiikli-
e uyarlayabilen uzmanlamam avc ve toplayc takmlar retim
ekonomisine getiler, uyarlayamayan uzman avc topluluklar geeme-
diler. lkel topluluklarn ekonomik toplumsal dnsel yaplar arasn-
daki etkileimlerin incelenmesi, ilkel topluluun d doal ve toplumsal
etkiler olmakszn kendi i dinamikleriyle asalak ekonomiden retici
ekonomiye geemeyiinin nedenlerini gzler nne serecektir.

3. lkel Topluluun Ekonomik Yaps

lkel topluluun ekonomisi retim ncesi asalak ekonomidir. Asa-


lak ekonominin ve onunla birlikte bu ekonomiye sahip topluluklarn
birok snrllklar vardr. 151 Bu snrllklar ekonomik yapnn toplum-

150 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 70.


s Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 114-130 arasnda, 6. blmde, "Yakn
Gemiin Avc ve Balk Topluluklar ve Bunlarn Snrllklar" bal al-
tnda ada ilkellerin yaamlarn inceleyip, s. 130'da bunlarn hepsinin de
asalak ekonomiden doan snrllklar iinde olduklarn sylerler, (s. 133'de)
bu topluluklarn ara ve eyalaryla ileri paleolitik topluluklarn mezarlarn-
dan kan eyalarn benzerliine dikkati ekerek, tarihsel ilkel topluluklarn
da ayn snrllklar iinde olacaklarn ima ederler. Bu snrllklarn, (s. 131-
132'de) elverili zel koullar olmadka kk gruplar olarak yaamalar, bes-
lenmeleri iin ok geni alanlarn gerekmesi, dolaysyla seyrek nfuslu olma-
lar, bu geni alanda srekli hareket zorunluluundan dolay ayn barnakta
birka gnden fazla kalamamalar, gebelik nedeniyle barnaklarnn ilkel,
eyalarnn az olmas, cinsler aras iblm dnda iblmnn gelieme-
mesi, uzmanlama olana bulunmamas, gruplar birbirlerinden yaltlanm
yaadklarndan kltr alveriinin gelimemesi olduunu yazp, bu koulla-
rn etkisiyle tutucu olduklarn, evresel koullarda kkten deiiklik ya da
ileri bir kltrn zorlamas olmadka tutucu [ duraan 1 kalacaklarn syler-
ler.

84
sal ve dnsel yaplar etkileyebilmesinin nne ve gene toplumsal
dnsel yaplarn ekonomik yapy etkilemesinin nne, ksacas eko-
nomik toplumsal dnsel yaplarn birbirlerini etkilemelerinin, etki-
leimlerinin nne birok darboazlar karr.

a. lkel Ekonominin Darboazlar


lkel topluluun asalak ekonomisinin en nemli darboaz, reti-
min bilinmemesidir, "retim darboazadr. Bu krboaza taklan ilkel
topluluk baz basit aralar retebilmi fakat yiyecek retimine gee-
memitir. Bu nedenle asalak ekonomiye sahip ilkel topluluklarm yaz-
glar, iklime, doal evreye, zellikle de bitki rtsne (floraya) ve
hayvan topluluuna (faunaya) sk skya baldr. Bunlardaki dalga-
lanmalar hemen olduu gibi ilkel topluluun yaamna yansr. evre-
sel koullardaki olumsuz deiiklikler nfuslarnn azalmasna, hatta
bir blgedeki ilkel topluluklarm nemli bir blmnn yok olmasna
yol aarken, olumlu deiiklikten yeterince yararlanma yetenekleri
yoktur. Besin depolama olanaklarnn snrl oluu,152 topluluklar ara-
s mal deiiminin yok denecek kadar az olmas, toplumsal yaplarnn
eitliki oluu, gebe ya da yar gebe yaamlar, bu yiyecek bollu-
unun teki mallarn ya da aralarm bolluuna, ekonomik toplumsai,
dnsel farkllamaya dntrlmesine (zanaatlarn, snflarn k-
masna) elvermez. Bu durumda, evresel koullarn elverili olduu
yllarda ve yerlerde grlen yiyecek bolluu nfus artna yol amak-
tan baka bir ie yaramaz. Nfus art ise nfus ile besin kaynaklar
aras iliki dengeye ulaana dek srp, bu noktadan sonra ya da ev-
resel koullarn yeniden bozulmasyla topluluk iin bir yk ve ayak-
ba olur. 153 Bu kez ktlklar ve alklar, ilkel topluluu bir baka dar-
boaza, "nfus darboaz"na drene dek nfusu azaltr. 154
"Nfus darboaz" toplumsal bir darboaz gibi grnmekle ve
bir boyutu ile yle olmakla birlikte, daha ok ekonomik yapnn bir dar-
boazdr. nk hemen hemen trde yelerden oluan ilkel toplu-
luklarn nfuslarnn art, farkllam uygar toplumlarda olduu
gibi toplumsal yapnn farkllamasna yol amaz. te yandan arala-
rm gelimedii bir toplulukta, insanlarn, ortak almayla yrtlen

1 52 Sahlins, Stone Age Economics, s. 31'de avc topluluklarn yiyecek depolayama-


ylarmn asl nedeninin bu teknikleri bilmemeleri deil, yiyecek depolamann
gebe yaamla uyumamas olduu grndedir. Bu da sonuta yiyecek de-
polama olanaklarn snrlayan bir etmen saylr.
163 Gven, nsan ve Kltr, s. 178.
154 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 71'de nfus azlnn yabanl topluluklar k-
maza iteceini sylyor.

85
geim etkinliklerinde en nemli ekonomik e olduu ortadadr. yle
ki topluluun nfusunun ortak geim etkinliklerinin gerektirdii say-
nn altna dmesi, topluluun yalnz ekonomisini deil varlm da
tehlikeye sokabilir. Nfusun beslenme kaynaklarm aan bir oranda
artmas ise, topluluu lmlerle sonulanan bir alkla kar karya
getirir. Malthus yasas retimle yiyecek kaynaklarm artrabilen ve
nfuslarn azaltabilen uygar toplumlardan ok ilkel topluluklar (ve
hayvan trleri) iin geerli bir yasa olarak grnyor.
Asalak ekonominin "teknoloji darboaz", aralarnn ilkelliinden,
teknolojinin geriliinden doar. Teknoloji darboaz uzmanlaama-
mayla, o da ilkel topluluun eitliki toplumsal yapsyla ilikilidir. Bu
darboaz, almann verimliliinin dk kalmasna yol ap, hem
daha verimli bireysel, hem daha verimli ortak alma yntemlerinin
gelitirilmesini engeller.
Asalak ekonominin bir baka nemli snrll, "gebelik darbo-
azadr. Sahlins gebeliin avc ve toplayc topluluklarn "azalan
verimler yasas"na bal olmalarndan doduunu ortaya koymu, avc
topluluklarnn birok snrllklarnn bu azalan verimler yasasnn
yol ati gebelikten kaynaklandn gstermitir. Sahlins'e gre, av-
cln ve toplaycln asl snrllklar, bu topluluklarda emein ve-
rimliliinin dk olmas deil, avc ve toplayc ekonomilerin azalan
verimler yasasna bal olmalardr. Bu yasaya gre bir blgede ne ka-
dar ok kalnrsa avcln ve toplaycln verimi o kadar der. Bu
yasadan srekli g ederek kalabilir. Ancak srekli g de, azalan
verimler yasasnn ekonominin baka alanlarna aktarlmasna yol
&ar. Aralar, giysiler, kap kaak ve teki eyalarn en gerekli grne-
ninden fazlas, ar, rahatlk salamak yerine insanlara yk olurlar.
Hemen ayrlmacaksa, bir yerde salam barnaklarn yaplmas anlam-
szlar. Sahlins azalan verimler yasasnn g koullar iinde nfus
iin bile geerli olduunu, tama sorunundan dolay yallar ve ta-
yabileceklerinden fazla ocuklar ldrmenin toplayc halklarn iyi
bildikleri uygulamalar olduklarn syler.155 Ayn bulgular tarihsel av-
c ve toplayc takmlar iin de ne srlebilir.156

155 Sahlins, Stone Age Economics, s. 34.


Eskimolar'da baz durumlarda yal, ocuk ve sakat ldrmenin toplumca
onaylan hakknda bak. Krader, Formation of the State, s. 31.
158 Gerekten, tarihsel ilkelleri inceleyen Clark ve Piggott, Prehistoric Societies,
s. 114-130'da (n. 151'de akland gibi) tarihsel ilkel avc ve toplayclarn
ekonomik ve toplumsal yaplar hakknda ada ilkellerden ipular aramak-
ta ve tarihsel ilkellerin birok snrllndan sz etmektedirler. Bu snrllk-
lardan yukar paleolitiin baz avc ve balk topluluklar evresel koullarn

86
Asalak ekonominin azalan verimler yasasma bal oluu, bu eko-
nomik yasann gebe yaam biimine yol amas, geim biiminin ya-
am biimini, ekonomik yapmn yalnzca toplumsal yapy deil, g-
ebe topluluklarla yerleik topluluklarn dnya grleri arasndaki
byk farkllk gz nne alnrsa, hem dorudan hem de toplumsal
yap araclyla dnsel yapy da etkiledii grlecektir.
"Toplumsal art darboaz" asalak ekonominin retim darboazn-
dan sonra (ekonomik toplumsal ve dnsel geliim ve etkileim so-
runlarnda hatta ondan nce) en nemli snrlln oluturur. lkel
srler ve avc ve toplayc takmlar hemen hi bir zaman geimlerini
avclk ve toplayclk dndaki etkinliklerle srdrebilecek uzmanla-
rn beslenmesine elverecek bir toplumsal art salayamam grnr-
ler. retim ncesi ekonomilerden yukar paleolitiin olaanst ev-
resel koullar iinde yaam olan uzman avc topluluklarnn bir top-
lumsal art elde edip edemedikleri tartmaldr.157 Daha nce deinil-

elverililii ile ve ulatklar uzmanlamann salad olanaklarla yar ge-


be bir yaam srdrerek bir dereceye dek kurtulabilmi grnrler. Ne var
ki buzul ann sona ermesi, srlerin kuzeye gmesi onlar da, sonunda
iinden kamayacaklar bir gebelik darboazna drm grnyor.
s1? Sahlins, Stone Age Economics, s. l'de ders kitaplarnda avc topluluklarn tek-
nik yetersizliklerinden, bir toplumsal art retme olanana sahip olamadk-
larndan sz edilmesini eletirerek, bunun nedeninin onlarn teknik yetersiz-
likleri olmadn, nk toplumsal art retme gibi bir amalarnn bulunma-
dn, (s. 82'de) ekonomilerinin geim amacna ynelik olduunu, (s. 86'da)
bu noktaya varnca durma eilimi gsterdiini, art retme amacyla rgt-
lenmi olmayan bu ekonomide hi bir eyin onu art retmeye itemeyeceini
syler. Sahlins'in ilkel topluluun yapsnn toplumsal art retmeye yetenek-
li olmad grne katlnabilir. Ancak bu yeteneksizliin nedenlerinden bi-
ri de, hi deilse tarihsel ilkeller ve avclkta uzmanlamam ilkeller iin, tek-
nik yetersizlik olarak grnyor. Gerekten Sahlins de, (s. 82'de) ilkel avc
ekonominin iinde art retmeme (anti-surplus) ilkesinin bulunduunu kabul
eder. Ayrca bu topluluklarda toplumsal art ktsn salama amal bir zor-
lamann da bulunmadm (s. 88'de) ekonomide "ayanov kural" olarak bili-
nen, ifti ailelerde ailenin alabilecek yelerinin artmasnn, alanlarn sa-
ysn almann younluunu artrmak yerine azaltmas yolundaki eilimin
avc topluluklar iin de geerli olduunu ve bunun onlarda bir art ktsn
salayacak zorlamann da bulunmadm gsterdiini belirtir. Childe, "Early
Forms of Society", 42'de yiyecek toplayc ekonomiye sahip topluluklarn [top-
layclarn, avclarn, balklarn! dzenli, gvenilir bir art retemediklerini,
gerek bir iblm gelitiremediklerini, tam zaman uzmanlarna sahip ola-
madklarn, ancak yonttuklar aralar arada srada bol avlanan avclara sa-
tan yar zaman uzmanlar yetitirebildiklerini yazd. C. Wells ise, nsan ve
Dnyas, s. 60'da ada yaln besin toplayclarnda bile aman, din ve sihir
uzmanlar mn her zaman deil yalnzca gereksinim duyulduu zaman altk-
larm aklar.
elii158 ve ileride de zerinde durulaca gibi bu almada retim nce-
si bir ekonomide gerek anlamda bir toplumsal art salanamayaca
gr benimsenmitir. Toplumsal art darboaz, emein verimlilii-
nin dklne yol aan teknoloji darboazyla, yiyecek depolama
olanaklarn snrlayan gebelik darboazyla, nfus, deiim darbo-
azlaryla ilikilidir.
Asalak ekonominin bir toplumsal art salayamamas, te yandan
ilkel topluluklarn, hi deilse ayn blge iinde olanlarn ayn besin
maddeleriyle geinmeleri, onlar bir baka darboaza, "deiim darbo-
azna sokmutur.159
te bir toplumsal art elde edememesi ilkel ekonominin kendi i
dinamikleriyle snrllklarn aabilme yeteneinin bulunmadn gs-
terirken, deiim darboaz bu yolda dtan gelebilecek toplumsal etki-
lere yollar kapam olur. Bylece ilkel toplumun ekonomik yapsnn
i ve d snrllklar onun toplumsal ve dnsel yaplarnn gelime-
si nne bir dizi snrllklar getirmitir.160 Bunlar ilkel topluluun
toplumsal yaps incelenirken ele almacak.

b. lkel Ekonominin Sigortas


Yukardan beri sz edilegelen darboazlardan dolay asalak eko-
nomi hem bir yoksunluk161 ekonomisi hem de duraan 162 bir ekonomi

158 Bak. n. 108.


159 Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 21'de Childe'a kat-
larak uygarlk ncesi toplumlarda alveriin nemsiz olduunu yazar.
1 8 0 Hatta Roe, Prehistory, s. 32de "elden aza" beslenme koullan iindeki eski-

ta a avclarnn katlanmak zorunda kaldklan yiyecek ktlnn onlann


bedensel ve dnsel gelimelerini frenlediini syler.
181 lkel topluluun bir yoksulluk toplumu olduunu hemen her yazar kabul et-
mektedir. Ancak Sahlins, Stone Age Economics, s. 4de, tarihsel ilkel avc top-
luluklar hakknda, "mutlak yoksulluklarna karn bolluk ekonomisi iindey-
diler" biiminde paradoksal bir deyile, ilgiyi nemli bir noktaya eker. Ya-
ptn daha sonraki sayfaiannda ilkel avc topluluklarn gereksinimlerini snr-
lamalar ve eit paylama grenekleri nedeniyle aralarnda zengin yoksul fark-
llamas bulunmadm, bu nedenle yoksulluun ilkel topluluklarn deil,
(s. 37'de) uygarln icad olduunu yazar. Uyanlan bu konuda "yoksulluk"
ile "yoksunluk" ayrmnn yaplmasnn gerekli olduunu gsteriyor.
182 Sahlins'in, Stone Age Economics, s. 86'da deindii ayanov kuralnn tarih-
sel ilkel topluluklar iin de geerli olduunu kabul edersek, yukan paleolitik-
teki gibi bol yiyecek salayan olaanst evresel koullarn sonucunda gr-
lebilecek nfus artlarnn bile ekonomiyi duraanlktan kurtaramayaca an-
lalr. Sahlins, s. 87de ilkel avc ekonomisinin cinsiyete gre farkllam k-
k igcnn, basit teknolojisinin ve snrl retim amalannm birbirleriyle
balantl ve uyumlu olduunu, bunlardan birinde grlecek sra d bir ge-

88
olup kmtr. Ne var ki bu darboazlarna karn ilkel asalak ekono-
mi varlm, dolaysyla bu ekonomiye sahip olan topluluklarn varl-
n, "ortak paylama" greneinin uygulanmas nedeniyle milyonlar-
ca yl srdrebilmitir. Bu paylama bolluun deil ktln payla-
lmas olmutur. Byle olduu iindir ki ortak paylama, ilkel toplu-
luklarn yaamn birok darboazlarndan geebilmelerini salarken,
onlarn eitliki bir toplumsal yapya sahip olmalarn da salamtr.
"Ortak paylama" ilkel toplululuklarda mlkiyetin bulunmad
anlamna gelir. Gerekten retimin bilinmedii, insanlarn geimleri ve
yaamlar iin ancak gerekli en az elde edebildikleri ve bunlar bir or-
tak ahma ile elde ettikleri bir ekonomide mlkiyetin nesnel ve znei
koullar yoktur. Geimlik ekonomi ya da yoksunluk ekonomisi olarak
tanmlanan bir ekonomide elde edi (geni anlamda retim) ile tke-
tim arasnda bir mlkiyet dura yoktur.163 lkel toplulukta mlkiye-
tin olmay, ya da bunun bir baka deyii "ortak paylama"nn oluu,
o topluluun insanlarnn davranlarn, onun toplumsal ve dnsel
yapsn kukusuz etkileyecek ve bu etki mlkiyetin bulunduu toplu-
luktakinden bambaka olacaktr. Ksacas teki baz ekonomik kurum-
lar gibi ortak paylama da ekonomik yapdan ok toplumsal ve d-
nsel yaplar etkileyip biimlendirecektir. Bu etkisi, toplumsal yap
incelenirken ele alnaca gibi, topluluk yeleri arasmda tam bir "da-
yanma" ve "ortak sorumluluk" olarak zetlenebilir. te bu dayan-
ma ve ortak sorumluluktur ki yaamn birok darboazlarndan gei-

limenin tekilerin direnciyle karlaarak gerileyeceini, sonuta statkoya


dnleceini syleyerek, bu ekonominin duraanlnn mekanizmasn ak-
lam olur. Onu ancak ek ve d elikilerin ykma ya da biim deitirmeye
gtreceini sylemesi de uygar toplumun ortaya km kavramada yararla-
nlabilecek nemli bir gzlemdir,
ra Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 148'de,
mlkiyetin gelimesini inceler. Buradan Hobhouse'un, ilkel toplumlarda balca
ekonomik kaynaklarn (av alanlarnn, korularn, ayrlarn) topluluun ml-
kiyetinde bulunduunu, daha gelikin tarmsal toplumlarda zel mlkiyetin
baat duruma getiini ortaya koyduunu reniyoruz. Gene Bottomore, ayn
yerde R.H. Lowie'nin Social Organization, (1950) adl yaptnda mlkiyetin ta-
rihini inceleyerek ilkel insanlar arasnda isimlerin danslarn, arklarn efsa-
nelerin ve trenlerin, aralarn, taklarn, silahlarn ve ev eyalarnn zel ml-
kiyet sayldn ortaya koyduunu reniyoruz. Ama Lowie de, avc ve top-
layclarda, snrlan iyi belirlenmemi topraklar zerinde kabile mlkiyetinin
bulunduunu, tarmc toplulukda kabile denetimi sryorsa da zel mlkiyete
sk rastlandm, oban topluluklarda toprak zerinde topluluk mlkiyeti, hay-
vanlar zerinde zel mlkiyet bulunduunu syler. Bu aklamalardan zel
mlkiyetin neolitik toplumda (gei toplumunda) ortaya kmaya balad an-
lalyor. Aynca bak. n. 53.

89
rerek ilkel ekonomili topluluun varln milyonlarca yl srdrebil-
mesini salamtr.

4. lkel Topluluun Toplumsal Yaps


lkel topluluun asalak ekonomisinin darboazlar onun duraan
bir toplumsal yapya sahip olmasma yol amtr. Hemen urasn be-
lirtmek gerekir ki asalak ekonomi kararl bir ekonomi deildi. Tersine
geimin doal kaynaklara baml olu, evresel koullardaki dalgalan-
malarn olduu gibi topluluun geimine ve nfusuna yansmasna yol
ayordu. retim bilinmediinden doal kaynaklar zerinde yiyecek
salamaya kararllk kazandracak bilinli bir karma olana yok-
tu. Bu durum bir bakma dnsel yapnn ekonomik yapy deitir-
me, gelitirme yolunda etkileme olanaklarmm tkal olmas demekti.
te yandan ilkel ekonominin bu kararszl, hep suyun yzeyi ile de-
rinlikleri arasnda gidip gelen ama bir trl suyun stne kamayan
balk oltasnn mantar gibi, ilkel ekonominin snrllklarm ama ye-
tenei olmayan bir kararszlktr. Bu nedenle ekonomik alandaki bu
kararszln paradoksal bir sonu dourarak kararl, duraan bir top-
lumsal yapya yol amasna amamak gerek.

Tarihsel ilkel topluluklarm kalntlar onlarn yaam biimleri


hakknda pek az ipucu verir. Bu nedenle onlarn yaam biimleri, top-
lumsal yaplar, arkeolojik verilerden ok ada ilkellerden yapan
karsamalarla kurulur.164 Bu karsamalara gre ilkel topluluun du-

154 Childe, Prehistoric Migratios in Europe, (1950)'de arkeolojik bulgulardan ve


ada avc ve besin toplaycs ilkel topluluklardan yararlanarak uygarln
kna kadar grlen yiyecek toplaycl dneminde avclarn ve bitkisel yi-
yecek toplayclarnn zelliklerini sralamtr. Redfield, The Primitive WorId
and Its Transformations, s. 19-23'de bunlar aktarmtr: 1. Kk gebe ta-
kmlar biiminde yaarlard, 2. yeleri birbirlerini tanrlard, 3. birbirlerinden
yaltlanm topluluklard, 4. da kapalydlar, 5. kendilerine yeterliydiler, 6.
aralarndaki alveri nemsizdi, 7. topluluklar bir tr halktan oluuyorlard,
8. aralarnda gl bir grup dayanmas vard, 9. tam zaman uzmanlar yoktu,
10. Kadm-erkek iblm dnda iblm yoktu, 11. olaslkla amanlar ve
baz teki pratisyenleri vard, 12. topluluun yeleri ayn karlara, ayn bil-
gilere, ayn yaam sanatlarna ve benzer deneyimlere sahipti, 13. aralarnda
kiisel stat ilikileri vard, 14. d dnyay bir kii, insan benzeri bir varlk
olarak gryorlard, 15. i gruplamalar statye ve role dayanan grupla-
malard, 16. gruplamalar ve snflandrmalar akrabalk biimleri belirtiyor-
du, 17. topluluklar birarada tutan, yiyecek salama amal ibirlii, ekono-
mik karlarn birlii idi. Redfield bunlara, uygarlk ncesi topluluklarn eko-
nomilerinin stat ile belirlendiini, davranlarn informel yollarla denetlen-
diini, siyasal kurumlarn az, basit kurumlar olduunu, hatta tmyle bulun-
madm, davranlarn gelenee dayandm, uygarlk ncesi topluluklar bir-
raan bir toplumsal yap oluturan yaam biimi, topluluun doa ile,
topluluk yelerinin birbirleriyle ve toplulukla, bir topluluun teki
topluluklarla geim ilikilerinden ve geim d ilikilerden oluur. Bu
ilikiler de beslenme, savunma ve reme ilikileri olarak noktada
odaklar.
lkel topluluun yaam birimleri, toplayclkta ilkel sr, avclk
ve toplayclkta avc ve toplayc takm, uzman avclkta avc topluluk
olmak zere hep kk birimlerdir.165 Bu kklk onlarm yalnz ge-
im biimlerini deil yaam biimlerini de etkilemitir. lkel toplulu-
un yeleri birbirlerini tam anlamyla tanrlar. 166 Birbirlerinin, davra-
nlarn ve dnlerini birbirleriyle zdeleecek derecede etkiler ve

likte tutan dokunun moral doku olduunu ekler. Burada Childe'm zelliklerini
aratrd tarihsel yiyecek toplayclarnn yaplarnn baz zelliklerini ar-
keolojik belgelerden ok ada ilkellerden kard, Redfield'in bu karsama
ynteminde ondan da ileriye gittii grlyor. Ayrca bak. n. 165 n. 138 ve n. 83.
Coon, The History of Man, s. 124-125'de buzul a topluluklarnn gerilerinde
avclk tekniklerini gsteren kantlar gibi toplumsal kurumlarn gsteren ka-
ntlar brakmadklarn, kurumlarnn ada avclardan yaplacak karsa-
malarla kurulabileceini belirttikten sonra, ge dnem buzul a ailesinin iki
kuaktan olutuunu, ayn zamanda kendi yiyeceini, aralarn ve bar-
nan salayan ekonomik kurum olduunu, topluluu ilgilendiren kararlarn
alnmasnda yallarn etkili olabilirlerse de yarg. verebilen yetenekli bir av-
cnn da grubu ynetebileceini, yallarn bir mahkeme ilevi grdklerini,
av, en iyi avcmn, ya da yallarn ve kimsenin a kalmamasna zen gste-
rerek dattm, ocukluk dnemi eitimini ailenin ergenlik eitimini tak-
mn stlendiini, takmn stlendii eitimde parmak koparma, di skme ok-
laryla, uykusuz brakmalarla, genlerin hayaller grmelerinin salandm,
maskeli danslarla etkilendiklerini, nasl davranmalar yolunda kendilerine kon-
feranslar ekildiini; buzul a son dneminde takmlar aras trenler, -
lenler dzenlenip eitimin buralarda da srdrldn yazar, s. 117-119'da
ise, yukar paleolitik topluluklarn toplumsal yaplar hakknda arkeolojik ka-
ytta baz ipularnn bulunduunu, ada ilkellerden ise bu yolda bol ka-
ntlar salanabileceini syledikten sonra, bu topluluklarda kiilerin 25'inde
ergin, 50'sinde yal sayldklarn, grubun yelerinin ou ile akraba olduk-
larn, binlerce yldr uygulanagelen kesinlemi greneklerle grup iinde te-
ki yelere nasl davranlacamn (rnein disiz kaynatasna etin neresini ve-
receinin) saptanm olduunu, grup dndaki yabanclara kar nasl dav-
ranlacamn da (yabanclarn alanndaysa ondan saklanarak yabanc kendi av
alamndaysa onu ldrmeye alarak) belirlenmi olduunu, doayla iliki-
lerinde erkeklerin hayvanlar, kadnlarn bitkiler dnyasna ynelik olduuna
inanldn, akmakta kt olan kabilelerin bunu baka kabilelerle alverile
salarken dnce alverii de yapldm, gruplarn birbirlerinden giysi, bo-
ya ve davranlarla ayrdedildiklerni ve teki ayrdedici simgelere sahip ol-
duklarm syler.
s Bak. n. 164.
166 Clark-Piggott, Prehistoric Sccieties, s. 132; Coon, The History of Man, s. 117.

91
denetlerler. lkel srde toplayclk geim biimi, kadn-erkek ekono-
mik iblmn bile gerektirmediinden, srnn trde yelerden
olutuu sylenebilir. Erkeklerin topluluun, kadnlarn ocuklarn ko-
runmas ilerini stlenileri dmda hemen ayn ileri yaparlar. 167 Bu
farkllama ileride daha nemli farkltfamalara temel olacaksa da, il-
kel srde nem tamaz. Olsa olsa erkekler yiyecek kapmalarda kav-
gaclklarn arada srada srnn diilerine ve kklerine yneltmi
olabilirler.

Savunma nedenleriyle birlikte toplayclk yapmakla birlikte, tek


tek attrdklarndan, trde yeler arasnda bir ibirlii bulunmaya-
ca iin, aralarnda dzenli ilikilerden de sz edilemez. Dolaysyla
erkeklerin bu "kabadaylklar" onlara diilerden daha yksek bir sta-
t de salam olmamal. u anlamda ki gl bir dii de zayf bir er-
kei hrpalayabmi olmal. Konuma gelimediinden, deneyim, bilgi
birikimi pek sz konusu olmadndan ve yaam koullarnn amansz -
l ileri yalara dek yaanmasna olanak vermediinden, yal gen
stat farkllamas da olmasa gerek. Ancak, srde bir blme iliki-
si ve dzenli davranlar grenei sz konusu olmadndan, sr ii
ilikileri "eitliki ilikiler" olarak tanmlamak da doru olmaz.

Hi bir toplumsal kuraln bulunmad sr ii ilikilerde kaba


g, dolaysyla bu gce sahip gen, ergin yeler ar basm olmal.
Bu nedenle sr iinde "anarist" ilikilerin bulunduu sylenebilir.
Sr ii anarist ilikilerin egemen olmasna karn srnn dalma-
y nedeni cinsel ekim ile da kar toplu savunma zorunluluudur.

letiimin sinyallerle ve iaretlemeyle saland, konumann bi-


linmedii ilkel srde kazanlm davran biimleri sr yelerinin
birbirlerini taklit etmeleriyle yeni kuaklara geirilir. Bylece ilkel s-
rde kuaklararas ilikilerin "takliti" ilikiler olduu sylenebilir168

167 Bu ilkel srnn tmyle rgtsz, amorf bir birlik olduu anlamna gelmez,
Kurthan Fiek, Ynetim, Ankara, 1975, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan,
s. 32'tie sr yaamnn bile ama bilinli ama bilinsiz belirli bir rgtlenmeyi
gerektirdiini ne srmektedir. Gerekten erkeklerle kadnlarn farkl ileri
yapmalar bir yana topluluk iinde aym ileri yapmak bile (bazlarnn bu
ileri yapmamasn engelleyecek) bir rgtlenmeyi gerektirir.
sa ehilde, Tarihte Neler Oldu, s. 22'de rnek olma ve taklit etme yoluyla ren-
menin ar bir sre olduunu syler ve s. 24'de konumayla retmenin tak-
litle retmeye gre stnlkleri zerinde durur. bn Haldun, Mukaddime,
cilt I, s. 6'da taklitin insanlarn bir zellii olup, soydan gelen bir nesne gibi
olduunu belirtir. Onun bu vurgulayndan yreklenerek, taklitin kltrel ev-
rimin mekanizmasn oluturan "kltrel kaltm" olduu sylenebilir.

2
lkel srnn doa ile ilikileri salt geim ilikilerini aamam g
rnr. Bu iliki bulduunu toplayp yemekten ve bulduu doal nesne-
leri, zerlerinde biimlerini deitirici kk bir ilemden sonra, bul-
duklarn toplamakta yardmc aralar olarak kullanmaktan oluur.
lkel srnn insannn doayla ilikileri arasna, bu ilikileri insann
yararna deitirecek olan aralar yok saylabilecek kadar azdr. Do-
Jaysyla kel sr doann etkilerine tmyle aktr. Kendini doaya
kar srekli savunma durumundadr. Bu nedenle doayla ilikilerinde
etkin deil "edilgin" durumdadr.169
lkel srnn teki srlerle ilikileri hemen hemen yoktur. Ba-
ka srler ya da baka srlerin insanlar kendilerinden kalmas ya
da kendilerine saldrmas gereken teki hayvanlardan farkl grl-
mez. 170
Avc ve toplayc takmlarnda erkeklerin avcl, kadnlarn top-
layc stlenmeleriyle doan iblm toplumsal yapnn trdelii-
ne ayn zamanda anarik ilikilere de son verilmesi anlamna gelir. Ar-
tk erkeklerden ve kadnlardan belli davranlar beklenmektedir. Er-
keklerden avlanmalar ve avladklarn getirmeleri, kadnlardan yenir
bitkiler, bcekler toplamalar ve topladklarn getirmeleri, sonra onlar
takmn teki yeleriyle paylamalar beklenmektedir. Anarik iliki-
lerin yerini "dzenli ilikiler" alacaktr. Kendini grenekler biiminde
ortaya koyan dzenli ilikiler, biyolojik birlie toplumsal birlii katan,
bireysel ve kaba g yerine rgtl, toplumsal gc getiren bylece s-
ry takma dntren, toplumsal yapnn temelini atan ilikilerdir.
Avc ve toplayc takmlarda bu ilikiler ortak almaya ve ortak
paylamaya dayanan "eitliki iliker" olarak grnr. Erkeklerin de-
erli avn kadnlarn dzenli toplayclklar, erkeklerin sry koruma
yolundaki savakanlklarmm getirecei saygnl, kadnlarn takm
kalabalklatrp glendiren dourganlklar, yallarn bilgilerinin
salad saygnlklarn genlerin gll dengelendirmitir. Her-
eye karn erkeklerin silah ve gc elinde tutan kimseler olarak elde
etmi olabecekleri kadnlardan daha yksek bir statye sahip olma-
lar, takm ii ilikilerin bu eitliki niteliini deitirecek derecede de-
ildir. Hem eitliki ilikilerin hem de kadn erkek (ve belki yal gen)
karkl gereksinimlerin bulunduu bir takmda (ilkel srnn trde
yelerinden farkl olarak) gl bir dayanma duygusunun buluna-
cam da syleyebiliriz.171 lkel toplulukta ortak almann ortak pay-

169 Childe'n, "Early Forms of Society", s. 41'de "d evreye baml" dedii du-
rum, "doa karsnda edilgin" bir konum olarak nitelenebilir.
ito Coon, The History of Man, s. 117.
" i Bilindii gibi Durkheim farkllamaya uramam ilkel topluluklarda meka-

93
lama ilkesini getirdii, birey-grup-topluluk kar elikisinin bulun-
mad belirtilmiti. Bunlar dayanma duygusunu ve eylem birliini
(kollektif eylemi) artran elerdir. Dahas bu zdelik derecesine va-
ran eitlik ve trdelik kolektif sorumluluk etiini getirir, ortak kar
ortak sorumluluu dourur. Topluluun bir yesine yaplan davranp
tm yelerine yaplmcasna tepki grr. lkel topluluun kollektif so-
rumluluu uygar toplumun bireysel sorumluluk ilkesiyle taban tabana
zt bir etikdir.
Genel olarak her trl ilkel topluluklarda, zel olarak da avc
ve toplayc takmlarnda bir siyasal rgtleniten, bir siyasal yapdan
sz edilemez.172 Baz yazarlar "ilkel hkmet" "vahilik dneminin si-
yasal ileri", "siyasal birim", "siyasal alan" 173 gibi kavramlar kullan-
maktadrlar. Sanrm sorun ynetim ile siyaset ayrm yapmamaktan
kaynaklanmaktadr. En ilkel bir topluluun bile o ya da bu tr bir y-
netime sahip olduu noktasnda yazarlar arasmda gr birlii vardr.
Ancak her ynetimin "siyasal" olmas gerekmez. Toplumda siyasal
farkllama olmadan, siyasal rgtlenmeden, siyasal yapdan siyaset-
ten ve siyasal dnceden sz edilemez. Siyasal farkllamann nko-
ulu ise, ileri salt yneticilik olup reticilik ilerine katlmayanlar bes-
leyecek bir toplumsal artnn salanmasdr. Siyasal farkllama belli
kimselerin hep yneten belli kimselerin ise hep yneten olduklar, y-
neten ynetilen ilikisi sreklilik, dzenlilik kazand zaman ortaya
kar. Byle bir farkllama ortaya kmadan, toplumsal egdmn
ne greneklerle ne topluluun tme yakn yelerince birlikte salan-
mas, ne de topluluun bazen bir bazen teki yesince salanmas ya

ik, farkllamaya uram uygar, topluluklarda organik dayanmann bulun-


duunu sylemiti. Organik dayanma farkllamaya dayandna gre, onun
balanglarnn da ilkel topluluun iinde ortaya kan ilk farkllamalarda
grlmeye balanaca sylenebilir.
Fiek, Ynetim, s. 32'de "ilkel toplumlarda baz toplumsal rgtlenme biim-
leri vardr, ancak bunlar yneten ynetilen ayrlna dayal ynetsel biimler
deildirler" diyerek bu gerei dile getirir.
"3 Cem Eroul, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme", SBF Dergisi, cilt XXIX,
no. 3-4, s. 118'de vahilik dneminin retim biiminin zorunlu kld "siyasal
iler"i aratrp byle bir toplulukta en nemli siyasal uran g olduu so-
nucuna varr. kinci byk siyasal ura alannn aile ilikilerinin dzenlen-
mesi olduunu ekler. Siyasal farkllamann ortaya kmad bir dnemde
bu ileri siyasal deil toplumsal iler saymak daha uygun olur. Gerekten.
Morgan da, Ancient Society, II. blmde rgtlenmenin erken biimlerinin si-
yasal deil toplumsal olduunu syleyip, toplumsal rgtlenmeden siyasal r-
gtlenmeye geii aratrr. Krader, der., The Ethnological Notebooks of Kari
Mars, s. 9-10'da Morgan'n ilkel toplumlarda ynetimin kiisel olduunu syle-
mesine karlk Marx'm kollektif olduunu ileri srdn, siyasal ilikiyi kol-
lektif ilkel ilikinin yadsmas olarak grdn aklar.

94
da istedikleri her an deitirebilmek zere bir kimseye braklm ol-
mas ve ynetenlerin ayn zamanda ynetilen olmalar durumu "siya-
sal ynetim" saylmaz; bu yalnzca "ynetim"dir. Basitletirilmi bir
lt vermek gerekirse "haydi yapalm" denen yerde ynetim "yapn"
denen yerde siyaset vardr.
Avc ve toplayc takmlarda konumanm gelimesi, takm ii eit-
liki, dayanmac ilikileri kolaylatrp, gelitirirken bilgi birikimini
de hzlandrmtr. Bilgi birikimi toplumda yalarm statlerinin yk-
selmesine, takm iinde yal-gen farkhlamasna giden yolda admla-
rn atlmasna yol amtr.
Avc ve toplayc takmlarda erkeklerin avladklar hayvan, ka-
dnlarn topladklar bitkileri bcekleri paylamak zere getirdikleri
kamplar, insanlarn yaam biimine yeni bir boyut kazandrmlar, ye-
ni bir renk katmlardr. Birincil geim etkinlikleri (av, toplayck)
yanna ikincil geim etkinliklerini, piirme, giysi, barnak yapma gibi
"ev ekonomisi"ni ve hatta bunlarn dnda sohbet, elence, tren gibi
ekonomik olmayan (toplumsal, kltrel) etkinlikleri getirmitir. Bunu
ekonomik yapyla toplumsal yapnn farkllamas ve kltrel yapnn
domas yolunda ilk adm sayabiliriz. Ancak bu gelimelerin meyvele-
ri uzman avck dneminde alnacaktr.
Avc ve toplayc takm doa ile ilikilerinde ilkel sr gibi yaln
k deildir. Atele, eitli aralarla, silahlarla, giysilerle ve barnak-
larla donanmaya balamtr. Daha yiyecek retimini bilmemekle ve
hl bir asalak olmakla birlikte, artk toplayc ilkel sr gibi doaya
kar tmyle edilgin bir savunmada deildir. Savunma silahlarn ge-
litirip avcla balayarak etkin bir tutum taknmtr. Bu nedenle
retimi bilmeyiine ve hl ilkel olan ara donanmna bakarak, onu
doa karsnda tmyle edilgin gren yazarlar bu noktay gzden ka-
rmaktadrlar. Ancak doayla ilikilerinde geim etkinlikleri dnda
gene savunmadadr. Hatta geim etkinliklerinde bile yalnz avckta
etkindir ve avclkta bile bazen saldrda bazen savunmada, bazen et-
kin (avlalayacak hayvan bulamad durumlardaki aresizliinde ol-
duu gibi) bazen edilgindir. Ama hereye karm avc ve toplayc ta-
kmlarda doadan bireyler koparabilme azmi ve bilinci uyanm g-
rnr ki bu sihirsel dnn temellerini oluturacaktr.
Gerek ilkel srnn gerekse avc ve toplayc takmn doayla ili-
kilerinin, tm olarak deerlendirildiklerinde, "edilgin, dzensiz, rast-
lantsal" olduu, insan ile doa arama etki olmaktan uzak birka
maddi ara girmekle birlikte dnsel, tinsel aralarm pek az girdii,
insan-doa ilikilerinin de geleneksel, duraan olduu sylenebilir.

95
Avc ve toplayc takmlar arasmdaki ilikilere gelince, kendine
yeterli da kapal ve ayn geim biimini izleyen takmlar arasnda
ekonomik ibirlii, ekonomik iblm ve alveri ilikileri gibi "ba-
r ilikiler" geliemez. Avcln baz bar aralar silahlara dn-
trlmtr. Bu silahlar avlanan hayvanlara kar kullanlmakla bir-
likte, zaman zaman avlanan hayvanlardan farkl grlmeyen teki ta-
kmlarn yelerine kar da kullanlabilmitir. Gene de arada kk bir
iki fark vardr. Bu "hayvanlar" kendileri gibi silahla donanmldrlar
ve kendilerine yaplanlarn karln vermektedirler. Bu nedenle ve
bunun yan sra, avc ve toplayc takmlar ayn av ve toplama alanla-
r iin birbirleriyle rekabet etmeyecek kadar seyrek olduklar iin, bu
tr "sava ilikiler" seyrek olmutur, bunun sonucunda savata ya-
kalanan ldrlm, ancak topluluun bir nfus darboaznda oldu-
u durumlarda sava tutsaklar topluluun yeliine alnmlardr.
Takmlararas sava ilikiler, ok daha seyrek olmalar dnda rast-
lantsal olularnda insanlarn doayla (hayvanlarla) olan ilikilerine
benzerler. Farkl diller konumalar da aralarnda bar ilikilerin ge-
limesini engelleyen nedenlerden biridir.174
Bylece avc ve toplayc takmlarda insan-doa ilikileri gibi ta-
kmlar aras ilikilerin (insan-insan ilikilerinin) de duraan olduu
sylenebilir..
Bununla birlikte avc ve toplayc takmlar, uzun dnemde birbir-
lerinin daha etkili ara ve silahlarn benimseyerek birbirlerini etkile-
mi grnrler. Ara tiplerinin ok geni blgelerdeki birrneklii bu-
nun kantdr. Dolaysyla avc ve toplayc takmlar arasmda teknolo-
jik bir etkileimin olduu ortadadr.
Avc ve toplayc takmlarda grlen avda ibirliinin, kadn erkek
ekonomik iblmnn, remenin ve savunmann topluluu btnle-
yici eler olduklarn gryoruz. Buna karlk, birey-takm kar e-
likileri olmadndan ite, takmlar arasmda sistemli sava ilikiler
olmadndan dta bir "blc" enin bulunmad sylenebilir.
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn yaam biimleri,
teki ilkel topluluk biimlerinden (ilkel srden, avc ve toplayc ta-
kmdan) olduka farkl, bir bakma ilkel topluluun sra d bir yaam

174 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 35'de 200 bin Avustralya yerlisinin 500 dil ko-
nutuu ada ilkellerden rnek vererek, ilkel topluluklarda dillerin oklu-
una dikkati eker. Sommerfelt de, "Speech and Language", s. 100'de benzeri
bir biimde Avustralya kefedildiinde her biri 100-1500 aras ortalama 500 ye-
den oluan 500 kadar kabile iinde yaayan 300 bi kiinin kabile says ka-
dar farkl dil konutuklarn yazar.

96
biimidir. Ekonomik yaplarn incelerken grlen, kadnlarn ura-
t "ev ekonomisi"nin gelimesi, art besinin yallarn saaltclarn,
sihirci sanatlarn ve belki de ta ara yapcs bo zaman ya da yar
zaman uzmanlarnn beslenmesine yol aarak, hem yal-gen farklla-
masna, hem de birincil ekonomik etkinlikler dnda uzmanlamalara
yol amasyla yeni iblmleri, uzmanlamalar, farkllamalar da kar-
lkl gereksinimleri artrarak daha sk btnlenmeye ve toplumsal
yaparmm karmaklamasna yol amtr. Bu nedenle toplumsal ya-
plarnn artk "takm" yerine "topluluk" olarak nitelenmesi uygun
olur. Avclk ve toplaycktan uzman avcla geilmesiyle takmdan
toplulua geilmitir. Bu topluluklar maara, toprak alt konutlarn-
da, adrlarda gebe, yar gebe kamp yaam srmler, hatta d-
nemin sonlarna doru baz topluluklar srekli yaadklar barmaklara
sahip olmulardr.175
Uzman avclkla birlikte erkeklerin birinci sraya ktklar, stat-
lerinin biraz daha ykseldii anlatlmt. Buna karn baz yazarlar,
bunun tersine yukar paleolitiin uzman avc topluluklarn da kap-
sayan "ilkel komnal" toplulukta gerek babann bilinmemesinin ka-
dnlarn (analarn) erkekten deerli grlmesine yol at, bunun
ve ev ekonomisinde kadnlarn ar basmasnn kadn egemenliinin
(anaerkilliin) somut temellerini oluturduu grndedirler.176 Eko-
nomide avclkla erkeklerin n plana ktklar topluluklar iin bu yo-
rumlar geerli grnmyor; hatta avc ve toplayc takmlar iin bile
geerli grnmyor. nk bu topluluklarda ilkin soy zinciri (ecere)
tutmay gerektirecek (miras, egemenlik brakma vb.) bir gereksinim
yoktur. Sonra kadnlarn "ev ekonomisi"ndeki arlklar ve doumla
igc salamadaki katklar, erkeklerin av ekonomisi etkinlikleri ve
topluluu koruma grevleriyle dengelendirilmektedir.177
Uzman avc topluluklarn yaam birimleri de, avc ve toplayc
takmlarda olduu gibi, geim birimleriyle akr. Ancak byk takm
av bu birimlerin apm biraz bytm olabilir.178 Uzman avc toplu-
luklar i ilikileri, ortak avlanmann younluu, ortak paylamann
nemi artt iin "ibirliki" ve "eitliki" ilikilerdir. blmnn,
farkllamann, uzmanlamann gelimeye balamasna karn, ortas

175Bak. Pivetau, "Man Before History", s. 28 ve Leakey ve Lewin, Origins, s. 144.


176Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 66-67.
177Bak. s. 85.
178Pivetau, "Man Before History", s. 29'da bu topluluklarda uuruma srlp d-
rlerek avlanan atlarn kalntlarndan rgtl avn uygulandn yazar ki
byle bir rgtl avn olduka kalabalk bir grup tarafndan yrtlmesi
gerekir ve bylece Solutrea'da grlen 100 bin atn kemiinden anlalaca-
gibi byle bir avn olduka kalabalk topluluklar beslemi olmas gerekir.

9f
paylama srdnden, eitliki ilikilerin niteliinde bu etiketi de-
itirmeyi gerektirecek bir deiiklik olmamtr. Erkeklerin, yallarn,
sihirci sanatlarn ve vardysa byk takm avn ya da srek avn
rgtleyip yneten nderlerin statleri sradan yelerin statlerini a-
sa da, bunlar eitliki yapy bozacak ve snfl topluma varacak apta
ve dzeyde deildirler.179 s
Art besinin salad bo zamanla 180 ve teki olanaklarla, toplu-
luun yaamna hatr saylr derecede dorudan geim etkinlikleri d-
etkinlikler girmitir. Bu etkinlikler sohbetler, elenceler, trenler,
"sanat"etkinlikleridir. Bunlar topluluun insanlarnn d, duygu ve
dnce dnyalarn zenginletirmeye balamlardr. nsanlar, doay-
la (hayvanlarla) ilikileri zerine, kendi yaamlar zerine ve yaam
sonras zerine dnmeye balamlardr. Bu noktada ekonomik ve
toplumsal yaplarn dnsel yapy belirleyici etkileri ile kar kar-
yayz.
Uzman avc topluluklar doayla ilikilerinde, ate, uzmanlam
av silahlar, giysileri ve barnaklaryla iyice donanm grnrler. Bu
maddi donanm yannda, yay gibi sorun zc karmak aralar ve
incelikli tuzaklaryla dnsel ve ileride incelenecek trenleriyle tin-
sel bir donanma sahiptirler.181 Bir para art besin salayarak doann

ra ada ilkellerde snf farkllamasna varmayan toplumsal farkllamalar,


antropoloji yaptlarnda stat farkllamas, prestij farkllamas olarak nite-
lenmektedir (bak. rnein Leacock, Morgan'n Ancient Society'sine yazd
"Sunu"da (s. I. xv'da) ilkel topluluklarn stat sistemlerinde uygarln s-
nflarndan farkl olarak, herkesin yiyecek salama ilerine katldn ve hi
bir grubun temel yiyecek kaynaklarn denetimlerinde tutmadklarn syler.
Bu terminoloji tarihsel ilkeller iin de kullanlabilir. Yukar paleolitik toplu-
luklara en yakn ada ilkel avc, hatta uzman avc topluluklar diyebileceimiz
Andaman Adalar Pigmeler'i hakknda Robert H. Lowie, The Origin of the
State. New York, 1962, Russell and Russell, s. 4-5'de bu topluluklarda ya yan
sra avclkta ve savata beceri ile iyi huyluluun saygnlk salad bu nitelikle-
re sahip olann bakan seilebildii bakann yetkesinin makamndan deil
kiiliinden geldii yolundaki antropolojik verileri aktarr.
180 Sahlins, Stone Age Economics, s. 17-23'de, Arnhelmliler, Bumanlar, Hazdalar
gibi ada ilkel avc topluluklar zerinde yaplan aratrmalara dayanarak,
bunlarn tarm ve sanayi topluluklarndan fazla bo zamana sahip olduklarn
ne srp, bu yolda (s. 86'da) ilkel avc ekonominin yalnzca bir yar zaman
etkinlii ya da toplumun yalnzca bir blmnn etkinlii olduunu syleye-
cek kadar ileri gider. Bu savn, tarihsel avc ve toplayc takmlar iin deil-
se de yukar paleolitik uzman avc topluluklar iin ("sanat"a ayrabildikleri
zamana bakarak) bir dereceye dek geerli olabilecei sylenebilir,
s Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19'da elin ve dilin ara yapclnn
iki biimi olduunu sylerken, insanm doa karsnda maddi aralar yan sra
tinsel aralarla donanm olarak kmasnn salayaca olanaklara deinir
gibidir.

98
alk vb. tutsaklklarndan kurtulmu olsalar da, retimi bilmedikleri
iin bu kurtulu tam ve srekli bir kurtulu deildir. Uzman avclkla
doaya kar olduka etkin bir tutum taknm olsalar da retimi bil-
medikleri iin gene doaya bamldrlar ve genel olarak doa karsn-
da etkin olmaktan ok edilgindirler, saldrda olmaktan ok savunma-
dadrlar.
Uzman avc topluluklar arasndaki sava ilikilere, ortak srek
av, ortak periyodik trenler, ortak dil, belki gelin alverileri, arma-
anlamalar ile "bar ilikiler" boyutu da katlmtr. Bu ilikiler
teknoloji ve dnce alveriini de getirmitir. Topluluklararas sava-
ilikiler gene sistemsiz, rastlantsal ilikilerdir. Bar d ilikiler
de dtan evlenmenin kurallamas klanlarm ve kabilenin domasyla
i ilikiler saylabilecek ilikiler durumuna gelmilerdir. Bunun dn-
da rastlantsal sava ilikiler srmektedir; bu bakmdan ite anar-
ik ilikilerin yerini dzenli ilikilerin almasma karlk, dta anarik
ilikilerin srd sylenebilir.
zetle uzman avc topluluklar doayla ilikileri, bazen etkin ba-
zen edilgin; topluluk ii ilikileri, ibirliki, eitliki; topluluklararas
ilikileri hem bar hem sava olan bir yaam biimine sahiptirler.
Genel olarak ilkel topluluun toplumsal yapsnn, doa ile iliki-
lerinde gebe, edilgin ve ilkel, topluluk iinde trde, eitliki, toplu-
luklar arasnda sistemsiz dmanca ilikilerin grld da kapal,
duraan, "eitliki ilkel yaam biimi" olduu sylenebilir.182

5. lkel Topluluun Dnsel Yaps

lkel topluluun dn biimi hakkmda antropologlar arasmda


byk tartmalar vardr. Bazlar ilkel insann dncelerini anlayp
yorumlamak iin doal, toplumsal evresinden ipular bulmaya al-
mlar, 183 bazlar ise ilkel dncenin zelliklerini dorudan doruya
182 ilkel topluluun yapsnn duraanlna belki en gzel rnek olarak, Leakey
ve Lewin, Origins, s. 80'de anlattklar olay aktarlabilir. 1974'de Diane Gifford
Kenya'nn Turkara Gl kysnda bir kamp yerini kazar; geici kamp kuran,
balk, timsah ve zebra yiyen sonra buradan ayrlan bir topluluun kalntlarn
ortaya karr. Ne >ar ki bu topluluk ancak bir yl nce buradan ayrlm
olan Dassanetch kabilesidir. Ayrlmalarndan bir sre sonra rman milli kamp
kurduklar kuru rmak yatana braktklar kalntlarn rtmtr. Bundau
iki milyon yl kadar nce o yerin yaknnda gene kura rmak yatanda benze-
ri bir kampn kurulduu, Kay Behrensmeyer'in kazlanyla ortaya karlm
ve orada da benzeri kalntlar bulunmutur.
183 rnein, Fustel de Coulanges, La ite Antique, (1864)'de, Durkheim, Les Forines
61ment8r6s de la vie religieuse, (1922)'de, Robertson Smith, The Religion of

99
ilkelin zihninin gelikinlik derecesiyle, yapsyla ilgili grmlerdir.181
Dipnotlarnda kk deinilerden te bu tartmalara girilmeyecek.
Onun yerine, genetik-kronolojik yntemle, ilkel topluluklarn dn
biimlerinin dorudan ya da dolayl rnlerinin bulunduu durumlar-
da bu rnlere, byle rnlerin bulunmad durumlarda benzeri ya-
am biimlerine sahip olan ada ilkel topluluklarn dnce rnle-
rine baklarak, ilkel topluluklarn yaam ve dn biimleri arasndaki
balantlar aratrlacak. Bunlar aratrlrken de kukusuz ilkel d-
n hakknda ne srlen kuramlardan yararlanlmaya allacaktr.
Geim biimi toplayclk olan ilkel srnn, savunma nedenleriy-

Semites, (1927) de sihirsel ve dinsel dnn kaynaklarn ilkel toplumun do-


asndan, yapsndan karmaya altlar (bak. Evans-Pritchard, Theories of
Primitive Religion, s. 53 vd.).
M rnein Lucien Levy-Bruhl, La Mentalite primitive, (1922)'de, ilkel insann d-
n ve uygar insamn dn olarak iki temel dn biimi bulunduu-
nu, uygar insann "mantksal" ynelili, bilimsel, eletirici dnnden fark-
l olarak ilkel insann dnnn gelimemi, doastne ynelik, "mantk
ncesi" (prelojik) bir dn olduunu ne srmtr. Onun ilkel insann
dnyle uygar insann dnn ayrmlamasna ve ilkelin dn-
nn bilimsel olmad grne katlnabilir. Ancak mantn yolundan biri
olan analojiye dayanan ilkel dn mantk ncesi saymasna katlmak ola-
naksz. Gerekten yaamnn sonlarna doru kendisi de ilkelin dncesinin
mantk ncesi olduu grn brakarak, uygar insanla ilkel insann d-
n arasnda nitelik deil bir nicelik fark olduunu kabul etmitir, (bak.
Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 78-88). H. Frankfort, H A.
Frankfort, J.A. Wilson ve T. Jacopsen, Before Philosophy, s. 19'da ilkellerin d-
nnn prelojik deil emosyonel olduunu, kant dnce kategorilerini
saf dne deil emosyonel eylemlere uyguladklarn, dnce sreci iine
emosyonel tutumlar ve amalan soktuklarn syleyerek konuya aydnlk ge-
tirirler. Levi-Strauss ise, La Pensee sauvage, (1962) ve Le Totemisme Aujourd'hui,
(1962) yaptlarnda topluluklann totemci smflandrmalannn kendilerine z-
g simgesel kodlan olduunu, her bir topluluun kltr evresi iine girilme-
dike bu kodlann kavranamayacan syler. Totemci dnn, zihnin ben-
zerlikleri ve farkllklan snflandnc yapsnn rn olduunu ne sre-.
Levi-Strauss'a gre totemcilik doadan alman kodlara mesajlar ykleyerek ya-
plan iletiim ve dntr. Totemci (sihirsel) dnn nemli bir ynn
ortaya karm olmakla birlikte Levi-Strauss, zihnin ikili snflandrma yap-
snn toplumsal makinann yapsn belirledii sonucuna vararak idealizme d-
er. Kirk, The Nature of Greek Myths, s. 82'de, doada ve toplumda ikili snf-
landnc bak asna yol aacak erkek-dii, znel-nesnel, insan-doa, istenen-
istenmeyen, benimki-onunki, siyah-beyaz, dost-dman ztlklannn kendilerini
zihine dayattklann sylemenin, zihnin yaps insann davranlannm her
trl rnn belirler demekten daha doru olacan syleyerek, Lvi-Strauss -
un yorumunu doru tabanna oturtmu olur. Gerekten ilkelin dnyasnda
zellikle insan-doa, insan-insan (kendi topluluu ile teki topluluklar) ve ka-
dn-erkek gibi ikililer onun dncesine zt kategoriler olarak yansm ve onun
dnyay byle zt kategorilerle grmesine yol am olabilir.

100
le, birlikte toplayclk yaparken, sinyallerle ve iaretlerle olmak zere
sesli ve sessiz iki iletiim sistemi gelitirmi olduu varsaymnda bu-
lunmutum. Sinyal iletiiminin simgeci, iaretlemeyle iletiimin ben-
zentmeci bir nitelie sahip olduunu sylemitim. lkel insanlar doal
ve sosyal evrelerini bu iki sistemle kavramaya, dncelerini simge-
lerle ve benzetmelerle rmeye, doal ve toplumsal evrelerine bylece
rlm dncelerle tepki gstermeye balamlardr. Childe dilin du-
yumlar kaosuna bir dzen vereceini sylerek, dilin ilkelin rastlant-
lar dnyasna bir dzenlilik getireceini belirtmi olur. 185
Ancak insanlar ilkel sr dneminin banda bu yolun da daha
banda grnrler. Tehlikeleri bildiren sinyal sistemini, srnn bir-
likte hareketini salayan taklit sistemini, sinyallere, taklitlere gsteri-
len gdsel tepkileri dnce sayamayz. Bu nedenle, doada hazr bu-
lunan yiyecekleri, doada hazr bulunan (ta paras, dal gibi) nesne-
leri kullanarak toplayan hominid srsn "insan" saymak da ola-
naksz. Hominid srsnn doada bulunan zel biimli baz nesnelere
(koparrken rastlantyla sivri bir uca sahip olmu dal parasma ya
da paralanrken keskin bir kyya sahip olmu ta paralarna) bakp,
bunlarn etkinliinin iine yaradm grp, bylelerini bulamad za-
man, bakalarna, onlara, benzetmek iin biim vermeye kalkt an, onu
insan sayabiliriz. Taklitiliini bu noktaya ykselttii, ara kullan-
maktan ara yapmaya getii an onu insan sayabiliriz. nk byle
bir ilem kaba bir taklit deildir; karmak, sistemli bir taklit bile sa-
ylsa, bir dnce ve dnceyi da vurma srecini gerektirir.
Bu noktada ara yapma ile dnme ilikisine deinmek gerekir.
Daha nce insann tanmndan balayarak, ara yapmann ilkin ara-
cn imajnn zihinde canlandrmasm gerektirdiinden giderek, ara
yapma ile, dnme ilikisine yer yer deinilmiti. eitli yazarlar
ara yapmayla dnme arasnda sk bir ilikinin bulunduunda g-
r birlii iindedirler. Gr ayrl daha ok dncenin gelimesi-
nin meyvesini ara yapmada verdiini dnenlerle, daha ok ara
yapmann dnceyi gelitirdii grnde olanlar arasndadr. Ara-
larnda karlkl etkileim olduu, ikisinin de birbirini gelitirdii ke-
sin. Sorun iki noktada odaklamaktadr. Biri bu iiikinin k balad
zaman hangisinin neden, hangisinin sonu olduudur. nce kaba (hay-

185 Childe, "Early Forms of Society", s. 39.


Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 103'de, konumann ilkel
insann temel duygu ve dncelerini sistemletirmeye balayaca yazldr.
Oakley ise, "Skill as a Human Possession", s. 32' de Kromanyonlar'm bulucu-
luklarnn ve hzl kltrel evrimlerinin szl bir simgeleme sistemi bulular-
nn rn olabilecei grn ileri srer.

101
vanca) bir taklitten ara yapmaya geilmi ve ara yapma dnceyi
mi gelitirmitir, yoksa dnce gelimesinin bir noktasmda ara yap-
may baarm mdr? yle anlalyor ki bu sorun, yar kimin nde
balad, tarihin karanlklarnda kalm olan, bilimin hi deilse im-
diki olanaklaryla zemeyecei bir sorun olarak durmaktadr. teki
sorun dnme ile ara yapma arasndaki etkileimde, uzun dnemde
hangisinin daha baat etkileyici olduudur. Uygar toplum dneminde
bu iliki giderek tersine dnecek ynde gelime eiliminde grnyor-
sa da, bulgular ilkel toplumda ara yapmann beynin dnme merkez-
lerinin gelimesini hzlandrd ynndedir. Bu gr, fizik antropo-
loglar tarafndan, insanm genel olarak beyninin, zel olarak konuma
ve dnme merkezlerinin ilk aralaryla birlikte hzl bir gelime ii-
ne girmi olmasnn saptanmasyla desteklenir. Ara ncesi dnemde
de insanm doay alglama ve ona tepki gsterme biimlerinde dn-
d kabul edilirse, bu dnn ilkellii ara yapmayla ilikilen-
dirilebilir. te yandan yaplan son aratrmalar konumayla (dolaysy-
la gelimi dn ile) ara yapma ilikisinin beyindeki kantn or-
taya karmtr. Sol beyin kabuunun bedenin sa yanndaki, sa be-
yin kabuunun sol yanmdaki organlarn hareketlerini ynettii te-
den beri bilinmektedir. te yandan ilkel insanm yapt ta aralardan
ta sol elle tutup sa elle iledii ortaya konmutur.186 Beynin motor
blgeleri zerinde yaplan aratrmalarda ise, dilin ve arm mer-
kezlerinin beynin sa eli denetleyen sol lobunda bulunmas, konumay-
la (dolaysyla gelimi dn ile) ara yapma arasndaki balant-
nn iareti olarak yorumlanmaktadr.187 Bu bulgulara gre dncenin
ara yapmay etkilemesinden ok ara yapmanm dnceyi etkiledii
anlalyor.
O halde dn gelitiren ara yapmaya nasl geilmitir? Ku-
kusuz srnn yeleri vakit tamam olunca bu adm birlikte ve birden
atm deillerdir. Bu ii birileri balatm olabilir; taklit yoluyla ok
gemeden srnn tm yeleri ayn eyi yapmaya balayacaklardr.
nk onlar da bu ilemi yapabilecek fiziksel ve zihinsel gelikinlik d-
zeyine gelmi durumdadrlar. lkel topluluklarm ta endstrilerinde
grlen birrneklik, byle bir taklitin rn olarak km olabilecei
gibi, byle bir taklit yoluyla srm grnr. Taklit ayn zamanda g-
renee giden yolu oluturur.188

188 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19.


!8 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 16 ve 19.
Sommerfelt de, "Speech and Language", s. 89'da inamn ara yapmayla birlikte
dili rendiini syler.
188 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 104'de konumadan nce
eitimin takliti oluuna dikkati ekerler.

102
Elinde bir iki basit tahta, ta arac, sinyal sistemi ve taklit sistemi
olan bir ilkel srnn toplayclk geim biiminin, asalak yaam bii-
minin trde yapsnn onun dncesini, onun dncesinin onun ya-
amn nerelere dek gtrebileceini aratralm. Sr halinde de olsa
yelerin tek tek yapabildii toplayclk, aralarnda gelimi bir ileti-
im sistemini zorunlu klmayacaktr. Bu nedenle, ortak almanm bu-
lunduu bir toplulukta, ortak almanm taklitleri ve simgeleri zen-
ginletirerek dncenin gelimesine yol at durum, ilkel srde
grlmeyecektir.
Toplayclk edilgin bir ekonomik etkinliktir.189 pleri insanlarn
iradelerinin deil doann elindedir. Doada grlecek tm deiiklik-
ler olduu .gibi ilkel srnn yaamm etkileyecektir. lkel teknoloji-
lerinden dolay insanlarca dzene sokulamayan doada, dolaysyla in-
san-doa ilikisinde bir dzensizlik, bir anari vardr. lkel srde, in-
san-insan ilikilerinde de yle. Birlikte olmak dnda ibirliini gerek-
tirmeyen toplayclk, tek tek attrclk, aralarn byk bir dikkat-
le olduu gibi taklit edilmeleri dmda hi bir toplumsal kuraln (sis-
temli taklidin) gelimesine gerek yaratmaz. Sr iinde de bir dzen-
sizlik, bir anari vardr. Srekli gebelik de bu anariye katkda bu-
lunmaktadr. Dzensizlik ise dncenin gelimesini engelleyen bir et-
mendir. Dzenlilik ayn olaylarn birok kereler yinelenmesidir ve in-
san zihninin neden sonu ilikilerini kavramasma, bu dnem iin ko-
nuursak, hi deilse eyleri birbirinden ayrdedebilmesine yarar.
Bu gzlemler, toplaycln dncenin gelimesine pek elverili
koullar sunmadn gsterir. Bununla birlikte, aralarn yaplmaya
balanmas, akln doadaki olaylar "alglama" ve "dleme" anlamna
gelen "edilgin akl" boyutuna, d (aracn biimini) somuta geire-
rek (ara yaparak) etkin akl boyutunu katm, akl uyandrp hare-
kete geirmitir. Akl, koullar elverisiz de olsa, bu yolda ar ar iler-
leyecektir. Ancak bu dnemde dncenin varlndan sz edilebilirse
de, dnsel bir yapnm varlndan sz edilemeyecei ortada. 190

189 Toplayclk gibi 'edilgin" bir ekonominin dn zerine etkisinin, ada


ilkellerden alnm olmakla birlikte belki en gzel rnei, avlayacak ay bu-
lamayan bir Eskimo'nun syledii, Lienhardt'm Social Anthropology, s. 33'e al-
d, benim de bu blmn epigrafi yaptm u szlerdir: "Hi bir ay gelme-
mi, nk buz yok; ve buz yok nk rzgr yok, ve rzgr yok nk gleri
darltmz'.'
190 Oakley'in, "Skill as a Human Possession", s. 18'de szcklere ya da szckler-3
edeer simgelere sahip olmakszn etkili dnmenin ve planlamann olanak-
sz deilse bile son derece g olaca yolundaki dncesi byle bir yoruma
destekleyen bir gr olarak alnabilir.

103
Avc ve toplayc takmda, erkeklerin av takmlar oluturup ortak
avlanmalar, ortak almada egdm gereinden dolay, iletiim sis-
teminin gelitirilmesine yol amtr. Bu alanda zellikle ava sessiz
yaklama191 gerei yznden iaretleme iletiimi, bununla ilikili ola-
rak "benzetmeci dn" sistemi gelimi olmal.192 Ama erkeklerin
avladklarn, kadnlarn topladklarn kamp yerine getirip paylama-
lar da sesli iletiim sisteminin,193 bununla ilikili olarak "simgeci d-
nn gelimesine yol am olmal194 Avda ibirlii ve egdm, ortak
191 ada ilkellerde (rnein Bumanlar'da) ava sessizce yaklama yntemleri-
nin uygulandn gryoruz; tarihsel ilkellerin de bu yntemi uyguladklarnn
kantlar var elimizde. Trois Freres'de bana boynuzlu bizon kellesi geirmi,
kuyruklu insan resimi (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 95) bu
yntemin tannm bir rneidir.
192 Luquet, "Prehistoric Mythology". s. 2'de hayvana benzer klklarla taklit sihi-
rinin yaratlm olabileceini syler. Oakley, "Skill as a Human Possession",
s. 18'de szl dilin yani konumann mantksal dnme yeteneini gelitirdi-
i dncesindedir. Bu gr, taklit sihiri uygulamas gz nne alnarak
mantksal dncenin ilk biiminin analojik (benzetmeci) dn olaca
sylenerek bir adm daha ileriye gtrlebilir. Gerekten, Evans-Pritchard,
Nuer Symbolism, (1956) aratrmasnda ada ilkellerden Nuerler'in ikizleri
kular gibi birbirlerinden ayrdedilemez bulduklar iin onlar ku, kularn
yuvalan havada olduu iin de, ku gibi havada duran bir varlk olan tannnn
ocuklar saylanndan, timsah da kular gibi yumurtladndan ikizlerin bu
akrabalanm yemelerinin yasaklanmasna dek zincirleme benzetmeci bir iz-
gide gelien bir dn biimine sahip olduklann ortaya koymutur (bak.
E.E. Evans-Pritchard, Nuer Religion, (1956), s. 123-135'den alnan Robertson,
der., Sociology of Religion, s. 100-109'daki para).
193 Tarihsel paleolitik avc ve toplayc topluluklarnn konuup konumadklann
gsterecek dorudan kantlardan yoksunuz. Ama baz yazarlar (rnein tek
gerek ada paleolitik topluluk olarak grlen Tasmanyallar'n konumala-
nna bakarak tarihsel avc ve toplayc takmlarn da konutuu sonucuna vi-
ran Sommerfelt, "Speech and Language", s. 90) tarihsel avc ve toplayclam
da dilinin olduu grndedirler (ama Sommerfelt bunun mutlaka konuma
biiminde olmas gerekmediini de ekler).
194 Dilin kn aklamaya alan kuramlardan birisi ilk szcklerin doadaki
seslerin taklidi olduunu ne sren "onomatopoetik" (ses takliti) kuramdr.
Eer bu kuram doru ise, benzetmeci iaretlemeden simgeci konumaya ge-
i ve simgeci iletiim ve dn iinde benzetmeci elerle ilgili zelliklerin
kkenlerinin bulunmas da kolaylar. Meyer Fortres, The Dynamics of Clanship
among the Tallensi, (1945), yaptnda ada ilkellerden Tallensiler'in totem
sisteminin benzerliklere ve simgelere dayandm ortaya koymutur. (bak.
Levi-Strauss, Totemism'de Roger C. Poole'nin "Sunu"u, s. 26). Simgeci d-
ne ada soyut bilimsel dnte de bavurulur. Ancak ilkellerin simgeci
dnyle gnmzn simgeci dn arasnda iki nemli fark vardr.
Birisi, H. Frankfort ve tekileri, Befol-e Philosophy, s. 21'de belirtildii gibi, il-
kellerin simgeleri yalnz iaretler olarak grmeyip, simgeledikleri eyle ilikili,
gene de onlardan ayn varlklar sayarak, simgeyle simgelenen eyi birbirleriy-
le kartrmalardr. lkelin simgeci dnnn bu zelliidir ki onun (H.

104
paylama ve kamp yaam, insan-doa ilikilerine deilse de insan-in-
san ilikilerine anari yerine dzenin gelmesinde ilk admm atlmas-
n salamtr. Ortak alma ve ortak paylamada zamanla baz gre-
nekler olumu, baz kurallar belirmitir. Bu kurallarn gen kuakla-
ra belletilmesi, ergin yeler arasmda kurallardan ayrlanlara hatrla-
tlmas da iletiim sisteminin, dolaysyla dncenin gelimesine yol
aacaktr. Burada dnce ile kurallar arasndaki ilikinin ilk belirti-
siyle karlarz. Ava katlmayan yallarn kampta ocuklar eitme-
leri de dnce-iletiim-eitim-gelenek-grenek ilikisini ortaya koy-
maktadr. Konumann bulunmad bir ortamda eitimin bir boyutu
taklit ise teki boyutu (ada primatlarda yavru ile bykler iliki-
sinde de gzlemlendii gibi) dayaktr. Bylece, dayaa dayanan eitim
alkanlnn kkeninin konuma ncesinden balad, bu yntemin
konuma sonrasnda srd, ataerkillik ile yeniden nem kazand,
uygar snfl toplumda ise, siyasal iktidarn halk kaba gce bavura-
rak denetleme ynteminin bu alkanln siyasal dzeydeki uzants
olduu sylenebilir.
Konumann ve dncenin gelimesi bilgi birikimini ve bilgi ak-
tarmay gelitirecektir. Bu ilerin daha ok belli kiiler (yallar) ta-
rafmdan grlmesiyle, bir baka deyile bilgi birikimi yapan bilgi ak-
taran kiilerin farkllamasyla ilkel topluluun dnsel yapsnn
olumaya balad belirtilmiti.195 Bu koullar iinde avc ve toplayc

Frankfort ve tekilerin "mitopoetik" dedikleri) sihirsel bir dn olduunu


aklar. rnein bir hayvann kl o hayvann simgesi olarak alnr, ancak onun
yaklmasyla hayvamn da yanaca sanlr ki bu bir "bulac sihir"dir. Bura-
da para (simge) btnn yerini tutmu ya da btnle kartrlmtr. Daha
ak sylemek gerekirse, ilkel eyleri ve olaylar yalnz simgelerle dnmek-
le kalmaz, ayn zamanda simgeleri etkileyerek ilgili nesneleri ve olaylar da
etkileyeceini sanr. lkelin simgeci dnyle gnmzn simgeci dn-
arasndaki ikinci nemli farkllk, ilkelin simgelerinin somut benzetmelere
dayanmasna karlk, uygar toplumlarda ve gnmz insannda grlen sim-
geci dnte simgeler (Mardin'in deoloji, s. 20'.de de belirttii gibi) karma-
k toplumu ive karmak olgular] basite indirgeyip kavramada yardmc olan
ve de basit olgular ideolojik eilimlerle bilinli ya da bilinsiz olarak giz-
lemeye hizmet edeni aralardr. Dolaysyla birinin temelinde tekil benzetme-
ler, tekisinin temelinde karmak olgularn ve dncelerin basitletirilmi
soyut ifade biimleri yatmaktadr. Bu nedenle ada toplumun insannn sim-
geci dn ile ilgili bulgularn ilkellerin simgeci dnnn yorumlan-
masnda kullanlmas yanltcdr. rnein, dnyann "simge sistemi" gzlk-
leriyle alglanmas (bak. Mardin, deoloji, s. 62) biimindeki uygar toplumun
gzlemlenmesinden karlan grn ilkelleri kapsayacak biimde genelleti-
rilmesi doru olmaz. Byle bir yanlgya dmemek iin ilkelin simgeci d-
n "benzetmeci"lie indirgenebilir.
195 Bununla birlikte bu farkllama, yallarn bilgi birikimini salayp bilgi ak-

105
takmn dnnn nasl bir yapya sahip olacan aratralm. l-
kin bu yapnn talarnn "benzetmeci" ve "simgesel" olduunu anm-
sayalm. Dn, akim daha ok edilgin akl olduu bir dnemde, ay-
n zamanda "armc" ve "d" olacaktr.196 Kadnlarla erkeklerin
yaamlarnn avclk toplayck ile farkllamas, ancak kamp yaam-
nn onlar biraraya getirmesi, birbirlerine gnn farkl deneyimlerini
anlatmalar gereksinimini yaratm olmal. Bu da o gn balarndan
geenleri anmsamakla, armla olacaktr. Bunlar karlarmdakilere
anlatabilmeleriyse hayvanlarn ve kendi davranlarnn taklitlerini
yaparak olacaktr. Gnmz insannn ok gelimi simgesel konuma
sisteminde bile grlen (gerekli olmayan) jestler ve mimikler byle
bir alkanln uzants olmal. te yandan benzetme yoluyla kavra-
y yalnzca taklitle anlata deil, ayn zamanda takliti davrana yol
aacaktr. Topluluk iinde kkler byklerin davranlarn taklit
ederlerken, avlanmada hayvanlar taklit ederek (hayvan postlar giye-
rek) onlara yaklaacaklardr. Bylece benzetmeci dn takliti dav-
rana o da gelenee yol aacaktr. Bu noktada altyap styap etkilei-
minin (dnce ve davran dzeyinde) ilk grnmne tank oluruz.
Takliti davran benzetmeci dn, benzetmeci dn takliti
davran etkiler.

tanlmas iini gren, tam zaman uzmanlar olduklar anlamnda mutlak bir
farkllama olarak grlmemeli.
s Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 16'da gemiteki ve imdiki dene-
yimlerin egdmnn dnmeye ve bilinli hareketlere yol atn, bu e-
gdm beynin arm blgelerinin saladn syleyerek, armla dn-
ce arasndaki ilikiyi ortaya koymu olur. H. Frankfort ve tekileri, Before
Philosophy, s. 27'de bizim arm yapabileceimiz her durumda ilkel dn-
n nedensellik ilikisi kuracan syleyerek, ilkel dnn arma (do-
laysyla analojiyel dayanan bir dn olduuna deinmi olurlar. H.J. Plumb,
Clark ve Piggott, Prehistoric Societies'e yazd "Sunu"ta, (s. 22'de) ada
ilkeller zerinde yaplan gzlemlere dayanarak, tarihsel ilkellerin yaadkla
an dnda zaman kavramlar olmayabileceini, hal dnda teki zamanlarn
bir "dsel zaman" (dream time) olabileceini syler. Birok yazar ilkellerin
dnlerinin armc ve d nitelikler tadn belirtmitir. Radcliffe-
Brown da bunlar arasndadr. Ancak Levi-Strauss, Totemism, s. 163'te Radcliffa-
Brown'un armclnn dncenin temel zellii olan kartlarn emala-
trlmasnn ortaya konmasnda byk yaran olduunu syledikten sonra, onu,
mantn, evrenin amorf bilinsizlik zerindeki etkisinin rn olmadn
anlayamad iin eletirip, ilkelin dncesindeki ztlklar, korelasyonlar,
dlamalar, ilemeleri armlar yasasyla aklamaya kalktn, oysa a-
rmlarn insan mantnn benzerleri, ztlklar snflandrc yaps ile ak-
lanmas gerektiini ekleyerek eletirirken, dnce ile evre ilikileri hakkn-
daki yaygn anlay tam tersine evirei bir yorum sunar. Onun bu grnn
eletirisi iin bak. n. 184.

106
Bu aamada, takliti dnn simgeci dnten daha ok
kullanldn dnebiliriz. Takliti dn ise, soyut eylerin tak-
lidi yaplamayacandan, somutun dnldr ve soyut dnce-
nin gelitirilmesine engeldir.197 Taklit olanaklarnn snrll, bilinme-
yeni bilinenin yardmyla, soyutu somutun yardmyla anlatma simge-
ci dn gelitirecektir. nk bir ey kendinden baka eylerin
anlatmnda kullanldnda simgesel bir anlam kazanacaktr.
nsan-doa ilikileri dzensiz, rastlantsal olduu lde, insann
yaam ve bu yaamn artrlmas, yani dncesi de dzensiz, rast-
lantsal olacaktr. 198
nsanlarn olaylarn "d"leri arasmda kurduklar balantlar ge-
liigzel yer ve zaman armlarna dayanan hatta kafadaki korku-
lara, isteklere dayanan (kafadaki rastlantsal dlere, arma daya-
nan) balantlar olacaktr. Ancak ortak almann ve aralarn yard-
myla insan, bu dzensiz yaam iinde bir dzen kurmak, rnein yiye-
ceini dzenli salamak eilimindedir. Bunun iin olaylar kavramaya
ve ona gre karmaya alacaktr. Dzensiz okluk iinde nesneler
ve olaylar ancak bilinmeyenler bilinenlere benzetilerek ve benzerler
biraraya getirilip snflandrlarak yaplabilir. Benzerleri biraraya ge-
tiren dnn teki yz benzemeyenleri, farkllklar, zellikle de
ztlar kar karya koymaktr.199 Snflandrmann bir yolu da budur.

197 jiin v e Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 31'de jestlerle somut eylerin anlatla-
bileceine ama soyut kavramlarn anlatlamayacana dikkati ekerler. Childa,
Kendini Yaratan nsan, s. 69'da Magdaleniyan sanatta tek tek belli hayvanla-
rn portrelerinin izilmi oluunu, somut dnn kant ve soyut dnce-
den yoksun oluun iareti olarak alr. Daha sonraki tarihlere Imezolitiel ait
Dou spanya resimlerinin, bu resimleri yapanlarn genel geyik ve insan kav-
ramlarna sahip olduklarm, soyut dndklerini gsterecek biimde genel
geyik ve insan resimleri olduklarn yazar.
Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 83'de ge paleolitiin Kap-
siyan kltrnde insanlarn gereki, hayvanlarn diyagrama benzer izgiler-
le, giderek iaretlerle gsterilmeye baland yazldr.
198 ilkelin dnyasnn ve dncesinin rastlantsallna birok yazar tarafndan
deinilmitir. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 19'da Levy-Bruhl,
1923, s. 73'den olduka tipik bir rnek aktarr: Antropolog F. Sagard Kuzey
Amerika Yerlileri'ne Fransa'da bulunan bir hayvan trn (tavanlar) anla-
tabilmek iin atein nda glge oyunuyla tavana benzer glgeleri duvara
drme yoluna bavurur. "Ertesi gn salt bir rastlant sonucu" her zaman-
kinden bol balk tutarlar; bunun zerine Sagard'dan her akam aym eyi yap-
masn isterler.
199 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 22'de ilkellerin dnnde a-
rmn yalmzca benzerlik ilkesine dayanmayp, aym zamanda ztlk ilkesine
de dayandna dikkati eker. Spencer, Principles of Sociology, (1876)'de ilkel
insann gne ile ay, bulutlar ve yldzlar, gidi ve geli gibi olgular gzlem-

107
Bylece benzetmeci ve simgeci dn "smflandrc" bir yolda iler-
leyecektir.200
Snflandrma, ilkel insanm evresindeki olaylar kavrama yolun-
da duyduu entellektel bir merakn deil, fakat onlar yararna uya-
cak biimde etkileme, deitirme amacnn rndr. Bu nedenle s-
nflandrma olaylar arasndaki neden sonu ilikilerini kavramaya y-
neliktir. Avc ve toplayc takmn insan bunu kavrarsa, baz belli olay-
lar (nedenleri) teki belli olaylarn (sonularn) izleyeceini bilerek,
bu sonucun meyvelerini dermek iin pusuda bekleyecek, ya da bu so-
nucun verebilecei zararlardan kamaya alacaktr. Rastlantlarn
egemen olduu bir ortamda kurulacak neden sonu balantlar da
rastlantsal balantlar olacaktr.201 Bir sonu yannda grlen (hat-
ta bir ksm d dnyada deil kafada olan) birok nesne ve olaydan
o sonula ilgili nedeni saptayamayp herhangi birini ya da birkan
(epifenomenleri) neden sanma eilimindedir.202 yle anlalyor ki in-

lemesinin onda doada "ikilikler" bulunduu dncesini yarattm, sonra


her ey ikiliyse kendisinin de beden ve ruh olarak ikili olduunu dndn,
sonra da beden-ruh ikilii dncesini hayvanlar, bitkiler, nesneler dnyasna
uzattm ne srerek, dinin kaynan aklamaya alr (bak. Evans-Pritc-
hard, Theories of Primitive Religion, s. 23). Spencer ilkellerin ikili smflan-
drc bir dne sahip olduunu ilk saptayan dnrlerden biri olmakla
birlikte, ilkeli doaya bir filozof gibi baktrmaktadr. Smflandrc dn
ilkel dn, dtan evlenmenin ortaya kt bir dnemde, toplumsal boyut
kazanan kadn-erkek farkllamasnn topluluklar arasna, giderek de doaya
uzatlmasnn sonucu olarak km grnr.
Levi-Strauss, Totemism'de, Avustralya Yerlileri'nin birok mitoslarm incele-
dikten sonra, (s. 160'da) bunlarn ortak temelinin dostluklarn ve atmalarn,
dayanma ve kar kmalarn, hayvan trleri arasndaki benzerlikler ve fark-
llklar ile anlatlmas olduunu, bu ama iin doal trlerin zt iftler olarak
snflandnldm ortaya koyan Radciiffe-Brown'a katlarak ve bu mitoslarn-
ortak yamnn ztlklar iermeleri olduunu syleyerek, ilkellerin analojik d-
nnn ztlklarla ilgili niteliine dikkati eker.
200 L6vi-Strauss, La Pensee sauvage, (1962)nin 5. blmnde ilkel kafann dnya-
y bir btn olarak kavramak ve bir dereceye kadar denetlemek iin baz s-
nflandrma yollarn benimsediini yazar (bak. Levi-Strauss, Totemism'e Roger
C.Poole'nin yazd "Sunu"da verdii bu yaptn uzun zetinde, s. 59).
201 H.G. VVells, Ksa Dnya Tarihi, stanbul, 1959, Varlk Yaynlar, s. 41'de ilkel-
lerde neden sonu kavramlarnn bulunduunu, ama bu neden sonu balan-
tlarnn keyfi kurulmu balantlar olduklarm syleyerek benzeri bir yorum-
da bulunur.
202 o.R. Gurney, The Hittites, Middlesex, 1969, Penguin, s. 160'da yapt sihir ak-
lamas bu almada benimsenen sihir kavramna en yakn olandr. Gurney
insanlk kadar eski olan sihirin genellikle ama doru olmayarak din bal
altnda ilendiini, sihirin, dncenin dinden daha ilkel bir dzeyine ait oldu-
unu belirttikten sonra, denetlemek istedii nesnenin yokluu ya da ulal-

108
sanlar doa ile retim ikilerine giriine dek doada bir gezgin gibi
dolam, olaylarn nedenlerini kavrayamam, kendilerince nedenler
yaktrarak yaayp gmlerdir. Bu koullar iinde armc, ben-
zetmeci, simgeci, smflandrc, ve olaylar arasnda geliigzel neden
sonu balantlar kuran bir dn biimi yava yava belirmeye
balayacaktr. Bu dn biimine "sihirsel dn" denir.203
lkel dnn olaylar arasnda kurduu balantlar rastlantsal,
geliigzel olmakla birlikte tmyle kuralsz deildir. Nesnel olarak
benzerliklere, farkllklara, znel olarak da insann gereksinimlerine,
isteklerine dayanmaktadr.204 Bir baka deyile bu balantlar, olay-

mazl ile d krklna uram ilk insanlarn, sz konusu nesne yerine bir
ikame kullanarak, gdsel olarak istedikleri eyi taklit eden hareketlere ba-
vurduklarn syleyip, bu deneyimden, sihir dediimiz, incelikli simgeletirme-
ler kullanan analojik yntemlerin etkili olduuna inancn doduunu yazar.
203 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, "rengeyii insan"
dedikleri yukar paleolitik topluluklarn dnlerini, kestirmelere, yanl
benzetmelere dayanan, dinden tmyle farkl, iinde biraz fetiizm esi bu-
lunan, sihirsel nitelikler tayan bir yanl bilim olduunu syleyerek, Frazer'in
ve Malinowski'nin (Bak. Malinowski, By Bilim ve Din, s. 61) ilkel insann d-
nnn sihirsel olduu grlerine katlrlar. Mason, The Ancient Civiliza-
tions of Peru, s. 27'de, Amerika'da Meksika ve Peru uygarlklar ncesi toplu-
luklarn evrensel zelliklerinden birinin doa st glere ve sihire inanmak
olduunu yazar.
2 0 4 Baz yazarlar sihirin znel olarak insann gereksinimlerine, isteklerine dayan-

masn, kurduklar "znel, dnsel balantlar" olarak adlandrrlar. rnein


Tylor, sihirin gerek bir gzleme, sonra da benzerliklerin snflandrlmasna
dayandn, bunun insan bilgisinin ilk asal sreci olduunu, sihircinin yanl-
d noktamn ise, eylerin benzer olduklar iin aralarnda gizemli bir balan-
tnn bulunduu sonucuna varmas, bylece dnsel bir balanty gerek bir
balant, znel bir balanty nesnel bir balant saymas olduunu ne sr-
mtr (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 26). Tylor'un
bu yol gsterici gzlerini bir iki noktada dzeltmek ya da akla kavutur-
mak gerek. lkin sihircinin olaylar arasnda "gizemli" dedii balanty kur-
mas, olaylar arasndaki dzensiz, rastlantsal balantlarn bilincine varma-
sidir. Kurduu bu balant bize "gizemli" grnebilir, ilkel ise bu balanty
tmyle maddi temellere dayandrarak kurmutur. Sonra dnsel bir balant
olarak grd znel balant, ilkelin dncelerinden ok duygularm, istek-
lerini dile getiren bir balantdr. Tylor olguyu yorumlarken onu gzlemledii
kadar gl deildir. Tylor da ilkeli bir filozof, stelik idealist bir filozof gibi
grmekle yanlmaktadr.
Kari Mannheim'n, Essays on the Sociology of Culture, der., Paul Kecskemeti,
London, 1962, Rouledge and Kegan Paul, s. 154'de inanlarn oluumunu ince-
lerken, koullara egemen olamayan umutsuz kiilerin batini tutumlara ka-
tklarn, bu eilimin d denetimin tesinde olan eyleri iten, inanla uygu-
lanan ve sihirin bir kalnts olan iten denetlemeyle ilgili olduu yolundaki
grleri, sihirsel dn douran ortam, sihirsel dnn mekanizmas
ve sihirsel dnn ilevi konularnda aklayac ipular tamaktadr. Bu
konuda ayrca bak. n. I. 40.

109
lan kavramak iin olmaktan ok onlardan yararlanmak iin kurmak-
tadr. lkel insann asalak ekonomisinden dolay doa karsnda edil-
gin olduu,205 ancak bu edilginliin mutlak olmayp, insanlarn avc-
lkla doaya kar saldrya gemelerinin rn olarak iinde etkin bir
blmn bulunduu belirtilmiti. te insanm doa karsndaki edil-
gin durumu, dncesinin konusunun doa (doanm da onu en ok
ilgilendiren blm olan hayvanlar) olmasna yol amtr. Bu edilgin
durum iindeki etkin tutum da, onun doa olaylarn dnsel yollar-
la ve bu dnceleri eyleme dken yntemlerle kendi yararna evirme
yolundaki davranlarn oluturur. Byle bir dnn uzantlarna,
kalntlarna, insanlarn olaylar arasndaki rastlantsal deil dzenli
balantlar saptayabildikleri dnemlerde rastlandnda, bunlara "si-
hir" ad verilmitir. Bu tr davranlarn ada ilkel topluluklarda
daha youn olarak bulunduunu gren antropologlar, ada ilkelle-
rin dnn "sihirsel dn" olarak nitelemilerdir. Tarihsel il-
kellerin yaamlarm aratran prehistoryacar da, onlarda bu tr bir
dnn nesnellemi rnlerini grnce, tarihsel ilkellerin sihirsel
dndkleri, dahas sihirsel dnn insan topluluklarnn ilk d-
n biimi olduu sonucuna varmlardr.206
Sihirsel dn aslnda insan dnnn tarihsel ve doal bir
aamas olarak grlr. Dnce, d dnyann duyumlar yoluyla in-
sanm zihninde izdii imajlarla balar. Bu imajlar d dnyadaki nes-
nelere ve olaylara "benzer" imajlardr. Edilgin dnce bu imajlarla
yeterince donandktan sonra, olaylara karma yolunda insan hareke-
te geirir. Etkin dnce dnemi balamtr. Bu dnemin banda ge-
rek nesneleri, olaylar kavramaya alan edilgin akl, gerek onlara ka-
rmaya alan etkin akl benzetmecidir, "analojik"tir. "Analojik d-
n" sihirsel dnn en iyi tannan en ok karlalan biimidir.
nsanln ve (bebeklikten erginlie trmanan) bireyin207 d dnya ile

205 Coon, The History of Man, s. 91'de zamanmzdan 35 bin yl ncesine kadar
evrenin insann yaad yeri ve nfusunu dikte ettiini, bu nedenle yaamnn
kltrel olmaktan ok biyolojik olduunu sylerken, insann doa karsndaki
edilgin durumunu da anlatm olur.
Frazer ve Malinowski sihir ile din ayrm yaparlar. Frazer'den baka ada-
lar, King, Jevons, Lubbock, Marett, Preuss da insanln dnnde dinden
nce bir "sihirsel dn" olduu grndeydiler (bak. Evans-Pritchard,
Theories of Primitive Religion, s. 27). Childe, Thomson ve tarihncesi ile ilgi-
lenen baka yazarlar da tarihsel ilkellerin dnnn "sihirsel" olduu g-
rndedirler. Tylor'un dini "tinsel varlklara inan" tanmna katlan yazar-
lar ve baka nedenlerle tekileri "sihirsel-dinsel dn" deyiini yelerler.
207 Douglas, "Primitive Thought Worlds" s. 93'de ilkellerin znel deneyimleriyle
nesnel deneyimlerini birbirlerine kartran dncesinin bireyin kaotik fark-
llamam ocukluk deneyiminden zinhinsel ve ahlksal olgunluk dnemine

110
karlkl etkileimleri sonucunda elde ettii deneyimleri, onun olay-
lar arasndaki dzenlilii (yarm yamalak da olsa) kavrayabildii bir
dzeye gelince, baz genel snflandrmalar yapp, baz genel ilkeler
saptayacaktr. Bu noktada tutumcu bir yntem tutturan dnce, kar-
at yeni nesne ve olaylar tek tek deerlendirmek yerine, bu s-
nflardan birine sokup, o snf ile ilgili ilkeyi ona uygulayacaktr. Bu
dedksiyoncu, "tmdengelimci dn" aamasdr ki, baz temel
inanlardan tekil olaylar hakknda yarglar karan "dinsel dn"-
n en belirgin biimidir. nsan ile d dnya etkileiminin tam anla-
myla karlkl ve youn bir biim ald dnemde, tek tek olaylarm
o olay trnn doasn ortaya koyabilecek derecede tmevarma yn-
temlerle incelenmesi sonucunda olaylar arasmdaki dzenli ilikilerin
formlleri olan "yasalar"a varld noktada insann "bilimsel d-
n" dnemi balayacaktr.208 Sihirsel dn, insanm genellikle do-
a glerine egemen olamad ilkel topluluk dneminin egemen d-
n olduu gibi, ilkel topluluktan uygar topluma "gei toplumu"-
nun sihirsel-dinsel dnnn de bir esidir. Sihirsel dnn
insan-doa ilikilerinin belli bir biiminin yanss olmas, kendini bu
dnemler kadar uygar toplumun tarm ve sanayi retiminin, egemen
olduu dnemlerde de ortaya koyar. 209 Gerekten, tarmsal retim d-
zeninde dinsel, sanayi retimi dzeninde bilimsel dnn egemen ol-
masna karn, bu dnemlerde insanm denetim altna alamad doal
ve toplumsal alanlarda, lm olgusunda, avlanmada, ilkel balklkta,
savata, sihirsel dnn yan ve kalnt dn biimleri olarak
varln srdrmesi bunun bir iaretidir.
Sihirsel dn, nesnel olarak benzerliklere ve farkllklara, zt-
lklara, znel olarak da insanm gereksinimlerine, duygularna, istek-
lerine dayanr. Onun bu zellii, iinde, dncenin geliince kazana-
ca bilimsel ve ideolojik boyutlarn tohumlarn da tamaktadr. Bu
zelliin somut bir rneini Malinowski'nin Trobriand Adalar ada

geite de grlen zorunlu ve evrensel aamalar olabilecei dncesini na


srerek byle bir koutlua deinir.
Burada sihirsel dnn genel olarak insan dn iindeki konumunu
gstermek iin dnn getii balca aamalara deinilmitir. Bunlarn
iinde tredikleri geim ve yaam biimlerine (burada) deinilmemi olmas,
dncenin kendi bana evrinen bir sre gibi grld anlamna alnma-
mal. Dn biimlerinin geim ve yaam biimleriyle ilikisi "Giri"te belir-
tildii gibi bu almamn her yerinde ilenen temadr.
209 Mannheim, Essays on the Sociology of Culture, s. 180'de aka belirttii
sihircilerin sahneye toplumun normal kurumlarnn yeterli olmad kuraklk
gibi olaanst, acil durumlarda ktklar, ayn zamanda ticaret, sava vb.
alanlarnda, grubun denetleme snrlarnn tesindeki alanlarda sahnede g-
rndkleri yolundaki grleri bu yorumu destekler niteliktedir.

111
ilkelleri zerine gzlemleri ve incelemeleri sonucunda ortaya kard
olgularda grebiliriz. Malinowski'nin Trobriandllar' gzlemleyerek el-
de etmi olmasna karn evrensel geerlilik tadn ne srd g-
rlerine gre, ilkeller, tarm, balklk ve savala ilgili davranlarn-
da grld gibi, o iin hem pratik bilimsel gereklerini yerine geti-
rirler, hem de (kuraklk, frtna vb.) ellerinde olmayan nedenlerle gi-
riimlerinin baarszla uramas olaslna kar, sihirsel ilemle-
re bavururlar. Tarm, gemicilik ve sava, riskleri en yksek olan iler-
dir. Bu, sihire daha ok rastlantlarn etkisinin yksek olduu ve in-
sanlarn denetiminin yetersiz olduu alanlarda bavurulduunu gste-
rerek sihirsel dn douran koullara k tutmu olur. Gerekten,
Malinowski de, Trobriandllar'n tehlikeli ak deniz balklna k-
lrken sihire bavurmalarna karm, tehlikesiz i gl balklnda bu-
na gerek duymadklarn anlatr. 210
Bylece analojik sihirsel dnn insanm dnnn gelime-
si sreci iindeki konumunu saptadktan sonra, sihirsel dnn il-
kel topluluun yaamndaki etkilerine geebiliriz. lkin daha ok in-
san-doa ilikilerinin rn olan sihirsel dnn insan-insan ili-
kilerine de uzatdm gryoruz. Sinantropos'un "kafatas klt" ola-
rak yorumlanan yamyamlk uygulamalarnn bir temeli besin kaynak-
larnn ktl ve kararszlyla bir temelinin de beyinleri yenilen kim-
selerin glerinin yiyenlere geecei biimindeki "bulac sihir" kav-
ram olduu sylenebilir. te yandan Neanderthal nsan'nn trensei
gmleri, llerinin zerine onu canlla dndrecei umuduyla ser-
pildii sanlan krmz toprak boyas, byle benzetmeci, sihirsel d-
nn grnmleridir.
lkel insan ara yapmaya balaynca dnce sahibi olmu, birlik-
te toplayclk yaparken iletiim sistemlerini gelitirmi, iblmnn
balad bir toplumsal yap iinde konuma ile dncelerini aktarma-
ya balam; bu yolda, trensei gmlerinden anlalaca zere, sis-
temli dncelere sahip olacak noktaya varm ve sihir yntemleriy-
le doay dncelerle etkileme yolunda ilk admn atmtr. Sihirsel
dnn doa nnde boyun een bir dn olmaktan ok doay
etkilemeye alan bir dn olma nitelii211 onun doa glerini y-

210 Malinowski, By Bilim ve Din, s. 14.


211 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, yukar paleolitik
resimlerin insanlarn onlara sayg duyma, tapnma gibi duygularla yaklama-
dklarn gsteren abartmasz bir gerekilikle izildiklerini yazarlar. Afrika'l
ada ilkel topluluklar, sihircilerin elementlere buyurma gcne sahip olduk-
larna inanrlar (bak. Max Fauconnet, "Mythology of Black Africa", New
Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, s. 473). Gerek ada
gerek tarihsel ilkellerde sihirsel dnn doaya kar etkin bir tutumu dile

112
celtip onlara yakaran, tapman dinsel dn ile karlatrld za-
man daha iyi anlalr.
Sihirsel dn doaya kar etkin bir tutumu dile getirdii hal-
de, avc ve toplayc takmlarn yzbinlerce belki milyonlarca yllk ge-
leneksel, duraan yaam biimleri zerinde, onlar deitirici bir etki
yapamamtr. Tersine bu yaam biimini pekitirmi, onun duraan-
lna katkda bulunmu grnr. lkin sihirsel dnn "takliti"
yapsnda bir tutuculuun bulunduu sylenebilir. Yaamn dzensiz-
likler, rastlantlar anarisi iinde olduu bir ortamda avc ve toplayc
takmlarn varlnn deiik davranlardan ok ayn davranlara ve
davran birliine gereksinimi olduu, bu nedenle takliti geleneksel
dnn topluluun varlna olumsuz deil, olumlu bir katkda bu-
lunduu dnlebilir.212 kinci olarak sihirsel dnn zellikle ge-
im biimi alanmda etkisiz bir dn olduu sylenebilir. Yaplan
sihirsel trenlerin, avclarn umudunu ve azmini bilese de; av hayvan-
larnn saysn, av aralarnn etkinliini artraca sylenemez. Geim
biiminde deiikliklere, gelimelere yol aacak bir etkide bulunmama-
sna karlk213 takm birliini, benzemeyi, dayanmay pekitirerek
yaam biiminin olduu gibi srmesine katkda bulunmutur.214

getirdii grn birok yazar benimsemektedir. rnein R.N. Bellah,


"Religious Evolution" Robertson, der., Sociology of Religion, s. 271'de, ilkel din
dedii 1 sihirsel 1 eylemin niteliinin tapnma, mitolojik varlklara yakarma ol-
mayp onlarla zdeleildiini yazar. Ama ada yazarlardan ok nce bn
Haldun, Mukaddime, cilt III, s. l'de sihiri herhangi bir aram yardm olma-
dan, ya da gksel glerin yardmyla nefsin ve ruhun nesneleri etkileme gc-
n ve yeteneini bildiren bilgi olarak tanmlayarak, sihirsel dnn bu ni-
teliini yakalamtr. Yaamn evresel koullara ok sk bal olduu etin
iklim koullar iinde yaayan Eskimolar'n sihirci dnnn doa glerini
yararlarna olacak biimde etkileme yan sra onlar yattrmaya alt da
grlr (bak. Max Fauconnet, "Mythology of Two Americas", New Larousse
Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 423). Ancak Eskimolar'da
olaanst evresel koullar iinde yaamamn yan sra; dnlerinin sihir-
sel dnten dinsel dne gei aamasnda olmas da sihirsel-dinsel e-
lerin birlikte bulunmasna yol amtr.
212 Malinowski, By Bilim ve Din, s. 22'de, ada ilkellerden sz ederken belirt-
mi olmakla birlikte, tarihsel ilkelleri de kapsayacak biimde, ilkel koullarda
topluluk iin en nemli eyin gelenek olduunu, gelenekten ayrlmann toplu-
mu yok olma tehlikesiyle kar karya brakabileceini syler.
213 Coon, The History of Man, s. 78'de, kutsal simgelere ortak inanla uyumlu bir
biimde, birlikte alan avclar eve tek tek mzraklanyla salayacaklarnda.1
daha fazla yiyecek getirebilirler ve saladklar artyla ocuklarn ve yal
reticilerini besleyebilirler, dediine gre; sihirsel dnn geim ve yaam
biimini deitirebilecek bir art retebilecei dncesiyle bunun tam tersi
bir dn savunuyor grnr.
214 Frazer, Psyche's Task, adl yaptnda sihirin ve teki boinanlann toplumsal d-

113
Burada bir de sihirsel dnn ve eylemlerin geim alanmda
baarl sonular vermemesine karn yzbinlerce yl braklmamasmn
nedenine deinmek gerek. Bir rastlantar dnyasnda, rastlant ilke-
sine dayanan sihirsel dnce (baz yazarlara gre sihir ideolojisi),
herhangi bir sihirsel ilemi izleyen sre iinde o ilemin amalad
sonuca uygun her rastlantya o ilemin baars gibi, uygun olmayan
rastlantlar o ilemin baarsna kar alan sihirsel glerin rn
olarak gryordu.,215
Sihirsel dn kollektif bir dntr.216 Avc ve toplayc ta-
kmn gen kuaklarna yallar tarafndan aktarlm, hatta onlar ta-
rafndan bir para sistemletirilerek aktarlm olsa da, bu onun kol-
lektif olma niteliini zedelemez. nk yallar da takmn yelerinin
deneyimleri iinden gelmilerdir ve kapal bir grup oluturmamakta-
drlar. Bu nedenle onlarn farkllam dnce reticileri olmalar, d-
nceleriyle teki kuaklarn dnceleri arasnda bir farkllama sz
konusu deildir. Hele geim ve yaam biiminin ok ar bir srele
deitii bir dnyada, yallarn dncesiyle tekilerin dncesi ara-

zenin en nemli kurumlarnn desteklenmesi ilevini grdn; Evans-Pritc-


hard, Theories of Primitive Religion, s. 28'den Carveth Read'in toplumsal evri-
min erken aamalarnda sihir ve din boinanlannn nderleri, dzeni, ynetimi
ve gelenei desteklediini ne srdn (s. 48'den) reniyoruz. Fonksiyona-
list bir bak asnn rn olmakla birlikte bu grlerde gerek pay vardr.
Mannheim, Ideology and Utopia, s. 8'de tarihsel gelimenin belli bir aamas-
na kadar, sihirsel aklamalarn ilkel yaamn sorunlaryla ampirik olarak u-
ramaya elverili olduu yolundaki szleri, (s. 19'daki) sihirsel-dinsel dnya
grnce tanan tm anlam yanl olsa bile, salt ilevsel adan bakldnda
nesnel d deneyimlerin olduu kadar i psikolojik gerekliin paralarn da
tutarl kld ve onlar belirli bir davran iine soktuu iin hizmet grd
szleri ile birlikte bu gerei daha ak olarak yanstmaktadr.
215 Tylor'un bu konudaki grleri iin bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive
Religion, s. 27. Malinowski de, By Bilim ve Din, s. 60'da, baarsz sihirin usu-
lnce yaplmad ya da daha gl bir sihirle karlat savlaryla sihirsal
dne kuku drlmeden savuturulabildiine deinir.
215 Francis Cornford'un ilkel topluluklarda bireyin bir organizmadan te birey
saylmayaca, bunun dnda grubun gz nne alnmas gerektii gr, so
runun temeline; Levy-Bruhl'un bireysel dnn "representations collectives'
dedii topluluun dn kalplarndan geldii gr (bak. Evans-Pritchard,
Theories of Primitive Religion, s. 73-79) sorunun zne deinmektedir. Marx ve
Engels, Alman deolojisi, s. 40'da bilincin bandan beri toplumsal bir rn ol-
duunu sylerler. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 6'da "szcklerin ayn
anlamlar ayn akl yrtme yollan toplumun her yesine ocukluktan beri
retildii srece, o toplumda farkl dn dizisi ortaya kmaz" szleri tam
da ilkel topluluun dn biimi hakknda sylenebilecek szler olarak grn-
mektedir. lkel dnn kollektif bir dn olduu yolundaki yaygn gr-
e katlmayan dnrler de vardr. rnein bak. Mellaart, The Neolithic of
the Near East, s. 11.

114
snda hemen hi bir eliki olmayacaktr. Bu nedenle hem avc ve top-
layc takm iinde, hem bu topluluklarn eitli tarihlerde dncele-
ri arasnda farkllklar grlmeyecektir. Byle bir yapya sahip olan
sihirsel dnn eletirici olmayaca da aktr. 217
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarmda bu durum biraz
deimi grnyor. Bu topluluklarda dnce aktarma iini toplulu-
un tm yallar yerine, tam zaman uzmanlar olmasalar bile en azn-
dan bo zaman uzmanlar olan sihirci sanatlar stlenmi grnyor.
Sihirci sanatlar topluluun dncesini az ok sistemletirme, ona
yeni k noktalar kazandrma yolunda ilev grm; sonuta toplu-
luk iinde dncenin rolnn, younluunun artmasna yol am
olabilirler.218 Uzman avc topluluklarnda sihirsel dnn olgunlu-
a ulat sylenebilir. Bunu trensel gmlerinde, maara ve kaya
resim, gravr ve kabartmalarnda, hayvan heykelciklerinde ve "vens-
ler"de, tlsml ss eyalarnda bol bol gryoruz. ada ilkellerde g-
rlen sihir trlerinin yardmyla, bu "sanat" rnlerinin ounun "av
sihiri", bir ksmnn "dourganlk sihiri" olduu anlalyor. Av sihiri
geimle (retimle) dourganlk sihiri yaamn (ortak almaya kat-
lacak kimselerin) yeniden retilmesiyle ilgilidir. "Analoji sihiri", "bir-
likduygu sihiri", "bulac sihir" 219 gibi sihir biimlerinin de benzetme-
217 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8.
rnek, (s. 23'de de) ilkel ya da azgelimi dncenin, a. genellikle eletiriden
yoksun, b. ayrntlar zerinde durmayan, c. somutlama ve kiiletirme eilim-
li, d. neden-sonu balantlarn ou kez arma dayandran, e. zel, f. mad-
de ile z ayramayan bir dnce olduunu yazar. Antropologlar sihirsel d-
nn eletirici olmad noktasnda birlemektedirler. (rnein Levy-Bruhl'
un bu yoldaki dnceleri iin bak. Evans-Pritchard, Theo'ries of Primitive
Religion, s. 81). lkel dnn bu zelliinin altnda toplumsal yaplarnn
snflara blnmemi oluu, topluluk iinde farkllam bir dnce reticileri
grubunun bulunmamas yatar. Gerekten, eletirici dn ile bunlarn bu-
lunduu uygar toplumlarda karlalr. nk eitli snflar ve gruplar, ken-
di karlarn savunurken, teki snflarn ve gruplarn; bireyler teki bireyle-
rin dnceleri iindeki tutarszlklar grebilecek konumdadrlar.
2 1 8 Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 1-2'de, genellikle maskeli sihirci olarak yo-

rumlanan Trois-Freres maarasmdaki nl resimin bir mitosu anlatyor ola-


bileceini syleyerek; dncenin bu dnemde mitos tretici bir noktaya ula-
m olabileceine iaret etmi olur.
219 Sihir trlerini "sempatik sihir" de denen "birlikduygu sihiri" ve "bulac si-
hir" olarak ayrmlayan Frazer'dr (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive
Religion, s. 39). Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 2'de, Magdaleniyan kltr-
l insanlarn hayvan klna girerek yaptklar taklit (analoji) sihiri yan sra,
birlikduygu sihirine de bavurduklarm syleyip, Montespan maarasmdaki
balktan yaplm ay heykeli gvdelerine ay ba geirilerek mzraklanm
olmalar rneini verir. Birlikduygu sihirine, ilkel toplum dneminden kalan
bir kalt olarak ilkel topluluklarda, Mezopotamya'da da rastlanyor. Vezir

115
ci dnn eitli biimlerinin rnleri olduklar aka grlyor.200
Yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn art besinin verdii
olanaklarla geim d etkinliklerde kullanabildikleri bir bo zamana

Aipu'nun kt sihirii bozmak istedii bir sihircinin balktan yaplm hey-


kelciini atee tutarken "Gibil (ate tanrs) seni yutsun... Gibil seni yaksn"
dediini biliyoruz (bak. Felix Guirand, "Assyro-Babylonian Mythology", New
Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 60. Childe, Tarihte
Neler Oldu, s. 64'de birlikduygu sihirinin temelini simgenin temsil ettii ey-
le kartrlmas olduunu syler. Ancak hem birlikduygu sihirini hem teki
sihir trlerini, hem de tm olarak sihirsel dn, bir ya da birka noktada
benzer olan eyleri her noktada benzer par pro toto olarak grmek biiminde
tanmlamak daha uygun olur. Ksacas, her trl biimiyle sihirsel dn,
yalnzca analojik temellere dayanan "tek boyutlu mantk"a sahip olan bir d-
ntr. Analoji sihirine rnek olarak, ada ilkeller arasnda grlen, has-
tann neresi aryorsa, hastay temsil eden bir fetiin orasna ivi aklmas
(bak. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 47) ya da Haitili'nin dmann
temsil eden mumdan yaplm bir ekle ine batrmas veya atete eritmesi
(bak. Elizabeth E. Bacon, "Magic", The Encyclopedia Americana, der., Lavinia
P. Dudley, New York, 1963, Americana Corporation, s. 117) verilebilir. Ayn si-
hir trn Hititlerde de gryoruz (bak. Gurney, Hittites, s. 162) hastann ze-
rine konan iki mum heykelcik alnp "hangi kt kiiler onu murdar ediyor-
larsa ayn biimde ezilsinler" denerek ezilir. Birlikduygu sihirine rnek olarak,
tarihsel ilkellerde, canlnn bedeninin rengine baklp, lnn bedenine canla-
naca umuduyla olsa gerek, o rengi verecek toprak boyas serpilmesi; bula-
c sihire rnek olarak da ada ilkellerde dmandan alnan trnak, sa vb.
nesnelere uygulanan ilemin dmann tm bedenine de uygulanm olaca
dncesiyle yaplan sihirler, Malenezya vd. ilkellerinin sihirsel yamyamlk
uygulamalarndan yaplan karsamayla tarihsel ilkellerin dmanlarnn bey-
nini yiyerek, olaslkla onlarn gcnn kendilerine bulaacan (geeceini)
dnerek yaptklar yamyamlklar verilebilir (bak. L.S.B. Leakey, nsann Ata-
lar, s. 169). Leakey ayrca, (bak. s. 130) ada ilkel avc ve baz oban kabi-
lelerde kaan hayvanlarn yitmemesi, bakalar tarafndan alnmamas iin ya-
plan "balayc", "koruyucu" sihirleri anlatp; ta a yaral hayvan resimleri-
nin akama dek izlenen avn gece kaybolmamas iin yaplm sihirler olabi-
leceini, hayvann resminin bir yere gitmemesi gibi hayvann da gitmeyece-
inin umulmu olabileceini syler.
220 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 242'de "sihir bir taklittir"
deyiiyle bu gerei dile getirmitir. Gerekten, rnein ada ilkellerden
Bumanlar'n koyu duman buluta benzeyen bir ate yakarak yamur sihir i
yapmalar bunun tipik bir rneidir (bak. Fauconnet, "Mythology of Black
Africa", s. 476). Malinowski'nin ada ilkeller olan Trobriand Adalar yerlile-
rinden verdii sihir rnekleri sihirle ldrlmek istenen kimsenin daha nce
bulunduu bir yere ona atyormu taklitiyle ok atma; karsnda dman var-
m gibi fkeyle baklyor gibi yapmak; sava sihirinde saldn hareketi yap-
mak, rzgr karmak iin rzgr, frtna iin frtna sesleri karmak; bitki-
lerin bymesini, balklarn yaklamaln taklit eden ekonomik amal sihir-
ler (bak. Malinowski, By Bilim ve Din, s. 48-51) hep sihir ile taklit, sihirsel
dn ile benzetmeci dn ilikilerini aydnlatan rneklerdir.

116
I
sahip olmalar ve bu bo zaman toplumsal etkinliklerde kullanmalar
sonucunda, doa yannda toplum da insann ilgi alan iine girmeye
balamtr. Braktklar "sanat" yaptlarnda ok az sayda olmakla
birlikte insanlar da grnyor.221 Dnemin sonuna doru bu toplulukla-
rm toplumsal yaplarnda "klan" rgtne ve onun dn biimi olan
totemcilie geildii varsaym doru ise, 222 bu sonuca varan gelime-
ler daha nce balam olmal. Avc ve toplayc takmlarda dncenin
konusunun, odann doa olduunu sylemitim. ada klan toplu-
luklarnda ve tarihte klann totemci dncesinin sistemletirilmi bi-
imleri olan mitolojilerde sfenkslerin, kark yaratklarn da gstere-
cei gibi; dncenin konusu doa ve insan olarak iki odann oldu-
unu gryoruz. Doay odak alan dnce, klanlarn kendilerini baz
hayvan, bitki hatta doal nesnelerle zdeletirmelerine yol aarken; 223
toplumu odak alan dncenin, doay o topluluk gibi, rnein erkek
ve dii gler biiminde grp snflandrmasyla, doaya uzatlma
tank oluruz.224

221 rnein yukar paleolitik kltrlerin sonuncusu olan spanya'nn Kapsiyaa


kltrnde eitli iler gren insanlar, yaylarla avlanan erkekler, eteklikli
kadnlar, trensel dans sahneleri, maskeli hayvan klna girmi, hayvanlar
taklit eden insanlar resimlerde grlmektedir (Wells, Postgate ve Wells, The
Oul 'ine of History, s. 81-83).
2 2 2 F.E. Zeuner, "Domestication of Animals", Singer, Holmyard ve Hail, der., A

History of Technology, cilt I, s. 330'da "Totemizm belki yukar paleolitik kadar


eski..."deyip, Lascaux'daki bizon avcs resmini bu grn destekleyen bir
kant olarak sunar. Leacock ise, Morgan'n, Acient Society'sine yazd "Su-
nu"da (s. II. x'da) insanlarn yiyeceklerini bulup yakalamaktan ok retme-
ye baladklarnda ve karlkl abalarn daha biimsel olarak dzenleme
gerei duyduklarnda klan rgtnn temelini atm olabileceklerini yazar.
223 L6vi-Strauss, La Pensee sauvage'da (ngilizce basks The Savage Mind, Lon-
don, 1966, s. 107'de) "nsanm doadan karabildii ve kltr alanna aktara-
bildii hayvanlar aras farkllklar... insan gruplarnca amblemler olarak be-
nimsenmilerdir" (bak. Levi-Strauss, Totemism'e "Sunu" yazan Poole'un bu
yapt zetlerken verdii alnt) yorumu, doa odakl bir dnn toplum-
sal ilikilere uzatlmasnn (belki de olguyu baka bir amala saptayan yazar
tarafndan bilincinde olunmakszn) dile getirilmesidir.
224 Kirk, The Nature of Greek Myths, s. 49da gelimenin (hangi aamasnda oldu-
unu belirtmeksizin) belli bir aamasnda diyerek insanlarn benmerkezci bir d-
ne sahip olarak doay kendileri gibi grdklerini yazar. Lvi-Strauss'un
Avustralya totem sistemiyle Hint kast sisteminin ortak ama birbirinin tersi bir
modele indirgenebilecei yolundaki gr (bak. The Savage Mind, s. 122-123'
ten Totemism, s. 57'deki alnt) de yazarn totemci dn aklarken belli-
bal kodlan (zt snflandrma iaretlerini) bir tarafa gre tekisinde tutarl
olarak ters evrilmesi olan "transformasyon" olgusunu aklamak gibi farkl
bir amala yapld iin, gene olaslkla bilincinde olmakszn, bu kez retici
toplumda insan odakl bir dnya grnn doaya uzatlmasn yansyor gibi-
dir.

117
Totemci dn ayn zamanda soyutu somut ile anlatma yolunda,
dolaysyla somut dnten soyut dne doru atlm bir adm-
dr. 225 Yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn sihirsel dn-
lerinin zamanmza kalan rnlerinde, erkein ilgi alan olan hayvan-
larn, kadnlarn ilgi alan olan bitkilere gre ok daha fazla izilmesi-
nin (teki gstergelerle birlikte) erkein statsnn kadmmkinden
yksek olduunu gstermesinden teye bir toplumsal farkllama be-
lirtisi gremiyoruz. Hele siyasal farkllamann hi bir izi yok. Olaslk-
la uzman avc topluluklarda siyasal farkllama da yoktu. Dolaysyla
bu dnem iin sihirsel dn biiminden tretilmi bir ideolojik d-
nten, bir siyasal dnten sz etme olana yoktur.226

225 Durkheim'm, totemik maddi simgeler olmadka klan yelerinin karmak


klan rgtn kavrayamayacaklann, kendilerini bir grup olarak dneme-
yeceklerini sylemesi (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion,
s. 59) de bu gr destekler yndedir.
226 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 19'da [tarihseli ilkellerin siyasal d-
nceleri hakkndaki bilgimizin kt olduunu syler. lkel topluluk siyasal fark-
llamaya uramadna gre, ilkelin siyasal yapsndan ve siyasal dncesin-
den sz etmemek gerekir. Gerekten Fiek de (Ynetim, s. 33'te) ilkel topluluk-
larda kurumlam bir yneten ynetilen ilikisinin, dolaysyla ynetim ideolo-
jilerinin bulunmadn yazar. Parkinson'un (s. 25'de) ilkelin siyasal kurulu-
larnn ya temeline dayand yolundaki szlerini "toplumsal kurulular" di-
ye dzeltmek, "kabile bakannn uzlatrclk grevi"ni siyasal deil "yne-
timsel" saymak daha doru olur. Lowie, The Origin of the State, s. 2 de, ilkel
topluluklarn uygar toplumlarnkinden farkl da olsa siyasal dzenlerinin ve
farkl siyasal dncelerinin olmas gerektiini yazar. Bu dncenin temelin-
de ilkel toplulukla uygar toplum arasnda bir sreklilik ve birlik olduu gr-
yatar. Bu grle, uygar toplumda grlen temel kurumlarn ilkel topluluk-
ta da bulunaca sonucuna varr. Oysa sreklilik, temel kurumlarda nem.'
nitelik deiikliklerini dlamaz. te yandan ideolojiyi yalnzca snfl toplu-
mun dn ile snrlamayan baz yazarlar ilkellerin dnn de ideoloji
kavram iine sokup, bir "sihir ideolojisi"nden sz edebilmektedirler. rnein
Plamenatz, Ideology, s. 21'de, gerekliin bilinli bilinsiz sistemli olarak sap-
trlm her trl biimini ideoloji olarak tanmlamasndan olacak, ilkellerin
dn hakknda ideoloji teriminin kullanlmamasna amakta, ilkellerin do-
a olaylar hakkndaki inanlarnn (s. 74'de) ideolojik olduunu ne srmek-
te, baz antropologlar ilkellerin "inan sisteminden" sz ettiklerine gre ilkel-
lerin dn iin "ideoloji" teriminin de kullanlabileceini eklemektedir. Oy-
sa bunlar yalnzca "ilkel dn" saymak, ideolojik dn kavramn, s-
nfsal konumun bilinli ya da bilinsiz olarak saptrd toplum ve doa hak-
kndaki dncelerle snrlamak daha dorudur. deoloji zerine geni kapsam-
l almalaryla tannan Mannheim'm, Ideology and Utopia, s. 69'da, her a-
da tm taraflarn dnnn ideolojik dn olduu yargsndan tarafla-
rn bulunmad eitliki ilkel toplulukta ideolojinin de bulunmayaca sonucu-
na varlabilir. Baz Marksist yazarlar da rnein Thomson, Studies in Ancient
Greek Society, cilt I, s. 38'de "sihir ideolojisinin z"nden, Cornford, Bilgi teorisi,
s. 79'da, "ilkel toplumun ideolojisi"ne kabile ii basit ilikilerle, birey-kabile

118
Bununla birlikte sihirsel dn snfl toplumlarn, siyasal fark-
llamaya uram toplumlarn dinsel dnleri yannda bir yan d-
n, kalnt dn olarak varln srdrebildii iin; ileride bu
toplumlar incelerken sihirsel dn kalplaryla sunulmu ideoloji-
lerle, siyasal dn rnekleriyle karlalr.
Yukar paleolitik an uzman avc topluluklarnn sihirsel dn-
, elverili evresel koullar ve uzman avclk srd srece varl-
n srdrd. Belki ilk uzmanlar saylabilecek olan sihirci sanatlar
salanmasna dorudan katkda bulunmadklar bir yiyecek maddele-
ri toplumsal artndan besledi. Yukar paleolitik avc topluluklar on-
larn sihir yoluyla yaptklar katklar avclarn etkinlikleri kadar
nemli grm olmallar.
"Uzman sihribazn ekonomik ayrcalklar toplumca kutsanan boinanlara da-
yanyordu. Fakat bu tarihlerde Fransa'nn av blgelerinin ve nehirlerinin
grlmemi derecede av hayvanlar ve balklarla dolu olduu iindir ki, si-
hirbaza art rnden (art besinden] bu ekilde bir pay aynlabilmitir. Buzul
devrinin sona ermesiyle ormanlar bozkrlar istila edince, sihir ie yaramaz
oldu; bizonlar, rengeyikleri, mamutlar, ve bu hayvanlarla Magdeleniyanlar
ve onlarn sanatlar da yok oldu." 227

6. lkel Toplulukta Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn


Etkileimi

lkel srde228 topluluun yapsn oluturacak kurumlarn k-


kenlerini, uzman avc toplulukta ilkel topluluun gizilgcnn ulaa-
bilecei snrlar gzlemleyebiliriz. Ancak ne ilkel sr ne de uzman
avc topluluk ilkel topluluun onu temsil edici aamalar deildir. l-
kel sr onun toprak altnda kalan kklerini, uzman avc topluluk ise,
zel koullarda ar gelimi uzantlarn olutururlar. Bu nedenle il-
kel toplulukta ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn karlkl etki-
leimini, avc ve toplayc takmlarn yaplarnda incelemek uygun olur.

dayanmasnn yansdndan sz edebilmektedir. Oysa Marx'n (Mardin'in


deoloji, s. 22'de zetledii gibi) ideolojinin iblmyle ve retimle ilikisi ko-
pan bir dnrler grubunun domasyla dnn retimden, gereklik dn-
yasndan kopmasyla doduu gr ve retim ile gereksinim bamn ak
olduu, yani amacn gereksinimlerin karlanmas olduu saydam toplumlar-
da lilkel topluluklarda] deil, amacn gereksinimleri karlamaktan snfl top-
lum yapm srdrmeye kayd, snfl toplumlarda bulamk toplumsal iliki-
lere yalanc bir gereklik salamak iin ideolojiye gerek duyulduu gr
anmsanrsa, "ideolojik" sfatnn ilkel topluluun dnn nitelemeye uy-
gun dmedii anlalr.
2 2 7 Childe, '1 arihte Neler Oldu, s. 60.
2 2 Bak. Blm I, dipnotu 30.

119
Bununla birlikte bu etkileimin dayand kklere ve sonul olanakla-
rna deinmenin de yarar vardr.
lkel srnn ekonomik ve toplumsal yaplar birbirinden farkl-
lamam, iiedir ve ilkel sr bir dnsel yapya sahip deildir. Eko-
nomik ve toplumsal yaplarn iie oluundan dolay srnn tek tek
yeleri arasnda, dolaysyla yenin karlaryla sr kar arasnda
eliki yoktur. eliki olmad iin de bir atma yoktur. ie olan
ekonomik yapyla toplumsal yap arasmda tam anlamyla uyumlu ili-
kiler vardr. Birbirlerini destekler, pekitirirler. Bu nedenle ilkel sr-
nn toplayc asalak ekonomisi ve trde toplumsal yaps arasndaki
etkileim, ilkel srnn yaam biimini olduu gibi yinelenen, duraan
klacak trden bir etkileimdir. lkel srde bir dnsel yap da olu-
mad iin, ekonomik ve toplumsal yaplar deitirme yolunda etki-
leyebilecek bir dnsel iti de yoktur. Ekonomik ve toplumsal yaplar
deitirici bir dnsel yap bulunmad gibi, onlar pekitirici bir d-
nsel yapnn da bulunmay ilkel sry dtan gelebilecek etkilere
kar dirensiz klar. Bununla birlikte evresinde teki ilkel srler
bulunduka dtan gelebilecek bir toplumsal etki sz konusu deildir.
Dtan gelecek doal etkiler (iklim, flora, fauna deiiklikleri) ise
olumsuz deimeler olduklarnda ilkel srleri yok edici etkilerdir.
Olumlu olduklarnda ilkel srnn geri teknolojisi, ibirliine gireme-
yen yaps, bu deiikliklerden srnn yapsn deitirecek derece-
de yararlanlmasn engeller. Dolaysyla toplumsal olsun, doal olsun
d etkiler de ilkel sry yapsm deitirici ynde etkileyemeyecek-
lerdir.
Bu durumda ilkel sr nasl avc ve toplayc takma geebildi? l-
kel srnn yaps trde olmakla birlikte, mutlak anlamda trde de-
ildir. Srnn erkek ve dii yeleri geim etkinliklerinde ayn ii g-
rrler, toplayclk yaparlar. Ancak yaam etkinliklerinde hominid ge-
milerinden getirdikleri kk bir farkllama vardr. Erkekler sry,
diiler yavrular korurlar. Ara yaplmasna balanmca erkekler geim
aralarn savunma aralar olarak da kullanmlardr. Aralarn ok
ar da olsa gelimesi (ki erkeklerin ara yapmnda uzmanlamalar
olarak deerlendirilebilir) savunma aralarnn da gelimesi anlamna
gelmitir. Bu ar gelime srnn erkeklerini, sry da kar sa-
vunmaktan saldrya geebilecek dzeye ulatrnca toplaycln yan-
na avcln gelmesiyle, ekonomik yap, geim biimi de deimitir.
Erkeklerin avclkla kadnlarn toplayclkla uramalarnn yol at
deiikliklerle, toplumsal yap ve yaam biimi de deiir. yle ki bu
deiiklikler bir dnsel yapnn olumasma yol aacak sonular dou-
rurlar. lkel srnn yaamnn ve yapsnn incelenmesi, biyolojik, eko-

120
nomik, toplumsal ve dnsel farkllamalar zincirini ortaya koyar. l-
kel sr aamasnda etkilemeler karlkl olmaktan ok bir sra izleyen
tek ynl etkilemelerdir. lkel srnn yapsnn incelenmesi ayn za-
manda trde toplumsal yaplarn ilkel teknolojilerin, deimeye, ge-
limeye yatkmszlklarm gzler nne serer.
lkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarnn etkile-
imini, ilkel srden ok avc ve toplayc takmlar temsil ederler. Av-
c ve toplayc takmn yaps artk trde deildir. Erkeklerin avc, ka-
dnlarn toplayc olmalaryla ekonomik farkllama balamtr. Bu
ekonomik farkllama, takmn yeleri arasmda karlkl gereksinim-
leri artrm, toplumsal yapy pekitirmi, ekonomik ve toplumsal b-
tnlemeye yol amtr. Avcln k ekonomik yapdan ok toplum-
sal yapy etkilemitir. Ortak almaya, ortak blmeye, kamplarn
olumasna ve karlkl gereksinimlere yol aarak; ilkel "sr"y avc
ve toplayc "takm"a geirmitir. Avc ve toplayc takmda artk eko-
nomik yapyla toplumsal yap iie deildir. Toplumsal birim tek ol-
duu halde, ekonomik birimler "av ekonomisi" ve "ev ekonomisi" bi-
rimleri olmak zere ifttir. Erkeklerin avc takmlarnda ortak avlan-
mayla gerekletirdikleri ibirlii nedeniyle aralarnda bireysel kar
takm kar birlii domutur. Ama teknolojik gerilik bu kar birlii
yolunda daha geni ibirlii biimlerinin gelimesine elvermez; eitlik-
i toplumsal yap kar birlii yoluyla yeni iblm biimlerinin ge-
limesini engeller. Erkekler farkl, kadnlar farkl geim etkinlikleriyle
uratklar halde, aralarmda birey-takm, grup-takm ya da grup-
grup kar elikisi domamtr. Paylamann ortak olmas, bunu, do-
laysyla avc ve toplayc takm iinde alt gruplarnn olumasn en-
geller. Sonuta ortak paylama eitliki ilikileri, eitliki bir toplumsal
yapy getirir. Erkeklerle kadnlarn aralarndaki stat farkllklar bu
eitliki yapy bozacak derecede deildir. Ekonomik toplumsal yaplar
farkllatklar halde, eitliki yap ekonomik ve toplumsal yaplar,
birbirlerini deitirici ynde etkilemelerini engeller. Avc ve toplayc
takmda da ilkel srdeki gibi ekonomik yapyla toplumsal yap arasn-
da uyumlu ilikiler, birbirlerini pekitiren ilikiler vardr. 229
Avc ve toplayc takmlarda dnsel yap da olumaya balam-
tr. Ama bu yap kendi iinde farkllamamtr. Toplulukta tam ekono-
mik ve toplumsal farkllama balanglar grld bir srada; d-
nsel yapnn bunlar zerindeki etkisi, farkl ekonomik etkinliklerle

229 Bu tr uyumlu ilikilerin topluluk yeleri aras srtmeleri nlemekle birlik-


te; topluluun yapsn duraanlatrp, insan-doa ilikilerinin gelimesini en-
gelledii de unutulmamaldr.

121
urayor, farkl toplumsal roller stleniyor da olsalar ayn biimde
dnmelerine ve ayn dncelere sahip olmalarna yol aarak, takm
yeleri arasnda duygu ve dnce birliini salayc yndedir. Bir ba-
ka deyile dnsel yap ekonomik ve toplumsal yaplar deitirici ol-
mak yle dursun pekitirici ynde etkiler. Hatta dnsel yap, ara
ve gerelere geleneksel deerler ykleyerek onlarda en kk bir de-
iiklik yaplmakszn yeniden tretilmelerini salad iin ekonomik
yapnn gelimesini engellemitir. Ama olaslkla bu yolla, anari iin-
deki d dnyann kararszlklarna bir de takm ii deiikliklerin yol
aaca kararszlklarn eklenmesiyle, avc ve toplayc takmlarn yok
olma riskine girmelerini engelleyici bir ilev grm, varlklarnn sr-
drlmesini gvenceye almtr. Sihirsel dn biiminde olan d-
nsel yap, ekonominin verimliliini artrc olmaktan ok koruyucu,
toplumsal yapy deitirici olmaktan ok srdrcdr.
Kk farkllamalar bir yana braklrsa, avc ve toplayc takm-
larda toplumsal dnsel yaplar iiedirler. Aralarnda uyumlu iliki-
ler vardr. Birbirlerini pekitirici ynde etkileyen, dolaysyla toplulu-
un yapsn geleneki, duraan klan etkileimler iindedirler. Bylece
avc ve toplayc takmn yaam biiminin ite bir de dnsel yap ta-
rafndan desteklendiini gryoruz. Bu onu dardan gelecek toplum-
sal etkilere kar korur. Baka yaam, geim, dn biimlerine diren
gstermesini salar.
Avc ve toplayc takmn ilkel geim biimi ve eitliki yaam bi-
imi, onun kendi abasyla bir toplumsal art elde etmesine engeldir.
lkin retimi bilmemektedir. Bu nedenle ekonomisi retim darboaz
ve retim darboaznn trevleri olan teki birok ekonomik ve top-
lumsal ve dnsel darboazlar iindedir. lkel geim biimi ve ge-
be, eitliki yaam biimi, onun bir toplumsal art elde ederek kendi
abalaryla bu darboazlardan, avc ve toplayc yaam biiminin ksr
dngsnden kurtulabilmesine engeldir. Onu bu darboazlardan gl
bir d etki, olaanst elverili evresel koullar kurtarabilir.230 Bunun
iin bile teknolojinin bu elverili koullardan yararlanabilecek dzeye
ykselmesini beklemek gerekir. lkel sry avc ve toplayc takma
geiren kadm-erkek ekonomik iblm ve aralardaki ar gelime
varlm srdrmektedir. Teknolojik gelime elverili evresel koulla-
rn meyvelerini derebilecek dzeye geldiinde, daha dorusu elverili

230 Sailins de, Stone Age Economics, s. 87'de, ada ilkel avclarn ekonomisini
inceledikten sonra, bunlarn ekonomik yapsnn birbirine uyumlu elerinin
birindeki deiikliin tekilerce engellenip statkoya dnleceini belirterek,
ancak ek i ve d elikilerin deimenin yol at bunalm ykma ya da bi-
im deitirmeye dntreceini ne srer.

122
evrelerden yararlanlabilecek biimde uzmanlatnda, gene ayn eko-
nomik iblm ve teknolojik gelime avc ve toplayc takm uzman
avc topluluklar aamasna geirecektir.
Avc ve toplayc takmlar uzman avc topluluklar aamasna yal-
nzca kendi yetenekleriyle, almann verimliliini artrmalaryla de-
il; olaanst elverili evresel koullarn yardmyla ulamlardr.
Dolaysyla uzman avc topluluklar ilkel topluluun olaan d rnek-
leridir. Ancak elverili evresel koullarn yaratt bu olaan d r-
nek, ilkel topluluklarn gizilglerinin onlar nerelere dek gelitirebi-
lecei ve nerede snrllklarna dayanabilecei yolunda yaplabilecek
kuramsal varsaymlara gerek brakmayacak olgusal bir rnek yarat-
mtr.
Aralarm yzbinlerce belki milyonlarca yl sren ar ama karar-
l geliimi, olaanst elverili evresel koullar ve bu koullara uyar-
lanabilme baars, uzman avc topluluklara ilkel topluluun normal
durumlarda salayamayaca bir yiyecek arts, art besin elde etme
olana vermitir. Toplumsal art, toplumsal gelimenin motorudur;
toplumsal artmm paleolitik nrnei diyebileceimiz art besin de, yu-
kar paleolitiin uzman avc topluluklarn harekete geirmitir. Eko-
nomik, toplumsal yaplarn, daha da nemlisi dnsel yaplarn ge-
litirmitir. Ancak art besin art rnn kararllndan yoksun oldu-
u iin, bir de toplumsal yapnn eitliki oluundan dolay, yeni eko-
nomik iblmleri, dolaysyla tam zaman uzmanlar yaratamamtr.
Ama yar zaman ya da bo zaman uzmanlar yaratabilmitir.
Art besinin art rn gibi depolanmaya deiime elverili olma-
mas, topluluklar aras alverii, dolaysyla bunun yol aabilecei i-
blmn nlemitir. Art besin topluluk iinde kalnca, eitliki bir
yapda belli kimselerin elinde toplanmayacamdan, bo zamana, art
zamana dnmtr. Bu art zaman toplumsal ilikileri gelitirmi ve
bo zaman uzmanlarnn yetimesini salamtr. Ama bu bo zaman
uzmanlar ekonomik alandan ok toplumsal ve dnsel alanda yeti-
milerdir. Bu gelimelerin sonunda uzman avc topluluklarn, dtan
evlenen, totemci dnce sistemine sahip olan klanlara dnm ol-
malar ok olasdr.
Art besin biimindeki bir toplumsal art, uzman avc topluluklar
harekete geirmi; onlar ilkel topluluun gizilglerinin snrna dek
gtrm, ama ilkel topluluun kabuunu krabilmesine gc yetme-
mitir. 231 Geim biimini gelitirmi, ama onu ticarete hele retime ge-
23i Plum, (Clark ve Piggott, Prehistoric Societies'e yazd "Sunu'ta, s. 2'de) "ti-
kel insann kafatasnn beyin boluu kesinlikle bizimkiler kadar geniti, do-

123
irecek noktaya dek getirememitir. Yaam biimini gelitirmi, ancak
onu yerel ve geici yerlemeler (ancak ok elverili birka yerde srek-
li yerlemeler) dmda gebe yaamdan kurtarp yerleik yaama ge-
irememitir.
Uzman avc topluluklar, ilkel toplumu aamamlarsa da, onun
gizilgcn snrlarna tayan baarlarn, zel evresel koullara gs-
terdikleri baarl uyarlanmaya borluydular. Koullar deiince baa-
rlar da sona erdi, zellemeleri deien koullara uyarlanmalarn en-
gelledi. Bu sonu, ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimiy-
le ilgili iki zelliin grlmesine yardmc olmutur. lkin deien ko-
ullara uyarlanamamalar ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn
birbirlerini pekitirici bir toplumsal art saland yerlerde gelime-
ye, bir ynde uzmanlamaya olanak verir, yapsal nitelik deitirmeye
olanak vermez. kinci olarak bu sonu art besin ile art rn arasn-
daki fark ortaya koyar. Art besin yapsal gelimeyi salaycdr; ama
yapsal nitelik deitirmeye elverili deildir. Art rn depolama, ti-
caret olanaklarn tad iin, yapsal deimeye elverilidir. Art rn
toplumsal yapnn yalnzca motoru deil ayn zamanda transformat-
rdr. Ekonomik gelimeyi, birikimi, kullanl biimine gre hem eko-
nomik deimeye hem toplumsal, kltrel, dnsel gelimeye, hem de
toplumsal kltrel deimeye dntrebilir. Art besin ise byle de-
ildir. Ekonomik gelimeyi olsa olsa toplumsal ve dnsel gelimeye
dntrebilir.

utan dnce kapasitesi bizimkinden aa deildi, fakat toplumsal ve eko-


nomik evresi onun yeteneklerini demir bir menege iinde tutuklamt" der-
ken ayn dnceleri dile getirmektedir.

124
II. BLM

LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE AAMASINDA


EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL YE DEOLOJK
YAPILARIN ETKLEM

"Tarih enerjinin toplumsal yapya


dntrlmesi srecidir."*
Carleton S. Coon

lkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar ile bu ya-


plar arasndaki etkileimler Birinci Blm'de ele alnp saptanmaya
alld. lkel topluluun sz konusu blmde betimlenen yapsyla,
uygar toplumun nc Blm'de betimlenecek olan yaps arasmda
olaanst byk farkllklar vardr. Bu farkllklarn hemen tm-
nn temelleri ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasmda, bu
almada "gei toplumu" denen toplumda atlmtr.
lkel topluluktan uygar topluma "gei aamas" arkeologlarn
teknolojik ltle yaptklar snflandrmaya gre mezolitii ve neoli-
tii kapsar. Baz antropologlar, tarihiler ve toplumbilimciler ise ayn
dneme "barbarlk a", bu dnemin topluluklarna da "barbar top-
lum" adlarn vermektedirler. Bu almada "gei aamas" ve "gei
toplumu" terimleri benimsenmitir. Gei aamas .. 10 binden az
sonra balar, Yakndou'da ilk uygar toplumlarn grlmesiyle, ..
3000 dolaylarnda sona erer. lkel topluluktan uygar topluma gei,
dnyann teki blgelerinde .S. 1500 dolaylarna dek sren, eitli
topluluklarm sralar geldike uygarlk seline kapldklar, her blge-
de farkl bir tarihte yinelenen bir sre olarak grnr. Uygarlk se-
linin dmda kalabilen blgelerde, bazlar neolitik teknolojiye ulaa-
bilmi olan ta a topluluklar varlklarn yirminci yzya dek sr-
drebilmilerdir. Ancak bu yaltlanm topluluklar gei toplumu de-
il, yenita ana demir atm topluluklar saymalyz. D toplumsal

(*) Coon, The History of Man, s. 279.

125
itilerden yaltlanm olan bu topluluklarn toplumsal yaplar, bir top-
lumsal art salama yeteneine sahip olmadklarndan byk apl
evresel ve doal etkiler altmda kalmadka sonsuza dek ta amda
kalacaklarm gibi grnrler. Onlarm bu duraanlna karlk, ik-
lim ve evre koullarnda kkl deiikliklerin etkisi altmda kalan bl-
gelerin gei toplumlar olaanst bir hareketlilik gsterirler. yle ki
bu hareketlilik onlar, zel evresel koullarn bulunduu blgelerde il-
kel topluluktan uygar topluma geirecektir. Gei toplumlarnn bu
hareketli yaplarn incelemeye gemeden nce, toplumun yapsnda
kkten deiikliklere yol aan olaylar hzla gzden geirmekte yarar
var.

1. Paleolitikten Mezolitie :
Uzman Avclktan Avclk ve Toplaycla Geri |Adm

Aslmda toplumsal hareketlilik daha nce yukar paleolitik an


uzman avc topluluklarmda balamt. Daha ok iklim ve evre ko-
ullarnn ve bu koullara baarl uyarlanmann armaan olan bu ha-
reketli topluluklar; gene iklim koullarnn (eski iklim koullarna iyice
uyarlanm olduklar iin bu kez deien iklim koullarna uyarlana-
mamann) kurban oldular. Yukar paleolitik kltrler, buzulun ekil-
mesiyle, iklim ve evre koullarnn deimesiyle yok olmakla birlikte;
gerilerinde ekonomilerini (oklu yayl mzrakl avclk tekniklerini), top-
lumsal geleneklerini (kadm-erkek ekonomik iblm ve byk bir
olaslkla klanl totemli toplumsal rgtlerini) ve sihirsel dn bi-
imlerini (bunun somutlamas olan "maara sanat"n) brakmlard.

a. Yukar Paleolitik Kltrlerin Mezolitik Topluluklara Etkisi


Yukar paleolitik topluluklar, gerilerinde olduka zengin bir kl-
trel kalt brakm olmalarna karn; onlarm yerlerini alan mezolitik
topluluklarn ekonomilerinde, yaamlarnda ve kltrlerinde "yoksul-
lama" izleri aka grlr. Bununla birlikte yukar paleolitik toplu-
luklarn mezolitik soylar, yaam standartlarn srdrme yolunda bi-
linli bir aba harcam gibidirler. Gerekten mezolitik topluluklar, bu-
zul a koullarnn art besin ve bol bo zaman salayan bereketli
avclk olanaklarna sahip olmamalarna karn, bu olanaklarn rn
olan "sanat" etkinliklerini srdrebilmilerdir. Avrupa'da yaayan me-
zolitik topluluklar bunu baarrlarken, Yakndou'nun mezolitik top-
luluklar insanl asalak ekonomiden retici ekonomiye, gebelikten
yerleiklie geireceklerdir. nsanl retici ekonomiye ve yerleiklie
geiren Yakndou mezolitik topluluklarn ele almadan nce; Avru-

126
pa mezolitik topluluklarnn ekonomik, toplumsal ve dnsel yapla-
rna bir gz atarsak, yukar paleolitik topluluklarm kltrel kalt-
nn mezolitik topluluklarm dnsel, toplumsal ve ekonomik yaplar
zerindeki etkilerini grme olanan yakalam oluruz.
Yukar paleolitikte avclk ve toplayclktan uzman avcla geil-
dii anmsanrsa; mezolitikte grlen bu deiiklik, aka, geriye atl-
m bir adm olarak grlr.1 Byle olmakla birlikte, bir nceki admn
izi zerine akan bir geri adm deildir. Paleolitik ncesi ve sonras
topluluklar arasmda nemli farkllklar vardr. Bu farkllklarn yuka-
r paleolitik uzman avc topluluklarn kltrel kaltnn rn olduk-
lar sylenebilir. Geim biimleri, paleolitikten nceki avc ve toplay-
c takmlardan farkl olarak; oku yay, ta ulu mzra, kemik ve ge-
yik boynuzu aralar, oltalar, zpkmlaryla uzman avclarn gelitir-
dikleri donanma dayanmaktadr. Bu nedenle avcln toplaycla
ar bast bir ekonomiye sahiptirler. Buna uygun olarak yaam biim-
leri de farkldr. Maaralarda, su kylarnda, bozkrlarda yar gebe
bir avclk, balklk ve toplayclk yaam srdrmektedirler. Daha
nemlisi, ada avc topluluklardan yaplan karsamalara ve neolitik
topluluklarm toplumsal rgtlenilerinin kalntlarna baklarak yap-
lan kestirmelere gre, takm yaam deil klan yaam srdrm g-
rnrler. Fakat en nemlisi, mezolitiin avc ve toplayclarnn, yukar
paleolitik topluluklardan nceki avc ve toplayclardan farkl olarak,
bir "dnsel yap"ya sahip olmalardr. Bu kazanlarn ou yukar
paleolitik uzman avc topluluklarm dnsel yapsnn mezolitik toplu-
luklar zerindeki etkisinin rnleri olarak grlebilir. Bu durumda, bir
topluluun dnsel yaps, zaman iinde bir sonraki topluluun dn-
sel yapsn, onun ekonomik ve toplumsal yaplarndan ok etkilemi,
hatta giderek o topluluun toplumsal ve ekonomik yaplarn da etki-
lemi demektir. Mezolitik topluluklarm ekonomik olanaklar pek elve-
rili olmad halde "sanat" biiminde ortaya konan sihirsel etkinlik-
lerini yrten kimseler yetitirebilmeleri, evresel koullar deitii
halde toplayclk arlkl bir ekonomiye yeniden geri dnememeleri,
ancak bu olgu ile aklanabilir.

b. Mezolitik Topluluklarn Gdim Yaam ve Dn Biimleri


Mezolitiin tipik aralar minitalardr (mikrolitlerdir). Minita-
lar ara yapmnda bir gerileme deildir. Yukar paleolitiin grkemli
Bu, tarihilerin benimsedii ortak bir grtr. Birka rnek vermek gerekirse:
Ugo Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, ev. A. Helgu, . Tosun ve
R. Teksoy, stanbul, 1966, Arkn Kitabevi, s. 19; Roe, Prehistory, s. 78; Clark ve
Piggott, Prehistoric Societies, s. 142.

127
ve ustalkl elbaltalarmdan farkl olarak minitalar kendi balarna
aralar deil, ou kez ok ve mzrak balklardr. Bylece minitalar,
tek para basit aralardan farkl olarak, ok paral (kompozit) ara-
larn iareti olup; teknolojide bir gerilemenin deil, nemli bir ilerle-
menin rndrler.2 Teknolojik alandaki bu olay, aralarm "karma-
klamas" toplumsal yapnn karmaklamasyla karlatrlabilecek
bir nem tar.
Yay uzmanlam bir av silah olmakla birlikte "uzman avc" si-
lah deildir. Yukar paleolitik uzman avc topluluklar belli hayvan
trlerini takm avyla ok saylarda avlama yntemleri gelitirmilerdi.
Bu yntemler iinde daha ok bireysel av silah olan yayn yeri azd.
Buzullarn eriyip buzul kys iri bozkr hayvanlarnn gidiiyle ve boz-
krlarn yerini ormanlarn; bizon, rengeyii, mamut, yabanl at sr-
lerinin yerini geyik, karaca, yaban domuzu vb. orman hayvanlarnn
almasyla3 takm avnn yerini yayn kullanld tekil av almtr. Bu
tr bir avn tek bana topluluun gerekli besinini srekli ve gvenilir
biimde salamas kolay olmayacandan; toplayclk yeniden canlan-
mtr. Ellerinde yay tutan erkek resimlerinden ve kayadan petek top-
layan kadn resimlerinden4, anlalaca gibi, kadm-erkek arasndaki
iblm yeniden eski younluunu ve nemini kazanm grnr.

Baz yazarlar bu deiiklikleri ekonomik alanda da bir gerileme


belirtisi olarak grrler. Baz yazarlar ise, yay ile ava yardmc olan
kpein evcilletirilmesiyle5 ve hayvansal yiyecekler yan sra bitkisel
yiyecek kaynaklarndan da yararlanlmasyla; yukar paleolitik uzman
avc topluluklarmkine yakn bir etkinliin salanabildii grnde-

2 rnein Yakndou mezolitik (Mellaart "epipaleolitik" der) topluluklarnn, ze-


rinde yark alan bir sopaya zift ile sktrlm akmaktalanndan oluan dev-
irme baklar (bak. Mellaart, The Neolithic of the Middle East, s. 19) yabanl
tahllarn devirilmesinde ok nemli bir rol oynayacak; daha sonra ekinlerin
biildii oraa dnecektir.
3 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142; Forde, "Foraging, Hunting and

Gathering", s. 161.
4 Pivetau, "Man Before History", s. 31'deki ve Karpuz, "amulu'da Yontma Ta
a Kaya Resimleri", s. 4'teki resimlere baknz.
5 Kpein mezolitikte evcilletirildii konusunda yazarlar arasnda hemen hemen
gr birlii vardr. Kpek yukar paleolitiin takm av yerine mezolitiin te-
kil avnda avclara yardmc olmutur. Kpein bu ada evcilletirilmi olma-
snn bir sonraki a asndan nemi (McNall Burns, Western Civilizations.
cilt I, s. 14 ve Zeuner, "Domestication of Animals", s. 339'da belirtildii gibi)
insanlarda, teki hayvanlarn da evcilletirilebilecei dncesini yaratarak; s-
r hayvanlarnn evcilletirilmelerinin dnsel ortamn hazrlamasdr.

128
dirler.6 Mezolitik topluluklarn ara takmnda minitalar yannda ke-
mik ve geyikboynuzu aralar da vardr. Bunlar olta ve zpkn bal
olarak balklkta kullanlmlardr. Bylece rmak ve gl balkl,
baz mezolitik topluluklarn kararl yiyecek salayabilen bir ekonomiye
sahip olmalarna olanak vermitir. Dahas balklkta uzmanlama
az ok yerleik topluluklarn ortaya kmalarna yol amtr.7
Son olarak "balta"larm bulunmas mezolitiin teknolojik alanda-
ki en byk baarsn oluturur. Balta olmakszn, buzullarn ekilme-
siyle yerden mantar gibi biten ormanlardan yararlanmak olanakl ol-
mayaca gibi; bu olanakla gerekletirilen tahta kulbeler, kayaklar
ve kayklarda yapamayacakt. Coon, tarmm ilk biimlerinden olan or-
man ama tarmmdaki ve tahta itlerden al yaplmasndaki ilevin-
den dolay, baltay ifti yaamma geiin anahtar olarak grr.9
Dnyann eitli yerlerindeki eitli iklim ve evre koullarna g-
re biimlenmi eitli mezolitik topluluklar grlmtr. Mezolitik
kltrn ok ve yayla birlikte Msr'dan ve Kuzey Afrika'dan spanya'
ya getii, oradan Avrupa'ya yayld gr yaygndr.10 Danimarka
gl ve bataklklar dolaylarnda yaayan Maglemosiyan topluluklar, bal-
talar sayesinde orman koullarna uyarlanp, kano oymu, balklk-
ta uzmanlap gl kylarnda yerlemilerdir.11 Daha yoksul bir klt-
re sahip olan spanya'daki ve Fransa'daki Azilianlar, yerlerini aldkla-
r Magdeleniyanlardan daha geri bir yaam srdrmler; avcln ya-
nnda rmak azlarnda balklkla uramlardr.12 Yakndou me-
zolitiini temsil eden Natufiyallar ise, elverili evresel koullardan
yararlanarak ileride ekilip biilecek yabanl tahllar devirip, ileride
evcilletirilecek yabanl hayvan trlerini avlayarak; ilkin maaralar-

6 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13. Mellaart, The Neolithic of the Near East,
s. 19 ve 21'de, yukar paleolitik topluluklarn tek tr iri hayvanlar avlamala-
rna karlk, bu ada yay ile teki hayvanlarn da avlanabildiim; elimizde ka-
nt yoksa da av etleri gibi bitkisel yiyeceklerin de eitlenmi olabileceini ya-
zar.
7 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13.
8 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 144.
9 Coon, The History of Man, s. 135-136.
18 Mellaart ise, The Neolithic of the Middle East, s. 19'da, epipaleolitik fmezolitikJ
kltrleri yukar paleolitik kltrlerin yerel gelimesinin rn sayar. Bu-
nunla birlikte bu kltrn yaltlanmlktan kurtulmann, topluluklar aras ili-
kilerin rn olabileceini de syler.
U Roe, Prehistory, s. 66; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 145-146.
13 C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 23; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142.

129
da sonra kylerde yerleik yaama gemiler, bylece, neolitie giden
yollar hazrlamlardr.18
Bylesine eitli geim biimlerine sahip olan mezolitik topluluk-
larn yaam biimleri de birbirinden farkl olacaktr. Ama yaam bi-
imleri hakknda elimizde dolaysz kantlar da ok kttr. Bununla bir-
likte geim biimlerinden yaam biimleri hakknda baz karsamalar
yaplabilir. Ayrca onlardan daha iyi bilmen kendilerinden nceki ve
sonraki topluluklar arasmda bir konuma sahip olmalar, haklarnda
baz kestirmelerde bulunma olana verir. Mezolitik topluluklarn mev-
simlik barnaklarndan rnein geii k barnaklarndan ya da yaz
kamplarndan,14 topraa yerleme yolunda daha ileri admlar attklarm
karabiliriz. Yukar paleolitiin takm avclnn yerini tekil avcln
almas, topluluklarnn apm kltm olmal.15 Ancak, genie top
luluklar biiminde yaamann geim etkinlikleri dndaki (savunma
vb.) yararlar ve byle gruplar biiminde yaama alkanlklar, onla-
rm klanlar ve kabileler denilebilecek topluluklar biiminde yaadkla-
rn dnmemizi hakl klar. Resimlerinin tekil avclk yntemlerinin
uygulandn yanstmasna karm, insanlarn gruplar biiminde gs-
terilmesi de16 bunun bir kant olarak alnabilir. Mezolitik adan n-
ceki yukar paleolitik dnemden ve mezolitik adan sonraki neolitik
dnemden gnmze ok sayda "vens" heykelcikleri kald halde;
bu dnemden o kadar bol kalmam olmas, kadmlarm toplulukta er-
keklerden daha saygm bir konuma sahip olduklarn gsteren bir ia-
retin bulunmamas biiminde yorumlanr.17 Ekonomileri iinde kadm-

13 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13; Roe, Prehistory, s. 105-107; Clark ve Pig-
gott, Prehistoric Societies, s. 150-151.
14 Bradford, "Building in Wattle Wood and Turf", s. 302-303; Mellaart, The Neo-
lithic of the Near East, s. 18.
s Clark, "Hunting and Gathering", s. 13. John Coles, "Man Before History", The
Awakening of Man, (The Hamlyn History of the VVorld in Colour, cilt I), der.
Nicholas Postgate ve bakalar, London, 1969, Hamlyn, s. 10'da, buzullarn eri-
mesiyle Kuzey Avrupa'daki ekonomik ve kltrel gruplarn paralandklarn
yazar. Childe da (Tarihte Neler Oldu, s. 68'de) buzullarla birlikte hayvanlarn
ekilmesiyle, yukar paleolitiin byk sr av topluluklarnn yerini, tekil av-
clk ile uraan kk gruplarn aldm syler. Ancak, mezolitiin son d-
nemlerinde, hi deilse geici yerlemelere olanak veren baz elverili blge-
lerde yaam birimleri bymtr. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Ta-
rih, s. 19-20 de, mezolitiin sonlarna doru gruplama zorunluluunun kavran-
masyla ilk kylerin kurulduunu, bunlarn deriden yaplm yirmi ya da otuz
kulbeli topluluklar olduklarn syler. Coon da (The History of Man, s. 135'te)
mezolitik balklarn mevsimlik kylerde yaadklarn belirtmektedir,
s Pivetau, "Man Before History", s. 30.
IT Childe, Social Evolution, s. 80.

130
larn rol ne olursa olsun, avcln nemli bir yer tuttuu ve silahla-
rn erkeklerin elinde bulunduu bir toplulukta, kadnlarn topluluun
yneticileri olmalar olas grnmyor. Eer klanlar biiminde rgt-
lenmilerse, bu baz klanlarn ana soy zincirine gre rgtlenmeleri
olasln da getirir. Ancak ana soy zincirine gre rgtlenmek, hi
bir zaman anaerkil bir toplulukla kar karya olunaca anlamma
gelmez.18 Kald ki, ada ilkel avc topluluklarm byk ounluunun
baba soy zincirli olmalar tarihsel avc topluluklarm da baba soy zin-
cirli olmalar olasln artran bir kanttr.
Topluluklarnda kadm-erkek, yal-gen ve sradan yeler-sihirci sa-
natlar gibi stat farkllamalar olmu olsa bile; bu farkllama te-
melde, onlarn eitliki yaplarn deitirecek bir etmen olarak grn-
mez. Ortak avcln, nderlerin yetimesine ideal bir ortam sunduu
sylenir.19 Ancak, nderliin kaltsal eflie dnebilmesinin nkou-
lu onlarn srekli olarak toplumsal art ile beslenmeleri gereidir20 ki,

18 Thomson, Studies i Ancient Greek Society, cilt I, s. 80'de, "ana soy zincirli"
(matrilinear) olmakla, "anaerkil" (matriarchal) olmay kartrmamak gerekti-
ine dikkati ekerek; bildiimiz birok ana soy zincirli toplulukta gerek de-
netimin erkeklerin ellerinde olduunu belirtir. Gerekten, rnein Wictor W.
von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, New York, 1962, Mentor, s. 29'da, tm
Orta Amerika yerli topluluklarnda toplumun ana akrabalna gre rgtlen-
mi olduunu syler. Ama bu topluluklarn hi birinde toplumu kadnlarn y-
netmediini biliyoruz. Topluluun ynetiminde kadnlarn gerekten ba rol
oynadklar ileri srlen rnekler az saydadr. rnein miladi yllarda Japonya
topluluklarn tanyan inliler, onlarn, ou rnekte kadn olan kabile efle-
rince ynetildiklerini yazmlardr. (Bak. O. Bruhl, "Japanase Mythology", New
Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, s. 403). Bu durumda
bile baba soy zincirli inliler'in ana soy zincirli bir toplumla karlamann
akmlyla, bu durumu kadnlar kabile efi olarak yanstacak kadar abart-
m olmalar olasdr. Ama Afrika'l ada ilkellerden Gana Akanlar'nn bir
kralie-ana tarafndan ynetilen ve yal kadnlardan oluan kurullar bulunan
klanlarnn ynetme hakk anadan kzna geen kralielerce ynetilmesi (bak.
Nev Larousse Encyclopedia of Mythology' de Robert Graves'm "Sunu"u s. IV)
ender, kurald bir durum olarak grlmektedir. Thomson da, Studies in Ancient
Greek Society, cilt I, s. 152'de (P.R.T. Gurdon, "The Khasis", London, 1914'e da-
yanarak) barahibe tarafndan ynetilen bir anaerkil topluluktan sz eder.
i Gnaltay, Yakn ark, cilt, I, s. 55, Coon, The History of Man, s. 131.
20 Childe, Social Evolution, s. 59'da, arkeologlarn "ef" ile toplumsal artnn hi
deilse nemli bir blmn tekeline geiren kimseleri kastedebildikierini an-
cak eflerin, mutlaka geimlerini bu yolla salayan uzmanlam yneticiler ol-
malar gerekmediini syler, "nder" ve "ef" ayrm bu sorunu zebilir. By-
lece mezolitik topluluklarda "nder"ler bulunmu olsa bile "eflerin bulunma-
d sylenebilir.

131
bu ekonomiler byle bir art salayacak gte deildir.21 te yandan
takm avcl da yukar paleolitikteki nemini yitirmitir.
Mezolitiin eitliki toplumsal yaplarnn ayn zamanda duraan
olduunu syleyebiliriz. Yakmdou'daki elverisiz iklim koullarnn
zorlamasyla, elverili bitki rtsnden ve hayvan trlerinden yararla-
nan mezolitik topluluklarn retim ekonomisine geerek; asalak eko-
nominin kabuunu atlatabilmeleri d koullarn rndr. Avrupa'
nm mezolitik topluluklarnn d toplumsal etkilerin kendilerine ula-
masna dek binlerce yl (rnein ngiltere'de .. 2000 ylma dek) 22 me-
zolitik dnemde kalm olmalar23 mezolitik topluluun duraan yap-
snn somut bir kantdr.
Mezolitik topluluklarn dn biimlerine gelince, onu da gene
"sanaf'larma ve gm greneklerine dntrlm grnmlerine
gre deerlendirmek durumundayz. Mezolitikte grlen kaya ve maa-
ra resimleri gibi, kadm ve hayvan heykelcikleri de yukar paleolitiin
kltrel kalt olarak, kendileriyle birlikte yukar paleolitiin sihirsel
dnnn de aktarldn gsteren kantlardr.24 Ancak, salt sa-
nata gre deerlendirilirse, bunlarn dnsel yaplarnda bir gerileme
geirdiklerini kabullenmek durumunda kalrz. Yukar paleolitiin us-
talkl gereki resimlerinin yerini; stilize, hatta ocuksu bir sanat al-
mtr. Hatta bu sanat Azilianlar'da akl talar zerine izilen basit
ekillere dek gerilemitir.25 Kadn heykelcikleri fazla grnmez olmu,
hayvan heykelcikleri klm, hangi hayvan temsil ettikleri belli ol-
mayacak kadar kabalamtr.26 Ancak gm greneklerinde, hatta bir

21 Coon, The History of Man, s. 106'da: "Yay ve kpek insan korkun avc yapt
ve mezolitik insana teki zanaatlar iin bo zaman olana verdi" derken; me-
zolitik ekonominin byle bir art salayabileceini dnyor grnr.
2 2 Cipolla, The Economic History of World Population, s. 23.

23 Coon, The History of Man, s. 92.


24 Bunun en gzel rnei (uzman avclarn Montesban'daki, yukar paleolitie
ait, zerine mzrak saplanm ay heykelini anmsatan), Tepe Sarap'ta, .. 5600
dolaylarna ait bir katmanda ortaya karlan (neolitie dek uzanabilmi bir
grenek olarak) av sihirinde kulanld sanlan birlikduygu sihiri anlayyla,
dardaki benzerlerinin de ldrlecei umuduyla zerleri yaralanm yaban
domuzu heykelcikleridir. (Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 88).
Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de, dilin temel niteliklerini deitir-
meden, paleolitikten neolitie gemi olabileceini ne srer. Bu doru ise dille
birlikte sihirsel dnn de mezolitie ve neolitie getiini kabul edebiliriz.
25 Pivetau, "Man Before History", s. 30'da, mezolitikte sanatn genel olarak geri-
lediini, daha formel bir biim aldn ve hayvanlarn simgesel biimlerde gs-
terildiklerini syler.
26 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 148.

132
baka bak asyla baklrsa bu yaptlarda bile dncenin gelimesi-
nin ipular grlebilir. lkin, resimlere yukar paleolitik toplulukta
grlmeyen oranda insan girmitir.27 ki bu, doann yan sra insan-
larn ve topluluun da insanm dncesinin odan oluturmasnn
bir baka deyile insann kendini de doa gibi "etkin" bir e olarak
grp dnmeye balaynn iaretidir. Sonra, yukar paleolitiin re-
simlerindeki gerekiliin gerilemesi; resimlerin kiiliksiz, klielemi
biimlere dn (uzman sihirci-sanat besleyememekten ya da yete-
rince bo zamana sahip olamamaktan doan) sanatta bir gerilemeyi
gsterse bile; bu, dnte bir ilerlemenin iareti olabilir. Gerekten
yukar paleolitiin gereki resimlerinin soyut dnemeyen bir kafa-
nn rnleri olmas olaslna karlk; kiiliksiz, klielemi resimle-
rin sr, insan gibi trlerin simgeleri olarak, soyut dncenin yap-
talar olan "cins isimleri"nin iareti olmalar olasl vardr.28 Mezoli-
tikte yukar paleolitiin gm greneklerinin srdn gryoruz.29
Ayrca mezolitiin Maglemosiyan topluluklarnn yaadklar yerde g-
rlen geyik kafataslarnn boynuzlar tayan n ksmlar almarak ya-
plan maskelerin sihirsel trenlerde kullanld sanlyor.30 Bunlar yu-
kar paleolitik dn biimlerinin mezolitikte de srnn kantlar-
dr.
Geim biimi ile ilgili dn biimi arasmda bir balant, bir ko-
utluk bulunmakla birlikte, bunun her durumda geerli olan sk ve
mutlak bir balant olmad bilinmektedir. Maddi donanmda bir ge-
rilemenin ya da duraklamann daha nce kazanlm bir tinsel dona-
nma olduu gibi yansyamayaca, taan yaayan ada Avust-
ralya ilkellerinin karmak mitolojilere hatta kozmolojilere sahip ol-
malarnda gzlemlenmitir. Ksaca, yukar paleolitik topluluklarn d-
nsel kaltnn mezolitikte gelitirilmemi olsa bile gerilememi oldu-
unu dnebiliriz. Ve bu dnsel kalt tm belirtileriyle "sihirsel
d"n srdn gstermektedir.
Avrupa mezolitik topluluklarndan farkl olarak Yakndou'nun
mezolitik topluluklarnn ekonomik, toplumsal, dnsel yapar; dev-
27 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 263'te son yirmi yln nemli arkeo-
lojik bulgular arasmda Orta Sahra'nm prehistorik yerleme yerlerinde Tassi-
li'de bulunan on bin kaya resmi ile Kom Ombo'da bulunan kadn heykelciklerin-
den sz eder. Kaya gravrleri yabanl hayvanlar ve onlar yayla avlayan kim-
seleri, ok sayda insan, av sihiri trenlerinin iareti maskeli kiileri gster-
mektedir. Resimlerden biri boynuzlu bir tanra olarak yorumlanmakta, bir ba-
kas antilop maskeli dev bir erkek tanrya yakarr gibi duran kadnlar gsterir.
28 Bak. Pivetau, "Man Before History", s. 30 ve Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 69.
29 Pivetau, "Man Before History", s. 30-31.
3 0 Roe, Prehistory, s. 97.

133
irmecilikle uraan ve bu yolla neolitie geii baaran topluluklar ol-
duklar iin, byk bir hareketlilik gsterir. Bu hareketliliin rnle-
ri olarak insan ve hayvan heykelciklerini, kucaklaan iftleri gsteren
heykelcikleri, sapma hayvan biimi verilmi devirme baklarn, fal-
lusa benzeyen kemik ss eyalarm, duvarlar rlm, lnn zerine
krmz a boyas dklm, lnn kalkmasndan korkulduu iin
olacak zerine ar talar konmu mezarlar grrz.31 Tm bu belirti-
ler, zellikle neolitik aa geecek olan mezolitik topluluklarn dn-
sel yaplarnn hi de duraan olmadn gsterir.
Mezolitik topluluklarn, rnein yabanl tahlar devirmek iin
belli bir mevsimde bu tahllarn bulunduu yerde geici kamplar ku-
rup; devirme zaman geince bu kez avlanacak blgelerde geici kamp-
lar oluturmalar, bu topluluklar deniz kabuklular vb. nemli ol-
mayan alveri ilikilerine sokmutur. Ancak bu tr alveriler dn-
ce alveriine, giderek kltrel ilerlemeye yol amtr.32 Bylece top-
luluklar aras ilikilerde yalnzca mal deiiminin deil; ayn zamanda
dnce alveriinin de topluluklarn dnsel yapsn biimlendiren
etmenlerden biri olarak devreye girmeye baladn gryoruz.

c. Mezolitik Topluluklarn kmazlar


Yukar paleolitik topluluklarn art besin salama olana veren
elverili evresel koullar da yok olduktan sonra, Avrupa'nn mezoli-
tik topluluklarnn, avc ve toplayc topluluklarn tm ekonomik dar-
boazlaryla; toplumsal art retme yeteneinde olmayan eitliki, du-
raan ve geleneki yaplaryla, toplumsal kltrel evrim yolunda bir
kmaza girdiklerini grrz. Birbirlerine uyumlu ekonomik, toplum-
sal ve dnsel yaplar, onlar geleneksel yaam biimlerini yinelemek-
ten te bir etkinlie geirebilecek durumda deildir. Ok, yay, mzrak,
sapan gibi av yan sra sava iin de kullanlabilecek silahlara sahip ol-
malarna karm; bu silahlar topluluklar aras ilikileri bir topluluun
tekiler zerinde egemenlik kurmasna yol aabilecek trden sava
ilikilere dntrememitir.33 nk, retimin bilinmedii asalak bir
ekonomide almann verimlilii (olaanst evresel koullar dm-

31 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 34-38.


32 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 32-33.
33 Andre Ribard, nsanln Tarihi, cilt I, ev. Erdoan Baar ve iar Yaln, stan-
bul, 1974, May Yaynlar, s. 7'de, iklimin kuraklamas zerine Sibirya avcla-
rnn hayvanlarm peinden Avrupa'ya dklerek, burann maara resimleri yap-
m olan topluluklarn bastklarm; bylece insan toplumunun gcn yeniler-
ken onun ilerleyi hzn azalttklarn syleyerek, genellikle benimsenenin d-
nda bir yorum getirmektedir.

134
da) tutsak alman kiinin kendini beslemesinden te bir art salayabi-
lecek durumda deildir. Bu nedenle, Avrupa mezolitik topluluklarnn
d toplumsal etkilerle deimeleri olana da yoktur bu dnemde. Me-
zolitik topluluklarn girdikleri duraanlk kmazndan kurtulabilmele-
ri iin, elde kala kala d evresel ortamda onlarn yaplarn etkileye-
cek derecede nemli deiikliklerin grlmesi olasl kalmtr.
lkel topluluklar duraanlktan karacak nitelikte bir evresel
ortam, aslnda buzul koullarna ve yukar paleolitik kltrlere son ve-
ren iklim deiiklii ile domutu. Avrupa'nn avclkta uzmanlam
yukar paleolitik topluluklar bu deiikliklere kendilerini uyarlayama-
m,34 avclkta srar ederek toplaycla arlk verilmesi gereken bir av-
c ve toplayc ekonomiye geememilerdi. Bu duruma, sonuta biraz da,
eskisi kadar olmasa da hl bolca av hayvan sunan, buna karlk
evreyi meyve vermeyen aalardan oluan ormanlarla doldurarak top-
laycla fazla elverili olmayan bir bitki rtsyle kaplayan doal
evresel koullarm da etkisi olmutur. Ksacas, bir yandan buzul a
koullarna gre zellemi olmalar, te yandan onlar yeni geim yol-
larna zorlamayan ve onlara yeni geim olanaklar sunmayan evresel
etkiler, Avrupa mezolitik topluluklarm bu iklim ve evre deiiklii-
nin olanaklarndan yararlanmaktan alakoymutur.
Buna karlk, Yakndou'nun yukar paleolitik topluluklar buzul
kuann dmda olduklarndan, buzul amda Avrupa topluluklar
gibi avclkta uzmanlamamlard ve ekonomilerinde toplayclk ne-
mini srdryordu. stelik blgelerinin iklim ve corafya koullar ya-
banl arpa, buday, dar gibi taneli bitkilerin yaymalarm salayarak;
iklimde yeni bir smma ve kuraklama dneminde zel bir toplayclk
trnn, "tahl deviricilii"nin kmasna yol aacaktr. Yukar paleo-
litikte rdn'deki Natufia maarasnda yaayan topluluklarn kalnt-
larndan, zellikle zerine akmakta sralanm fildiinden oluan
oraklarndan, onlarn avclklarn yabanl tahl deviriciliiyle destek-
lediklerini biliyoruz. Natufiyallar olarak bilinen topluluklar ve teki
baz topluluklar, buzul ama son veren iklim koullarnda devirdikle-
ri yabanl tahllar, ilkin sulama sonra ekip bime yntemleri geliti-
rerek, toplayclktan iftilie ve avcktan srcle (obanla)
geip; mezolitik topluluklarn kmazn amay baarmlardr.35 An-

34 Coles, "Man Before History", s. 10.


35 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 70'te ve Tarihte Neler Oldu, s. 76'da, neolitie
geiin, paleolitiin en ileri kltrlerine sahip topluluklarnca deil; onlardan
daha geri durumda olan topluluklarca baarldm syleyerek; bu toplulukla-
rn, hem paleolitik hem de mezolitik topluluklarn snrllklarn aarak asa-
lak ekonomi kmazndan kurtulup retici ekonomiye geilerini anlatmakta-

135
cak bu geie yol aan gene bir d iti olmu; .. 8000'de Natufiya kl-
trl topluluklarm yaadklar Levant'ta grlen scaklm artmas
ve kuraklk, onlar, devirilen tahllar ilkin sulayarak sonra ekerek
oaltmaya zorlamtr.36

2. Mezolitikten Neolitie :
Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye

Asalak ekonomiden retici ekonomiye gei, insanlk tarihinin en


byk olay olarak grlr.37 retime gei, baz yazarlara gre mezo-
litikte, bazlarna gre neolitikte gerekletirilmitir.38 nce hayvanla-
rn m, yoksa bitkilerin mi evcilletirilip retildii de tartma konu-
sudur.39 Toplumsal yapnn biimleniiyle ilikili ayn derecede nemli

dr. Mellaart da, The Neolithic of the Near East, s. 22'de, avlanmann, hayvan
arama glklerinin srclkle aldn sylerken ayn gerei dile getirir.
3 6 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 38'de, Filistin'de orman izgisinin

kuzeye ekilmesi biiminde kendini ortaya koyan iklim deiikliine ve bunun


yol am olabilecei geim bunalmna deinir ve daha nceki dnemde, bir
kaynan suyunun yabanl tahllarn bulunduu ayra evrilerek sulamal dev-
iricilik yaplan bir yerde; (s. 51'de) iklim oraklarken bunun ykc etkilerin-
den arpa ve buday tarmyla kurtulunabildiini yazar.
37 Bu olayn nemini vurgulamak iin Childe ona "neolitik devrim" adn vermi-
tir. Pek ok yazar bu terimi benimsemitir. Childe'n bu terimi zerine neolitik
szc "yenita" dar ve teknik anlamm aarak, "yiyecek retici ekonomi" ola-
rak alabilecek daha geni kapsaml bir anlam kazanmtr.
Baz yazarlar (rnein, Forde-Johnston, History from the Earth, s. 79'da) yiye-
cek reticiliine birdenbire deil, uzun bir gei sreci sonunda geildii iin
"neolitik devrim" kavramna kar karlar. Baz yazarlarn (rnein, Coon,
The History of Man, s. 161) yiyecek retici ekonomiye mezolitikte geildii g-
r kabul edilirse, "neolitik"in, "yiyecek retici ekonomi" ya da "yiyecek re-
tici topluluk" geni anlamlarna da kar kmak gerekir. Daniel, The First Ci-
vilizations, s. 165-168'de "neolitik devrim" kavramn, yiyecek reticiliine bir-
denbire deil ar bir evrimle geildii ve Yakndou'nun bitki evcilletirilen
merkezlerden yalnzca bir tanesi olduu grleriyle eletirir.
38 Coon, The History of Man, s. 161'de; Forde-Johnston, History from the Earth, s.
79'da bitki ve hayvan retimine mezolitikte; Childe, Kendini Yaratan nsan, s.
71'de, Roe, Prehistory, s. 112'de ve daha birok yazar neolitikte geildii gr-
ndedirler.
39 Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 38'de, Roe, Prehistory,
s. 113'te, ilkin hayvanlarn; Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 73'te, ilkin bitki-
lerin evcilletirildii grn ne srerler. Zubritski, Mitropolski ve Kerov,
lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 44'te, tarmn ilkel biimi ile
hayvancln hemen hemen birlikte baladklarn yazarlar. Hawkes, The Atlas
of Early Man, s. 40'ta, durumun blgeden blgeye deitiini; Zagros Dalarn-
da nce hayvan beslendiini sonra ekin yetitirildiini; Anadolu'da ve Bat Ak-
deniz kylarnda ise bunun tersi bir srann grldn yazar. Wells, Postgate

136
bir baka tartma konusunda, baz yazarlar yerleik yaamn tarma;
bazlar tarmn yerleik yaama yol atn ne srerler.40 Ar basan
gr, mezolitikten neolitie geilirken asalak ekonomiden retici eko-
nomiye geildii yolundadr. Gerekten en nemli cilalta aralarm,
apann ve baltanm grld neolitik ada dnyann baz blgele-
rinde insanlar bitkileri ve hayvanlar evcilletirip rettikleri yerleik
ky yaamna gemi bulunuyorlard.

a. Yar Gebe Avclk ve Toplayclktan iftilie


Son on onbe yla dek avcln ve toplaycn mutlaka gebeli-
in, tarmn yerleikliin iareti olduu; yerleik yaama tarmn bu-
lunmasndan sonra geildii gr egemendi. Bu gr yeni bulgular-
la ve almalarla tersine dndrlmek zeredir.41 Baz yukar paleoli-
tik topluluklarn olduka yerleik bir yaam srdrdkleri biliniyor-
du. Mezolitikte de gl kylarnda, rmak azlarnda avclk ve topla-
yck yan sra balklkla uraan topluluklarn artk kamp deil
ky saylabilecek geici yerleme yerleri kurarak; yar gebe bir avc-
lk ve toplayclk yaam srdkleri ortaya karlmt42 te yanda
Tunallar olarak bilinen, Tuna Irma boyunca yaylm olan topluluk-
larn yar gebe bir tarm sistemi uyguladklar ortaya konmutu.43
Gene de ilk yerleik topluluklarn tarmc olduklar dnlyordu.
Bu dnn dayand arkeolojik kantlar, Natufiyallar denen
halkm yaad maaralarda ve kylerde ve benzeri yerleme yerlerin-

ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, yeni bulularla neolitiin manzaras-


nn birka kez deitiini; imdiki [1971'dekil bululara gre hayvanlarn bit-
kilerden nce evcilletirildii grnn ar bastm; (s. 96'da) tarmm, itler
iine ahnan srlere ot depolamak iin bulunmu olabileceini yazarlar. Mellaart'
m, IThe Neolithic of the Near East, s. 30-31'de) verdii bilgilere dayanlarak, ya-
banl tahl deviriciliine kout bir "yabanl sr denetleyicilii"nin elele git-
tii, iie gelien bu srelerin hem bitkilerin, hem hayvanlarn evcilletirilme-
sine varan gelimelerin balangc olduklar dnlebilir.
4 0 Roe, Prehistory, s. lll'de, neolitik hayvan besleme ve tahl yetitirme sanatla-

rnn srekli ky yaamna olanak verdiini yazar. Wells, Postgate ve Wells,


The Outline of History, s. 88'de, tarmn yerleik yaamdan nce grld ya-
zldr. Gven, nsan ve Kltr, s. 190'da, nce yerleik yaamn gerekletii,
bu dnemde grlen yabanl tahl toplayclnn daha sonra tarma yol at-
grn benimsemitir. Tartmann zm "yar yerleiklik", "tam yer-
leiklik" ayrmnn yaplmasna bal grnmektedir.
4 1 Bak. Gven, nsan ve Kltr, s. 190.

McNeill, A World History, s. 10'da, kayklarn barnmasna elverili koylarda


bulunan kabuklu deniz hayvanlarnn artklarndan oluan byk p ynla-
rndan, buralarda belli bir toprak parasna bal topluluklarn yaadklarnn
anlaldn yazar.
4 3 Childe. Tarihte Neler Oldu, s. 86.

137
de boynuzlara, yarlm sopalara ya da hayvan ene kemiklerine dizil-
mi akmaktalarmdan oluan devirme baklarnn (oraklarm) bu-
lunmu olmasyd. Bu oraklarla hayvanlar beslemek iin ot biilmi
olabilecei varsaym, oraklarm bulunduu yerlerde buday ve arpa
tanelerinin bulunmasyla44 geerli grlmemiti. Yabanl tanelilerin,
evcil trlerinden farkl olarak, orakla biilirken tanelerinin dalaca
dncesiyle bu aralar tahl retiminin kesin kantlar olarak grl-
meye balandlar. Ama son zamanlarda yaplan aratrmalar bu ara-
larla hatta bunlar olmakszn elle yolunarak bir topluluun, tahl ek-
mesine gerek kalmadan, av ve teki yiyeceklerle desteklendiinde, bir
yllk yiyeceini karabileceini ortaya koyunca45 tarmdan nce avc
ve toplayc bir yerleik yaamn kurulmu olduu yolundaki grler
g kazand. Daha ileri aratrmalar bunun olaslk olmaktan te zel-
likle deviricilik dnemi46 iin tarihsel bir gereklik olduunu ortaya

44 Georges Roux, Ancient Iraq, Middlesex, 1972, Penguin, s. 56. Ayrca bu oraklar-
la tahl saplar kesildiinde akmaktalar zerinde oluan silis parlakl, on-
larn tahl devirmeciliinde kullanldn kukuya yer brakmayacak biim-
de ortaya koyuyordu. Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 19.
<5 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 31'de Levant dalarnda, yabanl ar-
pa ve buday trlerinin yetitiini, nisan mays aylarnda olgunlaan baakla-
rnn dalmadan elle toplanp saplarnn orakla kesildiini, yabanl tahllarn
havanda dvlp kapklarndan ayrldktan sonra ta el deirmenlerinde -
tldn yazar. ambel, "The Southeast Anatolian Project and Its Significance
for Culture History", s. 368'de, 1963'te, Jean Perrot'nun insanlarn yabanl tahl-
lar ekmek yerine onlar devirmeyi yelemi olabilecekleri grn ileri sr-
dn; stanbul ve ikago niversitelerinin 1963 ylnda birlikte giritikleri
"Gneydou Anadolu Projesi" adl aratrmada ekibin bitki genetikisi Profe-
sr Jack Harlan'n Diyarbakr'n Karacada ile Urfa'nm Viranehir dolaylarn-
da, kendi elleriyle saatte iki buuk kilo yabanl tahl devirerek, bir ailenin orak-
la gnde elli kilo, elle krk kilo toplayabileceini; bu yolla haftalk hasat
sresinde av, balk ve teki bitkilerle desteklendiinde bir yllk gereksinimini
karlayabileceini ortaya koyduunu bildirmektedir.
<8 "Gathering" Trkeye baz yazarlarca "toplayclk", baz yazarlarca "devi-
ricilik" olarak evrilmektedir. Bu almada, toplayclk genel anlamda yiyecek
toplaycl; deviricilik ise zel anlamda yalnzca tahllarn toplaycl anla-
mnda kullanlmtr. retime gei ve yiyecek depolama sz konusu olduun-
da, bu iki tr toplayclk arasnda byk bir nitelik fark vardr. retime "dev-
iricilik"ten geilebilmitir. Bu nedenle bu dnemin "deviricilik dnemi" olarak
adlandrlmas uygun olur. Toplayclk ve deviricilik ngilizce'de "foraging" ve
"gathering" szckleriyle aynmlanabilir. Altma mitoslarnda sz edilen; r-
nein Hesiodos, ler ve Gnler, 109-119. dizelerde anlatlan bereketli topran
"meyvelerini mzlanmadan, istenmeden verdii" altma (bak. Hesiod and
Theognis, ev. Dorothea Wender, Middlesex, 1973, Penguin Classics, s. 62) top-
ran kendiliinden, zerinde emek harcanmadan rn verdii dnem, genel
olarak toplaycln zel olarak deviriciliin mitolojideki yansmas olabilir.

138
koydu.47 Ancak baz zel durumlar dmda, topraa emek dklmedii,
bir toplumsal art salanarak barnaklarn gelitirilip ilerinin eyalar-
la doldurulmad ve devirilen tahllarn yazgsnn blgenin yllk ik-
lim deiikliklerinin keyfine kald bir ortamda bu yerlemelerin ka-
lc olmas beklenemeyecei iin, yar gebe bir avclk ve toplayclk
ekonomisinin gelitirildii kabul edildi.

aa. Toplayclktan "Deviricilie"


te yandan neolitik bitki evcilletirme yntemlerinin ksa denebi-
lecek bir sre iinde Eski Dnya'nm birbirinden ok uzak ve ok ge-
ni blgelerine yaylmasnn48 tarmn ilk biimlerinden olan "tarla a-
ma tarm"nn sonucu olduu anlald. Bylece yerleik, daha dorusu
yar yerleik bir avclk ve toplayclk ekonomisine karlk gebe da-
ha dorusu yar gebe bir tarm ekonomisinin bulunabildii ortaya
karld. Bu bulgulara gre, topraklar byk bir toplu almay ge-
rektirmeden kk rmak sularyla sulanabilen Ortadou'nun bir avu
ky dmda, gelime, yar gebe avclk ve toplayclktan yar ge-
be iftilie gei ynnde olmutu.
Yunan ve Roma ncesi topluluklarn tarihleri hakknda pek az bil-
ginin bulunduu, arkeolojinin daha yeni bir bilim dal olduu ondo-
kuzuncu yzylda, Yunan ve Roma odakl uygarlk tarihi anlayyla,
bu uygarlklar kuran Hint-Avrupa halklarnn yerleik ve tarmc ya-
ama gemeden nce srcle dayanan bir yaam srm olmalar-
na baklarak, ilkin hayvanlarn evcilletirilerek iftilie geildii so-
nucuna varlmt.49 Toplumlarn yaplarnn oluumu buna gre ku-
rulmu, uygarlk tarihi bu balang inancma gre rlmt. Yunan
ncesi topluluklarn tarihi hakknda artan bilgilerimiz, hele Yakndo-
u arkeolojisinin gelimesi; ilkin bitkilerin evcilletirildiini, hayvan-
larm evcilletirilmesinin tahl tarm art rnlerle gerekletirildi-

Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 96'da ekimden nce devi-
riciliin uygulandnn kesin olduu yargsna varrlar. Yakndou'nun devi-
ricilik blgeleri iin bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 27.
48 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 87'de .. 2000'lerde, neolitik ekonominin batda
rlanda'ya, douda in'e kadar yayldn yazar.
4 9 Daha nce de (bak. n. II. 39) deinildii gibi, ilkin hayvanlarn m yoksa bit-

kilerin mi evcilletirildii tartmas srmektedir. Morgan tarafndan ne s-


rlen (bak. Ancient Society, s. I. xu) insanln, Eski Dnya'da, hayvanlarn ev-
cilletirilmesi ve obanlkla aa barbarlktan orta barbarla; bitkilerin evcil-
letirilmesiyle, orta barbarlktan yukar barbarla getii, buna karlk Yeni
Dnya'da, evcilletirilmeye elverili hayvanlarn bulunmamas nedeniyle ilkin
bitkilerin evcilletirildii, gr Engels tarafndan da benimsenmiti. Bu g-
r sonradan braklm olmakla birlikte baz savunucular vardr. Bak. Forde-
Johnston, History from the Earth, s. 79.

139
ini50 ortaya koymutur. Hi deilse, bitkilerin evcilletirildii alanlar-
la hayvanlarn evcilletirildii alanlarm akt, bir sre bitki ve
hayvan evcilletirme hareketinin elele gittii; neden sonra ikinci top-
lumsal iblm ile ifti ve oban topluluklarm farkllat anlal-
mtr.51 lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik,
toplumsal, ideolojik yaplarn oluumunun ve etkileiminin byle bir
geliim izgisi iine yerletirilmesi gerekir.
ada ilkel topluluklarda toplaycl kadnlarn yapmasna ve
bunun tarihsel ilkellerde de byle olduu yolundaki ipularma dayan-
larak, Yakmdou'nun mezolitik avc ve toplayc klanlarnda "tahl
deviricilii"ni de kadnlarn stlendii; hi deilse bu deviricilikte
kadnlarn daha byk bir rol oynadklar kabul edilmektedir.52 Avru-
pa'nn avclk arlkl mezolitik topluluklar gerilerinde pek az say-
da "vensler" brakrken, Yakmdou'nun mezolitik topluluklarnn,
ileride gl bir anatanra kltne doru geliecek olan pek ok k"a-
dm heykelcikleri brakm olmalar53 bunun kantlarndan biridir. Ya-
banl taneliler birlikte devirilmi olsa bile, bu deviriciliin (bulunan
ta deirmenlerin ortaya koyduu gibi) tahl tmek vb. ev ekono-
misi iindeki uzantlar kadnlarn ii olmal.54

60 Bak. Gordon Childe, Dounun Prehistoryas, ev. evket Aziz Kansu, Ankara,
1975, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 36 ve Childe, Kendini Yaratan insan, s.
80. Yine, Childe'n bu konudaki grleri iin bak. Kvlcml, Tarih Devrim
Sosyalizm, s. 97. Son yllarn yaygn grn dile getiren Leacock, (Morgan,
Ancient Society'ye yazd "Sunu" yazsnda, s. I. x'de) zamanmzda, hayvan
evcilletirmenin tarma dayanmadan baarlabileceine kar kukular beslen-
diini syler. Zeuner ise, "Domestication of Animals", s. 350'de, hi bir evcille-
tirme rneinde tarmn n koul olmadn syleyip; "Domestication of Plants",
s. 374'te, tarmn bol miktarda ot salayarak, sr gibi gebe yaam dnda
kalan trlerin evcilletirilmesine olanak verdiini yazar.
5 1 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 164'te bitki tarm ile hayvan evcille-

tirmenin elele gittiini yazarlar. Coon, The History of Man, s. 149'da, kei ve ko-
yunun ilk evcilletirildii blgelerin budayn evcilletirildii blgelerle ak-
tm; srda durumun kark olduunu belirtir.
5 2 lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 78 ve Zeuner, "Domestication of Ani-

mals", Singer, Holmyard ve Hail, der, A History of Technology, cilt I, s. 363. Wells,
Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 88'de, tarihsel ilkel topluluklarda
kadnlarn ilkin yabanl tahllar devirdiklerini; sonra, erkekleri avlanrken on-
larn da, arada srada, tahllar ekmeye baladklar gr savunulur.
5 3 Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 39, 53 ve 63'teki resimler.
54 ilin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 54'te, on dokuzuncu yzyl sonlarna
doru, Rus arkeologlarndan Hvoyko'nun, Kief'teki Tripolye Ky yaknlarn-
da ortaya kard ilk ky kalntlarnda bulduu balktan yaplm bir ev
maketinin iinde tahl ten bir kadn figrnn grldn yazar Bulun-
tu neolitik topluluktan kalm olsa da, gelenein mezolitikte balad dn-
lebilir.

140
Erkeklerin avclkla kadnlarn toplayclkla uramalanna yol
aan, birinci toplumsal iblmnn kadnlarn toplayclkta uzman-
lamalarna yol atn grmtk. Tahl deviricilii, evresel olanak-
lardan yararlanan kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarnn bir r-
n olabilir. Kadnlar, toplanacak verimli yabanl tanelileri saptam,55
aralarndaki teki yabanl otlar ayklam, hatta kuraklkta onlar su-
lam olabilirler.56 Bu tr abalar, sonuta onlarn tahllar ekip bi-
melerine varan admlar atmalarna yol am olabilir.57 Ancak bu yol-
da sonul adm, doann yetitirdii hazr ekinleri devirmenin rahatl-
ile zahmetle yetitirilecek ekinlerin bolluu arasmda yaplacak bir
kar hesabma bal kalm grnr.58 Bu hesabn, tahllarm ekilme-
sinden yana bir sonuca varmasnda doa ie karm; tahl ekimi yo-
lunda son adm doann zoruyla atlm grnr. Bu zorlama, ..
onuncu bin dolaylarnda, Avrupa'da buzullar eriten iklim deiiklii
ile; Yakmdou'da havalarn, yamurlar, bitkileri gittike azaltacak
ynde smmasdr.59 Havalarn snmas, sularn azalmas Ortadou'-
nun mezolitik avc ve toplayclarnn yamalardaki su kylarnda ve
vadilerde toplanmalarna yol amtr.60

55 Hawkes, The Atlas of Ea'rly Man, s. 39.


56 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 81'de, Jericho'nun en eski halklarnn bir kaynak-
tan sulanan tarlalarda ekin yetitirip "sulanan bir ayr zerinde koyun ve ke-
i yetitirdiklerini" yazar. Ayrca, ada ilkellerden Sierra Nevada'nn Pa-
vitsolar'nda, kadnlarn yabanl taneli deviricilii yaptklarn; bu bitkilerin
iyi yetimesi iin da kaynaklanln yollanmn deitirilip, arklar kazlarak
eriyen kar sulanmn bu ayrlara evrildiini biliyoruz. Bak. Forde, "Foraging,
Hunting and Fishing", s. 155.
57 Bitkilerin kadnlar tarafndan evcilletirildii grne birok yazar katlmak-
tadr. rnein bak Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 86. Thomson, Studies in
Ancient Greek Society, cilt I, s. 150. Gven, nsan ve Kltr, s. 191. Zubritski,
Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 43.
58 Sahlins, Stone Age Economics, s. 27'de, baz ada ilkel Afrika topluluklarnn
toplayclk kolay, reticilik g olduu iin retime gememekte direndikleri-
ni yazmaktadr
59 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150'de, bu iklim deiikliinin Yakn-
dou'daki etkileri hakkndaki bilgilerimizin daha az olmakla birlikte, .. 9000-
6000 arasnda, yeni toplum biimlerinin ortaya kmasna olanak veren eko-
nomik deiikliin evresel koullarda kuraklama yolunda bir meydan oku-
mann sonucu olduu varsaymnn yaplabileceini sylerler. Roe de, Prehistory,
s. 112'de, insann neolitie iradesiyle gemediini; neolitie geebilmek iin uy-
gun yabanl trlerin ve bunlann evcilletirilmesi yolunda bir itinin gerektii-
ni belirterek, bu itiyi de iklim deiikliinin vermi olabileceini yazar.
W Gven, nsan ve Kltr, s. 178. Childe, Dounun Prehistory as, s. 36'da. bunun
hayvanlarla insanlann dar vadilerde younlamalanyla bir symbios'a yol am
olabileceini syleyerek; iklim deiikliiyle hayvanlarn evcilletirilmesi ba-
lantsna deinmektedir.

141
bb. Deviricilikten iftilie
Asalak ekonomiden retici ekonomiye, ilkin dnyanm tek bir ye-
rinde geilip, tm dnyaya buradan yayld yolundaki eski tekmer-
kezci yaylmac kuram geerliliini olduka yitirmitir.61 Buna kar
ne srlen okmerkezci kuramlar arasnda tarmn Filistin'den Orta
Asya'ya dek uzanan kuak ierisinde, Suriye'yi ve Gney Anadolu'yu,
ran', Afganistan' kapsayan blgelerde da yamalarnda ve vadiler-
de bulunan birok yerleme yerinde, birbirlerinden bamsz olarak
doduu gr yaygnlk kazanmaktadr.62 ekirdek Amerika olarak
adlandran, Yeni Dnya'nm Meksika'dan Peru'ya kadar uzanan bl-
gesinin, tarmm Eski Dnya'dan bamsz olarak balayan ikinci bl-
gesi olduu kesinlemi gibidir. in'in, tarmn nc bamsz bl-
gesi olup olmad kesinlememitir. Sar Irmak Vadisi'nin tarmn
nc beii olmas olasl kadar; tarmn buraya Yakmdou'dan
yaylm olmas olasl da vardr.63

Tarmn Yakmdou'da, in'den ve Yeni Dnya'dan ok nce ba-


lam olduu bilinmekle birlikte, kesin olarak ilkin nerede ve ne zaman
balad bilinmemektedir. Irak'ta mezolitikten neolitie geii temsil
eden drt yerleme yeri ortaya karlmtr. Bunlardan anider'in B
katman, minitalarm kullanld mezolitik bir yerleme yeridir; ta-
rm bilinmemektedir, geim avcla dayanmtr. Kerim ehir'de, cila-
lta baltalar, tahl tmede kullanlan ta eldeirmenleri, kulbe ka-
lntlar bulunmutur. Yar gebe bir topluluun kamp yeri deilse;
yerleik yaamann ilk aamasn yanstt sanlmaktadr. Muallefat
ise, yere kazlm ukurlardan oluan duvarl evleri, hayvanlar ile da-
ha ileri bir aamay yanstmaktadr. Son olarak R.J. Braidwood'un
1948-1955 ylar arasmda kazd Jarmo, mleksiz neolitik aamay
temsil etmektedir. Sktrlm balktan drtke yirmi yirmibe ev-
den oluan bir kydr. Dikiin bilindii kesin, dokumann bilinmesi
olasdr. zerinde ziftle sktrlm akmaktalar bulunan tahta orak-
lar kmtr. Bulunanlar arasmda cilalta balta, eldeirmeni, havan,
vazo da vardr. Kmrlemi buday ve arpa taneleri tarmm yapd-

61 Pivetau, "Man Before History", s. 32; Zeurer, "Domestication of Plants", s. 353


62 Bu konuda bak. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum
Feodal Toplum, s. 43; Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 39; Forde-Johnston,
History from the Earth, s. 82; Roux, Ancient Iraq, s. 57. ambel, "The Southeast
Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", s. 3'te,
(Robert J. Braidwood ve bakalar, Prehistoric Investigations in Iraqi Kurdistau,
Chicago, 1960'da) ilk ilkel kuru tarm koullarnn "Verimli HilaT'in kuzeyinde-
ki yamalarda gerekletiini ne srdklerini bildirir.
63 Cipolla, The Economic History of World Population, ,s. 21-22.

UZ
konusunda kuku brakmamaktadr. Bulunan hayvan kemiklerinin
yzde doksan beinin evcil koyun, sr, domuz, kpek kemikleri oldu-
u anlalmtr. Tatan ve balktan yaplm bilezikler, kolyeler var-
dr. ller evin tabanma gmlmektedir. Hayvan heykelcikleri ve i-
man hamile kadn biiminde bir heykelcik de bulunmutur.64 Jarmo'
nun radyokarbon tarihleme testleri .. 6500 dolaylarn vermitir.65
Mezolitikten neolitie, deviricilikten tarma geiin arkeolojik bel-
gelerle kantlanarak canlandrlabildii bir baka blge Filistin'dir.68
Burada rdn Irma ile kydaki dalar arasndaki zengin evrede av-
c ve balk topluluklar mevsimlik gebelikten kurtulma olana bul-
mulardr. Natufia Vadisi'nde yaadklar iin "Natufiyallar" olarak bi-
linen bu topluluklarn en eski yerleme yeri .. on binlerde oturulan
bir maaradr ve Natufiyallar burada yerleik avc yaam srdrm-
lerdir. Daha sonra elli kadar yuvarlak kulbeden oluan bir kyde ya-
amlardr. Kalntlar arasmda ilerine tahl konan ambar ukurlar,
avclk ve balklk yaptklarn gsteren kemikler ve klklar bulun-
mutur. Orak olarak kullanlabilecek akmakta baklar, tahl t-
mekte kullanlm havanlar ve havanelleri, onlarm tahl hasad yaptk-
larn gstermekle birlikte; deviricilik mi yoksa iftilik mi yaptkla-
rn kesin olarak gstermeye yetmemektedir. Ancak kltrlerinin zen-
ginlii tarma baladklar grn glendirmektedir. Bununla bir-
likte kalntlarn trlerine ve oranlarma baklarak, geimlerinin tahl-
lardan ok av etine dayand sonucuna varlmtr. Natufiyallar'n
kalntlarndan doacl bir sanata, trensei gm greneklerine sahip
olduklar anlalyor. Bir Natufiyal yerleme yerinde (Eynan Ky'n-

84 Irak'ta bulunan bu ilk tarmsal yerlemelerin ayrntlar iin bak. Roux, An-
cient Iraq, s. 50-56.
8 5 Cipolla, The Economic History of World Population, s. 20'ye koyduu haritada,

ilk neolitik kylerin tarihlerini yle vermitir: Jericho ve Jarmo .. 7000,


atalhyk .. 6600, Hassuna .. 5600, Hazer Denizi gneyindeki Belt Maa-
ras .. 5300, Trkmenistan'daki Djeitum .. 5000. Zeuner, "Domestication >f
Plants", s. 365'te, bugne dek bilinen en eski evcil tahllarn emmer buday ile
iki sral arpann radyokarbon testlerine gre, Irak'ta Jarmo'nun .. 5000 do-
laylarnn tabaklarnda bulunduunu yazar. J.G.D. Clark (Childe, Tarihte Neler
Oldu, s. 80'e koyduu dipnotunda), Childe'n bilinen en eski tarmn .. 7000
dolaylarna ait olduu yolunda verdii bilgiyi; anider'deki son aratrmalarn,
tarmn balay tarihi zerine aydnlk getirdiini, radyokarbon testlerinin bu
olayn .. 9000'de gerekletiini gsterdiini belirterek dzeltmektedir.
8 8 Filistin'deki ilk tarmsal yerlemelerle ilgili bilgiler: Roe, Prehistory, s. 106-108'

den; Clark, "Hunting and Gathering", s. 9-14'den; Forde-Johnston, History from


the Earth, s. 82'den; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150-151'den; Hawkes,
The Atlas of Early Man, s. 40'tan; Mellaart, The Neolithic of the Near East,
s. 18-69'dan derlenmitir.

143;
de) bulunan rlm mezar ukuru ef gms olarak yorumlanmak-
tadr.
Natufiya kltr dneminin (.. 10-8 bin aras) en nemli yer-
leme yeri olan Mureybet'te (Halep'in 80 km gneydousunda Frat'n
dou kysnda) J. Cauvin tarafmdan yaknlarda yaplan kaz, ikinci kat-
mannn yuvarlak evlerden oluan bir ky olduunu ortaya koymu-
tur. Daha da nemlisi buras, radyokarbon tarihlemelerine gre ..
8640-8350 yllar arasmda bir tarihte gelien bu yerleme yerinde bu-
lunan kmrlemi yabanl tanelilerin doal yurdu deildir; buraya en
yakm yer olan 100-150 km uzaklktaki Gaziantep blgesinden getirilmi
olmalar olas grnmektedir. Doal yurtlarndan uzakta yetimi ta-
nelilerin, artk devirilmesinden deil yurtlarndan getirilerek yetiti-
rilmesinden, retilmesinden sz etmek gerekmektedir. Ayrca iki yz
kulbelik bir yerleme yerinin tahl deviricilii ile beslenemeyecei
gr de, ilk bilinli tahl reticiliine tank olduumuz savn des-
tekler. Evcilletirilmelerinin balangcnda, sonraki evcil trlerde g-
rlecek genetik farkllamann bulunmay da doal grnmektedir.67
Daha sonra Jericho kasabasnn ykselecei bir baka Natufiya
yerleme yeri olan Jericho ky, Kathleen Kenyon tarafndan ortaya
karlmtr. Lut Gl'nn yanndaki bu yerleme yerinde .. 8000
dolaylarnda neolitie geilmitir. Burann en eski halk avclk ve top-
layclk yaparken, bir kaynaktan suladklar topraklarmda kk su-
lamayla evcil tahl trleri yetitirmilerdir. Bu katman Jericho I ola-
rak adlandrlmtr. Mellaart, Jericho I'i NA yani "mlekilik n-
cesi neolitik A katman" (ngilizce PPNA = pre-pottery neolithic A)
ve NB yani "mlekilik ncesi neolitik B" (ngilizce PPNB) bii-
minde iki dneme ayrarak incelemektedir. Jericho'nun NA dne-
minde krk drt dnmlk yerleme yerinde, her biri iki kuak (krk
yl) kadar ayakta kalm yaplardan oluan yirmi be katman saptan-
mtr. Bin yl kadar sren bu dnemde Orta Anadolu'daki iftlik'ten
obsidyen getirildii; zamanla kullanlmaz olan ambar odalar yapld-
; dnemin sonlarna doru 3 x 4 x 700 metrelik bir sur ve 10 m. ap
ve 8,5 m ykseklii olan bir kule ile korunduu grlr. Burasnn, r-
dn'de tarm yaplan tek yer olduu iin avc ve toplayclarn yama
ve yerleme amal saldrlarna kar yaplan bu surun, byk bir
insan gcn rgtleyebilen yneticileri besleyen bir toplumsal yap-
nn iareti olduu anlalmtr. Evcil arpa ve buday kalntlarndan
tahl yetitirildii; ancak evcil hayvan kalnts bulunmad, iyi su-
lanan vahasmda kk sulama yapld ve bu olanaklarla srekli yer-

Mellaart, The Neolithic of the Near East, 44-47.

144
leik yaamn gerekletirildii, bir yiyecek fazlas ve tohumluk re-
tilebildii ortaya karlmtr. Daha kazlamam olan teki blgeler-
de sunaklarn bulunabilecei, bu yerin .. 7350'de, belki de srekli
tarm sonucunda toprak gcn yitirdii iin terkedildii, .. yedin-
ci binde buraya, NB Jericho halkm oluturan bir topluluun yeni-
den yerletii ne srlmektedir.68 Jericho I katmannn zerindeki
Jericho II, iki bin nfuslu, surla evrili ticaretle uraan, tarma da-
yal bir kasaba durumuna gelecektir.
Daha sonraki bir tarihe ait olmakla birlikte deviricilikten tarma
geiin aamalarnn izlenebildii bir blge de Gneydou Anadolu'dur.
Bu yoldaki kantlar 1963 ylnda stanbul ve ikago niversitelerinin
ortak abalaryla gerekletirilen "Gneydou Anadolu'da stanbul ve
ikago niversitelerinin Ortak Prehistorya Aratrmas" sonucunda
elde edilmitir.69 Buna gre Urfa'nm Bozovas yaknndaki Glba k-
ysndaki Biris Mezarl ve St Tarlas yiyecek toplayclnn son
aamasn temsil etmektedirler. Radyokarbon testleri daha yaplmam-
tr; ancak .. on bin dolaylarna ait olduklar sanlmaktadr.
kinci aamay temsil eden Ergani'nin 7 km gneybatsndaki
ayn Tepesi'nin, mleksiz tabakalarnn (radyokarbon testleriyle)
.. 7000 dolaylarndan kalma olduu anlalmtr. Burada, byk ya-
plarn, yma toprak surlarn kalntlar bulunmutur. Bu yaplar tek
bir aile grubundan daha byk bir grupa yaplm ve byle bir gruba
hizmet etmi izlenimini vermektedir. Bundan nceki katmanlarda
tme aralar, bilezik boncuk gibi ss eyalar, insan ve hayvan hey-
kelcikleri bulunmutur. Buday ve evcil koyun kalntlar da vardr.
Ayrca souk dvme bakr nesnelerin bulunuu, bu a topluluklar iin
alacak bir bulgu olarak deerlendirilmektedir. Bu bulgu ayn Te-
pesi'nin, Ergani bakr madenine 20 km uzaklkta olmasyla aklanm-
tr. 70 ayn Tepesi'nde (mlekli neolitik aamay temsil eden kat-
manlar arasmda olmal), oturmu iman belki de hamile bir kadna
benzeyen; hafif piirilmi bir balk heykelcik bulunmutur.
Anadolu'da nc aama, Ergani-Diyarbakr karayolu kysnda-
ki Ekinciler Ky yaknnda bulunan Girikhaciyan kalmtlarnca tem-
sil edilir. Girikhaciyan, gelimi bir erken ky yerleme yeri olup; ..
6000-5000 dolaylarndan kalma olduu yolunda belirtiler vardr. Yma
duvarlar, boyal mlekleriyle mlekli neolitie aittir.

ea Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 44-17.


69 Bak. ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance
for Culture History", s. 365-377.
70 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 51-54.

145
Deviricilikten tarma geiin son ve en olgun aamas, Mellaart'-
n mlekilik ncesi neolitik B dnemi dedii aamay en iyi temsil
eden yerlerden biri olan Jericho NB'dir.71 Yap biimlerindeki ve te-
ki kltr elerindeki farkllamalara baklarak; Jericho'nun NA'
dan NB dnemine birdenbire gemi olmasnn bir fetih sonunda
olduu yolunda grler vardr.72 .. 7000 ilerine uzanan bu dnemde,
Jericho birbirine dayanm kerpi evlerden oluan, kmaz sokaklar
olan bir yerleme yeridir. Sur ya da duvar kalnts olduu tartmal
bir kalnt bulunmusa da NB yerlerinin hi birinin surla evrilme-
mi olmasma baklarak, sur kalnts olmas olas grnmektedir. in-
de dikili bir ta bulunan odann bir klt odas olduu sanlmaktadr.
Buna karlk, daha, sunak denebilecek bir kalnt bulunamamtr.
Bununla birlikte etleri syrlm, zeri svanp boyanm kafataslar
ve bazen bu kafataslarnn zerine oturtulduklar doal byklkte
balk heykeller bulunmutur. Bunlar, sunaa bal bir topluluk dini-
nin, tanrlarn belirtileri olmaktan ok ailelerin "ata kltleri" olarak
yorumlanmaktadrlar.73 Bu ata kafataslarnn hem erkeklere hem ka-
dnlara ait olmas da ilgintir.
NB dnemini temsil eden bir baka yerleme yeri olan Beidha
ise kafatas heykelleri ve bunlarn zerine oturtulduu balk kadn
bedenleri yansra; yerleme yerinin eli metre kadar yannda ya-
pdan oluan yaplar grubunun iindeki yar yenmi et kalntlaryla,
bilinli dinsel trenlerin yapld bir yer olarak yorumlanmaktadr,
te yandan eitli NB dnemi yerlerinde grlen piirilmi balk-
tan basit hayvan ve kadn heykelciklerinin (din yan sra) sihir tren-
lerinde kullanlm olabilecekleri sylenir. Adndan da anlalaca gi-
bi NB dneminde, balk hatta piirilmi heykelcikler vardr; ama
daha mlekilik yoktur.
Filistin'de ve Anadolu'da deviricilikten tarma geme yolunda
grlen gelimelere benzer gelimelerle Msr'da da karlalmtr. Pa-
leolitik am sonlarna doru iklimin kuraklamas, Nil Vadisi ky-
sndaki dalardaki ve ormanlardaki avclarn vadiye inmelerine yol a-

71 Geni bilgi iin bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 57-65.
7 2 rnein, Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, yuvarlak ya-

plarn yerini drtke yaplarn alnn, olaslkla, daha nceki halk fetheden
yeni bir halkn ii olduu yazldr.
7 3 Mellaart, (The Neolithic of the Near East, s. 62'de) atalar m tanrlar m sim-

geledikleri tartmal olan bu ekillerin, sayg gren atalarn tanrlara dn-


trlmelerini yanstabileceini syler. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of
History, s. 9l'de de, Jericho kafatas heykelcilii ile ada Polinezya ilkelleri-
nin uygulamalar arasndaki benzerlie dikkat ekilmektedir.

146
m; Fayum'da ve Merimde'de olduu gibi, balklk yan sra (belki
bir sre yabanl tahl deviriciliinden sonra) bitki ve hayvan evcille-
tirilerek tarma geilmi; tarmla birlikte yerleik yaam yerleri olan
kyler ve kk sulama etkinlikleri grlmeye balanmtr.74
Btn bu bulgular Yakndou'nun dalk blgelerinin yamalarn-
daki rmak vadilerinde, .. 8000-5000 dolaylarnda, avclk ve topla-
yclktan (bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilmesiyle) tarma geil-
diini; bu blgede taa aralar kullanan, balk evlerden oluan
kk kylerde grne gre klanlar biiminde rgtlenmi toplum-
sal gruplar halinde yaayan topluluklarn ortaya ktn gstermek-
tedir. Bu neolitik topluluklardan bazlar, .. 5000-3000 arasnda g-
rlen gelimelerle uygarla geeceklerdir.75
Paleolitikte toplaycl, mezolitikte deviricilii stlenmi olduu
dnlen kadnn tarm bularak asalak ekonomiden retici ekonomi-
ye geii salayp;76 ilkel topluluktan uygar topluma geilmesiyle so-
nulanacak olan "gei a"n da balatt sylenebilir. Tarmn ilk
biimi kadnlar tarafndan yrtlen apa tarmyd.77 apa tarm,
apanm ileyebilecei yumuaklkta topra gerektirir. Bu toprak da
sulanabilen kk rmak kylarnda, orman tabannda ve takm ova-
larnda bulunur. Sz konusu toprak trlerine gre tr tarm geli-
mitir. Kaynak, ay, kk rmak sularnn byk apl ortak alma-
y gerektirmeksizin tarlalara evrilebildii az saydaki elverili blge-
de az ok yerleik ky yaam kurulabilmi; buralarda su kylarnda
bahe tarm (horticulture) yaplmtr. Tarmn bu az saydaki blge-
nin dna tamas, aalarn altndaki yumuak orman topranda,

74 Ayrntl bilgi iin bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 36-52 ve Walter
B. Emery.Archaic Egypt, Middlesex, 1963, Penguin, s. 30-37.
75 Roux, Ancient Iraq, s. 59.
76 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te, tarm kadnn ba-
latt savnn gerei yanstmas olaslnn ok yksek olduu; kamp yerinde
yere salarak filiz veren tohumlarn bire yz verdiini ilkin toplayclkla u-
raan kadnlarn gzlemlemi olaca gr ne srlmektedir.
77 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te, ilk tarm biiminin
hemen kesinlikle, kadnlar tarafndan yaplan ve kk toprak paralarnda
kaamak rn alnan bir tarm biimi olduu yazldr. Afrika'nn Sahra bl-
gesi neolitik (.. 6000) dnemi resimlerinde tarlada alan kadnlar (bak.
Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 268) tarmla ilkin kadnn urat-
nn dolaysz kantdr. Antik uygar toplumlarn tandklar tarihsel ilkeller-
de, rnein Cermenler'de, tarmla kadnlarn uratklar bildirilir. (BaK.
Tacitus, The Agricola and the Germania, ev. H. Mattingly, Middlesex, 1973,
Penguin, s. 114). ada ilkellerde hemen her rnekte (rnein Uganda'daki
topluluklarda, bak. Lowie, The Origin of the State, s. 77) bahe tarm ile ka-
dnlarn urayor olmalar bu gr destekler.

147
hmsl toprakta "orman ama tarm" ya da "tarla ama tarm"
(slash and bum cultivation) denen bir tarm ynteminin gelitirilme-
siyle gereklemitir. Bu yntem erozyon olayndan dolay, tarma a-
lan tarlalarn verimliliklerini be on ylda yitirmeleri ya da yabanl
otlarn tarlay sarmalar yznden yeni topraklarn tarma almas
zorunluluunu yarattndan; srclkle de badaan yar gebe
bir tarm biimine yol amtr.78 Tarmn ilk dneminde "kk sula-
ma tarm" diyebileceimiz bir tarm uygulayan az sayda yerleik
ky79 dnda bu yar gebe "tarla ama tarm" egemen tarm biimi
olarak grlmtr.80 Tarma elverili takm ovalarnn alvyonlu
(l) topraklarnda tarma geilmesi, buralarda ok sayda insanm a-
lmasyla taknlar nleme, su dzenleme, kurak mevsimlerde tarlala-
r sulama yntemlerinin uyguland "byk sulama tanm"nn 81 ba-
lamas iin .. 5000'lere dek beklemek gerekecektir. Daha sonra bu
tarm biimine, .. 3000-2000 dolaylarnda yamurla sulanan top-
raklarda tarm olanakl klan "saban tarm" eklenecektir.82 Ancak ta-
rmn bu son iki biimi uygar toplumda grnr.

Kvlcml, Tarih Tezi, s. 83'te bu tr tarma "gelge ekim" der. Yine Kvlcml
(Tarih Devrim Sosyalizm, s. 176'da) bunun tarmdan saylmayacan ileri sr-
mektedir. Gerekten her iki yaptnda da tarmsal retimden sz ederken hep
yerleik tarm amalamaktadr. Ayrca bak. n. 88.
7 9 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 98'de Childe'dan yapt alntlarla,
Childe'm, apa tarmnn uygulamada ardndan gebelii getirdii, buna kar-
lk sularn en son dayand bir vaha ya da vadi yatanda, milin tarlalarn
yiten gcn yenileyecei, takn dzenli ise yamurun yerini tutaca iin
buralarda kararl bir retimin yaplabileceini; sulama ve akalama amalaryla
topraa emek dklp sermaye yatrlm olacan; dolaysyla emekle bere-
ketlendirilen tarlann braklp gidilemeyeceini; bylece buralarda yerleik
tarm olanamn doacan ileri sren grlerini aktarr. Sulamasz apa
tarmnn gebelie yol aacan saptayp, sulama ile yerleik tarmn iliki-
sini ortaya koymakla birlikte; yerleiklie yol aan "kk sulama tarm" ile uy-
garla yol aan "byk sulama tarm" ayrmn yapmamaktadr. Ama Childe'
m bir baka kaynakta buna benzer bir ayrm iin bak. n. 82.
80 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te Elliot Smith'in artk
kabul edilmeyen tarmn ilkin Msr'da balad grne dayanarak; sistemli
tarmn ilk nce takm sularnda yaplm olabilecei, buradan kolaylkla su-
lamaya geilebilecei yazldr. Son bulgular srecin bunun tersi bir ynde ge-
litiini ortaya koymutur. Tarmn ilkin, takn ovalan kuzeyindeki yamalar-
da ve vadilerde tarla ama tanm ve kk sulama tanm biiminde balayp;
.. 8000-6000 yllan arasnda geliip, takm ovalarnda ancak .. 5000 de byk
sulama tanm biiminde grld saptanmtr.
i Kari A. Wittfogel, Oriental Despotism, New Haven, 1964, Yale University Press,
s. 3'te kk apta sulamaya "hydroagriculture"; byk apta sulama ve takn
denetlemeye "hydrolic agriculture" adn vermektedir.
82 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 78-79'da, gebe bahe kltr ve sulama ta-
nm yan sra, Nil Vadisi'nde ve teki baz yerlerde grlen; takn sonu rmak

148
cc. Kk Sulama Tarm ve Yerleik iftilik
Kk sulama tarm yerleik kylere yol amtr. Jarmo ve Je-
richo I bu tr kylerin rnekleridir.83 Msr'n ilk neolitik yerlerinden
Merimde'nin de tarlalarn Nil'den kolaylkla sulayabildii anlalm-
tr. 84 Anadolu'nun ilk neolitik kylerinden atalhyk de rmak ky-
sna kurulmutur ve burada basit sulamayla tarm yaplmtr.85 lk
kylerin ounda hem bitki yetitirildiini, hem de koyun, kei, sr,
domuz gibi evcilletirilmi hayvanlarn beslendii grlyor. 8 6 kin-
ci plana dmekle birlikte, avclk da sryor. Bylece bu kylerin her-
eyiyle kendine yeterli ekonomik ve toplumsal birimler oluturdukla-
rn gryoruz.87 Kadnlar apa tarmyla, erkekler evcil hayvanlarm
bakm ve yabanl hayvanlarm avlanmasyla uram olmallar. Gerek
tahl ve sebze tarmnda, gerek ev ekonomisinde oynadklar rolden do-
lay; ekonominin daha ok kadnlarn omuzlarna dayand sylene-
bilir. Klanlar biiminde rgtlendikleri ve avclk ve toplayclk dne-
minden kalttklar sihirsel dne sahip olduklar sanlyor. Ancak
eride incelenecei gibi, ilk neolitik kylerde dinsel dnn tohum-
lan da atlm grnyor.

dd. Tarla Ama Tarm ve Gebe iftilik


Tarmn, kk rmaklarn tarlalara evrilebilecei az sayda ye-
rin dna yaylmas, sabanm bulunmasndan nce yamurla sulanan

milinin zerine tohum serpilmesiyle gerekletirilen "doal sulama" tarmn-


dan sz etmektedir. Ancak, doal sulama tarm, Nil Vadisi'nde, takn dzen-
leyecek byk setlerin ve kanallarn yaplmasn gerektirdiinden "byk su-
lama tarm" iine kk rmaklarn takn alanlarndaki tanm "kk sula-
ma tarm" iine sokulabilir. Sonu olarak, Childe'm da sulama tarmn ap-
na gre snflandrmadn gryoruz. Oysa yarattklar toplumsal yaplarn
farkll bakmndan kk sulama tarmyla byk sulama tarmnn ayrd-
edilmesi byk nem tamaktadr.
83 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 81'de ran'da ortaya karlan en eski neolitik
kylerden biri olan Silk'te de tarlalarn bir kaynaktan sulandn yazar.
84 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 47.
85 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 41.
86 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 80'de en eski tarmc topluluklarn hem ekin
yetitiren, hem hayvan besleyen kark ifti olduklarn yazar.
87 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87'de, Msr'n ilk neolitik kylerinden Fa-
yum'un kendine yeterli ekonomisinden sz eder. (Ayrca bak. nan, Eski Msr
Tarihi ve Medeniyeti, s. 34-38.) Kendine yeterlilik, zel konumlan nedeniyle hay-
van yetitirme ya da tahl tanm ar basan kylerle, ticaretin nem kazand
az saydaki ky dndaki tm neolitik kylerin ortak zellii olarak grnr.

149
topraklarda tarm yapma olana veren tarla ama tarm ynteminin8"
gelitirilmesiyle gerekletirilmitir. Bu yntemin ne zaman ve nerede
gerekletii bilinmemekle birlikte, onun ilk tarm yntemlerinden biri
olduu biliniyor. Tarla ama tarm ynteminin Yakmdou'dan Avru-
pa'ya yaylmasyla; Tuna Irma boyunca bu yntemi uygulayarak ta-
rm yapan topluluklar grld. Childe bu topluluklar enine boyuna in-
celemitir. Tuna kylerinde ve mezarlarmda yapt aratrmalara g-
re, 89 Tunallar bu kylerde ta apalarla buday ve arpa yetitirmi;
ekinleri oraklarla bimi ve tahl ta eldeirmenleriyle tmlerdir.
Sr, domuz ve koyun da yetitirmilerdir. Kaplarnm su kaban tak-
lit eden grnmlerinden, kendilerinin, su kabann kuruyabilecei
scak iklim blgesinden yaylarak geldikleri sonucu karlr. Tunal-
lar'n Kln-Lindenthal'daki bir yerleme yeri, kazlarla tmyle orta-
ya karlmtr. Bu ky, yirmi sekiz dnmlk bir alanda, birbirine ko-
ut olarak yerletirilmi yirmi bir uzun evden olumaktadr. Baz ev-
ler bir doal aileden ok bir klan barndrmaya yetecek kadar (30x6m)
byktr. Ky belki on yl kadar sonra boaltlr. Bu ayrl, ky evre-
sinde ardarda ekilen topraklarn gcnn yitmesi zerine, yeni tarla
amak zere baka yerlere gidmesinin sonucu olarak yorumlanr. Bir
sre sonra kye yeniden dnerler. Gidi dnler birok kereler yine-
lenir. Sonra kylerini evredeki dmanlarna kar korumak iin bir
savunma hendeiyle ve bir surla evirdikleri grlr.90
Tarla ama tarm yar gebe bir tarma; ayn zamanda tarmn
gebelik yntemleriyle dnyaya yaylmasna yol amtr.91 Bu, hem

88 Tarla ama tarm olarak evirdiimiz "slash and burn cultivation I aacn ka-
buunul izerek yarma ve [aac] yakma tarm" yle uygulanr: Ormann bir
parasnn aalan (kabuklar epeevre kesilerek) kurutulur, yapraklar dklr.
Gne nlannn eriebildii toprakta birka yl tanm yaplr. Topran gc
yitince aalar yaklr; kllerinin topra gbrelemesiyle alan tarlada be on
yl daha tarm yapldktan sonra; gcn iyice yitiren toprak paras, baka
yerde yeni bir tarla amak zere terkedilir. (Bak. McNeill, A Worid History,
s. 11).
89 Childe, bu aratrmalannn sonularn Tarihte Neler Oldu, s. 84-87'de zetle-
mektedir.
90 McNeill, A WorId History, s. 12'de, tarla ama tarmnn baz ada ilkeller ta-
rafndan da uygulandn syler. Sahlins, Stone Age Economics, s. 44'te gn-
mzde dnyann eitli yerlerindeki tropikal ormanlarda tarla ama tanm ya-
pan on topluluun adn verir. te yandan bn Haldun'un, Mukaddime, cilt II,
s. 383'te, iftiliin yerleik yaam andan nceki bir dneme ait olduu sz-
lerinin gerisinde Yakndou koullanna gre biimlenmi bir tanla ama tan-
m, gebe tanm gerei yatmaktadr.
91 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 9'da, Neolitik tekniklerin yeni al-
veri yollanyla yayldm, I.. 7000 dolaylarnda Gney Avrupa'dan Orta As-
ya llerine, Kafkasya'dan Filistin'e dek her yerde neolitik topluluklar gr-

150
tarmn salad nfus artyla eski tarmc topluluklarn oalarak
yaylmas; hem de gittikleri yerlerde komularna tarm retmeleri
biiminde olmutur. Gebe tarmn, hem bitki yetitirilip hem hay-
van beslenmesine elverili "karma tarm" oluu; yayld yerlerin ev-
resel koullarma gre, tahllarn yetitirilmesine arlk veren tarmc-
larla hayvan beslemeye arlk veren tarmclarn domasna yol aa-
rak tarm eitlendirecektir.92 Bu eitlenme, sulama yaplabilen ya
da sulama yaplmamakla birlikte topran gcn tazelemenin (nadas,
gbreleme vb. ) teki yntemlerinin gelitirildii yerlerde yerleik ky-
lerin olumas; ekin yetitirmekten ok hayvan otlatmaya elverili bl-
gelerde ise srclkte uzmanlaan oban topluluklarn gelimeleri
noktasna dek varmtr. klim deiiklikleri de bu sonucu yaratan et-
menlerden biridir.

b. iftilikten ve Avclktan obanla Gei


Yar gebe bir yaama yol aan tarla ama tarm uygulayan baz
topluluklarn, ekin yetitirmekten ok hayvan otlatmaya elverili bl-
gelerde ya da kurakla urayan yerlerde ekin yetitirmeyi tmyle
ya da byk lde brakarak; yar gebe iftilikten tam gebe o-
banla gemeleri g olmamtr.93 te yandan ifti topluluklarn
evrelerindeki avc ve toplayc topluluklar, ifti topluluklar arala-
rna girip yayldka; avclk ve toplayclkta kalmak ya da reticilie
gemek yolunda bir karar vermek durumunda kalacaklardr. iftiliin
disiplinli almay,gerektiren zahmetli alma koullar ile daha ra-
hat ve zgr olan avclk ve toplayclk yaam biimi karlatrld-
nda, bu kararn gerekten zor bir karar olaca grlr. Bu durumda
geleneksel yaam biimlerinin, greneklerin etkisiyle; bu topluluklarn
zahmetli olan toprak ileme, ekin bime ilerine yanamayp, hayvan

lebildiini yazar. Bu yaylmada tarla ama tarm nemli bir rol oynam ol-
mal.
92 Daha ok bitki yetitirmekle birlikte Tunallar'n sr, koyun ve domuz besle-
diklerini de biliyoruz. (Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 84). Sr oban olan
ve Hindistan' fetheden Aryanlar ise, gittikleri yerde tahl ekip buday yeti-
tirir; rn aldktan sonra baka yere gerlerdi. Wells, Ksa Dnya Tarihi,
s. 65.
93 rnein Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 68'de, I. ve II. katmanla-
rnda iftiliin ar bast anlalan (rdn'deki) Ramad'da, III. katmanda,
kpein desteinde evcil kei, koyun, sr srclnn yeniden nem ka-
zandm ve iftiliin yerini yan gebe bir obanln aldn saptar ve bu-
nun o dnemde grlen bir kurakln sonucu olabileceini syler. Aa Mezo-
potamya'daki Aliko'ta, .. 6000 dolaylannda benzeri bir srecin izlendiini;
obanla geen Aliko halknn bu yerleme yerini boalttm da (s. 90'dan)
reniyoruz.

151
yetitirmeyi benimseyerek; avc ve toplayc yaam biimlerine daha
' uygun olan srcle geip obanl yelemeleri daha olasdr.94 Ku-
kusuz bu kararn almnda evrenin de nemli bir rol olacaktr.95
Sonu olarak, srcln iftilikten ayrlmasyla, insanln en
nemli iblmlerinden biri olan ikinci toplumsal iblm gerekle-
mi; ifti ve oban topluluklar birbirlerinden farkllamlardr.96 Bi-
rinci toplumsal iblm97 olan kadn-erkek ekonomik iblm, ikin-
ci toplumsal iblm filizini vermitir. Birinci toplumsal iblm
topluluk ii bir iblm olduu halde, ikincisi topluluklar aras bir i-
blmdr ve bu niteliiyle toplumun yapsmda byk deiiklikler
yaratmaya aday olan bir iblmdr. Gerekten, ileride incelenecei
gibi ticaretin gelimesi ve kentlemeye, uygarlamaya varan tabakal
topluluklar, bu iblmnn gelitirdii rnler olacaktr.
Yakndou'da .. 6000 dolaylarmda grlen ve yaklak be yz-
yl sren kuraklk ve oraklk dneminde, iftilii brakp gebe o-
banla balayan topluluklarn, gebeliin verdii olanaklarla birbir-
leriyle ve yerleik ifti topluluklarla ilikileri, kltrlerini zenginle-
tirmi ve sonuta mlekli neolitik dnemi balatmtr.98
"Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye" balndan beri incele-
mekte olduumuz ekonomik deiiklikler, birliklerinde, toplumsal ve
dnsel yaplarda enine boyuna deiikliklere yol aacak gelimeleri

9 4 McNeill, A World History. s. 23. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk


Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 55'te, bozkr avclarnn obanla getikleri;
hayvancln daha verimli olduu yerlerde baz topluluklarn hayvancla y-
nelerek iftilii braktklar yazldr.
95 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. l'de, neolitik topluluklarn
kendilerini evreye u y a r a m a l a n y l a bitki y a da h a y v a n yetitirmeye dayanma-
larna ve arlk verdikleri bitki y a da h a y v a n trlerine gre eitli neolitik
kltrler gelitirdikleri yazldr.
96 oban-ifti y a a m biimlerinin birbirinden farkllama sreci eski y a z a r l a r c a
iyi bilinmemekle birlikte, insan topluluklarnn biri gebe teki yerleik o l m a k
zere, birbirinden ok farkl iki y a a m biimi, pek ok yazarn dikkatini ek-
mitir. rnein bak. bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 98.
97 Genellikle, kadn-erkek ekonomik iblm "cinsel iblm", iftilik-obanlk
"birinci toplumsal iblm", tanm-sanayi "ikinci toplumsal iblm" olarak
adlandrlrlar. Kadn-erkek ekonomik iblm, cinsel farkllk temeline dayan-
m a k l a birlikte "cinsel" iblm deildir, stelik toplumsal boyutta bir ib-
lmdr. Bu nedenle onun birinci toplumsal iblm saylmas daha u y g u n
olur. tekilerin de b u n a gre sra numaralar deiecei iin iftilik-obanlk
farkllamas ikinci, tarm-sanayi farkllamas da nc iblm olarak ad-
landrlacaktr.
98 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 69 :

152
getirmilerdir." Bu deiiklikler, toplumsal yapda ifti topluluklar-
da grlen klandan ky toplumuna, oban topluluklarda grlen klan-
dan airete gei ile dnsel yapda sihirden dine gei balklar al-
tnda zetlenebilir.
c. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Airete Gei
kinci toplumsal iblmnn douu,100 ifti ve oban topluluk-
larm farkllamas, ayn zamanda yar yerleiklikten tam yerleiklie
ve yar gebelikten tam gebelie varan gelimelere, birbirine zt iki
yaam biimine yol amtr. ifti ve oban yaam biimleri, avclk
ve toplaycln toplumsal yapsn oluturan klan rgtleniini ka-
ltm olmakla birlikte; klan, iftii topluluklarda yerini ky toplumu-
na ve doal aileye brakm, oban topluluklarda daha byk toplumsal
birim olan airetleri oluturacak ynde gelimitir.
aa. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Aileye Gei
ifti-oban farkllamasndan doan ky topluluklarnn ayn
yerleme yerinden yzlerce belki binlerce yl ayrlmadklarn, yklan
evlerinin yerine yaplan yaplarn da yklmalaryla ykntlarnn ze-
rine yaplan kylerin ykntlarnn birok katman oluturmasyla do-
an Yakmdou'nun pek az am olan binlerce hynden biliyo-
ruz. 101
nceleri, ky toplumunda kanda klan rgt varln srdr-
m; her ky bir klandan ya da birka klan ieren kabileden olumu
olmal. Uzman avclk dneminin Rusya'da ortaya karlan uzun evle-
ri gibi, Tunallar'm gebe tarm yapan topluluklarnn Kln-Lindent-
hal'deki kylerinde grlen, bir klan barmdracak genilikteki uzun
evleri; Yakndou'daki ilk neolitik ky kalntlarnda, rnein ayn
Tepesi'nde grlen byk yaplar da, doal ailelerden ok klanlarn
barnd evler olarak yorumlanrlar. Yap biimlerindeki ve toplumsal
rgtlenmedeki bu benzerliin ortak bir ekonomik temeli de vardr.
Byk takm av kadar, orman ama tarm kadar, ilk kyler de a-
llk, ormanlk ya da talk topraklarn tarlaya dntrlmesi; bura-
larda kk sulama tarmnn yaplmas iin ortak almay dolay-
syla ortak geim etkinliklerini gerektirmitir. Tarma alabilecek
topraklarn kt olmad bir dnemde, insanlarn birbirlerinden deil;
emeklerini birletirerek doadan toprak kazanma yolunu tutmalar u
ortak almay pekitirmi olmal.
99 Bunlarn en nemlisi, kukusuz, sonunda ilkel topluluun eitliki yapm de-
itirerek u y g a r topluma geilmesini s a l a y a c a k olan ifti-oban iblmdr.
100 Bak. n. 97.
101 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 80.

153
Ancak tarmsal retim, "altyap yatrmlar" diyebileceimiz bu
etkinliklerden te bir ibirliini gerektirmez. Neolitik topluluklarda,
topraklar topluluun mlk olup; genellikle her yl ya da birka ylda
bir, deien durumlara gre, ailelere ekip bimeleri iin bltrlr.102
Bir tarla paras bir doal ailenin ortak abasyla ilenebilir. Bu ne-
denle tarmsal retim biiminin yapsnda, klan toplumunu paralay-
c eilimler vardr. Bu eilimlerin gelimesi sonucunda, kanda birlik
doal aile birimine kadar gerilemi; klan ailelere blnm olur. Ger-
ekten, neolitiin bandaki bu uzun, byk ve bitiik evlere karlk
(Yakndou'da bitiik evler gelenei srmekle birlikte) Avrupa'daki
ve Rusya'daki, neolitiin ge dnemlerine ait tek tek kk evler103 bu
olguyu yanstyor olmallar. te yandan kyn nfusunun art ile
evresindeki tarlalarn uzakl arasndaki doru orantnn, uzak tar-
lalarn ekonomik olarak iletilmesi snrna varlmasyla, kyn bir
yavru ky oluturmas kanlmaz olacaktr. Ayn soydan gelmekle bir-
likte, ana kye komu olan yavru ky ile ana ky arasndaki ilikiler,
toprak rekabetinden dolay, kanda ilikilerin dna kacaktr. Yer
ba kan bann nne geecektir.104 Bundan sonra kyn birliini
kan bandan ok yer ba salayacaktr. Geim birimi aile; toplumsal
yaam birimi ise ky olur.

Klann kan bann ve onun kltrel boyutu olan totemciliin b-


raklmasyla; klann yerini ailelerin almasyla, aileleri birletirecek bir
kltrel eye gereksinim duyulmu olmal. Bu gereksinim dinin do-

102 Neolitik topluluklarda, topran topluluun oluunun ve arada bir yeniden b-


ltrlnn ada ilkellerden salanan pek ok rnei vardr. Msr'da uy-
garlkla vergi karl uyruklara ekip bimeleri iin braklan topraklarn
Firavun'un tekeline gemesinden nce, topran, topraa yerleen klanlarca
bltrldn, toprak paralarna verilen adn ispat) blmek anlamna ge-
len bir szck oluundan karlyor. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
s. 50.
103 Childe, Social Evolution, s. 67'de, Sovyet arkeologlarnn erken neolitik alar-
da, Orta Avrupa'da yaplm olan geni evlerin klan rgtnn iaretleri, neoli-
tiin ge dnemlerinde bunlarn yerini alan kk evlerin, klamn ekonomik
bakmdan zerk, doal ailelere blnmesinin belirtileri olarak grdklerini
yazar.
104 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 101'de, neolitik kyn yavru ky yaratc yap-
m aklar. bn Haldun, (Mukaddime, cilt I, s. 227-228'de) yer bana geii,
gebelerde neseplerin karmayacam, tahl reticilerinde karacam, Irak-
llar'n nesebi sorulduunda "filan kydenim" demelerine karlk; Araplarn
neseplerini koruduklar szleriyle yanstr. Parkinson, Siyasal Dncenin Ev-
rimi, s. 24'te yaplan alntdan, Henry Maine'n, gebelerin kan bayla tarm-
clarn toprak [yeri ba arasndaki elikiye dikkati ektiini reniyoruz.
Lowie, The Origin of the State, s. 53'te, bu iki ilkenin kart olmakla birlikte,
zorunlu olarak birbirlerini dlamadklarna dikkati eker.

154
masna yol amtr. Sihirden dine, totemden tanrsal varlklara gei
karmak, ok yollu ve olgusal dzeyde "yeterince ak olarak ortaya
karlamam bir gei olmakla birlikte; bazen totemlerin, bazen ata-
larn, bazen doa glerinin tanrlatrlmalaryla, sonunda kyn tm
ailelerini kapsayan inan sistemlerinin ortaya ktn gryoruz.105

bb. Klandan Airete Gei


Gebe oban topluluklarda durum farkldr. Yer ba sz konusu
olmadndan, kan ba varlm srdrr. Dahas, srnn gdlme-
si, doal aileyi aan bir topluluun ibirliini gerektirdiinden; kanda
rgtleni daha da pekiir. Kylerin yavru kyleri ile kan balarn ko-
ruyamamalarna karlk; oban topluluklar, nfuslar artp blnmek
durumunda kaldklarnda, otlak rekabeti, zerine emek dklen ve
vazgeilemeyen tarla rekabeti kadar keskin olmayacandan, kan ba-
n srdreceklerdir. Sonuta bu durum, ayn klandan kopan klanla-
rn oluturduu, bir klanlar birlii olan kabilenin ortaya kmasna
yol aar. Kabilenin alt birimleri olan klanlar arasmdaki iliki, ortak
retim amal bir ibirlii deil; ortak savunma ya da ortak saldr i-
birliidir. Yani ekonomik amal bir ibirlii deil, askeri bir ibirliidir.
Bununla birlikte, bu ibirlii teki kabilelerin otlaklarn ele geirme,
srlerini alma ve yerleik topluluklara yama aknlar dzenleme
durumlarnda "ekonomik" bir nitelik kazanabilir. Klanlarn eitli ne-
denlerle, srlerini birletirerek kabileler biiminde srekli birlikler
oluturduklar da grlr. Bu nedenlerle, ikinci toplumsal iblm-
nn gelimesi sonucunda, yerleik topluluklarn ailelerden oluan ky
toplumuna dnmelerine karlk, gebeler klanlardan oluan kabi-
leler biiminde rgtlenirler. Gebe oban kabilelere ise genellikle ai-
ret ad verilmektedir.

d. Yeni Dnya Neolitii


Kuyruksuz maymun trlerinin (ape'lerin) bulunmayndan da an-
lalaca gibi,106 Yeni Dnya'da evrimi insana varan canl yoktu. n-
san, Amerika'ya bir buzularas dnemde107 Bering yoluyla gemiti. Av-
105 rnein, sihirsel dnten dinsel dne geiin olduka kesintisiz olarak
gzlemlenebildii Msr'da, baz klanlarn totemlerinin, kylerin ya da kyler-
den oluan nomelerin; bazen hayvan bazen yan hayvan yan insan biimli
tannlarna dntrldklerini gryoruz. Aynca bu topluluklarda tanmsal ve
siyasal rgtlerle dinsel rgtlerin aktklann da gryoruz. nan, Eski M-
sr Tarihi ve Medeniyeti, s. 50, 53.
106 Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 20.
7 Genellikle kabul edilen gr, insann, son iki buzularas dnemden birinde
krk ya da elli bin yl nce Yeni Dnya'ya getiidir. Bu konuda bak. Forde-

155
c ve toplayc takmlarnn, buradan gneye doru yaylarak .. on
ikinci binde bugnk Amerika Birleik Devletleri'ni oluturan toprak-
lara, .. on binde Meksika'ya, .. dokuz binde de Gney Amerika'ya
ulatklar sanlmaktadr.108
Buzul ann sona ermeye balamasyla doan iklim deiiklik-
leri, Yakndoudakine benzer evresel koullar yaratmtr. Ama Ye-
ni Dnya'da yabanl tahl trlerinin ve evcilletirmeye en elverili ya-
banl hayvan trlerinin bulunmamas, retici ekonomiye geii gecik-
tirdii gibi, sonunda neolitie geildiinde Eski Dnya neolitiinden
farkl bir neolitiin gelimesine yol amtr.
Bununla birlikte Yeni Dnya'da, neolitik, Eski Dnya'nn etkisi ol-
makszn bamsz olarak balamtr.109 Bu tarihe kadar avclk ve topla-
yclkla; birka yerde de .. onbin gibi erken bir tarihten balayarak,
avcl desteklemek zere msr deviricilii ile geinildii bilinmekte-
dir. Bitkilerin evcilletirilmesine .. 7000'de balanmtr.110-Ama bu
bitkiler kabak, biber, fasulye gibi sebze trnden olup; Yakndou ta-
hllar gibi ambarlamaya elverili bitkiler deildir. Ambarlamaya elve-
rili olan msr ise, baz yazarlara gre .. 5000'de bazlarna gre ..
3000'de evcilletirilebilmitir. .. 5000'de, baz Yeni Dnya toplulukla-
r msr, patetes, domates, kabak tarm ile uraan ve Eski Dnya top-

Johnston, History from the Earth, s. 149; von Hagen, The Aztec : Ma and Tribe,
s. 26; Daniel, The First Civilizations, s. 143.
103 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 101-103. von Hagen ise, The Aztec t
Man and Tribe, s. 24-26'da, insann Amerika'ya krk bin yl nce getii ve be
yzyl iinde kuzey buzulundan gney buzuluna kadar ilerledii grn be-
nimsemektedir.
109 Daniel, The First Civilizations, s. 143.
von Hagen'in, The Aztec: Man and Tribe, s. 29'da "Ne Asya'dan ne Avrupa'dan
kltrel etki olmad; Amerikallar kendi kltrlerini kendileri yarattlar" deyi-
iyle dile getirdii yaygn gr bu yndedir. Ancak baz yazarlar, 1970'de,
okyanusun sal ile geilebilecei kantlandktan sonra, bitki ve hayvan evcil-
letirme dncesinin, Yeni Dnya'ya Eski Dnya'dan gelenlerce tanm ola-
bileceini dnrler. rnein bak. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of
History, s. 83. Mason. The Ancient Civilizations of Peru, s. XVII'de (Estrade ve
Meggers, 1961, 1962 kaynaklarna dayanarak) .. 3000 dolaylannda, zellikle
Japonya ile olmak zere Pasifik tesi ilikilerin gl kantlarnn ortaya kon-
duunu; dolaysyla (s. 28) bitkileri ekmek dncesinin Amerika'da bamsz
domu olabilecei gibi Atlantik tesinden de gelebileceim syler.
no Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de, yaklak alt bin yl nce
baz Amerika Yerlileri'nin baz bitki kklerini ve "tahllar" yabanl olarak
toplamak yerine evlerinin evresine ekmeye baladklarn yazarken; tarmn
balay iin daha ge bir tarih vermekle birlikte, (tahllarn toplanmasna zel
bir ad vererek "deviricilik" dememiz ammsanrsa! onun da, tarmdan nce
bir deviricilik olgusunun varlndan sz ettiini syleyebiliriz.

156
luluklarndan geri olmayan bir dzeydeydiler.111 Buna karlk, hayvan-
larn evcilletirilmemesi Yeni Dnya tarmn, onu gelitirebilecek kar-
maklktan yoksun etti. 112 Sonuta, tarm .. 1500 dolaylarnda, yer-
leik kylerin kurulmasna yol aabilecek noktaya ulat. 113 Amerika'
nm eitli blgelerinde lama, alpaga, gine domuzu, tysz kpek, hin-
di gibi hayvanlar evcilletirildik14 Ama bunlar, Eski Dnya hayvanlar
gibi ne oban yaamna elveriliydiler; ne de yk tamaya ve binmeye.
Kk sulama tarmyla uraan kyler, Peru'da ancak .. 750 do-
laylarnda grld.115 Sonuta Yeni Dnya topluluklarnn ilkel top-
luluktan uygar topluma geileri de gecikti. Bu gecikmede Yeni Dn-
ya'da (altn, gm, bakrla baz ss eyalar yaplmsa da) tun, de-
mir gibi metallerin bilinip ara yapmmda kullanlmamasnn da nemli
bir etkisi olduu sanlyor.116 Uygar topluma, ekonomik etkinlik mer-
kezleri olmaktan ok dinsel tren merkezleri olan ve yle kalan kent-
lerin grlmesiyle geildii iin, 117 bu gei de Eski Dnya'dakinden
farkl oldu. Sonuta, Yeni Dnya'da tam bir uygar topluma geileme-
dii bile sylenebilir. Benzeri bir rnek olan Avustralya'da da, tarma
elverili tahllarn evcilletirilecek bykba hayvanlarn bulunmama-
s nedenleriyle tarma, retici ekonomiye bile geilememitir.118

3. Neolitik Toplumun Geim Yaam ve Dn Biimleri

Geni anlamyla neolitik, "besin retici" topluluklar niteler. Be-


sin reticilii, insanln geim biiminde bir "devrim" olarak grl-

m von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 28.


112Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 157.
us Forde-Johnston, History from the Earth, s. 163.
114 McNall Burns, Westem Civilizations, I. s. 14. Mason, The Ancient Civilizations of
Peru, s. 30'da, srcln tarmdan nce kt kurammn Eski Dnya'ya bile
uymadn; bunun, evcilletirmeye elverili lama ve alpagamn bulunduu Peru
dndaki Amerika iin olanaksz olduunu; Peru'da ise bitki ve hayvan ev-
cilletirmenin olaslkla ada olduunu ne srer.
us Daniel, The First Civilizations, s. 149.
H6 von Hagen, The A z t e c : Man and Tribe, s. 28'de, Yeni Dnya'nm, metal an
yaamad iin, hi bir z a m a n neolitiin snrlarn aamadm yazar.
117 von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 30'da, Orta Amerika iin, byk g-
lerin .. 1000 dolaylarnda sona erip topraa yerleildiini; Olmekler'in La
Venta gibi tapnak kentlerini .. 800'lerde kurduklarn yazar. Mason, The
Ancient Civilizations of Peru, s. 31'de, Gney Amerika iin, Peru'da erken ta-
rm dneminin .. 3000'in ortalarnda grldn; (s. 48'de) .. 850-350 ara-
sndaki avin Kltr dneminde, tapnaklar yaplmaya balanp, uygarln
doduunu anlatr.
1 1 8 W. Eberhard, Uzak Dou Tarihi, Ankara, 1957, Trk Tarih Kurumu Yaynlar,

s. 5.

157
mektedir. Toplumun her ynnde geni deiikliklere yol amtr.
Neolitik dnemde retimin balamas, asalak ekonominin birok dar-
boaznn almasn salamtr. Hereyden nce topluluklarn yazgs,
doaya baml olmaktan kurtulmaya balamtr. Mezolitikte, yabanl
tahllarn sulanmasyla doann verdiklerinin oaltlmas yolundaki
giriim; ekimle, doanm vermediklerinin bile doadan almmas nok-
tasna dek ulaacaktr. Besin retimi bitkisel ve hayvansal besin re-
timi olmak zere iki trdr; buna gre, besin retiminin ifti ve o-
ban topluluklarna etkileri farkl olmutur.

a. Neolitik iftilerde Geim Yaam ve Dn Biimleri


Topraa srekli yerleme ile birlikte, ilkel (gebe) topluluun ge-
im ve yaam biiminde grlen darboazlar119 bir bir almaya ba-
lanmtr. lkel srde, zerindekilerini toplayp gemek dmda hi bir
anlam olmayan toprak, avc ve toplayc takmlar iin geici bir sre
yerleilip braklan kamp yeri olunca; "lke" yolunda belli belirsiz si-
lik bir adm atlmt. Ama neolitik iftilikle, toprak, yalnz o an iin
yararlanlan bir yer deil; zerinde ev bark kurulup yaanlan, srekli
emek dklen, topluluun geleceinin geiminin gvencesi, topluluun
ve insanlarn anlarnn yaad yer olan, elden karmamak iin ge-
rekirse lmn gze alnd bir "vatan" olma yoluna girecektir.120 Bu
yolda, uygar toplumlarda, onu fethedip ondan ve onu ileyenlerden ya-
rarlanan smfm, kendi yerine bakalarnn yararlanmasm nlemek
iin snrlarn titizlikle saptayp korumalaryla tam bir "vatan" ola-
caktr.
Neolitik ky toplumunun121 geim biimi olan "bitkisel ve hayvan-
sal besin reticilii"nin, yani tarmsal retimin eskiden sanldnn
tersine, avclk ve toplayclktan fazla ve disiplinli almay gerektir-
dii ortaya konmutur.122 Bununla birlikte tarmsal retimin ritmi,
youn tarm mevsimleri dnda insanlara olduka uzun bir "bo za-
man" brakabilmitir.123 Bu bo zamanda da insanlar baka ilerle u-

119 Bak. s B5. vd.


120 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 78.
121 Redfield, The Primitive World and Its Transfo'rmations, s. 42'de, ilk kentlerin
ortaya kmasndan nce kylln bulunmadn syleyerek; uygar toplum-
dan nceki kendine yeterli kylerle, sonraki, kentlere bal kylerin yaplan
arasndaki byk farklla dikkati ekmi olur. Bu iki ky toplumunu birbirin-
den ayrmak iin birini "neolitik ky toplumu" olarak nitelemek uygun olur.
122 Bak. Sahlins, Stone Age Economics, s. 35 ve McNeill, A World History, s. 12.
123 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 73. Mason, The Ancient Civilizations of Peru,
s. 28'de, iftinin, rnn olgunlamasna dek biraz, hasattan bir sonraki eki-
me dek biraz daha fazla bo zaman olacana dikkati ekerek; bu bo zamann

158
rama olana bulabilmilerdir. Bu olanan ilk rn mlekilik, do-
kumaclk gibi kadnlar tarafndan yaplan iki nemli neolitik zanaa-
tn ortaya kmas olmutur.124 Ne var ki bu iki zanaat, ev ekonomisi-
nin iinde kalm; 125 ne ky toplumu iinde ne de ky topluluklar ara-
smda ekonomik ve toplumsal farkllamaya yol amamtr. Erkekler
de hayvanlara bakmann yanmda, ara, silah yapmakla ve dorama-
clkla uramlardr. Bu yeni zanaatlar neolitik ky iinde ekonomik
ve toplumsal farkllamalara yol amam; tersine onun, hem bitki
hem hayvan yetitiriciliinden temellenen "kendine yeterlilii"ni pe-
kitirerek126 topluluklar arasmda farkllamalar da engellemitir.127 Bu
rnek, her yeni ekonomik urann mutlaka ekonomik, toplumsal fark-
lamalara yol amadn gsterir. Ayrca tarmsal retimin salad
tarm d etkinlikler iin kullanlabilecek "bo zaman"m, neolitik eko-
nominin daha birok alanda kendine yeterliliinin, dolaysyla "ama-
tr"lnn, uzmanlaamamasmn nedeni olduunu gsterir.
Neolitik kyde, erkeklerin hayvan, kadnlarn bitki yetitirmekle
uramalar biiminde bir iblm grlr. Ancak, kadnlarn tahl
retiminin ve hayvan yetitiriciliinin ev ekonomisi iindeki uzantla-
r olan tme, piirme ve youn tarm mevsimleri dmda mlek kap-

tapnak yapmaya, trenlere katlmaya ve uygarln teki entellektel ve kl-


trel ileriyle uramaya olanak hazrlayacan syler, von Hagen ise, The
Aztec! Man and Tribe, s. 75'te (uygar toplum dnemlerinde bile) rettiinin
te ikisi art olarak kullanlan bir Aztek ifti ailesinin, tarm d ilerde
kullanabilecei 165 gnnn olacan hesaplamtr.
124 rnein Msr'n neolitik yerleme yeri olan Fayum'da ve teki yerlerde, k a b a
mlekler, dokumalar vb. bulunmutur. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
s. 38.
125 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 40'ta, mlekiliin ilk kantlarnn, Zag-
rop blgesindeki .. 7000'e ait tabakalardan salandn; ayn tarihlerde yn
iplik eiriciliinin ve rclnn varlnn kantlarnn bulunduunu sy-
ler. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 99'da, neolitik zanaatlarn birer ev sana-
yisi olarak ortaya ktm yazmaktadr.
126 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, tarihsel neolitik top-
luluklarn kendilerine yeterli ve birbirlerinden bamsz olduklar belirtilir.
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87-88'de, neolitik kendine yeterlilik hakknda
unlar yazmaktadr: "Ekonomi, bundan baka kendine de yeterlidir. Kendi be-
sinini toplayan bir toplum, takas ya da alverile baka bir toplumdan mal
ithal ederek o topluma baml olmak zorunda deildir... Hemen yanbanda-
ki hammaddelerle basit ara ve aletleri kendi yapar." S.M. Coole, "Differantia-
tion of Non-Metallic Tools", A History of Technology, der. Singer, Holmyard ve
Hail, cilt I, s. 500'de, neolitik topluluklarn znde kendilerine yeterli oldukla-
rm; ama baz kaliteli akmaktalannn deerini kavrayarak dardan bu ta-
lan getirttiklerini yazar.
127 Neolitik topluluklann birbirlerinden tmyle yaltlanm olmadklar, aralannda-
ki kk apl alveri ilikileri iin bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 223.

159
lar yapma, rme, dokuma gibi ilerle de uramalarna bakarak;
kylerde, neolitik ekonominin daha ok kadnlarn almalarna da-
yand sylenebilir.
Ekonomik alanda nemli bir rol oynamalar, kadnlarn toplumsal
saygnln byk lde artrm olmal.128 Ancak, erkekler de gele-
neksel statlerini, saygnlklarn srdrmek abasndadrlar. Yabanl
hayvanlar avlama yolundaki eski becerilerini; kyn mallarn, am-
barlarn yamalamaya gelen topluluklara kar kullanmalar, bu yol-
da onlara yardmc olmu grnr. Gene de, asalak ekonomi dnemin-
den devralman sihirsel kltrde grlen deiikliklerden, kadnn say-
gnlnn arttn karabiliyoruz. Mezolitik kalntlardan farkl ola-
rak, neolitik kalntlar iinde, totemleri temsil etmeleri olas hayvan
heykelcikleri yannda, ok sayda kadn heykelcii ile karlamamz129
kadnn saygnlnn artnn gstergelerinden biridir.130 Bir bakas,
soy zincirinin anaya gre hesaplanmas olmal. ada ilkellerden sa-
lanan dolayl kantlar gsteriyor ki, "salt tarmla uraan toplumlar-
da, kadnn kollektif ekonomiye katklar sayesinde, akrabalk doal
olarak kadnn soy zincirine dayanr ve 'ana hakk' egemendir."131

128 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 104'te bu gr ne srmekle birlikte, bu-


nun kesin olmadn da ekler. Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 92'de
(Andre Parrot, Smer, (1960), s. 61'deki aklamalara dayanarak) Halaf kl-
trnde bulunan heykelciklerin yalnzca kadnlara ait oluuna bakarak: m-
lekilik bilindii iin yabanllktan kldn; ama erkek heykelcilii bulun-
madndan, erkein sr sahibi olarak zorbalat orta barbarla geilme-
diini dnd bu topluluklarda, kadnn saygnlnn erkeinkinden stn
olduunu; heykelciklerin [bu durumu yanstan] anahanlar, anatannalar ol-
duu grn iler.
2 9 lk neolitik yerleme yerlerinden olan Kuzey Irak'taki Jarnio'da (bak. Roux,
Ancient Iraq, s. 56), Msr'daki Badari'de (bak. Childe, Dounun Prehistoryas,
s. 55, Trkiye'deki ayn'nde (bak. ambel, "The Southeast Anatolian Prehis-
toric Project and Its Significance for Culture History", ekil 16), nds toplu-
luklarnda (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 199) ve daha bir ok
yerlerde (bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 98) kadn heykelcikleriyle karla-
lmtr.
130 Nfus darboaz iinde bulunan paleolitiin "vens"lerinin kadnn toplumsal
statsnn yksekliinden ok, topluluun oalmas tasalarn dile getirme-
sine karlk; nfus darboaznn bulunmad neolitik toplumda, kadn hey-
kelciklerinin "verimlilik klt" yan sra, kadnn ykselen saygnlm yanst-
malar ok olasdr.
s Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 101. Genellikle neolitii aamam olduklar ka-
bul edilen hemen btn Orta Amerika topluluklarnda, topluluun ana akra-
balna gre rgtl oluu da (bak. von Hagen, The Aztec : Man and Tribe,
s. 29), bunun bir kantdr. Uygar topluma geildii halde ilkel toplumun g-
reneklerinin bir "kalnt" olarak srebildii sra d durumlarda da ana soy
zincirinin ve ana hakknn izlerini grebiliriz. Bu durumun en iyi bilinen r-

160
Neolitik ekonomide, kadm ekonomik alanda ba rol oynadna
ve ev ekonomisi ilerinin hemen tmn yaptna gre, evi de ynet-
mi olmal.132 Ancak bundan giderek kadnlarn ky de ynettiklerini;
neolitik kyde anaerkil bir dzen olduunu syleyemeyiz. Kk sula-
ma tarm yaplan ky oluturulurken; tarla ama, su arklar kazma,
yollar yapma gibi ilk "altyap" ilerinin yapld dnemde, toplu a-
lmak gerektii zamanlarda, bu dnemin toplumsal rgt hl klan-
lardr. 133 Avc ve toplayc dnemin kalnts toplumsal rgtler olan
klanlar, toplu almalar (takm av geleneinden dolay) erkeklerin
rgtledii birimlerdir. Bu nedenle kyn olumasmda gereken toplu
alma da erkeklerin nderliinde klanlarca gerekletirilmi olmal.
Kyn bu altyap ileri tamamlandktan sonra, kk sulama tarm-
nn ileri toplu almay gerektirmeyen, bir aile yelerinin ortak a-
lmasyla yaplabilecek ilerdir. Bu nedenle tarmsal retimin yr-
tlmesinde, ky apnda bir rgtlenmeye ve bu yolda kadnlarn n-
derliine gerek yoktur.134 Tarla ama tarm yaplan topluluklarda du-
rum, toplu almay ve erkek gcn gerektiren, orman tarlaya d-
ntrme ilerinden ve bu ilerin klan rgtnce yrtlm olmasn-
dan dolay, daha da erkeklerden yana grnr.

nei, Herodotos'un (Tarih, I. 73'te) Lykiallar'n baka hi bir halkta grlme-


yen bir grenekle, babalarnn deil analarnn adm aldklarn ve yurttaln
da anadan getii yolunda verdii bilgilerdir.
1 3 2 Tarihsel neolitik topluluklarda bunun dolaysz kantna da sahip deiliz. An-

cak, ada ilkellerden Morgan'n inceledii rokiler'in, uzun evlerinin yal ka-
dnlarca ynetildiini biliyoruz (fazla bilgi iin bak. lin ve Segal, nsan Nasl
nsan Oldu, s. 61-62.) Ne var ki evi yneten roki kadnlarnn kabile meclisinde
ancak bir erkek araclyla seslerini duyurabilmelerinden, kabileyi ynetme-
diklerini anlyoruz.
133 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100'de "akrabalk ilkesine dayanan klan yaps-
nn ve topluluunun neolitik devrim srasnda bozulmadan, bu devrimin son-
rasnda da srdrd kabul edilebilir" diye yazar. Neolitik ky toplumunun
erken dnemleri iin bu gr olduu gibi kabul edilebilir. Gerekten, rnein
Eski Msr'n neolitik kylerinin birlemelerinden oluan nomelerin bile klan-
lar biiminde rgtlendikleri ve birbirlerinden kpek, ylan, kartal gibi totem-
lerle ayrldklar ne srlr. (Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
s. 49). Neolitik aamay temsil eden Orta Amerika topluluklarnda, toplumsal
birimin klan olduunu; her klann bir totem ad olduunu (bak. von Hagen,
The Aztec: Man and Tribe, s. 29) gryoruz.
134 McNeill, A World History, s. 3'te, neolitik kylerde, olaslkla sradan alma
takmnn kk biyolojik aile olduunu; kendi tarlasnda retim yapan bu
birimin trensel dinsel frsatlar dnda, ok sayda insann rgtl ibirliini
gerektirecek ileri olmadn yazar. Wittfogel, Oriental Despotism, s. 18 de,
kk sulamaya dayanan tarmn, hidrolik tarmn Ibyk sulama tarmnml
nitelii olan rgtsel biimi [despotluu! ve toplumsal denetimi gerektirmeye-
ceini syler.

161
retim dnda, ky apnda ibirliini gerektiren baka iler de
vardr. Bunlar savunma ve saldr biimindeki topluluklar aras "sa-
va ilikiler"dir. Ambarlar, mal birikimi, ifti-oban farkllamas
bu sava ilikilerin younluunu daha nce hi bir dnemde grl-
medik derecede artrmaya balamtr. Bunun arkeolojideki kantlarn,
kurulularndan ok gemeden hendek, yma toprak, sur ile evrilen
kylerde gryoruz.135 Tm kyn ortak almasn ve erkeklerin et-
kin katlmn gerektiren topluluklar aras sava ilikileri ise, erkekle-
rin rgtieyip erkeklerin yrttklerine kesin gzyle baklabilir.
Bu nedenlerden dolay, yldzlarnn en ok parlad neolitik a-
da bile toplumu kadmn ynettii; saygnl artm olmakla birlikte
kadmm statsnn erkei aan bir noktaya ykseldii sylenemez.138
Yerleme, mal birikimi ile yamacln balamas ok gemeden sa-
vunma ve saldr ilerini stlenen erkekleri yine n plana karacak;
zel mlkiyetin gelimesiyle de kadmm parlamaya balayan ydz ya-
r yolda snecektir.
Aslmda neolitik ky topluluu dneminde dar anlamyla bir y-
netimden de sz edilemez.137 Kadnlarn stlendikleri ileri kadnlar,
erkeklerin stlendikleri ileri erkekler rgtlemekte ve byk bir ola-
slkla birlikte yrtmekte, birlikte "ynetmektedirler". Tm toplulu-
un katld ileri, artk avcln genlie prim veren yaam biimi
yerine iftiliin deneyim, bilgi ve dnceye prim veren yaam bii-
mi nedeniyle, yallar rgtlemi; tm toplumu ilgilendiren nemli ko-
nularda kararlarn alnmasnda yallar ar basm olabilir. Merim-
de'de ve Kln-Lindenthal kylerinde, evlerin dzgn sralarla dizili-

ss lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 58'de, kylerin hendek, it ve kaleler-
le evrilmelerinin bu dnemde grlen zorla alveriin (yamann) iareti ol-
duunu yazarlar.
136 Coon, The History of Man, s. 195'te, kadnlarn ynettii bir erken tarm d-
neminin getii yolunda sk sk ne srlen yargnn, bilinen olgular ve man-
tksal karsamalarla desteklenemediini syler. Childe da, Social Evolution,
s. 64'te, matriari kavramnn biraz abartldm; ou ana soy zincirli toplu-
lukta ocuklar ve aile mlk zerindeki ayrcalklara anadan ok daynn sa-
hip olduunu; ancak birka ada ilkel toplulukta, rnein Kasiler ve roki-
ler'de, kadnn evin mlkiyetin sahibi olduunu, genel olarak ynetimi ele ala-
bildiini, ama rokiler'de bile efin erkek olduunu aklar.
137 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100'de, neolitik A v r u p a ' d a "Batllar" denen top-
luluklara ait baz kylerde grlen, teki evlerden daha byk ve onlarn orta-
snda bulunan tek evin efin konutu olduu yolunda aklandn; Atlantik
kysndaki uluta (megalitik) mezarlarn eflerin mezarlar olarak yorumlan-
dklarm; ancak, eflik ilkesine inanan A l m a n bilginlerinin bile, Tunal kyle-
rinde eflik k u r u m u n u n herhangi bir belirtisini ortaya karamadklarn y a z a r .

162
leri, kyde ky adna karar alan bir yetkenin varlnn iareti olarak
yorumlanr.138 Avclk dneminin hele uzman avclk dneminin, ortak
paylam koullar da bulunmadndan; her aile kendi retimini ve
kendi tketimini yaptmdan; retimi rgtleyen, rnleri paylat-
ran bir yetkeye gerek yoktur. te yandan neolitik topluluk bir toplum-
sal art retemedii iin; byle bir arty tekeline alan ve kullanma
biimini saptayan bir aznln ya da bir kiinin varlndan da sz
edilemez. Dolaysyla dar anlammda ynetimin ya da "siyasef'in nes-
nel koullar yoktur. Bir baka deyile, neolitik toplum, siyasal farkl-
lamaya yol aacak bir ekonomik ve toplumsal yapya sahip deildir.139
Topraa yerlemekle, neolitik tarm ilerinin klanm tm yeleri-
nin almasn gerektirmeyen doal aile tarafndan yaplabilen iler
olmas; klanm yan sra, aile alt gruplarnn nem kazanmasna yol
aar. Bylece, gebe topluluk yelerini birlikli tutan kan ba gev-
eyip, yerini yer bann almaya baladn grmtk. Ky, bir klan-
dan genilemi bir klandan ya da birlemi birka klandan oluabilir.
Birlemi birka klandan olumusa, yer ba, kyn birlii iin kan
bamdan nemli grlmeye balanacaktr. te yandan, kyn nfus
art nedeniyle bir yavru ky oluturmas durumunda da; ana kyle
komu yavru ky arasndaki ilikiler, kanda ilikiler biiminin dna
kacaktr. Yer bann kan bann nne gemesi; kan bann t-
myle ortadan kalkaca anlamna gelmez. Doal aile olutuktan son-
ra, kan ba aileyi balayan bir ba olarak srm; yerleik topluluk-
larda hi bir zaman salt yer ba egemen olamam; kan ba, nemi
zamanla azalarak da olsa varln srdrmtr.
Tarmsal retimle ve yer bann olumasyla, toprak tarmc top-
luluklar iin lm kalm sorunu olmu, zerinden gelip geilen bir yer
olmaktan kp; savunma yolunda urunda lnen bir "vatan" olmu-

13S Childe, Talihte Neler Oldu, s. 83. Ayrca Msr'da IV. slaleye ait piramit me-
tinlerinde, Msr halknn ilk zamanlarda [slaleler ncesinde, neolitik adal
"sarular" tarafndan ynetildii yazldr ki; sarular, kabilelerin "yallar ku-
rullan" idi. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 49.
139 "Ynetim" ve "siyaset" aynm yapmayan, dolaysyla siyaseti "belli bir re-
tim biiminin varl ve gelimesi iin gerekli olan iktisat d koullan toplum-
sal apta salama uras" olarak geni anlamnda kullanan Eroul, "Siyaset
Kavram Hakknda Bir Deneme", s. 120-121'de, (bu almada ilkel toplumun
"neolitik ky topluluu" ve "neolitik oban topluluu" dnemine denk den)
"barbar toplumda gn, savunmann, kabileler aras alveriin, saldmnn,
ailenin dzenlenmesinin siyasal ilevler olduunu sylemekle birlikte; barbar-
lk dneminde de toplumsal iblmnn, siyaseti ayn bir ikolu durumuna
getirecek derecede gelimediini syleyerek, bu almada benimsenen gre-
yaklamaktadr.

163
tur. 140 nemi bakmndan gebe topluluun kampmm, "yurf'unun
(adrmm) yerini almtr. Topluluun gemii, tarihi o topraklarla
birlikte yorulup, onlarla birlikte artrlmaya balanmtr.
Neolitik toplumda yarnn dnme ve imsak zorunluluu, neoli-
tik insanlarm davran ve dnnde nemli farkllklara yol am-
tr. nsan elden aza geinen bir canl olmaktan kmtr. Yarnn
dnen, yarnna hazrlanan bir canl olmutur. Bu onun, kynn
teki insanlarna ve baka topluluklarn insanlarna kar davranla-
rn da deitirecektir. Anm gereksinimlerine ve psikolojisine gre tep-
ki gstermek yerine; kendisini tutmay, "imsak" ve tepkilerini uzun
dnem iinde kendisine getirecei yararlara ve zararlara gre dzen-
lemeyi renecektir.141 Davranlarn dzenlenmesi, toplumsal davra-
n biimlerinin gelimesine; giderek yardmlama, dayanma, kan
gtme gibi kurumlarn gelimesine yol aacaktr. Ksacas, bireysel
gereksinimlere ve eilimlere toplumsal k kaplar hazrlayacak ve
toplumsal kurumlar gelitirecektir.
Ekonomik ve toplumsal konularda ilerisini dnc, kendini tu-
tucu davran alkanlklar, neolitik insanm dncesine de nemii
bir boyut kazandracaktr.142 Daha nce halde ve gemite yaayan in-
san, gelecei de dnerek boyutlu bir zaman kavramna sahip ola-
caktr. Gemii dnmenin dleri, mitoslar; hali dnmenin an-
lk tepkileri gelitirmesine karlk; gelecei dnmek planlamay, r-
gtlemeyi, umut etmeyi gelitirir. Ve bu gelecek dncesi, lmden
sonraki gelecee dek uzanabilir. leride greceimiz teki etmenlerle
birlikte, dinsel dnn temelindeki dnsel etmenlerden biri bu-
dur.
Neolitikte, insanm ilgisi, hayvan dnyasmdan bitki dnyasma
doru ynelmeye balamtr. Bu oban topluluklar iin bile dorudur.
nsan avc iken avlad hayvanlarn nasl beslendiklerini dnmez-
ken; oban olunca ayrlarla ilgilenmeye balamtr. Ancak, ifti top-
luluklar bitkiler dnyasyla ok daha fazla ilgilenmiler ve bitki dn-
yas da, onlarm dncelerini ok daha fazla etkilemitir. Gerekten,

140 Bak. n. 120.


141 McNeill, A World History, s. 12de, iftinin gelecek hasat iin tohum ayrma
zorunluluundan, ileri grllnden, kendini tutma erdemlerinden sz ede-
rek; tarmsal retimin yol at bu davran ve dn zelliklerine dein-
mektedir.
142 Toynbee, Tarih Bilinci, s. 50'de "Yetitirici yalmz ertesi gn deil, bir dahaki
yl da dnmelidir" der. Bylece, toplayclktan farkh olarak tanmsal re-
timde, insann, neden sou ilikilerini izleyebilecek bir zaman perspektifine,
bir bak asna sahip olduu sylenebilir.

164
obanlar nerede ayr, ot bulabilmilerse oraya giderler; bu nedenle
bitkilerin dzenli yllk gelime hareketlerini gzlemleme olanaklar
snrldr. imenler, otlar da tahllar kadar belirgin yllk hareketler
gstermezler. Oysa tahllarn belirgin bir yllk yaam emberi vardr.
Yoktan var olur gibi ilkbaharda topraktan doar, olgunlar ve sonba-
harda yok olurlar. Bu olgu karsmda insanlarn "benzetmeci" dn-
, insan yaamn, daha nce hayvanlarm yaamma benzetirken; ift-
ilikten sonra bitkilerin yaamma benzetmi grnyor. nsanlar olsun
hayvanlar olsun bitkiler olsun doup, byyp, lyorlar. Ancak, bitki-
ler hayvanlardan ve insanlardan farkl olarak, sararp tohum veren
bir tahl trnde gzlemlenecei gibi, gelecek ilkbaharda yeniden do-
mak zere lrler. lkel insanm analojik dnnn zellii, gn-
mz insanndan farkl olarak "ift ynl analoji" ya da "total analoji"
denebilecek bir trden oluudur. Bir eyi (A'y) bir noktada bir eye
(B'ye) benzetince, o eyin (B'nin) bir baka zelliinin de teki ey-
de (A'da) bulunacan ksacas, bir noktada birbirine benzeyen iki e-
yin her noktada birbirine benzeyeceini dnmesidir. Buna uygun
olarak neolitikte insan, insan yaam ile bitki yaam arasmda benzer-
lik kurunca, ldkten sonra topran altnda bir sre yaayan tohu-
mun yeniden domas gibi, kendinin de ldkten sonra topran al-
tnda bir baka yaam srp yeniden doacana inanmaya balam
grnyor.143 Jericho Ky'nde, onun kasaba olmaya doru gelitii
bir aamasnda, etleri kazman kafalara amurla yz svayp, gz u-
kurlarna deniz kabuklular konarak yaplan "heykeller", "ata klt"
olarak yorumlanrlar. Bu ata klt, atalarn mutlak anlamda lmedik-
leri, bir baka dnyada yaadklar, dnyaya geri dnebilecekleri, ruh-
lar yeni doan ocuklarn bedenine girmi olarak yeniden dnyaya
gelecekleri biiminde, tarihsel ilkellerde ipular ada ilkelerde var-
lklar grlecek olan dnceler, bitki odakl bir dn temeline
dayanarak geliecek bu tr dncelerin balangc olarak grnyor.

1 43 Platon'un, Devlet Adam, 269 b vd.'da anlatlan (bak. Eflatun, Devlet Adam,
ev. Behice Boran ve Mehmet Karasan, stanbul, 1944, Maarif Vekleti Yayn-
lan, s. 30 vd.l eskiden ruhlann birka kez topraa girdii ve insanlann bir-
ka kez topraktan doduklan yks, neolitik toplumun bitki dnyas odakl
dnnn mitolojiye yansmas olmal. te yandan neolitik gm bu-
luntulannda, daha nceki yiyecek, silah gibi nesnelerden farkl olarak, mezar-
lara tren nesnelerinin konmas, bu dnya yaamnn uzants olmayan bir te
dnya yaam dncesinin balamasnn belirtisi olarak yorumlanr. (Bak.
Pivetau, "Man Before History", s. 34-35). Nil Vadisi'nin Sudan halklanndan
Dinkalar'n krallarnn sal ile ekinlerinin verimlilii arasnda iliki kurup;
krallan kmeye balaynca onu ldrp; bunun ertesi yllar iin ekinlerin ve-
rimliliini salayaca dnceleri, bitki odakl bir dnya grnn siyasai
dnteki uzantsdr. (Bak. Krader, Formation of the State, s. 36).

165
Bylece dinsel dnn bir esinin daha neolitik yaamdan tretil-
diini grrz.144
Bitkilerin topraktan douu, analojik dnl neolitik insana
"toprak ana"dan douu gibi grnmtr. nk kadn hem insan-
lar, hem bitkileri rettii iin bir baka deyile dourduu, yaratt
iin, her yanyla yaratc gibi grnmektedir. Bir hayvanlar kalyor
onun retmedii; ancak kadmm almasyla ve retmesiyle en nemli
toplumsal ilevi grd "kadn" odakl neolitik dnya grnde; er-
keklerin hayvanlarla, sryle uramalar gereklii grmezlikten ge-
linerek, onlar da "toprak ana"mn dourduu dnlmtr. Bunu,
daha sonraki dnemlerde "toprak ana"ya da "ana tanra" olarak yo-
rumlanan heykelciklerin ve resimlerin "hayvanlarn tanras" dene-
bilecek kadar 145 evreleri hayvanlara doldurulmu oluundan karyo-
ruz.
Tarmm balamasyla yiyecek salamada grlen dzenlilik ve ar-
t, ilk neolitik ky topluluklarnn nfus darboazn am olmalarn
gerektirir.146 Bu nedenle saylar, boyutlar ve nemleri gittike arta-
rak "toprak ana"lara, "ana tanra'lara varacak olan bu kadn hey-
kelcikleri, artk, "dourganlk sihiri" nesneleri olarak yorumlanamaz.
Kadmm bu yn de geleneksel nedenlerle nemli grlmekle birlikte,
onun ekonomideki neminden dolay; az nce belirtildii gibi, bitkileri
ve hayvanlar yaratan bir varlk olarak dnlmesi, ileride, evrenin
tanralarca yaratld noktasma kadar gelitirilecektir. Ama neoli-
tiin balarnda, totem hayvanlar inanc yannda yeni bir dnce oda-
nn belirdii sylenebilir. Bu dnce, insanlarn retimi renip yaz-

144 Dinsel dnn neolitikte ortaya ktm birok yazar kabul etmektedir.
rnein Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 22-23'te, yukar paleo-
litikte avclarn sihirle uratklarm; ancak sihirin din olmadn, yeryzn-
de ilk dinsel anlatmlarn neolitikte ortaya ktm yazar. Parkinson ise, Siya-
sal Dncenin Evrimi, s. 29'da, insanlarn tarma balaylarnn bir sonucu-
nun da, dinin byden 1 sihirden! daha fazla nem kazanmas olduunu sy-
ler. Coles, "Man Before History", s. 13'te, dinsel inanlarn, tarmn yeni yer-
letii yerlerde ktn; dinsel inanlarn ilk biiminin, kendini bereket klt-
lerinde kullanlan kadn heykelciklerinin yaygnlamasyla ortaya koyduunu
yazar. McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 12-19'da, neolitiin geli-
tirdii kurumun aile, din ve devlet olduunu iler isrer.
us Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 186.
146 Gven, nsan ve Kltr, s. 217'de, aa paleolitiin banda 125 bin tahmin
edilen, iki milyon yla yaklaan paleolitik dnem sonunda (asalak ekonomi
srasnda! ylda ortalama be kii artarak, neolitiin banda en ok be mil-
yona ulaan dnya nfusunun, tarm devrimini izleyen sekiz on bin ylda [sa-
nayi devriminin banda! on yedinci yzyln ortasnda on yedi milyona kt-
n yazar.

166
glarm doann elinden kurtarmaya balamalaryla ilikili olarak, in-
sanlara kar duyulan gvenin rndr ve ileride Jericho kasaba-
snda grlecei gibi "atalara tap klt"ne geliecektir. Daha sonra
"tabiat ana" olarak yorumlanan tanralarn samdaki solundaki hay-
vanlar, totemciliin ikinci plana dp, antropomorfizmin ne geme-
sinin iareti olmallar.
Bu gelimeler sonucunda, avc ve toplayc sihirci sanatlarn din
adamlarna dnm olmalar gerekir.147 Uygar toplumun banda
olanca saltanatlaryla ortaya kan din adamlarnn byle bir gemii-
nin olmas gerekir. Ayrca, uygar toplumun balarmda saygnlklar
olduka yksek grlen, sonra azalmaya balam olsa da dinsel kurum-
lardan (islamla dek) hi bir zaman eksik olmam olan kadn din
adamlar (rahibeler) de topluluun yaamna bu dnemde girmi ol-
mallar. Sihirci sanatlarn erkek olduklar tahminleri doru ise; re-
timde kadnlarn ba rol oynamalarna karn, onlarn yeni dn-
n de temsilcisi olarak konumlarn korumalar birok eyi, bu ara
neolitik dnem dnnn sihirsel-dinsel karma dn oluunu
aklaycdr. Kadnlarn daha nceki dnemlerde byle bir ilevleri
olmad byle bir gelenekleri bulunmad halde erkeklerin yanmda
ikinci planda (baz yerlerde belki birinci planda) byle bir dinsel ilev
stlenebilmeleri de kadnlarn neolitikteki toplumsal saygnlklarnn
gcyle olanakl olmu olmal. '
zetle, neolitik ky topluluklar retici ekonomiye gemilerdir.148
Geim biimleri "bitkisel ve hayvansal besin reticilii"ne dayanmak-

" 7 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 147'de, neolitik kylerde sihircilerin rahip
biiminde ortaya ktklarn sylemektedir. Tynbee de, Tarih Bilinci, s. 53 te,
neolitiin yalnzca teknolojik, ekonomik deil, ayn zamanda dinsel bir dev-
rim olduunu syler. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 22-23 te,
yukar paleolitikte sihirle uraldn, sihirin din olmadn, ilk dinsel anla-
tmn neolitikte ortaya ktn yazar.
1 4 8 Journal of Economic History, cilt 38, no. 2, 1978, s. 516-518de Jonathan D.
Saucer, 1975-1977 yllan arasnda kan; neolitik ekonomiye ve topluma imdi-
yedek benimsenenlerden farkl yaklamlarla bakan u kitabn eletirisini
yapmaktadr: Barbara Bender, Farming in Prehistory: From Hunter-Gatherer
to Food-producer, New York, 1975, St. Martin's Press, 268 s.; Mark Nathan
Cohen, The Food Crisis in Prehistory: Overpopulation and the Origins of
Agriculture, New Haven, 1977, Yale University Press, 341 s.; Jack R. Harlan,
Crops and Man, Madison, 1975, American Society of Agronomy, 295 s.; Saucer,
bu yazann ortak noktalan olarak, bitki ve hayvan evcilletirmenin eitli
yerlerde ve eitli zamanlarda ktn kabul edip; neolitiin, iklimsel deiik-
liklerinin ve teknolojik bululann rn olduu yolundaki geleneksel grlere
kar ktklarn; ada avc ve toplayclann bolluk iinde yaadklarn ne
sren etnografik bilgileri anmsatarak, paleolitik halklann cahilliklerinden de-

167
tadr. Bu ve neolitik zanaatlarn ev ekonomisi zanaatlar olular, neo-
litik kyleri "kendine yeterli ekonomik birimler" durumuna getirmi-
tir. Bu birimin iinde kadm-erkek ekonomik iblm dnda bir i-
blm, bir uzmanlama yoktur. Neolitik kyler arasnda da bir uz-
manlama yoktur, dolaysyla ne i ne de d alveri vardr. Neolitik
ekonominin ilerinin ounu kadn stlenmitir. Kadn evin yneticisi
olarak grnr; ama kyn yneticisi deildir. Ky apndaki savun-
ma, saldr ve ortak alma ilerini erkekler rgtlemektedir. Bu ile-
rin yrtlmesinde yallarn nderlii yetmitir. Kyde bir siyasal
farkllama yoktur.149 Yerleik olduklar iin ve topraklarn, mallarn
korumak iin, gebe obanlara kyasla saldrmadan ok "savunma"
durumundadrlar ve sava olmaktan ok "bar"drlar.150 Bu koul-
larda neolitik kyn yaam biimi "kendine yeterli", "ie kapal",
"eitliki", ve bunlardan dolay da "duraan" bir 'yerleik koy yaa-
madr. "Toplumsal art retme gizilgcne sahip" olduu halde rete-
meyii; bu eitliki yapsnn bir sonucudur ve duraan yapsnn da bir
nedenidir. Kendi i gelimesiyle bu duraan yapsn aabilme yetene-
inde grlmez. Dn alannda, bir nceki avc ve toplayc topluluk-
lardan sihirsel dn kaltmtr. Ancak, onlarmkinden farkl

il, bu yolda bir kkrtc olmadndan tarma geemediklerini ileri srdkle-


rini; neolitii, ileriye srama salayan bir devrim olarak deil altnan sona
erii olarak grdklerini; teknolojik gelimeye, insanl, ekonomik bakmdan
zgrletirme amacndan ok an nfus artna, azalan yiyecek kaynaklanna,
zorlu alma koullanna ve yoksullua kar bavurulduunu sylediklerini
yazar.
Bu olgu Kitab Mukaddes mitolojisine de yansm grnr. "Tekvin" 3. 17-20'de
Allah'n Adem'i Aden cennetinden kovduktan sonra "mrnn btn gnle-
rinde zahmetle ondan [topraktan! yiyeceksin" szleri, avchk ve toplayclk-
tan zahmetli reticilie geii dile getiriyor olsa gerek.
Besin reticiliine gei, genellikle, insanln nnde ufuklar aan mutlu bir
devrim olarak yorumlanmakla birlikte; bilim adamlan, insanln gemiinde-
ki bu grkemli devrimin gz kamatran parlaklna gzlerini altrdktan
sonra, onun o kadar parlak olmayan yanlarn grp, aratrmaya girimi
grnrler. Bu yeni bak asnn bir sonucu olarak, insanlann retici ekono-
miye bilinli bir seimle deil, zorunlu olarak ve sanld gibi istekle deil,
istemeye istemeye getikleri ne srlmektedir.
VVittfogel da, Oriental Despotism, s. 16-17'de, ilkel tanm dneminde, tanmm, ta-
rmc olmayan topluluklar iin eitli ekiciliklert varken; tabakal tarm top-
lumlan zamannda, tanma gemi olmak onlan siyasal, mlksel denetim yn-
temleriyle karlatracandan, bu ekiciliini yitireceini yazar. Birok ilkel
topluluun ktlk, hatta alk dnemlerinde tanma gememekte direnmelertnin
nedeninin, tanma getiklerinde artacak maddi gvenlie karlk siyasal, kl-
trel bamszlklann yitirecekleri korkusu olduunu aklar.
1 4 9 Bak. n. 119 ve n. 137.
1 5 0 Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 24.

168
olan geim ve yaam biimi, insan-doa, insan-insan ilikileri bir ba-
ka dnn, "dinsel dn"n temellerini atmaktadrlar. Dolay-
syla bu dnemde "sihirsel ve dinsel dn yanyana"dr. Byle bir
yapya sahip olan neolitik topluluklar hakknda, Childe'm eri srd-
neolitik ekonominin kendine yeterliliinin onun bir kmaz olduu
ve bu kmazn, iftilerin, kendi i gereksinimleri zerinde bir art
rn elde etmeye raz edildikleri ya da zorlandklar zaman alaca
biimindeki yargya katlmak durumundayz.

b. Neolitik obanlarda Geim Yaam ve Dn Biimleri


Neolitik oban topluluklar da, kendi ilerinde toplumsal, siyasal
farkllamaya yol aabilecek bir yapya sahip deildirler. Neolitik o-
ban topluluklarn geim biimi olan "hayvansal besin reticilii", o-
banlk asalak ekonominin baz darboazlarn (rnein retim, nfus
darboazlarn) am; bazlarn, gebelikten dolay aamamtr. Bu
nedenle geim, yaam ve dn biimlerinin konumu, avc ve toplayc
takmlarla neolitik ky toplumu arasnda bir yerdedir.
retimle birlikte, asalak ekonomiye sahip olan topluluklarn yazg-
larnn doaya mutlak ballklarndan bir para kurtulmulardr. An-
cak, hayvanlarm oalmas doanm sunduklarna bal olduundan
ve otlar, otlaklar insan emeiyle oaltlamadndan doaya ballk-
lar dolayl olarak srmektedir. Srnn gdlmesi tm zaman alan
bir baka deyile neolitik kylerde grld gibi mevsimlik "bo za-
man" brakmayan bir itir. Dolaysyla neolitik zanaatlarm bulunma-
sna ortam yoktur. Bu zanaatlar kylerden rendikten sonra bile ge-
litirmi grnmezler.
Srnn gdlmesi ortak emei gerektirir. Bu nedenle neolitik
kylerde, klann aile alt birimlerine blnp dalmasna karlk, neo-
litik obanlarda klann yaps daha pekimi grnr. Sry gtme,
hayvanlara bakma erkeklerin iidir. Bu durum, srcln ev eko-
nomisi iindeki uzantlar olan (st sama, giysi yapma vb.) biroK
iin kadnlarca yaplmasna karn, erkeklerin saygnlklarn artr-
mtr. Olaslkla, ana soy zincirinden baba soy zincirine geilmi,151
s Leacock, (Morgan'n, Ancient Society'sine yazd "Sunu"ta, s. II, x'da) Aber-
le'nin, genel olarak a n a soy zinciri sistemlerinin kkenlerinin teknolojide, ib-
lmnde, alma gruplarnn rgtlendirilmesinde, kaynaklarn denetiminde
geim etkinliklerinde ve b u etkinliklerin yrtld evresel zelliklerde ara-
nabileceini; genellikle bahe tarm ile birlikte grldn; birlikte yapla-
cak byk ilerin (sr yetitirme, k a m u y a p l a n gibi ilerin) bulunmad
durumlarda grldn; saban t a n m ile yok olma eilimi gsterip, uygarlkla
bsbtn yok olduunu syleyen szlerini aktarr. a d a ve tarihsel oban

169
hatta erkein saygnl, baba hakkn ana hakknn nne geirecek
kadar gelimi grnr. Sr zerinde tasarruf erkeklerin hakkdr.
Ortak retim, g ve sry koruma bu ileri rgtleyecek, egdm-
leyecek bir yetkeyi, nderlii gerektirir. Baz yazarlara gre, bu, eflik
kurumunu yaratmtr. eflik kurumu, oban topluluklarn yerleik
tarmc topluluklara yama aknlar yapacaklar daha ileri bir tari-
hin rn olarak grnr. Bu dnemde nderden, hatta geleneksel
g yollarn ve g boyunca karlalabilecek durumlar bilen yal
"nderler"den sz edilebilir. Bu yal nderler de, elbette yal erkek-
ler olacaktr.
Gebe oban topluluklar, avc ve toplayc topluluklarn kanda
klan rgtlenmesini srdrrler. Kan ba, bu topluluklarn yaamla-
rnda byk nem tar. Ancak buna baklarak, gebe oban topluluk-
larn gelip gemekten teye, toprakla hi bir balar olmad sanl-
mamaldr. obanlk, avclk ve toplayclkta grlenden daha fazla
bir blgede dngsel g hareketini gerekli klar; dolaysyla bu blge-
ye baldrlar. Ama o blgeden kmaya zorlandklarnda bir baka
blgeye gme yolunda maddi ve tinsel engelleri azdr. Bu yolda gere-

topluluklann byk ounluunun baba soy zincirli klan ve kabilelerden olu-


tuunu gryoruz. (Bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I,
s. 43.) Tarihsel neolitik obanlarn yaplan hakknda, uygar toplum dzenine
ge katlan Cermen ve Sami gebe oban topluluklanndan dolay, dolaysz
ve olduka bol bilgiye sahibiz. Kitab Mukaddes'de ve Homeros destanlannda g-
rebileceimiz gibi Cermen kabilelerin toplumsal yaplan hakknda Tacitus ve
Ceasar gibi adalan olan uygar yazarlann yaptlarnda yeterli bilgileri bu-
labiliyoruz. Bu kaynaklarda ana soy zincirinden baba soy zincirine geiin ia-
retleri olarak yorumlanabilecek baz ipulan vardr. rnein, Tacitus, Germania,
s. 20'de, baz Cermen kabilelerinde day ile kzkarde oullan aras ban, ba-
ba oul bandan daha sk ve daha kutsal saylmasna karn, bir adamn mi-
rasclannn ve ardllannn oullan olmas, byle bir gei dneminde grlen
durum olmal. oban topluluklann baba soy zincirli olduklan, baba hakknn
ar bast, hatta ou kez ataerkil bir toplumsal yapya sahip olduklan iyi
bilinen bir gerektir. (rnein bak. Kitab Mukaddes, "Tekvin" I.5'te Adem'in
soyaac). te yandan mitolojide, ana soy zincirinden baba soy zincirine gei-
in yaratt sorunlan ve rahatszlklan dile getirdii biiminde yorumlanabi-
lecek ykler vardr. rnein Herodotos'un, Tarih, I. 107 vd. da anlatt Kyros
Efsanesi'ne gre: Med Kral Astyages grd ryay yorumlatnca; kznn
olunun kendisini krallktan indirecei kendisine sylenir. Kznn ocuu olun-
ca, onu, ldrmesi iin gvendii bir adamna verir. Adam kyamaz; srtma-
cna verir ve "bunu uzak dalara brak, lsn" der. Srtma ise onu ocuunu
dren kansna verir, kendi ocuklarym gibi yetitirirler ve Kyros by-
ynce Persler'in nderi olur ve gerekten de Astyages'i tahttan indirir. Aeneas
destannda sz edilen Remus ve Romulus efsanesi de bunu andnr. Alba
Longa Kral Numitor da, torununun kendisini tahttan indirecei kehaneti ze-
rine, bu yazgy engellemek iin, kzm, evlenmeleri yasak olan Vesta rahibesi
yapar. Ama, o da tann Mars'tan Romulus ve Remus'u dourur.

170
ken tek ey, o blgedeki bir baka topluluu karabilecek ya da blge-
de tutunabilecek kadar sava ve gl olmaktr. Bu nedenle onlar
iin toplumsal birliklerini salayan ban yer ba olmayp, kan ba
olaca aktr.
Kylerin yavru kyleriyle kan balarn koruyamamalarna kar-
lk; oban topluluklar nfuslar artp blnmek durumunda kaldkla-
rnda, otlak rekabeti zerine emek dklen tarla rekabeti kadar keskin
olamayacamdan, kan balarn srdreceklerdir. Bu durum, sonuta,
ayn klandan kopan klanlarn oluturduklar bir klanlar birlii olan
kabilenin ortaya kmasna yol aar. Kabilenin yeleri olan klanlar
arasndaki iliki, ortak retim ya da ortak tketim ibirlii deil; ortak
savunma ya da ortak saldr ibirliidir. Yani ekonomik deil, askeri
ibirliktir. Bununla birlikte bu ibirlii teki kabilelerin otlaklarn
ele geirme, srlerini alma, yerleik topluluklara yama aknlar yap-
ma durumlarnda "ekonomik" bir nitelik de kazanabilir. Bylece top-
luluun yapsmdaki gelimelerle ataerkil ynetime varacak ortam
olumaktadr. Ancak bu dnemde bir siyasal farkllama sz konusu
olmadndan, ataerkil ynetimden de sz edilemez. Ataerkil ynetim,
oban-ifti topluluklar aras sava (yama) ve bar (ticaret) ili-
kilerinin ve bununla birlikte toplumsal farkllamann, snflamann,
mlkiyetin gelimesiyle doacak farkllama sonunda kabileler ve ka-
bile federasyonlarnda grlecektir.
Neolitik kyllerden farkl olarak, neolitik obanlarn dnyalar-
nn ve ilgilerinin odam, avc topluluklarda olduu gibi hatta onlar-
dan da fazla hayvanlar oluturmaktadr. Klan toplumsal rgt de
varlm glenerek srdrmektedir. te yandan srnn yazgs do-
ann elindedir ve bir kuraklkta ya da salgn hastalkta hayvanlarn
azalmasn nlemek ve oalmasn salamak yolunda, ellerinde yapa-
bilecekleri bir ey yoktur. Yaamlar, neolitik kylerinki kadar dzenli
deildir ve rastlantlar yaamlarnda byk rol oynamaktadr. Bu ne-
denlerden dolay, avclk dneminin sihirsel dnn srdrmele-
rinin koullar vardr; 152 ondan farkl, dinsel bir dn gelitirmenin

1 5 2 Maxime Rodinson, Hazreti Muhammed, ev. Attila Tokatl, stanbul, 1968, Gn


Yaynlar, s. 27'de, bedevilerin, yeryznn cin denen grnmez ruhlarla dolu
olduuna inandklar szleri, onlarn, neolitik gebe obanlarn sihirsel klt-
rn srdrdklerini gsterir. Ayrca (s. 28'de) bedevilerin (belli ki Mezopotam-
ya uygar toplumlarnn etkisiyle] yldz biimli El lah'n [Allah szc bu-
radan geliri evreni yarattna inandklarm syler; ama (s. 29 da belirttii
gibi) aralarnda kahinlik ve sihir ok yaygnd. te yandan gebe oban top-
luluklarn sihirsel dnnn temelindeki yaam biimi hakknda, gene be-
devilerden bir rnek vermek gerekirse, Rodinson'un (s. 29'da) onlarn mthi
bir dzensizlik iinde yaadklarm sylemesi gsterilebilir.

171
koullar yoktur.153 Bitki dnyasnn neolitik kyler kadar farknda de-
ildirler; hayvanlar hl onlarn analojik dnlerinin odan olu-
turmaktadr. Bu nedenlerle, neolitik kylerin dnlerinin etkisin
de kalmadan nce yeniden dirilmeli, tednyal bir dn grlmez;
onlarn etkisinden sonra ise genel anlamyla amanizm olarak adland-
rlabilecek bir sihirsel-dinsel karma dne, inanca sahip olduklar
grlr.154 Patriarklara, klann, kabilenin yallarna duyulan sayg,
dinsel dncelerin szmasndan sonra "ata klt"ne, ata ruhundan
iyilikler istenip ktlklerinden korkulduu bir inan biimine yoi
aar. Byle bir inancm koruyucular, gelitiricileri ve yayclar olarak,
avclk ve toplayclk dneminin erkek sihirci sanatlar, geni anla-
myla amanlara dnm olmallar. aman giysilerindeki kadnlk
iaretleri ve baz ada avc ve oban topluluklarda kadn amanlarm
da bulunmalar; oban topluluklarn, ifti topluluklarda dinsel ilerde
nemli bir yeri olan kadn din adamlarna yknmelerinin bir rn
olabilir.155

Neolitik obanlarn toplumsal yaplar da, bir toplumsal art ret-

153 Bu durumu Coon, The History of Man, s. 197'de, ilkel oban topluluunun ba
dncesinin sr olduunu, hayvanlarn kalabalk srler halinde yaama-
larnn salgn hastalklarn kp yaylmasna elverili bir ortam yarattn,
korkun ykc etkileri olan bu hastalklarn gerek nedenini bilemeyen oban-
larn onlar aklayabilmek iin doast glere yneldiklerini, salgnn ne-
deninin bu yollarla bir kt insana yklenebildii, bylece suun, varl top-
lulukta dengesizlik yaratan bir dula ya da huysuz bir kiiye yklenebildiin!,
" gn nce kan tkrmt, koyunlarn kann o sormu olmal" biiminde-
ki dncelerle, bu kimselerin stne yklabildiini syleyerek, ok gzel bir
biimde aklamaktadr.
Abdlkadir nan, Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara, 1954. Trk Tarih Ku-
rumu Yaynlan, s. 13-14'te, ada gebe topluluklarndan bazlannda, yoktan
var olma anlamnda yaratma kavramnn bulunmadn yazar. Bu olgu dinsel
dne sahip olmadklann gsterir. Ama. sihirsel dnmeleri yan sra gk,
yer tannlar gibi kiiletirilmi baz tinsel glere inanmalan da onlarn si-
hirsel-dinsel kanm bir dne sahip olduklanm gsterir. brahim Kafes-
olu, "Eski Trk Dini", Tarih Enstits Dergisi, say 3, stanbul, 1972, l.. Ede-
biyat Fakltesi Yayn, s. 15'te, amanln bir din olmaktan ok; temel il-
kesi ruhlara cinlere, perilere emir ve komuta etmek, gelecekten haber ver-
mek dncesi olan bir sihir olduunu syler. Aynca bak. I. Blm, n. 211.
1 5 5 amanln eski Hint, in, ran gibi ilk uygarlklarla skitler'de [gei toplum-

lanndal ve gnmz Trk, Mool, Tunguz, Lap, Samoyet, Koryak, Eskimo,


Manu, Kuzey in ve Afrika yerlileri gibi oban topluluklarda grl (bak
"amanhk", Meydan-Larousse, der. S. Klolu, N. Araz, H. Devrim, stanbul,
1973, Meydan Yaynevi, cilt XI, s. 714) onun avclk ve toplayclk dneminin
sihirsel dnnn, tarmc toplumlann dinsel dnnden etkilenmesiy-
le doduu grn desteklemektedir.

172
meye elverili deildir.156 Srleri "canl besin depolar" deildir. Can-
l besin depolar saylabilecek olan ksm, srden saan st ve s
rnn yllk yenilenmeyi aan yavrulardr ki bunlar da fazla deil-
dir. Neolitik oban topluluklar bir toplumsal art retme yeteneine
sahip olmadktan baka, neolitik kyler gibi kendine yeterli de deil-
dir. Sr besleyicilik aka "yetersiz" bir ekonomidir ve hem nicel hem
nitel ynleriyle, bu yetersizliini, kentler grnmeden nce kylerde,
kentler olutuktan sonra kentlerle bar (ticari) ilikilerle ve sava-
(yamac) ilikilerle gidermek durumundadr.157
Gebe oban topluluklarn toplumsal ve dnsel yaplan hak-
knda deerli bir gzlemi bn Haldun gerekletirmi ve bu gzlemin
rn olarak "asabiyyet" kavramm gelitirmitir. Buna gre gebe
topluluklar "asabiyyet"in gl olduu topluluklardr. Yani yeleri
arasmda ayr gayrlk yoktur, ok gl bir birlik ve dayanma duy-
gusu vardr. Bu duyguyla tm topluluka benimsenmi bir lk ile
bakalarna "galebe alma" (egemen olma) azmi ve tutkusu geliir.
Bunun sonucunda da "asabiyyetf'in gc ile bedevi (oban) topluluk-
lar hazeri (yerleik, ifti, kentli) topluluklar zerinde egemenlik ku-
rarlar. Bu kuramn destekleyen gzel bir tarihsel rnei Kitab Mu-
kaddemden alan bn Haldun, Msr egemenliinde yaarken asabiyyet-
lerini yitiren srailoullar'nn Musa'ya "sen ve Allah'n gidip am'
fethedin" derlerken; krk y lde dolaan srailoullar'nda asabiyyet
glenerek, lkeler fethedecek yeni bir kuan gelitiini syler.158
zetle, neolitik oban topluluklar da retime gemi topluluklar-
dr. Geim biimleri "hayvansal besin reticilii"dir. Yaam biimleri
"gebe obanlk"tr. obanl stlenen erkeklerin statleri, aka
kadmlarnkinden stndr. Ama neolitik oban topluluklarda da bir
toplumsal, siyasal farkllama yoktur. Toplumsal yaplar "eitliki"dir.

156 ib Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 303'te, sahralarda yaayanlarn [gebelerini


ve kylerde yaayanlarn, yaamalar iin en zorunlu gereksinimlerinden faz-
lasn salamaktan aciz olduklarn yazmaktadr.
157 Franz Oppenheimer, The State, ev. John Gitterman, New York, 1975, Free Life
Editions, s. 18'de, oban topluluklarn [kendilerine yetersizi yaam biimlerin-
den dolay zamanla geimlerini savatan salamay adet edindiklerini yazar.
Engels de, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 210'da, servet sah'.-
bi olmay yaamn erei edinmi barbar halklarn yama iin savaa bavur-
duklarm; savan onlar iin srekli bir sanayi kolu olduunu yazmt. dris
Kkmer, "Asyagil retim Biimi, Yeniden retim ve Sivil Toplum", Top-
lum ve Bilim, say 2, stanbul, 1977, s. ll'de, nomadlann [gebe obanlannl
hareket halinde bir ordu; sava ilikilerinin ayrlmaz biimiyle retim ilikileri
olduunu yazarken, oban topluluklar hakknda yaygn bilimsel gr de
zetlemektedir.
153 bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 359-360.

173
Neolitik kylerden farkl olarak "kendine yeterli" deil; "kendine ye-
tersiz" bir retim biimleri vardr. Bu nedenle ie kapal deil, "da
ak"trlar. Ekonomik kendine yetersizlikleri bir kmazla kar kar-
yadr. teki oban topluluklarla deiebilecekleri eyleri yoktur. Neo-
litik kylerle vardr; ama onlar da kendine yeterli ve ie kapaldrlar.
Bu durumda eksikliklerini, onlardan, "bar" yollarla salamak ola-
naklar yoktur, ya da azdr. Bu nedenle nlerindeki kmaz "sava"
yntemlerle ama yollarn arayacaklardr.159
Neolitik oban topluluklar, retime balam olmalarna karn;
gebe yaam biimleri neolitik kylerden ok, avc ve toplayclarn
yaamma benzer. Dn biimleri de yle. Avc ve toplayc topluluk-
lardan kalttklar, sihirsel dn geim ve yaam biimlerine ters
dmez. Ancak, neolitik kylerle ilikileri sonunda onlarm dinsel d-
nnden de etkilenmilerdir. Bunun zerine, geni anlamyla a-
manizm denebilecek sihirsel dinsel karm bir dne sahip olur-
lar. Bu dn ataerkil bir yap gelitiren oban topluluklarn "ata-
ya tap klt"n tretecektir.

c. Neolitik Toplumla Mlkiyetin Temellerinin Atl


Neolitik toplumla "mlkiyef'ten sz etmeye balanabilir. Daha n-
ceki topluluklarda topraa yerleme olmad iin; tanmaz mallarn
(toprak, ev) mlkiyetinden, retim ve mal birikimi olmadndan ta-
nr mallarn mlkiyetinden sz etmek olana yoktu. Geimin elden
aza olduu bir ekonomide retimle tketim arasmda bir "mlkiyet"
dura yoktu. Baz yazarlar ilkel topluluklarn ara ve silahlarnn, ss
ya da tsm eyalarnn, onlarm zel mlkleri olduunu sylerse de;

159 Snflarn ve devletin douunu, ifti topluluklarn zerine srclerin egemen


olmalar biiminde bir fetih kuramyla aklayan Oppenheimer, The State,
s. 14'te, ilkel iftilerin, avc ve oban toplumlarn ayrdedici zellikleri olan sa-
valk arzusundan yoksun, onlar gibi kararlan hzl alp hzl davranamayan
topraa bal (hele bo topran bulunduu bir dnemde) saldrgan, sava
olmayan topluluklar olduklann sylerken; bunlann tam zdd nitelikleri s-
rc topluluklarda grmektedir. Srcy yamaya iten yaam biiminin ise
(s. 17'de) fizike gl oluu, yiyecek kaynaklannn dzensiz oluu ve nfusu-
nun hzl art, hareketlilikleri, profesyonel savalar gibi kamp yaam sr-
drmeleri, patriarka yeminle balanm gen savalar rgtnn bulunmas
olduunu yazar ve Ratzel'in Orta Asya gebeleri iin, gebeliin obanlk
olarak ekonomik, savalk olarak siyasal bir kavram olduu yolundaki yo-
rumunu aktanr. bn Haldun'un Oppenheimer'dan ok nceleri ileri srd
benzeri grleri iin bak. Mukaddime, cilt I, 2. Blm. Bu grlerin aklan-
mas ve yorumu iin bak. Hassan, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi,
S. 190, 220.

174
bunlar ada anlamyla mlkiyet kavram iine sokmak gtr. "Ki-
isel kullanm mallar" demek daha doru olacaktr.
Neolitikte durum deiir. Uzun zamanda tketilecek, meyvelerin-
den uzun sre yararlanlacak emek rnleri, mlkiyetin nesnel koul-
larn yaratm olur. retilen ey bireysel emekle retilmise bireysel
mlkiyetin, aile emeiyle retilmise aile mlkiyetinin, ortak emekle
retilmise ortak mlkiyetin koullar var demektir. Bu nedenle neoli-
tik toplumda, mlkiyet bu biimiyle de gelimeye balamtr. Er-
keklerin yapp erkeklerin kullandklar silahlar rneinde grld
gibi, zel mlkiyet; neolitik aile yelerinin tmnn emeiyle yaplan
ev ve ev evresi baheler de aile mlkiyeti olmal. Topraklar zerinde
ise, zellikle neolitik tarmn ilk biimlerinde ortak mlkiyet, kollek-
tif mlkiyet bulunmu olmal.160 nk, topraklar ortak emekle tarla-
ya dntrlmlerdir ve ortak emekle korunmaktadrlar. Bu neden-
le topraklar ky topluluunundur. Kullanlmalar iin ailelere dat-
lrlar. Aileler bu topraklar zerinde aile emei dkerler; dolaysyla bu
emeklerinin rn olan rn ailenin mlkdr. Ama topraklar top-
luluundur ve topluluk, tarihsel ve ada birok neolitik toplumda
saptand gibi, topraklar zaman zaman yeniden ailelere datr.161 Bu
durum en ak biimde, tarla ama tarm uygulanan topluluklarda
grlr. Kk sulama tarm uygulayan kylerin kurulu dnemle-
rinde de yle olmal.
Neolitik oban topluluklarnda sr ortak emein rndr, do-
laysyla ortak mlktr.162 Geleneksel ayrlar zerinde bir sahiplik sz
konusu deildir; ortak yararlanma vardr. ifti-oban topluluklar ara-

ific C. Wells'in (nsan ve Dnyas, s. 67'de) ada ilkel topluluklar arasnda ya-
plan tarihsel neolitik ky topluluklarna en yakn olan "yaln besin retici-
leri" dedii topluluklarda; birka zel bahe, havuz, aa, hayvan dnda top-
raklann kyllerce eit paylaldn yazar. Gstergeler, durumun, tarihsel
neolitik topluluklarda bundan ok farkl olduunu gstermiyor.
81 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100-101'de; "Gnmzn barbar topluluklannda
toprak normal olarak klann ortak maldr. Eer ortaklaa ekilip biilmiyorsa
toprak paralar, yalnzca kullanlmalan iin tek tek ailelere datlr ve bu
datm genellikle her yl yeniden yaplr. Otlaklar elbette ortaktr." diye yazar.
Doan Avcolu, Trklerin Tarihi, I. Kitap, 1978, Tekin Yaynevi, s. 220'de, Bir-
lemi Milletler aratrmalanna gre, tanmn ilkin, her yerde ortaklaa ml-
kiyete dayal bir toprak rejimi erevesinde uygulandn sylemektedir.
if 2 H.G. Wells, Ksa Dnya Tarihi, s. 66'da, tarihsel gebe oban topluluklar olan
Aryanlar'da silahlar, ss eyalan ve kiisel eyalar dnda, kabilede bir tr
ataerkil komnistlik yaam srdrldn; kabilenin reisinin davarlann veot-
laklann sahibi olduunu; ancak bunlan kabilenin kanna uygun kullandn
yazar. Uygar toplumlarla, ban ve sava ilikilerin trettii kabile eflii
ncesinde, srnn tmyle toplulua ait olduunu dnebiliriz.

175
8i sava ilikilerin, ilkin snfsal sonra bireysel mlkiyet biimlerinin
gelimesine yol an ileride greceiz.
Bu biimleriyle mlkiyet trleri ve mlkiyet ilikileri neolitik top-
lumun eitliki yapsna uygundur ve bu yapda kendi bana bir dei-
iklik yaratabilecek etmen olarak grnmemektedir. nk neolitik
mlkiyet trleri, bir toplumsal art elde edilmesine elverili deildir.

d. Neolitik Toplumun Toplumsal Art retme Gizilgc


Yakndou'nun mezolitik topluluklar baz yabanl tahllar dev-
irmi olmalarma karn; kendilerini asalak ekonominin darboazla-
rndan, snrlklarndan kurtaramamlardr. Elverili koullar iin-
de yaayp, yiyecek depolama yntemlerine sahip olan, yukar paleoli-
tik uzman avc topluluklar dmda; asalak ekonominin "elden aza"
tketimi mezolitik topluluklarda da srmt. Ancak, yabanl tahlla-
rn hasat mevsiminde olgunlatklar bir iki ay iinde bol miktarda
devirilmesi; tmnn yenmeyip, bir blmnn ileriki aylarda yen-
mek zere ayrlmasna yol am olmal. Bunun, yukar paleolitik top-
luluklarda grlene benzer bir "art besin" oluturup oluturmadn
bilmiyoruz. nk mezolitik topluluklarda byle bir art besinin rn
olabilecek; (paleolitik topluluklarnkine benzer) yksek kltr kalnt-
laryla karamyoruz. Bunun nedeni devirilen tahln biriktirilmekle
birlikte, beslenmede, avclk ve teki toplayclk biimlerini desteklemek
iin kullanldndan, bir "bo zaman" salayacak kadar yeterli olma-
mas olabilir. Ya da Yakndou'da deviricilie dayanan mezolitiin
kendine gg bir kltr gelitirip ardnda bunun kalntlarn brak-
masna olanak olmayacak kadar hzla neolitie gemesi163 olabilir. Bu
nedenle, deviriciliin bir art besin salayp salamadn bilmiyoruz.
Fakat tahl deviriciliinin "ambarlama" yntemlerini gelitirdiini bi-
liyoruz.164 Deviriciliin ambarlarnn, topluluu tm yl besleyecek,
yl sonunda bir art verebilecek, ya da yl iinde teki topluluklarn
farkl rn ve mallaryla maldeiimi olana verebilecek bir "toplum-
sal art" salayacak derecede dolu olmas da beklenemez. Ama hi de-
ilse, deviriciliin neolitik topluluklara "biriktirme", "ambarlama"
yntemlerini ve kavramlarm brakt sylenebilir.
Mezolitikten neolitie, asalak ekonomiden retici ekonomiye gei,
bu ambarlama ve biriktirme yntemlerinin gelitirilmesini gerektirmi-

1F3 Coon, The History of Man, s. 93.


3M Coon, The History of Man, s. 143. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s.
30'da, Natufiya kltrl yerleme yerlerinde yabaml tahl deviriciliinin ka-
ntlar olan devirme ba (ora), dibek vb. aralar yan sra sval ambar
ukurlarnn bulunduunu bildirir.

176
tir. 165 Neolitik kylerin geimi salt tahl retimine dayanm olmasa da,
tahllarn tmnn tketilmemesini, bir ksmnn bir yl saklanmasn
gerektirir. Bunu bir art rn sayamayz. Neolitik topluluun yaps
toplumsal art retmeye elverili deildir.
Neolitik toplum toplumsal art retemeyen bir toplum olmakla
birlikte, toplumsal art retme gizilgcne (potansiyeline) sahip olan
bir toplumdur.166 Gerekten toplumsal art retmenin koullarndan
birisi "kty artrabilme yetenei"dir ki; asalak ekonomiden retici
ekonomiye gei, "retim" bu koulu salamtr. kincisi retilenden
azn yemekle ya da yenenden fazlasn retmekle salanan "tasarruf-
tur. Neolitik iftiler olsun, neolitik obanlar olsun "tasarruf" kavra-
mna sahiptirler. Neolitik ifti rnnn tmn hemen tketmez,
bir blmn sonraki hasada kadar yiyecek olarak ve yeni rn iin
tohum olarak ayrr. Neolitik oban da, srsne kar, takm ya da
srek av yapan avclar gibi davranamaz. Bylece, iklim koullarnn
elverili gittii baz yllarda, ellerinde bir "yiyecek fazlas" toplanm
olabilir. Ancak bu yiyecek fazlasnn toplumsal artya dntrlebil-
mesi iin bir koul daha gereklidir : Belli kimselerin "tekeline gemi"
olmas. Neolitik toplumun "kendine yeterli" ekonomisi ve "eitliki"
toplumsal yaps bu koulun yerine gelmesini nler.167 Bir kez bu yiye-
cek fazlas dzenli deildir. Sonra, genellikle baz yllar yiyecek fazlas
olduunda, onun ertesindeki yllarda yiyecek eksii olabilecei dn-
cesiyle, tarmsal retimin dalgalanmalarna kar nlem olarak, sak-
lanmaya allr; deiimde, uzman beslemede, yatrmda kullanlmaz.
Saklanabilecein tesinde bir yiyecek fazlas ise, genellikle ar tke-
timle yok edilir. Toplumsal fazlaya el koyucu, onu ailelerden alp bi-
riktiriri bir dzenek yoktur. Toplumun eitliki yaps, buna zorbaca el
konmasn, az sayda kiinin elinde biriktirilmesini nledikten te, aile-
165 rnein Fayum'daki silolar iin bak. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87; Ku-
zey Irak'taki maaralardaki ve kylerdeki ambarlar iin bak. Forde-Johnston,
History from the Earth, s. 82.
166 Toplumsal art retme gizilgcne sahip olan topluluklarla toplumsal art
reten yapya sahip olan topluluklar ayrmna, incelediim kaynaklar iinde
yalmzca, Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 105'te "art rn retme olana neolitik
ekonominin znde saklyd" szleriyle yaklamtr. Fiek de Ynetim, s. 33'
te, neolitik toplumda, insann, tarihte ilk kez kendisine gerekenden fazlasn
retme yeteneine sahip olduunu yazar. Ancak bu yetenein tgizilgcnl or-
taya konmas koullan zerinde durmaz.
w Oppenheimer, The State, s. 16'da, ilkel topluluklarn eitliki yaplanmn eko-
nomik aralarla deil, ancak siyasal aralarla (bir topluluun baka topluluk-
larla savamasyla, yamalamasyla, onlara egemen olmasyla) bozulacan
syleyerek; snflamann, smrnn ve devletin kaynamn ite deil, top-
luluklar aras sava ilikilerde, fetihte olduu kuramna yolu hazrlamaktadr.

177
lerin elinde kalmasn da nler.168 Eitliki toplumun dayanmac ge-
lenei; yiyecek fazlasnn, bunu salam olan ailelerden yiyecek eksi-
i olan ailelere akmasm salar. Bunu aan bir bolluk olduu durum-
da ise, ipular (Kuzeybat Amerika'nn Amerika Yerlileri'nin balk
kylerinde grlen "potla"larla,169 birok oban toplulukta grlen
"len"lerle170) "rgtl ar tketim" olarak adlandrlabilecek bir
biimde "tketildiini" gsteriyor.
Neolitik ekonominin, zellikle neolitik iftiliin kendine yeterlili-
i bir toplumsal art, bir art rn retmeyi kkrtacak alveriin ge-
limesine de olanak vermez. Tek tk dzensiz deiimler, onun kendi-
ne yeterli ekonomisini etkileyecek olaylar deildir. Bununla birlikte,
hemen tm ilk neolitik yerleme yerleri kalntlarnda grlen ambar-
larn, ileride, topluluklar aras ticaretin gelimesinin nesnel koulla-
rndan birini hazrladn da kabul etmeliyiz.

ss Oppenheimer, The State, s. 15-16'da, oban topluluklarda, yetenek farklar, ans


ve ansszlklar nedeniyle srleri artan ve azalan kimseler arasnda mlkiyet
farkllklarnn hatta snflarn doabileceini; ada oban topluluklar olan
Laplar'dan ve Hotentolar'dan verdii rneklerle aklar. Bu ekonomik, sonuta
toplumsal farkllamalarn patriarklkla, rahiplikle artabileceini kabul eder.
Ama bu farkllamann "siyasal aralar" ile I sava, yama, fetihle! etkilen-
medii lde lml snrlar iinde kalacan; farkllamaya yol aan etmen-
lerin daha sonra bakalarndan yana ileyileriyle ve eitli nedenlerle balan-
gtaki eitlik durumunun yeniden kurulacam syler. Uygar topluluklar ara-
smda yaayan, dolaysyla onlarla giritikleri alveri ilikilerinin kabile ml-
kiyeti yerine aile mlkiyetini gelitirdii srailoullan arasnda mlkiyetin ge-
litirdii eitsizlik kle satn almaya dek varabilmise de; satn alman bir k-
lenin alt yl sonra zgr braklmas yasas (bak. Kitab Mukaddes, "k", 21.2)
ilkel topluluun eitlikilie eilimli yapm gzel yanstr. Gebe Arap top-
luluklarnn yaps hakknda Rodinson, Hazreti Muhammed, s. 26'da, klan ii
zengin yoksul farknn uzunca bir kuraklkta, yenilgide, yoksullukta eitlik du-
rumuna dndn yazarken-, ilkel topluluun eitliki yapsn pekitiren d
etmenlerden sz etmektedir.
169 Potla grenei ile ilgili olarak Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 124'te,
bunun tam tersi bir yorumla, potlacn toplumsal art retmeyi kkrttn ya-
zarlar. Bu yorum fark, "toplumsal art" kavramn anlay farkndan domak-
tadr. Toplumsal art, tketimde deil tam zaman uzmanlarm beslemede, ti-
carette, yatrmda kullanlan bir retim fazlas olarak tanmlanrsa potlacn,
toplumsal art retmek yle dursun, toplumsal artnn salanmasn engelle-
dii anlalr.
.70 Bu durum, Manas Destam, ev. Abdlkadir nan, stanbul, 1972, Babakanlk
Kltr Mstearl Kltr Yaynlan, s. 71'de, "prenslik, beylik gstereyim, g-
rlmemi bir tren yapaym diye vann younu harcama" szleriyle dile ge-
tirilmektedir. Avcolu, Trklerin Tarihi, cilt I, s. 219'da, Amerika Yerlileri ara-
sndaki potla grenei ile Trk Beyleri'nin len greneinin, bazlanmn faz-
la retim yapmasmn, topluluun teki yelerinin alktan lmelerine yol aa-
bilecei koullarda zel birikimi engelleyici bir ilev grdn yazar.

178
Neolitik ifti topluluklarn ekonomik kendine yeterliliine karlk;
neolitik oban topluluklar "kendine yetersizlik" koullar iindedir-
ler. 171 te, neolitik kyn kendine yeterliliini kracak ve onu bir top-
lumsal art retmeye zorlayacak olan da bu topluluklardr.172 Ancak
bu olay, oban topluluklarn ifti topluluklar toplumsal art ret-
meye zorlamalar; bylece topluluu art retemeyen bir ekonomiden
art retebilen bir ekonomiye geirmeleri; ayn zamanda onu, farkl-
lam, snfl, devletli uygar toplum yapar ki bu daha sonra ileyece-
imiz konudur.

4. lkel Topluluktan Uygar Topluma ,Gei

ster ifti ister oban olsunlar, neolitik topluluklarm kendi i ge-


limeleri ile ilkel topluluktan uygar topluma geme yeteneine sahip
olmadklar anlalmtr. Bu, kuramda, neolitik toplumun art ret-
me gizilgcne sahip olduu halde, bu gizilgc toplumsal art ret-
me yolunda harekete geirmeye elverili bir toplumsal yapya sahip
olmaynn gsterilmesiyle ortaya konmutur. Eylemde ise, ada il-
kellerin az sayda avc ve toplayc takmlar dnda, byk ounlu-
unu oluturan neolitik topluluklarnn, binlerce yldr kendi abala-
ryla neolitik ekonominin kabuunu kramaylarmda gzlemlenmi-
tir.
Neolitik gei topluluklarnn uygar topluma geileri, yaplarnn
i gelimesiyle deil; doal ve toplumsal d etkilerle gereklemitir.173

m Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 86'da, kendisi ekin yetitiremeyen krsal g-


ebelerin, ekonomik adan her zaman yerleik kyllere baml olduklarn
yazmaktadr.
1 2 7 bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 361-362'de, hi bir kabilenin kendi isteiyle

egemenlere boyun eerek, onlara ar ceza, vergi ve haralar demeyeceini


belirtirken topluluklar aras ilikilerde fetihe ve zora dayanmakszn toplumsal
art elde edilemeyeceini sylemi olur.
1 , 3 Friedrich Engels, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlar,

s. 279-28l'de, snflarn ortaya kn, tarmc aile iine yabanc igcnn aln-
masyla balayan bir "i gelime" ile aklamtr. Yine Engels, Ailenin zel
Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 202-217 arasnda, barbar [ilkeli topluluktan
devletin ortaya kna dek gelien olaylar da gene bir igelime sreci olarak
grmektedir. retici gler geliince, toplumda retim fazlaln kendilerine
maledehlerden dolay zt karlarn belirdiini ve buna uygun gruplamalarn
ortaya ktm; ortak karlar savunan temsilcilerin bazen kendi gruplaryla
ya da baka gruplarla attklarn; atmalar artnca vazgeilmez kimseler
durumuna gelip zerklik kazandklarn ve zamanla tm topluma egemen ol-
duklarn ne srerek snfsz ynetimsiz ilkel topluluktan kn srecini ak-

179
Tarihte ilkel topluluktan uygar topluma ilk geilerin gerekleebilme-
si iin bu iki d etkinin birlemesi gerekmitir. Bylece ilk uygar top-
lum olutuktan sonra, teki ilkel topluluklarn uygar toplum dzeni-
ne geebilmeleri iin d toplumsal etkiler, uygar toplumlarn etkileri
yetmitir.

a. iftilerle obanlar Arasndaki Bar ve Sava likiler


Uygar topluma geme yolunda ilk abalar, neolitik iftilerle neo-
litik obanlar arasndaki bar ve sava ilikilerin rn olarak or-
taya kmtr. Bar ilikiler topluluk ii ve topluluklar aras ti-
caretin domasna; sava ilikiler fetihlere ve tabakal toplumlara yoi
amtr. Uygarlama yolundaki bu iki atlmdan ilki yar yolda kal-
m; ikincisi, evresel koullarn da elverili olduu yerlerde baarya
ulamtr.

lamaya alr. Bu noktada, tek tek hkm sren bireylerin [nderlerin, efle-
rini egemen snf olmak zere nasl birletikleri sorununu incelemenin bu ko-
nuda gerekli olmadn syler. Oysa, ilkel topluluktan uygar toplulua gei
srecinin incelenmesi gereken asl kritik noktas burasdr. lkel topluluun
eitliki yapsndan dolay, bir fetih ve reklenme olmadka retim tketi-
me eittir, arada srada bir retim fazlas salansa ve bunu, topluluun n-
derleri denetlese bile, bu, gene eitliki yapdan dolay, dzenli biriktirilebilen
bir art olamaz eninde sonunda toplulua, tketime dner. Bir fetih ve rek-
lenme olmakszn, toplulua dzenli olarak art rettirme olana bulunmaya-
ca gibi, topluluklarn nderlerinin, eflerinin birleip bir egemen snf olu-
turmalar ya da bir topluluun tm yelerinin teki topluluklar zerinde ege-
men snf durumuna gelmeleri olanakl grnmemektedir.
Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 115-116'da, tarihncesinin kanda toplu-
luklarnn kendiliklerinden baardklar ekonomik ve toplumsal ilerlemeleri-
nin insanlar arasmda iblmne dayanan baz farkllamalara ortam hazr-
lam olmakla birlikte; bunlarn, kanda anayasayla korunduka kle-efendi
blnmesini yaratmaya yetmediini, barbar halklarn saldrsnn ise, hazrlan-
m olan smf farkllamas birikimini kesin snflama atlayna urattm sy-
leyerek; "d etki" ya da "fetih" kuramna yaklat sylenebilir. (Bak. s. 143'
"demek ki ilk medeniyete atlamak iin de bir barbar akm gerekti"). Ama da-
ha dorusu, onun, i gelime ile fetih kuramn uzlatrdn sylemektir.
Wittfogel, Oriental Despotism, s. 324'ten, General Anthropology, der. F. Boas,
s. 282-326'da ve s. 38'de, i farkllama ile fetihin toplumsal farkllamann do-
masnda birlikte etkili olabileceininin yazldn; Alexander Rstov'un fetih
tezini benimsemekle birlikte i koullarla ve bar yollarla toplumsal farkl-
lama olanam da kabul ettiini; Wolfram Eberhard'n, Conquerors and the
Rulers Social Forces in Medieval China, s. 3'te, Rstov'un grlerini benimse-
diini reniyoruz. Lowie ise, The Origin of the State, s. 106 vd. "zet"te ak-
lad gibi, snflamann ve devletin kkenini ilkel topluluklardaki gizli der-
neklerde ve teki "dernekleme" rgtlenilerinde grerek, snflama iin i
koullar yeterli bulmaktadr.

180
aa. Bar likiler ve Ticaretin Douu
Aslnda topluluklar aras sava ilikiler, seyrek de olsa, avc ve
toplayc takmlar dneminden beri vard. Bar ilikiler, bar ili-
kilerin en nemli biimi olan alveri de, sava ilikiler kadar olma-
makla birlikte ok eskilere dayanyordu. kinci toplumsal iblmy-
le (ifti-oban farkllamasyla) topluluklar aras bar ve sava
ilikilerin youn, sistemli ilikiler biimini almasna yol aacak koul-
lar olutu : Neolitik oban topluluklar "gebe , kendine yetersiz, da
ak ve sava" bir yaam biimine; neolitik ifti topluluklar ise,
bunun tam tersi, "yerleik, kendine yeterli, da kapal ve bar" bir
yaam biimine sahip olmulard.174 Birbirine zt olan bu iki yaam bi-
iminin etkileimi, uygar topluma geme yolunda atlmlara yol at.
Daha avclk ve toplayclk dneminde, ta ocaklarna yakn yer-
de yaayan baz topluluklarn sert ta ya da ta ara alveriiyle u-
ratklar biliniyor. Neolitikte taa ek olarak, tahta ve mlek yapma-
ya elverili amur da, bu hammadde kaynaklarna yakn olan topluluk-
lar iin geim olanaklar yaratmtr. Yerleik ky topluluklar, bu kay-
naklara yakn iseler kendi gereksinimleri iin kullanm; yakn evrele-
rindeki topluluklara "satmak" dnda bu olanaktan yeterince yarar-
lanamamlardr. Bu olanaklardan yararlanma durumunda olanlar da-
ha ok gebe topluluklardr.
Byle hammadde kaynaklarna sahip olsunlar olmasnlar, neolitik
oban topluluklar kendine yetersiz ekonomilerinden dolay yerleik
ifti topluluklaryla alveri ilikileri kurmak zorundadrlar. ifti
topluluklar genellikle kendine yeterli ekonomiye sahip olduklarndan;
gebe obanlar, sradan retimleri olan ve iftiler de rettikleri iin
onlara sunamayacaklar hayvanlar dmda, iftilerin alabilecekleri bu
tr eylere drt elle sarlm olmallar. Bunun sonucunda ifti toplu-
luklarla giritikleri alveri, ticaretle uraan (saylarnn ok olma-
mas gereken) oban topluluklarn yapsnda ne gibi deiikliklere yol
amtr bilemiyoruz. nk gebe topluluklar yaam biimleri hak-

174 nsanlarn bu olgunun bilincine ilk kez varlarn ya da bu olgunun yazna


ilk yansmasn Glgam Destan'nda grrz. Destan'da (s. 69'da) barbar o-
ban yaamn temsil eden Enkidu'nun yerleik yaama, ekilmesi iin (rnek-
te bunun uygar yerleik yaam olmas, amacmz bakmndan nemli bir fark
deil) bir fahienin tuzana drlmesi sonucunda onun zayflad yazlr.
Zayflamasnn nedeni kadnla alt gn yedi gece yatmas deildir. Enkidu'nun
kentin insannn etkisi altnda kalnca "kafasna bilgeliin yreine insanca
duygularn girmesi" ile zayf dt sylenir. Bu deyi, gebe topluluklarla
sava yaam biimleriyle ve etiiyle; yerleik topluluklarn bar yaam bi-
imlerini ve etiini yanstyor olsa gerek.

181
knda gerilerinde pek az arkeolojik belge brakrlar; daha kts bir-
ok yere yaylm kalntlarla, bu kalntlarn sahibi olan topluluklar
bir araya getirmek son derece gtr.
ifti ve oban topluluklar aras bar alveri ilikilerinin o-
banlar zerindeki etkileri belgelendirilememi; ama yerleik ifti top-
luluklar zerindeki etkileri belgelendirilebilmitir. Bu tr bir alve-
riin gelitirdii iki yerleme yeri ortaya karlp iyice incelenmitir.
Bunlardan biri Filistin'deki Jericho, teki Anadolu'daki atalhyk'tr.
Her ikisi de, yerleik yaamlarna su kylarnda kurulan ve kk su-
lama tarm yapan kyler olarak balamlard.
Jericho'yu daha nce, deviricilikten reticilie geii temsil eden
bir yer olarak ele almtk. Filistin'de Lut Gl'nn kuzeyindeki (bu-
gnk Ariha'nn bulunduu yerdeki) Jericho'nun birinci katman, Je-
richo I .. 8500 dolaylarnn neolitik ncesi bir Natufiyal kyyd.1'5
Jericho II mleksiz neolitik dnemi temsil eder; onun da .. 8000-
7000 arasnda A ve .. 7000 dolaylarnda B olmak zere iki katman
vardr. A katmannda, kyn yerini 3,5-4,5 m. apl yuvarlak evlerden
oluan bir kasaba almtr. Yaplarn dzenli olarak dizilii, arkeoloji-
de genellikle bir toplumsal yetkenin varlnn iareti olarak yorumla-
nr. Bu mleksiz neolitik aamann tarma ve ticarete; dayand da
anlalmtr. B katmannn temsil ettii dnem .. 7000 dolaylarnda,
Jericho'nun maddi kltrnde kkl deiikliklerle balar. Sral ama
seyrek dzen yuvarlak evlerin yerini; birbirine yapk, sk dzen yapl-
m, aralarnda avlu oluturmu dikdrtgen odalar topluluu alr. Bu
kuzeyden, rdn Vadisinden yeni bir halkn geliinin belirtisi Olarak
yorumlanmaktadr. Bu halk eski sakinlerin tmn ldrp srme-
mise; kasabada bir toplumsal tabakalamaya yol am olmal.176 Ger-
ekten az sonra kasabanm bir hendekle ve aralarnda kuleler bulunan
ta surla evrilii; kasaba apnda toplumsal emei harekete geirebi-
lecek gl bir yneticiliin ortaya km olmasnn iareti olarak yo-
rumlanr. Bu savunma nlemlerinin, kasabadaki su kaynana gz di-
ken komularnn ya da gebelerin saldrsna kar yapld sanl-
yor. Bunlar yan sra ambarlarna ve depolarna da gz dikilmi olma-

nf. Jericho'nun ekonomik, toplumsal ve dinsel yaamyla ilgili bilgiler u be kay-


naktan derlenmitir: Roe, Prehistory, s. 107-118; Forde-Johnston, History
from the Earth, s. 82-84; Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 40-41; Clark ve
Piggott, Prehistoric Societies, s. 151-166.
176 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 55'te, A kltrnden B kltrne
birdenbire geiin bir fetih rn olduu yolundaki grn yeni bulgularla
deitirilmesi gerekebileceini sylerse de Jericho B'nin yeni bir halkn yer-
leme yeri olabileceini reddetmez.

182
L Bu surlar yapanlarn ya da yaptranlarn da bir zamanlarn gebs
saldrganlar olmalar ok olasdr.
Jericho'nun, hzla, nfusu iki bin dolaylarna ulaan, surla evri-
li krk drt dnmlk bir kasabaya dnmesi; budaya ve arpaya da-
yanan, kei yetitirilen gelimi tarmyla; Sina Yarmadas ve Ana-
dolu gibi uzak yrelere dek uzanan alveri ilikilerinin rn olduu
syleniyor ve Jericho'nun bu ticaretin ana merkezini oluturduu sa-
nlyor. Jericho'nun bu dneme ait yaplarndan biri smak olarak yo-
rumlanyor. Jericho'nun B katmannn ulat ekonomik ve toplum-
sal gelikinlik aamasn temsil eden, Lut Gl'nn gneyine den
Beidha kasabas da nemli bir ticaret ve ortaya karlan birok atl-
yeleriyle hareketli bir zanaat merkezi olarak grnr. mleksiz d-
nemden mlekli dneme geite, yeni bir aknn iareti olarak arkeolo-
jik katmanlamada grlen kopukluk, .. 5000 dolaylarnda mlekli
dneme geildiinde, karma iftilii ve mlekilii ile Jericho ekono-
misinde grlen atlm yenilenen bir tabakalamanm iareti olmal.
atalhyk, Jericho'dan biraz daha ge bir tarihte (.. 700'de)
ortaya km olmakla birlikte; neolitik ekonominin canlln ve top-
luluklar aras ticaretin gelimesiyle uygar topluma geme yolunda
gsterilen atlm daha belirgin bir biimde gzler nne sermektedir.17'
Konya'nn 52 km. gneydousunda, Koz Irma kysnda bulunan a-
talhyk, 1961 ylnda James Mellaart tarafndan kazlarak ortaya -
karlmtr. Mellaart'm deyiine gre "ekonomisi basit sulama tarm-
na, sr yetitirmeye, ticarete ve sanayiye dayanyordu."178
atalhyk .. 6500-5500 arasmda geliti. O tarihler iin olaan-
st byklkte bir kasabayd; 140 dnmden daha geni bir alan
kapsyordu. Bin evden, be-alt bin kiiden olutuu sanlyor. Kasaba
Nide ilinin Aksaray ilesi yanndaki volkanik bir da olan Hasan Da-
'n grebiliyordu. Buradan obsidyen (volkan cam) karp obsidyen
ticaretini denetimine alm olduu sanlyor. Obsidyen satmasna kar-
lk, ince aralar iin Suriye'den akmakta getirttii de anlalm-
tr. atalhyk'n gnencini ticarete borlu olduu ne srlmekte-
dir; ayn zamanda yrenin bir dinsel merkezi olarak grnmektedir.
Kasaba halk arasmda usta aa iileri, dokumaclar, ta cilalayclar
ve mlekiler bulunduunun kantlar vardr. Bakrtandan boncuk-

i' 7 atalhyk'n ekonomik, toplumsal ve dinsel yaamyla ilgili bilgiler u kay-


naklardan derlenmitir: Hawkes. The Atlas of Early Man, s. 41-42; Roe, Prehis-
tory, s. 116; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 84; Coon, The History
of Man, s. 162; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 98-111.
I 7 8 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 98.

183
lar yaplp, biraz bakr ergitilmi. atalhyk'n, yapt mallarn bir
blmn hammadde karlnda, yaknndaki ve uzamdaki toplu-
luklarla deimi olmas olasdr.
atalhyk'n yaplar, Jericho'da da olduu gibi birbirine biti-
ikti; ilerine tavandan girilen, avlulara alan drtke odalardan
oluuyordu. Her odada bir ocak, bir frm ve tahl varilleri vard. Bu
evlerin arasmda, depo grevi gren odalar ve pek ok sunak odas' bu-
lunuyordu. Sunaklar olaanst zengin denmiti. Sradan halkn,
llerinin, etlerini akbabalarn paralamasna braktktan sonra geri-
de kalan kemiklerini evlerinde zerinde uyuduklar sval platformlar
iine gmmelerine karlk; sunaklarda grlen platformlarn iinde
kemiklerin yan sra ss eyalar, kaplar, tren baklar, obsidyen ay-
nalar bulundu. Hawkes bu gmleri, kasabadaki toplumsal farklla-
mann iareti olarak; rahiplerin ve amanlarm kasabann elitini olu-
turduklar biiminde yorumlamaktadr.179
Jericho'da da grlen bu ataklt yan sra "anatanna klt"de
gelimektedir. Anatanna verimlilik kltn simgeler ve verimlilik
klt hem insanlarla hem hayvanlarla ilgilidir. Anatanranm insan
biiminde gsterilmesine karlk; tanr ko, leopar, boa gibi erkek
hayvanlar biiminde gsterilir.180 Tanra heykelciklerinden birisi An-
kara Anadolu Medeniyetleri Mzesi'nde sergilenmektedir. Bu bir kar
byklkteki balk heykelcik, tanray, iki leopardan oluan bir taht
zerinde oturan, son derece iman ama o derece grkemli, ocuk do-
uran bir "matriark" gibi gstermektedir. Tanrann ei, boalarla ve
sunak duvarlarna gmlm dizi dizi boa boynuzlaryla temsil edil-
mektedir. Sunan duvarlarnda geometrik desenler, resimler ve ka-
bartma resimler vardr.
Hawkes atalhyk'n, gemiten gelen avck, hayvan resimcili-
i ve hayvan simgecilii ile tarmc ekonomisi, zanaatlar, anatanna
gibi gelecekte geliecek olan eleriyle, yabanllk ile uygarlk arasm-
da bir konumda olduunu syler181 ki; bu hem atalhyk'n sihirsel-

l79 Bak. Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 42.


189 Ko, leopar gibi "koruyucu" hayvanlarla birlikte gsterilen anatanna resim,
kabartma ve heykelcikleri; gebe oban topluluklann yerleik ifti topluluk-
lar stne yerlemeleri; onlardan toplumsal art alrken, baka gebeler ya-
malamasn diye onlan korumalan olgusunun dnsel yansmas olarak; hay-
van totemli bir gebe klan ile anatannal bir yerleik topluluun bu tr bir
btnlemelerinin rn olabilir.
18! Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 42. Daniel de, The First Civilizations, s.
164'te, atalhyk' uygarlk ve kent olarak grmemekte; kasaba saymakta-
dr. Sihirsel-dinsel kltrnn, yukar paleolitiin (kaltt) sihirsel kltr

184
dinsel bir gei kltrne sahip olduunu; hem de bu almada kul-
lanlan terim ile syleyecek olursak, bir "gei toplumu" olduunu
gsterir. Ancak, ne Jericho ne de atalhyk uygar topluma geeme-
miler; uygar topluma geme yolundaki atmlar yarda kalmtr.
Gerekten, bilim adamlar bu iki kasaba toplumunu da uygarlk say-
mamaktadrlar182
Jericho'nun ve atalhyk'n uygar topluma geme yolundaki at-
lmlarnn yarda kal nedenlerini anlamak iin, ksaca, ekonomiK
toplumsal dnsel yaparma gz atmalyz. Her ikisi de kk sula-
ma tarmyla ve yerleik ky yaamyla tarih sahnesine karak; uygar
topluma geme yolundaki ilk admlar atmlardr. Bunu izleyen ikin-
ci adm, topluluklar aras sava ilikilerle, tabakalamayla balam
olsa bile (ki bu ynde gl belirtiler vardr) topluluklar aras alve-
ri ilikilerine giriilerek; neolitik topluluun kendine yeterliliinin ve
da kapallnn krlmas olmutur. Onlar topluluklar aras alve-
rie ynelten iti (ister sava ister bar yolla balam olsun) ayn
zamanda neolitik toplumun eitliki yapsn paralayarak, toplumsal
tabakalamaya yol amtr. Toplumsal tabakalama, bir toplumsal ar-
t elde edilmesinin koulunu da yaratmtr. Bu toplumsal art ile (Je-
richo'da) toplumsal emek kullanan, geni apl toplumsal ibirliini
gerektiren, savunma etkinlikleri rgtlendirilip, gerekletirilmitir.
Bu da toplumsal farkllamann yannda bir siyasal farkllamann or-
taya knn belirtisidir, licaret ve Zanaatlar da ekonomik farklla-
mann belirtileridir. Ekonomik, toplumsal ve siyasal farkllamalar
dnsel farkllamann da izledii sylenebilir. zellikle atalhyk'te
sunaklarn okluunu, farkllam toplumu birlikli tutabilecek bir
din adamlar snfnn dinsel bir ideoloji tretmeye balaylarnn be-
lirtisi olarak alabiliriz.
Jericho ve atalhyk'n bu gelimelerden getikten sonra, uy-
garla ulama yolunda son birka adm atamayp yar yolda kalla-
r neyle aklanabilir? Bunun, biri doal evreyle, teki toplumsal ev-
reyle ilgili iki nedeni vardr. Doal evreyle ilgili olan Jericho'nun ol-

ile balantsnn belki en gzel kant; yukar paleolitiin maara ve kaya y-


zeylerine resim yapma greneinin, atalhyk'te kendini sunak duvarlarna
izilen resim ve yaplan kabartmalar biiminde gstermesidir. (Bak. Mellaart,
The Neolithic of the Near East, s. 94). McNall Burns, Western Civizations
cilt I, s. 29'da, neolitiin gelitirdii kurumdan birinin din olduunu yazar
(tekiler aile ve devlettir).
rnein Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, bildiimiz
en eski kasaba olan Jericho H'nin kente geliemedii yazldr. Daniel ise, The
First Civilizations, s. 164'te, Jericho'nun ve atalhyk'n uygarlk saylamaya-
caklarm; yalnzca birer kasaba olduklarn sylemektedir.

185
sun, atalhyk'n olsun kk sulama tarmndan byk sulama ta-
rmna gemelerini kkrtacak bir corafi konumda olmamalar, ak-
as rmak sel yataklarmda bulunmamalardr. Bu durum, onlarm
(Jericho'da grlen ama yinelenmeyen bir sur yapm dnda) byk
apl toplumsal ibirliini gerektiren ilere girimeleri ansn ellerin-
den almtr. Toplumsal evre ile ilgili olan neden, fetihe ve kaba g-
ce dayanan belirgin bir toplumsal tabakalamann grlmemesidir.
Geri, zellikle Jericho'da birka kez grlen ifti-oban sava ili-
kilerinin rn olarak fetihin ve yenilenen toplumsal tabakalamann
belirtileri varsa da; bu olaylar izleyen ekonomik etkinliklerinin (sur
yapm dnda) zorla altrmaya ve tarmdan toplumsal art alma-
ya dayanan tarmsal etkinlikler olmak yerine, bar ilikilere dayanan
ticaret etkinlikleri olmalar ya da sonradan bu tr etkinlikler biimini
almalar, tabakalamay artrmak yerine onun keskinliini trple-
mi grnr.
Toplumsal artnn tarmdan ok ticaretten salanm olmas; bu
topluluklar uygarlama yolunda kmaz sokaklara sokmutur. Gerek-
ten askeri gle salamlatrlm bir ekonomik, toplumsal, siyasal b-
tnleme salanmadan nce; topluluklar aras ticaret kararszdr, g-
vensizdir. Bu ticareti yrten topluluklar da salam bir askeri gce
dayanmadklar lde d saldrlara kar zayf durumdadrlar. Hem
ekonomilerinin hem siyasal varlklarnn salam temellere dayanma-
mas, her iki toplumun uygarlama yolundaki atlmlarnn, parlak bir
giriimden sonra yar yolda kalmasna yol amtr. Bu yolda, ideolo-
jik bir dzeye ykselmi olan dnsel yaplarnn gc yazglarn
deitirmeye yetmemitir. Sonuta, .. 8000-7000'lerde uygarlama
yoluna girmi olan bu ilk iki "gei toplumu"nun bulunduu blge-
lerin, uygar toplum dnyasna ancak uygarln sel ovalarnda bala-
masndan (.. 3000'den) iki bin yl sonra, o da kendi gleriyle de-
il, d glerin etkisiyle girebildiklerini gryoruz. Ancak hem top-
luluklar aras ticaret hem de (zellikle atalhyk'te) nfus patlama-
s sonucunda grlen gler, neolitik ekonomiyi ve dnceyi evre-
lerine yayarak, teki blgelerin topluluklarna uygar topluma gei
hareketine balamalar yolunda gl bir iti vermilerdir.

bb. Sava likiler Fetih ve reklenme


Neolitik ifti ve oban topluluklar arasmda sava ilikiler asal-
dr. 183 Jericho'dan Kln-Lindenthal'e kadar neolitik kyleri eviren sa-

183 oban-ifti topluluklar aras ilikinin sava nitelii, Kitab Mukaddes'e de yan-
smtr. "Tekvin" 4.2-19'da, Adem'in Havva'dan doan ilk olu olan Kain'i

186
vunma hendekleri ve surlar bunun kantdr. ifti-oban bar al-
veri ilikilerinin bile sava ilikilerin rn olarak balam olma-
lar ok olasdr. Jericho'nun katmanlarnda bunun ipular vardr.
Neolitik ifti-oban topluluklar aras bar alveri, ilikileri nasl
balam olursa olsunlar, kararl, srekli ilikiler olarak grnmezler.
Bunun en gzel rneini atalhyk dzeyinde (belki ondan da ileri)
bir neolitik yerleme yeri olan Burdur Gl'nn gneyindeki Haclar'-
n .. 5600 dolaylarnda yklmasdr.184 "Gebe, kendine yetersiz, d-
a ak ve sava" bir yaam biimine sahip olan oban topluluklarla,
"yerleik, kendine yeterli, da kapal ve bar" yaam biimli ifti
topluluklar aras iliki genellikle sava olacaktr.185
Bu tr bir sava iliki, arada srada yerleik topluluun zaferiy-
le bitmi olsa da, byle bir zaferin onlara kazandraca birka tutsak-
la birka silah, belki kk bir sr olabilir. Yenilen saldrgan ge-
be oban topluluk ou kere belki bunlar bile vermeden kaacaktr.
Ama yaam biimlerinin farkllndan dolay, ifti-oban srtme-
lerini ou kere obanlar kazanm grnrler. Yenilen iftiler yeni-
len obanlar gibi kaamazlar; kap topraksz kalmaktansa toprakla-

ifti ikinci olu olan Habil'in koyun oban olduu yazldr! Kain topran
rnlerinden, Habil srnn ilk doanlarndan Allah'a sunu sunar. Allah Ha-
bil'in (obann) sunusunu beenince bunu kskanan Kain (ifti) kardeini l-
drr. Kukusuz yknn ikinci blm, uygar kent toplumunun obanlarn
iftilere egemen olmalaryla olutuu kuramna uymuyor. Ama yk ifti
Kain'in yerleip bir [ilki kenti kuruuyla yeniden tarihsel gereklik rayna
oturuyor gibidir. Uzak gemii anlatan bu yk yerine konu gncel sonullar-
la ilgili olunca, srailoullar'mn yerlemek zere Kenn lkesine gelince, Mu-
sa'nn yerletikten sonraki dzen iin Allah adna yasalar koyarken
("Tesniye" 20.10-12'de) sava iin bir kente yaklatnzda teslim olursa "iin-
de bulunan btn kavim sana angaryac olacaklar, sana kulluk edecekler" ya-
sas fetih ve reklenme kuramnn geerliliini desteklemektedir. Bu kural
uygulaylan iin bak. "Yeu" 9.18-21.
184 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 84.
185 oban topluluklann daha sava, ifti topluluklann daha ban bir yaam
biimine sahip olduklan Aristoteles'den beri bilinen bir gerektir. Aristoteles.
Politika, I.8'de, gebeliin (obanln) yamaclkla birleebildii bir kank
geim biiminden sz eden bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 314-315'te, sna-
cak kaleleri olmayan gebelerin her zaman silahl olup; iddet ve kuvvetin on-
lar iin bir yaradl, yiitliin karakter olduunu yazar.
Graves, The New Larousse Encyclopedia of Mythology'ye yazd "Sunu"da
(s. VI) ilkel tanm topluluklannda savaa ba vurmann ender olduunu; bunun
zdcuna sr obanlannn sava bir meslek edinme eilimi gsterdiklerini;
Aryan istilaclarn kyller zerine bir aristokrasi olarak reklendiklerini soy-
lar.

187
rnda kalp, boyun eerek hara demeyi yelerler.186 Yenen obanla-
rn nlerinde ise ky, ambarlarn yamalamak ve ekip gitmek, ky
halkmdan ellerine geirdiklerini ldrp topraklarna ve evlerine el
koymak ve bunu yapmayp onlar altrarak yneten bir egemen s-
nf olup yerlemek gibi seenekler vardr. Tarih boyunca her see-
nein de kullanld grlmtr. Ancak genellikle gebenin ge-
belikte direndii de grlmtr. Vurkalar ve bir baka topluluu
yok edip yerine yerlemeler, yerleik lkenin topluluk yapsnda byk
deiikliklere yol am grnmez.187 Ancak nc seenei kullanan-
lar ellerine byle bir frsat geirmiler demektir.188

186 Oppenheimer, The State, s. 21. Oppenheimer (s. 21-22'de) Eski Dnya'da teritor-
yal devletlerin byle, obanlarn iftileri fethetmesiyle olutuklarm; Yeni
Dnya'da ise evcil sr hayvanlar bulunmad iin, obanlarn deil avcla-
rn iftileri fethettiklerini, Yeni Dnya'da uygarl oban-ifti ztlnn de-
il, yerleik-gezici kabileler ztlnn dourduunu yazar. Wittfogel, Oriental
Despotism, s. 324'de, savalarn insanlk tarihi kadar eski olduunu, ama bir
topluluu srekli boyunduruk altnda tutmann bu i hem dllendirici hem de
olanakl olunca ortaya ktn yazar. ifti-oban tabakalamas olgusunun
devlete varan gelimelere yol ann tarih yazclndaki ilk kaytlarndan
biri olarak, Herodotos'dan, Tarih, I.125'te, Pers boylarnn ounun ifti olduk-
lar, buna karlk Pers krallarnn oban boylardan birinin kolu olan Akhe-
menidler'den km olduu yolunda verdii bilgide yansd sylenebilir.
187 Oppenheimer, The State, s. 23-24'te, devletin oluumunun alt aamas olduu-
nu, birinci aamann oban-ifti topluluklar aras srekli sava ve ldrler
olduunu, Eski Dnya tarihinde yinelenen kitlesel aknlarn (Kelt, Cermen,
Hun, Avar, Arap, Macar, Tatar, Mool, Trk, Viking aknlarnn) fetih deil
yama amal kald srece, devletin oluumunun yzlerce, hatta binlerce yl
bu aamada kalabileceini syler. kinci aamada iftilerin direnmekten, o-
banlarn geici yamayla yetinmekten vazgemeleri ve obanlarn kyllerden
srekli bir art almaya balamalarnn devlete geite dev adm oluturduunu
yazar (bak. s. 26 ve s. XV-XVI). Herodotos'dan, Oppenheimer' onaylarcasna
(Tarih, 1.105'te) Asya'nn yirmi sekiz yl skit boyunduruu altnda kald s-
rece, halktan hara alarak topladklarn az grmeleri zerine yama aknlar-
na kmalaryla lkeyi yknt yerine evirdiklerini reniyoruz. bn Haldun da
Mukaddime, cilt I, s. 378'de, Araplar'n yabaml doalarnn bir gerei olarak
. yamac ve bozguncu bir halk olup [uygarlk ve devlet kurmak yle dursun!
mamur lkeleri [uygar toplumlar] yktklarn sylerken, dnyann bir baka ye-
rinde ve tarihin bir baka dneminde yinelenen ayn olguyu yanstmaktadr.
18a Bu grn en ak biimde tarih yazarlnda olgusal dzeyde H.G. Wslls,
toplumbilim alamnda daha ok kuramsal dzeyde Franz Oppenheimer tara-
fndan savunulduu grlyor. H.G. Wells, The Outline of History'de insanla-
rn nceleri, yiyeceklerini ararken yava yava yer deitirdiklerini, sonra bir
ksmnn topraa yerlemeye baladn, bir ksmnn ise aka gebeletii-
ni, yerleik topluluklarn balca tanelilerle gebelerin stle beslendiklerini
yazar. (Kvlcml bu deyiin, insanlar avc toplumdan sonra nce tarmcla,
ardndan obanla gemi gibi gsterdiini syler). Wells bu iki yaam biml-

188
Bir gebe oban topluluk bir yerleik ifti topluluu yamala-
dktan sonra, ertesi yllarda onu baka gebelerin yamalayabilecei
dncesiyle ya da baka dncelerle ayrlp gitmek istemezse; ilk
birka kuakta yerleik toplulukla ne ekonomik bir iblmne gidebi-
lir ne de onun iinde eriyerek onunla btnleebilir. nk iftilik

nin zt ynlerde uzmanlatklarn, yerleiklerle gebelerin kanlmaz olarak


birbirleriyle savamaya balam olabileceklerini, yerleiklerin gebeleri bar-
bar saydklarn, yerleiklerin yumuak, kadnlam kiiler durumuna geldikle-
rini, gebelerin bunlara kar apul dzenlemelerinin normal grldn,
birleen gebelerin ovalara atldklarm, fetihlerin, savalarn gelitiini, fa-
tihlerin ganimeti alp gidecekleri yerde zaptettikleri lkeye yerletiklerini, ky-
lleri ve kentlileri hara, vergi demeye zorladklarn, gebelerin hizmetileri
durumuna geldiklerini, gebe eflerinin kral, prens, efendi olduklarn, te
yandan zaptettikleri yerin sanat ve inceliklerini benimsediklerini, ancak eski
gebelik alkanlklarnn bir blmn kuaklar boyu srdrerek avlanp,
sava arabalaryla yarlar dzenlediklerini, almay, hele tarm iini aa
rkn, aa snfn pay saydklarn, uygarlk kitabnn bu sayfasnn almayan
bir gdc snfla alan halk yn farkllamasn gsterdiini, barbar top-
luluklarn uygarla ilk kez Dicle ve Frat blgesinde girdiklerini yazd. (Bak.
Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 136 vd.
Marx, iblmnn ve farkllamann fetih biiminde bir d etki ile deil aile,
kabile iinde cins ve ya farkllklarna dayanan doal iblmyle baladn
sylemekle birlikte (Kapital, cilt I, s. 379'da) topluluun yaylmas, nfusunun
artmas ve zellikle kabileler aras atmalar sonucunda bir kabilenin tekileri
boyunduruu altna almasyla bu iblmnn alann genileteceini syler-
ken; fetihin (toplumsal farkllamaya yol aan balca e olduunu kabul et-
mese de) toplumsal farkllamay gelitirici bir etmen olduunu kabul etmi
olur. Krader, der., The Ethnological Notebooks of Kari Marx, s. 14-15'te, Marx'n
uygar toplumun ve devletin kaynan ilkel grubun (gensin) zlmesinde ara-
dn, gens zerine bir fetih gelirse bunun kastlarn oluumuna yol ap a-
mayacan hipotetik yoldan aratrp sonucun fetihle gensin yanyana geli
biimine bal olduunu, rnein Kanada Kutinler'inde farkl mertebede
genslerin bulunmas nedeniyle gens ilkesinin iinde ztt olarak fetihi Ve kast
barndrdm, te yandan gensin iindeki akrabalk bann znde aristok-
rasinin kmasna izin vermediini dndn yazar. Gens ilkesinin iinde
zttn barndrmas soyutlamas ile eitliki bir i yapya sahip olan gensin
farkl gelime dzeyindeki bir baka topluluu fethedince, tarihte Spartallar
rneinde olduu gibi, bu eitliki yapsnn onun yendii toplumla karma-
sn nleyerek bir kasta dnmesi olasln yanstmak istemi olsa gerek.
Tm bu dnceler Marx'n da farkllamann, snflamann uygar toplumun
olumunda fetihe nemli bir yer verdiini sylememizi destekler niteliktedir.
Krader de, Marx'n Morgan zerine notlarnn en ak diyalektik olammn in-
sanln ilkel durumundan uygar durumuna geiiyle ilgilisi olduunu, bu not-
larnda bir soyutlama (iinde gens ilkesi) ile bir dizi somutlamalann (fetih,
kast, toplumsal mertebe farkllamas) alnp, somut gensten gens soyutlama-
sna geip, fetihin somutlamasm, gensin soyutlamasna eklediini, bylece
gensten kasta geii soyuttan somuta ve bir somuttan bir somuta ayn anda
gei biiminde akladn yazar.

189
bilmez ve zahmetli iftilik ilerini yapmak istemez. Bu durumda -
kar yol egemen bir askeri smf olarak, onu teki topluluklara kar
korumak ileviyle yerleik toplumun zerine reklenmek ve ondan
toplumsal art almaktr. Bylece btnlemeyi askeri-ekonomik ib-
lm salam olacaktr. Bu, topluluun yapsnda askeri-ekonomik
farkllamadan tutun siyasal dnsel farkllamaya dek bir dizi yap-
sal deiikliklere yol aabilir.
Bununla birlikte gebe obanlarn yerleik ifti topluluklarn
zerine her "reklenme" olay189 topluluun yapsnda kkl deiik-
liklere yol amamtr.190 ou durumda yenenlerle yenilenler birka ku-
ak iinde karmlardr. Fetihle ortaya kan egemen smf m toplum-
sal arty daha ok ticaretle salamaya balad topluluklarda (olas-
lkla Jericho'da, atalhyk'te olduu gibi) "tabakalama" zayf ka-
lr. Toplumsal artnn iftilerden saland yerlerde, ama emein
verimliliinin toprakta alan kyly beslemekten te pek az bir ar-
t verdii durumlarda ise ok gemeden yenenler de toprakta alma-
ya balamak zorunda kalacaklar ve yenenlerle yenilenler gene birbir-
leriyle karacaklardr.

Bylece, reklenmenin ve toplumsal tabakalamann, siyasal fark-


llamann tarihsel koullarnn, ifti-oban sava ilikisi, obann
zaferi, sava kazanan gebe toplumun yerli iftileri yok etmeden o
yere yerlemesi ve almann alanlarn dmdaki kimseleri besleye-
bilecek verimlilik dzeyine ulam olmas olduu sylenebilir. Son ko-
ulun fetih srasmda var olmas gerekmez. Fetihi halk yeni bir i r-

189 "reklenme" TDK, Trke Szlk, 1969 bassnda "(ylan hakknda) halka
halka kvrlp toplanmak" olarak aklanmaktadr. Ancak Trke'de "bana
reklendi" deyimi, bir ya da bir grup insann baka insanlarn bana geerek
onlar dosta olmayan bir biimde ve kendi karlarna denetlemeleri ve kar
koymalarna olanak vermemeleri anlamnda kullanlmaktadr. Deyimin bu an-
lamndan esinlenerek "reklenme"yi bir fetih sonucunda fetheden toplumun
fethedilen zerinde, onu kendi yararna altran bir denetim ve ynetim kur-
mas anlamnda kullanyorum. Bylece "reklenme", tarihte toplumsal taba-
kalamay balatan sre olarak tanmlanabilir.
190 reklenmenin daha sonraki tarihlerde grlen, dolaysyla daha iyi bilinen
en gzel rnei, gebe sr obanlan olan Aryan fetihilerin Avrupa'nn ve
Hindistan'n yerli topluluklan zerinde askeri aristokrasiler kurmalardr (bak.
n. 185).
Fiek, Ynetim, s. 35'te, ilkel neolitik teknolojinin, ortak mlkiyetin, savasz-
ln, retimle korunmay grevlendiren geici blnmenin, ana erkilliin, her-
kese ynetildiinden kimsece ynetilmeyen eitler birliinin, (Childe' daya-
narak) Asya ve Avrupa aras tun ve sava yoluyla kurulan iliki ile bozuldu-
unu syleyerek, "fetih ve reklenme kuram"na yaklam olur.

190
gtlenmesi biimi gelitirerek almanm verimliliini -bir art rete-
cek dzeye ykseltebilir. Ancak bunun da koullar vardr; byle bir
rgtlenmeye olanak verecek, kkrtacak, hatta zorunlu kacak bir
doal evrenin bulunmas gerekir ki bu evre byk rmaklarn takn
ovalardr.191

o Oppenheimer, The State'de snfl topluma geiin (gebe oban topluluklarn


yerleik ifti topluluklar fethedip boyunduruklar altna alp onlar dzenli
bir toplumsal art vermeye zorlamalaiyla olduunu syleyerek) toplumsal ko-
ullarm aydnla kavuturmu; ancak bu olgunun nkoulu olan evresel et-
menler zerinde pek durmamtr. Wittfogel'in ise, byk sulama tarmnn
devletin biimini belirlemedeki roln aratran almasyla, sorunun bu boyu-
tunu aydnlatma ans olan bir yaklama sahip olduu halde, sorunun ky-
sndan geip gittiini gryoruz. Gerekten Wittfogel, Oriental Despotism, s.
18'de, oban topluluklarn birok rnekte egemen olduklar tarmsal uygarlk-
larn siyasal ve toplumsal yaplarnda derin deiiklikler yapabilecek fetihler-
de bulunabildiklerini syledii halde; bu gerein kk sulama tarm yapan
fakat byk sulama tarm yapabilecek takn ovalarna yakn yerlerde yaa-
yan iftilerle yrelerindeki obanlarn ilikileri iin de geerli olduunu ve
kendinin hidrolik toplum dedii ilk snfl uygar toplumlar bu ilikinin yarat-
tn grememitir. Buna karlk, Toynbee'nin meydan okuma-iradi tepki ku-
ramm anmsatrcasna (s. 17'de) kk sulama tarmna geii bir istem ve
karar sonucu olarak gren Wittfogel, byk sulam tarmna geii (s. 18'de),
kurak ovalan fethe istekli iftilerin, makina ncesi teknolojiyle ok miktar-
da suyun kitle halinde emek kullanlmasyla kanallara barajlara ekilmesin-
de kitle emeini egdmleme ve disiplin altna alma, ibirlii iinde alma,
kendilerini bir yneticiye balama yolunda rgtsel bulularda bulunmaya
zorlamalanyla aklamaya alr. Daha sonra (s. 19'da) byk sulama tanm-
nn nclerinin, karlanm izleyerek yaptklan seim sonucunda, bu seimin
getirecei sonulardan habersiz olarak, birok, zgrlklerden yoksun olma pa-
hasna, muazzam toplumsal ve siyasal yaplarn kurulaca bir gelimeyi ba-
latm olduklarn ekler; (s. 27'de ise) fetheden gruplann gelenei olan nder-
lik ve disiplinin baz hidrolik ynetimlerin kurulmasna neden olabileceini,
olaslkla da olduunu; ancak Pueblo, agga, Havai toplumlanmn toplumsal
yaplarnn fetihle deil i gelime ile de domu olabileceini yazar; (s. 324'-
de) fetih olgusuna eildii zaman, fetih toplumbiliminin tabakal toplumlarn
balaynn fetihle ilikisini vurguladn syleyip, bunu "birincil fetih" diye
tekilerden ayrd halde, birincil fetih srecini yeterince incelememi olmak-
la birlikte, dikkate deer olduunu syleyip, birincil fetihin zaten tabakal top-
luluklar daha da tabakalatrm olabilecei gryle, (hidrolik toplumun
oluumunu kuramna almaz) ikincil fetihlerin daha iyi incelendiini syler;
tabakalatnc birincil fetihin hidrolik dnyada, Yunan'da ve Roma'da, Japon-
ya'da, Ortaada grldn ekler. Grld gibi Wittfogel de olgunun ev-
resel koullann ve sonulanm aydnlatmakla birlikte, fetih olgusunu bu d-
nemde devreye sokmayarak sorunu tutarl olarak aydnlatamamaktadr.
Sorunu tm boyutlanyla aydnla karabilecek bir yaklam Oppenheimer'n
kuramyla VVittfogel'in kuramnn uzlatrlarak birletirilmesiyle salanabilir.
Bu yolda Alexander Rstov'un, Ortsbestimmung der Gesewart, Zrich, Erlenbac i

191
Tarihte bu koullar ilkin Mezopotamya'da kk sulama tarmn-
dan byk sulama tarmna geilmesini salayan olaylarla gerekle-

1950-1952 yaptnn, byk sulama ilerinin Msr'da ve Mezopotamya'da gebe-


lerin fetih imparatorluklarn kurduktan sonra gelitii grn ileri srd-
n (Wittfogel, Oriental Despotism, s. 27'den) reniyoruz.
Yukanda ne srlen grler Wittfogel'in birincil fetih dedii olaya ilikin-
dir. lk uygar topluluklar ortaya ktktan sonra uygar toplumun apnn ge-
nilemesine yol aan ikincil fetihlerin eleri daha farkldr. Artk snfl, art
reten uygar toplum bir kez gerekletikten, uygar toplum kavram yayldk-
tan sonra, yeni uygar toplumlarn domas iin oban-ifti topluluklarn b-
yk sulama tarm yapabilecek yerlerde tabakalamas koulu ortadan kalk-
mtr. oban topluluklar kabile federasyonlar biiminde birleip, kk su-
lama tarm hatta yamurla sulama tarm yaplan kyleri fethedip, zerinde
toplumsal art aldklar egemen topluluklar olarak reklenebilmilerdir. Hat-
ta, ilk gl uygar toplumlarn rgtleniinden sonra oban-ifti ilikisi ters
dnm ifti uygar topluluklar sava tekniklerini gelitirip paral ya da s-
rekli ordular kurup, lkelerini gebe barbarlara kar savunmaktan, ham-
madde ve igc aklarn gidermek iin gebe barbar topluluklar zerinde
egemenlik kurmaya gemilerdir. Ancak bu giriimleri daha ok gebelerin
ele avuca gelmez niteliklerinden dolay gebelerden ok yerleik ama uygar-
lamam kyl topluluklar zerinde egemenlie dnmtr.
Fetih olayn en erken tarihlerde ve en sistemli bir biimde inceleyen d-
nrlerden biri de bn Haldun'dur (1332-1406). bn Haldun'un "devletlerin ve
sllerin ykseli ve dlerinin "bedevi" topluluklarn "hazeri" toplulukla-
rn zerine yrmesiyle meydana geldiini belirttii "asabiyyet kuram"
(bak. Hassan, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, s. 22) ilkel toplumdan
uygar topluma ve devlete ilk geiin fetih kuram olmamakla birlikte, bu ilk
geiin kurammn gelitirilmesine yararl olacak boyutlar getirir. Asabiyyet,
bn Haldun'un kuramnda, ilkel, zellikle bedevi, oban topluluklarn eitlik-
i yaplarn yanstan ve (bak. cilt I, s. 373'te, asabiyyetin bir kuaktan gelen-
lerin bir araya toplanarak g ve erk sahibi olup bir lk evresinde toplan-
malarn saladn syleyii) bu eitliki yap iinde duygu ve dnce bir-
liini pekitirici bedevi topluluklardan birinin fetih ve yerleme amac evre-
sinde nderliini, tekilerin desteini salayc (bak. cilt. I, s. 401-402'de devle-
tin ancak galebe almakla kurulduunu, galebe almannsa ancak asabiyyet
ve bir dnce evresinde toplanarak onu gerekletirmek azmiyle ve kalpleri
birbirine balamakla olacan sylemesi) fetih sonucunda toplumsal art elde
edilen bir dzenek kurulmasna yardmc oluu nitelikleriyle fetih, snflama
ve devletin douu olgulannn belkemiini oluturmaktadr (bak. cilt II, s.
305'te "devlet ancak galebe almak, istila etmekle kurulur" deyii). Bylece bn
Haldun fetih olgusunun toplumsal ve ideolojik elerini aydnla kavutur-
duktan te, asabiyyetin gebe oban geim biimiyle ilikilerini de kurarak
tam bir fetih kuram gelitirmi olur. Konumuz asndan onun eksiklii uygar
topluma ve devlete ilk gei sorunu zerinde durmayp, dolaysyla bu olayda
etkili olan zel evresel koullardan sz etmemesidir. Ancak arkeoloji bilimin-
den ok nceki ve ilk uygar toplumlarn tm kalntlarnn topran altnda
bulunduu bir ada ondan bunu da beklemek hakszlk olur.

192
mitir. 192 Mezopotamya'nn kuzeyindeki dalk blgelerde .. 9000-
7000'lerde ilk tarmc topluluklar ortaya kt halde, Dicle ve Frat'
m sel yata olan Mezopotamya'nn gneyinde, yerleme ve tarm ..

192 Yeryznde uygarla varan ilk reklenme olay byk bir olaslkla aa-
Mezopotamya'da grlm olmakla birlikte, bu olay, benzeri evresel ko-
ullarn bulunduu teki takn oval rmak boylarnda da ilk yerel reklen-
meler olarak, Eski Dnya'da Mezopotamya uygarl esiniyle, Yeni Dnya'da
ondan bamsz olarak grlecektir. rnein Smer'den sonra dnyann en es-
ki ikinci uygarl olan Msr'da da uygarln Smer'de grlene benzer bir
fetih ve reklenmeyle domu olmas ok olasdr. Bu konuda Emery, Archaic
Egypt, s. 34-37'de Msr uygarlnn "Hanedan rk" dedii bir halkn fethiyle
doduu grn benimseyip, buna kar "i gelime" ve "kltrel etkileme '
grlerinin bulunduunu yazar. te yandan donmu yapsyla Sparta toplu-
mu fetih ve reklenme olgusunu kristalletirmi, bir rnek olarak grnmek-
tedir. Gurney, Hittites, s. 68'de, Hitit toplumunu inceledikten sonra, sonu ola-
rak "Hitit devleti kapal bir kastn lkenin yerli halk zerinde egemen olma-
snn rndr" demektedir. emseddin Gnaltay, ran Tarihi, cilt I, Ankara,
1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 75'te, ilk dnemlerde ran' igal eden
brakisefal topluluklann kent devletleri prensliklerini kurduklann yazar; (s.
269'da ise) fetheden ve fethedilen snflardan sz eder. Fetih ve reklenme
olay ayrca bu olayn daha nce grld toplumlar zerinde birok kere-
ler yinelenebilir. rnein Jean Chesnaux "Asya Tipi retim Tarznn At
Yeni Aratrma Alanlan", Chesnaux ve bakalan, Asya Tipi retim Tarz, s.
45'te, dou toplumlannda ou zaman devlet aygtnn dandan gelenlere ge-
tii, onlann krsal topluluklarn egemenleri olduklan gerei dile getirilir.
Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 24'te ve s. 90'da, uygarln douunu
bu aratrmada belirtilenden biraz farkl kurmakla birlikte, son arkeolojik bel-
gelerin Irak'tan baka hi bir yerde kendiliinden yeni bir medeniyet domad-
n gsterdiini sylerken; Eski Dnya iin yaptnn yazld tarihten bu g-
ne temelde deimeyen, tersine yeni bulgularla pekien bir gerei yanstmak-
tadr. Ancak en bamsz grnen Amerika yerli kltrnn bile Uzakdou-
dan srama olduu yolundaki gr, Amerika'nn paleolitik kltrleri iin
doru, neolitik kltrleri iin ise genellikle kabul edilmeyen bir grtr,
von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 133'te "son derece olaanst koul-
lar... Dicle Frat deltasnda, Nil vadisinde, nds havzasnda, Meksika'da ve
Peru'da olmak zere en ok be kez doan koullar" ile kent toplumuna luy-
gar topluma] geildiini yazar.
Rodinson, Hazreti Muhammed, s. 22, 23'de, Arabistan'da l ola evreye bal
yaam biiminin obanlk olacan, .. 2000'de deveyi evcilletirince askeri s-
tnle sahip olan topluluklann vahalarn yerleik topluluklan zerinde ege-
menlik kurarak gebe imparatorluklan yarattn yazar. Tarihte pek ok ke-
reler yinelenen oban-ifti atmas ve reklenme olaynn snflara, devle-
te, uygar topluma yol amasnn en ge ve en iyi bilinen rneklerinden biri,
Sudan'da yamac, sava sr obanlan olan Masailer'in bahe tanmcs
Bantular' yenip zerlerine soylu bir smf olarak yerleip onlardan hara bii-
minde dzenli art almaya balamalanyla snfl toplumun ve devletin doma-
sdr (bu ve benzeri Afrika rnekleri iin bak. Lowie, The Origin of the State,
S. 27.

193
5000'lere dek olanakl olmamtr.193 Buralarda ilk yerlemelerin grl-
mesinden ok ksa bir sre sonra, byk bir hzla gelien ve iki rmak
aras sel yatanda ok verimli bir tarm biimi gelitiren setler, ka-
nallar ve barajlarla byk sulama tarm yapan topluluklar grlm-
tr. Mezopotamya'da .. 5000'lerde ilk tarmc neolitik kylerden ba-
layp, .. 3000'lerde ilk uygar kentlere ulaan bu gelimeler, tarihi-
lerin 1. Hassuna, 2. Halaf, 3. Ubeyd, 4. Uruk, 5. Cemdet Nasr olarak
saptadklar aamalardan gemitir.
Hassuna aamas tarmn Mezopotamya'nn kuzeyindeki dalk
blgeden Mezopotamya ovasna geiini simgeler. Bu aamaya adn
veren Hassuna, Dicle Irma'nn yanmda, aamay temsil eden teki
yerleme yeri Samarra ise ok daha gneyde ve Dicle'nin kysmda-
dr. Her iki yerleme yeri de sulamasz tarm yaplamayacak blgeler-
dedir. Hassuna aamasnn bu yerleme yerlerinde sval ambarlar, ge-
ni mlek tahl kaplar, mlek kaplar, evcil hayvan kalntlar, ta
apalar ve balktan yaplm sapan talar ile kaba kadn heykelcik-
leri bulunmutur. Evlerinde bulunan byk mleklerde len ocukla-
rnn kemikleri ve onlarm te dnyada yemeleri iin kk kaplara
konmu yiyecekler vardr. Hassuna ve Samarra .. 6. binylmn ka-
lntlardr.194
Halaf aamas .. 5. binylda grlr.195 Bu aama adn Trkiye
Suriye snrndaki kysel yerleme yerlerinden biri olan Halaf'tan al-
mtr. Ayn aamanm bir baka yerleme yeri olan Arpaciyah'da so-
kaklarn iri akl talaryla kapl oluu bir tr belediye hizmetinin var-
lnn belirtisi sayr. Sktrlm amurdan evler yerine ilk kerpi
evler grlmeye balar. Gene Arpaciyah'da bulunan ap 10 m.ye kadar
varan daire biiminde ta temeller zerinde ykselen yaplarn sunak-
lar ya da kyn ileri gelenlerinin karar almak iin toplandklar (G-
ney Irak'ta bugn de ayn amala kullanlan) yaplar olabilecekleri
syleniyor. Arpaciyah'da bulunan zerleri + iaretli ta basma m-
hrlerin balk kp tapalarma mlkiyet iareti (tabusu) olarak basl-
m olmalar olas. Halaf dneminin bir zellii de ta asa balklar
ve piirilmi balktan tanra heykelcikleri. Halaf aamas yerleme
193 Roux, Ancient Iraq, s. 22. C. Leonard Woolley, The Sumerians, New York, 1961,
The Norton Library, s. 2'de aa Mezopotamya'da hi bir paleolitik iz ile kar-
lalmadn syleyip, blgenin ancak kalkolitik ada yerlemeye elverili
duruma gelmi olabileceini yazar,
s* Hassuna dnemi ile ilgili bilgiler u kaynaklardan derlenmitir: Forde-Johnston
History from the Earth, s. 85; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 184;
Roux, Ancient Iraq, s. 61-63; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 232-233.
195 Halaf dnemiyle ilgili olarak bak. Roux, Ancient Iraq, s. 64-66; Forde-Johnston,
History from the Earth, s. 86; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 234.

194
yerlerinin ran Krfezi ile alveri yaptklarn gsteren buluntular da
var. Hassuna ve Halaf aamalar Jericho ve atalhyk'n Mezopo-
tamya'daki rnekleri saylabilir.
Ubeyd aamas konumuz asndan byk nem tamaktadr. Ha-
laf kltr, doruundayken bir istila ile sona erer. 196 Gelenler Smer
dilini ve Ubeyd kltrn getiren bir topluluktur. Ubeyd kltrnn
yaygnl Mezopotamya'nn ilk kez kltrel bir birlie sahip olduunu
gsterir. Buradan giderek, Roux siyasal birliin de salanm olabile-
ceini ne srer. 197 Oysa bu kltrel birlii ayn kltre sahip aknc
topluluklarn Mezopotamya'nn birok neolitik kyl topluluklar ze-
rinde egemen bir snf oluturarak; bu kyleri kk sulama tarmn-
dan byk sulama tarmna geirip yarattklar yeni kltrn rn
olarak yorumlamak tarihsel olgulara daha uygun grnyor. Bu d-
nemde, bir siyasal birlikten sz etmek iin zaman ok erken. Siyasal
birlik gibi grnen ey aslnda tarihin ilk siyasal farkllamaya ura-
m topluluklarnn k nedeniyle, bu topluluklarn dzenleri ara-
sndaki benzerlikten baka bir ey deildir.
Sonradan Ubeyd kltrn yaratacak olan halklar, Gney Mezo-
potamya'da (Smer'de) Halaf kltrne sahip halklarn zerine "-
reklenmilerdir." Kuzey Mezopotamya halknn Halaf kltrl toplu-
luklar olarak kalm olmasmdan, ayn eyi buralarda baaramadklar
anlalyor. .. 4. binylda ortaya kan bu fetih ve reklenme olayn-
dan bin yl sonra, Gney Mezopotamya'daki eski Halaf kltrl halk-
larla yeni gelen halklarn karmasndan oluan topluluklar uygarla
geerlerken; Kuzey Mezopotamya'daki Ubeyd kltrl halklar bu ba-
ary gsterememilerdir.
Gney'in bu baary gstermesi, yeni gelen ve "Smerler" olarak
adlandran halkn dehasndan,198 gneyde baarl bir tepki gsteril-
diinde bu tepkiyi gsteren topluluu uygarla ykseltecek "meydan
okuyucu" bir evrenin bulunmasna dek 199 eitli biimlerde aklanr.
Kesin olan olgu ise bu blgede kk sulama tarmndan binlerce in-
sann ibirlii ile yaplan akalama kanallar, setler, barajlar ve sulama
kanallar yardmyla byk sulama tarmna geilmi olmasdr. Bu
almalar sonunda, yaanamaz yerler olan bataklklara (kurutulup)
yerleilerek tarm yaplamaz olan sel yataklar bire iki yz, yz ve-

196 Uruk dnemiyle ilgili olarak bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 113-122
Roux, Ancient Iraq, s. 74-78; Daniel, The First Civilizations, s. 61.
197 Roux, Ancient, Iraq, s. 67.
198 Daniel, The First Civilizations, s. 81.
199 Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I, s. 54.

195
ren tarlalara dntrlerek200 tarihte benzeri grlmemi bir art
rn elde edilmitir.
Arkeolojik almalar ve tarihsel dnemin tabletlere geirilen bel-
geleri, mitoslar; kk sulama tarmn byk sulama tarmna d-
ntren altyap ilerini din adamlarnn rgtlendirip binlerce belki
onbinlerce insanm ibirlii ve egdm iinde almasn din adam-
larnn ynettiini ortaya koymutur. Bilim adamlar arasmda bu ko-
nuda herhangi bir tartma yoktur. Tartmalar buna varan gelime-
lerin biimi ve bu rgtlenme biiminin sonular zerindedir.
Baz yazarlara gre Smer'de kyden kente, ilkel topluluktan uy-
gar topluma geii salayan gelimeler bir istilnn balatt gelime-
ler deildir; teden beri grlen kesintisiz srekli bir evrimin sonucu-
dur. 201 Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmi ol-
mas, gelen gebe topluluklarn neolitik ifti topluluklardan daha ge-
ri bir kltre sahip olup; yendiklerinin, izleyecekleri geim biimlerine
uygun kltrlerini benimsemeleri, kltrel sreklilik izlenimi verecek-
tir. Ancak bu kltrn bin ylda uygar topluma geii salayacak ka-
dar birdenbire hzla gelimesi ve tm Mezopotamya'y kapsayan birr-
nek bir kltr olmas; neolitik kycklerin kendiliklerinden gelimele-
rinin rn olarak aklanamaz. Byle bir aklamann karsndaki
engel, kendine yeterli neolitik kylerin kendi aralarnda binlerce insan
bir araya getiren emeki ordular oluturarak yzlerce ky ilgilendi-
ren byk almalar nasl rgtlendirebilecekleri konusudur. Onlar
kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geiren bir katali-
zr olarak "fetih" ve onlardan olabildiince fazla toplumsal art sa-
lamak iin onlar zorla altracak bir "egemen snf" olmadan, neoli-
tik toplumsal yapnn topluluklar aras bu denli byk bir ibirliini
ve iblmn gerekletirmesi olas grnmyor.

Bilglerin ou Smer'de ilkel ky topluluundan uygar kent


toplumuna geiin bir d istilnn rn olduunu kabul ederler. An-
cak bazlarna gre, blgeye gelen fetihiler daha yksek kltrl bir
halktr. 202 Eski gr olmakla birlikte zaman zaman baz deiiklikler-
le yeniden ne srlen bu gr, gebe oban kltrlerin yerleik

200, Herodotos, Tarih, I. 193'te, Asurda sulamal tarmn yapld, topran ylda
en az bire yz, iki yz ve bereketli yllarda yz verdii yazldr. Roux da
Ancient Iraq, s. 24'te, ivi yazs metinlerine dayanarak Irak'n en gneyinde,
.. 2400 dolaylarnda alnan buday rnnn en iyi Kanada tarlalarnn ve-
rimi ile karlatrlabilecek dzeyde olduunun hesaplandn belirtir.
201 Roux, Ancient, Iraq, s. 73.
202 Bak. Woolley, The Sumerians, s. 13.

1-96
ifti kltrlerinden daha ileri olabilecei varsaymn iinde tar.
Uygar kent toplumu ortaya ktktan sonra, uygar topluluklar arasm-
da ticaret yapan baz topluluklarm, uygar dnyann dnda kalm ba-
z ifti topluluklardan daha stn kltrl olmalar olanakldr. Uy-
gar toplum ortaya kmadan nce bu olanakl deildir. Gney Mezopo-
tamya'y gebe bir oban topluluun deil yerleik bir ifti toplu-
luun istil etmesi de; ifti topluluklarm (arada srada darya k-
k koloniler yollamalarna karn) yerleikliine ve aralarmda ibir-
lii yapabilme konusundaki yeteneksizliklerine uymamaktadr.
Dolaysyla, byk bir olaslkla "Smerler" denen halk ya da
halklar gebe oban topluluklard. Gney Mezopotamya'nn yerleik
neolitik kyleri zerine "reklenmilerdi."203 Onlardan toplumsal art
salayabilmek iin belki balanglarn gene yerli halkm kk sula-
ma tarmnda atklar kk arklardan vd. su dzenleme yollarndan
rendikleri yntemlerle; birden ok ky akalama, kanal, set, baraj
ilerinde altrarak almann verimliliini artrm ve onlara b-
yk bir toplumsal art rettirmilerdir. Bylece neolitik toplumsal art
retme gizilgc fetih ve tabakalama katalizrlnde harekete gei-
rilerek, tarihin art rn retebilen ilk topluluklar kurulmutur.204
Byle bir rgtleniin ekonomik toplumsal ideolojik yaplarda ya-
rattklar deiiklikleri ileriye brakp, Ubeyd dneminin arkeolojik ka-
yta braktklarna bir gz atalm. Dnemin kltrne adm veren
Ubeyd kk bir kydr. Ama bu dnemi temsil eden Ur, Tepe Gavra
gibi yerleme yerleri artk ortalarnda tapnaklar bulunan kasabalar-
dr. Ubeyd dnemini temsil eden yerleme yerlerinde iyi rgtlendiril-
mi sulama sistemlerinin, batakl kurutma amal akalama sistem-
lerinin izleri grlr. Dkme bakr balta, metalrjinin baladn gs-
termektedir. Mil yatanda ta kt olduundan balktan yaplarak pi-

203 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 43. Bu zellikle Kramer'in savunduu g-
rtr. S.N. Kramer, Smerler'in Zagros Dalan blgesinden inerek neolitik
ifti Ubeyd kltrl yerli halkn zerinde egemenlik kurduklanm ne srer
(bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 280). Buna karlk, rnein
Woolley, The Sumerians, s. 12-13'te, neolitik Smer halknn Mezopotamya'ma
toplayc halklan zerine egemen olmasyla uygarln doduunu yazar (ama
daha sonra yerli halk neolitik bir topluluk: olarak sunar).
204 Mezopotamya'da da oban-ifti reklenme sinin pek ok dolayl kant var-
dr. Bu reklenme sonucunda doan uygar kent devletlerinin (zellikle Ur Bi-
rinci Hanedannn) ilk krallannn mezarlannda grlen kurban edilmi ok
sayda insan byle bir fetih ve tabakalama olaymn rn olmal. Genel ola-
rak reklenme olgusunun bir dolayl kant da ilkel topluluklarda kabile ef-
lerinin tm kabilenin ergin erkekleri arasndan seilirken; ilk uygar topluluk-
larda (rnein Hititler'de) belli bir aristokrat soydan gelmesi kuraldr.

197
irilerek sertletirilmi balta ve keserler, ana tanra heykelcikleri, on-
larn yan sra erkek heykelcikleri, ta mhrler, dardan getirilmi
olmas olas metal eyalar bulunmutur.
Uruk dnemi kyden kente geiin drdnc aamasn temsil
eder. 205 Roux bu dnemi .. 3300-3100 arama yerletirir. Bir tufann
Ubeyd kltrl topluluklara son verdii anlalyor. Ama bu tufann
sulama bentlerini ykarak gelen bir istilnn rn olmas olasl da
var. 206 Ubeyd zerine reklenen halk bir aznlk oluturmu ve zaman-
la yerli halkla karmtr. Ama karmadan nce tapma ve teki be-
lirtileriyle toplumu uygar topluma geirmitir. Uruk insanln ilk uy-
garl saylr. Childe, Ubeyd kltrl kyl smf zerine reklenen
egemen snfn salad toplumsal artnn, kylerin kente dnmesi-
ne yol at grndedir.207 Ayrca dinin artnn toplanp birikmesin-
de ba rol oynadn, dolaysyla tapmakta biriken artnn din adam-
larnn denetiminde olduunu da ileri sryor.208

Uruk'un Ubeyd kltrn yanstan tabakalarndaki bulgularn in-


celenmesi, Ubeyd kltrnn yeni bir topluluun verdii gle ve ge-
tirdii dncelerle glendiini gsteren yndedir. Yeni gelenlerin
aznlk bir fetihi halk oluturup; byk ilerin baarlmasn sala-
yan gerekli artnm elde edilmesini kolaylatrdklar sanlyor.209 ok

205 Uruk dnemi ile ilgili bilgiler iin bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 114-
122; Roux, Ancient I'raq, s. 74-78; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86.
5=06 rnein Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 15'te Glgam Destam'ndaki
tufanla ilgili tablette "btn bentlerin kazklan ekildi, byk havuzun sular
boaltld" szlerine ve teki kantlanna dayanarak; tufann salt bir doa olay
olmayp uygarlklann ykllannda grlen ve bentlerin, kanallarn yklma-
larnn da olguya katld tmyle toplumsal altstlkler olduu, tufan yk-
snn ken bir uygarlk zerine evre barbar topluluklannn dalga dalga sal-
dnlarm simgeledii grn savunur. Gerekten, Glgam Destam'nda
(s. 114'te) bentlerin, setlerin ykld, yangn kt, borann halkn zerine
bir dman gibi saldrd szleri bu yorumu destekler niteliktedir. Barbar akm-
lannn yklan bentlerle ve bozulan kanallarla bir tufan gibi gelmeleri ya da
bu aknlann yazna bir tufan biiminde yanstlmas; Mezopotamya'da daha
sonraki dnemlerde de grlen bir olgudur. rnein, Ur III. hanedannn Elam-
llar'ca ykln anlatan "Ur'un Ykl zerine At" adyla bilinen tablette,
tannlar Ur'un yklmas yazgsn karnca (173. satrda) Enlil'in frtnay a-
rd sylenir. (Bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization,
s. 71).
207Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117.
208 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117'de, tapnak hesaplann gsteren yazl
belgelere gre, toplumsal artnn her zaman tannnn tapnann ve rahiple-
rinin buyruunda olduunu syler.
209 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 104'te Parot'un, (Smer, s. 63'teki) S-
merler'in hzla dorua klannn birok kuaklann deneyimlerinden yararlan-

198
sayda insann birlikte almasn gerektiren ilerin kalntlar Ubeyd
aamasmdakinden daha belirgin bir biimde gzler nndedir. Gney
Mezopotamya'nn iftileri abalarn tanrlarnn onuruna antsal ya-
plar ykseltmek iin birletirmiler. Bu ortak alma tarmsal re-
tim blgelerinden uzakta bulunan iilerin beslenmesi iin gerekli bir
yiyecek fazlasnn bir yerde toplanmasn zorunlu klmtr. Bu art
rnle sulama ve akalama kanallar gibi ilerde alan kyller de
bu ilerde altklar l tarm mevsiminde beslenmi olabilirler. Hz-
la gelimeye balayp kente dnme yolunda genileyen kasabalarn
sel yata zerinde ykseltilmi platformlar zerinde kurulup; evre-
sinin hem su basknna hem d saldrlara kar surla evrilmi olma-
snn da, geni apl ortak almay ve bu alanlar besleyecek art-
y gerektirdii anlalyor. Ayrca toplumsal artnn bir blm ile ta,
kereste, metal gibi hammaddelerin dalmnn sistemli bir biimde
gerekletirildii anlalr.
Uruk'ta ilk antsal yapnn bir mezar bir saray deil bir tapmak
oluu, toplumsal artnn biriktii merkezi aka ortaya koymaktadr.
Bu tapmakta bulunan daha okunamam olmakla birlikte tapmakla
ilgili hesaplar ierdii anlalan piktografik yaz (resim yaz) da, art-
nn tapmakta biriktiini gsteriyor. Dahas bu yaz art rnn bir
baka kullanl biiminin ipucunu veriyor. Toplumsal art tapmak
hesaplarn tutma sorununu zmek iin insanln ilk yazsm bulan
din adamlar snfn da besliyordu. Art rnn din adamlarm geim
tasasndan kurtararak; onlara yalnz yazy deil, daha birok bulu-
lar yapmalarna olanak verecek bo zaman salad anlalyor.
Uruk buluntular arasmda bulunan daha nce muska ilevi gren
nesnelerin, silindir mhrler biimini alarak mlkiyeti tabulatran
iaretler brakmak iin kullanld sanlyor.210 Mhrler zerindeki
ekiller Uruk aamas hakknda ve bu aamay yaratan halk hakkn-
da baz ipular vermektedir. Mhrlerde hayvan srleri, boyunlar
birbirine dolanm simgesel doast hayvan resimleri, elleri arkala-
rna bal sava tutsaklar ve sava arabas vardr. Rahiplerce yrt-
len tren sahneleri de bulunmaktadr.

malarnda grdn aktarr. Deneyimlerin kaltndan bylesine hzl ve etkili


biimde yararlanmada, fetihin, tabakalamann ve art rn transferinin de ro-
l olsa gerek. Gerekten Childe'n, Dounun Prehistoryas, s. 116'da "yeni ge-
lenler bir fetihi azl oluturmusalar bile; gelileri byk bayndrlk ile-
rini yrrle koymak iin gerekli sermayenin birikimini kolaylatrm ol-
mal" szleri dikkati bu olasla ekmi olur. Bundan sonra, sayca azlk olan
istilaclarn Childe'n dedii gibi abucak emilmi grnmeleri; onlarn uygar
toplumun tekerliini harekete geirmi olmalar gereini deitirmez.
210 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 111.

199
Cemdet Nasr aamasyla, artk kesin olarak kent toplumuna, uy-
gar topluma ayak baslmtr.211 Roux bu dnemi .. 3100-2800 aras-
na yerletirir.212 Cemdet Nasr'da 200x300 m. boyutlarnda ok byk
bir platform zerinde ykselen bir kulenin tepesinde 92x48 metrelik
bir tapman varl ortaya karlmtr.213 Bu tapmakta tapmak g-
revleri ve din adamlar iin bir avluya alm sra sra odalar, bakr
ve gm kaplar bulunmutur.214 Bu dneme ait tabletler, Uruk dne-
minde kullanlm olan piktografik simgelere heceleri belirten deer-
ler verilerek kullanldn gsteriyor. Bu, soyut dnceyi belirtmeye
pek elverili olmayan piktogramlar yerine; tm konumay, dolaysy-
la konuularak belirtilebilen her trl soyut dnceyi yazya dkme
olanann douunu gsterir. Yaz gene tapmak mallarnn ynetilme-
si iin kullanlmaktadr.215
Cemdet Nasr dneminde ticaret, zanaatlar gelimeye balamtr.
Uruk dneminde balayan kz ya da atlarn ektii arabalar ulam
kolaylatrmtr. deogrammda da eei olarak gsterilen hayvann
at; iki tekerlekli arabanm sava arabas iareti olmas olas. Daha n-
ce bulunmu tekerlek ve sabann bu dneme ait tabletlere ilendiini
gryoruz. Dnemin zgn katksnn ise heykelcilik olduu sylenir.
Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilirken; sanki
kk heykelciklerden doal boyutlara yakm byklkteki heykellere
geilmitir. Kabartmalarda srlara saldran aslanlar, aslanlarla bo-
uan kahramanlar, koyunlar, yaban domuzlar ilenmitir. Bir ka-
bartmada tanra anna bir rahip, ef ya da tanr olduu sanlan bir
adamdan armaan alrken gsterilmi.

b. Art Enerjiden Art rne


nsanlarn ilkel sr dneminde geimlerini salama yolundaki
etkinliklerinin tm zamanlarn ve enerjilerini tkettii varsaymnda
bulunmutuk. Byle bir durum, onlarn yaam biimlerini yzbinlerce
yl olduu gibi yinelemekten te bir adm atabilmelerine olanak ver-
memitir. Bu sre iinde insanlarm gelimelerinin motoru biyolojik ev-

211 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 143'te, kent dedii kyle ehir aras bir
topluluun snfsz bir toplumsal dzen olarak doduunu; sonra mlkiyeti tan-
rya adanm eit kenttalar dzeni iinde kiisel mlkiyete dayanan ayrca-
lkl bezirgan snfn belirdiini; Cemdet Nasr'n byle bir yer iken gebe bar-
bar Smer akn sonucunda uygarln baladn kabul eder.
212 Roux, Ancient, Iraq, s. 72.
215 Childe, Dounun F'rehistoryas, s. 123.
ai4 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 87.
215 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 124.

200
rim olmutur. Biyolojik evrimin rn olan cinsel farkllama zamanla
erkeklerin sry, diilerin yavrular koruma ilerini stlenmelerine
ve daha sonra erkeklerin daha ok avclkla, diilerin toplayclkla u-
ramaya balamalarna yol amtr. Avc ve toplayc takmlar dne-
minde bir yandan erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclkta uzman-
lamalar; bir yandan erkeklerin avda yaptklar ibirlii toplumsal a-
lmann verimliliini artrmtr. almann verimliliinin art olgu-
sunun altnda erkeklerin avda yaptklar "ibirlii" ile, kadn erkek
aras "iblm" vardr; bunlarn salad deneyime ve bilgi birikimine
"art bilgi" diyebiliriz. Art bilgi insanlarn ayn enerji ile gittike da-
ha fazla kt salayabilmelerine yollar amtr. Bylece almann
artan verimlilii insanlarn geleneksel yaamlarn yinelemekten te
yeni aralar edinmelerine, yeni yaam biimleri gelitirmelerine ola-
nak verecek bir "art enerji" ve dorudan geim etkinlikleri dnda
kullanabilecekleri bir "bo zaman" sahibi olmalarm salamtr.216 Bu
olanaklarn somut rn, srekli gebelikten kamp yaamna geme-
leri olmutur. Bu dnemde takmlarn eitliki yaps, art enerji ve
bo zaman olanaklarnn takmn tm yelerince kullanlmasn sa-
lam; bu nedenle topluluk iinde baz kimselerin uzmanlamasna ola-
nak vermitir. ,
Kendilerini buzul kys koullarna uyarlam olan yukar paleoli-
tiin uzman avc topluluklar, evre koullarnn elverili olmasnn
ve byk takm avnda uzmanlamalarnn sonucu olarak; art zaman
ve art enerjinin yan sra bir de "art besin"e sahip olabilmilerdir.
Art besin kukusuz topluluun tm yeleri iin daha fazla art ener-
ji ve art zaman olanaklar yaratmt. Bu olgu, "art"nn eitli biim-

ai6 nsan harekete getiren enerji olduu gibi topluluklar harekete getiren ve yi-
nelenen hareketlerden farkl hareketlere ("deimeye", "gelimeye") iten gene
enerji, ancak bu kez "art enerji"dir. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the
Cultural Process", s. 39'da, kltrn gelimesini (balangta ve sonra) simge-
ler kullanma yeteneinin olanakl kldn belirtmekle birlikte; kltrel geli-
menin itici gcnn simgelerden deil, fizikinin kulland anlamda enerjiden
geldiini, tm yaamn bir enerji transformasyonu olduunu, kltrn insan
bana den enerjinin artrlp, daha etkin kullanlmasyla gelitiini yazar-
ken, harekete getiricinin enerji olduunu gstermi, ancak dncelerini bu
yolda toplumsal gelimenin n gerei olan "art enerji" kavramna dek sr-
drmemitir. Cipolla, The Economic History of World Population'da insanln
gelimesini, enerji kaynaklar arasna, biyolojik enerjiye atein, tarm devri-
miyle hayvan enerjisinin ve kle enerjisinin (organik enerjinin), sonra su ve
rzgr enerjisinin, endstri devrimi ile kmr, petrol gibi inorganik enerji kay-
naklarnn ve tekerlek, makina gibi enerji dntrclerin katlmasyla al-
nan aamalar olarak grr. Coon, The History of Man, s. 279'da "Tarihi ener-
jipin toplumsal yapya dntrlmesi sreci olarak yorumluyorum" der.

201
lere dnmesi, dolaysyla deimeleri salayc niteliini gsterir.
Byle bir nitelii olan art, uzman avclarn, geim etkinlikleri dnda-
ki yaamlarn gelitirip zenginletirmitir. Ama bundan te, art be-
sin, toplulukta baz kimselerin ava ya hi katlmadan ya da bazen ka-
tlarak bo zamanlrm ve enerjilerini sihirci sanatlk etkinliklerinde
harcamalarma da olanak vermitir. Bu da, artnn, topluluktaki nicel
birikimleri nitel deiikliklere dntrd gibi; bir yapda (bu r-
nekte ekonomik yapda) gerekletirilen nicel birikimleri baka yap-
larda (bu rnekte toplumsal ve dnsel yaplarda) nitel deiiklik-
lere yol aacak biimde transformasyona uratc zelliini gsterir.217
Ama bu zellii asl art rn biimini ald zaman ortaya kacak-
tr. Bu niteliiyle art besin kadm-erkek iblmnn yaratt top-
lumsal farkllamaya ek olarak yeni bir toplumsal farkllamann to-
humunu atmt. Tohumunu atmt diyorum nk her uzman avc
toplulukta bir iki sihirci sanatnn bulunmas, toplumsal apta bir
iblmnn, farkllamann gerekletii anlamna gelmez. Bununla
birlikte sihirci sanatlk, toplumsal art ile beslenen insanlarm ilk r-
neklerini verdii gibi, ileride toplumsal art ile beslenen birok kimse-
nin ortaya kmasnda oynayaca rolden dolay, "toplumsal farklla-
mann tohumu"nu tamaktadr. Sihirci sanatlk ayrca kol ii-kafa
ii, yneten-ynetilen farkllamalarnn da tohumlarm tayordu. Ne
var ki, bu tohumlarn almas iin art rn retme koullarnn ger-
eklemesine dek beklemek gerekecek.
Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle neolitik oban
topluluklarn, zellikle de yerleik neolitik ifti topluluklarmm art
rn retme gizilgclerine sahip olduklarn grmtk. Ancak ne ka-
dar ok art besin retirlerse retsinler, eitliki toplumsal yaplarnn,
art besinin bir toplumsal artya, art rne dnmesine olanak ver-
mediini de grmtk.218 Art besini toplumsal artya dntrecek

217 Bu zellii ile artnn, gne n yedi renkli tayfa dntren prizmaya ben-
zer bir ilev grd sylenebilir.
218 ou yazarlar ilkel topluluun bir toplumsal art, hele dzenli bir toplumsal
art retemedii grnde birleirler. rnein Godelier, Asya Tipi retim
Tarz, s. 16'da, ilkel toplulukta dzenli bir art olumasn salayacak gelimi
bir retim biiminin bulunmadn; byle retim biimleri knca ilkel toplu-
luktan Asya tipi retim biimine geileceini yazar. Buna karlk ilkel top-
lumun i gelime ile uygar topluma getii grnde olan Engels, Antl-
Dhring, s. 297'de insann yabanllk dzeyi stndeki gelimesinin, aile eme-
inin kendi geimi iin zorunlu olandan ok rn yaratp bu olanakla emein
bir ksmnn yalnzca yaama aralarna deil ayn zamanda retim aralar
retimine aynlabilmesiyle olduunu; bylece oluturulan toplumsal retim ve
yedeklik fonunun, tarihte hep ayrcalkl bir snfn mlkiyetine geip siyasal
ve entellektel ilerlemenin bu fonun bymesinin rn olacan ve siyasal

202
g, ifti-oban sava ilikileri iinde yatmaktayd. Bu sava ili-
kilerin "fetih"e ve "reklenmeye" yol at durumlarda, tarihte ilk
kez insan topluluklarnn eline onlar ilkel topluluktan uygar toplu-
ma geirecek toplumsal art retme olana gemiti. Ancak bu fetih
ve reklenmenin tarla ama tarm ya da kk sulama tarm yap-
lan yerlerde gereklemesi de kararl biimde toplumsal art reten
srekli toplumlarn kurulmasna yetmiyordu. almann verimlilii-
nin dkl fetihi egemen smf bir sre sonra dorudan tarmsal
geim etkinliklerinde almaya zorluyor; bu da toplumsal tabakala-
mann yava yava ortadan kalkmasna yol ayordu. Fetihi egemen
snfn fethi izleyen yllarda salad toplumsal arty topluluklar ara-
s alveri etkinliklerinde kullanmaya balamas (bir baka deyile ti-
caret sermayesine dntrmesi), tabakalam toplumsal yapnn
varlm bir sre srdrmesini salyordu. Bunun sonucunda gebe
oban topluluun halknn asker, eflerinin tacir ve komutan, sihirci
sanatlarn bu topluluklardaki uzantlar olan amanlarm (ve belki
de yerleik ifti topluluunun baz yelerinin) din adamlarna dn-
t, yerleik halkn ifti olarak kald topluluklar olumu olmal.
Bu topluluklarda iftilerden ya da ticaretten salanan toplumsal ar-
tlarla yneticiler, komutanlar, tacirler yanmda bu egemen smf ye-
lerine hizmet eden zanaatlar da beslenmi grnr.219 Ne var ki, al-
veri ilikilerinin gvensizlii ve topluluklar aras sava ilikiler so-
nunda bu tr toplumlarn (atalhyk, Haclar gibi) tmyle ortadan
kalkmasna yol aabiliyordu.
Toplumsal art retebilen, kalc, tabakal toplumlarn ortaya k-
mas yolundaki bu engeller, Eski Dnya'nn byk rmak vadilerinin

egemenliin ve entellektel ynetimin de o snfn elinde bulunacan yazar.


Bylece toplumsal arty hem ok ncelerden balatm hem de ilkel toplumun
da bir toplumsal art retebileceini kabul etmi olur. bn Haldun'un da, Mu-
kaddime, cilt I, s. 101'de, "Bu toplanan kimseler birbirlerine yardm ederek, ken-
di saylarndan kat kat fazla insan geindirebilir miktarda gda maddeleri is-
tihsal edebilirler" szleriyle adn koymamakla birlikte "toplumsal art"dan,
belki de "toplumsal art gizilgc"nden sz etmektedir. Gerekten (cilt I, s.
103te) sahralarda ve kylerde yaayanlarn yaamalarna yetecekten fazlasn
salayamayacaklarn sylemesi bu olasl glendirir. Ayrca, gereksinimin-
den fazlasn salayacak duruma gelenlerin yerleik, kent yaam srmek ze-
re kentler, kasabalar kurmaya balamalarndan sz etmesi; bu yolla bir ksm-
nn sanat bir ksmnn sanayi, bir ksmnn ticaretle geinmeye balayacakla-
rm yazmas, onun art rnden ve art rnn toplumu deitirici etkilerin-
den haberli olduunu gsterir.
219 Gerekten rnein Msr'da, kentlerin ortaya kmasyla rahip-kral yannda bir
rahipler snfnn olutuunu, toprakta alan kyllerin yan sra kentte a-
lan memurlarn, tacirlerin ve zanaatlarn ortaya ktn grrz. Bak.
nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 52.

203
sel yataklarnda ve ilk olarak da Mezopotamya'da kk sulama tar-
mndan byk sulama tarmna geilmesini zorlayan koullarla al-
d. Baz yazarlara gre havalarm gittike snmas, yalarn, akarsu-
larn azalmas, otlaklarn yoksullamas sonucunda gebe topluluk-
lar sulak rmak vadilerine akn ettiler. Buralarda sel yataklar kysn-
daki neolitik ifti topluluklar zerinde, onlardan toplumsal art alan
egemen snflar oluturdular.220 Daha bol art alabilmek iin, ya da
artan nfuslarn besleme sorununa bir zm bulabilmek iin, bahar-
da sel basan, yazn ise pek az yamur den sel yataklarnda ve rmak
kys bataklklarnda tarm yapabilmenin yollarn aradlar. Bu yolda
kk sulama tarm yapan iftilerin yntemleri kendilerine rnek
oldu. Bu yntemleri tabakal toplumun olanaklaryla daha byk ap-
larda uygulamak zere harekete getiler. lkin fetihi bir halk olma-
nn gc ve gveniyle, olaslkla ayn zamanda fetihte topluluun n-
derliini de yapm olan sihirci sanatlarn221 rgtledikleri giriimler-
de zora bavurarak, daha sonra da zor yan sra gelitirdikleri eitli
ikna yntemleriyle ok sayda iftiyi akalama, kanal, set ve baraj
gibi su denetleme ilerinde altrarak kk sulama tarmndan b-
yk sulama tarmna getiler. Bylece almann verimliliini doru-
dan tarmsal retim ilerinde almayan bir egemen smf ve bu s-
nfn eitli gereksinimlerini karlayan, byk sulama alt yap ileri-
nin gerektirdii aralar yapan hizmetiler ve zanaatlar snfn bes-
leyebilecek bir dzeye karan rgtlenmeyi gerekletirdiler.
Byk sulama tarmyla toplumsal art elde etme yolunda kitlele-
rin harekete geirilii, ilkin her bir ergin erkek yesi ayn zamanda bir
sava olan fetihi gebe oban topluluklarn kaba gcyle salan-
m olmal. Ancak byle byk apl ilerin rgtlendirilmesi kaba g-

220 Gebe bir topluluun yerlemeksizin yerleik bir topluluktan ya da yerleik


bir topluluun yerlemeye zorlamakszn gebe topluluklardan bir toplumsal
art almasndan sz edilebilir mi? lkin ikinci durumda gebe topluluklarn
yerleik toplumun denetledii topraklar (snrlar) iinde olmas gerekir. Bi-
rinci durum byle deildir. Bu durumda toplumsal artnn salan biimine g-
re bir "i toplumsal art" ve "d toplumsal art" ayrmn yapmak gerekir mi?
Sanrm gebe bir topluluun yerleik bir toplumdan zorla salad eylere
"hara" demek daha uygun. Haratan farkl olarak toplumsal artnn dzenli,
sistemli, kurallara balanm olarak alnmas gerekir. Hara, nitelii gerei bu
zelliklere ters der. Ters dmeyecek biimde alnmsa zaten o haralktan
km, bir toplumsal art olmutur. Dolaysyla i Ve d toplumsal art gibi bir
snflandrma yapmak gerekli deildir.
221 rnein, Tacitus, Cermenler'de ordu iindeki asl dzenleyicilerin rahipler [si-
hirciler demek daha dorul olduunu sylemitir. Bak. Tacitus, The Agricola
and Germania, s. 110 da yazlanlar Engels in, Ailenin zel Mlkiyetin ve Dev-
letin Kkeni, s. 184'te yorumlay.

204
cn tesinde yetenekleri de gerektirir. Daha sonraki Smer kentlerin-
de tapmaklarn konumundan ve Smer ekonomisi hakknda bol bilgi
veren tabletlerden anlalyor ki bu ileri, olaslkla fetihi topluluk-
larm din adamlar ve nderleri olan, daha sonra oalp rgtlenerek
din adamlar snfn oluturan kimseler rgtleyip ynetmilerdi. Ge-
ne bunlardan anlalyor ki din adamlar halk altrmak yolunda ka-
ba g yan sra gittike daha fazla kullandklar ikna yntemleri ge-
litirmilerdi.222 Ama bu tr almalarn, altrmalarn kurumsalla-
masnn, bir baka deyile alanlarn ciddi bir direnme, ayaklanma
hareketine girimemelerinin ba nedeni, almann verimliliinin g-
rlmedik derecede artmas ve bunun sonucunda egemen snflarn de-
netimine geen toplumsal art yan sra, alanlara yaam dzeylerin-
de daha nceki dnemlerle karlatrlamayacak kadar byk bir pa-
yn braklm olmasdr. Bylece art rn veren toplumsal rgtleni,
hem egemen snfn yararna hem de genel yarara hizmet eden bir r-
gtleni biimi olarak, salam temellere dayanarak yerlemi ve ileri-
ki yzyllarda tm insanl ierecek biimde kapsamn genileten bir
yaam biimi yaratmtr. Bu, "uygar yaam biimi"dir.223
Toplumsal art salanmas koullarn inceledik. imdi onun nasl
kullanldna gz atarsak toplumsal yapnn her noktasnda yaratt
deiiklikleri izleme olana bulmu oluruz. Toplumsal art, retim a-
lmalarnn rgtlendirilmesi ve rn fazlasnn bllmesi gibi salt
ynetimsel grevlerin maddi temelini oluturur.224 Toplumsal artnn
retilmesini salayan ileri din adamlar rgtleyip ynettikleri iin,
egemen snf iinde din adamlar kesimi toplumda en yksek saygnliK
konumuna ykselmitir. Onlarn bu saygnlklar yalnz byk su de-
netleme projelerini ynetmelerine deil ayn zamanda bunun sonucun-
da elde edilen toplumsal arty denetlemelerine dayanmtr. Byk su
denetleme ileri sonucunda tarma kazandrlan topraklar, daha sonra
din adamlarnca gelitirilen ideolojilerle "tanrnn topraklar" sayld-
na baklrsa, kendilerini tanrlarn vekili olarak atayan din adamla-
rnn denetimine girmitir. Tanrnn mlklerinden elde edilen rnle-
rin kukusuz "Tanrnn evi"ne (tapmaklara) tammas gerekir. Mezo-
potamya tapnaklarnn byk ambarlar art rnn topland ilk

322 Bu konuda Althusser'in, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, s. 38-39'da,


yapt devletin ideolojik aygtlar (DA) ve devletin bask aygtlar (DBA) ay-
rmndan, bu ayrmla ilgili aklamalarndan yararlanld.
223 Uygar topluma geiin teknolojik ilerlemeyle (hayvan evcilletirme ve tarmla)
gerekletiini syleyen, yanl olmamakla birlikte art rnn bu sreteki rol
gz nne alnmad iin eksik olan bir aklama iin bak. White, "Ikhnaton:
The Great Man vs. the Cultural Process", s. 40.
224 Fiek, Ynetim, s. 33.

205
yerler olmulardr. Bu toplumsal art balca alanda; 1. saylar git-
tike artan, saylarnn artmasyla da din, ynetim ve bim alanlarn-
da gittike uzmanlaan din adamlarnn beslenmesinde; 2. tapnakla-
rn yaplmas, denmesi, sslenmesi, byk sulama ilerinde alan-
larn ara hatta yiyecek giyecek gereksinimlerini karlamak iin ta-
rm alannda almaktan alman zanaatlarn beslenmesinde; 3. top-
lumu d saldrlara kar koruyacak askerlerin beslenmesinde kulla-
nmtr.
Toplumsal artmm bu kullanl biimi, zanaatlarn tarmdan fark-
llamasyla nc toplumsal iblmne (ekonomik farkllamaya),
toplumu alan ve almay rgtleyen snflara blerek (toplumsal
farkllamaya) ve yalnz almay deil ayn zamanda teki toplumsal
ileri de rgtlendirip yrten yneticilerle ynetilenlere ayrlmasna
(siyasal farkllamaya) yol atn gsterir. Bu farkllamalar sonu-
cunda, zanaatlarda uzmanlaan zanaatlarn pratik bilgi birikimini,
kafa ilerinde uzmanlaan din adamlarnn kuramsal bilgi birikimini
salamtr. Tapnan dammda yldzlar gzlemleyen ya da ikinci ka-
tnda yaz, matematik, geometri gibi ilerle uraan din adamnn ta-
pman birinci katndaki tapmak atlyesine inip zanaatyla ilikiye
gemesi, kuramsal ve pratik bilgi birikiminin birlemesiyle doan "bu-
lular'^ yol amtr. yle bir varsaymda bulunabiliriz : Yeni bir ta-
pnan yaplmasnda ar kerestelerin altna yuvarlak odunlar atla-
rak glkle tandn ve bu nedenle tapmak yapmnn ok ar git-
tiini gren, gnein, ayn hareketlerini incelemi ve belki bunlar tab-
letlere dkm, yani geometri alm bir din adam, sala taklan sa-
bit byk yuvarlak tahtalarla ykn daha kolay ve hzl tanacan
dnm ve tablete izdii bir kan tekerlii ile tapman atlyesine
inip doramacya insanln ilk tekerliini smarlam olabilir. By-
lece ekonomik, toplumsal, kltrel, dnsel gelimenin birbirlerini ite-
rek gittike hzlanan bir biimde erlemelerini salayacak koullar
gereklemi olur. Bu koullarn ileyii ileride "Gei Toplumunda
Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarn Etkileimi" bal altnda
ele alnacaktr.
Toplumsal art ilkel topluluun yapsnda yaratt kkl deiik-
liklerle neolitik ifti ky topluluunun kente yerlemi kesiminin ge-
im biimini sanayiye ve ticarete; baz ky topluluklarn kent toplu-
muna, ksaca ilkel topluluu uygar topluma geirmitir. Toplumsal art
yapsal transformasyon aracdr. O hem ekonomik transformasyonla-
r, hem de ekonomik giriimlerin toplumsal, dnsel deiimlere d-
ntrlmesini salayan bir aratr. Birikim, toplumsal art biimine
dntrlmeksizin, toplumsal yapda bir deiiklik yaratamadan ni-

206
cel bir birikim olarak srp gidebilir. Niteliksel bir deiime yol aan,
onun toplumsal art biiminde birikimidir.

c. Tarmdan Zanaatlara ve Ticarete


Tarmdan art rn biiminde salanan toplumsal art, tapman
atlyelerinde tapmak adna alan zanaatlar geim tasasmdan kur-
tararak, onlarn eitli zanaatlarda uzmanlamalarna olanak vermi-
tir. Bunun sonucunda hem zanaat trlerinin hem zanaatlarn says-
nn hzla artt grlr. Neolitik ifti topluluklarda iftilerin kendi
evlerini, tarm aralarn youn tarm mevsimleri dmda kendilerinin
yapmalarna karlk gei toplumunda toplumsal artyla beslenen uz-
man zanaatlarn k, aralarm ve teki eyalarn etkinliini ve sa-
lamln ylesine artrmtr ki, sonuta yalnz tapmaklar deil ift-
iler de aralarn bu tr uzman zanaatlara yaptrmaya balamlar-
dr. Bylece kamu zanaatlar sayabileceimiz tapmak zanaatlar d-
mda serbest zanaatlar da grlp gelimeye balamtr.
Neolitik iftiler kendilerine yeterli topluluklard. Uygarlama yo-
luna girmi olan, byk sulama tarm ile uraan topluluklar ise, ta-
pmak atlyelerinde neolitik kendine yeterlilii srdrm grnrler.
Ancak byk sulama tarmnda ve onun trevi olan tapmaklarn ya-
pmnda giriilen ilerin ap buna olanak vermemitir. zellikle b-
yk sulama tarm yaplan sel yata blgelerinin ormanlara ve da-
lara uzak olmalar nedeniyle hem aralar hem yaplar iin gerekli olan
bol ve kaliteli keresteden ve tatan yoksun olmalar, kendine yeterli
bir ekonomiyi olanaksz klmtr. Bu sorun, tapmaklarda toplanan
toplumsal artyla tapmak adna kereste, sert ta ve daha sonra ma-
den almalar iin darya tapmak adna yollanan tacirlerle zlm-
tr. Tacirler de, daha sonra tapnak ileri yan sra kendi adlarma ti-
caret yapmalaryla ve tapmaa bal tacirler yan sra tapmaa bal
olmayan tacirlerin ortaya kmasyla; tarmsal retim alanndan ko-
parak tarmsal art rnle beslenen bir smf olarak toplumsal yaamda
yerlerini almlardr. Tarm etkinlikleri yanmda gelien bu ticaret ve
zanaat etkinlikleri toplumsal yapnn farkllamas, karmaklamas
yolunda birbiri zerine binen etkiler yaratmlardr.

d. Kyden Kente
Tarmn barmda zanaat ve ticaret etkinliklerinin filizlenmesi,
toplumsal artnn topland ve datld merkezlerde, tarmsal re-
ticiler yan sra din adamlar, tapmak hizmetileri, zanaatlar, tacir-
ler ve askerlerle kalabalk bir nfusun olumasna yol amtr. Byle-

207
ce Dicle ve Frat rmaklarnn sulad ovalarda .. 4000-3000 arasn-
da on be yirmi kysel yerleme yeri, nfuslar artp, ekonomik ve top-
lumsal yaplar karmaklaarak kyden kasabaya, kasabadan kente
doru gelitiler. Kentlere dnen kyler, olaslkla bir fetihi egemen
snfn yerletii ve ok gemeden ky sunaklarnn tapmaa dnt-
rld yerlerdir. Egemen snf o kyn ve evresindeki teki kylerin
iftilerini byk sulama projelerinde altrm; byk sulama tar-
mnn rn olan bol toplumsal art ise bir merkezde toplanmt.225
Dolaysyla bir sulama blgesindeki tm kyler deil, ilerinden yalnz
biri kyden kente dnmt. Kyden kente dnen, nfusunun b-
yk bir blm tarm d etkinliklerde alan bu merkez, evresin-
deki kylerin tarmsal rnleri olmadan varln srdremeyecek du-
ruma gelmiti. evresindeki kyler de neolitik kendine yeterliliklerini
yitirmiler, baz aralar ve baz mallar iin, belki bundan da nemlisi
bal olduklar sulama sistemlerinin kurulmas, yrtlmesi, gelitiril-
mesi, bu sistemlerin ve kylerin d saldrlara kar korunmas iin,
kente baml duruma dmlerdir. Bu ekonomik ve askeri baml-
lklar, kentteki tapmaa ve din adamlarna kar yaratlan tinsel ge-
reksinmeleriyle tinsel bir ballkla perinlenmiti.
Bylece kyden kente dolaysyla ilkel toplumdan uygar topluma
geilmesine yol aan bir toplumsal art reten, bu arty bir snfn
denetimine veren ve arty dzenin srmesini ve gelimesini salaya-
cak biimde datan toplumsal rgtleni; ayn zamanda ky-kent
farkllamasna da yol amt. Ky-kent farkllamasnn gelimesi k-
yn kente kentin kye gereksinimlerini, birbirleri olmadan varlklarn
srdremeyecekleri bir noktaya kadar getirerek salam bir ekonomik,
toplumsal, siyasal btnlemeye yol amtr.
Bu btnleme sonucunda, toplumsal art reten yaps, bu art-
y denetimine alan egemen snf, dzeni ite srdrp gelitirecek, d-
a kar koruyup olanak bulursa geniletecek ordusu, ekonomik toplum-
sal ileri yneten ynetici kadrosuyla "devlet" ortaya kt. Neolitik
ky birimlerinin yerini kent devletleri ald.

5. Gei Toplumunun Ekonomik Yaps


Yukar paleolitik dnemin sonundan ilk uygarlklarn bana dek
geen dnemi, ilkel topluluktan uygar topluma gei ya da ksaca "ge-
i a" olarak adlandrmtk. Bylece gei ann iine mezolitik

225 Kvlcml'dan, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 97'de, Childe'm bu konuda "en


yksek uygarlklarn, kaynaklarnda sulamal ekim temeli zerinde kurulmu
olduklarn..." sylediini reniyoruz Cama Kvlcml bu gre katlmaz).

208
ve neolitik dnemler girmi oluyor. "Gei toplumu" da mezolitik ve
neolitik dnemlerin (ancak bu alarn kmaz sokaklarnda taklp
kalmayan) mezolitiin deviricliinden neolitiin reticiliine, oradan
toplumsal farkllamaya urayan uygar topluma "geebilen" toplum
olarak tanmlanabilir.
lkel topluluklarn asalak ekonomisinden gei toplumunun reti-
ci ekonomisine gei yolunda ilk adm, Yakmdou avc ve toplayc
topluluklarnn yabanl tahllarn deviriciliine balamalaryla atl-
mt. Yabanl tahl deviriciliinde uzmanlaan topluluklarm, olaslk-
la iklimin kuraklamas sonucunda azalan yabanl tahllar artrma yo-
lundaki giriimleri onlar deviricilikten reticilie, insanl da asa-
lak ekonomiden retici ekonomi dnemine geirmitir. ok gemeden,
bitkilerin evcilletirilmesini tarm rnleri artklarnn ve yerleikli-
in salad olanaklarla hayvanlarn evcilletirilmesi izlemitir. a-
da ilkellerden salanan dolayl kantlar, kadnlarn bitkileri, erkekle-
rin hayvanlar evcilletirdiklerini gsteriyor. Bu olgu, avclk ve top-
layclk dneminden gelen kadu-erkek iblmnn bir devam, ge-
limesi ve pekimesi olarak grlr.
Gerek bitki gerek hayvan yetitirmenin ev ekonomisi iindeki
uzantlar olan iler de kadnlar tarafndan grlmtr. Bylece ev
ekonomisi ve ev d ekonomi birlikte gz nne alndmda; kadnlar
yukar paleolitik uzman avc topluluklardan farkl olarak ekonomik
etkinlik alannda erkeklerden daha byk bir rol oynamlardr. Bu
dnemde erkekler, nemleri azalmakla birlikte, av etkinliklerini sr-
drmler ve gittike artan oranda hayvan yetitiricilii ile urama-
ya balamlardr. Her iki alandaki etkinlikleri gz nne almsa bile,
topluluun geiminin salanmasnda kadnlarn gerisinde kaldklar
grlr. Ancak geim etkinlikleriyle dorudan ilgili olmasa da, dolayl
olarak ilgili olan bir baka etkinlikleri, tarlalar, srleri ve genel ola-
rak topluluu savunma grevleri ve olanak bulduklarnda tarla, sr
ele geirme yolundaki ilevleri onlarm geim alannda bile barol ka-
dnlara kaptrmalarn nlemitir. Toplulua yeni geim olanaklar
salayabilen saldrma bir yana braklsa bile; savunma, topluluun
retici glerini koruyucu ilev grmtr.
Neolitik ifti topluluklar, yerleik kk sulama tarm yapan
topluluklar ve yar gebe tarla ama tarm ile uraan topluluklar
olarak farkllamlardr. ok gemeden bunlara bir ncs, hayvan
yetitiriciliinde uzmanlaan gebe oban topluluklarm farkllama-
s katlmtr. Kk sulama tarml yerleik ifti topluluklarda bitki
yetitiricilik ve bununla ilikili olarak salt ekonomik etkinlik alannda

209
kadn ar basmtr. Tarla ama tarm uygulayan yar gebe ifti
topluluklarda bitki retimiyle hayvan retimi ve bunlara kout ola-
rak ekonomik etkinliklerde kadmla erkein rol dengelenmitir. G-
ebe oban topluluklarda ise arada srada gelge tarm da yaplm ol-
makla birlikte; hayvan yetitirmekle ve hayvanlarla uraan erkein
ekonomik etkinlii ar basmtr.
Gei topluluklarmm geim biimlerindeki bu farkllamalar top-
luluklar iinde ve topluluklar arasmda baz yeni geim etkinliklerine
yol amtr. Kk sulama tarml yerleik ifti topluluklarda ge-
beliin snrllklarndan kurtulan topluluklar, nce sepetii rme du-
varlara svanm balkla, sonra kerpilerle yapan daha dayankl ve
kalc barnaklar ve hem tahllarn hem sv yiyecek ve ieceklerini
koymak iin mlek kaplar yapmaya balamlardr. Barnaklarn av
clk ve toplayclk dneminden beri ara yapma iini stlenen erkek-
lerce yaplm olmas olas; ama mlekilik, gene ada ilkellerden
salanan dolayl kantlara gre 226 kadnn iidir. mlekilii iplik bk-
me, rme ve daha sonra dokuma ileri izleyecektir ki bunlar da kadn-
lar tarafndan yaplmtr.227 Ancak btn bu etkinlikler ev ekonomisi
etkinlikleri olarak gelitikleri iin, toplumsal yapda ekonomik fark-
llamalara yol amamlardr. Her evde kadnlar iftilik ileri yan
sra mlek yapma, rme vb. ile; erkekler hayvanlara bakma ileri ya-
nnda barnak, ara yapma ileriyle uramlardr. iftilikle ura-
mayp salt mlekilik ya da yapclkla uraan kimseler ya da aileler
ortaya kmamtr.
Yar gebe tarla ama tarm ile uraan topluluklarda tahta ba-
rnaklar grlr. Bunlar cilal ta balta ve kesere benzer aralary-
la tarla aarken aalar deviren erkeklerin yaptklar barnaklardr.
Doramaclk bir erkek zanaat olarak balamtr. Ama o da topluluk-
ta her erkein yapt bir i olup, bir uzmanlk zanaat olarak grl-
mez.

226 Lowie, The Origi of the State, s. 77'de, Brezilya Guana'smda Palikurlar ara-
snda mlekleri kadnlarn yapt gibi, el yaps mlekiliin hemen tm a-
da topluluklarda kadlarn elinde olduunu yazar. Lindsay Soott, "Pottery",
A History of Technology, cilt I, Singer, Holmyard ve Hali, der., s. 391'deki
resim bu grenein bir kant olarak, yaptklar mlekleri akta piirmek iin
istif eden Nijeryal kadnlar gstermektedir.
227 Grace M. Crowfoot, "Textiles, Basketry and Mats", A History of Technology,
cilt I, Singer, Holmyard ve Hail, der., s. 413'te, rmenin ilk kantlarnn ..
5000'lerde neolitik kltrlerden geldiini, neolitik devrimin hzl kltrel geli-
meleri srasnda, kylere yerleilince kadnlarn daha nce sahip olduklar za-
naatlar gelitirecek zaman bularak, rmecilii ve dokumacl gelitirdikleri-
ni yazar.

210
Kk sulama tarml yerleik iftilerle, tarla ama tarm uygu-
layan yar gebe iftiler kendilerine yeterli ekonomilere sahip olduk-
lar halde, oban topluluklarn ekonomileri kendilerine yetersizdir. Do-
laysyla bandan beri gzlerini ya ifti topluluklarla deiebilecekle-
ri mallara, ya da ifti topluluklarn mallarna dikmilerdir. Bu onla-
r topluluklar aras ilikilerde "tacir" ve "sava" topluluklar duru-
muna sokmutur. Ticaret topluluklar aras bar bir ekonomik etkin-
liktir. Sava hele yama amal sava ise, yalnzca yamac topluluk-
lar asndan ekonomik bir etkinlik saylabilir. Ancak topluluklar ara-
s sava ilikiler bir reklenmeye, tabakalamaya ve sonuta uygar
topluma varan yeni ekonomik etkinliklere yol aabilir.
Tm bu zellikleriyle gei toplumlarnn geim birimleri, asalak
ekonomiden "retici ekonomiye gei ekonomisi"dir. Dahas "toplum-
sal art retme gizilgc"ne sahip ekonomilerdir. Ama eitliki top-
lumsal yaplarndan dolay gene de "toplumsal art retemeyen" eko-
nomilerdir. Gei topluluklarnn geim biimi ifti-oban toplulukla-
rn farkllamasyla "ikinci toplumsal iblm"n, topluluklar aras
iblmn gerekletirmi bir ekonomidir. Ancak bu topluluklar aras
iblm, neolitik ifti topluluklarn kendine yeterliliklerinden dola-
y, topluluklar aras sistemli bir alverie, topluluklar aras byk
apl ekonomik ibirliine, dolaysyla topluluklar aras ekonomik b-
tnlemelere olanak vermeyen n kapal bir iblmdr.
Gei topluluklar, n kapal olsa bile topluluklar aras bir ib-
lmn gerekletirmi olmalarma karm, topluluk ii hi bir yeni
ekonomik iblm gerekletirememilerdir. Yalnzca kadm-erkek es-
ki ekonomik iblmn, ona ev ileri-ev d iler boyutunu katarak
gelitirmekle kalmlardr. Ancak bu gelime, iinde ev ekonomisi iin-
deki (mlekilik, dokumaclk vb.) ilerle ev ekonomisi dndaki (do-
ramaclk, yapclk vb.) ilerin gelitirilmesi nedeniyle ileride ortaya
kacak olan tarm-zanaatlar farkllamasnn tohumlarn atmtr.
Neolitik oban topluluklarda srlerin gdlmesi tm topluluun
ibirliini gerektirmi; ama neolitik ifti topluluklarda tarm ileri
aile yelerinin ibirlii ile yaplabilmi, onu aan ekonomik ibirlikleri-
nin gelimesini gerektirmemitir. birlii bakmmdan uzman avc
topluluklardan da geri durumdadrlar. Ancak retimin ve aralarm
gelimesinin almann verimliliinde salad artlar, byle geni
apl bir iblm olmakszn bile bir yiyecek fazlas salayabilecek
kt elde edilebileceini ortaya koymutur.
Geim birimlerinin aileler olmas ve yerleme, ailelerde mlk bi-
rikimi olanaklarn yaratmtr. Bylece, aile emei dklen tarlalarn

211
rnleriyle aile emei dklen evlerden balamak zere; ilkin ailenin
mlkiyeti biiminde grlen zel mlkiyetin temelleri atlmtr. Top-
raklar, kullanlmas iin ailelere datlmakla birlikte topluluun ml-
kiyetindedir. Gebe oban topluluklarnda ise geim birimleri ge-
be klanlar ya da airetlerdir. Srler obanl stlenen erkeklerin de-
netiminde, ancak topluluun sahipliindedir. Bu topluluklarn baba
soy zincirli toplumsal yaplar, ileride patriarklara geliecek olan klan,
airet bakanlarma ortak mlk topluluk adna kullanma yetkisi ver-
mektedir. Ancak ileride gebe oban-yerleik ifti, hele gebe o-
banla uygar kent alverii balaymca; klan, airet bakan patriarka
dnrken, sr onun ailesinin ya da kendisinin zel mlkiyeti alt-
na girmeye balayacaktr. Ksacas, yerleik ifti topluluklar kadar
gebe oban topluluklarda da zel mlkiyetin koullar yava yava
olumaktadr.
Gebe oban topluluklar yerleik ifti topluluklar zerinde -
reklenip, toplumu kk sulama tarmndan byk sulama tarmna
geirince; hem fetihle elde edilen hem de byk sulama tarmyla ka-
zanlan topraklar nce egemen halkn (snfn) ortak mlkiyetine (ve
din adamlarnn ynetimine) geecek, sonra da askerlerin ve tacirle-
rin eline geerek zel mlk edinilecektir.
oban topluluklarn ekonomik kendine yetersizliklerine bir zm
yolu olarak, Dicle ve Frat rmaklarnn sel yataklar kysndaki neoli-
tik ky topluluklar zerine reklenmelerinin, onlar kk sulama
tarmndan byk sulama tarmna geiren ileri rgtlemeleri ve bu-
nun sonucunda byk bir toplumsal art elde etmeleriyle, ilkel toplu-
luun geim biiminin kkten deierek uygar geim biimine dn-
eceini belirtmitik. Bunun sonucunda ky ve kent geim biimleri
birbirinden farkllaacaktr. Ky, art rnyle kenti beslemesi ve ba-
z yapm mallar iin kente baml duruma dm olmas dmda,
neolitik dnemdeki geim biimini srdrrken; kentte topluluk ii
geim biimlerinin farkllat grlecek, kafa ii-kol ii, tarm-zanaat-
lar-ticaret farkllamalar gelimeye balayacak, eitli snflar birbir-
lerinden farkl geim biimlerine sahip olmaya balayacaklardr. Tm
olarak kent ise kyn rnlerine baml olan, birbirlerinin almas-
na gereksinimi olan eitli i meslek ve smftan insanlaryla "uygar
geim biimine" geecektir.

6. Gei Toplumunun Toplumsal Yaps


Ekonomik etkinlikleri, bir topluluun geim biimi yan sra b-
yk lde yaam biimini de belirler. Bu, gei topluluklar iin de

212

i
byle olmutur. lkin retim gei topluluklarnn yaamna byk bir
"kararllk" getirmitir. Kk sulama tarm yapan neolitik kyler
yerleik yaam biimine gemiler, orman ama tarm ile uraan
neolitik ifti topluluklar ise yar yerleik bir yaam biimine sahip ol-
mulardr. Gebe oban topluluklarm, yar gebe deviricilie gre
tam gebe bir yaama gemi olmalarma karn, onlar bile daha ka-
rarl bir yaam biimine sahip olmulardr. nk obanlk, avclk vs
toplaycln gebeliinden farkl olarak, belli yazlk ve klk otlaklar
arasmda dzenli bir g gerektirir.
Gei topluluklar, kk sulama tarmclarm tam yerleik, tarla
ama tarmclarm yar yerleik, obanlar tam gebe olmak zere
birbirlerinden farkl yaam biimlerine sahip olmulardr. zellikle
yerleik ifti yaam biimi ile gebe oban yaam biimi arasmdaki
ztlk; sonunda uygar yaam biimine varan topluluklar aras sava
ilikilere yol anntr.
Aratrmalar, gebe oban topluluklarnn yaam biimlerinin
birok bakmlardan askerlerin yaam biimlerine benzediini, gebe
topluluklarm kolaylkla ordulara dnebildiini ortaya koymutur.
Bu konuda, toplumlarn yaam biimlerini belirleyen etmenler olarak,
retim teknolojileri yan sra sava teknolojilerini de hesaba katma ge-
reiyle karlarz. Daha nceki dnemlerle ilgili aklamalarda, sava
teknolojileri topluluklarn yaamnda nemli bir rol oynamad iin
zerinde pek durulmamt; ama bu dnemde sava teknolojileri ge-
itirilemeyecek bir nem kazanr.228
Aslnda, ara yapan ilk topluluklardan balayarak, aralarla silah-
larn birlikte gelitikleri grlr. lk ara olan sivriltilmi sopa, bir
hayvana kar kullanldnda ayn zamanda bir silah idi; doada ha-
zr kys keskin ta bulunmadnda sopalar sivriltmek iin kylan
keskinletirilen talar da silah olarak kullanlm olmal. lk elbalta-
lan da avc ve toplayc takmlarda hayvanlara kar kullanlrken,
hem bir geim arac hem de birer silah idiler. Yukar paleolitik toplu-
luklann ta ulu mzraklar, oklan, yaylar, sapanlar bu dnem iin
daha ok birer "geim arac" iken, gei topluluklarnda "sava arac"
olarak kullanlmaya balanacaktr. lkel topluluk biimlerinde, insan-
lar sz konusu geim aralarn kukusuz zaman zaman birbirlerine
kar da sava arac olarak kullanabilmilerdi. Ancak mal birikiminin
sz konusu olmad topluluklarda, topluluklar aras ban olmayan

s 2 8 Hesidos'un, "ler ve Gnler" iirinin 176-202. dizelerinde (bak. Hesiod and


Theognis, s. 64-65) anlatlan "demir soy" sava teknolojisinin toplum biimini
belirleyiciliinin mitolojiye yansm klasik rnei olarak sunulabilir.

213

I
ilikiler seyrek, sistemsiz ilikilerdi. Dolaysyla bu ilikileri sava say-
mak uygun dmez. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiy-
le savalarn koullar da olumaya balamtr. Tarlalar sulayan bir
kaynak, su kysndaki verimli topraklar, ambarda toplanan tahlar,
depolarda biriktirilen teki mallar, oban topluluklarm srleri, otlak
alanlar hep ele geirilmek istenen ya da ele geirmek isteyenlere kar-
korunmas gereken eyler olmulardr. Bunlar savam nesnel ko-
ullardr. Savan znel koullar ise "kendine yetersiz" bir ekonomiye
sahip olan oban topluluklarm kuraklk, srye vuran salgn hastalk-
lar gibi ykmlarda daha da younlaan; yoksunluklar ve kendine ye-
tersizlikler iindeyken karlarnda grdkleri yerleik ifti topluluk-
larn mallarna, mlklerine kar duyduklar dayanlmaz istektir. ok
gemeden yerleik topluluklarn topraklarn, komu kylere ya da g-
ebe barbarlara kar savunma abalar; frsatn bulurlarsa obanla-
rn srlerini, komularnn topraklarn ele geirerek topraklarn ge-
niletme yolundaki tutkular da savam bir baka grup znel koulunu
oluturacaktr. Uygar toplumlarn, almann verimliliini, alan
insanm kendini beslemesinin zerinde, fazladan bir art retmeye ola-
nak vererek ykselttii zaman da, uygar topluluklarm ilkeller zerine
kle salama amal seferleri balayacaktr. Ancak gei topluluklar
dneminde saldrda olanlar daha ok gebe oban topluluklardr.

Burada, sava teknolojisi ile retim teknolojisi zerinde ksaca


durmak gerekecektir. Sanayi toplumlarmda hatta tarm toplumlarnn
son dnemlerinde, sava teknolojileri retim teknolojilerinin trevle-
ridir. retim teknolojilerinde stn durumda olan toplumlar, doal
olarak sava teknolojilerinde de stn durumdadrlar.229 Oysa gei
toplumu dneminde ve uygar tarm toplumunun balarnda durum
byle olmamtr. ifti-oban ekonomik farkllamas, iftilerin re-
tim teknolojisinde ileri gemelerine karlk obanlarn sava teknolo-
jisinde stn olmalarma yol amtr. Bunun nedenlerinden birinin

2M Bu dnceyle rnein Engels, Anti Dhring, s. 261'de, zora dayanyor gibi g-


rnen egemenliin, aslnda silah stnl nedeniyle ekonomik gce dayand-
n sylerken; retim teknolojisinin her zaman kolaylkla sava teknolojisine
dntrlemedii gei topluluklarnn ve uygar toplumlarn (daha sonra
arkeolojik ve tarihsel almalarla ortaya konan) evresel ve yapsal koulla-
rnn farkllnn bilincinde grnmemektedir. Aslnda, sava teknolojisinin
retim teknolojisinin tam bir trevi durumuna ancak, devletlerin silahlarna
gre taktik hazrlamaktan karak; taktiklerine gre bulular ve silahlar s-
marlayp gelitirdikleri (bak. McNeill, A World History, s. 503) yirminci yz-
yln ikinci yarsnda olanakl duruma gelebilmitir. Bu durum ayn zamanda
bilincin maddeyi biimlendirmesi yolunda ulalan noktay gsteren ironik ama
gzel bir rnektir.

214
oban yaam biiminin asker yaam biimine yaknl olduunu gr-
dk. kinci nedeni ilkel topluluklarn eitliki yaplarnn, kollektif ey-
lem glerinin, dayanma duygularmm, bireysel smfsal kar fark-
laryla blnm olan uygar toplumlar hatta gei toplumlar kar-
snda savata yarataca stnlktr. Bir baka nedeni, zellikle sel
yataklarnda sulama tarmyla uraan topluluklarn sava aralar
yaplan hammaddeler olan kaliteli ve bol aatan ve tatan yoksun-
ken; dalk blgelerin gebe obanlarnn bu maddelerin kaynaklar-
na yakn yerde olulardr. Metal ergitme yntemlerinin gelitirilmesiy-
le ve metal silahlarn gelitirilmesiyle, maden yataklarnn bulunduu
dalk blgeleri ellerinde tutan bu topluluklar sava silahlar alannda-
ki stnlklerini srdreceklerdir. Tun silahlarn, demir silahlarn
ve atm sava teknolojisine girecekleri yzyllarda da gebe topluluk-
lar sava alanlarndaki stnlklerini koruyacaklardr. Bu stnlk
Avrasya steplerinin bol otlaryla beslenen iri bozkr atlarnn ve binici-
lerinin zrhlanmasyla ortaya kan zrhl svari (valye) sava tek-
nolojisinde, bu zrhlar tayabilecek irilikte at cinslerinin Avrasya yay-
lalarndaki kaynandan baka yerlerde yetitirilmelerine kadar (.S.
sekizinci yzyla dek) srm grnr.230 Bundan sonra, yani gebe
oban topluluklarm kk bir blm dnda yerleik yaama, uygar
topluma gemelerinden sonradr ki; sava teknolojisiyle retim tekno-
lojisi alanlarmdaki stnlk ayn halklarn ellerinde olmaya balam-
tr. Ama gei toplumu dneminde, yerleik ifti topluluklar retim
teknolojisi alannda; gebe oban topluluklar sava teknolojisi alann-
da stndler ve bununla ilikili olarak yerleik ifti topluluklar da-
ha "bar", gebe oban topluluklar daha "sava" bir yaam bii-
mine sahiptiler. Gebe oban topluluklarm sava teknolojisinde, yer-
leik ifti topluluklarm retim teknolojisinde ileri durumda olmalar;
fetihe, reklenmeye, tabakalamaya yol aan ve uygar topluma varan
gelimelerin altmda yatan temel olgudur.
retimin balamasyla "reme" sorununun gei toplumlarnn
hemen hepsinde yaamsal bir nem tamaktan kt sylenebilir. Ne
var ki ifti topluluklarm nfusu obanlardan daha hzl artar. Bu
durum ifti-oban topluluklarn sava ilikilerinde iftilere stn-
lk salaymca, oban topluluklar zaman zaman gebe konfederasyon-
lar oluturarak dengeyi yararlarna olarak deitirme yollarm arar-
lar.
Hem kk sulama tarm yapan yerleik ifti topluluklar, hem
tarla ama tarm yapan yar gebe ifti topluluklar, hem de gebe

230 Bak. McNeill, A World History, s. 232-233.

215
oban topluluklar balangta kadm-erkek iblm dnda farklla-
mam, dolaysyla eitliki toplumsal yaplara sahiptiler. Kk sula-
ma tarm yapan yerleik iftilerde kadnn stats erkeinkinden
ykseke; gebe iftilerde birbirine eit; gebe obanlarda erkein-
ki stn grnr. Ancak mlkiyetle desteklenmeyen bu stnlkler,
gei topluluklarnn temelde eitliki yaplarn bozamaz. Ama hem
yerleik ifti topluluklarda, hem gebe topluluklarda zel mlkiye-
tin domasna yolu hazrlayan gelimeler bir yandan ana soy zincirin-
den baba soy zincirine geirecek,231 te yandan eitliki toplumsal
yapy deitirecek koullar olarak grnrler. Bu gelimeler sonucun-
da, oban topluluklarn ifti topluluklar zerinde reklenmeleriyle,
bu eitliki yap bozulmu, eitsizliki snfl toplum yaps biimlen-
meye balamtr.
Gei toplumunun kk sulama tarm yapan yerleik ifti top-
luluklar olsun, tarla ama tarm yapan yar gebe topluluklar ol-
sun, gebe oban topluluklar olsun, eitliki toplumsal yaplaryla
ilikili olarak siyasal farkllamaya, yneten ynetilen farklamasma
uramam topluluklard.232 Yerleik ky topluluklarnda muhtarlar
anmsatan ky bakan, gebe oban topluluklarda klan ya da ai-
ret bakan olarak "bakan"lar bulunmu olabilir. Ancak hi birinde
toplumsal art ile beslenen, geim etkinliklerine karmayan, geimi,
yaam topluluun teki yelerinden farkllam "efler"in bulundu-
u kantlanamamtr.233 Dolaysyla siyasal farklama da "reklen-
me"nin bir rn olarak ortaya km grnr. Gei toplumlarnda

231 Morgan'n, (Ancient Society, s. 67, 153, 238, 255, 363'te) sr ve toprak biimin-
de mlkiyetin gelimesinin, erkeklerde mlk ocuklara geirme arzusu yara-
tarak, klan iinde baba soy zincirine ve tekeli evlilie yol at biimindeki
yorumu akla yakn grnmektedir.
232 Thorkild Jacobsen, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia" (Journal
of Near Eastern Studies, say 2'den Kaan, Problems in Ancient History, cilt 1,
s. 6-13'e alnan) makalesinde tarihsel dnemlerde otokratik olan Mezopotamya
dzeni iindeki, mahkemelerde ve dinsel mitoslarda grlen demokratik e-
lerin Mezopotamya'nn tarihncesi demokratik dzeninin kalntlar olduklar
yorumunu yaptktan sonra; bu grn (W.J. Stephan'dan yapt alntlarla)
Bat'nn tm ilkel halklarnda kabile efinin teki eflerle toplumu denetleme yet-
kilerini paylat bir tr halk meclisi bulunduu; Bat Avrupa'y ineyen
Tton kabilelerinde ise, nemli siyasal kurumlarn silah tayan ergin erkek-
lerden oluan halk meclisi, yallar kurulu ve savata savaa nderlik eden ef
olduu, ynetimin farkllamad, yasalarn dinsel ve toplumsal gelenekten
ayrlmad bu kaba demokrasi dzeninin Mezopotamya'nn gemiinde de b::,
lunduu sonucuna varr. Ksaca, yapt incelemelerle uygarlk ncesi, zellik-
le de Mezopotamya uygarl ncesi (gei) toplumlarnda siyasal farkllama-
nn bulunmadn sylemektedir.
233 Childe. Social Evolution, s. 37 ve 61.

216
tm toplumu ilgilendiren "toplumsal kararlar"m toplumun tm erkek
yelerinin toplanp daha ok yallarn konutuklar toplantlarda aln-
dklar yolunda elimizde ipular vardr.234 Bu durum yazarlar tarafm-
dan "klan demokrasisi", "askeri demokrasi"235 gibi terimlerle adland-
rlr. Gei topluluklarnda iftilerde klann yerini ailelere blnm
ky topluluu, obanlarda klanlardan oluan airetler almaktadr.236
Kylerde ailelerin gelimesiyle toplumsal yapnn trdeliini yitirmesi
yolunda ilk adm atlmtr. zel mlkiyetin gelimesiyle aileler ara-
smda ve belli ailelerle ky topluluu arasmda elikiler artmaya ba-
layacaktr. Buna kout olarak klanlar ve onunla birlikte ana soy zin-
ciri kalkp mlkiyetin oullara geirilmesi arac olan baba soy zinciri
ilkesi benimsenecektir.237 Benzeri durumda, gebe kabilelerde (airet-
lerde) yerleik topluluklarla bar ve sava ekonomik ilikilerin ge-
limesiyle doacak olan sr zerinde topluluk adna ve yararna ta-
sarrufta bulunan patriark, bu yetkisinden kendi ailesi iin yararlan-
maya balayarak kabile iinde aile birimi biimlenip ailelerin karla-
r birbirleriyle, belli ailelerin karlaryla airet karlar elimeye ba-
layacaktr. Bu nedenlerle gei topluluklarnn toplumsal yaplar
"farkllamaya balam" yaplardr.

7. Gei Toplumunun Dnsel Yaps

Gei toplumlarnn geim ve yaam biimleri gibi dn biimle-


ri de ilkel topluluktan uygar topluma geiin eitli aamalarn olu-
234 rnein Homeros, Odysseia, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, stanbul, 1970, San-
der Yaynlar, II, 27-29'da, sz edilen dernek toplants, hatta bir neolitik ka-
lnt saylan gnmz kylerinin ky dernekleri gei toplumunun bu kurumu-
nun kalntlar ve kantlardr. Gerekten Arpaciyah'ta bulunan ap on met-
reye kadar varan ta temel kalntlar Gney Irak'ta bugn de ky ilerini ka-
rara balamak iin kyn ileri gelenlerinin toplandklar yaplarn Halaf aa-
masndaki (gei toplumundaki) rnei olarak yorumlanr. (Roux, Ancient,
Iraq, s. 65).
235 Morgan, Ancient Society, s. 150-200-, Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devle-
tin Kkeni, s. 119.
236 Toplumun gelimesinde dar anlamda "aile"nin ortaya knn sras tartma-
ldr. Aristoteles'in toplumun ekirdeinin aile olduu gryle, uzun sre,
aile ilk toplumsal birim, kabile, ky vb. onun gelimesinin rn ve ondan
sonra ortaya kan toplumsal birimler olarak grlmlerdir. Daha sonra ilk
toplumsal birimin klan olduu, kabilenin klanlardan olutuu, ailenin ise daha
sonra ortaya kt gr arlk kazanmtr. Marx da (bak. Kapital, cilt I,
s. 379'da Engels'in Almanca nc baskya dipnotu) nce ailenin gelimesiyle
kabileye geildii grndeyken, yapt incelemeler sonucunda kabilenin -
zlmesiyle ailelere geildii grn benimsemitir.
237 Morgan, Ancient Society, Leacock'un "Sunu"u, s. II. vu.

217
tururlar. Gerekten, hem neolitik ifti topluluklarm hem neolitik o-
ban topluluklarm balang dnemlerinde asalak ekonomi andan
kaltlan klan rgtlerinin ve bu rgtlerle balant olan totemci si-
hirsel dnn izleriyle kararz.230
Uygar toplum dneminde sistemletirilen, ama gei dneminin
kurumlarn ve dnn yanstan mitoslarda bunun amaz ipu-
larn grmekteyiz.239 Yeni Babil devletinin bu mitoslarn arivlerine
sahip olan tapmaklarndan birinin rahibi olan Berosius, Smer toplu-
munun oluumunu anlatan mitosda Pers Krfezi'nden kan kei, ba-
lk, insan karm bir tanr olan Oanes'in Smer'e uygarlk getirdii-
nin yazl olduunu aktarr. 240 Bilim adamlar Oanes'in fetihi bir kla-
nn totemi olabilecei grndedirler; Cemdet Nasr'n kedigil bal
tanras da byle bir totem tanr olarak yorumlanmaktadr.241 Ancas
her iki rnein de, ifti ve oban topluluklarndan ok fetih sonucun-
da olumu kark, tabakal topluluklarn totemci dnten dinci
dne geilerinin da vurulmu biimleri olmalar ok olasdr.
Neolitik topluluklarm, asalak ekonomi dneminin sihirci kltr-
n 242 kalttklarmn daha ak kantlar Msr'dan salanmaktadr. M-
sr'da, daha sonra Msr'a zg yerleme merkezleri olan nome'leria
sancaklarn oluturan hayvanlarn, hayvan tanrlarn, yar insan ya-
r hayvan kurgusal varlklarn nome'lerin gemiindeki neolitik kyle-
rin totemleri olduklar yolunda hemen hemen gr birlii vardr. Bu
neolitik kyler zerinde egemen olan topluluun totemi Horus (ahin)

238 Smer iin rnein ileride mhrlere dnecek olan tlsm muskalar (bak.
Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 111) Msr iin nome'lerin ileride tanrlara d-
necek olan totemleri (bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 49 ve
Emery, Archaic Egypt, s. 119) rnek olarak sunulabilir.
239 rnein Smer iin Glgam Destam'nda tanra Aruru'nun bir para amur
koparp yazya atarak Enkidu'yu yaratmas Profesr Landsberger tarafndan bir
sihir olarak yorumlanr (bak. Glgam Destan, ev. Muzaffer Ramazanolu,
Ankara, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, s. 16n'deki Landsberger'in dipnotu).
Msr iin Osiris mitosunda, kars sis'in sihircilik gc ile, Set'in paralayp
her birini bir yere att kocas Osiris'in paralarn toplayp onu yeniden can-
landrmas (bak. J. Viaud, "Egyptian Mythology", The New Larousse Encyc-
lopedia of Mythology, Felix Guirand, der., s. 17).
240 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 203.
241 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 254.
242 Totemciliin ilkel topluluun styaps olduu sylenebilir. Snfsz toplumda
kollektif yrtlmesinin zorunlu olduunu grdmz baz geim ya da re-
tim etkinlikleri iin bireyleri bir arada tutacak ekonomi d bir ba gerekli-
dir. nk ekonomi tm zaman almayan bir etkinliktir, ama bu srekli ol-
mayan etkinlii gerekletirmek iin gn, mevsim, yl, mr, kuaklar boyun-
ca birlikte olmak gerekir ki totemcilik bunu salar.

218
tanrlaarak ve Firavunlarn bedenlerine girerek varln krallk d-
nemlerinde (uygar toplum dnemlerinde) de srdrmtr.
Sihirsel dnn neolitik topluluklarda srnn bir baka
(arkeolojik) kant tsm amacyla yaplm olan muskalardr. zerin-
de tlsml iaretler, bazen totemler bulunan, hem Smer'de hem M-
sr'da hem de nds'te karlalan bu muskalar, Mezopotamya'da zer-
lerine mitoslarn ilendii silindir mhrlere ve mlkiyeti belirten m-
hrlere dneceklerdir. Msr'da nce soylularm adlarn simgeleyen
kartulara dnecekler, sonra da bu kartular Msr hiyeroglif yazs-
nn ("tanrlarn konumas"nm) temelini oluturacaktr. nds'te de
bu mhrler zerine daha sonra nds yazsnn karakterlerinin yazl-
dn gryoruz. Gerek mitoslar gerek muskalar ve mhrler, ilerin-
de sihirsel dnten dinsel dne geiin yksn tarlar.
Neolitik oban topluluklarda sihirsel dnn hayvanlar konu
alan totemci biimi glenerek varln srdrrken; neolitik ifti
topluluklarda bunlar da bulunmakla birlikte, paleolitik topluluklardan
kaltlan "vensler" nem kazanmtr. Ancak bu dnemde venslerin
insanlarn ve hayvanlarm oalmasn salayacak "dourganlk sihir-
leri" ilevleri ikinci plana derken; insanlar, hayvanlar, bitkileri de
ieren tm doann verimliliini salayan bir "toprak ana"nm, "ana-
tanra"nm simgeleri durumuna geldikleri grlr.
Dn rnlerinde grlen tm bu deiikliklerin altmda ya-
tan olay, insanlarm geim ve yaam biimlerinde doan deiiklikler-
dir. ster bitkilerin ister hayvanlarm retimi olsun, retim insanlar
doaya mutlak bamllktan kurtarmtr. Daha nce de belirtildii
gibi insan dncesinin oda artk yalnz doa, doann da onu en
ok ilgilendiren blm (hayvanlar) deil, hem doa hem de insan-
lardr. nk insanlar retici ekonomiye geerek doay biimlendir-
meye balamlardr. nsann doayla ilgili dncesinin oda da,
(geleneksel nedenlerle ve sembolik anlatm gleri nedenleriyle hay-
vanlar hl birinci planda grlmekle birlikte) hayvanlardan doa
glerine ve bitkere kaymaktadr. Bu olguyu en gzel biimde kur-
ban kurumu aklar. Topraa atlan bir tohumun yz iki yz tanei
bir baak demeti vermesi olgusu, insanlarda, srnn bereketli olma-
s iin kurban edilen bir hayvann doacak yz ikiyz yavrunun ne-
deni olaca yolunda bir dnce uyandrm grnyor.243 lk uygar
343 Frazer, The Golden Bough'da, neolitik insanm kafasnda ekmek dncesinin
kraln kurbanna varana dek kurban dncesiyle birlikte bulunduunu kant-
lamtr. Bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 38 ve 158.
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 159-160; Wells, Postgate ve Wells, The Out-
line of History, s. 96.

219
topluluklarn tabletlerdeki, talardaki ve papirslerdeki resimlerinde,
topran verimliliini artrmak iin ona iki dklp, un serpildiinL
de gryorsak da; topran verimliliini artrmak iin genellikle
hayvan ve bazen Frazer'in ortaya kard gibi Yeni Yl enliklerinde
tahl kral seilen bir insan kurban edilmektedir244 Bu kurban gelene-
inin altnda yatan, lp yeniden dirilme dncesidir.
lp yeniden dirilme dncesi ise tmyle retici ekonominin
zellikle de tarmsal retimin insan dncesindeki yansmasdr. Me-
zolitik ve paleolitik topluluklarda olduu gibi neolitik topluluklarn
eitliki toplumsal yaplarn koruduklar dnemde, insanlarm dn-
celeri (daha nceki dnemlerden kalttklar dn biimleri yann-
da) doayla ilikilerinden ve birbirleriyle ilikilerinden douyordu. Do-
ayla ilikileri, doadan geimlerinin salanmas ve doanm, geimle-
rini yaamlarn ykma uratan olumsuz etkilerden kammas ve
reme noktalarmda dmleniyordu. Bunlar geim ve lm tasalar
olarak zetleyebiliriz. nsanlarn birbirleriyle ilikileri, eitliki toplum-
sal yaplarda ortak savunma ortak retim ve ortak paylamay sala-
yacak bir birlik duygusu ve dncesiyle zlebilmiti. Ama geim
ve lm sorunlarnn zm ve bunlarla ilgili olan reme sorununun
zm o kadar kolay deildi.
Neolitik topluluklarda retimin balamas insanlarn geimini
asalak ekonomi dnemlerinin rastlantsallndan nemli lde kur-
tarmt. Bu rastlantsal olaylar rastlantsal nedenlerle aklama sis-
temi olan sihirsel dnn kaynaklarndan birinin kmesi demek-
ti. Tarmn balamasyla insanlarn geimlerinde ve yaamlarnda
rastlantsallm yerini yava yava dzenlilik almaya balamtr. Bu
dzen doann da dzenli biimde gzlemlenmesini getirdi; dolaysy-
la doay kaos iinde grmenin yerini, bir dzen iinde grme dn-
cesini gelitirdi. Ancak tarmsal retimden karlan bu dzen, bitki-
ler dnyasnn dzenine benzer bir dzen olacakt. Bitkiler dnyasn-
da gzlemlenen olaylar ise, ekinlerin yoktan var olurcasma bitmeleri,
sonra sararp solup lmeleri, tohumlarnn bir baka yaama kavu-
mak zere yeraltna inii ve orada bir sre kaldktan sonra yeniden
domalar idi. Doada bir kargaa deil, byle bir dzen vard. nsan-
lar bu dzenin bir parasn kendileri dzenliyorlard. abalyor, eki-
yor, suluyor ve biiyorlard. Ama bunun dnda tohumun toprak al-
tndaki ve stndeki gelimesi, ekinlerin sararmas blmlerini ve
ekinler dndaki bitkilerin ve hayvanlarn var olular ve yok olula-
rn dzenleyen bir varlk olmalyd. Bu varlk oban topluluklarda g-
ne, frtna; ifti topluluklarda toprak ana, anatanra olarak d-

244 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 158.

220
nld. Bylece doa, ama bu kez hayvanlar deil, retimi etkileyen
yer, gk, rzgr, gne gibi doa gleri de insan dncesinin odan
oluturdular. Dnce burada "gei dn" olma niteliini gster-
di Mevsimleri saptamak iin gzlemlenen yldzlar, totemci bir dnya
gryle gkteki hayvanlara (burlar) benzetilecektir. Sonuta doa
gleri ya da eski totemler tanrla ykseltilip kendilerine yaratma
ve yok etme ilevleri yklendi. nk rnn ve rnle birlikte top
iuluun yazgs yar yarya insanlarn elinde idi (insanlarn alma-
larna bal idi) yar yarya ellerinde deildi. te ellerinde olmayan
o yar kendileri dnda yaratc ve yok edici nitelikleri olan bir varla
yklendi. Ve genellikle bu varl kendileri gibi kiiletirme eilimi
gsterdiler. Bu varlk artk belirsiz sihirsel gler olamazd. nk
retimin yazgsnn yars artk insanlarn elindeydi ve insanlar ken-
dilerini etkin bir g olarak grmeye balamlard. Bu nedenle dn-
cenin bir oda da insan, topluluk idi. retimin yazgsnn yarsn
elinde tutan doa glerinin de bir insan, ama kendilerinden ok daha
gl bir insan olduunu dneceklerdir. Artk dncenin bu yolda
mutlak yaratc tanrlara varmas iin toplumda bir baka olguyu bi-
reyin ve baz snflarn yazglarnn btn btn ellerinden kt s-
nflamay ve siyasal farkllamay beklemek gerekecek.
Tarmsal retimin balamas, doadaki neden sonu ilikilerini
kavrama ansma sahip olma yolunda atlm bir admd. nsan ekip
bimeyle doa ile karlkl bir etkileim iine giriyordu ve bu iliki do-
a olaylarn bir seyirci gibi gzlemlemesinde sahip olamayaca sna-
ma ve yanlma yntemlerini de insann eline vermi oluyordu. Yanl-
malarnn sonularn grmemezlie gelemezdi ve yanlmalar ona ok
pahalya maloluyordu. te yandan sihirsel trenler rnn ne artma-
sn salayan ne de bir ykma (kurakla, hastala) kar onu kur-
tarabilecek eylerdi. Bununla birlikte rnn gelimesi iin gerekli fi-
zik ilemler yanmda bu trenler de uyguland. Sihirsel trenlerin uy-
gulannn nedenlerinden biri, geleneklerin srdrlmesi; teki sihir-
sel trenlerin hl ekonomik bir ortamnn bulunmasyd. nk r-
nn yazgsnn yars insanm elindeyse yars da doa'nm, dolaysyla
rastlantlarn elinde idi. Rastlantlarn rnn verimini salayacak
ynde olmasn sihirsel trenlerle etkilemeye alma "umudu"nun h-
l bir ilevi vard. nsanm yaam dzene girdike insan dnyay yaa-
m ve toplumu gibi dzenli bir btn olarak grmeye baladka; rn-
le ilgili bu sihirsel trenler rnn yazgsm elinde tutan bir yaratc-
ya ynelik dinsel trenler biimine dnecektir.
Gei topluluklarnn insannn geim sorunu yan sra lm so-
runuyla ilgili tasalar da, bitkiler dnyasndaki dzenin tm can-

221
llara genellenmesiyle, kolaylkla yantlanabiliyordu. Tohum gibi lm
de bir son deildir. leni topraa gmersen ilerde yeniden doacaktr.
Gei toplumlarnda te dnya kavram sorgulu snavl, cennetti ce-
hennemli bir ideolojik ynlendirme dnyas kavram deildir. Bu nite-
likleri snfl uygar toplumun kndan ok sonra kazanacaktr.
Bylece gei toplumunun geim ve yaam koullar iinde dinsel
dnn eleri bir bir olumaya balar. Gene de bir e, dinsel d-
n saylabilmesini salayan nemli bir e eksiktir; "tapnma". Si-
hirsel dn dinsel dn ayrm yapan yazarlarn ounluu, bu
iki dnceyi, sihirin doa glerine buyurmasna karlk dinin do-
ast glere yakarma olduunu syleyerek ayrrlar.245 Sihirin buyur-
masna karlk dinde yakarma eilimi, asalak ekonomide ve retici
ekonomide insan-doa ilikilerinin akladmz biimine ters d-
yor grnr. Bunun nedeni, dinin bu niteliinin insan-doa iliki-
lerinden ok insan-insan ilikileri ile balantl oluudur. Gerekten,
insan-insan ilikisinin eitliki olduu ilkel topluluklarda yalvarma,
yakarma kavram yoktur. Bu kavramlar eitsizliki, snfl toplumlarn
kavramlardr. nsanlar snfl uygar toplumun olumasndan sonradr
ki, uygar toplumun doaya egemen olma yolunda att admlarn da
etkisiyle, doaya toplumsal dzenin bak asyla bakacaklardr. Top-
lumda yazglar nasl baka kimselerin, bata yneticinin elindeyse; do-
ada da rnlerin ve her trl canlnn yazgsnn yneticiye benzer
bir tanrnm elinde olacan dneceklerdir. Toplumlarnn ynetici-
lerine yakarlar, yneticileri nnde eilileri gibi doann yneticisi
nnde eilip ona yakarmaya, bir baka deyile tapnmaya balayacak-
lardr. Bylece gei topluluklarnda gelimeye balayan dinsel dn-
ce, tapnlan yaratc ynetici kavramyla, ancak snfl, siyasal farkl-
lamaya uram uygar toplum dneminde olgunluuna kavuabile-
cektir. Gei dnemi boyunca "kalnt sihirsel dn ile olgunlama-
m bir dinsel dn yanyana grrz.

Gei dneminin gelimesi, topluluklar aras ilikilerin gelimesine


de koutluk gstermitir. Yerleik ifti topluluklarm anatanna klt
ksa mrl olur. obanlarm iftiler zerine rek!enmesiyle ya ana-
tanna klt yan sra totemik hayvan kltleri varlklarn yanyana
srdrmler, ya ifti topluluklarn tanralaryla oban topluluklarn
hayvan totemlerinin karm tanrlar tremi ya da ifti topluluklarm
tanralaryla oban topluluklarm (ifti topluluklardan esinlenerek

2 Bak. n. 154; I. Blm n. 203 ve Thomson, Studies in AncieD'. Greek Society,


cilt I, s. 49.

222
edindikleri ve patriarklar ve ataya tap kltleri ortamnda gelitirilen)
erkek tanrlar evlendirilmitir.
ster asalak ekonomiye ister retime sahip olsunlar, eitliki toplu-
luklarda sihirci, aman, din adam gibi kimseler dnce reticileri ol-
maktan ok topluluun rettii dnceleri biimlendiriri., dile getirici
ve kuaktan kuaa geirici kimselerdir. Dolaysyla dile getirdikleri d-
nceler yanl dnceler olabilirler; ama bilinli bilinsiz ideolojik
saptrtlm dnceler olamazlar. Snfl uygar toplumlarla durum de-
iir. Din adamlar nce toplumsal art ile geinen ve dorudan geim
etkinliklerine katlmayan uzman dnrler olmulardr. Sonra sayla-
r artarak, toplumun dncesini dile getiren kimseler olmak yerine,
toplumun dncelerini biimlendiren kimseler durumuna gelmilerdir.
Son olarak din adamlar rgtlenerek bir "kilise" oluturmulardr. Bu
olay (din adamlarnn byk sulama tarmn ve teki ekonomik etkin-
likleri rgtieyip ynettikleri bir dnemde) dncenin, geim ve yaam
etkinliklerinden kopmas olmasa bile, farkllamas anlamna gelir. Bir
baka deyile, dnsel yap ekonomik ve toplumsal yaplardan farkl-
lamtr.
Dncenin farkllamasnn ve tam zaman dnce uzmanlarnn
eline gemesinin sonular, toplumdaki dncelerin gzden geirilme-
leri, toplumun yapsna uyacak biimde sistemletirilmeleri, buna uy-
mayan dncelerin elenmeleri ve bu sistemin bir btn oluturmas
iin yeni dncelerin tretilmesi olmutur. Demek ki toplumu, doay
ve yaamn belli bal tm sorunlarn ieren bir "dnya gr"nn
tretilmesi olmutur. Bu dnya grnn rnekleri bir sonraki blm-
de ele alnacak. Burada, dorudan geim etkinliklerine katlmayan, top-
lumsal artdan beslenen tam zaman dnce uzmanlarnn trettii bu
dnya grnn ister istemez snfsal konumlarnn yol at bir ide-
olojik sapma iinde olacan belirtmekle yetiniyorum. Ksacas, ilkel
topluluklardaki "dnsel yap" yerine artk uygar toplumun "ideolojik
yap"smn temelleri atlmaya balanmtr.
Tm olarak baklrsa, gei toplumlarmda analojik sihirsel d-
n tek dn biimi olmamakla birlikte varln srdrmektedir.
Onun yannda tmdengelimci bir dinsel dn gelimektedir. nsan
doay, doadaki neden sonu ilikilerini anlama yolunda ilk admn
atmtr. Doa artk ona bir kaos deil bir dzen olarak grnmekte-
dir. Her eyin bir dzeni, her eyin bir nedeni vardr. Ancak insan ge-
nel olarak dzeni gzlemlemi olmakla birlikte, dzeni oluturan par-
alar kavrayamamtr. Bir dzenin olduu, ancak bu dzeni yaratan
binlerce nedenin bilinmedii bir durumda her eyin bir nedene ba-

223
lanverilmesinin koullan domutur. Bu neden ifti topluluklarda
daha sonra anatanrala ykseltilecek olan "toprak ana"dr, oban
topluluklarda gklere dek ykselmi olan gnetir. Bylece her eyip
bir yaratcs, tek nedeni saptandktan sonra, her sonucu ondan tre
tecek tmdengelimci dnce kurgularna kapar ardna dek alm-
tr.
Gei toplumlarnda bilimsel dnn tohumlarnn da atld
n syleyebiliriz. Doay taklit ederek bile olsa doa yasalarna uyarak
tohumu topraa ekmek, bilimsel dnn tohumunu da ekmitir
Neolitik ^topluluklarda art besinin ve bo zamann salad olanaklar-
la gerekletirilen mlekilik, dokumaclk, mayalandrma (biraclk,
araplk, ekmekilik) gibi ev ekonomisi zanaatlar da bilinsizce de
olsa nesnelerin fizik ve kimyasal zelliklerinden yararlanma, bilimsel
dnn deilse de bilimsel davrann balangcdr. Bilimsel dn-
n balangc deildir, nk rnein mlein piirilince sertlemesi,
arpann mayalanmas, uygar toplum dnemine gemi geleneklerden
karldna gre sihirsel iler olarak dnlyorlard.246
Gei toplumunun dnsel yaps, belki en gzel biimde bir m-
lekinin davranlarnda izlenebilir.247 mleki bala biim verip
onu piirirken doan deiiklikleri sihirsel gizemli deiiklikler olarak
gryor ve bu deiikliklerin baarl olmas iin bir yandan fizik
ve kimya yasalarndan (farknda olmakszn) yararlanrken, bir yan-
dan sihirler yapyor ve sonuta, ocaktan atlamadan piirilmi bir ana-
tanra heykelciini baaryla karabiliyordu.
Uygar toplumda sihirsel dn nemini yitirecek ve bir kalnt
dn durumuna decektir. Dinsel dn hiyerarik dzen an-
lay, te dnyas ve taplan, yakarlan tanrlaryla gelimeye bala-
yacaktr ve bilimsel dnn ilk rnekleri grlecektir. Tarmsal
retim, bilimsel dnn gelimesine elverili deildir; nk r-
nn yazgsnn yars reticinin elinde deil, doa koullarnn elinde-
dir. Oysa sanayi retimi, bir eyann yaplmasnda insann iradesi d-
ndaki d nedenlerin ie karmas olaslklar az ve eyann yazgs
bamdan sonuna dek insann elinde olduu iin, bilimsel dnn ge-
limesinin nesnel koullarn tar. Gerek bilimsel dnn geli-
mesi iin bu yetmez; bir de, yaplan iin zerinde sistemli bir dnce
abas harcamak gerekir. Bu olanak ou kez amatr neolitik zanaat-
nn elinde yoktur. Uygar uzman zanaatnn elinde de yoktur. Ne
var ki uygar toplum, art rnyle bir yandan tam zaman uzman
246 Childe, Tarihte Neler Oldu. s. 97.
Childe, Kendini Yaratan insan, s. 99. .

224
zanaatlar, bir yandan tam zaman uzman dnrleri beslemeye
balaynca, bilimsel dnn domasnn hem nesnel hem znel ko-
ullar olumutur. Zanaatlar pratik bilgi birikimini salamtr, din
adamlar kuramsal bilgi biriktirmiler ve yaplan iler zerinde youn
ve sistemli dnme olana bulabilmilerdir. Din adamlarnn kuram-
sal bilgi birikimleriyle, zanaatlarn pratik bilgi birikimlerinin rn
olarak doan tekerlekler, dner mleki tablas, metal ergitme, n-
ceden hazrlanan planlara gre yaplan tapmaklar, bilimsel dnn
rn olmaktan baka biimde yorumlanamazlar.
Uygar toplumun balarmda bilimsel dn, egemen dinsel d-
nn yannda ticaret ve zanaatlarla birlikte geliecek olan gelecein
dn olarak grlmektedir. Alan yap, malyapm gibi alanlarla
snrldr. Dinsel dn ise egemen dntr. Yalnz tarmsal re-
tim alan deil, tm doa dinsel dncelerle aklanr. nsan-doa
ilikileri gibi insan-insan ilikileri de (toplumsal, tarihsel olaylar da)
dinsel dncelerle aklanr. Ve bu dnceler, pratikten tretilen
dnceler deildir. Soyut, pratikle balantlarn koparm, uzman
dnrler snf tarafmdan tretilen "metafizik" dncelerdir. Ege-
men dn biimi, din adamlarnn telkin ettikleri dinsel metafizik bir
dnce olunca, gerek tarm gerekse sanayi alanmda alan kimseler
dncelerini kendi pratiklerinden tretmekten ok, bu dnceleri
benimseyeceklerdir. Bu metafizik dnceler ise, onlarm retimlerini,
zanaatlarn gelitirici dnceler olmayacaktr; retimi geriletmez
iseler248 ne yarar ne de zarar olan dnceler olarak varlklarn uzun
sre srdreceklerdir.
Tapmaklar ekonomide ba rol oynarlarken; verimli rnler ya-
ratan pratik ve kuramsal bilgi birikimi ve etkileimi vard. Tapnakla-
rn, dolaysyla din adamlarnn retimin odamdan uzaklaarak tke-
tim odaklar durumuna gelmelerinden sonra, din adamlarnn retim-
le ilikileri tmyle kopmu; ne pratik bilimlerin ne de kuramsal bi-
limlerin gelimesine hi bir yararlar olmam, tersine metafizik d-
nceleri telkin ederek zararlar olmutur. te yandan dnmenin
ve okuryazarln din adamlarnn tekelinde olup zanaatlarn bun-
lardan yoksun olmalar; onlarm da pratik ve kuramsal bilim alan-
na nemli katklar yapamamalarna yol amtr. Tapmaklara bal ol-
mayan tacirlerin ve sonra sanayicilerin okuryazar, bilgi biriktirecek
bo zamana sahip kimseler olarak ortaya ktklar topluluklarda; re-
2 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 32'de, "Bir ideoloji uzun dnemde, ancak ekono-
minin takntsz, dzgn ve etkin almasn kolaylatnrsa varln srdre-
bilir" biiminde ne srd yargsn "...almasn zorlatrmazsa varln
srdrebilir" biimine sokarsak gereklii daha iyi yanstm oluruz.

225
timle iliki kuran hi deilse dinsel metafizikle balantsm koparan
kuramsal dnce (ksa bir sre sonra yeni bir dinsel metafizie bat-
mak zere) bilimsel yola girecektir.

8. Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal Dnsel ve deolojik


Yaplar Aras Etkileimler

lkel topluluklarm duraan topluluklar olmalarna karn gei


topluluklar hareketli topluluklardr. Hareketliliklerinin nedenlerinden
birisi, ekonomik topumsal dnsel yaplarnn iie ve birbirlerine
uyumlu yaplar olmaylardr. Bunun altndaki olgu, bu topluluklarn
art besin retebilen bo zamana sahip olabilen topluluklar olulardr.
Bunun altnda da, retici bir ekonomiye sahip olular yatar. Bu onla-
rn hareketliliklerinin i nedenidir. Hareketliliklerinin d nedeni, ift-
i ve oban topluluklar arasndaki youn ve dinamik ilikilerdir. Bu
ilikiler ise, toplumsal art retebilen tabakal toplumlarn ortaya k-
masna yol amtr. Toplumsal art da, ilkel topluluun kabuunu at-
latarak, gittike artan bir hzla deien uygar, hareketli topluma ge-
ilmesini salamtr.
Gei topluluklar, retim ile ilkel topluluk yapsndan uzaklaa-
rak uygar topluma doru gelimeye balamlardr. Kk sulama ta-
rm yapan topluluklarda ekonomik birim aile, toplumsal birim ky top-
luluudur. Bu, ekonomik yapyla toplumsal yapnn farkllatn gs-
terir. Ancak, topraklarn ailelere eit olarak bltrld bir dnem-
de, aileler arasnda kar elikileri bulunmayacaktr. Gene de bu
farklama, aileler aras kar elikilerinin tohumlarn iinde tar.
Ayn toprak parasmdan bir aile fazla alarak daha fazla rn alabi-
lirken, bir baka aile az alarak daha az rn alabilir. Ya da ilenen
tarlanm doal ykmlara uramasyla alman rn ok azalabilir. Top-
luluun eitliki yaps bu dengesizlii giderici (potla, len gibi) ku-
rumlar gelitirmitir. Fakat tabakalamayla, alveriin balamasyla
topraklar zerindeki kullanma hakk mlkiyet hakkna dnnce, -
kar elikilerinin tohumlar aacaktr. Kk sulama tarm dnemin-
de bu sz konusu deildir; aileler kendine yeterli, ky topluluklar ken-
dilerine yeterlidir. Ne i, ne d alveriin gelimesine uygun bir ortam
vardr. Ky oluturan ailelerin retim alannda ibirliine gitmemek-
le birlikte; savunma alannda ibirlii yapm olduklar kyleri eviren
savunma hendek ve surlarmdan anlayor. Ortak almay gerektiren
bu iler, tabakal topluluklarda zorla angaryayla yaptrlanlarn tersine;
gnll almayla yapan, dolaysyla topluluk kar aile kar uyu-
masn yanstan ilerdir.

226
Tarmsal retim almay younlatrmsa da, youn tarm mev-.
simleri dnda iftilere olduka bol bir bo zaman vermitir. Bu bo
zamanlarda bir yandan ikincil ekonomik etkinlikler (aile ekonomileri)
bir yndan ekonomik olmayan toplumsal etkinlikler gelitirilmitir.
Dinsel etkinlikler de, kalntlarda (ticaretle uraan topluluklarda
ya da byk sulama tarm yaplan topluluklarda grlen ky sunaklar
yerine) aile sunaklarnn varlndan anlalaca gibi, daha ok aile
birimleri iinde yrtlen etkinliklerdir. Bu da toplumsal yapdan ayr
bir dnsel yapnn olumadn gsterir. Bu durumda kk sulama
tarm yapan ky topluluklarnda dnsel yapnn ayrmad, birbi-
rinden ayrm olan ekonomik ve toplumsal yaplarn ise uyumlu ili-
kiler iinde olduu sylenebilir. retimin balam olmasma karm,
neolitik kyler, doal ya da toplumsal bir d etki ile deimedike ya-
plarn yineleyecek duraan topluluklar olarak grnrler.
Orman ama tarm ile uraan yar gebe ifti topluluklarm da
benzeri yaplara sahip olduklar sylenebilir. stelik bo zamann bir
blm gte tketilmektedir. Buna karlk g doal evrelerini dei-
tirerek onlara, bu evrelere uyarlanma yolunda gsterdikleri abalarla
"hareketlilik" kazandrmtr. Doal evrelerinde kkl deiikliklerle
karlatklarnda, bu evrenin zelliine gre yerleik ifti ya da ge-
be oban olarak yaplarn deitirebilmilerdir. Ancak bu yeni bir dura-
an topluma geiten baka bir ey deildir. nk ne neolitik yerleik
ifti ne de neolitik gebe oban topluluklar eitliki toplumsal yapla-
rndan dolay hareketli topluluklarm motoru olan toplumsal art re-
tebilmilerdir.
Gerekten, gei topluluklarnn nc biimi olan neolitik gebe
oban topluluklarnn yaps bir bakma ifti topluluklarndan daha
duraandr. nk geim birimi yaam birimiyle, klan ya da kabi-
le birimiyle akr. ifti topluluklarm sahip olduklar mevsimlik bo
zamana sahip deillerdir. Gler, art besinin salam olaca bo za-
man tketir. Ekonomik yapyla toplumsal yap farkllamamtr, i-
iedir. Onlarn dnsel yaplar da ayrmad iin teki yaplarla i-
iedir. Bu bakmdan avc ve toplayc takmlar andrrlar. Bir baka
adan, gebe oban topluluklar ifti topluluklardan daha hareketli-
dirler. Daha yerinde bir deyile hareketli topluma dnme gizilgcn
ilerinde tarlar. Onlarm fizik hareketlilikleri toplumsal hareketlilikle-
rine olanak hazrlayacaktr.

Gebe oban topluluklarnn ekonomileri "kendine yetersiz" eko-


nomidir. Bu yetersizlik hareketli (gebe) yaamlaryla birleince, ye-
tersizlikten kurtulma yolunda gebeliin olanaklarndan yararlanma-

227
ya alacaklardr. Bu yolda ellerinde biri bar, teki sava olmak
zere iki olanak vardr. Bar olanak eitli topluluklar, eitli top-
luluklarn gereksinimlerini, eitli yerleri eitli yerlerde bulunan
hammaddeleri tanmalardr. Bylece baka topluluklara satabilecek-
leri yerlerde ticaretle uramaya baladlar. Ancak neolitik topluluk-
larn kendilerine yeterliliklerinden dolay; byle hammaddeler bula-
madklar durumlarda, kendi rnleriyle kendine yeterli ifti toplu-
luklarla ticaret ilikileri yollar tkaldr. O zaman tandklar eitli
topluluklarm eitli mallarna, zenginliklerine gz dikerler. Bunlar
bar ilikilerle salayamadklarnda, sava ilikilerle ele geirmeye
alrlar. O zaman gebe topluluk bir askeri rgte dnr; sava
etkinlii onlar iin bir geim etkinlii biimini alr. Ancak, yamalar
kendine yetersiz ekonomilerine kalc bir zm getirmez. Gene, ya-
malarla ekonomilerinin yapsndaki yetersizlii ancak geici olarak gi-
derebilirler. te yandan yama savalar topluluun gcn de an-
drr. Yendikleri topluluklar adamakll yamalamalar, "yumurtla-
yan tavuu kesmeleri" anlamna gelir. Onlar gelecek hasat ylma -
karabilecek kadar yamalamak ise; braktklarn, baka gebe top-
luluklarm yamasna brakmak anlamna gelebilir. Sonuta gebe
topluluklar ekonomilerinin kendine yetersizlii sorununa, ifti toplu-
luklarm zerine reklenip, onlar baka topluluklarn yamasma kar-
savunarak yamalarn kurumlatrmakta zm bulacaklardr.
Bylece oluan tabakal toplum toplumsal art reten bir toplum bi-
imine geerek, duraan ilkel topluluktan hareketli uygar topluma ge-
ii salayacaktr.

Grld gibi gei topluluklarndan kk sulama tarml ifti


gebe oban ve tarla ama tarml yar gebe ifti topluluklarm eko-
nomik toplumsal dnsel yaplar kendi ilerinde birbirlerine uygun,
birbirlerini pekitiren, dolaysyla duraan toplum biimleri treten
yaplardr. Ancak bu topluluklar arasndaki ilikiler "topluluklar aras
yap" baz topluluklarm geici bir sre iin ticaret topluluuna dn-
melerine yol aan geici hareketlilikler getirir. Topluluklar aras iliki-
lerin bir tr ise, kk sulama tarmndan byk sulama tarmna
geilmeye elverili sel yatakl rmak vadilerinde, ilkel duraan topluluk-
lardan uygar hareketli topluluklara geilmesine yol aar. Bu iliki bi-
imi bir oban topluluun ifti topluluu savata yenerek zerine -
reklenmesidir. Bunun sonucunda farkl yaplara sahip topluluklarn
ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar arasmda ok ynl etkileim-
ler balar. Ekonomik yap geliir eitlenir; toplumsal yap snflara b-
lnri bir siyasal yap oluur; blnm toplumsal yapy birlikli tuta-
cak bir dnsel daha dorusu ideolojik yap ortaya kar. Ekonomik,

228
toplumsal, siyasal, dnsel farkllamaya uram olan bu toplumlarn
yapsn, varln srdren toplumsal artdr. Toplumsal art kullanl
biimine gre ekonomik, toplumsal ve ideolojik farkllamalar besler,
ve bu dzeylerde yeni farkllamalar tretir; yaplar arasmda etkileimi
dzenleyen bir transformatr ilevi grr. lkel topluluklann, farklla-
m olsalar da ekonomik toplumsal dnsel yaplannm birbirleri ze-
rinde nemli etkiler yaratamaylan, byle bir transformatre sahip
olamaylarndandr. Somut bir iki rnek vererek aklamak gerekirse:
lkel toplulukta bir besin fazlal, toplumsal artya dntrlemedii
iin ne bir i menecerleri snfnn beslenip oluturulmasnda, ne de
dnsel yapda gelime salayacak bir dnrler grubunun beslen-
mesinde kullanlabilir. Ancak tm topluluk tarafndan tketilir. Ayn
biimde toplumsal ve ekonomik yapda devrimci deiiklikler yapabi-
lecek bir dnce tretilmi olsa bile, toplumsal art bu dnceye sa-
hip insanlar onu uygulamaya sokacak kadar oaltmak zere beslen-
mesinde kullanlmaz. Toplumsal art retilen uygar toplumda bunlar
yaplabilir.

229
III. BLM

UYGAR TOPLUMDA EKONOMK TOPLUMSAL DEOLOJK


YAPILARIN ETKLEM

"Tanrnn azndan kan her sz, dorudan


doruya ya da dolayl olarak jbu szleri kutsal
bulan toplumun gelimesine ve biyolojik ve
ekonomik refahn artrmaya yaramazsa, o
toplum eninde sonunda Tanrsyla birlikte
yok olur."*
Gordon Childe

1. Uygar Toplumun Gelimesi


lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnn incelendii II.
Blm'de, "gei toplumu" mezolitikten uygar toplumun bana dek
getirilirken, uygar toplumun ekonomik toplumsal ve dnsel yapla-
rnn temellerinin atl incelendi. Hatta uygar toplumun banda bu
yaplarn "fets" derecesindeki oluumlar anlatld. Dolaysyla bu b-
lmde yalnzca uygar toplumun kurumlarnn eitlenmeleriyle ve
klasik biimlerini almalaryla ilgili olaylara ve kuramlara deinilecek.
Bu deiniin amac daha ok gei toplumunda biimlenen yaplarn
uygar toplumda nerelere dek uzandn gstermektedir. Ayrca uygar
toplumun yapsna bir gz atmak, onu ilkel toplumla karlatrarak
bu iki ana toplum biimi arasndaki fark yaratan gei toplumu olay-
larn gereince deerlendirebilmeye yardmc olarak, sonu blm-
ne bir hazrlk yapmak amacna da hizmet edecektir. Dolaysyla bu
blmde uygar toplumun ekonomik toplumsal ideolojik yaplarnn ve
aralarndaki etkileimin tketici, hatta, kapsaml bir incelemesi ya-
plmayacak, yalnzca bu alanlardaki baz temel eilimlere deinilecek-
tir.

* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 30.

230
a. Uygar Toplumun Hcresi Olarak Kent Devleti
Gei toplumunun birimleri kyler ya da airetlerdi. Ne kylerin
ne de airetlerin yaplar onlar uygar topluma geirecek nitelikte de-
illerdi. Ama ikisinin birlemesi, evresel koullarn elverili olduu
bir blgede insanl uygar topluma geirmeye yetti. Bu birleme b-
yk bir olaslkla gebe oban toplum ile yerleik ifti toplum ara-
snda sava bir iliki sonucunda, fetih ve "reklenme" ile gerekle-
miti. Bu reklenme sonucunda Mezopotamya'daki, Dicle ve Frat k-
ylarndaki on be kadar kyn kente dntklerini ve sonunda, si-
yasal farkllamann geliip devletin olumasyla kent devletleri bii-
minde uygar toplumun ilk hcrelerini oluturduklarm gryoruz.
Kylerin kentlere dnecek biimde bymesine yol aan oban-ift-
i birlemesi, yalnzca nicel bir gelimeye deil, fakat daha ok nitel
bir deimeye neden olmutur. Bu nitel deimeyi salayan da toplum-
sal artdr.
Smer'de neolitik kylerden kentlere, uygarla varan gelimeler,
kinci Blm'de "lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei" bal al-
tmda ele alnmt. Burada ayn gelimelerin uygar toplumun hcresi
kentin olumas asndan yeniden ele alnmasnda yarar var.
Smer ad verilen aa Mezopotamya'da kente dnen ilk k-
yn Eridu olduu sanlyor. Eridu (bugnk Abuahreyn) Pers Kr-
fezine en yakn yerleme yerlerinden biridir. Bunun anlam Eridu'nun
deltann bataklklar iinden domu olmasdr. Yzba R. Cambell
Thompson, I. Dnya Sava srasmda askerliini yapt Irak'da dn-
yann en eski kenti saylan Eridu'nun kalntlarnn aa katmanla-
rnda Eridu neolitik kyn ortaya karmtr.1 Bu kyn .. 5000'
den az nce kurulduu sanlmaktadr.2 Onun .. 3500 dolaylarnda
bir kent devletine dntn grrz.3 Bu sre iinde onu kenta
dntren olaylarn arkeolojik belgeleri pek fazla deildir. Kyn ka-
mtan rlm hasrlar zerine toprak ylarak takn dzeyinden
ykseltilen topraklar zerinde kurulan yaplardan olutuu anlal-
yor.4 Bunun youn bir ortak almay gerektirecei ak. Kyn ar-
Wells, Postgate ve Welis, The Outline of History, s. 139.
2 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 44.
31 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 64.

1 Kitab Mukaddes'de "Tekvin" 1.9'da "Ve Allah dedi: Gk altndaki sular bir yere

biriksin ve kuru toprak grnsn; ve byle oldu" biiminde anlatlan dnyann


yaratl yksnn kayna olduu saptanan Babil Enuma Elis mitosundasi
(bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 5) "Daha hi bir ka-
m kulbe rlmemiti ve hi bir bataklk toprak grnrlerde yoktu" szlerinin
Smer'in yerleme ncesi durumunu yanstt, Sippar kentinde bulunan tab-

231
tan nfusunun beslenebilmesi iin gerekli tarlalarm bataklktan kaza-
nlp taknlardan korunabilmesi iin belki daha geni apl, disiplinli,
toplu alma ekiplerinin oluturulmas gerekmi olmal. te bunun
arkeolojik kantlan yok. Ancak bu konuda mitoloji bize yardmc ola-
biliyor. Hellenistik dnemde Babilonya Belos tapma rahibi olan
Berosius Babilonya'nn tapmak arivlerinde saklanan mitolojik tarih
belgelerini okuyup, "Babilonya Tarihi" adl yaptm .. 280'de Selev-
kos kralna sunarak, bunlarn iindeki bilgilerin amza aktarlma-
sna yardmc olmutur.5 Berosius'un yazdklarna gre denizden -
kan kei kuyruklu balk gvdeli insan bal bir tanr olan Oanes
Eridu'ya "uygarl" getiren kimsedir.6 Onun kei totemli bir oban
toplumun ayn zamanda balklk yapan bir ifti topluluk zerinde
reklenmesiyle ortaya kan toplumu temsil eden bir kark varlk
olmas daha olas.7 Oanes'in, daha dorusu Oanes'in temsil ettii fe-
tihi topluluun Eridu zerinde reklendikten sonra Eridu halkn, bel-
ki de evredeki teki kylerin halkn, onlardan daha fazla toplumsal
art almak iin byk gruplar biiminde disiplin iinde altrarak
akalama kanallar vb. yntemlerle bataklktan tarm topra kazan-
dklarn dnebiliriz.8 Bunun sonucunda evredeki topraklardan yal-
nzca almayan bir egemen snf deil, fakat dorudan tarm etkin-
likleri dndaki ilerde alan zanaatar da ieren bir kent halkn
besleyebilecek rn almak olana domutur. Bu yan varsaymsal r-
nekte devletin bask aralarnn oluumuna tank oluruz. Bask arala-
rnn kkeninin fetih ve reklenme olduu, amacnn da toplumsal
art yaratmak olduu, bu yolda daha byk ekonomik giriimlerin r-
gtlendirilmesini kolaylatrd sylenebilir.
Ancak, "Enki sulardan kp dikildii zaman balklar ona tapn-
dlar"9 szlerinden anlyoruz ki bask aralaryla yetinilmemi, ayn
zamanda ikna aralanna ba vurulmutur. Bunun sonucunda ky su-
nann yerini tapnak, Oanes'in yerini toprak ve tatl sular tanns

letteki bir baka, yaratl mitosunda "Sulardan kard bal hasr sala d-
kerek" Babil tanrs Marduk'un dnyay yaradnn (bak. Roux, Ancient Iraq,
s. 93), arkeolojik bulgulara dayanlarak, Smer'de ilk yerleme yerlerinin ku-
ruluunu anlatt ne srlmektedir, (bak. Woolley, The Sumerians, s. 13-14)
s Bak. Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 205; VVoolley, The Sumerians. s. 27.
6 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 208.
7 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 254.
8 Woolley, The Sumerians, s. 6'da Smerler'in geliiyle ortak abayla byk ka-
nallarn aldn yazar. Forde-Johnston, Kistory from the Earth, s. 86'da Ubeyd
dneminde Eridu'da iyi rgtlendirilmi bir sulamann ve tapnan bulundu-
unu sylemektedir.
9 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 189.

232
Enki alacaktr. Enki sularn denetime alnmas ile retici glerde
salanan toplumsal artnn biriktii tapman sahibidir. Dolaysyla
bu birikimi yneten ve bu birikimden en ok yararlanan din adamlar
grubunu temsil eder. Sonra bu birikimi salayan dzeni ite ve dta
koruyan egemen askerler snfnn karlarn temsil eder. Bundan te
Enki, kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmesiyle
almanm artan verimliliinden dolay, retimleri ve bundan kendi-
lerine den pay reklenme ncesi dnemlerden fazla olduu iin,
alan smfm, dolaysyla tm toplumun karn temsil eden bir tan-
rdr.10 Enki Eridu kentinin tanrsdr. Ve "Smer Kral Listesi"ne g-
re de krallk gkten ilk kez bu kente inmitir.11
Bylece sonuta devlete varacak olan fetih, reklenme, snfla-
ma olgusunun, baskya ve iknaya bavurulan yntemler yan sra,
"toplumsal kar ile smfsal karm iie" olduu bir dzenek iinde
gelitii sylenebilir.
Kyden kente, gei toplumundan uygar topluma gei, ilkin Eri-
du'da gereklemi olmakla birlikte, ayn oluum .. 5 bin ile .. 3
bin arasmda teki Smer yerleme yerlerinde de grlmektedir.12 Bun-
lar iinde Uruk ve Ur bu srecin aamalar hakknda daha duru bil-
giler verecek durumdadrlar.
Kitab Mukaddes'de ad Erek olarak geen Uruk (bugnk Varka)
Eridu'nun gelitii dnemde grlen, baz yazarlara gre doal olmak-
tan ok toplumsal olan bir tufann Ubeyd kltrnn yerine baka
bir kltr getirmesiyle hzla gelimi olan bir yerleme yeridir. Ba-
z yazarlara gre Smerler Ubeyd deil Uruk dneminde gelerek yer
iftiler zerinde egemenlik kurup uygarl yaratmlardr.13 Smer
toplumunun tarihinde daha sonra birok kereler grlecei gibi, her
iki gelime atm da yerleik topluluklar zerine reklenen "barbar"

10 Childe kent devrimi sonucunda Mezopotamya'nn kendine en az cret denen


iisinin durumunun bile herhangi bir neolitik kyn eit yelerinden daha
iyi olduunu sylemi ve Thomson da, Studies in Ancient Greek Societ/,
cilt I, s. 21'de bu gr benimsemitir. Bilindii gibi Durkheim, insamn tanrda
kendi toplumuna tapndn sylemektedir. (Durkheim'm bu konudaki grle-
rinin zeti ve eletirisi iin bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion,
s. 53-70.
"Smer Kral Listesi"nin bir blmnn Trke evirisi iin bak. C. W. Ceram,
Tanrlarn Vatan Anadolu, ev. Esat Nermi, stanbul, 1974, Koza Yaynlar,
s. 163.
12 Roux, Ancient Irak, s. 42.
13 Roux, Ancient Iraq, s. 83.

233
aknlarnn rn olabilir. Byle bir olay siliklemeye balayan top-
lumsal tabakalamanm izgilerini yeniden koyulatracaktr.
Uruk'un da Eridu tapmaklarna benzer bir tapman evresinde
gelitii ve yklan tapman yknts zerine ayn modelin daha B-
yklerinin yaplarak toplumsal gelimenin aamalarnn arkeolojinir
katmanlarnn tarihine yazld grlr. Forde-Johnston Uruk dne-
mini .. 3800-3200 arama koyar.14 Kentin, gk tanrs Anu ile ak
tanras anna'ya adandn, ya da bu tanrlarn kenti olduunu g-
ryoruz. Bu da, gk tanr sayan bir gebe toplulukla, dourucu ola-
rak anay simgeleyen ak tanrasn ycelten yerleik ifti topluluk-
larm kltrel bir uzlamas olarak grnr. anna'ya adanan E - Anna
(Gk'n Evi) tapma Eridu tapmaklarna benzer biimde bir salon
evresine sralanan kk odalardan oluur. Smer tapmaklarnda sa-
lonu evreleyen bu odalar yatakevleri, ambarlar, depolar, yapmevleri,
derslikler, kitaplklar olarak kullanlacaklardr.15 Uruk dneminin son-
larna doru E-Anna tapmanda piktografik tabletlerde insanln
ilk yazsn yaratma yolunda yaplan giriimlerle karlarz. Daha
okunamam olmakla birlikte belgelerin tmnn tapmak hesaplarm
gsteren ii, mal listeleri, faturalar vb. olduu anlalmtr.16
Bu olgu, bir yandan toplumsal artnn topland yeri, te yandan
kullanlma biimini ve toplumda yaratt etkileri aklamaktadr. Da-
ha sonra apak ortaya kaca gibi, din adamlar byk sulama
tarm ilerini rgtleyip ynetmekte, bu yolla kazanlan ve ekilen,
tapnaa (ya da tanrya) ait saylan topraklardan salanan rnler
tapmakta toplanmaktadr. rnn bir blmyle tapmak ilerinde ve
teki tanr ilerinde alanlar beslenmekte, bir blm rahiplere kal-
maktadr. Rahipler tanr topraklarnn ve tapmam hesabn tutmac
ve birbirlerine hasap vermek sorununu yazy bularak zmlerdir.
Bylece toplumsal art bir yandan tarm d etkinliklerde alan za-
naatlar snfnn, te yandan kol ii yerine kafa iiyle uraan din
adamlar snfnn domasn salam olur. Bu ise, ekonomik biriki-

Forde-Johston, History from the Earth, s. 86.


15 Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 74; Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History,
s. 177; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 88-89'da bu tapman plannn
yalnzca Smer tapmaklarnn deil, kiliselerin ve camilerin de rnek ald bir
plan olduunu sylerler. Buna, tapnaklarn yalnz biimlerinin deil, Eski Dn-
ya'da daha sonraki alarda gelien dinsel dnn de modelliini yapt
eklenebilir.
16 Roux, Ancient Iraq, s. 78.
Smer'deki gibi en eski Aztek kaytlarnn tapnak hesaplan olmas (bak. von
Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 80) anlamldr.

234
min, art rn kanalyla toplumsal deiime ve kltrel geliime d-
ntrlmesi anlamna gelir.
Bu birikimle Uruk dneminin sonlarna doru yaklak 10 metre
eninde, 20 metre uzunluunda, 15 metre yksekliinde kerpiten yapl-
m bir platform zerine kurulan tapman ykseldiini grrz.17 Bu
tapmak, toplumsal tabakalamann mimarla yansm grnm sa-
yabileceimiz ziguratlara giden yolda atlm ilk admdr. Ayn zaman-
da din adamlar smf mm bir ynetici smf olarak toplumun zerine
klarn simgelemektedir.
Uruk dneminin arkeolojik belgelerinden birisi de, eski bask m-
hrlerin yerini alan silindir mhrlerdir. Mhrler, uygarlkla birlikte
tapmam ya da zel kiilerin mlkn iaretleyen aralar saylp ml-
kiyetin gelimesinin kantlar olarak yorumlanrlar. Bunlarn zerle-
rindeki ekiller dinsel mitoslar yan sra gnlk yaam da yanstrlar.
plak din adamlarnn ynettii gizemli dinsel trenler toplumun bir
boyutunu, ldrlen sava tutsaklar teki boyutunu vermektedir.18
Uruk dnemi katmanlarnda bulunan saban ve mleki ark hem
teknolojideki, retici glerdeki gelimenin hem toplumsal yapdaki
nemli bir deimenin iareti olarak grlr. Kadmm kulland a-
parm yerini sabann almas arkeolojide genellikle tarlalar erkeklerin
srmeye balamasnn belirtisi olarak yorumlanr. Kadn bylece ev
d ekonomik etkinlikler alanndan evine srlrken, mleki ark-
nn bulunup bir zamanlar ev ekonomisinde kadmm ii olan mlek-
iliin uzman erkek zanaatlarn eline gemeye balamasyla19 ev i-
lerinden birini de elinden karmaktadr.
Zanaatlarn tarmdan farkllamas hareketi balamtr. Chde
mlekiler yan sra, Uruk dneminin sonlarna doru maden ileyi-
cilerin ve profesyonel yazmanlarn da grldn syler.20 Bunlardan
birincisi, kol ilerinde, ikincisi kafa ilerinde grlen iblmne ve
uzmanlamaya rnektir.21 Tm bunlara bakarak olacak, Glyn Daniel,
Uruk'un IV. tabakasmda dnyanm ilk uygarlnn doduunun sy-
lenebileceini yazmaktadr.22 Gerekten uygarln en anlaml gster-

17 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86.


13 Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 74
1 3 Childe, Social Evolution, s. 151 ve 162; Thomson, Studies in Ancient Greek Society,

cilt I, s. 42.
-o Childe, Social Evolution, s. 151.
2 1 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I. s. 70.

22 Daniel, The First Civilizations, s. 61.


Childe da, Social Evolution, s. 158'de tapnakta biriken artnn, yazy, aritmetii,
astronomiyi yaratacak olan bo zamana sahip rahiplerle sanat ve zanaatlar

235
V '
gesi nc toplumsal iblm, yani zanaatlarm tarmdan farklla-
masdr.
Uruk dneminde Ur'da ve teki kentlerde tapnak, kentin en b-
yk yapsdr. Ekonomik, toplumsal ve kltrel iler din adamlar ta-
rafndan rgtlendirilip yrtlp ynetilmektedir. Buna kout ola-
rak kent din adamlar tarafndan ynetilmektedir.23 Ancak Uruk dne-
minin sindir mhrlerinde grlen sava sahneleri bu dzende daha
sonra ortaya kacak nemli bir deiikliin habercileridir. Bu deiik-
lii en canl biimde Ur kentinde ve Ur kral mezarlarnda izleyebiliriz.
Kimi yazarlarca tam anlamyla uygarln, kimi yazarlarca devle-
tin ortaya kt dnem olarak yorumlanan ve .. 3200-3000 arama
konan Cemdet Nasr dnemini izleyen, .. 3000'den sonra balayan
"Erken Hanedan Dnemi" I. Ur hanedan ile temsil edilir.24 Bu hane-
dann .. 2650 dolaylarma ait olduu sanlan kral mezarlar, Uruk
mhrlerindeki sava sahneleriyle balayan gelimelerin ekonomik
toplumsal ve kltrel yapda yol at sonular sergilemektedirler.
Kral, mezara, krallk iaretleri, arabas, atlar, arabaclar, koruma as-
kerleri, karlar, hizmetileri, mzikileri ile birlikte gmlmtr.
Mezarda bulunan kraldan baka 58 kii kral te dnya yaamnda
yalnz brakmamak iin kurban edilmilerdir. Bu olay salt Smer uy-
garlna zg olmayan, Msr'da Abydos'da ve skitler'de, Moollar'da
da grlen bir "barbar" grenei olarak yorumlanmaktadr.25 Birinci
Ur hanedanndan sonra bir daha grlmemesi bu yorumu dorulamak-
tadr.
Olay, Smer kentlerinin zenginlemesi zerine evredeki uygarla-
mam topluluklarm aknlarnn ve uygar toplum zerinde reklen-
melerinin sonucudur. Kentlerin rahip yneticileri bu aknlara kar
koymalar iin geici grevle komutanlar atamak zorunda kalm ol-
mallar. Bu komutanlar sava ister kazansmlar ister yitirsinler sonu

beslediini yazar. Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I. s. 45'de uygarln yalnzca yiye-
cek retmekten deil, teki ekonomik etkinliklerden de kurtulmu bir aznln
bulunduu toplumlar olacan sylemektedir.
2 3 Wittfogel, Oriental Despotism, s. 4'de hidrolik toplumda menecerler brokrasinin

ynetici snf oluturacan yazar.


von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 142-143'de Amerika'da, Msr'da, n-
ds'te de grlen tapnak kentlerinin evrensel oluuna dikkati eker.
24 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 87, Woolley, The Sumerians, s. 29'da
"Smer Kral Listesi"ne gre yaplan hesaplamalarn Ur'un birincisi hanedan-
nn l.. 4000'e dtn gsterdiini, ancak bunun l.. 3000 olarak dzeltilmesi
gerektiini yazar.
25 Roux, Ancient Iraq, s. 127.

236
deimeyecektir; kazanmlarsa siyasal erk kazanp rahiplerin ya-
nnda onlar zararma gelien erk odaklar oluturmaya balamlardr.
Yitirdikleri zaman ise, saldran uygarlamam halklarn komutanla-
r siyasal erki din adamlarnn elinden almaya almlardr. Ur kral
mezarlarnda sava aralar yan sra grlen gz kamatrc zenginlik
(altm hanerler ve miferler, talar, ss eyalar, mzik aralar, ky-
metli talarla ssl hayvan heykelcikleri vb.) 26 siyasal erk yan sra
ekonomik erkin de komutanlarn eline gemeye baladn gsterir.
Bir baka deyile toplumsal art artk yalnz din adamlarnn elinde de-
il, ayn zamanda askerlerin elinde toplanmaya balamtr. Bunun
sonucu, tapmaklarm yanmda gittike byyen boyutlaryla saraylarn
ykselmesi olmutur.27 Daha nce kent yneticilerinin adlarnn n-
ne dinsel anlamlar tayan en, ensi, patesi titrleri konurken, Ur kral
mezarlarnda bulunan mhrlerde krallarn ad nne lugal (byk
adam) titrinin28 konuu da, siyasal erkin din adamlarndan askerlere,
layik yneticilere getiini gsterir.29
Bununla birlikte krallar dini ve din adamlarn bir kyya itmi
deillerdir. Kendilerinin tanr olduklarn ne srerek, kendilerini
"tanrnn vekili" gren rahip yneticilere ste kma yolundaki bir gi-
riimden sonra, onlar da tanrnn stnln kabul etmi, tanr ve-
killii ile yetinmi, barahiplii stlenmi ve din adamlaryla uzla-
mlardr.30 Dinin toplumsal artmn salanmasnda ve dzenin srd-
rlmesinde ikna edici gcn kavram olmallar ki, durmadan tap-
nak yaptrm, tanr topraklarn sulamak iin kanal am, tanr hiz-
metine komulardr. Bir bakma bu olay devletin bask aygtlaryla
28 Roux, Ancient Iraq, s. 126.
27 Bu gelime Akad dneminde saraylarn byklnn tapma amasna dek
srecektir, (bak. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 89.)
2 8 En, ensi, ve ensi'nin bir baka okunu biimi olan patesi'nin de "tanr" "tanr-

nn vekili", "tanrnn hizmetisi" gibi dinsel anlamlar tad, buna karlk


lugal'm "byk adam", "kral", "komutan" gibi layik bir titr olduu noktasmda
yazarlar arasnda gr birlii vardr. rnein bak. A. Falkenstein, "The King
of Sumerian State", A. Falkenstein, "La Cite-temple sumerienne", Journal of
World History, I. 4 (1954)'den ev. Donald Kaan, Kaan, der. Problems in Ancient
History, cilt I, s. 15-16; Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 358-359; George Thomson,
Studies in Ancient Greek Society cilt II (First Philosophers), London, 1955,
Lawrance and Wishard, s. 80; Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 358.
29 Gene birok yazar bu gr paylamaktadr, rnein bak. Jacobsen, "Primitive
Democracy in Ancient Mesopotamia", s. 7; Wells, Postgate ve Wells, The Outline
of History, s. 175; Roux, Ancient Iraq, s. 154.
30 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 271'de "Tanr Ninsun Laga ve yresinin egemen-
liini ve ynetimini Urukagina'ya verince" szlerinden patesi yerine lugal titrini
kullanan bu layik yneticinin de kendini, nceleri rahip yneticiler gibi, tanrmn
vekili sayd sonucuna varr.

237
i
\

ikna aygtlarnn farkllamasdr.31 Gerekten bu iblmnden sonra


din adamlar gittike azalsa da mlklerini koruyarak egemen snfn
bir kolu olma durumlarn srdrm, ynetici olmaktan karken,
zaman zaman yneticiyi denetleseler de, genel olarak yneticinin avu-
katln yapma karlnda durumlarn korumay kabul etmi gr-
nrler.
Gerekten Ur ay tapmann byk topraklarn sahibi olduunu,
rahiplerin bu topraklarn kiralarn rn olarak alp, bunlarn artk i-
vi yazsna evrinmi yazyla hesaplarn tuttuklarn, tapmak yapm-
evlerinde kadnlara ynl dokumalar dokuttuklarn gryoruz.32
Childe erken hanedan yazl belgelerine dayanarak bakrc, doramac,
gm, heykelci, deri ileyicisi, dokumac, birac, ekmeki vb. zanaat-
larn tapmaktan cret ve tayn aldklarn sylemektedir.33 Bu durum
zanaatlarn tarmdan farkllama hareketinin gelierek srdn,
ancak zanaatlarn ve zift dnda hammaddesi olmayan bir blgede
ou mal dardan getirmek zorunda olan bir toplumda tacirlerin
tapmaa ve saraya bal kimseler olarak altklarn gsterir.
Geni ve verimli topraklardan elde edilen toplumsal artnn tap-
nan ve saraym ambarlarnda birikmesi; bunun nemli bir blm-
nn kanal ve baraj yapm, bakm, etkin aralar yapan zanaatlarn
beslenmesi gibi yeniden retici ilerde kullanlmas retici glerde
ok byk gelimelere yol am ve bunun sonucunda Ur gibi nfusu
yzbinleri aan kentler domutur.34 Dnem, kent devletleri dnemi-
dir. Kent, evresindeki kylerle ekonomik bir btnlerime iindedir.
Ayrca takm ovasnda ekilen hammadde ktlndan dolay Smer,
lkesinin snrlar tesindeki lkelerle alveri balantlar kurmu-
tur. Gerekten, Ur kral mezarlarn dolduran mallarn hemen tm
dardan getirilmitir.35 Gerek rmaa yakn tarma elverili toprak-
larn ktl, gerek kanallar besleyen rmak sularmm denetimi soru-
nu, gerekse d ticaret yollarnn gvene alnmas, kent devleti hc-
resini genilemeye zorlamtr. Ancak, evresinde ayn gereksinimlerle
genilemek isteyen teki kent devletleri vardr. Sonu gl bir ko-
mutann birka kenti ynetiminde birletirmesine dek sren kent dev-

31 Falkestein, "The King of the Sumerian State", s. 18'de balangta ayn kimse-
de toplanan rahiplik ile sava nderlii grevlerinin zamanla farkl kimselerin
eline gemek zere ayrtklarn yazar.
32 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 175.
33 Childe, Social Evolution, s. 151.
34 Ur'un ve teki byk kentlerin nfusu iin bak. Daniel, The First Civilizations,
s. 121.
35 Woolley, The Sumerians, s. 45.

238

ietleri aras egemenlik savalardr. Bu olgu, mitolojide, "Smer Kral
Listesi"ne gre, ilk kez gkten Eridu'ya inen; sonra tanrlarca bir kent-
ten alnp tekine verilen ve (olaslkla bir d istila ile birlikte gelen}
tufandan sonra gkten ikinci kez inen kralln, Ur'a verilmesine, on-
dan da Agade Kral I. Sargon'un eline gemesine dek kentten kente
dolamas biiminde dile getirilir.36

b. Kent Devletinden Ulusal Devlete


Din adamlar kent devletinin i sorunlar m zm; komutanla
yatkn olmadklar iin ve eitli tapmaklarn yneticileri aralarnda
birleemedikleri iin37 d sorunlar, uygarlamam halklarn saldr-
larna kar savunma38 sorunu ve de ayn rmaklarn sularndan yarar-
lanan kentler arasndaki su haklar zerine tartmalarn yol at so-
runlar zememilerdir. Bunun sonucunda siyasal erk din adamlar-
nn elinden kp askerlerin eline gemeye balamtr. Sonunda Laga'
ta, Urugakina adnda birinin .. 2415 dolaylarnda, iktidar din adam-
larndan "gaspettiini" ve patesi yerine lugal titrini kullandn g-
ryoruz. Urugakina reformlar ya da yasalar olarak bilinen metin
hem din adamlar ile layik yneticiler arasmdaki bu srtmeyi, hem
kente getirilen yeni bir dzeni, hem de layik yneticilerin din adam-
larna kar olmalarna karn yasallklarm dine dayandrma gereksi-
nimi duymalarn yanstan nemli bir metindir.39
Benzeri gelimelerin baka kentlerde de olutuu anlalyor. Ger-
ekten ok gemeden (.. 2750'de) Umma kentinin gene lugal titrii
yneticisi Lugalzaggisi, smf kavgas nedeniyle blnp zayflam olan
Laga'a saldrarak onu ele geirir. Ayn Lugalzaggisi'nin Laga'tan
sonra teki kentleri de birer birer ele geirdiini gryoruz. Rahip y-
neticilerin baaramadklar ii asker ynetici baararak Smerce ko-
nuan kent devletlerini tek bir ynetim altmda birletirmitir. Bunun
dl, kendisine tanr Enlil tarafndan "Lugal kalma" (lkenin kral)

30 Bak. Kramer, "Tle Sumerian King List", s. 3.


37 Weiis, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 181.
38 Smer din adam yneticileri yalnzca tapmak evresini duvarla evirebilmi-
lerdi. Ama kentlere ve uygar toplumlara kar yaplan uygarlamam halklarn
aknn nlemek iin Mezopotamya'da Amurrular'a kar yaplan set (bak. G-
naltay, Yakn ark, cilt I, s. 436), asker yneticilerin yapt olarak grnr. G-
ebe aknlarna kar yaplan benzeri setler Msr'da ("Sinuhe'nin yks"nde
ad geen "Yneticinin eddi"), in'de (Byk Set) ve Roma'da (Limes) da eki-
lecektir.
39 Urultagina Yasalar'mn ngilizce evirisi iin bak. Kaan, der., Problems in
Ancient History, cilt I, s. 13-15.

239
titrinn verilmesidir. Kendisi ayn zamanda Uruk'un barahibi titrini
almtr.40 Smer'in "ulusal" devlet dnemi balamtr.
Ynetimin olaslkla rahipler elinde kald Nippur Smer'in
"zerk" dinsel merkezi oldu.41 Smer'in egemeni olduunu ileri sren
kentin yneticisinin, bu kentteki din adamlarn o ya da bu biimde
ikna ederek, Enlil tarafndan kral olarak seildiini sylemelerini sa-
lamas gerekiyordu.42
Ancak ulusal devletin asl kurucusu Smerler deil, Mezopotam-
ya'ya daha sonra szan, bir baka deyile uygarla daha ge bir tarih-
te katlm olan Sami halklar iinden kan yneticiler olacaklardr.
Agade (Akad) kentinin kral (din adam olmadna ve bir bahvanm
olu olduuna baklrsa, gene ynetimi kuvvete dayanarak ele geiren
biri olduu anlaan) I. Sargon Lugalzaggisi'yi yenerek (.. 2330 do-
laylarnda) Smer'in ynetimini ele geirmitir.43 Gnaltay, stn ge-
len her gce boyun eerek bol bol ba almaktan baka amalar ol-
mayan Enlil rahiplerinin, bu kez de Agade'nin yneticisini tanr ad-
na kutsamaktan geri kalmadklarn syleyerek;44 din adamlarnn ar-
tk ynetimde sz sahibi olmaktan vazgeip, yneticilerin tanr adma
onaylayclar olmay kabul ettiklerini anlatm olur.
Agade yneticisi I. Sargon'un kiiliinde Smer ynetimini ele ge-
iren Samiler'in, Smer uygarlmm tm kurumlarn benimsedikleri-
ni gryoruz. Yalnz onlarn deil; .. 2160 dolaylarnda Sargon ha-
nedanna son veren "barbar" Gutiler'in de ilk yamalardan sonra, S-
mer uygarlmm tm maddi ve tinsel ynlerini benimseyip; kanallar
amaya, tapmaklar yapmaya baladklarn gryoruz.45
10 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 272.
Lugalzaggisi'nin yaptklarn anlatan bir vazo yazsnn ngilizce evirisi iin
bak. G.A. Barton, Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale
University Press, s. 97-101'den, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization,
s. 49-51.
41 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 243.
42 Roux, Ancient Iraq, s. 129. Mezopotamya'nn ynetimi Babil kentinin eline geip
Babil tanrs Marduk batanrl ele alnca, Mezopotamya zerinde egemenlik
savnda blunanlarn bu kez Babil rahiplerinin gnln edip "Marduk'tan el
almalar" gerekecektir. Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 37, 362.
43 Agade kral Sargon'un kronikleri iin bak. L. W. King, der., Chronicles Concer-
ning Early Babylonian Kings, London, 1907, Luzac, s. 3-9 ve 87-94'ten, McNeill ve
Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 52-56. Sargon'un kronikleri geleneksel
yasallk dayanaklarna kar erki gaspeden bir yneticinin, sepet iinde suya
salman, tanrlarn kollayp ykselttii ynetici mitosuyla yasalhk aramas ba-
kmndan nemlidir.
4 4 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 276.
4 5 Bak. Woolley, The Sumerians, s. 84.

240
c. Ulusal Devletten mparatorlua
Uygarlk, uygarlamam halklar mknats gibi zerine eken bir
ekim oda oluturmutu. Mezopotamya evresindeki uygarlamam,
zellikle de gebe oban topluluklar, bazen bar (alveri iin, al-
mak iin) bazen sava yollarla (sava gebe federasyonlar olutu-
rup saldrarak) bu ilk uygarlk merkezine ard arkas kesilmeksizin a-
km ediyorlard. Bir baka Sami halk olan Amurrular da Mezopotamya'-
ya szp, halknn ounluunu oluturduklar kentlerde yaamaya ba-
lamlard. Babil bu kentlerden biriydi. Babil'in yneticisi Hammurabi,
.. 1750 dolaylarnda46 hem Akad hem Smer kentlerini ele geirerek
"drt iklimin egemeni" adn ald. 4 7
Urukagina gibi o da bir yasa oluturdu; nl Hammurabi Kodu'nu
derledi. Urukagina gibi o da (iine baz Sami eler katmakla birlikte)
eski Smer hukukuna dayanmt. Ancak, Urukagina yasalarnn yne-
timin din adamlarmdan askerlere geiini tems etmesine karlk;
Hammurabi Kodu, kent devletlerinin yerel yasalar yerine tm lkeler-
de yasa birliini salamak amacn gdyordu.48 Bir baka deyile y-
netimin kent devletlerinden, ulusal devletten imparatorlua geiini
simgeliyordu.
Mezopotamya toplumlarn ulusal devletten imparatorlua gei-
ren iti, d saldrlara kar gl bir ortak savunma gereksinimi gibi
savunmac amalar yan sra; uygar toplumun, dalk blgelerin ham-
maddelerine duyduu amansz bir gereksinimin krkledii saldr-
ganlk ve yaylmaclk isteklerinden kaynaklanmtr.
Artk bundan sonra dnyann ilk uygarlnn yazgs, arada uy-
garlamam halklarn aknlaryla kesintiye urasa da, ou kez gene
onu ykanlarn elinde yeniden ykseltilerek bir imparatorluktan te-
kine komak olacakt. Bylece Babil imparatorluunu Asur, Yeni Ba-
bil, Pers, Selevkos imparatorluklar izleyecekti.
mparatorluk saldrgan niteliini en ak biimde Asur impara-
torluu zamannda gstermi; klasik biimine ise Pers imparatorluu
Mezopotamya olaylarnn tarihleri konusunda yazarlar arasnda bir gr birlii
yoktur. Bazen aralarnda yzyllara varan farkllklar olabilmektedir. Hammura-
bi iin de verilen tarihler .. 2100 ile 1700 arasmda deimektedir. Ceram, Tan-
rlarn Vatan Anadolu, s. 182'de ok sayda belgenin deerlendirilmesiyle ya-
plan son hesaplarn Hammurabi'nin 1. . 1728-1686 arasnda yaadm gster-
diini sylemektedir.
47 Hammurabi'nin ynetimi srasnda yl yl yapt en nemli ileri gsteren Babil
tarih takvimi iin bak. King, der., "Chronicles Concerning Early Babylonian
Kings", McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 64-65.
48 Woolley, The Sumerians, s. 92.

241
zamannda kavumutur. II. Sargon (.. 722-605) her gn nnde
54.000 (baz bilginler bu rakam 5400 olarak okurlar) adamnn (as-
kerinin) yemek yediini;, yapt otuz drt seferde, kuzeyde sedir or-
manlarndan ve gm dandan gneyde denize dek lkeleri ele ge-
irip yktn syleyerek vnyordu.49 Askerleriyle Toroslar'dan Pers
Krfezi'ne dek tm lkeleri haraca balamt. Kendisine kar koyan-
lar tekilerine rnek olacak biimde acmaszca cezalandryordu. Bir
baka Asur kral olan Asurnairpal'n kuzeydeki bir dalk blgeye
yapt seferin kazanlar olarak 40 sava arabas, 460 at, 2 talent (52
kilo) altn, 2 talent gm, 100 talent kurun, 100 talent bakr, 100 ba-
kr kap, 2000 bakr tava, 1000 giysi, 2000 sr, 5000 koyun, 15.000 tut-
sak getirip, ldrd yerel prensin yerine geirdii prensi yllk 2000
lek tahl, 2 mina (850 gram kadar) altm, 13 mina gm haracna
balad yazlmaktadr.50

Asur krallar egemenlikleri altna aldklar, haraca baladklar


lkelerin maddi zenginliklerini tketen kaba fatihler deillerdi; fe-
tihle birlikte uygarln tekniklerini, kurumlarn, yntemlerini yay-
yor, imparatorluun salam olduu olanaklarla uygarln kltr ka-
ltn saray, tapmak arivlerinde biriktiriyorlard. Gerekten Asurba-
nipal, yazclarna bulabildikleri tm tabletlerin birer kopyasn karp
sarayndaki kitapla koymalarn buyurmutu. Nineveh ykntlar ka-
zlnca bu kitaplkta 25 bini akm tablet bulundu.51 Dnyann ilk uy-
garlnn yazya dklm kltr hakkndaki bilgilerimizin ounu
bunlara borluyuz.
Asur krallarnn imparatorluklar iindeki ayaklanmalar nle-
mek iin bavurduklar yntemlerden birisi terr, tekisi direnen
ya da bakaldran yerlerin halkn (daha ok soylularn) bir baka
halkn iine srmekti. Bu yazg, .. 722 ylnda, brani devletinin
blnmesi zerine kurulan krallklardan biri olan srail krallnn,
.. 587'de ise Asur imparatorluunun yerini alan ve ayn yntemi kul-
lanan Yeni Babil imparatorluu kral Nebukadnezar elinden olmak
zere Yuda krallnn bana geldi; Yahudiler'in nde gelen aileleri
Babil'e srgn olarak gtrldler.52 Onlarn srgne deil uygarlk
okuluna gtrldkleri sonra anlalacaktr.

49 Bak. "Chronicles Concerning Sargo, The King of Agade", G.A. Barton, der.,
Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale University Press,
s. 101-111'den, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 56.
M Roux, Ancient Iraq, s. 259.
51 Roux, Ancient Iraq, S. 323.
52 McNeill, A World History, s. 71

242
Yahudiler'in "Babil tutsakl"na imparatorluun yeni temsilcisi
Pers imparatorluu egemeni Kyros (.. 516'da) son verdi. Aslmda
pek az lkelerine dnd, ama dnenler uygarlk okulundan mezun ol-
mu olarak dndler ve ileride ele alnaca gibi, okulun cretini im-
paratorlua tek tanrl dini armaan ederek dediler.
Asurlular'n imparatorluu askeri g ile geniletip ellerinde tut-
malarna karlk, imparatorluk yntemlerini gelitiren Persler, impa-
ratorluun birliini hogr politikas ve Pers "Kral Yolu"nda simge-
lenen i bar ve ekonomik btnlenme ile salamaya altlar. Bunda
da olduka baard olduklarn, birok teki gstergeler yan sra im-
paratorluk bakentine bal lkelerden hara ya da vergi olarak akan
zenginliklerden anlyoruz.

Herodotos'tan rendiimize gre, imparatorluk yirmi satrapla


blnm olup bunlardan gelen yllk vergi, on dokuz blgeden 768
talent (200 tona yakm) gm, ayrca drdnc blgeden 360 beyaz
at, dokuzuncu blgeden idi edilmi 500 olan, yirminci blgeden 360
talent altm tozu idi.53 I. Darius, Naki Rstem yaztnda "Ahuramazda
yeryz dzeninin bozulduunu grnce onu bana verdi, ben de yer-
yzne dzen verdim" demektedir.54 Pers byk kralnn yeryzne
verdii dzen, yerel savalarn nlenip yollarla ve yol gvenlii ile al-
veri etkinliklerinin gelitirilmesi sonucunda gerekten, halklarn bu
ar vergileri fazla bir direnme gstermeden deyebilecekleri biimde
retici gleri gelitiren bir dzen olmutur. Byle bir dzen kurma-
nn dl olarak imparatorluun drt bir yanndan yukarda akla-
nan "toplumsal art" akmaktayd. te yandan bu imparatorluk dze-
ninin dinsel dnteki yansmas tektanrclk yolunda bir adm
olan Zoroasterciliktir. Zoroaster tanrlar, biri iyilik glerinin yce
tanrs, tekisi onunla evrensel bir kavgaya girimi ktlk tanrs
olarak ikiye kadar indirmitir.55 Ne var ki yerel dinlere ve tanrlara
hogrye dayanan bir imparatorluk politikas iinde tektanrc d-
nn gelime olanaklar snrldr. Dolaysyla tektanrc dn by-
le bir politika izlemek zorunluluu altmda olmayan, Mezopotamya ve
Msr'da tektanrclk ynnde gelien dncelerden etkilenen bra-
niler tarafndan ne srlp, Hristiyanlk ile halk iinde yayldktan
sonra, imparatorluk dzenine uygun olduu anlalnca Roma impa-
ratorluu taraf ndan benimsenecekti. Uygar toplumun dnya gr-

53 Herodotos, Tarih, III. 90-95.


54 emseddin Gnaltay, ran Tarihi, cilt I, Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Ya-
ynlan, s. 261.
55 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 481.

243
nn ve ideolojisinin dinsel giysiler iindeki bu gelimesi ileride ele al-
nacaktr.

4. Uygarln Yaylmas

Uygarlk, oban-ifti topluluklarm etkileimi sonunda, bu etki-


leimin geim biimini kk sulama tarmndan byk sulama tar-
mna geirmeye elverili son derece zel iklim ve corafya koullarnn
bulunduu Mezopotamya'da .. 5000-3000 arasmda olutuktan sonra
hatta bu oluumunu tamamlamadan dnyann teki blgelerine yayl-
maya balad.

a. Uygarhn Alveri ve Dnsel Etkileme Yoluyla


teki Irmak Boylarna Yaylmas
Uygarln yaylmasnn biimi, uygarlk kurumlarnn klasik bi-
imlerini almalarnda ve eitlenmelerinde etkili oldu. lk uygar top-
lumun hammadde gereksinimi nedeniyle evresiyle kurduu ilikiler
sonucunda uygarlk ilk nce benzeri evre koullar iinde olan Nil ve
nds havzalarnda kk salp gelimeye balad. Bylece .. 3500 do-
laylarnda Mezopotamya'da ortaya kan ilk uygar toplumu .. 3000
dolaylarmda Msr, gene Mezopotamya'nn etkisiyle .. 2500 dolayla-
rnda Hint (nds) uygarlklar izledi. Mezopotamya uygarlmm her iki
blgenin uygarlnn olumasnda kesin rol olduu konusunda bilim
adamlar hemen hemen gr birlii iindedirler. Ancak bu roln ni-
telii ve derecesi konusunda aralarnda tartmaktadrlar. Msr'da
Erken Hanedan dneminden az nceki tarihlerde yksek pruval ge-
milerin Nil'den ierilere kadar girip alak pruval gemilerle (Msr ge-
mileriyle) savalara giritiklerini gsteren Msr resimleri bulunmu-
tur. 56 Yksek pruval gemilerin Mezopotamya gemileri olduu bilin-
mektedir. Ancak Mlsr uygarlmm byle bir akn sonucunda Msr
halk zerinde egemen bir snfn olumasyla m yoksa, bu gemilerle
birlikte gelen kltrel etkilerle mi doduu tartmalar kesin bir so-
nuca balanamamtr. Ne var ki Mezopotamya'nn uygarlk birikimin-
den yararlanan Msr toplumunun, Smerler'in bin, iki bin ylda ulaa-
bildikleri sonuca, yarm yzyl gibi ksa bir sre iinde ulaarak57 ..
3000 dolaylarmda Smer uygarlma eit dzeyde bir uygarlk gelitir-
diini gryoruz.
56 Emery, Archaic Egypt, s. 38-39. Emery (s. 31'de) Mezopotamya Msr benzerlik-
lerinin en iyi biimde her iki lkeyi etkileyen bir nc taraf ile aklanabile-
ceini ne srer.
57 McNeill, A World History, s. 29; Hawkes, The Atlas of Early Man. s. 66.

244
Mezopotamya kaynakl silindir mhrlerden, geriye doru yasla-
nan yap biimlerinden ve teki gstergelerden anlaldna gre, M-
sr uygarlnn Smer uygarlndan etkilendii kesin.58 Bununla b i r r
Jikte Msr uygarl tmyle kendine zg bir biime sahip oldu. Me-
zopotamya'da grlen kent devletleri dnemini atlayp ksa zamanda
merkezi bir ulusal devlet oldu. Bu sonucun domasnda Nil ile Dicle
ve Frat rejimlerinin arasndaki farkllk ba rol oynam grnyor.
Mezopotamya'nn rmak ulatrmaclna pek elverili olmayan ve
taknlar kararsz olan su dzenine kar Nil, ulama olaanst el-
verili durumu ve son derece dzenli takmlaryla toplumsal artnn
ksa srede tek bir siyasal merkezde toplanmasna, ve buna uygun ola-
rak siyasal erkin bir tanr-kraln (firavunun) elinde odaklamasna
yol at. Mezopotamya'da yeterince gl bir merkezi denetimin ne-
den sonra kurulabilmesine dek, toplumsal artnn ve siyasal erkin ok
sayda kent devletlerine dalp, lkenin rmak dzenlerinin kararsz-
lna kout bir toplumsal ve siyasal kararszlk iinde abalamasna
karlk, Msr'da son derece kararl bir toplum ve devlet dzeni kuru-
labilmiti. Bu kararllk Msr'n dinsel ve siyasal dnne de yan-
smtr. Mezopotamyallar karamsar, Msrllar kendine gvenen ve
daha kararl bir dnya grne sahip olmulardr. Msrllar'n rmak
denetleme sistemiyle doaya tam olarak egemen olan krallarn tanr
saymalarna karlk, Mezopotamya'da yneticiler, kaprisli efendiler
olan tanrlarn kzdrmamaya alan tanr vekilleridir.59
Mezopotamya'nn nds uygarl zerinde de benzeri etkileri ol-
mutur. nds uygarlnn .. 2 bin dolaylarnda sel, uygarlamam
halklarn akm ya da ikisinin ortak etkisiyle yerle bir olmasndan do-
lay bu etkinin nitelii ve derecesi hakknda bilgilerimiz daha az ol-
makla birlikte, Mezopotamya'da bulunan nds yaps mhr vb. mal-
lardan60 Mezopotamya'nn nds vadisine de el atmasnn nedenlerinin
hammadde gereksinimi ve alveri olduu anlalyor. Ancak bu al-
veri ilikilerinin bar yollarla m sava yollarla m kurulmu ol-
duu saptanamyor.
Msr ve nds uygarlklarn .. 1500 dolaylarnda gene bir r-
mak vadisindeki, San Irmak vadisindeki in uygarl izler. Smer
58 Daniel, The First Civilizations, s. 89-90.
69 Bak Thirkild Jacobsen, "Mesopotamia", H. Frankfort ve bakalar, Before Phi-
losophy, s. 137-139 ve Roux, Ancient Irnq, s. 23.
60 Mezopotamya nds alverileri iin bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 133, Y.
Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi, cilt I, Ankara, 1946, Trk Taih Kurumu Ya-
ynlar, s. 22'de nds uygarlnn iki byk kentinden biri olan Mohenjo-Da-
ro'da tartlarn ve ss eyalarnn Smer'inkilerle ayn, yaznn ilkelerinin ben-
zer olduklarnn ortaya konulduunu bildirir.

245
uygarlnn in toplumuna etkisi zerine gene ayn tartmalar kar.
Fazladan olarak baz yazarlar, retim ekonomisine Yakn Dou'dan
bamsz olarak geen (ki bu kesin deildir) in'in, uygar topluma da
kendi kendine getii grn savunurlar.61 Bu grlerin g ald
olgu in'in ilk uygarlk merkezlerine olan uzakldr. Ancak in uy-
garl ilk uygarlklara zamanca da uzaktr. Aradaki sre iinde tun?
sava arabalar gibi rak yakn eden bulularn gerekletirilmi olma-
s, in'in de uygarlk itilerini Yakn Dou'dan alm olmas olasln
artryor. in uygarlnn tun ilemeciliinde gsterdii birdenbire
gelimenin de bu tun sava arabal aknlarla ilikili olduu sanlyor.62

b. Uygarln retim ve Sava Teknolojisindeki Gelimelerle


Kuru Tarm Blgelerine Yaylmas
Uygar toplum biimi Anadolu, Kuzey Afrika, Filistin, ran gibi b-
yk sulama hatta kk sulama tarm olanaklarna sahip olmayan
lkelere de yaylmtr. Bu yaylmann ortaya kmas iin onun nes-
nel koulunun olumasna, sabann bulunup kzn sabana koularak
kuru topraklarn srlebilmesinin gereklemesine (.. 3000 dolayla-
rna) dek beklemek gerekmitir.63 znel koulu ise hazrdr. Emein
kendisini beslemekten te bir verimlilik dzeyine ulat her yerde
tabakal toplumlar kurmaya eilimli, uygar toplum kavramndan ha-
berli olup uygar toplumu kendi karlarna kurmay dleyen toplu-
luklar uygar toplum merkezlerinin evresinde, tarmc ky toplulukla-
rnn yresinde dolanp durmaktadrlar.
Uygar toplumlar hammadde gereksinimlerini bu topluluklarm bu-
lunduu dalk yrelerden salarken, uygar yntemleri, metal aralar
yapmay ister istemez onlara da retmi olurlar. Sonunda tun sava
arabalarnn (.. 1700 dolaylarnda) yetkinletirilmesiyle, bu silahla-
r edinen ou gebe oban olan topluluklar hem ilk uygarlk merkez-
lerine hem bu merkezlerin evresindeki kuru tarm blgelerine ..
1400'lere dek srecek olan aknlarn balatrlar.64 Bu akmlar sonunda
uygarlk merkezlerinde ynetimi ele geirerek toplumsal tabakalama-
y yenilemilerdir. rnein Msr'da Hiksoslar, Mezopotamya'da Kas-
sitler byle yaparlarken, Anadolu'da Hititler ve Yunanistan'da Akhalar

61 Bu konudaki tartmalar iin bak. C. P. FritzGerald, The Chinese View of Their


Place in the World, London, 1971, Oxford University Press, s. 2-5.
2 Bak. McNeill, A World History, s. 103 ve Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 140.
63 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 121; McNeill, A World History, s. 25.
64 Tuncun Smer'de bulunduu syleniyor (bak.-Hawkes, The Atlas of Early Man,
s. 87) tun sava arabalarnn 1. . 1700'den az sonra Azerbeycan'da ya da ran'da
yetkinletirildii sanlyor (bak. McNeill, A World History, s. 49).

'246
yerli kyl topluluklar zerine reklenerek uygarl bu kuru tarm
blgelerine aamlardr.65
Sava teknolojisine demir silahlarn girii .. 1200-1000 yllar
arasmda yeni bir uygarlamam halklar akmm balatacak, bu akn-
lar Anadolu'ya Frigyallar', Yunanistan'a Dorlar' Filistin'e braniler'i
getirecektir. Daha sonra sava teknolojisinde gerekletirilen gelime-
ler, svarilik ve valyelik de hep uygar toplumun (bazen Aryanlar'n
nds'de, Dorlar'n Yunanistan'da, Cermenler'in Roma imparatorlu-
unda yaptklar gibi uygar toplumlar, geride kalan kltrel kalt ile
yeniden kurulmak zere ykmakla birlikte) snfl uygar toplumun
silikleen tabakalamasn yeniden keskinletiren, uygar topluma yeni
bir g verip, onun yaylma alann genileten hareketler olmulard.63

c. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda


Toplumsal, Siyasal Farkllama Eilimleri
lkel topluluklarn yaam biimlerinin uygar toplumlar kmadan
nce toplumsal art salamaya, snflamaya elverili olmadn gr-
mtk. Ancak ilk uygar toplum ortaya ktktan sonra bu deerlen-
dirme de geerliliini yitirir. Gerekten ilkel topluluklar ya da ge-
i toplumlar uygar toplumla ya da birbirleriyle reklenme ile sonu-
lanan bir fizik Uikiye girimeden nce bile, demir krntlarn uzak-
tan etkileyen mknats gibi uygar toplumun, uygar dncelerin etki-
siyle farkllama, snflama hatta siyasal farkllama yolunda dei-
iklikler geirebilmektedirler; hatta devlete giden yolda gelimeler
gsterebilmektedirler. Bu i farklama sonucunda ortaya kan top-
lumsal yap, baz yazarlar tarafndan snfl toplum, hatta uygarlk,
siyasal yap ise (gebe konfederasyonlar iin sylendii gibi) devlet
saylabilmektedir. Oysa bu tr i farkllamalar sonucunda ortaya -
kan siyasal rgtleri "devlet benzeri" ya da "tamamlanmam devlet"
olarak nitelemek daha uygundur.67 Gerekten klasik kurama gre dev-

65 Lowie, The Origin of tie State, s. 34'ten, W. C. McLead'm, fatihler arasnda aris-
tokrat bir ideoloji olmadka fetih tabakalamaya yol aamaz dediini reni-
yoruz. Spartallar'm, braniler'in ve Azteklerin gsterdii gibi, tabakalama iin
yerleme ideolojisi yeterli olabilir, aristokratik ideoloji gerekmeyebilir.
66 Tun, demir, svari, ar svari sava teknolojilerinin ve yntemlerinin uygar
toplumlarn yaplarm deitirici etkileri iin bak. McNeill, A World History,
S. 48-58 ve 232.
67 Avcolu, byle bir gebe topluluk olan Ouz Trkleri'nin iinde soyluluk, ser-
vet farkllamas, hatta snflama grld halde devlet saylamayacaklarm
ITrklerin Tarihi, kitap I, s. 213'te) sylemektedir. Krader de, Fo-mation of the
State, s. 102'de, Cengiz Han'n Tatar Devletinin, bir halkn tekini fethetmesiyle
deil bozkrda bir grubun tekini fethi zerine aa ve yukar zmrelerin fark-

247
letin (lke, vatandalk, egemenlik olarak) kurucu esinden biri, s-
nrlar belirli bir toprak paras olan lke esi ve baz ada devlet
kuramlarna gre, siyasal erkin odaklatktan sonra bir ynetim r-
gtn oluturacak biimde delegasyonu68 gereklemeden devletin
varlndan sz edilemez.

3. Uygar Toplumun deolojik Yapsnn Olumas

Uygar toplumun "tarma dayal eitsizliki uygar toplum" dne-


minde dnsel yap ideolojik bir biim alr. Uygar toplum doarken
dnsel yapsn, tarma dayal bir yaam biimine sahip olan gei
toplumlarnn dnya gr zerine dayandrmtr. zellikle yerleik
ifti topluluklarn dnya gr, bitki dnyas iinde etkin bir insan
esi gereinin hem toplumsal hem canl hem de cansz dnyaya uza-
tlmasdr. Buna gre doada her ey canldr ve yaamlar mevsimle-
re gre lp dirilen bir bitkiler dnyasnn yaamm andrmaktadr.
nsann etkileyemedii doa gleri artk (ilkel toplumda olduu gibi)
hayvan deil, ata kltnde olduu gibi insan biiminde dnlmek-
tedir. Bu glerle insann aras ak deildir. rnein atalarn ruhlar
yeni bebeklerin doumuyla yeniden topluma dnebilmektedir69 ve ata-
lar bu dnemde tanratrlmamlardr.

a. Dinsel Dnya Grnn Gelimesi :


Sihirsel Dnten Dinsel Dne Gei
Uygar toplumun ideologlar olan din adamlar dn sistemle-
tirme abasna girerler.70 lkel toplumdan kahtlan totemler, doa g-
leri, yldzlar, atalar, zellikle egemen snfn atalar tanrlatrlrlar.71

llamasyla olutuunu syledii halde, (s. 100'de) Tatarlar'n kabilecilik ile


devletin olumas arasnda bir noktada kemikletiklerini belirtlerek, onlarn
toplumsal rgtleniinin tam bir devlet saylamayacan kabul etmi olur.
68 rnein Krader, Formation of the State, s. 8'de, "gerek devlet" dedii siyasi r-
gtleniin tam olarak olumas iin, (s. 10'da) siyasal erkin odaklamas (birin-
cil erk delegasyonu) ve onun zerinde tekel kurulmas ile ve (s. 104'te) ynetim
rgtnn olumas iin monarkn makamlar ve ilevleri (ikincil erk delegas-
yonuyla) bakanlarna devretmesini gerekli grmektedir.
69 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 46.
70 Cornforth, Bilgi Teorisi, s. 64'de her an kendi karakteristik grnts [dn-
ya gr] olduunu, (s. 66'da) ortaa [dinseli dnnde her eyin varlk-
lar hiyerarisi iinde yerini belirleyen bir ilkeyle ynetildiinin dnldn
yazar.
71 lk uygar toplumlarn tanrlarnn ya da ba tanrlarnn uygarlk getirici (Me-
zopotamya'da Oanes, Msr'da Osiris gibi) bir atasal tanr, gebe oban toplu-
luluklar iin (Yunanllar'da Zeus, Aryanlar'da Indra gibi) tanrlatnlm fr-

248
Doada etkin e insan olduu iin her trl tanrlara insan biimi
verme (antropomorfizm) eilimi grlr. Sonra tanrlar toplumsal
rgtlenie kout bir biimde rgtlendirme giriimi balar.72 Bu r-
gtlendirmenin balad uygarla gei dneminin toplumsal rgt-
lenmesine uygun olarak tanrlar, fazla eitsizliki olmayan, rnein
kadm ve erkek tannlar arasnda byk bir farkn bulunmad ve tan-
ralarn toplumsal olaylara etkin olarak katldklar bir panteon iin-
de yaatlmaya balanr.73 Bu ilk dnemde hatta smf farklarnn az-
lna uygun olarak tanrlarla insanlar arasnda bile kesin ayrm ve b-
yk bir farkllama grlmez. Kral Etana tanrlar arama alnr, S-
mer Nuh'u Utnapitim'e lmszlk balanr, tanra tar Glga-
m'a ak olur.74 Ancak toplumsal farkllamann artmasna uygun ola-
rak tanrlarla insanlarn aras gittike alr. Tanrlarla aras alma-
yan tek kii, bazen tanr, bazen tanrnn olu, bazen tanrlarn besle-
dii kimse olan yneticidir. Ama bu farkllama balamadan nce (in-
sanlarn, takm ovasnda dnyaya dzen vermelerini ve siyasal fark-
llamann balamasyla topluma dzen vermelerini anmsatrcasma)
tanrlar doay yoktan var etmeyen yalnzca kaos iinde bulduklar
dnyaya dzen veren varlklardr.75

tma, imek vb. doa gleri olular, baba soy zincirli gebe oban toplulukla-
rn yerleik ifti topluluklar zerine reklenileriyle oluan egemen snflarn
tanrlar olduklarn gsterir. rnein Indra, arabas gne olan, elinde yldrm
tutan doa gcn temsil eden bir tanrdr, hem de Hindistan'n koyu derili
yerli halklar zerinde egemenlik kuran Aryan soylularnn ululatrlm pro-
jeksiyonudur (bak. P. Masson-Oursel ve Louise Morin, "Indian Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 326.
7 2 Roux, Ancient Iraq, s. 88.
7 3 Balca, Mezopotamya'nn en eski ynetimi hakknda dorudan bilgi veren en

eski Smer belgelerinden biri olan "Glgam ve Agga" epik iirinde Ki kenti
kral Agga'nn Uruk kenti kral Glgam'dan kendisine boyun emesini istedii
zaman, Glgam'n nce kentinin "yallar kurulu"nu topladnn, sonra sorunu
"kentin erkekleri" nne getirip onlarn kararn sorduunun ve kentin er-
keklerinin sz ynnde davrandnn yazlm oluuna (bak. "Glgamesh and
Agga" ev. S. N. Kramer, S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, Universiy
of Chicago Press, s. 187-190'dan, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt
I, s. 4) ve baka baz ipularna dayanarak, baz yazarlar (rnein Jacobsen,
"Primitive Democracy in Ancient Mezopotamia", s. 13'de) Mezopotamya'nn, ta-
rihncesi dnemde demokratik bir siyasal rgtleni biimine sahip olduunu,
tannlar meclisinin eski halk meclislerinin projeksiyonu olduunu ne srerler
te yandan Mezopotamya panteonu bir ba tann, yazglan saptayan yedi b-
yk tanr ve teki tanr ve tanralarn toplanp grtkleri bir tanrlar meclisi
(anunnaki) biiminde rgtlenmitir.
7 4 Bak. Kramer, der., "The Sumerian King List" s. 2; Glgam Destan, (Hrriyet

Yaynlan) s. 90.
7 5 Marduk evreni, ldrd tanna Tiamat'n bedenini ikiye blp yansyla gk

yarsyla yeri yaparak yaratrken (bak. Enuma Elis, 135-140. dizeler), tanna

249
Doay bylece aklayan dinsel dnya grnde, toplumsal fark-
llamann gittike artt bir dnemde, sra insanm doadaki yerini,
toplumu, bireyin toplumdaki yerini aklamaya gelince, tanrlar doa-
ya dzen veren varlklar olmaktan doay yaratan varlklar olma nok-
tasna ykseltilmilerdir. Dolaysyla yalnz doay deil insanlar da
yaratan varlklar olarak grlrler. nsanlar yaradlarmm biim ve
amac ilgintir. Biimi, insanlarn rmak boyu bataklklarndan tarm
topraklarm yaradlarma benzer, bir mlekinin balktan mlee
ya da heykelcie biim veriine benzer.76 deoloji, malzemesini dnya
grnden, dn biiminden almaktadr. nsanlarn yaradllarnn
amacna bakarsak, dnya grnn ideolojik bir yap kazanmas ol-
gusunun olahca akl ile gzler nne serildiini grrz.
Gerekten elimizdeki tabletlere, .- 2. binyldan ve Babil tapmak-
larndan gelmekle birlikte gemii Smer'e dek dayanan Enma Eli,
yaradl mitosuna77 ve benzeri teki mitoslara gre, tanrlar insanlar

Aruru Enkidu'y balktan yaratrken (Bak. Glgam Destan, s. 68), Msr'da


Atum eski tanr kuan tohumundan ve parmaklaryla yaratmken, sonraki
bakent Memfis teolojisinde batann Ptah sonraki tanr kuan dncesi ile
ve szyle [yoktan! yaratmakla vlmektedir (bak. "The Theology of Memphis".
ev. John A. Wilson, Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating to the
Old Testament, s. 4-6'dan, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization,
s. 32. Yoktan ve szle var etme dinsel dnn en yetkinlemi biimlerini tem-
sil eden Kuran'da (bak. Kur'an Kerim, ev. Osman Nebiolu, stanbul, t.y.,
Nebiolu Yaynevi, "Bakara" 117 "Gklerin ve yerin yaratcs odur. Herhangi
bir eyin olmasn takdir edince ona 'ol' der o da oluverir") ve Upanishadlar'da
bak. The Upanishads, ev. Juan Mascaro, Middlesex, 1974, Penguin, s. 66. "Pras-
na Upanishad" Birinci Soru: "stad tm varlklar ne zaman yaratldlar?" Bil-
ge yantlad "Balangta yaradan yaam neesi zlemi duydu, derin dnceye
dald, o zaman madde ve can var oldu...") da grlr. Bu, ii dnmek olan ve
istekleri szle, buyurmakla gerekleen din adamlarnn yaam biimlerine
uygun bir yaratma kavram olarak grnyor.
7 3 Tanra Aruru Enkidu'yu balktan yaratt gibi (bak. Glgam Destan, s. 68),

balktan yaratma dncesi sonraki dinsel kitaplarda da grlr. Bak. Kitab


Mukaddes, "Tekvin", 2.7: "Ve Rab Allah yerin toprandan adam yapt"; Kuran,
"Ali mran", 59: "Allah yannda sa'da Adem gibidir. Onu topraktan yaratt.
Sonra ona: "Ol" dedi. O da oluverdi." Gnaltay'dan Yakn ark, cilt I, s. 454'de
Msr tanrs Khunum'un da insanlar balktan yarattn reniyoruz.
7 7 Bu mitosun ngilizce evirisi iin bak. J. B. Pritchard, der., Ancient Near Eastern

Texts Relating to the Old Testament, Princeton, 1950, Princeton University Press,
s. 60-69'dan, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 5-28. Trke
evirisi iin bak. "Enuma Elis" (Yaradl Destan), Trke'ye eviren Hrant D.
Andreasyan, Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 407-413. Roux, Ancient Iraq, s. 96'da
bu mitosun Babilliler'in dinsel kafasna evrenin bir aklamasn sunduunu,
bylelikle, insanlarn tanrlarn hizmetileri olmalarnn onlar iin iyi olduunu,
kt tanr Kingu'nun kanndan yaratlm olduklarn syleyerek insann do-

250
her trl maddi gereksinimlerini zahmete girmeksizin giderebilmeleri
yolunda kendilerine yardm etmeleri iin "hizmetileri" olarak yarat-
mlardr.78 Bir l dilden yaplan eviride esneklik amacyla "hizmet-
i" olarak evrilen szck "kul", "kle" anlamnda bir szck de ola-
bilir. yle deilse bile daha sonra kleliin yaygnlamasyla insan tan-
r ilikilerinin efendi-kle ilikilerinin bir yansmas olarak grlmeye
baland hemen hemen kesin. Yoksa tek tanrc dinlerde kleliK
kalktktan nice sonra bugn bile varln srdren "kul" kavram
baka trl aklanamaz.79

asnn kt olduunu ve batanmn bakanlnn olaanst gcne dayan-


d iin hakl olduunu telkin ettiini syler.
TO yk yledir : Eski tanr kuann onlar rahatsz eden ocuklarn yok etme
karar zerine, eski tanrlarla yeni tanrlar kua arasnda kan savata, yeni
tanrlar kua meclisinin tam yetke vererek komutan ve ba tanr atad Enlil
(ya da onun Babil versiyonu Marduk), eski tanrlar kuan yenip bir blmn
ldrp bir blmn tutsak alnca, ortaya grenee gre tutsak tanrlarn ya
ldrlmeleri ya da kle olarak altrlmalar sorunu kar. Tanrlar bu soru-
nu, onlarn yerine, tm tanrlarn ayak hizmetlerini grecek olan karabalar (in-
sanlar) "hizmetileri" olarak yaratmaya karar vererek zerler. Marduk (zgn
biiminde Enlil olmal) ldrd tanrnn kanlarn toplayp ondan bir ya-
banl yaratacan syler "adam olacak evet bir yabanl adam yaratacam, grevi
tanrlara hizmet etmek olacak, ki tanrlar rahat etsinler" der. Kendilerini yok
etmek isteyen eski tanrlar kuann komutan Kingu sava sorumlusu tutularak
kan kapta toplanr, teki tutsak tanrlar salverilir. Marduk'un planna uygun
olarak bilge tanr insanlar yaratp zerlerine tanrlara hizmet grevi ykler.
(Dipnotu 71'de belirtilen kaynaklara baknz). Benzeri bir yk "Enki ve Ninmah"
mitosunda grlr: ok eski zamanlarda tanrlar geimlerini salamak iin
orak, kazma kullanmak; ekip bimek, kanal amak; yani almak zorunda
imiler. Ancak almaktan pek holanmyorlarm. rnein bilge tanr Enki
yatp uyur hi almazm. teki tanrlar bu durumdan ikayeti olurlar. Bu-
nun zerine Enki anas su derinlikleri tanras Nammu'dan amuru canlandr-
mak iin gerekli eyleri getirmesini ister. Nanmu'nun derinliklerinden amuru
dourup su yzne karmasnda kendisine yer (toprak) tanra Ninmah (teki
ad ile Ninhunsug) yardm eder. Bylece sularn zerindeki amur ve ondan da
insan biimlendirilir. Sonra Enki ile Ninmah birbirleriyle balktan eitli tipte
insanlar (snflar) yaratma yarna girerler. Elbet bundan sonra eitli ilerde
tanrlar yerine onlar alacaklardr (bak. Jacobsen, "Mesopotamia", s. 175-177)
insanlarn tanrlarn hizmetisi (ya da kulu, klesi) olarak yaratldklar dn-
cesi tektanrc dinlere de gemitir. Eski Ahit (Tevrat) kitabnda, "Tekvin", 2.
4-18'de Allah'n adam yarattktan sonra (gnahtan ve Aden bahesinden (cen-
netten! srlmeden nce) douda Aden'de bir bahe dikip iinden ikisi Dicle ve
Frat olan drt rmak aktt anlatlp "Ve Rab Allah adam ald, baksn ve
korusun diye Aden bahesine koydu" denir. Kuran, "Zariyat", 56'da "Ben cinleri
ve insanlar ancak bana kulluk etmeleri iin yarattm" denir.
TO nsan'n tanr karsnda "tanr benzeri" durumundan "kul"lua dmesi Emuma
Elis'de, Glgam Destam'nda, Eski Ahit'te ve Kuran'da izlenebilir. Emuma Elis,
Gei toplumuyla balayan sihirsel dnten dinsel dne
gei hareketinin kul kavramnn douu ile tamamland sylenebi-
lir. Gei toplumunun banda sihirsel ve dinsel dnler hemen eit
arlkta olarak yanyana iken, uygarla varan gelimelerle dinsel d-
n arln artrmaya balam ve uygar toplumda dinsel dn
egemen dn biimi olmu, bilimsel dnn tohumlar atlm,
sihirsel dn yan dn biimi durumuna dmtr, hatta ya-
saklanmtr. Gerekten Mezopotamya yasalarndan kutsal kitaplara,
Yeni Ahit'e Kuran'a dek uygar toplumun resmi belgelerinde sihirciler
(bycler) iin ou durumlarda lm cezalarmn konduunu gr-
yoruz.80

Sihirciliin byle iddetle cezalandrlmasnn altnda kukusu?,


insanlarla doast glerin ilikilerinde aracl tekeline alm rgt-

33. dizede tanrlar "Onun (tanr Kingu'nunl kanndan insanlar yaptlar" den-
mektedir. Glgam Destan, s. 68'de tanra Aruru'nun kafasnda gk tanr
Anu'nun imgesini yarattktan sonra Enkidu'ya ona gre biim verdii anlatlr.
Eski Ahit, "Tekvin", I. 26-27 "Ve Allah dedi; Suretimizde, benzeyiimize gre in-
san yapalm... Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onu Allah'n suretinde
yaratt"; Kuran, "Secde" 9 "Sonra ona [insana! ekil verdi, ruh frd kendi
ruhundan" denmektedir. Tabi tarih boyutunun akordiyon gibi sayfalar hatta
cmleler iine sktrld bu belgelerde insann "tanr benzeri" ve "kul" g-
rnmleri yanyana grlebilmektedir.
80 Hitit Yasas'mn 44B paragraf sihirle kirletme ile ilgili olup gerisi krktr (bak.
Gurney, The Hittites, s. 89) olaslkla bir sihir yasaklamasyd. 170. paragraf ise
bir ylan ldrrken bir bakasnn adm syleyene zgrse bir gm mina
para, kleyse lm cezas verilecei yazldr, (bak. Hitit Kanunu, Franszca e-
virisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1931, Bankalar Matbaas, s. 34). Asur
Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1933 Bankalar
Matbaas, s. 21'de, yasann 41. paragraf "ayet adam yahut kadn sihirbazlk
yaparsa ve sihir ii ellerinde yakalanrsa, onu bunlara ispat edecekler ve sihir-
baz ldrecekler" biiminde evrilmitir. Kitab Mukaddes'in Eski Ahit kitabnda,
"Tesniye" 17.10-12'de, "Aranzda olunu ve kzn ateten geiren, yahut falc,
yahut mneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut byc, yahut cinci, ya-
hut bakc, yahut llere danan bulunmayacak. nk bu eyleri yapan adam
rabbe mekruhtur.", "k", 21. 18'de ise, "Afsuncu kadn yaatmayacaksn"
yazldr. Yeni Ahit, "Resullerin ileri" 19.19'da Efes'de sihirbazlk edenlerin sihir
kitaplarn toplayp yaktklar yazldr. Kuran, "Maide" 90 fal oklarn yasak-
lamaktadr; Glpnarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, s. 197'cie, Muhammed'in
"bycnn cezas klla ldrlmektir" hadisini aktarmaktadr. Sihirin bir
baka uygarlk evresi olan Yeni Dnya'da Aztekler'de yasaklanp, yakalanan
sihircinin ya aslp ya da sunakta kurban edilii (bak. Soustelle, The Daily Life
of Aztecs, s. 75, Firavun'un sznn yasa olduu Msr'da, tektanrclk girii-
minde bulunan Ikhanaton'un sihiri ortadan kaldr (bak. nan, Eski Msr Tarihi
ve Medeniyeti, s. 233) Sihir-din ztlnn evrensel olduunu, dinsel dnn
egemen olmasyla sihirsel dnn ortadan kalktm gsterir.

252
i din adamlarnn karlar da yatmaktadr.81 Ancak bu sonuta onun
kadar tarmsal retime dayanan eitsizliki uygar toplumun dinsel
grnn, geim ve yaam biimi tarafmdan bir kez tretildikten
sonra, bu dn biiminin yaradanc, yazgc, eitsizliki temel deerle-
rine gre din adamlarnca ve bu deerleri benimsemi baka kimseler-
ce sistemletirilip, kendi i mantma gre82 (tmdengelimci yntem-
lerle) gelitirilmesinin de rol vardr. Gerekten yazgmm tanrnn te-
keline getii, bireyin doa karsnda tarmsal retimle etkin bir rol
almaya balamasna karn, farkllam snflam toplumda yazgs-
nn elinden kt ve kendi dndaki glere boyun edii bir ortam-
da, bireylerin olaylar sihirle etkilemelerine ne olanak ne de izin ve-
rilmedii gibi, tanrnn saptad deimez yazgmm sihirsel giriim-
lerle deitirilebilmesine dnsel bir olanak da yoktur.

Dnya gr dinsel deerlere ve dne gre rgtlendirilir-


ken, aslnda bu grn iinde yaanan toplumsal dzenin bir yans-
mas biiminde olutuunu grrz. Gerekten Mezopotamya'da tan-
rlar, batanrs, vezirleri danma meclisleri ile yeryz toplumu, hat-
ta bir devlet gibi rgtlendirildikten baka,83 insanlarla tanrlarn ili-
kileri de tmyle kyllerin din adamlaryla, tapmakla ilikilerini
anmsatr. nsanlar tanrlarn "hizmetileri" olarak yaratlmlardr.
Grevleri tanrnn (tapman) tartarnda alp rn tannnn evine
(tapmaa) teslim etmek, tanrnn evinde (tapmakta) tanry yedir-
mek, iirmek, giydirmek, elendirmek hatta pohpohlamak gibi hizmet-

81 Bak. Bellah, "Religious Evolution", s. 271 ve 279.


Bu tekelin somut bir kant olarak Hindistan'da Brahmanlar'n din adam olma-
yanlarn yapamamalar iin dinsel trenleri son derece karmaklatrm ol-
malar gsterilebilir (Bayur, Hindistan Tarihi, cilt I, s. 28).
Emile Durkheim, "The Social Foundations of Religion",
Emile Durkheim, The Elementary Forms of Religious Life. ev. J. Swain, London,
1961, Glencoe, s. 52-56, 62-63 ve 464-472'den Robertson, der., Sociology of Religion,
s. 54'de toplumsal yaamn toplumun maddi temellerine dayanp bu temellerin
izlerini tadn kabul ettikten sonra, kollektif bilinliliin maddi temellerin
salt epifenomeni olmadn, toplumsal bilinliliin bireysel bilinliliklerin sentezi
olarak doduktan sonra tmyle kendi yasalarna uyduunu ileri srer. Bu ko-
nuda Cornforth da, Bilgi Teorisi, s. 49'da dncelerin maddi dnyann yans-
malar olmakla birlikte bu yansma srecinin kendi yasalarnn, dnce yasa-
larnn ve mantk ilkelerinin olduunu, (s. 69'da) bu aklsal taleplerin ideoloji-
lerin gelimesini etkilediklerini syleyerek benzeri bir yorumda bulunur.
88 Mezopotamya dnnde evrenin bir devlet (devletli toplum) tanrlarn bir
ynetim organ olarak grlmesi zerine yetkin bir alma iin bak. Thorkild Ja-
cobsen, "Mesopotamia", Frankfort ve bakalar, Before Philosophy, s. 137-233
"Bir Devlet Olarak Evren" adl beinci blm.

253
lerini grmektir.84 Senaryo bir nokta dnda tmyle geree uygun-
dur. Yalnzca din adamlarmm yerine barol tanr oynamaktadr. Ya
da din adamlarmm rol tanrnn gerisinde karanlkta kalp grlme-
mektedir. in kritik noktas da buradadr.
nsanlarn bu hizmetine karlk tanrlar insanlara fkelenmeye-
ceklerdir, onlar balcalar tufan, alk ve sava yenilgisi olmak ze-
re eitli ykmlardan koruyacaklardr. Senaryonun bu blm de ger-
ee uygundur. Gerekten tapman su denetleme almalar kyl-
lerin evlerini ve tarlalar selden, tapman ambarlar ktlk zamann-
da alktan, tapman olanaklaryla salanan silahlar, hatta paraa
askerler kent toplumunu yenilgiden korumaktadrlar. Buna karlk
tanrlara yeterince hizmet etmez kurban, adak sunmazlarsa (tapmaa
arty vermezlerse, tapmakta bu ileri grecek art bulunmayacan-
dan) tanrlar onlar bu ykmlarla cezalandracaklardr. Cezalandr-
mann da geree uymayan hi bir yn yoktur.85 Yalnzca senaryoda
gerekte yaplanlar, "yaplmal" biiminde yazlmtr. Bilim adam
bunu "geim ve yaam ilikileri olduu gibi bu biimde srmeli" eklin-
de okumaldr.
nsan-doa ilikileri (tarm retiminde insanm denetleyemedii
doa gleri karsndaki aresiz durumu) insan-insan ilikileri (snf -
l toplumda bireyin yazgsnn bakalarnn elinde olmas) gibi yne-
ten-ynetilen ilikileri de rahiplerin teolojik sisteminde dile getirilmi-
tir. 86 lkin tanrlar yneticinin (projeksiyonudur) uzantsdr.87 Sonra
8-1 McNeill, A World History, s. 17. Gurney, Hittites, s. 157'de Hititler'de tanr-insan
ilikilerinin de byle olduunu yazar.
85 te dnya ve cehennem kavramlarnn daha gelitirilmedii bir dnemde top-
tan cezalandrmann en yaygn biimi tufandr. Tufan mitosu, gerekle ideolo-
jik nedenlerin katmanlat Cya da akt) bir olgu olarak grnmektedir.
Gerekten amansz bir doal takndan sonra bu takn din adamlarnca tan-
rlarn cezas olarak yorumlanabilecei gibi, uygarlamam topluluklarn akn
sonucunda setlerin ve bentlerin yklmas da ayn ykma ve ayn yoruma yol
aabilir. Ama insanlarn inanlarnn zayflamasyla tapnaklarda yeterince art
toplanamaynca, tapnan yrtt (rmak miliyle hzla dolan) kanallarn ba-
km, setlerin ve bentlerin onarm aksarsa ayn sonu doabilir ve bu kez n-
ceden din adamlarnn uyard biimde tanrlar insanlar tufan ile cezalan-
drrlar.
8 8 Siyasal ideolojinin dnya grne gre dzenlenmesinin en gzel rneklerinden

biri, "Smer Kral Listesi"nde Smer yneticilerinin 28.800, 36.000 64.800 gibi
astronomik rakamlarla gsterilen krallk sreleridir. Bu srelerin anlam ze-
rinde kafa yoran dnrler neden sonra Smer teologlarnn bunlar, astrono-
mi kuramlarna gre 360'ar yllk dnemlere uyacak biimde dzenlediklerini
ne srerek bir zm bulmu gibidirler bak. Woolley, The Sumerians, s. 29).
8 7 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 50. Bunu ilkin Aristoteles,

Politika, I. 2'de "insanlar balangta, kendileri krallarn ynetimi altnda yaa-

254
|

insan-tanr ilikileri yalvarmas, yakarmas, ayaa kapanmas, sada-
katin dllendirilmesi, bakaldrmann cezalandrlmas ile, ynetici
ile ynetilen ilikisine benzetilmitir.88 Yneten-ynetilen ilikisinde y-
netici de tanrnn bir hizmetisi, ama vekili olan bir hizmetisi olarak,
tanrnn gerisine saklanmtr. Verdii buyruklar tanrnn buyruklar-
dr. Dolaysyla yneticinin buyruklarna kar gelmek tanrya kar
gelmek demektir.89 Ynetici yalnzca tanrnn buyruklarm aktarmak-
ta ve yerine getirmektedir. retim aralarnn tapman denetiminde
olmas ideolojiye topraklarn tanrnn tarlas olduu biiminde yans-
ynca, buna uygun olarak tanr ile ynetici ilikilerinde ynetici ya
tanrnn "kiraes"dr ya vekilidir, ya da obandr.90 Bunlardan ilk uy-
garlklarda en yaygn grleni "oban kral" kavramdr. Bu kavramn
altmda, yneticilerin yerleik ifti zerine reklenen gebe oban
topluluktan kmalar olgusu ve gebe toplumun dnya gr yatar.
Uygarlamayla bu dnya grnn bana bir de tanr geirilince si-
yasal ideoloji u biimi alr: Topluluk tanrnn srs, ynetici tanr-
nn obandr. oban srye iyi davranmaldr ve sry iyi ynetmek-
te tannya kar sorumludur.91 Byle bir ideoloji, yneticiyi ynetenlerin

dklar iin tanrlarn da bir krallar olduunu sylerlerdi" szleriyle dile ge-
tirmiti. Bu grn eletirisi iin bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik
Aygtlar, s. 62.
8 8 Wittfogel, Oricntal Despotism, s. 153'de Mezopotamya'da tanrlarn, yneticile-

rin ve teki nemli kiilerin nnde eilerek kendini aa gsterme davran-


nn geerli olduunu ve (s. 152'de) secdeye kapanmann genel boyun eiin sim-
gesi olduunu syler. "Enuma Elis"de (bak. Kaan, der., Problems in Ancient
History, cilt I, s. 16 III. tabletin 68. ve 69. satrlarnda "tanrlar ana babalan
[ynetici tanrlar! olan Lahmu ve Lahumu nnde ayaklannn altndaki yeri
perek saygyla eildiler" szleri yneten-ynetilen ilikisinin yalnz tanrlarla
insanlar deil tanrlarla tannlar arasna da uzatldn gsterir.
8 9 rnein Musa (Kitab Mukaddes, "Saylar" 9.8'de) srailoullan'nm grenek olu-

turma ile ilgili bir sorusu zerine "Durun, sizin iin Rab'bin ne emredeceini
iiteyim", der. Israiloullar'm Msr'dan kanp yeniden gebelik yaamma
soktuktan sonra, Israiloullar'nn btn topluluunun lde "Musa'ya kar ve
Harun'a kar" sylenip keke Msr'da kalsaydk da doysaydk bizi alktan
ldrmek iin le kardnz dediklerinde, (bak. Kitab Mukaddes "k", 16.8)
"kendisine kar sylenmelerinizi Rab iitiyor; ve biz neyiz? sylenmeleriniz bize
kar deil fakat Rab'be kardr" demiti.
90 Woolley, The Sumerians, s. 128.
91 E. A. Speiser, "Authority and Law in Mesopotamia", Journal of American
Oriental Society, ek say 17 (1954), s. 8-15'den, Kaan, der., Problems in Ancient
History, cilt I, s. 34. Lipit Itar Kodu'nun giriinde (bak. "The Lipit-Ishtar Law
Code", S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, University of Chicago Press,
1963, s. 336-340'dan, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 29) "An
ve Enlil akll oban Lipit-tar' lkede adaleti kurmak... iin ardklarnda.

255
stne karmasyla, ancak ynetimin ynetilenlerin de yararma ol-
mas koulunu getirmesiyle ve yneticiyi tanrya kar sorumlu klma-
syla yetkin bir siyasal ideolojik modeldir. Bu model iinde bu ideoloji-
yi treten din adamlarna bir dereceye dek yneticiyi ynlendirme, et-
kileme olana da braklmtr. Ynetici olsun din adamlar olsun b-
yk bir olaslkla kurduklar bu senaryoya kendileri de inanmaktadr-
lar. 92 Ama iten olular onlarn iinde bulunduklar snfn, grubun -
karlarna olan eylerin tanrmm da isteine uygun olduuna inanma-
larn engellemez, tersine hzlandm. Bu noktada dnya gr bilin-
li bilinsiz ideolojik bir biim almaya balar. Topluluun teki yele-
rinden farkl bir noktadan farkl bir bak as ile bakm rn olan
dnsel yap, hele bu bak asna gre rgtlendirilmi btnc bir
dnya gr oluturulmak zere sistemletirilirse, ideolojik bir biim
alr. Dnceler, nesnel koullarn yansmas olarak oluup rgtlen-
mez, dnce sisteminin btnne uyacak biimde alglanp, seilip,
gerektiinde deitirilip sisteme uydurularak biimlendirilir. deolojik
yapnn bylece rgtlendirilmesi tamamlandktan sonra bu kez d-
nceler nesnel koullarn yansmasyla olumaktan ok bu sistemden
tretilmeye balanr. Yani sistemletirilmi dncelerden yani inan-
lardan tretilmeye balanr. Bu akim tmdengelimci (dedksiyoncu)
ilemiyle yaplr. Byle bir karsama yapmaya olanak verecek biim-
de daha nce tanrya baz nitelikler, zellikle egemen snfn, egeme-
nin nitelikleri yklenmitir. Dolaysyla yaplan karsamalar egemene,
egemen snfa, onlarn dncelerine ve karlarna uygun karsama-
lar olur.
Uygar toplumda dnsel yap bu nedenlerle ideolojik bir biim
almtr. Tarma dayanan bir toplumda bu ideolojik yapnn dinsel te-
mellere dayand grlr. deolojik dinsel dn toplumsal farkl-
lamann yansmas olan insan-tanr farkllamas ile balar. Bu fark-
lamada reklenen egemen topluluun yan sra, teki snflarn
hatta boyun edirilen topluluun birliini temsil eden tinsel simge de
tanr olarak yansyabilir. Hatta baz durumlarda egemen snfa yad-
snmadka, onun da yansmas gerekir. Toplumu oluturan snflarn

ben Nippur'un hakir oban, Ur'un iftisi... Smer'de ve Akad'da Enlil'in szne
uygun olarak adaleti kurdum" demektedir. Bu anlayn Yeni Ahit, "Yuhanna"
10.11'de "Ben iyi obanm, iyi oban koyunlar uruna can verir" diyen sa'nn
szlerinde, Muhammed'in (bak. Glpnarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri,
s. 113) "Toplumun banda bulunan obandr, buyruu altndakilerden sorum-
ludur" hadisinde srdn gryoruz.
92 Cornforth, Bilgi Teorisi, s. 88'de bu konuda "aldatmaysa kendini de aldatr" de-
mektedir.

256
btnlemesi iin bu gereklidir.93 Ekonomik ve toplumsal btnleme
tanrarm btnlemesinde kendini gsterir. Ondan sonra da toplu-
mun ap geniledike, o toplumsal btnlemeye katlan toplulukla-
rn tanrlar da kendi aralarnda btnleirler. Bu kukusuz eitliki
bir btnleme deildir, nemli tanrlar, nemsiz tanrlar vardr. Ay-
rca ilerinden birisi batanrlk savmda bulunur. Siyasal egemenlik
bir kentten tekine getike batanrlk da yle geer.94
Ekonomik toplumsal siyasal btnlenme kent devletinden ulusal
devlete geerken kalabalklaan panteon, imparatorlua geerken ba-
tanr ve balca tanrlar dndakiler nemlerini yitirecek kadar b-
yr. 95 Bunun zerine imparatorluun gelimesi dneminde merkezi ik-
tidar erkini (biraz da yerel tanrlara hogr, onlarm saygnlndan
yararlanma, onlar imparatorluk panteonuna alma yollaryla) yaygn-
latrp siyasal rgtleniini gelitirerek iyice salamlatrdktan
sonra, imparatorluk snrlar iindeki lkelerde ynetim ve inan bir-
lii gereksiniminden dolay tanrlarm azaltlmas sreci ilemeye ba-
lar. Bu yolda ilkin batanrclm glendirilip, sonra tektanrcla gi-
den yolda tanrlarn saysnn azaltlmas eilimi geliir.96 Ne var ki
bu ideolojik gelimeler belli bir dinsel merkezde ya da bakentte olu-
an gelimeler deildir. Tm imparatorluk lkelerinde hatta tm uy-
garlk blgesinde grlen gelimelerdir. Bu gelimelerde de uygar top-

33 Oppenheimer, The State, s. 35'de gebe bir oban topluluun yerleik ifti top-
luluu fethetmesiyle balayan devletin oluum srecinin aamalarn saptarken,
12. aamann "btnlenme" olduunu ekonomik ilikilerin younlamasyla di-
lin ve dinin teke ineceini syler. Ancak bir yandan da grup karlarnn tret-
tii gl duygularla snf bilinliliinin geliecei bir "farkllama" srecinin
oluacam ne srer.
M Bu eilimi Enuma Elis yaradl mitosunun Babil ve Asur versiyonlarnda, ilk
biiminde Smer tanrs Enlil'in oynad batanrlk rolnn Marduk'a ve
Asur'a veriliinden izleyebiliyoruz, (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins
of Civilization, s. 31.
95 Bunun en gzel kant kukusuz Kade Antlamas'nn metninde grlr (bak.
Gnaltay, Yakn ark, cilt II, s. 112). Antlamann 15. paragraf yledir: Hatti'-
nin byk efinin, Msr byk kral Ramses'in . . . Amon'la aktettii bu
gm levha zerine yazlm olan bu anlamann btn kelimeleri iin Hatti
memleketinin erkek ve kadn bin tanrs ile Msr memleketinin erkek ve kadn
bin tanrs benimle beraber ahittir.
96 Babil ve Asur imparatorluklar dneminde fethedilen lkelerin tanrlar ba-
kente tanarak tanr biriktirme politikasn Hitit ve Pers imparatorluklarnda
yerel tanrlar ho grme tutumu, onu da rnein Msr'da Ptah'n teki tanr-
larn niteliklerini zmlemesi rneinde grld gibi tanrlarn azaltlmas
sreci izlemi, bunu da Pers imparatorluunun devlet dini olan Zoroastercilik'te
tanrlarn iyilik ve ktlk glerini temsil eden tanrlar olarak ikiye indiril-
mesi sreci izlemitir.

257
Ilmlarla gei toplumlarnn dnsel etkileimi nemli bir rol oynar.
Tenktanrcla varan bu gelimeler, belki en iyi biimde brniler'in
gleri, yerlemeleri ve srgn edilmeleri izlenerek gzlemlenebilir. b-
rniler'in serveni ayn zamanda, uygar toplumun etkisi ile Trk, Mo-
ol, Sami ve Hint-Avrupa gibi gebe topluluklarnn toplumsal, siya-
sal dnsel farkllamaya uramalar konusunda da rnek olutur-
maktadr.
Kitab Mukaddes'in (iinde birok mitoslar, abartmalar bulunma-
sna karn) genellikle brani topluluklarm iki bin yllk tarihlerinin
nemli olaylarnn kayd olduu ortaya konmutur.97 Kitab Mukad-
des'e ve onun yklerini tarihsel gereklik dzeyine ykselten aratr-
malara gre, brahim (Abram) olaslkla .. 1900 dolaylarnda Mezo-
potamya'nn Ur kentinden bir oban olarak Yakndou llerindeki
gebelik yaamna balamt.98 Bu yk, evresel koullarn zorlama-
syla yerleik bir ifti topluluktan gebe oban yaamnn farklla-
masn da dile getiriyor olabilir. Ama gerek olan nokta brniler'in,
gebelik yaamlarnn bandan beri uygar toplumun yaam biimin-
den haberli ve uygar toplumun dnceleriyle mayalanm olmasdr.

b. Kabile Tanrlndan Konfederasyon Tanrlna


braniler uygar toplumlar arasndaki gebelik yaamlarnda da
uygar toplumlarn tekniklerinden, dncelerinden etkilenmilerdir.
En nemlisi, snrl da olsa yerleik tarmc kyl (ve zanaat kentli)
topluluklarla giritikleri alveri ilikileri onlarm yalnzca dnle-
rini deil, toplumsal yaplarn da etkilemitir. Bunun sonucunda es-
kiden kabile mlknn yneticisi olan kabile bakanmm srnn sa-
hibi olma yolunda haklarn genileten bir patriarka dnt gr-
lr.
brniler'in Yakmdou'nun bir baka uygarlk merkezi olan M-
sr'daki konukluklar, onlarm nc uygarlk asm yemeleri olarak
nitelendirilebilir.99 Msr topraklarndan ayrldktan ya da ayrlmaya
97 Werner Keller, The Bible as History, Almanca'dan ev. VVilliam Neill, London,
1974, Hodden and Stoughton, s. vn-x. Keller bir gazeteci olmakla birlikte Kitab
Mukaddes ile ilgili arkeolojik bulgular 1950'lere dek izleyerek, bu yoldaki bi-
limsel verileri derledii bu yaptnda, rnein tufan, Kzldeniz'in yarlmas,,
gkten kudret helvas (man) yamas gibi mucizeleri tarihsel gereklik dze-
yine indiren bilimsel almalarn derli toplu bir zetini vermektedir.
98 McNeill, A World History, s. 68.
99 brniler'in Msr'da kaldklar yllar, tektanrc dinsel dnn gelimesi
asndan ok nemli grlmektedir. nk bu yllar Msr'da tektanrc d-
nce giriimi olan Atonculuun bastrlnn ertesine rastlamaktadr.

258
zorlandktan sonra braniler'in, bu alarn etkisiyle olacak artk yer-
lemeye, uygarlamaya karar verdiklerini grrz. Kt tarm toprakla-
rnn gl yerel devletlerin elinde olduu bir ortamda bir para top-
rak elde etmenin koulu, balarma buyruk kabilelerin birleerek bir
kabileler konfederasyonu oluturmalardr. Musa ve onun nderliin-
de birleen on iki srailolu pt bu olgunun Kitab Mukaddes'deki
yansmasdr. Konfederasyonun birliini ise bir kabile tanrlndan
konfederasyon tanrlna ykseltilen Yehova temsil etmektedir.100 Bu
dnemde Yehova tek tanrlk savnda deildir. Yalnzca srailoullar*
nn tanrl savmdadr.101 Yehova srailoullar ile bir bat (ahit)
yapmtr: Szmden kmazsanz (bu, konfederasyon birliini boz-
mazsnz demektir) vaad ettiim lkeyi size mutlaka vereceim.102 Bu
adan Kitab Mukaddes'in tm Eski Ahit (Tevrat) blmnn "yer-
leme", "uygarlama" ideolojisi evresinde rld sylenebilir.
braniler vaad edilen lkenin snrlarna, Kenan diyarma (Filis-
tin'e) geldikleri zaman, bu topraklar rgtl yerel devletlerin elinden
almann hi de kolay olmadn grrler. Musa'ya "sen ve tanrn gi-
dip savap bu topraklar aln" dediklerine baklrsa, moral ve ideolojik
bir zlme balamtr. Buna kar ideolojinin dozunu artrmak ge-
rekir. lkin bu davranlar din adamlarnca, Yehova ile batlarn
bozmak, yani bir ihanet olarak yorumlanr. Bunun cezas da, akllar-
n balarma toplamazlarsa, Yehova'nm desteini onlardan ekmesi,
hatta onlar Kennllar'm eline vermesidir.103 ikinci olarak Yehova'nm
Kennhlar'm Baal tanrlarndan ok gl olduu savm ne atmala-

oa Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses", s .97.


101 Kitab Mukaddes, "Levililer", 25.38'de ve daha birok yerde geen "Ben Kenn
diyarm size vermek ve size Allah olmak iin sizi Msr'dan karan Allahmz
Rab'im" deyii bu durumu aka ortaya koymaktadr.
102 Kitab Mukaddes, "k", 15. 25'de "Eer senin Allahm Rab'bin szn dinler-
sen ve onun gznde doru olan yaparsan ve onun emirlerine kulak verirsen,
ve onun btn kanunlarn tutarsan, Msrllar'a verdiim hastalklarn hi
birini sana vermeyeceim" ve "Tekvin", 13. 14-16 "..Rab Abram'a dedi. imdi
gzlerini kaldr, ve bulunduun yerden imale ve cenuba ve arka ve garbe
bak; nk grmekte olduun btn memleketi sana vereceim. Ve senin zrri-
yetini yerin tozu gibi edeceim; yle ki, bir adam yerin tozunu sayabilirse, se-
nin zrriyetin de saylabilir" denmektedir.
103 Musa'nn Yehova'mn vaad ettii Kenn lkesinin verimli olup olmadna bak-
malar iin gnderdii atlar dolgun zm salkmlar ve eitli meyvelerle
dnerler; ancak lkenin insanlarnn iri ve gl, kentlerinin surlu olduunu
sylerler. Bunun zerine gebeliin skntlarna yllarca vaad edilmi lkeye
yerleme umudu ile dayanan topluluk Musa'ya kar konuur, birini ba seip
Msr'a dnmeye kalkarlar. Yehova'nm ilk tepkisi onlar dmanlarnn eline
vererek cezalandrma tehdidi olur (bak. Kitab Mukaddes. "Saylar", 13. 17-14.36).

259
r gerekir. Ama asl sorun bir kral komutasnda dzenli ve iyi dona-
nml ordularla savaan Kennllar'a kar onlara eit askeri bir g
oluturmaktr. Bunun iin ilkin o zamana dek toplumu yneten
hem komutanl hem din adamlm birlikte yrten peygamberle-
rinden balarna bir kral koymasn isterler.104 Gnmzn deyiiyle
siyasetin dinden farkllamasnn siyasal farkllamann gereini duy-

1M tsrailoullar, Musa'nn ve ardl Yeu'nun lmnden sonra Rab'den Kenan-


llar'a kar savamak zere kendilerine kimin nder olacan sorarlar, lkeye
yerlemeye baladklar bu tarihten kralla kadar arada 15 yargcn ynetimi
vardr (bak. The Holy Bible (Revised Standart Version Catholic Edition) Lon-
don, 1966, Catholic Truth Society'de, The Old Testament sonuna konan aklayc
notlar) bunlarn peygamber yneticilerden farkl olarak Gideon, Samson gibi
komutanlar olduklar anlalyor. Gerekten Rab'bin melei yoksul ama yrekli
Gideon'a Israiloullar'n kendisinin kurtaracan syler. Rab'bin ruhu Gideon'un
zerine gelir. Gideon dmanlar yenmeye balar. srail adamlar Gideon'a
"sen, olun ve olunun olu bize saltanat edin" derler. Gideon'un yant ilgin-
tir. "Size [ben saltanat ederken aslnda ben deil! Rab saltanat edecektir." (bak.
Kitab Mukaddes, "Hakimler", 6.7-22). Peygamber Samuel'in yalandnda srail
ihtiyarlar toplanp Samuel'e gelip "imdi btn milletler gibi bize hkmet-
mek iin bamza bir kral koy" derler. Rab bunun zerine Samuel'e dedikleri-
ni yap, ama bilsinler ki reddettikleri sen deilsin, zerlerinde krallk etmeye-
yim diye beni reddettiler der. Sonra kraln onlarn oullarn alp kendine as-
ker, rgat, zanaat, kzlarn alp hizmeti yapacan; en iyi tarlalarn ve ba-
larn alp kullarna vereceini; onlarn rettiklerinden ondalk vergi alp ha-
dmlarna, kullarna (memurlarna) datacan; kendilerini ve hayvanlarm
angaryada kullanacan ve setikleri kral yznden bir gn feryat edecekle-
rini syler. Ama kavim Samuel'in aktard Rab'bin bu szlerini dinlemek is-
temez ve kendilerine hkmedip savalarn yapacak bir krala sahip olarak teki
uluslar gibi olmak isterler. Bunun zerine Rab Samuel'e srail iin kral seecei
kimseyi syler ve "Filistinliler'in elinden kavmimi o kurtaracaktr, nk on-
larn feryad bana eriti" der. Samuel Saul' Rab adna mesheder. Saul, kav-
min en uzun adam omuzunda kalacak kadar iridir. Samuel kralln haklar-
n ve grevlerini kitaba yazar. Daha sonra peygamberle kraln srtmeleri
anlatlr. Rab Samuel'e, Saul'e git Rab'bin szn dinlemedin o da seni kral-
lktan att diyle syle der. Saul nadim olur. Sonra Rab gene Samuel'e, Saul'
reddettim oullarndan birini kendime kral setim git o oula bunu syle der.
Artk Saul glenmitir, dolaysyla Samuel "nasl gideyim, Saul iitirse beni
ldrr" diye yantlar. Gene de Davud'u kral olarak mesheder. (bak. Kitab
Mukaddes, "I Samuel", 8.4-15.11) Tm bu satrlar, hem gei toplumlar ile uy-
gar toplumun yaplan arasndaki fark, hem devletleme srecinde din adam-
komutan farkllamasn ve kralln olumasn, hem din adam, asker srt-
mesini, din adamlarnn layik yneticiyi tann adna denetlemeye almalarm,
ama sonunda asker yneticinin ar basmasn yanstmas, hem de eitliki bir
topluluk gzyle devletin yapsn olanca akl ile gstermesi, dinsel bir dn-
ya gr iine krallk kuramnn yerletirilii biimini yanstmas bakmndan
son derece deerli bilgiler sunan satrlardr. Krallk kurulduktan sonra pey-
gamberlerin aradan kt ve Rab'bin bu kez kralla (Davut ile) "kavmimi sen
gdeceksin" diyerek ahit kestii grlecek (bak. "II. Samuel", s. 5.5 ve 23.5).

260
mulardr. kinci olarak Golyat'ta simgelenen demir silahl ve zrhl
ordulara eit donanmda bir ordu kurmalar gerekir. Kenan snrlar-
na geldikten sonra geen birka kuak iinde bu donanm edinmi ve
Yehova'ya olan inanlarn pekitirmi grnrler. Artk Kennllar'-
mkine eit bir siyasal rgtlenie, askeri donanma sahiptirler. Ancak
onlardan fazla olarak, uygarln karlar farkl snflara blmedii,
"kollektif eylem" 105 gcne sahip bir toplumsal yaplar ve Yehova'ya
sonsuz imanda dile getirilen ideolojileri ve bu ideolojinin verdii moral
gleri vardr. Dolaysyla "galebe alarlar." Bu sonu zerine brani-
ler'in, vaadini yerine getiren Yehova'ya inanlarnn mutlaklamas,
Yehova'nm ise kendini dnyann en gl tanrs olarak grmesi do-
aldr.106 Ama Yehova hl tek tanrlk savnda bulunmamaktadr.

c. Ba tanrclktan Tek Tanrcla


Vaad edilen lkeye yerleme, topra paylama, ticarete, tarma
balama ile yar eitliki kabile toplumu zlmeye, snf farklar geli-
meye balar. Gebe sava tanrs Yehova ilevini bitirmitir. Yerleik
tarmc toplumun gereksinimlerine uygun dmemektedir. Bu durum-
da, zellikle yksek snflar (Hz. Sleyman'dan nceki krallar ve Hz.
Sleyman zamannda) Filistinliler'in tanrlarna, "Baal'lere, Aer'lere
ve putlara kulluk ettiler." Bu, eski tanrlarna sarlan alt snflarn
duygularn ve dncelerini dile getiren peygamberler tarafndan, Ye-
hova'ya ihanet, "Baaller ile zina" olarak nitelenecektir.107 Peygamberler
bu gidile Yehova'nm braniler'in bana ok byk bellar getirece-
ini syleyerek "felket tellall" yapmaktadrlar.
Felket gelmekte gecikmez. kiye blnen krallklardan ilkin s-
rail krall (.. 722'de) Asur imparatorluu, sonra Yuda Krall (..
586'da) Yeni Babil mparatorluu tarafndan yklr ve nde gelen
aileler Babil'e srgn gtrlrler. Daha nce de belirtildii gibi Babil
105 Kvlcml, Tarih Tezi, s. 23'de barbarlarn "kollektif aksiyon"da uygar toplum-
lara stn olacaklarna dikkati ekmektedir.
105 Gerekten, yerlemeden sonra rnein Yahuda [Yudal kral Yehoafat'n kent-
lere yarglar koyup, onlara Rab adna hkmettiklerini, Rab'bin hkmlerini
uyguladklarn sylemesi, evre halklar saldrya geince "Ya Rab., gklerde
Allah olan sen deil misin ve btn milletlerin krallklar zerinde hakim olan
sen deil misin?" demesi, (bak. Kitab Mukaddes, "II. Tarihler" 19.5 ve 20.6) ve
"Mezmurlar" 95.3'de "nk Rab byk Allahtr. Ve btn ilhlarn stnde
byk Kraldr" denmesi, bunu gstermektedir. Standart Katolik Versiyon'daki,
"nk Rab byk bir Allahtr" olarak evrilmesi gereken "for the Lord is a
great God" szleri, Trke'ye eviricilerin byle bir eviriyi yelemeyileri al-
tnda tektanrc bir taraf tutarlk seziliyor.
107 Bak. Kitab Mukaddes, "II. Tarihler", 24.17.

261
onlar iin bir srgn yerinden ok uygarlk okulu olur. braniler uy-
garln tm kltrel kaltnn biriktii bir kentte drdnc kez uy-
garlkla alanmaktadrlar.108 Yehova bir kez daha yaparm dediini
yapmtr. Ancak bir halkn tekini yendiinde, tanrsnn da yenilen
halkn tanrsn yendii dnlen bir dnce ortamnda, aslnda Ye-
hova da yenik dmtr. Onun bu yenilgisini onarmann ideolojik yo-
lu Yehova'y dnyann en gl tanrlndan tek tanrlna ykselt-
mektir. Bylece Yehova yenilmi olmaktan kurtulmaktadr. nk
yalnz yenilenin deil yenenin de tanrs olur. brniler'in yenilgisi ise
onun kendini terk eden "seilmi kavm"ine vermi olduu bir ceza ola-
rak grlmeye balanr.109
Olayn bir boyutu budur. Bir baka boyutu baka bir toplumda
olumaktadr. Uygar toplum imparatorluk aamasna geince tanrla-
rn da ynetim gibi teke indirilmesi gereksinimi domutur. Bu yolda
Marduk ile Babil, Aton ile Msr, tanr Asur ile Asur imparatorlukla-
rnda batanrclm gelimesiyle ilk admlar atlm, tektanrc d-
ne uygun bir kltrel ortam hazrlanmtr.110 Ancak her nde de
108 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 214 ve 224'de, Babil tutsak-
lnn braniler'i dnsel olarak etkiledii, oraya barbar gidip uygar dn-
dkleri belirtilir.
10 Gerekten, Kitab Mukaddes, "II. Krallar", 17.16-23'de srailoullarinm Baal'e
kulluk ettikleri iin Rab'bin ok fkelendii ve onlar gz nnden kaldrd
ve srail'in kendi toprandan Asur'a srld sylenir; "bugne kadar by-
ledir" dendiine gre bu kitap srgn srasnda yazlmtr. Ondan iki sonraki
kitapta, "II. Tarihler", 36.23'de (.. 516'da Babil'i alarak srailoullarinm yurt-
larna dnmelerine izin veren Pers kral Kore (Kyrus) "Gklerin Allah Yehova
dnyann btn krallklarn bana verdi; ve Yahuda'da olan Yerualim'de ken-
disi iin bir ev yapaym diye bana emretti" diye konuturulur. "II. Krallar" 18.
15-19'da srail kral Hizkiya'nn Asur kralndan gelen yeni bir tehdit mektubu
zerine Yehova'ya "Ey... srail'in Allah' Rab, btn dnya krallklarnn Allah
sen, ancak sensin. Gkleri ve yeri sen yarattn.. Ya Rab Asur krallar geri
milletleri ve memleketleri harap ettiler ve ilhlarn atee attlar; nk onlar
ilh deildiler, ancak insan ellerinin ii, aa ve ta idiler; bunun iin onlar yok
ettiler. Ve imdi, ya Rab Allahmz, niyaz ederim onun elinden bizi kurtar ve
btn dnya krallklar bilsinler ki, sen Yehova Allah olan ancak sensin" diye
seslenir.
no mparatorluun, Eski Dnya imparatorluklarnda grld gibi, tek tanrc
dne ortam hazrlamas eilimi, bir Yeni Dnya imparatorluu olan Az-
tekler'de de grlr, (bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 129'da sofu Aztek
kral Nezaualcoyotl'un "tm eylerin yaratcs bilinmeyen bir tanrya" tapnak
diktii bilgisini verir). White, "Ikhnaton : The Great Man vs. The Cultural Process"
s. 46'da Breasted'in "Tektanrclk dinde emperyalizmden baka bir ey deildir'
szn aktarr. Max Weber ise, "Gods, Magicians and Priests", Max Weber,
Sociology of Religion (1920), 2. Blmden Robertson, der., Sociology of Religion,
s. 410'da Pers ve Roma imparatorluunun tektanrcln kn etkilediini ama,

262
teki tanrlarn tapnaklarnn rahipleri, bir tanrnn stnln ka-
bul etmi, ama onun tek tanr teki tanrlarn yok saylarak ekmek
kapar olan tapmaklarnn kaplarnn kapanmasna raz olmam g-
rnrler.111 Onlar iin olan bu engel braniler iin yoktur. Dolaysyla,
uygarlk okulunda tek tanrcla gidi ynnde gelien kltr zm-
ledikten sonra, onu mantksal sonularna kadar tamakta nlerinde
bir engel deil, kafalarnda Yehova'y yenilgiden kurtarmak iin bir
iti vardr. Babil srgnnde derlenen Eski Ahit'te ellerinden geldiince
ok tanrc eleri ayklamaya alm ve Eski Ahit'in bana, Babil
(ve kkeninde Smer) yaradl yksn Yehova'ya malederek "Tek-
vin" kitabn koymularsa da ok tanrc eler, hatta aktardklar ya-
radl yksnde bile sezilebilmektedir.112 Ama Babil'de ve dndkten
sonra yazlan kitaplarda Yehova artk kesin olarak tek tanr benim,
benden baka tanr yoktur demektedir.113 Bylece uygar toplumun
"tarma dayal eitsizliki" dneminin klasik dnsel kurumu tek
tanrc din domu, uygar toplumun ideolojik yaps olumutur.
Bu ideolojik yapmm olumasnda birok halklarn etkisi ve kat-
ks olmutur. Daha nemlisi eitli snflarn katks olmutur. bra-
niler'in gebelii srasnda din adamlar snf Levililer ve onlar ara-
sndan kan peygamberler dinsel dn gelitirmiken, yerleme ile
imparatorluun tektanrcln gelimesinin tek levyesi olmadn, Yehova kl-
tnn bir konfederasyonun douunun rn olduunu syleyerek, olgunun
teki boyutuna dikkati eker.
1 1 1 rnein Msr'da Heliopolis rahipleri teolojisinde ba tanr Re iken, Menes'in

(.. 3000 dolaylarmda) Aa Msr' ve Yukar Msr' birletirip Birinci Ha-


neaan' kurunca iki lke arasndaki bir yer olan Memfis'i bakent yapmas ze-
rine, ok gemeden Memfis'in yerel tanrs Ptah'm batannla ykseldii ve
daha nemlisi bu yolda Re'nin ve teki baz tanrlarn zelliklerini zmledii
grld (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 28-29). He-
liopolis rahipleri bundan honut olmasalar da pek seslerini karm grn-
mezler. Buna karlk khanaton, imparatorluun gelimesine kout olarak ba-
tanrclktan tektanrcla doru geliimde son adm atmaya kalkp Aton'u tek
tanr bilip teki tanrlarn tapnaklarn kapatmaya kalknca, rahiplerden b-
yk bir tepki grd, dini de ancak kendisiyle yaayabildi, lnce yerine geen
olu Tutankhamun tapnaklara eski saygnlklarn ve mlklerini geri vermek
durumunda kald. (bak. Jean Delorme, "The Ancient World", Larousse Encyclo-
pedia of Ancient and Medieval History, der., Marcel Dunan, s. 71.)
1 1 2 Kitab Mukaddes, "Tekvin" 6.1-4'de Allah'n oullarnn insan kzlarna vardk-

larnda bu kzlarn onlara iri, zorba, hretli adamlar olacak ocuklar dour-
duklar yazldr ki Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 221'de bu satrlar Mezopo-
tamya'nn mitik Ki ve Uruk krallarnn insanst kahramanlar saylmn
Tevrat'a gemesinin rn olarak yorumlar.
1 1 3 Kitab Mukaddes, "aya", 45.18-19: "Allah yle diyor: Rab benim ve bakas

yoktur... benden baka Allah, hak Allah ve Kurtarc yok... Ey dnya ular,
hepiniz bana ynelin ve kurtulun; nk Allah benim, ve bakas yoktur."

263
din adamlar smf tapmaklan ve kendilerini zenginletirmeye bala-
ynca, oban Amos, aya gibi din adamlar smf dmda olan ve aa
snflarn bak asndan bakp Yehova'nm gebelik dnemi deerle-
rine sarlarak eitsizlii, adaletsizlii eletiren peygamberlerin kitap-
lar ya da szleri de Eski Ahit'e girmitir. Babil srgnnde ise,
srgn edilen ileri gelen ailelerin "eriaf'a sarlp Eski Ahit'i derleyip
dzenlediklerini gryoruz. Bylece Eski Ahit btn snflarn deer-
lerini iermi ve onlar tutarl ya da tutarsz olarak biraraya getirmi-
tir. Althusser'in her snfn ideolojiden kendine uygun dnceler -
karabilecei gzleminin altmda ideolojinin bu oluum biimi gerei
yatar. 114 deolojinin snfl toplumu birletiricilik ilevi de ancak by-
le bir yap ile olanakldr.

4. Yeni Dnya'da zgn Bir Uygarlama Giriimi Ve Bu {Yolda


Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarn Etkileimi

Grld gibi uygarlk tek bir kaynaktan doup sonra kollara


ayrlan ulu bir rmak gibi gelimitir. Eski Dnya uygarlklarnn g-
rnm budur. Yeni Dnya kltrleri de hesaba katlrsa durum de-
iir. Baz yazarlar Yeni Dnya kltrlerinin tam uygarlklar sayla-
mayacan ne srmektedirler.115 Bu almada benimsenen uygarlk
ltlerine gre, 116 Orta Amerika ve Gney Amerika yksek kltrleri
birer uygarlk olarak grnmektedirler. Onlarn uygarlk olduklarn
kabul ettikten sonra bu kez Christopher Columbus ncesi Yeni Dnya
uygarlklarnn o ya da bu yolla Eski Dnya uygarlklarndan etkile-
nip etkilenmedikleri sorusunu yantlamamz gerekir. Amerika ktala-
rna 1492'den nce Eski Msrlar'dan Vikingler'e dek eitli haklarn
eitli tarihlerde okyanuslan aarak ulaabildikleri yolundaki savlar bi-
lim evrelerinde genel kabul gren grler deildir.117 Kald ki ok
kk topluluklarca byle bir baar salanm olsa bile, bunun Ame-

114 Bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, s. 14'de Belge nin ak-
lamas .
115 Daniel, The First Civilizations, s. 136. Baz dnrlerin ne srdkleri bu g-
rlere Daniel katlmamaktadr. Kvlcml ise, Tarih Tezi, s. 125'de Amerika'da
sr manivelas bulunmadndan toplumun yukar barbarlkta kalp uygarla
geemedii grndedir.
116 Ekonomik, toplumsal, siyasal farkllamaya uram, dnsel yaps ideolojik
bir biim alm, kylerle kentlerin btnlemesinden oluan toplumlar, ksacas
yaplar trde olmayan toplumlar uygar toplumlardr.
17 Daniel, The First Civilizations, s. 126'da Amerika'ya Columbus'dan nce Viking-
ler'in, Galliler'in, Etrskler'in ulaabilmi olduklar yolunda ne srlen savlar
iin, olaslkla Vikingler gitmi, tekiler gitmemiti der.

264
rika uygarlklarnn gelimesini hele douunu etkilemi olmas he-
men hemen olas grlmemektedir.
Bylece uygar toplumsal rgtleni biiminin dnyann en az iki
yerinde birbirlerinden bamsz olarak doduunu kabul etmi oluruz.
Bunu kabul etmek, uygarln bir kerelik oluan metafizik bir olay de-
il, ne kadar zel ve ok sayda toplumsal ve evresel koullann bir
araya gelmesiyle domu olursa olsun, benzeri koullarm biraraya gel-
dii bir baka yerde de gerekleebilen nedensellik ilikilerine bal bir
olay olduunu kabul etmek demektir. Bu durumda sra, Yeni Dnya
uygarlm douran koullarm Eski Dnya uygarln douran koul-
lara ne lde benzedii sorusunun yantlanmasna gelir. Bylece Ye-
ni Dnya uygarl, Eski Dnya toplumlarna dayanlarak gelitirilen
uygarlk kuram iin bir denetleme ilevi grebilir.
Yeni Dnya'da da uygarlk asalak ekonomiden retici ekonomiye
geilmesi ile olanak iine girmitir. Ancak Eski Dnya'dan farkl ola-
rak, Yeni Dnya'da (kpek, lama, rdek, hindi gibi uygarln oluumu-
na katklar bakmndan nemsiz birka hayvan dnda) evcilletirme-
ye elverili hayvanlarn bulunmamas,118 Eski Dnya'ya gre tek ba-
cakl, aksak bir retim ekonomisine sahip olunmasna yol amtr. l-
kel topluluktan uygar topluma gei toplumlar asndan bu son de-
rece nemli bir eksikliktir. Yeni Dnya'da gei toplumlarnn bir bi-
imi olan gebe oban topluluklar ortaya kmamtr. lkel toplum-
dan uygar topluma, i gelime ile deil yerleik ifti ile gebe oban
topluluklarnn etkileimi, daha zel olarak da gebe oban topluluk-
larm yerleik ifti topluluklar zerinde "reklenmesi" ile geildii
grn benimsediimiz anmsanrsa, bu, uygar toplumun dou ko-
ullarnda byk bir eksiklik, hatta uygar toplumu olanaksz kacak bir
eksiklik olarak grnmektedir. Bu durumda ya uygarln oban-ift-
i reklenmesi kuram doru deildir, ya da Yeni Dnya kltrlerinin
uygarlk olduklar yargs yanltr. reklenme kurammda Yeni Dn-
ya iiri bir kk dzeltmeden sonra her ikisinin de doru olduu sy-
lenebilir.
Oppenheimer, Yeni Dnya uygarlm douran ilikinin oban-
ifti ilikisi yerine, avc-ifti ilikisi olduunu ne srerek,119 hem ku-
ramsal sorunu zm, hem de Yeni Dnya uygarlnn Eski Dnya

us Daniel, The First Civilizations, s. 162.


119 Oppenheimer, The State, s. 21-22'de Yeni Dnya'da sr, at, deve gibi yerli b-
ykba hayvanlar bulunmadndan, iftilerin fatihlerinin obanlar deil avc-
lar olduklar, Eski Dnya'da uygarl oban-ifti, Yeni Dnya'da ise yerleik
kabilelerle gezici kabilelerin ztlnn gelitirdii grn ne srer.

265

uygarlgmdan farkl yapsnn kavranmasna ve aklanmasna yara-
yan anahtarlar vermi olur. Hemen unu belirtmeliyim ki Yeni Dnya
uygarlmm douu ile ilgili arkeolojik bulgular byle bir kuram ya
da baka herhangi bir kuram onaylayacak dzeyde deildirler. Do-
laysyla Yeni Dnya uygarl, bugnk bilimsel bulgulara gre pek
olas grlmyorsa da, Eski Dnya'dan uygarlk dncesinin (onu
getiren bir ya da birka tekne insanla) gelmesiyle ya da baka bir bi-
imde domu olabilir.120 rnein, Eski Dnya'da ilk uygar toplumu
oluturan ilikinin (oban-ifti ilikisinin) yinelenmesine bakarak, Ye-
ni Dnya'da buna benzer bir olay, yani uygar tabakalamay yenileyen
ilikiler arandnda, Aztekler'in .S. 14. yzylda Meksika glleri k-
ysna yerletikten bir sre sonra evredeki ifti topluluklar egemen-
likleri altna alan bir hara devleti olarak uygarlk dzeyine ulama-
lar rneiyle karlalr. Aztekler yerlemeden nce gebe tarmc
ve sava kabilelerdi.121 Avc yaam biimi oban yaam biimine ne
kadar yaklaksa, gebe tarmc yaam binni de oban yaam biimi-
ne o kadar yaklaktr. Dolaysyla Yeni Dnya'da uygar toplumu do-
uran etkileim sulu tarm yapan yerleik iftilerle gebe tarm ya-
pan iftiler arasndaki ilikiyle, gebe iftilerin yerleik iftiler
zerinde egemenlik kurmalaryla da domu olabilir.122
Bu iki gr, avc-ifti ve gebe ifti-yerleik ifti ilikilerinin
uygarl yaratm olabilecei grleri, Yeni Dnya'da uygarln in-
san-insan ilikileri (reklenme) koulunun eksik olmas yle dursun
bu koulu gerekletirebilecek bir deil iki frsatn bulunmu olabile-
ceini gsterir. Kukusuz bu koullar Eski Dnya'nm oban-ifti -
reklenmesi koullarnn ayns deildir. Belki de bu nedenle Yeni Dn-
ya uygarl da Eski Dnya uygarlmm ayn deildir. Ama birbirleri-
ne benzerler ve ikisi de uygarlktr.
lk uygarln domasnn insan-doa ilikisine ilikin koulu, Es-
ki Dnya'da taan fakat pek az yamur alan subtropikal byk rmak
boylar corafi blgeleri idi. Bu koullar, reklenme ile kk sulama
120 Daniel, The First Civilizations, s. 140'da 1960'larda sveli Helge Ingstad'n Ne>v
foundland'da olaslkla Vikingler'e ait olan ve radyokarbon testlerine gre 10.
yzyldan kalma bir yeri kazd bilgisini verdikten sonra, Amerika uygarlnn
bu tarihten yzyllarca nce doduu iin onun domasn etkileyen bir iliki
olmayacan ekler; s. 143'de Robert Wauchope'nin saylar gittike artan antro-
pologlarn baz yksek Amerika uygarlklarnn olumasnda Pasifik tesinden
ek etkiler aldklar grnde olduklar yolundaki szlerini aktarr.
121 Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 23.
122 Daniel ise, The First Civilizations, s. 143'de byle bir olasl gz nne almadan
yerli Amerikan tarm ekonomilerinin bazlarnn bir d karma olmakszn kent
uygarlklar durumuna geldikleri sonucuna varr.

266
tarmndan byk sulama tarmna geilmesine, ok sayda insann
toplu almasnn rgtlendirilmesine, bol miktarda toplumsal art-
nn azln elinde toplanmasna, bunlarn sonucunda ekonomik, top-
lumsal, siyasal farkllamalara yol ayordu.
Yeni Dnya'da bu koulun da ayns, yoktu, ama benzeri vard. G-
ney Amerika'da rmak vadilerinde byk deilse bile orta boy sulama
tarm etkinliklerinin iaretleri olan kanallar, yamalarda zahmetli te-
raslama ile yrtlen kk sulama tarm etkinlikleri gerekletiril-
miti. 123 Meksika'da Aztekler'in bataklk sazlarndan rdkleri sallarn
zerine gln dibinden kardklar amuru yarak oluturduklar y-
zen tarlalar olan inampa'lar Smer'de bataklk kysndaki ky-
lerde grlen alma biimini andran bir giriim idi ve Aztekler b-
yk sulama ileriyle uramamlarsa da, gl dzeyini (takma kar)
denetlemek, gln iindeki adacklara kurduklar kentlere vadiden su
getirmek iin byk su yollar ve su kemerleri yapmlard. Dolaysy-
la, Yeni Dnya'n gei toplumlarnn uygarla gei yolunda bu ikin-
ci koulu da az ok yerine getirdikleri sylenebilir. Gebe bir toplu-
mun uygarla gemesi konusunda Eski Dnya ile Yeni Dnya arasn-
daki kukusuz e ilgin koutluk braniler'in Yehova's ile Aztekler'in
Huitzilopochtli'si arasndadr.124 Aztekler bu kabile tanrlarnn nder-

123 Bak. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 59. Mason ayrca Peru'da bahe
tarm yapan Salinar kltrl halk zerine dal bir halkn etkisiyle Gallnazo
kltrnn doduunu, bu dnemde uygarln byk lde gelitiini, ker-
piten piramitler diken bu toplumun sulamaya dayanan youn tarm yaptn,
onu izleyen Moche ve Nazca kltrlerinin vadilerde askeri yaylmann rn
olduunu, her vadide sulama kanallarnn ve su kemerlerinin byk emek or-
dular ve stn bilgi ve planlamayla gerekletirildiini (s. 56-69'da) sylerken,
Eski Dnya'daki reklenmeye ve sulamaya dayanarak doan uygarln bir
kopyasnn (.. 550-350'de) Yeni Dnya'da olumasn anlatyor gibidir.
5 2 4 Aztekler Casl adlar ile Tenochualar), mitolojilerine gre topraksz yoksul ve

gezegen bir halk iken bir maarada Huitzilopochtli'ye (Vzldayan Ku By-


c'ye) rastlarlar; onlarn tanrs olur. Onlara byk apl savatan kanarak
toprak arayn ve bulduunuz yerde msr ekin beni hep aranzda tayn ve beni
kurban edilen insan yrekleri ile besleyin der ve onlar "seilmi halk" olarak
benimser. Aztekler de onu benimseyerek, tanrlarna kurban salamak iin
sava ve tlerine uyarak taktiki bir halk olurlar.
Aztekler'in savakan din adamlar 150 yllk g sresince tanrlarn nde ta-
yarak, onun zerinde ylan yiyen bir kartaln bulunduu kakts grdnz
topraa yerlein dedii "vaad edilmi lke"yi ararlar. Sonunda (l.S. 1325'de)
Meksika gller blgesinde alameti grp, oraya yerlemeye karar verip sava-
maya balarlar. Ancak en verimsiz topraklara yerleebilirler ve yaptklar kam
sallar zerine gln dibinden kardklar amurlarla oluturduklar yzer tar-
lalarda (inampalar'da) tarm yapp, balk avlayp, komularyla balk kar-
lnda ta, kereste, dokuma vb. deierek ve ok sk alarak yaamaya ba-
larlar. Daha sonra evrelerindeki tm komularn yenip haraca balayarak

267
liginde Meksika'ya yerleebilmilerdir. Bylece uygarlama yolunda
nc bir koul olarak deerlendirilebilecek ideolojik eye de sahip-
tiler. Sonuta Yeni Dnya uygarlklar da kent devletleri olarak orta-
ya ktlar. stelik Yeni Dnya uygarlklar da Eski Dnya uygarlk-
larnn kent devletlerinin ilk dnemlerinde olduklar gibi din adamla-
r tarafndan ynetilen "tapmak kentleri" idiler. Ancak Eski Dnya
kent devletlerinden farkl olarak ou hep din adamlarnca ynetilen
kentler ve gene ou kent devletleri olarak kaldlar. Bir baka deyi-
le bazlar layik ynetime, ulusal devlete, imparatorlua geemediler.
Eski Dnya'da kent devletini ulusal devlete dntren olgunun teme-
linde takn ovalarnda duyulan hammadde sknts yatyordu. Yeni
Dnya uygarlklar iin byle bir sknt yoktu. Dolaysyla byle bir
genileme nedenleri olmad. ou tapmak kenti devleti olarak kald.
mparatorlua geenler (nkalar, Aztekler) ise, ekonomik bir btnlen-
me ile birlikte gitmeyen bir askeri yaylmayla hara devletleri ola-
rak genilemilerdi. Bu olgunun temelinde de yabanl tahl trleri bu-
lunmad iin bahe tarm, orman ama tarm, tohum ukuru sopa-
s ile yaplabilen msr tarm yapmalar yatar. Byle bir tarm biimi
saban gibi bir gerek brakmamt. Ayrca uygun evcil eki hay-
vanlar bulunmad iin de saban tarmna geme olanaklar yoktu.
Saban yan sra yk hayvanlarnn, tekerliin ve metal aralarm bu-
lunmamas (ya da kullanlmamas)125 emein verimliliinin dk
dzeyde kalmasna yol amtr. Bu durumda toplumsal artlarn re-
timden ok yama ve hara yolu ile artrabileceklerini gren ve bunun
gerektirdii askeri rgtlenmeyi baarabilen kent devletleri ya da kene
devletleri birlikleri hara imparatorluklara dntler. mparator-
luun ticari olmaktan ok askeri bir btnlenme oluu, tacirler snf-
nn, onunla birlikte zel mlkiyetin gelimesini, parann kmasn en-
gelledi, kabile dzenlerinin kolektivist yaplarnn zlmesini gecik-
tirdi.
Para bulunamad iin toplumsal artnn, art rn (onun da
okluk hara) ve art emek (angarya) biiminde salan, toplumsal
hara bir devlet olurlar. 1486'da byk tapnan alnda tanrlarna 20
binden fazla sava tutsa kurban edebilecek bir "uygarlk" dzeyine ularlar
(bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 16-23; von Hagen, The Aztec: Man and
Tribe, s. 45, 164.
125 Demir Avrupallar gelene dek bilinmiyordu. (Daniel, The First Civilizations,
s. 161) Peru'da tun bulunmutu. Ancak bakr ve tun daha ok ss eyalar vb.
iin kullanlyordu, (bak. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 100), ara-
lar genellikle ta, tahta gibi metal olmayan aralar olarak kald. Aztekler'de
tekerlekli oyuncaklarn bulunmu olmasna karlk tekerlein kullanlmam
olmas lkenin ok dalk oluuna verilir (bak. von Hagen, The Aztec; Man and
Tribe. s. 18.

268
farkllamann (yeni yeni uzmanlk mesleklerinin) kmasn engelle-
di. retici glerin ok ar gelitii bir ortamda toplumsal yap olduk-
a duraan bir nitelik gsterdi. Hareketli bir toplumsal yapnn ve si-
yasal dzenin karabilecei yeni yeni sorunlar zmek gibi bir grev-
le kar karya kalmayan din adamlar, dinsel dn gelitirme
zorunda kalmadlar. Yeni Dnya dini topran bereketinin insan kur-
ban ile artrlmaya, doa glerini temsil eden tanrlarn insan kan
ile beslenip fkelerinin yattrlmaya ald ve tarm takviminin
saptanmas srasnda gnein, yldzlarn incelendii bir dzeyde kald
ve bu dzeyde uzmanlat. Sonuta Yeni Dnya uygarlklar hep bir
boyutu eksik uygarlklar olarak kaldlar. Bu boyutun eksiklii kendini
her dzeyde gsterdi ve sonucu, ekonomik, toplumsal, ideolojik yapla-
rn birbirlerine kar ve kendi ilerinde ok daha az farkllamas, ara-
larndaki etkileimin ok daha az olmas, Eski Dnya uygarlklarna
gre ok daha az hareketli topluluklarm domas oldu.

5. Sihirci Sanatdan Devlete : Ekonomik, Toplumsal


Siyasal ve deolojik Farkllama Sreci

Yukar paleolitik ilkel topluluklar art besin olanaklar ile yar za-
man uzman olan bir sihirci sanaty besleyebilmi grnrler. Sihirci
sanatnn kollektif avm nderliini de yapm olmas ok olas. Yap-
m olduu, hayvan resimlerinin gereki resimler oluundan kar-
lyor. Ayrca sihirci sanatnn uzants olan din adamlnn kabile
eflerinin kiiliinde grlmesi de bu gr destekler.126 Sihirci sanat-
nn art besin salama olananda olan gei toplumlarnda nemini
artrarak varlm srdrd grlyor. Klan rgtleniinin ortaya
kt koullarda sihirci sanatnn av nderlii ve sihir yan sra r-
nein dtan evlenme kurallarna uyulmas, teki klanlarla bar ve
sava ilikiler gibi konularda da grevler yklenmi olmas olas. Bu
topluluklarda eitliki yap srd lde, sihirci sanat, stlendii
grevlerde bamsz karar alp uygulayan ve uygulatan bir "ynetici"
olmaktan ok grubun kararlarnn uygulanmas yolunda gereken ileri
yapan bir "yrtc" olmal.
Bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilip, asalak ekonomiden retici
ekonomiye geilmesiyle sihirci sanatnn grevlerinde nemli deiik-
128 Eski Dnya'dan ve Yeni Dnyadan genel eilimi yanstc birer rnek olarak
Akhalar'da (Homeros, lyada, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, stanbul, 1975, San-
der Yaynlan, Azra Erhat'n "nsz", s. 52'ye bak.) Azteklerde (bak. Soustelle,
The Daily Life of Aztecs, s. 57) yerlemenin ilk dnemlerinde kabile efleri-
nin din adaml ve komutanlk grevlerini stlenmi olmalar ya da din adam-
larnn komutanlk ve yneticilik yapmalan gsterilebilir.

269
likler olacaktr. Sihirin yerini yava yava din alrken sihirci sanat-
larn bu kez din nderleri olarak belirdiini grrz. Daha sonraki d-
nemlerde din adamlarnn sihir ileriyle de uramas bunun kant-
dr. Bu durumda sihirci sanatnn gei toplumlarnda din adamna
dntn kabul edebiliriz. retici ekonomiye geilmesi ve avn bi
yan geim etkinlii durumuna gelmesiyle eski sihirci sanatnn av n-
derlii ilevinde de deiiklik olacaktr. Av nderlii ilevi retime ge-
ilmesiyle iki farkl ileve dnecektir. Bunlardan birisi, din adam-
nn ada ilkel tarmc topluluklarm "yamurculuk" yapan sihircile-
rinden anlalaca gibi, retimle ilgili grevler stlenmesidir. tekisi,
retimin balamas ile, tarmsal ya da hayvansal birikmi rnleri bir-
birlerinin elinden almak iin topluluklar arasmda grlen, artk "sa-
va" denebilecek srtmelerde nderlik, yani komutanlk etmesidir.
Ayrca klan rgtlenmesi ile klanm "yrtclk" ilerini de ayn
kimsenin stlendiini dnebiliriz. Sonuta gei toplumlarnda si-
hirci sanatnn yerini "bakanlar" alacaktr. 127 Bunlar klan, kabile,
ky, airet bakanlardr. Din adaml ve savata komutanlk bakan-
larn grevidir. retim biiminin toplu altrmay gerektirdii l-
de bakanlar, kendilerini almadan tmyle koparmakszm toplu a-
lmanm yrtlmesi ilerini de grrler. Bylece sihirci sanatar,
klan, kabile nderlerine, ky, airet bakanlarna dnm grnr-
ler.
retim balam, gei toplumu bir toplumsal art retme gizilg-
cne kavumu olmasma karn, topluluun, hi kimsenin retime hi
katlmadan yaamasna olanak ve izin vermeyen eitliki bir yapya
sahip olmasndan dolay, bakanlarn bile toplumsal art ile beslenen
tam zaman uzmanlar olmalar sz konusu deildir.128 Topluluun ka-
rarlarn uyguladklar ve uygulayabilecek nitelikte ve yetenekte olduk-
lar srece bakanlkta kalrlar; deilse hemen deitirilirler. Bakan-
larn varl topluluun art besin retme yeteneine baldr. Bakan-
lar kendi ailelerini geindirmek iin almalarn, ya da toplu al-
maya katlrkenki almalarn kesintiye uratan topluluk ileri kar-
lnda art besin ile beslenirler.

127 bn Haldun da, Mukaddime, cilt I, s. 353de burada gelitirmeye altmz ba-
kanlk, eflik, krallk ayrmna benzer bir biimde, hkmdarln [kralln)
bakanln (riyasetin) [bakanln ve efliin) stnde bir ey olduunu, ba-
kanln ululuktan ibaret olduunu, uyruklarna kahr ve kuvvetle hlcmn
yrtme kudretinde olmadn, hkmdarln ise kahr ve iddetle galebe ak-
mak ve hkm altna almaktan ibaret olduunu yazmaktadr.
128 Childe, Social Evolution, s. 37'de efleri yar zaman uzman yneticiler olarak
grp, toplumsal art retemeyen topluluklarda eflerin kmayacam yazar.

270
Art rn retme gizilgc ile bakanlarn "eflere dnmeleri
olana da domutur. Ancak bu olanan gerekleebilmesi iin ba-
kanlarn nnde biri i ikisi d olmak zere yol var grnyor. Bi-
rincisi, toplumun arada srada ortaya kan retim fazlalarna el ko-
yup, bu yolla salad ekonomik birikimi askeri ya da "politik" veya
"ideolojik" gce dntrp, topluluu dzenli olarak byle bir art
retmeye zorlamak ya da "ikna" etmek129 ve bu fazlanm yeniden top-
luluka tketilmesini nlemek yoludur. kincisi bir baka toplumun
retimine el koyup ayn yntemlerle bunu gene kendisine, ailesine
maletmektir. Her iki yol da topluluun eitliki yapsndan ve eitliki
etikinden dolay kapaldr.
Bylece art rne el koymann tek bir yolu kalmaktadr. Bir top-
luluun bir baka topluluun retimine el koymasndan sonra, bunun
el koyan tm topluluun yelerince paylalmas. Ancak her el koyma-
y, rnein dzensiz yamalar art rn saymak doru deildir. Art
rnn farkllamaya varan etkileri yamalanan mallarla ve rnle
salanamayaca gibi, yamalar art rnn (yeniden retici ilere
yatrarak) retici gleri gelitirici etkilerini de dourmaz. Tam ter-
sine altm yumurta yumurtlayan tavuun boulmasna benzer, re-
tici gleri ykc etkileri olur. 130 Dolaysyla artya el koymann, ya da
art rettirmenin tek yolu altn yumurtlayan tavuu boazlamamak
ve onu skboaz etmemektir. Bu ise bir topluluun baka bir topluluk
zerinde reklenmesiyle gerekleebilir. Yaam biimleri farkndan
dolay daha ok gebe oban topluluklarm yerleik ifti topluluklar
zerinde reklendiklerini grmtk.
Baz yazarlara gre gebe toplumda snflama, yerleiklie ge-
meden nce devlet doabilir. Bu savm geerlilik derecesini aratralm.
Yeryznn ilk uygar toplumlar domadan nce bu sav olgusal ve
kuramsal planda geerli grnmyor. lk uygar toplumlar olutuktan
sonra ie gebelerde ancak eksik bir snflama ve devletleme doa-
bilir. Gerekten, uygar toplum olutuktan sonra gebe oban airet-
lerinin ya da airet federasyonlarnn bakanlarnn yerleik toplumlar
arasndaki hem bar (alveri) hem sava (yama) ilikileri so-
nucunda "ef'e dnme olanaklar domu olur. Uygar toplumlar k-
madan nce yamaclk, altm yumurta yumurtlayan tavuu boazla-

129 Childe, Dounun Prehistory as, s. 117'de Uruk dneminde halkn dindarlnn
tapmaklarda bir toplumsal artnn birikmesine yardmc olduunu, bu birikme-
nin krmz ve kl rengi mleklerin yapclar olan egemen smf Ubeyd kyl
snfnn stne geiren istila ile ne derecede birlemi olduunu bilmemizin
olanaksz olduunu yazar.
"0 Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 226.

271
mak anlamna gelirken, uygar toplumlardan sonra yumurta depolar-
nn yamalanmas anlamma gelebilir. Ksacas, bir yama makinasma
dnm gebe topluluklar uzun sreler iin yamayla geinmenin
yolunu bulabilirler. Bu onlar asndan bir tr toplumsal art salamak
anlamma gelir.
Uygar toplumlar ortaya kmadan nce herhangi bir yama, top-
luluun eitliki yapsndan dolay ve yamalanan eyler ou zaman
yiyecek maddeleri olduu iin, tm topluluka paylalrken; uygar
toplumlar ortaya ktktan sonra hem yamalanan eylerin yiyecek
maddeleri d lks ve az sayda mallar olmas, hem de gereksinim te-
si yamalarn alverile baka mallara dntrlmesi olana vardr.
Dolaysyla yamann topluluk yelerince eit paylam ilkesi aksama-
ya balar. Bu durumda gebe topluluun bakannn ailesinin toplulu-
un teki ailelerden daha "varlkl" olmalar olana doar. Toplulu-
unun emeine dayanmayan bir artya el koyduu, komutan olarak
bu artnn salanmasnda nemli bir rol oynad iin, kendisinin ya-
madan toplumun teki yelerinden fazla pay almas byk bir diren-
meyle karlamaz.131 Sonunda bakanlk yetkilerini ekonomik g ile
destekleyerek bakandan "efe dnr. Bakandan farkl olarak ef
yrtc olmaktan kp ynetici olmaya balar, ve gene bakandan
farkl olarak topluluun isteklerini yerine getirmedii durumlarda ko-
layca deitirilemez. Komutan olmas nedeniyle elindeki askeri gc
ekonomik gce dntrd gibi, ekonomik gc de askeri gce d-
ntrebilir. Devletin baskc gcnn gebe topluluklarda bu nokta-
da olumaya balad sylenebilir.

Bakan efe dnnce daha nce topluluk adma ve hesabna y-


nettii topluluk mlknden daha ok kendi yararlanmaya, onu mlk
gibi grmeye balayacaktr. rnein daha nce topluluk adma giriti-
i alveri ilikilerini kendi adma yrtmeye balayacaktr. Topluluk
mlkn topluluk iin kulland len rneinde grlen durumlarda
bile, bundan kendisine n, saygnlk ve minnet duygusu tretir. Bir
baka deyile ekonomik gc tinsel gce dntrr. Gene gebe top-
luluklar iin bu noktada da devletin ikna gc esinin olumaya ba-
lad sylenebilir. Bu ikna gc efliin kaltsallamas ile, "ata kl-
t" yoluyla len atalara sayg biimine; snflamann douu ile, il-
kin atalarm tanrlatrlmas ve tanrlarn zamanla soylu snflarla ili-

s rnein Troya savalarnda Akha konfederasyonunun bakan Agamemnon en


byk pay almakta, teki komutanlara daha az pay dmekte, sradan askerler
ise her zaman en az pay almaktadrlar, (bak. Homeros, lyada, I. 165-170. Ak-
hilleus'un Agamemnon'a "... blmede payn en okkals sana gider" diye -
kmas) .

272
kilerini kesmeleri sonucunda, saf din yoluyla, tanrlara sayg ve min-
net biimine dnecektir.
Bakann efe dnmesi onun yrtc olmaktan kp ynetici
olmas demektir. Bu da siyasal farkllamann, devletin en nemli e-
sinin olumaya balamas anlamna gelir. Tm bu gelimelere kout
olarak toplumsal mlkiyet zel mlkiyete dnmeye balar. ef, zel-
leen mlkn, lnce toplulua dnmesi yerine, doal olarak ailesine,
baba soy zincirli bir toplulukla oluna geirmenin yollarm arayacak-
tr. Mlkiyetin mirasla oula gemesi, efin siyasal erkinin temelindeki
gcn de oula gemesi demektir. Bylece mlkiyetle birlikte siyasal
erk de geirilmi olur. Kaltsal eflik, yani krallk olumu, hanedan
kurulmutur. Uygar toplumlarn asala olan gebe topluluk iindeki
tm bu gelimeler, snflama, devlete ulama yolunda atlm yarm
admlardr. Gerek bir snflama ve tm eleri ile devlet ancak bir
reklenme sonucunda oluur.
Bir gebe oban topluluun yerleik ifti topluluk zerinde ilk
reklenme olaylar elverili blgelerde dzenli bir toplumsal art elde
etme olanan verir. Fetih sonrasnn askeri gc ile bunun salan-
mas zor olmaz. Ancak el konan toplumsal artnn srekli olarak re-
tilebilmesi iin onun bir ksm ile retici glerin gelitirilmesi gerekir.
Bu yolda kullanlmazsa, artnn reticilerden alnmas, znde retici
glerin gerilemesine yol aacak nedenleri barndrr. retici glerin
gerilemeye balamas karsnda, kaba g ile onun eski dzeyini uzun-
ca bir sre srdrmek olanakszdr. nk retici gler yalnz zorla
alan insanlar deil, istekle alan insanlar ve ellerinde aralarla
alan insanlardr. Aralarn etkinliini ve zerinde allan topran
verimliliini artran yatrmlar yaplmazsa, retici gler geriler. So-
nuta toplumsal art ile yaayan egemen topluluun yeleri de doru-
dan ekonomik etkinliklerde almaya balarlar. Bu ise onlarm askeri
glerinin azalmas, asker olmaktan kp ifti olmaya balamalar
anlamna gelir. O zaman da toplumsal art ile deil kendi almala-
ryla yaayan insanlar olurlar, yendikleri topluluktan farklar kalmaz,
farkllama, snflama durur.
El konan toplumsal artnn bir blm ile retici glerin geli-
tirilmesi yalnz bu yolda bir niyete deil, ayn zamanda ve daha ok
da d koullara baldr. lk elde topran ya da verimliliin artrlma-
s gerekir. Bu yolla toplumsal art artrlmadan, aralarm verimlilii-
ni artracak uzman zanaatlarn beslenmesi olanakszdr. Topran
ya da topran verimliliinin artrlmas nde gelir. Toprak ise, bilin-
dii gibi artrlamayan retici glerden saylrsa da, topraklarn b-

273
yk bir blmnn tarma almad bir dnemde bu kural geerli
deildir. Ama emein verimlilii, o zamann teknolojik dzeyinde hem
orman, ayr gibi yerleri tarma amaya hem de almayan bir snf
beslemeye yetiebilecek derecede "ekonomik" deildir. Bu durumda
hem topraklar hem de topraklarn verimini artrmann bir yolu var-
dr : Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna gemek.132 By-
lece hem topraklarn (sulayarak) verimliliini artrmak hem de ayn
ilemin tersini yaparak (akalama ile daha nce tarm yaplamayan
bataklk topraklar kurutarak) topraklar, ayn zamanda topraklarn
verimliliini artrmak olana doar.
Bu olanakla artk almadan toplumsal artyla beslenebilen ege-
men toplumun bakanlar tam zaman uzman yneticilere dnm-
lerdir. Bu kimseler kiiliklerinde din adaml, yneticilik ve komutan-
lk grevlerini birletirmilerdir. Gerek Eski Dnya'nm ilk uygarlk-
larnda, gerek Yeni Dnya uygarlklarnda yneticilerin din adaml
ve komutanlk grevlerini stlenmi rahip yneticiler, ynetimin bir
rahipler ynetimi (hierokrasi) olduu grlr. Rahip yneticinin ile-
rinin artmas zerine, toplumsal artdaki artn saladklar olanak-
larla ok sayda kimse din adam olarak yetitirilir. Bylece (gei top-
lumunda bir ya da birka tane olan) din adamlar bir snf durumuna
ykselirler. Bunu retici gleri gelitirmelerine borludurlar ve ta-
rihte hi bir grup retici gleri gelitirmeksizin snf durumuna ge-
emez.
Balangta, reklenen topluluk eitliki bir toplumsal yapya sa-
hip olduu iin, toplumsal art nceleri tm egemen topluma maledi-
lir. Bunun dramatik rnei, reklenme aamasmda donmu bir top-
lum saylan Sparta'da egemen Spartanlar snf mm kollektivist yap-
sdr. Yeni Dnya'nm hara devleti Aztekler'de de durum byledir.
Bunun sonucu farkllamadan, snflamadan, hatta zel mlkiyetten
ve devletten sonra bile, toplumsal artnn kayna olan topraklarn top-
lumun, toplumu temsil eden tanrnn, kraln mlk saylmas olur.
Topraklar toplumun saylmakla birlikte, onlarn zerinde toplumsal
art salayc retim etkinliklerini din adamlar yrtrler. Dolaysyla
din adamlar bu topraklarn ve bu topraklardan salanan toplumsal-
artmn "emanetisi", yneticisidirler.
Egemen snfn toplumsal artdan yararlanan din adamlar dn-
daki blm, reklenme srasnda asker-obanlardr; bunlar rek-
132 Gven, nsan ve Kltr, s. 196'da (kk sulama byk sulama tarm ayrm
yapmakszn) kuru tarm sistemlerinde kent nfusunun toplam nfusun % 10'-
una, sulu tarmda % 20'sine ulatn, bu oranlarn yaklak olarak sistemin art
rnn yansttn, sulu tarmda 4 tarmc ailenin 5-6 aileyi beslediini syler.

274
meyle obanl brakp askerler snfna dnrler. O toplulua kar,
daha sonra Hititler'de Sparta'da olduu gibi iten ya da dtan byk
bir tehlikenin var olduu durumlarda egemen smf asker snf niteli
ini korur. Byle bir tehlike bulunmad durumlarda (Smer'de bu
konuda nasl bir gelime olduu aydnla karlamam olmakla bir-
likte) o ya da bu biimde yendikleri toplulukla karm olmallar.133
Bylece toplumsal art byk lde tanrya, tapmaa kalm olur.
Toplumsal artnn ilk trettii snf din adamlar snf olmutur.
Fetih sonras egemen asker snfn halkla kararak erimesi, bask ara-
c yerine ikna aracmn gelitirilmesi gereini gndeme getirmitir.
Din adamlar bu gereksinime reklenen egemen toplumun totemleri
ya da ata kltleri yerine (yerli toplumun tanrsal varlklarnn benim-
senmesinden bunlarla kendilerinkinin evlendirilmesine dek eitli bi-
imlerde) tm toplumu kapsayan tanrlarn tretilmesiyle yant ve-
rirler. Tanrsal varlklar artk bu kabilenin, airetin deil, o kentin
koruyucu tanrlardr. Bylece, toplumsal artnn olanaklaryla, snf-
lara blnm toplumu birlik iinde tutacak bir ideoloji tretilmitir.
Bir baka deyile toplumsal artnn bir blm ideolojiye dntrl-
mtr.
Toplumsal artnn bir baka blm, teknolojiyi yaratr ve bir ba-
ka smf dourur. Tanrnn topraklarndan salanp tanrnn evinde
(tapmakta) toplanan toplumsal arty kullanan din adamlar, onu hem
daha byk, daha ssl, daha dayal deli tapmaklar yaptrmak hem-
de daha fazla toplumsal art almak iin yeni tarmsal altyap giriimle-
rinde ve bu giriimlerin etkinliini artracak aralarm (rnein ta
aralar yerine tun aralarm) yaplmasnda harcarlar. Bunun iin,
dorudan tarm etkinliklerinden ektikleri kimseleri altrdklar gibi
beslemeleri gerekir; bylece hem yeni bir snfnn domasna, zanaat-
lar snfna, hem de zanaatlarn becerisi ile din adamlarmm dn-
celerinin birlemesinin rn olan bulularn yaplmasna yol aarlar.
Toplumsal art bu kez de yeni bir snf tretmi ve onlarm aracly-
la teknolojiye dnmtr.
Din adamlar snfnn douu ile toplum, toplumsal farkllamaya
uram, alan ve altran snflara blnmtr. Bu farkllama-

133 Childe, Dou'nun Prehistoryas, s. 116'da mleki arknn ve frnn Uruk d-


nemi halk zerine Smer istilasnn yaratt yeni koullara uyum abas r-
n olabileceini, istilaclarn az sayda olup hemen eriyip gittiklerinin anlal-
dn, ama karmann tamamlanmasndan nce bile uygarla geiin iaret-
lerinin saptandn, Smer'in iftileri ve avclar abalarn tanrlarn erefine
antsal yaplar yapmak amacyla disiplin altna soktuklarn yazar.

275
nn bir baka adan grnm yneten-ynetilen farkllamasdr,
siyasal farkllamadr. Zanaatlar snfnn ve hammadde kt bir bl-
gede toplumsal artnn nemli bir blmnn dalmda kullanlmas
ile bu d alm gerekletiren (tapmaa bal olsalar bile) bir tacirler
snfnn domasyla, nc toplumsal iblm gereklemi, zanaat-
lar ve ticaret tarmdan farkllam, ekonomik farkllama yeni bir
boyut kazanmtr.
Toplumu din adamlarnn ynettii dnemde, gei toplumunun
(gebe oban topluluun) eitliki geleneklerinin srmesi nedeniyle,
ortalkta bir ynetici grlmekle birlikte, "Glgam ve Agga" metnin-
den anlaldna gre, din adam ynetici olmaktan ok yrtc du-
rumundadr. nemli konularda kentin yallarnn (bir baka eviriye
gre ulularnn) ve erkeklerinin (egemen asker snfnn) grlerine
bavurmaktadr. Bir yandan kentin nfusunun artmas, bir yandan
ilerin karmaklamas, bir yandan egemen asker snfn yerli halkla
karmas, bu grenein yava yava ortadan kalkmasyla, kenti bir ra-
hip ynetici ile rahipler kurulunun ynettii anlayor. Bu olay erkin
odaklamas olay olup toplumsal artnn odaklamasma kout gelien
bir olgu olarak grnr. Erkin odaklamas siyasal farkllama ve dev-
letin oluumu yolunda birinci byk admdr.134 Kent yneticisi kiili-
inde hl din adaml ve komutanlk ilevlerini toplamakla birlikte,
komutanlk nitelii zayflayp din adaml ar basmaya balar. Ancak
kentin ve tapman zenginliinin artmas, ona evresindeki uygarla-
mam halklardan ve teki kent devletlerinden yneltilen tehlikeleri de
artrmtr. Rahiplik yan ar basan kent yneticisinin komutanlk
grevini kendisinin yerine getirmesi olanaklar azalmtr. Bu durumda
komutanlk grevini belki daha gen, belki meslei askerlik olan birine
sava sresince snrl olarak devretmesi gerekmitir. Bu da erkin odak-
lamasma karlk grevlerin devredilmesi (delegasyonu) olup, ileride
teki grev devirleri ile tamamlanacak olan devlet makinasmn olu-
turulmas ynnde atlm ikinci nemli admdr. Sava, sava alannda
kalmaz. Hazrlndan, srdrlmesinden sona erdirilmesine dek (Es-
ki Yunan'da kent devletinin as yneticilerinin meclisler, magistralar
deil Perikles gibi bakomutanlar olmasmda aka gzlemlendii gibi)
toplumun her ynn etkiler, dolaysyla komutann savan baars
iin toplumun her ynn etkilemesi gerekir. Hi deilse sava, geici
bir sre iin seilmi bile olsa, komutana toplumun her ynn etkileme
frsat verir. Sava ayrca komutann eline tinsel, hatta ekonomik gce

!34 Krader, Formation of the State, s. 9'da her toplumda siyasal etkinlik ve siyasal
rgt bulunursa da, devlet rgtleniinde erkin bir makamdaki tek bir kiide
odaklatn syler (sonra egemen yetkilerini bakanlarna devredecektir).

276
kafa tutabilecek bir askeri (kaba) g de verir. Zafer ise, bu gcn (sa-
va ganimetleri ile) ekonomik, zaferin getirdii, komutana kar du-
yulan sayg ve minnet duygusu ile tinsel glerle tamamlanmasn sa-
layarak, dinsel siyasal erke rakip bir askeri (layik) siyasal erk odamm
olumasma, siyasal erkin din adamlarndan askerlere doru kaymaya
balamasna yol aar. Bu olay devletin iki nemli boyutunun devletin
bask aralar ile devletin ikna aralarnn farklamas demek olup,
devletin olumasnda nc nemli admdr.
Siyasal erkin din adamlarndan komutanlara gemesini toplumsal
artnn gittike artan oranda tapmaklardan ok saraylara akmaya ba-
lamas izlemitir. Bu olanakla asker yneticiler yneticilii babadan
oula geirmeye balayarak hanedanlar kurmulardr. Kendisinin mi
din adamlarnn m yann tutaca belki olmayan, sava zaman der-
lenen vatanda ordular yerine saray (hassa) ordular besleyerek pro-
fesyonel askerler snfn tretmilerdir. Krallar, ilkin byk lde ya-
zy tekellerine alm din adamlar arasndan semekle birlikte, zaman-
la ve yaznn basitlemesiyle hzlanarak sivil (ya da asker) yerel yne-
ticiler, vergi toplaycar gibi memurlar snfn yaratmlardr. ster is-
temez din adamlar tarafma yontan geleneksel szl yasalar yerine,
geni lde bunlardan yararlanlmsa da olaslkla din adamlar yet-
kesini pekitiren maddelerin alnmayp, krallarn yetkesini destekleyen
ve zel mlkiyeti kollayan maddelerin konmasyla yazl yasalar kar-
mlardr. Nesnel grnml yasalar devletin elerinden biridir.

Siyasal erkin din adamlarndan asker yneticilere kaymas toplum-


sal artnn, dolaysyla retim aralar zerindeki denetimin din adam-
larndan krallara gemesi demektir. Ancak geerken bu denetimin nite-
lii de deimitir. retim aralar' zerinde gei toplumun kollekti-
vist greneklerini bir dereceye dek srdren, daha dorusu onlar kendi
snflarna maleden din adamlarnn "snfsal denetimi" yerine, retim
aralar zerinde kralm (topluluk adna da olsa) "kiisel denetimi"
gelir. Bundan da nemlisi, para ekonomisinin gelimedii bir toplumda,
kral, memurlarma devrettii, askerlerine verdii grevler karlnda,
onlara kendi denetimindeki kamu mlknden, topraklardan yararlan-
ma hakk vererek cretlerini deyecektir. Bu ise, topraklar zerinde ra-
hip denetli kamusal mlkiyet (buna "snfsal mlkiyet" demek daha
uygun grnyor) yerine, kral denetli zel mlkiyetin olumasnn to-
humlarnn atlmas demektir.
Uygar toplumda toplumsal artnn tapmak ambarlarndan saray
ambarlarna aktarlmasyla doan bu yapsal deiiklikler sonucunda
din adamlarnn toplumun dolaysz yneticileri ve maddi yaamn ye-
!
277
niden treticileri olmaktan kmalar, salt tinsel yaamn treticileri.
baka deyile retim ilikilerinin yeniden treticileri durumuna d-
melerine yol amtr. Bylece retimle ilikilerinin kopmu olmas t-
retecekleri ideolojinin biimini de etkileyecektir.135 Din adamlar retim
ilikilerinin yeniden reticileri, ideoloji reticileri olmay stlenerek,
egemen snfn bir kolu olarak, sa kolu olarak kalmay baarmlardr.
Snfl, siyasal farkllamaya uram bir topluma uygun bir ideolojinin
gelitirilmesiyle, devlet, maddi (toplumsal art transferi), rgtsel (dev-
let, ynetim makinas) ve etiik ya da tinsel (ideolojik) boyutlar ile ek-
siksiz olarak tamamlanm olur. Devletin tamamlanmas ile de uygar
toplumun kurumlarnn klasik biimlerini almalar sreci tamamlan-
m olur. 136

6. Uygar Toplumun Ekonomik Toplumsal deolojik


Yaplarnn Etkileimi zerine Baz Dnceler

Uygar toplumlarn yaplar iyi bilinmektedir . Dolaysyla zerle-


rinde ilkel toplulukta ve gei toplumunda yapld gibi uzun boylu
durmak gerekmez ve bu almann dna der. Uygar toplumlarn
tm yaplar birbirlerinden ve ayrca kendi ilerinde farkllam-
lardr. Bu farkllama onlarn her dzeyde birbirlerini karlkl etki-
lemelerine, dolaysyla byk bir hareketlilie yol amtr.
Toplumsal gelime byk lde toplumsal art retme gcne
baldr. Ancak bu gelimenin derecesi ve biimi toplumsal artnn bi-
riktii yerlerin ve onu denetleyen kimselerin niteliine gre deiir.
Toplumsal art tapmaklarda biriktiinde din adamlar snfnn snf-
sal mlkiyetinde (ya da denetiminde) olur. Bu ilkin hzl bir teknolo-
jik gelime yaratr; ama toplumsal yapy pekitirir, snflar aras ha-
reketlilii nler. Bu durum ise sonunda ekonomik ve teknolojik geli-
meyi de arlatrr. Durum toplumsal artnn tek ve birok merkezde
toplanmasna (Msr ve Smer rneklerinde grlecei gibi) gre de
farkldr. ok merkezde toplanmann yaratt greli hareketlilie kar-
135 Marx ve Ergels, Alman deolojisi, s. 41'de ekonomik ve dnsel emek iblm
ortaya knca, bilincin pratikten kopup saf kuram, teoloji, felsefe tretmeye
balayacan syler. Bu yorumu, teoloji sz konusu oldukta, kafa-kol ibl-
mnden biraz sonraya, ynetici-din adam farkllamasna almak daha doru
olur.
136 Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 224'de "Uygar toplumun
zeti... devlettir" demektedir. McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 19'da
devletin znn egemenlik olduunun sylenebileceini yazar. Bunlara ege-
menliin ekirdeinin toplumsal art tekeli olduunu ekleyerek, kkene inmi
oluruz.

278
lk, tek merkezde toplanmas, daha hareketsiz, duraan toplumlara
yol aar.
Toplumsal artmm saraylarda birikmesi toplumsal ve siyasal geli-
meleri hzlandrr (askerler snfn glendirip, imparatorluklara yol
aar). te yandan retim aralar zerinde smf sal denetimden zel
denetime, dolaysyla kamusal (ya da snfsal) mlkiyetten zel ml-
kiyete giden yollar am olur. Bylece toplumsal art bu kez kiilerin
elinde birikmeye balar. Kiilerin elinde birikmesi ise ekonomik ve top-
lumsal gelimeyi hzlandrrken, farkllamay ve bunun sonucu olarak
toplumsal blnmeyi snflarn iine de girecek biimde artrr.
Bu byk toplumsal farkllama ve hareketlilik toplumu hem b-
tnleyici hem paralayc ynde iler. Bu ortamda ideolojik eler, eko-
nomik yapy ve retici gleri de dorudan ve dolayl olarak etkilerler.
Dolaysyla toplumsal birlii salayaca sylenen Gramsci'nin "sva"
dedii ideolojik eler byk nem kazanr. Ne var ki teki yaplar gibi
ideolojik yap da kendi iinde farkllamtr, dolaysyla bu farkllama,
toplumu farkl ynlerde btnlemeye alan glerin bulunmas y-
znden tam tersine paralayc bir etki yaratabilir. Bazen ideolojik ya-
pnn baz paralar farkl bir ideolojik btlenmeye ortam hazrlamak
iin kart ideolojinin btnledii tm yaplar bilinli olarak parala-
maya ynelebilir. Bu durumda devletin ikna aralarnn yetersiz kalma-
s zerine bask aralarnn yeniden orann ykseltmeye balad g-
rlr.
Uygar toplumun sanayiye dayanan dneminde olanca akl ile
ortaya kan bu zelliklerin tohumlar gei toplumunda atm, ilk
uygar toplumlarda ilk biimlerini almlar ve tarma dayal uygar top-
lumlarda bu biimleri dorultusunda gelimilerdir. Ekonomik top-
lumsal ve ideolojik yaplarn biimleri ve birbirleriyle etkileim biim-
leri temelde byk bir deiiklie uramadan, o ya da bu uygar top-
lumda o ya da bu tarihte oran ve derece farklklar gstererek sana-
yi devrimine dek sregelmilerdir.
Sanayi devrimiyle ve sanayiye dayanan uygar toplum ile temel-
de baz deiiklikler olumaya balamtr. Bu deiikliklerin balca
etmenleri sanayi retimi ile doa zerinde daha tam bir denetim ve
daha byk bir toplumsal art salama olana, bunun toplumsal ya-
pdaki uzants olarak daha byk bir toplumsal blnme ve daha
byk bir snflar aras hareketlilik ile dnsel yapda bilimsel d-
nn egemen dn biimi olma yolunda gelimesidir. Tm bu ge-
limeler sonucunda ekonomik toplumsal dnsel yapar arasmdaki
etkileim daha youn, daha ok ynl, daha hzl bir biim alm, re-

279
tim ve iletiim alannda gerekletirilen byk teknolojik gelimelerin
salad olanaklarla, ekonomik birikimin dnsel gelimeye dn-
trlmesi, dnsel birikimin retici glere dntrlmesi kolayla-
mtr. Toplumsal yapnn retimi ya da ideolojiyi deitirecek ya da
hzlandracak biimde harekete geirilmesi olanaklar artmtr.
Buna karlk toplumsal yapnn farkllamas, durmakszn bl-
nerek oalan hcreler gibi i blnmelere uramas, ekonomik ya da
dnsel birikimin belli amalar ynnde harekete geirilmesi giri-
imlerine kar gizli, sinsi i direnme odaklarnn olumasna yol a-
mtr. Bylece ekonomik, teknolojik, dnsel olanaklarn ok altnda
bir toplumsal deiiklik dzeyinde kalnmasna yol amtr. hare-
ketlilikler ok hzl fakat genel olarak toplumsal hareketlilik (i ha-
reket odaklarnn birbirlerinin etkisini sfrlayc zt ynlerdeki etkileri
nedeniyle) daha yavatr. Uygar toplumun sahip olduu byk gizil-
g ile gerekleebilen gelime arasmdaki bu byk farkllk, eitli
siyasal gr odaklarnn toplumu belli bir ynde gdmleme amacy-
la ideolojik abalarn artrmalarna yol amtr. Ancak eitli odak-
larn farkl ynlerde artrdklar ideolojik abalar da, toplumu belli
ynlerde birlik iinde harekete geirmekten ok, kendi aralarnda
ideolojik bir savaa dnm, bu ideolojik sava ise ksa srede fizik
srtmelere dklme eilimi gstermitir. Bylece ekonomik toplum-
sal ve dnsel yaplar arasmdaki karlkl ve hemen hemen tek tek
izlenmesi olanaksz denecek derecede karmaklam etkileimler, son
sz retim ve sava teknolojilerinin (ekonomik glerin) syleye-
cei noktalara gelme eilimindedirler. Bu nedenle ekonomik toplum-
sal dnsel yaplar arasmdaki etkileimin, son derece karmaklam
olmalar dnda, sonul rnleri bakmndan, temelde, tarma dayal
eitsizliki ilk uygar toplumlardakinden ok farkl olmad sylene-
bilir.

280
SONU

Toplumsal art yalnzca toplumsal gelimeniu


motoru deil, ayn zamanda ekonomik, top-
lumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn farkl-
lamasn salayp aralarndaki etkileimi y-
rten ve bu yaplar birbirlerine dntren
ilevleriyle, toplumsal deimenin toplumsal
gelimenin bir transformatrdr.

ada uygar toplumun ekonomik, toplumsal ve ideolojik yap-


larnn gemii ilk uygar toplumlara dayanr. te yandan bu yapla-
rn gittike artan bir farkllama ve karmaklama sreci iinde ge-
litikleri bilinmektedir. Bu karmaklama yaplar arasndaki etkile-
imin de ok ynl ve karmak bir biim almasma yol amtr. So-
nunda, ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar arasndaki etkileim, ta-
rihsel soyutlama koullar iinde incelenmedike izlenemeyecek kadar
krdm olmutur.
Bu konuda en uygun tarihsel soyutlama koullarn ilkel topluluk-
tan uygar topluma gei aamas sunmaktadr. Gei aamasnn "ge-
i toplumu" olarak adlandrlabilecek toplumlaryla; ekonomik, top-
lumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn oluumunu ve geliimini kro-
nolojik-genetik bir yntemle incelenmesinin yaplar aras etkileimi
olanca aklyla gzler nne serebilecei varsaymyla, aratrmaya
balar balamaz bu varsaymda baz dzeltmeler yapmak zorunlulu-
unu duydum. Uygar toplumun ekonomik, toplumsal ve ideolojik ya-
plar gei aamasnda biimlenmi olmakla birlikte; bu biimlenme-
yi belirleyen etmenlerden bazlar ilkel topluluk dneminden, hatta
bazlar toplum ncesi, insan ncesi alardan geliyordu. Dolaysyla
bu etmenleri o alardan alarak izlemem gerekti.
Aratrmam tamamladktan sonra, balang varsaym armn bil
blmnn onaylandn, bir blmnde baz dzeltmeler yapmak
gerektiini, birkann ise geersiz olduunu grdm. rnek olarak
aratrmamn onaylamad varsaymlarmdan birinin szn etme-

281
liyim. Aratrmaya balarken ya da aratrmamn balannda ilkel top-
lumdaki kadn erkek arasndaki eitlik durumunun, ilkel topluluktan
uygar topluma gei aamasnda kadnn retim alanndaki artan ro-
lne kout olarak toplumsal saygnlnn erkeinkini amasyla bozula-
can dnmtm. Buna uygun olarak, ksa bir sre iin olsa bile,
gei toplumlarn kadnn ynetmi olduunu; bunun dnce dze-
yine anatanna kltlerinde ve anatanranm ba tanr olarak grl-
mesinde yansyp, uygar toplum ile kadnlarn ve tanralarn ikinci
plna dt grndeydim. lkel topluluktan uygar topluma uza-
nan tarihsel bir perspektiften bakldnda edinilen grntnn bu
varsaymm dorulamadm grdm.* Yanlgmn temelinde, reti-
mi balca belirleyici alrken onun yannda "savunma" sorununa (bir
baka deyile retim teknolojisi yannda sava teknolojisinin toplum-
sal yap zerindeki belirleyici etkilerine) yeterince nem vermemenin
yattn anladm. lk insan topluluklarndan bu yana oluan top-
lumsal farkllama asndan ve toplumun geimi sorunu yan sra sa->
vunulmas sorunu da gz nne almarak deerlendirilince; kadn, ge-
i toplumunda da, ekonomik alanda bir ara n sraya km olsa bile,
toplumsal ve siyasal alanlarda erkein nne geebilmi grnmyor.

Tmyle yanl olmamakla birlikte, dzeltmem gereken balan-


g varsaymlarmdan birisi, toplumsal evrim baladktan sonra -biyo-
lojik evrimin nemini btn btn yitirdii, toplumsal kurumlarn
toplumsal evrimin rn olduklar dncesiydi. Aratrma srasnda
ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn toplumsal evrim sreciyle ge-
litiklerini grmekle birlikte; bu gelimelerin kadm-erkek cinsel fark-
llama izgisi boyunca olutuunu gzlemlemek benim iin artc
oldu. Gerekten, ada uygar toplumun ekonomik, toplumsal, dn-
sel yaplarnn farkllamasnn kklerinde biyolojik evrim srecinde
oluan kadn erkek cinsel farkllamasnn yattn kabul etmek zo-
rundayz. Ksaca anmsatmak gerekirse, daha insan ncesi canllar
(yksek primatlar) dneminde, erkeklerin sry, diilerin yavrular
korumas biiminde balayan, biyolojik evrim dneminden kaltlan
cinsel farklla dayanan toplumsal farkllama, zerinde teki farkl-
lamalarn geliecei temeleri atmt: Ara kullanmaktan ara yapl-
masna geilmesiyle, erkekler yaptklar silahlarla ilkel sry korumu-
lardr. Savunma silahlarn gelitirip savunmadan saldrya geebile-
cek dzeye gelince; avcla balam, geim biimini toplayclktan av-
clk ve toplaycla geirmilerdi. Bu, erkeklerin avc olmalan, kadm-

* Coon da, The History of Man, s. 195'te, sk sk ortaya atlan, insanln kadnn
ynetiminde bir erken tarm dneminden getii grn olgularn ve man-
tksal karsamalarn hi bir biimde desteklemediini sylemektedir.

282
larn toplayc olarak kalmalaryla, ekonomik farkllamaya (birinci
toplumsal iblmne) yol amt. Toplayclkta uzmanlaan kadn-
lar, yabanl tahl deviriciliinden bitki reticiliine geerken, insanl
da asalak ekonomiden retici ekonomiye geirmilerdi. retici ekonomi-
de kadnlarn bitki erkeklerin hayvan retimini benimseyip gelitirme-
leri; iklim ve evre koullarndaki farkllklarn da etkisiyle, toplu-
luklar aras ifti-oban farkllamasna (ikinci toplumsal iblm-
ne) yol amt. ifti-oban yaam biimlerinin ztl ise, obanlarn
iftiler zerine reklenmesi zerine farkllam uygar toplumu do-
urmutu. Bylece oban topluluklarm "erkek klt", uygar toplumun
egemen snfnn klt olarak, onun rgtleniine ve dnne
damgasn basmt. Dolaysyla dnn erkek ynetimi ideolojisi ka-
dar, bugnn erkek ynetimi olgusunun kkleri biyolojik (cinsel)
farkllamaya dek dayanmaktadr. Bu olgunun bir kuramsal sonucu
da ekonomik ve toplumsal farkllamann kkeninde cinsel farklla-
mann yatt nermesidir.
Aratrmamn onaylamad ve dzetilmesi gereini ortaya koydu-
u balang varsaymlarma birer rnek verdikten sonra, aratrma
bulgularnn onaylad varsaymlar ve aratrma srasmda ulalan
sonular yle sralanabilir :
a. lkel topluluk ile uygar toplumu birbirinden ayran lt il-
kel topluluun trde, uygar toplumun farkllam bir toplumsal ya-
pya sahip olmasdr. Ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar gei top-
lumunda farkllamlardr. Ancak bu farkllamann kkleri ilkel top-
lulua, hatta toplum, insan ncesi biyolojik farkllama alarna da-
yanmakta, dallar uygar topluma uzanmaktadr.
b. lkel topluluun trde yaps, ekonomik, toplumsal, dnsel
yaplarn farkllamam, iie olmalarna dayanr. Bylece birbirini
pekitiren yaplar ilkel topluluu milyonlarca yl sren bir duraan-
la srklemitir. Uygar toplumun hareketliliinin altmda yatan ey
ise ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn farkllamasdr.
c. lkel topluluk asalak ekonomisine uygun olarak, trde, eit-
liki bir toplumsal yapya ve sihirsel dne dayanan bir dnsel
yapya sahiptir. Taklide ve benzetmeye dayal dnsel yap, ilkel top-
luluun deimez geleneklerini yaratmtr. Asalak ekonominin, eit-
liki toplumsal yapnn, sihirsel, geleneki dnsel yapnn olutur-
duu ilkel toplumun kararl yaps onu duraan bir toplum biimine
sokmutur. te yandan bu yap, ilkel topluluun eitli yokluklar,
bunalmlar aarak varlm srdrebilmesini de salamtr. Tekno-
lojinin ok geri olduu bir aamada deimeyen gelenekler, uygar top-
lumdaki durumun tersine, toplumun varlm srdrmesinin gven-
cesi olarak grnmektedir.

283
. lkel topluluun duraanlnn bir nedeni retici ekonomiye
geememi oluu, ondan da nemlisi eitliki yapsnn bir toplumsal
art salanmasna olanak vermemesidir. Uygar toplumun gelime hz
ise, rettii toplumsal artya oranl bir art gsterir.
d. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle sihirsel d-
nn yanmda, dnyay bitkiler dnyas koullaryla alglayan, bu-
na uygun olarak yaradanl, te dnyal bir dinsel dn olumaya
balar. Dinsel dn gelierek tarma dayal uygar toplumun ege-
men dn biimi olacaktr.
e. Yabanl tahl deviriciliinden retime geilip, k kentlerle
snfl, uygar toplumun douuna dek geen sre "ilkel topluluktan uy-
gar topluma gei aamas", bu aamann toplumlar "gei toplumu"
olarak adlandrlabilir. Gei toplumu, geim, yaam, dn biim-
leri bakmndan ilkel toplum ile uygar toplum aras bir konumdadr.
Geim biimi asalak ekonomiden retici ekonomiye gei ekonomisi-
dir. Yaam biimi yerleik ifti ve gebe oban topluluklaryla top-
luluklar aras farkllama gstermitir. Dn biimi asalak ekonomi-
nin sihirsel dn ile tarmsal retici ekonominin dinsel dn-
nn yanyana grld sihirsel-dinsel nitelikte bir gei dn-
dr.
f. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesi toplumsal ar-
tnn salanmas iin gerekli kouldur ama yeterli koul deildir. lkel
toplumun eitliki yaps, retim fazlasnn toplumsal art olarak belli
kimselerin ellerinde toplanmasna olanak ve izin vermez. Eitliki ya-
ps, yarm kre iine braklan bir bilyanm kararl denge hareketi gi-
bi, eitli nedenlerle bozulan dengeyi uzun dnemde gene eitlikilik-
te kurmaya eilimlidir. Dolaysyla "i gelime" ile toplumsal art re-
tebilen uygar topluma geilemez. Neolitik dzeydeki gei toplumu bir
"toplumsal art retme gizilgc"ne sahip olmakla birlikte kendi ba-
na toplumsal art retemez.
g. ifti-oban topluluklarm farkllamas, iftilerin "yerleik,
kendine yeterli, bar, da kapal" yaam biimi ile; obanlarm "g-
ebe, kendine yetersiz sava, da ak" yaam biimi olarak birbi-
rine zt yaam biimlerine sahip olmalar sonucunda, obanlarm ift-
iler zerinde "reklenmesiyle" toplumsal art reten toplumlar do-
mutur. Bu noktada toplumsal art tarm d etkinliklerde alan
(ya da almayan) kimselerin beslenmesi olanan yaratarak, ilkel
topluluun trde yapsmm zlmesini salar. Ekonomik birikimi
ekonomik, toplumsal, siyasal, dnsel farkllamalara dntrecek
yollar am olur,

284
h. nsanln ilk uygar toplumlarnn ortaya kmas iin, oban
topluluklarm ifti topluluklar zerinde reklenmesi gereklidir ama
yeterli deildir. Bu reklenmenin kk sulamadan byk sulamaya
geilerek, byk apl bir toplumsal farkllamay destekleyecek bir
toplumsal art retebilecek ve byk apl toplu almalar zorunlu
klacak corafi evrelerde olumas da gereklidir. Bylece ilk uygar
topluma geite tarihsel koullarn (toplumsal gelimenin retici eko-
nomi dzeyine ulam olmas), toplumsal koullarm (obanlarn ift-
iler zerine reklenmesi) ve zel evresel koullarm (byk sulama
tarmn zorlayacak takn ovalarnn) stste gelmeleri gerekmitir.
Ancak bylece farkllam ilk uygar toplumlar ortaya ktktan son-
ra yeni uygar toplumlarm ortaya kmas iin bu koullarn stste
gelmesi gerei ortadan kalkar. Uygar toplum biimi, alveri, sava,
hatta dnsel etkileme yollaryla baka topluluklara da yaylabilir.
Burada, uygar topluma geite retim teknolojisi kadar sava tekno-
lojisinin ve dnsel yapnn da belirleyici bir rol oynayabildii sy-
lenebilir.
. Toplayclktan deviricilie ve reticilie geilmesinde olduu
gibi, ilkel topluluktan uygar topluma geilmesinde de, gerek ekono-
mik gerek dnsel yapdaki nicel birikimler ancak doal bir d et-
kinin (iklim deiikliinin, zel evresel koullarn) ya da toplumsal
bir d etkinin (topluluklararas sava veya bar ilikilerin) katali-
zrl ile nitel deiikliklere yol aabilmilerdir.**
i. Canllar harekete geiren enerji olduu gibi, toplumu dei-
tirip gelitiren de "art enerjidir". lkel toplulukta (retimin bilinme-
dii koullarda) art enerji "art besin"den saland srece, toplu-
lukta ar bir gelime grlr; ancak bu gelime toplum biiminin de-
imesi ynnde deil, ayn ynde gelimesi eklinde olmutur. Bir ba-
ka deyile, ekonomik, toplumsal, dnsel farkllamalara yol ama-
mtr. Gelime yolunda alman en nemli aama, sihirsel dnn
totemcilik biiminde rgtlendirilmesi olmutur. Ama sihirsel d-
n rgtleyen sihirci sanatlar toplumdan farkllam bir smf ya
da grup olmadklarndan; dnsel yap, ekonomik ve toplumsal ya-
plardan farkllam bir yap olmamtr. Bu nedenle ekonomik ve top-
lumsal yaplar zerindeki etkisi onlar deitirici deil pekitirici yn-

** Cipolla, The Economic History of World Population, s. 64'te, bir toplumda tarm-
dan sanayiye gemek iin "kritik asgari sermaye dzeyi" denen bir mutlak ser-
maye dzeyine ulalmas gerektii; ancak avclarn yongatalarn ve oklarn
artrarak tarm toplumuna geemeyecekleri rneinin gsterdii gibi, serma-
yenin oluumunda nicel olduu kadar nitel bir deiikliin de gerektii yolun-
daki szleri, ayn olgunun bir baka ynden grnmn vermektedir .

285
dedir. Art besin ekonomik birikimi toplumsal deiime dntrc
hatta bir dnsel yap tretiri etkiler yaratabilir. Art besinin yar-
dmyla dnsel yap, ekonomik ve toplumsal yaplar (pekitiriri
ynde etkiler ama) deitirici ynde etkileyemez.
j. Art rnn belli bir aznln elinde toplanmas gerek an-
lamda "toplumsal art" reten toplumlar dourmutur. Toplumsal
art ekonomik birikimi, ekonomik, toplumsal, siyasal ve ideolojik fark-
llamalara dntrerek, farkllam uygar toplumun kurumlarnn
olumasnda bir transformatr rol oynamtr. Bu transformatr, yal-
nzca ekonomik birikimi, toplumsal, siyasal, dnsel, ideolojik yap-
lara dntrmekle kalmayan; fakat ayn zamanda dnsel ve ideo-
lojik birikimi, siyasal, toplumsal ekonomik yaplar (toplumsal art elin-
de toplanan grubun ya da snfn istedii gibi) pekimesini ya da de-
imesini salama ynnde kullanlan ift ynl bir dntrc ola-
rak grnr.
k. Toplumsal art transformatrnn hangi ynde alaca ve
hangi amalara hizmet edecei, onun birikme biimine (tek ya da ok
merkezde toplanmasna), hangi retim alanlarndan (tarmdan, ti-
caretten, sanayiden) alndna, ne biimde (rn, mal, angarya, pa-
ra) alndna, kimlerin (din adamlarnn, askerlerin tacirlerin) eline
getiine, hangi yollarda (yeniden retici ilerde, tketimde, lks t-
ketimde) harcandna gre deiir.
1. Toplumsal artnn denetim biimleri ekonomik, toplumsal,
ideolojik yaplarn etkileimi ve sonuta toplumsal deime zerinde
farkl etkiler yapar. Artnn din adamlar smfmm snfsal denetimin-
de olmas, nce art tek bir merkezde toplanaca iin hzl bir eko-
nomik ve teknolojik gelimeye yol aar. Ama art baka snftan kim-
selerin eline geemedii iin, din adamlar snfnn egemenliini pe-
kitirip toplumsal gelimeyi frenler. Toplumsal gelimenin yavalama-
s sonunda ekonomik gelimeyi de yavalatr. Toplumsal artnn asker
yneticilerin eline gemesi, retim aralar zerinde (snfsal denetim
yerine) kiisel mlkiyetin koullarn hazrlar. retim aralarnn zel
mlkiyete gemesi, onunla birlikte toplumsal artnn kiilerin deneti-
mine gemesi demektir. Bu ise askeri yneticiler yan sra asker olan-
lar ve olmayanlardan (tacir, toprak aas) oluan yeni bir egemen
smf yaratr. Asker yneticiler bu snfn ynetim ajanln stlenir-
ler. Toplumsal art zel mlkiyet konusu olunca; onun ekonomik, top-
lumsal, siyasal pekitirme ve deitirme amalaryla kullanlmas ko-
laylar. Ancak eitli kiilerin elinde toplanan art zt amalarla kul-
lanlabildii iin, deitirici ve pekitiriri etkisi azalr.

286
m. Toplumsal art transferi ile, farkllam, snfl uygar top-
lumlar doarken ilkel topluluun trde yapsyla birlikte toplumsal
birlik ve btnl de bozulmaya balar. Bu toplumsal birlii para-
layc eilimlere kar, ekonomik farkllama (iblm) eitli i, mes-
lek ve snftan kimseleri birbirlerine muhta duruma sokarak ekono-
mik bir btnleme yaratr. Bunun yan sra, bask ve ikna yntemle-
ri gelitirilerek toplumsal birlik salanmaya allr. Ancak toplumsal
birlii salayan en nemli etmen toplumsal artnn bir blmnn ye-
ni retici glerin yaratlmas yolunda kullanlmasyla, almann ve-
rimliliinde salanan olaanst arttr. Bylece, tarma dayanan uy-
gar toplumda rettiinin nemli bir blm elinden alnan kyllerin
bile yaam standartlar, uygar toplumdan ncesine gre byk yk-
selme gsterir. Bunun tersine uygar toplumsal yapnn almasnda
doan aksaklklar onun yaam dzeyini olumsuz ynde etkileyecei
iin, aa tabakalar da uygar toplumu benimsemilerdir. Bu durumun
kuramsal ifadesi, uygar toplumsal yapda snf karlar ile toplum -
karlarnn iie olmasdr. "Uygar toplumun zeti" olan devletin de bu
adan deerlendirilmesi gerekir.
n. Toplumsal farkllama tam zaman uzman yneticileri besle-
yebilecek dzeye ulanca, siyasal yap; ileri dnmek olan bir snf
besleyebilecek dzeye ulanca dnsel yap, ekonomik ve toplumsal
yaplardan farkllar. lk uygar toplumlarda her iki farkllamay da
din adamlar snf temsil eder. Toplumsal art reten toplum biimi-
nin korunmas ve yaygnlatrlmas onun yrtlmesinden daha b-
yk bir nem tamaya balaynca, askerler ynetimi ve onunla bir-
likte toplumsal artnn denetimini ele geirirler. Bylece, siyasal fark-
llamay temsil eden snfla dnsel yapy temsil eden snflar fark-
llam olurlar. Bu farkllamalarla uygar toplumun oluumu tamam-
lanm; "uygar toplumsal kurumlarn kurumlamas" olarak tanm-
lanabilecek bir yap olan devlet ortaya km olur.
o. i yalnzca toplumdaki dnceleri sistemletirme, dnce
retme olan bir snfn ortaya kmasyla, dnya gr bu snfn ba-
k asna gre oluturulmu, bu snf dnya grne damgasn bas-
mtr. Bylece dinsel dnsel yap, ideolojik bir biim almtr. Dur-
makszn farkllamalara urayan bir toplumda onu birletirici, btn-
leyici ilevleriyle ideolojinin nemi artmtr. deoloji ayn zamanda
ekonomik ve toplumsal yaplar deitirme amalaryla da kullanlma-
ya balanr.

287
KAYNAKA

Akat, Asaf Sava, "Tarihi Maddecilik ve Kapitalizm ncesi Toplumlar:


Asya Toplumu - Feodalite Tartmalarna Yeni Bir Yaklam",
Toplum ve Bilim, say 1, s. 34-38, stanbul, 1977.
Althusser, L., deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Y. Alp ve M. zk,
istanbul, 1978, Birikim Yaynlar, 121 s.
Anderson, Perry, Passages from Antiquity to Feudalism,
London, 1977, NLB, 304 s.
Aristoteles, Politika, ev. Mete Tunay,
stanbul, 1975, Remzi Kitabevi, 246 s.
Asur Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti,
stanbul, 1933, Bankalar Matbaas, 32 s.
Avcolu, Doan, Trklerin Tarihi, kitap I,
istanbul, 1978, Tekin Yaynevi, 551 s.

Bacon, Elizabeth E., "Magic",


The Encyclopedia Americana, der., Lavinia P. Dudley,
New York, 1963, Americana Corporation, cilt 18, s. 117-119.
Bayur, Hikmet, Hindistan Tarihi, cilt I,
Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 536 s.
Belge, Murat, "nsz",
L. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Y. Alp ve M. zk.
istanbul, 1978, Birikim Yaynlar, s. 7-17.
Bellah, R. N., "Religious Evolution",
American Sociological Review, cilt 29, (1964) s. 358-374'ten,
Roland Robertson, der., Sociology ol' Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 262-291.
Berndt, Catherine ve Ronald M. Berndt, The Barbarians,
Middlesex, 1973, Penguin, 196 s.
Bottomore, T.B., Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz,
ev. nsal Oskay, Ankara, 1977, Doan Yaynevi, 383 s.
Bradford, John, "Building in Wattle, Wood, and Turf",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 299-326.
Bratton, Fred Gladstone, "The First Individual in History",
Fred Gladstone Bratton, The First Heretic: The Life and Times of Ikhnaton the
King'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 47-53.
Bruhl, O., "Japanese Mythology",
Ne w Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 403-422.
Cassirer, Ernst, The Myth of the State,
London, 1966, Yale University Press, 303 s.
Ceram, C. W., Tanrlarn Vatan Anadolu, ev. Esat Nermi,
stanbul, 1974, Koza Yaynlar, 317 s.
Chesneaux, Jean ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinolu,
stanbul, 1970, Ant Yaynlar, 374 s.
Chesneaux, Jean, "Asya Tipi retim Tarznn At Yeni Aratrma Alanlar"
Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz,
stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 23-68.
Childe, Gordon, Dounun Prehistoryas, ev. evket Aziz Kansu,
Ankara, 1975, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 250 s.
Childe, Gordon, "Early Forms of Society",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 38-57.
Childe, Gordon, Kendini Yaratan nsan, ev. Filiz Karabey Ofluolu,
stanbul, 1978, Varlk Yaynlar, 236 s.
Childe, Gordon, Social Evolution.
London, 1951, Watts, 184 s.
Childe, Gordon, Tarihte Neler Oldu, ev. Aleddin enel ve Mete Tunay,
Ankara, 1974, Odak Yaynlar, 404 s.
"Chronicles Concerning Sargon, The King of Agade",
L. W. King, der., Chronicles Concerning Early Babylonian Kings,
London, 1907, Luzac, s. 3-9, 87-94'ten ve
G. A. Barton, der., Royal Inscriptions of Smer and Akkad,
New Haven, 1929, Yale University Press, s. 101-111'den,
William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
London, 1968, Oxford University Press, s. 52-56.
Cipolla, Carlo M., The Economic History of World Population,
Middlesex, 1967, Penguin, 135 s.
Clark, J. D. G., "Hunting and Gathering",
International Encyclopedia of the Social Sciences, der. David L. Silis,
New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt VII, s. 9-14.
Clark, J. D. G., ve Stuart Piggott, Prehistoric Societies,
London, 1965, Hutchinson, 356 s.
Cole, S. M., "Differentiation of Non-Metallic Tools",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 495-519.
Coles, John, "Man Before History",
Nicholas Postgate, David Hawkins ve Barry Kemp, der., The Awakening of Man,
(The Hamlyn History of the World in Colour, cilt I)
London, 1969, Hamlyn, s. 9-13.

289
Colletti, Lucio, "Introduction",
Kari Marx, Early Writings, ev. R. Livingstoe ve G. Benton,
Middlesex, 1974, Penguin, s. 16-65.
Comte, Auguste, "Pozitif Felsefe Dersleri", ev. mid Meri.
Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Dergisi, say 19-20,
stanbul, 1967, . . Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 213-258.
Coon, Carleton S., The History of Man,
Middlesex, 1967, Penguin, 435 s.
Cornforth, Maurice, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman,
stanbul, 1975, Ma-Ya Yaynlar, 199 s.
Crowfoot, Grace M., "Textiles, Basketry and Matt",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 413-455.

ambel, Halet, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance
for Culture History", Belleten, cilt XXXVII, no. 149-152.
Ankara, 1974, Trk Tarih Kurumu Yayn, s. 361-377.

Daniel, Glyn, The First Civilizations,


(The Archaeology of their Origin),
Middlesex, 1971, Penguin, 177 s.
Delorme, Jean, "The Ancient World",
Larousse Encyclopedia of the Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan,
London, 1974, Hamlyn, s. 38-230.
Dettore, Ugo, Balangcndan Bugne Kadar Tarih,
ev. A. Helgu, . Tosun ve R. Teksoy,
stanbul, 1966, Arkn Kitabevi, 420 s.
Dinol, Ali M., Snmez Kantman. "Arkeolojide Yeni Kavramlar ve Metodolojik
Aratrma Planlamas", Belleten, cilt XXXII, say 127,
Ankara, 1968, Trk Tarih Kurumu Yayn, s. 331-353.
Douglas, Mary, "Primitive Thought-Worlds",
Mary Douglas, Purity and Danger, Roudledge and Kegan Paul, 1966, s. 74-93'tea
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 79-98.
Durkheim, Emile, "The Social Foundations of Religion",
Emile Durkheim, The Elementary Forms of Religious Life, ev. J. Swain
London, 1961, Glencoe, s. 52-56, 62-63, 464-472'den
RolandRobertson, der., Sociology of Religoin,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 42-54.

Eberhard, Wolfram, Uzak Dou Tarihi,


Ankara, 1957, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 374 8.
Eflatun, Devlet Adam, ev. Behice Boran ve Mehmet Karasan,
stanbul, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, 116 s.
Emery, Walter, B., Archaic Egypt,
Middlesex, 1963, Penguin, 261 s.

290
Engels, Friedrich, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, ev. Kenan Somer,
Ankara, 1975, Sol Yaynlan, 294 s.
Engels, Friedrich, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer,
Ankara, 1975, Sol Yaynlar, 511 s.
"Enuma Eli" (Yaradl Destan), Trkeye ev. Hrand D. Andreasyon,
emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt I,
Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 407-413.
"Enuma Elis",
J. B. Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating to the Old Testament,
Princeton, 1950, Princeton University Press, s. 60-69'dan,
William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
London, 1968, Oxford University Press, s. 5-29.
The Epic of Glgamesh, ngilizceye eviren ve sunan N. K. Sandars,
Middlesex, 1972, Penguin, 127 s.
Eroul, Cem, "Marksist Devlet Kuram Hakknda Bir Not",
A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 1-2,
Ankara, 1975, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 113-124.
Eroul, Cem, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme",
A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 3-4.
Ankara, 1975, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 113-120.
Evans-Pritchard, E. E., "Nuer Symbolism",
E. E. Pritchard, Nuer Religion, New York, 1956, Clarendon, s. 123-135'ten
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 100-109.
Evans-Pritchard, E. E., Theories of Primitive Religion,
Oxford, 1972, Oxford University Press, 132 s.
Falkenstein, A., "The King of the Sumerian State",
A. Falkenstein, "La Cit-temple sumerienne",
Journal of World History, I, 4 (1954)'den ev. Donald Kaan,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 16-19.
Fauconnet, Max, "Mythology of Black Africa"
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 473-485.
Fauconnet, Max, "Mythology of Two Americas",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 423-448.
Fiek, Kurthan, Ynetim,
Ankara, 1975, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, 246 s.
Forde, Daryll, "Foraging, Hunting and Fishing",
Singer. Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 154-186.
Forde-Johnston. J., History from the Earth,
(An Introduction to Archaeology),
London, 1874, Book Club Associates, 256 s.

291
Frankfort, Henry ve H. A. Frankfort, John A. Wilson, Thirkild Jacobsen,
Before Philosophy, Middlesex, 1954, Penguin, 275 s
FritzGerald, C. P The Chinese View of Their Place in the World,
London, 1971, Oxford University Press, 82 s.

"Glgamesh and Agga", ev. S. N. Kramer,


S. N. Kramer, The Sumerians,
Chicago, 1963, Yale University Press, s. 187-190'dan,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
Ne<v York, 1967, Macmillan, s. 4-6.
Glgam Destan, N. K. Sandars'n ngilizce evirisinden
ve sunu yazsndan Trke'ye ev. Sevin Kutlu ve Teoman Dural,
stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlar, 139 s.
Glgam Destan, ev. Muzaffer Ramazanolu,
Ankara, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, 93 s.
Godelier, Maurice, Asya Tipi retim Tarz, ev. Attila Tokatl,
stanbul, 1966, Sosyal Yaynlan, 80 s.
Godelier, Maurice, "Asya Tipi retim Tarz ve
Marksist emalara Gre Toplumlarn Evrimine nsz"
Jean Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinoglu,
stanbul, 1970, Ant Yaynlan, s. 134-144.
Glpnarl, Abdlbaki, Hazreti Muhammed ve Hadisleri,
stanbul, 1971, Okat Yaynevi, 220 s.
Graves, Robert, "Introduction",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. v-v.
Guirand, Felix, "Assyro-Babylonian Mythology",
New Lorousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 49-72.
Gurney, O. R Hittites,
Middlesex, 1969, Penguin, 240 s.
Gnaltay, emseddin, ran Tarihi, cilt I,
(En Eski alardan skender'in Asya Seferine Kadar),
Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 344 s.
Gnaltay, emseddin, Yakn ark, cilt I,
(Elm ve Mezopotamya),
Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 607 s.
Gnaltay, emseddin, Yakn ark, cilt II, (Anadolu),
Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaymlan, 384 s.
Gven, Bozkurt, nsan ve Kltr,
stanbul, 1974, Remzi Kitabevi, 424 s.
Haaf, Gnter, "nsann Atas", ev. Ergin Korur,
Bilim ve Teknik, say 147,
Ankara, 1980, TBTAK Yaym, s. 16-19.

292
von Hagen, Victor W., The Aztec: Man and Tribe,
New York, 1962, Mentor, 224 s.
Harrison, H. S., "Fire-Making, Fuel and Lightning",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 217-237.
Hassan, mit, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi,
Ankara, 1977, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 319 s.
Hav/kes, Jacquette, The Atlas of Early Man,
London, 1967, Book Club Associates, 255 s.
Herodotos, Herodot Tarihi, ev. Mntekim kmen,
istanbul, 1973, Remzi Kitabevi, 639 s.
Hesiodos, Works and Days, ev. Dorothea Wender,
(Hesiod and Theognis iinde),
Middlesex, 1973, Penguin Classics, s. 59-86.
Hitit Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti,
stanbul, 1931, Bankalar Matbaas, 50 s.
The Holy Bible,
(Revised Standart Version Catholic Edition),
London, 1966, Catholic Truth Society, 993 + 24+ 238 + 22 s.
Homeros, lyada, ev. Azra Erhat ve A. Kadir,
stanbul, 1975, Sander Yaynlar, 622 s.
Homeros, Odysseia, ev. Azra Erhat ve A. Kadir,
stanbul, 1970, Sander Yaynlar, 481 s.
Hooke, S. H., "Recording and Writing",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 744-773.

bn Haldun, Mukaddime, 3 cilt, ev. Zakir Kadiri Ugan,


stanbul, 1968-1970, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, 684 + 666 + 440
lin, M. ve E. Segal, nsan Nasl nsan Oldu, ev. Ahmet Zekarya,
stanbul, 1974, Hr Yaynevi, 304 s.
nan, Abdlkadir, Tarihte ve Bugn amanizm,
Ankara, 1954, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 229 s.
nan, Afet, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
Ankara, 1956, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 391 s.
ncili erif, (Yeni Ahit),
Kitab Mukaddes iinde,
stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 274 s.

Jacobsen, Thirkild, "Mesopotamia",


H. Frankfort ve bakalar, Before Philosophy,
Middlesex, 1954, Penguin, s. 137-233.
Jacobsen, Thirkild, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia",
Journal of Near Eastern Studies, 2 (1943) 'den
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 6-13.

Kafesolu, brahim, "Eski Trk Dini",


I.. Edebiyat Fakltesi Tarih Enstits Dergisi, say 3.
stanbul, 1973, 1. . Edebiyat Fakltesi Yaynlar, s. 1-34.
Karpuz, Haim, "amuslu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri",
Bilim ve Teknik, say 112,
Ankara, 1977, TBTAK Yayn, s. 1-5.
Keller, Werner, The Bible as History, Almanca'dan ev. VVilliam Neill,
London, 1974, Hodder and Stoughton, 436 s.
Kvlcml, Hikmet, Tarih Devrim Sosyalizm,
stanbul, 1965, Tarihsel Maddecilik Yaynlan, 265 s.
Kvlcml, Hikmet, Tarih Tezi,
stanbul, 1974, Tarih ve Devrim Yaynlar, 234 s.
Kirk, G. S., The Nature of Greek Myths,
Middlesex, 1974, Penguin, 332 s.
Kitab Mukaddes, (bir heyet tarafndan evrilmitir),
stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 902 + 274 s.
Kongar, Emre, Toplumsal Deime,
Ankara, 1972, Bilgi Yaynevi, 264 s.
Korur, Ergin, "Jenetik Kontrol Gerekleiyor mu?"
Bilim ve Teknik, say 135,
Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 5-7.
Krader, Lawrance, der., The Ethnological Notebooks of Kari Mara,
Assen, 1974, Van Gorcum, 454 s.
Krader, Lawrance, Formation of the State,
New Jersey, 1968, Prentice-Hall, 120 s.
Kur'au Kerim, ev. Osman Nebiolu,
stanbul, t.y., Nebiolu Yaynevi, 346 s.
Kkmer, dris, "Asyagil retim Biimi, Yeniden retim ve Sivil Toplum",
Toplum ve Bilim, say 2,
stanbul, 1977, s. 3-30.

Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan,


London, 1974, Hamlyn, 413 s.
Laski, Harold, Devlet, ev. Esin rc,
stanbul, t.y., Kpr Yaynlan, 93 s.
Leacock, Eleanor Burke, "Introduction",
Lewis Henry Morgan, Ancient Society,
New Yrk, Meridian Books, s. I. -xx + II. -xx + III. -v + IV. -n.

294
Leakey, L. S. B nsannAtalan, ev. Gven Arsebk,
Ankara, 1971, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 208 s.
Leakey, Richard ve Roger Lewin, Origins,
(What New Discoveries Reveal About
the Emergence of Our Species and Its Possible Future),
London, 1977, Book Club Associates, 264 s.
Levi-Strauss, Claude, Totemism, ev. Roger C. Poole,
Middlesex, 1973, Penguin, 190 s.
I
Lienhardt, Godfrey, Social Anthropology,
London, 1969, Oxford University Press, 177 s.
Lowie, Robert H The Origin of the State,
New York, 1962, Russell and Russell, 117 s.
Lucretius, Evrenin Yaps, ev. Tomris Uyar ve Turgut Uyar,
stanbul, 1974, Hrriyet Yaynlan, 260 s.
Luquet, G. H "Prehistoric Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 1-8.
Malinowski, Bronislaw, By Bilim ve Din, ev. Ender Grol,
stanbul, 1964, Varhk Yaynlan, 64 s.
Manas Destan, ev. Abdlkadir nan,
stanbul, 1972, Babakanlk Kltr Mstearl Kltr Yaynlan, 267 s.
Mannheim, Kari, Essays on the Sociology of Culture, der. Paul Kecskemeti,
London, 1962, Routledge and Kegan Paul, 253 s.
Mannheim, Kari, Essays on the Sociology of Knowledge, der. Paul Kecskemeti,
London, 1959, Routledge and Kegan Paul, 327 s.
Mannheim, Kari, Ideology and Utopia,
London, 1960, Routledge and Kegan Paul, 318 s.
Mardin, erif, Din ve deoloji,
Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 148 s.
Mardin, erif, deoloji,
Ankara, 1976, Sosyal Bilimler Dernei Yaymlan, 151 s.
Marx, Kari ve Friedrich Engels, Alman deolojisi, ev. Hseyin Boz,
stanbul, 1976, Taban Yaynlan, 124 s.
Marx, Kari, Felsefenin Sefaleti, ev. Ahmet Kardam,
Ankara, 1975, Sol Yaynlar, 243 s.
Marx, Kari, Kapital, cilt I, ev. Alaattin Bilgi,
Ankara, 1975, Sol Yaymlan, 847 s.
Mason, Alden J., The Ancient Civilizations of Peru,
Middlesex, 1964, Penguin, 332 s.
Masson-Oursel, P. ve Louise Morin, "Indian Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand,
London, 1974, Book Club Associates, s. 403-422.
McNall Burns, Edward, Western Civilizations, cilt I,
New York, 1963, Norton, 272 s.
295
McNeill, Wiliam H A World History,
New York, 1971, Oxford University Press, 550 s.
McNeill "VVilliam H. ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
(Readings in World History dizisi, cilt I),
New York, 1968, Oxford University Press, 203 s.
Meek, Theophile James, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses",
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 72-79.
Melekecvili, A., "Eski Dou Toplumlarnda Klelik Feodalizm ve ATT",
Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. irem Keskinolu,
istanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 273-301.
Mellaart, James, The Neolithic of the Near East,
London, 1975, Thames and Hudson, 300 s.
Morgan, Lewis Henry, Ancient Society,
New York, 1969, Meridian Books, 570 s.
Morris, Desmond, plak Maymun, ev. Engin Danca,
istanbul, 1971, Sander Yaynlar, 192 s.

Oakley, Kenneth P., "Skill as a Human Possession",


Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 1-37.
Oppenheimer, Franz, The State, ev. John Gitterman,
New York, 1975, Free Life Editions, 112 s.

- Osipov, G., Toplumbilim: Teori ve Yntem Sorunlar, ev. nsal Oskay,
Ankara, 1977, Sol Yaynlar, 259 s.
ner, Necati, Klasik Mantk,
Ankara, 1978, A.. lahiyat Fakltesi Yaynlar, 214 s.
rnek, Sedat Veyis, lkellerde Din By Sanat Efsane,
stanbul, 1971, Gerek Yaynevi, 231 s.

Parkinson, C. Northcote, Siyaal Dncenin Evrimi, ev. Mehmet Harmanc,


istanbul, 1976, Remzi Kitabevi, 287 s.
Paul, Rainer, "Vcudumuzdaki Mikrokozmoz",
Bilim ve Teknik, say 135,
Ankara, 1979, TBTAK Yaym, s. 1-4.
Pivetau, Jean, "Man Before History",
Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan,
London, 1974, Hamlyn, s. 13-37.
Plamenatz, John, Ideology,
London, 1970, Macmillan, 148 s.
Postgate, Nicholas ve David Hawkins, Barry Kemp, der., The Awakening of Man,
(The Hamlyn History of the World in Colour, cilt I),
London, 1969, Hamlyn, 128 s.

296
Redfield, Robert, The Primitive World and Its Transformations,
Middlesex, 1968, Penguin, 188 s.
Ribard, Andre, nsanhn Tarihi, cilt I, ev. Erdoan Baar ve iar Yaln,
stanbul, 1974, May Yaynlar 409 s.
Robertson, Roland, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, 473 s.
Rodinson, Maxime, Hazreti Muhammed, ev. Attila Tokatl,
stanbul. 1968, Gn Yaynlar, 292 s.
Roe. Derek, Prehistory,
London, 1971, Paladin, 288 s.
Roux, Georges, Ancient Iraq,
Middlesex, 1972, Penguin, 480 s.
Sabine, George, Siyasal Dnceler Tarihi,
cilt III: Yakn a, ev. zer zankaya,
Ankara, 1969, Trk Siyasi limler Dernei Yaynlan, 320 s.
Sahlins, Marshall, Stone Age Economics,
London. 1974, Tavistock, 348 s.
Saucer, Jonathan D., "Reviews of Books",
Journal of Economic History, cilt 28, say 2.
Los Angeles, 1978, University of California, s. 516-518.
Scott, Lindsay, "Pottery",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 376-412.
Sena, Cemil, Muhammed'in Felsefesi,
stanbul, 1971, Remzi Kitabevi, 671 s.
Sommerfelt, A., "Speech and Language",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 85-109.
Soustelle, Jacques, The Daily Life of Aztecs, ev. Patrick O'brian,
Middlesex, 1964, Penguin, 302 s.
Speiser, E. A., "Authority and Law in Mesopotamia",
Journal of American Oriental Society, Ek say 17 (1954), s. 8-15'den
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 32-35.
' The Sumerian King List",
Samuel Noah Kramer, The Sumerians, Chicago (1963)'den
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 1-4.

"amanlk",
Moydan-Larousse, der. S. Klolu, N. Araz, H. Devrim,
stanbul, 1973, Meydan Yaynevi, cilt XI, s. 714.
ayl, Bekir Stk, Temel Medikal Genetik,
Ankara, 1968, A.. Tp Fakltesi Yaynlar, 311 s.
enel, Aleddin, Eski Yunanda Eitlik ve Eitsizlik stne,
Ankara, 1971, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 605 s.

Tacitus, The Agricola and the Germania, ev. H. Mattingly,


Middlesex, 1973, Penguin, 175 s.
1 e\rat erif, (Eski Ahit),
Kitab Mukaddes iinde,
stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 902 s.
"The Theology of Memphis", ev. John A. Wilson,
J. B. Pritchard, der., Near Eastern Texts Relating to the Old Testament,
Princeton, 1955, Princeton University Press, s. 4-6'dan,
William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
london, 1968, Oxford University Press, s. 29-34.
Thomson, George, Studies in Ancient Greek Society,
(cilt I: The Prehistoric Aegean),
London, 1949, Lawrance and Wishart, 622 s.
Thomson, George, Studies in Ancient Greek Society,
(cilt II: First Philosophers),
London, 1955, Lawrance and Wishart, 367 s.
Toynbee, Arnold, Tarih Bilinci, cilt I, ev. Murat Belge,
stanbul ,1975, E Yaymlan, 289 s.
Tunay, Mete. der., Batda Siyasal Dnceler Tarihi Seilmi Yazlar, cilt I,
Ankara, 1969, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaymlan, 328 s.
- The Upanishads, ev. Juan Mascaro,
Middlesex, 1974, Penguin, 143 s.

Vergilius, Aeneas, cilt II, ev. Oktay Akit,


stanbul, 1968,1. . Edebiyat Fakltesi Yaynlan, 55 s.

Wallbank, Walter, "History of Civilization",


The Encyclopedia Americana, der. Lavinia P. Dudley,
New York, 1963, Americana Corporation, cilt I, s. 23-29.
- Vivaud, J., "Egyptian Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 9-48.

Watson, J. D., Gen ve Molekler Biyolojisi, ev. Altan Gnalp,


Ankara, 1968, Hacettepe niversitesi Yaynlar, 311 s.
Weber, Max, "Gods, Magicians and Priests",
Max Weber, Sociology of Religion, (1921), 2. Blm'den,
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 407-418.
Wells, Calvin, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, ev. Erzen Onur,
stanbul, 1972, Remzi Kitabevi, 167 s.
Wells, H. G Ksa Dnya Tarihi, ev. Ziya Ishan,
stanbul, 1959, Varlk Yaynlan, 326 s.

296
Wells, H. G Raymond Postgate ve G. P. Wells, The Outline of History,
New York, 1971, Doubleday, 1103 s.
White, Leslie A., "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process"
Journal of American Oriental Society, 68 (1948), s. 91-103'ten,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967 Macmillan, s. 37-47.
Wilson, John A., "The Religion of Ikhnaton",
John A. Wilson, Burden of Egypt,
Chicago, 1951, The University of Chicago Press, s. 223-229'dan,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 53-57.
Wittfogel, Kari A., Oriental Despotism,
New Haven, 1964, Yale University Press, 556 s.
Wolley, C. Leonard. The Sumerians,
New York, 1965, Norton, 198 s.

Zeuner, F. E., "Domestication of Animals",


Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon s. 327-352.
Zeuner, F. E., "Domestication of Plants",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 353-373.
Yalman, Nur, "Magic",
International Encyclopedia of the Social Sciences, der. David L. Silis,
New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt IX, s. 521-527.
Zubritski, Y D. Mitropolski ve V. Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum
Feodal Toplum, ev. Sevim Belli,
Ankara, 1974, Sol Yaynlan, 261 s.
DZN

a. Ad Dizini a. Ad Dizini
A b. Kavram Dizini
Abdlbaki, 9 n. Berndt, Catherine H 7 n, 12 n, 13 n, 15 n,
Aberle, 169 n. 16 H.
Abram, 258, 259 n. Berndt, Roland M., 7 n, 12 n, 13 n, 15 n.
"Adam", 47 n. 16 h.
Adem, 47 n, 168 n, 170 n, 186 n, 250 n. Berosius, 218, 232.
Aeneas, 9 ru Bottomore, T.B., 1 8n, 21 n, 63 n, 89 n.
Agamemnon, 272 n.
Bradford, John, 22 n, 130 n.
Ahuramazda, 243 n.
Akat, Asaf Sava, 3 n. Braidwood, R.J., 142, 142 n.
Althusser, Louis, 23, 23 n, 205 n, 255 n, Bratton, Fred Gladstone, 36 n.
264, 264 n. Breasted, 262 n.
Amon, 257 n. Bruhl, O,, 131 n.
Anderson, Perry. 22 n.
Andrey Robert, 53 n. C
Anu, 234.
Aristoteles, 8 n, 22 n, 34, 187 n, 217 n. Caesar, 170 n.
Aruru, 44 n, 250 n, 252 n. Cassirer, Ernst, 48 n.
Astyages, 170 n. Carveth, Read, 114 n.
Cauvin, J., 144.
Asur (tanr), 257 n, 262.
Ceram, C. W., 241 n.
Asurbanipal, 242.
Chesneaux, Jean, 193 n.
Asurnairpal, 242.
Aer, 261. Childe, Gordon, 12 n, 14, 14 n, 15 n, 21 n.
Aton, 262. 25 n, 29 n, 30 n, 37 n, 38 n, 39 n, 45 n,
Atum, 250 n. 46 n, 48 n, 55 n, 57 n, 58 n, 64 n, 65 n,
Augustinus, St., 9. 66 n, 69 n, 70 n, 71 n, 72 n, 74 n, 78 n,
Avcolu, Doan, 175 n, 247 n. 79 n, 81 n, 82 n, 84 n, 85 n, 87 n, 90 n,
93 n, 96 n, 101 n, 107 n, 110 n, 130 n,
135 n, 139 n, 140 n, 14i n, 143 n, 148 n,
B
149 n, 150, 150 n, 151 n, 153 n, 160 n,
Baal, 259, 261. 163 n, 167 n, 169, 177 n, 179 n, 190 n,
Bacon, Elizabeth E., 116 n. 195 n, 198, 198 n, 199 n, 200 n, 219 n,
Bacon, Francis, 6 n. 224 n, 225 n, 230, 233 n, 235, 235 n, 238,
Bayur, Hikmet, 245 n. 245 n, 271 n, 275 n.
Behrensmeyer, Kay, 99 n. Cipolla, Carlo M.. 5 n, 142 n, 143 n, 201 n,
Belge, Murat, 23 n, 264 n. 285 n.
Bellah, R. N 113 n, 253 n. Clark, J. G. D., 37 n, 51 n, 57 n, 64 n, 71 n,
Bender, Barbara, 167 n. 77 n, 80 n, 82 n, 84 n, 86 n, 127 n, 129 n,
Bergson, Henri, 34, 35 n. 130 n, 143 n, 156 n, 182 n, 194 n, 232 n.

300
Cohen, Mark Natan, 187 n. Enkidu, 8 n, 44 n, 181 n, 218 n, 250 n,
Coles, John, 130 n, 135 n, 166 n. 252 n.
Colletti, Lucio, 19 n. Enlil, 198 n, 239, 240, 251 n, 255 n, 256 n,
Comte, Auguste, 5 n. 257 n.
Coole, S. M., 159 n. Ensi, 237, 237 n.
Coon, Carleton S., 2 n, 45 n, 49 n, 55 n, Eroul, Cem, 25 n, 94 n.
56 n, 58, 58 n, 60 n, 61 n, 67 n, 69 n, 70 n, Etrade, 156 n.
71 n, 73 n, 82 n, 110 n, 113 n, 125 n, Etana, 249.
129, 130 n, 132 n, 136 n, 140 n, 162 n,
172 n, 176 n, 183 n, 201 n, 281 n. Evans-Pritchard, E. E., 16 n, 104 n, 233 n.
Cornford, Francis, 46 n, 114 n.
Cornforth, Maurice, 22 n, 18 n, 248 n, F
253 n, 256 n. Falkenstein, A., 237 n, 238 n.
Crovvfoot, Grace M., 201 n. Fauconnet, Max, 112 n, 113 n.
Coulanges, Fustel de, 99 n. Ferguson, 12 n.
Fiek, Kurthan, 92 n, 94 n, 118 n, 177 n.
Forde, Daryll, 22 n, 43 n, 67 n, 141.
Forde - Johnston, J., 2 n, 11 n, 49 n, 51 n,
ambel, Halet, 3 n, 45 n, 69 n, 138 n, 142 n, 56 n, 67 n, 78 n, 139 n, 142 n, 143 n,
145 n. 155 n, 156 n, 157 n, 177 n, 182 n, 183 P,
187 n, 194 n, 198 n, 200 n, 232 n, 234.
D Fourier, Charles, 10, 12, 12 n.
Frankfort, Henri, 8 n, 100 n, 105 n, 106 n.
Daniel, Glyn, 11 n, 12 n, 15 n, 136 n, 156 n, Franklin, Benjamin, 2 n, 35 n.
157 n, 184 n, 195 n, 235, 238 n, 245 n, Frazer, James G 5 n, 109 n, 110 n, 113 n,
264 n, 265 n, 266 n. 115 n, 219, 220.
Darius, I., 243. Freud, Sigmund, 53.
Dart, Raymond, 53 n. FritzGerald, C. P., 246 n.
Darwin, Charles, 10.
Delorme, Jean, 263 n. G
Demokritos, 10. Glgam, 249 n.
Dettore, Ugo, 127 n, 130 n, 166 n, 167 n, Gideon, 260 n.
168 b. Godelier, Maurice, 17 n, 45 n, 202 n.
Dinol, Ali M., 29 n. Golyat, 261.
Douglas, Mary, 17 n. Gramsci, 19 n, 279.
Durkheim, Emile, 19, 93 n, 118 n, 233 n, Graves, Robert, 32 n.
253 t . Guirand. Felix, 116 n.
Gurney, O. R 108 n, 193 n, 252 n, 254 n.
E Gnaltay, emseddin, 193 n, 218 n, 232 n,
239 n, 240, 243 n, 250 n, 263 n.
Earthy, Miss, 79 n. Gven, Bozkurt, 8 n, 44 n, 45 n, 55 n,
Eberhard, Wolfram, 157 n, 180 n. 85 n, 137 n, 141 n, 166 n, 274 n.
El lah, 171 n.
Emery, Walter B 147 n, 218 n, 244 n.
H
En, 237, 237 ti.
Engels, Friedrich, 4 n, 13, 14, 15, 16 n, Haaf, Gnter, 60 n, 61 n.
22 n, 24 n, 26 n, 34, 35 n, 54 n, 76 n, Habil, 186, 187.
97 n, 114 n, 136 n, 139 n, 173 n, 179 n, Hagen, Victor W. von, 131 n, 156 n, 157 n,
202 n, 204 n, 214 n, 217 n, 278 n. 159 n, 160 n, 161 n, 193 n, 234 n, 268 n.
Enki, 233, 251. Harlan, Jack, 138 n, 167 n.

301
Harriso, H. S., 55 n. Kvlcmh, Hikmet, 3 n, 148 n, 158 n, 160 n,
Hassan, mit, 22 n, 174 n. 180 n, 188 n, 193 n, 198 n, 200 n, 208 n.
Havva, 184 a. 218 n, 232 n, 261 n, 264 n.
Hawkes, Jacquette, 2 n, 65 n, 80 n, 136 n, King, L. W., 240 n, 241 n.
141 n, 142 n, 143 n, 149 n, 159 n, 182 n, Kingu, 250 n, 251 n, 252 n.
183 n, 184 n, 197 n. 231 n, 244 n, 246 n. Kirk, G. S., 18 n, 32 n, 110 n.
Hegel, 23 n. Kongar, Emre, 18 n, 21 n.
Herodotos, 8 n, 61 n, 170 n, 188 n, 196 n, Korur, Ergin, 36.
243. Krader, Lawrance, 60 n, 94 n, 189 n, 247 n,
Hesiodos, 138 n, 213 n. 276 .
Hizkiya, 262 n. Kramer, Noah, 47 n, 197 n, 239 n, 255 n.
Hobbes, Thomas, 11 n. Kkmer, dris, 173 n.
Hobhouse, 60 n, 89 n. Kyros, 170 n, 243, 262 n.
Homeros, 170 n, 217 n, 269 n, 272 IL
Hooke, S. H., 78 n. L
Horus, 219. Lahmu, 225 n.
Huiltzilopotchtli, 267, 267 n. Lahumu, 255 n.
Hvoyko, 140 n. Landsberger, 218 n.
Laski, Harold, 22 n.
U J Latifau, J. B 12 n.
Ingstad, Helge, 266 n. Leacock, Eleanor Burke, 18 n, 56 n, 60 n.
anna, 200, 234. 63 n, 98 n, 117 n, 169 n.
bn Haldun, 9 n, 22 n, 23 n, 38 n, 92 n, Leakey, L.S.B. 2 n, 52, 52 n, 69 n, 77 n,
116 n.
113, 150 n, 152 n, 173, 173 n, 179 n, 192 n,
203, 270 H. Leakey, Richard E., 35 n, 39 n, 41 n, 43 n,
51 n, 53, 53 n, 54 n, 55 n, 59 n, 68 n,
brahim, 258.
7i n, 73 n, 99 n.
lkhanaton, 263 n.
Lvi-Strauss, Claude, 16 n, 18 n, .100 n,
ln, M., 107 n, 140 n, 161 n, 162 n.
106 n, 108 n, 117 n.
nan, Abdlkadir, 172 n.
L6vy-Bruhl, Lucien, 16 n, 100 n, 114 n,
nan, Afet, 73 n, 80 n, 147 n, 149 n, 154 n, 115 .
155 n, 159 n, 161 n, 218 n, 252 n. Lienhardt, Godfrey, 3 n, 10 n, 82 n.
ndra, 248, 249 n. Locke, John, 11 n, 19 n.
sa, 250 n. Lorenz, Konrad, 53 n.
sis, 218 n. Lowie, R. H., 89 n, 98 n, 118 n, 147 n,
Jacopsen, Thirkild, 216 n, 237 n, 345 n, 154 n, 180 n, 193 n, 210 n, 247 n.
249 n, 251 n, 253 n. Lubbock, John, 11, 12, 12 n.
Jevons, 110 n. Lucretius, 10 Ji.
Lugalzaggisi, 239, 240, 240 n.
K Luquet, G. H., 77 n, 104 n, 115 n.

Kabil, 186, 187.


Kafesolu, brahim, 172 n.
Kain 186 t. Maine, Henry, 19, 154 n.
Karpuz, Haim, 128 n. Malinowski, Bronislaw, 5 n, 109 n, 110 n,
Keller. Werner, 258 n. 114 n, 116 n.
Kenyon, Kathleen, 144. Mannheim, Kari, 4 n, 5 n, 6 il, 22 n, 23,
Kerov, V, 15 n, 51 n, 70 n, 136 n, 141 n, 27 n, 76 n, 109 n, 111 n, 114 n, 118 n.
142 n, 152 x. Marais, Eugene, 38 n.
Khunum, 250 n. Mardin, erif, 21. 23 n, 105 n, 119 n.

302
Marduk, 232, 240 n, 251 , 257 n, 262. rnek, Sedat Veyis, 8 n, 12 n, 17 n, 107 n,
Maret, 110 n. 115 h.
Marx, Kari, 4 n, 13,14, 14 n, 15, 16 n, 23 n,
26 n, 54 n, 76 n, 94 n, 119 n, 189 n, 212 ti, P
278 H.
Mason, Alden J., 13 n, 22 n, 30 n, 54 n, Parkinson, Northcote, 16 n, 39 n, 42 n,
109 n, 155 n, 157 n, 158 n, 267 n. 8i n, 118 n, 154 n, 166 n.
Masson-Oursel, P., 249 n. Paul, Rainer, 36 n.
McLead, W. C., 247 n. Perikles, 276 n.
McNall Burns Edward, 55 n, 57 n, 75 n, Perrot, Jean, 138 n, 198 n.
128 n, 157 n, 166 n, 185 n, 278 n. Piggott, Stuart, 37 n, 51 n, 57 n, 64 n, 71 n,
77 n, 80 n, 82 n, 84 n, 86 n, 127 n, 129 n,
McNall Burns, Edvvard, 55 n, 57 n, 75 n,
77 n, 137 n, 150 n, 152 n, 161 n, 164 n, 130 n, 140 n, 141 n, 143 n, 156 n, 182 n,
214, 215 n, 244, 246 n, 247 n, 254 n. 194 n, 232 n.
Pivetau, Jean, 43 n, 97 n, 132 n, 133 n,
Meek, T. James, 30 n, 76 n, 259 n.
142 n, 165 n.
Meggers, 156 n.
Plamenatz, John, 23, 23 n.
Melekecvili, G. A, 20 n.
Platon, 10 n.
Mellaart, James, 66 n, 114 n, 128 n, 129 n, Plumb, H. J., 106 n, 123 n.
133 n, 134 n, 136 n, 138 n, 140 n, 143 n, Polybios, 10 n.
144, 144 n, 145 n, 146, 146 n, 147 n, 150 n, Popper, Kari, 19.
151 n, 152 n, 176 n, 182 n, 183, 183 n,
Postgate, Raymond, 31 n, 47 n, 48 n, 57 n.
194 n, 197 n.
64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 101 n, 102 n, 107 n.
Mitropolski, D., 15 n, 51 n, 70 n, 136 n,
109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n.
141 n, 142 n, 152 n.
148 n, 156 n, 159 n, 160 n, 185 n. 189 n.
Morgan, Lewis Henry, 12 n, 13, 13 n, 14,
231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n, 243 n,
14 n, 18 n, 29 n, 44 n, 54 n, 56 n, 73 n,
262 n.
82 n, 139 n, 161 n, 189 n, 216 n, 217 n.
Preuss, 110 n.
Morin, Lousie, 249 n. Pritchard, J. B 250 n.
Morris, Desmond, 36 n. Ptah, 250 n, 257 n, 263 n.
Muhammed, 252 n, 256 n.
Musa, 173 n, 187 n, 255 n, 259, 259 n, 260 n.
R
N Radcliffe-Brown, 106 n, 108 n.
Ramses, 257 n.
Nammu, 251 n. Re, 263 .
Nebukadnezar, 242.
Redfield, Robert, 16 n, 29 n, 82 n, 88 n,
Nilsson, Sven, 12 n.
158 n,
Ninhursug, 251 n.
Ribard, Andre, 134 n.
Ninmah, 25i n.
Riggs, F. W., 3 n.
Nezaualcoyotl, 262 .
Robertson, Roland, 63 n.
Rodinson, Maxime, 171 n, 178 n.
O, Roe, Derek, 35 n, 39 n, 64 n, 127 n, 133 n.
Oakley, Kenneth P.. 2 n, 35 n, 43 n, 56 n, 137 n, 143 n, 182 n, 183 n.
67 n, 69 n, 71 n, 101 n, 102 n, 103 n. Rousseau, 11, 11 n.
Oanes 218, 232, 248 n. Roux, Georges, 138 n, 142, 143 n, 147 n,
Oppenheimer, Franz, 173 n, 174 n, 177 n, 194 n, 195, 195 n, 196 n, 198, 198 n, 200
178 n, 188 n, 191 n, 257 n, 265, 265 n. 200 n, 217 n, 232 n, 233 n, 240 n, 242 n,
Osipov, G 21 n. 249 n, 250 n.
Osiris, 218 n, 248 n. Rstov, Alexander, 180 n, 191 n.

303
V
s, s
Sabine, George, 24. Vedel-Simonsen, 11 n.
Sagard, F. 107 n. Vergilius, 9 n.
Sahlins, Marshall, 17 n, 30 n, 50 , 71 n, Vzldayan Ku Byc, 267 n
82 n, 85 n, 86 n, 87 n, 88 n, 98 n, 122 n, Viaud, J 218 n.
141 n.
Samson, 260 n. W
Samuel, 260 n. Wallbank, T. Walter, 66 n.
Sargon, (Akad kral), 239, 240, 240 n. Watson, J. D., 36 n.
Sargon (Asur imparatoru), 242. Wauchope, Robert, 266 n.
Saucer, Jonathan D., 167 n. Weber, Max, 262 n.
Saul, 260 n. Wells, Calvin, 2 n, 17, 39 n, 44 n, 175 n.
Schmidt, Wilhelm, 29 n. Wells, H. G 31 n, 47 n, 48 n, 54 n, 56 n,
Scott, Lindsay, 210 n. 57 n, 64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 87 n,101 n,
Sedlar, Jean W., 9 n, 198 n. 108 n, 109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n,
Segal, E. 107 n, 140 n, 161 n, 162 n. 147 n, 148 n, 151 n, 156 n, 159 n, 160 n,
Set, 218 t. 175 n, 185 n, 188 n, 189 n, 231 n, 234 D,
Smith, Elliot, 148 n. 237 n, 238 n, 239 n.
Smith, Robertson, 99 n. Wells, G. P 31 n, 47 n, 48 n, 57 n, 64 n,
Sommerfelt, A., 56 n, 58 n, 69 n, 96 n, 68 n, 76 n, 77 n, 101 n, 102 n, 107 n,
102 n, 104 n. 109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n,
Soustelle, Jacques, 8 n, 252 n, 262 n, 266 n, 148 n, 156 n. 159 n, 160 n, 185 n, 189 n,
Spat, 154 n. 231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n, 243 n,
Speiser, E. A., 255 n. 262 n.
Spencer, Herbert, 12 n, 107 n, 108 n. Whilley ve Phillips, 13 n.
Stephan, W. J., 216 n. White, Leslie A., 1, 1 n, 16 n, 36 n, 57 n,
ayl, Bekir Stk, 37 n. 205 n.
VVilson, Edward O., 36.
T Wilson, Daniel, 11.
Wilson, John A., 8 n.
Tacitus, 147 n, 170 n, 204 n. Wittfogel, Kari A., 148 n, 161 n, 168 n,
Thomsen, C. J 11. 11 n. 180 n, 188 n, 191 n, 192 n, 236 n, 255 n.
Thomson, George, 25 n, 30 n, 31 n, 44 n, Woolley, C. Leonard, 194 n, 197 n, 232 n,
51 n, 78 n, 79 n, 110 n, 116 , 118 n, 236 n, 238 n, 240 n, 241 n, 254 n, 255 n.
131 n, 141 n, 170 n, 219 n, 220 n, 222 n,
233 n, 248 n, 254 n. Y
Thompson, R. Cambell, 231.
Tiamat, 249 n. Yehoafat, 261 n.
Tinbergen, Niko, 50 n. Yehova, 259, 259 n, 260 n, 261, 261 n,
Tnnies, 18. 262, 262 n, 263, 263 n, 264, 267.
Yeu, 260 n.
Tutankhamun, 263 n.
Tylor, Edward B 12, 12 n, 13, 109 n, 114 n.
z
Zeuner, F. E., 118 n, 128 n, 140 n, 142 n,
U
143 h.
Urukagina, 239, 241 Zeus, 248 t.
Ussher, James, 10. Zubritsky, Y 15 n, 51 n, 70 n, 136 n, 141 n,
Utnapitim, 249. 142 n, 152 n.

304
b. Kavram Dizini

A
Abuahreyn, 231. ana hakk, 44, 160 n, 170.
Abydos mezarlar, 236. anahanlar, 160 n.
ak toplum - kabile toplumu analojik dn, 100 n, 104 n, 106 n.
snflandrmas, 19. 108 n, 109, 110, 116 n, 165, 166, 223.
adalet kavram, 255 n, 256 n, 264. analoji sihiri, 115, 115 n, 116.
adam, 7 . anarik ilikiler, 92, 99, 103, 105, 113, 122.
Adem'in soyaac, 170 n. anarik yap, 63 n.
Aden (cennet) bahesi, 251 n. ana soy zinciri, 62, 79, 131, 131 n, 160,
adsz insanlar, 47. 160 n, 162 n, 169, 169 n, 170 n, 216, 217,
adsz kral, 46. 249 n.
Aeneas destan, 9 n. anatanralar, 79, 184, 184 n.
Afrika topluluklar, 83, 112 n, 141 n, 172 n, anatanra klt, 140, 160 n, 166, 184, 222,
193 n. 282.
Agade, 239, 240, 240 n. Andaman Adalar topluluklar, 29 n.
aile, 3 n, 35 n, 44, 44 n, 55, 55 n, 62, 72 n, angarya, 187 n, 226, 260 n, 268.
82 n, 91 n, 154, 154 n, 161, 161 n, 163, animizm, <10.
166 n, 169, 185 n, 189 n, 211, 217, 217 n, anti-surplus, 87 n.
223, 227. antropoidler, 57 n.
aile mlk, 162 n, 175, 175 n, 178 n, 211, antropolojik kantlar, 31, 34 n.
212, 273. antropomorfizm, 167, 248, 249.
Akad, 240, 241, 258 n. ape'ler, 155 n.
Akanlar, 131 t. "arac insan", 35 n.
Akhalar, 246, 269, 272 n. ara kullanma, 37 n, 38 n, 40, 41, 42, 42 n,
Akhemenid Hanedan, 188 n. 43, 43 n, 47 n, 49, 101.
"aklc insan" 35 n, 41. aralar, 39 n, 43, 45, 49, 49 n, 95.
akrabalk ilikileri, 73, 91 n, 161 n, 189 n. aralarda birrneklik, 49, 49 n, 57 n,
Alba Longa, 170 n. 58, 62, 74, 96, 102.
alkanlklar, 38 n. aralarn gelimesi, 63, 73 n, 120, 122, 123,
alveri (deiim), 47, 72 n, 74, 74 n, 85, 211, 273, 275.
90 n, 91 n, 134, 178, 181, 183, 184, 185, ara takm, 47 n, 66.
226, 238, 244, 245, 245 n. ara yapan aralar, 59, 67, 69, 69 n, 74.
Aliko, 151 il. ara yapclar, 70, 72, 74, 97, 120, 159.
altma 168 n. ara yapma, 2, 38 n, 40, 41, 42, 42 n, 43,
altma mitosu, 138 n. 43 n, 47 n, 49, 101, 102, 102 n, 103, 112
altyap - styap kavramlar, 24, 24 n. 120.
altyap - styap etkileimi, 106. ara yapma lt, 35 n.
Amazon yerlileri, 60. Araplar, 178 n, 188 n.
ambarlar (silolar), 143, 160, 162, 176, 176 n, Ariha, 182.
177 n, 178, 182, 184, 188, 194, 205 n, 210, aristokrasi, 187 n, 189 n.
214, 234, 238. aristokratlar, 197 n.
Amerika yerlileri, 107 n, 178, 178 n. Aristoteles mant, 6 n.
Amerika yerlileri kltr, 193 n, 236 n. arkeoloji - etnoloji karlatrmal
ampirizm, 27, 28. yntemi, 31 n.
Anadolu, 246 247. arkeolojik (belgeler) kantlar, 28, 29 n,
Anadolu Medeniyetleri Mzesi, 184. 30 n, 31, 31 n, 90 n, 91 n, 162, 183, 193 n.
anaerkillik sorunu, 79, 79 n, 97, 131, 131 n, 196, 197, 249 n, 258.
161, 161 n, 162, 162 n, 190 n. Arnhelmliler, 98 n.

305
Arpaciyah, 194. Ateryen kltr, 66 n.
"art" 25 n. ate, 201 n.
art besin, 26, 53, 70, 70 n, 71, 80, 81, 83, atee tap, 55.
97, 98, 116, 119, 123, 124, 126, 176, 224, atein denetime alnmas, 54, 54 n, 55,
226, 270, 285, 286. 55 n, 56, 56 n, 65, 69, 95, 98.
art bilgi, 26, 201. attnclk, 103.
art deer, 26, 26 n. Atonculuk, 258 n.
art emek, 26, 26 n, 268. ATT, 20 n.
art enerji, 26, 26 n, 45 n, 53, 55, 63, 70, Aurignasiyan kltr, 66.
200, 201, 201 n, 285. avc - ifti ilikisi, 266.
art rn, 70 n, 119, 123, 124, 169, 177 n, av-ev iblm, 68 n, 121.
196, 199, 199 n, 200, 202, 203 n, 207, 224, avclk, 49, 50, 50 n, 51, 51 n, 52, 53, 53 n,
235, 268, 271, 274 n. 54, 54 n, 56 n, 82 n, 83, 87 n, 97, 111,
art ttin gizilgc, 251, 271. 113 n, 129, 131, 132 n, 136 n, 140, 141,
art zaman, 26, 26 n, 45 n, 53, 70, 71, 71 n, 142, 146, 149, 151, 152 n, 164, 171, 266.
81, 123, 132 n. av sihiri, 64, 115, 132 n.,
Aruntalar, 56 n. avclk ve toplayclk, 18 n, 50, 50 n, 51,
51 n, 52, 58 n, 71 n, 83 n, 84 n, 127, 139,
Aryanlar, 151 n, 175 n, 187 n, 190 n, 248 n,
151, 152, 157, 168.
249 n.
avc ve toplayc takm, 19, 60, 61, 90 n,
asabiyyet, 173 n, 192 n. 91 n, 63 n, 65, 84, 91, 93 V.d., 105, 106,
asalak ekonomi, 20, 45, 45 n, 58, 68, 81, 119, 121, 123.
84, 85, 87, 90, 103, 110, 132, 134, 136, 137, Avrasya stepleri, 215.
142, 166 n, 176. Avustralya yerlileri, 7 n, 8 n, 29 n, 30 n,
asker egemen snf, 190. 31, 48, 56 n, 58, 75 n, 83, 96 n, 108 n,
askeri aristokrasi, 190 n. 117 n, 133, 157.
askeri btnlenme, 190, 268. ayrcalklar, 162 n.
askeri demokrasi, 217. azalan verimler yasas, 86, 87.
askeri farkllama 190. Azerbeycan, 246.
askeri g, 243, 260, 271, 272, 277. Azilian kltr, 129, 132.
askerler, 203, 206, 207, 212, 213, 233, 237, Aztekler, 8 n, 159 n, 234 n, 247 n, 252 n,
239, 274, 275, 277. 262 n, 266 v.d., 267, 267 n, 268, 269 n, 274.
asker yaam biimi, 215.
asker yneticiler, 239 n, 241, 260 n, 277, B
286, 287. Baba hakk, 170.
Asur mparatorluu, 196, 241, 242. baba soy zinciri, 62, 73, 73 n, 131, 131 n,
Asya tipi retim, 202 n. 169, 169 n, 170 n, 212, 216, 216 n, 217,
aa barbarlk, 54 n, 139. 249 M.
Aa Mezopotamya, 231. Babil, 240 n, 241, 250.
Aa Mslr, 263 n. Babil mparatorluu, 241, 257 n, 262.
aa palelolitik, 49, 51 n, 55 n. Babilliler, 250 n.
aa snflar, 261. "Babilonya Tarihi, 232.
ar tketim, 177, 178. Babil (srgn) tutsakl, 242, 243, 262,
airet, 155, 217. 263, 264<
at, 215. Babil tarih takvimi, 241 n.
ataerkil komnist yaam, 175 n. Bacon mant, 6 n.
ataerkillik, 105, 170 n, 171, 174. Badari, 160 n.
atasal tanr, 248 n. Bahe tarm, 18 n, 147, 147 n, 148 n, 169 n.
ataya tap klt, 146, 155, 165, 167, 172, 267 H, 268.
174, 184, 223, 248, 272. balktan yaratma, 250 n, 251 n.

306
balayc sihir, 116 ti. bilimsel dn 5, 5 n, 6, 6 n, 100 n,
bakr, 145, 157, 183, 184, 197, 238. 111, 206, 224, 225, 252, 279.
balki topluluklar, 62, 68, 70 n, 84, 86 n, bilimsel siyasal dn, 6, 6 n.
87 n, 111, 127, 129, 130 n, 137, 143, 147, bilinmeyen bir tanrya, 262 n.
178, 232. bireysel kar-toplumsal kar
baltalar, 129, 137, 142, 210. birlii, 47, 62, 90 n, 94, 120, 121, 226.
barbar aknlar, 188 n, 233, 239 n, 241, bireysel kar - toplumsal kar
245. 246, 247, 276 n. elikisi, 47, 62, 121, 215, 217, 226.
barbaraphos, 8, 8 n. bireysel sorumluluk, 94.
barbarico, 9, 9 n. bireysiz topluluk, 46, 114 n.
barbarlar, 7 n, 8, 8 n, 9, 9 n, 12 n, 139 n, birincil ekonomik etkinlikler, 71, 95.
198 n, 236, 261 n, 264 n. birincil erk delegasyonu, 248 n.
barbarlk, 139 n, 198 n, 236, 264 n. birincil fetih, 191 n, 192 n.
barbarlk a, 13, 14, 73 n. Biris Mezarl, 145.
barnaklar (konutlar) yaplar, 66, 66 n, birlikduygu sihiri, 115, 115 n, 116, 132.
70 n, 95, 98, 129, 142, 146, 146 n, 153, birlik duygusu, 220.
154, 184, 231. birlik dncesi, 220.
bar ilikiler, 47, 96, 99, 171, 173, 175 n, bitiik evler, 154, 182, 184.
180, 180 n, 181 vd 190 n, 211, 227 271. bitkilerin evcilletirilmesi, 136 vd., 147,
bar topluluklar, 168, 174 n, 181, 187 n,
156, 156 n, 167 n.
189, 215.
bitki odakl dn, 165.
bask (aralar) yolu, 232, 233, 237, 287. bitki odakl dnya gr, 219, 220, 222.
babu, 73 n. bitkisel besin reticilii, 167.
bakanlar, 98 n, 118 n, 212, 216, 270, 271, 272. biyolojik birlik, 93.
bakanlk - eflik - krallk ayrm, 270 n. biyolojik evrim, 34 vd., 35 n, 36, 37, 37 n,
barahiplik, 240. 38, 38 n, 39, 40, 40 n, 41, 282.
ba tanrlk, 240 n, 248 n, 249 n, 251 n, biyolojik evrim - toplumsal evrim
257, 261, 262. etkileimi 40, 40 n.
"Batllar" topluluklar, 162 n. biyolojik farkllama, 44, 45, 52, 282.
bebeklik sresi, 40.
bolalar, 67 n.
"becerikli insan", 41.
bolluk ekonomisi, 88 n.
Bedeviler, 9, 16 n, 171 n, 173, 192 n.
bolluk toplumu, 167 n.
bedu, 9.
boinanlar, 113 n, 114 n, 119.
Beidha, 146, 183. bo zaman, 55, 59, 63, 67, 70, 70 n,. 71,
Belos Tapma, 232. 98, 98 n, 115, 116, 117, 126, 132 n, 133,
Belt Maaras, 143 n. 158, 158 n, 159, 159 n, 169, 176, 201, 224,
benzetmeci dn, 48, 80, 101, 104, 225, 226, 227, 235 n.
104 n, 105 n, 106, 106 n, 108 n, 112 n, bo zaman uzmanlar, 70 n, 71 n, 97, 115,
116 n, 165. 123.
bereket klt, 79, 166 n.
beslenme (geim) sorunu, 41, 42, 43, 45, boyun eme, 81 n, 188, 255.
52, 77, 80, 282. blme (paylama), 53 n, 54, 54 n, 56,
beyin bykl lt, 35 n. 59 n, 61, 62, 71 n, 81, 93, 95, 104, 105,
beynin gelimesi, 40 , 57 n, 75, 75 n, 100, 121, 163, 220, 272.
123 n. Brahmanlar 253 n.
bezirganlar, 200 n. budnyaclk, 80.
baktalar, 51, 51 n, 65, 66. bulac sihir, 105 n, 112, 115 n.
bilgi aktarma, 57, 75, 78 n, 105, 114, 115. bulular, 199, 206, 225, 235 n, 275.
bilgi birikimi, 42, 46, 48, 52, 75, 95, 105, burlar, 221.
105 n, 201, 225. burinler, 66.

307
Bumanlar, 30 n, 48, 50 n, 54 n, 58, 98 n, almay aa grme, 189 n, 251 n.
104 n, 116 n. apa, 137, 194, 235.
btnlenme (btnleme), 59, 189, 208, atalhyk, 143, 143 n, 149, 182, 183,
257, 257 n, 268. 183 n, 184, 184 n, 185, 185 n, 186, 187,
byk apl toplumsal alma, 185, 186, 190, T.03.
196, 199, 232. avin kltr, 157 n.
byk sulama tarm, 148, 148 n, 161 n, ayanov kural, 87 n, 88 n.
191 n, 192, 192 n, 194, 195, 207, 212. ayn Tepesi, 145 n, 153, 160 n.
byk takm av, 63, 69, 72, 82, 97, 154. ekirdektalar, 51, 51 n, 52, 58 n.
byk toprak sahipleri 238. evresel (koullar) etkiler, 49, 58 , 65,
65 n, 67 n, 70 n, 82, 82 n, 83, 84, 85,
C 106 n, 113 n, 119, 122, 123, 124 n, 126,
camiler, 234 n. 129, 134, 135, 141 n, 152, 156, 139 n, 180,
cemaat - cemiyet ayrm, 18 n. 185, 183, 191, 191 n, 192 n, 193 n, 195,
Cemdet-Nasr kltr, 194, 200, 200 n, 214 n, 227, 231, 244, 258.
218, 236. evreye uyarlanma, 65, 70, 84, 123, 124,
cennet cehennem kavram, 254 n. 126, 152 n.
Cermenler, 147 n, 170 n, 204 n, 247. kar birlii, 46 n.
cilalta aralar, 137, 142. kar elikisi, 46 n.
cinlere inanma, 171 n, 172 n. iimeka, 8 n.
cinsel ekim, 92. ifti-oban farkllamas, 211, 214, 258.
cinsel farkllama, 39 n, 44, 282, 283. ifti-oban (ilikisi) srtmesi, 193 n,
cinsel iblm, 152 n. 197 n, 226, 265, 266.
cinsel rekabet, 56 n, 61, 72. iftiler, 164, 134 n, 187 n.
civilis, 15 n. iftilik, 129, 135, 142 vd., 152.
civilization, 16 . ifti topluluklar, 53 n, 221, 224, 232, 234,
civil Gociety, 19 n. 249 n.
Comte'un aama kuram, 5 n. iftlik, 144.
Cro-Magnon insan, 64. ifttanrclk, 257 n.
ift ynl analoji, 165.
C in, 172 n.
inampa, 237, 267 n.
aggalar, 19 n.
inliler. 131 n,
ada ilkel topluluklar, 7 n, 8 n, 10,
in eddi, 239 n.
12 n, 17, 19, 29, 29 n, 30, 30 n, 31, 31 n,
in uygarl, 245, 243, 246 n.
32, 32 n, 44, 44 n, 48, 50 n, 54 n, 58,
oban kral kavram, 255, 256 n.
59 n, 63 n, 64, 67, 67 n, 68 n, 69 n, 70 n,
obanlk (srclk), 135, 136 n, 139,
71 n, 76 n, 77 n, 82, 82 n, 84 n, 86, 86 n,
90, 90 n, 91 n, 98 n, 100, 104 n, 106 n, 148, 157, 181, 181 n, 187, 192 n.
107 n, 110, 112 n, 113 n, 115, 116 n, 122 n, oban topluluklar, 193 n, 197, 211, 212,
131, 131 n, 140, 141 n, 143 n, 147 n, 214, 219, 220, 224, 227, 229 n, 265, 275,
150 n, 154 n, 161 n, 162 n, 165, 167 n, 233.
169 n, 172 n, 175, 175 n, 178 n, 179, oban yaam biimi, 215.
210, 210 21. ok izgili evrim kuram, 13.
ada yksek primatlar, 35, 35 n, 36 n. mleki ark, 235, 275 n.
alarn snflandrlmas, 11 vd. mlekilik, 159, 159 n, 160 n, 183, 194,
arm, 48 n, 102, 106, 106 n, 107, 115 n. 210, 210 n, 224, 235.
armc dn, 106, 106 n. NA (mlekilik ncesi neolitik A),
ahan-altran farkllamas, 206, 275. 144.
akltalar, 51, 51 n. NB (mlekilik ncesi neolitik B),
alma, 40. 144, 145, 146.

308
i

mlekli neolitik, 145, 152. d etkiler, 84, 88, 120, 122, 125, 135, 136,
mleksiz neolitik, 142, 182. 177 n, 179 n, 180, 180 n, 186, 189 il, 227,
reklenme, 193 n, 195, 197, 198, 221, 222, 273.
227, 249 n, 255, 265, 263, 271, 273, 274. dtan evlenme, 62, 72, 99, 123.
d ticaret, 238.
D Dicle Irma, 194.
Dicle ve Frat, 183 n, 193 n, 208, 212, 245,
Darvincilik, 36. 251 n.
dayakla eitim, 105. Dijeitum, 143 n.
dayanma, 42, 53, 55 n, 59, 60, 61, 61 n, "dikilen insan" 41.
78 n, 89, 90 n, 93, 95, 113, 119 n, 164, dilin denetim ilevi, 58 n.
173 n, 178, 215. dilin gelimesi, 55, 56, 56 n, 57, 65, 73,
deer yargl snflandrma, 15, 15 n. 73 n, 75, 75 n, 98 n, 99, 101, 101 n, 102,
deiim darboaz, 88. 102 n, 104 n, 132 n, 257 n.
deitirici etkileim, 58, 203 n. dillerin okluu, 96 n..
demir, 288 n. din, 109 n, 114 n, 145, 146, 153, 155, 166 n,
demir a, 11. 167 n, 1G9, 185 n, 199, 227, 258 n, 263,
demir silahlar, 215, 247, 261. 269, 273.
demir soy, 213 n. din adam-asker farkllamas, 238 n.
demokrasi, 217. din adam-asker srtmesi, 260 n
demokratik kurumlar, 216 n, 249 n. din adam kadnlar, 167, 172.
denetleme, 105, 131 n, 169 n, 216 n, 238, din adam-komutan farkllamas, 260 n.
245. din adam-ynetici farkllamas, 278 n.
depolama, 67 n, 70 n, 85, 85 n, 88, 123, din adamlar, 69 n, 87 n, 167, 167 n, 17."
124, 137 n, 138 n, 176. 184, 185, 198, 198, 199, 200, 203, 203 n,
despotluk, 161 n. 204 n, 205, 206, 207, 223, 224, 2,25, 233,
devlet, 25, 27 n, 166 n, 185 n, 208, 233, 235, 237, 238, 239, 250 n, 253, 254, 256,
247 n, 248, 260 n, 269, 276 n, 278, 278 n. 259, 263, 284, 269, 270, 274, 275, 278, 286.
devlet benzeri, 247. Dinkalar, 165 n.
devletin bask aralar, 205 n, 232, 272, dinde emperyalizm, 262 n.
375, 277, 279. din kurumu, 27 n, 44 n, 55 n, 67 n.
devletin (douu) kuruluu, 174 n, 177 n, dinsel devrim, 1G7 n.
179 n, 180 n, 188 n, 189 n, 191 n, 192 n, dinsel dnya gr, 6 n, 248, 250, 280 n.
193 n, 208, 231, 236, 247, 248 n, 271, 273, dinsel dn, 4, 5 n, 6, 6 n, 80, 80 n,
110, 111, 113, 113 n, 149, 155 n, 164 n,
278. 276 n, 277.
166, 183 n, 172, 218, 219, 222, 234 n, 245,
devletin fetih kuram, 174 n, 180 vd., 91 n,
248 Vd., 269.
192 n.
dinsel erk, 277.
devletin ikna aralar, 205 n, 232, 277, dinsel ideoloji, 1S5.
279. dinsel siyasal dn, 6.
devletin eleri, 247, 248, 273, 277, 278, dinsel trenler, 159 n, 161 n, 221, 235,
278 Jl.
devirme baklar, 128 n, 133, 134, 138, 253 n.
138 n, 176. din yorumu, 233.
deviricilik, 128 n, 129, 134, 135 vd., 142, disiplin, 72, 82, 151, 191 n, 232, 257 n.
143, 145, 146, 147, 157 n, 176, 176 n. DNA moleklleri, 38.
devirici topluluk, 19. doa durumu, 11 n.
da aklk, 174, 181. doa glerine tap, 155, 221, 248, 249 n,
da kapallk, 90 n, 96, 99, 181, 185. 269.
dalm, 276. doa karsnda edilginik, 93, 93 n, 95,
d elikiler, 89, 122 n. 103, 103 n, 106, 109, 110.

309
doa karsnda etkinlik, 95, 99 n, 110, dnn oda, 76, 76 n, 77, 110, 117,
112 n, 113, 158, 167, 219, 248, 249, 253, 117 n, 118, 133, 164, 165, 171.
279. dzen, 114 ti.
doal ayklanma, 39 n. dzenli ilikiler, 101, 105, 107, 220, 221.
doal halklar, 17. dzensiz ilikiler, 96, 107.
doal sulama tarm, 149 n. dzensizlik, 113, 171, 171 n.
doann tutsa olma, 7, 45 n, 99, 169.
doa st glere inanma, 109 n, 172 n. E
doaya el koyma ekonomisi, 45 n.
doa yasalar, 111, 224. edilgin (akl) dn, 103, 106, 110.
dourganlk klt, 79, 79 n. efendi-kle farkllamas, 180 n.
dourganlk sihiri, 115, 166. efendi-kle ilikileri, 251, 251 n.
dokumaclk, 142, 159, 159 n, 160, 210, efendiler, 189 n.
210 n, 224, 238. Efes, 252 .
donmu toplum, 274. egemen (dn) dn biimi, 6, 225,'
Dordogne Maaras resimleri, 77 n. 252, 279.
Dorlar, 247. egemen geim biimi, 6.
dngsel tarih kuram, 10 n. egemenlik, 214, 248, 278 n.
dream time, 106 n. egemen olma, 173, 177 n, 189, 193 n, 197 n,
233.
duraan (yap) toplum, 47, 48, 49, 49 n,
63, 83, 88 n, 90, 95, 99, 99 n, 113, 120, egemen snf, 180 n, 188, 190, 195, 196, 204,
121, 121 n, 122, 132, 134, 135, 168, 193 n, 205, 208. 212, 232, 233, 238, 244, 249 n,
227, 269, 283. 274, 276, 278.
durmu topluluklar, 30, 30 n, 31. egemen topluluk, 218, 273.
duygu birlii, 75, 122, 192 n. egemen yaam biimi, 6.
dnya gr, 23, 87, 90 n, 219, 223, 245, egzogami, 61, 62.
247, 250, 253, 254 n, 255, 256, 287. eitim, 56, 56 n, 58, 78, 78 n, 91 n, 92 n,
dc dn, 56. 102 II, 105.
dleme, 43 n, 57 n, 103, 106, 1Q4. ekip bime, 136, 140 n, 141, 144, 153 n.
dsel zaman, 106 n. ekonomi-ideoloji etkileimi, 3 n, 4 n, 7,
dn biimi, 4, 4 n, 6, 6 n, 7, 23, 23 n, 225, 279, 280.
24, 48, 100, 111, 112, 132, 133, 169, 174, ekonomik (btnlenme) btnleme,
50. 121, 186, 190, 208, 287.
dnce alverii, 62, 99, 134. ekonomik (erk) g, 214 n, 237, 272, 276.
dnce birlii, 75, 122, 192 n. ekonomik farkllama, 6, 39, 121, 186, 190,
dnce-madde etkileimi, 253 . 206, 210, 269, 276.
dnce reticileri, 223. ekonomik gler, 280.
dnceyle yaratma 250 n. ekonomik yap, 21, 123, 133, 140, 185, 208,
dnsel etkileme, 244, 247, 266. 223, 281.
dnsel farkllama, 185. Elmllar, 198 n.
dnsel yap, 21, 23, 25 n, 31, 31 n, 57, 58, elbaltalar, 51 n, 52, 65, 66, 69 n, 213.
72, 75, 76 n, 79, 80, 81, 98, 103, 105, 120, El ilh, 171 n.
121, 123, 127, 133, 134, 173, 185, 186, elin gelimesi, 98 n, 102.
217 vd 248, 256, 281, 287. emein (almann) verimlilii, 52, 54 n,
dnn balay, 43, 43 n, 44 n, 47, 69, 70, 70 n, 75, 86, 123, 134, 190, 191,
47 n. 197, 201, 203, 204, 205, 211, 214, 233, 246,
dnn gelimesi, 55, 57, 57 n, 64, 76, 268, 274, 287.
76 n, 88 n, 101, 101 n, 102, 103, 103 ,n, emosyonel dn, 48 n, 100 n.
104. 104 n, 105, 105 n, 106, 106 n, 107, emperyalizm, 242, 267 n, 268.
107 n, 108 n, 110, 112, 133, 164, 206. En, 237, 237 n.

310
enerji, 201, 201 n, 285. F
Enki ve Ninmah mitosu, 251 n.
farkllama, 25, 45, 63, 72, 82, 85, 93 n,
Enuma EIi, 231 n, 249 n, 250, 251 n, 252 n,
95, 97, 106 n, 121, 122, 169, 178 n, 180 n,
257 n.
189 n, 207, 223, 229, 247 n, 256, 257 n,
eolitler, 51.
269, 273, 230, 281.
epifenomen, 27 n, 108.
farkllamam toplum, 17, 19, 46, 46 n,
epipaleolitik, 66 n, 128 n, 129 n.
63, 120, 121.
Erek, 46 n.
farkllam dnce reticileri, 114,
Ergani bakr madeni, 145 n, 115 n, 119 n.
erginleme trenleri, 79. farkllam toplum, 17, 19, 217, 283.
erkek-dii ekonomik iblm, 42, 42 n. farkllk bilinci, 75, 91 n.
"erkek klt", 283. Fayum, 147, 149 n, 159 n, 177 n.
erkekler kurultay, 217, 249 n. felaket tellall, 261.
erkek ynetimi, 283. fetih, 143, 146 n, 178 n, 179 n, 180, 180 n,
erkin devri, 276. 186, 189 n, 196, 199 n, 204, 208, 212, 218,
erkin odaklamas, 276. 232, 239, 247, 265 n, 271 n, 273, 275 n.
Eski Ahit, 10, 251 n, 252. fetih kuram, 174, 180 vd., 191 n.
Eski Dnya, 139 n, 142, 156, 156 n, 157, fetih ve reklenme, 186 vd., 190 n, 191 n,
157 n, 193 n, 203, 234 n, 262 n, 264, 265, 192 n, 193 n, 215.
266, 269, 274. fetiizm, 109 n.
Eskimolar, 60, 70 n, 86 n, 103 n, 113 n, Filistin, 143 n, 247, 259.
Filistinliler, 260 n.
I 172 n.
Firavun, 217, 252 n.
egdm, 75, 80, 82, 94, 104, 106 n, 191 n, folk toplumu, 17.
1S6. Frigyallar, 247.
eit blme, 54 n, 81, 175 n, 226, 272.
eitliki ilkel yaam biimi, 4, 63, 99. fcur (tabusu) yasa, 56 n, 73 n.
eitliki ilikiler, 93, 95, 97, 98, 99, 121,
22. G
eitliki toplumsal yap, 19, 60, 63, 83, 85, Gagarino kamp yeri, 74 n.
89, 99, 121, 123, 131, 132, 134, 153 n, 168, Galliler, 264 n.
173 n, 176, 177, 177 n, 178 n, 185, 189 n, Gallinazo kltr, 267 n.
192 h. gathering, 138 n.
eitliki uygar yaam biimi, 4 n. Gaziantep, 144.
eitsizliki uygar yaam biimi, 4. geici yerlemeler, 124, 130, 130 n, 134,
eteklik, 68 n. 137, 137 n.
etkin (akl) dn, 110. geim biimi, 3, 4, 4 n, 21, 22, 23, 23 n,
etnolojik kantlar, 31, 31 n. 39, 42, 45, 80, 81, 92, 113, 113 n, 122, 130,
etoburluun balay, 43 n, 51 n, 53. 133, 158, 169, 210, 211, 212, 219.
evcilletirme, 136 vd., 147, 156, 156 n. geim birimi, 22, 23, 97, 154, 211, 212, 227.
ev ekonomisi, 68, 69, 81, 95, 97, 121, 140, geim d etkinlikler, 23,. 98, 116.
149, 159, 159 n, 160, 161, 168, 169, 210, geim etkinlikleri, 22, 23, 220.
211, 224, 227, 235. gei (aamas) a, 5 n, 20, 125, 140,
evin yneticisi, 168. 147, 208, 281.
evren-devlet kavram, 253 n. gei dn, 221.
evrenin yaradl, 10 n, 166, 171 n. gei toplumu, 19, 20, 20 n, 206, 208 vd.,
280 n, 265, 267, 277, 281.
evrimci tarih kuram, 10, 11.
geleneki toplum, 63, 95, 134.
evrim kuram, 10, 10 n.
gelenekler, 59, 72, 90 n, 105, 113, 113 n,
Eynan ky, 143.
114 n, 122, 126, 161, 216 II, 221.

311
gelge ekim, 148 . hammadde sorunu, 192 n, 199, 207, 215,
gemeinschaft 18 n. 227, 238, 241, 244, 245, 246, 268, 276.
genler, 72, 81, 81 n, 92, 93, 114, 162. Hammurabi kodu, 41.
genetik belirlenme, 33, 38 n, 37, 37 n, 39. Hammurabi kodu, 241.
genetik bilimi, 36, 37, 37 n, 39. hara, 188, 188 n, 189 n, 193 n, 204 n, 242,
genetik farkllklar 144. 243, 267 il, 268.
genetik-kronolojik yntem, 26, 27, 27 n, hara devleti, 266, 268, 268 n.
28, 29 n, 34, 100, 281. hareketli toplum, 123, 134, 226, 227, 278,
gens, 189 n. 283.
gentilice toplum, 15. hassa ordular, 277.
gereki sanat, 133, 143. Hassuna, 143 n.
gerek devlet, 248 n. Hassuna kltr, 194, 194 n, 195.
gessellschaft, 18 n. Hatti lkesi, 257 n.
gezici zanaatlar, 74. hayvanlarn evcilletirilmesi, 133 vd., 147,
Glgam Destan, 8 n, 44 n, 181 n, 198 n, 149, 157, 157 n, 167 n, 205 n, 265, 268.
218 n, 249 n, 250 n, 251 n, 252 n. hayvanlarn tanras, 166.
"Glgam ve Agga", 249 n, 276. hayvan odakl dn, 171, 172, 172 n.
Girikhaciyan, 145. hayvansal besin reticilii, 169, 173.
gizli dernekler, 180 n. Hazdalar, 98 n.
gebe ifti-yerleik ifti ilikisi, hazeri toplum, 173, 192 n.
265 n, 266. Heliopolis, 263 n.
gebe obanlk, 151 vd. Hellen-barbar ayrm, 8, 8 n.
gebe federasyonlar, 215. Herodot Tarihi. 8 n, 47 n.
heykeller, 165, 200.
gebelik, 47, 56, 63, 84 n, 85, 85 n, 90 n,
97, 99, 103, 122, 124, 137, 143, 148, 153, heykelcikler, 52, 67, 79, 79 n, 80, 80 n,
155, 169, 170, 173, 173 n, 213. 115, 132, 132 n, 134, 140 n, 143 n, 145, 146,
gebelik darboaz, 86, 87 n, 88. 160, 194, 195, 237.
gebe tarmclk, 137, 139, 148, 148 n, 150, Hristiyan-dinsiz ayrm, 9.
150 n, 151, 263. Hristiyanlk, 9, 243.
hidrolik tarm 161 n.
gebe topluluklar, 181, 181 n, 197, 204 n,
hidrolik toplum, 191 n, 236 n.
214, 215, 234, 241, 255, 253, 287.
hierokrasi, 274.
gk devleti-yer devleti ayrm, 9.
Hiksoslar, 246.
gm grenekleri, 64, 64 n, 80, 112, 115, Hint-Avrupa halklar, 139, 258.
116 n, 132, 133, 134, 143 n, 144 n, 165 n, Hint uygarl, 172 n, 244, 249 n, 253 n,
184, 194, 197 n, 237. 257 h.
grenekler, 59, 91 n, 93, 94, 102, 105, 236. historisizm, 27, 27 n, 28.
Gravettiyan kltr, 66, 71 n, 72 n, 80 n.
Hititler, 116 n, 193 n, 197 n, 246, 254 n, 275.
Gutium barbarlar, 64 n.
Hitit sihirsel dn, 116 n.
gne, 224.
Hitit yasas, 252 n. .
Gney Amerika yerlileri, 264, 267.
hiyerarik dzen anlay, 224, 248 n.
Gney Mezopotamya, 197. hiyeroglif, 219.
hominidler, 35, 38 n, 40, 41, 42, 43, 59 n, 101.
H Homo, 28, 28 n, 38 n, 42, 59 n.
Habil ile Kabil yks, 186, 187. Homo erectus, 41, 55 n, 57 n, 61 n.
Haclar, 203. Homo faber, 35, 35 n, 43 n.
Haitililer, 116 ti. Homo habilis, 41.
Halaf kltr, 160 n, 194 n, 195, 217 n Homo sapiens, 35, 35 n, 38 n, 41, 43 n,
halk meclisi, 216 n, 249 n. 48 n, 55 n.

312
Homo sapiens neanderthalensis, 35 n, 55 n, ilkel dnn zellikleri, 105 n, 115 n.
64, 64 n, 80. ilkel ekonominin darboazlan, 85 vd., 90,
Homo sapiens sapiens, 39, 41, 64, 75, 75 n, 158, 169, 176.
80. ilkel ekonominin sigortas, 88, 89.
horticulture, 18 n, 147. ilkel (kaba) demokrasi, 216 n.
Hogr politikas, 243, 257, 257 n. ilkel komnal toplum, 14, 97.
Hotentolar, 178 n. ilkel sr, 19, 38 n, 41, 41 n, 42, 44, 44 n,
hykler, 153. 45, 46, 46 n, 47, 48, 49, 50, 91, 92, 92 n,
hydroagriculture, 148 n. 93, 101, 103, 119, 121, 158.
hydrolic agriculture, 148 n. lkel topluluk, 2, 4, 10, 15, 16, 16 n, 63, 94,
102, 118 n, 140, 147, 153 n, 157, 179 n,
202 n, 214, 218 n, 233.
I,
ilk gnah, 9 n.
Irak, 193 n. ilk insan topluluktan, 44, 49.
braniler, 242, 243, 247 vd 267. ilk uygarlk, 7, 192 n, 235, 241, 244, 247,
i elikiler, 122 n, 217. 248 n, 271.
i dinamikler, 84, 88. lyada, 269 n, 272 n.
i ilikiler, 99. imsak, 164.
i gelime, 168, 177 n, 179, 186, 191 n, 198, imparatorluk, 36 n, 241 vd., 257, 262, 263 n.
202, 247, 284. 279.
idealizm, 100 . inan, 109 n, 113 n, 256, 257.
ideologlar, 32, 248. inan sistemleri, 118 n.
ideoloji, 2, 23, 23 n, 24, 24 n, 25 n, 105 n, inds uygarl, 160 n, 193 n, 219 n, 233 n,
118 n. 119, 119 n, 186, 205, 222, 225, 243, 244, 245, 245 n, 247.
247, 250. 253, 254 n, 256, 256 n 259, 261, inds yazs, 219.
262, 264, 268, 275, 278, 279, 280, 287. initiation, 79 n.
ideoloji-ekonomi etkileimi, 3 n. Inkalar, 268.
ideolojik btnlenme, 279. "insan ara yapan hayvandr" 2 n, 35.
ideolojik dn, 111, 118, 118 n, 223, 256. 35 n.
ideolojik farkllama, 269. insan-doa ilikisi, 23, 67 n, 91 n, 93, 95,
ideolojik g, 271. 98, 103, 107, 108, 108 n, 111, 112, 112 n,
ideolojik yap, 24, 25 n, 29 n, 140, 192 n. 169, 220, 221, 222, 225, 254, 266, 279.
ikincil ekonomik etkinlikler, 71, 95, 97, 227. "insan dnen hayvandr", 34.
ikincil erk delegasyonu, 248 n. insan-hayvan ilikisi, 77 n, 98.
ikincil fetih, 191 n, 192 n. insann (k) treyii, 35, 35 n, 37 n,
ikinci toplumsal iblm, 140, 152, 152 n, 38, 38 n, 39, 39 n, 40, 41, 41 n, 42, 42 n,
153, 155, 181, 211. 43, 43 .
iklim (koullan) etkileri, 50, 65, 70, 82, insann doas, 53, 53 n.
113 n, 119, 126, 132, 134 n, 135, 136, 136 n, insann yaradl, 44 n, 250, 250 n, 251,
141, 141 n, 146, 151, 151 n, 152, 156, 107 n, 251 n.
204. insann Yeni Dnya'ya geii, 155 vd.,
ikna (yolu) aralan, 232, 233, 237, 238, 271, 264, 264 n.
237. insan-insan ilikileri, 23, 103, 105, 112, 169.
ileri besin toplayclan, 17. 220, 222, 225, 254, 266.
ileri besin reticileri, 17. insan kurban, 197 n, 219 n, 220, 267 n,
iletiim. 48, 48 n, 56, 56 n, 57, 57 n, 73, 268 n, 269.
73 n, 76 n, 78 n, 92, 101 n, 103, 104, 104 n, insan-tanr farkllamas, 256.
105, 112, 280. ran, 172 n, 193 n, 246 n.
ilkel din, 113 n. rokiler, 82, 161 n, 162 n.
ilkel dn, 48, 48 n, 100, 100 n. 106 vd. skitler, 172 n, 188 n, 236.

313
(
srail Krall, 261, 262 n. kafatas heykelcilii, 146, 146 n.
Israiloullar, 173 n, 178 n, 187 n, 255. kafatas klt, 112, 146 n-
iaretleme, 48, 48 n, 56 n, 57, 75, 92 n, kalemtalar, 66.
101, 104, 104 n. kalnt dn, biimi, 6, 111, 119, 222, 224.
ibirlii, 42, 45, 46, 47, 52, 53, 53 n, 54, kalnt geim biimi, 6.
54 n, 55 n, 57 n, 59, 103, 154, 161 n, 185, kalnt yaam biimi, 6.
191 tl. kaltm, 40.
ibirliki ilikiler, 97, 99. kamp atei, 55, 55 n, 73.
iblm, 3 n, 35 n, 41, 45, 47, 52, 54, 54 n, kamp yaam, 54, 54 n, 65, 68, 68 n, 97.
56 11, 58, 59, 68 n, 112, 121, 168, 169 II, 105, 121, 174 .
180 11, 189, 189 II, 196, 238, 278 n. kamp yerleri, 54, 54 n, 56, 59, 66, 66 n,
gc, 192 ti. 68 n, 97 n, 99 n, 134, 142, 158, 164.
kamusal mlkiyet, 277.
J kamu zanaatlar, 207.
kanallar, 191 n, 195, 197, 199, 204, 232,
Japonlar, 131 n. 232 n, 237, 238, 240 n, 254 n, 267 n.
Jarmo, 143, 143 n, 160 n. kan ba, 153, 154, 154 n, 155, 163, 170, 171.
Jericho, 141 n, 143 n, 144, 145, 146, 165, kanda ilikiler, 153, 154, 163.
167, 182, 182 n, 183, 184, 185, 186, 187, kanda topluluk, 29 n, 154, 155, 180 n.
190.. kan gtme, 164.
Java insan, 57 n. Kaos, 220, 223, 249.
jestler, 106 n. Kapsiyan kltr, 107 n, 118 n.
"kararl denge" benzetmesi, 284.
K kararl ekonomiler, 129.
kararl (toplumsal) yap, 213, 245, 284.
Kaba g, 46, 53, 72, 92, 105, 186, 187 n, kararsz ekonomi, 90.
205, 273, 277. kararsz (toplumsal) yap, 245.
kabile federasyonlar, 171, 192 n. kark iftilik, 149 n, 183.
kabile rgtleri, 55 n, 130, 131 n, 153, 155, kark dn biimleri, 6, 167.
161 n, 171, 189 n, 217 n, 227, 248 n, 261, kark geim biimi, 187 t.
268. kark yaratklar, 117.
kabileler konfederasyonu, 259, 263, 271. kark yaam biimleri, 6.
kabile mlk, 258. karmaklama, 128, 157, 207, 281.
kabile efleri, 131 n, 197 n, 216 n, 258, 269, karmak toplumsal yap, 65, 68 n, 97.
269 n. karma tarm, 151.
kabile tanrs, 258, 259, 259 n. Karmel Da, 67 n, 68 n.
kasabalar, 145, 165, 182, 183, 184, 185, 185 n,
Kade Antlamas, 257 n.
kadn-erkek ekonomik iblm, 45, 45 n, 197, 203 n, 208.
50, 50 n, 59, 66, 68, 68 n, 81, 90 n, 103, Kasiler, 131 n, 162 n.
121, 122, 128, 152, 152 n, 159, 169. kast sistemi, 117 n, 189 n.
kadn-erkek farkllamas, 44, 81 n, 108 n, kemik (geyikboynuzu) aralar, 51 n, 67,
282. 127, 129.
kadn-erkek stat farkllamas, 50, 60, Kennllar, 259, 260, 260 n.
71, 73, 79, 93, 118, 121, 131, 162. Kenn lkesi, 259, 261.
kadnn tarm buluu, 147, 147 n, kendine yeterli ekonomi, 149, 149 n,
kadnn saygnlnn art, 160, 160 n, 159 n, 169, 177, 178, 179, 181, 185, 196
162, 167, 208, 209, 215, 282. 207, 208, 211, 226, 227.
kadn karma gelenei, 61, 62, 72. kendine yeterlilik, 90 n, 96.
kafa ii-kol ii farkllamas, 212, 235, kendine yetersiz ekonomi, 173, 173 n, 174,
278 n. 211, 212, 214, 227, 245, 268.

314
kent devletleri, 197 n, 208, 231 vd. kyler, 62, 130, 130 n, 140 n, 143, 144, 145,
kent devrimi, 14, 15. 147, 149, 149 n, 150, 151, 153, 155 n, 157,
kent kltrl toplumlar, 18 n. . 158 n, 161, 161 n, 162, 162 n, 166, 169, 172,
kentler, 157, 158 n, 187 n, 203 n, 208, 173 n, 175, 186, 198, 199, 206, 226.
231 vd., 267, 268, 274 Tl, 276. kyller, 187 n, 192 n, 198.
ky toplumu, 153, 154, 181.
kentleme, 152, 157, 196, 198, 199, 207 vd.,
ky yaam, 137 n.
231 Vd.
krallar, 189 n.
kent (koruyucu) tanrlar, 233, 275. krahn kurban edilmesi, 219 n, 220.
kent toplumu, 200, 206, 232. krallk, 236, 237 n, 240, 260, 260 n, 273.
Kerim ehir, 142. Kral Yolu, 243.
kyas (mantkta), 6 n. kritik en az sermaye dzeyi, 285 n.
Kilise, 223. Kromanyon insan, 64, 65 n, 66, 69 n, 75 n,
kiliseler, 234 n. 101 n.
kilisenin dn, 8 n. kronolojik yntem, 26, 27 n, 29.
Ki, 249 n, 263 n. kul kavram, 250 n, 251, 251 n, 252, 252 n,
kiisel kullanm mallan, 175. 253.
kiisel ynetim, 94. kullanma hakk, 226.
Kitab Mukaddes, 47 n, 168, 170, 173, 178 n, kuramsal bilgi, 206, 225.
186 n, 231 n, 233, 250 n, 252 n, 255 n, 258, t
258 n, 259, 259 n, 260 n, 261 n, 262 n, kuramsal dn, 278 n.
263 . Kuran, 250 n, 251 n, 252, 252 n.
klan ncesi toplum, 15. kurban kurumu, 219, 219 n.
klan rgtleri, 73, 73 n. kurgusal dnce (speklasyon) 32, 44 n.
klan toplumu, 15. kuru tanm, 247, 274 n.
klieletirilmi resimler, 133. kuaklararas iliki, 114.
kollektif dn, 114, 114 n.
kuaklararas iblm, 56, 56 n.
kollektif eylem, 94, 215, 261, 261 n.
Kutinler, 189 h.
kollektif ynetim, 94 h.
Kuzey Mezopotamya, 195.
Kom Ombo buluntular, 133 n.
kk sulama tanm, 144, 147, 149, 149 n,
komutanlar, 203, 236, 237, 237 n, 239, 251 n,
153, 161, 175, 182, 183, 186, 191 n, 192,
260. '-60 n, 269 n, 272. 195, 196, 197, 204, 210, 226.
komuw (komnist) yaam, 54 n, 246. kltrel birrneklik, 196.
konfederasyon tanns, 258 vd. kltrel etkileme, 244.
konuma, 31 n, 40, 56, 56 n, 57, 57 n, 75, kltrel etkinlikler, 71, 72, 95.
75 n, 76. 76 n, 92, 95, 101 n, 102, 102 n, kltrel evrim, 37, 37 n, 38, 57, 65, 65 n,
104 n, 105. 101 n, 134, 152, 201 n, 235.
konumann balay, 47 n, 48, 48 n. kltrel kalt, 127, 132, 133, 174.
konuma ncesi, 46. kltrel kaltm, 92, 218, 219, 247, 262.
korunma sorunu, 41. 120, 175, 184, 206, 254. kltrel yap, 53. 72, 81, 95.
koruyucu sihir, 116 n. kltr emperyalizmi 15.
Koryaklar, 172 H Kyros efsanesi, 170 n.
Kostienki kamp yeri, 74 n.
L
kozmoloji, 31, 133.
kleci toplum, 15. La Madailene, 77.
kle emei, 201 n, 251 n. Laplar, 172 h, 178 h.
klelik, 178 n, 187 n, 251 n. Lascaux Maaras resimleri, 77 n, 117 n.
Kln-Lindenthal, 150, 153, 162, 186 n. La Venta tapmak kenti, 157.
kpein evcilletirilmesi, 128, 128 n, 132 n. layik erk, 277.
ky dernekleri, 217 n. layik yneticiler, 237, 237 n, 239.

315
Levililer, 263. Mezopotamya, 243.
limes, 239 rt. Mezopotamya sihirsel dn, 115 n.
Lipit-tar kodu, 255 n. 116 n.
lugal kalma, 239. Mezopotamya uygarl, 171 n, 193 vd.,
lks tketim, 272. 244 n, 248 :.
lks mal retimi, 74. Msrllar, 8 n, 9 n, 36 n, 37 n, 80 n, 155,
Lykiallarm anaerkillii, 161 n. 159 n, 163 n, 192 n, 218 n.
msr tarm, 268.,
M Msr uygarl, 193 n, 203, 218 n, 219, 236,
236 n, 239 n, 244, 244 n, 245, 246, 248 n,
Madde-bilin ilikisi, 7, 253 n 250 n, 252 n, 258, 262, 283, 264.
maddi (kltr) donanm, 29, 30 n, 64, 81, mzrak, 51 n, 52, 63, 65, 65 n, 71 n, 127,
98 n, 133.
134, 213.
Maglemosiyan topluluklar, 129, 133.
mzrak destekleri, 67.
Magdeleniyan kltr, 65 n, 67 n, 71, 77 n.
mikrolitler, 11, 51, 51 n, 127, 142.
Maara (kaya) resimleri, 50, 67, 68 n,
minitalar, 11, 51, 51 n, 127 129.
71 n, 73 n, 76, 76 n, 77, 77 n, 78, 104 h,
miras, 216 n, 217, 273.
107 n, 115, 117 n, 118, 126, 128 n, 130,
mitoloji, 32, 113 n, 118, 133, 138 n, 165 n.
132, 133, 133 n, 147 n, 185 n.
170 n, 213 n, 239, 267 n.
mahkemeler, 216 n.
mitopoetik dn, 105 n.
mal birikimi, 162, 174, 211, 213.
mitoscu dn, 48 n, 115 n.
Malenezya ilkelleri, 116 h.
mitoslar, 18 n, 32 n, 77 n, 108 n, 115 n,
Malthus yasas, 86.
138 n, 164, 196, 218 n, 218, 219, 235, 240 n,
Manas Destan, 178 n.
250 n, 267 n.
Manular, 172 n.
Moollar, 172 n, 236, 258.
mantk ncesi dn, 100 n.
Mohenio-Daro, 245 n.
mantksal dn, 104 n.
Montesban maaras, 78 n, 115 n, 132 n.
Masailer, 193 n.
Muallefat, 142.
maskeler, 133, 133 n.
mucizeler, 258 n.
matriarchal, 131 n.
Mureybet, 144.
matriari sorunu, 162 n, 282, 282 n.
muskalar, 218 n, 219 n.
matrilinear, 131 n.
mhrler, 194, 198, 199, 218, 219, 245.
medeniyet, 16 n.
mlkiyet, 53 n, 89, 89 n, 154, 174, 174 n.
Medler, 170 n.
175, 175 n, 176, 178 n, 194, 199, 212, 216,
megalitik, 162 n.
216 n, 219, 226, 235, 273.
mekanik dayanmal toplum, 19.
mslim-gayri mslim ayrm, 9.
Meksika, 193 n, 266, 267, 267 n, 268.
Memfis, 250 n, 263 n.
N
memurlar, 277.
menecerler, 229, 236 n. Naki Rstem Yazt, 243.
Merimde, 147, 149, 162. Natufia Vadisi, 143.
merkezi devlet, 245. Natufiyallar, 129, 135, 136, 137, 143, 144,
metal aralar 2,46, 268. 173 n, 182.
metaller, 157, 157 n. Neanderthal nsan, 55 n, 57 n, 60, 61 n, 64,
metalrji, 197, 215, 225, 235. 64 n, 67 11, 69 n, 80, 112.
meydan okuma-iradi tepki neden sonu ilikisi, 103, 108, 108 n, 115 n,
kuram, 141, 191 n, 195. 164 n, 221, 265.
mezolitik, 11, 50, 107 n, 125, 142, 176, 209. neolitik, 11, 125, 130, 141 n, 155, 157, 193 n.
mezolitik topluluklar, 126 vd., 192. 192 n. 209.

316
neolitik devrim, 14, 136 n, 157, 161, n, nderler, 69 n, 70 n, 72 n, 82 n, 1 n,
163 n. 114 n, 131, 131 n, 170, 180 n, 191 n.
neolitik kyler, 193, 197, 218, 219, 227, 231, nderlik, 59 n, 60 n, 80, 161, 168, 192 n,
233 n. 204, 260 n, 270.
neolitik (toplum) topluluk, 20, 89 n,
nder-ef ayrm, 131, 131 n.
157 Vd., 219.
nyargl snflandrma, 15, 15 n, 17 n, 18 n.
Newfcundland, 236 n.
rgtlenme, 92 n, 04 , 132, 191 n, 196,
Niaux maaras resimleri, 77 n.
205, 212, 236.
nicel birikim, 202, 231, 285 n.
Nijerya topluluklar, 210 n. rnek olma, 92 n.
Nil, 193 n, 245. tednyaclk, 80.
Nineveh kitapl, 242. te dnya kavram, 64 n, 134, 165, 165 n,
Nippur, 256 n. 172, 194, 222, 224, 236, 254 n.
nitel deiim, 202, 207, 231, 285 n. zel evresel koullar, 124, 192, 193 n, 285.
nomeler, 73 n, 155 n, 161 n, 218, 218 n. zelleme, 65, 68, 82, 83, 135.
nfus 166 n, 168 n, 171, 174, 183, 183, 204, zel mlkiyet, 3 n, 89 n, 162, 174, 174 n,
208, 215, 274 n, 276. 175, 175 n, 176, 212, 216, 217, 235, 268,
nfus darboaz, 45, 47, 54, 60, 69, 80, 85, 272, 274, 277, 279, 286.
86, 96, 160 n, 166, 169. zgr brakma, 178 n.
zgrlkler, 191 n.
O
Obsidyen, 183, 184 n. P
Ouz Trkleri, 247 n.
okuryazarlk, 225. paleolitik. 11, 50, 193 n
okuryazarlk ncesi halklar, 17. Palikurlar, 210 n.
olta, 129. para, 268.
onamatopoetik, 104 n. paral (kiralk) askerler, 254.
oraklar, 135, 138, 138 n, 142, 143, 150, 176 n. par pro toto, 116 n.
ordular, 208, 242. patesi, 237, 237 n.
organik dayanmal toplum, 9. patriarklar, 172, 174 n, 178 n, Ll?.. 217.
organik dayanma, 94. 223, 258.
organizmac toplum kuram, 12 n. Pavitsolar, 141 n.
Orta Amerika yerlileri, 131 n, 157 n, 160 n, Pekin nsan, 44.
161 n, 264. pekitirici etkileim, 58, 113, 120, 121, 12.2,
orta barbarlk, 54 n, .139 n, 160 n. 124, 134, 159, 227, 278, 283.
ortak alma, 54 , 53, 85, 93, 97, 103, 104, pemmikan, 67 n.
105, 103, 121, 153, 161, 162, 169 n, 199, Pers mparatorluu, 241, 243, 257 n, 2-32 n.
204, 211, 226, 231, 232, 232 n, 267 n, 270. Persler, 170 n, 188 n, 243.
ortak kar, 94. Peru (yerli) toplumlar, 157, 157 n, 193 n,
ortak mlkiyet, 175, 175 n, 190 n, 212, 272, 237 n, 268 n.
273, 274. peygamber-kral srtmesi, 230 n.
ortak sorumluluk, 89, 94. peygamberler, 260, 260 n, 261, 263.
ortak yararlanma, 175, 175 n. peygamber ynetici, 260, 260 n.
orta paleolitik, 51 n. Pigmeler, 29 n, 98 n.
ortata a, 11. piktografik yaz, 199, 200, 234.
Osiris mitosu, 218 n. piramitler, 237 n.
otokrasi, 216 n. piirme, 55.
planlama, 267 n.
renme, 38, 42, 75. Polinezyallar, 146 n.
lm sorunu, 221. potla, 178, 178 n, 226.

317
PPNA (pre-pottery eolithic A), 144. sanayi toplumu, 6, 6 n, 214, 279, 285 n.
PPNB (pre-pottery neolithic B), 144. sanayi retimi, 111, 224.
pratik bilgi, 206, 225. sapan, 67, 67 n, 194, 213.
prelojik dn, 100 n. saraylar, 237, 237 n, 277.
prestij (saygnlk) farkllamas, 1)3 n, "Sargon'un Kronikleri", 240 n, 241 n.
130, 160, 169, 170, 205, 216. Sar Irmak, 245.
primatlar, 2 n, 105. satrlar, 52.
profesyonel askerler, 277. satraplklar, 243.
promiskte, 44 n. sava, 53 n, 67 n, 111, 134, 155, 162, 571,
prosimianlar, 37 n. 177 n, 178 n, 189 n, 211, 214, 215, 227, 235,
Pueblo topluluklar, 191 n. 236, 244, 254, 260, 260 n, 270, 276.
sava ilikiler, 43, 47, 61, 62, 67 n, 96,
R 99, 134, 162, 170, 173, 173 n, 174, 175 n,
176, 177 n, 180, 180 n, 185, 186 vd., 190 n.
radyokarbon tarihlemeleri, 143, 143 n, 144, 203, 213.
144 n, 145, 266. sava topluluklar, 171, 173 n, 181, 187 n,
rahip kral, 203 n. 211, 215, 266.
rahipler kurulu, 276. savan nesnel koullan, 214.
rahip ynetici, 236, 237, 237 n, 239, 239 n, savan znel koullan, 214.
240, 241, 268, 274, 278. sava teknolojisi, 192 n, 213 n, 214, 214 n,
Ramad, 151 n. 280, 285.
Ramapithecus, 41, 41 n. savunma aralan, 49.
rastlantlar, 113, 114, 171, 220, 221. savunma sorunu, 41, 42, 43, 43 n, 45, 46,
rastlantsal dn, 107, 107 n, 108. 48, 52, 80, 92, 100, 130, 155, 162, 168, 171,
rastlantsal ilikiler, 95, 99, 101. 185, 192 n, 209, 214, 220, 226, 227, 239,
Remus ve Romulus efsanesi, 170 n. 241, 282.
representations collectives, 114 n. saydam toplumlar, 119 n.
rol ilikileri, 90 n, secdeye kapanma, 255 n.
rollerin farkllamas, 122. seilmi (kavm) halk, 262, 267 n.
Romallar, 9. Semanglar, 50 n, 59 n.
Roma mparatorluu, 239 n, 243, 247, 262 n. sempatik sihir, 115 n.
ruhun varlna inanma, 64 n, 165, 165 n, serbest zanaatlar, 207.
172 n. sesli iletiim, 48, 56, 56 n, 104.
sessiz iletiim, 48, 56 n, 57.
S sfenksler, 117.
snf bilinlilii, 257 n.
saban, 149, 200, 235, 246. snf kavgas, 239.
saban tarm, 148, 169 n. snflandrc dn, 100, 106 n, 107, 108,
saaltclar, 56 n, 69, 70, 72, 81, 97. 108 n, 117, 117 n.
saldr aralar, 49. snflar, 3 n, 263, 274.
Salinar kltr, 267 n. snflar aras hareketlilik, 278, 279.
Samarra, 194. snflama, 177 n, 178, 179 n, 180 n, 189 n.
Samiler, 170 n, 240, 241, 258. 192 n, 193 n, 212, 247, 261, 271, 272, 273,
Samoyetler, 172 n. 274.
sanatlar, 69, 69 n, 235 n. snfl toplum, 15, 17, 17 n, 216, 222, 223,
"sanat" etkinlikleri, 3 n, 55, 66, 67 n, 71 n, 247, 278.
76, 77, 77 n, 80, 98 n, 107 n, 115, 117, 119, snfsal kar-toplumsal kar uyumas,
126, 127, 132, 132 n. 205, 233, 287.
sanayi, 183, 206. snfsal mlkiyet, 176, 277, 279.
sanayi devrimi, 166 n, 279. snfsz toplum. 17, 17 n, 218 n.

318
Sibirya (ilkel) avclar, 76 n, 83 n. siyasal kurumlar, 82, 90 n, 216 n.
sihir, 74, 110, 113, 114, 114 n, 116 l, 119, siyasal yap, 82, 82 il, 94, 118 n, 119 n, 227,
127, 146, 153, 155, 171 n, 172 n, 218, 224, 247.
253, 270, slash and bura cultivation, 18 n, 148.
sihirci kadnlar, 77. 150 n.
sihirciler, 70 n, 77, 77 n, 87 n, 111 n, 112 a, Solutrea kamp yeri, 68, 97 n.
115 n, 167 n, 204 n, 223. Solutrea kltr, 67.
sihirci sanatlar, 69 n, 70, 71, 71 n, 72, somut dn, 43 n, 107, 107 n, 115 n,
78, 81, 97, 115, 119, 131, 133, 157, 172, 118, 133.
203, 204, 269, 270. sorun zc dn, 65, 65 n, 98.
sihir-din ayrm, 108 n, 166 n, 167 n, 222. Sosyal Darvincilik, 36, 53, 53 n.
sihirsel-dinsel dnya gr, 114 n. sosyobiyoloji, 36, 36 n, 37.
sihirsel-dinsel dn, 5 n, 6 n, 110 n, sosyo-kltrel evrim, 37 n.
111, 113 n, 167, 169, 172, 172 n, 174, 184 n. soylular, 272.
sihirsel dn, 5 n, 6 n, 79, 80, 81, 95, soylu yabanl, 11.
100 n, 105, 108 vd., 122, 126, 132, 132 n, soyut dn, 43 n, 105 n, 107, 118, 133,
133, 149, 155 n, 168. 200.
sihirsel kltr, 171, 218. soy zinciri, 31, 97, 131, 131 n, 160, 170 n.
sihir trenleri, 77, 79 n, 113, 133, 146, 221. St Tarlas, 145.
sihir yasa, 252 n. smr, 177 n.
silahlar, 35 n, 43 n, 95, 131, 134, 159, 213. szckler, 103 ti.
215, 237, 254. szcklerin majik yklemi, 48 n.
silindir mhrler, 219 n, 235, 236, 245. szcklerin semantik yklemi, 48 n.
simgeci dn, 48, 104, 104 n, 105 n, 106, szl yasalar, 277.
107, 108 n, 117 n. Spartallar, 189 n.
simgeler, 48 n, 103 n, 105 n, 116 n, 118 n, Sparta toplumu, 193 n, 247 n, 274, 275.
132 n, 200 n, 201 n, 219. spat, 154 n.
simgelerle iletiim, 101, 104 n. stat farkllamas, 46, 56 n, 57, 60, 81.
simge sistemi, 101 n, 105 n. 81' n, 82, 90 n, 92, 95, 97, 98, 98 n, 118, 121.
Sinantropos, 43 n, 44 n, 56 n, 61, 112. 131, 160, 173 n, 216.,
Sinuhe'nin yks, 239 n. stat toplumu-szleme toplumu
sinyalleme, 48, 75, 92 n, 103. snflandrmas, 19.
Sippar, 231 n. su (denetleme) dzenleme ileri, 148, s.
sistematik yntem, 29. 191 n, 194, 197, 205, 233, 238, 253, 267.
sistemli dn, 112, 115, 165, 223, 224, sulama, 135, 136, 136 n, 139, 141, 141 n.
225, 248, 256. 144, 148, 148 n, 149, 149 n, 151, 194, 196 n.
sivil toplum, 19 n. 208 n, 232 n, 267, 267 n.
sivri sopa, 213. sulu tarm, 274 n.
"siyasal aralar", 177 n, 178 n. sunaklar, 145 n, 184, 187, 194, 208, 227, 232.
siyasal btnleme, 186, 208. surlar, 144, 145, 146, 150, 162, 162 n, 182,
siyasal dn, 6, 40 n, 112, 115, 118, 183, 184, 186, 199, 226, 239 n.
118 n, 119, 165, 245. surplus, 25 n, 26 n.
siyasal (erk) g, 237, 245, 271, 273, 277. Smer dehas, 195.
siyasal erkin delegasyonu, 248, 248 n, 276, "Smer Kral Listesi", 46 n, 47 n, 233, 233 n.
276 n. 236 n, 239, 254 n.
siyasal farkllama, 6, 94, 94 n, 118, 118 n, Smerler, 195, 197, 197 n, 244, 275 n.
163, 171, 173 n, 185, 195, 206, 216, 216 n, Smer lkesi, 195, 196, 218, 231, 231 n,
221, 222, 231, 247, 260, 269, 273, 276. 232 n, 233, 234 n, 238, 256.
siyasal ideoloji, 255, 256. Smer uygarl, 245, 245 n, 250.
siyasal rgtlenme, 94, 261. srek av, 68 n, 69, 72, 82, 99.

319
topraklarn bltrlmesi, 154, 175, 226, Ur, 197, 197 n, 193 n, 236, 233 n, 238, 238 n,
261. 239, 256 a.
topraklarn yeniden bltrlmesi, 154, Ur kral mezarlar, 237, 238.
175, 175 &. Uruk, 198, 199, 233, 234, 240, 263 , 271 n.
toprak mlkiyeti, 154, 154 n, 174, 175, Urukagina (reformlar) yasalar, 239,
175 n, 216 n, 226, 274. 239 i.
total ideoloji, 23, 23 n, 165. Uruk dnemi, 198, 199, 233, 234, 235, 236,
totemci dnya gr, 221. 271 l, 275 n.
totemci dn, 100 n, 117, 117 n, 218, "Ur'un Ykl zerine At", 198 n.
219. uygar geim biimi, 212.
totemcilik, 17 n, 30 n, 100 n, 104 n, 117, uygarlama, 152.
117 n, 154, 155, 218 n. uygarlama ideolojisi, 259, 265.
totemler, 73 n, 155, 155 n, 160, 161 n, 166, uygarln douu, 193 n, 265.
167, 184 n, 218, 218 n, 219, 275. uygarln fetih ve reklenme kuram.
trenler, 66, 72 n, 73, 73 n, 74, 78, 91 n, 193 n.
99, 159, 161 n, 199. uygarln i gelime kuram, 193 n.
tren aralar, 66, 66 n, 67, 71 n. uygarln yaylmas, 244 vd.
Ttonlar, 216 n. uygarlk, 3 n, 39 n, 84, 88 n, 98 n, 125,
transformasyon, 202, 202 n, 206, 229. 157 n, 159 n, 185, 198 n, 208 n, 218, 232,
Trois Freres maaras resimleri, 77 n, 233, 236 n.
104 n, 115 n. uygarlk kavram, 15, 53.
Troya Savalar, 272 n. uygarlk ncesi halklar, 17.
tufan, 198, 198 n, 233, 245, 254, 254 n, 258 n. uygarlk szc, 16 n.
tufan mitosu, 254 n. uygarlk tarihi anlay, 139.
Tunallar, 137, 150, 150 n, 151 n, 162 n. uygar sanayi toplumu, 19.
tun, 190 n, 246, 246 n, 268 n. uygar tarm toplumu, 19.
tun aralar, 275. uygar toplum, 2, 3, 10, 11, 14, 16 n, 19,
tun sava arabalar, 246. 19 n, 89, 94, 94 n, 102, 105 n, 115 n, 118 n,
tun silahlar, 215, 246. 140, 147, 157, 159 n, 167, 214, 224, 229,
Tunguzlar, 172 n. 230 vd., 260 n, 264 n, 278 vd., 287.
tutuculuk, 113. uygar topluma gei, 179 vd., 193 n, 195,
tmdengelim, 6 n. 198, 200, 200 n, 206, 208, 211.
tmdengelimci dn, 111, 253, 256. uygar toplum kavram, 246, 247.
tmevarm, 6 n. uygar yaam biimi, 205.
tmevarmc dn, 111. uyumlu etkileimler, 25.
trde toplum yaps, 46, 46 n, 92, 99, 103, uyumsuz etkileimler 25.
120, 121, 217, 283. uzman avclk, 50 n, 52, 81.
Trkler, 258. uzman avc topluluklar, 19, 63 vd., 113,
119, 123, 153.
U uzmanlama, 49, 52, 58, 68, 69, 72, 79, 83,
97, 119, 120, 124, 129, 168, 201, 207, 235,
Ubeyd kltr, 194, 195, 197, 197 n, 198, 269.
232, 271.
Uganda ilkelleri, 147 .
ulam, 200.
ulatrmaclk, 245. nc toplumsal iblm, 152 n. 206,
ulusal devlet, 239, 245. 236, 276.
ulutalar, 162 n. lke, 158.
Umma, 239. reme sorunu, 41, 42, 45, 46 n, 52, 79 n,
Upanishadlar, 250 n. 80, 215, 220.

322
retici ekonomi, 20, 84, 135 n, 136, 137, "yamurculuk", 270.
138 n, 141 n, 142, 156, 157, 167, 168 n, yamurla sulama tarm, 192 n.
211, 213, 214, 219, 220, 265. yamur sihiri, 116 n.
retici gler, 7, 42, 54 n, 70 n, 179 n, 209, Yahuda (Yuda) Krall, 261, 262 n.
233, 235, 238, 243, 269, 271, 273, 274, 280, Yahudiler, 242, 243.
237. yaln besin toplayclar, 17, 44 n.
retim aralar, 202 n. yaln besin reticileri, 17, 87 n, 175 n.
retim aralarnn denetimi, 255, 277. yahtlanm topl-uluklar, 125, 129 n, 1'59 n.
retim biimi, 14 n, 21, 23 n. yalvarma yakarma kavram, 222, 225.
retim darboaz, 85, 122, 169. yamyamlk gelenei, 61, 61 n, 112, 116 n.
retime gei, 173 n, 176 n. yan dn biimi, 6, 111, 119, 252.
retim ilikilerinin yeniden tretilmesi, yan geim biimi, 6.
278. yan yaam biimi, 6.
yapay donanmlar, 39.
retimin balamas, 2, 3 n, 7, 173 n, 173 n.
yap kavram, 21, 21 n.
retim ncesi, 6 n, 7, 14.
yaplar aras etkileimler, 25, 40, 48, 57,
retim teknolojisi, 213, 214 n, 246 vd.,
58, 81, 82, 85, 87, 89, 90, 119 vd., 124,
280, 282.
styap, 24, 24 n, 29 n, 218 n. 127, 134, 202, 226, 226 vd., 230 vd., 264 vd.,
278 Vd., 281.
V, w yaplm mallar, 212.
yapsal deime, 124, 190, 206.
vaad edilmi lke, 259, 261. yaradl mitosu, 231, 232 n, 250 n, 251 n,
Valergeler, 79 n. 257 n, 263..
Varka, 233. yararlanma hakk, 277.
vatan, 158. yaratma kavram, 172 n, 221, 250, 250 n.
vatandalk, 248. yar gebe yaam, 85, 87, 97, 137, 139,
vatanda ordular, 277. 142, 148, 151, 151 n, 227.
"vensler", 79, 79 n, 114, 130, 132, 140, yar yerleiklik, 66, 67, 130, 130 n, 139,
143 n, 145, 160, 160 n, 219, 153, 213.
vergi, 189, 243, 260 n. yar zaman uzman, 69 n, 70, 72, 78, 87 n,
vergi toplayclar, 277. 07.
Verimli Hill, 142 n. yasallk kavram 240 n.
verimlilik, 196 n. yaam biimi, 4, 4 n, 6, 6 n, 7, 10, 22, 22 n,
verimlilik klt, 79, 79 n, 160 n, 184 n. 23, 39, 80, 90, 91, 99, 113 n, 122, 124, 130,
Vesta Rahibeleri, 55, 170 n. 152, 152 n, 162, 169, 171, 173 n, 174, 181,
Vikinler, 264, 264 n, 266 n. 181 n, 187, 187 n, 219, 266.
volkan cam, 183. yaam birimi, 23, 91, 97, 130 n, 154, 227.
weltanschauung, 23. yaam ilikileri, 23.
yal-gen farkllamas, 44 n, 46, 57, 59,
Y 62, 81, 81 n, 91 n, 92, 95, 97.
yal-gen stat farkllamas, 131.
yabanllk a, 13, 15, 73 n. yallar, 71, 71 n, 72, 81, 81 n, 91, 93, 97.
yabaml tahl deviricilii, 135. 105, 105 n, 114, 161 n, 162, 163 n, 170,
yabanl (tahllar) taneliler, 128 n, 134, 135, 172, 217, 276.
138, 138 n, 140, 140 n, 141, 141 n, 144, yallar kurulu, 216 n, 249.
147, 156, 157, 176, 176 n, 268. yavru kyler, 154, 154 n, 163, 171.
yabanl sr denetleyicilii, 137. yay, 50 n, 52, 65, 65 n, 68 n, 71 n, 98, 127,
yamaclk, 144, 155, 160, 162, 162 n, 170, 128, 129 n, 132, 134, 213.
173 n, 174 n, 177 n, 178 n, 188, 188 n, yazg kavram, 7, 221, 222, 249, 253, 254.
189, 227, 240 n, 242, 242 n, 271, 272. yaz, 200, 219, 238, 245.

323
yazl belgeler, 43 n. "Yneticinin eddi", 239 n.
yazl yasalar, 277., ynetici snflar, 235, 236 n.
yaznn bulunuu, 78 n, 199, 234. ynetici-tanr- ilikisi, 256.
yazmanlar, 235, 242. ynetim, 132, 190 n, 193, 205, 203, 233.
Yeni Ahit, 252, 252 n, 253 n. ynetim ideolojisi, 118 n.
yeni arkeoloji okulu, 29 n. ynetim-siyaset ayrm, 94, 94 n, 95, 118,
Yeni Babil mparatorluu, 218, 241, 242, 163 n.
201. yntem, r6 vd.
yeniden doma kavram, 220. Yuda (Yahuda) Krall, 242, 231.
yeniden retici iler, 238. yukar barbarlk, 139 n, 264 n.
Yeni Dnya alar, 13 n. Yukar Mezopotamya, 231.
Yeni Dnya neolitii, 155. Yukar Msr, 263 .
Yeni Dnya topluluklar, 13 n, 28, 139, 142, Yukar Paleolitik kltr, 64 vd., 76 vd.,
155, 153, 156 11, 157, 157 n, 188, 193 a,
84, 98 n, 108 n, 112 n, 118 n, 126 vd.,
252 n, 262 n, 234 vd., 239 n, 274.
132, 133, 135 n, 137, 184 n.
yenita a, 11.
Yunanistan, 246, 247.
yerleik-gebe tarmclar ilikisi, 188 n.
Yunanllar, 248 n.
yerleik topluluklar, 181, 204 n, 215, 261.
Yurt, 164.
yerleik yaam, 124, 129, 130, 137, 137 n,
139, 146, 147, 149, 152, 153, 157, 160 :i, yksek primatlardan karsamalar, 38 n,
12, >'8.
163, 168, 170, 181 , 185.
yerleme, 70. yksek snflar, 239, 270, 272, 273, 276.
yerleme ideolojisi, 259. yrtme, 218 n.
Yerualim, 262 n. yrtc-ynetici ayrm, 239, 270, 272,
"Yeu" kitab, 187 n. 273, 273.
yetke, 182. yzer tarlalar, 267, 267 n.
yiyecek fazlas, 177, 178, 199, 211.
yiyecek toplayc ekonomi, 45 n. Z
yiyecek retici ekonomi, 136 n, 137. zaman kavram, 106 n, 164.
yoksulluk, 88, 88 n, 138, 178. zanaatlar, 69 n, 81, 183, 203, 203 n, 204,
yoksulluk ekonomisi, 88 n. 206, 207, 224, 225, 235, 275.
yoksullukta eitlik, 178 n. zanaatlar snf, 276.
yoksunluk, 88 n, 212.
yoksunluk ekonomisi, 89. zanaatlar, 3 n, 159, 159 n, 168, 169, 183,
yoksunluk-yoksulluk ayrm, 88 n. 185, 200, 207, 210, 224.
yoktan var etme kavram, 172 n, 221, zanaatlar-tarm farkllamas, 206, 235,
250 n. 236, 233.
yongatalar, 43, 51, 51 n, 58 n. zengin-yoksul farkllamas, 88, 178 n, 272.
yneten-ynetilen farkllamas, 202, 216, ziguratlar, 235.
276. . zrhl svariler, 215.
yneten-ynetilen ilikisi, 94, 118 n, 254, ztlklarla dn, 100 n, 106 n, 107 n,
255, 255 ll. 108 n.
ynetici (kadro) ajan, 208, 286. zora bavurma, 179 n, 204, 214 n.
yneticiler, 69 n, 94, 131, 144, 161, 161 n, zorba ynetim, 160 n.
162, 182, 203, 222, 237, 237 n, 269 n, 270 n, Zoroastercilik, 243, 257 n, 271, 273.
272, 274, 276. zor yolu, 204, 205, 226.

324

You might also like