Professional Documents
Culture Documents
(ALEXANDER OF APHRODISIAS)
VE
FELSEFES
Gmhane 2012
ISBN: 978-605-61345-9-3
Copyright Gmhane niversitesi
Tasarm
Bask
Bask Tarihi
: Veysel Cebe
: Afar Matbaas, vedik OSB 21. Cad. 599. Sok. No: 29
Yenimahalle/ANKARA
: 05.10.2012
NSZ
skender Afrods, lka felsefesinin nemli dnrlerinden biridir.
Felsefe tarihinde kinci Aristoteles ve rih olarak tannmtr. Aristotelesin
felsefeyle ve metafizikle ilgili dncelerini yorumlad gibi, baz
konularda onun dncelerine ilaveler yapm ve kart grler de ileri
srd olmutur. Bu balamda kendinden nceki Peripatetik gelenee ait
felsefeyi ortaya koymakla birlikte, kendinden sonra gelen felsef dnceyi
de bir hayli etkilemitir. Fakat ne yazk ki bugnk slam felsefesinde ve
Trkiyedeki felsefe almalarnda hak ettii lde ele alnamamtr.
Bu konuda Saygdeer hocam smail TA beyle yapm olduumuz
istiareler neticesinde, skenderin dncelerinin ve slam filozoflaryla
(slam filozoflar ifadesiyle genel anlamda Kind, Frb, bn Sn ve bn
Rd kastettik.) ilgisinin veya farkllnn ortaya konulmam olmasnn,
Felsefe Tarihi ve slam Felsefesi adna byk bir eksiklik olduu grnde
birletik. Ancak bu eksiklii gidermek ve byk bir a kapatmak, skender
Afrodsyi yeniden kefetmek gibi cretkr bir iddiann sahibi deiliz.
Amacmz hem Felsefe Tarihi hem de slam Felsefesi ile ilgili olarak skender
erevesinde Metafizik balamda Antik Yunan Felsefesine ve slam
felsefesine kk bir katkda bulunabilmektir. Bu erevede skenderin
metafizikle ilgili grlerinin aratrlmas gerektiini dnerek skender
Afrods ve Metafizii adl almay doktora tez konusu olarak belirledik.
skenderin metafizik konusundaki dncelerini incelerken
dncelerinin zgn olup olmadn ortaya koyabilmek amacyla,
skenderin metafizikle ilgili dnceleri orijinal midir? Yoksa Aristotelesin
grlerinin kopyas mdr? sorularna cevap aradk. Ayrca skenderin
slam filozoflarn geni apta etkilediine dair ileri srlen iddialar da
dikkate alarak skenderle slam filozoflarnn dnce benzerliklerine ve
farkllklarna iaret etmeye altk.
skender Afrods ve Metafizii adl almamzn giri blmnde
Aristotelesten skender Afrodsye kadar gelen Peripatetik ekoln ksa
gemii, birinci blmde skender Afrodsnin hayat ve eserleri, ikinci
blmde skender Afrodsnin felsefesi; mantk, doa felsefesi ve ahlak
felsefesi, nc blmde ise skender Afrodsnin metafizikle ilgili
dnceleri yer almaktadr. skender Afrodsnin felsefesine ait olan ikinci
VI
KISALTMALAR
Aga.
Ad Geen Ansiklopedi
age.
Ad Geen Eser
agm.
AF
Bzk.
Baknz
c.
Cilt
ev.
eviren
d.
Dipnot
Der.
Derleyen
ed.
Editr
KBY
Kr.
Karlatrnz
MEBY
Miladdan nce
MS
Miladdan Sonra
nr.
Nereden
lm Tarihi
S.
Say
TDV
thk.
Tahkik Eden
t.y.
Y.
Yaynlar/Yaynclk
YKY
y.y.
VII
VI
NDEKLER
NSZ ............................................................................................... V
KISALTMALAR ................................................................................... VII
GR ................................................................................................... 1
I. BLM ............................................................................................. 6
SKENDER AFRODSNN HAYATI VE ESERLER........................................... 6
1. HAYATI.................................................................................................... 6
1.1. RETMENLER.................................................................................. 9
1.2. ADALARI..................................................................................... 11
1.3. YORUMCULUU............................................................................... 13
1.4. FELSEFE TARHNDEK NEM VE ETKS........................................... 15
2. ESERLER.............................................................................................. 17
2.1. ERHLER........................................................................................... 18
2.1.1. Mantkla lgili erhleri.................................................................... 18
2.1.2. Fizikle lgili erhleri........................................................................ 20
2.1.3. Psikolojiyle lgili erhleri................................................................ 21
2.1.4. Metafizikle lgili erhleri................................................................ 21
2.1.5. Ahlakla lgili erhleri...................................................................... 22
2.2. KK LM ESERLER....................................................................... 22
2.3. PHEL ESERLER............................................................................. 23
2.4. MAKALELER VE RSALELER.............................................................. 25
2.5. GNMZE ULAAN ESERLER ....................................................... 28
2.6. ESERLERNN NEM......................................................................... 30
II. BLM .......................................................................................... 33
SKENDER AFRODSNN FELSEFES......................................................... 33
1. SKENDER AFRODSNN MANTII...................................................... 33
1.1. KLASK MANTIK................................................................................. 36
1.1.1. Kavram ve Terim Teorisi................................................................. 37
1.1.2. Hkm ve nermeler Teorisi......................................................... 38
1.1.3. Akl Yrtme Teorisi....................................................................... 39
1.1.3.1. ekil Ynnden Kyas.................................................................. 40
VIII
GR
skender Afrods Aristotelesin ekolne mensup bir filozoftur.
ncelikle skenderin bu gelenein neresinde olduunu grmeye
alacaz. Aristoteles (M 384-322) felsefe tarihindeki sistematik
filozoflarn en nemlilerinden birisidir. Hocas Platon (M 427347) gibi,
kendisine zg bir felsefe okulu ve ardllar vardr. O, 334 ylnda Atinada
Lykeion (Lise) adnda bir felsefe okulu kurmu ve lnceye kadar da
Lisenin bakanln yapmtr. Bu okulda dersler bir bahede yrnerek
yapldndan, Greke yrmek, gezinmek anlamna gelen bir kelime ile
bu mektebe Peripatos ad verilmi, ayn ekilde Aristotelesin rencilerine
ve taraftarlarna da yryenler, gezinenler anlamnda Peripatikos
denmitir. Onun vefatndan sonra Peripatos Okulu yaamaya devam etmi
ve asrlarca varln srdrmtr. Aristoteles ile birlikte ortaya kan,
zellikle filozofun son devresindeki byk baarlar arasnda yer alan ilmi
alma metotlar, ilimlerin snflandrlmas ve ayr ayr ilim kollarnda
yaplan sistemli aratrmalar, ondan sonra, Peripatos okulunun alma
istikametini belirlemitir.
Aristotelesin rencisi Makedonya Kral skenderin, Byk
Asya seferlerinin kltr ve felsefe tarihi ynnden nemli neticeleri
olmutur. skenderin fetihleriyle birlikte, Yunan kltr ve felsefesi kendi
snrlarndan tam, Douya ve Akdeniz civarna yaylmtr. Buna karn
Dou lkelerinden gelen din karakterli fikirler de Bat lkelerine nfuz
etmi, bu karlkl tesir ve kaynamadan ise Helenizm denilen felsef
hareket domutur. Aristotelesin okulu Helenistik dnemde de gelimi
ve bu dnemde Atinayla birlikte, Rodos, Bergama, Tarsus, Roma ve
skenderiye gibi ehirler birer ilim ve felsefe merkezi haline gelmitir.
Aristoteles sonras Helenistik dnemde var olan dier felsef
gelenekler ise Platonun Akademisi, Stoaclarn, Epikrclerin ve
Septiklerin okullardr. Stoaclarn, Epikrclerin ve Septiklerin okullar
birbirlerini tenkit eden eklektik yapya sahiptirler. Aralarndaki ortak nokta
genel anlamda pratik felsefeyi n planda tutmalardr.1
Aristotelesten sonra 322 ylnda Lisenin bakanlna geen
Theophrastus of Eresos (M 372287) nce Leukippos, sonra Platon daha
1
Bkz. Zeller, Eduard, Grek Felsefesi Tarihi, Say Y., 2. Basm, stanbul 2008 s. 277-281.;
Taylan, Necip, slam Felsefesi, Ensar Neriyat, 4. Basm, stanbul 1997 s. 102103.;
Birand, Kamran, lk a Felsefesi Tarihi, AF Y., 3. Basm, Ankara 1987 s. 90.; Sunar,
Cavit, Varlk Hakknda Ana Dnceler, AF Y., Ankara 1977 s. 103104.
Bkz. Zeller, age., s. 277.;Timuin, Afar, Dnce Tarihi 1, Bulut Y., 3. Basm, stanbul
2000 s. 320.
Von Aster, Ernst, Felsefe Tarihi, ev. Vural Okur, m Y., 2. Basm, stanbul 2000 s. 232
233.; Ross, David, Aristoteles, ev. Ahmet Arslan, vd., Kabalc Y., stanbul 2002 s. 346.;
Birand, age., s. 90.
Ross, age., s. 346.; Von Aster, age., s. 233.; Timuin, age., s. 320.; Birand, age., s. 91.
Bkz. Thilly, Frank, Felsefe Tarihi, ev. brahim ener, Kitap Bir Y., stanbul 1995 s. 103.;
Kaya, Mahmut, Aristoteles ve Felsefesi, Ekin Y., stanbul 1983 s. 74.
Todd, Robert B., Alexander of Aphrodisias On Stoic Physics, E. J. Brill., Leiden 1976 s. 2.
Bkz. Ross, age., s. 346.
Bkz. Todd, age., s. 314.
Bkz. Ross, age., s. 346.
3
2
13 Bayraktar, Mehmet, slam Felsefesine Giri, AF Y., Ankara 1988 s. 38, 59.; lken, Hilmi
Ziya, Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol, lken Y., stanbul 1997 s. 38.; En-Ner,
Ali Sami, slamda Felsef Dncenin Douu 1, ev. Osman Tun. nsan Y., stanbul
1999 s. 220. lken, En-Ner ve Bayraktar skender Afrodsyi Yeni Platoncu olarak
zikretmektedir. Adamson ve Taylor ise bu konuda yle demektedir; Arapa felsefe
gelenei zerindeki etkileri asndan Aristotelesilik ve Yeni Platonculuk arasna kesin
bir izgi izmek imknszdr. Aristotelesi gelenein iinde her zaman yerleik bir Yeni
Platonculuk olmutur. yle ki skender Afrods dnda Aristoteles zerine erh yazan
btn nemli Yunanl arihler Yeni-Platoncudur. Adamson, Peter and Taylor, Richard C.,
Giri, ev. M. Cneyt Kaya ed. Peter Adamson, Richard C. Taylor, slam Felsefesine Giri,
Kre Y., stanbul 2007 s. 5.
5
4
I. BLM
SKENDER AFRODSNN HAYATI VE ESERLER
Bu blmde skenderin hayat ve eserlerini inceledik. Hayatyla
ilgili olarak ulaabildiimiz kaynaklar erevesinde hayat tarihesine,
retmenlerine, adalarna, yorumculuuna, felsefe tarihindeki
nemine ve etkisine deindik. Eserleriyle ilgili olarak da erhlerini, kk
ilmi eserlerini, pheli eserlerini, makalelerini ve risalelerini, gnmze
ulaan eserlerini ve eserlerinin de felsefe asndan nemini ele aldk.
1. HAYATI
skender, Afrodimeneslidir.14 Doduu ehir muhtemelen kk
Asyann (Bat Anadolunun) gney batsnn i ksmlarnda bulunan
Aphrodisias kasabasdr. skenderin Afrods formunun imparatorluk a
boyunca Yunan kltr ve felsefe merkezlerinden birisi olan Aphrodisias
ehrine iaret etmesi gayet mantkl bir tahmindir. yle ki bu ehrin son
yllardaki kazlarda ortaya kan ve kltrel hayat ok gelimi olan Byk
Karya (Caria) ehri olabilecei ifade edilmitir.15 Kneaiee ve Bayladya gre
Aphrodisias, bugn bilinen adyla Aydn ilinin Karacasu lesinin Geyre
Kydr.16
skender Afrodsyle ilgili olarak Afrods nispesinden sonra bn
Eb Usaybiann Uyun el-Enbsnda ed-Dmek (aml) nispesi de
gemektedir. Bu nispe onun amla bir ilgisinin olaca anlamna gelebilecei
gibi, Alexander of Damascusla Alexander of Aphrodisiasn kartrlmas
anlamna da gelebilir.17 Yapm olduumuz aratrmalarda skenderin
amla ilgisinin olduuna dair herhangi bir bulguya rastlayamadk. Ancak
iki filozofun da MS II. yzylda yaad gz nnde bulundurulduunda
bn Eb Usaybia tarafndan iki dnrn kartrlm olmas kuvvetle
muhtemeldir.
14 ehrazr, emseddin, Trhul-Hkem (Nzhetl-Ervh ve Ravzatl-Efrh), thk.
Abdlkerim Eb urayb, Trablus 1988 s. 181.
15 Flannery, Kevin L., Ways into the Logic of Alexander of Aphrodisias, E. J. Brill, Leiden
1995 s. XIX.; Dancona, Cristina, Yunancadan Arapaya ntikal Eden Miras; Tercme
Edilen Yeni Eflatunculuk, ed. Peter Adamson, Richard Taylor, slam Felsefesine Giri,
Kre Y., stanbul 2007 s. 11.; Todd, age., s. 1.
16 Kneaie, William and Martha, The Development of Logic, Oxford niversity Press, New
York 1984 s.186.: Baylad, Derman, Felsefenin Beii Anadolu, Say Y., stanbul 2007 s.
134.
17 bn Eb Usaybia, Uynl-Enb f Tabaktil-Etbb, Vehbiyye Matbaas, Kahire 1882 c.1 s.
69.
7
6
eseri nceden yazm olabilir veya eserde 211 yl getiine gre 211 ylna
kadar bakanlk yapm olmasna ramen eserini tekrar bir de Getaya ithaf
etmemi olabilir. yle ki eseri bir kiiye ithaf etmesinden dolay bir veri
ortaya konabilir, ancak eserde Getann ismi ve ona ithaf etmediine dair
en ufak bir bilgi gemediine baklarak gvenilir bir sonu ortaya konamaz.
Roma imparatorlarndan Septimus Severus ve olu Marcus Aurelius,
skenderi Peripatetik felsefeyi okutmak zere grevlendirmiti. Ancak
felsefe tarihileri asndan derslerini Atinada m skenderiyede mi
yoksa Romada m verdii hususu tartmaldr.24 Lynche gre, skender,
Romada alm, ancak Atina dnda baka bir yerde de alm olabilir.25
Flanneryye gre skenderin Atinada olmasa da Roma gibi baka bir yerde
reticilik yapm olmas mmkndr.26 Todda gre skender, 176 ylnda
Marcus tarafndan kurulan Atinadaki Peripatetik felsefe okulunun, 198-209
yllar arasndaki bakandr.27 Ravaissona gre Roma mparatoru Severus
ve Marcus Aurelius zamannda Atinadaki Aristoteles krssn skender
idare etmitir.28 Corbine ve Coplestona gre MS 198211 yllar arasnda
Atinada Aristoteles felsefesini retmitir.29 Sharples da skenderin
Atinada reticilik yapt grndedir.30 Grld zere kesin
olmamakla birlikte temel felsefe krsleri Atinada olduundan dolay,
onun Atinada reticilik yapm olmas daha kuvvetli grnmektedir.
Bu felsefe krss Marcus Aurelius tarafndan 176 ylnda Atinada
kurulan drt felsefe krssnden birisidir. Dierleri Platoncu, Stoac
ve Epikrc krslerdir. Galenin bir pasajna dayanarak da skenderin
Atinada reticilik yapt kabul edilmitir. Fakat Flanneryye gre o
pasaj Alexander of Damascusa iaret etmektedir.31 Halbuki Alexander of
Damascusun, 176 ylnda Marcusun Atina ziyaretinde kurduu felsefeye
ait drt krsnn ilk bakan olduu gz nne alndnda, Galenin
24 bn Ftik, Muhtrul-Hikem ve Mehsinl-Kelm, nr. Abdurrahman Bedevi, Beyrut 1980
s. 291.
25 Lynch, John P. Aristotles School; A Study of a Greek Educational Institution. Berkley- Los
Angeles, London 1972 s.193.
26 Flannery, age., s. XIX.
27 Todd, age., s. 1.
28 Aktaran: lken, age., s. 40.
29 Corbin, Henry, slam Felsefesi Tarihi, ev. Hseyin Hatemi, letiim Y., 2. Basm, stanbul
1994 s. 282.; Copleston, Frederick, Helenistik Felsefe, ev. Aziz Yardml, dea Y. stanbul
1990 s. 49.
30 Sharples, R. W. Introduction, Alexander Aphrodisias, On Fate, Duckworth, London 2003
s. 15.
31 Flannery, age., s. XIX.
9
8
10
11
10
12
13
12
14
15
14
16
17
16
18
19
18
20
21
20
22
23
22
24
25
24
26
27
26
28
30
134 Bkz. Muhakkik, Mehdi, slam Dnyasnda Felsefe ve Kurtuba ve sfahan Konferansnn
Dzenlenmesinin Gereklilii, Name-i Aina Dergisi, Ankara 2002 Y. 2. S. 4, s. 514.
135 Bedev, age., s. 1981.
136 Bkz. Lloyd, age., s. 73.
31
30
II. BLM
SKENDER AFRODSNN FELSEFES
skendere gre felsefe, hakikatin bilgisidir. yle ki felsefenin belli
bir erei ve aratrma konusu vardr. Onun erei, pratik bilimlerden daha
ok hakikattir. Hakikat ise teorik felsefe anlamna gelir. Bu nedenle teorik
bilginin erei hakikati elde etmektir. O zaman felsefenin amac da hakikati
elde etmek anlamna gelmektedir.137
skender, kendine zg dnce ve eserleriyle birlikte, hakikati
aratrmaya kendisinden nce hakikatin bulunmas adna byk gayretler
gsteren Aristotelesin dncelerini ve eserlerini yorumlayarak
balamtr. Bu erevede Aristotelesin eserlerinin ounu yorumlad
gibi, kendine zg grler de ortaya koymutur. Aristoteles yorumcusu
olmasnn tabi sonucu olarak da Aristotelesin eserlerinde deindii
konularn ouna temas etmitir. Felsefe alannda genel olarak mantk,
fizik, metafizik ve ahlakla ilgili meselelerden sz etmitir. Biz de felsefe
konularn ele alrken Peripatetik gelenee uygun olarak ilk nce mantkla
ilgili dnce ve deerlendirmelerinden sz edeceiz.
1. SKENDER AFRODSNN MANTII
Aristoteles, mant ilim olarak kurmadan nce mantkla ilgili bir
hazrlk devresi gemitir. Bu evre Aristotelesin de iinde yetitii ve
ondan takriben iki asr nce balam olan Antika Grek fikir evresidir.138
Ancak bununla birlikte, mant tanmlamak ve dedktif sistemi meydana
getirmek Aristotelese nasip olmutur.139
Aristotelesin bu konuda alt eseri vardr. Bunlar: Kategoriler
(Categorias), nerme (Peri Hermeneias), Birinci Analitikler (Analytica
Priora), kinci Analitikler (Analytica Posteriora), Topikler (Topica) ve Sofistik
Delillerin rtlmesi (De Sophisticis Elenchis)dir.140 Aristotelesin alt
kitaptan oluan bu mantk klliyatna zamanla yine onun kitaplarndan
olan Hitabet (Rhetorika) ve iir (Poetika) adl eserleri de ilave edilmitir.141
137 Bkz. Aphrodisias, Alexander, On Aristotles Metaphysics 2 & 3, tr. with notes W.E. Dooley
& A. Madigan, (Gen. Ed. Richard Sorabji), Cornell University Press, Duckworth, Ithaca
and London 1992.; Aristoteles, Metafizik, ev. Ahmet Arslan, Sosyal Y., 2. Basm, stanbul
1996 s. 146.
138 Taylan, Necip, Mantk, Marifet Y., stanbul 1996 s. 26.
139 Aristoteles ncesi mantk tarihiyle ilgili olarak baknz; Atademir, Hamdi Ragp,
Aristotelesin Mantk ve lim Anlay, AF Y., Ankara 1974 s. 15-57.; Taylan, age., s.
2930.
140 Vorlander, Karl, Felsefe Tarihi, ev. Mehmed zzet, z Y., stanbul 1927 s. 145.
141 Bkz. ner, Necati, Klasik Mantk, AF Y., 2. Basm, Ankara 1974 s. 5.; Taylan, age., s. 31.
33
34
146
147
148
149
150
F nksil-Mukaddemt, ev. Abdurrahman Bedev, urhun al Arist Mefkdetn filYnniyyeti, Drul-Mark, Beyrut 1971 s. 59.
lken, Hilmi Ziya, Mantk Tarihi, stanbul 1942 s. 32.
Kyel, Mbahat Trker, Frbnin eraitul-Yakini, Felsefe Aratrmalar Enstits
Dergisi, 1963ten Ayr Basm, Ankara 1984 c. I s. 156157.
Bayraktar, age., s. 59, 158.
Aktaran: Flannery, age., s. XX.
Bkz. Bedev, age., s. 911, 5580.; bn Eb Usaybia, age., s. 7071.; bn Nedm, age., s.
308313.; bnl-Kft, age., s. 41.
35
34
36
37
36
38
Afruds, agm., s. 61
Bkz. Afruds, agm., s. 56.
Bkz. ner, age., s. 67.
Afruds, agm., s. 61.
Bkz. Afruds, agm., s. 57.
Bkz. ner, age., s. 8384.
Afruds, agm., s. 57; Aristotelesin kyas tanmnda ise birok ey kelimesinin yerine
baz eyler kelimesi gemektedir. Bu nemsiz farkllkla birlikte skender, kyas tanmn
Aristodan ayn ekilde almtr. Aristoteles, age., s. 5.
39
38
Afruds, agm., s. 56
Afruds, agm., s. 57
Bkz. Afruds, agm., s. 57.
Afruds, agm., s. 60
Bkz. Afruds, agm., s. 57.
40
gelebilmektedir.
1.1.3.2. nermelerin Dndrlmesi Ynnden Kyas
skender, nermelerin dndrlmesi konusunu akl yrtme ilemi
olarak ele alm, nermelerin dndrlmesine bir nevi kyas tr olarak
bakmtr. nermelerin dndrlmesi sonucu oluan nermelerdeki
amacn, dndrme; tam olmayan (baka delile ihtiya duyan) kyaslarn,
delile gereksinim duymayan tam kyaslara ykseltilmesinde faydal olur183
diye aklamtr.
nermelerin dndrlmesiyle ilgili genel kurallar ise u ekilde tespit
etmitir; dndrmede yklem olan terim konu, konu olan terim yklem
yaplr. Terimler yer deitirdiinde nitelik aynen muhafaza edilir; nerme
olumlu ise olumlu olarak, olumsuz ise olumsuz olarak dndrlr. Sonra
birinci nerme ikinci nermeyle tasdiklenir. Bizzat ayn nermedeki terimleri
nicelik bakmndan tmele, tikele ve neticesize dndrmek mmkndr.
Ancak terimleri dndrlen nermelerin dndrme sonucunda birbirini
tasdik etmemesi nedeniyle, btn nermeler birbirine dndrlemedii
gibi, rastgele herhangi bir tarz zere de dndrlemezler.184
A. Dndrme
Bugn dz dndrme olarak bildiimiz dndrmeyi, skender
dndrme olarak adlandrmtr. Bu konuda Aristotelesin dncelerini
benimseyerek yle demitir; tmel olumsuz ve tikel olumlu nermeler
kendilerine dndrlrler. Tmel olumlu nerme ise tikel olumlu nermeye
dndrlr. Tikel olumsuz nerme kendisi dahil hibir nermeye konusu
asndan dndrlemez.185 Genel olarak dndrme ilemi sonucunda da
nermelerin birbirini tasdik etmesi gerekir.186
B. Ters Dndrme (Aks-i Nkiz)
skender, ters dndrmeyi dorulanan zann bilgi ve iptal eden anlam
diye isimlendirmitir. Dndrmenin ikinci eidi olan ters dndrme
eliiiyle birlikte meydana gelir. Terimlerin dndrlmesinde nerme
eliiiyle birlikte dndrlp nitelii ayn kalr. Eer nerme olumlu ise
olumlu olarak dndrlr. Olumsuz ise olumsuz olarak dndrlr. Sonra
183
184
185
186
41
40
42
43
42
44
Afruds, agm., s. 56
Afruds, agm., s. 56.
Afruds, agm., s. 57.
Frbye gre akl yrtme salt mantksal ltler asndan burhani, diyalektik, safsata,
hitabi ve iir olarak be ksma ayrlr. Cevizci, Ahmet, Ortaa Felsefesi Tarihi, Asa Y.,
Bursa 2001 s. 124.
45
44
46
47
46
48
49
48
veya varlklarn nedeninin sonucu olarak olu sonucunda bilfiil varlk haline
gelirler. Neden de ayn ekilde lk Neden (lk llet) ve ikinci neden (ikinci
illet) olarak iki ksma ayrlr. kisi de bilfiildir ancak onlarn bilfiil olma halleri
de ayn tarz zere deildir. lk Neden hareket etmeden ilevde bulunurken,
ikinci neden ancak hareket ederek baz bilkuvve varlklar bilfiil varlk
durumuna getirebilir. lk neden, ilk maddenin nedeni ve btn varlklarn
var olmalarnn asl nedeni ve ilk faili olma zelliine sahipken, ikinci neden
btn varlklarn bilfiil nedeni deil, sadece ikinci madde olan bilkuvve
varlklarn bilfiil varlk olma nedenidir. lk Neden ve kinci Nedenin aktiflii
farkl olduu gibi, ilk madde ve ikinci maddenin de pasiflii birbirinden
farkldr. Buna gre ilk madde deime ve bozulma (fesd) kabul etmezken,
ikinci madde deime ve bozulmaya tbi olarak formlar kabul eder. Bu
nedenle Hareket Etmeyen Sakin lletin (lk Nedenin) nedeni olduu varlk
deiimi ve fesad kabul etmeyerek her zaman ayn kalrken, Hareket Eden
llettin (ikinci nedenin) nedeni olduu varlk deiime ve bozulua tbi
olur. Nitekim lk Neden dediimiz Hareket Etmeyen Sakin llet deiim ve
fesada tbi olsa bozulur.236 Burada hareket etmeyen sakin illet olarak lk
Muharrikten, hareket eden neden olarak da ilk mteharrik olan semv
varlklardan sz edilmektedir.237
Genel anlamda madde ve neden bakmndan varlklar taksim edersek,
neden asndan maddeyle bir arada bulunmas dnlemeyen lk Neden,
maddeyle bir aradal veya etkileimi dnlebilen ikinci neden olarak
iki ksma ayrrz. Ayn ekilde madde asndan varlklar taksim edersek,
nedeni olan varlkla bir arada olmas dlemeyen ilk madde, madde ve
nedenlisiyle birlikte olabilen madde olarak iki ksma taksim ederiz.238
Bu aklamalardan yola karak skendere gre varlklar madde
ve neden asndan; sadece neden olan, hem neden hem maddeden
mrekkep olan ve sadece madde olan varlk olarak e ayrabiliriz.
Ancak bu taksimin zihinsel ve tanmsal bir snflama olduunu dikkatten
karmamalyz.
2.1.2. Madde ve Form Bakmndan Varlk
Doa felsefesinde incelenen form maddeyle birlikte olan formdur.
236 Afrudis, skender, Fil-Heyl ve Enneh Mefletn, ev. Abdurrahman Bedev, urhun
al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti, Drul-Mark, Beyrut 1971 s. 43.
237 Bkz. Afruds, skender, Mebdil-Kll, ev. Abdurrahman Bedev, Aristu Indel-Arab,
Mektebetin-Nahdyyetil-Msryyeti, Kahire 1947 s. 257.
238 Bkz. Afruds, agm., s. 270.
50
51
50
52
form olmakszn var olmalar mmkn deildir. Ancak ikisi birbirinden ayrk
da deildir. Onlardan biri olmakszn olu gerekleemez.253 Buna gre olu
asndan madde ve form birbirinin olmazsa olmazdr.
2.1.3. Kuvve ve Fiil Bakmndan Varlk
Bilkuvve (in potentiality); kuvvet, g, yeti, kabiliyet ve kapasite
anlamlarna gelir. Bilkuvve, madde ile birleir ve ounlukla fiile karttr.
Bilfiil (in actuality) ise fiil, faaliyet ve fiil haline geme anlamlarna gelir. O,
bir eyin fiil halinde ortaya kdr. Bilfiil, bilkuvve ve maddenin zdddr,
maddeyi gerekletirir ve belirsizliine belirlilik kazandrr.254 Aristotelesin
birok yerde ifade ettii zere kuvve ve fiil, madde ve form gibi, birbirine
bal fakat zttrlar.255
skender, Fil-Heyl ve Enneh Mefletn adl risalesinde varl
bilkuvve ve bilfiil bakmndan ele almakta ve aralarndaki ilikiyi u
ekilde ifade etmektedir; bilkuvve varlk eksik varlktr. Nitekim eksik olan
bilkuvve varlk kendi zatyla bilfiil olmaya g yetiremez, ancak tam olan
bilfiil varln fiili nedeniyle var olabilir. Bu nedenle bilkuvve olan her trl
varln olu nedeni bilfiil varlktr. Bu anlamda bilfiil varla fail varlk
denir. Bu bilfiil fail varln da varlk skalasnda bir ilk faili vardr. O da lk
Nedendir.256 Diyebiliriz ki bir varlk rastgele baka bir varln olu nedeni
olamaz. Her olu iin bilkuvve ve bilfiil bir varln ve bilfiil fail varln da
bilkuvve varla etki edebilmesi gerekir.
Felsefecilerin tamam kuvvenin niteliinin olmad konusunda gr
birlii ierisindedir. Bu nedenle kuvve, bir vakitte niteliklerin tamamn
ierir demek aslnda niteliinin olmadn sylemektir. Kuvve, kartlar
ierdii iin baka bir kuvvenin kart deildir. nk kuvveler beraber
olabilir ancak kartlklarn bilfiil olmalar mmkn deildir.257
Aristoteles bir eyde bilkuvve olarak bir ayn eyin kart eyler olmas
mmkndr. Ama bilfiil olarak bu mmkn deildir,258 demitir. skender
ise Aristotelesin cmlelerini u ekilde aklamtr; madde ierisinde
253 Bkz. Afruds, F Ennel-Kevne iz (istehale) stehle min Zddh Eydan ala Rayi Aristu, s.
286.
254 Bkz. Tricot, age., s. 210 d. 4.
255 Aristoteles, age., (1019a15, 1020a5, 1048a27,) s. 262, 265, 403.
256 Afruds, Fil-Heyl ve Enneh Mefletn, s. 42.
257 Afruds, skender, F Ennel-Kuvvetel-Vhdete Ymkin en Tekne Kbileten lil-Ezddi
Ceman al Rayi Aristtls, ev. Abdurrahman Bedev, Arist Indel-Arab, MektebetinNahdyyetil-Msryyeti, Kahire 1947 s. 285.
258 Aristoteles, Metafizik, (1009a34) s. 217.
53
52
kartlar bir arada olabilir; kartlardan biri bilfiil olduu zaman, dieri
zorunlu olarak bilkuvvedir. Madde kartlklardan uzak olamaz. Zira varln
olu nedeni maddenin kartlklar ierme zelliine sahip olmasdr. Fakat
maddedeki karmlarn tamam bilkuvve ve tamam bilfiil deildir. Belki
bir ksm bilkuvve bir ksm bilfiildir.259 Maddedeki bilfiil ksm ise formdur.
Baz varlklar sadece bilkuvvedir ve bu varlklarn sonsuza kadar
blnmesi mmkndr. Baz varlklar hem bilkuvve hem de bilfiildir
ve deime zelliine sahip olup, zaman bakmndan bilkuvvedir. Baz
varlklar ise sadece bilfiildir ve btn madd kuvvelerden ayrktr. Sadece
neftsen ibaret olan semv varlklar bu ksmdadr. Btn kuvvelerden ayrk
olan bilfiil varlklarn tepe noktasnda ise hareket etmeyen, ezeli Cevher
bulunur.260
Bu durumda skendere gre varlk kuvve ve fiil bakmndan
bilkuvve varlk, hem bilkuvve hem bilfiil varlk ve bilfiil varlk olarak
ksma ayrlmaktadr. Sadece bilkuvve olan varlk madde, hem bilkuvve
hem bilfiil olan varlk nefis ve maddeden mrekkep varlk, sadece bilfiil
varlk ise nefisten ibaret olan semv varlklardr. Ayrca bilkuvve ve hem
bilkuvve hem bilfiil varl bilkuvvelik ynyle doa felsefesi, bilkuvveden
ve bilfiilden mteekkil varln bilfiillik ynn ve tamamen bilfiil varl
metafizik inceler.
2.1.4. Etkenlik ve Edilgenlik Bakmndan Varlk
Etkenlik (fail) ve edilgenlik (mefl) konusu bilkuvve ve bilfiil varlk
probleminin etkiyi merkeze alarak yaplan bir aklamasdr. skendere
gre varlk etkenlik ve edilgenlik bakmndan ksma ayrlr. Baz varlklar
sadece bilkuvve olmas asndan edilgen, baz varlklar hem bilkuvve hem
de bilfiil olmas asndan hem etken hem edilgen, baz varlklar ise sadece
bilfiil olmalar asndan etken varlklardr.261 Grld zere skenderin
bak asndan varlk bilfiil olmas ynyle etken, hem bilfiil ve hem de
bilkuvve olmas ynyle etken ve edilgen, srf maddeye sahip olmas
ynyle de edilgen varlk olarak ele alnmaktadr.
Srf edilgen varlk z itibariyle bilkuvve varlktr. Hem etken hem
edilgen varlk, nce bilkuvve varlkken bilfiil olan etken varln fiili
259 Afruds, skender, Fil-Ezddi ve Enneh Evill-Ey-i al Rayi Aristu, ev. Abdurrahman
Bedev, urhun al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti, Drul-Mark, Beyrut 1971 s.
50.
260 Afruds, Mebdil-Kll, s. 272.
261 Afruds, agm., s. 272.
54
55
54
Baka bir ifadeyle varln eksik olmas kuvve halinde olmas, tam
olmas ise fiil halinde olmasdr. Eksiklik bir eyin tam olabileceinin
iaretidir. Fakat eksiklik kuvvenin fiile, noksanln tamla kendi zatyla
geii deil, baka bir varlk tarafndan geirilmesinin imkn dhilinde
olduunun gstergesidir. mkn halinde olan eksik varln, varlk
nedeni zorunlu olan bilfiil varlktr. nk eksik varlk kendisinin nedeni
olamaz.265 Ayrca imkn halindeki bir varlk kendi zat itibariyle oluumunu
gerekletiremez. Zorunlu bir varln nedenine gereksinim duyar.
skender, varl eksiklik ve tamlk asndan Fil-Heyl ve Enneh
Mefleh ve Mebdil-Kll adl risalelerinde etkenlik ve edilgenlik
konusunda grdmz zere ksma ayrarak incelemitir. Ona gre srf
nefisten ibaret olan varlk tam varlk, hem nefis hem maddeye sahip olan
varlk nefis ynnden tam varlk, maddeye sahip olmas asndan eksik
varlktr. Sadece maddeden ibaret olan varlk ise eksik bir varlktr.266 Buna
gre skenderin felsef dncesinde varlk bilkuvve ve bilfiil taksimlerinde
olduu gibi eksik ve tam olma bakmndan da eksik, hem eksik hem tam ve
tam olarak blmde incelenmektedir.
Sonu olarak skender, doa felsefesindeki varlk konusunu madde ve
neden asndan, madde ve form asndan, bilkuvve ve bilfiil asndan,
etkenlik ve edilgenlik asndan, eksiklik ve tamlk asndan ele almtr.
Bu alarn her birinde farkl varlk ortaya koymutur. Bunlar srf
form ve fiil olan tam varlk, hem bilfiil form hem de bilkuvve maddeden
mrekkep olan varlk ve srf bilkuvve madd varlktr. Grld zere en
tabanda srf madde ve en stte de srf form bulunur. Madde ve formun
birbirinden ayr olamayacan dikkate aldmzda, srf madde ayrmnn,
zihinsel bir snflama olduunu ifade etmeliyiz. Ayrca doa felsefesindeki
varlk konusunu Aristotelesin varlk taksimine gre ortaya koyduunu da
belirtmeliyiz.
2.2. HAREKET
skenderin hareket hakkndaki dncelerini Mebdil-Kll adl
risalesinden elde edebilmekteyiz. Bu risaleyi Bedev, Aristu Indel-Arab
isimli eserinde neretmi, Genequand ise Mebdil-Kllle ilgili yazmalar
da tetkik ederek Alexander of Aphrodisias on the Cosmos267 adyla
yaymlamtr.
265 Afruds, agm., s. 43.
266 Afruds, Mebdil-Kll, s. 255256.
267 Bkz. Genequand, Charles, Alexander of Aphrodisias on the Cosmos, ed. H. Daiber and
D. Pingree, slamic Philosophy Theology and Science, Brill-Leiden-Boston-Kln 2001
Volume XLIV s. 42127.
56
57
56
58
fke pasiftir, semv varlklar ise aktiftir. Bu nedenle ehvet ve fke semv
varlklarn hareket etmesine neden olamaz. Semv varlklar, pasif glere
sahip olmadklar iin tr asndan lemde var olan madd bir cisimle
karlatrlamazlar.276 Buna gre ay-alt aleme mahsus semv olmayan
varlklarn, semv varlklardan stn olmas dnlemez.
Semv varln temel zellikleri semv olmasnn yannda
yaratlmam olmas ve bozulua tbi olmamasdr. Bu varlklarn hareketleri
srekli (muttasl) ve belli bir dzen zeredir. Bu varlklar hem dairesel olarak
hareket ederler hem de faziletli varlklardr. Btn hareketlerin balang
ve ilke hareketini olutururlar. Varlklar silsilesinde en faziletli varlklardr.
Bu nedenle en faziletli varlktan daha faziletlisi olamayacandan, varlklar
hiyerarisinde semv varlklardan daha faziletli varlk yoktur.277
Semv varlk basit olduu iin hareketi de bir ve basittir. Nefis dnda
bir tabiat olmadndan, nefse ait hareketi dnda tabi bir hareketi
yoktur. Onun tabiat basit olduundan, nefis ve tabiat asndan tam bir
yetkinliktedir. Bu yzden semv varln nefsi herhangi bir varln sureti
olmad gibi nefiste olan farkl hareketlere de ihtiya duymaz. Nitekim
kendi devamlln salamak iin dardan herhangi bir yardma da muhta
deildir. Kendine zg olan nefis ve tabiatyla hareket eden semv varln
hareketinin basitlii onun kendine zg yetkinliine ulamasn salar.
Dairesel ve ezeli bir hareketle hareket eden semv varlklarn
eylemlerinin amac kendi gc nispetinde cisim olmayan ve hareket
etmeyen Cevherle uyumlu bir hale gelmektir. Semv varlklarn kendine
zg hareketinin devamll Hareket Etmeyen lk Nedenden dolay
ezelidir. Kendine has ve srekli olan harekete ezelilik nispet etmek lk lletin
gayr-i mteharrik olmasndan kaynaklanr.278
Canl, cansz, semv veya gayr-i semv btn doal varlklar hareket
edebilmek iin kendi tabiatlarnda btn varlklardan daha ncelikli olarak
her eyden daha faziletli olan lk Nedene arzu duyarlar. Gleri nispetinde
de arzularn devam ettirirler. Arzularnn zirvesinde ise yetkinlie
ularlar. Bu ynyle doal varlklarda en ncelikli etkinlik lk Nedene tbi
276 Afruds, agm., s. 254.; Genequand, age., s. 48.
277 Afruds, agm., s. 254. Aristotelese gre Devinimin srekli olan eylerden olduu
dnlyor. Srekli kavramnda ilk grnen ey sonsuzluktur. Bunun iin srekli
kavramn belirleyenlerin ou kez sonsuz kavramlarndan yararlanmalar sz konusu,
nitekim srekli olan sonsuza ayrlabilen bir eydir. Aristoteles, age., (200b1619) s. 93.;
Genequand, age., s. 4446.
278 Genequand, age., s. 5256.
59
58
60
ehvet, fke ve irade arzularna gre ele almasnda da Aristocu bak tarzn
yansttn ifade edebiliriz
2.3. ZAMAN
skenderin zaman hakkndaki dncelerini Bedevinin yaymlad
Fiz-Zaman adl risalesinden renebilmekteyiz. Bu risaleyi Huneyn b.
shak Arapaya tercme etmitir. skender, bu risalesinde filozoflarn
zaman konusundaki gr ayrlklarna dikkat ekmi ve genel anlamda
Aristotelesin zamanla ilgili dncelerini yorumlamtr.
skender, zaman tanmlaryla ilgili olarak ilk nce zaman felein
kendisidir, diyenlerin dncelerini ele alm ve bu dnceyi eletirmitir.
Ona gre zamann felein kendisi olduunu iddia eden kimselerin sav
karktr. Bu dncede olan kimselerin tanmn dikkate almamak gerekir.
nk bir anda birok felek vardr ancak birok zaman yoktur. Ayrca
zamanda gemi ve gelecek vardr. Feleklerde ise gemi ve gelecek
yoktur.283 Bu ifade edilenlere binaen skendere gre zamann felek
olmad ortaya kmaktadr.
skender, daha sonra zamann tanmlaryla ilgili olarak ikinci tanm
olan zamann felein hareketleri olup olmad hususu zerinde
durmutur. Ona gre felein hareketlerinin zaman olduunu iddia eden
kimselerin sz, yukardaki zaman tanm gibi karktr. Ancak zamann,
felein kendisi olduunu iddia eden kimselerin dnceleri, zaman felein
hareketleri diye tanmlayanlardan daha zayftr. Nitekim zamann czleri
dnldnde czler de zaman olarak ele alnr. Ancak felein hareketinin
czleri dnldnde, czler dairesel hareket olarak dikkate alnmaz. Bu
nedenle zamann felein hareketi olduunu iddia eden kimselerin sznn
kabul edilmesi mmkn deildir.284
Bununla birlikte skender, zaman felein hareketi olarak
tanmlayanlara, zaman ve hareket arasndaki farkllklara dikkat ekerek de
cevap vermitir. Ona gre hareket, sadece hareket edende ve kendisinde
hareket ettii meknda vardr. Ancak zaman sadece hareket edende ve
hareket edenin meknnda yoktur. Bilakis her meknda vardr. Ayrca bir
hareket dier bir hareketten daha hzl olabilir. rnein en stn felein
hareketi Zhalin hareketinden daha hzldr. Zhalin hareketi ona nazaran
283 Afruds, skender, Fiz-Zaman, ev. Abdurrahman Bedev, urhun al Aristu Mefkdetn
fil-Ynniyyeti, Drul-Mark, Beyrut 1971 s.19.
284 Afruds, agm., s. 19.
61
60
62
63
62
Bkz. Aristoteles, age., (219b) s. 191.; Afruds, agm., s. 2022.; Ta, age., s. 115116.
Afruds, agm., s. 21.
Bkz. Afruds, agm., s. 20-21.
Aristoteles, age., (220a1921) s. 197.
Bkz. Afruds, agm., s. 21.
64
65
64
66
67
66
68
69
68
70
71
70
72
73
72
Her varlk iin doal hazlar vardr ancak her varln hazlar kendisi gibi
farkllk gsterir; bazlarnn hazlar doal, bazlarnnki daha az doaldr.
nsann etkinlikleriyle ilgili olarak, iyi insan her eyden nce insandr; doal
bir durumdadr. nsann kendisi doal olduu iin hazlar da doal ve ho
olan eylerle ilgilidir. Doal olmayan ve kabul edilmeyen hazlar ise kaytsz
artsz ho olmayan eylerdir. Doal olmayan, doaya aykr olan eyler ne
hazdr ne iyidir ne de ilgisizdir. Geri ilgisiz eyler, doal olan eyler arasnda
da yer almaz.342 Buna gre ilgisiz, doal olan ve doal olmayan hazlarla ilgili
olmad gibi, hazla da acyla da ilgili deildir. Zira onlar iyi veya kt diye
nitelendiremediimiz etkinlikleri izler.343
skendere gre haz, anszn ortaya kan etkinliklere zgdr ve
kendisini takip eden etkinliklere baldr. Bu nedenle btn hazlar tek
eit deildir; baz hazlar arttrc nitelik tar. Szgelimi geometriden
holananlar geometriyle ilgili etkinliklerde bulunurken, lir almaktan
holananlar lirle ilgili etkinliklerde bulunurlar. Btn hazlar ayn olsayd,
geometriden holanma ile ilgili hazzn dier hazla ilgili etkinlikleri de
kapsamas gerekirdi.344 Demek ki bir etkinlikten meydana gelen haz, baka
bir etkinlikten meydana gelen hazla ayn deildir.
Haz, arzu ve etkinlik ilikisini ksaca zetlersek, hazlarn kendisinden
kaynakland arzular, hazzn bal olduu etkinliklerden ziyade hazla daha
ok yakndan ilgilidir. Arzu, hazz istemektir. Zira haz arzu tarafndan tercih
edildikten sonra etkinlie elik ve itirak eder. Fakat her ne kadar arzu,
haz ve etkinlik arasnda ok yakn korelasyon kurulsa da haz, arzudan ve
etkinlikten farkldr.345
Hazlar hem eitlilik ynnden hem de nitelik ynnden birbirinden
farkl olduuna gre hazlardan birinin dierini ortadan kaldrmas mmkn
mdr? skenderin bu konudaki cevab olumlu yndedir. Ona gre aslnda
birbiriyle ayn tarz zere olan eyler birbirine zarar veremez. Nitekim beyaz,
beyazla nitelenen beyaza zarar veremez. Ancak ayn tonda olmayan hazlar
birbirine zarar verebilir ve biri dierini yok edebilir. ok arzulu insanlardan
kaynaklanan hazlar, daha az arzulu insanlarla ilgili hazlara zarar verebilir.
Kiiye gre bir tiyatroda bir komedi oyununda ok iyi performans gsteren
342
343
344
345
74
birinden edinilen haz, bonbon yiyenin elde ettii hazz yok edebilir.346
Akas skender, hazlardan birinin dierini yok etmesini hazlarn tercihine
neden olan arzularn kuvvetlilik ve zayfllk zelliine balamaktadr. Byle
olunca da kuvvetli arzudan kaynaklanan haz, zayf arzudan kaynaklanan
hazz yok etmektedir.
Hazla ilgili hazza zg bilgileri verdikten sonra imdi de skenderin
ac konusuna, haz ve ac ilikisine bakn inceleyelim. Bu konuda ac ve
sz arasnda fark var mdr? Btn hazlar acnn kart mdr? Haz ve acnn
ortak noktalar nelerdir? gibi sorulara yant aranmaktadr. Yukarda da ifade
ettiimiz zere ac engellenmi doal ekinliktir. Ona gre ar, bedensel bir
eleme iaret eder. Bunlar acnn zel bir eididir. Ancak kaytsz artsz
ac deildir. Genel anlamda ac, ruhun belirli bir tabiatdr, ruhun baz
huylarnn bozuluudur.347 Dier taraftan znt, ruhun bozuluunu ifade
eden acdan daha geneldir. Zira ac, zntnn bir eidi saylr.348
Genel olarak, btn hazlar bedensel ve ruhsal dinlenmeleri ve
rahatlamalar (ataraksia) oluturur. Ar veya sz bedenin baz arlarna
iaret ederken ac ise ruhun daralmasdr. Kaytsz artsz hazzn kart
acdr. Nitekim ar ve sz formundaki ac, hazzn belli trlerinin kart
olabilir, fakat hepsinin kart olamaz.349
Hazlarn belli etkinlikleri izledii gibi, aclarn da baz belli etkinlikleri
izlediini varsaymak makul grnmektedir. Hazlara kartlklarndan
dolay deil, ancak etkinliklerin deerinden dolay baz aclar tercih edilir,
bazlarndan kalr. Bu nedenle gzel etkinlikleri izleyen aclar tercih edilir.
irkin etkinlikleri izleyen aclardan kalr.350 Aslnda burada etkinlikler
nemlidir. Gzel etkinlikler ac da verse tercih konusu, irkin etkinlikler ise,
zaten tercih konusu olmad gibi, bir de onu izleyenin ac olmas herhalde
hi istenmemesini gerektirmektedir.
skender, bir yandan haz ve acyla ilgili kendi grn aklarken,
bir yandan da Epikrcle cevap vermektedir. Zira haz ve ac konusunda
Epicrosun grn u ekilde zetlemek mmkndr; btn canllar, bu
arada insanlar hazzn peinde koarlar, acdan kaarlar. O halde haz iyidir;
346
347
348
349
350
75
74
76
77
76
iki blmne de kart olduu iin ikisinin bir arada olmas mmkn
deildir. Bir eylem yapann ve zorlama altnda bir eyi yapmak zorunda
kalan kiinin, gereklerin bilgisizlii nedeniyle yanl bir ey yapmas
mmkndr. Bilgisizlik veya gereklerin bilgisizlii nedeniyle bir
etkinlikte bulunmakla, zorlama ile istemeyerek eylemde bulunma ayn
kategoride deerlendirilmez.360 Bilgisizlik insann kendisinden, zorlama d
etkenlerden kaynaklanr. Bu nedenle bilgisizlik neticesindeki yanl etkinlik
cezay gerektirirken, zorlama sonucu yaplan etkinlik cezay veya knamay
gerektirmez. Zira Pittacus of Mytilene361 sarholuktan kaynaklanan yanl
etkinlikler iin iki kat ceza gerektiini ortaya koymutur.362
Zorla yaplan eylem, yapann ya da maruz kalann dnda bulunan
ve hibir pay olmadan yaplan eylem olarak grlr.363 Aristoteles hibir
katkda bulunmadan eylemde bulunan kii ile hibir katkda bulunmadan
zorla eylemde bulunmaya maruz kalan kimseyi ayrt etmitir. Hibir katks
olmadan eylemde bulunmaya o zorlama ile yapt demi, zorla yaptrlan
kimseye ise o zorlamaya maruz kald demitir. Aristotelesin zorlamayla
kastettii balangc darda olann nedenine iaret etmektedir. Eylemde
bulunan herkes kendisi dnda bir ama iin eylemde bulunur. Ereksel
neden ve eylemin ne iin yapld btn eylemlerde d kaynakldr. Bir
eyi yapmaya zorlanan kimse eylemleri gerekletirmede zor altnda
bulundurulduu iin kendisine ait baz amalara sahip deildir.364
steyerek yapmak ve istemeyerek yapmay karlatrrsak, haz ve
tutkuyla eylemde bulunan kimse ile zorlamayla eylemde bulunan kimsenin
etkinlii ayn deildir. nk isteyerek yapan kendi arzusuyla hareket
etmekte, dardan bir zorlamaya maruz kalmamaktadr. Bu nedenle
amacn ve gayesini kendisi oluturmaktadr.365 Zorlamayla etkinlikte
bulunan kimse ise hr iradesiyle amacn belirleme gcnden yoksundur.
3.1.6. Erdem
Duygularda ve etkinliklerde arl ve eksiklii olmayan, ll
ve orta davranlara erdem (virtue) denir. Arlk ve eksiklik ifade eden
360 Aphrodisias, age., s. 41.
361 Pittacus, lka dnrdr. Yedi bilgeden biridir. Midilli adasnda yaam ve orada
on yl yneticilik yapmtr. Ahlak tleri vardr. Bkz. ubuku, brahim Agh, Ahlak
Tarihinde Grler, AF Y., Ankara 1984 s. 3.
362 Kr. Aphrodisias, age., s.77.; Aristoteles, age., (1110b24-1114b32) s. 46 - 56.
363 Kr. Aphrodisias, age., s. 41.; Aristoteles, age., (1110a13) s. 44.
364 Aphrodisias, age., s. 42.
365 Aphrodisias, age., s. 43.
78
davranlar ise ktlk kabul edilir. Zira erdem, ktle (evil) benzemez ve
ktln her eidine karttr.366 Erdem, tam anlamyla saduyu halinin
en iyi durumunu ifade eder.367
Erdemler hususunda ilk tartma, insan doas sorunuyla ilgili
olarak erdemlerin yaratltan m yoksa alkanlklardan m kaynakland
hususudur. Platon, erdemlerin yaratltan olduunu kabul etmi, Aristoteles
ise erdemlerin alkanlklardan yani sonradan kazanldn ifade etmitir.
skender, bu tartmada Aristotelesin dncelerini yanstmaktadr. Ona
gre insan doduunda erdem ve ktlk aras orta bir istidtla var olur.
Orta istidt, eitim, deneyim ve zamanla erdeme dnr.368 Demek ki
erdemlerin kazanm yaratltan deil, sonradan kazanmlara baldr.
Erdemler kendisi olarak deerli midir? Onlar, kendisi olarak deere
haiz olduklar iin mi yoksa baka bir nedenden dolay m tercih ederiz?
skendere gre erdemler ve onlara ait duygular ve etkinlikler, baka bir
nedenden veya referanstan dolay deil, kendisi olarak tercih edildii iin
deerli ve nemlidir. nk erdemler, ar duygulardan ve etkinliklerden
uzak, ll ve orta olarak tercih edilen deerlerdir. Nitekim orta olan
cesaret, ll korku ve ll gz karallktr. Cmertlik ve ihtiam369
para almada ve vermede ll eylemlerdir. Yce gnlllk deerle uyum
ierisindedir ve deerle uyum ierisinde olduu dnlen gzelliklerin
tercihidir. Adalet, toplumun ve ehir devletinin korunmasn salayan
kendisi olarak tercih edilen nemli bir etkinliktir. Bu erdemlerin ana
zelliinde kendisi olarak tercih edilmek vardr.370
Erdemlerin deeri hususunda haz konusuna bakarsak, haz kendisi
olarak tercih edilir. Ancak haz konusunda kendisi olarak iyi olan hazlar
tercih edilir ve deerlidir. Keder veren ve yz kzartc hazlar ise nemsizdir.
366
367
368
369
79
78
Gzellie gelince kendisi olarak tercih edilmez,371 haz iin tercih edilir. Her
hazzn gzel olduunu sylemek ise yanltr. Bu nedenle hazzn izledii iyi
etkinlikleri ifade eden gzellikler tercih edilir.372
Ahlk erdemlerin orta olma sorunu vardr. Szgelimi Stoaclar
ahlak erdemlerin orta olduunu kabul etmemitir.373 skender ise ahlaki
erdemlerin orta olmas hususunu nemsemi ve ahlaki erdemler niin
ortadr? sorusuna dikkatle cevap vermitir: Ahlk erdem, duygu ve
etkinliklerle ilgili durumlarda orta ve l olarak saduyu ve bilgelik
tarafndan belirlenen bir durumdur. Ahlk erdemler ortadr, nk duygu
ve etkinliklerde arl olanlar rezillik, eksiklii olanlar ise duyarszlktr. Bu
ifadelere gre orta etkinlikler ve duygular erdem olarak kabul edilir. Bu
arada ortay belirleyebilmek iin u noktalara dikkat etmek gerekir. Nitekim
cesareti tanmlarken eksiklik olan korkaklk ve arlk olan gz karalk
tespit edilerek bu konuda iyilik noktas olarak orta bulunur. Arln ve
eksikliin her biri kt alkanlk ve zaaftr. Ayrca ortay tanmlayabilmek
iin nihai noktaya ve nihai noktadan karlan eitlie gereksinim duyulursa
da orta ne tek dzedir, ne her eyde ayndr ne de son noktadan eit aralkla
elde edilmitir.374 Baz ortalar, cesaret gibi, arlk ve eksiliin ortasndan;
bazlar, sanatsal faaliyetler gibi, arlk ve eksiklikten uzakla gre oluur;
sanat yoluyla ortaya kan orta, arlk ve eksikliin birleiminden olumaz.
Arlk ve eksiklikten kanmakla ortaya kar.375 Salk konusundaki orta,
kiiye gre deitii iin sadece arlk ve eksiklikten uzak olan orta diye
dnlmektedir ki bu da bir orta eididir.
Baz erdemlerde ise orta yoktur. Szgelimi drst olmakla drst
olmamann ortas yoktur. Drst olmakta lllk vardr. Bedensel
erdemler nicelik ifade ettikleri iin ekleme ve karmay kabul ederler;
nitekim nicelik ifade eden etkinliklerde arlk ve eksiklik vardr; bu
zelliklere haiz olan davranlardan kalr. Baz nicelik ifade eden eylerde
ise eitlik, orta ve l vardr; eitlik, orta ve l ifade eden etkinlikler
tercih edilir. Bu durumlarda arlk ve eksiklie kar uyank olmak gerekir.376
Buna gre orta tek dze deil ve erdemin niteliine gre deimektedir.
371
372
373
374
375
376
80
Aristotelese gre erdem orta olmadr. En iyi ile iyi bakmndan ise
uta olmadr. Ama her eylem ile her etkilenimin orta olmas sz konusu
deildir. Nitekim bunlardan kimi adlarnda ktl ierir; szgelii hasetlik,
arszlk, kskanlk; eylemler iinde de zina, hrszlk, adam ldrme.
nk btn bunlarn ve bu gibi eylerin arlklarnn, eksikliklerinin
deil, kendilerinin kt olduu sylenir. O halde bunlarda isabetli olmak
olanakl deildir, hep yanla dmek sz konusudur. Bunlarn iyi olup
olmamas, zina konusunda olduu gibi, kimle, ne zaman yapmak gerektii
sz konusu deildir. Bunlardan birini yapmak yanl yapmaktr. Ayn ekilde
hakszlk yapmak, korkak olmak, haz peinde komak konusunda da orta
olma ve arlk eksiklik olduunu ileri srmek sz konusu deildir; nk
bu ekilde arln ve eksikliin ortas diye arln arl ve eksikliin
eksiklii olacak. Buna karn orta, bir bakma u olduu iin, lllk ile
yiitlikte nasl arlk ya da eksiklik yoksa onlarn da ortas, arl-eksiklii
yok; nasl yaplrsa yaplsn yanla dlr. Genel olarak sylenirse, ne
arln, eksikliin bir ortas, ne de ortann eksiklii ya da arl vardr.377
skendere gre Aristoteles bu ve dier konulardaki btn problemleri
zmtr.
Erdem, akl ve bilgelik tarafndan belirlenir, l ve orta tarafndan
korunur, ahlakszlk ve duyarszlk tarafndan yok edilir. Nitekim cesaret,
orta bir erdemdir. Ahlakszlk ve duyarszlk olan gz karallk ve korkaklk
tarafndan yok edilir. Yanl akl ve lnn eksikliinden dolay ktlkler
ortaya kar.378 Akl ve bilgelik, l ve ortann zddna meydana gelen ilk
sapmalara kar diren gsterir.379
3.1.7. Mutluluk
Felsefe tarihinde Antikan ahlak anlaylar genel olarak
mutluluk karakterlidir. Ancak Antika filozoflar mutluluun mahiyeti
konusunda ihtilaf etmilerdir; Kiniklere gre toplumsal hayat, bu hayatn
gerekletirdii kurumlar, zenginlik, evlilik, aile vb btn bunlar bo ve
deersizdir. Mutluluk veya kurtulu kiinin kendisinde, ihtiyalarn en aza
indirmesinde, d dnyadan ve toplumdan bamszlamasnda, onlara
kar kaytsz olmasnda yatar. Mutluluk kaytszlktr. Epikrclere gre
mutluluk elemden kamak ve hazz elde etmekle (hedonism) kazanlr.
Stoaclk ise Kinikliin devamdr. Onlarn btn ahlak kuramn tek
377 Kr. Aphrodisias, age., s. 7475.; Aristoteles, age., (1107a827) s. 38.
378 Aphrodisias, age., s. 67.
379 Aphrodisias, age., s. 72.
81
80
82
83
82
84
85
84
III. BLM
SKENDER AFRODSNN METAFZ
skenderin metafizie ait dncelerini Bedev tarafndan yaynlanan
risaleleriyle birlikte, Aristotelesin Metafizikine yazd yorumlarndan
elde edebilmekteyiz. skender, Aristotelesin on drt kitapktan oluan
Metafizik adl eserinin ilk be kitapn yorumlamtr. Metafizikin birinci
kitapn yorumlad On Aristotles Metaphysics 1 adl eserinde; felsefe,
felsefenin mahiyeti, nedenler, felsef bilgeliin nedenleri, ilk nedenler
zellikle etkin neden, Sokrates ncesi dnrlerin drt nedenle ilgili
tahminleri, Pythagoraslar ve Eleallarn neden hakkndaki grleri,
Platonun madd ve formel nedenleri ve idealar kuram, ilk dnrlerin
drt nedenle ilgili farkl dnceleri ve yetersiz bir ekilde formel ve
ereksel nedenlerle ilgili incelemeleri, ilk dnrlerin neden hakkndaki
eksik aratrmalar yer alr.401
Metafizikin ikinci kitapn yorumlad On Aristotles Metaphysics 2
adl eserinde; felsefe hakknda genel dnceler, sonsuz nedenler dizisinin
imkanszl ve yntemle ilgili dnceler; Metafizikin nc kitapn
yorumlad On Aristotles Metaphysics 3 adl eserinde; metafiziin ana
problemleri, bilimle ilgili tartlmas gereken sorunlar, maddenin kendinde
neden olup olmad, nedenlerin, aksiyomlarn, cevher ve niteliklerin hangi
bilimin konusuna girdii, varlklarn ilkelerinin cins olup olmamas, ilkelerin
sonlu olup olmamas, birlik ve varlk, ilkelerin tmel olup olmamasyla ilgili
konular ortaya konur.402
Metafizikin drdnc kitapn yorumlad On Aristotles
Metaphysics 4 adl eserinde; varlk olmak bakmndan varln bilimi,
cevherin bilimi, aksiyomlar ve elikisizlik ilkesinin aratrlmas ve
savunulmas, Protagorasn izafiyet teorisinin eletirilmesi, grlerinin
rtlmesi, nc halin imkanszlnn kantlanmas, her eyin doru
veya her eyin yanl olduu dncesinin aratrlmas meseleleri
incelenir.403
Grler, nr. D.M. Dunlop, ev. Hanifi zcan, DE Y., zmir 1987 s. 619.; Bedev, A.,
Miskeveyh, ev Kasm Turhan, slam Dncesi Tarihi, ed. M.M. erif, Trke Basknn
Ed. Mustafa Armaan, nsan Y., stanbul 1990 c.2 s. 9295.; Fahri, slam Felsefesi Tarihi,
s.170177, 260.; Fahri, slam Ahlak Teorileri, s. 98-101.
401 Bkz. Aphrodisias, On Aristotles Metaphysics 1.; Aristoteles, Metafizik, (980a- 993a27) s.
75144.
402 Bkz. Aphrodisias, On Aristotles Metaphysics 2 & 3.; Aristoteles, age., (993a30-1003a17)
s. 145186.
403 Bkz. Aphrodisias, Alexander, On Aristotles Metaphysics 4, tr. with Notes A Madigan,
Richard Sorabji (Gen. Ed.), Cornell University Press, Duckworth and Ithaca, London
86
87
86
88
89
88
90
91
90
92
iyilik, fiil, kuvve, arzu duyma, neden, bir, ilk, ay-st ve ay-alt kavramlarna
gre deerlendirmitir.
skender, ontolojik olarak nefis sahibi varlklar nefis sahibi olmayan
varlklardan hem daha mkemmel hem daha faziletli varlklar olarak
grm, nefis sahibi olmayan cisimleri faziletli varlklar kategorisinde
deerlendirmemitir.434 Baka bir adan da varlklar somut ve soyut,
ncelik ve sonralk, daha iyi ve daha kt anlayna gre deerlendirmeye
tbi tutarak Aristotelesi izgiyi izlemitir.435 skendere gre daha iyi ve
daha kt anlay nce ve sonra gelen ayrmna indirgenir. nk daha iyi,
her zaman nce gelendir. Nitekim canllar arasnda Tanr ve insan; renkler
arasnda beyaz; ifte gre tek; dz izgilere gre daire; doru boyunca
yaplan harekete gre dairesel hareket her zaman nceliklidir.436
Varlk skalasnda st srada bulunan varlk alt srada bulunan varlktan
daha faziletlidir. Sz gelimi, doal olan varlk doal olmayan varlktan daha
iyidir. Doal varlklar ierisindeki semv varlk ve lk Hareket Ettirici ayst lemine mahsustur ve ay-alt lemdeki varlklardan daha deerlidir.
Doal olmayan yaplan-yaratlan, doal olup madde ve nefisten bileik olan
varlklar ay-alt leme aittir. Onlar ierisindeki en deerli varlk insandr.437
skenderin varlklar bu ekilde ematize ederek deerlendirmesi, btncl
adan Aristocu varlklar hiyerarisini benimsediini gstermektedir.438
skender, varlk konusunu ortaya koyarken varlkla birlik arasnda ilgi
kurmutur. Bu nedenle varlkla ilikisi asndan birlik konusuna deinmek
istiyoruz. Aristoteles asndan varlk ve birlik, tanm asndan deil, ancak
neden ve eser gibi birbirlerine bal, birbirlerini ieren eyler olmalar
anlamnda bir ve ayn eylerdir. Kald ki onlarn tanmlar bakmndan da
birbirlerine zde olduklarn farz etmemiz bir ey deitirmez. Szgelimi
bir insan ve insan ayn ey olduu gibi var olan insan ve insan da
ayn eydir.439 Burada var olan insanla ifade edilen varlkla, bir insanla
ifade edilen birlikin zdelii sz konusudur. Aristoteles, varln ve
birliin bu ekilde zelliklerini ortaya koyduktan sonra, ne kadar varlk
varsa o kadar birliin zorunlu olduunu ve varlkla birliin zde olduunu
Afruds, Mebdil-Kll, s. 254.
Bkz. Aristoteles, age., (1075a101076a5) s. 522527.
Aphrodisias, On Aristotles Metaphysics 2 & 3 ,s. 150.
Bkz. Afruds, agm., s. 254273.
Bkz. Afruds, agm., s. 254273.; Ross, age., s. 184.; Bolay, Sleyman Hayri, Aristo
Metafizii ile Gazali Metafiziinin Karlatrlmas, Kalem Y., stanbul 1980 s. 145160.
439 Aristoteles, age., (1003b2327) s. 192193.; Afruds, skender, F Tesbtil-Illetil-l,
ev. Abdurrahman Bedev, urhun al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti, DrulMark, Beyrut 1971 s. 26.
434
435
436
437
438
93
92
94
95
94
96
97
96
98
99
98
100
101
100
102
103
102
1.2. MADDE-FORM
Doa felsefesinde ve metafizikte kullanlan form birbirinden farkldr.
Doa felsefesinde kullanlan form madd formdur, deiim zelliine
sahiptir, ekil ve biim anlamna gelir. Metafiziksel form ise madde ve
kuvveden tamamen ayrktr. nk form, kendi tabiatna zg olarak
akledilir ve bu suretle form, devaml olarak bilfiil mevcuttur.502 Manevi
eyler madde deil, sadece formdur. yle ki lk Hareket Ettirici ve lk Hareket
Ettirilenlerin akllar gibi baz formlar vardr. Onlarda hibir ekilde madd
kuvve yoktur.503 Bu formlar ruhsal varlk olduklarndan dolay blnme ve
paralanmay kabul etmezler.504
skender, metafiziksel formlar ilk nce ay-alt lemdeki formlar ve
ay-st lemdeki formlar olarak iki ksma ayrm,505 sonra da ay-st
lemdeki formlar kendi ierisinde iki ksmda incelemitir; biri lk Neden
dieri kinci Nedendir. lk Neden zat bakmndan maddeden ve dier
bileik olan ve bileik olmayan btn formlardan ncedir.506 Bu nedenle
lk Neden olan varln, form olarak maddeyle birlikteliinin dnlmesi
imkanszdr. Zira o maddeden tamamen mufrk bir formdur.507 Ayrca bu
form, kendi tabiatna zg olarak dnme objesidir. Bu sebeple bu form
devaml olarak sadece kendi, kendisini dnd zaman, zatna zg
olarak bilfiil akl ve akledilir olarak mevcuttur. nk bilfiil akl, sadece
kendisini aklettii ynnden, bilfiil akl ve akledilirdir. Nitekim lk Neden,
bu erevede ezeli olarak bilfiil formdur.508
kinci Neden, semv varlk olarak adlandrlr. Bu varlk, cz heylya
ve maddeye etkisi dnlebilen formdur. kinci Nedenin formlar ne
maddedir, ne yok olur ne de dayanak olan varlklarla birliktelii mevcuttur.509
skender, formu ncelikle ay-st lemi ilgilendirdii ynyle lk
502
503
504
505
506
507
508
509
104
105
104
516
517
518
519
106
520
521
522
523
524
525
107
106
108
109
108
110
111
110
112
113
112
114
115
114
116
576
577
578
579
117
116
118
119
118
120
121
120
122
123
122
124
125
124
bulunursa, dnyann tohumsu ilkesi olan Tanr da ayn ekilde evrende var
olan btn eylerin ve onlarn yaayacaklar btn deime ve gelimelerin
ilkesi veya kaynadr. Varlklarn geliim veya alm plann ierir.615
skenderle Stoaclarn dncelerini karlatrdmzda, Stoaclarn
Tanrs skenderin Tanrs gibi aklldr, ancak Stoaclarn Tanrs ikin bir
varlktr, bu nedenle her eyi dnebilir. skenderin Tanrs ise sadece
kendisini dnebilir.
Kind, akln okluk ifade etmesinden ve Tanrnn gerek ve mkemmel
anlamda bir ve basit olmasndan yola karak, gerek ve bir olan Tanrnn
akl olmadn ifade etmitir. nk Gerek Bir akln tesindedir.616
Druarta gre Kind, Plotinusu izleyerek Tanrnn akl olmad dncesine
ulamtr.617
Frb, Fi Meanil-Akl adl risalesinde Aristotelesin Metafizik adl
eserinde (Lamda blmnde) kulland akl kelimesinin anlamlarn
incelemi ve Tanrnn lk Akl, lk Varlk, lk Bir ve lk Gerek olduunu, dier
ilkelerin akllar hiyerarisinde Ona nispetle akl sayldn ifade etmitir.618
Zorunlu varln hem akl hem kil, hem de makl olduunu, bunlarn
hepsinin zorunlu varlkla ayn anlama geldiini anlatmtr. lk varlk zyle
akldr, kendisini bilir, kendisini bilmesinden dolay kildir, kendisi kendisi
tarafndan bilinen olduu iin de makuldr. Burada sje kendine yneldii
obje ile birleir. Sonuta dnen ve dnlen tek ve ayn ey, yani
akl, kil ve makl ayn varlk olur. Zira Onun ilmi cevherinden baka bir
ey deildir. Onun bilmesi, bilinmi olmas ve bilgisi tek varlk ve bir zat
olmaktan ibarettir.619
Frb, skender gibi Aristocu gelenei izleyerek Tanrnn akl
olduunu sylemitir. Bu anlaya gre varlnda maddeye gereksinim
duymayan bir ey, cevheri bakmndan bilfiil akl olur. Ayn zamanda bilfiil
akledilirdir. Bu anlamda Tanr cevher itibariyle akl, akleden ve akledilendir.
Kendini dnmek bakmndan bilfiil makul, bilfiil kil(dnen)dir.620
615
616
617
618
126
Frb gibi, bn Snya gre de Tanr bizatihi srf akl, makul ve kil
yani dnce, dnlen ve dnendir. Tanr kendi zatn dnd
iin kil (dnen), yine zat kendisi tarafndan dnld iin makl
(dnlen)dr.621
Frb ve bn Sn Tanrnn kendisini dnd, akl ve akledilir
olmasnda skenderle hem fikirdir, ancak faal akln Tanr olmas konusunda
farkl dnmektedirler. Frbye ve bn Snya gre faal akl ay-alt
dnyay ynetir. Zira ay-alt lemindeki olular ve deimeler onun iidir.
O, kuvve halinde olan varlklar fiil haline dntrr, ekilsiz maddeye
ekil verir ve ekillerini deitirir. Bundan dolay hem Frb hem bn Sn
faal akla Vahibs-Suver adn verirler. Vahibs-Suver ise Tanr deil, faal
akldr.622
bn Rd, Tanry lk Akl ve Salt Akl olarak isimlendirmi, sonra da
Salt Aklla ayrk aklarn (semv varlklarn akllarn) birbirinden tamamen
farkl olduunu, Salt Akln mutlak ve nedensiz akl, ayrk akllarn ise
nedenli aklar olduunu ifade etmitir.623
Grld zere Kind, Tanrnn birliini korumak iin Tanrnn
akl olmadn ileri srm, Frb ve bn Sn ise Tanrya akl vasfn
verseler de kendisini bilmesi noktasnda hem fikir, ancak varlklar bilmesi
konusunda farkl davranmlardr. Druarta gre Tanrnn czleri bildiini
inkar etmilerdir. Bunun yan sra Tanrnn fiili zorunlu olduundan ona
irade, ihtiyar ve zgrlk de tanmamlardr.624 Ayrca Frb ve bn Sn
lemdeki olu ve bozulular Faal akla atfetmiler ve faal akln semv
onuncu akl olduunu ifade etmilerdir. skender ise ay-lemdeki olu
ve bozulular semv varlklara atfetmi ve Faal Akl Tanr olarak kabul
etmitir.
lk Akl konusunu deerlendirme ynnden skenderle Aristotelesin
Metafizikinin on ikinci kitapnn dokuzuncu blm arasnda byk fark
yoktur. Fakat skender, Aristotelesin ifade ettii gibi Tanry lk Akl olarak
nitelendirirken, ayn ifadeleri kullanmakla birlikte ondan farkl bir ekilde
Tanrnn Faal Akl olduu zerinde geni bir ekilde durmutur. Ayrca Faal
Aklla Faal Akl ayn zamanda lk Akl olduundan- slam filozoflarnn
kastettikleri onuncu akl olan faal akl kastetmemitir.
621
622
623
624
127
126
128
129
128
130
131
130
meydana gelir. Buna gre kartlk ieren hareket ettiricilerin birisinin ilk
olmas gerekir. nk hareket ettirici ilk olduu zaman dierleri gibi bileik
olmas mmkn deildir. Bu nedenle ilk olan varln tabiatnda kartlk
olmad gibi lk Hareket Ettirici Nedenin maddesel bir varlk da olmamas
gerekir.634 Bu ifadeler Aristotelesin dncelerini yanstmaktadr. Nitekim
Aristoteles de btn kartlarn maddelerinin olmasndan, maddelerin
de bilkuvve kartlk iermesinden dolay lk Varlkn hibir kartnn
olmadn ifade etmitir.635 Bu aklamalardan hareket ettiricinin bir tane,
basit cevher, ilk neden, cisim-d ve kartlk iermeyen bir varlk olmas
gerektii anlalmaktadr.
Hareket ettirilen varln kendisinin hareketinin nedeni ve ilkesi
olmas meselesini Aristoteles, Fizikin son kitapnn beinci blmnde
ele almtr. Aristoteles ve skenderin bu konudaki dncelerini
karlatrdmzda; genel anlamda fikir rgleri, savunmalar ve
verdikleri rnekler birbirlerine benzemektedir. Aristoteles, hareketin
kendinden olup olmamasn asl anlamda ve ilineksel anlamda ele alm,
aklamalarn daha ziyade simgelerle ifade etmi, skender ise metafiziksel
bir anlam ifade etmediinden dolay ilineksel anlam dikkate almam,
Aristotelesin simgelerle aklad hususlar daha ak ve detayl olarak
izah etmitir. Neticede ikisi de varln hareket etmesinin nedeninin kendisi
olamayacan, harici bir ilkeye ihtiya duyulacan, bu harici ilkenin asl
anlamda hareket ettirilemeyen hareketsiz hareket ettirici olmas gerektiini
ortaya koymutur.636
Bilkuvve ve bilfiil, iyi ve kt, var olan ve olmayan, ezeli ve ezeli olmayan
kavramlarna gre varl aklamak Aristotelesiliin ana tezlerindendir.637
skender de bu anlayla lk Hareket Ettiriciyi u ekilde incelemitir. Ona
gre lk Hareket Ettiricinin dier varlklara eit olduu sylense, bu eitlik
meselesi, lk Hareket Ettiricideki en mkemmel gten daha nce daha
eksik bir gcn zorunlu olarak var olmasn gerektirir. Halbuki bu mkemmel
gten daha nce daha naks bir gcn olmas ve kabul edilmesi mmkn
deildir.638 lk Hareket Ettirici, en faziletli varlktr. Var olmayan bir eyi
faziletle nitelemek mmkn deildir. Ayrca lk Hareket Ettirici, zorunlu ve
ezeli bir varlktr. Buna gre ezeli olan varlk ezeli olmayan varlktan daha
634
635
636
637
638
132
133
132
134
135
134
136
137
136
geiinde oluan deiimin, aklda nceden var olan bir herhangi kuvveden
de kaynaklanmas gerekir.659 Bu meyanda Tanrsal aklda kuvvenin
bulunmas demek, o varln kuvve ve maddeyle ilikisinin olduunu
sylemek anlamna gelir. Halbuki Tanr kuvve ve maddeden tamamen ayrk
bir varlktr.
skender, Tanrnn fazilet ve fiil bakmdan en yce varlk olmasndan
hareket ederek, Tanrnn kendisinden baka bir varln bilgisine sahip
olmasnn, kendisinden dk bir varln bilgisine sahip olmas anlamna
geleceini, bu nedenle sadece kendisini dnmesi gerektii sonucunu
karmtr.660
skender, ayrca bilkuvve ve bilfiil varlk taksiminden yola karak
Tanrnn bilgisi meselesine deinmitir. Ona gre baz varlklar sadece
bilkuvve olarak var olduu gibi yani bu eylerin sonsuza kadar blnmesi
mmkndr; baz varlklar da bilkuvve ve bilfiilin birlikte var olduu
yani deiimin var olduu eyler konumunda olmas ynyle, bu bileik
varlklarda zaman bakmndan daha nce bir kuvve bulunur. Bu varlklarla
birlikte bir de tm madd kuvvelerden ayrk olarak sadece bilfiil bir varln
mevcut olmas gerekir; bilfiil olma durumu, hareket etmeyen, ezeli ve
tanrsal akl olan bu cevherin tek mmkn durumudur. nk bu tanrsal
akl ve dnd ey bir ve ayn eydir. Eer bu cevher kendisinden baka
bir eyi dnrse, zorunlu olarak cisimsel bir form olur ve o zaman onun
dnmesi hareketsiz meydana gelmez.661 Hareketli bir ekilde meydana
gelen dnme ise deiim ierir. Tanr ise deiimden uzaktr.
lk Hareket Ettiricinin hareket etmediini biraz nce ifade etmitik.
Buna gre eer bir kimse bu cevherin asl olarak deil de ilineksel olarak
hareket ettiini ve bu ekilde varlklar hakknda bilgi sahibi olduunu iddia
eder ve bu iddia kabul grrse, cevherin nefsinin kendi zatnda deitii
ortaya kar. Mesela insann bilgi edinme tarznda, insan akl btn
ynlerden dnen bir ey olmadndan ilineksel olarak hareket eder.
nk o, belli bir durumda bir bedenin formudur.662 Tanrsal akl ise cisimle
birliktelii dnlemeyen bir akldr. Bu nedenle asl ve ilineksel anlamda
hareket etmediinden dolay deiime uramaz. Bunun iin de sadece
kendisini dnmesi gerekir.
659
660
661
662
138
139
138
140
Bkz. Turhan, Kasm, nayet Mad., TDV slam Ansiklopedisi, stanbul 2000 c. 22 s. 265.
Arslan, lka Felsefe Tarihi 2, s. 389.
Ross, age., s. 216.
Bedev, Arist Indel-Arab, s. 56.
Bkz. Afruds, agm., s. 267.
141
140
142
143
142
tesadfn sonucu deil, ancak kast ve irade sahibi bir failin eseri olarak
gerekleecei dncesidir.687
skender, Aristotelesin eserlerinde tanrsal inyetin varlnn kabul
ynnde bir eyler bulmaya alm ve en eski skolastik bilginlerin ou
bu konuda skenderin bu grn paylamtr. Rossa gre Tanrnn
herhangi bir yaratc etkinliini ve zgr iradesini reddeden bn Rd bile
Ona evrenin genel yasalarna ilikin bir bilgi atfetmekteydi. Bunu yaparken
de Aristotelesi takip ettiini dnyordu.688 Geri biraz nce ifade
ettiimiz zere Frb de, Rossun aksine, Aristotelesin inyet anlayna
sahip olduunu belirtmitir.
skenderde inyet, lk Hareket Ettiricinin semv varlklara vermi
olduu ezelilik ve aklsallk erevesinde, olabileceklerin en iyisi olarak
ay-alt lemin oluunu, bozuluunu ancak tr asndan sonsuzluunu
salamaktr. Zira ay-alt lemde oluan deiim, olu ve bozulular semv
varlk bilir ve dzenler.689
Sonu olarak Tanr konusunu deerlendirirsek, skender, lh Varlk
iin Tanr, lk Hareket Ettirirci, lk Neden vb. ifadeler kullanmtr. Bu
kelimelerin hepsi Tanrnn ilk ve bir olduunu gstermektedir. Halen
skender, Aristotelese bal olarak bir anlay zerine younlat iin
birden bir kar dncesinin bir sonucu olarak Tanrnn hareket ettirdii
varln da bir olmas gerektiini vurgulamtr.690 Felsefesini Tanrnn bir
olduu zerine kurmasna ramen, oul anlamnda tanrlar691 ifadesini de
kullanmtr. Tanrlar ifadesiyle lk Hareket Ettirici ve lk Neden olarak tasvir
ettii Tanry kastetmi olamaz. Zira Tanry oul kabul ettiimiz anda
skenderin btn felsef anlay pheli duruma dmektedir. nk
gayeci bir anlayla692 felsefesini Tanrnn tek ve bir olmas zerine
kurmutur. Bu nedenle Tanrnn oul olduunu syledii pasajlarda
687
688
689
690
144
145
144
146
147
146
705 De Anima ile Supplementi genel olarak karlatrrsak, skender, De Animada form
ve madde kartln ele alarak konuya balam, Supplementte ise nefsin varl ve
tabiat konusunu ele alarak konuya giri yapm, sonra on kategoriyi incelemitir. Bu
konuda cevhere deinmi, madde ve form asndan nefsi analiz etmitir. Supplementin
bir konuyu tartmas De Animadakinden ok daha skolastik ve edeb tarzdan ziyade
akademiktir. Aphrodisias, Alexander, De Anima, tr. A. P. Fotinis, University Press of
America USA 1980 s. 1-36.; Aphrodisias, Supplement to on the Soul, s. 1470.
706 Bkz. Aphrodisias, De Anima, s. 1125.
707 Aphrodisias, Supplement to the Soul, s. 13
708 Sharples, age., s. 45.
709 Aphrodisias, age., s. 14.
148
710
711
712
713
714
149
148
150
Bir gibi ortak bir doayla ilgili olan bir eydir. Neticede nefs ok anlaml
olduundan ortak tanm kabul etmez; fakat trleri kendisi ierisinde farkl
bir ekilde tanmlanabilir.721
skender, Aristotelesi takip ederek nefsi genel anlamda tanmlam,
ancak bu tanmn tam anlamyla tatmin edici olmadnn da farkndadr. Bu
nedenle nefsin bilfiil olabilmesi iin yetilerinin olmasnn zorunluluunu,
sonra da bu yetilerle beden kuvvelerin irtibatn salayacak organlarn
olmasnn gerekliliini, yoksa bedenin yaayamayacan ve nefse de sahip
olamayacan ifade etmitir.722 Buna gre nefs, ilk nce zellikleri asndan,
sonra yetileri, daha sonra da bedenle ilikisi asndan incelenmitir.
skender, nefs anlayn ele alrken geni anlamda nefsin tanmn
yapma gibi bir teebbste bulunmam, ncelikli olarak nefsin hangi
zelliklere sahip olduuna deinmitir. Bu zellikleri de Aristotelesin
ifadelerinden yola karak tespit etmitir. Aristoteles, nefsin madde ve
cisim olmadn, tinsel, form, fiil ve form anlamndaki bir cevher olduunu
ifade etmitir.723 skender de ayn adan nefsin zelliklerinin bilinmesi
adna nefsi tinsel, cevher, form ve fiil olmas ynlerinden aratrmtr.
3.1.1. NEFSN ZELKLER
skender, nefsin zeliklerini bir anlamda mahiyetini Aristoteles
felsefesine uygun olarak tinselik, form, cevher ve fiil olmas bakmndan
ortaya koymutur.
3.1.1.1. Tinsel Olmas Bakmndan Nefs
Baz ilka filozoflar nefsin madde, cisim, ate veya bedenin tamamna
yaylm manevi bir ey olduunu iddia etmilerdir. skender, polemik
tarzda ele ald That the Soul is Incorporeal adl makalesinde bu iddialar
gndemine alm ve bu grleri Aristocu bak asna gre rtmeye
almtr.
Nefsi ate olarak ele alanlar Heraclitus ve Democritus, btn bedene
yaylm can veya manevi bir ey olarak dnenler ise Stoaclardr.
Stoaclar, nefsin btn bedene yaylm bir ey olduunu kabul etmekle,
ruhsal deil cisimsel bir ey olduunu iddia etmilerdir.724
721
722
723
724
Tricot, John, Ruh zerine, Aristoteles, ev. Zeki zcan, Alfa Y., stanbul 2000 s. 6.
Aphrodisias, age., s. 18.
Kr. Aphrodisias, age, s. 45.; Aristoteles, age., (412b 10,16; 414a1619) s. 68, 77.
Aphrodisias, age., s. 48.; Zeller, age., s. 301. Shaplese gre nefsin bedenin iinde olduu
151
150
152
durum byle devam eder gider ve sonu gelmez. Nefsin kendisiyle bilemesi
mmkn deil, nk o benzersiz tek bir eydir. Nefsin ayn zamanda ayn
adan hem bir eyle bileme hem de biletirilme zelliine sahip olmas
da mmkn deildir. yle ki nefs sadece kendi czyle (yeti) bileir ve
biletirilir.728
Stoaclar, nefsin cisim olduunu kabul ettiklerinden dolay kendisiyle
bileeceini veya btn olarak biletirileceini de iddia etmilerdir.
Halbuki nefs cisim-ddr, ancak cisim ve cisim-d eylerle kendisi deil
yetileri bileebilir. Szgelimi eer nefis, seyrek bir cisim zelliine sahip
olursa, cisimle bileir ve karlkl bir etkileim meydana gelir. Bu bileme
ok youn olursa, cisim nefisleir ve bileen eyler nefis olur. Nefs cisimle
bileme zelliine sahip olursa, o zaman cisim nefsin nefsi olabilir. Bir ey
kendisiyle bileme zelliine sahip deilse, byle bir eyin bileeceinin
dnlesi de anlamszdr. Ksaca nefs kendisiyle bilemez ve baka bir ey
de onunla biletirilemez. Genellikle scaklk, salk, ktlk, bilgi gibi kendi
zelliine haiz olan eylerin hibiri kendisiyle bilemez. Nefis bu tarz bir ey
olarak ne kendisiyle ne de baka bir eyle bileir ve biletirilir. Ancak nefsin
cisimle nitelii ve sfat bileme zelliine sahiptir.729
skender, nefsin tinsel olup olmad konusuna ayrca duyusal alglama
erevesinde cevap aramaya alm ve eitli deliller ileri srmtr.
Ona gre eer cismin nitelikleri duyularla alglanyor, nefsin nitelikleri
alglanamyorsa, o zaman nefs bir cisim deildir. Zira cisim duyularla
alglanr. yle ki kendi tabiatnda var olan her cisim en azndan bir duyu ile
alglanabilir. Nefsi bir cisim kabul edersek, en az bir duyu ile kavranlmas
gerekir. Ancak o, hibir ekilde duyuyla veya duyularla alglanamaz. Bu
nedenle nefs, cisim veya madde deildir. stelik kklnden dolay
alglanamayan cisimler gibi, fark edilmeyen bir ey de deildir. Baka bir
adan bir cisim ya bilkuvve ya da bilfiil alglanr. Ancak nefis ne bilkuvve
ne de bilfiil alglanabilir. Eer nefis, duyulur varlk gibi kendisini alglarsa,
o zaman baka bir nefsi de alglayabilmesi gerekir. Ancak nefs baka bir
nefsi kavrayamadna gre, duyulur varlk gibi kendisini de kavrayamaz
demektir.730
skender, nefsin cisim olup olmamasna dair dncelerini bir de
cisimlerin zellikleri olan basitlik ve bileiklik zelliine gre ele almtr.
728 Aphrodisias, age., s. 47.
729 Aphrodisias, age., s. 47.
730 Aphrodisias, age., s. 45.
153
152
Ona gre eer nefs bir cisimse, ya basit bir cisim ya da bileik bir cisim olur.
Eer basit bir cisimse, toprak, ate, hava veya su olur. Eer nefs bunlardan
birisi ise, o zaman bu tarz eylerin her birinin nefs olmas gerekir. rnein
btn atelerin veya btn havalarn nefis olmas gerekirdi. Bu zelliklerin
evrelendii her eyin de nefs sahibi beden olmas gerekirdi. Eer nefs hava
ise, soluk borusunun, akcierin ve hava ile iirilmi her eyin ve havaya
sahip olan her cismin canl varlk olmas gerekirdi. Eer nefs su olsa idi,
iinde su olan her geminin canl varlk olmas gerekirdi. Ayrca nefis basit
cisimlerin bir ksm ise, bu cisimlerle bileen her varln nefisli ve canl
olmas gerekirdi. stelik nefs basit cisimlerden bir bileim olsayd, bizim
bedenimizin de nefs olmas gerekirdi. Ancak bu sylenenlerin hibirisi
dikkate alnacak iddialar deildir.731
Her cisim kendine has baz hareketlere sahiptir. Basit olan eyler
basit, bileik olan eyler bileik harekete sahiptir. Ancak hibir uzamsal
hareket nefse uygun deildir. Bu ifade edilenlere gre nefs ne basit ne de
bileik cisimlerdendir. stelik ne duyusal ve hayal hareketler ne deiim
ynnden etkilenmeler, ne de uzamsal hareketler, nefsin zsel hareketleri
deildir.732 Nefs cisim gibi alglanamadna, basit ve bileik cisimlerin
zelliklerinden hibirisine sahip olamadna ve hareket etmediine gre
cisim olmas mmkn deildir.
Sonu olarak bedenle nefsin bir arada olmasndan dolay onun
madde, seyrek cisim, manevi cisim, ate vs. olduu sylenmitir. Fakat
grld zere nefs ne basit cisim, ne bileik cisim, ne ate, ne de bedene
yaylm manevi bir eydir. Zira bedenle nefs deil, nefsin yetileri ilikilidir.
Bu dnceler balamnda nefsin cisim olmas dnlemez.
3.1.1.2. Form Olmas Bakmndan Nefs
Aristotelese gre madde ve formdan oluan canl varln, beden
ksm kuvve halinde bir maddedir ve kendiliinden fiil haline geemez. Fakat
bedenin hareketini ve canlln salayan fiil ve form varln nefsidir.733
Aristoteles gibi, Stoaclar da nefsi form olarak kabul etmilerdir. Ancak
Stoaclar, Aristotelesin aksine, formu somut form (ekil) anlamnda kabul
ettikleri iin nefsin cisim olduunu iddia etmeye devam etmilerdir.734
731 Aphrodisias, age., s. 49.
732 Aphrodisias, age., s. 49.
733 Aristoteles, age., (412b10, 16; 414a1619) s. 68, 77.; Aristoteles, Metafizik, (1075b35)
s. 527.
734 Bkz. Aphrodisias, age., s. 48, 69.
154
155
154
156
157
156
158
159
158
160
nefs demektir. Beslenme nefs olduuna gre, ayn yetiyle ayn anda birok
farkl etkinlikte bulunmak mmkn mdr? Eer beslenmeyi nefsin tek
yetisi varsayarsak, nefs asndan dier etkinlikler gerekletirilemeyecek
demektir. Halbuki realitede bitkilerin birok etkinlii vardr. O halde nefsin
beslenme yetisi haricinde birok yetisinin olmas gerekir. Bu nedenle
bitkilerde beslenme yetisine ilaveten byme ve reme yetileri de
bulunur.766
Stoaclarn ou beslenme, byme ve remeyi nefsin deil de tabiatn
nitelii olarak grmlerdir. Ancak baz Stoaclara gre beslenme ve byme
nefsin bir nitelii deildir, reme nefsin bir niteliidir. Buna gre eksik nefsi
olan bitkilerin reme zellii vardr. Fakat hayvanlarn remelerinden
farkldr. Stoac Panaetiusa gre beslenme ve byme yetileri gibi reme
yetisi de nefsin bir paras olmaktan ziyade tabiatn bir parasdr.767 Bu
verilere gre Stoaclar arasnda fikir birlii grlmemektedir.
skender ise Stoaclarn ounun dndklerinin aksine beslenmeyi,
bymeyi ve remeyi tabiatn deil, nefsin yetileri olarak grmtr. Ona
gre bitkisel yetiler nefs veya nefsin bir cz veya nefsin bir niteliidir. Onun
czleri beslenme, byme ve remedir. Basit cisimler ise doal olarak var
olurlar ve belli bir tabiata sahiptirler, kendileri nedeniyle beslenemez,
byyemez ve reyemezler. Zira tabiata sahip olan veya tabiata uygun olan
eylerin hibirisi bu niteliklere sahip deildir.768 Bu nedenle basit cisimler
beslenme, byme ve reme zelliklerine haiz deildir. Ancak beslenme,
byme ve reme ilk canl varlk dediimiz bitkisel nefsin nitelikleridir.
Buna gre bu yetiler ilk canlnn ilk canllk belirtileridir.
Bitkisel nefsin basit cisimlerden olmadn ifade etmek iin
farkllklarn ortaya koymak gerekirse, toprak, ate, hava ve su gibi basit
cisimlerin tabiat vardr. Fakat bu cisimlerin canl olduu sylenemez. Bu
cisimlerde tabiat hareket ilkesidir. Ancak bitkiler hareketten daha fazla
yetilere sahiptir. Bitkiler beslenirler, kendi kendine byrler ve kendisi
gibi eyleri retirler. Bu zellikler canl varln ilk karakteristikleridir. Bu
nedenle canl varln canl varlk olmas nefs vastasyla gerekleir.769
Frb, bn Sn ve bn Rd bitkisel nefs konusunu Aristoteles
766 Bkz. Aphrodisias, age., s. 5859.
767 Bkz. Aphrodisias, age., s. 5758. Sharplese gre Stoaclarn bitkilerden canl gibi
bahsettiine dair hibir delil yoktur. Sharples, age., s. 58.
768 Bkz. Aphrodisias, age., s. 5758.
769 Aphrodisias, age., s. 21.
161
160
162
163
162
779
780
781
782
783
164
165
164
166
167
166
teolojisindeki ekline gre nefsin birisi yukarya, akl lemine doru, dieri
aaya, madde lemine doru olmak zere iki eilimi vardr. Aaya
doru inen nefs evrensel nefsten ayrlarak kendisini, onu almaya meyilli
belirli bir bedende ferdilemi olarak bulur. Nefs, bedenle birlikte olduu
mddete hazlarla mcadele eder. Bedenin arzularyla mcadelede yenik
den nefsler lmnden sonra tekrar bu dnyaya gelirler. Geli ve gidiler
neticesinde nefs mkemmelletiinde, akledilir leme katlr ve asla madd
dnyaya dnmez.800
Aristotelese gre nefs bedenden ayr bir varlk olmasna ramen
yine de bedenin formu ve entellekheias olduu iin ondan ayrlmaz;
bu nedenle nefs ve beden birbirine bamldr. Zira nefs fonksiyonlarn
bedenle birlikte gerekletirebilir. Nefs bedene hayat veren ve onu
dzenleyen bir ilk ve bundan dolay da bedenden ayrlmayan bir eydir.801
Aristotelesin dncesinde, Platondaki nefs ve beden arasnda grlen
tezatlktan ziyade daha yakn bir iliki vardr.
Aristoteles, Platonda net bir ekilde gzken nefs-beden dalizmini,
nefsi tanmlad entelekheia kelimesi ile amaya almtr. O, nefsin
bir entelekheia olduunu - yani nefs bir var olu hali, bir baka deyile
bilkuvve var olma halinin aksine bilfiil var olma durumudur- sylemi ve
ayrca nefsin bedenle ilikisinin formun maddeyle ilikisine benzediine
iaret etmitir. Form-madde benzetmesi skenderi, Aristotelese gre
formun maddeden ayrlamamasnda olduu gibi, (her ne kadar madde
ve form kavram dzeyinde ayrlabilir olsalar da kata ton logon-) nefsin
bedenden ayrlamayacan dnmeye sevk etmitir.802
Formun maddesinden ayrlamayaca dncesi, bedenin lml
olmasna binaen nefsin de lml olmas gerektii fikrine yol amtr.
skender, bu erevede De Animada nefs konusunu madde ve form
asndan analiz etmi, beden ve nefsin lml olduunu ifade etmitir.803
Wisnovskye gre Aristoteles entelekheia kelimesiyle nefsin bedenden
ayrlmazln ifade etmi, skender ise nefsin bedenden ayrlmazln ifade
eden bu kavram, nefsin bedeni tamamlamas anlamnda yorumlad gibi,
bu kelimeye verdii anlam itibariyle nefsin lml olduunu belirtmi ve
Aristotelesin nefsin lmszlne dair ifadelerini de hayal rn olarak
kabul etmitir.804
800
801
802
803
804
168
169
168
Nitekim nefs olmaksn hibir cisim canl kabul edilmez. Nefs cisimde
olduu zaman cisim canl olur ve nefsle varln devam ettirebilir. Ancak
her cisimde kaytsz artsz nefs bulunmaz. Eer her cisimde nefsin olmas
gerekseydi, o zaman her cismin canl olmas gerekirdi. Bu anlaya gre
basit cisimler olan ate, hava, su ve topran da nefse sahip olan bir varlk
olmas kanlmaz olurdu. Bu ise mmkn deildir.809
Her cisimde nefs yoktur. Ancak nefsin olduu canl cisimde, ontolojik
olarak nefs bedenden stndr. Bu stnlk, deer ve fazilet, form ve fiil
asndandr. nsann nefs yn ynlendirici lider, beden yn hizmetidir,
nefs yn ok sayg deer, beden yn daha az sayg deerdir. Beden,
nefse gre bir varla sahip, ancak nefs bedende veya bedenledir. Yaayan
varln ilk ve nemli zellii nefs, sonra bedendir.810
Cisimler bir eyden etkilendiinde, ou zaman ilineksel olarak
cisimlerdeki tinsel eyler de bu durumdan etkilenir. rnein nefs ve
bedenden oluan canl varln bedeninden bir yer kesildiinde, acsn
nefsiyle hisseder. Aynen bunun gibi yryen, gren, arzu eden, seven ve
nefret eden canl varlktr. Bu zellikler nefse aittir. Bedenin de scaklk gibi
etkilendii yollar vardr. Bunlar nefsle ilgili deildir.811 skender, nefse ve
bedene ait farkl etkilenme ekillerden sz etmekle birlikte, bir pasajnda
bedenin organlar tarafndan yaplan fiillerde olsun, bir takm idrak ve
hezeyanlarda olsun hepsinde nefsin tasarrufunun ve tekliinin sz konusu
olduunu ifade etmitir. O halde insanda hakiki fail nefstir. Bedenin nefs
bulunmakszn hibir hareketi ve tasarrufu olamaz. Nefs, eitli kuvveleri
vastasyla bedenin eitli organlarn harekete geirir. Bylece fiiller beden
tarafndan ilenir.812
skender, madde ve form konusundan yola karak, beden ve nefsin
bir arada oluunu aklamak iin ya madde ve formun karm gibi, beden
ve nefs in karm, beden ve nefs den olumak; ya da madde ve
formun bileimi gibi beden ve nefs in bileimi olarak iki bak as ortaya
koymutur. Ona gre eer madde ve form dan olumak nn bileimi
diye dndrrsek problem deiir: bedenle nefsin bileimde form ve
maddenin hibir ekilde cismin birbirine baml blmleri olmad
809
810
811
812
170
ortaya kar.813 Bu ise beden ve nefsin ilineksel olarak bir arada bulunduu
anlamna gelir. Ayrca yine varlk, beden ve nefsin bileiminden oluur
dersek, nefsin, kendine zg ve tek ey olarak varln bedenle devam
ettirdiini ifade etmi oluruz. 814
evremizde grdmz basit drt cisimden oluan karmlar yaayan
canlnn karm olduunu gsterir.815 Buna gre eer nefsin bir btn olarak
boylu boyunca bedenin ierisine karm olduunu kabul edersek, yaayan
varln en nemli ynnn nefs ve beden olduunu ifade etmi oluruz.
Byle olursa, beden ve nefsin baln su veya stle kart gibi birlikte yok
olduunu ve deitiini de kabul etmi oluruz.816 Ancak realitede zellikleri
farkl olmasna ramen birey beden ve nefsin karmndan oluur dersek,
beden ve nefsin zeliklerini dikkate aldmzda bu, bal ve arabn karm
gibi absrd bir ey olur. Varlk, nefs ve bedenin bileimidir dediimizde,
onlardan ikisi de farkl bir varlk alanna ait olduu iin birbirlerinden farkl
olduklarn kabul etmi oluruz. Dier adan nefs, btn olarak bedende ve
bedene karr dediimizde, her zaman iin ikisinin tek ve baka bir ey
olarak birlikte kendi varlklarn devam ettirdiklerini ifade etmi oluruz.817
Netice olarak beden ve nefs ikisi de ontolojik olarak farkl varlk
alanlarna aittir. Ancak skender, Platondan farkl olarak Aristoteles
izgisinde bedenle nefsin uyumunu818 ve birlikteliini anlatmak iin nefsin
bedenle bileik veya kark olduuna dair ifadeler ileri srmtr. Ancak
ontolojik olarak ikisinin de birbirlerinden tamamen farkl olduklarnn
bilincindedir. Nitekim cevher, form, fiil, tinsellik, eref, deer, nitelik ve
tabiatlar ynnden nefsin bedenden iyi ve farkl bir varlk olduunu
ifade etmesi bunu gstermektedir. Buna gre olsa olsa ilineksel olarak
nefsle bedenin birliktelii bal ve arabn birliktelii gibi bir ey olabilir.
Nefs, bedende bir tabak ierisinde bulunan bir ey gibi bir ey deildir.
Bir btn olarak bedende ruhsal bir ey de deildir. Nefs ve beden biri
dierini gerektiren bitiiklik ilkesiyle de bir arada deildir. Aslnda ne btn
olarak beden ruhsaldr, ne de hi ruhsallkla ilgisi olmayacak deildir.819
Buna gre nefs ne kendisiyle ne de baka bir eyle bileir ve biletirilir,
813
814
815
816
817
818
819
171
170
ancak nefsin cisimle nitelii ve sfat birlikte olur. Bedenle nefsin bilemesini
salayan nefsin nitelikleri ve sfatlardr, onlar yok olduunda aralarndaki
ilgi kopar ve arda kalan cisim ve beden kendi varln devam ettiremez.820
skenderin baz ifadelerinde nefsin bedensiz, bedenin nefissiz
olabilecei, baz ifadelerinde nefsin ve bedenin birbirine ihtiya duyaca,
baz ifadelerinde ise birbirlerine ihtiya duymayaca ynnde elikili
ifadeleri var. Ancak genel anlamda felsef grlerine baktmzda zellikle
madde-form anlay gerei bedenle nefsin mantksal dzlemde ayr ayr
var olabileceklerini, ancak realitede birlikteliinin izah zor da olsa yaamn
nedeni olarak birbirlerine muhta olduklarn ifade edebiliriz.821
slam filozoflarnn nefs-beden ilikisiyle ilgili dncelerine gelince,
Kind bedenle nefsin ilikisi konusunda tenash konusunda Platona
katlmamakla birlikte, genel olarak Platoncu bir yaklama sahiptir. Ancak
nefsin bedenle yetileri vastasyla ilgi kurduu, bu ilginin ilineksel olduu,
nefsin yneten bedenin ynetilen olduu hususunda skenderle benzer
dnceler ierisindedir.822
Frbnin nefs anlay ise Yeni-Platoncu izgidedir. skenderle nefsin
hareket ilkesi olmas, bedenle nefsin yetileri vastasyla ilgi kurmas, nefsin
bedenden ayr cevher olmas konularnda benzer dncelere sahiptir.
Ancak nefsin ay-alt lemle ilgisinden ok ulvi lemle ilgisinin olmas
konusunda farkl dnmektedirler.823 bn Sn ile skender nefisle bedenin
hem zaman olduu, nefsin bedene hayat kazandrd, varln ikin nedeni
olduu, nefsin bedenle yetileri vastasyla iliki kurduu ve akln doula
birlikte var olduu konusunda benzer dncelere sahiptir.824
skenderin net olmad bedensiz nefsin var olabilecei konusunda
bn Sn daha net izahlar yapm ve bu durumu kendine zg olarak uan
adam istiaresiyle aklamtr. Uan adam istiaresiyle nefsin bedensiz olarak
kaim olacan ak ve net bir ekilde ortaya koymutur. Buna gre beden
nefissiz olarak hibir ey ifade etmez ama nefsin bedene ihtiyac yoktur
ve nefs bedenden ayrdr, ebeddir.825 Nitekim bn Sn nefs konusunda
820 Bkz. Aphrodisias, age., s. 47- 48.
821 Aphrodisias, age., s. 4854.
822 Bkz. Kind, Cisimsiz Cevherler zerine (Fi Enneh Tcedu Cevhiru l Ecsam), ev.
Mahmut Kaya, Kind (Felsef Risaleler), Klasik Y., 2. Basm, stanbul 2006 s. 240.; Kind,
Nefs zerine s. 243244.; Adamson, agm., s. 46.; ulul, age., s. 119120.
823 Bkz. Frb, Kitab-u Ara-i Ehlil-Medinetil-Fadla, s. 137135.; Aydn, age., s. 204206.
824 zden, bn Sn Descartes Metafizik Bir Karlatrma, s. 110113.
825 zden, age., s. 109.
172
173
172
veya bedenin yok olmasnn nefsin de yok olmasn gerektirecei gibi bir
durumdan bahsedilemez. Nefsin suret ynnde (konumunda) grlmesi
ise onun bedenin yetkinlii olmas, ayrca o olmakszn bedenin varln
devam ettirememesinden ileri gelir. Bu anlatlanlardan nefsin varl
bakmndan bedene muhta olmad, dolaysyla bedenden ayrldktan
sonra da varln srdrecei sonucu kar. Bununla beraber onun bir takm
ilevlerini bu iliki sebebiyle ortaya kt ve organlar vastasyla iledii de
bilinir. Nefs beden ilikisi sona erince, nefsin bedenle ve madd nesnelerle
ilikisi sona erer. Madd nesnelerle dorudan alakal fonksiyonlar durur,
aletinden mahrum kalan gler grev yapamaz hale gelir. Bununla beraber
nefsin maddeden soyut ve bamsz tek gc olan akl, en azndan kendi
bilincinde olaca iin ilevini ve dolaysyla varln srdrr. 830 bn Rd
bu dncelerini desteklemek iin Kuran- Kerim ayetlerine iaret eder.831
Nefsin tanmnn yetileri vastasyla yaplabilecei, nefsle bedenin
nefsin yetileri araclyla iliki kurabilecei, bedenle nefs ilikisinin maddeform ve ittisale gre aklanmas hususlar skenderin bn Rddeki
yansmas olabilir.
lken, nefsin bamsz bir cevher olduu fikrinin ilk olarak bn Sn
tarafndan tespit edildiini, Aydn ise bu fikrin daha nce Frb tarafndan
benimsendiini ifade etmitir.832 Ancak skender, daha nceden nefsin
bedenden bamsz bir cevher olduunu kabul etmitir.833
skenderin dnceleriyle Kind, Frb, bn Rdn nefsle ilgili
dncelerini yer yer karlatrdk. Aristotelesten ziyade bu slam
filozoflarnn dncelerini skenderle karlatrmay ve skenderden
etkilenip etkilenmediklerini ortaya koymaya altk. Zira bn Rd,
nefs erhinde (Byk, Orta ve Kk erh) Themistius ve skenderin
grlerini detayl olarak sunmu ve slam filozoflarn da bu iki filozofun
dncelerinin uzants olarak grmtr.834
Sonu olarak skendere gre nefs bedenin hakiki faili, hareket ilkesi
ve hayat ilkesidir. Bedenden deer, fazilet, form, fiil ve cevher asndan
830 Sarolu, age., s. 9697.
831 Nefisleri ldkleri srada ve lmeyenleri de uyku esnasnda ancak Allah alr; lmne
hkmettiklerini alkoyup dierlerini belli sreye kadar (bedenlerine) gnderir. phesiz
bunda dnen bir toplum iin deliller vardr. Zmer 39/42. Sarolu, age., s. 9798.
832 Bkz. Aydn, Frbde Metafizik Dnce, s. 204206.
833 Bkz. Aphrodisias, age., s. 64.
834 Bkz. Arkan, agm., s. 21.
174
stndr. Ancak var olular ve yok olular hem zamandr.835 skender, nefs
konusunda Stoaclarn nefs konusundaki dncesiyle ilgili bilgiler vererek,
bir taraftan onlarla hangi alanda mnakaa ettiini izah etmi, dier
taraftan da bu konuda Stoaclarn dncelerinin bilinmesini salad iin
iyi bir felsefe tarihilii ortaya koymutur.836
3.2. SKENDER AFRODSNN AKIL ANLAYII
Felsefe tarihinde akl konusunda en fazla zerinde durulan ve
incelenen eser Aristotelesin De Animas olmutur. De Animann zellikle
akl konusu, 16. yzyl sonuna kadar Grek yorumcular, Ortaa slam,
Yahudi ve Hristiyan filozoflar ve Avrupal dnrleri megul etmitir.837
Aristotelesten sonra ilk olarak Lisenin bakan olan Theophrastusun
akl konusunu yorumlad, ancak yorumlarnn gnmze ulamad
bilinmektedir.838 Theophrastustan sonra Peripatetik felsefe ierisinde De
Animayla megul olan, onu yorumlayan ve eserleri gnmze ulaan en
nemli filozof skender Afrodsdir.839
skenderin aklla ilgili dnceleri, son yllarda giderek artan bir ilgiyle
izlenmi ve tartmalarda nemli bir ekilde ondan yararlanlmtr.840 Akl
alannda zellikle etkin akl konusunda Latin Ortaa dnrlerinin,
Rnesans entelektelleri, teologlar ve filozoflarnn, Arapa yazan
filozoflarn, Yahudi filozoflarn ve teologlarn, hepsinin byk ilgisini
ekmitir.841 Fahriye gre skenderin De Animasnn slam dnyasna
geiiyle birlikte, Aristotelesin psikoloji ve zellikle akl nazariyesiyle ilgili
dnceleri Arap fikrinin gelimesinde nemli bir rol oynamtr.842
skenderin akl konu alan adet nemli eseri vardr. Birincisi,
skenderin kendi eseri olan De Anima; ikincisi Aristotelesin De Animasn
yorumlad erh olan De Anima; ncs sadece akl konusuna hasredilen
De Intellectudur. Antik yorumcularn referanslarndan Aristotelesin
De Animasna yazm olduu yorumun kaybolduu anlalmaktadr.
835 Bkz. Aphrodisias, On Aristotles Metaphysics 5, s. 125.; Aphrodisias, Supplement to the
Soul, s. 18-19;5859.
836 Aphrodisias, age., s. 66.
837 Bkz. Davidson, age., s. 79.
838 Hyman, Arthur, bn Rdn Akl Teorisi ve Eski rihler, ev. Atilla Arkan, Sakarya
niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Sakarya 2002 S. 6 s. 5152.
839 Bkz. Davidson, age., s. 79.
840 Schroeder and Todd, age., s. X.
841 Schroeder and Todd, age., s. 1.
842 Fahri, age., s. 15.
175
174
Mevcut olan De Anima ise bir yorum deil, nefs zerine yazlm kiisel
bir incelemedir. Bu eserin otantiklii tartlmtr, ancak Davidsona
gre, bu eserin skendere aidiyetinden phe yoktur. yle ki Moraux, ilk
nceleri De Anima ve De Intellectunun skenderin eseri olmadklarn
sylemi, ancak aratrmalar sonrasnda skenderin eserleri olduuna
kani olmutur.843 skenderin De Animas ile De Intellectusu arasndaki
doktrinlerin benzerlii de eserlerin ona aidiyetini gstermektedir.844
De Intellectusu ise Badatta 9. yzylda Huneyn b. shak ve olu
shak b. Huneynin okulunda Fil-Akl adyla Arapaya evrilmitir. Kind ve
Frbnin Akla Dair birer risale yazd bilinmektedir. Ancak bu tercmenin
akl konusunda Kindye ve Frbye ne kadar kaynaklk ettiine dair bir
takm pheler vardr. Ancak bn Rd byk oranda etkilenmitir. Huneyn
b. shak ve Cremonal Gerarda ait olan bu akl risalesiyle ilgili tercme,
Arap ve Grek kaynaklarda tam olarak korunmutur.845
skenderden sonra zellikle Plotinus, Themistius, John Philoponus
gibi filozoflar nefs ve akl konusunu ele almlardr. Daha sonralar ise
slam filozoflarndan Kind, Frb, bn Sn ve bn Rd Aristotelesin,
skenderin ve Themistiusun dncelerinden faydalanarak akl konusunu
ilemilerdir.846
skender, aklla ilgili risalesinde Aristotelesi referans aldn sylemi
ve akl madd akl, bilmeleke akl ve etkin akl olarak ksmda ele almtr.
Halbuki Aristoteleste pasif akl ve fail akl olmak zere iki eit akl anlay
bulunmaktadr. Bu nemli farkllkla birlikte skender, onun zellikle etkin
akl anlayn ve akln evrelerinin fonksiyonlaryla ilgili aklamalarn
radikal olarak deitirmi, Etkin Akln ileyi tarzlar olarak da mstefd
akl ve mufrk akl ileri srmtr.847
3.2.1. MADD AKIL
Felsefe tarihinde ilk kez Aristoteles, De Anima adl eserinde pasif
akl ve fail akldan bahsetmitir. Pasif akl, her eyi meydana getiren ve
btn akledilirleri dnen insan nefsinin gelimemi akl yetisi iin
kullanmtr. skender ise Aristotelese bal olarak, insan aklnn ilk
843 Davidson, age., s. 79.
844 Bu eserde De Intellectunun otantikliine ve De Anima ile De Intellectunun benzerliine
ve farkllna geni bir ekilde deinilmitir. Schroeder and Todd, age., s. 67.
845 Schroeder and Todd, age., s. 2-3.
846 Davidson, age., s. 7-9.
847 Schroeder and Todd, age., s. 6.
176
177
176
iki eit ifadeyle yzlemilerdir; birinci tarz ifade, bilkuvve akln madd
(maddeye benzer, kuvve ve istidttr. Ancak salt madde deildir.) olmas;
ikinci tarz ifade bilkuvve akln gayr-i madd cevher olmasdr. Bu ikilem
iki temel erh konumunu ortaya karmtr. Heyln akln maddliini
savunanlar, -ferdi insanlarn bu akla sahip olduunu gzlemleyince- bu
akln insann doumuyla ortaya ktn, cisman bir nefsin yetisi eklinde
tezahr ettiini, bilgiye bir deiimin sonucu ulatn,- bu kanaatlerine
ulamlardr. Bu rihler akln bedenden nasl ayrlabilir olduunu ve onun
kllleri nasl bilebildiini izahta baz zorluklar ierisindedirler.
Akln gayr-i madd olduunu savunanlar, tam tersine bu akln
bedenden nasl ayrlabilir olduunu ve onun kllleri nasl bilebildiini
aklayabilmektedirler. Fakat onlar da onun madd zelliklerini aklamakta
zorluk ierisindedirler. stelik heyln akln gayr-i maddliini kabul
edenler, her bir insann kendi heyln aklna sahip olduunu syleyenler
ve btn insanlk iin tek bir heyln akl bulunduunu syleyenler
olmak zere iki gruba ayrlmaktadr.855 skender, pasif akl madd akl diye
isimlendiren birinci tarz rihler grubunun ncsdr.
Themistius ise Aristotelesin bilkuvve akl anlayn etkinlii iin
bedensel bir organ kullanmayan, tamamen bedenle karmam, pasif ve
maddeden ayrk bir akl diye yorumlamtr. Bu karakterlere sahip olan
herhangi bir ey zorunlu olarak cevherdir. Themistius bilkuvve akl tinsel
bir cevher kabul ederek akln gayri maddliini ar ekilde n plana
karan ikinci grubun ncsdr. bn Rd ise baka bir formulasyonla
bilkuvve akl tinsel cevherde var olan bir istidt olarak ele alm ve iki
yorum tarzn kendine zg olarak bir araya getirmitir.856
skendere gre madd akl, bilkuvve akl olmas hasebiyle maddeye
benzeyen istidt halindeki bir akldr. Fakat yetkin olabilme (istikmal)
ve tmelleri kavrama kapasitesinden dolay, duyulardan ve maddeden
tamamen farkldr. Madd akl, form ve madde ilikisinde olduu gibi,
kendisine iaret edilen madd (uzamsal) bir ey deildir. Fakat bilkuvve
olmas nedeniyle madd olarak adlandrlan bir akldr.857
skender, Aristotelesin ifade ettii gibi, madd akl, u anda bilkuvve
akl olmas ynyle henz dnemeyen, ancak sonradan bir eyi dnme
yetisine sahip olan bir akl; bilfiil varlklardan biri olmayan, ancak bilfiil akl
855 Hyman, agm., s. 51.
856 Bkz. Davidson, age., s. 9.
857 Afruds, Fil-Akl ala Rayi Aristtals, s. 3132.
178
olma imkanna sahip bir akl ve btn varlklar dnmesi bilkuvve imkan
dahilinde olan bir akl diyerek aklamtr. 858
Madd akl, ne cismin bir yetisidir, ne cisimden etkilenir, ne tamamen
bilfiil var olan eylerden birisidir, ne de zel bir kuvvedir. Ancak madd
akl, basit bir ekilde insani nefsin bir yetisi, formlar ve akledilirleri kabul
etme kapasitesidir.859
Madd akl her hangi bir cismin bilkuvvesi olmad gibi, cismin pasif
bir kuvvesi de deildir. Herhangi bir dayanak ve bilfiil form da deildir.
Aksine var olanlarn ve akledilirlerin formlarn ieren bir kuvvedir. Nefs,
btn insanlarda olduu iin, bu kuvve de nefs-i natkaya sahip insanlarn
tamamnda mevcuttur.860 lk madde gibi srf bir istidt ve imkandan ibaret
olan bu g, fiilen var olan eylerin kavram ve suretlerini alarak insann
yetkinlemesini salamaktadr. Ayrca bu akl salt form olmakla birlikte
(ilineksel olarak) bedene baml ve onun gibi lmldr.861
Madd akl ilineksel olarak bedenle birliktedir, ancak zt olarak cisim
olmayan tinsel bir kuvvedir. Bu nedenle akln bir mekanda bulunmas
mmkn deildir. Ayn zamanda bir meknda bulunamad iin bir
mekndan baka bir mekna hareket etmesinden de sz edilemez. Fakat
bedenle birlikte olmas hasebiyle beden nefsin olduu gibi, akln da aleti
konumundadr.862
skender, madd akl anlatrken Aristoteles gibi, akl duyularla
karlatrr. Ona gre duyular kendi varln oluturan formlar idrak
edemez. Szgelimi renkleri alglayan bir duyu organ olan gz, renkleri
fark eder, ancak bu fark etme ii, gzdeki rengi olmayan bir organ (alet)
vastayla gerekleir. Madd akl, akledilirleri anlama ve temyiz etme
gcnn bir etkinliidir, ancak duyularn her eyi alglayamamas gibi,
madd akln da akledilirleri temyiz etmesi ve akledilirlerden birisi olmas
mmkn deildir.863
skendere gre insan aklnda akledilirleri kavrama gc vardr. Fakat
madd akl bu gle duyulurlar, madd suretleri akleder. Heyln akldaki
kavrama gc, ocuun yrme gcne benzer. Nasl ki bu g sonuta
858
859
860
861
862
863
179
178
180
bn Rd, Faal Akl Cisimle ie Bulunan Heyln Aklla ttisal Eder mi? s. 499.
Frb, Felsefenin Temel Meseleleri, s. 125.
Bkz. Frb, Akln Anlamlar zerine, s. 4243.
Sarolu, age., s. 122.
Davidson, age., s. 6768.
F. Rahman, age., s. 114.
Uysal, age., s. 86.
Wisnovsky, agm., s. 116.
181
180
srar eden bir filozoftur. Themistius gibi madd akln gayr-i madd cevher
olduunu ileri srmekle birlikte, skender gibi dnmenin madd (istidt)
bir paray gerektirdiini de ileri srmtr.877
Madd akl istidt halinde bir akl olmas dolaysyla, kendisini deil
bakasn (yani madd eyleri) dnebilen kuvve halindeki bir akl olmas
da zorunludur. Madd akl, ayrk fail akl tarafndan insan fertleriyle gayri
madd bir iliki iinde varla getirilen bir gtr. Bu kuvve halinde akledilir
olan duyularla elde edilen manalarn, fail akln akl gc tarafndan
dntrlmelerine ve tek tek insanlara ait ferd ve gayr-i madd kabul
edici akllara yerletirilmelerine izin vermektedir.878
bn Rde gre, bilkuvve akl bir ynden skenderin dedii gibi,
madd suretlerden soyutlanm bir istidt olduu gibi, bir ynden de
ayr ve bu istidda brnm bir cevher olarak ortaya kmaktadr. Yani
insanda bulunan bu istidt, insan ile bitiik olmas bakmndan bu ayrk
cevhere ilien bir ey olup, dier yorumcularn iddia ettii gibi, bu ayrk
cevherin doasnda var olan bir ey deildir, ayn ekilde skenderin iddia
ettii gibi salt bir istidt da deildir. bn Rde gre heyln akln, salt
bir istidt olmadnn delili, suretlerden yoksun olduu halde kendisindeki
bu istidd idrak ettiini grmekteyiz. Durum byle olduuna gre, bu
istidd ve bu istidtta hsl olan suretleri idrak eden ey zorunlu olarak bu
istidttan farkl bir ey olmaldr. O halde, heyln akln bizde bulunan bir
istidt ile bu istidda bitiik olan bir akldan meydana geldii ortaya km
olmaktadr.879
stidt, madd aklda doas itibariyle deil de kendisinde bu istiddn
bizzat bulunduu bir cevherle, yani insanla bitimesi sebebiyle bulunmu
olmaktadr. Ayrca bu istiddn araz trnden kendisiyle iliecei bir ey
vazetmekle de bilkuvve akl salt bir istidt yapmaktan kurtulmaktayz.
bn Rde gre heyln akla istidt diyenlerle, istidt deildir diyenlerin
grleri uzlatrldnda veya bir araya getirildiinde Aristotelesin gr
ortaya kmaktadr.880 nk bu yorumlarn asl metni ona aittir.
bn Rde gre heyln akl, ilk nce pasif ve alc bir gtr: fakat
ayn zamanda madd deildir. Bu nedenle olu ve bozulua tabi deildir,
bu ise onun ezeli olduu anlamna gelir. Ayrca heyln akl gayr-i madd
877
878
879
880
182
bir surete de sahip deildir. nk bir surete sahip olan ey, dier suretleri
kabul edemez.881 O, Taylora gre skenderden farkl bir ekilde ferdi madd
akllar kavramn reddetmekte, btn insanlk iin tek bir ezeli madd akln
varln savunmakta ve bu balamda dnce gcne dair yeni bir reti
ortaya koymaktadr.882 skender, madd akl bilfiil form deil, salt bir form
olarak ele alm, bn Rd ise bir forma sahip olan akln, dier formlar
kabul edemeyecei noktasndan, madd akln form olduu anlayn kabul
etmemitir.883 Frb ve bn Sn bilkuvve akla deinmi, ancak skender ve
bn Rd problemlerinin merkezi olarak ele almlardr.884
Bilkuvve ve bilfiil varlk anlay gerei akl konusunda bilkuvve akl
bilfiil akl haline dntrecek fail bir akla ihtiya vardr. Bu dnce ilk
olarak Aristoteleste grlr. Ona gre kuvve halindeki bir eyin fiil haline
kmas iin, nceden fiil halinde olan bir eyin kuvve halindeki varla etki
etmesi gerekir. Bu nedenle insanda doutan var olan bilkuvve akln fiil
alanna kp, bilgi retebilmesi iin srekli etkin olan bir akln ona etki
etmesi gerekir.885 Bu ifadeler balamnda madd akla etki ederek soyutlama
yapmasn ve bilgi retmesini salayan akl, etkin akldr. Madd akln etkin
bir akl tarafndan kuvve halinden fiil haline dntrlecei dncesi
Aristotelesi takiben skenderde olduu gibi slam filozoflarndan Kind,
Frb, bn Sn ve bn Rdde de mevcuttur. yle ki faal akl etki etmeksizin
pasif akl hibir eyi idrak edemez.886
3.2.2. BLMELEKE AKIL
skender, madd akln fiil alanna km haline meleke halindeki akl
adn vermitir. Yeti durumundaki bu akl dnmeye odaklanm, akletme
niteliine sahip bir akldr. Kendi kapasitesiyle formlar ve akledilirleri
edinme yetisidir.887 Madd akla, etkin akl etki ettiinde, madd akl meleke
durumundaki akl haline dnr ve etkin akln etkisiyle, madd aklda
dnme melekesi ve eylem edinim gc oluur. Bu akl, yetkinlemi
881
882
883
884
885
886
183
182
184
alarak mstakil iki ayr akl olarak da ifade edebiliriz. Buna gre bilmeleke
akl akledilirleri dnd anda kavrayan, ancak dnmediinde
kavramayan akl; bilfiil akl ise kavradklaryla her an etkin olan akl olarak
deerlendirebiliriz. Bu erevede skenderin dncelerini yer yer slam
filozoflarnn dnceleriyle karlatrrken, skenderin bilfiil akl ayr bir
balk altnda incelemediinin bilincinde olarak, bilmeleke akl ve bilfiil akl
fonksiyonlar asndan iki ayr akl olarak ifade ettik.
Aristoteles bilmeleke akl aka ifade etmemesine ramen, skender,
ayrntlaryla bu ekilde ortaya koymutur. skenderin akl anlayn slam
filozoflarnn akl anlaylaryla genel anlamda karlatrrsak, Kindye gre
mstefd (bilfiil) akl nceden nefis tarafndan edinilmi (bamsz bilgi
halinde) olup, nefsin diledii zaman ortaya kard, nefste bilfiil bulunan
ama statik zellikte olan akldr. Nefis istedii zaman bu beceriyi kullanabilir.
Beyn (zhir) akl ise mstefd akln nceden edinmi olduu potansiyel
bilgilerin bilfiil ortaya kmasdr.897 Davidsona gre Kind, bilmeleke
terimini kullanmakszn mstefd aklla beyani akl arasnda skenderin De
Animada iaret ettii gibi bir farkllk ortaya koymutur.898 Yani skenderin
De Animada bilmeleke aklla bilfiil akl arasnda oluturduu fark, Kindnin
mstefd ve beyn akl anlay arasnda da grmekteyiz. Buna gre
Kindnin mstefd akl skenderin bilmeleke aklna, beyn akl da bilfiil
aklna karlk gelmektedir.
Frbye gre bilfiil akl, suretleri maddelerinden soyutlar, mstefd
akl ise maddesiz olarak suretleri kavrar. Fonksiyonel adan Frbnin
bilfiil akl skenderin bilmeleke aklna, mstefd akl da bilfiil aklna
benzemektedir.899 Bilfiil akl mertebesinde, skenderin bilmeleke aklnda
olduu gibi akl ve akledilir zdelii olumaya balar, mstefd akl
seviyesinde ise bilfiil akl mertebesinde olduu gibi akl ve akledilir zdelii
salanr.900
skenderin ilk defa kulland bilmeleke akl, slam filozoflar ierisinde
ilk kullanan bn Sndr. bn Snnn bilmeleke akl, heyln aklla bilfiil
akl arasndaki bir mertebedir. Madd akl bir takm nclleri kavrarken,
bilmeleke akl ikinci makuller denilen dnce rn objeleri kavrar. Bilfiil
akla gei iin basamak vazifesi grr. Bilfiil akl ise, ktibin yaz yazmas
897
898
899
900
185
184
186
187
186
912
913
914
915
916
917
188
Kindye gre faal akl (srekli olarak fiil halindeki akl)918 nefsi kuvve
halinden fiil haline getirir. Ancak faal akl ile aklettii ey zde deildir.919
skender, faal akln aklettii eyle zde olmas dncesinde olduu iin,
bu noktada birbirlerinden farkl dnmektedirler. De Boer, Kindnin faal
akl mevcut her eyin asl ve sebebi olan akl olarak grdn, bu nedenle
de bu akln Allah veya el-Aklul-Evvel olmas gerektiini ileri srmtr.920
Ancak Kind Fil-Felsefetil-l adl risalesinde Gerek Birin akl olmadn
ifade etmitir.921
Frb, Etkin Akl vahiy grevini gerekletiren Cebrail olduunu
ifade etmi, bu nedenle bu akln lmsz olmas gerektiini belirtmitir.922
Ona gre Faal Akl, maddede bulunmayan ve asla bulunmayacak olan ayrk
(mufrk) bir surettir. Fiil halindeki bir akldr ve mstefd akla benzer.
Bilkuvve akl bilfiil akl, bilkuvve kavramlar bilfiil kavram haline getiren
Faal Akldr. Bilkuvve akl gz, Faal Akl ise gne gibidir. Nasl ki gne
gzn grmesini salayarak grlen nesneleri bilfiil hale getirdii gibi faal
akl da bilkuvve akl bilfiil akl durumuna getirir. Bylece bilkuvve kavramlar
bilfiil kavrama dnm olur.923 Frb, faal akln mahiyetini aklarken
Aristoteles ve skender gibi Gne ve gz kyasndan faydalanmtr.
bn Sn, faal akl konusunda Frbyi izleyerek, faal akln ayrk ve
insan aklnn dnda bir varlk olduu grne katlm, skender veya
Augustinus Okulu mensuplarnn yaptklar gibi Tanr kavram ile faal akl
zdeletirmemitir.924 bn Rd ise faal akl insanst, tmyle ayrk,
insana k ve feyiz gnderen ontik ve ezeli bir akl olarak kabul etmitir.925
skendere gre Etkin Akln insanla ilikisine gelince, srekli fiil halinde
olan Etkin Akl insandaki madd akl meleke halindeki akla dntrrken,
insan nefsinde temessl eden ilh bir cevherdir.926 Bu temessl Tanrnn
918 Kind, srekli fiil halindeki akl faal akl diye isimlendirmemitir. Eb Rde, Muhammed
Abdl-Hd, Resill-Kind, Drul-Fikril-Arab, Msr 1950 s. 353. Kaya ise Kindinin
risalesini tecme ederken, onun srekli fiil halinde bulunan akl ibaresini parantez
ierisinde faal akl diye isimlendirmitir. Kaya, Kind (Felsefi Risaleler), s. 259. Risaledeki
srekli fiil halinde bulunan akln verici zeliinden dolay biz de faal akl diye ele aldk.
919 Kind, Akl zerine, s. 260261.
920 De Boer, age., s. 129.
921 Kind, lk Felsefe zerine, s. 177.
922 Bkz. Frb, Kitab-u Ara-i Ehlil-Medinetil-Fadla, s. 125.; Frb, Felsefenin Temel
Meseleleri, s. 125.
923 Frb, Akln Anlamlar zerine, s. 134135.
924 Corbin, age., s. 307.
925 Bkz. Hyman, agm., s. 54.; Sarolu, age., s. 130.
926 Bkz. Afruds, Fil-Akl ala Rayi Aristtals, s. 3235.
189
188
190
191
190
192
193
192
194
195
194
etmitir.952 skender, Aristoteles gibi, madd akl dedii edilgin akln lml
olduunu belirtmitir. Aristotelesin insan aklnn evresi olarak kabul
ettii etkin akl ise skender, Tanr anlamnda ele almtr. Bu nedenle
akl konusundaki bu farkllklar lmszlk problemine de yansmtr.
Zira Aristoteles, etkin akln lmszlyle insann etkin akl yetisinin
lmszln kastederken, skender, etkin akln lmszlyle lk
Akl olan Tanrnn lmszln kastetmitir. Buna gre Aristoteles ve
skender etkin akl konusunda birbirlerinden farkl dnmlerdir. Ancak
skender, Aristotelesi kendisine gre yorumlayarak Aristotelese gre etkin
akln, mstefd akln ve mufrk akln lmsz olduunu ifade etmitir.
skender asndan bu akllarn lmsz kabul edilmesi ok mantkldr.953
ehrazr, skenderin grleri erevesinde nefsin lml olmas
konusunu u ekilde ifade etmitir; nefs, bir eyi bedenin ortakl ve
akl dnceyle yapar. Nefs, beden ve akl arasnda ortaktr. Bununla, nefs
bedenden ayrldktan sonra asl kuvve olan akl kuvvenin de yok olduu
anlalr. Bu hususta skender, hocas Aristotelese muhalefet etmitir.
Aristoteles, nefs ile beden ayrldktan sonra nefs kuvvelerden sadece
etkin akln yok olmad grndedir. Buna gre teki lemde zevk alma
sadece akl zevk almaya has klnmtr. nk onun dnda kuvve yoktur.
Akl kuvve hisseder ve zevk alr. Sonraki dnem Meileri, bu konuda
Aristotelesin melek unsurlarn yok olmad grn paylamlardr.954
skender, Ethical Problems adl eserinde hayat anlatrken hayatn
iyi olmasnn nedeni; hayat vastasyla ocuk sahibi olmak ve ocuklarla
da gelecekte var olmaktr. Yine hayat deerlidir. nk hayat sayesinde
lm kavrarz955 demitir. Bu ifadelere gre skender, bireysel bakmdan
lm, tr bakmndan ise lmszl kabul etmektedir. Nitekim hayat
nedeniyle ocuk sahibi olmamz ve ocuklar vastasyla da gelecekte
var olmamz ve trce sonsuzluk arzusu dncesini arz etmesi, bir
anlamda lmszlk problemlerinden biyolojik lmszlk956 problemini
hatrlatmaktadr.
952
953
954
955
956
196
197
196
198
199
198
200
Bazen slam Filozoflar, kadim felsefeye ait metin olmad yerde zet veya
erhlerle yetinmilerdir. Bu meyanda Kind, Aristotelesin De Anima adl
eseri zerine yaplan bir erh veya zetten bilgi edinmi olabilir.972 Nitekim
Kind Aristotelesi, Aristotelesi skender Afrodsye ilaveten Porphyry
ve John Philoponus gibi Yeni-Platoncular tarafndan Aristoteles zerine
yazlm geni erh klliyatnn bazlar vastasyla tanmtr.973 Aristotelesi
referans olarak gstermi ancak hangi eserinde ve ne kadar faydalandna
dair bir bilgi vermemitir. Belki de skender akl konusunda Aristotelesi
referans gsterdiinden Kind de dorudan ve ayrca bilgilerinin
gvenilirliini de gstermek asndan Aristotelesi referans gstermitir.
Yoksa skender ve Kindnin Fil-Akl adl risalelerini karlatrdmzda
Kindnin Aristotelesten deil, skenderden etkilendiini ifade edebiliriz.
Frbnin Fil-Akl adl risalesi skenderin Fil-Akl adl risalesiyle
balayan, Kindnin Fil-Akl adl risalesiyle devam eden ve Aristotelesin
De Animasndan kaynaklanan uzun risaleler halkasna aittir. Frbnin bu
risalesi trnn Arapadaki en uzun ve mullsdr.974 Frb, erhlerinde
skenderin yorumunun evirisini ve Kindnin risalesini temel alm,
ancak metinleri kendi sisteminin ihtiyacna gre kullanmtr.975 Frb,
De Animadaki akl eitlerini madd akl, bilfiil akl, mstefd akl ve faal
akl olmak zere drt ksma ayrmtr. nsan aklnn maddlikten bilfiillie
geiini ise akllar nazariyesindeki onuncu akl olan faal aklla aklamtr.976
skenderin Frbdeki yansmalarna baknca, madd akl konusunda ayn
terminoloji ve aklamay kullandklar, fonksiyonel adan ise skenderin
bilmeleke akl Frbnin bilfiil aklna benzemektedir.
Frbnin mstefd akl ve faal akl anlay skenderden farkldr.
Frbye gre mstefd akl hemen hemen soyut akllarla zdetir ve insan
bilgisi ve vahiy arasnda bir rabta grevi yklenir. Bu anlayla her ne kadar
bu konuda Aristotelesin De Animasnn nc blmne dayandn
sylese de mstefd akl kavram Aristotelese yabancdr, skender Afrods
ve Kindnin mstefd akl anlayndan da farkldr; bu husus Frbnin
tasavvufa eiliminden yani dini kayglardan kaynaklanabilir.977 Zira
mstefd akl insanla vahiy arasnda yerletirmesi de bunun gstergesidir.
972
973
974
975
976
977
201
200
Frbye gre faal akl evrenin ilk nedeni deildir. Halbuki skendere
gre faal akl evrenin lk Nedenidir. Buna gre, faal akl fonksiyonunu
icra etmek iin ay-alt dnyann maddesine ihtiya duyar, bu nedenle
kendi kendine yeterli deildir. Halbuki evrenin nihai nedeni kendi kendine
yeterlidir. nsan akl ile faal akl arasndaki iliki gnele gz arasndaki
ilikiye benzer. Gne, n gnderip evreyi aydnlatmadka gz,
varla ait renkleri ve ekilleri alglayamad gibi, faal akl da feyzini
gndermedike hibir bilgi meydana gelmez. Faal akl bizim dnyamza
en yakn olan ay feleinin akldr. Dolaysyla ay-alt lemde meydana
gelen fizik, kimyev ve biyolojik her trl olay faal akl tayin etmektedir.
Grld zere Frb, psikolojik akln faaliyetini yani bilginin kaynan
kozmolojik akllar teorisiyle aklamaktadr ki, bu anlayyla o, Aristoteles
ve skenderden yaralanmakla birlikte, Plotinusun dncesine daha yakn
grnmektedir.978 Frb, skenderden faydalanm olsa bile ondan farkl
bir ekilde faal akl ay-st lemin onuncu akl ve ay-alt lemin olu sebebi
olarak kabul etmitir.
Nitekim Corbine gre gerek faal akl, gerek mstefd akl Frb
katnda Aristotelesin ve skenderin dncelerinden daha baka bir ey
ifade ederler. Bu da Aristotelesin olmayp ona isnat edilen Theologie adl
eserin etkisiyle meydana gelmitir. Bu nedenle Frbnin faal akl retisi
Aristoteles ve skender izgisinden ziyade Yeni-Platoncu unsurlar ihtiva
etmektedir.979 Grld zere Frb, bilkuvve akl gzle, bilfiil akl ise
gne yla kyaslamas noktasnda Aristotelesle ve skenderle ayn
dncededir.980
bn Sn, Kitabl-nsf adl eserinde felsef problemleri ele alm,
filozoflar batllar ve doulular diye ikiye ayrdktan sonra, kendisini
doulular arasna koymu ve batllar dedii filozoflara hcum etmitir.
Batl filozoflarn skender Afrods, Themistius, John Philoponus olduu,
doululara gelince daha ok kendi felsefesinin kastedildii sylenir.981
Nitekim Kutluere gre bn Sn, skenderi Aristotelesi nefs ve akln
hakikati konusunda yanl anlayan Peripatetik rihler arasnda saymtr.982
Akl konusunda bn Snnn gr Frbninkine benzemekle
beraber yine de nemli farklar mevcuttur. Nitekim Frb gibi o da, akllar
978
979
980
981
982
202
arasnda bir mertebe farknn bulunduunu syler, ancak insana ait akl
faal akla bal olarak be kategoriye ayrr. Bunlar madd akl, bilmeleke
akl, bilfiil akl, mstefd akl ve kutsi akldr. Btn akllar faal akla, bilfiil
akl mstefd akla, bilmeleke akl bilfiil akla, heyln akl ise bilmeleke akla
hizmet eder.983
Heyln akl, nefsin bilgi edinmede doutan sahip olduu yetenektir.
Bu g geliip olgunlatnda faal akln etkisiyle meleke halindeki akla
dnr. Bilmeleke akl mmkn akldr. Bilfiil akl ktibin yaz yazabilir hale
gelmi olmasna tekabl eder. Ancak bilfiil akl, bilmeleke akla nispetle bilfiil
olarak isimlendirilebilecei gibi, kendisinden bir st derecede bulunan
akla nispetle kuvve halinde bulunur. Mstefd akl, fiilen dnd gibi,
dndn de dnr. Mstefd akl, makulleri elde eder ve insan
mstefd aklla kendisi iin takdir edilen yetkinlie ular.
Bilfiil akl ile mstefd akl arasnda birbirlerine benzer olmalarna
ramen fark vardr; makul suretler, bilfiil aklda sakl durumdadrlar.
Fakat istedii zaman onlar dnebilir. Mstefd aklda ise fiilen hazr
bulunmaktadrlar. Mstefd akl varla ait formlarn maddeden
soyutlanarak bilgi eklinde tam teekkl etmi halidir. Mstefd aklla
insan nevi tamamlanr. Artk insan nefs yksek hakikatlerle ve ilh lemle
temas haline gemi demektir.
Kuts akl, vastaszca sezgi yoluyla bilme halidir. Btn akl
derecelerinden yksek bir mertebedir. Kuts akl bilgisini dorudan
doruya faal akldan almaktadr. bn Sn kuts akl grnde sezgiye yer
vermek suretiyle tasavvuf dnceye gemektedir. Hatta bn Sn bunu
aarak kuts akl ile peygamberlik messesesine ulamaktadr. Ayrca
bn Sn kendisinin ifadesiyle bu teorisini Kurn Kerime (Nur Suresi
35. yet) dayandrmaktadr.984 nceki filozoflardan farkl olarak kuts
akldan sz ederek peygamberlerin mazhar olduu vahyi bu balamda
temellendirmektedir. Faal akl ise zne ile nesnenin ilikisi sonucunda
bilgilerin zihinde belirgin hale gelmesine neden olur. Faal akln yardm
olmakszn beeri akl kendiliinden bilgi retemez.985
Grld zere skenderle bn Snnn madd akl ve bilmeleke akl
hakkndaki dnceleri birbirine benzemekle birlikte, bilfiil akl, mstefd
akl, kutsi akl ve faal akl hakkndaki grleri birbirinden olduka farkldr.
983 zden, age., s. 124.
984 Bkz. zden, age., s. 122125.
985 Kaya, agm., s. 25.; zden, age., s. 135.; Sarolu, age., s. 122.
203
202
204
SONU
skender Afrods, doa felsefesi ve ahlak felsefesi konularnda
Aristotelesin dncelerini izlemi, mantk konusunda onun dncelerine
baz ilavelerde ve dzenlemelerde bulunmu, konumuz olan metafizik
alannda ise Aristotelesi takip ettii grleri olmakla birlikte, Tanr
ve akl konusunda kendine zg dnceler de ortaya koymutur.
Ayrca Aristotelesin metafizikle ilgili dncelerini yorumlayarak onun
dncelerinin anlalmasn salamakla birlikte, milattan sonraki ilk
evrelerde unutulan ve bir hayli snk olan Aristoteelsin metafizie ait
grlerinin yeniden gndeme gelmesini de salamtr.
skender, metafizik konusunda Platonu ve Aristotelesi uzlatrma
abasna girmemi, Aristocu bir dnr olarak sadece Aristotelesin
Platonla benzer dnd noktalarda Platondan yararlanmtr. Bu
nedenle skender metafizikle ilgili dncelerinde Yeni-Platoncu deil, YeniAristocudur. Nitekim o, Tanrnn nefs olduu, insan nefsinin bedeninden
nce var olduu konusunda Platonu deil, Aristotelesi takip etmitir.
skender, Tanrnn bilgisi konusunda Aristoteles gibi Tanrnn sadece
kendisini dndn ifade ederken, Tanrnn varlklarla ilgisiz olduuna
dair ileri srlen Aristocu dnceyi benimsemi, ancak Faal Akl anlayyla
ve inyet dncesiyle bu dnceyi amaya alm, bir anlamda Tanrnn
insanlarla ilgisini kurmak istemitir. Nitekim Aristoteles, inayet anlayna
sahip deilken, skender, Tanrnn inayet sahibi olduunu ifade etmitir.
Ayrca Tanr, insanlardaki bilkuvve akl bilfiil akl haline dntrmek
suretiyle insanlarla irtibat salamtr. Bu irtibat ak yoluyla gereklemitir.
Bu nedenle insanlarla ilgisi olmayan Akn Tanrnn ilgisi en mantkl ekilde
metafiziksel akla aklanabilmektedir. Aslnda Aristoteleste de ak yoluyla
insanlarla bir iliki mevcuttur. Ancak bu ilikinin yn insandan Tanrya
dorudur. skender ise akln kuvve halinden fiil haline geiiyle farkl bir
adan Tanrnn insanlarla yakn ilikisinden bahsetmitir. Buna gre Tanrinsan arasndaki iliinin yn hem insandan Tanrya metafizik akla, hem
de Tanrdan insana doru akl vastasyla salanmaktadr.
Faal Akl konusuyla ilgili olarak Aristotelese gre Tanr, insanla
hibir surette ilgili deilken, skenderin Tanrs potansiyel akl fiil haline
dntrerek insanla ilgi kurabilmektedir. Ayrca Faal Akln ileyi tarzlar
olan mstefd akl ve mufrk aklla Tanr devaml olarak insanla iliki
kurabilmektedir. Bu da Aristoteleste insandan tamamen uzak olan Tanr
205
204
207
206
KAYNAKA
Kendi Eserleri
AFRUDS, skender, F Enneh kad Ymkin en Yeltezzel-Mltezz ve
Yahzeneh Mean ala Rayi Arist, ev. Abdurrahman Bedev, Arist IndelArab, Mektebetin-Nahdyyetil-Msryyeti, Kahire 1947.
, F Ennel-Kevne iz stehle min Zddh eydan ala Rayi Aristu,
ev. Abdurrahman Bedev, Arist Indel-Arab, Mektebetin-NahdyyetilMsryyeti, Kahire 1947.
, F Ennel-Kuvvetel-Vhdete Ymkin en Tekne Kbileten
lil-Ezddi Ceman al Rayi Aristtls, ev. Abdurrahman Bedev, Arist
Indel-Arab, Mektebetin-Nahdyyetil-Msryyeti, Kahire 1947.
, F sbtis-Sretir-Rhniyyetillet l Heyl leh, ev.
Abdurrahman Bedev, Arist Indel-Arab, Mektebetin-NahdyyetilMsryyeti, Kahire 1947.
, Fis-Sreti ve Enneh Temaml-Hareketi ve Kemalih ala
Rayi Aristu, ev. Abdurrahman Bedev, Arist Indel-Arab, MektebetinNahdyyetil-Msryyeti, Kahire 1947.
, Mebdil-Kll, ev. Abdurrahman Bedev, Arist Indel-Arab,
Mektebetin-Nahdyyetil-Msryyeti, Kahire 1947.
, F nksil-Mukaddemt, ev. Abdurrahman Bedev, urhun
al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti ve Resill-Uhr, Drul-Mark,
Beyrut 1971.
, Fil-Akl ala Rayi Aristtals, ev. Abdurrahman Bedev,
urhun al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti ve Resill-Uhr, DrulMark, Beyrut 1971.
, Fi Ennel-Heyl Gayrul-Cinsi ve fm
Yeterikni ve Yefterikni, ev. Abdurrahman Bedev, urhun al Aristu
Mefkdetn fil-Ynniyyeti ve Resill-Uhr, Drul-Mark, Beyrut 1971.
, Fil-Ezddi ve Enneh Evill-Ey-i al Rayi Aristu, ev.
Abdurrahman Bedev, urhun al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti ve
Resill-Uhr, Drul-Mark, Beyrut 1971.
, Fil-Heyl ve Enneh Mefletn, ev. Abdurrahman Bedev,
urhun al Aristu Mefkdetn fil-Ynniyyeti ve Resill-Uhr, DrulMark, Beyrut 1971.
208
209
208
Dier Eserler
ADAMSON, Peter and TAYLOR, Richard C., slam Felsefesine Giri, ev.
M. Cneyt Kaya, Kre Y., stanbul 2007.
ADAMSON, Peter, Kind ve Yunan Felsefe Geleneinin Kabul, ed.
Peter Adamson, Richard Taylor, slam Felsefesine Giri, ev. M. Cneyt
Kaya, Kre Y., stanbul 2007.
ALPER, mer Mahir, bn Sn, SAM Y., stanbul 2008.
ALTINTA, Hayran, bn Sn Metafizii, KBY., 2. Basm, Ankara 2002.
ARSTOTELES, Kategoryalar, ev. Hamdi Ragp Atademir, MEB Y.,
Ankara 1947.
, nerme, ev. Hamdi Ragp Atademir, MEB Y., Ankara 1947.
, Birinci Analitikler, ev. Hamdi Ragp Atademir, MEB Y., Ankara
1950.
, Metafizik, ev. Ahmet Arslan, Sosyal Y., 2. Basm, stanbul
1996.
, Gkyz zerine, ev. Saffet Babr, Dost Kitabevi Y., Ankara
1997.
, Ruh zerine, ev. Zeki zcan, Alfa Y., stanbul 2000.
, Fizik, ev. Saffet Babr, YKY., stanbul 2001.
, Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, BilgeSu Y., Ankara 2007.
ARKAN, Atilla, Klasik Eser (De Anima) Okuyucusu ve arihi Olarak bn
Rd, Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, S.12. Sakarya 2005.
ARSLAN, Ahmet, Felsefeye Giri, Vadi Y., 6. Basm, Ankara 2002.
, lka Felsefe Tarihi 2, Bilgi niversitesi Y., stanbul 2006.
, lka Felsefe Tarihi 3, Bilgi niversitesi Y., stanbul 2007.
, lka Felsefe Tarihi 4, Bilgi niversitesi Y., stanbul 2008.
ASTER, Ernst Von, Felsefe Tarihi, ev. Vural Okur, m Y., 2. Basm,
stanbul 2000.
210
slam Dncesi Tarihi, Trke Basknn Ed. Mustafa Armaan, nsan Y., c.
2 stanbul 1990.
EFLATUN, Timaios, (Bat ve slam Dnyasnda Eflatunun Timaiosu),
Fahrettin Olguner, Konya 1990.
ERDEM, Hsameddin, Baz Felsefe Meseleleri, H-Er Y., Konya 1999.
, lka Felsefesi Tarihi, H-Er Y., Konya 2000.
FAHR, Macid, slam Felsefesi Tarihi, ev. Kasm Turhan, klim Y.,
stanbul 1992.
, slam Ahlak Teorileri, ev Muammer skenderolu, Atilla
Arkan, Litera Y., stanbul 2004.
FRB, Siyaset Felsefesine Dair Grler (Fusll-Meden) Giri ve
Notlarla Nr. D.M. Dunlop, ev. Hanifi zcan, DE Y., zmir 1987.
, Kitab-u r-i Ehlil-Medinetil-Fdla, nr. Albert Nasri Nader,
Beyrut 1991.
, Mutluluk Yoluna Yneltme (Tenbh al Seblis-Sade), ev.
Hanifi zcan, Anadolu Matbaaclk, zmir 1993.
, Akln Anlamlar zerine (Fi Meanil-Akl), ev. Mahmut Kaya,
Felsefe Metinleri, Klasik Y., stanbul 2003.
, Eflatun ile Aristotelesin Grlerinin Uzlatrlmas (KitblCem beyne Reyeyil-Hakmeyn Efltn el-ilhi ve Aristtls), ev. Mahmut
Kaya, Felsefe Metinleri, Klasik Y., stanbul 2003.
, Felsefenin Temel Meseleleri (Uynl-Mesil), ev. Mahmut
Kaya, Felsefe Metinleri, Klasik Y., stanbul 2003.
FNNEGAN, John, Texte Arabe du Peri Nou, ed. Fuat Sezgin, Alexander
of Aphrodisias in the Arabic Tradition, slamic Philosophy, Strauss
Offsetdruck, Volume 101, Frankfurt am Main 2000.
FLANNERY, Kevin L., Ways into the Logic of Alexander of Aphrodisias,
ed. J. Mansfeld and D.T. Runia and J.C.M. Van Winden, Philosophia Antiqua,
Volume LXII, Brill-Leiden-Boston-Kln 1995.
GAZAL, Filozoflarn Tutarszl, ev. Bekir Sadak, Ahsen Y., stanbul
2002.
GENEQUAND, Charles, bn Rshds Metaphysics, ed. Hans Daiber,
213
212
219
218