You are on page 1of 232

GEORGES BATAILLE

NIETZSCHE ZERINE

KABALCl YAYINEV! 112


Nietzsche Dizisi 3
Sur Niet;:_scle

Ecliions Gallinarcl, 194'5 (ONK)


Kabalc Yaynni, lstanbnl 1998

Birinci Basm: 1998


Ikinci Basm: Nis;n 2000

Yayma 1lazrlaya: Mustafa Kpisolu

Kapak Tasannu: Serdar Bal

Bask Y<ylack Mabaas

Mcellit Yedign Micdlila('si

KABAlLl YAYlNEVI
Him;yc-i Elfal Sok. 8-ll
Ca1olu 34't lO ISTANBUL
Tel (02!2) '526 8'5 86 faks (0212) "l 3 63 OS

KTUPHAi\E BILGI KARTI


Catahging-in-Pnb\iuion Data (ClP)
Jl;taillc, Georgl'S
Niet;:_scle O::_cric

Istanbul: Kabalc YayeYi, 2000


ISBN 97'5 7942-94-4
GEORGES BATAILLE

Nietzsche zerine
ANS ISTENCI

eviren Mukadder Yakupolu

(@ KABALCI YAYlNEVi
llNDEKlLER

Giri ................................................................................ 9
Birinci Blm: BAY NIETZSCHE ......................................... 27
tkinci Blm: DORUK VE D ....................................... 4
nc Blm: GNLK (ubat-Austos 944) ..................... 73
ubat-Nisan 944

"ay Fincan", "Zen" ve Sevilen Varlk .............................. 75


Nisan-Haziran 944

ansn Konumu ......................................................... 103


Haziran-Temmuz 944

Zaman ................................................................... 5
Austos 944

Sonsz ..................... ............................................... 91


EKLER. .......................................................................... 205
I. Nietzsche ve Nasyonal Sosyalizm ................................ 207
ll. Nietzsche'nin l Deneyimi ......................................... 212
lll. l Deneyim ve Zen Mezhebi ....................................... 215
IV. jean-Paul Sartre'a Yant. ............................................. 218
V. Hilik, Aknlk, lkinlik .......................................... 228
Vl. Gerekstclk ve Aknlk ..................................... 230
Hme1i11in ucunda bir yrekle GIO-
VANN! ieri girer.

GIOVANNI. -Korku dolu kalpleriniz


bu alamsz grimtii karsda skyorsa

annayn. Eer geip giden yaamm ve


yaratt m gzelliin ta olsaydm;;:, d
yilanz bylesine clz bir lwrkuya, hy-
1esine casz bir jheye kaplmazd. Kz

lwrdeim beim! Ah! Kzkardeimf


FLORIO.- Ne oldu?
GIOVANNI. - Eylemimi grkemi
len giineini sndiirdii ve lei gece yap-
t...

Ford.
Bir fahie olmas ne yazk.
Giri

Benimle kavga m edeceksiniz? SiZi uyan-


yorum, fazla yahlamaymz: Yoksa elleriniz
yaabilir. nh gryorsunuz, oh ateliyin.

Alevimin bedenimin dna lmasm gl/le

nlyonm.

1881-1886'

Beni yazmaya zorlayan ey, sannm, delirme korkusu.


Doymam bir istek gibi iimde sren ateli, ac verici bir zleme katlanyo
rum.
Gerginligim bir anlamda lgn bir glme arzusu na benziyor: Bu gerginlik,
Sade'n kahramanlann yakp tututuran tutkulardan pek farkl olmasa da,
hurbanlann veya azizierin gerilimine yakn ...
undan kuhu duyamam: Bu hezcyan iimdeki insani yapy ortaya ka
nyor. Ama, syleme/ gerehir /i bu hezeyan dengesizlie yol ayor ve ac vere-
rek dinginligimi yal ediyor. Yanyorum ve ynm /aybediyorum ve sonunda
bombo hale geliyorum. Byk ve zorunlu eylemler yapmay tasarlayabilirim,
ama hibiri ateimi sndrmez. Ahlaksal bir kaygdan, baka hedeflerden
daha deerli bir hedef arayndan sz ediyorum!
Genelde ileri srlen ahiaizsal amalarla karlatn/dnda bu hedef be-

' Nietzsche'den alntlar yazar ad verilmeden yaplmtr; tarihler, lmnden


sonra yaynlanan notlann tarihleridir.

9
GEORGES BATAILLE

ni m gzmde llemez byklktedir: Bu amalar donu/ ve yalanc gibidir.


Ama eyleme dntrebileceim amalar da tam da bu amalardr (/JUnlar
tanmlanm eylemlerin bir gerehlilii olarak belirlenmemi midir?).

Dorudur: Snrl bir iyllih lwygs beni bazen yneldiim tepeye gtrr.
Ama bu dolambal bir yoldan olur. O halde ahialsal ama, vesilesi olduu
anlhtan farkldr. llemeyen eyi ortaya haran hutsal anlar, grhem
durumlan amalanan sonulan aarlar. Genel habul gren ahlak, bu sonu-
lan, hurban etmenin amalan ile ayn dzleme hoyar; hrban etme, dnya-
Iann zn hefeder ve onu salayan yoh etme onun paralann ortaya
karr. Ama hurban etme basit bir ama iin kullanlr. Bir ahiakn amac her
zaman varlklarn iyiliidir.
(Tanr'nn teh gere/ ama olaral sunulduu gn her ey grnrde de-
imitir. Szn ettiim llemezliin sonuta yalnzca Tanr'nn akn!
olduundan huhu duymuyorum. Bununla birlihte, bana gre, bu ahnlh yal-
nzca elimdehi nesnenin geip gidiidir. Eer insanlarn tatmini yerine ghsel
Var!h'n tatmini amalanrsa aslnda hibir ey deimez. Tanr'nn liilii
sorunu yoh etmez, yalnzca yerini deitirir. Yalnzca hanhl getirir: (dile-
diince, gerektiinde, Tanr trndehivarl/ llemez bir ze sahip olur. Bu-
nun nemi yohtr: Tanr'ya hizmet edilir, onun hesabna davranlr: o
halde Tanr, eylemin olaan amalarna indirgenebilir. Eer te tarafa
yerleseydi onun hesabna hibir ey yapamayacaktk.)

Insann lwulsuz, en an zlemi, ahlaksal bir amatan ve bir Tanr'ya


hizmetten bamsz olarak ilk hez Nietzsche tarafndan dile getirilmitir.
Nietzsche bu zlemi tam olaral tammlayamam, ama onu canlandrm
ve her balndan stlenmitir. Bir dram gibi ifade edilen herhangi bir ykm-
lle yant vermeden yanp ttumah huhsuz bir elihidir. Buradan yola
karak tler vennek veya harel~ete geme/ olanahszdr. Buradan artc

lO
NIETZSCHE ZERINE

bir sonu kar. Yaka bir durumu, kavramlabilir bir iyilik gibi verilmi sonraki
bir durumun koulu yapmaktan vazgeersek, nerilen durum saf durumdaki
bir panldama, bo bir tkeni gibi grnr. Onu bir sitenin (veya bir Tan-
n'nn, bir Kilise'nin, bir partinin) gc ve ykselmesi gibi herhangi bir zengin-
lemeye aifetme eksikligi nedeniyle bu tkeni kavramlabilir bile degildir. Kay-
bediin olumlu deeri grnrde ancak kar terimleriyle verilebilir.
Nietzsche bu zorluun aka farkna varmamtr. Baanszlgn sapta-
mak zorunda kalmtr: Sonunda lde konutuunu fark etmitir. Zorunlu-
luu, iyiligi yok etmekle, ahiakn boluunu ve yalann ortaya karmakla di-
lin etkin deerini ykyordu. n gecikti, ama geldiginde, btn kprleri ok-
tan yakmt. Hi kimse onu beklentisine karlk veremedi.
Bugn unu sylemek gerektigi kansndaym: Onu okuyanlar veya bee
nenler onu maskaraya eviriyarlar (bunu biliyordu ve sylemiti).' Ben ha-
ri? (Sadeletiriyorum). Onun istedigi gibi onu izlemeyi denemek, kendini ay-
n deneyime, onunla ayn kaybolua brakmaktr.

Tanmlandg ekliyle, insansal olabilirligin, tm olabilirliklerin bu btnsel


zgrlemesi kukusuz denenmemi tek olabilirliktir (kendi kendime yineliyo-
rum: Sadeletirerek, ben hari (?)). Tarihin bu gncel noktasnda, retilen
anlalabilir doktrinlerin her birinde, retisinin bir lde etkinlikle izlendigi-
ni dnyorum. Nietzsche, kendi asndan yeni bir doktrin tasariad ve
yayd, mridier edinmeye koyuldu, bir tarikat kurmay dlyordu: Elde etti-
gi eyden nefret etti... basit vglerden!
Bugn aknlgm olumlamay uygun buluyorum: Ign ekimi gibi beni
eken aydnlk bir doktrinin bendeki sonulann karmaya altm: Korkuyu
ve ou zaman da yok olma duygusunu elde ettim.

' Bkz. daha ilerde, s. 34-35.

ll
GEORGES BATAILLE

Yoh olurlen, sz:n ettiim zlemi hibir ehilde terh etmeyecehtim. Veya
daha dorusu bu zlem beni brahmayacaht: Olecehtim, ama yine de susma-
yacahtm (en azndan byle hayal ediyorum): Sevdihlerime de hat/anmalan-
n veya sralan geldiinde yoh olmalann salk verecektim.

Insann znde, varln zer/diini, zgrln isteyen iddetli bir deVi-


nim vardr. Kulwsuz zgrlk ok eitli biimlerde anlalyor, ama gnu-
mzde onun iin lnmesine kim anr? I ann'y brakan ve iyilii brakan,
bununla birlikte iyilih ve Tan n iin kendini ldrenlerin cohusuyla yanan Ni-
etzsche'nin harlat zorluhlarla ben de harlatm. Betimledii umut knc
yalnzl/ beni hertiyor. Ama ahlaksal kendiliklerden hopu, solunan havaya
yle byh bir hakikat katyor ki, kle durumuna dumektense sakat yaama
y veya lmeyi tercih ederim.

Nesnesini iyiliin tesine gtren ahlaksal bir arayn ncelikle kaybolusa


vardn yazdm srada kabul ediyorum. Deneyimin alabilecei konusun-
da bana gven veren bir ey yok hala. Ac verici bir deneyime dayanan bu iti-
raf, saldnrhen veya hullanrken Nietzsche'nin konumuyla Hitler'in konumu-
nu birbirine kantran kiiyle alay etmemi salyor.
"Evim hangi ykseklikte? karken, bana getiren basamaklar hi-
bir zaman saymadm; nerede sona eriyorsa btn basamaklar, benim
damm ve evim orada."'
Kavranabilir hibir iyilii amalamayan ve yine de onu yaayan kiiyi t-
keten bir gereksinim kendini byle dile getiriyor.

1882-1884; G lstenci, Wurzbach basks, Il, s. 388.

l2
NIETZSCHE ZERINE

u sradan ikircil durumla szlerimi bitinnek istiyorum. Esinlenen kiinin


nnde boluktan baka bir ey almayan, komik biimde kullanmsz kalan
bir dncenin propagandalar dzeyine indirgendigini gnnek korkuntur.
Baz/anna gre Nietzsche'nin o dnem zerinde ok byk bir etkisi olacakt.
Bu fikir kuku vericidir: Ahlaksal yasalarla alay etmek iin kimse onu beklemi-
yordu. Nietzsche'nin zellikle politik bir tavn yoktu: Onu sac veya solcu san-
malanna sinir!enerek hangisi olursa olsun her partiyi reddediyordu. Dn
cesinin herhangi bir davaya balanmas fikrinden dehete kaplyordu.
Politilw hakkndaki kesin duygu/an, Wagner'den uzaklamasndan kal-
madr; sosyalist, Fransz sevmez, Yahudi dman ... Wagner onun nnde
Alman bayaln sergiledii gn yanlsamadan kurtulmutu. Onun en ok
nefret ettii, zellilde Yahudi dmanln simge olarak kullanan Hitler-nce-
si egimleri ile birlikte ikinci Reich'in ruhudur. Pangermanist propaganda onu
tiksindiriyordu.
"Her eyi kknden kazp atmay seviyorum. Hatta Almaniann ba k-
mseyicisi olarak grnmek tutkulanndan biridir. Daha nce, yirmialt ya-
ndayken onlann karakterlerinin bende uyandrd gvensizlii dile getir-
mitim (nc Mevsimsizlik, s. 71): Almanlar benim iin imkanszlktr;
duyulanmla tibindiim bir insan trn hayal etmeye altmda sonunda
her zaman karma bir Alman kyor." (Ecce Homo, s. 157.) Eer iyice
aratnrsak unu grrz: Politik dzlemde Nietzsche Almanya'nn kaba
yazgsnn peygamberi, habercisidir. Bu yazgy ilk dile getiren odur.
1870'ten sonra Alman zihniyetini ele geiren, bugn Hitlerci fke iinde t-
kenen kapal, kinci, aptal delilikten irenmiti. Tm bir ha!k batan karan,
onu bu kadar vahice uuruma srkleyen bundan daha ldrc baka bir
yanllh hibir zaman olmamtr. Ama o 'kendinden tatmin olma' enligine
katlmay reddederek, batan kendini adam bu kitleden koptu. Katlnn
sonulan oldu. Almanya, kendisine dalkavukluk etmeyen bir ddhiyi bilmemeyi
tercih etti. Yalnzca dandaki n, ok sonralan kendi lkesindekilerin dik-
katini ekti. .. Bir insanla lkesinin birbirlerine srtn dnmesinin bundan da-

13
GEORGES BATAILLE

ha iyi bir rneinin olamayaca kansndaym: Tm bir ulusun onbe yl bo-


yunca bu sese kulan tkarnas nemli degil mi? Bugn, ykma tank olurken,
Almanya en berbat yere gtren yollara girdigi srada, Almaniann en bilgesi-
nin ve en cesurunun Almanya'dan vazgemesi olgusuna hayran olmalyz:
Almanya'dan tiksindi ve bu duygusuna engel olamad. Bununla birlikte, ur
da burda sapknlkta oldugu kadar Almanya'dan kurtulma giriiminde de, i
iten getikten sonra, kn olmadn kabul etmek, insann elini kolunu bag-
lamyormu?
Birbirlerine zt kutupta olan Nietzsche ve Almanya sonunda ayn yazgya
boyun egeceklerdir: Sama umutlar her ikisini de harekete geirdi, ama bo-
unayd. Harekete geiteki bu trajik hilik hari, aralanndaki her ey par-
alanr ve birbirlerinden nefret ederler. Benzerlikler anlamszdr. Nietzs-
che'yi alaya alma ve bu alay onu llertmek iin kullanma alhanlna ttu
lunmamsa: Hzl bir oluma, uygun bir kullannla -hatta dman olduu
durumlar elden brakmadan- doktrini oldugu gibi ele alnm olacaktr: Y
lclann en iddetlisi. Bu doktrini, degersizletirdigi davalann yardmcs hali-
ne getirmek yalnzca ona hakaret etmek degildir, ayn zamanda onu sayma-
maktr, seviyormu gibi yaparken bile onu bilmedigini lantlamaktr. Benim
yaptm fjbi, bu daltTinin gerektirdigi olabilinn ucuna fjtmeyi deneyen kii
de sonsuz elililerin alan haline gelecektir. Bu paradoks gretisini izledigi l-
de, nceden verili davalardan biriyle kucahlamann olanakszln, yal-
nzln ehsihsiz oldugunu grecektir.

5
Aceleyle yazlan bu hitapta, bu gr asn huramsal olarak gelitirme
dim. Hatta bu tr bir abann shc olaca kansndaym. Nietzsche 'kanyla'
yazmt: Onu eletiren veya daha dogrusu duyumsayan kii bunu ancak
hendi hann aktaral yapabilir.
Bu kitab, Nietzsche'nin yznc dogum gnnde (15 Ekim 1944) yaym-

14
NIETZSCHE ZERINE

lanmasn arzulayaral yazdm. Almaniann hann yaym mmkn hale


getirmesini umut ederek ubat ayndan austosahadar yazdm. Kitaba soru-
nun huramsal bir ynyle baladm dkinci blm, s. 41 ), ama bu ksa metin
aslnda yaanm bir deneyimin anlatmndan baka bir ey degildir: Zaman
iinde korku yk artm yirmi ylii bir deneyimin anlats. Bu konuda bir an-
lalmazl gidermenin faydal olduu kansndaym: Nietzsche 'g isten-
ci'nin Jilozofudur, kendini bu ekilde sundu, bu ekilde kabul edildi. Bence, Ni-
etzsche daha oh ktlgn Jilozofudur. Bana yle geliyor ki, Nietzsche g-
ten sz ederlen istedigi eye anlamn veren ey, ktln ekiciligi, degeri-
dir. Eer byleyse, u blm nasl aklanabilir?
"KO T AI. - A: Sen kt bir asn, her yerde byle syleniyor! - B:
Kulwsuz! Herkesin kendi partisinden ald tad bozuyorum, bu nedenle hi-
bir parti beni balamyor." (EN BILGI, 172.)
Diger birok dnce gibi bu dnce de, 'g istenci' ilkesinden kanlan
pratik, politik davranlarla asla bagdamaz. Nietzsche yaad srece bu is-
ten ynnde yer alan her eye kar tiksinti duydu. Genel kabul gren ahlak
ineyip geme zevkini hissetmemi -hatta gereklilie boyun emi- olsa bile,
bask yntemlerinin (polis) yol at tiksintiye kendini braktndan kuku
duymuyorum. Iyilik karsnda duyduu nefret onun tarafndan zgrln
lwulu olaral dogrulanmtr. Kiisel olarak, tavnnn kapsam hakknda ha-
yale kaplmadan zorlamann her biimine harym ve kar olduumu hisse-
diyorum: yine de htl en u ahlaksal arayn konusu yapyorum. Bunun
nedeni htln, genel olaral bir iyilih amacyla uygulanan zorlamann ztt
olmasdr. Kukusuz htlh, ihiyzl bir yanl anla/malar dizisinin yapmal
istedii ey deildir: Aslnda, bir tabunun tedirgin edici biimde yoholuu, bir
zgrlk degil midir?
Anarizm ve zellih/e adi sululan ven basit dohtrinler beni jhelendiri-
yor. Gestapo'nun gn g;na kan uygulama/an, serseriler/e polisi birbirine
baglayan derin yahnlg gsteriyor: Inan, yasatanmaz insanlar lwdar i
kence yazmaya, basl aygtna vahice hizmet etmeye yatkn hi himse yok-

s
GEORGES BATAILLE

tur. Hatta bireyin tm haklara sahip olmasn talep eden kafas kank bu
gszlerden de nefret ediyorum: Bireyin snn yalnzca bakasnn haklan
iinde deil, daha da kesin olarak halkn haklan iinde verilmitir. Her insan
halka bagmldr, onun aclann veya zaferlerini paylar, lifleri canl bir kitle-
nin parasdr (zor zamanlarda daha az yalnz deildir).
Bireyin topluma veya iyiliin ktlge ztlgnn bu byk zorluklannn ve
genel olarak ancak yadsyarak iinden kabildiimiz bu lgn elikilerin s-
tesinden, yalnzca -oyunun verdii cesaretle indirilen- bir ans darbesinin
zgrce gelebilecei kansndaym. Olabilinn snrianna dayanm yaamn
iine battg bu yolwlu, bir gei ansn dta brakamaz. Mantksal bir bilgeli-
in zmleyemedii ey, ne geriye ekilen ne de geriye bakan lsz gz
peklik, bunun stesinden gelebilir. Bu nedenle, ahiakn zndeki sorunu orta-
ya koymayveeger yapabilirsem zmeyi istediim, Nietzsche zerine tasar-
lanm bu kitab aneal yaamm ortaya koyarak yazabilirdim.
Yalnzca yaamm ve onun gln kaynaklan, ansn hendisi olan Graal'
iimde izleyebilirlerdi. ansn, gten daha hesin olarah Nietzsche'nin eilim
lerine yant verdii ortaya hyordu. Yalnzca bir 'oyun', sonular konusunda
nyargya varmadan, gemiin bir biiminden baka bir ey olmayan yan tut-
maya genelde verilen gc yalnzca gelecege verirken, olabiliri ok nceden
kefetme zelliine sahiptir. Kitabm, bir blmyle, sylemek zorundaym ki,
ok zayf olanal<larla atlan zarlan gn gnne tutulan bir yksdr.
Gnlmn sayfalannn tehliheye attg, zel yaammdaki kayglann ger-
ekten P.Dmih olan bu ylhi blmnden dolay zr diliyorum: Bundan ac
ehmiyorum, kendimle bile bile alay ediyorum ve ikinliin iinde kaybolmal
iin bundan daha iyi bir yol bilmiyorum.

Kendimi tanmaktan ve gln olmaktan aldgm zevk, yine de, beni ohu-
yann yitip gitmeme engel olamayacag kadar uzaga gitmez. Bu dzensiz

16
NIETZSCHE ZERINE

(byle olmak zorunda olan) kitapta tartlan temel sorun Nietzsche'nin ya-
ad, yaptnn zmeye alt sorundur: Btn olarak insann sorunu.
"lnsanlann ogu, insann eksik ve zel bir grnmdr: Bir insan elde
etmek iin onlan birbirine eklemek gerekir. Bu anlamda btn dnemlerin,
btn halkiann eksik olan bir eyleri vardr; insann ancak para para ge-
limesi, belki de geliimi iin gereklidir. Ayn zamanda, sz konusu olann asln
da yalnzca sentetik insan retmek oldugunu ve aa insanlan n, byk o-
gunlugun ise, tasarlanan oyunun, vard noktay gsteren binlerce yllk bir
snra benzeyen btn insan herhangi bir yerde ortaya karmasm salaya
cak ilk belirtiler ve hazrll almalan olduklann bilmek gerekmez mi?"
(1887 -1888; G lstenci, II, s. 34 7.)
Ama bu paralanma ne anlama geliyor, daha dorusu bu paralanma-
nn nedeni nedir? Yoksa bunun nedeni zelletiren ve verili bir etkinlikle snr
lanan bu eyleme gereksinimi midir? Genel yarar iin de olsa -ki genellikle
durum bu deildir- her bir anmz belirli bir sonuca baml klan etkinlik,
varln btnsel haraluerini yok eder. Eyleyen hii, hendi bana btnlkl
olan bu varlh nedeninin yerine, herhangi bir zel amac, daha az zel olan
durumlarda, bir devletin bykln, bir partinin zaferini koyar. Sradan
bir bithi eylemez, uzmanlamamtr: Sinellleri lp etme honusunda uzman-
lamtr!

Ancak herhangi bir ehilde eylem evresini aarah btnlkl var olabili-
rim. Tersi durumda, asker, meslehtcn devrimci, bilim adam olabilirim ama
'btn insan' olamam. Insann paral durumu aslnda bir nesnenin seimi
ile ayn eydir. rnein bir insan arzulann devlet ihtidannn ele geirilmesi
olgusuyla snrlarsa, eyleme geer ve ne yapmah gerektiini .de bilir. Baansz
la uramasnn fazla nemi yohtur: Daha ilk anda, varln avantajl bi-
imde zamana dahil eder. Her bir an faydal hale gelir. Seilmi amaca
doru ilerleme olana her ann iinde ona verilmitir: Zaman bu amaca
doru bir yry haline gelir (alhanilda yaamah diye adlandnlan ey bu-
dur). Hedefi, hendi ruhunun kurtuluu olsa da deimez. Her eylem insan

17
GEORGES BATAILLE

elisi/bir varlll haline getiir. Bendeili btnlll zelliini, ancal eylemi redde-
derel, en azndan eyleme aynlan zamann stnlgn yadsyarah loruya
bilirim.
Yaam, onu aan belirli bir nesneye bagml olmadgnda btnln ho-
rur. Bu anlamda btnln z olaral zgrl vardr. Buna ragmen, yal-
nzca zgrlh iin savaarah btn insan haline gelemem. Hatta byle sa-
vamal, bala eylemler arasmda bana en uygun den eylem olsa da, iim-
dehi btnlh durumuyla savam m birbiline hantramam. Beni, salatian
m varoluun stne haran ey, zel bir baslya lar olumsuz savan ol-
mayp zgrln olumlu uygulandr. Her birimiz zgrll iin savama
nm ncelilde zgrl yabanclatrdgn ac bir biimde greniyoruz.
Daha nce sylemitim, zgrlh uygulamas htln tarafndadr, bu-
na harn z.giirliih iin _,ava m, bir iyiliin ele geirilmesidir. Bu haliyle yaam
bende biitnse onu paralamadan, ister bir /;ahasnn, ister Tann'nn, ister-
se de hendi iyiliimin hizmetine sollmadan duramam. Bir ey elde edemem,
yalnzca verebi/ilim ve bir bahasnn hann hibir zaman ama edinmeden,
hesapsz litapsz bata bulunabilirim. (Bu baglamda bahasnn iyiliini bir
aldatmaca gibi gryorum, iinhii baslw bilinin iyiliini istiyorsam bunun ne-
deni onun iyiliini hendiminhiyle zdeletirdihe hendi iyiliimi bulma isteim
dir. Btnlh, bendeiii b anlhtr: Bu btnll bo bir zlemden, yalnzca
yanma arzusu -bu tam birarzudur-nedeniyle hendini thetmenin mutsuz
arzusundan ba/w bir ey deildir. Bu nedenle btnlk, szn ettiim gl-
me istei, zevhe, ermilige, lme duyulan dayanlmaz istehtir... Arth yeline
getirecei bala bir grevi yohtur.)

Byle tuhaf bir sorun ancah yaanrsa llavranlabilir. Snrsz iler bize
dayatlyor diyerek sorunun anlamn tartmali ho/aydr. Hi himse sorunun
gerehliini yadsmay dnmyor. Insann btnlnn -hamlmaz te-

s
NIETZSCHE ZERINE

rim budur- imdiden iki neden iin ortaya kt dogrudur. Birinci neden
olumsuzdur: Uzmanlama, her yanda kayg/andnc noktaya varmtr. Ikin-
ci neden: Bununla birlikte ezici iler gnmzde kesin snrlar iinde orta-
ya hyorlar.
Gr alan eskiden karanlkt. Ciddi ama ncelikle bir sitenin iyiligiydi,
ama site tannlarla kanyordu. Daha sonra ama ruhun hurtuluu olmutu.
Her ihi durumda da eylem, bir taraftan snrl, havran/abilir bir amac, diger
taraftan bu dnyada ulalamayan (ahn) olaral tanmlanan bir btnlg
elde etmeye alyordu. Modem houllardaki eylemin olabilirlige tamamen
uygun, kesin amalan vardr: Insann btnlgnn artk mitsel bir zelligi
yoktur. U/alabilir gerehlih olan btnlk verili ve maddi olarak tanmlan
mi grevlerin yerine getirilmesine bagldr. Eylem uzaktadr: Zihinleri kendi-
ne baml klan bu grevler onla n paralar. Btnlk, bu grevlerden ayrt
edilemez.
Zorunlu alma nedeniyle iimizde geliimini tamamlayamayan bu b-
tnlk bu almann iinde de verilidir. Bir ama olarak degil de -ama
dnyann degimesi, insana uygun hale getirilmesidir-hanlmaz bir sonu
gibi verilidir. Degimenin sonunda, insann paralanm bir ynnden ba/w
bir ey olmayan dnyay-degitinne-grevine-bagl-insann kendisi de btn-
insan haline gelecektir. Bu sonu, insanll~ asndan uzak grnyor, ama ta-
nmlanan grev bu sonucu betimliyor: Bu sonu bizi, ne tannlar (kutsal site)
gibi, ne de ruhun lmszlg gibi ahnlatrmyor; sonu, bagl-insann ikin-
ligi iindedir... Bunu dnmeyi daha sonraya erteleyebiliriz, buna ragmen
bu sonu bize yakndr; eger insanlar, ortak varolulan iinde, imdiden bu-
nun bilincine aka varmazlarsa, onlan bu havramdan ayran ey ne insan
olma (ve tann olmama) olgusu, ne de l olmama olgusu olur: Geici bir zo-
runluluhtur bu.
Ayn ekilde, savatahi bir insan yalnzca dman ortadan kaldrmay
(geici olarak) dnmek zorundadr. Kukusuz, ksa sreli atekes dnemle-
rinde, ban zamannn kaygianna izin vermeyen iddetli sava pek yoktur.

19
GEORGES BATAILLE

Ama bu kayglar annda nemsizleir. En sert kafalar bu yumuama dnem-


lerini hesaba katarlar ve bu dnemlerin ciddiyetini ortadan kaldrmaya zen
gsterirler. Bir anlamda hata yaparlar: Ciddiyet, aslnda, hann ahtlma ne-
deni deil midir? Ama hibir ey olmaz: Ciddiyetin kan olmas gerekir; eyle-
min zorunlulu/lanndan hurtulmu ve paralanmam, lwvgasz, zgr yaa
mn havailihlerle ortaya hmas gerekir: Tanrlardan, ruhun hurtulu kay-
gsndan hurtulmu bir dnyada, 'trajedi' bile yalnzca bir elencedir - yal-
nzca tek bir ethinliin hedefledii amalara ba;ml bir yumuamadr.

Insanlarn varlh nedeninin -kk kapdan- b giri biiminin birden


fazla stiinlg vardr. Bu ekilde, btnlhl insan ilh olaral havai bir ya-
am seviyesinde, ihinlih iinde ortaya har. Oznde trajih de olsa, b insana
glmeh zonmdayz. Bu, zgrletiren bir perspektiftir: En ht yalnlh, p
laklk o insanda elde edilmitir. Ciddi davranlanyla, lme yahn yaamla
nyla beni bo bir insan, ham bir hayalci gibi (eref saatirnde onlarn yannda
ym) tanmlayan hiilere kar minnettarm- aha yapmyorum. Aslnda, b-
tn insan, iinde ahnl;n yhldg, hi himsenin artl ondan aynlmad; bir
varlktan ba/w bir ey deildir: Biraz soytan, biraz Tanr, biraz lgn ... bu,
saydamlhtr.

Eer btnliim kendi bilincirnde gerekletirme/istiyorsam, tm in-


sanlarn byh, lwmih, acl sarsntianna ilgili olmalym. Bu harehet tm
ynlere doru gider. Khusuz saduyulu bir eylem (verili bir yne doru gi-
dereh) bu tutarszl;n iinden geer, ama ada insanla (tph gemi d-
nemin insanl;na olduu gibi) paral grnm veren tam da bu tutarsz
lhtr. Bu verili anlam bir an iin unutursam, haprislerin, yalan larn, aclarn
ve gllerin Shahespearevari traji-homik btnyle kar karya kalrm:
Iimde ihin bir btnln bilinci ortaya har, ama bir paralanma gibi:
Tm varolu bir anlamn tesine yerleir; bu varolu, neyse o olan, hendini

20
NIETZSCHE ZERINE

aamayan, eyleyereh hendine bir anlam vererneyen insann, anlamszlk ola-


ral dnyadahi bilinli bulunuudur.
Bu btnlh bilinci, bir ifadeyi hullanmann birbirine zt iki tarzyla ilgili-
dir. Anlamszlk genelde basit bir olumsuzluhtur, yoh edilmesi gerehen bir
nesne iin sylenir. Anlamdan yalsun olan eyi reddeden eilim aslnda b-
tn olmay reddeder, bu reddetme nedeniyledir hi iimizdeili varln btn-
Iiignn bilincine varamayz. Ama zt bir eilimle, anlamdan bamsz bir
nesneyi aramay anlamszlk diye nitelersem, hibir eyi yadsm olmam,
tm yaamn sonunda bilinte aydnland olumlamay dile getirmi olu-
rum.
Bu btnlh bilincine ve hendi iin olan insann bu btnlhl dostluma
doru giden yol, aslnda ciddiyetten yalsun olaral grlr. Bu yolu izleyere/
gln dunma dyorim, tm insaniann (byh deiimlere yol aan ey
bir henara lnrahlp birlilzte ele alnan insanlann) hararszlna ben de sahip
oluyorum. Bu ehilde Nietzsche'nin hastalm hesaba hatmal istemiyorum
(grndg hadanyla bu hastal/ organilz hhenlidir): Bununla birlihte, b-
tnlhl insana yneli/ ilh harehetin deliliin edeeri oldugunu sylernch ge-
rehir. Iyilii salveriyorum ve ald (anlam) salveriyorum, ethinliin ve bu et-
hinliin birbirine balad yarglann beni ayrd uurumu ayahlanmn al-
tnda Izendi ellerim/e ayorum. En azndan, btnln bilinci bende neelih-
le umutsuzluh ve hrizdir. Eylem perspehtifierini terh edersem, mhemmel p
lahlm ortaya har. aresiz, dayanahsz olaral dnyadaym, hyorum.
Yalnzca ansm beni ynlendirebilecei sonu olmayan bir tutarszllztan ba/w
h yoh.

Kulmsuz, insann elini lwlunu /?alayan byle bir deneyim aneal dier
tm deneyimler denenmi, tamamlanm ve tm olabilirlihler thetilmisc ger-
ehletirilebilir. Bu deneyim, ancah en son aamada btn insanln olay ha-

21
GEORGES BATA!LLE

line gelebilir. Gnmzde sadece ok yalnz bir birey, zihin kanklnn ve


ayn zamanda yadsnamaz bir glln yaranna bu deneyi yapabilir.
ans ona yardm ederse, dzensizligin iinde umulmadk bir dengeyi ortaya
karabilir: Dengenin bu tannsal durumu, srekli etkili olan yrekli bir yaln
lk iinde, derin ama ip zerinde dengede durmaya alan uyumsuzluu dile
getirdigi iin, "g istenci"nin bu dengeye hibir ekilde ulaamayacan d-
nyorum. Anlatmak isteditn ey, bir son olarak ele alnan "g istenci"nin
bir geriye dn olduudur. Onu izlersem kleletirici paralanmaya geri
dnm olurum. Yeniden kendime bir grev vermi olurum ve bylece istenen
gcn kendisi olan iyilil~ beni ynetmi olurdu. Zerdt'n glnn ve dan-
snn ifade ettigi hafiflik ve kutsal anlk yok olmu olurdu ve uurumun ze-
rinde asl mutluluk yerine yerekimine ve Kraft durch Freude'nin kleliine
smsk balanm olurdum. "G istenci"nin belirsizlii giderildiinde, Nietzs-
che'nin insana aifetti yazgnn insan paralanmann tesine yerletirdigi
grlecektir: Geriye doru hibir dn mmkn degildir ve doktrinin derin
elverisizlii bundan kaynaklanr. Bir etkinlik tasla, bir ama ve bir politika
oluturma giriimi G lstenci'nin notlannda ancak bir kargaaya varmak-
tadr. Nietzsche'nil tamamlanmam son yapt olan Ecce Homo, ama yok-
luunu, yazann her tasanya kar kn onaylamaktadr.' Eylem asndan
bakldnda, Nietzsche'nin yapt bir baanszlktr- en savunulamaz baan
szlklardan biridir. Yaam eksik bir yaamdr ve ayn zamanda yazlann
kullanmay deneyen birinin yaamdr.

IO

Artk bundan bir an iin bile kuku duyulmasn: Btnlk iindeki


bu eksiksizyok olmay yaamadan nce, Nietzsche'nin yaptndan tek bir sz
bile iitilmemitir: Bu felsefe yok olmasnn dnda yalnzca bir kargaadr,

' Bkz., s. ll 7.

22
NIETZSCHE ZERINE

daha da hts (faistler gibi, baz blmleri, yaptn geri halan hsmlannn
yadsd amalara hasredereh) ehsihlih yoluyla yalaniara bahane olaral
hullamlmas. imdi yazdhlanmn daha by/ bir dihhatle ohunmasn istiyo-
rum. Anlalacahtr: nceli eletiri onaylamann rtk biimidir. Bu eletiri
btn insann u tammn dorulamahtadr: Yaam "nedensiz" bir enlik
olan insan; szcn btn anlamlanyla enlik, asla boyun emeyen, bir g-
l, bir dans, bir alem; amalarla, malzemeyle ve ahlaklarla alay eden bir
kurban etme.
Bundan ncehi ey, bir aynmamn gerehliligini iin iine sokar. Eskiden
kollektif, bireysel, an durumlar amalarla gdlenmilerdi. Bu amalardan
bazlannn arth anlam yohtur Oejaret, ruhun hurtuluu). Topluluhlann iyi-
ligi imdi arth ethinligi hulwlu olan aralarla degil, dorudan eylemle aran
yor. Bu koullardaki u durumlar sanat alannn iine girmektedir ki, bu du-
rum da sahncasz degildir. Edebiyat (hrmaca) gemiteki tinsel yaamn, iir
(szcklerin dzensizligi) ise gerek trans durumlannn yerine gemitir.
Sanat, gereh yaam reddetme z:glirlnn bedelini deyereh, eylemin d
nda lliih zgr bir alan olutrur B bedel ardr ve kaybedilen geregi
yeniden bulmay dlemeyen oh az yazar vardr: Ama bunun iin dier yn-
de bedel demeleri, zgrl reddetmeleri ve bir propagandaya hizmet et-
meleri gerehmehtedir. Kendini krmacayla snrlandran sanat btnlkl
bir insan olmadm bilmehtedir, ama ayn durum propagandann edebiyat-
s iin de sz lwwsudur. Sanatn alan bir anlamda btnl hucallar:
Yine de bu btiinll, ne olursa olsun sanatdan lwar.
Nietzsche, zorlu zmekten uzahtadr, Zerdt de bir airdir ve hatta
edebi bir hrmacadr' Ne var hi bunu hibir zaman kabul etmemitir. vg-
ler onu jhelendirmitir. Comu, h her ynde aramtr. Hibir amac
olmamak ve hibir davaya hizmet etmeme/ anlamna gelen Anan'n ipini
hibir zaman kaybetmemitir: Davamn insann halunu kopardm biliyordu.
Ama dier yandan dava yoll dc1 insan yalnzln iine Jrlatyordu: Bu,
l hastaldr, byk sessizliin iinde kaybolan bir lhtr ...

23
GEORGES BATA!LLE

Davet ettiim anlay, hi kulu yok ki, ayn kszla dahildir: Ayn co
kulu ikenceyi gerektirir. Bu anlamda sonsuz dn fikrini tersine evirmeyi
dnyorum. Bu, paralayan snrszyineleme/erin vaadi olmayp, dnn
ikinlii iinde havranan aniann birdenbire ama gibi ortaya kmalandr.
Aniann tm sistemler tarafndan ara olarak grldkleri ve saptandk/a
n unutulmasn: Her ahlak yle der: "Yaammzn her an gdmlenmi ol-
maldr". Dn, an gdmszletirir, yaam amatan kurtanr ve byle-
ce nceli/le yaam yhma gtrr. Dn, dramatih tarz ve btnlhl insa-
nn mashesidir: Bu, her an bundan byle gdmlenmi olan insann ldii.r.
Dolambal bir yol aramah bounadr: sonunda semek gerekir; bir taraf-
ta l, dier tarafta sakatlanma. Sejalet bir pahet gibi braklmaz. Bir boluk
iinde asl olan u aniann ardndan hibir umudun yattramayaca dep-
resyonlar gelir. Bununla birlihte, bu ekilde yaanm olan eyin bilincine ak
a vanrsam, h olmad yerde arth ararnam gerekmez (bu nedenle, kendi
eletirime bal haldm). Nietzsche'nin arzusuna bal ama yohluundan na-
sl olur da sonular haramayz? Hi acmahszn ans -ve ans aray- tek
bir areyi temsil ediyor (bu kitap bu arenin geirdii deiimleri betimlemi
tir). Ama bu ehilde hararll/la ilerlemek, hareketin iinde bile zorunlu bir
aynmay ierir.

Genelde anlald anlamyla ey1em adamnn btnlkl bir insan ota-


mayaca doru olsa da, btnlkl insan, eylemde bulunma olasln lwrur.
Bununla birlilte bu horuma, eylemin, hendisine (tek helimeyle, akla) ait olan
ilizelere ve amalara indirgenmesi houluna baldr. Eylem, btnlkl insan
aamaz (ynetemez): Byle olsayd btnln kaybederdi. Buna karlh,
btnlkl insan da eylemi aamaz (onu arnaianna baml klamaz): Byle-
ce bir neden gibi tanmlanm ve gdlenmelerin arh iine girmi, yok olmu
olur. Bir yanda her eyin ahla yathn (ahlc) olduu nedenler dnyasn, di-
er yanda anlamszln (her anlamdan bamsz) dnyasn birbirierinden
ayrt etmeh gerekir. Her birimiz bir ynmzle bu dnyalardan birine, dier

24
N!ETZSCHE ZERINE

bir ynmide de digerine aitizdir. Baglantsz olan eyi ancak bilgisizli~n


iinde bilin/e ve aklkla ayrt edebiliriz. Bana gre akl ancak kendisi tara-
fndan snrlandnlabilir. Eylemde blundgumzda, eylemlerin aklc dze-
ninin ve hakkaniyetin nedenlerinin dnda babo gezeriz. Her iki alan ara-
snda, kabul edilebilir olan tek bir iliki vardr: Eylem bir zgrlk ilkesi tara-
fndan ahlc olaral snrlandnlmaldr.'
Geriye ha/an sessizlihtir.

' Atein, deliliin, btnlkl insann pay -lanetli pay- liberal ve aklc kural-
lara gre akl tarafndan verilmitir (dardan bahedilrnitir). Bu, akld et-
kinlik olarak kapitalizmin nahkii.rn etnesidir. Btnlkl insan (onun akl
dl), her aknlk olasln bir tuzak ve btnlnn kayb olarak gr-
d eylernin dnda kendini bulduu andan itibaren, eylem alanndaki
akld (feodal, kapitalist) tahakkrnlere kar karz. Kukusuz Nietzsche
nedenini fark etmeden terk ediin zorunluluunu hissetrniti. Btnlkl
insan, bakalarnn amac iin kendini feda etmeyi reddederse btnlkl
olur: eer buna aldrnazsa kleleir, zgrln berisinde, feodal veya bur-
juva snrlarn iinde kalr. Nietzsche'nin hala toplumsal aknla, hiyerariye
tutunduu dorudur. Ikinliin iinde kutsal olan hibir ey yoktur, dernek
u anlama gelir: Eskiden kutsal olan ey artk bir ie yaramanaldr. zgrlk-
le gelen zaman glmenin zamandr: "Trajik yaplarn ykldn grrnek ve
buna glebilrnek ... " (Yeni ahlaksal aknikiara balanmak yerine, nerrneyi
imdiki olaylara uygularnaya cesaret edecek miyiz?) Nietzsche, zgrln,
terk ediin, gln ikinliinde, ncelikle -klelikteki zgrlkler olan-
aknln baya biimlerine hala balayan eyin (gen ahlakdl) kkn
kazyordu. Ktln tarafn tutmak, zgrln tarafn tutrnaktr, "z-
grlk, her engelin alrnasdr".

25
Birinci Blm

BAY NIETZSCHE
Ama Bay Nietzsche'yi orada brakalm ...
en Bilgi.
I

Dnyann, rastlantlarn ve hayvanlarn, -memelilerin, bcekle-


rin- devasa oyununun kendilerinden -veya onlar snrlayan zorunlu-
luklardan- ok, snrszn, kaybedilenin, gn kavranlamaynn
apnda olduunu dnen tuhaf insanlarn ortasnda yaadm sy-
leyebilirim. Bu gle varlklar iin Bay Nietzsche genel olarak nem-
siz bir sorundur ... ama belli oldu ki ...

Bu insanlar kukusuz ok azlar. .. bunu ncelikle sylemeliyim.


Yeryzndeki dostlarm, pek az hari, Nietzsche'nin de dostlar
dr.
Blake veya Rimbaud ar ve rkekler.
Proust'un masumiyeti, darnn rzgariarna kar koyuundaki
bilgisizlii onu snrlyor.

Yalnzca Nietzsche biz diyerek bana bal oldu. Top!u!uh yoksa, Bay
Nietzsche bir fi!ozoftur.

Bana yle diyor : "Tanr'nn lmn, byk bir reddedie ve


hendi zerimizde sre/li bir zafere dntrmezsek, bu kaybn bedelini
demek zorunda kalrz." (1882-1886; G lstenci, II, s. 183.)
Bu trncenin tek bir anlam vardr: Tanr'nn lmn annda en
u nohtasma kadar yayorum.

Hibir eye gvenemeyiz.


Yalnzca biz gvenilirdir.
Gln bir sorumluluk bize dyor ve bizi eziyor.

29
GEORGES BATAILLE

Gnmze kadar insanlar her eye, birbirlerine -veya Tanr'ya


gveniyorlard.

Yazarken gk grltsn ve rzgarn uultusunu dinliyorum:


Yeryznn zaman iindeki frtnalarn, grltsn, imeini ke
fediyorum. Batan sona grltlerle dolu ve kalbimin kan pompala-
maskadar basit bir ekilde lm pompalayan bu snrsz zamanda
ve gkte aniden iddetlerren canl bir devinimin beni srklediini
hissediyorum. Penceremin kanatlar arasndan, savalarn kudurganl
n, yzyllarn fkeli mutsuzluunu da alp gtren sonsuz bir
rzgar esiyor. Yldrm akna gerekli olan krlemeyi ve kan talep
eden bir fkem yok mu benim de? Artk yalnzca, --Dlm gereksi-
nen- bir nefret l olmak isterdim -ve birbirlerini paralayan k-
peklerden daha gzel bir ey yoktur!- ama ben yorgunum, heyecanl
ym ...

"imdi tm hava snd, yeryznn soluu kavruldu. imdi hepi-


niz plak, iyi ve kt, geziniyorsunuz. Ve bu, bilgiye tutkun insan
iin, bir enliktir." (1882-1884; G lstenci, II, s. 9.)
"Dnrlerin en derini yazgriar evrimsel yollar izleyenler de-
ildir: Devasa bir evreni olduu gibi kendi iini de gren ve, saman-
yollarn kendi iinde tayan kii tm samanyollarnn ne kadar d-
zensiz olduunu da bilir; bu samanyollar da kaosa ve varln labi-
rentine kadar gtrr." (EN BILG!, 322.)

30
NIETZSCHE ZERINE

II

Talihsizlik bana gnah duygusu veriyor: ansm karnaya hak-


km yok.

Ahlak yasasndan kopu bu istek iin gereklidir. (Bu kesin davra-


nn yannda, eski ahlak ne kadar kolayd!)

imdi, en uzak olasln ardndaki sert ve acmasz yolculuk ba


lyor.

yiliin tesindeki bir olasln fethi olmayan bir ahlak gln


deil midir?

"Saygnl yadsmak, ama her vgy, hatta her kavray aan


eyi yapmak." (1865-1886; G Istenci, II, s. 384.)

"Eer yaratmak istiyorsak, kendimize hi verilmedii kadar b-


yk bir zgrlk vermek, bylece ahlaktan kurtulmak ve enliklerle
neelenmek gerekir. (Gelecein nsezileri! Gemii deil gelecei y-
celtmek! Gelecein mitini bulmak! Umut iinde yaamak!) ansl an-
lar! Ardndan perdenin yeniden inmesine izin vermek ve dnceleri
mizi kesin ve yakn amalara indirgemek!" (1882-1886; G Istenci,
II, s. 262.)

Geieceh; zaman iindeki kendi uzantm deil, daha ileriye giden ve


ulalan snrlar aan bir varln vadesidir.

31
III

... yerletigi ykseklik onu tm zamanla-


m mnzevileri ve deeri bilinmemi kiileriyle

ile ilikiye sokuyordu.


1882-1885

"Yalnzlar arasnda yalnz olan bizler -nk bilimin etkisiyle an-


cak orada olabiliriz- neredeyiz, insan iin bir arkada nerede bulaca-
z? Eskiden herkes iin bir kral, bir baba, bir yarg aryorduk, n-
k gerek krallardan, babalardan, yarglardan yoksunduk. Daha iler-
de bir dost arayacaz - insanlar bamsz, gz kamatran sistemler
haline gelecekler, ama yalnz olacaklar. Bu durumda mitolojik igd
bir dost arayacaktr." (1881-1882; G Istenci, II, s. 365.)

"Felsefeyi tehlikeli hale getireceiz, felsefi bilgiyi degitireceiz,


yaam iin bir tehlike olan bir felsefeyi reteceiz: Yaama
bundan da-
ha iyi nasl hizmet edebiliriz? Bir fikir insanla ne kadar pahalya
malolursa, o kadar deerlidir. "Tanr", "Vatan", "zgrlk" fikirleri
iin kendini kurban etmekten ekinmiyorsa, tm tarih bu tr kurban
etmeleri evreleyen dumandan ibaretse, "Tanr", "Vatan", "zgrlk"
gibi bu popler kavramlar karsnda "felsefe" kavramnn stnl,
felsefenin onlardan daha pahalya mal olmas, onlarnkinden daha b-
yk kymlar gerektirmesi dnda nasl kantlanabilir?" (1888; G
Istenci, II. s. 127.)

Bu nerme tersine evrildiinde bile ilginliini srdryor: Ni-

32
NIETZSCHE ZERINE

etzsche'nin doktrini iin lmeye kimse hazr olmadna gre, dokt-


rin hi varolmam demektir.
Bir gn kendi kanmla son szlerimi yazma olanam olsayd u
nu yazardm: "Yaadgm, sylediim, yazdm -sevdiim- her eyin
iletildiini dnyorum. Byle olmasa yaayamazdm. Yalnz ba:a
yaarken, bir lde yalnz okuyuculardan sz etmek! Edebiyat - ha-
fife okamalar, kabul etmek! Benim yapabildiim ey, elimden ge-
len tek ey - kendimi oynamakt ve bugn sava alanlarnda amasz
ca yatan mutsuzlar gibi tmcelerimin iinde lyorum." "Benimle
alay ediyor, sa kalyor," diyerek glnsn, omuz silkinsin istiyo-
rum. Dorudur, sa kahyorum ve hatta annda nee doluyorum, ama
unu kabul ediyorum: "Kitabmda, sana, tam olarak oyunun iinde ol-
madm izlenimi veriyorsam, bu kitab at; buna karlk, eer beni
okurken, seni oyunun iine sokan hibir ey bulamyorsan - dinle be-
ni: lnceye kadar tm yaamn boyunca - okuman sendeki koku
muluu kokuturuyor."

"YANDALARIMIN TIPI - ilgi duydugum herkese, acy, terk edilii,


hastal, kt muameleyi, onursuzluu diliyorum; onlarn, ne kendi-
lerini son derece kmsemekten, ne de kendilerine gvensizlikleri-
nin kurban olmaktan kurtulmamalarn diliyorum ... " (1887; G ls-
tenci, II, s. 282.)

Bunu istemeyen bir toplulukta insani hibir ey yoktur. Uzaa gi-


den kimse ortak abalara gereksinim duyar, en azndan birbirini izle-
yen, tek bir kiinin elinden gelenle snrianmayan abalara. evresin-
deki balantlar kesip attnda, bir insann yalnzl bir hatadr.
Bir yaam kk bir ilmekten baka bir ey deildir. Benden nce
bakalarnn balad deneyimi bakalarnn srdrmesini, benim gi-
bi, benden nceki bakalar gibi, benim deneyimime kendilerini ada-

33
GEORGES BATAILLE

malann isterim: Olabilirligin en ucuna kadar gitmek.

Edebi bir boluk varln srdrd lde her trnce mzelik-


tir.
Hibir eyin, nce bozulmadan, ardndan da propaganda veya ede-
biyat tarafndan ierii boaltlmadan anialamaz olmas, gnmz
insannn gururudur!

Olabilirliin de bir kadn gibi kendi gereksinimleri vardr: Kendi-


siyle birlikte en uca kadar gidilmesini ister.
Olabilirlikler mzesinin galerilerinde, cilal parkeler zerinde do-
larken, zamanla iimizdeki kabaca politik olmayan eyi, lks (eti-
ketli, tarihli) serapiada snrlandrrarak ldrrz.
Utancn insann elini kolunu balamadnn kimse farknda deil-
dir.
Bir olabilirlii en uca kadar yaamak, ok kii arasnda bir m-
badeleyi gerektirir; bu kiiler, olabilirlii kendi dnda bir olgu. gibi
stlenirler ve artk hibiri bir dierine bal deildir..
Nietzsche nerdii olabilirliin varlnn bir topluluk gerektirdi-
inden kuku duymamtr.
Bir topluluk arzusu onu sonsuzca coturuyordu.

yle yazmt: "Byk bir dnceyle ba baa kalmak dayanl


maz bir eydir. Bu dnceyi iletebileceim ve bu dnceden dolay
lmeyecek insanlar aryor ve aryorum." "Yeterince derin bir ruh"
aram, ama asla bulamamtr. Boyun emek ve yle demek zorun-
da kald:
"Ruhun en derin yerlerinden fkran byle bir arnn ya-
ntsz kalmas, en dayankl insan kertecek rktc bir deneyim-
dir: Bu durum, yaayan insanlarla olan tm balardan beni kurtard."

34
NIETZSCHE ZERINE

ektii ac birok notta dile getirilir ...


"Konuman gerekecek zamana hazrlanyorsun. Bazen yazmaktan
utandn gibi, belki o zaman da konumaktan utanrsn, belki de hala
kendini yorumlaman gerekli olacak, belki de eylemlerin ve ekimser-
liklerin iletiime girmen iin hibir ekilde yeterli olmayacak! yJe bir
kltr dnemi gelecek ki ok uygun kamayacak Bu durumda arqk
okunmu olmaktan utan duymayacaksn: Buna karn imdi seni ya-
zar olarak deerlendiren herkes seni kryor; ve yazlarn nedeniyle
seni ven kimse bir sezgi eksiklii gsteriyor, seninle kendi arasna
bir ukur kazyor; seni bu ekilde ycelttiini zannederken ne kadar
kldn kefedemiyor. imdiki insanlarn okuduklar zamanki
ruh durumlarn biliyorum: Ne yazk! almay isternek ve byle bir
durumu yaratmak iin skntya girmek." (1881-1882; G lstenci, II,
s. 109.)

"Yazglar olan insanlar, kendilerini tarken yazglarn tayan


lar, tm kahraman harnallar rk. Ah! Bazen kendiliklerinden dinlen-
meyi ne kadar ok isterler! Altnda ezildikleri arlktan onlar en
azndan birka saat iin kurtaracak salam srtlara, gl yreklere ne
kadar da ok susamlar Ve bu susamlk da ne kadar da bo! ... Bek-
liyorlar, nlerinden geen her eyden pimanlk duyuyorlar. Hi
kimse, aclarnn ve tutkularnn binde biriyle bile onlarla bulumu
yor, hi kimse, onlarn hangi noktaya kadar beklernede olduklarn
tahmin edemiyor. .. Sonunda ok ge de olsa u temel saknm re
niyorlar: Artk beklememek; ve ardnda ikinci saknm: Nazik, alak-
gnll olmak, her eye katlanmak ... ksacas o gne kadar katlan-
dklarndan biraz daha fazlasna katlanmak." (1887-1888; G lstenci,
ll, s. 235.)

Yaamm, Nietzsche'nin eliinde bir topluluktur, kitabm, bu

35
GEORGES BATAILLE

topluluun ta kendisidir.
u birka satr kendi hesabma aktaryorum:
"Bir aziz olmak istemiyorum, bir soytan olarak kabul edilmeyi
tercih ederim ... Ve belki de bir soytarym ... Buna ramen -ama 'bu-
na ramen' deil, nk azizler kadar yalanc hibir ey hibir zaman
olmamtr- gerek benim azmdan konuuyor ... "

Hi kimsenin maskesini indirmeyeceim ...

Aslnda Bay Nietzsche hakknda ne biliyoruz?


Kayglara, sessizliklere zorlanm... Hristiyanlardan nefret
eden ... Baka eylerden sz etmeyelim ...
Dahas. .. o kadar azz ki!

36
IV

Mutlak bir hze sahip bu neeli melodiler


kadar dokunakl hibir ey yoktur.
1888

"Tm srpriziere kar kendini iyi savunduu ve glendii iin


artk kendi kendine yeten bu egemen kafadan siperlerini ve gizemini
istiyorsunuz ve bununla birlikte aldatlm meraklhr olarak, onun
mlkn evreleyen yaldzl parmaklklar arasndan merak iinde gz
ucuyla bakyorsunuz: nk bilinmez ve belirsiz bir koku alayl alay-
l yznze ::fleniyor ve gizli zevk ve bahelerdeki bir eyi gzler
nne se riyor." (1885-1886; G Istenci, II, s. 365.)

"Karsnda hibir ey yaplmayan sevincin sahte bir grnts


vardr: Ama onu benimseyen kii sonuta onunla yelinmek zorunda-
dr. Mutlulua snan bizler, bir ekilde lene ve lgn, ar bol
bir gnee gereksinimi olan bizler, maskeler iindeki bir geit treni-
ne, anlam kaybettiren bir gsteriye benzer yaamn geip gittiini
grmek iin yolun kenarna oturan bizler, korktuumuz bir eyin bi-
lincine vardmz doru deil midir? Iimizde kolayca krlan bir
ey var. ocuksu ve ykc ellerden korkacak mydk? Yaamn iine
snmamz rastlantdan kanmak iin midir? Yaamn parlaklnn,
sahteliinin, yzeyselliinin, parltl yalannn iine bu nedenle mi
snyoruz? Neeli grnyorsak, hznl olduumuz iin midir?
Ciddiyiz, uurumun farkndayz- ciddi olan her eye kar korunma-
mzn nedeni bu mudur? Kendilerinde bir derinlik eksiklii kefetti-

37
GEORGES BATALLE

gmz melankolik zevke sahip kiilerle iimizden alay ediyoruz -ne


yazk ki onlarla alay etmekle birlikte onlar kskanyoruz- nk on-
larn ho hznlerini kendimize uygun grecek kadar mutlu deiliz.
Bizim hznn glgesine kadar kamamz gerekiyor: Cehennemimiz ve
karanlklarmz bize her zaman ok yakndr, korktuumuz bir eyi
biliyoruz ve onunla ba baa kalmak istemiyoruz; arl karsnda
titrediimiz, ad fsldandnda rengimizi attran bir inancmz var -
buna inanmayanlar mutlu sanyoruz. Hznl gsterilerden kayo
ruz, ac eken kiinin yaknmalarna kulaklarmz tkyoruz; dayank
l olmay bilmezsek merhametten parampara oluruz. Bize, yiite
uygulayacamz alayc bir tasaszlk kalyor! Buzullar zerinden ge-
en soluk, serinJet bizi! Artk hibir eye canla bala sarlmayacaz,
en st tanrsallk ve kurtarc iin maske seiyoruz." (1885-1886; G
Istenci, II. s. 105.)

"Byk kozmik sylem: 'Ben vahetim, ben kurnazlm', vs., vs.


Bir hatann ve tm acnn sorumluluunu stlenme korkusuyla alay
etmek (yaratcnn alay). - Hibir zaman olunmad kadar acmasz
olmak, vs. -kendi yaptndan tatmin olmann en st biimi; bu bii-
mi, bkmadan usanmadan yeniden ina etmek iin paralar. lm, ac
ve yok olma zerinde yeni bir zafer." (1882-1886; G Istenci, ll, s.
390.)

"Kukusuz! Artk yalnzca


gerekli olan seveceim! Kukusuz amor
Jati benim son akm olacak!"- Belki de oraya kadar gideceksin; ama
daha nce senin Furia'lar sevmen gerekecek; ibiisierinin beni tedir-
gin ettiini itiraf ediyorum. - "Furia'lar hakknda ne biliyorsun? Fu-
ria'lar, tanralarn sevimsiz ismi deildir! - lgn!" (1881-1882;
G Istenci, ll, s. 388.)

38
NIETZSCHE ZERINE

" 'Korkmann unutulduunu' gstererek kazanlm gcn ve g-


Yenin kantn vermek; gvensizlik ve kukuyu igdlerimize gven-
le deitirmek; kendi bilgelii ve hatta samalg iinde kendini sev-
mek ve kendi kendini onurlandrmak; biraz soytar, biraz tanr ol-
mak; ne bir deri bir kemik, ne de bayku olmak; ne kara ylan ... "
(1888; G Istenci, Il, s. 381.)

39
V

Zamamzn en byk gnah ne olmu

tur? Bu gnah unu syleyenin szleri degilmi-


dir; "Bu dnyada glenierin vay haline!"
Zerdt, stn Insan zerine.

"Frederic Nietzsche her zaman ustalar olarak setii eski Yunanl


lara yarar bir klasik yapt, bir tarih kitab, sistem veya iir yazmak
istemitir. Bu tutkusuna hibir zaman biim verememitir. 1883 yl
nn sonunda, hemen hemen umutsuz olan bir giriimde bulunmutu;
bu notlarn bolluu, nemi tamamen boa km bir almann b-
ykln lmemizi salyor. Ne ahlaksal idealini, ne de trajik ii
rini gerekletirebilmitir; iki yaptnda da ayn anda baarsz olur
ve dnn uup gittiini grr. Nietzsche kimdi? Ksa sreli abala-
r olan, lirik arklar yazabilen ve lklar atan bir bedbaht." (Daniel
Halevy, Frederic Nietzsche'nin Yaam, s. 285.)
"1872 ylnda Bayan Meysenburg'a niversitelerin gelecei zerine
olan yarda kalm konferans metinleri dizisini gndermiti: 'Bu, kor-
kun bir susuzlua neden oluyor, diyordu, ve sonunda iecek hibir
ey kalmyor.' Ayn szckler iirine de uygulanabilir. (A.g.e., s.
2HH.)

40
Ikinci Blm

DORUK VE D
... burada hi kimse senin arkandan
gelmeyecektir! Ardnda braktn yolu
bizzat senin admiann silmitir ve yolunun
stnde u yazldr: Imkansz!
Zerdt, Gezgin.
lleri sreceim sorunlar, varlk veya varlklarla olan balants
iinde iyilik ve ktlkle ilikilidir.
lyilik ncelikle bir varln iyilii olarak ortaya kar. Ktlk,
kukusuz bir varla verilmi bir zarar gibi grnyor. Iyiliin var-
lklara sayg ve ktln bu saygnn bozulmas olmas mmkn-
dr. Bu deerlendirmelerin bir anlam varsa, bu deerlendirmeleri
duygulanndan yola karak bulabilirim.
Dieryandan, elikili bir biimde, iyilik, varlklarn kendi
karlarn nemsememelerine baldr. Duygularn btnl iinde
rol oynayan ikincil bir anlama gre ktlk, -varlklarn varoluu
onlarn ayrln ierdii srece- varlklarn varoluudur.

Bu birbirlerine zt biimler arasndaki uzlam kolay grnmekte-


dir: iyilik bahalannn kar olur.
Aslnda tm ahiakn bir anlalmazla dayanmas ve anlam kay-
malarndan kaynaklanmas mmkndr.
Ama daha nceki nermenin iinde bulunan sorulara gelmeden n-
ce elikiyi baka
bir adan gstereceim.
I

amha gerilmi lsa tm senbollerin en


ycesidir- imdi bile.
1885-1886.

Benim egilimim, iyiligi ktlgn karsna koymak degil, iyilikten farkl


olan "ahlaksal doruk"u, ktlkle hibir ilgisi olmayan ve aksine, gerekirliligi
iyiligin eitli biimlerini belirleyen "d"n karsna koymaktr.
Doruk, glerin anlgna, bolluguna denk der. Doruk, trajik yogunlu-
gu en u nohtasna kanr, lsz enerji harcama/anna, varlklann btn-
lgnn bozulmasna bagldr. Dolaysyla iyilikten ok ktlge yakndr.
Tkenme ve yorgunluk anianna denk den d, varlg koruma ve
zenginletirme kaygsna byk deger verir. Ahlak kurallan da bundan kay-
naklanr.

flk bata, armha gerilen Isa'da ifadesini bulan dorukta l~tlgn en


kapal anlatmn gsterecegim.

lsa'nn ldrlmesi, Hristiyanlarca bir ktlk olarak grlm-


tr.
Bugne kadar ilenmi gnahlarn en bydr.
Hatta bu gnah snrsz bir zellie sahipti. Katiller yalnzca dra-
mn aktrleri deillerdir: Gnah tm insanlara aittir. Bir insan kt-
lk yapt srece (her insan kendi payna bu ktl yapmak zorun-
dadr), lsa'y armha gerer.
Pilatus'un cellatlar lsa'y armha germilerdi, ama onlarn arm-

44
NIETZSCHE ZERINE

ha gerdii Tanr kurban edilerek ldrlmt: Kurban eden,


Adem'den beri gnahkarlarn snrszca iledikleri Crm'd. nsan
yaamnn iren bir biimde gizledii ey (kirli ve imkansz olarak
tad her ey, pis kokusu iine younlam ktlk), iyilii o ka-
dar eksiksiz bir biimde bozmutur ki buna yaklaan hibir ey hayal
edilemez.
lsa'nn ldrlmesi, Tanr'nn varlna saldrdr.
Olaylarn geliimi yle bir hal almtr ki, sanki, yaratklar yara-
tclaryla ancak btnl paralayan bir yara araclyla iletiime
girebilirlermi gibi grnmektedir.
Yara, Tanr tarafndan istenmi, arzulanmtr.
Tanr da bu yaray aan insanlardan daha az sulu deildir.
Dier
yandan -bu da daha az ilgin deildir- bu sululuk, her
sulu varln btnln paralayan yaradr.
Bu ekilde, insanlarn sululuu ile yaralanm Tanr ve Tanr
karsndaki sululuklarnn yaralad insanlar, kendi sonlar gibi
grnen birlie ac ekerek ularlar.
Eer karlkl olarak btnlklerini korumu olsalard, eer in-
sanlar gnah ilememi olsalard, bir taraftan Tanr, dier taraftan in-
sanlar yalnz kalmakta direnirlerdi. Yaratc ile yaratlanlarn birlikte
kanlarn akttklar, birbirlerini paraladklar ve her taraftan -utan-
cn snr noktasnda- iin iine dahil edildikleri bir lm gecesi bir-
liktelikleri iin zorunlu olmutur.

Bylece bizim iin onsuz hibir eyin olamayacag "iletiim" cinayetle sa


lanmtr. "Iletiim" aktr ve ak birletirdiklerini kirletir.

nsanolu, armha germede, ktln doruuna ular. Ama in-


sanolu tam da bu dorua ulat iin, artk Tanr'dan ayr kalmakta-
dr. Burada, varlklarn "iletiimi"nin ktlkle saland grl-

45
GEORGE$ BATAILLE

yar. Insan varl ktlk olmadan kendi zerine kapanacak ve kendi


bamsz alannn iine hapsolacaktr. Ama "iletiim" yokluu -bo
yalnzlk- hi kukusuz daha byk bir ktlktr.

Insanlarn durumu savunmaszdr.


Insanlar (hem kendi aralarnda hem de belirsiz varolula) "iletiim
kurmak" zorundadrlar: "lletiim" yokluu (kendi zerine bencil ka-
pan) kukusuz en knanlacak olandr. Ama, insanlar yaralamadan
veya kirletmeden yaplamayan "iletiim" de suludur. Iyilik, ne ekil
de ele alnrsa alnsn, varlklarn iyiliidir, ama ona ulamak ister-
ken, iyiliklerini istediimiz bu varlklar da -ktlkle, gecenin iin-
de- iin iine sokmamz gerekir.
Temel bir ilke aadaki gibi ifade edilmitir:
Dolu ve dokumlmam bir varlk ile baka bir varlk arasnda
"iletiim" olamaz; iletiim, kendi varlklarn tehliheye atm, lmn,
hiliin' snrna yerlemi varlklar gerektirir; ahlaksal doruk, var-
ln, hiliin snrnda, kendisinin tesinde durmasnn, tehlikeye
atlmasnn bir andr.

Bu kitaptaki bu szcn anlam iin bkz. Ek V. Hilik, ikinlik, ve aknlk.

46
NIETZSCHE ZERINE

... insan, hayvaniann en acnaszdr. Tra-


jedilere, boa giirelene ve amha germele-
re yardm ederek, imdiye kadar dnya Zenn-
de kendini rahat hissetmitir; ve cehenemi

icat ettii zaman bu, gerekte onun cenneti ol-


mutur ...
Zerdt. Nekahetteki Insan.

"lletiim"de, akta,
arzunun nesnesinin hilik olduunu gstermek benim
iinnemlidir.
Btn "kurban etme"ler byledir.
Genel olarak, kurban etme -yalnzca lsa'nn kurban edilmesi de-
il- bir cinayet duygusunu veriyor gibidir:' Kurban etme, ktlk ta-
rafndadr; bu, iyilie gerekli bir ktlktr.
Dier yandan kurban etmenin, insanlarn evrensel olarak kendile-
riyle ve cehenneme ve cennete doldurduklar hayaletlerle "iletiim
kurmalar"nn yolu olduu grlmezse kurban etme kavramlamaz
olur.
"lletiim"in gnahla -kurban etmenin gnahla- olan ilikisini da-
ha belirgin hale getirmek iin, korkuyu kemiren ve besleyen arzunun,
-bunu egemen arzu olarak dnelim- varl kendinin tesini ara
trmaya gtrdn genel olarak gstereceim.
Varlnn te taraf ncelikle hiliktir. Paralan iinde, bir ek-
sikliin dayanlmaz duygusu iinde hissettiim kendi yokluumdur.
Bakasnn mevcudiyeti bu duygu dolaysyla ortaya kar. Ancak ba-

' Bkz.: HUBERT ve MAUSS, Essai sur le saclifice (Kurban Etme Ozeie Deneme) s.
46-47.

47
GEORGES BATAILLE

kas da kendi hiliinin snrna eilirse veya hiliin iine derse


(lrse) tam olarak ortaya kar. "lletiim" ancak kendini tehlikeye atan
-paralanan, durdurulan, hiliklerinin stne eilen- iki varlk arasn
da gerekleebilir.
Bu bak as kurban etmeyle tensel ilikiye ayn aklamay geti-
rir. Kurban etmede insanlar, hayvan veya insan kurban lme gnde-
rerek, canl bir varln kiiletirdii bir tanryla birleider (hatta bu
ekilde kendi aralarnda da birleirler). Kurban etmenin kendisi -ve
seyirciler- bir ekilde kurbanla zdeleirler. Bylece, lme gnder-
me annda kendi hiliklerinin zerine eilirler. Ayn zamanda lmn
iine kayarak kendi tanrlarn kavrarlar. Bir kurbann terk edilii,
(kurbann yakld soyknmda olduu gibi) tanrya vuran darbeyle
ezamanldr. Ba, insan varln ksmen tehlikeye atar: Dolaysy
la, lmn ayn anda tehlikeye att tanrsallnn varlyla birle
rnek ksa bir sre iin insann elindedir.

Hcilcl gnaha inanyor olmak korkuntur;


alsine, binlerce kez yineleme/ zorunda ha lsa h
da yaptgmz her ey masumdur.
1881-1882.

Arzunun nesnesi, ou zaman kutsal nesne olmayp tendir ve tensel ar-


zuda, "iletiim" oyunu tm lurrnakl iinde tm kesinligiyle ortaya lwr.
Insan, tensel edimde, varl/lann snnn kirleterek -ve kendini kirleterek-
aar.

Varlklarn egemen arzusunun nesnesi varln te tarafdr. Kay-

48
NIETZSCHE ZERINE

g, bu bitmez tkenmez beklentiye bal bir tehlike hissidir.


Tensellik alan iinde, tensel bir varlk arzu nesnesidir. Ama bu
tensel varlkta eken ey, dorudan varlk olmayp onun yarasdr:
Bu, bedenin btnlyle pisliin aznn kopu noktasdr. Bu yara
tam olarak yaam deil, yalnzca onun btnln, safln tehli-
keye atar. Yara ldrmez, ama kirletir. Kirletmenin ortaya kard
ey temel olarak lmn ortaya kardndan farkl deildir: Ceset
de boalum da hilii ifade ederler. Bir dk, ortadan kaldrarak, so-
nunda yok ederek atmak zorunda olduum, kendi l paramdr.
lmde olduu gibi ehvette de cezbeden, hiliin kendisi deildir.
Bizi kutsal bir hazr bulunu -ya da boluk- duygusuna sessizce ken-
dini kaptrm ve bitkin dm brakan lmde eken ey, ceset de-
ildir. lmn gerekten ifade ettii korkunluu grdmzde
(veya hayal ettiimizde) -hazrlanmam ceset, kokumuluk- yalnz
ca tiksinti hissederiz. Bizi oyalayan dindarca sayg, sakin ve hatta yu-
muak yceitme yapay ynlere baldr; tpk dudaklar bantla kapa-
tlm llerin grnrdeki dinginlii gibi. Ayn ekilde ehvet iin-
de, hiliin cazibesi iin balam deiiklii gereklidir. Dk kar
snda dehet, hatta nne geilemeyen bir tiksinti duyarz. Yzdeki
bir benle, vcut hatlarnn safl ile hemen ekici olabilecek plaklk
iinde dknn ortaya kt durumun cazibesine boyun emekle ye-
tiniyoruz. Organlarn biimsel irkinliinin eklendii utan iinde,
bir kenarda yaplan dkdan duyulan tiksinti bedenierin mstehcenli-
ini oluturuyor - bu, amamz gereken hilik alandr ve bu alan ol-
madan gzelliin bizi gnaha sokan, ortaya srlm, ertelenmi ta-
raf olamazd. Gzel, zevk verici plaklk, sonu olarak, kirletmenin
gerekletirdii ortaya sr iinde zafere ular (dier durumlarda,
plaklk, tamamen kirlenmiin seviyesinde baarszla urar ve ir-
kin olarak kalr).
imdi, gnaha eilim zerinde duruyorsam (bu eilim ou za-

49
GEORGES BATAILLE

man gnah fikrinden bamszdr: ou zaman zc sonulardan e-


kinerek diren gsteririz), tensel zevk oyunlarnda varln olaans
t hareketlenmesini belirgin olarak fark ederim.
Gnaha eilim, cinsel sapnay can skntsnn karsna yerleti
rir. Her zaman can skntsnn kurban olmayz; yaam, ok sayda
iletiimin olabilirliini sakl tular. Ama bu olabilirlikler olmad
takdirde can skntsnn ortaya kard ey, kendi zerine kapanan
varln hiliidir. Ayrk bir varlk iletiime giremiyorsa gcn yi-
tirir, ker ve (karanlk bir ekilde) kendi bana varolmadgn hisse-
der. Bu, ksz, ekimsiz, isel hilik varl iter: Varlk can sknt
snn tedirginliine batar ve isel hiliin can sknts onu darnn
hiliine, kaygya gnderir.
Gnaha eilim durumunda-kaygdaki-bu gnderme tkenneden
bu hilie taklp kalr ve iletiime girme arzusu bizi bu hiliin kar-
sna yerletirir. Mstehcenliin hiliini, arzudan bamsz olarak
ve daha dorusu kendi iinde ele alrsam, varln eksik olaca bir
snrn duyarl, kavramlabilir iaretini grrm yalnzca. Ama gna-
ha eilim iinde, darnn bu hilii iletiime girme susuzluuna bir
karlk gibi ortaya kar.

Bu karln anlamn ve gereini belirlemek kolaydr. Ancak


kendi dmla, kendimi brakarak veya kendimi dar frlatarak ileti-
ime girebilirim. Ama kendi dmda artk kendim deilim. u gere-
e sahibim: Iimdeki varl terk etmek, onu darda aramak, yoklu-
unda darnn varlnn farkna bile varamayacan, yokluunda
"benim iin olan eylerin" hibirinin olmayaca bu ben'i bozma -ve-
ya yok etme- tehlikesine girmektir. Gnaha eilim iindeki varlk,
hiliin ikili kskac arasnda ezilmitir. Eer iletiime girmezse, yal-
nzlaan yaam anlamna gelen bu boluk iinde kendi kendini yok
eder. Eer iletiime girmek isterse, ayn ekilde kaybolma tehlike-
siyle kar karyadr.

50
NIETZSCHE ZERINE

Kukusuz, burada sz konusu olan yalnzca kirliliktir ve kirlilik


lm deildir. Ama kmserrecek durumlara boyun eer -rnein
bir fahie kiralar- lmezsem, kendi gzmde yklm, km olu-
rum: Ak sak mstehcenlik varln kemirecektir, onun dksal
yaps, her ne pahasna olursa olsun atmak ve kendimden ayrmak zo-
runda kaldm pisliin tad bu hilii benim zerimde tutacaktr,
onun karsnda savunmasz ve silahsz olacam, ldrc bir yaray-
la ona alacam.

Gnaha eilimde uzun uzun ayak direme, tensel yaamn bu yn-


n aka ortaya karyor. Ama ayn unsur, ehvetin iine giriyor.
Ne kadar gsz olursa olsun her iletiim tehlikeye atmay gerektir-
mektedir. lletiim ancak, kendi diarna eilmi varlklar dknlk
tehdidi altnda ortaya ktklar lde vardr. Bu nedenle en saf var-
lklar bile baya ehvetin barakhanelerini bilirler (ne olursa olsunlar
bu ehvete yabanc kalamazlar). Balandklar saflk, son derece k-
k, kavranamaz irenliin onlar ekmeye yetecei anlamna gelir:
en u tiksinti iinde, baka birinin tkettii eyi bilirler. Tm
insanlar sonunda ayn nedenlerle ...

Kk insaniann bu vajzie ac ekmek ve


insaniann guhlanr tamal iyi geliyordu.
Ann ben, byk avutundan olduu gibi b-
yk gnahtan da sevin duyan m.
Zerdt, stn Insan zerine

... en st iyilikle en st ktlk zdetir-

ler.
1885-1886.

s
GEORGES BATAILLE

Varlklar, insanlar ancak kendi dlarnda "iletiime girebilirler" -


yaayabilirler. Ve "iletiime girmek" zorunda olduklar iin, kendi i-
lerindeki varlg tehlikeye atarak, onlar birbirlerine geirimli hale
getiren kirlilii isternek zorundadrlar.
Daha nce yle yazmtm (l Deneyim, s. 114): "Sen olan ey, se-
ni oluturan saysz unsurlar, bu unsurlarn
kendi aralarndaki yo-
un iletiimine baglayan etkinlie baldr.
Organik varlgn yaam
n isel olarak oluturan eyler, enerji, devinim, scaklk yaylmalar
veya elementlerin aktarmlardr. Yaam hibir zaman belirli bir nok-
tada yer almaz; tpk bir aknt veya bir tr elektrik akm gibi, hzl
bir ekilde bir noktadan dierine (veya ok saydaki noktalardan di-
er noktalara) geer." Ve biraz ileride: "Senin yaamn bu kavramla-
maz isel akmla snrlanmaz; yaam ayn zamanda darya akar ve
yaama dogru durmakszn akan veya fkran eye alr. Seni olutu
ran kalc kasrga, benzer kasrgalara arpar ve onlarla birlikte, l-
l bir alkantnn canlanm geni bir figrn olutururlar. Oysa se-
nin iin yaamak sadece sende birleen akmlar ve n kac oyun-
lar olmayp ayn zamar:da bir varlktan dierine, senden benzerine
veya benzerinden sana geen scaklk veya k dalgalardr (hatta beni
okudugun u anda sana bulaan heyecanmdr): Szler, kitaplar, ant
lar, semboller, gller sadece bu bulaclgn, bu geilerin yollar
dr. .. "

Ama bu yakc yollar, yok olmay deilse de, en azndan tehlikeye


atlmay kabul etmesi -ve ayn duyguyla digerlerini de tehlikeye atmas
kouluyla- tecrit edilmi varln yerine geerler.

Her "iletiim" intihara veya cinayete benzer.


Kasvetli dehet buna elik eder, tiksinti bu iletiimin iaretidir.

Ve ktlk yaamn bir kayna olarak ortaya kar!


Kendimdeki, bakasndaki varlgn btnln ykarak topluluga
alyorum, ahlaksal doruga ulayorum.

52
NIETZSCHE ZERINE

Doruk ktle katlanmak deil, ktl istemektir. Gnahla,


cinayetle, ktlkle gnll uyumdur. Birilerinin yaamas, dierle
rinin lmesi iin gerekli olan atekessiz bir yazgyla uyumdur.

Ve tm bunlara iald! Ve ahlak ad ve-


rildi! Bu irelii yok edin!
Beni aladz! Dioysos anhtaki

Isa'ya kar. ..
Ecce Homo (Vialette evirisi, s. 177).

Olaylar ayrt etmek yalnzca eksikliktir; hatta en kk bir ekin-


ce bile yazgy zedeler. Kimine gre, anltn kendisine zararl anlk
olan ey, daha uzaga yerleen bir bakas iin arlk deildir. Bana ya-
banc olan eyi, insansal olarak kabul edemez miyim? Ortaya srdm
az miktarda parayla sonsuz bir arttrma perspektifi ayorum.
Bu devingen ka iinde, bir donk hayal meyal grlyor.
Yaamn tanmlayabildigi, kendi iin ekimin en yksek noktas -en yogun
derecesi- olarak.
Sonulardan batmsz, gnesi panlt tr.
"Iletiime girmek" istiyorsak gememiz gereken bir yol olarak
ktl daha nce belirtmitim.
unu ileri sryordum: "lnsan varl, ktlk olmadan, kendi
zerine kapanrd. .. " veya: "Kurban etme, iyilie gerekli bir ktlk-
tr;" ve daha ileride: " ... ktlk ... yaamn bir kayna olarak ortaya
kyor!" Bu ekilde kurmaca bir iliki oluturuyordum. "lletiim"
iinde varln iyiliini gstererek, "iletiim"i tam da at varla
balyordum. "Varln iyilii" olarak "iletiim"in, ktln veya

53
GEORGES BATAILLE

doruun katlanamayacaklar bir klelie indirgendikleri sylenmeli-


dir. Iyilik veya varlk kavramlan bile, kaygnn z olarak ktle -do-
rua- yabanc olduu bir sreyi iin iine sokar. "Iletiim" de istenen
ey, bz olarak varln almasdr. Ktln iinde z olarak redde-
dilen, gelecek zaman kaygsdr. Tam da bu anlamda, dorua zlem,
ktlgn devinimi, tm ahlakn iimizdeki oluturucusudur. Kendi iindeki
bir ahlak, ancak varln almasn hesaba katyorsa -gelecek zaman
kaygsn bir yana brakyorsa- deger kazanr.
Bir ahlak, bize kendimizi tehlikeye atmay nerdigi lde gereklidir. Bu-
nun dndaki ahlak, coku
unsurunun eksik olduu bir kar kural
dr (yoksunluun buyurucu, kleletirici bir adla adlandrd, doru-
un ba dndrcl).

Bu nerne!erin karsnda, "basit ahlak"n z en ak bir biimde cinsel


bozukluklar konusunda ortaya kar.
Insanlar digerlerine bir yaam hural sunmay stlendikleri srece, say-
gnlga bavurmal ve gelecek zamanda tamamlanan varln iyiligini ama
olarak nermelidir.

Eer yaamm kavramlabilir bir iyilik iin -rnein site iin,


herhangi bir faydal dava iin- tehlikeye atlmsa, davranm vg-
ye deer ve baya anlamda ahlaksal bulunur. Ve ayn nedenlerle, ah-
laka uygun olarak ldrr ve mahvederim.
Baka bir alanda, kumar oynayarak, iki ierek har vurup harman
savurmak ktdr, ama yoksullarn koullarn dzeltmek iyidir.
Kan dkerek kurban etmeden irenilir (vahi savurganlk). Ama
tembellikten duyulan en byk nefretin konusu duyularn zgrl
dr.

Amalar asndan dnldnde cinsel yaam hemen hemen

54
NIETZSCHE ZERINE

tamamyla an/ktr - ulalamayan bir dorua doru vahi bir bas-


kndr. Cinsel yaam, z olarak gelecek zaman kaygsna kart coku
dur. Mstehcenliin hiliine boyun edirilemez. Varln ortadan
kaldrlmas olmayp, bir temastan kaynaklanan kavram olarak kna
may yattrmak yerine iddetlendirir. Hibir deer ona bal deil
dir. Erotik dorua, kahramanlk doruu gibi, iddetli aclar pahasna
ulalmamtr. Grnte alnan sonularn ekilen aclarla bir ilgisi
yoktur. Yalnzca ans her eyi dzenliyormu gibi grnr. ans sa-
valarn dzensizliinde rol oynar, ama aba ve cesaretin deerde
nemli bir pay vardr. Akn komik bayalklar karsnda savan
trajik ynleri, sava -ve ekonomik yararlarn ... - ycelten ve cinsel
yaam ezen bir ahiakn sesini ykseltirler. Ahlaksal taraf tutuun saf-
ln yeteri kadar akla kavuturup kavuturamadm hala bilmi-
yorum. En keskin kant, kukusuz ehvetteki arln zarar verdii
ailelerin kandr. Ahlaksal tutkunun sertliiyle srekli kartrlan
varlklarn btnl kaygsn yok etmek ok gtr.

Sradan yarglara gre, ahlaksal bir eylemin z herhangi bir ya-


rara hizmet etmektir - varln varl amay arzulad bir hareketi
herhangi bir varln iyiliine balamaktr. Bu bak asna gre ah-
lak artk ahiakn olumsuzlanmasndan baka bir ey deildir. Bu ikir-
cilliin sonucu, bakalarnn iyilii ile ben olan insann iyiliini kar-
karya getirmektir: Aslnda bu kayma, varln hizmetine derin
bir boyun emeyle yzeysel bir kmsemenin uyumunu sakl tutu-
yor. Ktlk bencilliktir ve iyilik bakalarn dnmektir.

55
GEORGES BATAILLE

Ahlak, bhhmlhtr.
1882-1885.

Bu ahlak yakc biimde doruu arzulamamza bir karlk olmak-


tan ok, bu arzularmz hapseden bir srgdr. abucak gelen tke-
ni; varln snrn ykma kaygsnn bizi iine soktuu dzensiz
enerji harcamalar, varln korunmasna yani iyiliine uygun deil
dir. Ister ehvet ister cinayet sz konusu olsun, hem eylemi yapanlar,
hem de kurbanlar ykma urar.
ehvetin ve cinayetin her zaman veya hatta genelde, bir doruk is-
teine yant verdiklerini sylemek istemiyorum. ehvet, geveyen
varlklar dolaysyla, baya dzensizligini -gerek g olmadan- iz-
ler. Doal bir tilsintiyle zevh diye adlandrdmz ey, aslnda uan
varlklarn kaybolmak iin dahil olduklar bu sevin arlklarnn
kaba varhklara boyun emesidir. Sradan bir cinayetin, kurban etme-
nin bulank cazibesiyle ilgisi yoktur: Kurban etmenin dahil ettii d-
zensizlik, kendisi iin istenmez, ama kurnazca, en yksek karlar d-
nlrse, ok az farkl olan yasad harlarn hizmetindedir. Kt-
ln ve cinayetin iaret ettikleri paralanm blgeler, tutkularn y-
neldii doruu ayn lde gsterirler.
zlemlerimizin serbeste ifade bulduu yabanl yaamn en yk-
sek anlar nelerdi? zlemi bizi hala canlandran enlihler, kurban et-
menin ve alemin olduu zamanlard.

56
NIETZSCHE ZERINE

Olu halinde buldugumuz mutluluk, ancak


"varolu"u ve gZel grnmn geregiin si-

limesiyle, yanlsamam kiltmserce yok edil-


mesiyle mmkndr- diyoi.zyak mutluluk do-
ruk oktasa, e gzeli bile olsa grnmn
yok olmasyla ular.
1885-1886.

nceden belirttiim ilkeler nda imdi Hristiyan esrimesini


ele alrsam, onu, Eros'un ve cinayetin lgnlklarna benzeyen bir de-
vinim iinde grme olanana kavuurum.
Hristiyan bir gizemci, herhangi bir mminin yapamayacan ya-
parak lsa'y armha gerer. Ak bile Tanr'nn kendini tehlikeye at-
masn ve armhn stnde umutsuzluunu haykrmasn gerektirir.
Azizierin en st derecedeki sular erotiktir. Bu sular, akn scakl
n manastr yalnzlna sokan bu ikence ektiren heyecaniara ve
esrimelere baldr.
Han dibinde dua ederken dikkat eken bu ar paralanma gr-
nmleri Hristiyanlk-d gizemsel durumlara yabanc deildir. Her
esrime annn kkeninde arzu vardr ve arzunun devinimi olan ak
herhangi bir noktada varlklarn nesne iin yok oluunu her zaman
ierir. Gizemsel durumlarn iindeki hilik, kimi kez znenin hilii
dir, kimi kez dnyann btnl iinde ele alnan varln hilii
dir: Korku gecesi temasn herhangi bir biim altnda Asya ktasnda
ki meditasyonlarda da bulabiliriz.
Hangi itiraf ortaya karrsa karsn gizemsel kendinden geme
varln snrn amak iin bouna abalar. Ar younlua ulaan i
yangn, varlklara, eylere bir deimezlik grnm veren her eyi,

57
GEORGE$ BATAILLE

gven veren, katlanmaya yardmc olan her eyi hi acmadan bitip


tketir. Arzu, gizemciyi yava yava yle eksiksiz bir ykma, yle
eksiksiz bir kendini harcamaya ykseltir ki, ondaki yaam gnein
parlsyla karlatrlabilir.

Bununla birlikte, ister Yogiler, ister Budistler veya Hristiyan ke-


iler olsun, arzuya balanm olan bu ykmlarn, bu tkenilerin
gerek olmadklar aktr: Onlardaki cinayet veya varlklarn yok
edilii temsilidir. Ahlak konusunda her tarafta oluturulan bu uzla
may gstermek kolaydr: Alemler ve kurban etmeler gibi tatsz so-
nularla dolu gerek dzensizlikler mmkn olduu lde reddedil-
mitir. Ama bu eylemlerin denk dt bir doruk arzusu varln
srdrrken, varlklar "iletiime girerek" olduklarnn tesini bulma
zorunluluu iinde kalrken, simgeler (kurmacalar) gereklerin yerine
gemilerdir. lsa'nn gerek lmn betimleyen ayindeki kurban et-
me, Kilise'nin sonsuz yenileniindeki bir simgeden baka bir ey de-
ildir. Nefse dknlk, tinsel alma biimini almtr. Meditasyon
temalan, gerek alemlerin, ayplarran nesneler haline gelen alkoln,
tenin, kann yerine gemilerdir. Bu ekilde, arzuya denk den do-
ruk ulalabilir olmaktadr ve varln bal olduu tecavzlerin, ar-
tk zihnin tasarmlarndan baka bir ey olmadklar iin sakncalar
kalmamtr.

58
NIETZSCHE ZERINE

Ve ke gelince, erlerden lneye

herhes tm ilikileri iinde -veya bunun gibi


eyler- bu hn imgesidir; o halde bu kii,

deneyim olarak bu ke yol aan igdleri


bilir; insan, yaamnn hemen hemen yansm-
da k iindedir.
1888.

Bununla birlikte, gelecegin imdiye stlnlgn kabul etmemi olsaydh,


doruu izleyen dten sonular lwrmam olsaydk, tinsel doruklann yeri-
ne dolaysz doruklann gemesi gerehleemezdi. Tinsel doru/dar, doruk ahla-
k olara/{ sunulabilecek eyin yadsnmasdr. Bu doruklar bir d ahlakn
dan kaynaklanr.

Tinsel biimlere doru kayma temel bir koulu gerektirir: Nefse


dknln reddedilmesi iin bir bahane gerekliydi. Gelecek zaman
dncesini ortadan kaldrrsam, gnah eilimine kar duramam. En
kk arzuya savunmasz kendimi brakmaktan baka bir ey yapa-
mam. Hatta gnaha eilimden sz etmek bile olanakszdr; artk g-
naha ynelemem, artk yalnzca dsal glklerin kar kayabilecei
arzularma baml olarak yaarm. Gerei sylemek gerekirse, bu
mutlu elverililik durumu insansal boyutlarda dnlemez. !nsan
doas mevcut haliyle gelecek kaygsn dlayamaz: Bu kaygnn bize
dokunmad durumlar, insann ya stnde ya da altnda kalr.

Ne olursa olsun, nefse dknln mahvedecei ve bizim koru-


mak zorunda olduumuz, gelecek zamanda yer alan bir iyilii kendi-
miz iin tasarmiayarak nefse dknlk uurumundan kanabiliriz.
O halde, duyularn cokusunun tesinde yer alan doruklara ancak ile-

59
GEORGES BATAILLE

rideki bir amac iin iine sokma kouluyla ulaabiliriz. Veya daha
ak -ve daha kayg verici- bir anlatmla, ehvetli olmayan, dolaysz
olmayan doruklara ancak, zorunlu olarak bir st amac hedefleyerek
ulaabiliriz. Ve bu ama yalnzca -bu amacn durdurduu- ehvetin
stnde deildir, ayn zamanda tinsel dorugun stne de yerlemesi zo-
runludur. ehvetin, arzuya yantn tesinde, gerekten de iyiliin, ya-
ni imdiki zaman karsnda gelecek zamann, varln grkemli kay-
bedilii karsnda korunmasnn ncelik alan iindeyiz.
Dier bir anlatmla, gnaha eilime direnmek, doruk ahlaknn
terk ediliini ierir ve d ahlakna baldr. Tam da gcmzn
yok olduunu hissettiimizde, durumumuz ktye gittiinde, tke-
tim arlklarn yksek bir iyilik adna yasaklarz. Bir genlik atei
bizi canlandrd srece, tehlikeli savurganlklar ve her trl gz
pek giriimi onaylarz. Ama, gcmz yok olmaya baladnda veya
gcmzn snrlarn fark etmeye baladmzda, durumumuz ktye
gittiginde, her trl mal mlk elde etmekle, biriktirmekle, gelecek-
teki zorluklar dnerek zenginlemekle urarz. Eylemde bulunu-
ruz. Ve eylemin, abann g elde etmekten baka amac olamaz. Oy-
sa, ksnlln kart tinsel doruklar -kart olduklar iin- bir ey-
lemin geliimine dahil olarak, kazanlacak bir mal mlk iin gsteri-
len abalara balanrlar. Doruklar artk bir doruk ahlakyla ilgili de-
ildir: Bir d ahlah, doruklar arzularmzdan ok abalanmza
balar.

60
NIETZSCHE ZERINE

aba gstermekle ilgili hibir anun yok.


Ycammda en kk bir mcadele iZi bula-
mazsz, benim yapn hi kahraanlga zg
deildir. Deneyimim bir eyi "istemeyi," bu ey

iin tutkuyla abalamay, bir "anac" hedefle-


meyi veya bir arzuyu gerekletirneyi hi bil-
mez.
Ecce Homo (Vialette evirisi, s. 64).

Bylece gizemsel durum genel olaral ruh kurtuluunun aranmasyla ko-


ullanmtr.

Kukusuz, gizemsel durum olarak bir doruun, varln eksiklii


ne -d deerleri iinde ifade edilen korkuya, cimrilie- olan bu
bann yzeysel bir taraf vardr ve znde sahte olmaya
mahkumdur. Bu ba da belirgindir. Yalnz bir ileke, esrimenin ara
olduu bir amac hedet1er. Kendi ruhunun kurtuluu iin alr: Bir
tccarnkar iin ticaret yapmas, bir iinin cret iin abalamas gi-
bi. Eer ii veya tccar arzular lsnde zengin olsalard, gelecek-
ten hibir endieleri, lmden veya ykmdan hibir kayglar olma-
sayd, duruma gre tehlikeli zevkleri aramak iin iyerini, ileri he-
men terk ederlerdi. Bir ileke ise, insann yoksulluuna batt l-
de, uzun bir kurtulu almasna girime olanana kavuur.
Bir ilekein
talimleri, tam da arazi lm iinden pek farkl ol-
mad lde insansaldr. Kukusuz en acs, sonunda u snr fark
etmektir: Ruh kurtuluunun zokas (veya benzer her trl zoka) olma-
dan gizemsel yol bulunamayacakt! tnsanlar kendilerine veya dierle
rine unu sylemelidirler: u veya bu kazan, u veya bu sonu iin

61
GEORGES BATAILLE

byle davranmak veya baka trl yapmak uygundur. Bu kaba hile ol-
madan bir de yol aan bir davran (abalamak iin gerekli olan
sonsuz hzn, gln ciddiyet) olamazd. Bu, ak deil mi? Gelecek
kaygsnn can cehenneme: Annda sonsuz bir kahkaha patlatyorum!
Ayn anda abalamak iin hibir nedenim kalmad.

IO

Istencinin zayfl ve toplumsal kayg ne-


deniyle sutan uzahlam, akl hastanesi iin
de yeteri kadar olgulaman, ama anteleri

i merakl bir biimde hem topluma hem de

alni hastanesine uzata melez bir cisi, sa-


wt douuna tanh oluyoruz.
1888.

Daha uzaga gi.tmek gerekiyor.


Eletiriyi ifade etmek olztan malvolmu olmaktr.

Bir doruk ahlahndan "sz etmek" bir d ahlafnna balanr.

Gelecek kaygsnn cehenneme kadar yolu var, varlk nedenimi ve


hatta bir szckle, aklm kaybediyorum.
Tm konuma olanan kaybt>diyorum.
u anda yaptm gibi, doruk ahiakndan sz etmeh, zellikle en
gln t>ydir!

Hangi nedenle, doruu aan hangi ama iin bu ahlak sergileyebi-


lirdim?
Ve ncelikle bu ahlak nasl ina edebiliriz?
Bir doruk ahlaknn inas ve sergilerrmesi benim amdan bir d-

62
NIETZSCHE ZERINE

, korkuya bal ahlaksal kurallarn kabul edilmesini gerektirir.


Gerekte ama iin nerilen doruk artk doruk deildir: Bu doruktan
sz ettiime gre, onu bir yarar arayna indirgiyorum. Boa harcan-
m sefahati ahlaksal bir doruk olarak sunmakla onun yapsn tama-
men deitirmi oluyorum. Tam da bunu yaparak sefahatiniinde do-
rua ulama gcnden yoksun kalyorum.
Sefihin dorua ulama ans, dorua ulama eilimi olmamas ko-
uluyla vardr. Duyularn ar an, gerek bir masumiyeti, ahlaksal
sav eksikliini ve hatta tepki olarak, ktlk bilincini gerektirir.

II

Kajka'nn atosu
gibi, doruk sonunda ulalamayandan baka bir ey de-
ildir.
En azndan insan olmay, konumay durdurmadgmz lde doruk
bizden gizleniyor.
Diger taraftan, ktlkle iyilik lwrtl gibi, dorugu dn karsna
koyamayz.

Doruk, "ulalmas gereken" deildir; d de "yok edilmesi gereken" de-


ildir.

Dorugun sonunda ulalamayan olmas gibi, d ncelikle kan/ama


yandr.

Bununla birlikte, basit kartrmalardan kanarak, doruun gere-


kirliliini ortadan kaldrmadm (arzuyu ortadan kaldrmadm). Eer
doruun ulalamaz yapsn itiraf edersem -dorua yalnzca ynel-
meme kouluyla ynelinir- dn tartmasz egemenliini kabul
etme nedenim de -tpk konumann balaycl gibi- olmaz. unu
yadsyamam: D kanlmazdr ve doruk da buna iaret etmekte-
dir; eer doruk lm deilse, aa inme gereksinimini ardnda b-

63
GEORGES BATAILLE

rakr. Doruk, z olarak, yaamn sonuta olanaksz olduu yerdir.


Dorua, ona ulamann ok zayf olasl iinde, glerimi lszce
harcayarak ularm. Kaybettiim glerimi emek harcayarak toparia-
ma kouluyla yeniden sap savuracak glere sahip olabilirim. Zaten
kimim ki ben? insansal snrlar iinde yalnzca aralksz eyleme isten-
eimi kullanabilirim. almaktan, ne ekilde olursa olsun sonuta bo
bir ama iin de olsa aba gstermekten vazgemeyi dnmemek ge-
rekir. Hatta -olsa olsa- Sezarvari reeteyi, intihar gze aldm var-
sayalm: Bu olabilirlik bana, imdiki an kaygsnn nne gelecek an
kaygsn koyman -kukusuz insan aresiz brakan bir savla- ge-
rektiren bir giriim olarak kendini sunuyor. Doruktan vazgeemeye-
ceim dorudur. Arzumuzu bastrmamz isteyen her eye kar k
yorum - ve kar knn iine ak ve hatta duygusuz bir atelilik
yerletiriyorum. Bununla birlikte, beni geim sknts iinde yaama
ya zorunlu klan yazgy ancak glerek kabul edebilirim. Ahlaksal ku-
rallan yok etmeyi dlemiyorum. Bu kurallar kanlamayan dten
kaynaklanmaktadr. Aralksz dyoruz ve bizi yok eden arzu ancak
glerimiz yerine geldike yeniden douyor. Snrsz glere sahip
olmadmzdan, gszlmz hesaba katmak zorundayz ve yad-
srken bile boyun ediimizi, iimizdeki bu gereklilii kabul etmeli-
yiz. Bizi, tamamen yok sayarak, bize snrszca katil muamelesi yapan
bu bo gkle eit olamayz. Boyun ediim zorunluluun beni insani-
letirdigini ve bana eyler zerinde yadsnamaz bir g verdiini
hznl bir ekilde syleyebilirim. Bununla birlikte, burada bir g-
szlk iareti grdm inkar edemem.

64
NIETZSCHE ZERINE

I2

Ve insan tr zaman zaman unu ilan et-


ekten hi geri kalmamtr: "Glmeye asla
hakkmz alnayan eyler vardr!" Ve insanse-
verlerin en ileri grls uu ekleyecektir:
"Yalmzca gl ve cokulu bilgelik deil, aym
zamanda trajik olanla onun yce akldli da
t rn korunma ara ve gereksinimlerine dahil-
dir!"- Ve o halde! o halde!
en Bilgi.

Ahlaksal ikircillikler, genel olarak varolu lsnde, olduka de-


imez denge sistemleri oluturur. Buraya ancak ksmi olarak geri
dnlebilir. Kendini adamann hesaba katlmasn kim tartma konu-
su yapabilir? Ve ok iyi kavrarran ortak bir karla uyumasna nasl
arabiliriz? Ama ahiakn varl, neden olduu rahatszlk, soruyu
bu kadar yakn bir ufkun ok tesine tamaktadr. Bundan nceki
uzun deinmelerim iinde, nihai sorunun hangi noktaya kadar yrek
paralayac olduunu anlatp anlatamadm bilemiyorum. imdi, or-
taya atmak istediim sorularn dnda olmak iin, bu sorularn ula
t noktalar ortaya koyan bir bak asn gelitireceim.

Arzunun bizi ynelttii arhareketler, faydal veya faydal ola-


rak deerlendirilen -kukusuz glerini toplama gereksinimine indir-
genmi dteki varlklara faydal- eylemiere balanabildikleri sre-
ce, doruk arzusuna yant verilebilir. rnein, insanlar -kurban etme-
ye, sefahat alemine klann veya sitenin yararna etkin bir ilev atfede-
rek- eskiden kurban ediyorlard ve hatta sefahat alemlerine katlyor
lard. Dier taraftan sava olarak ortaya kan bakasna tecavz, ar-

65
GEORGES BATAILLE

drrdan baar geldii lde bu yararl deere sahip olur. Sitenin g-


rnrde ar,bencil olan dar yararnn tesinde, bireysel adama ola-
naklarna ramen -bir dzensizlik olarak gelien- sitede rnlerin
dalmndaki eitsizlik adalet duygusuyla uyumlu bir iyilik arayn
zorunlu kld. Ruhun kurtuluu -lmden sonra kiisel kurtulu kay-
gs- sitenin bencil iyiliinin tesinde, eyleme geme nedeni ve bu-
nun sonucu dorua k, kendinin almasn eyleme balama arac
haline geldi. Genel dzlemde, kiisel kurtulu, toplumu ayrtran
paralanmadan kannay salamaktadr: Hakszlk, artk bavurula
cak bir yer olduundan, katlanlabilir hale gelmitir; hatta hakszln
sonularyla savamak iin abalar birletirilmeye baland. Srasyla
site ve kilise (kilise, kendi asndan, bir sitenin edeeri haline gel-
mi ve hal seferlerinde kilise iin can verilmitir) tarafndan eylem
nedenleri olarak tanmlanan iyiliklerin tesinde, koullarn eitsizli
inden kaynaklanan engeli kkten yok etme olana, yaamn kurban
edilmesi eylemine yol aarak yararl eylernin son bir biimini ortaya
koyar. Bylece, bir insann sahip olabilecei, dorua gitme, kendini
tehlikeye atma nedenleri, tarih boyunca -ve tarihi oluturarak- geli
mitir. Ama zor olan, te tarafta, nedensiz, bahanesiz dorua gitmek-
tir. unu sylemitim: Doruk arayndan kararsz bir biimde sz
ediyoruz. Dorugu, ancak baha bir eyden sz edercil bulabiliriz.

Diger bir anlatmla, her tehliheye atlma, her h, her kurban etme, lws-
nl anlh gibi, bir g hayb, bir harcama oldugundan harcamalanmz her
defasnda -aldatc olsun ya da olmasn- bir hazan vaadi ile hahl gster-
me/ zorundayz.

Bu durum genel ekonomi iinde dnldnde, tuhaf hale gelir.


Bir yalnn varln srdrmesi gibi, atlm ve umudu ulalan
snrlada snrlandrarak, eylem olaslklarn sakl tutan tamamlan-

66
NIETZSCHE ZERINE

m tarihsel bir gelimeyi dnebilirim. Devrimci bir eylemin snf


sz bir toplumu kuracan -ki bu toplumun tesinde devrimci eylem
domayacaktr- en azndan varsayabilirim. Ama bu konuda bir sapta-
ma yapmalym. Genel olarak, insansal adan retilen toplam enerji
her zaman retime gerekli toplam enerjiden fazladr. Ortak iyilik iin
(bo yere) harcamaya altmz bu lanetli pay oluturan -bizi
amasz dorua gtren- ar dolu, kpren enerji sreklilii bun-
dan kaynaklanr. Faydasz veya hatta zararl, sulu savurganlklar
ama edinmek, iyilik kaygsnn ve gelecek nceliinin ynlendirdii
insan zihnine itici gelir. Oysa, u ana kadar snrsz savurganlklara
bahane oluturan nedenler eksik olduunda, bu durumda insanlk, g-
rnrde, nefes alma olanana kavuur ... byle bir durumda bizi
aan enerji ne olur? ...

Sorumun dsal olarak nerelere kadar ulaabileceini kurnazca gs-


termek istedim. Bu ekilde, iktisadi hesap dzleminde yer alan soru-
nun genileyerek kazand eyi kesinlikte kaybettiini kabul etmek
zorundaym. Aslnda soru bozulmutur. kan sz konusu ettiim l-
de harcamay kara baml klmak zorundaym. Kukusuz bu bir
amazdr, nk sonuta kazanmak iin amasz harcayamayz: Daha
nce sylemitim, retilen toplam enerji daha byktr ...

13
imdi yazmda geen sorular formlletireceim.
Varikiann tesinde ulaabileceim ahlaksal bir ama var mdr?
Bu soruya daha nceden yant verdiim gibi, bu amac en azndan
ne arayabilirim, ne de ondan sz edebilirim.

67
GEORGE$ BATAILLE

Ama yayorum
ve yaam (dil) bendedir. Oysa bendeki dil ahlak-
sal amac terk edemez ... Dil, her durumda, dn dikliine gre,
bu amaca ulaamayacam onaylamak zorundadr.
Ve bunu syledikten sonra, yaamay srdryorum.
Kendi adma konuuyorum; benden kaan amacn yerine geecek
bir iyilii aramayacan ekleyebilirim.
Kendimi veya sahip olduum ok az gc feda etmem iin artk -
kendi dmda- bir neden gremiyorum.
Beni neelendiren gllere ve beni korkutan cinsel taknlklara
kendimi brakm yayorum.
Canm isterse, gizemsel durumlardan yararlanrm.

Her inantan uzaklam, her umuttan yoksun olarak, bu durumla-


ra ulamak iin hibir nedenim yok.
Bir duruma ulamak iin abalamak fikrine kar uzaklk hissedi-
yorum.
Bir i deneyim tasarlamak, bu deneyimin olabilecei doruktan
uzaklamak deil midir?

Bir gdye, bir nedene sahip olanlar karsnda, hibir eyden pi


manlk duymuyorum, kimseyi kskanmyorum. Aksine, yazgm pay-
lamalar iin onlara bask yapyorum. Gdlerden duyduum nefreti
ve krlganlm sevinle karlyorum. Dururnurnun ar zorluu
benim ansmdr. Bu ans beni sarho ediyor.
Ama u soruyu, iimde, istemeden, bir patlayc gibi tayorum:

ALDIRISIZ BIR GEREKLILl(iliINDE TAlYAN BILINLI BIR INSAN BU


DNYADA NE YAPABILIR?

68
NIETZSCHE ZERINE

Sizler karta! degilsiniz: Bu nedenle mutlu-


luu zihnin iddetiyle gremediniz. Ku olma-
yan biri yuvasm uurumlan zeline yapma-
maldr.

Zerdt, nl Bilgeler Hakknda.

Sorumu sorarak sylemem gerekeni sylemi oldum: Bu soruya


yant getirmiyorum. Bu aklama iinde zerklik arzusunu ve insann
tutkusu gibi grnen ve kukusuz benim de tutkum olan zgrlk tut-
kusunu bir tarafa koydum. Bireyin kamu glerinden kopard z-
grlkten ok, dmanca ve sessiz bir doann iindeki insann
zerkliini dnyorum. Bizi gelecek zamana kar kaytszla en az
dahil eden veriye bal kalmaktan yana olmak: Dier yandan, bu ta-
rafllk arzunun tatminine karttr. Bununla birlikte, szn ettiim
doruun, varln zgrlyle ayn ey olduunu dnyorum.

Bu baianty duyarl klmak istediim iin dolambal bir yoldan


yararlanacam.

Kaygmz ne olursa olsun, dncemiz olabilirlikleri btnlkleri


iinde hibir zaman kucaklayamadan tkenir. Gizemli gecenin, dn
cemizin konusunu bile, snrszca byk bir derinlik iinde bizden
gizlediini her an hissederiz. En kk dnce sonsuz bir gelime
gstermelidir. Gerei kavrama arzusu beni sardnda, nihayet bil-
me ve aydnla karma arzusu demek istiyorum, iimi umutsuzluk
kaplar. Kk bir ocuk kadar gsz olduum (ama bavurulacak
bykler de yoktur) bu dnyada kaybolduumu hemen anlarm. As-
lnda, dnmeye aba gsterdiim lde, artk n olutuu an
deil de, n snd, gecenin iinde kendimi yeniden hasta bir
ocuk ve sonunda lmekte olan bir kii olarak bulacam an bir son

69
GEORGES BATAILLE

gibi dnrm. Geree susam, gerekten susam kii benim


zensizliime sahip olamaz: Olabilirliin sonsuz geliimini tket-
mekten her defasnda cayar. Genliin gz peklii iinde denemesini
ok istiyorum. Ama, eylemek iin, nesneleri grnmlerinin sonsuz
geliimi iinde gz nne getirmeye gereksinimimizin olmamas gibi
-bu nesneleri kullanyoruz ve hareketlerimizin etkinlii grlerin
deerini garanti ediyor- yalnzca soru sormak sz konusuysa, kuku
suz soruyu en uzaa, ama "mmkn olduunca uzaa", "elimden gel-
dii kadar" uzaa gtrmeye mecburum. Oysa, Gerek'i arzularken,
tatmin etmem gereken gereklilik mutlaklar. Bunun nedeni bilgisiz-
lik iinde yaayabildigim -eyleyebildiim, soru sorabildiim- zaman,
ne eylemekten ne de soru sormaktan vazgeemememdir. Bilme arzu-
sunun belki de tek anlam vardr: Soru sorma arzusunun nedeni ol-
mak. Kukusuz, bilgi eylemin -ki bilgi eylemle dnyay dntrr
insana salad zerklie gereklidir. Ama bir ey yapmann koullar
nn tesinde, bilgi, sonunda onu yneten sorunun karsnda bir tu-
zak olarak belirir. Tam da soruyu oluturan baarszlkla gleriz.
Esrimedeki kendinden gemeler ve Eros yanklar, doay ve doam
z baladmz -yantsz- sorulardr. Biraz nce formlletirdiim
ahlaksal soruya yant vermeyi bilseydim, kukusuz doruktan uzakla-
rdm. Soruyu iimde bir yara gibi ak brakarak dorua doru ola-
s bir yolun, bir ansn varln koruyorum. imdi yaptm gibi
konumak aslnda bir hasta gibi yatmaksa, hatta lmek iin yatmaksa,
bu tedavi olmay isternek deildir. Alaydaki arlktan dolay ba
lannam gerekiyor. Gerekten kimseyle alay etmek istemiyordum.
Yalnzca dnyayla, knn peine dtm kavramlamaz doayla
alay etmek istiyordum. Eer dnyorsak, eer konuuyorsak bun-
lar hesaba katma alkanlmz yoktur, ama lm bizi durduracak
Gerein kleletirici araynn hep peine dmek zorunda olmaya-
cam. Sonunda, her soru yantsz kalacak. Ve sessizlii dayatacak bi-

70
N!ETZSCHE ZERINE

imde gizleyeceim kendimi. Bakalar grevi stlense de onlar da ta-


mamlayacaklar ve lm, benim szm kestii gibi onlarn szn
de kesecektir. Varlk daha gerek bir zerklie kavuacak mdr? Bu
ekilde konumakla, bana sanki doruun zgr havasn soluyormu-

um gibi geliyor.
Varolu, ayn anda hem zerk hem de yaanlabilir olamaz.

71
nc Blm

GNLK
UBAT-ACUSTOS 1944
ubat-Nisan 944

"AY FINCANI"
"ZEN" VE SEVILEN VARLIK
Yeni g duygusu: Gizemsel durum; ve bu
dunma ulanam yolu ola e ak, e g6z
pek ahlclk.
1884.
I

... e olursa olsun, "kahraman"m sahneye


her kmda, "evet yaamaya deer! evet ya-
amay hakettin!" diye de ok sayda ki-
inin bu derindeki duygusu, glmenin korkun
kart yeni bir eye aruz: kalr- yaam ve
ben ve sen ve hepimiz, var olduumuz srece,
kendimiz iin yeniden ilgin hale geldik. Gl-
n, ahim ve doam sonuta erekbilimin bu
biiyk ustalannn her birinin ustas haline gel-
digii yadsamalyz: Ksa tra)edi her zaman
varlgn ebedi komedisine dnmtr ve "sa-
ysz glmseyili" deniz -Aishhylos gibi ho-
nah gerekirse- bu trajedilerin en byii

ii stn dalgalanyla rtecehtir .. .


en Bilgi, I.

En yerleik zorluklar
hertaraf etmek, her eyi (zellikle, mutsuz-
lua, acya) baarydepresyon rtsyle rtrnek eer bir paravatsz
lk eylemi olarak grlmezse, ben ac eken bir varlk haline geliyo-
rum ... bununla birlikte, ak, ar sevinci saygszla, isel zgr-
l frenleyen kkl meydan okumaya balamaktan baka bir ey
yapmyorum.

Bugnk arzum bir noktaya dayanyor. Nesnel bir gereklii ol-


mayan ve buna ramen hayal edebileceklerinin en ateiisi olan bu nes-

77
GEORGES BATAILLE

neyi, sevilen varln glmseyiiyle, duruluuyla bir tutuyorum.


Hibir kucaklama bu durulua ulaamaz (bu duruluk, tam da elde et-
me annda gizlenen eydir). Yumuakl bir umutsuzluk iinde verilen
bu noktay, arzu tarafndan paraland iin arzulanan varoluunun
tesinde grdm.

Bu nesneyi tandm: Onu oldum olas bekliyordum. Sevilen varl


yantn bu etkisinden tanyoruz: Sevilen varlk boluu doldurmak
zere beklenen varlktr (evren artk onsuz kavranlamazdr). Ama
kollarnn arasnda tuttuum bu kadn benden kayar ve beklentiye
verilen yantn gereklik haline dnen etkisini kucaklamann iinde
bouna yeniden bulmaya alyorum: Yalnzca yokluk, bir eksiklik duy-
gusuyla beklentiye ulanaya devam ediyor.

Bu konuda ne sylemisem (yazdm srada bunu kesin olarak


anmsayamyorum), bana yle geliyor ki, bugn Proust, amnsarna
dan sz ederken, bu nesnenin sadk bir betimlemesini vermitir.
Esrimede, ama ayn zamanda da dingin bir bilin aydnlnda al-
glanan bu nesne baz noktalarda sevilen varlktan farkldr. Bu nesne,
sevilen varlkta, daha nce yaam olmann yrek paralayc, ama iten
ve kavramlamaz izlerrimi brakan eydir.

Yaamn yava yava kt ve yararszln (kavrama yetersizli-


inin) iinde eridii ve bununla birlikte zme kavutuu noktalar
da elde ettii Kayp Zaman'n esiz anlatsnda bir hkrn gerei
nin var olduu kansndaym.

Hkrklar kopmu iletiim anlamna gelir. Iletiim -mahrem ile-


tiimin yumuakl- lmle, ayrlkla veya anlamazlkla koptuun
da iimdeki paralanmada, bir hkrn daha az bildik yumuakl-

78
NIETZSCHE ZERINE

nn arttnhissederim. Ama hkrn bu yumuakl, nceki yu-


muaklktan ok farkldr. Kurulan iletiim iinde, alkanlk cazibeyi
yok eder. Hkrklar iindeki bu cazibe, bir fii prizden ekerken
oluturduumuz kvlcmla karlatrlabilir. Tam da iletiim koptu-
u iindir ki, aladmz zaman, trajik bir biimde bu iletiimden
zevk alrz.

Proust, kap gitmi olan eyi


bellekte koruduunu dnmt.
Bellek, varolann gizledii eyi ancak bir an iin tam olarak ortaya
karr. Insann hkrklarnn bir anlamda sonsuzluk tadnda olduu
dorudur.

Yeniden Bulunan Zaman'n, bakalarnn sonsuzluun iine yerle


tirdikleri eyi,bir ay fincannn snrlar iine drmede gsterdii
-kukusuz bilinli- kurnazla ne kadar hayranm! nk, isel ve kr
bir parlaklk ... ne aynann ruhu ne ateinki ... (Andn~ Breton) deniliyor-
sa, anmsatlan panlt iinde, insann Tanr'ya stnlk ilikisini in-
sann kendisinde bile koruyan bilmem hangi byklk ve aknlk
varln srdrmektedir. Bu ekilde oluan huzursuzluun benaraf
edilmesi kukusuz ok zordur. Zvanadan kmaktan ancak paralan-
m olarak kurtulabiliriz. (Yeniden Bulunan Zaman'n baka bir biime
soktuu) aknlk anlarndan kanma eilimi benden uzaktadr. Ama
bana kalrsa, insann aknl kesinlikle olumsuzdur. Hibir ey ol-
mayan hiliin dnda, kendi zerime hibir nesneyi (bu nesneyi kav-
rasam da veya bu nesne beni paralasa da) koyamam. Aknlk izleni-
mi veren ey -varln bu blmyle ilgili olan ey- aknl hili-
in dolaymyla alglamamzdr. Bizi meydana getiren tikel varln
tesine ancak hiliin paralan:t.asyla ulaabiliriz. Hilik bizi ezer,
bizi tketir ve hiliin karanlklar iinde kefettiimiz eye, bizi y-
netme gc vermeye alrz. Sonu olarak, en insani anlardan biri,

79
GEORGES BATAILLE

kntlerin tesinde alglanan nesneleri kendi lmze indirgemek-


tir. Bu nesneler ezilmemitir, ama egemen bir yalnlk hareketi bu
nesnelerin mahremiyetini ortaya karr.

Aknl glme yoluyla ykmalyz. Kendinin korkun tesine


terk edilen ocuun birdenbire annesinin iten yumuakln bulmas
gibi -bu durumda ocuk annesine glerek yant verir- patavatsz bir
safln insann titredii yerde bir oyun f.efetmesi gibi, aydnlanm
bir glle glerim, ama glerken bir yandan da titrerim.

Byle tuhaf (ve zellikle byle mutlu) bir glten sz etmek zor.
Gl, Tanr'nn en kk figrnn (insann imgesi) sonsuz bir alt-
lk olarak kulland bu hilii korur. Korkum beni her an benim ve
kk kayglarnn dna karr ve bu hilie brakr.

!inde bulunduum bu hilikte -bunaltacak kadar soru soran ben


boluu geniletmeyen, soruyu ikiye katlamayan bir yant gremiyo-
rum- hibir eyi ayrt edemiyorum: Tanr bana, kaba materyalizmin
"doa"s kadar bo bir yant gibi grnyor. Bununla birlikte, bu
Tanr'nn imgesini oluturanlarn olanaklarn yadsyamam: Deneyi-
mi insansal olarak vardr; bu hikayeler malumumuzdur.

Gz pekliimin -patavatszlm da diyebilirsiniz- bana unu ta-


sarmlatt an gelmitir: "Sen de bu anlamsz deneyime sahip olabile-
cek ve sonra glebilecek misin?" Yantm udur: "Olanaksz: nk
inancm yok!" !inde bulunduum sessizlikte, gerekten lgnca olan
bir elverililik durumunda, boluun zerine eilmi olarak kalyo
rum, her ey eit bir biimde gln, iren ve olabilir grnd ... Bu
anda te tarafa getim. Ayn anda Tanr'y tandm.
Sonsuz bir gln uyandrd eyin daha az zenginlii olamaz.

80
NIETZSCHE ZERINE

Yal hayaletin ayaklarna kapandm.

Genelde efendimiz hakknda deersiz bir fikir sahibiyizdir: Bu l-


sz bir esinle geldi.
Karanlklar dnyann derinliklerinden ve kann irenliinden
kan snrsz ve siyah bir saka! haline geldiler.

Gldm.
Bu son derece daha ard.
Ama hafifliim, aba gstermeden bu snrsz arln hakkndan
geldi: Hafifliim, hilie yalnzca hilik olan eyi verdi.

zgrln ve hatta gln dnda, Tanr'dan daha az kutsal


olarak gldm hibir ey yoktur.

Bl
II

Tm eski ahlakm miraslan olmak istiyo-


mz:, yeniden balamamalyz:. Tm etkinliimiz
eski biiminin aleyhine dnen ahlaktr.
1880-1884.

Kimi dostlarnnarzu edilen bir deerle ilgili kayglarn alaklk


karsnda duyduklar kmsemeyle kartrdklarn dnyorum.
Deer (veya ahlaksal zlernin nesnesi) ulalamazdr. Her trden in-
san sevilebilir. Hepsini de bakaldrm bir sempatiyle kefediyorum.
De kar durulabilecek bir ideal gremiyorum. Kitlenin kmesi
bir zindan gibi znt verici ve dokunakldr; kahramanca gz pek-
liin ve ahlaksal kesinliin kendi ilerinde soluk aldrmaz bir darlk
lar vardr. ou zaman, dar kafal kesinlik bir geveklik iaretidir
(yavan bir tatll olan Hristiyancia gleryzl kkrtc olduu gi-
bi). Ben aktan, arzudan baka bir eyi sevmiyorum.

Kalbirnizin irkin zn unutarak, birisi hakknda "it herif' dedi-


imiz kesin sulamalarmz iinde, olduka aalk bir farkszlkla,
reddettiimiz grnr farkszlklara daha da yaklamaktan baka bir
ey yapmayz. Ayn ekilde, polis kurumuyla toplum sulad yn-
temlere yaklayor.

Sularda ve ardndan da su karsndaki krlemede ortaklk in-


sanlar sk skya birbirlerine balar.
Birlik aralksz dmanl besler. ok yorucu akta, yalnzca l-

82
NIETZSCHE ZERINE

drmeyi istemekle kalmamalym, ayn zamanda onu grnce gten


dmemeliyim. Eer yapabilseydim, derdim ve umutsuzluumu
haykrrdm. Ama umutsuzluu reddederek, mutlu, neeli (nedensiz)
yaamay srdrerek, sanki yaam sevilmeye deermi gibi, daha ac
maszca, daha gerekten severdim.

Aklarn ans, fiziksel akn onlar zorlad ktlktr (denge-


si;diktir). Aralarndaki uyumu sonsuza dek bozmaya, gece kavga et-
meye mahkum ohnulardr. Bir kavga pahasna, birbirlerinde atkla
r yaralada birbirlerine balanrlar.

Ahlaksal deer arzunun nesnesidir: Urunda lnebilecek eydir.


Bu her zaman (varoluu tanml) bir "nesne" deildir. Arzu ou za-
man belirsiz bir varolmaya baldr. Paralel olarak, bir taraftan Tan-
r'y, sevilen bir kadn, dier taraftan hilii, kadn plakln (be-
lirli bir varlktan bamsz olarak) kar karya getirmek mmkn-
dr.
Belirsizliin iareti mantksal olarak olumsuzdur.

Gevek gllerden, "kafal insanlar"n gle zekalarndan nefret


ederim.
Hibir ey bana ac gl kadar yabanc deildir.

Safa, kutsal olarak glerim. zntl olduumda glmem, gld-


mde de baya eleniyorumdur.

Doktor Petiot'nun cinayetlerine (dostlarmla birlikte) glrnekten


huzursuz oldum. Nesnesi kukusuz doruk olan gl, onun hakknda
ki bilinsizliimizden domaktadr. Dostlarm gibi ben de ad kona-
mayan bir dehetten anlamsz bir kahkaha tufanna srklendim. G-
ln tesinde, lm, arzu (ak), kendinden geme, bir dehet duygu-
suna, dnme uram dehete bal esrime birbirleriyle buluu-

83
GEORGES BATAILLE

yorlar. Bu te tarafta artk glmyorum: Bir glme duygusunu koru-


yorum. te taraf zorlamaya alarak devam etmeyi deneyen bir g-
l "kastl" bir gl olacaktr ve safl olmad iin kulaa kt
gelecektir. Saknmsz, ho gl ince bir mucize duygusunu en kt
olana aar ve en ktnn iinde (lm) korur (Tanr'nn, kutsala sal-
drnn veya aknlklarn can cehenneme! Evren alakgnlldr:
Glm evrenin masumiyetidir).

Gl kutsuyor ve Tanr lanetliyor. nsan, mahkum etmeye zo-


runlu Tanr gibi deildir. Gl isterse mkemmeldir, hafif olabilir,
o kutsayabilir. Eer kendime glersem ...

Petiot kadn hastalarna yle diyordu (Q.'ya gre):


-Sizde kanszlk buldum, glenneniz gerekiyor.
Tedavi iin Lesueur Soka'na randevu veriyordu.
Lesueur Soka'ndaki periskobun doruk olduunu sylersem?
Deheten, tiksintiden midem kalkard.

Doruun yaklamas kalbirnizi skan dehet ve tiksintiden mi anla-


lr?

Yalnzca kaba, ilkel yaplar m "periskop" gereksinimine boyun


eeri er?

Jeolojik adan "periskop" lsa'nn armha gerildii tepeye benzer.


Bir gnahkar her adan suunun sonucundan yararlanr. Bir sofu ise
suun hayaliyle yetinir. Ama armha germe, bu cinayet, onun cinaye-
tidir: Pimanl eyleme balar. Onun sapkl, bilin kaymasnda ve
eylemin istemsizce es geilmesinde, yiitlik eksikliinde, kata yer
alr.

84
NIETZSCHE ZERINE

Savatan bir sre nce, dmde bana yldrm arptn gr-


dm. Bir sklme, byk bir korku hissettim. Ayn anda dnme
uram olarak uyandm: lyordum.
Bugn ayn atlm hissediyorum. "Her eyin iyi olmasn" iste-
seydim, ahlaksal gvence talep etseydim, sevincimin aptalln hisse-
derdim. Aksine hibir ey istememekten ve gvence yokluundan do-
lay kendimden geiyorum. Bir zgrlk duygusu hissediyorum.
Ama atlmm lme gitse de, bana uygun olan ey yaamnn beni
zgrletirmesi deildir. Aksine, yaam onu kemiren (onu belirli
kavrarnlara balayan) kayglardan kurtulmu olarak duyumsuyorum.
Bir hi -veya hibir ey- beni kendimden geirtiyor. Bu sarholuun
koulu, temel olarak kendime glmemdir.

85
III

En byk, en kesin ak snrsz alayla uyum iinde olabilir. Byle


bir ak en lgn mzige, zihinsel uyanklktaki kendinden geie ben-
zeyecektir.

Bu sevme kudurganl, bir pencerenin avluya almas gibi lme


alr.

Ak, lm hazr kld lde -bir dekorun komik yrt gibi-


g skp atma gcne sahiptir. Her ey basit! Skp atmada unu
gryorum: Sanki dnyann tm anlamszlignn su ortagymm
gibi bo ve zgr dip ortaya kyor.

Sevilen varl bu bo zgrlkten, artk bir anlama sahip olma


ykmllg olmayan eyin bu sonsuz saydamlndan farkl klan
nedir?

Bu yok edici zgrlk iinde, ba dnmesi kendinden geie dn-


r. Dingin bir kendinden geie.
Sevilen varlgn gc (veya zgrlk hareketi), iddet, kayg ve
akn uzun beklentisi, aklarn alngan hogrszlkleri; bir boluk
iindeki bu karara katkda bulunmayan hibir ey yoktur.

Boluk balantlardan kurtarr: boluun iinde artk durak yok-


tur. nmde boluk atmda, ayn anda sevilen varl kefederim:
Hibir ey yoktur. lgnca sevdiim ey, katr, ak kapdr.
Ani bir hareket, belirgin bir gereksinme ar dnyay yok eder.

86
IV

Dnldgnde ne kadar ok yeni ideal


mmkn olur! Ite, aag yukan be haftada
bir, yabal ve yalz bir gezinti srasmda, su-
l bir mutluluun avi saatinde yakaladgm

kk bir ideal. Yaan knlgan sama eylerin

arasnda geirmek; geree yabana kalnak!

Yan-sanat, yan-ku veya metafiziki; zaman


zaman, bir dans gibi gerei panak ucuyla
yoklamak dmda, geree ne evet ne de hayr

diyebilmek: Mutluluk gneinin m!anyla g

nlrunu okandgm her zaman hissetme k; ne-


eli olmak, acmn uyardgm hissetmek, nk
ac mutlu insam besler: En kutsal eylere g-
ln bir kuyruk eklemek; tonlarca agr bir kaja-
n, yerekimi kafasm ideali tabii li budur.
Mart-Temmuz 1888.

Bu sabah neeli bir ruh haliyle uyandm.

Kukusuz hi kimse benden daha fazla dinsiz ve neeli deildir.

Artk i deneyimden (veya gizemsel deneyimden) deil pal'den sz


etmek istiyorum. Buna zen ad da veriliyor. ieklere olduu gibi,
belirli bir tr deneyime ad vermeyi elenceli buluyorum.
Pal, zen'den farkldr.Biraz. Hatta aklabanlktr. Dahas, zen gibi
onu da tanmlamak zordur.

87
GEORGES BATAJLLE

Bu konudan ikence diye sz etmek benim amdan hner gerekti-


riyordu (bunu o kadar ciddiyetle, o kadar gereklikle, o kadar ateli
likle yaptm ki kmsenildi: Ama kmsenilmek gerekiyordu ve
alay doru olmalyd).

Bugn pal diyerek srar ediyorum.

ncelikle, pal uygulamasn retmek komik bir i. Bu i bir ka-


ny ieriyor: Pal retilemez.
Buna ramen ben retiyorum ...

Pal'in kurban' iin ulalamayan doruk olmas asl gerek deil


mi?

Clz
bir alay olaslndan dolay isyan ediyorum: Pal ve Proust
konusunda bu olaslk eksik olmaz ...

Bu olaslk neyse o olarak kabul edildii andan itibaren - Tan-


r'nn (aknln) glnle (dorudanla, ikinlie) d, bir
fincan ay, Pal'dir.
Doruun ikili karakteri (dehet ve zevk, korku ve esrime). Yeni-
den Bulunan Zaman'n -siyah ve beyaz- iki cildinde belirgin biimde
ifadesini bulan karakter: Bir tarafta utan verici otel, dier tarafta b-
yk mutluluk anlar.

Byk mutluluk anlar;


- yoga'nn dank, kiisiz ve nesnesiz cokusuna;

- paralanm kendinden geilere, soluk alnmayan trans durum-


larna;

- ve dahas gecenin boluuna gre farkllarlar;


bu anlar teopatik denilen bulank olmayan durumlarn saydaml-

88
NIETZSCHE ZERINE

na denk derler.
Bu kavramlamaz saydamlk durumlar iinde, zihin hareketsizdir,
son derece bilinli ve zgrdr. Evren onu kolaylkla kateder. Nesne
zihne kendini "nceden yaam olmann iten ve kavramlamaz izleni-
mi" iinde dayatr.
Bu, nceden yaam olma izlerrimi (her ynden nfuz edebilir olsa
da kavramlamayan bu izlenim) bana gre teopatik durumu tanmlyor.

Tanrsal usandrmann glgesi yok artk. Kukusuz!

Gizemci (mmin) iin kukusuz Tanr uup gitmitir: Gizemcinin


kendisi Tanr'dr.
Kendimi -kendime- Tanr gibi sunmak kimi zaman beni elendir
di.
Teopati'de bu farkldr. Bu durum, kendi bana, her eyi iine
dtkleri harekete indirgeyerek, sonsuz yok olup gitme, abasz z-
grlk olduundan glnln en ucudur.
Bir lakabn (pal) iaret ettii durum hakknda dncemi ifade
ederken, u satrlar meditasyon temas biiminde yazyorum:

Bir ekim nesnesini,


kendi iinde tkenen,
kendini yok eden,
ve bu ekilde bolugu ortaya karan
parlak ve hafif
alevi,
ekimi n,
sarho eden eyin

ve bolugun
zdeliini tasanm!yorum;

89
GEORGES BATAILLE

Bir alev le zde


bolugu,
sarho eden

ve aydnlatan
alevi ortaya karan
nesnenin yok ediliini
tasanmlyorum.

Amaca gtren talim yoktur ...


Tm durumlarda, bunun, varl mahvederek ve tketerek, bu ka-
dar mahrem bir yara aan eyin strap olduunu dnyorum.

Bu ikinlik durumu dinsizliin ta kendisidir.

Tam dinsizlik hiliin (hiliin gcnn) olumsuzlanmasdr: Ar-


tk hibir eyin -ne aknln, ne de gelecek zamann (artk beklenti
yok)- benim zerinde egemenlii yoktur.

Tanr'dansz etmemek, ondan korkulduu, onunla (gerein, di-


lin balantlar
iindeki imgesi wya yeriyle) hala rahat olunmad,
iaret ettii boluun incelenmesinin ve bu boluu kahkahayla del-
menin daha ileriye brakld anlamna gelir.

Tanr'ya, ynlarn titredii eye glrnek ocuun yalnln, saf


ktln gerektirir. Hibir ey ar, hasta olarak varln srd-
remez.

Pal gltr,
ama o kadar canl bir gltr ki iinde hibir ey
barndrmaz. Gzenekler alm snrszlk, saydaml sonsuza ka-

90
NIETZSCHE ZERINE

dar gtrmeden kaslarn


hareketi tarafndan paralanr. .. Bir Buda'nn
duyarsz glmseyii bile ar gelir (ac verici kiisel direnme). Yal-
nzca sramadaki bir direnme, zlm bir hafiflik (hatta zerklik,
zgrlk) gle snrsz bir egemenlik salar.

Iki varln saydaml da, tensel bir ticarele bozulur.


Kukusuz sivri durumlardan sz ediyorum.
Genel olarak glrnekten katlyorum ve ...

Bana "Tanr'dan dul kalm", "avutulamaz dul" muamelesi yapt-


lar.
Ama glyorum. Szck durmakszn kalemimin ucuna geldiin
den ac ac glyorum.
Yanl anlalnaktan dolay hem eleniyor ve hem de zlyo-
rum.
Glm neelidir.

Yirmi yandayken
bir gl dalgasnn beni alp gtrdn
sylemitim ... Ikla
dans ettiim duygusuna kaplmtm. Ayn za-
manda kendimi zgr bir ksnlln zevklerine brakmtm.
Toplumun ona glenden daha iyi gld enderdir.

O srada Sienna Katedrali'nin oraya vanrken beni gldrdn


ileri srdm anmsyorum.
Kendi kendime:- Olanaksz, gzel gln deildir, diyordum.
Ikna etmeyi baaramadm.
Ve buna ramen temmuz gnei altnda beni byleyen katedralin
nnde bir ocuk gibi mutlu glmtm.

Yaama zevkine -bildiim hazlarn en yumua ve en ustas olan-

91
GEORGES BATAILLE

ltalya'daki hazzma glyordum. Ve bu gneli lkede, yaamn, sol-


gun keii Binbir Gece'nin prensesine dntrerek Hrstiyanlktan
nasl yararlandn kefediyor olmak beni gldryor.

Sienna Katedrali, pembe, siyah ve beyaz saraylarn ortasnda, ko-


caman, ok renkli ve (tartlabilir zevkte) ssl bir pastaya benze-
mektedir.

92
V

Sonunda birden fazla yze sahip oldum. Ve hangisinin dierine


gldn bilmiyorum.

Ak o kadar lsz ki kafan iki elimin arasna alyorum: Tutku-


dan doan bu dnce krall aslnda yalann krall deildir. So-
nunda "figr" dalyor. Geriye, eylerin harcnda -yrtc yrtk
olan- bir yrtk yerine, yalnzca harcn rgs iine yerleen bir kii
kalyor.

l yapraklardan hallar bir tahtn basamaklar deildir ve r-


morkrn brtleri periler aleminin yanlsamalarn yok etmekte-
ler.
Bununla birlikte, kukusuz zlemeyen bir mesaj iletirken, hi
kimse bize unlar syleyemiyorsa, dnyann parlakl neye yarar:
"Seni ykan, kendi yazgn (sen olan bu insanmkini) veya genelde var-
ln (paras olduun bykln) yazgs olarak baktn yazgy
imdi gryorsun, hibir ey bu yazgy -neyseler o olan- eylerin
clzlna indirgeyemez. Aksine burada -rastlantsal yalan buradadr
bir ey her dnme uradnda, sendeki hibir eyin yantsz b
rakmad ary duymuyor musun? Onu istediini deil, ama yal-
nzca o oldugunu syleyebilecein bu serven dolu yaamda, en uza,
en ucu ve arzulanabiliri kim reddedebilir? Arzulanabilir? Bilmecenin
ls olabilecek miyim? Beni grdnde, bu ulalamaz amac se-
mediysen, bilmeceye yaklaamazdn bile!"

93
GEORGES BATAILLE

Kukusuz gece oluyor, ama arzunun iddetlennesi iinde.

Yalandan (iirsel budalalktan) nefret ediyorum. Ama iimizdeki


arzu hibir zaman yalan sylememitir. ou zaman bize, hayal edi-
len nesne ile gerek nesne arasndaki uurumu gsteren bir arzu has-
tal vardr. Sevilen varln onu severken sahip olduum grn
ten farkl olduu dorudur. En kts, gerein arzu nesnesiyle uyu-
munun, bana grnd kadaryla, olaanst bir ans gerektirmesi-
dir.
Bu ans hakkndaki fikrimizi altst eden evrenin apak grkemi
bunun karsnda yer alr. Eer hibir ey iimizdeki gn grkeminin s-
tn rtmezse, sonsuz aka hak kazannz. Sevilen varlk, bir dizi belir-
lenmi olaydaki mucize gibi baya bir gerein iinden kmayacak
tr. Sevilen varl dntren ans mutsuzluk eksikliinden baka
bir ey olmayacaktr. Iimizde aynaan evren, mutsuzluun (donuk
varoluun) ortak vadesinde kendini reddedecektir ve az sayda seil-
mi kiide ortaya kacaktr.

Sevilen varlk ile karlatrldnda evren clz ve bo grnr:


Evren "lml" olmad iin "oyunun" iinde deildir.
Ama sevilen varlk yalnzca bir kii iin byledir.
"Hrszlardan", kararszlklardan "korun ur" olmayan tensel ak
tanrsal aktan daha byktr.
Bu ak beni "tehlikeye atyor", sevilen varl tehlikeye atyor.

Tanr tanm olarak tehlikeye atlamaz.


Tanr a, tutkusu ne denli ateli olursa olsun, bu atelilii ina-
yerin tesinde, oyunun dnda (seilmilerin mutluluu iinde) anlar.
Ve kukusuz bir kadnn a -yokluun ikencesini yok etmesi
gerekir- kadn evinde, elinde olu1eaya kadar didinip durur. ou za-
man akn tehlikeye atlm olarak kalmak isteyen yapsndan kurtul-
mak istendiinde snd dorudur. ..

94
NIETZSCHE ZERINE

Mutluluun aklarn en acmasz snav olduunu kim grmez?


Buna ramen istemli reddedi retilmi olacaktr ve ak sanatsal ola-
rak kendi iin istenen bir incelik haline getirecektir (u an gnll
olarak zor koullar srdren aklar dnyorum). Mutluluu a
ma, tketme ans ok kk de olsa varln srdrr.

ans ile vade (cadentia) ayn kkene sahiptirler. ans, ken, d-


en eydir (kkeninde iyi veya kt ans vardr). Bu, rastlantdr, bir
zarn ddr.

Buradan u gln fikir ortaya kar: Hiper-Hristiyanlk neriyo-


rum!
eylerin bu basit grnm iinde, den ve Tanr'dan ayrlan ar-
tk insan deil Tanr'nn(veya btnln) kendisidir.
Burada Tanr, "Tanr fikrinin ierdiinden daha azn" iermiyor.
Aksine daha fazlasn ieriyor. Ama bu "fazlalk" Tanr'nn kendisi ol-
duundan ve z de "oyunda olmak", "kendini tehlikeye atmak" anla-
mna geldiinden ortadan kalkar. Sonunda yalnzca insan varln
srdryor.
Bu, gln terimlerle, genellemi enkamasyondur!
Ama insanln iindeki evrenselin dnde, lsa ile olduu gibi,
artk"tehlikeye atlma"nn dayanlmaz komedisi sz konusu deildir
(Tanr lsa'y yalnzca kurmaca olarak terk eder). Ortaya srlmenin
terki btnseldir.

Sevilen varlkta -sevmekten lmeyi arzulayacak noktaya kadar-


sevdiim ey zel varlk olmayp evrenselin ondaki paydr. Ama bu
pay ortaya atlmtr, beni tehlikeye atar.

Fikirlerin bu basit dzleminde, Tanr'nn kendisi de zeldir (Tanr


ben deilim), ama hayvan oyunun dndadr (yalnzca o oyunun d-

95
GEORGES BATAILLE

ndadr).

Bu varlk, "ay fincan"nn iine, bir insann iine den varlkla


karlatrldnda ne kadar ar ve tumturakldr.
Arlk, sabrszln, gvenlik susuzluunun bedelidir.

Mutlak'tan sz etmek, iren, insanlkd bir szck.


Bu, kurtuklarn zlemidir.

Hi kimseyi tanrlatrmak istemiyorum. Ama Tanr yavanln


dan kavramlamaz eylerin geiciliine dt zaman glyorum.
Bir kadnn mendilleri, bir yata ve oraplar vardr. Bir an iin
evinden ya da bir ormandan uzaklamaya gereksinim duyuyor. Ger-
ek halini saydarnm gibi fark edersem hibir ey deimemi olur:
Oyun ve hatta ans bile. Gerei kendisinin stnde deildir. Bununla
birlikte, tpk "ay fincan" gibi ona da ancak ansn yaver gittii en-
der zamanlarnda ulaabilirim. Bu, dnyann bana yant verdii ses-
tir. Ama, sonsuz dikkat olmadan, -aclarn tketen arlna bal
saydamlk olmadan- hibir ey duyamam.

Tensel akta aclarn arln sevmek zorundayz. Bu arlk ol-


madan oyun oynayamayz. Tannsal akta, aclarn snr tanrsal m-
kemmellik iinde verilidir.

Dinsizlii, kendini tehlikeye atmann saygszln seviyorum.


Kendini tehlikeye atma yle kararl bir biimde ipi geirir ki, baz
anlarda korku olanan bile kaybediyorum. Bu durumda korku oyu-
nun geri ekilii olur. Benim sevrnem gerekiyor. ans kefederken
kendimi mutlulua brakmam gerekiyor. Ve beni tketen bu oyun
iinde kazanc vahice brakmak iin kendinden gei iinde kazan-

96
NIETZSCHE ZERINE

mam gerekiyor.

Yeni korkularn bu son szcklerinde bulunan acyla beslenmek,


oyuna srtm dnmem demektir.
Aslmaduygusunun bana verdii korku olmadan oyunun iinde
olamam. Ama oynamak korkuyu amak anlamna gelir.

Bu savunmann aptalln, tumturakl szlerin amalarna hizmet


etmesinden korkuyorum. Ak yalndr ve tmcesizdir.

Gizemsel geleneklerden kaynaklanan bilinmeze duyulan akta, a


knln bertaraf edilmesiyle, o kadar byk bir yalnla ularz ki,
bu akn dnyasal aka -onu sonsuza kadar yanklarken- balanmasn
isterdim.

97
VI

Sonunda bilinmez kalan ey, ayn anda tandgm eydir: Gerein


askya alndandaki bendir, sevilen varln, bir kak grlts-
nn veya boluun grnts altndaki bendir.

ncelikle sevilen varlk tuhaf bir biimde benimle kart. Ama


hayal meyal seildii an kavramlamaz oldu. Onu bouna aradm, bul-
dum, kucakladm ... Ve bouna bildim ... Kuku duyamazdm; ama,
bu korkuyu ehvetin iinde bomam olsaydm, arzunun snamasna
nasl katlanabilecektim?

Ac, sevilen varln aka


meydan okumasndan kaynaklanr. Sevi-
len varlk srtn dner, benden farkllar.

Ama fark olmadan, uurum olmadan onu bouna tanm olurdu m ...
zdelik oyunun iinde kalr. Bize verilen arzuya yant ancak kavra-
nlmam olduunda gerektir. Bu snrlar arzuyu (ve bizi) tanmlarlar.
Oynadmz lde varz. Oyun durursa, oyunu sabitlemek iin on-
dan bir unsuru ekip alrsam, artk hibir eitlik yanl olamaz: Tra-
jik olandan glnebilir olana geiyorum.

Tm varlklar temelde tektir.


Tek olduklar srada birbirlerini iterler. Ve onlarn zlerini olu
turan bu devinim iinde temel zdelik yok olur.

Oneeden yaam olu izlenimi, temel tiksintinin -ani ve pek kalc

98
NIETZSCHE ZERINE

olmayan- duruu anlamna gelir.

Tiksinti iimizdeki baarszla urayan eydir, sabit unsurdur:


Yalnzlamann iindeki deimezlik her durum gibi bir dengesiz-
liktir.
Iimizdeki arzu ans belirler: Bu, saydamlktr, donukluun karar
yeridir. (Fiziksel gzellik saydamlktr, ama edilgendir, erkek irkin-
lii -etkendir- altst etme yoluyla saydaml oluturur.)

Saydamlk bireysel yalnzlamann ortadan kaldrlmas olmayp


almasdr. Bu saydamlk, kuramsal veya temel birlik durumu olma-
yp bir oyunun iindeki anstr.

ans, daha nce yaam olma duygusuna karr.


ansn nesnesi tek saf varlk olmayp ayr varlktr; ayrl yads
ma gcn ansa borlu olan, ayr varlk olarak yenilgiye urayan
dr. Ama bu olumsuzlama sevilen varlkla bulumay varsayar. Bu
olumsuzlama, ancak bakas karsnda, ona eit bir ans tanyarak et-
kin olur.
Ak, bir anlamda ayrlmay sularken, bu ayrlmay yalnzca seil-
mi olan iin kaldrrken, tek varln ans sayesinde gerekletirdii
bu yadsmadr.

Sevilen varlk bu seimde talihsiz grkemi tek varln grkemi


olan evrenin almasdr. Ama ans -mevcut hali- ak varsayar. Se-
vilen varln akn ona katt eyden gerekten farkl olduunu sy-
lemek, varlklar zerine olan yarglarn ortak bir yanlln ortaya
karr. Sevilen varlk akn iindedir. Bir kii iin olmak, bir yn
iin olmak, saysz "tandk" iin olmak; hepsi de eit olan farkl ger-
ekliklerdir. Ak, ynlar, bir ortam; varoluumuzun dayand ger-

99
GEORGES BATAILLE

ekliklerdir.

ans, akta ncelikle an sevilen varlkta arad eydir. Ama


ikisinin bulumasnda da ans vardr. Onlar birletiren ak, bir an-
lamda tek varlga dn enliidir. Ak ayn zamanda, ama en st de-
recede, zerkliin, oyunun almasnn iinde aslm olmann zt ka-
rakterini tar.

oo
VII

Keilerden nefret ediyorum.


Dnyay, ans, bedenierin gereini reddetmek, bana gre, utan
vermelidir.
Bundan daha byk bir gnah yoktur.

iftierin arasnda bir kyl, bir hayvan gibi dans ettiim -tek ba-
na dans ettiim- ve itiim geceyi anmsamak beni mutlu etti.

Yalnz bana m? Doruyu sylemek gerekirse, bir samalk pot-


latch'nda [enlik, -.n.] filozof -Sartre- ve ben kar karya dans
ediyorduk.

Fr dnerek dans ettiimi anmsyorum.

Zplayarak, ayaklarm demeye vurarak.


Bir meydan okuma, gln bir lgnlk duygusu iinde.
Sartre'n nndeki bu dans bende bir tablonun (Picasso'nun Avig-
nonlu Kzlar) ansna balanyor. nc kii at kafal, izgili, sar ve
mor geni bir sabahlk giymi bir mankendi. Gotik bir yatan h-
znl tavanl bu aynamalarn ba kesindeydi.
Be aylk bir karabasan karnavalla bitiyordu.
Sartre ve Camus ile bir arada olmak (okuldan sz etmek) ne tuhaf
ey.

Dier taraftan zen keileri ile ararndaki yaknlk beni yreklendi-


riyor (dans etmiyorlar, iki imiyorlar ... ).

o
GEORGES BATAILLE

Neeyle (zgrce) dnlen bir ortamda zen biraz zamansz bir


gvenin konusudur. Zen keilerinin en ekicileri namusluydular.

102
Nisan-Haziran 1944

ANSIN KONUMU
Ahiakn kendi kendini yok etmesi hangi l-
de hala kendi gcnn kantdr? Biz Avrupa-
llar; iimizde inanlan iin len kiilerin lw

var: Ahlak korkun bir biimde ciddiye ald/:

Ona feda etmeyeceimiz hibir ey yoltur. Di-


er taraftan etelektel titizliimiz bilinlerin
1
yanlp almasna dayanmaktadr. Eski toprak-
lan bir lez ter/ ettikten sonra hangi yne gi-
deceimizi bilmiyoruz. Ama bu topral bile bi-
ze, imdi bizi uzaklarda servene, hala kefe

dilmemi ve smrlmemi uzak lkelere do-

11.1 ite gc vermitir: Tercih hakkmz yok,


fetledenler olmanz gerekir, nk artk "kal-
may" umduumuz bir vatana sahip deiliz.

Gizli bir olw11lama, tm olwHsuzlanalanz

dan daha gl bir olumlama bizi itiyor. Gc-


mz:n hendisi bize, bu eski ve paralanm

topralto kalmamza izin vermiyor: k tehli-


keye atyoruz, hendimizi de tehlikeye atyo

ruz: Dnya hala zengin ve bilinmezdir ve clz

ve zehirli hale gelmehteme batmak daha iyi-


dir. Gcmz bizi yukan denize, bugne kadar
tm gneierin batt nohtaya doru iter: Ye-
ni bir dnyann varolduunu biliyoruz ...
1885-1886.
Tutunduum ve gzyalar iinde beklediim
bir ann benden kur-
tulmasn salayacak ekilde davranyorum. Bunun iin kendi imkan-
larm ayorum. Bellekte hi iz yok; varsa da ok az var. Bunu, hayal
krklna uram veya kzgn olarak deil atlm bir ok gibi ama-
ca ynelmi olmaktan emin olarak yazyorum.

Sylediim ey u koulla kavranlabilir: Yaanamaz olmak iin


olduka gerek bir satlk zevkine sahip olmak gerekir.

Snrsz yanl anlalma: Sevincimi bir tarlakuu gibi gnee kar-


t haykrdm yerde, sevdiim eyi umut krc terimlerle sylemek
zorundaym.

lOS
II

Geriye dnerek, bir yllk notlanm kopya ediyorum: 1943 ylnn ocak
aynda, s.zn ettiim ans ilk kez tasanmladm (V. 'ye geliyordum):

Tm olabilirlik hakknda bu kadar dnmek ok skc. Ar ol-


duu dnlen gelecek. Ama:

Sinirli bir korku iinde, kukulanmak zorunda olduum ustalk


hangisi olursa olsun, (iin iine dahil olan hibir ey yok, zellikle
kaynaklara sahip olma zorunluluu, Tinin Grngbilimi'nin, snf sa-
vamnn dokunakllna baldr: ... olsayd yerdim; 1943 ylnn
banda, olaylarn dokunakll benim yardmma geliyor - zellikle
gelecekteki olaylarn), kalpsizliin hibir ey balamaz (kalbimin
z: hafiflik, fkrma)
Grmek hi kimseyi benim kadar paralamaz: Sonsuzu kefetmek,
hibir eyi ayrk tutmamak, korkuyu haklara, fkelere, yoksulluun
kzgnlkianna balamak. Tm g nasl olur da yoksullua verilmez:
Buna ramen, g, dibinde glen kalbimin bu dansn paralayamaz.
Hegel DiyaleiUii. -Bugn iki nokta arasnda, bir an iin hibir e
ye dayanmayan bir birletirme izgisinden, bir sramadan baka bir
ey olmamak benim iin olanakszdr.

Srama iki tabioyu temsil etmektedir. Stendhal kendi kaynaklar


n (kaynaklarnn dayand toplumu) sevinle kertiyordu. Sra he-
saplarn grlmesine gelir.
Dzenlemede, iki nokta arasndaki ciddiyetten uzak kiiler ortadan
kaldrlr.

Iki tasarm birbirlerini yalanlyorlar. Birinci paragrafta, hesapla-

106
NIETZSCHE ZERINE

rm grlmesi korkusundan kurtulduumu tasarlyordum.

Ama hala:
Srama yaamdr, hesaplarn grlmesi lmdr.
Ve eer tarih durursa, lrm.
Veya:
Her dzenlemenin tesinde, yeni bir srama biimi mi? Eer ta-
rih bittiyse, zamandna bir srama m? Sonsuza kadar haykryo
rum: Tme out of joints.

En u korku -daha sonra karar- durumunda, u iirleri yazdm:

107
GEORGES BATA!LLE

Ve zvanadan km
bardm
umutsuzluk
nedir

Kalbirnde gizlenen
l bir fare

fare lyar
kovalanyar

ve elimin iinde dnya lyar


yatmadan nce
flenmi eski mum

hastalk dnyann lm
ben hastalm
ben dnyann lmym.

108
NIET.:SCHE ZERINE

Kalptehi sessizlih
iddetli rzgann darbesiyle
alwhlanm ldresiye atyor
ve bir yldz ayahtahi iskeletimin iine
hayarah dyor

Siyah
sessizlih g ele geinyorum
siyah azn bir koldur
siyah
siyah alevler/e
bir dvann zeline yazmah
mezarln bo rz~an
hafamm iinde slh alyor.

109
GEORGES BATAILLE

Bir admn lgn sessizlii


bir hknn sessizlii
dnya nerede gk nerede

ve yol.n. yitirmi gk
deliriyorum.

Dnyay yanltyorum ve lyorum


onu unutuyorum ve gmyorum
kemiklerimin mezarlna.

Ey yok gzlerim
l kafal.

o
NIETZSCHE ZERINE

Umut
ey benim tahta atm
karanlklarda bir dev
tahta bir at zerindeki
bu dev benim.

lll
GEORGES BATAJLLE

Yldzlgk
Kzkardeim
Lanetli insanlar
yldz
sen lmsn
byk bir sogum sn

yldnmn yalnzl
sonunda insann yoklugu
belieimi boaltyorum
ssz bir gne
ad siliyor

yldz gryorum
sessizlii donduruyor
bir kurt gibi uluyor
yere srt st dyorum
beni ldryor onu lefediyorum.

112
NIETZSCHE ZERINE

Ey mezarln dibinde
katksz gecenin parmaklan arasnda
oynanan zarlar

gne kulannn zarlan


sarho tarlakuunun sramas
geceden kan
bir ok gibi olan ben

ey kemik/erin saydaml
gneten sarho olan kalbim
gecenin gnderidir.

113
III

Kendimden utanyorum. Yumuak, etkileyebilen bir insan olacak-


tm ... yalandm.
Bundan birka yl nce, krp dken, oyunun kurallarn bilen bi-
riydim. Kukusuz bunlar bitti ve belki de hepsi yzeyseldi. Eylem,
sav o gnlerde ok az risk tayordul
Bana tm gcm paralanm gibi geliyor:
Sava umutlarm boa kard (politik dalavereleri dnda hibir
eyin yaam hakk yok);
bir hastalk beni tketti;
srekli bir kayg sinirlerimi ypratt (hastalk durumunu bir g-
szlk olarak kabul edemiyorum);
ahlaksal dzlemde, sessizlie indirgendiimi hissediyorum (doruk
onaylanamaz, hi kimse onun adna konuamaz).
Bunun karsnda kendimden emin bir bilin var: Eer bir hareket
ans varsa, bunu ikincil bir oyun gibi deil yaamm ortaya koya-
rak oynayacam. Yal, hasta ve sinirli olsam dayapm eylemcidir.
Yorgunluun kendini adad snrsz (canavarca) verimsizlie sonsu-
za dek katlanamam.

(Eer, u anki yaammda, bir an iin kendimi brakrsam, bam


dner. Sabahn beinde, yorum, acmaszm. Uyumay denemek-
ten baka bir ey yapamyorum.)

Yaam tarafna m? lm tarafna m? Bazen ac bir ekilde en k-


tye gzm dikiyorum: Dehete dahil olamadan oynayamyorum.

114
NIETZSCHE ZERINE

Ve her eyin kaybedildiini biliyorum: Sonunda beni aydnlatabilecek


olan gnn bir l iin pariayacan biliyorum.
Bendeki her ey yaama krce glyor. Bir ocuk hafifliiyle yaa
mn iinde yryorum, yaam tayorum.
Yamuru dinliyorum.
Melankolim, lm tehditleri ve yok eden, ama bir doruu gste-
ren bu tr korku; bunlarn hepsini iimde hareket ettiriyorum, tm
bunlar yakama yapyor, beni bouyor ... ama gidiyorum - daha
uzaa gidiyoruz.

llS
IV

Kaygya dmek beni artyor ama buna ramen!

Oynamaktan vazgemiyorum: kalbin sarho olma kouludur bu.


Ama eylerin bulant
veren zn lmektir bu: Oynamak, snra
dokunmaktr, mmkn olduu kadar uzaa gitmektir ve bir uurum
kenarnda yaamaktr!

zgr ve zgr olmak isteyen bir kafa ile ile oyun arasnda bir
seim yapar. ile, kart ansn iindeki oyundur, kendiliinden alt-
st olmu oyunun reddidir. ilenin reddettii, oyundan ekildii
dorudur, ama ekilii bile bir katlm biimidir.

Ayn ekilde, oyun da bir tr reddetmedir. Hakiki bir oyuncunun


ortaya srd para "kaynak" olarak kaybedilmitir: Artk bu kay-
naktan hi bir zaman "yararlanamayacaktr." Bu kayna kaybederse,
her ey bitmi demektir. Eer kazanrsa, ilk konan paraya eklenen ka-
zan yeniden konacak paralara destektir, baka bir ey deil. Oyun
paras "el yakar." Oyunun scakl paray oyuna hasreder. (ans n
olaslklar hesab gibi matematiksel speklasyonlar oyuna yabanc
dr.)

Ayn ekilde arzu beni yaktnda


-ve sarho ettiinde- arzu nes-
nesinin peinden komak benim oyunum haline geldiinde, zde en
kk bir umudum kalmam demektir. Oyuncunun kazanc gibi bir
elde etme arzuyu yayar - veya sndrr. "Bundan sonra, benim iin
artk huzur yok!"

Romantizm, ilenin azizliine kar keileri ve perhizcileri yavan


klan
oyunun azizligini karr.

116
NIETZSCHE ZERINE

"Baarszl, baarszln artt oranda yceltmek" ... Nietzs-


che Ecce Homo'da, pimanlkla ilgili grnbu ekilde ifade ediyor.

Nietzsche'nin doktrinlerinin yle bir tuhafl vardr: Bu doktrin-


ler izlenemez. Bunlar nmze belirsiz, ou zaman gz kamatrc
prltlar koyarlar: Hibir yol gsterilen yne gtrmez.

Nietzsche yeni yollarn peygamberi midir? Ama st insan, bengi d-


n, cokunluk veya eylem gdleri olarak boturlar. Hristiyan veya
Budist gdlerle karlatrldnda etkisizdirler. G Istenci'nin ken-
disi de deersiz bir meditasyon konusudur. Bu istence sahip olmak
iyidir, ama onun zerinde dnmenin iyi olduu kukuludur.
Nietzsche'nin grd ey: Ktl gsterirken, savama a
rrken, "unu yapn, bunu yapn" diyen vaizlerin yanll. Ecce Ho-
mo'da yle diyor: "Deneyimim, bir eyi 'isteme'nin, o ey iin 'tut-
kulu bir ekilde alma'nn, bir 'amac' veya bir arzunun gerekle
mesini hedefiernenin ne olduunu bilmez." Hibir ey Budizme, pro-
pagandac Hristiyanla bu kadar aykr olamaz.

Zerdt ile karlatrldklarnda, Isa ve Buda kleci grnmekte-


dirler. Bu dnyada yapacaklar bir ey ve hatta bunaltc bir ileri
vardr. Yalnzca "bilge"dirler, "bilgin"dirler, "Kurtarc"drlar. Zer-
dt (Nietzsche) daha fazladr: Kendi yklendii ilerle alay eden bir
batan karcdr.

Manastra bavurmu, reddedilmi, kap eiine oturmu ve kabul


edilmek iin stekilerin iyi niyetini bekleyen Zerdt'n bir dostunu
dleyelim. Ve burada sz konusu olan yalnzca alakgnll olmak,
ban emek ve glmernek deildir: Hristiyan gibi Budist de bala
d ii ciddiye alr -arzu duysa da- artk kadnlar tanmamay ka-

117
GEORGES BATAILLE

bullenir! sa'nn, Buda'nn bu dnyada yapacaklar bir ey vard: M-


ridlerine ksr ve zorunlu bir grev yklediler.
Zerdt'n rencisi
sonunda efendisini reddetmeyi renir: Ona
efendisinden nefret etmesi ve "tacndan elini ekmesi" sylenmitir.
Mridliin tehlikesi, "tehlikeli bir biimde peygamberin merdiveni"
olmak deil, bu dnyada yapacak hibir eyi olmamaktr.

u iki eyden
birini seeceksiniz: Ya gerekte yaplabilecek hibir
ey olduuna inanmazsnz (aslnda bunu yapabilirsiniz, ama inansz
olarak)- ya da grev vermeyen Zerdt'n rencisi deilsiniz.
Akam yemeini yediim kafede evlilikle ilgili bir tartmaya ta-
nk oldum. (Gen ve aptal) e olan patronun gr: "Neden bana su-
rat asyor?" Ei salona servis yapyor, aznn kysnda bir glmse-
yi.

Her tarafta uyumsuzluklar patlyor. Ama bu arzu edilen bir ey


deil midir? Ve hatta K.'nn benimle -iimde yara gibi ak olan-
uyumsuzluu, yaam benden koparan amasz ka, beni fark etme-
dii bir basamaktan den bir insan durumuna amaszca brakan ka-
, korkmama ramen kendim istemiim gibi iimde hissediyorum.
K. gzlerimin nnden kayp gittii ve bana kaybolan bir bakla kar-
lk verdiinde, bazen iimdeki gl su ortakln acyla kefetti
im oluyor. Ve ayn ekilde bugn, belki de kiisel felaketler nce-
sinde, bir arzunun zn, gelecekteki deneyimlerin (sonularndan
bamsz olarak) bekleniini tanmazlktan gelemem.

Duygumu ifade etmek iin mziin kaynaklarna sahip olsaydm,


bundan, kukusuz krlgan bir panlt kaynaklanrd; ayn zamanda
yumuak ve lgn bir younluk, son derece vahi ve buna ramen
terk edilmi bir sevin hareketi de bundan kaynaklanrd ve lyar
muyum, glyor muyum kimse syleyemezdi.

118
V

Birdenbire deneyim tehlikelerinin eklendii an geliyor ...: zorluk-


lar, kt ans ve d krklna uram byk coku: Bocalyorum
ve yalnz kalyorum, yaama nasl katlanabileceimi bilmiyorum.
Daha dorusu biliyorum: Sertleeceim, kendi kme glece-
im, nceki gibi yoluma devam edeceim. Ama imdi sinirlerim
ayakta ve iki itiim iin bozguna uram haldeyim, yalnz olmak-
tan ve beklemekten dolay mutsuzum. Bu ac, hibir mutsuzluun so-
nucu olmacl ve yalnzca ansn yok oluuna bal olduu iin katla-
nlamazdr.
(Beni byleyen ve tketen krlgan ve her zaman tehlikeye atlm
olan ans.)
imdi katlayorum ve yoluma gidiyorum (baladm). Harekete
geme kouluyla! Sanki harcanan abaya deermi gibi sayfan byk
bir zenle yazyorum.
Harekete geme kouluyla!

Yapacak eyi olma kouluyla!


Yoksa nasl sertleeceim! Bu bolua, hibir eyin susuzluunu
gideremeyecei bu susuzlua, bounalk duygusuna nasl katlanacak-
tm?Bu dnyada yapacak hibir eyimin olmamasnn d krkln
(umutsuzluunu) anlattm bu kitab, bu eyi yazmann dnda yapa-
cam ne vard?

Bitkinliin (nemsiz, doru) ukurunda bile kefediyorum.

Bu dnyada bir amacm, bir hareket nedenim var.


Tanrolanamaz bir ey bu.
ans rnn beni hi terk etmeyecei deneyimlerle iaretlenmi,

119
GEORGES BATAJLLE

etin bir yolu dlyorum. Kanlmaz, gelecekteki tm olaylar d


lyorum.
Paralanma veya bulant iinde, bacaklarmda derman brakmayan
bitkinlikler iinde ve lm anna kadar, oynayacam.
Bana den ve bkmadan usanmadan yenilenen, her gn

bir svari gibi habercisi


benden nce gelen, hibir zaman hibir eyin snrlandramad,

geceden kan

bir ok olarak ben


diye yazdm zaman uyandrdm ans, en iyisi ve en kts ile
beni sevdiime balayan ans sonuna kadar oynanmak ister.

Ve benim yaknmda biri ans grrse, onunla oynasn!


Bu benim deil onun ansdr.
ans benden daha fazla yakalayamayacaktr.
Onunla ilgili hibir ey bilmeyeceh, ama onunla oynayacahtr.
Ama kim onunla oynamadan onu grebilecektir?

Beni okuyan sen, kim olursan ol: ansn oyna.


Acele etmeden yaptm gibi, yazdm anda bile seninle oynuyo-
rum.
Bu ans ne senindir ne de benim. Tm insanlarn ansdr ve onla-
rn dr.

Gecenin imdi ona verdii parlakla hibir zaman sahip olmam


mdr?

K. ve M. dnda hi kimse (daha ne istersiniz!) u dizelerin (veya

120
N!ETZSCHE ZERINE

ncekilerin) ne anlama geldiklerini bilemez:

gnein kulannn zarlan ...


(Onlar da baka bir dzlemde anlamdan yoksunlar.)

yle byk bir uurumun kenannda oynuyoruro ki, derinliini


yalnzcabir d, can ekien bir insann karabasan gsterebilir.
Ama oynamak, ncelikle ciddiye almamaktr. Ve lmek ...

Oyunun yannda, ansn zel olumlamas bo ve yersiz grn-


yor.
z olarak snrsz olan eyi -ans, oyunu- snrlamak ne kt!
Dnebiliyorum: K. veya X. bensiz oynayamazlar (bunun karl
da dorudur, ben de K.'sz veya X.'siz oynayamazdm). Bu belirli
hibir ey demek deildir (yoksa "ansn oynamak" "bulunmak"tr;
"kendini bulmak" "daha nceki ans bulmak"tr; "daha nceki ans"a
ancak "oynayarak" ulalabilir).

Ya imdi?
Eer sevilmeye deer bir insan tr tanmlarsam - yarm kulakla
dinlenilrnek isterim. Doruk, tanmlanamaz. Doruk neyse odur, hibir
zaman olmas gereken degildir. Belirlenmi doruk, bir varln rahatl
na indirgenir, onun karna balanr. Bu, dinde, kendinin veya di-
erlerinin kurtuluud ur.

Nietzsche'den iki tanm:

l) "YKSEK RUH DURUMU. - Yksek duygulardaki sreyi deneye-


rek bilen ok ender kiileri ayr tutarsak, genel olarak insanlar yk-
sek ruh durumlarna inanmyorlar; inandklan yalnzca bu durumla-
rn ancak bir an, en fazla onbe dakika srddr. Ama tek bir yk-

121
GEORGES BATAILLE

sek duygunun, tek bir byk ruh durumunun sornuriamas olmak,


bugne kadar yalnzca bir d ve ok gzel bir olabilirlikti: Tarih
hala bunun kesin bir rneini verememitir. Buna ramen, tarihin bir
gn dnyaya bu tr insanlar getirmesi mmkndr - bu olaslk,
imdi en iyi rastlantnn bir araya getiremedii bir dizi uygun koul
yaratld ve sabitlendiinde gerekleecektir. Belki de, urada, bura-
da bir titreme halinde bizi ele geiren bu istisnai durum, gelecein
ruhlarnda tam da olaan bir durum olacaktr: st ile alt arasnda s-
rekli bir gidi-geli, srekli katlar kma ve bulutlar zerinde gezin-
me duygusu." (EN BlLGl, 288.)

2) "En uzun merdiveni olan ve en alta inebilen ruh,


"ruhlarn en genii, kendi iinde en uzaa koabilen, ba bo ge-
Zip tozabilen ruhtur,
"en gerekli ruh, rastlantnn iine memnuniyetle atiayan ruhtur,
"olan ve oluun iine girmek isteyen ruh, sahip olan ve istemin ve
arzunun iine atlamak isteyen ruh,
"kendinden kaan, en uzak evrede dolarken yakalanan ruh,
"en bilge ruh, deliliin en yumuak ekilde kalbe hitap ettii ruh,
"kendini en ok seven ve her eyin klarnn ve inilerinin,
akmlarnn ve geri akmlarnn varolduu ruh." (Zerdt.)

Bu tr ruhlar, maddi varoluu nedensiz yadsmazlar.


Bu tr ruhlar, oynayabildikleri ve sonu zerinde speklasyon ya-
pan bir uygulamann sonucu olabildikleri noktada gizemcilerden ayr
lrlar.

K.'ya bu kkrtc hareketi yneirirken bunun ne anlama geldiini


bilmiyorum.

122
NIETZSCHE ZERINE

Buna ramen bu hareketten kanamam.


Bu, benim iin gerein ta kendisidir.
- Sen benim bir param gibisin, canl canl kesilen bir para gibi-
sin. Kendi yksekliine ulaamazsan, tedirgin olurum. Baka bir an-
lamda bu bir rahatlamadr, ama eer kendimizden yoksun olursak, bu
ancak bir merdivene sahip olma kouluyla olur (yalnzca bir tek kez
en ucakadar gidersek ve artk hi hesap yapmadan kendimizle oynar-
sak, kendimize srtmz dnebiliriz ve dnmek zorundayz). Dnyada
hibir tr zorunluluk olmadn biliyorum, buna ramen iimde
oyun korkusundan kaynaklanan rahatszl yok edemem.

Ksacas kim olursa olsun benim paramdr.

Ne mutlu ki, genelde, bu hissedilmez.


Ama ak bu gerei canlandrr.

limde artk aksamayan, umut iin yanp tutumayan ve yaama


yan -veya lmeyen-hibir ey yoktur.

Sevdiklerim iin ben bir kkrtcym. Onlar, oynasalard, ola-


caklar ans
unuturken grmeye katlanamam.

Anlamsz bir umutla isyan ediyorum.


nmde, ben olan, beni kavuran bir tr alev gryorum.

" ... aydnlattm kiilere ktlk yapmak isterim."

Benimle alay eden bu gzlerimle izlerken -hibir ey yapa-


madm iin- paralanmay yaamaya devam ediyorum.

123
GEORGES BATAILLE

Yeter ki bat! inanl kalalm, yksek glerin cisimlemesi, sz-


cs, aracs olduumuz duygusundan kendimizi kurtaramayz. Va-
hiyden anlalan ey, bir insan tmyle allak bullak ederek, en gizli
sakl ynne kadar altst ederek, dile getirilemez bir netlik ve kesin-
likle kendini gsteren ve duyuran bir eyin aniden grnmesiyse, bu
vahiy fikri kesin bir olguya denk der. Duyuluyor, aratrlmyor;
alnyor, kimin verdii sorulmuyor; dnce imek gibi parldyor,
kendini zorunlu olarak belirgin bir biim altnda kabul ettiriyor: Hi-
bir zaman semek zorunda kalmadm. ok gerilen ruhumuz bazen bir
gzya seli iinde kendinden geerek rahatlar: Farkna varmadan y-
rmeye balanlr, bilmeden hzlanlr, yavalanr; bu, batan ayaa
bizi titreten binlerce ince titremenin algsyla babaa brakarak, ken-
dimizden geirten bir esrimedir: Bu, dehetin ve en ar acnn, ztlk
olarak deil de, sonu, mutluluk kvlcm, byle bir k okyarrusu-
nun dibinde zorunlu renk olarak belirdii bir mutluluk uurumu-
dur ... " (Ecce Homo, Vialatte evirisi, s. 126-127.)

"stn bir gc" dlemiyorum. Onun yalnl iinde, dayanl


maz, iyi, yakc ans gryorum ...

Ve ans olmadan insanlar neyseler o kalacaklardr.

nmzdeki glgede kefedi!meyi bekleyen ey: St gibi beyaz bir


te dnyann byleyici ars, bir zevk glnn gereklii.

124
VI

Yok olmadaki soru, hemen yant isteyen sorulardandr. Yaamak


ve artk bilmernek zorundaym. Bilmek isteyen soru (ikence) gerek
kayglarn uzaklaln varsayar: Soru, yaam askya alnd zaman
ortaya kar.

imdi, hemen hemen her insann olabilirlie arkasn dnmesine


yol aan eyi, daha dorusu her insann kendine arkasn dnmesine
yol aan eyi grmek benim iin kolaydr.
Olabilirlik aslnda -tehlikesiz kavranamayan- bir anstan baka
bir ey deildir. Ayn lde skc yaam kabullenmek ve ansn
kendisi olan yaam gereine bir tehlike olarak bakmak. ans bir re-
kabet faktr, bir kstahlktr. Yce olandan nefret etmek, ad unguem
bayann onaylanmas ve glnlk kaygs (zerinde direnilen ve
sahip olunmaktan korkulan duygular) buradan kaynaklanr. Genel
olarak erkeklii ortaya karan (olgun ya, zellikle sohbetler), yak
kszla ve hatta her trl yaam belirtisine kapal yanl, donuk,
sinsi davrantan, ansn, oyunun, insann olabilirliinden -insanda
sevdiimizi ileri srdmz, d krklna uratm ans olarak
grdmz ve kendini dengesizlik, sarholuk, delilik olarak oyna-
yan ans diye adlandrdmz, yapmack ve kapal bir edayla dar
attmz her eyden- duyulan panik halindeki korkudur.
Durum byledir. Her insan kendi iindeki insan ldrmekle me
guldr. Yaamak, yaam istemek, bir yaam grltsn nlatmak,
karn zttma gitmektir. "Kendinize bakn, tatsz ve durgunsunuz,
sizdeki bu yavalk, bu yok olma arzusu, bu snrsz (kabul edilmi)
can sknts, bu gurur eksiklii, bir olabilirden oluturduunuz ey-

125
GEORGES BATAILLE

ler bunlar; okuyorsunuz ve hayran oluyorsunuz, ama iinizdeki ve


evrenizdeki sevdiinizi sylediiniz eyi ldryorsunuz (onu tahrik
olarak deil, baarsz ve l olarak seviyorsunuz), olabilirlii kitap-
larda seviyorsunuz, ama gzlerinizde anstan duyduunuz nefreti oku-
yorum .... " diye ulu orta konumak budalacadr, akntya kar bouna
krek ekmektir, peygamberlerin szlanlarna yeniden balamaktr.
ansn istedii -sevilmek istenen- ak ayn zamanda ansn frlatp att
eydeki sevme gszln de sevmenizi ister.

Hibir ekilde Tanr'dan nefret etmiyorum, aslnda onu bilmiyo-


rum. Eer Tanr sylendii gibi olsayd, ans olurdu. Bana gre ans
Tanr'ya dntrmek, bir safunun Tanr'y ansa dntrmesinden
daha az kt deildir. Tanr her ey olduu iin ans olamaz. Baar
szla urayan, amaszca oynanan, baarsz olduu srece bilinme-
yen ve reddedilen ans -bu, savan kendisidir- Tanr tarafndan daha
az sevilmeyi talep etmedii gibi, Tanr'y da sofularn sandklar ka-
dar az sevmez. Ne syleyeyim? ansn gerekliliinin yanmda Tan-
r'nnkiocuk markldr. ans aslnda hzlandrmak iin en yk-
see karr;
sonunda umut edebileceimiz tek inayet, bizi sersemlik
iinde lmeye brakmak yerine trajik olarak yok etmesidir.

Sofuluun kalpazanlar, Yaratc ak ile yaratlann akn kar


karya getirdiklerinde, ans Tanr'yla, baarszla urayan (ayna-
yan) baarsz toplumun ezici btnlyle kar karya getirmi
oluyorlar.
YARATILANA DUYULAN AK, TANRISAL AKrAN SON DERECE DAHA
GEREK, DAHA DOKUNAKLI, DAHA SAF BIR AKIN SONSUZA DEK SRE-
CEK !ARET! VE YOLUDUR (Tanr: Gelimi figr gz nne alnrsa,
baarnn basit destei ve rastlantnn yerini alan gvence).

126
NIETZSCHE ZERINE

ansn ne olduunu kavrayan kiiye, Tanr fikri ne kadar yavan,


bulank ve kol kanat krc grnr.
Tanr, her ey gibi ansn niteliklerinden gelen bir ksmettir! G
ve tehlikeli aldanma, yaratlann --entelektel, ahlaksal- yok ediliini
varsayar (yaratlan insansal anstr).

127
VII

Ayaklarm balastta, bir iskeleye oturmu, yazyorum. Bekliyo-


rum. Beklemekten nefret ediyorum. Zamannda varmak iin ok az
umut var. Yaama arzusuna kart bu gerilim ... ne samalk\ Bunu, -
gn batmnda, akamn alacakaranlnda- bekleyen bir kalabaln
ortasnda, i karartc bir mutluluk anmsaymla ilgili olarak syl-
yorum.

Zamannda vardm. Gece ormann iinde altkilometre yrdm.


Penceresine kk akl talar atarak K.'y uyandrdm. Gcm t-
kendi.

Paris bombardmanlardan sonra arlat. Ama ar deil. Birbiri-


mizden ayrlrken S. kapcsnn bir szn syledi: "Her eye ra
men bugnlerde grlmesi gereken ey: Kalabalklarn altnda canl
cesetler bulunduunu dnn!"

Bir ikence yksnden (Petit Parisien, 27-4): " ... oyulmu gzler,
kulaklar koparlm, trnaklar sklm, odun darbeleriyle krlm
kafa ve kerpetenle koparlm dil. .. " ocukken, ikence fikri bende
yaam yk haline getiriyordu. imdi bile buna nasl katlandm bi-
lemiyorum ... Dnya dnd gn iindedir ... Bugn dnya her ta-
raftan ieklerle -zambak, ssen- rtl ve ayn zamanda sava uul
duyor: Yzlerce uak geceleri sinek vzltlaryla dolduruyorlar.

ehvet, ulalabilirin -genelde benden kaan yapkan, lgm bir

128
NIETZSCHE ZERINE

ey- birdenbire algland bulank kay olmadan hibir eydir. Bu


"yapkan" hala gizleniyor, ama onu biraz grebilmek umuduyla
kalplerimiz lgnca arpyor: Altst olan, skan bu umutlar bile so-
nunda fkryor. .. Anlamsz bir te taraf, ehvet dkn grnme-
nize karn ou zaman bizi paralyor.

plaklk duygusuyla balayan "te dnya." Namuslu plaklk ser-


semliin en u snrdr. Ama bizi (bedenlerin, ellerin, slak dudakla-
rn) kucaklamasyla uyandran plaklk yumuaktr, hayvansaldr,
kutsaldr.

Bir kez plak olunduunda, herkes kendinin fazlasna alr ve n-


celikle hayvansal snrlarn yokluunun iine dalar. Bacaklarmz aa-
rak, mmkn olduu kadar aarak, artk biz olmayan eyin, tenin ki-
isiz, bataklk varlnn iine dalarz.

Ortak olarak sahip olduklar yumuak irkefin iinde kendilerini


kaybeden iki varln iletiimi ...

Ormann, vahi grnml yksekliklerin, devasa genilii.

Dgcnden yoksunum. Kym, yangn, dehet: Gelecek haftala-


rn yedeinde bunlar var gibi grnyor. Ormancia gezerken veya en-
gin bir ykseklii kefederken, kendimi orman yanarken seyreder
halde dleyemiyorum: Yine de bir saman yn gibi tutuacaktr.
Bugn, ok uzaktan, A. yaknlarnda bir yangnn dumann gr-
dm.
Bu arada, bu son gnler yaamnn en gzel gnleri arasnda. Her
tarafta ne kadar ok iek var\ Ik gzel ve lgnca yksek, gne al-
tnda meeler yapraklanm\

Arzunun, korkunun egemenlii anlalmas en zor olan fikirdir.


Aslndaarzu gizlenir. Ve doal olarak korku susar (hibir eyi olum-

129
GEORGES BATAILLE

lamaz). Basit egemenlik asndan, korku ve arzu tehlike gibi grn-


yorlar. Korku ve arzu asndan egemenlikle iimiz ne?
stelik, varlk karsnda egemen olmayan, kimse tarafndan ania-
lamayan ve hatta gizlenirken bile gln ve utan verici olamayan
egemenlik ne anlama gelir?
Buna ramen, knt veya coku (esrime veya fiziksel zevk) anla-
rnn zerkliini en az tartlabilir bir ey olarak tasarmlyorum.
(Gizlenen ve glmeye hazr) cinsel zevk grhernin zne dokunrrakta
dr. Ayn ey umutsuzluk iin de sz konusudur.

Ama umutsuz ve zevk dkn olan kimseler kendi grkemini ta-


nmaz. Ve eer tansalard, kaybederlerdi. Insan zerklii zorunlu ola-
rak gizlenir (kendini olumlarken kleleir). Gerek egemenlik, lme
gtrlme sorununu hibir zaman tartamayacak kadar kendinin bi-
linli lme gtrlmesidir.

Gnaha eilimi reddetmek yerine, "No men araund here, n go and


find one" demesi iin bir kadna daha fazla erdem gerekir.

lki iilmise doal olarak biri dierinin iine akar. Bu durumda


cimrilik bir ktlktr, yoksulluun (duyarszlamann) bir davu
rumudur. Olaylar her ynyle karartma, kztrma gc -aclam
ve safralam, tatsz ve deersiz olma- erkeklerde yoksa, diilerin
saknmnn ne bahanesi olabilirdi? alma, kayg, byk bir ak ...
en iyi ve en kt ey.

Yaz andran gneli bir gn. Gne, scaklk yeterli. iekler a


yorlar, bedenler. ..

Nietzsche'nin eksiklii: Kukusuz kkenini ve amacn kavrayama-


d devingen bir deer adna eletiriyor.

130
NIETZSCHE ZERINE

Yalnzca kendi iin bir ama olan, zel bir amaca sahip ayrk bir
olabilirlii
kavramak, aslnda oynamak deil midir?
Bu durumda, ilemin yararnn, seilen amata deil de oyunun
iinde olmas mmkndr.
Kesin amaca ulalamayacak mdr? Oyun bu amacn deerlerini
de dzenleyecektir.
zleri kendinin almasnda olan olabilirlikler karsnda st insan
veya Borgia yanlar snrldr ve bouna tanmlanmlardr.
(Bu, eski yeterlilikleri altst ederken, iti kaktan, iddetli
rzgardan hibir ey eksiltmez.)

Bu akam, fizik olarak gcm n sonuna geldim ve ahlaksal olarak


tuhafm, sinirliyim. Her zaman beklemedeyim ... Kukusuz tartma
konusu edecek an deil. Ama ne yapmal? Yorgunluk ve sinirlilik be-
ni bana ramen tartma konusu ediyorlar ve hatta u anki erteleme
de her eyi tartma konusu etmeyi baaryorlar. Bu koullarda uzak
bir olabilirliin ucuna gidememekten korkuyorum yalnzca. Aslnda
stesinden gelinmesi kolay olan bir bitkinlik ne anlama geliyor? Ge-
ici bir sonucu gszlmn hesabna yazarak, her ynden baar
szla urayacam.

Kzgnlktan kuduruyorum- ama sonunda dinginlik geri geliyor;


ynetme ve yalnzca
oyunla uyumlu bir oyuncak olma duygusu.
Uca gitmek mi? imdi ancak rastgele ilerleyebilirim. Biraz nce,
kestane aalarnn bulunduu bir yolda, anlamszln alevleri gn
snrlarn ayorlard. .. Ama acil sorulara yant vermeliyim. Ne yap-
mal? Artk hocalamayan bir etkinlii amalarma nasl baiayabilir
ve dolu bir varl bolua nasl gtrebilirim?

nceki gnk ar sevincin yerini dorudan bir tedirginlik ald.

131
GEORGES BATAILLE

Beklenmedik hibir ey yok. Bekleyiin yeniden paralay.

Biraz nce K. ile olaylarn muhasebesini yaptk. Bir an -ama ok


ksa- mutlu olduk. Sonsuz bir boluk olasl, kanlmaz bir duru-
mun, ksz bir gelecein bilinci yakarn braknyar (yakn olaylar-
dan sz etmiyorum).
Daha ar olan baka durumlar? Eskiden olmu olanlar m?
Kesin deil.

Bugn her ey apak.

Bir yapayla dayanan ey kaybedilmitir.


line girdiimiz gece, ne Aziz Yohanna'nn karanlk
gecesidir, ne
de yardm edebilir Tanr'nn olmad bo evrendir: Bu, gerek al
n, odalardaki soukluun ve polis merkezlerinde oyulmu gzlerin
gecesidir.
Birbirlerinden farkl umutsuzluun bu akmas ele alnmaya
deer. ansn tesine ilikin duyduum kayglar, ounluun gerek-
sinimleri karsnda bana haksz grnyor, are olmadn ve arzu-
nun hayaletlerinin sonunda acy arttrdklarn biliyorum.
Bu koullarda dnya nasl dorulanabilir? Veya daha dorusu:
Kendimi nasl dogrulayabilirim? Varolmay nasl isteyebilirim?
Bunun iin az rastlanr bir g gerekiyor, ama, bu gce daha nce-
den sahip olmasaydm, bu durumu tm plakl iinde kavrayamaz-
dm.

Beni iin aslna gtren, gnlk kayglarmdr.

Yumuaklk veya daha ok yaamnn zevkidir.


Zevk byk olduu lde byk olan, kiisel yaammla ilgili,
benim iin kanlmaz olan kesintisiz tehlikelerdir.
Imkanszn her yanda var olduu anda zevkinald deer.

132
NIETZSCHE ZERINE

En kk zayflkta, ayn anda her eyden yoksun kalyorum.


Yazma heyecann bana Goya'nn Dos de mayo'sunu anmsatyor.
aka yapmyorum. Bu tablonun geceyle ok az ilgisi vardr: Tablo
imek gibi parltldr. u anki mutluluum gerektir. En kty
denerken bir g hissediyorum. te bire de drtte bire de aldrm
yorum.
Yoksa, hibir yere tutunmadan, hibir ey olmadan, kesin bir bo
luun iine derdim.

Boluk insan kkrtyor, ama bolukta


ne yaplabilir?
Kullanlmam bir ey, eski model bir silah olmak. Kendinden
tiksinmenin iine batmak.
Mutluluum olmadan -parldamadan- dyorum. Ben ansm,
m; kanlnaz ar ar gerileten eyim.

Yoksa neyim?
Sonsuz, anlamsz aclarn znesi.
Bundan dolay, K. 'y kaybetmekten iki kat ac ekeceim. Yalnzca
bendeki tutkuyu deil, ayn zamanda karakteri (z) de yaralyor.

Dnk uyuukluumdan skntyla uyandm. Her unutu knt-


ye uratyor: Benimki yorgunluk anlamna geliyor. Yaadm anor-
mal koullarn yorgunluu mu? Yorgunluk umutsuzlua yakn mdr?
Coku da umutsuzlukla balantldr.

Bu i daralmas yzeysel. Sebat daha gl. Kararm sylemi ol-


mak, sebat etmeyi elle tutulabilir hale getiriyor: Kararm dn neyse
bu sabah da ayn. Tutku bir anlamda ikinci planda kalyor. Veya daha
dorusu karar haline dnyor. Yaam emen tutku ona zarar veri-
yor. Tutku her eyle, ksmi bir kumarda tm yaamla oynuyor. Saf

133
GEORGES BATAILLE

tutku, erkeksiz kadnlarn orkestralarna


benzer: Bir unsur eksiktir ve
boluk oluur. Aksine, dlediim oyun en eksiksiz alandr: Onda
tm varlklarn yaam ve kavramlabilir dnyann gelecei tartma
konusu edilmeyen hibir ey yoktur: Hatta bu durumda, kaybedite
gz nne alnan boluk bile, sonsuz arzuya beklenen yant olur; son-
suz bir lmn vadesidir, umutsuzlua varana kadar umut krabile
cek byklkteki bir boluktur.

Bugn sorun olan ey, gl (bilinli, hayasz) karakterin yok olu-


u deildir. Ama yalnzca bu karakterle varln btnlnn,
zekann ve olabilirlik deneyiminin u noktalarndaki birleimidir.

Her alanda unlar ele almak gerekir:


1) Genel olarak veya belirli bir kitle iin ulalabilir bir ortalama:
rnein, ortalama yaam seviyesi, ortalama verim:
2) U, rekor, doruk.
Insani adan bu birbirlerine zt iki dncenin ikisi de dlana
maz. Kitlenin gr as birey iin, bireyin gr as da kitle iin
zorunlu olarak hesaba katlr.
Bu gr alarndan birinin yadsnmas, geici olarak, belirli ko-
ullarda olur.
Bu dnceler zel alanlarla (fiziksel altrmalar, zeka, kltr,
teknik kapasiteler. .. ). ilgili olduklarnda aka ortadadrlar. Genel
olarak yaam (yaamdan beklenebilen ey veya sevilmeye, aratrl
maya, vlmeye deer varolu biimi) sz konusu olduunda daha az
aikardrlar. Gr ayrlklarndan sz etmeksizin, dnlen varlk
biiminin, ortalamann veya u noktann hedeflenmesine bal olarak,
-yalnzca nicelik bakmndan deil- nitelik bakmndan da farkllama
sndan son bir zorluk ortaya kmaktadr. Aslnda iki tr u vardr:
Dardan, ortalamaya gre u olarak grnen; u durumlarn deneyi-

134
NIETZSCHE ZERINE

mini yapan kiiye u olarak grnen.


Burada da, hi kimse insani olarak bu gr alarnn birini veya
tekini yok edemez.
Ama eer katksz u durumun gr asn darda brakan or-
talama yarglanabilir olsa da, ortalamann gr asnn varln ve
hakkn yadsyan u iin ayn durum sz konusu deildir.

Daha ileriye gideceim.

Kitlenin ucu u olarak kabul edecegi varsaylrsa, uca ulalamaz


(kitlenin, bilgisiz olmas nedeniyle azaldn dleyen Rimbaud,
Rimbaud'yu tanmamaktadr!).
Ama:
Dier insanlar tarafndan tannmadka u varolamaz (eer bu ba
kalannn u noktas deilse: Hegelci Anerkennen ilkesine atfta bulu-
nuyorum). Anlaml bir aznlk tarafndan tannma olasl (Nietzs-
che) oktan gecenin iindedir. Sonunda her u bu geceye ynelir.
Sonunda yalnzca ans savunmasz bir olabilirlii sakl tutar.

135
VIII

Yaamn zorluklarnn okluundan snrszbir olabilirlik doar:


Bizi durduran zorluklara, bizi yneten imkanszlk duygusunu atfedi-
yoruz!
Eer varla katlanlamyorsa bunun nedeni, kesin bir ktln
varl batan karmasdr.

Ve bu ktle kar savayoruz.


Eer savam olanaklysa, imkansz yok edilmitir.

Dorua gz koyuyorsak, onu ulalm olarak sunamayz.

Aksine, unu syleme zorunluluunu hissediyorum- trajik olarak


m? belki de ... :

- Nietzsche'nin gszl kesindir.

Eer olabilirlik -dardan gelmeyen, ama oynanan ve sonuna kadar


bizi zorlayan- biz olan ansn iinde bize verilmise, "bu ekilde mm-
kn olacaktr,~ diyebileceimiz bir ey kukusuz yoktur. Bu olabilir
deil, oynanan olacaktr. ans, oyun zde imkansz varsayarlar.
Nietzsche'nin trajedisi gndeki arlktan doan gecenin trajedisi-
dir.
Gz pek, bir karta! uuu gibi ak gzler ... ahlakszln gne-
i, ktln parlakl bu gzleri kr ettiler.
Konuan, bylermi bir insand.

En zoru.
En alta dokunmak.

136
NIETZSCHE ZERINE

Ki orada yere atlan her ey krlmtr. Kusmuun iinde kendi


burnu var.
Dostluk yksekliinde, utansz ayaa kalkmak.

stencin gcnn ve geriliminin baarszla urad yerde, ans


gler (yani -kim bilir?- doru bir olabilirlik duygusu, rastlantnn
nceden oluturduu uyum mu?) ve safa parmak kaldrr ...

Sonuta bu bana tuhaf grnyor.


Kendi kendime en karanlk noktaya doru gidiyorum.
Ki orda her ey bana kaybedilmi gibi grnyor.
Grne ramen: Bir ans duygusuyla ayaklanm!
Eer sknt iimi kemirmemi olsayd, bu gsz bir komedi
olurdu.

En an.

Baarszl ve byl artc yani itiraf etmek, Nietzsche'nin


gszldr.

Ikta yanan ku. Yanm tyn pis kokusu.


nsan kafas zayftr ve samalar.
Bundan kanamaz.
Byledir. Sonsuz aclarn
zmn aktan bekleriz. Ama baka ne
yaplabilir? imizdeki kayg sonsuzdur, ama severiz. Sevilen varl
bu Procuste yata zerine -sonsuz bir kayg!- gln bir biimde ya-
trmalyz.

Kesin, onurlu tek yol.


Sonlu hibir gereksinimi olmamak. Hibir ynde snr kabul et me-
rnek. Hatta sonsuzluk ynnde bile. Bir varlktan ne olduunu veya

137
GEORGES BATAILLE

ne olacan istemek. Bylenme dnda, hibir ey bilmememek. Hibir


zaman grnr snrlarda durmamak.

138
IX

Dn akam iki ie arap itik (K. ve ben). Ay ve frtna al-


tnda olaanst bir gece. Ormanda gece, ay nda aalar arasn
daki dzlkler boyunca ve bayrn zerinde, fosforlu kk lekeler
(bir kibritin aydnlnda, parltl solucanlarn yaad). rm
aa kabuklar). Bundan daha saf, daha vahi, daha karanlk bir mut-
luluk tanmadm. ok uzaa gitme duygusu: tnkanszn iinde ilerle-
me duygusu. Olaanst bir imkanszlk Sanki, bu gecenin iinde
kaybolmutuk.

Tek bana geri dnerken kayalarn tepesine ktm.

Nesneler dnyasnn gereksizlii ve esrimenin bu dnyaya uyumu


fikri (yoksa esrimenin Tanr'ya veya nesnenin matematiksel gereklili-
e uyumu deil) bana ilk kez grnd- beni yeryznden kaldrd.
Kayalklarn stnde, iddetli
bir rzgar altnda .giysilerimi kar
dm (hava scakt; yalnzca bir gmlek ve bir pantalon giymitim).
Rzgarn paralad bulutlar ayn altnda biimsizleiyordu. Ay
altndaki byk orman .... umuduyla, ... ynne dndm. (plak ol-
mann gerei yok: Yeniden giyindim.) Varlklar (sevilen varlk, ken-
dim) lmn iinde yavaa kaybolurlarken, rzgarn datt bulut-
lara benziyorlar: Bi.r daha asla ... K.'nn yzn sevdim. Rzgarn da-
tt bulutlar gibi: Gitgide durulan l bir noktaya indirgenmi bir
esrimenin iine lk atmadan girdim.

Daha nce yaadm ok az geceye benzeyen olaanst gece.


Trente'daki korkun gece (yallar gzeldi ve tanrlar gibi dans
ediyorlard -cehennemin olduu bir odadan baklan kudurmu frt-

139
GEORGES BATAILLE

na ... -pencere kiliseye ve meydandaki saraylara bakyordu).

Gece, kk V. Meydam, tepeden, Trente Meydam'na benziyor gibi


geliyordu bana.
Hepsi olaanst olan V.'deki geceler; biri, can ekime gecesiydi.
V.'de yazlan bir iirin zarlara kazd karar Trente'le ilgilidir.
Ormandaki gece daha az sonuca gtrc deildir.

ans, iitilmemi bir dizi ans, on yldan beri bana elik ediyor.
Yaamm paralayarak, mahvederek, uurumun kysna srkleye-
rek. Baz anslar kenar boyunca gidiyorlar: Biraz daha fazla kayg ve
ans kendi zttma dnr.

140
X

karmann yapldn rendim. Bu haber beni fazla etkilemedi.


lime yava yava nfuz etti.

Yeniden odama dndm.


Yaama vg.

Dn glrnek isterdim.
Diim aryar (azalyor gibi).
Bu sabah da hala yorgunum, bam atlyor, atein etkileri. G-
szlk duygusu. Hi haber alarnama kaygs.
Sakinim, boum. Byk olaylarn umudu beni dengeye kavuturu
yor.
Bununla birlikte yalnzlm iinde ne yapacam arm du-
rumdaym. Her eye boyun eiyorum. Kiisel yaamma grece bir
kaytszlk
Aksine, on gn nce Paris'e dnmde bir srprizle karlam
tm ...Bir zamanlarn huzurunu bencilce arzulamaya balyorum! Ama
hayr. Bugn soluklannay dnmek imkansz - bir yandan da
mmkn.

Uzaklardan (olaanhale gelen) bomba sesleri. Arkadasz, hi sa-


kinleemeden, km bir halde odamda kalmaya zorunlu olarak ve
skntnn iimi kemirmesine izin vererek, oniki gnlk bir yalnzl
a mahkCmum.

Zincire mi vuruldum? Yaam yeniden bulmak m? Korkudan duy-

141
GEORGES BATAILLE

duum utan ans


fikrine balanyor. Gerei sylemek gerekirse,
mevcut koullara baml olma tek bana gerek bir anstr, ansn
kendisi olan dopdolu bir "inayet durumudur."

Bir erkek iin bir kadn sevmek (veya herhangi bir baka tutku)
Tanr olmamann tek yoludur. Keyfi ssler takp taktrm papaz da
Tanr deildir: Onda Tanr mantn, gerekliini kusan bir ey var-
dr. Bir grevli, bir uak, vs. keyfilie boyun eerler.

Ac ekiyorum: Mutluluk yarn elimden alnm olabilir. Yaam


dan bana kalacak ey bana bo (bo, gerekten bo) grnyor. Bu
boluu doldurmaya almak? Baka bir kadnla m? Bulant. Insani
bir grev? Tanr olurdum! En azndan Tanr olmay denerdim. Sevdi-
ini kaybedene almas sylenir: Verili bir geree boyun emesi
ve bunun iin (bundan yararlanmas iin) yaamas sylenir. Ya bu
gereklik bo grnrse?
znde geici olan eyi sevrnem ve onun kayb sayesinde yaa
mam gerektiini hi bu kadar iyi hissetmemitim-bu kadar arlk
tan sonra gerekten olabitirin ucuna vanyorum.
Derin ahlaksal gereksinimler hissediyorum.
Bugn, kendini kaybetmeden Tanr olma olanann olmadn
bilmek ok ac veriyor.

Onbir gnlk bir yalnzlk daha ... (eer kt bir ey olmazsa).


Dn leden sonra baladm aklamaya, niyetimi aklamak iin,
ara veriyorum: Grdm k artk yok ve insann ve dnyann bir-
liini aratrarak umutsuzca alyorum! Bu birlii bilginin, politik
bir eylemin ve snrsz bir gzlemin ortak dzlemlerinde aratryo
rum!
Kendimi bu geree brakmalym: Bir yaamn, n ve sevilen
ansntesini iermesi gerekir.

142
NIETZSCHE ZERINE

Buna ramen, deliliim -veya daha dorusu u bilgeliim- bana


unu gsteriyor: Dorudan ansm -sevilen varlk- olmadnda, bir
destek olmas gereken ansn bu te taraf da ansnki gibidir.
ou kez bu yapy redderiz. Ikincil role indirgerren talihe katlan-
nay salayan sabit bir temeli yeryznde ararken bu yapy yads
maktan baka bir ey yapamayz. Ac ektiimiz zaman esas olarak bu
te taraf aryoruz. Hristiyanln aptallklar (bunlar arasnda nce-
likle yobazlk vardr) buradan kaynaklanr. Akla indirgeme ve ans
hertaraf eden sistemlere verilen snrsz gven zorunluluu da ortaya
kyor (saf akln kendisi, ans hertaraf etme gereksinimine indinge-
nebilir- ki bu, grnte olaslk kurarnlarn tamamlar).
Ar yorgunluk.
Yaamm artk ani bir beliri deildir - bu beliriin yokluunda
anlamszlk ortaya kyor.

Temel zorluk: Ani bir beliri ansa gerekliyken, bu beliriin da-


yand k (ans)
eksiktir. ..
Indirgenemez unsur, n gelmesini beklemeyen ve onu kkr
tan ani beliriin iindedir. Rastlantsal olan ani beliri z ve ansn
balangcn belirler. ans, kendi de umutsuzluk iinde olan veya ani-
den beliren arzuya bal olarak tanmlanr.

Kurmacalardan yararlanarak, varl dramatikletiriyorum: Varl


n yalnzln paralyorum ve paralanma iinde iletiime giriyo-
rum.
Dier taraftan, talihsizlik -insani olarak- ancak dramatikletiril
mi olarak yaanabilir. Dram talihsizlikten yola karak, onda varl
-n srdren veya onunla balayan ans unsurunu younlatrr.
Dram kahramannn z ani beliritir - ansa ykselitir (dramatik
bir durum kten nce, ykselii gereksinir) ...

143
GEORGES BATAILLE

Balam olan aklamay bir kez daha durduruyorum. Dzensiz


yntem. Kafe Taureau'da ok fazla aperitif itim. Yan masada oturan
biri, bir sinek gibi yavaa vzldyor. Kudas ayininden km bir
gen kzn etrafn evirmi olan ailesi birer bardak bira iiyor. Al-
man askerleri sokaktan hzla geip gidiyorlar. tki iinin arasna
oturmu bir kz(- ikiniz de beni mncklayabilirsiniz). Yal adam v
zldamaya devam ediyor (kibar biri). Gne, bulutlar. Sslenmi ka-
dnlar gri bir gne benziyorlar. Bulutlar altndaki plak gne.

Kzgnlk. knt ve ardndan coku.

Dinginlii yeniden bulmak. Biraz kararllk yeterli.


Yntemim, daha dorusu yntem yokluum yaammdr benim.
Bilmek iin gitgide daha az soru soruyorum. Umurumda deil ve
yayorum, yaamak iin soru soruyorum. Grece sert bir deneyimi
yaarken, siniderim iimi ciaraltt lde aratrman srdryo-
rum. Bulunduum noktada, artk ka yok. Kendimle ba baa, ge-
miteki kurtulu yollarndan (zevk ve coku) yoksunum. Baka k
olmadna gre kendime hakim olmak zorundaym.

Kendime hakim olmak m? Kolay!


Ama kendine hakim insan, ki byle olabilirim, beni tiksindiriyor.
Sertlie kayarken, kendime duyduum dostlua, yumuakla hz-
la geri dnyorum: anslarm amasz zorunluluu buradan kaynakla-
nyor.

Bu noktada, ans aramaktan, glerek onu kavramaktan baka bir


ey gelmiyor elimden.

Oynamak, ans aramak, tmyle ans, ak, terk edii gerektiri-


yor.

144
NIETZSCHE ZERINE

Gerek kapanma dnemim -bu kapal odada geireceim on g-


nm daha var- bu sabah balyor (dn ve nceki gn dar ktm).

Dn, ocuklar koarak,


biri tramvay, dieri arabay izlediler. o-
cuklarn kafasndan neler geer? Benimkiyle ayn eyler. Temel fark,
bana bal olan karardr (ben bakalarna bal olamam). te, ben: In-
sanlarn amaszca birbirlerine bal olduklar, insann uzun ocuklu-
undan knda uyanan ben. Ama bilginin, kendine tam sahip olma-

nn bu afa znde yalnzca gecedir, gszlktr.


"Gszlk olmadan zgrlk olur mu?" Bu kk trnce ansn
ar belirtisidir.

Yalnzca tamamen llebilir eyleri hedefleyen bir etkinlik gl-


dr, ama klecedir. zgrlk rastlantdan doar. retilen enerji top-
lamn retime gerekli toplama uyarlasaydk, insani g, gereksinimie-
rin tatminine yeten ve onu temsil eden eyde arzulanan hibir ey b
rakmayacakt. Karlk olarak, bu uyarlamann zorlayc bir yaps
olacakt: Enerjinin farkl retim sektrlerine dalm ilk ve son kez
belirlenmi olacakt. Ama retilen miktar gerekli olandan fazlaysa,
gsz bir etkinliin lsz bir retim hedefli olacaktr.

Bu sabah beklerneye boyun edim.


Yavaa, karar verdim ...
Kukusuz akldyd. Buna ramen, bir ans duygusunun yard
myla yola ktm.

Dilenen ans bana yant verdi. Um udurnun ok tesinde.

Ufuk aydnland (karanlk sryor).


Bekleme sresi on gnden alt gne indi.
Oyun balyor : Bugn, oynamay bilebilirdim.

145
GEORGES BATAILLE

Korku yakama yapyar ve iimi kemiriyor.


Derin olabilirliklerin zerinde asl duran korku ... kendimin do-
ruuna trmanyorum ve eylerin ak zn gryorum.
Kapya vurulmas gibi, iren, korku burada.
Oyun iareti, ans iareti.

Bir bunan sesiyle beni aryor.


Fkryorum ve alevler benim nmde fkrdlar.

unukabul etmeli: Yaamm, imdiki koullarda, bir karabasan,


ahlaksal bir ikence mi?

Bu gz ard edilebilir: Kukusuz!

Kendi kendimizi hi durmakszn "hiliyoruz": Dnce ve yaam


dalrken bir boluun iine dyorlar.
Kendimin at, dncemin at bu boluu Tanr olarak ad-
landrmak!

Duvarlarn tesinde balayan uzam anma dnda, zindandaki bir


insan ne yapabilir?

Yaamm tuhaf, tketici ve bu akam bitkin dt.

En kty dnerek bir saatlik bir beklentiyi yaadm.


Daha sonra, sonunda, ans. Ama durumum zmsz kalyor.

Geceyars penceremi karanlk bir sokaa, karanlk bir ge a


yorum: Bu sokak, bu gk ve bu karanlklar berrak.
Karanln tesinde -kolaylkla- bilmem hangi saf, gldrc, z-
gr eye ulayorum.

Yaam yeniden balyor.

146
NIETZSCHE ZERINE

Bama beklenmedik bir darbe, neeli ve tandk.


Sersemiemi bir halde, suyun ak ynnde aagya iniyorum.
K., ayn
nde, sarhoken bir samcn anahtarn inatla, ama bo-
una aradgn ve daha sonra sabahn drdnde ormancia slak ve uyu-
mu bir durumda kendine geldiini anlatt bana.

Bugn alkol bana iyi gelmedi.


Yaamma kararl, neeli bir ak vermek isterdim (her ey beni
buna agryor). Yaamdan bir mucize yumuakln, doruklarn ha-
vasnn durulugunu istiyorum. evrencieki eyleri dntrerek. Ne-
eyle, K.'nn bir olurunu dlyorum: lmkanszlgn yksekliinde,
saydam nee, hatta boluk (ve amasz).
Daha fazla istemek, eylemek, ans belirtmek: ans, arzunun ani
beliriine yant verir.

lstencin almas olarak, amalarn tesindeki ans hedefleyen


amasz, snrsz eylem: Ozgr bir etkinlik altrmas.

Yaamnn akna geri dnerek.


Yava yava kendimi bir snra yaklarken gryorum.
Korku her yanda beni beklerken, gergin ip zerinde dans ediyo-
rum ve gzlerimi gge diktiimde bir yldzn varln ayrt ediyo-
rum: Kck yldz, hafif bir parltyla parlyor ve her yanda beni
bekleyen korkuyu yakp tketiyor.
Bir byye, sonsuz bir gce sahibim.
Bu sabah ansmdan kukulandm.
Bitmeyen bir bekleyile, uzun bir sre ve her eyin kaybedildiini
dnerek (o an bu mantklyd).

u akl yrtmeyi dile getirdim: "Yaamm, gc ans olan bir


sray, bir atlmdr. Eer bu yaamn imdi oynand dzlemde

147
GEORGES BATAILLE

anstan yoksunsam, tkenirim. ans belirten ve bunu yapma gc


verdiim bu insann dnda ben bir hiim. Mutsuzluk, talihsizlik or-
taya ktnda, bana atlm gc veren ans bir tuzaktan baka bir
ey deildir. Bu ans byleme gcm olduuna inanarak yayor
dum: Bu inan yanlt." Sonuna kadar inledim: "Uarlm, korku
ile elenen zaferim yanlt. Arzu ve eylem istenci, bunlar ansm
zerinde aynadm - oyunu ben sememitim: Bugn talihsizlik bana
yant veriyor. Yaamn terk ettii fikirlerden, bu fikirler ans ba ta-
c ettiklerinde, nefret ediyorum ... "
u anda ok ktym: zel bir umutsuzluk, depresyonuma yal-
nzcaok az (gln) bir ac ekliyor. Bir saatten beri yamurun altn
da bekliyordum. Bir yolun boluunun yant verdii bir beklentiden
daha umut krc hibir ey yoktur.
K. benimle yrrken, benimle konuurken, bir mutsuzluk duygu-
su varln srdryordu. K. buradayd: Ben budala gibiydim. Gel-
mesi olas grnmyordu ve dnmek beni kt ediyordu: ansm
yayor ...

Iimdeki kayg olabilirlii yadsyor.

Kayg, karanlk arzunun karsna olanaksz bir karanlk kar-


yor.
u an, ans, ansn olabilirlii bendeki kaygy yadsyor.
Kayg "imkansz" diyor: Imkansz, bir ansn merhametine kalm.
ans tanmlayan arzudur, buna ramen arzuya verilen her yant
ans deildir.

Kayg ansn yadsnmasdr.


Ama, kaygnn bizi tanmlama hakkn yadsyan bir ans sayesinde
kaygy kavryorum.

Sabahki paralanmadan sonra, sinirlerim imdi yeniden snavdan


geiyorlar.

148
NIETZSCHE ZERINE

Bitmeyen bekleme ve belki de neeli ve en ktyle ilgilenen, sinir-


leri tketen oyun ve ardndan sinirleri altst ederek biten bir kesin-
ti ... Uzun uzun inledim: Yaam ve onun cam saydaml iin bu
kk lirik!
K.'nn farknda olmadan, beni bu belirsiz kararszla srkleyip
srklemediini bilmiyorum. Beni mahkum ettii dzensizlik gr-
nte kendi yapsndan kaynaklanyor.

yle deniyor: "Tanr yerine imkansz vardr - ve Tanr yoktur."


Eklemek gerekir: "Bir ansn insafna kalm imkansz"?

K.'dan niin yaknacaktm?


ans amasz tartlm, amasz oyuna srlmtr.

K. ans ad unguem cisimletirmeye


karar verirken daha iyisini
yapamazd: Ortaya karak, ama kayg ... yok olurken kayg kadar ani
olarak kaybolacak ... Sanki yalnzca gecenin ardndan gelebilirmi gi-
bi, sanki yalnzca gece onun ardndan gelebilirmi gibi. Ama her de-
fasnda onu dnmeden, sanki ansa uygun olabilirmi gibi.

'Tanr yerine ans," bu baarszla uram doadr, ama ilk ve


son kez deil.Sonsuz vadeler iinde kendini aarak, olas snrlar
dta brakarak. Insann denedii en gz pek ve en sama bu snrsz
tasarm iinde. Tanr fikri, patlayacak bir bombann klfdr: Insann
ansna kart olan tanrsal gszlkler, sefalet!

Tanr, korkunun aresidir: Korkuyu iyiletirememek.

Korkunun tesinde, korkuya bal, onun tarafndan tanl;a


ans.

Korku olmadan -ar korku olmadan- ans grlrrw.dl hlr

149
GEORGES BATAILLE

"Tanr, bir Tanr varsa, basit bir uygunlukla, dnyada ancak in-
sansal bir biimle ortaya kabilirdi." (1885; G lstenci, II, s.316.)
lnsan olmak: Karcia imkansz, duvar ... yalnzca bir ansn ...

K bu sabah, akld korkuyla dolu uykusuz bir geceden sonra,


ok sayda uak grlts nedeniyle hafif hafif titreyerek, umutsuzdu.
Canl, neeli grnm altnda krlgand. Genellikle o kadar huzur-
suzdum ki bu akld grnt gzmden kat. K. sefaletimi ve zor-
luklarm, iinde yrdm yark topraklar fark ederek, iyi niyetle
benimle alay ediyordu. Birdenbire, grnenin aksine, onu bir kz kar-
de gibi, bir dost olarak grmek beni artt. .. Byle olmasayd, bir
birimize yabanc olurduk.

so
Haziran-Temmuz I 944

ZAMAN
Bu dalga, sanki bir eye ulamak sz konusuyu gibi
agzllkle yaklayor! Yam en gizli kvnmlannn iine
korkun bir abuklukla yaylyor! Sanki birisini uyanak isti-
yor gibi; burada sanki gizli bir ey, degerli, ok degerli bir
ey vam gibi. Ve imdi, biraz daha yavaa, hala heyecan-
dan bembeyaz olarak geri dnyor. D knklgna m ura

d? Aradg eyibuldu mu? D knklgna uram bir hava-


ya m brnyor? Ama, birincisinden daha agzl ve daha
vahi baka bir dalga imdiden yaklayor ve bu dalgan ru-

hu da gizemle dolu, hazineler arama arzusuyla dopdolu g-


rnyor. Dalgalar bu ekilde yayorlar, istence sahip olan
bizler de byle yayoruz! Bunun hakknda daha fazla bir
ey sylemeyecegim.
- Nasl? Benden kukulanyor musunuz? Bana kzyar

musunuz, gzel canavarlar? GiZiniZi ortaya kannamdan

m korkuyorsunuz? Oyle olsun! Kznz, yeilimtrak ve tehli-


keli olan bedenierinizi yapabildiginiz kadar yukan kannz.

benimle gne arasma bir duvar rnZ- imdiki gibi! Ger-


ekte, dnyadan geriye yeil bir alacakaran/ktan ve yeil
imeklerden baka hibir ey kalmyor. Istediziniz gibi ha-
reket edin azgnlar, zevkten ve ktlkten bagm - veya
yeniden dalz, ukuru dibine zmrtleriniZi boalt, yo-
sunda ve kpkte, srsz beyaz dantellerinizi Jrlat.
Her eyi benimsiyorum, nh tm bunlar size ok yalyar
ve size sonsuz minnet duyuyorum: Size nasl ihanet edebili-
rim? nk -iyi dinleyin!- siZi tayorum, giziniZi biliyo-
rum, siZin hangi tr oldugmuzu biliyorum! Siz ve ben ay

trdenizi Siz ve ben aym gizi tayoruz!


en Bilgi, 31 O.
Kafede, dn akam yemeinden sonra, kzlar ve erkekler akordeon
eliinde dans ettiler.
Akordeonculardan birinin kafas rdek kafasna benziyordu - k-
ck ve ho: ok neeli, aptalca, hayvanca, ok byk bir havayla
ark sylyordu.

Houma gitti: Ben de aptal olmay


ve ku gzlerine sahip olmay
isterdim. D: Karnn rahatlanlmas gibi, yaz ;'azarken kafan rahat-
Iatyorum ... bir algc gibi bo hale gelmek. Oyun oynanacak m?
Ama hayr! Gen ve canl ve gzel kzlarn ortasnda, arlm (kal-
birn) sonsuz oyuncunun hafiflii gibidir! Toplulua arap smarlyo
rum ve patranie aklyor: "Bir seyirciden!"
Dostlarmdan biri -yumuak karakterli, sevdiim gibi, eylerin
komik dzenini reddeden bir kararlln gvencesi olan bir yumu-
aklk- 1940 maysnda Dunkerque'de bulunuyordu. Ona -gnlerce
sren- llerin ceplerini boaltma grevi verilmiti (kendi adamlar
n bulma amacyla yaplan ilem). Gemiye binme sras geliyor: Ge-
mi yola kyor ve dostum kendini Ingiltere kysnda buluyor: Dun-
kerque'e ksa bir mesafede, Folkestone'da beyazlar giyinmi tenis
oyuncular kordarda cirit atyorlar.

6 Haziranda da, karma gn, meydanda, atl karncay kuran pa-


nayrclar grdm.
ok az sre sonra, ayn yerde, aydnlk gkyz kk Amerikan
uaklaryla doldu. atlarn stnde dnen siyah beyaz zebralar. Yol-
lar ve demir yolunu makineli tfek ateine tutarak. Kalbirn skyor
du, muhteemdi.

153
GEORGES BATAILLE

ok kukulu (tesadfen ve sanki oynar gibi yazld):


Zamann varlkla ayn ey olmas, varln, ansla zamanla ay-
m ey olmas.

u anlama gelir:
Eer varlk-zaman varsa, zaman, varl, bireysel olarak, ansm d-
iinde kapsar. Olabilirlikler dalrlar ve ztlarlar.
Bireyler olmadan, yani olabilirliklerin dalm olmadan, zaman
olamaz.
Zaman arzu ile ayn eydir.

Arzunun nesnesi: Zamann olmamas.


Zaman, zamann olmamas arzusudur.
Arzunun nesnesi: Bireylerin (dierlerinin) yokoluu; her birey, her
arzu znesi iin, bu, dierlerinin kendine indirgenmesidir (her ey
olmaktr).

Her ey -veya Tanr- olmay istemek, zaman yok etmeyi, ans


(rastlanty) yok etmeyi istemektir.
Byle bir eyi istememek, zaman istemektir, ans istemektir.
ans istemek, amor Jati'dir.
Amor Jati, ans istemektir, daha nce olunan eyden farkl olmak-
tr.

Bilinmezi kazanmak ve oynamak.


Oynamak, bir kii iin kaybetmeyi veya kazanmay tehlikeye atmak-
tr. Btn iin, verili olan amaktr, teye gitmektir.
Oynamak, mutlak olarak, varla olmad eyi getirmektir (za-
man, bu nedenle tarihtir).

Ertelenmi
bir takmlk, derin srpriz ve an saflk ann bedenie-
rin birlemesinde -ar zevk durumunda- sakl tutmak. Varlk bu
anda, sanki bir ku avlamyor, gn derinlii iine frlatlyor gibi,

154
NIETZSCHE ZERINE

kendi zerine kar. Ama kendini yok ettii anda, yokoluundan zevk
alr ve bir yabanclk duygusu iinde, bu ykseklikten her eye hakim
olur. Ar zevk kendini yok eder ve yerini apaydnlkln iindeki
bu yok edici ykseklie brakr. Veya daha dorusu, varln arzusu-
na bir yant olmay brakan ve bu arzuyu ar bir biimde aan zevk,
ayn zamanda varl aar ve onun yerine bir kaymay koyar. Bu kay-
ma, plak olma duygusuna bal asl olmann ve tekinin ak p
laklnn iine girmenin ar, parlak bir tarzdr. Byle bir durum
plakl kvamnda, tam kvamnda varsayar, bu plaklk saf ve ay-
n zamanda usta dokunmalada gerekleir: Gz nne alnan ustalk
ne ellerin, ne de bedenierin ustaldr. Ustalk, her dokunuun ak
l derinletirdii, plakln -fiziksel varlklarn bir yarasnn
mahrem bilgisini gerektirir.

Mzikhol trapezcisi K.'nn dayanaksz grnts. Byle bir grn-


t, K.'ya uyan mantksal bir dengenin sonucu ho grnyor, glyo-
ruz, onu, canl klar altnda, altn pullada sslenmi ve asl gryo-
rum.

Ormanda, kee kumatan yaplm bir pelerin giymi gen bir bi-
slkleti: Benden birka adm tede ark sylyor. Sesi sert ve takn
haliyle, geerken etli dudaklarn fark ettiim yuvarlak ve kvrck
sal ban sallyor. Gkyz gri, orman bana acmasz grnyor,
bugn her ey souk. Bomhaclarn uzun, inat grlts gen ada-
mn arksn izliyor, ama biraz uzaktaki gne yolu tyor (bir ba-
yrn zerinde ayakta yazyorum). Sar edici grlt her zamankin-
den daha gl: Ardndan bombalarn veya D.C.A.'nn grlts geli-
yor. Birka kilometre teden geliyor gibi. Iki dakika ve her ey bitti:
Boluk yeniden balyor, her zamankinden daha gri, daha donuk.

155
GEORGES BATAILLE

Nevrozun iinde beni durduran ey, bizi kendimizi amaya zorla-


masdr. Yoksa batmaya mahkum oluruz. Mitlerin, iirlerin veya ko-
medilerin dntrdkleri nevraziarn insanl buradan kaynaklanr.
Nevroz bizden kahramanlar, azizler oluturuyor. Kahramanlkta veya
azizlikte, nevroz unsuru, yaamn 'imkansz' oluturduu bir snr
(bir zorlama) gibi devreye girerek gemii simgeler. Gemiin ar
latrd hastalkl bir balanmann imdiki zamana kolay geii en-
gelledii kii, artk allm yolla imdiye ulaamaz. Gemie fazla
tutunmayan baka biri buna ramen kendini gemiin ynlendirmesi-
ne, snrlamasna brakrken, nrotik kii bu ekilde gemiten kaar.
Nrotiin tek bir k vardr: Oynamak zorundadr. Yaam onda du-
rur. izilmi yollarda dzenli bir ak izleyemez. Yeni bir yol aar
ve kendi ve dierleri iin yeni bir dnya yaratr.
Bir doum bir gnde olmaz. Birok yol, ancak grnrde ans
olan parlak kmazlardr. Bu yollar, bir te taraf agntrdklan l-
de gemiten kurtulurlar: artrlan te taraf ulalamaz olarak ka-
lr.

Bu alandaki kural belirsizliktir: Ulap ulamadmz bilmiyoruz


("insan bir ama deil, bir kprdr"), st insan belki bir amatr.
Ama ancak bir artrma olarak bir amatr: Gerek olarak, kendi
te tarafn isterken oynamas gerekir.
Kaygya bir k
sunamaz mym: ansn veya daha ziyade zgr-
ln kahramann oynamak, oluturmak? ans, zamann (gemiten
duyulan nefretin) bizdeki biimidir. Zaman zgrlktr. Korkunun
karsna kard zorlamalara ramen. Bir kpr olmak, ama asla
bir ama olmamak: Bu, sonunda artk bir dten vazgemeyi kabul et-
meyerek, dar, sk, istemli bir gle normlardan koparlan bir yaa
m gerektirir.

Zaman, bireyi, ayrk varl gerektiren anstr.

158
NIETZSCHE ZERINE

Bir biim bireyde ve birey iin yeni olur.


Oyunsuz zaman sanki hi olmam gibidir. Zaman erimi tekbi-
imciliigereksinir: Onsuz, sanki hi olmam gibidir. Ayn ekilde,
erimi tekbiimcilik de, zamansz sanki hi olmam gibi olacaktr.
Birey iin, deikenliin, nemsiz, mutlu ve mutsuz deikenlik
olarak ayrlmas zorunludur. nemsizlik, sanki hi olmam gibidir.
Talihsizlik ve ans, ansn veya talihsizliin deikenlii iinde ama-
scca birleirler. Deikenlik, z olarak anstr (hatta talihsizlik iin
bile) ve tekbiimciliinin zaferi talihsizliktir (hatta ansn tekbiimci-
liidir). Tekbiimli anslar ve deiken talihsizlikler, devingenlik-ta-
lihsizliin trajedilerin cazibesine sahip olduu bir tablonun olabilir-
liklerini gsterirler (seyirci ve gsteri arasndaki bir dengeleme ko-
uluyla ans - tkeniten zevk alan seyirci: Seyircisiz len bir kahra-
mann bir anlam olabilir mi?).

(Bir barda yazyorum. Alarm srasnda be kadeh pastis itim: K-


k ve kalabalk uak srleri gkyznde sk sk grnyorlar: Kor-
kun bir D.C.A. ate at. Gzel bir kzla, gzel bir olan dans etti-
ler. Kz, bir plaj elbisesinin iinde yar plakt.)

159
II

Dnk bombardmanlardan sonra, Paris'le iletiim kopmu gibi


grnyor. Kt rastlantlar sonucunda, bu, ar ansm ardndan
aniden gelen talihsizlik midir?
Bu, u an iin bir gzdandan baka bir ey deil.

imdi, kt talih beni her taraftan yakalyor.

aresizim. Genellikle tutunulan olabilirliklerin yavaa uzakla


malarna izin verdim.

Hala zaman varsa, ama hayr. ..


Yolda, bu ikindi vakti ne hzn! Bardaktan boanrcasma yamur
yayordu. Bir an iin, bir grgenin altnda, ayaklarmz devriimi
bir aa gvdesine dayayarak, bir bayra oturup kendimizi yamur
dan koruduk. Bask gn altnda gk grltleri bitmek bilmiyor-
du.
Her bir eyde, art arda, bolua arptm. lstencim sk sk uyand,
ona izin verdim: Evin pencerelerini ykma, rzgarlara, yanurlara
aar gibi. Bende inat ve canl olarak kalan eyi, kayg szgeten ge-
irdi. Her eyin boluu ve anlamszl: Aclarn, gln ve sonsuz
esrimelerin olabilirlikleri, mevcut halleriyle bizi balayan eyler, yi-
yecek, alkol, ten, te tarafta boluk, anlamszlk Ve yapabileceim
(balayabileceim) veya syleyebileceim hibir ey yok. Samalama-
nn dnda; byle olduuna gvence vererek.

(Tartmann beni indirgedii) bu savunmasz glelik durumu

160
NIETZSCHE ZERINE

yeni tartmalara bal kalyordu.

Sonunda bizi indirgedii durumun deerini tartma konusu ya-


pan tartma deil de yorgunluk bizi oyundan uzaklatryor. Bu son
hareket sonunda kayp vahet olabilir. Ama ie bir ansla balayabi
lir. ans, eer baarsz olursa, tartmay tartma konusu yapar.
Deerlerin tartlmas,sorun haline getirilmesi ve oyuna srlmesi ara-
snda bir fark olduunu ileri sremem. Kuku, z deimezlik olan
deerleri (Tanr, iyilik) birbiri ardna yok eder. Ama oyuna srmek
oyuna srmenin deerini varsayar. Deer oyuna srlrken yalnzca
nesneden, oyuna srlmeye, tartmann kendisine kaydrlm olur.
Sorun haline getirme, deimez deerlerin yerine oyuna srmenin
devingen bir deerini koyar. Oyuna srme iindeki hibir ey ansa
kart deildir. "Yalnzca ans olan ey, deimez olmad iin deer
olamaz," diyen kar k, tartt eye bal bir ilkeden haksz ola-
rak yararlanacaktr. ans olarak adlandrlan ey, kendi iinde dei
ken olan verili bir durum iin deerdir. zel bir ans arzuya yanttr.
Arzu, nceden grnr olmasa bile en azndan olas istek olarak nce-
den verilidir.

Zaten ben aklsz biriyim.


Zaman zaman, gln bir nevroz hali (bitmeyen bir snavdan ge-
en siniderim bazen beni rahat brakyorlar; ve beni rahat brak
tklarnda bunu hakkyla yapyorlar).

Mutsuzluum, perilerin bana daha fazlasn veremeyecekleri kadar


mkemmel bir ansn sahibi olmaktr- veya daha dorusu olmu ol-
maktr: Her an oyuna srlen ans krlgan olmaktan ok gerektir.
Sonunda, mutluluun yakalanamaz olan zn tam olarak gerekleti
rirken, sevin arlyla daha fazla dorayabilen, paralayabilen, i
kence edebilen hibir ey yoktur.
Ama arzu, burada, kavramak isteyen kaygdr.

161
GEORGE$ BATAILLE

Talihsizlik yardm ederken, ksa bir dinlenme iin terk edeceim


an geliyor.

Her ey yoluna giriyor gibi: Beklemekten yorgun derek, lmeyi


arzulamaya balyorum: lm bana, askda kalan duruma tercih edi-
lebilir gibi grnyor, artk yaama yrekliliim yok ve bir dinlen-
me arzusu iinde, lmn bu dinlenmenin bedeli olup olmadyla
artk ilgilenmiyorum.

Beklediim mutluluun, gvenceli ans olmadn biliyorum: Bu,


snrsz talihi iine gururla yerletirilmi plak -zgr kalan- ans
tr. Belki de anlatlamaz bir sevin iinde, ama lmn dnda baka
bir k olmadan sren bir dehet fikri karsnda insan nasl olur da
dilerini gcrdatmaz?

Beni kaygl klan ey, kukusuz, mutsuzluun, her durumda, ge-


cikmeden bana ulaacak olmasdr. Kesinlikle, yava olarak, paralan-
mann doruuna varacam dnyorum.

Bu imkanszn nne kendiliimden gittiin yadsyamam (ou


zaman karanlk bir ekim bizi oraya srkler). Nefret ettiim ey,
paralanmak deil, hibir eyi sevmemek, artk oynamay arzulama-
maktr. Bazen ar mutsuzluk ann abuklatrma eilimi iine giri-
yorum: Yaama katianmaktan vazgeebilirim, byle bir yaamm ol-
masndan pimanlk duymuyorum.

Bir kaifin lrken buzlara yazd u sz seviyorum: "Bu yolcu-


luktan pimanlk duymuyorum."

Kaybedilmi ans ve -ustalk, sabr gcyle- onu yeniden ele ge-


irme fikri -bana gre eksikliktir- ansa kar ilenen bir gnahtr.

162
NIETZSCHE ZERINE

Ve lmek yedir.

ansn geri dnmesi, bir abadan, bir baardan kaynaklanamaz.


Gerekirse ans korkuya kar oynanan iyi bir oyundan, oyuncunun
ho bir patavatszlndan kaynaklanabilir (kendini snrszca tketir-
ken glen, intiharn snrnda bir oyuncuyu dlyorum).

ans ou zaman onunla alay ettiim anda geri dner. ans, insa-
nn glecek gc kalmad;nda hakaret ettii tanndr.

Her ey zmlenmi gibi grnyordu.


Bir uak dalgas geliyor, alarm ...
Bu, kukusuz hibir ey, ama yeniden, her ey oyuna srlyor.

Yazmak iin oturmutum ve alarnn bittii duyuruluyor. ..

163
III

Bir imparator, hibir eye fazla nem ver-


memek ve huzur iinde kalmak iin, srekli
her eyin degikeligine ianyomu. Degi

kenligi.n benim zerimde ol baka bir etlisi

var; her ey kac oldugu iin her ey bana ok


daha degerli grnyor. Bana yle geliyor ki,
e degerli ktlkler, en ho kokulu bitililer
her zaman dmize atlm/ar.
1881-1882.

Birdenbire gkyz aydnland. ..

Hemen siyah bulutlarla rtld.

Le Soleil se leve aussi [Gne de Dogarl kadar beni etkileyen ok az


kitap vardr.
K. ve Brett arasndaki benzerlik hem houma gidiyor, hem de beni
tiksindiriyor.
Fiesta'nn baz sayfalarm okurken gzyalarn tutamadm.

Bununla birlikte bu kitapta, entelektel biimlere olan nefret ye-


tersiz verilmi. Kusmay tercih ederim, perhizi sevmiyorum.

Bu sabah gkyz sert.


Gzlerim gkyzn boaltyor, daha dorusu paralyor.
Yal bulutlu gkle ben, birbirimizi anlyoruz, birbirimizi llyo
ruz ve iliklerimize kadar nfuz ediyoruz.
Bu ekilde -uzaa ve ok uzaa- birbirimize nfuz ederek kendi-

164
NIETZSCHE ZERINE

mizi inceltiyor ve yok ediyoruz. Bo olmayan hibir ey varln


srdremiyor-gzlerin ak gibi olan hilik.
Yaz yazdm anda yoksul -azize, krlgan- gzel bir kz geiyor.
Onu plak olarak dlyorum ve onun iine -ondan bile daha uzaga-
girdiimi hayal ediyorum.
Dlediim bu sevin -ve hibir eyi arzulamadan- olabilirlii
boaltan, akn snrlarndan taan
bir gerekle doluyor. Tam da, do-
lu ehvetin -ve byle olmak isteyen dolu plakln- kavramlabilir
tm uzarnn tesine kayd noktaya kadar.
Zevki (erotii) sevinle aan ahlaksal bir gcn gereklilii. Gecik-
meden.
En uzak olabilirlikler hibir ekilde en yaknda olanlar yok etmi-
yorlar. tkisi birbirine kartrlamaz.

Bedenierin oyunlar iinde, varlklarn te tarafna kadar giden bir


kay, bu varlklarn yavaa batmalarn, hibir zaman daha ileri git-
mekten vazgemeksizin arln iine dalmalarn ve orada varolma-
larn ister: Yavaa en son noktaya kadar ve sonunda olabilirliin te
tarafna ulalr. Bu, -kaygy (abukluu) benaraf ederek- snrlar
nn gizlendii bir boluun iine amanszca batmada etkili olan ger-
gin bir gc, kendine kesin olarak hakim olmay, varln tam tke-
niini gerektirir. Bu, plaklamann karlat zorluklar, direnme-
leri -yalnzca bakasnda deil, kendin de- yavaa yadsmann, altst
etmenin bir blok gibi kapal, bilgece istencini gerektirir. Bu, tanrla
rn sevilmeyi isteme tarziarna ilikin kesin bir bilgi gerektirir: Elde-
hi dehet bag. B anlamsz yn iinde, bir adm atmak bile ne kadar
zordur! Zorunlu coku ve vahilik, amac her an aar. Bu ok uzakla-
ra giden servenci yolculuun tm anlar, birbirleri ardna yer dei
tiriyor gibi grnr: Bu serven dolu yolculuk trajik grnse de, ay-
n anda tam da varln snrlarna varan bir glnlk duygusu ken-

165
GEORGES BATAJLLE

dini kabul ettirir; eer komik grnrse, trajik z gizlenir, varlk


zevkin iinde kendisini bir yabanc gibi hisseder (zevk bir anlamda
onun dnda kalmtr- varlk soyulmutur, zevk ondan kamtr).
Ar bir ak ile kaybetme arzusunun -aslnda kaybedi sresinin- bir-
leimi, YANI ZAMAN, YANI ANS- kukusuz en ender olasl gsterir.
Birey, zamann vadesinin gelme biimidir. Ama eer ans yoksa, (va-
desi dzgn gelmezse) artk zamana kar duran bir engelden -bir
kaygdan- veya kaygdan arnmasn salayan bir yok etmeden baka
bir ey deildir. Eer kaygy yok etmise artk bitmitir: Bunun ne-
deni her vadeden kamas ve zamann dndaki perspektifierin iine
kapanmasdr. Aksine, kayg srerse, bir anlamda zaman yeniden bul-
mas gerekmektedir. Zaman, zamanla olan uyumu. Birey iin ans
olan ey, "iletiim" dir, birbirlerinin iinde kaybolutur. "tletiim",
"kaybedi sresi"dir. Zamann evresindeki dans anlatmak iin, neeli,
olduka lgn aksan -ve analiz inceliini- sonunda bulabilecek mi-
yim (Zerdt, Kaybolan Zamann Aranmas)?

Kt yreklilikle, sinek inadyla, vurgulayarak, unu sylyo-


rum: Erotizm ile gizemcilik arasnda duvar yoktur!
u son derece komik; ayn szckleri kullanyorlar, ayn imgeleri
dolama sokuyorlar ve birbirlerini bilmiyorlar!

Gizemli inan, bedenin kirliliklerinden duyduu dehet iinde


nefretten yz burumu olarak, onu yakalayan korkuyu tzselleti
rir: Tanr olarak adlandrd, bu hareket iinde ortaya kan ve alg
lanan pozitif nesnedir. lemin tm arl tiksintiye dayanyor. Gi-
riim noktasndaki bu nesnenin, ortaya kan ve alglanan taraf uu-
rumdur (irenlik, saysz derinlikleri olan uurumda hissedilen kor-
ku- zaman ... ) ve dier taraf uurumun youn, kapal (kaldrm ta
gibi, kibarca, trajik olarak kapal) olumsuzluudur. Tanrm! Bu hasta-
lkl haykrn, ln iindeki insansal dnceyi ekip karma

166
NIETZSCHE ZERINE

iini bitiremedik. ..
"Gizemci bir kei olsaydn!
Tanr'y grrdn!"
Szn ettiim hareketin bir kesinlik olarak betimledii ve hibir
zaman oyuna srlmemi ve srlmeyecek olan deimez varlk.
Diz ken mutsuzlara glyorum.
Artk safa unlar sylemekten geri durmuyorlar:
-Bize inanmaya kalkmayn. Ve biz de kalkmayalm! Gryor-
sunuz! Sonular bertaraf ediyoruz. Tanr diyoruz, ama hayr! Bu bir
kiidir, zel bir varlktr. Onunla konuuyoruz. Ona adyla bavuru
yoruz: Bu brahim'in Tanr'sdr, Yakup'un Tanrs'sdr. Baka biriy-
le, kiisel bir varlzkla ayn yere koyuyoruz ...
- Bir fahieyle mi?

Insann safl-zekanndar kafal derinlii- her trl trajik aptal-


lklara, gz alc yutturmacalara izin veriyor. Gsz bir azizeye bir
boa kam diker gibi, deimez mutla oyuna srmede kararsz ka-
lnmyor. Evrenin gecesini paralayan Tanr (Eloi! lsa'nn !amma sa-
bachtani'si mi?) ktln doruu deil midir? Tanr'nn kendisi
Tanr'ya ynelerek, "Beni neden terk ettin?" diye haykryor. Yani:
"Kendi kendimi neden terk ettim?" Veya daha kesin olarak: "Ne olu-
yor? Kendimi de oyuna srecek kadar kendimi unutacak mym?"

armha gerilmenin gecesinde, Tanr, kanl et ve bir kadnn kirli


blgesi gibi, yadsd uurumdur.
Kfretmiyorum. Aksine, gzyalarnn snrnda duruyoruru - ve
kalabala kararak... deimezin en derinindeki zamann paralan-
masn artrmaktan dolay glyorurul nk deimez iin zo-
runluluk? ... deimektir!

167
GEORGES BATAILLE

Kalabalklarn ruhu iinde, Tanr'nn mutlakla ve deimezlikle


olan balarn birdenbire koparmas tuhaftr.
Bu, duyarsz derinlik noktasndaki glnln son snrna var-
mas deil midir?
Yehova armha ivilenerek balarndan kurtuluyor!
Allah, kanl fetihler oyunu iinde balarndan kurtuluyor.
Kendini tehlikeye atan bu tanrlar iin ilk l snrsz glnlk-
tr.

Bana yle geliyor ki, Proust farknda olmadan Apollon'u Diyoni-


zos'la birletirme fikrine yant vermiti. Bakssel unsur, Proust\n
yaptnda, Apolion'un yumuaklna katkda bulunduu lde daha
tanrsal -ve daha edepsiz- olarak aa kar.

Ve srarla istenen ikincil tarz, tanrsal bir arballn iareti de-


il midir?

Hristiyanlarn yce komedileriyle ans izgileri brakan cokulu


dramlarmz arasndaki Blake.

"Ve diertaraftan Hristiyan meditasyonunun ve kavraynn mi-


raslar olmak istiyoruz ... " (1885-1886; G Istenci, Il, s. 371.)

"... tm Hristiyanl bir hiper-Hristiyaniida amak ve ondan


kurtulmakla yetinmemek ... " (1885; G tstenci, II, s. 374.)

"Artk Hristiyan deiliz. Hristiyanl atk, nk ondan ok


uzakta deil de ok yaknnda yaadk ve zellikle nk Hristiyanl
n iinden ktk: Ayn anda hem daha sert ve hem de daha nazik
olan dindarlmz bizim bugn hala Hristiyan olmamz engelli-
yor." (1885-1886; G Istenci, Il, s. 329.)

168
IV

Felsefemizin bize verdigi anlamyla "mut-


luluk" szen kullandgmzda, her eyden
nce, bkm, kaygl ve acl filozoflar gibi, i ve
d ban, ac yokluguu, imkiiszlg, dinginli-
gi, "sabbalann sabbas"m, denge durumunu,
hemen hemen dsz derin bir uykunun de ge-
line sahip bir eyi dnmyoruz:. Bizim dn-
yamz daha ok, belirsiz, degiken, degien,
ikircil oladr, belki de tehlikeli bir dnyadr,
kukusuz yalndan, degimezde, ngrlebi-
lirden, sabitten ve srnn gere/sinimlerinin
ve srnn korkulanm miraslan olan eski fi-
lozojlan her eyin tesinde ycelttikleri ey

lerden daha tehlikelidir.


1885-1886.

Dnya douruyor ve bir kadn gibi, gzel deil.

larlar atldnda birbirlerinden ayrlrlar. Hibir ey onlar bir


bUtn halinde toplamyor. Btn gerekliliktiL larlar zgrdrler.
Zaman, bireyler iinde "olan eyi" yzst brakr.

Bireyin kendisi -zaman iinde- kaybolur, eridii bir hareketin ii-


ne dtr, "iletiim"dir; birinden dierine olmas zorunlu deildir.
Bir ansn bireyin kayboluu iindeki sresi olmas dnda, bireyi
isteyen zaman z olarak bireyin lmdr (ans lmle varlk arasn-

169
GEORGES BATAILLE

daki i ie girmedir veya i ie girmeler dizisidir).

Nasl davranrsam davranaym,kendimde, kuk drc dzen-


sizlikteki bir dalma duygusuna yer ayorum. Bir kitap yazyorum:
Fikirlerimi dzene sokmalym. imin ayrntlarna dalarken kendi
gzmde klyorum. Sylemsel dnce her zaman dierlerinin
zararna bir noktada younlaan dikkattir, nsan kendinden koparr,
onu bir zincirin halkasma indirger.

"Tam insan" -pal insan- iin, entelektel kaynaklara tam olarak


sahip olarnama yazgs. Dzensiz, kt alma yazgs.
Tam insan bir tehdit altmda yayor: Kulland ilev onun yerini
almaya yneliyor! Bu ilevi ar olarak kullanamaz. Tehlikeden ancak
onu unutarak kurtulabilir. Dzensizlik iinde kt almak, ou za-
man, ilev haline gelmemenin tek yoludur.
Ama tersi tehlike de byktr (tanmlanamazlk, belirsizlik, gi-
zemcilik).
Bir akm ve bir ters akm ngrmek.
Bir eksiklii kabul etmek.
"Tek bir durumu dilemeye hakkmz yok, dnemsel varlklar olmay
isternek zorundayz- varlk gibi." (1882-1885; G lstenci, II, s.253.)

Bu sabah gnein altnda, mutluluun byl duygusu iindeyim.


Artk iimde younluk yok, hatta bir nee kaygs da yok. Talarn,
yasunun ve gneli havann snrnda, sonsuzca yaln olan yaam.
Kayg (mutsuzluk) saatlerinin, zt anlarn -kaygnn tkeniinin,
aydnlanm hafifliin-yolunu hazrladn dnyordum! Bu da
n. Ama ans,
mutluluk, bu sabah, sokaklarda yaayanlar, erkekleri,
ocuklar, kadnlar bilmekten ve sevmekten edindiim duygu iinde,
son sraya olduka yakn bir yere yerleiyor.

170
NIETZSCHE ZERINE

Beklenmeden gelen ve beni coturmayan ansn ve mutluluun din-


ginlikte yaln arlklarndan dolay yumuakca ldadklarn gr-
dm. Bir coku l fikri beni ok ediyor ve glten yle sz et-
mitim: "Parldamann en u noktasnda - glrnek ve yer deitirmek
bo olduu srece ben glm."

Ormanda, gne doarken, zgrdm, yaamm abasz ykseli-


yordu ve bir ku uuu gibi gkleri katediyordu: Ama yaam snr
szca zgrd, erimi ve zgrd.

eylerin kalnln delerek z, ansn amaszca oluturduu b-


yk, snrsz gldry fark etmek ne mutluluktur ... (burada, kalbi
yaralar). z m? Benim iin. Kayg, kaygnn yok edilecei noktaya ka-
dar safsa ve lm, onun yannda lmn bir ocuk oyunu olmas ka-
dar eksiksizse, tedirginlik ve lm olmam kouluyla gven verici, dingin
figr nedir? Bu figr ben mi olacaktm?
Gizemli, imkansz grltszce ldatarak, kendimden grkemli
bir patlama isteyerek - yle lgn glle sarslan bir grkem ki,
lyorum.
Ve lm yalnzca benim lmm deildir. Hepimiz durmadan
lyoruz. Bizi boluktan ayran ok az zaman bir d kadar dayank
sz. Uzakta olduklarn dlediimiz ller, kendimizi bir rpda,
onlara deil, ama te tarafa atabiliriz: Kucakladm bu kadn lml-
dr ve aralksz akan, kendi dlarna kayan varlklarn sonsuz kaybo-
luu BEN'dir!

171
V

u an iin, kum zerindeki balk, keyifsizlik ve bask duygusu.


Art arda gelen durma zaman: Makinelere bakyorum: Tek k
imkanszlktr. ..

zm olacak bir enliin beklentisi iinde kalyorum.

Biraz nce, en Bilgi'de okuduum u satrlar beni parampara et-


ti: " ... bir enlie hazr olur gibi her zaman en uca hazr olmak ... "
Dnk enlikten tkenmi olarak okudum .. (sonraki gnlerin gsz-
l ve yoldan kmas hakknda ne sylemeli?)

Dn, sert rzgarlarn, karanlk bulutlarn, kaln buularn g


altnda rmak gri renkte akyordu: Kararl iddetli saanan, om1an-
larn, ayrlarn,kendini teslim eden kadnlar gibi ayn titrek korku-
ya sahip olduklar, kavramlamaz anda, akamn az buuk serinliinin
iinde ertelenmi dnyann tm bys. Akln paralanmasnn sn
rnda, o anda mutluluk, ona sahip olmann apak olanakszlndan
dolay iimde o kadar byyordu ki! Yamurlarn basaca ayr gibi,
soluk gkyznn altnda savunmaszdk. Tek bir yolumuz vard:
Bardaklarmz dudaklarmza gtrmek ve eylerin dzensizliine da-
hil edilmi olan bu devasa yumuakl yumuaka imek.

Bizim varlmzda, hi kimse hibir zaman, enliin dndaki bir


zmn olduu bir zamanda yaayamaz. Grltsz bir mutluluk
artk bitmiyor mu? Yalnzca patlayan bir cokunun kurtarma gc
vardr. Ebedi mi? Yalnzca kendimizden saknmak, kendimiz olan
kum taneciklerinden kanmak iin, bu patlamadan lme kadar giden
gszln ve korkularn pay! ...

172
NIETZSCHE ZERINE

imdi herkes beni dinlesin ve u vahyi benden grensin:


Ahlaklar, uzlama dinleri, zekann ar gelimeleri bir enlik er-
tesinin depresyonundan domulardr. Kenarda yaamak, yerlemek
ve korkuyu (enlik akmnn geri ekilirken ardnda brakt bu su-
luluk, ac, kl duygusu) amak gerekirdi.
Bir enlik ertesini yazyorum ...

Kaln yaprakl, kk bir bitki birdenbire, ormandaki uzun bir


yryten sonra tesadfen varlm uzak bir vadinin iinde kaybol-
mu bir Katalanya iftligini anmsatyor. Sessiz, yaamsz leden
sonrann byk gnei altnda: Ykk dkk antsal bir kap, saksla
rn iindeki sarbasrlarn sarld stunlar. ocukluk, ak, alma,
enlikler, yallk, geimsizlik, lm iin yalnzln iinde kurulmu
bu yaplarnansa bal duran yaamn byl gizemi ...

Daha gerek olan u grnmm anmsyorum: Egemen mizacn


arlsonucu bakalarna dingin bir sessizlik dayatan bir insan. Bir
toprak ve devingen bir bulut gibi salam. Bir gln hafiflii, in-
sanszl iinde kendi kaygs zerinde ykselerek.
Insannbiimi gz pek darbeler iinde byd, insans onunn
zaman iinde bilincirnde oynamamas asla bana bal deildir.

Frtnann depresyon zerinde ykselmesi gibi, istencin dinginlii


de bir boluun zerinde ykselir. lsten, zamann ba dndrc
uurumunu, zamann hilik zerine sonsuz aln gerektirir. Isten-
cin bu uurum hakknda ak bir bilinci vardr: Tek bir hareket iin-
de bu uurumun korkunluum ve cazibesini ler (korkunluun
bykl lsnde cazibe de byktr). lsten bu cazibeye kar
kar- onun olabilirliine engel olur: Hatta isten, bu noktada kendini
dile getirilen yasak olarak tanmlar. Ama ayn zamanda derinliinden

173
GEORGES BATAILLE

trajik bir duruluk duygusu karr. lstenten kaynaklanan eylem za-


mannn hiliini yok eder, eyleri artk deimez bir konum iinde
deil de, zaman iinde deitiren hareket iinde kavrar. Eylem yaa
m siler ve etkisiz hale getirir, ama "Istiyorum" diyen ve eylemi y-
neten bu grkem an, ykmlarn (oluan hilik) amatan (eylem tara-
fndan deitirilen nesneden) daha az grnr olmad dorua yerle-
ir. lsten eylemi kararlatrrken gzlemler - ayn zamanda eylemin
iki ynn gzlemler: Birincisi yok eden hilik yndr, ikincisi ya-
ral yndr.

Gzlemleyen isten (isteyeni ykseltir: 'Sert ve hatta alkantl,


kalar biraz atlm olarak kendine yce bir grnm veren kiiyi
ykseltir) buyrulan eyleme gre akndr. Buna karlk Tanr'nn a
knl isten hareketine katlr. Genelde aknln, insan eylemle
(nesnesiyle olduu gibi eyleyeniyle) veya Tanr'y insanla kar kar
ya getirmesi, seim yoluyla buyurucudur.
Ne kadar tuhaf olursa olsun, ac o kadar enderdir ki, acdan yoksun
halmamak iin sanata bavururuz. Alk almadmz iin bizi tama-
men artsa bile, acya yakalandmzda ona katlanamayz. Ve zel-
likle ancak acda ortaya kan bir hilik bilgisine sahip olmamz gere-
kir. Yaamn en genel ilemleri uuruma ilgi gsternemizi gerekti-
rir. Bize ulaan aclarda uurumla karlalmad iin, gsteride
okuyarak, yetenekliysek yaratarak yapay aclara sahip oluyoruz. Ni-
etzsche, balangta, Trajedinin Doguu'nu yazarken, bakalar gibi bir
hilik artrcsyd (ama acnn hilii ona yle bir biimde geldi
ki, hareket e~me zorunluu ortadan kalkt). Daha sonra Proust'un da
paylat bu ayrcalkl konum, eger kabul edersek, darnn aknl
ndan tamamen vazgeebileceimiz tek konumdur. Eger kabul edersek,
daha ileri gitmek gerekir, eger onu seviyorsak, eer onu sevmek gc-
mz varsa. Nietzsche'nin en kt karsndaki yalnl, rahatl ve

174
NIETZSCHE ZERINE

neesi, iindeki uurumun edilgen varlndan kaynaklanmaktadr.


Gizemcilere bazen korkulu ve sonu olarak korkutucu hareketlerini ve-
ren ar ve gergin kendinden geilerin yokluu buradan kaynaklanr.

En azndansonsuz dn fikri eklenmitir ...


Bu fikir, istemli bir hareketle, edilgen korkulara sonsuz bir zama-
nn geniletimini ekler

Ama bu tuhaf fikir, yalnzca kabul ediin, daha dorusu akn be-
deli deil midir? Bedel, kant ve lsz veriler mi? Nietzsche'nin
mektuplarnda betimledii, fikrin doum anndaki trans durumu bu-
radan m kaynaklanr?

Rasgele biri iin, dn fikri etkisizdir. Kendiliinden bir dehet


duygusu vermez. Bu duyguyu verseydi yaygnlatrrd, ama vermi-
yorsa... Esrimeyi daha fazla uyaramaz. Bunun nedeni, gizemsel du-
rumlara ulamadan nce, herhangi bir biimde hiliin uurumuna
almamzn zorunluluudur. Bu, bizi, her inancn duasnn ustas ol-
maya iten eydir. Nietzsche'de hastalk ve hastaln yol at yaam
biimi ncelikle faaliyet gstermiken, biz, bir abay tamamlamak
zorundayz. Nietzsche'de dnn sonsuz yansmasnn bir anlam
vard: Verili korkunluun sonuz kabulnn anlam ve sonsuz kabul-
den ok, hibir abann neelemedii bir kabuln anlam.

aba yokluul
Nietzsche'nin betimledii kendinden geiler ... glen hafiflik, l
gn zgrlk anlar, "en yksek" durumlara ikin bu soytarlk mi-
zalar ... : Bu dinsiz ikinlik acnn bir armaan mdr?

Aknln ve onun kukulu buyruklarnn bu meydan okuyuu,


hafifligiyle, ne kadar gzeldir!
kerten ve yalnzlatran ayn acnn nceledii ayn aba yoklu-

175
GEORGE$ BATAILLE

u Proust'un yaamnda da bulunuyor - Proust'un eritii konumlar-


da, hem aba, hem de ac temeldir.
Satori, zen'de ancak komik kurnazlklarla elde edilmeye allm
tr. Bu, kendine dnn saf ikinliidir. Aknln yerine esrime, -
en lgn, en bo uurumun iinde- gerein kendisiyle, sama nesne-
nin sama zneyle, kendini yok ederek yok eden zaman-nesnenin yok
edilmi zneyle eitliini ortaya karyor. Bir anlamda eit olan bu
gereklik akn gereklikten daha ileriye yerleiyor, bu, bana gre, en
ilerideki olabilirliktir.
Ama ac parampara olmadan nce ulalan satari'yi dleyemiyo
rum.
Satari ye ancak aba gstermeden u/alabilir: Bir hi, satari beklen-
mezken, onu dandan uyarr.

Ayn edilgenlik, aba yokluu ve acnn anm, tanrsal aknl


n eridii teopatik duruma aittirler. Teopatik durum iinde, mminin
kendisi Tanr'dr, kendini ve Tanr'y eit hissettii esrime, ngrle-
bilir her esrimeden daha uzaga yerleen satari gibi yaln ve "etkisiz"
bir durumdur.
Anlamn anlamszlna dnen, kszca, yeniden dnen an-
lamszln anlamnn (esrimeli) deneyimini betinlemitim (I Dene-
yim, s.7l-74).
Zen yntemleri incelendiinde, bu hareketi ierdikleri grlecek-
tir. Satori, daha derin bir gerei ortaya kararak, anlaml gerein
yerine geen somut anlamszlk ynnde aranmtr. Bu, gln yn-
temidir ...

"Anlamszln anlam" hareketinin incelii, Proust'un betimledii


ertelenmi durum iinde kavranabilir.
Az younluk, ba dndrc unsurlarn yokluu, teapati/ yalnl
a karlktr.

176
NIETZSCHE ZERINE

Teopatih d urumlarn zn aydnlatma ya altm 194 2 ylnda


(I Deneyim, s. 154-171), Proust'un bu bilinen gizemsel durumlarnn
teopatih yapsn, hibir ekilde fark etmemitim. O srada, ben de an-
cak paralanma durumlarna erimitim. Teapatinin iine kaymam da-
ha yenidir: Zen'in, Proust'un ve son dnemde Azize Teresa'mn ve
Aziz Yohanna'nn bildikleri bu yeni durumun yalnl hakknda he-
men kafa yordum.

Ikinlik -veya teopatih- durum iinde, hilie dmek zorunlu de-


ildir. Zihin tamamyla hilikle doludur, hilie eittir (anlam an-
lamszla eittir). Nesnenin kendisi de kendi edeeri iinde erir. Za-
man her eyiemer. Aknlk artk hilikten nefret ederken, hiliin
zararna, onun zerinde bymez.
Bu gnln birinci blmnde, en ok estetik betimlemeden ka-
an bu durumu betimlemeye altm.

Bana gre, yalnlk anlar, Nietzsche'nin "durumlarn" ikinlie


balyor. Bu durumlarn arla katldklar dorudur. Bununla bir-
likte, yalnlk, neelilik, kolaylk anlar bu arlktan ayrlamazlar.

Bkz. Ek II, Nietzsche'nin Gizemci Deneyimleri.

177
VI

Kitab bitirme zaman geldi. l bir anlamda kolay! Saysz engeli


hertaraf ettiim, atm duygusunu tayorum. Tutunacam ilkde-
rim yok - ama oyunun, ngrnn zorlamasyla ... zarlar atmann
gz peklii iinde, her gn ilerledim, her gn tuzaklada oynadm.
Bata belirtilen olumsuzluk ilkeleri yalnzca kendi ilerinde salam
dr; oyuna bamldrlar. Benim ilerleyiimi nlemenin aksine, bu-
gn kanm/ayabileceim zt ilkelerin yapabileceinden daha iyi hizmet
verdiler. Tutkunun, yaamn, arzunun sahip olduu etkili kaynaklar-
dan onlara kar yararlanmak iin, onlar olumlu bilgelie dayanarak
elde ettim.

Bu kitabn yrek paralayc sorusu ...


yardmsz, yava yava gcn kaybeden ...
buna ramen uca gelen, olabilirlii grltsz, abasz kefeden;
ylm engellere ramen duvarlarn atlaklarndan kayp geen bir
yaral tarafndan sorulan ...

adna lwnuulabilecek byk makine artk yoksa, eylem nasl iletilir, ey-
lemde bulunmak nasl istenir ve ne yaplr?
Bize gelene kadar her eylem aknla dayandnlmt: Eylemde
bulunmaktan sz edildii yerde, her zaman, hilik hayaletlerinin s-
rkledii zincirlerin grlts duyuluyordu.

Yalnzca ans istiyorum ...


ans benim tek amacm ve tek arem.
Bazen konumak ne kadar ac vericidir. Seviyorum ve kefedilme-

178
NIETZSCHE ZERINE

mi olmak ve yalann, zamann tortusunun hala yapkan olan sz-


ckleri telaffuz etmek zorunda olmak benim ikencemdir. unu ekle-
mekten dolay (yanl anlalna kaygs iinde) midem bulanyor:
"Kendimle alay ediyorum."

Kt niyedilere o kadar az hitap ediyorum ki, dierlerinin beni


kefetmelerini istiyorum. Yalnzca dostluun gzleri olduka uza
grmek iin yeterlidir. Yalnzca dostluk kat bir gerein veya bir
amacn dile getiriliinin verdii keyifsizlii sezer. Meslekten bir insa-
na valizimi gara tamasn rica ettiimde, istenen bilgileri sklma
dan veririm. Gizli bir ak gibi, krlgan itenlie dokunan uzaktaki
bir olabilirlii kafamda canlandrrsam, yazdm szckler midemi
bulandmlar ve bana bo grnrler. Bir vaiz kitab yazmyorum.
Ancak derin dostluk karlnda anlalabilmek bana iyi gelir.

"KENDI ZERINDEKI ERK. - Insana, ncelikle ve her eyden nce,


kendine sahip olmay tleyen bu ahlak hocalar bylece insan zel
bir hastalkla dllendirmi oluyorlar: Tm itkiler ve doal eilim
ler karsnda srekli bir uyarlabilirlii ve bir tr ar istei kaste-
diyorum. Dardan veya ieriden bana ne gelirse gelsin, bir dn
ce, bir ekim, bir uyar - her zaman abuk uyarlan bu insan imdi
kendi zerindeki erkinin tehlikeye girmi olabileceini dnmeye
balar: Hibir igdye, hibir zgr kanat rpmasna gvenemeden,
delici ve kmseyici bir gzle, kendine kar silahlanm, kendini
kulesinin muhafz olmu bu kii srekli bir savunma davran iin-
dedir Evet, bununla byk olabilir! Ama, ruhun en gzel rastlantla
rndan ve ayn zamanda gelecekteki tm deneylerden kopmu ve yok-
sullam olarak, dierleri iin ne kadar katlanlmaz, kendisi iin ne
kadar tanmas zor hale gelmitir! nk kendimiz olmayan varlk
lardan bir ey renmek istiyorsak, bir sre iin kaybolmay da bil-

179
GEORGES BATAILLE

memiz gerekiyor ... " (EN BILGI, s.305.)


Eitimdeki aknlk nasl hertaraf edilebilir? Kukusuz binlerce
yldr insan aknln (tabularn) iinde bymtr. Aknlk olma-
dan, bulunduumuz (veya insann bulunduu) noktaya kim gelebilir-
di? En basitinden balarsak Kk ve byk gereksinim! er... ocuk-
lara bunlardan kan hilii kefettiriyoruz: Yaamlarn bir lanet ze-
rine ina ediyoruz. Bylece, onlardaki, pislikten ayrlm olarak yk-
selen bu kusursuz gc tanmlayabiliyoruz.

Kapitalizm, (Marx'a gre) younlamalarn sonucunda lyor -


veya lecektir. Ayn ekilde aknlk da Tanr fikrini younlatrrken
lml hale geliyor. inde aknln yazgsn tayan Tanr'nn l-
mnden, her trl tumturakl arm olan byk szcklerin an-
lamszl kar.
Buyurucu mizac kuran aknlk hareketleri olmasayd, insanlar
hayvan olarak kalrlard.
Ama ikinlie dn, insann varolduu ykseklikte gerekleir.

Bu dn insan eziyor grnen varoluu insann dzeyine getirdi-


i lde, onu Tanr'nn yerletii noktaya ykseltir.

Ikinlik durumu hiliin yadsnmas anlamna gelir (aknln


yadsnmas da buradan kaynaklanr: Yalnzca Tanr'y yadsrsam, bu
yadsmadan nesnenin ikinliini karamam). Hiliin yadsnmasna
iki yoldan varyoruz. Birincisi edilgendir ve ezen, yok eden acnn
yoludur. !kincisi etkendir ve bilincin yoludur: Hilie kar bir ah-
lakszn oktan bilinli olan ilgisine benzer bir ilgim varsa (ktl-
n, suun iinde bile, varln snrlarnn amn ayrt ediyorum),
bu ekilde aknln ve saf kkenierinin ak bilincine ulaabilirim.

"Hiliin yadsnmas" ile, Hegelci yadsmann yadsnmasnn bir

180
NETZSCHE tJZERNE

edeerini ngrmyorum. nceden dknlk veya su ortaya kon-


makszn ulalan "iletiim"densz etmek istiyorum. Ikinlik -ne in-
meden ne de kmadan- ayn seviyedeki "iletiim" anlamna gelir; bu
durumda, hilik artk onu ortaya koyan bir davrann nesnesi deil
dir. Daha dorusu, derin ac, ktlk veya kurban etme alanlarndan
bir are karr.

Ulama tutkusu iinde olduum -ama arzumun iine gizlendiini


grdm- dorua, tm u noktalardaki ans mutsuzluk kl iinde
ular ...

Hakiki mutsuzluk varken ans olur mu?


Burada, bir noktadan dierine kayarak gitmek ve, "Bu mutsuzluk
deildir, nk bu (arzunun ortaya koydugu) doruktur. Bir mutsuzluk
doruksa bu mutsuzluk aslnda anstr. Buna karlk doruga mutsuzluk
tarafndan -edilgen olarak- ulalrsa, bunun nedeni doruun z ola-
rak, istencin, baarnn dnda vadesi dolan ans nesnesi olmasdr,"
demek zorunludur.

Dorukta, beni eken-arzuyu yantlayan- ey, varln snrlarnn


amdr. Ve istencimin gerilimi iinde, dknlk (benimkinin veya
bir arzu nesnesinin dknl) ama belirtisi olduu iin, benim ta-
rafndan zellikle istenmitir. Olumlu aknla. ahlak buyruklarna
deerini veren ey, ktln, dknln, hiliin bykldr.
Bu oyuna alkanlm vardr. ..

Varlnkendisi -iten oyulduu srece- zaman haline geldiinde


ve zamann hareketi, aclarn ve terk ediin zoruyla, iinden zamann
akt bu szgeci varlktan oluturduunda, varlk ikinlie alm
olarak, artk olas nesneden farkl deildir.
Ac, zneyi, varln iini lme terk eder.

s
GEORGES BATAILLE

Aksine, genelde, hilik anlamna gelen varln etkisini veya ifade-


sini nesnenin iinde ararz. Hilii nesnenin iinde buluyorum, ama
buna karlk, iimde rktc bir ey kalyor ve hilie egemen olu-
nan bir ykseklik gibi olan aknlk buradan kaynaklanyor.

182
VII

Eer bir gn bir esin, rastlantlan bile yl

dziann dansm yapnaya zorlayan bu tannsal


gerekliliin bu yaratc esinin esini bana doru
gelmise;

eer bir gn eylemin uzun grlemesinin


homurdanarak, ama boyun eerek izledii ya-
ratc imee glmsem;

eer bir gn, dnyamn titremesini ve par-


alanmasm ve alev mak/an pskrtmesini
salayacak ekilde, dnyan kutsal nasasda,
tannlarla zar atmsam: - nk dnya yeni
szlerle ve kutsal zarlann grltsyle titre-
yen kutsal bir masadr.
Zerdt, Yedi Mhr.

Ama, siz dier zar oyunculan iin bunun ne


nemi var! Oyanay ve kmsemeyi ren

mediniz! Her zaan bir byk alay ve oym

masasnda otunuyor muyuz?


Zerdt, st Insan.

Bedensel -sinirsel- yorgunluum o kadar byk ki, eer yalnla


ulaamadysam, kaygdan boulacam dnyorum.
ou zaman mutsuzlar, ikinlie ulamazken, aknl hiliin is-
temli arsndan kaynaklanan bu Tanr'ya kendilerini adamlardr.
Buna karlk; yaamm ikinlikten ve onun devinimlerinden gelir,

183
GEORGES BATAILLE

buna ramen kiisel akmlm olas dknln hilii zerine


kararak, gururlu egemenlie ulayorum. Her yaam ince dengelerden
olumutur.

Eskiden dknlk ve ktlk tarafndan bylenmi olarak, tm


karanlk taraflarn -giyotin, irenlikler ve fahieler ... - beni cezbet-
melerine izin veriyordum. Yn ezen ve Veuve gibi bir arknn a
rtrd bu ar, karanlk ve kaygl duyguya kaplmtm. Esas ola-
rak dknlkten kaynaklanan -yalnzca dinsel alacakaranlklara ula-
an- kaslnay kirli imgelere balayan bu balang duygusuyla par-
alanmtm.

Ayn zamanda, kendime kar sertlik, ynetme ve gurur kaygs


iindeydim. Hatta bazen, dar kafal bir anlayszlk iinde, hiliin
kibirli bir gzleminden doan askeri bir grkeme taklp kalyor
dum. Aslnda bu grkem akn yadsmas olduu ktle kendini
uyarlyor (bu askeri grkem gcn kimi kez yapmack bir ayplama
dan, kimi kez bir ibirliinden alyor).
Bu lanetli olabilirliklerin tortusunu yok etmek iin uzun zaman
inat ettim. Varln hesabn tutan, onun ak karn hesaplayan ak-
ln verilerine karydm. Akl, yalnzca varln deil ayn zamanda
kendinin de olan snrlar ama arzusuna kardr.

Bu kitabn ikinci blmnde' bu ruh durumunu aydnlatmaya a-


ltm. ematik olarak, bu ruh durumunun bugn hala bende uyandr
d dindar korkuyu ortaya karmaya alyorum.
(Bu konuda, eer g istenci iinde, ktlk ak, doruun yararll
yerine anlaml deeri grlmezse, bana gre, ondaki temel unsur gz
ard edilmi olur.)
tkinci blmn sonunda, kukusuz u anki duygunun aynsyla,

' Sayfa 41.

184
NIETZSCHE ZERINE

gz pek bir mizaca ve bir meydan okuma tonuna zeniyorum.


imdi bile, bilmeden oynamaktan baka bir ey yapamam.
(unu syleyenlerden deilim: "Bu ekilde davrann, sonucunu
alacaksnz".)

Bununla birlikte, kukusuz ngryle (ama ngr, her seferinde,


"zarlar atmak"tr) ilerlerken, tehlikeye atlrken, balangtaki zor-
luklarn grnmn deitirdim.

l) Ikinlik iinde hayal meyal grlen doruk, tanmyla birlikte,


gizemsel durumlarla (en azndan, aknlkta "tinsel doruklar"n eleti
risi iinde hedeflenen korku ve titreme hareketlerini koruyan durum-
larla) ilgili olarak ortaya kan zorluklarn bazlarn yok eder:
- Ikinlik edinilmitir, bir arayn sonucu deildir; ikinlik tam
olarak ansn tarafndadr (kesin bir sonuca gtren bir an varsa, en-
telektel giriimlerin oald bu alanlar iinde net bir perspektifin
verilememi olmasnn nemi ikinci derecededir):

- Ikinlik, yok edilemez bir hareket iinde, her adan varln y


km olurken hem dogndan donlaur ve hem de tinsel donktur.

2) u an verili bir varln geleceine balamad


iin onu henz
varolmayan bir varlga balayan bu hareketi, oyunun iinde, imdi ayrt
edebiliyorum: Oyun, bu anlamda, eylemi, ne eyleyenin, ne de iinde
"varln snrlar"n at daha nceden varolan hibir varln hiz-
metine vermemitir.

zet olarak, eer doruk onu arayan (doruu sylemsel olarak ifa-
de edilen bir ama gibi hedefleyen) kiiden gizleniyorsa, dorua da
n ilerlemeye uygun bir hareketi her an kendimde grebilirim. Eer
doruu, bir giriimin veya bir eilimin nesnesi haline getiremezsem,
yaamm olasln uzun kehaneti yapabilirim.

185
GEORGES BATAILLE

imdi unu tasarmlyorum:

Eer yaamm,en ufak eylemimi bile zamana balayan speklas-


yonlar sonucu olaan yolunu izlerse -acnn bana ramen benden
oluturduu lme terk edi yoluyla- zaman iime girer.
Eylemde bulunmak, daha sonraki bir sonu zerinde speklasyon-
da bulunmaktr- gelecekteki rnlerin umuduyla tohum ekmektir.
Eylem bu anlamda "oyuna srlmek"tir. Bu srlme, hem alma
hem de bal olunan mallardr-iftilik tarla, tohum, varln kay-
naklarnn tm.

Bununla birlikte "speklasyon", z olarak bir kazan amacyla ya-


pldiin "oyuna srlme"den ayrlr. Gerektiinde, "oyuna srme"
gelecek zaman kaygsndan bamsz ve lgn olabilir.
Speklasyon ile oyuna srme arasndaki fark, farkl insan davra-
nlarn bltrr.

Kimi kez speklasyon oyuna srmeye stn gelir. Bu durumda


mmkn olduu kadar az ey oyuna srlr, nicelii deilse de yap
s snrl olan kazanc salamak iin en fazlas yaplr.
Kimi kez, oyun ak, izlenen amacn bilinmemesiyle insan en b-
yk tehlikenin iine sokar. Ama, bu son durumda, sabit olmayabilir,
yaps snrsz bir olabilirlik olmasdr.
Birinci durumda, gelecek speklasyonu imdiyi gemie baml
hale getirir. Etkinliin gelecekteki bir varla balann, ama bu
varln snr tamamen gemite belirlenmitir. Burada, deimez ol-
mak isteyen ve karn snrlayan kapal bir varlk sz konusudur.
tkinci durumda, belirsiz ama altr, varln snrlarnn al
masdr: imdiki etkinliin amac gelecek zamann bilinmezliidir.
Atlan zarlar, varln te tarafn amalar: Henz gereklememi
olan. Eylem, varln snrlarn aar.

Doruktan, dten sz ederken, imdiki zamana dahil olan doruk

186
NIETZSCHE ZERINE

kaygs ile gelecek kaygsn kar karya getirdim.


Doruu ulalamaz olarak gsterdim. Aslnda, ne kadar tuhaf g-
rnrse grnsn, imdiki zaman, dnce iin sonsuza dek ulala
mazdr. Dnce, dil imdiyle ilgilenmezler, onun yerine her an gele-
cek hedefini koyarlar.

ehvet ve su hakknda sylediklerim deiemez. Bunu amak zo-


rundayz; bu, bizim iin, l aknln, acnn her gn biraz daha
fazla katld eylerin diyorrizyak z ve ilkesidir.
Ama eylemde bulunmak ve eylemin iinde, artk acnn patetik ar-
zusuna bal olmamak olanan yakaladm.
Kesin olarak, Nietzsche'nin doktrini ldeki bir lktr ve yle
kalacaktr. Bu daha ok bir hastalktr, yanl anlalmalarn vesilesi-
dir. Temel ama yokluu, bir ama karsndaki doutan tiksinti
dorudan doruya alamaz.

"Insanln geliiminin ayn zamanda istenmeyen ynlerini de ge-


litirdiine ve herkesten byk olan insann, eer bu izin verilen bir
kavramsa, kendinde var gcyle varln elikili yapsn temsil
eden, bu varl ycelten ve onun tek dorulamas olan kii olacana
inanyoruz ... " (1887-1888; G Istenci, II. s.347.)

Ama yokluu iindeki belirsizlik, bir eyleri dzeltmek yerine,


rtr. G istenci, bir ikircilliktir. Bundan geriye bir anlamda kt-
lk istenci, sonu olarak tketme, oynama istenci kalr (ki Nietzsche
bunu vurgulamtr). Borgia'larn vlmesine bal olan bir insan ti-
pine ilikin ngrler, zgr sonular isteyen bir oyun ilkesiyle ba
damaz.

Amalar snrlamay reddedersem, eylemlerimi verili varlklarn

187
GEORGES BATAILLE

iyiliine, korunmasna veya zenginlemesine balamadan hareket et-


mi olurum. Varln verili halini deil de te taraf hedeflemek, ka-
patmamak, olabiliri ak brakmak anlamna gelir.

"Bizden stn olan bir varl yaratmak, doamzda vardr. Bizi


aan eyi yaratmak! Bu, reme igdsdr, eylem ve yapt verme i-
gdsdr. Her isten bir amac varsaydna gre, insan da halen
varolmayan, ama varlnn sonu olan bir varlg varsayar. lte gerek
isten! Ak, yceltme, fark edilen mkemmellik, iddetli zlem bu
ama iinde zetlenir." (1882- 1885; G Istenci, II, s. 303.)

Nietzsche, ocuk kavramyla, vadenin venyi atg ak oyun ilkesini


dile getirmitir. "Niin, diyordu Zerdt, aslann ocuk haline gelme-
si gerekiyor?" ocuk masumiyet ve unututur, yeni bir balang ve
bir oyundur, kendi etrafnda dnen bir tekerlektir, bir ilk harekettir,
kutsal bir 'evet'tir."
G istenci aslandr, ama ocuk ans istenci degil midir?

Gen Nietzsche unu yazmt: " 'Oyun', faydasz olan - gc ta-


an, 'ocuksu' olan kiinin ideali. Tanr'nn 'ocukluu.' (1872-1873;
G Istenci, II, s. 382.)

Bana gre, Hintli Ramakrishna ikinlik konumuna ulamt:


'Tanrdan, benim oyun arkadam, diye sz ediyordu. Evrende ne
uyum, ne de akl vardr. Nee saan! gzyalar ve gller, piyesin
tm rolleri. Ah! dnyadaki oyalanmal Geliigzel ocuklarn okulla-
r, kimi velim? Kimi sulayalm? Akl yok. Beyni yok. Bu kck
beyniyle ve bu kck aklyla bizi aldatyor. Ama bu kez beni alda-
tamayacak Oyunun iyzn buldum. Akln ve bilimin ve tm szlerin
tesinde ak var."

188
NIETZSCHE ZERINE

yle mutlu bir biimde konumay dlyorum ki, bu tarz, a


rtrd gereklii bozuyor. Trajik olan, lgn bir gldr duygusu
ve en byk yalnlk ikinlik durumunda akr. Yalnlk karar verir.
lkinlik herhangi bir durumdan pek farkl deildir ve tam da bu du-
rumuyla; bu pek, bu hibir ey en nemli eyden daha nemlidir.
Oyunun iyznn, ahn, gerei karartmas mmkndr.
Ama eer bu birka satr, ikinlik iinde kavranan nesne ile oyu-
nun snrsz perspektifleri arasnda bir edeeriilik kurmusa, bunun
bir rastlant olmadn dnyorum.

Ikinlik durumu, istenten bamsz bir vadenin bu kadar uzak bir


varla tek bana sahip olabilmesi gibi, kendinin tmyle "oyuna s-
rlmesi"ni ierir.
Aknlk yutturmacas hemen ortaya karken ciddiyet sonsuza dek
yok olur. Bununla birlikte ciddiyet yokluunda, oyunun sonsuz de-
rinlii hala eksiktir: Oyun, bir vadeden dierine, olabilirliklerin son-
suzluunun ardndan komaktr.

Her eye ramen.

lkinlik durumu u anlama gelir: Iyinin ve ktnn tesinde.


ilesizlie, duyularn zgrlne balanr.
Ayn durum oyunun safl iin de sz konusudur.
lkinlie varrken, yaammz sonunda, efendiler evresinin dna
kar.

189
Austos 1944

SONSZ
Tm yaamm deilse de, en azndan benim iin nemli olan b-
lmn yndan koparrken bir gn parampara olursam -yn
amasz bir ikinliin iinde erirse- bu, ancak glerin tkeniiyle
olur. Yazdm srada, yn aknlatrmak havaya tkrmek demek-
tiri Tkrk yeni~en der ... Aknlk (soylu varlk, ahlaksal km-
seyi, yce hava) komedinin iine dmtr. Gten dm varl
hala aknlatryoruz: Ama bunu, ikinliin iinde kaybolma, baka
lar iin de ayn ekilde savama kouluyla yapyoruz. Eer bir ikin-
lik iinde kaybolduunu fark etmezsem, aknln iimdeki devini-
minden (kesin kararlar) tiksinirim. Her zaman insan yksekliinde ol-
may, yalnzca aknsal allardan olumu bir dky aknlatrma
y, temel ?ir ey olarak gryorum. Eer ben de bir iinin seviye-
sinde olmasaydm, aknlm onun zerinde, bumuma yapm bir
tkrk gibi hissederdim. Bunu kafede, kamusal alanlarda hissediyo-
rum ... Ne yukarda, ne de aada olan ve bir araya geldiim varlk
lar fiziksel adan deerlendiriyorum. Bir iiden derin olarak farkl
ym, ama eer bizi bir araya getiren sempatiyse, onunla konuurken
sahip olduum ikinlik duygusu, dnyadaki yerimi gsteren iarettir:
Sularn ortasndaki bir dalga. Buna karn, gizlice birbirlerinin zerine
kan burjuvalar bana, bo dsalla mahkmlarm gibi geliyorlar.
Bir taraftan, komediye indirgerren (eskiden elinde klcyla koan
efendinin -senyrn- komedisi lm tehlikesine balanyordu) akn
lk, basitlikleri derin ikinlii oluniayan insanlar retir. Ama -baz
meru kayplarla- burjuvann yok olduunu dlyorum, geriye ka-
lan kiilerin kendi aralarndaki eitlik, bu sonsuz ikinlik, alanla
rn yeknesak remesini, tarihsiz ve farksz bir okluun anlamn yok

193
GEORGES BATAILLE

etmeyecek midir?

Bu, olduka kuramsal!


Buna ramen, artk hibir eyin aknlatramayaca bir kitlenin
iindeki ikinlik duygusu, iimde fiziksel aktan daha az gereksiz ol-
mayan bir gereksirrime yant veriyor. Oynama arzusu gibi, daha b-
yk bir gereksirrime yant vermek iin, eer yeni bir aknlk iinde
kendimi yalnzlatrmak zorunda kalsaydm, lesiye korkun bir du-
rumun iinde olurdum.

Bugn leden sonra, drt Amerikan ua, buradan bir kilometre


tedeki garda bulunan ya ve benzin tayan bir trene bombayla, top-
la ve makindiyle saldrdlar. Alaktan uarak, atlarn zerinde d-
nyorlard ve daha sonra siyah dumanl stnlarn arasnda pike ya-
pyorlard: Byk ve korkun bcekler gibi gkyzne doru frlaya
rak, trenin stnden yukar fkryorlard. Her dakika kafamzn ze-
rinden biri geiyor ve makinelilerin, motorlarn, bombalarn, hzl
atml toplarn grlts iinde kayboluyordu. Gsteriyi onbe daki-
ka tehlikesizce seyrettim: Seyirciler akna dnmt. Seyirciler tit-
riyorlar ve hayran kalyorlard ve daha sonra, i iten getikten sonra
kurbanlar dnyorlard. Otuzayakn vagon yand: Saatlerce, sanki
bir kraterden kyormu gibi, gkyznn bir ksmn karartan du-
manlar ykseldi. Trenden ikiyz metre mesafede, bir su enlii ok
sayda ocuu biraraya getirdi. Ne l, ne de yaral vard.

Radyo artk zrhl birliklerin iledeyiinden sz etmiyor. Buna


ramen birliklerin elli kilometreden daha az bir mesafede olduklarn
tahmin ediyorum. Alman birliklerine ait iki kamyonet nmde dur-
du: Seine zerindeki bir kpry aryorlard ... douya doru, rast-
gele kayorlar.

194
NIETZSCHE ZERINE

tk kez bunun anlamn kavradm (olduka kapal bir gr asn


dan): Bu sava, aknln ikinlie kar savayd. Nasyonal Sosya-
lizmin yenilgisi aknln yalnzlamasna, Hitler'in yanlgs akn
ln devirrimi tarafndan ortaya karlan gce balanyor. Bu g, i-
kinliin iinde neden olduu tepkilerle, daha byk bir gc kendine
kar -yavaa- phtlatryor. Yalnzca yalnzlatrmann snr var-
ln srdryor.
Dier bir ifadeyle, faizm z: olarak ulusal aknla sahip oldu,
"evrensel" haline gelemedi; esiz: gcn "z:grlk"ten ald. Bu ne-
denle, evrensel bir taraf olmasna ramen, temsil ettii davay kay-
betti. Her lkede, ok sayda kii, kendi kiisel aknikiarn ama
edinerek, kitleye egemen olmay istemilerdir. Kitlenin, hareket iin-
de kendilerini izlemesini salayamadklar iin, dnyann kalan ks
mn bouna aknlatrmaya alyorlard. Bu, tek bir lkede mm-
kn oldu: Uydu bir lkenin (ltalya) aknl, savan gbeinde g-
ln hale geldi (bu sava, !talyan faizminin Alman faizmi karsn
daki temel kkln deil, daha byk bir harekete balanarak
bir glge haline geldiini gsterdi).

Ayn zamanda, denleri selamlamak iin yalnzca kahkahalara sa-


hip olarak, "Minerva'nn baykuu", olmak ve i iten getikten sonra
konumak glntr. Ak m yoksa vahi mi? Ak. .. lkinlik zgr-
lktr, gltr. "Ksa trajedi, diyor Nietzsche, her zaman varoluun
sonsuz komedisine hizmet etmekle sonulanmtr ve 'saysz glm-
seyili' deniz -Aiskhylos gibi konuursak- sonunda dalgalaryla bu
trajedilerin en bynn zerini rtecektir." (EN BILGI, I.)

Her blm dierinin gerekliini tartrken, tartmas ve tart


lmas olgusuyla gereklie yaklarken, ikinlik iinde bir bln-
meyi dnyorum. Ikisi arasnda sava deilse de gerilim gerekli-

195
GEORGES BATAILLE

dir. .. : Hibiri olduunu ileri srd ey deildir.

Tutarl bir felsefe plan bitti.


Bitmeyen bekleyi. Gecenin iinde ok sayda patlama. Belediye
bakan (Alman yanls), dn Amerikallarn Paris'e girdiklerini ilan
etti. Bundan kukuluyum. Yazdm srada, iddetli patlama, bir o-
cuk baryor. Bekleyi iinde herkes ok sinirli. nceki gn Ameri-
kallar oniki kilometre uzaktan getiler. Ortak yararn dnda, Paris'e
girii beklemekten hasta olmu bir aklm var. nemli bir arpma
nn blgeyi yakp ykmas olas deil. Almanlar gidiyorlar.

Yalnzca aknlklar
kavramlabilirdir (sreksizlikler). Sreklilik
ancak kendi zddyla olan ilikisi iinde kavranlabilir. Saf ikinlik ve
ikinliin hilii edeerdir ve hibir ey ifade etmezler.

Eer saf aknlk yinelenmediyse kavranlamaz, bu u anlama ge-


lir: Eer aknlk, ikinliin homojen ortamnda sonsuza kadar gste-
rilmediyse, saf aknlk da kavramlabilir olmayacaktr.

tletiim
kesildi ve ben mutlak bir yalnzla dtm. tki gnden
beri Almansz, ve orman kuattklar zannedilen Amerikallarn gir-
medii bir tr no man's land olutu. Yollar inanlnayacak derecede
bo, bir gece sessizlii ... ok az uak var, patlama sesleri durdu. Ne
bombardmanlar, ne de top sesleri duyuluyor. Tm yaam, topluluk-
larnki, ordularnki beklentinin iinde eriyor (tkeniyor). Kesin ol-
mayan haberleri aratrnay reddediyorum. Bundan sonra benim iin
nemli olan haberler, Paris'e giri, Amerikallarn buraya gelii, ken-
diliinden bana ulaacaktr.

Bu koullar iinde, K. konusundaki belirsizlik bana ac veriyor ve

196
NJETZSCHE ZERINE

kendi zerine kapanan bu yalnzlkla iimi kemiriyor, beni parampar-


a ediyor.
Operasyonlarn grece yaval aklc kayglara yer ayor.

Paris'teki arpmalar sorunu.


Beklenen hzl kurtulu yerine kendim iin bilmem hangi ar ac
lar dlerken,bir rahatlama hissediyorum. Bazen sabrl olmak yeri-
ne dehetle yzyze gelmeyi tercih ederiz.
Sonu olarak siniderim bozuk: En azndan zaman zaman. Kendimi
tutuyorum ve yazarak kendime hakim oluyorum. Akam oluyor,
elektrik yok, mumumu yakmakta kararszm. Korkuya teslim olmak
yerine yazmak istiyorum. Aylardan beri, operasyonlarn yaknlama
snn beni mahkm ettii ayrl kavryorum: Bugn yalnzlnn
beni artk hareket ederneyecek kadar ezdiini syleyebilirim. fkem,
-kesin olabilecek- yokluun hilii bugn snanyor, bouluyorum.
Beni boan hiliin aknlk yalann reddetmesini yaamaktan dolay
o kadar sinirliyim ki: Bu, gerek, saf hilik olsayd, ikencenin daha
hafif olacan tahmin ediyorum. lmek sz konusuysa, bu da hala
bir yalandr; ve kukusuz sevilen bir varln kaybedilii yalan daha
belirgindir. Ama yaama yalan sevilen varl kaybetmenin dehetini
azaltyor, oysa ki ak yalan sevilen varl kaybetmenin dehetini
arttryor. Ama her iki durumda da, yalann akl, etkinin yalnzca
bir blmn yok eder: Yalan, gereimiz olur. zde yalan olan, ya-
lan olarak adlandrdmz ey, yalnzca zde yalandr: Bu, daha ok
gerein gszldr. Eer kayp, -bezginliimiz deil- bize kendi-
mizi kkrttmz gsteriyorsa, bizi paralayan gszlk duygusu
siniderimizi altst eder. Bu duygu balannay yok edemez. Ayrlk
ondan daha az ac deildir ve ne srlen bilinliliin getirdii ey,
ayrlma olmayp, d krklnn iinde varln srdren bu susuz-
lua dnn bile yant veremeyecei fikridir.

197
GEORGES BATAILLE

Yirmi yl genletim.

Tanrsal, eytani bir operet elisi buldum.

K.'y grdm, top grlyor ve makindiler duyuluyor!

Bu akam, bir kulenin tepesinde, alak bulutlarn altndaki byk


orman ve yamur, sava snrlarna ulayor ve gneybatdan douya
sar edici grleme.

Kayalklarn grltsnC dinlemeye geien bizlere ok yakn olan


arpma bana hi korku vermiyor. Komularm gibi, arpmann
grnmez ve bilmecemsi bir ekilde cereyan ettii alan gryorum,
gvenilir olmayan kanlar dinliyorum. No man's Iand yoktur: n-
mzde, ok az sayda olan Almanlar Amerikallarn ilerleyiini engel-
liyorlar. Bildiim bu kadar. Radyo haberleri belirsiz ve nmzdeki
Alman direnii ile eliiyor: Tam bilgisizlik veya hemen hemen tam
olan bilgisizlik iinde, bu top veya makineli grltleri ve uzaktaki
yangn dumanlar sradanlat. Bu grltlerin iinde bir byklk
varsa, bu kavramlabilir olann bykldr. Bu grltler, ne mer-
rnilerin ldrc yapsn, ne tarihin byk devinimlerini, ne de yak-
laan bir tehlikeyi artryorlar.
Kendimi bo ve yorgun hissediyorum: Yazmadan duruyorum, ama
bunun nedeni sinirli olmam deil. Dinlenmeye, budalalk yapmaya ve
uyuuklua ihtiyacm var. 1890 ylnn dergilerinde Hervieu'nun,
Mareel Prevost'un romanlarn okuyorum.

Kukusuz Almanlar teslim oluyorlar. Gece top atlar kaplar


sarsyor. Gn batmnda, yirmi civarnda inanlmaz iddette patlama
oldu (nemli bir cephane deposu havaya uuruldu): Havann titrei
mini bacaklarmn arasnda ve omuzlarmda hissediyordum. Yedi ki-
lometre tede, alevler gkyzn kavuruyordu. Kayalklardaki patla-

198
NIETZSCHE ZERINE

malardan birini grdm. Ufukta, dev krmz ve kr edici alevler si-


yah dumann iinden ykseldiler. Ormanlarn bu ufku ay ncesiyle
ayn: O sralar dgcmden yoksun kalmaktan yaknyordum. Bu
kadar gzel bir manzarada, (ar, dev dalgalarn hareketlendirdii bir
aa okyanusu gibi) bir arpmann yok edilerini, parampara edi
lerini o zaman kafamda canlandramamtm. Bugn byk yangnlan
gryordum, sonu olarak dev patlamalarn bu grltlerinin yn-
lendirdii toplar , drt mil tede her taraf kasp kavuruyordu.
Ama ocuklar kayalklarn zerinde glyorlard. Dnyann huzuru
sarslmadan kalyor.
Nihayet haberler daha net. Paris'den hisikietle gelen iki kii bana
olaylar, sokak atmalarn, belediye sarayndaki Fransz bayran
ve haykran Humanite'yi anlattlar. Ayn kiiler atmann Lieusaint
ve Melun yaknlarnda olduunu sylediler. Melun'un bu gece dme
si mmkndr, bu da ormann yazgsn belirleyecekti.

Saat dokuzda kayalklara gittim. Top atei glyd. Sustu, ama


motorize bir birliin grlts ormann iinde belirgin olarak duyul-
du.

Eve dndm, yatama uzandm. lklar beni yar uykulu uyan-


drd. Pencereye gittim ve kadnlarn, ocuklarn kotuunu grdm.
Bana bararak Amerikallarn geldiini sylediler. Dar ktm ve
zrhl aralarn panayr elencesi iindeki canl bir kalabalkla evril-
mi olduklarn grdm. Hi kimse bu tr heyecaniara benden daha
fazla duyarl olamaz. Askerlerle konuyordum. Glyordum.
nsanlarn, giysilerin ve Amerikan tehizatnn grnm houma
gitti. Denizar bir lkeden gelen bu insanlar bana bizden daha kapa-
l, daha btn grndler.

199
GEORGES BATAILLE

Her eye ramen Almanlar aknlatrlm niteliksizlik sayorlar


ortala. Amerikallarn "ikinlii" yadsnamaz (varlklar te tarafta
deil, kendi ilerinde).

Kalabalk,bayraklar, iekler, ampanya, armut, domates tayor


du ve ocuklarn Almanlarn beyz metre ilerdeki tankiarna bindi-
riyordu.
len gelen tanklar saat ikide yola koyuldular. Ayn anda sokakla-
rn bir kilometre tesinde atma balad. leden sonrann bir b-
lm, makineiiierin youn atei, kulaklar sar edici top ve yaylm
atei iinde geti. Kayalklarn tepesinden, Alman bataryalarnn bom-
balad bir kyden ykselen dumanlar gryordum. Her tarafta
yangnlar Yanmakta olan Melun uzaktan bir volkan gibi duman ka
ryordu. Kayalklardan, bir ormann, te ikili yumuak ama vahi
engebelerle kapl geni alan, Melun civarndaki Brie Ovas grl-
yor. Ufukta arada srada uaklar bir Alman birlii zerine pike yap
yorlard ve ate ald zaman byk siyah dumanlarn ykseldiini
gryordum.

Saat dokuzda, silahl direniilerle evrili bir kamyonet yava ya-


va geldi. Direniiler, kalabaln topland yeri bayraklada donat-
tlar. Kamyonete konulan ilk kii zayf yal bir generaldi. Ceza ola-
rak kenara otururken uyank ve kurnaz bir havaya brnd. Silahl
insanlarn oluturduu bir kalabalkla evrildi. Bu kii milis kuvvet-
lerinin yerel efiydi. Sokan kesindeki arabada, bir lm yalnzl
iine giren kurbanlar iren bir ey tayorlard. Kalabalk bir ka-
dnn geliini alkiad ve Marsei!laise'i syledi. Krk yalarnda kk
bir burjuva olan kadn dierleriyle birlikte Marseillaise'i birka kez
daha syledi. Kt, sinirli, inat bir grnm vard. Onu ark
sylerken dinlemek iticiydi, glnt. Gece oldu: Alak ve siyah gk

200
NIETZSCHE ZERINE

frtnay haber veriyordu. Belediye bakann ve birka kiiyi getirdi-


ler. Belediye bakan konusunda ztlamalar, itiip kakmalar oldu.
Yklenen kamyonet yavaa hareket etti. plak kafal, tfekli ve ma-
kineli olanlar tutuklularla birlikte araca bindiler. Hareketlenen kala-
\

baln arasnda sert bir ekilde Chant du depart arks yankland.


Gece, bir taraf, yangn klarndan dolay kzlmtrakt. Arada srada,
panltlarher eyi aydnlatyordu ve imdi bir tr anlamsz titreme
oldu. Sona doru, yakndaki top (savunma hatt beyz metre mesafe-
deydi) bu lanetin bymesini tamamlayarak, ar bir iddetle grle-
di.

Politik oyunu kolaylkla propaganda saflklarna indirgeyen kii


ler beni tedirgin ediyor. Kiisel olarak, bu byk silahl hareketlere,
nefretlerin, umutlarn, ikiyzllklerin ve aptallklarn (tek szckle,
kariann gizlenmesinin) elik ediyor olmas beni eritiyor. Ovadaki
yangnlarn bir oyan bir bu yan sar, top ateinin ve patlamalarn
sokaklardan drt nala geii, bana, insan trnn yazgsna bal tm
arlktan daha arlam grnyor. Bu grltrrn iinde, hangi
tuhaf gereklik (grlen amalardan farkl) amalarnn peinden gi-
der veya en kk bir amac bile hedeflemez?
imdi byk rpnmamzn, eski toplumun, yalanlaryla, bencil-
liiyle, sosyetik yaamyla, hasta yumuaklyla birlikte ykmn
zorunlu olarak hedeflediinden kukulanmak ok zor; dier taraftan
gerek glerin engelsizce oynad bir dnyann douunu hedefledi-
inden de kuku duyulamaz. Gemi (varln srdrme aldatmacas)
sonunda lyor: Hitler'in byk abas da bu gemiin kaynaklarn
kurutuyor.

Kukusuz
bu balamda: Eski giysileri karp atma ve olabilirin
koulunun hi grlmemi olduu yeni dnyann iine plak girme za-

201
GEORGES BATAILLE

mannn geldiini gremeyecek olana lanet olsun!


Ama, dourmakta olan bir dnya ne ister, ne arar, ne anlama ge-
lir?

Bu sabah paramparaym: Yararn en kk arprnada yeniden al


d, bir kez daha, bo bir arzu, tkenmeyen bir ac! Bir yl nce, kesin
bir heyecan annda her trl dinlenme olanandan uzaklamtm.
Bir yldan beri kum zerindeki bir balk gibi rpnyorum. Ve yan
yorum ve glyorum, kendimi aleve tutup yakyorum ... Birdenbire,
boluk oluuyor, yokluk, bundan byle eylerin dibindeyim: Bu dipte,
alev al sanki aldatmacadan baka bir eye benzemiyor.
Bizi yakan nesnelerin yalann bir kez -ardndan bir kez daha, son-
suza dek- bilmekten nasl kanrz? Bununla birlikte, bu anlamsz ka-
ranlk iinde, her trl anlamszlktan, her tkeniten uzakta, biten
gecenin bu haberini sevdiime "iletmek" iin hala yanp tutuuyo
rum, sanki yalnzca bu "iletiim", baka biri deil, yeteri kadar b-
yk bir akn ls olabilirmi gibi. Bylece -amasz, orada bura-
da- bizden ncelikle yalann, ansn kendisi olan anlamszln bilgi-
sini isteyen ansn lgn parlts yeniden ortaya kar.
Ey glnln doruu! ... Deliler gibi kendimizi aknln yala-
nna adarken, sonsuz bir ikinliin boluundan (anlamszlndan)
nasl da kamak zorundayz! Ama bu yalan lgnlyla ikin byk-
l aydnlatr: Bu byklk artk saf anlamszlk, saf boluk degil-
dir, dolu varln
zdr, karsnda aknln kendini beenmili
inin kaybolduu gerek zdr. Eer aknl nce kurup, sonra
yadsmam, ykmam olsaydk, ikinliin bykln hi bileme-
yecektik -bizim iin, o varolmayacakt ve belki de bu kendisi iin varol-
mann tek yoludur.
(Bu uzakla kadar izlenebilecek miyim?)

202
N!ETZSCHE ZERINE

Bu ynn, genel olarak alglanan ve ZGRLK szcnn orta-


ya koyduu bir k tarafndan verildii dorudur.
Bu da beni derin olarak balayan eydir.

Kaygnn, ahlaksal tedirginliin, bir insan bu kadar acmaszca


parampara etmesinin bir baka rnei var mdr bilmiyorum. u an
bir ey retenlerden biri deilim: Kendimdeki her olumlama, bom-
balanan ehrin zerindeki bombalarn sesi gibi, dzensizlik olarak,
toz olarak, inierneler olarak uzuyor.
Ama, bir halk gibi, gemi olay da her defasnda oktan acsnn
daha ilerisinde bulunur (sinsice kurumu gzyalar, kapal yzler ay-
dnlanyorlar ve gl yeniden hrldyor), bylece "akln trajedisi"
anlamsz eitlilik haline dnr.

203
EKLER
I

NIETZSCHE VE NASYONAL SOSYALIZM

Nietzsche idealist ahlaka saldrmtr. Iyilik ve acmayla alay et-


mi ve insancl duyarllk altna gizlenen ikiyzlln ve erkeklik
eksikliinin maskesini karmtr. Proudhon ve Marx gibi, savan
yararl ynn onaylamtr. Dneminin siyasi partilerinin ok uza-
nda, "dnyann efendileri" arisLOkrasisinin ilkelerini dile getirmi
tir. Frtnal ve tehlikeli yaam iin tercihini kullanarak bedensel g-
zellii ve gc vmtr. Liberal idealizmin tersine, bu kesin deer
yarglar, faistleri ona bavurmaya ve anti-faistleri de onu Hitler'in
habercisi olarak grmeye yneltmitir.
Nietzsche, iddete kar uzlamsal snrlarn alaca, gerek
glerin lsz younluktaki uyumazlklar iinde arpaca, varo-
lan her deerin maddi adan ve kabaca yadsnaca zamann yakn ol-
duunu sezmiti. Sertlii snrlar aacak bir savalar dneminin yaz-
gsn dndnde, ne bu savalardan ne pahasna olursa olsun ka-
nlmas gerektii, ne de deneyimin insani gleri amas gerektii
fikrinde deildi. Ona gre, bu felaketler bile, durgunlua, burjuva
yaamn yalanclna, ahlak hocalar srsnn mutluluk yalancl
na tercih edilebilirdi. llke olarak unu koyuyordu: Eer insanlar iin
gerek bir deer varsa ve basmakalp ahiakn ve geleneksel idealizmin
hkmleri bu gerek deerin geliini engelliyorsa, yaam basmakalp
ahlak altst eder. Ayn ekilde Marksistler, bir devrimin iddetini
reddeden ahlaksal nyarglarn yksek bir deer (proleterlerin zgr-
lemesi) karsnda boyun ediini biliyorlar. Nietzsche'nin olumla-

207
GEORGES BATAILLE

d deerin, Marksizmin deerinden farkl olarak, evrensel deeri az


deildir: Istedii zgrlk bir snfn dierleri karsndaki zgrl-
olmayp, en iyi temsilcilerinin oluturduu tr iinde insan yaa
mnn gemiin ahlaksal kleliklerine kar zgrldr. Nietzsche,
artk trajik yazgdan kamayacak, bu yazgy sevecek ve bunu tama-
men isteine uygun biimde temsil edecek, artk kendisine yalan sy-
lemeyecek ve toplumsal kleliin stne kacak bir insan dlemi
tir. Bu tr insan, genelde bir iievle yani insansal olabilirliin yalnz
ca bir blmyle aynlaan gncel insandan farkl olacakt: Bu ksaca,
bizi snrlayar kleliklerden kurtulmu btn insan olacakt. Modem
insanla stn insan arasnda olan bu zgr ve egemen insan Nietzs-
che tanmlamak istemedi. ok hakl olarak zgr olan eyin tanmla
namayacan dnyordu. Hibir ey, henz olmam bir eye yer
vermekten ve onu snrlamaktan daha bouna olamaz: Bunu stemek
gerekir ve gelecei istemek, her eyden nce, gelecein, gemile s
nrlanmama ve bilinenin almas olma hakkn tamamyla tanmak
tr. zerinde srarla durduu gelecein gemie stnl ilkesiyle:
Nietzsche, lm szc altnda yaamn ve tepki szc altmda d-
n lanet okuduu eye en yabanc olan insandr. Gerici bir faistin
veya baka bir gericinin fikirleriyle Nietzsche'ninkiler arasnda bir
farktan daha fazla bir ey vardr: Kkten bir uyumazlk Nietzsche,
her hakka sahip grd gelecei snrlamay reddetmekle birlikte,
bu gelecei belirsiz ve elikili nermelerle antrm, bu da ar
kanklklara neden olmutur: "Dnyann efendileri"nden sz ettiini
ileri srerek, ona, seimle ilgili politik terimlerle, llebilir baz
eilimler atfetmek bounadr. Onun asndan burada sz konusu
olan, olabilirliin rastlantsal bir canlandrldr. Grkemli olmas
n arzulad bu egemen insan, elikili olarak, kimi kez zengin ve

* Nietzsche'nin gelecein gemie stnl fikrinin, daha nce bu kitapta


szn ettiim gelecein imdiye stnl fikriyle hibir ilgisi yoktur.

208
NIETZSCHE ZERINE

kimi kez bir iiden daha yoksul, kimi kez gl, kimi kez keye s
ktrlm biri olarak kafasnda canlandrmtr. Ona, kurallara kar
gelme hakk tand gibi, ondan, her eye kadanma erdemini iste-
mitir. Zaten onu genel olarak, iktidardaki insandan ayr tutuyordu.
Hibir eyi snrlandrmyordu, bir olabilirlikler alann yapabildii
kadar zgrce betimlemekle yetiniyordu.
Nietzschecilii tanmlamak gerekirse, yaama, idealizme kar k
ma hakk veren doktrinin bu blmne taklp kalmann ok az ar
l olduunu zannediyorum. Klasik ahiakn reddi, Marksizmin,' Ni-
etzscheciliin ve Nasyonal Sosyalizmin ortak fikridir. Temel olan tek
ey, yaamn byk haklarn olumlamasn salayan deerdir. Bu
yarg ilkesi olutuktan sonra, rk deerlere mal edilen Nietzscheci
deerler btn olarak tam zt konuma yerlemektedir.
- Nietzsche'nin ilk giriimi, entelektel olarak tm zamanlarn en
stn insanlar olan Greklere duyduu bir hayranlkla balamaktadr.
nc Reich'da kltlen kltrn amac askeri gken, Nietzs-
che'ye gre her ey kltre bamlyd.
- Nietzsche'nin yaptnn pek anlaml zelliklerinden biri, diyo-
rrizyak deerlerin, yani snrsz sarholuun ve heyecann yceltilme-
sidir. Rosenberg'in XX. Yzyln Miti adl yaptnda Diyonizos dininin
Ari rkla ilgisi olmadn sylemesi rastlant deildir! ... Hzla bast
rlan eilimiere ramen, rklk yalnzca askeri deerleri kabul edi-
yor: "Genliin kutsal tahtalar yerine stadyumlara gereksinimi var-
dr", diyordu Hitler.

' Marksizm, ahlak dzleminde Hegelciliin devamdr. He gel gelenekten nce-


den aynlmt. Ve Henri Lefebvre, hakl olarak Nietzsche'nin "bilincinde ol-
madan, Hegel'in tarihsel diyalektii iinde bulunan ahlakdln bazen an
cokulu bir basitletiricisi" olduunu sylemitir (H, Lefebvre, Nietz::sche, s.
136). Lefebvre'in deyiiyle, bu noktada Nietzsche, "ak kaplan devirmek-
ten" sorumludur.

209
GEORGES BATAILLE

-Gemiin gelecekle olan ztlndan daha nce sz etmitim. Ni-


etzsche tuhaf bir ekilde kendini gelecein ocgu olarak gsteriyor.
Kendisi bu ad vatansz varlna balyordu. Aslnda vatan gemiin
iimizdeki paydr ve Hitlercilik deer sistemini bunun zerine, dar
olarak yalnzca bunun zerine ina etmitir. Hitlercilik yeni bir deer
getirmemitir. Dnyaya Almanlarn basitliini ilan eden Nietzsche'ye,
hibir ey bunun kadar yabanc deildir.
- Nasyonal Sosyalizmin Chamberlain'den nceki iki resmi haber-
cisi de Nietzsche'nin adalarydlar: Wagner ve Paul de Lagarde. Ni-
etzsche takdir edildi ve propaganda tarafndan ne karld, ama
nc Reich onu, dier ikisine gerektiinde yaptnn aksine, kendi
bilginlerinden biri olarak deerlendirmedi. Nietzsche Wagner'in dos-
tuydu, ama onun Fransz sevmez, Yahudi dman ovenizminden lik-
sinerek ondan uzaklat. Pangermanist Paul de Lagarde'e gelince, bir
metin bu konudaki kukular yok ediyor. Nietzsche, Theodore
Fritsch'e yle yazar: "Geen ilkbaharda Paul de Lagarde adndaki bu
duygusal ve kendini beenmi dikkafalnn yaptlarn okurken ne ka-
dar gldm bir bilseydiniz ... "
-Bugn, Yahudi kart aptalln Hitlerci rklk iin sahip oldu-
u anlama dayanyoruz. Hitlercilikte Yahudi nefretinden daha temel
hibir ey yoktur. Nietzsche'nin u davran kural buna kar k
yor: "Irklarn bu kstah katl iinde olan kimseyle grme
yin." Nietzsche, hibir eyi Yahudi kartiarna olan nefreti kadar ak
dile getirmemitir.

Bu son nokta zerinde durmalyz. Nietzsche'nin Nazi pisliinden


temizlenmesi gerekir. Bunun iin baz komedileri ortaya koymalyz.
Bunlardan biri, filozofun bu son yllara kadar yaayan (l935'de ld)
z kz kardeinin iidir. Nietzsche soyadyla doan Bayan Elisabeth
Foerster, 2 Kasm l933'te, Yahudi dman Bemard Foerster ile 1885
ylndaki evlilii nedeniyle erkek kardeiyle arasnda doan sorunlar

210
NIETZSCHE ZERINE

unutmamt.

Nietzsche'nin kz kardeine, eininpartisine olan ve mmkn oldu-


unca vurglad tiksintisini ilettii bir mektup yaynlanmt. Oysa
2 Kasm l933'te Bayan Elisabeth judas Foerster, Weimar'da, Nietzs-
che'nin ld evde, nc Reich'in Fhrer'i Adolf Hitler'i kabul
ediyordu. Bu grkemli ortamda, bu kadn Bemard Foerster'in bir
metnini okuyarak ailenin Yahudi dmanln kantlyordul
4 Kasm 1933 tarihli Temps gazetesi yle yazyordu:

"anslye Hitler, Essen'e gitmek iin Weimar' terk etmeden nce


nl filozofun kz kardei Bayan Elisabeth Foerster Nietzsche'yi ziya-
ret etti. Yal kadn ona, kardeine ait olan bir kll hastonu hediye
etti. Ona Nietzsche'nin arivini gsterdi.
"Bay Hitler, Almanya'da Yahudi zihniyetinin yaylmasna kar
kan, Yahudi kart eylemci doktor Foerster'in l879'da Bismarck'a hi-
taben yazd makalenin okunmasn dinledi. Bay Hitler, elinde Ni-
etzsche'nin bastonu ile alklar arasnda kalabaln iinden geti."
Nietzsche, l887'de Yahudi-kart Theodore Fritsch'e yazd k-
mseyici mektubu yle bitiriyordu: "Ama son olarak, Zerdt ad
Yahudi-kart insanlarn azndan kt zaman ne hissetnemi ister-
diniz?"'

' Bu sorunlarla ilgili olarak bkz. Nicolas, De Nietzsche a Hitler, 1937. - Nietzs-
che et les fascistes. Ue reparatio (Acephale, Ocak 1937, zel say).- Heni
Lefebvre, Nietzsche, 1939 (E.S.l.), s. 161 vd.

211
II

NIETZSCHE'NIN I DENEYIMI

Bu kitapta ileri srlen "deneyimlere" verilen yer, daha nceki iki


kitabma gre daha azdr. Ayn belirginlii de tamamaktadrlar.
Ama bu ancak grnte byledir. Bu kitabn temel ilgisinin ahlaksal
kayg olduu dorudur. "Gizemsel durumlar" da birinci derecede
nemlidir, nk ahlaksal sorun bu durumlarla ilgili olarak ortaya
konmutur.

"Nietzsche zerine" olan bir kitapta bu durumlara byle bir yer


vermek belki de ar grnecektir. Nietzsche'nin yaptnn gizemcilik
aratrmalaryla ok az ilgisi vardr. Buna ramen Nietzsche bir tr
esrimeyle karlam ve bunu sylemitir (Ecce Homo, Vialatte evi-
risi, s. 126).
"Nietzscheci deneyim"in kavranmasna nfuz etmek istedim. Ni-
etzsche'nin tanrsaldan sz ettii blmlerde "gizemsel durumlar"
dndn zannediyorum.
1888'de yazd bir notta; "Ne kadar ok yeni tanr hala mmkn!
Dinsel igdnn, yani tanr yaratc igdnn bazen zamansz hare-
ketlendii ben, her defa ne kadar ok biimde tanrsalln esinine sa-
hip oldum!.. Sanki aydan dyorlarm gibi yaammzn iine d-
en ve hangi noktada yal olunduunm, hangi noktada yeniden gen
olunacann bilinmedii, zamann dna yerleen bu anlarn iinde,
ok sayda tuhaf eyin gzlerimin nnden geip gittiini grdm ... "
(G lstenci, II, s.379.)
Bu metni aadaki iki metinle birletiriyorum:
"Hissedilen derin kavraya, heyecana ve sempatiye ramen, trajik

212
NIETZSCHE ZERINE

yaplarn yok olduunu grmek ve buna glebilmek, ite bu tanrsal


dr." (1882-1884; G lstenci, II, s. 380.)
"Ilk zmm: En yksek ve en iyi olan eyin yok olduunu gr-
menin trajik zevki (nk Btn'e gre ok snrl grlyor); ama
bu, yksek bir 'iyilii' sezmenin gizemsel bir biiminden baka bir
ey deildir.

"Son zm m: En st iyilik ve en st ktlk zdetir." (1884-


1885; G Istenci, II, s. 370.)
Nietzsche'nin bilinen "tanrsal durumlar"nn, nesne olarak, trajik
bir ierii (zaman) vardr ve bu durumlarn devirrimi de, gln
ierdii ikinlik iinde akn trajik unsurunun emilmesidir. tkinci
alntdaki Btn'e gre ok snrl, ayn devirrime bir gndermedir. n-
ceden sezmenin gizemsel biimi, gizemsel felsefe anlamnda deil de de-
ney anlamnda, hissetmenin gizemsel biimi anlamna gelecektir. Du-
rum byleyse, u durumlarn gerilimi, yksek bir "iyilik" aray olarak
verilecektir.
En st iyilik ile en st ktlk zdetir ifadesi, ayn zamanda, bir dene-
yim verisi (bir esrime nesnesi) olarak da anlalabilir.
Nietzsche'nin kendi u durumlarna verdii nem zellikle u not-
ta vurgulanmtr: "Yeni g duygusu: Gizemsel durum; ve en ak
aklclk, bu duruma ulamak iin en gz pek yoldur. - Felsefe, ola-
anst bir ekilde ykselmi bir ruh durumunun da vurumudur"
(G lstenci, II, s. 380). Gizemsel durumu gstermek iin kullanlan
ykselmi durum ifadesi daha nce en Bilgi'de vard (Kr., s. 1 l 1).

Baka blmlerle birlikte bu blm de, Nietzsche'nin getirdii


ikircillii kantlyor: Nietzsche srekli gten sz ederken verme g-
cn dnyordu. Aslnda (ayn dneme ait) baka bir nota da de-
inmeliyiz: "Gizemcinin tanm: Kendi mutluluundan yeteri kadar
na ve arsna sahip olan ve onu vermek istediinden dolay, kendi
mutluluu iin bir dil arayan kii" (1884; G Istenci, II, s. 115). Ni-

213
GEORGES BATAILLE

etzsche bu ekilde, Zerdt'n ksmen kaynakland bir devinimi ta-


nmlyor. Dier taraftan, gce yaklaan gizemsel durum, daha doru
bir deyile, verme arzusu durumudur.
Bu kitabn u derin anlam vardr: U durum insan istencinden
kasa da (insan eylem, tasar olduu srece) bu durumdan ancak du-
rumun doas deitirilerek sz edilebilir. Ama bu yasan kesin de-
eri, yalnzca isteyen kiiyi, konuan kiiyi parampara eder: Yapa-
mad srada, aslnda onun istemesi ve konumas gerekir. Ve ben
de, hendi mutlulumdan yeten hadanna ve ansna sahibim.

214
III

I DENEYIM VE ZEN MEZHEBI

Budist mezhebi zen, in'de VI. yzyldan beri vardr. Bugn ja-
ponya'da yaygndr. Japonca bir szck olan zen, Budist meditasyonu
ifade eden Sanskrike dhyana szcnn karldr. Yaga gibi
dhyana da esrime amal bir soluk alma egzersizidir. Zen yumuak
biimleri aka kmseyiiyle olaan yollardan ayrlr. Zen dindar-
lnn temeli, amac satari olarak adlandrlan bir aydnlanma an
olan bir meditasyondur. Kavramlabilir hibir yntem satari'ye ula
may salayamamaktadr. Satari, ngrlemeyen bir tuhafln hare-
kete geirdii ani bir rahatszlk, bir altr.

Efendisi Quei-chan'n retisini gsterneyi reddettii Sian-ien


umutsuzlua dmt. "Bir gn otlar yolarken ve topra sprr-
ken, frlatt bir aklta bir bambuya arpt: arprnayla oluan ses
ruhunu beklenmeyen bir ekilde satari durumuna ykseltti. Quei-chan
tarafndan sorulan soru aydnlanmt; sevinci snrszd: Bu sanki,
kaybettigi bir akrabasn bulmas gibiydi. stelik, efendisi onu eitmeyi
reddettii zaman terk ettii bynn iyiliini de anlamt. nk
imdi, eer Quei-chan ona olaylar aklayacak lde iyilikten yok-
sun olsayd, bu olayn gerekleyemeyeceini biliyordu." (Suzuki, Zen
Budizmi zerine Denemeler, 1944, ll, s. 29-30.) Kaybettigi bir akrabasn
bulmas gibiydi szcklerinin altn ben izdim.
" ... tetik dtnde, kafacia bulunan her ey volkanik bir ps-
krtme gibi patlyor veya bir yldrm gibi fkryordu. Zen buna
'kendi evine dnmek' diyor" ... (Suzuki, II, s. 33.)

215
GEORGES BATAILLE

Satori, "tam telaffuz edilmemi sesin duyumundan, kavramlama-


yan bir saptamadan, aan bir iei gzlernekten veya nemsiz ve
gnlk herhangi bir olayla karlamaktan (dmek, bir hasr sar-
mak, bir yelpaze kullanmak, vs.) kaynaklanabilir." (Suzuki, II, s. 33.)

Bir kei satari'ye "avluda yrrken sendeledii srada" ulat. (Su-


zuki, III, s.253.)
"Ma-tsou, Pai-tchang'n bumunu s kt. .. " ve onun zihnini at.
(Suzuki, II, s. 31.)

Zen ifadesi ou zaman iirsel bir biim alr.


Iang Tai-nien yle yazyor:

"Kuzey Yldz'nn iine gizlenmek istiyorsanz.


"Arkanz dnnz ve ellerinizi Gney Yldz'nn arkasnda birle
tiriniz."
(Suzuki, II, s. 40.)

lUN-MEN'IN VAIZI.ARI.- "Bir gn ... yle der: 'Bodhisatya Vasude-


ya hibir neden yokken bir hastona dnt.' Bunun zerine kendi
bastonuyla yere bir izgi izer ve devam eder: 'Kum tanecikleri kadar
ok olan tm Budalar, her trl samalktan sz etmek iin burada-
lar.' Daha sonra salonu terk eder. Baka bir kez yle der: 'u ana ka-
dar tutunduum tm nermeler sonu olarak ne hakkndadr? Bugn,
yeniden, kendime yardm etme gcm olmadndan, bir kez daha si-
zinle konumak iin buradaym. Bu geni evrende, sizin nnze
kan veya sizi kle yapan bir ey var mdr? Eer bir gn en kk
bir ey, bir toplu ine noktas kadar kk bile olsa, yolunuzun ze-
rine karsa veya yolunuzu tkarsa, onu kaldrp bana getirin!.. Far-
knda olmadan benim gibi bir ihtiyara kendinizi brakrsanz, hemen
kaybolursunuz ve bacaklarnz krarsnz ... '-Baka bir kez: 'Baknz!

216
NIETZSCHE ZERINE

Hibir yaam dayanamyor!' Bunu sylerken, der gibi yapar. Ve


sonra sorar: (Anlyor musunuz? Anlamyorsanz, bu hastondan sizi
aydnlatmasn isteyiniz!' " (Suzuki, Il, s. 203-206.)

217
IV

JEAN-PAUL SARTRE'A YANlT*

("I DENEYIM"in savunusu)

Benim yazm tarzmda artan ey, dnyay aldatan ciddiliktir. Bu


ciddilik yalanc deildir, ama ciddiliin ucu glme iinde eriyorsa
buna ben ne yapabilirim? Kavramlarn ve duygularn (ruh durumlar
nn) ok byk olan devingenlii, dolambasz ifade edildiinde, daha
yava olan okuyucuya kavrama (sabitleme) olanan vermez.

Sartre benim iin yle diyor: "... Bilgisizliin iine gmld


andan itibaren, bu ekilde ulat eyi gsterneyi ve snflandrmay
salayacak her kavram reddediyor: 'Kararl bir ekilde 'Tanr'y gr-
dm' deseydim, grdm ey deiecekti. Kavramlamaz olan bilin-
mezin yerine -beni kendi nnde yabanl ve zgr brakrken benim
nmde yabanlca zgr olan bilinmezin yerine- l bir nesne ola-
caktr ve bu 'tanr bilimcinin nesnesidir." - Buna ramen her ey bu
kadar ak deil: imdi de unu yazyor: "Tanrsallkla ilgili yle l
gn bir deneyimim var ki bundan sz edersem benimle alay edilecek-
tir," ve daha sonra: "Tanr benim gibi bir aptalla yz yze konuu
yor" ... Nihayet, tm bir tanrbilimi ieren tuhaf bir blm n banda
bize, hala Tanr'y adlandrmay reddediini aklyor, ama olduka
farkl bir biimde: "Insan Tanr'dan sz etme konusundaki tm ola-
bilirlikten yoksun brakan ey, zde insan dncesinin iinde, Tan-
r'nn, insan yorgun, uykuya ve bara susam olduu srada zorunlu

' Cahiers du Sud'un 260-262 (Ekim-Aralk 1943) saysnda yer alan l Dene-
yim'in bir eletirisi olan Yeni Bir Mistik balkl yazya verilen yant.

218
NIETZSCHE ZERINE

olarak insana uygun hale gelmesidir." Artk burada, tanrtanmazlk


ve inan arasnda kararsz kalm bir Agnostiin [bilinemezcinin]
kukular sz konusu deildir. Burada konuan gerek bir gizemci,
Tanr'y gren ve onu grmemi olanlarn ok fazla insansal dilini
reddeden bir gizemcidir. Bu iki blm arasndaki mesafenin iinde
Bay Balaille'in tm kt niyeti vardr ... "
Sartre'in kar k z ortaya karnama yardm ediyor. Insan-
larn sahip olduu ve Tanr deneyimi olarak adlandrdklar bu zel
deneyimin, adlandrlarak saptrldn dnyorum. Bunun iin bir
eyin temsil edilmesi yeterlidir, nlemler bunu deitiremez. Aksine,
ad bir yana brakldnda, tanrbilim kaybolur ve yalnzca an olarak
var olur: Deneyim umutsuzlua varmtr.
Sartre, kitabmdan yola karak, zihin hareketlerimi, ok gzel bir
ekilde benim ieriden yapabileceimden (heyecanlydm) daha iyi ya-
parak budalalklarm dardan vurgulayarak betimlemektedir: Kayt
sz bir bilinlilik tarafndan grlm ve incelenmi olan bu hareket-
lerin ac veren yapsnn gln bir ekilde sulandn sylemeli-
yim:
" ... Atiatamad
bu ikenceye, diyor Sart re, ayn zamanda katla-
namyor. Ama eer bu ikenceden baka hibir ey yoksa? Bu durum-
da, kurnazca deitirilecek olan bu ikencenin kendisidir. Yazarn
kendisi bunu itiraf ediyor: "Korkuyu zevke evirme sanatn retiyo
rum". Ve ite kaydrma: Hibir ey bilmiyorum. Gzel. Bu, bilgileri-
min burada durduu ve daha ileriye gitmedii anlamna geliyor. te
tarafta hibir ey yok, nk hibir ey bildiimden baka bir ey de-
il. Peki ya bilgisizliin tzletirirsem? Ya onu bilgisizliin gecesi-
ne dntrrsem? Ite bilgisizliim olumlu hale geldi: Ona dokuna-
bilirim, onun iinde eriyebilirim. "Bilgisizlie ulaldktan sonra,
mutlak bilgi artk dierleri gibi bir bilgidir." Dahas: Onun iine
yerleebilirim. Geceyi hafife aydnlatan bir k vard. imdi gecenin

219
GEORGES BATAILLE

iine ekildim ve gecenin gr asndan gz nne alyorum.


"Bilgisizlik aa karr. Bu nerme doruktur, ama u ekilde anlal
maldr: Aa karr, o halde u ana kadar bilginin gizledii eyi g-
ryorum, ama eer gryorsam, biliyorum. Gerekten de, biliyorum,
ama bildiim eyi hala bilgisizlik aa karyor. Eer anlamszlk
anlamsa, anlamsz olan anlam kaybolur ve yeniden anlamsz olur
(olabildiince aralksz)." Yazarmz hazrlksz ve anszn yakalanm
yor. Bilgisizlii tzletiriyorsa, bunu ihtiyatla yapyor: Bir eyin de-
il, bir hareketin tarzyla. Geriye oynanan oyun kalyor; nceden hi-
bir ey olan bilgisizlik her vuruta bilginin te taraf haline geliyor.
Bay Bataille bunun iine atlarken birdenbire kendini aknlgn tarafn
da buluyor. Kayor. Tiksinti, utan, mide bulants bilginin tarafn
da kalyor. Bylelikle unu rahata syleme durumuna geliyor: "Ne
dte, ne de uurumcia ortaya kan bir ey vardr." nk nemli
olan ortaya kmtr: Benim irenliim bir anlamszlktr ve bu an-
lamszln bir anlamszl vardr (ki bu hibir ekilde ilk anlama
geri dn deildir). Bay Bataille tarafndan aktarlan Bay Blanc-
hot'nun bir metni bize yutturmacay kefettirecektir: "Gece ona her-
hangi bir baka geceden daha karanlk, daha korkun grnd, sanki
gece gerekten artk dnmeyen dncenin, ironik olarak dnceden
baka bir nesne gibi ele alnan dncenin yarasym gibi." - Ama Bay
Bataille tam da bilgisizliin dneeye ikin olduunu grmek iste-
miyor. Bilmediini dnen bir dnce de hala bir dncedir. S
nrlarn ieriden kefeder, yine de yukardan umaz. Bu, bir ad ver-
me bahanesiyle hilikten bir eyler oluturmak gibidir. - Zaten yaza-
rmz buraya kadar gidiyor. Bunun iin fazla aba gerekmiyor. Siz ve
ben, teklifsizce unu yazyoruz: "Hibir ey bilmiyorum." Ama bu
hibir eyi trnak iine aldm varsayalm. Bay Bataille gibi unu yaz-
dn varsayalm: "Ve zellikle 'hibir', 'hibir ey' bilmiyorum."
lte tuhaf bir grnm alan bir hibir ey: Ayrlyor ve tecrit oluyor,

220
NIETZSCHE ZERINE

kendi araclyla var olmaktan uzak deil. imdi onu bilinmez ola-
rak adlandrmak yeterli olacaktr ve sonuca bylece ulalr. Hibir
ey, hibir ekilde varolmayandr; bilinmez, benim iin hibir ekil
de varolmayandr. Hibir eyi bilinmez olarak adlandrmakla, onu,
z bilgimden kamak olan bir varlk haline getiriyorum; ve hibir
ey bilmediimi eklersem bu, bu varlkla, bilgiden baka bir arala
iletiime girdiim anlamna gelir. Burada da yine, yazarmzn atfta
bulunduu Bay Blanchot'nun metni bizi aydnlatacaktr: "O halde bu
boluk araclyla birbirlerine karanlar bak ve bakn nesnesidir.
Hibir ey grmeyen bu gz sadece bir eyi kavramyor, ayn zaman-
da grmesinin nedenini kavryordu. Grmemesine neden olan eyi bir
nesne gibi gryordu."' Ite Bay Bataille'in Tanr adn kimi kez verdii,
kimi kez reddettii, bu yabanl ve zgr bilinmez. Bu, tzlemi saf
bir hiliktir. Son bir aba ve hala bizi korumaktan baka bir ey yap-
mayan bu gecenin iinde biz de eriyeceiz: znenin karsnda nesneyi
yaratan bilgidir. Bilgisizlik, "nesnenin ve znenin yokoluudur, zne-
nin nesneye sahip olmasna varmamann tek yolu budur." Geriye "ile-
tiim" kalyor: Bunun anlam, gecenin her eyi emmesidir. Bay Batail-
le kendi elleriyle evrensel bir nesne ina etmitir: Gece. Ve yazarm
za, Hegel'in Schellingsel mutlak hakknda sylediini uygulama za-
man geldi: "Geceleyin, tm inekler siyahtr." Kendini geceye brak
ma ok gzel grnyor. Bundan hi kukum yok. Bu, hibir ey'in
iinde erimenin bir yoludur. Ama Bay Bataille -biraz nce olduu gi-
bi burada da ... - 'her ey' olma arzusunu tatmin ediyor. 'Hibir ey',
'gece', 'aa karan bilgisizlik' szckleriyle bizi yalnzca, panteist
kk bir esrimeye hazrlamtr. Poincare'nin Riemann geometrisi
iin syledii sz anmsayalm: Riemann dzlemi tammnnn yeri-
ne, klid dairesinin tanmn koyun, klid geometrisine varrsnz.
Anlatk Spinoza'nn sistemi beyaz bir panteizm iken, Bataille'nin sis-

' Altn izen Sartre'dr.

221
GEORGES BATAILLE

temi siyah bir panteizmdir."


Bununla birlikte bu noktada yeniden Sartre'a dnmeliyim: Snrsz
taknlm beni her trl durma olaslndan batan mahrum brak
msa, benim iin, siyah bir panteizm demesi gerekirdi ... Ama kendimi
yava dncenin bu sulayc nda grmekten memnunum. Ku
kusuz ben de bu kanlamaz zorluklar (hangi biimde olursa olsun)
gryorum -dncem, dncemin devinimi bu zorlu/lardan yola h
yor- ama bu, hzl bir trenden fark edilen manzara gibidir ve her za-
man grdm ey, hareketin iinde erimeleridir, bir felaket hzll
n hzlandran dier biimler iinde yeniden domalardr. O halde
bu koullar iinde egemen olan ey, ac verici bir ba dnmesi duyu-
mudur: Oluan ve bozulan (alan ve kapanan) varln derin zrrn
bu perspektifleri iindeki soluk kesen aceleci koum, hibir zaman
dncemin boluunu ve budalaln hissetnemi engellemiyor, ama
son snr, beni estiren boluun dneerne tam salamln verdii
ve bana salad esrime ile anlamszln anlam hakkn elde ettii
andr. Eer anlamszlk aslnda beni esritirse, u anlam alr: Anlam-
szl/ beni esritsin: Bu kendinden gei iinde anlam kaybetmek iyidir -
o halde onu kaybetmenin bir anlam vardr. Bu yeni anlam grnr
grnmez, dayankszlk ortaya kar, anlamszlk yeniden iimi bo-
altr. Ama anlamszln geri dn, genilemi bir esrimenin k
noktasdr. Buna karn, hibir devinimin ldrtmad, esritmedii
Sartre, bunlar hissetmeden, acn ve esrimemi dardan deerlendi
rerek, makalesini boluun zerinde durarak tamamlyor: "Bay Batail-
le'in bizi ard cokularn, bunlar yalnzca kendilerini balam
yorlarsa, yeni giriimler rgsne yerlemek ve yeni amalara doru
kendini aacak yeni bir insanl oluturmak iin katkda bulunmak
zorunda deilseler, bir bardak iki imekten veya bir plajda gne al-
tnda snnaktan daha fazla deerleri yoktur." Bu dorudur, ama srar
ediyorum: Tam da byle olduklar -bo braktklar- iin, korku

222
NIETZSCHE ZERINE

perspektifiyle bende sregidiyorlar. I Deneyim'de betimlemeye al


tm ey, her trl durma olanan kaybederek, eletiri harekete da-
hil edilmediginden, dardan onu durdurduunu zanneden bir eletiri
darbesiyle kolaylkla den bu harekettir. Ba dndrc dm ve
bu dn zihnin iine soktuu farkllk, bunu kendinde denemeyen
biri tarafndan kavranlamayabilir: Byle olunca da, Sartre'n yapt
gibi, birbiri ardna, Tanr'ya ulamak ve bolua ulamak eklinde
eletirilebilirim! Bu elikili eletiriler benim dncemi destekliyor:
Hibir zaman bir yere ulamyorum.
Bu nedenle dncemin eletirilmesi ok zor. Ne sylenirse sy-
lensin, yantm nceden verilmitir: imdi olduu gibi, iyi yaplan
bir eletiriden karabileceim tek ey, sarholuktan yola kan yeni
bir kayg aracdr. Bu kadar gln ynleri olan kann hzlanmas
iinde duramyordum: Sartre buraya yeniden dnmemi salyor. ..
Bu, sonusuzdur.
Bununla birlikte, davrannn kolaylndan u apak gszlk
kyor:

"Yaam, demitim, lmn iinde, rmaklar


denizin ve bilinen bi-
linmezin iinde kaybolacaktr" (i Deneyim, s. 121). Ve lm yaam
iin (deniz seviyesi su iin) kolaylkla eriilen sondur. Bir kukuyu
ortadan kaldrmak zorunda olacam bir arzuya neden sahip olaym?
Deniz gibi kendi iimde kayboluyorum: Sel sularnn grltsnn
bana doru geldiini biliyorum! Keskin bir zekann bazen gizler g-
rnd eyi, yalnzca nemsiz bir paras olduu byk aptallk, or-
taya karmakta gecikmeyecektiL Okunan eylerin tutarszlnn ger-
eklii, en bilge yaplarn yklabilirlii, kitaplarn derin gereini
oluturur. Gerekten olan ey, grn snrlad iin, bilinli bir
dncenin geliiminden ok genel donukluk iindeki yok olutur.
Bir kitabn grnteki hareketsizlii bizi aldatr: Her kitap ayn za-
manda nedeni olduu yanl anlalnalarn toplamdr.

223
GEORGES BATAILLE

yleyse, neden kendimi bilin abalar iinde tketeyim? Yaz ya-


zarken ancak kendime glebilirim (gl de ona uygun olmasayd,
bir trnce bile yazar mydm?). Her ey kendiliinden oluyor: Ie ya-
pabileceim en byk kesinlii getiriyorum. Ama dncenin kendi
iinde paralanabilir olduu ve zellikle amalara tam da baarszlk
la ulalmann gereklii duygusu, huzurumu alp gtryor ve beni,
kesin dzenlilie uygun gevemeden yoksun burakyor. Ar zgr-
le adanm olarak, rastlantlam bagmlt olarak dnyor ve kendimi
ifade ediyorum.
Kukusuz, rastlantya bir pay ayrmak zorunda olmayan kimse
yoktur. Ama bu pay en kdr ve mmkn olduu kadar az bi-
linli alandr. Kararl bir ekilde zgrce giderken, dncemi hazr
lyorum, nasl ifade edeceime karar veriyorum, ama istediim gibi
kendimden yararlanamyorum. Zekimm devirrimi bile serbestlemi
tir. En kk bir dzeni, grece bir bilgiyi, bakalarna, mutlu rast-
lantya, gevemenin kac aniarna borluyum. Ve geri kalan za-
man ... Dncem byle kazanyor-dncemin imha edildii lde
daha iyi ulat- nesnesiyle uyum iinde olduunu, ama kendini iyi
tanmadn zannediyorum. Dncenin ayn anda btnyle hem ay-
dnlanmas ve hem de yok olmas gerekiyor. .. Ayn varln iinde,
kurulmas ve yklnas gerekiyor.

Sonunda ileri srdm bu ey bile kesin deil. En kesinleri bile


hala rastlantya bamllar: Buna karlk, dnce ileyiine ikin ge-
reksinim ou zaman beni uzaklara srklyor. Zekann karlat
byk zorluklardan biri de, bu dncelerin devamn zaman iinde
dzenlemektiL Verili bir anda, dncem takdir edilebilir bir kesinli-
e ulayor. Ama bu dnceyi dnk dneerne nasl balayacaz?
Dn, bir anlamda baka biriydim, baka kayglara yant aryordum.
Ikisinin birbirine uyumu mmkn, ama ...
Bu tr yetersizlikler iinde, en ok, genelde insansal hava veren

224
NIETZSCHE ZERINE

yoksulluklardan rahatsz oluyorum: nsansal olan, iimizdeki boyun


eilen, ama buna ramen hibir zaman kabul edilmeyen tatminsizlie
balanr; bu tatminsizlikten, tatmin olarak uzaklayoruz, tatmini ara-
nay reddederek uzaklayoruz. Sartre benimle ilgili olarak Sisyphos
syleni'ni anmsatmakta hakldr, ama benim dururnurnun burada t-
myle insana ait olduunu dnyorum. Bizden beklenen ey mm-
kn olduu kadar uzaa gitmek ve ulamamaktr. nsansal olarak
eletirilebilir kalan ey, aksine, ancak tamamlanaca ana bal oldu-
unda anlam olan bir giriimdir. Daha uzaa gidebilir miyim? Tm
abalarnn egdmn beklemeyeceim: Daha uzaa gidiyorum.
Risk alyorum: Benim arkarndan servene girmemekte zgr olanlar,
ou zaman bu zgrlkten yararlanyorlar! Eletirmenler tehlike ko-
nusunda uyarda bulunurlarken hakllar. Ama ben dikkati daha byk
bir tehlike zerine ekmek istiyorum: Yalnzca bilginin sonuca varma-
sna uygun olan bu yntemlerin snrladklar eylere, ulalamaz olan
bir btnn grece sakatlanm, paralanm varln atfetme tehlike-
si.
Bu bilindikten sonra, kendi tavrlarm savunacam.
l deneyim'den sz etmitim: Bu, bir konunun anlatmyd, bu de-
neyimin isel verilerine doru ilerlerken bu belirsiz bala dayanma-
y dnmyordum. Bilgiyi ancak keyfi olarak, bir zne sezgisinden
kardmz eye indirgeyebiliriz. Bunu ancak domakta olan bir
varlk yapabilir. Ama biz tam da (yazan) ancak onu dardan gzlem-
leyerek (ocuk bizim iin yalnzca bir nesnedir) doan varlk iin bir
eyler biliriz. Yaamsal continuum'dan (gebe kalma ve doumumuz)
itibaren aynlma deneyimi, continum'a dn (ilk cinsel heyecancia ve
ilk glte) bizde belirgin bir an brakmyorlar; biz olan varln e-
kirdeine ancak nesnel ilemler arasndan varyoruz. Tinin gelimi bir
grngabilimi, zne ile nesnenin kaynamas ile birlikte znelin ve nes-

225
GEORGES BATAILLE

ne lin st ste akmasn da varsaymaktadr.' Bu, ayrk bir ilemin


yalnzca yorgunluk dolaysyla kabul edilebilir olduu anlamna geli-
yor (rnein, tm devinimi aklama eksiklii nedeniyle gle ili
kin yaptm aklama - tam anlamyla bir felsefe olmayan bir gl
kuram yoktur ve ayn ekilde gl kuram olmayan tam felsefe de
yoktur. .. ). Ama tam da, bu ilkeleri koyarken, bunlar izlemeyi red-
detmek zorundaym: Dnce bende uyumsuz panltlada oluuyor ve
hareketinin dneeye yaklatrd sondan amaszca uzaklayor. Bu
ekilde insansal gszl -veya kendi gszlm- aklayp
aklamadn bilmiyorum ... Bilmiyorum, ama daryla yetinen so-
nuca bile ulamak iin ok az umudum var. Felsefeyi kendi yaptm
ey haline getirmenin bir yarar yok mudur: Gecenin iindeki panlt,
ksa bir ann dili? ... Belki de bu konuda son an, yaln bir gerei ta
yordur.
Dolambal bir yolla bilgiyi istemekle, evrenin her eyi haline
gelmeye yneliyorum: Ama bu hareket iinde, tam bir insan olamam,
kendimi zel bir amaca baml klyorum: Her ey haline gelmek.
Kukusuz, eer her ey haline gelebilseydim, ayn zamanda tam insan
olurdum, ama abamn iinde ondan ayrlyorum; tam insan olmadan
her ey haline nasl gelinir? Ancak yzst brakarak tam insan olabi-
lirim. lstencimle tam insan olamam: lstencim, ister istemez tamama
erme istencidir! Ama eer mutsuzluk (veya ans) yzst brakman
gerektirirse, bu durumda hibir eye bagml olmayan tam insan oldugu-
mu bileceim.
Dier bir anlatmla, pratik amalarn tesindeki bir bilginin isten-
cine bal bakaldr an, snrszca uzatlamaz: lnsan, evrenin her e
yi olmak iin, kendi ilkesine srt evirmek zorundadr: Kendi varl-

Bu, Hegel'in grngbiliminin temel gereksinimidir. Bu gereksirrime yant


verme eksiklii nedeniyle, modem grngbilim, insaniann devingen dn
cesi iin digerleri gibi bir andr: Kumdan bir ato, herhangi bir serap.

226
NIETZSCHE ZERINE

nn tesine uzanmak dnda, kendinin hibir eyini kabul etmemek.


Ben olan bu varlk, varln bakaldrsdr, belirsiz arzudur: Tanr
onun iin, bir evreden baka bir ey deildir ve ite lsz bir de-
neyle bym olarak, gln bir biimde bir kaza oturmutur.

227
V

HILIK, AKINLIK, IKINLIK

Yntemim sonu olarak katlanlamaz bir dzensizlie sahiptir


(zellikle benim iin!). Eger yaplabilseydi buna bir are bulurdum ...
Ama imdiden szcklerin anlamn kesinletirmek istiyorum.

Hilik benim iin bir varln snrdr. Tanmlanan snrlarn -za-


man iinde, uzam iinde- tesinde bir varlk artk yoktur. Bu varlk
olmayan bizim iin anlamla doludur: Yok edilebilecegimi biliyorum. S
nrl varlk yalnzca zel bir varlktr, ama (varlklarn bir toplam
olarak anlalan) varln btnlg var mdr?
Varln aknl temel olarak bu hiliktir. Varlk, bir anlamda
hiligin bir verisi olarak hiligin tesinde belirirse, o zaman bir nes-
ne bizi aknlatrr.
Aksine, ncelikle bende ortaya kan varoluun yaylmn onda
kavradm lde, nesne benim iin ikin hale gelir.
Dier taraftan, bir nesne aktif olabilir. Digerlerini lmle tehdit
eden bir varlk (gerekd veya deil, bir insan, bir tanr, bir dev-
let), ondaki aknlk zelliini ortaya karr. z, bana, snrlarnn
tanmlad hiliin iinde verilmitir. Etkinlii onun snrlarn ta-
nmlar. O, hilik terimleriyle ifade edilen eydir; onu hissedilir hale
getiren biim stnln biimidir. Eer ona glrnek istiyorsam,
hilie de glrnek zorundaym. Ama buna karlk, eer hilie gl-
yorsam, ona da glerim. Hilik gln nesnesi olduundan, gl
ikinlik tarafndadr, ama bylece bir yok etmenin de nesnesi olur.

228
NIETZSCHE ZERINE

Ahlak, bizim ahlakmzn (kutsal olarak sunulan insanlk, tanrlar


veya Tanr, Devlet) hilii zerine kurulan varln iyiliine arm
yapt lde akndr.

Doruk ahlak, eer mmknse tersini gerektirir: Hilie glmemi


gerektirir. Ama bunu bir stnlk adna yapmadan: lkem iin lr-
sem, dorua doru ynelirim, ama ona ulaamam: Benim hiliimin
tesinde olan lkemin iyiliine hizmet ederim. lkin bir ahlak, eer
mmknse nedensiz lmemi, ama herhangi bir ey adna onu gerekli
klman isteyecektir: Glmem gereken hibir ey adna! Ama buna
glerim: Artk hibir gereklilik yoktur!.. Glrnekten lnnesi gere-
kiyorsa, bu ahlak dayanlmaz bir gln devirrimi olur.

229
VI

GEREKSTCLK VE AKINLIK

Bu kitapta Andre Breton'dan sz ettiimde (sayfa ... ), gerekst-


clkten aldm eyi hemen sylemek isterdim. Kt ynde bir tm-
ce kullandysam, egemen bir kara kar kmak iindir.
Zarfa deil mazrufa bakan herkes, sorularnn iinde, gerekst-
cln baml olduu ahlaksal bir sorgunun izinin srldn ve
yaadm ortam iinde, gerekstc hogrszl tanmsa, bu
sorgunun srdn grr. Breton'un nesne aray iinde kaybolma-
s mmkndr. Daryla ilgili kaygs onu aknlkta durdurmakta-
dr. Yntemi onu, deerin ait olduu nesnelerin bir durumuna bala
maktadr. Drstl ondan kendini yok etmesini, nesnelerin ve sz-
cklerin hiliine kendini adamasn istemektedir. Hilik ayn zaman-
da sahtedir: Bir rekabet oyununun iine sokar, nk hilik stnlk
biiminde varln srdrr. Gerekstc nesne z olarak, saldr
halindedir: Yok etme grevi vardr. Kukusuz klelemez, saldrmas
nedensiz, bir hi iindir. ikinlik istencinin varlndan kuku duyul-
mayan yaratcy aknlk oyununun iine alr.
Gerekstcln ifade ettii hareket, belki de artk nesnelerin
iinde deildir. Kitaplarnn iindedir (bunu ben sylemezsem kim
fark edecekti?). Bo bir stnl yok etmek iin kendini sunan akn
nesnelerin konumundan, ikinlie bir kay ve meditasyonlann tm
byc etkinlikleri doar. Daha iten bir paralanma, daha tuhaf bir
altst olu, kendinin snrsz olarak sorunlatrlmas. Kendinin ve
ayn zamanda her eyin.

230

You might also like