You are on page 1of 97

Patricia Highsmith

Cam Hcre

1
Saat 15.35, Sal leden sonra, Eyalet Cezaevi. Mahkmlar atlyelerden dnyordu. Her birinin srtnda
numara olan tsz, ten rengi niformalar giymi adamlar A Blok'un uzun koridorunda srayla yryordu,
hibiri yanndakiyle konuuyor gibi grnmese de hafif bir mrlt vard. Tuhaf, ezgisiz bir koroydu ve Carter'
ilk gnnde korkutmutu -aslnda yaknda bir ayaklanma olacan dnecek kadar toydu- ama imdi bunu
Eyalet Cezae-vi'nin, hatta belki tm cezaevlerinin kendine zg bir yan olarak kabul ediyordu. Hcre
kaplar akt ve zemin katla drdnc katta baz mahkmlar baz hcrelerin iine girip gzden kayboldular,
ta ki koridor neredeyse boalana kadar. Hcredeki lavaboda temizlenmek, titizlerse ya da temiz gmlekleri
varsa stn deitirmek, kulaklklarla bu saatte hep yaynlanan disjokey programn dinlemek ya da mektup
yazmak iin yirmi be dakikalar vard. Yemek zili saat 16'da alyordu.
Philip Carter hcreyi ve hcre arkada Hanky'yi tekrar grmeyi geciktirmek iin ardan alyordu. Hanky
ksa boylu, yapl bir adamd, silahl soygun ("pazarlk") ve cinayetten otuz yl yemiti ve bundan gurur duyar
gibi bir hali vard. Hanky Carter'dan holanmyor, ona zppe diyordu. Carter'n onunla geirdii doksan gn
boyunca birka ufak tefek ekime yaanmt. rnein, Hanky, Carter'n yanndayken hcredeki tek
klozetsiz, akta duran tuvaleti kullanmaktan holanmadn fark etmi ve kendi iini olabildiince grltl
ve kaba bir ekilde grmeye balamt. Carter bata iyi niyetle aldrmyor grnmeye alt, ama on gn
nce, aka artk iyice bayatlaynca, "Allah akna Hanky, kes unu," dedi, Hanky de fkelenip Carter'a
zppeden daha ar bir laf etti. Bir an yumruklarn skarak kar karya durdular, ama onlar gren bir
gardiyan aralarna girdi. Bundan sonra Carter, Hanky ile arasnda nazik ve souk bir mesafeyi korudu, daha
yakn bir yerdeyse tek kulaklk setini Hanky'ye uzatyor, havlusunu falan veriyordu. Tek ranzasyla hcre, iki
kiinin rahata yaayamayaca kadar kkt ve zellikle de biri st yata, br alt alma konusunda
uzlamamlarsa iler daha da kt oluyordu. Ama bu hafta Carter avukat Tutting'den kt haberler almt.
Tekrar yarglanma olmayacakt ve doksan gn getiinden af da sz konusu deildi. Carter, bir sre daha
hcreyi Hanky ile paylaaca ve belki bu kadar dmanca ve souk davranmamas gerektii gereiyle
kar karya kald. Aralarndaki hava ho deildi ve bir ie de yaramyordu. Hanky geen cuma mahkmlar
iftlik iine getirip gtren kamyondan atlarken bileini burkmutu. En azndan ona bileinin nasl olduunu
sorabilirdi.
Hanky alttaki yatan kenarna oturmu, eksik ve kirii iskambil destesini kartryordu.
Carter ona bayla selam verip sarl bileine bakt. "Bugn ayan nasl?" diye sordu. Gmleinin
dmelerini at ve lavaboya doru gitti.
"Ha, yle byle. Hl zerine basamyorum."
Hanky arafn ayak ucundaki ksmn kaldrarak oraya saklad iki paket Camel' kard.
Carter dorulup kk, sert havl havlusuyla kurulanrken bunu grd. Hanky sigara imiyordu. Haftada
drt pakete izin veriliyordu ki mahkmlar bunu kendi paralaryla alrlard. Mahkmlarn creti gnde on drt
sent, sigarann paketiyse yirmi iki sentti. Hanky kendi payn saklar ve dier mahkmlara zerine kr koyarak
satard. Gardiyanlar Hanky'nin evirdii dolab biliyor ama gz yumuyorlard, nk Hanky onlara ara sra bir
paket sigara, hatta bir dolar verirdi.
"Bana bir iyilik yapar msn, Cart? Bunlar bu kattaki on numaraya ve nc kattaki krk sekiz
numaraya gtr. Her birine bir tane. O kadar yryebileceimi sanmyorum. Paralarn dediler."
"Elbette." Carter bir eliyle paketleri tutarken, br eliyle de gmleinin dmelerini iliklemeye balad.
On numaral hcre onun ve Hanky'ninkinden yalnzca iki hcre tedeydi.
Ranzann altnda beyaz sal, ihtiyar bir zenci oturuyordu.
Carter, "Sigaralar senin mi?" diye sordu.
Zenci zayf kalasnn zerinde doruldu ve cebinden kk bir kt paras kard. Esnekliini
kaybetmi kara parmaklaryla Hanky'nin alnd belgesini Carter'n eline koydu.
Carter kd cebine att, ranzann zerine bir paket Camel koydu ve hcreden kt. Merdivenlerin
bulunduu tarafa doru koridorda yrd. Moony -Moonan'n takma adyd bu- adl bir gardiyan, Carter'a
doru gelirken salna salna yrmekten vazgeip hzland ve kalarn att. Carter'n elinde br sigara
paketi vard. Moony'nin bunu grdn anlad.
"Sigara teslimat m yapyorsun?" Moony'nin ince, uzun yz daha da sertleti. "Gazete ve st de
datmaya balayacak msn?"
"Bunlar Hanky'nin adna gtryorum. Ayak bileini burktu."
"Ellerini uzat." Moony belinden kelepesini kartt.
"Sigaralar almadm. Hanky'ye sor istersen."
"Ellerini uzat!"
Carter ellerini uzatt.
Moony kelepeyi onun bileklerine takt. Ayn anda yaknlardaki iki tuvaletin sifonu ekildi ve Carter
Moony'nin omzunun zerinden pezevenk suratl, tknaz bir mahkmun hafif bir keyifle yl-
9

k ylk srtarak seyrettiini grd. Birka saniye nce Carter Moony'nin aka yapyor olabileceini
dnmt. Moony ile Hanky'yi birka kez akalarken grmt, hatta Moony Hanky'ye yaramazca
copunu bile sallamt. Artk Moony'nin aka yapmadn biliyordu. Moony ondan holanmyordu. Moony
ona "profesr" diyordu.
Moony, "Blokun sonuna doru yr," dedi.
Sesi yksek perdedendi. Moony Carter'la konuurken, blokun iki yanndaki iki hcreye sessizlik
kmt ve tm zemin kata yaylyordu. Carter nde, Moony arkada yrdler. Koridorun ucunda ikinci
kata kan iki merdiven boluu, hastaneye gidenler binerken yalnzca iki kez aldn grd asansr
kaps ve byk, yuvarlak kilitleriyle iki dz kap vard. Bu kaplardan biri yandaki hcre blokuna, yani B
Blok'a, bryse Delik'e alyordu. Moony Carter'n nne geti ve belinden byk bir anahtar demeti
kard.
Seyreden mahkmlarn hafif, ortak homurtusunu duydu Carter, rzgr kadar adsz bir mrlt.
Bir ses, "Sorun ne, Moony?" diye sordu, o kadar kendinden emin bir sesti ki, bir gardiyana ait olduunu
anlamas iin Carter'n arkasna dnmesine gerek yoktu.
Moony, "Byk mhendisi sigara datrken yakaladm," diyerek kapy at. Carter'a, "Merdivenden in,"
dedi.
Merdivenden aaya indiler. Buras Delik'ti.
Carter birka basamaktan sonra duraksad. Delik hakknda birok ey duymutu. Mahkmlar abartyor
olsa bile, ve abarttklarndan emindi, bir ikence odasyd buras. "Bakn, byle bir su -Hanky'ye bir iyilik
yapmak- biraz ihtar yeter, deil mi?"
Moony ve onunla birlikte gelen Cherviver, yarm akll birinin syledii bir szm gibi, stn bir tavrla
glmsediler.
Moony, "Devam et," dedi. "Senin de benim de sayabilecei-mizden daha fazla ihtar aldn." Moony onu
drtt.
Carter dengesini saladktan sonra admlarn dikkatle atarak basamaklardan indi; derse kelepeli
elleriyle kendini korumas zor olabilirdi. Cezaevine konulduu gn dmt ve o zaman da kelepe ar bir
deri kaya balyd. ok ihtar ald doruydu, ama bunlar yalnzca yapabilecekleriyle yapamayacaklarn
henz bilmemesinden kaynaklanyordu. Koridora sray bozmadan kmadnz iin, atlyelerde "zr
dilerim" ya da herhangi bir ey sylediiniz iin (ama dnerken deil), baz zamanlarda sanz taradnz
iin, A Blok'un sonundaki ift srgl duvardan bir ziyaretiye (bir yabanc belki, kadn ya da erkek) fazla
uzun baktnz iin ihtar alrdnz; ve Carter bu ihtarlar yznden pazar leden sonralar drt kez karsn
grememiti. Bu durum iki kat rahatsz ediciydi, nk ihtar ald her olayda, izin verilen haftada iki mektup
Hazel'a ge gnderildii iin, Hazel pazar gn onu gremeyeceini bilmeden gelmiti cezaevine. Bir
mahkmun ihtarlardan kanmak iin okuyabilecei bir kurallar listesi hibir yerde asl deildi. Carter baz
mahkmlara olas ihtarlar sormu ve krk elli ihtarlk bir liste hazrlamt, ama sonra mahkmlardan biri,
yznde tuhaf bir glmsemeyle, "Oho, bin tane falan olmal. Orospu ocuklarna uraacak bir konu
karyor," dedi. Carter artk karanlkta tek bana yirmi drt ya da krk sekiz saat kalacan biliyordu. Derin
bir soluk alp filozofa dnmeye alt: Sonsuza kadar srmeyecekti, stelik burada verdikleri ya da
alt pis yemei karsa ne olurdu ki? Yalnzca Hazel'n gnlk mektubunu karacana hayfland, mektup
17.30 sularnda hcresine getirilecekti.
Carter'n ayaklar merdivenin bittii noktay buldu. Havada allmadk bir rutubet ve tandk bir idrar kokusu
vard.
Moony'nin elinde bir fener vard, ama feneri kendisiyle Cherni-ver iin kullanyordu, Carter karanlkta
yryordu. imdi sanda ve solunda daha nce duymu olduu kk hcre kaplarn grebiliyordu: bir
insann ayakta durmasnn mmkn olmad kk kara delikler. Kapnn nnde byk basamaklar olduu
iin srnerek girmek gerekiyordu. Cezaevinin 1869'da yapldn Carter hatrlamt ve buras da ilk
cezaevinin bir ksm olmalyd, onarm grmeyen bir ksm. Cezaevinin geri kalan ksm sylendiine gre
zamanla onarmdan gemiti.
Cherniver ksk bir sesle, "... hortum?" diye sordu.
"Daha gl bir ey. te geldik. Dur! eriye gir."
Hi kaps olmayan bir hcrenin yanndaydlar, ok yksek ak girii olan bir hcrenin. Carter ieriye
girerken, baka bir hcreden bir homurtu, bir inleme ya da burun ekii duydu. Hcre, Carter'n Hanky ile
paylat hcreyle kyaslandnda muazzam bykt, ama iinde ne yatak ne iskemle ne de tuvalet vard,
yalnzca orta yerde kk bir yuvarlak delik bulunuyordu. Duvarlar tatan deil metalden yaplmt, siyah-
griydi ve pastan kzllamt. Derken Carter siyah kancalara asl iki zincirin tavandan sarktn fark etti.
Moony, "Ellerini uzat," dedi.
Carter ellerini uzatt.
Moony kelepeyi kard. "Cherny, dostum, bana bir yerlerden bir tabure bulsana."
Cherniver, "Peki, efendim," diyerek darya kt, fenerini cebinden kard.
Cherniver kk bir sehpaya benzeyen kare biiminde ahap bir tabureyle geri dnd ve tabureyi
zincirlerin altna koydu.
Moony, "stne k," dedi.
Carter tabureye kt, Moony de ardndan. Carter emir verilmesini beklemeden ellerini kaldrd. Kaylar,
kenarlar lastikten yaplma deriydi ve tokalyd.
Moony, "Baparmaklar," dedi.
Carter boyun een bir tavrla baparmaklarn evirdi, sonra Moony'nin neyi amalad kafasna dank
edince ok geirdi. Moony kaylar baparmaklarnn birinci ve ikinci eklemlerine takt, sonra tokay skca
balad. Kaylarn zerinde birer santim aralklarla delikler vard.
Moony tabureden indi. "Tabureye tekme at."
Carter o kadar yksee aslyd ki ayaklarnn ucunda duruyordu ve tabureyi tekmeleyemezdi.
Moony'nin savurduu tekme tabureyi Carter'n iki metre tesine gnderdi ve tabure ters dnd. Carter
salland. lk ac darbesi uzun srd. Baparmaklarnn ucuna kan yrd. Srt gardiyanlara dnkt ve
darbe indirmelerini bekliyordu.
Moony gld, bir tanesi tekme atnca, Carter ileri geriye sallanmaya balad. Sonra srtndan hafif bir
ekilde itildi. Carter inlemesini bastrd. Nefesini tuttu. imdi kulaklarnn nnde ter damlalar belirmi,
enesine doru iniyordu. Kulaklar yksek sesle nlyordu. Sigara duman kokusu geldi burnuna. Carter bir
zaman snr olup olmadn merak etti, kabaca bir zaman snr, diyelim
12

bir saat ya da iki saat. Ne kadar sre gemiti? U dakika m? On be mi? Carter birka saniye sonra lk
atacandan korkuyordu. Barma, dedi kendine. Orospu ocuklar buna baylr. Srtndaki kaslar titremeye
balad. Nefes almakta zorluk ekiyordu. Boulduunu, havada deil suda olduunu grd ksa bir fantezi
yaad. Sonra kulaklarndaki nlama gardiyanlarn sesini bastrd.
Bir ey srtna vurdu. nndeki ta demeye su dkld, bir kova srayp tangrdad. Her ey yava
ekimle hareket ediyor gibiydi. Carter kendini ok daha ar hissetti ve iki gardiyann ayaklarna asldn
dnd.
Carter, "Ah, Hazel," diye mrldand.
Bir gardiyan, "Hazel kim?" diye sordu.
"Kars. Her gn ondan mektup alr."
"Ama bugn almayacak."
Carter gzlerinin yuvalarndan frladn hissetti. Hazel'n hcresinde sinirle bir aa bir yukar
yrdn, ellerini ovuturduunu, ara sra ona baktn ve kendisinin duyamayaca bir ey sylediini
hayal etti.
Sahne durumaya dnt. Wallace Palmer. Wallace Palmer lmt. Peki sence paray ne yapt?...
Haydi, Carter, sen akll bir adamsn, niversite mezunusun, mhendissin, ok ynl bir New Yorklusun.
(Geri bu geerli bir ey deil.) Ne imzaladn bilmeden belgelere imza atmazsn! Ne imzaladm
biliyordum. Alnd belgeleri, faturalar. Mallarn tam fiyatlarn bilmek benim iim deildi. Mteahhit Palmer'd.
Ben imzaladktan sonra fiyatlar alnd belgelerinde artrlm olamaz, Palmer artrm olamaz... Malzemenin
ikinci kalite olduunu bilmiyordum, bunu ona da syledim. Para nerede, Bay Carter? iki yz elli bin dolar
nerede? Sonra Hazel tank iskemlesine kt, net bir sesle, Kocamla benim her zaman ortak bir banka
hesabmz vard, dedi... Para konusunda hi gizlimiz saklmz olmad... para konusunda... para konusunda...
"Hazel!" diye bard Carter ve bu her eyin sonu oldu.
zerine defalarca kovalar dolusu su dkld.
Arkasnda sesler ark sylyor gibiydi. arklar ve kahkahalar vard. Sesler giderek yavalad ve Carter
tekrar yalnz kald. arknn kulaklarnda kendi kannn at olduunu anlad. ekilmeden dolay
baparmaklarnn ok uzam olduunu hayal etti. lmemi-
13

ti. Wallace Palmer lmt. lmemi olsa konuacak Palmer. Pal-mer nc kattaki yap iskelesinden bir
imento kartrma makinesinin yanna dmt. Artk okul binas bitmiti. Carter koyu krmz, drt katl
binay grmt. Byk bir U eklindeydi bina, bir bumerang gibi. stne bir Amerikan bayra dikilmiti.
Dimdik duruyordu ama kt malzemeden yaplmt. imento iyi deildi, su tesisat almyordu, bina
bitmeden nce al ileri atlamaya balamt. Carter malzeme konusunda Gawill ve Palmer'la konumu,
ama Palmer malzemede bir sorun olmadn, yaptranlarn byle istediini sylemiti, okul kurulu paray
ksyordu ve inaat malzemeleri ktyse bu kendilerinin sorunu deildi. Ardndan sylentiler yayld ve
gvenlik komisyonu, ad her neyse, ocuklarn binaya girmelerine izin verilmemesi gerektiini, binann
ocuklarn tepesine kebileceini ve okul kurulunun paray ksmadn, en iyisinin yaplmas iin para
verdiini syledi, peki sorumlu kimdi? Sorumlu Wallace Palmer'd ve Triumph'daki birka kii daha 250.000
dolardan paylarn almlard -rnein Gawill neler olup bittiini fark etmemi olamazd- ama Philip Carter
ba mhendisti, mteahhit Palmer'la ok yakn ilikisi vard, ehir dndan biriydi, New Yorkluydu, akllyd,
Gney'e ramen kendini yetitirmi bir adamd, bulunduu konumunun onuruna ve gvenine ihanet etmi bir
meslek adamyd ve Devlet onun cezasn verecekti. Yarg, "Sert bir rzgr daha esene kadar okulu bo
tutun," dedi, "Eyalet'in katlanmas gereken bir onursuzluk ve de pahal bir onursuzluk bu!"
ki kii gelip onu aaya indirdi. Carter'in ba ta demeye arpt. Onu tamak iin beceriksiz
giriimlerde bulundular. Kfrler. Adamlar tekrar darya karken onu yerde iki bklm braktlar. Carter
rd ama kusamad. Adamlar bir sedyeyle geri dnd. Carter'n hafif aralk gzlerinden ancak grebildii
uzun bir koridordan getiler. Merdiven stne merdiven trmandlar, Moony ve baka biri -ad neydi, son
geceki kii? Ne zamand? Yukarya doru ktlar, Carter sedyede arkaya doru kayd ve ba sedyeden
dt. Sonra dar koridorlardan getiler, burada mahkmlarn -Carter ten rengi giysilerinden onlar tanmt-
ve mavi tulumlu birka zenci mahkmun nnden geerlerken adamlar sessizce onlara bakt. Sonra iyot ve
dezenfektan kokusu duydu.
14

Revire gidiyorlard. Sert bir masann zerinde sedyede yatyordu. fkeli bir ses fsltyla konuuyordu. Ho
bir ses, diye dnd Carter.
Moony'nin sesi cevap verdi. "Srekli asilik ediyor... Asi bir adam. Bunun gibileri ne yapacaksnz?... Benim
iimi siz yapmalydnz, baym... Tamam, mdrle konuun. Ben de ona bir iki ey syleyeceim."
Doktor tekrar konuurken Carter'in el bileini kaldrd. "una bir bak!"
Moony, "Ha, daha ktlerini de grdm," dedi.
"Ne kadar sre asl kald?"
"Bilmiyorum. Onu balayan ben deilim."
"Sen deil misin? Kim balad?"
"Bilmiyorum."
"Kim olduunu bulamaz msnz? -Kim olduunu bulamaz msn?"
Yuvarlak, baa ereveli gzlkl beyaz ceketli bir adam Car-ter'n yzn byk slak bir bezle sildi ve
diline bezden birka damla damlatt.
"... Morfin, Pete," dedi doktor. "Yarm damla."
Ceketinin kolunu svayarak ine yaptlar. Ac hzla azalmaya balad, ekilen bir takn gibi, kuruyan bir
okyanus gibi. Cennet gibi. Ho, tatl bir dalgalanma kaplad ban yavaa dans eder-miesine, hafif bir
mzik gibi. Ellerini tedavi etmeye baladlar ve bu arada Carter uykuya dald.
2
Carter uyand zaman, beyaz bir yatakta srtst yatmaktayd, bann altnda bir yastk vard. Kollar yatak
rtsnn stndeydi ve baparmaklar elleri kadar kocaman sarglara sarlmt. Carter sana soluna
baknd. Soldaki yatak botu, sadakin-de ba sarl bir zenci uyuyordu. Baparmaklar armaya balad ve
Carter onu uyandrann ac olduunu anlad. Ar artyor ve onu korkutuyordu.
Korkuyla gzlerini kocaman aarak yaklaan doktora bakt ve
15

korkmu grndn anlayarak gzlerini krptrd. Doktor glmsedi. Krk yalarnda, ufak tefek, esmer
bir adamd.
Doktor, "Kendini nasl hissediyorsun?" diye sordu.
"Baparmaklarm aryor."
Doktor belli belirsiz glmsemeye devam ederek ban sallad. "Cezalandrldlar. Bir ine daha yapmak
gerek." Bileindeki saate bakt, hafife kalarn att ve odadan kt.
Elinde bir ineyle geri dnnce Carter, "Saat ka?" diye sordu.
"Alt buuk. yice uyudun." neyi soktu, birka saniye tuttu. "Yemek yemek ister misin -bu inenin etkisiyle
yeniden uyumadan nce?"
Carter cevap vermedi. Pencereden giren ktan akam 6.30 olduunu anlamt. "Hangi gndeyiz?"
"Perembe. Yada yumurta? Stl tost? Dondurma yemek istemez misin, iyi olur. tahn yok mu?"
Carter, bunun cezaevine girdiinden beri duyduu en nazik ses olduunu yorgun bir tavrla dnd.
"Yada yumurta."
Carter iki gn revirde kaldktan sonra sarglar karld, ortaya kan baparmaklar ona dev gibi byk ve
parlak pembe grnd. Kendisine ya da ellerine aitmi gibi durmuyordu parmaklar. Trna et yn iinde
kckt. Hl acyordu. Drt saatte bir morfin inesi yaplmt ama Carter daha sk yaplmasn istiyordu.
Doktor onu yattrmaya alt, Carter ar dinmedii iin doktorun kaygl olduunu grebiliyordu. Doktorun
ad Stephen Cassini'ydi.
Pazar gn Carter'a ziyareti izni verilmedi, ihtar durumundan dolay deil, revirde olduu iin.
Pazar gn saat 13.30'da, ziyaret sresi balad srada Carter, Hazel'n itiraz ederek alt kattaki byk
gri-yeil lobide kocasn grmeye geldiini ve onu grene kadar binadan ayrlmayacan sylediini hayal
etti. Dr. Cassini Carter'n dikte ettirdii bir mektupta onu gremeyeceini yazm ve mektup cuma gn
gizlice gnderilmiti, ama Carter Hazel'n mektubu cumartesi gn aldndan emin deildi. Alsa geleceini
biliyordu, nk ellerinin "hafif yaral" olduunu yazmt, ama lobideki gri parmaklkl ift kapnn,
ziyaretilerin kimliklerini ve mahkmlarn durumunu kontrol eden niformal gardiyanlarn Carter' sonunda
balarndan def edeceini de biliyordu ve yatakta dnerek yzn sert yasta bastrd.
16

Yastn altndan Hazel'n son iki mektubunu kard ve iki parmayla tutarak tekrar okudu.
... Sevgilim, Timmie ok iyi, onun iin kayglanma. Ona her gn ders veriyorum, geri pek derse
benzememesi iin elimden geleni yapyorum. ocuklar okulda onu rahatsz ediyor elbette, insan doas
byle n'aparsn..."
Ve son mektupta:
Sevgili Phil,
Bay Magran'la bir saatten fazla konutum, avukat David, Tutting yerine onu tavsiye edip duruyordu, ben de
ondan ok holandm. Akl banda bir insan, iyimser (Tutting gibi) ama kukulandracak kadar iyimser deil.
Her neyse, Tutting imdi artk yapabilecei "baka bir ey" olmadn sylyor. Sanki Yksek Mahkeme
diye bir ey yok, ama Tutting'in temyiz iine bakmasn istemem zaten. Tutting'e parasn dedim, cretinin
son 500 dolarn, yani sen de kabul edersen Magran onun iini stlenebilir. Magran, Yksek Mahkeme iin
daktilo edilen duruma tutanaklarn almann 3.000 dolara mal olacan syledi, ama bu paray
verebileceimizi biliyorsun. Seni en ksa zamanda grmek istiyor elbette. Ha. allah kahretsin sevgilim, her
pazar gn karlatm o aptalca kurallar: 37765'in ihtarlar bu hafta ziyaretiye izin vermiyor. Bir kantin
kuyruunda sra dna kmak, dedin. Allah akna, sevgilim, onlarn aptalca kurallarna uymak iin elinden
geleni yap.
Magran dorudan Vali'ye de yazyor. Sana mektubun bir kopyasn gnderecek. Kayglanmamalsn. Senin
gibi ben de bunun sonsuza kadar srmeyeceini biliyorum, hatta ok uzun da srmeyecek. Alt ile on iki yl!
Alt ay bile srmeyecek...
Magran'n creti en az 3.000 dolardr, diye dnd Carter, tutanaklar iin verilecek 3.000 dolar da nakit
paralarn silip sprecekti. Her rakam astronomik grnyordu. Kefalet iin 75.000 dolar rnein, bu paray
bulamamlard elbette ve Carter da bunu Edna Teyze'den istemek istememiti. 15.000 dolarlk evleri
ipotekliydi, Olds marka otomobilleri 1.800 dolar deerindeydi, ama Hazel pazar alverii ve her pazar onu
grmek ya da grmeye a-
17

lmak zere yirmi yedi mil kat etmek iin bu otomobile ihtiya duyuyordu.
imdi de baparmaklar kmt. Bu son sama gerekti. Doktor baka trl sylemiti ama gerekte
byleydi ve Dr. Cassini'ye gre ameliyatn fazla yarar olmazd. Cezaevi -Carter'n iinde geirdii birka
hafta katlanlmaz deildi, hatta hayatnda ciddi bir dnem bile deildi- imdi sonsuza dek damgasn stne
vurmutu. kinci eklemlerini rahat kullanamayacakt bir daha ve yerlerinde bir tr boluk olacakt.
Baparmaklar komik grnecek, fazla gl olmayacakt. Merakl insanlar parmaklarn grnce bu de-
formasyona neyin yol atn soracaklard. Brite rahata el da-tamayacak, Timmie iin yay atamayacakt,
darya ktnda zaten Timmie ok ve yayla ilgilenmez olacakt. O pazar gn sarglar karldktan sonraki
birka saat iinde Hazel'a yazmt. Kalemi iaret ve orta parmaklar arasnda tutuyordu ve hikye ne kadar
feci olsa da ona neler olduunu anlatmak, tuhaf yazgsnn aklamasn yapmak zorundayd. Ama bu
aklamay en aza indirerek olayn yaklak krk sekiz saat yerine birka saat nce olduunu yazd.
Baparmaklar kalc bir hasara uramt, nk Hanky adl bir adam nedense ona kin besliyordu. Neden?
Hanky'ye Hazel'n resmini gstermedii iin mi? "Bir karn m var?... Sende resmi var m?... Haydi bir
bakaym," demiti Hanky, tanklklarnn ilk leden sonrasnda. Carter olabildiince sevimli bir ekilde,
"Ah, baka bir zaman," cevabn vermiti. "Sende resmi yok." Belki de bu, resmi Hanky'ye gsterip memnun
etmek iin bir frsatt, ama Carter bu frsat karmt. Hazel'n czdannda tad resmi, New York, Dou
Elli Yedinci Sokak'taki evlerinin nnde karn iinde ayakta durduu renkli bir fotoraftan bytldkten
sonra kesilmiti: apkasz, koyu renk salar uuuyor, glyordu, yznde harika, tipik bir ifade vard.
Carter bu nedenle bu resmi tercih ediyordu; Hanky gibi bir domuz, mantosunun krkl yakasn enesine
kadar kaldrm bir kadnn resmine bakmaktan nasl bir zevk alabilirdi ki?
Pazar gn leden sonra 4 sularnda Dr. Cassini koua geldi ve krk ksur hastadan oluan vizitine
kt. Carter'n yanna gelince, "Peki, Carter, birka adm atmay denemek ister misin?" diye sordu.
18

Carter, "Kesinlikle," diyerek oturdu. Srtna bir ar sapland, ama bunun yzne vurmasna izin vermedi.
Yatan ayakucunda sendeledi ve ancak doktorun uzatt ele tutunarak dengesini bulabildi.
Dr. Casini glmseyerek ban iki yana sallad. "Baparmaklarn merak edip duruyorsun. Bacandaki bu
dmlerin dolam engellediini ve kangren olabileceini biliyor musun? Daha dn atein krk dereceye
kt da, zatrree olabileceinden korktum, bunu biliyor musun?"
Carter oturduuna memnun oldu. Kendini baylacakm gibi hissetti. "Bacaklarmdaki bu eyler ne zaman
geecek?"
"Dmler mi? Zamanla. Ve masajla. Yataktan kalkarak yr istersen, ama daha fazlasn denemeye
kalkma," dedi Dr. Cassini ve bir sonraki hastasna yneldi.
Carter komu gibi soluk solua oturdu. Dr. Cassini'nin dnk szlerini, otuz yanda olduunu, on dokuz
yandakiler kadar kolayca iyileemeyeceini sylediini hatrlad. Dr. Cassini Delik'ten ve tedavi ettii
kurbanlardan neeyle, kabul etmesi gereken bir gerekmi gibi sz ediyordu, bu da Carter'n bir cezaevi
yerine bir tmarhanede olduu gibi uursuz bir duyguyla dolmasna neden oldu: eski klie hikyedeki gibi
bakclarn deli olduu bir tmarhane. Dr. Cassini cezaevinde olanlar konusunda bir yargda bulunmu-yormu
gibi grnyordu. Yoksa bu doru muydu? Dr. Cassini dn ona hangi nedenle ieriye girdiini sormu,
Carter da anlatmt. "Birok mahkm var, onlara hangi nedenle girdiklerini sorma zahmetine katlanmam,"
demiti Dr. Cassini. "Zaten biliyorum, haneye tecavz, silahl soygun, otomobil hrszl, uyuturucu, ama
sen onlara pek benzemiyorsun." Dr. Cassini hangi okula gittiini Carter Cornell'a gitmiti sonra da
neden gneye geldiini sormutu. Carter, Hazel'la birlikte gelmeye karar verdikleri sekiz ay nce bu soruyu
kendine sormu olmay istedi. Carter'n geli nedeni, Triumph Builders'n nerisinin ok iyi olmasyd: ylda
15.000 dolar art eitli gelirler. "Palmer paray ne yapt, sence?" diye sormutu Dr. Cassini, Carter da, "ey,
New York'ta bir kz arkada, Memphis'de de baka bir arkada vard. Her hafta sonu biriyle grrd.
Cuma gnleri bir yerlere uakla giderdi hep. Onlara otomobiller, armaanlar alrd." yantn vermiti. Dr.
Cassini ban
19

sallam ve, "Ha, anlyorum," demiti. Anlamt, inanmt, diye dnd Carter. Bu doruydu. Ama Quarter
Sessions Mahkemesi inanmamt. Kzlar getirilip sorguland zaman bile Palmer'n bir ylda 250.000 dolar
iki kadnla yiyebileceine inanmamt ve iki kadnda 5.000 dolarlk bir mink krkle yaklak 8.000 dolar
deerindeki elmas bilezik dnda bunu gsterecek bir ey yoktu. Kimse Palmer'n bir ayda yaklak 500
dolarlk yiyip iebileceini, uak biletlerinin epey pahalya patladn, her iki kzn da durumaya gelmeden
hemen nce pahal otomobillerini sattklarn ya da Palmer'n Brezilya'da paray istiflediini bilmiyor ya da
bunlara aldrmyor grnyordu.
Carter yataa srnerek girdi. Yatan kenarnda otururken ba sargl zenci ona gzlerini krpmadan,
skc bir film izliyormua-sna durmadan bakmt. Carter birka kez onunla konumaya alm ama hi
tepki grmemiti. Dr. Cassini de bu sabah ona zencinin her iki kulanda da banlar ktn, stelik bir sr
ktn ve duyma gcnn byk oranda azalacann sanldn syledi.
Hazel'in son drt mektubunu yeniden okudu: Onu tuttuklarnda cebinde olan mektupla sonradan gelen
mektubu. Carter mektuplar eline ald, tombul baparmaklar gzleriyle sayfalar arasnda sessiz trampetler
gibi titreiyordu. Hazel son mektubuna parfmnden damlatmt ve drt mektubun en neelisi buydu. Erkek
hemire Pete morfin inesiyle gelerek sessizce hazrlk yapt. Pete'in yalnzca bir gz vard, brnn
yerinde km bir boluk duruyordu. Carter kaza ya da yaralanma sonucu mu olduunu kestiremedi. Pete
sessizce uzaklat, Carter da mektuplarna geri dnd. Morfin kanna yaylmaya balarken tm mektuplar
biraz nce gelmi gibi okudu. Timmie'nin annesinin yazn engelleyen sesini, Hazel'n "Bir dakika, tatlm,
Baba'ya mektup yazdm grmyor musun? -Ha, tamam, kaleci eldivenin. te nnde duruyor. Kanepede.
Buras eldiven iin fena bir yer deil, neden alp odana gtrmyor-sun?" deyiini bile duydu. Timmie
kocaman eldivenin iine kk yumruunu soktu. "Baba eve ne zaman gelecek?" "ok yaknda..." "Baba ne
zaman eve gelecek?... Baba ne zaman eve gelecek?" Carter yatakta pozisyonunu deitirdi ve o
grntden, gzleri Hazel'n yazsnda tembelce yatarken kurtulmaya zorlad kendini,
20

ta ki bu grntnn yerini baka biri alana dek. Yatak odalarn grd. Hazel tuvalet masasnn yannda
durmu, yatmadan nce salarn taryordu. Carter'n zerinde pijamalar vard. Karsna doru ilerlerken
Hazel ona aynadan glmsedi. ptler, uzun bir pme. Belleini canlandran morfin yznden,
neredeyse Hazel sert yatakta yannda yatyormu gibi geldi ona.
Carter grntleri bir sahnede oynanyormuasna grebiliyordu. Salonda kendisinden baka kimse
yoktu. Tek izleyici kendisiydi. Ondan nce gsteriyi gren olmamt. Ondan baka kimse grmeyecekti.
Burada mahkmlarn sesleri yok olmutu. Zonklayan baparmaklar karlnda birka sakin gn kazanmt
hi deilse. Biri acyla inledi, yatak lazmlklarnn takrts hcre blokunda 6.30'daki tuvalet seslerine oranla
mzik gibi geliyordu ya da gece kadn kahkahas gibi kan deli seslerine, rahatlamaya alan erkeklerin
rahatsz seslerine oranla. Deli kim, diye merak etti Carter. Hangileri? Buraya alt bin kiiyi gnderen binlerce
kiiden kim jri, kim yargt?
3
Carter ancak aramba gn yryebildi. Dr. Cassini ona yeni bir cezaevi giysisi getirdi, bunlar zerine eski
giysisinden daha iyi uydular. Hl gszd. Bu da ok geirmesine neden oldu.
Dr. Cassini, "Allmadk bir ey bu," dedi.
Carter ban sallad, doktor Delik'ten hayatn bir gereiymi gibi sz ettii zaman zihni hep bombo
oluyordu. "Ama daha nce de byle vakalar grdnz sylediniz -benimki gibi."
"Ha, evet, birka tane. Kald ki drt yldr buradaym. -Bak, yaptklarnn doru olduunu sylemiyorum.
Cezaevi mdrne mektuplar gnderdim. Mdr olay aratracana sz veriyor. Bir gardiyan iten atyor
ya da baka bir blme gnderiyor." Dr. Cas-sini'nin elleri aresizce iki yana ald, sonra sinirli bir hareketle
gzln dzeltti ve Carter'a gzlerini krptrarak bakt. "ehir konseyiyle mcadeleye girer ve deli olur
karsn. Ben de orada
21

fazla uzun kalmayacam." Kendini onaylamak istermiesine ban sallaynca Carter hemen kukuya
dt. "Bir ine vakti daha geldi, deil mi?"
Carter mdre Moonan ve Cherniver'le ilgili bir mektup yazd. Mdrn ad Joseph I. Pierson'd. Ksa,
sakin ve amacn dorudan anlatan bir mektup yazmay amalamt. Sonuta ortaya bir beyanat bayapt
kt. Carter ksa bir sre sevin dalgas yaad. Mektup yleydi:
Sayn Mdr Pierson,
1 Mart leden sonraya dikkatinizi ekmek istiyorum; neredeyse krk sekiz saat boyunca binann bodrum
odalarndan birinde baparmaklarmdan asl kaldm. Bayldm zaman defalarca kovalar dolusu souk
suyla ayltldm. Bunlarn sonucunda baparmaklarm hi iyileemeyecek derecede zarar grd, ikinci
eklemlerim yerinden kt. Bunu yapan gardiyanlar Bay Moonan ve Bay Cherniver'dr. Bu olayla ilgili olarak
yetkinizi kullanmanz rica diyorum.
Sayglarmla, Philip E. Carter
(37765) Not. Gelecekte ihtarlardan kanmak iin cezaevi kurallaryla
yasaklarn tam bir listesini edinirsem minnettar olacam.
Carter, Mdr Pierson'in her tr bilgilendirici mektup konusunda ok titiz olduunu, ama hibirine cevap
vermediini bir mahkmdan duymutu. Gene de mektubu "Kurum i Yazma" yazl delikten ieriye att,
hepsi bu kadard. Sabr ve ans, diye dnd. Hazel ne dnrse dnsn, uzun ve yava bir kavga
olacakt. Pazar gn Hazel ' grecekti. Dr. Cassini karsn grebilmesi iin zel bir istekte bulunmutu.
Yetmi iki saat sonra karsn yirmi dakikalna grecekti. Nee dolu bir kadercilik geldi stne: Pazar gn
leden sonradan nce onu ldrmeleri mmkn deildi, yani Hazel' grmesinin nne kimse geemezdi.
Revirde ihtar almak olanakszd, nk aslnda hibir ey yapmyor, hibir yere gitmiyor, tuvalet dnda
hastane imknlarndan yararlanmyordu. Rzgrl Bayr' tekrar okudu ve Hazel'a mektup yazd:
22

Sevgilim,
Dnsene, cezaevinde oturmu, Emily Bronte okuyorum. ler pek de fena deil, ha? Ltfen endielenme,
hepsinden nemlisi elindeyse sinirlenme. Burada ilk haftalarda ben de sinirliydim, ama bir sr ihtar ve
gardiyanlardan kt davran dnda elime geen bir ey olmad. Mmkn olduunca fke duymamaya
al. Yoga ya da pasif direni yapanlar gibi davran. Bizden ok daha byk bir eye toslam durumdayz.
Timmie'nin okuma konusunda ilerleme kaydetmesine memnun oldum, son zamanlarda okulda sorun
yaratmamasna da sevindim. Peki emin misin? Sana sylerdi, deil mi? Ama ben o kadar emin deilim.
Kalarn atp sessiz dururdu. Hl kalarn atp sessiz duruyor mu? Syle bana. Bir dahaki sefere ona
mektup yazacam, yani bir mektubun eksik olacak, ama bu arada Timmie'ye, ben yokken evin erkei olarak
harika bir i kardn dndm syle. Kar kre-meyi kastediyorum. Kald ki iki santimlik kar ok zor
bir itir!
Kouta olabildiince ie yaryorum -srgler ve dier yardm ileri. Ellerimi merak etme. Gryorsun ya,
pek de kt yazmyorum. Seni seviyorum, sevgilim.
Phil
Yazmak ok alm gibi yormutu onu ve yazs da ok ktyd -harfler arasnda mesafe vard ve harfler
kargack burgackt.
Zenci telal bir sesle, "Baym Carter," dedi. "Baym Carter-"
Carter zencinin yatana gitti, avularyla alak sehpadan srgy ald ve adamn altna srd.
"Teekkr ederim, efendim."
"nemli deil," diye mrldand Carter, zenci onu duyamazd geri.
Pazar gn Carter trana byk bir zen gsterdi. Revirin baka bir byk avantaj da, haftada iki kez
dua ve berbere dierleriyle birlikte koyun gibi gdlmek yerine her gn tra olabilme-siydi. leyin ikinci
kez du yaptktan sonra ayakkablarn da parlatt. Dne hazrlanlm gibi zen gsterdi kendine, Hazel'a
anlatp anlatmamay dnd ve sonunda anlatmamaya karar verdi, nk Hazel bunun pek komik
olmadn dnebilirdi. Carter bir t, t tahtas ve lavabo bulunan, koridordaki bir odada bol pantolonunu
tledi. Sonra mahkmlarn pazar gnleri ziyaret-

ileri varsa giymesine izin verilen beyaz gmlei giydi zerine. ok uzun yaka ular olan ksa kollu bir
gmlekti bu -mahkmlarn kravat takmasna izin verilmiyordu, nk kendilerini asabilirler, diye varsayd
Carter- ama en azndan beyazd ve ten rengi giymemek baya bir deiiklik olmutu.
Kou kapsndaki aynada kendine bakt ve Hazel'n gzleriyle grmeye alt. Geri kapkara deillerdi
ama, gzlerinin altnda koyu halkalar vard. Belli ki yz incelmiti. En az otuz be grnyorum, diye
dnd, otuz deil. Dudaklar bile incelmi ve daha gergin duruyordu, hatta ba bile daralmt, ama bu
cezaevi trandand elbette. Mavi gzleri ona baka bir insann gzleri gibi bakyordu, yorgun, sert ve biraz
kukucu.
Dr. Cassini ieriye girip omzuna vurdu. "ki dirhem bir ekirdek olmusun, ha, Philip?"
Carter glmseyerek ban sallad ve birden kalbi heyecanla kt kt atmaya balad. Zaman geri evrilmi
de Hazel'a kma teklif edecekmi, Gramery Park'a kucanda bir kutu iek, basamaklar ikier ikier
karak taksiyle kotura kotura gitmek -daha zile dokunmadan Hazel pirin kollu kahverengi kapy amt-
zereymi gibi badndrc bir heyecan iindeydi.
"Bir ineye ne dersin?"
"Hayr, iyiyim ben, teekkrler." Baparmaklar biraz sancmaya balamt ama imdi saat 12.30
olduundan ine olmak istemiyordu. Saat 10'da ine olmu ve etkisinin 13.50'ye, yani Hazel'n ziyaretinin
bitiine kadar sreceini sanmt. Saat 13' 10 gee baparmaklarndaki zonklamalar giderek artmt ve
Carter Pete'den hemen bir ine yapmasn isteyecek gibi olmu, ama Hazel' grmeden hemen nce ine
olmayacana dair kendisine verdii kk sz bozmamaya karar vermiti. Grnt Hazel' ok etmesin
diye Pete'e baparmaklarn sargyla sardrmt.
Dr. Cassini'nin imzalad izin kart ve Clark adl gardiyanla birlikte asansrle aaya indi. Ziyareti
salonuna giriin yer ald n taraftaki eski A Blok'a gelmeden nce izin kdn kez gstermesi, her
seferinde yeni imza ya da adnn ba harflerini yazmas gerekti. Ziyareti kapsna gelince dizleri zlmeye
balad.
Carter, Hanky'nin yapl vcudunu nnde, byk olaslkla koridorun sol tarafndaki eski hcrelerine
giderken grd.
24

Hanky'nin nne gememek ya da onun kendisini grmemesi iin yryn yavalatt. Parmaklklara
doru yrrken bakt ama bekleme salonundakiler arasnda Hazel' seemedi. Lobi ya da bekleme
salonunda, ortasnda bir koridor bulunan kilisedekileri an dran sralar vard. Arkada, d kapnn yaknnda
kahve ve eker makineleri bulunuyordu. Hcre blokuyla bekleme salonu arasnda, iki tarafta duvarlar, br
iki tarafta da yerden tavana kadar parmaklklarla evrili alt metrekarelik bir alan vard. Bu alana kafes dem
lirdi. Kafeste her zaman iki gardiyan dururdu, iki kap hibir zaman ayn zamanda ak olmazd ve iinde bir
mahkm varken ziyareti kafese alnmazd, bu mahkm giden postay bir gardiyana veriyor olsa bile.
Kafeste, bekleme odasna doru dnlrse sada, kilitli bir kap vard ki, buradan ziyaretiler blokun alt
katndaki zi yareti blmne alnrd. Ziyaretileri olan mahkmlar koridorda kafese yakn bir kapdan
ieriye sokulurdu.
Carter kafesten alt metre kadar uzaktayken Hazel' grd. Bek leme odasnn sa tarafnda uzun bir
masann yannda durmu, ora daki memura kimlik kartn gsteriyordu. Carter'n yrei tp tp atmaya
balad, sa tarafnda duvara yaslanm olan gardiyan sey retmeye gelmi sanmasn diye yavaa arkasn
dnd.
Tutuklu giri kapsndaki gardiyan, "Santoz!" diye seslendi.
"Burada!" Bir adam ne frlad.
"Colligan!"
Beyaz gmlekli erkekler koridordaki hareketsiz yndan uzak lap canlanarak izin ktlaryla ziyareti
blm kapsndan hzla geerken somurtkan, kaytsz, belli belirsiz gptayla bakan yzler onlar
seyrediyordu.
"Carter!"
Gardiyan izin kdn ald, zerine bir eyler karalad ve ieri ye girmesini iaret etti. Carter lo
merdivenden indi. Merdiven, cam duvarla blnm ve iki tarafnda st bo, masa yksekliin de raflar ve
dik iskemleler olan uzun bir odaya alyordu. Nere deyse tm iskemleler doluydu. Ziyareti girii odann
br ucunda ve duvarn br tarafndayd. Carter yrrken gzn ziyareti ka psndan ayrmayarak Hazel'
arad.
Hazel ieriye girince, Carter gzn ondan ayrmadan cam du varn br tarafndaki bo bir iskemleye
doru yrd, iskemleyi
2.1

iaret etti ve kendisi iin de bo bir iskemle bulmay baard. Hazel mavi tvit manto giymi ve boynuna sarl
parlak bir earp takmt. Carter'a Hazel'n setii renkler, iekler ya da ku tyleri gibi ok parlak ve gzel
geldi. Hazel'n krmz dudaklar glmsedi, ama gzleri gergindi. Carter'n ellerine bakt.
Carter alt dudan uzatt, glmseyip omuz silkti. "Acmyor -Harika grnyorsun." Cam yznden
yksek sesle ve tane tane konumaya alyordu.
Hazel, "Ne diyorlar? Baka bir ey sylemediler mi?" diye sordu.
"Baka bir ey yok." Carter yutkunup saate bakt. Sert iskemlenin kenarna oturdu. Daha ne olduunu
anlayamadan yirmi dakika gemi olacakt ve imdiden deerli saniyeleri suskun kalarak boa harcamt -
Hazel' grm olmas dnda. "Timmie nasl?"
"Timmie iyi. dare ediyor." Hazel dudaklarn slatt. "Biraz kilo vermisin."
"Fazla deil."
"Bay Magran bugn seni grmeye geleceini syledi."
Sesi ona temiz, serin suyu hatrlatt. Alt haftadr kadn sesi duymamt. "Seni grmek ok gzel." Carter
solundaki adamn sesinden rahatsz olmutu, adam Hazel'n sandaki koyu renk takm giymi bir adamla
konuuyordu, belki mahkmun avukatyd. Mahkm yksek, gergin bir sesle yle diyordu: "Bilmiyorum,
bilmiyorum ite. Neden bunu sorup duruyorsun?" Mahkmun sesi Carter'a Hazel'a oranla daha yksek
geliyordu.
Hazel, "Doktordan henz bir rapor almadn m?" diye sordu.
Baparmaklar daha hzl zonklamaya balad. Aln terden dolay soumutu. "Doktor -baka rntgenler
ekmesi gerekiyor. Henz sorunun ne olduunu syleyemiyor. Tam olarak deil."
"O halde bana sylediinden daha kt, deil mi?"
"Bilmiyorum, canm. Eklemler-" Hazel mektuplarndan birinde, Bunu yapan gardiyanlarn adlarn syle,
diye yazmt. Bu ada kesinlikle yasad byle eyler. Cezaevinde grm olduu baz eyleri
dndnde, yasad szc kulaa tuhaf geliyordu. A Blok'ta takma diini kran ama tekrar
yaptramad iin orbadan baka bir ey yiyemeyen yal adam aklna geldi. Cezaevinde bir insana
davran tarznn yasal yolu neydi? Carter gzya-
26

larna boulmak zereymi gibi yutkunduunu fark etti. Bam kucana dayamak istiyorum yalnzca, diye
dnd ve oturuunu dikletirdi. "En ksa zamanda Cassini'den rapor alacam."
Hazel heyecanla, "David bunu kullanabilir, bildiin gibi," dedi.
"David mi? Magran'n istediini sanyordum."
"David raporu bizzat Vali'ye gtreceini syledi. David de bir avukat, biliyorsun ya. Magran'dan daha ksa
srede halleder. Hemen."
"Benim davama kim bakyor, Sullivan m, Magran m?" diye sordu Carter hemen. Ellerini masann zerine
boksr gibi dayad. Baparmaklar, kan her an sargnn ularndan fkracakm gibi zonkluyordu.
"Sullivan'la ok gryorsun anladm kadaryla," dedi ve Hazel'n yzndeki ifadeden onu incittiini
anlad.
"Sana yazdm kadar sk gryorum. Onsuz ne yapardm bilmiyorum, Phil. Btn komular aryor ve
uruyor -ne yapabilirler ki? David en azndan hukukla ilgili bir eyler biliyor."
"Bu sanrm -toptan unutmamz gereken bir ey olabilir."
"Ne?"
"Hukuk. Nerede? Yarar ne?"
Hazel iini ekti. "Ah, sevgilim. Yorgunsun ve ac ekiyorsun." Sigara karmak iin sinirli bir tavrla
antasna uzand, tavana kadar uzanan bariyeri unuttuu iin paketi Carter'a uzatmaya davrand. "Sigaran
yok mu?"
"Unuttum. mek istemiyorum. nemli deil." Can sigara istemiyordu, ama Hazel'n yakn dikkatle izledi.
Karsnn elleri biraz titriyordu. Ka attan dolay kalarnn arasna bir izgi yerlemiti. Aln ok dzgn,
krkszd. Cildi ok dzgnd ve Carter'a gerek olamayacakm kadar gzel grnyordu imdi, kan-vasa
ya da cama boyanm bir ey gibi. Yanaklarnda ve dudaklarnda doal bir pembelik vard Hazel'n. Kk
bir az ve Carter'in imdiye kadar ne grd ne pt kadar yumuack dudaklar vard. Sullivan'in onu
pp pmediini ya da hi pp pmeyeceini merak etti.
Hazel, "Gardiyanlarn adlar ne?" diye sordu. "Mektupta yazmaya korkuyor muydun?"
Carter otomatik olarak sana soluna bakt. "Korkmuyordum, yalnzca sansr uygulayabileceklerini
dndm. Moonan ve
27

Cherniver."
"Moonan ve ne?" Hazel'n koyu mavi gzleri dosdoru ona bakyordu.
"Cherniver. C-h-e-r-n-i-v-e-r."
"Aklmda kalr. Ama doktordan o raporu hemen alman istiyorum. Rntgenler bekleyebilir. Bunlarla ilgili bir
rapor daha alacaz."
"Tamam, canm." Hazel'a neeli bir eyler sylemek, onu g-lmsetecek bir olay bulmak iin beynini
patlatt. Kouta bir iki konuda kahkaha kopmutu, ama imdi aklna bir tanesi bile gelmiyordu. Carter
glmsedi. "Sullivan bu akam seni yemee gtryor mu? Her zamanki gibi?"
"Her zamanki gibi mi?" Kalar tekrar atlmt.
"Demek istiyorum ki, bugn pazar. Onu genellikle pazar akamlar gryorsun, deil mi?"
"Genellikle demek doru deil. Phil, onu grdm her seferi, konutuklarmz, hatta ne yediimizi bile
sana anlatyorum."
Bu doruydu, Carter dilerini skt. Son mektubunda atlak sesler karan Gawill olmutu yalnzca ve belli
ki Gawill ya abartyor ya da uyduruyordu.
Hazel, "Sen hi yediklerinden sz etmezsin," dedi.
Carter birden biraz olsun glebildi. "Pek merak edilecek bir ey deil. Domuz pirzolas-" Ve cezaevinde
konulmu adlar tad iin ne olduu pek anlalmayan baka yemekler.
"Bana ikayet edebilirsin. Keke paylaabilseydik."
Baparmaklarndaki ar zihninin dalmasna neden oldu. Carter dncelerini datmamak iin konutu.
"Seni burada dnmek houma gitmiyor. Her eyi renmeni istemiyorum, nk ok iren. Bazen
bendeki resmine bakmak bile istemiyorum."
Hazel arm ve korkmu grnyordu. "Sevgilim..."
"Buraya beni ziyarete gelmenden holanmyorum demek istemedim. Gerekten, yle demek istemedim."
Bir kulann nnden ter akt.
Carter'n arkasnda gezinen gardiyan, "ki dakika daha," dedi.
Carter hemen saate bakt. Doruydu.
"Bay Magran baparmaklarn konusunda mdre yazm olduunu syledi," dedi Hazel.
28

Carter, "iyi, mdr cevap vermez," yantn verdi hemen.


"Ne demek istiyorsun? Avukatnn yazd bir mektup bu."
"Demek istiyorum ki," dedi sesini daha sakin kartmaya alarak, "mektubu kabul eder, ama muhtemelen
olaylara deinmez. Bunu yapmayacan biliyorum."
Hazel parmaklaryla oynad. Sigaras salland. "Peki, greceiz. -Ha, sevgilim, senin iin yemek piirmeyi
ne kadar ok istiyorum bir bilsen!"
Carter gld: sanki biri gsn ezmi gibi kan bir kahkaha. "Burada Mac adl ihtiyar bir adam var,
neredeyse yetmilik. Konutuu tek konu karsnn yemekleri -elmal turtalar, geyik eti Sa-uerbraten,
yumurtal ekmek. Dnsene, yumurtal ekmek!" Carter kahkahalara bouldu, omuzlar sarslyordu.
Hazel'n neredeyse eski gnlerdeki gibi gldn ve bu gln yzn aydnlattn grd. "ok komik,
nk," -Carter gzlerindeki yalar sildi "nk dier adamlarn hepsi karlarn ya da kz arkadalarn
yatakta ne kadar zlediklerinden falan sz ediyorlar, Mac ise yemekten. Buraya geldiimden beri bo
zamann hep gemi modelleri ya da tek bir gemi yaparak geiriyor. Gemi on be santim uzunluunda ve
hcre arkadalar ok yer tuttuu iin ikayet ediyor. te urada." Carter Mac'in hcresi grlebilirmi gibi,
bir elini sana doru sallad.
Gardiyan, "Vakit tamam," dedi.
Carter hafife doruldu, Hazel'dan gzlerini ayrmyordu, dudaklar aralanmt.
Hazel oktan kalkm gitmek zereydi. "Burayla ilgili olarak anlattn ilk insan Mac oldu. Baka eyler de
anlat. Bana yaz. nmzdeki pazar grrz, sevgilim." Ona bir pck yolladktan sonra dnp gitti.
Carter hcre blokunun uzun koridorunda yrmeye balad. Magran'la yirmi dakika grmeden nce bir
ine daha olmas gerekiyordu. Hcre blokunun sonuna doru soluna bakt ve sonunda Mac'in hcresine
geldi. Kap akt ve Mac dik arkalkl iskemlesinde oturuyordu. Gemisinin tekne ksmn zmparalamaya
kendini o kadar kaptrmt ki, Carter'in ona baktn fark etmedi. Gemi henz boyanmamt, ama Carter
son grdnden bu yana Mac byk bir ilerleme kaydetmiti. Geminin donanm bitmi grnyordu.
29

Carter, "Merhaba Mac," dedi. "Benim adm Carter." "Ha, merhaba, merhaba," dedi Mac samimi bir tavrla,
ama onu tanmamt. Sonra iine geri dnd. "Ziyaret iin zamann var m?"
"Hayr. Kusura bakma ama yok. Baka bir zaman." Carter yrmeye devam etti. Mac kendine bir tr huzur
bulmutu ve bu yzden Carter ona gpta ediyordu. Mac onun sarl ellerini bile fark etmemiti ve nedense bu
da Carter' rahatlatmt. Hatta Mac beni grmedi, diye dnd, yalnzca sesimi duydu.
4
Carter Pete'e inesini yaptrdktan sonra kouun bir kenarndaki hasr iskemlelerden birine oturdu. O kadar
gergindi ki, topuklarnn gri muamba zeminde takrdamasn durduram-yordu. Hazel'n ziyareti korkun bir
eyi kavramasna neden olmutu: Son ayn kastl bir sis iinde, yeterince gl olmad bir tr zihinsel
zrh iinde geirmiti. Mahkmlar arasnda ve Dr. Cassini'nin varlyla idare edebilmiti. Hazel'n yannda
birka dakika kendisi olabilmiti. Baparmaklarndaki ar moraline indirilen bir ldrc darbeydi. Hazel'a
szlanm, iindeki acl ve minnet yokluunu gstermiti. Karsnn yannda yapmamas gereken her eyi
yapmt.
Arkasna yasland ve morfinin mucizeler yaratmasn bekledi. Morfin arya saldryordu ve her zamanki
gibi sava kazanan o oluyordu -yaklak iki saat kazanacakt. Sonra ar g toplayp morfine kar
saldrda bulunacak ve kazanma sras ona gelecekti. Baka bir oyundu bu, yararsz ve gerekd, cezaevi
oyunu gibi. Carter bu oyunu bir dizi ok ve bir dizi uyum abas olarak gryordu. lk ok, ayn gn
cezaevine giren bir dzine baka erkekle birlikte rlplak soyulmas olmutu; birinin srtnda rkler vard,
hl sarho ve kavga eden bir adamn ba yaralyd; biimli, kz dudana benzer bir az olan on dokuz
yirmi yalarnda yaral yzl bir gen vard, Carter bir an arm, bu kadar masum bir yzn ardnda en
kt trden bir sulunun olup olmadn merak etmiti. Sonra ilk yemekler, ilk kasvetli karanlklar ve
afaktan
30

nce kalkma saatine kadar kesik uykular, Aralk'taki ilk souk geceler, pijamalarn karp kvette slatt
gece; bu arada Hanky grebilmesi iin ona kibrit tutmutu. Giysileri hcrenin arka tarafndaki talarn
arasndaki atlaklara sokmutu. Hanky kaskat donsunlar diye giysileri slatmann ok akllca olduunu
dnmt, ama atlak says giysilerden daha oktu. Hcresindeki yatakta bronitten yatt Noel'i ve
ayakkab fabrikasnda bir ecinselin ilk kez yanna yaklamasn hatrlad. Carter btn bunlara az ok
alm, en azndan fke duymadan hogrmeyi renmiti. Koridorda dizilmeye bile biraz tahamml
gstermiti, ama ya sabr taacak olursa ne olurdu? Baparmaklarndaki onmaz ar yznden ok
gemeden taacak olursa? Koridorlarda haykrarak koup gardiyanlara toslayacak, yumruunu nne
kana indirecek miydi-onu yere devirene ya da ban ta duvara vurana kadar?
Clark geldi ve ona aada bir ziyaretisi olduunu syledi. Carter musluktan su alarak topak topak bir
kahve yapt, enerji almak iin iine ay ka eker koydu ve bir yudumda iti. Sonra Clark'tan izin
kdn alarak asansrle aaya indi.
Bir kez daha ziyareti blmne giden uzun koridorda yrd. Gelen Magran ise, diye dnd Carter,
adamn neye benzediini bilmiyordu, ama Magran onu parmaklarndaki sargdan tanyabilirdi. Carter
omuzlarn dikletirdi. Magran'n zerinde olabilecek en iyi izlenimi yaratmas gerekiyordu: masumiyet deil
gven izlenimi. Magran grme konusunda Hazel'a rapor verecekti.
Ziyareti blmnde bir adam ayaa kalkp hafif bir glmsemeyle ona el etti.
Magran, "Ben Lawrence Magran. Naslsnz?" dedi.
Carter da Magran gibi otururken, "Naslsnz?" karln verdi.
Magran ksa boylu, dklmeye balam siyah sal, tknaz, erevesiz gzlkl ve dar omuzlu bir adamd,
zamannn ounu masa banda geirirmi gibi duruyordu. Carter'a kendini nasl hissettiini, ellerinin ok
ac verip vermediini, kendisinden nce karsnn gelip gelmediini sordu. Magran'n sesi artc derecede
yumuak ve hafifti. Carter onu duyabilmek iin ne eilmek zorundayd.
31

"Einiz Temyiz bavurusundan sz etmitir herhalde. Yava iler, ama u anda tek umudumuz bu."
"Evet, sz etti. Umut szcn kullanmanza memnun oldum. Biraz da olsa kullanabilirim," dedi Carter.
"Eminim kullanrsnz. Sizi ok fazla tutmak istemiyorum. Ama Temyiz'e bavuranlar baarl oldu, bu
yzden siz de istiyorsanz bu yolu deneyeceiz."
"Kesinlikle istiyorum."
"Ayrca bir yant almadan nce rahat bir yedi ay bekleyebiliriz ve yantn hayr olmasna da hazr olun."
Carter ban sallad. Yedi ya da Tutting'in sylemi olduu gibi alt ay, ne fark ederdi?
Magran getirdii baz notlara bakarak ona sorular sordu.
Carter cevap verdi: "Durumada dediim gibi, Palmer inaat dnda olduu zamanlar faturalar ve alnd
belgelerini imzaladm. ounlukla kulbeden uzakta olurdu. Yani kamyoncularn geldii binadan."
"Einiz Palmer'in imzay sizin atmanz iin kasten orada olmadn dndnz syledi. Bu doru
mu?"
"Evet, doru. Byle hatrlyorum."
Magran birka not aldktan sonra ayaa kalkt. Carter'a birka gn iinde yazacan syledi. Sonra elini
neeyle sallayarak uzaklat.
Carter keyiflendiini hissetti. Magran paradan sz etmemi, tek bir yanl umut, hatta umut sz
vermemiti. "Baparmaklarnz konusunda doktordan rapor aln," demiti ve konuyla ilgili tek syledii bu
olmutu. Carter ziyareti blm kapsndaki gardiyann nnden geerken gardiyan koluna dokunarak, "Bir
ziyareti daha var," dedi.
"Teekkrler." Carter kafese bakt. Sullivan herhalde, diye dnd. Dnp ziyareti blmnn
basamaklarn indi.
Gregory Gavvill'di. Carter onu hemen grd. Gavvill kilolu, koyu renk sal, yaklak bir seksen boyunda bir
adamd ve beyaz dmeleri olan kocaman bir polo palto giymiti. aret parmayla bo bir iskemleyi
gsterdikten sonra oturdu. Carter onun karsndaki iskemleyi ekti. Gawill, Triumph'un bakan
yardmcsyd. Onu hapisanede ikinci kez ziyaret ediyordu. Birincisinde gleryz-
32

l ve neeliydi, dier herkes gibi bunun yalnzca "doru insana" ulama sorunu olduunu ve Carter'n ksa
zamanda darya kacan sylemiti. Bugn ciddi ve dert paylaan bir havadayd. Durumann yeniden
grlmesinin reddedildiini ve Carter'n parmaklarn duymutu.
"Reddetme haberini duyduu gn karn aradm, rastlantyd. Sesi ok kt kt iin onu grmeye gitmek
istedim, ama o gece David Sullivan'la yemee kacan syledi."
"Ha." Carter hemen dikkat kesildi. Gawill'in konumas nceden prova edilmi gibiydi.
"Sullivan'n Hazel zerindeki etkisi epeyce fazla. Adamn neredeyse Tanr olduunu dnyor."
Carter hafife gld. "Hazel aptal deildir. Tanr olduunu dndn sanmam."
"O kadar emin olma. Sullivan yakn plan oynuyor. Onun zerinde artk byk bir denetimi var, bunu
anlayamyor musun?"
Carter aklnn kartn ve kzdn hissetti. Sol eli sigarasna doru gitti. "Hayr, anlamyorum."
"Birincisi, Sullivan beni aratryor. Elbette sana bunu sylemilerdir."
Carter bir sululuk hissetti, ama omuzlarn silkti. Sullivan'a Gawill'in Wallace Palmer kadar sulu
olabileceini ne sren kendisiydi. "Sullivan ilerini bildii gibi yapar. Avukat olan o, ben deilim. Benim
avukatm da deil."
Gavvill keyifsiz bir ekilde glmsedi. "Ne kastettiimi anlamyorsun. Sullivan Hazel'n sevgisini kazanmak
istiyor ve benimle ilgili bir eyler bulacan syleyerek bu konuda ok da baarl oluyor. Wally Palmer
konusunda kukusuz. Diyebileceim tek ey, bol ans, Bay Sullivan."
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Bana syleyenler var. Dostlarm bana baldr. Neden olmasnlar ki? Ben hrsz deilim. Sullivan'n
aznn ortasna yaptracam. Karnla oynamas yeterince kt zaten. Kocas hapse tklm, elinden
hibir ey gelmeden yatarken, bir kadnla oynamak nasl bir alaklk byle?"
Yarsna bile inanma, dedi Carter kendi kendine, onda birine bile hatta. "Oynamakla ne kastediyorsun?"
33

"Einiz Temyiz bavurusundan sz etmitir herhalde. Yava iler, ama u anda tek umudumuz bu."
"Evet, sz etti. Umut szcn kullanmanza memnun oldum. Biraz da olsa kullanabilirim," dedi Carter.
"Eminim kullanrsnz. Sizi ok fazla tutmak istemiyorum. Ama Temyiz'e bavuranlar baarl oldu, bu
yzden siz de istiyorsanz bu yolu deneyeceiz."
"Kesinlikle istiyorum."
"Ayrca bir yant almadan nce rahat bir yedi ay bekleyebiliriz ve yantn hayr olmasna da hazr olun."
Carter ban sallad. Yedi ya da Tutting'in sylemi olduu gibi alt ay, ne fark ederdi?
Magran getirdii baz notlara bakarak ona sorular sordu.
Carter cevap verdi: "Durumada dediim gibi, Palmer inaat dnda olduu zamanlar faturalar ve alnd
belgelerini imzaladm. ounlukla kulbeden uzakta olurdu. Yani kamyoncularn geldii binadan."
"Einiz Palmer'in imzay sizin atmanz iin kasten orada olmadn dndnz syledi. Bu doru
mu?"
"Evet, doru. Byle hatrlyorum."
Magran birka not aldktan sonra ayaa kalkt. Carter'a birka gn iinde yazacan syledi. Sonra elini
neeyle sallayarak uzaklat.
Carter keyiflendiini hissetti. Magran paradan sz etmemi, tek bir yanl umut, hatta umut sz
vermemiti. "Baparmaklarnz konusunda doktordan rapor aln," demiti ve konuyla ilgili tek syledii bu
olmutu. Carter ziyareti blm kapsndaki gardiyann nnden geerken gardiyan koluna dokunarak, "Bir
ziyareti daha var," dedi.
"Teekkrler." Carter kafese bakt. Sullivan herhalde, diye dnd. Dnp ziyareti blmnn
basamaklarn indi.
Gregory Gawill'di. Carter onu hemen grd. Gawill kilolu, koyu renk sal, yaklak bir seksen boyunda bir
adamd ve beyaz dmeleri olan kocaman bir polo palto giymiti. aret parmayla bo bir iskemleyi
gsterdikten sonra oturdu. Carter onun karsndaki iskemleyi ekti. Gawill, Triumph'un bakan
yardmcsyd. Onu hapisanede ikinci kez ziyaret ediyordu. Birincisinde gleryz-
32

l ve neeliydi, dier herkes gibi bunun yalnzca "doru insana" ulama sorunu olduunu ve Carter'n ksa
zamanda darya kacan sylemiti. Bugn ciddi ve dert paylaan bir havadayd. Durumann yeniden
grlmesinin reddedildiini ve Carter'n parmaklarn duymutu.
"Reddetme haberini duyduu gn karn aradm, rastlantyd. Sesi ok kt kt iin onu grmeye gitmek
istedim, ama o gece David Sullivan'la yemee kacan syledi."
"Ha." Carter hemen dikkat kesildi. Gawill'in konumas nceden prova edilmi gibiydi.
"Sullivan'n Hazel zerindeki etkisi epeyce fazla. Adamn neredeyse Tanr olduunu dnyor."
Carter hafife gld. "Hazel aptal deildir. Tanr olduunu dndn sanmam."
"O kadar emin olma. Sullivan yakn plan oynuyor. Onun zerinde artk byk bir denetimi var, bunu
anlayamyor musun?"
Carter aklnn kartn ve kzdn hissetti. Sol eli sigarasna doru gitti. "Hayr, anlamyorum."
"Birincisi, Sullivan beni aratryor. Elbette sana bunu sylemilerdir."
Carter bir sululuk hissetti, ama omuzlarn silkti. Sullivan'a Gawill'in Wallace Palmer kadar sulu
olabileceini ne sren kendisiydi. "Sullivan ilerini bildii gibi yapar. Avukat olan o, ben deilim. Benim
avukatm da deil."
Gawill keyifsiz bir ekilde glmsedi. "Ne kastettiimi anlamyorsun. Sullivan Hazel'n sevgisini kazanmak
istiyor ve benimle ilgili bir eyler bulacan syleyerek bu konuda ok da baarl oluyor. Wally Palmer
konusunda kukusuz. Diyebileceim tek ey, bol ans, Bay Sullivan."
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Bana syleyenler var. Dostlarm bana baldr. Neden olmasnlar ki? Ben hrsz deilim. Sullivan'n
aznn ortasna yaptracam. Karnla oynamas yeterince kt zaten. Kocas hapse tklm, elinden
hibir ey gelmeden yatarken, bir kadnla oynamak nasl bir alaklk byle?"
Yarsna bile inanma, dedi Carter kendi kendine, onda birine bile hatta. "Oynamakla ne kastediyorsun?"
33

Gawill'in koyu renk gzleri ksld. "Bildiini sanyorum. Ayrntlara girmeme gerek var m? Karn ok ekici
bir kadn. ok."
Carter, Gawill'in Sullivan'n evindeki bir partide Hazel'a yanat akam hatrlad. Gavvill o akam ok
imi ve Hazel'n stne atlarken birinin taban devirmiti (ak bfe verilen bir yemekti). Karsnn bileini
o kadar kaba bir ekilde kavramt ki, Hazel'n beyaz elbisesinin arkas yrtlmt. Carter Gawill'i karsnn
yanndan ekmek ve yumruunu suratna indirmek iin yine byk bir istek duydu. Hazel da deliye
dnmt, ama Carter'a "Hibir ey yapma," diyen bir bakla bakt iin Carter harekete gememiti.
Carter kibrit kutusunu bkp duruyordu.
"Peki neden ayrntlara girmiyorsun? Elinde bir ey varsa tabii," dedi.
"Sullivan srekli orada. Daha ak olmama gerek var m? Komular dedikodu yapyor. Mektupla falan bir
imada bulunmadlar m?"
Edgertonlar bulunmamt. Onlardan iki mektup almt. Edger-tonlar yandaki evde oturuyordu. Evlerinden
Carter'in evini rahata grebiliyorlard. "Dorusunu sylemek gerekirse hayr."
"ey..." Gavvill devam etmesi ok zor bir konuymu gibi huzursuzca kprdand.
Carter kibrit kutusunu iyice bastrd. "Elbette, btn bunlar sylerken karm zerinde de bir yargda
bulunmu oluyorsun."
"Ha, hayr-hayr." Gavvill, New Orleans aksanyla szckleri yayarak konuuyordu. "Sullivan hakknda
yargda bulunuyorum. Tam bir orospu ocuu olduunu dnyorum ve bunu sylemekten de
kanmyorum. Grnts ho, hepsi bu. yi yetimi, iyi giyiniyor. Kurnaz." Bir hareket yapt. "Karnla ilgili
diyorum sana. Asln ararsan bunu biliyorum."
"Bana sylediin iin teekkr ederim. Ben karma gveniyorum." Carter glmsemeye alt, ama
yapamad.
Gavvill, Carter'in cam duvar krarak vurmak istemesine neden olabilecek bir tavrla, "Hmm, hmm, hmm,"
dedi. "Peki, daha ho bir konuya geelim. Drexel bu delikteyken maandan haftada yz dolar deyecek.
Szlemen srd srece devam edecek ve gemii de kapsayacak. Cuma gecesi Drexel'le uzun bir
konuma yaptm. Senin hakknda."
34

Carter ard. Alphonse Drexel, Triumph'un ynetim kurulu bakanyd. Carter'in durumas srasnda
souk yanszln korumutu; ve onun iin iyi bir eyler sylemesi gerektiinde zorluk ekmiti: Bildiim
kadaryla yapmas gereken ilerde iyi alt. Parann tamamn ya da bir ksmn onun alp almadn bana
sorarsanz, bilmiyorum. Carter, "Bay Drexel ok nazik. Neler oldu?" diye sordu.
Gawill glmseyerek, "ey, epeyce konutum," dedi. "Drexel'i Wally Palmer'n sahtekr olduuna ve bu
iteki tek sahtekr olduuna tam olarak ikna ettim, yani kodesten masum bir adam karmaya yardmc
olmak iin durumada yeterli konumay yapmadn hissettirdim, doal olarak kendini sulu hissediyor.
Aylnn bir ksmn demek kendini iyi hissetmesinin bir yolu. Her neyse, neren ben oldum, iine
yarayabileceini dndm."
Bu kadar basit ve dolaysz olmamtr, diye dnd Carter. Grnen o ki Gawill btn payeyi kendisi
almak istiyordu. Neden? Palmer kadar sulu olduu iin mi? Carter ite bunu bilmiyordu. Carter'n bildii
kadaryla Palmer ve Gawill'in zel bir yaknlklar yoktu, durumada byle bir eyi syleyen de olmamt,
ama bu hibir eyi kantlamazd. Palmer'la Gavvill arasnda gizlice dei toku edilmi kk kt paralar,
ek ya da nakit paralar dnda kantlanacak bir ey yoktu.
Carter, "ok teekkrler," dedi, "Hazel da ok memnun olacak."
Gavvill, "Sanki ilk kez bu konuda onunla konuuyorum," diye mrldand. Carter'n sargl ellerine bakp
ban iki yana sallad. "Karn parmaklarnn hl kt durumda olduunu syledi."
Carter, "Evet," dedi.
"ok kt. Ar kesici veriyorlar m?"
"Morfin."
"Ha. Morfine almak ok kolaydr."
"Biliyorum. Buradaki doktor bana baka bir ey verecek. De-merol falan."
Gavvill ban sallad. "ey, sanrm her zaman bir gnah keisi vardr, bu kez de sen oldun."
Carter nndeki pis metal klle kalarn atarak bakt. Btn bunlar ne demekti? Drexel artk kesinlikle
masum olduunu
35

dnyor muydu? Ya da yar masum? Neden Drexel ona bu konuda mektup yazmamt, yoksa
belgelemekten korkuyor muydu? Carter birden Drexel'n kimi anmsattn anlad: Jefferson Davis. Ne
yapaca hi belli olmayan akll, gri sal yal adam.
"Hazel'n birka gnlne uzaklamas iyi olacak. Son aylarda ok zor gnler geirdi."
"Uzaklamak m?"
"Paskalya iin Sullivan'la Virginia'ya gidiyor. Sana sylemedi mi? Onu bugn grdn, yle deil mi?"
Carter'n iinde ac bir duygu patlamas oldu -kskanlk, fke, dta braklmann ocuksu duygusu. "Evet,
onu grdm. Konuacamz o kadar ok ey vard ki, bundan sz etmedi."
Gavvill onu dikkatle szd. "Evet, Sullivan'n orada byk bir evi olan arkadalar var. Bir malikne, atlar,
yzme havuzu falan. Fennorlar."
Carter, Fennorlar' hi duymamt. Hazel, byle ho bir tatilden hapiste yatarken kendini daha da kt
hissetmesine neden olaca iin mi ona sz etmemiti?
Gavvill konumaya devam etti. "Sullivan karn ok dnyor. Fazla ans olduunu sanmam, ama ona
gerekten k olduunu sanyorum. ey, ona k olmak ok kolay." Gavvill srtt. "Fazla iip ona
sulandm geceyi hatrlyorum. Umarm bu konuda bana di bilemiyorsundur, Phil. Bir daha asla olmadn
biliyorsun."
"Evet, evet, biliyorum."
"Sullivan'n daha kurnazca bir yaklam olduundan eminim," dedi Gavvill kkrdayarak.
Carter hi aldrmyormu gibi grnmeye alt, ama iskemlesinde huzursuzca kprdand ve iten ie
kvrand. Sullivan ok yumuakt, ok uygard, sulanmalar uygarca olurdu. Hazel'n holand bir sr ey
onda vard. evrede baka kimse yoksa, Hazel onunla ihtiyatl bir ilikiye girer miydi? Hazel ok ihtiyatl
olabilirdi. Ona bir ey sylemeyebilirdi, nk bunun onu ldreceini bilirdi. Daha nceden baladlar, diye
dnd, cezaevine girdikten ay sonra. Bu tr iler byle balard, erken olsun olmasn.
Zaman dolmutu. Carter yaklaan gardiyan grr grmez ayaa frlad. Gavvill de ayaa kalkt, bir daha
onu grmeye geldiinde bir dosya getirmekle ilgili kt bir aka yapt, elini sallaya-
36

rak gitti. Carter ziyareti blmnden kaskat kt.


Koua geldiinde yemek servisi yaplyordu. Asansrn yanndaki servis masasna yaklatnda Pete
tepsileri topluyordu. Yemek uzun bir yoldan geldii iin hep souk olurdu.
Carter yatann kenarna oturarak yemeini yedi, kouta hem tepsiyi hem de bir kitab koyacak kadar
byk bir masa yoktu. Ak kitab yatan zerine koydu ve sol dirseine yasland. Kitap, bata houna
gitmeyen, ama daha sonra tamamen farkl bir ortamda getii iin zaman iyi geirmesini salayan byk
boy sradan bir tarihi romand. Lokmalar arasnda tek bir szck bile grmeden kitaba bakyordu. Tepside
bayatlam gibi kokan bir hamburger, biraz bezelye, zerine zeytinya dklm pre vard. Tabak yoktu.
Tepsiye yemek artk halinde konulmutu. Yenilebilecek tek ksm ekmekti ve her zaman iki dilim ekmekle bir
para tereya olurdu. Carter kakla yedi. Mahkmlara atal ya da bak verilmiyordu. Plastik bardaktan ak
kahvesini iti, tepsiyi koridora kard ve servis masasnn yanna, yere koydu. Daha sonra Pete tepsileri,
bardak ve kaklar bir kanaldan aaya atacakt.
Carter yatana dnd ve komodinden kalemini ve dn Hazel'a yazmaya balad mektubu ald.
Yazdklarna aadakileri ekledi:
Pazar 16.25 Hazel, sevgilim,
Dediin gibi Magran'dan ok etkilendim. Bugn biraz karamsar olduum iin zr dilerim. Beni
balayabilir misin? Baparmaklarmn sancd konusunda haklydn (seni grmeden nce ine
olmamtm); di arsna benzer bir ar, sinirlerini tepene karana kadar canna okur durur. imdi durum
ok daha iyi.
G. Gawill geldi ve iyi haberler getirdi: Drexel gemie dnk olarak ve szleme sresince haftalk
cretimden 100 dolar deme yapmaya karar vermi. G. senin David S. ile Paskalya iin tatile gideceinizi de
syledi. Elbette iyi bir haber bu da.
Tanr seni korusun, sevgilim. Seni seviyor ve zlyorum. Hi yer kalmad.

P.
O kadar az yer kalmt ki, adnn ba harfini kck yazd. Yatakta bzt ve yzn yasta gmerek
yatt. Yazma abasn-
37

dan ve kendine acma olduunu dnd duygudan bitkin dmt. Sullivan'la tatile gidecei iin
memnun olduunu sylemekle kendini kahraman gibi hissetti, ama anlalan kahraman falan deildi.
Kahramann tam tersiydi. Hanky iin bir iyilik yapmann ve bunu yapmaktaki amacn, bir serseriyle biraz
daha iyi geinmeye almann neresindeydi kahramanlk? Hanky'nin gizli bir amac olduundan
kukulanamaz myd? Kukulanmam olmas ne byk aptallkt. Biraz daha geriye giderse, Triumph
Corporati-on'n alnd belgeleri gibi bir eyi okumadan ya da kontrol etmeden imzalamas yeterince aptallk
deil miydi? mzalad zaman fiyatlar artrlm olabilirdi. Aradaki fark bilemezdi. Daha da geriye, su
katlmam dikkatsizlie giderse, Cornell'deki son snavda sorudan yalnzca ikisini yantlamt, nk
kurallar tmyle okumam ya da sayfay evirmemiti. Hayli iyi bir dereceyle mezun olmutu, ama
soruya da cevap vermi olsayd daha da yksek bir derecesi olurdu. Profesrlerinden biri onun hakknda
vg dolu bir yaz yazm, Carter'n i bulmakta bu yazy kullanabileceini sylemiti, ama Carter mezun
olmadan nce iini ayarlamt. Btn hayat boyunca ansl olmutu, rahat yaamt -imdiye kadar. Ana
babas lmt: doumundan ksa sre sonra annesi, Carter be yandayken de babas; ama sevecen,
ocuksuz ve durumu iyi olan John Day onu alp New York'a gtrmt. John'n ei Edna ona bir anneden
bile daha dknd, Carter bunu hep hissetmiti, nk kendi ocuu yoktu, nk Carter kocasnn
akrabas olan yakkl, zeki bir ocuktu. Ana babasnn onun iin bir kenara koyduu para bir fona yatrlm,
okulu bitirmesine yetip de artmt. Bu parayla giysiler alnm, on sekizine gelince bir otomobili olmu,
kzlarla kmak iin cebinde paras bulunmutu. Yazlar almak zorunda kalmamt. Okulu bitirip de
Manhat-tan'da kendi bana bir daireye knca hayatnda birok kz olmutu: imdi ona ok ocuksu gelen
ve kibrini beslemekten baka bir ie yaramadn dnd ilikiler. Sonra Hazel Olcott ile tanmt;
Hazel o srada Dan adl, Brezilya'da plantasyonlar olan ihracat biriyle nianlyd. Carter onunla New
York'ta bir arkadann verdii partide tanm ve Dan adl ihracaty renmiti. Aslnda adam da
partideydi; otuz yalarnda, zgveni yksek bir adamd. Sonra Hazel ayn akam annesi iin verdii srpriz
partiye
38

gelip gelemeyeceini sormu, Carter da her zamanki iyimserliiyle kabul etmiti. Nianlsnn ve annesinin
de partide olacan ve pek ie yaramayacak bir davet olduunu dnmt. Ama nianl yoktu ve Carter
Hazelie, annesiyle ve annesinin orta yal arkadalaryla ok iyi anlamt. Bir bulumann ardndan dieri
gelmiti, nk nianlsnn her zaman i grmeleri vard, geri aAustos-ta evlenmeyi dnyorlard ve
aylardan temmuzdu. Carter Hazel'n kendisini cesaretlendirdiini dnmesine ramen, ona k olduunu
sylemekten korkuyordu, nk hayatnda ilk kez ansnn yaver gitmeyeceini dnyordu. Hazel'n byle
bir itiraf uygunsuz karlayacan sanyordu, onun nianl olduunu biliyordu nk. Derken temmuz ay
sona erdi ve Carter kaybedecek hibir eyi olmadna karar vererek ona k olduunu kekeleyerek anlatt.
Hi armam olan Hazel, "Evet, biliyorum, ama merak etme, hafta nce Dan'le ilikimi bitirdim," dedi.
nanlmaz bir ey, bir mucize! Carter hayatnda ilk kez gerekten mutlu olduunu hissetmeye balad.
Mutluluu tam olarak yedi yl iki ay srd, ta ki Wallace Palmer merdiven boluundan dene kadar.
Carter ve Edna Teyze imdi ylda yalnzca iki kez yazyordu. John Day'nn lmesinden bu yana Edna
Teyze California'da kz kardeiyle oturuyordu. Duruma baladndan bu yana Carter ona yazmamt.
Kbusun geeceini, bir ekilde durumu dzelteceini dnm ve bununla Edna'nn kafasn kartrp
zmek istememiti. Edna artk yetmilerindeydi. Ama kbus dinmiyordu. Carter ona yazmas gerektiini
dnd. Gazetelerde kk haberler grm olan birka New Yorklu arkada ona cevaplamas gereken
dosta mektuplar yazmt, ama Carter cevap vermemiti. Onlara mektup yazma fikri imdi gerekten de
skc geliyordu. Ama yazmamak da suun kabul gibi olacakt.
Carter gerginlikten kaskat olmu halde bir ryadan uyand. Yatakta hafife doruldu ve kapnn zerindeki
saate bakt. 10.20'ydi. Tekrar yatt. Yz hafife terlemiti, hzl hzl soluyordu. Yutkundu, su bardana
uzanmak iin dnd ve barda bo buldu.
Odann kesindeki bir hareket gzne iliti. Dr. Cassini bir iskemleden kalkp glmseyerek ona doru
yrd. Koyu renk gzleri gzlnden tr bym ve arplmt.
Carter, "Hayr, ineye ihtiyacm yok," dedi.
39

"Ha, olduunu sylemedim," dedi Dr. Cassini. "Kt bir rya m grdn?"
"H-h." Carter bir bardak su almak iin yataktan kt. Barda iki sere ve iaret parmaklar arasnda
tayordu. Bardaklar tama yntemi artk onu da bakalarn da elendirir olmaktan kmt. Onun iin en
zor i, gmleinin ya da pantolonunun dmelerini iliklemekti.
Dr. Cassini hl yatan kenarnda duruyordu. "Yarn, istersen hcre blokuna geri dnebileceini
dnyordum."
Carter bu szlerde bir meydan okuma sezdi. Anlalan Dr. Cassini onun yeterince iyiletiini dnyordu.
Carter'in ba morfinden nlyordu.
"Bize yardm etmeyi istersen, burada da kalabilirsin. Baparmaklar olmasa da burada insana ihtiyacmz
olduunu gryorsun." Dr. Cassini, Carter'in yeryzn sarsacak kararlar almasna neden olabilecek, nemli
bir ey sylyormu gibi esmer ban yana yatrm ona bakyordu. "Hcre blokunda -ey, orada size ne tr
iler verdiklerini bilmiyorum, iftlik ii, ayakkab yapm, hal yapm, aklma gelen dier iler bu parmaklar
yznden devre d. Ayrca bir hafta iinde yeni rntgenler ekebiliriz. ilerin inmesi gerek. Burada dursan
da olur."
Ne diyordu? Carter bir an bir bulant hissetti. Dezenfektan kokusu, srglerin ans, ku ty yastklar,
yatmaktan dolay alan yaralar, ftklar, hepsi ayn anda bana t- ayrca morfine baml olmas
korkusu, srf burada bulmas kolay olduu iin.
Dr. Cassini hemen, "Morfini bu kadar kolayca bulamazsn, biliyorsun," dedi.
"Biliyorum. Bana baka bir ey verebileceinizi sylemitiniz."
"Bunun kadar ie yaramaz." Dr. Cassini kollarn kavuturup glmsedi.
Carter, Dr. Cassini'nin de morfinman olabileceini dnd. Bu aklndan daha nce de gemiti, ama emin
deildi ve aslnda aldrmyordu da. Ne var ki Dr. Cassini onu kalmaya, kendisi gibi altrmaya zorluyordu
sanki -kim bilir. Carter, "Gene de deneyebilirim,'" dedi ve yatana oturdu.
"Tamam. Yarn sabah sana hap vereceim ve islersen hayvanat
40

bahesine gidebilirsin." Arkasn dndkten sonra tekrar geriye bakt. "Sana verdikleri ile ilgili bir sorunun
olursa, bana haber ilet yeter. Bir eyler yapabilirim."
5
Ertesi sabah, cebinde bir dzine hap, bir gmlek iinde kn yaplm eyalar ve bir izin kadyla Carter, A
Blok'a gitti. Dr. Cassini korunmalar iin baparmaklarn sarmt. Saat 9 sularyd. Mahkmlar ie gitmiti.
Gardiyan izin kdna bakt, baparmaklarna bir gz attktan sonra Carter' eski hcresi numara dokuza
gtrd ve kapy kilitledi. Gardiyan Carter iin yeniydi. Hcrede imdi iki kii vard, Carter kapdan sarkan iki
numara tabelas ve arka duvarda iki havluyla bornozlar grd. Hanky hl oradayd: Carter, Hanky'nin
masann zerinde duran sarn kadn resmini hatrlad.
Gardiyan, "Belki buraya portatif bir karyola koymamz gerek," dedi.
Hcreler tek kiilik yaplm olmasna karn, Carter pek ok hcrede kii kaldn biliyordu. Hanky'ye
ek olarak bir insanla birlikte kalmak, hareket ettiinde brne arpmak zorunda olmas cann skt. "Baka
bir hcre-"
"Numara dokuz yazyorsa, numara dokuzdur," dedi gardiyan izin kdn sallayarak. "Burada bekle."
Kafese doru gitti.
Carter bunun uzun bir bekleyi olacan biliyordu. Koridorun kar tarafna geerek tahta bir sraya oturdu.
Neredeyse krk be dakika bekledikten sonra gardiyan geri dnd. Carter ayaa kalkt.
"Birka dakika iinde portatif karyola getirecekler, ieriye gir," dedi.
Carter dokuz numaraya geri dnd. Kendisine ait bir yata bile olmaynca eyalarn nereye koyacan
bilemedi. Gmlekten yapt kn n kede yere koyduktan sonra ranzann altna yavaa uzand ve
ayaklarn kenarndan sarktt.
Portatif karyola geldi; karyolay Carter'in daha nce grmedii bir mahkm tayordu. Carter yata amas
iin ona yardm etmeye alt, ama sargl parmaklaryla bu olanakszd.
41

"Tamam, nemli deil." Mahkm karyolay abucak kurdu, daha nceden defalarca yapmt sanki. Gen,
koyu renk salyd, talyan olabilirdi. "Parmaklarndan astlar m seni?" diye sordu alak sesle.
"Evet."
Gen adam yar ak hcre kapsna abucak bir gz att. "Sarmak da tam boktanlk. Peki, umarm
buradaki adam iyidir de karyola konusunda sana yardm eder."
"Teekkrler. ok teekkrler."
"Benim adm Joe. C hayvanat bahesinden."
"Benimki Carter."
Olan hcreden kt.
Carter azna bir hap att ve kvetin musluuna eilerek avu-cuyla su iti. Karyolaya yatp hapn etkisini
gstermesini bekledi. On dakika sonra arda hibir deiiklik olmadn fark etti. Dr. Cassini'nin onu
aldattndan, baka bir tr hap ya da hap gibi grnen ama hap olmayan bir ey verdiinden kukuland.
Carter iinden kfretti. Bileindeki saat 11.05'i gsteriyordu. Bir on dakika daha geti ve mahkmlar le
yemeinden nce on be dakika aralklarla atlyelerden boalmaya balad. Dr. Cassini, "Morfine ihtiya
duyarsan, gardiyana revire girmen iin izin verdiimi syle yeter," demiti. Ama Carter'm belgesinde byle
bir ey yoktu. Bir hap daha ald, neye yarayacaksa ite, sonra hcreden kt.
Nbetteki gardiyan -koridorda baka kimse yoktu- Cherni-ver'di. Carter'a gzlerini falta gibi aarak bakt,
belki bo olduunu sand hcreden birinin kmasna armt, belki de Carter' mezardan km bir l
gibi grmt.
Carter, "Revire gitmek iin izin kd almak istiyorum," dedi.
"Sorun nedir?"
"Arm var. Dr. Cassini ihtiya duyduumda ine olabileceimi syledi."
Cherniver'n ince yz inanmazlk ya da irenmeyle burutu. "Demek tekrar hayvanat bahesine dndn."
"Evet, efendim, ama gerekirse koua dnme iznim var."
Cherniver sabrszca dilerini gcrdatt ve kafese gitti. Kafes boyunca yrd, ikinci kafes gardiyan yerini
ald ve Cherniver ift parmaklklarn ardnda kayboldu.
42

Carter bekledi. Hcre blokunun ortasnda duruyordu. Blokun sonuna kadar gidip asansrn gelmesi iin
zili alabilirdi, ama ar ektii ok belli olmasna karn asansrcnn izin kd olmadan onu koua
gtreceinin garantisi yoktu. Carter mahkmlar atlyelerden dnmeye balayana, koridora ok fazla insan
doluana kadar bekledi, Cherniver'n dnp dnmediini ya da Hanky ile br adamn dokuz numaraya gelip
gelmediini gremezdi. Carter oradaki eyalar iin korkuyordu. Hanky onlarn kime ait olduunu
renmekte zorluk ekmezdi ve portatif karyolay grnce yeni gelene di bileyerek knn koridora
atabilirdi. Bu durumda da iindeki kitaplar, mektuplar ve Hazel'n resmi baka birinin eline geerdi. Ac
eken ve baylacakm gibi olan Carter izin kadyla ilgili btn umudunu kaybetti. Cherniver herhalde
bekleme odasndaki makinenin yannda kahve iiyordu.
Biri neeli bir ses tonuyla, "Merhaba, Cart!" dedi, ama Carter o yne doru dndnde yalnzca bir sr
ense grd. Baka bir gardiyan bulmak iin evresine baknd. Ak duran bir hcre kapsnn parmaklklarn
tuttu, bir an iin hcrede duyamad bir ey syleyen bir zencinin arm yzn grd ve sonra bayld.
Portatif karyolada kendine geldi. Hanky stnden ona bakyordu, tombul yumruklar kaln belindeydi.
Beyazlar ortaya kacak kadar gzlerini am zayf bir zenci mahkm karyolann ayak ucunda duruyor, o
da Carter'a bakyordu. Carter'in aln ve salar ya terden ya da stne attklar sudan slakt.
Hanky, "Buraya geri dndn, ha?" diye sordu.
Carter Hanky'nin sylediklerini duyuyor, ama bir anlam ykle-yemiyordu. Ayaa kalkmay baard. "Revire
gitmem gerek!" Kapya doru birka adm atmay baard. Zenci arkasna geti, ayakta durup seyreden
baka bir mahkm da ayn eyi yapt. Carter sendeleyerek koridora doru yrmeye devam etti. Asansre
yneldi. imdi ona doru geliyordu herkes, nk mahkmlar yemek salonuna doru gidiyordu ve salona
giden yol kafesin sol tarafn-dayd. Ya mahkmlar ona arpt ya da o mahkmlara. Sert omuzlarn arpyla
geriledi, bakalarna toslad. fkeli sesler duyuldu.
"Hey, sarho musun?"
"Nereden bulmu?"
Kahkaha.
43

"Yanl yoldasn!"
Asansre yalnzca birka metre kald, diye dnd. Kendisi gi-demezse Dr. Cassini'nin aaya inmesini
isterdi.
"Hey, Carter!"
"Carter bu!"
"Hey, urada!" Daha yksek bir sesti bu, bir gardiyann sesi.
Sonra Carter bana bir cop yedi ve ba zil gibi ald. Yere kerken midesine bir ey indi. Bundan sonra
siyahtan baka bir ey grmedi. evresinde muazzam bir deniz gibi byk bir grleyi vard. Bir siren ald.
Baparmaklarna basyorlard. Her tarafna basyorlard, ama aslnda baparmaklar dnda acyan bir yeri
yoktu. imdi kollarndan geriye doru srkleniyordu. Onu parmaklklara dayaynca bo bir uval gibi yere
kt.
kez ddk tt. Gardiyanlar ani sessizlikte bard. Yar ak gzlerinin ucuyla ten rengi mahkmlarn
yavalayp ikiye ayrldn grd, sonra yalnzca ta demede ayakkab topuklarnn sesi kar oldu. Bir
gardiyan Carter'dan yirmi metre kadar tede koridorda yatyordu. Yz kanyordu. Kepi bandan uzakta,
yerdeydi. ki gardiyan tabancalarn ekerek yerdeki gardiyana yaklat, birbiri ardna den mahkmlara
bakt. Gardiyanlardan biri ayak ucuna ykselerek bard:
"Bunu kim yapt? Bu adama kim dokundu?"
Olduklar yerde kalakalan yzlerce mahkm o kadar sessizdi ki, neredeyse soluk bile almyordu.
"Hcrelerinize dnn, hepiniz! Hepiniz, duydunuz mu?"
Arka planda anlalmaz, belirsiz bir homurtu, ardndan da yksek sesli, neredeyse kadnca bir kahkaha
duyuldu. Ten rengi kitle yavaa canland ve hcrelerine dnerken slk sesi gibi bir kreen-doyla ayaklarn
srd. Gardiyanlardan biri Carter'a pis pis baktktan sonra yerde yatan adamn yanna melmi br
gardiyann yanna gitti. Carter yerde yatan gardiyann Cherniver olduunu gryordu.
Kafes kaps nlad, drt yeni gardiyan ieriye girerken hcrelerine sallanarak giren birka mahkmu
iterek geti. Gardiyanlarn elinde tabanca vard. Ayakkablar tata takrdyordu.
Biri, "Cherny mi?" dedi.
"lm."
44

"Kim yapt bunu?"


"Ah, o kadar oklar ki! Hepsi. Blok mahkmlarla dolu."
"Evet ve bu sen olmalsn!" diye kkredi hcrelerin birinden bir ses. Sesi kahkahalar bastrd. "Onu ait
olduu bok ukuruna atn!"
Drt yeni gardiyan koarken tabancalarn kaldrp hcrelerdeki mahkmlara bard.
"Kesin sesinizi! Kesin sesinizi, sizi ukalalar, yoksa parmaklklarn arasndan mermiyi yersiniz!"
Kaln sesli bir gardiyan, "Kaplar kapayn! Btn kaplar kapanacak! u kaplar kapayn!" diye bard.
Tangr! Tangr-tungur! aadan ve yukardan.
imdi btn kaplar kapanmt, ama kapanmakla kilitlenmiyordu. Kafesin yannda, blokun nndeki
mekanizmadan kilitlenmeleri gerekiyordu.
Gardiyanlar bir aa bir yukar dolarken hcrelere kstaha baktlar. imdi bir uultu vard, bir ar
srsnn yaklamas ya da bir rzgr sesi gibi. Karsndaki hcre srasna bakan Carter, parmaklkl
kaplarn ardnda az kapal, sakin yzl adamlar tek tek grebiliyordu. Yine de btn hcre blokundan
dzenli ve dingin bir uultu geliyordu.
Gardiyanlardan biri, "Kesin u uultuyu!" diye bard. "u uultuyu kesin, yoksa hepinizi teker teker
Delik'e gtrrm!"
Uultu daha da artt. Kilit mekanizmas uzun bir gcrtyla kapand.
"Uultuyu kesin!" Ama sesin hibir etkisi olmad.
ki gardiyan imdi Cherniver'n cansz vcudunu kafese doru tayordu. Bir gardiyan tkezledi, neredeyse
decekti. Bu olaya biri hemen gld.
Birka hcre kaps tangrdad. Baka kaplar da ayn grlty kard. Birden bozulmu muazzam bir
makine gibi metalik bir tangrt kaplad ortal. Bloka baka gardiyanlar da geldi, aa yukar koarak
ardna kadar alm azlaryla barmaya baladlar, geri sesleri hi mi hi duyulmuyordu. Bir silah
patlad. Carter hangi gardiyann ate ettiini bilmiyordu, ama birden hepsi tavana, her yere ate etmeye
balad. Tabancalarndan duman kyordu. Bir sessizlik kt ortala, yle bir sessizlik ki Carter
gardiyanlarn yutkunarak soluk almalarn duyabiliyordu. Azlar akt,
45

mahkmlardan birinin harekete cesaret edip etmediini grmek iin baknrken gzlerini drt amlard.
Yukarda baka kilit mekanizmalar da alt.
ki gardiyan, Moonan'la baka biri blokun kar tarafnda yavaa yryordu, silahlar hl ellerindeydi. Her
eyin artk sakinletiini grnce blokun sonundaki kafese doru evik admlarla yrdler. Baka bir uultu,
ortak bir ikyet homurtusu balad. Parmaklklarn ardndaki mahkmlar le yemeini karacaklarn
anlamt.
Carter'a yaklaan bir gardiyan, "Bu adam kim?" diye sordu. "Kimsin sen?"
"Carter. yedi yedi alt be."
"Sorunun nedir?"
Gardiyann huzursuz aya onu tekmeleyecekmi gibi durduundan Carter ayaa kalkmak iin abalad.
En yakndaki hcrenin kapsna tutundu ve kolundan tutarak onu kaldrmak iin parmakln yanna gelen bir
mahkmun yardm eden elini hissetti. Siyah bir eldi bu. "Revire gitmem gerekiyordu."
Gardiyan, "zin kdn nerede?" diye sordu.
Carter yanan sildi ve elinde kan olduunu grnce ard. "zin kd almaya gidiyordum. Beni
dvdler."
Gardiyan, "Nerede kalyorsun?" diye sordu.
"A blok, dokuz numara," diye cevap verdi otomatik olarak. "Doktor bana ihtiya duyduum zaman ine
olabileceimi sylemiti." Bir elini hafife kaldrd.
Gardiyan, "Peimden gel," dedikten sonra kafese doru yrmeye balad.
Carter ara sra destek alarak, geerken hcrelerin parmaklklarna yaslanarak yrmeyi baard. eitli
hcrelerden fsldanan tevik szleri, gardiyanlardan da kfrler duydu. Gardiyan kafese girdi, Carter birinci
hcrenin parmaklklarna yapp bekledi. Gardiyan bir izin kadyla dnp Carter' ard. Carter ona doru
yrmeye balad, ama yere dt. Gardiyan bard:
"Eddie! Frank! Bana yardm edin!"
Onu kollarndan tutup hzla blokun br ucuna gtrdler, imdi yol on mil uzunluunda gibi geliyordu
Carter'a. Asansrn yanna ulatklarnda gardiyanlar birbirlerine Cherny'nin bunun
46

yznden, bu adamn parmaklar yznden ldrldn fsldad. "Ne hayat ama, bir de verdikleri paraya
bakn..." "Orospu ocuklar..." "Kazayla birini ldrecek olsak -Ha!" Asansr kaps ald.
Pete yznde akn bir ifadeyle, tek gz falta gibi ak duruyordu asansrde.
Gardiyanlardan biri Pete'e, "Biraz dayak yedi," dedi.
Carter Pete'in yardmyla eski yatana gitti, srtst yatana ve ellerini yanna koyana kadar
baparmaklarn korumutu. Pete ineyle meguld.
Pete, "Neler oldu?" diye sordu. "Allahm, beyzbol vuruu gibi gznn zerine bir darbe almsn. Bekle bir
dakika." kt.
Morfin henz mcadeleye balamamt. Carter damarlarnda iddetle akn hayal etti, sada solda ar
aryordu, bulunca da -saldr! Avnn stne atlayan bir kaplan kadar hzl. Pete alkolle alnn siliyordu.
"Neler oldu? Neredeyse bir isyan olduunu duydum. Olanlar yukardan duyduk. Gardiyanlardan biri mi
yaraland? Doktor yukarya arld. Seni tekrar m dvdler? Gardiyanlar seni dvd m?" Sesinde sempati
yoktu, yalnzca merak vard.
Carter, "Cherny ldrld," dedi.
Pete, "Ziyan olmu," dedi. "Bak, bak, bak. Kim yapm? Grebildin mi?"
Carter boulur gibi bir sesle, "Hepsi," cevabn verdi. "Pete, dokuz numaradan eyalarm almam gerek."
"Tamam, ben imdi giderim." Pete gitti.
Bundan sonra Carter bann iindeki ryalarla yalnz kald. Hazel' banda beyaz bir kep, stnde mavi-
beyaz mayosuyla grd, tpk yazn bakt gibi -Nerede? Hangi yaz? Uzun, gneli bir kumsal grd,
denizin kenarnda kumlarn zerinde Timmie ile koacaklard hemen. Tepelerinde gkyz snrsz
uzanyordu. Bundan sonra kydaki bir restorana gittiler ve halanm levrek ve zellikle iyi patates
kzartmas yediler, daha sonra da kiraladklar kulbeye dndler. Hazel bandaki bandanay karp brakt
salar rzgrda dalgalansn. Carter hatrlad: Bu New Hampshi-re'dayd, iki yaz nce.
Daha sonra, hl tam uyanamam olan Carter, ar iyice yer-
47

letike dnp kvranmaya balad. Pete'in zerine eildiini grd, yz ve ba ok bykt. Geri Carter
her zaman Pete'in pembe, bo gz ukuruna bakmaktan kanyordu ama, imdi bylenmi gibi dosdoru
iine bakyordu. Pete Carter'n gzlerini bo gz ukurundan alamamasna keyifle ve tuhaf bir elenceyle
glmsedi.
Carter uyannca dosdoru Pete'in yzne, imdi daha kk ama gerek bo gz ukuruna bakt ve lk
att. Bir kez daha lk att ve Pete'in kendisini tutan ellerinden kamak iin kvrand. Dr. Cassini koarak
gelince Carter barmaktan vazgeti, ama az da ak kald. imdi yan yatm ve dirseine yaslanmt,
byk sargl baparma neredeyse yzndeydi.
Bir ine daha yaptlar.
Dr. Cassini neeyle, "Hepsi morfin deil," dedi. "ounlukla yattrc. Olum, bu ne sabah byle, ha,
Philip? Ha! Bay Cher-niver czlam ekmi." Kelimeleri keyifle tkrr gibi syledi.
Daha sonraki gnlerde Cherniver'n ldrlmesi, uultu ve kaplarn takrtsn Pete, Dr. Cassini ve A
Blok'un temizlikisi Alex enine boyuna tartt. Huzursuzluun isyana hi benzemediine karar verildi.
syanlarn genellikle belirli bir nedeni yoktur ya da nedenler ok nemsizdir, rnein ok kt bir yemek
kmas gibi. Cherniver'n ldrlmesi kk bir olayd ve adamlar konutuka Carter'a daha da kk
gelmeye balad.
Pazar gn sabah saat 10'da kiliseye gitmek yryebilen her mahkm iin zorunlu olduundan Carter da
gitti. Cezaevinden nce hi selamlanmad kadar ok adam sessizce selamlad onu, kald ki orada olan yz
kiiden yalnzca yirmi-otuzuydu selam veren. Papaz her zamanki dua ve ilahilerden sonra, pazartesi gn
grev banda hayatn kaybeden gardiyan Thomas J. Cherni-ver'dan sz etti ve insanlar yreklerinden
sululuu atmalarn, eyleme katlan kt ynlendirilmi insanlar bir an iin balamalarn ve Thomas J.
Cherniver'n ruhuna dua etmelerini istedi. Carter dier herkesle birlikte ban edi. Arkaya yakn bir yerde
oturuyordu ve fsltyla sylenen birka yorum duydu, bazlar da kkrdamasn bastramad.
48

6
Cherniver'in lmnden sonraki aylarda Carter Magran'la iki grme daha yapt. Magran, Tutting'in
izgisinde ilerleyecekti ama daha ayrntl bir ekilde. Bulduu bir tank, Joseph Dowdy, geen temmuzda
Pointed Hill'de Wallace Palmer'a bir posta kutusu tahsis ettiini hatrlyordu. Buras Fremont'dan altm mil
uzaklkta bir kasabayd. Dowdy, Palmer' fotorafndan tand, geri Palmer posta kutusunu farkl bir adla
tutmutu. Duruma srasnda Ogilvy'deki 42 nolu posta kutusuyla Sweetbriar'deki 195 nolu posta
kutusundan hayli sz edildi. Ama lmnden sonra bu kutulara hi mektup gelmemiti. Palmer czdanndaki
bir karta bunlar not etmiti. Triumph'un deme yapt (okul kurulu fonlaryla) baz irketler mevcut deildi.
Palmer bandan beri mallar ve irketleri uydurmu ve farkl adlarla tuttuu eitli posta kutularna para
gndertmiti. Carter Magran'a hemen Gavvill'in Pal-mer'dan para alm olabilecei konusunda ne
dndn sordu, Magran da ciddi, allagelmi havasyla, "Mmkndr. Bu para bir yerlere gitti,"
cevabn verdi.
David Sullivan ise -o ay Carter' bir kez ziyaret etmiti, cezaevine nc ya da drdnc geliiydi bu-
Gavvill'in ibirlii konusunda kendine ar gveniyordu ve onu enseleyebilecekleri konusunda da ok
gvenliydi. Sullivan Magran'la sk sk konutuunu, Temyiz Mahkemesi'ne sunmak iin topladklar malzeme
zerinde "birlikte" altklarn syledi. Ama Sullivan bir irket avukatyd, ceza avukat deildi ve Carter ona
para demiyordu. Carter, Gavvill'in hakl olduu ve Sullivan'n kendi zerinde olumlu bir izlenim yaratarak
Hazel' ok fazla grd iin Carter'in hissedebilecei herhangi bir rahatszl gidermeye alt
konusunda belli belirsiz ama rahatsz edici bir kukuya kapld.
O ay Paskalya Yortusu gelip geti. Carter Paskalya gn Mag-ran' grmt. Grmeden hemen nce
sk bir morfin inesi vurulmutu (Carter ineyi parmaklar arasnda tutup avucuyla iterek kendi inelerini
kendi yapyordu artk). Morfin ve grmenin i toplantsna benzer havas, Hazel o gn gelmeyecei iin
Carter'in duyduu belli belirsiz karamsarl silmesine yardm etmiti. Daha sonra, revirdeki yatanda.
Hazel'in o an ne yaptn dnrken glmsemeyi baarmt: Hazel evsahibinin havuzunun kenarnda
uzun bir iki bardayla gneleniyor. Sullivan ve Fennorlar ile
49

glp konuuyor, belki arka planda gzel bir mzik alyordu. Sonra zerinde krksz beyaz keten rtl
uzun bir masaya oturmulard, kaln peeteler vard masann zerinde ve her bir yemek muhteemdi. Belki
de Sullivan Hazel'a iltifatlar yadryor, masann karsnda ona sevecen, kane baklar atyordu. Olsun,
Car-ter buna aldrmyordu. Hazel flrtten holanrd.
Paskalya pazar gecesi btn morfine ramen uyuyamad. Sk sk bir inlemeye ya da Pete'i aran fsltl
bir sese cevap vermek iin kalkt. O gece kendini ok ciz hissetti. Hibir eymi gibi, naslsa hi kimseymi
gibi; bir ey, esrarengiz bir kader tanras makas, Hazel'la ban bile kesmiti. Onu belleinde her zamanki
gibi gl bir ekilde canlandrabiliyordu, ama bunu yaptnda hibir ey hissetmiyordu. Sanki artk evli
deillerdi ve hi evlenmemilerdi, sanki Hazel onu sevmiyordu ve hi sevmemiti; daha bir gn nce hibir
ey beni yaralayamaz, nk Hazel bana ait ve beni seviyor diye dnm olmas olanaksz geliyordu
imdi, bir fantezi gibi.
Yatana yatan Carter, Sullivan ile Hazel' yatakta birlikte yatarken, belki sevitikten sonra uyurken hayal
etti. Hayr, Sullivan ayaklarnn ucuna basarak Fennorlarn evindeki odasna dnerdi elbette. Carter yatakta
kprdand. Aslnda buna inanmyordu. Yoksa inanyor muydu? nanmyorsa, neden dnyordu?
Korkmasayd neden dnecekti ki? Elbette korkuyordu. Bunu uzun zaman nce kabul etmiti, yle deil
mi? Evet.
Carter yatakta dnp durdu ve irkin dnceleri kafasndan atmaya alt. "Doru tavr"a ulamas
gerekiyordu. nsann umudu olmalyd ve ayn zamanda da fazla ciddiye almamalyd. Baparmaklar -
tamam, baz insanlar ellerini cezaevindeki makinelere kaptryordu. Hazel'n kongre yelerine ve insan
haklar rgtlerine yazd ve ona yazdrd mektuplar ksa karlklar ya da nazik anlayl cevaplar dnda
hibir sonu vermedii zaman doru tavra ulamak zordu. Magran'n yeni tann, Joseph Dowdy'yi
dnd ve onun nasl bir adam olduunu merak etti. Sonra savcln tann hatrlayp birden gerginleti.
Louise McVay. Bir banka memuruydu ve Carter'n First National Bank of Fremont'a, Triumph'un Wallace
Palmer'a yazd ve Palmer'n Carter'a ciro ettii 1,200 dolarlk ekle geldiini hatrlyordu. Palmer o gn aci-
50

len nakit paraya ihtiya duymu ve Carter'a gidip almasn sylemiti, Carter zaten kendi ii iin bankaya
gidiyordu. Snrsz fonlar, dzenbaz mteahhitler ve mhendislerce smrlmenin dourduu snrsz
fkesiyle okul kurulu Bayan McVay'i bulmu, o da Carter'n o gn Wallace Palmer'n ekiyle geldiini
hatrlamt. Carter eki paraya evirmi ve paray cebine atmt. ek tamamen yasal bir ekti, ama sanki
Carter'a denmi gibi grnyordu. Olayn yarg ve jri zerinde byk bir etkisi olmutu.
Asansrde bir tkrdama, Dr. Cassini'ye seslenen haykrlar oldu ve yatanda oturan Carter iki gardiyanla
zerinden kanlar akan, yar baygn bir mahkmun dardaki koridorda durduunu grd.
Yaral gen adam, kvrck, sar salyd. Boazndan baklanmt ve kann en ok akt banda bir
yaras vard. Revirin sonundaki kk odada bulunan Dr. Cassini "ameliyat odas"n arad ve olann ban
dikti. Doktor boazdaki kesiin atardamar kesmediini, ama olann azndan birka saniyede bir kan
geldiini syledi, Carter'a gre kan parlak krmzyd. Ensedeki yara trtkl, sustal bak kesiiydi, Carter
bunu ikinci kez grmt. Sustallar yemek salonundaki kaklardan yaplyordu ve Dr. Cassini gardiyanlarn
herkesin kan tepsiye koymasn salamak iin elinden gelen abay gstermesine ramen hcre
bloklarnda bir sr sustal olduunu syledi. Dr. Cassini ensedeki yaray da dikti, Carter ona yardm etmek
iin diki yerlerini sard.
Olan bir yataa yatrp ine yaptlar, ama dorulup haykrd, grnmez saldrganlarla dvt iin
Carter yatana yatma olanan pek bulamad.
Carter, "Dr. Cassini!" diye seslendi.
Dr. Cassini homurdanarak gelirken bir yandan da ropdambrnn kemerini balyordu. "Ah, bu ibneler.
ne nerede?"
Carter'la gardiyan olan tuttu: gardiyan bana, Carter ayaklarna oturdu.
"Allahm, sakinlik ve huzur gibisi yok," dedi yataklardan birinde yatan bir hasta.
Dr. Cassini, "Houna gitmediyse hayvanat bahesine' geri dn de bu adam gibi ensene bir sustal ye," diye
bard.
Olan sakinlemeye balad ve sonunda rahatlayarak yalnzca

yutkunma zorluu kald. Carter doruldu. Gardiyan elini sallayarak uzaklat.


Carter kendi yatana gitti ve yatan yannda durarak gzlerini smsk kapatt. Koridor kapsndan gelen
lo, sarms eflatun k ruh halim iin mkemmel, diye dnd, sahte, bozuk bir afak gibi.
Dr. Cassini omzuna hafife vurarak glnce Carter kendini toplad. Acil durumlar, ekilen arlar, kanlar
Dr. Cassini'yi lgnca bir ruh haline sokmu grnyordu.
"Bu adam o kadar ok grdm ki," dedi Dr. Cassini. "Ad Mic-key Castle. Grndnden daha yaldr.
bneler genliklerini korumasn bilir. Ha! Birka ayda bir yaralanr. C hayvanat bahesi, pis bir hayvanat
bahesi."
Sra sra yataklardan birinde yatan bir adam saldrgan bir tavrla inledi, Dr. Cassini'nin konumasndan
rahatsz olmutu.
Carter yatana yatt, doktor da koridordaki odasna geri dnd. Saat yirmi geiyordu. Gece hi
bitmeyecek gibiydi.
Vahi bir lk Carter'n yatandan frlamasna neden oldu. Mickey tekrar kalkm, yatandan kmaya
alrken uykulu yumruklarn havaya savuruyordu.
Carter ona doru yrd. "Rahatla, Mickey! Revirdesin!"
Carter, Dr. Cassini'yi ve gardiyan -tuvalete gitmi olmalyd, nk yerinde deildi- armak iin hemen
koridora kt, ama Mickey de yanna geldi. Carter onu duyunca kenara ekildi ve Mickey kap pervazna
toslayarak yere dt. Artk kouta tam bir yaygara kopmutu, Dr. Cassini koarak geldi.
Gardiyan ve Dr. Cassini Mickey'yi tekrar yatana yatrdlar. Bu kez olan bayld.
Carter, "Boaz tekrar kanyor," dedi.
"Ha, bu ok ciddi bir ey deil. Sabah gerekeni yaparm," dedi doktor.
Sabaha yalnzca krk be dakika kalmt, bu yzden Carter baka bir ey sylemedi. Tekrar yatana yatt
ve birka saniye Mickey'nin dikilerinin boazndaki sargnn altnda alm olabileceini, kendi parmaklarn
koruyor olmasayd olann kap pervazna arpmasn engelleyebileceini dnd. Ama Mickey bunu
yapmasa baka bir ey yapacakt, onun koruyucusu, gzeticisi
52

olmak baka birinin ii deil miydi?


Mickey sabah lmt. Carter bunu herkesten nce fark etti. araf ve battaniyenin altnda yatak kan gl
olmutu, arafn altndaki naylon rt kan tutuyordu. Grntden tr Carter'n sinirleri boand. arafla
battaniyeyi amak bir suun stn amak gibiydi -ki yleydi de.
Dr. Cassini deliye dnd. Gardiyanlara ve hayvanlara kfretti. Tm koua seslendi ve hastalardan ou
ilerinden birinin ldrlm olmasndan etkilenerek onu dinlemek iin dirseklerine yaslanarak doruldu.
"Bylece biri daha eksildi. Allahn belas gardiyanlar ne ie yarar, bu tr olaylar nleyemedikten sonra? Ama
hepiniz kudurmu kpekler yn gibi davranrsanz bu tr eyleri kim nleyebilir?"
Carter brleri gibi hareketsiz durarak dinledi. Kahvalt tepsileri servis arabasndan alnmamt. Carter ile
Pete kana batm araflar karamadlar, nk Dr. Cassini yata ve cesedi uzun nutkunun sahne
donatm olarak kullanyordu. Sylediklerinin bir ksm kulaa son derece soylu ve iten geliyor, Carter'a
neredeyse baygn durumda koua getirildiinde doktordan duyduu ilk szleri hatrlatyordu. Ama Dr.
Cassini'nin hakl fkesi uzun srmedi. Dr. Cassini'nin iinde iki kii vard, en az iki kii. Morfin zaman iinde
baka kiilikler de yaratabilirdi. Carter onun morfin aldna artk emindi, nk uyuduu odada tuttuu mal
grmt.
O gn Carter Hazel'a mektup yazamad. Yalnzca Mickey'den deil, her eyden fazlasyla sarslmt.
Ellerinin rntgeni konusunda Dr. Cassini'nin koyduu tehise gvenebilir miydi? Carter bundan kukuluydu.
Ameliyat yapma konusunda gvenilebilir miydi? Karamsar, kbus gibi bir dnceydi bu. Carter saat 9'da
yatana yatmadan nce yedinci morfin inesini de vurdu. O gn Hazel'dan mektup gelmemiti. Kukusuz
cumartesi gn Sullivan'la yolculua karken mektup yazamayacak kadar meguld, ama bir kart atabilirdi
hi deilse.
Gecenin yarsnda kafasna rahatsz edici bir dnce geldi. Hazel'a kendisi cezaevinde olduu srece
daha byk bir ehre tanmasn nermesi gerektiini dnd. Hazel herhalde kar karak New York'a
ya da onu sk sk grmesini nleyecek herhangi bir yere tanmak istemediini syleyecekti, ama Carter
srar etme-
53

si gerektiini dnyordu. Hazel New York'a giderse, bu onu David Sullivan'dan da ayrmak demek olacakt
ona gre. Carter iini ekti. Asl hedefi bu deildi, gerekten de asl hedefi bu deildi.
Bir sonraki pazar Carter konuyu Hazel'a at.
"New York," dedi Hazel ve birka saniye suskun kald, ama Carter yznden bu konuyu daha nceden
dndn anlad. "Hayr, Phil, aptallama. New York'ta ne yapacam?"
"Burada ne yapyorsun? Bu kasabann ne kadar skc olduunu biliyorum. Byleyici insanlarla
tanmadmz biliyorum, biz..."
"Sana daha geen haftaki mektubumda Elsie'yle maaza iine girebileceimi yazdm. Bizden sermaye
falan istemiyor, biliyorsun, yalnzca biraz sk alma."
"Elsie ellinin stnde. Btn zor ileri sen yapacaksn."
"Kasabann gzel bir giysi dkknna ihtiyac var."
"Bu ii yapacak zevkli kimse yok mu? Bu irkin kasabaya ilgi duymaya m baladn?"
"Burada olduum srece..."
"Tatlm, burada olman istemiyorum. nmzdeki ay deil, nmzdeki hafta da deil! Senin..."
Bir gardiyan Carter'a doru gelerek, "Sessiz ol!" dedi. "Buradaki tek insann sen olduunu mu
sanyorsun17"
Carter iinden harfli bir kfr etti, Hazel'a bakt ve onun da grp duyduunu anlad. "zr dilerim. Ne
diyordum -benim bulunduum yerden yirmi mil uzakta olman, beni buradan daha abuk karacan
anlamna gelmez, canm." Saate bakt. Alt dakikas vard.
"Bu konuda daha fazla konumak istemiyorum, Phil. Senin beni grmek istediin kadar ben de seni
grmek istiyorum. Elimizdeki tek ey bu -imdilik."
Carter parmaklarn masann zerine vurmaya balad, syleyecek bir sz aryordu. "Demek sen -iyi bir
Paskalya geirdin, yle demitin."
"yi vakit demedim. Fena deildi dedim."
Neden bana kzd, harflik kelime konusunda m, diye merak etti Carter. New York'a tanma teklifine
mi? leri yoluna koymak iin zaman o kadar ksayd ki! "Sevgilim, bana sinirlenme. Buna dayanamam!"
54

"Sana sinirlenmiyorum. Anlamyorsun," dedi Hazel ve o da saate bakt, zaman dolduunda gitmeye can
atyormu gibi.
Carter o gece sinemaya gitti. Cezaevi filmlerine daha sk gidiyordu, geri bilet paras cezaevi dnda
zaman harcamak istemeyecei trden olmutu her zaman ya da imdiye kadar. Temizliki Alex'in ona
anlatt sradan ve ounlukla ak sak akalar da artk keyifle dinlediini fark etti. Biraz uzlama
olmadan, filmler olmadan, hatta belki aka yerine anlatlan yabanl ykler olmadan ldrrd. Cezaevi
yaamna kar kmaya alanlar filmleri reddediyor, gn sayyor, bir hayvanat bahesinde kafeste drt
dnen hayvanlar gibi yerlerinde duramyorlard. Carter Dr. Cassini'nin bu tr vakalardan sz ettiini
duymutu; fiziksel olarak hibir sorun olmamasna ramen ldrm ya da yola gelmez halde koua
getirilen insanlar eer yer varsa srayla bir sonraki istasyona, eyalet akl hastalklar hastanesine
gnderiliyordu. Carter en iyi uyum salayanlarn hayatlarnda kimse, hatta onlarla ilgilenen bir kz karde,
anne ya da erkek karde olmayan ama salklar iyi ve cezaevi olayna yksek sesle ve alayla glebilen
insanlar olduunu anlamt. Bunlar asla bir filmi ya da bir top oyununu karmazd. Gardiyanlar bile
onlardan holanr gibiydi. Sorulduunda, cezaevine girmelerine neden olan her neyse tekrar yaparm
derlerdi. "Sosyoloji kitaplarnda yazdklar gibi, burada tarzm gelitiriyorum. Ha! Ha!"
yi insan ol, Tanr'y bul, bir meslek ren, iyi bir insan olmak iin dua et, cezaevindeki zamann Tanr'nn
bir inayeti olduunu anla, nk bu hatalarn zerinde dnmek iin sana sre salar vesaire vesaire diye
yazyordu cezaevi gazetesi. Ad Bak olan drt sayfalk gazete, mdrn stunu dnda tmyle
mahkmlar tarafndan yazlyordu, mdrn kesinde brleri kadar ok dilbilgisi hatas vard. Carter
ounlukla iren karikatrler, ncil dersleri, bayat fkralar, Skid Rovv'dan alnm takmlara benzeyen dizi
dizi beyzbol ya da basketbol oyuncularnn resimleri bulunan gazeteyi frlatr atard -yatann altna ya da
yere atar ve sessizce "Aman Tanrm" derdi.
55

7
Hazel giysi maazas iinde Elsie Martell'le ortak oldu. Mays aynda mektuplar dkknn dekoru, unun ya
da bunun renkleri, hatta aldklar baz giysi ve takmlarn ayrntlaryla doluydu, geri Carter'n kadn
giysileriyle fazla ilgilenmediini de biliyordu. Hazel'n bir keresinde, "Ancak ben iindeysem elbiselerden
holanrsn," dediini hatrlad.
"Dress Box, Main Soka'nda, byk kafeteryann yannda saylr," diye yazd Hazel. Fremont adl bir
kasabann Main Soka'nda Dress Box adl bir giyim maazasna ortak olmutu. Ona fantastik ve gln
geliyordu. Ama Hazel, David Sullivan'n akam 8'de otomobiliyle geldiini, duvar kd kaplama ve yeni
giysi asklarn asma iiyle urarlarken birka kez kendisini yemee gtrdn yazdnda ok
gerekmi gibi geldi. Bir keresinde hem Hazel' hem de Elsie'yi yemee gtrmt (byk nezaket), ama
en az akam yalnzca Hazel' karmt, "... byk bir incelik, nk kendimi eve gidip bir eylerle
uraacak gibi hissetmiyordum. Korkarm suskundum ve iyi elik edemedim. Dans edemeyecek kadar
yorgundum, hesap et artk." Bu akamlarda Timmie'ye yemeini vermek iin 6'da eve gitmiti. Ayn semtte
oturan ergenlik andaki Millie imdi sk sk ocuk bakcl yapyordu. Tim-mie leden sonralar kendi
bana idare etmeye balamt; okuldan servisle geliyor, boynuna bal anahtarla evin kapsn ayor ve
Hazel'n ona hazrlad yiyecekleri buzdolabndan alyordu.
Carter bo zamanlarnda Franszca'sn tazeliyordu. Hazel ona Franszca szlk ve Verlaine'in btn
yaptlarn gndermi, New York'tan son Goncourt dln alan roman smarlamt. Carter lisede ve
kolejde be alt yl Franszca okumutu. imdi okuma yetenei kolejdekinden kesinlikle daha iyiydi, ama
konumak bambaka bir konuydu. Ne yazk ki Carter'n pratik yapaca kimse yoktu.
Alex'ten judo-karate renmeye balamt. Alex bir gn bunu damdan der gibi syledi. "Judo renmek
ister misin? renmelisin, nk bu parmaklarla kimsenin canna okuyamazsn." Carter Alex'in bir amac
olduunu dnd. Birinin canna okumann ne zaman gerekecei asla bilinmez. Bu nedenle ve zaman
geirmek iin Carter Alex'ten ders almaya balad. Alex Carter'dan daha ksayd, ama kilo olarak ona
yaknd. Szde dvlerinde Carter'n
56

parmaklarn tutmamaya dikkat ediyordu. almak iin koridoru kullanyorlard, orada nbeti olarak can
sklan gardiyan, genellikle Clark, bu grntyle ok eleniyordu. Alex'in bir yerlerden bulduu bir ift pis,
yamru yumru ilteyi yere serdiler. seanstan sonra Carter Hazel'a yle yazd: Alex'ten judo reniyorum.
Kendisi orduda renmi ve ok ey biliyor gibi, ama bana bu konuyla ilgili bir kitap bulabilir misin? Herhalde
Fremont'daki kitapya sipari vermen gerekir." Bilek kavrama ve ekme konusunda parmaklar yznden
henz fazla iyi olmadn, ama elinin yan tarafyla kesme darbeleri atarak da idare ettiini eklemek istedi.
Sonra bunu yazmamaya karar verdi, nk Hazel iddete ar karyd. Ona rettii darbelerden birine,
boynun n tarafna atlanna, Alex "ldrme darbesi" diyordu. Hazel kitab ald, ama kitap sansrden
geemedii iin Carter hi gremedi. Kitap Hazel'a geri verildi. Ne var ki judo almalar gardiyann gzleri
nnde sryordu. Carter sertletirmek iin ellerinin yan taraflarn ahaba vurmay alt, ama parmaklar
kt etkilendii iin bu konuda fazla ilerleme kaydedemedi.
Gney yaz uzun ve scakt. Cezaevinin yksekte yer almasna karn, neredeyse kk bir esinti bile
yoktu. Estiinde de scak esiyordu, ama tarlalardaki insanlar rzgr hissetmek iin doruluyor, cehennem
gibi gnee meydan okuyarak apkalarn karyor ve rzgrn alnlarndaki teri silmesini bekliyordu. Eski
cezaevinin tula ve talar haftalar boyu gne nlarn emiyor, k souunu ise olduu gibi tutuyordu.
Austos aynda hcre bloklar gece bile esintisiz ve boucu, siyahlarn da beyazlarn da teri ve idrar kokan
muazzam frnlara benziyordu.
Austos aynda, Hazel'in dediine gre Fremont neredeyse tmyle boalmt; kalan insanlar da
scaklktan etkilenerek evlerinden hi kmazken, o David Sullivan'la New York'a gitti. Sulli-van'n arkadalar
olan Knowltonlar'n Bat Elli nc Sokak'ta, Modern Sanat Mzesi'nin tam karsnda bir daireleri vard ve
austos ay boyunca kendileri Avrupa'dayken klimal evlerini Sul-livan'a nermilerdi. Carter bata Hazel'n
gitmesi fikrine ok arm, sonra kzm, sonra da yalnzca afallam ya da daha dorusu pes etmiti. Bu
geziyle ilgili karsndan mektup bekledii gn bu duygularla boutu. Knowltonlar'n yirmi yandaki
kzlar-
57

nn birka haftay evde geirecei (at kat olan kocaman bir daireydi herhalde) doruydu, nk kz New
York dndaki bir tatil yerinde yaz ii yapyordu ve hafta sonlar botu. Timmie'nin Hazel'n yannda olaca
da doruydu. Ama byk bir daire Car-ter'a ok mahrem, ok kukulu, akas kar-koca olarak kayt
yaptrlan bir otel odas gibi geliyordu. Carter, "Bir otele gidecek paranz yok mu?" diye yazd.
Hazel da karlk verdi. "New York'ta bir otelde bir ay kalmann maliyetini biliyor musun? Ayrca her yemei
Timmie'yle birlikte darda yemenin maliyetini? Pazar gn grnce daha iyi konuuruz..."
Pazar gn Hazel, "Dave'den ok holanyorum, sevgilim, bu doru," dedi, "ama sana yemin ederim
benim iin eski bir ayakkab gibi -tpk eski bir ayakkab." Fremont'daki evlerinde -Sulli-van'n artk ok
tandk bir insan, eski bir ayakkab gibi olduu evde- birlikte olduklar gnlerden beri Carter'n grmedii ani
bir neeyle gld Hazel.
Carter hi glmsemeden, "Onun kendisini eski bir ayakkab olarak dndn sanmam," dedi.
Hazel ona bakp kalarn kaldrd. "New York'a gitmemi istemediini mi sylyorsun? David'le gitmemi mi
istemiyorsun? Devam et. Bu hakka sahipsin."
Carter duraksad. Sullivan ona kendi bana rahatlkla gidemeyecei yerlerde elik edebilirdi kukusuz.
Sullivan'la daha elenceli olurdu. Carter onu bundan yoksun brakamazd. "Hayr. Hayr, deilim."
Hazel biraz rahatlam gibi grnyordu. Carter'a glmsedi. "Bir erkekle bir kadn arasnda platonik
arkadalk diye bir ey olmadn m dnyorsun yani?"
Carter glmsedi. "Sanrm byle dnyorum."
"Bir kadnn bak asndan olabildiine seni ikna edebilirim."
"Bir kadnn bak as hibir zaman erkeinkiyle ayn deildir."
"Ah, sama. Erkek ovenizmi."
"Yal kadnlar o kadar ekici deildir belki. Ama sen ok hosun. Durumu zorlatryor bu."
Her neyse, diye devam etti Hazel, ve ne kadar yamur gibi kart
58
ve mektup gnderse de austos Carter iin kolay bir ay olmad. Timmie Doal Tarih Mzesi'ne bayld,
Sullivan bir gn onu Pla-netoryum'a gtrd, bu arada Hazel ayakkab almaya kmt: ift birden ald.
"Siyah patenleri saklayacam. Bir gece dans edip ilk kez ayama giyeceim... Dr. Cassini son rntgenler
hakknda ne diyor?"
Dr. Cassini bir sr laf salatas yapt, ama asl nemli olan ikinci eklemin ucunun anormal derecede byk
olmas ve yerine yer-letirilememesiydi. Carter'n istedii ameliyat Dr. Cassini'nin yeteneklerinin tesindeydi.
Denemeyi bile nermedi. Carter baka bir doktor, bir ortopedist grmek istiyordu, ama temyiz
durumasndan sonra sonbaharda ya da tralk'ta serbest kalacan dndnden austosta uzman
muayenesi iin bastrmad. Bunun iin mdrden izin, uzman grmeye giderken silahl eskort gerekiyordu:
Carter'n dnmeye bile ekindii bir sr krtasiye ileri. Baparmaklarndaki iler epeyce inmiti ve artk
sarglar karmt, ama sanki altndaki belli belirsiz ama hi yok olmayan szdan parlam gibi olan derisi
pembeydi. Parmaklarnda doru drst kuvvet yoktu. Apandis kadar yararszd neredeyse, geri tam olarak
byle deildi, yoksa Carter kesilmelerini dnebilirdi. Gnde en az drt byk ine, yani alt doz morfin
alyordu hl. Bu miktar zorunluydu. Gnde bir ya da iki dozla balamt. Yani bamll artmt.
Hazel ile Timmie hafta iki gnlne tatile gittiler. Hazel bir cumartesi gn dnd ertesi gn Carter'
grmeye gelebilsin diye. O cumartesi hava o kadar scakt ki gne arpmasndan yedi kii koua
getirilmiti, Carter Lawrence Magran'dan bir mektup ald. Magran Eyalet Temyiz Mahkemesi'nin yeni
duruma bavurularn reddettiini zntyle anlatyordu.
Carter tuhaf bir tepki duydu. Mektupla birlikte yatana oturdu. Hi ok duygusu hissetmiyordu, ne
arma, ne de hayal krkl, oysa son bir aydr yeniden yarglanacana gitgide daha ok inanr olmutu.
Magran Palmer'n ekleri bozdurmas konusunda tank daha bulmu ve Palmer'n sincap gibi paray alp
gittii konusunda dier bankaya iki banka daha eklenmiti. Carter'a bu "yeni ve nemli kant" olarak
geliyordu elbette ve yarglamann yeniden balamas iin yeterliydi. Magran da byle dnyordu, geri
Pal-

mer'n toplam hesab 50.000 dolarn altndayd. Magran ardn ve ok zgn olduunu, bu pazar
olmazsa bir sonrakinde Carter' grmeye geleceini yazd. Carter ayaa kalkp kouun sonundaki
pencerenin yanna gitti. Yarm mil tede, gnbatmnn scaklnda byk kemerli bir tabela grd, tpk
elence parklarnda ya da mezarlklarda grm olduu gibi cezaevine giren yolun banda duran bir tabela:
EYALET CEZA VE TUTUKEV yazyordu stnde ve scaklk dalgalarnn olmad berrak gnlerde
pencereden harfler okunabiliyordu. Siyah bir otomobil tabelaya doru ilerlerken epeyce toz kaldrd,
tabelann altndan geerek dnyaya ald. Hazel henz bilmiyor, diye dnd birden. Tam u anda
uaktayd. Ua akam 7.10'da inecekti. Bir saatte birka yz mil kat ederek eve dnyordu -bu iren
haber iin.
Cezaevi duygularm kesinlikle kreltti, dedi kendi kendine ve onu fkelendiren de bu oldu.
7.30'da dnceleri tmyle deimiti. Dr. Cassini'nin odasndaki daktilonun banda oturmu dikkatle
(yazma hz elverdii lde) Lawrence Magran'a mektup yazyordu. Magran'in mektubunu ve haberi
aldn belirttikten sonra yle yazd:
David Sullivan'n Palmer'n faaliyetleriyle Gregory Gawill'in balants gibi yeni kantlar ya da zel bulgular
kefetmesi dnda bir yere varabileceimiz umudunu tamyorum. Ya da -varsa- Gawill'in eitli
bankalardaki hesaplardr. Bunun suu geniletmekten baka bir ie yaramayacan biliyorum, ama Sullivan
gene de baka tanklar bulabilir. Karma gre benim durumumla hl yakndan ilgileniyor. Sekiz on tank
bulursak elimizdeki birka tanktan daha arlkl olmaz m?
Saat henz 8'i yeni gemiti ve Carter yatana gitti. Uyumaya almadan nce her zamanki gibi morfin
alamayacak kadar keyifsiz ve paralize durumda hissediyordu kendini. Baparmaklar hafife zonkluyordu,
rahatsz edecek lde, uyumasn nleyecek lde -ama ne kadar sre iin? Belki saat birde ar iyice
artarsa ine olmas gerekir miydi? Morfini baka bir dman olarak gryordu. Cezaevi gibi morfin de onu
ele mi geirecekti? Tuhaf bir dman bu morfin, hem arkada hem dman, insanlar gibi. David
60

Sullivan gibi szgelimi. Baz vakalarda insanlar koruyan -buna hi kuku yoktu- bazlarnda da infaz eden -
buna da hi kuku yoktu- hukuk gibi.
Hazel pazar gn onu grmeye geldiinde haberi duymutu. Carter onun hemen ziyarete geldiini
biliyordu. Hazel'in glmsemesi biraz zorlamayd, genellikle ondan yaylan, gardiyanlarla mahkmlarn
gzlerini alan prlt yoktu zerinde. Sullivan'n o sabah Magran'a telefon ettiini, Magran'n da haberi
verdiini syledi. Sonra Sullivan kendisini aramt.
Carter, "ok zgnm, Hazel," dedi. Hazelinm yazd birok mektubu dnd, fkeli mektuplar, nahif
mektuplar ve -byk bir sabrla ve ikinci taslaklarla- yerel gazeteye, New York Times'a, valiye yazlan resmi
mektuplar. Hazel okumas iin mektuplarn kopyalarn gndermiti.
Hazel, "David burada," dedi. "Seni grmek istiyor."
Sesi o kadar ksk kyordu ki, Carter gl grnmek iin byk bir aba harcad. "yi, Magran temyize iki
kez bavurmaya kar bir yasann olmadn syledi. Magran bugn geleceine dair bir ey sylemedi, deil
mi?"
"Hayr. Bilmiyorum. David'e bir ey sylemi olabilir."
New York'tan, orada Timmie'yle yaptklar ho eylerden sz etmek iin kendilerini zorladlar.
Carter, "Timmie Fremont'a dnnce ok skld m?" diye sordu.
"Ah, Phil!" Hazel birden ne eildi, yzn ellerinin arasna ald.
Bann st, gr salar Carter'n ellerine yaknd, camn ayrd ellerine. "Sevgilim, alama," dedi
glmeye alarak. "Daha sekiz dakikamz var."
Hazel ban kaldrp bakt, arkasna yasland. "Benim yok," dedi sakin bir sesle, oysa gzleri slakt.
Sonra zaman dolana kadar naslsa New York'tan sz etmeyi becerdiler.
Hazel ayrlrken, "Bu gece sana yazacam," dedi. "David gelecek, burada kal, sevgilim."
Sullivan tam o srada salona giriyordu.
Carter Sullivan' gstererek, "Bir ziyaretim var," dedi.
61

Gardiyan Sullivan'n Carter' greceini izin kdnda teyit ettikten sonra Carter'la Sullivan karlkl
iskemlelere oturdular.
David Sullivan otuz be yalarnda, Carter'dan birka santim daha uzun ve daha inceydi, geri Carter
cezaevine girdikten sonra yedi kilo kadar vermiti. Sullivan'n da Carter gibi mavi gzleri vard ama
Sullivan'nkiler daha koyuydu. Gzleri kkt ve ifadeleri neredeyse aynyd: sakin, etkileyici, dnceli,
Sullivan'n kendisi gibi. Sullivan Temyiz Mahkemesi'nin reddi konusunda konumak iin zaman kaybetmedi.
"Elbette bir kez daha bavurabilirsin," dedi. "Magran'n bunu dndne eminim. Bunu bir yenilgi olarak
grme, Phil. Baka kantlarla tekrar onlara gideceiz ve bu kantlar toplamak iin daha ok zamanmz
olacak."
Carter'n duygular karkt, dnceleri gibi. Carter mahkemesinin Sullivan iin bir tr hobi haline geldiini
hissediyordu. Bundan yllar sonra Sullivan anlarn yazacak olursa, Carter vakasna ayrlm birka sayfa
olacakt. "Carter'n kars karm oldu, ortam..." Carter dank dncelerini toplayarak dinlemeye alt.
"Ayn eyi Gawill iin de yapyorum, yani Tutting'in Palmer iin yaptn. ki satclarn bile inceliyorum,
inan bana ok iki iiyorum, ne zaman ve ne kadar harcadn aratryorum. Ne yazk ki birok satc eski
faturalar saklamam." Sullivan'n gnete yanm aln krt, sigarasn kllkte sndrrken gnein
beyazlatt kalar atld. "Gawill en az iki kez Palmer'la New York'a gitti. Ayn otelde kalmamaya, hatta
ayn uakta yolculuk etmemeye zen gsterdiler. Bu yzden New York'a giderek oradaki on yirmi oteli
aratrdm."
Yaptklarnn bir ksm buydu.
"Bunlarn hepsi zaman alyor. Bu berbat yerde zaman geirmenin elenceli olmadn biliyorum." Sullivan
evresine, tavana bakt. "Yzyl banda buray ykmalydlar. Daha nce deilse tabii."
"Ya da hi yapmamalydlar."
Sullivan glerek, "Bu daha doru olurdu," dedi. Dzgn dileri vard, az gibi uzun yzne oranla kk
kalyordu.
Carter, Palmer oradayken Gawill'in New York'a gitmesi zerine yorum yapmas gerektiini biliyordu.
Gavvill muhtemelen Pal-
62

mer'n kz arkadalarn da ortak kullanyordu. Gawill, tpk Pal-mer gibi, partilere baylan bir bekrd. Ama
Carter yorum yapamazd. "Demek New York'ta iyi vakit geirdiniz -Hazel syledi."
"Ha, umarm Hazel geirmitir. ounlukla kendi bana kald, akamlar dnda. Eski arkadalarm
Hazel'a tantrdm, o da kendi arkadalarn bana tantt, yani akamlar genellikle hayli sosyal geti. Timmie
ounlukla bizimle birlikteydi, nk genellikle evlerde toplanyorduk ve uykusu geldiinde onu bir odaya
sokmamz yeterli oluyordu."
"Hazel'n btn bu olanlara katlanmas konusunda ne dnyorsun -gerekten? Onunla benden ok
daha fazla zaman geirebilirsin."
Sullivan'n yz ciddileti.
Carter soruyu bu kadar basmakalp, Sullivan'n dncelerine bu kadar baml sormam olmay isteyerek
bekledi.
"Giysi dkkn iine girmesinin iyi olduunu dnyorum. Ona yapacak bir ey salyor. Yapacak eyi
olmadndan deil, ama onu kendi kendine kalmaktan kurtaryor - biliyorsun. ok gl bir kadn. Gl bir
irade, byle denilebilir sanrm," dedi Sullivan.
"Senden ok holanyor -yle diyor."
"Ha, evet. ey, umarm yledir," dedi Sullivan samimi bir tonda.
"Ve -senin de ondan holandndan eminim, yoksa onunla bu kadar ok zaman geirmezdin."
Sullivan gzlerini krptrd, tetikteydi, ama hafife glmsedi ve yz hi kaygl grnmyordu. "Phil,
karna kar irkin niyetler beslemi olsaydm, hapiste seni ziyarete gelir miydim sanyorsun? Ben ya da
baka biri bu kadar ikiyzl olabilir mi sence?"
Gawill, Sullivan'n bu kadar ikiyzl olduunu sylemiti. "irkin niyetler beslediini sylemedim," dedi
Carter, artk kendini huzursuz hissediyordu.
"Hazel herhalde imdiye kadar grdm en sadk kadn."
"nk sen denedin ve bunu kefettin, yle mi?"
Sullivan, "Her eyde kendini gsteriyor da ondan," diye devam etti. "Konutuu tek konu sensin, seni
grmek. Fremont'ta dolarken, birlikte yrdnz ya da piknik yaptnz yerleri gsteri-
63

yor." Sullivan masann zerine dalgn dalgn bakarak omuzlarn silkti. "Darya ktn zaman yapacanz
eylerden sz ediyor. Avrupa'ya gitmek istiyor. kiniz bir kez gitmitiniz, deil mi?"
"Evet." Avrupa'da balaylarn geirmilerdi: John Day'yla Edna Teyze'nin bir hediyesi. "Ona k msn?"
diye sordu Carter.
Sullivan'n yanaklar kzard, yzne bo, ciddi bir ifade yerleti. "Bunu sorman iin bir neden yok aslnda."
Carter biraz glmsedi. "Hayr, belki yoktur. Ama soruyorum."
"Bunun en kk bir nemi olduunu sanmyorum."
"Aman, haydi. Bence ok nemli," dedi Carter hemen.
Sullivan, "Tamam, madem soruyorsun," dedi, sesi tekrar sakin ve profesyonel kyordu. "Ona m. Ve
bu konuda yaplabilecek hibir ey yok. Bu konuda bir ey yapmaya almyorum."
"Ha. Bunu ona syledin mi?"
"Evet. mknsz dedi. Belki bir daha onu grmememin daha iyi olacan syledi. ok da zgnd, bunu
hissettim," dedi Sullivan Carter'a bir gz atarak. "Sonu olarak ben de zgnm ve bunu da ona syledim."
Carter gzlerini onun yzne dikmiti.
"Peki, dedim ben de, bir daha bundan sz etmedim, ama onu grmek hl houma gidiyor."
"Anlyorum," dedi Carter, aslnda hi anlamyordu. Anlad tek ey, bir gn patlamas gereken tehlikeli bir
durum olduuydu.
"Sanrm alt ay nceydi, ona syledim. Bundan sonra da bir daha szn etmedim." Carter'a ciddiyetle,
kendine hkim bir tavrla bakt, sanki ok soylu olduunu dnyordu.
"Kendine byle bir ikence yapmak houna m gidiyor?"
"kence olarak grmyorum. Onu hi grmemekten daha iyi," dedi Sullivan, sesinde bir alay ya da
glmseme izi yoktu.
Carter ban sallad. "Ben cezaevinde olmasaydm ona syler miydin? Hatta ona k olur muydun?"
Sullivan biraz dnd. "Bilmiyorum."
Carter pis bir tavrla, "Evet, ben biliyorum," dedi ve Sullivan'n yzne bir yumruk yemi gibi yerinden
sradn grd.
Sullivan iskemlesini geriye iterek bacak bacak stne att. "ey, haklsn. Elbette bununla bir ilgisi vard.
Ne kadar zaman cezaevinde kalacan bilmiyordum, Hazel da bilmiyordu. Hl da
64

bilmiyoruz. Bir erkek ksa sorabilir, deil mi? Ben de bunu yaptm."
Carter masann zerindeki kibrite baparmaklarn bastrd. "Ona sylediini sanyordum, bir ey
sorduunu deil."
"Ona hibir ey sormadm. Onu sevdiimi syledim. Bundan te bir ey olmad."
Carter buna inanmyordu. Ama Hazel Sullivan' hl grmek istiyorsa, adamn syledikleri rahatsz edici ya
da zorlayc olamazd. Carter Hazel' tanyordu: Kendisini rahatsz eden bir erkekle zaman geirmezdi.
Aslnda resimdeki en nemli ey buldu. "Bu -bir tr kart amalar iin almaya benziyor, deil mi, Hazel'a
k olmak ve beni buradan karmaya almak?"
Sullivan bir kahkaha att. "Aptallama. Hazel asndan sen ieride olsan da olmasan da ayn ansa sahip
olurdum bence. Yani hibir ansm olmazd."
Eer kendisi sahnede olsayd, yani cezaevinde olmasayd ve Sullivan Hazel'a hibir ey sylemediini
belirtmi olsayd bu nasl bir duygu uyandrrd, diye dnd Carter.
Sullivan devam etti. "Hazel'a gerekten nem veriyorsam, istediini elde etmesi iin ona yardm etmem
gerektiini syleyebilirsin, bu da sensin."
Carter dirseklerini masaya koyarak glmsedi. Bu tr bir konuma iin birka renkli cezaevi ifadesi geldi
aklna. "valyelik ana inanmam. Artk inanmyorum," dedi.
"Ha, eminim yledir. Hazel'n bana anlattklarndan bunu karyorum. Cezaevinin seni hissizletirmesine
izin verme, Phil."
Carter hibir ey sylemedi.
Sullivan, "Gawill soruturmasnda ayak m sryorum sence?" diye sordu ne eilerek. "Eski ilerindeki
durumunu da aratryorum, New Orleans'dan... Pittsburgh'a kadar. Buraya gelinceye dek. Gawill bunu
biliyor. Masum bile olsa -Triumph olaynda demek istiyorum- temiz bir gemii yok ve sylentiler yaylnca
Gawill de huzursuzlanyor. Drexel bunu biliyor. Drexel onu iten atabilir, srf ortaya kardm kukulara
dayanarak. Drexel onu iten atmak zorunda, ama senin mahkemen devam ederken kendi adamlarna kar
fazla iyi davranmam gibi olur bu da."
Sullivan beklentiyle ona bakt, ama Carter bir ey sylemeyince
65

fkeli bir ekilde yle dedi: "ok ileriye gidersem -biraz baarl olursam, Gawill eminim komisyonsuz
kalmama aldrmayacaktr."
"Bunu nasl yapabilir?"
"Beni ldrerek. ldrterek elbette."
"Gerekten bunu yapar m?"
"New Orleans'da ok sk bir irkette alm ve orada esrarengiz bir lm olay olmu. Gawill bu olaydan
temize km tabii, alt tm irketlerde olduu gibi. Ama Eyalet Yasama Orga-n'nda yer alan ve hukuku
uygulamakta ok inat olan Beauc-hamp adl bir adam bir bataklkta boulmu olarak bulunmu. Sonra
Gawill'in alt irket inaat planlarn ilerletmi. Ha, senin bak andan bu bir ayrntdr belki, ama ben
Gawill'in bu tr bir insan olduunu dnyorum. Birini ortadan kaldracak, bu kii..."
Bir gardiyan omzuna dokununca Carter doruldu. "Kusura bakma," dedi.
Sullivan ayaa kalkt, atk kalar dzeldi. Bir kez daha sakin ve kendinde oldu. "ok yaknda tekrar
geleceim, Phil. Ban dik tut." Sonra dnp hzla uzaklat.
8
Carter zaman zaman eitli hcre bloklarndaki mahkmlara ila ve hap gtryordu. Toplam alt hcre
bloku vard ve Dr. Cassini'nin dedii gibi C Blok en ktsyd. C Blok'un gri ta duvarlar daha kirliydi, daha
karanlkt (baz lambalarn yantlamasndan dolay) ve oradaki insanlar daha yal, daha sakin grnyordu.
Bununla birlikte br bloklardan daha dmanca bir havas vard. Cherniver'n ldrlmesinin ans Carter'n
zihninde ve belki tm mahkmlarn zihninde hl canlyd. Mahkmlar bir insann stnden sel gibi
geerlerdi. Birka saniye iinde, yzleri masum, hareketleri sakin, adsz, tannmayan, hepsi de eit derecede
sulu mahkmlar birer birer kprdanrlar, ardndan bir insan seli balard. Elleri gl, sal yerinde
olsayd, diye dnd Carter, o gn Cherniver'n o kadar yaknnda yrseydi? Evet, onun da kafas atard,
hatta bizzat Cherniver tarafndan kkrtlma-
66

nn yaratt esin olmadan da.


Eyalet Cezaevi'nin hcre bloklar birbirine balantlyd, alts da; geri yalnzca drd, A'dan D'ye kadar
olan zgn yapdayd. Bunlar dik alarla balanmaz ve kare oluturmazd. E ve F bloklar birbirine bitiikti,
E blok da bir kenarndan D'ye balyd. Uzaktan bakldnda cezaevi alt vagonluk virane bir trene
benziyordu, vagonlar batakinin ani duruuyla st ste ylmt sanki. Carter kasm aynda otomobille
yaklarken bunu grdn hatrlyordu, A'dan D'ye kadar olan bloklar iki kap ayryordu ve her kapda bir
gardiyan vard. zin kd olan kiiler gardiyanlarn A Blok'un nndeki kafesten gemelerine izin verdikleri
ekilde ieriye girerdi. ift sra olma ve yry, her grup kendi blokundan yeni bir bloka girdike balard. E
ile F bloklarnn oluturduu L ekli, stnde dikenli tel olan ar tel itle evrilmiti. Buras volta avlu-suydu,
burada mahkmlar 4 ile 5 arasnda bir dzine gardiyann gzetiminde volta atp dolanrd. Gardiyanlar
makineli tfekleriyle kenarda dururdu. Cezaevi imdi o kadar kalabalkt ki, btn mahkmlar ayn anda
yemek yiyemiyordu ve yemek iki vardiya halinde datlyordu.
E Blok'ta, sol kulann arkasnda ak bir yara olan elli yalarnda, iri kym bir adam vard. Dr. Cassini onu
kouta grm ve baz merhemler vererek bandan savmt. imdi Carter adama ikinci merhemi
gtryordu. Adam hcresinde yalnzd. Carter hcre arkadann nerede olduunu sordu.
"ansl orospu ocuu evine gitti. Annesi lm."
"Evine mi?"
"Evet, iki geceliine gitti. ikago'ya. Karsn grecek." Kocaman kafasn kaldrd ve Carter'a alayl bir
ekilde gz krpt.
Adam konumaya devam etti. Svveepey'le sla izni verilmi iki gardiyan gitmiti, bileklerine kelepe
vurulmas gerekiyordu, trende bile, ama karsyla iki gece geirecekti gene de. Carter, adam fiziksel yok
olma, bakalam, anahtar deliklerinden geme gibi fantastik bir hikye anlatyormuasna bir tr kuku
iinde kaybolmutu.
Carter birden ban sallad, kendi dncelerinin younluundan ok olmutu. Otomatie
balanmasna, "ansl adam," dedi.
ri kym adam sznn kesilmesine sinirlenerek ona pis pis
67

bakt. Sonra Carter' ok artan bir ekilde ayaa kalkp sa yumruunu kaldrd.
Carter geri geri gitti, hcrenin yksek eiinden atlayp koridora kt.
Adam arkasndan iki kelimelik bir kfr etti ve kk merhem tpn olanca gcyle frlatt. Tp kapnn
yanndaki hcre duvarna arpt, ald ve kapa karken aptalca bir kkrdamay andran bir ses kararak
yere dt.
Drt gn sonra Carter uydurma bir istekte bulundu, Clark'tan izin kd ald ve Sweepey'yi grmek iin E
Blok'taki yirmi yedi numaral hcreye gitti. Elinde bir merhem daha vard. Saat 4' biraz geiyordu,
mahkmlar hcrelerinde yemek zilini bekliyordu. Bu kez iri kym adam hcresinde deildi, ama Svveepey
oradayd, kulanda kulaklklarla oturmu iskemlesinde sallanp parmaklaryla tempo tutuyordu.
"Merhaba, ila, senin iin ne yapabilirim?" ki imi gibi hafif sersemlemi bir hali vard.
"Hcre arkadan iin ila getirdim."
"Tamam, tamam, ona sylerim."
Carter'in gzleri adamn koyu renk sandan cezaevi ayakkablarna kadar gidip tekrar yukarya kt.
"Evine gittiini duydum."
"Evet, pek elenceli deilse de gene de evdi ite. Annem ld." Mzik dinlemeye dnmek iin can atyor
gibiydi, belli ki kulaklklarn tekrar takmak istiyordu.
Carter patavatszca, "ey -hi deilse karn grdn," dedi. Oradan ayrlmaya hazrd, hcreye girmemiti
bile, yalnzca merhemi ranzann alt ksmna atmt, ama kendisini oradan koparam-yordu. Sihirli bir iaret
grmeye alarak Sweepey'ye bakt.
Svveepey, "Evet, uzun sre bana yeter," dedi. "Peder de ld, geriye kz kardeimden ve hastalk
hastalndan baka bir ey kalmad!" Kulaklklar takt ve kk masaya doru dnd. "Jeff iin teekkrler,"
dedi.
Carter oradan ayrld.
Bundan iki ay sonra, kran Gn sralarnda, Carter Max Sampson'la tant. Max B Blok'tayd ve
Carter oraya ksrk urubu gtryordu. urubu gtrd yer Max'in hcresi deildi. Carter onu
Franszca bir kitap okuduu iin fark etti -krmz bal-
68

yla Le Promis adl karton kapakl bir kitap- kitap hcresindeki kk masann zerindeydi. Max yalnzd.
Carter yar ak hcre kapsnn nnde durdu. "Afedersin," dedi.
Adam ban kaldrd,
"Fransz msn?"
Adam glmsedi. Yz dosta, sakin ve ok solgundu. Byk, gl aln kapkara ve hafif dalgal
salarnn altnda neredeyse bembeyaz duruyordu. "Hayr. Yalnzca bazen okurum."
"Konuabilir misin?"
"Eskiden konuurdum. Evet, konuabilirim. Neden?" Tekrar glmsedi.
Yalnzca glmseme bile Carter iin ho bir eydi, cezaevinde glmseme o kadar ender grlrd ki.
Alayc glmsemeler, evet, kaba gller, ama doal, mutluluk dolu glmsemeler deil. "Ben de Franszca
altm iin sormutum -kendi bama. Vouz pouvez parler -vraiment?"*
"Qui."** imdi yaylan glmsemesi yznden daha beyaz ve dzgn dilerini ortaya karmt.
Carter adamla on dakika kadar konutu, yemek zili alana ve Max'in gitmesi gerekene kadar. Hem
Franszca hem de ngilizce konutular ve Carter tuhaf ekilde hem heyecanland hem de mutlu oldu. Carter
bir kelimede duraksaynca Max sylyordu eer tah-. min edebilirse. Max'in hcresinin arka tarafnda yirmi
kadar kitap sralanmt ve bunlarn yars Franszca'yd. ok cmert bir tavrla ikisini Carter'a verdi: Biri on
sekizinci yzyl Fransz iiri, br Pascal'n Pensees'sinden semeler. dn kitaplard elbette, ama Max
ok abuk geri vermesinin gerekmediini syledi. Carter koua tamamen deimi bir ruh haliyle dnd.
Max cezaevinde tanmaktan memnunluk duyduu ilk insand, aralarnda bir arkadalk geliebileceini
hissediyordu. Harika bir eydi bu. O on dakika iinde Max'n Wisconsinli olduunu renmiti; babas
Amerikal ama annesi Franszd; bele on bir yalan arasnda annesiyle Fransa'da yaam ve orada okula
gitmiti. Be yldr cezaevindeydi, Carter sorusuna kaytsz bir tavrla cevap vermiti. Neden cezaevinde
olduunu sylememi, Carter da renmek istememiti.
* Fr. Konuabilir misiniz? -gerekten? (.n.) ** Fr. Kim. (.n.)
69

Max Noel'de B Blok'taki baka bir mahkmla en solgun mahkm yarmas iin yartn sylemiti.
Bahis alt kutu kahve zerineydi ve Max kazanacan dnyordu, stelik rakibi sarnd. Bahisten dolay
Max haftada iki kez kt avluda yzn dikkatle gneten saklyordu. Kazanan belirlemek zere alt
mahkmdan oluan bir jri seilmiti. Max yava ve tane tane Franszca'syla glmseyerek, "Her zaman
soluk tenli oldum," dedi. "Batan beri cezaevinde yaamak iin seildiim akt."
Ertesi gn Max'n hcresinde 3.35'te bulumay kararlatrdlar.
Yeni arkadann altn nda Hazel'n son mektubu melankolik, hatta ackl geliyordu. Hazel yle
yazmt:
Sevgilim, kaderin (ya da Tanr'nn) bizi snamak iin yolumuza bu korkun durumay kardn sen de
dnyor musun? Fazla mistik grnyorsam bala beni ltfen. Bu gece -ve birok gece- byle
hissediyorum. Bu olaya bir yaklam yolu da -imdi hayatlarmz korkun, her biri kendine gre korkun- ok
az insana tannan bir snav olduunu dnmek. imdiye kadar snavdan ok iyi getim, yani sabrmz
srd srece demek istiyorum. Bu yzden devam edelim, ileriye bakalm. Kukusuz dncelerim bu
leden sonra Bay Mag-ran'la (telefonda) yaptm konumadan etkilendi...
Magran ona tatiller yznden ocak ortasna kadar Temyiz'e tekrar bavuramayacan sylemiti. Bu
haber Carter'a hi korkun gelmedi. yle yazd:
Burada neden doru drst kimseyle tanmadm sorup durursun, ben de burada doru drst kimse
olmadn sylerim hep, ama bugn bunu geri alyorum. Tamamen ans eseri bugn Franszca bilen
(okuyan ve konuan) ho bir adamla tantm, yani artk pratik yapabileceim biri var. Ad Max Sampson,
benim yalarmda, uzun boylu, koyu renk sal ve teni ok solgun. Seni grdm zaman bahsi anlatrm. B
Blok'ta kalyor, ama sanrm onu istediim zaman ziyaret edebilirim.
Sonra Carter Max hakknda syleyecek baka hibir eyi olmadn anlad, nk Fransz annesiyle ilgili
baz eyler dnda hibir ey bilmiyordu.
70

Ertesi gnlerde Carter Max hakknda hl fazla ey renmemiti, ama Max'in hcresinde yirmi ya da
yirmi be dakikalk grmeleri Carter'n gnlerinde ok nemli bir yer tutuyordu. Max'in hcre arkada
yapl, ho grnl bir zenciydi, Franszca konumalarndan "oui" dnda hibir ey anlamyor, ama
Carter Max'in yanndayken ranzann stnde oturmaktan da vazgemeden ya eski ypranm mizah kitaplar
okuyor ya da kulaklkla mzik dinliyordu. Carter'n mektuplar artk Max'le doluydu, pazar gn
grtklerinde de Hazel'a Max'ten sz ediyordu. Carter Hazel'n yeni arkadana kar krgnlk duyar gibi
grndn anlaynca ok ard.
"Bu cehennemi delikte houma giden birini bulmam istediini sanmtm," dedi Carter.
"Yirmi dakikamzn on dakikasndan fazlasnda ondan sz ettiinin farknda msn?" Hazel glmsedi, ama
rahatszl ok belirgindi.
"zr dilerim. Burada ok skc bir hayat sryorum, sevgilim. Neden sz etmemi tercih ederdin -ha
mesela, koutaki mankafalardan, daktilo tamir dkknnda iki imekten neredeyse kendilerini kr edecek
olan adamlardan m?" Carter gld. Max'le tantndan beri daha kolay glyordu. "Max'le tanman
isterdim. ey, bir kadnn bak asndan bile kt bir grnts yok."
Ama Hazel Max'le hi tanmayacakt. Bir pazar gn onu grmeyi istese, bir arkada olduunu sylese
onunla tanabilirdi, Carter bunu dnd ama Max kabul etmedi. "Ah, tanmasam daha iyi sanrm. Kt
ans," dedi ngilizce, bu yzden de Carter bir daha neride bulunmad. Hazel'a da nermedi, onun da hayr
diyeceini sezmiti. Max'in hi ziyaretisi yoktu. Ailem yok, dedi, onu ziyaret etmi olan tek kii eski
evsahibiydi: Max cezaevine girmeden ksa sre nce evindeki bir oday ona kiralam olan bir adam. ki kez
cezaevine gelmiti, ama Max'in ilk hapislik yln-dayd. Gene de Carter evsahibinin iki kez onu ziyaret etmi
olmasnn Max adna art puan olduunu dnyordu. Ama Max'in gemiiyle ilgili hi soru sormamt.
Max de ona sormam, ama Carter'n parmaklarn fark etmiti, nedenini biliyordu ve yalnzca, "Buras
acmasz bir yer," demiti Franszca olarak, teslim olmu bir sesle.

Max'le Carter cumartesi ve pazar geceleri birlikte sinemaya gittiler. Filmlerin kendisi kadar sradan
olduunu dnen birinin yannda olmas iyiydi. Baz gardiyanlar ve birok mahkm onlarn arkadaln
fark etti elbette. Baz mahkmlar onlarn ecinsel olduunu varsayd, bunu Carter'in yzne de arkasndan
da syleyenler oldu. Carter bunlara aldrmyordu, ama yol aabilecei eyler konusunda biraz endieliydi.
Baz mahkmlar ecinsel pratikler yaayanlar dvmekten zevk alyordu. Carter leden sonralar Max'in
hcresine giderken stne kimse atlamasn diye arkasna baka baka yrmeye zen gsteriyordu. Max'n
hcre kaps Carter oradayken hep ak duruyordu -zaten parmaklklarn ardndan kimse ierisini gremezdi
ya- zenci de oradayd ayrca. Carter Max'a hi dokunmadn, elini bile skmadn fark etti.
Bir leden sonra Carter' ieriye sokan gardiyan, "Kalpazanlk m reniyorsunuz?" diye sordu.
"Kalpazanlk m?"
"Hcrede bazen yaz yazdnz grdm." Max'n hcresini iaret etti bayla. "O iyi bir kalpazandr. En
iyilerden biri." Gardiyan glmsedi.
Carter elini sallad, glmsemeye alt ve ieriye girdi. Max'in defterlerinde grm olduu yava,
dzgn elyazsn dnd. Max titizlikle bir gnlk tutuyor ve zaman zaman Franszca iir yazyordu.
Elyazsnn tuhaf ekilde masum bir grnts vard. Kalpazanlk. Bu Carter iin hi ho olmayan bir oktu,
biri Max'in giysilerini karm da Carter onu plak grm gibi. Peki, diye dnd Carter, hi deilse
cinayetten girmemiti.
Max'i tanm olduu iin, Temyiz Mahkemesi'nin davann yeniden grlmesini ikinci kez reddetmesinin
katlanamayaca bir darbe olmayaca Carter'in kafasna dank etti. Dolaysyla kendini nceden en
ktsne hazrlamaya alt. kinci ret nisan aynn bir gn saat 17.30'da postayla geldi. Bu kez ilk retten
daha ok ok oldu. Max'in hcresine koma istei duydu, ama o saatte Max'i grmesi olanakszd. Carter
tuvalete gitti ve bir saat nce yemi olduklarn kard. Ne kimseyi grmek ne de konumak istiyordu, ama
bunu bile salayamad. Cezaevinde mahremiyet diye bir ey yoktu.
O gece ok az uyudu ve sonunda srf dncelerinin yaratt
72

skntdan bir Nembutal ald. Ertesi sabah iini ta gibi bir yz ve zihinle yapt, le yemei yemedi ve saat
3'de mutfaktaki stcdan kendine bir fincan kahve koydu. Kahve, Max'in ona Noel'de verdii kutu
Nescafe'den yaplmt. Max bahsi kazanm ve dl Carter'la paylamt.
Max'in hcresine gidince ellerini yzne gtrerek ranzann alt ksmna oturdu. Max'in yannda duran
zencinin, bir gardiyann, bir mahkmun ieriye bakp da birinin hkrdn grerek aracana, bir an
durup bakacana hi aldrmadan ve utan duymadan alad.
Max, "Biliyorum," dedi. "Temyiz ii, deil mi?" diye sordu Franszca.
Carter ban sallad.
Zenci "temyiz" kelimesini duymu ve ii anlamt. Yas tutar gibi, "Kutsal, kutsal sa," dedikten sonra yalnz
kalabilmeleri iin hcreden kt.
Max bir sigara yakp Carter'a verdi.
Carter Max'e Triumph'daki iini, Wallace Palmer', mahkemeyi, geen eyllde cezaevine gnderiliini ve
bunun ona ne kadar inanlmaz geldiini anlatt. Max'e Gawill ve Sullivan'dan, Sulli-van'la karsndan sz etti.
"imdi Hazel' New York'a geri dnmeye ikna etmem gerek," dedi baparmana aldrmadan yumruunu
kalasna indirirken.
Max sakin, derin bir sesle, sanki Tanr'nn sesiyle, "Bugn hibir eye karar verme," dedi.
Carter bir sre sessizce oturdu.
Max Franszca konumaya balayarak be yanda Fransa'ya gidiinden, oradaki ocukluundan sz etti.
Babas lp de nafaka sona erince annesi onu doum yeri olan Wisconsin'e getirmiti. Orada baba
tarafndan birka akrabas vard. Annesi tekrar evlenmi, ama bu yeni veybaba onu niversiteye gnderme
niyetinde olmadndan Max liseden sonra bir matbaada i bularak meslei renmiti. Yirmi bir
yandayken Annette'le tanmt. Kz o srada on dokuz yandayd. Evlenmek istiyorlard, ama Annette'in
babas iki yl bekletti onlar, nk kznn yirmi birinden nce evlenmesini istemiyordu. "Bekledim, ama k
olduum iin gene de mutluydum," dedi Max. Ama Annette, evlenmelerinin zerinden
73

bir yl gemeden lmt. Max'in annesi ziyaretlerine gelmi, An-nette annesini de alarak arabayla kayalar
zerinde gezintiye kmt. Kazay grm olan baka bir otomobilin ofrne gre aniden yola kan bir
otomobilden kamak iin arabasn yoldan karmt. Annette hamileydi. Sonra Max iki imeye balam ve
iinden atlmt. Gneye gelerek Nashville'de eski hapisane kula-ryla kalpazanlarn da arasnda
bulunduu bir sr "kt insan"la karlamt. Max kalpazanl renmiti, soyguncularla ete elemanlar
ona seyahat ekleri ve imza gerektiren eyler getirirlerdi. Max, "Tam bir dolandrc olduumu ok iyi
biliyordum," dedi, "ama dnyada yalnzdm, kimse beni nemsemiyordu, ben de kimseyi nemsemiyordum."
in iine giren herkes iin krl bir iti bu ve kendisinin ok gvenli bir konumda olduunu dnyordu, ama
bir gece iki sivil polis merkezlerini basmt. Max atmada birini ldrmt, yani hem kalpazanlktan hem
de tasarlayarak cinayetten yatyordu ve on yedi yl ceza almt.
"imdi otuz yandaym. Komik bir hayat, deil mi dostum? Hayat komik."
Carter iini ekti. Kendini ok gsz hissetti.
Max ayaa kalkp Carter' yataa itti. "Uzan."
Carter ranzann alt ksmna dt ve ayaklarn battaniyenin stne ekti. Max'in yatayd buras. Sonra
birden doruldu.
"Ne oldu?"
"Yemek saati yaklayor. Uyuyakalmak istemiyorum."
Max hcrede yava yava volta atarken ellerini nnde sallyor, avularn birbirine vuruyordu. Yz sakin,
kara gzleri tetikteydi ve neredeyse parldyordu. Max bugn her zaman olduu gibi grnyordu. Getirdii
haber onu hi etkilememiti. Carter bundan tuhaf bir huzur duydu.
"Hayat komik," dedi Max tekrar. "Kendini hem uzaktan grmek, hem de grmemek gerekiyor, gene de her
ikisi de delilie gtrebilir insan. Ayn anda iki ey birden yaplmal. Zor. Kendini uzaktan grdn zaman
ac ekiyorsun." Max eilip bir kitap ald. "Bu gece bunu oku," derken yemek zili ald: ngrdayarak, sinirleri
zplatarak, olmas gerekenin on kat yksek, ac verecek derecede tandk. Max Carter'a zil sesi dinene
kadar elenerek bakt. "Peki, bu gece piece de resistance, canardeua d l'orage'a'
* Fr. Ara yemek olarak portakall rdek, (.n.) 74

kapalym, bu kesin." Kitab Carter'a att.


Carter kitab ne olduuna bile bakmadan ald. Max'e, Max'in biraz nce sylediklerine glmsedi.
Glmsemek iyi geldi.
9
Carter ona sylemeden nce Hazel haberi duymutu bir kez daha. Magran, Carter'a yazd gn onu
aramt. Carter'n ondan ald mektupta kendini kt hissettii, ama denetimi de elden brakmad belli
oluyordu. Ama Carter pazar gn onu grnce ok geirdi. Gzlerindeki kara halkalar uyuturucu alm gibi
grnmesine yol amt.
"Gitmen gerek. imdi New York'a gitmelisin." Fikri hi mi hi deimemiti.
Hazel ksa bir sre cevap vermedi. "Bunu o kadar souk bir tavrla sylyorsun ki. Hi deimemisin,
Phil."
"Hayr, deimedim." Ama deitiini biliyordu. "Aylar nce de sana ayn eyi sylemitim. imdi New
York'a gitmek iin birok neden ve burada kalman iin az neden var."
"Bundan sonra ne yaplacandan sz etmiyorsun."
Magran zel af isteyebileceklerini yazmt. Bu ne anlama geliyordu? "Magran bana yazd mektupta
kapal ifadeler kullanm."
"Hayr, yle deil. Birilerine yazd mektuplardan sz etti. Nevv York'ta bir komite var adn
hatrlayamyorum, ama insan haklaryla ilgili bir kurum. Bay Magran telefonda bundan sz etti."
Carter iini ekti. "Biliyorsun, Hazel, bu tr bir durumdaki tek kii ben deilim. Bakalarnn elde
edebileceinden fazlas olur mu sence? Onlar da yazyor? Kimin yardm etmeye zaman var? En nemlisi,
kimin elinde g var?"
"Ama ok nemli komiteler var," dedi Hazel kararl bir sesle. Ellerini masann stne smsk
kavuturmutu. "Bay Magran onlara da yazmamz gerektiini syledi."
"Peki, bana onlarn kim olduunu syle. Yazacam elbette."
Hazel saate bakt. "Magran'n fazla ie yaradn sanmyorum, Phil."
"Neden?" Carter kalarn att.
75

"Sen deitin -onunla tantndan beri."


"Gerekten mi? ey -buradaki hayata katlanmay ok kolaylatryor, Hazel."
"Srf o rahat bakt iin. Be yldr burada, bunu sen sylemitin. Tam bir sulu o, Phil. Bir kalpazan
olduunu syledin, 'uzman' bir kalpazan. Cezaevine alm. Belki darya ktnda ne yapacan
bilemez. Onun gibi insanlarla ilgili yazlar okudum. Sorumluluklar olan sradan bir hayat, bir i falan
srdrebilecek durumda deiller. Seni de byle etkiliyor bence -onun gibi insanlar hogrmen iin. Bir kez
onlar hogrmeye balaynca, sen de onlar gibi olur karsn. Burann o kadar kt olmadn dnmeye
baladn izlenimini veriyorsun bana ve gerekten byle hissediyorsan bu i bitmi demektir." Szleri kendi
aralarnda bir ltimatom gibiydi.
Carter dikkatle ama gcenerek dinledi. Max'a ynelik bir saldr, kendisine ynelik saldrdan farkszd.
"Max'la tanman istemitim, ama sen ister grnmedin. Bana gelenleri yazdm sana, daha birka aylk
evliyken karsnn ldn yazdm."
"Birok insann bana birok ey geliyor. Bu onlar sulu hale getirmez."
"Kazayla iin iine girmi. Sulu bir gemii yok. Max uygar bir insan, buradaki hayvanlarla ve geri
zekllarla kyaslarsan en azndan. Onu bulduuma memnunum. Belki onun gibi birka kii daha vardr,
burada alt bin kii var, ama ben yalnzca birka yzyle karlatm." Hazel'a yalnzca kendisinin Max'le
tanmak istemediini sylemek hakszlk olurdu, nk Max de onunla tanmak istememiti. Ayrca Max
ay kadar nce Carter'dan hcresine biraz morfin getirmesini de istemiti. Carter morfinin kilit altnda
olduunu sylemiti, ki bu doruydu, ama Carter'da artk dolabn anahtar vard. Max'i grmeye giderken bir
gardiyan Carter' iki kez aramt ve zerinde morfin bulsayd onun iin kt olacakt. Carter Max'in ricasna
armamt, ama bundan Hazel'a kesinlikle sz etmeyecekti. "Sevgilim, keke Max'i anlayabilsey-din. Onu
gnde yalnzca yirmi dakika gryorum, o da her gn deil." Haftada iki kez mahkmlar leden sonra du
yapmaya gidiyordu. "Kitaplarn cezaevleri hakknda neler yazdn biliyorum. Ve sulular hakknda.
Buradaki ktphanede de bu konuda
76

birka kitap var. Onlar okudum."


"O halde ne demek istediimi anlyorsun. Byle bir eyin bana gelmesine izin verme."
Carter sert iskemlede dimdik oturdu. Gzlerini ellerine dikti ve camla telin ardndan sunduu grntnn
birden farkna vard. Pazar ziyareti giysilerini giymiti: artk iindeyken kendini aptal hissetmedii, tam tersine
gnlk i giysilerine oranla k bulduu ksa gmlei, beyaz gmlek. Ksa salar onu rahatsz etmiyordu,
geri tra -haftada bir tra olmak zorunluydu- asla dzgn olmazd. Artk akaklarnda krlar vard, ksa
kesildikten sonra pek belli olmuyordu, ama Carter Hazel'n fark ettiini biliyordu, nk o her eyi fark ederdi.
Alnnda ve kalarnn arasndaki izgiler derinlemiti. Ve kukusuz solgundu. Hazel'a sunduu ho bir resim
deildi. "Ben -bugnlerde marangoz atlyesine taklyorum."
"Ha, iyi. Bu ok iyi. Ne yapyorsun?"
"imdi tm atlyenin yapt baz ileri yapyorum. rnein amarhane iin raflar. Bir eya yaratmann
her aamasn yapamyorum. Bkda ok iyiyim."
Son on dakikada her zamanki gibi Timmie'den konutular. Carter bilmesine ramen giysi maazasn
sordu: Kendini dndryordu yalnzca, ne Hazel ne de Elsie para alyorlard. Part-time almas
karlnda Hazel her hafta 57 dolar, ayrca satt mallardan da komisyon alyordu. Onun iin zamann
deerlendirmekten te bir ey deildi.
O leden sonra Carter Max' grmeye gitmedi. Hazel'n szleri onu derinden etkilemiti. Sal gn
gelecek mektubunu tuhaf bir endieyle bekledi. Artk ona pazarlar yazmyordu, oysa eskiden ziyaretten
sonra eve gider gitmez yazard. Ama sal gn, Hazel Magran'la pazartesi konutuktan sonra mektubu
alacakt.
Mektup geldiinde havas Carter'n beklediinden daha sakindi. Ona drt komite ve rgtn ve yazmas
gereken iki Washington'lu adamn ad ve adresini yazmt. Carter iki komitenin adn tand: Aylar nce
onlara yazm, biri mektubuna cevap bile vermemiti.
Haftada drt be kez Max'i ziyaret etmeye devam etti. Artk Carter Franszca kompozisyonlar yazyor ve
bunlar Max'e gtryordu. Max okul mdr gibi bir gecede yazlar dzeltiyor ve son-
77

raki grmelerinde Carter'la birlikte inceliyordu. Bir kompozisyonun ad "Gnm"d; kalkma saatinden
klar snene dek revirde geirdii gnn biraz komik bir anlatyd. "Yapabilseydim Geirmek stediim Bir
Gn" baka bir kompozisyonun adyd: Eve, Hazel'la Timmie'ye gitmek, yemek yemek ve otomobil
kullanmak, leden sonra balk avlamak, odun ateinde yemek piirmek ve adrda uyumakla ilgili fanteziler;
bu kr havasna bir de mzik seti kalmt ve Schoenberg'le Mozart'dan paralar alyordu. Sonra
"Cezaevleri Hakknda Ne Dnyorum" ve "Zamann Gemesi zerine: Kiisel Bir Yaklam"
kompozisyonlar da vard. Carter dzeltilmi yazlar koua geri getiriyor, Max'in dzeltmelerine gre bo
zamanlarnda onlar tekrar yazyordu. Bylece Franszca yazd basit denemeler de olsa, sonunda on be
yirmi "mkemmel" kompozisyonu olmutu. Bu ona muazzam bir gurur veriyordu.
Hazel yle yazd:
Sevgilim, imdi morfin durumu nasl? Aylardr szn etmedin. En son hl gerektiini ve bir sre daha
kullanacan sylemitin. Alabilecein baka bir ey yok mu? Morfinle ilgili yazlar okuyorum -ba afyon
alkaloidi (alkaloidin ne olduunu bildiimi sanmyorsan, artk biliyorum!)- Ltfen dikkat et...
Hazel'n szleri iinde kk bir sululuk duygusu uyandrmt. Morfini azaltmaya alt. Gnde
ineyle idare edebilirdi, u anda drt vuruyordu. Ama ruh halindeki deiiklii fark etti: Eskisi kadar iyi ya da
neeli deildi. Dr. Cassini'den Demerol ya da ary dindirecek herhangi bir ila istedi, doktor da ona bir ey
verdi -bu kez gerek bir ey. la ie yarad, ama morfin kadar deil; Carter morfinin- gereklii dayanmas
ok daha kolay olan bir eye dntrmenin en zevkli yolu olduunu kavramt. ki hafta boyunca hi morfin
almad, sonra ar kesiciye kartrmaya balad, yar morfin, yar ila alyordu.
Temmuz aynda yazd bir mektupta Hazel, Timmie ile New York'a tanmaya karar verdiini yazd. Evi
satn almak isteyen biri vard, Sullivan'n bulduu biri.
"Bunu sana o korkun camn ardndan sylemek yerine yazmak
78

daha kolay," diye yazyordu, "o korkun cam gerek olmadnda bile her eyi bararak sylemem gerektii
duygusu veriyor. Seni brakmak istemediimi biliyorsun ve aslnda brakm olmayacam, ama senin de
yzlerce kez dediin gibi, burada yazlar feci, art sknt da insan deli etmeye yeter ve imdi bunlardan birini
yayoruz. Daha iki hafta nce Fremont'ta bir yaza daha katlanabilirim diye dnmtm, ama dkkn bile
bir aylna kapanmak zere..."
Bir daire bulana kadar Timmie ile New York'ta Phyllis Mil-len'de kalabileceini syledi. Phyllis Millen -ad,
yz Carter'a eski alarn karanlndan frlam gibi geliyordu- reklamcyd, otuz sekiz yalarnda ve
bekrd, Hazel'la birlikte Timmie'nin bebekliinden beri tanyorlard onu.
Peki, imdi bu i de bitti, diye dnd Carter. ok gemeden Hazel'n pazar ziyaretleri sona erecekti.
Bunu gnlerdir planlyor olmalyd, nk orada kalma konusunda Phyllis'den bir cevap ald akt. Geen
pazar gideceini biliyordu, ama gene de sylememiti. Camn ardndan sylemenin zorluu neredeydi?
Syledii zaman yzne bakamayacak olmas m?
Carter yazmakta olduu mektuba ek yapt: "Bugn New York'a gideceini yazdn mektubu alnca yle
memnun oldum ki. Keke aylar nce gitseydin. Gerekten de daha mutlu olacaksn, dolaysyla ben de."
Lawrence Magran Temyiz'e yapt iki bavurunun parasn aldktan sonra imdi para ba alyor, diye
yazd Hazel. Mag-ran'n bu dzenlemeyi kendisine yazmak yerine Hazel'la konumu olmas biraz rahatsz
ediciydi. Sanki Magran Carter'in l bir rdek olduunu dnyordu imdi, ama gene de cesetle ilgili baz
giriimlerde bulunacakt.
Hazel ayrlmadan nceki hafta boyunca ona her gn yazd. Sanki gittii iin sululuk duyuyordu. Kendi
duygular ok karkt: Zaman zaman krgnlk hissediyordu (genellikle yorgunken ya da ars varken),
zaman zaman da mutluluk ve memnuniyet duyuyordu. Ancak kendini iyi hissettii zaman ona yazmaya zen
gsterdi.
... Dorusu u ki bu cezaevindeyim. drt yl daha burada kalabilirim
79

en kt olaslkla. Ama en azndan cezalarnn yarsn hcrede geirenlerden yzde doksan dokuz daha
iyiyim. Beni dnrken hi deilse bunu aklndan karma.
Son pazar grtklerinde Hazel ok gzel grnyordu. Yeni, ak pembe kolsuz keten elbisesi ve
boynuna balad elma yeili ipek earb; earb ona evlenme yldnmlerinden birinde -nc m,
drdnc m?- verdii, rubi gzl bir ejderha eklindeki antika altn ineyle tutturmutu. Salar yeni
ykanm gibi duruyordu, parlak ve yumuak. Ama her zamanki kadar glmsemiyordu. Car-ter ilk kez
yzndeki bir izgiyi fark etti: alnndaki ince izgiyi. Nedense bu korkun bir uursuzluk gibi geldi ona.
Hazel, "Biraz nce byk sko itim," dedi.
Carter glmsedi. "Keke bana da verebilseydin."
Skoun etkisini fark etmedi. Ne bir gzya, ne de duygusallk. Her ikisi de neeli ve canl olmak iin byk
aba harcad, ama mektuplarnda zaten yazdklar eylerden sz ettiler, her ikisi de Magran'n onu hi de
terk etmi olmadn ve lkedeki en iyi ceza avukatlarndan biri olduunu birbirine teyit etti.
Carter, "Belki de sorun benim bir sulu olmamam," deyince ikisi birden biraz gld.
15 bin dolara sattklar ev iin 8 bin dolar n deme almt. Carter bunu zaten biliyordu. Bir kars, iki
ergenlik anda ocuu ve bir kpei olan Abrahol adnda bir adam austosun birinde eve tanyordu.
Neeli olma abalar biraz baarl oldu, diye dnd Carter. Hazel gitmek zere kalkarken her ikisi de
glmsyordu. "Hi deilse kran Gn"nden nce onu grmek iin gelmeyi baaracakt. Kapdan
kmadan nce arkasna dnd, bir an durdu ve ona pck gnderdi. Carter gzn ondan alamyordu.
Sonra gitti. Hazel koyu kahverengi sal, pembe bir stun gibiydi.
Yrrken ta demeye bakyordu. Gzlerinde ya yoktu. Cezaevi zemini gibi, cezaevi gibi talayor
muydu o da? imdi Hazel alyor muydu? Durup arkasna bakt, kafesin ift parmaklnn ardnda olsa onu
grebilirmi gibi. Oyalanm gibi. Hayr, Sullivan darda onu otomobilde bekliyordu herhalde.
Hazel'in daha sonraki mektuplar ok canlyd, geen yaz New
80

York'a gittiinden bu yana yaplm yeni binalar ayrntyla anlatyordu. Sonunda Carter'n bekledii haber
geldi: David Sullivan austosun son haftasnda i iin oraya geliyordu ve bir ay kadar daha nce kald
Knowlton'larn dairesinde kalacakt. Hazel artk Dou 28. Sokak'ta oda, bir mutfak ve banyodan oluan
giri katnda oturuyordu. Carter Sullivan'n New York'a gideceinden kukulanmt. Aslnda Hazel'in bunu
ona hemen yazmasndan rahatlam ve gveni artmt.
10 Hazel kran Gn'nden nce ziyarete gelmedi. 13.
Sokak'taki New School'da sosyoloji derslerine giriyordu ve program Noel'den nce uzun bir tatile izin
vermiyordu. niversitede sosyoloji blmnde okumutu. New School'da birinci snf dersleri alyordu, "srf
bir eyler yapm olmak iin" dedi. Onu Noel'de ziyaret etti, iki haftalna Timmie ile birlikte Edger-ton'larn
konuu olarak Fremont'a geldikleri zaman. Biraz daha incelmi gibi duruyordu, ama yle olmadn syledi.
Noel'de Car-ter'i iki kez ziyaret etti. Carter marangozhanede yapt bir raf verdi ona. Duvara aslacak bir
raft, kiraz aacndan yaplmt. Hazel'a onu kafesten paketsiz verdi, nk saracak bir eyi yoktu ve
olsayd da gardiyanlar aarak verirdi. Rafla birlikte Timmie'nin adnn ba harfleri kapana kazlm gzel bir
mee dolap verdi, bunu da Carter yapmt. Timmie'ye bir kart gnderdi: "Artk oyuncaklar iin ok
bydn biliyorum, ama annenin sylediine gre evin yaknlarnda kk bir spor alan varm, spor
eyalarn bunun iine koyabilirsin."
Sonra Hazel bir kez daha gitti, giderken de Paskalya'da geleceine sz verdi. Edgerton'lar Carter' bir kez
ziyaret ettiler ve birka not yazarak neeli olmaya alan bir havayla bitkilerden, yavrular olan kedilerinden
sz ettiler. Sullivan da yazd. Gawill'in Triumph'dan "atldktan" sonra New Orleans'a dndn ve metal
donanmlar yapan bir irkette altn yazyordu. Bu artk Carter iin hibir nem tamyordu. Gavvill'in
Triumph'dan ayrldn ya da atldn duyal neredeyse bir yl oldu, diye dnd. Sulli-
K

van bunu Gawill'le ilgili aratrmalarna ve okul fonunu zimmete geirilmesi srasnda Gawill'in harcamalarn
ortaya karmasna balyordu. Diyelim ki doruydu. Neden Gawill hibir eyle su-lanmamt? Gavvill
sulu olabilirdi, ama zgr bir insand. Yanl doru, doru yanl olmutu ve her ey kttan yaplmt:
cezalar, aflar, af istekleri, kt siciller, ihtarlar, sululuk kant, ama yle grnyor ki asla susuzluk kant
deil. Hi kt olmasa, diye dnd Carter, tm hukuk sistemi kp yok olacakt.
Cezaevinin her yerinde, hatta revirde bile hukuk kitaplar, avukatlarn mektup formlar ve szlklerin
yardmyla mektup yazlyordu. Habeas corpus, coram nobis* ve binlerce kiisel acyla ilgili yazyorlard.
Carter sk sk telaffuz ve dilbilgisi kurallarn gzden geirmesi iin mektuplara bakmaya arlrd. Bunlar
dzeltebilecei yanllard, ama baz mektuplarn acnas halini dzeltemezdi. Bu bata onu o kadar rahatsz
etti ki onlar adna baz mektuplar kendisi yazd. Ama sonunda abalarnn sonucunu grmeyince bu berbat
mektuplar olduu gibi brakt. Bazlar derinden gelen bir ln dzensizlii gibiydi. Baz mektuplar da
alkanlk halini alm szlanmalard ve dzensizlikleri aptallktan kaynaklanyordu. Baz szlayclar becerikli,
hatta edebiydi ve mektuplarn Carter'a dzeltme yapmas iin deil iltifat istedikleri iin gsteriyorlard.
Mektuplar yaratc olduu kadar krgnlk ve nefret rn de olabiliyordu. zellikle Max'in hcre
blokundakiler mektuplarn getirirdi, nk Max'le onu yazarken grmlerdi. Max okumas yazmas
olmayanlar iin birok mektup yazyordu. Cezaevi her mahkma ayda iki "i mektubu" yazma izni veriyordu.
David Sullivan Carter'a yle yazd:
Belki durum imdi sana pek umutlu grnmyordur, ama ihtiyacmz olan tek ey biraz daha kant. Gawill'le
iliki kurmu insanlardan ifadeler, rnein Triumph'dan para kaybolduu sralarda msrife harcad
parann bir ksmn alanlar. Gawill'le Palmer hakl olarak temkinliydi, ama konuabilecek durumda olan
insanlar ve bunlardan ikisiyle bizzat ben konutum. Hazel da onlarn kim olduunu biliyor, ama yazmamak
en iyisi. Ne yazk ki Gawill'in misilleme yapmasndan korkuyorlar ve konumadan nce onu parmaklklarnn
arkasndan grmek isteyeceklerdir, ama hukuk sistemi bu ekilde ilemez. Ne var ki bu
* Lat. Herkesin kendi bedenini bizzat kullanma yetkisi, (.n.) 82

tehdit bile Gawill'i yava yava zyor. N.O.'ya, eski yerine geri dnd ve her zamanki gibi evresinde
ayaktakm var. Oraya gitmeyi dnyorum, klk deitirmi bir ekilde de olsa...
Max ile zenci hcre arkadana, portatif bir yatak zerinde uyuyan nc bir kii daha katlnca Franszca
dersleri daha az keyifli hale geldi. Adam 15.30'da salarn ykamak istiyordu ya da mektup yazmak iin
masaya ihtiya duyuyordu, hatta Max'le Carter ayaklarn kaldrarak Max'in alt taraftaki yatana oturmak
istedikleri zaman "mrltlar"ndan yaknyordu, stelik sesleri leden sonrann o saatinde koridordan gelen
seslerden ok daha alakt. Yeni adamn ad Squiff'ti. Otuzun altnda, sarn ve zayft, elmack kemiinde
akana kadar kan bir yara izi vard. Max Car-ter'a adamn daha nce de birka kez cezaevine dtn
anlatt, geri Max imdi neden tr girdiini bilmiyordu. Herhalde en az nc geliiydi ve ar bir ceza
almt. Adam dnyadan nefret ediyordu ve Max'ten de kesinlikle nefret ediyordu. Max ona kar nazik,
hcreyi kullanma konusunda dnceli, sigara vermekte cmertti, ama Carter bunun Squiff'in tavrna ancak
katkda bulunduunu grd. Carter Max'e Franszca olarak kendi iyilii iin biraz daha sert davranmaya
almas gerektiini syledi. Max omuz silkmekten baka bir ey yapmad.
"Seninle kavga edecekmi gibi bir his var iimde."
Max, "Ha, ben ondan daha iriyim," dedi.
"Adi kavgadan sz ediyorum," dedi Carter ve Max'in bunun ne anlama geldiini bildiini biliyordu -bir
sustal yaras, Max'in arkas dnkken iskemleyle bana vurma.
Max, "Ronnie bana yardm eder," dedi.
Ronnie, iri yar zenciydi. Carter Ronnie'nin de Squiff'ten pek holanmadn biliyordu, ama ne olursa olsun
beyaz bir adama dokunmaya cesaret edebilen ok az zenci vard. Cezaevinde beyazlara kar korkun
nefretini gsteren ok az zenci kard. Zenciler genellikle zencilerle dayanma kurard ve bu mmkn
deilse Max gibi uyumlu kuzeyli beyazlan seerlerdi. Carter, Max'in Squ-iff konusunda nasl davranmas
gerektii konusunda bir daha azn amad, ama Squiff'in varl onu gitgide daha da rahatsz ediyordu.
Yzndeki honutsuzluu grr de bir eyler syler diye
83

Squiff e bakmaz oldu.


Bir gn Squiff, "Siz akll adamlar benim hakkmda m konuuyorsunuz?" diye sordu Max'e ve Carter'a ve
ktlarna su sratarak gmleini ykad lavabonun yanndayd.
"Hayr, biz-" Max duraksad. "Konuacak konular uyduruyoruz. Bu delikte konuacak ne var ki?"
Carter ban Franszca szle emek iin kendini zorlad. Sayfann zerindeki su damlasn bile silmedi.
Squiff yavaa lavaboya dnd, gmleini skt, silkeledi ve kancaya o kadar sert bir hareketle ast ki bir
yrtlma sesi duyuldu. "Siz entellerin ktphaneye falan gidememeniz ne fena."
Max Anahtardelii, yani amarhanedeki kk kpekle ilgili konuuyordu. Kpek imdi yaklak bir aydr
amarhanedeydi, hayvanlara izin verilmediinden dikkatle saklanyordu elbette. amarhane alanlar
cezaevi duvarlarnn iine giren bir teslimat kamyonunun srcsnden almlard onu. Terriyer karm
siyah beyaz, kk bir kpekti ve Max'e gre bir yalarndayd. amarhanede alan yetmi yetmi be
adam kpei biliyor, ama gardiyanlar ve teki mahkmlar bilmiyordu. amarhane alanlar ona
yemeklerinden artanlar getiriyordu ve bir adam di ipinden bir tasma rmt. Bir gardiyann
amarhaneye girdiini gren olursa, yksek sesle "Kimin zaman var," diye barlr, Anahtardelii'ne en
yakn mahkm gardiyan gidene kadar onu dolaba kilitlerdi. Anahtardelii gece byk bir ekmecede
uyuyordu, ekmecede yemei, suyu ve tuvalet olarak da paralanm ktlar vard. Mutlu grnyordu ve
kilo almt.
Squiff hor grr, alay eder bir tavrla, "Siz baylar mola vermeyi dnyor musunuz?" diye sordu.
Max gld. "Hayr, ya sen? Dur ieriye gireyim."
Squiff kkrdad. "Anahtar deliklerinin Franszca karl yok mu? Olmas gerek."
Max, "Kk bir kasabann ad bu. Arkansas'ta," dedi.
Squiff, "Ha," cevabn verdi.
Carter Edna Teyze'nin ona yazd ve Hazel'n cezaevine getirdii mektuba cevap yazmt. Neden
cezaevinde bulunduunu elinden geldiince aklamaya alm ve parmaklarnn bana geleni
anlatmamt. Bir seferinde bir ok yeterliydi. Daktiloda yazmt,

Edna elyazsndaki deiiklii fark etmesin diye. Mektubu gnderdii zaman kendini ok kt hissetti ve
Edna ile ilgili dncelere dald. Edna her zaman ok gazete okurdu ve imdi California'da olduu iin
muhtemelen New York Herald Tribune'e. abone olmu ve onun cezaevine giriiyle ilgili haberleri
okumamt. Edna'dan mektup gelince daha da kt oldu. Teyzesi yle yazmt:
Verdiin haber beni ok kt etkiledi. Hazel ve olan iin korkun bir ey, ama Hazel' tandm iin btn
bunlar atlatabileceini dnyorum. Ama vicdann ve hareketlerini tam olarak inceledin mi? Kimse
tamamen masum deildir. Amerikan mahkemelerinin hi susuz bir insana ceza vereceine inanamam. Sen
her zaman unutkan ol-musundur, Philip, dikkat etmen gereken yerde dalgnsndr. Ne kadar kk, ne
kadar nemsiz olsa da yanl davranm olduunu anlarsan iindeki acln bir ksm yok olur ve Tanr'yla
huzur bulmana yardm eder...
Carter Edna'nn yalandn o zaman anlad. Yetmi be yala-rndayd, baz insanlar iin bu ya ok
fazla olmasa da anlalan Edna iin fazlayd. Cevap vermesi iin haftalar gemesi gerekti, ksa, daha dikkatli
bir mektup yazarak Palmer'n okul kurulu tarafndan Triumph'a verilen fonlara el koyarken kendisini nasl
kullandn anlatt. Edna bu mektuba cevap vermedi. Birlikte oturduu kardei Martha temmuzda Carter'a
yazarak Edna'nn vcudu su toplad iin yataa dtn ve kalbinin zayf olduunu, doktorunun bunu
atlatacan ummadn syledi. Austos aynda Edna'nn ldn bildirdi. Carter'a mirasnn yars
kalyordu, bu da yz yirmi be bin dolar civarndayd. Carter br yarnn kime gittiini biliyordu: Martha'ya.
Edna on yl akn bir sre onunla oturduu ve Martha'nn kendine ait fazla paras olmamasndan tr
Carter iin bu durum anlalabilirdi. Ama hayat boyunca Carter'a daysnn ve muhtemelen teyzesinin tek
mirassnn kendisi olaca sylenmiti. Carter mirasn yars konusunda ne mutlu ne de krgnd. Ona hi
nemli gelmiyordu. Max'e paradan sz etmedi. Carter paray Hazel'n almasn, byk blmyle yatrm
yapmasn ve alma fikrinden vazgemesini istiyordu. Hazel imdi psikoloji ve sosyolojide master
yapabilmek iin iki yl okula gitmeyi dnyordu, bunu yapmadan herhangi bir yerde kayda deer bir i
bulamazd.

Hazel'i temmuz aynda Timmie ile geldiinde grmt. Bu kez Hazel Sullivan'n Clayton'daki evinde
kalmt, buras Fre-mont'dan birka mil uzaktayd. Carter artk Hazel'n Sullivan' grmesine ok daha az
ses karr olmutu. imdi ya da gemite bir ilikileri olduunu sanmyordu. imdiye kadar olmamsa,
imdiden sonra da olmaz, diye dnd. Hazel'a olan ak cezaevinde tuhaf ve derin bir deiimden
gemiti. imdiki sekssiz, ehvetsiz bir sevgiydi, daha nce o kadar youn olan aklarnn bir ksm askya
alnmt sanki. Bununla birlikte ona duyduu ak daha da artmt. Hazel'n ballnn yaayabilecei en
byk ey olduunu ve olacan hissediyordu. Hazel yazn yapt ziyarette, "Kald ki alt yl olacan
dnsek bile yars bitti," dedii zaman Carter kendini ok sakin ve gl hissetti. ki yl nce bu tr szler
onu fkelendirir ve yaralard.
Vasiyetname aldktan sonra yz yirmi be bin dolar alma fikri Hazel'n sosyoloji diplomasyla ilgili
dncelerini deitirmedi, eyll aynda Long Island'daki Adelphi College'a balayacakt.
Austos Carter iin biraz daha zor bir ay oldu. Scaklk teki yazlara oranla daha kt gibiydi. Sullivan bir
daha New York'a, Knowltonlarn dairesine gitti. Yllar bylece geti. Austos aynn son haftasnda
Anahtardelii kefedildi. Bir gardiyan geldiinde onu saklamak iin koturan bir mahkm hayvann ayana
basnca kpek havlad. Gardiyan -kendisine itaat edilmesi iin silahn ekmesi gerekiyordu ama
yapamamt- hayvann ortaya karlmasn istedi. Bu srada Anahtardelii dolaba girmiti ve kimse onu
karmak iin harekete gemedi. Max amarhanede tam bir sessizliin hkm srdn, btn
makinelerin kapatldn ve bu beklenmedik sessizlikte Anahtardelii'nin havladn syledi. Gardiyan
dolab kefetti ve kpei oradan kard.
Max, "Gardiyan kpei vuracak kadar ldrm grnyordu," dedi, "ama yemin ederim eer vursayd
oradaki adamlar onu lime lime ederdi." Max Franszca konuuyordu. Squiff her zamanki gibi orada hazr ve
nazrd.
Kpek yaknlardaki kasaba Bovvman'da hayvan slahanesine gtrld. Max baz mahkmlarn Bowman
Eagle'a mektup yazarak ona bir ev bulmaya alacaklarn syledi. Mahkmlar slaha-neden izin almak iin
gereken dolar da gnderiyordu. Gazeteye
86

yazlan mektup amarhanedeki herkes tarafndan imzalanacakt, bylece cezaevi yetkilileri sulayacak
kimseyi bulamazd.
Ertesi sabah tm cezaevi Anahtardelii'ni renmi gibiydi. aydr kpein varlnn byk bir sr gibi
saklanm olmas ve kpein gitmesinden yirmi drt saat sonra alt bin kiinin birden bunu renmesi tuhaft.
Mahkmlar honutsuzdu. Max kpein bulunduu gn yemek salonunda fsldamalar olduunu ve
gardiyanlarn, konuurken yakalananlarn hafta sonu film hakkn kaybedeceini hoparlrle aklamak
zorunda kaldklarn anlatt.
Squiff Max'e, "Demek Anahtardelii'ni biliyordun ama bana sylemedin," dedi. Arkalkl iskemlede oturmu,
krdana benzeyen bir eyle trnaklarn temizliyordu. "amarhanede alyorsun, deil mi?"
Max rahat bir tavrla, "Aman, haydi, Squiff, herkese sylemi olsaydk, kpek iki gn orada kalamazd,"
dedi. "Baz orospu ocuklar gardiyana sylerdi."
"Ama buradaki arkadana syledin." Bayla Carter' gsterdi. "O amarhanede almyor, hap
datcs. Ona neden syledin?"
ki gn sonra Max amarhanedeki herkesin imzalad mektubun engellendiini syledi. Sansr kurulu
mektubu mdre gstermiti anlalan, nk mdr imdi azna geleni sylyordu ve amarhanede
alan herkesin cezasna iki ay eklenmi, bir ay sreyle film haklan ellerinden alnmt.
Carter Max'in hcresinden km, A Blok'un sonunda asansr beklerken ilk ses dalgasn duydu. Sesler
B Blok ynnden geliyordu. Bata kutlamaya benziyordu -ama kim kutlama yapard ki? Asansrn kaps
ald, asansrc de sesleri duyunca yznde akn bir ifade belirdi. A Blok'un koridorundaki btn
mahkmlar gitgide ykselen sese doru dnerek sessiz durdu. Dinlemek iin hcrelerinden kt insanlar.
Biri atlak bir sesle, "Balad!" diye bard.
Asansrc Carter'a telala "Asansre bin," dedi, ama tam o srada bir mahkm asansre atlad, adamn
kollarn tuttu ve ikisi birden asansrn zeminine dt.
Birden herkes komaya balad. Asansre doru bararak ve glerek koan drt kii Carter'a arparak
yana savurdular.
87

Hcre bloku iinde bir silah atelendi ama yksek tondan sesler arasnda belli belirsiz duyuldu. Asansrn
kaps kapand. Carter dnnce B Blok'un kapsnn ardna kadar ak olduunu ve A Blok'tan insanlarn
akn akn ieriye girdiini grd. Nereye gideceini bilemiyordu, gvenlik iin yaknlardaki hcrelerden birine
dalma istei duydu, hcrelere doru ynelmiti ki komakta olan iri bir adamla iddetle arpt. Carter
zorlukla yutkundu, nefes almakta zorluk ekti. Birden deliye dnmt. B Blok'a yneldi. Kap aznda
vcutlarla arpmak korkuntu. Carter ayaklarnn altnda bir insan vcudu hissetti. Birka kii nlerindeki
kiilerin kafasna vuruyordu. Sonra Carter kapdan gemeyi baard. Mahkmlar B Blok'un katlarndan akn
akn geliyor, hepsi de baryordu. Bir kattan su sel gibi boalyordu ve mahkmlar suyun altndayd,
slanmlard, bararak evrelerindeki insan denizini itiyorlard. Max'in hcresi belki iki yz metre tedeydi,
ama iki yz mil kadar uzak grnyordu. Carter ona ulama dncesinden vazgeti ve solundaki
hcrelerden birini hedefledi. Arkasndan gelen yal bir adam Carter'n gmleine boulmakta olan biri gibi
yaparak, "Hcreme gitmek istiyorum! Hcreme!" diye bard.
Carter sonunda bir hcreye ulaabildiinde, deliye dnm gibi duran bir mahkm, "Git buradan, dostum!"
dedi. eride drt kii daha vard ve kapy kapal tutuyorlard.
Carter bir sonraki hcreye doru ilerledi, Max'in hcresinin ynndeydi. Ayak takm C Blok'a doru
bastryordu, Carter kaplarn ak olduunu tahmin etti. Sonraki iki hcrenin kaps akt, ama
yamalanmlar, parampara edilmilerdi, ilteler yere salmt. Bir klozet yerinden kaldrlmt, su
akyordu. Carter'n aklna yerinden sklen klozetlerin alt kata su aktp hepsini boaca dncesi geldi.
Baka bir hcrede bir adam acyla baryordu: Hcrede alt ya da sekiz kii vard, grnmeyen ama bar
duyulan adam dvp tekmeliyorlard. Carter hcre fikrinden vazgeti. Yzlerce kii ayn eyi dnmse
ans ne olabilirdi ki? stne kapanm srgl bir kapy tutmak iin umutsuzca urarken baylan bir
adam grd. Bir klozet Carter'n bann stnden kavis izerek geti ve en az iki kii altnda kald.
Biri, "te geliyoruz! ineyin gein!" diye bard. Bir adam elden ele geiriliyordu; glyordu, akl banda
deildi, balarn
88

zerine kaldrld, birok insan ona dokundu, korku ve krgnlkla dvld, glen brleri ona yardm etti ve
ok gemeden C Blok'un kapsndan geip grnmez oldu.
"Mdr asn! Mdr asn!" Barmalar artt.
Carter Max'e bakt. Srtp baran, eliyle yapt ba muzaffer bir ifadeyle sallayan Hanky'yi grd. Sular
sel gibi Carter'a ve evresindeki mahkmlara ulat ve sulardan kama telann bastrmasyla Carter
koridorun ortasna doru srklendi. Ama sel onlardan hzl hareket ediyordu ve birka saniye iinde Max'in
hcresinin yanna gelmiti, hcreye girmek iin abalad.
Max'in hcresinde yaklak sekiz kii vard. Adamlarn gzleri korkuyla falta gibi alm, dimdik durarak
kapy kapal tutuyorlard.
Carter onlara, "Max nerede?" diye bard.
"Kim?"
"Max! Bu hcre onun!"
Adamlar bo bo bakt. Belki de onu duymamlard. Bir dzine insann zerinden baryordu. Carter
Max'in hcresindekileri tanmyordu.
Carter'n evresindeki insan says birden azald. Sonunda C Blok giriini zorlamaya baladlar.
Max'in hcresindeki adamlardan biri Carter'a, "eriye gel, dostum," dedi.
"eriye girmeye almyorum. Max'in nerede olduunu bileniniz var m?"
imdi birka hcre kaps almaktayd. Barp kahkahalar atan baz mahkmlar darya kyordu. En
kt dnemde snak bulmulard ve amataya katlmaya hazrdlar.
Max'in hcresindekilerden biri, "Haydi buradan kalm," dedi.
Birden hcre kaps ald ve hepsi hzla hcreden kt; sekiz, belki on kiiydiler.
Max hcrede yerde yatyordu.
Carter Max'i evirip yzn grnce ldn anlad. Max'in yz kan iindeydi ve ezilmiti. Carter
zorlukla yutkundu, lgnca ksa soluklar ald, sonra kapya gitti. On adamn arkasndan C Blok'a doru
kotu. lerinden biri yapmt ya da birden fazlas; Max'in hcresini almak iin urayorlard. ri yar bir
adam yar
89

aka yar ciddi uzanp Carter' kaln koluyla durdurdu. Carter bir ayan kaldrp adamn karnna tekme att.
Adam geri geri sendeleyerek duvara arpt. Yere dt. Carter adamn stne atlad. Yzne, vcuduna
oturdu, tekmeledi. Yaknnda grltyle tempo tutuluyordu. Carter adamn gmlek yakasn iki eliyle
kavrayarak ban ta zemine arpt.
Sonra bir zenci mahkm Carter' gmleinin nnden tuttu, yzne srtarak bakt, "Hey, adamm, ldrdn
m?" dedi.
Carter zenciye yumruk att ama isabet ettiremedi.
Zenci de ona vurunca Carter kendini kaybetti.
Ayldnda hcre bloku uzaklardan gelen iki ses dnda sessizdi. Blokun ucunda iki mahkm elinde
silahlarla duruyordu. Gene silahl nc bir mahkm da blokun br tarafnda, Carter'a ok daha yakn bir
yerdeydi
En yaknndaki silahl adam, "ldn sandk, Joe," dedi. Adam zenciydi. Yavaa dans ediyordu.
Carter ayaa kalkmaya alnca tuhaf bir ekilde bklen kolunu kullanamad ve krlm olduunu anlad.
br kolunun yardmyla kalkt ve ak bir hcre kapsndan destek almak iin sende-leye sendeleye yrd.
Hcre botu. Ranzann alt yatana, plak yaylarn zerine kt, ilte neredeyse tmyle yerdeydi.
Saatine baklrsa orada yirmi drt saat geirdi. Iklar srekli akt. Nbeti gardiyanlar deiti, imdi
koridorun iki ucunda da birka gardiyan vard. ki tanesi Carter'a bir yerlerden iki kez su getirdi, nk
hcredeki lavabo krlmt: Duvardaki krk borulardan su damlyordu, borular duvar iinde krlmt ve su
ierideki baka bir yere akyordu. Carter'in kolu iiyordu. Birka kez hastaneye gtrlmeyi istedi, ama
gardiyanlar grev yerlerini terk edemeyeceklerini, emir altnda olduklarn sylediler. Bunu gururla sylerken,
sevdikleri ve sayg duyduklar bir ordudaym gibiydiler. Bir gardiyan, birka kiinin onu gtrmesi iin izin
almaya alacan belirtti. Carter'n kolu tpk baparmaklar gibi zonklamaya balad. Morfini zledi.
tikten birka dakika sonra suyu kusmaya balad. Onu alp gtren adamlar neeli grnyordu. Biraz da
ikiliydiler. Carter nefeslerindeki iki kokusunu alabiliyordu. Biri beyaz, br siyaht.
Zenci olan, "Evet, arkada," dedi. "imdi tam etkili bir cezaevi-
90
miz var. Sedyeler ve scak su torbalan, bambu ve ay !" Bir soprano gibi gld.
Sendeleyince Carter' sarstlar. Asansrn krk olduunu sylediler. Merdivenlerden indiler.
Zenci ho bir ses tonuyla, glmseyerek, "Whitey'yi ldren sen misin?" diye sordu.
Carter bir ey sylemedi. yle byle sert bir kavgay, birini tekmelediini hatrlyordu. Adamn yzn,
ksa boylu mu uzun mu, iman m zayf m, beyaz m zenci mi olduunu hi mi hi bilmiyordu.
Hastane harap olmutu. Dr. Cassini korkmu bir tavan gibi duruyordu. Carter'a belli belirsiz bir merhaba
dedi, onu zorlukla tan-masna. Krlm komodinler bir keye ylmt. Tek bir arkalkl iskemle
kalmamt. ki mahkm gardiyan kabzalar grnen silahlan ceplerinde, revirin pencere tarafnda duruyordu.
"Ne zaman u kapdan biri ieriye girse, bir saldr daha diye dnyorum," dedi Dr. Cassini. "Allahm!
Burada ne kadar uyuturucu olduunu sanyorlar. Drt kez yamaland!" Carter'n kollarn elleyerek
inceliyordu.
Carter otomatik olarak fsltl bir sesle, "Morfin kald m?" diye sordu.
Dr. Cassini srtarak evresine bakt. Eildi ve, "zel bir yerim var. Bunun gibi acil durumlar iin. Penisilin
de. Rahatmz yerinde, Philip, olum."
Dr. Cassini kolunu ekme aletine dmdz koydu ve bunun iin bir morfin inesi daha yapmas gerekti. Bu
durumda bile o kadar ac veriyordu ki, keskin kenarl kemik yumuak etten syrld. Carter Max'e gkn
karmadan durmaya sz vermi gibi yapt, Max olsa byle yapard. Birka nemsiz yara daha vard:
Alnndaki kesiin temizlenmesi gerekiyordu, eklemlerindeki kesikler, enesin-deki birka santimlik yara
dikildi, kurumu kan ayakkabsna yaptrc madde gibi ylesine dolmutu ki, ayakkabnn suya sokulmas
gerekti. ekme ileminden sonra Carter kfr edecek kadar glendi. nce kendine kfretti, sonra
kfrlerini mrldanmaya balad. Orospu ocuklar dedi Max'i ldrenlere -Squiff ya da her kimse. Cezaevi
kfrleriyle svp sayd.
Pete alt kiinin ldrldn syledi, muhtemelen say daha
91

da fazlayd. Btn revir yataklar doluydu, korumam olsalar Car-ter'nki de elden gidecekti. Mahkmlar C
Blok'taki alt gardiyan rehin tutuyor ve haftada bir yerine iki kez biftek, iki yz kadar mahkmun transferi, bir
hcrede artk kii kalnmamas ve yemek salonunda daha koyu kahve istiyorlard.
Pete'yi dinleyen Dr. Cassini, "Ah, bu adamlar kak, kak bunlar," dedi. "amarhanedeki o kpek
yznden isyan kardklarn hi sanmyorum. San solunu toplatmak iin buraya gelenlerin yars kpek
konusunu bilmiyor bile. Bu i baladndan beri uyumadm. Uyumaya korkuyorum. Milis kuvvet hemen
buraya gelmeli. Milis kuvvet armaya mecburlar. te o zaman gerek bir atma olacak."
Carter hi aldrmyordu. Milisin dosdoru revire gelip onu vurmasna metelik vermiyordu. Her ey ona uzak
ve nemsiz geliyordu. Pete'in daldan dala atlayan monolounu ryadaym gibi dinledi. Revirdeki baz
yarallar cezaevi sansr kurulunun nledii mektuplardan sz ettiler, ama kimse neler olduunu aslnda
bilmiyordu, bir tek C Blok'ta baladn biliyorlard. Birka mahkm bir gardiyann zerine atlayp silahn
almt.
Pete, "ok komik," dedi, "Mdrn dn kpek mektuplarn darya karma konusunda bir aklama
yapacan duymutum. Biraz ge kald tabii. On dakika kadar ge. ok komik, yle deil mi?"
Birka mahkm lideri mdrle telefonla konuuyor, dedi Pete. Mahkmlarn neler istedii konusunda
abartl raporlar getiriyordu, hatta bunlardan bazlarnn doru olmadn da biliyordu: her gece sinema,
ayda bir herkes iin ev izni, hcrelerdeki dularda scak su -bu sonuncusu Pete'i glme krizine soktu.
O akam saat 8 sularnda silah sesleri geldi ve ok gemeden revir A Blok'un tekrar milis ve gardiyanlarn
eline getiini duydu. Henz hava kararmamt, ama yarn sabaha kadar baka atma olmayacak, diye
ngrd Dr. Cassini.
renmi bir ifadeyle, "Milisin hedefi mutfak olmal," dedi. "Bu orospu ocuklarn birka saat a brakrsan
dize gelirler. Dndkleri tek ey mideleri. Mideleri ve seks tabii."
Gece boyunca uzun uzun tarttlar. Carter ok fazla morfin ald iin uyuyabileceini sanmt, ama
arlar onu uyutmad. Ne-
92

dense buna hi aldrmyordu. Sakin sakin ama acyla Max'i dnd. Neredeyse btn gece Max'i dnd.
Hi deilse karlnda birini ldrmt, muhtemelen Max'i ldrm olan kiiyi deil ama gruhtan birini
ve hepsi birbirinin aynyd. Carter o adam ldrdnden emindi. Ve bu da ona son derece hakl ve doru
geliyordu.
1
1 gn sren ve lke apnda ilgi gren Eyalet Cezaevi is-yan Carter iin bir ay iinde gemite kald.
Daha da nceden gemite kalabilirdi, ama mahkmlarn yarattklar kargaay temizlemeleri bir ay kadar
srd: lavabo ve kvetleri yeniden taktlar, krdklar dolaplar tamir ettiler (anahtarclk cezaevinde retilen
bir meslek olmad iin anahtarclarn arlmas gerekti), amarhanede krlan makineleri, marangoz
atlyesini ve btn atlyeleri onardlar ve kendi yaralaryla krk kemiklerini de iyile-tirdiler. Bu sonuncular
Carter hep evresinde gryordu. Yarallardan en kt durumda olan yal Mac'ti, hi yaras yoktu ama Dr.
Cassini'nin deyiiyle, beyni t diye krlm olduu iin revirde kalyordu. Mac gemi modelinin cezaevi
ayakkablar altnda parampara edildiini ve hcresinin talan edildiini grmt. Car-ter'n duyduuna gre
bir gardiyana hcre kapsn kilitletmeyi bile baarmt, ama mahkmlar ieriye girip gemi modelini
paralamak iin kilidi balyozla krmt. Carter Hazel'a Mac'i anlatt. syan cezaevindeki koullara dikkat
ekmi olduu iin Mac'in ok yaknda bir akl hastanesine kabul edilmesi olasl vard ki, bu da onun iin
iyi bir eydi, nk kimse onu revirde nasl idare edeceini bilemiyordu. iddet kullanmyordu, ama nerede
olduunu pek bilmiyordu, hatta azna kakla yedirilmesi gerekiyordu.
syan Carter'a srekli bir isyan, ayaklanma ve nefret gibi grnen bir varolu, bir zaman ak iinde tek bir
"olay" olarak geliyordu yalnzca. Bunu Hazel'a aklamaya alt. ok iyi ve net akladn sanyordu, ama
Hazel dnce silsilesinin ok olumsuz olduunu, insan karakterindeki hibir iyi yan ya da ceza sistemi
yetkililerinin niyetlerini kabul etmediini, bu yzden korkun

bir depresyon ve insan sevmezlie doru gittiini yazd. Bundan kanmak iin durumu farkl, olduu gibi
grme abasnda olmas gerekiyordu. "Hayatta hibir ey siyah-beyaz deildir. Bu kadar basmakalp bir
deyim kullandm iin kusura bakma, sevgilim, ama David'in bir keresinde dedii gibi, gerek olan her ey
basmakalptr. Bunu ok sk sylerler, nk insan deneyimi onlara bunun doru olduunu gstermitir..."
Sylediklerinde gerek pay var, diye kendine ve Hazel'a itiraf etti Carter, ama cezaevi isyan zerine de
yorum yapt: Max Sampson gibi insanlar ldrld, Mac iyice delirdi -zavall adam artk karsn bile
gremiyordu, nk alt kattaki ziyareti blmne ne inebiliyor ne de indirilebi-liyordu ve ziyaretilerin de
revire girmesi yasakt -isyanclarn en serti olan Swede adnda bir adam (geri ksa boylu ve esmerdi) talep
ettii eyi almt: srf kendisine ayrlm bir hcre. Bunun grnrdeki nedeni Swede'in "isyan zanls"
olmasyd ve bu haliyle hcresinin dnda krmz bir tabelaya numara yazlmt; ama adam her gn
alt atlyede ve hcre blokundaki koridorda br mahkmlarla yan yana olduundan bunun hi nemi
yoktu. Talep ettii iin ve cezaevi yetkilileri de eer vermezlerse balarna bela alacaklarndan ona zel bir
hcre verilmiti.
Carter'in cezasnn drdnc ylnda David Sullivan New York'a tand ve Birinci Cadde'deki yeni bir
ihannda bir hukuk irketine girdi. Hazel, Adeiphi'den mezun olmutu ve denizar bir i bulup Timmie'yi
svire'de bir okula gndermeyi dnyordu, ama Bat Yakas'ndaki Manhattan'da bir ocuk koruma
kurumunda bulduu i yznden bundan vazgeti. Carter onun ABD'de kalma kararnn Sullivan'n New
York'a tanmasyla ilgili olduundan hi kuku duymuyordu.
Hazel ylda drt kez onu grmeye geliyor ve Bowman-Southerner'daki tek otelde kalyordu. Para artk
sorun olmaktan kmt, ama iinden dolay Hazel'in fazla zaman olmuyordu. Baz ziyaretleri bir hafta
sonundan daha uzun srmemiti. Haftada iki kez ona yazyordu. Zarflarn iinde ounlukla Timmie'nin
fotoraflar olurdu ve artk ounlukla Timmie'nin, birka tane Hazel'in ve Hazel'in Ne w York'ta tanarak
mektuplarnda anlatt birka arkadann resimlerinden oluan bir albm olmutu Carter'in: Locust Valley-
Long Island'da oturan Elliottlar; Jeremy
94

Sutter; Hazel'n Adelphi'de tant ve Susan adl bir kzla evlenen bir adam; Carter'n ilgilenmedii ama
gene de albme resimlerini koyduu insanlar. rnein, eski arkadalar Blanche ve Eddie Langauer'den
Hazel hi sz etmemiti. Eddie ile Blanche Carter'n ilk hapislik yllarnda iki kez ona yazm, Carter da
cevap vermiti. Daha sonra Langauerler Eddie'nin ii nedeniyle New York'a tand. Uzun bir sredir
yazmamlard. br New Yorklu arkadalar iin de durum byleydi; nce akn, anlayl birka mektup
yazm, sonra suskunlua gmlmlerdi.
Timmie artk on bir yandayd. Carter ortalama olarak ondan ayda iki mektup alyordu, ama mektuplarn
biraz grev gerei olduunu dnyordu. Sonunda Timmie'yi grnce iler daha iyiye gidecek, diye
dnd. Zor olacakt kukusuz, ama soukkanl olmaya, olunun boynuna atlmasn ya da bir haftada, bir
ayda dost olmay beklememeye kararlyd.
Carter'n artk kaps kilitlenebilen, n cam bir kitap dolab vard: Birok insan izin almadan kitaplarn
dn alyordu. Ama isterlerse revirdeki hastalara kitaplarn dn veriyordu. Carter'n kitaplar arasnda
artk Swift, Voltaire, Stanley Kunitz, Robbe-Grillet, Balzac, Encyclopaedia Britannica'nn bir ksm E ve bir
ksm F maddelerini ieren bir cildi (revirden kan bir hasta nedense orada brakmt), bir ngilizce szlk
ve su tesisatl zerine bir elkitab vard. Btn bu kitaplar batan sona okumutu. Yatak iltesinin altnda
kilitli, tahtadan bir alet takm seti ve pergeller saklyordu (yaylar bozulmu, kutu naslsa boluu
doldurmutu). Kitap dolabndaki kitaplarnn zerine koyduu karton mektup kutusunda saklad makine
izimlerini ezberden yapmt. izimlerle baparmaklarnn zrn gidermiti. Bunu Hazel'a syledi -bu
gelecekte ii iin nemliydi- ama Hazel hl ameliyattan sz ediyordu. Ne w York'ta eller zerine
uzmanlam bir ortopedistle bu konuyu grmt. Carter bu konuyu yllarca gndeme alamayacan ve
Hazel'n da bunu bildiini biliyordu. Artk parmaklarna almt, ama bundan Hazel'a fazla sz etmedi.
Cezasnn beinci ylnda morfini tmyle brakmaya alt. Saysz kereler beceremedi, nk
durumunun ok ciddi olduunu sanmyordu aslnda. Brakmann yaratt belirtiler ikinci ya da nc gnde
terleme ve titremelerden te deildi ve on iki saat
95

kadar sryordu. Carter bunu pek nemli bir belirti olarak grmedi. Demerol gibi hafif ar kesiciler alrsa iki
ay ya da daha fazla morfinsiz yaayabileceini kantlad. Parmaklarndaki ar azalmt. Altnc ylnda on
bir ay morfin almad. Bunu byk bir hedef olarak belirlemiti, nk cezaevinden knca morfini bu kadar
kolay bulamazd. Ayrca Hazel'a hi morfinsiz yapabildiini de syleyecek durumda olmay istiyordu.
Bay Drexel'n haftada yz dolarlk demeleri, Carter'n Tri-umph'da almas gereken sre, yani on ay
bitince kesildi. Fre-mont'daki okuldan sonra iki bina projesi olmutu. Bay Drexel Car-ter'a iyi bir referans
mektubu yazmaya sz verdi, ama Carter cezaevinden kana kadar bekleyecekti, bylece Carter ie
bavurduunda "gncel" bir referans olacakt. Carter keyiflendi. "Gncel" demek, cezaevi gnlerinin bitmesi
anlamna geliyordu. Bu insan cezaevi gnlerine katlanm biri olarak "hayli tavsiye edilebi-lir"di. Carter aralk
aynda kacakt. Revirdeki hizmetinden dolay "iyi hal" notu on yllk cezasn yl ve birka ay azaltmt.
Dr. Cassini raporunda Carter' vd de vd, bunu da ona gsterdi. David Sullivan da onun iin yaz
yazmt. Carter'n istei zerine Drexel da. Carter o yl Noel'de evde olacakt ve en bandan balamas
gereken birok insann tersine bir ei, bir ocuu, evi ve paras olacakt. Onlara kendi elleriyle hediyeler
verecekti: Kimsenin amad, iindekileri kendisinden baka kimsenin bilmedii paketlenmi hediyeler. 1
Aralk'ta New York'taki dairede Hazel'la birlikte olacakt; cezaevinde bir insan ldrm olmasna ramen iyi
hal sicili olan, zgr bir insan. syandan aylar sonra Carter berbat yzl bir mahkmun marangoz
atlyesinde, bir hcre blokunda ona ila verirken ya da herhangi bir yerde yanna yaklap, "Whitey'i
ldrenin sen olduunu duydum," diyeceini ve Dr. Cassini'nin szleriyle "czlam ekeceini" dnd sk
sk. Ama byle bir ey olmad.

12 1 Aralk Cuma gn, sabah saat 8'de Carter Eyalet Cezae-vi'nin asfalt olmayan yolundan karld ve
kapdan geti. Carter'n zerinde darya kma izni alm ya da braklan' mahkmlarn kahverengi
takm ve cezaevinin mahkmlar dnyaya salarken cebine koyduu on dolar vard.
Cezaevinden iki mil kadar uzaktaki kk Gurney kasabasndaki otobs durana braktlar Carter'.
Gardiyan, "artl tahliye memurunu grmeyi unutma," dedi.
"Unutmam." Carter New York'taki artl tahliye memuruna yarn rapor vermek zorundayd.
Otobs hemen geldi. Hava gneli ve serindi. Carter gzlerini falta gibi aarak otobste yolculuk etti,
otobs ofrle birlikte kullanyormu gibi. Sk sk gzlerini krptrd ve ellerine bakarak evreyi szmekten
vazgemeye alt, ama birka saniye sonra tekrar pencereye dnyor ya da nndeki adamn kk
krmz kular olan siyah hasr apkasna, ayakta askya tutunan iki olann Gneyli aksanyla glp
konumasna bakmaktan kendini alamyordu. Olanlar on be yalarndayd. yl iinde Timmie de bu
olanlar gibi neredeyse bir erkek olacakt, sesi deiecek, kzlarla ilgilenecekti.
Fremont'ta saat bekledi. Hazel'a geli saatini bildiren bir telgraf ekti. Hazel darya ktnda cezaevi
kapsnda onu beklemek istemi, ama Carter yapmamasn rica etmiti. saati havaalannn evresindeki
sokaklarda dolaarak geirdi.
Hazel ona yz dolarlk bir posta eki gndermi, cezaevi de o sabah paraya evirerek Carter'a vermiti.
Bilet iin elli yedi dolar doksan sent dedi. Uakta yemek verdiler: stnde biftek, nefis patates kzartmas,
yuvarlaklar halinde kesilerek kvrck salatann zerine konulmu domatesler bulunan kk bir tepside,
ayrca kk bir kt kse iinde kremal tatl da vard. Carter ksenin kt kapan dileriyle at. atal
ba rahat kullanyordu; her eyi kakla yemeyi tercih ederdi, ama yanndaki adamn ona bakt- ' n,
kendisinin eski bir mahkm olduunu anlar anlamaz yerinden frlayacak bir insana benzediini sezdi.
nce Wilkes-Barre ve Pittsburgh'a uradlar ve tam zamannda La Guardia'ya vardlar. Carter br
yolcularla birlikte bir koridordan geerken Hazel, Timmie ve de Sullivan'n yukardaki bir bal-
97

konda durduunu grd. El sallad, glmsedi. Hazel da heyecanla el sallad. Sullivan sakin bir tavrla,
glmseyerek, Timmie de utangaa el sallad. Carter bunlar bir bakta grd.
Hazel onu nce yanandan, sonra dudaklarndan pt. Hem alyor hem de glyordu. Carter ok parlak
gelen klara, drt bir yandaki artc renklere gzlerini acemice krptrarak bakt.
"Naslsn Timmie?" Carter ona elini uzatt.
Timmie eline baktktan sonra skca tuttu. "yiyim."
Timmie'nin sesi Carter'a mzik gibi gelmiti. Gl, biraz titrek bir olan sesiydi. En son duyduunda
bebek sesleri karyordu.
Hazel, "Araba var," dedi. "A msn? Evde bizim iin yemek hazrladm."
Sullivan dmelerini aarak, "Paltomu al," dedi. Carter'n eline tututurdu.
Carter souktan titredii iin paltoyu ald. Kollar kolayca ipek astarl paltonun iine girdi.
Hazel, arabay La Guardia'nn labirent gibi yollarndan Triboro Kprs'ne srd. Morris marka otomobili
alal bir yl olmutu. Manhattan'in klar alacakaranlkta yanmt ve ehir tm dnya kadar byk
grnyordu: Carter iin yeterince byk.
Sullivan, "Bu arada, ben yemee kalmyorum," dedi. "Srf seni grmek iin geldim."
Hazel, "Bir iki imek iin de gelmez misin, David?" diye sordu. Otuz Sekizinci Sokak ve Lexinglon'a
yaklayorlard.
"Hayr, teekkrler. Yaknda grrz, Phil," dedi Sullivan karken. "Geri dnmen harika." Paltosunu
koluna almt. Carter geri almas iin srar etti.
Bundan sonra yalnz kaldlar, srf . Hazel, Dou Yirmi Sekizinci Sokak'ta bir aacn altna park ederken,
park yeri bulma konusunda gene ansl olduunu, bu yeri sk sk bo bulduunu syledi. Carter avu iiyle
aacn gvdesine dokundu. Sonra Timmie'nin valizini otomobilden karmak iin uratn fark etti.
"Ben alrm, Timmie."
"Hayr, ben yapyorum." Timmie yapabileceini kantlamaya alyordu.
98

Valiz ar deildi. inde yalnzca tra malzemeleri, fotoraf albm, Franszca kompozisyonlar ve
erevesini marangoz atlyesinde yapt bir ayna vard. Kitaplarn gnler ncesinden gndermiti. Hazel'a
kitaplarn gelip gelmediini sordu. Gelmemilerdi. Timmie son merdiven basamana kadar Carter'n valizi
almasna izin vermedi. Gzel, bir zamanlar mstakil bir evdi buras, trabzanlar ve merdiven cilalanmt,
zerindeki hal yeni ve temizdi. Hazel anahtar kilide soktu, kapy iterek at ve:
"Voil. Buras bizim, sevgilim," dedi.
Iklar yankt. Hazel'n istedii gibi nce Carter girdi ieriye. Onlarn. lk olarak gzne iki byk vazodaki
glayller iliti. Ayrca byk bir plastik bitki de vard. Duvarlar kitap doluydu. Mobilyalardan bazlarn
Fremont'dan tanyordu ve ou onun iin yeniydi. Sonra rahat bir koltuun nndeki eski, koyu mavi ev
terliklerini grd ve gld.
"u antikalar!"
Hazel da gld.
Yalnzca Timmie sessizdi.
Hazel evin geri kalann gezdirdi: Timmie'nin odas, onlarn odas, yatak odas, mutfak, banyo. Carter
"Harika" demekten baka bir ey syleyemedi. Aynada aptal aptal glmseyen yzn bir an grnce ban
evirdi. Yz krm, yal ve kirli duruyordu. "Yemekten nce banyo yapabilir miyim?"
Hazel, "stediin her eyi yapabilirsin," dedi ve onu uzun uzun pt.
pck Carter' biraz sersemletti. Hazel' dnmeye bile korkuyordu. Daha dorusu dnmeye
balayamyordu. Cezaevi takmnn ceket dmelerini at. Birden bu giysilerden kurtulmak iin bekleyemez
oldu.
Hazel, "Asmam ister misin?" diye sordu.
Carter glmseyerek ceketi ona verdi. "Bu lanet eyleri alp yakman istiyorum."
Be dakika sonra, Carter kvetin iindeyken Hazel kapy vurarak ona buzlu viski-soda getirdi.
Carter yatak odasnda Hazel'n yatan stne koyduu yeni beyaz gmlei giydi. Yatan zerindeki
pantolon en sevdii pantolonuydu. Ayakkablar eski ama ypranmamt, pantolonun tersi-
99

ne hl ayana uyuyordu. Komodinin zerinde, Langauer'lerin yllar nce verdii bir kyafet balosunda
kendisiyle Hazel' gsteren bir resmin durduu gm bir ereve vard. Ka yl nce? En az yedi sekiz yl,
diye dnd Carter. Fotorafta yalnayakt ve iekli gmlek, ieklerden yaplma kolye ve hasr apkayla
bir Ha-waiili gibi giyinmi Hazel' dans ederek dndryordu. Carter kendisinin yirmi, Hazel'n sar giysisi ve
ok daha uzun, iekli salaryla on alt yandaki haline bakt.
Hazel mutfakta yemein son hazrlklarn yapyordu. Carter sorduu zaman Hazel yapaca hibir ey
olmadn syledi. htiya duyduu her eyi Timmie yapabilirdi. rdek piirmiti. Carter portakall sosun
kokusunu duyabiliyordu. Birden Max'in yorumunu hatrlad: "... bu gece iin piece de resistance... belki
canardeau a l'orange..." Bunu tam Hazel'a syleyecekti ki vazgeti.
Timmie gzn dikmi ona bakyordu srekli. Gzleri kendi -sinkilere benziyordu, ama burnu tpk
Hazel'nkiydi, dar, dz ve fazla uzun deil.
Carter, "Timmie, inaatlarndan bazlarn bana gstermeye ne dersin?" diye sordu.
Timmie kpr kprd ama keyifle glmsedi. "Tamam."
"imdi mi?" Carter Timmie'nin odasnda plastik rtlerin altnda esrarengiz ekiller fark etmiti.
Hazel, "Yemekten sonra," dedi. "Yemek neredeyse hazr. arab amak ister misin, sevgilim? Yoksa ben
mi aaym?" diye sordu birden endielenerek.
Carter glmseyerek, "Ha, tabii. Bu tr eyler kolay," cevabn verdi. Mantar hemen kt. Carter ieyi
oturma odasna gtrd. O banyo yaparken minenin yanna masa kurulmu, ate de yaklmt. ki krmz
mum, Carter'n hatrlamad dkme demir mumlukta yanyordu.
rdekten ok, Hazel'n presinden yedi, ama Hazel ona yemesi iin srar etmedi.
"Mthi zengin, biliyorum, bu gece iin ho bir eyler yapmam gerekiyordu," dedi Hazel.
Timmie, "Orada beyzbol oynuyor muydun?" diye sordu.
"ey -evet. Biraz," dedi Carter, oysa oynamamt. Timmie ellerine bakmaktayd.
100

Hazel daha sonraki gnlerde neler yapacaklarndan sz etti. alt yer, her zamanki gibi yapacak ok i
olmasna ramen, ona bir haftalk cretsiz izin vermiti. Carter ve Timmie'yle birlikte belki yarn ya da pazar
gn Modern Sanat Mzesi'ne gitmek istiyordu. Sonraki hafta da alveri yapmalar ve Carter'a
"milyonlarca ey" almalar gerekiyordu. Giysi alveriine onunla gitmek houna gidiyordu ve Carter onun
seimlerini hep beenmiti, aslnda onsuz bir kravat bile almaktan holanmazd. Sonra tiyatrolar ve grmek
iin onu bekledii bir bale topluluu vard. Carter onlar akam yemeine davet etmek isteyen Jeremy Sutter
ve karsyla ta-nmalyd. Locust Valley'deki Elliottlar da aralk aynda istedikleri bir hafta sonu onlar davet
etmilerdi.
Carter, "Bir ara i aramaya balamam gerek," dedi.
"Noel sonrasna kadar ii aklna bile getirme, sevgilim. Kimse yln bu zamannda i aramaz. Zaten
zenginiz." Salatasndan bir lokma alarak ona glmsedi.
Haklyd, durumlar iyiydi, Carter bunu biliyordu. Cezaevinde paral olmak, ok paral olmak hibir ie
yaramazd. imdi ise birdenbire nemli olmutu: oturma odasndaki mzik seti, evdeki mobilya ve kitaplar,
isterlerse Avrupa yolculuuna kma zgrl, on on drt yana geldiinde Timmie'yi iyi bir hazrlk
okuluna gndermek. Carter zarif karsna bakt ve mutluluktan utu.
Hazel ona yeni bir pijama almt, ama eski pijamalarnn yp-ranmam olanlarn saklamt. Carter
zerine yeni mavi pijamay giydi. Timmie ciddi bir tavrla "yi geceler, baba," demekle yetinip geri dndne
memnun olduuna dair hibir ey sylemeden saat 10'da yatana yatmt, bu da Carter iin yeterliydi.
Timmie olmas gereken ekilde davranyor, diye dnd Carter, hissettii ekilde, bu da biraz komik ve
utanga, hatta kukulu ve gcenik olmak zorundayd: Carter Timmie'yi ok utandrdn biliyordu.
Timmie'nin inaatlarna bakacak zaman olmamt, nk yemekten sonra mzik dinlemilerdi, Prokofiev ve
Mozart. Mziin yayl ezgileri duck l'orange kadar zengindi ve her plan bir yzn dinledikten sonra
Carter artk daha fazla dinleyemeyecek duruma geldi.
Komodinin zerinde iki kaln krmz kitap vard, Carter adlarn okumak iin komodinin yanna gitti. Hukuk
kitaplaryd. Sulli-
101

van'n elbette. Yatak odalarnda bu kitaplarn ne ii vard? Evlerinde ne ii vard? Carter kskanlnn
kabarmasndan biraz utand. Aralarnda bir ey olsayd, Hazel kitaplar saklamaz myd? Carter kendini
yataa gzn dikmi bakarken buldu. Sullivan'n onunla bir ilikisi olmusa, diye dnd, onu zevkle
ldrrd. Baparmaklar armaya balad. Yumruklarn skmt. Yatan yanndaki masann zerindeki
ila kutusunun yanna gitti. Haplar Pana-nod'du ve Carter gnde alt tane alyordu. Dr. Cassini imzalad
bo bir kda reete yazm ve bununla ila alamazsa herhangi bir doktorun da reete yazabileceini
sylemiti. Dr. Cassini'nin elbette zerinde ad ve adresi yazl matbu reetesi yoktu.
Hazel odaya girdiinde, "Neden yatmadn?" diye sordu. Ak sar bir gecelik giymiti, ayaklar plak,
salar zkt.
"Dolanp eyalara bakyordum," dedi Carter.
"Yorgun deil misin?"
Yataa birlikte yattlar. Hazel sndrd. Onu kucaklamak neredeyse ac vermiti. Yalar gzlerinden
eriyen buzlar gibi szld. Tekrar eve dnmt.
13 Ocak aynda Carter'n i iin bavurduu ilk iki irket onu geri evirdi. kincisi cezaevi sicilinden dolay
olduunu sylemiti ama Carter birincinin de ayn nedenle reddettiini dnyordu, ama adamlar bunu
aka sylememilerdi. Carter buna hazrd kukusuz. On yerden reddedilebilirdi, hatta yirmi yerden. Hazel
New York'ta en son alt irketten referans almasn istiyordu ama Carter buna kar kt: Mantksal soru
neden son ivereninin referansn kullanmad ve son alt yln nerede geirdii olurdu.
Timmie Noel tatilinden sonra okula dnd. Hazel 9'da broda olabilmek iin her sabah 8.20'de evden
kyor, Carter evde oturup Sunday Times ve Herald Tribne'de, bazen de bu gazetelerin gnlk eklerinde
grd, mhendis arayan ilanlara cevap yazyordu. Haftada iki kez Dr. Alexander MacKensie'yi grmeye
gidiyordu. Adam ergenlik andan beri Hazel'in doktoruydu ve Hazel'la ev-
102

ildikten sonra Carter'la da tanmt. Carter'n karacieri byd iin C vitamini ineleri oldu.
Cezaevinden ktndan beri kendini ok daha yorgun hissediyordu ve aralk ortasndan bu yana
soukalgnl gememiti. Doktor Pananod reetesini de yeniledi, Dr. Cassini'nin imzalad kt parasyla
ilac alamamt. Doktor parmaklarndaki ary sorunca, Carter son drt ylda azaldn ama hl rahatsz
ettiini, ila almazsa gece uyutmayacak kadar ardn syledi.
"Karn bu kadar kt olduunu biliyor mu? Bu kadar ardn sylememiti," dedi Dr. MacKensie.
"Bu kadar kt olduunu ona sylemedim herhalde. Hl ilaca ihtiya duyduumu biliyor."
"Bu Pananod'lar uzun zamandr m alyorsun?"
"Yaklak bir yldr. Ondan nce morfin alrdm. Cezaevinde drt yl kadar kullandm.
Dr. MacKensie kalarn atarak alt dudan srd. "Belirtilerini grdm -ellerinin zerinde kt varken.
Gzlerinde de."
yleyse neden ilk ziyaretimde sz etmedi, diye dnd Carter, ellerinin zerine iki kd dengeli
koyduu zaman? Ya da gzlerine kla bakt zaman. "ey, artk almyorum."
"Eskiden gnde ne kadar alrdn?"
"Belki sekiz doz. Bazen daha az." Bazen de daha ok, diye dnd. htiya duyduu kadar almt.
Ortalama bir bamlnn gereksinimi gnde on iki doz olarak dnlyordu, Carter bunu biliyordu.
"Bu kadar uzun sre kullanmsan bamllk belirtileri gstermen normal."
"Evet, ama ciddi belirtiler deil. Zaman zaman brakmaya altm. Ara ara iki ay boyunca hi morfin
almadm. Cezaevindeki son on bir ayda hi ine olmadm." Carter doktorun gzlerinin iine bakt.
"Ama bunlarda da afyon var, Pananod'larda. Ayn ey bu da," dedi doktor.
"Ben hi morfin hissetmiyorum."
Dr. MacKensie ciddi ciddi gld. "Yapabilirsen gnde drt taneden fazla alma."
Birok akam Hazel i bavurusuna ekledii sayfalk zge-
103

misini daktilo etmede ona yardm ediyordu. Daktilosu onunkinden ok daha hzlyd. Carter Drexel'dan
istedii mektubu almt. Mektupta Carter'n irket iin almasnn "en iyi nitelikte" bulunduu ve
tutuklanmasnn "hibir zaman tatmin edici ekilde kantlanmam nedenler yznden" olduu yazyordu.
Gelecekteki iverenlere gsterilmesi amacyla dikkatle yazlm bir mektuptu, ama Carter'n gnl bunu
gndermeye raz olmuyordu. Hazel zgemiine eklemeden nce en az on be fotokopisini karmas
gerektiini syledi.
Carter, "Mektup ok mulak," dedi. "En hafifinden byle. Benim iin zr dilemeye ve fazla bulamamaya
alan birinin mektubuna benziyor."
"Ama bunun gibi bir yer bulamyorsun." Hazel daktilodan ban kaldrd.
Gece yarsn gemiti ve her ikisi de yorgundu. Carter son birka bavurusunda cezaevinden sz
etmemiti. lk birkanda sulu olmadn, bir dolandrclk nedeniyle alt yl hapis yattn belirtmiti. Beni
ie alma istei duyan olursa, diye dnd, baz aratrmalar yaparak hikyeyi kendileri de bulabilirdi -geri
bu Carter'n pek iine yaramazd. Ya da cezaevi sisteminin etkililiine inanyorlarsa, alt yln gnahlarn ve
su ileme gdlerini sildiini ve ie alacaklar her insan kadar iyi ya da kt olduunu dnrlerdi. Hazel
cezaevinden sz etmesini bile doru bulmad.
Carter, "Her iveren ie alaca kiinin en son alt yeri bilmek ister. Tamam, Triumph. Ne ad ama!"
dedi glmseyerek. "Btn bunlar alt yl nceydi. Son alt ylda ne yaptnz? ey, cezaevindeydim.
Mektupta yazmasam grmede sylemek zorundaym. imdi bahse girerim tm i evresi benim
tepemdedir. Bir irket brne syler. Philip Carter'a dikkat edin."
"Tamam, bir ey saklaman neriyor deilim. Yalnzca Drexel'n mektubunu eklemeni istiyorum. Kald ki o
senin son patronundu."
"Drexel anszn dp lebilir."
Ocak aynn sonunda Drexel gerekten de ld, Carter hakknda yazabilecei baka bir mektubu
yazmadan hemen nce. ki yldr emekli olmutu ve Nashville-Tennessee'deki evinde kalp krizinden ld.
ubat ortasnda Carter i bavurularna Drexel'in fotokopilerini
104

de ekliyordu.
Hazel almaya devam etti, para gerektii iin deil, srf holand iin. Carter'a endielenmemesini
syledi. "yi bir i ararken alt hafta nedir ki?"
Carter, Timmie'nin ok devi yoksa leden sonralar onunla odasnda oynamak iin aba gsterdi.
Timmie'nin inaat setlerinden biriyle bir petrol pompas modeli yapt. Genellikle yapt gibi bir hafta sonra
modeli bozmadndan Timmie'nin bundan holandn dnyordu. Timmie hl ona kar biraz resmi ve
uzak duruyordu. Carter onun birka kez dokunduu ya da szn ettii eye deil de ellerine baktn fark
etmiti. Carter Hazel'in ona parmaklar hakknda bir eyler sylediini biliyordu, nk sylediini yazmt
ama bu o kadar uzun yllar nceydi ki Hazel'in ne dediini unutmutu. Hazel'a sordu.
"Cezaevinde bir kaza geirdiini syledim."
Carter, "Tahmin etmesi uzun srmez," dedi. "Byyor. Ona syleyebilirsin."
"Neden, sevgilim? Brak bu ekilde kalsn. Senin de ona sylemeni istemiyorum."
"Aptal deil o. Tahmin edecektir."
Hazel iini ekti ve sinirli bir ekilde, "Sevgilim, brak bu ekilde kalsn. Ltfen," dedi. Tuvalet masasnda
salarn taryordu.
Her ikisi de yatmak zereydi. Carter ineli bir ekilde konutuunu fark edip piman oldu. Be dakika
iinde yatakta yatacaklard ve Hazel bu gece ayn Hazel olmayacakt. Her gece Hazel' kollarna ald
zaman, kars ona dnyadaki en nemli insan olduu, ona tapt duygusunu yaatyordu. Bu onu kalbinin
arpmas kadar hayatta tutuyordu. Bu gece ayn olmayacakt, nk sesindeki ineli tondan holanmamt.
Hazel'a doru eilip elini kalasna koydu. "Haklsn. zr dilerim, sevgilim. Bu ekilde kalsn."
105

14 Carter, Gregory Gawill'i bir hafta kadar sonra grd. Anlalan Gawill onu bekliyordu, ama Carter'n
evinden birka kap tede onu grd zaman, "Aaa, Phil! Bu ne srpriz!" dedi ve sokaktan geiyormu gibi
yapt. "Burada m oturuyorsun?"
"Evet." Gawill bunu rehbere bakarak kolayca bulabilir, diye dnd Carter ve hi phe yok ki byle
yapmt.
"Seni grmeyeli uzun zaman oldu. Ne kadardr dardasn?"
"Ha - drt haftadr." Yllar Gawill'i biraz deitirmiti ve kt biimde deitirmiti Carter'a gre. Daha
kilolu ve kaba saba olmutu. Ama giysilerinde hl arpc ve zengin bir grnt vard.
"Peki, bir ikiye ne dersin? ki iin fazla erken bir saat olduunu dnyorsan bir kahveye?" Carter'n
koluna vurdu.
"Postaneye gidiyordum." Carter elindeki mektuplar gsterdi.
"Seninle birlikte yryeyim. alyor musun?"
"Henz deil," dedi Carter.
"Sana yapabilecein baz eyler bulabilirim."
Carter ne olduu anlalmayan homurtular kard.
"Ciddi sylyorum, Phil, mal verdiimiz irketlerden biri mhendis aryor. Long Island'da. creti
renebilirim."
"Long Island'da almak istemiyorum."
"Ha."
Carter'n postaneye gitmesi gerekmiyordu, zarflarn zerinde pul vard, ama gitmesi gerektiini syledii
iin iki dolar tutarnda be sentlik adi pul ve birka uak pulu ald. Gawill hl yanndan ayrlmamt.
"Peki, Greg. Benim gitmem gerek."
"Aman, haydi. Kahve iin be dakikan da m yok? Sana anlatmak istediim eyler var. lgini ekecek
eyler."
Carter onunla bir yerde oturma fikrinden holanmamt, ama meraklanmt da. Gawill'in bugnlerde neler
dndn renmek ie yarayabilir, diye dnd. "Tamam."
Yirmi nc Sokak'la nc Cadde'nin kesindeki bir bara gittiler. Carter bira, Gawill de viski ve su
syledi.
Gawill, "Herhalde David Sullivan' epeyce gryorsundur," dedi kocaman burnunu parmayla ovuturarak.
"Fazla deil."
"Sprnt herif. Burnunu fazla sokuyor, bugnlerde acsn e-

kecek. imdiye kadar cinayetten kurtuldu. Ama sonsuza kadar kurtulamaz." Gawill'in kzgnl sert ve
sahiciydi. Kendi kendine mrldanyor da olabilirdi. "Burnunu benim ilerime soktu." Gawill kkrdayp Carter'a
bakt. "Peki, bunun onu nereye gtrdn gryorsun. Hibir yere. Ne kadar abalasa da benimle ilgili
hibir ey bulamaz ve abalad da ok ak."
Carter birasn yudumlad.
"Karnn etrafnda drt dnerken sana yardm etmeye alma pozlarn hi yemedim. Senin nasl yediini
de anlamyorum. Bu adam grmeye -sosyal olarak- nasl katlandn bile anlamyorum." Kzgn gzlerini
kaldrp Carter'a bakt.
"i oluruna brak, tamam m, Greg?"
"Ama onu hl gryorsun, deil mi? -Allahm, New York'a kadar karnn peinden gelen bir adam -e
bak!" Gavvill huzursuzca kprdand. "Karn sulamyorum. Bir kadn yalnzlk hisseder, tamam. Erkek de
hisseder. Biraz yanl bir arkadalk."
Carter ona vurabilirdi. "Karmdan sz etmeyi keser misin?"
"Tamam. Ama tam drt yldr onunla ilikisi var. Bunu bildiini sanmyorum ve bilmen gerekiyor."
"Doru deil."
Gawill masann zerinden eilerek iaret parman uzatt. "Doru. Uyan artk, Phil. Belki karn yapmaz -
doal olarak sana sylemek istemez. Sullivan da sylemez, dnyadaki en iyi arkadan gibi poz yapmaya
devam eder. Ne arkada ama!"
Carter'in kalbi kt kt atmaya balamt. "Senin bana sylemek zorunda kalman ne kadar ilgin deil mi?"
"Dorusunu istersen evet. Bir erkein boynuzlandn grmekten nefret ederim. Sullivan seni
boynuzlatyor. Kendisini arkada-nm gibi satyor, Allah akna tam da onu dvmek, hatta ldrmek iin
her tr nedenin varken."
Gawill'i ele veren bu fke oldu. Sullivan'n Hazel'la ilikisi olmasndan ya da Sullivan'n yanl bir arkada
olmasndan deil, Sullivan Gavvill'e zarar vermi olduu iin bu kadar fke duyabilirdi. "Sullivan'dan pek
holanmaman anlayabiliyorum, nk birka iinden etti seni, deil mi?"
"Ha. Denedi. Biraz karklk yaratt, o kadar. Zaman zaman ho olmayan bir koku yalnzca. Koku
Sullivan'dan geliyordu, Gre-
107

gory Gawill'den deil."


Carter biraz glmsedi, ama Gawill'in glmsemesinden holanmadn grd. "Peki, Greg, ben
gidiyorum. Bira iin teekkrler."
Gawill akn akn bakt. "Seni bir daha ne zaman grrm? - Dinle, Phil." Kalarn att. Ayaa kalkp
Carter'n sa kolunu tuttu. "Sullivan ve karnla ilgili sama eyler anlattm sanyorsun. Belki abarttm
dnyorsun. Karn Long Island'daki okula gittii srece leden sonralar Sullivan'in evine gidiyordu.
Birka kiiyi Sullivan'n peine taktm, tpk onun da benim peime takt gibi. Neler olup bittiini biliyorum,
karnda evin anahtar vard, eve gitmek ve belki ocua yemek hazrlamak iin altdan hemen nce evden
kard." Gawill ban irenerek sallad, sonra Carter'n kolunu daha sk tuttu. "Sana baka bir ey de
syleyeceim."
"Aman haydi, Greg, brak bu ii artk." Carter kolunu ekip uzaklat.
Gawill arkasndan bard. "likileri hl devam ediyor."
Carter hzl hzl yrd, sonunda durup nerede olduuna baktnda caddenin Dou Yakas tarafn
gemi olduunu grd. Dnp evine doru yrd. Kendi kendine, hepsi yalan ve abartma, dedi. Bir ocuk
bile Gawill'in iini grebilirdi.
15 ubat'n on drd Hazel'n doum gnyd. Sullivan onlar evinde kokteyle davet etmiti, sonra sekiz on
kiiyle birlikte bir Japon lokantasna gideceklerdi. Carter evden Hazel'la Tim-mie'nin hemen ardndan kt,
Hazel'a Beinci Cadde'deki bir maazadan armaan semek istiyordu: arkas gm fra, tarak ve ayna.
Antikaydlar. Bunlar, arad eyi bulmak iin ehirde epeyce dolatktan sonra ancak geen hafta bulmutu
ve ba harflerinin kaznmasnn ancak ayn on drdnde biteceini sylemilerdi. 9.30'da maazaya
gittiinde setin leden sonraya kadar hazr olmayacan sylemelerini bekliyordu, ama set yaplmt ve
hazrd: Zarif harflerle H. O. C. Harfler ona biraz byk grnmt,
108

ama detirtecek ve hediyenin gecikmesine neden olacak kadar byk deillerdi. Fra, tarak ve el aynas
ii kuma kapl beyaz bir kutuya konuldu. Kutunun evresine krmz bir kurdele sarld, sonra da zerinde
altn yazlar olan beyaz bir kt torbaya konularak eline verildi. Carter maazadan kp Beinci Cadde'de
dolat. ki dzine krmz gl ald ve evlerine geri dnd.
Artk posta da gelmiti ve Carter iki iten daha reddedilmiti. Biri Chrysler Binas'ndaki Tripple
Industrials'dand; Carter buna biraz umut balamt. Mektupta bavurusundan nce sz konusu ie birini
aldklarn yazmlard. Carter utanla yanaklarnn iini srd. Tripple bavurusuna Drexel'n mektubunu
eklediini hatrlad.
Akamst Hazel telefon etti. 4.20'de karlamas gereken tren bir saat ge kalacakt ve Sullivan'n
partisinden nce eve gelip giyinmeye zaman olmayacakt. Carter siyah elbisesini -yanda deil arkasnda
fermuar olan- getirebilir miydi? Sullivan'da giyinebilir-di.
"Baka bir odaya geip stm deitirebilirim. Bu ekilde oraya gidemem. zerimde bir etek bir buluz
var."
"Tabii ki Hazel. Getiririm."
"Dore earbm da. al gibi uzundur, biliyor musun bilmem. Parlak sar. Komodinin nc ekmecesinde,
alttan nc."
"Tamam."
"Teekkrler, sevgilim." Sesi yumuayp ksld, Carter'n ok iyi bildii bir biimde. "Naslsn?"
"ey -eve gelmeni istiyorum. Ben iyiyim."
Hazel, gelen iki ocuun onun ii olduunu ve brodaki kimseye ocuklar karlamasn
syleyemeyeceini aklad.
Carter Hazel'n istedii giysiyi gardrobun kapana ast ki unutmasn. Sonra earb aramaya gitti. ekmece
katlanm gzel grntl kombinezonlar, bir dolu earp ve oraplar doluydu. Sar earba uzanrken
arkasnda sert bir ey eline arpt. Cezaevinden yazd mektuplard bunlar, hepsi birbirinin benzeri kda
yazlm, cezaevinin pencereli zarfna uymas iin nce ikiye sonra e katlanm tek bir kaln kt. Hazel
bunlar otuzluk demetler haline getirerek lastikle sardktan sonra hepsini birlikte balamt. Carter elini
uzatp avucunu mektup demetinin zerine koydu. Bunu ya-
109

parken parmaklar arkalarndaki baka bir sraya dedi, stne giysiler gelmiti bunlarn. Birincisi gibi bir sra
mektup daha vard.
"Ey gzel Allahm," dedi.
Alt kitab dolduracak kadar oktu mektuplar. Gibbon The Dec-line and Fall' ya da Cervantes Don
Quixote'u yazabilirdi bunlarla ve onun btn yapt szlanmayla dolu ak mektuplar yazmakt. Ama
mektuplarn asl kastettii ey onun srekli olarak canna okuduklaryd. Dnyann bu gerei unutmamas
alacak ey miydi ki? Carter Hazel'Ia kendisinin aptal parti kostmleri iindeki resimlerine bakt. Sonra
gzlerini kapayarak earb ald ve arkasn dnd.
Sullivan'n evine doru yola ktnda ruh hali iyi deildi. Hazel' mutlu etmek iin tra olmu ve dikkatle
giyinmiti: Yeni koyu mavi takm elbisesi, Hazel'n en ok sevdii koyu mavi ve koyu krmz kravat, beyaz bir
gmlek, siyah ayakkablar. Giydii her ey, neredeyse imdi sahip olduu her ey yeniydi. Hazel'n giysisiyle
earbn gm setin iinde durduu beyaz torbaya koydu. Timmie 4.30'da eve geldiinde annesinin
gelmeyeceini renince hayal krklna uram ve Carter onu keyiflendirecek bir ey sylemek iin
baarsz giriimlerde bulunmutu. Tim-mie'ye eve dndklerinde onu uyandracaklarn ve kk bir parti
yapacaklarn sylemiti. Timmie Hazel'a kahverengi ssleri olan beyaz bir kombinezon almt, Carter'a
gre yalnzca dolar harl olan ve sodaya baylan bir olan iin hayli pahal bir hediyeydi, ama Timmie
birka gn nce Carter'n on dolar verme nerisini reddetmiti. Carter neriyi yapt zaman hediye oktan
alnmt. O leden sonra Timmie ciddi bir tavrla odasna gitti ve Hazel iin ald paketlenmi hediyeyi
karp Carter'n hediyesinin ve gllerin yanna koydu. Timmie akam yemei iin arkada Ralph
Undenvood'un evine gidecekti.
Sullivan Carter' dairesinin kapsnda karlad. Arkasndaki oturma odasndan hafif konuma sesleri
geliyordu. Sullivan, "Vay, vay, moda dergisinden frlam gibisin," dedi. "eriye gir. Hazel nerede?"
Carter Hazel'n ge kalacan syledi, Sullivan da torbay Carter'n elinden alarak yatak odasna gtrd.
Bu arada Carter da paltosunu asyordu. Sonra oturma odasna geti, tand drt be kii-
110

yi -Elliottlar oradayd, Jeremy Srter ve kars Susan, Sullivan'n arkada olan John Dwight adl ho bir orta
yal adam da oradayd- selamlad. Birileri onu tekilerle tantrd, ama hibirinin adn hatrlamyordu.
Hepsinin ona gzn dikip baktnn farkndayd pekl, nk cezaevinden yeni ktn biliyorlard. Geri
Hazel ile David bir keresinde, "Tantn yeni insanlar senin hakknda hibir ey bilmiyorlar," demiti ama,
iler byle gitmiyordu. Naslsa sylenti yaylyordu.
O yl Sullivan' nc gryd bu. Hazel'n bilerek onu davet etmediini ya da Sullivan'm Hazel'n
brosunu arayarak yapm olabilecei davetleri reddettiini biliyordu, nk Carter'n onu pek grmediinin
farkndayd. Sosyal ilikilerindeki bu azalma, grtkleri birka seferde Sullivan'da bir deiiklik
yaratmamt Carter'a gre. Bu gece kendine gvenli ve glmseyerek konuklar arasnda dolayor,
ikilerini kontrol ediyor, herkesin scak scak kanepe alp almadna bakyordu. Sullivan Yunan ve Roma
mermer eyalara baylyordu ve evin orasnda burasnda kitap rafnda mermer bir ba, mermer bir ayak, bir
vazo, bir Grek yaztndan bir para vard. Bunlar Yunanistan'a yapt yolculukta aldn syledi. Hallar
ark hallaryd.
Sullivan, " durumu nasl?" diye sordu.
"Henz bir ey yok. Hl deniyorum," dedi Carter olabildiince kaytsz bir tavrla.
"u Butterworth hl dnmedi. Dn onu tekrar aradm."
Butterworth, Carter'n adn duyduu bir mhendis irketinde alyordu: Jenkins and Field. Butterworth i
nedeniyle Califor-nia'ya gitmiti. Sullivan defalarca Butterworth'n Carter' irkete sokabileceini
dndn sylemi, ama Buttervvorth ortalkta olmaynca Carter onun var olmadn dnmeye
balamt.
Hazel geldiinde Carter rahatlad. Hazel herkesi selamlad, yeni gelenleri zarif, rahat havasyla karlad;
birok kadnn yapaca gibi nce giysilerini deitirmekte srar etmedi. Onunla yeni tanan erkeklerin
yzlerini seyretti zevkle; koltuklarna ne kadar gmlm olurlarsa olsunlar yerlerinden nasl frladklarn
grd. nk gzel bir kadnd Hazel. Hazel Carter'n yanna gelince biraz glmsedi, ama o gn ilk kez
sahici bir glmsemeydi bu.
111

"Doum gnn kutlu olsun, sevgilim. Naslsn?"


"Berbat, ama bu giysilerden kurtulunca daha iyi olacam. Tim-mie iyi mi?"
Carter ban sallad, onunla yeni tanan erkekler kadar sersem-lemiti. Sonra Hazel ortadan kayboldu.
Sullivan arkasndan gitti.
Carter ikinci ikisini yudumlad.
Sullivan iki dakika kadar sonra geri dnnce Carter'a iaret edip ksk bir ses tonuyla konutu. "Bugn ok
karmak yollardan baz haberler duydum. Gawill kuzeye dnm. Long Island'da bir boru irketiyle alyor
ya da balants var. Patronu, Long Island'da baz apartmanlar olan Grasso adl bir adam, yle grnyor ki
uyuturucu babas. Uyuturucu tacirlerinin her zaman birka yan ii vardr."
Carter Gawill'in adn duyunca hemen kalbi kt kt atmaya balad, sonra kaytszlk hissetti. "Eee?" Carter
omuzlarn silke-rek ikisinden bir yudum ald.
"Darda olduunu biliyor."
"Ya! Bir boru irketinde mi alyor?"
"Evet, yeralt borular retiyorlar. Gaz ve kanalizasyon falan." Sullivan kelimeleri yaya yaya konuuyordu.
"Darda olduunu renmek iin zahmete katlanmas ilgimi ekti. Ya da kefetmek iin. Seninle iliki
kurmaya alsa armazdm." Sullivan Carter'a bakt.
"Neden?"
"Bilmiyorum. Ama seni uyarmam gerektiini dndm. Onu grmek isteyeceini dnemiyorum bile."
"Evet, istemem." Hazel ieriye giriyordu, ikisi de ona doru dnd.
Carter kokteyl parti sresince Hazel'n yannda kalmak isterdi, ama kendisini bakalaryla konumaya
zorlad. Ne var ki Sullivan Hazel'n yanndan ayrlmad ya da Hazel ona yaknd, bunu anlamak zordu.
Kesinlikle birlikte ok rahatlar, diye dnd Carter, sanki her zaman konuacak bir konular vard. Kendisi
cezaevindeyken birlikte ok zaman geirdiklerinden bu da ok doald. Fark ettiinde ok oldu, cezaevine
girmeden nce de Sullivan ile Hazel birlikte ok zaman geiriyordu. Kendisi iin yalnzca yedi
112

ylken Sullivan iin alt yl. Sullivan srtn Hazel'n oturduu iskemleye yaslam onu dinleyip ciddi ciddi
ban sallyor, ara sra Hazel ban kaldrp ona yle bir gz atyordu, ama bu Carter'a o kadar tandk ve
mahrem bir iliki gibi grnd ki, birlikte uyuduklar ok akt ve de defalarca. Bu gece ona sormaya karar
verdi, onunla yatp yatmadn aka soracakt. Sonra ikinin etkisini gsterdiini ve ona doum gnnde
ya da belki baka gn bu soruyu sormamas gerektiini kavrad. Hazel'n onu sevdiinden kukusu yoktu.
Ama Sullivan'n ona k olduu da su gtrmezdi.
Japon lokantasnda stlm saki itiler. Uzun ve alak bir masann evresindeki yastklara oturdular.
Carter bir kez daha Hazel'n yannda deildi ve Sullivan bir kez daha onun yanndayd.
Carter'n solundaki adam peeteye sarl saki iesini tutarak, "Et pour vous, monsieur?"* diye sordu.
Carter, "Oui, avec plaisir,"** diyerek kk fincann kaldrd.
"Vous parlez franais?"***
"Oui.""**
Ondan sonra hep Franszca konutular ve Carter da baka kimseyle konumad. Adamn ad Lafferty idi -
Carter tantrld zaman aklnda tutamad iin zr dileyerek sormutu adamn adn- ve ieleme
makineleri satan irketi iin iki yl Paris'te almt. Fransz karakteri, Fransa'daki hayatn keyfi, mutsuz ak
ilikilerinin yaratt tahribattan sz ettiler.
"Her ayrlk," dedi, "her ayrlk, bir darbe indirir ve bir eyleri alr gtrr, denizin bir kayala arpt
zaman yapt gibi. Bir erkek, kaya gibi ok fazla dalgaya dayanabilir. Bir gn klp incelir, o zaman da
hibir eydir, ii bitmitir."
Bay Lafferty umutsuz ak hikyelerinden deil, yalnzca ayrlklardan sz ediyordu. Bir iadamndan gelen
bu yar iirsel konuma Carter iin ho bir srpriz oldu. Ya da belki konutuklar ey Franszca olarak daha
ho ve daha derin kyordu. Ya da belki Bay Lafferty ile konumak ona Max ile geirdii mutlu anlar
hatrlatmt. Bay Lafferty solundaki bir kadnla ngilizce konuurken
* Fr. Siz de ister misiniz, msy?
** Fr. Memnuniyetle, (.n.)
*** Fr. Franszca konuuyor musunuz? (.n.)
**" Fr. Evet. (.n.)
113
yalnz kalan Carter Sullivan'n itenlikle gldn grd -yksek perdeden bir kahkaha deildi bu, ortama
uygundu, tpk Sullivan gibi- ve Sullivan Hazel'n omzuna dokundu, brakmadan nce hafife skt. Carter
Sullivan'n hayatta bir kez olsun yanl yapp yapmadn, hi piman olduu anlk bir davranta bulunup
bulunmadn merak etti. Ve birden on drt yandayken daysyla teyzesinin ii oluruna brakma konusunda
ektikleri nutku hatrlad. Bir keresinde tenis raketini bir okul arkadana dn vermiti. Bir trenkotunu.
Kolejdeyken bir takm elbisesini. Hayr, Sullivan gibi ok etkili, pratik ya da dzenli deildi. Son olarak,
Wallace Palmer yerine alnd belgelerini imzalayarak gsterdii mthi dikkatsizlik onun alt yln cezaevinde
geirmesine neden olmutu. Bu kadar gvenmek aptalcayd. Sullivan asla byle bir ey yapmazd. Onda
avukat kafas vard: karlarn gvenceye alnana kadar harekete geme. Sonra Carter Hazel konusunda da
Sullivan'a gvendiini hatrlad ve mermi yemi gibi oldu. Ya bu konuda da tam bir enayi olmusa, stelik
Wallace Palmer olaynn stne ty diken bir enayilik?
Hazel birden ona bakt. "Phil! yi misin?"
Yz kzarm olmalyd, yzne basan scaklktan bunu anlyordu. Sinirli bir hareketle avucunu alnna
dayad. "yiyim," dedi. Sullivan'n da ona bakmasndan nefret etti. Su almak iin uzand, ama hi bardak
yoktu. Ama o srada Hazel kendisine bakmyordu. Carter sakisini iti.
O gece eve dndklerinde Carter, "David sana ne verdi?" diye sordu. Hazel'n yannda, iinde giysilerinin
olduu beyaz bir torba vard ve torba imdi arlam grnyordu. Carter torbay otomobilden alp
merdivenden yukar tamt.
"stediim bir kitap. Aubrey Menen'in Roma zerine bir kitab. Henz amadm."
Carter Sullivan'n hediyesinin bir kitaptan daha zel bir ey olacan dnmt.
Timmie uyanp pijamasyla yanlarna geldi. Kollarn Hazel'n boynuna dolayp, "Doum gnn kutlu olsun,
anneciim," dedi.
"Teekkr ederim, sevgilim. Allahm, Noel'deyiz sanki," diyerek mzik setinin zerindeki hediyelere bakt.
"Ne harika gller? Bunun iin hanginize teekkr etmeliyim?"
114

"kimize de." Carter oluna glmsedi.


Hazel fra, tarak ve ayna setine bayld ve ba harflerin fazla byk olmadn dnd. Carter ona
ayrca eker, sabun ve mendil de verdi. Hediyeleri aarken hafif bir iki itiler, Timmie de bir bardak ikolatal
st ald.
Carter o gece uyuyamad. tii ikiler anfetamin de olabilirdi pekl. Ve baparmaklar aryordu. Morfin
dolu bir ineyi zledi. Saat 3 sularnda Pananod almak iin yavaa kalkp banyoya gitti. Sonra karanlkta
odaya geri dnd.
Hazel, "Sevgilim, uyuyamyor musun?" diye sordu.
Karanlkta Hazel'in sesi, birlikte olduklar o oda, belki btn akam, Sullivan, Max Carter'a gerek d geldi
birden. Ne var ki Max hepsinden, hatta kendisinden bile daha canl, daha sahici grnyordu. Carter
duraksayarak, "Hayr," dedi, srf ryann devam etmesi iin ryasnda bir soruya cevap vermiti sanki.
"I asana."
Carter ap gzlerini krptrd. Ik gerek diilii datmad.
"Otursana, sevgilim. Seni rahatsz eden nedir?"
Yatan kenarna oturdu. "Sullivan."
"Ah, sevgilim." Hazel gzlerini kapatarak kalarn att, bir an ban te yana evirdi. "Phil, ileri
kolaylatracaksa -onu bir daha grmek zorunda deiliz."
Ses tonu neredeyse insanst bir zveride bulunuyormu ama bunu gene de yapacakm gibi kyordu.
"Hayr, bunu yapman istemem," dedi Carter, ama sesi istedii kaytsz tonda deildi. Hazel'n yzndeki
ifadenin bkknla dntn grd.
"O halde -sanrm trajik sahneler yaratmaktan vazgemenin zaman geldi, deil mi? Bu geceki gibi."
"Sahne yarattm sanmyorum."
"Patlayacan sandm lokantada, srf David bir kez omzuma dokundu diye. Bunu herkes fark etti. Ondan
nefret ediyormu gibi bakyordun."
Demek o da omza dokunmann farkndayd. "Kimsenin fark ettiini sanmyorum. Bu doru deil."
"Ona iyi geceler de demedin stelik. Evsahibinin o olduunu ve hepimizi yemee -benim onuruma-
gtrdn dnrsek pek nazik bir davran deil."
115

"Ama ona iyi geceler dedim." Carter teekkr etmediini hatrlad.


"ocuka davrandn dnyorum."
Carter ayaa kalkt, birden fkelenmiti. "Ben de senin bir e gibi davranmadn dnyorum."
"Sen neden sz ediyorsun?" Hazel da oturdu.
Carter hemen, "Yalnzca bir ey bilmek istiyorum," dedi. "Ben cezaevindeyken onunla bir ilikin oldu mu?"
"Hayr! Kapy kapat. Timmie'nin bu ho konumay duymasn istemiyorum."
Carter kapy iterek kapatt. "Olduunu dnyorum, sormamn nedeni de bu."
"Sama," dedi Hazel, ama Carter onun duraksadn grd.
"Bunu rahatlkla syleyebilirim!"
Hazel uzun bir i ekti. Sonra sigara almak iin uzand. akma tutarken elleri titriyordu. Ona bakmadan,
"Onunla ilikim olduunu sylesem iyi olacak," dedi. "Yalnzca hafta srd. Daha dorusu tam olarak
sylemek gerekirse iki hafta drt gn."
Carter soluksuz kald. "Ne zaman?"
"Drt yl nce. Daha da eski. kinci retten, Temyiz'in ikinci kez reddetmesinden birka hafta sonrayd."
imdi Carter'a bakyordu. "ok mutsuzdum o srada. Hayatm konusunda ne yapacam bilmiyordum -ya
da ikimize ne olaca konusunda. Bir adan David'i seviyordum, evet. Ama iliki ie yaramad, kendimi daha
kt hissettim. Kendimden utandm ve ilikiyi bitirdim. David'i grmedim bile -daha sonrasnda bir ay kadar."
Carter hl zor soluk alyor, hareketsiz duruyordu. "imdi biliyorum hi deilse."
"Evet, biliyorsun. Bu konuda zgn olduumu biliyorsun. Bir
daha olmayacan biliyorsun."
"Neden olmazm? Bunu neden sylyorsun?"
"Olabileceini dnyorsan, sevgilim, anlamyorsun demektir.
Beni anlamyorsun."
"Anlamaya balyorum," dedi Carter. "Neden olamaz?"
Hazel cevap vermedi, ona bakmakla yetindi.
"Onu sevdiini syledin. Onu hl seviyor musun?"
"Burada seninle birlikte deil miyim?"
"Evet, ama ben burada olmasaydm, ortalkta olmasaydm?"

"Ah, Phil-"
"Sana bir soru sordum. Ya ben burada olmasaydm?"
"Srf sorduun iin sylyorum, evet. Sen burada olmasaydn,cezaevinde lm olsaydn mesela,
arkadann ld gibi, o zaman evet, kukusuz David'le evlenirdim. Timmie de onu seviyor. liki kurmak
kolay onunla, son zamanlardaki halinden daha kolay."
Carter pijamasnn stn at. Komodinin yanna gitti, gzleri kostml fotorafa iliince bir an yzn
buruturdu. Resmi yrtmak istedi, ama pijama altnn ipini ekitirdi.
"Nereye gidiyorsun?" Hazel'n sesi panik iindeydi.
"Yrye kyorum."
"Gecenin drdnde mi? Phil, David'i grmek gibi lgnca bir ey yapmayacaksn, deil mi?"
"Yrye kyorum, Hazel, bunu yapmak zorundaym." Hemen giyindi, gmleini stne giyip
dmelerini ilikleme zahmetine bile girmedi. Yatak odasndan karken kapy ak brakt, portmantodan
paltosunu karanlkta yoklayarak buldu. Sonra n kapy ap darya kt, kapy kapamaya balad, ama
sonra anlk bir gdyle ak brakp ierisini dinledi. Kt bir rya gerekleiyordu sanki, Hazel yatak
odasndaki paralel telefondan Sullivan'n numarasn evirirken tu sesleri duyuldu. Onu uyarmak iin mi?
Rahatlatc bir sohbet iin mi? Carter karanlkta durup belki konumay dinleyebilirdi, bir ksmn duyabilirdi,
ama zaten ne konuacaklarn tahmin ediyordu. Kapy kapatp basamaklardan indi. Byle bir gecede
yrmekten baka yapabilecei bir ey yoktu.
Gn aarana kadar yrd, yrmek ve afa seyretmek ona ok iyi geldi. Hazel'a, "Bana sylediine
memnunum ve benim amdan bir daha bu konuyu konumak zorunda kalmayacaz," diyecekti. Ya da
buna benzer eyler. Ya da belki hi konumamak daha iyiydi.
16 Birka gn sonra Carter bir sabah giriteki posta kutusunda Gawill'den gelen bir mektup buldu. Daha
amadan nedense
117

Gawill'den geldiini biliyordu. zerinde gnderici adresi bulunmayan kk, beyaz bir zarft bu, elyazs ince
uzundu ve biraz kargack burgackt. Sonra Carter ok okunakl Long Island damgasn fark etti. Hazel'n
alverite almay unuttuu birka eyi almak iin darya kyordu ve Gavvill'in mektubunu evde okumak
iin ieriye geri dnd. Mektupta yle yazyordu:
Sevgili Phil,
Sana sylemeye baladm eyi tamamlamak istiyorum. Adamlarm Sullivan'n dairesini ve daha nce Elli
nc Sokak'taki evini gzlyorlar. Sanrm karnn onunla birlikte yaad Elli nc Sokak'taki evi
biliyorsun. Bundan drt yl ncesinden bahsediyorum. Olun bile bunu biliyor olmal, nk ocuklar
sandmz kadar aptal deildir. Geen gn konutuumuzda bunlarn hibirine inanmadn izlenimini
edindim ve Sullivan'dan ektiklerim yznden bunlar uydurduumu dnyorsun. Belki karnn geen ay iki
kez (belki daha fazladr, ben iki kez grdm yalnzca) Sullivan'n evine gittiini bilmiyorsun. Doru olmasayd
bunlar kda dker miydim sanyorsun? Geen ay Sullivan' iki kez grdn karn sana sylemedi mi?
Bahse girerim sylememitir. Hl onun etrafnda dolanyor, sana i bulacan ya da biraz ilgi gstermesini
salayacak baka bir ey sylyor mu? Muhtemelen. Tam Sullivan'lk bir i. Hl devam ediyor, Phil. Uyan
artk. Kant istiyorsun anladm kadaryla. Tamam. ocuklar not ald ve Sullivan'n karnla yapt
konumalarn bant kayd var elimde -bunlarn peinde deildim, ama elime getiler. Alt ay kadar ncesinin
konumalar. stediin zaman gelip dinleyebilirsin. Ayrca ocuklardan biri karnn evden karken resmini de
ekti, istediin zaman onu da grebilirsin.
Yalanc olduumu dnmesini istemem kimsenin. Benimle balant kurmak isteyeceini dnerek ste
adresimi yazdm. Sevgilerle,
Greg
"ocuklardan biri", sanki Gawill'in kiralk personeli vard. Ga-will byk insan olma saplants iindeydi.
Carter ok numaral Jackson Heights adresine tekrar bakt, telefon numarasna da baktktan sonra mektubu
yrtp kahvaltdaki portakal kabuklarnn yanna, pe att.
David Sullivan o leden sonra 3 sularnda telefon ederek arkada Buttenvorth'n New York'a dndn
ve Carter'n randevu
118

iin onu aramas gerektiini syledi.


"Seninle konumak istediim bir konu daha var, Phil. Bugn alt sularnda bo musun?"
"Elbette, David. Buraya gelmek ister misin?"
"Seninle yalnz konumay tercih ederim. Bana gelmeye ne dersin?"
Carter geleceini syledi. Telefonu kapattktan sonra kendini rahatsz hissetti. Bir itiraf daha m olacakt
bu? Belki drt yllk bir ilikinin itiraf m? Hemen rehberin -Hazel rehberin portmantonun ekmecesinde
durmasn tercih ediyordu, nk oturma odasnda pek uygun dmezdi ona gre- yanna gitmeye, Jenkins
and Field Inc'in telefon numarasna bakarak Bay Buttervvorth' aramaya zorlad kendini.
Bay Butterworth ok dosta konutu, cuma gn saat 10'a ran-devulatlar.
Hazel eve genellikle saat 6'dan hemen nce gelirdi. Carter Tim-mie'den David'e gittiini ve 7'den hemen
sonra dneceini Hazel'a sylemesini istedi.
Timmie, "Annem oraya gelmiyor mu?" diye sordu.
"Hayr. David benimle bir konuda konumak istiyor. Bir i sanrm. Bunu annene syle."
"Ben de gelebilir miyim?"
Carter kapya doru dnd. Olann istekli oluu onu incitmiti. Timmie Sullivan'dan ok holanyordu.
"Neden, Timmie? Pek elenceli bir ey olmayacak -iten sz edeceiz."
"Peki, yalnzca bir saat bile olmaz m?" dedi Timmie, hl yalvaryor gibiydi.
"Hayr, Timmie. Kusura bakma. grmesi bu ve hemen kmalym, yoksa ge kalacam."
Carter Sullivan'n evine taksiyle gitti. Sullivan'n ad yazl zili ald ve David otomatie basnca ieriye girdi.
Sullivan nc katta oturuyordu ve tm kat ona aitti. Hazel'la kendi evlerinde olduu gibi bu binada da
yalnzca daire daha vard.
Sullivan onu kapda karlad, paltosunu ald ve iki isteyip istemediini sordu.
"yi olur. Teekkrler. Fazla sert bir ey olmasn."
Sullivan oturma odasnn bir kesindeki iki servis arabasna gitti.
119

Carter onu seyrederek bekledi.


Sullivan, "Gawill'den bir telefon aldm," diyerek Carter'a ikisini verdi. Kendine de bir iki koymutu. "ok
irkin bir konumayd. Seninle konutuunu syledi." Sullivan Carter'a bakt. Gerginlik dar yznn daha da
ince grnmesine neden olmutu. Solgundu da.
"Evet. Biz de irkin bir konuma yaptk."
"Bana anlatt. Dinle, Phil-" Sonra durdu, dncelerini ya da cesaretini toplamaya alyormu gibi
yanmayan mineye gzlerini dikti. "Hazel beni arad - pazartesi gecesi ge saatte. Doum gnnde.
Epeyce altst olmutu. Sana sylediini anlatt -bizi." Sullivan dnp Carter'a bakt.
"Evet, syledi."
"Sana gerei syledi. zr dilerim, Phil."
"Ha, geti, geti," dedi Carter sabrszlkla. "Hazel'n bunu atlatabileceini sanyorum. Ya da hepimizin."
Sullivan ciddi bir tavrla, "Yapabileceine eminim," dedi. "Ama Gawill sana baka bir ey sylemi
anladm kadaryla. Doru olmayan bir ey. likinin drt yldr srdn."
"Evet."
"Bu doru deil."
Carter ona bakmakla yetindi. Sullivan bir ey sylemesini, ona inandn sylemesini bekliyordu. "ey,
Hazel'a Gawill'i grdm sylemedim."
"Biliyorum. Hazel-" Sullivan sustu.
Yoksa bana sylerdi, demeye baladn biliyordu Carter. kisinden kocaman bir yudum ald. Sonra
fkesini kontrol etmeye alt. Sullivan bir erdem timsali olmayabilirdi, ama Gawill de ondan daha iyi deildi.
"GawTe inanmyorum," dedi Carter.
"yi." Sullivan gzle grlr biimde rahatlad. "ren bir hikye ve Hazel' aaladn dnyorum."
Hazel'n koruyucu-suymu gibi daha diklemi duruyordu.
Drt yl haftadan daha m irkin, diye dnd Carter. yle sanyordu
Sullivan, "Bu konuyu ok iyi kaldryorsun, Phil," dedi.
yle miydi? Carter omuzlarn silkti. "Hazel' seviyorum. Ayrca zaten -artk Victoria anda deiliz
herhalde, deil mi?" Bunu
120

syler sylemez, sylediine kendi de inand.


"Gawill'in yapamayaca hibir ey yok. Sanmam ki son versin. zellikle de sonu almadn grrse."
"Sonu demekle ne kast ediyorsun?"
"Gawill benden korkun nefret ediyor, bunu sana daha nce de sylemitim. Beni dvdrmek istiyor -hatta
daha da ktsn. Adm lekelemeye, dnya leme rezil etmeye baylr biliyorsun, altm irkette. Bunun
gibi hikyelerin gnmzde profesyonel bir insana zarar vermeyeceini dnebilirsin, ama bazen verebilir."
Carter Sullivan'n asl olarak kendisini, mesleini dndn anlad. Aalk bir eydi bu. "Peki, ben
bunu yapmayacam," dedi. "Gavvill yapabilir ama."
"Evet, yapabilir. Neyi beklediini bilmiyorum. ey, seni grmeyi bekliyordu elbette. Bana ne sylediini
biliyor musun?" Sul-livan ksa bir kahkaha att. "Sana anlatt zaman deliye dndn syledi -drt yldr
srdn syledii zaman. Beni ldrme tehdidi savurduunu syledi."
Carter dikkatle onu seyretti.
"Bir koruma tutsam iyi olur diye dnmeye balyorum."
Sullivan bunu sanki kesinlikle yapacakm gibi syledi. Carter konuyla, Sullivan'n can gvenliiyle hi
ilgilenmediini kavrad. Bir eyi daha kavrad: Sullivan'n sahneden ekilmesini istediini. Cezaevindeyken,
diye dnd, bir cezaevinin orman kanununda, bir erkek baka bir mahkmun karsyla yattn renirse,
o mahkm bir gn koridorda esrarengiz bir ekilde lm bulunurdu.
"Bana neden yle bakyorsun? Bana inanmyor musun?" diye sordu Sullivan.
"ey, evet, inanyorum galiba."
"Gryorsun ya, Phil, senin de bu konuyla ilgin var. Gawill o sert adamlarndan birini beni ldrmek zere
yollamaya baylr -ve ii senin zerine ykmaya. Bunu daha nce de sylemitim. imdi yapmaya alt
eye bak, seni doldurmaya alyor. Bunu gryorsun, deil mi?"
"Evet, gryorum."
Sullivan baka bir ey syleyecekmi gibi kalarn atp odada dolanrken bir sessizlik oldu. Carter oturdu.
Nedense kendini g-
121

venli hissediyordu. Sullivan'n hayatndan endie etmesi houna gitmiti. Sullivan iin yeni bir eydi bu.
Carter iin ise hi de yeni deildi. "Bugn Gawill'den haber aldn m bu arada?"
"Hayr. Neden? Sen aldn m?"
Carter sakin bir sesle, "Hayr," diyerek sigarasnn kln bir kl tablasna silkeledi.
Carter gzn dikmi ona bakyordu, baka soru sormaya korkuyordu sanki. Anlalan Sullivan Gawill'in
ona baka eyler de sylemi olacandan korkuyordu. Carter da Gawill'in bugn ya da dn Sullivan'
arayarak Philip Carter'a bilgilendirici bir mektup gnderdiini sylemesinin mmkn olduunu dnd.
Sullivan, "Btn bunlar kartrmasnn nedeni," dedi, "yapmaya altm ey." Ban iki yana sallad.
"Uramam da olabilirdim. Gawill'i rezil etmek bana hi de doyum vermedi. Yaptm yalnzca buydu."
Sullivan, onu cezaevinden kartmaya alt iin hayatnn tehlikede olduunu sylemeye alyordu.
Ama eer doruysa, neden bunu tekrar edip duruyordu? Ayrca Sullivan'n abalan Carter'n cezasn bir
gn bile azaltm deildi.
Carter ayaa kalkarken, "Gawill ile baka bir konuma yapacam sanmyorum," dedi.
Sullivan ona Butterworth' sordu ve cuma gnk grmeden sonra kendisini arayarak grmenin nasl
gittiini anlatmasn istedi. Bundan sonra Carter evden kt.
Hazel'a Sullivan'n Butterworth grmesiyle ilgili kendisine bilgi vermek istediini syledi.
Hazel, "Bu gece daha neeli grnyorsun," dedi. "Cuma gn rya gibi geer umarm."
"Bir rya," diye tekrarlad Carter. Mutfakta durmu, Hazel'n limonlu kekin stne krema dkn
izliyordu. Hazel'n zerinde mutfak nl, tvit etek, ksa kollu beyaz buluz vard ve ince siyah bir
kurdeleyle salarn arkadan balam, birka tutam da kurdeleden karmt. Carter yllar nce New
York'ta, sonra Fre-mont'da, sonra da,burada onu mutfakta seyrettiini hatrlad. Kalarn att. Artk bak
as biraz glgelenmiti, nk Sullivan'la birlikle olduunu biliyordu. Etkilenen ahlki bak am deil, diye
dnd, Hazel'n kt hibir ey yapamayan, yenilmez, gz alc
122

bir tanra imaj altst olmutu. Carter bunun stesinden gelebilirdi, tpk Sullivan'a sylemi olduu gibi.
Szlanma yok, Victoryen tavr yok. Bir lekeydi bu, ama cezaevi de lekeydi -uzun bir leke, isyandaki Whitey
olayndan ise hi sz etmeyelim. Cezaevinden kalan yaralar tayordu. imdi Hazel da tayordu.
Hazel'n kalar sorgular gibi biraz kalkt ona bakarken, ama sonra baka bir ey yapmak iin arkasn
dnd. Geen haftalarda ona birka kez, "Sorun nedir, sevgilim?" ya da "Ne dnyorsun?" diye sormu,
ama Carter her zaman ona yant verecek durumda olmam ya da bir ey sylemek istememiti. Yzne
tuhaf bir ifade geldiinde her zaman kesin bir ey dnyor olmadn biliyordu Carter. Alt ylda yz
deimiti yalnzca ve Hazel buna henz alamamt. Ama, "Tm dnyann byk bir cezaevi gibi
olduunu ve cezaevlerinin yalnzca dnyann abartl bir biimi olduunu dnyorum," yantn vererek onu
huzursuz ettiini biliyordu. Tpk o geceki gibi ne kastettiini aka anlatamamt. Cezaevi olmayan
dnyada da kurallar ve ynetmelikler var, demek istiyordu ve zaman zaman bunlar korku rnleri olmak
dnda bir anlam ifade etmiyordu. Herkesin kafasnda bazen yzeyin altnda yatan cezaevinden daha da
lgn bir dnya olduunu hissediyordu. Dnyann geri kalan ksm bir insana ne zaman uyumas ve yemek
yemesi gerektiini sylemeden, bakalar bu eyleri yapmadan insan delirirdi. O akam buna inanyordu,
nk byle hissediyordu, hatta hl buna inanyordu, ama Hazel inanmad iin kendini ne kadar
anlatmaya alsa bu fikir o kadar sama geliyordu.
"Sevgilim, bu hafta sonu Elliottlara gideceimizi unutma."
"Tamam." Pek hatrlamyordu. Cuma gn Hazel iten ktktan sonra Long Island'a gideceklerdi. Roger
Elliott bir yatrm danmanyd ve Hazel ona paralarnn byk ksmn vermi, adam da hisse seneti alarak
iyi bir yatrm yapmt. Otuz yalarnda olan Priscilla Elliott evde oturup Timmie'den daha kk olan iki
ocuuna bakyor, hobi olarak skc portre ve manzaralar yapyordu. Evleri ok bykt ve geni yeil
bahesiyle olduka kalc bir evdi. Sullivan'n bu hafta sonu Elliott'lara gelmeyeceini hatrlad Carter. Bu da
iyi bir eydi.
Ertesi gn perembeydi ve Carter'n yapacak zel bir ii yoktu. Perembe gnleri l'den 4' e kadar eve
gelen temizliki Sandra'y

her zamankinden daha dikkatle kontrol etti. Sandra'ya mutfak raflarn silmesini ve ila dolabn
temizlemesini sylemeyi hatrlad iin Hazel'n memnun olacan dnyordu. Sandra Hazel'n notlarna
hibir zaman tam bir zen gstermemiti.
Saat 3'ten hemen nce telefon ald. Gawill'di arayan. "Merhaba, Phil. Herhalde mektubu almsndr,"
dedi.
"Evet."
"Bir yant hak ettiimi dnyordum -bir telefon ya da mektup."
"yle mi?"
"Aman, Phil. Kasetleri dinlemeye korkuyor musun?"
Carter birden fkelendi. "Senin kasetlerini ya da herhangi bir kaseti dinlemeye korktuum falan yok."
"Hazel hakknda" demek ya da onun adn Gawill'e sylemek istemeyerek cmlesini yarm brakt.
"Tamam, ne zaman geliyorsun? Bu gece mi?"
"Bu gece bo deilim. ten eve kata geliyorsun?"
"Alt sularnda."
"Geleceim. Bekle -adres." Carter adresi yazd.
Kasetleri ya da Gawill'in elinde baka ne varsa dinleyip bu iten kurtulacam diye dnd. Muhtemelen
Gawill'in elinde hibir ey yoktu.
17 Saat 5.40'ta bir taksiye binerek Gawill'in Jackson He-ights'daki zor bulunan adresine gitti ve krmz
tuladan, hepsi birbirine benzeyen kasvetli binalardan olumu bir sokakta indi. Binalar yaklak sekizer
katlyd. Gawill'in binasndaki giri hol bebek arabalar doluydu ve her yan yemek kokular kaplamt.
Altnc kata kmak iin asansre bindi.
Gawill kapy aar amaz nazik bir sesle, "Merhaba, Phil," dedi. Uzun kollu bir tirt giymiti, aznda
sigara vard. "Girse-ne."
Carter ucuz, yeni mobilyalarla dolu bir oturma odasna girdi. Duvardaki reprodksiyonlar gibi kiiliksiz bir
havas vard odann.
124

Gawill ona iki imeyi nerdi, Carter paltosunu irkin, yeil bir kanepenin bir koluna att. Baka bir odaya
alan bir koridor vard. "Burada yalnz m yayorsun, yoksa biriyle mi?"
"Ha, yalnzz. Bunu tercih edeceini sandm." Gavvill mutfaktan elinde iki iki bardayla dnd.
"lgilendiin eyler tam urada." Kanepenin nndeki yuvarlak sehpann yanna gitti. Sehpann zerinde, iki
dolu kl tablasnn arasnda eski bir kahverengi zarf vard. Zarf azna kadar doluydu. Gawill kanepeye
oturdu. "Bu notlar," diyerek zarfn iindekileri kard. "ey, dediim gibi, ounlukla Sullivan'la ilgili, ama onu
ziyarete gelen baka insanlar da yer alyor."
Gavvill biraz daha mrldandktan sonra Carter, "Asl nemli olan eyi ver bakaym," dedi.
"rnein bu, 27 Haziran, yl ncesi, 'Bayan Carter 16.35'te geldi ve 18'de kt.' Sullivan'n evi buras,
karn Long Island'daki okula giderken, herhalde oluna bee kadar okuldan kamadn sylyordur, nk
bunu hayli dzenli bir ekilde yapyordu. te gene, 'Bayan C. 16.35'te geldi, 18.20'de kt'." Notlarn
kartrd. " 'S. Bayan C. ile birlikte eve 21.30'da girdi. Kadn gece yars ayrld, S. onu taksiye bindirdi.' Bir
yl nce." Gavvill Carter'a notu vermek iin ne eildi.
Gavvill alt not daha okudu. En sonuncusunda Hazel evden gece 2'de kmt ve yannda iki kii daha
vard. Sullivan bir parti veriyordu.
"Ama biliyorsun, ge kalmak sorun deil," dedi Gavvill glmseyerek.
Carter da glmsemek zorunda kald. "Bu konuda heyecanlanacak bir ey gremiyorum -elindeki
eylerden." Carter sknt ve belli belirsiz bir fke duydu; fkenin buraya gelme zahmetine katland iin
kendisine ynelik olduunu hissetti.
Gavvill arm ve hayal krklna uram grnyordu. "Demek grmyorsun. Peki, belki kasetleri
dinlemek istersin." Ayaa kalkp daire kapsna yakn dolabn yanna gitti. Ar grnl bir kutu, onun
ardndan gene baka bir kutu kard. kinci kutu kaset doluydu, iki uzun sra kaset vard. Gavvill ne aradn
bilmiyor gibi uzatyor ya da biliyor gibi grnmyordu. Kaset kutusuna eilerek, "ki kez Sullivan'n evine
girdim, birincisinde din-
125

leyici takmak, ikincisinde karmak iin. Bir bakalm. Marc-hand..." diye mrldand. Kaseti geriye koyarak
baka birini ald. "Baka Marchandlar. Bizim ocuklardan biri," dedi alayla.
Carter sigarasndan bir nefes ekti. Gawill'in aklnda bir sorun var, bir paranoyak, diye dnd, Sullivan'n
aratrmalar da atee epeyce benzin dkm olmalyd. Carter kanepe yastndaki not ynna bir daha
bakt. Gawill'in dier infazclar hakknda ne kadar baka kahverengi zarf vard? Ve btn bunlar elde
etmek iin ne kadar para demiti? Belli ki ucuz bir evde oturaca ve hep borlu olaca kadar ok.
"Ha, ite burada," dedi Gawill. "Sullivan,"
Kaseti teybe takmas birka dakika ald. Carter Sullivan'la kuru temizleyici grevlisi arasndaki ilk birka
konumay glmseyerek dinledi. Olan bir takm elbise getirmiti, ama Sullivan'n bekledii beyaz ceketi
deil. Bir kap kt diye kapand ve sessizlik oldu.
Carter, "Haydi, Greg, hzlandr unu," dedi.
Gawill, "Hzlandramam, karabilirsin," diyerek yerdeki aletin zerine eildi.
Sullivan telefonda bir lokantada yer ayrtyordu. Saat 9'da iki kii iin.
Gawill araya girdi. "Aleti telefonun hemen yanna koyduk."
Gene uzun bir sessizlik.
Gawill, "Bekle," diyerek ses gelene kadar kaseti ileri sardktan sonra arkasna yasland. Hazel Sullivan'n
evine gelmiti.
Sullivan, "Naslsn, sevgilim?" diye sordu.
"yiyim, ya sen?" diye cevap verdi Hazel. "Ne gnd ama!"
"Yemei 9'da hazr edebilirim ancak, nk saat 8'de hibir ey yoktu. Olur mu, canm?"
"nemli deil. Bana biraz daha zaman kazandrr. Ayakkablarm bile karmayacam."
Sullivan biraz gld. "karsana. ki ister misin?"
"Hayr, teekkrler. Daha istemem."
"Sevgilim."
Belki ptler, belki de pmediler. Sessizlikte Carter'a pmler gibi geldi.
Gawill, "unu bir dinle," dedi.
126

Carter, "Aman haydi. Bir ey kantlamaya alyorsan neden yatak odasna yerletirmedin?" dedi glerek.
Sullivan, "Timmie ne yapacak?" diye sordu.
Hazel, "Okul arkadalarndan birinde kalyor," cevabn verdi.
Sullivan'dan, "Ah-h, harika," karl.
Sesleri zayflayarak kesildi.
Gavvill, "unu dinle," dedi. "Bu kaset geen ekime ait."
Carter Hazel'n sesini, ruh hallerini biliyordu. Birok kez onunla da ayn ekilde konumutu.
Gavvill teybi kapatt. "Timmie geceyi okul arkadalarndan birinde geiriyor." Anlaml anlaml ban sallad.
Carter titreyen ellerini at. "Gece ge kalacak olursak byle yapar."
"Ah, kendine gel. Dn domu ocuk deilsin," dedi Gawill.
Carter alayla glmsedi. Hayr, deildi. Kaset de geen ekime aitti. Kasetin etiketinden bunu kendisi de
okuyabiliyordu, tabii Gavvill sahte bir tarih atmamsa.
Gavvill bardan alarak bir iki daha doldurdu. "Sullivan'la olduu akam zerleri iin sana ipular
vereyim, bylece gidip..." Gavvill barda sehpann zerine koydu.
"Eee?"
"Eee -onu kendi yatanda boabilirsin."
Carter'in aln terden buz gibiydi. "Anladm kadaryla benden daha ok nefret ediyorsan ondan. Bu
konuda beni fersah fersah aarsn."
"Bunu senin yapman gerekir bence. Ahlki adan hakkn var."
Carter gld. "Hadi hadi. Bu eref sana ait."
Gavvill onun yzn inceledi.
Carter sonunda ban bardana edi. Parmaklarn nemli alnndan geirdi. Belli belirsiz ter ona cezaevi
hastanesinde morfin almad zamanlar gsterdii semptomlar hatrlatt.
"Bir ineye ne dersin?" diye sordu Gavvill. "Banyoda biraz var. Saf."
Carter arkasna yasland, uzun sre cevap vermedi, ama yantnn ne olacan biliyordu. "Neden
olmasn?"
Gavvill, "Banyoda deil, ama getiririm," diyerek iyi bir evsahibi gibi evik hareketlerle yatak odasna gitti.
127

Carter ayaa kalkt. Gawill'in banyoda olduunu duymutu. Banyoya gitti.


Gawill kutuyu yere koydu. Dibinde pamuktan blmelerin iine krk kadar ampul konmu kk bir karton
kutuydu bu. Kutu dolu olsayd, diye dnd Carter, iinde en az iki yz krk ampul olurdu.
Gawill kvetin kenarna hidrotermik bir ine koyarken, "Her biri on dozluk," dedi. "Hepsini ister misin
bilmiyorum." yiliksever bir edayla glmseyerek banyodan kt.
Carter otomatie balanm gibi hareket etti, birka saniye iinde mal kolunun damarna girmiti bile, geri
ampul ve yeni ine cezaevi hastanesindekinden farklyd. Yarm plastik ampulden biraz daha fazlasn ald.
Carter Gawill'in bu kadar mal nereden aldn merak etti, ve sormasnn fazla diplomatik olmayacan
dnd. Ama krl bir iti ve Gawill'in neden zel detektif ya da sahte fakslar kiralayabildiim aklyordu.
Carter baknca en az alt kat ampul olduunu grd ve piyasasnda normal fiyata satlrsa kutu alt bin dolar
deerindeydi. Carter oturma odasna geri dnd.
Gawill, "Eve birka ine gtrmek istersen," diye sordu ban banyoya doru sallayarak, "git al."
Carter glmsedi. "Hayr, teekkrler, Greg." Uyuturucu damarlarnda dolamaya balad, tandk ve
gl. Carter bir koltua rahata yerleti.
Gawill ayaa kalkp ona ikisini verdi. Carter artk ikiyi ne istiyor ne de ihtiya duyuyordu, ama gene de
ald.
Gavvill, "Gerekten, Phil, Bay Sullivan' ortadan kaldrabilecek ve elini kolunu sallaya sallaya ekip gidecek
-hukuki adan- tek kii sensin," dedi sakin bir tavrla.
Carter kalarn atp gld. "Arkamda bir cezaevi sicili varken mi?"
"Bir erkein hakk-"
"Bu kendine zg yasa yalnzca Teksas'ta geerli deil midir?"
Gavvill koltua gmlp bir eliyle azn svazlad. "Dostlarmdan biri yapm gibi grnmesini
salayabiliriz. O zaman da onlar yapm olamazlar -anlyorsun- peki yasalar bu durumda ne yapabilir?
Senden kukulanabilirler, ama-" Gavvill sustu.
Gavvill anlaml konumuyordu, ama Carter kendini Sullivan'n
128

boazna yandan bir darbe indirirken hayal etti: Cinayet kastl Alex darbesi. "Ben yaparsam benden
kukulanacaklarn dnmem gerekir," diyerek saatine bakt. 7'ye eyrek vard. Hazel onun nerede
olduunu merak edecekti. Eve not brakmamt. "Ya da yapmasam bile," diye ekledi.
"Bunu bir dn, Phil. Bir plan kurabiliriz. Nedenin var. Sen bitirene kadar bu iliki bitmeyecek, bunu
biliyorsun."
Carter sakinliini korudu. Ama korku hissetti, kalbi daha hzl atyordu. Cezaevindeki birok anlardan birine
benziyordu bu; lm tehdidi altnda olduun zaman ya da gerekten inen bir darbenin hemen ncesinde -
Max'in hcresinde srt Squiff e dnkken bazen hissettii gibi. "Bu ii sana brakacam sanrm," diyerek
ayaa kalkt.
"Ah, hayr, ben sana brakyorum."
Carter gld.
Gavvill de gld. Ayaa kalkp cebine uzand. Czdann kararak iinden bir fotoraf ald. "Senin iin bir
armaan. Tarih arkasnda yazyor."
Carter resmi ald. Hazel'n bir fotorafyd, arkadan ekilmiti. Hazel apkaszd ve zerinde manto vard,
Sullivan'n Otuz Sekizinci Sokak'taki evine benzeyen bir binann basamaklarn kyordu. Carter resmin
arkasn evirip okudu: "4 Ocak 16.30." Carter, "Hazel genellikle bee kadar alr," dedi. Sonra Gawill'in
szn kesmesini nleyerek, "Beten hemen nce onu brosundan defalarca aradm. Biliyorum," dedi.
"Sullivan da yle olmal. Ama ara sra ayarlama yapyorlardr. Ak bir yolunu bulur, yle derler ya. Bu
fotoraf inkr edemezsin, deil mi?"
Carter omzunu silkerek fotoraf sehpann zerine frlatt. Hazel'n zerinde bu k ounlukla ie giderken
giydii, siyah krk yakasyla kolu olan koyu kahverengi manto vard. Carter kendini kusacakm gibi hissetti.
Gavvill onun omzuna vurarak, "Tamam," dedi. "Doru olduunu biliyorsun. Tamam, Bay Sullivan'
mahvetme zevki iin seninle yaracam, ama bence kazanan sen olacaksn."
"yi geceler, Greg." Carter kapya doru yrd.
Gawill ondan nce giderek kapy tuttu. "Gene grrz, Phil."
129

Carter eve dndnde Hazel mutfaktayd.


"Merhaba," diye seslendi. "Neredeydin?"
Carter oturma odasndan geerek mutfak kapsnn kenarnda durdu. "Dardaydm," dedi. "Yry
yapyordum."
Hazei ona yle bir bak attktan sonra yapt ie -bir paket dondurulmu bezelye amaya- geri dnd.
Carter o zaman dnp gidebilirdi, nk Hazel sorgulamasnn ardn getirmemiti, ama Carter ona
bakmaya devam etti, gzlerini birka saniye ondan alamad. Hazel omzunun zerinden ona tekrar baknca
Carter uzaklat. Timmie'nin odasnn ak kapsndan ieriye bakt. Timmie yzst yere yatm ev devini
yapyordu: alma masasna tercih ettii yerde. Carter olunun sa elinin sargl olduunu grd.
"Merhaba, Timmie. Eline ne oldu?"
"Ha -bu leden sonra hentbol oynarken dtm."
"Ya. Bir syrk m? Kt m?"
"Hayr, kesik. Bir cam parasna falan arptm, ama kt deil." Timmie bunlar sylerken ban kaldrp
bakmad.
Carter biraz duraksadktan sonra banyoya gitti. Ellerini sabunla ykad, ardndan da yzn. Kendini ok iyi
hissediyordu. Hazel'n Sullivan'la ilikisi sryor olabilirdi -Hazel bugnlerde ok megul bir kadnd- ama
eroin yznden kendini ok iyi hissediyordu, sanki tm dnya onun yanndayd. Gavvill'in ilikiyi bilmesi, her
zaman biliyor olmas Carter'a tuhaf bir rahatlk verdi, belli ki dnyasn altst etmemiti, onu fazla
sarsmamt. Hatta Gawill biraz mizah bile katmt: Ak bir yo/unu bulur. Evet, gerek ak engellemek iin
cezaevinden eve gelmesinden daha fazlas gerekirdi.
Mutfaa dnp, "Yemekten nce bir iki ister misin?" diye sordu.
"Hayr, teekkrler. Sen istersen al."
"Hayr, teekkrler."
Hazei somon bal ve bezelyeli gve yapyordu. Frndaki yemei kontrol ettikten sonra kapa tekrar
kapad. "Gerekten neredeydin peki?" diye sordu.
Carter onun meydan okuyuuna kar gzlerini krptrd, ama sakinliini de bozmad. Sullivan kadar
sulu davranyor, diye dnd ve elbette ayn nedenden tr. Carter biraz kendine mey-
130
dan okur bir tavrla, ne dediini fark etmeden, "Darda yryordum," dedi. Ama szlerini havada asl
brakt. Arkasn dnp oturma odasna gitti.
18 Butterworth, "David bana sizin hakknzda ok ey anlatt," dedi, ama Carter'n yannda getirdii
zgemii okumaya devam etti.
Butterworth, zerinde baz krtasiye malzemeleri ve alet yapan bir makineye benzeyen bir model bulunan
byk bir masada oturuyordu. Krk be yalarnda grnyordu, ama azck siyah sa dnda keldi. Az
zayf olma deil zarif olma anlamnda yumuakt ve Carter'a tuhaf ekilde Hazel'n azn hatrlatyordu.
Jenkins and Field danman mhendislerdi ve Carter, Buttervvorth fazla megul olduu zaman iin bir
ksmn yapacan tahmin etmiti. Butterworth ounlukla baka kentlere gnderiliyordu ve ii alrsa onun
iinin bir blmn kendisi yapacakt. Ylda on be bin dolar ve yazn bir aylk tatil veriyorlard.
"Peki, Bay Carter, isterseniz i sizindir," dedi Butterworth.
"Teekkrler. stiyorum sanrm."
Butterworth omzunun zerinden kapal kapya bir gz att. "David bana sizin... Gney'de cezaevinde
kaldnz syledi. Sizin suunuz olmadn biliyorum. Sulu kii len adamd."
Carter ban sallayarak, "Evet," dedi.
Butterworth, "Korkun bir ey," diye mrldand. "Ama bildiimi size de sylemek istedim, buradaki hepimiz
biliyoruz -hepimiz David'i tanyoruz, ben brlerinden daha iyi tanyorum ve David sizin iyi bir insan
olduunuzu sylyorsa, benim amdan iyi bir insansnzdr." Glmsemeye alkn deilmi gibi
beceriksizce glmsedi. "Cezaevi mdavimlerine bile bazen ikinci bir ans verilebileceini dnyorum.
Birok insan bunu istemez. Siz yle deilsiniz anladm kadaryla. Bildiimizi ve sizinle ilgili gizli
ekincelerimiz olmadn bilirseniz bizimle daha iyi alacanz dnyorum."
Carter binadan sakin bir heyecanla kt. Bulduu ilk telefon
131

kulbesine girerek Sullivan' arad. "Merhaba, David. Sana teekkr etmek istedim. e alndm."
Sullivan'n dzgn tenor sesi, "Ah, harika, harika," dedi. "Ne zaman balyorsun?"
"Pazartesi sabah."
"imdi kmam gerekiyor, benimle konumak iin bekleyen biri var. Tebrikler, Phil, yaknda grrz."
Hazel onun ie girmesine ok memnun oldu ve o akam Elliott-larn evinde ampanya aarak kutlama
yaptlar. Elliottlar yemekten sonra kilerlerinden en iyi ielerini karmakta srar ettiler. Timmie de bir bardak
ald ve Carter o gece olunun ona yeni bir saygyla baktn dnd, nk br ocuklarn babalan gibi
bir ii vard onun da. Ama ii Sullivan sayesinde bulmutu. Timmie bunu da biliyordu. Bay Sullivan iin bir
art, bir art daha.
Carter o gece uyuyamad. Hazel yorgundu ve Elliott'larn konuk odalarndaki ift kiilik yatakta sk bir uyku
ekti. Darda uuldayan bir rzgr vard. Carter ses karmadan pijamasnn stne takmn giyip aaya
indi. imenlerin zerinde yrd. Rzgr yiyince gerilimi azald.
Uzun kavaklarn ve ceviz aalarnn stleri, ikence grm ve dayak yemi bitkin insan balar gibi
sallanyordu. Carter eve bakt ve buraya davet edilmesinin ok tuhaf olduunu dnd. O akam da tuhaf
geliyordu ona, ya aslnda hi olmam ya da yllar nce olmu bir ey gibi.
"Phil?"
Hazel'in sesi onu hazrlksz yakalad. Tam arkasndaym gibi kmt. Sonra gecelii iinde solgun
karaltsn grd, evin st sa kesindeki uzun pencerede kck duruyordu. Birden onu tanmadn
hissetti. Bu onu korkuttu ve ok etti. Kimliini alp gtren rzgr gibiydi. Ama otomatie balanmasna
eve doru yrrken ban kaldrp Hazel'a bakt.
Hazel ksk bir sesle, evdeki insanlar uyandrmaktan korkarca-sna, "Sorun nedir, sevgilim?" diye sordu.
Carter yattrma abasyla beceriksizce ona el sallad. Birden, aslnda o Sullivan'a ait, diye dnd. Onu
hi mi hi tanmyordu. Bir yerine inme inmi gibi hareketsiz kald.
132

"iyi misin?"
Hazel'a bakt. "Yukarya geliyorum.''
19 Carter'n Jenkins and Field'daki ilk haftasnn perembe gecesi Sullivan' yemee davet ettiler. Hazel
yemee epeyce zen gsterdi -souk salatalk orbas, kark dana eti, beykn ve peynir, hollandaise soslu
kukonmaz ve tatl olarak da limonlu sufle. Hazel iyi gnndeydi.
"Ah, en sevdiim yemek. Harikasn," dedi Sullivan. lk iki bardayla mutfakta doland.
Carter nedense tam olarak bunlar syleyeceini biliyordu, geri Hazel onun en sevdii yemein dana eti
olduu hakknda hibir ey sylememiti. Hazel bu gece piirmekten holanyormu gibi yapyordu her eyi.
Her zaman piirmekten holanrm gibi yapard yemekleri -yalnzca bu gece biraz daha fazla. Timmie de
Sullivan'in geliinden holanmt.
Sullivan Hazel'a, "Buna daha ne kadar devam edeceksin?" diye sordu.
"Ne demek istiyorsun? Bu mu?" Hazel turp doruyordu.
"Ev-vet. Turplarmn kk lalelere benzemesi gerekmez. Bizimle birlikte oturacak msn?"
"Ne kadar da kadir bilmez bir adam!" Hazel glerek Carter'a bir bak frlatt.
Sullivan, "Mutfak klesi," diyerek Carter'a oturma odasna gelmesi iin iaret etti.
Timmie de pelerine takld. Carter Sullivan'in ona baktn grd. Btn dikkatini Sullivan'a vermi olan
Timmie bir an utanm gibi bakt, sonra Sullivan'in hafif bir ba hareketiyle mutfaa dnd. Elleri yeni uzun
pantolonunun cebindeydi. Sullivan onu iyi yetitirmi, diye dnd Carter. Kendisi oluyla bunu yapamazd.
Sullivan, "Gavvill'den hi haber aldn m?" diye sordu. Sesi alakt.
"Hayr."
"yi." Sullivan biraz kalarn atarak mutfaa doru dnd.
133

"Timmie'yi sepetlemek istemezdim, ama duymasn da istemiyorum. Peki, umalm ki bu i burada kalsn. En
azndan senin iin."
Carter, "Ya senin iin?" dedi.
Sullivan glmsedi. "Ben hl buradaym. Hayr, bir sredir gzetleyenim yok -sana anlattm telefon
dnda."
"Ve -gzetlemeler neydi? Gemite?"
"ey -birincisi, sanrm birka kez takip edildim." Sullivan sigarasn sndrd klle bakt. "Gavvill'in
takip edildiimi bilmemi istediinden eminim. Evimin evresinde. Beni biraz korkutmak istiyordu, biliyorsun."
"Bunun amacn anladmdan emin deilim," dedi Carter.
"Beni korkutarak srtndan atmak iin. New York'taki otellerde onu soruturduum zamanlar. Drt be yl
nce, biliyorsun. Hi peimde adam fark etmedim, ne kadardr-ha, belki bir yldr."
Carter "belki bir yl"a inanmad. "Gawill Fremont'ta Tri-umph'da alrken mi takip edildin?" dedi. "Sonra da
New Orle-ans'dayken?"
"Evet, ha, mtevazi bir cretle ya da bir tr karlk sayesinde New York'taki bir serseriyi evimin karsna
dikmitir, sonra da beni birka blok izlettirmitir -bir yere gidiyorsam." Omuzlarn silkti. "Pek ho bir ey
deil, ama polise szn edecek kadar kayglanmadm hi."
Neden, diye dnd Carter, Hazel'n onu sk sk ziyaret ettiini ifa etmek istemedii iin mi? Carter
bardan sehpaya koyarak kollarn kavuturdu. Ayn anda her iki baparma birden zonkla-ynca ellerini
gevetti. "Hazel takibi biliyor mu?"
"Hayr," dedi Sullivan. "Onu kayglandrmak istemedim."
Ya da evine gelmesini nlemek, diye dnd Carter. "imdi takip edilmiyorsun, yle mi?"
Sullivan Carter'a glmsedi. "Gawill artk burada olduuna gre, belki bir adam tutma ihtiyac
duymuyordun"
Carter da glmsedi. "Yani Gawill takibi kendi mi yapyor? Gzetlemeyi?"
"Eer yleyse, ok temkinli. Onu grmedim. Bir daha ondan haber alrsan, bana syle, olur mu?"
"Olur. Hl bu kadar endie etmen kt."
"Adam benim dmanm. Dmann ne yaptn, hatta ne d-
134

ndn renmek iyi olur."


Her ikisi de birka dakika boyunca konumad. Sullivan ona yeni iinin nasl olduunu zaten sormu,
Carter iyi olduunu sylemiti. Sonraki iki hafta boyunca baz krtasiye ileri, sonra da iki haftalna
Detroit seyahati vard. Sullivan onun birka haftalna oradan uzaklaacana ne aknlk belirtisi ne de ilgi
gsterdi, en azndan kendini ele vermedi.
Sonra Hazel ile Timmie ieriye girdiler. Hazel ile Sullivan baka konulardan sz ettiler: Priscilla Elliott'un
yapt ve Hazel'a verdii yeni suluboya resim. Resim Hazel'n houna gitmiti. erevelenip sokaa bakan
iki pencerenin arasna aslmt. Temmuzda Avrupa'ya gitmekten sz ettiler, ama Carter bu konuya bile
katlamad, stelik gidecek olan kii Sullivan deil kendisiydi. Timmie yolculuk konusuna merak duydu ve
Sullivan'a temmuz aynda Rapallo'da futbol malar olup olmadn sordu. Rapallo Hazel'n gitmek istedii
bir ehirdi.
Sullivan, "Rapallo," dedi, "stadyumu olmayacak kadar kk bir ehirdir. yi bir futbol ma iin Genova'y
dnsen daha iyi olur bence."
Timmie pufa oturarak Sullivan'a dalgn dalgn bakt, Sullivan'in onlarla gelmeyeceini, babasnn geleceini
ve babasnn futbol hakknda fazla ey bilmediini birden hatrlamt sanki.
Sullivan yemei bir bayapt olarak nitelendirince Hazel'n ba ge erdi. Timmie'nin de. Ve o akam
Carter parmaklarn actp durdu; ba ya da fincan sapn fazla skt, ta ki ac sonunda dayanlmaz hale
gelene kadar. Bir ortopediste grnp ameliyat olmaya karar verdi. Bu karar verdiinde saat 22.15'ti. Bir
saat sonra Sullivan giderken, fikrini tekrar deitirdi. Kald ki Hazel'n zorla gnderdii uzman, kemii ve
kkrda kestikten ve eklemleri kaynattktan sonra gene de esnekliin tam olmayacan ve muhtemelen
ar da olacan sylemiti.
Hazel ona glmseyerek bakt ve "Mutlu musun, sevgilim?" diye sordu.
Carter, "Evet," dedi, ona sarlp boynunu pt. Kalasn tuttu. Hazel kollarnda ok somut bir eydi, ama
gene de eskiden olan bir ey orada yoktu. Hazel'dan m kendisinden mi gitmiti? Yoksa her ikisinden mi?
135

20 Bir sonraki hafta Hazel bir i yemeine gitmek zorundayd. Elli Yedinci Sokak'taki bir oteldeydi yemek ve
Hazel, Car-ter'n skc bulacan dnd konular konuulacandan yalnz gitmeyi nerdi. Carter da
kabul etti. Jenkins ve Field iin evde yapmas gereken iler vard.
"Timmie'yi yemee gtrrm, sonra Yirmi nc Sokak'ta grmek istedii filme gidebilir," dedi Carter.
"Western gibi bir eydi."
Hazel, "Sonra onu alacak msn?" diye sordu. "Gece ge saatlerde bir kafeteryaya girip soda imesini
istemiyorum."
Timmie son gnlerde soda tketimini artrmt. Bir oturuta soda onun iin hi de allmadk bir ey
deildi.
"Filmin biti saatini renip onu alrm," dedi Carter.
Kahvaltda bu konumay yapmlard. Carter filmin 6, 8 ve 10'da oynadn dnd ve Timmie'nin
yemekten sonra 8 seansna gitmesine karar verdi. Saat 5'te telefon edip Timmie'ye 6.30'da, her
zamankinden biraz daha ge evde olacan, birlikte yemee gideceklerini syledi.
Carter iten sonra kent merkezine inen bir otobse bindi ve Yirmi Sekizinci Sokak'ta indi. Btn gn
Sullivan' dnp durmutu ve bu gecenin Hazel'n bilmesi gerekmeyen kk bir sohbet iin iyi bir zaman
olduunu hissediyordu. Sullivan'a dosdoru neler olduunu soracakt, eer Sullivan doruyu sylerse daha
da iyi olacakt, ama yalan sylerse Carter bunu anlayacan sanyordu. Ve Sullivan evde deilse, ans
bylece yaver gidecekti, ama Carter nceden randevu almak istememiti.
Sullivan'n evine otuz metre kala Carter Hazel' grd. O da onu grd, durur gibi oldu, sonra
glmseyerek ona doru ilerledi.
"Hey, merhaba," dedi her ikisi de, neredeyse ayn anda.
Carter glerek, "David'e gidiyor olamazsn!" dedi.
"Tam da yle yapyorum. Ona bir kitap gtryorum," diyen Hazel bir kolunda tad kt ve kitap
ynn gsterdi. "Gelse-ne. Yalnzca bir dakikam var." Apartmann basamaklarn kmaya balad.
"Hayr, hayr, byle iyi. Ben yoluma devam edeceim."
Hazel ona bakt.
Carter, "Bir urarm diye dnmtm. nemli bir ey yok," dedi.
136

"Aptal olma. Eer buradaysan-"


Carter yoluna devam etti. "Sonra grrz," dedi glmseyip el sallayarak. Keye kadar baston yutmu
gibi, tahta ayaklar zerinde yryormu gibi yrd. Bu gece yemek falan yoktu. Hazel akam Sullivan'la
geirecekti. Carter Hazel'in taknd ho ifadeye hayran olmaktan kendini alamad. Yukar km olsayd,
Sulli-van'a, "Bak kime rastladm. te kitabn, David," diyecek, doum sonras ocuk bakm, faute de mieux
zerine bir eyler syleyecekti. "Elli Yedinci Sokak'taki eye gitmem gerekiyor, nk kokteyl saati ok
erken, alabilirsem tabii. Bay bay." Evet, Hazel bu ii ok ustalkla zecekti. Carter'in sokakta gizlenerek ne
zaman darya kacan gzlediinden kukulanaca iin Hazel'in bu gece oradan erken ayrlacan
dnerek ban geriye att ve gld.
Timmie'yi istedii yere gtrd -Yirmi nc Sokak'taki bir kafeteryaya. Timmie be porsiyon eitli
yiyecek, tatl ve iki bardak ikolatal st ald. Buna ramen zayft, boyuna gre kilosu biraz azd. Yana
gre uzundu. ki yl iinde, diye dnd Carter, herhalde epey uzayacakt ve btn bu yemekler bunun
hazrlyd. Timmie'yi filme gtrd. Kendisi de girmeye karar verdi. Film dnceleri iin grltl ama
nedense huzurlu bir ortam salad ve film bittiinde hikye hakknda en kk bir fikri bile yoktu.
Eve dndklerinde Hazel gelmemiti. Carter Timmie'yi yatana yatrd ya da hi deilse bir kitapla
yatana girmesini ve on be dakikadan fazla okumama sz vermesini salad.
Carter, "Ben biraz darya kyorum," dedi. "Annen her an dnebilir, ama onu bekleme, nk uyuman
gerekiyor."
Timmie, "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
Carter, "Yrye," karln verdi. "Fazla kalmam." Bu ona Hazel Ta yapt konumay hatrlatt.
Carter bir taksiye binerek Gawill'in evine gitti. Gawill evde deilse fark etmezdi. Evdeyse, iyiydi. Carter
taksiyi bekletmedi. nip zili ald.
Otomatie baslmad ve Carter'n da asansre kadar gitmesine gerek kalmad, ama daha nce fark
etmedii bir diyafondan atlak sesler duydu. Diyafona bard:
"Merhaba, Gawill, ben Carter. Yukar gelebilir miyim?"
137

"Ha, Phil! Elbette, Phil, yukar gel."


Carter kt.
Gawill kapy onun iin am bekliyordu. eriden berbat bir dans mzii ve konumalar geliyordu.
Carter, "Parti mi veriyorsun?" diye sordu. "yleyse ben gir-"
"Ha, hayr, parti yok," dedi Gawill. "eriye gir, Phil."
Carter, nedense Gawill'in onu iyi karlamasna sevinerek ieriye girdi, geri Gawill'in tantrd adama ve
yanndaki aptal sarna tavr pek souktu. Carter bunun belli olmadn umut etti.
Gawill, "Phil Gney'den eski bir arkadamdr," dedi hi ilgilenmeyen iki arkadana.
Erkek otuz be yalarnda, iyi kesimli takm elbisesinden frlayan geni omuzlu, iri yar bir adamd. Sarn
ise yalnzca sarnd, biraz fazla ar makyaj yapmt ve Carter kadnn dzenli bir ii olmadndan
kukuland. Yatak odasnn dnda Gavvill'e uygun bir kza benzemiyordu.
Sarn Carter'a, "Gneyli misiniz?" diye sordu.
Carter glmseyerek, "Hayr," karln verdi. Kadnn kahverengi ipek elbisesinin V yakasnda derin bir
dekolte, ok yksek topuklu ayakkablar ve sa orabnda bir kak vard. "Ya siz?"
"Ha! Ben Connecticutluyum. Kken olarak," diye ekledi. "Dans etmek ister misiniz?"
"Hayr, imdi deil, teekkrler." Carter'a gre kz cezaevi sinema salonundaki sarnlarn canlanm,
onunla konuan hali gibiydi. gdsel olarak uzanp kadnn bileini tuttu. "Ama oturabilirsiniz, deil mi?"
Koltuun geni kolunu kastetmiti, ama kz kucana oturdu. Carter bata ard, ama sonra glmsedi.
Kz hayli ard.
Gavvill onlara bakarak, "Hey, orada neler oluyor?" dedi keyifli bir glmsemeyle.
Kzn erkek arkada ona elini uzatarak, "Sanrm biz buradan gidiyoruz," cevabn verdi.
Sarn Carter'a neeyle, "Bay," dedi. "Yaknda grrz umarm." Nefesi viski ve ruj kokuyordu.
Carter ayaa kalkma nezaketini gstermedi, ama el sallad. "Ben de yle umarm. kinizle de tantma
sevindim."
Kapda Gawill'le yaptklar ksa konumay Carter dinlemedi.
138

Sonra Gawill kapy kapatt.


Geri dnerken ellerini ovuturan Gawill, "Kz baya iyi, deil mi?" diye sordu. "Anthony onun kymetini
bilmiyor." Gawill konuurken kimi zaman genliinin New Orleans aksanna dnyordu.
Carter bir ey sylemedi.
"Peki, bu gece aklnda ne var? Bir ineye ne dersin?"
Carter ayaa kalkarak, "Ne gzel bir fikir," dedi.
Gavvill mal almak iin odadan knca, Carter olduu yerde durdu ve ikinci kez Gawill'in mal yatak
odasnda nereye sakladn nezaket gerei bilmemesi gerektiini dnd. Gawill ieriye gelince Carter
teekkr etti, banyoya girdi ve kutuyu at. At ienin geriye kalan ksmn kulland. ienin zerinde
plastik ampule bastrlm lastik bir kapak vard. Sonra bo ampul oturma odasna getirdi ve Gavvill'in dolu
kllklerinden birine att. "ok teekkr ederim," dedi.
Gavvill, "Senin iin ge bir saat deil mi?" yorumunu yapt.
"Evet, ha, ey, Hazel bu gece megul. Bir iyeri yemei."
"yle mi?"
"Evet. yle dedi. Sullivan'la birlikte."
Gawill hibir duygu belirtisi, hibir zafer, arma belirtisi gstermeden, "Aha," dedi.
"Evet, haklsn," karln verdi Carter. Bir soluk ald. "Bu gece dosdoru karmla ne yaptn sormak iin
Sullivan' grmeye gidiyordum, ama tam ieriye giriyordum ki Hazel' grdm."
Gavvill, "Gryor musun?" diyerek bardana uzand. ini ekti. Yorgun, belki biraz sarho grnyordu.
"Peki bu konuda ne yapacaksn?"
Carter bir ey sylemedi. Bu konuda dnmemiti bile.
Gavvill kanepede arkasna yaslanarak Carter'a bakt. "Ah, herhalde onu durdurmaya alacaksn, ama o
vazgemeyecek. Bu iki-sininki birok evlilikten daha yakn bir iliki."
Carter kalarn att ve gzlerini Gawill'e dikip bakt. yleyse ben tam bir de trop'un* diye dnd. Carter
birden, "yleyse ne cehenneme bunu sylemiyorlar?" diye sordu. "Neden bu gizli sakllar?"
* Fr. Ben fazlalm, (.n.)
139

"ey, her ikisinin de salad avantajlara bak. Karn saygnln koruyor -en azndan birok insann
gznde-, bir kocas ve ocuu var, muhtemelen herkes onun bir erdem tinsali olduunu dnyor, alt yl
kocasnn delikten kmasn beklemi. Sullivan da dnyalar iyisi bir insan, biriyle balants olmayan bir
bekr ve gzel bir mevkii var."
Bu szler imdi Carter' hi mi hi rahatsz etmiyordu. Doruydu. Ama bu szleri duymak tam bir
rahatlamayd.
Gavvill beklentiyle glmseyerek doruldu. "Peki Sullivan'in orada karlatn zaman Hazel ne dedi?"
Carter da glmsedi. "Sullivan'a bir kitap brakacan ve yemee gideceini syledi.
Gawill yksek sesle gld.
Carter da gld.
"Peki sen ne yaptn?"
"Ben -ben yalnzca yryp gittim. Yukarya kmadm."
Gawill, "Karnn bunu istediini syleme sakn."
"Evet, yle yapt."
Yeni kahkahalar. Gawi(l ona ve kendisine birer iki daha koydu.
"Bu gece frsat karmsn -yoksa yaptn m?" Gawill ona gz ucuyla bakyordu.
"Ne demek istiyorsun?"
"Yarm saat sonra evini basp N.O.'da dediimiz gibi onlar diri diri yakmalydn. Neden yapmadn?"
"Ha-" Carter ikisine bakt. "Ha, cehenneme kadar yollan var."
Konuyu deitirdiler. Balklktan ve kurbaa yakalamaktan sz ettiler. Gawill'in yntemi gzlerine k
tuttuktan sonra yakalamakt. Her ikisi de ocukluklarn Ne w Orleans'da geirmilerdi.
Saat 1 'i geti.
Carter ayaa kalkarak eve gitmesi gerektiini syledi.
"Ah, neden gerektiini anlayamyorum. Sence Hazel evde midir?"
Carter bu szlere gld.
Eve gitmek iin taksiye bindi. Paltosunu asarken, banyoda soyunur ve kapdaki askda duran pijamalarn
giyerken olabildiince sessizdi. Sonra yatak odasna girdi. Hazel lambay yakt.
140

Uykulu uykulu, "Neredeydin?" diye sordu.


Carter, "Gawill'i grmeye gittim," dedi.
"Gavvill mi?" Hazel ban yastktan kaldrd. "Neden? Sinemadan sonra m gittin?"
Demek Timmie kalkm ya da uyanm ve ona sinemaya gittiini sylemiti. "Evet." Carter ykanmadn
hatrlad ve banyoya geri dnd. Birka dakika sonra giysileriyle dnerek dolaba ast. "Peki sen ne yaptn?
Yemek nasld?"
Hazel ona sarho olduunu dnyormu gibi bakt. Ya da belki yalnzca bkkn bir bakt: Hakikat
birazdan ortaya kabilirdi.
Bir sigara yakt, bir nefes ekti ve dumann arasndan, "yiydi," dedi.
"Demek bir yemek olduunu sylyorsun -ah, haydi vazge, Hazel."
"Tamam, gitmedim. Akam David'le geirdim. Gawill'den daha ho bir arkadalk herhalde."
"Ben akam Gavvill'le geirdim ama onunla yatmadm."
"Ben de David'le yatmadm -bu gece sana anlatlan hikyeleri tahmin edebiliyorum- Gavvill anlatm. Bu
kadar saldrgan olmana amamal."
"Ben mi saldrganm?" Carter yatan ayak ucuna gitti. "Neden bu geceki i yemei konusunda yalan
syledin. Neden yalan sylemeye zahmet ettin?"
"Sen neden Gawill'e gittin?"
"Belki dorulan renmek iin."
Hazel kllkte duran sigarasna uzanarak sndrd. Omuzlar sarsld. Alyordu.
Carter utanarak huzursuzca kprdand. "Aman, haydi, Hazel. Gzyalar m?"
Hazel ban iki yana sallayarak tekrar doruldu, sanki anlk zayfl hi olmam gibi ona bakt. Gzleri
bile slak deildi. "David'i zlyorum, ona ihtiyacm var. Alt yl iinde onunla konumaya ok altm
sanrm."
Carter, "Eminim yledir," dedi.
"Kolay bir insan -senin son zamanlardaki halinden daha kolay."
141
"Bununla ne demek istiyorsun?"
"Bu gece uyuturucu aldn, deil mi? Morfin mi? Herhalde Ga-will'de her ey vardr. ren her ey."
"Evet, aldm."
"Bazen cezaevinde grndn gibi grnyorsun -zerinde bir tr sahte sakinlik var. Tam bir sarholuk."
"Bu geceki taktiklerin," dedi Carter, "bana saldrmak sanrm -kendi yaptklarn rtmek iin. Gawill'e
istediin ad takabilirsin, senin hakknda benden daha ok ey biliyor gibi. Sahtelie gelince, Sullivan ii
burama kadar geldi. O orospu ocuu glmsemelerini ve ho tavrlarn alsn da-"
"yi bir i bulmak gibi mi? Kapy kapat, Phil."
Son szlerini syleyi ekli Carter' syledii baka her eyden daha ok yaralad. Tam olarak
kendindeydi, Timmie'nin uykusunu dnyordu elbette, Timmie'nin bu konumalar duymasn
dnyordu. Carter kapy yavaa kapatt, ellerini kap kolunun stne koydu ve kadnlarn mthi
yeteneklerini dnd: Ayn anda hem Fremont'daki evi ekip eviren hem de giysi maazasnda klelik
eden Hazel, Timmie'ye iyi anne olan Hazel, okula giden ve master yapan Hazel, Sullivan' mutlu eden ve
srekli kouturan Hazel, -imdiye kadar- onu da mutlu eden Hazel.
"Teekkrler." Carter'a sert bir bak frlatt.
Carter birden aslnda Hazel'n ondan holanmadn, belki cezaevinden ktktan sonraki halinden
holanmadn hissetti. Elbette daha nce holanyordu. Fiziksel olarak yok edilmi, bir kenara atlm gibi
hissetti kendini. Bu duygu yalnzca birka saniye srd. Bir elini alnndan geirerek karsna bakt.
"Cezaevinin beni deitirdiini inkr edemem. Ama bir canavar yaptn da sanmyorum. Sen benden
holanmayabilirsin. Bu baka bir konu. Sana gvendim. Bana anlattn iki haftalk ilikinin dnda bana
bal kaldn sandm. Eer ben-"
"Btn bu gzel szler u an morfin ykl olduun iin mi?" Hazel yeni bir sigara yakt. "Tamam, Phil,
cezaevinde bana bir sr kt eyin geldiini biliyorum -ve bu yzden sana iliki konusunda bir ey
sylemedim ve seni asla sulamadm. O iren yere dayanmak iin trans halinde ya da bir ey olman
gerektiini anlayabiliyorum. Tam bir baml olsaydn seni sulamazdm.
142

Yani ar bir baml demek istiyorum."


Carter ellerini at. "imdi bir bamlymm gibi konuuyorsun. Allah akna, Hazel, bu ilk, -kodesten
ktmdan beri ikinci ine bu!"
"Ha, ikinci. Evet, birincisinin ne zaman olduunu biliyorum sanrm. Geen perembe, bana yrye
ktn sylediin zaman." Bir an komodine bakarken gzel profilini grd Carter.
"Uyuturucu hakknda, uyuturucu alan iren insanlar hakknda her zamanki fobin. Alkol daha m iyi?
Alkol bu lkede yasal olduu iin, hepsi bu."
"yleyse uyuturucu neden yasal deil?"
"Belki ok fazla insan bundan para kazand iin."
"Uyuturucuyu toplumsal bir gelenek olarak savunuyorsun -yemekten nce bir iki gibi mi?"
"Tamam, savunmuyorum!"
"Aldn ilalar morfin dolu. Dr. MacKensie'ye bunu sordum. Timmie de fark ediyor. Onunla eskisi gibi
oynayamyorsun ve on bir yandaki bir ocukla oynamak alt yandakilerle oynamaktan daha kolaydr diye
dnr insan oysa."
"Hi de deil. Timmie de rahat deildi -bunu biliyorsun- cezaevinden ktmdan beri. Onu sulamyorum.
Zaman alr. Benim yzmden okulda yaadklarn anlyorum."
"Peki benim neler yaadm anlyor musun? Bir kadnn kocasnn cezaevinde olmasndan gurur
duyacan m sanyorsun? Babasnn cezaevinde olduunu bilmek ocuklarn gznde o babay yceltir mi
sanyorsun?"
"Sevgilim, btn bunlarn farkndaym. O allahn belas ey olduu iin zgn olduumu sylemekten
baka ne diyebilirim? Asl konuyu konumamak iin kvrtyorsun."
Hazel sessizleti. Konunun ne olduunu biliyordu.
Carter, "Hangimizi istiyorsun, Sullivan' m beni mi?" diye sordu.
"David'i zlyorum. Onu grmeden yaayamyorum sanki -onunla konumadan."
"Ve onunla yatmadan?"
Hazel buna cevap vermedi.
"Bu da iin bir ksm, deil mi?

"yleydi. Denedim -yani- onunla yatmak en nemli ksm deil."


Carter araya girdi. "Belki senin iin deildir."
"Ne anlatmak istediimi anlayamyorsun sanrm -hayat baz leden sonralar ara sra onu bir saat kadar
grebilmek, konuabilmek."
"Gawill buna inanyor. Sullivan'n evine girerken resimlerini ekmi. Yeni resimler."
"Tamam, demek imdi sen de rendin. Umarm bu Gawill'in seferlerindeki rzgr yok eder -bir seferi
varsa."
"Senin iin hayat demekse, vazgemeyeceksin o zaman, deil mi?" diye sordu Carter. "Yoksa gemi
zaman kipi mi kullanyordun?"
"Sen kadnlar anlamyorsun. Ya da beni. Hi anlamadn."
Carter sigarasn sndrd. "Klielerle konumaktan vazge. Sullivan'la konumaktan holanman
anlayabilirim, arkadal anlayabilirim. Ne yazk ki bir kadnn adam istedii zaman iyi bir arkadala yatarak
pastann zerine biraz krema eklemesini anlayamyorum. Sullivan'n bunu istemesini kesinlikle anlayabilirim.
Bir erkek istemez mi? Benimle evli olduunu anlamyor musun? Bu ok mu zor?"
"Sen cezaevindeyken oldu. Sen de cezaevinde pek masum deildin herhalde? Sana bu konuda hibir ey
sormadm, sordum mu?"
Carter glmsedi. "Cezaevinde iftler yoktur. Baka bir erkei arzulamyorsan tabii. Bunlardan ok vardr."
"Sen ve Max gibi mi?"
"Max'e ne olmu?"
"Max'e ne olmu?"
Carter yanaklarn kan bastn hissetti. "Ondan holanyordum, evet, ama senin sylediin anlamda
deil."
"Hi mi aklna gelmedi."
Carter'n gzleri ksld, o anda Hazel'dan nefret etti. Bu ok alaka, iren, kanckayd. "Bu soruya yant
bile vermeyeceim."
"Belki bu da yeterince bir yanttr. Her neyse, Max fazla erken ld belki."
"Kes unu Hazel, ileri daha da ktletiriyorsun."
144

"Ha, ileri ben ktletiriyorum."


"Beni cezalandrmak istiyorsun -dndklerimi hafifletmek istiyorsun. Tabii ki aklmdan geti, belki Max'in
de. Baka hibir ey olmad iin cezaevinde olup bitenler konusunda bir nutuk atmam ister misin? Bunu
yapmayacam. Max'i Sullivan'la nasl kyaslayabilirsin? Max o iren yerde sahip olduum en ho eydi,
Sullivan'la yatman dnmekten ya da yatp yatmadn merak etmekten daha ho ve daha iyi. O gnlerde
kukularmdan sana sz etmitim. Doruyu sylemek gerekirse Sullivan'la seni hi dnmemek iin morfin
aldm. Bylece btn bu yllar boyunca onunla yattn kabul etmeyecektim -nk bu beni bitirebilirdi."
"Uyuturucu aldn, tamam."
Hazel'n gerginlii ona ilk anlattnda Max'i kskanmasn hatrlatt. Max'in onun iin nemini igdsel
olarak anlamt -ve kukusuz Max de kavramt. Ama Max lmt ve Carter onun bir tek fiziksel
dokunuunu hatrlayamyordu, o leden sonra Max'in ranzaya yatmas iin omzunu itmesinin dnda.
Carter hibir zaman Max'i seviyorum diye dnmemiti, gene de bir sre srf orada olduu iin duygusal
olarak ona baml olmutu, tpk Hazel'a baml olduu gibi. Ayn anda hem basit hem de karmakt.
Carter gzlerini krptrarak Hazel'a bakt.
"Ne dnyorsun?" imdi Hazel'n gzel yz yalnzca gzel ve bombotu, dncelerinin yamurunu
bekleyen kuru bir tarla gibi.
"Bu gece kullandn btn o szlerin -actarak sylediin her eyin- David iin savamann bir paras
olduunu dnyorum. Ondan vazgemeyeceksin, deil mi?"
Hazel yasta iyice gmld, huzursuzca kprdand. "Bilmiyorum."
Carter ona doru bir adm att. "Biraz drstl hak ediyorum. Evet ya da hayr de."
"Yapamam." Gzleri kapalyd.
"Seni istiyorum, Hazel. Seni geri istiyorum."
"Bu gece artk bu konuda konuacak durumda deilim."
Carter kendini sersemlemi gibi hissetti. "Sullivan -beni evine ard, iki hafta drt gn srdn
sylemek iin. yi prova. Doruyu itiraf edecek cesareti bile yok. Cesareti olmayan erkeklerden holanr
msn?"
145

"Tamam, zayf. Bunu biliyorum."


Carter, "Korkaka hareket ediyor," dedi. "Hl devam ediyor, yle deil mi?"
"Tam olarak deil, tam olarak deil. Brak da uyuyaym," dedi Hazel, gzleri hl kapal, kalar atk.
Carter o gecelik konuyu kurcalamaktan vazgeti. Morfine kafasn takmamt, Hazel'a takmt, souk bir
keyifle byle dnd. Ona ltimatom ekmedim, diye dnd, "ya ondan vazge ya da unu bunu
yaparm" dememiti. Hazel'n ltimatoma ihtiyac olduunu sanmyordu. Carter bornozunu ast gardrobun
yanndan uzaklarken Hazel'a bakt. Hazel'n yz yatan kenarna dnkt, gzleri kapalyd.
21 Gawill'in sesi, "Merhaba, Phil. Ben Greg," dedi. "Nasl gidiyor?"
Carter otomatik olarak bo oturma odasna bakt, geri Tim-mie'nin kaps kapal olarak odasnda
olduunu biliyordu. "yidir," dedi.
"Karnla konumu olabilirsin diye dndm -o gece."
"Hayr." Carter yars bitmi sigarasndan bir nefes ald.
"Aman, haydi, Phil. Benimle konuabilirsin. Orada kimse yok, deil mi? Belki ocuk vardr."
"Hayr," diye tekrarlad Carter.
"Hazel'n olmadn biliyorum." Gawill bariton sesiyle szckleri yaya yaya konuuyordu. Her yerde hazr
ve nazr Gawill.
Hazel o gece biraz ge kalacak, ama her an kapdan ieriye girebilir, diye dnd Carter. Ama anlalan
Gawill birilerine evi gzetletiyordu. Carter da eve yeni gelmiti. "Kafanda neler var, Greg?" diye sordu.
"Karn o herifi grmeye devam ediyor mu? Sana hi sz verdi mi?"
Carter telefonu kt diye kapatmak istedi. Ama hibir ey sylemeden, fkeyle sol eliyle skt yalnzca.
"Neden benimle konumadn bilmiyorum. Phil."
146

"nk syleyecek bir eyim yok, gerekten. Kusura bakma." Telefonu kapatt.
Sonra mutfaa giderek kendisine bir viski koydu ve hemen kafasna dikti. Sal akam Hazel'la
konutuktan sonra bir gelime olmamt. Gnlerden perembeydi. Aralarnda sessiz bir dmanlk havas
vard, Carter Timmie'nin bunu fark edip etmediini merak etti ve byk ihtimalle ettiine karar verdi. Carter
aslnda Hazel'n bir ey sylemesini bekliyordu ve Hazel baka bir ey sylemiyordu. Baka bir uydurma iin
kmas -Phyllis Millen'la bir akam ya da iyerindeki biriyle ilerin zerinden geme falan- bir hafta, belki
biraz daha srerdi ve Hazel geceyi Sullivan'la geirirdi. Belki u anda da onun yanndayd, bu leden sonra
5'ten nce balam olan heures bleues'lennden* sonra biraz ge kalmt. Tamam, aslnda Hazel sorusuna
yant vermiti, Sullivan' grmeye ve onunla yatmaya devam edecekti. Bunun tersi, ciddi dnceleri olsayd,
imdiye kadar sylemi olurdu. Hazel Carter'in onu ok sevdii iin katlanacan dnyordu. Durum da
byleydi zaten.
Carter sal gecesindeki konumalarndan sonra dnd eyi yapmaya biraz daha yaklat. Sullivan'la
konuacakt. Hazel' grmemesini isteyecekti, yoksa -yoksa ne? Bu noktada hukuk araya girip Sullivan'n
haklarn koruyabilir ve Hazel'a bir koruma verebilirdi. Carter glmsedi. Elindeki tek ey iyi bir boanma
zeminiydi. Ama Hazel yannda olmayacakt. Komik bir dnyayd bu.
Hazel eve geldi, elindeki ikiye bakt, "yi akamlar," dedi.
"Sana da. Bir iki ister misin?"
"Biraz nce itim, sa ol. Sosyologumuz Bay Piers bugn frtna gibi gelip beni imeye gtrmek iin srar
etti. Bu gece incelemem iin altm sayfalk bir dosya daha verdi." Teksirde oaltlarak zmbalanm bir
metni sehpann zerine attktan sonra dorulup gerindi ve glmsedi. "Afedersin. Kaskat olmuum. Bu gece
yemek iin o in lokantasna gidebilir miyiz? Timmie oray seviyor. Bu akam yaadklarmdan sonra yemek
piirecek halde deilim."
"Tamam. Elbette." Carter Timmie'ye gzel haberi vermeye gitti. Bir in yemei.
Ne var ki o akam kendini nceki iki akamdan biraz iyi hisset-
* Fr. Keyif saatleri, (.n.)
147

ti, nk bir karara varmt. Yararsz ve sama olabilirdi, ama Sul-livan'a karsyla yatmamasn
syleyecekti. En azndan Sulli-van'dan bir tr yant, bir sz, yarm az bir sz ya da "cehenneme kadar
yolun var" karln alacakt. Kesin bir randevu almak iin Sullivan'a telefon etmeyi dnd ve Sullivan'n
ertelemek iin mazeretler uyduracan dnerek etmemeye karar verdi: Hazel'n ona sal geceki
konumalarn anlattndan Carter'n hi kukusu yoktu.
Cuma gn brodan knca kinci Cadde otobsyle doruca Sullivan'n evine gitti. Hafif bir yamur
yayordu ve serin havada belli belirsiz bir bahar kokusu vard. Carter Sullivan'n zilini aldktan sonra
saatine bakt: 7'ye 6 var. ok erken gelmi bile olabilirdi. Ya da Hazel onunla birlikte, diye dnd Carter ve
karamsar bir ekilde glmsedi. Otomatiin sesini duydu. Kk ve yava asansr yerine merdivenlerden
kt. Sullivan'n nc katnda merdivenlerden inen bir adam neredeyse ona arpyordu. Sert arpma
Carter'n fkesini su yzne kard. Adam zr falan mrldanmad. Paltosunun etei uua uua
merdivenlerden indi. Kap gm diye kapand.
"Ha, Phil! Phil!" dedi Sullivan zorlukla. Ak kapnn nnde duruyor, kapya yaslanyordu.
Carter kalarn att. Geri kalan basamaklar karken, "Ne oldu?" diye sordu.
"eriye gir." Sullivan kravatn gevetti, yakasn at. "Aman Allahm. eriye gir. Hayatm kurtardn. Haydi
bir iki ielim." Oturma odasnn kesindeki servis arabasna yneldi.
Carter kapy arkasndan kapatt. "Hayatn m kurtardm?"
"zr dilerim, buna ihtiyacm var." Sullivan viskiyi bana dikti. "O adam -aaya koan adam grdn
m?"
"Evet."
"Gawill'in arkadalarndan biri. Zili ald. Kim olduunu bilmiyordum. Onu ieriye aldm. Sigortam
konusunda -ya da herhangi bir ey- grmeye geldiini syledi." Sullivan dudaklarn yalad. Dudaklar bile
bembeyaz grnyordu ve yz l gibi, kan ekilmi gibi duruyordu. "Bir bak ekip beni kovalad.
Gmleimin nnden yakalad."
Carter Sullivan'n ceketindeki bir dmenin sallandn, gmleinin nnn burumu olduunu grd.
148

Sullivan, "Zili aldn duymam olsa," dedi, "iim bitikti."


Sullivan zavall grnyordu. Hazel'la yatan adam bu cieri be para etmez korkak, diye dnd Carter
bir an ve Sullivan'a doru yrd. Sullivan onun niyetini bilmiyordu, ta ki Carter tam yanna gelene kadar.
Carter eliyle boynunun yan tarafna bir darbe indirdi. Sullivan sendeledi. Bundan sonra Carter, cezaevindeki
isyanda Max'i hcresinde l bulduktan sonra olduu gibi kendini kaybetti, geri imdi ne Max'i ne de baka
bir eyi dnyordu. Ancak Sullivan yerde iki bklm, ayormu gibi midesini tutarak ama hareket
etmeden yatt zaman, Carter onu gerekten grp durdu. Durarak rahat nefes alana kadar birka saniye
bekledi, sonra Sullivan'a tkrd, tekmeledi ama isabet ettiremedi.
Carter kapnn yanna gitti, ama sonra geri dnd. Sullivan'n ld konusunda hi kukusu yoktu.
Sullivan'n yanndaki koltukta Yunan mermer aya grd. Srf yeri oras olmad iin fark etmiti. Sonra
kapy kapatp merdivenlerden indi. Normal bir hzla inerken bunun farkndayd. Gawill'in adam kimdi, diye
merak etti. GavviH'in evinde sarnla birlikte grd kel adam m?
Kaldrmda bir an baylacakm gibi oldu ve durup derin derin nefes ald. Dnme, Allah akna, dedi
kendi kendine. Yaptn eyi dnme. Bo ver gitsin. Bu szleri dnd, bo ver gitsin, ama bir anlam
yklemeden ya da hibir plan yapmadan. Ban kaldrp keye doru yrd ve kuzeye yneldi. Evle
arasnda yalnzca on blok vard ve can yrmek istiyordu. Bir bara urayp viski-sodasn hemen iti.
Eve gelince Hazel, "Merhaba, Phil," dedi neeyle. "Bugn ne oldu biliyor musun? nanlmaz bir ey."
"Ne?" Yeni ald World-Telegram' kanepenin stne frlatt.
"Terfi ettim."
"Ha. Tebrikler."
Hazel hl glmseyerek ona bir bak att. "Ve kutlamak iin birka gvercin yavrusu aldm. Vitrinde
grdm ve dayanamadm. Bir gvercin yavrusuna bakabilir misin?"
"Sanrm. Sen bir ikiye ne dersin?"
"Evet, kesinlikle."
Her ey son derece dzgn, son derece ho geti, ta ki saat 9'dan hemen nce telefon alana dek.
149

Bir erkek sesi, "Bayan Carter orada m?" diye sordu.


Carter, "Evet, bir dakika," dedi. "Sana, Hazel."
Hazel yemek hazrlad mutfaktan gelerek telefonu ald.
Carter bir sigara yakt. Ne olduunu biliyordu.
"Allahm!" dedi Hazel. "Yo... yo... Kesinlikle hayr... Hayr, bilmiyordum." Carter'a bakt, o da akn bir
bakla karlk verdi. "Sanrm gn nce, belki drt gn, ama daha bu sabah onunla konutum... Ah-"
Koltuun kenarna oturdu. "Tamam... Tamam, elbette. Teekkr ederim." Telefonu kapatt, ahizeyi elinden
drd, sonra yerine koydu.
Carter, "Ne oldu?" diye sordu.
"Anneciim, sorun nedir?" Timmie kitaplarn brakarak yerden kalkt ve annesine doru gitti.
"David lm."
Timmie, "lm m?" dedi. "Bir arabada m?"
Hazel titreyen bir sesle, "ldrlm," dedi. "Gawill, o olmal. Gawill ya da arkadalarndan biri. O iren
orospu ocuu!" Yumruunu koltuun koluna gm diye vurdu.
Carter ona sek viski getirdi.
Hazel barda mekanik bir tavrla ald, ama imedi. "Daha birka saat nce olmu, yle dediler.
Lafferty'lerle yemek randevusu vard, onu almaya gelmiler. Binann iine girmiler ve bir komu saat alt
sularnda bir insann yere dmesi gibi tuhaf bir grlt duyduunu sylemi. Bu yzden Bay Laffetry
yneticiye kapy atrm ve onu bulmular." Sesi gzyalaryla atallat.
Carter, "Nasl ldrlm?" diye sordu.
"Bana bir eyle vurulmu. Mermer Yunan eyalardan biriyle olduunu dnyorlar," dedi Hazel.
Carter boazn temizledi. Hazel'la mutfak arasnda duruyordu. "Oraya gitmek ister misin?"
"Hayr. Yarn benimle konuabileceklerini sylediler. Lafferty onlara beni aramalarn sylemi. Btn
arkadalarn aryorlar sanrm, ama Gawill'i arayana kadar bu fazla ie yaramaz." Telefona uzanarak bir
numara evirdi.
"Polis Sullivan'n evinde mi?" diye sordu Carter. lk kez parmak izlerini dnd. Mermer eyin zerindeki.
Ve byk olaslkla kap kolundaki.
150

Hazel ona cevap vermedi. "Merhaba, ben Bayan Carter. Size unu sylemek istiyorum -David'in bir
dman olduunu biliyorum. Gregory Gawill. Long Island'da oturuyor. Adresini biliyorum. Bir dakika. Phil,
Gavvill'in adresi nedir?"
Carter'in bir an dnmesi gerekti, ama biliyordu. "Yz Krk Yedinci Sokak numara on yedi seksen sekiz ,
Jackson Height."
Hazel, "Yz Krk Yedinci Sokak numara on yedi seksen sekiz , Jackson Height," diye tekrarlad dikkatle.
Onlar Gawill'in stne salmann kendi stne salmak olacan biliyordu Carter. Merdivenlerden inen
adam ona bakm olmalyd. Ama gerekirse adam tehis edemeyecei kafasna dank etti. Ayrt edici bir
grn yoktu. Bugn eve biraz ge gelmiti. Bunu nasl aklayacakt. 6 yerine 6.10 falan. Her durumda
Sulli-van'n evine hi gitmedii hikyesinden amayacakt, parmak izleri bu hikyeyi yalanlayana kadar.
Hazel telefonda, "ok karmak bir i," diyordu. "David adamn sahtekr olduunu her zaman biliyordu ve
Gawill de ondan holanmyordu." Sustu ve karsndakini dinledi. "Tamam... Buy-run. Bu gece ge saatlerde
sizi tekrar arayabilir miyim? Orada biri olacak m... Ha... Tamam. Buyurun. yi akamlar." Telefonu kapatt.
"Doruca Gavvill'in evine gidiyorlar. Telefon etmeyecekler."
"Ne zaman olmu?"
"Be ile yedi arasnda diye dnyorlar. David'in genellikle be buua kadar eve dnmediini syledim.
yle grnyor ki biri onu eve kadar izlemi. Gavvill'in kendisi olduunu sanmam -yle deil mi?" Yant
biliyormu gibi beklentiyle Carter'a bakt.
Carter, mantkl szlerine ramen imdiden acdan deliye dnm grnyor, diye dnd. Kendi bana
bir ey, lmcl bir ey gelmi olsa yznde ayn ifade olmazd. Carter hemen ban iki yana sallad.
"Bilmiyorum. Sanrm Gavvill olabilir." Parmak izleri bunu gsterir, demeye balad.
Timmie Hazel'a gzlerini dikmi gibi duruyordu, az hafife akt. Babas yeni ldrlm bir ocuk gibi,
diye dnd Carter.
Hazel Carter'a, "Pek ok olmu gibi durmuyorsun," dedi.
"ok oldum!" Carter kollarn at. "Ne yapmam gerekiyor. Elbette ok oldum. Bu gece tekrar arayacaklar
m?"
151

"Bilmiyorum. Sanmyorum." Saatine bakt. "Bu gece Laffertyleri arayacam. Ben-" Yavaa doruldu, elini
boazna gtrd.
"Hazel? Baygnlk m geldi?" Carter ona yneldi.
"Hayr. Midem buland. Sanrm uzanacam. Ama telefon alarsa..."
Carter ban sallad. "u ikinden biraz isen. Bir zarar olmaz."
"Hayr teekkrler." Banyoya gitti.
Telefon o gece tekrar alacakt, Carter bundan emindi. Elini Timmie'nin omzuna koymak istedi. Timmie
imdi koltuun kenarnda diz km, Hazel'n oturmu olduu bo yere gzn dikmiti. "Timmie, belki sen
de yataa yatmalsn."
Timmie'nin yant burnunu ekme ve gzyalarna boulma oldu. Ban iskemlenin minderine dayad.
Sonra birden ayaa kalkt. "Radyoyu a! Belki kimin yaptn sylerler. TV!"
Carter televizyonu at. Ama 10 haberlerinde hibir ey duymayacan biliyordu.
22 10.30'da telefon ald zaman Carter at.
"Ben Dedektif Ostreicher. Bay Carter siz misiniz?"
"Evet."
"Bu gece mmknse sizinle ve einizle biraz konumak istiyoruz," dedi ho, bouk ses.
"Evet, elbette."
"On dakika iinde geliriz."
Hazel kap aznda geceliiyle duruyordu.
Carter, "Polis. Bizimle konumaya geliyorlar," dedi.
"Baka bir ey sylediler mi?"
"Hayr."
Hazel yatak odasna dnd. I snkt.
Carter kll boaltt ve kanepenin zerindeki gazeteleri dzeltti.
Polis on dakika iinde geldi. Dedektif Ostreicher iyi yar, yirmili yalarnda grnen, mavi gzl bir adamd.
Yannda koyu renk
152

sal, gene gen bir polis memuru vard. Hazel koyu mavi sabahl-yla oturma odasna gelerek kanepeye
oturdu. ki polis de paltolarn kardktan sonra oturdular ve bir not defteriyle kee ulu kalemlerini ellerine
aldlar.
nce Carter'n adn, yan, mesleini ve iyerini, sonra Hazel'nkini sordular.
Ostreicher sakin bir ses tonuyla, "Bugn bele yedi arasnda neredeydiniz, Bay Carter?" diye sordu,
kalemini hazr tutuyordu. "Bunlar Bay Sullivan'n btn arkadalarna sorduumuz rutin sorular."
"yerindeydim, sonra eve geldim," dedi Carter. "Alt civarnda evdeydim."
"Tam olarak neler yaptnz syler misiniz? yerinizin kinci Cadde Krk Yedinci Sokak'ta olduunu
sylemitiniz."
"Evet. kinci Cadde otobsne bindim."
"Saat kat?"
"Yaklak -be otuz, sanrm." Birka dakika daha erken olduunu hatrlad Carter. "Otobs kalabalkt.
Birka dakika bekledim. Sonra duramdan nce indim -Otuz Drdnc Sokak'ta- ve eve yrdm. Gazete
aldm."
"Neden orada indiniz?"
"Otobs ok kalabalkt. Alt bloku yrmek daha iyi diye dndm."
"Einiz eve geldiinde siz burada mydnz, Bayan Carter?"
"Evet."
Bu doru mu? Alt civarnda m geldi?"
Hazel yavaa ban sallad. "Evet."
Fark etmi olsayd 6.10 da diyebilirdi, diye dnd Carter, ama belki fark etmemiti.
"Bay Sullivan' en son ne zaman grdnz, Bay Carter?"
Carter otomatik olarak Hazel'a dnd. "Bize yemee geldii zaman myd?"
Hazel, "Evet. Yaklak on gn nce," dedi.
Hazel onu daha sonra da grmt ve biraz sonra bunu patlatacaklar, diye dnd Carter. Sinirli sinirli
avularn ovuturdu ve dizlerinin arasnda yavaa ellerini kavuturdu, pembe baparmaklar yukardayd.
skemlede oturuyordu.
153

"Ya siz, Bayan Carter?"


"Ben onu grdm -sal gn."
Ostreicher, "Sal akam m?" diye sordu.
"Evet."
"Ih -kocanz yannzda olmadan Bay Sullivan'la grme alkanlnz var myd, Bayan Carter?"
Hazel ban iskemlenin arkasna yaslad. "Gawill'in size ne sylediini biliyorum, onun iin laf
dolandrmayalm."
"Bu doru mu, Bayan Carter?"
"Bir ksm doru."
"Bir ilikiniz var myd?"
"Bir ilikimiz vard, evet."
"Kocanzn rzasyla m?" Ostreicher Carter'a bakt.
Carter ifadesini deitirmedi ya da deitirmediini sand. Sehpann ortasndaki bir yere gzn dikti.
"Tam olarak kocamn rzasyla deil, hayr."
"Ve bu konuyu tarttnz -sal gecesi, yle mi?"
"Evet. Sal gecesi ge saatte -eve dndm zaman."
Ostreicher'den Carter'a bir bak daha. "Kocanz o gece ya da baka zaman Bay Sullivan'a tehditler
savurdu mu?"
Hazel, "Hayr," dedi.
Ostreicher Carter'a bakt. "Bay Carter, Bay Sullivan'a kar samimi duygularnz neydi? Ona kar ne
hissediyordunuz?"
Carter ellerini at. "Ben..." Birden syleyecek sz bulamad. Ama Ostreicher bekliyordu. "Yllar nce ksa
bir iliki yaadklarn biliyordum. Daha bu hafta ilikinin az ok devam ettiini rendim." Korkun bir ey
gibi grnyordu, ama Carter Gavvill'in sylemi olduunu, Carter'n onu ziyaret ettii saat ve tarihleri
verdiini ve kasetleri anlattn biliyordu. "Demek istiyorum ki -neler hissettiimi anlayacak zamanm bile
olmad- onun hakknda neler hissettiimi, yle deil mi?"
"Onu grmeye kalkmadnz, Sal gecesinden sonra onu grmediniz mi? Gawill bana sal gecesini
anlatt," diye ekledi Ostreicher.
"Hayr."
"Konuacak mydnz?"
Carter ona bakt. "Henz karmla konumamz bitmemiti.
154

Onun niyetini renmek istiyordum," dedi Carter.


"Bu mahrem sorulan sorduum iin zr dilerim, ama sal gecesi nasl bir konuma yaptnz?" Ostreicher
bir ona bir brne bakt.
Carter birden Timmie'nin pijamalanyla kapnn yannda durduunu fark edince ayaa kalkt. "Timmie,
yatana gitsen iyi olur." Ona doru yneldi. "Haydi. Sabah sana her eyi anlatrz."
Timmie, "David'i kimin ldrdn biliyor musunuz?" diye sordu.
"Henz bilmiyoruz. Sonra konuuruz, evlat." Timmie'nin omzuna vurup isteksizce onu odasna gtrd ve
kapsna kapatt.
Carter geri dnnce, Ostreicher, "Konumanz nasl sonuland, Bay Carter?" diye sordu.
"Bu -karm ilikinin hl devam ettiini kabul etti," dedi Carter. "Az ok." Hazel'a bakt.
"Ona bitirmesini sylediniz mi?"
"Tam olarak deil."
Hazel, "Bana ne yapmak niyetinde olduumu sordu," dedi, "ben de ona bilmediimi syledim -ki bu
doruydu."
Ostreicher, "Bay Sullivan'a k mydnz, Bayan Carter?" diye sordu.
Hazel ok hafif bir sesle, "Sanrm yle. Evet," dedi.
"Bunu kocanza da sylediniz mi?"
"Az ok," dedi Hazel.
"Evliliinizi bitirme niyetiniz var myd?"
Hazel ban iki yana sallad. "Biliyorsunuz bir ocuumuz var."
"Evet, biliyorum -bu durumda bu hafta durum pek zlmemi haldeydi."
"Sanrm yle."
Ostreicher Carter'a beklentiyle bakt.
"Evet," dedi Carter.
Ostreicher not defterinde bir sayfa evirdi, birka sayfa daha evirdi ve notlarna bakt. Sonra hzl hzl,
"Bay Carter, parmak izinizi almak zorundayz," dedi.
niformal polis memuru evrak antasndan gereken malzemeleri karyordu.

Carter, demek ki, diye dnd, Sullivan'n evinde baka bir eyle karlatracak kadar iyi bir parmak izi
almlar.
"Gawill cezaevindeyken baparmaklarnzn yaralandn syledi," diyen Ostreicher Carter'n parmak
ularna bastryordu.
"Evet." Saat 6'dan beri baparmaklar aryordu ve yemekten nce iki Pananod almt. Ostreicher'n
parmaklarn bastrmasndan korkuyordu.
"Baparmaklarnzla siz yapn -iyice yuvarlayabilirseniz," dedi Ostreicher.
Carter ikinci kez yapmak zorunda kalmamak iin ok sk bastrd.
"Bay Sullivan'n evinden bir parmak izi aldk, ama ne yazk ki fazla iyi deil. Onun mermer ayakla
ldrldn sanyoruz ve mermer fazla parmak izi tutmaz -en azndan izin olduu yer pr-tkl. Kap
kollarndaki izler bulam, pek yardm olmayacak. Elimizdeki parmak izi orta parmaa ait," diyerek kt
zerinde Carter'n iaret parmann yanndaki izi gsterdi.
Carter bir ey sylemedi. Sullivan'n boynunun yan ksmna vurduunu biliyordu -ilk darbe. Anlalan,
grnrde hi rk yoktu ya da fazla nemsenmemiti.
Ostreicher Gawill konusuna geri dnd. Carter onu ne kadar zamandr tanyordu? Onun hakknda ne
dnyordu? Carter'n hapse girmesine neden olan dolandrclk iine karm olabilir miydi? Carter sal
akam neden kendi isteiyle onu grmeye gitmiti?
Carter Gawili'in Sullivan konusunda karsna sulamalar getirdiini ve kendisinin de Gawill'in elinde bir
kant olup olmadn renmek istediini syledi.
"Peki var myd?"
"Eee -biraz," dedi Carter. "vnd kadar deil. Herhalde biraz kak olduunu anlamsnzdr."
"Nasl kak?"
"Paranoyak. Sullivan'dan nefret ediyordu, Sullivan'n ona kar yaptklarn bytyordu -Sullivan'la karm
arasndaki ilikiyi bytmeye alt gibi tpk." Carter bunlar sylerken iinde komik bir duygusal ykselme
hissetti ve kendisini tetikte olmas iin uyard. Bir iliki nasl bytlebilirdi? Ya devam ediyor olurdu, ya da
olmazd. "Demek istiyorum ki Gawill Sullivan' ldrmem iin beni kkrtmaya alyordu. Bu konuda o
kadar akt ki, komik grnyordu. Sal gecesi ona, 'Bu zahmete katlanmayacam. Sen beni yenersin,
nk ondan benden fazla nefret ediyorsun,' dedim."
Ostreicher dikkatle dinledi, o kadar dikkatle ki, yazmay unuttu, ama br yazyordu. "Zahmet
etmeyeceim, dediniz."
"Bunun gibi bir ey. Gavvill'in size bunu sylemediinden eminim, yle deil mi? Bu ii bana ykmak
istiyor, bundan eminim."
"Evet, kesinlikle yle. ey, tpk sizin onun stne ykmak istediiniz gibi." Ostreicher ok hafife
glmsedi.
Carter Hazel'a bakt. Hazel'n yz gergindi, ama ban iskemlenin arkalna yaslamt.
Ostreicher tekrar balad. "Gawill'e gre Bay Sullivan' ldrmekle tehdit etmisiniz. Sah gecesi bunu
yapacanz syledi. Ona bunlar sylediniz mi?"'
"Eee, bu doru deil." Carter derin bir soluk ald. "Gavvill'in size bunu sylediinden eminim. Buna
inanmanz istediinden eminim." Carter Hazel'a bakt. "Karma sorun. Sal gecesi fkeli olup olmadm ya
da tehditler savurup savurmadm sorun." Carter ayaa kalkp mutfaa yneldi. "Afedersiniz. Bir bardak su
alacam. steyen var m?"
Kimse istemedi.
Hazel, "Kocam kesinlikle hibir tehditte bulunmad," dedi.
Carter onun sesini ok iyi duydu. Odaya dndnde Ostreicher, "Gney'deki bu olaydan nce cezaevine
girmiliiniz var m?" dedi.
"Hayr," cevabn verdi Carter.
"Ve Gawill'e gre alt yl yattnz."
Carter, "Gawill bu konuda hakl," dedi. "Alt yl."
Ostreicher memura bakt, o da ban kaldrd. "Bakalm parmak izleri bize ne gsterecek."
Gen memur ban sallayarak, "Evet, efendim," dedi.
Her ikisi de ayaa kalkt. Ostreicher glmsedi. "yi geceler, Bay Carter." Hazel'a dnd. "vi geceler
Bayan Carter''

Hazel ayaa kalkt. "Yarn bizi arayacak msnz? Ya da biz sizi arayabilir miyiz?"
Ostreicher ban sallad. "Yarn sizi arayacaz, eminim."
Hazel, "Gawill'in arkadalarn kontrol edecek misiniz?" diye sordu.
"Ha, hepsini, hi meraklanmayn. Gavvill'in bu gece iin ok salam bir kant var."
Hazel, "Evet. Olduuna emindim," dedi. "Sorma zahmetine bile katlanmadm."
"Altdan ona kadar iki arkadayla iki iip yemek yemi. Bu gece telefonda ikisiyle de konutum, lokanta
sahibini de aradm, ama elbette hepsiyle bizzat konuacaz."
Hazel hafif ve ac bir glmsemeyle, "Gavvill'in yaptn sanmyorum," dedi, "ama bir dolu kukulu
arkada var."
"Evet, ne demek istediinizi anladm," dedi Ostreicher. Elini sallad, gen memurla birlikte kapya gittiler.
Carter onlar uurlad.
Hazel yatak odasna giderken durdu ve Carter'a yle bir bakt. "Parmak iziyle -yarn renebiliriz, yle
deil mi?"
Carter ban sallad. "Yeterince iyiyse."
Carter kll boaltt, su bardan ykayp kaldrd. Her ey Gavvill'in kiralk katilinin bu akam Gawill'le
konuup konumadna bal, diye dnd. Ama Gavvill herhalde onunla telefonda konumamt. Aslnda
her ey her zamanki gibi paraya balyd: Gavvill'in katili paray almamsa yarn haber gazetelerde knca
Gavvill'e Sullivan' ldrdn syleyebilirdi. Ama nceden almsa, "Ben yapmadm, ama Carter'in
merdivenlerden ktn grdm," diyebilirdi. kisinin aras bir ey daha mmknd: Gavvill'in katili cinayet
iin paray almt (belki be bin dolar, belki on), sonra da polis izini bulunca gerek hikyeyi anlatrd:
Cinayeti o ilememiti, ama Carter'n daireye girdiini grmt. Carter hi zaman olmadn dnd -ya
da en kk bir kesinlik ans.

Hazel kahvalt masasnda pimanlkla, "Polise arayabileceimiz bir numara sormamakla ne byk
aptallk ettik," dedi.
Masada reel yoktu ve Carter da getirmek iin kalkmad. Her ikisi de yada yumurtalarn bitirmeden
braktlar. Yalnzca Tim-mie her zamanki kahvalts ekerli puf brei, yumurta, tost ve kahveli stn yava
ve ciddiyetle yedi bitirdi. Uyanr uyanmaz onlar ayrntl bir sorguya ekti ve ald yantlar onu tatmin
etmedi.
Her zamanki cumartesi alverii vard. Carter alverie gnll oldu, belli ki Hazel telefona yakn olmak
istiyordu. Sullivan' kimin ldrd bulunana ve katil gereince cezalandrlana -parmakln ardna
konulana ya da ldrlene- kadar huzur bulmayacak, diye dnd Carter. Sullivan' ldrmekle ne elde
etmi olabilirdi? Hi dnmemiti kukusuz. Kendi bana alveri listesi yapmaya balad. Hazel'a hafta
sonu iin ne istediini sormann bir yarar yoktu. Hazel Laffertyleri aramak iin oturma odasna geti. Hazel
onlarla konuurken, Carter da bulaklar ykad. Hazel uzun sre konutu ve ancak Carter alveri
arabasyla kapdan karken konumay bitirdi.
Carter kapy tekrar kapad. "Laffertyler yeni bir ey syledi mi?"
Hazel ruj srmemiti, yz solgundu. "Ha -Gawill'in dnda baka dmanlar da olabileceini
sylyorlar."
"Bu doru olabilir, nk Sullivan bir avukatt."
"Varsa bile, kim olduklarn bilmiyorum. Laffertyler de yle." Hazel ayaa kalkt. Yavaa mutfaa doru
yrd, ama Carter br yne de gitmi olabilirdi, diye dnd, nk son derece amasz ve ryadaym
gibiydi.
Carter, "Krk be dakika kadar sonra dnerim," deyip kt.
Dndnde polis aram ve Carter'in kendilerini aramasn istemiti.
"Ne dediler?" diye sordu Hazel'a. Mutfak masasnn kenarnda durmu, iki byk alveri torbasn
boaltyordu.
Hazel, "Parmak izlerinden sonu kmam," dedi.
Carter kalarn att. "Nasl sonu kmam?"
"Ellerindeki pek kesin deil. Birok insana ait olabilir."
Cuma gn iyeriyle ev arasnda ne yaptm daha ayrntyla inceleyecekler, diye dnd Carter. Ald
her eyi yerlerine kaldrd: dondurulmu portakal suyu, tuvalet kd, yumurtalar, bey-kn, ertesi gn iin
byk bir biftek -buzdolabnn alt ksmna kaldrd, nk Hazel donmasndan holanmyordu-, kuzu eti,
souk tahl, di fras, Kleenex, brksellahanas ve kvrck salata.
Hazel, "Polisi aramayacak msn?" diye sordu. Henz giyinme-miti, kanepeye oturmu, Carter'n alm
olduu Times'a bakyordu. Times'da David Sullivan'la ilgili hibir ey yoktu.
"Evet, yalnzca aldklarm kaldrmak istemitim." Carter telefona gitti. Hazel numaray oradaki kk not
defterine yazm ve altn kez izmiti.
"Btn gazetelerin iinde hi deilse renkli bir gazete de mi alamadn?"
"Renkli gazetelerin n sayfalarnda hibir ey grmedim," dedi Carter, ki bu doruydu. Long Island'da bir
uak kazas olmutu ve o gn btn gazetelerde bu vard. Carter numaray evirdi. Telefonu aan kiiye,
"Ben Philip Carter," dedi. "Detektif Ostreicher ile konumak istiyorum."
Carter hemen Detektife baland.
Ostreicher, "Gnaydn, Bay Carter," dedi. "Aradnz iin teekkr ederim. Sanrm karnz parmak izlerini
anlatmtr, pek iyi deil. Eee, bu sabah iyerinizdeki sekreterle konutuk ve brodan be yirmi sularnda
ktnz syledi."
"ey, olabilir. Ne demitim, be buuk mu?"
"Evet," dedi Ostreicher ve bekledi.
Carter da bekledi.
"Kz saati tam olarak bildiini sylyor, nk be buua kadar brodan kmam ve be otuz bee
kadar falan oyalanmak zorunda kalm, mektuplar postaya gtrm -bunu sylyorum nk, herkesin
zamann tam olarak saptamak zorundayz, anlyorsunuz deil mi, nk elimizde bir ey yok. Karnz bu
sabah sizin alty on gee de gelmi olabileceinizi syledi, tam olarak hatrlamyormu."
Birka saniye boyunca bir sessizlik daha oldu.
Ostreicher Hazel'a sylediinden daha ge gelmi olabileceini telkin etmi midir, diye merak etti Carter,
yoksa Hazel kendiliinden mi sylemiti? Hazel gzn ayrmadan onu seyrediyordu.
160

Carter, "Hakl olabilir," dedi. "Saatime bakmamtm." Bir iki imek iin bir yere uradn syleyebilirdi ama
Ostreicher barmeni soruturabilirdi ve Carter'n urad bar Otuz Sekizinci Sokak'n biraz gneyindeydi.
"Karakola gelmemi falan ister misiniz?"
"Ha, hayr, teekkrler. Byk ihtimalle bu hafta sonu sizinle tekrar konuacaz. Burada olacak msnz?
Kentte?"
Carter olacan syledi.
Telefonu kapatp Hazel'a bakt. "Bana gene eve geli saatimi sordular," dedi. "Alt m? Eve geldiimde
alty on mu geiyordu? Hatrlamyorum, ya sen?"
Hazel, "Ben alty biraz geceydi diye dnyorum. Tam olarak hatrlamyorum," dedi hafif bir sesle. Hazel
cumartesi sabahlar genellikle yapacak bir ey bulurdu: yazacak mektuplar, Yirmi nc Sokak'taki
ktphaneye gitmek. Ama imdi kollarn kavuturmu oturuyordu.
Carter, "lere balama zaman geldi," diyerek Jenkins and Field brorlerinin durduu telefon sehpasna
gitti. Yeniden tasarlamas gereken Dertoit'teki fabrikayla ilgili malzemelerdi bunlar.
Hazel yatak odasna gitti.
Ve o cumartesi hibir ey olmad.
Pazar gn Phyllis Millen onlar bir kokteyl partiye davet etmiti, ama Hazel pazar gn saat 2 civarnda
telefon ederek iptal etti. Hazel'la Phyllis uzun bir konuma yaptlar, artk olay gazetelere yansmt. Times,
Herald-Tribune, Sunday News, hepsi de Bayan Hazel Carter'n David Sullivan'la bir ilikisi olduu iddia
ediliyor, eklinde yazyordu; ama bu bilgi btn gazetelere gre Gregory Gawill'den gelmiti ve Gawill,
Sullivan'n can dmanyd. Basna Hazel'n ilikiyi bizzat kabul ettiini aklamamas polisin, detektif
Ostreicher'in bir incelii, diye dnd Carter. Ama yle ya da byle, baka bir gn ortaya kacak, o zaman
da btn gazetelerin yazd gibi kukunun parma (pazar gn hibir yn gstermiyor, Gavvill'i bile
gstermiyordu) kendisine ynelecekti. Carter Hazel'n Phyllis'le konumasn dinlemedi. Yatak odasna gitti
ve masasna oturup alt. Detroit'e gidemeyeceini dnerek birlikte alaca Detroitli mimar iin
sebatla notlar ald ve taslak emalar izdi. Hazel'n dn leden sonra Sullivan'n Mas-
161

sachusetts'deki ailesine telgraf ekiini dnd. Polis Sullivan-lar'a haber vermiti elbette, ama Hazel da bir
taziye telgraf ekmek istemiti. Carter, "Onlarla karlam miydin?" diye sordu. "Ha, evet. ki kez. Bir yaz
ben buradayken bir hafta sonu New York'a geldiler, bir keresinde de ben Stockbridge'e gidip onlar ziyaret
ettim." Bunu Carter'a normal bir sesle, kaytszca sylemiti, Carter da kendini kaybolmu, bir kenara
braklm gibi hissetmiti. Cezaevindeyken Hazel ona yapt ya da yapaca bir eyi biraz ge olarak
anlatt zaman bunu sk sk yaard. Sullivan'n ailesiyle tanmasna ilikin bir ey sylediini hatrlyor
gibiydi, ama ziyarete gittiini anlatmsa bile unutmutu. imdi Sullivan'n lm konusunda zntsn
ifade eden bir gelinin zenine sahipmi gibi geliyordu Carter'a.
O akam 22.15'te telefon ald zaman Carter pek farkna varmad, o kadar sk alyordu ki. Ama bu kez
arayan polisti, yatak odasnda olan Carter Hazel'n gergin "Evet... evet'lerinden anlyordu bunu. Yavaa
oturma odasna geti.
"Elbette. ok iyi... yi." Telefonu kapatt. "Polis buraya geliyor," dedi Carter'a.
"Bir ey renmiler mi?"
"Sylemediler." Hazel ayaa kalkt.
Timmie odasndan koridora kt. "Yatmasam olur mu, anne?"
Hazel eliyle salarn geriye itti. "Evet. Tamam. stersen odanda uyuma, ama polis buradayken ieriye
girmemelisin, sevgilim."
"Neden?"
Hazel ban iki yana sallad ve alayacakm gibi bakt. "nk sana syledikleri her eyi anlatacaz, sz
veriyorum."
Ve iliki konusunda da, diye dnd Carter, yoksa Timmie zaten biliyor ve normal bir ey olarak m
gryordu? Timmie Carter'a, "mahrem" derken ne demek istediler? diye sormutu gazeteleri yutar gibi
okurken, Carter da Hazel ile David'in ok yakn arkada olduklar anlamna geldiini sylemiti. Ama Timmie
igdsel olarak biliyor olmal, diye dnd Carter. Timmie'yi tekrar odasna gtrd.
Ona, "Polisler gittikten sonra ikolatal st yapacaz ve sana syledikleri her eyi anlatacam," dedi. Elini
Timmie'nin srtndan ekerek omzuna vurdu. "Grrz, evlat." Carter oturma oda-
162
sna dnd. Hazel koltuun kenarnda duruyordu. Carter kolunu onun beline dolayp kendine ekti,
rahatlatmak iin dnmeden yaplm bir hareketti bu, ama Hazel geri ekildi.
"Afedersin. Sinirliyim," dedi.
Yatak odasna gitti.
Sonra zil ald.
Ostreicher ile gen memurdu gelen.
Ostreicher, "Aman, btn gn Gawill ve arkadalaryla geirdik," dedi. "Onlarn da parmak izlerini aldk
elbette."
Carter gergin bir tavrla oturup dinledi. Ostreicher Gavvill konusunda rapor vermeye gelmemiti, bundan
emindi.
Hazel, "Parmak izlerinden ne kt?" diye sordu.
Ostreicher glmseyerek, "Yalnzca bir parmak izi var," dedi. "Bay Anthony O'Brien'n da olabilir, kocanzn
da olabilir, eyin de olabilir -ad neydi? Charles Ewart'n." Ostreicher polis memuruna bakt, o da ban
sallad. Ostreicher'n gzlerinin altnda koyu renk halkalar vard.
Memur, "Christopher Ewart," dedi. Not defteri kucanda olmasna ramen not almyordu, kollarn
kavuturmutu.
Carter, Gawill'in evinde sarnla birlikte olan adamn ad Ant-hony'di diye hatrlad: futbol oyuncusu ya da
atlet olabilecek, kasl bir adam. Merdivenlerden aaya koan o olabilir, diye dnd Carter, geri uan
yamurluun altnda kel olup olmadn grememiti aslnda. O gece Sullivan olayn duyar duymaz
merdivenlerden koarak inen kiinin bir ekilde sulanacan ya da en azndan cinayet zanls olabileceini
biliyor olduu aklna gelince istemeden yzn buruturdu.
Ostreicher, "Gawill iki arkadayla cuma gecesi yemek yemi," dedi, "New Jersey'li iki kii bunlar. Biri
Yunanl. Manhattan'daki bir Yunan lokantasnda yemek yemiler. Her ikisiyle de grtk. Gawill
tandklaryla pek sk grmyor anlalan. Her ikisinin de ii ve aileleri var, ayrca zaten parmak izleri hi
uymad." Not defterinden byke bir fotoraf kard. "Elimizdeki tek ey bu, diyebiliriz -somut olarak-
uradaki izgi ve zerindeki spiral kabarklklar. Kavisler."
Carter Ostreicher'n ona uzatt fotoraf ald ve Hazel da Car-ter'n omzunun zerinden bakmak iin
ayaa kalkt. Bir parmak
163

izinin yaklak te biriydi, d kenara doru ksa, yatay bir izgi geen bir orta parmak. Kesik kesikti.
"Binlerce insann parmak izi olabilir," dedi Ostreicher. "Parmak izi bir ipucu, bir klavuzdur. Buna benzer
parmak izi olmayan insanlar sorguya ekme zahmetine girmeyiz." Bir an glmsedi.
Hazel, "Ya O'Brien?" diye sordu. "O kim?"
"Jackson Heights'da bir barmen. Gawill'in arkada. O'Brien'a ve oda arkadana gre cuma gn Jackson
Heights'deki dairesine 17'de gelmi, sonra oda arkada be on be civarnda darya km ve O'Brien'a
gre yediye kadar dairede kalarak du yapm ve biraz uyumu, sonra darya kp oralarda bir hamburger
yemi ve sinemaya gitmi. Filmi grm, tamam, ama kimse kesin olarak hamburgecide olduunu ya da
cuma gn sinemaya gittiini syleyemiyor. Perembe gn de gitmi olabilir. Film Perembe gn de
oynuyordu ve O'Brien perembe leden sonra izinliydi, ama perembe gecesi alyordu, cuma leden
sonra alyor ama cuma gecesi almyordu. Bu arada sabkas yok." Ostreicher bir sigara yakt.
Hazel, "Ama ondan kukulanyorsunuz, yle mi?" diye sordu.
Ostreicher boazn temizleyerek Hazel'a bakt. "Herkesi sorgulamak zorundayz Bayan Carter. Sullivan'n
tand birka kii var, -aslnda ilerinden birinin parmak izi uyuyor- bunlar imdiye kadar kukulu,
sorgulanabilir ve uzak bir ihtimal olarak grdk." Teslim olmu bir ekilde glmsedi. "Bu bir tutku cinayeti -
ya bu ii yapan kiinin ya da bu ii yapmas iin onu tutan kiinin. Her avukat mahvetmek zere olduu
insanlar tarafndan nefret edilir, Bay Sullivan'n byle bir davas vard, ama kimse byle bir ey iin bir
avukat ldrmez, avukat tutan kiiyi ldrr, yle deil mi?" Ostreicher ceketinin dmesini zd. "Geriye
bir tek Gawill kalyor -bir de siz, Bay Carter."
Hazel, "Peki, rnein O'Brien'n hikyesi konusunda ne yapacaksnz? Kant konusunda?" diye sordu.
Ostreicher, "zlemeye devam edeceiz," dedi. "Birka baka kiiyle birlikte izlemeye devam edeceiz.
Banka hesaplarndaki para hareketlerini izleriz, insanlarn kendilerini izleriz, kimlerle grtklerini,
konutuklarn. Her zamanki iler. Birka gn iinde bir ey bulmamz gerekir," diye szn bitirdi daha
neeli bir tavrla.
164

Hazel, "Ya Ewart adl adam?" diye sordu.


"Ewart cuma gn lokantada Gawill ve br ikisinin yanndaym. O da New Jerseyli, bir otomobil satcs.
Ondan srf parmak izi uyuyor diye sz ettim. Ama adam olay srasnda baka yerde olduunu kantlyor.
Beten yaklak altya kadar New Jersey'de arabasn servise sokmu. Garaj kontrol ettik. Sonra
Manhattan'daki lokantaya gitmi." Ostreicher iini ekerek bolua bakt. "Gawill birini kiralam olabilir.
Yarn sabah banka hesaplarna bakacaz."
Carter, "Bir ey bulacanz kadar aptal olduunu hi sanmyorum," dedi.
"Biz gene de bakacaz." Ostreicher bir anda parlayp snen glmsemesiyle gld. "Bay Carter, sa
elinizi mi kullanrsnz?"
Carter, "Evet," dedi. Parmak izinin bir sa elin ortaparma olduunu biliyordu.
"Bir el brnden daha m gl, baparmaklarnz nedeniyle?"
"Hayr." Sol baparma daha az aryordu, ama bu elini daha gl klmamt.
Ostreicher iskemlede arkasna yaslanarak, "kinize de tekrar sormak zorundaym," dedi, "geen hafta
yaptnz konumalarn sonucunda geleceiniz konusunda bir plan yaptnz veya bir karara, bir anlamaya
vardnz m" ve Hazel'a doru bir ba sallama-syla, "sizinle," ardndan Carter'a ban sallayarak "sizin ya da
Bay Sullivan'n gelecei?"
nce Hazel cevap verdi. "Bir anlamaya varmadk. Belki bu varmaktan daha ktdr."
"Her zaman deil, size sylemitim, Gawill'e gre Bay Carter deliye dnm, ama Gawill'in bana anlatt
her eye inandm dnmeyin." Carter'a dnd. "Durumla ilgili olarak Bay Sulli-van'la konumay
dndnz.m?"
Carter yavaa, "ey, evet," dedi. "Sal gecesi onu grmeye altm, Gawill bunu size sylemi olmal. O
akam karm kaldrmda grdm -onu grmeye giderken." Dikleti ve sakin olmaya alarak, "likinin hl
devam ettiinin doru olup olmadn ve -bunu artk bildiim iin- bu konuda ne yapacan sormak iin
Sullivan'la konumak istedim gerekten de. Ama o gece onu hi grmedim."
165

"Hayr. Gawill bunu syledi." Ostreicher hafife glmsedi. "Bundan sonra Bay Sullivan' grmeye
altnz m?"
"Hayr."
"Neden?"
"nk, karm ona giderken grmek belki istediim yantn bir ksmyd," dedi Carter. "Konumak
istediim takdirde karmla konumay tercih ederdim."
"yle mi? Neden?" Ostreicher yantlarla ilgilenmiyormu gibi donuk, otomatik bir tavrla sormutu. Ya da
Carter'in son yantna inanmyordu.
"nk Sullivan'n ne istediinin ya da ne yaptnn, evli bir kadnla iliki kurmasnn ona kalm bir ey
olduunu dndm, ama karma ne yapmak niyetinde olduunu sorma hakkm vard, nk o benim
karm."
Ostreicher ban sallayarak, inanmadn gsteriyor gibi duran o kk glmsemesiyle bakt. "Ne
yapmak niyetindeydiniz, Bayan Carter?"
Carter Hazel'n yzne can yanm gibi bir ifadenin yerletiini grd. nsan nasl bakasnn pastasn
alp da yiyebilirdi?
Hazel, "Dorusu bilmiyorum," dedi. "Sal gecesi kafam karkt. Sanrm David'den vazgeerdim, evet."
"Ama bunu kocanza sylemediniz."
"Hayr. Aka sylemedim."
Ostreicher iini ekti. "Sal gecesi bunu Bay Sullivan'la konutunuz mu?"
Hazel, "Hayr," dedi.
"Evin nndeki kaldrmda kocanz grdnz sylemediniz mi?"
Hazel ban hzla iki yana sallad. "Hayr." Birden Carter'a bakt. "Bay Ostreicher'a Gawill'in
uyuturucularndan sz etmen gerekmez mi? Elinde uyuturucu olduunu?"
Ostreicher, "Uyuturucu mu?" diye sordu.
Carter, "Evet," dedi. "Bana biraz uyuturucu -eroin- nerdi, ben de aldm, iki kez. Hastanede morfin almam
gerekiyordu -cezaevinde-baparmaklarm iin. Gawill'de bir miktar vard."
"Ne kadar?"
"ki yz plastik ampulden fazla grnyordu. Sv halde. Her
166

birinde on doz var, Gawill yle syledi."


Ostreicher kalarn att. "imdi yok. Evini aradk. Neden aldnz, Bay Carter?"
Carter derin bir soluk ald. "Parmaklarmdaki ary kesiyor. Ayrca houma gidiyor."
"ki kez aldnz sylediniz. Srekli kullanma alkanlnda msnz? Her gn?"
'Hayr. Aldm haplar i gryor ve aslnda iinde morfin var." Hazel'a bakt. "Gnde drt, bazen alt kez
alyorum, sanrm bu miktar iki doz morfine edeer.
"Gawill'in evinde bu kadar ok uyuturucu bulundurmasn tuhaf bulmadnz m?" diye sordu Ostreicher.
"Sanyorum evinde aldnz. Sizce nereden edinmi olabilir?"
"Tuhaf olduunu ben de dndm. Ama takld insanlar dnnce-" Carter omuzlarn silkti. "Gawill'e
hi soru sormadm, nk onu grmeye gitmemin nedeni bu deildi."
"Nereden edindii konusunda bir tahminde bulunmaya almadnz m?"
"Hayr. Umrumda deildi." Carter bu yorumu Hazel'n da Ost-reicher'n da onaylamadn sezdi. Eroin
bulundurmak yasadyd ve Carter bunu bildirmemekle kalmayp kendisi de kullanmt. "Gawill'den bilgi
szdrmaya alyordum. Onunla elimek istemiyordum -gerekten."
"Bunu bana daha nce syleyebilirdiniz," dedi Ostreicher, ve not alan meslekta Charles'a bakt. "O halde
devrede uyuturucu satclar var demektir. Pis bir ete ve srsne bereket." Yeni bir hareket sahasndan
can sklm gibi ban iki yana sallad, ama telefona gitmedi.
Carter Ostreicher'in kendisinden ok phelendiini, hep phelenmi olduunu dnd ve bundan o
kadar emindi ki acele etmesi gerekmiyordu. Yutkunarak Hazel'a bakt.
Hazel kollarn dizlerine dolayarak ne eilmi, gzn yere dikmiti. Birden ban kaldrp Ostreicher'a
bakt. "Kimin yaptn bulmann ne kadar sre alacan dnyorsunuz?"
Ostreiche cevap vermeden nce biraz oyalandktan sonra ayn eski yant verdi: "Belki bir iki gn. Belki
daha da az. Yarn Ga-will'in banka hesaplarna bir bakalm da. Sizinkine de bakmamz
167

gerekecek, Bay Carter."


Carter ban sallad. Ostreicher kalkarken o da doruldu.
Ostreicher, "Ve elbette uyuturucu konusunda Gawill'i sktracaz. Grasso bir eyler biliyor olabilir.
Gawill'in patronu. Aslnda Gawill'in Sullivan cinayetini planladn ya da bununla bir ilgisi olduunu bilmiyor
gibi grnyor, ama belki Gawill bu konuda ok dikkatli davranmtr. Gawill ve Grasso ok yaknlar -kiisel
olarak yani. Arkadalar." Ostreicher enesini svazlayarak bir an duvara baktktan sonra Carter'a dnp
glmsedi. "Bu gece biraz daha alacaz. Grasso'nun evine ve O'Brien'a da bakacaz. Ne tr bir
muhafaza iindeydi?"
Carter, "Orta boyda karton bir kutu," dedi. "Ampuller pamuk katmanlar arasna konulmu."
Ostreicher, "Byk ihtimalle imdi mayonez kavanozlarnda-dr," diye mrldand, "ya da gm cilal iki
kavanozlarnda." Kkrdad. "Gidiyoruz, Charles."
Daire kaps kapanr kapanmaz Timmie ieriye girdi. Carter ona sz verdii ikolatal st yapmak iin
mutfaa giderken Hazel da sorularna yant vermeye alt. Asl sorunun yant hl eksikti. Ama Timmie
O'Brien'Ia ok ilgiliydi. ikolatal stn alarak kanepeye oturdu. "Belki O'Brien'n yaptn biliyorlar da ok
kesin bir ey iin bekliyorlar."
Hazel yorgun argn Carter'a bakt. "Bu gece baka ne yapabiliriz bilmiyorum."
Carter da syleyecek bir sz bulamamt. Timmie'nin seyrettii dedektif filmlerinde dedektifler bildiklerini
saklarlard, ta ki sulu insan kucaklarna dene kadar. imdi byle bir durum olduunu dnyordu.
Carter, "imdi bir ey sylemek iin ok erken, Timmie," dedi.
Carter yatakta Hazel'a sarlmaya, uyurken onu kollarnda tutmaya alt, ama Hazel yavaa, hi uykusu
gelmemi bir insann gerginliiyle kollarndan syrlarak, "Afedersin, yapamam. u anda dokunulmaya
tahamml edemiyorum," dedi.
"Hazel, seni seviyorum." Carter'n eli Hazel'n omzunu skt. "Birlikte uyusak olmaz m?"
Ama Hazel iin olmazd ve ikisi de uzun se uyuyamad.
168

24 "Biraz konuabilir miyiz, Bayan Carter?" Bir fla patlad.


"Bayan Carter," dedi sinirli grnl muhabir glmseyerek, "yalnzca bir soru. Sullivan hakknda."
Carter, "ekin gidin," dedi.
kiiydiler ve ikisinde fotoraf makinesi vard.
Hazel, "Bana dokunmayn," diyerek kolunu sinirli grnl gencin elinden kurtard.
Carter kollarn ona dolad ve hzla Hazel'n alt metre kadar tedeki arabasna gittiler.
Hazel, "Bin. Seni iyerine gtreceim," dedi.
Carter arabaya bindi. Kapy muhabirin birinin elinin stne kapamak zorunda kald.
Hazel arabay srd gitti.
Carter, "Daha nce gelmemi olmalar bir mucize," dedi.
"Dn arayp durdular - drt kez. Sana sylemedim."
Carter hibir ey sylemedi. Hazel'n utandn, fkelendiini ve konumaya kalkarsa fkesini muhabirler
kadar kendisinden de karacan biliyordu. Ama birka dakika sonra Carter hafif bir sesle, "Beni broya
kadar brakmak zorunda deilsin. Artk onlardan kurtulduk," dedi.
Hazel da mmkn olan ilk frsatta kaldrma yanap arabay durdurdu.
Carter darya karken, "Teekkrler," dedi. "Grrz, sevgilim." "Ban dik tut" ya da hatta syleme
istei duyduu "seni seviyorum"un bir yarar yok. Hazel Sullivan'la ilikisi artk brodaki herkes tarafndan
bilindii iin utanyordu, gazete ve radyolar bu sabah kocasnn eski bir mahkm olduunu aklad iin
utanyordu.
Carter iyerine girdi ve resepsiyondaki Elizabeth'i grnce gerildi, polise cuma gn 17.30'da deil
17.20'de ktn syleyen kzl sal kz yani. Carter, "Gnaydn, Elizabeth," dedi.
"Gnaydn, Bay Carter. Eee-" Masasndan kalkt. nce uzundu, yksek topuklu giyince neredeyse Carter
kadar uzundu. Gen yz ciddi ve endieliydi. "Polise sylediklerimden rahatsz olmadnz umarm. Beni ok
dikkatle sorguya ekiyorlard. Hatrladm ve doru sandm eyleri syledim yalnzca."
169

Carter hafife glmseyerek, "Hayr, gayet iyi yapmsn," dedi. "Endielenecek bir ey yok." Odasna
girdi.
Uzun boylu, gri sal olan Bay Jenkins yeil hal kapl koridorda yryordu. "Gnaydn, Bay Carter."
Carter, "Gnaydn, efendim," dedi.
Bay Jenkins durdu. "Bir dakikanz var m?"
Carter onun odasna girdi, Bay Jenkins de kapy kapatt.
Bay Jenkins, "Bu korkun olaya ok zldm," dedi. "Ne olacak imdi?"
"Bilmiyorum." Carter Bay Jenkins'in gzlerine bakt. "Ne var ki beni buraya aldnz zamanki skntlarnz
biliyorum, bu yzden istifa etmemin daha iyi olacan dnrseniz, hemen istifa edebilirim, Bay Jenkins."
Bay Jenkins biraz utanm durarak, "ey, henz byle bir ey dnmyorum," dedi. "Ama bu perembe
Detroit'e gitmeniz gerekiyordu. Polis olay zmemise gidemezsiniz, deil mi? Anladm kadaryla sizinle
konumalar devam ediyor." Birka saniye iinde Carter'n cinayeti ileyip ilemediine karar verecekmi gibi
bakt ona.
"Doru. Ama dncelerimi yazarsam, belki Bay Buttenvorth benim yerime gidebilir diye dndm."
Bay Jenkins iini ekerek kollarn sabrsz bir tavrla at. "Peki, bir bakalm, bir bakalm... Kimin yapt
hakknda bir fikrin var m?"
Carter duraksad. "Sanrm Gawill'in evresinden biri, eskiden beri Sullivan'n dmandr. Ama bilmiyorum,
Bay Jenkins."
Bay Jenkins bir an hi Konumadan ona bakt. Carter onun, karsnn ldrlen adamla "yakn" olduunu
ve ldrlen kiinin ie Carter' tavsiye etmesinin ve szmona ok iyi arkadalar olmalarnn tuhaf bir durum
olduunu dndn biliyordu.
Carter kendi odasna dnp de kapsn kapatt zaman, Bay Jenkins'in en can alc soruyu, "Siz
tamamen masumsunuz, deil mi? Bu ile bir ilginiz yok, deil mi?" sorusunu sormamas kafasna dank etti.
Bay Jenkins'in byle bir soruyu sormamasnn bir tek nedeni olabilirdi. O da Carter'n sulu olabileceini
dnmesi.
Carter o sabah Butterworth'le zor bir konuma yapmaya hazrlanmt, ama nedense Buttervvorth
odasnda deildi. Detroit'teki
170

fabrikayla ilgili notlarn daktiloya ekmeye balad. Akl sk sk Timmie'ye, On Dokuzuncu Sokak'taki
okulunda br ocuklar tarafndan soru yamuruna tutulan, gz dikip baklan, babasnn hapiste olmasndan
dolay alay edilen Timmie'ye kayyordu; elbette ocuklar Timmie'nin annesinin baka bir adamla yatt
hikyesini karmazlard. Hazel bir keresinde, "Timmie New York'ta olduumuz iin ok daha iyi, nk
buradaki ocuklar cezaevi ii hakknda hibir ey bilmiyor," demiti. imdi her ey patlak verecekti.
Saat 11 'i biraz gee Carter'n telefonu ald.
"Bay Carter, ben Ostreicher. Birka dakikalna emniyete gelebilir misiniz acaba? nemli bir ey..."
Carter Elizabeth'e bir sre dar kmas gerektiini ve leden nce dnebileceini ama emin olmadn
syledi. Kzn konumay dinleyip polisi grmeye gideceini bilip bilmediini merak etti. Byk ihtimalle
yleydi.
Ostreicher'in alt blge emniyet mdrl dou Ellilerdeydi. Carter be blok yrd. Orta yal bir
polis memuru onu koridordaki bir odaya ald.
Masasndan dorulan Ostreicher, "Buyrun, Bay Carter," dedi.
Byk, dosyalar sralanm odada Gawill, O'Brien ve Carter'n tanmad iki adamla bir kadn vard. Carter
Gawill'e bayla selam verdi ama karlk grmedi. Gawill suratn asarak iskemleye ker gibi oturmu ve
parmaklarn karnnda kavuturmutu.
"Bay Carter, sanrm Bay Gawill'i tanyorsunuz. Bu Bay O'Brien, bunlar da Bay ve Bayan Ferres ile Bay
Devlin. Sulli-van'n apartmannda oturuyorlar."
Carter selam vererek, "Naslsnz?" diye mrldand. apkasn karmt. Bay Sullivan'la ayn binada
oturan insanlar ona dikkatle bakyordu.
Ostreicher, "Bay Sullivan'n evinde Bay Carter' grdnz hatrlyor musunuz? Herhangi bir zamanda?"
diye sordu.
nce kadn cevap vererek ban iki yana sallad. "Hayr."
Adamlar da olumsuz yant verdi.
Ostreicher, "Cinayet srasnda oradalard," dedi, "bu sabah buraya gelme nezaketini gsterdiler -cuma
akamst Bay Sullivan'n evine birinizin girdiini grm olabilirler diye." Ostreicher srayla Gawill, O'Brien
ve Carter'a bakt. Ses tonu her zamanki

gibi ho ve canlyd. "Alt ya da birka dakika ncesi olduunu sand bir saatte birinin yere dmesine
benzer bir ses duyan Bayan Ferres'ti. Bundan sonra hibir ey duymad, ne koan ayak sesleri ne de baka
bir ey."
Carter O'Brien'n gzlerinden kand ve O'Brien'n da kendisine bakmaktan kandn sezdi. O'Brien ok
parlak mavi eritli takm elbise giymiti ve salar briyantinden prl prl parlyordu.
Ostreicher,'"Bay Carter, Bay O'Brien' daha nce grm mydnz?" diye sordu. Hl masasnn ardnda
ayakta duruyordu.
Carter O'Brien'a yle bir bakt. O'Brien u anda ayakkablarna bakyordu. "Sanrm bir kez Gavvill'in
evinde karlatk."
"Bu ne zamand?"
"Yaklak on gn nce galiba," yantn verdi Carter. Gawill ile O'Brien inkr ederler mi acaba, diye merak
etti. Yzlerinde hibir ifade yoktu.
Ostreicher, "Daha sonra onu grdnz m?" diye sordu.
Carter, "Hayr," dedi.
Ostreicher, "Bay Carter' daha sonra grdnz m, Bay O'Brien?" diye sordu.
yle bir ban kaldran O'Brien, "Hayr," dedi.
"Karlatnz gece birbirinizle ok konutunuz mu?"
O'Brien cevap vermedi.
Carter, "'Naslsnz?' dnda bir ey sylediimi sanmyorum," dedi.
Gawill araya girdi. "Anthony o gece Phil'in gelmesinden sonra fazla kalmad."
Ostreicher ban sallad. Dnp masasnn arkasndaki bir ekmeceyi at ve raftan bir ey ald. Mermer
Yunan ayakt bu, bir sol ayak. Her iki eliyle birden tutarak aya masasnn stne koydu, koyarken de
Gawill, O'Brien ve Carter'a bakt. Ostreicher, "Cinayet silah bu," dedi. "u ekilde tutulmu, uradaki ayak
oyuunun dar ksmndan tutulmu. Bay Sullivan'a byk ihtimalle bu ayan trnaklaryla vurulmu."
Gawill ayaa kaytsz ve sklm bir havayla bakt. O'Brien'n gzleri bakarken byd. Aptal grnl
yz bombo bakyordu.
"Bay Carter, unu tutuunuzu bir greyim," dedi Ostreicher.
172

Carter Ostreicher'a yaklaarak sol elini uzatt, sonra deitirip sa uzatt ve aya kavisin altndan
baparmayla tuttu, parmaklaryla ayan dn kavrad. Kaldrrken sa baparmanda ar hissetti.
Tutuu sk deildi.
"yle evirin, ltfen. Bileinizi evirin yeter," dedi Ostreic-her, kendi bileiyle hareketi gstererek.
Carter bileini evirdi. Ayan alt ksmnda, zaman ve anma yznden lekelenmi mermerin zerine orta
parmann durduu yerden santim kadar uzakta bir daire vard; parmak izinin bulunduu yerdi buras
kukusuz.
Ostreicher, "Hmm," diyerek Carter'n parmaklarn orta parma dairenin stne gelene kadar hareket
ettirdi, Carter'n kavrayn hissetmek iin mermer aya sallad.
Sonra Carter aya masann zerine koydu.
Ostreicher ona bir gz attktan sonra O'Brien'a bakt. "Bay O'Brien, siz de yapar msnz?"
O'Brien itaatkr bir tavrla ayaa kalkarak, aya Carter kaldrd zamanki pozisyondan tuttu. Kavisin
altna baparma koymak iin en normal ekildi bu; nk bilekten geriye kalan knt dzgn deildi ve
ayak kavisine doru ieri gmt. Ostreicher imdi O'Brien'n elini evirdi. O'Brien'n orta parman
dairenin stne koydu. O'Brien'n elleri Carter'nkinden bykt, ama Carter o gece mermeri gerekten ok
sk tutmu olduunu hatrlad. Ostreicher O'Brien'n tutuuyla ilgili hi yorum yapmad, Sulli-van'n
apartmannda oturanlara dnd.
"Burada kalmanz iin bir neden kalmad," dedi. "Buraya kadar geldiiniz iin teekkr ederim. ok yararl
oldu."
Benim iin bir yarar olmad ama, diye dnd Carter. Sulli-van'n komular iskemlelerinde huzursuzca
kprdanarak isteksiz bir havayla ayaa kalktlar, gsterilerinin en iyi ksmn yapmadan brakmalar
isteniyordu sanki. Ostreicher onlarla birlikte koridora kt, ama hemen geri dnerek kapy kapatt.
"imdi. Peki-" Ostreicher masasnn kenarna oturdu ve avularn birbirine bastrd. "inizden biri sulu ve
kim olduunu bulacaz."
Gawill fkeyle, "Beni de dahil ediyorsanz, ne yaptnz bilmiyorsunuz siz," dedi.
173

Ostreicher onu duymazdan gelerek Carter'a hafife glmsedi. "Bay Carter, olay srasndaki
zamanlamanz tam net deil: Cuma akam st -zellikle otobs yerine taksiye binmiseniz- Sulli-van'n
evine gidecek, orada be, belki on dakika kalacak ve baka bir taksiyle dnecek kadar zamannz vard. Bir
insan bu ekilde ldrmek on dakikadan fazla zaman almaz, deil mi?"
Byle nazik bir sulamayla daha nce karlam deildi Carter, cezaevinde yaam olduklarna hi
benzemiyordu. "Evet, elbette almaz," dedi.
Ostreicher saatine baktktan sonra Gawill'e dnd. "Bay Ga-will, patronunuzun bu sabah neden
gelmediiyle ilgili bir fikriniz var m?"
Gavvill, "Hi fikrim yok," dedi. "Belki evlerinden biriyle ilgili bir ii kmtr, kim bilir?"
Ostreicher, "Uyuturucunun hl orada olup olmadndan emin olmak gibi mi?" diye sordu. Kalarn
atarak enesini skt: Gsterdii ilk kzgnlk belirtisiydi bu. "Boru fabrikasnda fazla zaman geirmiyor, deil
mi?"
Gavvill, "Zamann nerede geirdii onun bilecei i," dedi.
Ostreicher tekrar Carter'a dnd. "Anladm kadaryla cuma akam yaptklarnzla ilgili verdiiniz ifadeyi
deitirmek iin bir neden bulamadnz."
"Evet," dedi Carter.
"Ceketinizi karr msnz, ltfen, Bay Carter?" Ostreicher tekrar dolabn yanna gitti. "Sizi yalan
makinesine balamak istiyorum." Makineyi raftan ald.
Gavvill ve O'Brien'a kmalar sylenmeyince ve kendisi de baka bir odaya alnmaynca Carter ard.
Lastik bir plakadan kan kordon plak gsne, kan basnc iin de baka bir lastik koluna baland, sonra
Ostreicher sorgulamaya balad. Her eyin zamann: iyerinden kma, otobse binme, yrme, gazete
alma, Hazel'n dnm olduu eve varma. Sonra soru farkl bir biime brnd: "Otuz Sekizinci Sokak'a
giden bir otobse binerek David Sullivan' grmediniz mi?" Carter kalbinin ok hzl attn hissetmedi. Biraz
hzl, evet. Ama sorular mekanik bir tavrla, aldrm-yormu, nemli bulmuyormu gibi yantladn fark etti.
Tam olarak byle zaten, diye dnd, kendi bana gelenlere pek aldr-
174

myordu. "Sullivan'a, 'Senin ikiyzllnden, riyakrlndan gna geldi,' gibi bir ey demediniz, sonra bir
raftan u mermer aya alarak,"
Carter, "Hayr," cevabn verdi.
"Bay Carter -artc derecede soukkanlsnz- bugn. Soukkanl."
Carter iini ekerek Ostreicher'a bakt. Gawill ile O'Brien'n gzlerini zerinde hissetti. Neredeyse tam
karsnda olmalarna ramen onlara bir kez bile bakmamt.
"Sal gecesi karnzla yaptnz konumada da bu kadar soukkanl mydnz?"
Carter, "Hayr," dedi.
"Ona Sullivan'la grmekten vazgemesini sylediniz mi?"
Carter birden Gawill ve O'Brien'n varlndan byk bir rahatszlk duydu. skemlede huzursuzca
kprdand. "Bunu yapp yapamayacan sordu.m Ya da isteyip istemediini."
"yleyse ona seim yapmasn sylediniz. 'Ya beni ya da onu se.' Bu ekilde mi sylediniz, Bay Carter?"
Carter Ostreicher'a bakarak, "Bu ekilde deil," dedi. "Ya ben ya o diye bir ey olmad."
Karnz bu soruya tam olarak ne cevap verdi?"
Carter, "Dedi ki- bunu size sylemitim," yantn verdi dikkatle. "Ne yapabileceini ya da yapamayacan
bilmediini syledi."
Ostreicher sabrszlkla glmsedi. "Sizin anzdan pek tatminkr bir cevap deil, yle mi?"
Carter imdiki sorgudan hi korkmuyordu. Dr. Cassini'nin elik aramasna benziyordu, yarada bir sustal
paras aramak gibiydi. "Dndnz sandm kadar yetersiz deildi."
"Bay Carter, Bay Sullivan'dan nefret etmek ve onu ortadan kaldrmak istemek iin yeterince nedeniniz var
bence. Geen hafta cinayet ileyecek kadar fkelenmek iin yeterince nedeniniz var."
Carter hareketsiz durdu.
"Sulu olduunuzu en kk bir kuku olmadan kantlayacam syleseydim ne derdiniz?" Ostreicher
Carter'a yaklarken bir parman sallyordu.
Ama Ostreicher'in saldrs bile gerek deil, diye hissetti Carter. Ostreicher bir oyun sahneliyordu sanki.
Oyun birka dakika
175

iinde bitince tekrar kendileri gibi, birbiriyle balants olmayan insanlar gibi olacaklard. Carter: "Deneyin
bakalm, derdim."
Gawill, "Vay canna, ne kadar da sakin," dedi. "yi olan, Carter!" Ve kkrdad.
Ostreicher Gawill'e bakmakla yetindi. Sonra Carter'n gsnden kordonu ekti. Makine masann
zerindeki bir yazcda ince, kesik kesik bir izgi kartt. Carter gzn dikip bakmad ve ktta kanlar hi
nemsemediini syledi kendi kendine. Ostreicher masann zerine eilerek kda bakt. Sonra kt
deitirdi.
O srada kap vuruldu.
Ostreicher, "Girin," dedi.
Carter'n Grasso olduunu sand ksa boylu, esmer bir adam ieriye girdi. Gawill'e glmseyerek selam
verdi.
Gavvill, "Merhaba," dedi.
Ostreicher, "Gnaydn, Bay Grasso," dedi.
"Gnaydn." Tknaz bir talyand, yuvarlak koyu renk gzleri, beklentiyle kalkm kalar, byk ve nedense
tersyz edilmi gibi duran bir az vard, ama yz toplam olarak zel bir ifade tamyordu ve bu nedenle iyi
bir maske diye dnd Carter. Byk ihtimalle Grasso hayatta duygularn pek ifade etmemek zorunda
kalmt.
"Oturmaz msnz, Bay Grasso. Bay O'Brien, gelir misiniz?"
O'Brien ayaa kalkt, ceketini kard ve Carter'n kalkt iskemleye oturdu. Omuz kaslar gmleinin
iinden tayor ve gl gen vcuduna giydii gmlei geriyordu. Karn bile dmdz olmasna ramen
kaslyd. Gcnn yansyla bile, diye dnd Carter, Sullivan'n boynunu krabilirdi.
Ostreicher, "imdi, cuma gn," diye balad.
Gawill de makineye balanacak m acaba, diye merak etti Carter. Gawill hl ok gergin ve biraz sklm
duruyordu.
O'Brien biraz kalnlam bir sesle, "Rainbovv Bar'dan doruca eve gittim," dedi. "Du aldm ve ekerleme
yaptm. Yedi sularnda bir eyler yemeye gittim. Sonra sinemaya girdim." Sesi ezberlemi olduu bir eyi
okurmu gibi renksiz bir monotonluktayd.
Ostreicher, "Ev arkadanz yaklak be on bete km," dedi. "Bir taksiye atlayarak on be dakikadan
az srede Manhattan'a gidebilirdiniz."
176

O'Brien hafife omuz silkti. "Neden Manhattan'a gideyim."


"Sullivan' ldrmek iin, nk belki bu i iin para almtnz."
O'Brien yere bakt ve iaret parmayla burnunu svazlayarak umursamyormu rol yapt.
"Cuma geceleri iten knca genellikle jimnastik salonuna gittiinizi sylediniz, jimnastik salonu da bunu
doruluyor. O cuma neden gitmediniz?"
"Hastalanmak zere olduumu dndm. Bu yzden cuma gn yatp biraz uyudum."
Gawill ona bu konuda t vermi, diye dnd Carter.
"Bu ilk cinayetiniz mi, O'Brien?"
O'Brien cevap vermedi.
Gawill pek duyulmayan bir sesle gld.
"Sizi hamburgercide grdklerini hatrlamyorlar."
O'Brien, "Nasl hatrlasnlar?" diye sordu. "Kalabalkt."
O'Brien Gawill'in ona demi olduu paray ele vermeyecekti yapabilirse. Sinirlerinin salam olmas Carter
iin rahatlatcyd.
Ostreicher, "Sullivan nerede oturuyordu, O'Brien?" diye sordu ve yava alan yazcya bakt.
"Manhattan."
"Manhattan'n neresinde? Adresini biliyorsunuz, biz de duyalm."
O'Brien, "Bilmiyorum," dedi Ostreicher'a bakarak. "Tam adresini neden bilecekmiim?"
"nk Gawill size unutmamanz sylemiti ve siz de unutmadnz!" dedi Ostreicher.
O'Brien kprdanp glme klfnn ardna sakland. "Hangimizi suluyorsunuz, beni mi Carter' m?"
"O'Brien, Gawill sana ne kadar para demise -bunun keyfini karacak fazla zamann olmayacak. Belki
hi olmayacak." Ostreicher makineyi skt.
Ostreicher iin kt bir bititi, O'Brien hafife glmsedi. Ga-will de.
Ostreicher, "Bay Carter, burada daha fazla kalmanz iin bir neden yok," dedi.
Carter ayaa kalkt. Kapya gidip dnd ve "yi gnler," dedi.
177

Ostreicher ban sallad, Carter'a ok megul bir insan tavryla bakt. "yi gnler. Ha -benden haber alana
kadar ehirden ayrlma-sanz iyi olur, Bay Carter. yerinizdekiler hafta sonu bir yere gitme niyetinde
olduunuzu sylediler."
"Evet," dedi Carter. "Tamam, anladm." Kapy kapatt.
Hafta sonu Ostreicher'in Jenkins, Field ve Butterworth'le muhtemelen yz yze grtne phe yoktu.
leden sonra Butterworth iyerine geldi ve Carter'a telefonla odasna gelmesini syledi. Carter gitti.
Buttervvorth yorgun grnyordu, gzlerinin alt biraz imiti. Carter'a oturmasn sylerken ve arkada
David Sullivan'n kaybndan duyduu byk znty ifade ederken tavr her zamanki gibi nazikti.
Buttervvorth, "Bu sabah polisle konutuunuzu duydum," dedi. "Bu sabah beni tekrar aradlar. Ee -yeni bir
eyler buldular m?"
"Hayr. Gawill ve O'Brien adl bir arkadan da armlard," dedi Carter ve iskemlesini geri iterek Gawill
gibi parmaklarn kavuturup ne eildi. "Ben ktmda onlarla konumaya devam ediyorlard, yani neler
olduunu bilmiyorum."
"Bir pheniz var m? Bir fikriniz?"
"Gawill'le ilgili bir balant olmas dnda hayr. Bir balant varsa, eminim polis bulur. Sullivan'n size
Gawill'i anlatp anlatmadn bilmiyorum."
"Ha, evet, anlatmt. David'e birka kez bir koruma tutmasn sylemitim -ya da ncelikle olup biteni
polise anlatmasn. Ama Tanr akna, byle soukkanl bir cinayete kurban gidecei hi aklma gelmemiti.
Ve elbette br i de." Buttervvorth parmaklarna eilerek alnn ovuturdu. "Buna ardm sylemem
gerek. Sanrm siz de armsnzdr," diyerek Carter'a bakt. "Demek istiyorum ki -David'le karnz. Bu
hikye doru mu?"
"Evet. Doru. Ben - ey," Carter kzararak kekeledi, "kuku-lanmtm, itiraf etmeliyim, ama hl devam
ettiini sanmyordum. Biraz abartldn dnyorum ve karm bu konuda fazla sorguya ekmeye de
almadm, nk David'in lmnden yle altst oldu ki." Carter'in yz hl yanyordu. Ve kendisinden
ok Hazel' korumaya altn fark etti. "Bu arada, polis bana bu sabah nmzdeki birka gn ehirde
kalmam istediklerini syle-
178

di, yani korkarm Detroit ii yatyor. Bunu Bay Jenkins'e de syledim."


"Evet, evet, bu aklma gelmiti. Ben gidebilirim. Bu sabah bunu ayarlamakla uratm."
Carter ayaa kalkt.
leden sonra 4'te Carter'n notlarnn zerinden geerlerken Sullivan olayndan hi sz edilmedi.
Carter 17.30'da On Beinci Sokak'la kinci Cadde'nin kesinde otobs beklerken akam gazetelerine
byk bir ilgiyle bakt. Sullivan doum yeri olan Massachusetts'deki aile mezarlna o gn gmlmt. O
sabah ana babasyla akrabalarnn balarn eerek mezarn yannda durduunu gsteren bir resim vard.
Babas Sullivan'a ok benziyordu. Carter onlarn yzlerine bakarak Hazel'n onlarla tanmasn,
konumasn zihninde canlandrd. Canlandrmak kolay ve rahatsz ediciydi. Hazel'n cenazeye katlmak iin
oraya gitmemesine memnun oldu. Ostreicher'n Gawill ve Gawill'in patronu Grasso'yla konumasnn
sonularn renmeyi ummutu, ama Salvatore Grasso'nun sorgu iin polis tarafndan arlmas dnda
hibir haber yoktu. Uyuturucu ya da kendisiyle O'Brien'a yaplan yalan testinden hi sz edilmiyordu. Lastik
coplarla dvlm de olabilirlerdi ve bu bile haber olmaz, diye dnd Carter. Hi deilse O'Brien henz
konumamt ya da belli ki bundan sz edilmeyecekti. Carter otobs neredeyse karyor-du, tam kaplar
kapanrken atlad.
Evde Hazel' oturma odasnda gzleri yal dikilirken, Tim-mie'yi de odasnda yzkoyun yataa yatm
hkrrken buldu.
Carter Hazel'n yanna gitti. "Bana sylemek zorunda deilsin. Biliyorum."
Hazel biraz geri ekildi, geri -arter ona dokunmayacakt. "le saatinde eve geldi," dedi. "Btn leden
sonra buradayd."
Carter, "Aman Allahm," dedi. Paltosunu astktan sonra olunu grmeye gitti. "Timmie?"
Uzun bir sessizlik."
"Ne var?"
Carter yatan ayakucuna oturdu, nk Timmie o kadar kenardayd ki, yannda yer yoktu. "Bugn ne
oldu? Bana anlatsana."
"Senin eski bir mahkm olduunu sylediler. Baban eski bir
179

mahkm, dediler."
"Peki, bunu daha nce de yaadn, Timmie ve ok iyi atlattn, deil mi?"
Timmie sa bacan Carter'n dokunuundan kard. "David hakknda da dediler ki," diyerek yastna
kapanp alad. "Ona David amcan dediler. Onlar iin zel bir anlam var bunun."
"Haydi, Timmie, artk alama. Biraz ara ver."
Hazel, "Phil, tekrar hatrlatmana gerek var m?" dedi. Kap aznda duruyordu. Yz fkeden deliye
dnm gibiydi.
Carter, "Konuursa daha iyi olur," dedi.
"Benimle hepsini konutu. Tekrar anlatmak istemiyor."
Carter ayaa kalkarak, "ey, diyelim ki ben duymak istiyorum," karln verdi.
"Kendinden baka kimseyi dnmez misin sen?"
"Timmie'yi dnyorum, yoksa burada olmazdm!"
"Onu eskiden dnebilirdin."
Carter ona doru yrynce Hazel geriye ekilerek yatak odasna gitti. Carter da karken Timmie'nin
kapsn kapatt. "Sulli-van'la ilikin balad zaman onu dnebilirdin," dedi. "Bu ekilde bana saldrmaya
hi hakkn yok!"
Hazel hibir ey sylemedi.
"Artk gazetelere geti ve sen bunu kaldramyorsun anladm kadaryla. Timmie de kaldramyor. u anda
eski mahkm meselesi deil onu zen, iliki. Mahkm olayn daha nce de yaamt." imdi Hazel'n
Sullivan'n cenazesine gitmeme nedeni anlalmt. Ve birden Carter'a yle geldi ki Timmie Hazel'n etiyle
kannn, zihninin bir uzantsyd ve ikisi de ayn nedenle gzya dkyordu: Her ikisinin de iliki
baladndan bu yana bildii srr herkesin renmesi. Carter yanan gzlerini krptrd. "Peki, Hazel, oldu
bitti. Kavga etmek yerine tamir etmeye alamaz myz?"
Hazel fkeyle, "Tamir etmek istemiyorum," dedi.
"Ben Timmie'yi tamir etmekten sz ediyorum -mesela. Ona ne syledin? Doru olduunu mu?"
"Timmie gazetelerin yazd eyleri tam olarak anlamyor."
Carter birden yine fkelendi. "Anlamak zorunda deil. ocuklar ona tek bir kelimeyle anlatrlar. Anlamyor
musun! Onun geri zekl olduunu falan m dnyorsun? Bu arada, David'den hl

holanyor mu?"
"Neden aladn sanyorsun?"
"Bu bir cevap deil, bir non sequitur." Seni hl seviyor mu?"
"Ah, sus artk! Sus artk!"
Carter sustu. Yatak odasnn kapsn aarak Timmie'nin odasna gitti. Bir an Timmie'nin ensesine bakarak
durdu, sonra Timmie ban kaldrd. Yz Carter'n korktuu kadar yalarla dolu deildi. "Timmie,
istemiyorsan konumak zorunda deiliz."
Timmie yeniden alamaya balayarak kalarn att. "Doru olup olmadn bilmek istiyorum yalnzca."
"Neyin?"
"Bunu -kskanlk duyduun iin David'i ldrdn- nk ondan nefret edip etmediini."
"Onu kskanmyordum. Ondan nefret etmiyordum."
"Onu ldrdn m?"
"Hayr, Timmie" dedi otomatik bir tavrla. Pek yalan gibi de gelmedi. Kendisi Sullivan' ldrmemi olsa
O'Brien ldrecekti, diye dnd. Peki, vicdanna ne olmutu. Carter ban iki yana sallayarak gzlerini
krptrd.
Timmie, "Doru mu annemle David'in-" Cmlesini tamamlamad, boaz tkand.
Carter birden kendini ok zayf hissetti. Ayaklarn sryerek kapya gitti ve yasland. "Onlar birbirlerini ok
seviyorlard," dedi.
"Bunun anlam-"
Carter sorunun gerisini dinlemedi. Banyoya giderek yzn ykad. Ama Timmie'nin odasna dnd ve,
"Bu konuyu annene sorman gerek," dedi. Bir an bekleyip bir yant alamaynca, tekrar odadan karak
koridordan yatak odasna gitti.
Hazel yataa yar uzanm durumdayd. Carter Timmie'ye sylediklerini duymu olabileceini dnd,
geri Hazel duymam gibi, dinleyecek halde deilmi gibi duruyordu.
"Hazel-" Carter onun yanna oturmak, elini tutmak istemiti, ama onun gzlerine baknca bunun yararsz
olduunu anlad.
Hazel, "Ne var?" diye sordu.
Carter derin bir soluk ald. "Bu hafta sonu Detroit'e gitmiyorum."
181

25 Polis Sullivan cinayetini stne ykmay baaramazsa, Carter bundan O'Brien'm stne ykabilecekleri
sonucunun kmayacan dnd. Ostreicher ikisinden de kukulanyor olabilirdi, ama u anda sahip
olduundan daha fazla kant bulamazsa ne yapabilirdi? Hibir ey. Hibir ey yapamazd. Polis tarihi hi
zlmemi cinayet vakalaryla doluydu. Bir sre olabilirdi, diye dnd Carter, belki ay boyunca kendisi
ve O'Brien ve br zanllar yakndan izlenir (polis hibir zaman onlar izlemekten vazgemeye-bilirdi
kukusuz), ama sonra durum tavsard. Belki yaza. Carter Hazel'la birlikte Avrupa'da bir ay geirme
umudundan vazgememiti. Hazel'dan umudunu kesmemiti. Hazel Sullivan' sevmiti, ama onun lm
da gibi bir sululuk ykmt stne. Carter sabrl olursa bu sululuk duygusunun Hazel' kendisine geri
vereceini dnyordu ve pazartesi akam yaratt fke patlamasndan piman oldu, Hazel ve Sullivan
hakknda fkeyle sylediklerinden pimand. Bir daha byle bir eye izin vermemesi konusunda kendisini
uyard. Gemite Hazel' Sullivan konusunda sktrmama-ya yemin ettii zamanlar olmutu -ve sonra da
sktrmt. Sonradan anlald zre onu sktrd iyi de olmutu ve gerek imdi su yzne kmt,
ama fkesini yenemezse bu rahatsz etme bal altna girer ve yararsz olurdu.
Sal akam Carter ile Hazel, Elliottlar ve Phyllis Millen ile uzun zaman nce kararlatrlm bir tiyatro
oyununa gittiler. Villa-ge'de Beckett'n bir oyunuydu bu. nce Luigi'de yemek yediler. Phyllis arkada Hugh
Stevens' da getirmiti; krk yalarndaki bu iri yar adam Carter daha nce bir ya da iki kez grmt.
Elliottlar ve Phyllis cinayet konusunu amaktan kandlar VJ hi soru sormadlar. Sanki akamn grnrde
ho gemesini salamaya kararlydlar. Bir ay nce Phyllis'e bilet alma iini verdikleri zaman planladklar
akamki ya da herhangi baka bir akam olduu gibi. Ama Phyllis'in gzleri btn gece Carter'la Hazel'dan
ayrlmad, hisse senedi ii yapan erkek arkadann da yle. Carter, Elliottla-rn ona kar fazlasyla scak ve
dosta davrandn dnd, sanki cezaevi sicili nedeniyle imdi masumluundan kuku duymadklarn
belirterek cmertlik gsteriyorlard. Hazel'inkiyse bir nee ovuydu, ama Phyllis ile Priscilla'nn bunu
sezdiinden Carter'n hi kukusu yoktu.
182

Hazel ile Carter eve dnnce, Hazel, "Phil, bir haftalna bir yerlere gitmek istiyorum, buna ok ihtiyacm
var," dedi.
Carter muhtemelen tek bana olmay kastettiini dnerek, "Tamam," dedi. "Nereye?"
"Fazla uzak olmayan bir yere. Bir haftalna nereye gidilebilir?" Bkknca omuz silkti, dora earbn katlad,
Sullivan'n evine getirmesini syledii zaman Carter'n at ekmeceye koydu.
"Belki New England tepelerine." Carter Sullivan'n Nevv Eng-land'daki ana babasn dnd ve Hazel'n
oraya gitmeyi dnp dnmediini merak etti. "Kafanda ne tr bir yer var?"
"Hibir ey dnmek zorunda kalmayacam basit bir otel. O yaz New Hampshire'da byle birka otel
grmtk, hatrladn m?"
Carter hatrlyordu, hem de ok ho anlarla hatrlyordu. "Bu iyi bir fikir," dedi. Banyoya giderek abuk bir
du yapt. Banyodan knca, "Anladm kadaryla yalnz gitmeyi tercih ediyorsun," dedi. Eer byleyse
bunu bilmeyi ve imdi bilmeyi tercih ederdi.
Hazel ykselen bir ses tonuyla, "Hayr," dedi. Sonra ona bakt. Geceliini giymiti. "Bunu tercih etmiyorum.
Timmie'nin gelmesini de ayarlayabiliriz diye dnmtm. Okulda durumu iyi -imdiye kadar. yerimle
konutum. nmzdeki hafta gitmeyebilirim. Cuma gecesi ya da cumartesi sabah yola kabiliriz."
Ama belki ben gelemeyebilirim, diye dnd Carter. "Nereye gideceimi tam olarak sylemem iyi olur."
Hazel normal bir ses tonuyla, "Evet," diyerek aynaya dnd.
Carter ertesi gn le tatilini New Hampshire'daki kr otelleri hakknda bilgi toplamakla geirdi. Gitmi
olduklar otele tekrar gitmek istemiyordu. leden sonra bulduu otelleri konumak zere Hazel'a telefon
etti, Concord yaknlarndaki bir otelde karar kldlar. Sonra Carter Ostreicher' arayarak cumartesi sabah
dokuz gnlne oraya gidip gidemeyeceini sordu.
Ostreicher, Carter'n oraya vardnda telefon etmesi ve baka yere gitmeden orada kalmas kouluyla
kabul etti.
Cumartesi akam yola ktlar ve geceyi gl kysnda ok ho bir motelde geirdiler. Motel ynetimi odaya
Timmie iin portatif bir yatak koydu. Concord'daki Hotel Continental'da Carter olu iin ayr bir oda istemiti.

Continental, hafife eimli ayrln tepesinde byk beyaz bir bina ya da malikeneydi. Buras eski
olduundan odalar ok bykt ve Timmie kendi bana bir odada kalmaktan ok holand. Hazel'la
Carter'n yanna aldrtt okul kitaplarn hemen pencereler arasndaki k masann zerine dizmeye balad.
ayrlkta kro-ket halkalar ve otelin ardnda bir tenis kortu vard. ok ho grnyordu. Ertesi sabah
yanlarnda Timmie'yle birlikte yatakta kahvalt ettiler. Timmie yemeini hizmetinin getirdii kk bir
masada yedi. Sonra Hazel san ykarken Carter da Timmie ile birlikte yrye kt. Timmie'ye bir tenis
raketi ald -otelde konuklar iin raketler vard, ama Timmie okul iin yeni bir rakete ihtiya duyuyordu- ayrca
Hazel'a bembeyaz, el rgs bir rlanda kaza ald.
O gece, mutlu grnmesine, hatta yemekte kahkahalar atp akalar yapmasna ramen, Hazel yatakta
Carter'n hamlelerini geri evirdi. Carter duraksadktan sonra son derece sakin bir ses tonuyla, "ey, Hazel,
bu byle ne kadar srecek?" diye sordu.
"Ne?"
"Hadi, ne olduunu biliyorsun."
Korkun uzun bir sessizlik oldu. Sonunda Hazel komodinden bir sigara almak iin uzand. "Henz hibir
ey zlmedi, deil mi?" "
Carter onun ne kastettiini biliyordu, ama, "Yani Sullivan ii demek istiyorsun," dedi.
"Evet. Baka ne olabilir ki?"
Biz, diye dnd Carter. Biz varz bir de, biz ite. Ama Hazel Sullivan' kimin ldrdn renmeyi
bekliyordu. nk kocas olabilirdi.
"Hi sanrlar gryor musun, Phil? Morfin yznden?"
Carter, "Hayr," dedi. "Gerekten kullandm cezaevinde bile grmedim." Sonra Hazel ve Timmie'yle ilgili
uyank hayallerini hatrlad, bunlar o kadar gerekti ki, uzanp onlara dokunabilirdi neredeyse. Bunlar sanr
myd? Eer yleyse ounlukla gnllydler ve Carter yalnzca bunlar yaamt.
Hazel, "Ne yaptn bilmeyecek kadar rya grdn oldu mu hi?" dedi. "Ortalkta dolanmak -bir eyler
yapmak?"
Carter onun ne demek istediini anlad. "Hayr."
184

zlmemi bir sessizlie gmldler, tpk Sullivan vakas gibi. Hazel aka sorabilirdi: yleyse tam
olarak bilincin yerin-deyken mi yaptn? Neden sormad? Onun yaptn iyice bildii iin mi? Onun yaptn
biliyorsa imdi farkl davranr myd? Car-ter davranacan sanmyordu. Hazel kendi yntemiyle, kukularn
belirterek onu terk etmekle daha fazla dikkat ekmek istemezdi. Sigarasn sndrd. Birbirlerine iyi geceler
bile dilemediler ve Hazel sonunda uykuya dald, Carter bunu soluk alp vermesinden anlyordu. renene
kadar benimle sevimeyecek, diye dnd Carter. Hazel' istiyorsa, cinayeti O'Brien'n zerine ykmak
zorundayd. O'Brien bu cinayetle sulanmalyd. Bu olanaksz deildi kukusuz. Vicdannn el vermemesine
gelince -vicdan var myd? O'Brien cinayeti zaten ileyecekti. Neden vicdan elverme-sindi? O'Brien'n can
cehenneme. Carter karanlkta kalarn att ve vicdann bulmaya alt. Ya da olmamas anlamna gelen
boluu. Vicdan yok olmutu. Belki artk hi yoktu. Sullivan'a yaptklarndan -onu ldrdnden tr hi
vicdan azab ekmiyordu, ancak artk hatrlamad kan dncesinden dolay hafif bir tatszlk ve kendisinin
yapmasndan dolay kk bir keyif duyuyordu. Cezaevinde ok daha nemsiz bir nedenle, gerekten
nemsiz bir nedenle bir insan daha ldrmt. Bu onu hi rahatsz etmemiti. Aklna Mickey Castle geldi.
Mickey'nin ld sabah kendi kendine, aralarna girme zahmetine katlanm olsa Mic-key'in
ldrlmeyebileceini sylediini hatrlad, ama o Mickey'nin koruyucusu muydu? Birka gn sonra da bunu
dnmez olmutu. Cezaevinde insann vicdanna ne oluyordu?
Carter kalkp mehtapta yrmek istiyordu, ama bunu Hazel' uyandrrm korkusuyla yapmad. nlerinde
yedi gece daha olmasna ramen bu gecenin tesine geemeyeceini, Hazel'la ilerleme kaydedemeyeceini
bilerek dnceler iinde dnp durdu. Olabildiince ho davranmaktan, Hazel'a tekrar yanamamaktan, bu
sreyi onun iin olabildiince iyi bir tatil haline getirmekten baka yapacak bir ey yoktu. Ve Carter bunlar
yapt da. Kazand tek dl Hazel'in ona daha kt davranmamas oldu: Hl dosta akac davranyordu
kocasna: New York'tan uzakta geirdikleri bu sre kukusuz ok iyi gelmiti Hazel'a
Carter pazartesi sabah iine dnd. Bay Jenkins'e, polisin New
185

Hampshire'da belirli bir otele gitmesine izin vermesine ramen Detroit'e gitmesine izin vermediklerini anlatt,
ki bu doruydu. irketten bir hafta izin isterken haddini atn dnmt, ama hemen izin verdiler ya da
Bay Jenkins verdi. Onu iten atp atmamaya gelince, Carter muhtemelen gnler nce karar verdiklerini, bir
haftalk tatilin bir fark yaratmayacan dnd. Hazel gibi onlar da bekliyorlard byk olaslkla.
Pazartesi leden sonra Ostreicher'a telefon etti ve giriimden sonra ona ulaabildi.
Ostreicher, "Sizin anzdan yeni bir haber yok," dedi. "Gras-so'nun arkadalarndan birinin evinde
uyuturucu bulduk. Gavvill, Grasso iin elinde tutmu ya da saklama karlnda para alm olabilir, ama
imdilik Gawill'in ipini uzun tutuyoruz." Ostreicher, "zgr bir insan o," derken yle rahatlkla bir i ekti ki,
Carter byle olmadndan kukuland. Herhalde Gawill'in her hareketi gzleniyor ve Gawill de kukusuz
bunu biliyordu. "Grasso ise," dedi Ostreicher, "be bin dolarlk bir ceza demek zorunda."
Carter, "Ya O'Brien?" diye sordu.
"Harcamalar ok fazla ve hi paras yok. lgin bir durum."
Carter anlad. Gavvill ona imdi para deyemezdi. Ona para derken yakalanmay kaldramazd. Ama
O'Brien imdi bu paraya gveniyordu. "O'Brien da serbest mi?"
Ostreicher sesinde bir glmseme iziyle, "Ha, evet," dedi. "Siz iinize geri dndnz m, Bay Carter?"
Carter telefonu kapattnda kendini ok huzursuz hissetti. Ostreicher hepsinin ipini brakmt, uzun bir ip,
ne yapacaklarn grmek iin. Ostreicher benim canma okuyabilir, diye dnd Carter, polislerin bazen
kronik sululara yapt gibi -ki cezaevinde kald iin kendisi de byleydi ya da en azndan gazeteler bunu
ima ediyordu- gerekten dayaktan cann karabilirdi. Hukuk sisteminin yeni sular ileyeceinden
phelendii kronik sululara ne olduunu halk hibir zaman bilmezdi ya da aldrmazd. Carter kendisinin
ayr tutulmasnn nedenini saygn bir ii, paras ve halkn refah iin alan bir ei olmasna balad. Dayak
haberi yaylrd. Kukusuz ben de tpk Gavvill ya da O'Brien gibi gzleniyorum, diye dnd Carter.
Bununla birlikte o pazartesi gecesi Gavvill'e telefon etti. 10 su-
186
lannda sigara almaya kmken etti telefonu, ama eve geri dnnce Hazel'a, "Gawill'i aradm ve sanrm
gidip onu greceim. Yani polis arayacak olursa, oradaym," dedi.
Hazel ona ararak bakt. Kanepede oturmu Timmie'nin New Hampshire'da aldklar ve orada yrtlan
yeni pantolonunun dizini dikiyordu. "Neden?"
"Belki bir ey bulurum diye dnmtm. Gawill benimle konuur -bazen."
Hazel saatine bakt. "Ne zaman dnersin?"
Carter biraz rahatlayp glmsedi. Hazel geri gelmesini umur-suyormu gibi grnyordu. "En ge on
ikide. Daha gecikecek olursam seni ararm -on ikiden nce." Carter ald iki sigara paketinden birini
kanepenin zerine att, "Allahasmarladk, sevgilim," dedi ve tekrar darya kt.
Taksiye bindi. Gawill telefonda hayli dosta konumutu. "Phil, bu ne srpriz... Peki, tamam, neden
olmasn?" ok dosta deil, yalnzca onu grmek istiyordu, ki Carter'n da btn istedii buydu.
Gawill yalnzd, yle grnyordu. Radyo akt, kanepenin zeri gene gazetelerle kaplyd.
Gawill, "Aklnda neler var? Otursana," dedi.
Carter yamurluunu iskemleye koyduktan sonra oturdu. Ga-will bekliyordu. Carter, "Benim bilmediim bir
eyi biliyor musun diye sormaya geldim," dedi.
Gawill homurdand. "Sana neden syleyeyim? yilik olsun diye mi?"
"Olabilir."
"Burada uyuturucu bulundurduumu sylemekle bana iyilik yapmken mi? Sana bir iyilik mi
yapmalym?"
Carter, uyuturucu konusunu Hazel amt, diye hatrlad. Kendisi olsa sylemezdi. "Naslsa bulurlard.
Grasso'nun evini -ya da evlerini- kendi balarna aradlar, deil mi?"
"Sen benim evimde aldn syledin. Ben de bunu grdm."
Carter, "zgnm," dedi.
"Bahse girerim ylesindir. Sullivan devreden kt, sen temize ktn."
"Senden daha temiz deilim."
187

Gawill belli belirsiz yatt yalnzca.


Carter onun, "Sen yaptn ama benim adamm ya da arkadam O'Brien cezasn ekecek," demesini
bekledi. Gawill bunu sylemedi. Carter bekledi. "Evde iki var m?"
Gawill ayaa kalkt. "Elbette var." Mutfaa gitti.
"Bir dahaki sefere ben getiririm."
"Szler, szler."
Carter glmsedi. Gawill viski ve sodann yannda kendisinin olmas gereken yars bitmi bir bardakla
dnd.
"Teekkr ederim. Carter ikisinden bir yudum ald.
Her ikisi de brnn konumasn bekledi.
nce Gawill konutu: "Hazel'la iler nasl gidiyor."
"Bu yalnzca beni ilgilendirir."
"Pek vnyor gibi bir halin yok."
Carter, "Ben vnmem," dedi.
"ler gl bahesi gibi olsa bana anlatrdn. Anlalrd -yznden."
Carter cevap vermedi. Sesi yksek de deildi ama, radyo onu rahatsz ediyordu, gene de kapatmasn
syleyerek Gawill'i rahatsz etmek istemedi. "O'Brien'a ne zaman deme yapacaksn?" diye sordu byk
soruyu ikisini sakince yudumlarken.
"Hibir zaman. O'Brien o eve hi gitmedi. Sen gittin." Gawill dosdoru yzne bakyordu.
Ama syleyi tarzndan Carter onun yalan sylediini biliyordu. Gawill'i bu kadar iyi tandna, Triumph'ta
alrken gl bah-esi-kbus gnlerinden, cezaevine ziyaretlerinden beri tandna, Gawill'in ne zaman
yalan sylediini, ne zaman abarttn ya da dpedz uydurduunu bildiine birden mutlu, ok mutlu oldu.
imdiki yalanla uydurma karmyd. "Brak dalga gemeyi," dedi Carter. "ini grebiliyorum. O'Brien'a para
demek zorunda olduunu biliyorum. O'Brien zlm, bugn Ostreicher'dan duydum. ok fazla borcu
varm. Ya da harcamalar. Verecein paray beklemiyor mu?"
"Ha, zorunda olsaydm, ona para demem gerekseydi bulamaz mydm sanyorsun? Benim adma baka
birine verdirirdim, olur biterdi." Gawill omuzlarn silkerek kocaman elini avucu yukarya gelecek ekilde
kaldrd.
188

"Yo-o. rnein kime gvenebilirsin? O'Brien'a o paray neden borlu olduunu aklamak zorunda kalrsn,
yle deil mi?"
Gawill yere bakt ve kanepeye iyice yerleti.
Carter Gawillin kafasndan neler getiini merak etti. Gawill biraz kak olduundan bulmak zordu bunu.
Ama Gawill onu kertmek istiyorsa, Sullivan' senin hakladn biliyorum, nk O'Brien merdivenden
aaya inerken senin ktn grdn syledi -Sullivan hl hayattayken, demesinin yeterli olacan
biliyordu. Ama Gawill bunu sylemiyordu. Gawill unu dedi:
"O'Brien' tutmu olsaydm, imdi deme yapar mydm sence? Eer onu tutmu olsaydm, bunu kimse
renebilir miydi? Bir ey bulabilir miydi? Hayr. Benim bile olmayan lanet uyuturucuyu buldular yalnzca."
Gavvill uyuturucu konusunda ok kzgnd, O'Brien durumundan ok daha fazla kzgnd.
"Uyuturucu satcsymm gibi beni takip ediyorlar ve lanet malla hi ilgim yok," dedi ayaa kalkarak.
"yleyse evinde ne ii vard?"
"Ha, birka gn Grasso iin tutuyordum. Ben bundan bir ey almadm."
Carter'a Gavvill'in szlanmasndan birden gna geldi. "Triumph ii gibi sanrm. Oradaki sahtekrlk. Ondan
da bir ey almadn."
Gawill arplm bir suratla dnd. "Ben yapmadm!" diye bard atlak ve akortsuz bir sesle.
Byle yalan syleyerek kendini tuzaa dryor, diye dnd Carter. Ya da kstaha doruyu
syleyerek, ki bunu da zaman zaman yapyor. Carter bo bardan iskemlesinin yannda yere koydu ve
ayaa kalkt. "O iten hibir ey almadn, Palmer'la birlikte birok hafta sonunu New York'ta geilmedin."
"Hayr!" Grawill ikence gryormu gibi tekrar haykrd.
Carter, "Ben gidiyorum," dedi.
Evden kt. Arad eyi bulmutu. Gerei bilen tek kii O'Brien'd.
Carter Gawill'in binasndan karken karanlk sokan kar kaldrmnda park etmi siyah bir araba grd.
Bir polis arabasna benziyordu. Daha nce de orada myd? Carter hatrlamyordu ve aldrmyordu da.
Arabada bana doru bakan bir adam oturuyor,
189

diye dnd, sonra arabann iinde k yand, adam muhtemelen k saatini yazmak iin eildi. Carter
kedeki sokak lambasnn altnda saatine bakt. 23.35.
Eve dndnde Hazel henz yatmam ve stn deitirmemiti. Ayaklarn toplayarak kanepenin
kesine kvrlm, teksir edilmi belgeleri okuyordu.
Carter paltosunu dolaba asarken glmsedi. "ey-"
"ey ne?"
Carter ceketinin dmelerini aarak yavaa oturma odasna girdi, evin kokusunu soluduuna memnundu.
"Gawill O'Brien'a deme yapmam, nasl yapacan bilemiyor. Elbette O'Brien'a hibir ey borlu
olmadn sylyor."
"Bilmediin bir ey rendin mi?"
"Evinde uyuturucu bulundurduu iin polisin peinde olmasndan Gawill ok rahatsz olmu."
"Nasl peinde? Ona bir ey yapmayacak gibiydiler."
"Hayr, gzlemek iin braktlar yalnzca. Ama muhtemelen para cezas alacak. u anda ne kadar paras
olduuna bakyorlar. O'Brien'a deme yapmakta zorlanmasnn en byk nedeni de bu." Carter hafife
gld. "Ayrca onu her yerde izliyorlar, ki Ga-will bundan nefret ediyor. ineyebilir ama yutamaz. -Bu gece
evinin karsnda bir polis arabas vard."
Hazel ararak bakt. "Yani seni de grdler yleyse."
"Evet. Bu beni rahatsz etmiyor. Bu gece evine bir dinleyici yerletirmi olabilirler de. Gawill'in ne bildiini
renmeye alyordum. Polis de ayn eyi renmeye alyor."
Carter kanepeye oturdu, Hazel'in yanna deil, ama Hazel birden uzanp elini Carter'in sa elinin stne
koydu. Carter karsnn elini skt. Haftalardr Hazel'n ilk sevecen hareketiydi bu hatrlad kadaryla.
Dilerini skt. Hazel'a O'Brien'a yaplan yalan makinesi testinin biraz heyecanlanma, hi deilse
kendisininkinden daha fazlasn gsterdiini sandn syledi. Bu doruydu, ama yorum daha byk bir
yalana yol at. Hazel bunu sonuca gtren bir ey olarak grmedi, diye dnd Carter. New Hampshire'da
sanrlar grp grmediini sormutu. Bu gece yalan sylemeye devam ediyordu, nk onu seviyordu.
Kendi hayat iin Hazel gerekliydi.
190

Bu sevgi miydi, kendine dknlk m? Carter Hazel' kendine ekerek kollarna ald.
Hazel cevap vermedi, ama birka dakika kollarnda kald, birka harika dakika. Sonra yavaa onu iterek,
"Epey ge oldu galiba," dedi.
Carter o gece ansn zorlamad, ona tekrar dokunmad, ama Hazel konusunda kendini ok iyimser
hissetti.
26 Polis ensemizde dolamaktan baka ne yapyor acaba, diye dnd Carter. Gawill'in banka hesabn,
para kaynaklarn, kendi banka hesabn incelemek ne kadar uzun srmt byle. O'Brien'n para
konusunda sabrszlanp Gawill'e saldrmasn m bekliyorlard? Bu ok kr kr parmam gzne olurdu ve
O'Brien byle bir riske atlmazd. Herkesin, her eyin hareketsizlii Carter'da gerginlie neden oluyordu.
Hazel'da da. Yatm grnenler yalnzca Jenkins ve Butterworth't. Carter'in her sabah 9'da iyerine
gelmesi onun masum olduuna, polisin bu yzden onu braktna dair bir gvenceydi onlar iin.
Butterworth Carter'a, "Dorusunu istersen," dedi, "bu bana Ga-will'le David arasnda bir ilikiymi gibi
geliyor ve-"
Carter onun yerine, "Karn'la" dedi.
"Gawill'le David Sullivan demeliydim." Butteworth sorgular gibi konuuyordu, ama Carter'a dosta
davranmak istedii de akt.
Polis Gavvill'in kkrtmas zerinde younlayordu ve gazetelerde her gn O'Brien'dan sz ediliyordu:
Polis onu sk sk sorguya ekiyordu. "O'Brien, bugn Jackson Heights'daki evinde polisler tarafndan
sorguya ekildii zaman..." O'Brien'n hl barmenlik yapp yapmad belirtilmemiti ve kesinlikle
tutuklanm deildi.
aramba akamst saat 6'da, Carter eve dndkten hemen sonra O'Brien onu arad. Hemen kendisini
tantt.
O'Brien, "Karnn ieriye girdiini duyunca kapatabilirsin," dedi. "Evi grebileceim bir yerde deilim, ama
karnn u anda
191

evde olmadn biliyorum. Bay Carter, biraz paraya ihtiyacm var. Be bin dolar."
Carter O'Brien'n sesini duyar duymaz bunu tahmin etmiti. "Bu telefon belki dinleniyor olabilir bildiin gibi."
O'Brien bir an duraksad. "Eee? -'belki'yle ne kastediyorsun? Dinleniyor mu?"
"Bilmiyorum. Paray alamazsn. Alr almaz polis renir."
"Ha, yo renmezler. Nakit olarak deil. htiyacm var -cuma gn -ve sen de ya ver ya da vermezsen
ksmn biliyorsun, Bay Carter." O'Brien'n sesi ok kararl, kendinden ok emin ve neredeyse zekice
kyordu. "Paran var, biliyorum. Banka hesaplarndan birinden ek."
Carter bir ey sylemedi.
O'Brien imdi yava ve ak seik, "Sokakta bir randevu vereceim," dedi. "Onuncu Sokak'la Sekizinci
Cadde'nin kesi, kuzeybat kesi. Cuma gecesi on bir. Anladn m? Parayla gel -ellilik ve yzlk olarak- ve
zamannda gel -yoksa on bir buukta polisle konuacam. Hepsi bu, Bay Carter." O'Brien telefonu kapatt.
Carter da kapatt. Otomatikman Timmie'nin odasna bakt -ksz, kap aralk. Timmie neredeydi? Sonra
paltosunu asmak iin portmantoya gitti. Be bin dolar balang olacakt, antaj kurbanlarnn hep dedii gibi
ve O'Brien' ikinci be binle yakaladklarnda, ya da hatta birincisiyle yakaladklarnda parann nereden
geldiini soracaklard. Carter'dan diyecekti. Peki neden? O'Brien onlara bunu da syleyecekti. O'Brien
yapt i nedeniyle Ga-vvill'den geldiini sylemezdi, nk byle bir hikyeyi iddetle ve muhtemelen ikna
edici bir biimde reddederdi. Kald ki Gawill hemen gerein zerine, Carter'n O'Brien'a sus pay verdii
gereinin zerine atlard. Bu durumda O'Brien'n da Sullivan'n evinde olduu ortaya kard kukusuz, ama
O'Brien bu ii aslnda yapmam olduu iin Gawill'in Sullivan' ldrme niyeti yalnzca bir niyet, bir plan
olarak kalrd, eylem olarak deil.
Zor bir durum, Bay Carter, dedi kendi kendine. Gene de kendini ok sakin hissediyordu. ok, ok sakin,
yalnzca dncelerden yoksun. Nahif bir dnce, bir fantezi dnda: O'Brien'la buluacak ve ona be bin
dolar verirken sakin, tatl bir ekilde, gerekten
192

samimiymi gibi, "Tamam, Anthony, artk paray aldn. Bu son olsun. Sakin olur ve her eyi inkr edersen,
ikimiz de serbest kalrz, bunu biliyorsun. Kabul m?" diyecekti. Ama O'Brien gibi insanlar uzun sre szn
tutmazd. ok yaknda baka paralar da talep ederdi. O'Brien yalnzca para iin yaamam olsa, kiralk katil
olmazd. Carter skntyla glmsedi, ayakkablar bileklere kadar amura batm bir insan gibi.
Saat 6.10'du. Hazel iyerinde yetitirmesi gereken eyler olduundan 7'ye kadar dnemeyebileceini
sylemiti. Carter bunun 8 de olabileceini biliyordu. Hazel'n iyeri ok iyi davranmt. Ana patronu Ginnie
Joplin'le Bay Piers ve sekreter Fannie'nin nasl davrandn sorduunda, "Rol kesiyorlar tamam -az ok,"
demiti Hazel konuyu kapatmak ister gibi. Doal olarak kimse kp onu sadakatsizlikle sulamazd, bu
ada olmazd bu, ama belki bir yandan gizlice ona gpta ederken bir yandan da geni dnceli
olularndan dolay gurur duyuyorlard -kocasnn bir zamanlar hapiste olduu korkun gerei, bu en kt
gerek olduu gibi duruyordu ve imdi hepsi bunu renmiti. Hepsiyle tanm olmasna -Hazel' almaya
gittiinde Fannie ile de tanmt- ve herkes gibi iyi grnl bir insan havasnda olmasna ramen,
grnnn altnda sert bir karakterinin olduunu dnyor olmallard ve bu koullar altnda kln bile
kprdatmadan birini ldrm olmas pek de hayret edilecek bir ey gibi gelmemeliydi onlara. Bu yzden
Hazel ge saatlere kadar alyordu, nk ii biraz sarsntdayd.
Carter, "Hepsinin cehenneme kadar yolu var," diyerek iki almak iin mutfaa gitti.
kisini koyarken kap ald. Hazel'n geldiini dnerek bardayla birlikte oturma odasna geti, ama
gelen Timmie idi.
Timmie utangaa ona bakp apkasn kard. "Merhaba," dedi.
"Merhaba. Neredeydin?"
"Ha, mrekkep almak iin ktm ve Stephen'a rastladm. Biraz yrdk." Timmie hafife glmsedi,
aznn kesinde ikolata sosu kalmt. Dili harekete geerek kahverengi lekeyi yalad.
Carter glmsedi. "Ne zamandan beri kafeteryada yry yapyorsun?"
193

Timmie odasna doru giderken ban edi, ama glmsyor-du. Durup arkasna dnd. "Annem eve
gelmedi mi?"
"Henz deil. Biraz ge kalacan syledi."
Timmie odasna girdi. In yakt, ama kapsn kapatmad.
Carter hafife aralanm kapya bakarak alm kollar gibi durduu iin minnettarlk duydu. On gn nce
Timmie kapsn, yreini, kulaklarn kapatyordu. Gazetelerin gc bu, diye dnd Carter, kamuoyunun
gc. Timmie'nin okul arkadalar onu rahat brakmlard, artk O'Brien'n yapm olabileceini
dnyorlard. Ya da belki ocuklar gibi onlar da bu hikyeden usanmlard. Her neyse, Timmie'yi eskisi
kadar rahatsz etmiyorlard, Timmie de kendini daha iyi hissediyordu. Krizlerinin abucak geip gitmesi
ocuklarn bir mucizesi, diye dnd Carter, Hazel'la Sulli-van'n ilikisi bile Timmie'nin zihninden kaybolup
gidecekti, Sul-livan'n, New Hampshire tatilini glgelememi lm gibi tpk. Yllar sonra, Timmie ilikinin ne
anlama geldiini renince anlayacak ve sarslmayacakt, ama on iki yanda, acil ve pratik nedenleri
yznden etkilenmiti.
Acil ve pratik amalar. Cuma gecesi. Krk sekiz saat sonra. Bir hesaplarnda be bin, brnde iki bin
dolar vard. Hazel bir ay nce yatrm yapmas iin Tom Elliott'a bir bin dolar daha vermeleri gerektiini
sylemiti, yatrm yapldnda gelir getirecek bir paray tasarruf hesabnda tutmak aptallkt. Carter bu
paray ekerse Elliott'a verdiini syleyebilirdi, ama ne almak iin? Elli-ott'dan satn alma ve hisse senediyle
ilgili bir aklama olmayacakt. Bu durum O'Brien iini bitirmi olmazd ve polis kendisini ya da O'Brien'
tutuklamazsa O'Brien'n ondan elli bin dolar ekmeye almas da olmayacak ey deildi. Carter kendi
kendine sinirli sinirli glmsedi. Hazel bunu fark ederdi. Hazel'n merdivendeki ayak sesleri olabilecek en
kk sesi dinleyerek, ayn zamanda dnmeye de alarak odada doland. kinci sulu viskisini ald.
O'Brien' ldrrse her ey basitleirdi. O'Brien' ldrr de bundan yakay syrrsa.
Gawill'in adamlarndan birinin ii gibi grnebilirdi. Elbette. Gawill konumasn diye, para da demek
zorunda kalmasn diye onun lmesini istiyordu.
Onuncu Sokak ile Sekizinci Cadde. ok batdayd, belki fazla
194

aydnlkt, Carter hatrlayamyordu, ama belki daha da batya yrrlerse. Carter birden bir polisin O'Brien'
takip ediyor olabileceini -atlatacak kadar akll deilse O'Brien takip ediliyor olurdu kukusuz- ve tam paralar
el deitirirken sust yapabileceini dnd. Tamam, Carter. renmek istediimiz de buydu. Carter
odada doland.
Yo, para olmaz, diye dnd, imdiyle cuma arasnda aklna hangi fikirler gelirse gelsin. antaj giriimi,
diye dnd Carter, kabul edip etmeyeceini grmek iin polisin aklna gelen bir fikir de olabilirdi. O'Brien'a
telefonu polis ettirmi olabilirdi. Carter paray alarak O'Brien'la bulumay kabul etmemi olduu iin biraz
rahatlama hissetti. Ama O'Brien "... ya ver ya da vermezsen ksmn biliyorsun, Bay Carter..." dedii zaman
da bir ey sylememiti. Carter alnndaki terleri sildi.
O'Brien' ldrmekten baka seenek gremiyordu. Onu biraz daha batya yrmeye ikna ederse, Hudson
Nehri'ne doru sokaklar karanlklard. Para karyormu gibi yaparak cebinden bir ey karr, O'Brien'a
yaklar ve Alex'in dedii gibi ldrc darbeyi indirirdi. Sonra O'Brien'n dev gibi cssesini dnd ve sa
baparma zonklamaya balad. Bir koltua kt, sa eline bakt. Baparman iaret parmana
yaptrm, yandan darbe indirmeye hazr olarak bekliyordu. Ellerinin yan ksmlar artk hissiz deildi ve
baarm olsa bile Dr. Cassini'den, Hazel'dan Carter'n judo bildiini renirlerdi. O'Brien'n boynundaki
kemikler krlrd. O'Brien'a tula gibi bir eyle vurmalyd. Carter koltuktan kalkt.
Hazel ieriye o kadar ani girdi ki Carter yerinden srad.
Hazel glmseyerek kapy kapatt. "Seni korkutmak istememitim. Gelen benim."
Garter yavaa ona doru yryerek sa elini uzatt, Hazel kollarnn arasna girerek gsne yasland.
"Ne gnd ama! Hennie-Pennie ve Bay Piers." Patronu Gin-nie'ye Hennie-Pennie derdi.
"Sana bir iki koyaym m?"
Hazel, "Evet, ltfen," dedi.
Yorgundu, bu yzden yemekten sonra bulaklar Carter ykad,
195
Timmie de kurulayp kaldrd.
Carter yatmak iin soyunurken, "Cuma akam Jenkins ve But-terworth'le yemee kmam gerek," dedi.
Bir mteri adayyla beni tantrmak istiyorlar. Kimseyi grmek istemediini dndm ve-"
Hazel yzn yasta gmm olarak, "Yataa erken yatmaktan baka bir ey yapmak istemem
herhalde," dedi.
Bylece cuma iin hazrlanmaya balad Carter.
O'Brien' bekletmeyi de dnmt. O'Brien hemen gidip polisle konuur, diye dnd, iyice umutsuz ve
aresiz durumda deilse tabii, ki imdilik yleye benzemiyordu. Bekleyip tekrar para istemeye alrd. Ama
ne kadar srerdi bu? O'Brien'in cinayet sulamasyla mahkemeye kmaktansa onu ele vermekle
kaybedecei daha az ey vard. Elbette mahkemeye kmadan nce gerek hikyeyi anlatacakt. Dorusu
u ki, O'Brien'in elindeydi. Carter perembe gn bundan teye gidemedi.
East River'da pusun arasndan belli belirsiz grnen gemilere bakt pencereden. Nehirde iki rmorkr
vard ve gzel grnl, siyah, beyaz, krmz bir yk gemisi Atlantik'e doru ilerliyordu. Manhattan'in br
tarafnda, daha gzel gemiler Avrupa, Gney Amerika, Bahamalar'a doru yola kmt. ay iinde
Hazel'la birlikte bu gemilerden birine binecekti. Her eyi ardnda brakacakt. Her eyi. Bu samalktan
kurtulur kurtulmaz. O'Brien' ldrmeye almaya demez miydi? O'Brien enselenmesine asla izin
vermezdi. O'Brien hikyeyi anlatrsa ve ona inanlmazsa, hatta O'Brien yarglanp mahkm edilirse, hikyesi
Hazel'n kafasnda ve baka birok insann kafasnda da lmcl bir phe, lmcl bir yara olarak kalrd.
Carter polisin btn zorlamasna dayansa bile kuku gene de kalrd, eer O'Brien hikyesini iyi anlatrsa. Ve
anlatrd da, nk doruyu syleyecekti.
Perembe akam Carter ile Hazel yemee Phyllis Millen' davet etmilerdi ve gene Sullivan'n
yakalanmayan katilinden, polisin ne yaptndan ya da ne yapyor olabileceinden hi sz edilmedi. Kahve
ierlerken telefon ald, arayan Laffetrylardi. Hazel nce Bayan Laffetry ile, sonra da kocasyla konutu. Bay
Laffetry sonra Carter'la konumak istedi.
196

Carter, "Merhaba," deyince Japon restorannda Franszca yaptklar konumay hatrlad. Her ayrlk bir
erkekten bir eyler alr gtrr... Ve her cinayet de, diye dnd Carter.
Laffetry, "Merhaba, Philip, nasl gidiyor?" diye sordu yant beklemeyen normal bir sesle. "Cephede en son
neler oldu. Karn misafiriniz olduunu syledi, yani belki de konuamayacak durumdasn. Ama tebriklerimi
ve en iyi dileklerimi iletmek istedim."
"ok teekkr ederim. Syleyecek sz bulamyorum," dedi Carter, byk oturma odasnn en uzak
kesinde konuan Ha-zel'la Phyllis'e dnkt srt. "Birka gndr deien bir ey bildiim kadaryla yok."
"Gazeteler her eyi yazyor mu? Olan biten her ey gazetede var m?"
"Evet. Gawill'in fkesi dnda, diye dnd Carter, O'Brien'n deme konusunda sabrszlanmas dnda.
"Evet, her ey var. Yeni bir ey karsa eminim Hazel size haber verir."
Konumalar bitince Carter brendi koymak iin masaya gitti. ieyi bardaa boaltmak iin iki elini birden
kullanrken elleri hi titremiyordu.
Hazel, "Aramalar ne kadar ho," dedi.
"Evet. Adamdan holanyorum." Carter oturdu.
"Onlar davet etmeliyiz. Laffertyleri tanyorsun, deil mi Phyllis?"
Phyllis tanyordu.
Konuma baka konulara kayd. Carter pek dinlemiyordu. Dondurma taban bitirmekte olan oluna bakt.
Timmie en iyi lacivert takmn, beyaz gmleini giymi ve mavi bir kravat takmt. Mum dzgn
taranm sar salarn aydnlatyordu. Yeni bir plak kondu ve Goldberg Variations almaya balad. Carter
nedensiz yalarn gzlerini krptrarak engellemeye alt. O gece uyuyabilmek iin Hazel'in
Seconal'inden ald.
197

27 Ertesi akam 7'de Carter Dou Krklar'daki iki farkl barda iki viski-soday ok yava iti, ama zaman gene
de gemek bilmiyordu.
Gawill'i arad, ama Gawill evde yoktu. Ya da hi deilse telefonu amyordu. Bundan ne anlam
karmalyd? Bu gece O'Brien' takip eden polis hakknda Carter'a bilgi vermeye almasn diye Gawill'i
tutuyor olabilir miydi polis? Ama Gawill neden ona bilgi vermeye alsnd ki? Anlamszd. Carter on be
dakikada bir Ga-will'e telefon etmeye balad. Saat 9'da Gawill'i evde bulmak, hatta evine gidip orada olup
da telefonu amadn anlamak saplant halini almt.
Carter polisin tuzana dmekte olduuna gitgide daha ok emin oluyordu. Sivil polislere benzeyenleri
arayarak evresine o kadar sk bakt ki, insanlar da ona bakmaya baladlar. Bu yzden Carter ban
evirmemek iin kendini zor tuttu.
Aniden Yirmi nc Sokak'ta bir sinemaya girdi.
Ara sra sigara yakarken saatine bakyordu. 10.15'te artk orada oturamad, kp gneye doru yrd. lk
telefonlu yerde, bir sigara bayiinden ieriye girip Gawill'i arad, Gawill telefonu at. Rahatlayan Carter
neredeyse bir i ekecekti.
Gawill, "Peki, imdi kafanda neler var?" diye sordu biraz rahatsz olmu bir havayla, bu da Carter iin
rahatlatcyd.
Syleyecek bir eyi yoktu. "O'Brien'a hl para demedin mi?" diye sordu.
Gawill homurdanarak, "Hayr, ya sen?" diye sordu.
O kadar dorudan bir soruydu ki, Carter kahkahalara bouldu ve kendini daha iyi hissetti, cezaevinde
zaman zaman kadere, geree, korkun kazalara gld gibi. Ama Gawill ok ciddiydi, daha dorusu ok
ineleyiciydi. Bu da onun karakterine uygundu ve Carter' rahatlatyordu. Carter birden aylarak, "Ge
saatlere kadar oturacak msn? Sana urayabilirim. Sylemek istediim bir ey var," dedi. Gawill'e bir ey
syleme frsat vermeden kapatt ve telefon kulbesinin kapsn ardna kadar at.
Hzla kent merkezine doru yrd. Neden? Nedenini ok iyi biliyordu. "Saat 11 gibi" nerede olduunu
kantlamak iin bir tr zayf kantt ve ayrca Gawill iyice batmt, O'Brien'dan da fazla batmt, bu gece
yapabilecei ey kadar alakt. Carter kendini ya-
198

valamaya, gcn korumaya zorlad, ama gene de iinde bir ey kouyor, enerjisini tketiyor gibiydi.
Onuncu Sokak'la Sekizinci Cadde'nin kesine be dakika erken geldi.
O'Brien kent merkezi tarafndan dolamaya km gibi yryerek geldi, sol elinde katlanm bir gazete
vard. Bir apka takm, kua sallanan trenkotunu iliklememiti. Carter' grd, gazeteyi sallad ve
Onuncu Sokak'n kuzey tarafndaki kaldrmda bulutular. Karanlk bir bloktu buras, nlerinde alak tenteleri
olan kapal garajlar vard. O'Brien arkasna bakt.
"Takip edildin mi?" diye sordu.
Carter, "Hayr," dedi.
"Baktn m?"
"Evet."
O'Brien Carter'dan on santim kadar uzun grnyordu, ak trenkotunun iinde dev gibiydi, ama Carter
onun kendisinden ancak birka santim uzun olduunu biliyordu. Yalnzca ok daha ar ve glyd.
"Sen takip edildin mi?"
O'Brien dosdoru gzlerinin iine bakarak, teslim olmuasna ban sallad ve "Ha, elbette," dedi. "Her
zamanki gibi. Ama birka taksi deitirdim. u anda takipte deilim. Genellikle aldrmyorum." Hafife
glmseyerek Carter'a bir gz att, gazeteyi tutan sa eli sinirli sinirli oynad. "Aldn m?"
Carter, "Evet," dedi. Admlarn sayd, bir, iki, , drt. imdi biraz yava yryorlard, sohbet eden ve
acelesi olmayan insanlar gibi. "Bir ey var, O'Brien."
"Evet?"
"Bu son deme mi, yoksa bakalarn da beklemeli miyim?"
O'Brien ksa, sinirli bir kahkaha att. "Sana sylememe hi gerek yok aslnda, deil mi? Tamam, sonuncu.
ki polislerin eline gememeyim, bu durumda senin iin dilerimin dkldn burnumun krldn
dnmem, yle deil mi?"
Dmanca tavr Carter'a hi de dmanca gelmedi. Orada olan bir eydi, cezaevinde hep orada olduu
gibi, yan yana yrd mahkmlar arasnda, ona ynelebilecek, MaxTe ilikisi yznden ona ynelebilecek
ama asla ynelmemi mahkmlar arasnda.
199

O'Brien yavalyordu. nlerinde, sol tarafta, Greenwich Soka-'nda -ya da Carter Greenwich Soka
olduunu sanyordu- bir deponun kapkara, penceresiz cephesi belirdi. Altnda otuz santim yksekliinde,
kesinde lamba direi olan telden bir it vard. Bir adam Greenwich Soka'nn karsna geti ve onlara
doru yrmeye balad, ama kar kaldrmda.
O'Brien durarak, "Eee?" dedi.
Carter sokan karsndaki adama bakt, artk onlara hi dikkat etmeden yanlarndan geip gidiyordu.
Paltosunun i cebine uzand ve elini tekrar bombo kard. "uraya gidelim," diyerek bayla gsterdi.
O'Brien kukuyla, "Neden?" diye sordu.
nk yanlarnda evler vard, biri grltye bakabilir ya da ba-rabilir, diye dnd Carter, depo terk
edilmi bir yerdi. "Daha gvenli," diyerek O'Brien'a kar kma frsat vermeden kar kaldrma geti.
O'Brien peinden yavaa gitti, elleri trenkotunun ceplerin-deydi. Carter deponun nndeki kaldrma
adm atarken, O'Brien da peinden gitmek iin kar kaldrmdan inerken aralarnda yirmi adm kalmt. Bir
taksi far Greenwich Soka'n aydnlatt, kavakta durakladktan sonra yoluna devam etti.
Carter ellerini gsne yakn tutarak ban edi, sanki cebinden karm olduu paralar sayyordu.
Sokak lambasndan on be adm kadar uzakta duruyordu, yz lambaya dnkt.
O'Brien yanna gelerek, "Tanrm, tekrar saymak zorunda msn?" diye sordu.
O'Brien elinde bir ey olmadn grmesin diye Carter srtn a dnd.
O'Brien da bakmak iin biraz eilerek ona dnd.
Carter ayn anda iki elini birden kaldrarak O'Brien'n enesinin altna vurdu, O'Brien'n ban geriye
ekmesinden baka bir ie yaramad bu, ama Carter'n da istedii buydu. O'Brien hemen stne yrd,
ama Carter yana ekilerek sol elinin kenaryla vurdu -O'Brien'n boaznn n ve yan taraf arasna, kemiini
krmayacak bir yere. O'Brien'n cssesini ykacak bir darbe deildi bu, ama cann yakt. O'Brien iki bklm
olunca Carter sol eliyle bir daha vurdu: kafatasnn hemen altndan ensesine. O'Brien kal-

drma dt, Carter da boynuna vurmak iin ayan kulland. evresine bakp bir imento yn grd,
ama tel it desteinin bir paras olduundan yerinden karlamazd. Carter O'Brien'n boynunun yan
ksmna bir tekme daha att. O'Brien hareket etmiyordu. Carter kaldrma dayal yzn de tekmeyebilirdi,
ama yapamazd ya da yapmad.
"Hey! - Hey!"
Carter sesten kat. Soldaki ilk sokaa, douya doru kotu. Sonra sokan kuzey tarafndaki binalarn
glgesine snarak hzl hzl, ama ok da acele etmeden yrd, nk iki kii ona doru geliyordu. Carter
normal yrmeye balad. Ona baran her kimse peinden komadan birka saniye O'Brien'a bakmtr,
diye dnd. Bir caddenin kar tarafna geerken hangi caddede olduuna dikkat bile etmedi. imdi
normal yryordu, acele etmediini biliyordu, geri ona ar ekim hareket ediyormu gibi geliyordu. Her
sokakta douya doru zikzak izerek gneye doru yrd. Sa sere parmanda hissettii kant elini
kaldrmasna neden olunca, kan aktn grd. Elinin yan tarafndaki kanan yeri yalad. Dilinde kk bir
kesikmi gibi geldi. Paltosunun cebinde bir Kle-enex buldu, yrrken mendili kesie tutarak taze kanla
parman-daki kuruyan kan sildi. Kleenex kandan srlsklam olunca bir p kutusuna att ve gs
cebinden kuma mendilini kard.
Washington Meydan'nn gneyindeydi. Bir gece kulbnn nne park etmi bir taksi buldu ve ofre
Times Meydan'na gitmesini syledi. Takside bacaklarn gererek rahatlamaya alt, mendilini hl
kanayan yerin zerinde tutuyordu.
ofr, "Times Meydan'nda nereye?" diye sordu.
Carter srf bir ey sylemi olmak iin, "Times Meydan Yedinci Cadde," dedi.
Yarann kanamas durdu, hatta Carter diinin yardmyla mendili dardan kan grnmeyecek ekilde
balamay bile baard. Sonra taksiciye sol eline hazrlad iki dolar dedi. "st kalsn."
Beinci Cadde'ye yryerek baka bir taksiye bindi. Taksicilerin her zaman Manhattan'dan oraya gitmek
istemediini hatrlayarak, "Jackson Heights'a gider misin?" diye sordu.
"Olur," dedi ofr. "Nereye."
"Oraya varnca gsteririm."

Jackson Heights'a varnca ne eilerek ofre nce saa, sonra sola dnmesini, en sonunda da
durmasn syledi. Restoranlarla bir barn arasnda durmulard ve Carter Gawill'in evinin oradan be
dakikalk yrme mesafesinde olduunu biliyordu. ofre parasn dedikten sonra Gawill'in evine doru
yrmeye balad. Saat 12'ye eyrek vard.
Karanlk bir sokakta durarak Gawill'e gitmesine hi gerek olmadn, baka bir taksiye binerek -yar yolda
deitirmeyecei bir taksiyle- eve gidebileceini dnd, ama imdi eve gidemezdi. Kendini ok sarslm
hissediyordu. Hemen eve geleceini sylemek iin Hazel'a telefon bile edemezdi. Carter Gawill'e doru
yrrken kapanmakta olan bir dkkna urayarak bir ie Johnny Walker ald.
Yarm saat kalacam, dedi kendi kendine. Gawill rahatsz olup onu bu saatte ieriye almayabilirdi, bu
durumda viski iesini ona verip giderdi. Ayrca yarm saatten fazla da kalabilirdi. Bir ey tahmin
edemiyordu. Mendili zp sokak lambasnn nda eline bakt. Sere parmann bittii yerle bilei
arasnda kk V eklinde bir kesik vard. O'Brien'm dii ya da baka bir ey derisini kesmi, kesildikten
sonra oras hissizlemiti. Kanayan ksm derin kesilmiti ama aslnda ok kkt. imdi kanamyordu.
Gavvill giriteki zile cevap vermedi, ama Carter gene de asansrle yukarya kt. Kap zilini ald. Biraz
sonra Gawill'in ar ayak sesini duydu ve Gawill kapy pijama ve ropdambryla at.
"Ge kaldn," dedi.
"ok mu ge? Al sana viski getirdim."
Gawill hafife glmsedi. "Szn tutmusun. Tamam, gece cilas iin ieriye gir." Oturma odasna geti.
"Neden bu kadar ge kaldn?"
Carter, "yerindeki baz insanlarla yemekteydim," dedi. "Oturup konutuk. Bilirsin ya."
Gawill mutfakta ikileri koyuyordu. Dolu ieden akan ikinin ho bir sesi vard. Carter neredeyse houna
gitmi gibi dank, irkin, erkeksi odaya bakt. Gawill ikilerle ieriye girdi.
"Peki bana sylemen gereken ey nedir?" dedi.
Carter imeden nce bardan hafife Gawille doru kaldrd. Bir dikite ikinin yansn iti. Paltosunu
karmt. imdi byk

koltua gmlm oturuyordu. Bacak bacak stne atarak, "Bana Hazel' soruyordun," dedi. "yi
anlatmz sylemek istedim yalnzca."
Gavvill bir ey sylemedi, ama Carter onun kendisine inandn grebiliyordu. "Eee -ite bu kadaT. Evlilik
mucizesi," dedi suratn asarak ve ikisini iti.
Carter da iti ve bitirdi.
Gavvill, "Bu gece sana kuru bir parti vermi olmallar," dedi.
Carter glmsedi. "in yemei. Bir dolu ay, ama-" Ayaa kalkarak mutfaa gitti. "Umarm ikimi bizzat
almama aldrmazsn," dedi.
Gavvill "Yok, aldrmam," cevabn verdi.
Carter mutfaa gitti. Musluun altnda bardan ykad, sere-parmann trnandaki kurumu kanlar
temizledi. V eklindeki kesik imdi kurumutu, aptal bir az gibi ya da zafer iareti V gibi keyifli bir grnts
vard. Carter ceketinin cebinden kanl mendili kard, Gawill'in p kovasndaki bo torbaya ya da
lavabodaki p deliine atma konusunda kararsz kaldktan sonra delii tercih etti. Grlt karmadan ap
kapad. Oturma odasna dnnce, "Ostreicher bugn bana sana iletmem gerektiini dndm bir ey
syledi," dedi. "Sullivan'n seninle ilgili toplad bilgileri ele geirmiler ve ok etkilenmiler -Sullivan'
devreden karmay isteme nedeni olarak."
Gavvill ayaa kalkarak, "Gene mi bu samalk!" diye bard.
"Bana byle sylediler. Beni rahatlatan ve seninle O'Brien'a baans verecek bir bilgi bana gre. O'Brien
konusunda ne yapacaksn? Senin iin tehlike yarattn dnmyor musun?"
"Dinle -Tanr akna," diye bard Gavvill, yle hareketleri konuuyordu ki ikisinin bir ksmn yere dkt.
"lk ve son kez sylyorum, o parann ounu Drexel ald. En azndan yarsn Yarsn o, br yarsn da
Wally Palmer ald."
Carter gzlerini krptrd. Drexel. kinci Jefferson Davis gibi duran o dindar ihtiyar, karakterinden ok emin
olunduu iin hi sorguya ekilmeyen Drexel. Olaya katlm olmas kukusuyla sor gulanmad,
alanlarnn karakteri konusunda sorguya ekilmedi Carter' a maann bir ksmn vererek vicdan
azabndan kurtuldu okul fiyaskosundan sonra ayn eyalette baka iler yapan Drexel

lm deinde, kalp krizi ona bir zaman tanm olsayd bile itiraf etmezdi. Sullivan onunla ilgili olarak en
kk bir phe sz etmi deildi. Carter sonunda "Peki," dedi banda kk bir hafiflik hissederek, "btn
o parann hesabn verememelerine amamak gerek. ki yz elli bin dolarn yars."
"Drexel byk ksmn baka yere tad."
"Sullivan herhalde bunu bilmiyordu. Yoksa biliyor muydu?"
Gawill, "Hayr, Sullivan bilmiyordu," dedi.
"Neden Sullivan'a sylemedin? zellikle Drexel ldkten sonra. Aylar nce ld."
Gawill kanepeye bir daha gmld, ama sonra ne eildi. "Dur sana nedenini syleyeyim. Sullivan'in
baarsz olmasn istiyordum. stiyordum ki -evet, onu ldrmek istiyordum. Bunu biliyorsun."
Evet, Carter bunu biliyordu. Kak Gavvill, Sullivan'in kendisine kar kant toplamaya devam etmesine izin
vererek kendi tarznda fkesini bilemiti. "Ama Triumph olayndan sen de bir eyler alm olmalsn, Greg.
Drexel para aldn senin bildiini bilmiyor muydu?"
"Ha, ufak tefek eyler aldm. Krntlar! Krntlar! Sanki Wally beni kendisiyle birlikte tatile davet eden bir
milyonerdi ve New York'taki faturalarm dedi. Bazen de hafta sonlarnda. Sen buna bir ey almak m
diyorsun?" diye sordu laf ebeleiyle, krgnlkla.
Carter glmsemeden edemedi. "Neden daha fazlas iin onlar zorlamadn? Palmer ve Drexel'?"
Harekete gememe nedenlerini gsteriyormu gibi Gawill'in yz seirdi.
Drexel ve Palmer Gavvill'le ilgili bir eyler biliyorlard elbette. Byk ihtimalle. Baka ne olabilir? Carter,
"Bo ver, anlyorum," dedi. Telefona bakt ve tam bakt srada telefon ald. Carter hemen, "Bu gece
neredeydin, Greg?" diye sordu.
Gawill'in eli telefona giderken durdu. "Ben mi? -bir barda televizyonda gre izliyordum."
"Benimleydin. Btn gece."
Gawill sinirli sinirli, "Hah!" dedi.
Telefon nc kez ald.
"Seninle barda bulutum. Eve nce sen geldin, hemen arkandan
204

ben de bir ie viskiyle geldim."


"Hemen arkamdan. Btn bunlar ne demek oluyor? Gawill kalarn att.
"Telefona cevap ver."
Gawill havada asl kalan elini telefondan ekti, neredeyse kucana koyuyordu, ama sonra uzanp
telefonu at. "Alo."
Carter yalnzca kaln bir erkek sesi duyabildi. Gawill'in yzn seyretti.
"yle mi? Evet. Ha, yle mi?" arm, gergin bir yzle Ga-will Carter'a bakt. "Hayr, deilim. Evet,
burada olacam. Tamam." Telefonu kapatt. "O'Brien lm." Koyu renk gzleri daha da klmt, kesin
olarak biliyordu. "Onu sen ldrdn."
"Anlalan ya sen ya ben. Ama ikimiz de olmasak iyi olur, Greg, bu gece birlikte olsak daha iyi olur. Hazel'a
iyeri yemei konusunda yalan sylediimi ve seni grmeye geldiimi anlatacam. Seninle barda bulutuk.
Kalabalk bir bar myd?"
"Evet."
"Nerede?"
"Jackson Heights Bulvar. O'Brien'nki deil. Adn bilmiyorum. -Ha, Rogers'n Tavernas."
"Tamam. Bu geceki beki kpeiyle ilgili bir sorun var m? Aada nbete yatm bir polis yok mu?"
Carter birden ayaa kalkarak kapya bir gz att. Gawill'e bakt. "eriye girerken polis arabas grmedim,
ama bakmyordum da."
Gawill alnn sildi ve bir elini ensesinde gezdirdi, pijama yakasnn iine soktu. "O'Brien' neden ldrdn?
Sana antaj m yapyordu. Neden?"
"Sullivan ld, deil mi? Nedenini niye merak ediyorsun? Evet O'Brien' ldrdm. Diyelim ki kiralk katilini
merdivenlerden inerken grdm, tam ben Sullivan'in evine girerken koa koa gidiyordu. Onlara Sullivan'
ldrmeyi planladn sylememi istemezsin, deil mi?"
Gawill, "Aman Allahm!" diye bararak ellerini yzne kapatt: sahte ikence gryorum havasyla.
Carter ona glmsedi. Bir sigara yakt. "Hi seenein yok, Greg. Benim de yle. Ama bir anlama
yapabiliriz. Baka biri O'Brien' ldrd, belki borlu olduu biri, ama biz deil."
205

Gawill ellerinin arasndan daha sakin bir sesle, "Aman Alla-hm," diye tekrar etti.
"Anlatk m?"
Gawill'in kap zili ald.
Gawill ayaa kalkarak hantalca mutfaa gitti, otomatie bast, tekrar hantalca odaya dnd.
Carter Gawill'in yantnn ne olacan -dmanca, olumsuz ya da ibirliki- bilmeden, "Bu gece bara kata
gittin?" diye sordu.
Gawill ona yle bir gz atarak, "Sekiz buuk," dedi, gzlerinde aresiz bir bak vard.
Carter kader dengesinin sallandn hissetti. Daha sakin bir ses tonuyla, "Sekiz buukta oraya geldim. Bu
akam randevulamak iin alt buuk civarnda seni aradm." Son kelimeleri sylerken kap zili ald. "Alt
buukta burada miydin?"
"Evet," dedi Gawill. Kapya gitti.
Ostreicher ve Carter'n daha nce grmedii bir polis memuru ieriye girdi.
Ostreicher, "Aaa, Bay Carter," dedi. "yi akamlar."
"yi akamlar," dedi Carter.
"Siz de Bay Gawill, yatmaya hazrlanmsnz."
Gawill, "Gecenin bu saatinde evet," dedi.
Ostreicher ve arkada oturmadlar. Ostreicher, "Bay Carter, herhalde haberi duymusunuzdur. O'Brien bu
gece Bat Yakas'nda l bulundu. Dvlerek ldrlm," derken hem Carter'a hem de Gawill'e bakmay
baard.
Carter bir ey sylemeden, Ostreicher'a bakmakla yetindi. Bitmek zere olan ikisini sa eline ald, sere
parma bardan alt ksmndayd.
"Bu gece neredeydiniz, her ikiniz de, on bir civarnda? Bay Carter, siz?"
"O sralarda Jackson Height Bulvar'nda yrmekteydim. Akamn byk ksmn Gawill'le geirdim."
"Hangi ksmn?"
"Sekiz buuktan -on buua kadar herhalde, bilmiyorum."
"On buua kadar, sonra ayrldnz m?" diye sordu Ostreicher. "Bunu yazn, ltfen, memur bey."
Memur not defteriyle kalemini hemen karmaya giriti.
206

Carter, "Bir sre bir barda oturup konutuk," dedi. "Sonra Ga-will kt. Ama konumamz bitmedii iin bir
ie viski alp buraya geldim."
Ostreicher azn hafife aralad, ama bir ey sylemedi. nce Carter'a, sonra Gawill'e, sonra tekrar
Carter'a bakt, sanki keke nerede olduklarn ayr ayr sormu olsaydm diye dnyordu. "Siz, Bay Gawill,
neredeydiniz?"
"Bardan yaklak-"
"Hangi bar?"
"Roger'n Tavernas," dedi Gavvill ve azna bir sigara yerletirdi. O da ayaktayd. "On buuk civarnda eve
geldim galiba. Bilmiyorum. Aadaki polise sorun. Onun bilmesi gerekir. Yoksa oradaki polis siz miydiniz?"
diye sordu yazan memura, ama memur yalnzca yle bir bakp bir ey sylemedi.
Ostreicher memura, "Saat kata geldi?" diye sordu.
Polis defterinin baka bir sayfasn at. "On on be," dedi.
"Ya Carter?"
Memur tekrar baktktan sonra zr diler gibi omuz silkti. "zr dilerim, bu beyin geli saatini almadm,
efendim."
Ostreicher sinirlenmiti. "Jackson Heights'a kata geldiniz, Bay Carter?"
Carter, "Sekiz buuk civarnda," dedi.
"Gavvill'le ne hakknda konuuyordunuz?"
Carter, "Sizce Gawill'le ne hakknda konuuyor olabilirim?" dedi.
Gawill'e bakarken Ostreicher'n mavi gzleri ksld. "O'Brien' ldrmek iin kimi tuttunuz, Gawill ve ona ne
kadar para dediniz? Yoksa demediniz mi?"
"Ah, beni bu iten ayr tutun!" diye bard.
"Ayr tutacakmz. Bu kez deil. Bu kez delikte birka gn geireceksin. Ve gece!"
"O'Brien' kimin ldrdn bilmiyorum ve metelik de vermiyorum, benden tek bir ey bile
alamayacaksnz," cevabn verdi Gavvill.
Carter o an ona hayran kald.
Ostreicher en iyi halinde grnyordu. Dnp polis memuruna bir eyler mrldand, hl yazmakta olan
memur da ban sallad.
207

Bundan sonra Ostreicher Gawill'in telefonuna gitti. Bir numara evirdi, telefonu aan kiiye,
"Hollingsworth'n bir yere gitmemesini" syledi buyruk verir gibi. Telefonu kapattktan sonra Carter ile
Gawill'e dnd. "zerinize bir eyler giyin, Gawill. Gittiiniz bara gidiyoruz."
Gawill bir adm attktan sonra saatine bakt. "Erken kapatrlar. Yarm civarnda kapatrlar."
"Birini buluruz," dedi Ostreicher homurdanarak. Polis arabasnda oraya gittiklerinde bar kapalyd. Ostreicher
sokakta hl ak olan daha byk bir bara gitti, herhalde karanlk barda telefonu aacak biri olup olmadn
renmek iin telefon etmeye ya da belki bar sahibinin adn sormaya. Gavvill bar sahibinin adn bimiyordu
ya da Ostreicher sorduunda sylememiti. Ostreicher be dakika kadar sonra geri dnd. Arabay kullanan
polis memuruna, "Karakola gidiyoruz," dedi.
Oraya varr varmaz Carter karsna telefon edip edemeyeceini sordu. Ostreicher olur dedi, ama masadaki
telefonu kullanrken Carter'dan adm uzakta durarak konutuklarn dinledi. Hazel, "Neredesin?" diye
sordu.
Carter glmsemeden, ama yanl anlalmaz bir neeyle, "Ben iyiyim," dedi. "u anda konuamyorum,
nk yalnz deilim, ama iyiyim ve endielenmeni istemiyorum." Hayr, bu gece dayaktan cann karsalar
bile. Buna dayanabilirdi, iyiydi ve eninde sonunda eve dnecekti.
Ostreicher onlar sabah 4 civarna kadar ayr ayr ve srayla sorgulad. Carter karakola geldikten sonra
Gawill'i hi grmedi. Saat 3'e doru Ostreicher bir yenilgi havasna brnmeye balad ve sorular da birbirini
tekrarlar oldu. Sonra Gawill'in zldn ne srd.
"Gavvill O'Brien'a onun iin para demeyi reddettiini syledi -daha sonra sana geri vereceine sz verdii
zaman bile. Ama Ga-will'e yardm etmek iin deyecektin. Kime deme yapacaktn, Carter? Bulup balanty
kuracaz, tpk Gawill'le O'Brien arasndaki balanty kurduumuz gibi. Neden kabul etmiyorsun?"
Carter, "Neden Gawill'e yardm edecekmiim?" dedi sakin bir sesle. skemlede kollarn kavuturmu,
bacak bacak stne atmt. Cezaevi deneyimiyle, baparmaklarndan aslmasyla karlat-08

rldnda hayli lks bir sorguydu bu. Carter sakin bir sesle, "Bouna zaman kaybediyorsunuz," dedi. Btn
gece, ertesi gn Ostreic-her'n uyurken ve ertesi gece gene Ostreicher'la orada kalmaya -en azndan
zihinsel adan- hazrd. Gawill'in zlmemi olduundan ya da Ostreicher'n ifadesini daha sert bir ekilde,
belki kaburgalarna indirecei yumruklarla alacandan emindi. Carter bu koullarda Gavvill'in ortaklndan
kuku duymuyordu. Gawill kendisini korumak zorundayd.
"Sen vaktini boa harcyorsun. Ben harcamyorum," dedi Ostre-icher, Carter'a cezaevinde pazar sabahlar
kilise trenini hatrlatmt birden: Burada geirdiiniz zaman boa gitmiyor, nk dnmek iin
yararlanyorsunuz...
Carter Ostreicher'n gznn iine bakt.
Ksa bir sre sonra Ostreicher o gecelik iini bitirdi. Carter bir polis memurunun eliinde -Ostreicher
Gawill'le konuurken onun yannda oturuyordu- koridordaki bir hcreye gtrld, burada duvara sabitlenmi
bir yatan zerine gri pijama konulmutu. Lavabodaki tek musluktan yalnzca souk su akyordu, ama
tuvalet tertemizdi ve Carter'in cezaevinde kald hcrelere kyasla bir otel odasyd. Carter Gawillin izini
grememiti hl, ama Gavvill'in de geceyi orada geirdiinden hi kukusu yoktu.
Saat 10'a kadar hibir ey olmad. 10'da Ostreicher Carter'n daha nce grmedii iki kiiyle birlikte geldi.
Bunlar Roger'n Tavernasnn sahibi ve barmeniydi. Her ikisi de barda Carter' fark etmediklerini, ama
gzden karm olabileceklerini sylediler. Gavvill'in adn bilmiyorlard, ama grnce tandlar, daha nce
"birka kez" geldiini sylediler. Ostreicher iki adamla birlikte Gavvill'in nne ktnda Carter da
yanlarndayd, nk o zaman adamlara Carter ile Gawill'i birlikte grp grmedikleri soruldu.
Barmen ban iki yana sallayarak, "Grmedim," dedi, "ama dn gece grei izleyen byk bir kalabalk
vard, biliyorsunuz, insanlar ikilerini kendileri alp arkadalarna gtryorlard, belki bir blmede
oturuyorlard."
Ostreicher bayla Gavvill'i gstererek, "Dn gece herhangi bir saatte iki iki aldn hatrlyor musunuz?"
diye sordu.
Barmen dudaklarn slatarak dikkatle cevap verdi: "Dorusu hatrlamyorum, ama yanlyor da olabilirim.
Yani barda insanlar
209
st steydi. Yanl bir ey syleyip kimsenin ban derde sokmak istemem, anlarsnz. Hatrlamyorum."
Aferin sana, diye dnd Carter. Bay Ortalama Yurtta'in slogan, Beni kartrmayn'n iyi bir militan.
Bar sahibi de Gawill'in iki iki alp almadn hatrlamad. yle grnyor ki bar sahibi eski arkadayla
arka taraftaki bir blmede geirmiti gecenin byk ksmn.
Ostreicher iki adama, "Tamam," dedi. "Sizinle tekrar konumak isteyebiliriz."
ki adam darya kardlar.
Sonra Ostreicher Carter'la hcresinde yalnz konutu. Carter'n zerinde kendi giysileri vard, ama
gmleksizdi.
Ostreicher, "Dn gecenin zerinden bir daha geelim," dedi. "Bu sabah karn grdm. yerindekilerle
yemee gideceini sylemi olduunu anlatt. Neden yalan syledin?"
"Gawill'i grmeye gideceimi renirse endieleneceini biliyordum."
"Neden endielenirdi? Onu daha nce iki kez grmtn."
"Gawill benim arkadam deil. Kt insanlarla taklyor. Onu grdm syledikten sonra karm
endielenmiti."
"Peki onunla grtn neden syledin? Hangi amala?"
"O'Brien' kiraladn itiraf edip etmediini anlamak iin. Dndm ki polise yalan sylemi olsa bile,
yalan syleyip sylemediini anlayabilirim."
Ostreicher'n gzleri ksld. "Ama bu konuda ne yapabilirdin ki?"
Carter Ostreicher'a ayn rahatsz olmu, alayl gzlerle bakt. "Bir ey yapsanz da yapmasanz da doruyu
renmek ilgin olmaz m?"
"Karn gnler nce Gawill'in O'Brien' tuttuunu -tatmin olarak- rendiini syledi. Dn gece neden gittin?"
Ostreicher kk iskemlede dev gibi duruyordu.
Carter yatan kenarna oturmutu. "Baka ayrntlar da renmek istiyordum. Gawill'in O'Brien'a ne kadar
deme sz verdiini rnein. Gawill hibir zaman O'Brien' tuttuunu kabul etmedi. nkr etti. Ama ben
tuttuunu dnyordum ve bunu karma da syledim. Gawill'i biraz daha zersem, sz verdii miktar
renirsem, kendimi ipten kurtarrm diye dndm."
Ostreicher, "Ha, demek ipte olduunu kabul ediyorsun," dedi.
"Tabii ki."
"imdi daha byk bir iptesin. Diyelim ki Gawill O'Brien' tuttu, ama Sullivan' aslnda sen ldrdn. Sen
ldrdysen, O'Brien bunu biliyordu ve antaj yapmak iin iyi bir durumdayd. Sana antaj yapmaya
almyor muydu, Bay Carter, sen de onu ldrmeye karar vermedin mi? Ve ldrdn m? O'Brien'n
seninle randevusu yok muydu?"
Carter, "Hayr," dedi.
"Dn gece."
"Banka hesabmdan para ekilmediini greceksiniz. Bakn isterseniz."
"Gavvill'in hesabndan da ekilmemi. Onu ldrmeyi dnyorsan ekmezdin zaten."
"Onu ldrmeyi dnmedim. O Gawill'in ba arsyd, benim deil." Carter ellerini iki yana atktan sonra
dizlerinin arasndan sarktt. Yavaa sigara almak iin uzand, sonuncu sigarasyd bu, ok sakin ve rahat
grndnn farkndayd, ama Ostreicher'n u anda gsne yalan makinesini balamam olduuna
seviniyordu. imdiki hafta nce yaplan sorgudan farklyd. Carter bunu daha ok nemsiyordu. Aldm
adaleti geri vereceim, diye dnd, kelimeler birden gelivermiti aklna. Dosdoru Ostreic-her'a bakt.
Ostreicher, "Dn gece o barda ne itin?" diye sordu.
"Viski ve su."
"Ka tane?"
"ki galiba, belki ."
"Kim smarlad?"
Carter, "Herhalde ikimiz de birer kere smarladk," dedi.
"kileri almaya kim gitti?"
Gawill Ostreicher'a ne demiti? "Barda bir kez ben aldm sanrm."
"yle mi?"
"Birini Gawill ald, belki de garson getirdi, bilmiyorum. Kalabalk ve grltlyd, konumak iin kt bir
yerdi, bu yzden Gawill'e gittim."
"On bir civarnda O'Brien'la bulumak iin New York'a koa koa gidip onu ldrdkten sonra -sonra m
hzla geri dndn?"
Carter sakin sakin kln yere silkti. "Hayr."
"Gawill sonucu bilmiyor muydu, bu yzden O'Brien'a para demeyi kabul etmiyor muydu ve O'Brien'
ldrmsen ikiniz dn gece iin sana kant salamay kararlatrmadnz m?"
Carter kalarn att. "O'Brien'n ldn duyunca Gawill de en az benim kadar ard. O kadar
kouturduumu dnyorsanz neden taksi ofrlerini aratrmyorsunuz?"
"Bunu yaptk. Baz ofrler bilgi verebilirler. Dn geceki ofrler bu sabah ounlukla uyuyor."
Bu Carter' kayglandrmad.
Ostreicher, "Birazdan grrz," diyerek hcreden kp parmaklkl kapy kapatt. aret edince bir
gardiyan gelip kapy kilitledi.
Carter gardiyana, "Karm arayabilir miyim?" diye sordu.
Ettii telefondan sonra Carter'a baka zel konuma yapma izni verilmiyordu, ama isterse bir avukat
arabilirdi.
Carter, "aracam," dedi. "Bu arada, bana bir paket Pall Mail alabilir misin?" Parmaklklarn arasndan
elli sent uzatt.
Gardiyan paray alarak gitti. Be dakika kadar sonra sigara paketi ve on be sent bozuklukla geri
dnmt. Carter daha sonra karakol avuunun nerdii avukattan biriyle konutu ve o leden sonra
bir grme yapmak iin randevu ald. Carter kefaletin ulaamayaca kadar yksek tutulacan biliyordu ve
avukatn ona salayabilecei hibir korumayla ilgilenmiyordu, ama geleneksel bir ey olduu iin bir avukat
tutmak istiyordu. Saat 2'de bir berber onu tra etmeye geldi, biraz sonra da avukat. Avukat, Matthevv Ellis
otuz yalarnda, kk siyah bykl, uzun boylu ve topluydu. Carter'la hcresinde yirmi dakika konutuktan
sonra kendisine kar yeni kantlar bulunmadysa, krk sekiz saatten uzun sre tutulamayacan syledi.
Ellis Hazel' arayp durumu aklayacana sz verdi, ama Hazel'n onu ziyaret etmesi iin izin alma
konusunda bir ey yapamazd. Carter gardiyana, sonra da avua o sabah karsnn ziyarete gelip
gelemeyeceini sormu ve avu da hayr demiti. Byk olaslkla Ostreicher'dan ald talimatlar gerei
diye dnmt Carter.
O srada saat 15.00'ti. Carter Gawill'in btn bu sre iinde sorguya ekilip ekilmediini merak etti. Gawill
dn gece konutuklarn syleyecek zekya sahip miydi. O'Brien' tutup tutmadn ve Carter'n kendi
durumundan kayg duymas konusunda bir ey syleyecek miydi? Daha dorusu, konumu olduklar
eyleri, Carter'n Gavvill'in nnde polise sylediklerini syleyecek miydi? Carter Gavvill'in byk olaslkla
bu zekya sahip olduunu dnd. Gawill olabildiince uzun sre statkonun statko olarak kalmasn
salamaya alacakt. Konuursa kendini kt duruma drrd, Carter'dan daha az kt duruma, ama
gene de kt bir duruma drrd ve Gawill kendini korumaya niyetliydi. Gawill Sullivan'dan ne kadar
nefret etse de, darbeyi bizzat indirmeye asla cesaret edemezdi, baka birine yaptrmas gerekirdi.
Carter srtst yatarak sigara iti ve tavana bakt. Porselen sabunluu kllk olarak kullanyordu.
Ostreicher'la konuurken kafasna en kelimeleri dnd: Aldm adalet vesaire. Tamam, adalet btn
bunlar iin kt bir kelimeydi. Gze gz die di hissettiklerine daha yaknd ama gene de bu da deildi,
nk ilke olarak buna inanmyordu. lke olarak, Sullivan' ldrmesi eytani bir eylem, fkeyle ilenmi bir
sutu. Hi sululuk duymamas ilke olarak da, hakikat olarak da ii daha da ktletiriyordu. O'Brien'
ldrmesi kendisini ayn derecede eytani bir eylemden temize karmak iin iledii hesapl, soukkanl bir
cinayetti. Carter her iki cinayetin de kt olduunu kendine itiraf edebiliyor, gene de her ikisi ya da ikisi
birden iin de hi vicdan azab duymuyor ya da ok az vicdan azab duyuyordu. kisi de olduu iin zgnd,
ama Hazel Sullivan'la iliki kurmu olduu ve devam ettirdii iin de zgnd. Carter ayan yere indirerek
ayaa kalkt. Baka bir kurban daha olacak myd, ondan sonra da bakas? Ne zaman birini devreden
karmak iin bir nedeni olsa, kurtulu olarak onlar ldrecek miydi? Carter lavabonun zerindeki aynaya
bakt, ama nnde deildi. Ayna hcre kapsnn parmaklklarn yanstyordu. Tekrar cinayet
ilemeyeceinden emindi. Bu kesinlii manta dayal deildi, ama biliyordu. Hazel baka biriyle tekrar ona
ihanet etse, yalnzca kendini ldrmeyi tercih ederdi.
Gardiyan kapya geldi. "Senin iin mektup," diyerek parmaklklarn arasndan uzatt.
Carter mektubu alarak at. Avukatndan geliyordu, Hazel'la telefonda konutuunu yazmt. "Sana
sevgilerini gnderiyor, onu merak etmemeni istiyor ve izin verilir verilmez seni grmeye gelecek." "Onu
merak etmeme"ye yzlerce anlam ykleyebilirdi. Carter glmsedi ve iinde yeni bir enerji dalgas kabard.
O akam iin buna ihtiyac vard. Ostreicher saat bei biraz gee, Carter'a tepside yemek verildikten
hemen sonra geldi.
"Artk umudu kesebilirsin, Carter. Gawill sonunda azndaki baklay kard," dedi Ostreicher. Dn onu
neredeyse gece yarsna kadar hi grmedin. O barda onunla deildin. Sullivan' sen ldrdn, nk
O'Brien ldrmedi. O'Brien'dan nce oraya gittin, O'Brien oraya gitmise tabii. Sen.."
Carter zihnini ve sonunda neredeyse kulaklarn bu konumaya kapatt. nanmyordu, Gavvill'in bunlar
sylediine inanmyordu. Gawill sylemise bile, gerei inkr etmekle kaybedecei ne olabilirdi ki? Carter
derin bir soluk alp kravatn kard, gmlek yakasnn dmesini at: Gmlei bu haliyle bir cezaevi
gmleine daha ok benzemiti. Ostreicher'a sakin sakin, cezaevindeki en iyi ifade olan (nk duygulan
saklyor ve insanlarla daha az atyor, ayrca da enerjiyi koruyordu) ifadesiz, yansz bir yzle bakt.
Yarm saat sonra alt kattaki bir odaya girdiler. Buras kk ve eski, kahverengi bir masayla iki iskemle
dnda mobilyaszd. Carter bir iskemleye oturdu, Ostreicher da brne. Tepedeki k sallanmyordu, ama
parlakt, kenarlar beyaza boyal parlak yeil tavana balyd. nce Carter'n kiilii iyice karaland, geri
karalama cezaevi gnlerinde balamt ve Ostreicher asndan ounlukla hayaliydi: tam alt yl kt
insanlarla birlikte oturmann etkisi, zayf karakterli herkes gibi Carter'n da ald morfinin ahlk bozucu
etkileri, nce beynini sonra ahlk yapsn bozmas. Sonra Carter, btn onurunu yitirmi, omurgasz bir
insan tavryla, karsyla yatan bir adamla hastalkl, sahte bir dostluk kurmu, stelik "onun nerdii ie
girmi" ve son olarak da bir sulu tavryla duygu patlamasnn cinayete kadar gitmesine izin vermiti. Tri-
umph dolandrclnda "ibirliki"si Gawill'e yaklamt (geri imdi onunla yakn arkada olduunu inkr
ediyordu), Gawill'in evinde iki kez uyuturucu alm ve bunu polise bildirmemiti ve sonunda soukkanl bir
planlamayla gvenemeyecei tek kiiyi, Anthony O'Brien' ldrmt. Ostreicher'e gre Gawill'e
gvenebileceini dnmt, ama hrszlar arasnda onur diye bir ey yoktu.
Ve sen benim kayam olacaksn, diye dnd Carter, zihni Ost-rcicher'nki gibi yavan szlere ve klielere
gidiyordu. Kendi kayas Hazel'd, kendisi gibi zarar grm ve atlak, ama gene, hl tutu-nabilecek bir ey.
Ben parampara olmu olsam da, diye dnd Carter; Ostreicher'a gzn ayrmadan, ban hafife
eerek bakt.
"Sylediim hibir eye yant vermeyeceksin, yle mi Carter?" dedi Ostreicher.
Carter tane tane konutu. "Soru sormuyorsunuz ki. Ne yant vermem gerekiyor?"
"Her normal insan bir karlk verirdi. Ya inkr ya da kabul et. Orada ta suratl bir sulu gibi oturuyorsun."
Carter buna glebilirdi, ama glmedi, bunun iin aba da harcamad, gayet normal bir eydi. Cezaevindeki
gardiyanlar, cezaevine gireli birka hafta olmuken, ask olayndan nce, ona ayn eyleri farkl szcklerle
sylemilerdi. "Sylediiniz hibir eyi kabul etmiyorum ve daha nce sylediklerime ekleyecek bir eyim
yok."
"Gavvill gerei bana anlatmken bunlarla nereye kadar gidebileceini sanyorsun?" Ostreicher'n yz
kzard ve bir parman Carter'a uzatt.
"Sylediini hi sanmyorum, nk doru deil."
Carter'la Ostreicher saat 11'e kadar ayn odada kaldlar, geri saat 9'a yirmi kala Ostreicher muhtemelen
bir eyler yemek iin kt. Carter'n karn 10'da ackmt, ama bir ey sylemedi. Srekli tekrarlanan
sorulardan ve Gawill'in anlatt iddia edilen hikyeden dolay uykusu da gelmiti. Carter hi tereddt
geirmedi, geri iki kez Gavvill'in zlerek konutuuna inanr gibi de oldu, ama hemen kendine
hikyesine bal kalmakla kaybedecek hibir eyi olmadn ama kazanacak ok eyi olduunu hatrlatt ve
yle de yapt. Yumruk falan atlmad, ortalkta lastik cop da yoktu.
Konumay bitirirlerken Ostreicher, "Senin gibi insanlara ne yaparz biliyorsun, Carter," dedi. Ostreicher
sabrnn sonuna gelmi gibi duruyordu, gzleri mahmurdu, kravat kaymt. "Onlara huzur vermeyiz.
Mesleini bitiririz -geriye ne kalmsa- biz."
Carter, "Gawill'in verdiini iddia ettiiniz o ifadenin yazl halini grmek istiyorum," dedi. imdi ayaa
kalkmt, ellerini ceplerine sokmu, sa eli buruuk kravatn skan Ostreicher gibi. "Buradan ktm zaman
gazetelerde o ifadeyi arayacam."
Ostreicher kzgnln gstermeyi engelleyemedi. Ama bir yorum da yapmad.
Baparmaklar armasna ramen Carter ktk gibi uyudu; yirmi drt saatten fazla zamandr ila
almamt.
Ertesi sabah, pazar sabah 11 'den biraz nce Matthew Ellis Car-ter'n kapsna glmseyerek geldi ve
"Karn burada. Biraz sonra evine gidebilirsin," dedi.
Carter parmaklklarn yannda durarak koridorun sol tarafndaki en uzak kede, karakola alan kapda
Hazel' arad. Bir gardiyan yannda Hazel'la ona doru yryordu. Hazel'n banda apka yoktu. Elinde
kesekdna sarl bir ey vard. Carter' grnce hafife glmsedi. Gzleri daha ok glmsyordu.
Gzleri onunla konuuyordu. Carter parmaklklardan ellerini ekti ve gardiyan kapnn kilidini aarken ayaa
kalkt.
Hazel, "Sana temiz gmlek getirdim," dedi.
"Teekkrler, sevgilim." Carter onu kucaklad, yalarn kapal gzlerinin iinde bastrd. Cezaevinden eve
dnd geceki gzyalarn hatrlad.
Hazel sakin bir tavrla, "Her ey yoluna girecek," dedi.
Sesindeki bir ey Carter'n geri ekilip ona bakmasna neden oldu, o zaman Hazel'n doruyu, her eyi
bildiini anlad. Carter geride duran Matthew Ellis'e bakt, avukat bayla selam verip glmsedi. Ellis
kukusuz bilmiyordu, nk Hazel ona asla sylemezdi.
Ellis, "nce gmlei mi giymek istersin?" diyerek parmayla karakolun n tarafnda olacan iaret etti.
Hazel paketin iinden beyaz gmlei karp Carter'a verdi, ardndan cep defterinden kopard mumlu
kda sarl ilalar kard. Carter kirli gmlei karrken Hazel da hcrenin dnda bekledi. Carter temiz
gmlein zerindeki kuru temizleyicinin mavi kdn, biraz aryan baparmayla skt. Gawill darda
myd acaba? Yoksa birka gn daha onu tutacaklar myd? Gawill
216

asla konumazd, syledikleriyle harekete geecek polise bir ey sylemezdi. Carter, Gavvill'in onu grmeye
asla almayacandan, bir daha birbirleriyle tek kelime konumayacaklarndan da emindi.
Carter hcredeki lavaboda Pananodlardan yalnzca bir tane alarak cezaevinde sk sk yapt gibi avcuna
doldurduu suyla yuttu. Sonra dorulup krksz, temiz gmleini -yeni bir hayatn sembolyd bu- giyip
ilikledi. Hazel'a dndnde kendisine baktn grd. Her ikisinin de mahvolmu olduunu, ama hl
kurtarabilecekleri bir ey bulunduunu ve kurtarmaya deeceini Hazel da dnyordu belki. Her eyi
mahvetmemilerdi. Geriye ok ey kalmt, hatta bol bol kalmt ve her ey yoluna girecekti. Sonunda
Carter da ona glmsedi.
Carter hcreden karken Ostreicher yanlarna geldi. nce Hazel'a, sonra Carter'a bakt. "Seni
gzlemekten vazgemeyeceiz, Carter."
"Ah, bunu biliyorum," dedi Carter. "Biliyorum."

SON

You might also like