You are on page 1of 114

ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ

11/10 peg adjustment 11/10 peg dengelenmesi bknz peg dengelemesi.


24 hour satellite 24 saatlik uydu bknz. eşzamanlı uydu.
a1 time a1 zamanı birleşik devletler deniz gözlem laboratuvarı tarafından oluşturulan belirli bir atomik zaman
ölçeğidir. 1 ocak 1958 tarihinde sıfır (ut2) saatinde başlar ve sıfır alanındaki cesium’un 9,192,
631, 770’lık devri (frekansı) bir birime (saniye) karşılık gelir. ayrıca ut2 zaman’ına bknz.
abnormal magnetic variation anormal manyetik sapma manyetik meridyenden (kuzeyden) pusula ibresinin bilinmeyen bir nedenle herhangi bir
anormal sapması.
abscissa absis yatay x koordinatı düzlem koordinat setinden yatay koordinata denir. eğik koordinat sisteminde de aynı anlamda
kullanılır. ayrıca x koordinatı olarak da ifade edilir.
absolute accuracy mutlak doğruluk yer jeodezik sistemi gibi mutlak bir referans çatısına dayanarak bir konumun belirlenmesinde
bütün hataların değerlendirilmesi.
absolute error mutlak hata gerçek değerden işareti dikkate alınmaksızın olan mutlak sapma.
absolute gravity mutlak gravite zamanı ve uzunluğu ölçen bir cihazla belirlenen gravatedeki azalış veya artışlardır. gravity’e
bknz.
absolute gravity station mutlak gravite noktası genellikle bir laboratuvarda inşa edilmiş mutlak gravitesi belirlenmiş sabit bir noktadır. mutlak
graviteye bknz.
absolute orientation mutlak yöneltme karşılıklı yöneltilmiş stereoskopik model veya model gruplarının yer kontrol noktalarına dayalı
olarak yükseklik ve ölçeğinin ayarlanması. bknz. karşılıklı yöneltme.
absolute parallax mutlak paralaks bknz. mutlak stereoskopik paralaks.
absolute positioning mutlak konumlama dod dünya jeodezik sisteminde tanımladığı gibi bir noktanın yer kütle merkezine göre
konumunun belirlenmesi.
absolute stereoscopic parallax mutlak stereoskopik paralaks bir hava fotoğrafı çiftinde bir noktanın mutlak stereoskopik paralaksı; hava bazına paralel
olarak ve yatay bir düzlemde ölçülen fotoğraf nadirlerine göre iki görüntünün birbirine olan
mesafelerinin cebirsel farkı. mutlak paralaks; yatay paralaks, doğrusal paralaks, paralaks,
stereoskopik paralaks, x-paralaksı diye de adlandırılır.
absolute term mutlak terim bir denklemde, bilinen bir sayısal değeri temsil eden ve hiç bir bilinmeyen veya değişken
içermeyen bir terim (genellikle bir)
absolute unit mutlak birim bilinen bir ana uzunluk, ağırlık ve zaman birimlerine doğrudan dayalı sistemdeki herhangi bir
birim. bknz. dinamik sayı.
absolute value mutlak değer artı veya eksi işareti dikkate alınmayan matematiksel büyüklük. genellikle rastgele hatalarla
birlikte kullanılır.
absolute vector mutlak vektör origin diye tanımlanan noktadan son noktalarına olan mutlak birimde ölçülmüş doğru parçası.
accelaration of gravity gravite ivmesi serbest bir şekilde düşen bir kütlenin ivmesi yaklaşık 9.8 m/sec2.
acceleration ivme 1. hızdaki değişim oranı 2. ivmenin oluşumu veya ivmelenme durumu
accelerometer ivme ölçer 1. bir objenin hızındaki değişim oranını ölçen cihaz 2. uçak veya füzelerle bulunması için
özellikle tasarlanmış ve hız, yön ve /veya irtifadaki değişiklikleri ölçmeye yarayan cihaz.
accidental error raslantısal hata bknz. rasgele hata.
accommodation akkomodasyon 1.farklı mesafelerdeki nesnelerin keskin bir görüntüsünü elde etmek için insan gözünün kendini
ayarlama yeteneği. steroskopi de steroskopik bir görüş için insan gözünün iki görüntüyü üst
üste bindirme yeteneği. 2.stereo kıymetlendirme aletlerinin çalışma sınırları. örneğin multipleks
x ekseninde 10o ve y ekseninde 20o ye kadar olan küçük dönüklükleri ayarlayabilir.
accumlative error kumulatif hata- bknz. sistematik hata.
accumulated divergence toplanmış sapma (nivelman ) hattın başlangıcından herhangi bir kısmın sonuna kadar, toplam sapmayı bulmak
amacıyla, kısımlara ait sapmaların cebrik toplamıdır. (kümülatif sapma)
accuracy doğruluk 1.bir standarda uygunluk derecesi veya bir ölçümdeki mükemmellik derecesi. doğruluk bir
sonucun kalitesiyle ilgilidir ve sonucun elde edildiği işlemlerin kalitesiyle ilgili olan ve tekrar
edilebilen hassasiyetten farklılaşır. 2.ölçülen büyüklüklerin gerçek değerine ölçülerden elde
edilen en iyi tahmin değerinin yakınlığı.
accuracy checking doğruluk kontrolü özel doğruluk standartlarına göre bir haritanın tamlığının değerlendirilmesi. doğruluk kontrolü
genellikle harita detaylarının karşılıklı doğruluğunu belirtir.
accuracy evaluation doğruluk değerlendirme mc&g ürün kalitesi ile bakım kriterlerinin uygunluğunu amaca uygun kullanım esaslarına göre
karşılaştırma.
accuracy method doğruluk metodu bir ürünün doğruluğunun belirlenmesi için kullanılan bir metod. metod hayli karmaşık teknikler
ve oldukça subjektif değerlendirme kullanan sistemlere dayanır ve belirtilmiş doğruluğun
dikkatli kullanımı gereklidir.
accuracy review doğruluk inceleme yatay ve düşey değerlerin doğruluğunu belirlemek amacıyla, mevcut mc&g ürününü, kaynak
materyal veya veri ile, üretimden sonraki hassasiyetine göre karşılaştırma.
accuracy testing doğruluk testi belirlenmiş doğruluk standartları ile harita uyarlamasının, örnekleme safhasında onaylanmış
kanıtların temin edilmesi. doğruluk testi harita niteliklerini izafi ve mutlak doğruluklarını
belirlemek için tasarlanmıştır.
accurate contour hassas eş yükselti eğrisi temel/ana düşey aralığın yarısı dahilinde doğruluğu bulunan eş yükselti eğrisi.
acetate asetat fotoğraf filmler için altlık olarak veya kritik ayarlama gerekmediğinde katmanlar için taslak altlık
olarak kullanılan, yanmayan plastik tabaka.
achromatic color renksiz renk renk meydana çıkartmayan renk.
achromatic lens renksiz mercekler renk sapması kısmen düzeltilmiş mercekler. bu tip merceklerde yeşil ve kırmızı renkler
yaklaşık aynı odak noktasına düşürülmek üzere bir çok elemandan oluşur.
acoustic navigation sesli navigasyon dinlenebilir aralıkta olup olmamasına rağmen ses dalgalarıyla yapılan navigasyondur. ayrıca
sonik navigasyon olarak da adlandırılır. doppler sonar navigasyona bknz.
actinic light aktinik işık hassaslaştırılmış emülsiyonda fotokimyasal değişiklikler gerçekleştirebilen ışık.
active satellite aktif uydu elektromanyetik sinyal gönderen uyduya denir. elektromanyetik bilgiyi gönderme, tekrarlama
veya yeniden gönderme kabiliyetine sahip uydudur.
active tracking system aktif izleme sistemi sinyallerin uyduya gönderilmesi ve uydudan gelen karşı sinyallerin alınmasıyla çalışan uydu
izleme sistemidir.
actual error gerçek hata fiziksel bir büyüklüğün gerçek değeri ve ölçülen değeri arasındaki fark.
acutance netlik alçak ve yüksek ışıklandırmada bitişik alanların arasındaki keskin köşeleri gösteren objektif
ölçüm özelliğine sahip fotoğrafçılık sistemi.
adaptation adaptasyon değişen ışık miktarlarına göre insan gözünün duyarlılığını ayarlama yeteneği.
additive color mixture ilaveli renk karışımı üst üste ( birbiri üzerine gelen ) veya zararlı olmayan değişik renklere ait ışık kombinasyonu.
additive color viewer ilaveli renk gösterici çok bantlı fotoğrafçılık sayesinde elde edilen pozitif geçirgenler için yansıtma cihazı. her
görüntü değişik renkli ışıklar kullanılarak birbiri üzerine getirilir.
additivity of luminance işık toplaması çeşitli kaynaklı ışıkların karışımından elde edilen ve ayrı işlemli kaynakların yetersiz ışığından
üretilen bir ışık topluluğu.
adequate yeterli en zor şartlarda kullanımındaki doğruluk ve geçerlik standartlarının tümüne uyan bir ürünü
tanımlamak için kullanılan terim.
adjacency komşuluk birbirine bitişik veya yakın civarda olan detaylar arasındaki ilişkiyi sağlayan topolojik özellik.
ayrıca, yakınlık diye de bilinir.
adjoining sheets komşu paftalar belirli bir haritanın bir veya tüm kenarlarına ve köşelerine komşu haritalar.
adjusted mapping support dengeli haritacılık destek verisi toplayıcı platformlar, sensörler ve açı işaretleyici sensörlerin konumlandırılmasında kullanılan
data parametrelerin iyileştirilmiş versiyonu.
adjusted value dengeli değer ölçüm verilerinden yararlanarak, verilerde bulunan hatalardan kaynaklanan tutarsızlıkları

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 1/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
elimine eden bazı düzenli işlemlerden geçirilerek elde edilen büyüklüklerin değerlerine denir.
adjustment dengeleme 1. (genel) elde edilen sonuçlardaki iç tutarsızlıkları ortadan kaldıran veya hataları en aza
indirmek amacıyla ölçülere ait düzeltmelerin belirlenmesi ve uygulanması işlemidir. terim,
matematiksel uygulamalara ait olduğu gibi ölçüm işlerinde kullanılan cihazlara ait
düzeltmelerde de kullanılmaktadır.2.(nivelman) tüm nivelman noktalarına yükseklikleri tutarlı ve
loop kapanmalarından bağımsız kılmak amacıyla ortometrik yüksekliklere veya ortometrik
yükseklik farklarına getirilecek düzeltmelerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır.3. (kartografya)
detay veya kontrol istasyonlarını (noktalarını) diğer detay veya kontrol noktalarına göre
yerlerine yerleştirme işlemidir. ölçülerin dengelenmesine, dengelemenin açı metodu , ölçüyü
dengeleme, doğrudan dengeleme metodu; cihaz dengelemesi, en küçük kareler; harita
dengelemesi ve land line dengelemesine bak
adjustment of observations ölçülerin dengelemesi ölçüleri üzerinde etki yaratan hatalara karşılık gelen ve ölçüleri kendi içerisinde tutarlı kılan,
üretilen verilerle ilişkili ve korelasyon yaratan düzeltmelerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır.
administrative map (jcs) idari harita üzerinde tedarik ve tahliye yerleri, personel yerleşimi, tıbbi tesisler, harp esirleri toplanma
noktaları, açık ordugahlar, servis ve bakım alanları, ana tedarik yolları, trafik akışı, sınırlar, idari
durumu göstermek için gerekli diğer ayrıntılar gibi idari konularla ilgili bilgilerin grafik olarak
gösterildiği harita.
advanced very high resolution geliştirilmiş çok yüksek 11 km çözünürlüğe sahip beş veya altı kanallı sensör. bulut sıcaklığı, su yüzeyi sıcaklığı, kara
radiometer çözünürlüklü radyometre sıcaklığı ve vejetasyon uygulamalarında kullanılır.
advanced weapons and gelişmiş silahlar ve sistemlerin savunmaya yönelik, yeni geliştirilmiş, araziye konuşlandırılmış ve mevcut silahların,sistemlerin
systems data base (awsdb) veri tabanı (gssvt) ihtiyaç duyduğu harita ve coğrafi ürünlerin, düşmana üstünlük sağlayacak şekilde
konumlandırılması ve kullanılması amacına hizmet eden, dma ’in bir ilişkisel veri tabanıdır.
advanced weapons and gelişmiş silahlar ve sistemlerin savunmaya yönelik, yeni geliştirilmiş, araziye konuşlandırılmış ve mevcut silahların,sistemlerin
systems data base (awsdb) veri tabanı (gssvt) ihtiyaç duyduğu harita ve coğrafi ürünlerin, düşmana üstünlük sağlayacak şekilde
konumlandırılması ve kullanılması amacına hizmet eden ,dma ’in bir ilişkisel veri tabanıdır.
aerial camera hava kamerası bir hava istasyonundan kullanılmak üzere özel olarak dizayn edilmiş kamera.
aerial film hava filmi hava kameralarında kullanılmak üzere değişik emülsiyon, uzunluk ve genişliklerde üretilen özel
dizayn edilmiş film.
aerial film speed hava film hızı hava filmleri için hava pozlama indeksini yerdeğiştiren hız ölçüsü. 3/2 e gibi tanımlanır. burada
e siyah beyaz filmde bas artı sis yoğunluğunun 0.3’ün üzerinde olduğu yoğunluğun
karakteristik eğrisi üzerindeki noktada metre/mum/saniye biriminde pozlamadır.
aerial imagery hava görüntüsü havadan alınan uzaktan algılanmış fotoğrafik olmayan görüntü.
aerial mosaic hava mozaiği bknz. mozaik, tanım 1.
aerial photogrammetry hava fotogrametrisi fotogrametri biliminde hava fotoğraflarının kullanılması.
aerial photograph hava fotoğrafı havadan alınan herhangi bir fotoğraf.
aerial photographic hava fotoğrafı keşfi verilerin hava fotoğrafları ile toplanması üç tipe ayrılır. (1) stratejik fotoğraf keşfi, (2) taktik
reconnaissance fotoğraf keşfi, (3) ölçme/kartoğrafik amaçlı ve ölçme/kartoğrafik doğruluk standartlarda
ölçme/kartoğrafik amaçlı fotoğraf alımı.
aerial photography hava fotoğrafçılığı hava fotoğraflarının alım, işlem bilim ve sanatı. bknz. haritacılık fotoğrafçılığı, keşif
fotoğrafçılığı.
aerial platform hava platform hava istasyonundaki hava kamerasının desteğini tanımlayan terim.
aerial reconnaissance hava heşfi görsel, elektronik, fotoğraf veya diğer yollarla havadan bilgi toplanması.
aerial survey hava ölçümü bir hava istasyonundan elde edilen fotoğrafik, elektronik veya diğer verileri kullanarak yapılan
ölçüm.
aerial triangulation havai triangülasyon bknz. fototriangulasyon
aerodetic aerodetik aerodezi ile edilen veya ilgili.
aeroleveling aero nivelman fotoğraf alımı esnasında kaydedilen hava kamerası istasyonunun barometrik yükseklik
ölçümleri stereoplotter da bir modelin yöneltilmesinde bz değerlerini temsilen kullanılırlar.
sadece yükseklik farkları gereklidir ve bu statoskop ile sağlanır. bknz. yöneltme, tanım 7.
Aerometeorograp havai meteorograf havanın basınç ve sıcaklığını, havadaki nem miktarını, ve rüzgar hızını ölçen alet.
aeronautical chart uçuş (hava) haritası hava navigasyonu, pilotaj veya uçuş planlaması için gerekli olan bilgi desteği, belirli arazi
yapısı, kültürel ve hidrografya özelliklerini göstermek için üretilen, yeryüzünün veya bir
bölümünün harita bilgilerinin özel olarak gösterimi. ayrıca, navigasyon hava haritası da denir.
aeronautical information uçuş bilgi üst baskısı (jcs) hava navigasyonları için özel amaçlı hazırlanmış ve hava veya kara haritası üzerine basılmış
overprint veya zımbalanmış ek bilgi.
aeronautical pilotage chart uçuş pilotaj haritası hava navigasyonları için dizayn edilmiş uçuş haritası
aeronautical planning chart uçuş planlama haritası görev planlama ihtiyaçları ve uzun mesafeli hava navigasyonları için dizayn edilmiş küçük
ölçekli uçuş haritası.
aeronavtical data maintenance havai veri yapısı toplama, derleme ve güncelletirme işlemlerini içeren üretim elemanı. bknz. digital üretim
sistemi.
aeropause hava boşluğu atmosferin insanlar ve uçaklar üzerindeki fonksiyonel etkilerinin yok olduğu bölgeler.
aerospace uzay mekiği dünyanın atmosferi ve onun üzerindeki uzaya ait veya ilgili. iki ayrı varlık her ikisinde de
yolculuk edecek araçların fırlatılması, yönlendirilmesi ve kontrolü için tek bir varlık gibi
düşünülmektedir.
aerotriangulation havai triangulasyon bknz. fototriangulasyon.
affine deformation affin bozulması bir eksen veya referans düzlemindeki ölçeklerin farklı olması.
affine transformation affin dönüşümü düz doğruların düz ve paralel doğruların paralel kaldığı bir dönüşüm. açılar değişime
uğrayabilir ve diferansiyel ölçek değişimleri olabilir.
age of diurnal tide günlük gelgit süresi age of diurnal inequality’e bknz.
age of parallax inequality paralaksa eşitsizliği süresi ayın en yakın olduğu nokta ile gelgit sürecinde veya gelgit akıntısının hızı üzerinde oluşan
paralaksanın maksimum etkisi (ayın uzaklığı) arasında geçen süredir. paralaksa yaşı diye de
bilinir.
age of phase inequality faz eşitsizliği süresi yeni veya tam ay ile bu durumların (fazların) gelgit süreci üzerinde veya gelgit akıntı hızında
oluşturduğu maksimum etki arasında geçen süreye denir. faz süreci veya gelgit süreci de
denir.
age of the moon ay süresi en son görülen yeni ay fazından itibaren genellikle gün olarak ifade edilen geçen süredir.
age of tide gelgit süresi age of phase inequality’e bknz.
agglomeration yığışım iki veya daha fazla birbirlerine yakın bulunan detayları tek bir detay olarak gruplayan
genelleştirme işlemi.
aggregation toplam nokta konumlarında veya daha küçük istatiksel ünitelerde toplanan verilerin daha büyük bir
ünitede birleştirilmesi.
aggregation operations kümeleme işlemi karma görüntü olarak, birçok ayrı bölümü veya veri kategorilerini bir grup içinde bir araya
getirme işlemi.
agonic line manyetik sapma çizgisi (jcs) kara veya hava haritaları üzerine çizilen, belirlenmiş tarih için, sıfır manyetik sapma birleşim
noktaları çizgisi. hava ve deniz haritalarında manyetik değişim terimi, manyetik sapma yerine
kullanılır.
aiming line nişan hattı line of sight, 2 nci tanıma bak; line of collination’e bknz.
air almanac hava almanağı birleşik devletler deniz gözlem laboratuvarları ile kraliyet notik almanak bürosunun ortak
yayınıdır. 6 aylık bir süreyi kapsar. seçilmiş gök cisimlerinin denklinasyon ve greenwich saat
açısı ile navigasyonda kullanılan gök’e ait ekstra verilerin tablolaştırılmış değerlerini ihtiva eder.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 2/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
air base hava bazı 1.(fotogrametri) iki hava istasyonunu birleştiren doğru veya bu doğrunun uzunluğu.
2.stereoskobik model ölçeğinde aletle karşılıklı perspektif merkezler arasındaki mesafe. bknz.
hava istasyonu.
air coordinates hava bazı bknz. dikdörtgensel uzay koordinatları
air plot hava göstergesi 1.gerçek başları temsil eden ve hava navigasyonunda kullanılan sürekli bir gösterge. 2.bir
hava objesinin gerçek başlarını ve uçulan hava mesafelerini gösteren grafik. 3.gemilerde,
gemiye göre rölatif olarak bir hava objesinin yerinin gösterilmesi.
air spheroid (ellipsoid) hava sferoidi büyük britanya’da kullanılan referans elipsoidi olup, özellikleri; büyük yarı eksen
6,377,563.396 m., küçük yarı eksen 6,356,256.910 m., eğrilik yarıçapı 1/299.3249646 .
air station hava istasyonu- fotogrametride, pozlama anında kamera merceğinin uzaydaki yeri. kamera istasyonu da denir.
bknz. hava bazı; hava gözetim gösterge haritası.
air surveillance plotting map hava gözetim gösterge haritası (jcs) uygun bir alanın gridlenmiş, küçük ölçekli hava savunma haritası. hava kontrol
merkezinde kullanılır. radar veya yer gözetim imkanlarının menzili içindeki bütün dost ve
düşman uçakların yerleri, sayıları ve yükseklikleri üzerine işaretlenir.
air target chart hava hedef haritası (jcs) gerekli hava hedef istihbaratlarının özel bir grafik taban üzerinde gösterilmesi. değişik silah
sistemleri için belirlenmiş hava hedef operasyonlarını desteklemek amacıyla dizayn edilmiştir.
(bölge içindeki yerleşimler ve radar bilgileriyle ilgili veriler ve grafik üst baskılar haritada
gösterilir. hava hedef haritaları değişik ölçeklerde hazırlanır ve hava hedef materyalleri
programındaki coğrafik entegreli hava haritaları serilerinde üretilir.)
air target materials hava hedef malzemeleri bknz. hedef malzemeleri.
airborne control (abc) system hava kontrol sistemi pozisyonu bilinmeyen bir bölge üzerinde bulunan bir helikoptere bilinen iki veya daha fazla
pozisyondan içerisinde elektromanyetik mesafe ölçümü, yatay ve düşey açı ölçümlerini ihtiva
eden yatay ve düşey kontrol ölçümlerine yönelik bir ölçme sistemidir. bilinmeyen pozisyonun
yüksekliği, özel bir çekül hat kablosu yardımıyla belirlenir.
airborne landing model hava indirme modeli hava indirme birlikleri ve destek personeli toplantılarında kullanılmak üzere özel olarak
hazırlanmış taarruz için model. bu modelde objeler yer yüzünden ziyade havadan görünümü
ile gösterilir.
airborne profile recorder havadan profil kaydedicisi bknz. arazi profil kaydedicisi.
airy theory of isostasy hava izostasi teorisi kıta ve adaların, oldukça yoğun plastik veya sıvı materyal içinde hidrostatik olarak
bulunduklarını ve kökleri veya uzantılarının buzdağlarının suyun dibine doğru genişlemesinde
olduğu gibi yer’in iç materyallerine uzandığını öne süren teoridir. yüksekliklerin fazla olduğu
yerlerde bu uzantının da daha derinlere ulaştığı ifade edilmektedir. dağ teorisinin kökleri olarak
da anılmakta ve bazı jeolojistlerin de desteğini almaktadır. pratt hayford isostasi teorisine bknz.
aitoff equal-area map eşit-alan harita izdüşümü aitoff tarafından önerilen manipulasyonla meydan getirilen; lambert eşit alan azimutal yerküre
projection aitoff izdüşümünün, tüm küresel harita izdüşümüne dönüştürülmesi. merkez meridyen (küçük eksen)
tarafından temsil edilen çizgi boyunun iki katını temsil eden (büyük eksen) tarafından
belirlenmiş elips sınırları içinde kalan izdüşümü.
albers conical equal-area map albers konik eşit-alan harita meridyenlerin kesişim noktasının merkez olarak alındığı ortak merkezli paraleller ve harita
izdüşümü sınırları içerisinde düz meridyen çizgilerinin aynı noktada birleştiği konik tipte eşit-alan
izdüşümü. meridyenler ve paraleller sağ açılarla kesişirler ve verilen paralel doğrultusundaki
boylam yayları eşit uzunluktadır. paraleller arası boşluklar eşit-alan kondisyonlarını
kaybetmeyecek düzendedir. iki seçilmiş paralelde boylam yayları gerçek uzunlukları ile temsil
edilir. seçilmiş paraleller arasındaki meridyenler doğrultusunda ölçek çok büyük önemsiz ve
bütün bunların ötesinde çok küçük olacaktır.
albumin (albumen) process albumin işlemi negatif, doğru okuma baskı kalıbı yapmak için, ışığa duyarlı kaplama olarak bikromat albumin
kullanılan, ofset baskı kalıbı hazırlama işlemi.
aldis signaling lamp aldis sinyal lambası triangulasyon ağlarında birbirinden uzak istasyonlardaki gece ölçümlerinde bazı durumlarda
kullanılan sinyal lambasıdır.
alerts alarmlar bir veya daha fazla uydu için hazırlanan ve ölçücünün ufuk hattı üzerindeki maksimum
yükseklik açısı, ölçücüden olan azimut ve universal zamanlı koordinat belirlemede gereken
doğuş ve batış zamanlarının önceden tahmin edilmesinde kullanılan efemeristir. özel uydu
geçişlerinin belirlenmesinde kullanılır. look angels’e bknz.
alfanumeric grid alfanümerik grid bknz. atlas grid.
algorithm algoritma bir problemin çözülmesi için takip edilecek adımların ifadesi.
alignment (alinement) sıraya koyma 1.(kartoğrafya) yol, demiryolu, ve benzeri için haritaya veya hava haritasında ilgili topoğrafik
detaylarla beraber tanımlama. 2. (genel haritacılık)düz çizgi boyunca noktaların yerleştirilmesi
veya belirtilmesi. 3. (otoyol veya yol haritacılığı) profilden seçilmiş yatay elementleri gösteren,
takip edilecek yolun merkez şeridini gösteren yer planı.
alignment correction hizalama düzeltmesi (şerit ölçümü) ölçülen bir uzunluğa uygulanan ve ölçüm şeridinin ölçülecek hat ile aynı düşey
düzlem içinde tutulmasını sağlayan düzeltmedir.
almanac almanak navigatorlar için gerekli astronomik koordinatları içeren peryodik yayın. bir ephemeris’e göre
daha az bilgi içerir ve genelde değerler daha az duyarlıdır. ephemeris’e bknz.
almucantar almukantar parallel of altitude’e bknz.
along trace (a/t) dünya üzerindeki noktalara bir bölgede olan teğetin yönü, uydunun yer yörüngesinden
olan belirli bir mesafedir. uydu hareketi doğrultusunda pozitiftir.
alphanumeric string alfa sayısal ifade bir bilgiyi sembolize eden deyim, alfabetik harflerin yanı sıra rakamları bünyesinde bulundurur.
gerektiği hallerde, matematiksel sembolleri, noktalama işaretlerini de içerebilir.
alphanumeric string alfa sayısal ifade bir bilgiyi sembolize eden deyim, alfabetik harflerin yanı sıra rakamları bünyesinde bulundurur.
gerektiği hallerde, matematiksel sembolleri, noktalama işaretlerini de içerebilir
altazimuth instrument altazimut cihazı düşey ve yatay yön ve açıların eş zamanlı ölçümü için hem düşey hem de yatay derecelenmiş
ölçü tablalarına haiz bir cihazdır. astronomik teodolit; universal instrument diye de adlandırılır.
alternate depository sıra ile saklama bir dosyanın orijinallerinin, çoğaltılmış kopyalarının bilgisayar kasetlerinin, yeniden üretilmiş
materyallerin ve benzerlerinin seçilmiş, güncel ve mc&g veri indeks değerlendirilmesinin,
fiziksel sıradan kütüphanelerden ayrı olarak uygun güvenli bir yerde saklanması ve öncelikle
savunma bakanlığı (dod) dosyalarında meydana gelebilecek bir tahrip olaylarına karşı
kullanıma hazır olması.
altimeter altimetre referans bir yüzeyden olan yüksekliği gösteren cihazdır. barometrik altimetre; precision
altimetre; radar altimeter ve ölçme altimetre’sine bknz.
altimetry altimetri barometrik cihazlarla yükseklik ölçme ve sonuçları yorumlama bilim ve sanatıdır
altitude yükseklik 1. ortalama deniz yüzeyi (jeoid), elipsoid, arazi ortalaması gibi bir referans yüzeyinden ölçülen
ve bir nokta olarak kabul edilen bir objeye veya bir noktaya olan düşey uzaklıktır.2. ufuk hattı
üstündeki açısal uzaklıktır ufuk hattından yukarıya doğru ölçülen ve ufuk hattı ile gök küresi
üzerindeki bir nokta arasındaki düşey daireye ait yay parçasıdır. apsolute altitude, angular
altitude, apparent altitude, circummeridian altitudes, computed altitude, density altitude,
elevation, elipsoidal height, exmeridian altitude fright altitude, geoidal height, high altitude,
meridian altitude; negative altitude, observed altitude, orbital altitude, parallel of altitude, photo
altitude, positife altitude, pressure altitude, radar altitude, sextant altitude, simultaneous
altitudes, solar altitude, true altitude’e bknz.
altitude circle yükseklik dairesi parallel of altitude’e bknz.
altitude contour ratio yükseklik münhani oranı c factor’e bknz.
altitude datum yükseklik datumu (jcs) düşey yer değiştirmenin ölçüldüğü zahiri seviyedir. yükseklik ölçmede datum olarak
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 3/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
uçağın üzerinde uçtuğu satıh (yüzey) veya belirli bir datum alınır; basınç irtifası için atmosferik
basıncın 29.92 mercury/inch (1013.2 mbs) olduğu seviye ve gerçek irtifa için ortalama deniz
seviyesi datumdur.
altitude difference yükseklik farkı hesaplanan ile ölçülen yükseklikler arasındaki farktır, veya önceden hesaplanan ile sextant
aletinin ölçtüğü yükseklik arasındaki farktır. altitude intercept olarak da adlandırılır.
altitude hole yükseklik deliği (jcs) radar ekranında yuvarlak (dairevi) monitörün merkezindeki boş alandır. uçağın hemen
altındaki yer noktasını ifade eden çemberin merkezidir.yandan bakılan hava indirme radarında
yükseklik yarığı olarak bilinir.
altitude intercept yükseklik farkı altitude difference’e bknz.
altitude slot yükseklik yarığı altitude hol’e bknz.
altitude tints hypsometric tinting’e bknz.
american standard code for bilgi değişimi için amerikan numaraları, harfleri ve kontrol karakterlerini ifade eden, yedi bit esasına göre düzenlenmiş ve
information interchange (ascii) standart kodu (ascii formda) yaygın bir kullanıma sahip ansi standart kodu. bilgisayarlarda 7 bitten ziyade 8 bit daha
kullanışlıdır. ascii formuda 8 bittir. ascii kodu sayısal aletler arasında veri transferinde
kullanılmaktadır.
american standard code for bilgi değişimi için amerikan numaraları, harfleri ve kontrol karakterlerini ifade eden, yedi bit esasına göre düzenlenmiş ve
information interchange (ascii) standart kodu (ascii formda ) yaygın bir kullanıma sahip ansi standart kodu. bilgisayarlarda 7 bitten ziyade 8 bit daha
kullanışlıdır. ascii formuda 8 bittir. ascii kodu sayısal aletler arasında veri transferinde
kullanılmaktadır.
amphibious assault landing amfibi hücum çıkartma modeli bknz. hücum çıkartma modeli.
mode
amphidromic point amfidromik nokta eş gelgit haritasında, eş gelgit çizgilerinin dağıldığı, gelgit olmayan nokta veya düğüm noktası.
amphidromic region amfidromik alan eş gelgit noktalarının dağıldığı ve gelgit devri süresince ilerlediği amfidromik noktasını
çevreleyen alan.
amplitude büyüklük 1. referans bir noktadan bir yayın veya diğer fenomenlerin maxsimum yerdeğiştirme değeridir.
2. asal düşeyden kuzey veya güney yöndeki açısal mesafedir, kuzey veya güney yönünde asal
düşeyden düşey daireye kadar ölçülerek bulunan asal düşey ile düşey daire arasındaki zenit
açısı veya ufuk hattı yayıdır. bu terim daha çok kütle merkezleri gök küreye ait ufuk hattında
bulunan ve “e”veya “w” harfleriyle ifade edilen ve kütlenin doğuşu ve batışının denklinasyonla
uyum sağlaması için “n” veya “s” harfi ilavesiyle ifade edildiği kütlelerle kullanılır. compass
altitude, grid altitude, megnetic altitude, true altitude’e bknz.
anaglyph anaglif genellikle kırmızı ve mavi, uygun renklerde iki görüntünün üs tüste basıldığı veya yansıtıldığı
bir stereogram. uygun tamamlayıcı renklerdeki filtreli gözlük ile bakıldığında stereoskopik
görüntü oluşur.
analog analog kesikli sayım yerine sürekli ölçüm prensibiyle çalışan veri kayıt şekli örneğin, sürekli hatlarla
olan bir kağıt harita analog, piksellerden oluşan bilgisayarda görüntülenen bir harita ise
dijitaldir.
analog instruments analog aletler sayısal büyüklükleri fiziksel değişkenler olarak temsil eden aletler. bütün değerler belli bir
aralıkda, örneğin dönüşüm mekanik dişli sistemlerindeki gibi rotasyon ve mekanik kayıpları
temsil eden dirençler kullanan analog ağlardaki voltaj veya akım olarak verilirler. stereoskopik
kıytmetlendirme aletleri fotogrametrik analog aletlerin örnekleridir.
analysis analiz bir işlemin belirli bir yöntemle metodolojik olarak incelenmesi ve daha detaylı çalışmalar için
ilgili birimlere bölünmesi.
analytical aertriangulation analitik havai triangulasyon konumsal çözümün sorgulamalı yöntemlerle elde edildiği foto triangulasyon yöntemi. (hava
fotoğrafları kullanılarak)
analytical nadir-point analitik nadir-noktası radyal merkezler olarak nadir noktalarının kullanıldığı hesaplamalı yöntemlerle gerçekleştirilen
triangulation triangulasyon radyal triangulasyon.

analytical orientation analitik yöneltme dönüklükleri, uçuş doğrultusu, yüksekliği belirlemek ve rektifikasyon için hava fotoğraflarının
hazırlanmasındaki açısal ve doğrusal elemanların belirlenmesinde gerekli hesap adımları.
geliştirilmiş veri değerlere çevrilir.
analytical photogrammetric analitik fotogrametrik hassas nokta konumlama için nokta konumlama veri tabanı (ppdb) ile kullanılan stereo
positioning system konumlama sistemi fotogrametrik çalışma istasyonu. bknz. nokta konumlama veri tabanı (ppdb).
analytical photogrammetry analitik fotogrametri çözümlerin matematiksel metodlarla elde edildiği fotogrametri.
analytical photogtaphy analitik fotografçılık özel bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemek (nitelik, nicelik, veya diğer anlamlarda)
için yapılan fotografçılık. (hareketli veya sabit)
analytical products analitik üretimler analitik teknikler kullanılarak yapılan ürünler
analytical radar prediction analitik radar tahmini tahmin ispatlanmış formüller, üstel tablolar, grafikler ve/veya diğer bilimsel esaslara dayanır.
analitik tahmin yüzey yüksekliği, yapısı ve/veya arazi bilgisi ve hedefe olan mesafe ve görüş
açısı ile birlikte radara yansıyan kriterler ile değerlendirilir.
analytical radar prediction analitik radar. tahmin ispatlanmış formüller, tahminiüstel tablolar, grafikler ve/veya diğer bilimsel esaslara
dayanır. analitik tahmin yüzey yüksekliği, yapısı ve/veya arazi bilgisi ve hedefe olan mesafe ve
görüş açısı ile birlikte radara yansıyan kriterler ile değerlendirilir
analytical radial triangulation analitik radyal üçgenleme hesaplamalı yöntemlerle gerçekleştirilen radyal üçgenleme. bknz. grafik radyal üçgenleme
analytical three-point yaklaşma açısı bindirme alanında görülen üç yatay kontrol noktası ile bindirmeli hava fotoğraflarının temel
resection radial triangulation noktalarının koordinatlarının belirlenmesi için hesaplama metodu.
anastigmatic lens anastigmatik mercek astigmatizmi giderilmiş ve bundan dolayı yatay ve düşey çizgilerde eşit parlaklık ve netlikte
odaklanabilen mercek. anastigmatik merceklerde çoğu yaygın sapmalar giderilmiştir.
anchorage chart demir atma deniz haritası önceden belirlenmiş veya önerilen demir atma mevkilerini gösteren deniz haritası.
ancillary data yardımcı veri yedek veya bütünleyici veri
ancillary data yardımcı veri yedek veya bütünleyici veri
aneroid altimeter aneroid altimetre barometric altimeter’e bknz.
aneroid barometer aneroid barometre mekanik olarak elastik olan bir cihaza karşı atmosferik basıncı eşitleyen bir barometredir.
aneroid barometre nin genel hali,havanın atılmasında kullanılan kıvrımlı metalden yapılmış
ince bir kutudan oluşur. atmosferik basınç arttığında, kutu içeriye doğru büzülür, basınç
azaldığında kutu uzayıp genişler. mekanik kavramıyla, bu hareketlerin abartılması ve
derecelenmiş bir gösterge üzerinde değişiklikleri kaydeden gösterge koluna aktarılması
kastedilmektedir.
angle açı iki kesişen doğrultunun kesim noktasının daire merkezi olduğu, iki doğrultunun daireyi kesmesi
ile oluşan açının meydana getirdiği yay parçası ile ölçülen ve birbirine göre olan eğime denir.
adjusted angle, altitude azimut, azimut angle … vectorial angle, vertical angle, zenith
distance.
angle equation açı denklemi kapalı bir şeklin ölçülen açılarının toplamı ile aynı toplamın teorik değeri arasındaki ilişkiyi
ifade eden koşullu bir denklemidir.bilinmeyenler, dengelemede kullanılmasına bağlı olarak
ölçülen doğrultu veya açılara ait düzeltmelerdir.
angle method of adjustment dengelemede açı metodu (triyangulasyon ve poligon) ölçülen açılara getirilecek düzeltmelere belirleyen ölçülerin
dengeleme metodudur. açılarla dengeleme metodu, tek üçgenlerden oluşan bir zincirin
dengelemesinde kullanılabilir.
angle of incidence (optics) gelen açı normalden ölçümü yapılmış, yüzeye düşen ışık ışının açısı.
angle of convergence analitik radyal üçgenleme (jcs) odak noktasında gözlemcinin göz bazıyla oluşan açı. açısal paralaks, paralaktik açı diye

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 4/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
de bilinir.
angle of coverage kaplama açısı bknz. arazi açısı
angle of current (hidroloji) akış açısı 90° ile ölçülen kısmın oluşturduğu açı arasındaki açısal fark.
angle of depression depresyon açısı (jcs)1.düşey bir düzlemde yatay ve alçalma hattı (bir gözlemciden bir objeye) arasındaki açı.
2.hava fotoğrafçılığında, hava kamerasının optik ekseni ve yatay arasındaki açı. alçalma düşey
açısı, negatif açı diye de bilinir. bknz. yükseklik açısı, dönüklük açısı, gerçek depresyon açısı.
angle of deviation (optics) sapma açısı refraksiyon nedeniyle kırılan ışığın açısı.
angle of elevation düşey bir düzlemde yatay ekden ile ölçücüden bir objeye doğru gittikçe yükselen hat
arasındaki açıdır. artan düşey açı; artı açı olarak da adlandırılır. angle of depression’e bknz.
angle of field alan açısı mercek özelliği, çizgilerle yönlendirilmiş açı merceğin merkezinden geçerek, merceğin
belirlenmiş tanımı içinde kalan maksimum görüntünün çapını belirler. mercekler genellikle
kaplama açılarıyla sınıflandırılırlar; dar-açı. ayrıca kaplama açısı, açısal alan diye de
adlandırılır.
angle of inclination eğiklik açısı yüksekliğin veya çukurluğun açısı.
angle of reflection yansıtma açısı normalden ölçümlü, yüzeyi yansıyan ışık ışınlarının açısı.
angle of refraction kırılma açısı yansıyan ışının iki transparan ortama yüzey normali ile yaptığı açıdır.
angle of tilt eğrilik açısı bknz. eğrilik.
angle of view görüş açısı (jcs)1.iki karşılıklı köşede kamera merceğinin perspektif merkezlerinden geçen iki ışın
arasındaki açı. 2.fotogrametride, ayarlanmış odak uzunluğuyla bilinen formatın köşegeninin
uzunluğunun bir buçuk katı tanjantı olan açının iki katı. kaplama gücü, görüş alanı diye de
bilinir.
angle of yaw yaw açısı uçuş doğrultusu ve uçağın düşey ekseni boylamsalından geçen düzlem arasındaki açı. eğer
burun sağa doğruysa pozitif sayılır.
angle point açı noktası bir ölçü hattının doğrultusundaki bir değişikliği göstermek için her noktadaki işaret için
kullanılan bir terimdir.
angle to right sağa olan açı önceki doğrultudan sonraki doğrultuya kadar saat ibresi yönünde ölçülen yatay açıdır. saat
ibresi yönlü açı diye de adlandırılır.
angular altitude açısal yükseklik ufuk hattı üstündeki bir objeye derece biriminde belirli bir noktadan yapılan ölçümdür.
ölçücünün bakış hattı ile ufuk hattı arasında kalan açı ile ifade edilir.
angular calibration constants açısal kalibrasyon sabitleri bir çoklu mercek kamerasında, veya çoklu kamera sisteminde, mercek eksenlerinin açısal
yöneltme değerleri.
angular distance açısal mesafe 1.iki doğrultu arasındaki açısal fark olup rakam olarak verilen iki hat arasındaki açıdır. 2.açı
birimleri cinsinden ifade edilen ve iki noktayı birleştiren büyük daire yayıdır.3. belirli bir
frekansın açısal birimleri cinsinden ifade edilen iki nokta arasındaki mesafedir.radyon birimi
cinsinden ifade edildiğinde iki nokta arasındaki dalga boyu sayısının 2 π ile çarpımıyla veya
°
derece birimi cinsi ifade edildiğinde de 360 çarpımıyla elde edilir.
angular distortion açısal bozulma 1. (kartoğrafya) şekil korumamadan dolayı harita izdüşümündeki distorsiyon. 2. (optik) obje
boşluğunda açının iki tarafından yönlendirilmesi görüntü boşluğundaki hassas olarak yeniden
üretmek için mercekteki hata.
angular error of closure açısal hata kapanması ror of cloruse’a bknz. 2. tanım.
angular field açısal alan angle of field’a bknz.
angular magnification açısal büyütme optik alet tarafından şekillendirilen görüntünün gözde yönlendirilmiş açısının oranı. objenin
kendisi herhangi bir optik alet olmadan gözde yönlendirilmiş açısı. teleskopta kullanıldığı gibi,
bir objenin mesafesinin lineer büyütme ifadesi ile ölçülemediği yerlerde geçerlidir
angular parallaks açısal paralaks bknz. konvergens açısı.
angular rotations açısal dönüklükle kamera konisinin ve objektif ekseninin uçağın hareketlerinden dolayı arazi koordinat sisteminin
3 ekseni boyunca meydana getirdiği dönüklüklerdir.
angulator angulator eğik düzlemde ölçülmüş açıları yatay düzlemde karşılığı olan izdüşümüne çeviren alet.
rektoblik yazıcılar ve foto açı ölçerler bu tip açı ölçerlerdendir. ayrıca bknz. equiangulator ;
topoangulator.
annotated photograph - zenginleştirilmiş detayları açıklamak, tanımlamak, belirlemek, sınıflandırmak için üzerine hipsografik, jeolojik,
fotoğraf kültürel, hidrografik, tarımsal ve yer isimleri ile ilgili bilgiler eklenmiş fotoğraf genellikle, jeodezik
kontrol ve pas noktaları işaretlenmiş fotoğraflar için bu isim kullanılmaz.
annotation yazı (not) özel bir önemi olan bölgeler veya açıklayıcı amacı olan belirleyici maddeler için çizim veya
görüntüler üzerindeki işaretleme.
annotation overprint yazı (not) üst baskısı hedef veya yerleşmenin sınırlarını belirleyen kaba bir taslak veya bir hedef haritası üzerinde
resmedilmiş gibi tanımlayıcı referans numarası ve pozisyonun yerini gösteren bir sembol.
annotation text yazı (not) yazısı hedef ve yerleştirmeyle ilgili, yer, fonksiyon, tanımlama ve diğer bilgileri içeren açıklayıcı yazı.
açıklayıcı yazılar ayrıca özel bölgeler içinde hazırlanmıştır; radar önemli güç hatları, radar
önemli yerleşim noktaları vb.
annual aberation yıllık aberasyon dünyanın güneş etrafındaki devir hızından kaynaklanan oberasyondur.
annual change yıllık fark magnetik annual change’e bknz.
annual inequality yıllık eşitsizlik genelde meteorolojik nedenlere bağlı, kısmen peryodik karakterde olan su seviyesi veya gelgit
akıntı hızında meydana gelen mevsimlik değişimdir.
annual magnetic change yıllık manyetik fark magnetic annual change’e bknz.
annual magnetic variation yıllıık manyetik değişim magnetic annual variation’e bknz.
annual parallax yıllık paraklaksa yerin yörünge yarıçapı ile gök cismi arasında bulunan açıya denir. helicentric parallax; stellar
parallax olarak da adlandırılır.
annual rate yıllık oran magnetic annual change’e bknz.
annual rate of change yıllk değişim oranı magnetic annual change’e bknz.
annular eclipse yııllık eklips kararan cismin etrafında ışık kaynağından gelen ışınlarla oluşan ince bir halkanın
görünmesine denir. halka şeklinde güneş tutulması gerçekleştiği halde, ay tutulması
gerçekleşmez.
anomalistic drift anomal karakterli kayma bir frekans kaynağındaki değişimler veya kaymalardır. örneğin; ısı değişimlerine ve bileşimin
yaşı gibi değişik nedenlere bağlı olarak kristal osilatörün frekansında meydana gelen
değişikliklerin hiçbirisi önceden tahmin edilemeyeceği gibi tamamıyla kontrol altına
alınamazlar.
anomalistic month ayın devri ayın yörünge üzerindeki hareketinde dünyaya en yakın olduğu noktadan iki geçişi arasında
geçen zamandır. anomalistic ayın süresi 27.55455 ortalama güneş günüdür.
anomalistic period devir süresi bir uydunun yörüngesi üzerinde perigee noktasından arka arkaya iki geçişi arasındaki süreye
denir. perigee to perigee period olarak da adlandırılır
anomalistic tide cycle gelgit devir çarkı ayın dünya çevresindeki bir turunu tamamlarken en yakın olduğu noktadaki iki geçişin
arasındaki yaklaşık 27.5 günden ibaret olan ortalama süredir.
anomalistic year devir yılı dünyanın güneş etrafındaki turunda, güneşe en yakın olduğu noktadan başlayıp aynı noktaya
ulaşıncaya kadar arada geçen süredir. 1955 yılında yapılan hesaplamalarda 365 gün 6 saat 13
dakika 53.16 saniyedir. ve yıllık olarak 0.002627 saniye kadar artmaktadır.
anomaly anomali 1. (genel) normalden olan sapmalardır. 2. (jeodezi) ölçü bölgesindeki yer’in yapısındaki
düzensizliklere bağlı olarak ölçülen bir değerin teorik değerinden olan sapmadır. 3. (astronomi)

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 5/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
belirli bir yörüngeye sahip bir cismi başlangıçtan olan yarıçap vektörü ile yörüngenin apsides
hattı arasında kalan, hareket yönünde ölçülen ve başlangıcı olan en kısa yaklaşımla bulunan
açıdır. bu terim yörünge merkezindeki açıya karşılık gelen eccentric anomaly'de veya
gezegenin düzgün açılı bir yörünge hareketinde gerçek anomalinin alacağı değer olan
ortalama anomaliden farklı olduğu ifade edilmek istendiğinde gerçek anomali olarak da
adlandırılır. bouger anomaly; deflection anomaly; free air anomaly… paint anomaly; surface
anomalies’e bknz.
antarctic circle antarktik daire kış gündönümü deklinasyonunu tamamlayıcısına eşit olan güney enlemine sahip coğrafi
paralel. güneş yada ay tutulma eğiminin devamlı olarak değişmesinden dolayı kış gündönümü
noktası belirli bir delinasyona sahip değildir ve tanımlandığı üzere antarktik daire de belirli bir
pozisyona sahip bir çizgi değildir. her şeye rağmen, antarktik daire bir haritada gösterilirken
mecburi olarak belirli bir pozisyonda gösterilir, ve alışılagelmiş bir değer onun enlemine
uygulanmıştır. bu amaç doğrultusunda değer 66° 33’ güney enlem olarak kullanılır. ayrıca
güney kutup dairesi diye de adlandırılır.
antiholation coating antihole tabaka filmin taşıyıcı tabakasının altına uygulanan ışık emici kaplama (veya emülsiyon ile taşıyıcı
arasına)
antivignetting filter gölgeli resim önleyici filtre (jcs) genellikle geniş-açılı tiplerde, belli merceklerin verdiği değişken ışıkların düzeltmesi için
yoğunluğu derecelendirilmiş depozito taşıyan filtre
aperiodic compass peryotsuz pusula motomot olarak “peryotsuz pusula” demektir. veya, hareketi saptırdıktan sonra normalde
okuması gereken yere kadar oscilasyonsuz yapmış olduğu bir tam devire sahip pusuladır.
ayrıca deadbeat compass olarak da adlandırılır.
aperture mercek çapı 1. ışığın geçtiği lens diyagram açıklığı.2. teleskop objektif lensin veya diğer optik aletin çapı,
genellikle inç birimi ile ifade edilir. ayrıca bknz. relatif mercek çapı.
aperture ratio açıklık oranı bknz. rölatif açıklık.
aperture stop mercek çap noktası sistemin içinden geçen kalem ölçüsündeki ışınları sınırlandıran optik sistemin fiziksel (nokta,
diyagram veya çevresel lens) elemanları mercek çapının ayarlanması ile verilen sistem
görüntü aydınlığını kapladığı alanı etkilemeden gerçekleştirir. aynı zamanda “stop (son nokta)”
diye de adlandırılır.
apex tepe noktası bknz. vertex.
apex tepe noktası bknz. vertex.
apex Apeks bknz. vertex.
aphylactic map projection afilaktik harita izdüşümü üç özel niteliğe, yani açı, uzunluk ve şekil koruma özelliğine sahip olmayan harita izdüşümü.
ayrıca keyfi (ihtiyari) izdüşüm olarak adlandırılır.
aplanatic lens aplanatik lens küresel sapma olmadan ışığı ileten lens.
aplune (apolune) ayın bir uydusuna ait elipsoidal yörüngesi üzerinde aydan en uzak olduğu noktadır.
apogean tides gelgit ayın apogee noktasına yakın olduğu zamanlarda oluşan kısa süreli gelgitlerdir.
aposphere görünen yükseklik belirli bir alan içinde dümya sferoidine uygulana bilen sabit eğrilige sahip matematiksel bir
yüzeydir. kutuplardan basık olabileceği (oblate) gibi (prolate) şeklinde de olabilir.
apparent görünen gök küresi kütlelerinin ölçülen konumlarına ihtiyaç duyulduğunda ölçülebilen veya kesin olarak
ölçülmüş astronomik değerleri ifade etmede kullanılan bir terimdir.
apparent sidereal time görünen yıldız zamanı gerçek ilkbahar (vernal) equinox’un lokal saat açısıdır. true sidereal time diye de bilinir.
apparent horizon görünen ufuk hattı (jcs) deniz/kara ile gükyüzü arasında farkedilebilir çizgisel hattır. lokal horizon, topocentric
horizon veya visible horizon diye de adlandırılır.
apparent motion görünen hareket bilinen veya farz olunan bir referans noktasına göre olan harekettir. bu ifade genellikle
dünyadan gözlenen gök cisimlerinin hareketinde kullanılır. relative motion diye de adlandırılır.
apparent noon görünen öğle 12 00 , görünen zamanıdır. veya görünen güneşin meridyenin üst kısmından geçtiği ana denir.
apparent place görünen yer (astronomy) apparent position’a bknz.
apparent position görünen konum bir yıldızın, gezegenin veya güneşin ölçülebilir pozisyonuna verilen astronomik bir terimdir.
gök küresi üzerinde gök cisminin (veya uzay taşının) dünyanın merkezinden belirli bir zamanda
görüle bilen konumudur. apparent place diye de bilinir. asronomic position’a bak
apparent precession görünen prezisyon (jcs) dünyanın, dönüşünden kaynaklanan etkisinden başka bir kuvvetden etkilenmeden
dünyaya ait dönme eksenin meydana gelen görünen sapmadır. apparent wander; vander’e
bknz.
apparent solar day görünen güneş günü görünen güneşin belirli bir meridyen iki geçişi arasında geçen süre parçasıdır.
apparent solar time görünen güneş zamanı gerçek güneşin günlük olarak görünen hareketi sırasında ölçülen süredir. apparent time; true
solar time diye de bilinir.
apparent sun görünen güneş gökyüzünde gerçek haliyle görünen güneştir. true sun diye de bilinir.
apparent wander görünen gezinti apparent precession’e bknz.
appearance ratio görüş oranı bknz. hiperstereoskopi
approach chart yaklaşım hava haritası aletli veya görerek uçuş koşullarında havaalanına yaklaşırken önemli bilgiler sunan hava
haritası.
approximate contour takribi eş yükselti eğrisi doğruluğundan şüphe edilen normal bir eş yükselti eğrisi (doğruluk münhaninin yarısı kadar
hassasiyet ile tanımlanır.)
apse line yarım daire çizgisi bkz. line of apsides.
apse line yarım daire çizgisi bkz. line of apsides.
apsis absis yörünge üzerinde çekim merkezine en yakın veya en uzak noktalara denir. güneş
çevresindeki yörüngelerde perihelion ve aphelion; dünya çevresindeki yörüngelerde ise
perigee ve apogee noktaları.
arbitrary grid. keyfi grid ordu güvenliği için referansın gerekli olduğu veya pratik olmayan veya mevcut olmayan grid
için geliştirilen herhangi bir referans sistemi. uygun veya pratik bir grid olmadığı veya askeri
gizlilik gerektiren yerler için geliştirilmiş herhangi bir grid sistemi.
arbitrary projection keyfi izdüşümü bknz. afilaktik harita izdüşümü.
arc ark 1. ( topolojide ) tek doğru parçası ( x,y ) koordinat çiftleri serisi ile tanımlanır. .düğüm
noktaları arklar arasındaki kesişim noktalarından oluşur ve arkların uclarındadır.
2. (jeodezide ) iki tane yüksek dereceli nirengi noktalar arasındaki jeodezik triyangulasyon
ağın bir kısmı.3. equal arc second raster chart/map ifadesindeki arc, raster ve chart
kelimelerinin baş harflerinden oluşan kelime.
arc digitized raster graphics sayısallaştırılan arc raster sayısal raster kağıt grafik ürünlerle ifade edilir. haritalar/planlar raster tarayıcıyla sayısal veriye
(adrg) grafikleri çevrilir ve eşit arklı ikinci raster plan/harita ( equal arc second raster chart/map )
( arc ) referans frame sisteminde harita görüntüsüne dönüştürülür. elektronik harita gösterileri
için kullanılır. bkz. arc projection system; equal arc second raster chart/map.
arc measurement yay ölçümü dünyanın boyutlarını ölçmede kullanılan ölçüm metodudur. büyük yay dünya yüzeyinde ölçülür
ve bu yaya karşılık gelen açı belirlenebilir. dünya boyutları ve şekli bazı varsayım ve
matematiksel formüllerle belirlenebilir.
arc navigation yay navigasyonu bir kontrol istasyonundan olan yay boyunca mesafesi elektronik mesafe ölçme yöntemiyle
belirlenerek bir geminin veya uçağın pozisyonunu veren navigasyon sistemi.
arc of parallel paralel yayı astronomik veya jeodezik enlem paralelinin bir kısmı.
arc of visibility görünürlük yayı denizden, navigasyon amaçlı bir ışığın görülebileceği yatay açısal (uzaklık) mesafeye denir.
açısal mesafe (uzaklık), doğrultunun kuzeyden olan açının belirlenmesiyle ifade edilir.
arc projection system arc izdüşüm sistemi dünyayı 18 enlemsel bölgeye bölen koordinat sistemi. ayrıca bknz. eşit yay ikinci raster

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 6/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
hava/kara haritası; arc sayısallaştırılmış raster grafikleri.
arc triangulation üçgen yayı genel olarak tek istikamette sınırlı bir genişlikte ilerleyen üçgenleme sistemidir. bu teknik,
bağımsız ve geniş bir alana yayılmış ölçümleri birbirine bağlamada, oluşturulan zincire ait lokal
ölçüleri ilişkilendirme ve koordinasyonunda, jeodezik datumun belirlenmesinde gerekli olan
verilerin elde edilmesinde ve ülkeye yayılmış kontrol noktası ağının oluşturulmasında kullanılır.
arctic circle arktik daire yaz gündönümü azalmasına eşit kuzey enlemine sahip olan coğrafik paralel. tutulum eğriliği
devamlı değişmektedir. bundan dolayı yaz gündönümü azalması sabit değildir ve arktik daire,
tanımlandığı gibi sabit pozisyonlu bir çizgi değildir. arktik daire harita üzerinde gösterilmek
istendiğinde, bu da kaçınılmaz olarak sabit pozisyonlu bir doğru olmayacaktır. buna rağmen,
bunun enlemi olarak alışılagelmiş değerler uygulanacaktır. bu değer için 66°33’ kuzey enlemi
kullanılmaktadır. ayrıca, kuzey kutup dairesi olarak da adlandırılır.
area alan iki boyutlu tanımlanmış bölgenin yerine geçen konumsal ölçüm seviyesi. bu alan örnek
dünyadaki bir çokgenin yatay düzlem üzerindeki izdüşümü.
area coverage arazi örtüsü 1. uçuş yolunda stereskopik bindirme ve uçuş hatlarında paralel bindirmeler oluşturularak hava
fotoğrafı ile arazi örtüsü çekilmelidir.2. şayet radar ( shoran ) kullanılırsa kayıt edilmiş radar (
shoran ) mesafeleri her çekim için uygundur.3. coğrafi arazi örtüsü haritalar veya diğer grafik
materyaller ile tamamlanılmalıdır.
area pattern screen alan şekil tramı bataklık, meyva ağaçları, kum gibi harita veya plan arazi özelliklerini göstermek için küçük
noktaları kapsayan negatif veya pozitif foroğraf. bkz. contact screen; line pattern.
area requirements and arazi ihtiyaçları ve ürün hali veri tabanı dma müşterilerin arazi ihtiyaçları için tanımlanmış ve çeşitli harita ve coğrafi
product status ( araps ) (aivüh) ( mc&g ) ürünler için tasarlanmıştır. aivüh, dma tarafından ürün programlarının planlanması
için kullanılır.
area survey alan ölçümü 1. kontrol istasyonlarından oluşan ağlar için yeterli büyüklükteki ölçü alanıdır. 2. kontrol
noktalarının genişletilmesi ve yogunlaşması. her doğrultuda genişlemesi tasarlanmış
üçgenleme sistemidir.
area target (jcs) alan hedef tek bir noktadan ziyade bir alan oluşturan hedef. pinpoint target’a da bknz.
area triangulation alan üçgenleme (jcs) alan üçgenlerinin; şehir veya eyalet gibi belirli bir alan üzerine ölçüm noktalarının
oluşturulması veya eyalet ya da daha büyük alanlara yayılan ve zincir poligonlardan oluşan
ağların arasını doldurmak amacıyla kullanılır.
area weighted average alan ağırlıklı ortalama verilen herhangi bir odak düzleminde resmin çözünürlüğü için bir tek ortalama değer.
resolution çözünürlüğü
areal feature arazi özellikleri 1. arazi üzerindeki kum, bataklık, bitki türleri gibi topoğrafik özelliklerdir. arazi özellikleri basılı
harita veya plan üzerinde tramlı, çizgili veya semboller ile gösterilir. 2. ( sayısal haritalarda )
ormanlık alan, yerleşim yerleri gibi aynı özelliklere sahip olan alan etrafı çizilerek gösterilir 3.
( raster ) bir grid kareler bloğu dünyanın homojen kısmını gösterir.
argument argüman astronomide perigee argumanında olduğu gibi bir açı veya yaya karşılık gelir.
argument of latitude enlem argümanı gök mekaniğinde, yörünge düzleminde yükselme noktasından, cisme kadar olan açısal
uzaklıktır. perigee noktasının argüman ile gerçek anomalinin toplamıdır.
argument of perigee perigee argümanı yörünge üzerinde hareket eden kütlenin hareketi yönünde, yükselme noktasından perigee
noktasına kadar çekim merkezinde oluşan açı olarak tanımlanan yörünge elemanıdır.
array dizi bir veya birden fazla boyutlu aynı özelliklere sahip elemanlar.
artificial earth satellite suni yer uydusu ayı haricinde insan yapısı yer uydusudur.
artificial asteroid suni asteroid güneş çevresindeki yörüngesinde hareket eden insan yapısı nesnelerdir.
artificial monument suni yapı bir ölçüm noktasının yerini belirlemek amacıyla kullanılan göreceli olarak daha sağlam
nesnelerdir. bu nesneler;kayada bronz, beton blok, demiryolu ve köprü ayağı gibi insan yapısı
nesneleri içerir.
arundel method arundel metodu radyal üçgenlemeye dayanan, hava fotoğraflarından nokta nokta haritalama için grafik ve
analitik metodların kombinasyonu.
ascending node yükselen düğüm bir gezegen, planetoid veya cornet’in güneyden kuzeye geçiş yaptığı ekliptik noktasıdır veya
bir uydunun kendi yörüngesi üzerinde güneyden kuzeye geçiş yaptığı ekvator noktasıdır.
ascending vertical angle yükselen düşey açı angle of elevation’e bknz.
ascensional difference ascension farkı right ascension ile eğik ascension arasındaki farktır.
aspect ratio tahmini oran resmin genişliğinin yüksekliğine oranı.
aspherical lens asferik mercek bir veya daha fazla yüzeyinin gerçek küresel şekilden ayrı olan mercek.
assault landing model taarruz çıkarma modeli özellikle amfibik çıkarmaların planlanması için tasarlanmış taarruz modelinin özel formu.
assault models taarruz modelleri bitki, arazi şekilleri, hakim olan insan yapısı detayları, havaalanları, radar yapıları ve benzeri
özel veya hassas hedefleri detaylı olarak gösteren büyük ölçekli modeller.
associated legendre function ilgili legendre fonksiyonu yerçekimi potansiyel alanının sferoid üzerindeki harmonik açılımında kullanılan, üslü serilerin
özel bir tipinde bulunan, laplace denklemlerinin özel bir hali olan legendre denklem çözümüdür.
assumed ground elevation - varsayıların arazi yüksekliği belli bir fotoğraf veya fotoğraf grubu tarafından kaplanan yerel alanın varsayılan yüksekliği.
assumed latitude varsayılan enlem gözlemcinin hesaplama veya ölçüm amacıyla bulunduğu farz edilen enlemdir. gözlemcinin
bulunduğu yerin enlemi olarak veya saat gözlemiyle boylamın belirlenmesinde kullanılır.
assumed longitude varsayılan boylam ölçüm veya hesaplama amacıyla gözlemcinin bulunduğu varsayılan yerin boylamıdır.
varsayılan yerin boylamı olarak veya meridyen enleminden yararlanarak belirlenen enlemin
hesabında kullanılır.
assumed plane coordinates varsayılan düzlem koordinatları ölçünün bulunduğu yerde oluşturulan bölgesel düzlem koordinat sistemi koordinat eksenleri,
tüm koordinatların birinci bölgede olmasını sağlayacak şekilde kabul edilir. y ekseni;
astronomik kuzey, jeodezik kuzey manyetik veya farzedilen bir kuzey doğrultusu olabilir.
assumed plane coordinates varsayılan düzlem koordinatları haritacıya kolaylık sağlamak amacıyla düzenlenmiş yerel düzlem koordinat sistemi. referans
eksenleri varsayılır ki böylece bütün koordinatlar ilk dörde bölümün içinde yer alır. y ekseni
astronomik kuzey, jeodezik kuzey, manyetik kuzey veya kuzey yönünde olduğu gibi farz edilir.
assurance level güven seviyesi confidence interval’e bknz.
astatized gravimeter gravimetre çekim kuvvetinin sabit dengede olmadığı durumlarda, bazen de oynak olarak adlandırılan
gravimetri aletidir. sabit olmama durumu, dengede bulunan çekim kuvvetindeki değişimi
arttıran 3ncü bir kuvvetin ortaya çıkmasıyla oluşur.
asteroid asteroid küçük hacimli gezegenlerdir; pek çoğunun yörüngesi mars ve jüpiter’in yörüngeleri arasında
olan ve güneş çevresinde dolaşan küçük gök cisimleridir.
astigmatism astigmatizm merceğin farklı meridyenleri doğrultusunda geçen ışın eksenlerinin odağa farklı düzlemlerde
gelmesiyle oluşan görüntünün keskinliğini önleyen sapınç. böylece, ekstra eksensel nokta
objesi merkezden farklı uzaklıklarda iki birbirine dik kısa hat olarak görüntülenir.
astigmatizer- astigmatizer bir optik sistemde astigmatizm oluşturan mercek. böyle bir lens optik bir yola eklenebilir veya
çıkarılabilir. bir sekstanta, bir astigmatizer bir gökcisminin görüntüsünü yatay doğruya uzatmak
için kullanılır.
astro compass astronomik pusula (jcs) astronomi de gök cisimlerine olan gerçek baş açısı veya kuzeyden olan açıyı elde
etmede kullanılan bir alettir.
astrodynamics astrodinamik itme teorisi, astrobalistik ve gök mekaniği’nin pratik uygulamalarına ve uzay araçlarının izlediği
rotaların yönlendirilmesi ve planlanmasına ilişkin sorunlarla ulaşan alanlara denir.
astrogeodetic datum astrojeodezik datum jeodezik ağın belirli bir bölgesindeki jeoide karşılık gelen referans elipsoidinin konumudur.
orientation yönlendirme astrojeodezik sapma ile datum noktasındaki jeoid yüksekliği ile ifade edilebildiği gibi bölgenin
astrojeodezik jeoid haritası ile de ifade edilebilir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 7/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
astrogeodetic deflection astrojeodezik sapma bir noktada astrojeodezik olarak yönlendirilen bir datuma ait elipsoid normali ile jeoid normali
arasındaki açdır. relative reflection diye de adlandırılır.
astrogeodetic leveling astrojezik n ivelman astrojeodezik sapmalardan yararla jeoid ile elipsoid arasındaki değişimlerin belirlenmesi
metodudur. astronomic leveling; geoidal height profile diye de adlandırılr.
astrogeodetic undulations astrojeodezik salınım belirli bir datum için tanımlı astrojeodezik jeoid ile bilinen bir elipsoid yüzeyi arasındaki
mesafedir.
astrograph astrograf 1. bir paftada veya kağıt üzerine önceden hesaplanmış yükseklik eğrilerini çizen bir cihazdır.
zamana bağlı eğriler, uygun bir şekilde ayarlandığında, pafta veya kağıt üzerinde doğru
yerlerinde bulurlar. 2. odak uzaklığı rota dereceli olan ve gökcisimlerine ait konumları fotografik
ortamlara doğru bir şekilde kaydetmek amacıyla özel olarak tasarlanmış teleskoplardır.
astrograph mean time astrografik ortalama zamanı astrograph’ın ayarlanmasında kullanılan ortalama zaman birimidir. aries’in bölgesel saat açısı
0° olduğunda astrograph ortalama zamanı 12 00’dır.
astrographic position astrografik konum astrometric position’a bknz.
astrogravimetric leveling astrogravimetri nivelman dünyanın şeklinin ortaya çıkarılması amacıyla jeoid ve elipsoid arasındaki yüksekliği belirlemek
için astrojeodezik çekül sapmalarının interpolasyonunda kullanılan gravimetrik harita ile ilişkili
bir kavramdır.
astrogravimetric points astrogravimetrik noktalar gravimetrik metodlarla çekül sapmalarının düzeltildiği astronımik konumlardır.
astrolable astrolab 1. (genel) gökcisimlerinin yüksekliklerini ölçmeye yarayan alettir. 2. (ölçme) (gökküresine ait)
çok hassas yükseklik ölçmeleri için tasarlanmış bir cihazdır. equiangulator; pendulum
astrolabe; planispheric astrolabe; prismatic astrolabe’e bknz.
astrometry astronometri gökcisimleri arasındaki geometrik bağıntılarla onların gerçek ve görünen hareketleri ile
uğraşan astronominin bir dalıdır. özellikle fotografik metodlarla hassas konum belirlemesindeki
astrometrik teknikler uydu ve uzay taşıtlarının izlenmesinde kullanılırlar.
astronomic astronomik astronomi ile ilişkili veya ait, gök cisimleri ile uğraşan bilim dalı ve bu bilim dalına dayalı
sanattır.
astronomic astronomik kooordinatlar 1. (gravitenin lokal yönünün referans olarak kullanıldığı) yeryüzü veya jeoid yüzeyinde bulunan
coordinates bir noktayı tanımlayan miktarlardır. geographic coordinates, gravimetric coordinates; terrestrial
coordinates olarak da bilinir. 2. bilinen bir equinox’a göre bir astronomic cismin koordinatlarıdır.
astronomic arc astronomik yay güneşin veya başka bir gök cisminin ufuk hattının üstünde (diurnal arc) veya altında (nocturnal
arc) iken oluşturduğu yay olarak tanımlanır.
astronomic azimuth astronomik azimut ufuk düzleminde, muhtemelen kuzeyden saat istikameti yönünde ölçülen, gözlemcinin
astronomik meridyen düzlemi ile ölçülen noktayı ve gözlemcinin gerçek normalini (düşey)
içeren düzlem arasındaki açıdır.
astronomic azimuth mark astronomik azimut işareti bir gökcismi üzerindeki ölçüm istasyonundan direk gözlemlerle azimutun belirlendiği işaretli
noktalardır. işaretler lamba olabildiği gibi özel olarak bu amaç için tasarlanmış ışıklı hedeflerde
olabilir.hatta sürekli sabit noktalarda iyi aydınlatılmış nokta da olabilir.
astronomic bearing astronomik semt true bearing’e bknz.
astronomic constants astronomik sabiteler güneş sistemine ait cisimlerin yörünge elemanları, boyutları, güneşe göre kütleleri, şekilleri,
kuzeyden olan açıları, dönüleri, iç oluşumu ve ışık hızıdır. system of astronomic constant’a
bknz.
astronomic control astronomik kontrol noktası konumları astronomik gözlemlerle belirlenmiş kontrol noktalarından oluşan bir ağdır. bu
amaçla belirlenmiş enlem ve boylamlar, jeodezik enlem ve boylamlardan çekül sapması
bileşenlerine karşılık gelen miktar kadar farklılık gösterirler.
astronomic date astronomik tarih epok’un yıl, ay, gün ve ondalık kesir cinsinden ifadesidir. örneğin, 21 aralık 1978 saat 18 00
utc (universal time coordinated), astronomik tarih olarak aralık 1978, 21.75 utc diye ifade edilir.
astronomik tarih diğer zaman sistemleriyle bağlantılı olarak da kullanılır. sistem önceki yılın 31
aralık 00 saatinde başlar. bu epok, ocak 0.0 ile gösterilir.
astronomic day astronomik gün ortalama öğleden başlayan ortalama güneş günü olup ayını tarihin günlük hayatta kullanımının
başlangıcında 12 saat sonrasıdır. astronomiciler genelde sivil günü kullanırlar.
astronomic equator astronomik ekvator dünya üzerinde astronomik enlemin her noktasında 0° olduğu yüzeyden geçen hatta denir.
çekül eğrisindeki sapmalara bağlı olarak astronomik ekvator düz bir eğri değildir. bununla
birlikte, üzerindeki her noktadaki düşeyler, gök ekvatordaki düzleme paraleldir; yani,
astronomik etvator üzerindeki her noktadaki zenith, gök ekvatorunda bulunur. astronomik
ekvatoru istasyon düzeltmesi getirildiğinde jeodezik ekvator olur. terrestrial ekvator diye de
bilinir. geodetic equator’a bknz.
astronomic latitude astronomik enlem dünyanın dönü ekseninin arasındaki açı olarak da ifade edilir. astronomik enlem sadece dünya
üzerindeki konumlar için geçerlidir. ve astronomik ekvatordan başlayıp kuzey ve güney
istikameti boyunca 90° ‘ye kadar hesaplanır. astronomik enlem, çekül sapması düzeltmesi
almamış gök cisimlerine yapılan ölçümlerden direk olarak bulunur.
astronomic leveling astronomik nivelman astrogeodetic leveling’e bknz.
astronomic longitude astronomik boylam gök cismine ait meridyen düzlemi ile keyfi olarak seçilen başlangıç düzlemi arasındaki açıdır.
astronomik boylam çekül sapması, düzeltmesi almamış gökcisimlerine yapılan gözlemlerden
direk olarak elde edilen boylamdır.
astronomic meridian astronomik meridyen gök küresini kuzey ve güney gök kutuplarını kesen büyük daireye denir. lokal astronomik
meridyen noktanın zenitinden geçen meridyendir.
astronomic meridian plane astronomik meridyen düzlemi gözlemcinin düşeyini içine alan düzlem olup, yerin anlık dönü eksenine paraleldir.
astronomic parallel astronomik paralel dünya yüzeyinde her noktasında aynı astronomik enleme sahip noktaların oluşturduğu hattır.
dünya üzerindeki her noktadaki düşey sapmalar aynı olmadığı için, astronomik paralel düzgün
olmayan bir hattır ve tek düzlemde bulunmazlar. astronomic equator’a bak
astronomic position astronomik konum planetary aberasyon hariç aberasyon düzeltmesi almış gökküresi üzerindeki bir cismin (veya
uzay taşıtının) konumudur. astronomik konumlar, fotografın içine aldığı alandaki yıldızlara göre
gözlenen cismin konumunun ölçüldüğü fotografik amaçlı gözlemlerde kullanılır. astrographic
position diye de bilinir. apparent position’a bknz.
astronomic position astronomik konum 1. dünya üzerinde bulunan ve koordinatları gök cisimlerine yapılan ölçümler sonucu belirlenen
noktadır. bu terim genellikle ölçme amaçlı yüksek doğrulukla belirlenmiş noktalar için kullanılır.
2. astronomik enlem ve boylam terimleri ile tanımlı dünya üzerindeki noktalara denir.
astronomic refraction astronomik kırılma atmosfer dışındaki bir kaynaktan gelen ışığın atmosferden geçerken kırılması sonucunda bir
cismin görünen yer değiştirmesidir. bu da tüm objelerin ufuk hattının üzerinde olması gereken
yerden daha yukarıda gürünmelerine sebep olur. bu yer değiştirme, cismin ufuk hattı yakınında
iken daha büyük cisim zenit noktasında iken de sıfır sayılabilecek kadar küçük bir değerdir.
astronomik refraction error; celestial refraction diye bilinir. atmosferik refraction; refraction’a
bknz.
astronomic refraction error astronomik kırılma hatası astronomic refraction’a bknz.
astronomic station astronomik nokta gök cisimlerine yapılan gözlemlerle koordinatı belirlenen dünya üzerinde bir noktadır.
astronomic surveying astronomik ölçüm gök enlem ve boylamın belirlenmesidir. farklılıklar, referans sferoidi boyunca ölçülen açısal yer
değiştirmelere karşılık gelen mesafelerin hesaplanmasıyla bulunur.
astronomic theodolite astronomik teodolıt altazimuth instrument’e bknz.
astronomic time astronomik zaman gün içinde (astronomik gün) öğleyin başlayan güneş zamanıdır. astronomik zaman ya görünen
güneş ya da ortalama güneş zamanı olabilir. 1925 den itibaren sivil zaman, astronomik zaman
yerine kullanılmaktadır.
astronomic transit astronomik geçiş transit’e bak, 4 ncü tanım.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 8/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
astronomic triangle astronomik üçgen gök cisimlerine yapılan gözlemlerin çözümünde kullanılan, ya yer bazlı ya da gök bazlı
navigasyon amaçlı üçgenlerdir. gök küresinde; gök cisminden, zenith’den ve gök kutup
noktasını birleştiren büyük daire yaylarının oluşturduğu üçgendir. astronomik üçgenin açıları;
kutup noktasında saat açısı,gök cisminin bulunduu noktada parallaktik açı ve zenit noktasında
azimut açısı adını alır. yaylar ise kutup noktasından zenit noktasına kadar collatitude, zenit-gök
cismi arasına zenit mesafesi ve gök cismi-kutup noktası arası kutupsal uzaklık adını alır. pzs
triangle diye de bilinir
astronomic unit astronomik birim güneş sisteminde mesafe ölçmede kullanılan ve (1960’da kabul edilmiş) 149 600 000 km’ye
denk gelen uzunluk birimidir. bu mesafe ortalama güneş dünya mesafesidir
astronomic year astronomik yıl tropical year’e bknz.
asw prediction area chart asw kestirim alan haritası (asw) batimetrik rölyef, taban boşluk sınıfı, tek hız profili tarafından karakterize edilmiş homojen
akustik bölgelerle beraber üst baskısı yapılmış standart dma hidrografik deniz haritası
(denizaltı imha savaşı.)
atlas grid atlas gridi numaralarla ve harflerle haritada, fotoğrafta veya diğer grafiklerde bir noktanın veya bölgenin
yerini tanımlayan referans sistemi. ayrıca alfanumerik grid diye de adlandırılır
atmosphere atmosfer (jcs) dünyayı çevreleyen havadır. ıonosphere; stratosphere; tropopause; troposphere’e bknz.
atmospheric drag atmosferik sürüklenme atmosferin engellemesi sonucu dünyaya yakın suni uyduların yörüngelerinde meydana gelen
büyük bozulmalardır. seküler etkileri, dış merkezliliğin büyük eksenin ve peryodun azalmasıdır.
drag diye de bilinir.
atmospheric refraction atmosferik kırılma dünya atmosferinden geçerken oluşan ışığın kırılmasıdır. atmosferik kırılma, hem astronomik
hem de dünya yüzeyine ait kırılmayı kapsar.
atomic time atomik zaman atomik oscillatorin frekansına bağlı zaman aralığıdır.
attitude duruş 1.(jcs) bir referans veya çatıya göre eksenlerin eğimi ile belirlenen bir cismin pozisyonu. aksi
belirtilmemişse bu referans çatısı dünyaya sabitlenmiştir. 2.hedefin uzun eksenine doğru
uzanan grid. 3.(fotogrametri) kameranın açısal oryanstosyonu veya bir dış referans sistemine
göre bu kamera ile alınmış fotografın durumu. genellikle dönüklük, kanat ve azimut, veya roll,
pitch ve yaw diye tanımlanır.
attribute öznitelik. bir olay veya yerin bir karakteristiğidir. bu fiziksel, sosyal, ekonomik veya doğadaki özellikler
olabilir. mesela, yolun isimleri ve tipleri yolun özelliğidir
attribute identifier öznitelik tanımlayıcı bir özniteliği üç alfa sayısal karakterlerle belirtir.
attribute tagging öznitelik etiketleme belirli bir detay için özniteliklerin oluşturulması.
attribute value öznitelik değeri özniteliğe atanmış özel değer.
augmentation birikim bir gök cisminin yüksekliği artarken gözlemciden olan indirgenmiş mesafeden kaynaklanan
azimut yarıçapındaki görünen artış. bu terim daha çok ay ile ilgili olarak kullanılmaktadır.
augmentation correction birikim düzeltmesi birikimden kaynaklanan, özellikle bir gök cisminin yüksekliği artarken yarıçapındaki görünen
artışa bağlı olarak sextant aletindeki yükseklik düzeltmesi.
augmenting factör birikme katsayısı saatlik cetvel değeri ile karşılık gelen saat değeri arasındaki farkı hesaplamak amacıyla gel
git veya gel git akıntılarının harmonik analizinde kullanlan katsayı
austral güney güneye ait.
australian national spheroid avustralya ulusal sferoid aşağıdaki boyutlara sahip referans sferoid; eksen – 6,378,160.0 metre; ve basıklık 1/298.25.
authalic (equal – area ) latitude authalik (eşit alan) enlemi sferoid, üzerinde karşılık gelen paralellerin enlemi ile sferoid gibi aynı alana sahip küre
arasındaki enlem. authalik enlemler eşit alan harita izdüşümlerinin hesaplanmasında kullanılır.
authalic map projection authalik harita izdüşümü eşit alan harita izdüşümü.
auto reflection oto yansıma otomatik kolimatör işlevine (paralel kılma) sahip teodolitlerde odaklamanın sonsuzlukta
oluşmasından ziyade ayna ve prizma yüzeyine odaklanması. gözle görünen görüntü, reflektör
yüzeyinde oluşmakta ve gauss görüntüsü reticule’un hareketini izleyemektedir. halbuki,
otomatik kolimasyonda, cihaz sonsuzda odaklanmakta ve gaussgörüntüsü reticule’ün zıt
yönünde hareket eder.
autocollimation otokolimasyon (ölçme) bir alet veya cihazda azimutun belirlenmesinde veya devir edilmesinde kullanılan
işlemdir. bu işlem, gerçek görüntünün retikülünde bir aynadan veya porro prismasında
yansıdığı gibi iki eşit parçaya bölme kabiliyetine sahip özel olarak tasarlanmış teleskopa
ihtiyaç göstermektedir. böylece bir eşit parçaya ayırma işlemi oluştuğunda teleskopun görüş
hattı aynanın yüzeyine veya prizmanın uç kenarına dik olur.
autocollimator otokolimatör artı kıl’ın aydınlatılmasının sağlandığı colimatördür. böylece, yansıma yüzeyi zuhur eden ışın
demetinin normaline yerleştirildiğinde, artı kıl’ın yansıyan görüntüsü gerçek artı kılla üst üste
çakışmış görünür. bu cihaz, optik ve mekanik cihazların kalibrasyonunda ve doğrultunun
belirlenmesinde kullanılır.
autofocus rectifier - otomatik odaklayıcı düzenleyici dönüklük kaynaklanan hava negatifindeki distorsiyonların düzeltilmesini sağlayan hassas,
düşey bir fotoğraf büyültücü. alet işlemleri motorlarla gerçekleştirilir ve keskin odaklamayı
sağlamak için mekanik sistemlerle içten bağlantılıdır.
automated air facilities otomasyona geçilmiş hava savunmaya yönelik uçuş operasyonları ile ilgili hava sahası kolaylıklarını içeren özniteliklerin
information file kolaylıkları bilgi dosyası tanımlandığı bilgisayar bilgi dosyasıdır.
( aafif )
automated imposition otomatik yükleme makinası (miso, misomex) birden çok görüntüyü birbiri ardına baskı kalıbına, kağıda veya filme pozlayan
machine makine.
automated mapping / facilities otomatik harita çizimi / tesis yazı ve sınırlı detay öznitelik verisi taşıyan bilgisayar destekli harita çizim sistemi. am/fm
management (am/fm) yönetimi (am/fm) sistemleri genellikle kamu endüstrisi ve belediyelerde kullanılmaktadır.
automated mapping/facilities otomasyonla harita sınırlı öznitelik verileri ve notların bilgisayara yüklenmesiyle haritalar oluşturulur. am/fm sistemi
management oluşturma/kolaylıkların belediye ve endüstri hizmetlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
( am/fm ) düzenlenmesi
automated tactical target otomize taktik hedef grafiği bir hedefi ve bu hedefi çevreleyen sınırlı bir bölgeyi kapsayan, hedef detaylarını en iyi gösteren
graphic (attg) ölçekteki hava fotoğraflarını içeren taktik hedef materyaller.
automatic clipping joining otomatik kupürleme katılma operatörün müdahalesi haricinde veri tabanı içinde yer değiştirme ve kopyalama amacında veri
tabanının küçük bölümlerini kopyalayabilen sistem.
automatic clipping/joining otomatik kesme/birleştirme operatörün müdahalesine gerek kalmadan veri tabanın başka bir yerine götürmek ve
yerleştirmek için veri tabanın küçük bir kısmını kopyalama imkanı veren bir sistemdir.
automatic inversor otomatik düzeltici- mercek kurallarını ve scheimpflug şartını otomatik olarak yerine getirilmesini sağlayan bir
mekanizma kullanan düzeltici. inversors diye adlandırılan bu aletler doğrusal ve açısal
düzeltme elemanları için mekanik bir çözüm sağlarlar. esasen, bu sınıf düzelticiler keskin
odaklama için gerekli optik elemanları çözen dönüklük analizcileridir.
automatic rod otomatik çubuk bkz. tape rod.
automatic snapping otomatik kopya operatörün müdahalesi haricinde, kesişmeye veya düğüme en yakın önceden belirlenmiş
başlangıca yaklaşan bölünmüş çizgi tamamlama yeteneği bulunana sistem.
automatic traverse computer otomatik travers bilgisayarı
autoradar plot otoradar çizim bknz. deniz/hava haritası karşılaştırma ünitesi.

autoreducing tachymeter otoindirgemeli takimetre yatay mesafe ve yüksekliklerin eş zamana ölçtüğü takimetri sınıfıdır. yatay mesafe 100
katsayısıyla çarpımı sonucunda elde edilir. düşey mesafe, optik olarak görülen bir katsayı ile
eğrinin çarpımı sonucunda elde edilir.
autoscreen film ototram film devamlı ton kopyadan otomatik olarak yarım ton negatif üreten, yarım ton tram oluşturan

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 9/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
fotoğrafik film
autoscreen film- otomatik ekran filmi sürekli ton kopyadan otomatik olarak yarım ton negatif üreten bir yarım ton screen fotografik
film.
autumnal equinox sonbahar ekinoksu ekliptik ile güneşin gök ekvatorunun 23 eylül tarihinde kuzeyden güneye geçiş yaparken
kesiştiği noktadır. libra’nın ilk noktası veya eylül equinox’u olarak da adlandrılır.
auxiliary contour yardımcı eş yükselti eğrisi bknz. ilave eş yükselti eğrisi.
auxiliary meander corner yardımcı kıvrım köşe alt bölümlere ayrıldığında çok küçük olan bölüm içinde kalan bir adanın kıvrım çizgisi üzerine
veya tamamıyla çeyrek bölüm içinde kalan bir gölün kıvrım çizgisi üzerine kurulmuş yardımcı
kıvrım köşe.
auxiliary station yardımcı nokta ana ağa bağlı herhangi bir istasyondur (noktadır) ve nokta konumunun doğruluğuda bu ağa
bağımlıdır.
average terrestrial pole ortalama yer kutup noktası dünyanın dönü yeni ekseninin anlık kutup noktasının belirli bir zaman içerisindeki ortalama
konumudur. conventional international origin’e bknz.
averaging device ortalama cihazı kabarcık sextant’da olduğu gibi, belirli bir sayıdaki okumaların ortalamasını alan cihazdır.
axis eksen- bknz. kamera ekseni, tolimasyon ekseni, koordinat ekseni, ekvatoryal eksen fiducial eksenler,
yatay eksen, büyük eksen, küçük eksen, optik eksen, kutupsal eksen, yarıçap büyük ekseni,
yarıçap küçük ekseni, düzeç seviye ekseni, topple eksen, transvers eksen, düşey eksen, x
ekseni, y ekseni, z ekseni.
axis homology homoloji ekseni fotoğraf düzleminin, haritanın yatay düzlemi veya yer referans düzlemi ile kesişimi. fotoğraf ve
harita düzleminin karşılıklı doğruları homoloji ekseninde kesişir. perspektif ekseni, harita
paraleli, diye de adlandırılır. bknz. yer paraleli
axis of lens homoloji ekseni bknz. optik eksen.
axis of level seviye ekseni bknz. düzeç seviye ekseni.
axis of perspective perspektif ekseni bknz. homoloji ekseni.
axis of the level bubble nivelman düzeç ekseni spirit level axis’e bknz.
axisof tilt - dönüklük ekseni perspektif merkezden geçip temel düzleme dik olan doğru. dönüklük ekseni uzaydaki bir kaç
doğrudan her biri olabilir. (örneğin, izometrik paralel veya yer hattı), fakat mevcut tanımlama
dış yöneltmenin konumsal elemanlarını bozmadan fotografın eğilmesi kavramına imkan
verenidir.
azimuth azimut 1.(jcs) güney ve batının negatif kabul edildiği x y koordinat sisteminde veya saat istikameti
yönünde artan pozitif miktarlar cinsinden ifade edilebilen miktarlardır. bu miktarlar, ya gerçek
kuzeyden ya da kullanılan silah sistemine özgü manyetik kuzeyden referans alınırlar.
2.(surveying) (ölçme) genellikle meridyenden veya bir referans düzleminde saat istikameti
yönünde ölçülen ve bir doğrultuya olan yatay açıdır. back azimut (geri azimut)tan farklı olması
için forward azimutu (ileri azimut) diye de bilinir. 3. (fotogrametri) esas (asıl) düzlemin azimutu.
astronomic azimuth; azimuth by altitude; back azimuth; computedazimuth angle; direction
method of determining astronomic azimuth; geodetic azimuth; grid azimuth; inertial azimuth;
laplace azimuth; magnetic azimuth; method ofrepetitions (determination of astronomic
azimuth; micrometer method (determination of astronomic azimuth); normal section azimuth;
true azimuth’e bknz.
azimuth angle azimut açısı 1. (jcs) referans istikametinden diğer bir doğrultuya yatay düzlemde saat istikameti yönünde
ölçülen açıdır. 2. (astronomi) gök meridyen düzlemi ile gözlem yapılan objeyi içine alan düşey
düzlem arasında yükseltilmiş kutup istikametinden hesaplanan 180° lik veya daha az açıdır.
astronomik çalışmalarda azimut açısı, küre üzerinde kutup, zenit ve yıldızın meydana getirdiği
astronomik üçgendeki zenitde oluşan açıdır. jeodezi çalışmalarda, gök kutup noktası ile ölçü
yapılan yer noktası arasında yatay düzlemde elde edilen açıdır. 3. (ölçme) azimuttun
hesaplanarak taşındığı bir triyangulasyon veya poligon çalışmasındaki bir açıdır. basit bir
poligon, her açı bir aziut açısı olabilir. bazen, poligonlarda çok kısa mesafeli hatalarda
azimutun taşınmasından vazgeçmek amacıyla göreceli olarak daha uzun mesafe aralıklarında
azimut açısını oluşturan ek gözlemler yapılır. üçgenleme yöntemiyle yapılan nirengi
çalışmalarında belirli açılar, şekil konumu ve boyutu dolayısıyla azimut açısı olarak kullanılmak
amacıyla seçilirler ve azimut koşullu denklemlerin oluşturulmasında kullanılırlar. (azimut
denklemi)
azimuth bar azimut çubuğu azimut cihazına bknz.
azimuth by altitude yükseklik açısı ile belirlenen yükseklik, denklinasyon ve verilen enlem ile ortaya çıkan navigasyonel üçgenin çözümüyle
azimut belirlenen azimutdur.
azimuth circle azimut dairesi bir pusula veya pusula tekrarlayıcısı (?) üzerine sıkıca oturacak (uyan) şekilde tasarlanmış bir
halkadır. ve pusula sapma açısı ve azimutların ölçülmesini sağlayacak şekilde donanmıştır.
azimuth equation azimut denklemi üçgenleme veya poligon metoduyla birbirine bağlanmış iki doğrultunun sabit azimutları
arasndaki ilişkiyi ifade eden bir koşul denklemidir.
azimuth error of closure azimut kapanma hatası error of closure’a bknz. tanım 3.
azimuth instrument azimut cihazı (manyetik) azimut ölçümünde kullanılan bir alettir, özellikle manyetik pusulanın cam
kapağında merkezi bir mil üzerinde dönen bir cihazdır. azimuth bar; bearing bar olarak da
adlandırılır.
azimuth line azimut hattı (fotogrametri) fotografın temel noktasından, izo merkezden veya nadir noktasından geçen
radyal hat. aynı uçuş hattındaki komşu fotograftaki benzer noktayı temsil eder. radyal
üçgenlemede kulanılır.
azimuth mark azimut işareti üçgenleme metodu ile veya poligonlama ile oluşturan bir noktadan anlamlı bir mesafede
bulunan ve azimutuın belirlendiği bir doğrultunun sonunu işaretlemek amacıyla kullanılan işaret
setidir. daha sonraki kullanıımlar için başlangıç veya referans azimutu olarak
kullanılır.astronomic azimuth mark; geodetic azimuth mark; laplace azimuth mark’a bknz.
azimuth transfer - azimut transferi bindirmeli uçuşlardan seçilen iki düşey fotoğrafın nadir noktalarının bağlanması. (düz bir doğru
ile)
azimuth traverse azimut poligonu ölçülen güzergaha ait doğrultuların azimut ile belirlendiği ve ters azimut açısı ile kontrolunun
sağlandığı ölçme amaçlı poligondur. bu tipte bir poligonu oluşturmak amacıyla gerçek,
manyetik veya varsayılan bir referans meridyenine ihtiyaç vardır.
azimuthal chart azimutal deniz/hava haritası azimutal projeksiyonlu deniz/hava haritası. zenital deniz/hava haritası olarak ta adlandırılır.
azimuthal equidistant chart azimutal eşit uzaklık deniz/hava azimutal eşit uzaklık deniz/hava haritası.
haritası
azimuthal equidistant map azimutal eşit uzaklık harita merkez doğru çizgiler şeklinde ışın yayan veya bu merkezden büyük dairelerin gerçek
projection izdüşümü azimutlarının kutup izdüşümü tarafından temsil edildiği ve uzaklıklarının bu doğrultuda tam
ölçekli olan bir azimutal harita izdüşümü. bu izdüşüm, ne eşit alanlıdır ne de açı koruyan
(konformal) dır.
azimuthal map projection azimutal harita izdüşümü bütün ışın yayan çizgilerin azimutlarının veya yönlerinin merkez noktasından olması veya
kutbun küre üzerinde karşılık gelen çizgilerle azimutların veya yönlerinin aynı olması.
azimuthal orthomorphic map azimutal ortomorfik harita bknz. stereografik harita izdüşümü.
projection izdüşümü
bache wurdem base line bache–wurdem baz hattı ölçü herbirisi 6 m.den az kısa olan pirinç ve demir çubuktan oluşan ve bir uçtan sıkıca tutulup
measuring apparatus cihazı serbest kalan uçların manivela ile birleştirilerek oluşturulan cihazdır.
back azimuth geri azimut 1. (jeodezik ölçme) bir referans elipsoidi veya küre üzerinde a noktasından b noktasına olan
azimut bilindiğinde geri azimut b noktasından a noktasına olan azimuttur. meridyen
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 10/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
düzlemlerinin birbirlerine yakınması dolayısıyla bir doğrultuya ait ileri ve geri azimutlar
birbirlerinden tam olarak 180° farlı değildir.sadece hen a hem de b noktaları aynı jeodezik
boylam üzerinde ise veya heriki noktanın jeodezik enlemleri 0° olması durumları hariçtir.2.
(düzlem ölçmesi) düzlem koordinat sisteminde ise ileri ve geri azimutları arasındaki farkın 188
olması dışında yukarıdaki husularla aynıdır. azimutun 1nci tanımına bknz.
back bearing geri semt 1.kuzeyden olan açının 180° farklısı veya verilen pusula sapma açısının ters yönüde
ölçülmesi ile elde edilen açıdır. ters pusula sapma açısı olarak da adlandırılır. 2. doğrultunun
karşı ucundaki gerçek meridyenden (kuzeyden) ölçülen açıda olduğu gibi doğrultunun diğer
ucunda ölçü yapılan noktadan olan kapanmadır. tüm doğrultulardaki ters kapanmalar (güney
kuzey doğrultusundaki hatlar hariç) ölçüm yapılan noktadaki kapanmadan farklıdır. ve her iki
noktada arasındaki meridyenlerin yakınsaması (aralığı) kadar farklılık gösterirler.
back focal distance geri odak mesafesi bknz. geri odak uzunluğu.
back focal lenght geri odak uzunluğu en iyi ortalama tanımlama düzleminden arka vertekse kadar mercek ekseni boyunca ölçülen
mesafe. geri odak mesafesi; gerik odak diye de adlandırılır.
back focus - geri odak bknz. geri odak uzunluğu.
backsight geri okuma 1.daha önce oluşturulmuş bir ölçü noktası veya doğrultusuna olan istikamet hattıdır. 2.
(poligon) daha önce oluşturulmuş bir ölçü noktasında poligon kapanma açısı olmayan hattıdır.
3. (nivelman) yüksekliği belirlenmiş bir noktaya tutulan istikamet mira üzerindeki okuma olup
nivelman loop’undaki kapanma istikametinden farklıdır. ileri istikamet ölçüsünden önce alet
yüksekliğinin belirlenmesinde gerekli olan herhangi bir mira okumasıdır. plus sight olarak da
adlandırılır.
backstep geri adım yöntemi bir haritanın üst enleminden aşağıya doğru uygun mesafeler ölçerek bir projeksiyonun en
alttaki enlemi için kayıklığı belirleme yöntemi.
backup destekleme daha önceden bir yüzüne basılmış paftanın diğer yüzüne basılmış görüntü. ayrıca böyle
görüntülerin basımı.
balancing a survey ölçülerin ayarı herhangi bir poligonda kapanma hatasını ortadan kaldırmak üzere ve herbir poligon noktası
için dengeli bir konumun elde edilmesi amacıyla düzeltmelerin dağıtılması.
baldwin solar chart baldwin güneş deniz/hava güneş’in gölgesiyle düzlemde yön bulmak için dizayn edilmiş deniz/hava haritası
haritası
ballistic camera - balistik kamera roketler, füzeler ve uydular gibi objeleri resimlemek için gece kullanılan cam tabakalar kullanan
hassas yer kamerası. izleme kamerası diye de adlandırılır. bknz. bc-4 kamera.
band bant kanal. elektromanyetik radyasyon dalga boylarının bir bölgesi.
band interleaved by line satırla ayrılmış bant çok değişkenli raster veri grupların özel bir uygulamasıdır. bir sonraki satırdan önce rasterdaki
her satır için değişkenlerin veya bantların değerleri sıralı olarak yüklenir.
band sequential ardışık bant çok değişkenli raster veri grupların özel bir uygulamasıdır. her ayrı değişken veya bant için
oluşturulan veri dizileri diğer değişkenlerden bağımsız olarak yüklenir.
bar scale çubuk ölçek bknz. grafik ölçek.
barlow leveling rod barlow mirası yükseklik olarak 0.02 foot’da bir işaretlenmiş üçgenlerin bulunduğu miradır.
barometer barometre atmosferik basıncı ölçmeye yarayan bir alettir. aneroid barometer; cistern barometer; mercury
barometer; siphon barometer’a bknz.
barometric altimeter barometrik altimetre cihazın üzerindeki havanın ağırlığının ölçülmesiyle bulunan, deniz seviyesinde veya başka bir
referans yükseklik sisteminden olan yüksekliğin veya irtifayı gösteren cihazdır. pressure
altimeter; sensitive altimeter diye de bilinir. aneroid altimeter’e bknz.
barometric elevation barometrik yükseklik barometre veya altimetre ile bulunmuş yükseklik.
barometric hypsometry barometrik hipsometri civalı veya aneroid barometreler vasıtasıyla yüksekliklerin belirlenmesi.
barometric leveling barometrik nivelman barometre veya barometrik altimetre ile elde edilen atmosferik basınç farklılıklarından
yararlanarak yükseklik farklarının belirlenmesi metodudur. dolaylı nivelman metodlarından bir
tanesidir.
barycenter baricenter kütlelerden oluşan bir sistemde kütle merkezidir. örnek olarak dünya ay sisteminin bari
merkezini verebiliriz.
basal coplane bazsal kopleyn (fotogrametri) iki fotoğrafın hava bazına paralel ortak bir düzlemde olduğu fotoğraf çiftlerinin
pozlama şartı. eğer hava bazı yataysa, fotoğraflar yatay kopleynde pozlandı denilir.
basal orientation bazsal yöneltme yer koordinat sistemine göre hava bazının iki ucunun konumunun ayarlanması. esasen iki
ucun üç boyutlu koordinatları ile ayarlanır. pratikde bu elemanları şu iki alternatif yoldan biriyle
belirlemek uygundur. (1) bir ucun yer dik koordinatları ve diğer ucun dik koordinatları farkları.
(2)bazın bir ucunun dik koordinatları, bazın uzunluğu ve örneğin baz doğrultusu ve baz tilti gibi
iki doğrultu elemanı.
basal plane baz düzlemi bknz. epipolar düzlem.
base apparatus baz ölçü cihazı (ölçme) üçgenleme ile nirengilemede baz hattı uzunluğunu veya birinci yada ikinci derece
poligonlarda bir hattın uzunluğunun hassas ve doğru bir şekilde ölçülmesi amacıyla
tasarlanmış herhangi bir aygıta denir. bache line measuring apparatus; compensating…;
schottbase line measuring apparatus’a bknz.
base chart temel deniz/hava haritası bknz. temel harita
base color temel renk çok renkli bir haritada ilk olarak basılan ve sonra basılacak renklere rehber olan renk.
base construction line temel yapı çizgisi diğer meridyenlerin referans aldığı, merkez meridyene dik açılı olan harita izdüşümünün taban
çizgisi.
base data temel veri diğer karşılaştırma ve coğrafik doğrulama amaçlı bilgilerle beraber temel seviye harita verisi.
base direction baz doğrultusu hava bazını içeren düşey düzlemin doğrultusu. baş açısı veya azimut olarak ifade edilir. bknz.
baz yöneltmesi.
base line baz doğrusu 1. (ölçüm) olağan dikkatten daha fazla özen gösterilerek ölçülen doğru. diğer ölçümler
koordinasyon ve korelasyon açısından bu doğruya dayandırılır. 2.(jcs) (fotogrametri) iki düşey
hava fotoğrafının temel noktaları arasındaki hat. genellikle diğer fotoğrafın temel noktası
transfer edildikten sonra bir fotoğraf üzerinde ölçülür. 3.(jcs) (üçgenleme) birbirine bağlanmış
üçgenler serisinin bir kenarı, bu kenarın önceden belirlenmiş doğruluk ve hassasiyetle
ölçülmüş uzunluğu ve bu uzunluktan faydalanılarak diğer üçgenlerin kenar uzunlukları
hesaplanır.( üçgenlemedeki baz doğruları bunlarca kontrol edilecek çalışmanın karakterine
göre sınıflandırılır ve bunların ölçümünde kullanılan alet ve yöntemler her sınıf önceden
tanımlanmış muhtemel hatalardır. bu muhtemel hatalar uzunluk biriminde şu şekilde ifade
edilirler birinci derecede baz doğrusu, 1500.000; üçüncü derece baz doğrusu, 11.000.000;
ikinci derece baz doğrusu, 1 250.000 ) üçgenleme baz doğrusu diye de adlandırılır. 4.(uspls)
bir başlangıç noktasından bir enlem paraleli üzerinde doğu-batı doğrultusunda uzanan doğru.
aynı başlangıç noktasından geçen temel meridyenle kaplanan alandaki kadastral ölçüler için
diğer doğrular bu doğrudan başlatılır. 5.(navigasyon) loran sistemindeki iki istasyon gibi bir
konum doğrusunun belirlenmesi için birbiriyle bağlantılı çalışan iki radyo istasyonu arasındaki
doğru.
base manuscript temel taslak bknz. derleme taslak.
base map (jcs) temel harita zorunlu bilgileri gösteren harita veya deniz/hava haritası. özel doğal ilave verilerin
derlenmesinde veya üst baskıda kullanılır. özel bilgilerin gösterileceği haritaların hazırlanması
için de bilgiler içerir. ayrıca bknz. temel pafta; harita.
base net temel ağ küçük üçgen ve dörtgen ağı, ölçülmüş temel çizgiden başlar ve üçgen ana şema çizgisine
bağlanır.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 11/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
base sheet temel pafta stereo üçgenleme ve stereo derlemenin meydana getirildiği ve harita izdüşümünün ve yer
kontrol parsellemesinin yapıldığı boyutsal olarak sabit materyalden kağıt.
base station baz noktası 1.(ölçme) ölçünün başladığı noktadır. 2.(gravite)mutlak gravite değeri bilinen coğrafik
konumdur. nokta inkişafında, bilinen değerlerinden veya tekrarl veya devamlı ölçümlerinden
yararlanarak diğer noktaların belirlenmesinde kullanılan referans istasyonudur.
base tape baz şeridi birinci veya ikinci derece poligon hatlarındaki uzunlukların ölçülmesinde ve üçgenleme metodu
ile nirengilemede kontrol amaçlı baz hatlarınn ölçülmesinde kullanmak üzere mükemmel bir
işçilik ile derecelenmiş alaşım veya metalden yapılmış şerittir.
base tilt baz dönüklüğü yataya göre hava bazının eğikliği. bknz. baz ayarı.
base-altitude ratio - baz-yükseklik oranı hava bazı uzunluğu ve bir stereoskopik fotoğraf çiftinin uçuş yüksekliği arasındaki oran. bu
oran k-faktörü ile ilgilidir. b/h diye de gösterilebilir.
base–line –extension baz hattı uzantısı (navigasyon) bir dizi konum belirlenmesi amacıyla bir çift radyo istasyon vericisinin ötesinde
her iki istikamette baz hattının uzantısıdır.
base–line levels baz hattı nivelmanı baz hattı noktalarının yüksekliklerinin belirlenmesi ve hesabında kullanılmak üzere baz hattı
boyunca ölçülen nivelman hattıdır.
base–line terminal stations baz hattı son noktaları bir baz hattının uç noktalarını ifade eden ve inşa edilmiş noktalardır.
basement contours zemin eş yükselti eğrisi metamorfik ve volkanik kayalar veya zemin kompleksi yüzeyindeki eş yükselti eğrisi.
basic control temel kontrol noktası daha sonraki ölçülerin kontrolu için gerekli olan ve sürekli olmak amacıyla arazide inşa edilmiş,
3 ncü ve daha üst seviyede doğruluğa sahip yatay ve düşey kontrol noktasıdır.
basic cover ( jcs ) temel örtü doğal veya yapay arazi arızaları sonraki örtüler ile meydana gelmiş herhangi bir değişikliği
bulmak için karşılaştırılır. bkz. comparative cover.
bathygraphic batigrafik okyanus dibi tanımlayıcısı.
bathymetric batimetrik okyanus dibiyle ilgili ölçümler.
bathymetric archive data (bad batimerik arşiv veri (bad) sayısal üretim sisteminde dma, batimetrik arşiv veri (bad) altlıkları/’katmanları bütün
araştırmalardan alınan sonarları içerir. bad sonar verilerin yoğunluğu oldukça yüksektir.
ayrıca, araştırma sırasındaki hassasiyet ve doğruluk verilerini de içerir.
bathymetric chart batimetrik deniz/hava haritası okyanus tabanının topoğrafik haritası.
bathymetric contour batimetrik eş yükselti eğrisi bknz. dip eş yükselti eğrisi.
bathymetric navigation charts batimetrik seyrüsefer haritası batimetrik eğriler şeklinde sualtı topoğrafyasını gösteren haritalardır., bnpc portresi, çok noktalı
(bnc) (bnc) ışık/swath bathymetry ile detaylandırılmıştır. bnpc paftaları ölçek, kapsam ve numara
uygulaması olarak temel dünya indeksinin taban eş yükselti eğrisi (bc) haritalarına uygundur
bathymetric navigation batimetrik seyrüsefer planlama batimetrik eğriler şeklinde sualtı topoğrafyasını gösteren haritalardır., bnpc portresi, morfolojik
planning charts (bnpc) haritası (bnpc) yorum ve oşinoğrafik araştırma programı ile toplanmış veri içeren çok noktalı ışık/swath
bathymetry ile detaylandırılmıştır. bnpc paftaları ölçek, kapsam ve numara uygulaması olarak
temel dünya indeksinin taban eş yükselti eğrisi (bc) haritalarına uygundur. değişik ölçeklerde
üretilirler.
bathymetric recovery area batimetrik arazi kazanma alan bknz. hassas batimetrik seyrüsefer bölge haritaları.
charts (bracs) haritası (bracs)
battle map (jcs) savaş haritası genellikle 1:25 000 ölçekli, bütün kuvvetlerin taktik seviyede kullanımı için yeterli ayrıntıdaki
arazi özelliklerini gösteren harita.
batyhmetric model data (bdm) batimetrik model veri dma sayısal üretim sisteminde, batimetrik arşiv veri tabakasındaki tüm sonarlar batimetrik
model veri (bmd) tabakasından seçilmiştir. bmd tabakasındaki tüm sonarlar kritik olan
sonarlardan elde edilmiştir. bu sonarlarla deniz haritalarındaki okyanus tabanını
oluşturulmasında kullanılır. ayrıca bknz. batimerik arşiv veri.
batyhmetry batimetri okyanus diplerini ve topografyada yorum ve belirleme bilimi.
baud rate baud oranı bilgisayarın diğer aletlere arasındaki veri alışveriş hızının ölçümü.
bc4 camera bc4 kamerası wild t 4 astronomik teodolitinin değişiklik yapılan kısmı üzerine bir adet wild astrotar veya wild
cosmotar lens konisinin monte edilmesiyle oluşan balistik veya jeodezik amaçlı yıldız
kamerasının ticari adıdır. aslında roketlerin uçuş yörüngelerinin kaydı amacıyla tasarlanmış
olmasına rağmen jeodezik amaçlı suni yer uydularının fotografik yolla izlenmesine yönelik
uyarlanmıştır
beam of light işık demeti işıklandırılmış bir yüzeyin bir çok noktasından oluşuyormuş gibi ışık kalemleri grubu. bir paralel
ışın demeti, her kalemin bir ışın olarak kabul edilebilecek küçük bir kesişiminin olduğu özel bir
durumudur.
beaman arc beaman yayı transit veya alidad’ın düşey dairesinde ölçme çubuğu (stadia) ile yapılan ölçümlerde kolay
tatbiki sağlamak amacıyla özel olarak derecelenmiş yaya denir.
bearing semt 1. (jcs) (genel) belirli bir datumdan bulunulan noktadan ikinci bir noktaya saat istikameti
yönünde ölçülen yatay açıdır.bearing angle diye de bilinir.grid bearing relative bearing’e bknz.
2.(novigasyon) bir yer noktasına diğer yer noktasından olan ve belirli bir referans
doğrultusunda olan açısal mesafe olarak ifade edilen yatay doğrultudur.genellikle referans
doğrultusu (0°)’den saat istikameti yönünde 360° ‘ye kadar ölçülür.bazen semt ile azimut
birbirlerinin yerine kullanılırlar.ancak semt açısı navigasyonda yer noktalarına uygulanırken
azimut,dünya üzerindeki bir noktadan gök küresi üzerindeki bir noktaya olan doğrultular için
kullanılır. 3. (ölçme) bearing of line ‘a bknz. ayrıca astronomik bearing;back beraing;…;true
bearing ‘e bknz.
bearing angle semt açısı bearing’e bak 1 nci tanım
bearing bar semt çubuğu azimuth instrument’e bknz.
bearing circle semt yayı pusula üzerine veya pusula (repeater)’e üzerine sıkıca oturan ve pusulann gösterdiği açıları
ölçmeye yarayan işaretlere sahip olacak şekilde tasarlanmış dairedir.
bearing line semt doğrultusu bir açı doğrultusunda uzanan hatta denir.
bearing of line doğrultunun semti (düzlemsel ölçme) bir hattın, içinde bulunduğu çeyrek daireye komşu referans meridyeni ile
yaptığı yatay açıdır.bu terim (bearing), hesaplanmış olduğu meridyenin ucu (kuzey veya
güney) ile tanımlanr ve hesaplama yönünde (doğu veya batı) dir. böylece, kuzeydoğu çeyrek
dairesinde meridyen ile 50° lik bir açı yapan hat; n 50° e lik bir semt açısına (bearing) sahip
olacaktır. pek çok ölçme çalışmasıında, azimutlar bearing’lere göre daha çok tercih
edilmektedir.
bearing tree semt alınan ağaç köşe noktası olarak kabul edilen ve mesafesi ile doğrultusunun kaydedildiği işaretli bir ağaçtır.
bearing ağaçları, gövdelerine çakılmış bilinen işaretlerle ayırt edilirler ve ağacın boyutları ile
çeşidi de kayıt edilir.
bell gravity meter bell gravimetresi dengelenmiş bir platform üzerine tek eksenli sarkan ve kuvvetin tekrar dengeye geldiği bir
accelometerin (pedulus force rebalance) monte edilmesi ile oluşan ve bir ölçü platformundaki
graviteyi ölçmek üzere dinamik ve sayısal bir filtreye ara yüzeylenmiş bir cihazdır.
bench mark nirengi noktası kabul edilmiş bir datumun üstünde veya aşağısındaki yüksekliği bilinen ve göreceli olarak sabit
bir nesneye doğal veya suni malzeme üzerine yerleştirilmiş işarete sahip düşey kontrol
noktasıdır.genellikle nokta numarası veya adı yüksekliği ve sorunlu olan kuruluş adını içerecek
şekilde inşaa edilmiştir.yüksekliklerin daha sonra hesaplanması dolayısıyla yeni kontrol
noktalarına nadiren ilave edilirler.böylesi bir nokta (bm) nadiren ölçülmüş enlem veya boylama
sahiptir.first order bench mark;function mark ;…..;vertical angle bench mark’a bknz.
bessel spheroid (ellipsoid) bessel sferoid (elipsoid) aşağıdaki takribi boyutlara sahip referans elipsoid: küçük yarı eksen – 6,356,078,9 metre,
büyük yarı eksen – 6,377,397.2 metre, basıklık – 1/299.15.
bessel’s method bessel metodu triangle of error metod’a bknz.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 12/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
besselian star numbers besselian yıldız numaraları bir yıdızın ortalama konumunun görünen konuma dönüşümünde kullanılan sabitler
(presesyon,nutasyon,aberasyon ve paralaksaya 0,7 terimleri açıklamada kullanılır.)
besselian year besselian yılı fictitious year ‘a bknz.
biangle screen biangle (çift açı) tram 30° ayrı açılarla yönlendirilmiş, iki nokta tramla bileşimini içeren fotoğraf negatifi. bu tramlar
harita detaylarının ince çizgilerle renk tonlarının basımında kullanılır.
bilby steel tower bilby çelik kuesi biri diğerinin içinde olan iki adet çelik üç ayaktan oluşan üçgenleme metodu ile nirengilemede
kullanılan kuledir.içteki üç ayak ölçü cihazına ait sehpayı tutarken dıştaki üç ayak gözlemcinin
bulunduğu alanı tutmaktadır.kule kolayca kurulabildiği gibi kolayca sökülüp bir başka ölçü
noktasına taşınabilir.survey tower’a bknz.
bimargin format iki kenar format kartoğrafik detayları paftanın iki kenarına da ulaşan harita veya deniz/hava haritası. normalde
kuzey ve doğu yönlerinde olması iki kenarın boş olmasına olanak tanır. ayrıca bknz. taşma,
taşan kenar.
binary digit ikilik sayı sistemi genellikle bit denir. ikilik sayı sistemi bilgisayara yüklenilebilen bilginin en küçük birimidir. bkz.
bit.
binocular binoküler iki gözü aynı anda kullanan optik alet.
binocular vision - binoküler görüntü iki gözle eş zamanlı görüntü.
birleştirilmiş mercekler -fotogrametrik veya algılama sisteminin fiziksel uzunluğunu azaltmak veya optik ekseninin
yolunu değiştirmek için yansıtıcı parçaları içeren mercek ve optik sistemler.
bit plane bit tabakası grafik aletlerde bölünlenmiş hafıza, yüklenen bilgileri göstermek için kullanılır. göstermek için
her bit tabakasına bir renk atanır.
black body siyah cisim- üzerine düşen bütün yayınlanmış enerjiyi soğuran ideal bir yüzey veya cisim.
bleeding taşma 1. (matbaa) mürekkebin hazne suyu ile çözülmesi sonucu, baskıda ve kalıpta kirlenme
oluşması. 2.(kartografya) kartoğrafik detayların harita veya deniz/hava paftasının kenarlarına
taşması.
bleeding edge (jcs) taşan kenar paftanın kenarındaki pafta çizgisinin ötesinde kartoğrafik detayların gösterildiği harita veya
deniz/hava haritasının kenarı. ayrıca bknz. iki kenar format, taşma.
blind image kör görüntü bknz. mavi hat.
blister kabarcık bknz. sınır hattı.
block blok 1. ( sayısal bilgi saklama kısmında ) kayıtlar ve kelimeler grubu bir mantıksal bilgi ünitesi olarak
incelenilir. mesela, vax manyetik disk bloğu 512 byte ve manyetik teyp blokları 8192 byte
eşittir. sabit veya değişken sayıda kayıtlar. 2. fiziksel kayıtlar ile eş anlamlıdır - dış bilgi
saklama medyalarına bilgisayarla yazılan kelimeler veya karekterlerdir. genel olarak her
write komutu icra edildiğinde bir blok yazılır. 3.tek birleşik nesne olarak incelenilen cad
sisteminde bir varlıklar grubu.4. ( hava fotoğrafında ) iki veya daha fazla şeritlerden oluşan
bindirilmiş fotoğraflar. bkz. flight block
block adjustment blok dengelemesi iki veya daha fazla kolon veya fotoğrafın, kolon veya fotoğraf koordinatlarının dengelemesi.
bknz. kolon dengelemesi.
block out kabataslak bknz. opak, tanım 4.
bloomed lens filtreli mercek bknz. filtre kaplanmış mercek
blooming filtreleme 1. bu terim sınırlandırılmış üst baskı pozlamasına gelen radiant enerji seviyelerinin film emiş
seviyesi aşması sonucu tanımlama eksikliği meydan gelir. 2. mercekteki ışık geçirgenliğinin
arttırılması işlemi.
blow up büyültme fotoğrafik büyültme.
blue line mavi hat taslak, şeritleme ve düzen için rehber olarak kullanılan kağıt veya plastik malzeme üzerine
fotoğrafik olarak basılan tekrar üretilemeyen mavi görüntü veya çıktı. bknz. kör görüntü.
blue magnetism mavi manyetizma serbest bir şekilde asılı bulunan mıknatısın güneyi arayan ucu tarafından ortaya konulan
manyetizmadır.bu da dünya kuzey manyetik kutbunun manyetizmasıdır.red magnetism ‘e
bknz.
blunder kaba hata genellikle dikkatsizlik nedeniyle yapılan hata. kaba hata büyük ve kolayca tespit edilebilir, daha
küçük ve daha tehlikeli, veya çok küçük ve rastgele hatadan ayırt edilemeyecek şekilde olabilir.
kaba hatalar tekrarlama ve travers kapama veya denklem çözümünü orjinalinde yerine koymak
gibi dış kontrollerle tespit edilebilir. bknz. rastgele hata, sistematik hata.
boat sheet çizim altlığı hidroğrafik ölçümlerin sırada yapıldığı detayların arazide çizilmesi için kullanılan materyal. field
sheet’e de bknz.
bonne map projection bonne harita izdüşümü haritanın merkezine yakın bir yerde kesişen standart ve merkez meridyen çizgileri tarafından
temsil edilen konik tip diye adlandırılan değiştirilmiş eşit alan harita izdüşümü. merkez
meridyeni (coğrafik) temsil eden çizgi ölçek boyunca düz ve tam ölçeklidir.
border break (jcs) sınır kırılması pafta çizgilerinin ötesinde kenar içindeki deniz/hava haritası veya haritanın kartoğrafik detay
bölümünün genişletilmesi için kullanılan kartoğrafik teknik.
border data sınır veri bknz. kitabedışı/kenar verisi.
border matching sınır eşleme bağımsız veri dizilerinin birleştirme/düzeltme destekli bilgisayar yazılım ile bir araya getirme
işlemi.
boston leveling rod boston nivelman çubuğu bir ucunda sabit gözlem işaretlerinin bulunduğu iki parçalı miradır.gözlem işaretlerinin
bulunduğu parça yükseklik durumuna bağlı olarak diğerinin üzerine uyarlanır.5.5 feet’ten daha
büyük yüksekliklerde gözlem parçası yukarıda daha az yükseklikler için ise aşağıda bulunur.
botom contour chart dip münhani haritası batimetrik eğriler şeklinde denizaltı topoğrafyasını gösteren haritalar. ölçülmüş veya derlenmiş
bilgilerle deniz tabanının ve özelliklerinin genel görünüşünü sağlar. denizaltı ve gemiler için
tasarlanmıştır.
bouguer anomaly bouger anomalisi bir noktada ölçülen gravite değeri ile sadece yükseklik ve topoğrafya etkisinin topoğrafyanın
sonsuz uzunlukta olduğu düşünülürse getirilmesi ile elde edilen teorik değeri arasındaki farktır.
bouguer correction bouger düzeltmesi bir gravite ölçümünde ölçü noktasının yüksekliğini ve noktayı çevreleyen sonsuz yarıçaplı
düzlem ile referans düzlemi arasındaki kütlenin yoğunluğunu dikkate alan düzeltme miktarıdır.
bouguer reduction bouger indirgemesi jeofiziksel olarak bouguer indirgemesi referans yüzeyini (genelde jeoid) üzerindeki tüm kütleleri
kaldırıp gravite değerini yeryüzünden referans yüzeyine indiriyor
boundary (de facto) sınır (de facto) uygun dokümanlarla tanımlanmamış veya bütün ilgililerce tanınmayan ama ulusal veya eyalet
idaresi tarafından kabul edilen uluslararası veya idari sınır.
boundary (de jure ) sınır (de jure) mevcudiyeti ve yasallığı kabul edilmiş uluslararası veya idari sınır.
boundary discontinuities sınır kesintisi bitişik veri dosyaları içindeki ortak dma standart sayısal arazi yükseklik verisi (dted) matris
noktalarının değişik yükseklik değerleri.
boundary line sınır hattı süreklilik arzeden politik veya coğrafik varlıklar arasındaki demarkasyon (sınır belirleme) hattı.
boundary map sınır haritası özellikle sınır hatlarını ve komşu arazileri çizmek için hazırlanmış harita.
boundary monument sınır taşı (levhası) sınır hattını korumak ve tanımlamak için toprak üzerinde sınır çizgisine yakın bir yere konan
materyal.
boundary point averaging sınır nokta ortalaması iki farklı veri grubundaki ortak noktaların yüksekliklerin ortalaması ve her ortalama değerin
tekrar belirlenmesi veya bu ortak noktalar için belirlenen ortalama yükseklik değeri ile ortak
noktalardaki iki yükseklik arasındaki farklılığın çözülmesidir.
boundary point weighted sınır nokta ağırlıklı ortalaması iki veri grubundaki bindirilmiş yükseklikler grubu arasındaki farklılığın bir veri grubuna göre veri
averaging sınırına olan relatif uzaklık ile veya bir veri grubunun doğruluğunu kullanarak çözülmesi.
boundary vista sınır hattı sınır boyunca temizlenmiş ağaçlık sınır hattı alan.
bowie effect bowie etkisi jeoidin çarpıklığından veya jeoidin referans sferoidinden olan yüksekliğinden kaynaklanan

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 13/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
gravite üzerinde oluşan dolaylı etkidir.
bowie method of adjusment bowie dengeleme metodu üçgenleme yoluyla nirengilemede,büyük nirengi ağlarının dengelenmesine yönelik bir
metotdur.
box compass kutu pusula declinatoire bak
break angle kırıklık açısı ortak nadir noktasından ve sol ve sağ eğik fotoğrafların temel noktalarından geçen iki düşey
faz arasındaki açı.
break tape kırık şerit broken tape measurment’a bknz.
breakaway strip method ayrık kolon metodu iki veya daha fazla fotoğraf kullanıldığı zaman fotomozaikte kullanılan bir teknik işlem,
fotoğrafları mozaiklemeden önce bir kağıdın dış kenarı boyunca maskeleme bandının oldukça
geniş şeridini yerleştirmeyi içerir. mozaiklenmiş kenar kesilir ve bitişik kağıda aktarılır. ayrık
metod diye de adlandırılır.
breaking tape kırık şerit broken tape measurement’a bknz.
bridging köprüleme mevcut yer kontrol bantları arasında yatay ve düşey olarak kuruluş ve dengeleme kontrolleri
için bir fotogrametrik metod. ana amaca göre terim yatay veya düşeyi tanımlar. yatay
köprüleme, yatay/düşey köprüleme,düşey köprüleme diye de adlandırılır.
brightness scale parlaklık ölçeği- (fotoğrafçılık) görüntü alanı için kamera istasyonunda ölçülen gerçek arazideki en derin
gölgeye resmin parlaklığının oranı.
brightness value parlaklık değeri uzaktan algılama sistemleri tarafından kaydedilen dünya yüzeyinde yansıtılan ve yayınlanan
enerji miktarı. bu veriler cct’lerde sayısal görüntü işleme amacıyla sayısal değerler olarak
kaydedilirler. görüntünün parlaklığı fazla olduğu oranda, sayısal değer de büyüktür. cct’de
depolanan değerler genelde parlaklık değeri olarak belirtilir. yansıma değerlerini doğru olarak
temsil edecek şekilde ölçeklendirilmedikçe bunları yansıma değeri olarak tanımlamak uygun
değildir.
british grid reference system ingiliz grid referans sistemi askeri haritalarda kullanılmak üzere ingiltere tarafından dörtgen koordinatlar olarak tasarlanmış
veya uyarlanmış sistem. ingiliz grid sistemine uygun kuşaklar, bölgeler ve bir çok grid için
küresel plan dahilinde bulunmamaktadır. üniversal transvers merkator (utm) grid sistemi ile yer
değiştirmiştir.
broadcast ephemeris yayın efemerisi uydulardan yayınlanan ve dünya merkezinin uydu konumlarını hesaplanmasında kullanılan
parameter kümesidir.özellikle deniz navigasyon uyduları (nns) için gerekli olan parametreler
36-48 saatlik yörünge yaylarının 4 izleme istasyonundan dopler verilerine aktarılmasıve 12-
24saatlik yay parçasınında bilinenlerden tahmin edilmesi suretiyle hesaplamaktadır.yay
uzunluğu ile tahmin süresinin genişliği atmosferin üst kısmının hava yoğunluğuna
bağlıdır.hesaplanan parametreler uydu hafızasına aktarılmakta ve her çift dakikada bir
yayınlanmaktadır.navy satellite sisteme bak
broken base kırık baz üçgenleme yoluyla nirengilemede iki veya daha fazla parçadan oluşan ve devamlı poligon
oluşturan ve yaklaşık olarak aynı doğrultuda bulunan baz hattıdır.
broken grade kırık (şerit) bir şeritin her iki ucuna göre orta noktasında değişikliğin bulunmasıdır. herhangi bir orta
bölmedeki ölçme uç noktalardaki ölçmelerle aynı değerde bulunmuyorsa “nolu bölmede hatalı
dereceleme vardır” diye not tutulur.
broken tape measurement kırık şerit ölçmesi (ölçme) standart 100 foot uzunluğunda bir şeridin omuz seviyesinin üzerinde şaküllenmeden
tutulamayacağı durumlarda kısa mesafeler halinde ölçümün yapılması ve bu mesafelerin
toplanması işlemidir.break tape , breaking tape olarak da bilinir.
broken telescope transit kırık teleskop geçişi hassas bir astronomik transit aleti olup objektif lensinden giren ışığın içeride bulunan bir prizma
compass vasıtasıyla dik açı yapacak şekilde kırılması ve teleskopun yatay ekseni boyunca göze
ulaşmasını sağlayan cihazdır.
brown gravity apparatus brown gravite cihazı gravite değişimlerinin ölçülmesi amacıyla mendenhall sarkacının kullanan ancak bir noktadan
diğerine giderken alet içinde sarkacı sabitleyen ve kronograf kağıdının üzerinde sarkacın
salınmalarına algılayıp kayd eden elektriksel algılayıcı ve yükselteç cihazlarını bulunduran
alete denir.
browsing gözden geçirme veri tabanındaki özellikleri veya tanımlanmamış özellikleri bulmak için kullanılan sistem
hizmeti.
brunton compass brunton pusulası hem pusula istikametlerini hem de meyil ölçme cihazlarının (klinometre) özelliklerini
bünyesinde birleştiren ve elde veya jacops’un jalonlarında veya hafif üç ayak sehpaların
üzerinde yatay ve düşey açıların nivelman ve manyetik istikamet açılarının okunmasında
kullanılan bir alettir.brunton pocket transit diye de bilinir.
brunton pocket transit brunton cep pusulası bknz. brunton compass.
bubble axis kabarcık ekseni spririt level axis’e bknz.
bubble level kabarcık düzeçli nivelman spirit level’e bknz.
bubble sextant kabarcık düzeçli sextant hassas düzecin ufuk hattı görevini yaptığı sextanta denir.
bug hata bir bilgisayar programında veya bir elektronik aletin fonksiyonunu yerine getirememesini sebeb
olan bir elektronik aletin bir parçasındaki bir hatadır.
bullar method of isostatic bullar izostasi indirgeme metodu bknz. hayford bullard (or bullard’a) method of isostatic reduction
reduction
burn kalıp pozlama (litografi) baskı plakasını pozlama işlemi.
byte 1. bir birimi oluşturan bitişik bitler grubu. 1 byte 8 bite eşittir.2. bilgisayar sisteminde karşılığı
ascii karakter bilgisi olan bir bilgi saklama birimi.
bz curve - bz eğrisi (fotogrametri) stereo üçgenleme kolonundaki düşey hataların grafik gösterimi.bir bz eğrisinde,
düşey kontrol noktalarının x-koordinatları başlangıç nadir noktası origin kabul edilerek absis
olarak çizilir ve kontrol noktalarının bilinen yükseklikleri ile stereoüçgenlenmiş kolonda okunan
yükseklikleri arasındaki farklar ordinat olarak çizilir. çizilen noktalar boyuncaki yumuşak eğri bz
eğrisidir. kolondaki herhangi bir pas noktasında okunan yükseklik noktanın x-koordinatına
karşılık gelen absis için bz eğrisinin ordinat değeriyle dengelenir.
bz curve method bz eğrisi metodu- çoklu kolon yöneltmede gösterilen projektör çekül noktalarından gerçek fotoğraf çekül
noktalarına olan yer değiştirmenin bulunması için bz eğrisinin karakteristiklerinin kullanılması
metodu. metod uçak uçuş yüksekliğindeki sadece barometrik altimetre okumalarını kullanarak
kolon seviyeleme ortalamasında belirler.
c constant c sabiti level constant’a bknz.
cadastral map kadastro haritası arazi sahibinin kayıtları ve arazinin tanımlanması amaçlı, bir arazi sınırının alt bölümlerini
gösteren şekil ve boyutlarını tanımlayan harita.
cadastral survey kadastro ölçüsü arazinin el değiştirmesi veya en küçük limitleriyle tanımlanabilmesi amacıyla arazi sınırlarının
veya parselasyonunun yapılmasına yönelik ölçme işlemişdir. kadastral ölçme abd’de kamu
arazilerinin ölçümünde kullanılmakta olan terimdir. mülkiyet haklarının yeniden belirlenmesi ve
mülk sınırlarının yeniden çizilmesi çalışmalarını kapsar.bu terim kamu arazilerinin dışında
kalan ölçmelerde ,arzu edilidiğinde yer ölçmeleride denilen uygun yerlerde kullanılmaktadır.
cairn (nirengi işareti) haritacılık ve kadastro için önemli noktaları tanımlamak için yerleştirilmiş konik veya piramit
şeklinde işaret.
calculated altitude hesaplanmış yükseklik computed altitude bknz.
calender day takvim günü iki gece yarısı arasında geçen süredir.takvim günü süre olarak ortalama güneş zamanı olan 24
saattir ve gün içerisinde herhangi bir zaman değişikliği olmadığı takdirde sivil
(medeni,uygar,milli) günü olarak anılır.
calender month takvim ayı bir yıl süresinin yaklaşık olarak 12 ye bölünmesiyle elde edilen parçaya denir.takvim yılı
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 14/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kabaca kilise meclisinin belirlediği aya dayanır.takvim yılı,süre olarak 28-31 ortalama güneş
gününden ibarettir.
calender year takvim yılı tropik yıla dayanan geleneksel yıldır ve tropik yılın kesirli olmaması için “artık yıl” ile ayarlaması
yapılmaktadır.
calibrated focal lenght kalibre edilmiş odak uzunluğu 1(jcs) kamerada kullanılan bütün alandaki distorsiyonun negatif ve pozitif değerlerini eşitlemek
için hesaplanan odak uzunluğunun dengelenmiş değeri. bknz. odak uzaklığı.2.iç perspektif
merkezinden görüntü düzlemine kadar mercek ekseni boyunca ölçülen mesafe.
calibration kalibrasyon belli bir standartla karşılaştırarak bir kamera veya alet de belli özel ölçümleri belirleme işlemi.
hataları düzeltmek veya telafi etmek için kullanılırlar. bknz. kamera kalibrasyonu, arazi
kalibrasyonu, atölye kalibrasyonu.
calibration card kalibrasyon kartı kalibrasyon düzeltmeleri ve kalibre edilmiş değerlerin listelendiği kart.
calibration constants - kalibrasyon sabitleri kamera-mercek ünitesinin kalibre edilmiş odak uzunluğunu ve temel noktanın köşe noktalarına
ilişkisini veren ve mercek distorsiyonları için belli kalibrasyon düzeltmelerini veren
kalibrasyonla elde edilen sonuçlar.
calibration correction kalibrasyon düzeltmesi doğru okumayı elde etmek için bir alet okumasından çıkarılan veya eklenen değer.
calibration course - kalibrasyon pisti bknz. arazi komparotörü.
calibration error - kalibrasyon hatası bknz. alet hatası.
calibration plate kalibrasyon levhası pozlama anında kameradaki filmin emülsiyonlu tarafının pozisyonuna karşılık gelen
emülsiyonlu tarafıyla negatif pozlanan cam. bu levha kameranın köşe markaları arasındaki
mesafe kayıtlarını sağlar. flash levhası; hakim cam negatif diye de adlandırılır.
calibration table kalibrasyon tablosu kalibrasyon düzeltmeleri ve kalibre edilmiş değerlerin listesi.
calibration templet - kalibrasyon şablonu (fotogrametri) temel noktaların köşe markalarına ilişkilerini gösteren kalibrasyon sabitlerine
göre yapılmış cam, plastik, veya metalden plaka. bir fotoğraf serisinde temel noktaların hızlı ve
doğrulukla işaretlenmesi için kullanılır. ayrıca, bir çoklu mercek kamerası için, kalibrasyon
verilerinden plaka hazırlanır ve tek fotoğrafları bir fotoğraf kompozitinin içine yerleştirmek için
kullanılır.
callippic cycle callippic çarkı 76 julian yılına veya 27 759 güne eşit olan 4 metonic dönem süresidir.
calorimeter renkmetre rengin direkt ölçümünü yapmak için dizayn edilmiş alet
camera kamera mercek veya mercekler ve değişik parçalarla donatılmış, bir açıklık vasıtasıyla bir dış objenin
görüntüsünü hassaslaştırılmış plaka veya film üzerine geçiren ışık geçirmez bir kutu. bknz.
hava kamerası, bc-4 kamera, balistik kamera, sürekli kolon kamera, konvergent kamera, kopya
kamerası, direkt tarama kamerası, frame kamera, jeodezik yıldızsal kamera, yatay
kamera,haritalama kamerası, metrik kamera, çoklu kamera sistemi, çoklu mercek kamerası,
pc-1000 kamera, panoramik kamera, fotogrametrik kamera, konumlama kamerası, hassas
kamera, düzeltici, dönen prizma kamerası, split kameralar, yıldızsal kamera, stereometrik
kamera, yer kamerası, trimetregon kamera,
camera abscure - kamera karanlığı bknz. kamera lusida.
camera axis kamera ekseni (jcs) negatif fotoğraf düzlemine dik, mercek optik merkezinden doğru geçen hayali hat.
camera axis direction - kamera eksen doğrultusu (jcs) pozlama anında kamera optik ekseninin yatay düzlemdeki doğrultusu. bu doğrultu
gerçek/manyetik kuzeye göre azimutuyla ifade edilir.
camera calibration - kamera kalibrasyonu (jcs) kalibre edilmiş odak uzaklığı, köşe markalarına göre temel noktanın yeri ve kamera odak
düzleminde etkili mercek distorsiyonunun belirlenmesi. (bir çoklu mercek kamerasında,
kalibrasyon bileşke perspektif üniteleri arasındaki açının belirlenmesini de içerir. bazen
kalibrasyon işleminde gerçekleştirilmelerine rağmen köşe markalarının ayarlanması ve
merceğin konumlandırılması ayarlama diye düşünülür. belli bir kamera belirtilmedikçe, bir
merceğin distorsiyonu ve diğer optik karakteristikleri eş odak uzaklığında yerleştirilimiş bir odak
düzleminde belirlenir ve işlem mercek kalibrasyonu diye adlandırılır.)
camera lucida - kamera lusida bir objenin bir düzlem üzerine koymayı mümkün kılan yarı gümüşlü ayna veya optik eşitini
kullanan bir monoköler alet. kamera karanlığı diye de adlandırılır. bknz. ana plan.
camera magazine - kamera magazini (jcs) filmin pozlanmış ve pozlanmamış kısımlarının bulunduğu kameranın çıkarılabilir parçası.
camera station - kamera istasyonu bknz. hava bazı, hava istasyonu.
camera transit - kamera geçişi bknz. foto-teodolit.
camera window - kamera penceresi (jcs) kamerada fotoğrafların alındığı pencere.
canadian grid kanada gridi bknz. perspektif grid.
candela kandil işık birimi.
cantilever extension destek uzantısı- kontrollü bir alandan hiç kontrolsüz alana foto üçgenleme. ayrıca kolon koordinatlarını elde
etmek için kolondaki fotoğraf serilerinin ölçeklendirilmesi ve karşılıklı yöneltmeye bağlantı.
uzantı diye de adlandırılır.
cape canaveral datum cape canaveral datumu florida eyaleti ,cape caneveral’de bulunan john f.kennedy uzay merkezinin ortasındaki
noktadan central se üssünde olan azimut değeri ile tanımlı özel datumdur.bu iki noktaya ait
jeodezik koordinatlar,1927 kuzey amerika datumundakilerle eşdeğerdir.diğer noktalardaki
datum farklılıkları birleşik devletlerin usc & gs adlı kıtayı kateden poligonla oluşturulan cape
canaveral datum değerlerinden 1927 kuzey amerika datum değerleri çıkartılarak
belirlenebilir.bknz. kuzey amerika datumu.
cardinal points asıl nokta 1. yönler: kuzey, güney, doğu, batı, 2. (optik) obje veya görüntü uzaklığını belirlemek için
referans olarak kullanılan noktalar. bunlar temel nokta, düzlem, odak noktalarını içerir.
carrying contour taşıyıcı eş yükselti eğrisi tek bir eş yükselti eğrisinin bir yada daha fazla eş yükselti eğrisini temsil etmesi. düşey veya
düşeye yakın topoğrafik özelliklerin gösterilmesinde kullanılır.
cartesian coordinates kartezyen koordinatları koordinat düzlemler diye adlandırılan karşılıklı birbirine dik üç düzlem tarafından ifade edilen
ve noktaları uzayda yer alan koordinat sistemi. bu üç düzlemin kesiştiği üç doğru çizgiye
koordinat ekseni denir.
cartographic annotation kartografik yazı (dipnotlar) yeni veri, özellik eklenişi veya zarar görmüş özelliklerin mozaik portre üzerinde iptali.
kartoğrafik dipnotlar notlar; hava alanları yüksekliği büyük su toplulukları, şehirler, yeni veya
zarar görmüş yollar, köprüleri hedefleri kapsar.
cartographic automatic otomatik kartografik harita çizimi cia mainframe bilgisayarlar için harita çizim programı meydana getirmiştir. genel çizim ve harita
mapping (cam) izdüşümü üretmek için dünya veri bankası (wdb) ile koordineli bir şekilde çalışır.
cartographic compilation kartografik bütünleme bknz. derleme/tamamlama tanım 1.
cartographic data base (cdb) kartografik veri tabanı 1. harita üretmek için kullanılan veya bir haritadan elde edilen veri tabanı. veri yerleşimini bir
düzene sokar 2. dahili dma fonksiyonu, gerçek sayısal veri ürünleri, veri mevcudiyeti, veri
tabanı yazılım bilgisayar donanım içermektedir
cartographic feature kartografik detay harita veya deniz/hava haritası üzerinde gösterilen doğal veya kültürel objeler. ayrıca bknz.
topografya, tanım 1.
cartographic film kartografik film harita negatif ve/veya pozitifi için kullanılan boyutsal sabitesi olan bir baskı filmi.
cartographic license kartografik lisans en iyi kartoğrafik ifadeyi uygulamak için izin verilen limitlerde, harita detaylarını ayarlama,
ekleme veya atma işlemi için lisans.
cartographic photography kartografik fotoğrafçılık bknz. harita fotoğrafçılığı.
cartographic primitive kartografik ilkellik topolojide yer almayan ilkel bir tip.sadece düz yazı içerir. bknz. coğrafik ilkellik.
cartographic scanner kartografik tarayıcı dik koordinatlar şeklinde açık/koyu (siyah/beyaz) sayısal kayıt oluşturan, iki boyutlu boyutlu ve
şerit şeklinde tarama yapan bir cihazdır.
cartography kartografya dünya’nın ve diğer gök cisimlerinin bilinen fiziki, siyasi, idari özelliklerini harita veya grafik

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 15/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
olarak gösterme sanatı ve bilimidir.
cartometric scaling kartometrik ölçek bir ölçek yardımı ile bir harita üzerinden coğrafik veya grid koordinatların kesin ölçümü. bu
yöntem nokta belirleme ve çizme için kullanılabilir.
carving kabartma rölyef modellerin üretilmesinde kullanılan şekillendirilmiş alçı model yüzeyi.
cassette kaset (jcs) fotoğrafçılıkta, kameradan veya ışıklı ortamda karanlık oda ekipmanından ayrılabilen
pozlanmış veya pozlanmamış hassaslaştırılmış malzeme için taşıyıcı.
cassini map projection cassini harita izdüşümü meridyene dik bir büyük daire boyunca ve seçilmiş bir coğrafik meridyen boyunca yayların
uzunlukları hesaplanak oluşturulan konvansiyonel (klasik) harita izdüşümü ve dik
koordinatların düzlem üzerinde çizilmesi.
cassini-soldner map cassini-soldner harita izdüşümü polikonik harita izdüşümüne benzeyen fakat tüm seri için bir merkez meridyen kullanan harita
projection izdüşümü. en iyi adaptasyonu kuzey güney kuşaklarında ve büyük ölçekli haritaların küçük
alanlarında sağlar.
casting kalıplama model yüzeyi geliştirildikten sonra veya arazi taban modelinden epoksi veya alçı ile rölyef
modellerin tekrar üretilme işlemi. negatif bir kalıptan bir çok pozitif kalıp alınabilir.
casual error kazasal hata bknz. rastgele hata.
celestial horizon gök küresi ufuk hattı gök küresi üzerinde dünyanın merkezinden zenit nadir hattına dik olan düzlemin gök küresi ile
olan ara kesitin meydana getirdiği dairedir.
celestial latitude gök küresi enlemi ekliptik kuzeyinden veya güney noktasından olan açısal mesafe;ekliptikten başlamak suretiyle
kuzey veya güney yönünde 90° ‘eye kadar ölçülen ve ölçüm yönünü belirtmek üzere “n” veya
“s” harfleriyle gösterilen gök küresi üzerindeki bir nokta ile ekliptik arasındaki daire
yayıdır.ekliptik enlemi diye de bilinir.
celestial sphere gök küresi (jcs) dünyanın merkezi ile aynı merkezde sonsuz yarı çaplı dünya hariç diğer gök cisimlerinin
izdüşümlerinin yansıtıldığı sanal küredir.(güneş sistemine ait gök cisimlerindeki ölçümler için
dünya merkezi varsayılan merkezdir.paralaksın göz ardı edilebileceği gök cisimleri için
varsayılan merkez ölçü noktası olarak alınabilir.)
celestial coordinates gök koordinatları gök kürede bir noktayı tanımlamada kullanılan koordinat seti.
celestial equator gök ekvatoru gök küresi üzerinde yerin dönü eksenine dik olan düzlemin gök küresi ile olan ara kesitini
oluşturduğu büyük daire.equinoctial diye de bilinir.
celestial equator system of gök ekvator sistemi 0 başlangıç dairesi olarak gök ekvatoruna dayanan ve genellikle denklinasyon ile saat açısı
coordinates koordinatları veya yıldız saat açısından oluşan gök koordinatlarıdır. equator system ,equatorial
system,equinoctial system of coordinates olarak bilinir.
celestial fix gök konumu bir veya daha fazla gök cismi üzerinde yapılan gözlemlerle elde edilen konumdur.
celestial geodesy gök jeodezisi yerin şekli ve boyutlarını belirlemek amacı ile yer uyduları da dahil,yakın gök cisimlerinden
yapılan ölçüleri kullanan jeodezi alanıdır.
celestial line of position gök konum hattı bir gök küresi üzerinde yapılan ölçümlerin vasıtasıyla bulunan konum serisidir.
celestial longitude gök boylamı ekliptik dairesi boyunca vernal ekinoks noktasından doğu yönde ölçülen açısal uzaklıktır;vernal
ekinoksun enlem dairesi ile gök küresi üzerindeki bir noktanıın enlem dairesi arasındaki
ekliptik kutbunda oluşan vernal ekinoksun enlem dairesinden doğu yönünde ölçülen 360°’ye
kadar ölçülen açıya veya ekliptik yayına denir.ekliptik boylam diye de bilinir.
celestial mechanics gök mekaniği gravite çekim alanlarının etkisi altındaki gök cisimlerinin hareket teorileri ile ilgilenen bilim dalı.
celestial meridian gök meridyeni gök küresi üzerinde gök kutup noktalarından ve zenitten geçen saat dairesidir.gök
meridyeninin ufuk dairesi ile olan iki kesişim noktası kuzey ve güney noktaları olarak ifade
edilir.
celestial observation gök küresi gözlemi seyir) bir gök cismine ait yükseklik açısı veya azimut veya her ikisine ait ölçümdür.bu tür
ölçümlerden elde edilen verilere de denir.
celestial parallel gök paraleli bknz. denklinasyon paraleli.
celestial pole gök kutbu dünya ekseninin gök küresi üzerindeki uzantılarının gök küresini kestiği iki noktadan herhangi
birisi.
celestial refraction gök küresi kırılması bknz. astronomik refraksiyon.
celestial triangle gök üçgeni gök küresindeki özellikle seyir (navigasyon) amaçlı küresel üçgen.
cell hücre genellikle sınırları enlem/boylam ile gösterilmiş değişik büyüklükte dikdörtgen şeklindeki coğrafi
alan. dma bir dereceye bir derece hücreler şeklinde standart yükseklik verisi (dted) ve öznitelik
verisi (dfad) üretir.
center line data merkez hat verisi tanımlanmış olan bir bölgenin merkezinde seçilmiş bir veya birkaç koordinat noktaları olarak
( cld ) ( mhv ) alanları, çizgileri, noktaları tanımlayan veri. merkez hat verisi ile kullanılan öznitelikler gerçek
dünya terimlerin özelliklerini tanımlar ve grafik çıktıyı göstermez. diğer taraftan sembollerle
ifade edilmiş grafik veriler grafik çıktıları göstermek için özellikleri içerir.
center of projection izdüşüm merkezi bknz. perspektif merkez.
center of gravity gravite merkezi herhangi bir cisimde gravite kuvvetinin yoğunlaştığı düşünülen noktadır.
center of instrument cihaz merkezi bir ölçü cihazının dönü ekseninin (düşey) yatay pozisyonda bulunurken kolimasyon ekseni ile
aynı seviyede iken dönü ekseninin düşey eksenindeki noktadır.trensit veya teodolitlerde,
cihazın yatay ve düşey eksenlerinin kesişimi veya yakını bir noktadır.
center of mass kütle merkezi cismin veya cisimlerin kütlelerinin hareket söz konusu olduğunda oluşan merkez noktasıdır.
center of radiation işın yayım merkezi bknz. ışın merkezi.
center point merkez nokta radial center’a bknz.
centerline merkez hattı- 1.(uspls) karşılıklı çeyrek köşelerini veya onların teorik konumlarını birleştiren doğru.
2.bindirmeli hava fotoğraflarının gerçek merkez noktasından geçen doğru. 3.(mühendislik
ölçmeleri) başlama noktaları, eğrilik noktaları vb. ni gösteren demiryolu veya otobanın sürekli
merkezleri.
central force merkezi kuvvet merkezi bir noktadan diğer bir nokta üzerinde merkezi noktadan olan mesafenin bir fonksiyonu
olarak hesaplanabilen ve merkezi noktada yoğunlaştığı kabul edilen kuvvettir.gravite çekim
kuvveti gök mekaniğinde merkezi bir kuvvet olarak kabul edilir.
central force orbit merkezi kuvvet yörüngesi göz ardı edilecek büyüklükte kütleye sahip bir cismin nokta kitle etrafında herhangi bir farklı
kuvvetin etkilemediği hareketinin meydana getirdiği kabul edilen teorik yörüngedir.
central meridian merkez meridyen harita izdüşümünün simetrisine ait boylamsal çizgisi, ve genelde grid koordinat sistemine
yardımcı olan izdüşümüne referans olan çizgi. öyle ki, grid kuzey ve gerçek kuzey merkez
meridyen boyunca çakışır, fakat projeksiyonun herhangi bir diğer noktasında, meridyenlerin
konvergensi nedeniyle, merkez meridyenden uzaklaştıkça jeodezik enlem ve boylamın bir
fonksiyonu olarak grid kuzey ve gerçek kuzey bir birinden uzaklaşır. çoğu harita projeksiyonu
meridyen konvergensini gösterir. buna tek istisna ise merkator projeksiyonudur.
central point figure merkezi noktalı şekli iç merkezli bir noktaya sahip bir poligondan oluşan üçgen şeklidir.içteki noktanın üçgenin tepe
noktası olması sağlanarak bir seri bitişik üçgenlerden oluşur.
centrifugal force merkezkaç kuvveti kavisli bir yol boyunca hareket etmek zorunda olan bir cismin, yol kavisinin merkezi
istikametinin ters yönünde etkili olan ve hareket etme zorunluluğuna karşı gelen
kuvvettir.dünya üzerinde bulunan bir cisim için, yerin dönüşüne bağlı cisim üzerindeki
merkezkaç kuvvet, yerin dönü eksenine dik olup dışarı yöndedir.cismin ve yerin toplam
kütlesine üzerinde etkili olan merkezkaç ve gravite çekim kuvvetlerinin vektörel toplamı, cisim
üzerine etki eden gravite kuvveti olarak tanımlanır. bknz. merkezcil kuvvet.
centripetal force merkezcil kuvvet bir cismin kavisli yolunda bulunmasını sağlayan ve kavisin merkezi doğrultusunda etkili olan
kuvvettir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 16/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
centroid ortalama nokta koordinatları, poligonu tanımlayan bütün düğüm noktaların koordinatlarının ortalaması olan
poligona dahil bir nokta. bu nokta poligonun içinde veya dışında olabilir ve bazısı poligonun
coğrafi merkezi de olabilir.
c-factor c-faktörü bir stereoskopik sistemin düşey ölçüm kapasitesini ifade eden deneyime dayalı bir değer.
genellikle uçuş yüksekliğinin doğrulukla çizilebilen en küçük kontur aralığına oranı diye ifade
edilir. c-faktörü sabit bir değer değildir, fakat fotogrametrik sistemin şartları ve elemanlarına
göre belli bir aralıkda değişir. hava fotoğrafçılığı planlamasında, gerekli kontur aralığı, kamera
ve alet sistemine göre uçuş yüksekliği belirlenmesi için c-faktörü kullanılır. yükseklik kontur
oranı diye de adlandırılır.
chain zincir mesafe ölçmede ölçmeciler tarafından kullanılan bir gereçtir, veya bu gerecin uzunluğu mesafe
birimi kabul edilir.normalde zincir 66 feet uzunluğundadır, herbiri 7.92 inch olan 100 adet
parçanın birleşmesinden oluşur. mühendislerin zinciri (engineer’s chain), bunter’s zincirine
(gunter’s chain) bknz.
chain gage zincir ölçüsü bknz. ªerit ölçüsüne (tape gage).
chain node zincir düğümü topolojik modelde bir ark düğümü ayrı kayıtlarda varlık tanımlamaları ve uzaysal büyüklükleri
yükler ve onları kayıt pointerları ile bağlar. temel varlık bir zincir veya ark ve bir düğümde
başlayan ve biten koordinat serisidir. düğüm bir başlangıç, bir bitim, bir kesişim veya koordinat
çifti ile gösterilen bir noktadır. bkz. arc, edge, link ve node.
chaining zincirleme bkz. taping.
chaining pin zincir bağlayıcı bkz. pin.
chain-node data structure zincir düğüm veri yapısı ayrı kayıtlarda yüklenen bir vektör veri grubunda her özelliğin uzaysal büyüklüğü ve varlık
tanımlamaları olan ve kayıt pointerları ile bağlı bir vektör veri yapısıdır. ayrıca nokta özellikleri
ile beraber özellikler arasındaki bütün kesişmeler elde edilir ve düğümler olarak yüklenir.
chambered spirit level odalı kabarcıklı düzenç tüp içerisinde kabarcığın boyunu ayarlamaya yarayan ve küçük bir hava deposu işlerini gören
odacığa sahip düzeçtir.
change detection değişim tespiti değişik zamanlardaki aynı alanın iki görüntüsünü karşılaştıran bir görüntü zenginleştirme
tekniği.
character karakter kartoğraf tarafından, doğal veya insan yapısı özelliklerin veya davranışların, kalite, mülk ve
ayrıcalıklı yolların resmedilmesi. ne kadar çok karakter kullanılıyorsa yeryüzündeki görünüme o
kadar yaklaşılıyor denmektedir. ayrıca bknz. genelleştirme.
characteristic curve karakteristik eğri (fotoğrafçılık) fotografik görüntüde pozlama ve sonuç yoğunluk arasındaki ilişkiyi gösteren
eğri. genellikle yoğunluğun (d) pozlamanın logaritmasına (loge) karşılığı olarak muma-metre-
saniye olarak ifade edilir.
chart harita 1. temel harita bilgilerinin istenilen kullanım için kritik olan diğer bilgiler ile birleştirildiği,
genellikle ulaşım veya diğer amaçlar için tasarlanmış özel amaçlı harita. 2. harita hazırlamak
veya harita çalışmalarına katılmak. chart ; aeronautical pilotage chart; aeronautical planning
chart; air target chart; anchorage chart; approach chart; azimuthal chart; azimuthal equldistant
chart; baldwin solar chart; bathymetric chart; charlet; coastal chart; combat chart; conformal
chart; conic chart; conic chart with two standard parallels; consol chart; cotidal chart; current
chart; decca chart; enroute chart; equatorial chart; firing chart; general chart; global navigation
chart; gnomonic chart; great-circle chart; harbor chart; historical chart; hydrographic chart;
hypsographic map (or chart); ice chart; index chart; instrument approach chart; ısobaric chart;
isoclinic chart; isogonic chart; isogriv chart; isomagnetic chart; isoporic chart; jet navigation
chart; lambert conformal chart; local chart; long-range navigation chart; loran chart; lunar
chart;lunar earthside chart; lunar farside chart; magnetic chart; marsden chart; mean chart;
mercator chart; meteorological chart; mileage chart; miscellaneous chart; modified lambert
conformal chart; new chart; oblique chart; oblique mercator chart; obsolete chart; operational
navigation chart; orthographic chart; orthomorphic chart; perspective chart; pilot chart; pilotage
chart; planning chart; plotting chart; polar chart; polyconic chart; radar chart; rectangular chart;
route chart; sailing chart; search-and-rescue chart; secant conic chart; sectional chart; sextant
chart; simple conic chart; star chart; stereographic chart; tactical pilotage chart; tidal current
chart; time zone chart; track chart; transverse chart; transverse mercator chart; virtual ppi
reflectoscope chart; visibility chart; weather map; world aeronautical chart’ a. da bknz.
chart base (jcs) deniz/hava haritası bazı yeni detayların basılı olduğu, temel çalışmada veya ana kaynak olarak kullanılan deniz/hava
haritası. ayrıca bknz. temel harita.
chart datum deniz haritaları datumu bknz. hydrographic datum.
chart update manual (chum) deniz/hava haritası hava haritaları kullanıcıları için dma(=nima) tarafından aylık olarak basılan uçuş güvenliği ve
güncelleştirme kılavuzu haritaları ile ilgili yayın. chum elektronik olarak ta mevcuttur.
charted depth çizilmiş derinlik gelgit datumundan dip yüzeye olan düşey mesafesidir.
charting photography hava haritası fotografçılığı bknz. harita fotoğrafı.
check point kontrol noktası 1.hareket kontrolü, atış ayarlaması için hedef belirleme veya bir konum için referans olan
dünya yüzeyinde önceden belirlenmiş nokta. 2.(jcs) elektronik olarak veya gözlemlerle uçuştaki
bir uçağın konumunun kara veya deniz üzerinde belirlenebildiği coğrafi konum. 3.bir düğüm
noktasının veya uzunluk noktasının çevresinde bu noktaların doğruluğunun kontrolü için
nokta.
check profile check profile arazi yüzeyin kağıt üzerine çizilmesi ile elde edilen bir profildir ve topoğrafik haritadan
hazırlanan bir profili kontrol etmek için kullanılır. iki profilin karşılaştırılmasıyla topoğrafik
haritalar üzerindeki münhanilerin doğruluğunun kontrol edilmesini sağlar.
checked spot elevation kontrollü nokta yüksekliği arazide; kapalı poligonlu barometrik nivelmanla belirlenmiş yüksekliklerin kapalı poligonla,
hassas nivelmanla ve trigonometrik nivelmanla veya doğruluğu ispatlayacak başka bir metodla
belirlenen yüksekliktir.
checking positive pozitif kontrol rölyef modeller üzerinde kara şekilleri geliştirmek yatay doğruluk kontrolünü yapmak için gölge
izdüşümü üzerinde kullanılan altyapı çizimleri ve cam üzerindeki eş yükselti eğrilerinin karma
baskısı.
chopping kesinti (yıldız veya uydu izlenmesi) yıldız veya uydu izlenmesinde uzay araçlarının jeodezik
gözlemleri için yöneltme verileri ve hassas zamanlama elde etmek için fotoğrafik görüntünün
kesilmesi.
chord kiriş 1.(yol ölçmesi) virajda iki nokta arasındaki düz hattı ifade eden ve aralarındaki mesafeyi
dikkate almayan ana cadde veya diğer ölçmelerde kullanılan kiriştir.2.geometri ve ölçmede bir
yay, kavis, çember parçası veya yüzey üzerindeki iki noktayı birleştiren düz çizgidir.
chorographic map korografik harita büyük bölgeleri, ülkeleri veya kıtaları küçük ölçekte gösteren harita. atlas ve küçük ölçek duvar
haritaları bu sınıfa dahildir.
choronometer kronometre zamanı çok hassas ve doğrulukla gösterme konusunda oldukça dengeli portatif zaman
göstergecidir.
choronometer correction kronometre düzeltmesi saat düzeltmesine bknz. (clock correction)
choronometer error kronometre hatası kronometrenin gerçek zamandan olan fark miktarı.
choronometer rate kronometre oranı saat oranına bknz. (clock rate)
chromatic colors kromatik renkler renkleri meydana çıkartan tonlar.
chromaticitiy dalga boyu ve saflık bileşimi.
chromaticitiy diagram renk diyagramı çizim ile biri diğerine ters "chromatcity" koordinatlardan meydana gelen düzlem diyagramı.
chromaticity coordinates renk (kromatik ) koordinatlar renk eşleşmesi için gerekli standart parçaların oranı, "chromaticity" diyagramında renk temsili

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 17/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
için ordinat ve apsis (eksenleri ) kullanılmıştır.
chronograph kronograf bir saat veya başka bir cihaz tarafından yayınlanan zamanın grafik kaydını üreten
cihazdır.kullanımda,bir kronograf çift kayıt tutmaktadır.birincisi ilgili saat tarafından
sağlanmakta ve zaman tutan personelin periyodik tık’larını gösteren anlamlı işaretlerini içeren
devamlı zamanı oluştururken ikincisi ise bazı dış kuruluş, personel veya mekanik olarak
oluşturulur ve bir olayın veya olay serilerinin oluşumlarını kaydeder.
cine theodolite sine teodolit aletin optik ekseninin azimut ve yükseklik açısını ve hedefi her bir film için kaydeden fotoğrafik
izleme aleti.
circle of latitude enlem dairesi 1. ekliptik düzlemine dik ve ekliptik kutuplarından geçen büyük gök küresi dairesidir.2. enlemin
ölçüldüğü meridyendir.
circle of confusion karışıklık dairesi (optik) bir mercekle odak düzleminde oluşturulan bir uzak nokta objesinin dairesel görüntüsü.
bir uzak nokta objesi (örneğin bir yıldız) mercek odak düzleminde sonlu büyüklükde bir daire
olarak görüntülenir, bunun şartları (1) odak düzlemi en keskin odak noktasında değildir. (2)
belli aberasyonların etkileri. (3) merceklerdeki kırınım. (4) fotoğrafik emülsiyondaki taneler
ve/veya (5) mercek üretimindeki kötü işçilik.
circle of declination denklinasyon dairesi saat dairesine bknz. .(hour circle'e)
circle of equal altitude eş yükseklik dairesi yükseklik paraleline bknz. (paralel of altatude)
circle of equal declination eş denklinasyon dairesi denklinasyon paraleline bknz. (parallel of dedination)
circle of longitude boylam dairesi 1. ekliptike paralel gök küresi dairesidir. 2. (boylamın ölçüldüğü) ekvator düzlemine paralel
dünya yüzeyindeki paraleldir.paralel of latitude (enlem paraleli diye de bilinir.
circle of perpetual apparition sürekli görüntü dairesi kutup ekseninde merkezlenmiş, gözlemcinin enlemine yaklaşık olarak eşit olan yükseltilmiş
kutuptan olan kutupsal mesafeye sahip ve gök cisimlerinin batmadığı gök küresi
dairesidir.circle of perpetual occultation (sürekli gizleme dairesi) ‘ne bknz.
circle of perpetual occultation sürekli gizleme dairesi (occution-güneş veye ayın bir yıldızı kapatması, gizlemesi), (sürekli gizleme dairesi) kutup
eksenine merkezde alçalmış kutuptan olan ölçücünün enlemine yaklaşık olarak eşit olan
kutupsal uzaklığa sahip ve gök cisimlerinin doğmadığı gök küresi dairesidir.bknz. sürekli
görüntü dairesi.
circle of position konum dairesi ölçüm anında gözlemlenen gök cisminin (güneş,yıldız veya gezegen) aynı enleme dolayısıyla
zenit mesafesine sahip olan dünya üzerindeki her noktadaki küçük daire.
circle of right ascension right ascension dairesi bknz. hour circle(saat dairesi).
circle of sphere küre dairesi kürenin merkezinden geçtiğinde büyük daire diğer durumlarda küçük daire olarak bilinen ve
özellikle yerküre yüzeyindeki dairedir.
circle position daire konumu position (konum) a bknz. 4. tanım
circular cylindrical dairesel silindirik koordinatlar bknz. silindirik koordinatlar.
coordinates
circular level dairevi,küresel düzeç iç yüzeyini küresel yapıda kabarcığın dış hatların dairesi olduğu ve derecelendirme
aralıklarının merkeze dönük dairelerden oluşan kabarcıklı düzeç.bu tür düzeçler,yüksek
duyarlığın gerekli olmadığı ölçümlerde,miralarda ve cihazların yaklaşık konumlamalarında
kullanılırlar.
circular map accuracy sirküler a.b.d.nin yerel haritacılıkta kullandığı ulusal harita doğruluk standartları. bunlar yatay ve düşey
standart (harita) detayları için ayrı ayrı belirtilir.
circulation map dolaşım haritası bknz. trafik dolaşım haritası.
circult loop (nivelman veya poligon) nivelman portleri,nivelman hat parçaları veya her ikisinde oluşan ve
farklarını kapalı bir poligon veya loop meydana getirmesi ve başlangıç noktasında sona
ermesidir.aynı kavram olarak poligon parçalarının birleştirilmesinde de kullanılır.
circult closure loop kapanması (nivelman) bir loop boyunca ölçülen yükseklik farklarının cebrik toplamının teorik sıfır
kapanmasından olan fark miktarıdır.bknz. error of closure (kapanma hatası) tanım 4.
circumferenter uzanan kollarında yarıklar bulunan bir çeşit ölçmeci pusulasıdır.
circumlunar ay etrafını dolaşan ay çevresinde dolaşan genellikle uydular için kullanılır.
circummeridian altitudes meridyen çevresi yükseklik enlemin belirlenmesi amacıyla gök küreye ait bir cisme ölçüm noktasının enlemine yakın iken
açısı yapılan ölçümlerle meridyen dışı yüksekliklerdir.
circumpolar kutup çevresi kutup üzerinde batmadan sürekli yörünge çizmedir.bir gök cismi kutupsal mesafesinin
ölçücünün enlemine yaklaşık olarak eşit veya küçük olması durumunda circumpolardır.
city graphic (cg) şehir haritası sokakları ve güzergah bilgilerini gösteren yerleşim yerleri ve civarlarının büyük ölçek litografik
haritası. detaylar önemli binaları, havaalanlarını, askeri yapıları, endüstriyel yapıları, elçilikleri,
vb. içerir.
city plan şehir planı bknz. şehir ürünleri.
city products şehir harita ürünleri genellikle sokakları ve güzergah bilgilerini, önemli binaları ve diğer kentsel detayları,
havaalanları, liman tesisleri ve önemli olduğunda rölyef, drenaj ve bitki bilgilerini gösteren,
yerleşim yerleri ve civarlarının büyük ölçek haritaları, şehir grafikleri, şehir planları, şehir
güzergah grafikleri ve askeri şehir haritalarını içeren değişik tipteki şehir ürünleri dma
tarafından üretilmektedir. bu haritaların özellikleri belirli askeri ihtiyaçlara göre değişmektedir.
city route graphies (crg) şehir güzergah haritaları city produets’a bknz.
city survey ªşehir ölçümü şehir sınırları içinde tamamlanmış çalışmalara ait bir çeşit yer ölçme tipidir.
civil day sivil gün gece yarısı başlayan güneş günüdür.sivil gün güneşin görünen veya ortalama zamanına bağlı
olabilir.bknz. astronomic day.(astronomik gün)
civil time sivil zaman (günlük yaşamda) gece yarısı başlayan güneş günüdür.sivil zaman; ya görünen güneş zamanı
veya ortalama güneş zamanı olabilir ve her birisi 12 saatten oluşan iki seri halinde
sayılabilir.birincisi,gece yarısı başlayıp “am”(ante meridian) ; ve öğleyin başlayan ikincisi ise
“pm”(post meridian) olarak ifade edilirken,gece yarısı başlayan 24 saatlik tek seri olarak
kullanılmaktadır.
clairaut’s theorem clairaut teoremi orjinal haliyle,ekvatorda gravite değeri ile merkezkaç kuvveti arasındaki ilişkiyi kuran
teoremdir.fiziksel jeodezinin önemi,yer eğriliğinin gravite ölçümlerinden elde edilmesinde yatar.
clamping error kelepçe hatası tekrarlı teodolitlerde kelepçelenerek kurulan cihazlarda (ölçüler üzerinde) sürtünmeden
kaynaklanan sistematik hatadır.
clarke spheroid (ellipsoid) of clark sferoidi 1866 (elipsoid) aşağıda takribi değerlere sahip referans elips: büyük yarı eksen – 6,378,206,4 metre, ve
1866 basıklık. – 1/294,9786982
clarke spheroid (ellipsoid) of clarke sferoidi 1880 (elipsoid) aşağıdaki takribi değerlere sahip referans elips: yarı temel eksen 6,378,249.145metre; basıklık
1880 – 1/293.465
classification copy sınıflandırma kataloğu harita veya grafiklerin hazırlanmasında derleyici ve/veya desinatör tarafından rehber olarak
kullanılan kaynak materyalin özel bir kısmı. genellikle yollar, demiryolları, şehir bilgileri, arazi
ölçülerinden elde edilen benzerleri ile ilgili detaylı bilgileri içerir. genellikle baskı, isimlendirilmiş
harita, çizimler, fotoğraflar veya arazi çizimleri şeklinde sunulurlar.
classification survey sınıflama ölçümü bknz. field ınspertion (arazi incelemesi).
classified hydrographic sınıflandırılmış hidrografik bilgi sınıflandırılmış yayınlar, tablo ve çizelgeler hakkında güncelleştirilmiş bilgileri arasında
information processing işleme sistemi (shbis) dolaşımı sağlayan dma (amerikan savunma haritacılık dairesi) veri tabanıdır.
system (chips)
classified notice to mariners denizciler için sınıflandırılmış sınıflandırılmış yayın, tablo ve çizelgelere uygulanabilen düzeltme verilerinş sağlayan bir dma
bilgi (not) yayınıdır. bu bilgiye aynı zamanda sınıflandırılmış hidrografik bilgi işleme sistemindende
ulaşılabilir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 18/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
clearing y-parallax y-paralaksının giderilmesi bknz. karşılıklı yöneltme.
clipping kesmek, kırpmak 1. (coğrafi bilgi sistemlerinde) birbirinden farklı poligonların oluşabilecek tüm
kümelerini oluşturacak şekilde üst üste binmiş poligonların ayrıştırılma işlemidir.
2.(bilgisayar grafikleri) : bir doğru parçasının önceden belirlenmiş bir çerçevenin dışına çıkan
kısmının kesilmesidir.
clock correction saat düzeltmesi verilen bir meridyene ait zamanın bulunması amacı ile mevcut zamana cebrik olarak eklenen
miktardır.eğer saat yavaş kalmış ise düzeltme pozitif hızlı gitmiş ise düzeltme
negatiftir.kronometrelerde uygulandığında chronometer correction (kronometre düzeltmesi)
adını alır.
clock rate saat oranı bir saatin birim zaman içinde kazandığı veya kaybettiği zaman miktarıdır.kronometrelerde
kronometre oranı diye adlandırılır.
clockwise angle saat yönünde açı sağa doğru olan açıya (angle to the right) bknz.
closed traverse kapalı poligon aynı istasyondan başlayıp aynı istasyonda biten (veya göreli konumları eş veya daha yüksek
doğruluk niteliğine sahip diğer ölçümlerle bulunmuş istasyonlardan başlayıp aynı istasyonlarda
biten) poligondur.
closest approach en yakın nokta 1. iki gezegen veya gök cisminin güneş etrafında veya diğer ana (asıl) odak merkezleri
etrafında yörünge üzerinde hareket ederken birbirlerine en yakın oldukları durum.2. böylesi bir
durumun oluştuğu yer veya zaman. 3. (uydu ölçmesi) alıcı/gözlemci antenine en yakın olduğu
uydu konumu ve zamanıdır.
closing kapanma doğruluğun kontrol edilebilmesi amacı ile ölçü işleminin bitirilmesi hareketidir.
closing corner kapanma köşesi köşeler arasındaki bir noktada bir ölçü hattının daha önceden sabitlenmiş sınır kestiği yerde
oluşturulmuş bir köşedir.kapanma köşesi noktanın inşa edildiği yere bakılmaksızın kanunen
gerçek kesişme noktasında bulundurulur.
closing error kapanma hatası kapanma hatasına ( error of closure) bknz.
closing the horizon ufki kapanma bir noktada ufuk hattı boyunca serilerin tamamlanması için yatay açı serilerinden
sonuncusunun ölçülmesi.herhangi bir ölçü noktasında bitişik doğrultular arasındaki yatay
açıların toplamı 360°’ye eşit olmalıdır.
closing township corner ilçe dönüm yeri kapanması 1. (uspls) rehber olarak seçilmiş bir meridyen veya poligon hattının daha önceden belirlenmiş
bir paralel veya baz hattı ile kesişme noktasıdır. 2. herhangi bir ilçenin veya poligon hattının
daha önceden oluşturulan köşeler arasındaki bir noktada daha önceden oluturulmuş bir sınır
noktası ile olan kesişme noktasıdır.(towmship corner) ilçe dönüm yerine bknz.
closure kapanma kapanma hatası (error of closure) ‘ na , tanım 1‘ e bknz.
closure of horizon ufki hattının kapanması kapanma hatası (error of closure) ‘ na , tanım 6 ‘ ya bknz.
closure of traverse poligon kapanması kapanma hatası (error of closure) ‘ na , tanım 8’e bknz.
closure of triangle üçgen kapanması kapanma hatası (error of closure) ‘ na , tanım 7’ ye bknz.
coaltitude yükseklik açısının tamlayanı veya 90 eksi yükseklik açısıdır.bu terim sadece yükseklik açısının
gök ufuk hattından ölçülen yükseklik açısıyla ilişkili olduğunda önem kazanır.zenit uzaklığı
(zenith distance) ile eş anlamlıdır.
coastal chart kıyı haritası gemilerin kıyıya uygun pozisyon alabilmesi için açık deniz navigasyonu ve askeri operasyonlar
için resmedilmiş bilgi ile desteklenmiştir. 1:100 000 den 1: 1.000.000’a ölçekli üretilmiştir.
coastal refraction (jcs) kıyısal refraksiyon (kırılma ) karadan denize veya denizden karaya geçiş yapan radyo yer dalgalarının yön değiştirmesi.
ayrıca kara etkisi diye de adlandırılır.
coastlining kıyı şeridi kıyı şeridinin harita üzerinde çizilmesi için gerekli bilgilerin elde edilmesi işlem.
coated lens kaplı mercek merceğin havalı cam yüzeyinin ince transparan film tabaka ile kaplanarak ışık kaybını yansıma
ile minimuma indirmesi. kaplı olmayan merceklerdeki bu yansıma kaybı oranı her havalı cam
mercek için takribi 4%’dir. bknz. “bloomed lens”.
codeclination denklinasyon açısının denklinasyonda aynı işarete sahiptir; bir gök konumuna en yakın gök kutbunun denklinasyonu
tamamlayanıdır eksi gök konumunun denklinasyonun eşittir.
coefficient of refraction refraksiyon katsayısı ölçüm noktasındaki refraksiyon açısının ölçücü,yermerkezi ve ölçülen nokta ile oluşan yer
merkezindeki açıya oranına denir.
cogeoid kojeoid compansated geoid ‘e bknz.
coincidence tesadüfü rastgelelik 1. teodolitlerle açı ölçümünde ölçü dairesini zıt karşılıklı iki kenarındaki belirteçlerin daireyi
bölen hat boyunca düzgün bir doğru gibi görünmesi ve gözle tam olarak hizalandığı durumdur.
2. (ölçme) nivelman aletlerinin hepsinde bulunan ve prizma düzeneği ile düzeç kabarcığının
her iki ucunun tek görüntü içerisinde sunulmasıdır. tesadüfilik kabarcığın her iki yarısının
birbirine eşitlediği zaman oluşur. 3. (sarkaç) serbestçe salınan bir sarkacın daha önceden
belirlenmiş her vuruş fazı ile bir saat veya kronometrenin daha önceden belirlenmiş vuruş fazı
arasındaki tam uyumluluktur.
coincidence method rasgele metodu 1. (teodolit) teodolitte bulunan ölçü dairelerinin okunmasında kullanılan yöntem. coincidance
(rasgelme) tanım 1’e bknz. 2. (sarkaç) serbest sallanan sarkacın periyodunun ,saat sarkacı
veya kronometre atışları arasındaki zaman aralıklarının gözlenmesi ile belirlenmesi.
colatitude enlem tamlayanı enlemin tamlayanı veya 90° eksi enlemdir.enlem tamlayanı, astronomik üçgenin kutba olan
zenit kenarını oluşturur.gök cisminin karşısındaki kenardır.
collation karşılaştırma 1. sipariş, numaranın ve harita tarihinin onaylanması. 2. birbirini takip edecek şekilde basılı
sayfaların derlenmesi.
collection (acquisition) veri toplama 1. (jcs) ölçme yoluyla, resmi bürolarla ilişki, resmi ve resmi olmayan genel kaynaklardan istek
şeklinde bilgilerin elde edilmesi. 2. bir kütüphane kütüğü veya özel harita çizim ve geodezik
üretim programı için bir veya daha çok kaynakta mevcut verilerin düzenlenmesi ve elde
edilmesi.
collection requirement veri toplama ihtiyacı araziden bilgi toplamasında, genel ihtiyaçları içeren bilgi veya eldeki materyallerde belirlenen
eksikler. savunma dairesi veri kütüphanesinden mevcut veri ihtiyaçları kastedilmemiştir.
collimating eyepiece kolimasyon oküleri kolimatör ile kullanılan prizmatik oküleri.
collimating marks kolimasyon markaları negatif üzerinde görüntüde oluşan kameraya sabit bağlı indeks markaları. bu görüntüler
görüntünün optik merkezini veya temel noktasını belirlemek için kullanılırlar. köşe markaları
olarak da adlandırılırlar.
collimation adjustment kolimasyon dengelemesi bknz. kolimasyon.
collimation ekseni kolimasyon ekseni bir optik aletde aletin merkez hattıyla hassas olarak paralel olan mercek objektifinin geri nodal
noktasından geçen hat.
collimation error kolimasyon hatası optik aletin kolimasyon ekseniyle bakış hattı arasındaki açı.
collimation plane kolimasyon düzlemi yatay ekseni etrafında döndürüldüğü zaman teleskopun kolimasyon ekseni tarafından
tanımlanan düzlem.
collimator kolimatör sonsuz uzaklıkta yapay bir hedef oluşturan optik alet. belli optik aletlerin testi ve ayarlanması
için kullanılır. genellikle ayrılar bir mercek ve hedef, kıllar şebekesi (merceğin temel odağında
yerleştirilmiş) içerir. bknz. otokolimatör, kolimasyon aküleri, düşey kolimatör.
color composite renk karması farklı renklerdeki görüntülerin karması. ayrıca bknz. karma.
color gradients renk irtifası bknz. hipsometrik gölgeleme.
color mixture curve renk karışım eğrisi dalga boyunun fonksiyonunu gösteren spektral enerjinin akışını "tristimulus" değerle temsil
eden grafik.
color mixture data renk karışım verisi üç renkli “renkmetre”de bulunan gerekli parçaların miktarının değişik dalga boyları ile
karşılaştırılması.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 19/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
color plate renk kalıbı basılan herhangi bir rengin baskı plakasındaki genel terimi.
color proof renk denemesi herhangi bir metodla üretilebilen çok renkli baskının tüm renklerinin tek veya karma kopyası.
color proof process renk denemesi işlemi hassaslaştırılmış plastik altlık üzerine birlişik renk denemesi elde etmek için negatif kalıpları
birleştirmeye olanak sağlayan fotomekanik bir baskı işlemi.
color registration guide renk tespit kılavuzu haritanın litho kopyası üzerindeki görsel sunumudur ki önemli bir üst baskı ve gratikül
arasındaki kayıt dışılığın yönlerini ve yansıtmalarını gösterir.
color separation renk ayrımı 1.basılı harita üretiminde gerekli her bir renk için pozitif veya negatif kalıp hazırlama işlemi. 2.
çok renk orijinali renk filtreleri kullanarak üç ana renk lalıbına ayırmak için fotoğrafik işlem
veya tarayıcı işlemi.
color separation guide renk ayrımı kılavuzu bknz. kılavuz.
colures equinox ve gündönümü noktaları boyunca saat daireleridir.equinoctial colure ; solstitial colure ‘
e bknz.
coma koma bir nokta objeden çıkan ışınların merceklerden geçtikten sonra odakta noktadan çok daire
şeklinde oluşmaları ve değişik bölgelerden gelen ışınların değişik boyutlarda daireler
oluşturması ve eksenden farklı uzaklıklarda oluşmaları nedeniyle görüntünün keskinliğini
etkileyen aberasyon etkisi.
combat chart harekat haritası haritayı amfibik hareketler gibi askeri harekatlarda kullanışlı hale getirmek, karayı göstermek,
harita özelliklerini ve denizi göstermek için grafik özelliklerini kullanarak yapılan kara-deniz
bölgesinin özel amaçlı haritası.
combination plate karışım plakası bir plakada yarım ton ve çizgi çalışması. ayrıca, aynı plakada iki veya daha fazla konu
birleşebilir. ayrıca bknz. işlem plakası.
command control komuta kontrol haberleşme ve komuta. kontrol, haberleşme ve istihbaratı destekleyen haberleşme ve otomatik veri işleme
comminications and istihbarat (adp) sistemleri ve ilgili faaliyetleri, teçhizat, personel ve yöntemler.
3
intelligence (c i)
communications satellite haberleşme uydusu (jcs) kominikasyon amaçlı istasyonlar arasında sinyal nakleden uzay aracıdır.iki tipte
bulunurlar.1. aktif kominikasyon uydusu istasyonlar arasında sinyali olan , yeniden üreten ve
gönderen uydudur.2. pasif kominikasyon uydusu istayonlar arasındaki kominikasyon
sinyallerini yansıtan uydudur
compact disc interactive (cd i) etkileşimli cd önceden kayıt edilmiş sayısal video, ses, optik metin verilerini içeren etkileşimli bir cd
formatıdır. veri silinemez ve değiştirilemez. bu cd rom yeşil kitap standardına uyar.
compact disc read only (cd okunabilir cd philips ve sony tarafından üretilmiş (600 mb civarında ) büyük miktarda sayısal bilgiyi laser
rom ) ışınıyla okunabilecek mikroskobik çukurlarda toplayan standart 12 cmlik plastik optik bir disktir.
kayıt edilmiş veri silinemez ve değiştirilemez. bu cd rom sarı kitap standardına uyar.
compacted data sıkıştırılmış veri veri kaybını önleyen bir teknikle veri hacmi sıkıştırılmış veridir. veri kaybını önleyen teknik,
hiçbir bilginin kaybolmamasını ve verinin açıldığında eski haline dönmesini sağlar. bu teknikler
veri tekrarlamayı kaldıran ve özel yöntemler kullanan tekniklerdir
comparative cover karşılaştırmalı (nisbi) katman aynı bölgenin veya nesnenin değişik zamanlarda alınan ve değişiklikleri detayı ile gösteren
(tabaka) görüntüsüdür.
comparator komparatör 1.bir büyüklüğü belli standartlara göre ölçen alet. 2.herhangi bir düzlem yüzeyde (örneğin
fotoğrafik düzlem) bir noktanın diğer bir noktaya göre dik koordinatlarını belirleyen optik alet.
3.(ölçme) uzunluk standardını karşılaştırmak, bu standartları alt bölümlere ayırmak, veya
ölçüm aletleri için standart bir uzunluk belirlemek için bir alet. bknz. arazi komparatörü,
monokomparatör, stereo komparatör, vaisala komparatör, düşey komparatör.
comparator base komparatör bazı bknz. arazi komparatörü.
compass pusula dünya üzerindeki yatay referans doğrultusunun gösterilmesine yarayan cihazdır.bknz.
aperiodic compass; astro compass; brunton compass; circumferantor; denclinatoire; prismatic
compass.
compass amplitude pusula genişliği pusula doğusu veya batısına ait genişlik.amplitude ‘a bknz.
compass bearing pusula sapma açısı 1.pusula kuzeyine göre ölçülen sapma açısı.bknz. manyetik sapma açısı tanım 1. 2.(ölçme)
bknz. manyetik sapma açısı tanım 2.
compass index error pusula göstergeci hatası manyetik sapma açısında pusula ibresi okumalarından kaynaklanan hatadır.
compass north pusula kuzeyi (jcs) kuzey yönünü arayan pusula ibresinin gösterdiği düzeltme getirilmemiş istikamettir.bknz.
manyetik kusey.pusula kuzeyi ve manyetik kuzey farklı olup pusula kuzeyi yer manyetik
alanının dışında kalan başka etkilerden yararla da bulunabilir.
compass rose pusula kartın,rüzgar gülü (jcs) uygun bir malzeme üzerine çizilmiş veya kaydedilmiş ve yönleri gösterecek şekilde
genellikle derece biriminde işaretlenmiş dairedir.
compass rule pusula kuralı poligon ölçülerini dengeleyen bir metottur. enlem ve boylamdaki kapanma hatalarına karşılık
gelen düzeltmeler orantılı bir şekilde dağıtılır (hat uzunluğunun toplam poligon hattı
uzunluğuna oranı). pusula kuralı kapanma hatalarının ölçülen mesafelerden çok gözlenmiş
açılardaki hatalardan kaynaklandığı durumlarda kullanılır.
compass survey pusula ölçümü dizilerin bir bütün olarak yönlendirilmesi veya doğrultuların tek tek sapma açılarının
belirlenmesi amacıyla manyetik ibreye dayalı poligon ölçüsü.
compensated geoid dengelenmiş jeoid topoğrafik ve izostatik anomalilere bağlı bulunan çekül sapması değerlerinin hesaplanması ile
jeoidden elde edilen yüzeydir.
compensating backsights and geri ve ileri istikametlerin nivelman aleti kurulmuş bir noktada ileri ve geri mesafeler eşit olduğunda yerin küreselliği
foresights dengelenmesi refraksiyon ve görüş hattının dengesizliğinden kaynaklanan (mira okuması esnasında düzeç
kabarcığı tam olarak düzeçlenmişse) etkiler giderilmiş olur.geri ve ileri mesafeler ya
adımlayarak ya da nivelman aletinin içindeki stadya kıllarından hesaplanarak kontrol edilir.
compensating base line baz hattı ölçerlerinin farklı ısı genleşme katsayılarına sahip iki metalden oluşan mesafe elemanı bulunduran baz
measuring apparatus. dengelenmesi cihazıdır.farklı genleşmelere sahip metaller öyle düzenlenmiş ve birbirine bağlanmıştır ki; her
türlü ısı şartlarında mesafe elemanı aynı uzunluğu göstermektedir
compensating error dengeleyici hata kendisi ile oluşan hatayı ortadan kaldırmaya çalışan bir hata çeşididir. böylece her iki hata da
birbirini bertaraf veya yok eder.
compensating lens kompansatör mercek (fotogrametri) radyal distorsiyonları düzeltmek için bir optik sisteme yerleştirilen mercek.
compensation plate kompansatör levhası (fotogrametri) diapozitif baskı veya çizim aletinin optik sistemine yerleştirilen, önceden
belirlenmiş şekilde bir yüzeye sahip kamera mercekleri nedeniyle oluşan radyal distorsiyonu
önleyen bir cam levha.
compilation derleme 1. (jcs) bir harita ve grafiğin hazırlanması için gerekli tüm bilgilerin seçilmesi, birleştirilmesi ve
grafik gösterimi. bu tür veriler diğer haritalar veya grafikler veya diğer kaynaklardan elde
edilebilir. 2. (fotogrametri) yeni veya derlenen harita, grafik veya ilgili ürünlerin, fotogrametrik
aletler kullanılarak hava fotografları ve geodezik kontrol noktalarından üretilmesi. fotogrametrik
derleme; stereo derleme olarak da adlandırılır. recompilation’a da bknz.
compilation history bütünleme tarihçesi bir haritanın veya deniz/hava haritasının geliştirilmesi için tüm bilgiler. problemleri açıklar,
çözümlerini sunar ve ayrıca diğer harita derleme ve revizyonu için düşünülen kaynak
materyallerinin araştırma ve analizini basitleştirir. planlama faktörlerikullanılmış kaynak
materyalleri, kontrol, derleme yöntemleri, taslaklar, roprödüksiyon ve veri giriş (/düzeltme)
usulleri konusunda bilgiler içerir.
compilation scale bütünleme ölçeği orijinal taslak ile çizilmiş harita veya deniz/hava haritası ölçeği. tekrar üretim ölçeğine göre bu
ölçek değişken olabilir.
compiled map derleme harita ilgili harita için yapılmış arazi ölçülerinden değil, değişik kaynaklardan toplanan verileri biraraya
getiren harita.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 20/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
component Bileşen 1.vektörel büyüküğün parçalanabilen parçalarından biridir. örneğin herhangi bir noktadaki yer
manyetik kuvveti, düşey ve yatay bileşenlerine ayırabilir. 2.bütün bir sistemin parçalarından
biridir.constituent’e bknz.
composite Karma ardışık görüntü serilerinden tekrar üretim. tek pafta kağıt üzerine negatif renk ayrımlarıyla
üretilen bir ‘proof’tur.. kontrol ve düzeltme için kullanılır. ayrıca, karma baskı diye de
adlandırılır. bknz. renk karması, çift yanma
composite feature Birleşik detay birden fazla ilişkili detaydan oluşmuş detaydır.
composite print karma baskı bknz. karma.
compositedata air kompozit hava fotoğrafçılığı (jcs) bir temel ve iki veya daha fazla çeviren ve eğik mercek içeren kamera ile yapılan hava
photography fotoğrafçılığı. sonuçtaki birkaç fotoğraf aynı ölçekde düşeyler olarak montaja imkan verecek
şekilde düzeltilir veya dönüştürülür.
compressed aeronautical havacılık ile ilgili sıkıştırılmış dma tarafından dağıtılan ve amerika deniz kuvvetleri tarafından üretilen işlenmiş arc saniyesi
chart bilgiler (çizelge,plan,grafik gibi). (uzunluk) birimli çizelge ve sayısal raster görüntülerinden oluşan bir veri tabanıdır. bu sayısal
harita görüntüleri equal arc (wgs84 elipsoidini birbiriyle örtüşen 18 enlem bantına ayırır.)
referans sisteminden tesselated spheoroid model (dünyayı birbirine eşit 5 enlem bölmesine
ayırır.) referans sistemine dönüştürülmüştür. dönüştürülen veriler yaklaşık 48:1 oranında
sıkıştırılmıştır
compressed raster graphics sıkıştırılmış raster grafik bilgleri dma tarafından dağıtılan ve ordu için üretilen eşit arc saniyesi (uzunluk) birimli raster haritalar
ile raster grafik verileri. sıkıştırılmış raster grafik bilgileri ordunun silah sistemleri ve komuta
kontrol sistemleri için standart harita ihtiyacına yönelik olarak düzenlenmiştir. bir cd-rom
üzerinde bulunan sıkıştırılmış raster grafik bilgisi 100 tlm(topographic line map) , 6 jog(joint
operation graphic), 1 onc(operational navigation chart) haritasını kapsamaktadır.
compression sıkıştırma 1. veriyi orjinal haline geri getirebilecek şekilde veri hacmini azaltma yöntemidir. kayıpsız
sıkıştırma veri topluluğunun sıkıştırmadan önceki içerdiği tüm belgeleri korur. kayıplı
sıkıştırma veri içindeki bilgilerin içeriğinde azalmalara neden olur. 2.dünyanın basıklığı
konusuna bknz.
compression ratio sıkıştırma oranı veriyi sıkıştırarak kazanılan sayısal disk kazanç oranıdır.
computed altitude hesaplanmış yükseklik. haritadan, mekanik aletlerden, tablolardan veya matematiksel olarak bulunan yüksekliktir
computed azimuth angle hesaplanmış azimut açısı belirli bir yer ve zaman için grafiklerden mekanik cihaz tablo veya hesaplamalarla belirlenen
azimut açısıdır.
computed bearing hesaplanmış sapma açısı bilinen sapma açılarından hesaplanarak bulunan sapma açılarıdır.
computed data method hesaplanmış veri metodu oto odaklayıcı düzeltici ile rektifikasyon metodu. hava fotoğrafındaki dönüklükler hesaplanır ve
bu hesaplardan alet ayarları matematik olarak uygulanır. böylece rektifikasyon rehber bazlarla
karşılaştırmaya gerek kalmadan gerçekleştirilir.
computer aided design bilgsayar destekli tasarım kullanıcıya standart mühendislik ve mimarlık tasarım işlemlerini yürütmesinde yardımcı olan
yazılımdır. bilgsayar destekli tasarım genellikle grafik ve grafik olmayan verilerden oluşan
katmanlarla ilgilenir.
computer aided bilgisayar destekli bir ürünün tasarımı ve üretilmesinde bilgisayarların kullanımı.
desing/drafting/computer tasarım/çizim/bilgisa-yar destekli
aided manufacturing üretim
(cad/cam)
computer aided mapping bilgisayar destekli harita operatöre standart harita fonksiyonlarında yardımcı olan yazılım. computer assisted mapping
(cam) (bilgisayar destekli harita) olarak da adlandırılır.
computer aided mapping bilgisayar destekli harita çizimi operatöre standart harita çizim fonksiyonlarını gerçekleştirmesi için yazılım.
(cam)
computer assisted bilgisayar destekli kartografya harita/deniz/hava haritası üretiminde otomasyon tekniklerinin kullanılması.
cartography (cac))
computer assisted drafting bilgisayar destekli taslak grafik değerlerin çizilmesi için yazılım.
(cad)
computer assisted bilgisayar destekli taslak bilgisayar destekli tasarım ve bilgisayar destekli taslak hazırlama konularına bknz.
drafting/design (cadd) hazırlama (müsvedde) ve
tasarım
computer assisted bilgisayar destekli üretim üretimde (imalat) bilgisayarların kullanılmasıdır.
manufacturing
computer code bilgisayar kodu 1. kaynak program, özellikle üst seviyeli bir program dilinin komutları.program. 2. kaynak
programın derlenmiş ve çalışabilecek durumdaki hali. (makine kodu)
computer compatible tape bilgisayar uyumlu teyp bilgisayarda okunabilecek sayısal formatta veri içeren manyetik teypdir. genellikle bir inçlik
teyp birimi üzerine 6250 bit veya 1600 bit sayısal veri kaydedilir.
concave lens iç bükey mercek bknz. negatif merkez
concept of operations komutanlık görüşü en geniş ana hatlarıyla bir komutanın veya geliştiricinin bir işlem veya işlemler silsilesi
hakkında görüş veya niyetini belirten metinsel veya grafiksel ifadedir. komutanlık görüşü sık sık
sefer ve harekat planlarında vurgulanır. eğer harekat eşzamanlı veya sıra ile birbiriyle bağlı
harekatların yapılmasını gerektiriyorsa harekat planında komutanlık görüşü vurgulanır. bu
görüş harekat genel çerçevesini çizer. özellikle maksadın açıklığa kavuşması için plana dahil
edilir.
concluded angle hesaplanan açı (üçgenleme) bir üçgenin ölçülemeyen fakat diğer iki açıdan hesaplanarak bulunan üçüncü açısıdır.
condition equation şart denklemi denklemlerden parametreleri temsil eden bütün değişkenlerin elendiği, sadece denklemlerdeki
ölçülen büyüklükleri temsil eden değişkenlerin kaldığı dengeleme denklem seti. bu çeşit
denklemler içeren en küçük kareler dengelemesine şart metodu denir. önceki bir parametreyi
sabit kabul etmeyip de dengelemeye sokmak istersek bu parametrenin uygun bir ağırlıkla
gözlem kabul edilmesi gerektiğine dikkat edilmelidir. bknz. açı denklemi, azimut denklemi,
korelasyonlu denklem, enlem denklemi, uzunluk denklemi, boylam denklemi, normal denklem,
gözlem denklemi, dik denklem, kenar denklemi, kenar denklem testleri.
conditions şartlar dengelenen fazlalık gözlemlerindeki parametre ihtiyaçlarını tanımlayan dengeleme hesapları
için kullanılan terim.
confidence interval güven aralığı dağılım fonksiyonu örneğin normal dağılım fonksiyonu veya bivariate normal dağılım
fonksiyonu, bilinen istatistiki doğruluğun açıklanması. hatalar toplam olasılık değeri 100
üzerinden belirli bir yüzde olarak ifade edilir; yani % 90’lık güven seviyesi gibi.assurance level
(güven seviyesi); error interval (hata atralığı); probabilily interval (olasılık aralığı) olarak da
bilinir.
configuration management konfigürasyon yönetimi (ky) (a) bir sistemin fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini tesbit etmek ve yazıya dökmek, (b) bu
(cm) özelliklerdeki değişiklikleri kontrol etmek © değişiklik, işlem ve uygulama durumunu kayıt ve
rapor etmek için teknik ve idari talimat ve denetleme uygulamak için izlenecek yöntem.
configuration of terrain arazi konfigürasyonu bknz. topoğrafik anlatım.
conformal chart şekil koruyan deniz/hava konformal izdüşüm haritası.
haritaları
conformal map projection şekil koruyan harita izdüşümü haritası yapılacak küçük alanlı yüzeyin şeklini koruyan ve herhangi bir nokta çevresinde tüm
açıların doğru olarak temsil edildiği bir harita izdüşümü. ayrıca, ortomorfik harita izdüşümü de
denir.
conic charts with two iki standart paralelli konik iki standart paralelli bir konuk izdüşümlü bir harita .ayrıca sekant konik deniz / hava haritası da
standard parallels deniz/hava haritaları denir.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 21/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
conic map projection konik harita izdüşümü bir küreye teğet olan ( veya kesen) bir koni üzerine coğrafik meridyen ve paralelleri izdüşürerek
oluşturulan ve koniyi düzleme açan bir harita izdüşümü. koninin küreye olan teğet veya kesme
durumları değişik şekillerde bulunabilir. ayrıca bknz. teğet konik harita izdşümü.
conic map projection with two iki standart paralelli konik harita dünya benzeri bir küre veya sferoid yüzeyini, küre ve sferoidi iki standart paralel boyunca
standard parallels izdüşümü kesen bir koni kullanılarak geliştirilmiş bir harita izdüşümü. lambert konformal izdüşüm örnek
verilebilir. bknz. sekant konik harita izdüşümü.
conjugate distances karşılıklı mesafeler merceğin nodal noktalarından obje ve görüntünün karşılıklı mesafeleri.
conjugate image points karşılıklı görüntü noktaları bknz. karşılıklı görüntü noktaları.
conjugate image rays karşılıklı görüntü işınları bknz. karşılıklı görüntü ışınları.
conjugate points karşılıklı noktalar bir optik sistemdeki obje ve görüntü noktaları. karşılıklı mesafelerin tanımına göre aralarında
fiziksel ilişki vardır.
conjunction birleşme (iki gök cisminin) aynı gök boylamı veya aynı yıldız saat açısına sahip olduğu durumdur.
inferior conjunction; oppsition; superior; conjunction’a bknz.
connecting traverse bağlı poligon eşit veya daha yüksek doğruluğa sahip ölçümlerle rölatif konumları belirlenmiş farklı
noktalardan başlayan ve farklı noktada biten poligondur. kapalı bir poligona göre daha az
denetlenemeyen hataya maruz olduğu düşünülür.
connection bağlantı (jeodezi) birbiriyle bitişik veya üst üste çakışan ağlar arasındaki tutarsızlıkların, uzun menzilli
mesafe ölçümlerinin yer aldığı ortak bir ağın kurulması amacıyla sistematik bir şekilde ortadan
kaldırılmasıdır.
conrol survey classification kontrol noktası ölçüm kategorisi arazi ölçüm metotu ve doğruluğuna bağlı olarak kontrol ölçülerinin sınıflandırılmasında
kullanılan bir takım adlandırmalardır.kontrol ölçülerinin en üst seviyesi birinci derece olarak
adlandırılır;sonraki alt seviye ikinci derece vs. diye adlandırılmaktadır.
consol chart deniz/hava haritası konumun konsol çizgilerini gösteren deniz/hava haritası.
constant error sabit hata hem büyülük hem de işaret olarak belirli sayıdaki gözlemlere bulaşan sistematik hatadır. cihaz
göstergesinden kaynaklanan hata böyle bir hatadır. accumalitive (kümülatif hata) error’a bknz.
constant of aberration aberasyon sabiti yer yüzeyinden 20496 saniyelik yaya karşılık gelen gözlenen yıldızın max. aberasyonudur.
constant of gravitation gravite sabitesi evrensel gravite kanununda (6.67 x 105m3kg1sec2 değerine eşit) orantı çarpanıdır; yani
maddenin her küçük parçası diğer parçaları aralarındaki kütlelerle doğru orantılı ve
aralarındaki mesafelerin karesiyle ters orantılı bir kuvvetle çeker. ayrıca gravitational constant;
law of univarsal gravitation diye de bilinir.
constant pressure chart sabit basınç haritası bknz. ısobaric chart.
constellation takım yıldız aynı yörüngeye sahip bir grup yıldızdır;yani küresel konumlama sistemi (global positioning
system gps) dir.
constituent unsur gelgite neden olan kuvvet ile gelgite veya gelgit akıntılarına karşılık gelen matematiksel
ifadelerde kullanılan harmonik elemanlardan birisidir.her eleman;dünya, ay ve güneş göreli
konumlarındaki peryodik değişimi veya farklılığı ifade eder.ayrıca; astronomic tidal
constituent;…tidal constituent diyede bilinir.bknz. component,diurnal constituent ve
semidiurnal constituent.
constituent day öğe, unsur gün (sanal bir yıldıza göre) üreten kuvvetlerden birisini ifade eden peryodik olarak gelgit yerin
günlük dönüsüne ait süredir.yaklaşık olarak ay veya güneş günü süresi kadar olup yarım
günlük sürenin iki katı olan bir günlük süreye karşılık gelir.bu terim uzun peryodlu sürelere
uygulanamaz.
contact base line measuring baz hattı ölçme cihazı uzunlukları uçları arasındaki mesafe ile tanımlı çubuklardan oluşan baz
apparatus cihazıdır.kullanımda,çubuklar uc uca yatırılır,bir çubuk kımıldatmadan tutulurken diğer çubuk
ileriye taşınır.
contact glass kontak camı bknz. odak düzlem plakası.
contact print (jcs) kontakt baskı duyarlı materyale direkt olarak temas eden bir negatif veya diapozitiften yapılmış baskı.
contact printing frame kontakt baskı çerçevesi fotoğraf ve kalıp yapımında, poz süresince negatif ve hassaslaştırlmış hontak malzemeyi tutan
bir cihaz. işık kaynağı ayrı bir eleman olur veya olmayabilir.
contact size kontak büyüklüğü röprodüksiyonda, orijinal ile aynı büyüklükte baskı. aynı zamanda birebire (1:1) kopya olarak
da adlandırılır. bkz. scale of reproduction (yeniden üretim ölçeği).
contact vacuum printing frame kontakt vakum baskı çerçevesi bknz. kontak baskı çerçevesi.
contiguity analysis komşuluk analizi bir alan (poligon) setinin birbirine komşuluğunu belirleyen analitik teknik. bazen komşuluk
analizi olarak da adlandırılır.
continental control network kıtasal kontrol ağı geniş bir coğrafya alanı üzerinde kurulmuş kontrol noktalarından oluşan doğru bir ağdır.
(cnn)
continious strip camera sürekli kolon kamera (jcs) uçağın sürekli ileri hareketine karşılık kesintisiz bir uzunlukta fotoğraf üreten ve filmin,
odak düzleminde sürekli geriye doğru hareket ettiği kamera.
continious processor sürekli işlemci (jcs) sürekli şeritler halinde film veya kağıdı işleyen eleman.
continious strip photography sürekli kolon fotoğrafçılığı (jcs) uçuş hattı uzunluğunca görüntünün kesintisiz devam ettiği arazi kolonu fotoğrafı.
continuous tone gray scale sürekli ton gri ölçek beyazdan siyaha ve geçirgenden opaka uzanan bir ton ölçeği. bkz. continuous wedge ( sürekli
kama); bkz. step wedge (basamaklı kama.)
contour münhani genellikle ortalama deniz seviyesinde tanımlanmış bir datum yüzeyi üzerinde veya altında tüm
noktaları aynı yükseklikte olduğu düşünülen yeryüzündeki hayali yükseklik çizgileri.
contour value münhani değeri genellikle ortalama deniz seviyesinde, belirli bir datuma göre, relatif yüksekliği göstermek için
bir münhani çizgisi üzerine yerleştirilen sayısal bir değer.
contour finder kontur bulucu fotoğrafik basımlar için kullanılan basit dizaynlı bir stereo haritalama aleti. alet modelin değişik
bölgelerindeki ölçek farklılıklarını gidermez.
contour interval münhani aralığı iki komşu münhani çizgisi arasındaki yükseklik farkı. bkz. değişken münhani aralığı.
contour line münhani çizgisi harita üzerinde eşit yükseklikleri temsil ettiği düşünülen çizgiler ( veya eş yükseklik eğrileri.)
ayrıca bknz. yaklaşık münhani, çöküntü münhanisi, derinlik/dip münhanisi, yardımcı münhani
vb.
contour map münhani haritası münhani çizgilerinin kullanımıyla rölyefi gösteren topoğrafik harita.
contour sketching münhani kabataslak çizimi perspektif görüntüde görülen, fakat yerdeki belirgin noktalarına karşılık gelen haritadaki
konumlarla kontrol edilen, haritadaki yüzey rölyefinin serbest elle çizimi.
contrast kontrast bir negatif ve pozitif üzerinde aydınlık ve karanlıklar (gölgeler) arasındaki gerçek yoğunluk
farkı. yoğunluğun büyüklüğü ile ilgili olmayıp sadece yoğunluk farkıdır. bkz. karakteristik eğri ;
yoğunluk , tanım 1.
control station indentification kontrol istasyonu belirlenmesi fotoğraf üzerinde kontrol noktasının belirlenmesi.
control base kontrol bazı harita projeksiyonunun ve yer kontrollerinin çizildiği veya havai nirenginin gerçekleştirildiği ve
böylece belirlenen kontrol noktalarının işaretlendiği yüzey.
control data card kontrol veri kağıdı konum bilgisi ve herbir yatay ve/veya düşey kontrol noktalarının tarifini içeren kağıda
denir.jeodezik veri sayfası da denir.bknz. triglist(geodetıc sheet data).
control flight kontrol uçuşu bknz. kontrol kolonu.
control net - bknz. survey net (ölçü ağı)
control point kontrol noktası 1.yatay ve düşey kontrol ağında koordinatları bilinen istasyon. bir veri setinde veya fotoğrafta
belirtilir ve diğer istasyon datalarını ilişkilendirmek için kullanılır. terim genelde tipini ve amacı
belirtecek şekildedir. örneğin yer kontrol noktası, yatay kontrol noktası, fotokontrol noktası,
resim kontrol noktası veya düşey kontrol noktası. bknz. kontrol istasyonu, ikinci derece kontrol
noktası, ek kontrol noktası. 2.(jcs) mozaik yapımında, yer ölçüleriyle belirlenen ve fotoğrafta da

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 22/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
bulunan nokta.
control point photography kontrol noktası fotoğrafçılığı dört ana doğrultudan dört uçuş hattı içeren ve ikinci derece bir kontrol noktası veya hedefi
kesen uçuşlarla elektronik olarak kontrol edilen hava fotoğrafçılığı.
control station kontrol noktası yer kontrol noktalarından oluşan bir ağda konumu veya yüksekliği veya her ikiside bilinen satıh
üzerindeki işaret veya nesnedir.kontrol noktaları yerin sathına göre doğru
ölçek,yükseklik,azimut ve konumunda bulunan harita detay bilgilerinden oluşan çatıyı
oluşur.yer kontrol noktası diye de bilinir.bknz. control point.
control strip kontrol kolonu (hava fotografçılığı) daha sonraki hava fotoğraflarında kullanım ve planlamaya yardım eden
veya diğer kolonları kontrol için alınmış hava fotoğrafı kolonu. kontrol uçuşu, bağlama uçuşu,
bağlama kolonu, diye de adlandırılır. bknz. çapraz uçuş fotoğrafçılığı.
control survey kontrol ölçüsü noktaların konumlarını (yatay ve düşey) belirleyen ek ölçümlerin yapıldığı ölçü tipidir.birleşik
devletlerin temel kontrol ölçümleri ; kıyı sularının hidrografik ölçümlerinde,birleşik devletlerin
topoğrafik ölçümlerinde ve pek çok eyalet,şehir ve özel ölçümlerin kontrolu amacı ile kullanılan
nirengi ve poligon noktalarının uçak koordinat bilgileri ile coğrafi konumlarını ve nirengi
noktalarının yüksekliklerini sağlar.
controlled map kontrol edilmiş harita baz ve hassas yatay ve düşey kontrol noktalarını içeren harita. ayrıca, bkz. harita.
controlled mosaic kontrollü mozaik (jcs) ölçeği düzeltilmiş, rektifikasyon yapılmış ve doğrultu ve uzunlukları doğru temsil etmek
için yere uydurulmuş mozaik. bknz. mozaik, yarı kontrollü mozaik, kontrolsüz mozaik.
conventional international klasik uluslararası orijin 1900-1905 peryodunun ortalama yer kutup noktasıdır.yerin dönüşünün anlık kutup noktasının
orgin koordinatlarının belirlenmesinde sıkça kullanılan orijindir.1967’de ıugg , cıo’nun jeodezik kuzey
(coi) kutbu doğrultusunun tanımında kullanılabileceğini tavsiye etmiştir.fransızca yayınlarda oıc
olarak kısaltılmıştır.average terrestrial pole (ortalama yer kutbu) na bknz.
convergence constant konvergens sabiti herhangi bir enlemdeki 1° lik meridyenler arasındaki açıdır.
convergence of meridians meriyenlerin yakınsaması ekvatordan başlayıp kutuplara kadar coğrafik meridyenlerin birbirine açısal
yakınlaşmasıdır.ekvatorda tüm meridyenler birbirine paraleldir.kutuplarda tek noktada
buluşuncaya kadar yakınsarlar boylam farklılıklarına eşit açılarda kesişirler.meridyenlerin
yakınsaması terimi,meridyenler üzerinde belirli noktalarda meridyen doğrultularının rölatif
farklılığın ifadesinde kullanılır.böylece bir jeodezik doğru için bir uçtaki azimut açısı diğer uçtaki
azimut açısında 180° +/- uç noktalardaki meridyen yakınsamalarının miktarı kadar farklıdır.
convergent camera konvergent kamera optik eksenleri arasında sabit bir açı olan ve eş zamanlı fotoğraf çeken iki hava kamerasının
birleşimi.
convergent model datum konvergent model datumu bknz. model datumu.
convergent photography konvergent fotoğrafçılık konvergent kamerayla yapılan fotoğrafçılık. fotogrametride, baz-yükseklik oranına karşılık
gelen iki mercek eksenin konvergens açısı genellikle 40o’dir
convergent position konvergent konum kamera eksenini içeren düzlemi uçuş hattına paralel olacak şekilde yerleştirilen kolon kamera.
converging lens dışbükey mercekler bkz. pozitif mercekler.
conversion dönüşüm bir ölçü sisteminin diğerine dönüşümü; yani metrenin feet’e çevrilmesi. dönüşüm genellikle
dönüşüm faktörleri, ölçek ve tabloların kullanılmasıyla gerçekleşir.
conversion angle dönüşüm açısı (jcs) ortak bir orijinde ölçülmüş bir noktanın büyük daire (ortodrom) yönü ve bir dikdörtgen çizgi
(loksodrom) yönü arasındaki açı.
conversion factor dönüşüm faktörü bir birim sisteminin değerini diğer bir sistemdeki değerine karşılık getirmek için kullanılan bir
büyüklük (veya katsayı).
conversion scale dönüşüm ölçeği iki farklı ölçü birimi arasındaki ilişkiyi belirten ölçek. örneğin; metreden feet’e dönüşüm. bkz.
scale – ölçek
convertible lens dönüştürülebilir mercek tek başına veya beraberce kullanılabilen iki veya daha fazla eleman içeren mercekler.
coordinate axes koordinat eksenleri dik koordinat sisteminde orjin noktasında kesişen referans eksenleridir.
coordinate conversion koordinat dönüşümü koordinat değerlerini, koordinat referans sistemini veya datumunu değiştirmeden bir
sisteminden diğerine dönüştürme işlemidir; örneğin coğrafik koordinatlardan transverse
mercator grid koordinatlarına dönüşüm.
coordinate pair koordinat çifti veri tabanlarının ortak koordinat sistemleri ile ilişkili nokta,doğru veya alan (poligon) deteyların
iki boyutlu konumlarını tanımlayan kartezyen koordinat çiftleridir.
coordinate protractor koordinat iletkisi/minkalesi bir köşede merkezi bulunan iki komşu kenar üzerinde bölümlemesi bulunan dörtgen bir iletki.
bir merkez etrafında dönen hareketli bir kol ile donatılmış olup verilen bir ölçekte doğrusal
büyüklükleri gösterecek şekilde bölümleme taşır.
coordinate reference notation grid referans notu grid koordinatları doğrusal ölçü (uzunluk ) olarak genellikle metre ve bazen yarda, feet veya
diğer birimler cinsinden verilir. coğrafik koordinatlar ise açısal ölçü olarak genellikle derece ve
bazen grad cinsinden verilir.
coordinate transformation koordinat dönüşümü 1. orijin noktasında koordinat eksenlerinin döndürülmesi ve ötelemesi ile değişikliğe maruz
kalan koordinatların oluşturulmasını sağlayan matematiksel işlemler. orijinin yer değiştirmesi,
koordinatlar eksenleri boyunca ölçeğin değişmesi , referans uzayda geometrinin ve
büyüklüğün değişmesi. 2. bu işlemi tamamlamak için kullanılan parametre setleri. ayrıca bkz.
affine transformation, rectification, datum transformation.
coordinated series koordine edilmiş seriler büyük bir alanı sürekli tarzda ve tam olarak kaplamak için geliştirilmiş bir yeknesak ölçeği ve
formatı olan coğrafik birleşik hedef haritaları ile diğer harita serileri. bkz. seriler.
coordinates koordinatlar belirli bir referans sisteminde bir noktanın konumunu tanımlayan doğrusal veya açısal
büyüklükler. dik koordinat sistemi veya küresel koordinat sistemi gibi belirli bir refarans
sistemini tanımlamak için kullanılan genel bir terim. bkz. astronomik koordinatlar, jeosentrik
koordinatlar, coğrafik koordinatlar, uzay koordinatları, fotoğraf koordinatları, vb.
coordinatograph koordinat çizim cihazı düzlem koordinatları cinsinden çizim için kullanılan bir cihaz. muşirin planımetrik (x ve y)
hareketleri doğrudan çizilir iken stereoskopik çizim cihazının birleşeni olarak düşünülebilir.
coplanar eşdüzlem aynı düzlemde bulunanlar.
copy kopya yeniden üretim için sağlanmış el yazması veya metin
copy (copying) camera kopya camerası kopya amaçlı olarak laboratuvarlarda kullanılan hassas bir kamera.
corange line eş gel git hattı eş gelgit mesafe noktalarından geçen hat.
coriolis koriyolis gözlemcinin dünyanın dönüşüne göre sabit olması nedeniyle, dünya yüzeyinde veya yüzeye
yakın bir nesnenin rotasını izlerken nesnenin düz bir doğrudan yataydaki ayrılması nedenini
açıklayan sanal bir kuvvettir. bu güç kuzey yarım kürede sağa güney yarım kürede sola doğru
sapmalara neden olur. nesneler ekvatora yaklaşıyorsa batıya, uzaklaşıyorsa doğuya doğru
sapmalara neden olur. rüzgar ve sudan etkilenir ve hareketli gemiden düzeçli sekstant
gözlemlerinde hataya neden olur. etki, hızlı gemi ve yüksek enlemlerde daha da büyür. ayrıca
ayrılma gücü olarak da bilinir.
coriolis correction koriyolis düzeltmesi koriyolis gücü nedeniyle olan gözüken ivmelenmeye imkan veren, varsayılan konum, konumun
göksel hattı, göksel sabitleme, veya hesaplanan ya da gözlenen yüksekliğe getirilen
düzeltmedir.
coriolis force koriyolis gücü bknz koriyolis
corner köşe 1.iki veya daha fazla sınır hattının buluştuğu kara sınır çizgisindeki bir nokta 2.kamu
toprakların ait bir sınır üzerinde bir aşırılığı tanımlayanölçme işlemiyle tanımlanmış
yeryüzündeki bir nokta.
corner accessories köşe detaylar noktaların bulunması ve restorasyonunda kullanılan nesnelerdir.bu nesneleri kerteriz ağaçlar,
tepecikler, çukurlar, çıkıntılar, kayalar ve diğer doğal detaylar olup, bu detayların köşelerinden

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 23/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
noktaya olan istikamet ve mesafeler bilinir. bu detaylar için bir parçasıdır. bknz kerteriz ağaç.
corner joins köşe bağlantısı üç veya daha fazla bitişik paftanın bir araya gelerek oluşturduğu konumsal durum.
corner marks köşe işaretleri kayıt işaretleri bkz. register marks
corner ticks köşe kontrol işaretleri bkz. register marks
corrected establishment düzeltilmiş tespit gelgit’in her safhası için ortalama yüksek su aralığıdır.
correction Düzeltme hata ile mutlak değerleri eşit fakat ters işaretli bir büyüklük olup, gözlenen veya hesaplanan
değere gerçek veya dengelenmiş değeri bulmak üzere eklenir. bknz ayrıca, yay düzeltmesi,
arttırma düzeltmesi, düzeltmesi bouger düzeltmesi, saat düzeltmesi, koriyolis düzeltmesi,
eğiklik düzeltmesi, dinamik düzeltmesi, dinamik ısı düzeltmesi, eksentrik azaltma, eötvös
düzeltmesi, arazi düzeltmesi, serbest hava düzeltmesi, taksimat düzeltmesi, gözyüksekliği
düzeltmesi, indeks düzeltmesi, ionosferik düzeltmesi, enlem düzeltmesi, uzunluk düzeltmesi,
seviye düzeltmesi, ortometrik düzeltmesi, polaris düzeltmesi, mira düzeltmesi, sağ düzeltmesi,
yarıçap düzeltmesi, eğim düzeltmesi, yüzey düzeltmesi, kayıt düzeltmesi, gerilim düzeltmesi,
arazi düzeltmesi, gelgit düzeltmesi, zamanlama düzeltmesi, transit mikrometre temas
düzeltmesi, hız düzeltmesi,
correction code düzeltme kodu bir harita veya ilgili altlığında yapılan bir düzeltmeleri göstermek için kullanılan yazı, sayı, ve
sembolleri içeren bir kod.
correction for datum datum düzeltmesi harita referans datumu ile tali (ikincil ) biristasyon arasındaki farkı bulmak için deniz seviyesi
tespitinde kullanılan bir dönüşüm faktörü.
correction for inclination of yatay eksen eğikliği aletin yatay ekseninin tam yatay olmaması nedeniyle ortaya çıkabilecek hataları gidermek
the horizontal axis düzeltmesi üzere gözlenen yatay doğrultuya uygulanan bir düzeltmedir.
correction for run of mikrometre sürüklenme hatası mikrometre teleskopu ile bölüm dairelerinde yapılan okumalara, mikrometre sürüklenme
micrometer düzeltmesi hatasını gidermek üzere getirilen düzeltmedir.
correction line düzeltme çizgisi bkz. standart paralel tanım 1.
correction notices düzeltme notları mevcut bir mc&g ürününe kullanıcının uyguladığı düzeltme verilerini iletmek için kullanılan not
çeşitleri.
correction overlay düzeltme altlığı üzerine düzeltme notlarının yazıldığı transparan materyal. çizimin veya haritanın
işaretlenmesine gerek duymadan unsurun konumunun gözden geçirilebilmesine yarar.
correlate equation korelasyon eşitliği bilinmeyenler katsayılarını kullanarak, buradan veya şart eşitliklerinden elde edilen
düzeltmelerin karelerinin toplamının minimum olma şartını ifade eden gözlem veya şart
eşitliklerinden türetilen bir eşitliktir. ayrıca bknz. şart eşitliği, normal eşitlik.
correlation korelasyon 1. (genel) iki büyüklük arasındaki istatistiki iç bağımlılıktır. (mesela jeodezide gravite
anomalileri diğer gravite aomalileri ile yükseklik, yükseklik farkları ve jeoloji korelasyonludur). 2.
(ölçmede) ölçülerdeki uyuşumsuzlukların atılıp, görünen hata hariç kalan ölçülerin
ilişkilendirilmesidir. koordinasyon ve korelasyon terimleri komşu bölgelerdeki veya aynı
bölgelerdeki farklı ölçülerin uyuşumu için kullanılır. bu tip iki veya daha fazla ölçü aynı datumda
hesaplanınca koordine edilir ve beraber dengelemeye girince korelasyon edilir.
correlation tracking and korelasyon izleme ve bir nesneye istikamet kosinüslerini ölçmede kullanılan birbirinden oldukça uzak mesafeli anten
triangulation (cotat) triangülasyon ve baz hatlarından oluşan bir güzergah ölçme sistemidir. bu ölçülerden nesnenin uzaydaki
yeri triangülasyon ile hesaplanır.
correspondence uygunluk (stereoskopi) bir fotoğraf çiftinde karşılıklı görüntülerin aynı epipolar düzlemde olma şartı; y
paralaksının olmaması.
corresponding image points karşılıklı görüntü noktaları bindirmeli iki veya daha fazla fotoğrafta tek bir objenin görüntüleri.
corresponding image rays karşılıklı görüntü işınları özel perspektif merkezleriyle her karşılıklı görüntü noktaları setini birleştiren ışın.
corresponding images karşılıklı görüntüler başka bir sistemdeki doğru ve noktaya benzeşik olan bir doğrular ve noktalar sistemindeki bir
doğru veya nokta. bazen yanlışlıkla karşılıklı noktalar diye adlandırılır.
cotidal chart eş deniz seviye / gelgit haritası referans bir meridyenden (genellikle greenwich) saatlik aralıklarla ölçülmüş yükselen denizlerin
yaklaşık konumunu gösteren bir gelgit haritasıdır.
cotidal hour kotidal saat ayın greenwich meridyeninden geçişi ile belli bir noktadaki takip eden yüksek su seviyesi
arasındaki, ay ve güneş saatleri ile ifade edilen ortalama aralıktır.
cotidal line kotidal hattı haritada su yükselmesinin aynı zamanda olduğu tüm noktalardan geçen bir hattıdır.bu hat,
ayın referans meridyeninden (genelde greenwich) geçişi ile bu hat üzerindeki herhangi bir
noktadaki su yükselmesi arasındaki zaman gecikmesini genelde ay saati aralıkları olarak
gösterir.
counter clock wise angle saat istikameti tersi açısı saat istikameti tersinde ölçülen yatay açı olup esasen sapma açılarının ölçümü için kullanılır.
counter-etch temizleme işlemi görüntüye karşı hassaslaştırılmış baskı kalıbından kirlerin belirli sıvılarla temizlenmesi işlemi.
country map ülke/il haritası bir birim olarak , il alanlarının haritaları.
course güzergah-rota 1. (ölçmede) bir hattın istikameti ayrıca bir hattın istikamet ve uzunluğu 2. (travers) bir hattın
azimut ve uzunluğu 3. (seyrüsefer) bir gemi veya uçağın değiştirmeden izlediği hattın azimut
veya istikameti haritaya çizilmiş olan amaçlı doğru. rotanın istikameti daima doğru
meridyenden açı cinsinden okunur ve başka türlü tanımlanmadıysa (mesela manyetik veya
pusula rotası) doğru rota belirtilir. 4. (coğrafya) nehrin güzergahı, nehrin kendisi.
covariance kovaryans
x ve y sırasıyla σx
2
σ y’nin varyansları olmak üzere, iki değişken arasındaki (σxy = pxy
ve 2

σxσy) korelasyon katsayısı (pxy) ile ilişkili matematiksel bir büyüklüktür. (σxy). en küçük
kareler çözümünün varyans kovaryans matrisinde kullanılır.
cover kaplama (jcs) arazide belli bir alanı gösteren fotoğraf veya diğer kayıtlı görüntüler. bknz. ana kaplama,
nispi kaplama.
cover search örtü seçimi (jcs) hava fotoğrafı keşfinde, belirli bir ihtiyaç için en uygun yerin seçilmesi.
cover trace örtü katmanı (jcs) (keşif) üst katmanın ait olduğu haritayı kapsayan bölgede yapılan tüm hava keşif
uçuşlarını gösteren bir seri üst katmandan birisi.
coverage kaplama alanı bir görüntü, fotoharita, mozaik, harita ve diğer coğrafi gösterim sistemlerinde temsil edilen
yeryüzü alanı.
covering power kaplama gücü bknz. görüş açısı.
crab krab 1.(hava fotoğrafçılığı) uçağın izine göre kameranın yöneltilememesi durumu. düşey
fotoğrafçılıkta, fotoğrafın kenarlarının hava bazına paralel olmamasıyla gösterilir. 2.(hava
navigasyonu) bknz. yaw, tanım 1.
crab angle krab açısı (jcs) uçak izi veya uçuş doğrultusu ve düşey kameranın ön ve arka eksenleri arasındaki açı.
cricital deficiency kritik eksiklik navigasyon güvenliği veya operasyonel görev başarısında oldukça ciddi ters etki yaratabilecek
atılma, yanlış belirleme, yanlış konumlandırma veya diğer bu tür hatalar nedeniyle oluşan veri
veya bilgi eksikliği.
cricital design review - kritik dizayn incelemesi gelişim/kazanç işleminde, üretim konfigürasyonuna mümkün olduğu kadar yakın ve yazılım
kodlama ve donanım sağlama için tavsiye edilen yazılım ve donanım dizaynını garantilemek
üzere yapılan inceleme.
criticah elevation kritik yükseklik bir harita veya grafikte bağlantılı bir ya da veya az veya çok sürekli kabartma oluşumlardaki en
büyük yükseklik. bknz. en büyük yükseklik. kritik aralık
critical angle kritik açı yayılan bir enerji ışınının saydam bir ortamdaki bir yüzeye gelip çarparak tamamının yansıdığı,
hiç bir parçasının ortama girmediği durumdaki minumum açı.
crop kesim fazla parçaları keserek denge ve kompozisyonu geliştirmek için fotoğraf parçalarının kesilmesi
veya atılması. genellikle basım esnasında görüntü alanı maskelenerek yapılır.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 24/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
cross country movement yollardışı harekat belgesi belirli araç veya araç grubu için yollardışı harekat olanağını gösteren yazı ve tablo da içeren
study grafik veya grafikler grubu.
cross flight photography çapraz uçuş fotoğrafçılığı pozlamalar arasında stereoskobik bindirme olan ve aradaki alanları kaplama fotoğrafçılığı için
gereken açılarda uçuş doğrultusu olan tek fotoğrafik kolon. shorana uygulandığı zaman, terim
her çapraz uçuş pozlamalarının kayıtlı shoran mesafeleriyle gerçekleştirileceğini gösterir.
cross hairs çapraz kıllar teleskopun fokal düzleminde ele alınan redikıl üzerine yerleştirilmiş tellerdir. teleskopla hedef
bulma ve mira okumalarında kullanılır.
cross-check lines artı-kıl kontrolu ölçme cihazlarında ana (gözlem) hattında kayıklık olup olmadığını belirten ve genellikle dik
açılı olan veri hatları olarak da kullanılan çizgiler serisi.
cross-country movement yollardışı harekat ortalama hızdaki bir m-1 tankının arazi-geçiş durumunu geçilebilir, sinirli,yavaş, çok yavaş ve
(ccm) geçilemez şeklinde gösteren harita. göl, nehir ve kentsel bölgeler ilerleme engeli ve hidrolojik
engel olarak gösterilir. 1:50.000 ve 1:250.000 ölçeklerinde üretilir.
crossing angle kesişme açısı iki doğrunun kesiştiği noktadaki konum açısı.
crossline glass screen kesişen çizgili cam tram bknz. yarım ton tram.
cross-section grid karesi (yükseklik) değerleri grid noktalarının yüksekliklerinden yararlanarak oluşturulan ve eşyükselti eğrilerini, toprak kazı
miktarlarını vb. tespit etmeye yarayan yatay grid sistemi.
crystal clock kristal saat hassas zaman için kullanılan bir saattir. esas olarak , quartz kristal’den yapılı resonatör ile
kontrol edilen sabit frekans üreticisinden oluşur.
culmination külminasyon göksel bir cismin en yüksekte göründüğü nokta üst külminasyon ve daima ufuk hattından
aşağıda olan bir cismin en altta olduğu zamanda alt külminasyon olarak bulunur. külminasyon
cisim lokal meridyeni geçerken olur. ayrıca bknz. alt geçiş,geçiş, üst geçiş.
cultural details kültürel detaylar bknz. kültür.
culture (jcs) kültür insan yapısı, arazi özellikleri, yollar, binalar, kanallar, sınır çizgileri, geniş anlamda haritadaki
tüm "özel işaretler" ve isimler. kültürel detaylar, insan yapısı detaylar diye de adlandırılır.
currency review geçerlilik kontrolü var olan bir haritanın kendisinden daha sonraki tarihli bir ürünle, geçerliliğinin saptanması
amacıyla karşılaştırılması.
current chart akıntı şeması su alanlarında akıntı hız ve yönlerini oklarla, vektörlerle veya başka yollarla gösteren harita.
current cycle güncel devre bir gelgit günü, ay, ayı veya metonik devre sırasında oluşan güncel gel git şartlarının
tamamıdır
current diagram güncel diyagram gelgit’in olduğu su yolunun bir bölümündeki gelgit hızları ve suyun durgun ve kuvvetli olduğu
zamanların grafik gösterimidir. zamanlar bazı referans istasyonlarda gelgit veya güncel safha
olarak ilişkilendirilir.
current meter devir ölçer akarsuyun hızını, suyun bir pervane veya tekerleği döndürmesi sayesinde, belirlemeye
yarayan bir alettir.
current rose akım grafiği belirli bir zamanda, belirli bir bölgedeki akıntıların ana akıntı yönünü ve yüzde oranını, ana
pusula yönlerin de oklar ile gösteren grafik. bazı gösterimlerde oklar akış hızını gösterecek
şekilde değişik kalınlık ve şekilde gösterilebilirler.
curvature correction eğrilik düzeltmesi 1. (astronomi) bir yıldız veya gezegenin görünen güzergahından, bir doğruya göre olan
sapmaları hesaba katmak için gözlem serilerinin ortalamasına uygulanan bir düzeltmedir. 2.
(jeodezi) yeryüzünün yüzeyinin düzlemden olan farklılıklarını hesaba katmak için bazı jeodezik
çalışmalara uygulanan düzeltmedir. jeodezik nivelmanda eğrilik ve atmosferik refraksiyon
etkileri beraber ele alınır ve birleşik düzeltmelerin alınabileceği tablolar düzenlenir.
curvature of earth yeryüzü eğriliği 1.(görüş hatına engel) dünyanın eğikliği ve refraksiyonun bileşke etkisi yüzünden teğetten
eğriye olan farktır. 2. dünya yüzünün düzlemden olan farkıdır.
curvature of field arazi eğikliği görüntülerin boylanmsal konumlarını etkileyerek düzlemde, eksene dik olan noktalarıın bir eğri
veya tabak şeklinde görünmesine neden olan aberasyondur.
curve eğri bknz. renk karışım eğrisi, eğrinin derecesi, distorsiyon eğrisi, eğriye dış, eğriye iç,
izoperimetrik eğri, enlemsel eğri, orta nokta, birleşik eğri noktası, eğri noktası, cusp eğrisi,
kesişim noktası, ters eğri noktası, teğet nokta, düşey eğri noktası, düşey tanjant eğrisi, geçiş
eğrisi, düşey eğri,
curve of alignment düzeltme eğrisi sferoid yüzeyinde iki noktayı birleştiren her noktada iki son noktasınn azimutlarının tam 180°
farklı olması şartıyla tanımlı bir hatdır.
curve of equal bearing eş yöneltme eğrisi verilen noktanın büyük daire istikametlerinin aynı olduğu tüm noktalar birleştiren eğridir.
curve to spiral spiral’e eğri dairesel yay ve teğet spiral arasındaki ortak nokta.
curved path error eğik güzergah hatası atmosferde kırılan ışının boyu ile düz doğru boyu arasındaki fark.
curvilinear coordinates kurvilineer koordinatlar kartezyen olmayan doğrusal koordinatlardır. sıklıkla kullanılanlar kutupsal koordinatlar ve
silindirik koordinatlardır.
cut kesim 1) birisi bilinen iki nokta arasındaki ölçü. aynı zamanda bu ölçünün grafik gösterimi. 2)
kartoğrafya da kullanılan özel işaretlerin (bataklık, kumluk alan, yol işareti, vb. gibi) basıldığı
materyal. 3) (yarma) karayolu, demiryolu üzerinde yapılan toprak hafriyatı. 4) su gibi doğal bir
olay sonrası oluşan geçit veya kanal.
cut line kesim hattı mozaik oluşturulacağı zaman, komşu fotoğraflarla birleştirip en iyi formu oluşturmak için bir
fotoğrafın nereden kesileceğini gösteren hat.
cut tape kalibre edilmiş ölçücü teybi subtracting tape’e bknz.
cutoff cylinder kesme silindiri kalibrasyon işlemlerinde, baz olarak kullanılan şerit yada latanın ucunu yer üzerinde
işaretlendirmek için kullanılan yardımcı aparat.
cutoff line kesme hattı doğrusal bir traversde ölçünün o bölümü için kapalı bir travers üretmek amacıyla üretilen iki
veya daha fazla noktadan geçen hattır.
cutting positive pozitif kesim rölyef model üretiminin ilk basamağı. asitle çinko plaka üzerine şema çıkarmak için cam
üzerine basılmış eş yükselti eğrilerinin çizimi.
cylindrical coordinates silindirik koordinatlar uzaydaki nokta pozisyonu.(1) verilen bir çizgiden düşey uzaklığı ile (2) bu çizgiye dik olan
belirlenmiş referans düzlemine olan uzaklığı. (3)izdüşümü bu düzleme düştüğünde belirlenmiş
referans çizgisinden açısal uzaklığı ile, tanımlanmış curvelinear koordinat sistemi. ayrıca;
dairesel silindirik koordinatlar, silindirik kutup koordinatları diye de adlandırılır.
cylindrical equal area map silindirik eşit alan harita eşit alan harita izdüşümü üretmek için, aralarında boşluklar bırakılmış coğrafik paralelleri temsil
projection projeksiyonu eden, paralel doğru çizgilerinin ikinci ailesine dik coğrafik meridyenleri, eşit aralıklı paraleller
ailesinde gösteren, silindirin yerküreye teğet olduğu silindirik harita izdüşümü. eşit alan
koordinasyonu karşılık gelen yer ve harita alanları arasındaki sabit oranı korur. bu izdüşümü
merkator izdüşümü ile karıştırılmamalıdır.
cylindrical equal spaced map silindirik eşit aralıklı harita aralarında boşluklar bırakılmış coğrafik paralelleri temsil eden, paralel doğru çizgilerinin ikinci
projection izdüşümü ailesine dik coğrafik meridyenleri, eşit aralıklı paraleller ailesinde gösteren,silindirin yerküreye
teğet olduğu silindirik harita izdüşümü. paralellerin aralığı meridyenler gibi aynı olmamalıdır.
cylindrical map projection silindirik harita izdüşümü yerküre yüzeyine teğet (veya kesen) silindirin üzerine coğrafik meridyenler ve paraleller
izdüşürülerek üretilen ve bunun düzleme açılımı ile oluşan bir harita izdüşümü.
cylindrical polar coordinates silindirik kutupsal koordinatları bknz. silindirik koordinatlar.
d log e curve d kütüğü e eğrisi karakteristik eğriye bknz.
daily aberration günlük aberasyon diurnal(günlük) aberasyona bknz.
daily innequality günlük eşitsizlik diurnal (günlük) eşitsizliğe bknz.
danger line tehlike hattı 1. belirli bir yükteki geminin emniyetle seyredebileceği bölgenin sınırını gösteren harita
üzerindeki çizgi. 2. belirli bir sembolle harita üzerinde gösterilmediğinde açıkça göze batmayan

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 25/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
bir tehlikeye denizcinin dikkatini çekmek için nokta nokta olarak belirtilen çizgi.
data acquisition station veri edinme istasyonu uyduyla ilgili işlemleri kontrol etmek için ve uydudan veri elde etmek için gerekli çeşitli
fonksiyonları yürütmek için kullanılan bir yer istasyonudur.
data bankhierarchy veri hiyerarşisi çeşitli nicel seviyelerdeki verinin organizasyonunu sağlayan şekillendirilmiş bir yapıdır. (örnek :
veri bankası, veritabanı, dosya, kayıt, alan, karakter, bit)
data base veri tabanı 1. veri kümesi, diğer bir veri kümesinin tamamı veya bir parçası, mevcut bir veri işleme sistemi
veya mevcut amaç için yeterli en az bir dosya. 2.bir sisteme esas olan veri topluluğu. 3.(sayısal
haritacılık). grafik, metin veya sayısal formatta tutulan değerlendirilmiş mc&g verilerinin
düzenlenmiş kümesi. bir veri tabanında tek tip (arazi yükseklik verisi) veya çeşitli veri dosyaları
(kartoğrafik, jeodezik) bulunabilir. bunlar :1. bilgi hakkında bilgi tutan, 2) veri hakkında bilgi
tutan, 3) veya güncel verileri tutan veritabanları olabilir.
data base system veritabanı sistemi veri tabanının tüm fonksiyonlarını yerine getirmek için organize edilmiş metod,makine ve insan
unsurlarının birleşimidir.
data category (layer) veri kategorisi (katman) aynı veri kümesi (yollar,ırmaklar) içinde bulunan bezer özelliklere sahip olan veri katmanıdır.
bir veri kategorisi içinde bulunan bilgiler birbirleriyle ilişkili ve diğer kategorilerle birlikte
kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
data chamber veri hücresi film kenarlarına kaydedilen yardımcı verinin bulunduğu kartografik hava kamerası üzerindeki
bölümüdür. veri genellikle zaman,yükseklik,poz numarası, tanıma ve korelasyon amaçları için
gerekli diğer belgeleri içerir. aynı zamanda uçak pozisyonu ile kamera oryantasyon verileri
karater veya binary olarak kodlanmış halde bu veri içinde bulunabilir.
data dictionary veri sözlüğü verinin kullanımı yapısı ve tanımı hakkındaki bilgi deposudur. güncel verileri içermez.
data element veri öğesi (jsc) alt kategorilerine ayrılabilen ve tek anlamlı bilginin temel birimi.
data encoding veri şifreleme ikili sayı sistemindeki sayılardan oluşan veriyi kodlamak için, veri veya veri gruplarını temsil
etmek için, bazen de veri elde etmek için kullanılır.
data entry veri girişi ikili sayı sistemindeki sayılardan oluşan veriyi kodlamak için, veri veya veri gruplarını temsil
etmek için, bazen de veri elde etmek için kullanılır.
data extraction segment veri çekme bölümü stereo soft copy sayısal görüntüden arazinin yükseklik ve detay verilerini çekmek imkanı
(de/s) sağlayan dma’nin sayısal üretim sisteminin bir bölümüdür. sayısal arazi verisi sayısal
korelasyon teknikleri kullanarak otomatik olarak ve kullanıcı yorumu eklenerek elde edilir.
detay verileri otomatik detay tanıma teknikleri kullanılarak etkileşimli olarak elde edilir. sayısal
görüntü işleme teknikleri analizciye detayları yorumlama ve çekme konusunda yardım eder.
digital production system; mark 85 ve mark 90’a bknz.
data fusion veri birleştirme (sayısal haritacılıkda) iki veya daha fazla mc&g veri kümesinin kartografik olarak kayıt edilmesi
veya birleştirilmesidir. birleştirme farklı formattaki veri kümeleri (vektör, raster) veya aynı
formattaki veri kümeleri arasında olur. birleştirme derecesi kullanım amacına ve veri kümesinin
inceliğine bağlıdır.
data link veri bağlantısı (jsc) bir bilgisayarla diğeri arasında veri alış verişi amacıyla bağlantı kurulmasıdır.
data manupulation veri işleme verinin sıralanması, girişi, çıktısı, rapor oluşturma gibi birçok kullanıcı için ortak veri işlemlerine
verilen addır.
data quality veri kalitesi verinin doğası ve tanımına ilişkin göstermiş olduğu tamlık ve mükemellik derecesinin bir
göstergesidir.
data reduction veri indirgenmesi yığın ham verinin, kullanılacak halde düzenlenmesi, basitleştirilmesi, temel bilgi haline
dönüştürülmesi işlemidir.
data services segment (ds/s) veri servis (hizmet) bölümü mark 90 aşaması için veri yönetimi ve hizmeti sunan ve dma’nin sayısal üretim sisteminin bir
bölümüdür. aynı zamanda sayısal ve yönetim bilgilerinin arşivlenmesi ve veri tabanı yönetimi
desteği sağlar. bu bölüm milyonlarca gigabit veri depolama yeteneğine sahiptir. dünyadaki
mevcut veritabanlarının en büyüklerinden biridir. diğer fonksiyonlara ek olarak sayısal üretim
sistemi için elektronik iletişim ağına sahiptir.
data set veri kümesi bilgisayarda kullanılmak üzere kaydedilmiş, benzer ve ilişkili veri kayıtlarının topluluğudur.
data smoothing veri yumuşatma. sayısal verinin frekans içeriğini düşüren bir yöntemdir. bilgi bir dizi gerçek veya yapay
işlemlerle veri içinden elenir. amaç tutarsız sayısal verinin yok edilmesi ve yeryüzeyinin daha
anlaşılabilir bir tanımının elde edilmesidir
data spacing veri aralığı herhangi bir doğrultuda evenly spaced array veya sayısal veri matrisi içindeki sayısal veri
elemanlarının merkezleri arasındaki uzaklıktır. bir doğrultudaki veri elemanları arasındaki aralık
diğer doğrultudaki aralıktan farklı olabilir. tamamlanmış bir matris tanımı genellikle her iki
yöndeki veri aralığının ifade edilmesine gereksinim duyar.
data structure veri yapısı sembolik ifadelerin ve bunların depolanmasındaki karakteristiklerinin gramer yapısını ifade
eder. aynı zamanda chain node, link and node, spaghetti vector, topological entities konularına
bknz.
data topology veri topolojisi verinin özel parçalarının birbirleriyle veya diğer parçalarıyla arasındaki ilişkiyi veya sırayı ifade
eder.
data transfer modules veri transferi araçları. depolama araçları, manyetik teyp kartuşları gibi silah sistemi ve planlama sitemi bilgisayarları
arasında veri transferi ve veri alışverişi için kullanılan araçlardır
datan ingration segment (di/s) veri bütünlük bölümü dma’nin planlama ve üretim yönetimine destek sağlayan ve sayısal üretim sisteminin
bölümüdür. aynı zamanda kaynak kod kütüphaneleri ve diğer veri tabanları için otomatik
yönetim sistemidir. yetki verme, planlama araçları ve üretim raporlama yetenekleri dma
yönetiminin tüm kademelerinde mümkündür. digital production system , mark 90’a bknz.
date line tarih grubu uluslararası tarih grubu (international date line) konusuna bknz.
datum datum 1.(jcs) diğer sayılara, referans veya temel olarak hizmet edebilecek herhangi bir rakamsal veya
geometrik sayı veya sayılar dizisi. kavram geometrik olduğunda, çoğul formda “datums”,
normal çoğul “veri” ye karşılık gelmektedir. 2. (jeodezi) datumun karşılığı ‘jeodezik ve yatay
datum’dur. klasik datum beş eleman ile tanımlanmaktadır, orijinin pozisyonunu veren (iki
eleman), ağın yönetilmesi (bir eleman) ve referans elipsoid parametreleri (iki eleman). daha
sonraki tanımlamalarda meridyen ve temel düşeydeki sapmaları, jeoid elipsoid ayrımı, referans
elipsoid parametrelerinin konum ve yöneltme fonksiyonları olarak açıklar. dünya jeodezik
sistemi (wgs) jeosentrik bir sistem olarak, temel referans çerçevelerini ve dünya için geometrik
figür dünya gravimetrik modellerini ve ayrıca dünya merkezli değişik datumların ilgili pozisyonu
için ortalamalarını, dünya belirlenmiş koordinat sistemlerini sunmaktadır. ayrıca yatay datum,
yatay jeodezik datum diye de adlandırılır. ayrıca bknz. düşey kontrol datum. 3. (nivelman)
yüksekliklere karşılık gelen yüzey seviyesi. genellikle ortalama deniz seviyesi alınır. fakat aynı
zamanda ortalama düşük su seviyesi ve ortalama düşük su seviyesi altı veya keyfi başlayan
yükseklikleri içerir. ayrıca, düşey datum diye de adlandırılır. ayrıca bknz. yükseklik datum,cape
canaveral datumu; savunma bakanlığı dünya jeodezik sistemi; avrupa datumu; hidrografik
datum; hindistan datumu; uluslararası düşük su datumu, düşük su kaynakları datumu; model
datum; ulusal jeodezik düşey datumu 1929 ;kuzey amerika datumu 1939; fotoğrafik
datum;tercih edilmiş datum; pulkova 1932 datumu; referans datumu; tokya datumu; düşey
kontrol datumu; dünya jeodezik sistemi.
datum centered ellipsoid. datum merkezli elipsoid belirli bir datumun astrojeodezik ağına en çok uyan ve bu yüzden merkezi dünya merkezinden
farklı olabilen elipsoid.
datum level datum yüzeyi (jcs) bir harita veya deniz/hava haritasında gösterilen yükseklik ve derinliklerin başlangıç yüzeyi.
ayrıca, datum düzlemi referans yüzeyi, referans düzlemi diye de adlandırılır. ayrıca bknz.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 26/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
yükseklik.
datum line datum çizgisi / hattı bknz. referans çizgi.
datum plane datum düzlemi bknz. datum yüzeyi.
datum point datum noktası ölçümlerin çıkarıldığı koordinatları bilinen veya farz edilen referans noktası. ayrıca referans
noktası diye de adlandırılır.
datum shifts datum kayıklıkları iki koordinat referans sisteminin orijinleri arasındaki ilişkiyi gösteren üç sabit değer.
day gün dünyanın veya nadiren başka bir gezegenin kendi ekseni etrafında bir dönüşü esnasına geçen
süredir. gezegen üzerindeki referans noktalarının meridyen üzerinden ardışık geçişleri ile
ölçülür ve her bir tpi kullanılan referansdan ismini alır. ayrıca görünen güneş günü (apparent
solar day); astronomik gün; takvim günü; civil day; constituent da; jülyen günü; ay günü;
ortalama güneş günü; düzeltilmiş jülyen günü; yıldız günü; güneş günü’ne bknz.
december solstice aralık gündönümü bknz. kışgün dönümü.
declination deklinasyon 1.kutupsal ve küresel koordinat sistemlerinde; ekvatoryal düzleme dik düzlemde ölçülen,
merkezden bir noktaya çizilen doğru ile ekvatoryal düzlem arasındaki açıdır. 2. ekvator ve ona
dik büyük çember üzerindeki bir nokta arasındaki yaydır. 3. (jcs)(astronomi) 4. genellikle
manyetik deklinasyon ifadesinin kısaltılmışı olarak kullanılsada bu kullanım tercih edilmemiştir.
ayrıca grid deklinasyonu, grid manyetik açısı, ay deklinasyonu, deklinasyon paralleli, güneş
deklinasyonuna bknz.
declination difference deklinasyon farkı iki deklinasyon arasındaki farktır. özellikle de gezegen deklinasyonu ve tabloya kaydetmede
argüman olarak kullanılan değer arasındaki farktır.
declination of grid north grid kuzeyi deklinasyonu bknz grid deklinasyonu .
declination of the moon ay deklinasyonu bknz (lunar) ay deklinasyonu.
declination of the sun güneş deklinasyonu bknz (solar) güneş deklinasyon.
declinatoire deklinetuar plançete veya düz satıhlar üzerinde manyetik meridyeni işaretlemeye yarayan düz kenarlı
manyetik pusuladır. ayrıca kutu pusula olarak da bilinir.
declinometer deklinometre pusulaya benzeyen fakat görüş hattı iğnesi veya yatay dairedeki istenilen bir yere göre
döndürülebilen manyetik bir alettir. manyetik deklinasyonu belirlemede kullanılır.
decompress açma sıkıştırılmış verinin önceki dosya boyutuna genişletme işlemi.
definition tanımlama görüntü yorumlamada bir görüntünün keskinlik ve açıklığının derecesi.
deflecting force sapma gücü bknz koriolis gücü.
deflection angle sapma açısı 1.(ölçmede) bir doğrunun başlangıcından diğerinin başlangıcına yapılan yatay açı ölçüsüdür.
sağa doğru açılar pozitif sola doğru ise negatiftir. 2.(fotogrametri) ???
deflection angle traverse sapma açısı poligonu genelde açık poligonlarda ölçülerin her bir güzergahın sapma açısına veya bir ayağı bir önceki
ayaktan yapılan ölçme şeklidir. ayrıca sapma açısı tanım 1’e bknz.
deflection anomaly sapma anomalisi gözlemlerde saptanan düşey sapmanın düzeltilmemiş değeri ile jeoidin fiziki koşulları referans
alınarak yapılan kesin kabullere uygun olarak düzeltilen değer arasıındaki farktır.
deflection of the plumb line çekül doğrusu sapması çekül doğrusu sapması düşey sapma ile aynı değere sahip olup, sadece değerin işareti terstir.
ayrıca düşey sapmaya bknz.
deflection of the vertical düşey sapma herhangi bir noktada, çekül doğrusunun üst istikameti (düşey) ve referans spheroidine dik
(normal) doğrultular arasındaki açısal farktır. bu değer çok dağlık araziler ve büyük derinlikler
hariç nadiren 30 saniyeyi geçer. genellikle iki bileşen ile açıklanır, meridyen ve esas düşey.
ayrıca çekül doğrusu sapması; nokta sapması olarak da bilinir. astrojeodezik sapma;
gravimetrik sapma topoğrafik sapmaya da bknz.
degenerate amphidromic bozulmuş amphidromik sistem duyum noktası veya merkezi açık denizden ziyade karada olan mareograf noktaları sistemidir.
system
degree of curve eğrilik derecesi 100 fit uzunluğunda kirşlerle bölünmüş bir dairenin merkezinde açısal ölçünün derecesi.
otoban ölçümünde eğrilik derecesini tanımlamak için 100 fitlik kiriş yerine 100 fitlik yay parçası
kullanılır..
degrees of freedom serbestlik dereceleri bağımsız eşitliklerin sayısı, bilinmeyen parametrenin tek anlamlı çözümü için gerekli olan
denklem sayısındaki gözlem kümesinin fazlalığından yazılabilir. böylece; eğer fazlalık
gözlemlerinin kümesinden n tane gözlem eşitliği, m tanede bilinmeyen parametre yazılırsa (n,
m) gözlemlerin bağımsızlık kümesi, (n-m) bu fazlalık gözlemlerinin herhangi bir en küçük
kareler dengeleme yöntemindeki serbestlik derecesi olarak bilinir. özel olarak fakat çok yaygın
bir şekilde, gözlemlerin ortalaması olarak bir parametrenin belirlenmesi durumunda u=1 ve
böylece m-n=1 olur, burada sadece bir parametre vardır ve bu gözlemlerin herhangi biriyle tek
anlamlı olarak belirlenebilir. (bu durumda, her gözlem bir eşitliktir, x1=10.2) bu nedenle bu özel
durumda serbestlik derecesi (n-1)’e eşittir.
de-integration birleştirilmemiş birleştirilmiş bir veri tabanından tek tek yada grupların konu veya özelliğinin tanımlanması.
delay gecikme 1.(radar) uçaktaki bir noktadan radar tarama alanının başlangıcına kadar olan yer mesafesi.
2.toplamdan özel bir parçayı seçmek için kullanılan zaman bazının başlangıcının elektronik
gecikmesi.
densification network sıklaştırma ağı yerel nirengi noktaları uzun bazlara dayanırken kısa bazlı nirengi noktaları kullanıcıların yüksek
doğruluk kontrolünü daha kolay yapabilmelerini sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.
densitometer densitometre ışığın(gönderilen veya yansıtılan farketmez) yoğunluğunu ölçen bir cihazdır. gönderme
densitometreleri negatiflerin yoğunluğunu ölçerken yansıtma densitometreside opak kopyanın
yansıtma aralığı (yoğunluğunu) ölçer.numaralandırılmış bir skala veyz dijital bir
gösterge,karşılaştırma ve kontrol amacıyla hassas okumaları sağlar.
density yoğunluk 1.(fotoğrafçılık) pozlanmış bir filmin, yüzeyin ya da banyo sonrasındaki kağıdın ya da direkt
görüntünün (basılmış malzeme olması durumunda) koyuluk derecesinin ölçümü. bu tam
olarak, yayımlanan ışığın isabet oranı olan optik opaklığın logaritması şeklinde tamamlanır. bu
saçılan ya da spekular ışığın kullanımıyla değişir. bknz. karakteristik eğri ya da kontrast.
2.(kartoğrafya) detay miktarı bir harita veya grafik üzerinde gösterilir. yoğunluk ölçekle değişir
ve bölgenin doğası belirlenir. 3.(ölçme) verilmiş bir ölçüm veya alandaki kontrol noktalarının
sayısı.
density altitude yoğunluk yüksekliği (jcs)standart atmosferdeki yoğunluğa uygun, yüksekliğe bağlı olarak ifade edilen atmosferik
bir yoğunluktur.
department of defence world savunma bakanlığı dünya mümkün olan tüm astrojeodezik gravimetrik ve uydu gözlem ölçülerine dayalı birleşik bir dünya
geodetic system (dod wgs) jeodezik sistemi datumudur.daha önceki dünya datumları wgs59, wgs 60,wgs 66 ve wgs72 idi.şimdiki sistem
wgs84 ‘dür.sistem,mevcut kabul edilmiş değerlerin yeni jeodezik gravimetrik ve uydu verileri
sonucu değişiminde revize edilir.
department of defense savunma bakanlığı bu kütüphaneler, dod ilgi sahasındaki özel mc&g verileri ile ilgili dosyalar yaratmak, geliştirmek
libraries kütüphaneleri ve bunları tüm yetkili kuruluşların hizmetine sunmaktadır.
departure kalkış, ayrılış 1.(düzlemsel ölçüler) referansın doğu-batı eksenindeki bir hattın ortoğrafik projeksiyonu. bir
çizginin ayrılığı, meridyen mesafelerinin ya da çizgi sonundaki boylamların farkıdır. bu azimutu
ya da başaçısı kuzeydoğu ya da güneydoğu kuadrantında olan bir çizgi için doğudur veya
pozitiftir ve bazen doğruluk olarak adlandırılır, azimutu ya da başaçısı kuzeybatı ya da
güneybatı kuadrantında olan bir çizgi için batıdır veya negatiftir ve bazen batılılık diye
adlandırılır. yeni boylam farkı denir. 2.(navigasyon) verilen herhangi bir enlem paralelindeki iki
meridyen arasındaki mesafe, doğrusal birimlerle tanımlanır, “genellikle deniz mili şeklinde”,
batı veya doğruya olan mesafe bir gemi ile bir noktadan diğerine olan ilerlemeyle iyileştirilir.
dependent resurvey bağımlı tekrar ölçüm kayıtlardaki orjinal şartlara bağlı kalarak bir restorasyon çalışması için yapılan ölçü
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 27/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
tekrarıdır.bağımlı tekrar ölçüm;ilk olarak mevcut köşe noktaları ve orjinal ölçünün kabul
edilebilir diğer kontrol noktalarının bulunması ve ikinci olarak da orjinal ölçüye uyumlu olarak
yapılan uygun ölçülerle kayıp noktaların bulunması şeklinde yapılır.bu tip bir ölçü orjinal
ölçünün kayıtlarıyla arazi şartları arasında iyi bir uyum olduğu zaman yapılır.başlıklar,alanlar
ve tanımlar değişmeden kalmalıdır.ayrıca bağımsız tekrar ölçüme bknz.
depressed pole alçaltılmış kutup ufuk hattından aşağıdaki göksel kutuptur. yükseltilmiş kutupların zıttıdır.
depression angle azaltma açısı bknz. azaltma açısı (angle of depression)
depression contour kokurdan yüksekliği, kendisini çevreleyen yükseklikten daha düşük olan eş yükselti eğrisi.
depth derinlik/dip (jcs) hidrografik datum düzleminden deniz, göl veya nehir yatağına olan düşey uzaklık.
depth contour derinlik eş yükselti eğrisi (jcs) hidrografik datumun altındaki eşit derinlikteki iki noktayı birleştiren çizgi. ayrıca, batimetrik, eş
yükselti eğrisi, derinlik eğrisi, izobat diye de adlandırılır.
depth curve derinlik eğrisi bknz. derinlik eş yükselti eğrisi.
depth number derinlik değeri derinlik eş yükselti eğrisinin bir datuma göre yüksekliğini gösteren rakam.
depth of field alanın derinliği kameradan en uzak ve en yakın konumda olup kabul edilebilir bir kesinlikle görüntülenen
noktalar arasındaki mesafe.
depth of focus odak derinliği odak düzleminin gerçek odak noktasından ileri-geri hareket ettirebildiği ve kabul edilebilir
keskinlikle bir görüntü veren mesafe. yani odak uzaklığı denilir.
depth of isostatic isostatik kompensation derinliği isostasi olarak bilinen eşitliğin sağlandığı deniz seviyesi altındaki derinliktir.
compensation
descending node alçalan düğüm noktası gezegen,göktaşı veya kuyruklu yıldızın ekliptiği kuzeyden güneye geçtiği veya uydunun kendi
ekvatorunu esas alarak kuzeyden güneye geçtiği noktadır.yükselen düğüm noktasının
tersidir.ayrıca güney sınırı düğüm noktası olarak da bilinir.
description 1 protokol 1.her nirengi noktası,nivelman noktası için hazırlanmış resmi basılı veriler için kullanılan
terimdir.veriler;noktanın konumu ve tipi ile bir kişinin noktaya kolayca erişmesi ve onu tam
olarak tanımasını sağlayacak niteliktedir. 2. (kadastral ölçüm) (muhtemelen kadastro çapı) bir
mülkün kenar uzunlukları ve sınırlarını belirten bir dökümandır.
descriptive name tanımlayıcı isim detayın yapısını (doğal veya suni) tanımlamak üzere haritalar üzerinde genel bir sembol ile
gösterilen not. ayrıca bknz. coğrafik isim, yer ismi.
design consept review (dcr) tasarı konsepti raporu (tkr) çalışma grubunun, yapılması gerekenlerin yapımcı tarafından tam olarak anlaşılıp
anlaşılmadığını, tamamen değerlendirildiğini ve sistem tasarım mimarisinin uygun ve mantıklı
olup olmadığının belirlendiği, bir sistemin geliştirilmesinde kullanılan temel yapı taşıdır.
şartlar yazılım donanım ve işlemler ile ilgili olmak zorundadır
detail points detay noktaları özellikle eğik fotoğraflarda seçilmiş belirli noktalar olup, bunlar yükseklik sonucunda yer
değiştiren detayların doğru konumlamaları için kullanılırlar.
detailing detaylama -topoğrafik bağlama detaylarının kontrol ağındaki işlemi. bir ölçüde bulunan nesneler tekil
noktalardan dolambaçlı akımlara ve komplex jeolojik formasyonlara doğru sıralanırlar.
detection belirleme görüntü yorumlamada bir nesnenin varlığının nesneyi tanımadan yapılan keşifi.
deutsche industrie norm din din (alman endüstri normu) alman endüstriyel standardı, mekaniksel, mühendislik ve bilimsel
amaçlı ürünler için standardizasyondaki avrupa sistemi. mc&g’de en dikkate değer uygulama
film hızının ölçümüdür.
develop geliştirme fotoğrafçılıkta, görüntüyü görünebilir hale getirebilmek için kullanılan kimyasal maddeler ve
aynı zamanda bu yolla görüntüyü görünebilir hale getirme işlemi.
developable düzlemleşebilir koni veya silindir gibi, herhangi bir parçasını sıkıştırıp büzmeden düzlem oluşturabilen yüzey.
deviation deviasyon (jcs)(ayrılma) manyetik ve pusula istikametleri arasındaki açısal farktır.ayrıca manyetik ayrılık
olarakda bilinir.bknz. hata;artık ayrılma
diagnostic point teşhis belirli noktasi veri kümesinin transformasyon sonucunun yeterli olup olmadığının kontrolünde kullanılan veri
kümesinde coğrafi konumu hassas olarak bilinen noktadır. (teşhis noktası transformasyon
çözümünün bir parçası değildir.)
diagonal check diyagonal kontrol tekrar üretim ölçeği meydana getirmek ve/veya kontrol etmek veya yapısının doğruluğundan
emin olmak için bir harita izdüşümünün temel çerçevesinin çapraz köşelerinin boydan boya
ölçülmesi.
diagram on the plane of the gök ekvatoru düzlemindeki bknz zaman diagramı
celestial equator diagram
diagram on the plane of the gök meridyeni düzlemindeki lokal gök meridyeninin zenit en üstte olmak ve ufuğun ufki çap olarak gözüktüğü bir
celestial meridian diagram diagramdır.ayrıca zaman diagramına bknz.
diagram on the plane of the ekinoktiyal düzlem diagramı bknz. zaman diagramı
equinoctial
diameter çap (büyütme) bknz. büyütme kuvveti.
diameter enlargement çap büyütme orijinal dokümanın büyütme oranını gösteren terim. ayrıca bknz. x defa büyütme.
diaphragm diyafram noktası- relatif açıklık.
diapositive diapozitif (fotogrametri) bir transparan ortam üzerindeki pozitif fotoğraf. terim genellikle çizim aleti,
projektör veya komparatör içinde kullanılan bir cam yüzey üzerindeki transparan bir pozitifle
ilgili olarak kullanılır.
diapositive printer diapozitif yazıcı hava negatiflerinden (filmlerinden) diapozitiflerin elde edilmesi için kullanılan fotografik alet.
indirgeme yazıcısı da denir. sabit oran projeksiyon yazıcısına bknz.
difference of elevation yükseklik farkı iki nokta arasındaki düşey mesafe, veya iki noktadan geçen yüzeyler arasındaki mesafe.
difference of latitude enlem farkı 1. iki nokta arasındaki herhangi bir meridyenin kısa yayı, açısal ölçü ile ifade edilir. 2. (düzlem
ölçümü) iki çizgi sonunun enlem farkları genellikle çizgi enlemi diye adlandırılır ve ortografik
izdüşümünde referans meridyen olarak tanımlanır. çizginin ortasındaki enlem de çizgi enlemi
olarak kabul edilir..
difference of longitude boylam farkı iki yerin meridyenleri arasındaki paralelin kısa yayı veya kutuptaki küçük açı, açısal ölçü ile
ifade edilir.
differential aberrration yıldızların aberasyonu ile genelde hareketli bir nesne(mesela uydu) aberasyonu arasındaki
farktır.ayrıca paralaktik aberasyon olarak da bilinir.
differential leveling diferansiyel nivelman herhangi iki nokta arasındaki yükseklik farkının geometrik nivelman ile ölçülmesi
işlemidir.ayrıca direk nivelmana bknz.
differential temperature difransiyel ısı aletlerdeki ısı değişmelerinin fark edilemeyecek okuma hatalarına yol açtığı doğal bir
hatadır.genelde direk güneş ışınlarının alet üzerine düşmesiyle olup, aleti ölçü esnasında
gölgelemek ile azaltılabilir.
diffraction kırınım (optik) opak objelerin köşelerindeki ışınının kırınım (dönmesi) nedeniyle bükülmesi. dairesel
bir açıklık vasıtasıyla görülen ve yansıtılan ışık noktası, yavaş yavaş azalan bir yoğunluktaki
ışık halkalarıyla çevrili parlak bir merkez gibi dağılma gösterir.
digital /image sayısal görüntü görüntü sayısal formatı; görüntü alanını, düzgün şekilli pikseller (resim elementleri) olarak
adlandırılan düzgün iki boyutlu dizilere ayırarak ve her bir alanı tanımlayıcı renk tonu ve
gölge değerleri atayarak elde edilir.
digital aeronautical flight havacılıkla ilgili sayısal uçuş havaalanı, pist, navigasyon yardımı ve yol verisini kapsayan bir dma uçuş bilgi veritabanı.
information file (dafif) bilgi dosyası (hsubd) hem yüksek irtifa (18000 feet ve üstü) hemde alçak irtifa (18000 feet'ten aşağı) rota
planlarını kapsamaktadır.
digital bathymetric data base sayısal metrik dalış veri tabanı gridlenmiş bir dalış veri tabanında her 5 dakikalık enlem ve boylam için düzeltilmemiş
(dbdb) metrelerde derinliklerin resimlenmesi. manyetik teyp üstünde tutulması uygundur.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 28/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
digital chart of the world (dcw) sayısal dünya haritası vektör ürün standardı (vps)’nı kullanan ilk dma ürünü dcw’dir. harekat seyrüsefer haritası serisi,
temel haritalarda bulunan tüm bilgileri kapsayacak içerikte 1:1.000.000 ölçekte ve tüm dünya
yüzeyini kapsayacak şekilde bilgi sunmaktadır. ayrıca bknz. vektör ürün formatı.
digital chart of the world (dcw) sayısal dünya haritası projesi gelecekteki dma sayısal veri ürünlerini desteklemek, vektör formattaki sayısal bilgiyi
project zenginleştirmek amacıyla, çeşitli standartları geliştirmek, düzenlemek ve ortaya koymak için
tasarlanan bir dma arge (araştırma/geliştirme) projesidir.
digital cities data base (dcdb) sayısal şehirler veri tabanı onc'lerden sayısallaştırılan şehirlerin sınırlarını kapsayan bir dma standart ürünü.
digital comparator segment sayısal nokta atma parçası dma'nın mark 85 modernizasyon işleminin bir parçası. sayısal komparatör, sayısal görüntü
(dcs) üzerindeki noktaların konumlarının ölçülmesinde kullanılan bir sayısal fotogrametrik
sistemdir. noktalar operatör tarafından interaktif olarak ölçülebileceği gibi sayısal korelasyon
tekniği kullanılarak otomatik olarak ölçülebilir.bu parça ayrıca yükseklik verisini sıkıştırma
özelliğine de sahiptir. ayrıca mark 85'e bknz.
digital data sayısal veri bunlar bilgisayar tarafından okunabilen, alfanümerik formatla temsil edilen verilerdir.
digital data base sayısal veri tabanı simülasyon ve silah sistemleri gibi farklı kullanıcı sistemlerini destekleyen ortak bir formatta
(off-line) muhafaza edilen bir sayısal veri tabanıdır.normal olarak veri belirli bir kullanıcı sistem
tarafından kullanılmadan önce transfer edilmelidir. bu terim genel olarak off-line veri tabanı
olarakda ifade edilir.
digital data base (on-line) sayısal veri tabanı simülasyon ve silah sistemleri gibi bir kullanıcı sistemin ihtiyaç duydugu formatta olan ve
kullanıcı sisteme yüklenebilen bir sayısal veri tabanıdır. bu terim genellikle on-line veri
tabanı olarak da bilinir.
digital elevation model (dem) sayısal yükseklik modeli (sym) dünya yüzeyindeki noktaların yüksekliklerinin sayısal bir modeli. düzenli boşluklu yatay
aralıklarda yer konumları için arazi yüksekliklerinin sayısal kayıtları. veri, bazı 7.5 dakikalık
topoğrafik haritalar ve 1-250 000 ölçekli haritalar için uygundur. ayrıca sayısal arazi
yükseklik verisi ve sayısal arazi modeli'ne bknz.
digital feature analysis data sayısal detay analiz verisi (sdav) seçilmiş doğal ve tarımsal planimetrik özellikleri, büyüklük ve kapsamının bir fonksiyonu olarak
(dfad) nokta, çizgi ve alan detayları olarak sınıflandırılan tipleri kapsayan bir veri tabanıdır. her bir
özelliğe bir kod verilmiştir ve dahası sınırlı öznitelikle tanımlanmıştır. veri, poligon formatında
depolanmaktadır ve 1 derecelik parçalara ayrılmıştır. ilk uygulamaları, radar, simülasyon,
navigasyon, nişan alma ve arazi engel çalışmalarıdır.dted ile birleştirilince simülatörlerde
gerekli olan görüş analizi, arazi engel durumu ve perspektif görüntü elde etmede kullanılan bir
veri tabanı oluşturulmuştur. sdav ayrıca sensör ayarlama, hedef tanımlama, haberleşme sınırı
analizleri, yada harita üretim aktiviteleri içinde kullanılabilir.
digital feature data sayısal detay verisi 1. (doğal veri) sayısal formdaki insan yapımı, doğal ve arazi ile ilgili detaylar; kesik sayısal
(nümerik) formdaki veri; haberleşme hatları, yapılı alanlar (şehirler), ulaşım yolları ve arazi
yapıları gibi dünya yüzeyi üzerindeki bütün insan yapımı detaylar. 2. (hidroğrafik veri) sayısal
formdaki okyanusların, göllerin, nehirlerin, diğer suların ve bunların ilişkide olduğu sahil
bölgelerinin fiziksel özelliklerinin ölçüm ve tanımlarından çıkartılan veri.3. (arazi detay verisi)
sayısal formda olan bütün doğal ve baraj gölü ve tarımsal detaylar gibi insanların değiştirerek
oluşturduğu detaylar ile ilgili veri4. (doğal detay verisi) sayısal formda olan doğal bitkiler, su
kütleleri, çöl ve bunlar gibi insan yapısı olmayan dünya yüzeyi üzerindeki doğal detaylar.
digital geographic sayısal coğrafik bilgi (scb) yüksekliğin, coğrafik özellik geometrisinin, detay öznitelik bilgisinin, elektromanyetik
information (dgi) spektrum içindeki ilgili bilgilerin, diğer yardımcı bilgiler ile birlikte askeri coğrafi bilgilerin ve
diğer sayısal bilgilerin sayısal gösterimi.
digital geographic sayısal coğrafi veri değişim ortak üreticiler arasında sayısal coğrafi verinin değişimini desteklemek amacı ile tasarlanmış,
information exchange standart standardı (scvds) nato'nun sayısal coğrafi bilgi çalışma grubu tarafından geliştirilmiş bir standartlar kümesidir. bu
(digest) standartlar, konumlama, navigasyon, simülasyon, hedef tanıma, otomatik harita üretimi, veri
görüntüleme ve veri yönetimi uygulamalarında olduğu gibi silahlı kuvvetleri ilgilendiren
jeodezik, coğrafik, jeolojik ve jeofiziksel veriye uygulanır.
digital landmass blanking sayısal yerkütle önleme sistemi düşünsel olarak 200 metre değerinin karaya ve 0 metre değerinin suya atandığı,
system (dlmb) (syös) yükseklik verilerinin bir kara/su matrisidir. bu matris verisi e-3a hava indirme uyarı ve kontrol
sistemi (awacs) tarafından kullanılmaktadır. bu sistem deniz/kıyı ortamında karadan dönen
istenmeyen radar dalgalarını filtrelenmesini ve sahil hattı yakınındaki uçak ve gemi
hareketlerinin iyi bir şekilde tesbit edilmesini sağlar.
digital landmass system sayısal yerkütle sistemi (sys) iki temel sayısal veri dosya tiplerini kapsayan bir kartoğrafik veri tabanı. biri arazi yükseklik
(dlms) verisini ve diğeri tarımsal ve doğal detay verisini kapsamaktadır. dma tarafından örneğin
simülatörler ve silah sistemleri gibi çeşitli kullanıcı sistemlerini desteklemek amacı ile
muhafaza edilmektedir. resmi olarak digital radar landmass simulator (drlms) sayısal radar
yerkütle simülatörs, (srys) olarak bilinir. ayrıca dfad ve dted'e bknz.
digital line graph (dlg) sayısal çizgi grafiği çizgisel harita bilgisi amerika birleşik devletlerinde geological survey (jeolojik araştırma)
tarafından sayısal formda geliştirilmiştir. veri, çeşitli ölçeklerde, çeşitli temalar için ve
çeşitli formatlarda alınabilir.
digital line graph-enhanced sayısal çizgisel geliştirilmiş topoloji üzerine kartoğrafik özellik katmanı oluşturan dlg topolojiksel modelinin uzantısıdır.
(dlg-e) grafik detay nesnelerinin konumsal olmayan karakteristikleri, var olan yada konumsal nesneler ile
ilişkilendirilmektedir.
digital map sayısal harita 1. sayısal formda ifade edilen ve saklanan harita 2. dünya yüzeyi üzerindeki kesikli noktaların
sayısal formda temsil edilmesi. ayrıca nümerik harita olarakda adlandırılır. sayısal arazi
yükseklik verisi, sayısal doğal detay verisi ve sayısal doğa detay verisi gibi iki yada daha
fazla verinin analiz edilmesi ile elde edilen veri. örnek olarak, araçların ülkeler arası
hareketi üzerine toprak tiplerinin, bitki eğimi ve drenajın etkilerini belirleyen verinin elde
edilmesi verilebilir.
digital production system sayısal üretim sistemi (süs) doğru ve amaca uygun yada sayısal ürün ve hizmetler için dma'nın üretim sistemidir. dps
(dps) herhangi bir coğrafik alan üzerinde çok parçalı ürünlerin üretimini destekleyen bir mccg
sayısal veri tabanı gibi yazılım ve donanım gelişmelerini kapsamaktadır. ilk aşama, mark 85
mevcut dma üretim kapasitesinde maksimum gelişmeyi elde etmektir. mark 90 aşaması, mark
85'in bazı parçalarını sayısal ve sayısal işlemleri için ilaveyazılım ve donanımlarla entegre
edilmesidir. ayrıca data integration segment; source acquisition segment; hardcopy
exploitation segment; universal rectifier segment; production management segment; data
services segment; source preparation segment; data extraction segment; product generation
segment; mark 85; mark 90'a bknz.
digital synthesized data sayısal sentezlenmiş veri
digital synthetic data sayısal sentetik veri düşük çözünürlük/frekans girdisinden üretilen tamamen yada kısmen düşünsel bilgiyi
tanımlayan nümerik formattaki veri.
digital terrain analysis data sayısal arazi analiz verisi doğal ve insan yapısı detayları temsil eden kesikli sayısal formdaki veri. detay verisi tipik
(dtad) (saav) olarak ulaşım, bitki, yüzey konfigürasyonu, yüzey materyalleri, yüzey drenajı ve engel
analizi olarak kütüklerde gruplandırılmıştır. dtad'ı kapsayan çeşitli veri tabanı ürünleri, arazi
analizi, hedef seçme, savaş alanı modellemesi ve simülasyon çalışmalarında
kullanılmaktadır.
digital terrain elevation data sayısal arazi yükseklik modeli dma ile üretilen arazi yükseklik verilerinin düzgün bir matrisidir. dted, arazi yükseklik, eğim
(dted) (saym) ve/veya arazi engebe bilgisi gerektiren bütün askeri amaçlı eğitim, planlama ve işletim
sistemleri için temel veri sağlamaktadır. level 2 nokta aralığı enlemsel olarak 1 yay saniyesidir.
level1 nokta aralığı enlemsel olarak 3 yay saniyesidir. her ikisi içinde boylam aralığı enleme

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 29/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
bağlı olarak değişir.
digital terrain matrix (dtm) sayısal arazi matrisi (sam) veri toplama işleminin temel çıktısı olan coğrafik ve model koordinatlarının düzgün bir grid
formudur bu matrisde bulundurulan veri bir grid sistemine göre olan yükseklik verisini kapsar.
grid aralığı istenen yüzey model doğruluğuna göre). farklı olabilir.
digital terrain model (dtm) sayısal arazi modeli (sam) mutlak bir koordinat alanında bilinen dik koordinatlar ile çok sayıda seçilen noktaları
kullanarak arazinin sürekli bir yüzey şeklinde istatiksel olarak gösterimidir. ayrıca sayısal
yükseklik modeli'ne bknz.
digitized/digital point sayısallaştırılmış/sayısal nokta sayısallaştırılmış ppdb, mevcut analog ppdb ürününün raster taranmış bir sayısal
positionidata base (dppdb) konumlama veri tabanı (snkvt) dönüşümüdür. dma, komple bir sayısal ppdb ürünü için potansiyel araştırması yapmaktadır.
dihedral angel dihedral açısı iki kesişen düzlem arasındaki açı.
dinometer eğim ölçer eğim açısını yüzde veya açısal olarak ölçen basit alet.
dioptri dioptri özellik gözlük tipinde bir merceğin gücünü gösteren ölçü birimi. dioptri gücü milimetre biriminde
odak uzaklığının tersine eşittir. böylece odak uzaklığı 20cm olan bir mercek 5 dioptri gücünde
olur.
dioptric system dioptrik sistem (optik) sadece kırıcı elemanlar (mercekler) içeren optik sistem .
dip dalma 1.bir gözlemcinin gözünde, görünen ufukdaki bakış hattı ile yatay arasındaki düşey açı. ufuk
dalması diye de adlandırılır.2. bir noktada yatay ile yer manyetik alanı kuvvet çizgileri
arasındaki açı. eğim, manyetik dalma, manyetik eğim, manyetik enlem diye de adlandırılır.
3.bir gök cismi maksimum yüksekliğine ulaştıktan sonra veya meridyen geçişi yakınlarında
yüksekliğindeki birinci fark edilebilir düşüş.
dip angle dalma açısı 1.(ölçme)gerçek ufuk ve görünen ufuk hattı arasında gözlem noktasının düşey açısı.
2.(fotogrametri) uçuş yüksekliği, yer küreselliği ve refraksiyon nedeniyle hava istasyonunda
gerçek ve görünen ufuk arasındaki düşey açı.
dip circle dalma dairesi manyetik dalmayı ölçmek için bir alet. ufuk ekseninde serbest olarak dönecek şekilde asılmış
bir dalma iğnesi veya manyetik iğne içerir.
dip correction dalma düzeltmesi bknz. göz yüksekliği düzeltmesi.
dip eqvator dalma ekvatoru bknz. manyetik ekvator.
dip needle dalma ekvatoru bknz. manyetik dalma iğnesi, tanım 1
dip of the horizan ufuk dalması bknz. dalma, tanım 1
dip pole dalma kutbu bknz. manyetik kutup.
direct motion direkt hareket bir gezegen veya başka bir objenin yıldızlar içinde doğuya doğru görünen hareketi.
direct angle direkt açı traversten sapma açısını ayırt etmek için iki hat arasında ölçülen açıdır.
direct leveling direkt nivelman sürekli kısa yatay hatlar yardımıyla yükseklik farklarının belirlenmesi. düşey mesafeler bir
düzeçle donatılmış nivelman aleti ve bölümlendirilmiş miralardaki direkt gözlemlerle belirlenir.
direct measurement direkt ölçü bir hatta şerit metre veya bir açıya iletki uygulanarak veya taşıma ile bir açı çevrilerek elde
edilen ölçü. bknz. dolaylı ölçü.
direct observation doğrudan gözlem tek bir yatay açı ölçümü gibi değeri istenilen bir büyüklüğü ölçmektir.
direct photography direkt fotoğrafçılık bir nesnenin görüntüsünün kamerada direkt olarak kaydedildiği fotoğrafçılık.
direct positive direkt pozitif negatif kullanılmadan direkt olarak elde edilen pozitif görüntü.
direct problem direkt problem bir noktanın enlem ve boylamı, ikinci noktaya olan düz azimut ve iki nokta arasındaki mesafe
verildiği zaman ikinci noktanın jeodezik konumunun ve ters azimutunun belirlenmesi.
direct radial plot direkt radyal çizim bknz. direkt radyal üçgenleme.
direct radial triangulation - direkt radyal üçgenleme şeffaf bir çizim kağıdı üzerine radyal merkezlerden olan doğrultuları direkt olarak çizerek
yapılan bir grafik radyal üçgenleme. direkt radyal çizim diye de adlandırılır.
direct scanning camera - direkt tarayıcı kamera verilen bir oranda geri nodal nokta etrafında dönebilen veya eğilebilen merceklerin olduğu bir
panoramik kamera türü.
direct telescope direkt teleskop normal pozisyonunda olduğu zaman bir teleskoba direkt teleskop denir.
direct vernier direkt verniyer ana ölçekten biraz daha kısa boşluklar ve bölümlere sahip verniyer ölçeği. verniyerdeki
rakamlar ana ölçekdeki rakamlarla çakışır.
direction dogrultu 1.(jcs) hedefçi veya gözlemcinin ateş istemek ifade ettiği terimdir. 2.aralarındaki mesafe
referans alınmadan bir noktanın diğerine göre konumudur.doğrultu iki veya üç boyutlu
olabilir.üç boyutlu iken yatay normal düzlemdir.doğrultu genelde referansnoktadan açısal
mesafesi ile ifade edilir.ayrıca bknz. büyük daire doğrultusu;grid doğrultusu; yatay
doğrultu;manyetik doğrultu;merkator doğrultusu;referans doğrultusu;relatif doğrultu; gerçek
doğrultu;x doğrultu.
direction angle istikamet açısı izleme esnasında anten baz hattı ile baz hattının hedefi ile birleştiren doğru arasındaki açıdır.
direction instrument istikamet teodoliti gözlemler esnasında taksimatlı yatay bölüm dairesinin sabit kaldığı ve teleskopun hedef veya
theodolite sinyallere yönlendirildiği ve her istikametin mikrometre mikroskop ile ölçüldüğü bir
teodolittir.istikamet teodolitleri ;1 ve 2. nirengi işlerinde sıklıkla kullanılır.ayrıca nirengi teodoliti
diye bilinir.
direction method of dengelemenin doğrultu metotu (nirengi ve travers) gözlenen doğrultulara ait uzaklığın belirlenmesi ile yapılan bir dengeleme
adjustment usulüdür.doğrultu metotu 1 ve 2 nci derece dengelemelerde kullanılır.
direction method of yatay doğrultu açısı ölçme bknz. gözlenen doğrultu metotu.
measuring horizontal angles yöntemi
direction method of gözlemin doğrultu metotu yatay bölüm dairesi sabit tutularak ufuk çevresindeki farklı sinyallerin gözlenmesi ile açısal
observation ilişkilerin gözlendiği bir metotdur.
direction methoh of astronomik azimut belirlemede teodolitin doğrultusundan istifade ederek seçilen bir yıldız ile uygun bir işaret arasındaki yatay
determining astronomic istikamet metotu açıyı ölçüp bu açıyı gözlem epoğu için hesaplanan yıldızın azimutuna uygulayarak bir
azimuth doğrultunun astronomik azimutunun belirlenmesidir.
direction of gravity gravite doğrultusu bknz. gravite gücünün doğrultusu.
direction of relative movement rölatif hareket doğrultusu kendinde genelde hareket halinde olan bir referans noktasına rölatif olarak hareketin yönüdür.
direction of the force of gravite gücünün doğrultusu çekül doğrultusu diye belirtilen doğrultudur.jeoid yüzeyine diktir.
gravity
direction of tilt eğiklik doğrultusu fotogrametrideki esas düzlemin doğrultusu (azimutu)dur. ayrıca fotogrametrideki esas
doğrultudur.
direction theodolite doğrultu teodoliti bknz doğrultu teodoliti
directional radar prediction doğrultusal radar kestirmesi kısmi yönlendirme için yapılan kestirmedir.
(jcs)
directional reflectance doğrultusal yansılma irradisyon ve toplamanın özel bir modu için ölçülen yansılmadır.
discrepancy farklılık bir büyüklüğe ait ikili ve karşılaştırılabilir ölçüler arasındaki farktır büyüklüğe ait hesaplanmış
değerler arasındaki fark aynı ölçüden gelen verilerin farklı işlemlerden geçmesiyle elde edilir.
disk operating system (dos) disk işletim sistemi (dis) bir kullanıcı ve bilgisayar donanımı arasında ara birim gibi hareket eden bir çok işletim
sisteminden biri. dos özellikle kişisel bilgisayarlar (pc'ler) için tasarlanmıştır
dispersion dağılma (optik) kırınım ızgarası ya da prizmada olduğu gibi refraksiyon ile sağlanan geçiş sayesinde
ışığın kendi bileşen renklerine ayrışması.
display görünüm sistemdeki herhangi bir cihazın çıktı verisinin grafik sunumu.
dissolve çözme (sayısal) iki yada daha fazla poligonu birleştirince ortak sınırları kaldırarak paylaşılan ortak
öznitelikleri silme işlemidir.
distance mesafe iki noktanın uzaysal ayrımı olup iki noktayı birleştiren doğrunun uzunluğu ile ölçülür.ayrıca
bknz. ;açısal mesafe;çift meridyen mesafesi;çift zenit mesafesi;ekiliptik kutupsal

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 30/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
mesafe;elektriksel mesafe ;dış mesafe;düşme;ön fokal mesafe;büyük daire mesafesi; grid
uzunluğu; yersel fark;hiper fokal mesafe;iç oküler mesafe;ay mesafesi;meridyen mesafesi ;
meridional mesafe;artı mesafe;kutupsal mesafe;esas mesafe;çekül doğrultusu mesafesi; eğik
mesafe;güneş zenit mesafesi;tanjant mesafesi;zaman mesafesi zenit mesafesi.
distance angle mesafe açısı üçgen çözümünde baz olarak kullanılan kenarın veya hesaplanacak kenarın karşısındaki
açıdır.
distance measuring mesafe ölçer cihazı bknz. elektonik mesafe ölçer.
equipment (dme)
distance prorate rule mesafe paylaştırma kuralı bir ölçü dengeleme metotudur.açıları kayıtlı değerlerinde bırakarak traversdeki doğrultuların
mesafelerinin paylaştırılması kuralıdır.tercihen traversin en yakın kenarını uygun meridyene
yerleştirerek mesafelerin trigonometrik işlemler sonucu paylaştırılmasıyla yapılır.
distant point ayrık noktalar düğüm noktalarına benzer ama sadece hesap çapının dışına dönük meyillerde gözükür.ayrık
noktalar bir uçuştaki görüntüleri birleştirmede kullanılır. fakat düğüm noktalarının aksine
kolonları birleştirmede kullanılmaz.
distortion distorsiyon mercek aberasyonları kendi gerçek relatif pozisyonlarından görüntü pozisyonlarına etki
ederler. bknz. aberasyona 2.tanım; açısal distorsiyon, 2.tanım; diferansiyel distorsiyon, film
distorsiyonu, görüntü distorsiyonu, görüntü hareketi kompansatörü, mercek distorsiyonu, lineer
distorsiyon, panoramik distorsiyon, radyal distorsiyon, tarama pozisyonu distorsiyonu,
tanjantsal distorsiyon, eğrilmiş panoramik distorsiyon.
distortion curve distorsiyon eğrisi bir merceğin lineer distorsiyon karakteristiklerini temsil eden eğri, bu eğri absisler gibi
eksenlerinden ve ordinatlar gibi görüntü radyal yer değişimlerinden (elde edilen) görüntü
radyal mesafeleri ile çizilmiştir.
distributed data base dağınık veri tabanı telekominikasyon ağları ile bağlanmış coğrafik olarak dağınık konumlardaki bağımsız
bileşenler ile oluşturulan bir veri tabanı.
distribution map dağılım haritası özel bir ürünün veya oluşumun geometrik dağılımını gösteren harita.
disturbing function karıştırıcı fonksiyon bknz karıştırıcı potansiyel tanım 2.
disturbing potential karıştırıcı potansiyel (jeodezi) gerçek dünya gravite potansiyeli ile normal gravite potansiyel fonksiyonu arasındaki
farktır.ayrca potansiyel karıştırıcı; karıştırıcı yoğunlukların potansiyeli;rasgele yoğunlukların
potansiyeli olarak da bilinir. 2.toplam gravitasyonel potansiyel ve küresel yoğunluk dağılımı ile
ilgili potansiyel arasındaki farktır. ayrıca karıştırıcı fonksiyon olarak bilinir.
diurnal günlük bir günlük periyodu olan,bir günde olan veya bir günle ilişkili olan
diurnal aberration günlük aberasyon dünyanın kendi ekseni etrafnda dönmesinden kaynaklanan aberasyondur.günlük aberasyon
değeri gözlemci enlemine göre değişir ve kutuplarda 0’dan başlayıp ekvatorda 0.32 saniyelik
bir yay’a kadar uzanabilir.enlem ve azimut astronomik gözlemlerinde günlük aberasyon
düzeltmesi yapılır.
diurnal age günlük yaş bknz. günlük eşitsizlik yaşı.
diurnal arc günlük yay bknz. astronomik yay.
diurnal circle günlük çember bir gezegenin günlük güzergahı olup deklinasyonun paralelidir.
diurnal constituent günlük unsur periyodu tahminen bir ay günü (24.84 güneş saati) olan herhangi bir gel git elemanıdır.ayrıca
unsur’a bknz.
diurnal inequality günlük eşitsizlik her günkü;suyun en yüksek ve alçak olduğu iki andaki yükseklik ve süre farkıdır ya da günlük
iki med ve cezirlerin (gel gitlerin) hız ve istikametlerindeki farktır. ayrıca düşük su eşitsizliği
olarak da bilinir.
diurnal motion günlük hareket bir gezegenin günlük görünen hareketidir.
diurnal parallax günlük paralaks bknz jeosentrik paralaks.
diurnal variation günlük değişim bir günde bir tur atabilen tanımlanabilir bir büyüklüğün bileşenidir.
divergence farklılık nivelman güzergahının aynı kısmı üzerindeki iki porte arasındaki sayısal değerler farkıdır.
diverging lens ayrılan mercek negatif merceğe bknz.
dma automated publication dma otomatik yayın üretim grafik görüntüleri ve yazıları oluşturmaya yarayan elektronik görüntüleme aracı. çıktısı lazer
production system (dapps) sistemi (dapps) printer veya ‘phototypesetter’ şeklinde olabilir.
doble corners çift köşeler normal olarak standart bir paralel boyunca köşelerin iki seti. ölçümün düzenli aralıklarında
yerleştirilmiş standart ilçe, kısım ve çeyrek kısım köşeleri. ek olarak güneyden getirilmiş
ölçümlerin rehber meridyen, aralık ve kesim hatlarının kesim noktalarındaki hatlarla belirlenen
kapalı köşeler. iki kesimde ve iki çeyrek kesim köşelerinde ortak, her biri sadece bir kesimle
ilgili iki köşe. terim bazen arazi notları bir doğru belirlemesine rağmen iki doğru belirleyerek,
böylece bindirme yaratarak yanlış kullanılır.
dodging atlatma (fotoğrafçılık) arazilerin fazla pozlanmasından kaçınmak için hassaslaştırılmış materyallerin
belli bölgelerinden ışığı uzak tutma işlemi.
domestic map yerel harita bileşik devletler (a.b.d.) sınırları içindeki bir alanı gösteren harita.
dominant wavelength baskın dalga boyu beyaz renk ile karşılaşınca bir renk oluşturan spektral saf enerjinin dalga boyudur.
doppler cone angle doppler konu açısı referans hız vektörü ve referans mesafe vektörü arasındaki açıdır.
doppler effect doppler etkisi (jcs) kaynak ve gözlem noktası arasındaki mesafenin zaman ile değişimi nedeniyle oluşan
gözlemlenen ses veya radyo dalgasının frekansının değişimi ile kanıtlanan bir olgudur.ayrıca
doppler kayıklığı olarak da bilinir.
doppler navigation doppler seyrüsefer 1. uçakta üretilen ve araziden yansıyan elektronik sinyaller ile doppler etkisini kullanarak
uçağın yer hızı ve sürüklenmesini belirlemeye yarayan bir sistemdir. 2. uydu sinyallerinin
doppler etkisine dayalı olarak konum belirleme sistemidir.ayrıca bknz. yayınlanan
efemeris;doppler sonar navigasyon;dz.kuv. seyrüsefer uydu sistemi;konum belirleme;hassas
efemeris;transblasyon
doppler satellite survey doppler uydu ölçme sistemleri dz.kuv.seyrüsefer uydu sistemi (nnss) uydularının yayınladığı sinyalleri alabilen alıcı/anten
system kombinasyonudur. antenkonum geçiş yapan uydulardan toplanan sinyaller kullanılarak konum
belirleme, translokasyon veya kısa yay jeodezik dengelemesi (saga) ile hesaplanır.
doppler shift bknz. doppler etkisi
doppler sonar navigation doppler sonar seyrüsefer gemide üretilip yansıtılan sinyallerin okyanus gibi veya denizde asılı partiküllerden yansıması
ile doppler etkisini kullanarak geminin hız ve sürüklenmesini belirleyen bir sistemdir.ayrıca
bknz. doppler seyrüsefer sonar
dot screen nokta ekranı paralel ve dikey dizilerde eşit alana sahip olan eşit boyutlu noktaları kapsayan bir fotoğrafik
negatif. yayın alanının basılmış bölümü ekran yüzdesini belirler. yayın alanının basılmış bölüm
yüzde oranı taşıma yoğunluğu ve/veya nokta çapıyla ölçülür. nokta ekranları bir renk tonunun
basılması için kullanılır. yani mat renk tonu ekranı denilir.
double interpolation çift enterpolasyon azimut için kutup yıldızının saat açısı gözleminde olduğu gibi iki veya üç oranın gerekli olduğu
tablolanmış hesaplardan değer türetme. zaman faktörü için uygun, gözlem istasyonunun
enlemiyle uyumlu bir enterpolasyondur.
double burn çift pozlama iki ya da daha fazla hattın ve/veya ardarda olan ve aynı hassaslaştırılmış yüzeye kaydedilen
yarım tonlu negatiflerin kasıtlı olarak pozlanması. genellikle kasıtlı olmayan çift pozlama ile
karıştırılmamalıdır. çift filme alma da denir. kompozit’e bknz.
double center theodolite çift merkezli teodolit bknz. tekrarlı teodolit
double centering çift merkezlilik arka planın doğrudan görüktüğü durumlarda sabit noktadan bir doğru uzatma işleminde
kullanılan metotdur.alet kurulur ve ters çevrilmiş teleskopla ileriye bakılır.düşey kıl ağının
merkezle çakıştığı nokta işaretlenir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 31/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
double exposure çift pozlama aynı duyarlı yüzey üzerinde iki fotoğrafik pozlama.
double meridian distance çift meridyen mesafesi bir traversin herhangi bir hattının iki ucundan başlangıç meridyeni veya herhangi bir meridyene
olan dik mesafelerinin toplamının cebrik toplamıdır.
double model stereo templet çift model stereo şablon rastgele ortak bir ölçeğe ayarlanmış iki veya üç komşu stereoskopik modelin yatay çizimini
temsil eden şablon
double optical projection çift optiksel projeksiyon çift projeksiyon direk görüş kıymetlendirme aletine bknz.
stereo plotter kıymetlendirme aleti
double projection direct çift projeksiyonlu direkt iki tane doğru olarak yöneltilmiş bindirmeli fotoğrafa görüntüsünün bir referans datuma
viewing stereo plotter görüntülü stereo kıymetlendirme izdüşürülmesi prensibiyle çalışan bir stereo kıymetlendirme aleti sınıfı. böylece sonuç görüntü
aleti hiç bir optik sistem desteğine gerek kalmadan direkt olarak görüntülenebilir. çift optik
projeksiyon stereo kıymetlendirme aleti diye de adlandırılır.
double proportionate çift orantılı ölçüm dört bölümün kayıp köşesini veya dört kesimin kayıp iç köşesini tekrar oluşturma metodu.
measurement kuzey-güney yapılarının kayıp köşenin enlemsel konumunu ve batı-doğu yapılarının boylamsal
konumunu kontrol ettiği prensibine dayanır. bu metod da belirli orjinal bir köşenin etkisi tekrar
oluşturulacak köşenin karşı tarafındaki orjinal köşe kontrol edilerek dengelenir. belirli orjinal her
köşeye kayıp köşeye olan uzaklıklarıyla ters orantılı bir ağırlık verilir.
double reversing çift çevirme bknz. çift merkezleme.
double reversion çift çevirme bknz. çift merkezleme.
double rodded line çift miralı hat biri yüksek biri alçak iki dönüşen nokta setinde diferonsiyel seviyelerin hattı. nivelman noktaları
arasında bağımsız ölçüleri vermek için kullanılır.
double target leveling rod çift yüzlü nivelman mirası her iki yüzündede taksimatı olan miradır.
double zenith distance çift zenit mesafesi bir objenin zenit mesafesinin iki katı olup matematik işlemle değil gözlemle elde edilir.
doubly azimuthal map iki azimutlu harita izdüşümü iki kutbu bulunan bir azimutal (kutupsal) harita projeksiyonu.
projection
dove prism dov prizması bir görüntüyü döndüren fakat ışını saptırmayan veya yer değiştirmeyen prizma. boylamsal
ekseni etrafında prizmanın verilen bir açısal rotasyonu görüntünün açının iki katı kadar
dönmesine neden olur. rotasyon prizması diye de adlandırılır.
drafting tersim belirli özelliklere göre çizim sanatı.
drafting guide tersim /taslak rehberi bak, rehber.
drag teodolit teodolitin yatay bölüm dairesinin,alidatın ekseni etrafında dönmesi nedeni ile oluşan hafif
kayıklığı.bknz. atmosferik sürüklenme(teodolitin yatay bölüm dairesinin sürüklenme hatası)
drainage sulama kanalı (hidrografya) haritadaki su ile ilgili tüm özellikler, sahil şeritleri, nehirler, göller, bataklıklar ve diğerleri.
drainage pattern sulama kanalı şebekesi( su kanalı ağ özelliklerinin tümünün veya bir kısmının kara veya hava haritasında gösterilmesi.
hidrografya)
drift angle drift açısı (jcs) bir uçağın veya geminin başı ve doğru rota arasında derece cinsinden ölçülen açı. (drift
doğrultusunu belirlemek için drift açısı sağ veya sol diye belirtilir.)
dublicate negative çifte negatif (jcs) orjinal negatif veya diapozitiften tekrar üretilen negatif. (çifte negatif orjinalin gerçek
üretimi veya daha az veya çok kontrastlık için üretim işlemi olabilir. direkt pozitif malzeme,
kimyasal geri işlem ve film kopyalama ile bir pozitif yapmak için bir çifte negatif elde etmek
gerekli değilidir.)
dummy taklit 1. sonuç üretimde belirecek olan yazı veya resim pozisyonlarını gösteren taslak çizim. 2. kitap,
kitapçık veya broşürün genel stil, şekil ve ölçüsünü gösteren boş kağıtlar seti.
dx-90 dx-90 sayısal verinin değişimi için imo/iho tavsiye edilen standart.
dylux dyluks koruma için kullanılan ışığa duyarlı kağıt ya da film. genellikle mavi bir geri plan ile bir mavi
pozitif okuma görüntüsüne sahiptir.
dynamic height dinamik yükseklik jeopotansiyel sayıyı belli bir sabitle genelliklede 45° enlemindeki normal gravite değeri ile
çarparak türetilen yükseklik.
dynamic number dinamik sayı mutlak bir birimde ifade edilen bir birim ağırlığı deniz seviyesinden bir noktaya yükseltmek için
gerekli iş.
dynamic temperature dinamik ısı düzeltmesi ısısındaki değişim miktarı nedeniyle pendulumun gözlenen periyoduna getirilen düzeltme.
correction
dynamical mean sun dinamik ortalama güneş görünen güneşin ekliptik boyunca doğuya doğru ortalama bir hızla hareket ettiği şeklinde
tasarlanan fiktif güneş.
earth centered ellipsoid yer merkezli elipsoid merkezi yerin ağırlık merkezi ve küçük ekseni yerin ratosyonel ekseni ile çalışan referans
elipsoid.
earth fixed coordinate system yer sabit koordinat sistemi eksenleri dünya üzerinde sabit koordinat sistemi.
earth inductor yer indüktörü manyetik inişleri belirlemek için manyetik ölçülerde kullanılmak üzere dizayn edilen alet.
earth inductor compass yer indüktör pusulası yer manyetik alanı içinde bir bobinde yaratılan akım yardımıyla ibresi dönen bir pusula
earth resources observation yer kaynakları gözlem sistemi u.s. içişleri departmanı tarafından işletilen kullanıcı servis ve satış ofisi edc,eros dijital görüntü
system data center data merkezi işleme sistemi (edıps) ve eros dijital görüntü zenginleştirme sistemi (edıes) kullanarak landsat
(eros veya edc) datalarını da işler.
earth satellite yer uydusu yer etrafında yörüngeye yerleştirilen yapay uydu.
earth tide yer gel giti ay ve güneşin çekim kuvveti nedeniyle yer kabuğunun periyodik hareketi.
easement curve spiral kıvrım spiral curve’e bknz.
east point doğu noktası bknz. 1. düşey düzlem
easting doğuluk 1. (grid) doğuya doğru (soldan sağa doğru) haritada okunan grid değerine bknz. yanlış
doğululuk 2. (düzlem ölçümü) bknz. gidiş (departure),tanım 1.
ebb tide cezir gel git döngüsünün yüksek su seviyesi ile alçak su seviyesi arasındaki bölümü.
eccentric dış merkezli eş merkezli olmayan.
eccentric station dış merkezli istasyon temsil ettiği istasyonla aynı düşey doğrultuda olmayan ve üzerine bir alet merkezlendirip ölçü
yapılan gözlem noktası .yapılan gözlemler diğer istasyonlardaki gözlemlerle birleştirilmeden
önce merkez istasyona indigenir.genellikle istasyonu merkez olarak kullanmanın pratik
olmadığı veya diğer noktaların merkezden görmek mümkün olmadığı durumlarda kullanılır.
eccentric reduction dış merkezlik indirgemesi gözlenen bir doğrultuya hedefin veya gözlem aletinin yada her ikisininde dış merkezli olduğu
durumlarda dış merkezliğin kaldırılması için getirilen düzeltme. dış merkezlik düzeltmesi diye
de bilinir.
eccentric signal dış merkezli sinyal temsil ettiği istasyonla aynı düşey doğrultuda olmayan bir sinyal (hedef).
eccentric anomaly dış merkezli anomali bknz anomali tanım 3.
eccentric error dış merkezlik hatası merkezlendirme hatası.
eccentricity dış merkezlik 1. merkezden sapma miktarı bknz. merkez dışı istasyon 2. (ölçücü pusulası) belirtilen şartların
birinin veya kombinasyonunun sebep olduğu etki (1) manyetik iki ucundan geçen doğrunun
iğnenin rotasyon ekseninden geçmemesi (2) rotasyon merkezinin bölümlendirilmiş dairenin
merkezinden geçmemesi (3) bakış doğrultusunun aletin yatay ekseninden geçmemesi 3.
odaktan konik bir kesimin herhangi bir noktası ve karşılık gelen direktris (directix) arasındaki
mesafe
eccentricity correction dış merkezlik düzeltmesi (triangülasyon) bknz. dış merkezlik indirgemesi.
eccentricity of circle daire dış merkezliği bölüm dairesi şeklinin merkezi ile dairenin rotasyon merkezi arasındaki mesafe.bknz alet dış
merkezliği.
eccentricity of ellipse elips dış merkezliği elipsin bir odağı ve merkezi arasındaki mesafenin küçük eksen uzunluğuna oranı.
eccentricity of alidade alidatın dış merkezi alidattaki indeks noktası şeklinin merkezi ile bölüm dairesi şeklinin merkezi arasındaki

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 32/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
mesafe.bknz. alet dış merkezliği .
eccentricity of instrument alet dış merkezliği daire dış merkezliği ve alidat dış merkezliğinin kombinasyonu.
eccentricity of spheroid dönel elipsoidin dış merkezliği dönel elipsoidin bir meridyen kesimindeki elipsin dışmerkezliği.
(ellipsoid) of revolution
eclipse t tutulma parlak olmayan bir cismin parlak olmayan başka bir cismi gölgesinden geçmesi nedeniyle
görünürlüğün azalması ve yok olması 2. gözlemci ve parlak bir cisim arasına karanlık bir cisim
girmesi sonucu parlak cismin görünürlüğünün tamamen veya kısmen yok olması. bknz. yıllık,
ay , güneş tutulması.
eclipse year tutulma yılı güneşin ay yörüngesi üzerinde aynı noktada iki kesişmeleri arasındaki zaman aralığı.
ecliptic ekliptik gök küresi ve dünyanın güneş etrafındaki yörüngesinin (veya güneşin dünya etrafındaki
görünür yörüngesi) kesişimiyle oluşan büyük daire
ecliptic coordinate system ekliptik koordinat sistemi bknz ekliptik koordinat sistemleri
ecliptic latitude ekliptik enlem bknz. astronomik enlem.
ecliptic longitude ekliptik boylam bknz. astronomik boylam.
ecliptic meridian ekliptik meridyen gök küresi üzerinde aynı astronomik boylamı içeren daire.
ecliptic node ekliptik düğüm bknz. düğüm.
ecliptic parallel ekliptik paralel gök küresi üzerinde aynı astronomik enleme sahip noktaların oluşturduğu daire.
ecliptic polar distance ekliptik kutupsal uzaklık astronomik enlemin tamları.
ecliptic pole ekliptik kutup gök küresi ekliptikten 90° deki iki nokta.
ecliptic system of coordinates ekliptik korrdinat sistemleri ekliptiği birinci referans düzlem ve vernal ekinokstan geçen ekliptik meridyeni ikinci referans
düzlem kabul eden astronomik koordinat sistemi ekliptikten 90° deki noktalar kuzey ve güney
ekliptik kutuplardır.ekliptikten kuzey ve güneydeki açısal uzunluklar ekliptik enlemdir.vernal
ekinokstan doğuya doğru 360° ye kadar ölçülen açı ekliptik boylamdır.
edge kenar 1.(görüntüsel) bir fotoğraf ya da görüntüdeki nesnenin sınırı, genellikle sınırın en yakın içinden
sınırın en yakın dışına olan parlaklık değerindeki etkili değişim sayesinde karakterize edilir.
2.(topoloji) bir çizgi sınırları ve bir lineer detayın bölgesini temsil etmek için kullanılır. kenarlar
topolojik olarak nod’lara kenarlara ve sınırlara bağlanabilirler.
edge matching kenar denkliği, kenar benzerliği komşu pafta tabakalarının köşeleri boyunca bağlantı (uyum-denklik) elde etmek için detayların
grafik dengelenmesi ve karşılaştırma.
edge mating kenar denkliği denkliğe bknz.
editing editleme bir haritanın çeşitli üretim aşamalarından biri olan kontrol işlemidir. bu aşamada haritanın
doğruluğu, tamlığı, kullanılan kaynakların transferi, okunabilirliği ve yeniden üretimi kontrol
edilmektedir. editlemeler genellikle temel bir üretim aşaması ile birlikte kullanılmaktadır.
örneğin birleştirme editlemesi, yazım editlemesi gibi.
effective area etkili alan bir uçuş kolonundaki seride yer alan herhangi bir fotoğraf için, komşu fotoğraflarla yapılan
bindirmelerin ikiye bölünmesi ile elde edilen fotoğrafın merkez parçası. düşey bir fotoğrafta,
etkili alandaki (geçerli alandaki) tüm görüntüler komşu fotoğraflardaki kendi çekilen
görüntülerine oranla daha az değişikliğe sahiptirler.
effective earth radius etkili dünya yarıçapı bknz dünyanın etkili yarıçapı
effective focal lenght etkili fokal uzunluk temel mesafeye bknz. tanım 1.
effective focal length etkili odak uzaklığı bknz temel uzaklık ,tanım 1
effective radius of the earth dünyanın etkili yarıçapı atmosferde refraksiyon indeksi yüksekliğe göre doğrusal olarak değiştiği zaman atmosferik
rekfraksiyon düzeltmek için geometrik yarıçapın yerine kullanılan dünyanın yarıçapını
düşünsel bir değeri .
egault level egoult nivosu bir çubuğa tutturulmuş yatay bölüm dairesi gösterge düzecine sahip bir fransız aleti.
ekvatoryal radius ekvatoryal yarıçap yer ekvatorundaki büyük dairede ölçülen yarıçap.
electrical distance elektriksel mesafe radyo dalgalarının birim zamanda katettiği mesafe cinsinden ölçülen uzunluk.
electrical survey net adjuster elektiksel ölçüm ağı analog elektiksel ağ yardımıyla nivelman travers ve yatay açı ağlarınının en küçük kareler
(esna) dengelemecisi dengelemesini yapan bir alet.
electromagnetic spectrum elektromanyetik spektrum gamma ışınlarından en uzun radyo dalgalarına uzanan ve görünen ışığı içeren elektromanyetik
radyasyonun frekansları ve dalga boylarının bütün aralığı. bir çok uzaktan algılama sistemi
elektromanyetik spektrum içinde işlem görecek dizayn edilirler.
electronic bearing elektronik bağıntı elektronik ekipmanlarla elde edilen bir bağıntı.
electronic chart update elektronik hava harita echum’un elektronik versiyonu. bak, hava haritası güncelleştirme kılavuzu.
manual güncelleştirme kılavuzu
(echum)
electronic control elektronik kontrol elektronik aletlerle yapılan kontrol.
electronic distance measuring elektronik uzaklık ölçüm aleti bilinen bir frekans ve hızla yayınlanan ve geri dönen elektromanyetik dalgalar arasındaki faz
(edm) farkını veya yayınlanmış sinyalin yolculuk zamanını ölçerek mesafeyi belirleyen alet.ölçüler
veya navigasyon kullanımları için bu tür aletlerin bol ve çeşitli türleri vardır.mesafe ölçüm
ekipmanı (dme : distance measuring equipment) diye de bilinir.bknz elektronik nokta belirleyici,
elektroteyp, geodimetre,lazer.sanar,tellurometre
electronic line of position konum elektronik hattı elektronik ekipmanla elde edilen konum hattı.
electronic map elektronik harita elektronik anlamda elde edilen, depolanan ve görüntülenen bir harita bilgisini ihtiva eder.
ayrıca raster; raster veri yapısı; raster ürün standardı (standartları)(rps); vektör; vektör veri;
vektör ürün formatı (vpf); vektör ürün standardı (vps)'ye bknz.
electronic map data (emd) elektronik harita verisi (ehv) elektronik haritaya bknz.
electronic position indicator elektronik konum belirleyici başlıca hidrografik ölçülerde kullanılan elektronik mesafe ölçüm ekipman tipi.
(epı)
electronic refraction elektronik refraksiyon interferometri ile ölçülen faz farkı, doppler sistemi ile ölçülen faz değişim hızı ve faz
değişiminde kullanılan elektronik aletlerde ölçülen miktarlarda dikkate değer değişimle yaratan
atmosfer ve iyonosferin etkileriyle oluşan refraksiyon.
electronic survey elektronik ölçü elektronik ekipman kullanılan ölçüm
electronic telemeter elektronik telemetre bilinen bir hız ve frekansla yayınlanan elektomanyetik dalganın yayınlanma ve geri dönüşü
arasındaki zaman veya faz farkı ölçen elektronik alet.
electrotape elektro teyp sorgulayıcı bir birime sinyalleri geri gönderen yansıtıcı bir birime radyo frekansı sinyali
yayınlayan hassas elektronik ölçüm aleti için bir ticari marka.sinyalin yayınlanması ve dönüşü
arasındaki zaman ölçülerek hassas doğrusal mesafe olarak digital bir göstergede görüntülenir.
elektronik anataslak üniversel analog fotoğrafik refraksiyon sistemi.
elektronik chart display and elektronik harita görüntüleme çoğu dizaynlarında harita bilgisi, konumsal bilgi ve rota ve hız gibi gemilerin panometrelerini
information system (ecdis) ve bilgi sistemi (ehgbs) içeren bütün gerekli navigasyon yardımlarını entegre eden bir sistem radar ve diğer girdileride
içerebilir.
elements of a fix sabit elemanları bir konumu tanımlamak için kullanılan koordinatların özel değerleri.
elevated pole yüksek kutup ufkun üzerindeki astronomik kutup.zıttı alçak kutup
elevation yükseklik bir datumdan olan düşey mesafe, genellikle ortalama deniz seviyesinden, dünya yüzeyindeki
bir nokta veya nesneye. dünya yüzeyi üzerinde bir nokta veya nesne ile belirli olan irtifa
(yükseklik) ile karıştırılmamalıdır. jeodezik formüllerde yükseklikler: h elipsoid üzerindeki
yükseklik, h ise jeoid veya yerel datum üzerindeki yüksekliği gösterir. yüksekliklerin
gösteriminde, bazen h ve h yer değiştirebilir. ayrıca bknz. ayarlanmış yükseklik, tahmin edilmiş
yer yüksekliği, barometrik yükseklik, kontrol edilmiş nokta rakımları, kritik yükseklik, yükseklik

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 33/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
farkı, dinamik yükseklik, arazi yüksekliği, sabit yükseklik, en yüksek yükseklik, ortalama kara
yüksekliği, optimum kara yüksekliği, ortometrik yükseklik, ilk (başlangıç) yükseklik, nokta
rakımı (yüksekliği), standart yükseklik, ilave (yardımcı) yükseklik, kontrol edilmemiş nokta
yüksekliği.
elevation density category yüksek yoğunluk kategorisi mark 90 sisteminde digital yükseklik data işlemini ölçülendirmek için kullanılan terim.
yükseltme yoğunluk kategorisi 1, 3 yay saniyesinde bir yükseltme boşluğunu temsil eder. 1/50
000 ‘den daha küçük ölçekli bir ürün tipik olarak bu yoğunlukla temsil edilir. yükseltme
yoğunluk kategorisi 2, 1 yay saniyesinde bir yükseltme boşluğunu temsil eder.1/50 000 veya
daha büyük ölçekli bir ürün tipik olarak bu yoğunlukla temsil edilir.
elevation matrix yükseltme matrisi düzenli aralıklarla yerleştirilen noktalar için yükseklik değeri seviyeleri genellikle iki boyutlu sayı
dizileri şeklinde ifade edilir.
elevation meter yükseklik ölçer eğimli mesafe ölçen ve otomatik ve sürekli olarak bu ölçümleri yükseklik farkına çeviren
tekerlekler üzerinde hareket eden mekanik veya elektromekanik bir alet.
elevation posts yükseklik noktaları tanımlanmış bazı referans sistemlerine göre yatay ve düşey konumu bilinen nokta. bu
noktalar iki farklı sayısal arazi kütüğünde ortak olan yükseklik noktalarıdır. sayısal arazi
yükseklik verisi sayısal formda yükseklik noktalarıdır. bu sayısal yükseklik matrisi dikdörtgensel
bir yapıda dağılmış yükseklik noktalarını içerir.
elevation tints yükseklik renk farkları bak, hipsometrik renklendirme.
ellipsoid elipsoid elipsin kendi eksenlerinin birinin etrafında döndürülmesiyle elde edilen matematiksel
biçim.geoide yaklaşık karşılık gelen elipsoid elipsin küçük ekseni etrafında döndürülmesiyle
elde edilen şekildir.bknz datum merkezli elipsoid,yer merkezli elipsoid , 1960 fıscher
elipsoidi,üç eksenli elipsoid
ellipsoid of revolution dönel elipsoid bknz. dönel elipsoid.
ellipsoid of rotation dönel elipsoid elipsin bir ekseni etrafında döndürülmesiyle elde edilen yüzey.

ellipsoidal height elipsoid yüksekliği referans elipsoidinden elipsoid normali boyunca noktaya kadar ölçülen yükseklik.jeodezik
yükseklik diye de bilinir.
ellipsoidal reflector elipsoidal yansıtıcı dönel elipsoidin bir parçasına uyan aynalı yüzey.er-55 gibi steroplotter projektörlerin birkaç
tipinde kullanılmıştır.
ellipticity of an ellipse elipsin basıklığı elipsin eksen uzunlukları farkının büyük eksene oranı.
ellipticity of the spheroid sferoid basıklığı bknz basıklık (dünyanın) .
elongation elonasyon 1.(ölçüm) görünen azimutsal hareketin minumun olduğu durumda bir gök cisminin gözlemci
meridyenine göre rölatif pozisyonu.
emergency nodal point acil nodal nokta bknz nodal nokta tanım 1.
emergency run acil çalıştırma bknz gelgit üzeri çalıştırma.
empirical orientation amprik (gözleme dayalı) büyütmenin dönmenin, masa eğikliğinin, y’deki yer değişikliğinin ve x’deki yer değişikliğinin
yöneltme, (rektifikasyon) kompozit düzeltme dengelemesi, pozlama anında negatifte oluşan izdüşürülmüş görüntüdeki
mutlak koşulları tam olarak yeniden oluşturmak için kullanılır.
emulsion emülsiyon filmlerin, plakaların ve kağıtların kaplanması için kullanılan kolloidal bir çevrede olan ve ya
ışığa duyarlı gümüş tuzlarının diazoların (?) ya da fotopolimerlerin çözeltisi.
emulsion to base emülsiyondan baza kopyalanacak kağıdın emülsiyonlu tarafı ile kopyalanan filmin bazının birbirine temas ettiği bir
kontak pozlama. öyleyse emülsiyon’dan emülsiyona’ya bknz.
emulsion to emulsion emülsiyondan emülsiyona kopyalanacak kağıdın emülsiyonu ile kopyalanmış filmin emülsiyonunun temas ettiği kontak
pozlama. emülsiyondan baza’ya bknz.
encode kodlama bir verinin orijinal haline geri dönüştürülmesi mümkün olacak şekilde kod veya kod seti
kullanılarak dönüştürülmesi.
end node son düğüm noktası 1. bir kenarın ikinci düğüm noktası. (kenarın yönü başlangıç düğüm noktasında bitiş düğüm
noktasınadır.) 2. birçok kenarlı bir detayın son düğüm noktası. 3. bir alan detayın ilk düğüm
noktası ile de çalışan son düğüm noktası.
endlap ileri bindirme üst üste bindirmeye bknz.
engineer topographic mühendis topoğrafik topoğrafik mühendislik merkezine bknz.
laboratories laboratuvarları
engineer’s chain mühendislik zinciri 100 fit uzunluğunda ve her biri 1 fit uzunluğunda 100 halka içermesinin dışında gunter
zincirinin benzeridir.
engineer’s level mühendislik nivosu yükseklik farklarını belirlemek için yatay bir bakış açısı sağlayan hassas nivelman aletleri
grubu.
engineering map mühendislik haritası mühendislik projelerinin planlanmasında, geliştirilmesinde ve fiyatlandırılmasında gerekli
bilgileri gösteren harita.
engineering survey mühendislik ölçmeleri gelişme veya mühendislik projelerini planlamak ve maliyeti hesaplamak için bilgi elde etmek
maksadıyla yapılan ölçümler.elde edilen bilgiler mühendislik haritası şeklinde kaydedilebilir.
engraver kazıma aleti bak, kazıyıcı.
engraver subdivider kazıma aleti (derin iz bırakan ) harita projeksiyonlarında alt ayrım veya kalınlaştırma yaparken değişmeyen kalın boşluk
bırakmaya izin veren özel dizayn edilmiş kazıma aleti.
enlargement büyültme orijinalinden daha büyük kağıt baskı, diapozitif veya negatif.
enlargement/ reduction büyütme/küçültme diyagramı değişik büyültme ve küçültmeler için gerekli lens ve kopya tahtası genişliğini gösteren şema.
diagram
enroute chart seyrüsefer (güzergah) haritası özel alanlarda telsiz mesafe istasyonları, yer belirleyici radar işaret, telsiz yön bulma
istasyonları, seyrüsefer için elektronik yardım merkezlerini gösteren hava rota haritası. radyo
kullanım haritası diye de adlandırılır.
entity node varlık noktası tamamen sıfır boyutlu detayları temsil etmekte kullanılan bir temeldir. varlık nokta katmanları
hazır olunca topolojik olarak onları ihtiva eden katmana bağlanırlar.
entity point varlık noktası noktalar sıfır boyutlu (örneğin ölçü noktaları) temsil etmede kullanılır. varlık noktaları topolojik
olarak onu içeren katmana bağlanabilir.
entity set varlık seti bir öznitelik tablosu yada öznitelikler grubu.
entrance slit giriş yarığı enerjinin stepletroskopik bir alete giriş yaptığı yarık.
entrance window giriş penceresi nesne tarafındaki bütün mercek elementleriyle düzenlenen nokta alanının görüntüsü.
eötues unit eötuös brimi 109 metre/saniye/saniye/metre olan gravite gradyant birimi.
eötuös correction eötuös düzeltmesi yer dönmesinin neden olduğu centrifugal kuvvetin etkisini artıran veya azaltan hareketli bir
platform doğu batı yönündeki hızı üzerinde elde edilen düzeltilmemiş gözlenen gravite
bileşeni.düzeltme formulü genellikle ikinci hız düzeltmesi terimlerini içerir.
eötuös effect eötuös etkisi dönen yeryüzü üzerinde doğu batı istikametinde hareket eden bir cisme etki eden düşey
kuvvet.gravite ölçülerinde doğuya doğru hareket varsa pozitif, batıya doğru bir hareket varsa
negatif bir düzeltme getirilir.
ephemeris efemeris (jcs) yılın her günü veya farklı aralıklar için gök cisimlerin hesaplanmış konumlarının
gösterildiği basılı kitapçık.[benzeri bilgileri içeren ve navigatörler tarafından kullanılan diğer
diğer bir kitapta “almanag”diye adlandırılır.efemeris basılı bir kitap yerine gökcisimlerinin veya
yapay uyduların zamana bağlı konumlarını gösteren bir seti (set of ollerts)diye de bilinebilir.]
bknz. yayınlanmış efemeris, hassas efemeris.
ephemeris time efemeris zamanı dinamik kanunlarıyla tanımlanan ve özellikle newcomp’un “güneş tablosunda” gösterilen
dünya’nın yörüngesel hareketi gibi gezegenlerin yörüngesel hareketlerinden belirlenen uniform

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 34/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
zaman ölçüsü.yere yakın uydular veya uydu efemerisleriyle yayınlanan daha doğru zaman için
efemeris zamanı gözlemlere bağlıdır.örneğin eğer gözlem univarsal zamanda (ut) yapılmışsa
efemeris zamanı ut; uluslararası atomik zamanda (ıat) yapılmışsa efemeris zamanı ıat olur.
epipolar plane epipolar düzlem (fotogrametri) epipolleri içeren herhangi bir düzlem, bu nedenle, herhangi bir düzlem hava
bazını kapsamaktadır. basal düzlem de denir.
epipolar ray epipolar işın epipolü ve nesnenin görüntüsünü birleştiren fotoğraf düzlemindeki hat.yani bir fotoğrafın
epipolar düzleminin izi gibi ifade edilir.
epipoles epipoller iki fotoğrafın perspektif düzenlemesinde (iki perspektif projeksiyon), hava bazı tarafından
kesilen fotoğraf düzlemleri noktaları (iki perspektif merkezi birleştiren uzatılmış hat). gerçek
düşey fotoğraf çiftinin olması durumunda, epipoller temel noktalarından sonsuz uzaklıkta
olurlar.
epock epok 1.belirli bir datanın verildiği belirli bir an. 2.belirli olaylarıın meydana geldiği verilmiş bir zaman
periyodu. 3.bir cisim için konum ölçülerinin veya yörünge oryantasyonun ilgilendirildiği zaman
içinde isteğe bağlı bir an.
equal altitude observations eş enlemli gözlemler ufkun etrafında çok veya az uniform azimutlarla sabit bir enlemde (bir gözlemevi gibi) gök
cisimlerinin gözlenmesi.
equal arc second raster eşit yay saniyesi raster haritası dünya jeodezik sistemi 1984 (wgs 84)'ü temel alan bütün elipsoid için herhangi bir ölçekte
chart/map (arc) dik koordinat ve projeksiyon sistemi. arc sistemi elipsoid yüzeyini 18 adet enlemsel bandlar ile
ölçekli bölümlere ayırır.
equal area map projection eşit alan harita izdüşümü sabit alan ölçeğine sahip bir harita izdüşümü. bu tür izdüşüm konformal (açı koruyan) olmayıp
navigasyon için uyumlu değildir ve kullanılmaz. bkz. ‘equivalent map projection’
equal energy eşit enerji spektral dağılma eşit akışlı her birim dalga boyu aralıkla karakterize edilir.
equation denklem bknz. açı, azimut, şart, karelasyon, hata, euler, hidrostatik, laplace, enlem, uzunluk, boylam,
ay, normal, gözlem, parametrik,dik, özel,kenar denklemleri ve kenar denklem testleri.
equation of the equinox ekineks eşitliği ekvatorda bir cisim ortalama ve gerçek rektesansiyonları arasındaki fark ve böylece görünen
ve ortalama yıldız zamanları arasındaki fark rektesansiyondaki nutosyon diye de bilinebilir.
equation of time zaman denklemi görünen ve ortalama güneş zamanları arasındaki saat açısının cebirsel farkı.ortalama güneş
zamanından görünen güneş zamanını elde etmek için (+) veya (-) olarak kullanılır.
equator ekvator dünya rotasyon eksenine dik ve kutupların orta noktasında bulunan dünya üzerindeki büyük
daire 0° enlemli hattır.bknz. astronomik ekvator, gök ekvator, düşünsel ekvator, galaktik
ekvator, jeodezik ekvator, jeomanyetik ekvator, grid ekvatoru, ay gök ekvatoru, manyetik
ekvator, eğik ekvator, transversal ekvator.
equator system ekvator sistem bknz. gök ekvatoru koordinat sistemleri.
equatorial axis ekvatoryal eksen 1.ekvator üzerindeki iki noktayla tanımlanan dünya çapı 2.(astronomi) dünyanın rotasyonel
eksenine paralel yönlendirilmiş eksene sahip teleskop.
equatorial bulge ekvatoryal şişkinlik dünyanın ekvatoryal çapının kutupsal çapından fazlalığı.
equatorial chart ekvator haritası 1. ekvatoral alanların haritası. 2. ekvatoral izdüşüm haritası.
equatorial cylindrical ekvatoral silindirik ortomorfik bak, merkator haritası.
orthomorphic chart harita
equatorial cylindrical ekvatoral silindirik ortomorfik bak, merkator harita izdüşmü.
orthomorphic map projection harita izdüşümü
equatorial diameter ekvatoryal çap yer ekvatorundaki büyük dairede dünya’nın çapı.
equatorial gravity value ekvatoryal gravite değeri tahminen 9.7803m/s2’ye eşit olan ekvatordaki ortalama gravite ivmesi.
equatorial horizontal parallax ekvatoryal yatay paralaks bir objenin dünyadan uzaklığını belirtmek için kullanılan dünya ekvatoryal yarıçapına uzanan
(bağlanan) gökcisminin açısı.
equatorial intervals ekvatoryal aralıklar astronomik geçiş ve çeşitli hatların ortalama konumları arasında zaman biriminde ölçülen açı.
equatorial map projection ekvatoral harita izdüşümü ekvatorda merkezlenmiş harita izdüşümü.
equatorial node ekvatoryal düğüm bir uydunun ekvatoryal düzlemi kestiği iki nokta.
equatorial satellite ekvatortal uydu yörüngesi tamamıyla ya da yaklaşık olarak yer ekvatoru ile çalışan uydu.
equatorial stars ekvatoryal yıldız denklinasyonları sıfıra yakın olan yıldızlar.görünen hareket hızları yüksek olduğu için zaman ve
boylam belirlenmesinde tercih edilir.
equatorial system ekvatoryal sistem bknz. gök ekvatoru koordinat sistemleri.
equiangular spiral eşaçılı spiral bknz. rhumb hattı.
equiangulator denge sferoidi gözlem yerinde başlangıç meridyeni (greenwich) zamanı bilindiği zaman, eş enlemli göksel
cisimlerle astronomik enlem ve boylam belirlemeye yarayan 60°’lik bir prizmaya sahip optik
alet. eğer dünya sabit bir derinlikte gel git olmayan bir okyanusla kaplansaydı dünya’nın
uyacağı şekle denge sferoidi denir.bknz geoid
equilubrium denge kuvvetler arasında denge durumu.bir cismin üzerine etki eden kuvvetlerin toplamı sıfır olduğu
zaman o cisim dengede denilebilir.
equilubrium theory denge teorisi hiçbir kıtasal engele sahip olmayan ve uniform olarak büyük bir kalınlıktaki suyla kaplı olan bir
ideal dünya varsayan hipotez.ayrıca gel git getiren kuvvetlere karşı dengede bir yüzey
oluşturmak için karşılık verdiği ve suyun dünya etrafında viskozitesiz ve sürtünmesiz olarak
hareket ettiği varsayılır.bknz. geoid.
equinoctial ekinoktial bknz. gök ekvatoru.
equinoctial colure ekinoktial ekinokslardan geçen saat dairesi.
equinoctial day ekinoktial gün bknz yıldız günü.
equinoctial point ekinoktial nokta ekinoks.
equinoctial system of ekinoktial koordinat sistemi bknz. gök ekvatoru koordinat sistemi.
coordinates
equinoctial year ekinoktial yıl bknz . tropikal yıl.
equinox ekinoks güneşin denklinasyonu 0° olduğu zaman işgal edilen ekliptik ve gök ekvatorunun kesiştiği iki
noktanın biri.ekinoktial nokta diye de bilinebilir.bknz. sonbahar noktası, ortalama ekinoks,
vernal ekinoks.
equipotentiol surface eşpotansiyel yüzey her noktasında aynı gravite potansiyeline sahip nokta. düzey yüzeyi diye de
adlandırılabilir.bknz. geoid, geop, jeopotansiyel yüzey.
equiscalar eşscalar bir sclar yüzeyin sahip olduğu yüzey.
equivalent focal lenght eşit odak uzaklığı arka nodal noktasından kamerada kullanılan tüm alanların en iyi ortalamasına kadar optik
eksen boyunca ölçülmüş mesafe. bak odak uzaklığı.
equivalent map projection eşdeğer harita izdüşümü bak, eşit alan harita izdüşümü.
equivalent scale eşdeğer ölçek haritadaki küçük mesafenin yeryüzünde tekamül ettiği mesafeyi gösteren ilişki ve eşdeğerlik
ifadesidir. örneğin; 1 inç (haritada) eşittir 1 mil (karada).
equivalent vertical photograph eşit dikey fotoğraf teorik olarak, uygun eğimli olarak alınan fotoğrafın alındığı kamera ile eşit odak uzaklığı olan
kamera ile aynı kamera merkezinden alınmış tam dikey fotoğraf.
equl altitude observations of güneşin eş enlemli gözlemleri belli bir düşey açıdaki güneşle güneydeki bir referans noktadan yapılan yatay açı gözlemlerini
the sun içeren azimut ölçümleri.açı eğer a.m.’de güneşin sağ yanına yapılırsa p.m.’de sol yanına
yapılmalıdır.
erasable optical disc (eod) silinebilir optik disk (sod) kullanıcıya disk üzerine veriyi yeniden kayıt etme imkanı veren bir çeşit kompak disktir.
erecting telescope dik teleskop bir gözlemci objeleri dik teleskoptan bakarken sağ kenar üstünde ve ters teleskopta üst kenar
altında görür.dik teleskopun okülerinde genellikle 4 lens ve ters teleskopun okülerinde 2 lens
bulunur.bknz ters teleskop.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 35/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
ernet image dik görüntü dik olarak görülen veya obje ile aynı pozisyonda olan görüntü.
erratic error düzensiz hata dişli yöneltmenin geri tepmesi gibi bir aletteki eksik elamanlar nedeniyle oluşan hata.bknz. alet
hataları.
error hata 1.bir miktarın ölçülen veya hesaplanan değeri ile onun ideal veya gerçek değeri arasındaki
fark. 2.bir hata genelde üç tipten biri olarak sınıflandırılır. 1)belirlenebilir ve düzeltilebilir hata.
2)sabit veya belirlenebilen sistematik hata 3)alet hatalarından, gözlem şartlarından veya
insanlardan kaynaklanan küçük yanlışlıkların yer aldığı bir sınıf olan rastgele hata.
error budget hata bütçesi ölçülmüş hata veya tüm sistem doğruluğuna veya tahmini hataya yardımcı olan bilinmeyenlerin
bulunduğu ana hata kaynaklarının oluşturduğu bağıntılı grup.
error closure yaklaşma hatası (genel olarak) 1.seri olarak ölçülmüş olan ölçülerden elde edilmiş değerlerin onların gerçek
veya sabit bir değerden olan fark değeridir. aynı zamanda kapanma hatası olarak da
adlandırılır.
2.(açılar) bir dizi açıların toplamının teorik olarak belirlenmiş gerçek değerlerin toplamından
olan fark miktarı. aynı zamanda açısal kapanma hatası diye de bilinir.
3.(azimut) farklı rasatlardan veya doğrultulardan elde edilmiş bir hatta ait azimut değerinin,
gerçekte birbirine eşit olması gereken değerinden olan fark. aynı zamanda azimut kapanma
hatası diye de bilinir.
4.(nivelman) aynı noktaya ait, değişi rasat veya değişik ölçüm hattından elde edilen değeri ile o
noktaya ait gerçekte eşit olması gereken değerden olan fark aynı zamanda nivelman kapanma
hatası da denir.
5.(lup) bir ölçünün kendi içinde kapanma hatası. sistematik hatalarda veya başlangıçta veya
azimutta yapılan hatalardan dolayı luplar kapanmaz. aynı zamanda lup kapanma hatası da
denir.
6.(ufuk dairesi) bir nokta etrafındaki komşu düşey açılarının seri ölçümlerinin toplamının
o
360 den olan farkına denir. aynı zamanda düşey kapanmada denir.
o
7.(üçgen) bir üçgende ölçülen üç açının toplamının 180 artı üçgenin küresel ekseninden olan
fark. aynı zamanda üçgen kapanması, üçgen kapanma hatasıda denir.
8.(travers) bir traver sonucu hesaplanmış bir travers noktasının konumunun, başka bir yolla
veya ölçümle elde edilmiş konumundan olan fark. aynı zamanda travers kapanması, ölçüm
hatası, düşey kapanma hatası travers kapanma hatasıda denir. bak doğrusal kapanma hatası,
relatif kapanma hatası.
error equation hata denklemi rastgele hatalarıa yayılma yasasını uygulayan tahmini denklem. bu denklem, gözlem değerleri,
artı birinci sıradan düzeltme terimi ve teorik değerlerin arasında ilişki kuran bir denklemdir. bu
hata denklemi, gözlem değerlerinden, sonucun tahmini değerini belirlemek için gözlemlerin
dengelenmesinde kullanılan en küçük kareler metoduna dayanır.
error interval hata aralığı bak güven aralığı.
error of collination kolinasyon hatası kolinasyon hatasına bknz.
error of observation gözlem hatası bir miktarın ölçülen değeri ile o miktarın ideal veya gerçek diye belirlenmiş değerinden olan
fark.
error of run çalışma hatası (mikrometre) yay saniyesi olarak, mikrometre düğmesinin bir turunun bilinen değeri ile, onun
mikrometre ile dairenin iki komşu taksinat işareti arasındaki fark, mikrometre çalışma hatası da
denir.
error of survey ölçme hatası- bak kapanma hatası 8 nci açıklama.
error of the (mean) ortalamanın hatası bak ortalamanın standart hatası.
escape/evasion graphic kaçış grafiği/haritası düşman tarafından kuşatılmış bölgelerden çıkmak için personele kılavuzluk etmesi amacıyla
özel olarak işaretlenmiş genellikle hafif ve dayanıklı materyallerle üretilmiş bir harita, şekil veya
diğer grafikler.
escending vertical angle yükseklik açısı angle of deppression’a bknz.
establishment kuruluş bknz. ay aralığı.
establisment of port port kuruluşu yeni ve dolunaya yakın zamandaki ay geçişleri ve bir sonraki med arasındaki ortalama
zaman.yaygın kuruluş tam med ve değişim vulgar kuruluş diye de adlandırılır.bknz. ay aralığı.
etch hakketme (oymak) 1. kimyasal veya elle emülsiyonun seçilmiş alanını yerinden alma. 2. derin asit plakalarında
görüntü üretmek veya lithografik plakanın yazmayan alanını kimyasal işlemden geçirerek yağlı
(su geçmez) ve su kavrar hale getirme. 3. baskı plakasındaki mürekkep kontrol amacına
yardım için ofset baskı üstündeki nemlendirici su fıskiyesine karıştırılan asit solüsyonu.
etch slip silici oyucu aşındırıcı metal baskı plakası üzerindeki istenmeyen işaretlerin kalem şeklindeki bir ‘aşındırıcı’ ile
yerinden alınması. oyucu/kapayıcı diye de adlandırılır.
etched zinc plate çinko kopya plakası kabartma (rölyef) modeller yapmak için kullanılan basamaklı arazi modelini oluşturmada
yardımcı olan baz haritanın eş yükselti eğrilerinin çinko kalıp üzerindeki kopyası.
euler angles euler açıları bir referans koordinat sistemine göre ikinci bir koordinat sisteminin yöneltmesini gösteren üç
açı sistemi.
euler’s equation euler eşitliği iki yarıçap vektörü, bunların krişi ve bunların arasındaki zaman aralığını içeren parabolic
yörünge ilişkisi.
euler’s theorem euler teoremi bir refarans elipsoidi üzerinde herhangi bir azimuttaki normal kesit eğrilik yarıçapını elde etmek
için kullanılan matematiksel ifade.azimut açısı, meridyen ve meridyene dik doğrultudaki normal
kesitlerin eğrilik yarıçaplarının bilinmesi gerekir.
european datum avrupa datumu sistemin başlangıç noktası almanya potsdam’dadır. sayısız ulusal sistem astrojeodezik
metodla uluslararası elipsoid üzerinde yöneltilen bu büyük datuma bağlanmıştır.avrupa ve
afrika triangulasyon zinciri birbirine bağlanmış ve afrika’da kaire’den cape town’a kadar olan
bölge doldurulmuştur.böylece tüm avrupa, kuzey ve güney afrika bu sisteme dahil
edilmiştir.ortak ölçüm noktaları sayesinde rusya pulkova 1932 datumunda avrupa datumuna
dönüş mümkündür ve sonuç olarak avrupa datumu 84. meridyene kadar olan triangulasyonları
içerir.ortadoğu boyuncaki ek bağlantılar hindistan ve avrupa datumlarının bağlantısını mümkün
kılar.bknz. tercihli datum.
evection eveksiyon güneşin çekimi nedeniyle ayın yörüngesindeki pertürbasyonları.bu güneş ayla aynı hatta
olduğunda yörünge eksantrisesinde artışa,dik olduğu zaman azalışa neden olur.
everest spheroid (ellipsoid) everest sferoidi yaklaşık boyutları aşağıdaki gibi olan referans elipsoid : yarı büyük eksen – 6 377 276.3 metre
; basıklık – 1/300.80. vietnam, tayland, kamboçya, laos, pakistan, burma ve hindistan’da
kullanılmıştır.
existent corner mevcut köşe bir yapı veya eklentileri;tanımlanan referanslarla veya bir ölçüm aletiyle konumlandırılarak,
bazı fiziksel kanıt ve ifadelerle konumu belirlenik doğrulanan köşe.
existing data var olan veri verilen bir kaynağın sahip olduğu bilinen yada kabul edilen kaynak ve operasyonel arazi
ölçüleri ile elde edilen verinin karşıtı olarak raflarda muhafaza edilmeyen kaynak materyal
ve/veya bilgi.
exit pupil çıkış irisi aralık noktasının görüntü tarafında tüm mercek elemanları tarafından oluşturulmuş aralık
noktasının görüntüsü.
exit window çıkış penceresi arazi noktasının görüntü tarafında tüm mercek elemanları oluşturulmuş arazi noktasının
görüntüsü.
exmeridian altidude meridyen dışı enlem meridyen enlemini bulmak için bir düzeltme getirilen gözlemci gök meridyeni yakınlarındaki bir
gök cisminin enlemi.
exmeridian observation meridyen dışı gözlem gözlemcinin gök meridyeni yakınlarında bir gök cisminin enleminin belirlenmesi; ya da ölçülen

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 36/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
enlem.
experimental map deneysel harita değişik üretim safhalarında meydana çıkabilecek problemleri ortadan kaldırmak veya içerik
veya sembolleştirmedeki kullanıcı uygunluğunu elde etmek için hazırlanmış yeni harita üretim
örneği. ayrıca prototip diye de adlandırılır. ayrıca bknz. pilot pafta.
explement tamlar bir açı ve 360° arasındaki fark.
exposure pozlama 1.film veya duyarlı hale getirilmiş bir yüzey üzerinde birim alanın aldığı toplam ışık miktarı.
2.işığa duyarlı bir materyali ışık kaynağına maruz bırakma işi. 3.fotoğraf kolonunda tek bir
fotoğraf, genelde çerçeve denir.
exposure interval pozlama aralığı istenen ileri bindirmeyi sağlamak için pozlanan fotoğraf serilerinin aralarındaki gerekli olan
zaman
exposure photographic fotografik pozlama pozlama süresi ile aydınlığın çarpımıdır.
exposure station pozlama istasyonu bak hava istasyonu.
exposure time pozlama zamanı işığa duyarlı bir materyalin ışığa maruz bırakıldığı zaman süresi.
extended color taşmış renk bak, taşma (‘bleed’)
extension of control kontrolün genişletilmesi herhangi bir yöntem ile mevcut kontrole ilave olarak yapılan kontrol uygulaması.
exterior orientation dış yöneltme kamera istasyonunun ve çekim anındaki yüksekliğinin belirlenmesi. (analitik veya fotogrametrik
cihazla) stereoskopik cihazlarda dış yöneltme iki kısma ayrılır, relatif ve mutlak yöneltme. aynı
zamanda outer ariventation olarak da adlandırılır.
exterior perspective center dış perspektif merkez bak perspektif merkez.
exterior to acurve bir kavise dış iç tarafına doğru bir kavise sahip olan herhangi bir alan. alan, kavis üzerinde bulunan daire
tarafından kapsanmamaktadır.
external distance dışsal mesafe bir dairesel kavisin tepe noktası ile orta noktası arasındaki mesafe.
external error dışsal hata ölçüm metodunu değiştirerek dışatan gelen tüm durumlarda ölçümün tekrarlanabilmesi. içsel
hatanın tersi. bak standart hata.
extra foresight ekstra ileri okuma (nivelman) bir gözlem noktasında birden fazla noktaya yapılan ileri mira okumaları.nivelmanda
bir ölçüm noktasında bir veya daha fazla ileri okuma olabilir, ancak sadece bir tek geri okuma
olabilir.

extrapolation ekstra polasyon sistemin değişim hızının bilinen son bir kaç değerinin devamı olduğu düşünülerek bilinen
değerlerin dışına doğru bir değerin tahmin işi.
eye base göz bazı bknz. mercekler arası mesafe.
eyepiece oküler bir optik alette göze en yakından ve görüntünün oluşturulduğu lens grubu.
eyepiece micrometer oküler mikrometresi oculer micrometer’e bknz.
face yüz 1.negatifin veya cam filmin emülsiyonlu tarafı veya cam filmin basılı tarafı. 2.(topoloji) bir alanın
veya bir niteliğin uzantısını gösteren topolojik kenarları çevrilmiş, bölünmez diye tanımlanmış
iki boyutlu topolojik nesne.
facsimile chart faks haritası değiştirilmiş faks haritasına bknz.
factored transparancy üretilmiş şeffaflık cam plaka üzerindeki fotoğrafik görüntü çiftinden veya radar yansıma verileri ve topoğrafik
verilerin plakalarından elde edilmiş bir radar simülasyon sistemi. veriler, uçan spot tarayıcı
katot ışın tüpü ve iki foto yorumlama tüpünden okunan görüntü yoğunluğu tarafından taranır.
iki görüntünün doğrusal iki boyutu topoğrafik ve yansıma verilerinin doğrultusu olan x-y’dir.
yansıyan görüntülerin yoğunluğu radar hedef yansımasının kendine özgü kuvvetini
depolamakta kullanılır. görüntüler kendi x ve y değerleri ile özdeştir fakat ikili okuma sistemi ile
bir doğrultuda ayrılır. aynı zamanda land mass sinulator plate diye anılır.
factory acceptance test (fat) fabrika kabul edilebilirlik testi yazılım ve donanımın başarılı bir şekilde üretildiğini test etmek amacı ile üreticinin ortamında
yapılan bir sistem testidir. sistem alıcıya gönderilmeden önce alıcı personel şartların
karşılandığına ve ürünün başarılı bir şekilde üretildiğine tanık olur.
faf block faf bloğu 1024x1024 piksellik görüntü verilerinin oluşturduğu bir bloktur. bak hızlı işler formatı.
falling düşme doğru hatların birbirine çok yakın olduğu bir köşenin sağına veya soluna doğru rastgele
hatların düştüğü mesafe.genellikle düşme doğrultusu önemli olarak ifade edilir.
falling tide düşen gelgit bknz. cezir.
false bearing hatalı yönelme gerçek yönelme ve meridyen konvergensi nedeniyle oluşan geri yönelme arasındaki fark.
false color sahte renk bak kızıl ötesi.
false easting, yapay doğuya doğru okuma grid koordinat sisteminde negatif koordinat kullanımı sırasında çıkabilecek zorluklara karşı
orijini doğuya doğru kaydırılmış değer. ayrıca grid koordinata bknz.
false fix probability yapay belirlenmiş olasılık elektronik hava algılama sistemleri tarafından elde edilen, önceden kaydedilmiş sayısal
kartoğrafik veri ve sonradan görüntüler arasında bilinen benzerlik karşılaşmasını yansıtan
istatiksel değer veya oran.
false horizon hatalı ufuk görünebilir ufku temsil eden, fakat onun altında veya üstünde olan hat.
false northing yapay kuzeye doğru okuma grid koordinat sisteminde, negatif koordinat kullanma sonucunda çıkabilecek zorluklara karşı,
orijini kuzeye doğru kaydırılmış değer. bak, grid koordinatları.
false origin yapay orijin (jcs) başlangıç noktası sabit, grid mesafeleri sağa ve yukarıya doğru ölçülen bir grid kuşağı. ayrıca
grid orijini de denilmektedir.
false parallax sahte paralaks stereoskopik görüntülemede, gözlem noktasında değişiklik gibi nesnenin hareketine bağlı
olarak bir objenin gerçek pozisyonunun düşeydeki görünür yer değiştirmesi.
false stereo sahte stereo stereoskopik rölyafın görüntüsel izlenimi.
fast acces format hızlı işlem formatı sayısal görüntüleri daha küçük parça verilere ayırmak için kullanılan format. bknz. faf blok.
(faf)
faye anamoly faye anomolisi bknz. serbest hava anomolisi.
faye corroction faye düzeltmesi bknz. serbest hava düzeltmesi.
featheredging seyrekleştirme 1 (kartoğrafya) dik eğimlerde karışıklığı önlemek için eş yükselti eğrilerini aşamalı olarak
atılması tekniği. 2. (fotomozaikleme) mozaik montajından önce çakışan çizgilerin daha az belli
olması için, üst üste binen fotoğraf köşelerinin seyrekleştirilmesi. üst üste binen köşeler
inceltildiği taktirde kontrastaki gölge ve sert köşeler indirgenmiş veya yok edilmiş olur. ayrıca,
inceltme diye de adlandırılır.
feature detay ortak öznitelik ve ilişkiye sahip doğal varlıklar seti. detay konsepti hem varlığı hemde nesneyi
ihtiva eder.
feature analysis detay analizi dünya yüzeyindeki kültürel detayların fiziksel karakteristiklerini bulma, deneme ve sınıflama
işlemi.
feature analysis code (fac) detay analiz kod (dak) numarası detay metninde belirtilen her alan veya detaya atanmış ve detayın şeklinin beelirten sayısal
number bilgi ile detay analiz veri tablosunu (davt-fadt) ilişkilendirme de kullanılan tek anlamlı ve
genellikle sıralı numara.bkz.detay analiz veri tablosu.
feature analysis data table detay analiz veri tablosu (davt) detay analiz kod numaraları ve resimleme için seçilen detayların fiziksel karakteristiklerini
(fadt) gösteren sayısal kodları içeren tablo.bkz.detay analiz kod (dak) numarası.
feature and attribute coding detay ve öznitelik kodlama dma`in detay ve öznitelik kodlama standardını (dma`in facs`nin modifikasyonu) içeren dma
ctalog (facc) kataloğu (dökk) sözlüğüdür. bkz. detay /öznitelik kodlama standardı.
feature attribute detay özniteliği bir detay özelliği.
feature attribute detay özniteliği bir unsurun (/detayın) niteliği.
feature class detay sınıfı birbiri ile uyumlu bir öznitelik tip setini paylaşan bir detay seti. bir detay sınıfı en az bir temel
tablo ve en az bir öznitelik tablosu içeren bir seri tablo kullanılarak oluşturulur. bir detay sınıfı

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 37/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
her bir detay için aynı öznitelik bilgi sütunana (öznitelik tipi) sahiptir. detayların sınıfları
üzerlerinde topluca ilişkisel model oluşturmak için yaratılırlar.her detay sınıfı sadece ve sadece
bir detay tablosuna sahiptir.
feature code detay kodu bir detaya atanan tek anlamlı belirteç.
feature extraction detay elde etme bir görüntüde içerilen detayların yakalanması ve sınıflandırılması sanatı.
feature extraction segment detay elde etme bölümü dma 85`in bilgisayar destekli detay elde etme imkanına sahip analitik stereo çizici sistemini anlatan
(fe/s) mark bölümdür. bu bölüm, tek bir sistemde çoğunlukla sayısal üretim sistemi (süs-dps) öncesi
manuel detay elde etme işlemini de içeren birçok adımı biraraya getirir.bkz.mark-85;sayısal
üretim sistemi.
feature identification data (fid) detay tanımlama verisi (dtv) tip, fonksiyon ve tanımlama gibi (testere dişi çatılı ağır imalat endüstrisi enerji hattı pilonu vb.)
bir detayın sınıflandırılmasına ait bilgi. her sınıflandırma tek anlamlı bir detay tanımlma koduna
sahiptir. bkz.detay analiz veri tablosu; detay analizi.
feature oriented detaya dayalı ağ benzeri veri ve önceden tanımlı ilişki yapısında organize edilmiş bir seri ilintili, coğrafi nesne
içindeki coğrafi varlıkları kodlama yaklaşımını tanımlamakta kullanılan terim.
feature table detay tablosu bir detay sınıfında detayın ana-anahtarlı satırlarından oluşan bir tablo bu satırlar topluca bu
detay sınıfı için detaay tablosunu oluştururlar.
feature type detay tipi detayların üç kategoriye sınıflandırılması : (1) nokta detay- konumu tek bir koordinat grubu ile
tanımlanabilen bir nesne;(2)çizgi detay-alan ifade etmeyen bir çizgi tarafından gösterilir;(3)alan
detay- kum, bataklık, yeşillik vb. gibi bir alana yayılan veya endüstri alanı, orman, kullanım dışı
alan vb. gibi sayısal haritada herhangi bir karekteristik özellikli çizgi ile sınırlandırılmış
topoğrafik detay. detay tipi böylece bir detayın topolojik özelliğini tanımlayan özniteliktir.
feature/attribute coding detay/öznitelik kodlama sayısal üretim sistemi altındaki tüm sayısal varlıklara detay, öznitelik, değer ve ilişki atamak
standard standardı için kullanılan dma standardı bkz.detay ve öznitelik kodlama kataloğu.
federal information federal bilgi işleme standardı bilgi işleme standartları için federal yönetimin resmi kaynağı. fbis, ulusal standartlar ve teknoloji
processing standards (fips) (fbis) enstitüleri bilgisayar bilimleri ve teknolojisi enstitüsü tarafından geliştirilmiştir.
felt side baskı yüzü kağıdın üst veya yumuşak kısmı.baskı için doğru yüzdür.
fence fens 1.yörünge uydularından sinyal almak için kurulan izleme istasyonları. 2.bir uydunun
yörüngesini belirlemek için kurulan radar veya radyo istasyon ağı veya hattı.
fermenting dough theory mayalı hamur teorisi bknz. pratt hayford izostasi teorisi.
ferro type ferro tip fotografik baskıyı kaplanmış demir levha veya paslanan levha ile ıslatarak ve kurumaya
bırakarak parlatmak. bu işlem sert düzgün yüzeyli fotografik baskılar üzerinde uygulanır.
fiber optics fiberoptik bir görüntüyü çoklu toplam yansımayla, çok sayıda şeffaf lifler yardımıyla taşımaya yarayan
alet. lifler çoğunlukla camdır ve ender olarakta çok yüksek şeffaflıkta plantiktir. her lif yalnızca
görüntünün bir parçasını taşır. bu yüzden görüntü devamlı bir resimden ziyade liflerden geçen
lif boyutundaki hücrelerden oluşan bir mozaiktir.
fictitious imgesel kartoğrafyada, herhangi bir keyfi referans çizgisine bağlı olan veya bu referans çizgisinden
ölçülmüş olan.
fictitious equator düşünsel ekvator düşünsel enlem ölçümü için orijin olarak hizmet eden referans hattı.
fictitious graticule imgesel (hayali) gratikül bir harita veya hava haritasında imgesel paralel ve meridyenleri temsil eden çizgi ağı. ayrıca
bknz. eğik gratikül, enlemesine (transvers) gratikül.
fictitious latitude düşünsel enlem düşünsel ekvatordan olan açısal mesafe. düşünsel ekvatorun tipine bağlı olarak transvers,eğik
veya grid enlemi diye adlandırılır.
fictitious longitude düşünsel boylam ana düşünsel meridyen ve verilen düşünsel meridyen arasındaki düşünsel ekvator yay parçası.
düşünsel meridyen tipine bağlı olarak transvers, eğik veya grid boylamı diye adlandırılır.
fictitious loxodrome imgesel loksodrom bknz. imgesel paralel kenar (‘rhumb’) çizgisi.
fictitious loxodrome curve imgesel loksodrom eğrisi bknz. imgesel paralel kenar çizgisi.
fictitious meridian. imgesel meridyen belli bir amaç için büyük daire veya çizgilerinden birinin kullanılması. imgesel meridyenin tipine
göre enine, eğik veya grid meridyen olarak da adlandırılır
fictitious parallel imgesel paralel imgesel ekvatora paralel olan daire ve çizgiler ki hayali enlemin eşit bütün noktalarını birleştirir.
imgesel ekvatorun durumuna göre enine, eğik veya grid paraleli de denilmektedir.
fictitious pole imgesel kutup imgesel ekvatora 90° olan iki noktadan biri. imgesel ekvatora bağlı olarak, enine veya eğik
kutup diye de adlandırılır. bütün imgesel çizgilerle aynı eğik açıyı yapan çizgi. imgesel
meridyenlere bağlı olarak enine, eğik veya grid paralel kenar (‘rhumb’) çizgi diye de
adlandırılır. aynı zamanda, imgesel loksodrom, imgesel loksodrom eğri diye de adlandırılır.
fictitious rhumb line imgesel açılı hat/çizgi bütün imgesel meridyenlerle aynı eğik açıyı yaptığına inanılan çizgi veya hat. imgesel
ekvatorun durumuna göre enine, eğik veya grid açısal hattı da denilmektedir. imgesel
loksodrom ve imgesel loksodrom eğrisi de denilmektedir.
fictitious sun düşünsel güneş ekvator etrafında sabit bir hızla hareket eden ortalama güneşi temsil eden düşünsel bir
nokta.bu sabit hız gerçel güneşin dünya etrafında tam bir dönüşüne ( 1 yıl ) denk gelecek
şekildedir.
fictitious year düşünsel yıl güneşin 80°’lik yıldız saati açısına varışları arasındaki periyot (yaklaşık 1 ocak). her ikiside
güneşin vernal ekinokstaki konumuna bağlı olduğu için düşünsel yılın uzunluğu tropikal yılla
aynıdır. bknz. bessel yılı.
fidelity doğruluk içindeki girdi verilerinin doğru bir çekül ile tekrar üretilebilmesi için derece.
fiducial axes köşe eksenleri fotoğrafta zıt köşe markalarını birleştiren çizgilerdir. x ekseni genellikle uçuş hattına yaklaşık
paralel olarak kabul edilir.
fiducial marks köşe markaları 1(ölçümlerde) indeks hattı veya noktası. referans bazı olarak kullanılan nokta veya hat.
2.(fotogrametri) bak collimating merks. 3.aynı zamanda herhangi bir aletle, kesişimleri resim
orta noktasını gösteren hatların geçtiği markalardır. bu iç yöneltme için gereklidir.
field alan tekil veri elemanı. bir öznitelik tablosunda, alan tek bir varlığın tek bir öznitelik değeridir.
field calibration arazi kalibrasyonu alet doğruluğunu tespit için arazi ve ofis bilgisayar teknikleri kombinasyonu uygulandığı zaman
kullanılan terim.normal oparatör ayarları dışındaki ayarlar arazi kalibrasyonu esnasında
yapılamaz.
field check arazi kontrolü haritanın arazide kontrol işlemi. bknz. arazi sınıflandırılması.
field classification arazi sınıflandırması harita derleyicisinin çizmesinin mümkün olmadığı politik sınır çizgilerinin çizimi, yer tanımla
isimleri, yol sınıflandırmaları, ağaçlar tarafından gizlenen binalar ve diğerleri ile ilgili arazide
yapılan nitelik tanımlama ve araştırma. arazi sınıflandırması harita çizim çalışmalarının bir
parçası olarak kabul edilir ve stereo derleme safhasında tamamlanır. ayrıca arazi araştırması
diye de adlandırılır.
field comparator arazi komparatörü normal arazi işlerinde kullanılan aletlerin kontrolü için kullanılan uzunluğu hassas olarak
ölçülen kısa hat.kalibrasyon pisti, komparator bazı diye de adlandırılır.
field completion arazi bütünlemesi benzer sınıflandırılmış veri, sivil sınırlar, isimler gibi ilave edilmiş bilgiler ve doğru olmayan
verilerin arazi araştırmasının tamamlanması veya harita çizim amacı ile derlemeden önce veya
sonra sınıflandırılması veya tamamlanması. bunun amacı, stereo derleme yoluyla hazırlanmış
müsvette haritanın bir bölümünü onaylanmak veya doldurmaktır.
field contouring arazide eşyükselti eğrisi çıkarma plançete çizimleri ile yapılmış arazi metodlarıyla topoğrafik haritadaki eş yükselti eğrilerinin
çizilmesi. genelde bu yöntem fotogrametrik metodlarla eş yükselti eğrilerinin çizilemediği
araziler için uygulanır. ayrıca, mühendis dizaynları (kanalizasyonlar) için 1 – foot 'luk eş
yükselti eğrilerinin gerektiği sınırlı alanlar için kullanılır. ayrıca, bknz. eş yükselti eğrisi taslağı.
field control arazi kontrolü (jcs) göreceli konum ve yüksekliklerinin bilindiği noktalar serisi. bu konumlar kara/deniz/hava harita

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 38/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
çizimlerinde temel veriyi oluştururlar. normalde, bu pozisyonlar çizim metodları ile ortaya
çıkarılmıştır ve bazen trigonometrik kontrol veya trigonometrik ağ yerine geçer. ayrıca bknz.
genel kontrol (topçu sınıfı); kontrol noktası, yer kontrol.
field correction arazi düzeltmesi açı ve uzunluk ölçümü gibi arazi ölçülerine getirilen ve geometri ve uzunluk uyumsuzluklarını
ortadan kaldıran düzeltmeler.
field correction copy arazi düzeltme kopyası müteakip üretilecek harita için düzeltme çizimlerini içeren arazide hazırlanmış tarama veya
harita.
field elevation arazi yüksekliği nivo yüzey çizgilerini kullanarak arazi hesaplamasıyla çıkartılan yükseklik.
field inspection arazi kontrolü hava fotoğraflarını arazide olduğu konumda inceleyerek karşılaştırma ve fotoğraflardaki
değişmeyenleri açığa çıkarmak veya tamamlamak için bilgi toplamak işi. aynı zamanda
sınıflandırma ölçümüde denir.
field intensity arazi kuvveti bak arazi şiddeti.
field of view görüntü alanı fotoğrafçılıkta kamera merceğinin perspektif merkezinden geçen formatın iki zıt tarafına giden
iki ışın arasındaki açı. görüş açısıyla karıştırılmamalıdır. bak görüş açısı.
field position arazi pozisyonu arazi çalışmaları sırasında ölçümlerin kabul edilebilirliğinin belirlenmesi veya başka amaçlarda
kullanılması için başlangıç pozisyonunun belirlenmesi amacıyla hesaplanan pozisyondur.
field sheet çalışma altlığı hidrograf ve topografın çalışma altlığı; ölçüm yapılan bölgede yeryüzündeki ve yeraltındaki
detayları grafik olarak gösterir. boat sheet’ de bknz.
field standardization of tape çelik metre ayarı arazi ölçümlerinde kullanılan çelik metrenin gerçek uzunluğunu belirlemek için standart çelik
şerit ile karşılaştırılması.
field stop optik stop bir optik sistemin görüşünü sınırlayan fiziksel parçası (stop, diyafram veya leri gibi) aperture
stop’a da bknz.
field strenght alan şiddeti belirli bir noktadaki fiziksel alanın akım yoğunluğu, şiddeti ve değişimi. field intesity olarak da
adlandırılır. bknz. gradient.
figure adjusment şekil dengelemesi (ölçme) dörtgenlerin iç açıları toplamının 360° ve üçgenlerin 180°olmasını sağlayacak şekilde
tek bir üçgenler zincirinin dengelenmesi. bir ofis hesaplaması
figure of the earth dünya ekli bknz. geoid.
filar micrometer filar mikrometresi bir vidaya tutturulmuş bir tel içeren bir mikroskop veya teleskopa bağlı alet.vida döndürüldükçe
tel aletin odak düzlemine paralel olarak hareket eder.
file structuring dosya yapılandırma bir dosyanın, bir grup kayıda belirli bir dosya organizasyonu ve altyapısının uygulanması ile
oluşan mantıksal şekli.
film film işığa duyarlı emilsiyon ile kaplamın kamerada ya da baskıda kullanılan film altlığı. bak (hava
filmi, outoscreen film,kartoğraf film, infrared film, stoble base film, strip film, topoğrafik film base
film.
film base film altlığı işığa duyarlı emilsiyonun üzerine uygulanabildiği ince, esnek, şeffaf, boyut değiştirmeyen
plastik materyal.
film distortion film bozulması fotografik filmde nemden, ısıdan, zaman aşımından veya başka sebeblerden dolayı
boyutlarında olan değişiklik.
film mosaic mozaik film bak panel altlığı.
film negative negatif film bak negatif açıklama 1
film positive pozitif film bak pozitif açıklama 1
film titling film bazşlığı bak başlık.
filter filtre bir optik sistemle, ışığı geçirirken emerek veya seçerek düzenleyen bir şeffaf materyal.
filtering filtreleme görüntüde nesnelerin görüntülerini arttırmak için görüntü frekanslarının değiştirilmesidir.
final composite son bileşke/karma bütün düzeltmeler sonrasında yapılan ilk renk ayrımı bileşkesi.
firefinder operational data firefinder operasyonel veri 100x125 km.`lik alanlarda 125 m. aralıklı tercih edilen bir datumda (genellikle wgs-84) toplanan
base tabanı sayısallaştırılmış üç eksene ait koordinatlar. değerler dted`den toplanır, alanda oluşan
minimum ve maksimum değerler arasında tanımlı256 yükseklik bandında tanımlanan düşey
değerler ile utm koordinatlarına dönüştürülür. kaynak teypler özel amaçlı dma ürünü olup,
firefinder sistemi tarafından kullanılmadan önce arazi kasetlerine dönüştürülmeleri gerekir.
firefinder, mermi yolunun radar kesmelerinden havan veya topçu ateşleme konumunun yüksek
hızda hesaplanmasına yarar.
firing chart ateşleme hava haritası (jcs) ateşleme verilerinin hazırlanması için; hedefleri, kontrol noktalarını, üs nokta hatları, yatay ve
düşey batarya posizyonlarını ve diğer detayları gösteren harita, fotoharita veya grid paftası.
first approximation chart ilk tahmini hava haritası bknz. tarihi harita.
first of aries birinci aries bknz. birinci aries noktası; vernal kinoks birinci aries noktası; birinci aries diye de
adlandırılabilir.bknz. vernal kinoks.
first order bench mark birinci derece nivelman noktası sürekli birinci derece nivelman ile datuma (genellikle ortalama su seviyesi) bağlanan nivelman
noktası.
first order level birinci derece nivo şu kriteri sağlayan nivelmen aleti (1) düzeç duyarlığı 2 mm’lik bölüm için 10" veya daha az
olmalıdır.(2) farklı ısınma etkilerini gidermek için alet az genleşen metallerden yapılmalıdır.(3)
objektif lensi en az 40 mm açıklığında ve 40 x büyütmeye sahip olmalıdır.
first order leveling birinci derece nivelman “jeodezik kontrol ölçülerinin genel özellikleri ve doğruluk standartları sınflandırma” ya uyan
nivelman.önceden hassas nivelman , yüksek hassasiyet nivelmanı diye de bilinirdi.alt derece
yüksekliklerin belirlenmesi büyük alanlardaki kabuk hareketleri gibi bilimsel
çalışmalar,hidroelektrik santralleri gibi yüksek mühendislik projelerinde,ana ulusal ağ’da
tavsiye edilir.bu çeşit nivelman gravite ölçümleri ile jeopotansiyel sayıların belirlenmesini de
içerirler.
first order taverse birinci derece travers dengeli birinci derece kontrol ölçüleri arasında yapılan ve “sınıflandırma doğruluk standartları
ve jeodezik konrol ölçüleri genel özellikleri ”ne uyan travers ölçüsü.
first order triangulation birinci derece triangulasyon birinci derece triangulasyon ana triangulasyon diye bilinir.1921’de hassas
triangulasyon,1925’de de birinci derece triangulasyon olarak ismi değişti.bu ölçüm mevcut
“sınıflandırma doğruluk standartları ve jeodezik konrol ölçüleri genel özellikleri ”ne uyar.ana
ulusal ağ ,alt derece ölçümler için temel, metropolitan alan ölçüleri kabuk hareketleri gibi
bilimsel çalışmalar için tavsiye edilir.
first order work birinci derece çalışma tanımlanmış en yüksek doğruluk ve hassasiyet derecesinde yapılan ölçüm.bu tür ölçümler
genelde temel diye adlandırılır.
first point of cancer birinci cancer noktası bknz. yaz gün dönümü tanımı.
first point of capricornus birinci capricornus noktası bknz. kış gün dönümü tanımı.
first point of libra birinci libra noktası bknz. sonbahar epinoksu.
fischer ellipsoid of 1960 1960 fischer elipsoidi iki ana kullanım için referans elipsoidi mercury datumunda büyük ekseni yaklaşık a=6 378
166.0 metre, basıklık veya elipsliği 1/298.3’dür . güney asya datumunda büyük ekseni a=6 378
155.0 metre, basıklık veya elipsliği 1/298.3’dür.
fischer level fischer nivosu birinci derece nivelman yapabilen kısa bir nivo
fix sabit kendisinden önceki noktaya bağlanmaksızın doğru kabul edilen konum veya bu şekilde tesis
edilen nokta.
fixed elevation sabit yükseklik gel git gözlemleri sonucu veya daha sonraki nivelman dengelemesi ile elde edilen ve daha
sonraki dengelemeler için değeri kullanılan yükseklik.
fixed position sabit konum bknz. dengeli konum.
fixed ratio pantograph sabit oranlı pantograf bknz. pantoğraf.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 39/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
fixed ratio projection printer sabit oran izdüşümü yazıcı negatif ölçeği önceden belirlenmiş oranda diapozitif üreten obje ve resim mesafeleri optik
kanunlara göre nominal değerlere ayarlanmış, fakat dar limitler içerisinde ayarlamaya imkan
tanıtan, lensleri negatif ve diapozitif klişe arasına yerleştirilmiş optik sisteme sahip diapozitif
yazıcı.
fixed satellite sabit uydu bknz. senkronize uydu.
fixed-length record sabit uzunluklu kayıtlar tüm kayıtların aynı uzunluğa sahip olduğu bilgisayar veri elemanı formatı. bu kayıtlar arama
veya indis olmadan doğrudan erişime izin verir. bkz. değişken uzunluklu kayıtlar.
fixer network tespitleme ağı uçağın uçuş anındaki pozisyonunu yere göre belirleme özelliği olan doğrultu bulmasına
yarayan radyo uyan radar kombinasyonu.
fixing tespitleme etkilenmemiş ışığa duyarlı materyali kaldırarak fotoğraf görüntüsü elde etme işlemi.
flare triangulation yayılmış nivelman paraşüt etekleri gibi yayılan tarzda ardarda gözlemlerle yapılan bir triangulasyon yöntemi.bu
metod normal yöntemlerle ölçülemeyen uzaklıklara üçgenleri yaymak için kullanılır.
flash appartus enstantane düzeneği gravite ölçüleri esnasında sarkaç sürelerini belirlemek için kullanılan yardımcı bir aparat,cihaz.
flash plate enstantane plakası bknz. kalibrasyon plakası.
flat flat 1. (lithogafya) duyarlı hale getirilmiş metal baskı plakayla vinil asetat veya goldenrod kağıt
üzerine montajı yapılmış negatif veya pozitif fotoğrafın temasıyla meydana gelen kontak poz.
görüntüler gibi yazıları da kapsayabilir. ayrıca bknz. altlık, ‘key flat’. 2.(fotoğraf) kontras
azaltma. 3. (optik) bknz. optik ‘flat’.
flat model düz model seviyesi belirlenen konumsal bir model.ayrıca bknz. warped model (eğri,engebeli model)
flat stock düz/bütün stok (katlanmamış 1. satış ve resmi ihtiyaçları karşılamak için saklanmış bükülmemiş hava/kara haritası. 2.
harita) yuvarlanmış kağıt karşılığı olan düz pafta harita kağıdı.
flat tint screen düz hafif renkli tram bknz. nokta tram.
flattening ( of the earth) dünyanın eğriliği kutupsal ve ekvatoral yarıçap farklarının ekvatoral yarıçapa oranı yani büyük yarı eksen küçük
yarı eksen farkının büyük yarı eksene oranı.ayrıca compression(basıklık) diye de
adlandırılabilir.bknz eccentricity of ellipse (elipsin) diye de adlandırılabilir.bknz eccentricity of
ellipse (elipsin eksentrisitesi),dönel sferoidin eksetrisitesi(eccentricity of ellipse (elipsi elipsliği)
flicker method kırpma metodu 1.fotografik görüntüyü, silindir masada çizdirmeye, proje ekranına aktarmaya ya da optik alet
ortamına aktarmayı sağlayan alternatif proje. 2.gözlerin kademeli olarak kırpıştırılması ve
böylece stereo çifteki görüntünün iki resmindeki farklılıklarını belirlemek için karşılaştırılması.
flight altitude uçuş yüksekliği bir uçağın belirlenen bir datumdan, genellikle ortalama deniz seviyesinden olan düşey
mesafesi.
flight block uçuş bloğu bindirmeli fotoğraf kolonlarını içeren dengelenebilir fotografik kaplama birimi.
flight chart uçuş grafiği bak rota grafiği,açıklama 2.
flight information and air uçuş bilgisi ve hava durum uçağın operasyonu için gerekli olan ve hava alanlarını, demir uçak istasyonları ve gerekli
fachition data verileri bilgileri içeren veriler.
flight line - uçuş hattı hava fotoğrafı çekimi esnasında üzerinden uçtuğu,yeryüzünde belirlenmiş yol.
flight line spaving uçuş hattı aralığı paralel fotografik uçuş kolonlarında iki kolon arasındaki gerekli olan mesafe.
flight map uçuş haritası üzerinde uçuş hatlarının ve/veya alım istasyonlarının gösterildiği harita. uçuş verileri arazinin
uygun haritası üzerinde gösterilir. genellikle plan amaçlı kullanılırlar.
flight strip uçuş kolonu tek uçuşla istenen bindirmelerin sağlandığı fotoğraflar. aynı zamanda kolon olarak da
adlandırılır.
flipping Bindirme kontrolsüz mozaik oluşturmaya yardımcı olmak için bindirmeli iki düşey fotoğrafta belirli alanları
karşılaştırmak ve üst üste bindirme işlemi.
float gage şamandıralı gösterge bir boru yada kanal içinde taksimatlı bir şerit ya da zincir vasıtasıyla şamandıra hareketlerini
gözlenerek su derinliğinin doğrudan okunmasını sağlayan gelgit ya da akıntı göstergesi.
floathing mark ölçü markası- (fotogrametri) resim çiftlerinin stereoskobik birleştirilmesiyle üç boyutlu yüzey oluşturularak
görülen ve stereoskobik modelde ölçüm ve inceleme yapmada referans olarak kullanılan
marka.
floating detay kaydırma (kartoğrafya) izafi uygun pozisyon elde etmek için detayda yapılan küçük ayarlamalar (çekme/
kaydırma ) tekniği.
floating lines ölçü hatları fotogrametride, noktaların görüntü içinde olup olmadığını belirlemek için, her iki stereo çiftinde
aynı iki noktayı birleştiren çizgi. çizgi ya doğrudan kart baskı üzerine çizilir ya da şeffaf bir
materyal üzerine çizilen çizgi yardımıyla kullanılır.
flood control map sel kontrol haritası su baskınına maruz kalabilecek bölgelerde, kontrol ve planlama için dizayn edilmiş özel harita
veya haritalar seti.
flood tide taşkın yükselişi gelgit peryodunda alçak su seviyesi ile müteakip yüksek seviye arasıdaki evre.(rising tide) diye
de adlandırılabilir.
flow line - akış hattı yüksekliklerden model datuma doğru uzanan 45o’den büyük olmayan eğimlerdir. bu eğimler
o’
plastik rölyef haritalarda 90 lik açıların oluşmasına meydan vermez.
fluorescent map florasan harita florasan mürekkep ve kağıtla üretilmiş harita, böylece kullanıcı karanlıkta ultraviole ışığı altında
haritayı okuyabilmektedir.
flux gate magnetometer akı-giriş manyetometresi dünya manyetik alanını ölçmek üzere dizayn edilmiş bir cihaz ayrıca (saturable reactor)diye de
adlandırılabilir
fluxmeter akış ölçer manyetik alan şiddetini ölçen alet.
fly leveling uçuş seviyesi bak vusu seviyeleri.
fly-by method grup uçuş metodu (ölçümde) beklenmedik çok engebeli bir araziyle karşılaşıldığında yaklaşık yükseklikleri
belirleme tekniği. prensibi, uçağın yüksekliğini öğrenmek istediğimiz nesnenin üzerinden
geçerken serbest barometrelerin havasını boşaltıp okunduğu durum dışında iki baz metodu ile
aynıdır.
focal lenght odak uzaklığı merkez, tepe noktası veya arka node (veya aynanın tepe noktası) ve sonsuzdan gelen bir
objenin kritik odaktan geçtikten sonra geçtiği nokta arasındaki mesafe için kullanılan genel bir
terimdir. terimin gerçek anlamına kavuşması için eşit veya kalibre edilmiş gibi sıfatların
öncrden kullanılması gerekir.
focal plane odak düzlemi (fotogrametri) merceğin nesne alanındaki noktaların görüntülerinin odaklandığı, merceğin
eksenine dik olan düzlem.
focal point odak noktası bak odak.
focal range odak menzili bak odağın derinliği.
focal-plane plate odak düzlemi plakası kameradaki cam plaka seti. böylece mercekten uzak olan yüzeyler odak düzlemiyle
uyumlandırılır. amacı, filmin fiziksel olarak kontak için cam plaka ile preslendiğinde, odak
düzlemindeki film emülsiyonunu yerleştirmektir. aynı zamanda kontak camı, kontak plakası da
denir.
focus odak mercekten geçtikten sonra bir görüntü oluşturmak için ışık ışınlarının toplandığı nokta. aynı
zamanda en iyi hayali görüntünün oluştuğu durum diye de tanımlanır. odak noktası, prensip
odağı diye de isimlendirilir.
folding vernier katlama verniyer her iki yöndende okunabilecek şekilde yapılıp numaralandırılmış olan verniyer.
fon camera photography yelpaze kamera fotoğrafçılığı geniş çaplı bindirilmiş görüntüler elde etmek için birbirine göre belli açılarla sistematik olarak
yerleştirilmiş üç veya daha fazla kamerayla eş zamanlı fotograf çekimi. bak üç kamera
fotoğrafçılığı.
fon cameras yelpaze kameralar geniş çaplı bindirilmiş görüntüler elde etmek için birbirine göre belli açılarla sistematik olarak
yerleştirilen üç veya daha fazla kameradan oluşan topluluk.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 40/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
foot meter rod fit metre mira tipi mesafe ve derinlikleri bir birimde belirleyip farklı bir birimdeki okumalarla kontrol etmek için
kullanılan bir yüzünde fit ve ondabirlik haneler, diğer yüzünde metre ve yüzdebirlik haneler
işaretlenmiş olan stadya tip (mira)
force function kuvvet fonksiyonu bknz. potential(potansiyel).
foresight ileri okuma 1. bir sonraki istasyona mesafe ve doğrultu ölçümü 2. (transit taverse) doğrultuyu kontrol
ederken ya da hattı tekrar döndürürken referans olarak kullanılan ileri bir nokta 3. (nivelman)
kotu belirlenecek noktaya konan miradaki okuma.ayrıca eksi okuma (minus sight)olarak da
adlandırılabilir.ayrıca bknz. backsight (geri okuma).
forestry map orman haritası öncelikle, belirli alandaki ağaçların, değerini, cinsini, yoğunluğunu, ölçüsünü gösterme
amacıyla hazırlanmış harita.
form lines şekil çizgileri (tarama usulü) (jcs) bölgenin biçimini topluca gösteren, güvenilmez veya uygun olmayan harita kaynakları
veya görsel gözlemler sonucu çizilmiş taslak. çizgiler eş yükselti eğrilerine benzerler fakat
gerçek yükseklikleri temsil etmezler.
format format karakter, alan, çizgi, ünlem, sayfa no vb.nin önceden tanımlı düzenlemesi
forming machine. şekillendirme makinası önceden üzerine harita baskısı yapılmış plastik haritaya ısı ve vakum ile bölgenin 3 boyutlu
şeklini çıkartan makine
formula for theoretical gravity teorik gravite formülü sferoidi referans olarak coğrafi konum cinsinden graviteyi ifade eden formüldür.referans
sferoidi nivo yüzeyi farz edilir.
forward azimuth ileri azimut bknz. azimut tanımı.
fourth order traverse dördüncü derece travers doğruluğu üçüncü derece traversten düşük olan yada üçüncü derece standartları karşılamayan
bir travers ölçüsü.dördüncü derece traverste açılar sextantla ya da grafik olarak mesafeler
çelik şeritle ölçülür.
frame çerçeve fotogrametride, sürekli fotoğraflardan oluşan parçalardan yalnızca bir tanesi.
frame camera çerçeve kamera odak düzlemine uyumlu olarak sabitlenmiş merceklerden geçerek tüm görüntüyü ya da formatı
tamamını görüntüleyen kamera. bak panoramik kamera.
free air anomaly serbest hava anomalisi gözlenen gravite anomalisi ile enlem için hesaplanan ve istasyonun jeoidin altında veya
üstünde olmasına göre serbest havada gravitenin yükseklikle değişimi uygulaması ile
düzeltilen teorik gravite arasındaki farktır.
free air correction serbest hava düzeltmesi ölçülen graviteye uygulanan ve değeri deniz seviyesine indirgemek için kullanılan genellikle
miligal/metre cinsinden ifade edilen düzeltme faktörüdür.
free swinging pendulum serbest salınımlı sarkaç tamamen gravite etkisi altında ve mekanik yada diğer yollarla kendisine verilen ilk momentum
ile hareket eden sarkaç.gravite işinde ilk momentum sarkacı çekül hattında biraz çekip serbest
bırakmak suretiyle verilir.
fresnel lens fresnel mercekleri daha ince merceklerin oluşturduğu kavisleri içeren ince basamaklardan oluşan mercekler.
benzer düzen fabrika çatılarında oluşturulmuş testere dişine benzer yapılarda da görülür. bu
yapı görüntü parlaklığını veya ışığı verilen alan üzerine dağıtmada kullanılan plastiklerden
kabartılarak yapılır.
frilling kenar açılması köşeler boyunca fotografik altlıktan emülsiyonun ayrılması.
front element ön elemanlar bak mercek elemanları.
front focal distance ön odak uzaklığı merceğin ön yüzeyinin tepe noktasından ön odak noktasına olan ölçülmüş mesafe.
front nodal point ön nodal noktası bak nodal paint açıklama 1
front surface mirror ön yüzey aynası yansıtıcı yüzeyi arka tarafı (örneğin ilk yüzeyi) yerine ön tarafa uygulanmış optik ayna.
fulcrum dayanak noktası harita, veritabanı, görüntü, coğrafi isimler indeksi ve grafik sembolleri içeren çok kaynaklı
verinin sunumu ve analizi için kullanılan video-disk tabanlı elektronik harita görüntüleme
sistemi. interactive television company tarafından geliştirilmiştir.
fundamental circle temel daire bknz birinci büyük daire.
fundamental star places temel yıldız konumları standart yıldızların önde gelen rasathanelerce hesaplanan ve yıllık olarak yayınlanan
rektasensiyon ve deklinasyonları.
fundamental tables, temel tablolar,jeoidin jeoidin değişik mesafelerde yüzeyinden aşağı veya yukarı uzayan birim yoğunluklu kütleler için
deformation of the geoid and deformasyonu ve gravite hesaplanan deformasyonu ve bunun gravite üzerindeki etkilerini veren tablodurlar. temel
its effect on gravity üzerindeki etkisi tablolar yoğunluk izostası gibi konularla ilgili özel tablolar hazırlanmasına temel teşkil eder.
fwater stage recorder su aşama kaydı akıntı ölçme istasyonundaki yükselme ve alçalmaları kaydeden otomatik kayıt aleti.
gal gal gravite ivmesinin ölçümünde kullanılan ve 1 cm/sn2 ye yada 1000 miligale eşit olan bir ivme
birimidir.
galactic circle galaktik daire bknz. galactic equator.
galactic latitude galaktik enlem galaktik ekvatordan güneye yada kuzeye ölçülen açısal mesafedir. galaktik kutuplara doğru
galaktik ekvatorla gök küre üzerinde bir nokta arasında galaktik ekvatordan kuzeye yada
güneye doğru 90° ye kadar ölçülen ve ölçünün yönünü belirtmek üzere “n” veya “s” diye
isimlendirilen büyük daire yayıdır.
galactic longitude galaktik boylam galaktik ekvator boyunca saat açısı 94.4° nin doğusunda ölçülen açı galaktik ekvatorla gök
ekvatorunun sagittariustaki (saat açısı=94.4°)kesişimlerinden geçen büyük daire ile galaktik
kutuplardan geçen bir büyük daire arasında saat açısı 94.4° ’den doğuya doğru 360 ° ‘ye kadar
ölçülebilen açı yada galaktik ekvator yayıdır.
galactic pole galaktik kutup gök küre üzerinde galaktik ekvatordan her iki yönde 90° deki noktalar.
galactic system of coordinates galaktik koordinat sistemi galaktik ekvatordan kuzeye ve güneye ölçülen enlem ve 0° den 360° ye artan rektesansiyon
olarak ölçülen boylamdan oluşan astronomik bir koordinat sistemidir.sistem kutup
h m
rektasensiyon=12 40 ve deklinasyon=+28° de olacak şekilde orjinalde tanımlanmış olmakla
h m
birlikte 1958 uluslararası astronomi birliği (iav) galaktik sistemi kutup rektasensiyonu=12 49
ve deklinasyonu=27° 24' olacak şekilde tanımlanmıştır.
galactis equator galaktik ekvator gök kürede gök ekvatoruyla 62° açı yapan samanyolunun yaklaşık merkeziyle çakışan galaktik
koordinat sisteminde birinci büyük daireyi oluşturan büyük dairedir.galaktik kutuplarda 90° açı
yapan noktaların geometrik yeridir.
gamma gama 1.(fotogrametri) karakteristik kurp’a ait doğru parçasının görüntü ekseni ile yaptığı açının
tanjantı. bu doğru parçasının eğimini gösterir ve fotografik materyalin kontrastını ve
geliştirmenin ölçüsünü gösterir ölçüdür. 2.(geomanyetizm) yeryüzü manyetik alanının
-5
tanımında kullanılan manyetik alan şiddetinin küçük birimi 10 ’eşit olarakta tanımlanır.
gap aralık minumum yaklaşmayı sağlayan görüntü hatalarında ki herhangi açıklık. bu aralık bazen
görüntüyü kapsamaz, bazen de elde edilmemiş bindirmelerinde küçük bir aralıktır. bak tatil.
gauss gauss 104 teslaya eşit bir manyetik indüksiyonun santimetre gram saniye elektromanyetik birimidir.
gauss-kruger grid gauss-kruger gridi bknz. enlemesine (transvers) merkator gridi.
gazeteer coğrafi isimler indeksi detay tanımı ve coğrafi ve/veya grid koordinatlarını veren yer isimlerinin alfabetik listesidir.
general chart genel harita (deniz haritası) açık deniz kıyı boyu navigasyonu içindir. genel deniz haritası, kıyı haritasından daha küçük
ölçekte olup, seyir haritasından da daha büyük ölçeklidir.
general map genel harita genel planlama ihtiyaçları için kullanılan küçük ölçekli bir haritadır. bak, harita.
general navigation charts genel seyrüsefer haritaları açık deniz yüzey seyrüseferi için dizayn edilmiş küçük ölçekli haritalar (1:1.000.000 veya daha
küçük). resmedilmiş bilgi seyahat planlamayı, okyanus seyrüseferini ve askeri operasyonları
destekler.
general precession genel prezesyon ekinoksların batıya doğru ekliptik boyunca yılda 50.13" lik hareketidir. ayrca bknz. lunisolar
prezesyon ,planetary precession ,precession in declination (deklinasyondaki
prezesyon),precession in right ascension (rektasensiyondaki prezesyon),precession of the

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 41/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
equinoxes (ekinokslardaki prezesyon)
general purpose map genel amaçlı harita geniş çaplı kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için geniş kapsamlı bilgi sunan harita.
generalization genelleştirme 1. ham verilerin veri tabanına veya haritaya aktarılması için indirgeme işlemi. genelleştirmeye
dahil olanlar; abartma, toplama , seçim, çözünürlük unsur elemesi (atma), sınıflandırma,
yumuşatma (düzleştirme), yeniden örnekleme, basitleştirme, büyütme, yer değiştirme,
değişkenleri sıklaştırma, seviye indirgeme ölçümü, boyutsallık değişimi ve sembolleştirme. 2.
(çizgi genelleştirme) genelde koordinat inceltme veya çizgi inceltme ve/veya yumuşatmaya
karşılıktır. ayrıca bknz. çizgi inceltme.
generation genelleştirme (fotogrametri) bir orjinal negatiften başarılı bir pozitif/negatif üretmektir. (birinci genelleştirme)
birinci pozitif üretimi ikinci genelleştirme üretimidir. bu pozitiften negatif yapmak üçüncü
genelleştirmedir ve sonradan bu negatiften pozitif veya kart baskı alınması dördüncü
genelleştirme ürünüdür. her genelleştirmeden sonra kalite düşmektedir.
generic term genel terim yerel kullanımda aynı anlamı taşıyan bir yer için kullanılan bir ismin bir parçasının
kullanılmasıyla aynı ifadeyi vermesi. örneğin genel terim “wan”, “tokyo-wan” ifadesine anlam
verir, “koy” anlamına gelir.
geoceiver anten yerinin üç boyutlu konumunun hesaplana bildiği, (deniz kuvvetleri) navigasyon
uydularından sinyal alabilen bir anten alıcı için ticari isim.ayrıca bknz. dopler navigation
(dopler seyrüsefer).
geocentric yer merkezli yeri merkez kabul eden ; dünyanın merkezinden ölçülen
geocentric coordinates jeosentrik yer merkezli (terrestrial) (yersel) bir noktanın konumunu dünyanın merkezine göre tanımlayan
koordinatlar koordinatlardır.yer merkezli koordinatlar kartezyan (x,y,z) olabileceği gibi küresel (yer merkezli
enlem, boylam ve radyal mesafe) de olabilir.ayrıca bknz. geocentric coordinate system (yer
merkezli koordinat sistemi) geocentric position (geocentric konum).
geocentric cooridinate system jeosentrik yer merkezli koordinat bknz. geocentric coordinates (yer markezli jeosentrik koordinatlar).
sistemi
geocentric diameter yer merkezli çap yay saniyesi cinsinden, dünyanın merkezinden görünen, gök küresinin çapı.
geocentric geodetic yer merkezli jeodezik yer merkezli bir referans elipsoidinde tanımlanan jeodezik koordinatlarıdır.
coordinates koordinatlar
geocentric gravitational yer merkezli gravite sabiti dünyanın kütlesi ile gravite sabitinin çarpımıdır.bu çarpım her iki faktörün hassasiyetlerinden
constant daha büyük bir hassasiyetle bilinmektedir.
geocentric horizon yer merkezli ufuk dünyanın merkezinden geçen, toposentrik ufka paralel olan düzlem.
geocentric latitude jeosentric yer merkezli enlem dünyanın merkezinde, gök ekvatoru düzlemi ile yeryüzünde bir noktadan geçen doğru
arasındaki açıdır. bağlantının; elipsin büyük ekseniyle verilen noktaya elipsin merkezinden
çizilen yarıçap vektörünün oluşturduğu açı tarafından kurulduğu astronomi, jeodezi ve
kartoğrafyadaki bazı hesaplamalarda yer merkezli enlem yardımcı bir enlem olarak kullanılır.
astronomik çalışmalarda jeosentrik enleme bazen jeodezideki ve kartoğrafyadaki parametrik
enleme uygulanan indirgenmiş enlem terimide denilebilir. jeosentrik ve izometrik enlemler
hemen hemen eşittir.
geocentric longitude yer merkezli boylam bknz. jeodezik boylam.
geocentric parallax yer merkezli paralaks bir gök cisminin yerin merkezi ve yer yüzeyinde bir noktadan gözlenen arasında görünen gün
yada konumu farkıdır. cismin dünyaya uzaklığı ve yükseklik açı ile birlikte değişir.ayrıca günlük
paralaks (diurnal parallax)'da denir.
geocentric position yer merkezli konum bknz. yer merkezli koordinatlar (geocentric coordinates)
geocentric radius vector yer merkezli yarıçap vektörü dünyanın merkezinden söz konusu olan noktaya olan vektördür.ayrıca bknz. yer merkezli
koordinatlar (geocentric coordinates)
geocentric station position yer merkezli istasyon konumu bir istasyonun yer merkezli koordinatlar cinsinden tanımlanan konumu.
geocentric zenith yer merkezli zenit dünyanın merkezinden gelip yüzeyindeki (kutup) noktasından geçen hattın gökküre ile kesiştiği
nokta.
geodesic jeodezik bkz geodesic line (jeodezik eğri)
geodesic line jeodezik hat (eğri) matematiksel olarak tanımlanmış bir yüzey üzerinde iki noktayı en kısa mesafeyle birleştiren
eğri. elipsoid için genelde jeodezik eğri, çift eğriliklidir ve genellikle bu iki noktanın belirlediği iki
normal kesit eğrileri arasında uzanır. eğer iki uç nokta aynı enlemdeyse jeodezik eğri normal
kesit eğrilerinden biriyle çakışır. şu da belirtilmelidir ki, ekvator ve meridyenler hariç jeodezik
eğri düzlemsel bir eğri değildir ve doğruda görülemez. bununla birlikte, konvansiyonel
triangulasyon için jeodezik eğri boyları ve doğrultuları, bunlara karşılık gelen normal kesit
eğrilerinin boy ve doğrultularıyla ihmal edilebilir farklar oluşturur. ayrıca bkz geodesic, geodetic
line.
geodesy jeodezi dünyanın şekli ve büyüklüğü ile ilgilenen bilim dalı.
geodetic and geophysical data jeodezik ve jeofizik verisi jeodezi ve jeofizik bilimlerine ait bilgi ya da dünya verisi. tipik olarak gravite bilgisini, jeodezik
(g&g) nokta konum verisini ve datum tanımını içine alır.
geodetic and geophysical data jeodezik ve jeofizik veri analiz, değerlendirme, hesaplama ve dengeleme ile jeodezik ve jeofizik verinin değerin
reduction indirgeme arttırma işlemi. işlem; (1) dengelenmemiş gözlem verilerini, güvenirlik terimleri ile dengelenmiş
hale sokma, (2) harita, tablo, hedef materyallerin ve trigonometri listlerinin yapılabilmesi için
temel yatay ve düşey kontrol çatısını oluşturmak ve (3) datumları kurmak, genişletmek,
bağlamak, dönüştürmek ve savunma bakanlığı dünya jeodezik sisteme ilintilemek için yeryüzü
hava ve uydu teknikleriyle elde edilen jeodezik ve jeofizik verilerin analiz değerlendirme ve
hesaplamasnı içerir.
geodetic anomaly jeodezik anomali bkz anomali (anomaly) (2)
geodetic astronomy jeodezik astronomi jeodezi bilgi elde etmek için astronomik gözlemleri kullanan jeodezinin bir dalı.
geodetic azimuth jeodezik azimut jeodezik meridyen ile gözlemcinin bulunduğu jeodezik eğrinin teğeti arasında, gözlemcinin
elipsoid normaline dik bir düzlemde, kuzeyden itibaren saat yönünde ölçülen açıdır. her ne
kadar eski gözlemciler güneyi kullandılarsa da savunma bakanlığı şimdi kuzeyi kullanmaktadır.
geodetic azimuth mark jeodezik azimut işareti müteakip gözlemlere bir başlangıç azimutu sağlamak üzere, bir triangulasyon (ya da travers
poligon) istasyonuna bağlı olarak kurulmuş işaretli bir nokta.
geodetic control jeodezik kontrol tesis edilmiş ve jeodezik yöntemlerle dengelenmiş; dünyanın ebatları ve şeklinin (jeoid) konum
hesaplarıyla belirlendiği yatay ve/veya düşey istasyonlar sistemi.
geodetic control data jeodezik kontrol verisi fotogrametrik yöntemlerle elde edilen noktalar dahil olmak üzere, gökcisimleri ve dünya
yüzeyindeki noktaların yatay ve düşey kesin konumlarıyla ilgili bilgi.
geodetic coordinates jeodezik koordinatlar bir referans sferoidine göre, dünya yüzeyindeki bir noktanın konumunu belirleyen enlem,
boylam ve yükseklik (elipsoid) büyüklükleri. ayrıca coğrafi koordinatlar olarak da adlandırılır.
geodetic data sheet jeodezik veri tablosu bknz. control data card (kontrol veri kartı)
geodetic datum jeodezik datum bknz datum (2)
geodetic equator jeodezik ekvator (0) sıfır jeodezik enlemli eğri; küçük eksen etrafında dönen referans elipsoidinin büyük yarım
ekseninin tanımladığı büyük daire. ayrıca bknz. astronomic equator.
geodetic height jeodezik yükseklik bknz. elipsoidal height (elipsoid yüksekliği)
geodetic latitude jeodezik enlem referans sferoidi üzerinde bir noktadaki normalin jeodezik ekvator düzlemi ile yaptığı açı.
jeodezik enlemler, ekvatordan itibaren ölçülür, ancak 1927 kuzey amerika datumunda olduğu
gibi, abd’nin yatay kontrol ağında meades ranch istasyonu enleminden ölçülmüştür. yeni kuzey
amerika datumunun (1983) merkezi, yerin kütle merkezidir. bir jeodezik enlemi, ona karşılık
gelen astronomik enlemden ayıran çekül sapması meridyen bileşenidir. ayrıca bkz.
topographical latitude (topografik enlem)
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 42/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
geodetic leveling jeodezik nivelman tüm ölçüm ve harita işlemleri için düşey boyutla temel bir düşey kontrol ağı inşası maksadıyla,
genelde geniş alanlarda yüksek derecede doğrulukla yapılan nivelmandır. nivelman; düzensiz
olup matematiksel olarak tanımlanabilen bir sferoid, elipsoid yada benzeri bir yüzeye uymayan
jeoid ve bununla ilişkili nivo yüzeylerini takip eder.
geodetic line jeodezik eğri bknz jeodesic line.
geodetic longtitude jeodezik boylam jeodezik meridyen düzlemi ile rastgele seçilen bir başlangıç meridyeni düzlemi arasındaki
açıdır. jeodezik boylam, lokal ve başlangıç meridyenleri arasında referans sferoidinin kutuptaki
dönme açısıyla, ya da bu meridyenlerin kestiği jeodezik ekvator yayıyla ölçülebilir. abd’de
jeodezik boylamlar greenwich meridyeninden itibaren numaralandırılır ancak 1927 deki kuzey
amerika datumundaki meades ranch istasyonunun meridyeninden itibaren hesaplanır.
1983’teki yeni kuzey amerika datumu merkezi, yerin kütle merkezidir. jeodezik boylam, ona
karşılık gelen astronomik boylamdan ayıran, yerel çekül sapmasının birinci düşey düzlemdeki
bileşeninin enlemin kosinüsüne bölünmesidir. ayrıca bknz. geocentric longtitude (yermerkezli
boylam)
geodetic meridian jeodezik meridyen referans elipsoidi üzerinde her noktası aynı jeodezik boylam değerine sahip olan eğri.
geodetic meridian plane jeodezik meridyen düzlemi herhangi bir noktada referans elipsoidi normalini ve dönme eksenini içeren düzlem.
geodetic parallel jeodezik paralel referans sferoidi üzerinde, her noktası aynı jeodezik enleme sahip olan eğridir. ekvator
haricinde, jeodezik paralel bir jeodezik eğri değildir. düzlemi jeodezik ekvator düzlemine paralel
olan küçük dairedir
geodetic position jeodezik konum jeodezik enlem, boylam ve yükseklik cinsinden ifade edilen, dünya üzerinde bir noktanın
konumu. jeodezik konum, benimsenmiş bir jeodezik datumu da belirtir.
geodetic reference system jeodezik reference sistemi 1980 bu jeodezik referans sistemi 1979’da canberra, avusturalya’da uluslararası jeodezi ve jeofizik
1980(grs 80) birliğinin xvii.nci genel birleşiminde benimsenmiştir. grs 80 4 temel sabit ile tanımlanır; büyük
8 3 2
yarı eksen; 6378137m, dünyanın yerçekimi sabiti (atmosfer dahil); 3,986,005.10 m s , ikinci
8 11
derece bölgesel katsayı 108,263.10 ve açısal dönme hz 7292115.10 radyan.
geodetic satellite jeodezik uydu yörüngesi ve yükü onu jeodezik amaçlar için yararlı kılan bir uydu.
geodetic stellar camera jeodezik yıldız kamerası genellikle cam yüzeyler kullanan, yüksekliği fazla, ışıklı cisimlerin görüntülenmesinde kullanılan
yüksek hassasiyetli kamera.
geodetic survey jeodezik ölçüm dünyanın şekli ve büyüklüğün belirlendiği ölçümler.geniş alanlarda,uzun hatlarda uygulanabilir
ve diğer ölçüleri kontrol eden uygun baz noktaların hassas konumların belirlenmesi için
kullanılırlar.
geodetic zenith jeodezik zenit (referans sferoidinde) bir noktanın yukarı uzatılan normalin gök küreyi deldiği nokta.
geodimeter geodimetre bir reflektöre gidip dönen modüle edilmiş ışık dalgalarının hassas bir şekilde elektronik faz
mukayesesi yöntemiyle mesafe ölçen bir cihazın için ticari marka.
geoelectric survey jeoelektrik ölçüsü yeryüzündeki kayaların elektrik ve resistans potansiyellerini belirleyen yöntem.
geographic (georaphical) coğrafi küresel bir cisim olarak düşünülen dünya ile temel ilişkileri belirten coğrafi terimi jeoid ve diğer
sferoidler üzerindeki veriyi baz alcak şekilde kullanılır.
geographic base file/dual coğrafi temel dosya/çifte nüfus dairesi tarafından geliştirilen ve relatif olarak ucuz coğrafi bilgi veri kaynağı gibi hizmet
independent-map-encoding bağımsız harita dizimi (ctd/çbhd) eden topolojik yapılı dosyalar. ctd/çbhd dosyaları sokak ağı, sokak adresleri, idari sınırlar ve
(gbf/dime) ana hidrografik detayları içerir. her sokak parçası gerçek dünya şekline bakmaksızın düz çizgi
olarak gösterilir.
geographic coordinates coğrafi koordinatlar dünya üzerindeki bir noktanın konumunu referans sferoidine göre tanımlayan enlem ve boylam
büyüklükleri.ayrıca astronomik koordinatlar,gravimetrik koordinatlar,yersel koordinatlar olarak
da adlandırılırlar.bknz. coordinates ( koordinatlar) ,geodetic coordinates (jeodezik
koordinatlar).
geographic information coğrafi bilgi sistemi (cbs) grafik verileri toplama, depolama, işleme, analiz etme ve sunma için kullanılan bilgisayar
system (gis) yazılım ve donanım sistemi için kullanılan genel terimdir.
geographic latitude coğrafi enlem astronomik enlemler ve jeodezik enlemler gibi genel olarak kullanılan terim.
geographic limits coğrafi sınırlar bir haritanın alanını sınırlayan enlem ve boylam değerlerine sahip çizgiler.
geographic location coğrafi konum bknz. geographic position
geographic longtitude coğrafi boylam astronomik ve jeodezik boylamlara benzer şekilde kullanılan genel bir terim.
geographic meridian coğrafi meridyen astronomik yada jeodezik meridyene benzer şekilde kullanılan genel bir terim.
geographic name coğrafi isim ayrıca yer ismi (place name) yada tponym olarak da adlandırılır.bknz. board of geographic
names.
geographic names processing coğrafi isimler işleme sistemi sayısal harita ve coğrafi isimler indeksi için gerekli coğrafi isim verisini sağlamak için kullanılan
system (gnps) (ciis) donanım, yazılım ve işlevleri içeren dma sistemi.
geographic nonlinearity grafik üzerindeki bir detayın mutlak ve relatif konumlarının toplam hatalarına sayısallaştırma
ve müteakip işlemler esnasında eklenen hata.
geographic parallel coğrafi paralel astronomik yada jeodezik paralele benzer şekilde kullanılan genel bir terim.
geographic position coğrafi konum dünya üzerindeki bir noktanın gerek jeodezik gerekse astronomik enlem ve boylam cinsinden
ifadesi.
geographic survey coğrafi ölçü tanımlı sınırlara elverişli olmayan hem araştırma hem de topoğrafik ölçüler arasında geniş
alanlarda yapılan ölçüler için genel terim.coğrafi ölçüler geniş alanları kapatır,koordinatlarla
kontrolü baz alır ve ölçülen alanın fiziksel ve istatistiksel özelliklerini kaydeder
geographic vertical coğrafi düşey bknz. vertical (düşey).
geographical mile coğrafi mil ekvaorda 1 dakikalık yay uzunluğu yada (clarke sferoidinde 1866) 6,087.08 fit.
geographical area coğrafi alan sınıflandırma dünyanın alanları ve alt bölgelerini göstermek amacı ile sayılar,harfler ve bunların
classification system sistemi kombinasyonları ile bir mantık ve sıra takip edilerek coğrafi olarak bölümlendirilmesi.
geographical exploration coğrafi araştırma poligonu yaklaşık konumları ölçme ve navigasyon metotu ile belirlenmiş olan dünyanın bazı
traverse bölümlerinden geçen güzergah.
geographical pole coğrafi kutup dünya yüzeyinin ekseni ile kesiştiği,tüm meridyenlerin birleştiği her iki nokta.
geoid jeoid yerin gravite alanında kıtalarında içinden devam eden ve yaklaşık olarak ortalama durgundeniz
seviyesine tekabül eden eşpotansiyel yüzey.jeoid,astronomik gözlemler ve jeodezik nivelman
için referans yüzeyidir.ayrıca bknz. compensated geoid,equilibrum theory,geoidal
horizon,gravimetric geoid,isostatic geoid,reference spheroid.
geoidal contour jeoidal münhani referans sferoidinin yüzeyine göre sabit yükseklik jeoidin yüzeyi üzerindeki bir eğri.jeoid
münhanileri jeoidin şekline olduğu kadar referans yüzeyine de bağlıdır.değişik referans
yüzeylerine göre aynı jeoid farklı jeoid münhanileri verir.
geoidal height jeoid yüksekliği jeoidin matematiksel referans sferoidinin altında (negatif) yada üstündeki (pozitif)
mesafesi.ayrıca jeoid ayrımı (geoidal separation), jeoid ondulasyonu (undulation of the geoid)
diye de adlandırılır.bknz. astrogeodetic undulations (astrojeodezik ondulasyonlar).
geoidal height profile jeoid yükseklik profili bknz. astrogeodetic leveling (astrojeodezik nivelman)
geoidal horizon jeoid ufku zenit nadir hattında dünyanın deniz seviyesi yüzeyine teğet düzlem ile gök küresinin
kesişmesiyle oluşan gök küre çemberi.
geoidal separation jeoid ayrıklığı bknz. geoidal height (jeoid yüksekliği).
geologic survey jeolojik ölçü yerin,yerkabuğunun gösterdiği yada halengöstermekte olduğu fiziksel değişikliklerin ve bu
değişikliklerin sebeplerinin araştırılması yada ölçülmesi.
geological long range inclined okyanus tabanlarında keşif ölçüleri için kullanılan alçak çözünürlüklü yan tarayıcı sonar.
asdic (glorıa)
geological map jeolojik harita yer kabuğunun yapısını ve bileşimini gösteren harita.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 43/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
geomagnetic coordinates yer manyetik koordinatlar yerin gerçek manyetik alanına en iyi uyan merkezi bir çift kutuplu anteni baz alan küresel
koordinat sistemi.
geomagnetic equator yer manyetik ekvator yerin manyetik kutuplarda 90° de yersel büyük daire.yer manyetik ekvator sıfır manyetikli tüm
noktaları birleştiren eğri olan manyetik ekvatorla karıştırılmamalıdır.
geomagnetic latitude yer manyetik enlem yermanyetik ekvatordan itibaren kuzeye ve güneye 90° ye kadar ölçülen ve ölçüm yönünü
belirtmek üzere “n” yada ”s” olarak adlandırılan açısal mesafedir.yermanyetik enlem manyetik
enlemle karıştırılmamalıdır.
geomagnetic meridian yer manyetik meridyen yermanyetik koordinat sisteminin meridyen çizgileridir.manyetik meridyen ile
karıştırılmamalıdır.
geomagnetic pole yer manyetik kutup yerin merkezine yerleştirildiği ve yakalşık yerin gerçek manyetik alanının kaynağı olduğu
farzedilen güçlü bir çubuk mıknatısın eksenlerinin yeryüzünü kestiği her iki nokta.yermanyetik
kutup yerin gerçek manyetik alanıyla ilişkili olan manyetik kutupla karıştırılmamalıdır.
geometric latitude geometrik boylam bknz. parametric latitude.
geometric map projection geometrik harita izdüşümü bknz. perspektif harita izdüşümü.
geometric nonlincarity geometrik doğrusal olmama basit dönüklük, çeviri veya ölçek değişiminin haricinde, sayısallaştırma ve grid veya referans
sisteminde matematiksel düzeltme işleminden dolayı oluşan bozulma.
geometric primitive geometrik basitlik nokta, köşe ve yüz gibi üç geometrik gösterim biçimlerinden biri.
geop jeop dünyanın gravite alanında bir eş potansiyel yüzey.
geophysics jeofizik yerin yapısı,bileşimi ve gelişimiyle ilgilenen bilim.jeofizik deneysel fiziğin atmosfer ve hidrosfer
dahil dünya ile ilgili dalıdır.dinamik jeoloji ve fiziksel jeodeziyi içerir ve
;jeoloji,sismoloji,meteoroloji,okyanus bilim,manyetik ve yersel veri toplayan ve yorumlayan
diğer yer bilimlerinden yararlanır.
geopotential jeopotansiyel gerçek yeryüzünün gravite potansiyeli.gravitasyon (çekim) potansiyeli ile merkezkaç kuvvetin
toplamıdır.uzayda jeopotansiyelin değişimini tanımlayan bir fonksiyondur.herhangi bir yöndeki
kısmi türevi o yöndeki gravite bileşenini veren fonksiyondur.
geopotential number jeo potansiyel sayı jeoid üzerindeki jeopotansiyel ile bir noktadaki jeopotansiyel arasındaki fark.
geopotential surface jeopotansiyel yüzey bknz. geop.
georef georef projeksiyondan bağımsız olarak (greenwich başlangıç meridyeni alınarak) enlem ve
boylamdan türetilen herhagi bir haritaya uygulanabilen dünya çapında bir konum referans
sistemi.süratli rapor verme veya çizim için uygun bir formda enlem ve boylam belirtme
metotudur.bu terim “ the world geographic reference system” (dünya coğrafi referans sitemi)
kelimelerinden türetilmiştir.
geo-referenced data coğrafi referanslı veri dünya yüzeyinde bir konuma ait grafik veri.
geosphere gesfer dünyanın katı vesıvı bölümleri;litosfer+hidrosfer.
giant planets dev gezegenler bknz. major planets.
gigabyte (gb) gigabyte (gb) 2 (1 073 741 824) byte`ı gösteren bellek birimi. genel olarak 1 gb, 1 milyar byte veya 1000
megabyte`ı gösterir.
global navigation chart global navigasyon haritası yüksek süratli uçaklarda, yüksek irtifalarda, geniş alan uçuş navigasyonlarında veya uzak
mesafe operasyonlarında genel planlama amacıyla dizayn edilmiş 1:5.000.000 ölçekli çok
renkli hava haritaları.
global positioning system küresel konumlama sistemi bknz. navstar global positioning system.
(gps)
globular map projection küre şeklinde harita izdüşümü ekvator ve coğrafik orta meridyenin dik açılarda kesişen doğru çizgiler ile temsil edildiği,
yarımküreyi temsil eden bir harita izdüşümü. bu çizgiler eşit parçalara bölünmüşlerdir. bütün
meridyenler, merkezdeki hariç, kutuplar ile ekvator üzerinde eşit bölümleme noktalarını
birbirlerine bağlayan dairesel yaylar tarafından temsil edilirler. ekvator hariç, paraleller ise
merkez ve en uçtaki meridyenleri eşit parçalara bölen dairesel yaylardır. en uçtaki meridyen
bir tam dairedir ve izdüşümünü sınırlar.
gnomonic chart gnomonik hava haritası gnomonik izdüşümdeki hava haritası. ayrıca, büyük daire hava haritası diye de adlandırılır
gnomonic map projection gnomonik harita izdüşümü küre merkezinde izdüşümü noktasına sahip küre yüzeyine teğet bir düzlem üzerindeki
perspektif harita izdüşümü. bu izdüşüm, ne eşit alanlı ne de açı koruyandır. küre üzerindeki
büyük dairelerindoğru çizgilerle temsil edidiği tek izdüşüm budur.
goldenrod paper kızıl kağıt film taslaklarında ve negatiflerde baskı yapılmamış bölümlerin bloke edilmesinde kullanılan
genellikle sarı ve kırmızı gölgeli kağıt. ayrıca maskeleme kağıdı olarak da adlandırılır.
goniometer Gönye açı ölçmeye yarayan alet. bak fotogönye.
goode’s ınterrupted goode’nin kesilmiş homolosine mollweide ve sinüzoidal izdüşümünü baz kabul eden eşit alanlı bir izdüşüm. ekvator’dan 40°
homolosine projection izdüşümü kuzey ve 40° güney’e sinüzoidal ( ve mollweide’i yüksek enlemlerde) kullanır. güzel bir şekle
ulaşmak için, okyanusların "aralıklı” olması kıtaların birçok meridyende tekrar
merkezlenmesine olanak sağlar. bu haritalarda ekonomik dağılımlar da geniş ölçüde
kullanılmaktadır.
gore gore 1. sınır ölçülerindeki yanlışlıklardan dolayı yada sistematik bir ölçünün kalıntısı gibi iki bitişik
ölçü güzergahında kalan genellikle üçgensel olan düzensiz şekilli arazi parçası. 2. ihmal
edilebilr bir distorsiyon miktarıyla küre yüzeyine uyabilen küresel harita.
görüntüleri çevirme konumlama, tanıma, tanımlama işlemleri ve nesne, aktivite ve görüntü üzerindeki arazi
tanımlamaları .
government open systems hükümet açık sistem iletişim iletişim kanalları aracılığı ile bilgisayar ve yan birimleri arasında veri transferinde kullanılan bit,
interconnection protocol protokolü (hasip) karakter ve kontrol kodlarının sıralaması.
(gosip)
gradation ton seviyesi en açıktan en koyuya doğru gölge tonları
grade eğim eğimin oranı veya eğimin derecesi.
gradient eğim miktarı 1. yükseliş veya alçalış oranının miktarına karşılık gelen oran, ondalık, kesir, yüzdelik, veya
eğimin derece olarak tanjantı şeklinde yatay uzaklık. aynı zamanda percent of slope, slope
olarak adlandırılır. 2. birinin diğerine kıyasla yükseliş veya alçalış oranının miktarı.
gradient speed gradyent hızı karakteristik eğrinin gradyen parçasına bağlı olarak pozun temelinde belirlenen fotografik
materyalin hızı.
gradiometer eğim ölçücü gravite gradyenini ölçmek için kullanılan cihaz.
graf sea gravimeter graf deniz gravimetresi okyanus ölçüleri için dizayn edilen burulm yaylı dönme ekseni tarafından desteklenen yatay
kolun sonunda bir kütlenin bulunduğu denge tipi gravite ölçer.
grain pürüzlülük – 1. (fotoğraf) işığa duyarlı materyallerin geliştirilmesinden elde edilen gümüş parçacıkları. poz
üzerinde bu parçacıkların sıradan dağılımı görüntünün ortaya çıkmasını sağlar, bu da
“pürüzlendirme/hassaslaştırma” olarak adlandırılır.2. (kağıt) bknz. pürüz yönü. 3. (lithografya)
bknz. pürüzlü yüzey.
grain direction pürüz yönü üretim sırasında kağıt makinesinde harekete göre kağıt liflerinin (fiberlerinin) paralel olarak
ayarlanması.
grained surface pürüzlü yüzey pürüzlü veya düzensiz ofset baskı plakası yüzeyi.
graining pürüzlendirme yüzeyin su kavrayışını daha çok artırmak ve yüzeyi artırmak için mekanik olarak yüzeyin
taşlanması veya pürüzlendirilmesi.
granularity granüllülük geliştirilmiş fotografik görüntünün grenliliği. bu ya gelişmiş grenlerin toplanmasından veya
grenlerin üst üste bindirilmesine bağlıdır.
graphic grafik (veya harita) fotometrik ve kartoğrafik sanat ürünlerinin tümü. grafik, kartoğrafik teknikler kullanılarak

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 44/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
üretilmiş harita (deniz/kara), mozaik veya film şeridi olabilir.
graphic kernel system (gks) grafik temel sistemi (gts) grafik en alt seviyeli detayları sunma, öznitelikli grafik en alt seviyeli detayların görünümünü
kontrol etme, grafik çalışma istasyonlarını kontrol etme, dönüşüm ve koordinat sistemlerini
kontrol etme, doğru parçası denilen en alt seviyeli detaylar grubunu oluşturma ve kontrol etme,
grafik girdileri yakalama, meta dosya denilen donanımdan bağımsız komut gruplarını işleme,
grafik sistemin imkan ve durumunu sorgulama ve hataları işleme fonksiyonlarını içeren,
bilgisayar grafik programlama için bir iso standardı.
graphic products grafik ürünler bu grafik ürün bir harita veya planın kağıt kopyası veya harita veya planı üretmek için
kullanılan materyal olabilir.
graphic radial triangulation - grafik radyal üçgenleme analitik anlamı dışında uygulanan radyal üçgenlemedir. radyal merkezler (örneğin, nadir
noktası üçgenlemesi veya iso center üçgenleme gibi) gibi prensip noktaları ile yapıldığı kabul
edilir.
graphic scale grafik ölçek bir harita, grafik veya fotoğraftan, arazi uzunluğu cinsinden ölçümlerde kullanılmak üzere
bölümlendirilmiş çizgi.
graphical rectification grafik rektifikasyon mekanik tekniklerle kontrast edilmiş çözümü belirlemek için grafik metod uygulayan
rektifikasyon tekniği.
graticule gratikül 1.harita izdüşümüne şekil veren paralellerin enlem ve meridyenlerin boylamını temsil eden
çizgiler ağı. ayrıca bknz. imgesel gratikül. 2.objelerin ölçümlerine yardımcı olmak için
kullanılan fokal (odak) düzleminde optik cihaz ölçeği. ayrıca bknz. ‘reticle’.
gravatt level gravatt nivosu büyük bir dürbünlü kısa bir teleskop tübünün üstünde düzeci bulunan bodur bir nivo.
gravatt leveling rod gravatt nivelman mirası her 0.1 foot taki dikdörtgenin daha büyük olduğu ve 0.5 foot takilerinde noktalarla ayırt
edilebildiği 0.01 foot yüksekliğinde dikdörtgenlerden oluşan bir mira.
graver yazıcı bknz. scriber.
graver kazıma cihazı bknz. kazıyıcı.
gravimeter (gravity meter) gravimetre farklı yerlerde graviteye göre ivmedeki relatif (bağıl) farkları ölçmek üzere dizayn edilmiş ivme
ölçer.
gravimetric coordinates gravimetrik koordinatlar bknz. astronomik koordinatlar.
gravimetric datum orientation gravimetrik datum yöneltmesi astrojeodezik ile gravimetrik sapma bileşenleri ve jeoid ondulasyonları arasındaki farkları
minimize etmek amacı ile kısmi bir jeodezik datum için referans elipsoidinin dengelemesi.
gravimetric deflection gravimetrik sapma gravimetrik jeodezi metotlarıyla belirlenen çekül sapması.
gravimetric geodesy gravimetrik jeodezi yerin şeklini ve yay ölçüleriyle birlikte yerin büyüklüğünü çıkartmak için yerin gravite alanıyla
ilişkili teoriler kadar bu gravite alanı ölçülerini ve karakteristik özelliklerini kullanan bilim.ayrıca
fiziksel jeodezi (physical geodesy) diye de adlandırılır.
gravimetric geoid gravimetrik jeoid gravite ölçülerinden elde edilen yaklaşık bir jeoid.
gravimetric map gravimetrik harita münhani çizgilerinin eşit gravite ivmeli noktaları temsil ettiği harita.
gravimetric survey gravite ölçüsü dünya yüzeyinde farklı yerlerde gravite ivmesini belirlemek için yapılan ölçü.
gravimetric undulations gravimetrik ondulasyonlar gravimetrik olarak belirlenen jeoid ile belirli basıklıktaki referans elipsoidi arasındaki fark.
gravitation gravitasyon kütle merkezlerini birleştiren doğru boyunca aralarında bir kuvvet üreten iki kütlenin karşılıklı
etkileşimi.kuvvet iki kütlenin çarpımının kütle merkezleri arasındaki mesafenin karesine
bölümüyle orantılıdır.
gravitational gradient gravitasyon gradyeni birim mesafede gravitedeki değişim.
gravitational constant gravitasyon sabiti bknz. constant of gravitation (gravitasyon sabiti)
gravitational disturbance gravite bozukluğu bknz. gravity disturbance (gravite bozukluğu)
gravitational flattening gravitasyon basıklığı kutupsal ve ekvatoryal normal gravite farklarının ekvatoryal normal graviteye oranı.ayrca
gravite basıklığı diye de adlandırılır.
gravitational harmonics gravitasyon harmonikleri yerin gravite alanını tahmin etmek için kullanılan küresel harmonikler.bknz. gravity field of the
earth (yerin gravite alanı) sectorial harmonics,spherical harmonics (küresel
harmonikler),tesseral harmonics,zonal harmonics (bölgesel harmonikler).
gravitational perturbations gravite perturbasyonları küresel olmayan yersel etkiler lunisolar etki,gelgitler ve rölativite etkisine bağlı kuvvetlerin yol
açtığı perturbasyonlardır.
gravitational potential gravite potansiyeli 1. nokta kütleler arasındaki çekimden ortaya çıkan gravite kuvveti ile ilgili potansiyel. (örneğin
yerin merkezi ile uzayda bir partikül) 2. herhangi bir noktada bir cismi o noktadan sonsuza
götürmek için gereken iş.
gravity gravite dünyada sabit bir referans yüzeyinden bakıldığında yer ile dönen bir kütleye yerin uyguladığı
ivme.dünya döndüğü için gravite olarak gözlenen ivme gravitasyon ivmesi ile bu dönme
sonucu oluşan ve yere bağlı dönen bir referans yüzeyi kullanımında ortaya çıkan merkezkaç
ivmesinin bileşkesidir.yönü deniz yüzeyin ve jeopotansiyel yüzeylere diktir.bknz. absolute
gravity,center of gravity,clairauts theorem,constant of gravitation, direction of the force of
gravity,equatorial gravity value,equipotentialsurface,formula for theoretical
gravity,gravitation,hayford deflection templets,hayford effect, helmert’s gravity formula of 1901,
helmert’s gravity formula of 1915,intensity of gravity,international gravity
formula,isostasy,longtitude term gravity formula,normal gravity,observed gravity,reduced
gravity,regional gravity,relative gravity,residual gravity,resolution,resolution limit,standard
gravity,subgravity,theoretical gravity,virtual gravity.
gravity anomaly gravite anomalisi deniz seviyesine indirgenmiş ölçülen gravite değeri ile gravite formulünden elde edilen teorik
gravite arasındaki farktır.ayrıca observed gravity anomaly (ölçülen gravite anomalisi) de
denir.bknz. bouguer anomaly,free air anomaly,gravity disturbance,hayford gravity
anomalies/hayford anomalies ,isostatic anomaly.
gravity anomaly map gravite haritası anomalisi gravite anomalilerinin yerlerini ve büyüklüklerini gösteren harita.ayrıca münhani çizgilerinin
gravite anomalisi eşit olan noktaları temsil ettiği haritadır.
gravity corer gravite sonucu dibe sızmayı başaran bir çeşit corer.
gravity data gravite verisi cisimleri çeken ivme ile ilgilenen ve ölçümler gravite anomalisi tabloları yada dünya ve diğer
gök cisimlerinin konumsal gösterimi için küresel harmonikler formunda ifade edilen bilgidir.
gravity disturbance gravite bozukluğu iki farklı yüzeydeki eşlenik noktaları kullanan gravite anomalisinin tersine aynı noktada ölçülen
gravite ile normal gravite arasındaki fark (bozucu potansiyelin düşey gradyeni).her ikisi de aynı
noktada alındığında merkezkaç kuvveti aynı olacağından gravitasyonel bozukluk diye de
adlandırılabilir.
gravity field of the earth yerin gravite alanı dünyanın kütlesel çekimi ve dönmesinin birleşiminden ortaya çıkan kuvvet alanı.alan normal
olarak nokta değerleri,ortalama alan değerleri ve/veya alanın potansiyeli için seri açılımları
cinsinden ifade edilir.
gravity flattening gravite basıklığı bknz. gravitasyon bozukluğu.
gravity instrument gravite cihazı graviteden dolayı ortaya çıkan ivmeyi ölçen(mutlak) yada iki veya daha fazla nokta arasında
gravite farklarını ölçen (rölatif) cihaz.bknz. astatized gravimeter,la coste romberg
gravimeter,stable gravimeter,stabletype gravimeter,static gravimeter,torsion balance,unstable
type gravimeter.
gravity network gravite ağı gravite istasyonları ağı.
gravity reduction gravite indirgemesi jeoid üzerinde indirgenmiş gravite elde etmek için kullanılan gravite düzeltmeleri
kombinasyonu.bknz. bouguer correction (bouguer düzeltmesi) fre air correction (serbest hava
indirgemesi) isostatic correction (izostasi indirgemesi) terrain correction (arazi düzeltmesi).
gravity reference stations gravite referans istasyonları bir gravite ölçüsü için referans değerleri veren istasyon.bağıl ölçüde bu noktaya göre diğer

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 45/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
noktalardaki farklar belirlenir.referans istasyonlarında gravitenin mutlak değeri bilinebilir veya
bilinmeyebilir.
gravity station gravite istasyonu gravite değerini belirlemek için gözlemlerin yapıldığı istasyon.
great circle büyük daire yer yüzeyi üzerinde düzlemi yerin merkezinden geçen daire.diğer adı “ortodrome”.
great circle büyük daire düzlemi, dünya’nın merkezinden geçen yeryüzünde bir daire.
great circle chart büyük daire hava haritası büyük dairenin düz bir çizgi halinde hava haritasında belirmesi; gnomonik izdüşümlü bir harita.
great circle direction büyük daire yönü büyük dairenin yatay yönü, referans yönden açısal mesafe şeklinde ifade edilir.
great circle distance büyük daire mesafesi iki noktayı birleştiren büyük dairenin kısa yayının uzunluğu. genellikle, deniz mili ile ifade edilir.
great circle line büyük daire çizgisi ölçme açısından, gökküre büyük daire düzleminin ve dünya yüzeyinin kesiştiği çizgi.
great circle route büyük daire rotası (jcs) iki nokta arasındaki büyük dairenin en kısa yayını takip eden rota.
great elliptic arc büyük eliptik yayı iki noktası ve referans sferoidinin merkezini bulunduran bir düzlemle tanımlı yay.
great year büyük yıl ekinoksların yaklaşık 25 800 yıllık ekliptik etrafındaki bir tam devri.diğer adı platonik yıl
great-circle bearing büyük daire açısı referans bir yönden açısal uzunluk olarak ifade edilmiş iki yeryüzü noktasından geçen büyük
bir dairenin ilk doğrultusu. bu referans yön, 0 derece olmak üzere saat istikametinde 360
derece ölçülebilir.
greatest elongation en büyük elongasyon güneş sistemindeki cismin dünyadan gözlendiğinde güneşle yaptığı maksimum açısal
mesafe.cismin güneşin doğusuna batısına şeklinde genellikle belirtilir.örneğin batıya en büyük
elongasyon
greenwich apparent time (gat) greenwich görünen zamanı greenwich meridyenindeki yerel görünen zaman
greenwich civil time greenwich medeni zamanı bknz. evrensel zaman
greenwich hour angle greenwich saat açısı greenwich gök meridyeninin batıya doğru yaptığı açısal mesafe;gök ekvatorunun yaptığı yay
ya da gök ekvatorundaki açı veyahut gök kutbunun greenwich gök meridyeninin üst kolu ile bir
noktanın gök küresi üzerindeki saat dairesi arasında greenwich’ten batıya doğru 360 ‘ye º
kadar olan açısı greenwich meridyeninin lokal saat açısı
greenwich interval greenwich aralığı ayın greenwich gök meridyeninden transit geçişine dayalı zaman aralığı ayın yerel gök
meridyeninden geçişine dayalı yerel zaman aralığından ayrıdır.
greenwich lunar time greenwich ay zamanı greenwich meridyenindeki yerel ay zamanı.gök ekvatorunun gök kutbu üzerinde greenwich
gök meridyeninin alt kolu ile ayın saat dairesi arasında greenwich gök meridyenin alt kolundan
batıya doğru 24 saate kadar ölçülen açı ya da yay.ayın zaman birimlerine ilaveten 12 saatle
ifade edilen greenwich saat açısı
greenwich mean time greenwich ortalama zamanı diğer adı greenwich medeni zamanı z zamanı zulu zamanı bknz. evrensel zaman
greenwich meridian greenwich meridyeni greenwich zamanı için referans teşkil eden yerel zamandan farklı ingiltere greenwich’ten
geçen meridyen.boylam ölçümü için temel meridyen başlangıç meridyeni olarak evrensel kabul
edilmiştir.
greenwich sidereal date greenwich yıldız tarihi m.ö.4713, 1 ocak’ taki greenwich ortalama ayındaki yıdız gününden bugüne , greenwich
meridyeninden geçen ortalama yıldız günleri sayısı. greenwich yıldız gün sayısı.
greenwich sidereal day greenwich yıdız günü sayısı greenwich yıldız tarihinin temel kısmı.ilkbahar ekinoksunun üst geçişlerinde başlayan yıldız
number günlerini ardışık numaralama şekli.bknz. greenwich yıldız tarihi
greenwich sidereal time greenwich yıdız zamanı greenwich meridyenindeki lokal yıldız zamanı.gök ekvatorunun gök kutbu üzerinde greenwich
gök meridyeninin üst kanadıyla ilkbahardaki ekinoksunun saat dairesi arasında greenwich gök
meridyeninden batıya doğru ölçülen 24 saatlik açı ya da yay.ilkbahar ekinoksunun zaman
birimlerinde ifade edilen saat açısı
greenwich time greenwich zamanı lokal yada bölge meridyenine dayalı lokal zaman aksine greenwich meridyenini referans alan
zaman.
grid grid ( jeodezi) 1. diğer noktalara olan uzaklık ve açıların hesabına yerleşim yerlerinin diğer yerlere
nazaran tanınmasına imkan veren hassas ve tutarlı harita,plan ve diğer benzeri yeryüzü
temsilleri üzerine bindirilen kartezyen koordinat sistemi ve bu sistemi oluşturan birbirine dik ve
kesişen paralel hatlardan oluşan hatlar kümesi. 2. x,y,z, değerlerine sahip düzenli veya
düzensiz yerleştirilmiş noktaların yükseklik değerlerinin enterpolasyonuyla türetilen dijital
yükseklik modeli (dym) 3. ikiden fazla noktada kesişmeyen noktalardan oluşan çizgi aileleri
çifti. 4. (cbs) cbs’in bugün sahip olduğu mantık operatörlerinin tamamını içeren 1970’lerin
başlarında harvard’ta geliştirilen program. bknz. ayrıca keyfi grid,atlas gridi,ingiliz grid referans
sistemi,georef ,lambert gridi,ana grid,askeri grid,askeri grid sistemi,ulusal grid,bindirmeli
grid,paralaktik grid,perspektif grid,nokta tasarım gridi,kutupsal grid,ikincil grid,teğet düzlem grid
sistemi,transverse merkator gridi,evrensel kutupsal stereografik grid,evrensel transvers
merkator gridi,dünya polikonik gridi,cazip grid,temel grid ve temel grid meridyeni.
grid amplitude grid genliği doğu ve batı gridlerinin izafi genliği. ayrıca bknz. genlik.
grid azimuth grid azimut dik koordinat sistem düzleminin merkez meridyeni ve düz çizgi arasındaki saat yönü ölçümlü
izdüşüm düzleminindeki açı.
grid bearing grid açısı/mevki (jcs) grid kuzeyinden ölçülen açı.
grid computation grid hesaplama grid meydana getirmek amacı ile, bir gridin gerçek şekil ve ölçülerinin meydana getirilmiş
formül tablosu. grid kendisi ile ilgili harita izdüşümü ile matematiksel olarak koordinelidir.
grid convergence grid yakınsaması (jcs) gerçek kuzey ve grid kuzeyi arasındaki yatay açı. bölge (nokta) ve merkez meridyen
arasındaki boylam farkı ile orantılıdır. ayrıca bknz. yakınsama.
grid coordinate system grid kordinat sistemi (jcs) bir harita izdüşümü ki coğrafik konumları (enlem ve boylamlar) okunabilir düzlem kordinatlarına
dönüştürülmüş ve matematiksel ayarlamalara dayanarak yapılmış, haritacılığın sıradan
metodları ile hesaplanarak düzlemde meydana getirilmiş, düzlem dik koordinat sistemi.
grid coordinates grid kordinatları (jcs) hava haritası, fotoğraf veya grid edilmiş haritada bir noktanın belirlenmesi için verilmiş harf
ve/veya numara grid koordinat sistem koordinatları. ayrıca, bknz. koordinatlar.
grid declination grid azalması gerçek kuzey ve grid kuzey yönündeki açısal fark. gerçek kuzeyden doğu ve batı olarak
ölçümlür. ayrıca, grid kuzeyin azalması veya ‘gisement’ diye de adlandırılır.
grid direction grid yönü grid kuzeyden açısal mesafe alarak ifade edilen yatay yön.
grid distance grid mesafesi bknz. grid uzunluğu.
grid equator grid ekvatoru orijinde, ana grid meridyene dik çizgi/hat.
grid ınterval grid aralığı grid hatları arasını tanımlayan mesafe.
grid ınverse grid inversi grid koordinatlarından grid uzunluğu ve grid azimutunun belirlenmesi.
grid junctions grid kesişmeleri kara veya hava haritası üzerinde iki veya daha fazla grid sisteminin birleşimini gösteren çizgi.
grid latitude grid enlemi grid ekvatorundan olan açısal uzaklık. ayrıca bknz. imgesel enlem.
grid length grid uzunluğu noktaların grid koordinatlarının hesaplanmasıyla elde edilen iki nokta arasındaki mesafe.
jeodezik uzunluktan farklı olarak, çizgiler için ölçek faktörü ile ilgili küçük düzeltmeler
yapılmıştır. ayrıca bknz. grid mesafesi.
grid line grid çizgisi grid çizgilerinden biri.
grid longitude grid boylamı herhangi bir grid meridyeni ve ana grid meridyen arasındaki açısal mesafe.
grid magnetic angle grid manyetik açısı manyetik kuzey ve grid kuzey yönü arasındaki açısal mesafe. grid kuzeyinden doğu ve batı
olarak ölçülebilir. ayrıca bknz. grid değişimi.
grid meridian grid meridyen grid kuzey-güney yönünde uzanan grid çizgilerden biri. referans grid meridyeni, ana (ilk) grid
meridyen diye de adlandırılır. kutup bölgelerinde ilk grid meridyen genellikle 180°- 0° coğrafik
meridyenidir. ayrıca bknz. imgesel meridyen.
grid method grid metodu (fotogrametri) eğik fotoğraflardan, üzerine harita gridini perspektif olarak bindirmek suretiyle ve

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 46/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
gözle detayları aktarmayla detayların çizildiği bir metoddur. bu yöntemde harita gridlerinin onun
perspektif görüntüsüne uydurulması ile bir dayanak oluşturmaya dayanır.
grid north grid kuzey (jcs) grid datumun referans yön olarak gösterdiği kuzey veya sıfır yön.
grid number grid sayısı gridin ilk başlangıç mesafesinden olan uzaklığı belirten grid çizgisinin sayısal değeri. ayrıca
bknz. grid koordinatları.
grid origin grid başlangıcı genelde grid bölgesi merkezine yakın, meridyen ile çakışan kuzey-güney grid çizgisini kesen
bir paralelin belirlediği nokta. ayrıca bknz. sahte orijin.
grid parallel grid paraleli eşit değerli grid enlemindeki tüm noktaları birleştiren, ekvator gride paralel çizgi. ayrıca bknz.
imgesel paralel.
grid plate grid klişesi 1. (kartoğrafya) bknz. renk ayrım çizimi.2. (fotogrametri) bknz. ‘resau’.
grid prime vertical grid ana (esas) düşeyi ufuğun grid doğu ve batı noktaları doğrultusundaki düşey.
grid rhumb line grid sabit açılı hat tüm grid meridyenleri ile aynı eğik açıyı yapan çizgi. grid paralel ve meridyenleri grid sabit açılı
çizginin özel durumları olarak değerlendirilebilir. ayrıca bknz. imgesel dörtgen çizgi.
grid ticks grid çizik işaretlemeleri (jcs) paftada yer alan ek grid referans sistemlerinin belirtildiği kara veya hava haritasının pafta
çizgisinde belirtilen küçük işaretler (çizikler).
grid variation grid değişimi bknz. grid manyetik açısı.
grid zone grid bölgesi enlem veya boylam referansları olmadan tanımlama için belirlenmiş dünya yüzeyinin keyfi bir
bölümü.
gridded oblique grid - gridlenmiş eğriler genellikle topçuların işaretlemelerinde kullandığı fotoğraflardan belirli bir bölgeyi belirlemede
kullanılmak üzere eğik fotoğraf üzerine gridlerin bindirilmesidir.
gridded photograph grid çizilmiş fotoğraf üzerinde hassas bir şekilde coğrafik grid olan fotoğraf. yüksekliğin gerekli olmadığı hassas
koordinatların elle ölçülmesinde kullanılır. uçakların navigasyon sistemlerine, kabul edilebilir
ölçülmüş noktalar veya diğer nokta konumlama verileri olarak kullanılabilen sabit noktalar
türetmeyi mümkün kılar.
gripper edge gripper köşe (jcs) baskı makinesi tarafından çizilen baskı materyali veya kağıt köşe.
gripper margin gripper kitabedışı bknz. gripper köşe.
grivation grivasyon bknz. grid manyetik açısı.
grivation grivasyon bknz. grid manyetik açı.
gros model tüm model hava fotoğrafları çiftinin bindirme alanlarının tamamı. bak basit model.
groud scale distance yeryüzü ölçek mesafesi rektifiye edilmiş görüntüler için, gsd konusu piksellerin merkezden merkeze olan yeryüzü
mesafesi.
ground ground fotoğrafik dönüklüğün gerçek derecesini belirlemek için kullanılan analitik metodun bir parçası.
bu, üç yersel kontrol noktasından (üçgen oluşturmuş) belirli noktaları içeren, fotoğrafın alım
istasyonuna olan özel bileşimi gösterir. foto piramidi kullanıldığı zaman, yersel piramit
fotoğrafda dönüklüğünün analitik belirlemesini mümkün kılar. bak foto piramit.
ground data yer verileri bak yer doğruluğu.
ground speed yersel hız uçağın yeryüzüne göre hızının yatay bileşeni.
ground camera yeryüzü kamerası bak yersel kamera.
ground control yer kontrol yeryüzünde mesafeleri ve doğrultuları veya noktalar arası yükseklik farklarını belirlemede
kullanılan sağlam ölçümlerin sistemi. bak ortak kontrol, kontrol noktası, arazi kontrol travers.
ground control point yer kontrol noktası kontrol istasyonu.
ground distance yersel mesafe iki yer noktası arasındaki, iki noktanın arasındaki eğik doğrusal mesafenin tersi olarak büyük
dairesel mesafe. aynı zamanda yersel açıklıkda denir.
ground goniel forward yersel ileri kazanç (hava fotoğrafçılığında) belirlenmiş bindirme için uçuş doğrultusunda fotoğraf başına elde
edilmiş net kazanç. ggf, hava fotoğrafçılığında kolonlardaki poz sayısının hesaplanmasında
kullanılır.
ground information yer bilgileri bak yer bilgileri.
ground nadir yersel nadir kamera merceğinin perspektif merkezinin tam düşey altında yeryüzündeki nokta. tam düşey
fotoğrafta bu prensip noktasıdır. yersel dik noktada denir.
ground parallel yersel paralel yeryüzü referans düzlemi ile fotoğraf düzleminin kesişimi. bak homoloji ekseni.
ground photogrammetry yersel fotogrametri -bak yersel fotogrametri.
ground photograph yersel fotoğraf bak yersel fotoğraf.
ground plane yer düzlemi kamera istasyonunun yersel nadirinden geçen yatay düzlem.
ground plumb point yersel dik nokta bak yersel nadir.
ground range yersel açıklık bak yersel mesafe.
ground resolution yersel çözünürlük iki komşu nesne arasındaki belirlenmiş minumum mesafe veya nesnenin boyutunu veya
yerdeki mesafesini belirten en küçük mesafe.
ground return yeryüzü yansıması bir nesne olarak görülen ve/veya kaydedilen araziden yansıma.
ground space coordinate yersel mesafeli koordinat triangulasyon istasyonlarının pozisyonu, kontrol noktaları ve diğer nesnelerin yerlerini mesafe
system sistemi ve azimut veya x ve y koordinatları ile gösterir sistem.
ground station yer istasyonu shoran veya shiran kontrollü fotoğrafın veya kontrol verilerinin temini için gerekli yer
istasyonunun temelini oluşturan arazi ölçüm metodları yardımıyla ihşa edilmiş belirli bir özelliği
olan istasyon.
ground survey yer ölçümleri yersel metodlarla yapılan ölçüm havai ölçümlerden ayrıdır. yer ölçümleri fotoğrafların
kullanımını içerebilir veya içermeyebilir.
ground swing yersel yansıma elektronik uzunluk ölçmelerinde mikrodalganın ışın demetinin yerden veya su yüzeyinden
yansıması sonucu hata oluşması durumu. yansıyan ışın doğrudan gelen ışına karışarak alıcı
antene ulaşır, böylece doğrudan gelen dalganın fazını değiştirir ve mesafe ölçümlerinde hata
oluşur. taşıyıcı frekansı değiştirip, alet üzeriden bu okumaların ortalamasını alarak daha doğru
sonuca ulaşılabilir.
ground trace yersel açıklık bak yersel parlaklık.
ground track - yer izi uçuş hattının yeryüzüne düşey izdüşümü.
guard stake koruma kazığı (ölçme) işaret noktasının yanına takılan genellikle üstü,işaretin üstünü kapatacak şekilde eğimli
kazık.koruma kazığı işareti korur ve tanınmasını sağlar.
guide kılavuz üretim için tasarlanacak veya çizilecek harita görüntüsünü taşıyan çizim ve tasarım
yüzeyi.diğer adı renk ayırımı kılavuz,tasarım kılavuzu,çizim kılavuzu
guide meridian kılavuz meridyeni kasabaların,kısımların ,çeyrek kısımların köşelerinin genellikle 24 millik aralıklarla baz hattı
üzerinde veya standart paralel üzerindeki noktalarda astronomik meridyen boyunca kuzeye
doğru izdüşürülmüş yardımcı hat.
gunter’s chain gunter zinciri herbiri 66 fit uzunluğunda halkalarla birbirine tutturulmuş 100 metal bağlantıdan oluşan yer
ölçmesinde kullanılan ölçme cihazı.
gyro compass jayro pusulası bir dönme pervanesinde üretilen çiftler nedeniyle ikinci ekseni dünyanın dönme eksenine
paralel konumdan uzaklaşmasıyla işleyen pusula.jayro pusulası manyetizmadan bağımsızdır
ve otomatik olarak gök meridyeninde doğrultuya girer.bununla beraber düzgün bir itme güç
kaynağına ihtiyaç duyar ve belirli durumlarda dinamik hataya maruzdur.bazı hava araçlarındaki
pusulalarda stabilite kazanmak için cayro kullanırlar.temel olarak manyetik meridyene
dayanırken bunlar gerçek cayro pusulasından ayırt edilebilir.
gyroazimuth theodolite jayroazimut teodoliti bknz. gyrotheodolite
gyromagnetic compass cayromanyetik pusula manyetik bir dedektör ünitesi ile azimut ölçeğinin korunduğu yönlü cayroskop.
gyromeridian indicating cayromeridyen gösterme aleti bknz. cayroteodolit.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 47/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
instrument
gyroscopic stabilization cayroskopik stabilizasyon bir kara veya deniz aracının yükseklik ve/veya rotasında cayroskop kullanılarak sağlanan
denge.ayrıca bir hava aracındaki kameranın arzu edilen bir yükseklikte,bir cayroskop
vasıtasıyla tutulması
gyroskope cayroskop inersiyal bir koordinat sisteminde newton’un dönme kanununu kullanam birleşik destekleyici
okuma düzeneği ve dönen bir pervaneden oluşan cihaz.bu alet birçok yön bulma,yön tutma ve
yükseklik stabilizasyon sistemlerinde temel algılayıcı olarak kullanılır.
gyrotheodolite cayro teodolit yıldızlar yer işaretleri yada görünür istasyonlara gerek duymaksızın gece gündüz her türlü
hava koşullarında gerçek azimut referansı sağlayan bir cayroskopun tutturulduğu veya monte
edildiği teodolit.
hachuring (jcs) tarama yöntemi eğimlerin yönünde birbirine bağlı olmayan kısa gölgeli çizgilerle çizilmiş haritada veya hava
haritasında rölyef temsil etme metodu.
hack chronometer çentik kronometre kayıt amaçlı değilde görsel referans için kullanılan kronometre.
halation halasiyon (fotogrametri) fotografik görüntüleri uygun sınırlarına doğru yaymak. böylece fotoğrafta parlak
obje boyu bir arka planda görünürlüğü artacaktır.
half merk yarım merke bak indeks merken.
half model yarım model sağ ve sol tarafına konan iki bindirilmiş yakınsak fotoğraflardan oluşan stereoskobik model.
half section yarım bölge ortak sınırı olan bir bölgedeki herhangi iki çeyrek bölge. genellikle kuzey yarı, güney yarı, batı
yarı, doğu yarı diye adlandırılır.
half tide level yan gel git seviyesi bknz. ortalama gel git seviyesi.
half-tide level yarım gel-git yüksekliği bak ortalama gelgit yüksekliği.
halftone yarım ton (jcs) değişken ölçü ve şekilde düzenli boşluklu noktalar (tram). temsil ettikleri koyuluk tonları ile
doğru orantılı serilerle temsil edilen, herhangi bir fotomekanik baskı yüzeyi veya bu yüzeyden
elde edilen detay ve ton değerleri içeren baskı. ayrıca bknz. yarım ton tram, orta ton.
halftone screen yarım ton tram (jcs) kesişmeler arasında şeffaf açıklıklar oluşturan, dik açılarda kesişen, cam üzerindeki düzenli
mat çizgiler serisi. devamlı veya solid görüntüleri tramlı ( noktalı ) kılmak için bir kamera
işlemi. ayrıca bknz. kontak tram, yarım ton.
hammer projection hammer izdüşümü (e.hammer,1892) zenital (başucu) eşit alan (lambert ) izdüşümünde bir değişik uygulama ki
merkez meridyenden her paralel boyunca yatay mesafelerin ikiye katlanması. bu, lambert’in
deiresel şeklini elips olarak değiştirir. mollweide izdüşümünde görüldüğü gibi, ekvator düz çizgi
olmak üzere tüm paraleller eğimlidir.
hand level el nivosu yaklaşık nivelman amaçlı elde taşınan alet. bölünmüş görme alanına sahip bir görüş tüpünden
ve alet dengede tutulurken boru düzecin görüntüsünün yarısını bir alanda,diğer alandaki
yarısını kesen yatay artı kıldan oluşmuştur.
hand proof elle yapılan ilk örnek ofset matbaacılıkta, mürekkepleme, nemlendirme ve ilk baskının el baskı tabakası kullanılarak
elde edilmesi.
hanging level asma nivo kullanımda olduğunda seviye tüpünün yükseklik olarak destek noktalarından daha aşağı
olacak şekilde yerleştirilmiş boru düzeç.
harbor and approach chart liman ve yanaşma sahası askeri alanlara yakın yerlerde yapılacak manevra demirleme faaliyetleri, limana giriş/çıkış
(ha) sürelerinde kanal koruması, veya kıyı/liman yaklaşma alanları ile ilgili tehlikeli bölge
yaklaşımlarında kılavuzluk faaliyetleri bilgilerini destekleyici, yararlı, denizcilikle ilgili detaylı
bilgileri sağlayan harita 1:10.000’ den 1:100.000’ e kadar ölçekte üretilir.
harbor chart liman haritası limanlarda veya daha küçük su yollarında denizcilik faaliyetleri ve demirleme için tasarlanan
denizciliğe ait harita.
hardcopy basılı belge kağıt, fotografik altlık veya diğer medyaya basılan ve doğrudan kullanıcı tarafından
yorumlanabilen ürünler.
hardcopy exploitation basılı belge işleme kısmı dma sayısal üretim sisteminin, varolan dma fotogrametrik ekipmanı için yazılım güncellemesi
segment (he/s) içeren ve üçgenleme için yeni bir bilgisayar sunan kısmıdır.
harmonic harmonik ilişkili oduğu periyodik bir büyüklüğün frekansının katlarından oluşan bir frekansa sahip
sinüzoidal büyüklük.bknz. ayrıca birleşik harmonik hareket, gravitasyonel harmonikler,
sektörel harmonikler, basit harmonik hareket, küresel harmonikler, zonal harmonikler.
harmonic coefficients harmonik katsayılar kapalı bir yüzeyi modellendirmek amacıyla kullanılan trigonometrik terimlerden müteşekkil
katsayılar.
harmonic component harmonik bileşen periyodik bir büyüklüğün çözüldüğü basit sinüzoidal bileşenlerden herhangi biri.
harmonic constans harmonik sabitler herhangi bir yerdeki gelgit yada gelgit akımlarının harmonik öğelerinin genlik ve epokları.
harmonic constituent harmonik öğe bknz. öğe
harmonic expressions harmonik ifadeler iki yada üç boyutta düzensiz eğrileri modellemek amacıyla kullanılan sonsuz serilerin
trigonometrik terimleri.
harmonic function harmonik fonksiyon laplace eşitliğini sağlayan herhangi bir gerçek fonksiyon.
harmonic motion harmonik hareket dairesel bir hareketin böyle bir harekete ait daire üzerine izdüşümü.
hassler base line measuring hassler baz hattı ölçüm düzeneği ağaç bir kutu içinde ucu uca yerleştirilmiş dikdörtgen demir çubuklardan oluşan optik baz hattı
apparatus ölçüm cihazı.herbir çubuk 2 m. uzunluğundadır.düzeneğin toplam uzunluğu 8 metredir.
hayford bowie method of hayford bowie izoslatik izolastik denge etkisinin düzeltilmesi için gravite üzerinde topoğrafik ve izoslatik dengenin
isostatic reduction indirgeme yöntemi hesaplanması yöntemi.bu yöntemin mekaniği hayford gravite altlıklarının kullanılmasını içerir.
3
hayford bullard (or bullard) hayford bullard izoslatik 2.67 gr/cm yoğunluklu sonsuz ve kalınlığı gravite istasyonunun yüksekliğine eşit bir plakanın
method of isostatic reduction indirgeme yöntemi etkisinin hesaplandığı daha sonra deniz seviyesinin eğriliği ve istasyonla topoğrafya arasındaki
yükseklik açısından düzeltildiği yöntem.
hayford deflection templets hayford sapma altlığı dünyanın şekli ve izostasi ile ilgili çalşmalar için kullanılan altlık.topoğrafik ve izostatik
indirgemelerle bağlantılı olarak haritadan yükseklik okumalarında plastik altlıklar
kullanılır.düşey sapma çalışmalarında kullanılan altlıklar herbir kompartımanı oluşturan komşu
yayların yarıçapların istasyondaki çekül eğrisi üzerinde olan kitle etkisinin kolayca
hesaplanabilecek şekilde harita ölçeğiyle ve azimutla ölçeklendirildiği radyal çizgiler ve
dairelerden oluşur.
hayford effect hayford etkisi deniz seviyesinin altında ve üstünde çeşitli mesafelere uzayan birim yoğunluklu kitlelerin
gravite üzerindeki doğrudan etkisi.bu etki referans sferoidle jeoid arasındaki yükseklik farklarını
gözardı eder.
hayford gravity hayford gravite anomalileri hayford tarafından geliştirilen pratt’ın izoslası kuramına göre izoslatik denge seviyesinin
anomalles/hayford anomalles hesabıyla elde edilen gravite anomalileri.
hayford gravity templets hayford gravite altlıkları azimutla ilgili hiçbir işlem olmaması dışında hayford düşey sapma altlıklarına benzeyen aynı
büyüklük ve şekildeki dairelerle çevrili kompartmanlardan oluşan gravite çalışmalarıyla
bağlantılı olarak kullanılan altlıklar.herbir altlık ancak hazırlandığı ölçek ve projeksiyon için
kullanılabilir.
hayford spheroid (ellipsoid) hayford sferoidi aşağıdaki yaklaşık boyutlara sahip elipsoid . büyük yarı eksen 6 378 388.0 m. küçük yarı
eksen 6 356 909.0 m.basıklık 1/ 297.00
haze sis atmosferin parlaklık derecesi
heading baş açısı uçağın veya geminin boylamsal ekseninin gösterdiği doğrultu. genellikle kuzeyden (gerçek,
manyetik, grid, compos) olan saat yönündeki açı derece cinsinden belirtilir.
height yükseklik bir nokta,nesne yada yüzeyin yerden yada diğer bir referans düzleminden olan düşey
yüksekliği. yükseklik aşağıdaki şekilde ifade edilen çok düşük (500 fitin altında) düşük (500-
2000 fit arası) orta ( 2000-25000 ) ,yüksek (25000-50000) ve çok yüksek (50000 fitin üzerinde)

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 48/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
bknz. ayrıca altitude yükselme,elipsoid yüksekliği,jeoid yüksek
height anomaly yükseklik anomalisi referans sferoidinin üstündeki arazi noktasının yüksekliği ile normal çekül eğrisi doğrultusunda
ölçülen karşılık gelen normal yükseklik arasındaki fark.
height differential yükseklik diferansiyeli homojen yüzey alanındaki başlıca yükseklik grupları arasındaki yükseklik farkı.
height displacement yükseklik yer değiştirmesi bknz. kurtulma yer değiştirmesi.
height finder yükseklik bulucu eğik mesafeden çok düşey yükseklikleri gösterecek şekilde yapılmış stereoskopik uzunluk
ölçer.bknz. ayrıca stereometre
height of eye correction bakış yüksekliği düzeltmesi ufuğun iniş çıkışına bağlı olarak seksant yüksekliğine getirilen düzeltme.diğer adı iniş çıkış
düzeltmesi.
height of instrument alet yüksekliği 1. (düzeçleme) bir nivelman hattının görüş hattı ile seçilmiş datum arasındaki mesafe. 2.
transit teleskopu yada teleskopik alidatın yer işareti merkezi arasındaki yükseklik. 3.
(trigonometrik nivelman) teodolitin yatay ekseni ile yer işareti arasındaki mesafe.
height of the tide gelgit yüksekliği genellikle fit olarak ölçülen gelgitin herhangi bir anındaki su seviyesi ile plan datumu arasındaki
düşey mesafe.
heliotrope helyotrop uzak mesafeli jeodezik ölçmelerde güneş ışığını uzak bir noktaya yansıtmak için kullanılan
cihaz.bknz. ayrıca selenotrope.
helipad heliped helikopterlerin iniş ve kalkışı için tasarlanan alan.
heliport heliport helikopterlerin bakım,servis onarımlarının yapıldığı tesis.
hellocentric helyosentrik orijin olarak güneşin merkezini alan sisteme göreceli olarak
hellocentric parallax helyosentrik paralaks bknz. yıllık paralaks.
helmert’s gravity formula of helmert’in 1901 gravite formulü dünyanın önceden belirlenmiş basıklık değerine uymayan 1901 yılındaki gravite değerlerine
1901 dayanarak helmert tarafından teorik gravite için geliştirilmiş formül.
helmert’s gravity formula of helmert’in 1915 gravite formulü üç eksenli bir elipsoid üzerindeki teorik gravitenin hesabı için bir formül.elipsoidin üç eksenli
1915 olmasından dolayı boylam terimini de içerir. bk. boylam terimli gravite formülü.
hemispherical map yarıküreye ait harita ekvator veya meridyenlerle sınırlı, dünya yüzeyinin bir yarısının haritası.
hidden lines gizli çizgiler üç boyutlu objelerde izdüşümü görüntüsünün gizli kalan çizgi bölümleri.
hierarchy hiyerarşi (sayısal) detayları, detay tipi ve önemine göre sınıflayan bir sistem. örneğin, bazen düşük
numaralı detaylar aynı konumu kullanan yüksek numaralı detaylar tarafından maskelenir.
high yüksek 25000 ile 50000 fit arasındaki yükseklik.
high altilude yüksek rakım özellikle 10.000 m. üzeri rakımlar (33.000 feet) bak rakım.
high density tape (hdt, hddt) yüksek yoğunluklu teyp (yyt, genel amaçlı bilgisayar sistemleri ile doğrudan uyuşumlu olmayan çok yüksek hızlı veri
yyst) depolama için analog bir kayıt ve okuma sistemi. dma tarafından sayısal üretim sistemi üretimi
altında kaynak görüntü için kullanılmıştır. kaynak görüntünün sayısal veri olarak transfer
edilmesi sebebi ile yüksek yoğunluklu sayısal teyp olarak da bilinir.
high oblique photograph yüksek eğimli fotoğraf bknz. eğimli hava fotoğrafı.
high rod yüksek mira bknz. uzun mira.
high speed digital chart (hsdc) yüksek hızlı sayısal plan (yhsp) seyrüsefer ve ihtilafları önlemeye ait görüntüleme sistemlerini destekleyen seçilmiş ve
genelleştirilmiş kıyı, liman ve yaklaşma plan bilgilerine ait vektör sayısal haritadır. yhsp
geliştirilirken ulusal okyanus dairesi ile koordine edilmiş ve sayısal veri değişim formatında
detay düzenleme komitesi tarafından üretilmiştir. yhsp'nin, şu anda dma tarafından üretimi
yapılmamaktadır.
high tide yüksek gelgit bknz. yüksek su.
high water üst su yükselen gelgitle yüzeyin su seviyesinin ulaştığı en yüksek sınır.üst suya astronomik gelgitin
ürettiği kuvvetler ve meteorolojik şartlar neden olur.diğer adı yüksek gelgit.
high water full and change üst su doluluğu ve değişim bknz. liman kuruluşu.
high water interval yüksek su aralığı bk.aysal gelgit aralığı
high water line yüksek su hattı suların yüksek sudayken yükseldiği kıyı üzerindeki hat. gelgitsel sularda yüksek su hattı tam
olarak ortalama yüksek su ile kıyının kesişimidir.yüksek su hattı bir nehrin yatağı ile kıyısı
arasındabir sınır hattıdır.
high water lunitidal interval üst su ay gelgit aralığı bknz. ay gelgit aralığı.
high water springs üst su kaynağı bknz. ortalama üst su kaynağı.
higher high water daha yüksek üst su gelgit karışık karakter sergilediği gelgit gününde oluşan yüksek suların daha yüksek olanı.
higher high water interval daha yüksek su aralığı ayın lokal veya greenwich meridyeninden transit geçişi ile bir sonraki daha yüksek su
arasındaki zaman aralığı.bu ifade günlük eşitsizliğin önemli miktarda olduğu durumda kullanılır.
higher low water daha yüksek alt su gelgit karışık karakter sergilediği bir günde iki alt sudan yüksek olanı.
higher low water interval daha yüksek su aralığı ayın lokal veya greenwich meridyeninden transit geçişi ile bir sonraki daha yüksek düşük su
arasındaki zaman aralığı.bu ifade , önemli miktarda günlük eşitsizlik olduğunda kullanılır.
highest elevation en büyük yükseklik bir harita veya plandaki ,en yüksek rölyefin yüksekliği.
hill plane tepe düzlemi kontrol noktalarını oluşturan üç yer işaretinin konumlarını içeren düzlem. bu, bazen yatay bir
düzlem de olabilir.
hill shading (jcs) tepe gölgelemesi harita üzerinde belirli bir doğrultudan ışık parlıyormuş gibi yüksek yer seviyesi tarafından
düşecek gölgeleri resmetme şeklinde rölyef temsil etme metodu. tepe çalışması olarak da
adlandırılır. aynı zamanda shaded relief bknz.
historical chart tarihi deniz/hava haritası belirli bir zaman için olası oşinoğrafik özellikleri belirlemek üzere geçmiş yılların verilerinden
derlenmiş deniz/hava haritası.
history overlay tarih kaplaması batimetrik derlemede kullanılan iskandil verilerinin kaynaklarını gösteren özel hazırlanmış mat
plastik materyal.
holiday tatil bir alanı kapsayan görüntüde istenmeyen atlamalar.
hologram hologram harici bir objenin üç boyutlu özellikleriyle birlikte tekrar oluşturulmasına denir. bu objeyi yapışık
ışıklarla aydınlatma ile sağlanır.
hologrammetry hologrametri üç boyutlu holografik görüntü oluşturma ve holografi yardımıyla kabul edilebilir oluşlar elde
etme sanatı veya bilimidir.
homogeneous surface area yüzey alanı aynı genel yüzey kompozisyonuna sahip detayların bir grubu.
homojen
homologous eşlenik bir görüntüde verilen bir nesnenin veya noktalar serisinin noktalarının farklı perspektif merkezi
iki veya daha fazla izdüşümde de ortak olması durumu.
homologous images eşlenik görüntüler iki veya daha fazla bindirilmiş farklı perspektif merkezi olan yalın nesnenin görüntüleri.
homologous photographs eşlenik fotoğraflar değişik kamera istasyonlarına sahip iki veya daha fazla bindirilmiş fotoğraf.
homologous rays eşlenik işınlar homolog görüntü çiftine ait bir noktaya karşılık olan iki perspektif ışın.
homolographic homolografik (benzeşik) harita eşit alan harita izdüşümü. bu terim, mollweide homolografik izdüşümü gibi bazı özel harita
(homalographic) map izdüşümü izdüşümlerinin gösteriminde tanımlanır.
projection
horizon ufuk herhangi bir yerden görüldüğü şekilde gökyüzü ile yerin birleşmiş görüntüsü.diğer adı görünen
yada lokal ufuk.görüş noktası,deniz seviyesine çok yakınsa görünen ufuk gerçek ufuk
olur.bknz. ayrıca görünen ufuk, yükseklik göstergesi gök ufku,sahte ufuk,geosentrik
ufuk,jeoidal ufuk,geometrik ufuk,radar ufku,gerçek ufuk.
horizon camera ufuk kamerası diğer hava kameraları ile birlikte kullanılır ve diğer fotoğraf alınırken ufku aynı anda çekmek
için kullanılır. ufuk fotoğrafları diğer fotoğrafların dönüklüklerini gösterir.
horizon closure ufuk yaklaşması bak yaklaşma hatası açıklama 6.
horizon coordinate system ufuk koordinat sistemi bknz. ufuk koordinat sistemi.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 49/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
horizon photograph ufuk fotoğrafı -diğer fotoğrafla birlikte çekilmiş, çekim anındaki o fotoğrafın yöneltmesini yapmamasına
yardımcı olan ufkun fotoğrafı.
horizon prism ufuk prizması optik aletlerin içine konulan ve görülen ufku gözlemlemeye yarayan bir prizma.
horizon profile ufuk profili bir nokta etrafında 360o devam eden yatay açılara karşılık çizilen düşey açıların çizimi. bak
ufuk fotoğrafı.
horizon sweep ufuk taraması tanıma ve sonradan kullanım amaçları için tanklar, tepeler, binalar, sinyaller gibi başlangıçta
işaretlenen ve saat istikametinde kayıt edilen bir ön keşif tekniği.bknz. horizon profile.
horizon system of coordinates ufuk koordinat sistemi birincil (temel) büyük daire olarak görsel ufuk hattının alındığı genellikle enlem , azimut ve
azimut açısından oluşan görsel koordinat kümesidir. ufuk koordinat sistemi diye de adlandırılır.
horizon trace ufuk izi gerçek ufkun görüntüsünü içeren fotoğraf düzlemindeki hayali çizgi; bu da fotoğraf düzlemi
perspektif merkezini veya mercek arka nodal noktasını içeren ufki düzlem kesişmesiyle oluşur.
bak gerçek ufuk.
horizontal axis yatay eksen bir teodolit yada transitin dürbününün döndüğü eksen.
horizontal bridging yatay köprücülük bknz. bridging.
horizontal circle yatay daire yatay açıların ölçülebildiği bir transitin alt tabakasına tutturulmuş taksimatlı daire.
horizontal closure error yatay kapanma hatası bknz. kapanma hatası tanım 8.
horizontal control yatay kontrol ortak bir yatay datumda coğrafi yada grid koordinatları bilinen istasyonlardan oluşan ağ.yatay
datum haritada gösterilen sağa ve yukarı değerler yada paralel ve meridyenlerle haritalanacak
niteliklerin yatay konumlarını kontrol eder.yatay kontrol işaretlenmiş temel ve işaretlenmemiş
yardımcı istasyonlar içerir.
horizontal control datum yatay kontrol datumu yatay kontrol ölçmeleri için temel olan enlem ,boylam bu noktadan çizilen doğrunun azimutu ve
referans elipsoidinin iki sabiti bilinen geodezik referans noktası.yatay kontrol datumu bir kıtaya
genişletilebilir yada küçük bir alanla sınırlandırılabilir.diğer adı yatay datum,yatay jeodezik
datum.
horizontal control station yatay kontrol noktası konumu enlem boylam yada x y grid koordinatlarıyla hassas bir şekilde belirlenmiş
istasyon.diğer adı yatay kontrol noktası.
horizontal control survey net yatay kontrol ölçüm ağı bknz. ölçme ağı tanım 1.
horizontal deformation yatay deformasyon relatif yönletmede, bridging hatası, swing hatası z hareket hatasından yatay datumundan
etkilenmesi.
horizontal direction yatay yön ortak bir ilk yöne indirgenmiş bir nirengi istasyonundaki gizlenmiş yatay açılar.
horizontal extension yatay sıklaştırma bknz. sıklaştırma tanım 2.
horizontal geodetic datum yatay jeodezik datum bknz. yatay kontrol datumu.
horizontal intensity yatay şiddet manyetik alanın manyetik meridyen düzlemindeki yatay bileşenin şiddeti.
horizontal parallax yatay paralaks 1.(astronomi)gözlemcinin ufuk hattındaki cismin jeosentrik paraksı.bu açı dünyanın bu
cisimden bakıldığındaki yarıçapına eşittir.2. (fotogrametri) bknz. steleskopik paralaks.
horizontal pass point yatay pas noktası bak pas noktası.
horizontal photograph - yatay fotoğraf ekseni yatay olan kamera ile çekilmiş fotograf.
horizontal plane yatay düzlem 1.grovite doğrultusuna dik olan düzlem. bu düzlem geoide teğet veya böyle bir düzleme
paraleldir. 2. (ölçme) üzerinde açı ve mesafe ölçülen, çekül doğrultusuna dik düzlem.
planimetrik ölçümlerde bütün çekül doğruları birbirine paralel ve bütün yatay düzlemler birbirine
paralel kabul edilir.
horizontal refraction yatay refraksiyon bir hedef ile gözlem aleti arasındaki ışık ışınlarının yatay eğilmesi sonucundaki ölçmedeki tabii
hata.ışık değişimleri neticesinde ışığın izlediği yol boyunca havanın yoğunluk değişimlerinden
farklılıklardan oluşur.ayrıca bknz. yer refraksiyonu.
horizontal stadia yatay stadya stadya mirasının yatay tutulduğu ve stadya kıllarının gözlem anında düşey olduğu durumda
uzaklık ölçme yöntemi.
horizontal taping and şerit ve çekülle yatay ölçme şeritin yatay tutulduğu ve ilgili taksimatın çekül ipiyle yere izdüşürüldüğü sistem.
plumbing
horizontal/vertical bridging yatay/düşey köprüleme bknz. köprüleme.
horizontal/vertical extension yatay/düşey sıklaştırma bknz. sıklaştırma tanım 2.
horizontalizing the model modeli yataylama bknz. nivelman tanım 2.
horizontly controlled yatay kontrollü fotoğrafçılık alım uçağı ve yerdeki iki veya daha fazla jeodezik belirlenmiş noktaların arasındaki mesafenin
photography ölçülüp kayıt edilmesi ile elde edilen kartoğrafik hava fotoğrafçılığı. shoran ve shiron mesafe
ölçüm aracı olarak kullanılır. sonuç, kayıt edilmiş mesafeyle ilişkilendirilmiş fotoğrafların yatay
olarak konumlandırılmasına bağlı olarak kesinleşir. bu konumlama bilgileri harita yapım işinde
yatay kontrol verileri olarak kullanılır.
horre bow tallcott enlem belirleme yöntemi bknz. enlem belirleme zenit dürbün yöntemi.
horrebow level attachment horrebow nivo eki horrebow talcott yöntemiyle enlem gözlemlerinin yapılabildiği dürbün mikrometresiyle birleşik
olarak kulanılan nivo.
hot spot sıcak nokta (fotoğrafçılık) baskı ile veya okuyucu ile izdüşürülen bir görüntüde istenmeyen küçük parlaklık
veya yansımaların oluşturduğu alan.
hotine oblique merkator eğik merkator yeryüzünü 5 enlem bölgesine bölen, özellikle lansat görüntüleri için geliştirilmiş harita
hotine izdüşümü. her bölgede, landsat uydusunun yörüngesine uygun olarak eğik şeritler bir düzleme
aktarılır. izdüşüm ekseni tarama merkezlerine yaklaşık uygundur.
hour angle saat açısı bir gök cisminin üst geçişinden itibaren geçen zaman onun saat açısıdır.gözlemcinin
astronomik meridyeni ile cismin deklinasyon dairesi arasınada batıya doğru ölçülen açı.bknz.
ayrıca greenwich saat açısı lokal saat açısı ,yıldız saat açısı.
hour angle of difference saat açısı farkı bknz. meridyen açısı farkı.
hour angle system (of saat açısı sistemi ekvator ve lokal meridyenin sırasıyla 1 nci ve 2 nci referans düzlemleri olduğu eğri gök
coordinates) koordinat sistem.gök cismi,saat açısı ve deklinasyonla ifade edilir.
hour circle saat dairesi düzlemi gök ekvatoruna dik olan gök küresi üzerindeki herhangi bir büyük daire.diğer adı
deklinasyon dairesi,rektasansiyon dairesi. bknz. ayrıca gök meridyeni.
hull ıntegrity test site charts kabuk doğruluk testi mevki denizaltı test dalma alanları için ayrıntılı batimetrik ve çevresel veri sunan harita.
(hıts) deniz haritaları
hydroggraphic digital data hidrografik sayısal veri okyanus, deniz, göl, ırmak ve diğer sular ile bunlara komşu kıyı alanlarının fiziksel detaylarının
ölçülmesi ve tanımlanmasından türeyen farklı sayısal şekildeki bir veri türüdür.
hydrographic chart (tcs) hidrografya deniz haritası verilen bir deniz veya deniz ve kara alanı için su derinliği, dip(deniz dibi) doğal yapısı, dip ve
kıyı çizgisi eş yükselti eğrileri, gel ve akıntıların gösterildiği deniz (nautical) haritasıdır. aynı
zamanda deniz(marine) haritası, deniz (nauthical) harita da denir.
hydrographic datum hidrografik datum iskandil ölçmeleri derinlik eğrileri ve kıyı ve açıkların yüksekliklerini referans alan düzlem.
hydrographic detail hidrografik detay su kütlesinin altında ve deniz kenarında bulunan detaylar.
hydrographic feature hidrografik detay bknz. hydrographic detail.
hydrographic information hidrografik bilgi işleme sistemi hibis, çeşitli kaynaklardan gelen hidrografik verinin önişleme, birleştirme, entegre etme ve
handling system (hihan) (hibis) hazırlama işlemlerini otomatize edecek olan detachment stennis uzay merkezi (hol) tarafından
geliştirilmekte olan bir yazılım/donanım sistemidir.
hydrographic reconnaissance hidrografik keşif bir bölgede bulunan suyun belirli derinlikleri, sahil eğimi, alt tabakanın tabiatı ve mercan
kayalığı, kayalıklar, kumsallar ve insan yapısı engellerin konumunun keşfi.
hydrographic survey hidrografik ölçüm körfez, liman, göl veya nehir gibi önemli su kütleleriyle ilgili kaynakların durumu, kum, setler,
fenerler ve şamandıralar; ve nehirlerle ilgili olarak akım kontrolu, gelişme gücü, nehiryolu, su
kaynakları ve su depolaması amaçları için tanımlanan ölçüm.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 50/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
hydrography (jcs) hidrografi 1. okyanuslar, denizler, göller, nehirler ve bitişik kıyı alanlarının fiziksel detaylarının
tanımlaması ve ölçümleri ile denizcilik amaçlarıyla bunların özel işaret edilen kullanımları ile
ilgilenen bilim. 2. bu topografik bölümüyle ilgili olan su ve drenaj detayları.
hydrology hidroloji hidroloji en geniş kapsamıyla suyun özellikleri, kanunları, doğası, onun fiziksel, kimyasal ve
fizyolojik ilişkileri, onun dünya üzerinde dağılımı; ve insan yaşamı ve ilgili alanları üzerinde
sirkülasyon etkisinin özellikleriyle ilgilenir.
hyperfocal distance hiperfocal mesafe kamera merceğinin sonsuza odaklandığında en yakın nesneye olan mesafe.
hyperstereoscopy hiperstereoskopy kamera bazının uzatılmasıyla rölyef etkisi dikkat çekilir derecede büyütülmüş olan stereoskopik
görüntüleme. görüntüleme oranı, büyütülmüş stereo rölyef uzatılması stereoskopik büyültme
diye de adlandırılır. bak düşey büyütme.
hyroscopic hyroskopik kağıt film gibi materyallerin, nem olarak genişlemesi veya sererek kuruması özelliği.
ıce chart buz haritası genellikle, seyire açık su yollarına referans olan buz konumunu gösteren haritadır.
ıce surveillance products. buz gözetleme ürünleri toplu ve dağınık haldeki buz konumu bilgileri için kullanılan ürünler, raporlar ve taslak
haritalarıdır
ideal earth ideal yeryüzü bknz. denge teoresi.
ideal sea level ideal deniz seviyesi çekül hattına her yerde dik olan teorik deniz seviyesi.bu seviyeye göre olan tüm iskandil
derinlik ölçüleri mukayese edilebilir.
ıimagery interpretation (jcs) görüntü yorumlama görüntüde sunulan etkinliklerin, ve arazinin saptanma, tanınma, belirlenme ve tanımlanma
yöntemi.
iısostere izoster eş atmosfer yoğunluklarını birbirine bağlayan noktalar hattı.
iısotimic izotimik belirli bir zamanda uzayda eşit değere sahip niteliğe ait olan.
image görüntü 1.fotoğrafik materyal üzerine üretilen tüm doğal veya insan yapısı nesneler, nitelikler ve
aktivitelerin resim olarak kalıcı olan kayıtları. bu görüntüler, görsel algılama veya diğer
elektromanyetik spectrum algılayıcıları örneğin termal kızılötesi ve yüksek çözünürlüklü radar
sayesinde elde edilir.bak inşa edilmiş görüntü, eşlenik görüntüler, gerçek görüntü, ters görüntü,
termal görüntü, kuvvetli görüntü. 2.radar üzerindeki gibi görsel sunular.
image point görüntü noktası (fotogrametri) bir fotoğraftaki, yeryüzünde belirli bir nesneye ilişkin görüntü.
image correlation görüntü korelasyonu aynı coğrafi bölgeye ait farklı algılayıcılardan okunan iki görüntü arasında konum ve fiziksel
özelliklerin birbiriyle ilişkilendirilmesi.
image depradotion görüntü hassasiyetini azaltmak (fotogrametri) algılama sistemindeki temel optimun görüntüleme potansiyelinde, algılama
işlemi sırasında oluşan hatalardan dolayı meydana gelen azalma. kalitedeki düşüş kaçınılan
faktörlerden kaynaklanır. örneğin, atmosferik, kar kaplanması vb.
image direction görüntü doğrultusu fotoğrafik negatif veya pozitif görüntü yönünün emülsiyonun pozisyonuna göre tanımlamada
kullanılan terim. bknz. emülsiyon-baz, emülsiyon-emülsiyon, doğru okuma, yanlış okuma.
image distortion görüntü bozulması bir fotoğraftaki görüntünün durumunun, fotoğrafın perspektif karakterini değiştirecek
derecedeki bozulması. görüntü bozulmasının sebepleri, mercekleri ani değişiklik, film ya da
kağıdın büzülmesi ve film veya kameranın hareketini içerir.
image enhancement görüntü zenginleştirmesi bir görüntünün kalitesini geliştirecek birçok işlemden herhangi birisi. bu işlemler, kontrast
geliştirme, çözünürlülük arttırma, özel filtre kullanma gibi işlemlerdir.
image motion görüntü hareketi kameranın yere göre hareketinden dolayı, hava fotoğrafındaki görüntünün bulanıklaşması veya
sönüklenmesi.
image motion compensition görüntü hareketi düzenlemesi yeryüzü nesnelerini fotoğraflarken, hava ve uzay aracının ileri hareketine uygun olarak filmin
hareketinin düzenlemesi.
image motion compensition görüntü hareket düzenlemesi panoramik kamera sistemlerinde, merceklerin değiştirilmesi veya negatif yüzeyinin
distortion bozulması değiştirilmesi (pozlama zamanında görüntü hareketinin düzenlenmesi için kullanılan hareket)
sebebiyle yer noktasının kendi olması gereken silindirik konumundan yer değiştirmesi.
image motion facrtors görüntü hareket faktörleri görüntü hareketinin, uçak yersel hızıyla ve mercek odak uzaklığıyla doğrudan değiştiği ve
yükseklikle ters orantılı olan bütün faktörler.
image plane görüntü düzlemi bak fotoğraf düzlemi.
image processing görüntü işleme fotoğrafik veya görüntü verilerine uygulanabilen her çeşit işlemlerin hepsi. bunlar, görüntü
sıkıştırması, görüntü düzeltmesi, görüntü zenginleştirmesi, filtreleme ve diğer tanımlama
tekniklerini içerir ama bunlarla sınırlı değildir.
image ray görüntü işını yeryüzündeki nesneden kameranın merceğinden ve fotoğraf üzerindeki görüntüden geçen
doğrusal hat. bak perspektif ışın.
image ray görüntü ışığı yerdeki nesneden kamera merceklerinden geçerek fotoğraf üzerine düşen düz hat.bknz.
ayrıca perspektif ışın.
imagery görüntüler müşterek olarak, elektronik olarak üretilmiş nesnelerin sunuları veya filmlerin üzerinde optik
ortamda, elektronik görüntüleme aletleri veya diğer medyalar
imagery interpretation key görüntü yorumlama anahtarı görüntü yorumlayıcılara görüntü üzerindeki nesnelerin çabuk tanımalarına yardım eden
diagram,plan,tablo ve listeler.
imagery interpretotion key - görüntü tanıma anahtarı görüntü üzerinde görülen nesnelerin hızlı tanımlanmasında görüntüleri çevirmeye yardımcı
olan her türlü diyagram, tablo grafik, liste veya örnek setleri.
imagery sortie görüntüler için sorti hava görüntülerinin kaydetmek amacıyla bir uçağın yaptığı bir tek uçuş.
imagery sortie(sortie)(jcs) görüntüleme uçuşu hava görünteleme kaydı yapmak için bir uçakla yapılan tek bir uçuş.
imagery(jcs) görüntü elektronik gösterim araçlarııyla, filmle veya diğer medyayla elektronikolarak yeniden üretilen
nesnelerin müştereken temsili.
imaging systems görüntüleme sistemleri (uydu) uydu üzerinde taşınan görüntüleme sistemleri uygulamaları ile karşılanan ihtiyaçlara
göre iki ana katagoriye ayrılır, 1)ilişkilendirmek için uzaktan algılama; nesnenin durumunun
daha çok önemli ve geometrisinin daha az önemli olduğu durumlar diye açıklanabilir2)uydu
fotogrametrisi; geometri daha çok önemli nitelik daha az önemli olduğu durumlarda diye
açıklanabilir
imaging systems (satellite) görüntüleme sistemleri(uydu) uydularda bulunan görüntüleme sistemleri ihtiyaçlara göre iki temel kategoride incelenebilir: (1)
uzakta algılama yorumlamasında görüntülenen nesnenin doğası birincil öneme, geometri ise
ikincil öneme haizdir ve (2) uydu fotogrametrisinde geometri birincil öneme nesnenin doğası
ikincil öneme haizdir.
impersonal micrometer kişisel olmayan mikrometre bknz. transit mikrometre.
impersonal mikrometer genel mikrometre bak transit mikrometre.
import ithal veri veya yazılımın bir sistemden bir başka sisteme getirilme işlemi.
import girdi verileri veya yazılımı bir sistemden başka bir sisteme getirme işlemi.
imposition yükleme bir düzlem üzerindeki basım bölgesinde negatiflerin veya pozitiflerin, yerleştirilmesi ve
birleştirilmesi.
impression baskı bir baskıda bir levha tarafından alınmış mürekkepli görüntü. çoğunlukla baskı kapasitesinin ve
ürününün ölçmede kullanılır.
in and out station giriş çıkış noktası bir travers noktasına giden azimuta 180 derecelik hayali bir kırılma açısı ekleyerek bir sonraki
noktayı bir önceki noktayla çakıştırıp erişile bilen fakat gidilmeyen bir şekilde ayarlanan travers
noktası. travers hesaplarında sıradan bir nokta gibi işlem görür.
incident nodal point ilgili nodal noktası bak nodal noktası açıklama 1.
ındex chart indeks haritası seyir (navigation) haritaları, deniz seyir yönleri vb. gösteren ve sınırları gösterir özet haritadır.
ındex contour line (jcs) ana eşyükselti eğrisi (ana ara eşyükselti eğrilerinden ayırmak için daha koyu çizilerek vurgulanan eşyükselti eğrisi. ana
münhani) eşyükselti eğrileri, yükseklik okumayı sağlamak amacıyla her beş eşyükselti eğrisinde bir defa

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 51/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
gösterilir.
ındex correction indeks düzeltmesi 1. ölçeğin yanlış yere konulması sonucu oluşan sabit hatayı düzeltmek için, taksimatlı bir
ölçme cihazı ile yapılan okumaya uygulanan düzeltmedir; indeks hatasının tersidir. 2.
(nivelman) miraların biri ya da ikisinde de mira sıfırının mira tabanıyla çakışmadığı zaman
ölçülere gelen hatanın giderilmesi için, ölçü farkına getirilmesi gereken düzeltmedir.
ındex error indeks hatası bazı analog etkilerin veya verniyerin yer değiştirmesiyle ve sabit olarak tanımlanan alet
hatasıdır.
index nork indeks işareti fotoğrafın nesne bölgesinde veya düzleminde yer alan ve monocular tip aletler için referans
olarak kullanılan veya stereo aletlerde ölçü markasının çiftçinin bir tanesi yerine kullanılan,
çarpı veya nokta gibi bir işaret. stereo indeks işareti çiftini kullanarak harita üreten stereoskopik
aletlerde, her bir işaret yarım işaret olarak isimlendirilir. bak ölçü markası.
index of refraction refraksiyon indeksi bknz. snell’in refraksiyon kanunu.
index prism indeks prizması kurulu sınırlar içindeki yüksekliklere karşılık gelen açılara dönebilen sektsant prizma.bu bir
deniz sektsantının kabarcığı yada sarkaç sektsant karşılığı parçadır.
index to photography fotoğrafçılık için indeks bak foto indeks açıklama 1.
indian datum hint datumu hint datumu hindistan ve güneydoğu asya’daki birkaç ülke için kabul edilmiş datumdur.orijini
merkez hindistan’daki kalianpur olan everest elipsoidi üzerinde hesaplanır.1830’da türetilen
everest elipsoidi mevcut elipsoidlerin en eskisidir ve oldukça küçüktür.ikinci nedenden dolayı
datum çok uzak noktalara genişletilemez ve genişletilirse büyük jeoid sapmaları meydana
gelir.bu nedenden ve de güneydoğu asya’daki lokal triangülasyon ağlarının zayıf olmasından
dolayı hint datumu mevcut datumlar arasında en az tatmin edici olanıdır.
indian spring low water hint ilkbahar alt suyu ilkbahar gelgitlerindeki tüm düşük sulardan elde edilen yaklaşık ortalama su seviyesidir.
indian tide plane hint gelgit düzlemi hint ilkbahar düşük su datumu.
indirect leveling dolaylı nivelman bknz. barometrik nivelman,termometrik nivelman,trigonometrik nivelman.
indirect measurement dolaylı ölçme büyüklüğü ilgili olduğu diğer bir ölçülen büyüklükle bulunan ölçü.bir nehir yada benzeri engel
nedeniyle şeritle uzunluk ölçümünün mümkün olmadığı durumlarda kullanılan teknik.
indirect observation dolaylı gözlem bir nivo ile nivelman noktasının yüksekliğini bulmak için yükseklik farklarını ölçmek gibi değeri
arzu edilen bir büyüklüğün diğer büyüklük ve büyüklüklerin fonksiyonu olarak ölçme.
indirect photography fotoğrafçılık kameranın bir görüntüyü, ekrandan veya benzer elektronik yüzeyden (televizyon, radar vb.)
indirek veya diğer benzer yerlerden çektiği fotoğrafçılık.
inequality eşitsizlik bir büyüklüğün ortalama değerinden olan sistematik sapma. bknz. ayrıca yıllık eşitsizlik
,günlük eşitsizlik,ay eşitsizliği,paralaktik eşitsizlik, faz eşitsizliği,varyasyonel eşitsizlik.
inertial azimuth inersiyal azimut teodolitle birlikte kuzeyi tesbit eden bir gayroskotan inersiyal azimut ölçme cihazıyla görüş hattı
boyunca doğrudan yapılan gözlemlerle bulunan ve astronomik gözlemlerle elde edilebilecek
azimut değerine yakın azimut bknz. ayrıca cayroteodolit.
inertial coordinate system inersiyal koordinat sistemi dinamik davranışın newton’un hareket kanunlarına göre açıklanabildiği ve sabit yıdızlara göre
hareket etmeyen eksenleri olan koordinat sistemi.
inertial guidance system inersiyal kılavuz sistemi araçtaki ivme ölçüm ve değerlendirmesiyle yönlendirme imkanı sağlayan sistem.
inertial measurement unit inersiyal ölçme birimi (füze güdümü) cayro stabilize bir platform üzerine yerleştirilmiş üç akselometreye sahip
inersiyal kılavuz sisteminin bileşeni.
inertial navigation inersiyal navigasyon aracın hızını , yüksekliğini yerdeğiştirmesini newton’un hareket kanunlarını kullanarak cihazlar
yardımıyla bilinen bir noktadan ivmeler vasıtasıyla ölçmeye yarayan süreç.
inertial navigation system inersiyal navigasyon sistemi insan yapısı elektromanyetik sinyallerden bağımsız sistem.herbiri boylamsal eylemsel ve
düşey ivmeleri ölçen cayro stabilize bir platforma oturmuş akselerometrelerden oluşan ve
newton’un ikinci hareket kanunu kullanan sistem.üç karşılıklı dik yöndeki ivmelerin çift
integrasyonu bilinen bir noktadan üç karşılıklı dik yöndeki seyahat edilen mesafeyi
verir.navigasyon daha kompleks sistemlerden alınan navigasyon referanslarıyla
güncelleştirilen sistem konumuyla hassas hesaplamanın oldukça iyileştirilmiş bir şekidir.
inferior conjunction ikincil konjüksiyon gezegen dünya ile güneş arasında olduğunda ikincil bir gezegenin konjüksiyonu.
inferior planets ikincil gezegenler yörüngeleri dünyanınkinden küçük olan gezegenler. yani merkür ve venüs.
inferior transit ikincil geçiş bknz. alt geçiş.
infinity sonsuzluk ölçülebilen sınırlar ötesindeki nokta çizgi yada alan .eğer ışınları paralel düşünülebilecek kadar
uzaktaysa değişmeyen ışık kaynağının sonsuzda olduğu kabul edilir.
infrared kızılötesi görünen spektrumun kırmızı tarafının sonunda olan dalga boyuna ait veya atanmış
elektromanyetik spektrum parçası, sıcak vücudun dışarya yaydığı radrasyon gibi. kızılötesi
ışınlar gözle görülmez, ısı etkisi ve fotoğrafik etkileri ile tespit edilir. dalga boyları görülen
ışığınkinden daha uzun, radyo dalgalarınkinden daha kısadır.
infrared distance kızıl ötesi uzunluk ölçme uzunluk ölçer ile reflektör arasında bilinen bir hızda hareket eden ışık ışınları üzerindeki
measurement modülasyon sinyallerinin faz gecikmeleri yardımıyla ölçülen uzunluk.
infrored film kızılötesi film özellikle kızılötesi ışına hassas emülsiyon taşıyan film. kızılötesi ışığın sızma gücü yüzünden
sisli havalarda ve yaşayan bitkilerle ölü bitkileri ayırmada veya suni yeşil filmlerde pigmentlerin
belirlendiği kamuflaj tespitinde kullanılır.
inherited error artık hata bir hesaplamada kullanılan ilk değerlerde olan hata; özellikle hata adım adım bütünlemede bir
önceki adımlarda tespit edilir.
initial graphic exchange başlangıç grafik değişim özellikleri (bagdö) - bilgisayar sistemleri arasında grafik veri değişimi
specification (iges) için ulusal standartlar bürosu tarafından geliştirilen ara bir standart formattır. başlangıç grafik
değişim özellikleri (bagdö) - bilgisayar sistemleri arasında grafik veri değişimi için ulusal
standartlar bürosu tarafından geliştirilen ara bir standart formattır.
initial monument başlangıç işareti prizmatik ölçme sisteminde başlangıç noktasının yerini gösteren fiziki işaret yapı.
inner orientation içsel yöneltme bak iç yöneltme.
inner planets iç gezegenler güneşe en yakın dört gezegen mars,venüs,dünya ve merkür.
inserted grouping ekli gruplama değişik materyale ait bir alanı içinde homojen yüzeyli materyale ait bir alanın olması.
ınset (jcs) insetli harita (kartoğrafya) büyük bir haritanın sınırları içine konan apayrı bir harita. üç ayrı şekilde
tanımlanmaktadır 1. bütün alan coğrafik olarak tamamen harita kağıdının dışında kalmasına
rağmen basıma uygunluğu nedeniyle genellikle aynı ölçek ile kağıdın içine dahil edilir. 2.
büyütülmüş bir ölçekteki kara ya da hava haritası parçası. 3. konumlama amacıyla çevreleyen
alanların küçük ölçekli kara ya da hava haritası
instantaneous reading tape anlık okuma şeridi herbir alt taksimat alanında fit işaretinin tekrar edildiği ölçme şeridi.bu yüzden bir fitin onda
birine bölünmüş bir şerit,herbir fit bölümünün başında fit işaretine sahip olacaktır.
instanteneaus field of view görüntünün anlık alanı radyan cinsinden ifade edildiğinde, tarayıcı tarafından çözülebilen en küçük açı. feet cinsinden
ifade edildiğinde, yeryüzünde tanımlanmış görüntünün alanı ve bu tarayıcının veya benzer
uzaktan algılayıcının, doğru örnekle, çözünürlülüğünün ölçütüdür.
instrument adjustment alet ayarı aletin tasarlanmış kullanımında en yüksek hassasiyet ve kolaylık sağlamak için bileşen
parçalarıyla mekanik olarak elle oynama süresi.
ınstrument approach chart alet yaklaşım hava haritası aletli yaklaşım yapmak ve hava alanı çevresindeki uçuş şartlarıyla ilişki kurup uçağı indirmek
için ve aletli uçuş durumlarında kullanmak için düzenlenen hava haritası.
instrument error alet hatası kullanılan aletlerde veya cihazlarda hatalı ayarlama veya eksiklikten dolayı oluşan sistematik
hata. aynı zamanda kalibrasyon hatası da denir.
instrument parallax alet paralaksı 1.aletin eksik ayarlanması sonucu aletin referan işaretleri ile görünen pozisyonu arasındaki
değişiklik. optik paralaksda denir.2.gözlemci pozisyonundaki değişiklik sonucu meydana gelen

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 52/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
paralaks kişisel paralaksda denir.
instrument phototriangulation aletle foto üçgenleme bak stereotriangulasyon.
instrument station alet istasyonu bknz. kurulum tanım 1.
integrated station instrument entegre istasyon aleti yatay ve düşey açıları elektronik uzaklık ölçme ve programlı bilgisayar yetenekleriyle tek bir
donanımda birleştirilen alet.
intensity of gravity gravite yoğunluğu genellikle ivme şeklinde uygun birimlerde ifade edilen , gravitenin etkisini gösterdiği büyüklük.
inter pupillaj göz arası mesafesi bak gözlerarası mesafe.
interactive etkileşimli kullanıcı ve bilgisayar arasında iki yönlü elektronik iletişime izin veren sistem.
interferometer enterferometre aynı kaynaktan yayılan iki veya daha fazla dalga silsilesinin girişimini ölçmek yada üretmeye
yarayan düzenek.kaynakların açısal genişliğini ölçmek yada diğer maksatlar için dalga
boylarını ölçmede kullanılır.
interim terrain data (itd) muvakkat arazi verisi (mav) altı tematik dosyadaki (yüzey yapısı, bitki, yüzey kaplaması, yüzey drenajı, ulaşım ve engeller)
öznitelikli ve sembolsüzleştirilmiş detay bilgisi ile yedinci dosya olarak dted seviye-1’den
oluşan kesintisiz veri setidir. verinin içeriği taktik arazi analiz veri tabanı (tactical terrain alaysis
data base-ttadb) veya planlama arazi analiz veri tabanı (planning terrain analysis tabanı
(planning terrain analysis) içeriği ilre eşittir özniteliklendirilmiş yollar (her mevsim geçilenden
patikaya kadar), köprüler ve tünelleri içeren iyileştirilmiş ulaşım dosyası veri setine eklenmiştir.
bkz.planlama arazi analiz veri tabanı,taktik arazi analiz veri tabanı.
interior angle traverse iç açı traversi ölçmede kenarların ölçüldüğü ve yalnızca iç açılarının ölçüldüğü kapalı bir traverse.
interior orientation iç yöneltme bir fotoğrafın çekim anındaki iç perspektifinin belirlenmesi analitik olarak veya fotogrametrik
aletle iç yöneltmenin elemanları, kalibre edilmiş odak uzaklığın, kalibre edilmiş prensip noktası
ve kalibre edilmiş mercek bozulmasıdır. içsel yöneltmede denir.
interior perspective center - iç perspektif merkezi bak perspektif merkezi.
interior to a curve bir kurba iç bir kurbun iç tarafında olan ve kurbun parçası olduğu çemberin içinde kalan alan.
interlaking angle birbirine bağlı açı eğik fotoğrafların eğrilik analizinde, düşey optik eksenlerle, eğik kameralar arasındaki açı.
düşey düzlem ile eğik fotoğraflar arasındaki açı.
ıntermediate contour line. ara eşyükselti eğrisi çizgisi ( ara ana eşyükselti eğrileri arasına çizilen eğridir. eşyükselti eğrisi aralığına bağlı olarak, ara
münhani) eşyükselti eğrileri arasında üç ya da dört eşyükselti eğrisi yer alır
intermediate orbit orta yörünge bir noktadaki gerçek yörüngeye teğet olan merkezkaç kuvveti yörüngesi.orta yörüngedeki fiktif
uydu hareketi aynı konuma sahip olacak fakat teğet noktasındaki gerçek uyduyla aynı hıza
sahip olmayacaktır.
internal data structure dahili veri yapısı veri özellikle veri elemanları üzerindeki referans bağlantıları sistemindeki organizasyon. bkz.
ver. yapısı.
international date line uluslararası tarih hattı yerleşmiş alandan kaçınmak amacıyla değiştirilmiş greenwich antimeridyeniyle yaklaşık olarak
çakışan hat.
international ellipsoid uluslararası elipsoid hayford tarafından 1924’te tanımlanan büyük yarıekseni 6 378 388.0 ve basıklığı 1/ 297.0 olan
elipsoid.
international gravity formula uluslararası gravite formulü referans sferoidin uluslararası referans elipsoidinin boyutlarına sahip olduğu kendi ekseni
etrafında bir tam devrini bir yıldız günüde yaptığı elipsoidin yüzeyinin nivo yüzeyi olduğu ve
ekvatordaki gravitenin 978.049 gal olduğu faraziyesine dayanan teorik gravite için geliştirilmiş
formül.
international gravity uluslararası gravite mutlak sarkaç ve gravitimetre gözlemlerinden oluşan dünya çapındaki dengelenmiş ağ.ıgsn
standardization net 1971 standardizasyon ağı (ıgsn) 1971 uluslararası geodezi ve jeofizik birliğince onaylanmış ve uluslararası gravite standartı
olarak potsdam datumunun yerini almıştır.
international low water uluslararası alt su ortalama deniz seviyesinin altındaki düzlem.daha düşük alt su ile daha yüksek üst su seviyeleri
arasındaki mesafenin yarısı 1.5 ile çarpılmıştır.
international system of units uluslararası birimler sistemi 11 nci genel ölçüler ve ağırlıklar konferansınca kabul edilmiş pratik uluslararası metrik birim
sistemi.
interocular göz arası mesafesi bir insanın iki gözü arasındaki mesafe veya optik cihazlarda akülerarası mesafe. göz bazı da
denir.
interpretation photographic fotografik yorumlama objeleri tanımlamak ve özelliklerini belirlemek amacıyla fotografik görüntülerin incelenmesi.
aynı zamanda foto yorumlama da denir. ayrıca bknz. görüntü yorumlama.
ınterrupted map projection kesilmiş harita izdüşümü bir çok standart meridyenleri olan ( öyle ki bunlardan her biri bir kıtanın merkezine yerleştirilir
) ve her bir standart meridyenden çizilen bir izdüşüme ait bölümleri ile izdüşümdür. bu
izdüşüm, eşit alan özelliğini korur iken,özellikle kitabeye doğru bütüncül şekil distorsiyonunu
(bozulma) ve doğrusal ölçek belirsizliklerini indirgeyerek, kıtalar arasındaki okyanuslarda ikiye
ayrılmaktadır.
intersection kesişme 1. (sayısal haritacılık) uç noktaların belli bir coğrafi konumda birarada olması; iki veya daha
fazla kesişen set için ortak nesnelerin seti. 2. (ölçme) iki veya daha fazla bilinen noktadan
yapılan doğrultu gözlemleri ile konumu bilinmeyen bir noktanın (kesişim istasyonu) yatay
konumunu belirleme işlemi. 3. (fotogrametri) fotogrametri olarak gözlenen doğrultu doğrultu
çizgilerinin kesiştirilmesi ile bir noktanın yatay konumunun belirlenmesi işlemi. doğrultu çizgileri
düşey fotoğraflardan doğrudan veya eğik fotoğraflardan grafik veya matematiksel rektifikasyon
ile gözlenebilir. bkz. geriden kestirme.
intervalometer intervalometre fotoğraflarda istenilen biçimde bindirme sağlanması için kamerayı açıp kapamak gibi, bir
cihazın belirli aralıklarla çalışmasını otomatik olarak sağlayan zamanlama cihazı.
intervisibility test görüş testi öngörülen araştırma alanında bu görüş hattı boyunca görülebilirlik olanağını tanımlamada
kullanılan değişik testlerden her biri. bunun amacı gelişebilecek işaret ve kule isteklerinden
boyunca engellerin bildirilen görüş hattı varlığını tanımaktır.
intervisibilty görüş özel bir konum veya konumlardan görünen görüş hattı veya alanı hesaplayan fonksiyon.
viewshed modeling or viewshed mapping olarak da telaffuz edilir.
invar invar çok düşük bir ısı genleşme katsayısına sahip nikel ve çelik alaşımı . invar baz hattı
ölçmelerinde kullanılan jaderin telleri baz lataları hassas miralar şeritler ve sarkaçlarda
kullanılır.bknz. ayrıca lovar.
invar leveling rod invar nivelman mirası bknz. hassas nivelman mirası
invar pendulum invar sarkaç invardan yapılmış 2.5 cm’lik ssarkaç.
invar scale invar ölçeği invardan yapılmış ölçme çubuğu.normal olarak bir tarafı metrik sistemde diğer tarafı ingiliz
sisteminde taksimatlandırılmıştır
invar tape invar şerit invardan yapılmış herhangi bir ölçme şeridi.
inventory survey envanter ölçmesi belirli bir alan üzerinde özel bir tip veya tiplerde ilişkili mühendislik verilerini toplama maksatlı
ölçme.envanter ölçmesi baz bir harita üzerine geçirilebilir.
inversor .......- (fotoğrafçılık) otomatik focuslu bir alette baskı düzlemi, mercek ve negatifin arasındaki doğru
mesafe olmasını sağlayan mekanik cihazlar, örneğin, kopya kameraları, rektifiyo aleti.
inverted images ters görüntü nesnelerle ilişkisine göre üst tarafı alta görülen görüntü.
inverted stereo ters stereo bak pseudoskopik stereo.
inverting telescope ters dürbün mercekleri ışık ışınları objektife girdikten sonra artı kıla ulaştığında görüntüsünün oryantasyonu
bozulmadan okülere ters olarak görünecek şekilde dizayn edilmiş dürbün.
ionosphere ıyonosfer (jgs) içinde elektromanyetik dalgaları yansıtacak kadar iyon ve serbest elektron bulunduran ve 70
km den 500 kilometreye kadar uzayan atmosfer tabakası.
ionospheric corection iyonosferik düzeltme iyonosfer etkisinin giderilmesi için uydu ile yer istasyonu arasındaki elektromanyetik ölçülere

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 53/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
getirilen düzeltme.
irradiance irradyans birim alandaki ışıma akısı.
irregular error düzensiz hata bak rastgele hata.
island adalar (sayısal haritacılık) bir başka poligon içinde tamamen kapanmış poligonlar.
ısobar eş basınç çizgisi (izobar) atmosfer basıncının eşit olduğu ya da sabit varsayıldığı bir çizgidir.
ısobaric chart eş basınç haritası izobarları gösteren bir hava haritasıdır. aynı zamanda, sabit basınç haritası da denmektedir.
ısobath eş derinlik (izobat) eş derinlik eğrisine bknz.
ısocenter plot eş merkez çizim bkz. eşmerkezli üçgenleme (isocenter triangulation).
ısocenter triangulation eş merkez üçgenleme eşmerkezleri radyal merkez olarak kullanan radyal üçgenlemedir. aynı zamanda eş merkezli
çizim denmektedir.
ısochrone eş zamanlı belirli bir tabiat olayı veya bir niceliğe ait değerler aynı zamanda meydana geldiğinde bunlara
ait bütün noktaların birleşimlerini gösteren hava haritası.
ısoclinal eş eğim açısı eş manyetik eğimlerin birleşim noktasını gösteren doğru.
ısoclinic chart eş eğim açısı haritası (manyetik) en önemli özelliği, ayrı bir manyetik sapma değeri gösteren, eş manyetik eğim açısından
oluşan sistemdir.
ısoclinic line eş eğim açısı çizgisi (manyetik ) eş mıknatıslamaya bknz.
ısodiff eş farklılık özellikle ölçülerin bir datumdan diğerine dengelenmesinde kullanılan, aynı düzeltmeyi alan
yada farklı datumdaki noktaları birleştiren çizgiler bütününün oluşturduğu harita. ayrıca bknz.
‘isolat’, ‘isolong.’
ısodynamic line eş kuvvet çizgisi her hangi bir kuvvetin eşit büyüklükte olduğu noktalardan geçen çizgi.
isogal eşgal dünya yüzeyindeki eş gravite değerlerini gösteren münhani hattı.
ısogal eş çekim dünya yüzeyinin yerçekimi değeri ile aynı değerlere sahip eş yükselti doğrusu.
ısogonal eş açılı bir harita üzerindeki her hangi bir zamandaki eş manyetik sapma açısına sahip olan
noktalardan geçen çizgi. eş açılı çizgi diye de adlandırılır. bknz. eş açılı çizgi.
ısogonic eş açılı çizgi bir harita üzerindeki, herhangi bir zamana ait eş manyetik sapma açısı noktalarını birleştiren
çizgidir. sıfır sapmalı noktaları birleştiren çizgi agonic adını alır. yıllık aynı değişimi gösteren
noktalara izopar denir ve bu çizgiler manyetik değişim haritalarından beş yıllık epoklar ile
alınırlar.
ısogonic chart eş açılı hava/deniz harita her biri ayrı bir manyetik sapma açısı değerine ait olan ve belirleyici özelliği eş açılı çizgiler
olan haritadır.
ısogram izogram bknz. ‘ izopleth’.
ısogriv eş grid manyetik açısı bir harita üzerindeki, grid kuzeyi ve manyetik kuzey arasındaki eş açısal farklılığa sahip
noktaların oluşturduğu çizgidir.
ısogriv chart eş grid manyetik açı haritası eş grid manyetik açı noktalarını birleştiren çizgilerin oluşturduğu haritadır.
isolat eş enlem eşit enlem düzeltmesi olan noktaların eş farklılık (isodiff) çizgisidir.
ısolong eş boylam eşit boylam düzeltmesi olan noktaların eş farklılık (isodiff) çizgisidir.
ısomagnetic chart eş manyetik hava/deniz harita eş açılı, eş (manyetik) eğim açılı yada eş kuvvet çizgileri tarafından oluşturulan yerin manyetik
yapısını gösteren haritadır.
ısometric (conformal) latitude açı koruyan enlem bir sferoidin bir küre üzerine açı koruyan şekilde haritalanmasında rastgele bir enlem kullanılır.
sferoid üzerindeki coğrafik enlemleri küre üzerindeki açı koruyan enlemlere dönüştürerek,
coğrafik verinin çizilmesi için, küre formülleri kullanarak açı koruyan bir harita izdüşümü
(merkator) hesaplanmasıdır.
isometric parallel izometrik paralel aynı perspektif merkezinden eşit dik uzaklıktaki fotoğraf düzlemi ile yatay düzlem arasındaki
kesişim çizgisi.
ısoperimetric curve eş dış çerçevesel yay bir harita izdüşümünde, gerçek ölçeğinden farklılığı olmayan çizgidir. eşit alan harita
izdüşümünde her bir noktadan iki ‘eş dış çerçevesel yay’ geçer. bu özellikler, mühendislik
haritaları yapımında tercih edilirler.
isopleth izolet konumsal veya zamanın her ikisiyle bağlantılı olarak verilen miktarın eşit ya da sabit değerinin
bir çizgisi. aynı zamanda isogram olarak da adlandırılır.
ısopor izopar (eş yıllık manyetik harita üzerindeki, eş yıllık manyetik değişime sahip noktaların birleşiminden oluşan çizgidir.
değişim) aynı zamanda manyetik izoporik çizgi de denir.
ısoporic chart eş yıllık değişim hava/deniz eş yıllık manyetik değişimi olan noktaların birleşiminden oluşan çizgilerin ortaya koyduğu
haritası haritadır.
isostasy izostasi kıtasal alanlarda jeoidin üstünde kitlelerin gravite etkisinin yaklaşık olarak bu kitleler altındaki
yoğunluk eksikliği okyanuslardaki yoğunluk eksikliğinin ise okyanus altındaki materyaldeki
yoğunluk fazlalığıyla giderildiği yaklaşık denge durumu.bknz. ayrıca izostatik denge derinliği ,
hayford bowie indirgemesi , izostatik dengeleme , isostatik denge, izostatik düzeltme , pratt
izostasi teorisi
isostatic adjustment izoslatik dengeleme yer kabuğunun denge durumunu devam ettirdiği süreç.bknz. ayrıca izostasi
isostatic anomaly izoslatik anomali gözlenmiş gravite değeriyle izoslatik dengeye göre(yeryüzü üstündeki topografya etkisi ve
jeoid üzerindeki yüksekliğe göre) düzeltilmiş teorik gravite arasındaki fark.
isostatic compensation izoslatik denge deniz seviyesi üzerindeki kitleleri dengeleyen yerkabuğu sütununun aşağı kısmındaki ve
okyanus sularındaki kitle eksikliğinin normal yoğunluğu olan sapma.bknz. ayrıca isostasi ,
topoğrafik sapma.
isostatic correction izoslatik düzeltme topoğrafik düzeltmenin de yapıldığı topoğrafik kitleler altındaki kitle eksiliğini dikkate alan
gravite değerleri veya düşey sapmaların dengelemesi.
isostatic geoid izoslatik jeoid topoğrafya ve izostatik dengeye dayanan hesaplanmış düşey sapma değerleriyle referans
sferoidinden türetilen jeoid.
jacob’s staff jacob direği ölçmecinin pusulası yada diğer aletini taşımak için kulanılan tek bir direk yada sırık.zaman
zaman tripool yerine kullanılır.
janderin wires janderin telleri baz hattı ölçümü için kulanılan düzenek.baz hattında refenas tripodları üzerinde sabit gerilim
altında uzanan ayrık çelik ve pirinç tellerden oluşur.belirli bir sıcaklıkta genişleme ve uzunluklar
için katsayılar bulunmuş bu şekilde aynı uzunluğun iki farklı telle ölçümüyle tellerin kendisinin
sıcaklığını anlamak mümkündür.bilinen bu sıcaklıklarla bazın uzunluğunu hassas bir şekilde
tespit etmek mümkündür.
jet navigation chart jet seyir haritası 1:2.000.000 ölçekli, yüksek irtifa ve yüksek hızlı hava araçlarının uzun mesafeli seyirlerine
hizmet için düzenlenmiş çok renkli haritaların koordinat kümeleridir.
joining birleştirme ayrı ayrı sayısallaştırılmış veya depolanmış iki yada daha fazla haritanın çakıştırılmasıdır. iki
harita arasındaki birleşim, bazen kusurlu ve belirsizlikler olarak ortaya çıkar.
joint operations graphic (jog) müşterek harekat haritaları (jog) onanmış, benzer şekilli ve belirli komutanlıklar ve askeri dairelerin arazi taleplerini karşılamak
için aşağıdaki üç sürüm (versiyondan) herhangi biri tipinde üretilen harita dairesi’nin standart
1:250.000 ölçekli kartoğrafik ürünüdür. jog/g (1501 serisi) : yer harekat talebi için
düzenlenmiştir. jog/a (1501 hava serisi) : hava harekat talebi için düzenlenmişir. jog/r (1501
radar) radar istihbarat planlama ve operasyon taleplerini destekleyen hava hedef materyali.
julian calender julian takvimi julius caesar tarafından m.ö. 46 yılında oluşturulan takvim.tropik yılın gerçek uzunluğunun tam
olarak 365.25 ortalama güneş gününe eşit olduğu faraziyesine dayanır.
julian day julian günü m.ö. 4713 , 1 ocak’tan beri ardışık olarak hesaplanan gün sayısı.julian gün sayısı söz konusu
epok gününden belirtilen gündeki greenwich öğle saatine kadar olan günleri gösterir.
junction düğüm 1. (sayısal) iki yada daha fazla hattın birleştiği nokta 2. (nivelman) iki yada daha fazla nivelman
hattının birleştiği nokta.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 54/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
junction bench mark nivelman düğüm noktası nivelman hatları ve bağlantıları için ortak buluşma noktası olarak seçilen yer işareti.
junction detail birleşme detayı bir birleşmenin farklı katmanlarındaki detaylarını gösteren kroki veya çalışma çizelgeleridir.
junction figure düğüm şekli üç veya daha fazla triangülasyon hatlarının kesiştiği iki yada fazla data hattın buluştuğu nirengi
şekli.
kalman filtering kalman filtreleme yanlız bir stokastik değişkenin dönüşümlü minimum varyans tahmini.öncel bir tahmin ve
kovaryans lineer olarak göncel bir tahmin ve varyans elde etmek üzere birleştirilir.
katadioptric system katadioptrik sistem (optik) hem emici, hem yansıtıcı elemanlar içeren optik sistem.
kepler’s law kepler kanunları gezegenlerin yörüngelerindeki hareketlerini belirleyen 3 temel kanun.1. gezegenlerin
yörüngeleri odak noktalarından birinde güneş bulunan elipstir. 2. yörüngesinde hareket eden
bir gezegen ile güneşi birleştiren doğru eşit zamanı aralıklarında eşit alanlar tarar. 3. herhangi
iki gezegenin dönme periyotlarının kareleri güneşten alan ortalama uzaklıklarının küpü ile
orantılıdır.
kepler’s planetary laws kepler’in gezegenler kanunu bknz. kepler kanunları.
Key anahtar uygulama programı tarafından belli bir veri kaydı veya kayıt grubunu bulmak için kullanılan,
veritabanı içindeki bir veri elemanıdır.
key flat anahtar yüzeyi diğer tabakaları bir sıraya dizmede konumlama rehberi olarak kullanılan esas yüzeydir.
yerleştirme rehberi diye de adlandırılır. bknz. yüzey, tanımlama.
k-factor k-faktörü bak: temel yükseklik oranı.
kilobyte (kb) kilobyte (kb) 210 (1024) byte’i gösteren bellek birimi. genellikle 1 kb 1000 byte’i gösterir. bellek miktarını
tanımlarken k harfi önek (640 k gibi) olarak kullanılır.
kiss plate temas levhası daha önce basılan bir paftaya ilave yada düzeltme yapmak için kullanılan levhadır. dokunan
levha diye de adlandırılır.
klimsch-variomat compilation klimsch-variomat derleme yalnızca indeks (ana) eş yükselti eğrilerini tutmak için, büyük boyutlu paftaların röprodüksiyon
method (relief) metodu (rölyef) materyalini renk ayrımı yapma işlemidir. ana eşyükselti eğrileri daha sonra orta ölçekli
paftalardan rölyef tanımlamada kullanılmıştır.
knowledge based system bilgiye dayalı sistem yanlış, keşifsel ve hayali bilgileri içerecek şekilde bilgiyi şekillendiren bilgisayar sistemi. bilgi
(kbs) mühendisliğinin sonuçları.
kolimasyon çizgisi (optik) bir teleskopun objektif merceğinin ikinci nodal noktasından ve reticle merkezinden
geçen çizgi.
krasovsky spheroid krasovsky sferoidi aşagıdaki yaklaşık boyutlara sahip referans elipsoidi.büyük yarı eksen 6 378 245.0 m. basıklık
1/ 298.3
labelling etiketleme (sayısal) poligonlara öznitelik atama işlemi.
laborde map projection laborde harita izdüşümü transverse merkator izdüşümüne benzer, farklı olarak laborde küre yerine sferoidi düzleme
izdüşürür. bu açı korur izdüşüm sistemi meridyene belirli bir açı ile uzanan bölgeler için en
uygun olarak uygulanır. (usaf özel uçuş haritaları bu izdüşümleme sistemine dayanır.)
lacoste romberg gravimeter lacoste romberg gravimetresi gravite farklarını ölçecek şekilde adapte edilmiş asılmış yay destekli ağırlık sisteminden oluşan
uzun periyotlu ölçer.
ladder grid numbers basamaklı grid numaraları bir çizgi üzerindeki grid çizgilerini ayıran grid numaralarıdır.
lambert azimuthal equal area lambert azimutal eşit alan harita lambert zenital eşit alan harita projeksiyonuna bknz.
map projection izdüşümü
lambert azimuthal polar map lambert azimutal kutupsal harita izdüşüm kutubu, kürenin kutup noktasında ve çemberin yarı çapında paralellerin kirişlerine
projection izdüşümü bağlı olarak coğrafik paralelleri gösteren bir lambert eşit alan harita izdüşüm sistemidir.
lambert bearing lambert açısı lambert açı korur paftası veya çizimi üzerinden ölçülen açıdır. bu, bir büyük daire açısına
yakındır.
lambert central equivalent meridyen düzlemi üzerine izdüşümün kutup noktası ekvator üzerinde seçilen azimutal harita izdüşümü sistemidir. aynı
map projection upon the plane lambert eş merkezli harita zamanda lambert alan korur meridyene ait harita izdüşüm sistemi de denir.
of the meridian izdüşüm sistemi
lambert conformal chart lambert açı korur hava/deniz lambert açı korur izdüşümde bir haritadır.
haritası
lambert conformal conic map lambert konformal konik harita düz çizgi olarak ifade edilen coğrafik meridyenlerin çakışma noktaları harita sınırları dışında
projection izdüşüm sistemi seçilen ve coğrafik paralellerin de aynı noktayı merkez alan yaylar olarak gösterildiği konik tipli
açı koruyan harita izdüşüm sistemidir. meridyenler ve paraleller birbirlerini dik açı ile keserler
ve yeryüzündeki açılar izdüşüm üzerinde doğru olarak gösterilir. bu projeksiyonun, ölçeğin tam
olarak alındığı bir veya iki standart paraleli vardır. haritanın her hangi bir noktasında ölçek her
yönde aynıdır, ölçek meridyen boyunca değişir ve her biri paralel boyunca sabittir. iki standart
paralel olduğunda, iki paralel arasında ölçek çok küçüktür, paraleller dışında çok büyüktür.
aynı zamanda, lambert açı korur harita izdüşüm sistemi de denir.
lambert conformal map lambert açı korur harita izdüşüm bknz. lambert açı korur konik harita izdüşüm sistemi.
projection sistemi
lambert equal area meridional lambert eş alan korur meridyen bknz. meridyen düzlemi üzerine lambert eş merkezli harita izdüşüm sistemi.
map projection harita izdüşüm sistemi
lambert grid lambert gridi lambert açı korur harita izdüşüm sistemine dayalı koordinat sisteminde bilgisel gösterim.
lambert zenithal equal area lambert zenital alan korur harita izdüşüm kutup noktasının haritası yapılacak alanın ortasında seçildiği azimutal harita izdüşüm
map projection izdüşüm sistemi sistemidir. bu (kutup) merkezden yayılan büyük dairelerin azimutları harita üzerinde gerçek
olarak gösterilirler. bu büyük daireler üzerindeki eşit mesafeler, harita üzerinde eşit doğrusal
mesafe olarak gösterilir, fakat bu büyük daireler boyunca ölçek, izdüşüm kutbundan olan
uzaklığına göre değişir, böylece alan korur izdüşüm elde edilir. aynı zamanda lambert azimutal
alan korur harita izdüşümü de denir.
Laminate kaplama 1. iki açık sentetik materyal (polietilen, polyester, plastik) arasında sıkıştırarak bir harita
sayfasını yada diğer grafikleri koruma işlemidir. kaplama ekipmanı ısı ve basınç kullanılır fakat
yapıştırıcı kullanılmaz. 2. (rölyef model), plastik blok’u gör.
land boundary kara sınırı iki kara parselini ayıran ayırım çizgisi.
land effect kara etkisi bknz. kıyısal etki.
land line adjustment yer hattı dengelemesi komşu arazi ve topraklara göre kamu yer hatlarının gerçek,teorik ve yaklaşık konumlarının
topoğrafik harita üzerinde kamu toprak hatlarını konumlama.
land mark yer işareti 1. bir yer yada yönü belirlemede kullanılmak üzere çevresine göre yeterince farklı ve ilgi çekici
olan nesne. 2. yer üzerinde bir kara sınırını işaret eden herhangi bir işaret ,anıt vs.
land mass simulator plate kara kitle simülatör bknz. unsurlu geçirgenlik.
plakası
land survey yer ölçmesi kara toprak alanlarını ve sınırlarını belirleme süreci. bir yer ölçmesini belirtmek için “kadastral
ölçme”terimi kulanılır.fakat abd’de bu terim abd’nin kamu mallarını ifade edecek şekilde
kısıtlanmıştır. diğer adı sınır ölçmesi , mülk ölçmesi.bknz. ayrıca kadastral ölçme.
landsat landsat ilk olarak 1972 de nasa tarafından yörüngeye yerleştirilen yeryüzünü gözlemleyen bir seri
uyduların genel adı. landsat çeşitli algılayıcılar içermektedir.bunlar arasında return beam
vidicon (rbv), (mss) multispectiral tarayıcı, tematik harita yapıcı (tm) orjinal olarak erts, diye
adlandırılır (yeryüzü kaynakları teknoloji uydusu).
landscape map arazi haritası kısmen büyük ölçek ile ve her türlü detayı gösterir şekilde yapılan topografik haritadır. bu
haritalar, özel mülkiyet, oyun alanları, parkları düzenlemek için ve binaların doğal topoğrafik
yapıya uyumlu şekilde planlanması amacıyla çevre düzenleyiciler ve mimarlar tarafından talep
edilir. bunlar genellikle küçük alanların haritalarıdır ve detayın miktarına bağlı olarak ölçek 1 inç

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 55/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
= 20 feet den 1 foot = 50 feet’e kadar değişir.
laplace azimuth laplace azimutu laplace denklemi kullanılarak astronomik azimuttan elde edilen jeodezik azimut.
laplace azimuth mark laplace azimut işareti laplace istasyonundaki astronomik azimut işareti.
laplace condition laplace şartı meridyene dik olan düzlemdeki düşey sapmanın astronomik ve jeodezik boylam arasındaki ve
astronomik azimut ile jeodezik azimut arasındaki farkı verdiğini yine tersten düşünüldüğünde
astronomik ve jeodezik azimut arasundaki ile astronomik boylam ile jeodezik boylam
arasındaki farkın düşey sapmayı verdiğini belirten ve laplace denkleminden ortaya çıkan
laplace şartıdır.
laplace control laplace kontrolü çekül hattının meridyene dik yöndeki sapma gözlemlerinden yararlanarak astronomik
azimutların kontrol ve düzeltmesi.
laplace equation laplace denklemi 1. astronomik ve jeodezik azimutlar arasındaki ilişkiyi astronomik ve jeodezik boylam cinsinden
ifade eden denklem. 2.(potansiyel) tüm dış yüzeylerde sonlu cisimlerin newton potansiyelini
sağlayan ikinci dereceden kısmi diferansiyel denklem.
laplace station laplace istasyonu laplace azimutunun belirlendiği nirengi veya traverse istasyonu.bir laplace istasyonunda
astronomik boylam ve azimutun her ikisi de belirlenir.
large scale map büyük ölçekli harita (jcs) 1:75.000 yada daha büyük ölçekli haritalardır. bknz. harita .
laser lazer ışık ve ışığa yakın spektrumda tutarlı enerji ışınları üreten cihaz. lazer cihazlı bir geodimetre
daha uzun mesafelerin ölçümünü mümkün kılar.
laser terrain profile recorder lazer arazi profili kaydedici uçak ile yeryüzü yüzeyi arasındaki düşey mesafeyi uçaktan devamlı lazer hüzmesi göndererek
ölçen elektronik alet.
latent image gizli görüntü işlem esnasında görünür hale gelen radyasyona hassas materyalden üretilen görünmez
görüntü.
lateral chromatic oberration yanal kromatik sapınç değişik büyütmelerden dolayı değişik renkler oluşması sonucu mercek eksenindeki bir
görüntünün keskinliğini etkileyen sapınç.
lateral gain yanal kazanç bir alan üzerinde iyi bir fotoğrafta çalışma yaparak yanal olarak kazanılmış yeni yerlerin
miktarıdır.
lateral refraction yanal refraksiyon ışığın atmosferden geçerken yanal bileşeni.
lateral shift yanal öteleme bir anomalinin doruk noktasının konumunun manyetizma veya gravitasyon nedeniyle olan
kayıklığı.
Latitude determination zenith enlem belirleme zenit dürbün (zenitdürbün metodu) bir kuzey zenitle diğeri güney zenitle olan deklinasyonları bilinen iki
telescope metodu yıldızın meridyensel zenit mesafeleri farkından yararlanarak hassas bir astronomik enlem
belirleme yöntemi.diğer adı harrebow talcott enlem belirleme yöntemi.
latitude enlem 1. (genel) küre yada sferoid üzerinde ekvatordan kuzeye yada güneye ölçülen açısal yada
çizgisel mesafe.2. (düzlem ölçme) yatay bir düzlemde bir noktanın doğubatı eksenlerinden
olan düşey mesafe.bknz. ayrıca enlem farkı tanım 2,3 3. kürenin merkezinde ekvator düzlemi
ile küre yüzeyi üzerindeki noktaya ait düzlem arasındaki açı. 4. (traverse) bir traverse yolunun
kuzey güney bileşeni. 5. (fotoğrafçılık)emülsiyonun parlaklık değerlerini kaydetme sınırı.bknz.
ayrıca enlem argümanı,farazi enlem,astronomik enlem,eş alan enlemi,gök enlemi,enlem
dairesi,enlem farkı,fiktif enlem,galaktik enlem,jeosentrik enlem , geosentrik enlem , jeodezik
enlem,coğrafi enlem, jeomanyetik enlem,grid enlemi,izometrik enlem,enlem düzeltmesi,orta
enlem, çarpık enlem,paralel parametrik enlem,rektifiye enlem,yer enlemi,travers enlemi, enlem
farklılığı.
latitude band enlem bandı dünyayı saran lineer yada açısal kabul edilmiş birimler cinsinden enlemsel şerit.
latitude correction enlem düzeltmesi keyfi olarak seçilmiş baz enlemine göre gözlenmiş gravite değerlerinin dengeleme miktarı.aynı
zamanda traverse rotasındaki enleme getirilen düzeltme.
latitude difference enlem farkı (düzlem ölçme) bir travers rotasının meridyen üzerine izdüşüm uzunluğu.diğer adı yukarı aşağı
değer.
latitude equation enlem denklemi birbirlerine travers yada nirengilerle bağlı sabit enlemlerdeki iki nokta arasındaki ilişkiyi ifade
eden şart denklemi.
latitude factor enlem faktörü boylamdaki bir dakikalık değişikliğe karşılık gök konum hattı boyunca enlemdeki değişiklik.
latitude level enlem faktörü dürbün konumuna vidayla sıkıştırılarak getirildikten sonra düşey düzlemde kolimasyon hattı
yönündeki farklılıkları ölçerek astronomik enlem gözlemi yapmaya yarayan nivo.
latitude of the line hat enlemi bknz. enlem farkı tanım 2.
latitudinal band enlemsel genişlik bknz. enlem bandı.
latitudinal curve enlemsel eğri bu terim düzenli bir sıra içinde bir yer işaretinden diğerine sınır olacak şekilde ayarlanmış doğu
veya batı mülk hattını ifade eder.başlangıç ve terminal noktalarını birbirine bağlayan büyük
daire ve uzun kirişten ayrılır.
lattice kafes (jcs) bir harita yada pafta üzerinde çizili birbiriyle kesişen konumsal doğruların oluşturduğu ve
bunlardan kestirme yapılan ağdır.
law of universal gravitation evrensel çekim kanunu bknz. gravitasyon sabiti.
laydown geçici birleştirme (mozaik) kırpılmamış çıktıların birleştirilmesiyle geçici olarak düzenlenmiş mozaiktir
layer (tabaka) (sayısal harita) temaya uygun veri tabanı bilgisinin mantıksal bir bölümlenmesidir.bir çok
cografi bilgi sistemleri ve cad/cam sistemleri her hangi bir zamanda bir tematik tabakanın veya
tematik tabaka birleşimlerinin seçilmesine ve çalışılmasına kullanıcılara müsade eder.
layered data katmanlanmış veri tematik olarak ayrılmış veri. üçüncü normal formun coğrafik dengi.
layout altlık litografik tabakalar, kağıt ve sonuç ürünün ortaya çıkarılması için röprodüksiyon materyalinin
planlı konumlandırılmasıdır.
layout guide altlık rehberi bknz. anahtar yüzey.
leap frog method sıçrama yöntemi iki baz istasyonu arasındaki yol boyunca istasyon yüksekliklerini elde etme yada altimetre
yüksekliklerinden kapalı bir lup elde etme yöntemi.sistem ikişerli çalışan 4 barometreden
oluşur.bir çift barometre baz istasyonunda kalırken diğer çift barometre ve hava durumunun
okunup kaydedildiği ilk istasyonda bulunur.başlangıç baz istasyonundaki barometre çifti ikinci
istasyona ilerler ve işlem devam eder.bu metod güvenilir yükseklikler vermez.iki baz
metodunun daha iyi olduğu düşünülmektedir.
leap second artık saniye utc’in ut1 yada ut2’de her yıl kazandığı 1 saniyeyi telafi etmek için utc’ye yapılan adım
dengelemesi.normal olarak utc aralık ayının son günü yada ocak ayında saat 24 00 ‘da 1
saniye azaltır. bknz. ayrıca ut0,ut1,ut2.
least count en küçük okuma (mikrometre yada verniyer) bir verniyer yada mikrometreden tahminde bulunmadan
yapılabilecek en küçük okuma.
least squares en küçük kareler en küçük kareler teorisi fazla gözlemler bulunduğu zaman ifade edilir. genellikle gözlemlerin
dengeli değerleri, dengelemenin karesinin toplamını gözlemlere eklemekle matematiksel
olarak minumuma yaklaştırarak elde edilir.
legendere polynominal loegendere polinomu birleşik legendre fonksiyonunun, fonksiyonun bir polinom haline geldiği özel bir hali.
legendre’s theorem legendere teoremi küresel bir üçgenin kenarlarının uzunluklarının (kürenin yarıçapına göre oldukça kısa) düzlem
açıları küresel açıların eksenin 1/3 ‘ü oranında azaltılması elde edilen düzlem üçgenin karşılık
kenar uzunluklarına eşit olduğunu ileri süren matematiksel bir teorem.
lehmann’s method lehmann yöntemi bknz. hata üçgeni yöntemi.
length correction uzunluk düzeltmesi (şeritle ölçme) bir şeridin nominal uzunluğu ile standardizasyondaki efektif uzunluğu arasındaki
fark.bir şeritin standart uzunluğu yukarıda tanımlanan uzunluk düzeltmesinin tam birimler
toplamından farkı yada toplamı olarak ifade edilir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 56/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
length equation uzunluk denklemi nirengi ile birbirine bağlanmış sabit uzunlukta iki hat arasındaki ilişkiyi açıklayan şart
denklemidir.
length of degree derece uzunluğu meridyen boyunca ölçülen enlem derecesi ve uzunluğu.uzunluk enlem derecesine göre
değişir.ekvator yakınında uzun kutup yakınında uzundur.uzunluk ayrıca sferoidin farklı
kısımlarına göre de değişir.
lenoir level lenoir nivosu dürbünü alt ve üst yüzleri düzlem ve birbirine hemen hemen paralel arka arkaya dizili çelik
blokların arasından geçen alt yüzlerin pirinç bir daireye dayandığı üst yüzlerin aleti düzeçlerken
ters dönen boru düzeci desteklediği nivo.
lens mercek optik cam, plastik veya iki ya da daha fazlasının birleşimiyle oluşan içinden geçen ışık
ışınlarının yakınsamasını sağlayan disklerdir. böyle diskler ile yüzeye sahiptir. bazen her iki
yüzeyide küresel, biri düzlem diğeri küresel veya diğer çeşitli kombinasyonlarda olabilirler.
lens calibration mercek kalibrasyonu bak kamera kalibrasyonu.
lens component mercek bileşenleri bak mercek elemanları.
lens distortion mercek bozulması mercek hatası veya kayıklıklarından kaynaklanan görüntü yer değiştirmesi.
lens element mercek elemanları karışık mercek sistemindeki bir tek mercek. fotografik merceklerde ön elemanlar, arka
elemanlar terimi genellikle kullanılır. mercek bileşenleri de denir.
lens exis mercek ekseni bak optik eksen.
lens speed mercek hızı bak relative mercek çapı.
lensatic compass mercekli pusula hareket eden kadranın uzak kenarını okumak için gözlemciye imkan merceklere sahip pusula.
level seviye veri özelliklerine göre ayırt edilebilen veri elemanı topluluğu olan mc&g veri alt grubu içinde bir
parçadır. (örnek: ayırma gücü (resolution), ölçek, doğruluk.)
level 1 topology (düzey 1 topolojisi) düğümlerde birleşen kenarlar ve varlık noktaları gurubunu içeren topolojik yüzey. kenarlar
başlangıç düğümü, bitiş düğümü,bir sonraki kenar ve bir önceki kenar bilgilerini kapsar.
level 2 topology (düzey 2 topolojisi) bir düzlem yüzeye projeksiyonu yapılmış varlık noktaları ve yalnızca dügümlerde birleşen
kenarların oluşturduğu bir topolojik yüzey. kenarlar başlangıç düğümü bitiş düğümü, bir sonraki
ve bir önceki kenar bilgilerini içerir.kenarlar sadece düğümlerde birleşir.
level 3 topology (düzey 3 topolojisi) müştereken, münhasır ve birleştirilmiş ayrıntılı yüzler grubu tarafından bölümlendirilmiş bir
topolojik yüzey. kenarlar sol yüz, sağ yüz, başlangıç ve bitiş düğümleri ile bir sonraki ve bir
önceki kenar bilgilerini içerir. kenarlar sadece düğümlerde birleşir.
level constant nivo sabiti (kabarcık boru düzeç içinde merkezlendiğinde) nivelman aletinin gerçek görüş hattının aletin
merkezinden geçen gerçek yatay hattan olan sapma miktarı.herbir stadya aralığı milimetresi
için mm. olarak hesaplanır.nivelman miraları metre yerine yarda cinsinden
taksimatlandırıldığında mira sabiti c stadya aralığının herbir miliyardası için miliyarda olarak
ifade edilir.diğer adı c sabiti.
level control nivo kontrolu bir proje boyunca oluşturulan yüksekliği belli işaret noktaları dizisi.
level correction nivo düzeltmesi kabarcık ortada olduğu zaman nivelman aletinden geçen görüş hattının mutlak olarak yatay
olmamasına karşılık yükseklik farklarına getirilen düzeltme.bknz. ayrıca nivelman sabiti.
level line nivo hattı 1. nivo yüzeyi üzerinde olan dolayısıyla eğri hat. 2. nivelman işlemlerinin üzerinde yapıldığı
hat.bknz. ayrıca çift nivelman hattı, çoklu nivelman hattı,eş zamanlı nivelman hattı,nivoların
çıkıntı hattı.
level net nivo hattı bknz. ölçme ağı tanım 2.
level rod nivo mirası bknz. nivelman hattı.
level surface nivo yüzeyi bknz. eş potansiyel yüzey.
level trier nivo deneyici boru düzecin taksimatlarının açısal değerlerini ölçmeye yarayan düzenek.
leveling nivelman (ölçme) yükseklikleri belirlemek amacıyla doğrudan yada dolaylı olarak düşey mesafeleri
ölçme işlemleri.bknz. ayrıca astrojeodezik nivelman, astrogravimetrik nivelman,barometrik
nivelman,diferansiyel nivelman, doğrudan nivelman,birinci derece nivelman,jeodezik
nivelman,enkesit nivelman, karşılıklı nivelman,stadya trigonometrik nivelmanı,termometrik
nivelman, 3 ncü dereve nivelman,3 tel nivelmanı.
leveling error of closure nivelman kapanma hatası bknz. kapanma hatası tanım 4.
leveling instrument nivelman aleti noktalar arasındaki yükseklik farklarını belirlemede kullanılan alet.bknz. ayrıca abney
nivosu,fischer nivosu, gravatt nivosu,el nivosu,asma nivo,enlem nivosu,lenior nivosu,lokatör el
nivosu,askeri nivo,sarkaç nivo,plaka nivosu,hassas nivo,tersinir nivo, stampfer nivosu,dürbün
nivosu,eğim vidalı nivo,y nivo.
leveling rod nivelman mirası yerdeki bir nokta ile nivelman aletinin kolimasyon hattı arasındaki düşey mesafenin
ölçülmesinde kullanılan düz çubuk veya çıta.diğer adıda nivo mirası.bknz. ayrıca barlow
nivelman mirası, boston nivelman mirası,çift hedef nivelman mirası,gravatt nivelman
mirası,invar nivelman mirası,uzun mira,molitor hassas mirası,pemberton nivelman mirası,
hassas nivelman mirası,kısa mira,tek hedef nivelman mirası,stephenson nivelman mirası,
leveling the model modeli dengeleme bknz. nivelmn tanım 2.
lever 0 topology (düzey 0 topolojisi) kenarları ve varlık noktaları gurubunu kapsayan topolojik yüzey. kenarlar sadece koordinat
ve öznitelik bilgilerini içerir.
library (kütüphane)
library attribute kütüphane öznitelikleri) ( (sayısal harita) bir kütüphanenin özellikleridir. bu özellikler kütüphane başlık tablosu,
kütüphane öznitelik tablosu ve bunlarla ilişkilendirilmiş diğer tabloları içerir.
library negative mold kütüphane negatif kalıbı daha sonraki şekillendirme (döküm) için bir dosyada tutulan, basılı plastik harita ve form verme
cihazı ile uyumlu olacak şekilde boyutları genişletilen negatif kalıptır.
libration librasyon dünyanın ve ayın ve dolanma süreleri nedeniyle hernekadar ayın dünyaya doğru hep aynı
yüzü görünüyor olsada dünyadaki gözlemci için ay yüzeyinin yarıdan fazlasının görünmesini
sağlayan ayın özellikle görünen oskilasyonu.
limb bacak 1. yükseklik ölçeği taşıyan deniz seksantı taksimatlı eğri parçası gibi açıları ölçmeye yarayan
parça. 2. bir gök cisminin dairesel dış kenarı.bknz. ayrıca alt bacak,üst bacak.
line copy çizgi kopya bir tram kullanılmadan reprodüksiyon için uygun olan herhangi bir kopyalama. çizgilerden
oluşan ve sürekli ton kopyalamadan ayırt edilebilen kopyalama. (‘grize’ de denilir.)
line map çizgi harita planimetrik haritaya bknz.
line of apsides apsis hattı her iki yönde sonsuza uzayan eliptik bir yörüngenin büyük ekseni.
line of constant scale sabit ölçek çizgisi bir fotoğrafta gerçek ufka veya izometrik paralele paralel olan çizgi. eşit ölçek çizgisi de denir.
line of equal scale eşit ölçek çizgisi bak sabit ölçek çizgisi
line of force kuvvet hattı bir manyetik alanda olduğu gibi kuvvetin etki ettiği yönü gösteren hat.
line of levels seviye hatları ölçülmüş yükseklik farklarından oluşan sürekli seri.ölçülmüş tekli farklar tek yönlü nivelmandaki
tekli gözlemler yada çift yönlü nivelmandaki tekrarlı gözlemlerden elde edilebilir.
line of nodes düğüm hatları bir gezegen,gezegensi yada kuyruklu yıldız ile ekliptik’in kesim noktalarını birleştiren doğru
yada bir uydunun ekvator ve yörünge düzlemlerini birleştiren doğru.
line of position konum hattı gözlem yada ölçü ile belirlenen bir dizi muhtemel konumları birleştiren doğru.
line of rod mira hattı bknz. mesafe mirası.
line of sight görüş hattı 1. iki noktayı birleştiren doğru.bu doğru bir büyük daire yönündedir.fakat dünyanın eğriliğini
izlemez. 2. bir dürbün yada diğer görüş aletiyle izlenen uzaktaki nesnelerle aleti birleştiren
doğru.diğer adı nişan hattı.3. (optik) bknz. kolimasyon hattı.
line pattern çizgi örneği birbirine paralel olan, eşit uzaklıkta ve eşit kalınlıkta çizgileri içeren fotografik negatif çizgi
numunesi, genelde renk tonları elde etmek için veya bir tablo numunesinin içini doldurmak için

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 57/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kullanılır. bak: alan örneği
line thinning (çizgi seyrekleştirilmesi) 1.(vektör) bir detayın temel şeklinin tanımlamasında kurallar dizisi kullanarak koordinat
(generalization) (genelleştirme) fazlalıklarındaki gerekli azaltmadır.
line tree hat ağacı ölçü hattında karşılaşılan ve ölçü notlarına kaydedilip hatta bakan yüzlerine iki çentikle
işaretlenen ağaç.diğer adı görüş ağacı.
Lineage (soy) veri kaynağı, bilhassa orjinal ölçek ve doğruluk hakkında bilgi.
lineal convergency hatsal yakınsama bir paralelden diğerine uzatıldığında meridyenlerin birbirlerine yaklaştığı uzunluk.
linear building frotage doğrusal yapı cephesi hava fotoğraflarıyla yorumlamada homogen alanların yapılarının yan yükseklikleri.
linear distortion doğrusal bozulma bir objede bütün uzunluklarda doğrusal etkiye sahip mercek hatası.
linear error doğrusal hata normal dağılım fonksiyonunda tanımlanan ve bir doğrultuda oluşan hata. (örneğin,
yükseklikteki hata)
linear feature (çizgisel detay) bir alanı tasvir etmeyen bir çizgiyle tanımlanan bir detaydır. aynı zamanda çizgi detay olarak
adlandırılır.
linear parallax doğrusal paralaks bak mutlak stereoskopik paralaks.
line-route map hat güzergah haritası arazi üzerindeki halihazır güzergah ve telgraf devre yapı tiplerini gösterir sinyal iletişim
işlemleri için oluşturulan harita yada altlıktır. bu aynı zamanda kumanda panosu ve telgraf
istasyonu konumlarını da verir.
lines of communications(loc) (jcs) iletişim hatları bir harekatın üssü ve mevcutlar ve takviye güçlerin hareketi ile askeri gücün bir hareketini
bağlayan güzergahlar, kara, su ve havayolunun hepsi.
lines on a spheroid sferoid üzerindeki hatlar sferoid üzerinde iki konum arasındaki direkt hat.yer üzerinde iki nokta ile temsil edilir.böyle bir
doğru yer üzerinde doğrudan gözlemlerle yada matematiksel tanımdan elde edilebilir. bknz.
ayrıca doğrultu eğriliği,jeodezik eğri,normal kesit eğrisi.
lining pole hat çubuğu bknz. mesafe mirası.
link bağlantı 1. (nivelman) diğer bir düğüm noktasına uğramadan bir düğüm noktası ile diğerini birbirine
bağlayan sürekli bir nivelman hattı elde etmek için birim olarak alınan hat,hat parçası yada hat
kombinasyonu. 2. 7.92 inch’e eşit olan ve zincirin yüzde birine karşılık gelen doğrusal ölçü
birimi.
link and node (bağ ve düğüm) bir veya daha fazla detayı ilişkilendiren bir veya daha fazla bağın bulunduğu veri tarafından
karakterize edilen bir veri yapısıdır. itirasızca veya kesin olarak düğüm tanımlayıcıları
tarafından her bağın başlanğıç ve bitiş noktaları tanımlanır.
link of levels hat çubuğu bknz. link tanım 1.
liquid hand compass sıvı el pusulası pusula kartının sıvı yardımıyla nemlendirildiği elde tutulan pusula.
list liste bak x-dönüklüğü.
list of directions yönler listesi bir nirengi istasyonunda “0” değeri olarak kabul edilen bir başlangıç noktasına göre daire yayı
cinsinden ifade edilen yatay yönlerle birlikte gözlenen nesneler listesi.
litho copy lito kopya litoğrafik kopyaya bknz.
lithographic copy litografik kopya litografik işlemler sonucu yeniden üretilen grafiktir. aynı zamanda, lito kopya da denir.
lithographic drafting litografik tasarım bknz. ‘tusching’.
lithography litografya baskı ve baskı yapılmayacak alanı ayırmak için yağ ve suyun kimyasal olarak birbirini itmesi
temeline dayanan bir baskı yöntemidir. bknz. ofset litografi, fotolitografi.
lithosphere litosfer dünya yada bir uzay cisminin katı kısmı.atmosfer ve hidrosferden ayrılır.
local adjusment yerel dengeleme bknz. istasyon dengelemesi.
local apparent time yerel görünen zaman gözlemci meridyeni için görünen güneş zamanı.
local astronomic time yerel astronomik zaman yerel meridyenin üst kolundan itibaren hesap edilen ortalama güneş zamanı.
local attraction yerel çekim bknz. lokal manyetik anomali.
local chart yerel hava haritası bir toplanma bölgesindeki temas uçuşu için düzenlenen büyük ölçekli hava haritasıdır.
local civil time yerel medeni zaman bknz. yerel ortalama zaman.
local coordinate system yerel koordinat sistemi z ekseni orjinden geçen çekül hattı ile çakışan sağ el kartezyen koordinat sistemi.
local datum yerel datum küçük bir alanda kullanılan jeodezik kontrol ağının referans noktası.genellikle özel bir isimle
tanınır.
local horizon yerel ufuk bknz. görünen ufuk.
local hour angle yerel saat açısı yerel gök meridyeninden batıya doğru ölçülen açısal mesafe; gök ekvator yayı yada gök küresi
üzerindeki noktanın saat dairesi ile yerek gök meridyenin üst kolu arasında batıya doğru 360 º
‘ye kadar ölçülen açı.
local lunar time yerel ay zamanı gök ekvator yayı yada yerel gök meridyeni ile ayın saat dairesi arasındaki yerel gök
meridyeninin alt kolundan 24 saate kadar ölçülen açı.ayın zaman birimleri +12 saatle ifade
edilen yerel saat açısı. bknz. ayrıca greenwich ay zamanı.
local magnetic anomaly yerel manyetik anomali yerel manyetik etkilere bağlı olarak göreceli anlamda küçük bir alandaki yerin manyetik
alanındaki anormallik yada düzensizlikler.diğer adı bozucu manyetik varyasyon,yerel
çekim,yerel manyetik bozulma,manyetik anomali.
local magnetic disturbance loka l magnetik bozulma bknz. lokal manyetik anomali
local mean time yerel ortalama zaman 1. ortalama güneşin gözlemcinin karşı meridyeninden itibaren geçen zaman. 2. yerel gök
meridyeninin alt kolu ile ortalama güneşin saat dairesi arasında yerel gök meridyenin alt
kolundan batıya doğru 24 saate kadar ölçülen gök ekvator yayı yada gök kutbundaki
açı;ortalama güneşin zaman birimlerine 12 saat ilave edilmesiyle bulunana yerel saat açısı.
abd’de yerel medeni zaman tabiri 1925 ile 1952 arasında kullanılmıştır.bknz. ayrıca yerel
astronomik zaman,evrensel zaman.
local meridian yerel ortalama zaman herhangi bir belirli yer veya gözlemciden geçen ve yerel zaman için referans teşkil eden
meridyen.diğer adı referans meridyeni.
local sideral time yerel yıldız zamanı ilkbahar ekinoksunun zaman birimleri cinsinden yerel saat açısı.greenwich meridyenindeki
yerel saat açısı greenwich yıldız zamanı olarak adlandırılır.
local time yerel zaman 1. greenwich meridyenine yada bölge meridyenine dayanan zamanın aksine referans olarak
yerel meridyene dayanan zaman. 2. yerel olarak tutulan herhangi bir zaman.
local vertical yerel düşey referans yüzeyinin normaline zıt yöndeki gravite ivmesinin yönü.
location survey yerel ölçme konumları daha önceden hesapla , grafik yöntemle yada harita,plan gibi kayıt
dökümanlarından elde edilmiş nokta ve doğruların yer üzerinde oluşturulması.
locator’s hand level locator el nivosu yaklaşık yükseklik farklarını ölçmede kullanılan el tipi nivo.
locking angle kilitleme açısı eğik fotoğraflardaki eğiklik analizinde arakilit açısının tümleyeni düşey fotoğrafın eğimin sıfır
olduğundaki deprasyon açısı.
logical consistency (mantıksal tutarlılık) (sayısal harita) veri setinin veri yapısında ilişkilerin doğruluğunun şifreli yazılmasıdır.
logical contouring (mantıksal münhanileme) her münhani için bir seviye çizgisinin konmasına gerek olmadan ve kabul edilebilir bir
dogrulukla arazi noktalarından münhani taslağının hazırlanmasına müsaade eden bir işlemdir.
ayrıca münhaniler düzenli bir eğim boyunca eşit aralıklıdır eğimde bir değişme olduğu her
noktadaki nokta yükseleriyle onların uygun aralıkları tarafından münhani hataları
enterpolasyon edilir.
long chord uzun kiriş (yol ölçmesi) basit bir eğri üzerinde eğrilik noktasından teğet noktasına uzanan kiriş yada
düzgün hat.bileşik eğride bileşik eğrilik noktasından teğet noktasına yada eğrilik noktasına
uzanan eğri.dairesel bir kara sınırı tanımında uzun kirişin uzunluğu ve sınırı önemli bir
faktördür.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 58/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
long line azimuth surveys uzun hat azimutu ölçmeleri yer istasyonları arasında görünmeyen hatların havadan uzun azimut ışık topuzu yada görüntü
(lola) kaydedici teodolitler yardımıyla ölçülmesi.
long period constituent uzun periyod etkeni dünyanın dönmesinden bağımsız fakat ay yada dünyanın yörüngesel hareketine dayanan bir
periyotta gelgit yada gelgitsel akım oluşturucu şey.periyodu çoğunlukla bir günden uzundur ve
genellikle 15 gün veya daha fazladır
long period perturbations uzun periyotlu pertürbasyon bir tam periyotluk varyasyonunu tamamlamak için birden fazla yörüngesel periyot gerektiren bir
gezegen yada uydunun yörüngesindeki periyodik pertürbasyonlar.
long range (navigation) chart uzun mesafe seyir hava haritası seyir haritası, esas anlamıyla, yıldızlara göre ve pilotsuz uzun mesafeli uçuşlar için düzenlenen
1:3.000.000 veya daha küçük hava haritalarıdır. uzun mesafe paftası da denir.
long rod uzun mira tamamen açıldığında 13 fit’e kadar okumaya izin veren nivo mirası.genellikle philadelphia
mirası.diğer adı yüksek mira.bknz. ayıca kısa mira.
longitude boylam küre veya sferoid üzerinde bir referans meridyeninden (genellikle greenwich)doğuya yada
batıya doğru ölçülen doğrusal yada açısal mesafe.bknz. ayrıca farazi boylam,astronomik
boylam,gök meridyeni boylam dairesi,boylam farkı,fiktif boylam,galaktik boylam,jeodezik
boylam, coğrafi boylam,grid meridyeni, meridyen, çarpık boylam,yer boylamı,transverse
boylam.
longitude difference boylam farkı bknz. sapma tanım 1.
longitude equation boylam denklemi bir nirengi yada travers ağıyla birbirine bağlı iki noktanın boylamları arasındaki ilişkiyi ifade
eden şart denklemi.
longitude factor boylam etkeni enlemdeki bir dakikalık değişikliğe karşılık gök konum hattı boyunca boylamda meydana gelen
değişiklik.
longitude of the moon’s nodes ayın düğüm noktasının boylamı ayın düğüm noktasından ekliptik boyunca ilkbahar ekinoksundan itibaren olan açısal
mesafesi.düğümler geriye doğru giden bir harekete sahiptirler ve bir tam devirlerini yaklaşık
olarak 19 yılda tamamlarlar.
longitude signal boylam sinyali farklı istasyonlarda gözlenebilen bir zaman olayını gösteren ve bu istasyonlardaki yerel
zamanla karşılaştırarak boylam farklarını belirlemeye yarayan zaman olayı.
longitude term gravity formula boylam terimi gravite formulü 3 eksenli referans elipsoidine bağlı olarak boylamdaki değişikliği ifade eden teorik gravite için
formüldeki ek terim.bknz. ayrıca helmert’in 1915 gravite formulü.
longitudinal chromatic boylamsal kromatik aberasyon merceklerden farklı mesafelerdeki odak noktasına farklı renkler gelmesinden dolayı bir
aberration görüntünün tüm parçalarının kesinliğini etkileyen aberasyon.
longitudinal magnification boylamsal büyüme eksene paralel görüntüdeki boyun ,nesnedeki karşılık gelen uzunluğa oranı.
longitudinal separation boylamsal ayırım zaman ayırımı.
look angles bakış açıları belirli bir uydunun belirli bir zamanda bulunacağı yükseklik ve azimut.
loop closure lup kapanması (nivelman) ileriye doğru gidişteki mira okuma toplamları ile geriye doğru gidişte mira okuma
toplamları farkı.
loop error of closure lup kapanma hatası bknz. kapanma hatası.
loop traverse lup traversi aynı istasyonda başlayıp biten kapalı travers.travers başlangıç noktasının konumunu ve
azimutun doğruluğunu garanti etmeyeceği gibi sistematik uzunluk hatasına karşı geçerlilikte
ifade etmez.bknz. ayrıca bağlantılı travers.
loran chart loran hava/deniz haritası loran seyirde kullanılmak üzere, loran konumların yer dalga çizgileri ve gök dalga
düzeltmelerinin basılı olduğu çizim haritadır.
lorap photography lorap fotoğrafçılığı uzun odak uzaklığı (100’ten fonk.) olan dar açılı kamera ile yapılan fotoğrafçılığı ifade eden
genel terim.
lovar lovar hassas lovar şeridi yapımında kullanılan düşük genleşme katsayısına sahip çelik alaşımı.
lovar tape lovar şeridi ölçme işlerinde kullanılan invar şeridin yeni bir versiyonu.lovar şerit daha az doğruluğa sahip
çelik şeritle daha hassas invar şerit arasında bir özellik ve fiyata sahiptir.
low of propogation of error hata yayılma yasası iki veya daha fazla niceliğin toplamının muhtemel hatasına eşittir.
low tide alt gelgit bknz. alt su.
low water alt su alçalan gelgit tarafından ulaşılan yüzey su seviyesinin en düşük sınırı.alt su astronomik gelgit
üreten kuvvetlerden ve/veya meteorolojik şartlardan oluşur.diğer adı alt gelgit.
low water datum alt su datumu sınırlı bir alan için standart datum düzlemi olarak kabul edilen ve daha sonraki gözlemlerden
elde edilen ortalama düşük su seviyesine rağmen belirsiz bir süre için tutulan yaklaşık
ortalama alt su düzlemi.
low water full and change alt su dolunay ve değişikliği dolunay veya yeniay’ın üst veya alt geçişi ile bir sonraki dolunay veya yeniay ve alt su
arasındaki zaman aralığı.
low water inequality alt su eşitsizliği bknz. günlük eşitsizlik.
low water interval alt su aralığı bknz. ay gelgit aralığı.
low water line alt su hattı bir su kitlesinin en düşük yüksekliğiyle sınırı ifade edilen hat.gelgit sularında alt su hattı tam
olarak ortalama düşük su düzleminin kıyıyla olan arakesitidir.
low water lunitidal interval alt su ay gelgitsel aralığı bknz. ay gelgitsel aralık.
low water springs alt su ilkbaharları bknz. ortalama alt su ilkbaharları.
low water springs datum alt su ilkbahar datumu sonraki gözlemlerden daha iyi ortalama alt su ilkbaharlarında elde edilsede belirsiz bir süre için
yerel alanlarda datum olarak kullanılan ortalama alt su ilkbaharları düzlemi.
lower motion daha düşük hareket dönen aletin daha alçak kısmının dönmesi.
lower branch alt kol bir yerin nadir noktası yada karşılığından geçen kutuptan kutuba meridyenin yada gök
meridyeninin yarısı.
lower culmination alt geçiş bknz. culmination.
lower high water daha düşük üst su gelgitin karışık karakter sergilediği herhangi bir gelgit gününde iki üst suyun düşük olanı.
lower high water interval daha düşük üst su aralığı ayın yerel yada greenwich meridyeninden üst yada alt geçişi ile bir sonraki daha düşük yüksek
su aralığı arasındaki zaman.bu terim önemli miktarda günlük eşitsizlik olduğu durumlarda
kullanılır.
lower limb alt bacak en büyük yüksekliğe sahip üst su bacağının aksine en düşük yüksekliğe sahip gök cisminin dış
kenarının yarısı.
lower low water daha düşük alt su gelgitin karışık karakter sergilediği durumda bir gelgit günündeki iki alt suyun daha düşük olanı.
lower low water datum daha düşük alt su datumu daha sonraki gözlemlerden elde edilen daha iyi bir ortalama daha düşük su seviyesiyle
arasında küçük farklar olmasına rağmen belirsiz bir süre için elde bulundurulan ve standart
datum düzlemi olarak kabul edilen ortalama daha düşük alt su.
lower low water interval daha düşük alt su aralığı ayın yerel yada greenwich meridyeninden alt yada üst geçişi ile bir sonraki daha düşük alt su
aralığı.bu terim önemli derecede günlük eşitsizlik olduğunda kullanılır.
lower transit daha düşük geçiş gök meridyeninin alt kolunnun geçişi.diğer adı ikincil geçiş.
lowest low water en düşük alt su ortalama deniz seviyesinin altındaki mesafesi herhangi bir normal gelgitin en düşük alt
suyunun ortalama seviyesine karşılık gelen referans düzlemi.diğer adı en düşük normal alçak
su.
lowest low water springs en düşük alt su ilkbaharı ilkbahar gelgitleri esnasında yaklaşık ortalama en düşük alt su aralığını gösteren referans
düzlemi.
lowest normal low water en düşük normal su bknz. en düşük alt su.
loxodrome loksodrom (kerte hattı) bütün meridyenleri aynı açı ile kesen yeryüzünde var olan bir çizgidir. aynı zamanda rhumb
(kerte) hattı da denir.
loxodromic curve loksodrom yayı bknz. kerte hattı (rhumb line).
lunar celestial equator ayın gök ekvatoru ayın ekvator düzlemindeki gök küresinin üzerindeki büyük daire.yani ayın dönme eksenine dik
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 59/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
bir düzlemde
lunar chart ay haritası ayın yüzeyini gösteren paftadır.
lunar cycle ay devri aya ilişkin herhangi bir daire,özellikle kaliptik ya da metonik daire.bknz. ayrıca saroz.
lunar day ay günü ayın yerel meridyen üzeindeki ardışık iki geçişi arasındaki süre.ortalama ay gününüz yaklaşık
24.84 saatlik periyodu,ayın yer etrafındaki hareketine göre dünyanın kendi eksenindeki
dönmesinden elde edilir.
lunar declination aysal deklinasyon ayın gök ekvatorunun kuzey yada güneyine göre derece cinsinden ifade edilen açısal
mesafesi.kuzeydeyken pozitif güneydeyken negatif olarak ifade edilir.
lunar distance ay mesafesi yer yüzündeki gözlemci için, aya doğru olan görüş hattı ile başka bir gök cismine olan görüş
hattı arasındaki açı.
lunar earthside chart ayın dünya tarafı planı ayın dünyadan görülebilen yüzeyini gösteren plan.
lunar eclipse ay eklipsi ay dünyanın gölgesinde kaldığı zamanki fenoman.ay yüzeyinin sadece bir kısmı gölgede ise
kısmi tamamı gölgede ise tam eklips vardır.
lunar equation ay denklemi ay dünya sisteminin ağırlık merkezine gök cisimlerinin gözlemlerini indirgemede kullanılan
faktör.
lunar fardside chart ay dışkenar planı ayın dünyadan görülmeyen kısmını gösteren plan.
lunar inequality ay eşitsizliği 1. güneş sistemindeki diğer cisimlerin çekim etkisine bağlı olarak ayın yörüngesindeki
varyasyon.bknz. ayrıca pertürbasyon, eveksiyon .2. ay nedeniyle manyetik pusula iğnesindeki
küçük hareket.
lunar interval ay aralığı ayın yerel meridyen ile greenwich meridyeninden geçiş zamanı farkı.ay aralığı bir gelgit yada
akıntı fazının greenwich ve lokal entervalleri arasındaki farka eşittir.
lunar month ay ayı bknz. sinodik ay.
lunar node ay düğümü ayın yörüngesindeki düğüm.
lunar parallax ay paralaksı ayın yatay yada jeosentrik paralaksı.
lunar satellite ay uydusu ay etrafında bir veya birden fazla dolanım yapan insan yapısı uydu.
lunar tide ay gelgiti yalnızca ayın gelgit üreten kuvvetleri nedeniyle olan gelgit kısmı.güneşin kuvvetleri nedeniyle
olandan ayrılır.
lunar time ay zamanı 1. dünyanın aya göre göreceli hareketine dayalı zaman. 2. aydaki zaman.bknz. ayrıca
greenwich ay zamanı,lokal ay zamanı.
lunation lunasyon bknz. synodik ay.
lune dilim iki büyük dairenin yarılarıyla sınırlanan küre yüzeyi parçası.
lunicentric ay merkezli bknz. selenomerkezli
lunisolar effect ay güneş etkisi ay ve güneşin çekim etkileriyle oluşan gravitasyonel etkileri.
lunisolar perturbation ay güneş pertürbasyonu ay ve güneşin çekim etkisine bağlı, yapay uydu yörüngelerinin perturbasyonları en önemli
etkileri periji argümanında, yükselen düğüm noktasının rektasensiyonunda, ve ortalama
anomalidekiseküler varyasyonlardır.büyük yarı eksen dışındaki tüm yörünge elemanları uzun
periyodik değişikliklere uğrar.
lunisolar precession ay güneş presesyonu ekinokların, ekliptik boyunca olan batıya doğru hareketi sonucunu doğuran, ay ve güneşin
birleşik etkisiyle oluşan genel presesyonun, dünyanın ekvatoryal perturbasyonuna neden olan
kısmı.
lunitidal interval ay gel git aralığı ayın yerel ya da greenwıch meridyeninden alt ya da üst geçişi ile sonraki üst veya alt su
arasındaki süre.ayın tüm fazları için bütün üst su sürelerinin ortalaması, ortalama üst su ay gel
git aralığı üst su aralaığı olarak kısaltılır.benzer şekilde ortalama düşük su ay gel git süresi, alt
su süresi olarak kısaltılır.üst su ya da alt su aralığı, referansın yerel mi, greenwich meridyeni
mi olmasına göre yerel veya greenwich olarak tanımlanır.diğer adı kurulum.
mad planning charts (madpc) mad planlama hava/deniz seçilmiş okyanus bölgeleri için yer manyetik (jeomanyetik) alan yoğunlukları konusunda detaylı
haritaları bilgi içeren haritadır. anti denizaltı savaşlarının taktik planlanmasında kullanılır. manyetik
anomaliler, verilen bir alanda, mad cihazının etkinliğinin belirlenmesi için renkli olarak
kodlanırlar.
maesured angle ölçülmüş açı yerel şartlara göre herhangi bir düzeltme uygulanmamış, doğrudan alet gözlemi okumasıyla
elde edilen açı.
magazine magazin (hava kamerası) hava kamerası sisteminde bir bileşen. pozlanmış ya da pozlanmamış filmi
taşımaya ve filmi sürme mekanizması ve film düzlemleri cihazına sahip olan alet.
magenta contact screen - macenta kontak ekranı yarımdan negatif elde etmede kullanılan macenta renkte boyalı noktalardan oluşmuş kontak
film ekranı.
magnetic amplitude manyetik büyüklük manyetik doğu veya batıya göre büyüklük.bknz. ayrıca büyüklük.
magnetic annual change manyetik yıllık değişim bir yılda, manyetik seküler değişiklik miktarı.diğer adı yıllık değişim, yıllık manyetik değişim,
yıllık hız, yıllık değişim hızı.bknz. ayrıca manyetik seküler değişim.
magnetic annual variation manyetik yıllık varyasyon yerin manyetizmasındaki, bir yıllık hukuk düzenli hareket. diğer adı yıllık manyetik varyasyon.
magnetic anomaly manyetik anomali bknz. lokal manyetik anomali.
magnetic anomaly detection ( manyetik anomali belirleme okyanus bölgelerindeki yer manyetik (jeomanyetik) alan yoğunlukları konusunda detaylı bilgi
mad) operational (mad ) operasyon etki haritası içeren haritadır. antidenizaltı (asw) savaşlarının taktik planlanmasında kullanılır. manyetik
effectiveness charts (moe) (moe) anomaliler, verilen bir alanda, (mad) cihazının etkinliğinin belirlenmesi için renkli olarak
kodlanırlar.
magnetic azimuth manyetik azimut gözlem noktasında gözlenen cisimden geçen düşey düzlemde serbest asılı düşey düzlem
arsındaki açı.simetrik olarak magnetize bir iğne geçici suni manyetik bozucu etkisinde değilken
durma noktasına gelecektir. manyetik azimut genel olarak manyetik kuzeyden (0 ) 360 ‘yeº º
saat istikametinde ölçülür.böyle bir azimut uygulanabirliği tarih olarak verilerek
“manyetik”şeklinde işaretlenebilir.manyetik azimutlar çoğunlukla pusula ibre ölçüleri ile
bağlantılı olarak iki wild t-o teodolitiyle ölçülür.
magnetic bearing manyetik yön 1.(navigasyon)manyetik kuzeye ilişkin yön; sapması düzeltilmiş pusula
yönü.2.(ölçme)manyetik kuzey veya güneye ilişkin olan ve doğu veya batı yönünde olduğu
'
belirtilen yön.mühendis transiti içeren pusulalar ve 1 lık teodolitler manyetik yönleri okumakta
kulanılabilir.diğer adı pusula yönü.
magnetic chart manyetik plan izogonik hatlar yada onların seküler değişiklikleri gibi manyetik elemanlardan birinin dağılımını
açıklayan özel maksatlı harita.
magnetic compass manyetik pusula dünya manyetizmasının etkili kuvvetinin çekim etkisine dayanan pusula.
magnetic daily variation manyetik günlük varyasyon güneş ve ayın günlük görünen hareketleriyle birlikte dünya manyetik alanındaki geçici
değişiklik.çoğu yerde her ne kadar form ve büyüklükte önemli ve tahmin edilemeyen
değişiklikler olsada güneşin günlük varyasyonu hemen hemen tutarlı bir model izler.
magnetic declination manyetik deklinasyon herhangi bir yerdeki manyetik ve coğrafi meridyenler arasında manyetik kuzeyin gerçek
kuzeyden olan yönünü derece cinsinden doğuya batıya şeklinde ifade eden açı.denizcilik ve
havacılıkta manyetik varyasyon terimi,manyetik deklinasyon yerine kullanılır ve açı pusula
sapması yada manyetik sapma olarak ifade edilir.aksi halde deklinasyon manyetik
deklinasyondaki batma ve yoğunluktaki düzenli yada düzensiz değişiklikler anlamına gelen
manyetik sapma ile aynı anlamda değildir. yerel çekimden dolayı birbirine yakın iki noktanın
deklinasyonu birkaç derece fark edebilir.bknz. ayrıca manyetik değişiklik.
magnetic deviation manyetik sapma bknz. sapma.
magnetic dip manyetik derinlik bknz. derinlik tanım 2.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 60/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
magnetic dip circle manyetik dalma dairesi pusula iğnesi ve taksimatlı düşey dairesi yardımıyla manyetik dalmayı ölçme yada aleti.

magnetic dip needle manyetik dalma iğnesi 1. bir dalma dairesi yada onun iğnesi.diğer adı dalma iğnesi.2. kayıp demir ölçme işaretlerinin
bulunmasında manyetik derinlikteki şiddetli bir yerel anomaliyi açığa çıkarabilecek şekilde
düzenlenmiş pusula iğnesi.
magnetic direction manyetik yön manyetik kuzeyden olan açısal mesafe şeklinde ifade edilen yatay yön.
magnetic disturbance manyetik bozulma 1.tüm dünya üzerinde yaklaşık aynı saatte gerçekleşen dünyanın manyetik alanında hızlı
büyük çaptaki değişiklikler. 2. bazen yerin manyetik alanındaki uzaysal değişimleri açıklamak
için kullanılır. bknz. ayrıca yerel manyetik anomali.
magnetic diurnal variation manyetik bozulma (1)günlük veryasyon (2) günün veryasyonun 24 saatlik, basit harmonik bileşeni.
magnetic elements manyetik elementler denklinasyon, yatay yoğunluk, düşey yoğunluk, toplam yoğunluk, eğim ya da derinlik ya da
coğrafi kuzey veya güneye doğru olan kuvvetin büyüklüğü.
magnetic equator manyetik ekvator belirli bir epok için, manyetik eğim veya derinliğin sıfır olduğu tüm noktaları birbirine bağlayan
harita veya plan üzerine çizilen doğru.diğer adı aklinik doğru,derinlik ekvatoru.bknz. ayrıca
jeomanyetik ekvator.
magnetic field manyetik alan bknz. manyetik alan şiddeti.
magnetic field intensity manyetik alan şiddeti uzayın belirli bir noktasına yerleştirilmiş, hayali bir birim manyetik kutup üzerine etki eden
kuvvet.bu bir vektörel büyüklüktür.yönü, manyetik alan etkisindeki, bir kuzey manyetik
kutbunun hareket eğilimi yönündedir.diğer adı manyetik alan, manyetik alan kuvveti, manyetik
kuvvet, manyetik yoğunluk.
magnetic field strength manyetik alan gücü bknz. manyetik alan şiddeti.
magnetic force manyetik kuvvet bknz. manyetik alan şiddeti.
magnetic inclination manyetik eğim bknz. derinlik tanım 2.
magnetic intensity manyetik yoğunluk bknz. manyetik alan şiddeti.
magnetic isoporic line manyetik izoporik hat bknz. izopor.
magnetic latitude manyetik enlem bknz. derinlik tanım 2.
magnetic lines of force manyetik kuvvet çizgileri bir manyetik alan içinde bulunduğunda manyetik indüksiyon vektörüne paralel olan boşluk
yada manyetik olmayan bir materyal içinde manyetik alan yoğunluk vektörüne her yerde teğet
olacak şekilde manyetik alan içeren bir bölgedeki hayali çizgiler.
magnetic lunar daily variation manyetik ay günlük değişimi ayın transit geçişi ile aynı zamanda olan yerin manyetik alan periyodik değişimi.
magnetic meridian manyetik meridyen yer manyetik alanının herhangi bir noktadaki yatay bileşeninin yönü.jeomanyetik meridyenle
karıştırılmamalıdır.
magnetic moment manyetik moment iki manyetik kutup arasındaki mesafeyi kutupların ortalama gücüyle çarparak elde edilen
büyüklük.
magnetic north manyetik kuzey sadece yerin manyetik etkisi altındaki asılı bir manyetik iğnenin kuzeye yönelen ucunun
gösterdiği yön
magnetic observation manyetik gözlem manyetik elemanlardan herhangi birinin ölçümü.
magnetic pole manyetik kutup
º
manyetik eğimin 90 olduğu yer yüzeyi üzerindeki iki noktadan herhangi biri.jeomanyetik
kutupla karıştırılmamalıdır. diğer adı eğim kutbu.
magnetic prime vertical manyetik meridyene dik daire ufuk hattının doğu ve batı noktalarından geçen düşey daire.
magnetic secular change manyetik seküler değişim yer manyetik alanının uzun yıllar boyunca yönünde yada şiddetindeki artma yada
azalma.genellikle şiddet için yıllık ortalama gamalar ile ve yön için yıllık dakika şeklinde ifade
edilir.
magnetic solar daily variation manyetik güneş günü güneş zamanı ile aynı zamanda olan yer manyetik alanı periyodik varyasyonu.
varyasyonu
magnetic station manyetik istasyon bir dizi manyetik gözlemin yapıldığı işaretli istasyon.genellikle taş içine gömülü bronz işaretten
yada enlem ve boylama ilaveten manyetik değerinde gösterildiği betondan oluşur.
magnetic storm manyetik fırtına bknz. manyetik bozulma.
magnetic survey manyetik ölçü yerey yüzeyinin üzerinde veya yakınında belirli noktalarda yereyin manyetik alanının güç
ve/veya yönünü ölçmek için icra edilen ölçü.
(manyetik teyp) demirle kaplanmış teyp. yüzeyin seçilmiş polarizasyonuna sayısal verinin sıralı depolanmasını
kabul eder. genelde,filimlerin teyplerinde kapsamasının aleyhinde olduğu gibi manyetik teyp
olarak makara teybi zikredilir.
magnetic variation manyetik değişim 1. navigasyonda belirli bir yer ve zamanda manyetik kuzeyin gerçek kuzeyin doğusunda veya
batısında olmasına göre batıya veya doğuya doğru ölçülen manyetik kuzey ile gerçek kuzey
arasındaki fark.
magnetic variation chart manyetik değişim hava/deniz verilen bir zaman için, eş açılı çizgiler veya eş manyetik eğilim çizgilerini tasvir eden paftadır.
haritası
magnetism manyetizma manyetik maddeleri özellikle demir ve çelik’i çekme yeteneği.diğer adı yersel
manyetizma.bknz. ayrıca jeomanyetizma,yatay şiddet , kırmızı manyetizma,düşey şiddet.
magnetometer manyetometre bir manyetik elemanın ölçülmesi için yer manyetik çalışmasında kullanılan alet.
magnetometer survey manyetometre ölçmesi yerin manyetik alanının manyetometre kullanılarak haritalandığı ölçme.bknz. ayrıca manyetik
ölçme.
magneto-optical disk (mıknatıs-görüş diski) kaplanmış, şeffaf sert maddeden oluşan bir yığın depolama medyasıdır. kayıt katmanının
küçük bir alanında bir laser kullanılarak ısı yükseltilmesiyle yazma başarılır. bu geçici
azaltmalar zorlamayı (manyetik durum mukavemeti),sürücü manyetik başı tarafından küçük bir
dış
magnification büyültme (optik) bir nesnenin boyutunun, büyütülmüş görüntüsüne oranına denir. merceğin gücü de
denir. bak:açısal büyültme, diopter, doğrusal büyültme.
magnification factor büyütme faktörü bak, tekrar üretim ölçeği.
magnifying büyültme gücü bir nesnenin bir optik cihazdan görüldüğü durumdaki doğrusal boyutunun gözle görüldüğü
zamankine oranına denir. böylece büyütme gücü 3 olan bir cihazla bakıldığında nesnenin
boyutu 3 kat daha büyüktür. diometre de denir.
magnitude büyüklük 1. bir gök cisminin göreceli parlaklılığı.diğer adı yıldızsal büyüklük. 2. genellikle miligauss yada
gammalarla ifade edilen kısa periyotlu manyetik değişimin şiddeti. 3. miktar ebatla ilgili.
main scheme station ana plan istasyonu bütün ölçüm verilerinin toplanıp, hesaplanıp dengelendiği ve ölçüm bitene kadar göreve devam
edildiği istasyon. ana istasyon, prensip istasyonu da denir.
maintainability (tutulabilirlik) bir verimlilik ve fiyat yarar yoluyla bir veri tabanı veya yazılımda güncelleştirme yapmak için
kapasitedir.
major axis büyük eksen bir elips yada elipsoidin en uzun çapı.
major datum ana datum bknz. tercih edilen datum.
major grid ana/esas grid bir pafta yada harita üzerindeki asıl grid çizgisi ya da çizgileridir. ayrıca bknz. bindirilmiş grid,
ikincil grid.
major planets büyük gezegenler en büyük dört gezegen:jupiter,satürn,uranüs ve neptün.diğer adı dev gezegenler.bknz. ayrıca
asteroid , iç gezegenler ,dış gezegenler.
make line çizgi düzenleme orijinal kopyası genişletilerek yada daraltılarak indirgendiği boyutu gösteren duyarlı
ölçeklendirilmiş çizgidir. aynı zamanda ‘boyut düzenleme (make size)’ olarak adlandırılır.
ayrıca bknz. röprodüksiyon ölçeği.
make ready hazır duruma getirme besleyici, kavrayıcı, yan rehberi, plaka ve keçe arasındaki basınç, görüntü plakası ve

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 61/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
mürekkep çeşmesinin baskı öncesinde ayarlanması işlemidir.
make size boyut düzenleme bknz. çizgi düzenleme.
man made features insan yapımı özellikler bknz. kültür.
maneuvering board manevra kanavası rölatif hareket içeren problemlerin çözümünü kolaylaştırmak için üretilen kutupsal koordinatla
çizim kağıdı.
manually digitized- (manuel veri girişi) bilgisayar formatına uygun olarak operatör tarafından interaksiyon olarak toplanan ve/veya
depolama sistemi birimleri kullanarak tablo ve öznitelik bilgilerini içeren veri giriş işlemidir.
manually encoded (manuel sayısallaştırma) bir anolog harita veya başka grafik örtünün bir cursor ile elle izlemeyle ve sayısallaştırma
masası/tableti kullanarak sayısal formata dönüşüm işlemidir.
manus cript el yazması değişik veriler kullanılarak örneğin yer ölçmeleri ve fotoğraf gibi oluşturulmuş ve derlenmiş
haritanın orjinal çizimi. bak çok amaçlı el kitabı.
map harita (jcs) 1. diğer gezegenler veya yeryüzünün bir parçası, yada tümünün, doğal ve yapay
detayların belirlenen bir ölçekte düz bir satıh üzerinde grafik gösterimidir. detaylar, bir
koordinat referans sistemine göre konumlandırılır. 2. harita hazırlama veya haritalama işlemine
girişme aynı zamanda , yönetim haritası (hrt.),temel hrt., muharebe hrt., sınır hrt., kadastro hrt.,
“choreographic” hrt., derleme hrt., eş yükselti hrt., kontrol edilmiş hrt., ülke hrt., dağıtım hrt.,
yerel hrt., mühendislik hrt., deney hrt., uçuş hrt., sel kontrol hrt., floresan hrt., orman hrt., genel
hrt., genel maksat hrt., jeoleji hrt., gravimetrik hrt., gravite anomali hrt., yer küre hrt., hipsometri
hava/deniz kara hrt., arazi hrt., büyük ölçekli hrt., uçuş rotası hrt., orta ölçekli hrt., yapısal hrt.,
native (memleket,dil) hrt., operasyon hrt., ortofoto hrt., ortopikto hrt., dış hat (‘outline’) hrt., eş
yükselti fotoğraf (photocontour) hrt., foto hrt., fizyografik resimsel hrt., piktogram, piktomap, düz
satıh hrt., planimetrik temel hrt., planimetrik hrt., planlama hrt., plastik kabartma hrt., liman hrt.,
ön inceleme hrt., dikdörtgen hrt., radar istihbarat hrt., radar hrt., keşif hrt., kırmızı ışıkta
okunabilir hrt., rölyef modeli, yol haritası, rota haritası, taramalı rölyef hrt., durum hrt., kroki
(çizim, el ile) hrt., küçük ölçekli hrt., kaynak hrt., özel amaçlı hrt., özel iş hrt., standart doğruluk
hrt., standart kapsam hrt., ülke temel hrt., stratejik hrt., taktik komutanının arazi analizi, taktik
hrt., konulu hrt., topografik hrt., abd topografik hrt., trafik akış hrt., duvar hrt., hava durumu hrt.,
map accuracy specifications harita doğruluk kriterleri) bitirilmiş haritanın katılmasında kurulan standartların kriterleri. bknz. abd ulusal harita
doğruluk standartları. (u.s. national map accuracy standards)
map accuracy standards (harita doğruluk standartları) bknz. abd ulusal harita doğruluk standartları.
map adjustment harita dengelemesi haritaların yatay konumlarını kontrol noktaları ile dengelemek veya harita projeksiyonu üzerine
uygun ölçekli grid çizdirmek.
map and chart data (harita ve grafik veri format, yapı, sayısal harita kodlamaları ve grafik bilgileri için ontarion eyaleti (kanada) ve
interchangeformat (macdif) degişimformatı) kanada ulusal hükümeti ve abd standartları n geliştirilmesi için bir proje üslendiler. harita veya
grafik verilerinin bir sayısal tanımlamasının şifrelenmesi için macdif bir kodlama tablosu
sağladı.
map catalog harita kataloğu bir üretim ajansı tarafından yayımlanan hem grafik hem de bütün haritaların, paftaların ve
bunlarla ilgili ürünlerin yazı ile ifadesini veren yayındır. bu yayın ise başlık, ölçek, baskı tarihi,
baskı numarası, fiyat ve yayımlanan bütün baskıların sınıflandırılmasıyla ilgili bilgileri içerir.
map chart harita paftası bknz. "combat (muharebe/ çarpışma )" haritası.
map controlled kontrol edilmiş harita harita detayını konumlandırmak için, jeodezik veya fotogrametrik veriden çok haritadan
yararlanılması.
map controlled mosaic harita kontrollü mozaik mozaik oluştururken kontrol ve yöneltme amacıyla topoğrafik haritaların kullanıldığı teknik. bu
metot hem tam kontrollü hem de yarı kontrollü yapılır.
map exchange agreement harita değişim antlaşması abd ile yabancı haritacılık organizasyonları arasında sağlanan önceden belirlenen harita, tablo
ve jeodezik veri gibi basılmış veya istenilen konular üzerinde onaylanmış antlaşma. bknz.
cooperative mapping agreement.
map exchange agreement harita değişimi/ mübadelesi talep durumuna göre harita , pafta ve jeodezik verilerin basımında, biri abd harita kuruluşu
sözleşmesi diğeri yabancı harita kuruluşu arasında uygun bir anlaşma yapılmasıdır. ayrıca, ortak harita
üretimi anlaşmasına bknz.
map grafix map grafix bir vektör com grafix inc. tarafından geliştirilen macintosh tabanlı coğrafi bilgi sistemidir.
map index harita indeksi (jcs) harita serileri, bunların kapsamları ve seriler hakkındaki diğer bilgiler arasındaki ilişkiyi
verecek şekilde hazırlanan grafik anahtarıdır.
map matching harita çakıştırma (uyum) referans harita görüntüsü yönlendirilip ölçeklendirilir iken bir referans harita görüntüsü ve uzay
aracından elde edilen harita görüntüsünün mekanik optik veya elektronik olarak, iki harita
arasında ayrıntılı karşılaştırmayı yapıncaya kadar, eş zamanlı taranmasıdır. referans haritanın
yöneltilmesi ve ölçeğin kontrol edilmesi aracın konumunu gösterir. ayrıca bknz. doppler harita
çakıştırma.
map matching guidance harita çakıştırma /kenarlaştırma bir radar simülasyon sisteminden rota üzerindeki bölge üzerinde keşif amaçlı yapılan uçuşla
(uyum) rehberi daha önce elde edilen radar görüntü filmi sayesinde, roket veya aerodinamik bir aracın
yönlendirilmesidir. uçuş sırasında yerden alınan radar yansımaları ile aracın kendi kendini
yönlendirmesinde kullanılır. ayrıca bknz. uydu harita karşılaştırması.
map nadir harita nadir çekim anında kamera merceğinin perspektif merkezinden geçen düşeyin harita üzerindeki
izdüşümü.
map of standard format standart formattaki harita harita serilerinin talimatlarına bağlı olarak sembol, yazı, altlık ve boyutları belirli olan haritadır.
map parallel paralel harita bknz. benzeşik eksen.
map point harita noktası noktanın tanındığı bir harita veya plandan yatay konumu ölçekli koordinatlardan elde edilen
yardımcı kontrol noktası.
map projection harita izdüşümü kabul edilen bir yersel datum yüzeyindeki ilgili sistemin sanal çizgilerinin, bir düzlem tabaka
üzerindeki sistemli çizgiler bütünüdür. bir harita izdüşümü geometrik yapıdan ya da
matematiksel analiz ile elde edilir. ayrıca bknz. aitoff alan korur harita izdüşümü; albers konik
alan korur harita izdüşümü; aphylatic harita izdüşümü; authalic harita izdüşümü; azimutal
mesafe korur harita izdüşümü; bonne harita izdüşümü; cassini harita izdüşümü; cassini soldner
harita izdüşümü; açı korur harita izdüşümü; konik harita izdüşümü; iki standart paralelli konik
harita izdüşümü; silindirik alan korur harita izdüşümü; silindirik eş mesafeli (spaced) harita
izdüşümü; silindirik harita izdüşümü; çift azimutlu harita izdüşümü; alan korur harita izdüşümü;
ekvatoral harita izdüşümü; güneş saati harita izdüşümü, goode’nin kesikli homolosine
izdüşümü; hammer izdüşümü; homalografik harita izdüşümü; kesikli harita izdüşümü; loborde
harita izdüşümü; lambert azimutal kutupsal harita izdüşümü; lambert meridyen düzlemi üzerine
eş merkezli harita izdüşümü; lambert açı korur konik harita izdüşümü; lambert zenital alan
korur harita izdüşümü; merkator harita izdüşümü; meridyensel ortografik harita izdüşümü;
düzeltilmiş lambert açı korur harita izdüşümü; düzeltilmiş çok konili harita izdüşümü;
mollweide homalografik harita izdüşümü; perspektifsiz azimutal harita izdüşümü; eğik harita
izdüşümü; eğik merkator harita izdüşümü; "orthembadic" harita izdüşümü; ortografik harita
izdüşümü; teğet bir silindir üzerine perspektif harita izdüşümü; kutupsal ortografik harita
izdüşümü; kutupsal stereografik harita izdüşümü; çok konili harita izdüşümü; çok yüzlü harita
izdüşümü; dik harita izdüşümü; dik çok konili harita izdüşümü; basit konik harita izdüşümü;
sinüzoit harita izdüşümü; eğik harita izdüşümü; stereografik görüş harita izdüşümü;
stereografik harita izdüşümü; stereografik meridyensel harita izdüşümü; transvers harita
izdüşümü; transvers merkator harita izdüşümü; transvers çok konili harita izdüşümü; werner
harita izdüşümü..

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 62/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
map reference code (jcs) harita referans kodu bir haritaya ait olan grid koordinatlarını ve diğer bilgileri kodlamak için kullanılan temel kod. bu
kod, numaraların kriptolanması (şifrelenmesi) gerektiğinde diğer amaçlar için de kullanılabilir.
map revision harita revizyonu bknz. revizyon.
map scale harita ölçeği bknz. ölçek ( 1. tanım.)
map series harita serileri – (jcs) bir üretim ajansı tarafından üretilen aynı seriye ait olduğu açıkça tanınabilen ve aynı ölçek ve
kartografik karakteristikleri taşıyan bir grup harita ya da paftadır.
map sheet harita paftası (jcs) bir serinin parçası ya da tek başına bir bütün olan harita veya paftadır. aynı zamanda
seriler de denir.
map substitute ikame harita bir haritadan beklenen duyarlık ihtiyaçları karşılamadığı durumda bir harita yerine kullanılan
ürün veya hava fotoğrafları, foto haritalar, mozaiklerin acele bir şekilde üretilmiş halidir.
map test harita kontrolü topoğrafik haritanın doğruluğu herhangi bir haritanın seçilmiş bir alanlardaki eş yükselti eğrileri
ile çizgi detaylarının arazi üzerinde izlenmesi, harita detaylarının coğrafik konumları ile
arazideki taramanın karşılaştırılması ve haritadan alınan noktaların enterpolasyonla bulunmuş
yüksekliklerinin münhaniler ile belirlenenlerle karşılaştırılması ile kontrol edilir.
maplnfo mapInfo bir vektör, mapinfo şirketi tarafından geliştirilen kişisel bilgisayar tabanlı coğrafi bilgi sistemdir.
mapping camera haritacı kamerası okyanuslar için özel geliştirilmiş kamera. fotoğrafları harita yapımında kullanılır. üzerinde
bulunan “mapping” ve “surveying” düzenleyiciler gösteriyor ki, korunmak için bir mekanizmaya
sahip olduğu ve harita amaçlı doğruluğu elde edecek ölçüde iç yöneltmeyi yaptığı yersel veya
havai kamera olabilir.
mapping charting and kara, hava/deniz haritası jeodezik, jeomanyetik, gravimetrik, hava, topoğrafik, hidrografik, kültürel ve yer isimlendirme
geodesy. hazırlanması ve jeodezi (mc&g) verilerinin saklanması, toplanması, dönüştürülmesi, genelleştirilmesi, yayımlanmasını kapsar.
bu veriler, askeri planlama, eğitim ve hedefe belirleme ve silah yönlendirmenin yanı sıra, hava,
deniz ve kara seyirinde kullanılabilir. ayrıca mc&g, topoğrafik, hidrografik ve hava haritası
özelliklerinin askeri operasyon ve istihbarat üzerindeki etkisinin değerlendirilmesini de içerir.
veriler ise topoğrafik, planimetrik, rölyef veya tematik haritalar ve deniz, hava haritaları,
yayımlar ve simule edilmiş haldeki fotografik, sayısal veya bilgisayar ortamında bulunduğu
formatta sunulurlar
mapping. charting. and kara, deniz, hava harita yapımı jeodezik, jeomanyetik, gravimetrik, novigasyon, topografik, hidrografik, kültürel, cografi yer
geodesy(mc&&g) ve jeodezi isimleri ile ilgili detayların toplanması, dönüşümü, genelleştirilmesi, dağıtımı ve depolanması
ihtiva eder. bu data silah yyönlendirmesi ve hedef bulmanın yanında kara, deniz, hava
navigasyonu çalışmalarında kullanılabilir. ayrıca(mc&g) askeri hareket ve istihbarat üzerindeki
etkileri açısından topografik, hidrografik ve navigasyon bilgilerinin degerlendirilmesinmi içerir.
data topografik, planimetrik, kabartma veye temetikharita ve grafikler: deniz ve hava haritaları
yayınlar, similasyon fotograflı, sayısal veya kompütür formatında sunulabilir.
march equinox mart ekinoksu bknz. ilkbahar ekinoksu.
march equinox mart ekinoksu bknz. vernal ekinoks.
margin kitabedışı (jcs) kartoğrafyada, harita sınırın dışında kalan alandır.
margin data kitabedışı/ kenar verisi bknz. kenarsal veri.
margin information kitabedışı/kenar bilgisi bknz. kenarsal veri.
marginal data kitabedışı/ kenarsal veri (jcs) haritanın (hava,deniz, kara) kenarında yer verilen, haritayı tanımlayan, resimleyen, paftanın
grafik bölümünü destekleyen bütün açıklayıcı bilgilerdir. aynı zamanda sınır (kenar) verisi, sınır
bilgisi ve kitabedışı/kenar bilgisine bknz.
marine map deniz haritası hidrografya haritasına bknz.
marine sextant deniz seksantı özellikle deniz navigasyonu için tasarlanmış seksant.
marine survey deniz ölçmesi bknz. oşinografik ölçme.
mark işaret 1. bir gök gözlemi kayıt edileceği zaman okumanın yapılacağı anı ikinci kişiye belirtmek için eş
zamanlı gözlemlerde kullanılan çağrı.2.(ölçme) bir ölçü noktasını kimi zamanda tüm ölçü
işaretini belirtmekte kullanılan yazılı bir metal disk gibi belirli bir obje.işaret istasyon referans
gibi niteleyici bir terimle kullanılır.bknz. ayrıca nivelman işareti.
mark 85 mark85 dma sayısal üretim sistemi (dps) nin iki geliştirme aşamasının birincisidir. onun görevi
hardcopy üretim metotlarının iyileştirilmesi, iyileştirilmiş üretim yönetim ve veri tabanı yönetim
kabiliyetlerini üretmek ve başlangıç softcopy üretim kabiliyetlerinin sağlanmasıdır. altı
bölümden oluşur : hardcopy işletme (he/s), kaynak elde etme (sa/s), veri bütünleme (di/s)
detay çıkarma (fe/s), genel düzeltici (ur/s), ve sayısal göreç (dc/s). bknz. sayısal üretim
sistemi; mark 90
mark 90 mark 90 dma sayısal üretim sisteminin (dps) iki geliştirme aşamasından ikincisidir. onun görevi
softcopy üretim kabiliyetinin tamamı ile dma sağlanmasıdır. mark 90 yeni üretim
yönetim, veri servisleri, kaynak hazırlama, veri çıkarma ve ürün üretme parçaları ile mark
85 aşamasının veri bütünleme, kaynak elde etme, hardcopy işletme ve
genel düzeltici parçalarını kapsar. bknz. sayısal üretim sistemi; mark 85
marsden chart marsden deniz haritası özellikle, okyanus üstündeki meteorolojik veri dağılımını gösterir deniz haritasıdır.
mask maske 1.fotomekanik işlemlerin içinde, bir alanın ışın geçirmez opak malzeme ile kapatılarak
pozlanmasının önlenmesidir. aynı zamanda bu şekilde uygulamada kullanılan malzemenin
kendisine verilen isimdir. 2. fotografik olarak ortaya çıkan görüntülerin çerçevelediği alanın
soyulabildiği opak bir tabaka ile kaplanmış dayanıklı altlık plastiğidir. böylece istenen alanın
açık pencere negatifi üretilebilir. bu maskeleme işi kullanılan materyalin ticari ismi ile
tanımlanır. 3. orijinalden görüntü oluşumunu değiştirmek amacıyla, orijinale negatif veya
pozitiften yapılan sürekli ton pozitif veya negatiftir. pikto tonlu veya pikto çizgili görüntülerin
üretiminde, renkli portre düzenleme ve kontrast değiştirmede kullanılır.
masking maskeleme daha önce basılmış bilgileri kalıp üstündeki arazi yapısına göre doğru şekilde ayarlamak için
plastik kabartma haritanın şekillendirilmesi sırasında plastik genleşmenin lokal olarak kontrol
edilmesidir. maskeleme sayesinde diferansiyel ısıtma sağlanabilir. aynı zamanda
görüntülemeye bknz.
masking paper maskeleme kağıdı bknz. goldenrod (altın çubuk) kağıdı.
mass attraction vertical kitle çekim düşeyi sabit jeopotansiyele sabit herhangi bir yüzeye dik olan.yer üzerinde bu düşey sadece kitle
dağılımının bir fonksiyonu olup yerin hareketinden doğan kuvvetlerden etkilenmez.yani
dönmeyen dünya üzerindeki düzeç noktasının yönü.
master film positive ana pozitif film- fazladan negatifler üretmek için orjinal ve negatiften alınan pozitifler.
master plot esas çizgi (jcs) bir hava fotoğrafı alma uçuşunda ( sortisinde ) kaplanan alanın çevresinin üzerinde çizili
olduğu harita ya da altlıktır. enlem, boylam, harita ve sorti bilgileri üzerinde gösterilir.
master projection ana/esas izdüşüm kopyaların alındığı orijinal olarak hesaplanan ve yapılandırılan harita izdüşümüdür. böyle bir
izdüşüm, standart paralellerin aynı seti içinde yerküreyi çevreleyen kopyalar için, esas izdüşüm
olarak işlev görür.
master station ana istasyon diğer istasyonların yayınlarını kontrol eden yayın istasyonları sisteminde;istasyonların “puls”ları
arasındaki zamanı tutan istasyon. uydu ölçmelerinde konum hassasiyeti translokasyonla
iyileştirilebilir.bknz. translokasyon.
match strip uyuşma şeridi bağlantı şeridine bknz. tanım 1.
matching uyumlu kılma bir haritanın bindirme alanındaki veya kenardaki bilgi veya detayın halihazır bindirme
paftalarıyla uyuşacak şekilde karşılaştırılıp, ayarlanıp ve düzeltilmesi işidir. aynı zamanda
kenar ile uyumlu kılınması (kenarlaştırma) da denir.
matrix data (matris veri) veri noktalarının satır ve sütunlarla düzenli dağılmış bir matris oluşturduğu veridir. opozisyonda
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 63/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
bazı ilişkisel degişken degeri veri noktasının ken satır ve sütunları içeren pozisyon cografik
pozisyonlarla ilişkilidir.örnegin dted de yükseklikler ortalama 100m. yatay aralıklarla sağlanır.
matte print mat baskı kurşun kalem ve mürekkep uygulamaları için parlak kağıttan daha uygun olan mat fotoğraf
kağıdından yapılmış baskı.
maximum elevation figure maksimum yükseklik rakamı bir grid karesi içindeki insan yapımı veya doğal bilinen detayın deniz seviyesinden olan
yüksekliğinin feet cinsinden (binler ve yüzler olarak), hava haritalarında bir ağ şeklinde örülü
her dörtgen için gösterilen bir rakamdır. ek olarak, topoğrafik yükseklik bilgisinin doğruluk ve
tamlıktan uzaklığını gösterir uygun bir faktörü de içerir.
mc&g utility software mc&g kullanılırlık yazılım çevresi tek ya da özel amaçtan öte geniş ölçüde sistem ve kullanıcılar için uygulanabilen kara, hava
environment ve deniz haritaları üretme ve jeodezik veriler üzerindeki genel amaçlı operasyonları (işlemleri)
gerçekleştiren yazılım programlarıdır. bazı örnekleri, datum ve izdüşüm dönüşümleri, koordinat
dönüşümleri ve sembol kütüphanelerini kapsar.
mean anomaly ortalama anomali bknz. anomali tanım 3.
mean center of moon ayın ortalama merkezi 1. aysal bir koordinat sisteminde merkezi bir nokta.2. ay ortalama yükselen düğümde
olduğunda ve de düğüm ortalama periji yada ortalama apoji ile kesiştiğinde dünya merkezine
doğru olan ay yarıçapı tarafından kesilen ay yüzeyindeki nokta.
mean chart ortalama hava haritası verilen bir oşinografik elemanın ortalama "isopleth (izoplet)" değerlerinin çizili olduğu deniz
haritası.
mean deviation ortalama sapma bknz. yaklaşık sapma.
mean distance ortalama mesafe bknz. büyük yarı eksen.
mean diurnal high water ortalama günlük üst su 19 yıllık periyot boyunca herbir gelgite ait iki üst su yükseklikleri arasındaki ortalama farkın
inequality eşitsizliği yarısı yada aynı zaman aralığında hesaplanan ve daha yüksek üst suların ortalamasından tüm
üst su yükseklerinin ortalamasını çıkararak elde edilen farkın yarısı.
mean diurnal low water ortalama günlük alt su eşitsizliği 19 yıllık periyot boyunca herbir gelgite ait iki alt su yüksekliği arasındaki ortalama farkın yarısı
inequality ya da aynı zaman aralığında hesaplanan ve daha yüksek üst suların ortalamasından, tüm üst
su yüksekliklerinin ortalamasını çıkararak elde edilen farkın yarısı.
mean equinox ortalama ekinoks verial ekinoks’unun belirli bir anda üzerindeki nutasyon etkisi kaldırıldıktan sonraki konumu.
mean equinox of date ortalama ekinoks zamanı mean equinox’a bknz.
mean error ortalama hata hesap modelinde veya dahili gözlem sisteminde bütün ortak boyutsal parametrelerle birlikte
hesaplanan ya da gözlemlenen değerlerin karşılaştırılması ile elde edilen tüm hataların
cebirsel ortalamasıdır.
mean free-air anomaly ortalama serbest hava anomalisi verilen bir cografi bölgeyi temsil eden serbest-hava anomalisidir. örneğin 1′*1′ortalama
10′*10′ us.
mean ground elevation ortalama arazi yüksekliği ortalama deniz seviyesinden itibaren fotograflanan alandaki arazinin ortalama yüksekliği.
mean ground elevation - ortalamayer yüksekliği fotoğraflanacak alanın ortalama deniz seviyesininden olan ortalama yüksekliği.
mean high water ortalama üst su 19 yıllık kaydedilmiş tüm üst suların ortalama yüksekliği yerden bu süre içinde hesaplanmış
yükseklik.
mean high water lunitidal ortalama üst su ay gel git aralığı bknz. ay gelgit aralığı.
interval
mean high water springs ortalama üst su ilkbaharları 19 yıllık periyotla kaydedilmiş ya da hesaplanmış, ilkbahardaki günlük daha yüksek üst suların
(mhws) ortalama yüksekliği.
mean higher high water ortalama daha yüksek üst su 19 yıllık periyotla kaydedilmiş ya da hesaplanmış daha günlük daha yüksek üst suların
(mhhw) ortalama yüksekliği genellikle karışık karakter gösteren gelgitlerle kullanılır.
mean higher high water ortalama daha yüksek üst su 19 yıllık periyotla kaydedilmiş ya da hesaplanmış tüm daha yüksek üst suların ortalama
springs (mhhws) ilkbaharı yüksekliği.
mean low water ortalama alt su 19 yıllık periyotla kaydedilmiş ya da eş sürede hesaplanmış tüm alt suların ortalama yüksekliği.
mean low water lunitidal ortalama alt su ay gelgit aralığı bknz ay gelgit aralığı.
interval
mean low water springs ortalama alt su ilkbaharları 19 yıllık periyotla,ilkbaharda kaydedilmiş ya da eş sürede hesaplanmış tüm alt suların ortalama
(mlws) yüksekliği.
mean lower low water (mllw) ortalama daha düşük alt su 19 yıllık periyotla ya da hesaplanmış eş sürede kaydedilmiş tüm daha düşük alt suların
ortalama yüksekliği.genellikle karışık karakter sergileyen gelgitle birlikte kullanılır.
mean lower low water springs ortalama daha düşük alt su 19 yıllık sürede ya da hesaplanmış eş sürede ilkbahar esnasında kaydedilmiş tüm daha düşük
ilkbaharları alt su yüksekliklerinin ortalaması.
mean map ortalama harita bknz. ortalama deniz haritasına.
mean of the errors hataların ortalaması hataların ortalama değeri.
mean position ortalama konum kısa dönemli değişimler için düzeltilmemiş fakat, daha düzgün hareketle dahil tüm seküler
değişimler için düzeltilmiş yıldız konumu.
mean range ortalama mesafe fit ya da metre cinsinden ölçülen ortalama üst su ile ortalama alt su yükseklikleri arasındaki
fark.
mean refraction ortalama kırılma ortalama sıcaklık ve basınç değerleri için, düşey daire düzlemi üzerinde verilen düşey açılar
üzerindeki kırılma etkisi.
mean river level ortalama nehir seviyesi genellikle, saatlik yükseklik okumalarıyla 19 yıllık bir periyotla ya da hesaplanmış eş bir sürede
gelgitin tüm safhalarında herhangi bir noktadaki nehir yüzeyinin ortalama yüksekliği.
mean sea level ortalama deniz yüksekliği yükseklikler için referans olarak kullanılan gelgitin tüm safhaları için, deniz yüzeyinin, gelgitin
tüm safhalarında, ortalama yüksekliği (genellikle minumun 19 yıllık bir periyottaki, saatlik
yükseklik okumalarının ortalamasıyla bulunur.
mean sidereal time ortalama yıldız zamanı hızındaki küçük düzensizlikleri gidermek için rutasyon düzeltmesi getirilmiş yıldız zamanı.
mean solar day ortalama güneş günü ortalama güneşin belirli bir meridyendeki transit geçişi ile aynı meridyenden bir sonraki geçişi
arasındaki fark.
mean solar time ortalama güneş zamanı ortalama güneş terimleri ile ifade edilen ve gök ekvatorun üzerinde bir devrini 1 tropik yılda
tamamladığı düşünülen fiktif cismin günlük hareketiyle ölçülen zaman.ortalama güneş gök
ekvatoru üzerinde hareket eden ve gerçek güneşin ortalama gök boylamına eşit
rektasansiyona sahip olarak düşünülebilir. diğer adı ortalama zaman.
mean sphere depth ortalama küre derinliği yüzeylerin düzgün olduğu ve jeoit yüzeyine paralel olduğu durumlarda, tüm yeryüzünü
kaplayacak olan suyun üniform derinliği.
mean sun ortalama güneş bknz. fiktif güneş.
mean tide level ortalama gelgit seviyesi ortalama üst su ile ortalama alt su arasında, ortada kalan referans düzlemi.
mean time ortalama zaman bknz. ortalama güneş zamanı.
mechanical templet mekanik şablon radyal üçgenleme uygulaması için mekanik olarak hesaplanan ve çizilmiş herhangi bir şablon.
mechanical templet plot mekanik şablon çizimi bak mekanik şablon üçgenlemesi.
medium scale map orta ölçekli harita (jcs) ölçeği 1: 600.000’den büyük 1:75.000 den küçük olan bir haritadır. bknz. harita.
megabyte (mb) bir hafıza birimidir. bir megabeyte 1048576 byte eşittir veya yaklaşık olarak bir milyon byte dir.
memorial sigorta yer işareti söküldüğünde ya da tahrip olduğunda, konumu devam ettirmek için, bir köşeye
yerleştirilmiş dayanıklı metaryal.sigorta, işaret tabanına yerleştirilir ve genellikle, fırınlanmış
kazık, cam ya da işaretli taş gibi dayanıklı bir metaryalden oluşmuştur.
menden hall pendulum menden hall sarkacı bir çeyrek metre uzunluğunda, bir buçuk saniyelik titre divan periyodu olan, ince bir sap
ucunda mercimek benzeri bir cisim bulunan ve havasız bir ortamda bulunan sabit bir sarkaç.
mensuration ölçüm (1) ölçme işi, süreç veya sanatı.(2) matematik’in uzunluk, alan ya da hacim belirlemeyle
uğraşan alan.
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 64/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
mercator bearing merkator yönelmesi (eğim açısı) bknz. ‘rhumb (kerte)’ açısı.
mercator chart merkator deniz haritası merkator izdüşümündeki bir deniz haritasıdır. çoğunlukla deniz seyirinde kullanılır. bknz.
ekvatoral silindirik ortomorfik deniz haritası.
mercator direction merkator doğrultusu bir referans doğrultusundan açısal mesafe olarak ifade edilen kerte (rhumb) çizgisinin yatay
doğrultusudur. bknz. ‘rhumb direction’.
mercator equal area map merkator alan korur harita sinüzoit harita izdüşümüne bknz.
projection izdüşümü
mercator map projection merkator harita izdüşümü silindir tipli açı korur harita izdüşümüdür. ekvator, doğru ölçekli doğrusal bir çizgi olarak
gösterilir; ccoğrafik meridyenler ekvator çizgisine dik paralel düz çizgiler olarak gösterilir,
bunlar ekvatordan olan mesafelerine göre konumlandırılır. coğrafik paraleller, meridyenleri
gösteren çizgi ailesine dik düz çizgilerden oluşan ikinci sistem olarak gösterilirler ve böylece
ekvatora paraleldirler. açı korurluk matematiksel analiz ile başarılır; paralel çizgiler tarafından
temsil edilen meridyenlerden oluşan paraleller boyunca büyüyen bir ölçekle uyum sağlamak
için ekvatordan artan mesafelerle, paralellerarası artan şekilde bırakılan boşlukla
gerçekleştirilir. ayrıca bknz. ekvatoryal silindirik ortomorfik harita projeksiyonu.
mercator track merkator izi bknz. ‘rhumb’ hattı.
mercury barometer civa barometresi atmosfer basıncının,civa sütnu ağırlığıyla dengelendiği barometre. bknz. ayrıca aneroid
barometre, sistem barometre, sifon barometre.
mercury datum merkür datumu astrojeodezik, gravimetrik ve uydu kaynaklı verilerin analizinden türetilen dünya çapında
jeodezik sistem, bu analiz sonuçları, merkür projesi insanlı uzay görevlerini izleme ve omega,
loran ve loran c gibi elektronik navigasyon sistemleri için referans datumu sağlayan, en iyi
uyan dünya elipsoidinin oluşturulmasını sağlar.
merge (birleştirmek) iki veya daha fazla haritanın veya veri guruplarını alan ve bunları bir tek tutarlı harita veya
gereksiz bilgileri olmayan veri tabanında birleştirmedir.
merging (birleştirme) iki veya daha fazla üst üste veri settinin birleştirme işlemidir.
meridian meridyen boylam ve azimutların belirlendiği yeryüzünün coğrafik kutuplarından geçen kuzey güney
referans hattı yada büyük daire yada böyle bir hattı tanımlayan düzlem jeoid normali , sferoid
normali .bknz. ayrıca astronomik meridyen, yardımcı kılavuz meridyen,gök meridyeni,merkezi
meridyen, meridyen yakınsaması,çift meridyen mesafesi,ekliptik meridyen,fiktik
meridyen,jeodezik meridyen,coğrafik meridyen,jeomanyetik meridyen,greenwich meridyeni,
grid meridyeni,kılavuz meridyeni, cayro meridyen,lokal meridyen,manyetik meridyen,
meridyensel fark, meridyen kısmı, meridyen düzlemi, oblik meridyen,fotoğraf meridyeni,ana
fiktif meridyen,ana oblik meridyen,ana transverse meridyen,ana meridyen,standart meridyen,
meridyensel kısımlar tablosu,zaman meridyeni,transverse meridyen,gerçek meridyen.
meridian altitude meridyen yüksekliği gözlemcinin gök meridyenin bulunduğunda bir gök cisminin yüksekliği.
meridian angle meridyen açısı yerel meridyenden doğuya doğru yada batıya doğru olan açısal mesafe,gök ekvator yayı yada
yerel gök meridyeninin üst kolu ile gök cisminin saat dairesi arasında yerel gök meridyeninden
º
doğuya yada batıya doğru 180 ‘ye kadar ölçülen ve de ölçü yönü ‘e’ yada ‘w’ ile gösterilen
gök kutbundaki açı.
meridian angle difference meridyen açı farkı iki meridyen açısı arasındaki özellikle bir gök cismi ile bir tabloya giriş argümanı olarak
kullanılan değer arasındaki fark.diğer adı ‘saat açısı farkı’.
meridian distance meridyen mesafesi 1. (astronomi) bir gök cisminin tam oalrak değilde yaklaşık olarak astronomik meridyen
üzerinde bulunduğu zaman.2.(düzlem ölçme) bir meridyen referansındaki noktanın yatay
düzlendeki dik mesafe.bir hattın uçlarındaki meridyen mesafeleri farkı ‘hat sapması’olarak
isimlendirilir.
meridian extension meridyen uzatması bir izdüşüm sisteminin en üstünde gösterilen meridyen parçası.
meridian line meridyen hattı (düzlem ölçme)gök meridyen düzleminin ufuk düzlemiyle kesim hattı.ölçmede kullanılan yatay
º
doğrultu meridyen hattının astronomik azimutu 0 yada 180 dir. º
meridian observation meridyen gözlemi gözlemcinin gök meridyeni üstündeki bir gök cisminin yükseklik ölçüsü yada bu şekilde
ölçülmüş yükseklik.
meridian passage meridyen geçişi bknz. meridyen transiti.
meridian telescope meridyen dürbünü astronomik transit olarak kulanılabilecek yada zenit dürbünü olacak şekilde kolayca
dönüştürülebilen taşınabilir alet.
meridian transit meridyen transiti bir gök cisminin gök meridyeninden geçişi. diğer adı meridyen geçişi.bknz. ayrıca culminasyon
,transit tanım 1.
meridional difference meridyensel fark herhangi iki paralelin meridyen parçaları arasındaki fark.bu fark eğer iki paralel ekvatorun aynı
tarafından ise çıkararak farklı tarafından ise toplanarak bulunur.
meridional distance meridyensel mesafe bir harita izdüşümünün orta enlemlerinden elde edilen meridyen hatları arasındaki mesafe.
meridional interval meridyensel aralık bir izdüşümün plan ölçeğindeki meridyenleri arasındaki uzaklık değeri.
meridional offsets bir projeksiyonun en üst ve en alt enlem eğrilerinin çizimi için meridyenlerin uzunluklarına
uygulanan küçük mesafelerdir.
meridional orthographic map meridyensel ortografik harita bazı seçilmiş meridyen düzlemine paralel izdüşümü düzlemine sahip olan bir harita izdüşümü.
projection izdüşümü coğrafik paraleller ve merkez meridyen düz çizgi, dış meridyen tam daire, diğer meridyenler
elips yayları şeklindedir.
meridional part meridyensel parça
'
merkator düzleminde ekvatordaki 1 ‘lık boylamlar biriminde ifade edilen bir paralel ile ekvator
arasındaki meridyen yayı uzunluğu.
meridional plane meridyensel düzlem yerin kutupsal eksenini içeren herhangi bir düzlem.bknz. ayrıca astronomik meridyen
düzlemi,jeodezik meridyen düzlemi.
meta data base (meta veri tabanı) 1. bilgi hakkında bilgi, örnegin; directorylerin bir listesi veya katoloğudur.2. veri hakkında bilgi,
örnegin; veri depolama konumlarının directorysi. bknz. veri tabanı ve veri sözlüğü.
metadata (meta veri) bilgi hakkında bilgi diger bilgi anlamları hakkında daha özellikli bilgiler.
meteorological chart meteorolojik hava haritası meteorolojik (hava) bilgilerini gösteren herhangi bir harita.
metes and bounds survey uzunluk sınır ölçmesi herbir ardışık hattın uzunluğunu ve sınırlarını vererek toprak parçalarının sınırlarını tanımlama
yöntemi.kamu malı olmayan toprakların çoğu bu şekilde ölçülmüş ve tanımlanmıştır.bu yöntem
aynı zamanda kadastral alanının prizmatik sistemine uymayan rezerve alanlar hibe alanlar gibi
düzensiz toprakları tanımlamak için kamu toprakları ölçmelerinde de kullanılmıştır.
method of repetitions tekrar yöntemi tekrarlı bir teodolitin yatay dairesi üzerinde iki işaret arasındaki açının toplamayla belirlenmesi
iki işaret arasındaki yatay açı ölçü dizilerinin toplamı.
metonic cycle metonik devir ay güneş ve dünya arasındaki tüm faz ilişkilerinin gerçekleştiği ve geçişinden sonra ay’ın
fazlarının takvim yılındaki belirli bir tarihe geri döndüğünde 19 yıllık yada hesaplanmış eş bir
süre periyodu.
metric camera metrik kamera fotogrametride kullanılmak üzere geometrik doğruluğu tam fotoğraflar elde etmek için
kullanılan özel olarak yapılmış ve kalibre edilmiş kamera.
metric mapping support data metrik haritalama destek verileri algılama konuma ve yer geoidine bağlı noktalara, açısı baz alınarak yapılan görüntülerde
görünen detayların uygun coğrafi konumlamasına olanak tanıyan kovernet nodal
parametreleri.
metric photography metrik fotoğrafçılık doğru ölçüler için bir temel oluşturmak amacıyla tek ya da dizi fotoğraflarla birlikte uygun
koordinatların yardımıyla olayların kaydedilmesi.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 65/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
metrogon lens metrogon mercek haritalama ve keşif fotoğrafçılığında kullanılan hava kameralarındaki geniş açılı merceğe
verilen özel isim.
micro features mikro detaylar fotoğraflarda tanımlanan fakat haritalarda görülemeyen rölyef drenaj ve arazi yapıları detayları.
micrometer mikrometre bir dürbün gibi bir alette gözlenen çok küçük açıları ve boyutları ölçmeye yarayan yardımcı
alet.
micrometer method mikrometre yöntemi bir teodolit ya da transite tutturulmuş bir oküler mikrometre ile,elengusyonundakiseçilmiş bir
yıldız ile, yıldızdan geçen düşeye yakın bir yer işareti arasındaki yatay açıyı ölçerek, ardından
gözlem zamanı için hesaplanmış yıldız azimutuna uygulanmasıyla bulunan astronomik azimut
belirleme yöntemi.
mid latitude yarı enlem (1) bknz. orta enlem (2) (kartoğrafya) merkatör projeksiyonunda belirtilen ölçekle, aynı ölçeğe
sahip paralel.
middle latitude orta enlem ekvatorun aynı tarafındaki iki noktanın enlemlerinin aritmetik toplamının yarısı. orta enlem,
ekvatorun, kuzeyinde veya güneyinde olmasına göre “n” ya da “s” ile gösterilir.
middle ordinate orta ordinat bir kirişin orta noktası ile kendisine karşılık gelen daire yayının orta noktası arasındaki fark.
middle point(mp) orta nokta bir daire yayı üzerinde, her iki uçtan eşit mesafelerde belirlenen noktadır.
middletone orta ton orijinal ve sonuçlandırılmış tekrar üretimde parlak ve gölgeler arasında kalan doğal ton, yarım
ton. diğer tarafta, tekrar üretimde parlak ve gölgeler arasında kalan renk tonları.
mileage chart uzaklık (mil) hava haritası değişik noktaların birbirlerine olan uzaklığını gösteren hava haritası.
military city map askeri şehir haritası bknz. city products.
military geography askeri coğrafya askeri harekatın idaresi ve planlamasına etki edebilecek suni ve doğal fiziksel özellikler ile ilgili
coğrafyanın özel bir sahası.
military installation map(mim) askeri üs haritası ateş sahaları, eğitim alanları ve menzil etkinlikleri gibi bilgilerle üst baskısı yapılmış ve bir veya
birden fazla standart seri haritalardan türetilmiş dma haritaları. askeri üs haritaları yaygın
olarak eğitim ve araştırmalarda kullanılan büyük kamplar, karakollar ve alanlar için yapılır 1:
50.000 ölçekte üretilir.
milligal miligal bir galin 1/1000’ ine ya da 1/1000 cm/sn2 ye karşılık gelen ivme birimi.bu birim, dünya
yüzeyinin ortalama gravitesinin yaklaşık milyonda birine karşılık gelip, gravite ölçmelerinde
kullanılır.bu tip ölçmeler, gravitasyonel ivmenin, merkezkaç bileşenini de içerir.
milligauss miligauss 0.001 gauss (sersted) veya 100 gamalık manyetik kuvvet birimi
mine survey madencilik ölçmeler yeraltındaki maden pasajlarının ve madene ait doal ve yapay özelliklerinin (yüzey yada yeraltı)
belirlenmesi için yapılan ölçü. veri tünellerin hem yatay hemde düşey konumlarını,
uzunluklarını istikametlerin ve eğimlerini civar bölgenin topoğrafik ve jeolojik özelliklerini
madenin bulunduğu arazinin mülkiyetine ait bilgileri içerir
mineral survey mineral ölçüsü hazine arazilerindeki maden cevherlerinin kanuni sınırlarını diğer kamu arazilerinin
bölümlenmesinden farklı olarak doğrularla belirlenmesi için yapılan ölçü
minor axis küçük eksen bir elips ya da elipsoidin en kısa çapı.
minor control küçük kontrol bknz. fotogrametrik kontrol
minor control plot küçük kontrol planı bknz. radyal nirengi.
minor planets küçük gezegenler bknz. asteroid.
minus denclination eksi denklinasyon bknz. denklinasyon, tanım 3.
minute of standart lenght standart uygunluk dakikası ekvatordaki bir dakikalık yayın uzunluğu, uzunluk bir değişkendir ve referans yüzeyi olarak
kullanılan özel elipsoid (sferoid) in boyutlarına bağlıdır.
mirror image ayna tersliğindeki görüntü bknz. ters döndürülmüş görüntü
miscellaneous chart çeşitli hava haritaları diğer nizami seyrüsefer haritalarından farklı, özel hava haritaları.
mismatch uyumsuz mükemmel uyumun sağlanamadığı ve detayların yer almadığı bir koşulun meydana çıkması.
missing triangle eksik üçgen (sarkaç) bir geometrik çizgi üzerinde kusursuz bir kesişim elde etmek için bir bıçak kenarının
iki tarafıının yetersizliğini temsil eden üçgen.
mistake yanlış, hata bknz. kaba hata ;hata
mock up fiziki örnek bknz. pafta sitili.
model model bknz. hava destekli çıkarma modeli, taarruz çıkarma modeli ,taarruz modelleri, düz model,
büyük model, yarım model, asıl model, düzgün model, perspektif uzaysal model, rölyef model,
stereoskopik model, stereoskopik görüntü, stratejik planlama modeli, taktik planlama modelleri,
arazi modeli, eğrilmiş model.
model coordinates model koordinatları stereo modelde görüntülenen herhangi bir noktanın alet eksenlerine göre konumunu
tanımlayan uzay koordinatları.
model datum model datumu- 1.(fotogrametri)bir stereo modelde, deniz seviyesi datumunu temsil eden modelin parçası
olarak inşa edildiği kabul edilen yüzey.kullanılan fotografçılık tekniğine bağlı olarak yakınsal
model datumu ve çapraz model datumu gibi çeşitleri vardır.2.yükseklikleri gösteren harita
yada modeller için datum deniz seviyesi olabilir yada olmayabilir, fakat bir rölyef harita serisi
için sabittir.
model marriage model birleşimi kazıma işleminden sonra bir rölyef modelin asıl grid sınırlarına,bir modelin bölümlerinin
yeniden birleştirilmesi.
model scale model ölçeği (fotogrametri)bir stereomodelde ölçülen bir uzunluk ile bu uzunluğun dünya üzerindeki karşılığı
arasındaki bağıntı. (modelde ölçülen uzunluğun,bunun dünya üzerindeki uzunluğuna oranıdır.)
modeling model oluşturma, modelleşme model oluşturma kilinin,maketin kenarları arasında uygulanmasıyla, model yüzeyinin
geliştirilmesi.(rölyef modellerin oluşturulmasında bir başlangıç aşamasıdır.)
modified facsimile chart değiştirilmiş faks hava haritası dma tarafından yeniden üretilmiş veya yabancı hidrografik kurumları tarafından yayınlanmış
deniz haritası üretim için izin verilmesiyle. yeniden ilgili her nitelik, yeniden üretim özel yetkisi
karşılıklı anlaşmada belirtilmektedir.
modified julian day değiştirilmiş julian günü julian günlerinden 2 400 000.5 gün çıkarılarak her günün başlangıcını greenwich öğlesinden
greenwich akşamına çeviren ve daha az rakam gerektiren julian gününün kısaltılmış özel bir
formu.
modified lambert conformal değiştirilmiş lambert açı korur kutup bölgelerinde kullanım için değişikliğe uğratılmış lambert konformal harita projeksiyonu.
map projection harita izdüşümü standart paralellerden biri 89°59’ 58″ ve diğeri 71° veya 74° enlemindedir. paraleller,
merkezleri aynı olan daireler şeklinde genişlerler (içiçe daireler şeklindedir). bknz. ney’s map
projection.
modified polyconic map değiştirilmiş polikonik (çok orta meridyenin her bir yanında ve birbirine eşit uzaklıkta iki standart meridyen boyunca ölçek
projection konili) harita izdüşümü korunarak ve merkez meridyen boyunca ölçek değiştirilerek elde edilen nizami polikonik bir
harita izdüşümüdür. dikdörtgen polikonik harita izdüşümü diye de adlandırılır.
modulation modülasyon taşıyıcı dalga olarak isimlendirilen bir radyo dalgasının modulasyon dalgası olarak
isimlendirilen dalganın anlık değerleriyle uyumlu olarak birtakım özelliklerinin değişimi.
modulation error modülasyon hatası elektronik uzunluk ölçme aletinde kristallerden elde edilen modulasyon frekanslarında
kristallerin gerçek frekansıyla doğru uzunluk ölçmesi için gerekli frekanslar arasındaki fark.
molded aerial photograph şekillendirilmiş hava fotografı üzerine çeşitli semboller eklenmiş ve arazi kanfigürasyonunu göstermek için oluşturulmuş
düşey hava fotografı.
molitor precise leveling rod molitor hassas nivelman mirası t- şekli kesişim kısımlı en küçük aralığı 2mm olarak üçgen yada dörtgen bölümlendirmesi olan
1mm’nın tahmin edilerek okunduğu termometre ve küresel düzeçle teçhizatlandırılmış mira.
mollweide homolographic mollweide homolografik harita tam daire olarak gösterilen, merkezden 90° meridyen ve düz çizgi ile temsil edilen merkez
ü ü ü
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 66/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
map projection izdüşümü meridyen hariç olmak üzere, elipsi yaylar şeklindeki coğrafik meridyenleri, düz çizgi şeklinde
coğrafik paralelleri ve ekvatoru gösteren bir eşit alan harita izdüşümü.
moment moment bir kontrol yüzeyinin menteşe etrafında yada bir uçağın ağırlık merkezi etrafıında dönmesi gibi
bir nokta yada eksen etrafında dönme eğilimi.
moment of inertia eylemsizlik momenti herbir küçük parçanın kitlesini eksenden uzaklıklarının karesi ile çarpıp neticelerin toplamından
elde edilen büyüklüktür.
momentum momentum hareket miktarı.lineer moment cismin kitlesini lineer hızıyla çarparak bulunan
büyüklüktür.açısal moment ise eylemsizlik momentinin cismin açısal hızıyla çarpımı neticesi
bulunan büyüklüktür.
monochromator monokromatör- spektrumun dar bölümlerinin izalosyonu için kullanılan dağıtıcı alet.
monochrome tek renk-(monokromatik) tek bir renk tonu ya da renk.
monocomparator tek karşılaştırıcı tek bir fotograf üzerindeki resim kooordinatlarının ölçümü için dizayn edilmiş bir ölçme
sistemi,bir görüş sistemi ve bir okuma sisteminden oluşmuş hassas bir alet.
monoscopic revision tek resim güncelleştirmesi detayların tek bir resimden toplanması.eğik yada rölyef kaymaları için yapılan dengelemeye
(monoskopik revizyon) çaba harcanmasına ihtiyaç yoktur.mevcut detayların merkez çizgi verileri ve yükseklik verileri
görüntüyle birlikte çakıştırılır.yeni merkez çizgi veri detayları eklenebilir veya mevcut detaylar
silinebilir yada uzaysal veya nitelikli olarak yenileştirilebilir.
month ay ayın dünya etrafındaki dönüş süresi.ay,dönüşün yıldızlara,ilkbahar noktasına,perijiye,yükselen
düğüm noktasına yada güneşe göre olmasına göre;yıldız, tropik,anomalistik,nodikal yada
drakontik yada snodikal olarak isim alır.
monument yer işareti 1. bir ölçme noktasının konumunu işaretlemek için dikilmiş yada kullanılan yapı.bknz. ayrıca
suni işaret,doğal işaret. 2. demir direk,işaretli taş,ağaç gibi kadastral ölçümle oluşturulmuş
noktaları gösteren fiziksel yapı.işaret olarak değerlendirilen nesneler görünebilirlik,sağlamlık
gibi niteliklere sahip olmalıdır ve ölçüye başvurmadan konumu anlatabilmelidir.işaret ve köşe
eş anlamlı değildir.bknz. ayrıca köşe.
monumented bench mark yer işaretli nivelman noktası bknz. kalıcı nivelman işareti.
moon position camera method ay konumu kamera yöntemi arkadaki bir yıldıza göre ayın fotoğrafını çekerek düşey sapmadan etkilenmeyen jeodezik
konumu belirleme yöntemi.
morphographic map morfografik kara haritası havadan kuşbakışı gözlem yapıldığında bazı unsurların belirginliklerine dayanan, standart
resim sembol yöntemiyle fizyografik unsurları gösteren küçük ölçek kara haritası.
mosaic mozaik- 1.(fotogrametri)yeryüzeyinin bir parçasının fotografik olarak sunulması amacıyla bindirmeli
hava fotograflarının birleştirilmesi.ayrıca hava mozaiği de denir.ayrıca bknz. kontrollü
mozaik,harita kontrollü mozaik,ortofoto mozaik,ölçek oranlı mozaik,yarı kontrollü mozaik,kolon
mozaik,kontrolsüz mozaik.
mosaicking board mozaik yüzeyi mozağin uygun bir yapıştırıcı ile tutturulduğu,genellikle masonite tavlanmış düzgün yüzeyli
materyal.
most probable value olması en muhtemel değer gözlemler serisinden matematiksel olarak belirlenen ve aynı seriden türetilen diğer değerlere
nazaran hatalardan daha aza etkilenen değer.(olası en muhtemel değerin
türetilmesi,verilerden kaba ve sistematik hatalar çıkarıldıktan sonra yapılır.)
moving average hareketli ortalama bknz. ardışık ortalama
multibant photography çok bantlı fotografçılık tek bir alanın,elektromanyetik spektrumun farklı dalga boyu bantlarını gösteren birden fazla
görüntüsünün oluşturulduğu uzaktan algılama sistemi.
multicolor çok renkli iki veya daha fazla renkli. polikrom (polychrome) diye de adlandırılır. ayrıca renk baskı işlemine
bknz.
multinational data base (birçok uluslu veri tabanı) iki veya daha fazla iştirak eden üye ulusun kontrolu altında bir standart belirlenmiş veri
tabanının işletilmesi ve idamesinin saglanmasıdır.
multiple level line çoklu nivelman hattı farklı yollar kullanılarak aynı terminal noktaları arasında tek veya daha fazla nivelman hattı.
multiple-camera assembly çok yönlü kamera birleşimi iki yada daha fazla kameranın optik eksenleri arasında sabit bir açı olarak şekilde
yerleştirilmesi sonucu elde edilen birleşim.
multiple-stage rectification multipleks resim düzeltmesi istenen projektif dönüşümü elde etmek için seri halde bir çok projeksiyonun uygulanarak,eğik
fotografların düzeltilmesi için standart aletlerin kullanıldığı bir teknik.
multiplex multipleks çifte projeksiyonlu stereo kıymetlendirme aletlerine verilen genel ad. 1.negatif hava
fotograflarından elde edilen diyapozitiflerden stereomodel elde edilir.2.projeksiyon sistemi
bütün diapozitif alanı aydınlatır.3.stereomodel gezici bir ölçüm markası ile ölçülür ve çizilir.
multiplex control multipleks düzeltme- bknz. fotogrametrik kontrol.
multiplex triangulation multipleks triangülasyon bknz. stereo triangülasyon
multispectral multispektral görünebilir ve kızıl ötesi gibi iki yada daha fazla spektral bantlarda uzaktan algılama.ayrıca
bknz. kızılötesi uzaktan algılama.
multispectral sensing multispektral algılma elektromanyetik spektrumun değişik bantlardan görüntü elde etmek için bir yada daha çok
algılayıcının kullanılması.
multiuse mqnuscript çok kullanımlı metin münhanilerin spot yüksekliklerinin yazıldığı ve belirli planimetrik detayların yatay konumlarını
içeren bir metin derlemesidir.topografik haritaların yada hava haritalarının tamamlanmasında
kullanılabilir ve bundan elde edilen bütün sonuç ürünlerinde yatay ve düşey doğruluğu korunur.
mutiple lens photograph - çok mercekli fotograf çok mercekli kamerayla çekilen fotograf.
mutiple-lens camera çok mercekli kamera- her yönden eş zamanlı pozlamalarla geniş bir alanı kapatmak için iki yada daha fazla mercek
eksenlerinin sistematik olarak sabit açılarla yerleştirildiği kamera.
nadir nadir gözlemcinin altında zenithin doğrudan karşıtı olan gökküre üzerindeki bir nokta.ayrıca bknz.
yer nadiri;harita nadiri;fotograf nadiri.
nadir point nadir noktası bknz. fotograf ile nadir.
nadir point triangulation nadir noktası triangülasyonu nadir noktalarının ışın merkezleri olarak kullanıldığı ışınsal triangülasyon.ayrıca noktası çizimi
de denir.
nadir radial nadir işını nadir noktasından gelen bir ışın.
nadir-point plot nadir noktası çizimi- bknz. nadir noktası triangülasyonu.
nanotesla geomagtezm (geomanyetizma) genellikle yerin manyetik alanını tanımlamada kullanılan manyetik alan
şiddeti birimi.109 tesla=1 gama şeklinde tanımlanır.bknz. ayrıca gamma.
narrow-angle lens dar açılı mercek yaklaşık olarak objetif köşegeninin iki katı büyüklükte odak uzaklığına sahip mercek
national data base (ulusal veri tabanı) herhangi bir ülkenin belirli amaçları için o ülke tarafından bir veri tabanının tasarlanması
işletilmesi ve idame ettirilmesidir.
national geodetic vertical 1929 ulusal jeodezik düşey 1973 eylül datumundan önce 1929 deniz seviyesi datumu olarak bilinirdi.bu datum birbirine
datum of 1929 datumu bağı abd ve kanada 1. derece nivelman ağlarının 1929 yılı itibariyle birleşiminden
oluşturulmuştur.
national map accuracy ulusal harita hassasiyet bknz. a.b.d. ulusal harita hassasiyet standartları.
standards standartları
native map yerel harita ülkenin hükümet ve özel kurumları tarafından üretilmiş o ülkeye ait kara haritası.
natural detail doğal detay yeryüzü üzerinde insan yapısı haricinde nehirler, göller, ormanlar ve dağlar gibi detaylar.
natural feature olarak da adlandırılır. culture; hydrographic detail; hypsographic detail’ a bknz.
natural error doğal hata- sıcaklık, rüzgar, gravite, refraksiyon, nem ve manyetik deklinasyondaki değişikliklerden
meydana gelen hatalar.
natural feature (dogal detay) bak natural detail
naturel momument (dogal işaret) bir ölçü istasyonu veya arazi köşe konumunun işaretlenmesini sağlayan nehir, tek başına olan

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 67/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kaya, ağaç vb. gibi dogal detaydır.
nautical broadcasts deniz navigasyon yayını deniz taşımacılığıyla ilgili a.b.d. hükümetince yayınlanan acil tehlike durumları, değişen
navigasyon durumları hakkındaki güncel bilgiler ve özel ikazları içeren radyo navigasyon ikaz
mesajlarıdır.bu bilgilere aynı zamanda navigasyon bilgi sisteminde ulaşıladabilir.
nautical chart deniz haritası bknz. hidrografik deniz haritası.
nautical mile deniz mili aslında bir büyük daire yayının 1 dakikalık uzunluğuna eşittir.bknz. ayrıca uluslararası deniz
mili.
naval operating area chart deniz harekat alanı haritası filo tatbikat alanları, hava, deniz, denizaltı geçiş hatlarını gösteren oparea tarafından üretilmiş
(oparea) ve detaylandırılmış deniz haritaları.
naval range charts deniz mesafe haritaları detaylandırılmış batimetri, grid, ve sınır aralıkları; akustik mesafe bilgileri ve sismik cihaz.
navigation charts seyrüsefer (seyir) deniz haritası bknz. deniz hava haritası; hidrografik harita.
navigation information navigation bilgi ağı aşağıdaki ürünleri üreten bilgileri içeren dma veri tabanıdır: denizcilere bildirim, düzeltme
network (navinfonet) özetleri, sis işaretleri ve fenerlerinin listesi. yaygın telekominikasyon servisleri yoluyla güncel
deniz bilgilerininkullanıcılarının girişini böylece sağlar.
navigation sight navigasyon görüşü hava fotografı alımında görüşün düşey alanını ve uçağın gidiş yönü ile arkasını gösteren
yardımcı alet.
navigational film strips navigasyonal film şeritleri litografik(taş baskı)kopyasından fotograflanan kartografik verileri gösteren,a7 uçakları için jnc
ve tpc serileri,hh53 uçakları için onc ve jog serileri ve uzaktan harita okuyucu yüklenmiş
uçaklar için bütün 4 seriyi de kapsayan film şeritleridir.hareketli harita gösterim sistemi
yüklenmiş uçaklarda kullanılır ve harita verisine göre uçağın bağıl yatay konumunun kokpitte
görüntülenmesini sağlar.
navigational planets navigasyonal gezegenler gök navigasyonunda kullanılan 4 gezegen ; venüs ,mars,jüpiter ve satürn.
navigational triangle navigasyonal üçgen yükseklik azimut yada büyük daire denizcilik problemlerinden kullanılan üçgen.gök küresi
üzerinde gök üçgeni gök kutbu,gök cismi ve gözlemcinin zenitinden geçen büyük dairelerle
oluşturulur.küresel yeryüzü üzerindeki yer üçgeni ise kutbu ve yeryüzü üzerindeki iki noktayı iki
noktaya birleştiren büyük dairelerden oluşur.bu durumda ya gözlemcinin tahmin edilen konumu
ve cismin gök gözlemlerindeki coğrafik konumu yada büyük daire denizcilik problemleri için
varış ve hareket noktaları kullanılır.navigasyonal üçgen terimi navigasyon problemleri için
kullanılan gök yada yer üçgenini ifade eder. bknz. navigasyon bilgi ağı
navstar global positioning navstar küresel konumlama yertüzü üzerinde ya da yakınında, bulunan bir kullanıcının anlık üç boyutlu konumunun ya da
system (gps) sistemi hızının belirlenebildiği, 24 uydudan oluşan navigasyon ve konumlama sistemi.referans
sistemi:wgs 84’tür.kullanıcının alıcısının, konum ya da hız belirleyebilmesi için, en az 4 uyduyu
izlemesi gerekir.
navy navigation satellite donanma navigasyon uydu bir kullanıcının 3 boyutlu konumlarının belirlenebildiği, kutupsal yörüngede, 5 ya da 6 uyduluk
system (nnss) sistemi küme.bknz. ayrıca yayınlanmış yörünge, dopler navigasyonu, hassas efemeris.
near-certainty errror kesinliğe yakın hata normal dağılım fonksiyonunda %99-78güvenirlik aralığına düşen hata.ayrıca bknz. dairesel
kesinliğe yakın hata;dairesel hata olasılığı.
neat model uygun model fotogrametrik işlemlerde kullanılan büyük bindirme oranına sahip fotograf çiftidir.genelde iyi
model genişliği hava bazına,uzunluğu ise uçuşlar arasındaki genişliğe eşit bir dikdörtgene
yakındır.
neatlines pafta çizgileri (jcs) bir haritanın sınırlarını oluşturan çizgiler, genellikle paraleller ve meridyenlerdir. (geleneksel
veya kendine özgü grid çizgileri de olabilir.) pafta çizgileri de denilmektedir.
negative negatif 1.siyah-beyaz fotografçılıkta film,plaka yada kağıt üzerine görüntünün normal tonlarının ters
olduğu görüntü.renkli fotografçılıkta ise görüntünün renkleri,tümleri olarak görünür.2.kartografik
yazımda,yazılan sayfa esasen manuel olarak üretilmiş negatiftir.ayrıca bknz. çift negatif, asıl
negatif.
negative altitude negatif yükseklik ufuk düzleminin altındaki açısal mesafe.
negative component in colour renk karışımında negatif iki bileşenin karışımlarından tek benzer elde etmek için, bir bileşenin açık örnek ile
mixture bileşenler karıştırılarak tam olarak doymamış hale getirilmesi.
negative corrections negatif düzeltmeler negatif veya kazınmış yüzey üzerinde doğrudan yapılmış değişiklikler.
negative deflection angle negatif sapma açısı bknz. sapma açısı.tanım 1.
negative engraving negatif kazıma/oyma negatiflerde düzeltme ve ekleme işlemi. bu işlem, plastik altlık yüzeyine kazıma işlemi
sırasında uygulanmalıdır.
negative forming negatif şekillendirme negatif kalıp şekillendirme, rölyef model yapımı.
negative lens negatif mercek paralel ışık ışınlarını gerçek odak olmaksızın ıraksayan mercektir.ayrıca bknz. tümsek
mercekler,ıraksak mercekler.
negative mold negatif kalıp ana rölyef üzerinden alınan kalıptan çıkırılan kalıp.
negative scribing negatif kazıma (tersim) bknz. tersim veya kazıma.
net ağ bknz. ölçme ağı.
network analysis (ağ analizi) yol ağı boyunca optimum güzergahın hesaplanması, ağ sisteminin akış kapasiteleri veya ağ
boyunca faaliyet için en uygun konumların belirlenmesi gibi bir ağda konumları arasındaki
ilişkileri ile çözümsel teknikler ilişkilendirilir.
neutral data (tarafsız veri) cografi bilgi sistemi birçok uygulamayı desteklemeyi hedefler ancak belirli bir uygulama için
hazırlanmalıdır.
neutral filtre nötral filtre- film yada plakaya gelen ışık yoğunluğunu renklerde kayba neden olmadan azaltan filtre.
new chart yeni hava haritası gelecekte komşu/ilave bölgelerle ilgili ihtiyaçları karşılamak amacı ile geniş taslaklardan
meydana getirilmiş ve belirli bir alanda uçuş sırasındaki ihtiyaçları karşılamak amacıyla
meydana getirilmiş hava haritası.
new edition yeni baskı daha önce yayınlanmış bütün yayınları kullanılmaz kılan, hava ve kara harita kullanıcıları için
önemli değişiklikleri içeren yeni baskı.
new survey yeni ölçme bknz. tekrar ölçme.
new york levelling rod new york nivelman mirası hareket edebilen bir hedefli, 2 parçalı mira 6.5 feetten büyük olan yükseklikler için, 6.5 feet’e
sıkıştırılır ve mirayı uzatarak yükseltilir.bir feet’in yüzde birine taksimatlandırılır ve bir verniyer
yardımıyla 1/1000’e kadar okuma yapılır.
newton newton newton metrik (sı) kuvvet birimidir.bir kg’lık cisme etki eden 1 n, ona saniyede 1 m/sn’lik hız
kazandırır.bknz. ayrıca din.
newton’s laws newton kanunları (1) (gravitasyon) evrendeki herbir parçacık, diğer bir parçacığı, kütlelerin çarpımıyla doğru,
aradaki uzaklığın karesiyle ters orantılı oalrak bir kuvvetle çeker.(2) (hareket) 1 her cisim,
durumunu değiştirecek bir kuvvet altında değilken, duruyorsa durmaya, üniform hareket
ediyorsa, hareket etmeye devam eder.2 momentin değişim hızı etki eden kuvvetle orantılıdır
ve kuvvetin etki ettiği düz doğrultunun yönünü alır.3 her bir etki için, eşit ve zıt yönlü bir tepki
vardır ya da iki cismin ortak etkileri eşit ve zıt yönlüdür.
newton’s rings newton’un halkaları düzensiz merkezi renk halkaları ile ortaya çıkan iki yüzey arasında yakın fakat düzgün
olmayan temastan oluşan girişim etkisi.
newtonian constant of newton’un gravite sabiti bknz. gravitasyon sabiti.
gravitation
no check position kontrolsüz konum bknz. kesişim istasyonu.
nocturnal arc noktürnal yay bknz. astronomik yay.
nodal line düğüm çizgisi bir gelgit alanında,gelgitin gitip geldiği ve gelgitin yükselmediği çizgi.
nodal plane düğüm düzlemi düğüm noktasında optik eksene dik olan düzlem.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 68/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
nodal point düğüm noktası 1.(optikte)bir mercek yada mercekler sisteminin optik ekseni üzerindeki iki noktadan biri. ikinci
noktadan çıkan ışın birinci noktaya paralel olarak düşer.birinci düğüm noktası ayrıca ön düğüm
noktası,düşme düğüm noktası yada düşüş düğüm noktası olarak da adlandırılır.ikinci nokta ise
arka düğüm noktası,çıkış düğüm noktası,çıkışın düğüm noktası olarak da adlandırılır.ayrıca
düğüm de denir. 2. (astronomi) bknz. düğüm tanım 1.3. (hidrografi) bknz. antidromik nokta.
nodal point of emergence çıkışın düğüm noktası bknz. düğüm noktası ,tanım 1.
nodal point of incidence düşüşün düğüm noktası bknz. düğüm noktası tanım 1.
node düğüm 1.(astronomi)bir gezegen,gezegensi yada kuyruklu yıldız yörüngesinin ekliptikce olan yada bir
uydu yörüngesinin dönme yörüngesinin ekvator düzlemiyle kesişim noktaları.diğera adı düğüm
noktası.bknz. ayrıca yükselen düğüm noktası,alçalan düğüm noktası,ekliptik düğüm
noktası,ekvatoryal düğüm noktası, düğüm noktaları hattı,ayın düğüm noktaları boylamı,aysal
düğüm noktası, düğüm noktalarının dönüşü.2.(optik)bknz. düğüm noktası,tanım 1. 3. bir
detayın yada birkaç detayın bağlantı yada kesişim noktalarını gösteren tek bir nokta.başka bir
deyişle düğüm herhangi bir ayrı nokta iki yada daha çok kenarın kesişim noktası yada bir
kenarın sonudur.
node cycle düğüm noktası devri
º
ayın düğüm noktalarının yaklaşık 18.6 yıllık bir sürede 360 ‘lik boylam devrini tamamlaması
için gereken süre.
nodical month düğüm noktası ayı ayın yörüngesindeki aynı düğümden yaklaşık 27 günlük ardışık iki geçişi.diğer ayı drakonik ay.
nodical period düğüm noktası periyodu bir uydu yada gezegenin yörüngesindeki yükselen düğüm noktasından ardışık iki geçişi
arasındaki süre.
noice level gürültü seviyesi belirli bir ölçmede rastgele hataların büyüklüğü.
nominal focal lenght nominal (gerçek) odak uzaklığı merceklerin, aynaların ve kameraların sınıflandırılmasında kullanılan yaklaşık odak uzaklık
değeri.
nominal orbit nominal yörünge bir uzay aracının seyahat etmesi beklenen gerçek yada ideal yörüngesi.
nonautomatic rectifier - otomatik olmayan düzeltici düzeltme (rektifikasyon) elemanlarının hesaplanmasını ve her bir elemanın düzeltici üzerinde
ölçeği ya da karşılık gelen dairesi üzerinde manual olarak ayarlanmasını gerektiren düzeltici.
nongravitational gravitasyonel olmayan atmosfer elektromanyetizmasının mekanik sürüklemesi yada radyasyon basıncına bağlı oluşan
perturbations pertürbasyonlar yüzey kuvvetlerinin sebep olduğu pertürbasyonlar.
nonmonumented bench mark yer işaretsiz nivelman noktası bknz. geçici nivelman işareti.
nonperspective azimutal map perspektif olmayan azimutal tek bir görüş açısından perspektif çizgilerinin temel teşkil etmediği bir izdüşüm.
projection harita izdüşümü
nontilting-lens rectifier eğimsiz mercekli düzeltici sabit ekseni doğrultusunda sınırlı hareketli merceğe sahip düzeltici sınıfı
nontilting-negativeplane eğimsiz negatif düzlem düzeltici eğimsiz negatif taşıyıcı içeren düzeltici sınıfı. bu sınıf düzelticilerde negatif taşıyıcı düzlemi
rectifier yataydır.
normal normal 1. bir yüzeye ya da diğer bir doğruya dik düz çizgi. 2. bir yüzey ya da çizgiye dik olma durumu.
3. jeodezide referans elipsoid yüzeyine dik olan düz çizgi. 4. bir büyüklüğün ortalama düzgün
yada beklenen değeri.
normal distribution normal dağılım tek boyutlu rastgele hataların davranışını tanımlayan matematiksel fonksiyon
normal equation normal denklem gözlemden, şarttan (condition) ya da korelasyonlu denklemlerden (correlate equations)
türetilen eş zamanlı denklemler kümesi olup ve en küçük kareler dengelemesi için bir koşul
ifade eder. en küçük kareler dengelemesinde, normal denklemlerin çözümünden elde edilen
değerler istenen düzeltmeleri elde etmek için gözlem ya da koşul denklemlerine uygulanır.
normal gravity normal gravite gravitasyonel simetrisi olan normalize bir yer için matematiksel olarak tanımlanmış referans
gravite alanı.keyfi olarak da tanımlanabilen dönen bir seviye elipsoidinin potansiyeli olarak
alınır.
normal gravity field normal gravite alanı yerin gerçek gravite alanına yaklaşık olarak matematiksel olarak türetilen gravite alanı.
normal orbit normal yörünge diğer gök cisimlerinden yada fiziksel olaylardan etkilenmediği düşünülen bir uydunun
yörüngesi.
normal section azimuth normal kesit azimutu gözlemcinin jeodezik meridyeni ile elipsoidal normali arasında , gözlemcinin elipsoid normaline
dik bir düzlemde kuzeyden saat istikametinde ölçülen açı.
normal section line normal kesit hattı elipsoid üzerinde ,bir noktadaki normali içeren ve diğer noktadan geçen bir düzlemde ,noktaları
birbirine bağlayan çizgi.
normal water level normal su seviyesi bir akarsu yatağı ,göl,gölet ya da küçük su birikintisinin ,genellikle kıyıdaki sürekli bitkilerle
belirli olan en yaygın su seviyesi. büyük su kütleleri boyunca ,dalga hareketli normal kıyı
hattının ötesindeki bitkilerin gelişimine de geciktirilebilir.
normal-angle lens normal açılı mercek (kamera) 60o den 75o ye kadar açıya açıya sahip mercektir. genel objektif köşegenine yaklaşık eşit odak
uzunluğuna sahip mercektir.
north kuzey yeryüzüne göre temel referans yönü.bknz. ayrıca pusula kuzeyi,grid kuzey,manyetik
kuzey,gerçek kuzey.
north american datum of kuzey amerika 1927 datumu abd ve komşu ülkelerdeki jeodezik konumları tanımlayan datum,1927’ye kadar olan mevcut
1927(nad27) jeodezik verilerin yeniden dengelenmesinden türetilmiştir.1866 clarhe elipsoidine dayanır.bknz.
ayrıca yatay datum.
north american datum of 1983 kuzey amerika 1983 datumu 1927 datumunun yerini alan yeni datum jeosentriktir ve grs80 parametrelerine dayanır.alaska,
(nad83) kanada ve meksika’dan panama’ya kadar olan orta amerika ülkelerini kapsar. yeniden
tanımlanmış yatay istasyonların sayısı 250.000’i geçmektedir.
north bound node kuzey sınırı düğüm noktası bknz. yükselen düğüm noktası.
north declination kuzey deklinasyonu bknz. deklinasyon tanım 3.
north geographical pole kuzey coğrafi kutbu
º
90 kuzey enleminde , kuzey yarımdaki coğrafi kutup.
north geomagnetic pole kuzey jeomanyetik kutbu kuzey yarımküredeki jeomanyetik kutup.
north magnetic pole kuzey manyetik kutbu kuzey yarımküredeki manyetik kutup.
north point kuzey noktası bknz. gök meridyeni.
north polar circle kuzey kutup dairesi bknz. arctic daire.
north star kuzey yıldızı bknz. kutup yıldızı.
northing yukarı değer (jcs) kara haritası üzerinde kuzeye doğru çoğalan grid değerleri. ayrıca bknz. sahte yukarı değer
(false northing). 2. (yüzey ölçmesi) bknz. enlem farkı.
notice to mariners denizcilere uyarı denizcilik için gerekli tüm dma,uscg ve nos denizcilik haritaları, yayımları ve yeni bilgi için grafik
düzeltme verileri ve özel bildiriler. bu bilgi haftalık basılır. düzeltmelerin özet birleşimi olarak ağ’
da (navinfonet) üzerinde de ulaşılabilir.
nutation nutasyon 1. bir cayroskop pervanesi gibi , dönen bir cismin oskülasyon ekseni. 2.(astronomi)
ekinoksların presesyonal hareketinde , ayın değişen konumlarından , daha az ölçüde de diğer
gök cisimlerinin ekliptike göre konumlarının değişmesinden dolayı oluşan düzensizlikler.
nutation in right ascension rektasensiyondaki nutasyon bknz. ekinoks denklemi.
object orienled (nesneye yönelik) dünya modellerini oluştururken taklit etme yoluyla aranan bir dizayn ve programlama
metodolojisidir ve üç esas özelliğiyle bir bütün oluşturur. örnegin en küçük birimlerinin
tanımlanması, paylaşım ve çokşekillilik .
objective lens objektif mercekleri objeden ışığı alan ve birinci ya da ilk görüntüyü oluşturan teleskop ve mikroskoplarda bulunan
optik bileşim kamerada ise objektif, mercek tarafından oluşturulan görüntü, son görüntüdür.
teleskop ya da mikroskopta, objektif mercek tarafından oluşturulan görüntü oküler tarafından
büyütülür.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 69/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
oblate ellipsoid of rotation dönel elipsoid dönme ekseni daha kısa olan dönel elipsoid.
obligue ascension eğik yükselme açısı ilkbahar noktası saat dairesi ile gök ekvatoru ve bir noktanın eğik kürede yükseldiği andaki
ufuk düzlemi doğusunun kesiştiğin oktadan geçen saat dairesi arasındaki ilkbahar noktası saat
dairesinden doğuya doğruölçülen ve 24 saat’e kadar değer alabilen gök ekvatoru yay parçası
veya gök kutbu açısı.
oblique air photograph eğik hava fotoğrafı- (jcs) yatay ve düşey düzlemler arasındaki bir düzlemde, kamera ekseni ile alınan hava
fotografı. genellikle eğik (oblique) olarak bilinir. (1)çok eğik (high oblique)-görünen ufuk
resimlerde görülür. az eğik (low oblique) görünen ufuk görülmez.
oblique chart eğik (meyilli) hava haritası eğik kara harita izdüşümündeki bir hava haritası.
oblique coordinates eğri koordinatlar birbirlerine göre dik olmayan ve kesişen iki doğruya göre noktayı tanımlayan büyüklük,eksen
de denilebilir.
oblique cylindrical oblik (eğik) silindirik ortomorfik bknz. oblik merkator izdüşümü.
orthomorphic map projection harita izdüşümü
oblique equator eğik ekvator düzlemi, eğik bir izdüşümün eksenlerine dik olan bir büyük daire.
oblique graticule eğik gratikul eğik bir harita izdüşüme dayalı imgesel (hayali) bir gratikül.
oblique latitude eğik enlem eğik ekvatordan olan açısal mesafe. bknz. imgesel enlem.
oblique longitude eğik boylam verilen herhangi bir eğik meridyen ve esas eğik meridyen arasındaki açısal mesafe. ayrıca
bknz. imgesel boylam.
oblique map projection eğik kara harita izdüşümü 0° ve 90° arasındaki bir açıda eğimli bir ekseni olan harita izdüşümü.
oblique mercator projection eğik merkator izdüşümü eğik büyük daire boyunca silindire teğet merkator prensiplerine dayanarak geliştirilmiş,
noktaları dünya gibi küre veya elipsoid üzerinde bulunan uyumlu silindirik harita izdüşümü.
ayrıca eğik silindirik ortomorfik izdüşümü diye de adlandırılır.
oblique meridian eğik meridyen eğik ekvatora dik bir büyük daire. referans eğik meridyen, esas eğik meridyen diye de
adlandırılır. ayrıca bknz. imgesel meridyen.
oblique parallel eğik paralel eşit eğik enlemin tüm noktalarını birleştiren, eğik ekvatora paralel bir daire veya çizgi.
oblique plotting instrument eğik çizim (pafta açma) cihazı eğik fotoğraflardan pafta yapım/çizim cihazı.
oblique pole eğik kutup eğik ekvatora 90° olan iki noktadan biri.
oblique rhumb line eğik eşkenar dörtgen çizgi 1. eğik merkator izdüşümünün tüm imgesel meridyenler ile aynı eğik açıyı yapan bir çizgi. eğik
paralel ve meridyenler eğik ‘rhumb’ çizgisinin özel durumu olarak kabul edilebilir. 2. her ‘rhumb’
çizgi, esas veya imgesel, kendi meridyeniyle eğik bir açı yapar. bu gibi durumda, ‘rhumb’
çizgisini esas veya imgesel, paralellerden ve meridyenlerden ayırmak için tanımların içinde
‘rhumb’ çizgi ifadesi kullanılır. ayrıca bknz. imgesel ‘rhumb’ çizgi.
oblique sketchmaster eğik anataslak (kroki) eğik fotoğrafların kullanıldığı bir çeşit anataslak.
oblique sphere eğik görünüm ekvator ile kutuplar arasındaki bir gözlemciye gök cisimlerinin gök kürede ufuktan eğik olarak
yükseldiklerinin görünmesi.
obliquity of the ecliptic ekliptik eğriliği ekliptik düzlemi (dünyanın yörünge düzlemi)ile gök ekvator düzlemi arasındaki dar açı.
observation gözlem bknz. observed value.
observation eqmation - gözlem denklemi değişkenlerin, bilinmeyen parametrelerin yaklaşık değerlerine getirilecek düzeltmeleri ihtiva
eden dengeleme denklemidir.
observed altitude gözlenmiş yükseklik düzelmiş sextant yükseklik açısı;alet hataları ,kişisel hatalar, eğim , refraksiyon,yarıçap ve
gerekli ise paralakstan arındırılmış,ufuk hattının üzerindeki bir gök cisminin merkezine olan
açısal mesafe.
observed angle gözlenmiş açı direk olarak aletsel gözlem olarak ile elde edilmiş açı.sadece gözlem esnasındaki yerel
etkilerden meydana gelen hataları düzeltilmiş bir ölçülen açı,gözlemlenmiş açı (observed
angle) olarak tanımlanabilir.
observed gravity ölçülen gravite bir gravimetre,bir sarkaç veya serbest düşen cisimlerin düşüş zamanını ölçen bir alet
tarafından bir istasyonda belirlenen gravite değeri.elde edilen gravite ölçü yapılan alete bağlı
olarak relatif veya mutlak olabilir.
observed gravity anomaly ölçülen gravite anomalisi bknz. gravity anomaly.
observed value gözlenen değer bir niteliğin, aletsel ölçüm yapılarak elde edilen değeridir. gözlenen değer terimi, genelde, bazı
dengeleme yöntemleriyle sistematik hatalar için düzeltmeler getirildikten sonra aletsel
ölçümlerden türetilen nitelik değerine verilen isimdir.
obsolete chart güncel olmayan hava haritası en son güncel seyrüsefer bilgilerini içermeyen hava haritası.
octant octant
º º
90 ‘lik bir aralık ve 45 lik bir yaya sahip bir tür sextant.
ocular micrometer oküler mikrometre teli teleskobun asıl odak düzleminde hareket edecek şekilde yerleştirilmiş gez
mikrometresidir.ayrıca eyepiece mikrometresi olarak da tanımlanır.
odograph odograph (adım sayacı)(kilometre saati) katedilen gerçek mesafeyle orantılı olarak hareket eden veya
dönen bir mesafe ölçüm elemanı içeren mekanik bir alettir.sabit referans doğrultusu sağlayan
bir pusula elemanı ; ve mesafe bileşenlerinin integrasyonu veya toplamını ve bileşenlerin
hareketinin yönünün çözünürlülüğünü sağlayan bir tamamlama aletidir.
office compatations (büro hesaplamaları) herhangi bir ölçü için grafik formlar arazi ölçü notlarını azaltmasına ragmen bütün
hesaplamaları içerir ve arazi çalışma raporları için arazi ölçülerinin hesaplanmasına dayanır.
off-line (kapalı- hat) bir bilgisayar ve bir dış birimi arasında işlemden önce veya sonra bilgi transferidir. açık-hat
işleminin tersidir.
offset ofset 1. (kartografik) yapılmış olan hava haritasında en üst enlemi belirlemek için izdüşümü oluşturur
iken, merkez meridyenin her bir tarafındaki meridyenlerin boylarına küçük mesafeler
eklenmesidir. 2. (ölçme) yeri belirlemesi gereken düzensiz bir çizginin veya düzensiz şekildeki
su kütlesinin uçlarına kadar giden çizginin ölçülmesi veya daha evvel yapılmış ölçümle ofsetler
hesaplanır. bir ofset aynı zamanda ölçüm veya diğer çizgide bir görev alır. takribi olarak
çizginin yönü jog’u geçmeden ve geçtikten sonra aynı olur. ilk veya ölçülmüş çizginin referansı
ikinci çizgi veya noktayı belirler.3. (yazı) bknz. ofset litografi.
offset lithography ofset litografya (matbaacılık) mürekkeple çıkartılmış resmin baskı tabakasından ortada bulunan lastik tabakaya ve oradan
da kağıt veya diğer malzemeye dolaylı yoldan aktarılması metodu. ayrıca, ofset, ofset baskı,
diye de adlandırılır. ayrıca bknz. litografi, fotoğraf litografi.
offset press ofset baskı makinası görüntüyü ilk olarak lastik kaplı ekstra bir silindire ve daha sonra da “ofset” olarak kağıda
geçiren bir baskı yöntemi.
offset printing ofset baskı bknz. ofset litografi.
ok sheet onaylı pafta doğruluğu onaylanmış kayıt ve renk, her renk veya renk kombinasyonun ilk baskı ifadesi.
on -line (açık-hat) işlem devam ederken bir bilgisayar ve bir terminal veya gösteri cihazı arasında bilgi
transferidir. kapalı-hat işlemin tersidir.
one-projector method - tek projektör yöntemi bknz. salınım yöntemi.
one–to–one (1:1) copy bire bir (1:1) kopya. bknz. kontak ölçü.
onnex point ek noktası- düşey ve eğik fotoğrafın karşılıklı yöneltilmesine yardım eden nokta. bindirme bölgesinde pas
noktalarının ortasına doğru seçilirler. alternatif fotoğraf setleri ek noktaları içerecektir. bknz.
pas noktası.
opacity donukluk bknz. yoğunluk, tanım 1
opaque donuk / opak 1. işık geçirgenliği olmayan. 2. işığa hassas(fotosensetif) materyalleri etkileyen özel dalga boyu
(görülen veya görülmeyen) geçirmeyen. bir madde bazı renklere donuk ve diğerlerine donuk
olmayabilir. görsel olarak geçirgen (şeffaf) veya kimyasal değişikliklerle (morötesi ışınlarla)

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 70/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
donuk olabilir. 3. negatif bir bölgeyi donuk yapmak için o bölgeye uygulanan materyal. 4.
materyale uygulama veya engelleme.
open system (os) (açık sistem) 1. giriş ve çıkış boyunca onun ortamı ile kullanılan herhangi sistemdir. bir açık sistem onun
varlıgı devam ederken ortamdaki degişiklikleri dengeler veya adepte edebilir. 2.
bilgisayarlarda, bir açık sistem detaylı yayınlanmış işletme talimatları, donanım ve yazılım
açıklamaları ve kullanıcılara arayüz diyagramları kurabilmesi ve üçüncü grup bayiler sistemde
uyarlamalar ve eklemeleri yaparak kullanıcıların belirli ihtiyaçlarını sağlama imkanına sahip
olmalıdır. bknz. gosip
open window process açık pencere işlemi istenilen bölgelerdeki opak/donuk tabakanın bulunduğu yerden soyulması ile gerçekleştirilen
negatif ve pozitif renk ayrım metodu. genellikle, açık deniz ve bitki alanlarını kaplayan
bölgelerin altlık olarak hazırlığında kullanılır.
operation map harekat haritası (jcs) düşman güçlerinin tahmin edilen hareket ve yerini, aynı zamanda müttefik kuvvetlerin güç ve
yerlerini gösteren kara haritası.
operational grid harekat amaçlı grid halihazır harekat amaçlı grid. önceden gösterilen veya tercih edilen grid olabilir.
operational libraries harekat amaçlı sözlük, açıklamalı sözlük, atlas, dergi ve benzeri yayınları içeren genel bilgi yayınları. üretimle
yayınlar/kütüphaneler ilgili görevlerin yerine getirilmesi için kullanılan, dod mc&g kuruluşlarının veya dod olmayan
fakat bünyesinde yer alan ve dod yayınlarından nima(=dma) onaylı derlenmiş kataloglar,
bilgisayar yazıları, çoğaltılmış kopyalar, seçilmiş verileri içeren orijinal ekstra kopyalar.
operational navigation chart harekat amaçlı seyrüsefer hava dünya genelinde standart (1:1.000.000) küçük ölçek deniz/hava harita serisi. kartografik
haritası (onc) verilerle beraber deniz/hava üst baskı engel tasvirlerini, havaalanları vb. bilgilerini içerir. orta
yükseklik için yüksek hızlı görsel ve radarla yön tayini için dizayn edilmiştir. ayrıca istihbarat
brifinglerinde ve görev planlama/analizlerinde kullanılır.
optical optik kama bak kama
optical axis eksen optik eksen bir mercek elemanında mercek yüzeylerinin eğriliklerinin merkezinden geçen doğru çizgi. bir
optik sistemde, optik eleman serilerinin asıl eksenlerinin çakıştırılmasıyla oluşturulan doğru.
ayrıca mercek ekseni, asal eksen.
optical base-line measuring optik bazlı ölçme aletleri- uygun dengelenmiş mikroskoplarla doğrular arasındaki uzaklıklar ile tanımlanan uzunluklardaki
apparatus çubukların birleşiminden oluşmuş temel bir alettir. optik bazlı ölçme aletlerinin kullanımında
çubukların konumları, artikıl çizgileri çubuklar üzerindeki ölçme markalarıyla çakıştırılan sabit
mikroskoplarla kontrol edilir.
optical center optik merkez- çıkış doğrultuları düşüş doğrultularına paralel olan ışınlara sahip merceklerin içinde ışınlarını
temsil eden doğruların kesişim noktası. bu nokta optik eksen üzerindedir. eğik bir ışık eğer bu
noktadan geçerse merceğin kalınlığıyla artan boyuna bir yer değişimi gösterir.
optical correlation optik korelasyon coğrafi alana ait depolanmış fotografik film çipi ile fotografik ya da televizyon algılayıcılarıyla
elde edilmiş gerçek zamanlı optik görüntünün elektronik olarak ilişkilendirilmesi işlemi. hava,
seyrüsefer ve kılavuzluk sistemlerini düzeltmek ya da kontrol etmek için gerekli konum
bilgilerinin sağlanmasında kullanılır.
optical density optik yoğunluk geçirgenliğin ortak logaritması.
optical flat optik düzgünlük işığın dalga boyunun kesri içinde cilalanmış yüzey. optik düzlüğe sahip bir optik eleman ya da
cam plaka ile diğer yüzeylerin düzlüğü test edilir. ayrıca düz, optik düzlem de denir.
optical mechanical scanner optik mekanik tarayıcı dönen bir ayna ve uçuş yolu boyunca bir tarayıcı modunda yansıyan ve/veya yayılan
elektromanyetik enerjiyi kayıt eden mercek ve prizmalarla birleştirilmiş bir dedektörden oluşan
sistem.
optical parallax optik paralaks- bknz. alet paralaksı.
optical path optik yol- bir optik sistemden geçen ışık ışını tarafından izlenen yol
optical plane optik düzlem bknz. optik düzlük
optical plummet optik şakül bknz. düşey kalimatör
optical projection optik projeksiyon aletleri fotografik çıktıların izdüşüm görüntülerini ya da harita üzerine superimpoze edilmiş diğer opak
materyali sağlayan aletler sınıfı. sıklıkla düşeye yakın fotograflardan ya da diğer kaynak
materyalden noktaların transfer edilmesi için kullanılır.
optical rectification optik düzeltme pozlama anındaki hava kamerasının eğikliğinden kaynaklanan görüntü kayıklıklarının
giderilmesi için eğik hava fotografının görüntüsünün bir yatay referans düzlemi üzerine
izdüşürülmesi işlemi
optical square optik kare dik açının ayarlanması için kullanılan küçük el aleti.optik karenin bir çeşidi birbirlerine 45o
açıyla yerleştirilen iki düzlem aynayı kullanır. optik karenin diğer çeşidinde ise görüş
o
doğrultusuyla 45 lik açı yapacak şekilde yerleştirilen tek bir düzlem ayna kullanılmıştır.
optical system optik sistem- mercek birleşiminin bütün parçaları ve bir projeksiyon ekranındaki görüntünün ya da
görülebilen görüntünün ya da fotografik emülsiyon üzerindeki görüntünün oluşturulmasına
yardımcı olmak için dizayn edilen yardımcı optik parçalardır.
optical vernier optik vernier objektif ve oküleri içeren odak düzlemine yerleştirilen cam plaka üzerine çizilen vernier çizgili
mikroskop
optimum ground elevation optimum arazi yüksekliği (fotogrametri) çizim aletinde optimum uzaklıkta izdüşürülerek fotograflanan alan içindeki kabul
edilen yatay yüzeyin yüksekliği.
orbit yörünge gravitasyonel yada başka kuvvet etkisi altında,bir cisim yada parçacığın izlediği yol.örneğin bir
gök cisminin yada uydunun yörüngesi etrafında döndüğü diğer bir cisme göre izlediği
yoldur.yörünge terimi kapalı bir yolu ifade etmek için kullanılır.bknz. ayrıca merkezkaç kuvveti
yörüngesi,orta yörünge,nominal yörünge,normal yörünge,oskülasyon yörüngesi,bozulmuş
yörünge,kutupsal yörünge,sabit yörünge,iki cisim yörüngesi.
orbital altitude yörüngesel yükseklik bir uydunun yörüngesinin esas gövde yüzeyinin üzerindeki ortalama yükseklik.
orbital elements yörüngesel elementler merkezsel bir kuvvet tarafından çekilen bir cismin yörüngesini tanımlayan altı parametrelik bir
set.
orbital inclination yörüngesel eğim yörüngede dönen bir cismin katettiği yolun yönü.bu uydunun dünya olduğu kabul edilirse bu yol
ekvatora olan yolun eğim açısı olarak tanımlanabilir.
orbital mode Konum belirleme yöntemi konumu bilinmeyen bir istasyonun , konumu bilinen istasyonlarla eş zamanlı gözlem
yapılmadığı zamanlarda konumu belirlemek için kullanılan bir metottur.uydu yörüngesinin yayı
uydu yörünge parametrelerine tamamıyla bağımlı konumu bilinmeyen istasyonun konumunun
belirlenmesine yarayan bilinen istasyonlarca belirlenen uydu efemerislerinin extrapolasyonu ile
hesaplanır.
orbital motion yörüngesel hareket gravitasyonel çekim etkisinin direk bir sonucu olarak kapalı bir güzergahtaki sürekli hareket.
orbital path Yörüngesel yol bir cismin yüzeyinde cismin ana dönme eksenine dik olan doğrultu dışındaki bir yönde cismin
etrafında dönen bir uydu tarafından takip edilen yollardan birisi.uydunun izlediği yollar herbir
uydu yörüngesi arasında dönme açılarının eşit miktarda ve zıt yönlü olarak yer değiştirir.
orbital period yörünge periyodu bir uydunun yörüngesinde aynı noktadan ardışık iki geçişi arasındaki zaman farkı.diğer adı
uydu periyodu.
orbital plane yörünge düzlemi bir merkezi kuvvet yörüngesi tarafından belirli elips düzlemi.
orbital velocity yörüngesel hız yörüngesindeki herhangi bir noktada bir yer uydusunun yada yörüngesindeki bir cismin hızı.
ordinates ordinatlar dik yada eğik koordinatlar sisteminde bir a noktasının yatay yada x ekseninden y eksenine
paralel olarak ölçülen mesafesi.diğer adı toplam enlemler,y koordinatı.
orientation yöneltme 1.pusula noktaları referans alınarak doğrultudaki doğru ilişkiyi bulma işlemi. 2.pusula noktaları
referans alınarak doğrultudaki doğru ilişliyi bulma durumu. 3.harita sembolleri, yeryüzündeki
karşılıkları ile paralel olduğu zaman harita yöneltilmiştir anlamına gelir. 4.kolimasyon çizgisi
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 71/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
o
doğrultuya ya da referans olan standart bir çizgiye paralel iken eğer yatay ölçüm dairesinde 0
okunursa, ölçücünün tramiti (yatay ve düşey açı ölçmeye yarayan alet) yöneltilmiştir, denir.
eğer referans çizgisi meridyen ise, daire bu meridyene göre azimutları gösterecektir. 5.bir
fotograf, yerin perspektif görüşünü doğru olarak sunduğu zaman ya da fotograf üzerindeki
görüntüler, gözlem noktasından haritadaki karşılıkları olan sembollerle aynı doğrultuda
görüldüğü zaman, bu fotoğraf yöneltilmiştir, denir. 6.fotogrametrik yöneltme, doğal arazi
detaylarının iki projektörden bindirilimiş fotoğraflarının optik projeksiyonuyla bir minyatür
ölçekte yeniden yaratılmasıdır. bütün eşlenik ışınlar uzayda kesiştiği zaman model oluşturulur.
ayrıca bknz. mutlak yöneltme, astrojeodezik datum yöneltmesi asıl yöneltme, deneysel
yöneltme, dış yöneltme, gravimetrik datum yöneltmesi, iç yöneltme, ön yöneltme, karşılıklı
yöneltme, tek astronomik istasyon datum yöneltmesi.
orientation ımet yöneltme eki bak ek
orientation point yöneltme noktası düşey fotograflarda ve onların karşılıkları olan eğik fotograflardaki ortak alanlarda seçilen ve
düşey ile eğik arasındaki ilişkiyi bulmaya yarayan resim noktası. genelde her düşey fotoğrafta
bunun gibi iki nokta seçilir ve bunlar çakışan eğik fotograflara transfer edilirler.
origin başlangıç noktası mesafelerin, koordinatların veya açıların hesaplandığını gösteren referans konumu. sahte
başlangıç noktası, grid başlangıç noktası’na bknz.
original orijinal bknz. orijinal kopya.
original copy orijinal kopya tekrar üretim işlemine tabi tutulmuş fotoğraflar, sanat çalışmaları, materyaller, daktilo edilmiş
konu, ve diğer materyaller. orijinal diye de adlandırılır.
original model orijinal model- bak esas model
original negative orijinal negatif pozlama anında kamera magazini içinde bulunan filmden geliştirilen negatif. birinci jenerasyon
fotografik ürün ile eş anlamlıdır.
original survey başlangıç ölçmesi bknz. ölçme.
orthochromatic ortokromatik (fotoğrafçılık) 1.doğadaki eşlenik tonlarına karşılık fotografta uygun ton değerlerinin üretilmesi.
2.mavi ve yeşile duyarlı, fakat kırmızıya duyarlı olmayan emülsiyon
orthodrome ortodrom bknz. büyük daire.
orthogonal ortogonal dik açılarda, dikdörtgensel ve dik açılarda, kesişmek ya da uzanmak
orthogonal map projection ortogonal harita izdüşümü bak, ortografik harita izdüşümü.
orthographic chart ortografik hava haritası ortografik izdüşümünde bir hava haritası.
orthographic map projection ortografik harita projeksiyonu izdüşüm çizgilerinin, sonsuzda bir noktadan yayıldığı ve bir teğet düzlemine dik olduğu
perspektif azimutal bir projeksiyondur. bu projeksiyon, başlıca, seyrüsefer astronomisinde gök
ekvator ve ufuk sistemleri koordinatlarının birbirine dönüşümlerinde kullanılır. ayrıca ortogonal
harita projeksiyonu da denir.
orthometric correction ortometrik düzeltme nivelmanla gözlenmiş yükseklik farkı ölçmelerine uygulanan sistematik düzeltme
orthometrik elevation ortometrik düzeltme ortometrikdüzeltme uygulanarak bulunan yükseklik.
orthomorphic chart ortomorfik harita çok küçük şekillerin doğru biçimde yer aldığı bir deniz/hava haritasıdır.
orthomorphic map projection ortomorfik harita projeksiyonu bknz. “açı koruyan (konformal) harita projeksiyonu”.
orthophotograph ortofotograf eğiklik ve rölyefe bağlı görüntü kayıklıklarının giderildiği perspektif fotograftan hazırlanan bir
fotografik kopya
orthophotomap ortofoto harita ortofotoların birleştirilmesinden yapılmış foto haritadır. özel kartografik olarak fotografik kenar
zenginleştirmesi, renk ayrımı ya da bunların bir kombinasyonu ile birleşik işlemler olabilir.
orthophotomosaic ortofotomozaik- aynı ölçeğe sahip mozaik oluşturan ortofotoların birleşiminden oluşan görüntü.
orthophotoscope ortofotoskop ortofotoları üretmek için kullanılan bir fotomekanik alet .
orthopictomap ortopiktomap bir ortofoto harita altlığından yapılan piktomap.
orthorectification ortorektifikasyon arazi rölyefinden ve eğikliğinden kaynaklanan görüntü kayıklıklarının giderilmesi işlemi.
bununla beraber, radar görüntülerinde eğiklik yoktur.
orthostereoscopy ortostereoskopi yatay ve düşey uzaklıkların bir stereomodelde aynı ölçekte görünmesi durumu.
oscillation salınım herbiri bir sarkaçın yönlerinde olan ikili hareket.bir salınım iki ardışık sallanmadan oluşur.
osculating elements oskülasyon elemanları bir oskülasyon yörüngesini tanımlayan elemanlar.bknz. ayrıca oskülasyon yörüngesi.
osculating ellipse oskülasyon elipsi oskülasyon epok’u olarak isimlendirilen bir noktada gerçek bir yörüngeye teğet olan elips.
osculating orbit oskülasyon yörüngesi merkezkaç ters kare kuvvetleri dışındaki kuvvetlerin etkisi durduğu zaman, bir uydunun belirli
bir t anından sonra izlediği elips.bir oskülasyon yörüngesi, bozulmuş gerçek yörüngeye teğettir
ve teğet olduğu noktada, gerçek yörüngeyle aynı hıza sahiptir.
other grids diğer gridler ceylon belt, india zone ii a, west malaysian rso (metrik) grid gibi olup da universal transvers
merkator (utm) ve universal polar stereographic (ups) gridlerinin dışındaki gridlerdir.
outer orientation dış yöneltme dış yöneltme
outer planet dış gezegenler yörüngesi mars’ınkinden daha büyük olan gezegenler. yani jupiter, satürn, uranüs, neptün ve
plüton.
outlier zıtlık durumunun belirlenemediği ve bir niteliğe ait diğer ölçülere uymayan ölçü
outline map anahatlar haritası (jcs) sadece, üzerindeki ilave verilerle ilişkilendirilebilen, yeterli miktarda coğrafik bilgilerin
bulunduğu bir haritadır.
over run control çalıştırma kontrolü (jcs) normal çalışması durduktan sonra, bir kameranın daha önceden belirlenen sayıda poz
almasına ya da belirlenen saniyede çalışmasına olanak veren ekipman, teçhizat
overcharging gereğinden fazla yüklemek bir kara veya deniz/hava haritasını, karmakarışık olacak şekilde aşırı ilave bilgilerle
doldurmak.
overhang çıkıntı- fotograflanacak alan sınırı dışındaki pozlamalar, genellikle stereoskopik örtünün
tamamlandığından emin olmak için her kolonun sonlarında yapılan iki ek poz.
overlap bindirme 1.(jcs) fotografçılıkta bir fotografın diğer fotografta bulunan aynı alanı kapsama oranı.
genellikle yüzde olarak ifade edilir. bir uçuş doğrultusundaki uygun hava fotografları arasındaki
bindirmeye, ileri (boyuna) bindirme ya da ileri örtü denir. aynı zamanda son örtü de denir.
komşu paralel uçuş doğrultularındaki fotograflar arasındaki bindirmeye enine (kenar) bindirme
ya da enine örtü denir. 2. (jcs) kartografyada bir haritanın diğer haritalar tarafından kaplanan
alanı örten bölümüdür. 3.iki ölçü kaydında kapsanan alan. kayıtlar, belirleyici bölümleri
olmayan bir ya da daha çok ortak sınır çizgilerine sahip olarak tanımlanmıştır.
overlapping pair bindirilmiş çift (fotogrametri) farklı pozlama istasyonlarından alınan iki fotograf. bu fotograflardan bir
tanesinin bir bölümü diğer fotoğrafın bir bölümünün görüntülediği aynı alanı görüntüler. bu
terim genel durumu kapsar ve stereoskopik inceleme için çekilen fotoğrafları ifade etmez.
ayrıca bak stereoskopik çift.
overlay (çakışma) 1.(jcs) orjinal üzerinde gözükmeyen ayrıntıların çıkması veya ihtiyaç duyulan belirli özelliklerin
aynı ölçekteki harita,. diyağram v.b. gibilerinde ortak olarak şeffaf veya yarışeffaflara çizilmesi
veya çıktısını alınmasıdır 2(sayısal) veri tabanı, sayısal görüntü ölçülerini desteklemekte
kullanılan, genellikle ilgili bilginin sadece bir cepesiyle ilişkili bir veri tabakasıdır. örnegin bir
vektör kıyı haritasıyla bir raster tabanlı haritasının üstüste getirilmesidir. üst üste getirme bir
ortak koordinat sistemi kullanarak altlığa kaydedilir. 3.(litografya) detaylar basıldıktan sonra
üzerine ilave veriler veya bir sembol koymaktır.bknz. correction overlay; çakışma tarihi;
radarkaplama çakışmaları ve üstüste çakışma.
overprint üst baskı (jcs) 1. bir kara veya deniz/hava haritasında orijinal baskının üzerine, özel kullanım veya verinin
önemini belirmek amacıyla ilave bilgilerin basılması. 2. çok karmaşık bir harita görüntüsündeki
bir detayın, başka bir detayla karışmayacak şekilde ayrı olarak basılması.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 72/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
oversheet üst kalıp/pafta ilave bilgi maksadıyla kullanılan derlenmiş haritanın, şeffaf veya kağıda basılmış hali.
oversize chart standartdışı boyutlu harita küçük bir kara parçasını içeren ayrı bir harita basmaktan kaçınmak amacıyla; kitabe
çizgilerinin, söz konusu kara parçasını içine alacak şekilde, çok az genişletilmesi ve bu suretle,
standart boyuttan büyük olan haritalardır.
panchromatic pankromatik (fotografçılık), bütün renklere duyarlı film ya da plaka emülsiyonu
pancratic system pankratik sistem değişken, güçlü optik sistem. aynı zamanda zoom sistemi de denir.
panel levha (panel) 1(kartoğrafya) bknz. “mozaik altlığı (tevhit kalıbı)”. 2. (fotogrametri) hava fotoğrafında kontrol
noktasının belirlenmesi için kullanılan hedefin bir elemanı. levhalar (panel) bezden, plastikten,
kontraplaktan veya duvar malzemesinden yapılır ve kontrol noktasının merkezini gösteren bir
model şeklinde simetrik olarak yerleştirilirler.
panel base mozaik altlığı (tevhid kalıbı) (kartoğrafya) pozitif filmlerin, grid veya izdüşüm çizgileri üzerine bütün olarak montaj edildiği ve
derleme amacıyla kullanılan bir alettir. ayrıca mozaik filmi de denir.
paneling mozaikleme 1. (kartoğrafya) distorsiyon içeren bir haritada hatanın belli bir bölgede toplanması yerine,
küçük miktarlarda tüm alana dağılması amacıyla, ilgili haritanın pozitif filminin bir kaç parçaya
kesilerek bölünmesi ve bir projeksiyon yapısındaki boyut değiştirmeyen bir altlık üzerine uygun
bir şekilde yapıştırılması. 2. (ölçme) bir kontrol noktasının, hava fotoğrafında tanınmasını
kolaylaştırmak için bu kontrol noktasına levhalar yerleştirilmesi.
panoramic camera panoramik kamera arazinin bir bölümünün ya da tamamının panorama (manzara) sını alan kamera. bazı
çeşitlerinde, optik eksene dik bir eksende dönen mercek kullanırken, diğer çeşitlerinde görüşün
panoramik alanını elde edebilmek için kameranın kendisi saat istikametinde döner.
panoramic distortion panoramik bozulma negatif film yüzeyinin silindirik 8 şeklinden ve bir panoramik kamera sisteminde merceklerin
tarama hareketinden kaynaklanan, yer noktalarının beklenen perspektif konumlarından olan
kayıklıklardır.
panoramic photograph panoramik fotograf panoramik kameradan elde edilen fotograf.
pantograph pantograf haritaları, çeşitli çizimleri veya diğer grafik şekilleri belirlenen bir ölçüde kopyalamak için
kullanılan bir alet. pantograflar, sabit pantograf oranları olarak bilinen birkaç ölçeğe
ayarlanabilecek imkana sahiptir. ayrıca bknz. “iki boyutlu pantograf”.
paper-strip method kağıt şerit yöntemi çapraz oran eşitliğini temel alan grafik nokta nokta rektifikasyon (düzeltme) unun grafik
yöntemi. bu yöntemin yenileştirilmesi ile eğik hava fotografından harita detaylarının
güncelleştirilmesi olanaklı hale gelmiştir.
paralaxial light paralaksiyal işın yolu bir merceğin ekseninin çok yakınından geçen ve merceğin zirvesine (başucuna) çok yakın
bir noktada ve normale çok yakın bir düşmeyle mercek yüzeyini kesen ışın.
parallactic aberration paralaktik aberasyon bknz. diferansiyal aberasyon.
parallactic age paralaks döenmi bknz. parlaks eşitsizliği dönemi.
parallactic angle paralaktik açı 1.(astronomi) bir cismin saat açısı ile, düşey dairesi arasındaki açı.diğer adı konum
açısı.2.(fotogrametri) diğer adı açısal paralaks.bknz. yakınsama açısı.
parallactic error paralaktik hata kişisel ya da aletsel paralakstan kaynaklanan hata.
parallactic grid paralaktik grid (fotogrametri) cam gibi transparan materyal üzerine çizilen ya da kazınan dikdörtgensel
çizgilerin oluşturduğu ve sürekli yüzen ölçüm markası sistemi sağlamak için stereoskopik çift
üzerine ya da stereoskopun optik sistemine yerleştirilen sabit örnek.
parallactic in altitude yükseklik paralaksı herhangi bir yükseklikteki jeosentrik paralaks.bu ifade, ufuktaki bir cismin yatay paralaksı ile,
belirli bir yükseklikteki paralaksı ayırt etmekle kullanılır.
parallactic inequality paralaktik eşitsizlik dünya yörüngesinin eliptikliğinden dolayı, ayın boylamındaki güneş pertürbasyonlarındaki
ikincil etki.
parallax paralaks 1.(jcs) fotografta, gözlenen noktadaki değişikliğe bağlı olarak, bir objenin bir referans noktasına
göre konumunda görünen değişiklik. 2.yüksekliklerindeki farklılıktan dolayı yeryüzündeki
objeler arasındaki görünen farklılık. aynı zamanda açısal paralaks,eşlenik isteği de denir.
ayrıca bknz. : mutlak stereoskopik paralaks,paralaks eşitsizliğinin yaşı,yıllık paralaks,yatay
ekvatoryal paralak,yalancı paralaks,jeosentrik paralaks,yatay paralaks,alet paralaksı,aysal
paralaks,artık paralaks,güneşsel paralaks,y paralaksı
parallax bar paralaks çubuğu bknz. stereometre
parallax difference paralaks farkı bir çift fotograf üzerindeki iki noktanın mutlak stereoskopik paralakslarındaki fark. objelerin
yüksekliklerindeki farklılıkları belirlemek için kullanılır.
parallax inequality parallaks eşitsizliği ayın, dünyadan olan mesafesinin sürekli değişiminden kaynaklanan, gelgit akımlarının
büyüklüğü ve hızındaki veryasyon.gelgit akımlarının büyüklüğü ve hızı, ay yerberi noktasına
yaklaştığında artma, yer ötesi noktasına yaklaştığında azalma özelliği gösterir.
parallel paralel yer yüzeyi üzerinde ekvator düzlemine paralel ve eşit enleme sahip tüm noktaları birleştiren
daire veya bir kürede veya elipsoidde ana büyük daireye paralel daire ve büyük bir daireye
yaklaşan kapalı eğri.ters paralel olarak da adlandırılır.bknz. astronomik paralel,ekliptik
paralel,jeodezik paralel, coğrafi paralel.
parallel of altitude yükseklik paraleli gök küre üzerine eşit yükseklik açısına sahip tüm noktaları birleştiren ufka paralel
daire.almukantör, yükseklik dairesi, eşit yükseklik dairesi olarak da adlandırılır.
parallel of declination deklinasyon paraleli gök küre üzerinede, gök ekvatoruna paralel daire.gök paraleli, eşit deklinasyon dairesi olarak
da adlandırılır.
parallel of latitude enlem paraleli bknz. enlem dairesi.
parallel plate (paralel tabaka) optik mikrometrede genellikle kullanılan paralel yüzeyli ve optik olarak düzlenmiş bir optik
disktir. ayrıca düztabaka olarak adlandırılır ve optikal düzlüke bknz.
parallel sphere paralel küre gök cisimlerinin ufka paralel hareket eder gibi göründüğü, kutuptaki bir gözleyiciye göre gök
küresi.
parameter parametre genel olarak bir problemin bağımsız değişken olmayan herhangi bir niteliği.spesifik olarak, bu
terim problemin amacına göre keyfi değerler alabilen nitelikleri, bağımlı değişkenlerden ayırt
etmekte kullanılır.
parametric equations parametrik denklemler bağımsız değişkenlerin ya da koordinatların her birinin parametreler cinsinden ifade edildiği
denklemler kümesi.
parametric latitude parametrik enlem elipsoide ekvator boyunca teğet olan kürenin merkezindeki açı.enlemi tanımlanan noktadan
ekvatora dik indirilen doğrunun küreyi deldiği noktayı küre merkezine birleştiren doğru ile
ekvator düzlemi arasındaki açı.parametrik enlem jeodezi ve kartoğrafya problemlerinin
çözümünde kullanılan yardımcı bir enlemdir.
partial tide kısmi gelgit bknz. öğe,unsur(constituent)
pass geçiş 1. uydunun dünya çevresinde bir dönüşü.bknz. yörünge. 2. uydunun veri toplam istasyonu
telemetre menzili içinde olduğu zaman periyodu. 3. (ölçme) fotografik resim içeren bir hat plaka
veya diğer malzeme üzerinde yapılan bir tam ölçü kümesi.
pass point pas noktası yatay ve/veya düşey konumu fotogrametrik yöntemlerle fotograflardan belirlenen ve bir
modelin mutlak yöneltmesinde kullanılan noktadır. aynı zamanda fotogrametrik nokta da denir.
ayrıca bknz. ;ek nokta;ek yükseklik;ek konum.
passive satellite pasif uydu çıktı gücüne yardımcı hiçbir güç kaynağı taşımayan uydu;pasif reflektör uydu,aktif uydu ya da
bknz.
patch (yama) (sayısal) veri içeriği güncelleştirilirken, tamamlanırken veya zenginleştirilirken bir veri tabanı
veya yazılım içine bilginin küçük bir alanının eklenmesidir.
path yol bir uydunun yörünge düzleminin dünya yüzeyine projeksiyonu.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 73/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
pc arc / info pc arc/info vektör verilerle çalışan, bir kişisel bilgisayar için hazırlanmış ilişkisel bir coğrafi bilgi sistemi
yazılımıdır. esri ( environmental system research institute ) tarafından düşük düzey olarak
hazırlanmıştır.
pc-1000 camera pc-1000 kamerası odak uzunluğu 1.000 mm olan bir jeodezik yıldız kamerasının ticari adı.
peaucellier inversor peaucellier dönüştürücü rektifikasyonun (düzeltmenin) doğrusal ve açısal 9 eleman için mekanik bir çözüm sağlayan
ters döndürücü sınıfı. aynı zamanda makas ters döndürücü de denir.
peel soyma (negatif soyma, açma) opak tabakanın taşıyıcı altlık üzerinden kaldırıldığı (çıkarıldığı) bir
tekniktir. dış çizgisi oluşmuş detayın içini soymak (negatif); dış çizgisi oluşmuş detayın dışını
soymak (pozitif) üretim sağlar. ayrıca bknz. “mask”.
peepsight compass arpacıklı alidat düz kenarında bir arpacık bulunan alidat çeşidi.
peg adjustment adım dengeleme kısa düzece sahip bir nivelman aletinde kolimasyon doğrusunu düzeç doğrusuna paralel
yapmak için ve iki sabit işaret. bir alet bakışı mesafeye yerleştirmek için kullanılan dengeleme
metodu.11/10 adım dengeleme olarak da adlandırılır.
peg test adım testi bir nivelman aletinin kolimasyon ayarını tespit etme metodu.
pemberton leveling rod pemberton nivelman mirası mira boyunca diyagonal olarak işaretlenmiş daire ve bakla şekilli değişik işaretlere sahip olan
bir konuşan mira.feet’in yüzde biri okunabilir.
pendulum sarkaç 1. genelde gravite ve momentum etkisiyle serbestçe sallanacak şekilde bağlanmış kütle. 2.
altından sert bir yayla desteklenmiş gravite ve yayın yükleyici gücüyle salınan düşey çubuk.
pendulum alidade sarkaç alidatı düşey açıları ölçebilmek için gerekli yatay doğrultuyu sağlamak için kabarcık düzeç yerine
sarkaç kullanılan bir teleskopik alidat.
pendulum astrolabe sarkaç astrolabı konum belirleme için sabit yükseklik kullanan astronomik alet.ayırıcı özelliği suni ufuk düzlemi
oluşturmak için sarkaç üzerine ayna monte edilmiş olmasıdır.
pendulum level sarkaç nivosu içine monte edilmiş bir sarkaç yardımıyla bakış doğrusunun otomatik olarak yatay tutulduğu bir
nivelman aleti.(kompansatörlü nivo)otomatik nivo da denir.
peoppsight arapacıklı pusula nişangahları yarıklardan oluşturulmuş pusula.
percent of enlargement büyütme/küçültme oranı bir orijinalin büyütülerek veya küçültülerek tekrar üretiminde kullanılması. 4 inç’e 5 inçlik bir
/reduction orijinalin % 50 oranında doğrusal büyütülmesinde sonuç 6 inç 7 ½ inç olur. aynı orijinalin % 50
küçültülmesinde sonuç 2 inç’e 2 ½ inç olur. ayrıca bknz. “yeniden üretim ölçeği”.
percent of slope eğim yüzdesi bknz. eğim.
perigee to perigee period perijiden perijiye periyot bknz anomalistik periyot.
perihelion perihelyon bir gezegenin eliptik yörüngesi üzerinde güneş çekim merkezinde olduğunda güneşe en yakın
olduğu nokta.aphelyonun karşıtı.
period periyot 1. bir daireyi tanımlamak için geçen süre.2. verilen bir basit harmonik dalganın sabit bir faz
noktasından ardışık geçişleri arasındaki zaman frekansın karşılığı.bknz. ayrıca anomalistik
periyot,yörüngesel periyot,yıldız periyodu.
period of satellite uydunun periyodu bknz. yörüngesel periyot.
periodic errors periyodik hatalar- tam bir gözlem kümesinde her bireysel hataya karşılık gelen, zıt yönlü olan hata. sınırlı
serilerde, ihmal etme doğru olmayabilir fakat n adet gözlemin ortalamasının hatası tek bir
ölçünün hatasının 1/n’ i ya da daha azı olması beklenebilir.
periodic perturbations periyodik bozulmalar bir gezegen veya uydunun yörüngesinde yönü zamanda düzenli olan veya periyodik olan ve
uzun zaman içinde ortalama etkisi sıfır olan bozulmalar.
periodic terms periyodik terimler bir yörüngenin matematiksel ifadesi içinde büyüklük ve yön olarak zamanla değişen terimler.
permanent bench mark kalıcı nivelman noktası hemen hemen sabit özellikteki nivelman noktası.genellikle basit nivelman noktası olarak dizayn
edilir.sabit nivelman noktasının kabul edilen datuma göre uzun zaman içinde yüksekliği
koruması istenir.
personal equation kişisel eşitsizlik bir olayı duyusal algılama ile buna verilen motorsal tepki arasındaki zaman farkı.kişisel
eşitsizlik pozitif veya negatif olabilir.yani gözlemci olayı önceden sezmiş veya hareket etmeden
önce gerçekten olduğunu görmüş olabilir.bu sistematik bir hatadır ve sabit olarak
değerlendirilir.
personal error kişisel hata kişilerin şahsi alışkanlıkları boyutsal değerleri tam olarak algılayamama veya
ölçememelerinden veya benzer şartlar altında duygusal ve fiziksel olarak aynı yolla hareket
etme eğilimlerinden kaynaklanan hata.düzenli ortaya çıkıyorsa sistematik olarak tek kez ise
kaba hata olarak ortaya çıkar.kişisel hataların küçük bir kısmı rasgele hatalara dahil edilebilir.
personal parallax kişisel paralaks bknz. alet paralaksı, tanım 2
perspective perspektif objelerin bağıl uzaklık ve konumlarına göre göze görünmesi.
perspective axis perspektif ekseni bknz. eşlenik ışın ekseni
perspective center perspektif merkezi perspektif ışın demetlerinin başlangıç ya da orijin noktası. bunun gibi iki nokta genellikle iç
perspektif merkezi ve dış perspektif merkezi olarak adlandırılırlar. mükemmel bir mercek-
kamera sisteminde, iç perspektif sisteminden fotografik görüntülere olan perspektif ışınlar ile
dış perspektif merkezinden fotograflanan değerlere olan eşlenik ışınlar aynı açılara sahiptirler.
bozulma olan bir mercekte, bu fotoğrafın sadece belirli bir bölgesi için geçerlidir. mükemmel
dengelenmiş bir mercek-kamera sisteminde dış ve iç perspektif merkezleri sırasıyla kamera
merceğinin ön ve arka düğüm noktaları ile çakışırlar. aynı zamanda projeksiyon merkezi de
denir.
perspective chart perspektif harita perspektif projeksiyonlu bir harita.
perspective grid perspektif grid (jcs) yeryüzündeki ya da datum düzlemindeki sistematik çizgiler ağının perspektifini temsil
etmek için fotograf üzerine çizilen ya da superimpoze edilen çizgiler ağı. aynı zamanda,
kanada gridi de denir. ayrıca bknz. grid yöntemi.
perspective map projection perspektif harita projeksiyonu seçilen bir noktadan çıkan düz çizgilerin dünya yüzeyindeki noktalardan geçerek izdüşüm
yüzeyine izdüşürülmesiyle üretilen bir harita projeksiyonudur. ayrıca “geometrik harita
projeksiyonu “ da denir.
perspective plane perspektif düzlemi perspektif merkezini içeren herhangi bir düzlemine bir perspektif düzlem ile yerin kesişmesi
hava fotografında her zaman bir düz çizgi olarak görünür.
perspective ray perspektif işını perspektif merkezi ile obje noktasını birleştiren çizgi. ayrıca bknz. görüntü ışını
perspective spetial model perspektif uzaysal modeli bir stereoskopla bir çift hava fotografının görüntülenmesi ve derinliğin gösterilmesi suretiyle
arazi alanının optik olarak yeniden oluşturulması.
perspective view perspektif görüş bir yüzey üzerinde ya da üstünde belirli bir görüntüleyici konumu referans alınarak oluşturulan
üç boyutlu görüntü.
perspectivity perspektiflik iki geometrik konfigürasyonun noktaları, çizgileri ya da düzlemlerinin perspektif olarak
karşılaştırılması. genel olarak doğrusal perspektiflik olarak bilinir, çünkü açısal perspektiflik
içerilmeden önce gerçek perspektif merkezinin belirlenmesi gereklidir.
perturbation bozulma gök mekaniğinde gerçek yörüngenin merkezi güç yörüngesinden farkı.bazı dış güçlerden
örneğin diğer iki cismi çeken üçüncü bir cisimden dirençli ortamdan (atmosfer)çeken gücün
nokta kütle gibi davranmamasından kaynaklanır.bknz. gravitasyonel bozulmalar,uzun periyotlu
bozulmalar,gravitasyonel olmayan bozulmalar,ikincil bozulmalar.
perturbed orbit bozulmuş yörünge bir uydu yörüngesinin simetrik olmayan çekim kuvvetleri atmosferik sürüklenme,radyasyon
basıncı gibi etkilerle normal yörüngesinden farkı.bknz. bozulma.
perturbing factors bozucu faktörler gök mekaniğinde yörüngede hareket eden cismin yörüngesini merkezi güç yörüngesinden
(forces) farklı hareket ettiren herhangi etki.
phase faz 1 (genel) bağımsız değişkenin belirli değeri için periyodik büyüklük; periyodun kesirli kısmı

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 74/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
istenen referanstan ölçülür.2(ölçme) bir cismin veya işaretin bir tarafının diğer tarafına göre
daha güçlü aydınlatılması sebebiyle ortaya çıkan görünür yer değişimi.konumlamadaki hata
merkez dışı işaret gözlemedeki ile aynıdır.3 (astronomi) bir cismin aydınlatılmasındaki
sistematik değişim nedeniyle oluşan tekrarlanan görünüşler dairesinde bir safha.ay fazları
arasında yeni aydan dolunaya ve tekrar yeni aya doğru ve yere göre göreli konumu değiştikçe
geçer.
phase age faz yaşı bknz. faz eşitsizlik yaşı.(age of phose inegualıty)
phase angle faz açısı 1. aynı frekansa sahip periyodik olarak tekrarlanan iki olayın faz farkı açısal olarak ölçülür.2. bir
gök cismindeki güneş ve dünya arasındaki açı.
phase inequality faz eşitsizliği gelgit veya gelgit akıntılarında ayın fazının değişimine bağlı değişimler.yeni ay ve dolunayda
güneş ve ayın gelgite sebep olan güçleri birleşik etki eder ve ortalamanın üstünde gelgit ve
gelgit akıntısına sebep olur.ayın ilk ve son çeyreklerinde gelgite sebep olan güçler birbirine
zıttır ve ortalamanın altında gelgit ve gelgit akıntısına neden olur.
philadelphia leveling rod philadelphia nivelman mirası konuşan mira olarak da kullanılabilecek şekilde derecelendirme işaretleri yapılmış iki parçalı
hedef mirası.7 feet’ten yüksek yerler için hedef 7 feet’e kenetlenebilir ve mira uzatılarak
yükseltilebilir.hedef mirası olarak verniyerle bir feet’in binde biri;konuşan mira olarak bir feet’in
yüzde birinin yarısı okunabilir.
photo angulatör foto açı ölçer bknz. açı ölçer.
photo base fotograf bazı- birbirini takip eden iki adet komşu düşey hava fotograflarının asal noktaları arasındaki uzaklık.
genellikle diğer baskının asal noktası transfer edildikten sonra tek bir baskı üzerinde ölçülür.
aynı zamanda bknz. baz doğrusu, tanım 2
photo compase foto dizgi bir ya da daha çok görüntüyü sırayla ve tekrarlanan pozlamalarla önceden belirlenen
konumlarda bir baskı plakası ya da negatif üzerine mekanik olarak basılacak şekilde dizmeye
yarayan makine.
photo plot foto çizim bknz. foto indeks, tanım1
photo pyramid foto piramidi pozlama istasyonu ve fotograf üzerinde konumları bilinen üç kontrol noktası ile oluşturulan özel
bir uzaysal konfigürasyonu temsil eden fotografik eğimin hassas olarak belirlendiği analitik
yöntem birleşimi. yer piramidi ile birlikte kullanıldığında, pozlama istasyonunun tam olarak
belirlenmesini olanaklı kılar. bknz. : yer piramidi
photo revision foto güncelleştirme (revizyon) hava fotograflarıyla yapılan bir çalışmada toplanan bilgilere dayanarak harita üzerinde
değişiklikler yapma işlemi.
photoalidade fotoalidat bir teleskopik alidatı, bir plançetesi ve bir cetvel olan ve bir üç ayak üzerine monte edilen
fotogrametrik alet. doğrultuları çizmek ve eğik ve yersel fotograflar üzerinde görünen
detaylardan seçilenlerin düşey açılarını ölçmek için kullanılır.
photo-altitude fotoğraf yüksekliği uçağın fotoğraflanacak arazinin ortalama yüksekliğinden itibaren 10 olan yüksekliği.
photocontour map foto kontur harita planimetrik doğru konumların fotografik olarak gösterildiği topografik harita. düşey
fotografçılıkta kullanılabilmesine rağmen genellikle yakınsak fotografçılık kullanılarak
hazırlanır.
photocontour map foto münhanili harita planimetrik detayların (düz detay), fotografik olarak, gerçek konumlarına uygun bir şekilde
bulunduğu topoğrafik bir haritadır. her ne kadar klasik düşey fotoğraflar kullanılabilse de
genellikle konvergent fotoğraflardan hazırlanır.
photocontour process foto kontur işlemi bir foto kontur haritadaki, topografik çizim üzerinde normal olarak gösterilen bilgiler ile hava
fotografının birleştirilmesi için yapılan işlem. sistem genellikle bölümden oluşur. (1)kontur çizimi
için klasik stereo kıymetlendirme aleti; (2)hava fotograflarının eğim düzeltimi için bir düzeltici;
(3)rölyef kayıklığını ortadan kaldırmak için bir bölge yazıcısı. yakınsak fotografları kullanacak
şekilde dizayn edilmesine rağmen normal düşey fotograflarda kullanılabilir.
photocontrol base foto kontrol bazı bknz. kontrol bazı.
photocontrol diagram foto kontrol diyagramı pas noktalarının istenen konumlarını içermek için, üzerinde istenen yer kontrol ağları bulunan
seçilmiş herhangi bir altlık harita ya da fotoğraf indeksi. ayrıca bknz. foto kontrol indeks
haritası.
photocontrol index map foto kontrol indeks haritası üzerlerinde yer kontrol ve fotografta tanımlanmış yer noktalarının gösterildiği ve tanımlandığı
seçili herhangi bir altlık harita ya da foto indeks. ayrıca bknz. foto kontrol diyagramı.
photocontrol point foto kontrol noktası bknz. resim kontrol noktası.
photogoniometer fotogonyometre gerçek perspektif merkezinden fotograf üzerindeki noktalara olan açıları ölçmeye yarayan alet.
photogrammetric fotogrametrik sayısallaştırma fotogrametrik aletler yardımıyla, üç boyutlu koordinatlar elde edilerek, hava fotograflarından ve
jeodezik kontrol verilerinden yararlanılarak yapılan sayısallaştırma.
photogrammetric camera fotogrametrik kamera fotogrametrinin değişik branşlarında kullanılan kameralara verilen genel isim.
photogrammetric compiation fotogrametrik derleme bknz. : derleme tanım 2
photogrammetric control fotogrametrik kontrol (jcs) yer kontrol yöntemleriyle yapılan kontrolden farklı olarak fotogrametrik yöntemlerle
yapılan kontrol. ayrıca küçük kontrol, çok yönlü kontrol da denir.
photogrammetric control point fotogrametrik kontrol noktası fotogrametrik nirengi sonucunda bulunmuş yatay kontrol noktası.
photogrammetric map fotogrametrik harita fotogrametrik aletler yardımıyla hava fotograflarından ve jeodezik kontrol verilerinden üretilen
topografik harita. ayrıca stereometrik harita, stereo topografik harita.
photogrammetric point fotogrametrik nokta bknz. pas noktası.
photogrammetric pyramid fotogrametrik piramit fotograf üzerinde konumları bilinen üç kontrol noktası ve pozlama istasyonuyla oluşturulan
uzaysal konfigürasyonu temsil eden, bir yer piramidi ve foto piramidi içeren fotografik eğikliğin
hassas belirlenmesine yarayan analitik yöntem. ayrıca bknz. : yer piramidi; foto piramidi.
photogrammetric rectification fotogrametrik rektifikasyon bknz. rektifikasyon (düzeltme).
-
photogrammetric survey fotogrametrik ölçme yersel ve hava fotograflarının kullanıldığı ölçme.
photogrammetric triangulation fotogrametrik nirengi bknz. foto nirengi.
photogrammetry fotogrametri 1. (jcs) fotografik görüntülerden güvenilir ölçümler elde etme bilim ya da sanatı. 2.stereoskopik
alet ve yöntemleri kullanarak hava fotograflarından harita üretimi. ayrıca, bknz. : hava
fotogrametrisi, analitik fotogrametri, stereo fotogrametri, yersel fotogrametri.
photograph fotograf bir kamerayla, duyarlı materyal üzerine yapılan pozitif ya da negatif resim ya da böyle bir
kamera orjinalinden yapılan baskılar için verilen genel isim. ayrıca bknz. hava fotoğrafı, ilave
fotoğraf; denk düşey fotoğraf; eşlenik fotoğraflar, ufuk fotoğrafı, yatay fotoğraf, kalıplandırılımış
hava fotoğrafı, çok mercekli fotoğraf; eğik hava fotoğrafı, ortofotoğraf, panoramik fotoğraf; iğne
ucu fotoğrafçılık, yersel fotoğraf, düşey fotoğraf; kanat fotoğrafı.
photograph center fotograf merkezi kameranın köşe markalarının görüntüleriyle belirlenen fotografın merkezi. mükemmel
dengelenmiş bir kamerada fotograf merkezi ve asal nokta tanımlıdır.
photograph coordinates fotograf koordinatları fotograf üzerindeki bir noktanın konumunu belirleyen dik ya da kutupsal koordinat sistemi.
photograph meridian fotograf meridyeni obje uzayında asal düzleme paralel olan herhangi bir yatay çizginin fotograf üzerindeki
görüntüsü. bütün bunun gibi çizgiler sonsuzda birleştiğinden, birleşme noktasının görüntüsü,
ufuk çizgisi ile asal çizginin kesişimindedir ve bütün fotograf meridyenleri bu noktadan geçer.
photograph nadir fotograf nadiri kamera merceğinin perspektif merkezinden geçen düşey doğrunun fotograf düzlemini deldiği
nokta. aynı zamanda, nadir noktası, fotografik şakül noktası, şakül noktası da denir.
photograph paralel fotograf paraleli obje uzayında asal düzleme dik olan herhangi bir yatay çizginin fotograf üzerindeki görüntüsü.
bütün paralelleri asal doğruya diktirler.
photograph perpendicular fotograf diki iç perspektif merkezinden fotograf düzlemine çıkılan dik.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 75/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
photograph plane fotograf düzlemi kamera içinde plaka ya da filmin bulunduğu düzlem. bu düzlem tam olarak mercek odak
düzlemi değildir. fakat plaka ya da filmin bütün parçaları üzerinde keskin odağın en iyi
dengelemesini yapmak için yerleştirilmiş bir düzlemdir. aynı zamanda görüntü düzlemi de
denir.
photograph plumb point fotograf şakül noktası bknz. fotograf nadiri.
photographic coverage fotografik kaplama (jcs) bir görevden ya da görevler serisinde ya da belli bir zaman içinde fotograflarla kapatılan
alan. bu anlamda kaplama fotoğrafçılığın uygulanabilirliğinin uygunluğunu ifade eder ve
fotografçılığın bir eş anlamlısı değildir.
photographic datum fotografik datum her bir fotograf için etkili datum. üzerinde uzaklıkların ortalama bir fotograf ölçeğinde ölçüldüğü,
ortalama arazi yüksekliğindeki yatay düzlem.
photographic reading - fotografik okuma görüntü yorumlama tekniklerini kulanmadan doğal ya da insan yapısı detayların fotograflardan
basit olarak tanımlanması.
photographic reduction fotografik küçültme orjinalinden daha küçük ölçekte negatif, diapozitif ya da baskının üretilmesi.
photographic scale fotografik ölçek (jcs) bir fotograf ya da mozaik üzerinde ölçülen bir uzaklığın yeryüzündeki karşılığına
oranı.fotografik ölçek şu şekilde sınıflandırılır; çok büyük ölçek-1/14999 ve daha büyük; büyük
ölçek-1/5000-1/9999; orta ölçek-1/10000-1/24.999; küçük ölçek-1/25000-1/49.999; çok küçük
ölçek1/50.000 ve daha küçük. ayrıca bknz. ölçek 4 1
photographic survey fotografik ölçme hava fotograflarından ve yersel fotograflardan ya da bunların bir kombinasyonundan yapılan
ölçüm işlemleri.
photographic zenith tube (pzt) fotoğrafik zenit tüpü meridyen gözlemleri için en hassas alet. düzeç,azimut,kolimasyon ve eğilme için düzeltme
gerekmez. her gözlem zaman ve enlemin ölçüsünü verir.
photography fotografçılık işığa duyarlı malzeme üzerinde görüntü oluşturma sanatı ya da işlemi. fotografçılık terimi
bazen yanlış olarak fotograflar terimi yerine de kullanılır. ayrıca bknz. : analitik fotografçılık,
kompozit hava fotografçılığı, devamlı şerit fotografçılığı, kontrol noktası fotografçılığı, yakınsak
fotografçılık, çapraz-uçuş fotografçılığı, direkt fotografçılık, yelpaze kamera fotografçılığı, yatay
kontrollü fotografçılık, atalet referanslı fotografçılık, lorop fotografçılık, haritalama fotografçılığı,
metrik fotografçılık, çok bantlı fotografçılık, konumsal kamera fotografçılığı, işlem fotografçılığı,
radar fotografçılığı, radarskop fotografçılık, keşif fotografçılığı, radar kontrollü fotografçılık,
yarık düşey fotografçılık, ek fotografçılık, arazi profil fotografçılığı, üçlü kamera fotografçılığı.
photoidentification foto tanımlama (ölçme) yer ölçme istasyonlarının hava fotografları üzerinde bulunması, tanımlanması ve
işaretlenmesi. eğer ölçme verileri fotogrametrik derlemeyi kontrol etmek için kullanılacaksa
pozitif tanımlama ve konumlama gerekmektedir. aynı zamanda kontrol-istasyonu tanımlaması
da denir.
photo-index foto-indeks 1.hava fotograflarının konumlarına göre biraraya getirilerek, küçük bir ölçekte
fotoğraflanmasıyla oluşturulan indeks harita. ayrıca fotograf indeksi,foto çizim,çizim haritası da
denir. 2.bknz. sorti çizimi.
photointerpretation fotoyorumlama bknz. fotografik yorumlama.
photointerpretation key foto yorumlama anahtarı objelerin foto görüntülerinin analizinden objelerin durumlarının ya da özelliklerinin
belirlenmesine ve doğru ve çabuk tanımlanmasına yardım edecek biçimde dizayn edilmiş
referans materyali.
photointerpretometere fotointerpretometre düşey ve yatay ölçümleri yapmak için bir cep stereoskopu ile birlikte kullanılan alet.
photolithography fotolitografi baskı yüzeyi üzerinde bir görüntü üretmek için fotografik ürünlerin kullanıldığı litografik işlem.
ayrıca bknz. litografi; offset litografi.
photomap fotoharitalama (jcs) grid çizgilerinin, konturların, yer isimlerinin, sınırların ve diğer verilerin eklenerek fotograf
ya da fotomozaiklerin yeniden üretilmesi.
photomap backup fotoharita desteği aynı alanın çizgisel haritasının arkasına aynı ölçekte basılan foto harita
photomapping fotoharitalama diğer kaynak haritalar ya da ölçümler referans alınarak çeşitli tipteki fotograflardan haritaların
yapılması işlemi.
photomechanial fotomekanik işlemi fotografik ve mekanik işlemlerin bir kombinasyonuyla herhangi bir üretim işleminin dizayn
edilmesi.
photorevised map fotogüncel harita fotoplanimetrik yöntemlerle güncelleştirilmiş planimetrik ya da topografik harita.
photo-scale fotograf ölçeği bknz. ölçek, tanım 1
photosphere fotosfer güneşin yardımsız göz tarafından görülebilen yoğun parlak kısmı.
phototheodolite fototeodolit bir ölçü kamarası ve bir transit (geçiş)içeren yer ölçme aleti.pozlama anında kameranın açısal
yönelimini ölçmede kullanılır.kamera transit olarak da adlandırılır.
phototopography fototopografçılık uygun yer istasyonlarından alınan fotoğraflardan çizilen detayların ölçülmesi bilimidir. ayrıca
bknz. yersel fotogrametri
phototriangulation fototriyangulasyon fotografların perspektif prensipleri kullanılarak, bindirmeli fotograflar üzerindeki açı ve/veya
(fotogrametriknirengi) uzaklık ölçümlerinin uzaysal çözüm ile ilişkilendirildiği yatay ve/veya düşey kontrol ağının
genişletilmesi işlemi. genel olarak, bu işlemde hava fotografları kullanılır ve havai nirengi, hava
nirengisi ya da fotogrametrik nirengi de denir. ayrıca bknz. : analitik nadir-nokta nirengisi,
analitik fotonirengi, analitik radyal nirengi, arundel yönetmi, destekleme,dirsek genişlemesi,
direkt radyal nirengi, kontrol ağının genişlemesi, grafik radyal nirengi, el-kalıp nirengi,
izomerkez nirengi, mekanik-kalıp nirengi, nadir nokta nirengi, radyal nirengi, delikli-kalıp
nirengi, demir-kalıp nirengi, stereo kalıp nirengi, stereonirengi; şerit radyal nirengi, kalıp
yöntemi.
phototrig traverse fototrig travers fototrig yöntemleri kullanan düşey açı traversi, yükseklikleri trigonometrik olarak belirlemek için
kullanılır. burada yatay uzunluklar fotogrametrik olarak belirlenir, düşey açılar ise arazide
aletsel olarak ya da yersel fotograflar üzerindeki ölçümlerden elde edilir.
phototypesetter foto dizici klavye birimi ve fotografik birim gibi iki ayrı ve bağımsız birim ihtiva eden harf dizici birimi.
esasen elektrikli bir daktilo olan ve saf bir daktilo kopyası ile delikli bir şerit üreten klavye
biriminde, komposizyon oluşturulur. şerit daha sonra uygun zamanda sağdan okumalı pozitif
film üreten fotografik birime verilir.
physical characteristic fiziksel özellik bir hedef veya askeri kuruluşu içeren fakat sınırlı olmayan, boyutları, inşa maddesi, üst
yüksekliği, konfigürasyonu ve onun binalar, yapılar, pistler ve ilişkili faaliyetler ve servisleri gibi
görünebilen değişik madde durumu.
physical geodesy fiziksel jeodezi bknz. gravimetrik jeodezi .(gravimetric geodesy)
physiographic pictorial map fiziki coğrafya haritası havadan yaklaşık 45° açıyla eğimli görünüyormuşcasına temsil ettiği fiziksel detayların
basitleştirilmiş görünümünü temel almış, yaygın resmi sembollerin bir standart setinin
sistematik uygulaması tarafından çizilen rölyef bir harita.
pictochrome process piktokrom işlemi piktoharitalar üretme işlemi. bir fotomozaikten çıkarılan fotografik üç renk ayırımını, maskeleri,
sembol ve isim verilerini içerir.
pictogram piktogram dağılımların bir haritası, özellikle küçük resimli semboller bulunan eşyalar.
pictoline process pikto çizgi işlemi sürekli ton görüntüden kenar-zenginleştirilmiş çizgi görüntü üretmek için döndürülebilen vakum
çerçevesi kullanılan fotografik maskeleme işlemi.
pictomap pikto harita (jcs) piktoharita işlemi yardımıyla standart mozaiğin fotografik görüntüsünün yorumlanabilen
renkler ve sembollere döndürüldüğü topografik harita. ayrıca bknz. piktokram işlemi.
pictorial symbolisation resimli semboloji (jcs) temsil ettikleri detayların görünür karakterini ifade eden sembollerin kullanılması.
pictotone process piktoton işlemi baskı plakalarına transfer ve yeniden üretme için filmin tek renkli fotoharitalar ve
piktoharitaların baskısı için türetildiği bir foto-litografik yöntem. bu işlem bir rastgele granüler

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 76/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
benzeri etki sağlar. bu da detayların tanımını ve renk ayırımını keskinleştirir ve çoğu
zamanlarda yarım ton baskıdan daha üstündür.
picture control points resim kontrol noktaları verilen bir alanda haritalama işlemlerinin çabuk kontrolü için gerekli tamamlayıcı yatay ve
düşey kontrol noktaları. bu noktalar belirli konumlardaki arazi ölçümleriyle tespit edilir ve hava
fotografları üzerinde hassas olarak belirlenir. ayrıca fotokontrol noktası, resim noktası da denir.
picture element resim elemanı (piksel)- bknz. piksel
picture plane resim düzlemi- bir görüntü ya da resmi oluşturmak için, objeden gelen doğru ya da ışınlar sisteminin
izdüşürüldüğü sistem. perspektif çizimde, ışınlar sisteminin tek bir noktaya yakınsadığı farz
edilir. fotogrametride, fotograf resim düzlemidir.
picture point resim noktası- bknz. kontrol noktası, resim kontrol noktaları
pilot chart pilot haritaları okyanusları kapsayan ve yılın her ayına ait bilgilerin bulunduğu, üçer aylık peryotlarla
yayınlanan, özel deniz/hava haritalarıdır. klasik hava haritaları ile birlikte kullanılmak üzere
meteorolojik, oşinogrofik ve hidrografik verileri gösterirler.
pilot sheet pilot pafta yeni bir harita serisinin üretiminde, çeşitli tahminlere esas olacak ve derleme, taslak haline
getirme ve ortaya çıkarmak için yapılan örnek bir pafta. daha sonra serileri geliştirmek için bir
rehber olarak kullanılır. ayrıca, “prototip” de denilmektedir. bknz. “deneme haritası”.
pin ölçme arazide ölçülen noktaları işaretlemek için kullanılan metal çivi. bir set 11 çividen oluşur.aynı
zamanda chaining pin;surveyors arrow;taping arrow;taping pin de denir.bknz. turning point pin
pinholes iğne delikleri toz parçacıklarının, hava kabarcıklarının ya da çözülmemiş kimyasal maddelerin neden olduğu
negatif filmler üzerinde görülen küçük, açık noktalar.
pinpoint photograph - iğne ucu (ufak) fotograf (jcs) belirli bir obje ya da hedefin tek bir stereo çifti ya da tek bir fotografı.
pinpoint target (jcd) ufak hedef topçu ve denizci ateş desteği için, 50 m. yarıçapından küçük olan hedefler.
pitch alçalma veya yükselme açısı 1.(jcs) bir uçağın ya da geminin eksenindeki dönüklüğü. 2.(jcs) hava fotografçılığında,
kameranın uçağın çapraz ekseni etrafındaki dönüklüğü. 3.(fotogrametri) kamera ya da fotograf
koordinat sisteminin ya fotografın y-ekseni etrafındaki ya da dış y-ekseni etrafındaki
dönüklüğü. bazı fotogrametrik aletlerde ve analitik uygulamalarda, fi sembolü kullanılır. ayrıca
boyuna eğiklik, eğim, y-eğikliği de denir.
pixel piksel taranan görüntünün ya da grid kareli bir haritada bilginin en küçük birimini ifade eden bir resim
elemanı. pel diye de bilinir.
place yer bknz. “konum” , tanım 2.
place name yer ismi bknz. “toponomi”.
plan range (jcs) plan sahsı hava fotoğrafı kesitinde yeryüzü üzerinde uçağın altındaki bir noktada bir nesnenin yatay
uzaklığı.
plane plane bknz. astronomic meridian plane;basal plane;collimation plane;epipolar plane;focal
plane;geodetic meridian plane;ground plane;hill plane;horizontal plane;meridional plane;nodal
plane;orbital plane;perspective plane;photograph plane;picture plane;principal plane;tangent
plane;vertical plane.
plane coordinates - düzlem koordinatları bknz. düzlem: dik koordinatları
planet planet güneşin etrafında çok yakın dairesel bir yörüngede hareket eden güneş sistemine ait gök
cismi;veya bir yıldızın etrafında dönen benzer cisim.bknz. asteroid ;inferior planet ;inner
planets;major planets;navigational planets ; outer planets;principal planets ;superior planets ;
terrestrial planet.
planetable map plançete haritası plançete yöntemleriyle üretilen bir harita. tamamıyla arazi çalışmalarıyla, temel projeksiyonla
ve planimetrik esaslı bir haritaya münhanilerin çizildiği bir harita olarak tanımlanır.
planetary configurations planıımetrik konfigirasyon gezegenlerin birbirlerine ve güneş sisteminin diğer elemanlarına göre dünyadan görünen
konumları
planetary geometry planımetrik geometri 1. bir gezegenin şekil ve biçiminin matematiksel ifadesi 2. iki veya daha fazla gezegenin
yörüngeleriyle aralarındaki ilişkinin matematiksel ifadesi.
planetary precession Prezesyon bileşeni dünyanın ekvatoral pertürbasyonundaki diğer gezegenlerin etkisiyle oluşan ve ekliptik boyunca
ekinoksların doğuya doğru hareketlerine neden olan genel prezesyon bileşeni.
planetoid planetoid bknz. asteroid
planimeter planimetre düz bir yüzeyin alanını ölçmek için kullanılan mekanik bir alet.bknz. polar planimeter
planimetric base map planimetrik baz harita münhani çizimine esas veya rehber olacak şekilde, fotogrametrik yöntemle hava
fotoğraflarından hazırlanan bir haritadır.
planimetric map planimetrik harita (jls) detayların sadece yatay konumlarının gösterildiği haritalardır. ayrıca “çizgi harita” da denir.
ayrıca bknz. “topoğrafik harita” .
planimetry planımetre 1. düzlem yüzeylerin ölçme bilimi;yatay ölçmeler 2. yükseklikler hariç insan yapısı
tesisleri,ormanlar ve sular gibi doğal deteyları gösteren harita parçası.
planisphere planispher enlem ve azimut gibi belirli ölçülerin yapılmasına imkan veren araçlarla gök kürenin daha çok
bir kutupsal projeksiyon sisteminde düzlem üzerinde gösterimi.aynı zamanda yer kürenin
(düzlemde)haritada gösterimi.
planispheric astrolabe düzlemküresel astrolob merkezsel olarak bindirilmiş alidat ile tam olarak bölümlendirilmiş ve dünya ve yerel enlemler
için kürelerin stereografhik projeksiyonların işlendiği ayarlanabilir tabakaların bulunduğu
astrolob.
planning chart planlama hava haritası özel olarak hava harekatlarını planlamak için düzenlenmiş bir harita.
planning map planlama haritası genel planlama amaçları için kullanılan küçük ölçekli askeri harita.
planning terrain analysis data arazi analiz veri tabanı planlama 1:250.000 ölçekli basılı haritalar için seçilmiş tematik arazi bilgi katmanları içeren coğrafi bilgi
base (ptabb) sistemidir.
plastic block plastik blok her biri kabartma arazi modelinin ölçeğindeki münhani aralıklarına eşit kalınlıkta bağlanmış
selülöz asetat tabakaların oluşturduğu blok.
plastic relief map plastik kabartma harita plastik üzerine basılmış ve üç boyutlu olara şekillendirilmiş topoğrafik bir harita. plastik
malzeme, genellikle, bir arazi üzerine ısıtılarak ve vakumlanarak üç boyutlu görüntü
oluşturulmak suretiyle şekillendirilir.
plat parsel diyagramı ölçeklendirilmiş arazi sınırlarının ve alt bölümlerinin gösterildiği ve arada bulunan çeşitli
birimlerin tanıtılması ve tanımlanması için gerekli bütün verilerin bulunduğunu ve uygunluğunu
belirten bir veya daha fazla belgeyi içeren bir şekildir. “plat” ek olarak, kültür, drenaj ve
yükseklik detaylarını göstermeyerek normal bir haritadan ayrılır. ayrıca, bknz. “kadastro
haritası”.
plate baskı kalıbı 1. (baskı) üzerine baskı yapılacak görüntünün bulunduğu ve yüzeyi görüntünün olduğu
yerlerde mürekkep tutan metal, plastik veya kağıttan yapılmış ince bir plaka. baskı kalıbı da
denir. ayrıca bknz. “renk kalıbı”. 2. (fotoğrafçılık) fotografik bir emisyon yüzeyi olan, genellikle
camdan imal edilmiş, transparant (ışığı geçirgen) bir malzeme.
plate coordinates plaka koordinatları bir fotografik plakada görülen kontrol noktalarının x ve y koordinatları.
plot harita görüntüleme (jcs) 1. herhangi bir verinin temsil edildiği harita, hava/deniz haritası veya grafik. 2. bir diyagram
veya deniz/hava haritası üzerinde bir hedefin konumunu veya yönünü, bilinen noktalardan açı
ve mesafelerle tespit etme; kesin yerini belirleme. 3. bir hava alanı hedefinin, belirlenmiş çok
kısa sürede sadece coğrafi konumunun görsel olarak gösterilmesi. 4. bir veya daha fazla
fotoğrafın kapsadığı alanın sınırlarının çizili olduğu kısmi bir harita. master plot’a bknz.
plot map indeks haritası bknz. “foto indeks”
plotting chart çizim haritası 1 . (jcs) seyrüsefer ile ilgili grafik işlemler için düzenlenmiş bir harita. 2. gökyüzü gözlemleri ve

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 77/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
radyo kolaylıkları ile konum hatları veya çizim için tasarlanmış bir harita. gerekli görülürse
yükselti, kültür ve drenajlar da gösterilebilir.
plotting scale çizim ölçeği derlemenin boyutu ile arazi parçasının alanının boyutu arasındaki ilişki.
point nokta bir ölçmeyle belirlenen, bir referans sistemi üzerindeki konum. ayrıca bknz. amfidromik nokta,
açı noktası, ek nokta, antisolar nokta, astrogravimetrik noktalar, önemli noktalar, kontrol etme
noktası, kontrol noktası, datum noktası, detay noktaları, uzaklık noktaları, değişmeyen görüntü
noktası, başlangıç noktası, harita noktası, orta nokta, düğüm noktas, yöneltme noktası, pas
noktası, artı nokta, asal nokta, alt-aysal nokta, altuydusal nokta, alt güneşsel nokta, alt yıldızsal
nokta, bağlama noktası, dönme noktası, kanat noktası, tanık nokta.
point point ölçme yoluyla belirlenen bir referans sisteminde konum .
point in polygon poligon içinde nokta bir noktanın bir poligonun içine düşüp düşmediğini kontrol eden bir coğrafi bilgi sistem
rutinidir.
point positioning konum belirleme (ölçmede) bağımsız ölçme noktalarının kurulması işlemidir. bknz. short arc;short arc geodetic
(surveying) adjustment;translocation
point positioning data base ( nokta konumlama veri tabanı eğitimli personelin uygun yazılım ve donanım kullanarak, tanımlanabilir herhangi bir detay
ppdb ) için hassas koordinatlar türetebildiği, jeodezik olarak kontrol edilmiş fotoğraflar ve yardımcı
veriler setidir.
point anomaly point anomali belirli bir yerde ölçülen veya tahmin edilen gravite anomali değeri.
point base nokta bazı radyal nirengide kullanılan fotoğraflardaki radyal merkezlerini, resim noktalarını, pas
noktalarını, kontrol noktalarını ve bağlama noktalarını içeren metin.
point contact kontak noktası kayıt kalemi ya da harita rulosunun ya da arazi profil kaydedicisi (apk) kamera magazininin
ayarlanmasından ya da değiştirilmesinden sonra hem de önce uçulabilen apk uçuş doğrusu
boyuna olan seviye yüzeyi.
point feature nokta detay yeni bir koordinat seti ile tanımlanabilen bir nesnedir.
point marker nokta işaretleyici ya emülsiyon üzerine küçük bir delik açarak ya da noktanın etrafına küçük bir daire çizerek,
diyapozitifler üzerinde noktaları işaretlemek için kullanılan alet. ayrıca bknz. nokta-transfer
aleti.
point of origin orijin noktası bknz. “başlangıç noktası”.
point of symmetry simetri noktası bütün mercek bozulmalarının simetrik olduğu, odak düzlemi üzerindeki nokta. eğer mercekler
mükemmel yerleştirilirlerse, simetri noktası asal nokta ile çakışır.
point the instrument alet tatbiki ölçme aletinin artı kılın (düşey,yatay veya her ikisi) hedefle tam olarak çakıştırmak üzere
döndürülmesi.
point transfer device nokta transfer aleti bindirmeli fotograflar üzerinde görüntü noktalarının eşleniklerini yapmak için kullanılan
stereoskopik alet. ayrıca kopyalayıcı da denir. ayrıca bknz. nokta işaretleyici.
pointer ( digital ) belirteç (sayısal ) bir kayıtın veya başka bir kayıt içindeki diğer veri gruplarının adres belirleyicisidir.
pointing noktalama 1.(ölçme) bir noktanın konumunu, bazı koordinat sistemlerindeki diğer noktaların konumlarına
göre belirlemek için noktanın simetrik ya da grafik merkezine, komparator gibi hassas bir
ölçme aletinin artıkıl ya da indeks işaretinin konumlandırılması. 2.(stereo derleme) bir stereo
modelin yönetilmesi sırasında, bir stereo kıymetlendirme aletinin izleme tablosunun, datum
üzerinde, belirli kontrol ve/veya resim noktalarına olan hareketine verilen genel isim. 3.bknz.
görüş doğrusu tanım 2
pointing accuracy noktalama doğruluğu ölçme ya da fotogrametride, görüş doğrusunun ya da ölçme markasının hedef ya da görüntü
noktalarına yanaşma doğruluğu.
pointing errors noktalama hataları stereo kıymetlendirme sisteminin ölçüm markasının keskin bir model noktası üzerine
konumlandırılma doğruluğunu yansıtan hatalar. bu hatalar genellikle rastgele dağılım
gösterirler, fakat alet üzerinde yoğun çalışmadan dolayı oluşan göz yoğunluğu ve bunun
stereoskopik görüş üzerindeki etkisine bağlı olarak sistematik bir eğilim gösterirler.
pointing line noktalama doğrusu bknz. : kolimasyon doğrusu.
point-matching method nokta karşılaştırma yöntemi eğikliği gidermek için otomatik odaklı düzelticinin kullanıldığı teknik. bu yöntemde izdüşürülen
görüntü noktaları, bir film kalıp üzerine doğru yatay konumlarında çizilmiş karşılıkları ile manuel
olarak karşılaştırılarak eğiklik giderilir.
polar axis Kutupsal eksen kutupsal veya sferik koordinat sisteminde ana eksen yönü.
polar bearing kutupsal açıklık bir kutupsal veya küresel koordinat sisteminde, başlangıç meridyen düzlemi ile noktanın
bulunduğu meridyen düzleminin kesişiminden oluşan açı.
polar chart kutupsal deniz/hava haritası 1. kutup bölgelerinin bir deniz/hava haritası. 2. kutupsal projeksiyonlu bir deniz/hava haritası.
kutupsal deniz/hava haritalarında en çok kullanılan projeksiyonlar: gnomonik, stereografik,
azimuthal eş mesafeli, transvers merkator ve değiştirilmiş lambert konformal.
polar circle kutupsal daire arktik (kuzey kutup dairesi) veya antartik (güney kutup dairesi) daire.
polar coordinates (jcs) kutupsal koordinatlar 1. sabit bir noktadan yapılan açı ve kenar ölçüleri ile belirlenen koordinatlar 2. topçu ve deniz
atış sistemlerinde gözlemci ya da atıcının konumundan hedefe olan doğrultu ,mesafe ve düşey
düzeltme.
polar diameter kutupsal çap yer kürenin kutupları arasındaki çap.
polar distance kutupsal mesafe gök kutubunda açısal mesafe;gök kutubu ile gök küre üzerinde bir nokta arasında gök
º
kutubundan itibaren 180 ölçülen saat dairesinde bir yay.bknz. codeclination.
polar grid kutupsal grid kutup bölgelerinde, seyrüseferde kullanılan bir grid sistemidir. 0° 180° ve 90°d – 90°b
meridyenleri ile bağlantılı x ve y eksenli, dikdörtgen gridlerden oluşur. kutup bölgelerine bir
taransvers merkator harita projeksiyonu uygulandığı zaman, kutupları ekvator ve 0° 180°
meridyenlerinin kesişimi olan enlemesine bir meridyen paralel sistemi ortaya çıkar.
polar map projection kutupsal harita projeksiyonu bir kutup noktasında merkezlenen harita projeksiyonu.
polar orbit kutupsal yörünge
º
90 inklinasyonu olan bir yer uydusunun yer kutbundan geçen yörüngesi.
polar orthographic map kutupsal ortografik harita (ekvator düzlemine paralel) dünya dönüş eksenine dik bir projeksiyon düzlemine sahip harita
projection projeksiyonu projeksiyonudur. bu projeksiyonda, coğrafik paraleller tam daireler şeklindedir. ölçek korunur
ve coğrafik meridyenler düz çizgi şeklindedir.
polar planimeter kutupsal planimetre çizilmiş bir şekilden alan hesaplamak için kullanılan bir alettir. ismini aldığı bir kutup noktası
etrafından dönerek çalışır.
polar radius kutupsal yarıçap yerin dönme ekseni boyunca ölçülen yarıçap.
polar satellite kutupsal uydu yerin kuzey ve güney kutuplarından geçen herhangi bir uydu, diğer deyişle yerin ekvatorundan
º
90 yükseklikteki uydu.
polar stereographic map kutupsal stereografik harita kürenin bir kutbuna yerleştirilmiş bir projeksiyon merkezi olan stereografik bir projeksiyondur.
projection projeksiyonu
polaris polaris ursa minor sisteminde ikinci büyüklükte bir yıldız.aynı zamanda north star; polestar da denir.
polaris correction polaris düzeltmesi kutup yıldızının gözlenen yüksekliğine enlem hesaplamak için uygulanacak düzeltme.
polarisation polarizasyon (optik) titreşimlerin tek bir düzlemde sınırlandırılması gibi bir yolla ışığın yönünün değiştirilme
sanatı ya da işlem. dalga teorisine göre, ışık yayılma doğrultusuna dik bütün düzlemlerde
titreşim gösterir. bir polarize ortamdan geçen ışık, titreşimleri tek bir düzleme sınırlandığı
zaman, düzlem polarize olur.
polarisation filter polarizasyon filtresi filtreden geçtiği zaman ışığın polarize olduğu plastız fiberler. genellikle ticari bir isimle
tanımlanır.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 78/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
polhody kutup gezinmesi haritası yersel kutbun hareketini zamanın bir fonksiyonu olarak çizen (gösteren) bir haritadır. ayrıca
bknz. “kutupların değişimi”.
polyart poliyart mükemmel bir ıslanma mukavemeti olan plastik bazlı bir baskı materyalidir.
polychrome çok renkli (polikrom) bknz. “multicolor”(çok renk).
polyconic chart çok konili harita polikonik (çok konili) harita projeksiyonunda bir haritadır.
polyconic map projection çok konili harita projeksiyonu “merkezi coğrafi meridyen”in düz bir çizgi ile gösterildiği bir projeksiyondur. bu düz çizgi
. boyunca, paraleller arasındaki mesafelere orantılı olarak çizilmiş coğrafi paralelleri temsil eden
çizgiler vardır. paraleller, merkezi aynı olmayan daire parçalarıyla ifade edilir fakat hepsinin
merkezi, merkezi meridyeni ifade eden çizginin üzerindedir. paralelleri ifade eden daire
parçalarının yarıçapları, paralel boyunca teğet olan koniklerin elemanlarının uzunluğu ile
belirlenir. merkezi (orta) meridyen dışında bütün meridyenler eğridir. projeksiyon ne açı ne de
alan korur fakat yapısının kolay olmasından dolayı, küçük alanların haritasının yapımında çok
geniş bir kullanımı vardır
polyhedric projection polihedrik projeksiyon büyük ölçekli bir haritanın, sferoid üzerindeki dik bir açının düzlemsel bir yamuk üzerine
izdüşürüldüğü bir projeksiyondur. orta meridyende ve yanları boyunca ölçek korunur.
porro prism porro prizma ekseni 180o saptıran ve yansımanın olduğu düzlem içinde görüntüyü çeviren prizma. birbirine
yapıştırılan iki dik açılı prizmayla anlatılabilir.
porro-koppe principle porro-koppe prensibi kamera mercek distorsiyonunun etkisini ortadan kaldırmak için bazı fotogrametrik aletlerde
kullanılan prensip fotografik pozitif ya da negatif, distorsiyon karakteristikleri aynı olan bir
mercek ya da optik sistemden, orijinal pozlamayı yapan kamera objektifine gözlemektedir. bu
gözlem yöntemi, mercekten çıkan paralel ışın demetleriyle sonsuzda görüntülenen obje
durumuna gelen odak düzlemiyle kameranın ters kullanımıdır. her demetin ana ışınının
hatasız doğrultusunda olduğu ve pozlama anında tepe noktası kamera merceğinin düşüş
düğüm noktası olan ışınların konisinin aynı olduğu kabul edilir. paralel demetler sonsuza
odaklanan bir teleskopik sistem ile gözlenebilirler ve merceğin düşüş düğüm noktası etrafında
döndürülebilirler. bu mercek distorsiyonunu elimine etmek işin hem fotogoniometre gibi
monoskopik, hem de stereo kıymetlendirmede kullanılan stereoskopik fotogrametrik
kıymetlendirme aletler kullanılır.
port plan liman planı iskeleleri, demiryolu bağlantıları, bakım faaliyetleri, kılavuz odası, müşteri bölümü ve diğer
uygun denizcilikle ilgisi olmayan detayları bir liman alanında gösteren büyük ölçekli özel amaçlı
bir harita.
portable automatic tide gage portatif otomatik mareograf aleti küçük otamatik olup yaygın bir dotoma etki düzeltmeleri için gerekli kısa seri gözlemler için
dizayn edilen küçük otomatik gelgit sayacı.
position konum 1.belirli bir referans sistemine göre bir noktanın yerini tanımlayan verilerdir. 2.uzayda veya
yeryüzünde bir noktanın kapladığı yer.3.jeoid veya sferoid üzerinde bir noktanın konumunu
tanımlayan koordinatlar.4.gözlenecek olan bir çok noktanın başlangıç noktasındaki gözlemler
için kullanılacak olan doğrultu okuması yapılan teodolitin yatay açı dairesinde set edilen
okuma.açı dairesi konumuda denir.bknz. dengeli konum, görünen konum, astrometrik konum,
astronomik konum, gök sabit gök konum hattı, konum açı dairesi, konvergens konumu,
elektronik konum hattı, arazi konumu, sabit, jeosentrik nokta konumu, jeodezik konum, coğrafi
konum, konum hattı, ortalama konum, nokta konumu, nokta konumu belirleme, duyarlı tesis
konumu, başlangıç konumu, göreli konum, ek konum, transvers konum, gerçek konum.
position angle pozisyon açısı bknz. paralaktik açı tanım 1.
position plotting sheet konum çizim paftası genellikle merkator projeksiyonunda olan, sadece gratiküllerin ve pusula sapmasının
gösterildiği, herhangi bir boylam için kullanılan boş bir haritadır.
positional accuracy konumsal doğruluk (kartoğrafya) bir harita üzerindeki kartografik detayların gerçek konumlarının veya belirlenen
bir standartdaki konumlarının tam olarak güvenirliliğini değerlendirmek için kullanılan bir
terimdir.
positional camera konumsal kamera fotografçılığı kaydedilen düşey verilen kartografik fotograflama transferi ve ilişkilendirilmesi için kullanılan
photography apk (arazi profil kaydedicisi) radar ışınıyla doğrultuya sokulan kamera tarafından elde edilen
fotograflar.
positional error konumsal hata (kartoğrafya) kartografik bir detayın gerçek konumunda olmaması durumunda ortaya çıkan
sapma miktarı.
positive altitude pozitif yükseklik ufuk üzerindeki açısal uzaklık.
positive deflection angle pozitif sapma açısı bknz. sapma açısı.
positive forming pozitif şekillendirme kabartma model yapımında, pozitif bir dökme kalıp üzerinde şekillendirme yapmak.
positive lens pozitif mercek paralel ışık ışınlarını odak noktasına yakınsayan mercek. ayrıca yakınsak mercek, tümsek
mercek de denir.
positive mold pozitif kalıp (döküm) kabartma model yapımında, negatif kalıbın tersinden alınan dökme kalıp.
potential potansiyel gradyeni vektör alanını veren skaler bir fonksiyon.bu skalar fonksiyonun kullanımı ilgili olayın
araştırılması ve tanımlanmasını kolaylaştırır.bu manyetik yer çekimi ve gravite alanı
çalışmalarında büyük ölçüde kullanılmaktadır.gök mekaniği ve jeodezi de ise genellikle kuvvet
fonksiyonu adı da verilen negatif potansiyel kullanılmaktadır.bknz. bozucu potansiyel,yer
çekim potansiyeli.
potential disturbance potansiyel bozukluk bknz. bozucu potansiyel tanım 1.
potential of disturbing masses bozucu kitle potansiyeli bknz. bozucu potansiyel tanım 1.
potential of random masses raslantısal kütlelerin potansiyeli bknz bozucu potansiyel tanım 1.
power of a lens merceğin gücü bknz. diopter, büyültme
power of telescope dürbün büyütme gücü (ölçmede)sonsuza tatbik edilmiş bir dürbünün büyütmesi.
pratt hayford theory of pratt hayford izostasi teorisi bir izostatik denge teorisi olup yeryüzündeki topoğrafik kitle fazlalık ve eksikliklerinin aynı
isostasy büyüklükte ve ters yönde kitle fazlalık ve eksiklikleri ile dengelendiği kabul edilmektesir.denge
derinliği ise sabit bir derinlik olup genel olarak 113.7 km.’dir ve yer seviyesi veya deniz dibi
seviyesi ile bu sabit derinlik arasında düzgün bir dağılım göstermektedir. ”fermenting dough”
teoriside denir.bknz. airy izostasi teorisi.
precesion altimeter hassas altimetre hassas aneroid barometredir.ölçmede iki nokta yöntemi dikkatli bir şekilde uygulandığında
1m.civarında doğruluk verir.
precession presesyon bir eksen etrafında dönen bir cismin jiroskopta olduğu gibi burulma etkisine maruz kaldığında
dönme ekseni doğrultusundaki değişimdir.eksen hareketinin yönü jiroskop ekseni
doğrultusunun uygulanan burulma doğrultusu ile çakışmasına neden olur.bknz. sürüklenme,
genel prezesyon, gezegen prezesyonu, devrilme, devrilme ekseni, toplam sürüklenme.
precession in declination deklinasyonun prezesyon gök meridyeni boyunca genel prezesyonun deklinasyon bileşeni olup yaklaşık değeri olup 20.0
bileşeni ''/yıl’dır.
precession in right ascension rektesansiyonun prezesyon genel prezesyonun gök ekvatoru boyunca olan bileşeni olup yaklaşık değeri 46.1 ''./yıl’dır.
bileşeni
precession of the equinoxes ekinoks prezesyonu yeryüzü ekseninin ekliptik düzlemine dik olan eksen etrafındaki konik hareketi olup buna
güneşin, ayın ve diğer gezegenlerin çekim etkisi neden olmaktadır.bknz. genel prezesyon.
precise bathymetric hassas batimetrik deniz dibi batimetrik eğriler ile su altı topoğrafyasını çok ayrıntılı olarak gösteren deniz haritaları. çok
navigation zone chart haritaları (pbnzcs) ayrıntılı batimetrik çizgiler, denizaltıların deniz tabanına göre tam olarak konumlarını
belirlemelerini sağlar.
precise ephemeris duyarlı efemeris yapay bir uyduya ilişkin koordinat ve hız bilgisi olup bunlar global uydu izleme istasyonlarından
elde edilen verilerden yararlanarak belirli zaman aralıkları için hesaplanmaktadır.efemeris
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 79/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
yeryüzüne dağılmış birçok istasyonda yapılan gözlemler kullanılarak ve maksimum doğruluk
için en küçük kareler yöntemiyle dengelenerek hesaplanmaktadır.bknz. yayın efemerisi, deniz
navigasyonu uydu sistemi.
precise installation position duyarlı tesis konumu elde mevcut tüm kaynaklar ve analatik alan hesaplamadaki optimum bilgisayar teknikleri
(pip) kullanılarak elde edilebilecek azami iyileştirmeyi yansıtan tesis referans noktalarının jeodezik
koordinatlarıdır.
precise level hassas nivo doğrudan nivelman tekniği kullanılarak hassas sonuçlar elde etmek için özellikle üretilmiş bir
alettir.temelde normal nivolar gibi olmakla birlikte bunlardan farklı olarak aletin daha hassas
olarak yataylanabilmesi için bir mikrometre vidası ile mira okuması sırasında düzecin aynı
anda görünebilmesini sağlayan bir prizma düzeneği mevcuttur.
precise leveling rod hassas nivelman mirası hassas nivelman için kullanılan miradır.bölümlemeler invar bir şerit üzerinde olup bu şerit belirli
bir sabit germe altında tutulmakta ve böylece tüm pratik uygulamalarda uzunluktaki değişimler
için getirilmesi gereken düzeltme gerekliliğini ortadan kaldırmaktadır.bu miralar genellikle
metrenin tam ve kesirli olarak bölümlenmiştir.miranın arka yüzü ise feet ve feetin ondalıkları
şeklinde bölümlenmiştir.buna aynı zamanda invar mira, metre mira, molitor hassas mira, ngs 1.
derece mirasıda denmektedir.
precision hassasiyet benzer koşullar altında yapılan tekrarlı ölçümlerin birbirlerine olan yakınlığıdır. not; hassasiyet
sadece ölçme işlemindeki rastgele hatalardan etkilenir. doğruluk ise hassasiyetten ve
bilinmeyen ve/veya sistematik hatalardan etkilenir.
precision camera hassas kamera- yüksek doğrulukta, yüksek çözünürlüklü ve boyutsal sonuçlar verme kapasitesine sahip
kameralara verilen genel isimdir.
predominant height (jcs). hakim yükseklik hava kesitinde benzer yüzey materyalinin bir alanı ile yüzde 51 veya daha fazlasının
yüksekliği.
preferred datum ana datum bir coğrafi bölgedeki yerel bağımsız bir datumu bağlamak için seçilen temel jeodezik
datumdur.ana datum da denir.
preferred grid tercih edilen grid 1. yeni haritaların, hava/deniz haritalarının ve sayısal coğrafi verilerin üretimi için dod
tarafından tasarımı yapılan griddir ve “yeni haritalama için belirlenen tercih edilmiş gridler,
datumlar ve elipsoidler indeksinde gösterilir. 2. yeni haritaların üretimi için nima(=dma)
tarafından tercih edilen grid.
preliminary başlangıç arzulanan doğruluk ve duyarlılıkta olmayıp daha sonra güncelleştirilmek üzere geçici kullanım
için kabul edilen değer.
preliminary edition ilk baskı bknz. “provisional (geçici)” baskı.
preliminary elevation başlangıç yüksekliği gözlenen yükseklik farklarına index, alet, mira ve sıcaklık düzeltmeleri getirildikten ve yeni
yükseklikler hesaplandıktan sonra elde edilen yüksekliktir.
preliminary orientation ön yöneltme bir stereo modelin karşılıklı yöneltmesini gerçekleştirebilmek için projektörlerin başlangıçta
yapılan kaba yöneltmesi. son yöneltmelerinin ne olacağının en iyi tahminini baz alan, alet
çerçevesi ve projektörlerinin yaklaşık olarak yükseklik ve ölçek ayarının yapılmasıdır.
preliminary position başlangıç konumu üçgenleme ağlarının dengelenmesinde başlangıç terimi enlem ve boylam koşul eşitliklerinin
oluşturulması için seçilen gözlemlerden elde edilen coğrafi konumları ifade etmektedir.
preliminary survey başlangıç ölçmeleri belirli bir proje çalışmalarına altlık oluşturacak olan ölçüm verilerinin toplanması.
preliminary triangle hazırlık üçgeni üçgenleme ağlarının dengelenmesinde başlangıç terimi enlem ve boylam şart denklemlerinin
oluşturulmasında kullanılmak üzere seçilen gözlemlerden elde edilen üçgenler için
kullanılmaktadır.
preprocessing ön işlem kartografik işlemleri kolaylaştırmak için, gerekli ham verilerin ilk dönüşüm işlemi.
prepunch register system pim deliği belirleme sistemi haritalara altlık olacak materyallerin (film vs.) kullanımlarından önce kenarlarına tam ve uygun
şekilde pim deliklerinin açılması metodu. materyaller üzerinde bulunan detayların tam olarak
birbirine oturması (uyumlu olması) bu deliklere pimlerin (plastik veya metal olabilir) takılmasıyla
sağlanır.
presentation manager sunum yöneticisi ibm tarafından geliştirilen os/2 işletim sistemi ile çalışan bir grafik kullanıcı arayüzüdür.
press plate baskı kalıbı bknz. “ kalıp”.
press proof proof (deneme) baskı kontrol amacıyla kullanılan ve ilk baskı kopyaları arasından alınan litoğrafik bir baskıdır. ayrıca,
“baskı denemesi” de denir.
press pull baskı denemesi bknz. “proof baskı”.
pressure altimeter basınç altimetresi bknz. barometrik yükseklik.
pressure altitude basınç yüksekliği atmoserik basınç olup standart atmosferdeki basınca karşılık gelen yükseklik biriminde ifade
edilir.
pressure gage basınç sayacı bir gelgit sayacı olup ölçülen su yüzeyinin dibinde çalışmakta ve gelgit nedeniyle oluşan
alçalma ve yükselmelerin neden olduğu basınç farklarından yararlanarak yükseklik değişimleri
kaydedilmektedir.
primary bench mark ana nivelman noktası mareograf noktasına yakın tesis edilmiş nivelman noktası olup mareograf datumu ve mira bu
noktadan referans almaktadır.
primary body ana cisim bir uydu veya gök cisminin etrafında döndüğü,uzaklaştığı yada yaklaştığı merkezi kuvvet alan
veya gök cismi.ana olarak da isimlendirilmektedir.
primary circle ana daire bknz. ana büyük daire.
primary great circle ana büyük daire koordinat ölçülerinin başlangıcı olarak kullanılan büyük daire.özellikle küresel koordinat
º
sisteminde kutuplardan geçen ve ekvator üzerinde 90 ‘dir.esas daire olarak da adlandırılır.
primary grid ana grid harita üzerindeki esas veya temel grid.
primary key birincil anahtar veri tabanında bir veri satırını tanımlayan eşi olmayan ( unique ) bir anahtardır.
primary row ana satır basit bir detayla birleştirilmiş öznitelik verisine ait bir satırdır.
primary tide station ana mareograf istasyonu o bölgeye ait temel gelgit verilerini elde etmek için üzerinde birkaç yıl süreyle sürekli mareograf
gözlemi yapılan istasyondur.
prime fictitious meridian ana fiktiv meridyen fiktiv (hayali,izafi) boylamın ölçülmesinde başlayıcı olarak kullanılan (gerçek yada fiktiv)
referans meridyeni.
prime grid meridian ana grid meridyeni
bir gride ilişkin referans meridyeni. kutupsal bölgelerde genellikle 0 º180ºcoğrafi meridyeni
olup grid boylamının ölçülmesinde başlangıç olarak kullanılır.
prime inverse meridian ana ters meridyen bkzn. ana transvers meridyen.
prime meridian ana meridyen
boylamı 0 º olan meridyendir ve boylam ölçülerinin başlangıcı olarak kullanılır.greenwich
ingiltere’den geçen meridyen bu amaç için tüm dünyada kullanılmaktadır.
prime oblique meridian ana eğik meridyen eğik bir karelajın (grid sisteminin) fiktiv refarans meridyenidir.
prime transverse meridian ana transvers meridyeni transvers karelajın referans meridyenidir.ana ters meridyende denir.
prime vertical 1 nci düşey bknz. 1 nci düşey daire.
prime vertical circle 1 nci düşey daire ufkun doğu ve batı noktalarından da geçen düşey dairedir.doğu ve batı noktalarına bağlı olarak
gerçek manyetik veya grid olabilir.ana düşey de denir.
prime vertical plane 1. düşey düzlem normalide içeren ve meridyen düzlemine (astronomik veya jeodezik) dik olan
düzlemdir.astronomik ana düşey düzlem ile ufuk düzleminin arakesiti doğu ve batı
noktalarıdır.doğu noktasıda denir.
primitive ( digital mapping ) basit öznitelik değeri verme ( öznitelik değeri vermenin en düşük seviyesidir
sayısal harita )

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 80/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
principal distance asal uzaklık 1. iç perspektif merkezinden negatif ya da basılmış fotograf düzlemine olan dik uzaklık. bu
uzaklık, hem büyüme ya da büzülme oranı hem de film veya kağıttaki büzülme ya da uzama
düzeltilerek kalibre edilmiş odak uzaklığına eşittir. pozlama anında kameradaki mevcut
perspektif açılar ile iç perspektif merkezinde, bitmiş negatif ya da basılmış fotoğraf üzerindeki
noktalara olan perspektif açıların aynı olmasını sağlar. bu her bir bitmiş negatif ya da baskının
geometrik özelliğidir. ayrıca etkili odak uzunluğu da denir. 2.(çok yönlü) projektör merceğinin iç
perspektif merkezinden diapozitifin emülsiyonlu yüzeyine olan dik uzunluk.
principal axis asal eksen bknz. optik eksen
principal distance error asal uzaklık hatası bir stereo kıymetlendirme sisteminde, hava kamerasının, diapozitif baskı aletinin ya da
projektörün yanlış kalibrasyonu sonucu ortaya çıkan aletsel hata. düz yüzeyli modellerde bu
hata önemsizdir, fakat yükseklik farkları arttıkça hatanın etkileri de artmaktadır.
principal focus asal odak bknz. odak
principal line asal doğru asal düzlemin fotograf üzerindeki izi (asal noktadan ve nadir noktasından geçen doğru)
principal meridian asal meridyen 1. bir başlangıç noktasından uzanan, üzerinde düzenli çeyrek bölge, bölge ve ilçe köşelerinin
bulunduğu ya da bulunacağı meridyen. ayrıca bknz. yardımcı klavuz meridyen, kılavuz
meridyen. 2.(fotogrametri) bknz. asal nokta.
principal paralel asal paralel (jcs) bir eğik fotograf üzerinde, gerçek ufuk çizgisine paralel olan ve asal noktadan geçen
doğru.
principal plane asal düzlem 1.(jcs) (fotogrametri) eğik olan bir fotografın asal noktasını, merceğin perspektif merkezini ve
yer nadirini içeren düşey düzlem. 2.(optik) asal noktadan geçen ve optik eksene dik olan
düzlem. ayrıca bknz. ; eşlenik ekseni,eğiklik ekseni, yer paraleli,yer izi, izometrik paralel, ufuk
izi, sabit ölçek çizgisi, eşit ölçek çizgisi,fotoğraf meridyeni, fotoğraf paraleli, asal meridyen, asal
paralel, kaçış doğrusu, kaçış noktası,
principal planets ana gezegenler güneş etrafında yaklaşık dairesel yörüngeler ile dönen büyük gök cisimleridir.güneşe olan
uzaklıklarına göre ana gezegenler merkür,venüs,dünya ,mars,jupiter,saturn,uranüs,neptün ve
pluto’dur.
principal point asal nokta 1.(jcs) (fotogrametri) perspektif merkezinden geçen ve fotograf düzlemine olan dikin ayağı.
genel olarak, karşıt köşe markalarını birleştiren doğruların kesişimiyle belirlenir. (eğer köşe
markaları fotograf üzerinde görülemiyorsa, asal nokta karşıt köşeler arasındaki köşegenler
çizilerek ya da fotograf kenarlarının orta noktaları birleştirilerek bulunabilir. aynı zamanda
işaretlenmiş asal nokta da denir. ayrıca bknz. fotograf merkezi. 2.(kalibre edilmiş) genellikle
işaretlenmiş asal noktadan olan x ve y uzaklıkları olarak verilen radyal mercek distorsiyonunun
merkezi
principal point assumption asal-nokta kabulü asal noktadan ölçüldüğü takdirde radyal doğrultuların doğru olduğu, yaklaşık fotograflara
dayanarak yaplan kabul.
principal point error asal nokta hatası bir stereo kıymetlendirme sisteminde, sonuçta düşey ölçekte hata verecek biçimde eşit
olmayan x bileşenleriyle yerleştirilen asal noktalardaki kişisel hata. bu gibi hatalar genellikle
baskı aletindeki ya da projektördeki ya da her ikisindeki diapozitif plakanın yanlış yönetilmesi
sonucu oluşur.
principal point triangulation asal nokta nirengisi bknz. radyal nirengi
principal scale esas ölçek (jcs) kartoğrafyada, kendi yarıçapının kesirli ifadesi ile tanımlanan küre ve sferoid ile temsil edilen
yerkürenin indirgenmesi veya genelleştirilmesine ait ölçek. ayrıca “nominal ölçek” de denir.
ayrıca, bknz. “ölçek”.
principal vertical asal düşey (jcs) eğik bir fotograf üzerinde, asal noktadan geçen ve ufuk çizgisine dik olan çizgi.
principal vertical circle ana düşey daire gök meridyeni ile çakışan ve ufuk düzleminin kuzey ve güney noktalarından geçen düşey
dairedir.
print baskı bir negatiften ya da geçirgen malzemeden projeksiyon ya da kontak baskıyla yapılan fotografik
kopya. ayrıca bknz. : kontak baskı, diapozitif, büyültme, hazır baskı, fotografik küçültme,
projeksiyon baskı, oran baskı, yataylanmış baskı, dönüştürülmüş baskı.
prism prizma birbirlerine paralel olmayan iki düzlem yüzeyle kısmen sınırlanmış transparan bir alet olup
gelen ışığın ayrılmasını veya sapmasını sağlar.bknz. dove prizma,horizon prizma,index
prizma,roof prizma,wedge.
prismatic astrolabe prizmatik astrolob astronomik konum belirlemede kullanılan ve objektif sonuna bir prizma eklenmiş olan ve yatay
konumda bir dürbünü olan astrolob’dur.
prismatic compass prizmatik pusula elde kullanılan küçük bir manyetik pusula olup bir doğrultuya ilişkin manyetik azimut yada
açıklık açısının aynı anda okunmasını sağlayan prizma düzeneğine sahiptir.
prismatic error prizmatik hata ayna ya da gölgelendirilmiş cam gibi bir optik elemanın iki yüzünün paralel olmamasından
kaynaklanan hata.
probabilistik vertical muhtemel düşey engel verileri düşey engel verileri (vod : vertical obstruction data ) , sayısal detay analiz verisi (dfad : digital
obstruction data ( pvod ) feature analysis data ), amerikan savunma dairesinin sayısal düşey engel dosyaları (dvof:the
dma digital vertical obstruction file ), ve akıllı veritabanlarından elde edilen ve farklı düşey
engel verileri ile birleştirilmiş yoğunluk fonksiyonlarını içeren verilerdir. pvod- cruise ve aircraft
görevi planlayıcılarına , görevin başarıyla tamamlanabilmesi için, ortalama yükseklik ve rota
değerleri veren bir veri setidir. düşey engel verileri (vertical obstruction data - vod ) ürününün
yerini pvod almıştır
probability internal olasılık aralığı bknz. güvenilirlik aralığı
probable error olası hata 1.ölçülmüş bir değerde, ölçümdeki sonuç hatasının en olası değeri. sonuç hatasından daha
büyük ya da küçük olabilen artı ya da eksi bir değerdir ve sonuç hatasının büyük olma olasılığı,
küçük olma olasılığına eşittir. 2.normal dağılım fonksiyonu baz alındığında %50 hata aralığı.
process camera işlem kamerası bknz. kopya kamerası.
process color printing renkli baskı işlemi (litografya) ana renkler (yellow, magenta, cyan) ve siyahın birleşmesiyle, bir harita veya başka bir
materyalin tam renkli olarak tekrar üretildiği bir tekniktir. ayrıca bknz. “işlem kalıpları”.
process lens işlem merceği fotomekanik kopyalama, büyütme ve projeksiyon amacıyla kullanılan, sapması olmayan,
genellikle küçük açıklığa sahip ve simetrik yapıda bir mercek.
process photograph - işlem fotoğrafçılığı baskı plakalarının hazırlanmasında sırasıyla sonuç negatif ve pozitiflerin kullanıldığı çizgisel ve
yarım ton fotograf.
process plates işlem kalıpları diğer renkleri ve tonları üretmek için bir araya gelen iki veya daha fazla sayıda baskı kalıbı.
ayrıca bknz. “renk kalıbı”, “ renk baskı işlemi”.
product generation segment ürün elde etme (üretme) bölümü dma’ in, hem sayısal ürünler hem de basılı harita ve planlar için tekrar üretilebilen
(pg/s) materyallerin sağlandığı, sayısal üretim sistemidir. ( dps : digital production system ). bu
bölüm sayısallaştırma ve grafik çalışma istasyonlarının kabiliyetlerini arttırarak , mc&g
datalarının mevcut harita , plan ve altlıklardan toplanmasını sağlar. üretim boyunca, ihtiyaç
duyulan veriler mark90 mc&g veri tabanından çekilecektir. grafik ürünlerin renk ayrımı için
pg/s sayısal veriler grafik sembollere çevirecektir ve böylece yeniden üretimi yapılabilen
kopyaları elde edilecektir. ( bknz. mark90; digital production system mark90 sayısal üretim
sistemi product data ürün verisi - belirli bir uygulama için ham verilerden türetilen veya belirli
bir üründen toplanan verilerdir.
product ion management üretim yönetim sistemi dma’in, mark90 üretim sistemini kullanarak, bütün bir üretim planlama ve yönetim kabiliyetini
system (pm/s) kazanmak için mark85 veri entegrasyon bölümünü birleştiren dps ( digital product system )
sayısal üretim bölümüdür. bu bölüm, ihtiyaçları belirlemekte, uzun vadleli planlar ve tanımlar
yapmakta, durum raporları, indeksler ve gelişim programları hazırlamaktadır.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 81/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
profile Kesit 1. herhangi sabit bir çizgi boyunca yerin yüzeyinin veya yeraltındaki katmanın veya herikisinin
de düşey kısmı. 2. belirli bir hat boyunca arazinin yüksekliği, yükseklikler yer yüzeyinin
durumunu tanımlayabilecek yeterli nokta sayısında ölçülür.
profile leveling. kesit seviyesi tam olarak belirlenmiş bir hat boyunca kısa aralıklarla ölçülmüş noktaların yüksekliklerinin
tanımı.
programmers hierarchical hiyerarşik etkileşimli grafik iki veya üç boyutlu grafik verilerin modifikasyonu , aralarındaki ilişkileri tanımlama, geometrik
interactive graphics system ( sistem programları olarak ilişkili nesnelerin modifikasyonu ve görüntülenmeleri için birçok fonksiyon sunan bir
phigs ) ansi standartıdır.
progress sketch işlem krokisi yapılan bir işi gösteren bir harita veya kroki. triangulasyon ve travers (yersel) ölçmelerde, tesis
edilen her nokta iş krokisi üzerinde gösterilir ve gözlem yapılan ve ölçülen bütün istikametler
çizilir. bir nivelman ölçüsünde, iş krokisi takip edilen yolu (güzergahı) ve geçilen yerleşim
yerlerini gösterir.
progressive motion ilerleyen hareket verilen bir sistemdeki gök cisimlerinin mutad yörüngesi üzerinde ve istikametindeki
hareketidir.özellikle uyduların ilk hareket istikameti doğrultusundaki hareketidir.gerileyen
hareketin(retrograde motion) zıt anlamlısıdır.
progressive proofs gelişmiş prooflar bir işin, her biri ayrı ayrı renkli baskılarını gösteren bir seri renkli basılmışlarıdır.
projected map display - izdüşürülmüş harita gösterimi uçağın bilgisayarı tarafından kullanılan ve bir gösterim aletine izdüşürülen harita görüntülerini
içeren sürekli renkli ya da siyah-beyaz film şeritleri kullanan seyrüsefer yardımı.
projection projeksiyon 1. (geometri) çizgi ya da düzlemlerin, verilen bir yüzeyi kesecek biçimde uzatılması bir yüzeyin
bir noktasının diğer bir yüzey üzerindeki eşlenik konumuna grafik ya da analitik yöntemlerle
transferi. aynı zamanda bknz. harita projeksiyonu. 2. (fotografçılık) bir negatif ya da pozitif
fotografın izdüşüm kamerası içine yerleştirilmesi ve görüntünün bir ekran ya da duyarlı
fotografik ortam (medya) üzerine yeniden yapılması işlemi. 3. (ölçme) noktaların karakter ve
konumunu belirleyen, noktaların ötesindeki çizginin uzatılması. ölçme doğrularının bir serisinin
tek bir teorik doğruya, dik doğruların serisiyle transferi. bir traversin ölçümünde, ölçülen kısa
doğruların bir serisi, iki ana ölçme istasyonunu birleştirerek, bir uzun doğru üzerine
izdüşürebilir ve uzun doğru daha sonra traversin ölçüm doğrusu olarak sayılır. ayrıca bknz.
uzatma.
projection tables projeksiyon tabloları harita prejeksiyonu üzerindeki enlem ve boylam çizgilerinin kesişme ilişkilerini ve iki gridin
kesişme bilgilerini tanımlamak için tablolar halinde tutulan verilerdir.
projection computation projeksiyon hesabı bir harita projeksiyonunun gerçek şeklinin ve boyutlarının, böyle bir projeksiyon oluşturmanın
amacını belirtmek için, formüllerden çıkartılan bir seri tablolarla belirlenmesi. bknz. grid
hesabı.
projection distance izdüşüm uzaklığı bir projeksiyon (izdüşüm) merceğinin dış düğüm noktasından, görüntünün izdüşürüldüğü
düzleme olan uzaklık.
projection generation projeksiyon üretimi yer küre gibi bir küresel bir yüzeyin, düzlemsel bir yüzeye dönüşümü. transformasyon metodu
ne olursa olsun, düzlemsel görüntüde daima bir distorsiyon (bozulma) vardır.
projection perspective - perspektif projeksiyon verilen bir noktadan projeksiyon düzlemine çizilen doğrularla noktaların projeksiyonu. aksi
söylenmedikçe, projeksiyon noktası projeksiyon düzleminden sonlu bir uzaklıktadır.
projection print projeksiyon baskı (jcs) duyarlı yüzey üzerindeki negatif ya da geçirgen materyalin görüntüsünün projeksiyonuyla
yapılmış büyütülmüş ya da küçültülmüş fotografik baskı.
projection printer projeksiyon yazıcısı bir negatif ya da pozitif geçirgen materyalin görüntüsünün büyültme ya da küçültmesinin
duyarlı bir yüzey üzerine izdüşürülerek yapıldığı optik alet.
projection ticks and crosses projeksiyon kontrol işaretleri bir haritanın kenar çizgileri içinde ve dik olarak bulunan, paralel ve meridyenlerin üzerinden
(köşe noktaları ve artı işaretleri) geçtiğini belirten noktalara kontrol işaretleri (köşe noktası) denir. küçük artı işaretleri, harita
içinde çizgilerin kesişme noktalarını belirtir.
projection transformation projeksiyon dönüşümü bir harita projeksiyonundan başka bir harita projeksiyonuna dönüşüm işlemi. dönüşümler ise
eşitliklerde, elipsoidlerde, ölçek faktörlerinde, koni sabitelerinde, standart çizgilerde, standart
paralellerde, orijin noktalarında, orta meridyenlerde değişikliklere neden olabilir.
projector projektör bir negatif ya da baskının görüntüsünü genellikle daha büyük ölçekte bir ekran ya da diğer
görüntüleme yüzeyleri üzerine düşüren optik alet.
projector station projektör istasyonu mutlak yöneltme yapılırken bir stereo kıymetlendirme aletinin projektör biriminin konumu. bu
konum, pozlama anındaki kamera istasyonu koşullarını canlandırır.
prolate ellipsoid of rotation Yayvan dönel elipsoid bknz. yayvan sferoid.
prolate spheroid Yayvan sferoid yerin dönme eksenine paralel büyük eksen etrafında dönen elipsoid.yayvan elipsoid olarakta
bilinir.
prolongation Uzama ölçmede ölçülen bir doğru aynı yönde ve doğrunun devamı olacak şekilde genişletilirse bu
doğru uzatılmış demektir.bu tanım ışığında bir eğrinin uzaması terim esas olarak eğrinin
eğriliği boyunca devam etmesi anlamında kullanılıyorsa da uzama noktasındaki eğriye teğet bir
doğru ifade eder.
proof prova baskı kontrol veya düzeltme amacıyla herhangi bir yöntemle üretilen, üzerinde gerekli düzeltmelerin
veya uygun detayların işaretlendiği bir prova baskısıdır.
proofing baskı alma baskı işleminden önce, kontrol, yeniden gözden geçirme, düzeltme ve diğer amaçlar için
kalıpların deneme (proof) görüntülerinin elde edilmesi.
proper motion Düzenli hareket ufuk hattına dik olarak hareket eden bir gök cisminin uzaydaki hareketinin bir bileşeni olup
rektasansiyon ve deklinasyon ile tanımlı bir koordinat sistemi gibi bir sağ el koordinat sistemine
göre yıldızların görünen konumundaki değişiminden oluşmaktadır.
property map mülkiyet haritası bknz. “ kadastro haritası”
property survey Hazırlık ölçmesi bknz. yer ölçmesi(land survey).
prototype Prototip bknz. “ deneme haritası “ ve “ pilot pafta”.
provisional edition geçici baskı daha sonra değiştirme şartıyla, geçici kullanım amacıyla basılan ve dağıtımı yapılan bir
haritadır. ayrıca “ ön baskı” da denir.
provisional map geçici harita harita yerine kullanılan ve herhangi bir resmiyeti olmayan harita, fotograf veya başka bir
materyal.
proximity Yakınlık bir kullanıcı tarafından tanımlandığı gibi belirlenmiş bir noktadan yakınlığın bir ölçüsü.
proximity analysis yakınlık analizi belirlenen bir bölge ve onun yakın çevresi arasında ilişkiyi tanımlamada kullanılan sayısal
teknik.
proximity search yakınlık taraması seçilen bir noktanın yakınında önceden belirlenmiş veri elemanlarının varlıklarını tanımlamada
sayısal bir metod.
pseudoskopiç stereo ters model stereo fotoğraf çiftinin konumları yer değiştirildiğinde, elde edilen gerçekte olduğunun tersi üç
boyutlu izlenim. aynı zamanda ters çevrilmiş stereo, pseudo stereo olarak adlandırılmaktadır.
bak yalancı stereo.
publication scale yayınlanma ölçeği bknz. “tekrar üretim ölçeği”.
pulkovo 1942 datum pulkovo 1942 datumu krasovsky elipsoidi olarak kullanılan u.s.s.r. pulkovo gözlemevinde tanımlanmış olan jeodezik
datumdur.
pull up çekmek bknz. . katman seçim
pulse doppler map matching doppler etkisi ile harita arazi manzarası içinde önceden seçilmiş üç tane tek hattı çizebilmek için kullanılan dopler
(pdmm) kenarlaştırma etkisi ile harita yapma tekniğini kullanan görüntü kenarlaştırma tekniği araca girmeden önce
görünür.hatlar radar yansımalarındaki farklarla ifade edilir. mesafe ve mesafedeki
değişimler,yöneltme sırasında enten spot ışığının kapsadığı arazinin küçük bir birim alanından

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 82/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
elde edilirler.bir spot alan uzunluk/uzunluktaki değişim haritası daha sonra , gemideki inersiyal
ölçme birimine (ımu) mesafe ve hız güncelleştirmesini sağlamak maksadıyla,bir özel hat
referans haritası ile korelasyonlandırılır.bu şekilde üç başarılı korelasyon algılayıcının
bilgisayarınca alınmış hedef manzarasına göre bir trilaterasyon çözüm ile aracın konumunu
elde etmek için uygulanır.bu nedenle ımu manevralarına önceden düzeltme getirebilir.
pzs triangle pzs üçgeni bknz. astronomik üçgen.
quad corner areas dört köşe alanlar iki veya daha fazla paftanın birleşmesiyle oluşturulan dörtgen bir haritanın parçası için kullanıcı
tarafından tanımlanan bir ölçü.
quadrangle map dörtgen harita bknz. “ dörtgen”.
quadrant quadrant
1. (matematik) 90 ºuzunluğundaki yay parçası .2. (ölçme)bir gözleme aygıtı ile donatılmış ve
º º
90 uzunluğunda (180 menzilde ) taksimatlandırılmış bir daireden oluşmuş bir ölçme veya
astronomik alettir.bazı ölçme quadrantları ölçme ve astronomik fonksiyonları içerir.
quadrature dörtlük 1. yer üzerinde mutad dalga üreticisi olan ayın ve güneşin dünyaya dik açılı konumda ikenki
faz yayı konumudur.daha sonra ay ilk veya son dördün dörtlüğüne girer.2. bir çeyrek yay ile
ayırtedilebilir iki periyodik niteliğin durumudur.
quality control kalite kontrol verilerin kalitesini sağlamak için gerekli tedbirlerin alınması veya sistemin oluşturulmuş
standartlarının korunması için gerekli işlemlerdir.
query language sorgulama dili veritabanı yönetim sisteminde veri yönetimi için kullanılan komutlar setidir.
quick-look plot hızlı bakış çıktısı en son halini almış çıktıdaki konumsal doğruluğu veya sembolojiyi tam olarak ifade etmeyecek
şekilde çok hızlı bir şekilde yapılan (hazırlanan) bir taslak çıktı.
r4d (ready for distribution) r4d (dağıtıma hazır) basılmış ve kullanıcıya dağıtılmaya hazır durumdaki mc& g ürünleri için kullanılan bir terim.
r4r (ready for reproduction) r4r (üretime hazır) baskıya hazır durumdaki üretilecek materyaller için kullanılan bir terim.
radar (jcs) radar transmisyon ve elektromanyetik enerjinin geri dönüşü tarafından nesnelerin genellikle
doğrultusu ve uzaklığını tanımlayan radyo tarama ve menzil donanımı.
radar altimeter radar altimetre elektromanyetik dalgaların gönderilmesi ve geri alınması arasındaki zaman aralığının
ölçülmesi ile uçak uçuş yüksekliğinin belirlenmesinde kullanılan alet.
radar altitude radar yüksekliği- radar altimetresiyle belirlenen uçağın veya uzay mekiğinin yüksekliği, yani en yakın arazi
yüzeyinden olan gerçek mesafe.
radar chart radar (deniz/hava) haritası radarla kullanılmak için veya bu amaca uygun olarak düşünülmüş bir deniz/hava haritası.
radar clutter (jcs). radar gürültüsü istenen sinyallerin gözleriyle birlikte karıştırılarak gelen görüntü tüpünün yüzeyinde istenmeyen
sinyaller, yankılar ve görüntüler.
radar correlation - radar korelasyonu dünya yüzeyindeki detay ve arazi konumunun radar yansımasında kaydedilen sayısal verili,
gerçek zamanlı radar görüntüleri ile elektronik ilişkisi.hava navigasyonu ve kılavuz
sistemlerinin kontrolü ve düzetilmesi için konumlama bilgisi sağlamada kullanılır.
radar fix point sabit radar noktası verilen bir coğrafik alan için radar görüntüsünde bulunan en önemli yer detayı. bu detay radar
aksedici veya çevrelediği alanı parlak göstererek tamamen boşluğu aksettirici; örneğin;
kara/deniz veya gösteren/göstermeyen. sabit radar noktaları için veri konumlamasının
saptaması güzergah belirleme ve denizcilik sistemlerinin son güncellenmesi veya baskı amaçlı
işlemler için kullanılır.
radar horizon radar ufku radar anteninden dünya yüzeyine tanjant oluşturacak şekilde çıkan ışınların oluşturduğu
noktalardır.
radar intelligence item radar istihbarat maddesi aynı cins gibi görüntüsü o anda tam olarak tanınamayan fakat radar anlamı olan bir detay.
radar intelligence map. radar istihbarat haritası (rim) işık optik radar simülasyonu işleminde ve analitik tahmin üretimlerinde bir ara elemandır.
radar map radar haritası radar teknikleri uygulamaları için üretilen bir haritadır.
radar photography radar fotografisi- fotografik işlemlerin ve radar tekniklerinin bileşkesidir.elektriksel dalgalar önceden belirlenmiş
yönlere gönderilir ve yansıyan veya geri dönen ışınlar katot ışını tüplerde görüntülerin
hazırlanmasında kullanılır.tüplerdeki bilgilerin görüntülenmesiyle fotograflar alınır.
radar prediction categories - radar tahmin kategorileri geniş anlamda radar tahmini iki ana kategoriye ayrılmıştır: tecrübe tahmini ve analitik tahmin.
radar prediction formats - radar tahmin formatları radar tahminleri çok çeşitli formatlarda görünmektedir. en yaygın dört format ; nokta tahminleri,
kolon tahminleri, radar istihbarat haritaları ve 200 serisi hava hedef haritalarıdır.
radar prediction types - radar tahmin türleri her ana radar tahmin kategorisi üç çeşit tahmine bölünmüştür; tek hedef tahmini, her yönde
tahminler, her çeşit hedefe ilişkin tahminler
radar reconnaissance radar keşfi doğal araziyi belirleme ve düşman hareketleriyle ilgili bilgi elde etmede kullanılan radar ile
yapılan keşif.
radar reflectivity plate - radar yansıtıcı tabakası radar ışınlarının araziden geri dönmesini gösteren, radar eğiticileri tarafından kullanılan,
geçirgen plastik tabaka üzerinde radar yansıtıcı maddeleriyle yapılmış ölçekli, üç boyutlu
gösterim sağlayan yansıtıcı tabaka
radar reflector radar yansıtıcısı- radar sinyallerini yansıtmaya yarayan araç.
radar return analysis geri radar analizi kartoğrafik, fotoğrafik ve istihbarat güçlerinin bir analizinden geliştirilerek oluşturulan, radar
anlamlı analiz kodu (rasc) özel alan (sa) bilgisi, ve radar anlamlı güç hattı (rspc) bilgilerinden
oluşan maddeler.
radar return code. radar dönüş kodu (rrc) desibel radar erken uyarı sistemi temeline dayalı, her yönü içeren bir radar erken uyarısıdır ve
kesin hava hedefi haritaları üzerinde bir renk kodu ile ifade edilir.
radar roverage bir veya daha fazla radar istasyonu tarafından gözlenebilen bölgedir.
radar shadow radar gölgesi araya giren engeller nedeniyle, bir bölgeye ulaşamayan radar sinyallerinin oluşturduğu
durumdur.
radar sigrificance analysis radar anlamlı analiz kodu yüzey materyali/yüksekliği faktörleri ve renk kodlama sistemi tarafından çizimini temel olarak
code bayındır alanları ve diğer nesneler ve yapıların radar yansımalarının tek radar şiddet
kategorileri.
radar,synthetic aperture (sdr) radar suni açıklığı görüntü oluşturmak için optik veya sayısal olarak işlenebilir phase history film veya teybi
üretmek maksadıyla yararlanılan dopler etkisinin avantajlarını kullanarak aynı yer noktasından
çoklu dönüşlerin birleştirilmesi ile içinde suni olarak uzun veya etkili açıklık oluşturulan bir
radardır.
radial işınsal, radyal (fotogrametri)işınsal merkezden fotograf üzerindeki herhangi bir noktaya olan doğrultu veya
çizgi.
radial center radyal (ışınsal) merkez fotograf üzerinde çeşitli görüntü noktalarına olan doğruların çizildiği veya ölçüldüğü seçilmiş
nokta.asal nokta, nadir noktası, izomerkez veya ilave merkez, asıl nokta olabilir. işınlama
merkezi;merkez nokta olarak ta adlandırılır.
radial distorsion radyal distorsiyon objelerin mercek ekseninden çeşitli açısal mesafelerde buluşmaları ve bu yüzden farklı
büyültmelere tabi olmaları sebebiyle görüntü noktalarının radyal olarak görüntü alanı
merkezinden olan lineer yer değiştirmelerine denir.
radial line işınsal doğrultu (ölçme)dairesel eğri içerisindeki bir noktaya olan yarı cap çizgisi.eğer çizgi eğrinin dış
bükeyine kadar uzatılırsa,ışınsal doğrultunun uzantısı olur.
radial line intersection işınsal doğrultu kesişimi iki veya daha fazla ışınsal doğrultunun geçtiği veya kesiştiği nokta.
radial line plotter işınsal doğrultu çizicisi bknz. işınsal çizici
radial plot işınsal çizim bknz. ışinsal üçgenleme.
radial plotter işınsal çizici iki bindirmeli fotografın stereoskopik olarak görüntülenebildiği ve ortak alanlardaki planimetrik
detayların ışınsal doğrultu prensibi kullanılarak mekaniksel bir bağlantı yardımı ile harita
üzerine trasfer edilebildiği alet.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 83/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
radial triangulation işınsal üçgenleme her bindirmeli fotografın yaklaşık ışınsal merkezinden veya ışın merkezinden olan
(triyangülasyonu) doğrultuların,yatay kontrolde kullanıldığı analitik veya grafik fotogrametrik havai nirengi işlemi.
radyal çizim veya küçük kontrol çizimi olarak da adlandırılır.analitik yöntemlerle yapıldığı
zaman analitik ışınsal üçgenleme olarak adlandırılır.bir ışınsal üçgenleme analitik ön kelimesi
ise başlamıyorsa grafik olduğu kabul edilir.izomerkez veya nadir noktası gibi kesin terimlerle
belirtilmediği sürece, asal noktaya dayalı olduğu kabul edilir.
radiant energy yayılma enerjisi herhangi bir elektromanyetik radyasyon enerjisidir.bknz. radyasyon tanım 2.
radiation yayılma 1. (ölçme) bilinen bir noktadan itibaren istikamet ve mesafesi bilinen noktaların yerleştirilmesi
işlemidir.teodolit ile okunan azimut veya semt açısı olabilir veya alidat veya plançete
belirlenmiş grafik istikametler olabilir.mesafeler stadya ile kaydedilebilir veya ölçülebilir.
radio acoustic ranging radyo sesi ile mesafe ölçümü radyo ve sesin bileşimi ile mesafe belirleme yöntemidir.radyo sesin kaynaktan çıkışı ile alıcıya
varış zamanlarını belirlemek için kullanılır ve mesafe (su içinde) sesin kaynaktan alıcıya
ulaşma zamanı olarak tanımlanır.
radio beacon radyo yöntemi ile yön bulucu semt,istikamet veya yer tayini için kullanılan ayırıcı ve karakteristik sinyal yayan bir radyo
(jcs) göndermecidir.
radio direction finding radyo yön bulucu (jcs) kendi yaydıklarıyla kendi yönünün belirlendiği bir radyo istasyonu yeridir.
radio facility radyo kolaylık haritaları bknz. “rota deniz/ hava haritaları”.
radio fix rodyo fiks (jcs) yeri bilinen iki veya daha fazla gönderici istasyondan gelen radyo sinyallerinin yönünü
belirlemek suretiyle gemi veya hava araçlarının konumlandırılmasıdır.
radio interferometer radyo interferometresi radyo teknikleriyle astronomi gözlemleri ve uydu izlenmede kullanılan radyo frekanslarındaki
interferometredir.
radio navigation radyo navigasyonu (jcs) navigasyon sırasında ortaya çıkan engellerin ikaz edilmesinde veya konum veya yön
belirlemesinde kullanılan radyo yeridir.
radiometric camera calibration radyometrik kamera spektral kayıt özellikleri için kameranın kalibrasyonu.
kalibrasyonu
radiometric linearity radyometrik doğrusallık renk aralığında gri tonların ışık yoğunluklarına göre doğrusal oranlarda olması.
radiometric nonlinearity radyometrik doğrusalsızlık alıcıların sinyal/ses oranlarını sağlayan analog sayısal dönüşüm sistemi. burada sinyaller oranı
alıcı ortalama siyah sinyal değeri ile bunun siyah ses değerinin karesel ortalamasına
bölünmesiyle oluşan değer arasındaki farkın hesaplanmasıyla bulunur. aradaki yoğunluklar
ortalama beyaz rekransdan ortalama siyah referansa olan lineer temsilcilerdir. aradaki
yoğunluklar her renk kanalı için doğrusal tonlu değişim eğrisi kullanılarak temsil edilir. renkli bir
bileşenin gri değerler, o bileşen için kaynak yoğunluklarla doğrusal oranlarda değilse
sayısallaştırma işlemi esnasında hata oluşur.
radius vector yarıçap vektörü konumu belirli bir noktayı merkez noktaya birleştiren doğru (mesafe) ve yönüdür.bknz.
kutupsal koordinatlar.
radyo range findings radyo mesafe tayincileri (jcs) radyo yayınları (aynı veya başka bir dalga boyunda olduğundan bağımsız olarak) yardımıyla
cisimlerin mesafelerinin belirlendiği radyo yeridir.
radyo range station radyo mesafe istasyonu (jcs) eş sinyal bölgeleri üreten havada radyo navigasyon servisi içindeki radyo navigasyon yer
istasyonudur.gerekli zamanlarda bu istasyon bir gemi üstünede yerleştirilebilir.
random error rastgele hata kaba hata,sistematik hata veya priyodik hata olarak sınıflandırılamayan hatalardır.pozitif veya
negatif olabilen,genelde küçük ve sayısız hatalardır.tesadüfi hata;dikkatsizlik hatası olarak da
adlandırılır.
random error rastgele hata kaba hata,sistematik hata veya periyodik hata sınıfına girmeyen hatalar olup kısmen küçük
sayısak değerlerdir ve herbiri artı da olabilir eksi de.bknz. accential error,casual error.
random line rastgele doğru çıkış noktasından görünmeyen sabit noktalarına mümkün olduğunca yönlenmiş
doğrudur.kapanma hatası rastgele doğrunun azimutuna getirilecek düzeltmeyi hesaplamaya
ve hem de yerleştirilecek noktaların gerçek doğrudan kayıklıkların hesaplanmasına imkan
verir.
random microlenticular screen rasgele ekran sürekli tonlu görüntülerden yüksek çözünürlüklü baskı üretmekte kullanılan, belli bir ekran
açısına veya şekline sahip olmayan yüksek yoğunluklu yarım ton ekran.
random traverse rastlantısal travers birbirlerine göre konumlarını belirleyebilecek şekilde çıkış noktasından görülmeyen bir başka
gözlem noktasına gözlem traversidir.
range kenar 1.(jcs) bilinen bir nokta ile hedef nokta arasındaki uzunluktur.2. verilen bir nicelikler kümesinin
minimum ile maksimumu arasındaki farktır.bknz. distance.3. aynı hattaki bir veya daha fazla
cisimdir.bu cisimler için aynı doğrultudalar denir.4. birbirlerinin kuzey güney doğrultularında
bulunan kasaba sınır hattı serileridir.5. hidrografik ölçmelerde seslerin tanınmasında kullanılan
ve konumları bilinen çok iyi tanımlanmış hatlardır.
range marker range marker zamanı bazlı radyal ekranlar tarafından beslenen tek bir kalibrasyon noktasıdır.zaman bazının
rotasyonu kalibrasyon noktasını, konum planı göstergeci üzerinde çember olarak gösterir.
range finder kenar bulan bir gözlem noktasından üzerinde alet kurulmayan diğer noktalara, paralaks prensibini
kullanarak, mesafe bulmaya yarayan bir alet.
range line sınır hattı bir kasabanın kuzey güney istikametinde uzanan sınırdır. bknz. kasaba sınır hatları (township
line).
range only correlation system yalnızca korelasyon sistem her hava koşulunda iki radar görüntüsünü kıyaslayarak onun durumunu tanımlamak için menzil
(rocs) menzili bilgisini kullanan terminal rehber sistemi.
range pile range pile deniz gözlemleri için rehber olarak hizmet eden herhangi bir direk.
range pole kenar mirası bknz. range rod.
range rate data mesafedeki değişim verisi hareket eden bir cismin mesafesindeki değişim hızını ölçen bir alet tarafından toplanmış
bilgidir.
range resolution mesafedeki değişim verisi (jcs) bir anten tarafından farklı uzunluklarda ve aynı istikamette bulunan yansıtıcı cismi ayıran bir
radar donanımının kabiliyetidir. kabiliyet ilk olarak kullanımdaki etki uzunluğu ile ölçülür.
range rod kenar mirası genellikle kırmızı ve beyaz gibi kontrast renkler kullanılarak 1 ayak aralıklarla boyanmış 6 ile 8
ayak uzunluğunda ince uzun tahta veya metal çubuktur. genellikle traversin sonunu gösteren
bir işaret olarak kullanılır.line rod; lining pole; range pole; ranging pole; sight rod olarakta
isimlendirilir.
range signal kenar işareti hidrografik bir gözlem sırasında mesafe uçlarını tanıtmak ve işaretlemek için kullanılan bir
mira, bayrak veya benzer cisimlerdir.
ranging data kenar ölçüsü istenen bir cisme mesafe ölçen bir alet tarafından toplanan bilgidir.
ranging pole kenar ölçer mira bknz. range rod.
raster raster 1. katod ışın tüplü (crt: catode ray tube) ekranlarda genellikle bir görüntünün değişen
yoğunluklarda paralel çizgilerden ve yatay şekillerden oluşan görüntüsüdür.2. bir alanı
kaplayan , hücrelerden oluşturulan düzenli gridlerdir.
raster format raster format bknz. raster veri yapıları
raster lines raster çizgileri katod işın tüpünden (crt-cathode ray tube ) gelen tarama ışınlarının oluşturduğu çizgilerdir
raster map product (rmp) raster map product (rmp) dma’ in adrg tanımlamaları veya bir üretim programı gibi şartları bulunmayan , raster taranmış
harita ve uydu görüntüleri için kullanılan genel bir terimdir; tec’in adrg-s ürününü kapsamaz.
raster product standrt(s) ( rps) raster ürün standartları raster veri yapıları, sayısallaştırma şekilleri, depolama formatları ve bölümleme şemaları gibi
konuların kullanıcılar tarafından oluşturulan standartlardır. raster data structure raster veri
yapısı - mc&g verilerinde, veri noktalarının satır ve sütünlarının bir matriks ile karekterize
edilerek gösterilmesi metodudur. bu veri noktaları (taranmış harita ve uydu görüntülerinde

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 84/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
piksel diye adlandırılır) o noktada bazı değerleri temsil ederler, aynı zamanda o noktanın
coğrafi değerleri de belirlenir. raster veri yapıları, tipik olarak gridlenmiş verileri, taranmış
uydu görüntülerini , harita ve planları ( mc&g grafik verileri ) bilgisayar ortamında tutmak için
kullanılırlar.
raster to vector rasterdan vektöre hücrelerde (cell) oluşan görüntüleri, poligon ve çizgiler ile tanımlanabilen şekle getirme
işlemidir.
ratio print nisbi oransal baskı fotografik büyütme veya yeniden üretimden dolayı ölçeğin değiştiği bir baskı.
ratiograph oran çizelgesi bknz. “oran ölçer”.
ratiometer oranölçer fotograf ile mozaik arasındaki matematiksel ilişkiyi çözmede yardım etmekte kullanan alet.
kalibre edilmiş yazıcıdan yapılabilecek düzeltilmiş baskılar için matematiksel formüller yardımı
ile ölçek oranlarını belirler.
rational horizon rasyonel ufuk bknz. gök ufku.
rationalisation method rasyonalizasyon metodu kamera istasyonlarındaki dönüklük açılarının değişimlerini kullanılan aletlerdeki sınırlama
faktörlerini dikkate alan ve bu verilere dayalı ortalama projektör dengelemeleri sağlayan
karşılıklı yöneltme tekniği
ray of light işık işını düzgün bir hat boyunca hareket eden basit bir ışık elemanının geometrik konsepti.
ray of the light ışık ışını bir doğrultuda yayılan ışının ve optik bir sistem içindeki bir ışığın analitik olarak izlenmesinde
kullanılan sonsuz küçüklükteki çarpı bölümlerinin bir elemanının geometrik olarak ifadesidir.
ray tracing işın hesabı optik bir sistemden geçen ışık ışınının izlediği yolun trigonometrik yapısı.
raydist kenar ölçer elektronik uzunluk ölçme sisteminin geleneksel ismidir. eş zamanlı ekiplerin ve kenar kenar
operasyonuna muktedir bir görüş hattı sistemi olup bir veya daha fazla hava ve kara araçlarıyla
eş zamanlı çalışan iki baz istasyonundan sürekli uzunluk bilgisi üretir.
realtime math model anında matematiksel model bir görüntü bölgesi için üç boyutlu cisim koordinatlarının görüntü koordinatlarını tanımlayan
eşitlikler seridir.
recall (digital) geri çağırma(sayısal) bir önceki kodlanan komutu geri çağırma (yükleme) işlemidir.
recast recast harita graticule’unun coğrafi koordinatları uygun bir şekilde değiştirmek suretiyle haritayı bir
datumdan diğerine çevirmektir.
receiver alıcı 1.(pendulum)içinde pendulum asılı ağır metal bir kutudur ve gravite yoğunluğunun ölçülmesi
sırasında ek bir donanım yerleştirilir. 2. (uydu gözlemleri)bir anten bir preamplifier bir
işlemci,bir osilatör,bir çıkış ünitesi ve güç sistemi bileşenlerinden oluşan deniz seyrüsefer uydu
sisteminden yayınlanan sinyalleri almak için gerekli alıcıdır.
reciprocal bearing karşılıklı semt bknz. geri semt (back bearıng) tanım 1.
reciprocal leveling karşılıklı kot taşıma hataları elimine etmek maksadıyla bir gözlem hattının iki ucunda gözlenen düşey açılar
kullanılarak trigonometrik kot tayinidir.
reciprocal observations karşılıklı gözlemler trigonometrik kot tayini için bir gözlem hattının iki ucunda yapılan düşey açıda olduğu gibi hem
ileri ve hem de geri ikisi beraber olacak şekilde yapılan gözlemlerdir.
reciprocal vertical angle karşılıklı düşey açı yerin eğikliğinden ve refraksiyon etkisinden doğan hataları kısmen de olsa elimine etmek için
yapılan trigonometrik kot tayininde bir hattın iki ucunda ölçülen düşey açıdır.
reclassify (digital) tekrar sınıflama (sayısal) varolan verilerin sınıflandırılmasını değiştirme işlemidir.
recognition tanıma hava yorumunda bir objenin doğru kimliğini bulma eylemi.
recompilation yeniden derleme bir haritanın yeni bilgilerle üretilmesi işlemi. genellikle, bir haritanın yeniden derlenmesi,
detayların yatay konumlarındaki önemli değişiklikleri, düşey değerlerin güncelleştirilmesini,
planimetrik verilerdeki gelişmeleri veya bu faktörlerin çeşitli birleşimlerini içerir.
reconnaisance map keşif haritası keşif haritalarından ve diğer güçlerden elde edilen verilerden basılmış sonuçlar.
reconnaissance (jcs) keşif görerek gözlem, veya diğer tarama metodlar tarafından düşmanın veya potansiyel düşmanın
faaliyetleri ve güçleri hakkında bilgi elde etmek; veya belirli bir alanın iklim, su veya arazi
karakteristikleri ilgilendiren verinin korunması için üstlenilen bir görev. bknz. aerial
reconnaissance; hydrographic reconnaissance; radar reconnaissance; triangulation
reconnaissance.
reconnaissance photography keşif fotoğrafçılığı bombalama sonuçları veya düşman hareketleri, yığınakları, faaliyetleri ve güçleri konusunda
(jcs) sonuç bilgi elde edebilmek amacıyla çekilmiş fotoğraflar.
reconnaissance sketch keşif resmi keşif haritasına benzeyen fakat bazı harita elemanlarından yoksun olan çizim.
reconnaissance survey keşif ölçümü genellikle hızlı yapılan ve nispeten düşük maliyeti ilk araştırma. elde edilen bilgi, belirli bir
miktara kadar, keşif haritası veya resmin formunda kayıt edilir.
recontructed imagery - yeniden oluşturulmuş görüntü film baskı cihazı ile işlenmiş sayısal görüntü verisinden filme türetilmiş görüntü.
recording statoscope kayıt statoskopu- hava kamerasıyla senkronizeli olarak çalışan deklanşörlü kayıt kamerasıyla teçhizatlandırılmış
statoskop (statoskoptaki görüntü her bireysel çatıda kayıt edilmektedir.)
recover Keşif (ölçme) bir ölçme istasyonuna gidip işaretin belirtilen işaret ve yerinde olup olmadığı kontrol
edip tanımlarını yenilemektir.bu terim keşfin doğasına veya tipini belirtmek için (nokta keşfi,
istasyon açı keşfi gibi)kullanılır.
recovered control keşif maksatlı kontrol bknz. keşif (recover).
recovery of station istasyon keşfi bknz. keşif (recover).
rectagraver kazıma aleti işlem esnasında kazıma yapacak yüzeye oturtulan ve kazıma esnasında sadece kazıma
kolunun hareket ettiği bir kazıma aletidir.
rectangular chart dikdörtgen harita dikdörtgen projeksiyonlu bir harita.
rectangular coordinate plotter karesel koordinat çizici bknz. , coordinatograph
rectangular coordinates dörtgen koordinatlar eksenleri birbirine dik ve kesişen herhangi bir sistemdeki koordinatlardır.
rectangular map projection dikdörtgen harita projeksiyonu paralellerin aynı aralıklarla bölündüğü silindirik bir harita projeksiyondur.
rectangular polyconic map dikdörtgen çok konili harita tam doğru ölçeğe bölünmüş bir standart paraleli temsil eden bir çizgisiyle, değiştirilmiş bir
projection projeksiyonu polikonik harita projeksiyonudur. coğrafi meridyenleri temsil eden çizgiler bölünme noktaları
boyunca geçer ve coğrafi paralelleri temsil eden çizgileri keserler.
rectangular space coordinates dörtgen uzay koordinatları bir merkez noktada birbirine dik üç eksenle tanımlı bir sistemde bu üç eksen seti ile belirtilen
orijine dik mesafelerdir.fotogrametride, uzay koordinatları da ölçü koordinatları olarak bilinir, bir
noktanın bir yer sistemindeki yatay koordinatları x ve y koordinatları, yer sistemine yüksekliği
ise z koordinatı olarak tanımlanır.uzay koordinatları (air coordinates) olarak da bilinir.
rectangular survey rectangular surveys meridyen prensibi ile dik açılarla kesişen bir baz hattı ile bölümlü bir gözlem sistemidir, kesişim
terimi arazinin herbiri 36 bölüm içeren eşit boyutlarda kasabalara ayrılan kasabaların ilk çıkış
noktasını ifade etmektedir.
rectification Rektifikasyon fotogrametride dönük veya eğik fotoğrafın yatay refarans düzlemi üzerine projeksiyon
işlemi.(her ne kadar bu işlem temelde hava fotograflarına uygulansa da,harita deformasyonu
düzeltmelerine de uygulanabilir.)bknz. analitik yöneltme;deneysel yöneltme;grafik
rektifikasyon;çok safhalı rektifikasyon;optik rektifikasyon;kağıt kolon metodu;nokta yakalama
metodu;dönüşüm.
rectified altitude - düzeltilmiş yükseklik bknz. belli yükseklik
rectified print düzeltme baskısı orijinal negatifte eğiklik sapmalarının ortadan kaldırılarak istenilen ölçeğe getirilen bir
fotoğraftır.
rectifier Düzelteç bir hava fotoğrafı negatifindeki eğriliği elimine etmek amacıyla geometrisi değişken olan, özel
olarak dizayn edilmiş (tasarlanmış) bir projeksiyon baskı cihazıdır. iki tipi vardır. birisinde,
düzeltme merceklerinin optik eksenleri müşterek referans veya cihazın ana istikametidir.
diğerinde ise, negatifteki ana (esas) nokta ile düzelteç mercekleri arasındaki çizgi müşterek

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 85/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
referanstır.
rectifying camera düzeltici kamera bknz. düzeltici
rectifying latitude düzeltilmiş enlem büyük daire yayı uzunluğu elipsoitteki meridyen yayı uzunluğuna eşit olan küre üzerindeki
enlemdir.düzeltilmiş enlem jeodezi ve kartoğrafya problemlerinde kullanılan ilave bir enlemdir.
rectifying printer düzeltme baskı cihazı bknz. “ düzelteç”.
rectoplanigraph Rektoplanigraf düşey konumda yerleştirilmiş düşey fotoğrafları kullanan ve planimetrik haritaların
hazırlanmasında kullanılan alet.
red light readable map kırmızı ışıkta okunabilir harita gece operasyonlarında bir tankın veya uçağın içinde özel ışıklandırmayı gerektirecek şartlarda
okunabilecek, özel mürekkeplerle basılmış bir harita.
reduced gravity indergenmiş gravite ölçülen gravitenin gravite indirgeme yöntemlerinden herhangi biriyle jeoid veya başka referans
yüzeylere indirgenmiş hali.
reduced latitude indirgenmiş enlem bknz. parametrik latitude.
reduction factor indirgeme katsayısı bknz. scale of reproduction.
reduction printer bknz. diapozitif printer
reduction to center merkeze indirgeme 1.eksentrik bir noktada gözlem doğrultuya veya eksentrik sinyale bulunması gereken yerde
gözlenmesi gereken değeri elde etmek için getirilen düzeltme.2.(astronomi) zaman denklemini
bulmada kullanılan değerlerden bir tanesi.
reduction to ellipsoid elipsoit üzerine indirgeme ortalama topoğrafik yüzeydeki ölçülmüş yatay mesafeyi ilgili elipsoit üzerindeki mesafeye
çevirmek için eklenen veya çıkartılan düzeltme.indirgemede kullanılan yükseklik, deniz
seviyesine indirgemede kullanılan yükseklikten jeoid yüksekliği kadar farklıdır.
reduction to sea level deniz seviyesine indirgeme yeryüzünde ölçülen yatay mesafenin, ortalama deniz seviyesine indirgenmesinde uygulanan
düzeltme.
reduction to the meridian meridyene indirgeme meridyen geçişinde yüksekliğini bulmak için, bir cismin gözlemcinin astronomik meridyene
yakın bir anda gözlenen yüksekliğine bir düzeltme getirilmesi işlemidir.
reference datum referans datumu diğer büyüklüklerin ölçülebileceği bir boz veya referans olarak kullanılan herhangi bir datum,
düzlem veya yüzeyin genel adı.
reference direction referans doğrultusu diğer doğrultuların karşılaştırılmasında bir baz (temel)olarak kullanılan doğrultu.
reference ellipsoid referans elipsoidi bknz. reference spheroid.
reference grid referans gridi bknz. grit.
reference level referans düzeyi bknz. datum level.
reference line referans çizgisi diğer büyüklüklerin ölçülmesinde referans görevi yapan herhangi bir hat (çizgi).datum çizgisi
olarak da bilinir.
reference mark referans noktası ölçüm istasyonuna yakın ve ve ana hassas doğrultu, mesafe ve yükseklik farkları ile
ilişkilendirilmiş ilave kalıcı nokta.
reference meridian referans meridyeni bknz. local meridyen.
reference monument referans objesi bir köşe noktası inşa edilemediğinde veya inşa edilse bile semtleriyle bunu tamamlayan ağaç
ve objelerin bulunmadığı durumlarda kullanılan tamamlayıcı bir demir kazık veya kaya
parçasıdır.
reference plane referans düzlemi bknz. datum level.
reference point referans noktası bknz. datum point.
reference signal referans sinyali telemetri (uzaklık ölçme)’de veri taşıyan dalgalarla mukayese sonucu zaman, faz, frekans farkı
veya başka değerlerin veya büyüklüklerin ölçülmesinde kullanılan sinyal (dalga).
reference spheroid referans elipsoidi boyutları, jeoidin boyutlarına oldukça yakınsayan teorik şekil; kesin boyutları ilgili yeryüzü kısmı
düşünülerek belirlenir.referans elipsoid olarak da isimlendirilir; referans sferoidi. bknz. world
geodetic system.
reference station referans istasyon gelgit hareketleri ve bunların anlık geçerli sabitlerinin gözlemlerle belirlendiği ve ara
noktalardaki devamlı gözlemlerin mukayasesi için standart olarak kullanılan bir yerdir.
reflected ray yansıtılmış ışın bir yansıma noktasından dışarı doğru giden ışın.
reflecting prism yansıtan prizma ışık demetini iç yansıtma ile saptıran prizma.pratik olarak fotogrametrik aletlerde kullanılan
bütün prizmalar bu tiptedir.
reflecting projector yansıtan projektör fotoğraf, harita ve diğer grafik görüntüleri bir kopyalama masasının üzerine yansıtmaya
yarayan cihazdır.yansıtılan görüntününün ölçeği projektör alçaltılıp yükseltilerek veya bazı
modellerde kopyalama masası bu şekilde kullanılarak değiştirilebilir.bu sonraki modeller
kopyalama masasının x ve y yönünde hareket ettirilerek hava fotoğraflarındaki film
distorsiyonunun kontrol altında tutulmasını sağlarlar.
reflection sapınç bir enerji ışınının, ışığın yayılma hızlarının değişik olduğu bir ortamdan diğerine geçerken
hareket doğrultusundaki değişmedir.bknz. angle of incedence; angle of refraction; astronomik
refraction; atmospheric refraction; coastol refraction; coefficient of refraction; electronic
refraction;horizontal refraction; lateral refraction; refracted ray; refraction angle; refraction line;
snell’s law of refraction; terrestrial refraction.
reflector constant reflektör sabiti ışığın cam içerisindeki hızı havaya nazaran daha yavaş olduğundan, cam reflektör
kullanıldığında ölçülen mesafenin indirgeme miktarıdır. bu sabit aynı zamanda ışıgın yansıyan
prizma düzlemi ile reflektör merkezleme noktası arasındaki uzaklığada ihtiva eder.
reflight tekrar uçuşu kusurlu veya kaybolan fotoğrafların oluşturduğu boşlukları doldurup fotoğrafları emniyete
almak amacıyla aynı rotada yapılan başka bir uçuş.
refraction displacement refraksiyon yer değiştirmesi atmosferik refraksiyon nedeniyle görüntülerin radyal olarak fotograf nadirinin dışına doğru yer
değiştirmesi. nadir doğrultusu etrafında refraksiyonun simetrik olduğu kabul edilir.
refraction line refraksiyon çizgisi ölçüm esnasında sadece atmosferik refraksiyon etkisiyle görülebilen görüş çizgisi.
regional gradient bölgesel gradyent bknz. regional gravity.
regional gravity bölgesel gravite gravite araştırmalarında, olası yapılardan ziyade daha derinlerdeki yoğunluk düzensizliklerinin
gravite anomolilerine olan katkıları ölçmelerin temelini oluştururlar.bknz. regional grodient.
register (jcs) kopya tayini üretimin her safhasında, bir kompozit görüntünün bileşenlerinin, diğer bileşenlere göre yerinin
doğru olmasıdır.
register hole punch Kopya deliği bknz. , prepunch register system
register marks kopya işareti orijinal kopya üzerine işaretlenen küçük çarpı işaretleri, daireler veya diğer şekiller. bu şekiller
sayesinde orijinal kopyanın röprodüksiyonunda kalıpların ayarlanması ve uygunı etki bırakmak
için rölatif konumların ayarlanması yapılır.
register trials düzenli (sistematik) hata plastik rölyef haritaları oluşturmada bireysel modeller için gerekli olan sıcaklığın süresi veya
kısmi vakum derecesi gibi bileşenleri tesbit etmek için yapılan testler
registration ticks bknz. register marks
regreession of the nodes düğüm noktalarının geri hareketi birçok düğüm noktasının hareket yönünün ters istikametinde precessional hareketidir.
regular error kopya denemeleri bknz. sistematik hata.
regular error sistematik hata bknz. systematic error.
relational data base ilişkisel veri tabanı satır ve sütünlardan oluşan, en az bir tablo içeren veri tabanıdır. veri tabanındaki tablolar iki
veya daha fazla tabloda ortak olarak bulunan en az bir sütun adı ile birbirleriyle ilişkilendirilir.
relative accuracy rölatif doğruluk 1.(genel) bir noktanın diğerine göre konumsal yöneltmesindeki rastgele hataların
belirlenmesidir.2.(şekil özellikten özelliğe) bir nokta özelliğin diğer bir özelliğe göre konum
doğruluğunun belirlenmesinde rastgele hatalara dayalı bir doğruluk değerlendirmesidir.
3.(şekil,özellikten özellige) bir nokta özelliğin diger bir özellige göre konum doğruluğunun
belirlenmesinde rastgele hatalara dayalı bir doğruluk değerlendirmesidir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 86/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
relative aperture relatif açıklık- fotografik merceğin giriş merkezindeki çap ile eşit odak uzaklığı arasındaki oran f4.5, vb. gibi
gösterilir. açıklık oranı, açıklık noktası, diyafram noktası, f sayısı, mercek hızı, nokta, nokta
sayısı olarak da adlandırılır.
relative coordinate system rölatif koordinat sistemi inersiyol koordinat sistemine göre hareket eden herhangi bir koordinat sistemi.
relative deflection rölatif çekül sapması bknz. astrogeodetic deflection.
relative direction rölatif doğrultu belli bir noktadan itibaren açısal mesafe olarak ifade edilen yatay doğrultu.
relative distance rölatif mesafe belirtilmiş bir referans noktasına olan bağıl mesafe, özellikle hareket esnasında.
relative error of closure rölatif kapanma hatası toplam kapanma hatasının traversin toplam uzunluğuna bölümüyle elde edilen bir değer,
çoğunlukla bir’e eşit sayaç’a sahip bir kesirle ifade edilir.1/1,540.ölçmenin doğruluk derecesinin
tespitinde kullanılır.
relative gravity bağıl gravite gözlemci ile referans istasyonu arasında gravite farkı aletleriyle (gravimetre, relative sarkaç)
belirlenen gravite.
relative motion bağıl hareket bknz. apparent motion.
relative movement rölatif yer değiştirme bir cismin diğer bir cisme göre bağıl hareketi.bu ifade genel olarak uzay cisimlerinin haricindeki
cisimler bağıl hareketi için kullanılır.
relative orientation rölatif yöneltme bir fotoğraf çiftindeki çekim anındaki geometrik koşulların tekrar oluşturulması (analitik olarak
veya fotogrametrik kıymetlendirme aletlerinde).kıymetlendirme aletinde, bu işlem projektörlerin
sistematik kayıklık ve dönüklük hareketleriyle gerçekleştirilir.bu işleme ayrıca y paralaksının
giderilmesi de denir.bknz. absolute orientation (mutlak yöneltme) vertical deformotion (düşey
deformasyon).
relative pendulum rölatif sarkaç iki ayrı istasyonda bulunan sarkaçların periyot farkları yoluyla bağıl gravite ölçen bir cihaz.
relative position rölatif konum bir nokta veya özelliğin sabit veya hareketli noktalar veya özelliklere göre bağıl konumudur.
relative relief bağıl yükselti (engebe) herhangi bir bölgedeki arazinin en yüksek ve alçak noktalarının yükseklikleri (rakımları)
arasındaki ilişki. en yüksek ve alçak noktalar arasındaki fark bağıl yükselti (engebe, engel)
genişliğidir. değişik tip haritalar bunu göstermek için tasarlanmıştır. genellikle bir harita
üzerindeki alan gridlenir, her bir grid karesinde bir genişlik değeri bulunur. ve bu değerlerin
dağılımını gösteren bir grafik veya bir nokta haritası üretilir.
relative setting karşılıklı ayarlama eğik fotografların tilt analizinde,ortak pozlama istasyonundan,düşey fotografların asal
noktasından ve karşılıklı eğik fotografların asal noktasından geçen iki düzlem arasındaki açı.
bu açı düşey fotografta iki izometrik hat (izohat)arasındaki açı olarak veya düşey fotografın
asal noktasından iki izometrik hatta çizilen dikler arasındaki sapma açısı olarak ölçülür.
relative swing karşılıklı salınım eğik fotografların tilt analizinde, düşey fotograf düzlemi ile karşılıklı eğik kameranın kendi
ekseni etrafındaki dönüklük açısı.bu açı,eğik fotograf üzerinde izohat ile ön (fore) ve arkadaki
(aft ) ölçü markalarını birleştiren hat arasında ölçülür.
relative tilt karşılıklı omega herhangi bir datumu referans almaksızın iki düşey fotografın bindirmesi arasındaki açısal ilişki.
releasability code letter yayınlanma kod harfi belli haritaların belli kullanıcılara yayınlanma hakkını veren tanıtım numarasının önüne gelen
kod harfi.
reliability diagram güvenirlilik diyagramı bazı mc & g ürünlerinde yatay ve düşey doğruluğu ve bilgilerin tarihini gösteren bir diyagram.
relief yükselti yeryüzü üzerindeki detayların ve yükseklik farklarının harita üzerinde münhani (eş yükselti
eğrileri), renk kademeleri veya gölgeleme ile gösterilmesi.
relief displacement arazi engebe sapması bir fotoğrafta, benzer şekildeki arazi şekilleri arasındaki yükseklik farklarından kaynaklanan,
nadir noktasından yarıçapsal sapma. ayrıca bknz. “yükseklik yer değişimi”.
relief distortion arazi yükseklik distorsiyonu bknz. “ arazi engebe sapması”.
relief model arazi modeli bir cismin veya arazi parçasının üç boyutlu gösterimini ifade eden ve her hangi bir boyutta ve
malzemeyle yapılmış genel bir sınıflamadır.
relief stretching yükselti oluşturma bknz. “ hiperstereoskopi”.
relocatable target assessment hareket edilen hedef tespit -dma’in, yolları, demiryollarını, bitki durumunu, yüzey drenajlarını ve üç ayrı levelda tutulabilen
data (rtad) verileri ve birleştirilebilen sınırlı yüzey bilgilerini gösteren ,tematik bilgiler için hazırlanmış, öznitelik
bilgileri ve sembolleştirilmemiş sayısal bilgi setidir. üç levelin hepside yükseklik, eğim ve görüş
analizi için dted düzey-1 verisini kullanır ve elektro-optik veya multispekral görüntü ürünleri ile
kullanılırlar.rtad potansiyel hedef yerlerini tespit etmek için kullanılır.
remote sensing uzaktan algılama bir kayıt cihazı ile çalışılacak obje veya olay ile ilgili fiziksel veya yakın temas olmadan, bazı
öznitelik bilgilerinin toplanması veya ölçülmesi.bazen mor ötesinden radyo dalgaları bölümüne
kadar olan dalga boyları arasında veri toplama işlemi ile sınırlandırılır.
remote station uzak istasyon bknz. ara istasyon
repeatability tekrarlılık yılın değişik zamanlarında, farklı operatörlerle, farklı fakat eşit doğruluklu ölçüm aletleriyle aynı
işlem adımları uygulanarak yapılan testlerle belirlenen, bir aletin doğruluk değişiminin bir
ölçüsüdür.
repeating instrument tekrarlamalı alet bknz. repeoting theodolite.
repeating theodolite tekrarlamalı teodolite ardışık açı okumalarının bir bölümdairesi üzerinde toplanabildiği ve bölüm dairesi üzerindeki
en son okumanın bütün okumaların toplamını verdiği özel tasarlanmış bir teodolittir.double
center (iki merkezli teodolit) veya repeating instrument (tekrarlı alet) olarak da isimlendirilir.
repetition of angles açıların tekrarı aynı açının bir seri ölçüsünün tekrarlamalı teodolitinin yatay dairesi üzerinde veya ölçmecinin
karnesi üzerindeki toplamıdır.
replace değiştirme belirli bir veri elemanının varolan bütün bilgilerini yeni bir veri elemanı ile değiştirme işlemidir.
representative fraction (rf) temsili kesir (jcs) bir haritanın ölçeğinin kesirle gösterimi. (harita üzerindeki birim uzunluğun, arazi üzerinde
ölçülen uzaklıkla olan ilişkisi). bknz. “ kesirli ölçek”.
representative pattern temsili örnek 1.dünya yüzeyinden derlenen bir alanın yüzeyinin tam olarak tasviri. 2. benzer özelliklerin
yoğun olduğu grubun seçimi ve tasviri.
reprint tekrar baskı mevcut olan bir baskının üzerinde hiç bir değişiklik yapılmadan ilave miktar (depo noksanını
tamamlama) olarak üretim işlemi.
reproducible tekrar üretilebilir kopya edilebilir özelliği olan ana kalıp. negatif veya pozitif olabilir.
reproduction tekrar üretim (röprodüksiyon) 1.orijinal çizimden kopya baskıya kadar yer alan bütün işlemlerin toplamı. 2. herhangi bir tekrar
üretim işlemlerinden biriyle orijinal çizimin kopyası.
reproduction material tekrar üretim materyali (jcs) genelde her tabaka için film veya cam üzerinde bulunan negatif veya pozitif formlarındaki
materyal, bu sayede kara veya hava haritası tekrar çizilmeden üretilebilir.
reproduction positive mold tekrar üretim pozitif kalıp plastik engebe haritasına şekil veren ve emme delikleri bulunan pozitif kalıp.
reproduction ratio tekrar üretim oranı bknz. “tekrar üretim ölçeği”.
reproduction scale. tekrar üretim ölçeği üretilmiş veya üretilecek olan kara veya hava haritaları için ölçek. yayın ölçeği diye de
adlandırılır.
repromat Repromat bknz. “yeniden üretim materyali”.
resampling (digital mapping) örnekleme (sayısal harita) bir raster görüntüyü belirli bir ölçek ve projeksiyona getirmek için kullanılan bir tekniktir.yaygın
örnekleme teknikleri sıfırıncı derece (nearestneighour), birinci derece (bilinear enterpolasyon)
ve kübik spline yöntemleridir.
rescale Ölçeklendirme bazı parametre ve değerlerin kullanıcıya daha anlamlı gelecek şekilde düzenlenmesidir.
reseau Ölçek camı kıymetlendirme aletlerinin kalibrasyonu için ve film distorsiyon kalibrasyon değerlerinin elde
edilmesinde odaksal düzlem tabakası olarak kullanılan grid çizgilerinin çok doğru bir şekilde
üzerine çizilmiş olduğu cam tabaka.
resection Kestirme 1.konumları bilinen karşılıklı en az üç noktaya yapılan üç doğrulutunun kesiştirilmesiyle grafik
veya analitik olarak konumun belirlenmesi. 2.(ölçme) konumları bilinen nokta istasyonlarına

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 87/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
yapılan gözlemlerle ölçüm istasyonunun yatay konumunun belirlenmesi. aynı zamanda
bulunulan istasyona diğer istasyonlardan çizilen çizgi. 3.(fotogrametri) harici koordinat
sisteminde kameranın veya o kamerayla çekilen fotografın yüksekliği ve/veya konumunun
belirlenmesi. üç nokta metodu olarak adlandırılır. bknz. kesişme.
resection station - kestirme istasyonu kestirme metotlarıyla yerleştirilmiş istasyon
residual Düzeltme bir büyüklükten başka bazı büyüklülerin çıkarılmasından sonra geriye kalan büyüklüğü
gösteren genel bir terimdir. bir çok alanda ortaya çıkar. örnek : bir değişkenin gerçek
değerinden gözlenen değeri çıkarıldığında kalan farka bir düzeltme(residual) denir. buna
hata(error)'da denir. benzer şekilde, eğer matematik model bir data kümesine uydurulursa,
gözlemlerin model değerlerinden olan farklarına da düzeltme denir.
residual deviation sapma düzeltmesi ayar ve düzenlemeden sonra manyetik pusuladaki sapma.
residual error hata düzeltmesi bir seri gözlemler içindeki bir büyüklüğün herhangi bir değeri ile sistematik hatalardan
arındırılmış dengeleme sonrası elde edilen aynı büyüklüğün kesin değeri arasındaki
farktır.sıkça, bir gözlem değeri ile istatistik olarak geçerli bütün gözlemlerin ortalaması
arasındaki fark olarakta kullanılır.bknz. error residual.ikinci terim genel olarak özel
hesaplamalarda gerçek değeri ifade etmek için kullanılır.
residual gravity gravite düzeltmesi gravite incelemelerinde bölgesel gravitenin bazı çeşitlerinin uzaklaştırılmasından sonra geriye
kalan gravite etkisinin bir parçası, genellikle bağıl küçük veya toplam gözlenmiş gravite
alanının lokal anomali bileşenidir.
residual paralax paralaks düzeltmesi bagıl yöneltme yapıldıktan sonra modeldeki geriye kalan küçük miktardaki y- paralaksıdır.
resolution çözünürlük 1. rastert uygulamalarda, çözünürlük birim uzunluktaki piksel sayısıdır. 2. özel koşullarda
algılayıcı sistem tarafından ayırtedilebilen en küçük detayın büyüklüğü 3. algılayıcı sistem
tarafından tesbit edilebilen eşlenik iki özellik arasındaki minumum mesafe veya özelliğin en
küçük boyutu.4.gravite ve manyetik araştırmalarında ölçülen bazı büyüklüklerde gravitenin
düşey bileşeni gibi iki veya daha fazla birbirine yakın fakat ayrık bozucu cisimlerin göstergesi.
resolution in bearing azimut ayırım gücü aynı mesafe ve yükseklikteki nesnelerin yatay açısal mesafe şeklinde ifade edilen tespit
edilebilen minumum ayrılığı.
resolution in elevation yükleklik ayırım gücü aynı mesafe ve azimmutdaki nesnelerin düşey açısal mesafe şeklinde ifade edilen tespit
edilebilen minumum ayrılığı.
resolution in range mesafe ayrım gücü aynı görüş hattı üzerindeki neslerin aralarındaki mesafe şeklinde ifade edilen tespit edilebilen
minumum ayrılığı.
resolving power çözümleme gücü görüntüde ayrık çizgiler olarak görülebilen milimetre başına düşen azami çizgi sayısı olarak
kullanılan ve görüntüleme sistemindeki tanımın matematiksel ifadesi.
resolving power target çözünebilir güç hedefi fotografik, optik ve elektro optik sistemlerin değerlendirilmesinde kullanılan hava test haritası.
özel geometrik işleme uygun muhtelif ölçülerde, sınırlı çizgiler kareler ve daireler içeren bir
tasarım.
responder Alıcı genel olarak elektrik veya elektromanyetik sinyalin alındığını gösteren alet.
responsor Sinyal alıcı transponder den gönderilen sinyalleri alan ve görüntüleme sistemini besleyecek uygun çıktı
üreten bir radyo alıcısıdır.
restitution Onarma görüntülerin fotograflarda gözüken objelerin gerçek planimetrik konumlarının belirlemesi işlemi.
hem dönüklük hem de rölyef yer değiştirmesinden kaynaklanan distorsiyonu düzeltir.
restoration nokta ihyası önceki bir ölçmeye ait hatların veya köşe noktalarının yenilemek ve daha sonra ölçülerde
kullanmak amacıyla ortaya çıkarılması(ihya edilmesi).
resultant error sonuç hata herhangi bir ölçümdeki ölçülen değer ile gerçek değer arasındaki fark. aynı zamanda gerçek
hata olarak da adlandırılır.
resurvey tekrar ölçüsü daha önceki ölçmelerde ortaya çıkarılmış ve sabit olarak kullanılmış bütün noktaların
yeryüzünde yeniden oluşturulması.eğer bu noktalardan çok azı ortaya çıkarılabilirse yeni bir
ölçü yapılması gerkebilir.yeni ölçüler eski ile yeni noktalar arasındaki bindirmeler ile orjinal
ölçülerle ilişkilendirilir.bknz. deperdent resurvey (bağımlı yeni ölçü) independet resurvey
(bağımsız yeni ölçü).
reticle (reticule) retikıl 1.(ölçme) bir teleskobun ana odak eksenine dik doğrultuda yerleştirilmiş bunun yardımıyla
hedefin veya yıldızların hizalanabildiği ve belli bir ölçekte (yükseklik ve stadya çubuğu gibi)
okumaların yapılabildiği kılağı şebekesidir.2.(optik) gözleme düzeneklerinin (viewing
apparatus) imaj görüntülerinin düşünüldüğü düzlem üzerinde bulunan ve tüm ölçülerle
aletlerde referans işareti veya stereoskopik aletlerde kayan noktayı oluşturan iki işaretten bir
tanesi olarak kullanılan artı veya çizgiler sistemi gibi bir işarettir.bknz. flooting mark (kayan
nokta) graticule index mark (dizin işareti)parallactic grid.
retouching rötüşlama fırça, kurşunkalem, kalem, hama fırçası veya diğer metodlarla tabaka, negatif, pozitif ve kopya
üzerinde yapılan düzeltmeler.
retrodirective prism geri döndürücü prizma katı com elementi ihtiva eden 3 yansıyan yüzeyi birbirine dik, 4.yüzeyi (eğik yüzey) de diğer 3
yansıyan yüzey ile eğik olarak bağlantılı olan bir prizmadır.eğik yüzeyden giren ışın demeti
diğer 3 yüzeyede yansıtılır ve geri döndüren prizmaya geldiği doğrultuda 1800 geriye
döndürülür.
retrograde motion ters hareket 1.verilen sistemdeki uzay cisimlerinin olağan yörüngesel doğrultularının aksi istikametindeki bir
yörüngede hareket.özellikle bir uydunun ana dönme eksenine ters yöndeki hareketi .2.bir
gezegenin yıldızlar arasında batı yönüne doğru görünen hareketi. bknz. restogression,
(progressive motion) ileri hareketin tersi.
retrograde vernier ters vernier ana ölçekten oldukça büyük bölümleme aralıklarına sahip vernier.vernier skalasının üzerindeki
sayılar ana doğrultunun sayılarının tersi yönünde ilerler.(ana ölçek=primary scala=ana
standart olabilir.)
reverse stereo ters stereo bknz. pseuodoskopik stereo.
reverse stereo ters üç boyutlu görüntü bknz. pseudoskopic stero(zahiri üç boyutlu görüntü).
reversible level ters çevrilebilir seviye içinde hava bulunan boru düzecin, eğrilerin üst ve altlarına çizilecek teğetlerin her durumda
paralel olacak şekilde yerleştirildiği konumların hesabına veya ters problemde (z.t.ö.)
kullanılmasına müsade eden geometrik yüksekliktir.
reversible pendulum iki yönlü sarkaç düz ve baş aşağı çevrildiğinde kullanılabilecek şekilde tasarlanmış sarkaç.
reversing in azimuth and ters azimut ve yükseklik bknz. double centering (iki kez merkezlendirme)
altitude
reverted image çevrilmiş görüntü karşılık gelen objenin deteyları ile karşılaştırıldığında soldan sağa doğru detayların ters sırada
olduğu görüntü . yukarıdan aşağıya doğru olan detay sırası değişmeden kalır.ayna görüntüsü
de denir.
revision revizyon bir ürünü yeni bilgiler doğrultusunda güncelleştirme işlemi. bir kara haritası veya hava
haritasında revizyon yapılırken, yatay konum veya düşey veri değerlerinde önemli bir değişiklik
yapılması beklenmez. bunun yerine, planimetrik verilerinin geliştirilmesi daha iyi olur. normal
olarak, güncelleştirme yapılır ve tekrar derleme yapılmaz.
revolution dolanmak 1. bir cismim dış noktadan veya eksenden geri dönmesi. dolanma ile dönme arasındaki fark şu
cümle ile açıklanabilir.dünya güneş etrafında dolanır ve kendi ekseni etrafında döner.
rhumb bearing düz semt iki yersel noktayı birleştiren izdüşüm düzlemi üzerindeki en kısa çizgi ile referans doğrultusu
arasındaki açıdır.genellikle reform doğrultusunda başlamak üzere 0 ºile 360ºarasında
ölçülür.merkator semti olarak da isimlendirilir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 88/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
rhumb direction düz doğrultu bkzn. merkator direction (merkator doğrultusu).
rhumb line (rhumb) hattı tüm meridyenleri aynı açıyla kesen dünya yüzeyindeki bir hat. [ loksadrom veya loksadrom
eğrisinin sabit gerçek yönde kutba doğru spiral yapması. paraleller ve meridyenler de sabit
gerçek yönü korurlar, özel durumlarda rhumb hattı göz önüne alınmalıdır. rhumb hattı merkator
izdüşümünün üstüne düşen düz hattır.] eşit açılı spiral, loksodrom, loksodromik eğri, merkator
izi diye de adlandırılır.
ridge line sırt hattı alçak irtifa radar algılamasını belirlemek için arazinin topoğrafik karakteri hakkında daha çok
bilgi vermek amacıyla kullanılan ana sırtların grafik gösterimidir. sadece alçak irtifadaki
bölümlenmiş ekran görüntüsüne yeterli taban oluşturan yüksek arazinin artan eğim bulunan
alanlarını tanımlamak için gösterilir.
right angle prism sağ açı prizması ışık demetini sağ açı boyunca döndüren prizma. prizmanın yöneltilmesine göre bağlı olarak
başaşağı veya sağa sola çevrilebilir.
right ascension rektasansiyon ekvatorda vernal equinox’dan doğuya doğru gök cismini ihtiva eden saat dairesine kadar 0 ile
24 saat arasında ölçülebilen açısal mesafe.
right ascension system rektasansiyon sistemi birinci referans ekseni ekvator vernal equinox boyunca ekvatoru dik kesen saat dairesi ikinci
referans ekseni olan eğri uzaysal koordinatlarla bir ekvatoryal sistemdir.bu sistemde bir cismin
doğrultusu rektasansiyon ve deklinasyonla belirtilir.
right bank sağ sahil akış istikametine yüzünü dönen gözlemcinin sağında kalan dere veya nehirin kenarıdır.
right reading sağ okuma baz boyunca izlendiğinde orijinal gibi okuyan bir imaj görüntü için açıklayıcı bir terim.normal
okuma doğal okuma gibi imaj doğrultusunu benzetmek için kullanılan terimler negatif pozitif
ilişkilerde karışıklığa sebep olabileceklerinden dolayı tavsiye edilmez.
right sphere sağ küre gök cisimlerinin ekvator ufkundan dikey şekilde yükselmeye başladıklarında buradaki
gözlemciye görünen gök küresidir.
rigid tripod engraver sabit üç ayaklı dengeleyici kullanıcının el basıncını emen ve yüzeye üç noktadan temas eden kazıyıcı alet.
ring (digital mapping) halka (sayısal harita) birbirinden farklı kapanmış poligonların ortak kenarıdır.
rise yükseliş 1. yükselirken görünen ufku kesmek.2. (uydu ölçmelerinde) yükselirken gözlemci ufkunu
kesmek;elde edilen (alınan) sinyal yayını ile anlaşılır.
rise crossing artan eğim derecesi alçak irtifa radar sinyali olmak için algılanmış arazi eğimlerinin her yöndeki renk kodlu grafik bir
gösterimdir.
rise time yükseliş zamanı bir uydu yayının uygun teçhiz edilmiş bir gözlemci tarafından toplanabileceği zaman vaya en
yakın zaman olarak da verilir.bknz. alerts; rise.
rising tide bknz floot tide.
river crossing nehir geçişi bir nehir veya başka bir su gövdesinin karşı seviyesine taşıyan çizgi, uygun bir köprü mevcut
olmadığı zaman ve suyun gövde genişliği izin verilen maksimum basamaklandırma için görüş
uzunluğundan büyük olduğu zaman, nehir geçişi diye bilinen kollektif yapılan özel seri
gözlemler gerektirir.
river crossing nehir geçişi genişliği bir nivelman portesinden daha uzun olan ve üzerinde köprü bulunmayan bir nehirden
karşıya özel gözlem teknikleri taşıyarak yükselik taşımak.
riverine line riverin alanı su ve karanın her ikisini oluşturan, yüzey taşımacılığı ve haberleşmesi için doğal istikametler
sağlayan dahili su yolları ve/veya uzaklara erişen su yüzeyleri ile, sınırlı haberleşme hatları
tarafından karakterize olmuş, dahili veya sahil alanı.
road map yol haritası yol ağının ve ilgili verinin vurgulandığı, genellikle sadece planimetrik detayların gösterildiği, orta
veya küçük ölçekli bir özel amaç haritasıdır. ana amacı taktik ve idari askeri birlik harekatı için
belirgin yol bilgisi sunmaktır.
road net yol ağı nitelikli alan veya bölge içine giren mevcut yollar sistemidir.
roamer gridler (jcs) çok kullanılan harita ölçeklerinde haritanın koordinatlarını belirlemek için yapılmış gridler.
rod çubuk bknz. basamaklama çubuğu.
rod mira bknz. nivelman mirası.
rod correction mira düzeltmesi mira bölümlemelerinin gerçek uzunluğu göstermediği durumlarda gözlenmiş yükseklik farkına
getirilen düzeltme.
rod float çubuk şamandıra herhangi bir malzemeden yapılmış küçük silindirik bir tüp, dipte kapalı ve su yüzeyinde
yaklaşık 2-6 inç kalarak, dik pozisyonda durana kadar vuruşla sağlamlaştırılmış.
rod float çubuk şamandıra altı kapalı,küçük ağırlıklarla ağırlıklandırılarak 2-6 inc su yüzeyinde kalan herhangi bir
maddeden yapılmış küçük silindirik tüp. akım hızları doğrudan gözlemlerle belirlenir.
rod level mira düzeci okumadan önce miranın dik konuma gelmesi için kullanılan bir donanım.
rod level. çubuk seviyesi okumalarda düşey pozisyon sağlamak için basamaklama çubuğu ve stadya çubuğu ile
kullanılan bir aksesuar.
rod sum mira toplamı (nivelman) bir nivelman geçkisi boyunca olan artı ve eksi okumaların cebirsel toplamı.
rod sum. çubuk toplamı verilmiş bir seviye çizgisindeki artı ve eksi görüşlerin cebirsel toplamıdır.
romanization latin alfabesine dönüştürme 1. o lisana ait gösterim veya latin rakamı ile yazılmamış grafik semboller sisteminin latin harfleri
ile kaydedilmesi işlemi. 2. bu işlemden geçmiş o dile ait birim. bknz. çeviri, başka dilin alfabesi
ile yazmak.
roof prism çatı prizması
º
görüntünün çatı şeklinde yani birbirine 90 açıyla birleştirilmiş iki yüzeyle yansıtıldığı bir çeşit
prizma.
root mean square error karesel ortalama hata bknz. standart hata.
root mean square error - karesel ortalama hata bknz. standart hata
roots of mountain theory dağların kökü kuramı bknz. airy izostazi kuramı.
rotating prism dönen prizma bknz. güvercin prizması.
rotating prism camera dönen prizmalı kamera lens sisteminin sabit dururken bir çift güvercin prizmasının döndüğü bir tür panoromik kamera.
º
bu konfigürasyon 180 ve üzeri bir perspektifi görüntüleyebilir.
rotation Dönme bir gezegenin kendi etrafında dönmesi.yereyin günlük dönüşü gibi.
rotation angle dönüklük açısı 1.uçağın veya geminin bulunduğu boylam ekseni etrafındaki dönüklüğü. 2.hava fotoğrafında x
ekseni boyunca olan kamera dönüklüğü.aynı zamanda omega (w) olarak da adlandırılır.bknz.
omega açısı
route chart rota haritası 1. mesafeyi belirten, değişik yerler arasındaki rotayı gösteren hava haritası. 2. belirlenmiş
terminaller arasındaki rotayı kapsayan hava haritası, bu ölçekteki hava haritalarında, tek bir
harita üzerinde bütün rotalar gösterilir. hava haritası diye de adlandırılır.
route map karayolu haritası askeri önem taşıyan bölgeleri ve takip edilecek yolları gösteren harita.
route survey rotalı ölçü yol,otoban gibi dorusal yapılarla ilgili ölçüler.
row (digital) satır (sayısal) bir varlık veya kayıta ait veritabanındaki alanların sıralı bir şekilde oluşturduğu dizindir
rubber blanket lastik merdane örtüsü bknz. , ofset baskı, ofset litografi.
run “run” 1. (litografi) verilen bir paftanın baskı sayısı. 2. (mikrometre) bknz. dönüş hatası. 3. (jcs) (hava
fotoğrafı) fotografik keşif uçuşları sırasında çekilen fotoğraflar, uçuşun bir parçası.
run of micrometer mikrometre sürüklenmesi bknz sürüklenme hatası.
running gidiş (nivelman) sonunda nivelman yada başka tür noktaların bulunduğu nivelman hattı parçaları
arasında yükseklik farkının ardışık alet kurularak sürekkli yükseklik farkı ölçülmesiyle
belirlenmesi.
running fix koşum sabiti eş zamanlı elde edilmeyip ortak bir zamana dengelenenen iki yada daha fazla konum hattının

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 89/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kesişimi.
running mean sıralı ortalama bknz. ardışık ortalama.
sag correction sarkma düzeltmesi (şeritmetre)bir şeritmetrenin sürekli desteklenerek yapılan ölçüyle belirli sayıda destek koyarak
yapılan ölçü arasındaki farkı.baz metreleri genellikle 3 veya 5 destek noktasıyla ölçülürler ve
komşu noktalar arasında sarkarlar . ölçü sırasında metrenin kalibrasyonunda kullanılan yöntem
kullanıldığında sarkma düzeltmesine gerek yoktur.baz metreler demiryolu demirlerinin
ölçülmesinde olduğu gibi sürekli ya da 4 noktadan da desteklenebilirler.
sailing chart yelkencilik haritası okyanusta, karaya yaklaşırken, gözden uzak seyrüsefer pozisyonlarında yol gösterici ve açık
deniz seferlerinde kıyı limanlarının uzaklığını gösteren küçük ölçekli harita. mümkün
mesafelerde rastlanabilir, açık deniz derinlikleri, en önemli fenerleri, harici şamandıraları ve
doğal sığlıkları gösteren haritadır.
sailing directions seyir hatları sahil akıntılarının liman özelliklerinin bulunduğu denizcilerin kullandığı tanımlayıcı bir kitap.
sample örnek küme belirli bir parametrenin en yüksek olasılıklı değerini belirlemek ve/veya gözlemlerin ve/veya
parametrelerin doğruluğunu tahmin etmek için kullanılan ölçü kümesi.
sample variance örnek küme varyansı geçek varyans ancak bir örnek kümeden hesaplanabilir.örnek küme varyansı belirli bir ölçü
yada parametre grubunun varsayılan yada önceden tahmin edilen varyansından farklı olarak
özgül bir örnekten hesaplanan varyanstan söz edildiğinde kullanılır.genel olarak eğer bir grup
ölçünün ağırlıklı ölçülerle en küçük karelerle dengelemesinde örnek küme varyansı ölçülerin
ağırlıklandırılmasında kullanılan önceden varsayılmış varyanstan çok büyük farklılık
gösteriyorsa dengeleme yeni bulunan varyans ile yeniden bir ağırlıklandırma yapılarak
tekrarlanmalıdır.bknz. varyans
sanson-flamsteed map sanson flamsteed harita bknz. sinüzoidal harita projeksiyonu.
projeksiyonu
saros saros 223 smodik ayla yaklaşık aynı uzunlukta olan 18 yıllık tutunma dairesi.her sarosun sonunda
güneş,ay ve düğüm hattı yaklaşık aynı bağıl konumlarına dönerler ve serinin yeni bittiğini
andıran yeni bir tutulma serisi başlar.
satellite uydu asıl olan bir başka cismin etrafında dönüp ona eşlik eden doğal yada yapay cisim.ayrıca bknz.
etken uydu;iletişim uydusu;yerey uydusu;ekvatoral uydu; jeodezik uydu;aysal uydu;navstar
global konumlama sistemi;donanma yön bulma uydu sistemi;edilgen uydu;kutupsal uydu;eş
zaman uydusu.
satellite geodesy uydu jeodezisi jeodezik bilgiler için yerey uyduları gözlemlerini kullanan disiplin.
satellite georaphysics uydu jeofizik programaları sabit ve hareketli uyduların çalışmasına ,bakımına ve jeodezik uydulardan gelen verilerin
programs (d.m.a) prosesine destek sağlayan dma programları.
satellite surveying uydu gözlemi 1. (doppler) donanma yön bulma uydularının geçişlerinden toplanan doppler kayıklık verilerinin
yerey yüzeyi üzerinde bir yada daha fazla noktanın konumlarının belirlenmesi ayrıca bknz.
nokta konumlu; kısa yay; translokasyon 2. (navstar) global konumlama sisteminin 4
uydusundan gelen sinyallerle bir noktanın konumlanması (kestirilmesi).
satellite trail uydu izi fotoğrafik pozlama zamanı ile yıldız düzlemi üzerinde kaydolunan bir uydunun kuyruk gibi olan
imgesi.
satellite triangulation uydu nirengisi iki yada daha fazla istasyonun açısal ilişkisinin bu istasyonlardan yapılan eş zamanlı yerey
uydusu gözlemleri ile belirlenmesi.
satellite triangulation stations uydu nirengi istasyonları birbirlerine olan bağıl açısal konumları iki yada daha fazla adetinden eş zamanlı yerey
uydularının gözlenmesi ile belirlenen nirengi istasyonları.
saturable reactor doldurulabilir reaktör bknz flux gate manyetometresi.
scalar skalar alanı uzayın her noktasından sayısal bir değerle tanımlanabilen herhangi bir fiziksek
nicelik,skalar niceliğin vektörel nicelikten farkı skalar niceliğin sadece büyüklüğünün , vektörel
niceliğin ise hem büyüklüğünün hem de yönünün olmasıdır.
scale ölçek 1.(scs) haritada,plan veya fotoğraf üzerindeki mesafeyi yerey üzerinde karşılık geldiği
mesafeye oranı.2 bir ölçü aletinde belirli araklıklarla konmuş işaret (skala) 3. bir ölçek
aracılığıyla ölçüm.
scale error ölçek hatası genellikle hatların uzunluğuyla orantılı ölçü hatalrındaki sistematik uzunluk hatası.ayrıca bknz.
alet hatası.
scale factor ölçek faktörü hesapla haritadan bulunan bir mesafenin indirgenmesi veya haritanın datumunda gerçek
mesafe ölçeklendirilmesi için çarpan.aynı zamanda bölgesel koordinat sistemlerinde jeodezik
uzunlukları grid uzunluklarına, grid uzunluklarını jeodezik uzunluklara çevirmek için
kullanılır.her ikisi deniz seviyesi datumunda uzunluklardır.fakat grid uzunlukları izdüşümden
kaynaklanan ölçek değişikliğinden etkilenirler.
scale indicator ölçek gösterge harita üzerinde enlemler arası boşluklardan veya grafik ölçekler üzerinde işaretlenmiş
bölgelerden haritanın doğal ölçeğinin belirlenmesini hızlı ve emin bir şekilde tespit etmek için
kullanılan logaritmik ölçek aygıtı.
scale of reproduction tekrar üretim ölçeği orijinalden son kopyaya genişletme veya küçültme oranı. oran; çap, yüzde, misli (x) ve bölü
şeklinde ifade edilir. genişletme (/büyütme) faktörü, küçültme faktörü, tekrar üretim oranı diye
de adlandırılır. bknz. kontak ölçüsü, çap genişletme, hat yapma, küçülme/genişleme yüzdesi,
misli (x) , genişletme.
scale- ratio mosaic ölçek oranlamalı mozaik sürekli fotograf detaylarına mümkün olan en iyi uyumu sağlamak için harita mesafelerinden
elde edilen ölçek faktörlerinin projeksiyon baskısı ile fotografik baskıların bileşkesinden ortak
bir ölçek meydana getirilmesi işlemi.
scale-checking ölçek kontrolü 1.hava fotografının ölçeğini veya daha doğrusu baskıya en iyi uyan deniz seviyesinin üstündeki
yüksekliğini belirleme işlemi.2.(stereo derleyici)belirli yükseklikteki noktalar için düşey
fotografın ölçeğini belirleme ve bundan sonra yön ve mesafe ölçüm işlemi.
scaling ölçeklendirme 1. fotogramik nirengide modeli yatay kontrol haritasıyla uyuşumlandırmak için ölçekteki
değişim.2. bir stereoskopik modeli yatay kontrol haritasına uydurma “modeli ölçeklendirme” de
denir.3. bir fotoğraf yada grafiğin ölçeğinin belirlenmesi.4. (kartometri) bknz. kartometrik
ölçeklendirme.
scaling the model model ölçeklendirme bknz. ölçeklendirme tanım 2.
scan lines tarama çizgileri raster görüntü cihazlarında çizdirilecek bir raster gridin satırları olarak veya
optik tarayıcı sistemlerde ve radar tarama sistemlerinde basit olarak kaydedilebilen,
algılayıcılar tarafından elde edilen paralel şeritlerdir.
scan positional distortion tarama konum distorsiyonu bir panoromik kamera sisteminde, yer kontrol noktalarının, cihazın ileri doğru hareketinden
dolayı beklenen konumlarından farklı bir konuma sahip olmasıdır.
scanner tarayıcı 1. gerçek dünyanın bir parçasına ait foroğraf ve haritaları,otomatik olarak sayısal forma çeviren
cihazdır. 2. algılanan bir görüntününün piksellerine değerine göre sistematik olarak kayıt veya
öznitelik ekleyen bir cihazdır.
scatterometry dağıtıcımetri radar dağılım katsayılarındaki değişimleri ölçmek için radar kullanılan metot. bu değişimler jeo
skatterometre bilimciler tarafından değişik maddeli ve eğimli yüzeylerin ayrılmasında kullanılabilir. genlik
ölçebilme kabiliyeti ile dağıtıcı metre diğer radarlardan ayrılır.
scene generation manzara oluşturma alttaki arazi verisinin üç boyutluymuş gibi gösterildiği iki boyutlu ekran görüntüsü. normalde, bir
resim perspektif olarak eğik bir bakıştır.
scene matching area manzarayı araziye eşleştiren - bağlantıyı sağlamak için gerçek zamanlı manzaralara eşleştirilmiş referans malzemesini
correlator (smac) kullanan bir elektro-optik bağdaştırıcı sistemi. referans manzarası keşif fotoğraflarından
hazırlanır ve fotoğrafik saydam altlıklar şeklinde tutulur. referans malzemesi, yüksek açısal bir

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 90/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
hızla dönen bir silindirin iç yüzeyine yerleştirilir. – bağlantıyı sağlamak için gerçek zamanlı
manzaralara eşleştirilmiş referans malzemesini kullanan bir elektro-optik bağdaştırıcı sistemi.
referans manzarası keşif fotoğraflarından hazırlanır ve fotoğrafik saydam altlıklar şeklinde
tutulur. referans malzemesi, yüksek açısal bir hızla dönen bir silindirin iç yüzeyine yerleştirilir.
scheimpflug condinan scheimpflup herhangi bir projeksiyon sisteminde obje, mercek ve görüntü düzlemlerinin sivri bir odakta
koşulu ortak bir doğrultuda kesişmesi gerekliliğini anlatan koşul
schema şema kavramsal bir modele göre tüm veri tabanının mantıksal yapısının tanımı.
schott base line measuring haz hattı ölçüm gereci ortadaki çinko dıştakiler çelik üç paralel çubuktan oluşan bir ölçüm gereci.herbir çelik çubuğun
apparatus schott bir ucu serbest farklı olmak üzere bir ucu çinko çubuğa bağlıdır.çubukların uzunlukları
genleşme katsayılarına göre serbest uçlar arasındaki mesafe sabit olacak şekilde
oranlanmıştır.
screen perde kavramsal bir modele göre tüm veri tabanının mantıksal yapısının tanımı.
screen angle ekran açısı sağdan okurken yarım ton noktalar kolonlarının düşeyle yaptığı açı. açı saat 12’de saat
istikameti yönünde 0oolarak ölçülür.
screening tramlama bknz. “maskeleme” veya tramlama.
scribed plate kazınmış altlık bknz. , kazınmış pafta.
scribed sheet kazınmış pafta tekrar üretim tersiminin tamamlandığı pafta. kazınmış altlık diye de adlandırılır.
scriber kazıma aleti kazıma ucu bulunan bir alet. plastik altlık kazımak için kullanılır.
scriber guide kazıma rehberi bknz. “ guide “
scribing kazıma (jcs) altlık kaplamasının kazınarak hava veya kara haritaları yapımında kullanılması metodu.[
kontak pozlamayla üretilen negatif hazırlama metodu. saydam tabandan fotografik opak
kaplamanın özel aletlerle yerinden alınması.] negatif kazıma diye de adlandırılır.
scribing instrument kazıma cihazı bak, “kazıma aleti”.
scribing points kazıma uçları tanımlanmış ölçülerde olup keskinleştirilmiş ve değişik şekilde dizilmiş iğne ve bıçaklar. myları
kazımak için kullanılır.
sea level deniz seviyesi herhangi bir zamanda deniz yüzeyinin yüksekliği.ayrıca bknz. ideal deniz seviyesi,ortalama
deniz seviyesi.
sea level contour deniz seviyesi eş yükselti deniz seviyesindeki eş yükselti eğrileri.
eğrileri
sea level datum deniz seviyesi datumu bknz. ortalama deniz seviyesi.
sea level datum of 1929 deniz seviyesi datumu 1929 bknz. ulusal jeodezik düşey datum 1929.
sea level variation deniz seviyesi değişimi deniz seviyesi günden güne,aydan aya ve yıldan yıla değişir.bu değişim meteorolojik
koşullardan kaynaklandığı kabul edilir ve ay çekimi ile karıştırılmaması gerekir.
seamless data base tek parça (tek) veri tabanı bölümlere veya parçalara ayrılmamış, böylelikle sınırlardaki zincirlere başlama ve sonlandırma
ihtiyacını yok eden ve topoğrafik işaretleyicilerin (pointers) parçaları ve diğer varlıkları
gösterdiği bir veritabanı.
search and rescue chart arama ve kurtarma haritaları arama ve kurtarma operasyonlarında yön gösterici niteliği taşıyan özel dizayn edilmiş harita.
secant kiriş 1. geometrik bir eğriyi veya yüzeyi iki yada daha fazla yerden kesen doğru 2. bir açının
trigonometrik bir fonksiyonu.bknz. kiriş yöntemi.
secant conic chart sekant konik harita bknz. iki standart paralelli konik harita.
secant conic map projection sekant konik harita projeksiyonu bknz. iki standart paralelli konik harita projeksiyonu.
secant method kiriş yöntemi bir bazın ölçümü için enlem paralelinin belirlenmesi yöntemi.ayrıca bknz. kiriş (secant).
secant order bench mark ikinci derece nivelman noktası seri 2 nci derece veya 1 nci ve 2 nci derece karışık nivelman ile (genellikle ortalama deniz
seviyesi)bir datuma bağlanmış bir nivelman noktası.
secant order leveling ikinci derece nivelman 1 nci derece niteliğinde olmayan fakat “doğruluk sınıflandırma standartları ve jeodezik kontrol
ölçüleri genel şartnamelerin” şartlarını sağlayan 2 nci derece (sınıfı 1 ve2) nivelman
türleri.ulusal ağın sıklaştırılması ve bölgesel kabuk hareketleri ve mühendislik projelerinde
kullanılır.
secant order traverse ikinci derece açı kenar ağı 1 nci vaya 2 nci derece dengeli koordinatlar kontrol ölçülerinden olan ve 2 nci derece(sınıf 1 ve
2) şartlarını ve“doğruluk sınıflandırma standartları ve jeodezik kontrol ölçüleri genel
şartnameleri” şartlarını sağlayan ölçü türü.ulusal ağın sıklaştırılması ve büyük şehir
bölgelerinde kullanılır.
secant order triangulation ikinci derece nirengi bir zamanlar ikincil nirengi olarak bilinirdi.1921’de birincil nirengi ve 1925’de ikinci nirengi
oldu.bu ölçüler “doğruluk sınıflandırma standartları ve jeodezik kontrol ölçüleri genel
şartnameleri”şartlarındaki ikinci derece (sınıf 1 ve 2 ) şartlarını sağlar.ulusal ağın sıklaştırılması
ve büyük şehir bölgelerinde kullanılır.
secant order work ikinci derece iş doğruluk ve duyarlık olarak en yüksek dereceli işlerden sonra gelen herhangi bir iş türü.
secondary ikincil 1. bknz. ikincil büyük daire. 2. birincil başka bir gök cisminin etrafında dönen bir gök cismi.
secondary circle ikincil daire bknz. ikincil büyük daire.
secondary great circle ikincil büyük daire bir birincil büyük daireye dik olan büyük daire.ilk meridyenle bir başka meridyen gibi
ikincil,ikincil dairede denir.
secondary grid ikincil grid birleşik hareket uygulamalarında kullanılan birincil gridden farklı herhangi bir grid ince çizgiler
boyunca bulunan kontrol işaretleri resmetmede tercih edilen yöntemdir.bu tür gridler ikincil
gridler kullanıldığı sürece harita yada tablo üzerinde kalır.
secondary station ikincil istasyon yatay harita kontrolünü güçlendirmek için genellikle işaretlenip belirlenen ek nirengi.bu
istasyonlar ana plan istasyonlarına bağlıdır ama onun bir parçası olarak
düşünülmezler.genellikle kontrol ve fotogrametrik amaçlı kullanırlar.
secondary tide station ikincil mareograf istasyonu belirli bir amaca yönelik kısa süre veri toplanması için kurulmuş mareograf istasyonu.
secor suk faz karşılaştırmalı uydu veya uçuş araçları konum ve yörüngelerini belirlemekte kullanılan
elektronik uzun mesafe ölçüm sistemi “sıralı uzunluk karşılaştırması”nın kısaltılması.(şimdi
kullanılmıyor)
section kısım 1. 1 milkare (640 arce) civarında,prizmatik alıma uygun kadastro birimi. bknz. oransal kısım 2.
(nivelman) bir birim olarak kaydedilen ve kısaltılan nivelman hattı parçası.ayrıca bknz. oransal
kısım,yarı kısım,çeyrek kısım.
section corner köşe bölge sınır bölgesindeki en son uç köşe.
sectional chart bölgesel hava haritası gerçek veya görsel uçuşlar için uygun 1:500.000 ölçekli tüm a.b.d.’ni kapsayan hava haritaları
serisi.
sectorial harmonics dilimsel harmonikler sadece boylamın bir fonksiyonu olarak artıdan eksiye değişen küresel harmonikler.ayrıca bknz.
tesseral harmonikler;bölgesel harmonikler.
secular aberration seküler sapma uzayda güneş sisteminin ağırlık merkezinin hareketinden kaynaklanan sapma.
secular perturbations seküler karışıklık bir gezegenin veya uydunun düzgün bir şekilde yön değiştirmesi olan karışıklığın aksine bir
yönde sınırsız olarak hareket etmeye devam etmesi karışıklığı.
secular terms seküler dönemler bir yörüngenin matematiksel ifadesinde seküler karışıklıklarla sonuçlanan zaman dilimleri.
selection overlay seçim altlığı. seçilen harita kaynağı detayının saydam altlık üzerine toplanan izi; genellikle tasvir edilen
detayların veya özelliklerin ismiyle tanımlanır. detay altlığı, eşyükselti eğrisi altlığı, bitki örtüsü
altlığı gibi. lift, pull up, trace olarak da isimlendirilir
selenocentric ay merkezsel ayın merkeziyle ilgili;ayı merkez alan.
selenocentric coordinates ay merkezsel koordinatlar bir noktanın konumunu ayın merkezine göre tanımlayan büyüklükler.
selenodesy selenodezi (jcs) gözlem ve ölçü yoluyla ay üzerindeki noktaların , şekillerin ve büyük bölgelerin kesin
konumlarının ve ayın şekli ve büyüklüğünün belirlenmesiyle ilgilenen uygulamalı matematik

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 91/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
dalı.
selenodetic selendezik(jcs) selenodeziye ait selenodeziyle ilgili.
selenographic selenografik 1. ayın fiziksel coğrafyasıyla ilgili. 2. özellikle ayın ekvatorundan olan enlem ve bir referans
meridyeninden olan boylam ile belirlenen konumlarla ilgili.
selenology selenoji ay büyüklüğü,hareketi,yapısı vb. ile ilgili astronomi dalı.
selenotrope selenotrop uzun mesafeli ölçülere yardımda bulunan ay ışınlarının yansıtılmasıyla jeodezik ölçülerde
kullanılan bir gereç.ayrıca bknz. helyotrop.
self leveling level kompansatörlü nivo ölçü sırasında yerçekimi etkisini kullanan nivo.içindeki kompansatör denilen prizmatik bir
gereçle kabaca düzeçlendiğinde okuma boyunca kendiliğinden hassas düzeçlenir.
self reading leveling rod kendinden okumalı mira özel olarak bölümlendirilerek gözlemci tarafından otomatik olarak okumaya uygun hale
getirilmiş mira tipi.aynı zamanda konuşan mirada denir.
self registering gage kendinden kayıtlı mareograf kendi kendine başka birşey yapılmaksızın belirli bir süre sürekli kayıt toplayabilen mareograf
istasyonu istasyonu. otomatik mareograf istasyonu da denir.
semi analytical triangulation yarı analitik nirengi analog alet üzerinde x,y ve z model koordinatları ölçümü ve hesap yöntemiyle model
koordinatlarından grid koordinatlara dönüşümü.
semicontrolled mosaic yarı kontrollü mozaik önemli arazi detaylarının, coğrafik koordinatlarıyla uyuşum içinde olduğu düzeltilmiş veya
düzeltilmemiş resimlerden oluşan mozaik. bknz. kontrollü mozaik;mozaik;kontrolsüz mozaik
semidiameter yarıçap 1. kapalı bir şeklin çapının yarısı. 2. bir gök cisminin disk şeklindeki görüntüsünün gözlem
noktasından sağı ile soluna bakıldığında okunan açının yarısı.
semidiameter correction yarıçap düzeltmesi sekstant ile bir gök cisminin merkezi yerine üst veya altına bakıldığından yarıçaptan
kaynaklanan düzeltme.
semidiurnal yarı günsel yaklaşık yarım günde olan,yarım günlük yada yarım günle ilgili.
semimajor axis büyük yarıçap ekseni 1.bir elipsin en büyük çapının yarısı. ortalama uzaklık da denir. 2.(jeodezi) bir sferoid veya
elipsoidin ekvotoryal ekseni.
semiminor axis küçük yarıçap ekseni bir elipsin en küçük yarıçapının yarısı.
sensibility duyarlık (hassas nivelman).hassaslık gensitivity.
sensible horizon duyarlanabilir ufuk gözlemcinin gözü hizasından zenit nadir hattına dik olarak geçen düzlem ile gök kürenin
kesişiminden oluşan gök küre dairesi.
sensitive altimeter duyarlı altimetre bknz. barometrik altimetre.
sensitivity Hassaslık (hassas nivelman) hassas nivelman ile ulaşılabilen doğruluk ve duyarlık.hassaslık boylamsal
kısmının karesinin yarıçapına bağlıdır.yarıçap uzadıkça nivelman daha hassas olur.
sensitometric curve sensitometrik eğri bknz. karakteristik eğri
sensitometry Sensitometri işığa duyarlı bir maddenin ışığın hareketine karşı verdiği tepkinin ölçülmesi tekniği.
sensor algılayıcı insanın doğal algılamasını geliştiren teknik bir cihaz. aynı zamanda, insan yapımı detaylar,
cisimler ve faaliyetler kadar doğal ve kültürel detaylar ve fiziksel olayları da kapsayan çevresel
alanlardan, detaylardan, cisimlerden ve olaylardan yansıyan veya yayılan enerjiyi belirleyen ve
görüntü biçiminde kayıt eden algılayıcı bir cihaz veya donanımdır. enerji nükleer, spektrumun
görünen ve görünmeyen bölümleri de dahil elektromanyetik, kimyasal, biyolojik, termal veya
ses, patlama ve dünya salınımı dahil mekanik olabilir.
sensor image simulator (sis) görüntü algılayıcı simülatörü. dfad ve dted kullanan simülatörlere benzeyen, goodyear (şimdi loral) tarafından yapılmış bir
dma sistemi. sis, dfad ve dted'i birleştirir ve radar yansımasını verir. dma tarafından bir
editleme istasyonu olarak da kullanılır
sensor simulation system algılayıcı simüle sistemi eğitim amacıyla, içinde belirli tipteki algılayıcı simülatör malzemelerinin kullanıldığı, örneğin
navigasyon simülatörü veya eğiticisi gibi bir cihaz. ayrıca bknz. sensor simulator materials .
sensor simulator materials algılayıcı simülatör malzemeleri bunlar, silah sistemleri veya navigasyon simülatörleri veya eğiticilerinde kullanılan; arazi
modelleri veya haritaları,haritalama, tablolama, geodezik, ve/veya istihbarat verileri veya
derlemelerinden üretilmiş veya geliştirilmiş olan bileşenlerine ayrılmış saydam altlıklar veya
radar yansıma levhalarıdır.
september equinox eylül gündönümü bknz. sonbahar gündönümü.
sequential data structure sıralı veri yapısı bir vektör verideki herbir detayın, ona ait koordinatlar ve özniteliklerin tamamı aynı kayıtta
olacak biçimde, bir nokta, çizgi veya poligon şeklinde tutulduğu bir vektör veri yapısı. detaylar
arasında üç boyutlu hiçbir ilişki kurulmaz.
series seriler bknz. koordineli seriler; harita serileri.
series designation tanımlayıcı seriler açıklayıcı başlık ve harf kombinasyonu. rakam ve harfler ise haritaların, hava haritalarının veya
ilgili yayınların tek tek veya bütün olarak tanımlanmasında kullanılır.
series specifications seri talimatları bknz. talimatlar.
set yatak (küme) 1.akıntının aktığı yön genellikle puanla noktaları ya da derece ile belirtilir.2.ortak özellik ya da
özelliklere sahip sonlu veya sonsuz objeler, kavramlar ve varlıklardır.3.astronomik azimut ve
astronomik boylam ölçülerinden oluşan gözlemler kümesi.
set forward ileri kurulum bknz. kurulum.
setback şerit mesafesi şeridin ucundaki taksimat çizgisinden veya şeritin herhangi bir parçasındaki taksimat
çizgisinden mesafenin ölçüldüğü yer işaretine kadar olan yatay mesafe.
setup kurulum 1.ölçüye hazır hale getirilmiş yerleştirilmiş ve düzeçlenmiş alet veya aletin kurulacağı veya
kurulduğu nokta.diğer adı alet istasyonu. 2.baz hattı ölçmelerinde şeridin ucundaki yada
herhangi bir bölümündeki taksimat çizgisinden ölçümün yapılacağı noktaya doğru ileri yatay
mesafe diğer adı ileri kurulum.
sexagesimal system altmışlı sistem altmışlı artırımı öngören sayı sistemi. çember 360 dereceyi herbir derece, 60 dk. herbir dakika
60 sn gösterir.
sextant seksant özellikle gök cisimlerinin yüksekliğini belirlemede, açıları ölçmede kullanılan çift yansımalı
º º
alet.ismini alışı ilk olarak 60 yaya ve 120 mesafeye sahip aletler olarak ortaya çıkışından
alınmıştır.modern uygulamada mesafeden bağımsız olarak benzer aletlerin hepsine bu ism
verilir. diğer adı hydrograhic seksant bknz. ayrıca kabarcık seksantı, deniz seksantı, oktant,
qudrant, quinlet, ölçme seksantı.
sextant altitude sekstant yüksekliği düzeltmeler getirilmeden önce seksant ya da benzeri bir aletle ölçülen gök cisminin yüksekliği.
sextant chart seksant grafiği üç kollu protractor kullanmak yerine üç nokta probleminin grafik çözümüne imkan veren
eğrilerden oluşan grafik.
sextant chart sekstant hava haritası üç_nokta problemlerin grafik çözümlerine, üç_kol minkale kullanımından daha fazla imkanlar
tanıyan kavisli hava haritası.
shade error gölge hatası koyu camlardaki refraksiyondan kaynaklanan optik alet hatası.
shaded relief gölgelendirilmiş rölyef (jcs) bölgenin kara veya hava haritası üzerinde derecelendirilmiş gölgeler kullanılarak üç
boyutlu şeklini sağlayan kartografik teknik. bu görüntü, yüksek engebeli arazilerde ve ışık
kuzey batı yönünden geldiğinde mümkün olur. gölgelendirilmiş rölyefler, genellikle, eş yükselti
eğrileri kombinasyonlarında kullanılırlar.
shaded relief map gölgelendirilmiş rölyef kara üç boyutlu belirginlik için hipsografisi yapılmış ve dereceli gölge efektlerinin kullanıldığı kara
haritası haritası. genellikle, detay kuzeybatı yönünden kabaca ışıklandırma ile gölgelendirilmiştir.
gölgelendirilmiş rölyef kara haritası, gölgelemeyle beraber eş yükselti eğrileri ve
tarama(hachure)’ları da kapsar.
shadow factor gölge faktörü (jcs) güneşin deklinasyonundan, hedef enleminden ve zaman fotoğraflarından türetilen bir
çarpım faktörüdür. gölge boylarından, objelerin yüksekliklerinin tanımlanmasında kullanılır.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 92/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
“güneş yüksekliği (tan alt)” diye de adlandırılır.
shadow projector gölge projektörü değişik görüntülerdeki rölyef modellerinin boyutsal hassasiyetlerini kontrol etmek için
geliştirilmiş optik aygıt.
sheer “sheer” dikdörtgenin, paralel kenara dönüştürülmesi.
sheet pafta bir seriye ait olan seri veya tek bir sayfa halinde, tek harita.
sheet lines pafta gridleri bknz. düzenli grid çizgileri (‘neatlines’).
shift kayma radyal görüntü merkezinin katot ışın tüpü merkezinden uzaklaşma yeteneği.
shimmer titreme atmosferik türbülansa bağlı olarak oluşan atmosferik etki. gök cisimlerinin fotografik
gözlemlerinde refraksiyondan daha kritik olabilir. titreme görüntünün aşağı yukarı, sağa sola
hızlıca hareket eder. uzun süreli pozlanmadan titreme etkileri birbirini götürür. ancak yanıp
sönme durumlarında önemlidir. titreme zenitte sıfır değildir ve hem rektesansiyonu hem de
denklinasyonu rastgele bir biçimde etkiler. diğer adı titreşim.
ship to shore triangulation gemi kıyı triangulasyonu ortadaki istasyonu açığındaki gemideki hedefe kıyıdaki üç istasyondan yapılan eş zamanlı
gözlemlerle triangulasyon yöntemi.ortadaki istasyon iki noktadan da görülebilir.
ships inertial navigation gemi inersiyal navigasyon jaeroskoplar ve akselerometrelerle gemilerin yönlerini ve konumlarında tutan hassas hesap
system sistemi sistemi.
shiran şiran hava aracindan yerdeki herbir 4 istasyona jeodezik hassasiyetle mesafe ölçmeye yarayan
elektronik uzaklık ölçme sistemi.
shoot ölçüm (astronomi,ölçme) 1.aletle gözlem yapma.2.(fotoğrafçılık) fotoğrafik kopya ya da pafta
müsfettesi gibi çalışmaları ifede eden argo terim.
shop calibration fabrika kalibrasyonu hassas aletlere sınırlı sayıda özel test cihazlarıyla donatılmış yerlerde yapılan ayarlar.
shoran şoran istasyonlar arsındaki eğik mesafeyi iki ya da daha çok sabit istasyonlardan gönderilen pulsların
seyahat zamanını kullanılarak ölçmeye yarayan hassas kısa mesafeli navigasyon sistemi.
shoran line crossing şoran hat kesiştirme komşu kenar hattı boyunca uçarak iki nokta arasındaki mesafeyi belirleme yöntemi.
shoran range şoran mesafesi küresellik arazi, istasyon yüksekliği uçuş yüksekliği gibi parametrelerle sınırlı istasyonlarla
şoran hava aracı arasındaki en büyük uzaklık.
shoran reduction şoran indirgemesi şoran mesafe okumasını eşit geodezik mesafeye dönüştürülüşlerindeki hesaplamalar.
shoran trilateration şoran trilaterasyonu uygun ağ kenarlarını şoran hat kesiştirme metodu ile ölçüldüğü yatay kontrol ağı genişletme
yöntemi.
shoran-controlled shoran kontrollü fotografi iki shoran yer istasyonuna eş zamanlı yapılan fotografik pozlamalı mesafe ölçümleriyle uçak
photography konumlarının belirlenme yöntemi.
shoran-wave path shoran dalgasının rotası hareketli istasyondan yer istasyonuna hareket eden shoran dalgasının almış olduğu rota.
shoreline effect kıyı hattı etkisi bknz. sahil refraksiyonu.
short arc kısa yay uydu tarafından dünya etrafındaki bir tam dönüşte katedilen çoğunlukla yarıdan az küçük
yörünge yayı.
short arc geodetic adjustment kısa yay jeodezik dengelemesi aynı geçişlerdeki dopler uydu gözlemlerini kullanan belirli sayıdaki istasyonların
mesafe,azimut, yükseklik ve konumunun en küçük karelerle dengelemesi.uydu konumları
değişebilir. sadece uydu yaylarının bir kısmı gözükebilir.kısa yaylar üzerindeki noktalar
istasyon konumlarını türetmede ara alım olan gözlemlerin hesabında kullanılır.bknz. ayrıca
nokta konumlama, kısa yay, kısa yay ağı.
short arc network kısa yay ağı eş zamanlı uydu gözlemlerinin dengelenmesi ile kurulan konum ağı.
short arc reduction method kısa yay indirgeme metodu seküler ve uzun süreli pertürbasyonların etkisini en aza indirebilmek için sadece uydu
yörüngesinin kısa olan yay uzunluklarının kullanıldığı hesap yöntemi.
short distance navigational kısa mesafe navigasyonal 320 km’yi geçmeyen navigasyonal destek sağlayan cihaz yada sistem.
aids destek
short period perturbations kısa aralıklı pertürbasyonlar bir periyodik tam devir yada daha az bir sürede gezegen yada uydunun yörüngesindeki
periyodik pertürbasyonlardır.
short rod kısa mira 7 feet yada daha az okumaya izin veren bir mira,genellikle philadelphia mirasıdır.uzun miraya
da bknz.
side can sonar yan taraf sonarı yolculuk hattına dik olarak ve yaklaşık yatay olarak yerleştirilmiş sonar alıcılarını kullanarak
ölçme aracının yan taraflarındaki deniz dibi özelliklerini algılayan sistem.
side equation kenar eşitliği(denklemi) bir üçgende farklı kenarlar arasındaki ilişkiyi birinden diğerine hesaplama ile ifade eden koşul
eşitliği.
side equation tests kenar eşitlik testi kenar denklemleri testleri,arazi gruplarına gözlemlerin doğruluk kontrolünde ve yatay doğrultu
gözlemlerinde hatalı olduğu durumlarda noktaların gösteriminde yardımcı olan kenar
denklemlerinde değişikliktir.
side line kenar doğrusu cadde veya yol hakkı gibi arazi şeritlerine uygulanır;bu şeritin sınırlarını tanımlar, şeritin
uçlarına uygulanmaz.
side overlap yan bindirme bindirme de denilmektedir. ‘overlap’ tanımına bknz.
side shot kenar ölçüsü bir ölçü istasyonundan,ölçünün genişletilmesi için ileride istasyon olarak kullanılması
düşünülmeyen bir noktanın konumunun belirlenmesi için yapılan okuma veya ölçüdür.kenar
ölçüsü genellikle haritada gösterilecek olan bazı nesnelerin konumunu belirlemek için yapılır.
side test kenar test kenarların iki değişik yolla hesaplanabildiği bir dörtgen veya benzer bir şeklin
triangülasyonunda bir kenarın uzunluğunun hesaplanan iki değeri arasındaki fark oranıdır.
side-looking airborne radar - uçaklara takılı yan görüşlü radar araç ekseninden dik açılarla görüntüleyen ve hareketli hedeflerin veya arazinin temsil
edilmesini sağlayan uçaklara takılı radar.
sidereal yıldızsal yıldızın veya yıldızlara ait.hernekadar “yıldızsal”tabiri genel olarak yıldızlara veya dönencelere
ilişkin kullanılsa da temel olarak ilkbahar noktasının meridyene göre konumunu belirtir.
sidereal day yıldız günü gerçek bahar noktasının (vernal equinox) verilen meridyenin üst parçasından ardışık iki geçişi
arasındaki zaman aralığıdır.ekinoks günü olarak da adlandırılır.
sidereal focus yıldız odağı mercek sisteminin asal odak düzleminin konumu. uzak mesafedeki dış ışınların fotografik
tabaka düzleminin odağına geldiğinde kamera veya teleskop yıldız odaktadır. güneş odağı
olarak da adlandırlır.
sidereal hour angle yıldız saat açısı bahar noktasından (vernal equinox) batıya doğru olan açı;bahar noktasının saat dairesi ile gök
küredeki bir noktanın saat dairesi arasındaki gök ekvatoru yayı veya gök kutbu üzerinde
ölçülen açı;bahar noktasının saat dairesinden batıya doğru ölçülür;0-360 derece arasında
değer alır.
sidereal month yıldız ayı ayın sabit bir yıldızı ardışık iki geçişi arasındaki zaman dilimi.
sidereal period yıldız periyodu 1. bir gezegen veya uydunun ,sabit bir yıldıza göre bir tam devri; 2. tam olarak,bir yer
uydusunun aynı yer merkezli rektasansiyon açısından ardışık iki geçişi arasındaki zaman.
sidereal time yıldız zamanı yerin ilkbahar noktasına (vernal equinox) göre dönüşüne dayanan zaman.
sidereal year yıldız yılı yerin sabit yıdızlara göre güneş etrafında 1900 yılı verilerine göre 365 gün 6 saat 9 dakika 9.5
saniyelik ve yıllık 0.0001 saniyelik artışla dönüş zamanı.
sight görüş konum hattı oluşturmak için göksel bir cismin yükseklik ve azimutun gözlenmesi yada bu
gözlemlerden elde edilen veriler.
sight lamp görüş lambası yüksek hassasiyetli yer ölçmelerinde hedef olarak kullanılan küçük,taşınabilir ve pille çalışan
elektrik lambası.
sight line görüş hattı bknz. kolimasyon hattı.
sight reduction görüş indirgeme konum hattı oluşturmada gerekli olan bilginin gözlemlerinden elde edilmesi işlemi.
sight reduction tables görüş indirgeme tablosu görüş indirgemeleri için kullanılan tablolar özellikle konum hattı oluşturmak için,gözlenen

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 93/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
yükseklikle,hesaplanan yükseklik arasındaki farkı belirlemede kullanılır.
sight rod görüş mirası bknz. mesafe mirası.
sight tree görüş ağacı bknz. hat ağacı.
signature doku (imza) detayların hava fotoğrafları üzerinde tanımlanmasına ve teşhisine olanak sağlayan fiziksel
özellikler veya şablonlar
significant date önemli tarih ürünle ilgili bilgilerin tarihini veren tahmini tarih. örnek; kaynak materyallerin derlendiği,
kullanıldığı veya gözden geçirildiği tarih.
simple conic chart basit konik harita basit konik projeksiyonda hava haritası.
simple conic map projection basit konik harita projeksiyonu yüzeyi, dünya gibi küre veya küresel olan konik harita projeksiyonu. teğet bir koni üzerinde
tasarlanmış, üretilmiş ve daha sonra düzlem oluşturmak için yayılmıştır.
simple feature basit detay bknz. feature.
simple harmonic motion basit harmonik hareket düzgün dairesel hareketin bu hareket dairesinin çapı üzerine izdüşümü.
simple pendulum basit sarkaç teorik bir konsept.ağır bir cismin,uzamasız ve ağırlıksız bir iplikle sabit bir noktadan
asılması.bununla beraber basit sarkaç gerçek anlamda gerçekleştirilemez.yine de basit sarkaç
gerçek sarkaçta yapılan gözlemlere uygulanacak indirgemelerin temelini teşkil eder.bu
gözlemler,basit sarkaçla yapılabilecek gözlemlerin elde edilebileceği düzeltmelere sahiptir.
simpli fication basitleştirme görünür şekillerini değiştirmeden özellik karakterlerinin düzeltilmesi. harita ölçei küçüldükçe
basitleştirme artar.
simpson’s 1/3 rule simpson’ın 1/3 kuralı eşit aralıklı dengeli ölçülerin yapıldıı travers hattı ve düzensiz bir alan arasındaki alanın
belirlenmesi için bir matematiksel ifade.
simultaneous altitudes eş zamanlı yükseklikler aynı anda gözlenen bir veya daha fazla gök cisminin yükseklikleri.
simultaneous double line eş zamanlı çift hat bknz. eş zamanlı seviye hattı.
simultaneous level line eş zamanlı seviye hattı aynı hattan geçen iki tek hattan oluşan düzeç hattı.(nivelman hattı)her ikisi de aynı yöndedir
fakat farklı dönme noktaları kullanılır.eş zamanlı çift hat adı da verilir.
simultaneous mode eş zamanlı mod bilinen üç noktadan ve bilinmeyen noktadan yapılan gözlemlerle bilinmeyen noktanın
konumunu bulmak için uydu yöntemi, ya da bilinen iki noktadan ve bilinmeyen noktadan eş
zamanlı gözlemlerle konum bulma yöntemi.bu teknik uydunun yörünge parametrelerinde
bağımsız olarak konum belirlemeye imkan tanır.
simultaneous observation eş zamanlı gözlemler (uydu) iki veya daha çok belirli noktadan veya izleme istasyonlarından aynı anda yapılan uydu
gözlemleri.
single astronomic station tek astronomik istasyon datum jeodezi ağın datumunun başlangıç noktasının astronomik olarak belirlenmiş koordinatlarını ve
datum orientation yönlendirme diğer bir noktaya göre azimutunu hiçbir düzeltme getirmeden doğru kabul ederek yönlendirme.
single base method tek baz yöntemi iki barometre kullanılarak barometrik nivelman yöntemi.barometrelerden biri sabit diğeri gezici
barometre olarak belirli noktalardaki basıncı ölçmek için kullanılır.gezici barometrede zaman ve
basınç,sabit barometre de ise her 5 dakikada bir zaman ve basınç ölçülür.veriler büro
hesaplamalarıyla yüksekliklere dönüştürülür.bknz. barometrik nivelman.
single model instrument tek model aleti her ayarda tek bir stereo modeli projeksiyon etme kabiliyetli stereoskopik kıymetlendirme
aletlerinin genel sınıfı. bu çeşit aletler sadece derleyici olarak dizayn edilmiştir ve gerekli stereo
üçgenlemeyi başarabilmek için ilave fotogrametrik tekniklerden bağımsızdır.
single proportionate tek oransal ölçme bir doğrultu referans alınarak konumu belirlenmiş olan bir kayık köşenin ihyasında oransal
measurement ölçme yöntemi.iki kısım köşesi arasındaki doğrultu üzerindeki çeyrek kısım köşeleri,standart
paraleller üzerindeki tüm köşeler;sınır hatları üzerindeki tüm orta konumlar bu tip köşe
örnekleridir.basit arazi problemi herbir aralığa uzunluğu ile orantılı olarak fazlalığı
dağıtmaktır.herbir aralığın kayıt uzunluğuna oransal fark uygulandıktan sonra , parçaların
toplamı tüm mesafenin yeni ölçümüne eşit olacaktır.
single target leveling rod tek hedef nivelman mirası sadece tek bir yüzünde derecelendirme (bölümleme) olan hedef mirası.
single-heading radar tek başlı radar tahmini özel bir noktanın hedefe olan bağlantısı veya tek bir uçağın konumu için yapılan radar tahmini.
prediction bu bir tecrübe veya analitik tahmin olabilir.
single-point transfer tek nokta transfer aleti tek bir fotoğraftan planimetrik detayların transferinde kullanıllan bir alet. aletler iki genel tiptedir;
instrument yansıtıcı projektör ve kamera lucida.
single-projector method tek projektör metodu- bknz. tek salınım metodu.
sinusoidal map projection sinüzoit harita projeksiyonu bonne harita projeksiyonunun benzeri tipte, ekvatoru standart paralel olarak alan ve tüm
coğrafik paralelleri gerçek aralıklı paralel doğru hatlar olarak gösteren ve tam ölçeği koruyan
bir projeksiyon. aynı zamanda eşit alan harita projeksiyonudur. merkator eşit alan harita
projeksiyonu diye de adlandırılır. bknz. sanson-flamsteed harita projeksiyonu.
siphon barometer sijon barometre biri diğerinin dörtte biri uzunluğunda olacak şekilde bükülmüş iki cam çubuktan oluşan civa
barometresi.uzun olan çubuğun ucu kapalıdır ve içindeki hava yerine civa konulmuştur.fakat
kısa olan çubuk açık bırakılmıştır;bu şekilde civa basınca maruz kalır.iki çubuk arasındaki civa
yükseklik farkı atmosferik basınç ölçümüdür.
situation map. durum haritası (jcs) belirli zamanlarda, taktik ve idari durumları gösteren kara haritaları.
size boyutlandırmak, kağıt, fiber veya mozaikleme tahtasının yüzeyindeki gözenekleri kapamak için kullanılan çeşitli
kaplamak yapışkan maddelerle katman oluşturmak. bir haritanın belirli bir ölçekte fotoğrafını çekmek için
gerekli oranları hesaplamak.
sizing the litho tuş ölçülendirme harita revizyonlarında kaynak olan ve yeni projeksiyon içine girecek olan eski haritada nasıl bir
bükülme veya boyutla ilgili değişiklikler yapılacağına dair kararların tespiti için orijinal taşbaskı
haritaların tam ölçülerinin hesaplanmasıyla ilgili operasyon.
sketch map taslak harita gevşek ve kontrolsüz yüzeylerin haritası. bu bilgiler genellikle seyrektir.
sketchmaster sketchmaster rektifiye edilmiş bir fotoğraf görüntüsünün harita üzerine süperimpozisyonuna olanak sağlayan
kamera lucida yapısı. bknz. eğik sketchmaster, evrensel analog fotografik rektifikasyon
sistemi, evrensel sketchmaster, düşey sketchmaster.
skewed map projection eğri harita projeksiyonu kara ve hava haritalarındaki pafta çizgileriyle ilgili genel kuzey güney formatına uymayan kara
veya hava haritaların oluşturulmasında kullanılan standart projeksiyon.
slant range eğik mesafe belli bir datuma göre aynı seviyede olmayan iki nokta arasındaki görüş hattı mesafesi.
slave station ara istasyon verilen bir sistemdeki istasyonlardan, ana istasyon tarafından kontrol edilen istasyon. aynı
zamanda uzak istasyon olarak da adlandırılır.
slivers boşluklar iki komşu poligonun ortak bir çizgide çakışmadığı ve aralarında küçük bir boşluk kaldığı zaman
oluşan (sayısal) poligonlar.
slope angle eğim açısı yatay ve eğim arasındaki açıdır.
slope chaining eğik ölçme bknz. eğik ölçme.
slope correction eğim düzeltmesi 1. (hidrografik ölçme)sesle derinlik ölçerin,kayıtlı konumundan yukarıda bir noktadan ilk eko
dönüşünü alması sonucu oluşan hatalı konumu düzeltmek için kullanılan düzeltme. 2 (yer
ölçmesi) bknz. eğim düzeltmesi(grand correction).
slope correction of tape ölçme şeridi eğim düzeltmesi bknz. eğim düzeltmesi(grand correction)
slope taping eğik ölçme ölçme şeridinin yerle açı yapacak şekilde tutulduğu ve bu eğiklik belirlendikten sonra buradan
yatay mesafenin hesaplandığı ölçme.
slot cutter keski/bıçak bknz. templet cutter.
slotted templet ?
slotted templet plot delikli templet çizimi bknz. delikli templet üçgenleme(slatted templet trinangulation).
slotted templet triangulation delikli templet nirengileme delikli templet kullanılarak yapılan grafik radyal triangulasyon.delikli templet çizimide denir.
small circle küçük daire düzlemi yer merkezinden geçmeyen yer yüzeyi üzerindeki daire.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 94/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
small scale map küçük ölçekli harita 1: 600.000 veya daha küçük ölçekli harita.
smooth sheet düzgün pafta harita yapımında kullanılmak üzere, derinlik yoklaması, kulaç eğrileri, kablo çekilmiş alanlar
vb. hususları içeren arazi kontrol ve hidrografik gelişme için son çizim.
smoothing düzgünleştirme 1. çizgilerden, yüzeylerden veya veri serilerinden kısa mesafeli düzensiz değişimleri kaldırmak
için yapılan işlemler. 2. (görüntü işleme) çok kademeli geçişleri sağlamak için komşu
alanlardaki yoğunlukların ortalamasının alınması.
snell’s law of refraction snell’in kırılma yasası bu yasa ortamlardan biri hava olduğunda gelme açısının sinüsünün kırılma açısının sinüsüne
oranının kırılma indeksi adı verilen bir sabite eşit olduğunu belirtir.kırılma indeksi aynı
zamanda,ışığın bir ortamdaki hızının diğer ortamdaki hızına oranı şeklinde düşünülebilir.
softcopy softcopy otomatik veri işleme donanımıyla kullanılmak için sayısal formatta sağlanan ürünler
solar altitude güneş yüksekliği güneşin ufuk düzlemine açısal mesafesi.
solar attachment güneş bağı güneş pusulası olarak kullanılmaya imkan veren mühendisler için yardımcı bir alet.
solar day güneş günü 1. dünyanın güneşe göre kendi ekseni etrafındaki bir devri.ortalama güneşe yada görünen
güneşe göre bu güneş günü ortalama güneş günü olabilir.bknz. görünen güneş günü,ortalama
güneş günü. 2. güneşin bir tam devir süresi.
solar declination güneş deklinasyonu güneşin ekvator düzlemine açısal mesafesi.derece cinsinden kuzeyde ise “+” güneyde ise “-”
olarak ifade edilir.
solar eclipse güneş tutulması güneş ışığın ay tarafından engellenmesi olayı.güneş tutulması,güneş kısmen kapandıysa
kısmi,tüm yüzey kapandıysa tüm;sadece güneş yüzeyinin etrafında bir halka görülebiliyorsa
halkasal güneş tutulması adını alır.
solar eclipse method güneş ekliptik yöntemi güneş ekliptik yörüngesinin merkez hattı boyunca iki gözlem arasındaki açısal mesafeyi
belirleme yöntemi.
solar ephemeris güneş efemerisi güneşin günlük astronomik konumlarının tablosu.
solar focus güneş odağı bknz. yıldız odağı.
solar occultation güneş tutlması güneşin görünmesinin ay tarafından engellenmesi.
solar parallax güneş paralaksı bir astronomik birim uzaklıktan bakıldığında yer ekvatorunun yarıçapının oluşturduğu
açı(güneşin ekvatoral yatay paralaksı).
solar radiation pressure güneş radyasyon basıncı yüksek yörüngeli ve büyük çaplı suni uydular üzerindeki bir yörünge bozucu etki.büyük kısmı
doğrudan güneşten,küçük kısmı yeryüzünden kaynaklanır ki bu direkt (yansıyan)ve dolaylı
yersel (yayılan) radyasyon basıncı olarak ikiye ayrılır.
solar time güneş zamanı 1. dünyanın güneş etrafında dönüşünü temel alan zaman. 2. güneşte zaman.
solar transit güneş geçişi güneş bağı da eklendiğinde astronomik üçgenin (güneş,zenit, kutup) anlık mekanik çözümüne
imkan veren ve astronomik meridyen ve astronomik paralelin doğrudan gözlemlerle
kurulmasına ve ölçülmesine izin veren düzenli geçiş.
solar year güneş yılı bknz. tropik yıl(tripocial year)
solid angle dolu açı koni,piramit gibi dolu şekillerin tepe noktalarındaki açısal dağılım.
solstice gündönümü ekliptiğin gök ekvatorunda en uzak olduğu iki noktadan biri. güneşin gök küre üzerinde
maksimum deklinasyona sahip olduğu iki noktadan biri. gündönümü noktası olarak da
adlandırılır.yaz gündönümü (summer solstire navigation) ve kış gündönümüne(wınter sostice)
de bknz.
solstitial colure gündönümü colure gündönümü noktalarından geçen saat dairesi.
solstitial point gündönümü noktası bknz. gündönümü(solsitial).
sonar sonar 1.başlıca su altı objelerin konumunun belirlenmesi için kullanılan ses aygıtı 2.su altı ses ötesi
veya ultrasonik sinyallerin gönderilmesi ve yansımasının elde edilmesi arasındaki zaman
intervalini ölçerek, su altındaki bir objenin mesafesini belirleyen sistem.(bu kelime ‘ses
navigasyon ve mesafeleme’kelimelerinden türetilmiştir.)
sonic depth finder sonik derinlik bulucu bknz. yankı sescisi
sonic navigation sonik navigasyon bknz. akustik navigasyon
sonic navigation sesle seyrüsefer bknz. akustik seyrüsefer(acoutial).
sortie sorti hava harekatlarında, bir uçağın bir güvenlik uçuşu.
sortie plot sorti çizim bir sorti süresince alınan resimlerin kapladığı alanın harita üzerinde temsil edilmesi .aynı
zamanda foto indeksi olarak da adlandırılmaktadır.

sound surveillance systems ses gözetleme sistemleri (sosus) denizaltı imha savaş (asw) gözetlemelerinde, genelleştirilmiş bathymetry (denizdibi) ve
charts haritaları diğer tanımlanmış sistemlerle desteklenen bilgi destek sistemi içeren haritalar.
sounding datum derinlik datumu su derinliği ölçmelerinin dayalı olduğu yüzey.
source acquisition segment kaynak sağlama bölümü görüntü kütüphanesinde tutulanları yönetmek ve jeodezik kontrol veri tabanının devamlılığını
(sa/s) sağlamak yeteneğinde olan dma’nın dps'sinin bölümü. ayrıca bknz. digital production system.
source map kaynak harita kara veya hava haritalarında detay seçimi için kullanılan haritalar.
source material kaynak materyaller yer kontrol, havasal ve yersel fotoğraflar, çizimler, haritalar ve hava haritaları, topoğrafik,
hidrografik, hipsografik, manyetik, jeodezik, oşinoğrafik ve meteorolojik bilgiler, istihbarat
dokümanları, kara ve hava haritalarında doğal ve insan yapımı özelliklere ait yazılmış raporları
içeren fakat sınırlandırmayacak şekildeki mc&g ürünlerinin üretimi için gerekli veya ihtiyaç
duyulan her çeşit veri.
source preparation segment kaynak hazırlama bölümü kaynak değerlendirmesi yapmak, kaynak geliştirmek ve jeodezik konum belirleme yeteneğinde
(sp/s) olan dma'nın dps'sinin bölümü. operatörler görüntü ve yazı değerlendirmesi yaparak grafik
malzemeyi sağlarlar. amaç onların karakteristiklerini ve yararlarını belirlemektir. bu bölüm
ayrıca mevcut olan hardcopy exploitation segment'le birlikte üçgenlemeyi desteklemek için
gerekli olan ölçümleri de sağlar. ayrıca bknz. digital production system; mark 90; hardcopy
exploitation segment.
south declination güney deklinasyon bknz. deklinasyon tanım 3.
south geomagnetic pole güney jeomanyetik kutbu güney yarımküredeki jeomanyetik kutup.
south georaphical pole güney coğrafi kutbu
º
güney yarımkürede enlemi 90 güney olan coğrafi kutup.
south magnetic pole güney manyetik kutbu güney yarımküredeki manyetik kutup.
south point güney noktası bknz. gök meridyeni(selectical meridian)
south polar circle güney kutup dairesi bknz. antarktik dairesi.
southbound node güney düğüm noktası bknz. alçalan düğüm noktası(descenting note).
southing Güneyleme bknz. enlem farkı(latitute diference).
space coordinates uzay koordinatları bir noktanın cisim uzayında konumunun tanımlanabilmesi için kullanılan herhangi bir üç
boyutlu koordinat sistemi.
space craft uzay mekiği dünya üzerindeki bir yörüngeye veya başka bir uzaysal cismin yörüngesine konuşlandırılmak
uzay (aracı) üzere dizayn edilmiş insanlı ve insansız aletler.
space motion uzaysal hareket bir gök cisminin uzayda hareketi.doğru harekete (proper motion) de bknz.
space oblique mercator uzay eğik merkator (projeksiyon) landsat uzay araçlarının hareketinin dinamik özelliğiyle modellenmiş haritalama projeksiyonu.
uydu platform hareketi ve dünya hareketlerinin landsat tarafından görüntülendiği alanın
devamlı izdüşümünün zamana bağlı değerleriyle ilgilenir.
space polar coordinates uzay kutupsal koordinatları küre yüzeyi üzerindeki bir noktanın uzayda (1) kutup diye adlandırılan merkezdeki noktadan
uzaklığı (2) kutup ekseni (kutuptan geçen referans doğrusu) ve yarıçap vektörü (kutbu ve
noktayı bağlayan doğru) arasındaki açı ve (3) enlem veya kutup eksenini kapsayan düzlem

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 95/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
arasındaki açı ile uzayda konumunun ifade edildiği koordinat sistemi.
spading soyma geniş düz bir kazıyıcı ile kaplamanın alttaki materyalden kaldırılması.
spaghetti vector spagetti vektör içinde tüm çizgi ve noktaların birbirleriyle ilişkisiz olduğu sayısal bir saklama formatı.
spatial analysis üç boyutlu analiz jeodezik varlıkların konumunu, onların uzaysal boyutlarıyla birlikte belirlemeye ilişkin analitik
teknikler. aynı zamanda nicelik analizi olarak da nitelendirilir.
spatial data üç boyutlu veri jeodezik varlıkların konumuna ve onların uzaysal boyutlarına ilişkin veri. üç boyutlu veri nokta,
çizgi, alan ve yüzey olarak sınıflandırılır.
spatial data bases üç boyutlu veri tabanları bir bilgisayarda kullanmak üzere kayıt edilmiş, birbirine benzer ve ilişkili üç boyutlu veri kayıtları
topluluğu. ayrıca bknz. geographic information system.
spatial data sets üç boyutlu veri kümeleri bir bilgisayarda kullanmak üzere kayıt edilmiş, birbirine benzer ve ilişkili üç boyutlu veri kayıtları
topluluğu.
spatial data transfer üç boyutlu veri transfer talimatı muhtemelen her ikisi de farklı bilgisayar donanımı ve farklı işletim sisteminde bulunan üç
specification (sdts) boyutlu veri işleme sistemlerindeki üç boyutlu veriyi bir sistemden diğerine kolayca transfer
etmek için bilinen ihtiyaçları karşılamak amacıyla üç boyutlu veri transfer standardına uygun
olarak hazırlanmış bir talimat. üç boyutlu veri transfer talimatı çerçevesinde içerik (alanlar ve
alt alanların özellikleri), uygulamadan (ortamdaki olanlar ve alt alanların okunması) kesin bir
biçimde ayrılır. bknz. spatial data transfer standard.
spatial data transfer standard üç boyutlu veri transfer tanımlar ve referanslar, üç boyutlu veri transfer talimatı, sayısal kartografik verilerin bir nitelik
(sdts) standardı raporu, kartografik detayları tanımlamak için kavramsal bir model, ve topografik haritalar ve
genel deniz haritalarından derlenen tanımlı varlıklar ve özniteliklerin standart bir kümesinden
oluşan bir standart.
spatial model üç boyutlu model bknz. stereoscopic model.
speaking rod konuşan mira bknz. kendi okumalı (otomatik) nivelman mirası(self readıng rod).
special area (sa) annotation özel alan yazısı ender fiziksel özellikleri bulunan bir yapı veya yapılar, fakat alan veya düzlemsel boyutlarda
radar temel analiz kodlarından biri için uygulamaya alınmamaktadır.
special job-cover map özel çalışma takip haritası (jcs) geniş alanları kapsayan fotografik keşif görevlerini kayıt etmek için kullanılan küçük ölçekli
kara haritası. görevlerin her biri tamamlanınca ilgili kapsama alanları çerçeve içinde gösterilir.
special purpose map özel amaçlı harita özel gereksinimleri karşılamak için dizayn edilmiş harita.
special subject map özel konulu harita bknz. “konulu harita”.
specific force özgül (kesin) güç bir cismin üzerindeki iç ivme ile çekim etkisi arasındaki fark.fiziksel çekim akselerometre(ivme
ölçer) ile ölçülür.tüm düzeç eksenleri özgül güç vektörüne diktir.(normal)
specifications talimatlar kurallar, düzenlemeler, semboller, geniş kapsamlı standartların belli başlı kara haritaları, hava
haritaları serileri veya ölçek gruplarına göre tanımlanması. tanımlamalar haritanın ölçek ve
amaçlarına göre değişkendir.
spectral band spektral bant elektromanyetik spektrumda bilinen özelliklere sahip bitişik dalga boyları kümesi;örneğin
görünen bant.
spectro radiometer spektro radyometre yayılan enerjinin spektral dağılımını ölçmeye yarayan cihaz. (celestial sphre)
specular reflaction spekularyansıma (optik veya mikrodalga teorisi) bütün ışınların gelme açısına eşit açıda yansıtıldığı, iyice parlak
ve düzlem yüzey üzerindeki yansıma çeşidi. bknz. yayılan yansıma.
speherical aberration küresel hata bir lensin değişik bölümlerinden gelen ışığın eksen boyunca farklı yerlerde odaklanmasıyla
oluşan hata. bu hata bir noktanın görüntüsünün bulanık bir daire olarak belirmesine yol açar.
speherical angle küresel açı birbirini kesen iki büyük daire arasındaki açı.
speherical coordinates küresel koordinatlar merkezi küre merkezi olan ve tüm noktaların küre yüzeyinde olduğu bir kutupsal koordinat
sistemi.böyle bir sistemin kutupsal ekseni kürenin iki kutpundan geçer.fotogrametrede küresel
koordinatlar perspektif ışın veya eksenlerin göreli yöneliminin tanımlanmasında kullanışlıdır ve
birçok ilgili problemin kolay formlarla belirtilmesini ve çözülmesini mümkün kılar.
speherical excess küresel ekses küre üzerinde bir üçgende iç açıların toplamının 180 dereceyi aşan kısmıdır. jeodezik işlerde
üçgen hesaplarında, küresel açilar ve sferoidal (elipsoidal) açılar arasındaki fark genelde göz
ardı edilir, küresel açılar kullanılır ve küreel eksesin dağıtılmasında legendre teoremi uygulanır
buna göre verilen küresel üçgenin eksesinin yaklaşık 1/3 üçgenin her bir açısından çıkarılır.
speherical harmonics küresel harmonikler yeryüzeyi üzerinde veya daha yukarısındaki 2 veya 3 boyutlu konum fonksiyonlarının
yaklaşımında kullanılan sonsuz trigonometrik terim serisi.
speherical lens küresel lens tüm yüzeyleri küre parçaları olan lens.
speherical triangle küresel üçgen küre yüzeyindeki herhangi üç noktanın büyük daire yaylarıyla birleştirilmesi ile oluşan kapalı
şekil.
speheroid sferoid 1. (genel) küreden çok az farklı bir şekil. 2.(jeodezi) jeoide şekil ve boyut olarak oldukça
yaklaşan ve jeodezik ölçmelerden referans yüzey olarak kullanılan matematiksel şekil
jeodezide sferoid ve elipsoid eş analmlı terimlerdir.bknz. hava sferoidi ( elipsoid) ; avustralya
ulusal sferoidi; bessel sferoidi (elipsoid); clarke 1866 sferoidi (elipsoid); clarke 1880 sferoid
(elipsoid); döner elipsoid; denge; sferoidi; everest sferoidi.
speherpotential surface sferepotansiyel yüzey bknz. sferop(spherop).
sphere küre küresel bir yüzeyle sınırlanmış cisim veya boşluk.gök küresine eğik küreye(obligue sphere)
paralel küreye(parallel sphere), yersel küreye(terrestial sphere) de bknz.
spherodial triangle sferoid üzerinde üçgen sferoid yüzeyi üzerindeki bir üçgen.
spheroid junction sferoid birleşme haritada farklı sferoidlere göre çizilmiş iki ana gridi ayıran vurgulanmış doğru.
spheroid of reference referans sferoidi bknz. referans sferoid.
spheroidal angle sferoid açısı sferoid üzerindeki iki eğri arasındaki açı kesişme noktasındaki teğetleri arasındaki açı olarak
ölçülür.
spheroidal excess sferoid eksesi sferoid üzerindeki üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi aşan kısmı.bknz. küresel
ekses(sperical excess).
spherop sferop yerin normal gravite alanındaki eş potansiyel yüzey. sferopotansiyel yüzey olarak da
adlandırılır.
spider templet plot örümcek şablon çizimi bknz. örümcek şablonlu üçgenleme
spider templet şablon örümcek şablon işınları temsil eden delikli çelik kolların merkeze eklenmesiyle oluşturulan mekanik şablon.
örümcek şablon parçalarına ayrılabilir ve tekrar kullanılabilir.
spider templet triangulation örümcek şablonlu üçgenleme örümcek şablonların kullanılmasıyla yapılan grafik ışınsal üçgenleme.
spiral curve spiral eğri (yol ölçümü) bir dairesel eğri ve teğetini veya yarıçapları kendi ekstrem yarıçapından sırsıyla
daha uzun ve daha kısa olan iki dairesel eğriyi birbirine bağlayan yarıçapı düzenli olarak
değişen eğri.geçiş eğrisi(trans stion curve) olarakta adlandırılır.
spiral to spiral (ss) spiral'e spiral iki spiral arasındaki ortak bir nokta.
spirit level bakla ruhlu düzeç merkez doğrultusu dairesel yay oluşturan iç yüzeyi hassas olarak işlenmiş kapalı cam tüp;
içine hava veya başka bir gazın kabarcık oluşturmasına yetecek kadar boş alan bırakılarak
eter gibi vizkozitesi düşük bir sıvı ile doldurulmuştur.kabarcık düzeç(bubble level) olarakta
adlandırılır. bknz. bölmeli bakla ruhu düzeci; dairesel düzeç; asma düzeç; levha düzeç; tersine
düzeç; mira düzeci; teleskop düzeci.
spirit level axis bakla ruhlu düzeç ekseni düzecin derecelendirilmiş skala merkezinde kabarcığın oluşturduğu bakla ruhlu düzeç tüpü
yüzeyinin teğet eksenidir ve tüpün boyuna ekseni ve eğrilik merkezinin oluşturduğu
düzlemdedir.düzeç ekseni; düzeç kabarcık ekseni; kabacık ekseni olarak da adlandırılır.
spirit level axis bakla ruhlu düzeç kayıklığı düzeç tüp ekseni ile onun destekleri merkezini birleştiren doğru arasındaki paralellik bozukluğu
kayıklık mevcut ise düzeç bağlantıları üzerinde sallandığında boyuna kabarcık hareketi oluşur.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 96/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
spirit levelling bakla ruhu ile nivelman mira ve yatay doğrultuyu bakla ruhlu düzeç ile sağlayan bir aletle noktaların birbirine veya
belirli bir datuma göre yüksekliklerin belirlenmesi.
split cameras split kameralar sabit bindirme açık birbiriyle karşılıklı yerleştirilen iki kameranın bileşkesi. (esas olarak keşif
amaçları için kullanılır) bknz. split düşey kamera.
spot elevation nokta yüksekliği harita üzerinde yüksekliği belirtilmiş nokta. bknz. kontrol edilmiş nokta yüksekliği.
spot prediction nokta tahmini mümkün olduğu kadar duyarlı coğrafik konumda radarskopu bütünleyici analizini amaçlayan
tek başlı radar tahmini.
spot size nokta boyutu katot ışını tüpünün yüzündeki elektron noktasının boyutu.
spring balance denge yayı bir şeride uygun gerilme uygulamakta kullanılan şeritle baz ölçme aleti aksesuarı.
spur line of levels açık, (dal,kol) nivelman hattı ana nivelman hattı tarafından uygun bir şekilde erişilemeyen noktaların yüksekliğini belirlemek
amacıyla eski bir hattın başında veya sonunda veya yeni bir hattın kesişim (düğüm)
noktalarında kontrol amacıyla mareograf noktalarına veya eskiden kurulmuş nivelmen
noktalarına bağlanması amacıyla ana nivelman hattından yapılan nivelman hattıdır.
spur traverse açık (dal) poligon önemli bir nokta veya konuma ulaşmak için önceden yapılmış poligondan dallanan kısa
poligon hattı. kısa poligon (stub traverse) olarakta adlandırılır.
stabilized mount stabil yerleştirme haritacılık veya konum kamerası veya tpr anteni gibi diğer aletlerin uçağın dönüklük
açılarından bağımsız olarak düşey yöneltmeye yakın bir şekilde kurulması amacıyla dizayn
edilmiş jiroskop yardımıyla edilen yerleştirme şekli.
stable base sabit altlık yüksek derecede boyutsal sabitlik gerektiren haritacılık materyalleri için kullanılan genel terim.
stable gravimeter durağan gravimetre tek ağırlık veya yay içeren ve duyarlığı (sensıvıtıy)periyodu ile orantılı olan gravimetre.
stable type gravimeter durağan tip gravimetre yüksek dereceli optik ve/veya manyetk büyültme kullanan ve böylece ağırlık veya bağlantılı
nesnenin konumundaki (property)değişikliğin dolaysız olarak ölçüldüğü gravimetre.
stable-base film kararlı altlıklı film boyut değiştirmeye karşı yüksek kararlılık gösteren film çeşidi. (harita üretimi ve hava haritası
fotoğrafçılığı için uygundur.) genellikle ticari isimleriyle kullanılırlar.
stadia stadya gözlem noktasından bilinen küçük bir açı ile miraya bakılarak mesafe ölmede kullanılan
derecelendirilmiş çubuk(mira).pratikte açı genellikle teleskop içindeki mercek üzerine iki sabit
çizgi ile işaretlenmiştir.stadya terimi mesafelerin stadya ile belirlendiği ölçüler için stadya
gözlemi, stadya yöntemi,stadya mesafesi gibi de kullanılır.stadya mirası olarak da
adlandırılır.yatay stadyaya da bknz.
stadia circle stadya dairesi bknz. beoman yayı(beoman arc).
stadia constant stadya sabiti (nivelman) bakış mesafesini metre cinsinden elde etmek için stadya aralığı ile çarpılan
katsayı.ayrıca bir nivelman hattındaki tüm ölçülere ait stadya aralıkları toplamını km cinsinden
hat uzunluğuna çevirmeye yarayan katsayı.
stadia diagram ‘stadia’ okumalarınının arazide kısa zamanda indirgenmesi için kolaylık sağlayan harita veya
çizim. genellikle, milimetrik kağıda hazırlanır ve uygulanacak ölçüm ölçeğinde çizilir.
stadia intercept stadya kesimi bknz. stadya aralığı(stadia interval).
stadia interval stadya aralığı nivelman aleti ile miraya bakıldığında aletin alt ve üst artı kıllarının arasında kalan mira parçası
uzunluğu.stadya kesimi (stadia ıntercept) olarak da adlandırılır.
stadia rod stadya aralığı bknz. stadya.
stadia slide rule stadya kayma kuralı kayma kuralını kullanarak stadya okumalarını indirgemek için en hızlı metot.bu yöntemde
sıradan ölçek değerlerine (mesafe logaritmaları) ek olarak iki tane ölçek özellikle stadya
çalışması için oluşturulmuştur. biri farklı “a” değerleri için logcos2a değerlerinden diğeri
log1/2sin2a değerlerinden oluşur.bazı kurallara göre “a” değeri 0 º34' ile 45 ºarasında
º ' º
diğerlerine göre ise 0 03 ile 45 arasında yer alır.bazı formlarda yatay mesafe doğrudan
2 2
okunur diğerlerinde ise yatay düzeltme (1 cos ) veya sin verilir.10 parmak kayma kuralı tüm
2 2
sıradan işler için yeterli doğrulukta sonuç verir. cos ) veya sin verilir.10 parmak kayma kuralı
tüm sıradan işler için yeterli doğrulukta sonuç verir.
stadia traverse stadya poligonu mesafelerin stadya yöntemi ile ölçüldüğü poligon.
stadia trigonometric leveling stadya trigonometrik nivelmanı yükseklik değişiminin orta veya düşük olduğu alanlarda ek düşey kontrolü artırma tekniği.
mesafeler stadya yöntemiyle ,teodolit gibi aletlerle ölçülür.arazi çalışması trigonometrik
hesaplarla kullanılabilir şekle indirgenir.
stadimeter Stadimetre (range wınder) yükseklği bilinen bir nesnenin gözlemci noktasında oluşturduğu düşey açıyı
ölçerek mesafesini bulmaya yarayan alet.alet doğrudan olarak mesafe bölümlemelidir.mesafe
ölçere de bknz.
staff gage çubuk gösterge bölümlendirilmiş bir çubuğun bir kutba veya uygun bir desteğe bağlanmasından meydana
gelen en basit gelgit veya akış ölçer.bağlı olduğu ve geri kalan parçalar su üstünde kalacak ve
kıyıdan veya iyi görüşlü bir noktadan gözlem yapacak şekilde yerleştirildiği halde çubuğun bir
parçası en düşük su seviyesinin altında olacak şekilde dizayn edilmiştir.
stampfer level stampfer düzeci teleskop tüpünün yatay eksen çevresinde düşey bir düzlem içinde hareket edebilecek şekilde
monte edilmiş olduğu bir nivelman aleti. mikrometre vidasında kullanılır.
standard standart (jcs) nicelik veya nitelik ölçümünde, kolaylık ve usul koymada veya sonuçları değerlendirmede bir
referans, model veya kural olarak hizmet etmek üzere, yetkililerce, gelenek veya kamuoyu
tarafından belirlenmiş, oluşturulmuş gerçek bir değer, fiziksel varlık veya bir kavramdır.
değişmez bir nicelik veya niteliktir.
standard automatic tide gage standart otomatik gelgit ölçer deniz seviye değişimlerinin zaman okumalarının gerektiği durumlarda kullanılan
kronograf.yükseliş ve alçalış veriyi kalıcı kağıt kayda aktarmak için kalem hareket ettiren
göstergeye telle aktarılır.
standard corner standart köşe standart paralel veya baz doğrusu üzerinde ana köşe.
standard deviation standart sapma bknz. standart hata(standard error).
standard error standart hata
varyansın kare kökü.gözlem parametresinin tam değeri ?‘yı aşmayan hata içermesinin
olasılığının % 68.27 olduğunu belirtir.standart sapma olarak da adlandırılır.
standard error of the mean ortalamanın standart hatası
n adet gözlemin ortalaması olarak hesaplanan en olasılığı yüksek değerin standart hatası ( ?
).n tane gözlemin standart hatasının n’in kareköküne bölünmesi ile bulunur.ayrıca % 68.27
olasılık belirtilir.
standard grids standart gridler universal transverse mercator (utm) gridi ve universal polar (kutupsal) stereographic (ups)
gridi.
standard linear format standart linear format (slf) sayısal kartografik veriler için nima(=dma) tarafından uyarlanan ve kullanılan standart bir
formattır. ortak sınırlarda ikilemden korunmak için zincir düğüm veri yapısını kullanmaktadır.
standard map standart harita belirli harita doğruluk standartlarıyla derlenen bir haritadır.
standard meridian standart meridyen
1. standart zamanı belirlemek için kullanılan meridyendir. 2. bir harita projeksiyonunda ölçeğin
olması gerektiği şekilde gösterildiği bir meridyendir.
standard parallel standart paralel (jcs) 1)ölçeğin olması gerektiği şekilde gösterildiği harita üzerindeki paraleldir. 2)harita
projeksiyonlarının hesaplanmasında kullanılan enlem.
standard port standart port bknz. referans istasyonu.
standard quadrangle standart dörtgen sistematik silsile modelleriyle uyumlu silsile dörtgeni.
standard station standart istasyon bknz. referans istasyonu.
standard survey standart ölçme ölçek, doğruluk ve içerik bakımından, yetkili merci tarafından belirlenen standartları sağlayan

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 97/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
ölçme.
standard tension standart gerginlik bir çelik şerit metreye uygulanan standart gergi veya çekme
standard time standart zaman bir zaman dilimi veya kuşak için kullanılmak üzere, seçilen bir meridyen için ortalama güneş
zamanı.
standardization standartlaştırma bir aletin adapte edilmiş periodda değerini belirlemek için bir standartla karşılaştırılması.
star chart yıldız haritası seyrüsefer veya arazi astronomisi için faydalı olan temel yıldızları gösteren gök küre
haritasıdır.
star finder yıldız bulucu özellikle seyrüsefer geodezik astronomi de, yıldızların tanınmasını kolaylaştıran cihaz.
staratosphere staratosfer atmosferin, troposfer üzerindeki, sıcaklık değişiminin yükseklikle korelasyonunun nispeten az
olduğu tabaka.bknz. atmosfer.
start node başlangıç düğümü (sayısal harita üretimi) bir kenarın ilk düğümü. (bir kenar, başlangıç düğümünden bitiş
düğümüne doğru izlenir.)
starting control başlangıç kontrol bir uçuş hattı boyunca alınmış resim çiftlerinden ilkinin, mutlak yöneltme suretiyle kontrolü
state base map eyalet baz haritası özel yapıdaki verilerin derlendiği ve üst baskı yapıldığı birim olarak kabul edilen baz şeklinde
ifade edilmiş bir eyalet bölgesinin baz haritasıdır.
state coordinate systems eyalet kooordinat sistemleri ulusal jeodezi ölçme kurumu tarafından, abd’deki her eyalet için, konumları düzlem
koordinatlarda ifade etmek için tesis edilen düzlem (x,y)koordinat sistemleri.
state coordinate systems eyalet koordinat sistemleri jeodezik noktaların (x ve y) düzlem dik koordinatlarına göre konumlarını belirlemede
kullanılmak üzere ngs tarafından a.b.d.’nin her bir eyaleti için bir (adet) kurulan düzlem dik
koordinat sistemleridir. eyalet düzlem koordinat sistemleri olarak da adlandırılır.
state system of plane eyalet düzlem koordinat eyalet koordinat sistemleri maddesine bknz.
coordinates sistemleri
state vector konum vektörü belirli bir zamanda, belirli bir referans sistemindeki bir objenin konum hızını belirleyen
parametreler kümesi.
static gravity meter statik gravite ölçer doğrusal ve açısal yer değiştirmenin ölçüldüğü veya karşı bir kuvvetle etkisiz kılındığı gravite
aleti.
static markings statik işaretleme negatif filmlerde veya diğer alıcı görüntülerinde statik elektriğin istenmeyen boşalmasıyla
meydana gelen işaretler.
station istasyon 1. (ölçme)konumu ölçme metoduyla önceden belirlenmiş yeryüzünde belirli bir nokta.yer
üzerinde işaretli ve işaretsiz olabilir.istasyonlar genellikle hangi amaç için inşa edildikleri yada
başlangıç noktaları ilave edilerek tanımlanır.genellikle özel bir yapı yada doğal ve yapay
arızalardan istifadeyle işaretlenir.2 . konumu başlangıç noktasından olan mesafeyle verilen
herhangi bir nokta.ayrıca 100 feet aralıklarla yerleştirilmiş jalonlar.
station adjustment istasyon dengelemesi diğer noktalardaki gözlemler ve şartlar dikkate alınmaksızın, yerel ihtiyaçları karşılamak üzere,
bir nirengi veya traverse ağındaki açıların dengelenmesi diğer adı yerel dengeleme.
station error statik hata bknz. çekül sapması.
station mark yer işareti ölçüm istasyonunun konumunu belirleyen, yer üzerindeki tabii veya özel olarak tesis edilmiş
işaret.ayrıca bknz. işaret tanım 2.
stationary field sabit alan gravimetrik veya manyetik alan gibi, doğal kuvvet olan açısal.
stationary orbit sabit yörünge uydunun dünya dönme ekseniyle aynı hızda döndüğü yörünge.dünyadan bakıldığında
uydunun sabit göründüğü yörünge.bknz. eş zamanlı yörünge.
statoscope statoskop havai fotogrametride ardışık hava istasyonları arasındaki küçük yükseklik farklarını ölçmek için
kullanılan hassas barometre.genellikle fotoğraftaki herbir enstantenede otomatik olarak
kaydedilir.
stellar aberration yıldız aberasyonu gözleme platformunun hareketi nedeniyle gözlemcinin geometrik yerinde yer değiştirme.
stellar camera yıldız kamerası yıldızları görüntülemeye yarayan fotoğraf makinası.
stellar magnitude yıldız magnitüdüsü bknz. magnitude.
stellar map matching yıldızsal harita eşleştirmesi bir aracın güdüm sistemine önceden yerleştirilmiş yıldız konumlarını teleskopuyla gözlediği
yıldız konumlarıyla karşılaştırarak kendisini yönlendirmesi.
stellar parallax yıldızsal paraklaks bknz. yıllık paralaks.
stellar plate yıldız kalıbı yıldızların oluşturduğu fonun önünde uydu görüntülerini kayıt için kullanılan fotoğraf
emülsiyonuyla kaplı hassas yüzeyli cam kalıp.
step cast basamaklandırma kalıbı kabartma harita modelinin basamaklandırılmış harita yapısının negatif veya pozitif
röprodüksiyonu (çoğaltılması).
step tablet geçirgenlik (yoğunluk) ölçer bknz. ‘step wedge’.
step wedge geçirgenlik (yoğunluk) ölçer bir uçtan diğer uca geçirgenliğin dereceli ölçüldüğü cam plaka veya film şeriti; bir fotoğrafın
yoğunluğunun belirlenmesinde sıkça kullanılır. gri ölçeği, basamaklı tablet veya sürekli tonda
gri ölçer olarak da adlandırılmaktadır.
stephenson leveling rod stephenson mirası çapraz ölçekte derecelendirmeleri olan ve bunları bir feet onda birini gösteren yatay çizgilerle
kesiştirerek, bir feeet’in 1/100 okumaya imkan veren mira.
steradian steradyan bir uzay açısının ölçme birimi.
steram gaging station akım gözlem istasyonu belirli bir datumda su yüzeyi seviyesinin günlük veya sürekli olarak kaydedildiği, akımın hızını
ve debisinin periodic olarak ölçüldüğü akım boyunca bir noktadır.
stereo stereo 1.stereoskopik kelimesinin kısaltılmış hali.2.stereoskopik görüş için düzgünce yerleştirilen
fotografların yöneltmesi.
stereo stereoskopik abartma bknz. hiper stereoskopi.
stereo comparagraf stereo komperagraf fotoğraflardan topoğrafik haritaların hazırlanmasında kullanılan basit ve hareketli stereoskopik
alet. yükseklik farkları stereo çift üzerindeki paralaks farklarının ölçümleriyle belirlenir.
stereo comparator stereo komperatör paralaks ölçmede kullanılan stereoskopik bir alet. genellikle görüntü noktalarının fotograf
koordinatlarının ölçümünü içermektedir.
stereo compiler stereo derleyici bknz. derleyici
stereo coverge stereoskopik kaplama tam stereoskopik incelemeye olanak sağlayan yeterli bindirmeye sahip fotograflar.
stereo model stereo model bknz. stereoskopik model.
stereo model parameters stereo model parametreleri bütün stereomodel veya stereomodel parçasındaki her görüntünün sayısal
verileri.görüntülenen objenin fotografik koordinatları, matematiksel modeller ile ifade edilen
projektif ilişki ve objenin yer koordinatları ile bağlantılıdır.
stereo templet stereo şablon stereoskopik modelin yatay çizimini temsil eden ve ölçeği ayarlanabilen karma delikli şablon.
stereo şablonların bileşkesi, köprüleme için olmayan stereoskopik kıymetlendirme aletleriyle
yatay konumlar için havai nirengi anlamını taşır.
stereo templet triangulation stereo şablonlu üçgenleme stereo şablonlarla yapılan havai nirengi. metot alan ile ölçek çözümlerine müsade eder ve uçuş
kolonları boyunca olan çözümlerle sınırlandırılmamıştır.
stereo triplet üçlü stereo üç fotoğraftan oluşan stereogram. merkezdeki fotograf iki komşu fotografta ortak alanların
görüntüsüne sahiptir, böylece merkezdeki fotografın tamamının stereoskopik görüntülemesine
olanak sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.
stereogram stereogram stereoskopik görüş elde etmek için düzgünce yöneltilmiş ve yerleştirilmiş cisimler veya
stereoskopik fotograf çiftleri.
stereograph stereograf düzgünce yöneltilmiş stereogramdan topografik detayları çizmek için kullanılan, kalem ilave
edilmiş stereometre
stereographic chart stereografik harita projeksiyonu. stereografik bir projeksiyona sahip haritadır.
stereographic horizon map stereografik yatay (ufuk) harita ekvatordan başka seçilen enlem paralellerinde projeksiyon merkezine sahip stereoğrafik bir
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 98/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
projection izdüşümü projeksiyondur.
stereographic map projection stereografik harita projeksiyonu projeksiyon düzleminin küreye teğet olduğu noktadan dik çıkıldığında küre çapı oluşturan
projeksiyon noktasıyla teğet düzlemde perspektif konformal bir harita projeksiyonudur. aynı
zamanda azimutal ortomorfik harita projeksiyonu olarak da adlandırılır.
stereographic meridional map stereografik meridyen harita ekvator üzerinde projeksiyon merkezi bulunduran stereografik bir projeksiyondur.
projection projeksiyonu
stereometer stereometre stereoskobikk fotograf çiftlerinde paralaks farkını ölçerken kullanılan, mikrometre hareket
değişimini ihtiva eden bir ölçüm aleti.
stereometric camera stereometrik kamera kısa, düzgün bir baz üzerine optik eksenleri paralel olacak şekilde monte edilmiş iki adet
kameradan oluşan sistem.yersel fotogrametride stereoskopik fotograf çiftlerini çekmede
kullanılır.
stereometric map stereometrik harita fotogrametrik haritaya bknz.
stereophotogrammetry stereofotogrametri fotogrametri biliminde, bindirmeli fotograflar gibi stereo görüntüleri kullanma tekniği.
bak:fotogrametri
stereoplanigraph stereoplanigraf yersel fotograflar ve çok çeşitli stereoskopik fotografları ele alabilen duyarlı stereo
kıymetlendirme aleti.
stereoscop stereoskop fotografları veya diyagramları görüntülerken üç boyutlu zihinsel izlenimi elde etmede
gözlemciye yardımcı olması amacıyla kullanılan çift dürbünlü optik alet.
stereoscopic stereoskobik stereoskopiyle ilgili alan.
stereoscopic base stereoskopik baz stereskopik fotograf çifti üzerinde tamamlayıcı görüntü noktaları arasındaki yön ve mesafe.
stereoscopic model stereoskopik model fotografların stereoskopik olarak görüntülenmesi sonucu bir alan veya objenin üç boyutlu
olarak görüldüğü sanılan zihinsel etki.
stereoscopic pair stereoskopik çift her ikisinde ortak olan obje veya alanın stereoskopik incelenmesini mümkün kılan yeterli detay
bindirmeli iki fotograf.
stereoscopic parallax - stereoskopik paralaks bknz. mutlak stereoskopik paralaks.
stereoscopic platting stereoskopik kıymetlendirme stereoskopik çiftten oluşturulan stereoskopik modelin gözlenmesiyle üç boyutlu çözümler elde
instrument - aleti edilmesi veya harita üretimi için kullanılan alet.bknz. çift projeksiyonlu direkt görüntüleme ve
stereo kıymetlendirme aleti, radyal kıymetlendirme aleti, tek model kıymetlendirme aleti, stereo
eğik kıymetlendirme aleti, sterokomparatograf; stereoplanigraf.
stereoscopic vision - stereoskopik gürüş genellikle objenin iki farlı perspektifinden alınan görüntüsüyle (farklı kamera istasyonlarından
alınan görüntü gibi)gözlemcinin derinlik hissi elde etmesini mümkün kılan çift dürbünlü
görünüşün ana uygulaması.
stereoscopik stereoskopik görüntü bknz. stereoskopik model.
stereoscopik stereoskopik üç boyutlu model izlenimi vermesi için iki perspektif görüntünün zihinsel birleştirme işlemi.
stereoscopiy principle - stereoskopi prensibi aynı alanın farklı pozlama istasyonlarından alınan iki fotografik görüntüsünün çift dürbünlü
görüntülemeyle tek, üç boyutlu gürüntüsünün elde edilmesi.
stereoscopy stereoskopi üç boyutlu etkilerle ve onların üretim metodlarıyla ilgilenen bilim.
stereotopographic map stereotopografik harita fotogrametrik haritaya bknz.
sterero triangulation stereo üçgenleme sürekli kolonlardaki stereoskopik fotograf çiftlerinin yöneltmelerinin, stereoskopik
(triyangülasyon) kıymetlendirme aleti kullanılarak yapıldığı üçgenleme işlemi.bu kolon koordinatları kullanılarak
yatay veya düşey uzantıların uzaysal çözümleri grafiksel veya hesap işlemleri ile
yapılabilir.bknz. düşey stereo üçgenleme
stickup selefon harita üretiminde kullanılmak üzere harita isimlerinin, sembollerinin açıklamaların basılı olduğu
arkası yapışkanlı veya bal mumlu ince film veya kağıtlardır.
stilling device stilling aleti herhangi bir ölçme aletinin yakınına konarak, dalga hareketini önleyen, bu şekilde daha hassas
okumaya imkan veren cihaz.
stipple kumluk (selefon) kum benzeri topoğrafik detayları göstermek için kullanılan rasgele atılmış nokta örneği.
stokes formula stokes formülü gravite verilerinden jeoid yüksekliklerini hesaplamaya yarayan formül.
stone bound pilye sınırı bir yer ölçmesinin önemli köşelerini, yeryüzünde hassas bir şekilde işaretleyebilmek için, üst
yüzeyi yerle hemen hemen aynı seviyede ağır bir pilye.
storage tube display storage tube display elektron ışınının bir defa geçişinden sonra, üzerindeki görüntünün ekran üzerinde birkaç
dakika veya daha fazla saklanabildiği bir crt görüntü.
strategic map stratejik harita (jcs) birliklerin ilerlemesi, toplanması ve desteği dahil harekat planlaması için kullanılan orta
veya daha küçük ölçekli haritalardır.
strategic planning model stratejik planlama modeli belirgin bir önemi olan arazi ve detayların sadece genel karakterini temsil eden küçük ölçekli
arazi modelleri. bunlar genellikle kıtasal alanları, ülkeleri, geniş bölgeye yayılmış arazi
gruplarını veya belli başlı ada gruplarını kapsarlar ve en çok üst düzeyde planlama faaliyetleri
için kullanılırlar.
strenght of figure şekil kuvveti sabit noktaların, bazların dağılımı, sağlanacak şartlar, açıların büyüklüğü, ile belirlemek
uzunlukların nisbi hassasiyeti, şekil kuvveti, mutlak bir ölçek değil, göreceli bir ölçek ifadesidir.
ayrıca verilmiş bir ağdaki geometrik şekillere uygulanabilir.
stretching apparatus germe teçhizatı bknz. tape stretcher
striding level ilerleme düzeci herhangi bir ölçme aletinin yatay ekseniyle paralel olacak şekilde takılabilen, bu şekilde, aletin
yatay ekseniyle, yatay düzlem arasındaki eğimin ölçülebildiği düzeç.
strip adjustment - kolon dengeleme blok dengelemenin benzeri olan fakat bir tek kolon fotografları ile sınırlı olan dengeleme
strip coordinates kolon (şerit) koordinatları bir kolondaki herhangi bir noktanın koordinatlarıdır. yersel veya havai nirengi noktasında olsun
ilk bindirmedeki koordinat sisteminin orijin ve eksenleri esas alınır.
strip mosaik kolon mozaik- bir tek uçuşta alınmış bir kolonun hava fotograflarından oluşan mozaik.
strip plot kolon çizimi (jcs) bir harita veya altlığın bir kısmının bir uçuş hattı boyunca alınmış bir kaç fotoğrafın kenarlarına
hatlarının belirtilmeden gösterildiği çizimdir.
strip prediction kolon tahmini- özel uçuş hattı boyunca sürekli olarak geri dönen radarın genel yapısını ve özelliğini
belirlemeyi amaçlayan basit bir başlangıç tahminidir.
strip radial plot kolon radyal planı bknz. kolan radyal triangulasyonu.
strip radial triangulation kolon radyal fotoğrafların yer kontrol istasyonlarına bağlı olmaksızın uçuş kolonlarına çizildiği ve kolonların
triangülasyonu(kolon tekrar birlikte dengelendiği doğrudan radyal triangülasyon.
dengelemesi)
strip width kolon genişliği- uçuş kolonundaki düzgün modeller serisinin, uçuş çizgileri arasında ölçülen ortalama
uzunluğu. kolon genişliği genellikle uçuşlar arasındaki genişliğe eşit olarak düşünülür.
strip/stripping film selefon film emülsiyonlu zarın pozlanma sonrası geçici altlığından ayrılması ve işlem gören bu zarın yeni
bir altlığa alınmasında kullanılan fotoğraf filmidir. esas olarak düzeltme işlerinde kullanılır.
stripping ekleme (bantlama) kesilmiş filmlerin birleşme yerlerinin belirli olmayacak şekilde kesilmesi, birleştirilmesi veya
diğer işlemleri.
structured query language yapısal sorgulama dili ilişkisel veritabanı yönetim sistemlerinde verilerin idaresi için kullanılan standart, user-friendly,
(sql) non-procedural bir veri dili.
style sheet model pafta grid veya kitabe dışı bilgilerin şekil ve gösterimine model teşkil eden örnek pafta. model veya
biçim olarak da adlandırılır.
subaqueous reconnaisance sualtı keşif ölçmesi sualtı keşif ölçmesi
survey
subastral point subastral nokta bknz. altyıldızsal nokta.
subdivision survey kadastral ölçme bir alanın legal sınırlarının yerleşik olduğu ve alanın hisselere,parsellere,caddelere ayrıldığı

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 99/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kısımlara ait ölçme.tüm gerekli köşeler ve hatlar işaretlenir.
subgravity alt gravite neticedeki çevreleyen ivmenin 0 ile 1 g arasında olduğu durum.
sublunar point alt ay noktası ayın coğrafi konumu belirli bir zamanda,ayın zenitte olduğu,yeryüzü noktası.bknz. alt uydu
noktası.
submarine relief denizaltı engebesi derinlik eğrileri, renk kademeleri ve benzeri temsili gösterimler veya deniz tabanı
yüksekliklerindeki değişimlerdir.
subordinate station yan istasyon 1. gelgit yada gelgit hareketlerinin mevcut tahmini değerlerinin,bir referans istasyonundaki
tahmini değerlere düzeltme getirilerek belirlendiği istasyon.
subsatellite point alt uydu noktası uydudan çıkan ve elipsoid yüzeyine dik olan vektörün yeryüzü ile oran kesiti.bknz. alt ay
noktası.
subsidiary station yardımcı istasyon ölçmenin ilerlemesindeki bir takım yerel engelin ortadan kaldırılması için kurulan
istasyon.istasyon noktasına ait konum veriler toplamak için kurulmaz.yardımcı istasyon tabiri
genellikle travers ölçümündeki a istasyonlarına uygulanır.yardımcı istasyonlar geçici
yapıdadırlar.eğer ilave amaçları mevcutsa destek istasyonu olur ve kalıcı nitelik kazanır.
subsolar point alt güneş noktası güneşin coğrafik konumu.belirli bir zamanda güneşin tam zenitte olduğu yeryüzü
noktası.ayrıca bknz. alt yıldızsal nokta.
substellar point alt yıldızsal nokta bir yıldızın coğrafi konumu.yıldız tam zenitte iken belirli zamanda yeryüzü noktasının konumu.
substitude center yedek merkez tanımlanma kolaylığından dolayı, asal nokta yerine kullanılan radyal merkez.
subtense bar baz lata uzunluğu hassas olarak belirli,bu uzunluğun,uzaktan bakıldığında yaptığı açı vasıtasıyla
uzunluk ölçmeye yarayan yatay olarak tutulan çubuk.
subtense bar traverse baz lata traversi uzunlukların bazlata ile ölçüldüğü travers metodu.
subtense method baz lata metodu uzunlukların bazlata kullanılarak ölçüldüğü ölçme yöntemi.
subtracting tape çıkarma şeridi kalibre edilmiş ölçme şeridi.ilk feet yada metre 1/10 yada 1/100 ‘e kadar derecelendirilmiştir.
summer solstice yaz gündönümü 1. güneşin maksimum kuzey deklinasyonunda olduğu ekliptik üzerindeki nokta.diğer ismi
yengeç dönencesinin ilk noktasıdır. 2. güneşin 21 haziranda maksimum deklinasyona ulaştığı
an.
sun güneş güneş sisteminin ortasında etrafında kuyruklu yıldızların , gezegenlerin döndüğü parlak gök
cismi.bknz. görünen güneş,dinamik ortalama güneş.
sun synchronous güneş uyumlu yörünge düzleminin hemen hemen kutupsal olduğu,uydunun yeryüzü üzerindeki tüm
noktalardan aynı enlem ve yerel zamanda geçtiği uydu yörüngesi.
sun zenith distance güneş zenit mesafesi zenitle güneş yuvarlağı arasındaki açı.
superfeature süper detay bir detayı oluşturmak için biraraya getirilen aynı veya benzer özelliğe sahip birkaç detay tüm
tren yolları, yan yollar, terminaller, köprüler ve alt geçitlerin bileşeni. süperdetaya örnek olarak
bir demiryolu sistemi verilebilir.
superior conjunction üst birleşme bir gezegen ile güneşin, güneş dünya ile diğer gezegen arasında olduğu zaman konjoksiyonu.
superior planets üst gezegenler yörüngeleri dünyadan büyük olan gezegenler. mars,jüpiter,satürn,uranüs,neptün,plüton.
superior transit üstsel geçiş bknz. üst geçiş.
0
superwide-angle lens süper geniş açılı mercek 100 den büyük görüş açısına sahip mercek.odak uzaklığı yaklaşık olarak objektif köşegeninin
(kamera) 3/2’sinden küçük olan mercek.ultra geniş açılı mercek olarak da adlandırılır.
supplemental control point Yardımcı kontrol noktası yüksekliğin veya yatay konumun veya her ikisinin birden belirlenebileceği foto gürüntü
noktası.bknz. kontrol noktası
supplemental control point ilave kontrol noktası haritacılıkta kullanılan hava fotografları ile ilgili olarak jeodezik ölçümlerle oluşturulan noktalar.
noktalar fotograf üzerinde tanımlanabilir olmalıdır, yani yerdeki noktalar, fotograflar üzerindeki
görüntüleri ile karşılıklı olmalıdır.
supplemental height point Yardımcı yükseklik düşey konumlarının fotogrametrik yöntemlerle belirlendiği ve diğer fotografların yöneltilmesinde
kontrol noktası kullanılmak amacıyla oluşturulan nokta. düşey pas noktası olarak da adlandırılmaktadır.
supplemental photography Yardımcı fotografi- fotografik ürünlerin özel karakteristiklerini artırmak için kullanılan, kartografik olmayan hava ve
yer fotografisi.ilave fotografi ,haritacılık amaçlı kullanılan kameralarla elde edilen fotograflardan
farklı olarak, daha büyük görüntü detaylarını sağlamak için uzun odak uzaklığı kullanan keşif
kameralarıyla elde edilmiştir.
supplemental plan ilave plan bir veya daha fazla değişmeyen bölümleri göstermek için tamamen büroda hazırlanmış olan
plan.
supplemental position Yardımcı konum verisi fotogrametrik yöntemle yatay konumu belirlenen ve fotografların yönetilmesi amacıyla
kullanılan nokta.
supplemental posts for survey ölçme işaretleri için destek bknz. tanıma kazığı.
monuments direği
supplemental station tamamlayıcı istasyon sadece tamamlayıcı düşey kontrol için kurulan istasyonlar.sürekli olarak işaretlenmezler.yatay
doğruluğu bağlı olduğu ağ ile aynı derecede olmaz.bknz. düşey açı istasyonu.
supplementary contour yardımcı münhani oldukça düz arazi yapısında genellikle bir bölgenin topoğrafik ifadesini daha belirgin kılmak için
ara münhaniler arasına konmuş münhanilerdir.
supplementary instructions yardımcı talimatlar belirli bir harita veya harita serilerinin üretimine etki eden şartnamelere veya derleme
talimatlarına eklenecek yeni bilgiler, değişiklikler veya düzeltmelerdir.
supplemmentary station yardımcı istasyon belirli bir alandaki kontrol istasyonları sayısını artırmak için yada ana istasyonun
yerleştirilemediği alanlara yerleştirmek için inşa edilen istasyon.yardımcı istasyonlar süreklidir
ve ana istasyonlardan daha düşük hassasiyette inşa edilirler.bu yüzden büyük çaplı
ölçmelerde kullanılamazlar.diğer adı ikincil istasyonlar.
surface yüzey örneğin eşyükselti eğrileri, isometrik çizgiler gibi üçboyutlu tanımlanan bir uzaya ilişkin üç
boyutlu ölçümün bir seviyesi.
surface yüzey üç boyutlu belirlenmiş bir uzaya istinaden yapılan uzaysal ölçü yüzeyi . münhaniler,izohip vs.
surface anomalies yüzey anomalileri hava bölgeleri yada jeofiziksel ölçmelerin yapıldığı yüzey yatakların yakınında,yeryüzeyindeki
düzensizlikler.
surface chart yüzey haritası hava (durumu) haritasına bknz.
surface corrections yüzey düzeltmeleri jeofiziksel ölçülerin,yüzey anomalileri ve yer yükseklikleri nedeniyle düzeltmeye uğraması.
survey net ölçüm ağı 1. (yatay kontrol) zaman zaman bir alana yayılmış döngü ve devrelerden oluşan travers
hatlarına da bağlı nirengi ağı.diğer adı (yatay kontrol ölçüm ağı,travers ağı,nirengi ağı). 2.
(düşey kontrol) bir alana yayılmış nivo yüzeyi hatlarından , döngülerinden oluşan ağ.diğer
adı kontrol ağı,ağ.
survey ölçme 1. yeryüzeyindeki üstünde ve altında göreli konum tespit etmek için yapılan ölçüm işlemi. 2. bu
tip işlemlerin sonuçları. 3. ölçme işlemi için kurulan ekip.
survey accessories ölçme yardımcı malzemeleri ölçme sırasında ölçme aletinin yanında yardımcı olarak kullanılan aletler.
survey altimeter ölçme altimetresi noktalar arasındaki yaklaşık yükseklik farklarını belirlemek için kullanılan metre veya feet
taksimatlı aneroid barometre.
survey camera ölçme kamerası bknz. harita kamerası.
survey coordinates düz koordinatlar dik açılı uzay koordinatlarına bknz.
survey photography ölçme fotoğrafisi bknz. haritacılık fotografisi
survey signal ölçme sinyali yatay konumu bazende düşey konumu ölçme metotlarıyla belirlenmiş doğal yada yapay nesne.
survey tower ölçme kulesi yüksek derecede nirengi ağlarında binalar ağaçlar gibi engellerin üzerine ölçme aletinin ve
gözlemciyi çıkarmak için çabuk kurulup kaldırılabilecek şekilde yapılmış yapı.
surveying instruments ölçme aletleri ölçümlerin yapıldığı ölçüm aletleri.bknz. edm, nivo,takeometre,teodolit.
surveying sextant ölçme seksantı özellikle hidrografik ölçmelerde kullanılmak üzere yapılmış seksant.diğer adı hidrografik
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 100/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
seksant.bknz. deniz seksantı.
surveyor’s chain ölçücü şeridi bknz. guanter şeridi.
swath survey swath ölçmesi bknz çakışımlı ölçme.
swing salınım 1.fotoğrafın kendi düzleminde kendi kamera ekseni etrafında döndürülmesi.2.üçlü metrogon
eğik kameralarda asal çizgi ve y-ekseni arasındaki açı veya izometrik parelel ve x-ekseni
arasındaki açı.bknz. relatif salınım 3.fotoğrafın asal noktasından saat yönü istikametinde
pozitif y-ekseninden nadir noktasındaki asal doğruya olan açı.4.(triangülasyon)bknz. eksantirik
indirgeme.
swing offset sarkma hatası şeridin “0” noktasını bir noktaya koyduktan sonra şeridi indirip kaldırarak,minimum yatay
mesafe elde edilmesindeki nokta ile şeritten geçen transit hat arasındaki düşey mesafe.
swivel graver döner başlıklı kazıma aleti kazıma yönünde değişimlere olanak tanıyan hareketli mekanizması olan bir kazıma aleti.
symbol sembol belirli bir özellik veya detayı temsil etmek veya desteklemek üzere harita ve benzeri çıktılarda
yer alan teamül, kullanım veya bir referans şeklindeki şekil, tasarım, harf, karakter veya
kısaltmalardır.
symbolization sembolleştirme bir altlık üzerinde topoğrafik detayların gösterim yöntemidir. altlık üzerinde kullanılan semboller
nokta, çizgi veya (kendi üzerine kapanan çizginin belirttiği) bir alandır.
symbolized graphic data (sgd) sembolleştirilmiş grafik veri grafik çıktı için öznitelikleri içeren bir veri kümesi. veriler nokta, çizgi, alan, desen, yön, renk
(değer,ton,yoğunluk), büyüklük, şekil ve yazıyı içerebilir.
synchronous satellite eş zamanlı uydu yaklaşık 35 900 km yükseklikle ekvatoryal,dairesel bir yörüngede doğuya doğru hareket
eden,bu şekilde dünyanın dönme periyoduna eşit periyotla hareket yapan uydu.böyle bir uydu
ekvatordaki bir noktada sabit olarak görünür.
synodic period sinodik periyot herhangi bir gök cisminin,güneşe göre kurulumu ile aynı cisminin kurulumun ardışık ikinci
geçişi,yarı alt conjuksiyondan alt conjuksiyona arasındaki zaman farkı.
synodical month sinodik ay ayın güneşe göre dünya etrafında yaklaşık 29.5 günlük ortalama dönmesi.
synoptic chart özet harita hava (durumu) haritasına bknz.
system 9 sistem 9. detaya yönelik bir veri tabanı ve sürekli haritalamayı içeren bir coğrafi bilgi sistemi.
computervision tarafından geliştirilmiştir
system model sistem modeli bir sisteme ait bilgi tipleri, akış yönleri, üretim aşamaları ve kullanıcı arayüzlerinin bir gösterimi.
system of astronomic astronomik sabitler sistemi efemeris hesabında gök mekaniğinde kullanılmak üzere yer ve hareketlerle ilgili olacak ilintili
constants değerler topluluğu.
systematic error sistematik hata çoğunlukla aynı büyüklükte herzaman aynı işaretle oluşan ardışık veya bağlı gözlemlerdeki
hata.örneğin eğer bir baz,kalibre edilmemiş bir şeritle ölçülürse sistematik hatalar oluşan
ilaveten rastgele hatalar oluşur.gözlemlerdeki tekrarlar sistematik hataları gidermez.bu tip
hatalar ancak dikkatli gözlem yapılırsa önlenebilir.
syzygy bir gezegenin yada uydunun conjuksiyon yada karşıt durumda olduğu noktası.bu terim
genellikle ay ile ilişkin olarak kullanılır.özellikle yeniay ve dolunay durumundayken.
table of meridional parts meridyen parçaları tablosu ekvator üzerinde karşılık uzunluğa eşit paralel bir uzunluğu göstermek için gereken, doğru
oranda artış gösteren, ekvatordan değişik enlem paralellerine kadar olan meridyen
uzunluklarının listelendiği bir tablodur.
tabular data tablo veri satır ve sütun formatındaki veri. ayrıca bknz. relational data base.
tachymeter takimetre (terim) tek bir gözlemle mesafe,açı ve yüksekliğin belirlenmesine yarayan ölçme aleti.bu aletleri birkaç
sınıfta incelenebilir. 1. mesafe belirlemek için baz hattının level parça olduğu aletler.takimetre
genellikle bu grubu ifade eder. 2. mesafe ölçümünün stadya çizgileri vasıtası ve taksimatlı
miralar vasıtasıyla yapıldığı aletler.
tachymetry takimetre tek bir gözlemle mesafe açı ve aletin kurulu olduğu istasyona göre göreceli yüksekliğin
belirlendiği ölçme yöntemi.takimetrenin abd’deki bir örneği stadya yöntemidir.
tactical map taktik harita taktik ve idari amaçlar için kullanılan büyük ölçekli haritalardır. bknz. harita.
tactical pilotage chart (tpc) taktik uçuş haritası seçilmiş ilgi alanlarında üretilen çok renkli koordinatlı 1:500 000 ölçeğindeki harita serileridir.
alçak uçuş operasyonlarında radar ve görsel seyrüsefer için dizayn edilmiştir. görev analizleri
ve uçuş öncesi planlamalarında kullanılır.
tactical planning model taktik planlama modeli oldukça detaylı arazi bilgileri sağlayan orta veya büyük ölçekli modeller. genellikle taktik
özellikli planlama operasyonları için kullanılır.
tactical terrain analysis data taktik arazi analizi veri tabanı askeri öneme sahip doğal ve kültürel detayları gösteren 1:50.000 ölçekli taktik haritalar için
base (ttadb) hazırlanmış şeffaf üst katman setidir. veri tabanı üst katmanlar ve yüzey konfigürasyonu
(eğim), yüzey materyalleri (zemin), bitki örtüsü, yüzey drenajı, ulaşım ve engelleri destekleyen
verilerden oluşur. ttadb, haberleşme hatları, yollardışı hareket ve örtü ve gizleme`yi içeren
değişken kullanıcıların ürettiği sentezlenmiş ürünler oluşturmayı desteklemek için araziye ve
diğer detaylara ait bilgiler sağlar.
tactical terrain data taktik arazi verisi (ttd) temel sayısal harekat arazi veri grubu muhtemel kara savaşını destekler. ttd, kullanıcı
tarafından veri tabanına veri eklemeye ve değiştirmeye izin veren bir değer olarak eklenecektir.
detaylar ve öznitelikler, detay öznitelik kodlama sisteminde bulunan kategoriler kullanılarak
kodlanmıştır. ttd, ttadb tematik üst katmanlarının içeriğini ve taktik haritalar ve harekat
haritalarından seçilmiş detayları kapsar. ayrıca bknz. taktik arazi analizi veri tabanı.
tangent teğet (ölçmede) 1. bir eğrinin teğet noktası ile sonraki eğrinin eğrilik noktası arasındaki doğrultu
kısmı. 2. bir noktadaki enlem paralelline teğet olan büyük daire hattı. 3. hattın sınırlarının
eğrinin noktaları olup olmadığına bakmaksızın özellikle traverste doğru şeklindeki hat.
tangent conical map teğet konik harita projeksiyonu konik harita projeksiyonuna bknz.
projection
tangent distance teğet mesafesi bir eğrinin kesim noktası ile teğet noktası yada eğrilik noktası arasındaki mesafe.
tangent plane grid system teğet düzlem grid sistemi (mühendislik ölçmeleri) çift eğrilikli bir yüzeyin,yüzeyini kesmeden ,tek eğrilikli yüzeye tek
noktadan yüzeyin elemanı olan bir veya daha fazla paralel çizgilerle temas eden
düzlem.jeodezik işlerde sferoide herhangi bir noktadan teğet olan düzlemler o noktalar
düzleme diktir.
tangential distortion teğetsel (tanjantsal distrosiyon görüntü noktalarının arazi merkezinden normal ve radyal çizgiler yönündeki doğrusal kayıklığı
tape şerit uzunluk ve mesafe ölçümünde kullanılmak üzere taksimatları kumaş yada uygun materyale
çelik yada invar şerit.
tape corrections şerit düzeltmeleri şeridin yapısına ve kullanım şekline bağlı olarak oluşan hataları elimine etmekte kullanılan
düzeltmeler.bknz. doğrultu düzeltmesi, taksimat düzeltmesi,uzunluk düzeltmesi,sıcaklık
düzeltmesi.
tape gage şerit kalibrasyon aleti şerit kalibrasyonunda kullanılmak üzere etiketli şeritten oluşan alet.
tape rod şerit mirası uçlarında dönen makaralara sarılı taksimatlı şeritlerden oluşan mira .okuyucunun birtakım
çıkarma işlemleri yapmadan doğrudan okumasına imkan vermek için tasarlanmıştır.
tape stretcher şerit görme aleti şeridi önceden belirlenmiş pozisyonda ve germe kuvveti ile tutmaya yarayan mekanik alet.
tape thermometer şerit termometresi travers uzunluk ölçümlerinde sıcaklık düzeltmelerini belirlemek için,metal şeride monte edilen
hassas termometre.
taping şeritle ölçme yer üzerinde mesafelerinden şeritle ölçülmesine dayanan yöntem.ilk başlarda şeritle ölçme ve
zincirleme aynı anlamda kullanılıyordu.ancak “şeritle ölçme”bugün kamu arazi ölçmeleri
dışındaki ölçümleri kapsamaktadır. zincirleme ise söz konusu ölçüleri kapsamaktadır.
taping arrow şerit oku bknz. iğne.
taping buck şerit ayağı bknz. şerit ayağı.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 101/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
taping pin şerit iğnesi bknz. iğne.
taping station şerit istasyonu herbir mesafe aralığını başlangıç noktasından itibaren ölçme yönünde işaretlemeye yarayan
sayma çubukları.
taping stool şerit ayağı hassas şerit ölçmelerinde kullanılan metal ayak.metal ayak taşınabilir ve bu şekilde şeritin iki
ucuna konumu ve yüksekliği sabit düzlemde belirlenmiş olur.
tare gravimetrenin normal okuma seviyesindeki ani iniş ve çıkışları.
target hedef askeri kuvvetler tarafından işgal veya imha planlamasının yapıldığı coğrafi bölge veya tesis.
target acquisition hedef tanıma etkili silahların hedefe erişmesini sağlamak için yeterli detayda bir hedefin yerinin ve
özelliklerinin belirlenmesi.ayrıca bknz. hedef analizi. 2. bir izleme sisteminin yön ve mesafe
olarak bir hedef üzerine kilitlenmesi için optik, manuel, mekanik ve elektronik yönlendirme
işlemidir.
target analysis hedef analizi potansiyel hedeflerin askeri önemini, taarruz önceliğini ve istenen sevide tahrip ve imhanın
gerçekleşmesi için silahların belirlendiği bir çalışmadır.
target area survey base hedef sahası ölçme bazı bir doğrultunun karşıt uçalarına yerleştirilmiş istayonlardaki gözlemlerin kesiştirilmesiyle hedef
noktaların ve diğer noktaların konumu belirlemekte kullanılan baz hattı.
target complex hedef kompleks (jcs) hedef yoğunlaşmalarının coğrafik olarak birleştirilmiş serileri.
target concentration hedef yoğunlaşması (jcs) coğrafik olarak birbirine yakın hedefleri gruplama. ayrıca bknz. target; target complex.
target dossiers hedef dosyaları (jcs) belirli bir coğrafik bölge hakkında toplanmış hedef istihbaratının dosyaları
target folders hedef dosyaları özel bir hedefe karşı hazırlanmış planlama ve harekat icrası için gerekli malzeme ve hedef
istihbaratının bulunduğu dosyalardır.
target intelligence hedef istihbaratı bir hedef veya hedef kompleksinin elemanlarını gösteren ve belirten istihbarattır, ayrıca
hedefin zaaflarını ve rölatif önemini belirtir.
target leveling rod hedef nivelman mirası aletin başındaki ölçücü tarafından verilen sinyallere göre konum alan bir hedef taşıyan mira
çeşidi.hedef aletin kolimasyon ekseni ile kesiştiğinde okunur ve miracı tarafından kayıt edilir.
target material graphics hedef bkzn. hedef malzemeleri.
malzeme grafikleri
target materials hedef malzemeleri hedef istihbaratının grafik yazı liste veya diğer şekillerde sunulması, bu sunular öncelikle bir
veya birkaç silah sisteminin tarif edilen hedefe karşı yapılacak operasyonunu desteklemek için
dizayn edilir.
target materials program (tmp) hedef malzeme programı 1. özellikle hedef yerleşim analizi ve operasyonel planlama işlerini destekleyen tüm
dokümanların üretimi için hazırlanmış bir dod programı. dod'un tek yetkili tmp yöneticisi dia'dır.
2. birleşik ve bağımsız komutanlıklar, askeri bölümler ve müttefik üyelerin tüm dünyaya ilişkin
geniş kapsamlı ihtiyaçları destekleyen tek anlamlı, kritik jeodezik konum bilgilerini dma'nın
üretmesi için jcs patentine uygun üretim programları. [program hassas nokta konum
ürünlerinden oluşmaktadır. örneğin, installation reference point graphic (irpg), aim point
graphic (apg), ve grid fotoğrafları; film, video yada sayısal formda olan genişletilebilir point
positioning data base (ppdb), air target chart ve jog-radar gibi kartografik air target
malzemeleri; ve çeşitli diğer özel malzemeler ve servisler.]
target positioning hedef konum verisi bir noktanın veya bir hedefin yerini tanımlayan tam, yatay ve düşey değerlerdir. ayrıca bknz.
preciseinstallation position; precise radar significant location.
telemeter telemetre bir nokta ile diğeri arasındaki mesafeyi ölçmeya yarayan alet.bu tip aletler bir teleskop ve
uzunluğu bilinen bir baz kullanırlar.ayrıca bknz. elektronik telemetre,telemetri.
telemetry telemetri bir büyüklüğü ve büyüklükleri ölçme,ölçü değerini uzak bir istasyona gönderme ve burada
yorumlama ve büyüklükleri kayıt etmeyle uğraşan bilim dalı .
telescope teleskop özellikle gök cisimlerini,uzak nesneleri görmek ve fotoğraflarını çekmekte kullanılan optik
alet.ayrıca bknz. akromatik teleskop,teleskop,dik teleskop,meridyen teleskopu,zenit teleskopu.
telescope level teleskop düzeci ekseni teleskop eksenine paralel olan teleskopa yerleştirilmiş düzeç.
telescopic alidat teleskopik alidat topografik ölçmelerde plançete ile kullanılan,düzgün kenarlı bir cetvel üzerine monte edilmiş
teleskoptan oluşan aletlerin genel tanımlaması.
telescoping teleskopla gözlem bknz. transit tanım 3.
telluroid tellüroid fiziksel yeryüzüne yakın geçen steropotansiyelleri kendisine karşılık gelen yeryüzü noktalarının
jeopotansiyeline eşit olan noktaların geometrik yeri. sferoidden yüksekliği normal yüksekliğe
eşittir.
tellurometer tellürometre birisi ana diğeri uzak istasyon olarak kullanılan iki alet arasındaki mesafeyi radyo dalgasının
hızından yararlanarak ölçmeye yarayan mikrodalga uzaklık ölçme sisteminin ticari adı.
temperature correction sıcaklık düzeltmesi 1. (nivelman) nivelman ölüsünde kullanılan miraların standartı olan sıcaklık dışındaki
sıcaklıklarda yapılan arazi ölçmelerinde,yükseklik farkına uygulanan düzeltme.2. (sarkaç) bir
sarkacın kalibrasyonu için belirlenen değerlere karşılık gelen sıcaklıklar dışındaki sıcaklıklar
için sarkacın boyuna ve vibrasyon periyoduna getirilecek düzeltmeler.3. (şeritle ölçme)
standart uzunluğun verildiği sıcaklık dışındaki sıcaklıklarda kullanılmak üzere şeridin nominal
uzunluğuna getirilen düzeltme.
templet laydown - şablon gösterimi bireysel delikli şablonların ışınsal kontrol ağında birleştirilmesi işlemi.
templet method şablon metodu grafiksel ışınsal üçgenlemede kullanılan çeşitli metotlardan herhangi bir tanesi.
templet ratiograph şablon oranlayıcı (fotogrametri) iki mesafe arasındaki oranı ondalık olarak belirleyen alet. birinci mesafe hava
fotoğrafındaki herhangi bir nokta ile asal nokta arasındaki mesafe, diğeri ise şablon üzerinde
bu noktalara karşılık gelen noktalar arasındaki mesafedir. oranlayıcı özel şablon olarak dizayn
edilmiştir. bknz. oranölçer.
templet şablon (model) 1.bir alanı yerleştirmek, sınırlandırmak ve biçimlendirmek için kullanılan, kağıt, plastik veya
şablon metalden yapılmış model veya kılavuz. 2.işınsal üçgenlemede hava fotoğrafını temsil etmek
için kullanılan alet. şablon, hava fotoğrafından çekilen ışın doğrultularının kaydını sağlar. bknz.
kalibrasyon şablonu, çift model stereo şablonu, el şablonu, hayford sapma şablonu, hayford
gravite şablonu, mekaniksel şablon, delikli şablon, örümcek şablon, stereo şablon.
temporary bench mark geçici yer işareti nivelman hataları kesişimde sürekli nivelman işareti olmayan yerlerdeki yer işareti.diğer adı
tamamlayıcı yer işareti.
temporary bench mark (tbm) geçici nirengi noktası sürekli bir nirengi noktası olarak inşa edilmeyen ve derecesi değişik birden fazla noktanın
kesim noktasında yer alan nirengidir.
tension correction gerilim düzeltmesi standart uzunluğun tespit edildiği gerilim dışındaki gerilimlerde nominal olan uzunluğa
getirilecek olan düzeltme.
terabyte (tb) terabayt (tb) 214 (1,099,511,627,776) baytı ifade eden bir bellek birimi.yaygın olarak, bir terabayt bir trilyon
baytı ifade eder.
terain arazi- bileşenleri ve topografisiyle ele alınan yeryüzü alanı.
terrain analysis arazi analizi (ta) arazinin doğal ve yapay detayları hakkında coğrafi bilgi toplama, analiz etme ve eleme ve
arazinin askeri operasyonlara etkileri hakkında ön bilgi ve tavsiye sağlamak amacıyla diğer
faktörlerle beraber izahı işlemidir.
terrain analysis products arazi analizi ürünleri (tap) (nato) askeri karar almada kullanılan, normal olarak grafik formda, arazi analiz sistemi`nden
üretilmiş standart veya standart dışı ürünlerdir.
terrain analysis system arazi analiz sistemi (tas) analog ve/veya sayısal formdaki arazi üzerinde, hızlı ve bütünleyici bilgi için askeri ihtiyaçları
buluşturmaya yarayan bir sistemdir. arazi analizi ürünü hazırlanmasında elastik kullanımına
izin vermek için yapısal bir yolda toplanan ve depolanan arazi hakkında seçilmiş verilerin
bulunduğu bir sistemdir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 102/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
terrain contour matching arazi kontur eşleştirme fotogrametrik veya büyük ölçekli kartoğrafik kaynaklardan elde edilen grid biçiminde arazi
(tercom) yükseklik verilerinden yararlanarak navigasyonel rehberlik sistemlerini güncelleştirme işlemi.
ayrıca bknz. terrain correlation.
terrain correction arazi düzeltmesi gravite indirgemelerinde diğer düzeltmeler ile birlikte kullanılan bir pozitif düzeltme.yatayın
üstündeki kütleyi kaldırarak ve bu kütleyi aşağı arazilerde kullanarak bir istasyon çevresindeki
alanda seviye arazisinden itibaren dikkate alınır.ayrıca topoğrafik düzeltme olarak da
adlandırılır.
terrain correlation arazi korelasyonu araçların yön sistemlerinde üzerinde uçtuğu arazinin yüksekliğini belirleyen ve bunu önceden
yapılmış olan sayısal arazi yükseklik verisi ile karşılaştıran bir proses.ayrıca arazi kontur
birleştirmesine bknz.
terrain edit station/elevation arazi editleme dma tarafından arazi ürünlerini editlemek için kullanılan bir intergraph çalışma istasyonu. hem
matrix processing system istasyonu/yükseklik matrisi plan hemde perspektif görüntü verir.
(tes/emps) işleme sistemi
terrain embass arazi kabartması rölyef harita üzerinde gösteren model yapma tekniği. kabartılmış bir modelden gölgeli rölyef
etkisi üretmede kullanılan fotografik işlem.
terrain following arazi izleme- dünya yüzeyi üzerinde aracın bir uçuş belirli bir yüksekliği sağladığı uçuş modu.
terrain intelligence arazi istihbaratı bir bölgenin doğal ve yapay karakteristiklerinin askeri önemi konusunda işlenmiş bilgisi.
terrain model arazi modeli bir bölgenin ölçeklendirilmiş, arazinin yüzey şeklini gösteren,insan yapımı ve doğal fiziksel
özelliklerini gerçekçi olarak resmedebilmek için genellikle elle boyanmış, üç boyutlu grafik
gösterimi. düşey ölçek kabartma görünüşü vurgulamak için ciddi bir bozulma olmayacak
biçimde genellikle abartılır.
terrain profile photography arazi profili fotografisi- kartografik fotografi,konumsal kamera fotografisi ve arazi boyunca veya uçağın yerdeki izine
yakın yükseklik bilgileri profiline bağlı verilerin kaydedilmesi ile sürekli olarak elde edilmesi
(arazi modeli kaydedicisi normalde ölçüm aleti olarak kullanılır.)
terrain profile recorder (tpr) arazi profil kayıt cihazı bir uçaktan titreşimli radar sinyallerini yeryüzüne göndererek mesafe ölçen, böylece uçağın
rotası boyunca yeryüzünün profilini çıkaran elektronik bir cihaz. havada taşınan profil kayıt
cihazı olarak da adlandırılır. ayrıca bknz. laser terrain profile recorder.
terrain profiling arazi profilleme arazi profil kayıt cihazı yardımıyla bir uçağın rotası veya yakın bir çizgi boyunca yer yüzeyinin
yükseklik profilini elde etme.
terrain study arazi etüdü askeri operasyonlara etkisi bakımından, doğal ve yapay arızaların analizi ve izahı ve iklimin bu
detaylar üzerindeki etkisi.
terrestrial camera yersel kamera yeryüzü üzerinde kullanılmak üzere dizayn edilen kamera.aynı zamanda yer kamerası olarak
da adlandırılır.
terrestrial coordinates yeryüzü koordinatları coğrafik koordinatlara bknz.
terrestrial equator yersel ekvator astronomik ekvator;geodetik ekvatora bknz.
terrestrial globe yersel gökküre dış yüzeyinde sembol ve referans hatlar anlamında,dünyanın yüzeyinin deteaylarının rölatif
konumunda gösterildiği bir küredir.
terrestrial latitude yersel enlem dünya üzerindeki enlem ; ekvatordan itibaren açısal mesafe.
terrestrial longitude yersel boylam dünya üzerindeki boylam; bir paralel yayı yada ilk meridyen ile dünya üzerindeki bir noktanın
meridyeni arasındaki kutuplardaki açı.
terrestrial magnetism yersel manyetik bknz. jeomanyetik.
terrestrial meridian yersel meridyen bknz. astronomik meridyen.
terrestrial perturbations yersel bozulma yapay uyduların dünyanın gravite alanının simetrik olarak dağılmasına sebep olduğu en büyük
gravimetrik bozulma.
terrestrial photogrametry yersel fotogrametri yersel fotografları kullanan fotogrametri.
terrestrial photograph yersel fotoğraf yerde konuşlandırılan bir kameradan alınan fotograf.
terrestrial planet yersel gezegen fiziksel ve büyüklük olarak (venus,mars,pluto,mercury) dünyaya yaklaşık oaln bir gezegen.
terrestrial pole yersel kutup bknz. coğrafi kutup.
terrestrial refraction yersel refraksiyon yersel bir kaynaktan gelen ışığın dünya atmosferindeki refraksiyonu.bir yersel kaynaktan gelen
ışığın doğrultusu genellikle yataydan fazla ayrık değildir.ışık alçak stsratan (atmosferin) geçer
ve bütün yolu boyunca refraksiyona uğrar.ayrıca atmosferik refraksiyon;yatay
refraksiyon;düşey refraksiyona bknz.
terrestrial sphere yer küre dünya.
terrestrial triangle yersel üçgen dünya yüzeyindeki üçgen genellikle navigasyonel üçgen.
tesla tesla (jeomagnetizm) manyetiğin elektromanyetik birimi 1 tesla=109nano tesla.ayrıca gauss’a bknz.
tesselated spheroid model spheroik model iv eşit aralık elde etmek amacıyla dünyayı 5 boylamsal bölgeye bölen bir koordinat sistemi.
iv(ts)
tesselated spheroid model ıv mozaikli sferoid model iv eşit uzaklık elde etmek üzere dünyayı 5 enlem kuşağına bölen bir koordinat sistemidir.
(ts)
tesseral harmonics tissel harmonikler hem enlemin hemde boylamın fonksiyonu olan bütün küresel harmoniklerin kümesi.sektörel
harmonikler tissel harmoniklerin özel bir alt kümesidir.
test chart test haritası “kararlı güç hedefi’’ne bknz.
texture yapı fotografik bir görüntüde,ton ayarlama ve değiştirmenin frekansı.
thematic map tematik harita bknz. konusal harita.
thematic mappes- tm tematik harita yapıcısı dünya kaynaklarını görüntüleme için dizayn edilmiş yedi kanallı, sürekli olarak 30m ayırma
gücü ile yer yüzünü görüntüleyen çok bantlı tarayıcı.tematik harita yapıcısı, landsat
uydularından kullanılmaktadır.
thematically separate konu bakımından ayırma bir veri tabanı içindeki bir detay veya sınırlı sayıdaki detayı, bir alt küme veya çevrenin üç
boyutlu karakteristiklerini belirgin hale getirebilmek için ayırma.
theodolite teodolit teleskoplu bir alidat ihtiva eden hassas bir ölçme aleti.doğru olarak imal edilmiş bir daire
üzerine monte edilmiş ve gerekli düzeçler ve okuma düzenleri ile donatılmıştır.bazen alidat
düşey okuma dairesini de kapsar.ayrıca cine teodolit,doğrultu alet teodoliti,gyroteodolit,foto
teodolit,tekrarlı teodolite bknz.
theodolite magnetometer teodolit magnometre tek bir ölçüede gerçek meridyen ve manyetik meridyenin belirlenmesini sağlayan ortak bir baza
uyan bir teodolit ve magnetometrenin birleştirildiği manyetik ölçülerde kullanılan bir alet.
theoretical error teorik hata ölçücünün kontrolü dışında olan doğal fiziksel durumlardan meydana gelen bir sistematik hata.
theoretical gravity teorik gravite kabul edilen bir formule göre bir belirli boylam için hesaplanan gravite değeri.ayrıca teorik
gravite için formule bknz.
theory of anharmonic ratio harmonik olmayan oran teorisi temel olarak dönüşüm ve rektifikasyon işlemleri ile ilgilenen bir teori.ayrıca cross oran teorisi
olarak da bilinir.
theory of cross ratio cross oran teorisi harmonik olmayan oran teorisine bknz.
thermal imagery termal görntüleme görüntülenen objelerden yansıtılan veya gönderilen termal enerjinin kaydedilmesi ve
algılanması ile üretilen görüntüleme.
thermometric leveling termometrik yükseklik belirleme suyun kaynama noktası değerleri gözlemlerinden deniz yüzeyinden olan yüksekliklerin
belirlenmesi.bir çeşit indirect yükseklik belirleme.
thick lens kalın mercek mercek merkezi yerine bütün mesafelerin nodal noktalardan ölçüldüğü ve merceğin kalınlığının
dikkate alındığını belirten geometrik optikte kullanılan bir terim.
thin lens - ince mercek tahmini hesaplamalar için kullanılan,bütün mesafelerin mercek merkezinden ölçüldüğü ve
merceğin kalınlığının dikkate alınmadığını belirten geometrik optikte kullanılan bir terim.
thinning inceltme detayın asıl şeklini bozmadan, veri (data) noktalarının sayısını azaltan bir seri kurallar

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 103/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kullanarak, çizgisel bir detayı genelleştirme işlemi.
third order leveling üçüncü derece yükseklik 2 nci derece yükseklik kalitesini sağlamayan fakat “doğruluk sınıflandırma standartları” ve
jeodezik kontrol ölçülerini genel sınıflarına göre 3 ncü derece yükseklik için mevcut sınıflamayı
sağlayan bir yükseklik belirleme.sınırlı bir alan içindeki çoğu genel yükseklik kontrol amaçları
için önerilmiştir.
third order traverse üçüncü derece travers ”doğruluk sınıflama standartları ve jeodezik kontrol ölçülerinin genel sınıflamaları” göre üçüncü
derce üçgenleme (sınıf i ya da sınıf ii) için mevcut sınıflamayı sağlayan diğer kontrol
ölçülerinin uygulanan konumları arasında yapılan bir ölçü traversi.sınırlı bir alan içinde
çoğunlukla genel yatay kontrol amaçları için önerilmiştir.
third order triangulation üçüncü derece iş ”doğruluk sınıflama standartları ve jeodezik kontrol ölçülerinin genel sınıflamaları” göre üçüncü
derce üçgen ağları (sınıf i ya da sınıf ii) için mevcut sınıflamayı sağlayan ölçülerdir.genellikle
yüzey üçgen ağı olarak bilinir.sınırlı alan içinde çoğunlukla genel yatay kontrol amaçları için
önerilmiştir.
third order work üçüncü derece travers en düşük seviye kontrol ölçüleridir.
three body problem üç kütle problemi genellikle dikkate değer olmayan kütle ve iki bağımsız nokta kütlenin gravitasyonel etkisi
altında bir küçük kütle gibi hareket eden klasik gök mekaniği problemi.
three point problem üç nokta problemi konumu bilinen üç obje arasındaki gözlenmiş iki açıyı kıyaslıyarak elde edilen veriden bir nokta
gözleminin yatay konumunun belirlenmesi.problem üç kollu protractor ve trigonometrik
hesaplama ile analitik olarak kullanılarak grafik olarak çözülür.ayrıca resection ve üçgen hatası
metoduna bknz.
three sigma üç sigma bir dağılımın %99.73 güven aralığıdır. ayrıca standart hataya bknz.
three wire leveling üç kablo düzeçleme seviye reti kılının 3 çizgisi olduğu zaman uygulanan bir düzeçleme metodu.rod üç çizgisinin her
birinde okunur.eğer üç çizginin seviyeleri çalıştırıldı ve sonuçların ortalaması alındı ise
maksimum sonuç doğruluğu için ortalamalar kullanılır.
three-dimensional (3-d) data 3 boyutlu (3-b) veri phi-lamda-kappa veya enlem-boylam-yükseklik gibi açısal veya doğrusal ölçüleri üç boyutta
temsil eden hacimsel veri.
tidal bench mark gel git sabit noktası bir gelgit istasyonunda referans olarak düzenlenen sabit nokta.yüksekliği delokal bir gelgit
datunmuna göre belirlenir.
tidal constituent gelgiti oluşturan elemanlar constituent’e bknz.
tidal current gelgit akıntısı astronomik gelgiti oluşturan kuvvetler tarafından oluşturulan gelgitin alçalma ve yükselmeleri
ile ilgili suyun değişen yatay hareketi.
tidal current chart gelgit akıntı haritası akıntının belirli bir devresindeki gelgit akıntılarının ortalama yön ve hızını ok veya sayılarla
gösteren bir haritadır. akıntının her bir saati için bir tane, genellikle birlikte basılmış bu tip
haritalardır.
tidal datum gelgit datumu yeryüzü üzerindeki yüksekliklerin belirlenmesi için bir temel olan ve denizdeki derinlik ölçmeleri
için referans yüzeyleri olarak kullanılan belirli gelgit seviyeleri.
tidal datum plane gelgit datum uzayı bknz. gelgit datumu.
tidal day gelgit günü bknz. lunar günü.
tidal variation of gravity gravitenin gelgit değişimi güneşin kütlesi ve ayın çekimi sonucu oluşan su yükselme hattının doğrultusu ve dünya
üzerindeki normal graviteden olan periyodik sapmalar.
tide gelgit etrafında dönen dünya üzerine güneş ve ayın gravitasyonel çekim etkisi ile meydana gelen
okyanus yüzeyinin periyodik yükseliş ve alçalışı.
tide gage gel git ölçer gelgit yüksekliğini ölçen bir alet.bu basit olarak istenilen zamanda korunmuş bir konumda
gözlemlerin yapılabileceği gibi zamana bağlı olarak gelgit yüksekliğini devamlı olarak kayıt
eden bir alet de olabilir.böyle bir alet genellikle denizle irtibatı olan bir boru ile yapılabilir.
tide level gelgit seviyesi bknz. ortalama gelgit seviyesi.
tide mark gelgit izi 1. gelgit suyu tarafından bırakılan yüksek bir gelgit su izi. 2. yüksek bir gelgit tarafından
ulaşılan en yüksek nokta.3. yüksek bir gelgit tarafından ulaşılan en yüksek noktayı içeren bir
işaret yada gelgitin herhangi bir özel durumu.
tide over run acil değişiklik baskısı daha büyük revizyonların tamamlanmasından önce olağanüstü koşullar nedeniyle bir haritanın
yeniden baskısı. acil baskı’ya bknz.
tide producing force(s) gelgit oluşturan kuvvetler iki astronomik kütlenin gravitasyonel çekimi arasındaki lokal değişim ve bunları ayrı tutan
merkezkaç kuvveti.bu kuvvetler kesinlikle herbir kütlenin gravite merkezinde birbirine eşit ve
ters yönlüdür.fakat gravitasyonel çekim mesafesinin karesi ile ters orantılı olduğu için kütlelerin
yüzeyi üzerinde noktadan noktaya farklılık gösterir.bundan dolayı gravitasyonel çekim diğer
kütleye en yakın noktada daha baskındır.merkezkaç kuvveti ise diğer kütleden en uzak
noktadan daha baskındır.dolayısıyla gelgiti oluşturan kuvvetlerin maksimum olduğu iki nokta
ve normal olarak lunar ve solar günlerde herbirinde iki adet gelgit vardır.
tide station gelgit istasyonu gelgit gözlemlerinin yapıldığı yer.ayrıca temel gelgit istasyonu,ikincil gelgit istasyonuna bknz.
tie bağlantı koordinatları bulunmak istenen noktayı koordinatları bilinen bir noktadan olan ölçü
bağlantısı.bir bağlantı ,önceden belirlenmiş bir noktaya olan ölçüyü koparmak yada referans ve
harita yapımı amacı için konumuı bulunmak istenen bir alt noktanın konumunu belirlenmesi için
yapılır.iç bağlantı yapmak böyle bir bağlantıdır.ayrıca bknz. bağlantı noktası tanım 2.
tie flight bağlantı uçuşu bak kontrol kolonu.
tie in iç bağlantı bknz. bağlantı.
tie point bağlantı noktası 1. iki veya daha fazla komşu fotograf kolonları arasındaki bindirme alanında tanımlanabilen
eğik fotoğraflar üzerindeki görüntü noktaları. tek bir kolon içindeki ardışık fotograflara hizmet
edebildiği gibi aynı zamanda bir ağ içindeki uçuş kolonları arasında da kullanılırlar. 2.bir
ölçümün kendi üstüne veya başka bir ölçüm üstüne kapanma noktası.
tie strip bağlantı (kenarlaşma) kuşağı 1. (kartoğrafya) haritanın kenarı boyunca uzanan, bütün planimetrik ve yükseklik detaylarının
yer aldığı alana sahip bir altlık. kenarlaşan paftalarda bu detayların birbiriyle uyumu için
kullanılır. kenarlaşma kuşağı da denir. 2. (hava fotoğrafçılığı) kontrol kuşağına bknz.
tiled coverage bölünmüş katman fiziksel olarak daha küçük katmanlara bölünmüş katman. bu küçük katmanların biri veya daha
fazlası aynı tanımlamalarla birlikte aynı detay sınıf setlerini paylaşırlar. her bir bölüm bağımsız
bir topoloji tanımlar.
tiling scheme bölümleme şeması bölümün şeklini, boyutunu ve sadece o bölüme ait olan tanıtım numarasını tanımlamak için
kullanılan şema,şablon.
tilt tilt tilt açısı olarak da isimlendirilir. bknz. u dönüklük açısı, çapraz tilt, tilt yönü, w dönüklük açısı,
realif tilt, x-dönüklük açısı.
tilt circle tilt dairesi tilt açılı hava fotografında izomerkezden geçen ve asal doğrultu boyunca çapa sahip olan
daire. bu çap uygun lineer bir ölçekte çizildiği zaman izomerkeze doğru herhangi bir çizgi, tilt
açısının birleşenlerini o doğrultu için verir.
tilt displacement tilt yerdeğiştirmesi fotoğrafın tilt açısından kaynaklanan, radyalin fotograf izomerkezinden olan yer değiştirmesi.
tilt slide rule dönüklük açısı koyma kuralı hava fotoğrafının kesin dönüklük açısı faktörleri bilindiğinde sabit mercek düzenleyicideki
ayarların belirlemesini kolaylaştırma kuralı.
tilting level eğim düzenç düşey eksenden bağımsız olarak dürbünün okülerinin sonundaki bir vida ile düzeçlenebilen bir
silindirik düzeç konulmuş.dürbünün içindeki bir düzeçleme sistemi.dolayısı ile aletin genel
olarak dikkatli bir şekilde düzeçlenmesi ortadan kalkıyor. bu çeşit bir düzeçilk olarak ön
çalışmalar için düzenlenmiş, fakat bu prensip genel kullanım için çok kullanışlı bir hal almıştır.
tilting-lens rectifier dönük mercek düzenleyicisi asal noktanın salınım ekseni etrafında sabit bir şekilde durmasını sağlayan alet.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 104/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
time zaman ölçülebilir bir zaman aralığı.
time diagram zaman diyagramı gök ekvatorunun bir daire şeklinde gözüktüğü ve gök meridyenleri ve saat dairelerinin
merkezden geçen hatlar şeklinde olduğu bir diyagramdır.zaman problemlerinin çözümünü ve
değişik büyüklükler arasındaki ilişkileri ihtiva ederek kutuplardaki açıları ya da gök ekvatorunun
yaylarını ihtiva eden diğer problemlerin çözümünü kolaylaştırmada kullanılır. genel olarak
ilşkiler saat yönünde batıya doğru güney kutbundan görünüyormuş gibi verilir. ayrıca ekinok
tialin düzlem diyagramı olarak da adlandırılır.
time meridian zaman meridyeni zamanı başlatmak için bir referans olarak kullanılan nherhangi bir meridyen, temel olarak bir
bölge ya da standart bir meridyen.
time zone zaman bölgesi bütün her yerinde zamanın aynı olduğu alan. genel olarak herbir zone 15 derecelik boylamsal
genişliğe tekabül etmektedir.
time zone zaman kuşağı
her yerinde aynı zamanın geçerli kabul edildiği bir alandır. genellikle genişliği 15° lik
boylamdan oluşan bir kuşaktır. bu kuşakların merkezi, genellikle boylamı 15° ile bölünen
meridyenler üzerinde bulunur.
time zone chart zaman kuşağı haritası bir ülkede (karada) uyulan hukuki zamanı göstermek için tasarlanmış küçük ölçekli dünya
haritası.
times (x) enlargement büyütme katsayı (x) reprodüksiyon işleminde orijinalin büyütülmesi için kullanılan katsayıdır. 4x5’inclik bir orijinalin
iki kez (2x) doğrusal büyütmesiyle 8x10 inçlik büyütme sağlanır. çap büyütmesi ve
reprodüksiyon ölçeğine bknz.
timing corroction zamanlama düzeltmesi elektronik bir uzaklık ölçer aletinin yer yansıma ünitesine doğru geçen radar sinyali için olan
gecikmenin dengelenebilmesi için trilateratasyon ölçülerinde uzunluğa uygulanan bir düzeltme.
tints renk kademesi yükseklik veya derinlik belirtmek için haritada kullanılan renk kademeleri. hipsometrik renk
kademesine bknz.
tipped panoramic distortion yatık panoramik distorsiyon panoramik kamera sisteminde,uçuş yolunun düşey düzlemi içersinde tarama ekseninin
yatıklığından kaynaklanan,yer noktası görüntülerinin beklenen düşey panoramik konumlarının
yer değiştirmesi. bu distorsiyon artış etkisi gösterir ve panoramik distorsiyon,tarama konum
distorsiyonu ve görüntü hareketi sabitleme distorsiyonundan etkilenmekte olan noktaların
görüntü konumlarını yeniden düzenler.
title block başlık blok tamamlama,referans ve ölçek bilgisi eklenmiş plan,fotograf ve mozaik gibi standart olmayan
bloklardaki boşluk.
title information başlık bilgisi tanımlama amaçları için hava fotografı negatifleri üzerine yazılan bilgi. aynı zamanda negatif
üzerinde böyle bilgiler için ayrılan yer. film başlıklama, negatif başlıklama olarak da
isimlendirilir.
tokyo datum tokyo datumu merkezi tokyo’da olan datum bessel elipsoidine göre tanımlanmıştır.bu datum ayrıca kore ve
okinava’yı da kapsar.not:eski 1918 tokyo gözlem datumu ile aynı datum olduğunu doğrulayan
bilgi olmadığı için iki datum ayrı olarak düşünülecektir.
tolerance tölörans belirli bir durumdan ya da bir standarttan ya da maximum müsade edilen değişim.
tone (jsc) ton görüntü üzerinde siyahtan beyaza kadar fark edilebilir her bir gölge değişimi.
tone copy tonlu kopya tonlu veya sürekli renk gölgesi içinde görünen materyal.
topical map konusal harita özel bir konuyu görüntülemek üzere dizayn edilmiş harita, örneğin; idari bölümleme,
demiryolları, haberleşme, enerji hatları vs.
topoangulator topoaçılayıcı- eğik fotografın asal düzlemindeki düşey açıları ölçmek için kullanılan alet.
topocentric coordinates toposentrik koordinatlar dünyanın merkezini orjin olarak kabul eden jeosentrik koordinatlardan farklı olarak orijini
dünya yüzeyi üzerinde olan koordinatlar.
topocentric equatorial toposentrik ekvatoryal bir ekseni dünyanın kuzey kutup eksenine paralel ve bir koordinat düzlemi ekvatora paralel
coordinates koordinatlar olan dünya yüzeyi üzerindeki gözlemcinin konumunu merkez alan bir koordinat sistemidir.
topocentric horizon toposentrik ufuk bknz. görünen ufuk.
topocentric t toposentrik dünya üzerindeki merkezcinin konumunu merkez kabul eden koodinatlar yada ölçmeler.
topographic feature topoğrafik detay bknz. topography, 1. tanım
topographic base film topografik bazlı film- esas olarak haritacılık amaçlı kullanılan boyut değitirmeyen bazlı hava filmi.
topographic correction topografik düzeltme bknz. arazi düzeltme
topographic deflection topoğrafik sapma topoğrafik kütleler tarafından harekete geçirilen gravitasyonel çekmenin sebep olduğu çekül
doğrultusu sapmasının parçası. topoğrafik sapma istayon hatası yada çekül doğrultusu
sapması ile aynı değildir.fakat istasyon etrafındaki düzgün olmayan topoğrafyanın sebep
olduğu gravitasyonel çekme tarafından oluşturulan teorik bir etkidir.izostatik telafi etmeye
müsade edilmez.ayrıca sapma üzerine indirekt etki olarak adlandırılır.
topographic expression topografik ifade topoğrafik detayların kolay ve doğru bir şekilde yorumlanabilmesini sağlamak üzere eşyükselti
eğrilerinin şekillendirilmesi ve yerleştirilmesiyle elde edilen etkidir. iyi ifade, haritanın ölçeğine
ve münhani aralığına göre verilen özelliklerde, münhanilerin birbirine göre uygun ilişkisini
sağlayarak elde edilir. arazinin konfigürasyonu ve topografya da denilmektedir.
topographic map topografik harita (jcs) detayların yatay konumlarını olduğu kadar, ölçülebilir şekildeki düşey konumlarını da
gösteren bir haritadır. haritaya bknz.
topographic map of the united a.b.d. topografik haritası başlıca, ‘u.s. geological survey’ tarafından atlas pafta şeklinde dörtgen alanlar olarak
states hazırlanmış a.b.d.’nin topoğrafik haritası için önerilen tasarım. bu harita, ana ekonomik ve
mühendislik çalışmalar ile özel amaçlar için hazırlanmış haritalara baz teşkil etmesi için
gereken konum yükseklik ve ayrıca fiziksel kültürel detaylar hakkında temel tüm bilgileri
gösterir.
topographic plot topografik çizim eşyükselti eğrileri (münhani) yardımıyla stereoskopik modelde görülen bir alanın yer
yüksekliğinin gösterimidir. derlemeye bknz.
topographic survey topoğrafik ölçü orada bulunan doğal ve yapay detayların konumu ve dünya yüzeyinin görünümünün
belirlenmesi temel amaçları için yapılan bir ölçü.
topographical latitude topoğrafik enlem bknz. jeodezik enlem.
topography topografi 1.rölyefin,akarsuların, şehirlerin, yolların vb. içerildiği dünya yüzeyinin yapısı. vadi veya dağ
gibi basit bir detay topografik detay olarak isimlendirilmektedir. topografya; hipsografi (rölyef
detayları), hidrografi (su ve drenaj detayları), kültür (insan yapısı detaylar) ve bitki örtüsü gibi
alt bölümlere ayrılmıştır. 2.bir yerin veya bölgenin özellikle konumlama ve yüksekliklerinin
gösterilmesi bilimidir. bu bilim; tersim,ölçme,jeodezi,jeofizik,askeri
coğrafya,fotogrametri,kartografya,grafik sanatlar ve ilgili aktiviteler gibi bilimsel ve teknik
alanları ve bu alanların askeri haritacılık,jeodezi ve askeri coğrafik istihbarat görevlerini
yapmada önemli olan uzantılarını kapsamaktadır.3.oşinografide bu terim su kütlesi içinde
istenen karakteristikler yüzeyi veya deniz tabanı yüzeyi gibi yüzeylere uygulanmaktadır.
topologic error checking topolojik hata kontrolü tüm poligonların kapanması, tüm çizgilerin düğümlerde birleşmesi vb. gibi, verinin mantıksal
uyumluluğunun hatasız olduğundan emin olma işlemi.
topological topolojik yüzey bozulmadıkça, distorsiyon ile değişmeyen komşuluk gibi geometrik şekillerin özellikleri.
topological concepts topolojik kavramlar geometrik şekillerin sürekli (yumuşak) dönüşüm altında değişmeyen özellikleri. örneğin; … ya
bağlanmak, … nın içinde olmak, … dan bağımsız olmak, 3 tane birleşik parçası olmak (hiç biri
bir diğerine bağlı değil), … nın sınırı üzerinde bir nokta olmak, … nın solunda olmak, 5 tane
çizgi parçasının birleştiği bir düğüm olmak vb.
topological data base topolojik veri tabanı geometrik olarak nokta, çizgi ve alan olarak temsil edilen kartoğrafik detaylar arasındaki

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 105/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
ilişkileri kurmada topoloji kavramını kullanan veri tabanı. coğrafi bilgi sistemlerinde kullanılacak
veri tabanları için çoğunlukla topoloji kavramını kullanma esastır.
topological data structure topolojik veri yapısı zincir-düğüm veri yapısı ile aynı karakteristik özelliklere sahip ve ayrıca vektör veri seti içindeki
detaylar arasında topolojik ilişkileri (bağlantılılık, komşuluk ve içerme) kuran bir vektör veri
yapısı.
topological entities topolojik varlıklar yeryüzü üzerindeki detaylar arasında konumsal ilişkileri tanımlamak için kullanılan nesneler
toplamı (yani; düğümler, kenarlar ve yüzler).
topological relationships topolojik ilişkiler veri tabanı içinde, veri elemanlarının birbirleri ile bağlı olma şekli. özellikle bir elemandaki
değişikliğin diğer elemanları nasıl etkilediği.
topological structuring topolojik yapılandırma ilişkileri ve ilişki bağlantılarını tanımlayacak şekilde verilerin topolojik olarak düzenlenmesi
işlemi.
topological verification topolojik doğrulama veri elemanları arasındaki topolojik ilişkiyi doğrulama işlemi.
topologically integrated topolojik olarak bütünleşik birleştirilmiş veri yapısına sahip nesneye yönelik coğrafi bilgi sistemi.intergraph şirketi
geographic and resource coğrafi ve kaynak bilgi sistemi tarafından geliştirilmiştir.
information system (tigris) (tobckbs)
topology topoloji coğrafi elemanların birbirlerine bağlanma şekli. coğrafi detaylar arasında var olan konumsal
ilişkileri ve bu ilişkisel şartlarda veriyi geometrik olarak tanımlamak, depolamak ve sorgulamak
için bilgisayar ortamında kullanılan metodları içerir. topoloji; komşuluk, içerme ve bağlantılılığı
kapsar. ayrıca bkz. adjacency, connectivity, inclusion.
toponmy toponomi 1. toponomilerin etüd edilmesi ve ele alınması, işlenmesi. 2. toponomilerin oluşturduğu bir
küme.
toponym toponomi doğal veya kültürel bir detaya verilen isim. birleşik devletler hükümeti kullanımına göre;
dünyadaki idari yer isimleri hakkındaki karar ve politikalar birleşik devletler coğrafi isimler idare
kurulu tarafından atanır. coğrafi isim veya yer adı da denir. ayrıca bkz. descriptive name.
topple topple hassasiyet ve wander değerin düşey bileşeni yada her ikisinin sayısal toplamı.
topple axis topple ekseni jiroskopun dönme eksenine (yatay) dik olan yatay eksen.
torsion balance torsiyon dengesi düşey sapmanın yatay bileşenleri ile çok yakın ilişkide olan gravite potansiyelinin ikinci
türevlerinin birleşimlerini ölçen alet.bir ucu diğerinden daha fazla çekme kuvvetine maruz
bırakılmış bir çubuk,elastik bir filament tarafından yatay olarak engellenmiş çubuğun kapsar
çekme kuvveti dengelenmiştir ve dayanıklılığı filamentin torsion tepkisi ile ölçülmüştür.
total departures toplam ayrılmalar bknz. abscissa
total drift toplam drıft hassasiyet ve wandere bağlı olarak driftin sayısal toplamı. ayrıca drift olarak da adlandırılır.
total latitudes toplam enlemler bknz. ordinatlar.
total magnetic intensity toplam manyetik şiddet dünyanın manyetik alanındaki herhangi bir belirli noktanın düşey ve yatay bileşen şiddetin
vektör sonucu.
total station instrument toplam istasyon aleti belirli bir değişiklik yapmadan delta x,y,z bileşenlerini ölçebilme kapasitesine sahip bir ölçme
aleti.
touch plate temas (kontakt) kalıbı bknz. bitişik kalıp.
town plan inset kasaba plan inseti bknz. inset.
town site survey yerleşim yeri ada ölçüleri araziyi parsellere bölmek amacı ile arazinin cadde,sokak ve bloklara bölerek köşe ve hatları
arazide işaretlemek sureti ile yerleşim yerini bir yada daha fazla adaya ayırmak.
township corner yerleşim köşesi yerleşimin bir köşesi.ayrıca kapanan yerleşim köşesine bknz.
trace bkz. selection overlay.
track yol havadaki uçağın veya dünya yüzeyindeki geminin gerçekte izlediği yön. rota planlanan yöndür,
yol ise gerçekte üzerinde gidilen yöndür.
track chart güzergah (seyrüsefer) haritası önerilen, gerekli veya kurulu olan güzergahları ve genellikle dönüş noktaları, yol ve mesafeleri
gösteren bir haritadır.
tracking station izleme istasyonu gözle,fotografik,fotoelektrik yada elektronik metotlar ile uzay yada atmosfere doğru olan obje
hareketlerini izlemek amacı ile kurulan yer tabanlı bir kompleks.
traffic circulation map (jcs) trafik döngüsü haritası trafik güzergahları ve trafik kuralları için ölçütler gösteren bir haritadır. trafiğin belirli sınıflarının
kullanımı için yolları, trafik kontrol istasyonlarının konumu ve trafik akış yönlerini gösterir.
döngü haritası da denilmektedir. ayrıca haritaya bknz.
traffic separation schemes trafik bölümleme şemaları yaklaşık zıt veya zıt yönlerde seyreden trafiği ayırt ederek (aşırı kalabalık ve/veya yakınlaşan
alanlarda) çarpışma riskini azaltmayı amaçlayan gösterimleri içeren deniz haritalarıdır.
trajectory iz genel olarak herhangi bir kütlenin uzayda tanımladığı yay.bir yörünge dünyayı kesmeyen bir
izdir.
transcriber uyarlayıcı bknz. nokta dönüştürücü aleti
transfer standad aktarma standartı veriyi bir sistemden başka bir sisteme kayıpsız olarak taşımak için kullanılan formatlar ve
protokoller kümesi. mantıksal seviyede, fiziksel seviyede veya her iki şekilde de tanımlanabilir.
transformation dönüşüm 1.(fotogrametri)bir fotografın kendi düzleminden, çevirme veya ölçek değişimi ile başka bir
düzleme izdüşürülmesi işlemidir. döndürme kamera eksenlerinin açısal ilşkileri ile düzlem
üzerine izdüşüm yapılır, izdüşümün yatay düzlem üzerine yapılması gerekli değildir.bknz.
rektifikasyon 2.(ölçme)datum kayıklık parametrelerini ve elipsoid parametreleri kullanarak bir
datum ve elipsoidden diğerine, utm koordinatları veya diğer grid koordinatlarından jeodozik
koordinatlara ve tam tersi olarak konum dönüştürme hesaplama işlemidir.noktanın ölçüm
konumu genellikle birkaç değişik grid veya elipsoide verilir.
transformed print dönüştürülmüş baskı dönüştürme işlemine uygun bir baskı makinasında projeksiyon aracılığıyla yapılan bir fotoğraf
baskısıdır.
transforming printer dönüştüren baskı cihazı sistem eksenine dik bir düzlem üzerine panoromik bir kamera, çok mercekli bir kamera veya
bir çift kamera tesisatının meyilli birleşenlerini dönüştürmek için kullanılan sabit geometriye
haiz özel tasarımlı projeksiyon baskı cihazıdır.
transit geçiş,açı ölçer 1.almukontaraf, birinci düşey ve meridyen gibi gök küresinin tanımlanmış bir hattından bir
yıldız ya da diğer gök kütlesinin görünen geçişi. bir yıldız ya da diğer gök cisminin görünen
geçişi teleskopun çizgisinden ya da görünen bir hattan geçişidir.büyük bir gök kütlesinin
diskinden küçük bir gök kütlesinin görünen geçişi. bir yıldızın meridyenden geçişi o yıldızın
kolimasyonda olduğu an olur ve bununla aynı anlamı taşıyan iki terim kullanılır; aletin doğru
yöneltildiği yerde böyle bir kullanım yanlıştır.kutuplarda, yıldız kolimasyonunda olmayabilir
fakat meridyenden geçiş olacaktır. ayrıca kulminasyon,alt geçiş,meridyen geçişi,üst geçiş
terimlerine bknz. 2. desteklerinden taşınmadan döndürülebilen teleskoplu bir alidat ve dairesel
ölçü içine yerleştirilmiş yatay açı ölçme tertibatının olduğu bir ölçme aleti.ayrıca teodolite bknz.
3. bir teleskopu yatay eksen etrafında döndürerek doğrultusunu değiştirme hareketi. 4. görüş
hattınındüşey daire olarak tanımlanabileceği bir noktaya yöneltilmiş bir teleskopu olan bir
astronomik alet.ayrıca astronomik transite bknz.
transit and stadia survey yatay açı traversi yatay ve düşey açıların bir transit ile ve mesafelerin transit ve stadya ile ölçüldüğü bir ölçü.
transit micrometer açış mikrometresi yakın ya da uzak kolimasyon da gözlemlenmiş bir yıldız görüntüsünün hareketinin
doğrultusuna uygun bir açıda ve bir astronometrik geçişin focal düzlemine yerleştirilmiş
hareketli bir kablo ile kayıtedilen mikrometre formu. ayrıca kişisel olmayan mikrometre de
denir.çünkü bununla yapılan zaman gözlemlerinde insan eşitliğinin etkisini neredeyse
tamamen ortadan kaldırmaktadır.
transit micrometer contact geçiş mikrometre kontakt mikrometrenin başındaki bir kontakt strip genişliğinin bir yarısını geçen kontakt springi için

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 106/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
correction düzeltmesi gerekli olan zamanı sağlayan bir geçiş mikrometresi ile gözlenen bir yıldız geçişinin
kronograftaki kaydına uygulanan bir büyüklük.
transit rule yatay açı kuralı bir ölçüyü dengelemede kullanılan bir metod. enlem ve farklılıktaki kapanma hatalarına bağlı
olarak düzeltmeler paylarına bağlı olarak dağıtılır; bütün traversin farklılık ve enlemlerinin
aritmetiksel toplamına traversin her bir çizgisinin ayrılık ve enlemi geçiş kuralı, kapanma
hatalarının ölçülen açıların hatası, ölçülen mesafelerin hatalarından daha az olduğunda
kullanılır.
transit traverse yatay açı traversi açıların bir mühendis transiti ya da teodolit ile ve uzunlukların çelik şeritle ölçüldüğü bir ölçü
traversi. bir geçiş traversi genellikle lokal ölçü kontrollerinde ve ikinci ya da üçüncü derece
kalitenin arandığı ölçülerde yapılır.
transition curve geçiş yayı spiral yaya bknz.
translational moverent çevrim hareketi stereo kıymetlendirme aletinde uçuş hattı yönlerinde projektör düzeneğinin sistematik
hareketleri. (w, q, x)
translocation translokasyon anlık doppler uydu ölçülerinden iki nokta arasındaki rölatif konumun bulunması.
translunar translunar dünya yakınındaki ayın yörüngesinin dışı.
translunar space translunar uzay herhangi bir anda dünyadan göründüğü şekilde ayın yörüngesinin dışında uzanan uzay.
translunar trajectory translunar yörünge dünya yakınındaki ayın yörüngesinin dışında uzanan yörünge.
transmission geçirgenlik geçen ışığın tutulan ışığa oranı.eğer 100 ışık birimi geçirgen bir madde üzerine düşüyorsa ve
10 tanesi geçmeyi başarabiliyorsa bu maddenin 1/10 veya %10 geçirgenliğe sahip olduğu
söylenebilir.
transparency şeffaflık özellikle ışık gönderilerek görüntülenmeye uygun bir maddeye fotografik işlem, baskı işlemi,
kimyasal işlem veya diğer işlemlerle görüntünün sabitlenmesi işi.bknz. diapozitif
transponder alıcı gönderici düzgün interrogasyon üzerine cevap sinyali yükleyebilen alıcı göndericidir.ayrıca
cevaplandırmaya bknz.
transverse enlemesine dönük veya ekvator kartoğrafya da, bir meridyenin hayali bir ekvator olarak kullanıldığı bir harita izdüşümü veya
konumlu buna ait bir ölçülen değer. “ters” olarak da ifade edilmektedir.
transverse axis transvers eksen apsidelar arasındaki mesafe.eliptik yörüngeler için yarı eksenle eşittir.
transverse chart transvers izdüşümlü yatay şekilde (ekvator konumlu) bir projeksiyon sistemindeki haritadır. ters harita da
(enlemesine) harita denilmektedir.
transverse cylindrical transvers silindirik konformal transvers merkator haritaya bknz.
orthomorphic chart (tcoc) harita
transverse cylindrical transvers silindirik konformal transvers merkator harita projeksiyonuna bknz.
orthomorphic map projection harita projeksiyonu
transverse equator transvers ekvator transvers bir projeksiyon eksenine dik olan düzlemdir. ters ekvator da denir.
transverse graticule transvers ağ (şebeke) transvers (ekvator konumlu) bir projeksiyona dayalı birbirlerine dik olan (hayali) paralel
doğruların oluşturduğu ağdır.
transverse latitude transvers enlem transvers ekvatordan olan mesafe.ayrıca ters enlem olarak da adlandırılır.ayrıca düşünsel
enleme bknz.
transverse latitude transvers enlem transvers ekvatordan olan açısal uzaklık. ters enlem de denilmektedir. hayali enleme bknz.
transverse longitude transvers boylam herhangi bir verilen transvers meridyen ile ilk transvers meridyen arasındaki açısal
mesafe.ayrıca ters boylam olarak da adlandırılır. ayrıca düşünsel boylama bknz.
transverse longitude transvers boylam başlangıç (ana) transvers meridyeni ve verilen bir transvers meridyeni arasındaki açısal
uzaklık. ters boylam da denilmektedir. hayali boylama bknz.
transverse map projection transvers harita projeksiyonu
projeksiyon ekseninin 90° lik azimuta sahip olacak şekilde döndürülerek elde edilen bir harita
projeksiyonudur.
transverse mercator chart transvers merkator chart transverse merkator projeksiyonu üzerindeki bir harita.ayrıca terse silidirik ortomorfik harita
ters markatör haritası, transvere silindirik orfometrik harita olarak da adlandırılır.
transverse mercator chart transvers merkator haritası transvers merkator projeksiyonundaki bir haritadır. ters silindirik konformal harita, ters merkator
harita veya transvers silindirik konformal harita da denilmektedir.
transverse mercator grid transvers merkator gridi transvers merkator harita projeksiyonuna dayalı resmi olmayan bir eyalet koordinat sistemi
seçimi. gauss kruger gridi de denilmektedir.
transverse mercator map transvers merkator harita
prensip olarak düzgün merkator harita projeksiyonunun 90° lik bir azimuta sahip olacak
projection projeksiyonu
şekilde döndürülerek elde edilen bir silindirik konformal harita projeksiyonudur. bu
projeksiyonda, düzgün merkator harita projeksiyonunda ekvatora karşılık gelen hat, merkezi
(orta/dilim) meridyen olarak düz bir hatla gösterilir. ne (orta/dilim meridyeni hariç) coğrafik
meridyenler ne de (ekvator hariç) jeodezik paraleller doğru hatlar şeklinde temsil edilirler. ters
silindirik konformal harita projeksiyonu, ters merkator harita projeksiyonu veya ters silindirik
konformal harita projeksiyonu da denilmektedir.
transverse meridian transvers meridyen transvers ekvatora dik olan büyük daire.referans transvers meridyeni ilk transvers meridyan
olarak adlandırılır.ayrıca ters meridyende denir.ayrıca düşünsel meridyene bknz.
transverse model datum transvers model datumu model datumu tanım1 ‘e bknz.
transverse parallel transvers paralel bütün eş transverse enlem noktalarını birleştiren transverse ekvatora paralel olan bir daire
yada doğru.
transverse pole transvers kutup noktası
º
transverse ekvatordan itibaren 90 ‘de olan iki noktadan biri.
transverse polyconic map transvers çok konili harita eksenleri küre yüzeyi ile koninin teğet olduğu hatları temsil eden dairesel yayların merkezinden
projection projeksiyonu geçen bir projeksiyon için bir kontrol ekseni sağlamak üzere coğrafik meridyene dik bir büyük
daire yayı olan merkezi (orta/dilim) meridyenin yerini alarak ve 90° lik azimuta sahip olacak
şekilde döndürülerek elde edilen çok konili bir harita projeksiyonudur
transverse position transversal konum uçakta konumlanan kamera ekseni ile uçuş hattının birbirine dik olmasını sağlayan ayrık
kamera tertibatı.
transverse rhumb line tranvers ‘rhumb’ hattı transvers merkator bir projeksiyonun bütün hayali meridyenleri ile aynı eğik açı yapan bir hattır.
transvers paralel ve meridyenler, transvers “dörtgen” hatların özel durumları olarak
değerlendirilirler. ters “rhumb” hattı da denilmektedir. ayrıca, hayali “rhumb” hattına bknz.
traverse travers (jcs) noktaların konumlarının tesbitinde kullanılan ve yeryüzündeki noktalar arasındaki hatlarının
doğrultularının ve uzunluklarının arazi ölçülerinden yada ölçüleri ile belirlendiği bir ölçme
metodudur.bir ölçü traversi seriler halinde birleştirilmiş noktaların rölatif konumları belirlenebilir
ve adette edilen bir datum üzerindeki kontrol noktalarına bağlanmış ise konumlar bu datumu
temsil eder.ölçü travesleri değişik şekillerde sınıflandırılabilir.sonuçların kalitesine göre örneğin
birinci kalite traversler;hizmet ettiği amaca göre örneğin coğrafik tanıma traversi ve formlarına
göre örneğin kapalı traversler.
traverse adjusment transvers dengeleme bir ölçüyü dengelemeye bknz.
traverse angle transvers açısı bir önceki komşu noktadan bir sonraki noktaya yapılan yatay açı ölçmüdür.
traverse error of closure transvers kapanma hatası bknz kapanma hatası tanım 8.
traverse line transvers hat bknz. transit doğru.
traverse net transvers ağ bknz. ölçü ağı tanım 1.
traverse station transvers istasyonu traverste üzerine ölçü aleti konulan noktadır.ayrıca bir traverste verilen hat üzerinde düz kırık
veya eğri de olsa 100 feet’lik uzunluklar ölçülür.
traverse tables transvers tabloları hipotenüsün azimutunun (yada semtinin) ve uzunluğun fonksiyonu olarak düzlem üçgen
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 107/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
serilerinin herbiri için açıların karşısındaki kenarlarını listeleyen matematiksel tablolar.
traverse the instrument aletin travers doğrultusunda ölçü aletinin kendi düşey ekseni etrafında döndürülmesidir.aleti azimut istikametinde
çevrilmesi döndürmektedir.
tri camera photography üçlü kamera fotoğrafçılığı- hava aracına sistematik olarak yerleştirilen ve geniş bir alanı kapsaması için birbirine bağlı
olarak sabit bindirme açılarına sahip üç tane kameranın aynı anda pozlamasıyla fotoğraf
çekme tekniği
triangle üçgen astronomik üçgen yıldız üçgeni,navigasyonal üçgen,ilkil üçgen, küresel üçgen,yersel üçgene
bknz.
triangle closure üçgen kapanması kapanma hatası tanım 7’ye bknz.
triangle error of closure kapanmanın üçgen hatası kapanma hatası tanım 7’ye bknz.
triangle of doubt şüpheli üçgen basit iki nokta probleminde iki kesişen ışının kesişim noktasından geçmeyen üçgen.
triangle of error hata üçgeni 3 çizilen ışının tam olarak kesişmediğinden oluşan üçgen.üçgenin merkezi dengelenmiş
konum olarak düşünülebilir.
triangle of error method hata üçgeni metodu ölçüde üçgen hatası ile üç nokta problemini grafik olarak çözme tekniğidir.bu metotlar
genellikle bessel metodu,coast survey metodu ve lehmann metotu gibi adlarla ifade edilirler ve
her birinin kendi faktörleri vardır.ayrıca hata üçgenine bknz.
triangulated irregular network düzensiz üçgen ağ (düa) delauney algoritmasıyla türetilen sürekli, birbirine bağlı üçgenlerden oluşturulan bir arazi
(tin) modeli. üçgenlerin tepe noktaları düzensiz aralıklı yükseklik noktaları oluşturur. grid den farklı
olarak düa, yükseklik farkı az bölgelerde toplanmış eksik veya fazla veriyi göstermeden,
yükseklik farkı fazla bölgelerde gösterilecek fazla bilgiye imkan tanır.
triangulation nirengi üçgen ağının ya da bir zincirin köşelerine yerleştirilen yeryüzündeki istasyon noktalarındaki
ölçü metodu. üçgenlerin açıları, aletlerle ölçülür ve kenarlar baz hatları olarak adlandırılan
uzunlukları arazide direk ölçülerle elde edilmiş seçilen kenarlardan hesapla bulunur.
triangulation base line nirengi baz hattı baz hattına bknz.
triangulation net nirengi baz hattı ölçü ağı tanım 1’e bknz.
triangulation reconnaissance nirengi baz hattı en uygun nirengi şemasını elde etmek için istasyon konumları seçiminde kullanılan ilk ölçü.
triangulation signal nirengi sinyali bir nirenginin istasyonunun yakını yada üzerine kurulan bir nirengi ölçüsünde hedef ve
gözlemciyi aleti hedefi desteklemek için kullanılan sert bir yapıdır.ayrıca bir nirengi ölçüsünde
konumu elde edilen herhangi bir doğal yada yapay bir nesne.terim konumu nirengi yöntemi ile
belirlenmiş yapılara uygulanabilir.fakat bunun temel amacı daha sonra hidrografik yada
topoğrafik ölçülere hizmet olabilir.o zaman bu hidrografik yada topoğrafik sinyal olarak bilinir.
triangulation station nirengi istasyonu(jcs) konumu üçgenleme ile belirlenen dünya üzerindeki bir nokta.ayrıca trig noktası olarak da
adlandırılır.
triangulation system nirengi sistemi ilk istasyonların ve dış noktaların ağı yada ana çerçeve.ana çerçeve sistemin temelidir ve aynı
yada daha üst derecedeki daha önceden tesis edilmiş nirengi istasyonlarına değişik noktalarda
bağlanmıştır.ayrıca ölçü ağına bknz. tanım 1.
triangulation theodolite nirengi teodoliti yön tayin teodolitine bknz.
triangulation tower nirengi kulesi görüş hattını yükseltmek amacı ile kullanılan yapı. genellikle iki bağımsız yapıyı kapsar.biri
diğerinin içindedir. merkez yapı teodoliti dış yapı ise gözlemci ve sinyali destekler. ayrıca bilby
çelik tepesine bknz.
triaxial ellipsoid üç eksenli elipsoid üç adet eşit olmayan eksene sahip elipsoid. kısa olanı kutup eksenidir. diğer iki uzun eksen
ekvator düzlemi içindedir.
trig control nirengi kontrolü arazi kontrolüne bknz.
trig dossier nirengi dosyası nirengi noktalarının koordinatlarını veren bir alan üzerindeki nirengilerin detaylı bir kaydı.
trig list (jcs) nirengi koordinat listesi (nkl) belirli ordu birimleri tarafından yayımlanan, doğru olarak yerleri tayin edilmiş arazi noktaları
hakkında gerekli bilgiyi içeren bir liste (yayın yatay ve/veya düşey kontrol noktalarının ayrı ayrı
tanımlamaları ile birlikte tüm mümkün konumsal veriyi ve yükseklikleri içerir. genelde büyük
ölçekli pafta sınırları içinde kontrol noktalarının konumlarına göre düzenlenir)
trig point nirengi noktası bknz. nirengi istasyonu.
trigonometric leveling trigonometrik yükseklik mesafeler ile birlikte düşey açı gözlemlerinden yükseklik farklarının tespiti. bir çeşit endirekt
belirleme yükseklik belirleme.
trilateration Trilaterasyon üçgen kenarlarının genellikle elektronik metodlarla ölçüldüğü ve açıların ölçülmüş kenarlardan
hesaplandığı bir ölçme yöntemi. ayrıca triangulasyona bknz.
trilateration net trilaterasyon ağı bu noktalardan oluşan üçgen kenarlarının uzunluklarını ölçerek ve dengeleyerek konumlarını
birbirlerine göre rölatif olarak belirlenmiş noktalar ağı.
trilinaer surveying trilineer ölçüsü bir noktanın konumunun bu noktadan konumu bilinen üç nokta arasındaki doğrultu açıları
ölçülerek belirlenmesi.
trim marks kesme muşiri kesme işleminde kolaylık sağlayan orijinal üzerinde yer alan hatlar (çizgiler)dir.
trim size kesim boyutu baskı sonrası kullanım dışında kalan kısmın kesilip atıldıktan sonra kalan kısmının belirttiği
harita veya pafta boyutu.
trimetrogon camera - trimetrogon kamera biri düşey, ikisi sabit eğik açılı üçlü kamera düzeneği. kamera eksenlerinin üçüde uçuş
eksenine dik bir düzlem içinde yer alır.
trimetrogon photography - metrogon fotoğrafçılığı bknz. fon kamera fotoğrafçılığı
trimming and mounting kesme ve yerleştirme diyagramı tek mercekten alınmış gibi fotoğraf elde etmek için çok mercekli bir fotoğrafın dönüştürülmüş
diagram çıktılarının nasıl düzeltileceğini gösteren tablo.
tropic of cancer yengeç dönencesi
güneşin maksimum denklinasyonunda diğer bir deyişle gök ekvatoru’ndan yaklaşık 23°27’lik
açı yaparak eriştiği kuzey denklinasyon paraleli veya dünya üzerinde bunun karşılığı olan
paraleldir.
tropic of canser yengeç dönencesi gök ekvatorundan yaklaşık 23 27’ da, maksimum deklinasyondayken güneşin ulaştığı
deknilasyon kuzey paraleli veya ona karşılık gelen yer paraleli.
tropic of capricorn keçi dönencesi gök ekvatorundan yaklaşık 23 27’ da, maksimum deklinasyondayken güneşin ulaştığıı
deklinasyon güney pareleli veya ona karşılık gelen yer paraleli.
tropic of capricorn oğlak dönencesi
güneşin maksimum denklinasyonunda diğer bir deyişle gök ekvatoru’ndan yaklaşık 23°27’lik
açı yaparak eriştiği güney denklinasyon paraleli veya dünya üzerinde bunun karşılığı olan
paraleldir.
tropical month tropik ay vernal ekinoksa göre dünya etrafında ayın dönüşünün ortalama periyodu, yaklaşık 27 1/3 gün.
tropical year tropik yıl güneşin vernal ekinokstan iki geçişi arasındaki zaman aralığı.tropik yıl mevsimler yılıdır ve
temel takvim yılıdır. ayrıca astronomik yıl; ekinoktial yıl; doğal yıl; solar yıl olarak da
adlandırılır.
tropopause tropopause(jcs) troposfer ve strotosfer arasındaki geçiş bölgesi tropopause normal olarak kutuplarda 25000
45000 feet ve tropiklerde 55000 feet tedir. ayrıca atmosfere bknz.
troposphere troposfer(jcs) yükseklik ile birlikte ısı değişimin rölatif olarak çok olduğu en alçak atmosfer karmanı.troposfer
bulutların olduğu karışımın devamlı olduğu ve az ya da çok tam olan bir bölgesidir.
tropospheric scatter troposferik saçılma(jcs) troposferin fiziksel özelliklerindeki düzensizlikler ve devamsızlıkların bir sonucu olan
saçılmadan dolayı radyo dalgalarının dağılması.
trough compass denklunatuvara bknz.
troughton level troughton düzeci teleskop tüpünün tepesine sabit olarak tutturulmuşbir düzece sabit ingiliz aleti.
true gerçek 1.manyetik kuzeyin tersine gerçek kuzey ile ilişkili.2.hayal gücü ile karşılaştırıldığında reel olan,
gerçek güneş gibi.3.hareket eden bir noktayı temsil eden rölatif ‘ekarşıt olarak, gerçek rüzgar

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 108/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
gibi, hem dünya hem de uzaydaki sabitlenmiş bir nokta ile ilişkili.4.gerçek yükseklikte olduğu
gibi düzeltilmiştir.5.bodean mantığında kullanıldığı gibi (doğru/yanlış) değerlerinden biri.
true altitude gerçek yükseklik 1.(jcs) bir uçağın ortalama deniz seviyesinden ölçülen yüksekliği.2.gök ufkunun üzerindeki bir
gök cisminin yüksekliği. ayrıca gözlenmiş yükseklik olarak da adlandırılır.
true amplitude gerçek ölçek gerçek doğu ya da batıya göre rölatiftir.
true anomaly gerçek anomali anomaliye bknz. tanım 3.
true azimuth gerçek azimut gerçek kuzeyden itibaren ölçülen herhangi bir hattın yatay doğrultusu.
true bearing gerçek semt yeryüzü üzerindeki bir hat ile meridyen hattı arasındaki yatay açı.abd’deki ilk arazi sınırları
tanımlamalarının çoğunda gerçek semt terimi kullanılmıştır. astronomik gözlemler ile elde
edilmiş kuzey noktası doğrultusuna bağlı olarak gerçek kuzey ile bağlantılıdır. eğer astronomik
olarak tesbit edilmiş semt kullanılırsa, gerçek semt yerine astronomik semt terimi tercih edilir.
true depression angle - gerçek basıklık açısı fotografik amaçlı uçaklarda eğik kameraların gerçek ufka bağlı olarak ayarlanması. pozlama
istasyonundan eğik fotoğrafın asal noktaya ve gerçek ufka olan ışınla ifade edilir.
true direction gerçek doğrultu gerçek kuzeyden itibaren açısal mesafe olarak ifade edilen yatay doğrultu.
true error gerçek hata bknz. sonuç hata.
true horizon gerçek ufuk(jcs) 1.bir görüntü noktasından geçen biryatay düzlemin sınırı.2.fotogrametride bir mercek
sisteminin merkezinden geçen bir yatay düzlemin sınırı.
true line gerçek hat bir ölçünün iki köşesi arasındaki sabit hat.
true meridian gerçek meridyen coğrafik kutuplardan geçen büyük daireyi, manyetik meridyen, pusula meridyeni ya da grid
meridyeninden ayıran tarim.
true north gerçek kuzey(jcs) gözlemcinin bulunduğu noktadan coğrafik kuzey kutbuna olan doğrultu. hehangi bir coğrafik
meridyenin kuzey doğrultusu. (terim orjinal olarak astronomik kuzeyi manyetik kuzeyden
ayırmak amacı ile uygulanmıştır.
true place gerçek gerçek yer bknz. gerçek konum.
true position gerçek konum presesyon ve nutasyonu da içeren bütün bilinen düzeltmeler yapıldıktan sonra bir gök cisminin
konumu.
true prime vertical gerçek birinci düşey manyetik ya da grid birinci düşeylerinin manyetik ya da grid batı ve doğu noktalarından
ayrıldığı gibi ufkun gerçek doğu ve batı noktalarına doğru olan düşey daire.
true sideral time gerçek yıldız zamanı bknz. görünen yıldız zamanı.
true solar time gerçek güneş zamanı bknz. görünen güneş zamanı.
true sun gerçek güneş bknz. görünen güneş.
true to scale gerçek ölçek (doğru ölçek) harita üzerindeki ölçümlerin belirtilen harita ölçeğiyle tam uyumlu olması durumudur. bütün
harita izdüşümlerinde bazı ölçek değişiklikleri içerdiğinden ölçek haritanın her yerinde doğru
değildir.
true value gerçek değer tamamen hatasız büyüklük değeri. fiziksel ölçüler düşünüldüğünde tam anlamıyla hatalar
bilinmediğinden dolayı, bir büyüklüğün gerçek değeri doğru olarak bilinmeyecektir. ölçü işinde
en muhtemel değer, büyüklüğün gerçek değerini en iyi temsil eden değer olarak kullanılır.
turning point dönme noktası eksi görüşün (öngörüş)ve artı görüşün (arka görüş)her ikisinin birden alındığı doğru
düzlemlerdeki çizginin üzerindeki nokta. aynı zamanda topoğrafik ölçümlerde, başka bir
istasyona hareket ettiğinde aletin işaret çubuğunun tutulduğu herhangi bir nokta. bu dönme
noktaları gelecekteki kullanımları için bağlantı veya kontrol noktası olarak genellikle
işaretlenirler.
turret graver “turret” başlıklı kazıyıcı değiştirerek birkaç ağırlık noktası kullanımına izin veren böylece nokta değiştirirken kazıma
işini durdurmayan bir kazıma aletidir. “turret” başlık arzu edilen noktanın konumuna döndürülür
ve kazımaya devam edilir.
tusche litoğrafik kalıplarda baskı alanının taslağını çizmek için bir mürekkep.
tusching litografik işlem bir baskı kalıbında “tusche” yardımıyla çizgi düzelterek, yazı yazarak ve dolgu ekleyerek
görüntü üzerinde ek çalışma yapma işlemidir. litoğrafik gösterim de denilmektedir.
two base method iki temel metodu üç barometre kullanılarak barometrik yükseklik belirleme yöntemi. iki barometreden biri bilinen
bir noktanın yükseğine yerleştirilmiş ve diğeri bilinen bir yüksekliğin altına yerleştirilmiş ve iki
bilinen nokta arsında hareketli bir barometre. yüksekteki ve alçaktaki barometrelerin ısısı her 5
dakikada bir okunur ve kayıt edilir. hareketli barometre ve sicaklığı her bir istasyona varılınca
okunur ve kayıt edilir. veri, büro işlemleri ile konum belirleme yöntemi + - 1m. hata ile
çalışmaktadır.
two body orbit iki cisim yörüngesi başka bir nokta kütlenin gravitasyonel çekiminin ve diğer kuvvetlerin olmadığında bir nokta
kütlenin hareketi.
two body problem iki cisim problemi kendi gravitasyonel çekimlerinin etkisi altında, iki nokta kütlenin ya da rölatif hareketin
davranışının gök mekaniğindeki problemi.
two dimensional pantograph iki boyutlu pantograf cihazı yükseklik modeli yapımında, istenilen ölçekte, düz harita münhani çizgilerinden üç boyutlu
arazi tabanının kesilmesine izin veren bir cihaz.
two point problem iki nokta problemi yerleştirilecek noktayı içermeyen bir hattın uzunluğunun bilinen bir faktör olması ile bir noktanın
konumunun belirleme problemi.
two step iki aşamalı büyütme/küçültme küçük bir görüntünün izdüşürülme ve baskı tekniği olup istenilen boyutta tekrar kopyalama ve
enlargement/reduction izdüşürülme tekniğidir. bu daha çok kopya boyutu/kamera limitlerinin tek işlemli büyütme ve
küçültmeye olanak tanımadığında gerekli görülür.
two-dimensional iki boyutlu (2-b) veri 2 boyutta alansal veri, örneğin kuzey-doğu veya enlem-boylam.
(2-d) data
type matbaa harfi (dizgi) tipoğrafik baskıda mürekkepliyken kağıt veya diğer malzemeye baskı için kullanılan kabartma
harf veya şekil taşıyan metal bir bloktur. negatif veya pozitif “stripping film” şeklinde de olabilir.
kategorileri şunlardır: elle düzenlenen soğuk dizgi ; (metale işlenen) monotype ; phototype
(negatif veya pozitif film) ve photontype (film). dizgi şekil ve boyut ile tanımlanır.
typography matbaacılık dizgi kompozisyonu ve kabartma dizgi yüzeylerinde baskı elde etme sanatıdır.
u.s. control survey nets birleşik devletler kontrol ağı iki kontrol ölçüm ağı, ulusal jeodezi servisi “national geodetic survey” tarafından birleşik
devletler çapında, denizcilik haritaları ve topoğrafik haritaların kontrolü için genişletilmiş olup
şunları içermektedir: 1.yatay kontrol ölçüm ağı birinci ve ikinci derece triangulasyon arklarıyla
birinci ve ikinci derece travers kenarlarını içermekte olup bunların bir bölümü birleşik devletler
jeoloji servisi “u.s. jeoloji survey”, mühendisler birliği ve diğer organizasyonlar tarafından
gerçekleştirilmiştir. bu ölçüde türetilen veriler 1927 kuzey amerika datumuna dayandırılarak
koordinatlandırılmış ve düzeltilmiştir. ulusal jeodezi servisi (ngs) yatay kokntrol ağını 1983
kuzey amerika datumuna göre sürekli olarak yeniden hesaplanmaktadır. 2.düşey kontrol ölçüm
ağı nivelman noktalarından binlercesinin yüksekliğini yaygın bir datum olan ortalama deniz
seviyesi üzerinde tespit eden birinci ve ikinci derece özel nitelikli nivelman hatlarını
içermektedir.bu ağ birleşik devletler jeoloji servisi (usgs) , mühendisler birliği ve diğer
organizasyonlar tarafından gerçekleştirilen nivelman hatlarını içermektedir.
u.s. engineer precise leveling birleşik devletler hassas 12 feet uzunluğunda cm taksimatlı ve t şeklinde bir kesite sahip olan miradır.
rod nivelman mirası
u.s. geological survey level birleşik devletler jeolojik ölçüm paslanmaz çelikten imal edilmiş kısa bir nivo tipidir.bu bir iç odaklama teleskopuna
nivosu sahiptir,hava kabarcığı sonda çakıştırma “end coincidence” metodu ile merkezlendirilir.bu
metot gözlemci tarafından ayarlanan stellite aynası ve bir prizma sistemi yardımı ile uygulanır.
u.s. geological survey precise birleşik devletler jeolojik ölçüm 1. bu mira yard ve yard’ın alt birimleriyle bölümlendirilmiştir. kılağındaki üç noktanın herbirinde

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 109/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
leveling rod hassas nivelman mirası yard biriminin en yakın binlik değerine okuma yapılır.bu üç okumanın toplamı şu halde
ortalama okumanın feet birimindeki en yakın binlik değeridir.2. artı işaretli kesişimlerin olduğu
12 feet’ten biraz daha fazla uzunluğu olan bir hedef mira.bu miranın iki şekli vardır. tek ve çift
yönlü hedef mira.
ufki açı yatay düzlemdeki açı.
ultra wide-angle lens - ultra geniş açılı mercek bknz. süper geniş açılı mercek.
unchecked spot elevation kontrol edilmemiş nokta stadya çizgilerinde yan tatbikler, kontrol edilmemiş düşey açılar ve barometrik nivelman gibi
yüksekliği- kontrol edilmemiş arazi ölçme metodları ile belirlenen yükseklik, bununla birlikte tekrar eden
fotogrametrik okumalarla belirlenen yükseklikler.
unchecked spot elevation kontrolsüz nokta yüksekliği yükseklik kontrol edilmemiş yer ölçme yöntemleri ile tespit edilir, kontrolsüz düşey açılarla ve
barometrik nivelmanla gibi.ayrıca bir yükseklik tekrarlı fotogrametrik okumalarla da tayin edilir.
uncontrolled mosaic kontrolsüz mozaik düzeltilmemiş baskılardan oluşan mozaik.yer kontrolü veya başka bir yöneltme olmadan
baskıdan baskıya detayların çakıştırılması ile uygulanann yöntemdir. üzerinden doğru ölçüm
ve yön ölçümü yapılamaz. bknz. kontrollü mozaik
underground mark yeraltı işareti bir ölçüm nokta setidir ve yer işareti merkezinin altına doğru çeküllendirilir,yer işaretine bir
hasar geldiğinde korunması içinde yer işaretinden ayrıdır.
undershoot kısa kalma veri toplama işlemi esnasında, özellikle elle sayısallaştırma sırasında oluşan veri kaybı,
sayısallaştırma hatası. bu hatada çizgisel veri kesişim noktasına ulaşmaz, kısa kalır. bu hata
bir yapıştırma (snap) yazılım fonksiyonu ile düzeltilebilir.
undevelopable geliştirilemez basınç uygulamadan veya bazı kısımlarını uzatmadan bir düzlem oluşturacak şekilde
düzleştirilemeyen küre benzeri bir yüzey.
undo geri alma bilgisayara verilen bir önceki komutu iptal etme yeteneği.
undulation of the geoid jeoid ondülasyonu jeoid yüksekliğine bknz.
universal analog photographic evrensel analog fotoğrafik trimetrogon veya herhangi diğer hava fotoğrafı tipinde,panoramik kapsamayı içermesi için
rectification system düzeltme sistemi detayların hızlı transfer edilmesine olanak sağlayan elektronik düzeltme sistemi.
universal instrument evrensel alet bknz. altaazimut alet.
universal level evrensel nivo bknz. sirküler (dairevi) nivo.
universal plotting sheet universal çizim paftası yeryüzünün herhangi bir kısmı için hızlı bir çizim haritası oluşturmayı mümkün kılarak enlem ve
boylam çizgilerinden birinin gösterilmediği fakat kullanıcılar tarafından çizilecek olan bir çizim
haritasıdır. çizim haritası ve konum çizim haritasına bknz.
unıversal sketchmaster universal sketchmaster- düşey ve eğik fotografların kullanılabildiği bir çeşit sketchmaster.
universal time evrensel zaman 1. zaman sinyallerinin koordinatlandırılmış olarak yayımı için temel,geceyarısı 00.00’dan
itibaren sayılır.yani (cut) koordinatlandırılmış evrensel zaman denir. 2. göksel navigasyon
tatbiklerinde yerin mutlak ratosyonel yöneltmesini veren zaman.birleşik devletler denizcilik
rasathanesi tarafından tayin edilen artışların tatbikindeki (cut)’dan elde edilir. 3. birleşik
krallığın resmi olarak devlete ait zamanı.eskiden greenwich ortalama zamanı denirdi.
universal time coordinated koordinatlandırılmış yeni ayarlanmış (koordinatlandırılmış) evrensel zaman denir.bknz. evrensel zaman.
(ayarlanmış) evrensel zaman
universal transforming printer universal dönüştüren yazıcı bilinen bir kamera distorsiyonunun giderildiği veya dengelendiği veya bazı olaylarda görüldüğü
durumlarda cam diopozitifleri oluşturmak için özel tasarımlı bir baskı cihazıdır. cam diopozitifler
ise ölçeğinde, büyütülmüş veya küçültülmüş olabilir.
universal transverse mercator utm koordinatları universal transvers merkator gridinde bir noktanın konumunu belirten büyüklüklerdir.
(utm) coordinates
universal transverse mercator utm gridi
84° kuzey merkator ve 80° güney enlemleri arasında kalan dünyanın haritalanmasında
(utm) grid (jcs)
uygulanan transvers merkator izdüşümüne dayalı askeri bir grid sistemidir.
unperturbed orbit bozulmamış yörünge bknz. normal yörünge.
unstable type gravimeter değişken sallanan tipli gravite bu gravite ölçme aleti değişkenlik,karasızlık noktasına yaklaşan bir hareketli sistem kullanır ki
ölçme cihazı bu sistemde gravitedeki küçük değişiklikler sistemde relatif olarak daha büyük hareketlere
neden olur.
updating güncelleştirme mevcut veriye yeni bilgi ekleme veya değişiklikler yapma yeteneği.
upper branch üst meridyen kutuptan kutuba gök meridyenin yada bir meridyenin yarısı olup bu meridyen bir yerden (ki bu
yer zenittir) geçer.
upper culmination üst kolimasyon bknz. kolimasyon.
upper limb üst uzuv,dal meridyen en büyük enleme sahip gök cisminin dış köşesinin yarısı olup en düşük enleme sahip olan alet
meridyen yarımı ile zıtlık (çelişki) içerisindedir.
upper motion üst hareket (ölçme)bir tekrarlı aletin üst kısmının rotasyonu.
upper transit üst geçiş bir gök cisminin gök meridyenin üst bölümünden geçişi.aynı zamanda superior transit de
denir.bknz. culmination.
user interface kullanıcı arayüzü operatörün çeşitli veri tabanları ve uygulama modülleri ile arasında iletişim kurma yolu,
metodu.
ut0 time yıldız geçişlerinin gözlem zamanından türetilen ortalama üniversal zaman.kutup gezinmesi
nedeniyle meridyenlerin yönlerinin değişmesinden dolayı ut0 zamanı bundan etkilenecek ve
düzensiz olacaktır.bknz. ut1 time, ut2 time
ut1 time ut 1 zamanı ortalama ekvatoryal sistemde yerin anlık ekseni etrafında gerçek açısal dönüşü. ut1,ut0’a
gözlem istasyonunun anlık ve ortalama boylamları arasındaki farktan dolayı bir düzeltme
getirmek yoluyla hesaplanır.ut1 düzenli bir hareketi olmayan anlık yer dönme eksenine bağlı
olarak tanımlandığından düzenli olarak değişmez.bknz. ut0 time,ut1 time.
ut2 time ut2 zamanı önceden belirlenen peryodik değişimlerden arınmış fakat düzensiz ve seküler değişimlerden
etkilenen yerin ortalama açısal dönüşü.ut2,ut1’in dönme hızındaki mevsimsel değişimler
nedeniyle düzeltilmesiyle elde edilir. bknz. ut0 time,ut1 time,univesal time coordinated.
vacuum box emme/emiş kutusu plastik kabartma haritaların şekillenmesi için kendi emme ünitesini bulunduran kalıp şeklindeki
bir çerçevedir.
vaisala comparatör vaisala komparatörü optik imterferometre kullana hassas mesafe ölçme aletidir. bu alet 864 metreye kadar olan
uzunlukları 0,1ppm doğrulukla ölçebilmektedir.
value deger bknz. absolute value;adjusted value;most probable value;observed value;true value
vanishing line - kaybolan çizgi fotografta bir yüzeye paralel olan bütün paralel çizgi sistemlerindeki kaybolan noktaların
bulunduğu doğru çizgi.
vanishing point - kaybolan nokta fotograf düzleminde,obje uzayı kapsamında paralel çizgiler sistemine karşılık gelen noktanın
görüntüsü.
variable contour interval değişken münhani aralığı birbirine benzer olmayan bir münhani aralığıdır. sabit bir münhani aralığı içermeyen kartografik
kaynak malzemenin kullanımı veya yükseklik bilgilerinin en uygun gösterimi için belirgin arazi
türlerine münhani aralığını uyumlu kılma nedeniyle ortaya çıkar.
variable length field değişken uzunluklu kolon uzunluğu içeriğini depolamak için gerekli olan depo miktarına göre belirlenen kolon,öznitelik.
(öznitelik) değişken uzunlukları fazla olan karakter ifadeleri ve koordinat dizileri için kullanışlıdır.
variable length records değişken uzunluklu kayıtlar bu kayıtlar değişken sayıda kolonlara (veri elemanlarına) sahip olabilirler veya değişken
uzunluklu kolonlara ya da her ikisinede birden sahip olabilirler. değişken uzunluklu kayıtlar
genel olarak veri işlemeyi kolaylaştırmak için birbirinden ayrılmış kolonlara ve/veya byte
sayılarına sahip olabilirler. ayrıca bkz. legth records.
variable perspective camera değişken perspektif kamera haritaların bir projeksiyondan diğerine dönüşümünde ve büyük odak uzaklıklı, dönüklüğü fazla
sistemi olan fotografların rektifikasyonunda kullanılan ve en basit yapıda standart tipte bir görüntüleme
İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 110/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
kamerası ve küresel yapıda büyük ön yüzey ayna aparatından oluşan bir sistem.kamera
bileşenleri bir projektörle yer değiştirildiğinde,yersel gözlemlerle çekilen ay fotograflarının
rektifikasyonunu mümkün kılmaktadır.
variable ratio pantograph değişken oranlı pantograf pantografa bknz.
variance en çok kullanılan dagıtım ölçütü yada istatistik analizlerde dağılım ve hatalarla ilgili olarak en
çok kullanılan bir ölçüt.aynı zamanda ortalama karesel sapmada denir.varyans hesaplamak
için önce herbir ölçünün ortalamadan farklarının kareleri toplanır daha sonra n- 1’e bölünür.
variation varyasyon bknz. magnetic variation
variation of coordinate koordinat metodunun değişimi gözlemlerdeki en iyi uyumu ve matematiksel homojenliği sağlamak için jeodezik noktaların
method koordinatlarının değiştiği ölçülerin dengelemesi için bir metod.
variation of latitude enlem değişimi kutuplardaki değişime bağlı olarak noktaların astronomik enlemlerindeki küçük değişim.
variation of the poles kutupların değişimi yerin dönme ekseninin anlık konumunun fiziksel yeryüzüne göre küçük değişimleri.aynı
zamanda polar motion’da denir.bknz. conventional international origin
variometer varyometre özellikle dünyanın manyetik alanındaki kuvvetleri karşılaştırma etmeye yarayan cihaz.
vectograph vektograf birbirinden 900 ayrık olan düzlemlerdeki ışığı polarize eden iki superimpoze görüntüden
oluşan stereoskopik fotoğraf. bu görüntüler dik açılı polarizasyon eksenleriyle polaroid
gözlüklerinden görüntülendiğinde derinlik izlenimi elde edilir.
vector vektör 1. büyüklüğü ve yönü olan bir nesne (büyüklükmiktar) 2. (veriyapısı) pozisyonu kuvvetlendiren
veri yapısı.homojen birimler noktalar , çizgiler ve poligonlardır.3. çoğunlukla başlangıç ve bitiş
noktalarının koordinatıyla ifade edilen büyüklük ile yönlendirilmiş çizgi parçası. 4. (bilgisayar
programlaması matematik) bir boyutlu dizi formundaki vektör verisi.
vector data vektör veri her bir kartoğrafik detayı bir özel tanımlama (detay kodu) ve bir konumsal uzantı (coğrafi
konumu) ile temsil eden veri. coğrafi konum 2-boyutlu (sadece içerir) olabilir.detaylar nokta,
çizgi veya alan detaylar olarak kategorilendirilirler. bir nokta yatay konum) veya 3-boyutlu
(yüksekliğide detayın konumu tek bir koordinat çifti (3-boyutlu veri için üçüz) ile tanımlanır.
çizgi detayın konumsal ifadesi çizgi boyunca uzanan noktaların koordinatları dizisi ile
tanımlanır. alan detayın ifadesi, sınırını teşkil eden çizgi detay ile tanımlanır. vektör veri; sıralı,
zincir düğüm veya topolojik veri yapısında depolanır.
vector map product (vmp) vektör harita ürünü (vhü) vektör formda, elektronik harita sunuş ürünü tanımlamak için kullanılan genel bir terim. vhü;
çizgi parçaları (vektörler), noktalar veya doğrusal olmayan alan poligonlar olabilir, bu şekilde
gösterilebilir veya sembolleştirilebilir. detaylar yüzey materyaline, yapısal kompozisyonuna
veya radar sinyallerine göre özniteliklendirilebilirler. görsel sunuşlar için renk doldurma yazılımı
gerekebilir.
vector product format (vpf) vektör ürün formatı (vüs) vektör ürünleri cd-rom ortamında sağlamak, depolamak ve coğrafi bilgi sistemlerinde
işleyebilmek için dizayn edilmiş bir yer ilişkisel veri yapısı.
vector product standard (vps) vektör ürün standartı (vüs) vüf sayısallaştırma anlaşmalarını, bölümlemeyi, detay özniteliklendirmeyi ve kodlamayı içeren
kullanıcı sistemlerine yönelik standartlar.
vector quantization vektör nicelendirme veri blok sayısının code kelimeleri isimli belirli bir seri blok sayısına eşitlendiği bir kayıplı
sıkıştırma tekniği.
vector refresh display veriyi yeniden görüntüleyen üzerinde görüntünün vektör olarak görüntülendiği ve saniyede yaklaşık 30 kez yeni bir elektron
ekran ışın geçişi ile tazelenmesi gereken bir katod ışın tüpü.
vectorial angle vektörel açı doğrultuların dayandırıldığı sabit bir hat ile yarıçap vektörü arasındaki açı.
velocity correction hız düzeltmesi yükseklik,sıcaklık ve nemi gözönünde bulundurarak gerçek hızı elde etmek amacı ile ışık
hızına getirilen düzeltmedir.
vening meinesz formulas vening meinesz formülleri gravite verilerinden yararlanarak çekül sapması bileşenlerini hesaplayan formüller.
verbal scale eşit ölçek eşdeğer ölçeğe bknz.
verify onay/doğrulama 1.verilerin kopyalanması veya diğer bir işlemin doğru olarak yapıldığını belirlemek. 2. mevcut
standartlara veya talimatlara uygun olarak sayısal verilerin doğruluğu, gösterimi ve tamlığının
onaylanması.
vernal equinox ilkbahar noktası göksel ekliptik ve ekvatorun kesim yeri,güneşin deklinasyonun güneyden kuzeye geçtiği nokta.
(21 mart günü) aynı zamanda first of aries,first point of aries , mart ekinoksu da denir.bknz.
ortalama ekinoks.
vernier verniyer ana cetvel üzerindeki en küçük bölümlemenin kesirli kısmını hassas bir şekilde ölçmeye
yarayan ana cetvel boyunca yerleştirilmiş yardımcı bir küçük cetvelden oluşan bir alet.
vernier closure verniyer kapanması ufuk kapanması ölçüm istemleri süresince başlangıç ve bitiş vernier okumaları arasındaki fark.
vertex (vertices) zirve, uç en yüksek nokta. bir büyük dairenin zirve noktaları kutuplara en yakın noktalardır. ayrıca apex
de denir.
vertex of curve point of intersection’a bknz.
vertex(vertices) en yüksek nokta büyük dairenin kutuplaraen yakın noktaları vertices’dir. aynı zamanda apex olarakda
adlandırılır.
vertical düşey herhangi bir noktada jeoide olan dik çizgi.gravitenin etki ettiği doğrultu.bknz. lokal düşey.
vertical angle düşey açı 1. düşey düzlemdeki bir açıdır.2. (ölçme) bir düşey açıyı oluşturan doğrultulardan bir tanesi
genellikle zenit doğrultusudur ve açı zenit mesafesi olarak isimlendirilir;veya depresyon açısı
veya yükseklik açısı olarak isimlendirilen ufuk düzlemi ile düşey düzlemin kesişimiyle oluşan
açı.iki doğrultu arasındaki düşey açı yukarıda tanımlanan iki düşey açının kombinasyonundan
oluşur.
vertical angle bench mark düşey açı yükseklik noktası yüksekliği düşey açı ölçülerek hesaplanmış noktadır.bknz. bench mark.
vertical angle station düşey açı istasyonu bknz. bütünleyici nokta.
vertical angulation düşey angulation uzunluk ve düşey açı kullanılarak yükseklik farklarının elde edilmesi işlemi.jeodezide
trigonometrik nivelman aynı anlamda kullanılır.
vertical axis düşey eksen (teodolitte) aletin dönme ekseninden geçen hattır.iyi kalibre edilmiş bir alette bu eksen düşey
konumu ihtiva eder.yatay bölüm dairesinin ortasından geçer ve bölüm dairesinin düzlemine
diktir.
vertical bridging düşey bağlantı bknz. bağlantı.
vertical circle düşey daire 1. nadir ve zenit boyunca uzanan göksel küredeki bir büyük dairedir.düşey daireler ufuk
düzlemine diktir.2. bir alet üzerine bölümlenmiş kısmının düşey düzlem üzerine
yerleştirilebileceği şekilde yerleştirilmiş bölümlenmiş bir disktir.astronomik ve geodezik işlerde
düşey açının ölçülmesi için kullanılır.
vertical collimator düşey kolimatör kolimasyon ekseni(optik eksen) düşey eksen (çekül eğrisi ekseni) ile çakıştırılabilecek şekilde
yerleştirilmiş bir dürbündür.düşey kolimatör optik çekül eğrisi işlevini görür;çok yüksek bir
binanın üzerindeki noktayı yere indirmek (veya tersini) yapmak için tasarlanmıştır.optik çekül
olarak da bilinir.
vertical comparator düşey komparator (sarkaç) uzunluğu bilinen bir çubuk ve sarkaçın uzunluğunu ölçebilecek şekilde karşılıklı olarak
yerleştirilmiş iki mikroskoptan oluşan ve bir sarkaç için tasarlanmış düzenek.
vertical control düşey kontrol genellikle ortalam deniz yüzeyi gibi gerçekte olmayan (izafi) bir yüzeye göre sadece
yükseklikleri belirlemek için yapılan gözlemlerdir.
vertical control datum düşey kontrol datumu yüksekliklerin hesaplandığı herhangi bir referans yüzeyi (örn. ortalama deniz yüzeyi) düşey
datum düşey jeodezik datum ismi de verilir. bknz. datum seviyesi ,referans seviye,referans
düzlem.
vertical control net düşey kontrol ağı bknz. 2 nolu ölçme ağı tanımı.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 111/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
vertical control point düşey kontrol noktası bknz. kontrol noktası,kontrol istasyonu.
vertical coordinates düşey koordinatlar bir referans datumunun altında veya üstünde olan bir noktanın düşey mesafesidir.noktalar
datumun altında veya üstünde olmalarına göre (+) veya (-) değerler alır.
vertical curve düşey eğri değişik eğimdeki katmanları birleştirmek ve bir katmandan diğerine geçişteki ani kıvrımları
engellemek için kullanılan parabolik eğridir.bu katman değiştirme metodu genellikle iki katman
arasındaki farkın cebrik olarak %0.2 ‘den büyük olduğu durumlarda kullanılır.
vertical datum düşey datum bknz. düşey kontrol datum.
vertical deformation düşey deformation rölatif yöneltmede x ve y tilt hatalarından dolayı düşey datumu etkileyen kümülatif model
eğikliği (bükülmesi)
vertical exaggeration düşey abartma 1. aynı baz ölçeği korurken baz seviyesinin üzerindeki tüm noktaların görünen yüksekliğini
belirli bir oranda artırarak yaratılan bir model yüzeyindeki değişimdir. 2. bir arazi modeli veya
plastik kabartma haritanın yatay ölçeğinin üzerinde düşey ölçeğin artırılmasıdır.
vertical extension düşey uzanım bknz. uzanım (2. tanım).
vertical geodetic datum düşey jeodezik datum bknz. düşey kontrol datumu.
vertical intensity aşağı doğru ise yukarı,yukarı doğru ise aşağıya göre hesaplanan dünyanın manyetik alanının
düşey bileşeninin manyetik şiddeti.
vertical obstruction data (vod) düşey engel verisi (dev) uçakları zorlayacak ve görev planlayıcıları tarafından hazırlanan cruise füzelerinin rotalarını
engelleyecek derecede yeryüzeyinden yüksekte bulunan insan yapımı veya doğal nesneler
hakkında ayrı ayrı konum ve yükseklik bilgisi içeren veri kütüğü. düşey engeller radyo kuleleri,
bacalar, köprüler, enerji nakil hatları gibi insan yapımı engelleri ve belirlenen minimum
yükseklikten daha yüksekte bulunan diğer nesneleri içerir. dev in yerine olası düşey engel
verisi (odev) geçmiştir. ayrıca bkz. probabilistic vertical obstruction data.
vertical parallax - düşey paralaks bknz. y-paralaksı
vertical pass point düşey şiddet bknz. ilave yükseklik bütünleyici.
vertical photograph düşey fotograf sonuç fotografın yaklaşık yatay düzlemde olduğu, kamera ekseninin mümkün olduğu kadar
gerçek düşey konuma yakın olduğu durumda çekilen hava fotografı.
vertical plane düşey düzlem 1.zenit ve nadir noktalarını içeren ve dünya üzerindeki bir noktadan geçen, aynı zamanda
çekül eğrisinide içeren düzlem.2.(ölçme)içersinde açıların ve mesafelerin gözlenebildiği ve
yatay düzlemle dik açı oluşturan düzlem.
vertical stereo triangulation düşey stereo üçgenleme düşey verilerin kurulmasıyla ilgilenen stereo üçgenleme hesabı. düşey stereo üçgenlere yatay
konumlardan ziyade düşey konumların kurulmasındaki doğruluk standartlarına bağlı işlemlerle
sınırlıdır.
vibration salınım bir sarkacın tek bir yöne doğru hareketi.
video disc video disk her iki tarafında video görüntüleri depolayabilen (yaklaşık iki farklı görüntü alanında 200
ortalama büyüklükte paftaya denk) 30.5 cm. (12″) lik sabit açısal hızlı (sav) analog video disk.
ayrıca bkz. cd-rom
video point positioning data video nokta konumlandırma veri kullanımı analitik fotogrametri konumlandırma sistemi (afks) kullanımından daha yönlü ve kolay
base (vppdb) tabanı (vnkvt) olan, monoskopik hassas konumlama yeteneği sağlayan bir dma analog video disk ürünü.
vnkvt gerçek zamanlı koordinat okuma olanağı sağlayan, kolay kullanım ve asgari eğitim
zamanı için dizayn edilmiş bir kişisel bilgisayar kullanır.
viewfinder görüntü bulucu (hava kamerası) kameranın görüntü alanını gösteren alet. ileri bindirmeyi sağlamak.
vignetting vignet etkisi (fotograf) mercekden geçen bazı ışınların durdurulmasına bağlı olarak fotografik görüntü
parçalarının yoğunluğunun kademeli olarak indirgenmesi. böylece mercek fazla eğik ışınlara
müdahale edebilir. anti vignetting bir filtre merkezden kenarlara doğru dereceli olarak
yoğunluğu azaltır. fotografın merkezindeki fazla pozlamayı azaltarak çok geniş açılı
merceklerde homojen yoğunluklu fotografların üretilmesinde kullanılır. 2.basılmamış kağıt
üzerinde dereceli olarak gölgelendirmeyle ekranda sabit bir rengin elde edilmesiyle ilgili
fotografik işlem. açık deniz genellikle bu metodla gösterilir.
virtual gravity sanal gravite atmosferin bir parçasının dünyaya göre rölatif hareketiyla oluşan sentrifuj kuvveti sebebiyle
gücü azalan ve bu atmosfer parçasına etki eden gravite kuvveti.
virtual image hayali görüntü aynadaki gibi görülebilen fakat bir yüzey üzerinde gösterilemeyen görüntü.
virtual ppı reflectoscope (vpr) bir tür radar (görüntüsüne dayalı )harita.
chart
visibility chart görünürlük haritası belirli bir gözlem noktasından görünen ve görünmeyen bölgeleri gösteren bir özel harita veya
grafik bir gösterimdir.
visible horizon görünen ufuk hattı bknz. görünen ufuk hattı.
visual görsel keskinlik insan gözünün bir objeyi görüntülerken detayları ayırma kabiliyetinin ölçümü. bir yay üzerindeki
derece dakikası seviyesinde, karşılıklı iki doğrultu detayının ayrımı yapılabilir.
visual range görülebilir mesafe coğrafik mesafe ile görülebilir mesafe göz önüde bulundurularak belirlenen ışığın sınırlama
mesafesidir.coğrafik mesafe belirli bir yükseklikteki gözün yeryuvarlağın eğimi sebebi ile parlak
bir ışığın etkisi olmadan görebileceği en uzun mesafedir.
wading rod saplama çubuğu su içinde akım ölçümünde kullanılan fit ve on fit bölümlemeleri yapılmış bir çubuktur.
wading rod geçme çubuğu sığ sularda akıntı ölçmek için feet’in ondabirine kadar taksimatlı çubuk.
wall map duvar haritası duvarda gösterilmek için tasarlanmış geniş bir alanın özel amaçlı bir haritasıdır.
warped model eğik model fotoğrafik distorsiyon veya yöneltme hatalarından dolayı bozulmuş model datumuna sahip
veya başka sebeplerden dolayı yataylanamayan herhangi bir konumsal model. ayrıca bkz. flat
model.
water leveling su nivelmanı durgun su yüzeyine göre yükseklikleri ölçerek rölatif yükseklikleri belirleme yöntemi.
waving the rod mira sallaması nivelmanda miracının en küçük değer nivocu tarafından okumama mirayı bir eksen etrafında
hareket ettirmesi.
weather map hava (durumu) haritası (jcs) dikkate değer bir alan üzerinde etkili olacağı öngörülen veya etkileyen hava durumlarını
gösteren bir haritadır. genellikle, harita aynı zamanda birden fazla istasyonun hava
gözlemlerine dayanır. yüzey haritası ve “synoptic” harita da denilmektedir. “haritaya” bknz.
weber geomanyetizma (geomanyetizma) manyetik akı birimi (mks sisteminde) 1 weber = 1 joule/amp=1 kgm2/amp
2
sec
wedge kama ( takoz, kıskı, sıkıştırma) bazı stereoskopların dürbün bölümlerinde kullanılan çok küçük sapmalı yansıtıcı prizma. aynı
zamanda optik takoz olarakta adlandırılır.
weight ağırlık bir gözlem, kaynak veya büyüklüğün, aynı veya ilişkili büyüklükdeki gözlem, kaynak veya
büyüklükle karşılaştırıldığında rölatif değeri. en güvenilir metodla belirlenen değer en büyük
ağırlık olarak atanır.
weight features detayları ağırlıklandırmak belirli bir veri elemanına veya elemanlarına, analiz veya hesaplamalarda daha fazla önem
kazandırmak için, bu elemanların değerini sistematik olarak arttırma işlemi.
weighted mean ağırlıklı ortalama herbir serideki değerlerin kendileri için atanmış ağırlıklarla çarpıldıktan sonra çarpılmış
değerlerin toplamının ağırlıklar toplamına bölümüyle bulunan ortalama.
werner map projection werner harita izdüşümü bonn harita izdüşümünün özel bir durumudur. standart paralel kutupta bulunur ve teğet koni
ise teğet bir düzlem oluşturur. coğrafik meridyenlerden herhangi biri merkez meridyen olarak
seçilir gerçek ölçeğinde bir doğru hat olarak gösterilir. coğrafik paraleller de gerçek ölçeğinde
dairesel yaylar olarak gösterilir ve diğer daireler eğri cizgiler şeklindedir.
wide-angle lens geniş açılı mercek- 750ve 1000arasında kapsama açısına sahip olan mercek.odak uzaklığı objektif köşegeninin bir
buçuk katına eşit olan mercek.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 112/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
wind rose rüzgar gülü 1. farklı yönlerden esen rüzgarların göreceli frekanslarını gösteren diagram.aynı zamanda
farklı hızların farklı yönlerden esme frekansını yada sadece hızlarını da gösterebilir. 2. farklı
meteorolojik olguların oluşumu ile farklı yönlerden esen rüzgarların arasındaki ilişkiyi gösteren
diagram.
window pencere 1. nesnelerin ve hareketlerin kullanıcılara sunulduğu bilgisayarlar için bir arayüz bileşeni. 2. bir
etkileşimli grafik sistemde ekran üzerinde belirli bir boyutta ve yerde bulunan ve içinde verinin
sunulduğu bir diktörtgen kısım veya pencere olan bir diktörtgen çerçeve.
wing photgraph - kanat fotoğrafı çok objektifli bir kameranın kanat objektifinden veya bir kenardan çekilen fotoğraf.
wing point kanat noktası bir tanesi köşede ve bir tanesi ortanın yakınında olmak üzere hava fotoğrafının her kenarı
boyunca alınan, kolayca tanımlanabilen 3 nokta. kontrollü mozaik yapımında radyal kontrolün
genişletilmesinde kullanılır.
winter solstice kış gündönümü 1. maksimum güney deklinasyonundaki güneşin ekliptik üzerindeki yeri.diğer adı
kapricornus’un ilk noktası;aralık gündönümü. 2. güneşin maksimum güney deklinasyonuna
ulaştığı an yada 22 aralık civarı.
wipe-on printing plates baskı kalıbı kullanıcının uyguladığı ışığa duyarlı maddeyle kaplı (yenilenebilir) baskı kalıbı.
witness corner röper köşesi 1. köşe oluşturan parsel hattı üzerine konulan işaret; yer işareti inşasının muhafaza açısından
pratik olmadığı durumlarda kullanılır.2. köşelerin yer işaretinin kullanımını pratik olmaktan
çıkardığı durumlarda ölçüm hattı üzerinde referans olarak kullanılmak üzere yapılan ölçü
işaretidir.
witness mark röper işareti bir mülk köşesi yada ölçü istasyonundan belirli bir mesafe ve açıda yerleştirilerek tanınması ve
ihyasını kolaylaştıran işaret.
witness point röper noktası ölçü hattı üzerinde önemli bir mevki işgal eden ve yön ile mesafe haricinde herhangi bir köşe
ile hiçbir ilişkisi olmayan yer işareti.
witness post röper yeri bknz. röper işareti.
witness stake röper kazığı bknz. röper işareti.
working pendulum çalışma sarkacı gravite yoğunluğunu belirlemede kullanılan sarkaç.
world data bank ii (wdbii) dünya veri bankası ii (dvbii) cia tarafından üretilmiş, dünyanın 5 ayrı coğrafik alana bölünmüş olarak sayısal formda
gösterimi, sunuşu. her bir alan; sahilleri (göller ve adalarıda kapsayan), nehirleri ve uluslararası
sınırları gösteren vektör veri içerir. dvbii 1:1 milyon ile 1:4 milyon arasında değişen çeşitli
ölçeklerde sayısallaştırılmıştır.
world geodetic system (wgs) dünya jeodezik sistemi (wgs) dünyanın şekil ve büyüklüğünü dünyanın ağırlık merkezine göre ağ noktalarının
konumlarını jeodezik datumdan olan dönüşümleri ve harmonik katsayılar cinsinden dünyanın
potansiyelini açıklayan uyumlu parametreler kümesi.
world georaphic reference dünya coğrafi referans sistemi (georef) izdüşümden bağımsız olarak enlem ve boylam taksimatlı tüm harita ve planlara
system uygulanabilen dünya çapında konum referans sistemi.(greenwich meridyeni baz alan) yazım
ve çizim için uygun bir formda konumları ifade etme yöntemi sunar.esas kullanımı, hava
araçları ve hava hedeflerinin kullanımında ortak bir zemin hazırlar.
world mean elevation data dünya ortalama yükseklik verisi minimum, maksimum ve ortalama arazi yüksekliklerini içeren bir dma veri tabanı. askeri
(wmed) (doyv) planlama, komuta ve kontrol sistemlerini desteklemede kullanılabilecek, tüm dünyayı kapsayan
kaba çözünürlüklü yükseklik verisi sağlar.
world polyconic grid dünya çok konili grid çok konili bir projeksiyonun elemanlarından matematiksel olarak türetilen bir grid ağının içinde
bulunduğu bir grid sistemidir.
world vector shoreline (wvs) vektör formda dünya sahilleri 1: 250000 ölçekte; sahilleri, uluslararası sınırları ve ülke isimlerini içeren harita sunuş
(vfds) sistemlerini, cbs ni ve silah sistemlerini desteklemek için geliştirilmiş bir sayısal veri kütüğü.
write once, read many (worm) bir kere yaz, çok kere oku (byço) 1. kullanıcı veri tabanı yaratılması için kullanılan bir lazer disk sistemi. disk kullanıcı tarafından
yalnızca bir kere kodlanabilir, buna karşılık sınırsız sayıda okunabilir. byço diskleri cd-rom disk
çalarlarla uyumlu değildir. 2. byço genellikle sistemlerin kullanıcılarının bilgisi olmaksızın,
kendini bir sistemden diğerine kopyalayan bir yazılım programıdır. ancak aynı zamanda
kütükleri tahrip etmek gibi sisteme bazı zararlar da verebilir.
wye (y) level y nivo y şeklindeki kollarla silindirik düzece tutturulmuş dürbünü olan nivelman nivosu.dürbün
kolimasyon ekseni etrafında döndürülebilir ve kaldırılıp aksi kullanılır.bknz. ayrıca fotoğrafik
zenit tübü.
x direction x istikameti nirengi ağında, yaklaşık değeri alınıp ağın dengelenmesinde gözlenmiş bir istikamet gibi
işleme sokulan gözlenmiş istikamet. nirengi ağının en küçük karelerle dengelenmesi bazen,
yaklaşık değerin ters konum hesabıyla, 3 nokta problemiyle ya da başka yolla hesaplandığı bir
x istikametinin kullanımını ve de gözlenmiş istikametlerin, dengelenmiş değerlerle tutarlı bir
şekilde olmasını sağlayan bir x düzeltmesini elde etmeyi gerektirir.
x-axis x ekseni (jcs) 1. dik koordinat sisteminde yatay eksen; kara, deniz ve hava haritalarında başlangıç
çizgisinden sağa veya sola doğru (doğu ve batı yönünde) uzanan hat. 2. uçuş hattına oldukça
paralel doğrultuda bulunan karşıt müşirleri birleştiren hat.
x-coordinate x koordinatları absis’e bknz.
x-correction x düzeltmesi x yönüne getirilen düzeltme.
x-displacement x-yer değiştirmesi görüntü yer değiştirmesinin bir bileşeni.bir nokta görüntüsü dik eksenlerdeki koordinatlarıyla
konumlandığında, x*yer değiştirmesi x ekseni yönündeki hareket edilen mesafeyi temsil
etmektedir.
x-motion x-hareketi stereo kıymetlendirme aletinde doğrusal yönlendirme yaklaşık olarak iki projektör istasyonunu
birleştiren doğruya paralel olur.bunu dengelemenin yolu ilgili iki pozlama istasyonu arasındaki
uçuş hattıyla uyumunun sağlanması ile gerçekleştirmektir.
x-parallax x- paralaksı bknz. mutlak stereoskopik paralaks
x-scale - x-ölçeği eğik fotografta çizgi boyunca ölçek, gerçek ufka paraleldir.
x-tilt - x-eğiklik açısı x-ekseni etrafındaki dönüklük açısının bileşenleri, uçuş istikametine oldukça yakındır.
x-y scaler x-y ölçer analog veriden sayısal formda x ve y koordinatları elde etmeye yarayan alet
x-y scaler x -y ölçekleyici analog veriden x ve y koordinatlarını sayısal yapıda sağlayan alet.
yaw - dönüklük açısı 1. (hava navigasyonu)uçağın boylamsal ekseninin uçuş istikametinden sapmasına neden olan,
uçağın düşey ekseni etrafındaki dönüklüğüdür. 2.(fotogrametri)kamera veya fotograf koordinat
sisteminin fotograf z ekseni veya harici z ekseni etrafındaki dönüklüğü 3.bazı fotogrametri
aletlerinde ve analitik uygulamalarda dönüklük belirlemede kullanılan terim.
y-axis (jcs) y ekseni 1. dik koordinat sisteminde düşey eksen; kara, deniz ve hava haritalarında başlangıç
çizgisinden yukarı veya aşağı (kuzey ve güney) uzanan hat. 2. orijin (merkez) den geçen ve x
eksenine dik hat.
y-coordinates y koordinatları ordinat’a bknz.
y-displacement y-yer değiştirmesi- görüntü yer değiştirmenin bileşenidir.bir nokta görüntüsü dik eksenlerdeki koordinatlarıyla
konumlaştırıldığında,y-yer değiştirmesi y yönünde hareket edilen mesafeyi temsil etmektedir.
year yıl dünyanın, güneş etrafındaki bir devrini tamamlaması için gerkli 365.25 güneş günü süresi.
bknz. ayrıca anomalistik yıl, takvim yılı, ekliptik yıl, fiktif yıl, büyük yıl, yıldız yılı, tropik yıl.
y-parallax y-paralaksı- iki görüntü çifti üzerindeki bir noktanın,hava bazını içeren düşey düzlemden olan dik mesafeler
arasındaki fark.y-paralaksının mevcudiyeti bir veya iki fotograftaki dönüklüğün veya uçuş
yükseklikleri arasındaki farkın göstergesidir ve çiftin stereoskopik incelenmesini zorlaştırır.
y-scale y-ölçeği eğik fotograf üzerinde,yer üzerinde çizilen herhangi bir çizgi veya asal düşey çizgi boyunca
ölçek asal düşeye paraleldir.

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 113/114
ULUSAL BİLGİ SİSTEMİ / ULUSAL VERİ STANDARTLARI – KONUMSAL VERİ SÖZLÜĞÜ
y-tilt - y-dönüklüğü bknz. w dönüklük açısı
z motion - z hareketi stereo kıymetlendirme projektörünün düşey doğrultudaki hareketi.
z scale z ölçeği eğik bir fotoğrafta, objenin yüksekliğinin hesaplanmasında kullanılan ölçek. aynı zamanda
yükseklik belirleme yöntemi adıdır.
z time z zamanı bknz. evrensel zaman.
z value data points z değeri veri noktaları belirli bir yüzeye (yükseklik) dik ya da normal olan değerler veren veri noktaları.
z-axis z ekseni üç boyutlu dik koordinat sisteminde, x ve y eksenlerinin kesiştiği noktada bunlara dik bir
eksendir.
zenith zenit gök küresinin düşey olarak başucundan olan noktası.bknz. ayrıca yer merkezli zenit,jeodezik
zenit.
zenith angle zenit açısı bknz. zenit mesafesi.
zenith camera zenit kamera optik ekseni zenit yönünde dizayn edilen özel bir kamera.yıldız konumlarını fotograflamaya ve
astronomik konumlarının berlirlenmesinde kullanılır.bknz. fotografik zenit tüpü
zenith camera zenit kamerası optik ekseni tam olarak zenite yöneltilebilecek şekilde dizayn edilmiş özel bir kamera.yıldızların
konumlarını fotoğraflayarak astronomik çekül sapması bileşenlerini hesaplayan formüller.
zenith distance zenit mesafesi gözlenen yada tanımlanan nesne ile zenit doğrultusunun arasındaki düşey açı.zenit açısı
yüksekliğin tamamlayıcısıdır. diğer adı zenit açısı.bknz. ayrıca coaltitude.
zenith telescope zenit dürbünü astronomik enlem tayininde kullanılan ve zenit mesafesindeki küçük farkları ölçmeye yarayan
taşınabilir alet.
zenithal chart başucu haritası azimutal haritaya bknz.
zenithal map projection başucu harita izdüşümü azimutal harita izdüşümüne bknz.
zonal harmonics zonal harmonikler sadece enlemin fonksiyonu olan ve bu yüzden yüzeyin kutup ekseni etrafındaki dönme
simetrisini etkilemeyen küresel harmonikler kümesi.
zone time kuşak zamanı referans kuşağa ait lokal ortalama zaman.ayrıca bknz. zaman kuşakları.
zoom system büyültme-küçültme sistemi bknz. pancratic system.
zulu time zulu zamanı bknz. evrensel zaman.yönde test ve ayar için çevrilebilir.diğer adı (vay nivo)konumlarını
belirlemede

İNGİLİZCE-TÜRKÇE Coğrafi Bilgi Sistemi-Uzaktan Algılama-Harita-Fotogrametri-Uydu Konum Belirleme Sözlüğü [uyarlama: aralık 1999] : 114/114

You might also like