Professional Documents
Culture Documents
Tracy Marks - Doğum-Haritası-Yorumlama-Sanatı PDF
Tracy Marks - Doğum-Haritası-Yorumlama-Sanatı PDF
YORUMLAMA SANATI
TRACY MARKS
ilhan Yayınevi
Astroloji/Psikoloji: 15
İngilizce'den Çeviren
Aydın Albayrak
Kapak İllüstrasyonu
Itır Örcün
Ofset Hazırlık
Vildan Bizer
Baskı
Mart Matbaacılık Ltd.
ISBN 975-7029-14-9
DOGUM HARITASI
YORUMLAMA SANATI
TRACY MARKS
.,
İLHAN
İÇİNDEKİLER
Gİ R İ Ş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9
Yorum İlkeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16
. . . . . . . .
Bilgi Notu . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . 18
. . . . . .
En Güçlü Element . . . . . . . . . . . . . . . 29
. . . . . . . .
En Zayıf Element . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 3 . .
E n Güçlü Nitelik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37
En Zayıf Nitelik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39
Planetse! Model . . . . . . . . . . . . . . . . . . 41
. . . . . . . .
5
Açı Oluşumları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47
Yığılım, Büyük Üfgen, Yod, T-kare, Biiyük Ka re
Güneş/Ay Burçları & İ lişkileri . . . . . . . . . . . . . . . 60
Yükselen/M. C. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68
Geri Giden Planetler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69
Yükselen Planet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79
.
M.C.'deki Planet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 80
.
Nadir'deki Planet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 81
.
Alçalan Planet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82
.
Durağan Planet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82
.
Tek Düzenleyici . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 83
.
H i ç A ç ı Yapmayan Planetler . . . . . . . . . . . . . . . 85
.
Paraleller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97.
6
Karşılıklı Ağırlama . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 98
Ay Düğümleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . 99
4. Ön Sentez . . .. . . . . . . . . . . .
. . . . . .
. . . . . . . 103
En Güçlü Planetler . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . 1 03
En Güçlü Burçlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 04
En Güçlü Ev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 04
En Güçlü Açı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . 1 04
6. Sentez Süreci . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . .111
Başlıca Özelliklerin Saptanması . . . . . . . . . . . . .111
Sezg inin Rolü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .113
Yoruma Hazırlık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1 15
Giriş . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 19
. .
Örnek Haritalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 2 1
Sentez Çalışma Kağıtları . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 26 .
7
BÖL Ü M ÜÇ: ASTROLOJ İ K DANIŞMANLIK
VE YORUM S ÜRECİ
SON SÖ Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . 225
Bibliyografya . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 227
8
G İRİŞ
9
ve sentez sanatını ustalıkla icra etmeye başlayabiliriz.*
Doğum haritasını yorumlamaya başladığımızda, b i rçoğu
muz her şeyin, her planetin, burcun ve açı nın, yoruma katılma
sı gerektiğini d üşünürüz. Bunu yapmadığımızda, önemli bir
hususu atlıyormuşuz, ya da doğum anında etki eden unsurla
rı n bütününü açıklamakta yetersiz kalıyormuşuz korkusuna
kapılırız. Ama her bir unsuru yoruma dahil etmeye kalktığı
mızda da, hem kendi zihni mizi , hem de müşterilerimizin zi
h inlerin i öylesine çok sayıda ufak tefek ayrıntıyla doldururuz
ki, yorum sona erdiğinde her iki tarafın aklında da bulanık ve
yol gösterici olamayacak kadar karışık fikirlerden başka b i r şey
kalmaz.
Bazıları mız bir doğum haritasını ev ev (biri nc i evle başla
yıp, saat istikameti n i n aksi yönünde çarkı takip ederek) yorum
lamaya g i rişiriz. Başkaları Güneş'le başlayıp sırayla her plane
tin konumunu değerlendirebilir. Bir diğer grup ise, müşterinin
önemsediği hayat alanlarına -aşk, iş, ev ve aile vb.- d ikkatini
yönlendi rerek ve bu alanlara ilişkin bütün gezegenleri , burçla
rı ve evleri yorumlayarak bu kaosa bir çeki düzen vermeye ça
balar.
Bu yorum yöntemleri kimi astrologlar ve müşteriler için
tatminkar sonuçlar verebilirler. Ancak bunlar anlamlı bi r yo
rum için vazgeçilmez bir unsurdan -haritanın içerd i ğ i çok yön
lü özelli klerin ötesinde ve üzerinde bulunan önceliklerine ve
asıl anlamlarına odaklanmaktan- yoksundurlar. Dikkat bu şe
k ilde odaklanmadığında, haritanın en can alıcı noktalarının,
*Bu kitap ilk yayınlandığında "Doğum Haritasında Sentez Sanatı" (The Art Of Chart
Synthesis) adını taşıyordu. Ancak, bu yeni baskı büyük ölçüde gözden geçirildi ve ge
nişletildi. Çalışma kağıtlarına yeni bir şekil verilmesi ve 3. Bölüm adı altında tama
men yeni bir bölümün ilave edilmesinin yanı sıra, içerik hem güçlendirildi hem de
daha açık hale getirildi.
10
ancak ikincil, üçüncül derecede önem taşıyabilecek hususların
kalabalığı içinde gözden kaçması muhtemeldir. Astrolog bu
hususu gözardı ettiğinde, müşterilerin kendilerine anlatılanlar
arasında anlamlı ve bütünlüğü olan bir tarzda bağ kurabilme
leri için tutunacakları, yaslanacakları hiçbir zemin kalmaz. Bu
nun sonucunda müşteriler ya kendilerine anlatılanların çoğunu
unuturlar ya da onu sadece yüzeysel bir şekilde değerlend irir
ler. Hari tanın her bir unsurunun ayrı ayrı değerlendirilmesi,
müşterilerin her anlatılanı özümsemelerine yardımcı olamaz;
bilakis baş edemeyecekleri kadar çok sayıdaki bilgi kırıntısı
içinde kendilerini boğulmuş hissederler ve akı lları karışır. Öy
le ki, odadan, kendi kimlikleri ve hayat yolları hakkında, içeri
girdikleri zamana oranla, daha güvensiz olarak çıkarlar.
Müşterileri mizin odalarımızdan, kendi haklarında daha ber
rak bir fikirle, asıl güç ve yeteneklerinin, ve onları dönüştür
me arzu ve kararlılığını geliştirdikleri andan i tibaren bir güce
ve yeteneğe dönüşebilecek zayıflı klarının ve çelişkilerinin far
kında olarak ayrılmaları nı istiyorsak, yorumlarımızda nicelik
ten ve çeşitlilikten ziyade niceliği ve kavrayış derinliğini hedef
lemeliyiz. Bir haritanın göze batan ayırt edici özelliklerini en
azından bir saat boyunca açıkladıktan sonra, her zaman 1 ) ha
ritada ikincil öneme sahip üç beş unsuru gözden geçirebiliriz,
2) o anda müşteri için öncelik taşıyan bir konuyu (bu genellik
le aşk ya da iş hayatı olur) kapsamlı bir şekilde i rdeleyebiliriz,
3) ilk yorum sırasında cevaplanmayan soruları cevaplayabi liriz.
Renkli bir çarkı gözünüzün önüne getirin. Ayrı ayrı bakıl
dığı nda, her bir renk ne kadar da canlı . Ama çarkı döndürdü
ğünüzde, hız arttıkça renkler belirsizleşmeye başlar ve yüksek
hızda seçilebilen tek renk beyaz olur. Ancak renkli çarkı dur
durduğunuzda ve her bir ana renge tek tek yeniden baktığınız-
11
da renklerin sonsuz zenginliğini fark edip onun tadına varabi
lirsiniz. Benzer şekilde, ancak haritanın en çok göze batan 5 - 1 0
ayırt edici özelliğine dikkatinizi yönelttiğinizde, bunların her
birini derinlemesine irdeleyip yorumladığınız ve araları nda bir
bağ kurduğunuzda planetler, burçlar ve evlerden oluşan muğ
lak bir tablo yerine, doğum haritasının berrak bir resmini çıka
rıp onu m üşteriye aktarabilirsiniz.
Şimdi de bir gazete haberini düşünün. Muhabir haberin ay
rıntılarını önem sı rasına göre sıralar. En başra haberi n en can
al ıcı kısmı, en sonda ise önemsiz ayrıntılar yer alır. Böylece, ga
zetede habere yeterli yer ayrılamaması durumunda, haber kısal
tılabilir. Okuyucu ilk bir iki cümleye göz atarak haberin özü
nü kavrayabilir. İlk satırdan itibaren okuyucu yönlendirilir.
Haberin kalan kısmında, ilk birkaç cümle ayrıntılar ilave edi
lerek geliştirilir. Yazıya bütünlük ve düzen veren ana fikir asla
gözden kaçırılmaz.
İçsel bütünlüğe sahip yorumlar yapmak istiyorsak, gazete
haberi bizim için öğretici bir örnektir. Haritada neyin en
önem l i , neyin en az önemli olduğunu tespit etmeliyiz. Harita
nın en önemli noktaları üzerine yoğunlaşma ve ancak can alıcı
hususlar olabi ldiğince açık ve tam olarak sunuld. u ktan sonra,
esasa ait olmayan kısımları yoruma dahil etme alışkanlığını ka
zanmamız gerekir. Fakat bir muhabirden farklı olarak, d i nleyi
cimizle diyalog halinde oluruz ve müşterilerimizin söyledikle
rimizi anladıklarından emin olmak isteriz. Dolayısıyla, harita
nın önemli bulduğumuz her unsurunu derinlemesine inceler ve
o özellik hakkında hem astroloj ik hem de kişisel açıdan bildik
lerimizi aktarırız. Müşterilerimizi dinler ve anlattıklarımızı
kendi hayatlarıyla ilişkilendirmelerine olanak sağlarız. Bu sa
yede kişi , kendisine sunulan yorumu ve sonuçlarını kendi üslu-
12
bu içinde özümser ve bu keşif gezisinden kendisine bir iki bil
gelik kırı ntısı mal edebilir.
Bu kitabın konusu esas itibariyle, bir doğum haritasının en
can alıcı niteliklerinin (tespit edi lip) yorumlanmasıdır. Harita
yorumlama üzerine yazılmış kapsamlı bir "kaynak kitap" de
ğildir. Burçlardaki ve evlerdeki konumlarına ve yaptıkları açı
lara göre planetlerin anlamlarına yer vermediği gibi, modeller,
köşe noktalarındaki gezegenler ve Ay' ı n evreleri üzerine de söy
lenebilecek her şeyi söylemekten uzaktır. Sadece çok temel hu
suslar çerçevesinde ele alınan konularda o alana ait ayrıntılı ça
lışmaları içeren astroloji kitapları tavsi ye edilmiştir.
Bu kitabın amac ı , doğum haritasının sentezine ulaşmada
sağlam ve anlaşılabilir bir yöntem sunmaktır. Bu yöntemde, en
azından başlang ıçta, haritanın can alıcı özel liklerinin tesbit
edi lmesi amacıyla bir çalışma kağıdı ndan faydalan ılmaktadır.
Doğum haritası yorumunun başlangıç aşamalarında, ancak bir
sisteme, düzenli bi r yönteme dayanarak kaostan bir düzen ya
ratabilir, ve haritanın ve ki şiliğin derinliğine inebiliriz. Çalış
ma kağıdını 5 -6 kez kullandıktan sonra sentez süreci h ızlanır,
otomatik bir hal al ır ve şekle duyulan ihtiyaç da onadan kal
kar.
Bu çalışma kağıdı nelerden oluşur? Esas itibariyle, bu kağıt,
bir doğum haritasını incelerken bakmamız gereken niteliklerin
bir listesidir. Çok sayıda astroloğun önemli bulduğu kimi hu
suslar listede yer almamaktadı r. Bazı geleneksel ve çağdaş tek
nikler vurgulanırken, kendilerine yöneltilen dikkati pek de hak
etmedikleri düşünülen diğerleri değerlendirme dışı bırakılmış
tır. Ama çalışma kağıdı hiç değilse, haritanın en önemli 1 5-20
özelliğini sıralamamızı ve sonra da bu rakamı d ikkati mizi en
çok yoğunlaştırmamız gereken 5-8 unsura indirmemizi müm-
13
kün kılar. Bir müşterinin doğum haritasını yorumlamaya ha
zırlanmanın en iyi yolu, bir çalışma kağıdını doldurup hari ta
nın en can alıcı noktaları üzerinde 20-30 dakika düşünmektir.
Not alma işlemi haritanın daha rahat anlaşılmasını sağladığı
gibi , müşteriye anlaşılabilir bir tarzda aktarılmasını da kolay
laştırır.
Kitabın örnekler kısmında, sentez yeteneğinin geliştiril me
si maksadıyla ünlü kişilere ait beş doğum haritası yer almakta
dır. Haritaların kimlere ait olduğu belirtilmediğinden, bizim
için tam bir tahmin malzemesi niteliğindedi rler. Doğum hari
talarını ve çalışma kağı tlarını takip eden bölümde, haritaların
hangi şahıslara ait olduğunu keşfetmenin yanı sıra, yazarın de
ğerlendirmesine göre her birinin can alıcı niteliklerini ve bir
yorum örneğini de bulacaksınız.
Kitabın en son bölümünde, harita yorumlamanın birbirleri
ni etkileyen boyutları üzerinde durulmaktadır. Yorum sanatı
nın bu boyutu, danışmanlık süreci hakkında belli bilgi biriki
mini ve haritası yorumlanan şahsın ihtiyaçlarının ve duyguları
nın farkında olmayı gerektirir. Eğer niyetimiz sadece bilgi ak
tarmak değil de, kişinin sunduğumuz malzemeyi/bilgiyi ken
dine mal edip kullanmasına yardımcı olmak ise, kendi yorum
ve danışmanlık tarzımızın da gözden geçirilmesi zorunludur.
Bilgimizin karşımızdaki şahsa faydalı olacak şekilde nasıl ifade
edileceğinin ve müşterinin kendi gelişim sürecini kolaylaştır
maya yarayacak yeteneklerin geliştirilmesi önemlidir. Kişilik
dinamikleri açısından sadece "olanı" ("var olanı") değil de, ya
pıcı rehberli k sunmayı ve müşterimizin ya da arkadaşımızın
kavrayış derinliğini eyleme dönüştürmesine yardımcı olmayı
seçebiliriz.
Senteze dayanan bir harita yorum sanatı geliştirmek isten-
14
d iğinde, i lle de akılda tutulması gereken bir i l keden bahsedi
lecekse o da şudur: En aşırı, en g üçlü, en çok göze batan nite
likten başlayın ve haritanın geri kalan yorumunu o çerçeve içi
ne oturtun / ona göre şekillendirin. Böyle yaptığı nızda, yorum
sırasında geniş bir yelpaze içinde kimi özellikleri ve hususları
gözden kaçıracak olsanız d ah i , bu kişinin hayatında yaşamsal
öneme sahip ve hayatı boyunca da bu niteliğini koruyacak olan
husus ve özellikleri atlamayacağınız konusunda gönlünüz rahat
olabilir. Yorumun sonuna gelindiğ inde, müşteri niz muhteme
len bu hususların biri ya da birkaçı konusunda.daha deri n bir
kavrayışa ulaşmış olacaktır. Zihninin berraklaşması sayesinde
bu hususları hatırlayacak, onlar üzerine düşünecek ve hatta bel
ki onlarla yüzleşmek ve her birini avantaja ve başarıya dönüş
türmek arzu ve kararlılığını kendinde bulacaktır.
15
YORUM İ LKELERİ
16
dışa vurmaya yönelik bilinçli bir girişim, sonuçta açı
nın yaratabileceği çatışmaların üstesinden gelebilir.
Bununla birlikte, olumsuzun ötesine geçmek ve olum
lu dışavurumları deneyimlemek için bir açının olumsuz
dışavurumunu da deneyimlemeye ve ondan bir şeyler
öğrenmeye razı olmamız gerekir.
3 . İnançları mız ve beklentilerimiz doğrultusunda kendi
gerçekli klerimizi kend imiz yaratırız. Bir planetin za
rarlı olmasını bekliyorsak, zararlı olacaktır. Buna rağ
men, planetin yararlı olmasını beklemek de yetmez,
onu aynı zamanda yararlı olacak şekilde kullanmamız
gerekir.
17
BİLGİ NOTU
18
4). Uranüs'ün, Neptün'ün, Pluro'nun ve MC'nin yarım
puan değerinde olduğu 1 2 puanlı bir ölçek de kabul
edilebilir bir alternatiftir.
7 . Satürn'ü Oğlak burcunun, Pluto'yu Akrep'in, Mars'ı
Koç'un ve Jüpiter'i Yay ' ı n yönetici gezegeni olarak de
ğerlendirin.
8. Açıları, planederi renkli çizgilerle birleştirerek belirtin.
Bu çizgiler doğum haritanızda faal olan yapıları algıla
manızı kolaylaştı racaktır. Örneğin, kavuşumları mor
bir daire içine alabilir, altmışlık açı için yeşil, üçgen
için mavi , kare için kırmızı ve karşıt açı içinse siyah
renk kullanabilirsiniz.
9. Doğum haritalarınızı kapalı bir daireyle kuşatılan bir
çark yerine, açık uçlu bir çark şeklinde çizebilirsiniz
(alıştırma bölümündeki hari talara bakın). Bu, doğum
hari tası nın insan ruhunun kapalı bir şeması olmadığı
nı, aksine transitlerin, progresyonların, hayatınızdaki
önemli kişilerin planetlerinin ve sizin kendi hür irade
nizin etkilerine açık olduğunu hatırlamanıza yardımcı
olur.
19
BÖLÜM BİR
DOGUM HARİTASINDA
SENTEZ VE YORUM TEKNİKLERİ
SENTEZ ÇALIŞMA KAGIDI
© 1 979, 198 5 Tracy Marks
23
8. Y ÜKSELEN / M.C. (s.68)
Yükselen'i daire içine alın.
24
8. M.C.'DEKİ PLANET (s.80)
M.C. 'nin 2 dereceden az bir mesafeyle sağında ya da
6 dereceden az bir mesafeyle solunda yer alıyorsa
dai re içine alın.
25
alın.)
8. AY DÜGÜMLERİ (s.99)
Hangi burç ve evde bulunduklarını belirtin. Cevabı
daire içine alın. 2 derece orb içindeki temel açıları
26
not edin.
1.
2.
3.
4.
27
5.
6.
7.
8.
28
1.
29
coplayın. Kullanacağınız 1 4 puanlı ölçekte, Güneş'in ve Ay'ın
bulunduğu burçlara 2, diğer planetlerin bulundukları burçlara
1 ve Yükselen' in ve M.C.'nin burçlarına da l'er puan verin. Bir
planet herhangi bir burcun 29. derecesiyle sonraki burcun O
derecesi arasında ise, her ikisinin de etkisi altındadır ve puanı
söz konusu iki burç arasında paylaşılır.
Aşağıdaki planet ve köşe noktaları konumlarına sahip bir
doğum haritasındaki elementlerin puan dağılımını inceleyin.
Tam dengeli bir doğum haritasında her bir element 3-4 pu
an coplar. Bu sayının beşe çıkması , söz konusu element üzeri
ne vurguya, alcı ve üstüne çıkması ise o elementin varlığını çok
güçlü bir şekilde hissettirdiğine işaret eder. Burada verilen ör
nekte, egemen element olan hava az da olsa güçlüdür.
Aşağıdaki anahtar kelimeler bir haritadaki egemen ele-
30
mentleri yorumlamanıza yardım edecektir. Herhangi bir ele
ment 5 puan topladığında anahtar kelimelerin önüne "çok", 6
ya da daha fazla puana ulaştığında ise "aşırı" sıfatlarını yerleş
tirin.
Ateş
hevesli yağım kendine güven li
enerjik uyarıcı bağımsız
dürtüsel ilhanı veren idea list
spontan ya ratıcı ıyımser
coıkun kendin i harekete geçiren öznel
Toprak
uygula macı üretken sabırlı
maddi metodik ayak direyen
ayakla rı yere basan dayanıklı titiz, müjkiilpesent
güvenliğini düjünen mükemmeliyetçi güvenilir
ge rçekçi düzen li-tertipli tutarlı
31
Hava
entelektiiel gözlemci kararsız
sorıt soran n esnel konıqkan
kavramlapırıcı m esafeli fikir a lı1veri1in i seven
senteze 11 la1an gerçekçi olmayan ijbirliğine eğilimli
Su
mh ha li sık deği1en tepki veren kijisel
duya rlı bağımlı uyumlu, siiriiklenen
kolay incinen kol-kanat geren sezgisel
duygusal komyum zengin hayal giicii
empatik gizemli edilgen, pasif
32
A2. EN ZAYIF ELEMENT
(Kaç tane? O veya 1 / 1 4 ise daire içine alın)
33
sabit burçların haritada vurgulanması .
Hava elementi için:
Merkür'ün bir hava burcunda (özellikle İkizler'de) bulunması;
Merkür'ün güçlü bir konumda bulunması (haritanın köşe nok
talarından biriyle kavuşum yapması , T-kare'nin ucunda ya da
bir kova modelinin sapında yer alması); Merkür'ün bir hava
evinde yer alması ya da, kısmen de olsa, bir hava evi nin (özel
likle 3.evin) yöneticisi olması; Merkür'ün Başak'ta, Venüs'ün
Terazi'de olması ; Merkür'ün Güneş, Uranüs ya da Ven üs'le ka
vuşum yapması; ya da değişken burçların hari tada vurgulanma
sı .
Su elementi için:
Ay'ın bir su evinde bulunması , ya da kısmen de olsa, bir su evi
nin yöneticisi olması ; Ay'ın güçlü konumda bulunması (harita
nın köşe noktalarından bi riyle kavuşum yapmas ı , T-kare'nin
ucunda ya da bir kova modelinin sapında yer alması); Ay'ın
Güneş, Neptün veya Pluro'yla kavuşum yapması; ya da değiş
ken burçların haritada vurgulanması .
Bir doğum haritasındaki belli bir eksi kliğin boyutları he
saplanırken, bu eksikliği giderici unsurlar dikkate alınmalıdır.
Bu unsurlar bir elementin eksikliğini tam olarak telafi edeme
yebi li rler. Uygun davranmak için gereken doğal yeteneği sağ
lamaksızın, sadece o elementi ifade etme arzusunu şiddetlendi
rebilirler. Yi ne de, herhangi bir element yönünden zayıf olan
i nsanlar o elementin özelliklerinin çoğunu geliştirmedikleri
için, genellikle bu eksikliklerinin farkındadırlar ve onun üste
sinden gelmeye çabalarlar. Başlangıçta, doğuştan gelen bu ek
sikliği telafi çabaları dolayısıyla, sanki bu element haritaların
da güçlüymüş gibi bir izlenim yaratırlar. Ancak genellikle, bu
enerji düzleminde hayatı yaşamak için duydukları derin açlık
34
dolayısıyla, kendilerini fazla zorlayabilir ve kendileri ıçın so
runlar yaratabilirler.
35
bastığını hissetmediklerinden, genellikle kalıplaşmış bir düşün
ce sistemine bağlanarak ya da düzenli ve sıkı bir rutini takip
ederek güvenlik arayışına girerler. Sunduğu istikrar ve güvenlik
sebebiyle bir işe ya da ilişkiye çok uzun süre sarılabilirler.
Su Elementi Eksikliği:
kontro! lii tepkisiz, duyarsız endi1eli, giivensiz
kapalı kijisel duygulardan a rınmt} ileti1imsiz, temassız
zorlanan
36
rıyla temas içinde olmak konusunda yapdıkları sıkıntı, onları
aşırı duygusal kişilerle ilişki kurmaya ya da heyecan verici ve
yoğun yaşanan şeylere bağımlılık geliştirmeye yöneltebilir. Di
ğer insanların neler hissettiklerinin farkında olmadıklarından
ya da verdikleri tepkilerde onların duygularını da hesaba kat
ma becerisini gösteremediklerinden, kol kanat gerici bir tavır
(yemek hazırlamak g ibi) sergileyerek veya aşırı ilgili ya da en
dişeli görünerek duyarlı olduklarını ispatlamaya çalışabilirler.
37
!erden ateş burçlarıyla benzerlik gösterirken, sabit burçlar top
rak, değişkenler ise hem hava hem de su burçlarına benzemek
tedirler.
Ö ncü
aktif enerjik hı rslı
insan ilijkileri git'çlii mefg1tl fırsatf!
bir an yerinde duramayan etkileyici (hareket ettiren)
Sabit
azimli inatfi giiçlii iradeye sahip
bir amaca yö"nelik katı yavaf, telapız
sebatkar giiçlii
38
Değişken
ttyum sağlayabilen olaylara duygusal yakla1an zayıf iradeli
çok yönlii cana yakın kararsız
deği1ken maymun. ipahlı kolay etkilenen
sebatsız huzursuz-yerinde duramayan hizmetkar
39
Ö ncü Burçlar İ çin:
Mars öncü bir burçta (özellikle Koç'ta); fokal bir Mars (bir kö
şe noktasıyla kavuşumda vb.); Mars öncü (köşesel) bir evde ve
ya o evin yönetici gezegeni; Mars Güneş, Ay ya da Satürn ile
kavuşum halinde; Güneş ya da Ay Koç'ta; Satürn Oğlak'da;
ateş burçları baskın ise; ya da gezegenlerin dizilimi kova mode
li şeklindeyse.
Ö ncü Eksikliği:
Bu kişiler kendilerini "yapmak" zorunda hissetmezler. Sadece
"olmak" ve gözlemlemekten zevk alırlar. Ama eğer öncü burç
larda hiç gezegenleri yoksa, veya sadece 1 tane varsa, kendile
rini yaptıkları işler yoluyla ispatlamak hırsına kapılabilir veya
dış d ünyadaki metdan okumalarla uğraşmak yerine duygusal
açıdan yoğun bir içsel hayata yönelebilirler.
40
Sabit Eksikliği:
Bu kişiler başladıkları işi birirmekre ve hayadarına çeki düzen
verip isrikrarlı bir hayar sürdürmekre zorlanırlar. Bunun sonu
cunda, işlerin muhakkak bir düzen içinde yürüri.ilmesi ya da
başlanılan bir işin mudaka biririlmesi onlar için bir saplanrı
hal i ni alabilir. Kendilerini aşırı yıprarıcı ve zorlu projelere ya
da hedeflere adayarak i rade güçlerini sınayabili rler.
Değişken Eksikliği:
Bu insanlar genellikle ne istediklerini bi lirler. Uzlaş maya pek
de gönüllü olmayan bu kişiler diğerlerinin kendilerine uyma
larında ve onların koşu llarını kabul etmelerinde ısrar edebilir
ler. Şartlara uyum sağlamakta ve kend ileri ni değişti rmekte zor
landıkları için dış koşulları değiştirmeye kalkışırlar ve bunu
bazen de oldukça dramatik bir tarzda yaparlar.
41
bir kitapçık olarak basılmıştır, ayrıca yazarın "Person Centered
Astrology" kitabında da aynı konu yer almaktadır) adlı eserle
rine başvurulabilir. Ayrıca Robert Jansky'nin önceki iki kitap
ta yer alan konuların önemli bir kısmını içermesi yanında, bu
alandaki yeni keşiflerini de kapsayan "Planetary Patterns" isim
li kitabı da son derece faydal ı olacaktır.
42
KOVA veya HUN İ MODELİ
Tanım: Kova, sapı olan bir kase desenidir. Bu sapta yer alan
planetlerden en az 30 derece mesafede, (ama tercihan onlardan
90 derece uzakta bulunan ve kase'nin merkezine yakın bir pla
nete karşıt açı yapan) bir adet (veya kavuşum halinde 2 adet
planet) bulunur.
Yorum: Kova modelinin damgasını raşıyan kişi enerjisini ko
vanın sapı aracı lığı ile dışa vurur. Enerj inin odaklandığı sing
leton (tek planet) veya fokal planetin burç ve ev konumu, kişi
nin en sık ifade ettiği enerj i türünü ve doyum arad ığı hayat ala
nını ifade eder.
LOKOMOTİ F MODELİ
Tanım: Bütün planetler 240 derecelik (ya da maksimum 2 5 0
derecelik) bir yayın içindedir. Planetlerin bulunduğu alanda iki
ev genişliğini ya da 60 dereceyi aşan boş alan bulunmaz ve bir
üçgen açı boş kalan alanının iki ucunu birbirine bağlar.
Yorum: Lokomotif modelin damgasını taşıyan kişi, genellikle
boş üçgen açının orra noktasınca temsil edilen amacına tüm
dikkatini verebilen enerjik, kendiliğinden harekete geçen,
azimli bir insandır. İlk planet (saat yönünde Yükselen'i ilk ge
çen planet) bu modelin motorunu teşkil eder, ve onun burç ve
ev konumu, üçgen açının orta· noktasını hayatına dahil etmek
dürtüsünü ateşleyen enerjiyi ifade eder.
43
yönden Terazi burcu insanına benzer: İkili il işkiler, hayatında
önemli bir yere sahiptir, seçeneklerin farkındadır, içindeki fark
lı yönler arasında gider gelir, ve sentez ve uzlaştırma yeteneği
sayesinde dengeyi korumaya gayret eder.
YELPAZE MODELİ
Tanım: Bir (ya da yakın kavuşumdaki iki) planet hariç bütün
planetler küme modelinindeki üçgen açı nın sı nı rları içine top
lanmıştır. Planetse! modelin sapı olarak tabir edilen bu tek pla
net kümelenmiş bulunan planetlerden en az 60 derece mesafe
dedir ve grup içindeki planetlerin en az biriyle karşıt açı yapar.
Yorum: Yelpaze modelinin damgasını taşıyan kiş i , sapı kova
modelinde olduğu gibi enerjiyi dışa yöneltme kanalı olarak
kullanmak yerine, bir destek veya beslenme kaynağı olarak
kullanır. Kendi ihtiyaçlarını bu sap kanalıyla içeri alır.
44
PLANETSEL MODELLER
45
Pertr Sdkrs Paul Mc Cırrney
Dağınık Model Küme Modeli
46
SACAYAK veya Ü Ç AYAK MODELİ
Tanım: Planerler üç gruba ayrı lmıştır. Her g rup diğerinden en
az 60 derece ya da i ki ev mesafesi uzaktadır. İdeal olarak, bu
gruplar 60 dereceden daha geniş bir alana yayılmazlar ve bir
büyük üçgen açı oluşumuyla birbirlerine bağlanırlar.
Yorum: Sacayak modelinin damgasını taşıyan kişi genellikle
kendinden emin bir şekilde (kendi) yolunu izleyen özgi.in bir
şahsiyettir. B üyük üçgen açı sayesinde ateş, toprak, hava veya
su elementinin ni celikleri öne çıkar ve kişi bu elementin ifade
ettiği alanda kendine yeterli hale gelir.
YI GI LI M
47
az beş) planetin aralarında en fazla 8 derece mesafe bulunacak
şekilde aynı burçta bulunması gerekir. Bununla birlikte yan ya
na duran herhangi dört planet -bunların üçü içsel planetler ol
sa, veya planetlerin tamamı aynı burçta değil de aynı evde bu
lunsalar dahi- yığılım özelliklerini taşır. Etkilerini o kadar yo
ğun ve g üçlü bir şekilde hissettirmeseler bile aşağıda sıralanan
oluşumlar da bir yığılım gibi işlev görürler: üç planet yakın bir
kavuşum halinde; dört planet kavuşumda, ama aynı ev veya
burçta değiller; planetlerden ikisi nin arasındaki orb 8 derece
den biraz daha geniş; veya üç planet bir ay düğümüyle veya bir
köşe noktasıyla kavuşumda. Eğer dörtten fazla planet bir araya
gelmişse , bunlardan birisi Ay veya Güneş'se, ya da bir planet
kendi burcunda veya evinde bulunuyorsa yığılım çok güçlü de
mektir.
Yorum: Yığılımın olumlu nitelikleri arasında şunları saya
biliriz: Yoğunlaşmış enerj i, hedefe odaklanma, deha, kabiliyet,
kendi kendini teşvik edebilme, yönlendirebilme, yön ve hedef
bi linci, d i kkati tek bir noktaya/amaca toplayabilme. Olumsuz
nitelikler ise: Dar bakış açısı, saplantı , bir şeyi aşırı vurgulama,
dengesizlik, ben merkezcilik, uzlaşmada güçlük ve nesnellik
ten uzak olma. Yığılım içindeki planetler normal olarak tek bir
bütün halinde tepki verirler. Böylece bulundukları burca ve(ya)
eve müthiş vurgu yaparlar. Yığılım içindeki kavuşumlardan
önce burç/ev birleşiminin anlamı yorumlanmalıdır.
Yığılımı yakın bir aile gibi düşünün. Baba işini kaybeder
se, evdeki herkes etkilenir. Ailenin kızı okulda bir ödül alırsa
onun mutluluğunu herkes paylaşır. Bir yığılımda en yakın pla
netler birbirini en çok etkilerler, ama uzaktakiler dahi o etki
nin yansımalarını hissederler. Genellikle ortadaki planet ya da
yığılımın orta noktasına en yakın planet diğer planetlerin etki-
48
!erine en duyarlı olandı r.
Yığılımın diğer planetlere ya da doğum haritasının köşe
noktaları na yaptığı açılar onun hari tadaki diğer enerjilerle bağ
lantılı olarak nasıl tepki vereceğini gösterirler. Transitler ve
progresyonlar yığılı m içindeki planetlerin tamamını harekete
geçireceğinden zincirleme bir tepki yaratı rlar. Haritalarında bu
tarz bir planet kümeleşmesi bulunan kişilerin hayadan sakin
dönemler ile yoğun karmaşa ve değişim dönemleri arasında gi
der gelir.
BÜYÜK ÜÇGEN
49
üçgen bulunanlar bu oluşumun vurgu yaptığı element düze
yinde davranış sergilerken motivasyonu yüksek, bağımsız ve
yetenekli kişilerdir. Ancak bir noktada "saplanıp kalmaya", ya
da içlerinde elementin temsil ettiği o tek parçaya sığınmaya
eğilimlidirler. Haritalarında büyük üçgeni ateş elementinde
olanlar bitmek bilmez bir enerjiye ve canlılığa sahiptirler, ama
yavaşlamak, karşıdaki kişinin bakış açısını anlamak ya da diğer
kişinin ihtiyaçları doğrultusunda enerjiyi kanalize etmek ge
rektiğinde zorlanırlar. Büyük üçgenleri hava elementinde olan
lar entelektüel ve sosyal açıdan tek başları na bir dünya olabilir,
kendi kendilerine zihinsel uyarı sağlayabilirler; ancak zihinle
rini kapatıp duygusal ve gündelik sorunlarla doğrudan ilgilen
meyi beceremezler. Büyük üçgenleri toprak elementinde olan
lar, bir işe kendilerini adarlar, başarı lı olurlar ve maddi kaynak
ları biraraya getirip onları kolay idare ederler. Ancak hırslarına
veya dünyevi kaygı lara kapılabilir ve hayata anlam veren d iğer
kaynaklara kendilerini kapatabilirler. Su elementinde büyük
üçgeni olanlar aktif bir duygusal hayata ve yüksek bir duyarlı
lığa sahiptirler; ama duygularını diğer insanlarla paylaşmayı ya
da duygu dünyalarının üzerine çıkıp kendilerini nesnel olarak
değerlendirmeyi beceremezler.
Büyük üçgeni yorumlarken sadece büyük üçgenin vurgula
dığı elementi değil, aynı zamanda planetlerin doğasını ve olu
şumda yer alan evleri de inceleyin. Büyük üçgendeki bir planet
ayrıca bu modeli bir başka açı modeline bağlama işlevi üstlen
mişse, o planet her iki modelin yeteneklerinin etkili bir şekil
de ifade edilmesinde anahtar bir rol oynayacaktı r. Büyük üçge
nin aldığı en yakın kare ya da karşı t açı, kişiyi motive eden kı
vılcım işlevi görerek, onun ateş, toprak, hava veya su yetenek
lerinden hayatın diğer alanlarında da faydalanmasına yardım
50
AÇI OLUŞUMLARI
Uranüs'e Yod
51
edecektir. Büyük üçgenin planeclerinden birine karşıt açı ya
pan bir gezegen varsa buna ttç11rtma adı verilir. Karşıt konum
daki planet farkındalığı arttırmasının yanı sıra, büyük üçgen
enerjilerinin dışa vurumu için de güçlü bir kanal vazifesi görür.
Tanım: Yod her biri 1 5 0 derecelik bir açıyla üçüncü bir plane
te bağ lı olan, aralarında altmışlık açı bulunan iki planetten
oluşur. Üçüncü planet altmışlığın uzak orta noktasında yer alır.
Açı orb'ları beş dereceyi geçmez. 150 derecelik iki açıyı alan
planet enerjinin odaklandığı fokal planet veya eylem planeti
adını taşır.
Yorum: Yod duygusal veya zihinsel arenada yenilenmelerin
ve yeni düzenlemelerin gereğine di kkat çeker. Enerji nin odak
landığı foka! planet yenilenmesi gereken enerjilere işaret eder.
Bu planetin bulunduğu burç enerjilerin nasıl düzeltilmesi ya
da yeniden deneyimlen mesi gerektiğini; planetin ev konumu
ise, bu dönüşümün hayatın hangi alanında olacağını gösterir.
Fokal planet son derece hassas bir planettir, çünkü 1 5 0 derece
lik açıları (6. ve 8. ev açıları) fiziksel ya da ruhsal sorunlarla so
nuçlanabilen, sadece bilinçaltıyla algılanan bir gerilim yaratır.
Bu planetten hayattaki misyon, Tanrı 'nın parmağı, kaderin
parmağı , nihai alınyazısı ve ilahi işaret olarak bahsedilir. Kişi
şeytanlardan kurtulur gibi , bu planetin olumsuz dışavurumla
rından kendini kurtarmalı ve planetin temsil ettiği ilkenin en
üst ifadesini hayaca geçirmelidir. Altmışlık açının uzak orta
noktası olduğu için, bu açının sunduğu dinamik yaratıcı ener
jiyi ve fırsatı yeni bir varoluş biçimine yöneltmek üzere kulla
nabilecek olan aracı konumundadır. Bu planet, kişinin daha
52
yüksek bir bilinç düzeyine ulaşması için dönüşümü yaşaması
gereken noktada, yepyeni bir düşünüş ve hissed iş tarzı yarata
bilen si myasal bir araçtır.
Doğum haritalarında yod bulunan insanlar genellikle hayat
larında bir krizle karşılaştıkları dönüm noktaları yaşarlar. B u
deneyim sırasında bir krizle yüzyüze gelir ve onu bil inçlerini
değiştirerek çözerler. Bu değişim genellikle kişinin hayat yolu
nu değiştiren, sanki kaderinde yazılı olan bir değişim şeklinde
algılanır. Bu dönüşüm en yüksek düzeyde yaşandığında, kişi
artan bir tinsel, spiritüel hassasiyete ve farkı ndalığa kavuşur.
Kendinde yeni enerj i lerin harekete geçtiğini, içinde bir merke
zin oluşmaya başladığını ve yaratıcılığını ifade edebileceği so
mut bir aracı keşfettiğini farkeder. Altmışlığın yakın orta nok
tasında (araları nda altmışlık açı bulunan planetlerin her birin
den 30 derece mesafede) bir planetin bulunduğu yod' lar dörtl ü
yod 'lar olarak isimlendiri l i r v e somut eyleme v e yaratıcılığın
gündelik hayatta ifade edilmesine yönelik bir dönüşüm yaşan
masını bilhassa gerekli kı lar.
T-KARE
53
sabit ya da değişken- yer alırlar ve orb'ları 1 0 dereceyi geçmez.
T-kareyi oluşturan planetlerin sayısı üçü geçiyorsa, bütün pla
netler arasındaki orb'lar dar (4 dereceden az) ise, kare açılardan
biri tam açıysa (orb'u 1 dereceden az), ya da fokal planet -her
iki kare açıyı alan planet- açı yapan planetlerin orta nokrasın
da bulunuyorsa, oldukça güçlü bir T-kare söz konusu demektir.
Planetler farklı niteliklere ait burçlarda ise, bütün açı aralıkla
rı 6 derecenin üzerindeyse, ya da fokal planetin bulunduğu
burcun karşısındaki burçta bir planet var ise açı oluşumu (da
ha ziyade "büyük kare" gibi işler) zayıftır. Bir planet ay dü
ğümlerine ya da doğum haritasının iki köşe nokrasına kare açı
yaparak T-kare oluşuyorsa bunu zayıf bir T-kare olarak yorum
lamak gerekir.
Yorum: T-kare yüksek düzeyde motivasyon ve başarma ye
teneği verir; ama aynı zamanda enerj i nin boşa harcanmasıyla ya
da enerj inin uygun ol mayan bir şekilde dışavurum uyla da so
nuçlanabilir; çünkü T-kare insanı dengede değildir. (Üç bacak
lı bir masa gibi) bir yöne aşırı eğilmeye meyillidir. Foka! pla
nete, o planetin bulunduğu burca ve eve ait nitelikleri aşırı ifa
de eder; sonra da aksi istikamete iyice yüklenerek dengeyi sağ
lamaya çalışır. Ancak, bir karşıt, iki kare açıdan oluştuğu için
T-karenin dengeye olduğu kadar harekete de ihtiyacı vardır.
Başarılı insanların doğum haritalarında en sık rastlanan olu
şumdur. Bu oluşumun fokal planeti kişideki yeteneğe veya ba
şarıya işaret ettiği gibi, ortaya çıkabilecek hayal kırıklığının,
nevrozun ya da ters yönde aşırıya kaçmanın kaynağına da işaret
edebilir.
T-karenin yorumlanmasında aşağıdaki hususların hepsi
önemlidir:
1 . Fokal planet, bu planetin bulunduğu burç ve ev, yaptığı
54
açılar, doğum haritasında yöneticisi olduğu ev ya da evler. (Bu
evler de T-kareden doğan geril i mi ve motivasyonu hissederler.)
Fokal planetin haritadaki en güçlü planet ve kişinin enerjisini
sağlayan en büyük kaynak olması ihtimali yüksektir. Bu planet
kullanıl malı, ama bilgece kullanılmalıdır. T-kareyi etkin bir
şekilde kullanmanın sırrı , foka! planeti olumlu bir tarzda ifade
etmeyi öğrenmektir. Kişi, bu planetin gerilimiyle dürtüsel,
zorlayıcı eylemlere girmemeli ve aşırılığa kaçmamalıdır.
2 . Planetler ve evler gözönünde bulundurularak kare ve kar
şıt açıların doğaları . Bu açılardan en yakın olanı çelişkinin baş
lıca kaynağına ışık tuttuğu gibi , o çelişkinin çözülmesinin ara
cı konumundadır.
3 . Boş alan -foka! planetin karşısındaki derece, burç ve ev.
Eğer kavuşum halinde 2 foka! planet varsa boş derece onların
uzak orta noktalarıdır. T-kareye sahip insanın foka! planete ge
lişigüzel bir tarzda daha fazla enerj i yükleyerek, buradaki yeter
sizliği aşırılık yoluyla giderme ihti yacı hissetmemesi için, boş
alanı olumlu bir zihi nsel tutumla bilinçli olarak geliştirmesi
gerekir. Kişi aynı zamanda foka! planetin geri li mlerinden kaç
manın bir yolu olarak boş alanın en olumsuz ifedelerine yönel
memeyi de öğrenmelidir. Genellikle boş alanın derecesinin Sa
bian sembolü geliştirilmesi gereken niteliğe ışık tutar. Boş ala
nın isabet ettiği burcun yönetici gezegeninin doğum haritasın
daki konumu, genellikle o niteliğin en kolay nasıl ifade edile
bileceğinin anlaşılmasında anahtar rol oynar.
T-kare öncü, sabit ve değişken olmak üzere üç türdür. Ön
cü T-kareye sahip insanlar en hareketlileridir. Bu kişiler kişisel
faaliyetlerinde, ev ve aile hayatlarında, aşk ilişkilerinde ve iş
hayatında bunalımlı dönemler yaşamaya en eğilimli olanlardır.
Koç benzeri özellikler taşıyan bu kişilerin (fokal noktada Tera-
55
zi bulunmadıkça) denge, ılımlılık, diğer insanların farkındalı
ğı, geniş bir bakış açısı , değerlendirme ve uzlaşma yeteneği gi
bi, Terazi burcunun olumlu özelliklerini geliştirmeyi öğrenme
leri gerekir.
Sabit T-kareye sahip kişi ler, bi lhassa kendi arzularının tat
minine yönelik, oldukça güçli.i bir i rade, yoğunlaşmış güç ve
azim sergilerler. Enerjiyi yavaş yavaş biriktirir, sonra da kuv
vetli bir şekilde serbest bı rakı rlar. Tıpkı dik bi r yamacı tırma
nan kamyonun tepeye ulaştığında kend ini bayır aşağı salıver
mesi gibi. Genellikle, yoğun enerjilerini yapıcı faaliyetlere ak
tarabilecekleri çıkış noktaları keşfetmeleri ve içinde diğer in
sanların arzu ve ihtiyaçlarına yönelik bir duyarlılığı ela barındı
ran bir değer algısı gelişti rmeleri gerekir.
Değişken T-kareye sahip insanlar, genellikle, aşırı uyum
sağlama kayg ısı taşıyan, değişken, huzursuz, çok yönlü ve ki
şisel ilişkilerine büyi.ik önem veren ve bu ilişki lerin etkisi altın
da kalan kişi lerdir. Grup halinde ilerleyen su kayağı takı m ı gi
bi, insanlarla il işkilerinde dengeyi sağlamaları gerekir. Bunu
da, onları belli bir hedefe ya da misyona odaklayan ve çok fark
lı yönlere dağılmalarını engelleyen bir amaç keşfederek başa
rabilirler.
Fokal planet geri hareket ediyorsa (ender rastlanan bir du
rum) ya da progresyonda geri gi tmeye başlamışsa, T-karenin
anlamı önemli bir değişime uğrar. Bu planetin işleyişi ileri gi
den bir planetinkine göre daha az dikkat çeker ve etkisini dış
sal davranıştan ziyade duygusal, zihinsel ve bedensel sağlığımız
üzerinde gösterir. T-kare ile ilgili daha geniş bilgi için Tracy
Marks'ın yazdığı "Planetary Aspects: From Conflict to Coope
ration" isimli kitaba başvurabilirsiniz.
56
B Ü Y Ü K KARE (veya KOZMİ K KARE)
57
dört kapısı olan bir odada yaşarlar ve sık sık kapıları, yorgun
luktan tükenene kadar, yumruklayarak açmaya çalışırlar. Hal
buki durumlar.ı ümitsiz değildir; çünkü odanın ortasına gele
cek olurlarsa, onları terasa ve açık havaya ulaştıracak olan bir
merdivenin orada beklediğini keşfederler.
Bu i nsanlar hayatlarındaki çözülemez gibi görünen sorunlar
nedeniyle kendilerini sık sık çaresiz, ne yapacağını bilemez bir
halde hissederler. Ne zaman ki, kendi içlerine dönerler, işte o
zaman içsel merkezlerini keşfederler. Bu noktaya vardıklarında,
dünyevi çatışmalarını aşıp, hayatlarını net ve nesnel bir şekilde
değerlendirmelerini sağlayacak spiritüel ya da yaratıcı bir bi
linç düzeyine ulaşabilirler. Yaşamlarındaki kutuplaşmaları in
celemeleri, deneyimlerinin (birbirine karşıt yapan evler, burç
lar ve planetlerle simgelenen) görünüşte çelişen taraflarını ken
dilerinin bütün yönlerini dikkate alan bir amaç ya da hedef et
rafında birleştirmeleri ve bir senteze ulaşmaları gerekir. Enerji
lerini seçtikleri hedefi gerçekleştirmek üzere yoğunlaştırmaları
ve dışa yönlendirmeleri zorunludur. Değerlend irmek, odakla
mak, bütünleştirmek ve uygulamak büyük kareden alınması
gereken derslerdir.
58
"Büyük kare"yi yorumlarken dikkatinizi planetlerin doğası
na, bulundukları burçların niteliklerine ve bulundukları eve
yöneltin. Orb'u en dar olan karşı t ya da kare açı farkına varıl
ması ya da eyleme geçilmesi gereken sorunun anlaşı lmasında
anahtar konumundadır. Eğer enerjiler etkin bir şekilde birara
ya getiri lecek ve belli bir hedefe yönlendiri lecekse, bu sorunun
çözülmesi gerekmektedir. "B üyük kare"deki planetlerin diğer
planetlerden aldıkları en yakın üçgen ya da altmışlık açıya (ve
hatta bazen quinril'e -72 derecelik açı) da bakın; çünkü bu açı
yı yapan planet, kişiye içinde bulunduğu durumu açıklığa ka
vuşturmada ve dağınık enerjisini yönlendirebileceği anlamlı
bir kanal bulmada önemli ölçüde yardımcı olacakt ır.
"Büyük kare"nin ortaya çıkardığı sorunlar, yer aldığı burç
ların ait oldukları niteliğe il işkindir. Çatışmaların çözüme
ulaştırılması bu ni telik aracılığıyla olacaktır. Bu nitelik kişinin
yeteneklerine olduğu kadar sorunlarına da işaret eder. Öncü
burçlarda "büyük kare"ye sahip olanlar kişisel olarak önemse
dikleri faaliyetlerde yer alma ihtiyacı hissederler. Ancak, giriş
tikleri işlerde aşırıya kaçtıklarından ve aynı anda birkaç farklı
işle kendilerini kaybedecek kadar uğraşma eği l iminde oldukla
rından, bir işe balıklama dalmadan önce, enerj i lerini belli bir
hedefe yönlendirmeyi öğrenmeleri gerekir. Sabit "büyük ka
re"ye sahip kişilerde ise tatmin edi lmemiş ihtiyaçlar ve arzular
yavaş yavaş yüksek düzeyde içsel geri l im yaratırlar. Sonra, bu
enerji kendini güçlü ve bazen de yıkıcı patlamalarla dışa vurur.
Bu kişiler güçlü i radeli ve inatçıdırlar. Bastırılmış enerjilerini
yapıcı bir şekilde ifade edebilecekleri kanallar bulabilmeleri
koşuluyla, son derece ürerken olabilirler. "Büyük kare"leri de
ğişken burçlarda bulunan kişilerse yaşadıkları ilişkilerden ve
dışsal koşullardan öylesine güçlü etkilenebili rler ki , bir buka-
59
lemun gibi, değişen çevrelerine uyum sağlamak için kendileri
ni değiştirmeye çalışırlar. Kim olduklarını -ihtiyaçlarını , arzu
larını, hedeflerini- tanımlamaları ve kişisel ilişkilerini doyum
lu bir düzeyde sürdürürken, kendi benliklerine uygun davran
maları gerekir.
60
GÜNEŞ AY
baba ve baba unsuru anne ve anne unsuru;
hayatımızda erkeklerin rolü hayatımızda kadınların rolü
61
Güneş/Ay açılarını yorumlarken, burç-atlayan açıların (İkiz
lerin 28. derecesindeki bir planetin Terazi'nin 1. derecesindeki
bir diğer planete kare yapması gibi) söz konusu açının anlamı
nı zayıflattığını ve yaklaşan (daha hızlı olan planetin yavaş ola
nın derecesine yaklaştığı) açıların uzaklaşan açılardan daha
güçlü olduğunu unutmayın.
62
mik tipler" tabirini kullanır. Bu kişiler genellikle kendilerini
bekleyen bir kaderin veya misyonun farkındadırlar ve kendile
rinden daha büyük ve önemli olarak algıladıkları bir amaca
kendilerini feda ederler.
63
lan anlaşmazlıkların doğururlar. Aşk ve aile hayatları genellik
le sorun lu olsa da, bu insanlar diğer kişilerle olan anlaşmazlık
larını çözmek için gerekli enerjiye sahiprirler. Sebar ermeleri,
hedefine ulaşamayan enerj ileri için yapıcı bir çıkış nokrası bul
maları, duygularına kulak verip, onları kendilerine dair bilinç
li algılarıyla bi.irünleşri rmeleri ve haralarından ders almaları
halinde, zamanla, kendi egolarını rehd ir ermeyen ve bir başka
sıyla paylaşmayı öylesine arzulad ıkları yakınlık ve sıcaklık his
sinden onları mahrum bı rakmayan il işkiler kurabilme yerene
ğini gelişrirebilirler.
64
Bir doğum haritasında Güneş'le Ay arasında üçgen ya da
altmışlık açını n bulunması , zorlu kare ya da karşıt açıların açı
ğa çıkardığı çatışmaları hafifletebilir. Bu açıda karşılaşılan baş
lıca sorun, kişinin kendisiyle çok kolay barışabilmesidir. Ken
di psikolojik yapılarını keşfetmek ve kend ilerini yakından ta
nımak için nadiren iç dünyalarına dönen bu insanlar, ömür bo
yu aynı rahat davranış kalıbını sergileyerek yaşayıp gidebilirler.
Bu yaklaşım, ne gelişimlerine bir katkı sağlar ne de onlarda,
kişisel sorunlarıyla başarılı bi r şekilde yüzleşmenin getireceği
derin bir doyum hissini doğurur.
65
ve bu i htiyaçları geçerli görmeye yanaşmak istemez; çünkü
bunlar, bilinç düzeyinde kendilerini nasıl tanımladıkları ve
gördükleriyle uyum içinde değildir. Bu içsel 'kutuplaşmanı n
ortaya çıkardığı gerilim, yaşam enerjilerini tüketebilir; ama ay
nı zamanda nesnel bir bakış açısı kazanmalarının yanı sıra, be
lirsizliklerin ve alternatif varoluş biçi mleri nin de farkına var
malarını sağlayabilir. Böylece Güneş/ Ay özelliklerinden bir
sentez yaratmayı öğrenmelerine ve kendilerini bütüncül ve
uyumlu bir şekilde ifade edebilmeleri için, kendilerine özgü
yöntemler gel işt irmelerine yard ımcı olur.
Genellikle bu kişiler, ancak hayatlarındaki boşlukla yüz yü
ze geldikten ve enerjilerini dünyevi çatışmalarını aşan bir an
lam bulmak için harekete geçirdikten sonra Güneş/Ay karşıt
açısının etkili bir sentezine ulaşırlar. Arayışlarının yoğunluğu
sonucunda, dünyayı ve insanı farklı bir gözle değerlendi rmele
rine yol açan uç noktada deneyimler yaşarlar. Bu deneyimler es
nasında, gözlerinin önünde hayatlarının kalan kısmını nasıl de
ğerlendireceklerine dair bir görüntü canlanabilir ya da zihinle
rinde kaderin tayin ettiği hayat misyonlarına dai r bir ışık ça
kar. Daha sonra, aldıkları bu ilhamın yüksek değerleriyle
uyumlu bir ideale kendilerini adamayı seçebil i r ve o ideali ken
di hayatlarında yaşamaya kalkışabi li rler.
Dolunay insanları genellikle, ya anne-babanın ayrı olduğu
ya da kişilikleri taban tabana zıt, birbirlerini tamamlayan, an
cak paylaşacak pek de bir şeyleri olmayan bir anne-babanın ço
cuğu olarak büyürler. Bunun sonucunda, bu kişiler son derece
farklı davranış kalıplarını içselleştirirler. Sık sık, bu kalıplardan
biriyle özdeşleşirler ve diğer davranış kalıbını dışa vuran kişile
ri kendilerine çekmeye başlarlar. Bu eğilim genellikle şu anla
ma gel i r: Dolunay insanları kendi iki kutuplu iç dünyalarının
66
bir kısmını diğer insanlara yansıtırlar. Yansıttıkları özelliklerin
kendilerinden kaynaklandığını kabul etmeye başlayana ve Gü
neş ve Ay'ları arasında etkili bir sentez geliştirene kadar, kendi
lerini diğer insanlarla hep sürtüşme halinde hissederler. Bu tarz
bir yansı tmanın yaşand ığı ilişkiler, kişilikleri nin reddettikleri
parçalarıyla karşı karşıya gelmelerini sağlayarak, onların o par
çaları yeniden sahiplenmelerine yardımcı olabilir ve diğer in
sanlarla tekrar tekrar yaşadıkları tatsız drama bir son verebilir.
67
A 8. Y Ü KSELEN / M.C.
(Yükselen'i daire içine alın.)
68
figürünün üzerimizdeki etkisini gösterir. Genel olarak toplum
la nasıl ilişkiye girdiğimiz, kabul edilmek ya da "ait olmak" için
neler yaptığımız ve somut hedeflere doğru kendimizi nasıl yön
lendirdiğimiz ve toplumsal hayatta başarıya ya da başarısızlığa
nasıl ulaştığımız hep M.C.'nin bulunduğu burç ve bu burcun
yönetici gezegeninin konumlandığı burç ve ev ile bu planetin
yaptığı açılar tarafından tanımlanır. M.C. bizim kişisel ve ikili
il işkilerdeki özlemlerimizi değil, toplumsal ve mesleki planda
ki özlemlerimizi ifade eder.Genellikle, bu noktanın bulunduğu
derecenin Sabian sembolü de gökyüzünün bu noktasının haya
tımızdaki yansı masının anlaşılmasında anahtar konumundadır.
Geri giden planetler kişi liğin içe dönük, dolaylı, bilinçaltı nda
yaşanan ve gecikmeli olarak deneyimlenen fonksiyonlarıdır.
Genellikle, çocukluğumuzda dışa dönük olarak ifade etmeye
teşvik ed ilmediğimiz enerjileri ifade ederler. Dolayısıyla, bu
enerjileri kendi üslubumuzla ve kendi mizi hazır h issettiğimiz
bir anda, bizzat bizim geliştirmemiz gerekir. Çoğu insanın do
ğum haritasında iki veya üç tane geri giden planet bulunur.
Geri giden planetin O, 1 veya 4 tane oluşu olağandışıdır; an
cak olağanüstü olarak nitelendirilemez. Hiç geri giden planeti
bulunmayan kişiler, hayatta ihtiyaç duyacakları önemli yete
neklerin bir çoğunu erken yaşta geliştirirler ve bir planetleri
progresyonla geri gitmeye başlayana kadar, kendi psikolojik
süreçlerini keşfetme ihtiyacını nadiren hissederler. Haritaların
da dört veya daha fazla sayıda geri giden planet bulunan kişi-
69
ler, genellikle kendilerini topluma yabancılaşmış hissederler ve
güneşin altı ndaki yerlerini bulmak için çoğu insandan daha
fazla mücadele etmek zorunda kalı rlar. Çok genç bir yaşta iç
dünyalarıyla temasa geçen bu kişi ler, hayatlarında kendilerine
özgü bir değerler sistem ini , felsefeyi ya da amacı bizzat tanım
lamak ihtiyacını hissederler. Karmaşık bir kişiliğe sahip, dü
şüncelere dalıp giden ve bireyci özellikleri ağır basan bu kişi
ler, genellikle, sonucu yadırganmak ve toplum dışına iti lmek
dahi olsa, kendi standarcları nı oluşturmak ve kendi yollarını
çizmek zorundadırlar.
Bulunduğu gel işim düzeyinden daha al t gel işim düzeyine
dönme (regression), kendini sınırlandırma ve içe kapanma ge
ri giden planecler için kendini ifadenin tipik yöntemleridir.
Ama aynı zamanda, bu planecler kendini anlama, kendi inisi
yatifiyle eyleme geçme, ve bilinçaltı ve bili nçüstü (supercons
cious) enerji lere açıklık açısından hiç de yabana atılamayacak,
yapıcı bir potansiyele sah iptirler. İkincil progresyonlara aşina
olan öğrenciler, doğum haritasında geri giden bir planet prog
resyonla ileri hareket etmeye başladığında ya da ileri giden bir
planet progresyonla geri gi tmeye başladığında, bunu not etme
lidirler; çünkü bu tip değişiklikler kişilik üzerinde ciddi etki
ler bırakırlar.
Geri giden planetleri betimlemede kullanılabilecek anahtar
kelimeler aşağıda gösteril miştir:
70
- edebiyatla ilgili ya da bu konuda yetenekli.
- sindirerek öğrenir.
- söz söylemeye ya da iletişim kurmaya utanır. Ağzından çıka-
nı kulağı duyar.
- kendi başı na kalmaktan zevk alır, gevezelik etmeye ya da aya
küstü sohbetlere eğilimli değildir.
- algılarını kelimelere dökmekte ve iletişim kurmakta sıkı ntı
çeker.
- yanlış anlaşıldığı ya da insanlarla iletişim kuramad ığı hissini
taşır.
71
- tek başına ya da sıradışı hareket eder.
- bastırılmış ya da patlamaya hazır öfke, pasif saldırgan eğilimler.
- kendi yıkım ı na sebep olur, kendisiyle sürekli mücadele halin-
. dedir.
- saldırganlığa davetiye çıkartmaya eğilimlid ir.
- kendi yeteneklerinden şüphe eder, risk almaktan korkar.
- kimi zaman var g ücüyle mücadele eder, kimi zamansa yerin-
den kımıldamaz.
- bastı rılmış cinsellik ya da cinsel saplantı lar.
72
- kendisini aşırı derecede kontrol altında tutar ve zevklerden
mahrum eder.
- benliğinden çok şey talep eder, kendi ni tekrar tekrar sınar ve
"yener".
- kendisinden kuşku duyar, kendisini eleştirir ve küçük görür.
- olumsuz d üşünce ve tavırlara ya da depresyona eğilimlidir. .
- hırsl ı değildir, başarı ya ulaşmak için yeteri nce yetenekli oldu-
ğundan şüphe eder, korkak ve çekingendi r.
- yalnız başına çalışmayı tercih eder, tek başınadır.
- kendi kendini motive edebilir, azi mlid ir.
- otoriteyle baş edemez, otorite fıgi.i rleriyle sorun yaşar, baba
i majı zayıftır.
- kimi zaman aşırı savunmada, kimi zamansa savunmasızdır.
74
2.
75
ğımız olan Güneş bizi kişisel doyuma yönelten dürtünün doğa
sı ve arzuları m ıza ulaşmak için i rademizi hangi yollarla besle
diğimiz konularında bize bilgi verir. Güneş egomuzu ve kişisel
kimliğimizin bilinçli olarak farkında olduğumuz kısmını tem
sil ettiği için, G üneş'in doğum haritamızdaki konumu, birey
liğimize ve gururumuza katkıda bulunan ve toplumda bir yer
edinmemize yard ımcı olan deneyim biçimlerini gösterir. Bir
kadının doğum haritasında Güneş ayrıca "animus"u, erkek
imaj ını temsil eder. Kadın bu imajı ya açık bir şekilde dışa vu
rur ya da babası veya hayatındaki diğer önemli erkekler kana
lıyla deneyimler.
Güneş' in bulunduğu burç kendimizi nası l ifade etmeye, ge
liştirmeye, gerçekleşti rmeye çalıştığımızı ve çevremizi şeki l
lendirmek için irademizi ve gücümüzü nasıl kullandığımızı
gösterir. G üneş 'in ev konumu, Güneş burcumuzun enerjisini
ve onun temsil ettiği amacı hayatın hangi alanına odaklamayı
tercih ettiğimize ışık tutar. Açı lar ise ego güc ümüzü ve başl ıca
dürtüleri mizi tatmin etmekteki ve hayatlarımız üzerinde kont
rol sağlamaktaki rahatlığı mızı ya da sıkı ntılarımızı gösterir.
76
Ay, psişemizde taşıdığımız anne imajıdır. Kendi annemizi (ve
ya eğer beslenmemiz ve bakılmamızla i lgilenen, bize annelik
eden babamızsa, babamızı) nasıl algıladığımızı ve hayatımızda
ki önemli kadınları temsil eder. Bir kadının doğum haritasın
da Ay, onun kadı n ve/veya anne rolünü nasıl deneyimlediğini
gösterir. Kiml iğini belirlemede genell ikle Güneş kadar önem
lidir. B i r erkeğin haritasındaki Ay ise, birlikte olduğunda duy
gusal doyum yaşama ihtimalinin yüksek olduğu kadın tipinin
başlıca özelliklerini gösterir.
Ay 'ın bulunduğu burç hem diğer insanlara ve hayat koşul
larına alışkanlıkla nasıl tepki verdiğimizi hem de duyguları mı
zı nasıl deneyimlediğimizi ve duygusal doyumu nasıl aradığı
mızı betimler. Ay'ın ev konumu, geçmiş davranış kalıpları ve
içgüdüsel tepkiler çerçevesinde, en bilinçsizce işlev gördüğü
müz hayat alanına karşılık gelir. Bu evde, duyguları mıza açık
olmamız, hayatla duygusal düzeyde bir bağ kurmamız, kendi
mize ve diğer insanlara sevgi ve şefkat göstermemiz ve hayatı
mızı üzerine oturtacağımız sağlam bir temel inşa etmemiz ge
rekir. Ay' ı n açıları ise duygu ve alışkanlık kalıplarımızı dene
yimleme, kabullenme ve kullanma, başkalarına tepki verme ve
duygusal ihtiyaçlarım ızı giderme konularındaki rahatlığımızı
veya sıkıntılarımızı gösterirler.
77
B4. Y Ü KSELEN' İ N Y Ö NETİ C İ Sİ : BURCU & EVİ
78
lirsiniz: Bob Dylan'ın doğum haritası nda Merkür İkizler'de,
Rod McKuen'in Venüs' ü Boğa'da, Ingrid Bergman 'ın Venüs'ü
Terazi 'de, Moşe Dayan'ın Mars'ı ise Koç'tadır.
79
ci planetin önüne geçirir. Sadece fiziki görünümü ve bedensel
sağlığı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda, en az Güneş kadar
kimliğimizin oluşumuna, kendimizi nasıl algıladığımıza, ego
gücünün ve gururunun kaynağı olan "ben" duygusuna katkıda
bulunur. Yükselen, haritayı dışa yansıtan araç ve dış dünyayla te
mas kurduğumuz, kendimizi dışa dönük olarak ifade ettiğimiz
nokta olması itibarıyla, Yükselen üzerindeki bir planet kendi
mizi ifade etmemize yarayan bir kanal vazifesi görür ve varlığı
mızı ne yollarla başkalarına hissettirmeye çalıştığımızı gösterir.
80
(yaklaşık 1 18) doğum haritasında bu noktada bir planet bulu
nuyor. Judy Garland'ın Uranüs'ü, John Lennon'un Pluto'su,
Helen Keller'in Uranüs'ü hep M.C. 'lerinin tam üzerindedir.
81
B 10. ALÇALAN PLANET
(Alçalan'dan önce 1 dereceden daha yakınsa veya Alça
lan'dan sonra 2 dereceden yakınsa daire içine alın.)
82
hep aynı tarzda ifade eder bir halde bulabilir. Öte yandan kişi,
yoğunlaşmış enerj iyi, planetin doğum haritasında faal olduğu
evde başarıya ulaşmak için de kullanabilir.
Carl Jung'un Yay burcunda ve 1 1 . evde durağan bir Mars'ı
vardı ve o kendisini tamamen kolektif psişenin (esas ruhun)
keşfedi lmesine adamıştı. (Başak'ta 9. evde, Venüs ve Satürn'le
kavuşum yapan sabit bir Merkür'ü olan yazar astrolojik ve psi
koloj ik kavrayışının ayrı ntılarını düzenlemeye, netleştirmeye,
yazmaya ve yayınlamaya kafasını takmıştır. Ancak sentez sana
tı sayesinde, bir doğum haritasını oluşturan yüzlerce ayrıntının
kölesi olmaktan kurtulup onların hakimi durumuna geçebilir. )
83
bulunduğu burcun yönetici planetine bakın. Sonra sırasıyla, o
planetin bulunduğu burcun yöneticisine bakın ve aynı işlemi
diğer planetler için de daha i leri gidemediğiniz bir noktaya
ulaşıncaya kadar sürdürün. Kendi burcundaki planete haritada
ki bütün planetleri dolaşmadan ulaştıysanız, işleminize dahil
olmayan planetlere geri dönün ve ya kendi burcundaki plane
te, ya i ki planetin karşılıklı ağırlama durumuna ya da aşağıda
ki gibi bir planetsel döngüye ulaşana kadar her birini i nceleyin:
Ay Yay'da, Jiipiter Baıak'ta, Merkiir Aslan'da, Giineı Yengeç'te, Ay
Yay'da. Bu tip bir döngüyle karşılaşırsanız, bir planet kendi
burcunda bulunsa bile, haritada tek düzenleyici konumunda
bir planetten bahsed ilemez.
Jüpiter'in Yay burcunda bulunduğu örnek haritadaki pla
netlerin konumunu inceleyin. Kendi burcunda bulunduğu
için, Jüpiter tek düzenleyici konumunda olabilir. Ancak, iki
planet birbirlerini ağırladıklarından Jüpiter tek düzenleyici sı
fatını taşımıyor.
Ay Baıak'ta
Mars Aslan'da
--..
Pluto Aslan'da .,. Giineı Oğlak'ta .. .,. Satiirn Aslan 'da
Satiirn Aslan'da _____., (KARŞILIKLI AC�IRLAMA)
84
B 1 3. EN ÇOK AÇI YAPAN PLANET
(Kaç açı yapıyor.)
85
muş, ve kendi irade ve arzularını ifade edemiyormuş görüntü
sü verebilirler. Oysa bunun hemen ardından, saldı rgan davra
nışlarla dolu ve c insel yönden aşırı faal çılgın bir dönem yaşa
yabilirler. Söz konusu planet Güneş ise, genellikle kişinin ha
yatı boyunca enerjisinin ve iradesinin farkında olmak ve bun
lardan yararlanmak için mücadele etmesi gerekir. Bu tür insan
lar kendilerini sık sık özbenliklerinden kopuk h issederler.
Açı yapmayan bir planete sahip insanlar o planetin enerjisi
ni hayatlarının uyumlu bir parçası haline getirebilmek için yo
ğun bir gayret sarfetmek zorundadırlar. Söz konusu planetin
yaptığı rali açıların yanı sıra, bu planetin alacağı cransi der ve
progresyonlar da kişiye bu hususta yardı mcı olabilirler. Yakın
ilişki içinde olduğumuz kişilerin doğum haritalarında, bu pla
netimize altmış derecelik ya da üçgen açıyla bağlı planetler
varsa, açı yapmayan planeti daha verimli bir şekilde ifade etme
miz kolaylaşı r.
86
c) İki açı oluşumunu birbirlerine bağlayan planet. (Yani ,
hem b i r T-karenin hem de b i r büyük üçgenin bulundu
ğu bir haritada, her iki oluşumda da yer alan bir planet
ikisinin enerjilerinin uyumlu bir şekilde bir araya gel
mesinde anahtar konumundadır. )
Buket ya d a kase modelindeki merkezi planet ve tetikleyici
(bir T-kareye veya büyük kareye en yakın üçgen ve altmışlık
açıyı yapan) bir planet de fokal planetler olarak değerlendirile
bilirler. Ancak etkileri yukarıda bahsedilen planetler kadar
güçlü değildir. Haritada ağırlığıyla öne çıkabilecek planetlerin
sayısı az ise, ancak o zaman bu planetleri listeye dahil edin.
Yoksa, gerçekten önemli olanlarla i kincil önem taşıyanlar ara
sında bir ayrım yapma imkanı bulamadan, bir sürü planete özel
anlam yüklediğinizi fark edebilirsiniz.
87
3.
C l . EN EGEMEN AÇI TÜ R Ü
(Kaç tane?)
89
Ancak, belli bir açı türü diğerlerine oranla daha fazla ise, bu
açının doğası söz konusu kişinin hayatında hatırı sayılır bir yer
işgal eder. Bu açı türü kişinin kendini ifade ediş tarzında, diğer
dört temel açı türüne göre, daha ağırlıklı olarak varlığını his
settirir.
Doğum haritalarında kavuşum açısı fazla olan kişiler, dik
katlerini güçlü şekilde belli bir noktaya yönlendirebilen , ken
di işlerinin içinde gömülüp kaybolabilen ve dışarıdan teşviğe
ihtiyaç duymayan kişilerdir. Dikkatlerini bir noktada odakla
yabilmelerine rağmen, dar bir bakış açısına saplanıp kalabilir,
çıkmaz yola adım atabilirler. Bu tavırları onların, başkalarının
olumlu etkilerinden faydalanmalarını da zorlaştırır.
Doğum haritalarında altmışlık açı fazla olan kişiler, genel
l ikle kendilerini çok rahat ifade ederler. Çok farklı hayat dene
yimleri arasında bağ kurabilen yaratıcı bir zihne sahip olmakla
birlikte, zihinlerini ve iletişim yeteneklerini en iyi faydalanabi
lecekleri şekilde geliştirebilmeleri için biraz teşvik edilmeleri
ve dürcülmeleri gereki r.
Kare açıların çoğunlukta olması, kişinin hayatı boyunca çok
sayıda kriz deneyimleyeceğine ve engelleri aşmak için güçlü bir
motivasyona sahip olduğuna işaret eder. Yüksek başarılara ula
şacak kapasiteye sahiptirler; ama olayları ve kendilerini aşırı
zorlayarak enerjilerini israf edebilirler. Zaman zaman dinlen
meyi ve enerjilerini daha uyumlu ve tasarruflu kullanmayı öğ
renmeleri gerekebilir.
Hayatları nispeten kolay geçen ve çok sayıda yeteneğe sahip
kişilerin haritalarında üçgen açılar egemen konumdadır. An
cak, onları enerji lerini harekete geçirmeye ya da algılarını de
rinleştirmeye zorlayan meydan okumalarla pek karşılaşmadık
larından, kolayca rahat ancak devinimsiz davranış ve düşünce
90
kalıpları içine saplanıp kalabilirler. Bu hallerinden memnun
olma tavrından silkelenip kurtulmaya ve kendilerini geliştir
meye zorlanmaları gerekir.
Son olarak, bir doğum haritasında karşıt açıların çoğunluk
ta oluşu, bir taraftan davranışlarında aşırı uçlara ve çelişkili ta
vırlara yönelen, bir taraftan da dengeyi sağlama, kendilerini ve
kişisel ilişkilerini anlama gayreti içinde olan kişileri simgeler.
Yaşadıklarının ardında yatan anlamı kavrama peşinde olan bu
insanlar, derin bir kavrayışa ve insana ilham veren bir içgörüye
sahiptirler. Ancak, enerj ilerini kendi uğraşlarına odaklamayı ve
diğer insanlara yansı ttıkları kendi kişi lik özelli klerini yeniden
sahiplenmeyi öğrenmeleri gerekir.
91
rın çoğunlukta olması durumuna benzer sonuçlar yaratır.
Doğum haritalarında hiç kavuşum açısı bulunmayan kişiler
enerjilerini belli bir proje veya hayat alanı üzerine yoğunlaştır
makta güçlük çekerler. Çok yönlüdürler, ama enerjileri dağıl
mıştır ve kişiliklerinin bütün parçalarının özdeşleşebilecekleri
bir amaca veya hedefe ihtiyaçları vardır.
Altmışlık açının eksikliğini çeken kişiler genellikle yaratıcı
ve entelektüel alanlarda kendilerini rahat hissetmezler. Zihin
sel yeteneklerini geliştirmek, ürerken faaliyetler ve iletişim ka
nalıyla kendilerini rahat ifade edebilmek için bilinçlice uğraş
mak zorundadırlar.
Kare açı eksikliği engelleri aşarak büyümek yerine kolay yo
lu tercih edenlerin haritalarında görülür. Bu kişiler kendilerine
aşmaları gereken engeller yaratmak ve gelişi mlerine katkısı ol
mayan alışkanlıklardan kurtulmak için gayret göstermek zo
rundadırlar.
Doğum haritasında hiç üçgen açı bulunmayan kişiler ken
dileriyle ya da diğer insanlarla barışık değildirler, ve tatmin
duygusunu yakalamak için i lişkilerine ve faaliyetlerine hatırı
sayılır ölçüde enerji yöneltmeleri gerekir. Enerj ilerini yeniden
üretmeyi ve daha ılımlı ve dengeli bir biçimde hareket etmeyi
öğrenmek zorundadırlar.
Son olarak, karşıt açı eksikliği, bu kişilerin kendi leriyle te
mas içinde olduklarına ve henüz geliştirmedikleri nitelikleri
ifade etmek için başkalarına bağımlı olmadıklarına işaret eder.
Ancak, son derece öznel oldukları ve kendileri ve kişisel i lişki
leri hakkında basite indirgenmiş bir bakışla yetinebildikleri
için anlayışlarını derinleştirmelerinde ve bakış açılarını geniş
letmelerinde fayda vardır.
92
C3. 3 DERECE İÇİNDEKİ KAVUŞUMLAR
(Orb'u belirtin. 1 , 5 dereceden az ise daire içine alın.)
93
hareket eden planetin daha yavaş hareket eden planetin bulun
duğu dereceye yaklaşması) ve hangilerinin uzaklaşan (daha hız
lı hareket eden planetin daha yavaş hareket edenin bulunduğu
dereceden uzaklaşması) açılar olduklarına dikkat edin. Yakla
şan açılar aynı orb'a sahip uzaklaşan açılardan daha güçlüdür
ler, çünkü doğumdan sonra progresyonla giderek daha fazla
ya ki aşı rlar.
Doğum haritalarımızdaki yakın ya da tam açılar bize çok
doğal gelen düşünüş, hissediş ve davranış modellerini gösterir
ler. O kadar doğaldır ki genellikle bilinçli farkındalığımızın
dışında işlerler ve bazen planetse! enerjilerimizi yönetme öz
gürlüğümüze olan inancımıza meydan okurlar. Onlarla müca
dele etmeye kalktığımızda, bizim önemli bir parçamız olan bu
modeller kendi lerini ifade etmeye çabalayacaklarından, kendi
mizi tuzağa düşmüş gibi hissedebiliriz. Ama onlarla işbirliği
yapacak olursak, onları n ifadelerini kendi lehimize kanalize
edebil iriz. Neticede, bir açı bir enerji bağıdır. Doğum harita
sında bu tip bir bağ oluştuğunda, ilişki içindeki iki planetin
enerjileri çqk farklı şekillerde ifade edilebilir ve her durumda
planetlerin asıl yapılarına sadık kalınmış olur. Onu verimli bir
eyleme dönüştürmeyi öğrendikten sonra, bir kareden de üçgen
açıdan elde ettiğimiz faydaları sağlayabi liriz. Bir karşıt açıyı
çözdükten sonra bir kavuşumun semezleyici karışımına ve
odaklanışına ulaşabiliriz. Bir üçgen açı dahi, içimizde onun
enerjilerini değiştirme duyarlılığı ve arzusu yeşermeye başladı
ğı andan itibaren, bünyesinde bir kare açının motivasyonunu
barındırabilir.
94
e s . ÖNEMLİ TALİ AÇILAR
(Tam açıları not edin ) .
95
lar, tali açılar arasında genellikle en güçlü olanlarıdır. 1 3 5 (ses
quiquadrate), 72 (quintile) ve 144 (biquintile) derecelik açılar
da dikkate alınması gereken açılardır.
En çok kullanılan cali açılar önem sırasına göre aşağıda sıra
lanmıştır:
b i r kare açı
96
Genellikle doğum haritasını verimli bir şekilde sentezlemek
için tali açıların yorumlanması gerekli değildir. Onları sadece,
temel açıların anlamlarını iyice kavradıktan sonra veya doğum
haritasındaki temel açıları çok zayıf ya da sayıca çok az bulu
yorsanız ve söz konusu kişideki enerj i modellerini anlamak için
tali açılardan faydalanmanız gerektiğini di.işi.ini.iyorsanız kulla
nın. Yüksek zekaya ve yaratıcılığa sahip, ezoterik ve spiriti.iel
eğilimli kişiler tali açı larını en az temel açıları kadar sık olarak
kullanabili rler. Bu ti.ir insanlarda tali açı lara daha fazla önem
verilmesi gerekir.
C6. PARALELLER
(Mevcut açıları güçlendirenleri not edin.)
97
raleller ise zayıf karşıt açılar gibi tepki verirler ve aynı şekilde
transitler ve progresyonlar tarafından aktif hale getirilirler.
Aşağıdaki koşullardan herhangi birine sahip olan paraleller
önemli olarak değerlendirilmelidirler:
1 ) Zaten kavuşum yapan iki planet arasında ise; ki bu du
rumda paraleller kavuşumu pekiştirir ve güçlendirirler.
2) Zaten bir diğer temel açıyla birbirine bağlı iki planet ara
sında ise; ki bu durumda mevcut açıyı güçlend irmelerinin ya
nı sıra, iki enerjinin uyumlu bir şeki lde bir araya gelebilmele
ri potansiyeline de işaret ederler.
3 ) Aralarında önemli bir açı bulunmamakla bi rlikte doğum
haritasında güçlü konumda bulunan planetler arası nda ise (ör
neğin, bu planetlerden biri yükselen burçla kavuşum yaparken,
diğeri de bir T-karenin foka! planeti olabilir).
Tek başlarına değerlendirildiklerinde, paraleller, bir doğum
haritasında ilk göze batan unsurlar arasında yer almazlar. Sade
ce, yukarıda bahsedilen planetlere ve açılara ilave vurgu yaptık
larında onları listeye dahil edi n.
98
si, içinde bulunduğu ya da yöneticisi olduğu evle sınırlı değil
dir. Bu ilave ifade kanalının sağladığı avantaj la, bu konumda
ki planetler, burçlar ve evler arasında bir bağ kurulur. Bu bağ
sayesinde, söz konusu unsurlar birlikte hareket ederler ve arala
rındaki kare veya karşıt açıların çözümüne ve uyumlu bir şekil
de ifade edilmelerine yardımcı olurlar.
Doğum harirasındaki karşılıklı ağırlama durumunun önemi
kesinlikle küçümsenmemelidir. Karşılıklı ağırlama genellikle
kişiliğin, hari tanın geri kalanında bariz olan veya olmayan,
başl ıca özelliklerine işaret eder. Örneğin, Liz Taylor' ın Ay'ı Ak
rep'ce 2 .evde ve Pluto'su Yengeç'te 1 0.evde; Bobby Fischer'ın
Merki.i r'i.i Kova'da 8.evde ve Uranüs'i.i İkizler'de 1 1 .evde; Carol
Burnett'ın Merki.ir'i.i Koç'ra l .evde ve Mars'ı Başak'ta 6. Evde;
Edgar Cayce'ın Venüs'ü Balık'ta 7 .evde ve Neptün'ü Boğa'da
9.evdedi r. Söz konusu karşılıklı ağırlamaların bu kişi lerin ha
yatlarındaki önemi inkar edilebilir mi?
C.8 AY DÜGÜMLERİ
(Hangi burçta ve evde bulunduklarını belirtin. Cevabı d a
ire içine alın. 2 derece içindeki temel açıl arı not edin.)
99
Sadece on ikinci ev değil, Güney Ay Düğümü de, bu beden
lenmemi zde beraberimizde getirdiğimiz kişiliğimizin güçlü ve
zayıf noktalarını gösterir. Güney Düğümü en az direnç göste
rebildiğimiz noktaları bünyesinde barındırır. Onun yer aldığı
burcun ve evin özell iklerini ifade etmek için geriye doğru git
meye eğilimliyizdir; çünkü o düzeyde tepki verdiğimizde ken
dimizi güvende hissederiz, çünkü o enerjileri ifade etmek ve
dikkatimizi hayatımızın o alanına yöneltmek bize çok doğal
gelir. Ancak bu hayat süremiz içinde, d ikkatimizi Güney Ay
Düğümünün ifade ettiği ni telikler ve ilgi alanları üzerine yo
ğunlaştırmamamız gerekir, çünkü böylesi bir hareket tarzı bi
zim geri gitmemize sebep olacak ve nihayetinde de önümüze
çıkacak fırsatları sınırlandıracaktır. Bu durumda geçmiş tara
fından sınırlandırıldığımız hissine kapılmaya başlar, doyum
suzluk ve hayal kırıklığı yaşarız. Aksine, bu hayat süresinde bi
zim işimiz Güney Ay Düğümünün yeteneklerini doğum hari
tamızdaki Kuzey Ay Düğümünün (ev ve burç konumuna ve
Kuzey Ay Düğümünün yer aldığı burcun yönetici planetinin
konumuna uygun biçimde) anlamını beslemek üzere kullan
maktır.
Kuzey Ay Düğümümüzü geliştirmek, özell ikle haritamız
daki planetlerden kare veya karşıt açı alıyorsa, bizim için pek
kolay olmaz. Sürekli Güney Ay Düğümümüzün bulunduğu
burcun ve evin temsil ettiği alışkanlıklara, davranış kalıplarına
doğru çekildiğimizi hissederiz. Öte yandan, Kuzey Ay Düğü
münün burcunun enerjilerini aktif bir şekilde ifade ederek ve
Kuzey Düğümünün yer aldığı evin hayat alanında etkin bir fa
aliyet yürüterek, evrenin yardımcı ve iyileştirici enerjilerini
kendimize çekeriz. Bu enkarnasyonda geliştirmek üzere doğ
duğumuz yetenek ve güçleri uyandırır ve kişisel hayat amacı-
1 00
mızı gerçekleştirmiş olmaktan dolayı sonsuz bir tatmin duygu
su yaşarız. Ay Düğümleri hakkında tam bilgi almak için Tracy
Marks'ın ''The Asrrology of Self-Discovery" ve Donna Van To
en'in "The Astrologer's Node Book" isimli ki taplarına başvura
bilirsiniz.
Çalışma kağıdınız üzeri ne, sadece ay düğümlerinin bulun
dukları burcu ve evi değil, aynı zamanda doğum haritasındaki
planetlerle yaptıkları yakın açıları da not edin. Kuzey Ay Dü
ğüm üne olan kavuşum lar, yapıcı bir şekilde geliştirmeye en
çok ihtiyacımız olan planetse! enerjilere işaret ederler. Güney
Ay Düğümüne olan kavuşumlar, bizim için ifade etmesi kolay,
ama bu hayat planında vurgulamamıza gerek olmayan planet
se! enerjileri temsil ederler. Ay düğümlerinin yaptığı diğer açı
lar ise Kuzey Ay Düğümümüzün temsil ettiği amacı gerçekleş
tirirken Güney Ay Düği.imümüzden yararlanmadaki rahatl ığı
mızı ya da zorluklarımızı gösterirler.
Güney Ay Düğümünün bulunduğu burcun yönetici plane
tinin ev konumu geçmişte dikkati mizi odakladığımız ve şimdi
de bir sığı nma noktası olarak kullandığımız ikinci bir hayat
alanına işaret eder. Kuzey Ay Düğümünün burcunun yönetici
sinin ev konumu ise, Kuzey Ay Düğümümüzden öğrenmemiz
gereken dersleri uygulamamız gereken i kinci bir hayat alanına
dikkat çeker.
101
4.
ÖN SENTEZ
D l . EN GÜÇLÜ PLANETLER
(Puanı ne? 4'ten fazlaysa d aire içine alın.)
103
ya da daha fazla sayıda planet eşit oranda egemen olurlar.
Planetlerin her bir hari taya göre değişen ağ ırlığı dolayısı yla,
bunun tesp i t edi lmesi gene llikle zordur. En iyi yöntem, kend i
sinde bulu nan her bir planet için burca 1 puan yazmak ve ayrı
ca da Yükselen'in ve Gökyüzünün Orta Nokrası 'nın bulundu
ğu burçların her birine l 'er puan eklemek r i r. Güneşin bulun
duğu burca, ilaveten 2 puan, Ay'ın bulunduğu burca 1 puan,
en baskı n planetin (D l ' de tespi t ed ilmişti) bulunduğu burca da
yine 1 puan eklenmelidir.
D3. EN GÜÇLÜ EV
(Puanı ne? 4'ten fazlaysa daire içine alın.)
1 04
nı değerlendirmeye dahil edin. Eğer en kesin açı bir üçgen ya
da altmışlık açıysa, o zaman, kişide işleyen en dinamik enerji
ifadesini gösteren unsur olarak en yakın kare ya da karşıt açıyı
da not edin.
105
5.
İLAVE DEGERLENDİRMELER
1 07
muna geldiğinde GÜNEŞ TUTULMASI; Dolunay düğüm ek
seniyle kavuşum yaptığında ise AY TUTULMASI meydana ge
lir. Ay ve güneş tutulmalarının her biri ortalama olarak yılda
iki kez gerçekleştiğinden, Yeni Ay veya Dolunay sırasında do
ğan bir kişinin tutulmayı takip eden 24 saat içinde doğup doğ
madığını tespi t edebilmek için bir gökgünlliğüne ya <la bir
Güneş ve Ay tu rulmaları tablosuna başvurmamız gerekir. Gü
neş tutul ması sırasında doğan kişiler genell ikle yaşamsal ener
j isi, direnci, iradesi ve özsaygısı zayıf, ama aynı zamanda fi zik
sel enerj ilerini kullanma ve kimliklerini son derece kend ilerine
özgü bir tarzda geliştirme yeteneğine sahiptirler. Ay turulması
sırasında doğanlar ise, genelli kle duygusal yönelen dengesiz ve
başkalarına bağımlı, ama aynı zamanda, eğer başarabilirlerse,
etkili bir şekilde yaratıcı faaliyetlere kanalize edebi lecekleri,
benliklerini ve hayatı algılayışlarını kökten değ iştirebilecek
hissediş ve sezgi düzeylerine erişirler.
Doğumdan önceki son güneş tutulmasının doğum hari ta
sındaki konumu genellikle sürekli dayanma sınırlarımızı sına
mak ve kendimizi geliştirmek duru munda kaldığımız krizler
deneyimlediğimiz hayat alanını gösterir. Daha fazla bilgi için
Robert Jansky'nin "Interpreting the Eclipses" isimli kitabı na
başvurabilirsiniz.
3) KÖŞESEL, HALEF (takip eden) VE SON EVLER anlam
yönünden öncü, sabit ve değişken burçlarla benzerlik gösterir
ler. Planetlerin yoğun olarak köşesel evlerde ( 1 , 4, 7 ve 1 0) bu
lunması, kişinin enerjisini harekete geçirmek, hayatın başlıca
alanlarına -kimlik, ev ve aile, aşk ve evlilik ve meslek - ilişkin
eylemleri başlatmak yönünde güçlü bir dürtü hissettiğine işa
ret eder. Planetlerin halef evlerde ( 2 , 5 , 8 ve 1 1 ) yoğunlaşması,
kişisel arzuları tatmin etme dürtüsünü, enerjiyi yoğunlaştırma
1 08
ve eldeki işleri sonuçlandırma yeteneğini gösterir. Son evlerde
( 3 , 6, 9 ve 1 2) planet yığılması durumu ise, kişinin deneyimle
rine verdiği tepkilerle i lgilendiğini, ve kişisel gerçekliğini
açıklığa kavuşturmakla ve kavramlaştırmakla uğraştığını gös
terır.
3) EN YÜKSEKTEKİ PLANET (M.C.'ye en yakın olan)
doğum haritasındaki güçlü planetlerin sayısı az olduğunda, ki
şi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Bu planet, kişinin
emellerin doğasını ve nasıl başarıya ulaşacağını gösterir.
4) DOGU / BATI AYRIMI, doğum haritasında planetleri n
yerleşiminde güçlü bir dengesizlik olduğunda, dikkate alınma
ya değer bir husustur. Hari tan ın doğu (sol) yarı mki.iresi nde ye
di ya da daha fazla planetin toplanması, hayatının kişinin ken
di ellerinde olduğunu, aynı yığılımın batı yarımki.irede (sağ)
gerçekleşmesi ise, kişinin hayatının diğer insanlardan etkilen
d iğini gösterir.
5 ) GÜNEŞ-MERKÜR KAVUŞUMLAR!, orb 4 derecenin
altında olduğunda özel bir d i kkatle ele alı nmalıdı rlar. Orb 1 12 -
4 derece arasında olduğunda Merkür'ün "combust (yanmış)"
olduğuna hükmedilir. Bu tip bir kavuşuma sahip olan kişi , zi
hinsel olarak öylesine hareketli ve bariz şekilde özneldir ki, sık
sık düşüncelerini netleştirme ve açık bir şekilde ifade etme zor
luğu çeker. Ancak, Güneş'ten sadece 30 dakika mesafede bu
lunduğunda Merkür'ün gücü yoğunlaşır, zeka keskinleşir ve
dehaya varan bir kapasi te kendini açık olarak hissettirir.
6) ORTA NOKTALA R , burçlar kuşağı üzerinde, herhangi
iki planetten eşit uzaklıkta d uran derecelerdir. Bu planet çifti
nin bir yakın, bir de uzak olmak i.izere iki orta noktası bulunur.
Biri aralarındaki en kısa mesafenin ortasında, diğeri ise ilkin
den 1 80 derece mesafededir (yani tam karşısındadır).
1 09
Her doğum haritasında onlarca orta nokta bulunduğu için ,
sentez sürecinde sadece e n önemlilerini dikkate almak gerekir.
İçlerinden en önemlisi genellikle, bir kare açının haritadaki bir
diğer planetle kavuşum yapan orta noktasıdır, ki bu şekilde,
kare açıyı iki yarım kareye böler. Planetse! orta nokta kare açı
tarafından harekete geçirilir ve bu kareyi yapıcı bir şekilde kul
lanmada anahtar bir faktördür. Karşıt (eğer T-kare oluşturuyor
sa), üçgen veya altmışlık açıların planetse! orta noktaları da
benzer bir işlev görürler.
Bir doğum haritası yorumlanı rken, yukarıdaki unsurlara ek
olarak, başka birçok astrolojik değişken de değerlendi rmeye
dahil ed ilebilir. Yazar, bu değişkenlerin bir kısmının öneminin
az olduğu, diğerlerinin değerinin ise tartışmalı olduğu kanısın
dadır.
1 10
6.
SENTEZ SÜRECİ
111
bi- anlam benzerliği olanları bir araya getirmemiz gerekir. Ge
nellikle de, aralarında, birbirlerini pekiştiren , sıkı bağlarla
bağlı bir dizi özellik keşfederiz. Bunlar, haritanın genel bütün
lüğünü kavramamıza yardımcı olurlar.
Eğer bu ilk adım sadece 3, 4 veya 5 özelliği ortaya çıkartır
sa, daire içine almadığı mız cevapları da değerlendirmeye dahil
etmeyi düşünebi liriz. Hang ileri doğum haritasında daha öne
çıkm ı ş ? En çok vurgu hangisinin üzerinde ? En aşırı ya da sıra
dışı olan hangisi) Bir dizi yol gösterici kuralı bütün bari talara
uygulamak mümkün değildir, buna rağmen aşağıdaki liste, ça
lışma kağıdı üzerinde daire içine almadığımız önemli özellik
leri seçerken işim ize yarayabilir:
a) 2 veya 5 puan toplayan bir element
b) 3 veya 6 puan toplayan bir nitelik
c) Güneş'in veya Yükselen 'in yönetici planetleri
d) 3 tane geri giden planet
e) hafif belirgin bir planetse! model
f) 9. veya 1 2 . evin son 6 derecesi ya da 1 0. veya 1 . evin ilk
6- 1 O derecesi içinde bulunan planetler
g) 3. veya 6. evin son 3 derecesi ya da 4. veya 7. evin ilk 2-
4 derecesi içinde bulunan planetler
h) en çok açı alan planet (5 'ten fazlaysa)
i) en güçlü açı (çok vurgulanmışsa)
j) 1 , 5 - 3 derecelik orb içindeki kavuşumlar (özellikle Gü-
neş'in ya da Ay'ın dahil olduğu)
k) 1 , 5 - 3 derecelik orb içindeki diğer temel açılar
1) belli bir açı türünün eksikliği
Eğer ilk adımda 8'den fazla özellik ortaya çıkarsa, karşılaştır
malı güçlerini tartmak yoluna gidebiliriz. Zamanla, doğum ha
ritalarını yorumlamada pratiğimiz arttıkça, bu ilk basamakları
1 12
çabucak atlamada sezgilerimiz bize rehberlik ederler. Ama şim
di, başlangıç aşamasında, listemizdeki özelliklerden hangileri
nin önceliğe sahip olduklarını belirlememiz gerekir. Bunu da,
aşağıdakilerin tamamını değerlendirme dışı tutarak yapabi liriz:
a) 1 veya 6 puana sahip bir element
b) 2 veya 7 puana sahip bir nitelik
c) son derece gevşek bir açı oluşumu (geniş orb'lar)
d) 1 - 1 , 5 derecelik orb içindeki kavuşumlar
e) kendi evindeki planet
f) O veya 4 geri giden planet
g) 30 dakikanın üzerindeki diğer temel açılar; eğer hari tada
birden fazla açının orb'ları darsa
h) Yükselen burç; eğer burç, yönetici planet ve doğal evi za
yıf ise
Eğer elimizde sadece 5 özellik kalırsa, veya bunların sayısı 9
ya da l O'a çıkarsa, kaygılanmamıza hiç gerek yok; her bir do
ğum hari tası nev-i şahsına münhasırd ır (eşsizdir) ve hiçbir ku
ral sentez sürecinde karşılaşılabilecek sorunların tamamını içe
remez. Bu nedenle, daire içine aldığımız cevapların sayısı azsa,
daire içine alınmayan cevaplardan birkaçmı çok can alıcı (9 pla
netin tümüne de açı yapan en Çok açı alan bir planet ya da 1 5
temel açıya sahip bir doğum haritasında 1 0 kare açının bulun
ması durumları gibi) olmasa bile göz önünde bulundurabiliriz.
Büyük olasılıkla sentez çalışma kağıdına aşina olmanın en iyi
yolu, pratik yapmaya kendi doğum haritalarımızla başlamaktır.
SEZGİNİN ROLÜ
113
başlıca niteliklerini saptamada işimizi kolaylaştırsa da, tama
men rakamlara dayalı, mantıkçı bir yaklaşım, anlamlı yorum
lar üretmek için genellikle yeterli değildir. Ancak zekamız ya
nında sezgilerimizden de faydalanırsak, doğum haritasının
özüne ulapbilir ve ona ciddi ve anlamlı bir yorum getirebiliriz.
Ki mi özellikler bir haritayı incelerken, hatta belki daha onu çi
zerken "gözümüze batarcasına" ben buradayım diye haykırabi
lirler. Bunları çalışma kağıdımız üzerinde not etmiş, dai re içi
ne almış olalım ya da olmayalım, bizi aşağıda sıralanan husus
lara yönlendirebileceklerinden, bu özellikleri dikkate almamız
gerekir:
1 - Müşterimiz için özel önem taşıyan bir hususa dikkat çe
kebilirler.
2- Aynı zamanda bizim için de önem l i olan, dolayısıyla da
tam manasıyla anlayıp, derin bir kavrayışla ifade edebileceği
miz nitelikte olabilirler.
Bir doğum haritasını yorumlarken, bize yol gösterecek, ha
ritanın bir tarafından tutup yoruma başlamamızı sağlayacak,
anahtar değeri taşıyan bir özelliğe i htiyaç duyarız. Çalışma ka
ğıdımız en baskın, dolayısıyla başlangıç noktası olarak seçile
bilecek en uygun özelliği tespit etmekte bize yardımcı olamaz
ise, seçimi sezgilerimize bırakmamız yerinde olur. Peki ya sez
gilerimizle tef1!aS kuramazsak? Ya onlardan nasıl yararlanacağı
mızı bilmiyorsak? Normalde güçlü bir sezgiye sahip olmasak
dahi, bu yeteneğimizi geliştirebiliriz. Bir doğum haritasına ba
karken, gevşeyerek ve zihinlerimizi boşaltarak, bir mandala'ya
veya bir tabloya baktığımız gibi ona uzun uzun bakabilir ve
böylece haritanın bir sürü ayrıntısı üzerine dikkatimizi yoğun
laştırmak yerine, bir bütün olarak haritayla i letişim kurabiliriz.
Dikkatimizin şu ya da bu yöne doğru çekildiğini hissedersek,
1 14
bu çağrıya uymalı, ön ve arka planların uygun biçimde gidip
gelmesine izin vermeliyiz. En sonunda, doğum haritasındaki
farklı kalıplar ve bunlar arasındaki karşılıklı ilişki ve bağ iyice
belirgin hale gelebilir; bu sayede biz de yeni kavrayış derinlik
lerine ulaşabiliriz.
Sezgilerimizi güçlendirmenin bir diğer yolu da, rasyonel
zihnimize sistematik bir analiz hazırlama fı rsatı vermeden, 5 -
1 0 doğum hari tasını hızlı bir şekilde yorumlamaktır. Sessiz
kalmayı ve ilk izlenimlerimizi di nlemeyi seçerek, sezgisel kav
rayışımızın bilgel iğini tanımaya başlayabilir ve düzenli olarak
ona danışır hale gelebiliriz.
YORUMA HAZIRLIK
115
tır, hatta çelişkilidir, ve kişiliğinin iki farklı yönü arasında gi
dip gelebilir ya da diğer kısımla işbirliğine girişmeden kişili
ğinin tek bir yönünü ifade etmeye kalkışabilir.
Dördüncü olarak, dikkatimizi hari tadaki çeşitli konumlara
veya modellere verdiğimiz olumsuz reaksiyonlara yöneltebili
riz. Niye bu tarz tepkiler gösteriyoruz? B u nitelikleri nasıl da
ha yapıcı bir şekilde yorumlayabiliriz ! Hiç şüphesiz, Venüs-Sa
türn kavuşumunun da erdemli bir yanı vardır. Kuşkusuz Mars
ile Pluto arasındaki kare açı, etkili bir şekilde kanalize ed ilirse,
bir işkence olmaktan çıkıp, faydalı bir hale gelebilir. Müşteri
mizin doğum haritasında su elementi ne özgü nicelikler güçlü
ya da Satürn son derece baskı altındaysa ve karşımızdaki kişi
aşırı duyarlı veya ürkekse, olumsuz bir üslupla hari tayı yorum
lamaktan bilhassa kaçınmalıyız.
Beşinci olarak, ki mi doğum haritalarında, seçtiğimiz önem
li nitelikleri daha geniş iki veya_ üç grup içinde bir araya geti
rebi lir ve birbi rleriyle olan i lişkileri ni inceleyebiliriz. Böylece,
yorumumuzun daha başında, kapsamlı anları mda ele alacağı
mız hususları özetleyebiliriz. B unu yapmakla, kendimizi oldu
ğu kadar müşterimizi de yönlendirmiş oluruz.
Son olarak, bir haritayı yorumlamaya en iyi , haritanın baş
lıca özellikleri üzerinde çalışarak veya düşüncemizi yoğunlaştı
rarak hazırlanabi liriz. Ancak yorumu kendi kavrayışımız üzeri
ne inşa eder ve astroloji metinlerine sadece son çare olarak baş
vurursak, bir astrolog olarak yeteneklerimizi geliştirmeye baş
layabiliriz. Eğer anlamayı başaramaz ve kitaplardan da bir fay
da bulamazsak, kafamızın karışık olduğunu müşterim ize söyle
mekten utanmamalıyız. Böylece, ona, kendisini nasıl algıladı
ğını hem kendisine hem de bize anlatması için bir fırsat vermiş
oluruz.
1 16
BÖLÜM İKİ
1 17
GİRİŞ
1 19
lı bir cevabı vardır: Bir kere, bu doğum haritaları i lginçtir ve
siz yorumunuza bir çeki düzen vermek için özenle tüm gayre
tinizi ortaya koyarken, dikkatinizi Üzerlerine çekip sizi astrolo
jik yeteneklerinizi keskinleştirmeye teşvik etmeleri muhtemel
dir. İkinci olarak, bu kişilerin kimlikleri cevaplar kısmına ka
dar saklı tutulduğundan, öğrenme deneyiminizi daha zevkli
hale getirebilir ve bu çağdaş şahsiyetlerin kimler olduğunu
tahmin ederek bilginizi ve sezginizi sınayabilirsiniz. Bir ipucu:
A ve C haritaları erkeklere, B , D ve E ise kadınlara aittir
.
1 20
Harita A
1
illi
121
Harita B
100
l1R
1 22
Harita C
°
20 09
§
123
Harita D
cf2e
n:
1 24
Harita E
1 25
SENTEZ ÇALIŞMA KAGIDI
1 26
9. GERİ GİDEN PLANETLERİN SAYISI (s.69)
O veya 3 'ren fazlaysa daire içine alın.
127
dai re içine alı n.
içine alın.
1 28
c. AÇILAR & DİGER HARİTA DEGİŞKENLERİ
8. AY DÜGÜMLERİ (s.99)
Hangi burç ve evde bulunduklarını belirtin. Cevabı
daire içine alın. 2 derece orb içindeki temel açıları not
edin.
1 29
D. ÖN SENTEZ (s. 103)
1 30
SENTEZ ÇALIŞMA KAGIDI
4. EN ZAYIF NİTELİ K (s . ) 9 ) .
131
9. GERİ GİDEN PLANETLERİN SAYISI (s.69)
O veya 3 'ten fazlaysa daire içine alın.
1 32
daire içine alın.
1 0. ALÇALAN PLANET ( s . 8 2 )
Alçalan' dan önce 1 dereceden daha yakınsa veya
Alçalan'dan sonra 2 dereceden daha yakınsa dai re
içine alın.
133
c. AÇILAR & D İ GER HARİTA DEGİ ŞKENLERİ
1 34
D. Ö N SENTEZ (s. 1 03)
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
1 35
SENTEZ ÇALIŞMA KAGIDI
1 36
9. GERİ Gİ DEN PLANETLERİ N SAYISI (s.69)
O veya 3 'ten fazlaysa daire içine alın.
1 37
içine alın.
1 38
c. AÇILAR & DİGER HARİ TA DE Gİ ŞKENLERİ
8 . AY DÜGÜMLERİ (s.99)
Hangi burç ve evde bulunduklarını belirtin. Cevabı
daire içine alın. 2 derece orb içindeki temel açıları not
edin.
1 39
D. Ö N SENTEZ (s. 1 03)
3 . EN G Ü ÇL Ü EV (s. 104)
Puanı ne1 4'ten fazlaysa daire içine alın.
l.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
1 40
SENTEZ ÇALIŞMA KAGIDI
141
9. GERİ GİDEN PLANETLERİN SAYISI (s.69)
O veya 3 'ten fazlaysa daire içine alın.
142
daire içine alın.
143
C. AÇILAR & DİGER HARİTA DEGİŞKENLERİ
8. AY DÜGÜMLERİ (s.99)
Hangi burç ve evde bulunduklarını belirtin. Cevabı
daire içine alın. 2 derece orb içindeki temel açıları not
edi n .
1 44
D. ÖN SENTEZ (s. 103)
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
145
SENTEZ ÇALIŞMA KAGIDI
1 46
9. GERİ GİDEN PLANETLERİN SAYISI (s.69)
O veya 3 'ren fazlaysa dai re içine alın.
147
dai re içine alın.
148
c. AÇILAR & DİGER HARİTA DEGİŞKENLERİ
alın.
8. AY DÜGÜMLERİ (s.99)
Hangi burç ve evde bulunduklarını belirtin. Cevabı
daire içine alın. 2 derece orb içindeki temel açıları not
edin.
149
D. ÖN SENTEZ (s. 1 03)
1 50
7.
YAZARIN CEVAPLARI
HARİTA A
151
A1- 6 1 '2 toprak, ; 1h hava
2- o su
3- 1 0 sabit
4- 1 , 5 değişken
5- Güneş'e lokomotif modeli (geniş bir al tmışlık açıya
rağmen)
6- Dokuzuncu evde Boğa'da bulunan Mars'a T-kare,
toprak burçlarında büyük üçgen ve Nepti.in'e yod
7- Güne ş -Ay yarı-altmışlık açısı
8- Yükselen Aslan'da, M.C. Boğa'da
9- 6 geri giden planet
Cl- 8 kare
2 - Hiç altmışlık açı yok (yod'daki Ay-Mars ilişkisi hariç)
3- Venüs Alçalan'la kavuşumda, 1 derece, 7 dakika
4- Mars kare Pluco, 1 derece, 1 2 dakika
152
Uranüs kare Ay, 1 dakika
Satürn kare Ay, 1 derece, 12 dakika
Güneş üçgen Neptün, 1 derece, 29 dakika
5&6- Göz ardı edin. Ba1ka bir siirii değerlendirilmesi gereken 11n
s11r ııaı:
7 . Venüs-Uranüs karşılıklı ağırlama (aynı zamanda
aralarında kare açı var)
8. Kuzey Ay Düğümü Başak'ta l .evin sonunda
Güney Ay Düğümü Balık'ta 7. evin sonunda
Her ikisi de Ji.ipiter'e kare açı yapıyor, 2 derece, 1 7 da
kika
153
7- Oğlak burcunda ve 6. evdeki Güneş lokomorifin mo
coru konumunda
8- Sarürn M.C.' nin yakınında 1 0. evde
9- Alçalan'daki Venüs Uranüs'le karşılıklı ağırlama duru
munda
HAR İTA B
A 1 - 6 su
2- 2 coprak (sadece Yükselen ve M.C.)
3- 9 öncü
4- 2 sabir (sadece Pluco ve Yükselen)
6- Yengeç'ceki I . C . i.izerinde Sari.im ve Ay'la kavuşum ya
pan Mars'a T-kare. Yakın bir kavuşumu meydana ge
riren planeclerden birinin orb'u açı modelini oluşcur
maya yererliyse, diğerlerinin orb'u sınır kabul edi len
dereceden daha geniş dahi olsa, kavuşumdaki planecler
bir bürün olarak değerlendirilirler.
7- Güneş üçgen Ay 2 derece, 2 1 dakika
,
1 54
4- Veni.is Koç'ra 1 2 . Evde
5- Ay Yengeç'te
6- Ay 4. evde
9- Ay I .C. ile kavuşumda, 1 3 dakika
Sari.im I . C . ile kavuşumda, 1 derece, 2 L dakika
Mars I.C. i le kavuşumda, 3 derece, 1 5 dakika
1 2- Ay, tek düzenleyici
1 3- Satürn , Ay ve Mars, 6 açı (M.C. ekseni ve T-karecleki
genişletilmiş orb'lar da dikkate alındığında)
1 5- Mars, T-karede fokal planer, kavuşum açısıyla Sari.irn'e
ve Ay'a bağlı
155
kare ya da karşıc açı , ama Ay-Satürn kavuşumu 1 dere
ce, 8 dakikalık orb'uyla daha güçlü.
HARİTA C
A l- 6 su
2- 1 ateş (Uranüs)
3- 9 sabit
4- 2 değişken
5- Tahterevalli modeli
6- Öncü/sabit büyük kare
7 .evde Akrep burcunda gevşek bir (planet) yığı
lım(ı)
1 56
7 - Güneş-Ay arasında herhangi bir açı yok, ancak bulun
dukları burçlar birbirleriyle kare yapıyorlar
8- Yükselen Boğa'da, M.C. Oğlak'ra
9- 2 geri giden planet
157
6- Güneş-Venüs ve Mars-Neptün kavuşumları paraleller
tarafı ndan güçlend iri li yor
7- Planetlerin karşılıklı ağırlama durumu yok (Mars
.
1 58
4- 7 . evde Akrep'te yığılım, G üneş de Akrep'te 7 . evde
5- Öncü/sabit burçlarda büyük kare
6- Az sayıda üçgen ve altmışlık, hepsi zayıf
7- Tahterevalli deseni
8- Kova'da 1 0. evdeki Ay, bir önceki Ay tutulmasının
gerçekleştiği noktada Kuzey Ay Düğümü ile kavuşum
da; her ikisi de Yükselen , Merkür ve Jüpi ter'e kare açı
yapıyor
HARİ TA D
A 1- 6 su burcu
2- 1 toprak burcu (yükselen)
3- 7 değişken burç
5- zayıf "dağınık desen" (açık kare)
6- Balık'ta 7 . evdeki Merkür ve Venüs'e değişken T-ka
re. (Yakın Mars-Venüs ve Merkür-Jüpiter kareleri T
kareyi bir araya getiriyor.)
zayıf büyük su üçgeni
7- Güneş-Ay arasında zayıf bir inconjunct ( 1 50 dere
celik) açı var
8- Yükselen Başak'ta, M.C. İkizler'de
9- 5 geri giden planet
1 59
2- Ay Terazi'de 2 . Evde
3- Geri giden Neptün Terazi'de 2 . Evde
4- Geri giden Merkür Balık'ta 7 . evde
6- Uranüs 1 1 . evde, Venüs 7. evde
10- Venüs Alçalan'dan sonra 3 . derecede
Güneş Alçalan'dan sonra 2 derece 20 dakikada
1 3- Venüs, 6 açı (T-karedeki orb'lar biraz geniş)
1 5- Merkür ve Venüs, T-karede foka! planetler
1 60
D l - Venüs, 6 puan
2- Balık, 6 puan
3- 7 . ev, 4 puan (Güneş'in yarım puanı 6., diğer yarım
_
HARİTA E
161
2- 2 toprak
3- 5 1/ı sabit (Yükselen'in puanı Yengeç ve Aslan arasın-
da paylaşılıyor.)
4- 4 değişken
7- Güneş-Ay altmışlık açısı, 45 dakika
8- Yükselen Yengeç/Aslan'da, M.C. Koç'ta
9- Geri giden planetler
C l - 6 kare
3- Pluto-Yükselen kavuşumu, 1 derece, 1 8 dakika
4- Güneş-Ay altmışlık açısı, 45 dakika
Güneş-Neptün karesi, 30 dakika
5- Jüpiter'e iki inconjunct, ama yod yok
6- Ay-Mars paraleli iki planet arasında kavuşum oluştu
ruyor
Uranüs-Venüs karşıt paraleli, iki planet arasındaki kar
şıt açıyı güçlendiriyor
Güneş-Pluto karşıt paraleli Yükselen'le kavuşum ya
pan Pluto'yu güçlendiriyor
8- Ku zey Ay Düğümü Akrep'te 4. evin sonunda
162
Güney Ay Düğümü Boğa'da 10. evin sonunda
Güney Ay Düğümü-Uranüs kavuşumu, 1 derece, 1 8
dakika
(Kuzey Ay Düğümü-Venüs kavuşumu, 4 derece, 29
dakika)
1 63
8.
ÖRNEK YORUM
(Harita E)
1 65
çekici, direkt ve yaratıcı bir tarzda ifade yeteneğine sahiptir.
1 66
elinden geldiğince onun kendisini geliştirmesine ve annesinin
yaşadıklarını anlayabilmesine çalışıyor.
Ullman'ın Yay burcundaki Güneş'inin 6. ev üzerindeki et
kisi , kendisini içinden geldiği g ibi ifade edebilmesi için gerek
li olan yeterli özgürlüğü sağlayabilecek bir çalışma ortamını ar
zuladığının bir göstergesi. Seyahat imkanı sunan, yeni insanlar
ve mekanlar tanımasını sağlayan işlerden zevk alıyor. Dikkatle
rin üzerinde toplanması hoşuna gitmekle birlikte, yardımcı bir
rol de üstlenebilir ve görevi olarak saydığı şeyleri titizlikle ve
şevkle yerine getirir. 6. ev aynı zamanda sağlık evi olduğu ve
Ullmann'ın Güneş'i yükselen burcun yönetici planetlerinden
biri olduğu için, Ul lman fiziki beden inin de son derece farkın
da ve doya doya yemek yiyerek ve kırlarda uzun yürüyüşlere çı
karak ona iyi bakıyor.
Gi.ineş'inin 5 . ve 6. evler üzerindeki ortak haki miyeti sonu
cunda, Ullman'ın hayatının bu iki alanı arasında bir bağ kuru
hıyor. İşini n yoğunluğu dolayısıyla, kendisine ayırabi ldiği za
man son derece kısı tlı. Ullman'ın işi sahnede yaratıcı olabi lmek
üzerine kurulu. Erkeklerle ve kendi çocuğuyla olan il işkisinde
sorumluluklarının ve göreylerinin tamamen farkında ve destek
veren, kendisine ihtiyaç duyulduğunda seve yardım eden bir ar
kadaş olmayı arzuluyor.
AÇIKLAMA: Yukarıdaki yon1111 Ullman'rn otobiyografisi ta
rafından da doğmlanıyor. Ullman eserinde kendisini diiriistfe ve de
rinlemesine ifade ederek, sahnede ve filmlerde gefen meslek hayatının
ko;11llarını paylapnakla kalmıyor, aynı zamanda Jappe ile ya;adığı
evlilik ve lngmar Bergnıan ile gefirdiği be; yıl iizerine diifiincelerini
aktarıyor. Tiyatro giisterileri hakkında si:izlediği fit söz, Yay'daki Gii
nef'in tipik bir dııa vttrımıtt: "Özgiir/iik hissini, gösteriyi takip eden
giinlerde gelen alkııta aradığımdan fOk daha güflii bir ıekilde, iz/eyi-
167
ciden gelen sessizlikte ya da kahkahalarda arıyorum. " Hayata karp
takındığı felsefi tavrını jtt sijzlerle sürdürüyor: "Böylesine geniı bir öz
gürlük ve seçenekler sunan bir hayat sürmek ne kadar güzel! Kendi
irademle özgiir olabilir, kendi kendimi yaratabilir ve kendime rehber
lik edebilirim. Biı)tiimem ve gelipnem, hayatta neyi seçip neyi attığı
ma bağlıdır. Öniimdeki hayatın tohmntt bende gizli. "
1 68
aller öylesine yüksek ki, her an sevgi dolu, şefkatli ve i lgili ola
madığında suçluluk hissediyor.
Ullman'ın Güneş-Neptün karesinin olumlu boyutlarından
biri, onu, hayal dünyasını ve idealizmini dışa dönük olarak ifa
de etmeye teşvik ediyor oluşudur. Böylece, Neptün'e özgü ya
ratıcı sanatlar aracılİğıyla, Güneş' inin kendi ni ifade etme arzu
sunu gerçeğe dönüştürmüş oluyor. Neptün aşırı duyarlılık an
lamına gelebi ldiği gibi, aynı zamanda, son derece gelişmiş bir
hayal gücüne, derin empati ve şefkat duygularına işaret eder.
Liv, diğer insanların hislerine duyarlı bir şekilde cevap vermek
le kalmaz, aynı zamanda, empati yeteneği nden, canlandırdığı
karakterlerin ruh hallerini cam anlamıyla hissetmek şeklinde,
oyunculuk deneyiminde de faydalanabilir.
AÇIKLAMA: Ullman altı yapndayken babasını kaybetti. Zih
nimle babasını ideallepirdi ve kiiçiikliiğiinde siirekli tanımadığı er
keklerin babası old11ğ11 ve yakıpklı prenslerin geceleyin kendisini ka
ftracağı hayalini k11rd11. İlk evlendiğinde, kocasını k11rtarıcısı ve ko
r11y11ms11 olarak giirdii. Kocası beklentilerini boja çıkardığınd,a ise, ıs
sız bir adada, kendisine riiya gibi bir hayat s11nacağını diijiindiiğii ve
Tanrı olarak giirdiiğii Bergman'a yö"neldi. Hayatına giren b11 iki
ö"nemli erkek de giiçlii Neptiin ö"zellikleri tapyor: Biri psikiyatr, diğe
ri ise film yö"netmeni.
Uliman' ın otobiyografisinde göze çarpan temalardan biri, sevdiği
insanlara olan aprı duyarlılığı: "Kendimi kevgire benzetiyorum.
Herkesin d11yg11ları benim içimden akıp gidiyor. Aynı anda hem
11
1 69
korkan bir kişilik ortaya koym11ş olsa da, daha lise yıllarında yara
tıcılığını piyes yazmaya, rol yapmaya ve yiinetmenlik çalışmalarına
kana/ize edebilıni1; 20 yapna geldiğinde ise, film sanatçısı olarak
profesyonel meslek hayatına adım atmıştı. Uliman, kafasının biitiin
karıpklığına rağmen, Giine1-Neptiin karesini yajJtcı bir 1ekilde kul
lanabilen iirnek bir kadın. İlk ajk ilijkisinin onda yarattığı d11yg11-
sal kar11ıa1a, oynadığı dramatik rollerde faydalandığı zengin bir
kaynak olcl!ı on11n için. (Bir keresinde Jiiyle yazmıştı: " Yoksa bir si
nir b11hran1 nu geçiriyor111n? Eğer ö)ıleyse, on11 sanatsal bir tarzda
ifade edebilir miyim? '') Aşkta yaşadığı hayal kmklığı kendisini da
ha iyi anlalllasım sağladı ve omı, kendi killlliğini . insana ilham ı·e
ren, yetenekli bir kadın olarak gelipirip ifade etmeye yö'neltti. HBa1-
kalarının ol111a11u istedikleri kiJi olacak 1ekilde yetipirildim; ki biiy
lece, helll benden ho1lanacaklar helll de l'ar'1ğ111ıdan rahatsız olmaya
caklardı. " diye yazıyor Uliman, Changi ng isimli otobiyografisinde.
"Kendim olmaya ba1ladığ1111da, verecek daha fazla 1eyim old11ğ11n11
hissettim. "
AY TERAZİ'DE 4 . EVDE
Ullman'ın Terazi'de kendi evindeki Ay'ı çok güçlü bir konum
da. Terazi etkisi yakın kişisel ilişkiler kurmanın onun için güç
lü bir ihtiyaç olduğunu; ama aynı zamanda, müthiş arzuladığı
güvence hissini ona sağlayabilecek bir eşe de duygusal yönden
bağımlı hale gelme eğilimi taşıdığını gösteriyor. Son derece
hoş, çekici ve düşünceli bir kişi olan Ullman memnun etmeyi
ve beğenilmeyi çok istiyor. Kişisel ilişkilerde yaşanabilecek an
laşmazlıklar onda büyük üzüntü yarattığından, en azından geç
mişte, d iğer i nsanların beklentilerini tatmin ederek uyumu ko
rumaya gayret etti. Ama, başkalarının mutluluğunu kendisi-
1 70
ninkinin önüne yerleştirdiğinde, kendisi mutsuz ve ne istediği
ni bilemez oldu. Neyse ki, Terazi'deki Ay aynı zamanda, kendi
dengesi tehdi t altında olduğunda içe döndüğünün ve i lişkile
rinde olduğu kadar kendi içinde de huzuru ve dengeyi yakala
maya çalıştığının bir işareti.
Ullman'ın Ay'ının 4 . evdeki konumu, annesiyle arasında ya
kın bir bağ olduğunu ve aile içinde kendisinin de bir anne gi
bi davranma dürtüsü taşıdığını çağrıştı rıyor. Ay'ın bu konumu
ayrıca, onu koruyacak ve duygusal ihtiyaçlarına cevap verecek
bir kişi nin ilgi ve sevgisine duyduğu sonsuz bir özleme de işa
ret ediyor. Ullman duygularında yaşayan biri; hayatı esas i tiba
rıyla duygular temel inde algı lıyor ve bu duygular, deneyi mle
diği içsel huzursuzluğa kaynak teşkil ettikleri gibi, ona üzerine
hayatını kurabileceği bi r temel ve hayatının bir çok alanı nda
doyum duygusunu yaşaran psikolojik bir destek sağlıyorlar.
Evine de derinden bağlı ve orada kendini son derece güvende
hissettiğinden, Ullman sık sık dünyanın karmaşasından uzak
laşıp, kendisi ve sevdikleriyle sessizce bir arada yaşayabi leceği
hayallerindeki sığınağa saklanmayı arzuluyor.
AÇIKLAMA: A nnesiyle birlikte geçirdiği çowkl11k yıllarında,
U llman'ın hayatındaki ba;lıca ;ahsiyet!er kadınlardı -annesi ve an
neannesi. Eıılendiğinde, kocasından ona annelik de yapmasını bekledi.
"Ben bağımlıydım ve onun giiçlii olması ve benimle ilgilenmek isteme
si beni rahatlatıyord11. " diye yazacaktı. U liman, Bergman'la birlik
te olmak için ondan ayrıldığında dahi, Jappe hakkında ;öyle diyor
du: "Mutlak güvenceyi ve korunmayı aradım. Miithi; bir ait olma ih
tiyacı. " Bergman'la birlikte cenneti andıran bir ev ortamı kurmayı
iimit ediyordu. Üzerinde ya;adıkları adanın kıraçlığı onu rahatsız
etti; ama burada kendini birlikteliklerinin içinde tamamen kaybede
biliyordtt. "Bizim dıpmızda hiçbir ;ey yoktu. " diye bahsedecekti btt
171
diinemden. A ncak yine de yalnızdı ve Bergman'ın ona s11nabileceğin
den daha fazla insani ilijkinin hasretini çekiyordu.
Uliman seyahatleri sırasında sık sık sıla hasreti çekerdi. Yolculllk
diinitjiinde, h11wr arayıp içinde, genellikle bityitk bir hevesle evin fa
aliyetlerine kendini kaptırırdı. Çalan bir telefon, btiyiik bir ihtimal
le daha fazla sor1t1nlul11k l'e yiikiim/iiliik demek old1tğ11ndan, d1trma
dan jiiyle hcıykırırdı: "Allah a,rk111a, kafa111ı dinleyebilmek için nere
,
ye gitme/il lazım? .
U llman'm kızı Lin'e cl!ıyd11ğ11 sevgi otobiyografisinin her sayfaSJ
ııa nasıl niifiız etmiıse, a1111elik göi·evini layıkıyla yerine getiremediği
diiı·iincesiyle hissettiği wçl11lıık cl11ygm11 ve ondan kendisini tamamen
ailesine adamasını bekleyen doğ11p biı)ıiidiiğii kasabanın halkıyla ters
diijlllİİj olmaktan kaynaklanan giivensizlik hissi de esere o derece sin
mir İlk kocasmın ı1e Berg111an'ın tepkilı:ri kadar, kasaba halkmın
tepkisi de on11 derinden etkilelllij. Kendisiyle ilgili olarak pmlan soy
liiyor: "Baıkalamıın yapma/Ilı istediklerini diıjiindiiğiilll jeyler iize
rinde saatlerce kafa yorarc/1111. İncitme korkm11, otorite korkm11, sevgi
ihtiyacı yiiziiııden hiçbir 1111111! ıpğınm olmadığı durumlar yaıadı111.
Kendi arw 11e isteklerimi bastırdım ve insanların hoj!tna gidecek ıe
kilde da11ranmaya pek meraklı old11ğ11mdan1 baıkalarının benden
beklediğini diijiindiiğiim jeyi yaptım. " Bmumla birlikte, Berg
man'dan aynlıpnın ardından bir komy11cıt aramaktansa kendisine
yo·nelmeye baıladığını apklıyor U liman. Kendi d11yg11larının ve gii
ciiııiin tam anlamıyla farkına vardığında, içsel giivence ve huwm de
neyimlemir
1 72
arası ndaki altmışlık açı özellikle anlamlı; çünkü Yükselen tam
Yengeç'le Aslan burçlarının birleştiği noktada yer aldığı için
hem Güneş hem de Ay yönetici planet konumunda. Altmış de
receli k bu açı gösteriyor ki, Ullman duygularıyla barışık ve on
ları içinden geldiği gibi ve serbestçe ifade edebi liyor. Duygusal
enerj isi ve hayata sıkı sıkıya bağlı oluşu, onun kendini yaşadığı
olaylara, ilişkilere tamamen verebilme ve yaratıcı yeteneklerini
üretken bir şekilde kullanma yeteneğine katkıda bulunuyor.
Kendisini ifade etmekten ve hayatı kavrayışını derinleştir
mekten zevk alan bir kişi olarak Ullman hayatını son derece
doyurucu buluyor. Anne babası arasındaki uyumlu ilişki saye
sinde, o da erkeklere ve genelde aile yaşamı na karşı olumlu bir
tavır geliştirmiş. Bunun bir sonucu olarak da, sevdiği kişi lere
kendini duygusal yönden açabi len, onlara duyarlılıkla yaklaşan
ve kendisine duyulan sevgiye kucak açan bir kişi olmuş. Gü
neş'le Ay arasındaki Terazi/Yay bağlantısı, kişisel i lişkilerinde
dürüstlük ve diplomatiklik karışımı bir üslup benimsediğini
gösterdiği gibi, cömertçe kendisinden bir şeyler verme ve in
sanları daha yakından tanıma arzusuna da işaret ediyor.
G üneş ve Ay arasındaki bir altmışlık açı, normal olarak, ki
şinin kendisini olduğu gibi kabul ettiğini ve kendine güvendi
ğini gösterir. Ancak, Ullman söz konusu olduğunda, bu nite
liklerin bir ölçüde zayıflamış olduğunu görüyoruz. B unun ne
deni ise, doğum haritasındaki Güneş-Neptün yakın (orb'u dar)
karesi ; ki daha önce de belirtildiği üzere bu açı, başkalarının
duygularına aşırı duyarlılıktan kaynaklanan güvensizliğe ve
i mkansız ideallerini gerçekleştirmeyi beceremediğine dikkat
çekiyor. Ullman'ın Yengeç/Aslan Yükselen'i ve Güneş-Ay alt
mışlığı arasında kurulan bir diğer ilişki ise, 4 . , 5 . ve 6. evler ara
sındaki bağdır. Ullman bu sayede, en derinlerdeki duyguların-
173
dan ve özel hayatında yaşadığı olaylardan bir aktris olarak üst
lendiği rollerde yararlanabi lmekte ve yaratıcı işi aracılığıyla
duygusal ihtiyaçlarının bir çoğunu gidermektedir.
Yumuşak, genellikle nazik bir görünüşüne sahip olmasında
ve kendini duyarlı bir şekilde ifade etmesinde, kısmen Ay'ın
yönetici planet konumunda . bulunmasının payı var. B ununla
birlikte, Güneş onun Yengeç'ten gelen utangaçlığını kırdıkça,
kendini daha zinde hissedip, canlı bir şekilde kendini ifade ede
biliyor.
AÇIKLAMA : Ullman'ın otobiyografisinde anlattık/arı da yu
karıdaki yoruımt doğruluyor. Babasını altı yapndayken kaybetrni1
olsa da, onun giiziinde annesiyle babası uyumlu bir ili1kiye sahipti.
Uzun siireli olmayan kendi evliliği ise, yine de ho1 anılarla doluydu
ve ne bu evlilik ne de Bergman'la 5 yıl devam eden ili1kisi, onun er
keklere yö"ne/ik olmnsuz bir tavır takınmasına sebep o/d11.
Uliman'daki Terazi/Yay karıpmının etkisi, kendisini ve ili1kile
rini diiriistçe yansıtırken bariz biçimde gö"rii/iiyoı: Hollywood insan
larındaki yapmacıklığı elepirmek/e birlikte, tanıdığı insanların ka
ranlık sırlarını ifJa etmekten de kaçınıyor. Hatta, bir kadının tele
vizyonda kocası hakkında aprı açık sözlii bir 1eki/de kon11pnasını iz
ledikten sonra, "Diiriist olmanın yapılacak en yanlı1 1ey olduğu o ka
dar çok durum var ki. . . " diyerek göriiJiinii be/irtmipi.
Peki, Ullman'ın Yükselen'indeki Yengeç'in içinden kendi
ne bir yer açan Aslan burcu ne yapıyor? Ullman en derinlerde
ki duygularını ifade ederken şöyle diyordu: "Kim olduğumu,
ne olduğumu asla tamamen gizleyemem. " Bir başka cümlesin
de ise, Terazi' de 4 . evdeki Ay'ını ve Yay'daki Güneş'ini özecli
yor: "Birisi beni koruyup kollasın, çekip çevirsin (onun hima
yesi alcında olmak) istiyorum. Ama aynı zamanda özgür de ol
mak istiyorum."
1 74
GERİ GİDEN PLUTO-YÜKSELEN KAVUŞUMU
Ullman'ın Yengeç/Aslan Yükselen'i bir dereceden daha yakın
da duran Pluto tarafından güçlü bir şekilde etkileniyor. Pluto
geri gittiği için Ullman Pluro'nun karşı konulmaz şekilde his
sedilen güç ihtiyacı gibi açık özelliklerini, Pluto'nun psikolo
j ik, öznel yönü kadar deneyimleyip ifade etmiyor. Ruhunun de
rinliklerine inmeyi, oradaki ham ve yoğun duygularla iletişim
kurmayı ve hayatındaki pek çok krizle başa çıkarak ve onlar va
sıtasıyla kendini yeniden üreterek bilinç seviyesini sürekli ola
rak derinleştirmeyi arzuluyor.
Ullman yoğun ve tutkulu bir insan. İçsel gücünün ve içinde
kaynayan, serbest bırakılmayı bekleyen duygularının farkında.
Hayatı ruhsal ölümlerden ve yeniden doğuşlardan meydana ge
len kesintisiz bir süreç. Çok genç yaşında acı bir şekilde karşı
l�cığı fiziksel ölümün acı gerçeğinin de farkında. O dönemde
y�adığı alt üst oluş yüzünden, küçük yaşta içe kapanmış ve
duygu dünyası y�ırlarınınkinden hem daha zengin hem de da
ha acı yüklü bir şekilde gelişmiş. Sonuçta, kendisini yalnız, ya
şadıklarını paylaşamaz ya da çoğu çocukluk eğlencelerinin basit
liğinden ve yüzeysel liğinden bir tat alamaz durumda hissetmiş.
Şimdi gayet dışa dönük olmakla birlikte, yetişkin Ullman
içinde çocukluğunun ilk yıllarında şekillenen, bütün yoğunlu
ğuyla dışa vurmakta tereddüt ettiği kendine ai t bir hayat taşı
yor. Bu hayatın onun üzerindeki etkisi, bir yetişkin olarak ya
şadığı yalıtılmışlık hissini pekiştirebilir; çünkü etrafındaki in
sanların çok azı, bilinçaltından gelen, şeytani ama aynı zaman
da da şifa veren güçleri deneyimleme ya da bu güçlerle ilişkiye
girme yeteneğine sahiptir. Ama neyse ki , Pluto'nun 5 . evini yö
netmesi sayesinde, çalkantılara sebep olan Pluto enerjisini Ull
man romantik/cinsel ilişkilere ve bir oyuncu olarak üstlendiği
175
dramatik ve psikolojik rollere kanali ze edebiliyor. Ullman'ın
haritasında Pluto geri gidiyor; ama geri giden bir Pluco bile
güçlü bir etkiye sahiptir ve Ullman'ın i radesini benliğinin de
rinliklerinde geliştirdiğine ve bütün enerjisini arzularını ger
çekleştirmek ve kendini yeniden üretmek üzere seferber ettiği
ne işaret ediyor.
AÇIKLAMA: Kendinin farkında olma ve kendini döniijtiirme,
yalnızlık ve ötiim temaları U llman'ın otobiyografisinin her köjesine
sinmir "Her ne kadar, 'içimin derinliklerinde ölmeyi reddeden bir genç
kız' olarak kalsalll da, siirekli bir deği1im içinde yapyorımı. 11 dedik
ten sonra }·öyle devalll ediyor: "Siirekli kendimi değipirmeye çalıpyo
mm . . . H11wm bulmaya çalı}lyomm. Oturup, etki altından kabna
dan iç diinya11ıı dinleyebileyim diye". Kendi ymmt}ak ba1lı gö"riintii
siinden bahsederken pmu söyliiyor: "Böylesine yımm1ak bir dıJ görii
niiJiin ardında, bu kadar biiyiik bir öfkenin saklanabilmesi, gerçekten
11
1aprtıcı.
Kitap boyunca U !iman, çomk/11ğ11nda ya1adıklarının onu ne de
rece derinden 1ekillendirdiğini anlatıyor. "Çomkken ya1adığıın yal
nızlık d1tygm11n11 asla unutmayacağını. " diyor o giin/erden bahseder
ken. Benim için, ya/ıtılrnı1lık hissi asıl acı veren deneyimdi. . . Yeti}
kin/iğe eri}tikten sonra da, bazen hata benim dıJ1mdaki herkesin bir
gmbun parçası olduğu inancına kapılıp kendimi dı1lamm1 hissediyo
mm. 11 Babasının ve hemen ardından gelen biiyiikannesinin ve dadısı
nın öliimleri hakkında }öyle diyor:11Beni öylesine derinden yaraladı
ki, ya1adığım bir çok olay bununla ili1kilidir. Babamın ölümiiniin
bende bıraktığı bo1luk, daha sonraki hayat deneyim/erimin içinde bi
riktiği bir tiir çukura dö"nü}tii. 11 U /iman, ötüm korkusunun kendisini
sınırlandırmasına sebep olduğunu kabul ettikten sonra, bir oyuncu
olarak canlandırdığı kimi yoğun rollerin, ki bu roller Bergman'ın onu
diiJiinerek biçimlendirdiği rollerdi, onu kendi ölümünün gerçeğiyle na-
1 76
sıl yüz yüze gelmeye zorladığını tasvir ediyor.
Changing, U llman'ın kendini keifettiği, hem itiraflarda bulun
d11ğ11 hem de kendini gizlediği bir kitap; çiinkii asaletini ve özel ha
yatına ili1kin hmmları açıklığının ardında mtthafaza ediyo1: Ra
hatsızlık yaratabilecek sırlara ya da cinsel hayatına ilijkin ö"zel ay
rıntılara hiç girmemeyi tercih ediyor. Geri giden Pl11to'm omm ket11m
l1tğ11na ve kendini denetim altında t1ttma eğilimine i1aret etmekle bir
likte, kendini ifade etme arzm11ntt hiç hir ıekilde bastırmıyor.
1 77
hissettiği pek söylenemez.
Satürn durağan konumda bulunduğu ıçın, Ullman zaman
zaman babası ya da babası konumunda gördüğü erkekler üze
rinde saplantılı hale geliyor. Kendi babasıyla olan ilişkisi de ha
yata felsefi yaklaşımını ve kavrama çabasını şüphesiz etkilemiş
tir.
AÇI KLAMA: Ullman'm daha önce bahsedilen algtlarının ve
deneyimlerinin bir [Oğ11 y11kandaki yor1tllllt destekler yönde. Babası
nm öliimii, on11n kiıi·ıik yapa i[ dii11yasma yiinelmesiyleliçine kapan-
111asıyla l'e hayatında anlam a rayı;tyla son11çlandı. Erkeklerle yaşa
dığı ilişkilerin en öiıemlileriniJappe ve Berg111an ile deneyimledi. Ull
man'dan yajfa hayli biı)ıiik b11 ki;iler 01111n için bir öl[iide bir baba
.
figiiriiydii.
Sık sık seyahati ve yeni insanlarla teması gerektiren mesleğine yii
nelik birhazırlık olarak Ullman tiyatro ok11!11na detıam etti. Seya
hat etmeyi seven biri olmakla birlikte.. tanımadığı ki;iler kar;ısında
sıkılgan old11ğ111111, sık sık sıla özlemi çektiğini ı•e yeni bir çevreye ra
hat 11y11m sağlayamadığını itiraf ediyoı: İ;ine biıjliik önem !'erdiğin
den, mesleki yiikiimlli"liiklerini genellikle ev hayatmm zevklerinden n
1 78
BOGA'DAKİ GÜNEY AY DÜGÜMÜ 10. EVİN
SONUNDA GERİ GİDEN URANÜS İLE KAVUŞUMDA
Ullman'ın Ay düğümlerinin yerleşimi doğum haritasındaki bir
çok özelliğin bir özeti gibidir. Boğa'da 1 0. evdeki Güney Ay
Düğümü, onun, mesleki olanaklarını geliştirmek yoluyla geçi
mini sağlamaya ve bir kişi olarak kendi değerini korumaya eği
limli olduğuna işaret ediyor. Geri giden U ranüs'le kavuşum ya
pıyor oluşu ise, hayatını kendi sezg ilerine göre yönlendirmeyi,
değişimin farkında olup onunla başa çı kabilmeyi ve kendi öz
gün hayat tarzını özgürce yaratabilen bağımsız bir birey olarak
varolmayı doğal bir rahatlıkla yapabildiğinin bir göstergesi.
Uranüs'ün geri gidiyor oluşu, insan ruhunu anlamada ona bir
derinlik katarken, içsel huzursuzluğunu arttı rıyor. 1 O . evde ile
ri giden bi r Uranüs'ün yapacağı gibi, onu kendisini son derece
sıradışı ya da radikal bir tarzda dışa vurmaya yöneltmiyor.
Ullman, 1 0. evindeki Güney Ay Di.iği.imü'nün ve Urani.is'ün
bileşik etkisi dolayısıyla, asgari d üzeyde bir yönlendirmeyle,
daha çok kendi sezgilerine ve ruhsal deri nliğine güvenerek son
derece başarı lı karakterler yaratabilmekte ve mesleğindeki ha
reketlilik sayesinde bir çok mesleki arkadaşlık kurmaktadır.
Ullman'ın Akrep'te 4 . evdeki Kuzey Ay Düğümü, onun
duygusal yoğunluğunu sadece rolleri aracılığıyla ifade etmek
ten ziyade, kişisel hayatının en derin meseleleriyle evinde kar
şılaştığını ve kavrayışını ve sağıltıcı yönünü ve dönüştürücü et
kisini yine aynı mekanda ifade ettiğini gösteriyor. Bastırılmış
duyguları için uygun çıkış noktaları bulmasını ve kendini ye
n iden üretebilmesini sağlayacak bir temel, ruhunun derinlikle
rinde bir güven duygusu oluşturmak zorunda. Güney Ay Dü
ğümü'nü Kuzey Ay Düğümü'nün amacını gerçekleştirmek
üzere kullanmak yoluyla, Ullman'ın, daha kalıcı ev ve aile bağ-
1 79
ları i nşa etmek ve kendi ruhsal temellerin i güçlendirmek için,
mesleki planda geliştirdiği kaynaklara -maddi gel i ri , kendini
güven içinde hissetmesini sağlayan şeyler, sanatsal yetenekleri,
ruhsal derinliği- yönelmesi kendisi için faydalı olacaktır.
AÇIKLAMA: Yine, Ullman hakkında b11raya kadar bildikle
rimiz, Ay diiğiimlerinin on1tn doğum haritasındaki konumlarının
ifade ettikleri ;ey/erle tam bir 11yttm içinde. Giiney Ay Diiğii111ii Ura
niis kav1tjt11ntmım etkileri ki;iliğinde bilhassa belirgin. Kendini hep
toplumun dıpnda bir ki;i olarak hissetti. Siirdiiğii farklı hayat tar
zıyla -sevgili, yö"netmen ve arkada; olarak bir arada o!dttğtt Berg
man'la ili;kisi yiiziinden- zaman zaman skandallara davetiye çıkart
tı. Sahne deneyiminde sezgilerinin her zaman onttn için yö"nlendirici
o!d1tğttntt kabtt! ediyor. Aldığı rollerin biiyiik bir kısmı, kendi ruhsal
derinliğinden ve deneyimlerinden rahatça faydalanmasını sağlayan
psikolojik roller. Gayet isabetli bir kararla Changing (değipnek)
adını verdiği otobiyografisinde, siirdiiğii hayat tarzının bir sonum
olarak karpsına çıkan (jnceden kestirilemez nitelikte olayların kendi
sinin geli;imine nasıl katkıda b1t!1tnd1tğ1tntt tekrar tekrar ifade edi
yor. "Hayatın sttnd1tğtt olanaklar da ta111 b1t noktada yatmıyor mtt?
Önemli olan bir yere varmak değil, ama her an yolda, hareket halin
de olmaktır. " diye yazıyor.
Peki ama, acaba Uliman 4. evdeki Kttzey Ay Diiğiimii'nii yeterin
ce ifade ediyor mtt? İlgi çekici olan, rol aldığı oyun ve filmlerin bir fO
ğu 4. ev bağlantısı tapyan, güçlü aile içi mücadeleleri ya da toprağa
yakınlığı konu alan temalar üzerine kurulmupu ve bımları çağrııtı
ran isimler taftyordu: A Doll's House (Ta; Bebeğin Evi), The New
Land ( Yeni Topraklar), The Emigrants (Gö"çmenler), Scenes From A
Marriage (Bir Evlilikten Manzaralar), Güz Sonatı. "Özel hayat en
ö"n konumda olmalı" demekle birlikte, Ullman, meslek hayatının çeki
ciliğinin ve gereklerinin, her yö"nden doyurueıt bir aile hayatına duy-
1 80
dttğu iizlemin iiniine gef-ıiğini kabul ediyor. Ama bununla birlikte,
sahne tjlklarına ajlrı bağımlı hale gelmekten de sakınıyor ve mesleki
ba;arısını, kendini giivende hissetmesini sağlayan ba;lıca kaynak ola
rak değerlendirmiyor. Uliman haritasındaki Ay diiğiimleri ekseniyle
11ym11l11 bir hayat siirdiiriiyor; benliğinin derinlikleriyle, varlığının
iiziiyle bağını koparmamak ifin gayret ediyor. Hem mesleki hem de ki
;isel planda, eskiden eneıjisini nasıl s11nd11ğm111n farkında olan Ull-
11/an, Cbanging isimli otobiyografisinin son11nda inanfla jiiyle diye
biliyor: "Diinyadaki tek gerfek giivenlik kendi ifimde hissettiğim gii
venliktir. "
181
BÖLÜM ÜÇ
183
9.
1 85
yöntemleri üzerine kitaplar okuması ve danışmanlık yetenekle
rini bir uzmanı n gözetimi altında tecrübe etmesidir. Astrolojik
çalışmanı n genellikle odak noktasını teşkil eden iki alan, yo
rumlama ve bi lgi aktarım ı , danışmanlık hizmeti nin sadece kü
çük bir parçasını teşkil eder. Kend inizi asrroloj ik danışmanlık
hizmeti veren bir kişi olarak değil de, bir astrolog ya da yonım
cu olarak tanım lasanız d ahi, insanların bel irttikleri veya beli rt
medikleri ihtiyaçları konusunda yard ım için size başvurdukla
rı durumlarla karşılaşırsınız. Onların ihtiyaçları ve asrrolojik
sembolle.ri n güçlü arkecipsel etki leri dolayıs ıyla, kişinin kendi
sini algılayış biçimi ve hayatına yönelik tavrı üzerinde derin bir
etki bırakmanız büyi.ik olasılıktır. Bu nedenle, karşınızdaki ki
şiyle aran ızda kurulan etkileşimin inceli kleri konusunda duyar
lı olmak gibi ahlaki bir sorumluluğunuz var.
Dolayısıyla, ki tabın bu bölümünde, astroloj i aracılığıyla ki
şilere danışmanlık yapmaya giriştiği nizde mücadele etmek zo
runda kalabileceğiniz remel konu ları n bazılarını ele alacağız.
Danışmanlık hizmeti vermekteki amaçları nız nelerdir? Bir ast
rolog ve danışman olarak kend inizde gel iştirmeniz ve ifade et
meniz gereken nitel ikler nelerdir? Bir astrolog danışmanla ast
rolog sıfatını taşımayan danışman lar arasında ne gibi benzer
likler ve farklar vardı r, ve sahip olduğunuz asrroloj ik bilgiden
bağımsız olarak, danışmanlık becerinizi ne dereceye kadar ge
liştirmeyi arzuluyorsunuz ? Bu rolü yerine getirirken, ne gibi
psikolojik unsurlar ve sorunlar sizin sorumluluk sahibi bir kişi
olarak hizmet vermenizin önüne geçebilir?
En başta bu hususları ele ald ıktan sonra, astrolojik danış
manlık sürecinin aşağıda belirtilen yönlerini i nceleyeceğiz:
Astrolog/müşteri ilişkisine başlamak, yorumun ve tavsiyelerde
bulunmanın yapıcı bir şekilde kullanılması, ve astrolojik mal-
1 86
zemenin özümsenmesini derinleştirip kolaylaştırabilecek da
nışmanlık tekniklerinden faydalanı lması. Kitabın son bölümü
ise, süreci bırakıp içeriğe dönüyor ve psikolojik kavrayışın
burçların yorumuna uygulanışını gösteriyor.
ASTROLOGUN AMAÇLARI
1 87
mayı arzu ederiz. Böylesi bir inanç sisteminin geliştirilmesi,
astrolojinin sağlayabilecegi genel perspektifle bir arada düşü
nüldüğünde, anne-baba ya da toplum tarafından aktarılan sah
te, çağın gerisinde kalmış veya yıkıcı varsayımlara meydan
okumayı gerektirebilir.
5 . Kavrayışını geliştirmeye ve bir kişi olarak gelişiminde ve
hayatında karşılaştığı başlıca güçlüklerin üstesinden gelmede
ona yardımı dokunacak eylem planları nın seçimine yönelik ça
basında müşterimize destek olmayı isteriz. Yaşadığı çatışmala
ra yönelik bakışı , onları algılayışı nesnellik ve berraklık kazan
dıkça, kişinin bu çatışmaları aşma yeteneği artacaktır.
6. Sadece seçeneklerin ve alternatiflerin varl ığının farkına
varmasını sağlamak için deği l , aynı zamanda hayatı için daha
aktif sorumluluk üstlenmesi için gerekli olan umudu, i nancı,
cesareti ve motivasyonu inşa etmek üzere kendisini daha güçlü
hissetmesi için müşterimize yardım etmek isteriz.
7. Bilhassa trans itlerden ve progresyonlardan faydalanırken,
müşterimizin zihnine döngüler kavramını, haritasındaki mo
deller, ve karşısına çıkacak engeller ve fırsatlar üzerine uzun va
deli bir bakış açısını yerleştirmeyi isteriz, ki böylece o da sab
retmeyi öğrenmesinin ve her şeyin bir d üzen içinde geliştiği
fikrini taşımasının yanı sıra, eyleme geçebileceği zamana dair
bir zamanlama hissi geliştirebilsin.
Bu amaçları gerçekleştirmemiz ya da en azından astrolojik
danışmanlık hizmeti çerçevesinde bu amaçların kök salmasını
sağlayacak tohumları ekmemiz ne kadar olası? Kuşkusuz bu
konuda söz söyleyecek bir konuma gelmek niyete bağlı olduğu
kadar bir anlayış ve deneyim meselesi de. Bu am�çları içimizde
tutarak ve kendimize sürekli onları hatı rlatarak, onlarla uyum
içinde hareket eder ve sözler sarf ederiz. Bununla birlikte, on-
188
lan daha somut terimlerle ifade etmemiz de gerekebilir. Dola
yısıyla şöyle bir soru aklımıza gelebilir: Hangi niteliklere ya da
kişilik özelliklerine sahip olmamız gerekir ve hangi tip davra
nış biçimleri, bir astrolog olarak, bu amaçları en iyi şekilde ak
tarmamızı mümkün kılar?
1 89
ASTROLOJİYİ FARKLI ŞEKİLLERDE
KULLANABİLİRİZ:
b i r destek olarak:
"Sözkonusu çalışmalard a keneli kendini hoşnut eden, ayrıca, amber sü
rülm ü ş rem iz bi riy miş g i b i d evamlı el üstün d e nınılan A lmanac k ' I d oğu
" As trolog kehanetleriyle ko rkuyu sadece bel irg i n leşti rec e k ve b elli bir
1 90
çe artan oranda kendisinin farkında olması zorunludur. . . Kişi bütün doğ
ru kuralları uygulam ış olmasına rağmen , daha keskin b i r zekanın gözün
den kaçmayacak önemsiz görünen b i r ayrı ntıyı atlamak nedeniyle bir saç
malı k bacağına sap l anab il i r. Gayet zeki b i r insan b ile, sezgi veya d uygula
rını kullanmayı beceremediğinde çok körü çuvallaya b ilir."
C.G.Jung\ın
/ilan cmd HiJ Symbo/J isimli eserin d en
191
BAŞARILI BiR A STROLOGUN NİTELİKLERİ
1 92
yaçlarının önünde tutar, dolayısıyla, kontrolün müşteride ol
masına olanak sağlar. Bu tip bir tutum, müşterinin o anki duy
gularına ve kendisine sunulan malzemeyi kavrayıp özümseme
kapasitesine (ki sindirebileceğinden daha fazla bilgi kendisine
yüklenmesin) saygı duymayı gerekti rir. Bu, aynı zamanda, ast
roloğun bütün cevaplara ve güce sahip olduğu izlenimini yarat
mak yerine, müşteriyi kendi seçimlerini yapmaya ve eyleme
geçmeye teşvik eder. Müşteri nin ihtiyaçlarına ve duygularına
yönelik ilgi ve saygının bir gereği olarak, astrolog sadece bilgi
aktaran bir kişi olarak kalmaz ve sorular sorar, bilgi alır, düşün
celeri ni müşteriye aktarır, ona destek olur ve müşterisiyle ger
çek bir diyaloğa girer.
Bu nitel ikler ve tavırlar astrolog olmayan danışmanları n ni
teliklerine ve tavırlarına ne yönden benzerler veya onlardan
hangi açılardan farklıdırlar? Danışmanlardaki danışmanlık sis
temleri ve kişilik tarzları geniş bir çeşitlilik sunduğundan , bu
sorunun basit bir cevabı yoktur. Bununla birlikte, verdiği hiz
mette astrolojiyi esas almayan başarılı bir danışman için birin
cil öneme sahip kimi nitelikler bir astrolog için ikincil bir ka
rakter taşıyabilirler. Genellikle, bir danışman empati yeteneği
ni en üst seviyeye çıkartır ve kabul görmüş bir düşünce siste
mine dayanan kendi i nançlarını aktarmaktan ziyade, müşterisi
nin kendi duygularını anlamasını ve ifade etmesini kolaylaştır
mak üzerinde durur. Müşterisini duygularını ifade etmeye yö
neltir; onu dikkatle, anlamaya çalışarak d inler, sonra söylenen
lerden ne anladığını ve yorumunu müşterisine geri aktarır.
Kendi önceliklerine göre seansı yönlendirmek yerine, seansı n
ilerleyişini, yapısını v e amacını m üşterinin belirlemesine izin
verir. Bir çok danışmanın seans süresince yapılan toplam ko
nuşmaya katkısı % 20'nin altındadır. Danışman geri plandan
1 93
kalarak müşterinin kendisini ifade etmesi ve kendi içine yöne
lerek duygularını, kalıplarını , döngülerini, ihtiyaçlarını ve
önündeki seçenekleri keşfetmesi için güvenli bir ortam hazır
lar.
Bir danışmana veya bir psikoterapiste (daha yoğun ve ruh
sal dinamikleri esas alarak çalışır) başvuran müşterilerin çoğu,
üç aydan on yıla kadar uzayabilen haftal ık seanslar sonucu tera
pistleriyle yakın bir ilişki kurarlar. Hiçbir danışman bir iki se
ans sonunda müşterisinde büyük değişimler gözlemlemeyi
beklemez. Müşterinin hayatının gidişatı üzerinde büyük bir et
ki bırakacağını uman bu işe yeni başlayan astrologlar, gerçek
değişimin meydana geldiği o yavaş ve yoğun sürece saygı duy
may; öğrenmelidirler.
Astrolojik yorum gerçek anlam ıyla bir danışmanlık hizme
ti değildir. Belirli danışmanlık yeteneklerinizi -dinleme, dü
şünme ve seçenekler sunma- ne dereceye kadar geliştirip kul
lanmak istediğiniz sizin bireysel tercihinizdir. Ancak, astrolo
jik seansın müşteriniz için kafasını boşaltıp rahatladığı bir se
anstan daha fazla bir anlam taşımasını, onu yeni tutumlar ve
davranışlar içine girmeye yönlendirecek yapıcı bir etki bırak
masını istiyorsanız, en azından temel iletişim ve danışmanlık
yeteneklerini öğrenip kullanmanız gerekir. Kendi kapasitenizi
kişisel farkındalığınıza ve astrolojik anlayışınıza dayanarak de
ğerlendirmek zayıf yönlerinizi ve dolayısıyla da geliştirmeyi ar
zu ettiğiniz hünerleri saptamanıza yardımcı olabilir. Siz, do
ğum haritasında ateş ve hava grubu burçları güçlü, su elemen
ti eksik bir kişi olarak, acaba bir Balık ya da Yengeç insanının
duygu dünyasını görmezden geliyor ve istemeden de olsa, onun
duyarlılıklarını ezip geçiyor olabilir misiniz? Yoksa, günlük
hayatta uygulanabilir kararların kendisi için önem taşıdığı rop-
1 94
rak grubu bir i nsana tavsiyelerinizle yardı mcı olabilmek için,
(haritanızdaki Merkür-Neptün karşıtlığının da doğruladığı gi
bi, muğlak, gizemli ve genel ifadelerle kendinizi ifade etmeye
eğilimli olduğunuzdan) sizin somut ifadeler kullan mayı ve dü
şünüş şeklinizi ayakları yere basar bir hale getirmeyi öğrenme
niz mi gerekiyor;> Başarılı bir terapist/danışman gibi, başarılı
bir astrolog da esnektir, ve tarzını ve iletişi m üslubunu her
müşteri nin mizacı ve ih tiyaçları doğrultusunda değiştirebilir.
195
sorumluluklarımızı yerme getirmekten bizi açıkça alıkoyan
benliğimizdeki kısıtlamaları alt etmeye gayret sarf ermemiz
gereki r.
"The Asrrology of Self-Discovery" isimli kitabımda başka
bir biçimde sunduğum ve daha ayrıntılı olarak tartıştığım aşa
ğıdaki sorular, bir astrolog olarak verdiğiniz danışmanlık hiz
metinde bilginizi , becerinizi ve yapıcı tavrınızı sekteye uğrata
bilecek soru nların bazılarını saptamada ve açığa kavuştu rmada
size yard ımcı olacakları düşi.i nülerek buraya alınmıştır. Doğum
haritasını yorumlamaya daha yeni başlamış ve deneyim için ar
kadaşları nızın hari talarını yorumluyor olsanız bile, bu soruları
cevaplayarak, şu anda sizi etkileyen tutum ve davranışları açığa
çıkartabilirsiniz. Astrologların bir çoğu, danışmanlıktaki ilk
yıllarından sonra, değiştiri l mesi güç olan yorum ve danışman
lık alışkanlıkları geliştirirler. Mesleğe başlarken tarzınızın ve
yöntem inizin ne kadar bilinci ndeyseniz ve amaçlarınız doğrul
tusunda gayret sarf etmeye ne kadar hazırlıklı iseniz, uzun yıl
lar boyu yararlanacağınız bir danışmanlık ve yorum tarzı geliş
tirme olasılığınız da o derece yüksek olur.
1 . Bilgi, kavrayış ve/veya hayat tarzı itibarıyla kendinizi
müşterinizden üstün görüyor musunuz? Doğum haritasını
kendi otori te ve güç ihtiyacınızı, veya müşterinizin anlayışına,
ihtiyaçlarına, duygularına ve hayat tecrübesine saygı duymayı
şınızı ya da bunları küçümsediğinizi maskeleyen bir otorite
olarak kullanarak, kendinizi her şeyi bilirmiş havalarında, her
türlü soruya vereceği bir cevabı olan bir guru gibi mi ifade edi
yorsunuz?
2 . Size ihtiyaç duyulmasını arzuladığınız veya yardım eden
bir kişi olarak değerli görülmek isted iğiniz için müşterileriniz
size bağımlı olmalarını teşvik mi ediyorsunuz? Kendilerine dö-
1 96
nüp içlerinden gelen sese güvenmeyi öğrenmek yerme, sızın
tavsiyelerinize güvenmelerini m i tercih edersiniz? Başkalarını
memnun etmek arzunuz yüzünden, müşterilerinize ve arkadaş
larınıza aslında ihtiyaç duyabilecekleri şeyleri değil de, duyma
yı istediklerini düşündüğünüz şeyleri mi söylüyorsunuz ?
3 . Dikkati üzeri nizde toplamak için, seans boyunca sürekli
siz mi konuşmak istersiniz) Karşı nızdaki kişi nin ihtiyaçlarını
esas alıp, sürekli o ihtiyaçları yanıtlayıp yanı damacl ığınızı de
ğerlendirmek yerine, bilginizle gösteriş yapmayı mı tercih
edersiniz? Müşteri nizin anlarrıklarınız hakkındaki d üşünceleri
ni almak ve mi.işteri nizin dünyasının gerçekliklerinin içine gir
meye İstek duymak yerine, sadece, asrroloj ik sembollerin otori
tesinden gücünü alan kendi sesinizi duyarak yeterince yardım
cı olabileceği nizi düşünüyor musunuz ?
4 . Gerçeğ i , sizin onu algılad ığınız haliyle, başkalarına aktar
maya ve dolayısıyla da kendi felsefenizi müşteri lerinize dayat
maya kararlı mısınız) Astroloj i bi lginizin size sağlad ığı yetkiyi
kendi fikir ve değerlerinizi aktarmak için mi kullanıyorsunuz?
5. Kendi güçsüzl ük duygunuz, planetlerin rehberliğine ba
ğımlılığınız ve astroloji bilginiz dışında kendi kaynakları nıza
güvensizliğiniz, sizi, müşterilerinizi güçsüzleşti rmeye, kendi
iradelerini ve kendilerine olan i nançlarını aktif biçimde yürek
lendirmek yerine kaderci bir tavır takınmaya sürüklüyor olabi
lir m i ? Kimi planetlere veya burçlara yönelik olumsuz düşünce
ve korkularınız yorumunuzu etkiliyor ve bunun sonucunda,
müşterinize kendini doğru çıkartan yıkıcı kehanetlere dönüşen
yargılar aktarıyor musunuz ? (Eğer öyleyse, bir sonraki sayfada
ki sorulara bakın.)
6. Entelektüel kavrayışınızdan ayrı olan gerçek duygularını
zın farkında olmayışınız, sizi kendi çatışmalarınızı müşterinize
1 97
yansıtmaya ittiği için, seans boyunca karşınızdaki gerçek kişi
den ziyade kendi gölgenizle mi karşı karşıya kalıyorsunuz?
(Eğer öyleyse, bir sonraki sayfadaki sorulara bakın.)
7 . Kendi duygularınızla ve başkalarının duygularıyla i leti
şim kuramadığınız için, aklı öne çıkarıp, yorumunuzu sadece
mantığa mı dayandırıyorsunuz? Kavradıklarınızı duygularla
ilişkilend irilebilecek şekilde aktarmayı beceremiyor musunuz l
8 . Müşterinizin anlayamayacağı astroloj ik terminolojiyle
konuşmanızın nedeni , müşteri nizde, aslında kayda değer pek
bir şey söylemiyor olsanız da, mistik hava yaratan bi r dil kulla
narak yüce gerçekleri tebliğ ettiğiniz yanılsamasını uyandır
mak isteği mi? Müşterinizin o anda mücadele ettiği somut me
selelere girmekten sakınarak, düşünceleri nizi muğlak, günlük
yaşamdan kopuk bir rakım genellemelerle mi i fade ediyorsu
nuz?
9. Bağdaştırma, büüinleştirme ve günlük yaşama uygulama
kapasitelerine aldırış etmeden, kendi aklını ve başkaları nın
akıllarını bilgiyle doldurmaktan kendini alamayan bir bilgiko
lik misiniz? Astroloji aracılığıyla müşterinize gerçekten yar
dımcı olmaktan çok, ne kadar çok şey bildiğinizi göstermenin
ve doğum haritasını bütün yönleriyle incelemeni n mi peşinde
siniz?
Profesyonel astrologların çoğu kişilik dinamikleri ve çö
zümlenmemiş çelişkileri nedeniyle, zaman zaman yukarıdaki
yetersizliklerin en azından bir kaçını astrolojik yorumlarına ak
tarmış olmaktan dolayı suçludurlar. Yetersiz olduğunuzu his
settiğiniz alanlarla yüzleşmeyi ve o alanlarda kendinizi geliştir
meyi ne kadar cesur bir şekilde isterseniz, bir danışman-astro
log olarak özsaygınızı , özgüveninizi ve başarınızı arttırma ihti
maliniz o kadar yükselir.
1 98
_ \STROLOJİ VE GÖLGENİZ:
KORKUYU VE OLUMSUZ TAVIRLARI ALT ETME
1 99
girebilirsiniz? Astroloji k danışmanlık hizmetinizi etkilememe
si için , bu kişilik özelliğine i lişkin olumsuzluğunuzun / çatış
malarınızın nasıl farkına varabilir ve ona yönelik tepkilerinizi
ne yönde değiştirebilirsiniz?
2 00
1 0.
Her astroloğun seans boyunca izlediği farklı bir yöntemi vard ır.
Her birimiz özgün bir kişiliğe, i letişim tarzına ve en üst sevi
yeye çıkarmayı seçtiğimiz beceri veya yeteneklere sahibiz. Bu
sebeple, astrolojik danışmanlığın kişi lerarası iletişim boyutuna
dair açık ve kesin rehber ilkeler orcaya koymak mümkün değil
dir. Zamanla siz de kendi doğanızla uyumlu olan kendi tarzını
zı geliştirirsiniz. Dolayısıyla, bu böl ümde sunulan öneriler ken
di durumunuza uyarlanmalıdır. *
*Unurmayın k i ben, yükselen burcu Yay olan, 9 . evindeki Başak'ra planer yığılımı bu
lunan (hem son derece ana l i r i k hem de felsefi, prarik ve yapıcı rarzda rehberlik ermeyi he
defleyen), Ay'ı Koç'ra yer alan (içinden geldiği gibi repki vermeye eği l i m l i ve hangi teori ve
planları benimsemiş olursa olsun genellikle o an'ı yaşayan) bir Terazi'yim (bir çok alrernati
fin farkında, senreze ulaşmaya çabalayan ve karşısındaki kişinin repkileri konusunda duyar
lı). Ascroloj i k hariram, bir seansı yönlendirirkenki davranış ve rercihlerimi belirgin biçimde
erki liyor; rıpkı kendi planetleri nizin sizi erkileyip yönlendirdiği g i b i .
201
ASTROLOJİ SEANSI
Benim yöntemi m, insanlar ilk olarak beni arayıp bir seans ta
lep ettiklerinde, onlara astroloj iyle i lgili deneyimlerinin ne ol
duğunu ve ne amaçla bir seans talep ettiklerini sorarak başla
maktır. Niçin bir randevu istiyorlar ve n iye şimdi ? Şu anda
hangi konu ve sorunlarla meşguller? Astrolojinin kendileri için
neler yapabileceğini hayal ediyorla�> Ayrıca hayatlarına dair
birkaç çerçeve sorusu da -yaş, meslek, medeni hali, şu anda ve
yakın geleceğe dair zihnini en çok meşgul eden konular- sora
rı m.
Bu nokrada, astroloji felsefemi , onu nasıl kullandığımi ve
bu alandaki eğitimimi ve deneyimimi söyleyip, seanslarda izle
diğim yolun ayrıntılarını -yani (özel bir danışman/terapist ola
rak çalışmamın yanı sıra) 1 - doğum hari rası 2 - transitler ve
progresyonlar 3- özel i lgi alanları (doğum haritasını ve transit
leri bir arada ele alan , belli bir konuya odaklı, örneğin aşk iliş
kileri , olarak yapılan bir çalışma) olmak üzere üç farklı seans
yürüttüğümü açıklarım . Ve ilk başta genellikle doğum harita
sının yorumlanmasını gerekli gördüğümü vurguları m. Alaca
ğım ücreti , bunun % 5 0'si ni bir hafta önceden depozito olarak
istediğimi ve seansın iptalinde geçerli olan koşulları belirtirim.
Sonra genellikle 90 dakikalı k bir kaset kaydının yapıldığı bir
zaman dilimini içeren seansın günü ve saati tespit edilir. Bu
konular çözümlendikten sonra, müşteri kayıt defterime (bu
defterde müşterilerimin bana verdi kleri diğer bilgiler zaten ka
yıtlıdır) müşterimin adını, adresini, telefon numarasını ve do
ğum bilgilerini kaydederim. Doğruluğundan emin olmak için,
bana verilen doğum bilgilerini tekrar eder ve müşterime bilgi
nin kaynağını ve bildirdiği doğum saatinin yaz saatin� mi yok-
202
sa standart saate göre mi hesaplandığını kesi n olarak bil ip bil
mediğini sorarım. Görüşme genellikle randevu zamanının ve
ücretin teyidiyle, büromun yerinin tarifiyle ve beraberinde 90
dakikalık bir kaset getirmesini hatırlatan bir notla sona erer.
Doğum hari taları üzerinde ilk çal ışmamı yapmadan önce, du
rumları hakkında i lave bir bilgi sunmak isterlerse veya paylaş
mak istedi kleri bir soru varsa, ücretimin depozirnsunu bana
gönderirlerken yan ına bi r not iliştirmelerini öneriri m. Eğer
müşteri bir arkadaşım veya bi r tanıdıksa, bu ilk görüşmenin
içeriği büyük ölçede değişir, hatta gereksiz bile olabi lir. Bu te
lefon görüşmesini takiben, sunduğum hizmetleri ve ücret tari
femi daha ayrıntılı olarak içeren broşürümü müşteriye gönderir
ve randevusunu teyit ederim.
203
faydası olur mu? Seans sırasında görüşmek istediği konular
hakkında daha farklı düşünceleri var mıyd ı ? Müşteri daha ön
ce doğum haritasını hiç yorumlatmamış ise, genellikle üzerine
anahtar kelimelerle başlıca unsurların özetlendiği doğum hari
tasının bir kopyasını müşteriye verir ve planetler, burçlar, evler
ve açılar arasındaki ilişkiyi kabaca açıklarım. Sonra, astroloj iye
yaklaşımımı özetler ve seansı yürütürken uyguladığım yönte
mi -bunun içinde kısa monologlarım, soru-cevap kısm ı , tekrar
değerlendi rme ve soru-cevap bölümü vb. yer alır- sunarım. Bu
süreçte değişiklikler olabilir, çünkü müşteriyi söylediklerimi
anlamadığında ya da soru sormak veya bir şeyler eklemek iste
diğinde sözümü kesmesi konusunda yüreklendiririm. Bazen,
bu tip araya girmeler, belli bir konunun derinliğine incelenme
sine kadar gidebilir veya müşterinin zihnini meşgul eden şey
leri uzun uzadıya anlattığı ya da duygularını boşalttığı bir za
man dilimine dönüşür. Bilhassa, müşteri bir krizdeyse, kendi
durumunu aklıyla değerlendiremeyecek durumdaysa veya için
de biriken duygu ve geri limleri boşaltana kadar yeni yaklaşım
lara kapalı ise, duyguların ifade edildiği bu zaman dilimi haya
ti bir değer taşır.
Müşterinin huyuna, ihtiyaçlarına ve genellikle o günkü ruh
haline bağlı olarak her seans farklı bi r karakter taşır. Bazı müş
teriler sürekli konuşurlar, ve sonuçta ben planladığımdan daha
az konuya değinirim; bazen, elimden geldiğince usturuplu bir
tarzda, onlara zamanı nasıl kullanmayı tercih ettiklerini sora
rım. Kimileri ise ürkek ve içe kapanıktırlar ve bilgi verirken ya
da soruları cevaplarken tereddüt ederler. Duruma göre, bu ki
şiler ya duygularını ifade etmeye yönlendirilmeli ya da özel ha
yatlarına hiç girilmemelidir. Astrolojik bir seansta uyguladı
ğım kendime özgü yöntemin ortaya çıkışında etkili olan bazı
2 04
i lkeler şunlardır:
1 . Seansın ana hedeflerini sürekli olarak akılda bulundurun.
2. Daha aci l ihtiyaçlar ortaya çıkacak olursa, J;>u hedefleri
terk etmeye ya da içeriğinde kimi değişiklikler yapmaya hazır
lıklı olun .
3 . Müşterinizin fiziksel veya duygusal ifadelerine, özellikle
de herhangi bir rahatsızlık belircisine, karşı uyanık olun, ve
bunlara hemen tepki verin. Dikkatinizi, tam o anda neler ya
şandığına yöneltin, aksi takdi rde seansın duygusal verimliliği
feda edi lmiş olur.
4 . Birkaç ana konuyu derinlemesine incelemekle, müşteri
daha sonra kaseti tekrar dinlediğinde, daha kapsamlı bir şekil
de değerlendirebileceği bilgileri sunmak arasında bir denge
kurmaya çalışın .
5 . Müşterinin inanç sistemine saygı gösterin. Örnegin, sırf
1 2 . evinde planetler var ve siz de geçmiş hayatlara ilgi duyuyor
sunuz diye, 1 2 . evdeki planederi yorumlamada en iyi yaklaşı
mın dikkati geçmiş hayatlar üzerine odaklamak olduğunu ke
sinlikle düşünmeyin. Müşteriniz reenkarnasyona inanmıyor bi
le olabilir.
6. Müşterinizin karşı karşıya olduğu sorunlar ve içinde bu
lunduğu ruh hali hemen ele alınmayı gerektirdiğinde, dikkati
ni,z i onlara çevirmek ve daha önceden doğum harirasinda işaret
lediginiz ana unsurlarin tamamını yorumlama planınızda deği
şikliğe gitmek zorunda kalabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
Seansta transiderden bahsetmeyecek olsanız dahi, o dönemde
müşteri için önemli transitlere şöyle bir göz �tmış olmak hazır
lık dönemi sırasında işinize yarayabilir.
7 . Kişiliğinin farklı yönlerini nası l ifade ettiğinden ve aktar
d ığınız bilginin onun konumuyla ne derece örtüştüğünden
205
emin olmak için m üşterinize sorular sorun. Bu sadece, m üşte
rinizin kendisine anlatılanları zihninde ve kişiliğinde daha ko
lay bir yere oturtmasını sağlamakla kalmayacak, size de çok şey
öğretecektir!
8. Yorumunuzu sunduktan sonra, müşteri nize, size yorumu
nuzla ilgili düşündükleri ni ve sorularını ifade etmesi için fı rsat
verin. Bilgi, sindirilmesi için yeterli zaman veri lmediğinde bir
işe yaramaz ve kişinin duygu dünyası üzerinde bir erki bırak-
maz.
9. Sizin ya da müşteri nizin öne çıkardığı bir konu üzerinde
derinleşmekle, daha fazla konuda bir şeyler söyleyebilmek için
dikkatinizi farklı bir alana yönel emek arasında cereddüc ederse
niz, müşteri nize tercihini soru n . Kalan süreyi en iyi nasıl kul
lanacağını bırakın o seçsin.
10. Seansın bitiminde, haritayı ana haclarıyla şöyle bir özet
leyin ve son dakika soru ve cevapları için 5 - 1 0 dakikalık bir za
man ayırın. Müşterinizden, bu seansın kendisine neler kattığı
nı ve birlikte yürüttüğünüz çalışma sonucu nda, neyi özellikle
kend isi için faydalı bulduğunu özeclemes ini rica edebi lirsiniz.
Bu noktada, sonraki seanslar için kendi randevu durumunuzu
m üşteriye bildirebilir veya, yararlanabileceğine inandığınızda
veya onun bu yönde bir ricası halinde, tanınmış bir psikocera
pisce ya da bir uzman hekime danışmasını tavsiye edebil irsiniz.
Bu tür bir uzmanlar listesini el alcında bulundurmak çok fay
dalıdır.
206
nışmanlığa eşit görürler. Ancak danışmanlar ve psikoterapistler
için yorum işlerinde kullandıkları hünerlerden sadece birisidir
ve başarıya ulaşması için uygun şekilde kullanılması gereken
bir beceridir. Tek başına yorum, kişiyi içgörü veya değişime yö
neltmez. Yorumun güçlü bir erki bırakabi lmesi için, müşteri
nin o içgörüyü uygulamaya, onunla kişisel bağlantılar kurma
ya ve bu içgörünün ilerideki turum ve davranışlarını etki leme
sine izin vermeye duygusal açıdan açık, psi koloj ik açıdan hazı r
olması gerekir.
Sreven Levy'nin Prinriples of lnterpretation (Yorum İlkeleri) ve
Fred Pine'ın Developmental Theory and Cliniral Process (Gelişim
Teorisi ve Klinik Süreç) isimli kitapları nın her ikisinde de yo
rumun danışmanlık hizmetindeki kullanımı ve yorumun müş
teri üzerindeki etkisinin hesaba katılmasının önemi tartışılır.
Pine ve Levy'nin de gösterdigi gibi, sizin niyetiniz ne olursa ol
sun, yorumunuz müşteriye muhtemelen onun kendi psikoloj ik
sürecinden süzülerek ulaşacak, genellikle anlamı çarpıtılacak ve
müşteri kendi değerlendirmelerini ilave edecektir. Yorumunu
zu özsaygısını tehdi t eden, onu küçümseyen ya da küçük düşü
ren, kend isi hakkında verilmiş bir hüküm, bir suçlama olarak
algılayabilir. Yorumunuz onda, hayalkırı klığı veya dayanağının
elinden alındığı duygusunu uyandırabilir; çünkü akıl yoluyla
anlaşılmaya değil , duygusal desteğe ihtiyacı vardır. Onu, eski
davranışlarını sürdürmesine ve yeni tutum ve eylemlerden ka
çınmasına olanak sağlayan mantıklı bir bahane olarak kullana
bilir. Özellikle de, duygularını yaşamak ve onların sorumlulu
ğunu üstlenmek yerine, sorunlarına sadece akı l yoluyla cevap
aramayı sürdürmek için kullanabilir.
Öte yandan, müşteri yorumunuza olumlu bir tarzda da yak
laşabilir, çünkü d ikkatinizi kendisine yöneltmiş olmanız onu
207
memnun eder. Konuşmayla etki altında kalabilen bir kişiyse,
yorumunuzu, kimi zaman hiç sind irmeden ve özümsemeden,
kabullenip benimseyeceği bir hediye olarak algılayabilir. Yo
rum, m üşterinin gerçeklik duygusunu tatminkar şekilde doğ
rulayabilir. Onda kabul edi lmişlik hissi uyandırabilir ve dola
yısıyla da ona kendisi olma olanağını sunar veya onda yeni bir
gerçeklik algısı uyandırır ve önündeki seçenek yelpazesinin çok
geniş oldugunu fark etmesini sağlar.
Eğer, sizin için önemli olan, sunacağınız bilgiyi hayata ge
çirme kapas itesine bakmaksızın müşterinize sadece bilgi aktar
mak değil ele, ona gerçekten yard ım etmekse, o zaman, kend i
nizi müşterinin yorumunuzla ne yaptığına dikkat ederek eğit
meyi düşünebilir ve müşterinize yorumunuzu yapıcı bir şeki l
de hayatına aktarması için yardımcı olabilirsiniz. Yorumunuzu
bir yargı olarak mı görüyor? Yorumunuzu, hayata yönelik mev
cur tavrı nın doğruluğunu teyit etmek ve harekete geçmekten
kaçınmak için mi kullanıyor? Yoksa, onu daha verimli hareket
ermesine yard ımcı olacak daha derin içgörülere olanak sağlaya
cak şekilde mi kullanıyor?
208
yorumun araya bir mesafe koyduğu ve bu şekilde, gerçek etki
nin ve kavrayışın oluşmasını sağlayan duygusal katılımı ve te�
ması engellediği söylenebilir. Bir diğer husus da, yorumun, ya
şanan anın gerçek sorunlarıyla aktif ve duygusal olarak yüzleş
mek ve onunla başa çıkmak yerine, bu sorunlar üzerine berrak
l ıktan uzak düşünceler üretmek için kullanılabilmesidir. Yorum
aynı zamanda, müşterinin sorumluluk almaktan kaçı nmasına
ortam hazırlayan ve onun yapıcı davranış modellerine yönel
mekten kaçınmasına fı rsat yaratan bir vası taya dönüşebilir.
Başka sakıncalar da mevcut. Astrolog olarak bizler, doğum
haritasının bize sunduğu varsayılan otoriteden de güç alarak,
bir takım sonuçlara varmakta fazla aceleci davranabilir, yorum
larımızı m utlak gerçekmişcesi ne birbiri ard ına sıralayabiliriz.
Bu şekilde müşteriyi yorumumuzla boğar ve onun katılımına
veya değeri kendinden menkul bu tanı mları doğrulamasına
izin vermeyerek ona gerekli önemi göstermem iş oluruz. Eğer
yoruma aşırı bağımlı kalıyorsak, şu tür yanılsamalardan hare
ket ediyor olabiliriz: 1 - gelişme ve değişim sadece komımın
akıl yoluyla kavranmasıyla mümkündür 2- gelişmeyi ve değişi
mi bizim aktardığımız bilgi sağlar. Bu varsayımların anlayış,
duygusal alıcılık ile psikoloj i k açıdan bir içgörüyü aktif biçim
de kullanmaya hazır olmak arası ndaki zorunlu bağlar üzerine
odaklanan psikoloji k teorilerin ışığında incelenmesi gereki r.
Bir başkası tarafı ndan sunulan entelektüel bir yorumdan farklı
olarak, kişinin kendi içinde ulaştığı içgörülerin güçlü etkileri
nin de dikkate alınması önemlidir. Bir başkasının yorumu ger
çekten de yeni bir kavrayışı tetikleyebilir, ama tek başına yo
rum, zamanlama uygun olmadığında, etkisiz kalacaktır. Müş
teriler, kaygı düzeyleri yüksekse, önemli duygusal ihtiyaçları
karşılanmamışsa ve yaşamlarının merkezinde belirl i bir duygu-
209
sal krize veya konuya gömülmüşlerse, bir yoruma veya yorum
lara direnebilirler. Bu gibi durumlarda, yorumların sayısını sı
nırlandırmamız, kelimelerimizi dikkatle seçmemiz ve müşteri
nin kendisi için faydalı bir içgörüye ulaşacak şekilde o yorumu
kullanı p özümseme yeteneğini dikkate almamız gerekir.
Müşteri nin psikoloj ik durumuna duyarlı ve kabullenici bi
çimde sunulan bir yomrn gerçekten değerl idir. Müşteri n i n kar
maşık duyguları nı ve davranış kal ıpları nı berraklaşcırmasına,
zihninde bel li bir yere oturtmasına ve böylece zaman içinde
bunlar üzerinde hakimiyet kurmasına yardımcı olabilir. Bir in
san ben' in (ego) erki alanını içben (icl) ya ela bili nçdışı aleyhine
genişleterek, kendisi hakkında daha bilinçli, dolayısıyla, davra
nışlarına daha rahat hükmeder hale gel ir. Ascrolojik yoru m
müşteri leri n zaman ı geçm iş ya da uygun olmayan varsayımlar
veya davranış modelleri sergiled ikleri nin farkına varmalarını
sağlayabilir. Bunlar bir kere anlaşılınca daha kolay düzel cilebi
lirler. Yorum ayrıca, müşterileri n kendi lerini algılayış biçimle
rini ve kendi gerçekli klerini tan ımlamalarına ve yen iden dü
zenlemelerine yardım eder. Böylece kend ilerin i daha güçlü ve
yeterli h issederler. Kimi astroloj ik yorumlar sayesinde müşteri
ler başka bakış açıları n ı n , turumların, seçeneklerin ve davranış
tarzlarının farkına varabilirler. Böylece daha geniş bir yelpaze
içinden belli bir davranışı tercih edebi l i rler; ayrıca önlerindeki
olasılıkların sayısı da artar. Yorumun, sanki bizler tamamen
geçmiş koşul landı rmalar ve astrolojik faktörler tarafı ndan şe
killendi rilmişiz gibi, "işce bu sizsiniz"i i letecek biçimde tasar
lanarak olumsuz biçimde ifade edilmesi , veya "bugüne kadar
şöyle oldun . . . ve bundan sonra böyle olabilirsin"i aktararak
olumlu biçimde ifade edilmesi çok şeyi etkiler.
210
YORUM: NE, NE ZAMAN & NASIL ?
Astrolog olarak bizim neyi yorumlamamız gerekir:> Her şeyden
önce, doğum harirasında yansıtı lan en önemli unsur ve konula
rı --en remel i h t i yaçları , mot ivasyonları , zayı flıkları, çatışmala
rı, güçlü olu nan noktaları ve olası lı kları. İ k i nci olarak, o s ı rada
d uygusal açıdan m üşteri i ç i n en geçerli ve en faydal ı olanı. Ne
kadar yorum l ayacağ ı m ıza ( m üşteriyi b i lg i y e boğmamak i ç i n )
ve yoru m a yönel i k deney i mlediği m i z g eçe rl i l i k veya kes i n l i k
d uygus una d i k kat etmel i y i z . Çok sayıda bel i rs i z veya kuşkulu
yorum sunmak, m ü ş teri n i n deney i m leriyle derin b i r uyum gös
teren yoru m ların e t k i s i n i aza l t ı r
.
211
olarak sunmalıyız. Böylece kişi önerileni kabul etmekte ya da
reddetmekte veya üzerinde bir takım değişiklikler yapmakta
kendini özgür hissedecektir. Bu da, kuşkusuz, bize ve müşteri
mize sahte bir güven duygusu veren o çok bilen otorite hava
sından uzaklaşmamız anlamına gelmektedir. Yorum niteliği ta
şıyan sorular ve ifadeler aracılığıyla müşteriyi kendini keşfet
meye yöneltmek uzun vadede daha değerl idir. (Örneğin, "Za
man zaman kendini X yaparken bulur musun 1 Bu sende nasıl
bir his uyandırır?" şekl indeki sorular. Ya da şu tip ifadeler: "Bu
planetse! model X'i hayatının şu alanında yapmaya eğ ilimli ol
d uğunu gösteriyor. Bu eği limi nasıl deneyi mlediğini merak
ed iyoru m . ") Bazen , genel bir yorum sunup müşterinizden geri
besleme istemek, sizi ve müşterinizi faydalı bir kavrayışa ve
davranış tarzına götürecek belli kalıpları beraberce keşfetmeni
ze imkan sağlayabilir.
Her astrolojik konumun çok sayıda anlamı olduğu ve karşı
nızdaki kişi belli etkileri farklı düzeylerde deneyi mleyip ifade
edebileceği için, belli bi r planetse( konumu, açıyı veya oluşu
mti geniş bir olasılıklar çerçevesi içinde tanımlamayı tercih
edebi liriz. Örneğin, Terazi'de 9. evdeki bir Neptün'ün oluştur
d uğu T-kare uçmaya/kendini aşmaya duyulan özlemi ifade ede
bilir; peki ama bu kişi , uyuşturucu kullanarak mı, meditasyon
la mı, seyahatler aracılığıyla mı yoksa spiritüel deneyimlerle mi
kendini aşma yolunu seçecektir? B u müşteriye şöyle denilebi
lir: "Kendinizi aşmak, bir şekilde görünenin ötesine geçmek
için güçlü bir arzu hissediyor olmalısınız. Bu arzu sizi uyuştu
rucu kullanmaya veya bir hayal aleminde yaşamaya sürükleye
bileceği gibi , kendinizi meditasyona verebi lir, spiritüel bir ya
şam tarzını benimseyebilir, müzik eğitimi alabilir, müzik ve
edebiyat dersleri verebilir, hatta, ilham kaynağı olabilecek yer-
212
lere seyahat edebilirsiniz. Bilhassa kırların ortasında huzur do
lu veya spiritüel bir mekanı, bir su kıyısını veya doğal güzelli
ğe sahip bir yeri arzularsınız. Bu seçeneklerden herhangi biri si
ze özellikle cazip geliyor mu?" İzlenimlerimizden bir kaçı müş
teri tarafından doğruland ıktan sonra, ona diğer seçeneklerin de
hayatının herhangi bir döneminde öne çıkıp çıkmadığını sora
biliriz.
Yoru mumuzun müşterinin yaşad ıklarıyla uyumlu olduğunu
ve onun tarafından tam olarak algı landığını nasıl anlayabiliriz?
Her şeyden önce, müşteri yorumun kend i gerçekliğine dokun
duğunu, yorumdan etkilendiğini jest ve mimikleriyle dışa vu
rur. İkinci olarak, müşteri bizi söyledikleri mizin kendinde
uyandı rdığı çağrışımlarla ve ilave yorumlarla sözlü olarak ya
nıtlayabilir. Eğer hiç tepki vermezse, ya yorumumuz hatalıd ır
ya da üslubumuzda veya planetlerin konumlarını yorumlamada
etkisiz olmuşuzdur. Öte yandan, yorumumuz doğru olabi lir,
ama ya aşırı yüzeysel olduğu ya da henüz duymaya hazır olma
dığı veya zaten bildiği bir şeyi ifade ettiği için müşteri üzerin
de hiçbir duygusal etki yaratmaz. Müşteri yorumumuzun doğ
ruluğunu inkar ettiği nde veya ona direndiğinde, bunun birkaç
açıklaması olabilir. Henüz yüzleşmeye hazır olmadığı duyarlı
bir konuya dokunmuş olabiliriz, ki bu durumda, biz bir tera
pist olmadığımız için, daha fazla deşi lmesinden yarar sağlaya
mayacağımız bu konuyu bir tarafa bırakmayı tercih edebiliriz.
Seans kasetini tek başına yeniden dinlerken, sunulan bilgiye
daha açık olunması her zaman bir olasılıktı r. Diğer yandan, ast
roloji k sembolleri yorumlamada hata yapmış veya hatalı bir
varsayımla, müşterimizin çok d üşük ya da çok yüksek bir bilinç
düzeyinde olduğu önkabulüyle yoruma girişmiş olabiliriz.
Müşterinin açık bir şekilde yoruma direnmesi söylediğimizin
213
mutlaka doğru olduğu anlamına gelmez. Bazen insanlar söyle
diklerimize ateşli bir şekilde karşı çıkabilirler, çünkü onların
çok önemsedikleri bir alana adım atmışızdır ve bu yanlış yoru
ma ve yanlış anlaşılmaya kızmışlar ya da incinmişlerdir.
2 14
dönüşebilir. Tavsiyeleriniz, bu kişi nin d urumunu geliştirmek
için kendi fiki rlerini üretmeye yeterince motive olmasını en
gelleyebilir ve tavsiyenizi tutup da bundan yarar görmemesi
durumunda, ona sizi suçlamak için bir bahane yaratır. Son ola
rak, bir tavsiyede bulunduğunuzda, müşterinizin o tavsiyeye
uyacak zamanı, enerj isi, parası ve/veya ruhsal gücü olduğunu
varsayıyor olabilirsiniz. Eğer müşteri niz bunlara sah ip deği lse,
tavsiyeniz onda yetersi zlik, mah rumiyet ya ela um utsuzluk his
si uyandırabilir. Müşteriniz fikir almak gereği duyduğu nda,
asıl i htiyacı olan, belli bir sorun hak kında ne yapması gerekti
ğinin tespitinden çok, o sorunu nas ı l çözebileceği hususunda
yard ı mdır. Sorunun ne olduğunu tanım lamak, o soru nun nasıl
çözülebi leceğini göstermekten çok daha kolayd ır.
Tavsiyede bulunmak ne zaman faydalı olabi lir? Her şeyden
önce, müşteri niz onun yanı nda olduğunuzu, daha önce dened i
ği seçeneklerin yanı sıra onun yaşad ıkları nı ve yeteneklerini
gerçekten anladığı nızı hissettiğinde ve siz onunla beraber yeni
olası lıkları keşfetmeye gayret ettikçe tavsiyeleri nizin yararl ı ol
ması ihtimali artacaktır. Müşterinizin net bir şekilde tavsiyele
rinize açı k olduğunu, onu uygulayabilecek imkanı olduğunu ve
bunu arzulad ığını h issetmeniz durumunda, tavsiye faydalı ola
caktır. Ona önündeki seçenekleri nasıl gördüğünü sorduktan ve
o da bunları belirttikten sonra, onun işine yarayabi lecek farkın
da olmadığı diğer seçenek leri belirtmeniz gerçekten faydalı
olacaktır. Bu, özellikle de, müşterinizin tavsiyeniz doğrultu
sunda harekete geçmesini mümkün kılan maddi ve manevi
kaynaklara sahip olması durumunda geçerlidir. Sıklıkla, tavsi
ye kendilerine dolaylı şekilde ulaştırıldığında, insanlar hem
onu benimsemeye hem de uygulamaya daha istekli oluyorlar.
"Böyle yapmalısın" (ki , bu üslup asla salık veri lmez) veya "bu-
215
nu denemeyi düşünebilirsin " demek yerine, sizin ya da bir baş
kasının belli bir davranış tarzından nasıl fayda gördüğünüzü
bir öyküyle anlatabilirsiniz. Bu tip hikayeler i nsanlara, doğru
dan sunulan tavsiyelere oranla, çok daha güçlü bir şekilde il
ham vermekte ve onları motive etmektedirler.
DANIŞMANLIKTA MÜDAHALELER
2 16
YARARLI MÜDAHALELER
DENEYİMİN DERİNLEŞTİRİLMESİ
Bana o konudan biraz daha bahseder misiniz?
Deneyiminize bağlı kalın.
Duygularınıza bağlı kalın.
Ruhunuzun derinliklerine ulaşmak için kendi nize bir süre ayı-
rın .
Böyle hissetmek nasıl b i r duygu?
Bunu deneyimleyin, devamında nelerle karşılaşacağınızı görün.
Daha derin nefes alı n ve bakalım, ruhunuzun derinlikleriyle da-
ha güçlü bir bağ kurabiliyor musunuz?
Kendinizi bırakın, bakalım nelerle karşılaşacaksınız.
EYLEM VE UYGULAMA
X'i hayatınıza nasıl daha çok dahil edebi li rsiniz?
Bunu nasıl yapabil i rdiniz?
Ne yard ımcı olabilir?
O konuda nerede olmak istediğiniz konusunda bir fikriniz var
mı?
Bu farkındalığı nasıl ku11anabilirsiniz/uygulayabilirsiniz?
O konuda ne yapmak istiyorsunuz?
O hedefe ulaşmanın sizin için maliyeci ne olurdu ?
Nasıl bir eylem planı oluşturabilirsiniz?
Onu nasıl yapabilirsiniz?
218
Önünüze ne gibi engeller çıkabili r?
Kendi yolunuzu nasıl tıkıyor olabilirsiniz?
Bu engeller/sorunlar için kend inizi nasıl hazırlayabilirsiniz?
Eğer cevaplar elinizde olsaydı , bunlar neler olurdu ?
İçinizdeki hangi unsur sizi amacı nıza ulaşmaktan alıkoyabilir?
Bunun ol m,ısının önüne nasıl geçebilirsi niz?
Bu işi sonuna kadar götürmekten sizi ne alıkoyabilir?
İçinizdeki başka hangi unsurlar engel çıkarabilir ve değişimi
engelleyebilir?
İçi nizdeki saborajcıları n eylemlerinizi sabote etmelerini nasıl
enge l leyebili rsi niz?
O engelleri nasıl aşabilirsi niz?
İstekleri ni ze bağlı kalmak için hangi desteklere ihtiyaç duyar
sını z :>
219
söyleyebilirsiniz?
Bu durumu tasvir edebileceğiniz herhangi başka bir yol var
mı? Ona yeniden nasıl bir çerçeve çizerdiniz?
2 20
eğilmeyi mi istersiniz?
Bitirmeden önce neyin olması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Şu ana kadar edindiğiniz başlıca fikirleri paylaşmaya ne der
siniz? Böylece devam etmeden önce, açıklığa kavuşturul
ması gereken herhangi bir şey olup olmadığını görmüş olu
ruz.
Kalan zamanı nasıl kullanmak istersiniz?
YANSITICI YORUMLAR
Söylediklerinizden öyle anlaşılıyor ki, . . .
İzlenimim o ki, siz . . .
Bana öyle gel iyor ki, s i z . . . hissediyorsunuz.
Sizin . . . ded iğinizi duyuyorum.
Sizin . . . deneyi mlecliğinizi sanıyorum .
. . . mı demek istiyorsunuz?
. . . deneyimliyorsunuz .
. . . olup olmad ığını merak ediyorsunuz .
. . . hissediyorsunuz.
221
sunuz.
O konuya tam manasıyla hakim olduğunuz anlaşılıyor.
Bu sorunu aştığınız izlenimini edindim.
222
nediyorsunuz?
Görüyorum ki, bir sürü mazeret üretiyorsunuz. Ben de gerçek
ten değişmeyi isteyip istemediğinizi merak ediyorum.
İzlenimim o ki, birinin gelip sizi kurtarmasını bekliyorsunuz
ve hayatınızı işler hale getirmek için pek sorumluluk i.i sr
lenmeye istekli değilsiniz. Bunun doğru olduğunu
d i.iş i.ini.iyor musunuz?
223
ASTROLOJİK DANIŞMANLIKTAKİ SORUNLARINIZ
ÇALIŞMA KAGIDI
İster planetle,
İster evin başlangıç çizgisiyle,
Ya da kıstırılmış burçlarla olsun,
Bütün burçların izi var sende.
Dağınık ve düzenli,
A naliz ve sentezden geçmiş,
Parçalarına ayrılmış ve bir araya getirilmiş.
225
Bunu artık biliyorsun.
Bunu artık duydun.
Uyan öyleyse ve git.
Rol yapmayı bırak,
Yüreğini rakip et.
Bu haberi her yere yay.
Hepi miz bir bütünüz.
226
B İBLİYOGRAFYA
lleno, Nevada, l 97 8 .
(�a rfinkcl, B e r n i e , Liv Ullı11mı A 11d lııg111cll' l3e1;� 111a11, Berkcley Press, New
York, 1 97 6 .
H ughes, Roben, The Sun A ııd Momı Polarity lıı }(J1Jr Iloroscojle, American
Federarion of Astrologers, Tempe, Arizona, 1 97 7 .
California, 1 297 5 .
Cal i fornia, 1 97 4 .
227
California, 1 97 5 .
March, Marion and McEvers, Joan, The Only \Vay To Learn A strology ,
Volume i l , ACS Publications, San Diego, California, 1 980.
Marks, Tracy, How To Handle Yom· T-Sq11are. Sag i t tarius R i sing, Arlington,
Mass., 1 97 9 . (CRCS tarafından Planeıary A.rpects: Fro111 Coııflict ıo
Cooperation ismiyle yeniden yayınlanmıştır.)
Van Toen, Donna, The Astrofoger's Node Book, Samuel Weister, ine . , York
Beach, Maine, 1 98 1 .
228
DANIŞMANLIK BİBLİYOGRAFYA
229