You are on page 1of 427

İSMAİL METİN

O SM AN LIN IN K ANLI

TARİHİ
Birinci Basım: İstanbul-1996
Sayfa Düzeni: Alev Yayınları
Baskı: Anadolu Matbaası
Kapak: Yusuf Aslan
İSMAİL METİN

OSMANLININ
KANLI TARİHİ

ANT YAYINLARI

Cihangir Kumrulu Yokuşu Sokak No: 24/2 Taksim/


İSTANBUL
• TEL: 249 12 30
4 OSMANLI DEVLKTİNİN KANLI TARİHİ
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 5

İSMAİL METİN

Yazar 1961 yılında Çamşıh’ta doğdu, İlkokulu köyünde, orta


dereceli okulları Divriği’de okudu. 1983 İstanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi’ne girdi. 1989 yılından bu yana da İstanbul
Barosu’na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır.
Yazarın, Halk Mahkemeleri cilt 1, cilt 2, cilt 3’ten başka,
basılmamış Aleviliğin Temel İlkeleri isimli düzenlemesi. Mekanı
Ahiret ve Şeriat’ın Ateşi isimli iki tiyatrosu. Sen Bir Gülsün
isimli şiir kitabı. Halk Adaleti isimli film senaryosu, Aleviliğin
Anayasası ve tamamlanmamış kitap çalışmaları bulunmaktadır.
Ayrıca çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları da yayınlanmaktadır.
Halk Müziği araştırmaları ile de ilgilenmekte olan yazar, 1988
yılında üç arkadaşı ile birlikte “ Ruhi Su Türküleri dinletisi”
isimli bir de resital vermiştir.
6 OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ
OSMANLI DKVLETİNİN KANLI TARİHİ 7

KİTAP H AKKINDA...

Elinizdeki kitap. Av. İsmail METİN'in uzun zamandan beri


hazırladığı önemli bir çalışmadır. İsmail METİN’in çalışması
"'OSMANLI üERÇEĞİ"ni adeta iğne ile kuyu kazarcastna ortaya
çıkarıyor. Kitap Osmanlı konusunda bilgilenmek isteyenlerin
başvuracağı yerli ve yabancı Osmanlı Tarihçilerinin adeta bir
‘‘derleme” sinden oluşuyor. Derleme; ama, sistematik ve yoğun
emek ürünü bir derleme. OsmanlI’nın hukuk düzeni, yönetim
anlayışı belki de bu kitaptaki kadar çarpıcı verilemezdi.
Kitapta gösterilen gerçekler karşısında şaşırmamak insanın
tüylerinin iirperınemesi. okunurken olası değil... Elbette Osmanlı
Tarihi hakkında bu güne dek çok şey yazıldı. İlk. Orta. Lise ve
yüksek okullarda dersleri verildi ve veriliyor. Ama insan bu
kitaptaki gerçekleri Osmanlı tarihçileri’nden okuyunca; ‘‘herhalde
iki ayrı Osmanlı var” demeden edemiyor.
Ne yazık ki. bu yalan ve ön yargılı bilgi üretimi tarih öğretmek
adına halktan kesilen vergilerle oluşan bütçeden kesilen paralarla
yapılıyor. Yani halk tarihin kendilerine yalan yanlış öğretilmesi
için birde bunlara maaş veriyor. Tarih öğretimi adına; “ vay
halimize” ...
Cumhuriyet Tarihi’nde askeri darbe sonucu devrilen bir
Başbakan yargılandı ve idam edildi. Bugün suçu olsa da.
yargılanıp bu cezayı mahkeme kararı ile olsada. bu idama halkın
ezici bir çoğunluğu karşıdır.
Ama OsmanlI'da devlet yönetiminde bulunan padişahlardan
nerede ise eceli ile ölen padişah yoktur. Eceli ile ölen sadrazam ve
şehzade yok sayılacak kadar azdır. Hatta Fatih Kanunnamesi ile.
Osmanlı tahtının bekası için kardeş ve baba öldürmek dahi
geçeriidir. Taht için kardeş kanına baba ve amca kanma, yeğen
kanına girmedik padişah neredeyse yok gibidir. Hatta bu ölümlere
ana rahmindeki bebeler, beşikteki, kundaktaki çocuklarda dahildir.
Osmanlı Padişahları içinde eceli ile ölen padişah nerede ise bir
8 OSMANLI DKVI.KTİNİN KANLI TARİHİ

elin beş parmağı kadardır. Saltanat için boğdurulan, zehirlenen,


katledilenlerin sayısı onlarcadır. Katledilen şehzade ve sadrazam
sayısı onlarcadır.
Cumhuriyet tarihinde bir başbakanın idamından ötürü bar bar
bağıran bir kesim; her fırsatta OsmanlIyı yeniden geri getirmek
için adeta yanıp tutuşuyor. İşte buna akıl erdirmekte insan hayli
zorlanıyor.
Menderes’i yargılayan mahkemeyi günde beş vakit yargılayan­
lar; koltuğu için; amcası Dünar Bey’i kendi elleri ile öldüren
Osman Bey i, kardeşleri Halil ve İbrahim’ öldüren 1. Murat'ı,
tahtı için kardeşi Yakup’u ve 10 kardeşini öldüren Yıldırım
Bayezit’i. kundaktaki kardeşini öldüren Fatih Sultan Mehmet’i,
gene saltanatı için oğlu Mustafa’yı seyrederek öldürten Kanuni
Sultan Süleyman’ı dokuz erkek kardeşini tahta çıkar çıkmaz
öldüren 3. Mehmet’i, üç kardeşini taht için öldüren 4, Murat’ı
gene günde 5 vakit nasıl göklere çıkarırlar anlamak mümkün
değildir.
İşle bu kitaptaki Osmanlı tarihçilerinin yazdıklarım; sabah
akşam hayallerindeki düzen olan “ Osmanlı” ile yatıp kalkanlaar
gibi, sol kulvardan gelip yandan çarklı yeni Osmanlıcılarda
okuyabilirlerse; OsmanlI’nın kendi ifadeleri ile "ne kadar şeriatçı
olup-olmadığı" veya "lıoşgörülümü-hoşgörüsüzmü şeriatçı "
olduğu konusunda belki karar vermelerine yardımcı olur sanırız.
Sıra Osmanlı Padişahlarının tarihsel sıralama ile soykiitiiğünün
verilmesine geldi. Onuda vererek okuyucu ile Osmanlı Tarihi’ni
başbaşa bırakalım.
ANT YAYINLARI

OSMANLI PADİŞAHLARI VE SALTANAT SURELERİ

I. OSMAN 1300-1324, (24 YIL)


ORHAN 1324-1360. (36 YIL)
I. MURAT 1360-1389. (29 YIL. 2 ay)
I. BA YEZİT 1389-1402. (13 yıl I ay)
I. MEHMET 1402-1421, (7 yıl, 11 ay)
OSMANLI DHVLETİNİN KANLI TARİHİ 9

II. MURAT 1421-1444, (23 yıl 5 ay)


II. MEHMET 1444-1446, (1 yıl 9 ay) 1. defa
(FATİH) 1451-1481, ( 30 yıl, 3ay) 2. defa
II. BAYEZİD 1481-1512, (31 yıl)
I. SELİM 1512-1520, (8 yıl, 5ay) (YAVUZ SELİM
I. SÜLEYMAN: 1520-1566, (45 yıl, lla y (KANUNİ)
II. SELİM: 1566-1574, (8 yıl, 3 ay)
III. MURAT: 1574-1595, (20 yıl, lay)
III. MEHMET: 1595-1603 (8 yıl, llay)
I. AHMET: 1603-1617, (13 yıl, 11 ay)
I. MUSTAFA: 1617- 1618 (3 ay) 1. defa I. MUSTAFA: 1622-
1623, (1 yıl 4 ay) 2 defa
II. OSMAN: 1618-1622 (4 yIL. 3 ay)
IV. MURAT: 1623-1640. (16 yıl, 5 ay)
İBRAHİM: 1640-1648, (8 yıl, 6 ay)
IV. MEHMET: 1648-1687, (39 yıl, 3 ay)
II. SÜLEYMAN: 1687-1691, (3 yıl, 7 ay)
II AHMET: 1691-1695 (3 yıl, 7 ay)
II MUSTAFA: 1695-1703. (8 yıl, 7 ay)
III. AHMET: 1703-1730, (27 yıl, 1 ay)
1. MAHMUT: 1730-1754. (24 yıl, 2 ay)
III. OSMAN:: 1754-1757, (2 yıl, 11 ay)
III. MUSTAFA: 1757-1774, (16 yıl, 3 ay)
I. ABDULHAMİT: 1774-1789, (15 yıl, 3 aY)
III. SELİM: 1789-1807. (18 yıl, 2 ay)
IV. MUSTAFA: 1807-1808, (1 yıl 2 ay)
II. MAHMUT: 1808-1839, 30 yıl, 11 ay)
ABDULMECİT: 1839-1861,(22 yıl)
ABDULAZİZ: 1861-1876, (14 yıl, II ay)
V. MURAT: 1876-1876 (3 ay)
II. ABDULHAMİT: 1876-1909, (32 yıl. 8 ay)
V. MEHMET: 1909-1918, (9 yıl, 2 ay)
VI. MEHMET: 1918-1922. 4 yıl, 4 ay)
(VAHİDETTİN) '
406 O S M A N L I D E V L E T İ'N İN K A N L I T A R İH İ

I-OSMANLI DEVLETİNİN YAPISI

İNSAN ETİ YİYEN AKBABALAR...........................................................................11


OSMANLI DEVLETİNİN AYAKTA DURMASI KORKU KAN VE KATLİAMA
DAYANDIRILMIŞTI....................................................................................................... 12
KUYUCU MURAT PAŞA "HALKA SERT DAVRANMAK DEVLET YÖNETMENİN
KURALI" OLDUĞUNU SÖYLERDİ.............................................................................. 12
DİYARBAKIR VALİSİ "DÜRÜST OLURSAM DİĞER DEVLET MEMURLARI
KARŞIMDA OLUR’ 'DİYORDU..................................................................................... 13
OSMANLI DEVLETİNİN EKONOMİSİ SAVAŞA DAYANDIRILMIŞTI 14 BİR
PADİŞAHIN TA H TA ÇIKMA ÖYKÜSÜ........................................................................ 15
PADİŞAHA VE PAŞALARA HALKTAN HAKSIZ YERE PARA TOPLANIR­
DI................................................................................................................................... 16
PADİŞAH MUSTAFA İSMİNİ DAHİ BİLEMEYECEK KADAR DELİYDİ. KALABA­
LIKTAN VE SESTEN ÜRKÜYORDU............................................................................. 17
PADİŞAH İBRAHİM KENDİNİ EĞLENDİREN SOYTARIYI YENİÇERİ AĞASI,
GÖKYÜZÜNDE KADIRGA ŞEKLİ ÇİZEN SİRKÇİ GENCİDE KAPTAN-I DERYA
YAPTI....... .................................................................................................................... 18
CARİYELERİN GİDERİ BİR EYALETİN GELİRİNE E Ş İTTİ.................................... 19
SULTAN İBRAHİM BİR CARİYESİNE ŞAM EYALETİNİN GELİRİNİ VER­
Dİ.................................................. 20
PADİŞAHIN CARİYELERİNİN SAYISI 500'ÜN ÜZERİNDEYDİ..............................20
PADİŞAH KULLANDIĞI OĞLANLARI DAHA SONRA DEVLETİN ÜST KADEME­
LERİNDE GÖREVLENDİRİYORDU ...............................................................................21
4.MURAT KENDİNE OĞLAN BULAN PEZEVENKİNE EMİRGAN KORULUĞUNU
VER D İ........................................................................................................................... 22
BAZI PADİŞAHLAR ÖMRÜ HAPİSTE GEÇİP BİR ANDA PADİŞAH YAPILINCA
HER AN DÜŞÜRÜLME KORKUSU İLE YAŞIYORLARDI............................................ 22
PADİŞAHIN YATTIĞI KIZI ALAN KİŞİYE DEVLET MEMURİYETİ VE PARA
VERİLİYORDU...................................... :......................................................................23
OSMANLI DEVLETİNDE MEMURİYETLER SATILIRDI....................................... 24
İSYANCILAR DEVLET KADEMELERİNE ATANIYORDU.....................................25
OSMANLI PADİŞAHININ VE SADRAZAMININ SALGIN HASTALIKTAN KORUN­
MA KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ................................................................................. 25
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 407

PADİŞAHIN BİR GÜNÜ NASIL G EÇER ................................................................27


YABANCILAR YANLIZ GEZEMEZLERDİ......................................................... 28
YENİÇERİLER PARA ALMAK İÇİN YANGIN ÇIKARIRLARDI............................ 28
İSTANBULDA 80 BİN EV YANDIĞI ZAMAN.PADİŞAH HİÇ BİR ŞEY OLMAMIŞ
GİBİ EDİRNE'YE AVA G İ T T İ ....................................................................................... 29
KADILARIN HAKSIZLIĞINA PADİŞAH DAHİ TEPKİ GÖSTERMEK ZORUNDA
K A L D I.................................... 29
4.MEHMET AV PARTİSİNE 30 BİN KİŞİ İLE ÇIKAR HAFTALARCA AV PEŞİNDE
KOŞARDI.......................................................................................................................30
DEVLET YÖNETİCİLERİ ÜST KADEME YÖNETİCİLERİNİN TEHDİTİ ALTINDAY­
DI ...................................................................................................................................31

II-OSMANLI DEVLETİNDE RÜŞVET

DEVLET MEMURİYETLERİ RÜŞVETLE SATILIYORDU.................. 33


YENİÇERİ OCAĞINA RÜŞVETLE ASKER ALINIYORDU.....................................34
NASUH PAŞA SADRAZAMLIĞIN KENDİSENE VERİLMESİ İÇİN PADİŞAHA
RÜŞVET TEKLİF E TTİ............................................................................................. . 34
SİNAN PAŞA RÜŞVET VEREREK ÜÇ KEZ SADRAZAM OLDU............................35
KADILAR HALKI SOYM AK İÇİN MEZARLARI DAHİ BAHANE Y A P TI­
LAR.......................................... 35
KADILARIN ALDIĞI RÜŞVETE İLİŞKİN BİR KAÇ ALINTI...................................36
PADİŞAHIN ANNESİ DAHİ RÜŞVET ALIYORDU................................................... 37
SARAYDA ALINAN R Ü ŞVET................................................................................. 37
3.MURAT RÜŞVET ALAN İLK OSMANLI PADİŞAHI........................................... 38
3. MEHMET’TE RÜŞVETE A L IŞ TI..................................................................... 38
4. M U R A TTA RÜŞVETÇİ PADİŞAHLAR LİSTESİNDEYDİ........................... .....39
BEYAZIT CEM'İ ÖLDÜRTMEK İÇİN BÜYÜK PARALAR TEKLİF E T T İ ............... 39
YAVUZ BABASINI DEVİRMEK İÇİN YENİÇERİLERE RÜŞVET VER D İ.............. 40
VİYANA KUŞATMASI RÜŞVET KARŞILĞI KALDIRILDI..................................... 40
PİRİ REİS HÜRMÜZ KUŞATMASINI RÜŞVET ALDIĞI İÇİN KALDIRDI.............41
LALA PAŞA İRANLILARDAN RÜŞVET A L D I...................................................... 41
BEYLERBEYLİĞİ İÇİN 5.BİN.HALEP DEFTERDARLIĞI İÇİN İSE 3.BİN KURUŞ
TEKLİF EDİLDİ..............................................................................................................41
408 O S M A N L I D E V L E T İ’N İN K A N L I T A R İH İ

ÇAVUŞ RÜŞVET VERMEDİ DİYE YABANCI ELÇİLERİ SOKAĞA BIRAKMADI... 42


PADİŞAHIN YABANCI ELÇİLERE VERDİĞİ YİYECEKLERİNDEN ÇAVUŞLAR KEN­
DİLERİNE PAY ALIRLARDI.......................................................................................... 42
IRAK SERASKER KETHÜDASI İSKENDER ÇELEBİNİN 6200 TANE KÖLESİ
VARDI.................................................... 43
SİNAN PAŞANIN SERVETİ..................................................................................... 44
ARNAVUT NASUH PAŞA NIN SERVETİ........................ 45
RÜSTEM PAŞA BİR RÜŞVET ALIŞTA BİR KÖYÜ VE 200 BİN AKÇEYİ BİRDEN
A L D I.............................................................................................................................. 45
RÜSTEM PAŞA HAKKINDA YABANCI BİRİNİN GÖRÜŞÜ...................................46
SADRAZAM RÜSTEM PAŞA NIN SERVETİ.......................................................... 46
SADRAZAM ALİ PAŞANIN SERVETİ 700 MİLYON AK ÇEYDİ............................. 47

III-OSMANLININ CİNSEL HAYATI

HAREM ........................................... 49
HÜLLE 50 SULTAN İBRAHİM HAREM GİDERLERİNİ KARŞILAYAMAYINCA
DENİZDE YABANCI GEMİLERİ SOYDURDU.............................................................. 51
HER CUMA GÜNÜ PADİŞAH İBRAHİM’E BİR BAKİRE SUNULURDU............... 52
PADİŞAH DELİ İBRAHİM CİNESL OLARAK SAPIK BİRİSİYDİ............................. 5.7
SU LTA N İBRAHİM ’ E ÜLKE ÜLKE DOLAŞARAK İRİ KADIN BULDU­
LAR.................................................................................................................................5.3
HAREMDE PADİŞAHIN OĞLANCILIĞI............................................................ 54
PADİŞAHLAR CİNSEL İLİŞKİDE BULUNMAK İÇİN GÜZEL OĞANLARI TOPLATIP
HAREME ALIYORLARDI ..................................................... 55
YILDIRIM BEYAZIT ! DA OĞLANCILIĞA ALİ PAŞA ALIŞTIRDI.........................56
FATİH İYİ BİR OĞLANCIYDI................................................................................. 56
4.MURAT'A ANNESİ OĞLAN BULURDU.............................................................. 57
VEZİR AHMET PAŞA PADİŞAHIN ÖZEL HAREMİNDE BULUNAN VE CİNSEL
İLİŞKİDE OLDUĞU OĞLANINA AŞIK O L D U .............................................................. 57
3.MURAT'IN 130ÇOCUĞU VARDI......................................................................... 59
3.MURAT’IN ANNESİ OĞLUNA GÜNDE BİR BAKİRE KIZ VERİRDİ......... ........59
CARİYELERLE CENSEL İLİŞKİYE GİREMEYEN 3.M URAT’A BÜYÜ YAPIL­
DI..................:.................................................................................................................60
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 409

PADİŞAH 1.AH M ET BEŞİKDEKİ ÖZ KIZINI SADRAZAMLA EVLENDİR­


Dİ....................................................................................................................................61
PADİŞAH İBRAHİM KIZINI 3 YAŞINDA EVLENDİRDİ........................................ 61
PADİŞAH 3.AHMET 5 YAŞINDAKİ KIZINI SOKAKTA GÖRÜP BEĞENDİĞİ DAHA
SONRADA SADRAZAM YAPTIĞI ALİ PAŞA YA VERDİ........................................... 62
OSMANLILAR KARAMAN KADINLARINA TECAVÜZ ETTİLER ........................62
SULTAN 4.AHMET İN 700 DEN FAZLA CARİYESİ V A R D I.................................. 63

IV- KÖLE-ESİR TİCARETİ VE ÇOCUK VERGİLERİ

OSMANLI DEVLETİNDE ESİR TİCARETİNE BİR BAKIŞ................................. 66


OSMANLI DEVLETİNDE KÖLE SATIŞI..................................................................66
PADİŞAH ESİR HEDİYE EDİYORDU..................................................................... 67
ESİR DİCARETİ....................................................................................................... 68
İRANLILARIN ESİR OLARAK SATILMALARI......................................... .'............ 68
PADİŞAHA ÇOCUK VERM E...................... 69
ESİR AYARTTI DİYE ÖLDÜRM E....................... 70
ESİR AĞIRLADIĞI İÇİN ÖLDÜRME........................................................................70
KÖLE ÇALDI DİYE ÖLDÜRM E.............................................................................. 70
ESİRE DÜKKAN AÇTIĞI İÇİN ÖLDÜRME............................................................. 71
KAÇTI DİYE ESİR ÖLD ÜR M E................................... !.......................... ................71
FETHEDİLEN YERLERDEKİ ÇOCUKLAR.KIZLAR OSMANLILARCA ALINIYOR­
DU................................................................................................................................... 72

V- İŞKENCE VE HAYSİYET KIRICI HAKARETLER

DAYAK ATMA M ETO D U........................................................................................74


PERTEV PAŞA İŞKENCE EDİLFP K ÖI.DÜRÜLÜDÜ................... 75
EVLENMEK AMACIYLA DAHİ OLSA KIZ KAÇIRAN VEYA OĞLAN KAÇIRANIN
ERKEKLİK ORGANI KESİLİR................................. ...76
YALANCI ŞAHİTLERİN KOLU DAĞLANIR SAKALLARI BOYANIR.................... 76
410 O S M A N L I D E V L E T İ’N İN K A N L I T A R İH İ

SAHTE EVRAK DÜZENLEYENİN KOLU DAĞLANIR........................................... 78


SAHTEKARLIK YAPANLARIN ELİ KESİLİR.......................................................... 78
SAHTE PARA BASANLARIN ELİ KESİLİR............................................................78
YOL KESENİN KOLLARINA BIÇAK SOKULUP GEZDİRİLİR............................... 78
PEZEVENKLİK EDENİN ALNI DAĞLANIR.......................... 79
UZUVLARIN KESİLMESİ VE BAŞKACA İŞKENCELERİ YAPARAK DERİNİN
YÜZÜLMESİ...................................................................................................................80
GÖZE YANAN MUM SOKULMASI........................................................................ 80
GÖZLERE MİL ÇEKİLMESİ.....................................................................................81
GÖZLERE DEMİR SÜRME ÇEKİLMESİ.................................................................. 81
GÖZLERE KIZGIN SİRKE ATILM ASI..................................................................... 82
GÖZ ÇIKARILMASI VE EL KESİLMESİ......................... 82
ESKİ ŞEYHÜLİSLAM FEYZULLAH EFENDİYE MALLARINI SÖYLEMESİ İÇİN
İŞKENCE YAPILDI.........................................................................................................83
PADİŞAH BİLGİN SİNAN PAŞA YA DELİ DİYE İŞKENCE YAPT1RTI..................83
YASALARDA HIRSIZLARA İŞKENCE YAPILMASI SERBESTTİ........................... 84
VERGİSİNİ ÖDEMEYENEDE OSMANLI KANUNNAMELERİNE GÖRE İŞKENCE
YAPILABİLMEKTEYDİ.................. 85
ÖLÜM ÖNCESİ YAPILAN İŞKENCELER................................................................86
BORCUNU ÖDEMEYENLERİN CEZASI................................................................ 86
FAZLA FİYATA EKMEK SATTI DİYE BURNU DELİNİP BURNUNA EKMEK
ASILMASI.......................................................................................................................87
ATIN SIRTINDAKİ ODUNLARI SABİBİNİN SIRTINA Y Ü K LETİLD İ.....................87
PADİŞAH AH M ET PAŞA YI BOĞDURURKEN AĞIR SÖZLER S Ö Y LE ­
Dİ 88

VI-ADAM ÖLDÜRM E PRENSİPLERİ

PADİŞAHLARIN 'YAŞAMASI KAMU YARARINA AY K IR T’DİYE ÖLDÜRME


YETKİSİ VARDI............................................ 89
FERMANLA VERİLEN İD A M ..................................................................................89
VEZİRİ A ZAMLARIN KATL YETKİSİ VE SINIRI...................................................90
ADAM ÖLDÜRME GÖREVİNİ YERİNE GETİREN CELLATLAR ................. 92
ADAM ÖLDÜRME EMRİNİN YERİNE GETİRİLDİĞİ YERLER...............................94
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 411

RÜTBEYE GÖRE ÖLDÜRÜLME ŞEKİLLERİ..........................................................95


İNFAZIN YERİNE GETİRİLME ŞEKİLLERİ.............................................................96
TEPSİ İLE PADİŞAHA KELLE SUNMA............................................................ 97
KESİK KELLELERİN SARAY ÖNÜNDE SERGİLENMESİ......................................97
CELLAT ÖLDÜRDÜĞÜ CESETİN SAHİBİ O LU R D U ............................................ 98
İSTANBUL'DA ÖLDÜRÜLEN KİŞİNİN CESETİNİN TEŞHİRİ................................ 99
CESETLERİN SERGİLENMESİ.............................................................................. 100
YENİ PADİŞAH TA H TA ÇIKANA KADAR ÖLEN PADİŞAHIN ÖLÜMÜ HALKTAN
GİZLENİRDİ.................................................................................................................100
ADAM ÖLDÜRME CEZALARININ TEMYİZİ Y O K TU R ....................................... 101

VII- KATİL PADİŞAHLAR VE SADRAZAM LAR

OSM AN BEY AM CASI DÜNDAR BEYİ KENDİ E LLE R İY L E Ö LD Ü R ­


DÜ........................................... 103
YAVUZ.YUNUS PAŞAY I ATİN ÜZERİNDE İKEN Ö LDÜRDÜ............................104
YAVUZ.DERVİŞ PAŞA YI ÖNCE BOĞDURDU SONRADA KENDİ ELLERİYLE
KELLESİNİ K ESTİ....................................................... 104
ABDÜLHAMİT CEKETİNİ DÜZELTEN HİZMETÇİYİ TABANCAYLA ÖLDÜR­
DÜ................................................................................................................................. 105
2.0SMAN KORSANLARDAN BİR KISMINI TALİM TAHTASI YAPTI VE OK
TALİMİ YAPARAK ÖLDÜRDÜ.......................... 106
3.SELİM SADRAZAM DUKAKIN OĞLU AHMET PAŞAYI KARNINDAN HANÇER­
LEYEREK ÖLDÜRDÜ.................................................................................................. 106
KUYUCU M URAT PAŞA ON YAŞINDAKİ ÇOCUĞU KENDİ ELLERİYLE
BOĞDU......................................................................................................................... 107

VIII- ÖLDÜRÜLM E YERLERİ

ŞEHİR MERKEZİNDE ÖLDÜRM E........................................................................ 109


KÖPRÜ BAŞINDA A S M A ...................................................................................... 110
KALE KAPISINDA A S M A ..................................................................................... 111
YAKALANDIĞI YERDE ÖLDÜRME......................................................................111
4 1 2 O S M A N L I D E V L E T İ'N İN K A N L I T A R İH İ

PADİŞAHIN ATININ AYAKLARI ALTINDA ÖLDÜRME.......... ............................1 12


ÇEŞME BAŞINDA ÖLDÜRME............ .................................................................. ||2
ÜÇ ŞEREFELİ CAMİNİN ÖNÜNDE ÖLDÜRM E.................................................. 113
BİT PAZARINDA ASARAK ÖLDÜRM E................................................................114
AHIRDA ÖLDÜRME............................................................................................ I 14
CELİ.ATA PARA VERMEYEN KİŞİNİN KAPISI ÖNÜNDE ÖLDÜRM E.............. 115
ŞEHİR PAZARINDA ASMA .................................................................. ..................1 |6

IX-PADİŞAH Ö N Ü N D E ÖLDÜRME

SULTAN MURAT RECEP PAŞAYI YANINDA BOĞ D Ü R TTÜ ............................ 117


YAVUZ.SADRAZAMİNİ DİVAN TOPLANTISINDA BOĞDURDU.......................117
YAVUZ,YUNUS PAŞA YI ATIN ÜZERİNDE ÖLDÜRDÜ....... .............................. 118
BEKİR AĞA DİVANDA PADİŞAHIN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ............................ 119
ADANA BEYLERBEYİ MEHMET PAŞA PADİŞAHIN OTAĞI ÖNÜNDE BOYNU
KESİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ.....................,...................................................................119
KARAMAN BEYİ BEYAZITTN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ...................................120
KEM ANKEŞ VEZİR AH M ET PAŞA BAB-I H Ü M A Y U N ’DA K A T L E D İL ­
Dİ..................................................................................................................................120
KONYA M Ü T E S S E L L İM İ P A D İŞ A H IN Ç A D IR I ÖNÜNDE Ö LD ÜR ÜL­
DÜ............................................................................................................................... ,21
PATBURUNZADE MEHMET HALİFE KAĞITHANEDE PADİŞAHIN ÖNÜNDE
ÖLDÜRÜLDÜ............................................................................................................. I2 |
PADİŞAH EDİRNE YOLU ÜZERİNDE AHMET PAŞA YI HUZURUNDA ÖLDÜRT­
TÜ ................................................................................................................................ 122
ALİ PAŞA PADİŞAHIN İSTEĞ İ İLE T E O D O R U BOĞARAK Ö LD Ü R ­
DÜ................................................................'............................................................... 122
PADİŞAHIN HUZURUNDA YAPILAN DİĞER ÖLDÜRMELER........................... 123
BOSTANCININ PADİŞAHIN HUZURUNDA ÖLDÜRÜLDÜ................................. 123
SOLAKBAŞININ PADİŞAHIN HUZURUNDA ÖLDÜRÜLDÜ............................... 123
HAŞAN PAŞA PADİŞAHIN ETEĞİNİ ÖPERKEN ÖLDÜRÜLDÜ.......... ................123
Y A V U Z 'U N AMCA O ĞLUNUN PADİŞAHIN HUZURUNDA Ö LD Ü R Ü L­
DÜ........................................................................................ ....................................... 123
KANUNİ K ENDİ O ĞLU M USTAFA Y1 G ÖZLERİ Ö N Ü N D E Ö L D Ü R T-
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 413

TÜ ........ i............................................... .................................................i.......... .......... 124


ZOR ABBAŞ VE ZİRHİ PADİŞAHIN HUZURUNDA ÖLDÜR ÜLDÜ..................... 124

X-ANLIK H İDDET VE BASİT NEDENLERLE ADAM


ÖLDÜRME

ŞEHZADELERİN HAYATLARINA KEFİL OLDUĞU İÇİN ÖLDÜRM E................ 125


HALK FAZLA SEVİYOR DİYE ÖLDÜRME...........................................................125
MÜCEVHER ÇALDIĞINDAN ŞÜPHELENİLDİĞİ İÇİN ÖLDÜRM E..................... 126
UNUTKANLIK NEDENİYLE ÖLDÜRM E.................................................... ..........127
YENİÇERİ OCAĞINA İZİNSİZ ASKER ALDI DİYE ÖLDÜR M E..........................127
BÜTÇE GİDERLERİNİ FAZLA KISITLADI DİYE ÖLDÜRM E.............................. 128
YABANCI DEVLETE BARIŞ TEKLİF ETTİ DİYE Ö LDÜRM E............................. 128
PADİŞAHIN KENDİSİNE AYIRDIĞI ÖDENEĞİN KESİLMESİNE İTİRAZ E Trİ DİYE
ÖLDÜRM E................................................................................................ ...................129
SERVETİNİ SÖYLEMEDİ DİYE ÖLDÜRME................ .........................................130
PADİŞAHIN YAZISINI TA K LİT ETTİ DİYE ÖLDÜRME.......................................130
PADİŞAHA ŞİKAYET ETTİLER DİYE ÖLDÜRME............................................... 131
BACAKLARININ ALT TARAFI GÜNEŞ YANIĞI DİYE ÖLDÜRM E..................... 131
SAVAŞ YENİLGİSİNİ HALKA SÖYLÜYOR DİYE Ö LDÜRM E............................ 132
FERMANDA ÖLDÜRÜLECEK KİŞİNİN TARİFİNE BENZEDİ DİYE ÖLDÜR­
ME.................................................................................................................................133
OSMANLI DEVLETİNİ YIKMAK İÇİN YILDIZ FALINA BAKIYORLAR DİYE
ÖLDÜRM E...................................................................................................................133
KAÇMA İHTİMALİ VAR DİYE ÖLDÜRME......................................................... 134
PADİŞAHA YALAN SÖYLEDİ DİYE ÖLDÜRME................................................. 135
DEVLET YETKİLİLERİNİN TALEPLERİNİ PADİŞAHA SÖYLEDİ DİYE ÖLDÜR­
ME................................................................................................................................ 135
FİTNE ÇIKARMA İHTİMALİ VAR DİYE ÖLDÜRME.............................. .-............136
PADİŞAHA İSTEDİĞİ KADAR HARAÇ VERMEDİ DİYE ÖLDÜRM E..................136
PADİŞAHA AZ SAYIDA CARİYE GETİRDİ Dİ YE ÖLDÜRM E............................. 137
A T ARABASINI İSTANBUL'DA YASAKLAMADI DİYE ÖLDÜRM E...................138
BİRİSİ İSTEDİ DİYE ÖLDÜRM E.......................................................................... 138
PADİŞAHIN ATINI ÜRKÜTTÜ DİYE ÖLDÜRME.................................................139
O 6UNDA PADİŞAHA YENİLMEDİ DİYE ÖLDÜRME......................................... 140
414 O S M A N L I D E V LE T İ N İN K A N L I T A R İH İ

SADRAZAMA KÜFÜR ETTİ DİYE ÖLDÜRM E......................................................140


ASKER Y İY İE C E Ğ İN İ Z A M A N IN D A G Ö N D ER M E D İ D İY E Ö LD Ü R ­
ME................................................................................................................................ 140
PADİŞAH HAKKINDA KÖTÜ KONUŞUYOR DİYE ÖLDÜRM E.......................... 141
PADİŞAHIN ÖLÜMÜ DUYULMASIN DİYE ÖLDÜRM E....................................... 142
PADİŞAHA SİTEM ETTİ DİYE Ö LDÜRM E........................................................... 142

X I- FİKİRSEL NEDENLERDEN DOLAYI ÖLDÜRME

OSMANLI DEVLETİNDE FİKİRSEL ÖZGÜRLÜK................... 144


İNSANLARLA TANRIYI ÖZLEŞTİRDİ DİYE ÖLDÜRM E..................................... 145
PEYGAMBER HAKKINDA UYGUNSUZ KONUŞTU DİYE ÖLDÜRME................. 145
DİNDEN ÇIKTI DİYE ÖLDÜRME........................................................................... 146
ALEVİLERLE YAN YANA KALDI DİYE ÖLDÜRM E............................................ 146
NAMAZ VE ORUÇ NEDENİYLE ÖLDÜRM E......................................................... 147
“ NAMAZ BOŞA EĞİLİP DOĞRULMADIR' DEDİĞİ İÇİN ÖLDÜRM E..................148
AHİRETE İNANMADI DİYE ÖLDÜRM E................................................................149
RAMAZANDA ŞARAP İÇTİ DİYE Ö LDÜRM E.......................................................150
OSMANLI YÖNETİCİLERİNE ŞİİR YAZDI DİYE ÖLDÜRME............................... 151
"ZEKAT.HELAL.HARAM "HAKKINDA FARKLI DÜŞÜNMEDEN DOLAYI ÖLDÜR­
ME .................................................................................................................................151
PEYGAMBERLİK İMAM HAŞAN DA DEDİ DİYE ÖLDÜRM E............................. 152
İRAN YANLISI DİYE ÖLDÜRME........................................................................... 153
İSA’YI MUHAMMET’DEN ÜSTÜN T U T T U DİYE ÖLDÜRME.............................. 153
MÜSLÜMAN OLAN GAYRİMÜSLÜMÜ TEKRAR ESKİ DİNİNE DÖNDÜ DİYE
ÖLDÜRM E....................................................................................................................155
Y Ö N E T İM D E N MENM UN O L M A D IĞ IN I B E LLİ İ T T İ D İY E Ö LD Ü R ­
ME................................................................................................................................ 156

XII- K URAL HALİNE GELMİŞ VE SÜREKLİ UYGU­


LANAN ÖLDÜRM E NEDENLERİ

YA Ş A M A S I D E V L E T M E N F A A T İN E U Y G U N D E Ğ İL D İY E Ö LD Ü R -
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 415

ME................................................................................................................................. 1-57
PADİŞAHIN VE ŞERİTIN YASAK ETTİĞİ SUÇLARI İŞLEYENLER ÖLDÜRÜLÜR
...................................................................................................................................... 158
PADİŞAHIN ŞANINI VE ŞEREFİNİ KIRACAK HAREKETTE BULUNANLAR
ÖLDÜRÜLÜR......................................................................................................... 159
RESMİ MAKAMLARA GERÇEĞE AYKIRI GAMMAZLIK YAPANLAR ÖLDÜRÜ­
LÜR ...............................................................................................................................159
MEMURLUK NÜFUSUNU KÖTÜYE KULLANANLAR ÖLDÜRÜLÜR................. 160
KAMU SELAMETİ ALEHİNE ÇALIŞANLAR ÖLDÜRÜLÜR................................. 161
HALKIN MALINI ÇALANLAR ÖLDÜRÜLÜR....................................................... 161
BİR KAÇ KEZ HIRSIZLIK YAPANLAR ÖLDÜRÜLÜR......................................... 162
GAYRİMEŞRU NİKAH YAPANLAR ÖLDÜRÜLÜR...............................................162
KISASA TABİ OLACAK SUÇLULARIN BEKLETİLMESİNDE SAKINCA GÖRÜLEN­
LER ÖLDÜRÜLÜR....................................................................................................... 162
4.MURAD KOYDUĞU KEYFİ YASAKLARA UYMADI DİYE 10 BİN KİŞİYİ
Ö LD Ü R TTÜ .................................................................................................................. >63
MÜSLÜMAN KADINLA İLİŞKİYE GİRDİ DİYE ÖLDÜRM E.................................164
H İR İS TİY A N D Ü K K A N IN D A FA ZLA K A LD I D İY E K A D IN Ö L D Ü R ­
ME................................................................................................................................. 165
ASKERDEN KAÇMA NEDENİYLE ÖLDÜRME..................................................... 165
TÜTÜN İÇTİ DİYE ÖLDÜRM E.............................................................................. 166
İÇKİ İÇTİLER DİYE Ö LDÜRM E........................................................................... 168
GECE FENERSİZ DOLAŞTIĞI İÇİN ÖLDÜRME................................................... 168
PADİŞAHIN CARİYESİ İLE EVLENDİ DİYE ÖLDÜRME.......................................169
YENİÇERİLERE ET TAŞIYAN HAYVANLARIN ÖNÜNDEN GEÇTİ DİYE ÖLDÜR­
ME .....i.......................................................... i.............................................................. 170
BİR ERKEĞİN HAREMİNDEN KAÇTI DİYE KADINLARIN ÖLDÜRÜLM E­
Sİ................... .................................................................................... •'•••....................... 171
GEBE KALDIĞI İÇİN ÖLDÜRM E..........................................................................172
FAHİŞELİK YAPTI DİYE ÖLDÜRM E.................................................................... 172
YABANCI DEVLET AJANI DİYE ÖLDÜRME............................... ........................ 172
ESRAR İÇİYOR DİYE ÖLDÜRM E..........................................................................173
ASKERİ BAŞARISIZLIK GÖSTERDİLER DİYE Ö LDÜRM E.................................173
ALTINI YURT DIŞINA KAÇIRDI VEYA AYARINI DÜŞÜRDÜ DİYE ÖLDÜR­
DÜ.................................................................................................................................. 174
4 1 6 OSMANLI DEVLETİ NİN KANLI TARİHİ

MESİRE YERLERİNE GİTTİĞİ.ERKEĞİN DİKKATİNİ ÇEKECEK ŞEKİLDE GİYİNDİĞİ


İÇİN ÖLDÜRME...........................................................................................................174

XIII- HİLE İLE ÖLDÜRME

ÇANDARLl HALİL PAŞA BİZANS'TAN RÜŞVET ALDI İHTİRAS! ATILARAK


ÖLDÜRÜLDÜ..................... ........................................................................................ 176
ÖLDÜRÜLMEYECEĞİNE DAİR SÖZ VERİLİP TESLİM ALINAN KRAL DAHA
SONRA UYDURMA BİR FETVA İLE ÖLDÜRÜLDÜ....................................................177
KANUNİ VEZİRİNE "SANA HAYATTA HİÇ DOKUNMAYACAĞIM" DİYE SÖZ
VERDİĞİ İÇİN UYURKEN Ö LD Ü R TTÜ ....................................................................... 178
PADİŞAH ŞERİF HAŞAN PAŞA YI UYKUDA Ö LD ÜR TTÜ...................................179
K UYUCU M URAT PAŞA YUSUF PAŞA'YI YEMEĞE ÇAĞIRIP Ö LDÜR T­
T Ü ..................................................................................................................................179
KANUNİ OĞLU MUSTAFA'YI KANDIRARAK ÇADIRA GETİRTİP GÖZLERİNİN
ÖNÜNDE Ö L D Ü R TTÜ ............................................................................................... 181
KIZIL HOCA OĞLANLARINDAN DÖRT KARDEŞ KANDIRILARAK ÖLDÜRÜL­
DÜ..................................................................................................................................181
SAKARYA ŞEYHİ ŞEYH AHMET KANDIRILARAK ÖLDÜRÜLDÜ...................... 183
ABAZA HAŞAN PAŞ V MURTAZA PAŞA TARAFINDAN KANDIRILIP ÖLDÜRÜL­
DÜ ........................................................................................................................ 183
YENİÇERİ AĞASI CADI USUF KANDIRILARAK CİDDE'DE ÖLDÜRÜL­
DÜ................................................................................................................................. 184
YENİÇERİLERE MAAŞ BAĞLANACAK DİYE KANDIRILIP HEPİSİ ÖLDÜRÜL­
DÜ................................................................................................................................ ...185

X IV - KİN İLE ÖLDÜRME

DAVUT PAŞA VE KALENDEROĞLU'NUN CESETLERİ AYAKLARINDAN SÜRÜK­


LENEREK DENİZE A T IL D I.......................................................................................... 186
YAVUZ KARDEŞİNİ KENDİSİNE İHBAR EDEN 15 ÇOBANI BURSA YOLUNDA
ASTIRDI..................................................................:....................................................187
İSMAİL PAŞA.ZEYNEL ABİDİN PAŞA'YI Ö LDÜR TTÜ DİYE Ö LDÜRÜL­
DÜ. 187
OSMANI.I DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 4 1 7

HOCAZADEYİ GAMMAZLADI DİYE BURSA KADISI ÖLDÜRÜLDÜ.........................188


SULTAN M URAT KENDİSİNE ABDESTİNİ AL DİYEN NECDET PAŞA YI
Ö L D Ü R TrÜ ..................................................................................................................189
PADİŞAH DÜŞMANA KARŞI BAŞARILI OLAMADI DİYE KİNLENDİÛİ HAŞAN
PAŞA YI Ö LD Ü R TTÜ .................................................................................................. 189
KIZLARAĞASI MERCAN AĞA 3.SELİMİN KATİLLERİ SARAYA KOLAYCA
GİRDİLER DİYE ÖLDÜRÜLDÜ....................................................................................190
3.SELİMİ ÖLDÜREN C ELLAT HAZİNE KAHYASI EBE SELİM AĞA BAŞI
KESİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ....................................;............................... ................... 191

XV-FETVALARLA ADAM ÖLDÜRME

EETVA NEDİR........................................................................................................192
FETVA VEREN M AK AM ...................................................... 192
FETVALARIN İŞLEDİĞİ R OL................................................................................ 192
FETVALAR KİMİN İÇİN KULLANILIRDI.............................................................193
ŞEYHÜLİSLAM PADİŞAHIN KORKUSUNDAN SUÇSUZ OLDUĞUNU BİLDİĞİ
H A LD E EN Y A K IN AR K ADAŞININ Ö LD ÜR ÜLM ESİ İÇİN F ETV A V ER ­
Dİ................................................................................................................................... 193
PADİŞAH KIZDIRAN BİR ŞEYHÜLİSLAMIN SONU............................................. 194
ŞEYHÜLİSLAM PEŞİN FETVA VERDİĞİNDEN DOLAYI BİNLERCE İNSAN
KATLED İLD İ........ ....................................................................................................... 194
KÖPRÜLÜ NÜN BİNLERCE İNSANI ÖLDÜRMESİNE DAYANAK YAPTIĞI FETVA­
YI ŞEYHÜLİSLAM KORKUDAN VERDİ..................................................................... 195
ŞEYHÜLİSLAM KORKUDAN YEMİŞÇİ HAŞAN PAŞA YI ÖLDÜRME FETVASI
V ER D İ..........................................................................................................................196
ŞAİR NF.Fİ FETVA İLE ÖLDÜRÜLDÜ................................................................... 197
TÜTÜN İÇENİN ÖLDÜRÜLMESİ YÖNÜNDE VERİLEN F E T V A .......................... 197
FATİH’İN ŞEYHİ ALİ BİSTAMİ BOSNA KRALINI KENDİ ELİ İLE ÖLDÜR­
DÜ..................................................................................................................................198
AVUSTURYA'YA BARIŞ TEKLİF ETTİ DİYE ÖLDÜRM E..........................................199
I AHMET SÖZLÜ FETVA İLE ADAM Ö LDÜR TTÜ ............................................... 199
4 1 X OSMANLI DEVLETİ NİN KANLI TARİHİ

X V I-EB U SSU Ü D EFENDİ'NİN FETVALARI

ŞERİAT HÜKÜMLERİNE AYKIRILIKTAN ÖLDÜRÜLMELER............................. 200


OSMANLI DEVLETİNİN AKIL HOCASI EBUSSUÜD EFENDİ'NİN H A YA ­
T I................................................................................................................................... 200
EBUSSUÜD EFENDİ'NİN OSMANLI DEVLETİNDEKİ ETKİLERİ.........................200
EBUSSUÜD EFENDİ NİN FETVALARININ Ö NEM İ.............................................. 201
RAMAZAN ORUCUNU KABÜL ETMEYEN ÖLDÜRÜLÜR................................... 201
YUNUS EMRENİN TÜRKÜLERİNİ SÖYLEYEN ÖLDÜRÜLÜR........................... 202
FELSEFEYİ DİNDEN ÜSTÜN TUTAN ÖLDÜRÜLÜR............................................ 203
AKŞAM YEMEĞİNDEN SONRA NAMAZDAN ÖNCE DUA O KUYAN KİŞİ
ÖLDÜRÜLÜR ............................................................................................................>...204
PADİŞAHA KARŞI AYAKLANAN İNSANLAR ÖLDÜRÜLÜR..............................205
MÜSLÜMAN'I ARDAN DİN DEĞİŞTİRENLER ÖLDÜRÜLÜR...............................205
MÜSLÜMAN BİR KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİREN GAYRİMÜSLÜM MÜSLÜ­
MANLIĞI KABÜL ETMESE ÖLDÜRÜLÜR...................................................................206
PEYGAMBERE İNANMAYAN ÖLDÜRÜLÜR....................................................... 206
ŞERİA TA GİRMEYEN KİŞİ BİR BAHANF.YLE ÖLDÜRÜLÜR..............................207
PEYGAMBERSİZDE TANRIYA ULAŞIRIM DİYEN KİŞİÖLDÜRLÜR.................. 208
BEN İSA GİBİYİM DİYEN ÖLDÜRÜLÜR..............................................................208
TANRIDAN KORKMAYAN ÖLDÜRÜLÜR............................................................ 209
MAHŞER GÜNÜNE İNANMAYAN ÖLDÜRÜLÜR................................................ 210
. NAMAZ KILMAYAN ÖLDÜRÜLÜR.....................................................210
ŞARAP İÇEN ÖLDÜRÜLÜR..........................................................................:.......210
DİNE SÖVEN ÖLDÜRÜLÜR................................................................................. 211
ALLAHA VE PEYGAMBERE SÖVEN ÖLDÜRÜLÜR............................................ 211
BİRBİRİNİ TANRI DİYE SELAMLAYANLAR ÖLDÜRÜLÜR................................212
ESKİ KOCA BAŞKASINA VERDİĞİ KARISI İLE BİROLURSA ÖLDÜRÜ­
LÜR............................................ 213
ŞARABI BIRAKTIĞINA YEMİN EDİP TEKRAR ŞARAP İÇEN ÖLDÜR Ü­
LÜR 213
BAŞKASININ MALINI ALIPTA VERMEYENLER ÖLDÜRÜLÜR.......................... 214
FAHİŞELİK YAPANLAR ÖLDÜRÜLÜR.................................................................214
MUNDAR ET SATAN ÖLDÜRÜLÜR..................................................................... 215
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 4 1 9

HALLACI MANSURU SAVUNANLAR ÖLDÜRÜLÜR........................... ...21


YAKALANDIKTAN SONRA TÖBE EDENLER ÖLDÜRÜLÜR............................. 217
• O Ğ LA N ŞEYH HA KSIZ YER E Ö LD Ü R Ü LD Ü " D İ YENLER Ö LD Ü R Ü ­
LÜR........................................................................................................ .....................218

X V II- ÖLDÜRME ÇEŞİTLERİ

YÜKSEK YERDEN ATARAK ÖLDÜRM E........................................................... 219


İPLE BOĞARAK ÖLDÜRM E...................................................................... .......... 220
NEHİRDE BOĞARAK ÖLDÜR M E.......................................................................225
ESRARLA SEHİRLETEREK Ö LDÜRM E............................................................. 226
ÇUVAL İÇİNDE ASARAK ÖLDÜRM E............................................... ...................226
ÇUVALLA DENİZE ATARAK ÖLDÜRM E...........................................................227
KURŞUNLARLA AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÇUVALA KONUP DENİZE ATARAK ÖLDÜR­
ME ................................................................................................................................229
UYKUDA ÖLDÜRME........................................................................................... 2.70
DUMANDAN BOĞARAK ÖLDÜRM E.................................................................. 272
BAŞ KESEREK ÖLDÜRM E...................................................................................234
ELLE BOĞARAK ÖLDÜRME............................................................................... 235
ORMAN YAKARAK İÇİNDEKİLERİ ÖLDÜRM E.................................................237
KURŞUNLA ÖLDÜRM E.............. 238
HANÇERLEYEREK Ö LDÜRM E............................................................................ 239
BOYUNA TAŞ BAĞLAYIP DENİZE ATARAK ÖLDÜRM E................................... 239
ASARAK ÖLDÜRME............................................................................................. 240
ZEHİRLEYEREK ÖLDÜRM E.................................................................................242

XVIII- İŞKENCEYLE ÖLDÜRM E YÖNTEMİ

DİRİ DİRİ GÖMEREK ÖLDÜRM E......................................................................... 243


ANA KARNINDAKİ ÇOCUKLARI ÖLDÜRME...................................................... 244
AÇ KÖPEKLERE YEDİRTEREK ÖLDÜRME.........................................................245
TOPLA ATARAK ÖLDÜRME.............................. 246
VÜCUTU DAĞLAYARAK ÖLDÜRM E..................................................................248
4 2 0 OSMANLI DEVLETİ NİN KANLI TARİHİ

DİBEKTE DÖVEREK ÖLDÜRME.......................................................................... 249


ÜSTÜNE TAŞ YIĞARAK ÖLDÜRME..................................................................... 249
ATEŞTE YAKARAK ÖLDÜRME........................................................................... 250
EVE IX)LDURULUP YAKARAK ÖLDÜRM E........................................... 2
KATRANLA YAKARAK ÖLDÜRME................i................................................... 252
AT TORBASIYLA BOĞARAK ÖLDÜRME...............................................
TAŞLAYARAK ÖLDÜRME................................................................................... 254
BAĞIRSAKLARI ÇIKARARAK ÖLDÜRME...........................................................256
TOMRUĞA VURARAK ÖLDÜRME.......................................................................257
C ES ETİ P AR Ç A LA Y IP E TL E R İ D A Ğ IT IL M A S I S U R E TİY L E Ö L D Ü R ­
ME.................................................................................................................................257
LİNÇ EDİLEREK ÖLDÜRME.................................................................................258
F.L VE AYAKLARININ BALTAYLA KIYILARAK VE ENSESİ YÜZÜLEREK
ÖLDÜRM E................................................................................................................... 258
PİLE ÇİĞNETEREK ÖLDÜRME............................................................................. 239
İNSANLARI BELİNDEN İKİYE AYIRARAK ÖLDÜRME.......................................239

XIX-İŞKENCEYLE ÖLDÜRM E

KAZIĞA VURARARK ÖLDÜRME CEZASI............................................................260


KOL VE AYAKLARI KIRILARAK Ö LDÜRM E................................ t ................... 264
ATA BAĞLANIP PARÇALAYARAK Ö LDÜRM E.................................................. 265
ÇENGELE ASARAK ÖLDÜRME........................................................................... 266
ÇARMIH A VUR AR AK ÖLDÜRME.........................................................................271
VUCUDU PARÇALARA AYIRARAK ÖLDÜRM E..................................................271
CİNSEL ORGANI DAĞLAYIP DENİZDE BOĞARAK ÖLDÜRME..............i......... 275
HAYALAR KESİLEREK ÖLDÜRME......................................................................274
NEFT DÖKÜLEREK ÖLDÜRME............................................................................ 275
AĞIZDAN KURŞUN AKITILARAK ÖLDÜR M E................................................... 279
DENİZDE GEMİYLE BİRLİKTE YAK ARAK ÖLDÜRME.......................................280
KOL VE BACAKLARINI AYIRARAK Ö LDÜRM E................................................281
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 421

X X -H A N E D A N KATLİAMLARI

HANEDAN ÖLDÜRMELERİNİN İZLENDİĞİ SEYİR ........................................... 283


FATİH'İN KANUNNAMESİ VE KARDEŞ KATLİ .................................................284
FETVA İLE HANEDAN ÖLDÜRÜLMESİ.............................................................. 285
ŞEHZADELERİN HÜCRE YAŞAM LARI................................................................ 285
YETİŞKİN HANEDANLARIN ÖLDÜRÜLME ŞEKLİ............................................. 287
YETİŞKİN HANEDANLARI BOĞMA A L E T İ......................................................... 288
YENİ DOĞAN HANEDAN BEBEĞİN ÖLDÜRÜLMESİ......................................... 288
HENÜZ DOĞMAMIŞ HANEDAN ADAYLARININ ÖLDÜRÜLMESİ....................289
ÖLDÜRÜLEN ŞEHZADELER İÇİN CENAZE TÖRENİ...........................................290
ÖLDÜRÜLEN ŞEHZADELERİN GÖMÜLME YER İ................................................ 290
OSMAN BEY AMCASI DÛNDAN BEYİ KENDİ ELLERİ İLE Ö LD Ü R ­
DÜ................................................................................................................................. 291
I.MURAT KARDEŞLERİ HALİL VE İBRAHİMİ Ö LD Ü R TTÜ ............................... 291
1.MURAT KENDİ ÖZ OĞLU SAVCI BEYİ Ö LD Ü R TTÜ ...................................... 292
YILDIRIM BEYAZIT KARDEŞİ YAK UPU Ö LD ÜR TTÜ........................................ 292
YILDIRIM BEYAZIT ON KARDEŞİNİ BİRDEN Ö LD Ü R TTÜ ................................293
ÇELEBİ MEHMET KARDEŞİ İSA'YI Ö LD Ü R TTÜ ................................................ 294
2. MURAT KERDEŞİ MUSTAFA'YI ÖLDÜRTÜP DİĞER KARDEŞLERİNİN GÖZLE­
RİNİ- MİL ÇEKTİRTTİ .................................................................................................294
2.MURAT AMCASINI EDİRNE SURLARINA ASTIRDI.........................................295
FATİH KUNDANDAKİ KARDEŞİNİ ÖLDÜRTTÜ ................................................. 296
2. BEYAZIT İTALYA'YA KAÇAN KARDEŞİ CEM İ VE OĞULLARINI ÖLDÜRT­
TÜ 296
YAVUZ TÜM AKRABA ÇEVRESİNİ Ö LDÜR TTÜ.................................................297
I SÜLEYMAN CEM İN OĞLU MURAD I RODOS'TA Ö L D Ü R TTÜ ......................298
KANUNİ ÖZ OĞLU MUSTAFA'NIN ÖLDÜRÜLMESİNİ İZLED İ.......................... 298
KANUNİ DİĞER OĞLU BEYAZIT ! DA Ö LD ÜR TTÜ............................................300
KANUNİ OĞULLARINDAN BAŞKA DÖRT TORUNUNU DAHA Ö LD Ü R T­
TÜ .................................................................................................................................300
3. M URAD T A H T A ÇIKAR Ç IK M A Z 5 KARDEŞİNİ BİRDEN Ö L D Ü R T­
TÜ :.................................................................................... 301
3.MEHMET 19 ERKEK KARDEŞİNİ BİRDEN KATLETTİR Dİ.................................... 301
4 2 2 OSMANLI DEVLETİ'NİN KANLI TARİHİ

19 KARDEŞİNİ ÖLDÜRMEYLE RAHATLAYAMAYAN 3.MEHMET OĞLU MAH­


M UT'U DA Ö LD Ü R TTÜ .............................................................................................. 302
2.ÜSMAN KARDEŞİ ŞEHZADE MEHMET'İ K ATLETTİR D İ................................. 303
4.MURAD 3 KARDEŞİNİ Ö LD ÜR TTÜ................................................................... 304
KÖSEM SULTAN AĞZINDAN BURNUNDAN KAN GETİRİLEREK ÖLDÜRÜL­
DÜ....................................... I.........................................................................................304
4.MUSTAFA 3.SELİMİ ÖLDÜRTTÜ ...................................................................... 305
2.MAHMUT 4.MUSTAFAYI Ö LDÜR TTÜ........................ ...........................,.........305
MUSTAFA'NIN ANNESİDE AMASYA'DA Ö LDÜRÜLDÜ........... .........................306
MUSTAFA'NIN OĞLU DEDESİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ.............................306

X X I-O L D Ü R Ü L EN PADİŞAHLAR

I.MURAD SIRP ASKERİ TA R AFIN D AN HANÇERLENEREK Ö LD Ü R Ü L­


DÜ......:.......................................................................................................................... 309
YILDIRIM BEYAZIT TİMUR'UN YANINDA F.SİR OLARAK Ö LD Ü .................... 310
MUSA ÇELEBİ DEN KAÇAN EMİR SÜLEYM AN'I KÖY HALKI ÖLDÜR­
DÜ................................................................................................................................. 310
MUSA ÇELEBİ'Yİ HİZMETKARLARI MÜCEVHERLERİNİ ALMAK İÇİN ÖLDÜR­
DÜLER .................... 312
PADİŞAH 2.BEYAZITT OĞLU YAVUZ SULTAN SELİM Ö LD Ü R TTÜ .................313
2.SULTAN SELİM HAMAMDA K A D IN LA R LA ALEM YAPARKEN Ö L­
DÜ..................................................................................................................................313
SULTAN I.MUSTAFA UZUN HAPİSLİK HAYATINDAN SONRA ÖLDÜRÜL­
DÜ............. 314
2.0SMAN YEDİKULE ZİNDANINDA ÖLDÜR ÜLDÜ............................................ 315
SULTAN İBRAHİM SARAYDA ÖLDÜRÜLDÜ...................................................... 316
SULTAN 2 AHMETE ZEHİRLETİLEREK ÖLDÜR ÜLDÜ.......................................317
SUL TAN 2.MUSTAFA DA ZEHİRLETİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ..............................317
3.S U LTA N SELİM SAYARDA K IL IÇ L A PAR ÇALANAR AK Ö LDÜR ÜL-
..................................................................................................................................318
SULTAN ABDÜLAZİZ ÖLDÜRÜLÜP İNTİHAR ETTİ DİYE DOKTORLARA RAPOR
ZENLETTİRİLDİ........................... .........................................................................319
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 4 2 3

XXII-GÖREVDE İKEN Ö LDÜRÜLEN SADRAZAM ­


LAR......................................................................................<322-333)

XXIII-GÖREVDEN AYRILDIKTAN SO N RA Ö L D Ü ­
RÜLEN SA D R A Z A M L A R .........................................(336-343)

XXIII-ALEVİLERİN ÖLDÜRÜLMESİ

MUHARREM MATEMİ VE NEVRUZ TÖRENLERİ FATİH TARAFINDAN YASAK


ED İLD İ.........................................................................................................................345
EBUSSUÜD EFENDİ Y E GÖRE KIZILBAŞ O LANLAR Ö LD Ü R Ü LM ELİ-
DİR.................................................................................................................................345
YAVUZ KIZILBAŞLAR HAPİSLE YETİNİLMEMELİ ÖLDÜRÜLMELİDİR DİYE FER­
MAN ÇIKARDI ............................................................................................................. 346
ŞAIIKULU AYAKLANMASINA KATILAN ALEVİLER ÖLDÜR ÜLDÜ................ 346
CELAL AYAKLANMASINA KATILAN ALEVİLER ÖLDÜRÜLÜDÜ....................347
BABA ZÜNNUN A Y AK LAN M ASIN A K A TILA N A LEV İLER Ö LD Ü R Ü L­
DÜ.................................................................................................................................347
K A LE N D E R A Y A K L A N M A S IN A K A T IL A N A L E V İL E R Ö LD ÜR ÜL­
DÜ.......................................................... 348
KUYUCU MURAT PAŞA İSTANBUL'A 30 BİN ALEVİNİN KELLESİNİ GÖNDER­
Dİ..................................................................................................................................349
FATİH SAVAŞA GİDERKEN YANINDA GÖTRÜDÜÖÜ TÜRKMENLERDEN HER
GÜN 400 KİŞİYİ ÖLDÜRÜYORDU............................................................................. 350
YÖNGÜÇ PAŞA TÜRKMENLERİN GERİDE KALAN ÇOCUKLARINI VE KARILA­
RIMDA Ö LD Ü R TTÜ .................................................................................................... 350
4.MURAD FERMAN ÇIKARARAK EVİNDE Şİİ KONUĞU OLANLARDAN ONLARI
ÖLDÜRMELERİNİ İSTED İ..................... 351
YAVUZ SULTAN SELİM 40 BİN ALEVİYİ ÖLDÜRDÜ.........................................351
TRABLUS'DAKİ ALEVİLERİN ÖLDÜRÜLMESİ...................................................353
YENİÇERİ AĞASI MAHMUT AĞA İSYAN ETTİLER DİYE BEKTAŞİ OCAĞINDAKİ
BİNLERCE KİŞİYİ Ö LD Ü R TTÜ ................................................................................... 353
4 2 4 OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ

600 ALEVİNİN BURNU İSTANBUL'A GÖNDERİLDİ..................... 354


OTLUKBELİ SAVAŞUNDA TÜRKMENLER DOĞRANDI.....................................355
KADI NIN SALDIĞI ALEVİLERİ OSMANLI GİZLİ ŞEKİLDE ÖLDÜRÜN DİYE
FERMAN YOLLAYIP ÖLDÜRTTÜ.................................................................. 355
KIZILBAŞ EĞİLİMLİ OLANLARINÖLDÜRÜL MELE­
Rİ 356
İRAN TARAFTARI OLDUĞU İÇİN KANGALLI VE ALİPINAR HALKI ÖLDÜRÜL­
DÜ................................................................................................................................. 356
KUYUCU MURAT BAYBURT'TA ONBİN CELALİYİ ÖLDÜRDÜ........................ 357
BEKTAŞ HAN'A BAĞLI 30 BİN ALEVİ ÖLDÜRÜLDÜ........................................ 357

X X V -PADİŞAH A KELLE GÖNDERME

KİMLERİN KELLELERİ İSTANBUL'A GÖNDERİLİR.................... 360


KELLELERİN GÖNDERİLİŞ ŞEKLİ.......................................................................362
KESİK KELLELERİ İSTANBUL'A GÖTÜRECEK KİŞİLER................................... 362
KESİK KELLELERİN BİR YERDE TOPLANIP TOPLUCA İSTANBUL'A GÖNDE­
RİLMESİ .................................... 363
PADİŞAHA KELLE GÖNDERMELERDEN ÖRNEKLER........................................364
KELLE TEŞHİRLERİ ..............................................................................................372
KELLELERİN KİMLERE SUNULACAĞI............................................................... 372
KELLELERİN TEŞHİR ŞEKLİ................................................................................372
SARAYDA YAPILAN KELLE TEŞHİRLERİNDE U SU L........................................ 373
SARAY DIŞINDA YAPILAN KELLE TEŞHİRLERİ .................................. - ..........374
SİYASETTEN KATLOLUNANLARIN BAŞLARI İSTANBUL'DA TEŞHİR OLU­
NUR.................................................... 374
MELEK İBRAHİM PAŞA NIN BAŞI GÜMÜŞ TEPSİDE PADİŞAHA SUNUL­
DU............... 376
BEKİR AĞA NIN KELLESİ 3 GÜN SARAYDA TEŞHİR EDİLDİ........................... 376
EŞKİYALARIN KELLELERİ İSTANBUL'A TEŞHİR EDİLİRDİ............................. 377
SARAYIN ÖNÜNDE YÜZÜLMÜŞ İNSAN YÜZLERİ KULAKLARI VE KAFA

DERİLERİ VARD I........................................................................................................ 377


BEYAZIT ENİŞTESİNİN KESİLMİŞ BAŞINI SÜNGÜYE TAKIP ŞEHİRDE DOLAŞ­
TIRDI .378
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 4 2 5

İSTANBUL'DA ÖLDÜRÜLEN KİŞİLERİN CESETLERİ CELAT TARAFINDAN


GÖSTERİME SUNULUYORDU................................................................................... 379
KUYUCU ÖLDÜRDÜĞÜ YUSUF PAŞA VE MUŞLU ÇAVUŞ'UN KELLELERİNİ
ÇADIRIN ÖNÜNE D İK T İ............................................................................................. 380
ALİ PAŞA NIN KONAĞINDA HER GÜN TAZE KESİLMİŞ KELLE SERGİSİ
O LU R D U ............................................................................................ 380
İBŞİR PAŞA NIN KELLESİ YENİÇERİ MIZRAĞINA TAK ILIP GEZDİRİL­
Dİ.................................................................................................................................. 381
KELLEDEN PİRAMİT YA P M A ..............................................................................382
HAFIZ PAŞA ABAZA PAŞA KOMUTASINDAKİ İSYANCILARIN KELLELERİNDEN
YIĞINLAR YAPTIRDI..................................................................................................382
KANUNİ 4 BİN MACARIN KELLESİNDEN PRAMİT YAPTIRDI......................... 383
KAÇANİK KALESİNİ ALAN OSMANLI ASKERLERİ AVUSTURYA ASKERLERİ­
NİN KELLELERİNDEN YIĞINLAR YAP D LA R ................................. 383
KUYUCU MURAT PAŞA 10 BİN CELALİNİN KELLESİNDEN PRAMİT YAP­
T I...................................................................................................................................384

XXV I-CENAZEYE HAKARET

İNSANLARIN AYAKLARINA KESİLMİŞ İNSAN BURNU,KULAĞI VE YÜZ


PARÇALARI YAPIŞTIRILDI........................................................................................ 385
TÜ TÜ N İÇENLERİN KESİK BAŞINA AĞIZLIK TAK ILIR D I................................. 386
YAVUZ ÖLDÜRDÜĞÜ VAZİRAZAMIN KELLESİNİ 3 GÜN YANINDA TAŞI­
DI............................................................ 386
ŞAM A Y A K LA N M A C ILA R IN IN BAŞLARI SAR AYDA YER LERE A T IL ­
DI.................................................................................................................................. 388
ASLAN PAŞA NIN KESİK BAŞI BABUHÜMAYUN'UN ÖNÜNDE YUVARLAN­
DI......... ....................................................................................................................... 389
ORHAN GAZİ FETH ETTİĞ İ KALEDEKİ KOM UTANIN KARNINI DEŞTİR­
Dİ.................................................................................................. 389
KIZILHOCA AŞİRETİNİN ÖLDÜRÜLENLERİNİN CESETLERİ ÇAKALLARA ATIL­
DI .................................................................................................................................390
ŞEYHÜLİSLAM VE OĞULLARININ CESETİ AYAKLARINA İP BAĞLANARAK
SÜRÜKLENDİ BAŞLARI SIRIĞA TAKILARAK GEZDİRİLDİ....................................390
HAŞAN PAŞA NIN CESETİ ÇINARA ASILDI....................................................... 391
KİRA NIN ETLERİ UFAK PARÇALARA AYRILARAK SOKAK KAPILARINA
ÇİVİLEN Dİ.................... ........... ..................................................................................392

XXVI-GAYRİM ÜSLÜM LERE YAPILAN HAKARET­


LER

EVİNİ BEYA ZA BOYADI DİYE G AYRİM ÜSLÜM D O KTUR Ö LDÜR ÜL­


DÜ....................................................... 393
G Ö S TE R İŞ L İ ELB İS E G İY İN E N G A Y R İM Ü S L Ü M L E R Ö LDÜ R Ü LÜ R ­
DÜ................................................................................................................................. 394
YEŞİL R ENKLİ A Y A K K A B I G İY İN E N G AYR İM Ü SLÜ M LER Ö LDÜR Ü­
LÜR................................................................................................................................394
PAHALI MAL SATMANIN CEZASI.......................................................................395
DÜKKANINDAKİ MALLARI BAŞKA BİR DÜKKANDA SATAN YAHUDİ EŞŞEK
Ü Z E R İN D E ••HAVRUZ H A V R U Z ' D İ Y E B A Ğ IR T IL A R A K G E Z D İR İL ­
Dİ........................................................................... 395
AKŞAM 8 DEN SONRA SOKAĞA ÇIKAN HİRİSTİYANIN BURNUNDA DELİK
AÇILARAK MUMLAR ASILDI............................................................................ 396
FATİH LUKOŞ UN OĞLU İLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEK İSTEDİ........ ........... 397
FATİH AYASOFYA KİLİSESİNİ CAMİ Y A P T I...................................................... 397
İSTANBUL'U FETH EDEN OSMANLI ASKERLERİ BİZANS KIZLARINA. KARILA­
RINA TECAVÜZ E TTİL E R ..........................................................................................398
K A Y N A K Ç A ............... 400
1 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

< \
OSMANLI DEVLETİ'NİN KANLI TARİHİ 11

I-OSMANLI DEVLETİNİN YAPISI

Bu başlık altında Osmanlı Devletinin yapısını genel hatlarıyla


sizlere aktarmayı hedefledik.Osmanlı Devletinde işlerin nasıl
yürüdüğü,kimlerin ne iş yaptığı,padişahların yapısını, cariyelerin
devlet yönetimindeki etkilerini,cariyelere verilen mülkleri tavizle­
ri,devlet memurlarının halkı nasıl soyduklarını,devlet kademeleri­
ne atamaların nasıl yapıldığını işlemeye çalıştık.

İNSAN ETİ YİYEN AKBABALAR

Osmanlı Devletinin yapısını anlamak için "insan eti yiyen


akbabalar" isimli alıntıyı aşağıya koymakta yarar görüyorum.Bu
alıntı Osmanlı Devletinin yapısını çok iyi anlatıyor.

“ ...1553 yılının 28 Ağustos’unda Padişahın İran Şahına


karşı harbetmek için İstanbul’dan hareket ettiğinin ertesi
günü (yani 29 Ağustos)leş akbabası sürüleri gör­
dük.Sabahın erken saatlerinden akşama kadar bu akbaba
sürüleri Padişahın gittiği yöne doğru yükseklerden uçup
gittiler.Bütün bir yıl şehirde akbaba boldu.Her yerde
görülürdü. 11 Temmuzda bir caminin önünden geçiyor­
dum.Burdan havaya et fırlatıldığını gördüm.Akbabalar
fırlatılan et parçalarını yakalayıp yükseliyorlardı.Bir kaç
yüz tane vardı.Bunun Allah rızası için verilen bir nevi
kurban olduğu söyleniyordu.Zengin bir Türk ölmüş.Biraz
önce Selim’in camiinde namaz kılınıp defnedilmiş.Onun
ruhu için sadaka olarak akbabalara et fırlatılmış...Şimde
şu sıralarda 1554 Ağustosunun ortalarına doğru hepsi de
kayboldular.Öyleki artık hiç bir akbabayı görmez
olduk.Halbuki sair zamanlarda akbabalar böyle tamamen
kaybolmazlarmış.Acaba bu hal Padişahın Acem Şahma
yenileceğininmi işaretidir.Yoksa İran’da ölen Türkler için
akbabalara kurbanmı veriyorlar.Şehitlerin defnine yardım
12 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

etsinler ve kursaklarında onların ruhunu geri getirsinler


diye...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclımım.s 127)

OSMANLI DEVLETİNİN AYAKTA DURMASI


KORKU,KAN VE KATLİAMA DAYANDIRILMIŞTI

Osmanlı Devletinin ayakta durması korku,kan ve katiamlara


dayandırılmıştı.Yetkililerde Osmanlı Devletinde insanların devlete
karşı sevgisinin olmadığını çok iyi biliyorlardı.Halkın sevgisini
görmediği bir devletin ayakta kalması düşünülemezdi.Bunu gören
Osmanlı Devlet yetkilileri olabildiğince korkuya dayalı bir
yönetim kurdular.Eli sopalı devlet anlayışı vatandaşın en büyük
belasıydı. Zaten Osmanlı Devletinde yaşayan insanların birbirleri
ile fazla sorunları olmamıştır.Tüm halkın sorunu Osmanlı
Devletiyle olmuştur. Osmanlı devleti içinde hemen her yıl bir
isyan bahanesi ile bölge halkının yok edilmesi,devlet yetkililerinin
basit bahanelerle öldürülmesi bütün bu korku üzerine kurdukları
yönetim biçiminin sonucudur.Bir Osmanlı paşası sadrazamlığı
döneminde yüzbin insanı öldürüyorsa bu yönetimin temel
dayanağının ne olduğu sanırım çok iyi anlaşılır.Bir Osmanlı
veziri “ Öldürmem ama devlet böyle yönetiliyor” diyorsa Osmanlı
Devletinin dayanağının ne olduğu çok iyi anlaşılıyor.Bir Osmanlı
paşası “ halk kılıçtan anlar” diyorsa halkı nasıl yönettikleri
buradan anlaşılır.Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur.Osmanlı
Devleti korku üzerine temellerini atmıştır.Bütün yaptığı işlerde
bunu ispatlamıştır.Korkuyu en iyi biçimde hissetirmek içinde olur
olmaz yerde insan öldürmüştür.Devlet olarak temelinde kullandığı
hare insan etinden,harem suyuda insan kanından sağlanmıştır.

KUYUCU MURAT PAŞA HALKA SERT DAVRANMANIN


DEVLET YÖNETMENİN KURALI OLDUĞUNU SÖYLERDİ

Osmanlı Sadrazamı Kuyucu Murat Paşa güya yaptığı katliam­


lardan sonra ağlardı.Bu "iyi" yürekli katil Sadrazam ne yazıkki
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 13

halka sert davranmak devlet yönetmenin gereği olduğunu


sanırdı.Sert davranmasını ve o katliamları yapmasının nedeni
olarak devlet yönetmenin gereği olduğunu söylerdi.İşte bu zihniyet
Osmanlı yeneticilerinin hepsinde vardı.Devleti yönetmek için
halka kötü davranmak zorunluluğuna inanılırdı.Bu ilke ile hiçte
bu zulümleri hak etmeyen halk bu düşünceden dolayı zülüm,gördü
katledildi.

“ ...Kuyucu zülümden sonra Kuran’dan ayet okur


zülmün büyüklüğüne inanırdı” Kuyucu Murat Paşa kendi
ifadesine göre acımasızca yaptığı her eylemden sonra
gözyaşlarını tutamayıp ağlardı.Fakat sert davranmanın
vezirler için Tanrısal bir buyruk olduğuna inanmıştı.Her
an moralini yüksek tutmak için Kuran’dan ayetler
okurdu.Savaşa girişmeden önce atından iner,yere kapa­
nır,gözyaşları ile ıslattığı topraktan bir parça alır ve ak
saçları ile sakalına sürerdi.Sonra yüksek sesle Tanrıya
şöyle yakarırdı.Yarabi beni bu gün de mahcup et-
me.Kulunu inançsızlara karşı terketme.benim ihtiyarlığı­
ma acı.Dinim ve devletim için samimi duygularımı tek
sen bilirsin“ .Döktüğü kanların kendisine Tanrı tarafından
verilen bir ganimet olduğunu ve eğer bir damla kanı
esirgemek üzere acıma duygusu gösterirse Tanrıyı
kızdıracağına inanırdı.”
( Osmanlı Tarilıi.Alphonse de Lamarlıne.cill 2.sayfu 583)

DİYARBAKIR VALİSİ “ DÜRÜST OLURSAM DİĞE


DEVLET MEMURLARI KARŞIMDA OLURDU” DİYORDU

1159 yılında Diyarbakır’da valilik yapan birisinin açıklaması


Osmaıiı Devletinin yapısını çok iyi anlatıyor.Vali büyük bir
açıklık'a devletin yapısını ve devlet memurlarının içinde bulun­
duklar» çarkı çok iyi anlatmaktadır. Vali özellikle dürüstlüğün
14 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kalmadığını ve dürüstlüğü teşvik etmek diye bir şeyin olmadığını


anlattıktan sonra,eğer dürüst ve adil bir yönetici olursan diğer
paşalarla ve devlet yetkilileriyle karşı karşıya gelirsin diyor.Devlet
memurlukları rüşvetle satıldığından dolayı eğer rüşvet almaşsan
devlet memurluğu alamazsın ve yerinden olduktan sonrada aç
kalma korkusuyla yaşarsın diyor.

“ ...1859 yılında Diyarbakır valisinin sözleri bu açıdan


son derece öğreticidir.” Dürüst olmayı teşvik eden hiç bir
şey yok.Adil bir yöneticilik yapmaya kalksam diğer
paşaların hepsi karşımda birleşir ve kısa sürede yerimden
olurum,rüşvet almasam başka bir şey satın alamayacak
kadar fakirleşirim...41
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 1219)

OSMANLI DEVLETİNİN EKONOMİSİ SAVAŞA


DAYANDIRILMIŞTI

Osmanlı Devleti ekonomisini savaş ekonomisi üzerine kurmuş­


tur. Hemen her yıl bir komşu devlete savaş açarak,savaştan elde
ettiği gelirle ayakta durmaya çalışmıştır.Bunun yanında kendi
vatandaşlarından topladığı yüksek oranlarda vergide devletin
ayakta kalmasına yardımcı olmuştur.Yani ekonomi savaş ekono-
misiydi.Devletin giderleri savaşlar yapılarak elde edilen yağma ve
ganimetlerle sağlanırdı.Bu ganimetler o kadar ileri boyutta ve
aşağılık bir şekilde yapılırdıki askerler savaşa gittiklerinde para
kazanma amacı ile giderlerdi.Savaştan dönen ne kadar fazla esir
almışsa,ne kadar değerli şeyler almışsa onun için o savaş en iyi
savaştı.
“ ...Allaha hamdolsun Allahın yardımıyla ve feyziyle o
çirkin gürühdan hiç kimse yakasını kurtaramayıp hepsi
İslamın kılıcıyla helak olarak kanlı toprakla kucaklaştı­
lar. Yanlarında olan otuz adet top ve iki humbara havam ve
cephane mühimmatının tamamı alınarak öteki sayısız
ganimetlerle İslam askerleri zengin oldu...”
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 15

(Olayların Özii.zübde-i vakaylaI cilt 3. Defterdar San Mehmet


Paşa.Terciiıııan yayını.s 31)

“ ...Kafirlerin askerlerini kırdılar.Dişilerini ve oğlan­


cıklarını esir ettiler.G aziler çok doyum luk aldı-
lar.Kiliselerini mescit yaptılar.Evlerinde müsmlümanlar
oturdular. (28 eylül 1364.-17 eylül 1365)...”
(Aştkpaşaoğlu TarihiAşıkpaşaoğlu.Milli Eğitim Bakanlığı yay
lar.s69)

BİR PADİŞAHIN TAHTA ÇIKMA ÖYKÜSÜ

Aşağıda verilecek bir padişahın tahta geçme öyküsü Osmanlı


Devletindeki durumu çok iyi yansıtmaktadır.3.Sultan Süleyman
tahta çıkarılırken yaşadığı korkuları ve padişah koltuğuna oturana
kadar hala öldürüleceğinden duyduğu korkuyu olaya şahit olan
Silahtar Mehmet Ağa şöyle anlatır.

“ ...Hacı İbrahim Ağa,sonra hazine kethüdasını çağır-


dı.-Ayak divanına vardı,babüssaade önüne tahtı çıkar!.,
dedi.“ Tahta çıkınca kızlarağası Ali Ağa da hasodabaşı ile
beraber şehzade Süleyman’ın sarayda şimşirlik denilen
yerde mahpus olduğu odaya gitti.Şehzade idamına
geldiklerini zan ederek çok korktu,çıkmadı. Kızlarağası:-
Benim şevketli padişahım,korkmayın,vallah billah zarar
kasdine gelmedim,cümle vüzera,ulema ve ocaklı kulların
sizi padişah yaptılar,tahta çıktı,sizi beklerler., de­
di.“ inanmadı:-İzalemiz emir olundu ise söyle iki rekat
namaz kılayım,sonra emri yerine getir! çocukluğumdan
beri kırk yıldır hapis çekerim,her gün ölmeden ise bir gün
ölmek yeğdir!..Bir can için ne bu çektiğimiz korku!..
diyerek ağlamaya başladı."Kızlarağası padişahın ayağını
öperek:“ Haşa,size bir kasid ola,taht kurulmuş cümle
kulların size bakar..dedi.” Aynı odada mahpus bulunan
küçük kardeşi Sultan Ahmet’de.-buyurun korkmayın
16 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

dedi.“ Niçe zamandanberi zelil ve sefil kalmış,üzerinde


bir şey yok..ancak arkasından kırmızı atlas entari,ayağında
tomak vardı.Kızlarağası kendi erkan kürklerinden mene­
viş çuhaya kaplı bir samur erkan kürkü getirip entari
üstüne giydirdi,kultuğuna girerek tazim ile Safa küşküne
çıkardı,havuz başında tahta oturttu.Ondan silahtar ağa ile
hasodalılar tarafından karşılandı.Sofa köşkünden arz
odasına giderken karanlık bir yer olan arsanhaneden
g e ç t i l e r , o ra d a : - B en i b u rd a m ı ö ld ü r e c e k s i-
niz?..dedi.” Kızlarağası:-Belıey efendin„niçin böyle buyu­
rursunuz,haşa ki,izaleniz emir olunmuş ola,tahta oturmaya
gidersiniz,işte kapuağası da kapu oğlanları ile istikbalinize
gelmişler! dedi...“
(OsmanlI Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 270)

PADİŞAHA v e p a ş a l a r a h a l k t a n h a k s iz y e r e
PARA TOPLANIRDI

Osmanlı Devleti adam öldürmenin yanında insanları soyma


konusundada uzman»;.Yeniçeriler sokaklara düşer halkı soymak
için elinden ne gelirse yaparlardı.Haklı haksız halktan ceza adı
altında para toplarlardı.Bu p Talar sarayın ihtiyacına veya paşaların
doldurmak istediği rüşvet küpüne aktarılırdı.Saraya giden para ile
padişah daha iyi eğlenmeye çalışır paşalara giden kısmı ilede
paşalar servetlerine servetler katarak kısa sürede ülkenin en
zenginlerinden olurlardı.Yeniçeriler halktan topladıkları paralar­
dan kendilerinede ayırabildiklerini ayırırlardı.Yeniçeriler gibi
diğer devlet yöneticileride öyleydi.Kimse ülke için uğraşmaz-
dı.Uğraştıkları servetine servet katmak,kendinden üst kademede
olanlara yağ yakarak daha büyük bir yere gelmekti.
“ ...Paşanın eli sopalı yeniçerileri bütün şehri dolaşır
her tarafı ararlar ve ne yapıp yapıp haklı haksız ceza
keserek paşaya para tedarik ederler...”

(İstanbul re Anadolu’da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsdmam.s 32)


OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 17

...Bazı yeniçeri ve acemioğlanlar berber dükkanlarında


olduğu gibi gülsuyu dolu şişelerle sokaklarda dolaşır-
lar.Bunu gelip geçene fışkırtırlar ve koku karşılığı para
kopartmayı umarlar.Bunu bilhassa zengin ve tanıdık
kimselere yaparlar.Bunlardan bazıları gülsüyü yerine iyi
kokan bir çiçek takdim ederler.Bunu kimse reddede-
mez.Eğer almak istemeyen olursa bütün sokak boyunca
arkasından giderek para isterler ve bir asper koparana
kadar peşini bırakmazlar...
(Dersaadet'tc Avusturya sefirleri.Kari Tebly.s 212)

PADİŞAH MUSTAFA İSMİNİ DAHİ BİLEMEYECEK


KADAR DELİYDİ KALABALIKTAN VE SESTEN
ÜRKÜYORDU.

Padişahlığı Cumhuriyet rejiminden üstün tutan ve eline


geçirdikleri ilk fırsatta kurmaya çalışan insanlar var ülkemiz-
de.Ne yazıkki bu insanlar .düşünceler ve örgütler hedeflerine adım
adım yaklaşmak üzere.İşin üzücü yanı bu insanlar Osmanlı
döneminin o vahşiliğini,dinin ve din adamının oynadıkları o rölü
ve gerçekleri yirminci yüzyılda cazip hale getirip insanlarımıza
sunmaya çalışmaktadır.
Sultan Mustafa o kadar geri zekalıydıki sarayla,hücreyi,
demirparmaklıklarla vezirleri birbirinden ayıramayacak durum­
daydı.İşte böyle halkı yönetti.Yinede Sultan Mustafa’ya diğer
Osmanlı padişahlarının yanında saygı duymak gerekir.Çünkü halka
diğerleri gibi büyük boyutlarda zararı dokunmamıştır.Bugün
Avrupalarda.Amerikalarda adına yıllar düzenlenen,Cumhuriyet
Türkiyesinde heykelleri dikilen ve paralara resimleri basılan
padişahlar onbinlerce insanın kanına girerken böyle deli padişah­
ların olması halk için daha hayırlıydı. Bakın tarihçiler bir
“ Ejdadımız” hakkında neler yazıyorlar:
“ ...Dengesiz padişah yine cariyeleri,annesi ve sütan­
nesi ile sarayın kuytu bir dairesine kapatıldı.Bir kaç gün
içinde tahta çıkıp indirildiğini bile anlayacak kadar zekası
18 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

yoktu.Bütün olaylar sürerken gerek vezirlerin elini


öpmesini,gerek kapatıldığı dairenin demir parmaklıkları
aynı ilgisizlikle gülümseyerek karşılıyordu...”
(Osnıanlı TarihiAlphonse de Lamarlıne.cill 2.sayfa 593)

“ ...Yirmi beş yaşındaki Birinci Mustafa erken bunamış


delikanlı bir deliydi.Kaybettiği yanlız akli müvazanesi de
değildi.Kafesde iken zaman zaman yanma konulan
k ızların hepsi ondan bakire olarak ç ık m ışla r­
dı.Dimağında hatıra ve bilği adına hiç bir nakış
yoktu.Adını bile güç hatırlıyordu.Yakışıklı bir vucut
yapısına ve dilber bir yüze sahipti.Buğday benizli koyu
kumral saçlı ve sakallıydı.Kalabalıktan ve sesten ürkü-
yordu.Başı mütemadiyen hareket ederek etafına bakıyor
bazan da gözleri bir noktaya saplanıp kalıyor ve bazen da
e tra fın ı tam am en unutuyordu.H iç konuşm uyor­
du.Ağzından ender olarak “ gel,git,al,ver,su,ekmek” gibi
iki heceli emirler çıkıyordu.Yüzü donmuş bir taş
gibiydi.Hüzün, elem, ıstırap, zevk, haz meserret çizgileri
yoktu...“
(Osnıanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 184)

PADİŞAH İBRAHİM KENDİNİ EĞLENDİREN SOYTARIYI


YENİÇERİ AĞASI,GÖKYÜZÜNDE KADIRGA ŞEKLİ
ÇİZEN SİRKÇİ GENCİDE KAPTANIDERYA YAPTI

Padişah İbrahim soytarılık yaparak kendisini eğlendiren soytarı


çingene gencini Yeniçeri Ağası,gökyüzüne kadırga resmi çizen bir
rum gençinide kaptanıderyalığa getirmiştir.Bu tek örnek değil-
dir.Osmanlı tarihinde buna benzer örnekler çok fazladır.Zater
Fatih’le başlayan devlet üst kademelerinde görev alanların Türk ve
etkin aileden olmaması prensibi gereği devletin üst kademeleri
başka uluslara ait kölelerle,devşirme çocuklarla doldurulmuş­
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 19

tur.Sadrazamlar vezirler esir gençlerden atandı.Bunun nedenide


öldürüldüklerinde arkalarından hoşnutsuz kalan bir toplum
bırakmamak ve öldürülmeleri kolaylaşıtrmak içindir.Bu kural
gereği Osmanlı vezir ve sadrazamlarının çoğunluğu Türk ulusu
dışındaki uluslara ait esirlerdir.
Vezirlerin,sadrazamların ve devlet üst kademelerinin yabancı
uluslara ait kişilerin atanmasının etkin aileden olmamasının
bahanesi ileri sürülürsede bu yanlıştır.Buradaki amaç farklı-
dır.Devlet üst kademelerine atamaların yabancı uluslara ait
kişilerden yapılmasının nedeni Padişahın karıları ve cariyelerinin
Padişah üzerindeki etkisindendir.Padışahm karıları ve cariyelerinin
belkide tamamına yakını yabancı uluslara aitti.Bunlar zamanla
Padişahı etkiliyorlardı.Yakınlarını tanışlarını veya kendi ulusundan
olan kişileri tanımasalarda devlet üst kademelerine yerleştiriyor­
lardı.Bu tür atamalarda Padişahların annelerinin çok büyük rolleri
olmuştur.

“ ...Sultan İbrahim en kaba eğlencelerin yaratıcılarını


ödüllendirmek için devletin ve ordunun en yüksek
mevkilerini ayağa düşürüyordu.En bayağı soytarılıklarıy­
la kendisini eğlendirdiğinden Ahmet adındaki bir çinge­
neyi yeniçeri ağalığına ,bir donanma eğlencesinde attığı
fişeklerle gökyüzünde kadırga şekli çıkaran Rum Mus-
luoğlu’nu kaptanı deryalığa getirmişti...”
(Osmanlı TarilıiAlphonse de Lamarune.cilt 2.sayfa 671)

CARİYELERİN GİDERİ BİR EYALETİN GELİRİNE EŞİTTİ

Osmanlı Devletinde hareme o kadar para akıyorduki bu akan


para tarihçilerin belirttiği gibi bir eyaletin gelirine eşitti.Haremde
her türlü ve lüks hayat sürüyordu.Her şeyden kısıtlama yapılıyor
ama harem ve cariyelerin giderlerinden kısıtlama yapılmıyor-
du.Osmanlı devlet bütçesinin büyük kısmı hareme akıyordu.
2 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Haremindeki yedi kadını Haseki Sultan mertebesine


çıkarmıştı.Bu kadınlardan her birinin ayrı bir daire­
s i ,m a i y e t i h a r e m a ğ a l a r ı , h â z in e d e n ö d e n e ­
ği,kayıkları,arabaları,köleleri vardı.Bir o kadar henüz
anne olmamış gözde cariyesine eyalet gelirleri kadar
ödenek ayrılıyoıdu.Üstelik her birine tımarlar devredile­
rek cariyenin ileride doğabilecek çocukları için devlet
kapısında yüksek mevkiler hazırlanıyordu....”
(OsmanlI Tarihi.Alphonse de Lamarnne.dll 2.sayfa 671)

SULTAN İBRAHİM BİR CARİYESİNE ŞAM EYALETİNİN


GELİRİNİ VERDİ

Sultan İbrahim’in kafasında yarattığı uzun ve şişman bir kadını


pezevenkleri Ermenistan’da bulup getirince ona deli gibi aşık
oldu.Bu kadının diğerlerinden farkı normalda bulunması imkansız
bir büyüklükte olmasıydı.Cariyeye Osmanlı askerlerinin zorluk­
larla aldığı Şam Eyaletini komple hediye etti.
“ ...Ermeni cariyeye tımar olarak Şam eyaleti veril­
di.Oğlunun Tanrıçasını kutlamak ister gibi davranan
Kösem Sultan Ermeni Haseki’yi sarayda düzenlediği bir
eğlenceye çağırdı.Haremağalarına verilen gizli bir buy­
rukla Ermeni cariye boğduruldu.Padışaha’da “ çok fazla
yemesinden dolayı çatladı” diye bir haber iletildi.Sultan
İbrahim’de doğanın bir daha karşısına çıkaramayacağı bir
güzellik anıtı için gözyaşı döktü....“
(Osmanlı TarihiA Iphonse ele Lcımartıne.cilt 2.say fa 67 J)

PADİŞAHIN CARİYELERİNİN SAYISI 500’ÜN


ÜZERİNDEYDİ
Osmanlı Devletindeki kokuşmuşluk hareme daha fazla yansı-
mıştı.Belki sıradan bir insanın vucut yapısına sahip olmayan bir
padişahın 500 ün üzerinde cariyesi vardı.500 cariyeye birden
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 21

hükmedecek olan kişi devleti ne ölçüde yönetebilirdiki.

“ ...Bunlarda Sultanın zevceleri ve cariyeleri oturuyor,


caıiyelerin sayısı genellikle beşyüzün üzerinde.Bunlar bir
zamanlar Yunanistan’dan İtalya’dan İspanya’dan veya
diğer Hiristiyan ülkelerden savaş sırasında karada ve
denizde esir edilmiş ya da deniz korsanlan tarafından
alınmış kadınlar diğer taraftan bu kadınlar en üst rütbeli
paşalar ve komuta erbabı tarafından satm alınmış olup
sultana sunulmuşlardır.
(Dersaadet’te Avusturya Sefirleri.Kail Tebly.s 197)

PADİŞAH KULLANDIĞI OĞLANLARA DAHA SONRA


DEVLETİN ÜST KADEMELİRNDE
GÖREVLENDİRİYORDU

Padişahlar tarafından ters ilişki ile kullanılan oğlanlar daha


sonra ödüllendirilerek devletin üst kademelerinde görevlendirili­
yorlardı.Padişaha cinsel olarak hizmet etmiş olan bu kişilerden
bazıları doğuştan oğlan özelliğinde iken bazıları sonradan hadım
ediliyorlardı.Padişah tarafından kullanılan bu oğlanlar daha sonra
devletin üst kademelerinde rol aldığında intikam ve kinlerini orada
rahatlıkla kusuyordu.Gerçi Osmanlı Devletini tüm devlet kademe­
leri Osmanlı Devletine,Türk ve müslüman halka düşman insanlarla
dolduruyordu.Yani devletin özellike üst kademelerine atanan
kişiler genellike esirleıdir.Bunlarda Türk ve Müslümün halka
alabildiğinci zulüm yapıyor,kendilerine yapılanları fazlasıyla
halktan çıkarıyorlardı.
“ ...Böyle aşağılık bir biçimde kullanıldıktan sonra
içoğlanlığa kadar yükselenler imparatorlukta daha büyük
rütbelere sahip olabiliyor ve kendilerini o makama getiren
ahlaksızlığın sürüp gitmesine olanak veriyorlardı...”
(Osmanlı Tarihi.Alpltonse de Laırıartıne.cilt 1.sayfa 114)
2 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

4.MURAT KENDİNE OĞLAN BULAN PEZEVENGİNE


EMİRGAN KORULUĞUNU VERDİ

Osmanlı Devletinde belkide en "itibar" gören sınıf pezevenkler


sınıfıydı.Bunlar padişah tarafından korunur ve bunlara sadrazam­
larda dahil hiç kimse bir şey diyemezdi.Kimse padişahla
konuşmaya ceraret edemezken bunlar cinsel fantazilerde dahil
her şeyi pek ala konuşabilirlerdi.Sadrazam dahi padişahların
yanında fazla kalamazken bunlar gece gündüz yanında bulunur­
lardı.Bu kadar itibarlı bir sınıf olan pezevenkler bu işi yaparak
büyük kazançlar sağlıyordu.Sultan 4.Murat pezengine Emirgan
Koruluğunu bağışlar..

“ ...Kanlı müstebit sapık zevklerinin yolunda ölüm


döşeğine uzanıncaya kadar pervasız yürümüştü.Oğlan
simsarı İranlı Yusuf sürekli onun meclisindeydi.Padişah
kendisine oğlan sağlayan bu simsara şimdiki Emirgan
Koruluğunu bağışlamıştı...”
(Osmanlı Padişahları.Reşat! Ekrem Koçu.s 207-221)

BAZI PADİŞAHLARÖMRÜ HAPİSTE GEÇİP BİR ANDA


PADİŞAH YAPILINCA HER AN DÜŞÜRÜLME KORKUSU
İLE YAŞIYORLARDI

Osmanlı Devletinin son dönemlerinde hanedan öldürmeler


azaldı.Bunun yerini hapise atmalar aldı.Özellike şehzadeler
babaları ölünce kendilerini doğruca Saray hapishanesinde bulu­
yorlardı. Genelde çocuk denilecek yaşta olan şehzadeler babala­
rının ölümü ile girdikleri hapishanelerde bu kez kendi ölümlerini
b e k liy o rla rd ı.B ir kısm ı p ad işah tara fın d an ö ld ü rü lü ­
yor, öldürülmeyenler ömrünün nerde ise tamamını hapishanede
geçiriyordu.Özellikle padişah kendisine rakip olarak görülmemesi
için hapisdeki şehzadeleri bilgisiz,cahil olarak kalması için hiç bir
şekilde eğitmiyorlardı.Sırası geldiğindede tahtan düşürülünce
padişah olarak hapiste bulunan şehzadelerden birisi alınıp tahta
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 2 3

oturtuluyordu.Tahta oturan padişah oldukça bilgisiz,cahil olması­


nın yanında uzun yıllar hapis yatmasından dolayı sağlıksızda
oluyorlardı.Öldürülme korkusunun üzerinde uzun yılar kendisini
hissettirmesi neticesinde padişahta olsa o korkuyu her zaman
ensesinde hissediyorlardı.
Sultan 3.Süleyman padişah oduğunda 46 yaşındaydı.Oldukça
sağlıksızdı.Çünkü 7 yaşından beri hapis hayatı yaşıyordu.Padişahta
olunca bu korkunun etkisiyle bu kez her an düşürülme korusu
yaşamaya başladı.Bu korkudan dolayı can derdine düştü.Bu
nedenlerden dolayı başarılı olamadı ve tahttan indirildi.

“ ...üçüncü Sultan Süleyman 7 yaşında bir sabi iken


hapse konulmuştu,çilesi 46 yaşında doldu.Bütün çocuklu­
ğu ve gençliği dört duvar arasında heder olmuştuıRulıen
çökmüş,sıhhati bozulmuş,görgüsüz bilgisiz,yılgın adam­
dı.M iladi takvim ile 3 sene 7 ay 4 gün süren
padişahlığında bu yılgınlıktan kurtulamadı.Her gün
tahtan indirilmek korkusu içinde yaşadı,herkesten şüphe
etti...”
(Osııumlı Padışalıları.Reşad Ekrem Koçu, s 264)

PADİŞAHIN YATTIĞI KIZI ALAN KİŞİYE DEVLET


MEMURİYETİ VE PARA VERİLİYORDU

Padişahın hareminde yüzlerce cariye vardı.Bunların yanısıra bir


kaç katida padişahla bir,belki birkaç gece yatıp giden cariyelerde
vardı.Padişah kendisi ile bir gece geçiren bu cariyelerden menmun
kalınca onlarıda korumaya alırdı.Kendisini bu kadar mutlu eden
cariyelerin mağdur olmasına elbette gönlü razı olmazdı.Kendisini
mutlu eden cariyeleri Osmanlı Devlet memurlarıyla evlendirir-
di.Sonrada mağdur olmamaları için onlara bir miktar para
verirdi.Bu para belkide cariye ile evlenen devlet yetkilisine bir
yerde başlık parasıydı.
“ ...Hamile kalmayan kızlarla padişah bir daha temas
etmez.Bunlar herhangi bir paşa,sipahi,çavuş vs ile
2 4 OSMANLI DEVLETt’NİN KANLI TARİHİ

evlendirilir.Kızı alana 1000 akçe veya daha fazla bir para


verilir veya da bir memuriyete atanır...”
(İstanbul ve Anadolu da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclmam.s 189)

OSMANLI DEVLETİNDE MEMURİYETLER SATILIRDI

Osmanlı Devletinde tüm devlet makamları satılırdı.Devlet


makamlarından birisine talip olan kişi ileri sürülen parayı verir o
makamı alırdı.Eğer kendisi gibi o makama sahip olmak isteyen bir
kişi varsa ya onunla anlaşır ya yüksek ücret vermek için açık
artırmaya girerlerdi.Açık artırmaya giren en yüksek parayı verdimi
makarnada kurulurdu.Örneğin Edirne Valiliğini almak için
talipliler çıkar ve en yüksek miktar haracı veren yetkili valiliği
alırdı.Valiliğe talip olan kişinin dikkat edeceği bir şey vardı oda
orada vali olarak bulunduğu sürede elde edeceği gelirdi.Hiç bir
devlet memurununda makamında kalma süresi ve hayatı garanti
olmadığı için göreve başlayan her memurda en kısa zamanda halkı
soyup soğana çevirdikten sonra o makamı almak için harcadığı
parayı elde etmeye çalışırdı.Aksi halde tüm parasını o makamı elde
etmek için harcadığından dolayı erken görevden alınma durumuyla
karşı karşıya kalabilirdi.En azından cebinde parası az olduğu için
ya sıradan bir vatandaş olarak yaşamak yada ufak memurluklara
talip olmak durumunda kalırdı.Oysaki amaç daha fazla para
kazanarak daha üst görevlere talip olmaktı.
Memurlukların parayla satıldığı bir devlette devlet memuru
halka ne verebilir.Devlet memuru verdiği parayı çıkarmak için
halkı soymazmı.Elbette soyar.Elbette halka bir şey vermez.İşte
Osmanlı Devletinde bunlar olmuştur.Halk ne çektiyse Osmanlı
Devleti memurlarından çekmiştir.Ne çektiyse devlet memurlarının
bu para çıkarma istemlerinden çekmiştir.Kadıya giden insanların
davasına kadı yüksek ücret isteyince insanlar davasına baktıra-
mazlardı.Karşı tarafta yüksek para vererek kadıdan kendi lehine
sonuç çıkarabiliyordu. Davalara kadılar kendilerine çıkan bir çorba
parası olarak görürlerdi.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 25

İSYANCILAR DEVLET KADEMELİRİNE ATANIYORDU.

Osmanı Devleti kurtlar sofrasına benziyordu.Bir yandan devlet


insanları öldürürken bir yandan da başedemediği kişilere eşkiya-
lara yüksek kademeler verip onları yatıştırma yoluna gidiyordu.
Eskiden dağda yaptıkları eşkiyalığı bu kez şehirde ve Osmanlının
gücünüde kullanarak yapıyorlardı.Bu türden atamalar Osmanlı
Devletinde yaşayan insanları canından bezdiriyordu,ama halkın
yapacağı bir şey yoktu.Yapacağı canı çıkana kadar susmak son
noktada her şeyi göze alıp ayaklanmak ve sonunda Osmanlının
kılıcı ile ölmekti.

“ ...bu arada birbiri içinde kısaca ve müphemce


belirtilenlerden anlaşılacağı üzere Erzurum’dan Niğbolu’-
ya kadar her yerde karışıklıklar,baş kaldırmalar var­
dı.Devletin vali ve mutasarrıf diye tayin ettikleri ya aciz
kalıyorlar ya eşkiya ile birleşiyorlardı.O zaman tedbir
olarak yapılan tek şey onları isyan etmesin diye
maaşlarıyla çiftliklerinde oturtmak ve eşkiyanın başına
rütbe verip vali yapıp devlete bağlı göstererek halkı
soyr arını göz yummak oluyordu...”
(< lep Paşa Tarihinden SeçmelerA hm et Cevdet Paşa.Cilt 2.s 24)

OSMANLI PADİŞAHININ VE SADRAZAMININ SALGIN


HASTALIKTAN KORUNMA KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ

Osmanlı Devletinde sorunları çözmede bilimsel yöntemler


kullanılmazdiiHatta devletin bu konudaki felsefesi hurafe inanış­
lar üzerine temellenmişti.Devletin en üst seviyesindeki insanlar
dahi hurafelerin peşindeydi.Padişahlar akşama kadar fala baktı-
rırlardı. Yıldız falı ile devleti yıkacak diye insanlar öldürülür­
dü.Yani yıldız falı ile devletin yıkılacağına inanılırdı.Yapılan bir
savaşın kaybedilmesinin nedeni uğursuzluk veya başkaca bir şeye
2 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

mal edilirdi. 1500 yıllarında İstanbul’da başgösteren vebada


onbinlerce insan ölmüştü.Vebanın dahi bulaşıcı olmadığını ve
Allahın istediği insanı istediği yerde öldüreceğini...Böyle bir
düşünce olmasaydı ve gerekli tedbirler alınsayda o kadar insan
ölmezdi.Söylentiye göre İstanbul’un üçte biri vebada ölmüştür.İşte
bu tür düşünceler Osmanlı Devletinin temel düşünce yapısını
oluşturmuştu.

“ ...1541 senesi salgını mübelağalı beyanlara göre


ahalinin üçte birini yok etti...”
(Dersaailel’le Avusturya Sefilleri.Kari Tebly.s 271)

"...Şehir kapısından çıkan günlük veba kurbanlarının


sayısı binleri bulunca Okmeydam’nda toplu aleni duaya
çıkılıyordu...”
(Dersaculet' te Avusturya Scftrleri.Karl Tebly.s 271)

“ ...Vebadan kaçmak için adamlarımdan birisini zehirli


havadan korkmadan yaşayabileceğim bir yere taşınmama
müsade edilmesi için Rüstem Paşa’ya gönderdim... Ertesi
gün bana şu haber gönderildi.Bu konuda istek ve
düşüncelerim nelerdir.Vebanın Allahın okları olduğunu
ve bunların da hedefini hiç şaşırmadığını biliyormuyum?
Nereye saklanırsam saklanayım onun iradesinden kurtu­
lamayacaktım.Eğer bu ok bana rastlamak isterse beni firar
veya başka bir şey koruyamayacaktı.Kaçınılmaz olandan
korkmak boşunaymış.Onun sarayınada veba bulaşmış
buna rağmen içinde oturuyormuş.Bende aynı şekilde
davranabilirmişim.Böylece arzum hilafına sefil ve veba
kaynayan evde kalmaya mecburdum...”
(Dersaculet'te Avusturya Sefirleri.Kari Tebly.s 272-273)

“ ...Türkler vebaya aldırmıyorlar ve ondan korkmuyor-


lar.Çünkü onların inancına göre ölümün zamanı ve türü
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 27

Allahın değişmez kanununa göre olur.Eğer Allah bir


kimseyi vebadan öldürecekse onun kaçması ve sakınması
boşunadır.Hele korkmak hiç fayda vermez.Bundan dolayı
da hastaların içlerinde yattığı veya öldükleri zehirli terden
sırısıklam olmuş çamaşırlara dokunurlar ve hatta elleriyle
yüzlerini ovuştuıurlar.Eğer Allah benim neden ölmemi
isterse o olacaktır.Aksi halde bana tesir etmez diye
düşünürler.Bu cesaretleri vasıtasıyla salgın ekseriya bir
evin bütün insanlarını alıp götürünceye kadar yayılır...”
(Dersaadet'te Avusturya Sefirleri.Kari Tebly.s 277)

PADİŞAHIN BİR GÜNÜ NASIL GEÇER

Osmanlı padişahının bir gününün normal zamanlarda nasıl


geçtiğini Alphonse de Lamartıne kendi izlenimleri ile şöyle
anlatmaktadır.

‘‘...Haremden çıkan padişah şarap memurlarına vezir­


lere hizmetkarlara açık olan sarayın öteki dairelerine
geçerdi.Orada silahtarın elinden kahvesini,çuhadardan
şerbetini,altın yaldızlı tepsi ile porselen takımları içinde
mabeyincilerden sabah kahvaltısını alırdı.Tanrının nimet­
lerine saygı amacıyla çakarmış bir dinsel hüküm altın
yada gümüş yemek takımlarının kullanılmasını engelli­
yordu.Kahvaltı saray müzik takımının eşliğinde kısa
sürerdi.Ondan sonra günlük eğlence yada çalışma
başlardı.Divan toplantılarından sonra atına yada kayığa
binen padişah Boğaziçinin Asya ve Avrupa kıyılarının en
güzel yerlerinde yapılmış olan yalıları ile bahçelerini
ziyarete giderdi.Padişah kayıkları dalgaları yalarcasına
uçan kuşu anımsatmak için kırlangıç adını taşırdı.On üç
çift körük bir anda hünkarı boğazın sularında kayar gibi
götürürdü.Hükümdar altın işlemeli sayvanının altında
seyahat ederken bostancıbaşı dümeni yönetirdi.Sarayın
2 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

öteki ileri gelenleri yine görkemli kayıklarla padişahı


izlerlerdi.Fakat bunların kayıklarındaki körük sayısı
hünkarın kayığındaki kadar olmazdı...”
(Osmanlı TarilıiAlplıonse de Lamariıne .cilt I.sayfa 480)

YABANCILAR YANLIZ GEZEMEZLERDİ

Osmanlı Devletinde insanların rahat ve özgür şekilde hareket


etme şansları da yoktu.Özellikle yabancılara bu hak tamamen
kısıtlanmıştı.İstanbul’da yaşamak özel bir izne bağlıydı Osmanlı
vatandaşları içiıı.O izni alamayanlar İstanbul’da yaşayamazlar­
dı.Yabancılarda Osmanlı toprağına girdikleri andan itibaren
izlenirlerdi.Yanlarına katılan bir yeniçeri veya çavuşla ülkeyi
çıkana kadar birlikte gezdilirilirdi.

“ ...Hatırım için çavuşun biraz erken gelmesini ve


kapıyı açmasınıTica ettim.Çünkü ana kapı anahtarını her
akşam evine giderken yanma alıyordu...”
(Dersaadeı' te Avusturya Sefirleri.Kari Teblv.s 252)

YENİÇERİLER PARA ALMAK İÇİN YANGIN


ÇIKARIRLARDI

Osmanlı Devletinde yangın söndürmeye yeniçeriler baktığı için


yangından ev sahibi zarar görsede en karlı çıkan taraf yeniçerilerdi.
Yangından sonra eğer ev sahibinin kurtarılmış malı varsa o zaman
yeniçeriler o mallardan yangını söndürdükleri için kendilerine pay
isterlerdi.Yangın,yeniçeriler için bir gelir kaynağıydı.Bu nedenle
yeniçerilerin yangın çıkardığı dahi oluyordu.

“ ...Yeniçerilerden başkası yangın söndüıemeyeceği


için talan yapma amacı ile bizzat askerler yangın
çıkartırlarmış.Bu gibi olayları ekseriya sarı külah giyen
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 2 9

acemioğlanlar yapıyorlar... 18 ocak 1555 te Galata’da


büyük bir yangın oldu.Talan ve çapulculuk yüzünden halk
büyük zarara uğıadı.20 Ocakta yine bir yangın çık­
tı.Fransız manastırı yeniçerilerin talanından zorlukla
kurtarıldı...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclnvam.s 164)

İSTANBUL’DA 80 BİN EV YANDIĞI ZAMAN,PADİŞAH


HİÇ BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ EDİRNE’YE AVA GİTTİ

Sultan 4.Mehmet’in yaptığı hareket Osmanlı Padişahlarının


halkın ve ülkenin sorunlarını duyarlığını göstermesi açısından
oldukça ilginç bir ömektir.İstanbul’da öyle bir yangın çıkar-
ki,İstanbul’un nerdeyse tamamına yakını yanar.Ama Padişah
banamısın demez ve atına atlayarak mahiyetindekilerle birlikte
Edirne’ye ava gider.

“ ...24 Temmuz 1661 de İstanbul’da büyük bir yangın


oldu.Üç gün üç gece sürdü.80.200 ev,300 saray ve
konak,40 hamam,ve çarşılarda 10 bine yakın dükkan,bu
arada hemen bütün fırınlar yandı.Şehrin günlük hayatı
felçe uğradı.Yirmi yaşında bir delikanlı (Padişah)
idi,kulaklarını feryada figana tıkadı,Edirne’ye gitti ava
çıktı...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 263)

KADILARIN HAKSIZLIĞINA PADİŞAH DAHİ TEPKİ


GÖSTERMEK ZORUNDA KALDI

Kadılardan Anadolu halkı çok çekmişti.Bu nedenle hala halk


türkülerinde kadıların isimleri sık sık anılır.Kadıların yaptıkları o
kadar ileri gittiki Padişah kadıları öldürtmek için bir yol düşündü.
Kadılaın hepsini bir yere toplayıp yakmayı düşündü.Ama bunada
kadıların padişah üzerinde etkili olan adamları engel oldular.
3 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Yıldırım Beyazıt zamanında zülüm ve haksızlıklar


o derece büyük bir boyut almıştıki Sultan 1394 yılında
bazı kadıları bir eve toplayıp yakmayı istemiş ama sonra
bu kararından vaz geçirilmişti... Rüşvet olmayan tek
mahkeme Divanı Hümayun’du...Başta idam olmak üzere
çeşitli ağır cezalara çarptırılanların nizaçlarına göre
nesnelerini alıp serbest bırakıldıkları bu ağır haller
yanında doğrudan doğruya hapse mahkum olanların
rüşvet verip kurtuldukları sıkça rastlanan olaylardandır...
Yüksek rüşvetle mevkisini elde eden kadı aynı uygula­
mayı yardımcılarını seçerken yapar ve kadı yardımcılık­
larını açık artırma ile satışa çıkartırdı...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüın ve İşkence.Taner Akçam. s 98)

4.MEHMET AV PARTİSİNE OTUZBİN KİŞİYLE BİRLİKTE


ÇIKAR HAFTALARCA AV PEŞİNDE KOŞARDI

Sultan 4.Mehmet av hastasıydı.Gerek av merakı yüzünden


gerekse iktidar mücadelesi yüzüden İstanbul’a gelmez olmuş­
tu.İstanbul’un başkent olarak artık sadece ismi vardı.Sultan
4.Mehmet ise devletten çok avı,halktan çokta av hayvanlarını
düşünür olmuştu.Büyük av partileri düzenleyerek topluca ordu­
suyla birlikte ava çıkardı.Sultan’ın ava çıkması bir ordunun savaşa
çıkması gibiydi. Hazırlığını yapan Sultan bazen onbin kişiyle
bazende otuzbin kişiyle birlikte ava çıkardı.Günlerce, hatta
haftalarca dağlarda av hayvanlarının peşinde koştururdu.Şehire
geldiğinde ise soluğu cariyelerinin yanında alırdı.

“ ...Ekseriye onbin,bazan da otuzbin kişi ile çıktı­


ğı,haftalarca,aylarca devam eden ve çok ağır masraflara
mal olan büyük sürgün avlarından döndüğü zaman da tek
düşüncesi haremi hümayunda dilber bir kadının ağuşunda
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 31

dinlenmek oldu,ve ekseriye o büyük sürgün avlarına


çıkarken muhteşem ve ağır saray arabaları ile tekerlekle­
rine varınca gümüş kaplı içleri İncili sırmalı en pahalı
kumaşlarla döşenmiş arabalarla başta gözde haseki Gülüş
Sultan en sevdiği kadınları da peşi sıra sürüklerdi.A”
(Osmanlı Padışahlart.Reşad Ekrem Koçu, s 244)

DEVLET YÖNETİCİLERİ ÜST KADEME YÖNETİCİLERİN


TEHDİTİ ALTINDAYDI

Osmanlı yönetiminde her kademe bir üst kademenin tehditi


altındaydı.Bu yüzden rahat hareket edemezdi.Özellikle paşalar çok
büyük risk taşıyorlardı.Padişahm öldürme konusunda hiç taviz
vermediğini düşündüğümüzde paşaların taşıdığı risk anlaşılıyor
samrım.Aşağıdaki alıntıda sadrazam olan paşaya padişahın tehditi
yer almaktadır.Burda sadrazam dahi olsa insan hayatının ne kadar
ucuz olduğu gözler önüne seriliyor.

“ ...Kaymakam,Tanrının buyruğu ile baban vefat etti ve


ben senin efendin oldum.Kentte düzeni sağla en ufak bir
olayda bunu kellen ile ödersin...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.Dr.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.cilt 2.Kısım 2. s
571)
32 OSMANLI DEVLE TÎ’NİN KANLI TARİHİ

II-OSMANLI DEVLETİNDE RÜŞVET

Rüşvet Osmanlı Devletini öyle sarmıştıki adeta artık bu


bataktan kurtulması imkansız hale gelmişti.En ufak bir devlet
memurundan padişaha, hatta padişahın annesine kadar herkes
rüşvet alıyor ve gerektiğinde rüşvet veriyordu.Osmanlı Devletinde
rüşvet özellikle devlet memurluklarının satılmasında kendisini
gösteriyordu.Hiç bir devlet memurluğu yoktuki rüşvet karşılığı
satılmasın.Bir devlet kademesini rüşvetle ele geçiren kendi alt
kademelerindeki memurluklarıda rüşvetle satarak hem o makam
için harcadığı parayı çıkarmaya çalışıyor heınde kara geçmeye
çalışıyordu.
Padişahlar dahi rüşvet alıyorlardı.Sadrazamlar zaten rüşvetin en
alasını yiyorlardı.Bir iki sene sadrazamlık yapan kişiler öyle bir
servet ediniyorlardıki akıl alacak ölçüleri aşıyordu.
Kadıların aldığı rüşvet ayyukka çıkmıştı.Bu gün dahi halkın
dilinde olan kadıların rüşvet almaları Osmanlı döneminde yaşayan
halkı canından bezdirmişti.Aşağıda verilerde verildiği gibi kadılar
rüşvet karşılığı öy^f kararlar vemıişierki insanın şaşırmaması
imkansızdır. *♦
Askeri okullaıdada ru;vet alabildiğince yaygındı.Paşalar kendi­
sinden aşağı makamları \ arayla satıyorlardı.Özellikle yeniçeri
ocağına rüşvetle asker alma olayı çok yaygındı.Paşaların rüşvetle
OsmanlIların düşmanlarıyla dahi anlaştığı görülüyordu.
Rüşvet, kanserin insan bedenini sardığı gibi Osmanlı Devletini
sarmıştı.Osmanlı devletinin yıkılmasının en büyük nedenlerinden
birisi de rüşvettir.Osmanlı da rüşvetin insanların benliklerine dek
yerleşmesi adetagenlerine kadar işlemesinin bu günkü siyasi
hayatta onların tarihi kökenlerinden söz etmek olasıdır. Aşağıda
çeşitli kesimlerdeki rüşvetlerden birer örnek verilmiştir.Amaç
Osmanlı Devletindeki rüşvetin nerelere kadar girdiğini göstermek-
tir.Bu örnekler binlerce defa çoğaltılabilir.Osmanlı Devletindeki
rüşvetler konusunda bilgiye için Prf.DR.Ahmet Mumcu’nun
“ Osmanlı Devletinde Rüşvet” isimli kitabını okumakta yarar var.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 3 3

DEVLET MEMURİYETLERİ RÜŞVETLE SATILIYORDU

“ ...Eyaletlere vali tayininde liyakate değil en fazla para


verene itibar edildiğinden bu suretle devletin asıl
bünyesinde de rahneler açılıyordu.Mesela vezirlikle
Mısır Valisi olan Hadım Hafız Paşa azlonularak yerine
tayin edilen Mir Alem Ağa hâzineye her sene yüzbin altın
irsaliye göndermek şartıyle Vali olmuştu.Sancak beyliği
beylerbeylik,defterdarlık,kadılık ve saire gibi mühim
memuriyetlerin (caizeler hariç) bahası malum olup vasıta
olan adama ayrıca dellaliye veriliyordu.Sarayda harem
kethüdası olan Canfeda Kadın’ın kardeşi Deli İbrahim
Paşa Diyarbakır Valisi iken fevkalade mezalimine binaen
azlolunarak İstanbul’a gelmiş ve saraya takdin ettiği
hediyelerin tesiriyle iki ay sonra tekrar aynı yere Vali
olmuştur...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Profİ’smail Hakkı UzunçarşılıJ.Cilr I.Kısım, s 120)

“ ...Rüstem Paşa’nın bile tayinlerde kendinden sonra­


kilerle karşılaştırıldığı taktirde pek az rüşvet aldığı
anlaşılmaktadır... Kanunu Sultan Süleyman’ın ölümün­
den sonra artık rüşvet verilmeden hiç bir makam elde
edilemiyor,memurluklar artırma ile satılıyordu... lö.yüzyıl
sonlarında Avusturya elçilik heyeti üyesi olarak İstan­
bul’da bulanan Gerlach,1574 te Hükümdar olan 3.Mu-
rad’ın 1546-1595 bütün tımarları yenilediğini bunun için
pek yüksek meblağlar istendiğini bildirir.Bu yazarın
kaydettiğine göre kendisine az hediye veren beylerbeyleri
ile sancak beylerini veziri azam derhal azlettirir.Bu
taktirde azledilenler daha büyük rüşvetler vererek yeni
bir makama tayinler beklerler.İstanbul’da bütün memurlar
bir birlerine rüşvet verirler...Rüşvet öylesine yerleşmiş ve
yayılmıştırki bütün memurluklar satılır.Her makamın
ücreti önceden bilinir.Vaad edip vermeyenlerden ferman
34 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ve mübaşir ile hukuki lazime gibi tahsil olunur...”


(Osıııanlı Devletimle Rüşvet.Prf.Dr.Ahmet Mumcu.s 87-88)

YENİÇERİ OCAĞINA RÜŞVETLE ASKER ALINIYORDU

Aşağıdaki örnekte Padişahın emrine rağmen yeniçeri ocağına


yeniçeri alan katip yakalanınca kellesinden olmuştur.İşin ilginç
yanı Padişahın kesin olarak duyurduğu fermanına rağmen rüşvet
alınmasıdır.

“ ...katibine tenbilı ederek kendisini ölümle tehdit


eylemiş ve emrinin yerine getirilip getirilmediğini
adamları vasıtasıyla yoklattırarak rüşvetle ocağa adam
kaydeden yeniçeri katibi Osman Efendi’yi katlettirmiş-
tir...”
(Osmant Tarihi.Ord.Pıf İsmail Hakkı Uzunçarşılı. s 275)

NASUH PAŞA SADRAZAMLIĞIN KENDİSİNE


VERİLMESİ İÇİN PADİŞAHA RÜŞVET TEKLİF ETTİ

Büyük rüşvetçi Osmanlı Paşası Nasuh Paşa rüşvet konusunda


Padişahı dahi yola getinnişti.Sadrazamlığın kendisine verilmesi
halinde kırk bin altın ile Osmanlı askerlerinin tümüne yetecek
yiyeceği kendi malından karşılıyacağını söyledi.

“ ...Nasuh Paşa mührü hümayun Kuyucü Murad


Paşa’dan alınıp kendisine verilecek olursa kırk bin altın
ile askere yetecek zahireyi kendi malından vereceğini
Padişaha bildirmiş,fakat Sultan Ahmed devleti büyük bir
uçurumdan kurtaran Veziriazama dokunmayarak Nusuh
Paşa’nın mektubunu Murad Paşa’ya yollamıştır.
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı J.C ilt I.Kısım, s 118)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 3 5

SİNAN PAŞA RÜŞVET VEREREK ÜÇ KEZ SADRAZAM


OLDU

Büyük rüşvetçi Osmanlı Paşası Nasuh Paşa rüşvetle sadrazam­


lığı ele geçiremedi.Ancak Sinan Paşa üç kez bu makamı ele
geçirmiştir.Hemde rüşvetle.

“ ...Meşhur Sinan Paşa ilk sadareti müstesna olarak diğer


dört defaki sadaretini hep saraya takdim ettiği yüksek para
ve hediyeler sayesinde elde etmiştir.Sinan Paşa’ya göre
zengin olmayan bir vezirin hükümet reisliği etmesi
mümkün değildi...”
(Osmanlı Tarihi.Orıl.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cill I.Kısım, s 118)
I
KADILAR HALKI SOYMAK İÇİN MEZARLARI DAHİ
BAHANE YAPTILAR

Kadılar rüşvet konusunda en faal sınıfı temsil ediyorlar­


dı.Aşağıdaki örnekte kadılar halktan para almak için olmadık
işler çevirdiklerini mezarları dahi bahane ederek halktan para
aldıklarını göreceksiniz.
“ ...Kadılar nahiyelerini kendilerine niyabet edecek
olanlara iltizama verdiklerini bir taraftan kadıların ve
diğer taraftan voyvodalarla uyuşan naiplerin beraberce
halkı soyduklarını ve gezerlerken her kasaba ve köye
yakın gelince mezarlıklarda yeni gömülmüş mezarları
sayıp bunlar ne zaman öldü ınetrukatı ne oldu bize niçin
haber vermediniz diye halka eziyet ettiklerini.cebren
ölünün muhallefatını yazıp ikiyüz akçe değer eşyayı bin
ve bin beşyüz akçe bahaya tutup resmi kismet aldıklarını
ve evvelce ölmüş olanların muhallefatını mükerreren
yazıp resmi kısmet aldıklarını ve sair bu gibi mezilemden
bahsetilmektedir...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilı I.Kısıııı.s 120 )
36 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

KADILARIN ALDIĞI RÜŞVETE İLİŞKİN BİR KAÇ ALINTI

Prf.Dr.Ahmet Mumcu “ Osmanlı Devletinde Rüşvet” isimli


kitabında Osmanlı Devletinde rüşveti incelemiştir.Osmanlılar
döneminde olan rüşvetin en ince noktalarına kadar incelendiği
kitaptan yararlanmak amacı ile bir kaç alıntıyı aynen veriyorum.

“ ...Manastırda bir zımmi öldürülmüştür.Katilinin bir


başka zimmi olduğu anlaşılmıştır.Fakat katili bazı
müderrisler korumuşlar ve kadıya rüşvet vererek lehde
bir hüküm sağlamışlardır...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf.Dr.Ahmet Mumcu.s 135)

“ ...1595 yılında Lazkiye Kadısı olan Mehnted huzu­


runa gelen davacıdan birkaç bin akçe alıyor ve onun
lehine hükümediyor,ancak davalı kendisine daha fazla
verirse bu sefer verdiği hükmü bozup sonuncunun lehinde
karara varıyordu...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Pıj.Dr.Alımet Mumcu.s 135)

“ ...Yenişehir naibi olan Bekir,taraflardan rüşvet


almadan dava görmüyordu...”
(Osmanlı Devletimle Rüşvet.Prf.DrAhmet Mumcu.s 135)

“ ...Kudüs’te bulunan Kutsal Mezar’da Ermeniler’le


Rumlar arasında bir anlaşmazlık çıkmış ve kadı önüne
gidilmiştir.Kadı her iki taraftan da 5 biner taler para almış
ve anlaşmazlık konusunun aynen devamını hükme
bağlamıştı...”
(Osmanlı Devletimle Rüşvet.Prf.Dr.Ahmet Mumcu.s 136)
“ ...1595 yılında Çukurca Kadısı Yahya her iki tarafa
da rüşvet karşılığı hüccet veriyorduk ki bu durumda ortada
infaz edilecek hüküm yoktu...”
(Osmanlı Devletimle Rüşvet.Prf.DrA hm et Mumcu.s 136)
OSMAN’I.! DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 37

“ ...18.yüzyıl sonunda Troilo kendisine verilen 2 bin


kuruş cezayı rüşvetle 100 kuruşa indirttiğini anlatır...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf DrAlmıet Mumcu.s 136)

“ ...1713 yılında Tokat naibi kadıasker huzurunda


yapılan murafaa sonucu alınan hüccete rağmen hakkı
yerine getirilmemiş ve davayı kaybedenin rüşvetini alarak
onu haklı çıkartan yeni bir hüccet vermiştir...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf Dr Alınıet Mumcu.s 136)

PADİŞAHIN ANNESİ DAHİ RÜŞVET ALIYORDU

Rüşvet Osmanlı Devletini öyle bir sarmıştiki rüşvet artık nerde


ise kutsal bir hale dönüşmüştü.Herkes rüşvet alıyor herkes rüşvet
veriyordu.Bu rüşvet alıcılarına Padişahın annesi dahi karışıyordu.

“ ...Valiler tayinleri için Valide Sultan,veziri azam


veya padişah üzerinde müessir olanlara külliyetli rüşvet
veriyorlardı.Veziriazam Hadım Haşan Paşa tayin ettiği
memuriyetlerden kanunen kendisine verilen caizeden
fazla aldığı külliyetli rüşveti 3.Mehmed’in validesi
Safiye Sultan’a (Venedikli Bafo) verdiğini söylüyordu...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prof.İsmail Hakkı UzunçarşdıJ.Cilt I.Kısım, s 118)

SARAYDA ALINAN RÜŞVET

Rüşvet öyle yayılmıştıki sarayda dahi çok olağan hale gelmişti.


Padişahın korkusundan soluk almaya dahi dikkat eden Osmanlı
görevlileri nedense sarayda gelen gidenden rüşvet almaktan
korkmazlardı.Bunun nedeni rüşvetin hakedilen bir para olarak
düşünülür olmasıdır.Çünkü padişahlarda rüşvet sayılacak şekilde
kendisine ziyarete gelenlerden maddi değeri olan şeyler alırlar-
dı.Padışahın, sadrazamın rüşvet aldığı bir devlette saray görevlileri
38 OSMANLI DEVLbTİ’ NİN KANLI TARİHİ

rüşvet alıyorlarmış çokmıı.

“ ...Sarayı terkederken yeniçeriler ve çavuşlar küme


küme peşimize takıldılar ve hiç utanmadan hediye
istediler.Bir kaçına saat,kupa diğerlerine de l(X) altın
florin,2 saat,PolonyalI tercümana... kupa ve flo­
rin,hediye... edildi...”
(İstanbul ve Anadolu'ila Seyahat Günlügü.lüıns Dcrnsclnvam.s 52)

3.MURAT RÜŞVET ALAN İLK OSMANLI PADİŞAHIDIR

3.Murat Osmanlı tarihinde ilk rüşvet alan Padişah olarak kabul


edilir.Şemsi Paşa kan düşmanı bir aileden öçlerini alması için
Padişaha 40 bin altın rüşvet verir.

“ ...3.Muıad rüşvet alan ilk Padişah' olarak kabul edilir.


Söylentiye göre ceddi Kızıl Ahmetli ailesinin öcünü
almak isteyen Şemsi Paşa bir.gün Padişaha 40.000 altın
rüşvet kabul ettirmeyi başarır...” •'
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf.DrA hm et Mumcu.s I 13-114)

3.MEHMET’TE RÜŞVETE ALIŞTI

3.Mehmet tahta çıtıktan sonra kendisine sunulan bir dilekçede


Beylerbeyliğine tayini halinde rüşvet verileceği belirtilmektedir.

"...3.Mehmet 1566-1603 de bu geleneği sürdürdüğü


tahmin edilebilir.Tahta çıkışından üç yıl sonra kendisine
sunulan bir arzuhalde bir beylerbeyliğine tayin için açıkça
rüşvet teklif edilmektedir.Özellikle tayinler için sultanlara
artık o kadar açıkça hediye veı ilmektedirki bazen bunun
miktarını bizzat Padişah taktir ediyordu...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf.Dr.Ahmet Mumcu.s 114)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 3 9

4.MURATTA RÜŞVETÇİ PADİŞAHLAR LİSTESİNDEYDİ

4.Murat Osmanlı Devletinin niteliğini kişiliğinde en iyi


yamsıtan Padişahtı.Halka çektirdiğinin yanında paraya karşı da
oldukça düşkün olan bu Padişah Şam Eyaletinde kalmak isteyen
Küçük Ahmet Paşa’ya 20 bin altın rüşvet vermesini istemiştir.

“ ...4.Muıat 1623-1640 gibi büyük bir hükümdarın


Küçük Ahmet Paşa’ya haber salıp Şam eyaletinde kalmak
istiyorsa Salahtar Paşa’ya 20.000 altın vermesi gerektiğini
bildirmesi ve Küçük Ahmet’in de bunu canına minnet
bilip sikkei hasane ile ödemesi işlerin ne kadar
bozulduğunu ortaya koyar ve Padişahça alman paraların
fiilen rüşvet sayılıp sayılmayacağı hakkında zihinlerde
tereddütler uyandırır...”
(Osmanlı Devletimle Rüşvet.PrfDr A hm et Mumcu.s 114)

BEYAZIT CEM’İ ÖLDÜRTMEK İÇİN FRANSA’YA


BÜYÜK PARALAR
TEKLİF ETTİ

Beyazıt Cem’i öldürme için Cern’in hizmetini gören Yakup’a


ve sonrada Cem'in kaçtığı Rodos’ta öldürülmesi için Fransa’ya
büyük paralar teklilf etti.

“ ...Beyazıd,Cem’in odacısı Yakup’a bile 100.000 akçe


vadetmiştir.Bu hükümdar daha sonra Cem’i ele geçire­
bilmek için Rodos’a Fransa’ya büyük meblağlar yollamış
ve vadetmiştir.En sonunda da zehirletilmesi için pek çok
para sarfetmiştir...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf.DrA hm et Mumcu.s 117)
4 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

YAVUZ BABASINI DEVİRMEK İÇİN YENİÇERİLERE


RÜŞVET VERDİ

Yavuz Sultan Selim babası ile giriştiği taht mücadelesini


kazanmak için yeniçerilerin desteğinin olması gerektiğini çok iyi
biliyordu. Babasına karşı mücadelede yeniçerileri yanına çekmek
için yeniçerilere büyük miktarlarda rüşvet vermiştir.

“ ...l.Selim (1470-1520) ,1512 de babası ile taht


mücadelesine başladığı sırada yeniçerileri elde etmek
için bir hayli para harcamıştır.Kendisine katılanlara
hediyeler dağıtmıştır.Nihayet babasını tahttan indirdikten
sonra bir Musevi hekime önemli miktarda para vererek
onu zehirletmiştir...”
(Osmanlı Devletimle Rüşvet.Prf Dr A hm et Mumcu.s 117)

VİYANA KUŞATMASI RÜŞVET KARŞILIĞI KALDIRILDI

Viyana kuşatması orta öğretimin tarih derslerinde öğrencilerin


Osmanlı tarihine ilişkin akıllarında birinci derecede kalan bir
olaydır.Özeilike liselerde dönemin Padişahının Viyana’dan aldığı
bir kadın yüzünden kuşatmayı kaldırdığı gayri resmi olarak
anlatılmaktadır.Oysaki Prf.Ahmet Mumcu Viyana kuşatmasının
Veziriazam İbrahip Paşa’nın Avusturyalı’lardan rüşvet alması
karşılığında kaldırdığını belirtmektedir.

“ ...Pek mübalağalı,kontrolü imkansız bir söylenti de


birinci Viyana kuşatmasının 1529 kaldırılmasına Veziria­
zam İbrahim Paşa’nın AvusturyalIlardan rüşvet alarak
sebep olmasıdır...”
(Osmanlı Devletimle Riişvet.Prf Dr A hm et Mumcu.s 95)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 41

PİRİ REİS HÜRMÜZ KUŞATMASINI RÜŞVET ALDIĞI


İÇİN KALDIRDI

Piri Reis adı Osmanlı adı ile özdeşleşmiş bir isimdir.Bu kişi
Hürmüz kuşatmasını Portekizli’lerden aldığı rüşvet karşılığında
kaldırmıştır.

“ ...Piri Reis’in 1465-1554 Hürmüz kuşatmasını Porte­


kizli’lerden hediye aldığı için kaldırdığı ve idamına bunun
sebep olduğu yaygın bir söylentidir...”
(Osmanlı Devletinde Rüjvet.Prf DrA hm et Mumcu.s 95)

LALA PAŞA İRANLI’LARDAN RÜŞVET ALDI

Prf.Dr.Ahmet Mumcu,Lala Mustafa Paşa’nın İranlı’lardan


rüşvet aldığımda belirtmektedir.

“ ...Gene aynı derecede mübalağalı olan bir haber de


1578-79 da doğu serdarı Lala Mustafa Paşa’nın İranlı-
lar’dan rüşvet aldığıdır...”
(Osmanlı Devletinde Rüşvet.Prf.Dr.Ahmet Mumcu.s 95)

BEYLERBEYLİĞİ İÇİN 5 BİN,HALEP DEFTARLLIĞINA


İÇİN İSE 3 BİN KURUŞ RÜŞVET TEKLİF EDİLDİ

1599 yılında Şam defterdarı,Mehmet Kethüda beyle rüşvet


pazarlığı yapar.Eğer kendisini Halep Defterdarı yaparsa 3
bin,Beylerbeyi yaparsa da 5 bin kuruş rüşvet vereceğini açıkça
mektupla teklif eder.
“ ...Kethüda Beye yolladığı bir mektupta beylerbeyi
olursa muhtemelen veziri azama beşbin kuruş “ yemek
baha’ takdim edeceğini bildirmekte,ancak tayini Halep
Defterdarlığına yapılırsa bu defa üç bin kuruş vereceğini
4 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

yazmaktadır.Demekki fiyatlar makamına göıe değişmek­


tedir...”
(Osnuınlı Devletimle Rüşvet.Prf Dı\.Ahmet Mumcu.s 91)

ÇAVUŞ,RÜŞVET VERMEDİ DİYE YABANCI ELÇİLERİ


SOKAĞA BIRAKMADI

Osmanlı Devletinde rüşvet artık iş yaptırmanın kuralı olmuş­


tu.Kimse rüşvetsiz iş yapmıyordu.Zaten devlet memurluklarının
satıldığı bir devlette rüşvet olmaması düşünülemezdi.En basit bir
nedenden dolayı insanların,devlet memurlarının ve paşalarının
kafalarının kesildiği bir ortamda bir çavuşun heırıde direk padişah
ile ilişki kurma şansı olan kişilerden rüşvet almak için onları
sokağa salmama cesaretini göstermesi rüşvetin boyutunu ve
rüşvetçilerin ne kadar korunduğunu göstermektedir.

“ ...13 Mayıs aslen Hırvat olan bir çavuş veya kavas


kaldığımız yerden sokağa çıkmamamız için binadan yola'
ulaşan geçitleri kapattı.Öyleki biz kendimiz çıkamadığı­
mız gibi atları götürüp onlara su veremez duruma
gelmiştik.Nihayet çavuşun bu işi kendisine hediye
verilmediği için yaptığı anlaşıldı...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüyü.Hans Dernschwam.s 290)

PADİŞAHIN YABANCI ELÇİLERE VERDİĞİ


YİYECEKLERİNDEN ÇAVUŞLAR KENDİLERİNE
PAY ALIRLARDI

Devlet memurları rüşvette işi o kadar ilerletirlerdiki Padişahın


yabancı devlet elçilerine günlük ihtiyacını karşılamak için verdiği
yiyeceklerin bir kısmına görevli çavuşlar el koyuyordu.Ayrıca
elçilerin yaptığı her harekete para alan çavuşlar elçileri ziyarete
gelenleride bu rüşvet tezgahından geçirirlerdi.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 43

“ ...Bu iş adeta Türkler’in gıdası haline gelmiş.Az veya


çok bu parayı almaktan çekinmiyorlar.Bizim elçihana bir
şeyler getirip satmak isteyen kimselerden da çavuş 1
florinden 1 akçeye kadar para alır.Bizi ziyaete gelenler
kapıdakilere hediye getirmemişlerse içeriye bırakılmıyor­
lar...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyaluıi Günlüğü.!fans Dernsclnvam.s 324)

“ ...Çavuşun müsadesi olmadan hiç kimse içeriye de


alınmıyordu. Bunlar içeriye girecekleri zaman çavuşun
eline bir kaç akçe sıkıştırıyorlardı.İçeride bir şeyler
satmak için gelenler yine çavuşlara para veya başka bir
şeyler veriyorlardı...”
(İstanbul ve Anadolu da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclnvam.s 66)

“ ...Aylık erzak olarak Padişahın belirttiği şeyler şöyle


idi: 90 koyun.Çavuş her ay bundan sekizini kendisi için
alıyordu....Günde 50 akçelik ekmek veriliyordu.Bu 50
akçenin 6 akçesini çavuş kendisine alıkoyuyordu... 150
tavuk tan 8 tanesini de çavuş kendisine ayırırdı... Çavuş
aıpadan da beğendiği cinsten olursa bir sam kendisine
ayırırdı... Mum 16 akçeden 720 akçe eder.Çavuş
kendisine her üç günde 1 adet mum ayırır...Aslında
günde 122 metıa şarap gelmesi lazımdır. Fakat çavuş iki
metranın parasını kendisine ayırıyor... Her elçi atları için
haftada 35 kilo arpa alıyor.Çavuş da bir kilo kendisine
ayırıyor...”
(İstanbul ve Anadolu da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclnvam.s 69-70-71-72)

İRAK SERASKER KETHÜDASI İSKENDER ÇELEBİ’NİN


6200 TANE KÖLESİ VARDI.

Kanuni’nin Irak Serasker Kethüdası olan İskender Çelebi’nin?


sadece kölelerinin sayısı 6200 taneydi.İskender Çelebi sadece
4 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kölelerini giyindirmek için bir seferde bir gemi yükü bez getirtirdi.
Bunların yemeleri içmeleri ve barınmaları için İskender Çelebi’nin
ne ölçüde para harcadığı düşünüldüğünde bunları almak için halkı
ne kadar soyduğu çok iyi anlaşılmaktadır.

“ ...Kanuni döneminde Irak seferine Serasker Kethüda­


sı olarak katılan İskender Celebi’nin 6200 kölesi
vardı.Bunların giydirilmesi için Trabzon’da bir gemi
yükü bez getiriliyordu.İskender Çelebi Irak seferine
kendisinin donattığı 1200 kişilik bir güçle katılmıştır...”
(OsmanlI'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 54-55-56)

SİNAN PAŞA’NIN SERVETİ

Osmanlı paşalarının ve memurlarının en büyük vurgunlarını


Kanuni zamanında yaptıklarını görüyoruz.Yine Kanuni’nin Sadra­
zamlarından Sinan Paşa’nın serveti insan aklının alamayacağı
ölçülere varmıştır. Osmanlı Devletinde en büyük yatırım devlet
memurluğuydu.İyi bir üst düzey dayısı olan ve iyi bir yere
atanacak kadar parası olan bir devlet memurluğu kaptımı yatırımın
en iyisini yapmış olurdu.Çünkü çok kısa bir sürede akıl almayacak
kadar zengin oluyorlardı bu akıllı yatırımcılar.

“ ...Kanuni’nin sadrazamlarından Sinan Paşa’nın bin­


den çok uşağı vardı.Öldüğünde bıraktığı 600 bin kese
meşkuk kuruş (bir kese beş altın lira) yirmi miskal altın
tozu,2 elmas gerdanlık,600 bin duka altını,2 milyon 900
bin akçe ve daha bir çok değerli şeyler...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 54-55-56)

“ ...Rüstem Paşa’nın kardeşi olan Sinan Paşa İstanbul’­


da Padişaha vekalet ediyor.Bu Bosnalı yaman hırsızın
biri...
(İstanbul ve Anadolu’da Seyahat Günlüjlii.Hans Dernsclmaın.s 53-84)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 45

ARNAVUT NASUH PAŞA’NIN SERVETİ

Osmanlı Paşalarının “ Allah daha versin” hepsinin serveti bir


birinden daha fazlaydı.Arnavut kökenli olan Nasuh Paşa her halde
Amuvutluğu satın alacak servete sahip olmuştu. Elbette bu
servetleri kazanmak için çok çalıştı.O servet uğruna kaç kişinin
kanına girip kaç kişiye haksızlık ettiler.Bunun için Osmanlı
paşaları elde ettikleri servetlerin bir kısmı ile günahlarının
affedilmesi için mutlaka bir cami,han,haman gibi şeyler yaptırır­
lardı.İşte Nasuh Paşa yığınla serveti edinen ve günahlarının
afedilmesi için hayır kurumu yaptırmaya ihtiyaç duyduğuna
inanan tipik bir Osmanlı devlet yetkilisi.

“ ... Arnavut kökenli Nasuh Paşa öldüğünde I milyonun


üzerinde altın duka,bir o kadar kuruş,1100 a t,1800
deve,4.000 hayvan.6000 öküz,5000 koyun ve daha bir
çok değerli mal bırakmıştı...”
(Osnıanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 54-55-56)

RÜSTEM PAŞA BİR RÜŞVET ALIŞTA BİR KÖYÜ VE


200.000 AKÇEYİ BİRDEN ALDI

Rüstem Paşa’nın üzerine de Osmanlı Devletinde rüşvetçi yoktur


dersek diğer paşaların haklarını yemiş olmayız her halde.Rüstem
Paşa rüşvet yediğinde halk deyimi ile “ deveyi hamuduyla
yutuyordu” . Bir keresinde bir rüşvet yemede bir köy ve 200.000
akçe rüşveti birden yemişti.

“ ...Sadece bir keresinde Paşa’ya 200.000 akçe nakit ve


90.000 akçe değerinde bir köy verilmiştir.Rüstem Paşa bu
rüşvetlerin bir bölümüyle cami vb.yaptırarak yaptıklarım
örtülemeye çalışıyordu...”
(Osnıanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 54-55-56)
46 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

RÜSTEM PAŞA HAKKINDA YABANCI BİRİNİN GÖRÜŞÜ

Rüstem Paşa Osmanlı Devletine damgasını vurmuş bir


sadrazamdır. Aşağıda yabancı gezginin Riistem Paşa hakkındaki
izlenimleri ve Rüstem Paşa’nın servetinin bir kısmına ilişkin
bilgileri alıntı olarak verilmektedir.Gezgin,Rüstem Paşa’nın
gemisinden bahseder.O zaman bir Osmanlı Paşasının diğer
servetlerinin yanında ayrıca bir gemisininde bulunması rüşvetin
boyutunu göstermektedir.Rüstem Paşa’dan bahseden gezgin onun
para almadan en ufak bir işi dahi halletmediğini özellikle belirtir.

“ ...Paşaların en büyüğü olan Rüstem’e Vezir diyor-


lar.Padişah adına elçileri o kabul ediyor.Rüstem Paşa
haksız yollardan elde ettiği paralarla Üsküdar’da büyük
bahçeler almış,köşkler,bir kervansaray,bir cami ve ima­
rethane yaptırmış... O pek çok dalevereli para işlerine
karışmış.Büyük paralar ve kıymetli hediyeler almadan hiç
kimseye memuriyet vermezmiş.Kocaman bir gemisi de
var.Ben gözlerimle gördüm bu gemiyi,Mısır’da çok karlı
işler yapıyor...”
(İstanbul ve Anaılolu da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclı\\ cwt.s 53-84)

SADRAZAM RÜSTEM PAŞANIN SERVETİ

Sanırım Sadrazam Rüstem Paşa’nm bu serveti Osmanlı


Devletindeki rüşvetin ne boyutlarda olduğunu tek başına göste-
rir.Hiç bir işi para karşılığı olmadan yapmayan Rüstem Paşa
elbette o ölçüde büyük servete sahip olacaktır.İşte Rüstem Paşa’nın
rüşvete karşı yumuşak yanı. Onun için fazla bir şey yazmaya gerek
yoktur.Rüstem Paşa’nın servetine bakın.

“ ...Avrupa ve Asya’da sekizyüz çiftlik,Beşyüz su


değirmeni,İkibin köle,üçbin savaş atı.binikiyüz de­
ve,armağan olarak hazırlanmış beşbin onur kafta­
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 4 7

n ı,sek izb in sarık ,ik ib in z ırh ,a ltıy ü z sim li eğer


takımı,yüzotuz altın gem,değerli taşlar takılmış yediyüz
kılıç,sekizyüz el yazması Kuran,beşbin ciltlik kütüpha­
ne, yüzyirmi katır yükü altın ve mücevher ve nihayet nakit
para olarak kişisel hâzinesinde iki milyon duka altın.İşte
efendisinden serbestçe aldığı gibi harcamasınıda bilen bir
sadrazamın kısa zamanda hâzinesinde biriken servet bu
miktardaydı...”
(Osnıanlı Tarihi.Alphonse de Lamartıne.cilt 1.sayfa 459)

“ ...Rüstem Paşa’nın malvarlığı arasında 170 köle,2900


halis kan at,1160 deve,100 yük çeşitli meskukat,780 bin
kese akçe,Anadolu ve Rumeli’de 1000 çiftlik,476 çarklı
değirmen ve daha bir çok değerli şeyler...”
(OsmanlI'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 54-55-56)

SADRAZAM ALİ PAŞA’NIN SERVETİ YEDİYÜZ MİLYON


AKÇE İDİ

Osmanlı Devletinde rüşvet o kadar fazla ve büyük boyutlarda


alınıyorduki bir iki yıl üst seviyede bir devlet görevinde bulunan
kişi tarifsiz büyüklükte bir servet ediniyordu. Sadrazam Ali
Paşa’da Osmanlı Devletindeki görevi sırasında servetini o kadar
büyüttü ki serveti İran ile savaştan çıkan Osmanlı Devletinin
bütçesinde ki açığı kapadı.

‘‘...Padişah hemen saraya çağırttığı Ali Paşa’nın


kafasını vurdurdu.Sadrazamın nakit parası olarak sakladı­
ğı yedi yüz milyon akçe tutarındaki serveti devlet
hâzinesinin eksiğini kapattı...”
(Osmanlı TarilıiAlplıonse de Lumarıme.cilt 2.sayfa 629)
4 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

III-OSMANLININ CİNSEL HAYATI

Osmanh üst yönetiicilerinin cinsel hayatı oldukça renkli


sayılır.Özellikle sarayda dönen dolaplar,oyunlar,cinsel arzular
uğruna harcanmış zamanlar ve paralar Osmanlı üst yöneticileri
için önemli bir yer tutar.
Birden fazla kadınla evlenmeye izin veren İslam anlayışı
Osmanlı idarecileri için bulunmaz nimet olmuştur.İslam dininin
vermiş olduğu bu rahatlık neticesinde devletin üst kademesini işgal
eden kişiler kendilerini cinselliğe olabileceğinden daha fazla
kaptırmışlardır.
Sarayda cinsellik adeta bir sektör haline gelmiştir.Sarayın cinsel
politikasını yönlendiren,saraya cariye bulan,Padişaha cinsel
taktikler veren,saraydaki cariyeleri giyindiren,cariyeleri padişaha
sunan ve buna benzer bir sürü uzman kişiler çalışıyordu. Padişahın
gününün çoğunluğu hareminde cariyelerinin arasında geçiyor­
du.Bir Padişahın sayısı yüzleri bulan cariyesi vardı.
Devletin üst kademesini işgal eden çoğu kişi içinde durum buna
benziyordu.
Osmanlı Devletinle üst düzey yöneticilerde cinsel sapıklık
denen anlayış da alabııdicince artmıştı.Özellikle oğlancılık ayyuka
çıkmıştı. Oğlancılığın giı enmesi dahi lüzüm görülmeksizin çok
açık bir şekilde cinsel tercihleri arasında kabül ediliyordu.Sarayda
bir dizi oğlan vardı.Oğlancılık öyle boyutlara ulaşmıştıki bir
Osmanlı Paşası Padişahın özel oğlanına dahi göz koyabilmek­
te,onun için şiirler yazabilmekteydi.
Padişaha,paşalara hediye vermek isteyen kişiler hediyelerinde
oğlan vermeyide ihmal etmiyorlardı.Oğlancılık öyle boyutlara
ulaşmıştıki Padişahın annesi bir fiil oğluna oğlan buluyordu.
Padişahlar halktan birinin oğlunu güzel görürse onu saraya
almak istiyorlardı.Böylece o çocuğu oğlan olarak kullanmak
istiyorlardı.Bir Padişahın bu şekilde halka gitmesi tabiki halkta
da oldukça kötü izlenim yaratıyordu.
Sarayın harem dairesinde bulunan yüzlere varan cariye ise bir
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 4 9

tek erkeğe muhtaç kalmanın rahatsızlığı ile çeşitli sapıklıklara baş


vuruyorlardı.Savaşlarda esir alınan kızların en güzeli padişahlara
ve paşalara hediye edilirlerdi.Bu yetmiyormuş gibi padişahların
pezevenkbaşları ülke ülke dolaşarak Padişaha kadın,kız ararlardı.
Padişahlar öldükten sonra cariyeleri ya devletin ileri gelenlerine
hediye olarak verilir yada fazla cariye kalmışsa onlarda sıradan
kişilerle evlendirilerek o kişiye devlet kademelerinde mevki verilir
ve böylece ödüllendirilirlerdi.
Padişahın cinsel ilişkileri sonucunda olan onlarca hatta bazen
yüzü bulan çocuk,yüzü bulan cariyeler ve padişahın hizmetindeki
kişilerle saraydaki cinsel teşkilat önemli sayıda bir nufus
oluşturuyordu.Tabi cinselliğin padişahın üzerine yansıdığı oranda
etkileri devlet yönetimlerinide etkiliyordu.
Bu kadar çeşitli ve karışık cinsel bir dünyanın içinde tek kişi
olarak yaşayan padişah gerçek dünya ile ilgilenmek istemiyordu.
Savaşta askerlerin savaş alanını bırakıp kaçmamaları için
padişahlar savaşa ordunun başında gitmek durumunda kaldıkları
zaman dahi cariyelerden seçilenler savaş meydanlarında dahi
padişahın cinsel emirlerini yerine getirmek için götürülüyorlardı.
Sonuç olarak Osmanlıda saray ayrı bir dünyayı yaşıyor­
du.Halkın yaşamına çok yabancılaşmışlardı.Arada uçurumlar
bulunan kocaman iki dünya sözkonusuydu.Halkın sorunları
Padişahların sorunu almaktan çoktan çıkmıştı.

HAREM

Aşağıda gezgin Hans Demschvvam’ın haremdeki izlenimleri yer


almaktadır.Hans Demschvvam Osmanlı Devletindeki izlenimlerini
kitaplaştırdığı için ne kadar onurlandırılsa azdır.
Hans Demschvvam, Osmanlı sarayındaki harem izlenimlerini
anlatırken harem ağalarını çobanlara benzetiyor.Haremin içerisine
dışarıdan kimseyi sokmayan içeridekinide dışarıya çıkarmayan
harem ağası gerçektende üstlendiği görev ile çobanları andırmak­
tadır. Hans Demschvvam özellikle hareme getirilen kızların
toplanmasına ve daha sonra padişahı memnun eden kızın nasıl
5 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

saraydan uzaklaştırılıp yerine başka birisinin nasıl getirildiğini


gözlemlerinde şöyle anlatır.

“ ...Büyük kapının önünden geçerken iç tarafta kapıya


uzak olmayan bir yerde bir kaç hadım haremağası
görülür.Köpek çobanı gibi ellerinde sopalarla oturur-
lar.Burda ki teamülü bilmeden bir kimse kazara kapının
önünden durup içeriye bakarsa onu hemen yakalar­
lar...Dünyanın her tarafından Türkiye’ye getirilen kızla­
rın en güzelleri seçilip padişahın sarayına veya harem
dairesine alımr.Bunlardan bir kaç yüzü saraydaki odalarda
mahpus gibi yaşaıiar.Bunlara ilk önce Türkçe sonra
Müslüman adetlerince ibadet etmeleri ve kadınların
yapması gereken diğer işler öğretilir.Saray terbiyesi
verilir...Padişah harem dairesine geldiğinde bu masum
Hiristiyan kızları onun önünde dizilirler,sağa sola salına
salma yürürler.Padışah bunlardan hangisini beğenirse ona
bir kese içinde 1000 akçe atar.Bunun üzerine yaşlı kadın
kızı hemen hamama götürür yıkatır,taratır.Haremağaları
da o akşam onu padişaha götürürler...Hamile kalmayan
kızlar padişahla bir daha temas etmez.Bunlar herhangi bir
paşa sipahi çavuş vs ile evlendirilir...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsdm am. s 188-189)

Osmanlı padişahları cariye konusunda birbirleriyle yarışırlar­


dı.İşte bunlardan 4.Mehmet ava ve kadınlara düşkünlüğüyle
meşhurdu.700 den fazla cariyesi vardı.

HÜLLE

Osmanlı’da yapılan hülle olayına yabancı gezginci Hans


Dernschvvam şahit olmuştur.Olayın ilgisini çekmesi nedeniyle
ayrıntılı olarak ve o zaman öğrenebildiği kadarı ile anılarına
yazmıştır.Aşağıda yazarın olayın ilginçliği dolaysıyla araştırıp
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 51

detaylı şekilde bilgi sahibi olduktan sonra hülle olayını kaleme


almasını aynen aktarıyoruz.

“ ...Şöyle bir olay oldu.Adet öyle imiş.Eğer erkek karısı


ile anlaşamazsa ona kötü bir oyun aynannış.Dermişki
“ Vtzschtalok bosch ossoin (Benden üç talak ile boş
olasın)” yani benden üç kere boş olasın ve ayrılasın
anlamına geliyor.Bu sözü işiten kadın evi terketmeye
mecburdur ve üç gün eve kocasına dönmez.Kadın başka
bir erkekle bir arada kalmayı dener.Bu erkek de onu karı
olarak almaya mecbur değil.Üç gün geçince kadın ilk
kocasını isterse koca onu karı olarak kabül edip
etmemekte serbestir.Bu işi bir çok serseri kadın ve erkek
yaparmış.Şu işe bakın.Karmakarışık bir şey akıl fikir
ermez.Orta Avrupa’nın ortasında böyle memleket olurmu
hiç...“
(İstanbul ve Anıulolu'tla Seyahat Günlüğü.Huns Dernsclnvam .s 185)

SULTAN İBRAHİM HAREM GİDERLERİNİ


KARŞILAYAMAYINCA DENİZDE YABANCI GEMİLERİ
SOYDURURDU

Osmanlı padişahlarının hemen hepsinin haremide birbirlerine


benzemektedir.Hepsinin hareminde onlarca hatta yüzlerce kadın
sapıklıklar vardı.Padişahların hepsi de ömrünün büyük bir
zamanını haremde geçiriyorlardı.Padışah İbrahim’de klasik bir
Osmanlı Padişahıydı.Aşağıdaki alıntıda Sultan İbrahim’in sarayın­
daki haremin iç gizemini gözler önüne seriyor.

“ ...Harem,padişahı öteki bütün işlerinden daha fazla


meşgul ediyordu.Kadınlar kokular ve kürkler yer yüzün­
den yarattığı cennetin en başta gelen zevkleriy­
di.Annesi,vezirleri,paşaları ve gözdeleri Sultan İbrahim’e
kadın güzelliğinin kaynağı İtalya,Kafkaysa,İran, Lehistan
52 OSMANLI DEVLETİ'NİN KANLI TARİHİ

gibi ülkelerden cariyeler yetiştirmekte zorluk çekiyorlar­


dı.Durmadan sarayın kazanında kaynayan Arabistan’ın en
güzel ve en tahrik edici kokuları,bütün Asya’da güzel
kokuların fiyatlarını artırmıştı.Haremde halı ve elbise
niyetine kullanılan samur kürklerin fiyatı ise her zamanki
fiyatının on katına çıkmıştı...Samur kürküne düşkünlüğü
nedeniyle Sultan İbrahim’in saltanat dönemine “ Samur
Devri” denilmiştir... Kalabalık haremdeki kadınların süsü
için yaptığı harcamaları hazine karşılamadığı için Ceneviz
ve Venedik gemilerinin önü kesilip yüklerine el koymak
için adamlarını görevlendiriyordu.Yeni bir eğlence buldu­
ğu zaman bir ötekini hemen bırakıyordu...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamartıne.cilt 2.sayfa 670)

HER CUMA GÜNÜ PADİŞAH İBRAHİM’E BİR BAKİRE


SUNULURDU

İşte Osmanlı patışahlarının yaşantılarından bir demet.Padişah


İbrahim kendi öz annesi tarafından daha eline erkek eli değmemiş
bakire kızlarla ödüllendirilirdi.Her cuma günü düzenli olarak
padişah İbrahim’e bakireler sunulurdu.Cuma günü Padişah dini
görevini en iyi şekilde yerine getirir, cinsel ihtiyacını ise en taze
güzelle giderirdi.
“ ...Her cuma günü annesi veya bir başkası tarafından
kendisine bir bakire sunulurdu.Bununla kendisine anlatı­
lan yeni bir münasebet şeklini uygular,bunu şahsi zafer
sayardı...”
(Padişahların Kadınlan ve Kızları.M.Çağalay Uluçay.Tüık Tarih
Kurumu Yayınları.s 57)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 5 3

PADİŞAH DELİ İBRAHİM CİNSEL OLARAK “ SAPIK”


BİRİSİYDİ

Osmanlı tarihçilerinin Deli İbrahim adım taktıkları Padişah


İbrahim tam bir cinsel sapıktı.Yatak odasına aynalar kor aynaya
bakarak tahrik olurdu.Bu hızla cariyelerini saldırırdı.İbrahim’in en
sevdiği cinsel eğlencesi bütün cariyelerini çıplak bir yere doldurup
onları kısrağa benzetip kendiside aygır rolünde onları kovalayarak
yakaladığı ile yatmasıdır.

“ ...Kadınlarının devlet işlerine müdahalesi son haddini


buldu.Hasekilerinin hepsine imparatorluğun en zengin ve
en verimli bölgelerini has olarak vermek suretiyle devlet
gelirini azalttı.Sultan İbrahim modem doktorların teşhisi­
ne göre Psiko-Nevroz idi.Bu hastalığa müptela olanlar
kadınlara çok düşkün olurlarmış.Hatta bu alanda işi
sapıklığa kadar götürürlermiş.Bir yabancı yazar,Sultan
İbrahim’in cinsi hayatı hakkında şunları söyler.Sultan
İbrahim cinsel arzularını yerine getirmek için yatak
odasının etrafına aynalar kor,bunlara bakarak cinsi hisleri
tahrik olur ve bütün bir zevk ile içinden keyfini yerine
getirirdi... Onun en çok zevk aldığı eğlencelerden birisi de
bütün kadınlarını çırıl çıplak soyup onları kısraklara
benzetmekmiş.Kendi de bir aygır gibi onların arasına
katılır güçten kuvvetten kesilinceye kadar aralarında
dolaşırmış...”
(Padişahların Kadınları ve Kızları.M.Çağatay Uluçay.Türk Tarilı
Kurumu Yayınları.s 57)

SULTAN İBRAHİM’E ÜLKE ÜLKE DOLAŞARAK İRİ


KADIN BULDULAR

Kadınlardan bakkınlık gelen Padişah değişik arayışlara girdi.


Artık normal ölçülerde olmayan ve hayalinde canlandırdığı kadını
istedi.Bu kadın bir fil kadar büyük olmalıydı.Bilemiyoruz Sultan
5 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

İbrahim bu kadını niye özellikle istedi.Her halde bir bildiği vardı.


Padişah isterde pezevenkleri boş dururmu onlarda hemen işe
koyuldular.Zaten Osmanlı Devletinde en iyi işleyen kurum
pezevenklikti.Her yerde aksama olur ama haremde asla aksama
olmazdı. Her şey tıkırında ve anında hazırdı.Tabi haremin en
büyük görevini padişaha sunulan kadınlar oluşturuyordu.Bunlarda
pezevenekler tarafından bulunuyor ve dünyanın dört bir yanından
hareme gönderiliyordu.İşte haremdeki bu havadan sıkılan veya
aradığı her şeyi bulmaya alışkın Sultan İbrahim’in isteği uzun
arayışlar sonunda Ermenistan’da bulundu.

“ ...Sultan İbrahim artık doğa üstü şeyler arıyor­


du.Bütün beden ölçüleri haddinden fazla büyük olan bir
cariye bulunmasını buyurmuştu.Kaya Hatun’un adamları
Asya’nın İsviçre’si sayılan Ermenistan’da istedikleri gibi
bir kız buldular.Sultan İbrahim bu doğa üstü yaratığa öyle
delicesine bağlandı ki bütün Haseki Sultanlar ile Kösem
Sultan bile Padişah üzerinde etkileri tehlikeye girmesin­
den derin kaygıya düştüler...”
(Osmanlı Tarihi Alphtmse de Lanuırtine.cilt 2.say fa 671)

HAREMDE PADİŞAHIN OĞLANCILIĞI

Padişahın hareminde oğlanların ayrı bir yeri vardı.Padışah o


kadar cariyenin içerisinde oğlanlarlada ilgilendiğine göre oğlanla­
rın padişah için önemi bir kez daha anlaşılıyor.Çeşitli ülkelerden
ve yerlerden toplanan güzel çocuklar saraya alınarak oğlan olarak
hazırlanırlardı.Bu çocuklar sarayda hem ufak tefek işler görürler
hemde kendilerini Padişaha sunarlar.Daha sonra yaşları gel ipte
sakalları çıkmaya başlayınca gönderilirler.Yerlerine yeni gelen
oğlanlar alınır.Gönderilen bu oğlanlar devletin çeşitli kademele­
rinde yer alırlar.

“ ...G e n ç o ğ la n la r için p a d işa h İ s ta n b u l’-


OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 5 5

da,Galata’da,Edirne’de ve Bursa’da hatta bizzat kendi


sarayında özel köşkler yaptırdı.Bunlardan onlar Türkçe
okuma yazma,kılıç kalkan kullanma,ok atma gösteı ilir.En
güzel ve becerikli delikanlılar padişahın sarayına alı-
nır.Bunlara oğlan denilir.H er biri günde 8 akçe
alır.Kendilerine ayrıca elbise verilir.Bu oğlanlar padışa-
h ın e t r a f ı n d a d ı r l a r . B i r k ı s m ı ç e ş n e -
ğir,tablekar,sofracı’dırlar.Bıyıkları terleyip sakalları
çıkmaya başlayınca aralarından seçilen bazıları Çelebi
olurlar.Bir nevi soylu sipahi gibi bir unvan bu.Bu unvanı
kazananlar ömür boyu günde 18 akçe alırlar.Onların
yerine de başkaları getirilir.Daima güzel ve beceriklileri
padişah için ayrılır...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Güntüfiü.Hans Dernsdmant.s 190)

PADİŞAHLAR CİNSEL İLİŞKİDE BULUNMAK İÇİN


GÜZEL OĞLANLARI TOPLATIP HAREME ALIYORLARDI

Osmanlı Devletindeki bozukluk her alanda kendisini gösteri­


yordu. Padişahlar ömürlerinin büyük bir çoğunluğunu haremde
geçirirken kafalarının büyük bir kısmımda harem içindeki kadınlar
ve oğlanlar için verecekleri mücadeleler için çalıştırıyorlar­
dı.Değişik ülkelerden toplanan güzel kızlardan başka birde
oğlancılık almış yürümüştü.Müslümanlığın erkeklere özelliklede
olanaklı erkeklere tanıdığı sınırsız olanaklardan yararlanan
Osmanlı Padişahı hanedan bireyleri ve devlet ileri gelenleri artık
kadınlardaki fantazileri ile doymaz oldular.Özellikle oğlanlara ilgi
duymaya başladılar.Bu oğlancılık Osmanlı Devletinde öyle bir hal
aldıki artık açık açık yapılmaya başlandı.Örneğin Padişahın
düğününde nişanında kendisine Afrika’dan özel olarak toplanmış
güzel oğlanlar hediye edilir ve bu oğlanlar halkın da izlediği bir
törende resmi geçitte geçirtilirdi.Padişahların analara bacıları
padişaha oğlan arardı.Padişahın pezvenkleı i padişaha iyi ve güzel
oğlan bulmak için gezmedikleri memleket bırakmazlardı.Özellikle
56 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

bazı oğlanlar padişahları o denli etkiliyorlardıki sarayda baş cariye


bile bunlara rakip olamıyordu.

Saraylar,yanlız savaş ganimeti olan güzel kızlarla


değil,aynı zamanda bir bölümü hadım edilen ötekileri ise
doğaya ters düşen cinsel ilişkiler için kullanılan güzel
oğlan çocukları ile doluydu.Kadınca güzellikleri ile
tanınan oğlanlardan bazıları harem güzellerinin en büyük
rakipleri oluyorlardı...”
(OsmanlI Tarihi.Alplumse tle Lamartıne.cill I.sayfa 114)

YILDIRIM BEYAZIT’I OĞLANCILIĞA ALİ PAŞA


ALIŞTIRDI.

Yıldırım Beyazıt’ın oğlancılığı aşağıdaki alıntıda çok bariz bir


şekilde anlatılmaktadır.Hatta yazar,Yıldırım Beyazıt’ı oğlancılığa
alıştırdığı için Ali Paşa’yıda suçlamaktadır.Özellikle oğlan
ihtiyaçları için Hiristiyan gençler arasından işlerine yarıyanlar
satın alınarak bu işte kullanılıyordu.

“ ...OsmanlI’lar da içkili eğence vakanivüslere göre


Yıldırım Beyazıt’la başladı.Padişahı da buna alıştıran Ali
Paşa’dır.Ali Paşa aynı zamanda Yıldırım’ı oğlancılığa da
alıştırmıştır.Genç Hiristiyan delikanlılarını satın alarak bu
işte kullanıyor ve onları iç oğlanı olarak saraya
alıyorlardı...”
(Hammer.s 285)

FATİH İYİ BİR OĞLANCIYDI

Osmanlı Devletindeki oğlancılık çok yaygınlaştı.Özellikle


Padişahlar ve Osmanlı Devletinin üst düzey yetkilileri bu konuda
artık bayağı ileri gitmişlerdi.Fatih’de oğlancılık konusunda çok
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 5 7

ileri boyutlarda hareket etmiştir.İşte aşağıdaki alıntıda görüleceği


üzere Fatih bir gün rahip Lukas Notaras’ın ondört yaşındaki oğlunu
görür.Oğianı almayı kafaya koyan Fatih oğlanı babasından ister.Bu
işler gönül işi olduğu için her yerdede zor kullanılmaz.Rahip
oğlunun bir erkek olduğunu ve oğlan olarak kullanılmasına bir
baba olarak razı olmadığını söyler.Oğlunu Padişaha oğlan olarak
vermez.Bunun üzerine Fatih oğlunu kendisine vermeyen baba
rahibi öldürür.

“ ...Rahip Lukas Notaras’tan ondört yaşındaki yakışıklı


oğlunu kendisine istemiş,vermeyince de rahibi öldürtmüş­
tü...”
(Reşat Ekrem Koçu.Osnıanlı Padişahlan.s 207-221)

4.MURATA ANNESİ OĞLAN BULURDU

Osmanlı Devletinde inasnın aklına gelemiyecek şeylere şahit


olunuyor.Türkiye Cumhuriyetinin okullarında okutulan ve her biri
birer melek olarak tanıtılan Osmanlı Padişahları ve yetkilileri
kendiniz araştırdığınızda bakıyorsunuki her biri başka kişiliktey­
miş.

“ ...4.Murat’ın da böyle bir yaşamı olduğunu (Oğlan­


cılık) tarihler yazarlar.Annesi Kösem Sultan oğlunu
sürekli güzel oğlanlarla ilişkiye yöneltmişti.İlk gözdesi
Ermeni dönmesi Musa Melek Çelebi’ydi...”
(Reşat Ekrem Koçu Osmanlı Padişalıları.s 207-221)

VEZİR AHMET PAŞA PADİŞAHIN ÖZEL HAREMİNDE


BULUNAN VE CİNSEL İLİŞKİDE OLDUĞU OĞLANINA
AŞIK OLDU

Osmanlı Devletindeki bozulma ve ahlaksızlık Padişahın


vezirlerinden Ahmet Paşa’nın Padişahın özel hareminde bulunan
5 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

oğlanına aşık olması ile başka bir boyut kazanır.Halkı,tütün


içiyorlar diye öldürten,halkı içki içiyorlar diye öldürten,kadınları
kızları dışarı çıkarmayan,kadınların gözlerinin dahi açık olmaması
için çabalayan Osmanlı padişahları sıra kendilerine geldiğinde bu
kuralların hiç birisini uygulamıyorlardı.Ne gariptirki bu gün
ülkemizde şeriatın bayraktarlığını yapanlar OsmanlIdaki bu tür
yozlaşmaları eleştirenlere karşı yalın kılıç saldırmaktan kendilerini
alamazlar.Arkasından da “ ejdadımıza laf söyletmeyiz” edebiyatı
yaparlar.Peki bu denli yozlaşmayı,ahlaksızlığı nasıl saklayacaklar
bilemiyoruz.
Devletin veziri Padişahın özel oğlanına aşık olur.Hemde öyle
bir aşk ki oğlanı görmeyince deli olacak kadar aşık.Oğlan uğruna
şiirler yazacak kadar aşık.Ama ne hikmetse en ufak bir olayda
paşaları sadrazamları,hatta kendi öz babalarını öldüren padişah bu
işe fazla kızmamıştır.Bu ahlaksal bozulma değilde nedir.Eğer
Ahmet Paşa’nın hareketine Padişah için en ufak bir şekilde önem
arz etseydi her halde Ahmet Paşa’yıda en azından Sakarya Şeyhi
gibi öldürürdü.
“ ...Ahmet Paşa veziriazam iken bazı çekemezler
içoğlanlardan birine aşık olmuştur diye onu Padişah
2.Mehmet’e gammazladılar.Padışah da Ahmed Paşa’yı
denemek için onu oğlanla birlikte hamama koydu.Yanlız
oğlanın perçemini de kestirdi.Ahmet Paşa hamamda o İsa
yaradılışlı sevgilisinin şerbetini içip sunduğu aşkın
badesinden mest olup kendinden geçince hemen orada
doğaçtan şu beyti söylemiş
Zülfin gidermiş ol sanem kafirliğin komaz henüz
Zünnarını kesmiş veli dahi müselman olmamış...
(Osıtıanlula Karşı Düşünce ve Idanı Edilenler.Rıza Zelyut. s 108)

“ ...Fatih’in danışmanlarından Ahmet Paşa’da ünlü


oğlancılardandı ve Fatih’in iç oğlanlarından birine aşık
olduğu için öldürülmüştü...”
(StSlmw,l.s 203)
OSMANLI DEVLETİNİN KANL' TARİHİ 5 9

3.MURAT’IN 130 ÇOCUĞU VARDI

Osmanlı padişahlarının haremi kadın ve oğlanlarla doluydu.Bir


yazarın anlattığına göre döneminin Padişahının cariye sayısı
beşyüzün üzerindeydi.Her padişaha göre değişir ama bilinen bir
şey varki bir padişahın padişahlık ettiği dönemde saraya girip
çıkan cariye sayısı belkide bazılarında binlerin üzerinde idi.Bu
kadar cariyenin ve bunlardan başka oğlanların içindeki padişah
elbetteki halkı düşünmeye zaman ayıramayacaktı.İşte 3.Murat
örneği.3.Murat hayatta iken 130 çocuğu vardı.

“ ...Gelmiş geçmiş Osmanlı padişahları içinde en çok


kadına düşkün olanı 3.Murat’tır.Hükümdarlığımn ilk
zamanlarında eşi Safiye Sultan’a bağlı kaldı.Fakat annesi
ve kızkardeşlerinin teşvikiyle güzel cariyelerle düşüp
kalkmaya başladı.Denildiğine göre hasekilerinin sayısı
kırkı aşmıştı.3.Murad,saraydaki kadınlarla yetinmeyerek
dışarıdaki kız ve kadınlarla da münasebette bulunarak çok
aşırı hareketlerde bulunmuştur.Bu sebeple hayatta iken
100 ile 130 arasında çocuğu vardı.Bunlardan çoğunluğu
kendisi hayatta iken öldü.Kendi ölümünden sonra 19
erkek 30 kız çocuğu kaldı...”
(Padişahların Kadınlan re Kızları.M.Çağatay Uluçay.Türk Tarih
Kurumu Yayınları.s 43)

3.MURAT’IN ANNESİ OĞLUNA GÜNDE BİR BAKİRE KIZ


VERİYORDU

Osmanlı Devleti içindeki mücadeleler iktidarı ele geçirme


mücadelesi değildi sadece oğullarına en çok kız bulma mücade-
leside vardı.Bu mücadelenin tarafları padişah analarıydı.Kim
oğluna fazla kız sunacak diye padişah anaları birbirleriyle
yarışırdı.Üçüncü Murat’ın annesi haftada oğluna bir bakire kız
sunan Sultan İbrahim’in annesine karşı oğluna her gün bir bakire
6 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kız sunan 3.Murat’ın annesi bu mücadeleyi büyük bir farkla


kazandı.

“ ...Haremdeki sultanlar mücadelesinde valide Nürba-


nü.Safiye Haseyik’i gölgede bırakmak için Padişaha her
gün bir dilber bakire takdim ediyordu...”

CARİYELERLE CİNSEL İLİŞKİYE GİREMEYEN


3.MURAT’A BÜYÜ YAPILDI

Cariye denizinde yüzen 3.Murat kendisine anası tarfından


sunulan iki cariye ile ilişkiye giremeyince çok üzüldü.Derdini
cinsel konularda kendisine rehberlik eden ve bakire kız bulan
annesine açtı. Gerçi bu cariyler Sultan Murad’a sunulan ilk
cariyelerdi.Belki acemide olabilirdi.Ama Sultan Murat’ın annesi
olayı öyle yorumlamadı.Hemen olaya teşhisi koydu.Oğluna büyü
yapıldığını düşünerek büyüyü bozdurmaya girişti
“ ...Sultan Murad’ın huzuruna iki mahperei bi hemta iki
bakirei rana” çıkardı.Kızlar saz çaldılar,şarkı söyledi­
ler,raks ettiler,padişah alaka gösterince İsmihan Sultan
cariyeleri hemen kendisine hediye etti,elmaslarla donatıp
sarayı hümayuna gönderdi.Fakat o gece kızların vasılala-
rından kam almak isteyen Sultan Murat muradına nail
alamadı.Son derece üzgün derdini anasına açtı.Valide
sultan hiç tereddüt etmedi.Bir cadının oyunudur de­
di.Cadıdan kasdi Safiye Sultan’dı.Padışahtan için aldı
güçle hasekinin cariyeleri haremin kara hadım ağları
ilende işkenceye verildi.Kızlar genç padişahın Safiye
Sudan’dan başkasını görmemesi için büyülü olduğunu
söylediler.Yaplan büyü bulundu erbabı eliyle çözüldü
Sultan Murad’ın düğümü açıldı azgın bir genç boğa
oldu.Ercisler sarayı hümayuna kız yetiştiremediler.İkiyüz
altınlık cariyelerin fiatı bin altına çıktı...“
(Osmanlt Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 161-162)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 61

PADİŞAH 1.AHMET BEŞİKDEKİ ÖZ KIZINI


SADRAZAMLA EVLENDİRDİ

Osmanlı Devletindeki insancıl değerlerun bozulması had safaya


ulaşmıştı.Her gün yüzlerce belkide binlerce insanın kellesinin
kesildiği,en ufak bir hareketin ölümle cezalandırıldığı,en ufak bir
düşüncenin İslama aykırı diyerek fetvalarla susturuldğu bir devlet
olan Osmanlı Devletinde ahlaksal değerler tamamen yok
olmuştu.Düşünülebinirmiki bir baba beşikdeki kızını evlendiri-
yor.Bu baba Padişah.Koca bir devletin başı.Bu baba dinin
temsilcisi Halife.Bu baba Osmanlı Padişahı 1.Ahmet.O zaman
atmışını çoktan geçmiş olan bir sadrazamla.Evlendirme nedenide
Sadrazamı mükafatlandırmak. İşte Osmanlı Devletini bunlar
yönetti.

“ ...Nusah Paşa seıdaıiıktan sadrazamlığa yükseltil­


di.Sultan 1.Ahmet’in henüz beşikte olan kızıyla evlendi­
rildi...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamartine.cilt 2.sayfa 587)

PADİŞAH İBRAHİM KIZINI 3 YAŞINDA EVLENDİRDİ

Cinsal hayatın faydalarını ve çekiciliğini iyi bilen Padişah


İbrahim kendi kızı olan Gevher Sultan’ı daha üç yaşındayken
evlendirdi.Cinsel hayatın çekiciliğini anlayan Padişah İbrahim’
bebek yaştaki kızının kocaya verilmeyeceğini düşünemedi.Belkide
gördüğü eğitim ve aldığı terbiye dört yaşındaki kızının kocaya
verileceğini öğretti kendisine çocukların evlendirilmesinde Fatih’te
kızım üç yaşında kocaya vererek bir yerde genç yaşta dede olma
hevnsine kapılanlardandır.
“ ...Sultan İbrahim’in 1642 de doğan kızıdır.(Gevher -
Gevherhan- Sultan) Dört yaşında iken 23 kasım 1646
tarihinde Sultan İbrahim’in musahiplerinden Cafer Paşa
ile nikahları oldu.Kendilerine Hoca Paşa’daki ölü Halil
6 2 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

Paşa Sarayı tahsis edildi.Çeyizi padişahın emriyle


hâzineden yaptırıldı...”
(Padişahların kadınları ve ktzları.M.çağatay Uluçay.Türk Tarilı kurumu
yayınlan.s 63)

PADİŞAH 3.AHMET 5 YAŞINDAKİ KIZINI SOKAKTA


GÖRÜP BEĞENDİĞİ DAHA SONRADA SADRAZAM
YAPTIĞI ALİ PAŞA’YA VERDİ

Osmanlı Padişahlarının ne zaman ne yapacaklarını kestirmek


imkansızdı.3.Ahmet daha şehzade iken çeşmede abdest alan bir
gencin güzelliğine vuruldu.O zaman kendisi onüç,Ali isimli genç
ise onyedi yaşındaydı.Şehzade 3.Ahmet gencin adını öğrendikten
sonra Padişah olduğunda kendisini silahtar yapacağını söyle-
di.Daha sonra padişah oldu.Tanrımn ya kulum demesi misali
Padişah sokakta abdest alan Ali isimli gencede yürü ya kulum
dedi.Ali bir yürüdü pir yürüdü Devlet kademelerini beşer onar
tırmandı.Üst basamağa bir iki adımlık yer kalmıştıki bu kezde
padişahın 5 yaşındaki kızını aldı sonrada merdivenin en üst
basamağı olan sadrazamlığa kuruluverdi.
‘‘...Onyedi yıl sonra padişah olmuştu ve hazineli Ali ağayı
otuz dört yaşında hasodada bulmuştu,vaadini tuttu,evvela
çuhadar,bir sene sonra da silahtar yaptı ve karşısından
ayırmadı.Dış çizgileri kadar içi de mamur olan o güzel baş
bu itifat ve muhabbete layıktı. 1709 da 40 yaşındaki
Ali’sine henüz beş yaşındaki kızı Fatma sultanını verdi...”
(Osmanlı Padışalıları.Reşad Ekrem Koçu, s 289)

OSMANLILAR KARAMAN KADINLARINA TECAVÜZ


ETTİLER

Osmanlı Devletinin üst düzeyindeki cinsel hastalık toplumuda


etkilemişti.Özellikle bir savaşta alınan galibiyet sonrası askelere
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 6 3

cinsel ziyafet çekmeleri için işgal edilen şehirin kadınları kızları


serbest edilirdi.Savaş sonrası galip gelen Osmanlı askerleri şehirin
içerisine yayılırlar gerek savaş ortamının verdiği kin ve
düşmanlıkla gerekse cinsel açlığın verdiği bir saldırganlıkla
şehirdeki kadınlara kızlara tecevüz ederlerdi.
İşte bu tür örneklerden birisinde Sultan Murat Karaman üzerine
yürüdü.Konya’yı aldı.Askerlerine yağma buyurdu.Askerler her
türlü ahlaksızlığı gösterdiler.E vleri yıkan,halkın malını
alan,kendisini öldüren Osmanlı askerleri bu kezde kadınla­
ra,kızlara tecavüz etti.Aşıkpaşaoğlu’nun anlattığına göre o kadar
çok tecevüz olduki o yıl doğan çocukların soyları sopları karıştı.

“ ...İslam askerlerini topladı ve Rumeli’nin kendisine tabi


ne kadar kafir askeri varsa onları dahi beraber alıp
yürüdü.Konya’ya çıktı.Yağma buyurdu.Karaman ülkesini
öyle vurdularki şehirlerini ve köylerini elek elek
ettiiler.Harab eylediler.Karamanoğlu kaçıp Kaşel’ne
girdi.O yıl nice erkek ve kız çocukları doğdu.Soyları
sopları bilinemedi...’
(Aşıkpaşaoğtu TarihiAşık/ıaşaağluMilli eğilim bakanlığı yayınlar.sl40 )

SULTAN 4.AHMET’İN YEDİYÜZDEN FAZLA CARİYESİ


VARDI

Osmanlı padişahları cariye konusunda birbiriryle yarışırlardı.


Gözlerini bir türlü kadın konusunda doyuramayan Osmanlı
Padişahları sarayları ağızına kadar cariyelerle doldurup taşırıyor-
du.Padişahların O cariyelerin hepisinin hakından gelip gelemedi­
ğini bilemiyoruz ama bildiğimiz sarayda bir padişahın yüzlerle
ifade edilen cariyesinin bulunduğuydu.4.Mehmet ava düşkün
olduğu gibi kadınlarada düşündü.Avdan fırsat buldumu kendisini
harem dairesine atar ve haremde bulunan cariyeleri üzerindeki
görevlerini yerine getirmeye çalışırdı.
“ ...Sultan Ahmet’in haremi hümayununda hepsi güzellik­
te yekta yediyüzden fazla müstefrişe cariyenin toplanma-
6 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

sına bunlar arasında padişahı aşırı derecede meşgul eden


Gülbeyaz,Gülnar ve Afifi gibi harem yıldızının parlama­
sına mani olamadı...”
(OsmanlI Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 244)

V
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 6 5

V- KÖLE-ESİR TİCARETİ VE ÇOCUK


VERGİLERİ

OsmanlIlarda köle ticareti,esir ticareti ve Osmanlı Devletinin


egemenliği altındaki yerlerden aldığı çocuk vergileri de çok önemli
yer tutar
Kölecilik Osmanlı Devletinde alabildiğince yaygındı.Şehirlerin
belirli yerlerine açılmış köle pazarları vardı.Buralarda dünyanın
her yanından getirilmiş değişik renkte,ölçülerde ve cinsiyette
köleler satılırdı.
Esir ticareti de yine oldukça yaygındı.Esir ticaretinde özellikle
Avrupalı Hiristiyanlar bulunurlardı.Savaşta yakalanan ve öldürül-
meyip sağ kalmış erkekler ve işgal edilen yerlerdeki ka­
dın,erkek,çocuk ne varsa toplanarak özellikle İstanbul’a getirilir
ve orada satılırdı.Esirler savaşta savaşan askerler arasında onlara
ganimet olarak verilir.bir kısmı da devlete ayrılırdı.Savaş ganimeti
olarak alman esirler daha sonra sahibi olan askerler tarafndan
satılırlar veya parayla özgürlükleri verilirdi.
Çocuk vergileri de Osmanlı Devletinde çok önemliydi.Osmanlı
Devleti belirli aralıklarla düzenli olarak egemenliği altındaki
topraklarda yaşayan özellikle Hiristiyan çocuklarını toplardı.On
oniki yaşına gelmiş çocuklardan belirli bir kısmını alırdı.Bu çocuk
vergisiydi.Oç yılda bir çocuk vergisi topladığı yabancı yazarlar
tarafından belirtilir.Bu toplanan çocuklar özellikle saray ve
çevresinde yeniçeri ocağında ve askerliğin değişik kesimlerinde
görevlendirilirlerdi.Çocuk vergisinin iki amacı vardı.Birincisi
Osmanlı Devleti sürekli savaştığı için sürekli asker kaybeder­
di.Bu çocukları asker olarak ölenlerin yerine yetiştirilir ve savaşa
gönderilirdi.İkinci nedeni de Hiristiyan dünyada erkek çocuklar
toplanınca onların nüfus olarak kalabalık olmaları önlenmiş
olurdu.
6 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

OSMANLI DEVLETİNDE KÖLE TİCARETİNE BİR BAKIŞ

Osmanlı devletinde kölecilik yaygındı.Özellikle Köle olayı gibi


köle ticaretide çok yaygındı.Buna parelel olarak köle kaçakcığıda
yaygınlaşmıştı.Dünnyanın değişik yerleridnden insan tacirleri
kaçırdıkları çocukları,işgücü olarak çalışacak erkekleri ve cinsel
olarak satılmak üzere kızları İstanbul’a getirip burada satıyorlar ve
para kazanıyorlardı.Bunun dışında Osmanlı devletide devlet olarak
köle ticareti ile yakından ilgileniyor köle ticaretini kendince bir
düzene koyarak gelir elde ediyordu.

"...Osmanlı Devletinde başından beri köle olgusuna


rastanır.l.Murat döneminde kölecilik bir düzene bağlandı
ve köle bedellerinin beşte biri devlet hâzinesine ayrıl­
dı...Kölecilik Fatih dönemindede büyük önem taşır.Batılı
gezginler bu dönem için Buısa’da ki büyük köle
pazarlarından söz ederler.Köle korsanlığı Kanuni döne­
minde de sürmekteydi.Tutsaklar Osmanlı köleciliğinin
temel kaynağıydı...lö.yiizyılda 2 bin kişinin bu işle
uğraştığına bakarsak bu pazarın oldukça yaygın olduğunu
anlarız.,.1850’ler Osmanlı Devletini ölçü alan Ubuçini
İstanbul’da 52 bin köle 40 bin de özgür hizmetçi olduğunu
Türkiye’deyse bu sayının bir buçuk milyona ulaştığını
yazar.İstanbul nufusunun % 12 sini oluşturduğunu
belirtir..."
(OsmanlI'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz.s 34-35)

OSMANLI DEVLETİNDE KÖLE SATIŞI

Osmanlı Devletinde insan satımları olağan ve devlet politikası


olarak yapılırdı.İnsanların satılıp alındığı özel insan pazarları
vardı.Buralarda köle olarak getirilenler,savaşta esir olarak yaka-
lanlar alınıp satılıyordu.Osmanlı Devleti köleciliğe çok önem
verdiğinden köle ayartmalara ve kaçırmalara karşı çok ağır
müeyyideler getirmişti.Birisi başka birisinin kölesini ayartırsa
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 67

veya alıp kaçarsa ölüm cezası ile cezalandırılırdı.Yani Osmanlı


Devleti köle sahibi olmayı güvenceye almıştı.

"...Bedestan’da köleler satılırsa önde bir komisyoncu


gider,esirler kendisini takip ederler.Bağırarak satılık köle
olduğunu duyurur.Almak isteyen biri çıkarsa onunla
pazarlığa başlar.Anlaşamazlarsa bir başkasıyla pazarlık
tutuşulur.Eğer daha fazla veren biri çıkarsa malı (Köleyi)
ona verir.Arta kalanları ertesi günü yeniden pazara
getirir.B u iş hepsini satıp bitirene kadar devam
eder.Alıcı bizde at alışlarında olduğu gibi kölenin bütün
uzuvlarını inceler.Önce dişlerine bakar.Dişleri düzgünse
daha fazla para eder.Çünkü dişlerinin iyi durumda olması
sıhhatli bir bünyenin alametidir.Eğer dişleri çok kötü
durumda ise veya bazılar döküldüyse o nisbette az para
eder çünkü halin tam sıhhatli olmayan bir bünyesini işareti
olduğunu düşünürler.Aynı şekilde kadın kölenin gögüs ve
baldırlarına bakarlar.Kadın köle o zaman eteklerini dize
kadar yukarı çekmek zorundadır.Satın almak isteyen
herkes böyle yapar.Zavallı esirler bu hallerine ulurcasına
ağlarlar..."
(Dersaadet'te Avusturya Sefirleri.Kaıi Tehly.s 197)

PADİŞAH ESİR HEDİYE EDİYORDU.

Aşağıdaki alıntıda Aşıkpaşaoğlu kendi başından geçen olayı


anlatmaktadır.İnsanların nasıl devlet eli ile hatta Padişah tarafından
satıldığı ve hayvan gibi ona buna verildiği bu örnekte çok bariz
anlatılmaktadır.
"...O seferde bana akıncılardan dahi yedi kul ve cariye
düştü.Öyle olmuşti ki asker yürüse esir kalabalığı
askerden ziyade idi.Elhasıl şöyle anlatıldı ki İslamlık
zuhur edilenden beri gaziler gaza ederlerdi bunun gibi
gaza vaki olmadı dediler.Hatta dediklerinden daha
ziyadadır.Fakir dahi bir gün hünkara gittim.Men fakire
6 8 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

esir verilmesini buyurdu.Buyurduktan sonra dedimki


‘Devletli Sultanım bu esiri götürmeye at gerekir ve bu
yolda harçlık dahi gerekir’ beş bin akçe ve iki at verdi.O
sefer dokuz baş esir ile Edirne’ye geldim.Dört atım dahi
vard ı.E d irn e’de bu esirleri üçeryüz akçaya ver­
dim.Bazısını ikişer yüz akçaya sattım harçlık edindim ve
Devletli Hünkara da dualar ve senalar ettim. 13.haziran
1439 ..."
(Aşıkpaşaoğlu Tarihi.Aşıkpaşaoğlu.Milli Eğilim Bakanlığı Yayınlar.s
134-135)

ESİR TİCARETİ

Anadolu’yu gezip Osmanlı devletini ve halkın halini çok iyi


gözlemleyen ve bu izlenimi daha sonra "Anadolu’ya Seyahat
Günlüğü"isimli kitap yapılan Hans Dernschvvam yolda rastladığı
insan satıcılarını şöyle anlatır.
"v.Büyükçekmece’de çok Rum var.Yolda bir ara giden 10
binek atıyla karşılaştık.Atların sırtında ikişer küfe
vardı.Bu küfelerin içinde başka yerlerden getirildiği
anlaşılan insanlar oturuyordu.Bazıları kadın gibi örtün-
müşlerdi.Bazılarının başlarında kepe benzer bir şeyleri
vardı,yalnız gözleri görünüyordu.Kafile İstanbul’a gidi-
yordu.Eğer bu atların sahipleri esir tüccarı değillerse
büyük bir Derebeyi bu esirleri birilerine hediye olarak
gönderiyor demektir..."
(İstanbul ve Anadolu'ya Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclmant .s 325)

İRANLILARIN ESİR OLARAK SATILMALARI

Osmanlı Devleti köle olarak sadece Hiristiyanları satıyor­


du. 1553 yılında Şeyhülislam Padişahın emri ile bir fetva çıkararak
Alevilerin Müslüman olmadığını ve bu nedenle onlarında köle
pazarlarında satılabileceklerini fetva etti.Bunun üzerine İranlı
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 6 9

Alevilerde esir olarak pazarlarda satıldı.

"...1553 yılında Türk Başmüftüsü (Şeyhülislam) İranlılar-


’a barış yapılan seferde Safevi için yeni bir ceza
buldu.Öteden beri Safeviler esir edildikleri zaman onlar
da müslüman oldukları için satılmazlardı.Fakat şimdi
onların da diğer Hiristiyanlar yani gavurlar (Türkler bize
böyle derler,dinsiz demektir) gibi satılabileceklerine dair
fetva verdi.Bir Türk diğer bir Türk’e gavur derse bu onun
hayatına mal olur..."
(İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlüğü.Hans Dcrnschwam.sl05)

PADİŞAHA ÇOCUK VERME

Osmanlı devleti egemenliği altında bulunan ve gayrimüslüm


olan halktan çocuk vergisi alıyordu.Her üç yılda bir düzenli
toplanan çocuk vergileri ile daha 1012 yaşındaki çocuklar
ailelerinden alınarak İstanbul’a getirilirdi.Bu çocukların güzelleri
seçilerek padişahın sarayında veya paşaların sarayında oğlancılıkta
kullanılıyorlardı.

"...Bu küçük köy halkı Padişaha 1200 akçe vergi


veriyor.Ayrıca angaryaya tabi olmaya ve çocuklarını
Padişaha vermeye mecburlarmış...Türklerin bir adeti
var.Üç senede bir idareleri altında bulundurdukları
B osna,H ırvatistan,Sırbistan, Yunanistan, A rnavut­
luk,Eflak,Boğdan,Macaristan vs gibi Hristiyan memleket­
lerden ve krallıklardan en seçme en güzel,en yakışıklı ve
en becerikli genç oğlanları şehir şehir köy köy dolaşıp
gezerek beğendiklerini ihtiyaç nisbetinde devşirirler...
Yahudi çocukları bu devşirmeye tabi tutulmuyor..."
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernschwam.s 32)
7 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ESİR AYARTTI DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde esir ayartanlarda öldürülürdü.Esir ayartan-


ların öldürülmeleri Kanuni Sultan Süleyman’ın koymuş olduğu
kanunnamede belirtilmektedir.Esir ayartmanın sınırı belli olmadığı
için bir esiri kaçması yönünde ikna eden,esirin kaçma fikrini
tasdikleyende bu kapsamda değerlerlendirilirdi.

"...Esir ayardanı asarlar. Kanuni Sultan Süleyman


Kanunnamesi madde 37..."
(Prf. DrAlıınet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 136)

ESİR AĞIRLADIĞI İÇİN ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde esirleri saklamanın cezası idamdır.Bunun


başka bir kurtuluş yolu yoktur.Eğer birisinin esiri kaçmışta
yakalanma korkusu ile birinin evine girmişse ve orada yakalan­
mışsa o zaman ceza hazırdı.Esirin evinde yakalandığı adam idam
edilecektir.Ç ünkü yargılam alarda sağlıklı yapılm am akta-
dır.Esirleıin ağırlanmasının ceza olduğunu Kanuni Sultan Süley­
man Kanunnamesi madde 37 de emretmiştir.Osmanlı Devletinde
kanunlarıda Padişah koyduğu için itiraz etme veya aksini
uygulama şansıda kalmıyor.
"...Esir ağırlayanı asarlar..."
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osınanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 136)

KÖLE ÇALDI DİYE ÖLDÜRME

Kölelere,esirlere,cariyelere devlet yönetiminde çok yer veren ve


insan tacirliği yapan Osmanlı Devleti köle çalmanın cezasınıda
ölüm olarak belirlemişti.Padişah kölelerden birisini çalan Kaıahi-
sar Sancakbeyi’ni sorgusuz sualsiz öldürtmüştür.

"...Halep’te Kaıahisar Sancakbeyi,padişahın silahtarların­


OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 71

dan genç bir Rum köleyi çaldığı için idam edildi..."


(Osıtıanlı Tarihi.Alphonse de Lanıartıne.cilt 2.s 658)

ESİRE DÜKKAN AÇTIĞI İÇİN ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde "köle,esir,cariye" üçgeninin işlemesi ve


kimsenin mülkiyeti başkasına ait olan bir cariyeyi,köleyi,esiri
almaması için ağır cezalar getirilmişti.Bu kural öyle ileri gittiki bir
kölenin sahibinden kaçıp kendi başına yaşama şansı yoktu.Bir
köleye yardımcı olan,ona tek başına yaşaması için olanak
sağlayanlar dahi öldürülürdü.

"...Esir ayardanı ve dükkan açan kimseyi asarlar.Kanunu


Sultan Süleyman kanunnamesi madde 37..."
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Katl.s 136)

KAÇTI DİYE ESİR ÖLDÜRME

Özgürlük insanlarla o kadar bağdaşmıştırki özgürlüğünden


vazgeçen insanlığından vazgeçmiş sayılır.Bu kural gereği her
insanın özgürlüğünü istemesi en doğal hakkıdır.İşte bir gayrimüs­
limi esir fırsatını bularak kaldığı evden kaçtı, diye yakalanmcada
Osmanlı Devleti tarafından öldürüldü.

"...Oıator ( sefir-sözcü) Bartholomaus Pezzen,İstanbul’a


vardığında gençliğnde esir düşmüş,sünnet edilmiş ve
hamal yapılmış bir Macar arabacıya yaklaşmış arabacı
Macar çocukların arasına karışmış ve böylece Orator’un
evine girebilmiş.Onu hiristiyan dünyasına gönderme
fırsatı olmadığından tanınmadan bir sene boyunca onun
uşağı olarak evde kaldı.Fakat eve her gün koyun eti ve
diğer yiyecek getiren hamallar tarafından tanınıp yeri ifşa
edilince Türkler Orator’un evine baskın yaparlar kendisini
götürürler ve çengele asarlar...
(Dersaadet'te Avusturya Sefirleri.Kari Tehly.s 222)
7 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Çarmıha germe cezasını uygulayanlardan birisi Sinan Paşa’-


dır.Bir Hiristiyan köleyi ayaklarından ve kollarından çarmıha
gerdirerek çivilerle çarmıha çiviletti.Sonrada akşam öldürt-
tü.Çarmıha germe yanlız Hiristiyonlara uygulanırdı.Özellikle
İsa’nın çarmıha gerilmesi ve Hiristiyanlar tarafından çarmıha
germe çok ağır bir ceza olarak düşünüldüğü için Osmanlı devleti
Hiristiyanları daha fazla incitmek için sık sık çarmıha germe cezası
verirdi.

"...13 Mart 1554 te Sinan Paşa Galat’da bir Macar yahut


da Hırvat köleyi kolları haç biçiminde açılmış vaziyette
çiviletti.Her iki bacak kemiğinden çivilerle tahtaya
çaktırdı.Adam akşama doğru idam edilinceye kadar
bütün gün orada kaldı..."
(İstanbul ve Anadolu’da Seyahat Günlüğü.Hans Dernschvvam.s 9)

FETHEDİLEN YERLERDEKİ ÇOCUKLAR,KIZLAR


OSMANLILARCA ALINIYORDU

Aşağıda Lord Kınross "Osmanlı Tarihi" isimli eserinde


OsmanlIlar tarafından istila edilen yerlerdeki çocukların çocuk
vergisi adı altında alındığını,kadınların kızların kapatma olarak
alındığını ve insanların esir edildiğini belirtmektedir.
"...Murat Han tarafından Avrupa’da fethedilen toprakları
öncellikle savunmak için bir askeri güç haline dönüştü-
rüldü.Zorla din değiştirme yöntemine dayanılarak fethe­
dilen her bölgeden toplanan belirli yaşlardaki Hristiyan
çocukları ailelerinin yanından alınarak İslam gelenekleri­
ne göre yetiştirilirdi..."
(Loıd Kınross.Osnıanlı Taı ilıi. s 43)

"...Diğer yandan kadınlar,(savaşta dul kalanlar ve


Rum,Sırp veya Bulgar asıllı genç kızlar) fatihler
tarafından eş yada kapatma olarak alınıyordu..."
(Lord Kınross.Osnıanlı Tarihi, s 42)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 73

"...Elbbettte AvrupalIlar,Türklerin doğudan gelip genç ve


çocukları,Hristiyanları köle etmeleri onları ana babaların­
dan ayırmaları kendilerine zorla bir başka dini kabül
ettirmeleri ve belirli bir yaşam tarzını sürdürmeye
zorlamaları karşısında kızgınlık duyacaklardı..."
(Lortl Kmross.Osmanlı Tarihi.s 44)
74 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

V- İŞKENCE VE HAYSİYET KIRICI


HAKARETLER

Osmanlı Devletinde işkenceler de çok yoğun yapılırdı. Bu


bölümde keyfi olarak halka yapılan işkenceler ile devlet tarafndan
resmi olarak ceza amacı taşıyan işkenceler ele alınmış-
tır.İşkencelerde tüm boyutu ile ele alınmadı.Yine örnek teşkil
edecekler işlenmeye çalışıldı.

DAYAK ATMA METODU

Hans Demschvvam; İstanbul’a yaptığı seyahatta gördüklerini


topladığı İstanbul ve Anadolu’da "Seyahat Günlüğü" isimli
kitabında şahit olduğu dayak atma olaylarını kitabında işledi.
Hans Dernschvvam’ın kitabında işlediği dayak atma Osmanlı
Devletinde çok yoğun işlenen bir işkence türüydü.Dayak atma bir
ceza türü olarak uygulanmaktadır.Dayak atma işkencesi de farklı
şekillerde yapılmaktadır.Sırtın kırbaçlanması,sırtın deynekle dö­
vülmesi,ayakların deynekle dövülmesi gibi bir çok türü vardır.

“ ...Dayak atma şöyle yapılır.Ben bunu bizzat gör­


düm.Dayak yiyecek kişinin ayakları birbirine iyice
yaklaştırılıp bağlanır ve ayakları arasına uzun sopaya
benzeyen bir şey konur.Bundan sonra iki kişi onu başı
yere ayakları havaya gelecek şekilde kaldırırlar.Bunlardan
biri çıplak ayaklarının tabanlarına bir sopa ile vurmaya
başlar. 100 veya 300 sopa.Ne kadar dayanabilirse .Suçu
ağırsa böyle yapılır.Şayet değilse Mavar usulü dayak atılır
ki bu neresine rastgelirse bir kaç sopadan ibarettir.Bu
şekilde sopalarda sopa dayak yiyenin fena bir yerine
rastlarsa ömür boyunca sakat kaiabilir.Türkiye’de dayak
günlük ekmek gibi bir şey.Kim bir suç işlerse 100-
150,300 sopa yer.Bundan dolayıdır ki Türkleıde korku ve
itaat vardır...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsdnvam .s 98)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 7 5

SOKAKTA HALKA FALAKA CEZASI UYGULATILIRDI

Osmanlı Devletinde insanların kalplerinin kırılması,insan


haysiyetine aykırı hakaretlerin yapılması olağandı.İnsanların hiç
bir gerekçe yokken öldürüldüğü bir yerde insanların onurlarının
kırılması çok önemli değildi tabiki.Alttaki alıntıda gezginin
Osmanlı Devletindeki izlenimlerinden bir bölüm verilmekte-
dir.Burada sokak ortasında halkın falakaya yatırılıp sopa yemesini
anlatıyor.Gezginin bu izlenimlerini Osmanlı Devletinin her
döneminde ve her şehrinde görmenin olağan olduğunuda
belirtiyor.Dükkanların önünde insanlar asıl irken,eşeklere bindiril­
miş insanlara hakaret yapılarak sokak sokak dolaştırılırken tabiki
bu falaka yemeyi de olağan görmek gerekir.

“ ...20.Yüzyıl başlarına kadar OsmanlIları ziyaret eden


gezginci açıkta infaz edilen falaka cezalarına şahit
olmuştur.Bugün ilk defa olarak Serasker kapısında
deynek cezasının uygulandığını gördüm.Beş Rum herbiri
500 toplam 2500 sopa yemeğe mahkum edilmişti.Bir
kavas yani polis zabiti mahkumun göğsü üzerine diz
çöküyor ve onun ellerini tutuyordu.İki kavas mahkumun
ayaklarının bağlı olduğu bir sırığı omuzlarına almışlar­
dı.İki tanesi de değneklerle vuruyordu.Bana karşı hususi
bir iltifat eseri olarak Paşa adam başı 200 deyneği
affetti...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 71

PERTEV PAŞA İŞKENCE EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

Pertev Paşa Osmanlı Devleti içindeki gruplaşmanın kurbanı


oldu. Önce Padişahın gözünden düşürüldü.Sonrada sürgün
edildi.Sürgün edildiği Edirne’de yakın akrabaları ile birlikte ağır
işkenceler gördü.Özellikle Osmanlı Devletinde böyle üst seviyede
görev almış bir kişinin ağır işkencelere maruz kalması,işkencenin
76 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

toplumun her kesimine uygulandığım gösterir.

“ ...Tanzimatın ilanından ikibuçuk yıl önce gücü diğer


yöneticilerce çekilemeyen Pertev Paşa çeşitli oyunlarla
Sultanın gözünden düşürülmüş ve azledilmiştir.Bununla
da yetinilmeyip Pertev Paşa Edirne’ye sürüldükten sonra
damadı ve biraderi ile birlikte işkencelere maruz
bırakılmış ve sonra da idam edilmiştir...”
(Siyasî Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçam.s 136)

EVLENMEK AMACIYLA DAHİ OLSA KIZ KAÇIRAN


VEYA OĞLAN KAÇIRANIN ERKEKLİK ORGANI KESİLİR

Bir işkence türü de erkeklik organının kesilmesidir.Kız ve karı


kaçırma hallerinde uygulanan bu işkencede kaçırma işini yapan
erkeğin cinsel organı kesilir.Kız veya karıyı kaçıran erkek artık o
andan itibaren bir daha erkek olarak cinsel fonksiyonunu yerine
getiremez.
“ ...Evlerden sessizce oraya genç oğlan veya kız kaçırmak
için giren ve kaçıranlar kızları resmen evlenmeye zorlamış
olsalar dahi erkekliklerini kaybetme cezasına çarptırı­
lır...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçam.s 33)

YALANCI ŞAHİTLERİN KOLU DAĞLANIR SAKALLARI


BOYANIR

Yalancı şahitlik yapanlara farklı cezalar verilir.Bunlar işkence


türünden olabildiği gibi haysiyeti kırıcı cazalarda vardır.Ömeğin
yalancı şahitin sakalının farklı farklı boyalara boyanarak şehirde
gezdirilmesi haysiyet kırıcı hareketlerden sayılırken yalancı
şahitlere bunlardan başka bazı hallerde işkence de yapıldığı
görülmüştür.Bazen de yalancı şahitler eşeğe ters bindirilerek
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 77

üzerlerine aşağılayıcı şeyler konularak ve başkaca bir takım


aşağılayıcı şekilde sokak sokak gezdirilirdi.Bunlardan başkaca
yalancı şahitlere işkence de yapıldığı görülürdü.

“ ...Yalancı şahitler... kolları dağlanmalı...”


(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçam. s 33)

“ ...Genç adam kadıdan iki şahitle birlikte Rüstem Paşanın


huzuruna çıkartılmayı rica eder ve gerek kendi miras
talebinin gerekse şahitlerinin ifadesinin asılsız olduğunu
beyan eder.Yalancı şahitlik olayını bizzat gören Paşa
burada adet olduğu veçhile iki ihtiyarı eşeğe ters bindirip
ağızlarına işkembe sardırır ve şehir içinde dolaştırır.Sonra
da onları kadırgaya mahkum edip ayaklarına zincir
vurdurur...5-10 akçe karşılığında yalancı şahitlik yapan­
lar kolayca bulunur.Bir davada şahit gerekiyorsa davanın
önemine ve tarafların durumuna göre 10 yahut 20 kişi
şahitlik yapacaksa bunlar hemen bulunur...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclıwam.s 109)

“ ...Hükümleri çoğunlukla ispata dayanır.Fakat yalan


şahadet çok yaygındır.Kötü bir iş yapan sakallı bir kaç
şahit satın alır.Hakim inanmazsa şahit sakalını gösterir ve
şöyle der.” Nasıl böylesine uzun sakallı bir adam yalan
söyleyecek ha“ Aslında mesele hakkında kendisine
öğretilenden başka bir şey bilmez fakat şahidi bol olan
davayı kazanır...”
(Dersaadet'te Avusturya Sefırleri.Karl Tebly.s 224)

“ ...Yalancı şahitlerin sakalları atın kuyruğu gibi kına ile


boyanır.Bu durumda dolaşan bir kaç kişi gördüm...”
(Dersaadet’te Avusturya Sefırleri.Karl Tebly.s 224)
78 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

SAHTE EVRAK DÜZENLEYENİN KOLU DAĞLANIR

Bir kol dağlama suçu da sahte evrak düzenleme hali-


dir.Padişahın veya her hangi bir Osmanlı yetkilisinin göndermiş
olduğu emirleri taklit edenler veya buna benzer Osmanlı
yazışmaları taklit edenlerin de kolunun dağlandığı olmuştur.Her
ne kadar Padişah fermanının taklit edilmesinin kol dağlama
işkencesi ile cezalandırılacağı söylenmişsede Padişahın biride
kendi yazısını taklit eden Bostancıyı yüzdürdüğünü tarih kitapları
özellikle belirtmiştir.

“ ...sahte evrak düzenleyenler,fermanı, başkalarının elyaz­


malarını taklit edenler kollarından dağlanmalı...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 33)

SAHTEKARLIK YAPANLARIN ELİ KESİLİR

Sahtekarlık yapanlar da Osmanlı Devletinde işkenceden


nasibini alırlardı.Gerçi sahtekarlık yapanlar İslami kurallara göre
cezalandırılırlardı.Bu cezalandırma Osmanlı Devletince işkence
değilde cezalandırma olduğu için kişinin elinin kesildiği iddia
edilirdi. Osmanlı Devleti her ne bahane ile sahtekarlık yapanların
ellerini keserse kessin sonuçta insanın elinin kesilmesi büyük bir
işkence olduğu için o cezaladırma da işkence olarak ele
alınmalıdır.
“ ...sahtekarlık yapmayı bir alışkanlık haline getirenlerle...
eli kesilmeli...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 33)

SAHTE PARA BASANLARIN ELİ KESİLİR

Bu gün halk arasında kalpazanlık olarak da bilinen sahte para


basma suçu Osmanlı Devletinde yoğun bir şekilde cezalandırılırdı.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 7 9

Sahte para basanların genellikle elleri kesilirdi.

"sahte para basanların eli kesilmeli..."


(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence J'aner Akçam.s 33)

YOL KESENİN KOLLARINA BIÇAK SOKULUP


GEZDİRİLİR

Yol kesenler şeriat kurallarına göre çok ağır cezalarla


cezalandırılmışlardır.Özellikle Arabistan’da Müslümanlık kuralla­
rı koyarken ticari akışı ve tacirlerin mallarının gönderilen yerlere
ulaşması için yol kesmeyi çok ağır hükümlere bağlamıştır.Bunun
sonucu olarakta bu suçun İslamda gördüğü ağır cezalandırma
OsmanlIlara geçmiştir.Osmanlılar yol kesenin durumuna göre
orada mağdurlara yaptığı harekete göre ellerini ayaklarını
keserlerdi.Özellikle yol kesip adam bıçaklayanların ayrıca
kollarına bıçaklar sokularak öyle gezdirilirdi.

“ ...Yol kesip adam bıçaklayanın eğer bıçaklamak adeti ise


eli kesilmeli,adeti değilse baldırına bıçak sokup gezdiril-
melidir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçam.s 33)

PEZEVENKLİK EDENİN ALNI DAĞLANIR

Osmanlı Devletinde pezevenklik edenlere ilginç bir cezalandır­


ma yöntemi uygulanırdı.Bir pezevenk cezalandırılacaksa alnı
dağlanarak cezalandırılırdı.Böylece o kişinin pezevenk olduğu
toplumda anlaşılırdı.Artık o kişi ömrünün sonuna kadar toplum
içinde utanarak gezerdi.Bu ceza insanlara verilen bir işkence cezası
olduğu kadar aynı zamanda haysiyet kırıcı bir cezadır.

“ ...Pezevenklik eden alnından dağlanmalı...”


(Siyasi KUltürüınüztle Zulüm re İşkence.Taner Akçam.s 33)
80 OSMANLI DEVI.ETİ’NİN KANLI TARİHÎ

UZUVLARIN KESİLMESİ VE BAŞKACA İŞKENCELERİN


YAPILARAK DERİNİN YÜZÜLMESİ

OsmanlIlarda insan haysiyetine aykırı ceza olarak ne ararsan


hepsi vardır.İnsan sevgisinden bi haber Osmanlı Devleti insanın
aklına hayaline gelmeyecek işkenceleri de yapıyordu.Lala Mustafa
Paşa yakaladığı esirlerin önce burnunu ve kulaklarını kestir-
di.Sonra binbir işkence yaparak derisini yüzüp ölüme terk etti.

“ ...serasker cellatlara işaret ederek Bragadino’nun yanın­


daki üç soylunun kellelerini vurdurdu.İşlediği suçlar
Bragadino’nun daha ağır biçimde cezalandırılmasını
gerektiriyordu.Önce burnu ve kulakları kestirildi.Sonra
Osmanlı tutsaklara yaptırdığı gibi bir kadırganın seren
direğine bağlandı.Altı gün süreyle suya daldırılıp çıka­
rıldı.Daha sonra derileri yüzdürüldü ve son nefesini
verdi...”
(Osmanlı TarihiAlphonse de Lamam ne.cilt 2.s 507)

\,
* \

GÖZE YANAN M u\4 SOKULMASI

Genç Osmanlılar akımının elamanları Sultan Abdüllıamit’i


devirmek için Çırağan sarayını bastı.Bu baskının arkasından
yoğun bir tutuklama kampanyası başlatıldı.Yakalananlar Yıldız
Sarayına götürülerek özellikle sarayda işkenceye tabi tutuldu-
lar.İşte bu işkencelerden birisinde Çırağan baskını sanığı olarak
tutuklanan sanıklardan birisine ağır işkenceler yapıhr.Gözüne
mum sokarak kör ederler.

“ ...sarayda yapılan işkencelere şahit olmuştur.İstinak


olunduğum yerin bir köşesinde bir muhaciri istinak eden
bir müstantik bizareyi şiddetle tazyik ve işkence ettiğini
ve hatta ispermeçet mumunu gözüne sokarak yakmak
suretiyle bir gözünü kör ettiğini gördüm.Herifin yürekler
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 81

acısı feryadı etrafı velveleye verdiği halde hiçbir taraftan


ehemmiyet verilmedi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 285)

GÖZLERE MİL ÇEKİLMESİ

Gözlere mil çekilmesi de Osmanlı devletinde çok sık uygulanan


bir işkence ınetodudur.Gözlerine mil çekilen kişi artık ömrünün
sonuna kadar gözlerinden mahrum olur.Hayatıın geri kalan kısmını
dünyanın ışığından yoksun şekilde acılar ve ızdıraplar içerisinde
geçirir.
2.Murat ikinci derecede veziri olan Hacı İvaz Paşa’yı özellikle
Çandarlı Halil Paşa’ın kışkırtmalarına uyarak gözlerine mil
çektirtmiştir.

“ ...2.Murad,Çandarlı Halil Paşa’nın tahrikleri ile ikinci


vezir Hacı İvaz Paşa’dan şüphelenmiş ve bir gün
elbisesinin altına zırh giyindiğini anlayınca bu vezirin
gözlerine mil çektirmekle yetinmiştir...”
(Prf.DrAlımet Mumtu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S.87)

GÖZLERE DEMİR SÜRME ÇEKİLMESİ

Osmanlı Devletinde yapılan işkencelerin biri de gözlere demir


sürme çekilmesi işkencesidir.Ömrünün sonlarına kadar ızdıııp
içinde yaşaması için bu işkence ile cezalandırma yoluna giderlerdi.
Osmanlı devleti Tokat ili hapishanesinde bulunan Vılakoğlu’-
nun iki oğlunun gözlerine demir sürme çektirdiler.Demir ateşte
iyice kızdırıldıktan sonra mağdurun gözlerine sürülerek gözlerinin
bir daha görme ihtimalini tamamen yok etmek üzere gözlerini kör
ediyordu.Bu insan vücuduna verdiği ızdıraptan başka sürekli kör
olması nedeniyle yüreğine de büyük bir ızdırap vermektedir.
82 OSMANLI DEVLETÎ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Vılakoğlu’nun iki oğlu Tokat hapisinde idi.Onların


gözlerine demir sürme çektiler.Babasına gönderdiler.
(Aşıkpuşaoğlu Tarilıi.Aşıkpaşaoğlu.Milli Eğilim Bakanlığı Yayın­
lar. s 142)

GÖZLERE KIZGIN SİRKE AKITILMASI

OsmanlIlarda göz kör etme işkencesinden birisi de insanların


gözlerine kızgın sirkenin dökülmesi işkencesidir.Böylece mağdu­
run gözleri içlerine kadar kaynatılmış sirke ile yanmakta ve göz
etleri pişmektedir.Göz etleri pişen kişi artık ömrünün sonuna kadar
bir daha dünyayı görememektedir.
Padişah Murat Avrupa’da çıkan bir isyan neticesinde kendi öz
oğlu Savcı’nın ve imparator Paleolog’un oğlu Andronikus’un da
içinde bulunduğu isyanı bastırdı.Kendi oğlu Savcı’yı idam
ettirdikten sonra İmparator Paleolog’a döndü ve oğlunu cezalan­
dırmasını istedi.Paleolog kendi öz oğlunun gözlerine sultan
Murat’ın isteği ile kaynar sirke döktürdü.

“ ...İmparatora oğlunu cezalandırmasını hatırlatması üze­


rine yani Paleolog,Andronikus’un gözlerini kaynar sirke
ile yaktırdı.( 1385)...”
(O s ın a n lı T a r ih i .J o s e h p V on H a m m e r .Ö z e tle y e r e k ya­
zan.Prf.DrAhtlülkaılir Karalıan.Cilı I.S 36)

GÖZ ÇIKARILMASI VE EL KESİLMESİ

Gözlere mil çekme.yağ akıtma ve kızgın demirle dağlamadan


başka OsmanlIlarda göz çıkarma işkence metoduda vardı.Beyazıt
Serez’de bulunan Bizans ileri gelenlerinin gözlerini çıkarttırdı ve
ellerini kestirdi.
“ ...Beyazıt şehrin karayolunu da kesmeye devam etti.İki
yıl sonra Manuel’in yeğeni yani Paleolog,biraz da haklı
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 83

olarak Osmanlı birliklerinin yardımıyla şehre saldır­


dı.Fakat saldırı püskürtüldü.1395 de Beyazıt Serez’de
OsmanlIlara tabi bütün prensleri bir araya toplayıp
imparatorluğa bağlılıklarını pekiştirmek istedi.Bu sırada
toplantıya katılan bütün Paleolog ailesinin öldürülmesi
buyruğunu verdiysede başveziri Ali Paşa sayesinde infaz
ertelendi.Sultan da bu arada fikrini değiştirip sadece bir
takım Bizans ileri gelenlerin gözlerinin çıkartılması ve
ellerinin kesilmesiyle yetindi...”
(Lord Kınross.Osmanlı Taı ilıi. s 65)

ESKİ ŞEYHÜLİSLAM FEYZULLAH EFENDİYE


MALLARINI SÖYLEMESİ İÇİN İŞKENCE YAPILDI

Şeyhülislamlıktan indirilen Feyzullah Efendi ve oğlu Edirne’de


işkenceye tabi tutuldular.Mallarının yerini söylemesini istedi-
ler.Tüm işkenceye rağmen ne Feyzullah Efendi ne de oğlu
mallarının yerini Osmanlı Devleti adamlarına söylemediler.

“ ...Feyzullah Efendi ile oğlu ve maiyyetin Edirne’ye


getirilerek Yeniçeri Ağası hapsine verildi.Burda iken
Karakaş Mustafa, Büyük Çekmece’li Durican Ahmed ve
Cebeci Ali taraflarından pek çok işkenceye maruz
kaldılar.O kadar işkenceye rağmen ne kendisi ve ne de
evladları mallarını söylemediler.Sonra zindana atıldı­
lar...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Pıf..İsmail Hakkı Uzunçarşılı.Cilt 4.s 39)

PADİŞAH BİLGİN SİNAN PAŞA’YA DELİ DİYE İŞKENCE


YAPTIRTTI

Sinan Paşa Osmanlı Devleti içinde olan pislikleri ve yetkililerin


hatalarını aleni olarak eleştiren bir bilgindi.Bu kişilik yapısı
Osmanlı Devletine hiç uymayan bir nitelikteydi.Bundan dolayı
84 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

başına gelmedik kalmadı.Fatih Sultan Mehmet bilginliğinden


dolayı yanına vezir olarak aldığı Sinan Paşa’ya kızınca görevin­
den aldı ve hapise attı.Sinan Paşa’nın hapise atılması üzerine
bilginler ayaklandılar.Padişahı ülkeyi terk etmekle ve kitaplarını
yakmakla tehdit ettiler.2.Mehmet bunun üzerine Sinan Paşa’yı
Seferihisar’a kadı olarak sürgün etti.Bilginlerin baskısı ile hapisten
çıkartmak zorunda olduğu Sinan Paşaya kini dinmeyen Padişah
Sinan Paşa’nın arkasından bir doktor yolladı.Doktora verdiği
talimatta “ Sinan Paşa’da delilik hastalığı var gerekeni yap”
dedi.Padişahın gerekenin yapılması emrinin ne anlama geldiğini
iyi bilen doktor Sinan Paşa’nın arkasından yetişti.Sinan Paşa’ya
ağır işkenceler yaptı ve her gün elli deynek vurdu.

“ ...Sultan Mehmet Han Gazi Hazretleri bu sürgünle de


yetinmedi.Sinan Paşa’nın ardından bir doktor yolla­
d ı.d o k to ra da sinan P a ş a ’da d e lilik h astalığ ı
var,iyileştirmek için gerekeni yap ... diye buyurdu.Sinan
Paşa İznik’e vardığında doktor arkadan yetişti.Sinan
Paşa’ya senin beynin bozulmuş deli olmuşsun sana bağ
ve zincir gerekir deyip şerbet bağladı ve ayağına her gün
elli değnek vurdu.Bu işkenceden başka değişik şerbetler
içirdi...”
(Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyul.s 149-150)

YASALARDA HIRSIZLARA İŞKENCE YAPILMASI


SERBESTTİ

Hırsızlar sınıf olarak her zaman ezilen bir sınıftır.Özellikle


yaptıkları işler toplumda yüz kızartıcı ve aşağılayıcı bir iş olarak
görüldüğü için hırsızlara yönelik hakaretler ve hareketler hiç bir
zaman toplumsal destek bulamamıştır.Osmanlı Devleti zamanında
da bu böyleydi.Hırsızlar eğer suçunu söylemezlerse hırsızlara
işkence yapılabilirdi.Bu kurala dayanılarak hırsız diye yakalanan
ve gerçekte suçu olmayan insanlara boş yere işkence yapılır ve
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 85

suçla ilişkisi olmayan insanlar işkencenin ağırlığı ile işlemediği


suçu kabul etmek zorunda kalırlardı.

“ ...Osmanlı kanunnameleri sınırlı da olsa işkenceye bir


soruşturma medodu olarak yer vermişlerdir.Sadece
hırsızlık suçlarında eğer kuvvetli deliller mevcutsa ve
sanık suçunu inkar ediyorsa Padişah emriyle işkence
yapılabilmektedir...”
(Siyası Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 3 1)

VERGİSİNİ ÖDEMEYENEDE OSMANLI KANUNMELERİ-


NE GÖRE İŞKENCE YAPILABİLMEKTEYDİ

Anadolu halkının Osmanlı Devletinden çektiklerinin en baş


nedenleriden birisi de vergi konusudur.Vergi Anadolu halkının
üzerinde bir kara bulut gibi dolaşmaktaydı.Zar zor geçinebilen
insanlar ürettiğinin büyük bir kısmını Osmanlı Devletine vermek
zorunda bırakılıyorlardı.Ürettiğini Osmanlıya veren Anadolu halkı
bu kez aç kalıyordu.Açlığı göze alamayan halk sık sık vergi
yüzünden ayaklanıyordu.Ayaklanmak istemeyenler de kendisine
yüklenilen vergi yükünü ödeyemediği için bu kez zorla ayaklan­
macı konumuna sokuluyorlardı.
Aşağıdaki kanunnamede görüldüğü gibi vergisini vermeyen
insanlara işkence yapılması hükme bağlanmıştı.Bu nedenle
gerçekte vergi verecek malı olmayan insanlar ağır işkencelere
maruz kalabilınekteydiler.Daha Osmanlının son zamanlarında
köylerde vergi memurları köylülerin içinde halkı yatırıp kırbaçla­
dıklarını Anadolu’da yaşayan her köylü anlatabilir.

“ ...Vergilerin nasıl toplanacağına ilişkin bir kanunnamede


vergisini vermeyen köylüye malının yerini söyletmek için
işkence yapmaya izin verilmiştir...”
(Siyası Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçaıu. s 31)
8 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ÖLÜM ÖNCESİ YAPILAN İŞKENCELER

Osmanlı Devletinde kişilere yapılan ve öldürme amaçlamayan


işkencelerden başka öldürmeyi amaçlayan işkenceler de var­
dı.Özellikle işkencelerle öldürme adlı bölümde bunlar işlenmediği
için burada ayrıca değinilmeyecektir.Burda öldürmeye yönelik
olan işkencelerden bazıları ismen verilerek geçilecektir.

“ ...Göz oymak,soğuk su havuzunda kışın beklet-


mek,çarmıha germek,el ayak tırnaklarını sökmek,ustura
ile diri diri yüzmek,saçları kesilmiş başa ateşte kızıl taç
giyindirmek,vücudu kızgın demirle dağlamak,etleri oyup
mum dikerek yakmak.cımbızla sinirleri çekmek,bir uzvun
içine burgu sokmak,kaynar sudan soğuk suya sokup
çıkarmak,çekiçle kol ve bacak el ve ayak kemikleri
kırmak,çeşitli organları kesmek,bağırsakları boşaltmak...”
(Siyasi Kiiltürümüzde Zıılüm ve İşkence. Taner Akçam.s 72)

BORCUNU ÖDEMEYENLERİN CEZASI

Borcunu ödemeyenleıede haysiyet kırıcı hakarette bulunulur­


du.Borçlu kişi eşeğe sırtüstü yatırılır boynuna bağırsaklar
asıldıktan sonra eline eşeğin kuyruğu verilir,bütün pozisyon
aldırıldıktan sonra sıra üzerine bok atmaya gelir.Bir bok
bulunarak borçlunun üzerine atılır.Bu şekilde şehrin sokaklarında
dolaştırılır.Sonrada kırbaçlanarak cezasını çekmiş olurdu.

“ ...Borcunu ödemeyenler tahtayla sırtüstü eşşeğe bindiri­


lir boyunlarına süs olsun diye koyun bağırsağı asılır
ellerine eşek kuyruğu-verilir ve böylece dolaştırılır.Kötü
çocuklar bunlara çamur (bok) da atarlar.Üstelik kırbaçla­
nırlar ve kadıya para vermek zorunda bırakılırlar...”
(Dersaadel’te Avusturya Sefirleri.Kari Tebly.s 222-223)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 87

FAZLA FİYATA EKMEK SATTI DİYE BURNU DELİNİP


BURNUNA EKMEK ASTIRILMASI

Osmanlı Devletinde haysiyeti kırılanlardan biriside fazla fiyatla


ekmek satanlardı.Fazla fiyatla ekmek satanların burnu delinir-
di.Delik burnuna geçirilen bir iple ekmeklerden bir kaçı asılırdı.Bu
şekilde fırın sahibi sokak sokak gezdirilerek cezalandırılırdı.

“ ...Teşhir biçimlerinden biri de burnun delinerek suç


aletinin buraya asılmasıdır.Sattığı hileli ekmeği delinen
burnuyla taşımak zorunda kalan ekmekçi...”
(Siyasi Kıılliu ümüzde Zulüm U' İşkence.Taner Akçanı.s 50)

ATIN SIRTINDAKİ ODUNLARI SAHİBİNİN SIRTINA


YÜKLETİLDİ

Osmanlı Devletinde ilginç bir haysiyet kırıcı olayda at sahibinin


gördüğü hakarettir.Belki Paşa atın sırtında yük varken sahibinin
yemek yemesini bahane etmiştir ama bu işin bahanesidir.Yoksa o
dönemde İstanbul’da binlerce at vardı ve hemen hepisinede aynı
muamele yapılırdı.O atların sahibine ceza venneyipte sadece bir
kişiye böyle ilginç ceza verip hakaret edilmesi Paşa’nın hava
atması ve keyfi olarak insanlara işkence yaptırması zevkinde başka
bir şey değildir.
İstanbul’da yaşayan Koca Mehmet adlı Sadaret Kaymakamı bir
gün bakarki bir aşçı dükkanının önünde bir at odun yüklü
duruyor.İnsanlara işkence yapmayı ilke ve amaç edinmiş
olduğundan bunu bahane ederek sahibini buldurur ve atın
sırtındaki odunları adamın sırtına yükletir. Atada yemesi için ot
satın aldırır.At otları yiyene kadar sahibi sırtında odunlarla bekler.
“ ...Günün birinde paşa bir aşçı dükkanının önünde odun
yüklü güzel bir at görür.Atın sahibi ortalar da yok.İçeride
kendi kamını doyurmakta.Paşa köylüyü buldurup odunları
atın sırtından indirtir.Ve adamın sırtına yükletir.Ata bir
8 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

akçelik kuru ot aldırtır.At bu otu yiyinceye kadar adam


sırtında ağır odun yükü ile ayakta bekler...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüyü.Hans Dernsclınant.s 167)

PADİŞAH AHMED PAŞA’YI BOĞDURURKEN AĞIR


SÖZLER SÖYLEDİ

Osırıanlı Devletinde insan haysiyetinin hiç bir değeri yok­


tu.İnsan hayatının değerinin olmadığı yerde tabiki insan haysiye­
tlin d e değeri olmazdı.Bu gayet doğaldı.Bunun için en ufak bir
nedenden dolayı insanlara ağır hakaretler edilirdi.Aşağıda verilen
örnekte Ahmet Paşa öldürülürken dahi çok ağır hakaretlere uğradı.

“ ...Ahmed Paşa boğulurken Padişah kendisine ağır sözler


söylemiş,bunun üzerine veziriazam ‘‘Padişahım sen beni
şer ile öldürmüyorsun,zulm ile öldürüyorsun.Benim kati
mucip bir suçum yoktur,iki elim ruz-i mahşerde yakanda­
dır” demiştir...”
(Prf.DrAImtet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Katl.s 87)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 8 9

VI-ADAM ÖLDÜRME PRENSİPLERİ

Osmanlı Devletinde bir ilke vardı.Halkın korkutularak yöne­


tilmesi.Halka iyi davranma onları azdırır fikri hakimdi.Halka sevgi
gösterme onları şımartacağı fikri hakimdi.Osmanlı Devleti’nde
devlet olarak halkın ancak kılıçtan korkacağı ve halkın ancak böyje
yönetileceği prensibine inanıldığı için Osmanlı Devleti varolduğu
zamanlarda işi gücü halkı ezmek olmuştur.Kuyucu Murat Paşa
önce kuyular açarak halkı içine doldurup sonra da “ ne yapayım
devlet ancak böyle zorla yönetiliyor” demesi gibi Tarhoncu
Ahmet Paşa’nın “ Halk ancak kılıçtan korkar gayri şeyden
korkmaz” sözü de bu felsefenin en üst seviyedeki yetkililerin
devletin politikasının niteliğini çok iyi açıklar sanırım.

“ ...Meşhur Tarhoncu Ahmet Paşa’nın ‘Halk kılıçtan


korkar,gayri şeyden korkmaz’ sözü böyle veziri azamla-
rın zihniyetlerini en açık bir şekilde belirtmektedir...
(P rf Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Kati. S. 142)

PADİŞAHLARIN “ YAŞAMASI KAMU YARARINA


AYKIRI DİYE ÖLDÜRME” YETKİSİ VARDI.

Hikmeti Hükümet denilen öldürme emirleri Padişahın bir anda


verdiği ölüm emirleridir.Padişah bu halde devletin hangi kademe­
sinde olursa olsun her kişiyi bu emirle öldürebilirdi.Nitekim bu
şekilde hareket ederek kırkı geçkin veziri azamini belki yüzleri
aşan paşasını katletmiştir.

FERMANLA VERİLEN İDAM

Fermanlar kısa tanımı ile Padişah emirleridir.Padişah emirlerine


mutlak uyulacağından fermanlar bir yerde kanun yerine ge-
çer.Fermam verme yetkisi Padişahtadır.Padişahtan başka Veziri
Azamlar da Padişah adına ferman verebilirler.
9 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Fermanlarla istenilen öldürme istemlerine fermanda eğer


öldürülecek kişi mevki ve güç olarak büyükse fetvada ekle-
nir.Fakat fetvanın eklenmesi işin şekli yönünü oluşturur.Yoksa
gerçekte Padişah öldürülecek diye ferman çıkardıktan sonra bu
fermanda fetva eksik diye uygulamamazlık edilmesi düşünüle­
mez.Padişah fermanla istediği kişiye öldürme emri verir.
Fermanla öldürme genelde İstanbul dışındaki kişiler için
olur.İstanbul’da her an ulaşılabildiği için sözlü emirle öldürülecek
kişi yakalanır ve öldürülür.İstanbul dışında veya İstanbul’da da
kaçaksa o zaman yakalanıp öldürülmesi için ferman yazar ve bu
ferman doğrultusundada kişi yakalanarak öldürülür.
Fermanı Padişah adına Veziri Azam da yazabilir.Bu halde
Veziri Azanılar da fermana dayanarak insan öldürebilirler.
Vezir-i Azamlardan başka devlet yetkilileri ferman yazamaz-
lar.Ama onlarda kendi sınırları ve güçleri içerisinde öldürecekleri
insanlar için emirler çıkarabilirler.Bunlar ad olarak ferman
olmamakla birlikte ferman türünden emirlerdir.Ömeğin bir vezir
kendi alanında birisini öldürmek isterse o zaman bir emir çıkarır ve
onu öldürtür.

VEZİRİ AZAMLAR1N KATL YETKİSİ VE SINIRI

Osmanlı Devletinde adam öldürmek fazla önemli olmadığı için


her mevkideki yetkili kendisinden aşağıda olan birisi için rahatlıkla
öldürme yetkisine sahipdi.Vezir-i Azam da Osmanlı Devletinde
Padişahdan sonra gelen en büyük mevkideki yetkili olduğuna göre
Veziri Azamlarm öldürme yetkisi de oldukça geniştir.Her
kademedeki devlet yetkilisi kendisine yakın ve altındaki mevki­
deki devlet yetkilisini öldürürken daha aşağıdaki yetkililere göre
zorlanır.Öidürülecek kişi ile öldüren kişi arasındaki devletteki
görev farkı ne kadar fazla ise öldürme o kadar daha rahat ve
sorunsuz olur.Ömeğin kadı halktan birisi hakkında ölüm emri
verdi.Padişah halktan biri için kadıyı kıracak değil ya.Kadıya
karışmaz.Karışmadığı gibi halktan birinin ölümünün durdurulması
için Padişaha dahi ulaşamazlar.Ama kadı o ilde yetkili ve
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 91

kendisinden daha alt seviyede bir devlet yetkilisini bu rahatlıkta


öldüremezdi.Şimdi bu prensip doğrultusunda baktığımızda Şeyhü­
lislamlar da kendisinin hemen altında bulunan devlet yetkililerini
yalnız başına öldüremez.Bunları öldürmek için Padişahtan izin
a l m a k z o r u n d a d ı r . Ve z i r i A z a m i n a l t ı n d a V e z i r ­
ler,Kazaskerler,Şeyhülislam ve benzeri yetkililer vardır.Bunları
direk öldüremez.Öldürmek için Padişahtan izin almak durumun-
dadır.Ama Veziri Azam istedi de Padişah yok mu dedi prensibi
gereği Padişah genelde devletin devamını öldürme prensibine
dayandığı için çok önemli bir durum olmazsa Veziri Azami kırmaz
ve istediği öldürme yetkisini ona verirdi.

“ ...sefer-dışı zamanlarda veziri azamların kati yetkisi


sınırlıdır.Vezir,kazasker,şeyhülislam gibi devletin baş
hizmetlerinde bulunan şahısların idamı için Veziri Azam
Padişahın iznini almağa mecburdur.Bununla beraber
kudretli bir Veziri Azam istediği vezir hakkında idam
için izni Padişahtan ekseriya aldığı görülmüştür...”
(P ıf Dr.Ahmet Mumcu.Osnıanlı Devletinde Siyasetten Katl.S.S!)

“ ...İbşir Paşa’nın sadaretine engel olmak isteyen Morali


Mustafa Paşa,İbşir Paşa tarafından Padişahın ve Valide
Sultan’ın rızası hilafına katiedilmiştir.(1655)...Girit serda­
rı Deli Hüseyin Paşa,Köprülü Mehmet Paşa tarafından bin
bir vesile uydurularak,sonunda 4.Mehmet’in izni ile
tamamen haksız olarak katledilmiştir.(1658)...”
(Prf.DrAUmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten K ati S.8I)

Veziri Azamların bir de savaşa askerin başında gittikleri


zamanlar verdır.Burda Padişahtan özel izinle bulunurlar.Sefer
sırasında istediği kişiyi ister paşa olsun ister general öldür­
me, kesme,yaralama,süründürme ve akla ne gelirse onu yapma
yetkisine sahiplerdi.Sefer,askerin Üsküdar’dan çıkması ve geri
Üsküdar’a dönmesi sırasındaki tüm süreyi kapsar.Bu zaman
9 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

diliminde Veziri azamlar öldürme konusunda sınırsız bir yetkiye


sahip olurlardı.

“ ...‘Tenfiz-i had ve kısas ve hapis nefiy ve enva-ı ta’zir ve


siyaset..ve cem’i kazayay-ı şer’iyye ve örgiyyenin istima
ve icrası için bizzat cenab-ı padişahiden vekil-i mutlak-
tır.’Şu halde veziri azamin prensip olarak siyaset ve hazir
yetkisi mutlaktır.Ancak uygulama onun bu yetkisini sefer
dışı-sefer zamanı şeklinde bir ayrıma tabi tutmuştur...”
(PrfD rAlım et Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.81)

Veziri azanıların böyle seferde iken keyfi öldürmelerinden


korkan paşalar başına bir şey gelmemesi için Padişahtan
dokunulmazlık belgesi dahi alırlardı.Yoksa Veziri Azam seferde
kendisine ileride rakip olabilecek veya her hangi bir şeyinden
hoşlanmadığı paşayı öldürürdü.

” ... Devrinin adeta diktatörü olan Kuyucu Murad Paşa


Canbolatoğlu üzerine sefere gittiği zaman kendisinin
aleyhtarı olan Nasuh Paşa’yı öldürtmek istemişsede
Padişah tarafından hayatına dokunulmaması emri verildi­
ğinden bunu yapamamıştır...”
(Pıf.DrAlımet Mumcu.Osnıanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 82)

ADAM ÖLDÜRME GÖREVİNİ YERİNE GETİREN


CELLATLAR

Osmanlı Devletinde her an her yerde adam öldürme olduğu için


cellatlar da hazır olmak zorundaydı.Her kurumun kendine özgü
cellatı vardır.
Sarayda bir cellat timi her an hazır olarak bekliyordu.Bunlar
gece gündüz nöbet tutar,öldürme emrinin kendilerine verilmesini
beklerlerdi.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 9 3

“ ...Saray içinde,Padişahın çadırını muhafaza eden çadır


mehterleri’nden bir gurup ekseriya ile bu ödevi görür­
dü.Bu guruptan dört veya beş kişi hergün sarayda orta -
kapıda, kapıcılar dairesinin yakınında oturarak Padişahın
veya veziri azamin emirlerini icra için nöbet beklerdi.
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Katl.s 118)
Sarayın dışında öldürmelerde de farklı infazcı yöntemi
kullanılırdı.Yoldaki birisinin öldürülmesini veya devletin üst
kademelerinden verilen emirle yerinde infazlarda yerel görevlilere
bazen haber verilip oradan sağlanacak cellatlarla infaz yapılır­
ken,çoğunlukla da öldürülecek kişinin haber almaması veya rütbe
olarak yerel yöneticilerden büyük rütbede olması halinde cellat
saraydan özel olarak gönderilirdi.

“ ...İdam hükmünü uzak yerlere ulaştıranlar da duruma


göre ya yanlarında bir cellat götürürler,ya vardıkları yerde
bir cellat tedarik ederler veya hükmü bizzat infaz
ederler...”
(P ıf DrAltmet Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Katl.s 118)

Bazan idam edilecek kişinin acilen öldürülmesi veya başkaca


nedenlerden dolayı sarayda bulunan personelden de idam
hükmünün yerine getirilmesi için yardım istenir.Bundan başka
üst düzey devlet memurlarının kendi cellatları da vardır.Bu yüksek
dereceli memurlar kendi idam hükümlerini kendi elamanlarına
infaz ettirirler.

“ ...bazen solaklar,kapı ve iç oğlanları gibi personelin de


ani hallerde cellatlık hizmeti yaptığı görülmektedir.Katl
hükmü vermek yetkisini haiz yüksek memurlarında
cellatları olduğu şüphesizdir...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Katl.s 118)

Y e’-el yöneticiler tarafından yerine getirilecek adam öldürme­


lerde /erine göre Muhzurağa,Subaşı, Asesbaşı bu görevi yerine
9 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

getirir.

“ ...Eğer kati hükmü Divanı Hümayun tarafından verilmiş


ise,bunu infaza muhzırağa,subaşı ve bazen de asesbaşı
memur edilirdi.Divanı Hümayun dışında verilen idam
cezalarını da subaşı infaz ederdi.Mahalli kadılıklara
verilen siyasetten kati hükümleri de gene o mahal in
subaşısı tarafından infaz edilirdi.
(Prf.DrAItnıel Muıncu.Ostıtanlı Devletimle Siyasetten Kall.s 139)

ADAM ÖLDÜRME EMRİNİN YERİNE GETİRİLDİĞİ


YERLER

Adam öldürme emirleri çeşitli yerlerde yerine getirilir.Tabi bu


duruma göre değişir.Alt kademede öldürülen insanların öldürülme
yerleri o kadar önemli olmamakla birlikte genel olarak tüm
infazlarda amaç halkı korkutmak olduğundan dolayı açık ve halkın
rahatlıkla gelebildiği hatta insanların toplu olarak en çok
bulundukları şehir meydanında infazlar yapılırdı.Ayrıca her şehrin
merkezi idam yapma yeridir.Bunlardan başka üst düzeyde yapılan
öldümıelerde duruma göre farklılık görülür.
En önemli öldürme yerleri Padişah yanında yapılan infazlar-
dır.Bu infazlar genelde Padişahın o anki hiddeti sonucu hayatından
olan bir kişinin hemen oracıkta ölmesi ile sonuçlamr.Bir çok
infazlar vardır ki Padişahın sarayda odasında çadırının içinde
yerine getirilmiştir.Bunlar yaşanmakla birlikte Padişah eğer
saraydaysa ve hiddeti de çok yüksek değilse o zaman sarayın
içinde bulunan infaz odasında yerine getirilir.O kadar acele
olmayan hallerde ise Yedikule zindanlarında da infazlar yerine
getirilirdi.
“ ...Bazen padişah huzurunda verilen kati emirleri,eğer
saray içinde bulunuyorsa orta kapı ile çizme kapısının
ortasında bulunan bir yerde infaz edilirdi.Meşhur siyaset
çeşmesinin önünde olan bu yerde gerekli teşkilat vardı
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 9 5

idam cezalarının bazende Yedikule’de infaz edildiği de


olurdu....”
(Prf.DrAlınıel Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S.I22)
İstanbul’da öldürmelerin infaz edildiği yer o zamanki adı ile At
Meydanı olan şu anki ismi ile de Sultanahmet Meydanı olan
yerdir.Genelde idamlar burda infaz edilirdi.

RÜTBEYE GÖRE ÖLDÜRÜLME ŞEKİLLERİ

Osmanlı Devletinde insanlar arasındaki ayrım insan öldürülür­


ken de korunur.İnsanlar arasındaki ayrımda onun devletteki görevi
ile ölçülür.Bu ayrımı belli etmek ve korumak için öldürülecek
insanların öldürülmeleri,öldürüldükten sonra cesetlerinin teşhir
şekli.kellerinin Padişahın huzurunda sunuluş şekli ve benzeri gibi
şekillerde değişik yollara baş vurulur.
Askerlerin öldürülmesi şekli : Askerler devlet gözünde değerli
insanlar arasında yer alır.Bu nedenle öldürülürken boğarak olur.
Yani öldürülürken kan akıtılmaz.Cesetleri ise çuvala konularak
gece denize atılır.Çuvalla denize atılmadaki amaç ise öldürülen
askerlerin cesetlerinin diğer askerleri galeyana getirmesinden
korkulmasıdır.
Saray halkı : Saray halkı denince Padişahın akrabaları akla
gelir.Padişahın akrabaları önemli insan sıralamasında en önde
gelir.Buna rağmen katliamdan da kurtulamazlar.Hanedena mensup
kişiler öldürülürken boğazlarında kementle boğularak öldürülür-
ler.Bunların da kanlarının akıtılması olmaz.Fakat istisnalar
vardır.Öldürülen saray halkının cenazeleri ölen babalarının veya
en yakınlarının yanına gömülür.
Yüksek rütbeli devlet görevlileri : Bunlarda gurup olarak üstün
insan katagorisinde olduğundan dolayı bunlarda öldürürlürken
kanları akıtılmaz.Bunlar da boğularak öldürülür.Fakat şunun hiç
bir zaman unutulmaması gerekir.Osmanlı Devletinde iş öldürmeye
gelince hiç bir sınır olmaz.Kural böyle diye bunun aksi olmaz diye
bir şey olmaz. Genel kural budur.Yüksek rütbeli memurların
9 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

öldürüldükten sonra çoğunlukla mallarına da el konulur.Çünkü


bunların malları görevde kaldıkları süre içerisinde dev gibi
büyüdüğünden Osmanlı Devlet yetkililerinin iştahım kabartmakta­
dır.
Halkın öldürülmesi : Halk aşağı tabaka insan katagoıisinde
değerlendirilir.Halk için istenilen şekilde öldürülme yapılabi-
lir.Genel öldürülme asma veya başının kesilmesi şeklinde olur.

İNFAZIN YERİNE G ETİRİLM E ŞEKİLLERİ

İnfazın yerine getirilmesi şekli,öldürülecek kişinin mevkisine


göre farklılık gösterir.Yani öldürülecek kişinin devletle olan
ilişkisinin oranına göre öldürme türü değişir.
Halktan insanların öldürülmelerinde halkın kendilerincede hiç
bir değerinin olmamasından dolayı öldürülürken kanının akma­
sından bir mahsur gömıezler.Hanedan çocuklarına ve devletin üst
kademelerindeki görevlilerin öldürülmelerinde kan akıtılmama
prensibi burada yet'-ıi serbest öldürmeye bırakıyor.Halk öldürü­
lürken asılarak veya boğazı kesilerek öldüıülüyor.Bugün dünyada
hayvanların artık uyuştur ılmadan kesilmemesi konusunda fikir-
birliği etmemiş ülke bir kaçı geçmezken insanların böyle yere
yatırılarak kesilmesinin vahşiliğini düşünün.
“ ...mumurların gözcülüğü ve sorumluluğu altında idam
cellatlarca infaz edil irdi.Reaya için kan “ dökmeme
yasağı” bahis konusu almadığı için boğmu yoluna
gidilmemiş ve asılmak ile kafa kesme usulleri tercih
edilmiştir.Kuıal bu olmakla birlikte bazen başka infaz
şekilleride kullanılmıştır...”
(Prf.Dr.Ahme! Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Katl.s 139)

Genel kural asma veya kafasını kesme olmakla birlikte tabi


başka türlü öldürülmeler de olmaktadır.Kimse niye bunu böyle
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 97

öldürdün demediği için öldürme yetkisini eline alan yetkili kendi


keyfi ve vicdanının sınırları içinde öldürme türü deneyebi-
lir.Ömeğin öldürülmesi emri verilen dörtyüz kadar eşkiyanın
mağarada toplu olarak yakılması,fahişelerin çuvallarla denize
atılması bunlara birer örnek olarak sayılabilir.

TEPSİ İLE PADİŞAHA KELLE SUNMA

Dünyaya hakim olan ve yüzölçümü milyonlarca kilometreyi


geçen bir devletin yöneticilerine gümüş tepsilerde insan kellele­
rinin sunulması insanın akıl sınırlarını aşıyor.
Osmanlı Devletinde kellelerin Padişaha veya yüksek rütbeli bir
devlet memuruna sunulması da sisteme bağlanmış ve düzenlen­
miş.Ölen kişinin itibarına göre kellenin sunulduğu tepsinin
hammaddesi değişiyor.

“ ...Büyük devlet adamlarının kesik başlan gümüş bir tepsi


içinde Padişaha gösterilir.Bundan sonra Padişah ‘Cezasını
bulan filancanın kesik başının geldiğini ve ibreti alem için
teşhir edilmesini’ yazan ayrı bir yazı ile veya kesik kafayı
görmedi ise kafanın geldiğini bildirir yazıya eklediği bir
hattı hümayunla emreder...
(Pıj'.Dr.Alınıet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 1123)

KESİK KELLELERİN SARAYIN ÖNÜNDE SERGİLENMESİ

Kesik insan başları Padişaha sunulmakla bitmiyor.Bu başların


ayrıca teşhir de edilmesi gerekiyor.Teşhir edildikten sonra ancak
toprağa girmesine izin veriliyor.Teşhir ederken yine dereceye göre
kelleye saygı yapılır.Büyüklerin kelleleri gümüş tepsiler üzerin­
de,orta dereceli insanların kelleleri tahta tepsi üzerinde,halk ve alt
kademedeki insanların kelleleri ise yerde teşhir edilir.
9 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Teşhir emri çıktıktan sonra Veziri Azamların vezirleri


ve bu derecede devlet adamlarının başları,gümüş bir tepsi
içinde orta kapının yanındaki mermer sütünün yanın­
da,ona dereceli rütbelilerin kafaları tahta bir tepsi içinde
dış kapının (Babı Hümayunun) önünde,daha küçük
rütbelilerin kafaları ise aynı kapıda fakat yerde teşhir
edilirdi.Zaman zaman Babı Hümayunum önü günlerce
yüzlerce kafa ile dolardı...kafalar genelde üç gün için
teşhir edilirler.Teşhirde kafanın önüne birde yafta
konulur.Bu yaftanın önüne suçlunun hangi gerektirici
sebeplerle katlolunduğu sadece bir özet halinde yazılır...”
(P rf Dr.Ahmet Mumcu.Osnmnlı Devletinde Siyasetten Kail.s 124)

CELLAT ÖLDÜRDÜĞÜ CESETİN SAHİBİ OLURDU

Cellat öldürdüğü insanın cesetine de sahip oluyor.Yani cesetin


sahibi oluyor.Ceset artık o cellatın malı oluyor.Cellat da onu bir
tüccar gibi en iyi şekilde değerlendiriyor.Katledilen kişinin yakını
ceseti cellattan ancak para karşılığı alabilir.Ama her isteyen
alamıyor.Cellat verirse bir fiyatta anlaşırlar ve alırlar.Veya cellat
bazen da veremez.Osmanlı ceseti her hangi bir şekilde denize veya
başka yere atmak için alır.
“ ...Cesete,hükmü infaz eden cellat sahiptir.Cellat ayrıca
mücevherleri dışında cesedin üstündeki elbise vs.nin de
sahibidir.Katl olunan şahsın akrabaları bu cesedi cellattan
katledilenenin rütbesine göre değişik bir fiyatla satın
alabil ir. Ancak bazen cesetlerin akrabalarına verilmeyerek
denize veya başkaca bir yere atıldığı da olur...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 124)

“ ...aralarındaki korkunç mücadeleye rağmen onu yere


yıkarak baltacılardan yardım istemişti.Kösem Sultan’ı
saklandığı yerde yakalayan Zülüflülerden Kuşçu Mehmet
cellat kemendi bulamadığından odalardan birinin perde­
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 99

sinin iplik kordonunu sökmüş ve Valide Sultan’ın


boynuna dolayarak bayıltıncaya kadar sıkmıştı.Samur
kürkleri,küpeleri bilezikleri yüzükleri kolyeleri katillerin
ganimeti olmuştu...”
(Osıııanlı TarilıiAlplıonse de İMmarııne.cilı 2.s 695)

“ ...11 Aralık günü efendim her iki baş için celladla


pazarlık etti.Cellad,önce yüz Thaler istedi,fakat sonra elli
Tlıalere razı oldu.Efendim,her kesik başın ağırlığı kadar
altın değerinde olduğunu söyledi...”
(Dersatulel'ıe Avusturya Sefirleıi.Karl Teldy.s 173)

İSTANBUL’DA ÖLDÜRÜLEN KİŞİNİN CESETİNİN


TEŞHİRİ

Osmanlı Devleti tarafından öldürülen kişi halktan bir kişi ise o


zaman kişinin kafasının teşhiri ile olay bitmez.Bir de ölen kişinin
vücudunun teşhiri vardır.Cellat büyük bir özenle öldürülen kişinin
vücudunu teşhir eder.Halka gösterir.Öldürülcn kişinin müslüman
veya gayrimüslüm olduğunu da cesete vereceği işaretlerle belli
eder.
Eğer öldürülen kişi müslümansa o zaman sırtüstü yatırı-
lır.Başının altına kolları konulur.Gayrimüslümse o zaman öldürü­
len kişi yüzükoyun yatırılır.Başı ise kıçına konur.

“ ...Reayadan İstanbul’da katledilenlerin aynı zamanda


cesetleri de teşhir edilirdi.Celladın cesede verdiği durum­
dan onun İslam veya zımmi olup olmadığı anlaşı-
lır.İslamlar sırtüstü yatırılır ve başları kollarının altına
konur,zımmiler ise yüzükoyun yatırılıp başları kıçlarına
konur...”
(Pıf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kail.s 141)
İOOOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

CESETLERİN SERGİLENMESİ

Osmanlı Devletinde öldürülen kişilerin cesetlerinin sergilenme­


si olayı da vardır.Fakat öldürülen kişinin cesetinin sergilenmesi
ölenin durumuna konumuna,dinine ve rütbesine göre olur.
Taşrada yapılan öldürmelerde eğer öldürme asma sureti ile
olmuşsa genelde ceset bir iki gün ipte asılı kalır.Asma yeri o
şehirin en kalabalık olan meydanında yapılır.Böylece ceset halka
sergilenir.
Eğer İstanbul’da yapılmışsa o zaman öldüren makamın
öldürülen kişiye duyduğu kine göre ceset muameleye tabi
tutulur.En çok uygulanan yöntem öldürülen kişinin cesetinin at
meydanı denilen şimdiki Sultanahmet meydanına atılması-
dır.Bunun yanında genel kural olmamakla birlikte ata bağlanan
iple sokaklarda sürüklenmesi,Galata’da bulunan çengel’de asılı
bırakılması,öldürüldüğü yere bırakılması,o anda akıllarına gelen
yere götürülüp atılması gibi sergilenme yöntemi vardır.
Padişah’tan gebe kalan cariyelerin cesetleri denize atılır.Daha
doğrusu cariyeler boğazlarına taş bağlanarak diri diri denize
atıldıklarından cesetleri de denizin diplerinde sergilenir.
Askerlerin cesetleri çuvalla denize atılır.Bunlarda sergilenme
olmaz.
Hanaden elemanlarından ölenlerin cesetleri toprağa verilir.
Yüksek rütbeli kişilerin cesetleri de eğer Padişah çok
hiddetlenmişse ceseti her türlü şekle sokar çok hiddetlenmemişse
cellata verir.O da genel kural gereği cesedi mirasçılarına istediği
paraya satar.

YENİ PADİŞAH TAHTA ÇIKANA KADAR ÖLEN


PADİŞAHIN ÖLÜMÜ HALKTAN GİZLENİRDİ

Osmanlı Devleti devlet yetkililerinin söylediği ve kural haline


getirdiği gibi tamamen kılıç korkusu üzerine kurulmuştur.Devlet
tamamen baskı ile ayakta duruyordu.Bunun için gelen Padişah
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 101

gideni aratıyordu. Gelen giden Padişahtan daha çok baskı yapmaya


çalışıyordu.Kılıç korkusu üzerine kurulan Osmanlı Devletinde en
ufak bir otorite boşluğunda halk ve askerler ayaklanıyorlar­
dı.Bunun için mümkün olduğunca otorite boşluğuna imkan
verilmezdi.Özellikle Padişahın ölmesi halinde bu daha çok
kendini gösteriyordu.Osmanlı Devleti halkın bu hareketinden
korktuğu için Padişahların ölümü halinde yeni padişah tahta
geçene kadar eski Padişahın öldüğünü herkesten gizli tutarlardı.
Bundan dolayı bir çok Padişah ölümü,öldüğünden çok sonraları
duyulurdu.

“ ...l.Mehmed’in ölümü 41 gün,2.Murad’ın ölümü 12-13


yada 16 gün, Fatih Sultan Mehmet’in ölümü 1 gün,Yavuz
Sultan Selim’in ölümü 9 gün, Kanuni Sultan Süleyman’ın
ölümü 48 gün,2.Selim’in ölümü 7 gün,3.Murat'ın ölümü
de Manisa valiliğinde bulunan büyük oğlu Veliaht-
Şehzade Mehmet İstanbul’a gelip tahta çıkıncaya kadar
11 gün gizli tutulmuştur...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lanıartıne.cilt 2.s 553)

ADAM ÖLDÜRME CEZALARININ TEMYİZİ YOKTUR

Adam öldürme cezalarının temyizi yoktur.Zaten Osmanlı


Devletinde temyiz diye bir organ da yoktur.Verilen cezalar devlet
üst kademelerindeki insanların kendinden alttakiler hakkında
olduğu için anında uygulanırdı.Üst seviyedeki birinin öldürme
emri verdiği alttaki bir kişinin bir tek itiraz etme hakkı vardı.Bu
hak da itiraz değil bir dayısı vasıtası ile idamı durdurma idi.Ölen
kişinin dayısı çok güçlü birisi ise ve ölen kişiye yakınlığı çok
yakınsa bu durumda onu öldüren kişinin hayatı da kaydı
demektir.Osmanlı Devletinde bunun için özellikle devlet memur­
larının hepsi üstte bir dayı bulma uğraşı içindedir.Güçlü dayısı olan
kurtarıyor güçsüz olan ise kim vurduya gidiyordu.
Padişahın öldürme emirleri ise öldürülecek kişi güçlü ise onun
dayıları ve çevresi araya girip Padişahı iknaya uğraşırlar ikna
1 0 2 OSMANLI DEVLETİ’NÎN KANLI TARİHİ

ederlerse Padişah infazdan vazgeçer ikna edemezlerse o zaman o


kişi öldürülür.Bazen de öldürülecek kişilerin yakınları infazı
engelleyemiyeceğini anlayınca o zaman isyan çıkararak Padişahı
yerinden etme yoluna giderlerdi.
Veziri Azamların öldürme emirlerini ancak Padişahlar engele-
yebilirlerdi.O da öldürülecek kişi yüksek rütbeli kişi ise Padişah
isterse engellerdi.Alt seviyelerde bir devlet memuru veya halksa
onun öldürülmesine Padişah araya dahi girmez,Veziri Azaminin
gönlünü kurnazdı bir adam için.Padişah bakarsınız ki öldürülme
emrini hiç ilgisi olmayan bir nedenden dolayı durdurabilir.Aşağıda
vereceğimiz olayda Padişah öldürülecek kişinin kafasına kavalli ne
güzel yakışıyor ben böyle adama kıyamam diye ölecek paşayı
ölümden kurtarmıştır.Eğer Paşanın kafasına kavalli güzel yakış-
masa o zaman Paşa Vezir Azam tarafından kim vurduya gidecektir.

“ ...Veziri Azam Rauf Paşa’yı azlettirdikten sonra


katlettirmek te isteyen Halet Efendi’ye 2.Mahmut
‘Kavalli başına pek yakışıyor,ben o güzel başa kıya-
mam’ demiştir...”
(Pıf.Dr.Alımel Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Kati.s 170)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 103

VII- KATİL PADİŞAHLAR VE


SADRAZAMLAR

Osmanlı devleti kan üzerine kurulmuş ve yaşatılmış bir


devletti.Üsten aşağı öldürme hiyararşisi içerisinde herkes kendi
gücü ve rütbesi ölçüsünde Osmanlı Devletinin bu niteliğinin
duvarına birer tuğla koydu.Padişahlar Osmanlı Devletinin bu kanlı
niteliğine büyük katkıda bulundular.Genelleme yapıldığında bir
Osmanlı Padişahı Padişahlık yaptığı dönemde onbinlerle ifade
edilecek sayıda insan öldürtüyordu.
Osmanlı Devleti denilince Padişahların öldürttüğü onbinlerce
insan akla geliyordu. Ama Padişahların bilakis kendi elleri ile
insanları öldürmesi belkide hiç aklımıza gelmez.İşte bu bölümde
Padişahların bilakis kendi elleri ile insanları öldürmelerine
örnekler verilmeye çalışıldı.Boğulmuş bir insanın kellesini
kesmek,korsanların nişan tahtası yapılarak okla öldürmek Osman­
l I Padişahlarının sicillerinde bulunuyo.

OSMAN BEY AMCASI DÜNDAR BEY’İ KENDİ ELLERİ


İLE ÖLDÜRDÜ (1298)

Osmanlı Padişahları insanları öldürtmek için yanlarında sürekli


cellat bulundururlardı.Öyleki cellatlar hazır halde beklerler
Padişah bir yere gittiğinde yanında insanları öldürmesi için
cellatlarda birlikte göndeıilirdi.Padişahların her zaman ve her
yerde cellatları yanında olmasına rağmen bazende kendileride
insanları bilakis öldürürlerdi.
Osmanlı Devleti Padişahı hem de Osmanlı devletine adını veren
Padişah Osman özbe öz amcasını kendi elleri ile öldürdü.Hanedan
katliamlarında olduğu gibi buradaki bahanede taht kavgası idi.Ama
hiç bir bahane Padişahın kendi eli ile bilakis amcasını öldürmesine
neden olamazdı.

“ ...Beylik seçiminden doğan bir anlaşmazlık yüzünden


104OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Osman Bey amcası Dündar’ı (Bir rivayete göre bizzat )


öldürmüştü.(1298)...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osıııanlı Devletimle Siyasetten Kail. S. 189)

YAVUZ, YUNUS PAŞA’YI ATIN ÜZERİNDE İKEN


ÖLDÜRDÜ

İnsan öldürmede üzerine rakip bulunmayan Yavuz, kendisine en


sadık ve en yüksek derecedeki adamım bir çırpıda atının üzerinde
iken öldürdü.Mısır işgalinden dönüşte sohbet ederek gelen Yavuz
ve Sadrazamı Yunus Paşa,Yunus Paşa’nın Mısırın idaresine
başkasına verilmesine rahatsız olduğunu söylemesi üzerine karşı
karşıya geldil*r.Yavuz hiç bir şey söylemeden sadrazamın kellesini
atının üzerinde iken uçurdu.Sanki kuşun kellesini keser gibi
Sadrazamın kellesini kesen Yavuz yoluna devam etti.

“ ...Hiddetini yenmek için düşünmeye bile gerek görme­


den yanında atıyla giden sadrazamın kellesini uçurdu...”
(Osnuınlı Tarihi.Alplıonse de Lamartıne.cilt l.s 389)

YAVUZ,DERVİŞ PAŞAYI ÖNCE BOĞDURDU SONRADA


KENDİ ELLERİ İLE KELLESİNİ KESTİ

Osmanlı Padişahları bazen insanları öldürmekle kinlerini


alamıyorlar öldürdükten sonrada kin almaya devam ederek
yüreklerini soğutmaya çalışıyorlardı.Osmanlı Padişahları arasında
özellikle Yavuz öldürme konusunda rakipsizdi.
Osmanlı Padişahı Yavuz Sadrazamını hiç yokken öldürmüş ve
kellesini yanında taşımıştı.Yavuz bundan başka kendi vezirlerin­
den Ahmet Derviş Paşa’yı kendi divanında önce öldürttü daha
sonrada kellesini kendi elleri ile kesti.
Böyle bir divan düşünebiliyormusunuz,Vezirlerin yatırılıp
kesildiği bir divan.Düşünülebilirini divan toplantısına gelirken
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 105

acaba bu gün de kesilmeden divandan çıkacakmıyım diyen


vezir.İşte Osmanlı devleti böyle idare edildi.

“ ...Ertesi sabah Derviş Paşa Sarayı Hümayuna gelince


bostancılar tarafından tutulup boğuldu.Zannedildiğine
göre Derviş Paşa boğulduktan sonra Padişah kendi eliyle
başını kesmiştir...”
( O s m a n lı T a r ih i.J o s e h p V an H a ııım e r .Ö z e tle y e r e k ya­
zan.Prf Dr.Ahdülkadir Karalıan.Cilt I.S 263-264)

ABDÜLHAMİT CEKETİNİ DÜZELTEN HİZMETÇİYİ


TABANCAYLA ÖLDÜRDÜ

Osmanlı Devletinde hiç kimsenin hayat garantisi yoktu.Herkes


her an ölebilirdi.Herkes ölme ve öldürülme korkusu ile yaşıyor­
du.Buna Padişahta dahildi.Bu korku içerisinde bulunan Padişah
Abdülhamit bir gün kendi hizmetini gören hizmetçisinin ceketini
düzeltmesini kendisini öldürmek için belinden silah çıkaracak diye
yorumlayarak kendi silahını ateşleyerek ceketini düzelten hizmet­
çiyi öldürdü.

“ ...son derece korkak bir kişiliğe sahip olması ve sürekli


öldürüleceği piskolojisi ile yaşaması nedeniyle şüphelen­
diği insanları öldürdüğü en çok anlatılar hikayeler
arasındadır.Huzura giderken eliyle ceketini düzelttiği
için şüphelendiği ve tabancasını çekerek öldürdüğü
hizmetçiyi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akkanı, s 273)
10ÖOSMANLI DEVLETt’NİN KANLI TARİHİ

2.0SMAN KORSANLARDAN BİR KISMINI TALİM


TAHTASI YAPTI VE OK TALİMİ YAPARAK ÖLDÜRDÜ

2,Osman Osmanlı tahtına çıktığında belkide kendisine öğretilen


“ devlet sertlikle yönetilir” kuralı gereğince elinden geldiğince ve
cürümü yettiğince sert davrAnmaya çalıştı.Özellikle *içki içenlere
aman vermezdi.Lehistan seferinde yakalanan korsanlara değişik
işkence yöntemleri uygulatarak öldürttü.Bir kısmını file çiğnet­
ti,bir kısmım çengele astırdı,bir kısmını kazığa geçirtti,bir kısmını
belinden ikiye bölerek öldürttü.Bununla yetinmeyen 2.0sırıan
savaşa giden askerlerinde ufak bahanelerini bularak bir çoğunu
öldürttü.Korsanlardan bir kısmını talim tahtası yapıp kendi elleri
ile ok atarak öldürdü.Böylece belkide kendince ok atıcılığını
geliştirdi.

“ ...Bir kaçımda direklere bağlatıp ok talimi yaparak kendi


eliyle öldürdü...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 194)

3.SELİM SADRAZAM DUKAKIN O Ğ Lü AHMET PAŞA’YI


KARNINDAN HANÇERLEYEREK ÖLDÜRDÜ.

Osmanlı Devletinde ilginç bir sadrazam öldürme olayıda


Sadrazam Dukakın oğlu Ahmet Paşa’nın öldürülmesinde yaşandı.
Ahmet Paşa yeniçerileri iğfal ettiği için buna çok kızan Padişah
Selim.Sadıazam Dukakın oğlu Ahmet Paşa’yı kamından hançerle­
di.Kamından hançerlenen zavallı Sadrazam daha canını teslim
etmeden bu kez cellatların darbelerine maruz kaldı.

“ ...1.Selim yeniçerileri iğfal ettiği için çok kızdığı veziri


azam Dukakınoğlu Ahmet Paşa’yı huzurunda kendi
hançeri ile yaralamış,sonra başını kestirmiştir...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 119)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 107

KUYUCU MURAT PAŞA KENDİ KANLI ELİ İLE ON


YAŞINDAKİ ÇOCUĞU BOĞDU

Kuyucu Murat Paşa tarihte Alevileri kuyu kazdırarak kuyulara


dolduran Alevi kelleleri ile piramitler yapmakla tanmır.Padişaha
bir kere de “ otuzbin” Alevi kellesini gönderen ve bu özellikle­
rinden dolayı Kuyucu unvanını alan katil Osmanlı Veziri bir
katliam sonrasında sipahilerin yanlarında on yaşlaıınnda bir çocuk
getirdiğini gördü.Kana doymayan katil Sadrazam bu kezde çocuğu
öldürme emri verdi.Kimsenin bu emri yerine getirmek istememesi
üzerine kendi kanlı elleri ile çocuğu boğarak öldürdü.Sonrada
Aleviler için kazdırdığı çukura attı.Bu eli kanlı katilin nasıl bir
yaratık olduğunun daha iyi anlaşılması için aşağıdaki alıntının
okunmasında büyük yarar sanıyorum.
“ ...Bir gün yine idam edilen asilerin cesetlerinin
gömülmesi için çukur kazdırırken bir sipahinin atının
terkisinde bir çocuk taşıdığını gördü.Sipahiyi yanma
çağırdı ve çocuğa sordu.“ Asilerin ortasında ne işin var
senin'?“ çocuk babasının işsiz kalıp ekmek parasını
bulamayınca celalilere katıldığını anlattı.Sadrazam sorgu­
sunu sürdürdü.“ Peki babanın mesleği neydi? Ut çalardı11
Yüzünde zalim bir gülümseme beliren Kuyucu Murat
Paşa,“ Demek ki müminlere karşı ayaklanmış olan asilere
ud ile cesaret veriyordu“ sonra birden çavuşlara dönerek
çocuğun kellesinin vurulmasını buyurdu.Çocuğun yaşın­
dan suçsuz oluşundan ve gözyaşlarından duygulanan
çavuşlar buyruğu yerine getirmeyi redetttiler ve “ Neden
bu zavallı çocuğu idam edelim” diye birbirine sordu-
lar.Buyruğu yerine getirmek için çağrılan yeniçerilerde
kendilerine verilen işi kabül etmediler.“ Biz cellat mıyız?
Kaldıki cellatlar bile ellerini bu suçsuz çocuğun kanına
bulaştırmak istemediler” diye yanıt verdiler.Murat Papa
yanındaki uşaklara döndüğünde hepisinin uzaklaşarak
kendisini çocukla başbaşa bıkaktıklarmı gördü.O za­
man,doksan yaşında olan fakat tutuculuğundan biraz
1 0 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

olsun kaybetmeyen ihtiyar Sadrazam “ Madem öyle


inancın celladı ben olurum” dedi ve çucuğu titreyen
ellerinin arasına alarak boğazım sıktı.Sonra cesetini
çukura yuvarladı.Dehşet ve hayretten dona kalan askere-
lere dönerek şöyle bağırdı.“ Ey korkaklar,bilinki Kalen-
deroğlu ve Kara Sait gibi asiler analarının karınlarında at
sütünde ve kılıç elde çıkmadılar.Hepsi bu çocuk
gibiydiier.Suç içinde büyüdüler.Babaları tarafından yağ­
maya ve cinayete alıştırıldılar.Bu çocuk da onların yaşam
görüşlerini benimsemiştir.Bin kez eğitseniz bile doğuştan
edindiği ahlak bozukluğunu hiç bir zaman ruhundan
atamazsınız” .Eliyle asilerin atıldığı çukuru göstererek
“ Kötülüğün köklerini işte böyle temizlemek gerekir”
dedi...“
(Osnıanlı Tarihi.Alphonse de Lunıurîıne.cilt 2.sayfa 683)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 109

VIII-ÖLDÜRÜLME YERLERİ

Osmanlı Devletinde insanların öldürülme yerleri kendine özgü


özellikler taşır.Nasıl insanlar öldürüldükten sonra cenazeye hakaret
yapılarak o kişiye karşı duyulan öfkenin biraz olsun dindirilmesine
çal ışılıyorsa,öldürülme yerinin seçiminde de bu tür duygular
tatmin olunmaya çalışılıyordu.
Öldürülme yeri iki temel nedenden dolayı seçilir.Bunlardan
birincisi normal öldürme yerleri.Burada öldürülen kişinin hiç bir
önemi yoktur.Ömeğin hırsızlar şehir merkezinde öldürülürler
vs.İkinci halde ise;öldürülme yerinin seçilmesi öldürülecek kişi
ile direk ilişki halindedir.Öldürülme yerinin seçimi öldürülecek
kişinin şahsi özelliği ile birleştiğinde bir şeyler ifade eder.İşte bu
durumlarda Osmanlı Devleti yetkilileri öldürme yerini seçerek
öldürülecek kişiye karşı kinlerini tatmin etme öfkelerini yatıştır­
mayı amaçlamaktadırlar.

ŞEHİR MERKEZİNDE ÖLDÜRME

Hırsızlar hiç bir zaman kendilerine toplumsal destek bulamamış


ve her zaman en ağır cezalara ve hakaretlere uğramış suçlu
kitlesidir. Osmanlı Devletindede hırsızlar çok ağır yaptırımlara
uğramışlardı. Şeriat ilkeleri doğrultusunda ellerini cellata kaptır­
maları olağan olan hırsızların Osmanlı Kanunnamelerinde emre-
dildiği üzre bir kaç kere tekrarladıklarında öldürülmeleri hükme
bağlanmıştı.Öldürülme şekilleri farklı olan hırsızlar asılmadan
kelleleri kesilmeye hatta kazığa oturtulmaya kadar bütün
öldürülme türlerini tadmışlardır.
Hırsızların öldürülme yeri genelde şehir merkezleridir.Halk
daha iyi görsün ve ibret alınsın diye şehrin ortasında asılır ve
asılma sahnesi halka izletilirdi.Bu şekilde halk korkutulur suçtan
caydırılmaya çalışılırdı.Yani halk Osmanlılarca böyle terbiye
edilirdi.
Hırsızların öldürülme yeri bazan hırsızlık yaptığı yerde
seçilirdi.Bu durumda hırsız en son pazarda birinin cebinden
1 İOOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

parasını almışsa o zaman pazara götürülür orda ibreti alem için


öldürülürdü. Eğer birisin evine girmişse bu durumda da girdiği
evin önünde öldürülürdü.
Hırsızların denize atılma hallerinde ise,ki bu çok az uygulan­
mıştır halkın en çok gittiği bir yer seçilir.Denize atılacakların
denize atılma yeri olarak Sarayburnu seçilirdi.Genelde denize
atmalar burda olurdu.Halkta bildiği için atma sahnesini gelip
izleyebilirdi.

“ ...İdamlar genellikle teşhir amacıyla açık infaz edilmiş-


lerdir.İnfaz yerleri kuralda olayın geçtiği yer olması
gerekirken tehdit ve korkutma amacıyla idamların
m ahalli kiliselerin önlerinde yapıldığını görüyo­
ruz. Normal sayabileceğimiz mahkeme kararı ile verilmiş
idam cezalarında sabıkalı hırsızlar bilhassa gece hırsızları
şehrin görülebilen yerlerinde...” Yine hırsızlık suçundan
yargılananların idam yerine ayaklarına taş bağlanarak
denize atılıp öldürüldüklerine de rastlamaktayız...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 50)

KÖPRÜ BAŞINDA ASMA

2.Murad amcası Mustafa’yı öldürmek için takip ederken


Mustafa padişahın önünden kaçtı..Biga’ya gelen Mustafayı Biga
Kadısı da yakalamadı.Biga’dan Edirne tarafına doğru kaç­
tı.Mustafa yeğeni padişah 2.Murat’a yakalanmadan Biga suyunu
geçince .2.Murad’da amcasını Biga Çayından geçiren Biga
Kadısını ibreti alem olsun diye Biga köprüsü üzerinde astırdı.

“ ...Amcası Mustafa’yı takip ederken,onu Biga suyundan


kolaylıkla geçirten Biga Kadısını 2.Murad geçit başında
astırmıştır.(1422)...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 127)
"...Haber veıdiki Kadı Mustafa’ya sudan geçit göster­
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 111

di.Sultan Murad Kadıyı geçit başında boğazından


astırdı...”
(Aşıkpaşaoğlu Tarihi. Aşıkpaşaağlu.M illi Eğirim Bakanlığı Yayınlar.s
105)

KALE KAPISINDA ASMA

Osmanlı Devletinde kale kapısında asılm alar meşhur-


dur.Genelde asker kişiler için geçerli bir yöntem olarak kullanıl-
mışsada aşağıda verdiğim örnekte İznik Kadısı içinde kale kapısı
bir asılma yeri olarak kullanılmıştır.4.Murad Bursa’ya giderken
yolların bozuk olduğunu görüp İznik Kadısı Gümüşzade’yi hiç bir
soruşturmaya tabi tutmadan cübbesi ve sarığı ile kale kapısında
astı.Burada padişahın balkıda korkutma amacı ortaya çıkıyor.

“ ...Bir gün Bursa’ya giderken İznik’te yolların bozuk


olması ve hakkında bir kaçta şikayet gelmesi dolayısı ile
Kadı Gümüşzade’yi en küçük bir soruşturma bile
yapmadan cübbesi ve sarığı ile kale kapısına astırmış-
tır.( 1633)...”
(Prf.Dr.Alımel Muntcu.OsmanU devletimle Siyasetten Katl.s 129)

YAKALANDIĞI YERDE ÖLDÜRME

İznik Kadısının Padişah tarafından cübbesi ve sarığı ile İznik


Kale Kapısına asılması İstanbul’da olumsuz etki yapmıştı. Durumu
haber alan 4.Murad hemen İstanbul’a geldi.Şeyhülislam ve
İstanbul Kadısı olan oğlunu sürgüne gönderdi.Bunlar sürgüne
gönderilirken hızını alamayan Padişah bu kez bir emir daha
vererek onların yakalanıp ilk karaya çıkardığı yerde öldürülmesini
istedi.
Ayrı ayrı teknelerle giden baba oğuldan ilkin baba olananına
yetişiliyor.Cellatlar en yakın karaya tekneyi çekiyor ve Şeyhülis­
lamı orada öldürüyorlar.
1 120SMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Haberi alınca 4.Muı ad birdenbire gazaba gelerek hızla


İstanbul’a dönmüş ve Saraya varır varmaz Şeyhülislam ile
İstanbul Kadısı olan oğlunun Kıbrıs’a sürgün edilmesini
emretmiş,ancak kızgınlığı devam ettiğinden Ahizade’yi
Ayastefonos’da tekrar karaya çıkartıp hemen sahilde
boğduımuştur.Bu,Osmanlı tarihindeki ilk şeyhülislam
katlidir...”
(P rf Dr Ahmet Munıcu.Osnıanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 129)

PADİŞAHIN ATININ AYAKLARIIN ALDINDA


ÖLDÜRME

Padişah bu günkü Sultanahmet Meydanı o zaman At Meydanı


olarak isimlendirilen meydandan geçerken bir derviş kendisine taş
attı. Derviş o anda yakalandı.Padişahın korumaları ve cellatlar
dervişi getirip Padişahın atının ayaklarının dibinde kellesini
keserek öldürdüler.

“ ...Atıyl^ Atmeydanında geçen padışah’a tutucu bir


derviş bir taş fırlattı ve bu taş padışah’ın omuzuna
çarptı.Hemen dervişin kellesi padişahın atının ayakları
altında yuvarlant ...”
(Osmanlı Tarilıi.AlpIn nse de Lamartıne.cilt 2.s 587)

ÇEŞME BAŞINDA ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde öldürme çeşitleri kadar öldürme yerleride


çok önem taşır.Ömeğin kaleyi savunamayan asker kale kapısında
öldıirülür.Köprüyü geçemeyen köprü başında öldürülür.Padişahı
kızdıran Padişanın yanında öldürülür.Bunun gibi yüzlerce öldü­
rülme yeri vardır.
2.0sm an’ı öldüren cellatlardan birisi olan Cebecibaşı’böyle bir
kin dindirme yönteminden dolayı bir çeşmenin başında öldürülmek
durumunda kalmıştır.İkinci Osman öldürülürken çeşme başına
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 113

getirilmişti.Su isteyen ikinci Osman’a aralarında Cellat Cebeciba-


şı’nında bulunduğu kişiler su vermemişti.Bu nedenle Cellat
Cebecibaşı 11. Osman’a su vermediği çeşmenin başına getirilerek
orada öldürüldü ve kanı çeşmenin yalağına akıtıldı.

“ ...Dön cellattan biri olan ve genç hükümdarı Yediku-


le’de boğan,sonra Davut Paşa’nın emri üzerine kulağını
keserek Valide Sultan’a götüren Cebecibaşı evinden zorla
çıkarıldı.Ölüme giden Sultan Osman’ın su isteyipte
verilmediği çeşmenin başına sürüklendi.Gaddarca esirge­
nen bir damla suyun kefaretini ödetmek istercesine kafası
çeşmenin başında kesildi,kanı yalağa akıtıldı...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamam ne.cilt 2.s 613)

ÜÇ ŞEREFELİ CAMİNİN ÖNÜNDE ÖLDÜRME

-Kafri Ahmet Efendi üç şerifeli caminin önünde asıldı


Kim icat etti ise öldürülme yerlerine birde üç şerefli cami
önünde öldürme adeti getirildi.Niye üç şerefeli cami derseniz bunu
Osmanlı Devletinde padişahlara paşalara akıl veren ve onları
yönlendiren dini bilgin ve hurafecilara sormak lazımdır.Caminin
üç şerefeli olması fikrinin Osmanlı öldürme yeri litaratürüne
yerleşmesi için belkide hurafe alimleri günlerce tartışmışlardır.

“ ...Kafri Ahmed Efendi zikredilen hamr için gümrük


bağlanmasına sebep olduğundan başka her tarafta
zulümlerin ortaya çıkmasına sebep olmakla reayanın
gönüllerini almak için şer’an üç şerifeli camii önünde
katledildi...”
(Olayların Ö zü.Zübde-i Vakuyial cilt 3 .Defterdar San M ehmet
Paşa.T er cuman yayını.s 18)

Defterdar Sarı Mehmet Efendi Sadrazama küfür etti diye idam


1 140SMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

cezasına çarptırıldı ve üç şerefeli cami önünde asılarak öldürüldü.

“ ...Fakat hakkında bazı kimseler veziriazama pek çok


uygunsuz sözler sarfetmeleriyle tekrar hapse attırdılar.Bir
kaç gün sonra da üç şerefeli camii önünde asıldı...”
(Olayların Özü.Ziihde-i Vakayial cilt 3.Defterdar San Melıınet
Paşa.Terciiıııan yaym ış 44)

BİT PAZARINDA ASARAK ÖLDÜRME

Şeyhülislam Feyzullah Efendi ve oğlu ağır işkenceler yapıldık­


tan sonra zindana atıldı.3.Ahm et’in tahta geçmesi üzerine
Şeyhülislam olan İmam Mehmed Efendi’den Şeyhülislamın
öldürülmesi için bir fetva istendi.Yeni Şeyhülislamda gerekli
fetvayı Padişahın ayağına götürdü verdi.Bunun üzerine Şeyhülis­
lam Feyzullah efendi ve oğlu bit pazarına götürülerek asılmak
suretiyle öldürüldüler.

“ ...Feyzullah Efendi’nin sadattan yani Peygamber torun­


larından olması sebebiyle asilerle beraber Edirne’ye
gelmiş olan sadat tarafından gerek kendisinin ve gerek
oğullamm başlarındaki yeşil sarıklar alındıktan sonra
verilen fetva üzerine zindandan çıkarılarak bir hammal
beygirine bindirilerek pitpazarına getirildikten sonra
katlonuldu...”
(Osıııanlı Tarihi.Ord.Prfİsmail Hakka Uzunçarşdı.Cİlt 4. s 39)

AHIRDA ÖLDÜRME

Öldürülme yeri olarak Osmanlı Paşalarının içinde en bahtsızıda


Ahmet Paşa olsa gerek.Ahmet Paşa yakalanınca Sofu Mehmet
Paşa’nın konağına getirildi.Orada cellat Kara Ali’ye teslim
edildi.Cellat Kara Ali Ahmet Paşa’yı ahırda boğdu.O şatafatlı
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 115

hayattan sonra hayata bir ahırda son vermek ve gözlerini ahırda


hayata kapamak bir Osmanlı Paşasına elbette zor gelmiştir.

“ ...Orta camide olan ulema ağaların arzusuyla o gece


kaldılar.Ertesi günü sabık veziriazam Ahmet Paşa
yakalanıp Sofu Mehmet Paşa’nın konağına getirilip orada
kurtulacağı vadiyle mallan söylettirildikten sonra cellat
Kara Ali’ye teslim edilip vezir konağının ahırında
boğuldu ve cesedi bir beygire bindirilerek at meydanın­
daki çınarın altına bırakıldı...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Pmf.İsmail Hakkı Uzunçar}ilı.3.Cilt I.Kısım.s 236)

CELLATA PARA VERMEYEN KİŞİNİN KAPISIN


ÖNÜNDE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde idamların yapılması da ayrı bir dert olurdu.


Cellata canı alınmak üzere teslim edilen kişiyi cellat eğer özel bir
öldürme yeri yoksa istediği yerde öldürürdü.Bu avantajını iyi
kullanıp cukkasmı doldurmak isteyen cellat bir elinde öldürülecek
kişi diğer elinde ise baltası ile kapı kapı dolaşırdı.Kapısına gittiği
kişi cellata para vererek infazı kendi kapısında yapmamasını
isterdi.Cellat için böyle öldürülecek bir kişi oldukça avantajlı bir
işti.Böylelikle cellat bu avantajını iyi değerlendirip cebini para ile
doldurduktan sonra öldüreceği kişiyi ya kendisine para vermeyen
kişinin kapısında yada az para veren kişinin kapısında veya kafası
nerde isterse orada öldürürdü.

“ ...Osmanlı Devletinde idam etmek aynı zamanda iyi bir


rüşvet kapısı idi.İdam yerine getirecek kavas,mahkumu
idam etmek için olay yerine yakın iyi bir dükkan veya ev
seçmekte ve buranın sahibinden para istemekteydi.Evinin
veya dükkanının önünde bir cesedin günlerce kalmasını
istemeyen ev veya dükkan sahibi kavasa istediği rüşveti
1 16 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

vermekteydi.Böylece kapı kapı gezen kavas yeteri kadar


para topladığına inandıktan sora seçtiği bir yerde idamı
yerine getirmekteydi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 50)

ŞEHİR PAZARINDA ASMA

Konya Kadısı da Osmanlı Padişahının kurbanlarından-


dır.Padişah hakkında yapılan bir şikayeti bahane ederek Konya
Kadısını şehrin en işlek pazarında astırdı.

“ ...Konya kadısı Şehla Mehmed Efendi’den şikayet


olunduğundan hemen adam gönderilerek Konya Pazarın­
da asıldı.Şehla Mehmed Efendi,Karayılan Oğullarını
Padişaha zorba diye şikayet ederek öldürtmüş ve kendisi
hakkında da belki Karayılan ailesinin teşvikiyle şikayet
olunmuştur...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Profİsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt I.Kısım.s 196)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 117

IX - p a d iş a h ö n ü n d e ö l d ü r m e

Osmanlı Devletinde ilginç bir yapı vardı.Padişanın önünde


sarayın içerisinde insanlar öldürülebiliyordu.Örneğin bu günkü
bakanlar kurulu toplantısı anlanıma gelen divan toplantısında
vezirlerden birisi hiç yoktan öldürülebiliyordu.Veya Padişahın
odasında bir anda misafirlerden biriside öldürülürdü.Bunun gibi
Padişah ülkenin bir yerlerine gittiğinde oralardaki incelemeleri
neticesinde de çoğunlukla insan öldürülürdü.
Bütün bunlardan dolayı Padişah önünde öldürmeler Osmanlı
Devleti içinde önemli bir yer tutar.Çünkü her padişah önünde
yüzlerce insan öldürülmüştür.Burada çok az ve değişik tür örnekler
verilmeye çalışılacaktır.

SULTAN MURAT RECEP PAŞA’YI YANINDA


BOGDURTTU

Sultan Murat Sultan Paşalardan Recep Paşa’yı yanında


dururken bre kafir abdestini al deyip azarladı.Bunun üzerine
çağırdığı cellatlar Recep Paşa’yı Padişahın yanında boğarak
öldürdüler.

“ ...Sultan Murad.Şu hainin tiz başım kesin.Diye haykı­


rınca cellad hazır bulunmadığından zülüflü baltacılar
kemend atıp boğdular...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt I.Kısım.s 187

YAVUZ SADRAZAMINI DİVAN TOPLANTISINDA


BOGDURTTU

Sadrazamı öldürtmek için Yavuz bir bahane uydurdu.Suçlama


sadace kuşkuya dayanıyordu.Yavuz’du bu öldürecekse önünde
1 180SMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kimse duramazdı.Çadırının önüne divanı topladı ve Sadrazam


Mustafa Paşa’yı ölüme mahkûm etti.Kendi ve divan üyelerinin
gözleri önünde Sadrazamını basit bir kuşkudan dolayı öldürttü.

“ ...Ele geçen bir mektupta Padişah Selim Sadrazam


Mustafa Paşa’nın bu bozgunda parmağı olduğuna dair
kuşku duymasına neden oldu.Onun için kuşku duyulmak
suçlu olmak demekti.Hemen çadırı önünde at üstünde
divanı topladı.Vezirler Sultan Selim’in önüne geldikle­
rinde her birine Padişah memnuniyetini belirten birer
kaftan dağıttı.Yalnız Sadrazama azil ve ölüm anlamına
gelen kara kaftan kaldı.Başka buyruğa gerek olmadığını
bilen çavuşlar hemen Sadrazam Mustafa Paşa’nın üzerine
atılarak onu yay kirişi ile boğdular....”
(Osııtanlı TarilıiAlplıonse de Lamarttne.dll I.sayfa 364)

YAVUZ, YUNUS PAŞA’YI ATIN ÜZERİNDE ÖLDÜRDÜ

İnsan öldürmede üzerine rakip bulunmayan Yavuz kendisine en


sadık ve en yüksek derecedeki adamını atının üzerinde iken
öldürdü.Mısır işgalinden dönüşte sohbet ederek gelen Yavuz ve
Sadrazamı Yunus Paşa.Paşa’nın Mısır’ın idaresinin başkasına
verilmesine rahatsız olduğunu söylemesi üzerine karşı karşıya
geldiler.Yavuz hiç bir şey söylemeden Sadrazamın kellesini atının
üzerinde iken uçurttu.Sanki kuşun kellesini keser gibi Sadrazamın
kellesini kesen Yavuz yoluna devam etti.

“ ...Hiddetini yenmek için düşünmeye bile gerek görme­


den yanında atıyla giden sadrazamın kellesini uçurdu...”
(Osmanlı TarilıiAlplıonse de Lamartine.cilt /.sayfa 389)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 119

BEKİR AĞA DİVANDA PADİŞAHIN ÖNÜNDE


ÖLDÜRÜLDÜ

Bekir Ağa, divanda padişah ve diğer divan üyelerinin önünde


öldürüldü. Bekir Ağa kendisini öldürmek isteyen cellatlarla
boğuştuysada bu çabası sadece Divanın kana bulanmasına sebep
oldu.Sonunda Padişah ve Divan üyelerinin gözleri önünde feci
şekilde öldürüldü.

“ ...bunun üzerine işkence edilmemesi için padişaha bile


güvenmeyen zenci umutsuzlukla cellatların üzerine
saldırdı.Divanı kan içinde bıraktıktan sonra öldürüldü.Üç
gün sarayın önünde teşhir edilen cesedi...”
(Osmanlı TarihiAlplumse de Lamartıne.cilt 2.sayfa 854)

ADANA BEYLERBEYİ MEHMET PAŞA PADİŞAHIN


OTAĞI ÖNÜNDE BOYNU EKSİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

Adana Beylerbeyi Harmuş Mehmet Paşa bulunduğu yerde çok


insanın kanına girdiği için Padişah tarafından öldürülmesine karar
verildi.Padişahın yanına sağ olarak getirilen Harmuş Mehmet Paşa
Padişahın otağının önünde boynu kesilerek öldürüldü.

“ ..Adana Beylerbeyi Harmuş Mehmed Paşa rahmet ve


şefkati olmayan bir adam olup şeri şerife zıt insan
öldürmekten korkusu yoktu.Anadolu tarafında pek çok
günahsızı öldürmüştü.Kendisi seferi hümayun için Edir­
ne’ye geldiğinde kati edilenlerin varisleri Padişaha bir
dilekçe verince durum tahkik edilmiş ve şeran katli
gerekmiş,padişahın otağı önünde kan saçan kılıçla boynu
vurulmuştur...”
(Olayların Özü.Zühde-i Vakayial cilt 3.Defterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercüman Yayını.s 43
120OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

KARAMAN BEY’İ BEYAZIT’IN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ

Karaman Beyi Padişah Beyazıt’ın önünde öldürüldü.Beyazıt’ın


Karaman Beyinin üzerine gitmesi ve kendisine tabi olmasını
istemesi üzerine Karaman Beyi Beyazıt’a “ Bende senin gibi
birisiyim.Neden sana tabi olam” dedi.Bunun üzerine Karaman’ı
yakalayan cellatlar kanın Padişahın üzerine sıçramaması için biraz
geriye götürüp kafasını kestiler.

“ ...Karaman yakalanıp Beyazıt’ın önüne getirildi.O,neden


bana tabi olmayı kabul etmek istemedin? diye sorunca
Karaman,“ Çünkü ben de senin gibi bir beyim11 diye
cevap verdi. Beyazıt bunun üzerine çok öfkelendi ve üç
kere bağırarak,birinin Karaman’ı alıp götürmesini bildir­
di.Ancak üçüncü keresinde biri ortaya çıktı Karaman’ı
yakaladı ve onu biraz arkaya götürdü.Orada kafasını
keserek Beyazıt’ın yanına döndü.O,Karamanı ne yaptığını
sorunca “ kafasını kestim ” dedi.O zaman Beyazıt
hiddetlendi. Ve bu adama da aynı şeyin yapılmasını
emretti.Karaman’ın başının kesildiği yere götürüldü ve
onun da kellesi kesildi.Bunun yapılmasının nedeni
kudretli bir Beyi bu kadar çabuk öldürme hakkının
kimsede olmadığını göstermekti....bundan sonra Kral
Karaman’m başına mızrak geçirilerek her tarafta göste­
rilmesini buyurdu.Böylece Beylerinin öldürüldüğünü
duyan şehirdeki diğer kimseler daha çabuk teslim
olacaktı...“
(Türkler ve Tatarlar arasında sayfa 41-42)

KEMANKEŞ VEZİR AHMET PAŞA BAB-I HÜMAYUN’DA


KATLEDİLDİ

Sadrazam Köprülü’nün savaşta ölmesi üzerine Osmanlı


askerleri savaş alanından kaçtılar.Padışahta buna pek içerlendi
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 121

bunun sorumlusu olarakta Vezir Ahmet Paşa’yı gördü.Divanda


Ahmet Paşa’yı öldürttü.

“ ...Bu yüzden Padişahın ateş yağdıran gazabına mazhar


olarak Sarayda Bab-ı Hümayunda katledildi...”
(Olayların Özü.Zübde-i Vakayial cilt 3.D efterdar San Mehmet
Paşa.Tercüman Yayım.s 112

KONYA MÜTESELLİMİ PADİŞAHIN ÇADIRININ


ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ

Konya Mütesellimi halka zor kullandığı bahanesi ile Padişahın


çadırına getirildi.Çadırın önünde öldürüldü.
“ ...Bundan evvel zorbalık ile fakirleri taciz ettiği tesbit
edilen Konya mütesellimi padişah çadırının önünde
katledilerek cezası verildi...”
(Olayların Özü.Zübde-i Vakayiat cilt I.D efterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercüman Yayım.s 81

PATBURUNZADE MEHMET HALİFE KAĞITHANE’DE


PADİŞAHIN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ

Sünni İslam felsefesine aykırı düşüncelerinden dolayı hakkında


öldürülme kararı verilen Patburunzade Mehmet Halife Kağıtha­
ne’de Padişahın huzuruna çıkarıldı.Orada katledilerek öldürül-
dü.Vücudu bir gün Bab-ı Humayun önünde sergilendi.
“ ...Şahitlerin şahadetlerini dinleyip kabul ederek öldürül­
mesine hüccet vermekle şaban ayının dokuzuncu günü
Kağıthane’de Padişahın huzurunda katledilerek bahtsız
vücudu Bab-ı Hümayun önüne nakledilmiş ve bir gün bir
gece orada kalmıştır...”
(Olayların Özii.Zübde-i Vakayiat cilt I.D efterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercüman Yayım.s 180
122 OSMANLI DEVLETÎ’NİN KANLI TARİHÎ

PADİŞAH EDİRNE YOLU ÜZERİNDE AHMET PAŞA’YI


HUZURUNDA ÖLDÜRTTÜ

Padişah alayla birlikte Edirne’ye giderken yanında bulunan


Ahmet Paşa’yı yolda öldürttü ve kendiside izledi.

“ ...O sırada Bolu Sancağı Mutasarrıfı Ferhad Paşazade


Ahmed Paşa’dan halk şikayetçi olduğundan Edirne’ye
alay ile giderken Buçuktepe denilen yerde Padişahın
huzurunda öldürülmüştür...”
(Olayların Özü.Zühde-i Vakayiat cilt 2.Defterdar Sarı Mehmet
Paşa. Tercünıan Yaymı.s 22

ALİ PAŞA PADİŞAHIN İSTEĞİ İLE TEODOR’U


BOĞARAK ÖLDÜRDÜ

İmparator Manuel kardeşi Teodor prenslerle birlikte bir takım


şikayetlerini ve dileklerini Padişah Beyazıt’a bildirmek için
Padişahın Serez’deki sarayına gittiler.Bunlarla birlikte Beyazıt’ın
huzuruna çıkan Monambazya Prensi Pool Mamas’ta vardı.Mamas
Beyazıt’ın huzurunda şehirlerinden birisinin Teodor tarafından
zorla ellerinden alındığını söyledi.Bu söze çok sinirlenen Padişah o
anda Teodor’u kendi eli ile öldürmek istedi.Sonra vaz geçerek
yanından bulunan Veziri Ali Paşa’ya emri verdi.Ali Paşada
Padişah ve diğer İmparator ve prensler önünde Teodor’u boğarak
öldürdü.

“ ...Beyazıd Teodor’u kendi eli ile öldürmek istedi.Fakat


nefsine güç yetirerek bu işi Veziri Ali Paşa’ya bıraktı.Ali
Paşa Padişahın buyruğunu bir süre geciktirdikten sonra ve
zavallı prensten değerli hediyeler aldıktan sonra yerine
getirdi...”
(O s m a n lı T a r ih i.J o s e lıp V on H a m m e r. Ö z e t l e y e r e k ya­
zan.PrfDr Ahdülkadir Karalıan.Cilt l.S 60)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 123

PADİŞAHIN HUZURUNDA YAPILAN DİĞER


ÖLDÜRMELER

Padişahın huzurunda öldürmeler oldukça fazladır.Özeilikle


hiddetlenmesi sırasında veya Anadolu’da sefere çıktığı sırada
padişahlar adeta birer canavar kesiliyorlardı.Halkı korkutmak ve
gücünü göstermek için olur olmadık nedenden adam öldürtüyor-
lardı. Örnekleri biraz çoğaltmakta yarar var sanı yorum. Aşağıda
vereceğim örnekleri başka konularda işlendiği için okuyucuları
sıkmaması için burada sadece alıntılarını veya çok kısa açıklama­
larıyla birlikte alıntılarını vereceğim.

-Bostancının padişahın huzurunda öldürüldü

“ ...Bostancı Padişahın huzuruna getirilerek derisi yüzül­


mek suretiyle öldürüldü...”
(Osnıanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı UzunçarşılıJ.Cilt I.Kısım.s 196)

-Solakbaşı’nın Padişahın huzurunda öldürüldü


“ ...Solakbaşı’laıdan Galatalı Çelebi’nin bir neferi İstan­
bul’da bıraktığını duyunca emektarlığına bakmayarak
derhal önünde çökertip boynunu vurdurdu...”
(Osnıanlı Tarihi.Ord.Prof İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cill I.Kısmı.s 195

-Haşan Paşa Padişahın eteğini öperken öldürüldü

“ ...Haşan Paşa iki bin kişilik mahiyetiyle alay gösterip


Padişahın eteğini öpeceği sırada “ bir iki düşmanı
öldürmeğe muktedir olamadın şimdi bana alay gösterirsin
bire melun” diye katlini emretmiştir...”
(Osnıanlı Tarihi.Ord.Praf İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt I.Kışını.s 195)

-Yavuz’un, amca oğulunun Padişahın huzurunda öldürüldü

“ ...ellerinde yay kirişleri bulunan beş çavuş padışa-


124 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

hin işareti üzerine çocukları öldürmek için içeri


girdi.Cellatlarını gören çocuklar dehşete kapıldı-
lar.Fakat soylu davranarak zaaf gösterm edi­
ler.Y alnız dokuz yaşında olan en küçükleri
cellatların ayaklarına kapanarak gözyaşları içinde
yaşamının bağışlanmasını padişahın hizmetinde basit
bir kişi gibi çalışacağını söyledi.O da ötekiler gibi
Sultan Selim’in gözü önünde boğuldu...”
(Osmanlı Tarihi Alphonse de Lumurtıne.cilt t .sayfa 364

-Kanuni kendi oğlu Mustafa’yı gözleri önünde öldürttü

“ ...Mustafa’nın sesi idam olayını birden tahta çıkarma


olayına dönüştürebilirdi.Bu ölüm kalım mücadelesinin o
zamana kadar sessiz tanığı olan Kanuni Sultan Süleyman
arkasına gizlendiği perdeyi araladı.Dilsizlere bir göz
atarak başarısızlıklarını ölümle cezalandıracağını belirt­
mek istedi.İnsafsız bakışlı babasını gören Mustafa bir an
kendisini savunmayı unuttu. İşte o anda boğularak
cellatların ayaklarının altına cansız düştü ve perde
babasının arkasından kapandı...”
(Osmanlı Tarihi Alphonse de Lamartıne.cilt l.sayfa 451)

Zor Abbaş ve Zirhi padişahın huzurunda öldürüldü

“ ...Erzurum valisi Durmuş Mehmet Paşa tarafından


yakalanıp Padişahın yüce katma gönderilmesiyle Padişah
çadırının önünde kan saçan kılıçla boyunları vuruldu...”
(Olayların Özü.zühde-i vakayiat cilt 3.Defterdar Sarı Mehmet Pa­
şa.Tercüman yayını.s 10
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 1 2 5

X-ANLIK HİDDET VE BASİT


NEDENLERLE ADAM ÖLDÜRME

Burada Osmanlı Devletindeki keyfi nedenlerle adam öldürme­


leri okuyacaksınız.Bu gün bir insanın değil cezalandırılması
disiplin cezası dahi almayacak nedenlerden dolayı Osmanlı’da
insanlar öldürülmüştür.Örneğin padişahın çocuğunun cinsiyetini
bilmemek,padişahın oyununu yutmamak...bütün bunlar birer
neden...

ŞEHZADELERİN HAYATLARINA KEFİL OLDUĞU İÇİN


ÖLDÜRME

Bilindiği gibi Osmanlı Devletinde hanadan elamanları bir


birlerini yerlerdi.Böyle bir zamanda Sadrazam Koca Mustafa
Paşa babası 1.Selim tarafından (Yani amcaları tarafından)
öldürülen şehzadelere sahip çıktı.Onları korudu.Yanında büyütme­
ye çalıştı. 1.Selim şehzadelere sahip çıkıyor diye Koca Mustafa
Paşa’yı öldürttü.

“ ...1.Selim Şehzade Ahmet’le gizli muhaberesi olan


Veziriazam Koca Mustafa Paşa’yı (1512/918) şehzadele­
rin hayatına kefil olduğu için... 4.Mehmed Veziri azam
Torhoncu Ahmet Paşa’yı (1653/1064),2. Mustafa kardeşi
Şehzade Ahmed ile gizlice mektuplaşan İmrahor Kıbleli-
zade Ali Beyi... öldürmüşlerdir...”
(Pıf.DrAlımet Mumcu.Osmanh Devletimle Siyasetten Kati.s 87)

HALK FAZLA SEVİYOR DİYE ÖLDÜRME

Diyarbakır’da oturan Şelp Mahmut özellikle Kürtler olmak


üzere halk üzerinde büyük bir güce ulaşınca Padişah tarafından
ileride başlarına bela olur diye öldürüldü.Şeyhin suçu halkın
kendisini çok sevmesiydi.
12ÖOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Diyarbakır’da oturan ve halk arasında Rumiye Şeyhi


olarak bilinen Şeyh Mahmut aslen Tebriz yakınındaki
Rumiye’dendi.Tebriz ve Revan’dan Erzurum ve Musul’a
değin bütün Kürdistan halkı zengin ve yoksuluyla ona
bağlıydı...Bütün Kürdistan ve Acemistan şeyhin müridi-
dir.” Siz başkente döndüğünüzde isyan ederse bunu
bastım a olanağı bulunmaz.Elde olanak varken bu belayı
şimdiden yok etmek gerek.“ dediler.Bu istek padişaha
uygun göründü.Ayrıca Kimyacı kadın nedeniyle şeyhe
kızgındı.Yine padişaha “ Şeyhin kimyaya itina ve rağbeti
var.Bu durum ondaki mal ve dünya isteklerinin bir
göstergesidir” dediler.Padişah da asesbaşı ve mübaşirler­
le birlikte cellat Kara Ali’yi göndererek şeyhi boğdurt-
tu...“
(Osıtıanlııla Karşı Düşünce ve İtlam Edilenler.Rıza Zelyut. s 96-97)

MÜCEVHER ÇALDIĞINDAN ŞÜPHELENİLDİĞİ İÇİN


ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde adam öldürmek fazla sorun olmadığından


ufak bir olayda bir insanın öldürülmesi hiç mesele olmuyor­
du.Sarayda kaybolan mücevherin hırsızı olabileceğinden şüphele­
nilen uşak tüm ısrarlara rağmen hırsızın kendisi olmadığını
söyledi.Ama dinleyen yoktu.Şüphe öldürmek için yeterli olduğu­
na göre uşak öldürüldü. Daha sonra mücevher uşağın ilişkisi
olmayan bir şekilde başka bir yerde bulundu.

“ ...Ölüm cezası vermek için iyice kanaat getirmek


gerekmiyor.Kuşku iyice aydınlatılmadan en şiddetli
biçimde karşılık görüyor.Sonradan bulunan bir mücevhe­
rin kaybolması sırasında saray hizmetkarlarından olan biri
kazığa çekilmiştir...”
(Osınanlı Tarihi.Alphonse de Lamarııne.cilt 2.s 654)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 1 2 7

UNUTKANLIK NEDENİYLE ÖLDÜRME

Savaşmak amacıyla şehirden çıkan Osmanlı askerleri arasında


Soiakbaşının bir neferinin olmadığı anlaşıldı.Sultan Murat
Osmanlı Devletine o kadar emeği geçmiş solakbaşını hiç bir söze
meydan vermeden hemen önünde öldürttü.

“ ...Sultan Murad’ın otağı daha kara kış içinde Üsküdar’da


kuruldu.Kendisi 7 Mart’ta otağa çıktı.Hareketten evvel
kendisinin haberi olmadan hiç bir ocak ağasının ortak ve
koruyucu isimleriyle İstanbul’da asker bırakmamalarını
emretti.Maltepe geçilip Kazıklı Derbend’ine gelindiği
zaman Solakbaşı’lardan Galatah Çelebi’nin bir neferi
İstanbul’da bıraktığını duyunca emektarlığına bakmaya­
rak derhal önünde çökertip boynunu vurdurdu...”
(Osmanlı Tarihi.Ortl.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cili I.Kısım.s 195)

YENİÇERİ OCAĞINA İZİNSİZ ASKER ALDI DİYE


ÖLDÜRME

4.Murat yeniçeri ocağına artık asker alınmamasını söyle­


di.Yeniçeri katibi yeniçeri ocağına padişahtan izinsiz asker
aldırdı.Bunu ihbar alan Padişah yeniçeri katibini öldürttü.

“ ...4.Murad yeniçeri ocağı mevcudunun lüzumundan


fazla olduğunu görünce burda temizlik yapmak isteyerek
kendisinin malûmatı olmadan hiç bir veçhile ocağa
hariçten adam alınmamasını yeniçeri katibine tenbih
ederek kendisini ölümle tehdit eylemiş ve emrinin yerine
getirilip getirilmediğini adamları vasıtasıyla yoklattırarak
rüşvetle ocağa adam kaydeden yeniçeri katibi Osman
Efendi’yi katlettirmiştir...”
(Osmanlı TariltLOrd.Prf İsmail Hakkı Uzunçarşılı.s 275)
128 OSMANLI DEVLETÎ’NtN KANLI TARİHİ

BÜTÇE GİDERLERİNİ KISITLAMAK İSTEDİ DİYE


ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinin durumunu pek parlak görmeyen vezirazam


Tarhoncu Ahmet Paşa bir takım giderlerde kısıtlamaya gitmek
istedi.Bu durumdan dolayı özellikle yeniçeriler ayaklandılar ve
Sadrazamı öldürdüler.

“ ...Veziri azam Tarhoncu Ahmet Paşa 1654 de giderin


gelirden bin altıyüz yük akçe ziyade olduğunu meydana
koyarak bütçeyi muvazi yapmak için masrafları kısmağa
başlayınca bu hal zavallıya çok düşman kazandırıp katline
sebep olmuştur...”
(Osnuınlı Tarihi.Ord.Pıf İsmail Hakkı Uzunçarşılt.s 336)

YABANCI DEVLETE BARIŞ TEKLİF ETTİ DİYE


ÖLDÜRME

Melek İbrahim Paşa Avusturya’lılara barış teklif ettiği için


Osmanlı Padişahı taraı'.rdan öldürtüldü.

“ ...Melek İbrahim Paşa kendisinin itimat ettiği adamla­


rından Ahmed Çelebi ismindeki birisini sulh teklifini havi
bir mektupla Avusturya komutanı Lotheringen’e gönder­
mişti.Cevapsız kalan bu mektup hükümetten emir
almadan kendi kendine sulh istemiş olması serdar
aleyhinde bir ittima teşkil etti ve nihayet padişahın
huzuruyla yapılan görüşmede katline fetva verilerek 2
aralık 1685 Belgrad’da boğulup başı Edirne’ye getiril­
di...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prof İsmail Hakkı Uzunçurşılı.3.Cill I.Kısım.s 467)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 129

PADİŞAHIN KENDİSİNE AYIRDIĞI ÖDENEĞİN


KESİLMESİNE İTİRAZ ETTİ DİYE ÖLDÜRME

Şeyh Selim I.Halife Ebu Bekir’in neslinden geldiğini iddia eden


Sünni nitelikli bir şeyhti.Osmanlı Devleti buna günlük bin akçe
maaş bağlamıştı.Köprülü sadrazam olunca hâzinenin darlığım
bahane ederek Şeyh Seiim’e verilmesi gerekenden sadece 200
akçe verdirdi.Gerisini Osmanlı Devletine bıraktırdı.Şeyh buna
itiraz etti.Bunun üzerine Köprülü onu gece boğdurdu.

“ ...Şeyh Salim hiddetlenerek padişah ihsanıdır niçin


kesersiniz diye bağırması üzerine veziri azam mülayimet-
le.“ Sefer etsek gerektir ve hem hâzinenin darlığı
vardır.Şimdi bu kadar ile kanaat et.İnşallah genişlik
zamanında ikram yine mümkündür4’, cevabını verdi.Bu
yumuşak ve makul söze mukabele olmak üzere Magribli
Salim terbiyesizce bağırarak biz size gör ne yaparız diye
meclisten fırlayıp gitti.Köprülü gülümseyerek Asesbaşı
Zülfikar Ağa’ya emir vererek Şeyh Salim’i tevkif ettirip o
gece boğdurdu...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı UziinçarşthJ.Cilr I.Ktsım.s 373)

PADİŞAHI BİLGİLENDİRMEMEKTEN DOLAYI


ÖLDÜRME

Osmanlı padişahı yayınladığı bir fermanla bundan böyle yerel


bölgelerde yöneticilerin halka yaptıkları zulümlerden kendisini
haberdar etmeyen kadıları öldüreceğini bildirdi.Böylece bir
öldürme nedenide Padişaha bilgi vermeme olarak Osmanlı
tarihindeki yerini aldı.

“ ...Genel kural olarak ulema sınıfı idam cezasına


çarptırılmazken 1595 yılında yayınlanan bir adaletname-
de yerel yöneticilerin zülümlerinden padişahı haberdar
1 3 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

etmeyen kadıların dibekte dövülerek ölüme mahkûm


edilecekleri bildirilmektedir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve işkence.Taner Akçam. s 74)

SERVETİNİ SÖYLEMEDİ DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde öldürme nedenlerinden biriside servetinin


miktarını söylememektir.Defterdar Abdülkerim Paşa tüm ısrarlara
rağmen mallarının yerini söylemiyor diye öldürüldü.Bu gün
mallarını saklayanlar veya gizli servetlerini yurt dışlarına
kaçıranlar Osmanlı Devleti zamanında yaşamadıklarına dua
etseler yeridir.Gerçi Osmanlı Devletindede büyük bir çoğunluk
mallarını gizlerdi ve yasa dışı yoldan elde ederdi ama burda sadece
kabak Defterdar Abdülkerim Paşa’nın başında patlamıştır.

“ ...17 yüzyıl defterdarlarından hakkında idam kararı


verilen ve malları müsadere edlen Abdülkerim Paşa’nın
da benzeri işkence ile öldürülmesi verilebilecek başka bir
örnektir...Bostancıbaşı hapsinde gizli servetini söyletmek
için sorguya çekildi.Mal canlısı adam olduğundan ötede
beride gizlenmiş para ve mücevherlerinin yerlerini ancak
korkunç işkenceler gördükten sonra sövledi.Bu işkence­
lerde Abdülkerim Paşa’yı çırıpçıplak soyarak vücuduna
ateşte kıpkızıl olmuş demir levhalar yapıştırmışladı.Paşa
bu yaraların acısına dayanamayarak bir kaç gün sonra
öldü...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Tuner Akçam. s 74)

PADİŞAHIN YAZISINI TAKLİT ETTİ DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinin bostancılarından birisi Padişahın yazısını


taklit ettiği için öldürüldü.
“ ...Sivas sahrasında iken bostancılardan birisinin Padişa-
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 1 3 1

hin yazısını taklid edip sancak beyi ve beylerbeylere


sızdırdığı duyulması üzerine...öldürüldü...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prof İsmail Hakkı Uzunçarştlı.3.Cill I.Kısım.s 196)

PADİŞAHA ŞİKAYET ETTİLER DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinin yöneticileri azınlıklar üzerinde korkunç


baskılar kuıdular.Osmanlı devletinin bu baskılarına artık dayana­
cak güçü kalmayan yerel halk padişaha şikayete gittiler.Padişaha
özellikle yeniçerilerin kendilerine çok kötü davrandığını belirttiler
ve yardım istediler.Padışahda bunlara bir ferman vererek bundan
böyle yerel halka kötü davaranıimamasım buyurdu.Bu femıana
güvenerek geri gelen heyet yeniçeriler tarafından “ senmisin bizi
şikayet edip size iyi muamele yapılması için ferman alansısız”
diyerek öldürüldüler

“ ...Sup ayaklanması önce yerel yöneticilerin zulmüne


karşı başladı.1804 yılında köylüler önce padişaha yeniçeri
ağalarının zulümlerini şikayet etmek üzere bir heyet
yolladıiar.Şikayet konularının düzeltilmesi için gerekli
padişah fermanı ile geri dönen heyet üyelerinden bazıları
Belgrad’ın yeniçeri ağalarınca öldürüldüler...”
(Siyasi Kültürümüztle Zulüm ve İfkence.Taner Akçam. s 137)

BACAKLARININ ALT TARAFI GÜNEŞ YANIĞI DİYE


ÖLDÜRME

-Dizlerinin altı yeniçerilerinki gibi yanık olanlar öldürüldü


Osmanlı Devletinde yeniçerilerin giyimleri diğer devlet
memurlarına göre farklıydı.Yeniçerilerin pantolonları dizlerinin
altında son bulurdu.Yani kısa pantolan gibiydi.2.Mahmut’un
yaptığı yeniçeri katliamında halkın bacaklarının alt tarafı güneş
1 3 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

yanığı olanlar yeniçeri olabilir düşüncesiyle öldürüldüler.

“ ...Anadolu’da binlence insan ya ihbar sonucu yada sırf


bacakları dizden aşağı güneş yanığı diye idam edildiler...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence. Taner Akçam. s 128)

SAVAŞ YENİLGİSİNİ HALKA SÖYLÜYOR DİYE


ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde adam öldürme için neden çoktu.Yeteıki


yetkililer öldürmek istesindi.Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki
savaşta Osmanlı Devleti kötü duruma düşünce iyice saldırgan
oldular. Savaşta Osmanlı Devletinin yetkilileri durumunun iyi
gitmediğini halka söyleyen toplam yirmi kişiyi sırf bu nedenden
dolayı öldürdüler.

“ ...Rusya ile savaş nedeniyle İstanbul’da alman tedbirler


sonucu şehirde tam bir terö r havası esm ekte-
dir.2.Mahmut’un tarihçisi Lütfü,Tarihi Lütfü’de savaş
hakkında çıkan dedikoduları engellemek için idamlar
yapıldığını yazmaktadır.Savaşın kötü gitmesi nedeniyle
önce tüm İstanbul halkını silahlandırmak düşünülmüş
sonra esnaf bu kararın dışında tutulmuştu.Fakat bu da
Lütfü’nün deyişiyle hafif halkın dedikodusuna neden
olduğu için o sırada bazı kişilerin canlarına kıyıl­
dı.Şöyleki uydurma söz yayanlardan yirmi kadar kişi
birkaç gün içinde İstanbul’da herkesin gelip geçtiği
yerlerde idam edilerek halkın korkutulması zorunlu
oldu...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 130)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 133

FERMANDA ÖLDÜRÜLECEK KİŞİNİN TARİFİNE


BENZEMEKTEN DOLAYI ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde padişahın adam öldürmek için yazdırdığı


fermanlarda öldürülecek kişi özellikle belli ise ve az sayıda veya
bir kişiyse bu kez o kişi tip olarak tanımlanmaya çalışılırdı.Ferman
öldürülecek kişinin bulunduğu bölgeye gönderildiğinde artık
belirtilen nitelikteki kişi aranırdı.Kişi genel olarak tanımlandığı
için çoğunlukla karıştırılırdı.Örneğin uzun burunlu,siyah saçlı,iri
yarı, çatık kaşlı,geniş omuzlu...gibi tanımlarla kişi tanıtılmaya
çalışılırdı.Bu tanımlamada çok genel olduğu için bu nitelikte
insanlar sırf fermanda belirtilen özelliklere uyduğu için öldürülü­
yorlardı.

“ ...İdam fermanlarının uygulanmasında traji komik


olaylar yaşanıyor,sıradan bir çok kişi sadece haklarında
idam emri çıkarılanlara benzedikeri için idam ediliyor­
du.Osmanlı kanunlarına göre idam edilecek kişinin
yanlışlığa yol açmaması için tipinin fermanda ayrıntılı
yazılması gerekiyordu.Sir A.Slade zaptiyelerin biz koca
gözlü olan uzun burunlu Ahmet’i arıyoruz işte senin
gözlerin kocaman burnunda uzun.Padişahımız efendimize
hainlik etmenin cezasını şimdi görürsün diyerek aradıkları
insanın yerine bir başkasını nasıl öldürdüklerini aktarı­
yor...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve işkence. Faner Akşam.s 131)

OSMANLI DEVLETİNİ YIKMAK İÇİN YILDIZ FALINA


BAKIYORLAR DİYE ÖLDÜRME

-Osmanlı Devletinin yıldız falına bakarak yıkmaya çalışıyorlar


diye münnecimler öldürüldü
Osmanlı devleti yöneticilerinin ve dolayısı ile Osmanlı
Devletinde hakim olan zihniyetin iyi anlaşılması için bu örnek
çok çarpıcıdır. Devleti yıkmak için yıldız falına bakıyorlar diye üç
1340SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kişi öldiirtüldü.Bunlar hemde öyle halktan insanlar değil devletin


önemli mevkilerinde bulunan kişilerdi.
Devleti yıldız falı ile yıkmak istiyorlar bahanesiyle öldürülen­
lerden Ruhullah Mehmed Efendi eski İstanbul kadısı,Beğlikçi
Vecdi Divanı Hümayun Katibi, Mehmet Ağa ise Dergahı Ali
Kapıcıbaşısıdır.

“ ...Mektuplaşmalar haberleşmeler ilmi nücuma ait gibi


görünse de bunların önemli devlet görevlilerini veya
padişahı hedef alan bir takım girişimler içinde oldukları
anlaşılmaktadır.Bunların mektuplarının ele geçirildiği ve
kendilerinin de bu mektuplara dayanılarak suçlandıkları
ve yargılanarak öldürüldükleri ortaya çıkıyor.(3 Mayıs
1660...)Devlete yönelik olmak üzere yıldızlarla uğraştık­
ları saptanmıştır.Bu kişileri anılan yılın Ramazan ayının
dördüncü günü yakalatıp zindana attırmışlar ve dönemin
müftüsü kararlar evbark yakan Balizade Efendi’nin önüne
çıkarmışlar.Müftü,adı geçenlerin öldürülmelerini karar-
’aştınnış.Bunun üzerine alay köşkü önünde boyunları
kesilerek öldürülmüşlerdir...”
(Osmanlulcı Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rızfi Zelyul. s 244-246)

KAÇMA İHTİMALİ VAR DİYE ÖLDÜRME

Kırım Hanı Şahin Giray Kırım’ın ilhakından sonra Osınanlı


Devletine sığmmıştı.Osmanlı Devleti kendisine sığınan bu Hanı
önce güieryüzle ağırladı. Sonrada kaçıp başına bela olur düşüncesi
ile Kırım Hanını öldürttü.

“ ...Kendisine ilk önce güleryüz gösterilmişsede kaçması


ve develetin başına büyük dertler açması ihtimaline
binaen l.Abdülhamid’in emri ile katledilmiştir.! 1787)...”
(Pıf.Dr.Alımet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kcıtl.s 76)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 135

PADİŞAHA YALAN SÖYLEDİ DİYE ÖLDÜRME

Padişaha yalan söyleme ona hakaret,onun şahsiyetinin ve


oturduğu koltuğun kutsallığına karşı gelme olarak değerlendirili­
yordu.İdam edilenlerden biriside 4.Murad’m veziri azami Keman­
keş Ali Paşa’dır. Burada öldürülen kişi ülkenin yöneteminde
Padişahtan sonra gelen ikinci kişisidir.Aslında Kemankeş Ali Paşa
Padişaha durduğu yerde yalan söyleyecek kadar apdal değildir.Artı
yalan söylemenin cezasımda çok iyi biliyordu.Ama adamın çıkış
yolu yoktur.Bağdat İranlılar tarafından alındı desede idam
olunacak.Çünkü devletin en üstünde Padişahtan sonra kendisi
geliyordu.

“ ...İranlılar’ın Bağdat’ı aldıkları haberi İstanbul’a gel­


mişti.4.Murad veziri azam Kemankeş Ali Paşa’yı çağıra­
rak bu haberin aslının olup olmadığını sordu.Hileci ve
desas bir kimse olan Ali Paşa bunun doğru olmadığını
söyledi.Fakat haberin doğruluğunun gerçekleşmesi üzeri­
ne,vezirazam saraya davet edilip katledilmiştir. (1624)...”
(Prf.D rAhnet Mumcu.Osmanlı Devlerimle Siyasetten Kati. S.)

DEVLET YETKİLİLERİNİN TALEPLERİNİ PADİŞAHA


SÖYLEDİ DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Padişahlarının ne zaman nasıl hareket edecekleri


kestirilemezdi.Aynı tür olaya ödülde verebilir öldürebiliyorduda.
Onun İçin Padişahın çevresindeki kişilerin hayatı her an ve her
saniye tehlikedeydi.
Padişahın bu özelliğini iyi bilen uleme bir konuda Padişaha
iletmek istedikleri fikirlerini söyleme cesareti gösteremedikleri
için Padişahın yakın ve sadık adamı olan Karaman valisi Hemden
Paşa’ya rica ediyorlar.Hemden Paşa ulemanın talebini Padişaha
iletir iletmez boynundan oluyor.
“ ...İran seferi sırasında devlet erkanı ordunun Erzincan’­
dan derhal hareketini çok sakıncalı gördü.Fakat kimse
13ÖOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

l.Selim’e bunu arzetmeğe cesaret edemiyordu.Nihayet


Sultan’ın çocukluk arkadaşı ve çok sevdiği sadık adamı
Karaman Valisi Hemden Paşa’yı bu işe memur etti-
ler.Hemdem Paşa devlet erkanının bu fikrini Sultan’a arz
eder etmez o anda kafası kesildi.(1515)...”
(PrJ'.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kcıll.s 91)

FİTNE ÇIKARMA İHTİMALİ VAR DİYE ADAM


ÖLDÜRME

Padişah,Arabacı Ali Paşa’yı “ fitne çıkarma ihtimali olabilir”


diye öldürtüyor.Osmanlı Devletinin insan öldürmeleri yanında bu
yinede diğerlerine göre güçlü bir bahane olabilir.Yıldız falına
bakıyorlar diye insan öldüren bir zihniyet fitne çıkarıyorlar diye
adam öldürse normal karşılamak gerekir.

“ ...Azlinden sonra Rodos’ta tekrar veziri azam olmak için


çalışan Arabacı Ali Paşa orada,bir fitne çıkarına ihtima­
line dayanarak katledilmiştir.(1693)...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kati.s 91-92)

PADİŞAHA İSTEDİĞİ KADAR HARAÇ VERMEDİ DİYE


ÖLDÜRME

Çorlulu Ali Paşa daha önce Osmanlı Devletinin vezirazamliğini


yapmıştı.Bir süre sonra gözden düştü ve sürgüne gönderil­
di.Padişah sürgündeki Çorlulu Ali Paşa’dan yüklü miktarda para
istedi.Para isteme iki nedenden dolayı olabilir.Eski Sadrazamın
büyük miktarda rüşvet aldığını bildiği için Çorlulu Ali Paşa’nın
yüklü miktar parasının biriktiğini tahmin etmiş ve hakikaten bu
rüşvetten kendisinede pay verilmesini istemiş olabilir.İkinci bir
ihtimalde parası olmadığını sandığı Çorlulu Ali Paşa’yı öldürmek
için öyle bir bahane uydurmuş olabilir.
“ ...Vezirazamlığı sırasında bazı hatalar yaptığı için Kefe
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 137

eyaletine tayin edilen Çorlulu Ali Paşa,kendisinden para


istenip„bunu temin edemediği için 3.Ahmed’in gazabı ile
hikmeti hükümet kurbanı oldu (1123)...”
(Prf.Dr.AhmeI Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kutl.s 92)

PADİŞAHA AZ SAYIDA CARİYE GETİRDİĞİ İÇİN


ÖLDÜRME

Osmanlı Devleti içindeki guruplar hiç bir fırsatı kaçırmıyorlar­


dı.Rakip memurların ayaklarını kaydırmak için olmadık yollara
baş vuruyorlardı.İşte bunlardan biriside Kaptanı Derya Yusuf Paşa
olayında oldu.Yusuf Paşa Girit Adası için denize açılmış ve kışa
doğru geri İstanbul’a gelmişti.Yanında gelirken Padişahına sunmak
üzere bir kaç cariye getirdi.Padişah elbette Kaptanı Deryasından
birşeyler umacaktı.Üstelik Girit Adasını işgalden geliyor­
du.Kendisine sunulan az cariye kozunu iyi kullanan Kaptanı
Derya’nın rakipleri Padişahı kandırmakta hiç zorlanmadılar.Zaten
kendisine sunulan ganimet,haraç ve kadınları az bulduğundan
dolayı burnundan soluyan padişah hiddetlenerek Kaptanı Derya’-
nın öldürülmesini emretti.

‘‘...Kaptanı derya Hanya Fatihi Yusuf Paşa’yı çekemediği


için onu Sultana ‘‘Girit gibi büyük bir adadan size topu
topu birkaç cariye ve iki som aki sütün getir­
di ’ 'gerekçesiyle gammazlamış ve buna canı sıkılan
İbrahim,Yusuf Paşa’nın katlini emretmişse de Cinci
Hoca tarafından kurtarılmıştır.Veziri azamin alehtarı olan
Cinci lloca'nın gayretleri ile Mehmet Paşa azledilince
Yusuf Paşa rahat bir nefes alması gerekirken,muvazenesiz
Padişah onun az hediye getirmesini affedememiş ve
Derhal G irid’in zaptını tam am lam asını emretmiş-
tir.Bunun o anda imkansız olduğunu, söyleyen Yusuf
Paşa’yı bütün rica ve yalvarmalara rağmen katlettirmiş-
tir.( 1645)...“
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 93)
1380SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

AT ARABASINI İSTANBUL’DA YASAKLAMADI DİYE


ÖLDÜRME

Osmanlı Padişahlarının ne zaman ne yapacakları bilinemediği


gibi ne zaman ne tür emir verecekleride bilinemezdi.İşte bunlara
bir örnek Sultan İbrahim’in İstanbul’da at arabalarını yasaklaması
emridir.Sultan İbrahim gibi bir Osmanlı Padişahı da olsa at
arabalarını İstanbul’da yasaklayamadı ama Salih Paşa bu uğurda
boşu boşuna öldü.

“ ...Sultan İstanbul’da at arabalarının dolaşmaları hoşuna


gitmediği için yasak etmiştir.Bu garip emrin tabiki yerine
getirilmesi imkansızdır.Bu yüzden bir gün yolunun üstüne
bir araba çıkınca,derhal,ikindi divanına çağırdığı o
devirde ender rastlanan dürüstlükte bir devlet adamı olan
Veziriazam Salih Paşa’yı ‘Emrime niçin riayet edilmiyor’
diye gözünün önünde kuyu ipiyle boğdurtması (1647)...”
(Prf.Dr.Ahmel Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 93)

“ ...(Sultan İbrahim) Davud Paşa semtinde çınar ağacı


yanında okuyucu bir imamın evine okutmaya giderken
yolda bir otluk arabasına rastlayınca iradesininin yerine
getirilmemesini veziri azamin ihmaline hamleylediğinden
.sarayda ikindi divanı yapmakta olan Salip Paşa’yı derhal
bulunduğu eve getirterek.” Ben arabaları yasak etmişken
niçin benim tenbihim tutulmaz,ben padişah değilmi-
yim.Tez boğun“ diyerek veziriazamı kuyu ipiyle boğdur­
mak suretiyle öldürtmüştür...”
(Osmanlı Tarilıi.Ortl.Pıf.İsmail Hakkı Uzunçaıştlı.cilt 3.kısım 2 s 393-
394)

BİRİSİ İSTEDİ DİYE ADAM ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde devlet kademelerinde bulunan yetkililer


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 139

birer gurup oluşturarak kendi gurubundan insanları tutar ve başka


guruptan olanların ise ayağını kaydırmak için uğraşırlardı.Osmanlı
Devletinde kimsenin hiç bir şekilde hayat garantisi yoktur.Buna
Padişahın en yakın adamı olmakta dahil.Hatta Padişahın kendiside
dahildir.Devlet yönetiminde görev alan kişiler bazen başkalarının
ayaklarını kaydırma işini o kadar ileri götürdülerki bu konuda
Padişahla pazarlığa dahi girdiler.Aşağıda verdiğimiz olay bu türün
tipik bir göstergesidir.

“ ...Devrinde devşirme kuvvetlerine dayanarak büyük


nüfuz kazanmış Gedik Ahmed Paşa,Türk partisine
mensup ikinci vezir Hamzebeyzade Mustafa Paşa
bertaraf edilmedikçe Karaman seferine gitmeyeceğini
söyleyerek padişahı tehdit ve yeniçeri .ocağımda teşvik
ettiği için 2.Beyazıt,istemeyerek çok sevdiği bu veziri
katlettirmiştir. (1481)...”
(P ıf Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 94)

PADİŞAHIN ATINI ÜRKÜTTÜ DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde insan hayatının önemsizliğini sanırım bu


olay da çok iyi açıklamaktadır.Tekkelerine Sultan 4.Murat’tan
yardım istemek için yoluna çıkan 30 dervişten at ürkünce Sultan
attan düşecek oldu.Senmisin Sultanın atını ürküten deyip 30
dervişin birden orada başları kesildi.

“ ...Edirne’de otuz derviş avdan dönecek olan Sultan


4,Murat’ın yolu üzerine çıkmaya ve tekkeleri için yardım
istemeye karar vermişlerdi.Fakat ani ve vahşi görünüşleri
padişahın atını ürkütmüş, hükümdarın yere düşmesine
ramak kalmıştı.Kaza bir kabahat gibi cezalandırılmış ve
otuz dervişin kelleleri anında vurulmuştur...”
(Osmanlı TarihiAtplıonse de Lcmıarlıne.ciU 2.s 653)
1 4 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

OYUNDA PADİŞAHA YENİLMEDİ DİYE ÖLDÜRME

4.Murat ataları gibi ava silaha meraklıydı.Ataları gibi ata silaha


meraklı olan Padişah ataları gibi cirit oyununada meraklı
olacaktı.Öyieydide.Cirit oyununa meraklı olan 4.Murat sık sıkta
cirit oyunu oynardı.Yine Padişahın bir cirit oyununda yaptığı bir
numarayı yutmayan ve oyununu bertaraf eden cirit oyuncusu
içoğlan öldürüldü.

“ ...Padişahla yapılan bir cirit oyunu sırasında hükümdarın


darbesini savuşturmayı başaran içoğlanlardan biri efendi­
sinin beceresini boşa çıkardığı için boğdurulmuştu...’’
(Osmanlı TarihiAlplıonse de Laman ine.cilt 2.s 653)

SADRAZAMA KÜFÜR ETTİ DİYE ÖLDÜRME

Sadrazama küfür etti diye Sarı Mehmet Efendi öldürüldü.Küfür


Sadrazamın yüzüne karşıda değil arkadan ve küfürün edildiğide
kesin değil.Bir kaç kişi gidip Sadrazama küfür ettiğini ispiyonlu-
yarak Sarı Mehmet Efendi’yi öldürttiiler.
“ ...Fakat hakkında bazı kimseler vezirazama pek çok uygunsuz
sözler sarfetmeleriyle tekrar hapse attırdılar.Bir kaç gün sonra da
üç şerefeli camii önünde asıldı...”
(Olayların Ozü.Zühde-i Vakayiat cilt 3.Defterdar San Mehmet Paşa.Terciiman
Yayını.s 44)

ASKER YİYECEĞİNİ ZAMANINDA GÖNDERMEDİ DİYE


ÖLDÜRME

Şam Beylerbeyi Murtaza Paşa Göle Kalesindeki savaşta


Osmanlı askerlerine yiyecek göndermekle görevlendirildi.Fakat
istenilen günde yiyecek askerlere yetişmedi.Bunun üzerine
Murtaza Paşa öldürüldü.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 141

“ ...Şam Beylerbeyi Murtaza Paşa Göle (Gyula) kalesine


zahire göndermekle vazifeli iken,vaktinde yetişemeyip
görevinde kusur işlediğinden Pançoca’da katledildi...”
(Olayların Özü.Zi/bıle-i Vakayial cilt 3 .Defterdar Sarı M ehmet
Paşa.Tercüman Yuymı. s 100)

PADİŞAH HAKKINDA KÖTÜ KONUŞUYOR DİYE


ÖLDÜRME

Defterdar Osmanlı Devletine damgasını vurmuş önemli bir kaç


kişiden birisidir.Osmanlı sadrazamlarının,vezirlerinin, şeyhülis­
lamlarının,kadılarının ve diğer devlet görevlilerinin yaptığı gibi
Osmanlı Devleti üst kademelerindeki insanlara ve Padişaha
yaranmak için var gücü ile çalışmış ve çabalamıştır.Ama hemen
hepside bir dönem sonra gözden düşmüş ve bir bahanesi bulunarak
öldiirülmüştür.Defterdar Sarı Mehmet Paşa’da bunlardan birisi-
dir.Üç ciltlik Osmanlı Tarihini yazan yazar,yazdığı tarih kitabında
Osmanlı Devletinden ve askerlerinden bahsederken abartılı bir
övgü ile bahsetmiş karşı taraftan veya halktan insanlardan
bahsederken yine büyük hakaret ederek yazmıştır.Ama onun bu
yağcılığı sonunun diğerlerinden farklı olmasına yetmemiştir.Oda
bir bahanesi bulunarak yaptığı yağdanlıklar ve işler bir kalemde
silinerek öldürülmüştür.

“ ...Edirne’de kendisi hakkında Selanik’te halka zulüm ve


baskı yaptığı ve Padişaha sövdüğü şaiaları çıkarılmış­
tı.Ayrıca ordu Edirne’ye girmedikçe mukataat tevcih
etmemesi hususunda emir geldiği halde bu işte tegüfül
gösterip itaat etmediği kendisine ait gelirleri topladığı ve
Temeşvar’ın düşman eline geçmesine sebep olduğu gibi
töhmetlerle Kavala kalesine hapsedildi.İstanul’da ki para
ve mallarına devlet tarafından el konuldu.Bir müddet
1 4 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

sonra da 1717 de Şubat sonu veya Mart başlarında


Kavala’da başı kesilerek Ulucami avlusuna defnedildi...”
(Olayların Ö zü.Zühde-i Vakuviaı cilt I.D efterdar San Melmıet
Paşa.Terciiman Yayını.s 12)

PADİŞAHIN ÖLÜMÜ DUYULMASIN DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Padişahı öldü.Padişahın ölmesinin gizli kalması


düşünüldü. Padişahın öldüğünü kimsenin duymaması gerikiyor-
muş. Çözüm olarak öldüğünü bilen kişilerin öldürülmesi düşünül-
dü.Öldürülen Padişahın baş doktoru.Gerekçe Padişahın ölümünün
devlet üst kademesinin dışında sadece o biliyor olması.Doktoru
Padişahın ölümünü söyleyip söylemiyeceğinden emin olmadan hiç
uğruna öldürüyorlar.

“ ...Veziri azam bu olayı gizlemeye çalıştı.Hatta bazı


tarihçiler güvenmek gerekirse bu durumun gizli kalmasını
sağlamak için padişahın hekimini de boğdurdu...”
(O s m a n lı T a r ih i .J o s e l ı p V on H a m m e r .ö z e t l e y e r e k ya-
zan.Prf.DrAbdülkadir Karahan.Cilt I.S 85)

PADİŞAHA SİTEM ETTİ DİYE ÖLDÜRME

2.Mahmut Osmanlı Padişahları arasında halka en sert davranan


Padişahlardan birisiydi.Bu Padişahın yaptıkları o kadar fazlalaştıki
insanların canına tak etti.Padişahın bu hareketi karşısında bir
derviş ölümü göze alarak yoluna çıkıp “ Halka yaptıkların
yetmezmi gavur padişah” dedi.Padişah hemen dervişi orada
öldürttü.Ama halk kendi derdine derman olan dervişe değilsede
mezarına sahip çıktı ve mezarını türbe yaparak ziyarete açtılar.

“ ...2.Mahmut’un terörünün aldığı boyutları ve halkın


duygularını şu olay çok özet bir biçimde anlatmaktadır.Bir
gün köprüden geçerken bir derviş Sultan’ın atının
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 143

üzengisine yapışır ve bağırır.” Gavur padişah zulme


doymayacakınısın“ .Derviş derhal devkif olunur ve idam
edilir.Öldürüldüğü yer halk tarafından hemen bir türbe
haline getirilir ve kutsal bir yer olarak ziyaret edilir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm re İşkence.Taner Akçam. s 125)
1 4 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XI- FİKİRSEL NEDENLERDEN DOLAYI


ÖLDÜRÜLME

OSMANLI DEVLETİNDE FİKİRSEL ÖZGÜRLÜK

Osmanlı Devletinde fikir özgürlüğü yoktu.Tek tip insan


yaratmaya çalışılıyordu.İnsanların gerek dini (mezhepsel) gerekse
fikirsel ayrı düşünmelerine tahammül edilmezdi.Örneğin Sünni
İslam gibi düşünmeyen insanların öldürülmesi için fetvalar
verildiği defalarca göriilmüştür.Dini konularda başta bulunan
Şeyhülislamın ileri sürdüğü dini yorumların Sünni İslama uygun
olmadığını ileri süren kişiyi yargılar hatta yargılamadan öldürülme
fetvası verirdi.Bilim bir kaç örümcek kafalının tekelindeydi. Bilim
adına bilimin en temel konuları dahi dinle açıklanmaya çalışılı­
yordu.Bu nedenle insanların farklı düşünme özgürlüğü diye bir
hakları yoktu.
Osmanlı Devletinin düşünceye karşı tahamülsüzlüğünün nedeni
Devletin resmi dini ve mezhebi olan Sünniliğin halk arasından
yeterli desteği olmamasından kaynaklanıyordu.AnadolıTnun her
yanında yüzlerce hatta binlerce dergah,derviş,ocak,şeyh Aleviliği
ve diğer tarikat görümlerini yayarak halkı yanına çekiyorlardı.Tüın
baskı katliam ve ölt turneler bu çalışmaları bir milim olsun
durdurmuyordu.Sünni idolojiyi benimseyen halkın Osmanlı
Devleti ile fazla çelişkisi olmuyordu.Osmanlı Devlet yetkilileride
bu nedenle halkı Sünnilikten çıkarmaya çalışanlara hiç tahümmül
göstermezlerdi.Bu tür insanlara karşı akla hayale gelmedik iftiralar
yapıyorlardı. Örneğin düşünce olarak İslâmî farklı yorumlayanlara
“ sapı dinsiz” diye hitap edilirdi.Özellikle Anadolu’da tüm
katliamlara rağmen çok büyük gücü olan Aleviliği yok etmek ve
Aleviliğe kayan Sünni halkı Alevilikten uzak tutmak için olmadık
iftiralar üretiliyordu. Bakın gezgin Sir Adolphus Slade kendi
gözleriyle gördüğü Osmanlı Devletinin durumunu nasıl değerlen­
dirmiştir.
“ ...Halkın toplandığı tek haber alış veriş yeri olan
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 145

kahvellerin kapatılması veya yıkılması devletin dediko­


duları engelleme eylemleri arasındadır.Bu dönemi yaşa­
yan Sir Adolphus Slade anılarında İstanbul’un bu korkunç
durumunu anlatır.” Her gece Padişah adamları baskınlar
düzenliyor halktan bir siirü kişi yakalanıp boğuluyor ve
cesetleri Marmara’ya atılıyordu.Huzursuzluk çıkartanlar­
dan belli başlı kişiler yakalandıkları anda sokak ortasında
kafaları kesiliyor sokaklar tüyler ürpertici bir manzara arz
ediyordu.Kafaları kesilmiş olan suçlular günlerce sokak­
larda bırakılıyordu” .Sir A.Slade “ İstanbul’u tam mana­
sıyla kan götürüyordu” .diyor.Halk dehşet olaylarını
zamanla kanıksamış sokağın ortasında uzanan bir cesete
bakmadan yoluna devam ediyordu."
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 131)

İNSANLA TANRIYI ÖZLEŞTİRDİ DİYE ÖLDÜRME

İşte Osmanlı Devletinde farklı düşünmenin bedeli.Dini açıdan


Tanrıyı farklı yorumlama gerekçesi ile Şeyhülislam Ebussuud
Efendi fetva vererek Oğlan Şeyh’in öldürülmesini istemiştir. Burda
da gösteriyorki Osmanlı Devletinde devletin resmi düşüncesi olan
Sünni İslamın dışında farklı düşünemez ve dini farklı yorumlaya-
maz.
“ ...Batıni ekolda olan aydınlar karşısında devletin tutumu
uygulanan baskının varlığını gösterir.İnsanla Tanrı özdeş­
liğini savunan Oğlan Şeyh İbrahim,Şeyhülislam Ebus-
suud’un fetvasıyla kati olundu...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz.s 128)

PEYGAMBER HAKKINDA UYGUNSUZ KONUŞTU DİYE


ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde bir başka fikirsel özgürlüksüzlük örneği.


Peygamber hakkında uygunsuz konuştu diye her insan öldürülü­
1 4 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

yordu. Uygunsuzlukta Peygambere olağanüstü payelerin yüklenil-


diğini,belki Peygamberin bunların bir kısmına layık olmadığı
şeklindedir.Aynı kişi İsa Peygamber veya Musa Peygamber
hakkında konuşsaydı bu şekilde cezalandırılmazdı.

1576’larda Nevrekop’ta Peygamber hakkında uygun­


suz konuştuğu gerekçesiyle Küçük Mehmet öldürülmüş­
tü...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 1131)

DİNDEN ÇIKTI DİYE ÖLDÜRME

Dinden çıktı diye Osmanlı Devletinde insanlar öldürül­


dü.Hemde bu nedenden dolayı öldürülen insan sayısı sayılmaya­
cak kadar fazladır. Alevilerin öldürülmelerinin nedenlerinden
birisininde din değiştirme olduğunu dikkate alırsak Osmanlı
Devletinde bu nedenden dolayı öldürülen insan sayısının ne kadar
büyük boyutlarda olduğunu daha iyi anlarız.

“ ...3.Murat döneminde Hamza dinden çıkma suçuyla


idam edildi...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 132)

ALEVİLERLE YAN YANA KALDI DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devleti vatandaşlarından Seyid Deraç isimli birisi


İmam Hüseyin’in türbedarı olarak hizmet etmişti.Seyid Derac daha
sonra Osmanlı Devletinin topraklarına döndü.İmam Hüseyin’ir
türbesinden Şiilik kiri bulaşmıştır diye Sünni olan Seyid Deraç
öldürüldü.Seyid Derac ayrıca İran Sünnilerinede oldukça yardımcı
olan birisiydi.İran’da Aleviler içerisinde kaldı diye bir insanı
öldüren devlet fikirsel farklılıklara tahammül edebilirini.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 1 4 7

“ ...Bağdat Seyidlerinin nakibi ve İmam Hüseyin’in


türbedarlarından Seyid Deraç dahi “ Şiilik kiri bulaşmış­
tır” anlayışıyla hareket eden Osmanlı kırımından kurtu­
lamadı.Oysa Seyid Derac İran Sünnilerini de zaman
zaman koruyan biriydi.
(Osnıanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz..s 134)

NAMAZ VE ORUÇ NEDENİYLE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde insanların şeriatı, devletin ideolojisinden


farklı yorumlamalarına tahammül edilmezdi.Laik düşünce Osman­
lIda hiç gelişmemişti.Onıç ve namazın gereksizliğini söylemek
Osmanlıda öldürülme nedeniydi.

“ ...İstanbul’da valide hanede zengin ve malı bol ilim ve


zekasıyla bilinen ve ün kazanmış önceden Maksud
Paşa’ya öğretmenlik ve imamlık yapmış bulunan ve
alimler arasında Lari Mehmed Efendi adıyla ün ve şanı
bulunan bir dinsiz herif ortaya çıktı.Kıyamet günü
taplanmayı ve yeniden dirilmeyi,yapılması zorunlu kesin
Tanrısal buyrukları,namazı ve orucu reddetti.Şarabı helal
saydı.Bu düşüncesiyle bazı Müslümanları yoldan çıkar-
dı.Bu kişinin yaptıkları kırktan fazla doğru tanığın
sözleriyle kanıtlandı.Bu günahçı ve dinsiz adamı yargıla­
mak üzere anılan ayın dördüncü cuma günü İstanbul
Kaymakamı Vezir Kadirullah İbrahim Paşa sarayında
toplantı yapıldı.Bu toplantıya bütün mollalar,medrese
öğretmenleri,tekke şeyhleri,alimler imamlar,cami hatible-
ri katıldılar.Bunların tümü de Lari Mehmed Efendi’nin
öldürülmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiler.Karar
buna göre yazıldı.Ve İstanbul Kadısı Merhabazade
Efendi sanığın öldürülmesi için tutanağı imzaladı.Lari
Mehmed Efendi halka gösterildikten sonra Parmakkapı’da
din kılıcıyla boynu vuruldu.Böylece cezasını buldu...”
(Osmanlıda Karşı Düşünce re İdam Edilenler.Rıza Zelyut.s 274)
1 4 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ NAMAZ BOŞA EĞİLİP DOĞRULMADIR” DEDİĞİ İÇİN


ÖLDÜRME

Osmanlı Devleti İslami yorumdaki farklı düşünmeye taham­


mülsüzlüğünü Molla Lütfi olayındada göstermiştir.Mevlana
Lütfullah olarakta anılan Molla Lütfi namazın kuru kuru eğilip
doğrulma olduğunu,ibadet yapan insanın dünya ile ilişkilerini
kesmesi gerektiğini bildirdiği için dinsizliğine karar verilip
öldürüldü. Molla Lütfi Sünni ideolojiyi benimsemiş birisi-
dir.Namaz ı Osmanlı Devletinde uygulanan şeklinden daha koyu
şekilde uygulanmasını istemektedir.İnsanların namaz kılarken boşa
eğilip doğrulduğunu oysa bunun yanında dünya ile ilişkilerini de
kesmeleri gerektiğini söyleyerek bu konuda daha bağnaz ve tutucu
bir fikir ileri sürmüştür.Ama karşısındaki Osmanlı Devletiy-
di.Farklı fikir farklı fikirdi ne taraftan olursa olsundu.Kendileri
gibi düşünmeyen herkes suçluydu,kendileri gibi düşünmeyen
herkes öldürülmeliydi,kendilerinin düşüncesine uymayan her
düşünce yanlıştı.İşte bunun bariz örneği Molla Lütfi olayında
kendisini gösterdi.
“ ...Üstüne üstlük ehli sünnetin büyük önem verdiği
namazın o an uygulanan şekliyle kuru bir eğilip doğrulma
olduğunu insanın ibadet sırasında dünya ile tüm bağlarını
kesmesi gerektiğini de söylemiştir.Bu aşırı Tanrı sevgisi
giderek Osmanlı alimlerince tam karşıtı bir alana
aktarılmış ve dinsizlik gibi gösterilerek Molla Lütfi
yargılanmıştır...Mevlana Lütfi ibadetin biçimiyle sınırlan­
dırılmasına karşı çıkarken şii ve batini bir anlayışı savunur
duruma düşüyordu.Bu durumda ölüm fermanını vermekte
yargıçlar için kolaylaşıyordu...Toplantıya 200 dolayında
adam geldi.Bu kişiler Mevlana Lütfi’nin dinsizliği
konusunda tanıklık ettiler...Bu durum da en yüksek
makam olan padişaha iletildi.Sultan Beyazıt durumu
soruşturduktan sonra dinsel geleneğe uyup alimlerin
kararlarına göre gereğinin yapılmasını buyurdu.Bundan
dolayı Mevlana Lütfi’yi At Meydanına getirdiler.Başını
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 149

din kılıcıylı kestiler...”


(Osınanlulcı Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyut. s 151-152-
155)

AHİRETE İNANMADI DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde en üst seviyede bilgin olan Sarı Abdurah-


man ahirete inanmadığı ve ölülerin tekrar dirileceğini söylediği
için öldürüldü.Aşağıda alıntı yapılan Sarı Abdurahman’ın öldü­
rülmesi konusunda Esat Efendi’nin Tırnakçı Haşan Paşa’ya
yazdığı mektup çok ilginçtir.Esat Efendi kendilerince sanığa
gösterdikleri ayetlerde ahiretin varlığını kanıtladıklarını belirttik­
ten sonra sanığın deli olduğunuda belirtmiştir.Deli olması onun
ahirete inanmamasına bağlanmıştır.Deli olan kişi düşünme özürlü
sayıldığı için öldürüleıneyeceğinden,delilik oranmında öldürülme­
sine engel olmayacak oranda olduğu özellikle belirtilmekte­
dir.Mektubun son kısmnda eğer siz olsaydınız onu kendi
ellerinizle öldürürdünüz denilmektedir.Burda farklı düşüceye
tahammülsüzlüğün ulaştığı boyut çok çarpıcı görülm ekte­
dir. Ahirete inanmayan bir kişiye paşanın kendi elleri ile öldürecek
kadar kızgınlık duyulması bu tahammülsüzlüğün boyutlarını
gösterir.

“ ...dinsizlik ve ahirete inanmama suçlaması ile yakalana­


rak Divanı Hümayun’da öldürüldü...Tırnakçı Haşan Paşa
bu konuyu sorunca Esad Efendi kendisine şu mektubu
yazdı.Sultanım Nadajlı konusunu soruyorsunuz.Böyle
zındık görmedim.O bir dünyayı ve oradaki bütün ölülerin
dirileceğini cenneti ve cehennemi sevabı ve kabir azabını
toptan inkar etti.Bunun üzerine kendisine büyük açık
değişmez ayetlerden örnekler gösterdik.Yeri ve gögü
yaratan Allahın gücü bu yer ve gök gibisini yaratmaya
yetmezini evet yeter.O her şeyi bilen yaratıcıdır biçimin­
deki ayetin anlamı nedir dedik.Tanrı kadirdir,fakat böyle
1 5 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

bir oluşum olanaksızdır diye karşılık verdi... Gerçi aklının


bozuk olduğuna kuşku yok fakat kendisi yasal sorumlu­
luktan ayrı tutulacak ölçüde deli değildir.Kendi kanısınca
ileri sürdüğü düşünceleri başarı ile savunduğunu san­
dı.Fakat deliler ayetleri yorumlayacak güçten yoksundur-
lar.Dinsiz ise bunu kabul ettikten sonra töğbe etse de
geçerli olmaz.Böylelerinin öldürülmeleri gerektiğinden
hiç beklemeden katline karar verdik.Siz hazır olsaydınız
onu kendi elinizle öldürüdünüz.Nidajlı kendi bozuk yanlış
sanıları yüzünden öldürürlerek dünya onun belasından
Müslümanlar elinden ve İslam dini de dilinden kurtulmuş
oldu...”
(Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyur. s 241-242-
243)

RAMAZANDA ŞARAP İÇTİ DİYE ÖLDÜRME

-Ramazanda şarap içiyor diye insanların ağızlarından


kurşun akıtılarak öldürüldü
OsmanlI Devletinde fikirsel konulardaki bu tahammülsüzlük
büyük boyutlara ulaştı.Farklı düşünenlerin öldürülmeleri artık
Osmanlı Devletini tatmin etmez oldu.Bazan bu tür suç işlemiş
saydıkları insanları işkenceyle öldürmeye başladılar.Ramazan
ayında şarap içiyor diye insanların boğazlarından sıvı hale
getirilmiş kurşun akıtılarak öldürdüler.Bu hareket fikirsel konu­
lardaki tahammülsüzlüğün yanında barbarlığın,gaddarlığın bir
göstergesidir.

‘‘...Yönetim gittikçe bağnazlaşıyordu.Ramazan orucu


tutma zorunluluğu vardı.Bu dönemi gözlemleyen bir
batılı “ Ramazan ayında şarap içenlerin ağızlarına kızgın
kurşun dökülerek cezalandırılıyordu” .Bu tür cezalar
zaman zaman uygulanmıştı...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz.s 126)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 151

OSMANLI YÖNETİCİLERİNE ŞİİR YAZDI DİYE


ÖLDÜRME

Kanunu Sultan Süleyman, Macaristan’ı işgal ettiği zaman bir


Kral heykeli bulunur.Bu heykeli alan Vezir İbrahim Paşa heykeli
At Meydanında halkın görüşüne açtı.Bir süre sonra olayı alaya alan
bir şiir halkın arasında dolaşmaya başlar.Şiirin sahibinin Figani
olduğu söylenir.Şiiıden haberi dahi olmayan Figani yakalanıp
idam edilir. Şiir şöyleydir.

“ ...Yer yüzüne iki İbrahim geldi.Biri putları kırdı


(Hz.İbrahim) diğeri dikti.(Vezir İbrahim)...”

“ ...Bu beyti Figani dedi deyi gammazlamışlar.Hiç bir


şeyden haberi olmayan Figani bunun üzerine yakalanıp
idam eıtirilmiş...”
(Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyut.s 110)

“ ZEKAT,HELAL,HARAM” HAKKINDA FARKLI


DÜŞÜNMEDEN DOLAYI ÖLDÜRME

Şeyh Gazanfer Dede,Şeyh Aladdin Efendi’nin ölmesi üzerine


Bayramiye Tarikatının Şeyhi oldu. Kendi mürütleri arasında'dini
bilgiler verirken İslaıııi deyimleri kendi tarikatının düşüncesi
doğrultusunda tanımlıyordu.Zekat,helal,haram kavramlarım da
verdiği örneklerle ve kendine göre yorumluyordu.Bu olay
Osmanlı yönetimine ulaştırıldı.Bu kadar farklı yoruma dahi
tahammülü olmayan Osmanlı Devleti Şeyh Gazanfer Dede’nin
öldürülmesi için dönemin Şeyhülislamı olan meşhur Ebussuud
Efendi’ye danıştı.Farklı düşünenlere hiç tahammülü olmayan
Ebussuud Efendi böyle bir insan dinsizdir, sapıktır,mutlak
öldürülmesi gerekir diye fetva vermiştir.

“ ...Ebussuud Efendi’nin cevabı : Şeyh Gazanfer adlı


1 5 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kimse hakkında söylenen sözler,soruşturma sırasında dile


getirilen sözler,elde olan tutanaklar ve şikayet yazıları
çavuşlar yoluyla gönderilerek,Gazenfer Dede adlı kişinin
inancının nasıl olduğu bizden sorulmuş bulunuyor.Dinsel
ilme zekat lıalal ve haram hakkında adı geçen kişiye
yüklenen sözler doğrudan doğruya saptanmışsa veya daha
önceden ortaya çıkmışsa dinsizliği ve sapıklığı gerçekleş­
miş olur.Bu davranış asla benimsenemez ve mutlak
öldürülmesi gerekir...”
(Osmanlıdcı Karşı Düşünce re Idaııı Edilenler.Rıza Zelyul.s 120)

PEYGAMBERLİK İMAM HASAN’DA DEDİ DİYE


ÖLDÜRME

Düşüncesi özellikle Sünni İslami düşünceden farklı olan dini


düşünce ve görüşlere tahammülü olmayan Osmanlı Devleti Şeyh
Mısri’nin Peygamberlik,Peygamberden sonra torunu Hasan’a
geçmiştir türündeki sözü üzerine dönemin Şeyhülislamı Tiryaki
Feyzullah Efendi tarafından öldürülmesi yönünde fetva verilmiş-
tir.Fetvada gerekçe olarakta Böyle sözlerin halkı bozguna
uğrattığı’ gösterilmiştir O »rülüyorki Osmanlı Devleti tek tür
düşünen tek tür yorumları benimseyen halk istemektedir-
ler.Bunun aksine hiç bir şekilde tahammülleri yoktur. Bu
tahümmülsüzlük Osmanlı devletinde adete bir devlet politikası
haline gelmiştir.Yoksa Peygamberlik Hasan’a geçti demek bir
insanın öldürülmesine gerekçe olabilirmi.

“ ...Yine bizim zamanımızda Şeyh Mısri adında bir


bozguncu ortaya çıktı.Bıırsa’da oturan bir adam peygam­
berliğin Ali oğlu Hasan’a geçtiğini söyleyerek dinsizlik ve
küfür yoluna saptı.Şam’daki bazı dinsizlerde sözü tevil
eden bazı kitapçıklar yazıp Bursa’ya yollamışlar.Elbette
bunlar da geçersizdir.Böyle sözler halkı bozguna
itip,kuralları felç ettiğinden söyleyenlerin öldürülmeleri
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 153

gerekirdi.Şeyhülislam Tiryaki Feyzullah Efendi de Mıs-


ri’nin katli yönünde fetva verdi...”
(Osınanlula Karşı Düşünce ve Ulam Edilenler.Rıza Zelyul.s 124)

İRAN YANLISI DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devleti öldürme nedeni konusunda ilginç bir örnekte


İran yanlısı diye suçlanan Süleyman Fakih ve yandaşlan hakkında
göstermiştir.Süleyman Fakih ve adamlarının hakkında çıkan
fermanda cezaları: Kızdırmakta boğulmaları.Fermanda Süleyman
Fakih ve adamları öldürüldükten sonra hırsızlık veyahut haramilik
yaptıkları söylensin deniliyor.Koca Osmanlı Devletinin bu kadar
yalanların arkasına sığınarak teröristliğini gizlemeye çalışması
ilginçtir.

‘‘...Amasya Beyi’ne 1563 tarihinde yazılan fermanda


Süleyman Fakih adlı yukarı Canib (İran) yandaşı kişinin
ve ona bağlı olanların yakalanmaları...öldürülmeleri
isteniyor...”
(Osnıanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyul.s 125)

İSA’YI MUHAMMET’TEN ÜSTÜN TUTTU DİYE


ÖLDÜRME

OsmanlIlarda fikir hürriyeti ve fikir ayrılığı olayı yoktu.Herkes


Osmanlı İslam gibi düşünmek zorundaydı.Osmanlı gibi düşünme­
yen kişinin tesbit edilmesi halinde katli vacibdi.Ama işin ilginç
yanı Osmanlı Devleti ne kadar tahammülsüz olursa olsun yinede
bilginler ve diğer insanlar hayatları pahasına düşüncelerini
söyleyip ölüyorlardı.
1.Süleyman döneminde Kaabız adlı bir bilgin çıkar İsa
Peygamberin M uham m ed’dan daha üstün olduğunu iddia
1 5 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

eder.Tabi yetkililer bunu mahkemeye çıkarırlar.Yargılama sonun­


da bilgin İsa’nın Muhammed’den daha üstün olduğuna heyete
inandmr.Öldüremezler.Yakayı kurtarır.Ama Osmanlı devleti onu
bırakırını? Padişah bir emir daha verir.“ Yeniden yargılan-
sın” diye.Tabi bu emirin gizli içeriği “ Bilgini öldürün” anlamın-
dadır.Bilgin tekrar yargılanır.Kemal Paşazade’nin verdiği bir fetva
ile bilginin “ Sünni İslam düşüncesine aykırı hareket ettiği”
gerekçesiyle öldürülmesi yönünde fetva verir.

“ ...1.Süleyman devrinde ulemaya mensup Kaabız adlı bir


bilgin İsa’nın peygamberliğini Hz.Muhammed’den daha
makbul saydığı için yargılanmış ve ilk yargılanmasında
mahkeme üyelerini alt ettiğinden katledilemeyince
.Padişahın ısrarı ile bir kere daha yargılanmış ve Sünni
İslam düşüncesine aykırı hareket ettiğine dair Kemal
Paşazade’nin fetvası ile katledilmiştir.f 1527)...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 128)

“ ...3.Mehmet zamanında Şeyh Bedrettin ve Kaabız’n


anlayışına benzer düşünceler sahibi Müderris Sarı
Abdurrahman da yargılanarak hakkında fetva alındıktan
sonra idam edilmiştir.(1603 )...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kail.s 128)

Osmanlı Padişahı,Sakarya Şeyhi olarak ün yapan Şeyh Ahmet’e


sorduğu soru karşısında İsa’nın Muhammed’den daha büyük
olduğunu söyler.Bunun üzerine hınçlanan Padişah gözlerinin
önünde Sakarya Şeyhinin önce derisi yüzülür.Sonra parmakların­
dan başlayarak lime lime doğranır.Ondan sonra bir eşeğin üzerine
bindirilerek şehir içinde sokaklarda gezdirilir.En sonunda da kolu
ve bacakları kesilerek yere bırakılır ve öldürülür.

“ ...Şeyhin göğsünden ve omuzundan ince ince derisini


yüzdüler.Parmaklarını mafsal mafsal kestiler.Fakat Şeyh
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 155

Ahmet bu arada bir kez of demedi.Hatta Şeyh Ahmet


Cellat Kara Ali’ye seslenerek “ Acele etme cellat ağa
evme...” deyip asla boyun eğmeyeceğini ve işkenceyi
önemsemediğini gösterdi.İzleyenleri de kendisine hayran
bıraktı.Başında büyük bir imame ve sarık olduğu halde bir
eşeğe çırılçıplak bindirilen şeyhi ordu içinde dolaştırıp
ibret olsun diye gösterdiler.Sonra da burnunu kulaklarını
ellerini ve ayaklarını kestiler.Ordunun içine bıraktılar Bu
durumda can verdi.
(OsnuınlıJa Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyul.s 95)

MÜSLÜMAN OLAN GAYRİMÜSLÜMÜN TEKRAR ESKİ


DİNİNE DÖNDÜ DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde fikirsel nedenlerden dolayı öldürme


nedenlerinden biriside Müslümanlıktan çıkma halinde kendisini
gösterir.Bir Hiristiyan,Müslüman olunca ona bir tazyik uygulan­
madığı gibi o kişi ödüllendirilir ve propogandası yapılır.Oysa
sonradan Müslüman olan kişi tekrar dinine dönerse bu kez
öldüıülür.Yani Müslümanlıktan çıktığı için öldürülür.Buradaki
öldürme nedenini dinden çıktı diye öldürmeyle karıştırmamak
gerekir.Dinden çıkmada doğuştan Müslüman bir ana babadan
doğma söz konusuyken burda gayrimüslüm bir ana ve babadan
doğup sonradan Müslümanlığı seçme ve tekrar Müslümanlıktan
kendi dinine geçme söz konusudur.

“ ...Sinan Paşa yine bu sıralarda zorla sünnet edilerk


Müslüman edilmiş bir Rum’u da yaktırdı.Zira o Müslü­
manlığı kabul ettiği halde asıl dini olan Hıristiyanlığı
muhafaza ediyormuş...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclıuıam.s 154)
1 5 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

YÖNETİMDEN MEMNUN OLMADIĞINI BELLİ ETTİ


DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde kimse yönetimden rahatsızlık duyamaz­


dı.Kimse yönetimden hoşnutsuzluk duyamazdı.Kimse yönetimi
beğenmemezlik edemezdi.Herkes yönetimi beğenecek,herkes
yönetimden hoşnut olacaktı. Herkes yönetimin iyi gittiğini
söyleyecekti.Aksini yapan kişi ölümle cezalandırılırdı.Kimse
yönetimden menmun değildi ama herkes korkusundan menmun-
muş gibi durmak,konuşmak zorundaydı.

“ ...En küçük bir şüphe idam edilmek için yetiyor­


du.Yönetimden menmun olmamak veya bunun hissedil­
mesi idam gerekçesi sayılıyordu...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence. Taner Akçam. s 131)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N LI T A R İH İ 157

XII-KURAL HALİNE GELMİŞ VE SÜREKLİ


UYGULANAN ÖLDÜRME NEDENLERİ

Osmanlı Devletinde kural haline gelmiş ve toplumun geniş


kesimine uygulanan öldürme nedenleri çok farklıdır.Bu gün bize
basit gibi gelen ve hatta suç olarak dahi yorumlamamıza imkan
olmayan bazı hareketlerin Osmanlı Devletinde suç olarak kabul
edildiği kural haline gelmiş suçlardan hemen yüzde doksanı şeriat
hükümlerine göre suç sayılan şeylerdir.
Kural haline gelen ve toplumun geniş kesimine uygulanan
öldümıe nedenlerinden biriside gayrimüslüm bir erkekle Müslü­
man bir kadının cinsel ilişkide bulunmasıdır.Bu gün böyle bir
ilişkinin cezalandırılma kapsamına alınması düşünülemez.Oysa
bundan dolayı Osmanlı Devletinde insanlar öldürülüyor çarmıha
giriliyor,çengele asılıyor,ateşe atılıyordu.Bu gün dahi şeriatla
yönetilen bazı ülkelerde yine bu tür suçlara aynı cezalar
verilmektedir.Demekki burada asıl sorun şeriatın getirmiş olduğu
hükümlerde yapmaktadır.
Şeriatın getirmiş olduğu bu olumsuz hükümlerden başka kural
haline getirilmiş olan öldürme nedenlerinin bir diğer nedenide
Osmanlı devlet adamlarının keyfi,insan değeri bilmez tavırlarıdır.
Toplumun geniş kesimi için uygulanan ve kural haline gelmiş
öldürme nedenleri ne yazıki toplumun alt kesimi olarak tabir edilen
halkı ihtiva etmektedir.Arada sırada bu kuraldan devlet yönetici-
leride nasiplarını almaktaydı.

"YAŞAMASI DEVLET MENFATİNE UYGUN DEĞİL"


DİYEÖLDÜRME

Fatih,Mahmut Paşa’yı yaşaması devlet menfaatine uygun değil


diye öldürttü.
Padişah insan öldürme konusunda bir sınırlamaya tabi
tutulmayınca keyfince insan öldürmüş ve katliamlar yapmış-
tır.İşte bu örneğimizde Mahmut Paşa için yaşaması devlet
1580SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

menfaatine uygun değil diyerek kati emri vermiş ve uygulatmış-


tır.Bu öldürme nedeni sadece bir defaya mahsus olarak kullanıl-
mamıştır.Bu gerekçeye dayanılarak Osmanlı devletinde çok
insanlar öldürülmüştür.
Bunu siyasi düşünceler bazında ele alırsak Padişaha karşı
düşüncede olan bir insanın yaşaması imkansızdır.Çünkü Padişah
onu vatan için ülke için zararlı bir kişi görecek ve öldürtecek-
tir.Bütün bunlardan dolayı Osmanlı Devletinde değişik fikirler
yeşerememiş ve devlette eğemen olamamıştır.Bunun için diğer
ülkeler ilerlerken Osmanlı Devleti ortaçağ zihniyetine esir
düşmüştür.

“ ...2.Mehmed,Mahmud Paşa’yı yaşamasını devlet men­


faatine uygun görmediği için katletmiştir...”
(Prf.DrAlıınet Mumcu.Osmanlı Devletin de Siyaseti en Kall.s 90)

‘‘...Veziri azamlıktan azledilen Mere Hüseyin Pa­


şa,azlinden on- onbir ay sonra 4.Murad tahta çıktığı
zaman varlığı devlet için zararlı görülerek katledilmiş-
tir.(1624)...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kall.s 91)

PADİŞAHIN VE ŞERİATIN YASAK ETTİĞİ SUÇLARI


İŞLEYENLER ÖLDÜRÜLÜR

Osmanlı Devletinde adam öldürme nedenlerinden biriside


şeriatın ve Padişahın yasak ettiği işlerin yapılmasıdır.Yasak edilen
ve önemli olduğu belirtilen suçların bir kısmı o zaman için dahi o
kadar önemli değildi.Örneğin gayrimüslümler evlerini beyaza
boyayamazlar boyadıklarında öldürülürlerdi.Bunun neresi önem­
li.İşte bu gibi nedenlerden dolayı insanlar öldürülürdü.Burada
belirtilen önemli kelimeside böyle nitelikte suçları kapsamaktadır.
“ ...Veliyüiemrin meşru emirlerine,tevcihlerine İslam
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 159

hükümetinin kamu rahatı için çıkardığı kanun ve


nizamlara aykırı cürümler çok ağır ise... Padişahın ve
şeriatın yasak ettiği hareketleri mütemekkiren yapanların
siyasetten katli meşrudur...”
(Prf.Dr.Ahmel Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 52)

PADİŞAHIN ŞANINI VE ŞEREFİNİ KIRACAK


HEREKETTE BULUNANLAR ÖLDÜRÜLÜR

Padişahın emrinde çalışan kişilerden Padişahın şeref ve şanına


yakışmayacak hareketlerde bulunduğuna kanaat getirilen insanlar­
da öldürülürlerdi.Buradaki cümle pratik uygulama açısından
önemi id ir. Burada ifade edilen Padişahın şeref ve şanı çok geniş
yorumlanmıştır.Her hangi bir devlet memurunun yapacağı en ufak
bir hareket Padişahın şeref ve şanını kıracak hareket olarak pek ala
yorumlanıp boynunun uçurulması mümkün oluyordu.Ömeğin bir
devlet memurunun rüşvet alması padişahın şanı ve şerefini kıracak
eylem olarak yorumlanabiliyordu..Gerçi OsmanlIlarda rüşvet ciddi
anlamda suç olarak görülmemiştir ama yinede amaç adam
öldürmek olunca diğer zamanlarda normal olan ve padişa­
hın,sadrazamın dahi aldığı rüşvet bir başka kişinin öldürülmesine
sebep olabiliyor.

“ ...Muhik olan veliyülemrin aleyhinde çalışarak onun


şeref ve şanını kıracak ve bu şekilde halk rahatsız
olmasına yol açacak cürümler...”
(Pıf.Dr.Alımet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 52)

RESMİ MAKAMLARA GERÇEĞE AYKIRI GAMMAZLIK


YAPANLAR ÖLDÜRÜLÜR

Resmi makamlara gerçeğe aykırı ihbar ve gammazlık yapanlar


verilecek çeşitli cezalardan sonra uslanmazlarsa onlarında öldürü-
160OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

lecekleri belirtilmektedir.Yani bu günkü 155 telefon hatlarına


yapılan ve polisi işletenlerin işledikleri suçlar Osmanlı Devletinde
adam öldürme kapsamındadır.

“ ...Resmi makamlara gerçeğe aykırı ihbar ve gammaz­


lıkta bulunanlar çeşitli ta’zir cezalardan sonra uslanmaz­
larsa...”
(PrJ.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletimle Siyasetten Kcıtl.s 52)

MEMURLUK NÜFUZUNU KÖTÜYE KULLANANLAR


ÖLDÜRÜLÜR

Osmanlı Devletinde memurluk nüfuzunu kötüye kullananlarda


haklarında yapılan çeşitli ihtarlara rağmen uslanmazlarsa onlarında
öldürüleceği belirtilmiştir.Bu düzenlemenin pratik hiç bir geçerli­
liği yoktur.Birincisi memurluk nüfuzunun kötüye kullanılmasının
kıstası nedir.Halka zulüm yapan,rüşvet alan,insanları katle­
den,yaptığı işleri para karşılığında yapan memurun bu hareketleri
memurluk nüfuzum» kötüye kullanma olarak kabul edilirse
Osmanlı Devletinde rüşvet almayan,halka kötü davranma­
yan,halka karşı zulüm ve ıziyet etmeyen memur yoktur.Eğer bu
hüküm uygulanacaksa o zaman Osmanlı Devletinde hemen hiç bir
memur kalmazki bu hükümden dolayı öldürülmesin.Osmanlı
Devletinde halka karşı alabildiğince kötü davranıldığı halde bu
hükümle bir memurun cezalandırıldığı görülmedi.Bir kaç memur
bu bahane ile cezalandınImışsada başka bir hareketine neden
gösterilmiştir.
“ ...Memurluk nüfuzunu kötüye kullanan ve yargıç
tarafından çeşitli ihtarlara rağmen bu hallerine devam
edenler...”
(P ıf Dr.Alımet Mumcu.Osmanh Devletimle Siyasetten Katl.s 52)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 161

KAMU SELAMETİ ALEYHİNE ÇALIŞANLAR


ÖLDÜRÜLÜR

Kamu selameti aleyhine çalışanlarda Osmanlı Devletinde


öldürülürlerdi.Fakat burada da kamu selameti olarak hangi
hareketlerin anlaşılacağı belirtilmediğinden dolayı bu kuralında
kötü niyetli kullanılma ihtimali çok yüksektir.Kamu selametinin
kıstasıda belirtilmemiştir.Üstündeki yetkiliden farklı düşünen
kişinin bu düşüncesi de kamu salameti aleyhine değerlendirilebi-
lir.Çünkü üst yetkiliye göre kendi düşüncesi kamu salametine
uygun olarak düşünülürse alt kademedeki memurun farklı
düşünmesi kamu selametine aykırı olarak görülecek ve bu
düzenlemeden dolayı gerektiğinde haksız yere öldürülecetir.

“ ...Kamunun selameti aleyhine çalışanlar (Casuslar


gibi)...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Kati. S.52)

HALKIN MALINI ÇALANLAR ÖLDÜRÜLÜR

Halkın malını çalanlar,etrafa zulüm yapanlar ölüm cezası ile


cezalandırılırdı.Bu düzenlemede iki ayrı suçtan bahsedilmekte-
dir.Birincisi;halkın malını çalanlar.Bu suçun failleri hırsızlar­
dır.Etrafına zulüm yapanlara gelince bunlarda eşkiyalar ve
bulunduğu yerde gücü ile halka kötülük yapanlar anlaşı-
lır.Eşkiyalar olarak tabir edilen kişiler zaten Osmanlı Devletinde
çok sert şekilde tepki görmüşler ve her zaman öldürülmüşlerdir.

“ ...Halkın malını çalanlar,etrafa zulüm yapanlar (eşkiya­


lar gibi)...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 53)
1 6 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

BİR KAÇ KEZ HIRSIZLIK YAPAN ÖLDÜRÜLÜR

Osmanlı Devletinde bir kaç kez hırsızlık yapanlar öldürülüyor­


du. Bir kaç kez hırsızlık yapanların öldürüleceğine dair kanun,
Kanuni Sultan Süleyman yayınladığı kanunnamesinin 37 madde­
sinde bulunuyor.

“ ...Birkaç kez hırsızlığa zahir olmuş kimseyi asarlar.


Kanunu Sultan Süleyman Kanunnamesi madde 37...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 136)

GAYRİMEŞRU NİKAH YAPANLAR ÖLDÜRÜLÜR

Gayriresmi nikah yapanlarda öldürülenler arasında yer alır.Bu


hükmün konmasının amacı cinsel birleşme anında yakalanan kadın
ve erkeğin recmden kurtulmasının önlenmesidir. Aksi taktirde
cinsel ilişki anında yakalanan kadın ve erkek kendi aralarında
nikahlı olduklarını söyleyerek recm cezasından kurtulabilirlerdi.

“ ...Gayri meşru nikahlardan,mukareneterden ve şeni


fiillerden münbais cürümlerde., eğer şeni fiilde cebir
bulunursa bu hareketi ... yapanlar...Niğde’de reayadan
küçük bir kızı evine götürüp fiili şeni icra istintakta itiraf
ettiğinde... katlettirilen Esseyid Ali’nin...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 53)

KISASA TABİ OLACAK SUÇLULARIN


BEKLETİLMESİNDE SAKINCA GÖRÜLENLER
ÖLDÜRÜLÜR

İslam hukukunda bilindiği gibi kısas vardır.Kısasta suçu işleyen


veya işlediği sanılan kişi mağdura ne tür bir harekette bulunmuşsa
kendiside aynı harekete maruz bırakılır.Fakat bu hüküm özellikle
fakirler içindir.Zenginlerin kendilerini bu hükümden kurtarmaları
çok kolay olur.Suçtan zarar gören mağdur sağ ise o,ölmüşse
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 163

yakınları isterlerse kısasın uygulanmasını engellerler.Kısasa


uğrayacak kişi diğer tarafa bir miktar para verirse o zaman
kısastan kurtulur.Osmanlılar bu konudaki düzenlemelerinde İslam
kurallarının aleyhine bir hüküm getirilmiştir.Kısas İslama göre
zorunlu iken burdaki düzenlemede suçtan zarar gören taraf,ölenin
yakınları daha kısasın mı, uygulanması yoksa yerine paranın mı
alınmasına karar vermeden Osmanlı Devleti kişiyi bekletilmesinde
sakınca var diye öldürebiliyor.Buradaki bekletilmesinde sakınca
görülen hal çok önemlidir.Bu deyim bahane edilerek Osmanlılar
tarafından veya oradaki yetkili tarafından istenmeyen kişi olan
sanık hemen öldürülmektedir.

“ ...Bazı hallerde haklarında kısas icra edilmesi gerekli


failleri henüz ölenin veresesi bir talepte bulunmadan
siyasetten katledilebilir.Zira suçlunun bekletilmesi daha
başka önemli zararlara sebep olabilir...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kati.s 53)

4.MURAT KOYDUĞU KEYFİ YASAKLARA UYMADI


DİYE 10.000 KİŞİYİ ÖLDÜRTTÜ

Osmanlı Devletinin en kanlı Padişahlarından biriside 4.Murat’


tı.Sertlikte tarihte belkide eşi benzeri az görülürdü. Özellikle
şarap,tütün konusunda getirdiği yasaklarla meşhurdur.Fakat
kendiside ayık gezmezdi.Şeriata uyalım diye koyduğu yasaklara
uymadıkları gerekçesiyle 10 bini aşkın insan öldürttü.

“ ...Sultan 4.Murat’ın koyduğu yasaklara uymadıkları için


öldürtüğü insan sayısı 10 binin üzerindedir.4.Murat
bilhassa geceleri kılık değiştirerek koyduğu yasaklara
uyulup uyulmadığını, kontrol ediyor ve suçluları hemen
orada öldürtüyordu.Öyleki hemen her sabah sokaklarda
kırk elli ceset görülüyordu...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 58)
1 6 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

MÜSLÜMAN KADINLA İLİŞKİYE GİRDİ DİYE


ÖLDÜRME

Müslüman kadınla cinsel ilişkiye giren gayrimüslüm genç


yakıldı.
Osmanlı Devletinde müslüman kadınla cinsel ilişkiye giren
gayrimüslüm erkeğin durumu çok kötüydü.Birinci durumda
müslüman kadın kesillikle öldürülürdü.Yani gayrimüslüm en
azından sevgilisinden olurdu.Gayrimüslüm erkek, Müslüman
olursa sorun yoktu.Hatta ödül olarak bir miktarda para alır-
dı.Eğer Müslüman olmazsa ateşe atılarak yakılır,veya çengele
asılırdı.

“ ...14.Şubat 1554 te şöyle bir olay oldu.Bir Rum


Atmeydam’n da yakıldı.O vaktiyle zorla sünnet edilmek
ve Müslüman yapılmak istenmişti.Bir Hiristiyan bir
Müslüman kadınla yakalanırsa ya sünnet edilir veya
yakılır.Fakat adı geçen kendi Hiristiyan dinine sadık
kalıyor.Durunı anlaşılınca Sinan Paşa onu yaktırıyor.Önce
kendisine Hiristiyan dininden ayrılması için 200 florin
veriliyor,fakat adam bunu kabül etmiyor.AUah onu
korusun...”
(İstanbul ve Anadolu’da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclnvam.s 154)

“ ...1680 yılındaki birinci olayda kadına taşlanma cezası


uygulanmıştır. 1740 yılındaki olayda verilen ceza hakkın­
da ise bir kayıt yoktur.Her iki durumda da Yahudi ve
Ermeni olan erkekler başları kesilerek cezalandınlmışlar-
. dır...”
(Siyası Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 349)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 165

HIRİSTİYAN DÜKKANINDA FAZLA KALDI DİYE


KADIN ÖLDÜRME
.m

Hiristiyan kişinin dükkanında fazla kaldı diye müslüman kadını


öldürdüler
Osmanlı Devletinde Müslümanlar ile gayrimüslümler birbirin­
den tamamen uzak tutulmaya çalışılıyordu.Gayrimüslümler her
fırsatta aşağılanırdı.Bu nedenle bir Müslüman kadının aşağılık
sayılan bir Hiristiyanla cinsel ilişkiye girmesine müsamaha
edilmezdi.Osmanlı Devletinde fuhuş ve oğlancılık çok yaygın
olmasına rağmen fuhuştan yargılanıp öldürülen parmakla gösteri­
lecek kadar azdır.Ama bir müslüman kadın Hiristiyan erkekle
cinsel ilişkide bulunursa anında öldürülürdü.

“ ...Yanlarında kocaları veya erkek olmadan Hiristiyan


evine ziyaret eden veya Hiristiyan mağazalarında alış
veriş yapan kadınlar da benzeri takiplere uğramakta ve
cezalandırılınaktadır.Kırım seferinden önce Türk kadınla­
rının Hiristiyan evlerini ziyaret etmesine müsade edil-
memmesinin üzerinde çok sıkı duruluyordu.Eğer bir kadın
böyle bir şey yapacaksa bunu çok gizli yapmalıy­
dı.Nitekim bu tür bir ziyareti yeteri kadar gizli yapama­
yan bir kadın Fransız manifaturacıya girdiği ve içeride çok
fazla kaldığı gerekçesiyle çuvala konup denize atılarak
idam edilir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 214)

ASKERDEN KAÇMA NEDENİYLE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde adam öldürme yollarından biriside asker­


den kaçmadır.Gerçi diğer adam öldürme nedenlerinin yanında
askerden kaçmanın lafımı olur denilebilir,doğrudurda.Çünkü öyle
basit bahaneler varken askerder kaçmak onların yanında çok ağır
kalır.
Askerliğin önceleri belli bir süresi yoktu son dönemlerde
1 6 6 OSM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

askerliğe süre getiıildi.Bu sürede çok uzun olduğu için yinede


insanlar için askerlik gidipte dönülmeyecek bir yer olarak
görülmüştür.Bunlardan başka askere giden eğer cepheye savaşma­
ya gitmişse hemen hemen sağ dönmesi imkansız gibi bir
şeydi.Çünkü Osmanlı Devleti hemen her yıl mutlaka savaş
yapardı.Geçiın kaynağı,varolma nedeni savaştı.Her yılda binlerce
asker ölürdü.Bir yıl savaştan ölmeyen asker sonraki bir kaç yıl
içinde mutlaka ölürdü.Bunlardan başka askerler iç ayaklanmalarda
kendi halkı ile karşı karşıya getirilirlerdi Osmanlı Devleti halkı
eziyor,öldürüyor,sömürüyor,katlediyor genç nüfusuda askere alı-
yor.Elbetteki gençte kendisine bu kadar düşmanlık yapmış bir
devletin askeri olmak istemeyecek. Ayrıca özellikle Aleviler
Osmanlı Devletini düşman bir devlet olarak gördükleri için askere
gitmek istemezlerdi.Bunun için gençler askerlik dönemlerinde
dağlara kaçıyorlardı.Yakalananlar büyük bir ihtimalle geri
gelmemek üzere gidiyorlar,gitmemekte direnenlerde öldürülüyor­
lardı.
“ ...Tam bu kasabayı gördüğüm sırada askere yeniden 200
kişi istenmektedir.Bunun üzerine bütün erkek nüfus
dağlara kaçmıştır ve sokaklarda sadece çocuklarla
ihtiyarlar görülmektedir.Buradaki hata uzun süren asker­
lik süresidir.Onbeş yıllık askerlik süresi sadece ömür
boyuncanın başka tür söylenişidir... Bir kaç gün önce altı
nöbetçiyi nöbetten ayırıp yanına alan ve bu karışıklıktan
yararlanarak askerden kaçmış olan çavuşu kurşuna
dizdik...”
(Siyasi Kültürümüzde Zıılüın ve İşkence.Taner Akçaıtt. s 129)

TÜTÜN İÇTİĞİNDEN DOLAYI ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde halk bir 4.Murad faciası yaşamıştır.


Hakkında içki ve tütün içme konusunda yüzlerce fıkra üretilmiş
olan 4.Murad tütün içimini yasaklanııştır.Tabi bu konu şeriatı
ilgilendiren bir konu olduğu için şeyhülislamdan fetva alması
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 167

gerekir.Gerçi almasada olur ama işi kuralına göre yapıyor.Aslında


Şeyhülislamın tütünün dinen yasak edildiğine yönelik bir fetva
vermemesi gerekiyor. Çünkü tütün dinen yasak değil.Ama
şeyhülislam bir fetva yazıyor. Fetva yazma olayı tütünün dinen
yasaklanması emri olması gerekirken Padişah istediği için Fetvada
tütün içenin öldürüleceği belirtilmiştir.Halk tütün içmenin dinen
öldürmeye neden teşkil etmeyeceğini söylemişsede şeyhülislam
Padişah emri olduğu ve emre uyulmadığı için öldürülmesi
gerektiğini belirtmiştir.
Sultan Murat tütün içmeyi bir fermanla yasakladı ve içenleri
öldüreceğini belirtti

“ ...Kadızade’ye tütünün dinen yasak edilmediğini söyle­


dikleri zaman “ ulul emr olan padişahın men etmesi ile
terki lazım gelir,dinlemeyenler katlonulur” diye padişah
iradesini adete şeriat yapmıştır..."
(Prf.Dr.Almıet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 109)

“ ...Birecik’te Sultan Murat Fırat’ı kayıklardan yapılmış


köprüler üzerinden aştı.Kuşatma için gerekli toplar ve
yiyecekler sekiz yüz parçalık küçük bir donanma
tarafından taşınıyordu.Tütün içen Arapların ayakları ve
elleri baltalarla kesildi.
(Osnıanlı TarihiAlplıonse de Laınartıne.cilt 2.s 658)

Sultan Murat tütün içti diye Beyşehir Sancakbeyi’ni


öldürttü
Sultan Murat Konya’da bulunduğu sırada Osmanlı Devlet
yetkililerinide bu yasağa uymadıkları için öldürttü.

“ ...Divan çavuşu tütün içmesinden dolayı katlolundu-


lar...”
(Osınanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı UzunçarşılıJ.Cilt I.Kısım.s 196)
“ ...Sultan öfkesinden bazı şehirlerde tütün içerken
yakaladıklarını dörde parçalatarak öldürttüğü anlaşılmak­
1 6 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHÎ

tadır.Naima Tarihinde sefer sırasında orduda sigara


içenlerin aynı metodlarla öldürüldükleri aktarılmakta-
dır.İçenlerin kimi orduda eli ve ayağı kırılıp siyaset
olunur ve kiminin boynu vurulurdu.Kimini dört parça
ederlerdi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 59)

İÇKİ İÇTİLER DİYE ÖLDÜRME

İkinci Osman Padişah olur olmaz içki içmeyi yasakla­


dı.Özellikle yasağı denetlemek için meyhane meyhane gez-
di.2.0sman bu konuda o kadar ileri gittiki halktan çok yoğun
tepkiler geldi.İkinci Osman’ın öldürülmesinde içki konusundaki bu
hareketlerininde önemi çok büyüktür.

“ ...Sultan Osman hükümdarlık icraatına burdan başla­


dı. Yanma bostancıbaşı ile bostancıları alıp bizzat
meyhane meyhane teftişe çıktı ve pek tabi ayak takımı
ile y ü z g ö z o l m a d u r u m u n a d ü ş t ü . H a ­
mal,dellak,kayıkçı,salapuryacı,ırgat,bekar uşaklarından
yeniçerilerden sipahilerden sarhoş yakaladıklarını taş
kayıklarına doldurttu,geceleyin ayaklarına taş bağlatarak
denize attırdı.Şehir halkından sarhoşları da tersane
gemilerinde küreğe vurduttu.Padişaha karşı ayak takımın­
da bilhassa yeniçerilerde sonsuz bir nefret uyandı...”

(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 194)

GECE FENERSİZ DOLAŞTIĞI İÇİN ÖLDÜRME

Yatsı namazına fenersiz giden cami imamının oğlu Padişah


tarafından anında öldürtüldü
İşte Osmanlıda bir öldürme nedeni daha.Yatsı namazına
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 169

fenersiz gitti diye adam öldürülüyor..İş adam öldürmeye gelince


bütün acıma duyguları ve vicdani hisleri yok oluyordu.Herkes
adeta canavar, katil kesiliyordu.
Padişah yatsı namazına fenersiz gidiyor diye bir genci tutturup
gözünün önünde hemen oracıkta öldürttü.Nedenide çok ba­
sit.İstanbul’da büyük bir yangın çıkmıştı. Sonra nedendir bilinmez
dışarıya fenersiz çıkılmaması yönünde padişah tarafından ferman
çıkarıldı.Camide imam olan birisinin oğluda acilen camiye gitmesi
gerekiyordu.Evden çıkıp camiye giderken padişaha rastla-
dı.Padişah senmisin gece fenersiz gezen diye gençi orada kendi
gözlerinin önünde öldürttü.

“ ...İstanbul kentinde yatsı namazına fenersiz gitmeye


kimse cesaret edemezdi.Hoca camii imamının oğlu
camiden eve gidiyormuş sokakta padişaha rastlayınca
aman verilmeyip öldürülmüştür...”
(Osmanlı’tla Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz.s 74)

PADİŞAHIN CARİYESİ İLE EVLENDİĞİ İÇİN ÖLDÜRME

Osmanlı padişahları halk deyimi ile bir eli yağda bir eli balda
yaşarlardı.Emirleri ne olursa olsun itirazsız anında yerine getirilir.
Sarayda kurulan sofralarda her ne ararsan bulunurdu.Harem ağzına
kadar dünyanın dört bir yanından getirilmiş cariyeler ve oğlanlarla
doluydu. Bütün bu nimetler içerisinde keyfini çatan Padişah elinde
bulunan cariyelerden birisi ile Osmanlı paşalarından birisi evlendi
haberi alır almaz paşayı öldürttü.

“ ...Bir defasında bir paşa padişahın haberi olmadan onun


bir cariyesi ile evlenir.Padişah paşayı huzura getirtir.Paşa
maiyetiyle gelir.Fakat hemen deniz kıyısına götürülür ve
orada asılır...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernschwam.s 189)
170OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

YENİÇERİLERE ET TAŞIYAN HAYVANLARIN


ÖNÜNDEN GEÇTİ DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde bir öldürme nedenide yeniçerilere et


taşıyan hayvanların önüne çıkmaktır.Belki bu cümle okunduğun­
da insana çok komik gelebilir.Böyle öldürme nedeni olurmu
denilebilir.Ama kesinlikle doğrudur.Osmanlı Devletinde yeniçeri­
lere et taşıyan hayvanların önüne çıkmak öldürme nedenidir.
Hiç bir şeyden habersiz insanlar sırf et hayvanlarının önüne
çıktılar ve uğursuzluk getirdiler düşüncesiyle öldürüldüler.

“ ...Yeniçerilerin etleri şehir haricindeki mezbahada


kesildikten sonra her sabah salhaneden hayvanlara
yükletilerek tomruk denilen Etm eydam ’nda ki bir
meydana getirilirdi.Yolda bu hayvanların gerek önünden
ve gerek arkasından yeniçerilerin üç beş seğirdim
ustası(aşçılara verilen isim) ve kasap bulunur ve savulun
diye diye bağırarak koşar adım yürürlerdi.Etin buraya
gelişi ve burdan asker ocaklarına dağıtılışı tam bir
merasim olurdu.Et yoldan gelirken et taşıyan hayvanların
önlerinden ve arkalarından geçmek yasaktı ve bunu
yapanlar hemen orda dövülür ve idam edilirlerdi.Bu
nedenle seğdirmeler Etmeydanı’na giderken herkes
yoldan kaçardı.Dalgınlıkla yoldan geçenler veya geciken­
ler veya bu hatayı yapanı korumak isteyenler hemen idam
edilirdi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 127-128)

Yeniçerilere et taşıyan hayvanların önünden geçti diye


insanların dövülmesine itiraz eden kişi öldürüldü
“ ...Bir gün bir mutat üzre Yedikuleden beygirlere
yükletilip et gelirken Kocamustafapaşa civarında çınar
caminin imamı dalgınlıkla hayvanların önünden geçmiş
bunu üzerine seydimeler “ uğur kestin” diyerek zavallı
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 171

ihtiyarın üzerine hücum etmişler,dövüp ayaklarının altına


alıp başına tekme ile vururlarken bu ihtiyar “ müslüman
yokmu” diye bağırınca orada oturan ikisi gene imam olan
üç kişi “ bilmemezlik ile geçmiş artık yeter vazgeçin”
diye rica edince seğdirim ustası ile maiyyeti onlara dahi
sövüp saymışlar ve keyfiyeti sekbanbaşıya söylemişler ve
bu adamların idam edilmelerini istemişlerdir.Daha sonra
olaya karışanlar boğularak idam edilmişler ve cesetleri
denize atılmıştır...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam.s 37)

BİR ERKEĞİN HAREMİNDEN KAÇTI DİYE KADINLARIN


ÖLDÜRÜLMESİ

Osmanlı erkeklere birden çok kadınla evlenme ve evinde açtığı


harem dairesinde istediği kadar kadını cinsel ve diğer arzulan için
kullanmaya barındırmaya olanak tanıması açısından ayrıcalıklı
davranıyordu. Bir erkek istediği kadar kadını haremine alabilir­
di.Bu kadınlar erkeğin hareminde bir eşyadan farksız olarak
bulunurlar ve erkeğe karşı hiç bir hakları yoktur.Erkek isterse
bunları kapı dışarı edebildiği gibi isterse örnek olayda belirtildiği
gibi bir bahane bularak öldürebilirdi.Kadınlar o çekilmez harem
hayatına isyan edip kaçtıklarında öldürülme ile cezalandırılmak­
taydılar.
Bir erkeğin hareminde bulunan kadınlar kaçıyorlar.Daha sonra
harem sahibi erkek kadınları yakalatıyor.Yakalanan bu kadınlar
haremden kaçtılar diye denize atılarak öldürüldüler.Çünkü kadınlar
Osmanlı Devletine göre en ağır suçlardan birisini işlemişler-
di.erkeğin hareminden kaçmışlardır.

“ ...Zavallı kadınların ikisi de ceza olarak kurşunla


ağırlaştırılmış çuvalara konuldular ve boğaza atıldı-
lar.Her Türk kendi karısı ve hareminin yaşam ve
ölümüne karar verme hakkına sahiptir....”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 214)
1 7 2 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

GEBE KALDIĞI İÇİN ÖLDÜRME

Gebe kalan cariye diri diri denize atdarak öldürüldü


Osmanlı Devletinde bir vahşet türüde gebe kalan cariyelerin
sonlarıdır.Gerek Padişah zamanında gerekse Padişah öldükten
sonra gebe kalan cariyeler denize atılırdı.Aslında Osmanlı
Devletinin yaptığı bir kürtüjdı.Kürtajda kesin başarıya ulaşan
Osmanlı Devleti nedense diğer devletlere kabül ettiremedi.

“ ...Yedi cariyeninin de gebe bulunduğu Murad’ın ölümü


üzerine denize atılark öldürüldüğü de bunlara ilave
edilir.Murad ölünce cariyeleri ve kadınları Eski Saray’a
gönderildi.Birer ikişer devlet adamlarıyla evlendirildi...”
(Padişahların Kadınları ve Kızları.M.Çağatay Uluçay.Tiiık Tarih
Kurumu Yayınları.s 43)

FAHİŞELİK YAPTI DİYE ÖLDÜRME

Fahişelik suçlaması ile üç kadın öldürüldü

Osmanlı Devletinde fahişelikte ölümle cezalandırılan suçlandı


Ama fahişelikten mahkum olan kadın sayısı oldukça azdır. Öte
yandan Osmanlı Devletinde yasak ilişki've para karşılığı çalışan
kadın sayısı çok fazladır.
“ ...Beylerbeyi hanından ahz olununan üç nefer fahişelerin
iki teşhiz olunup (kızgın demirle dağlanıp) biri çuvala
konup salb oluna deyu buyruldu...”
(Prf.Dr.Ahmet Muntcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 36)

YABANCI DEVLET AJANI DİYE ÖLDÜRME

Yabancı devlet ajanlarının yaşama şansları hiç yoktu.Ajanlar


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 173

yakalandığı anda eğer bilgi alınacaksa bilgi alınmaya çalışılır,


alınamayacaksa veya işi bitmişse o zaman öldürülürdü.

“ ...Bu ceza genellikle yabancı ülke ajanlarına ve vatana


ihanet cezasına çarptırılanlara verilmektedir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Tuner Akçam. s 73)

ESAR İÇİYOR DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde Padişah hekimbaşını esrar içerken yakala­


dı.Padişah içtiğinin ne olduğunu sorduysada Hekimbaşı korkudan
gerçeği saklayarak şifalı bir şey içtiğini söyledi.Padişah Hekimba-
şının göğsüne sakladığı esrarı çıkarttırarak madem şifalı al iç dedi
ve hepsini birden hekimbaşına içirdi.Hekimbaşı yüksek dojda
esrarı içince bu kez padişah kendisiyle satranç oynamaya başladı
ve hekimbaşının ölümünü izledi.

Esrar içen hekimbaşı öldürüldü

“ ...Böyle bir padişah ve silahtar gibi düşmanlarımız


varken her gün tehdit altında yaşamaktansa bir kere
ölmek yeğdir” dedi.Afyonla zehirlenmede ölüm demek
olan bir kase buzlu şerbeti içti ve son nefesini verdi...“
(Osmanlı TarihiAlphonse de Lamartıne.cilt 2.sayfa 658)

ASKERİ BAŞARISIZLIK GÖSTERDİLER DİYE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde savaşta başarılı olamadılar diye de bir çok


paşa ve vezir-i azam ile komutan öldürüldü.

Aslan Paşa askeri başarısızlık gösterdiği için öldürüldü

“ ...Aslan Paşa padişah gelmeden başarı elde etmek için


bir hareket yaptı ise de,iki kaleyi kaybettiğinden idam
1 7 4 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

edildL.Askeri başarısızlıkları sebebi ile Serdar Satırcı


Mehmer Paşa...Sofu Mehmed Paşa’nın askeri ihmal
etmesi sebep gösterilerek paşa azil ve sürgünde iken de
katledilmiştir...Merzifonlu Kara Mustafa Paşa.Budin
valisi vezir Uzun İbrahim Paşa’yı katlettirıniştir...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmunlt Devletimle Siyasetten Katl.s 97-98)

ALTINI YURT DIŞINA KAÇIRDI VEYA AYARINI


DÜŞÜRDÜ DİYE ÖLDÜRÜLÜR

Osmanlı Devletinde öldürmeden nasibim alanlardan biriside


altınla suç işlemeye kalkışanlardır.Altınm ayarını bozan yani
düşük ayar haline getiren kişi öldürülür.Bunun gibi altınları ülke
dışına çıkaran kişilerde öldürülürler.

“ ...2.Mehmet zamanındaki altın düzenlerinin aksayan


taraflarını gidermek için 2.Beyazıt zamanında bazı
tedbirler alınmış ve çıkarılan bir kanunla altını dışarıya
kaçırmanın ve ayarım bozmanın cezasının ölüm olduğu
belirtilmiştir...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s )5I

MESİRE YERLERİNE GİTTİĞİ,ERKEĞİN DİKKATİNİ


ÇEKECEK ŞEKİLDE GİYİNDİĞİ İÇİN ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde bir öldürme nedenide gezginci kadınlara


uygulanmaktadır.Erkeklerin dikkatlerini çekecek şekilde giyi­
nen,park yerlerine eğlenmek için giden,süslü elbiseler giyi­
nen,uzak yerlere misafir olarak giden (uzak semtlere) kadınlar
toplatılarak önce boğdurulup sonrada denize atılırdı.
“ ..."Kadına inan olmaz ama kabahat avretinin namusuna
mukayyed olmayan erkektedir” der ve ilave eder­
di."K oca zabtında olan avret kötülük yoluna sapa-
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 175

maz,bekar taifesinin aç gözlerini tahrik ve şelıbaz


nefislerini azdırmak için açık saçık sokağa çıka­
maz41,kadınlara inci yaşmak tutunmayr,yakası mutadın­
dan fazla açık erkeğin nazarını hemen çekebilecek şekilde
sırma işlemeli süslü ferace giymeyi şiddetle yasak
etmişti.Padışah yasağını dinlemeyen İstanbul’un hafif
meşrep nigarlarından pek çoğunu toplattığı geceleyin
bostancı kayıklarına doldurtup Marmara açıklarında
boğdurtarak denize attırdığı söylenir...”
(Osıııunh Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 311-312)
1 7 6 OSMANLI DEVLETt’NtN KANLI TARİHİ

XIII- HİLE İLE ÖLDÜRME

Osmanlı Devleti kendi vatandaşlarını öldürmek için yapmadığı


plan söylemediği yalan kalmamıştır.Düşünebiliyormusunuz bir
paşa öldürülme korkusundan zırhlı elbise ile divan toplantısına
gidiyor.Böyle bir devlet düşünülebilirini.Ortada hiç bir şey yokken
bir devletin veziri,padişahla toplantıya zırhlı elbise giyinerek
gidiyor.İşte Osmanlı Devletinin yapısı buydu.Herkes kendisini
bekleyen bir tuzağın şüphesiyle,herkes kendi hakkında yapılan bir
planın korkusunu taşıyordu.Osmanlı Devletinde özellikle ayaklan­
ma liderleri,arkasında toplu gücü bulunanlar,devletin ileri gelenleri
genelde hile ile tuzağa düşürülüp sonrada öldürülürlerdi.Bu
yöntem adete Osmanlı Devletinin bu tür öldürmelerde öldürme
taktiği olmuştu.

ÇANDARLI HALİL HALİL PAŞA “ BİZANS’TAN RÜŞVET


ALDI” İFTİRASI ATILARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Çandarlı Halil Paşa Fatih Sultan Mehmet’in Sadrazamıdır.Fatih


zamanında oldukça güçlendi.Fatih artık gücü nerdeyse kendisine
eşit duruma gelen bc devlet adamını yok etmeli diye düşün-
dü.Çandarlı Halil Paşa ol lukça itibarlı ve güçlüydü.Öyle sıradan
bir insan öldürür gibi öldüremezdi.Osmanlı Devletinde iş
öldürmeye gelince mutlaka bir yol bulunurdu.Fatih Sultan
Mehmet,Çandarlı Halil Paşa’yı öldürmek için ona iftira attı.Halil
Paşa’nın geçmişini dahi dikkate almadan onu halkın gözünden
düşürmeye çalıştı.İstanbul’un feth edilmemesi için Bizans Devle­
tinden rüşvet aldığını söyledi.Bu büyük iftira karşısında kimsenin
bir şey diyecek hali kalmamıştı.Karşı çıkmalar oldu ama isnat
edilen suç çok büyük ve çirkin olduğu için Halil Paşa’nın
öldürülmesine karşı durulmadı. Fatih Sadrazamını öldürmek için
çok büyük bir iftira ile onu suçlayarak öldürmüştür.Bir devletin
başı olan Padişahın bu yola baş vurması oldukça acıklı bir
durumdur.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 177

“ ...11.Mehmet Çandarlı’yı öldürmek için kuvvetli sebepler


de uydurmak zorundaydı.Bu yüzden onu,İstanbul’un
fethedilmesini istemediği ve Bizans’tan rüşvet aldığı
hakkında rivayetler çıkardı... Çandarlı Halil Paşa’nın
B izan s’tan rüşvet alm adığı ve bunun tam am en
11.Mehmet tarafından onu bertaraf edebilmek için uydu­
rulduğu isbat edilmiştir...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlt Devletimle Siyasetten Katl.s 65)

ÖLDÜRÜLMEYECEĞİNE DAİR SÖZ VERİLİP TESLİM


ALINAN KRAL SONRADAN UYDURMA BİR FETVA İLE
ÖLDÜRÜLDÜ.

Osmanlı Devletinde hile ve sahtekarlıkla öldürme Bosna


Kralının başına geldi.Osmanlı Sadrazamı Mahmut Paşa Bosna
Kralını hayatını bağışlaması karşılığında teslim aldı.(1643) Bosna
kralı verilen^söze güvenerek teslim oldu.Daha sonra Padişah
öldürülmesini istedi.Padişahın bir emir eri gibi çalışan şeyhülislam
Padişahın emri doğrultusunda bir fetva vererek Bosna Kralını
öldürttü.Fetvada “ Padişahın bir kulu olan Sadrazamın verdiği söz
Padişahı ve Osmanlı Devletini bağlamadığı ve o nedenle onun
verdiği söz geçerli değildir” denildi.
Bu fetva bir yerde Osmanlı Şeyhülislamlarının ve verdikleri
fetvaların niteliğini çok iyi göstermektedir.Padişah Şeyhülislama
baş vurarak ben bu adamı öldüreceğim bir fetva ve fetvada bir
bahane bul demektedir.Şeyhülislam ise kendince bir bahane arayıp
bulduktan sonra fetva vermiştir.
Fetvadaki hile, basitlik çok açıktır.Mahmut Paşa Osmanlı
Devletinin Sadrazamıdır.Savaşta Osmanlı askerlerinin başında
bulunduğu için başkomutan durumundadır.Savaş alanında Osman­
l I Devletinin en büyük temsilcisidir.Osmanlı Devleti adına her tür

harekette bulunmaya haizdir.Bütün bunlar varken ve Mahmut Paşa


bu yetkileri ile hiçte yetkilerini aşmayacak bir hareket olan savaşan
devletin krala hayatım garanti edeceğine söz vererek savaşı
kazanıyor.
17 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

"...V erilen amanın bozulması yolunu aradı.Orduda


bulunan Ulemadan,meşhur Beyazid al-Bistami (61.1369/
874) nin soyundan Ali Bistami (1400-1471/803/867)
tarafından verilen bir fetva ile kralı,yanındaki üç beyi ile
birlikte katlettirdi.Fetvanın meali şudur:"Sultanın bir
hizmetçisi (kölesi) tarafından verilmiş olan bu sözün
hükmü yokturrzira padişahın izni alınmamıştır"...”
(P rfD r A hm et Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Katl.s 77)

KANUNİ,VEZİRİNE “ SANA HAYATTA HİÇ


DOKUNMYACAĞIM” DİYE SÖZ VERDİĞİ İÇİN ONU
UYURKEN ÖLDÜRTTÜ

Kanuni Veziriazamı İbrahim Paşa’ya “ Sana hayatta hiç


dokunmayacağım” diye söz veriyor sonrada bu sözünden dönmek
istiyor.Ulemayı başına topluyor.Bütün ulema araştırıyor çözümü
uykuda öldürme olarak buluyorlar.Yani söZde'Tbrahim Paşa
uyuyunca hayatta olmazmış ve o anda öldürülmeside hayatta
öldürülmesi anlamına gelmezmiş ve böylecede padişah sözünden
dönmemiş olurm uş.Padişaha bu fikride din adamı veri-
yor.Görülüyorki iş başa düşünce iş menfaate ve insan katledilme­
ye gelince tüm dini bilgiler sahtekarlığa padişahın emirleri
doğrultusunda yorumlanıp hizmet ettiriliyor.Daha bu dini yorum­
larla fetva ve görüşlerle Osmaniı devletinde yüzbinlerce insanın
kanı akıtıldığı düşünülürse bu din adamlarının insanlık için yaptığı
kötülüklerin büyüklüğü daha iyi anlaşılıyor.

“ ...Kanuni’nin veziri azami İbrahim Paşa’ya ona hayatta


hiç dokunmayacağına dair verdiği teminat dolayısı ile
öldürmeyeceği için bir din adamının ‘Veziri uykuda
öldürünüz.Zira uyku bir ölüm halidir’ şeklindeki fikri
üzerine,veziri azamin uyurken katledildiği ...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Katl.s 121)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 179

“ ...5 mart 1536 gününün akşamı Padişah ile hiç bir kaygı
duymadan yemek yiyen İbrahim Paşa efendisinin yanında
uyudu.Kanuni Sultan Süleyman uykuya dalmış gibi yaptı
ve bekledi.İbrahim Paşa derin uykuya dalınca hükümdar
ile gözdeleri arasında daha önceden kararlaştırılmış olan
işaret verildi.Haremdeki gizli idamları yerine getirmekle
görevli dört dilsiz cellat yatak odasının yanında saklan­
dıkları yerden çıkarak İbrahim Paşa’nın üzerine atıldılar
ve ilmiği boynuna geçirdiler.Genç ve güçlü devşirmenin
dört dilsizle yaptığı mücadele bu saldırıyı bir anlam
verememesi kadar korkunç olmuştur.Şiddetli kavganın
bahçeden duyulduğunu cesedin üzerinde yara bere izleri
olması ve bir yüzyıl sonra bile odanın duvarlarında
İbrahim Paşa’nın kanlı el izlerinin gösterilmesi bunu
doğrulamaktadır...Sonuçta Saray İbrahim Paşa’nın cese­
dinin haremin kapısına atıldığını gördü...”
(Osnıanlı Tarilıi.Alplıonse de Lamartine.dll I.s 437)

PADİŞAH ŞERİF HAŞAN PAŞA’YI UYKUDA ÖLDÜRTTÜ

Şerif Haşan Paşa, Padişah emri ile uykuda iken öldürül­


dü.Kanuni Sultan Süleyman’da İbrahim Paşa’yı uykuda iken
öldürtmüştü.

“ ...Şerif Haşan Paşa da uyurken kurşunla katledilmiş­


tir...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osnıanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 120)

KUYUCU MURAT PAŞA,YUSUF PAŞA’YI YEMEĞE


ÇAĞIRIP ÖLDÜRTTÜ

Osmanlı Devletinde her tür öldürme yollan ve yöntemleri


180OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Yusuf Paşa’nın öldürülmesindede kulandı.Fakat buradaki taktiği


farklıydı.
Osmanlı Devleti İran’la savaş yapma hazırlığı içindey­
di.Kuyucu Murat Paşa kendi yöntemleriyle ülkesinin sorunlarını
çözmeye devam ediyordu.Sefer sırasında aklı Anadolu’da kalma­
sın ve arkasından bir isyan çıkmasın diye temizliklerde yapıyor­
du.Bir dönem Alevilere yardım ettiği iddiası ile öldürülmek istenen
fakat daha sonra Osmanlı Devletine itaat eden Yusuf Paşa’yı da
tehlike olarak görüyordu.Bunu temizleme yoluna gitti.
Kuyucu Murat Paşa Yusuf Paşa’ya bir mektup yazarak
Istanbu’la gelmesini kendisini Padişahın huzuruna çıkaracağını
bildirdi.Yusuf Paşa bu emre uyarak İstanbul’a geldi.Sadrazam
Kuyucu Murat Paşa; Yusuf Paşa’yı hemen öldürtmedi.Amacı
onunla hareket eden etkili kişileride güven vererek İstanbul’a
getirtip onlarla birlikte öldürmekti.Bu nedenle Yusuf Paşa’ya
Manisa Sancağı verildi.Bir süre sonra Sadrazam,Yusuf Paşa’ya bir
görkemli yemek verdi.Yemeğin bir arasında önceden kararlaştı­
rıldığı gibi bir uşak içeri girerek Sadrazama “ Avlonya beyinin
geldiğini ve acele kendisini görmek istediğini” söyledi.Kuyucu
Murat Paşa bu bahane ile masadan kalktı.Onun kalkması ile içeri
giren cellatlar Yusuf Paşa’yı yemeğin başında öldürdüler.

“ ...O gece Yusuf Paşa’nın da işini görmeye karar


verdi.Yusuf Paşa’yı akşam çadırında verilecek bir şölene
davet etti.Daha önceden kararlaştırıldığı gibi şölen
ortasında Akağası,Avlonya Beyinin geldiğini ve acele
sadrazamı görmek istediğini bildirdi.Rahatsız edildiği için
üzülmüş gibi davranan Murat Paşa,güya istemeyerek
sofradan kalktı.Bir ara içeri giren uşaklardan birisi Yusuf
Paşa’ya kızarmış eti ikram ederken diğer eliyle sarığını
göçlerine kadar indirdi.Hemen yanındaki uşak kılıcını
çekerek bir darbede Paşa’mn kellesini uçurdu...”
(Osmanlı TarihiAlplıonse de Lamartıne.cilt 2.s 585)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 181

KANUNİ OĞLU MUSTAFA’YI KANDIRARAK ÇADIRINA


GETİRTİP GÖZLERİNİN ÖNÜNDE ÖLDÜRTTÜ

Bazı kesimlerin "en büyük Türk" dedikleri Kanuni Sultan


Süleyman Oğlu Mustafa’yı tahtına ortak olur endişesiyle çadırına
çağırttı.Orada boğdurarak öldürttü.Hiç bir şeyden haberi olmayan
Mustafa babasını görmek ve babasının ayaklarına kapanarak
saygısını ve bağlılığını sunacaktı.Babasından kendisine karşı
sevgi ifadelerini beklerken,babası ona karşı öldürme planlarını
çoktan yapmıştı.

“ ...Bir yandan babasını öte yandan Padişahın çadırının


çevresinde toplanmış olan yeniçerileri yardıma çağırıyor­
du.Askerler tarafından duyulacak olan Şehzade Mustafa’­
nın sesi idam olayını birden tahta çıkarma olayına
dönüştürebilirdi.Bu ölüm kalım mücadelesinin o zamana
kadar sessiz tanığı olan Kanuni Sultan Süleyman arkasına
gizlendiği perdeyi araladı.Dilsizlere bir göz atarak
başarısızlıklarını ölümle cezalandıracağını belirtmek
istedi.İnsafsız bakışlı babasını gören Mustafa bir an
kendisini savunmayı unuttu. İşte o anda boğularak
cellatların ayaklarının altına cansız düştü ve perde
babasının arkasından kapandı...”
(Osmanlı TarihiAlphonse de Lamartıne.cili l.s 451)

KIZILKOCA OĞLANLARIN’DAN DÖRT KARDEŞ


KANDIRILARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Tokat ve Amasya ili civarında gezginci Türkmenler var-


dı.Padışah bu Türkmenlerin öldürülmesi için emir verdi.Dağda
geniş Aşireti ile gezginci olarak yaşayan Türkmenleri öldüreme-
yeceğini bilen Padişah ve adamları Türkmen Beylerine “ Alp
Arslan Caniği vurun onun bulunduğu ovayı size tımar olarak
vereyim” dedi.Osmanlı Paşalarının Türkmen kardeşler adına
1820SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

verdiği yemekte; yemek yeyip içki içen kardeşler ve arkadaşları


gece öldürdüler.Dört kardeşin başını kestiler.Döıtyüz Türkmenide
zindanda dumandan boğdular.

“ ...Bölük bölük bütün arkadaşlarını dahi kandırıp hepsine


bu nimetleri verdiler.Yemeye içmeye başladılar.Vakta ki
gece oldu.Bunlar sarhoş olup yatmaya başladılar.O dört
kardeşi bir anda yakaladılar.Hemen adamlar hazır olup
dururdu.Bunlar az bir yerde konuk edilmişti.Bunların dört
yüzünü dahi tuttular.Hepsini soydular.Sağlam bağladı-
lar.O dört kardeşin başlarını kestiler. Bu dört yüz kişi eli
bağlı hepsini bir zindana götürdüler.Birbiri üzerine
attılar.Öldüler.Tez ölsün diye duman yaptılar.Zındanın
kapısını kapattılar.Zındanın içinden dumandan öldü-
ler.Birisi kurtulmadı helak oldu...”
(Aşıkpaşaoğlu Tarihi.Aşıkpaşaoğlu.Milli Eğilim Bakanlığı yaymlart.s
119)

“ ...Onları Amasya’ya götürmeyi teklif etti.Kızılkoca


Türkmenleri bu teklifi teredütsüz kabul ederek Hızır
Beyle beraber Amasya’ya gittiler.Vali bunları samimi bir
konukseverliğin bütün dış görünüşleri ile kabul etti.Onları
mükellef evlerde ağırlayarak ikramlarda bulundu.Fakat
bunlar gece yarısı gaflet uykusuna kalmış bulundukları
sırada yakalatarak ve dört yüzünü sıkıca bağlanmış
oldukları halde kale içinde bir hapishaneye karmakarışık
surette attırdılar.Bulundukları yerin kapısı ördürüldükten
sonra içeriye ateş verdiler.Türkmenlerin hepsi duman
içinde boğuldular...”
(O s n ıa n lı T a r ih i.J o s e lıp Van Hammer. Özetleyerek ya-
zan.Pıf.DrAİHİİİlkadir Karahun.Cilt I.S 134)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 183

SAKARYA ŞEYHİ ŞEYH AHMET KANDIRILARAK


ÖLDÜRÜLDÜ

Sakarya Şeyhi olarak bilinen Şeyh Ahmet Osmanlıya karşı


ayaklandı.Osmanlı Devleti Şakarya Şeyhinin üzerine bir kaç kez
ordu saldı ise de; ordular başarılı olamadılar.En sonunda Padişah
Saıakya Şeyh’ini öldürmek için Çiftelerli Osman Ağa’yı görev­
lendirdi. Bu hain Osmanlı Devletinin hilekarlılığını çok iyi
biliyordu.Sakarya Şeyhine haber salarak onu kandırdı.Sonrada
Şeyhin geldiği bölgeye gece ani bir baskınla Şeyhi yakaladı.

“ ... Osman Ağa savaşmak yerine,önce bu ayrılıkçı


Mehdi’ye haber yolladı.Tatlı bir hile ile onu kandır­
dı.Şeyhin bu gafletinden yararlanarak bir gece bulunduğu
dağlık kesimde baskın yaparak Şeyh Ahmet’i ele
geçirerek bağladı.Dervişlerinin bulunduğu köyü temelin­
den yakıp yıktı...”
(Osmanlıtla Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyut. s 94-95)

ABAZA HAŞAN PAŞA,MURTAZA PAŞA TARAFINDAN


KANDIRILIP ÖLDÜRTÜLDÜ

Abaza Haşan Paşa Haydaroğlu’nun öldürülmesinde gösterdiği


yararlılıklar dolayısıyla ödüllendirilmişti.Osmanlı’da bir Paşa
normalden fazla büyütüldümii onun yaşama şansı olmaz.Kuralı
gereği Abaza Haşan Paşa’da bu kuralın kurbanı oldu.Öyle veya
böyle Osmanlı Devlet yetkilileri Abaza Haşan Paşa’yı Padişahla
karşı karşıya getirdiler.
Abaza Haşan Paşa, kış olması nedeniyle Antep ve civarına
askerleriyle birlikte yerleşti.Kışın bastırması ile askerler arasında
yemek sıkıntısı görüldü.Osmanlının Antep Müftüsü Abaza Haşan
Paşa’ya oyunun birinci perdesini oynadı.Af dilemesi halinde af
edileceğini bildirdi.Abaza Haşan Paşa Halep’e gelip Murtaza
Paşa’ya misafir oldular.Senaryonun ikinci perdesini oynayan
1840SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Murtaza Paşa,Abaza Haşan Paşa’ya oldukça güleryüz göster­


di,misafir etti iyi bir şekilde ağırladı.Abaza Haşan Paşa’yı kendi
konağına misafir ederken adamlarımda başka evlere misafir
etti.Senaryonun tamamlandığına kanat getirincede bunları öldür­
me faslına geçildi.Kandırılan Abaza Haşan Paşa adamları abdest
alma bahanesi ile yanına gelen askerler tarafından öldürüldüler.

“ ...16 Şubat 1659 pazar günü akşam Murtaza Paşa’nın


konağında akşam yemeği yenilip yemekten sonra musa­
habe ile vakit geçmiş ve Murtaza Paşa yatsı namazına
abdest almak için kalktığı sırada maiyyetine de Paşa
kardeşlerimize abdest verin diye emredip dışarı çıkınca
hazırlanmış olan yirmi otuz kişi abdest bahanesiyle odaya
girip paşaları hançerliyerek öldürmüşler ve bunun üzerine
kaleye haber gönderilip oradan atılan top ile de diğerlerini
temizlemişlerdir...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof İsmail Hakkı Uzunçarşı h 3 . Cilt I .Kısım.s 394)

YENİÇERİ AĞASI CADI YUSUF KANDIRILARAK


CİDDE’DE ÖLDÜRÜLDÜ

Osmanlı Devleti kandırak bir çok düşmanını bertaraf etmiş-


tir.Bunlardan biriside Eski Yeniçeri Ağası olan Cadı Yusuf
Ağa’dır.Cadı Yusuf Ağa Yeniçeri Ağalığından azledildikten sonra
Mekke’ye gönderildi.Mekke’de iken her nedense Padişah Cadı
Yusuf Ağa’yı öldürmeyi düşündü.Kapıcıbaşılardan Mehmet
Ağa’yı bu işe görevlendirdi.Mehmet Ağa aldığı görevi en iyi
şekilde yerine getirdi.Cadı Yusuf Ağa’ya kendisinin Osmanlı
Devleti tarafından davet olunduğunu söyleyerek kandırdı.Bu söze
kanan Cadı Yusuf Ağa İstanbul’a gelmek için yola çıktı.Cidde’ye
geldiklerinde Kapıcıbaşı Mehmet Ağa Cadı Yusuf Ağa’yı öldürdü.

“ ...bundan evvel zorbalar zamanda Kul kethüdası bulunup


bilahere yeniçeri ağalığına getirilen ve sonra yine aynı
O S M A N L I D E V L E T İN İN K Â N L I T A R İH İ 185

taife tarafından azledilerek Mekke’ye gönderilen Cadı


Yusuf Ağa’nın vücudunu yeryüzünden kaldırmak üzere
emir çıkm ış bu iş için kapıcıbaşı Mehmed Ağa
görevlendirilmiş idi.Mehmet Ağa adı geçen zatı Mekke’­
de bulup Devleti Aliyye tarafndan davet olunmuşsundur
diye kendisini kandırmış ve Cidde’ye getirip orada işini
bitirmiştir.
(Olayların Özii.Defterdar San Mehmet Paşa.s 154)

YENİÇERİLERE MAAŞ BAĞLANACAK DİYE ÇAĞIRILIP


HEPİSİ ÖLDÜRÜLDÜ

2.Mahmut Yeniçeri Ocağını ortadan kaldırınca yaklaşık 20 bin


Yeniçeriyi öldürttü.2.Mahmut’un bu zülmünden kaçan yeniçeriler
sağa sola saklanarak izlerini kaybettirdiler.Yeniçeri olayı Osmanlı
Devleti için kapanmasına rağmen 2.Mahmut yeniçerilere duyduğu
kini yenemedi. Bir emirle katliamdan geriye kalan yeniçerilere
ömür boyu maaş bağlanacak diye duyurdu.Aradan geçen zaman
dolayısı ile artık kendilerine bir şey yapılmayacağını sanan ve
Padişahın bu sözüne güvenen yeniçeriler saklandıkları yerden
çıkarak maaş almak için Osmanlı Devletine baş vurdular.Amaçları
yaşamlarını garantiye almaktı. Emri çıkaranda Osmanlı DevletiniN
Padişahıydı.Hile yapması düşünülemezdi.Maaş alma hevesi ile
Osmanlı Devletine baş vuran Yeniçeriler yakalanıp öldürüldüler.

“ ...İstanbul’da tam bir terör estirildi.Sağ kalan yeniçerileri


imha etmek için her yola başvuruldu.Ömeğin sağ kalan
yeniçeri ocağı üyelerine yaşam boyu aylık verileceği ilan
edildi.sonra başvuranlar tutuklandı ve öldürüldüler...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve işkence. Taner Akçam. s 128)
1 8 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XIV-KİN İLE ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde sırf kin nedeniyle öldürmelerde çoktur.


Öldürmeler özellikle ayaklama sonrasında kendisini gösterir.
Osmanlı Devleti ayaklanma yatıştığı zaman veya ayaklanma
bastırıldıktan sonra duyduğu kinden dolayı bazı insanları öldürür.
Kinle öldürme özellikle yeniçeri ayaklanmaları sonrasında
kendini gösterir.Çünkii yeniçeri ayaklanmalarının tümüne yakını
amacına uiaşmıştır.O anda bir şey söyleyemeyen Osmanlı Devleti
ayaklanma yatıştırılıp,ortalık duruldumu bu kez ayaklanmada kin
duyduğu kişileri öldürmeye başlar.
Diğer kinle öldürmelerde halk ayaklanmalarında kendisini
gösterir.Haik ayaklanması bastırıldıktan sonra bu kez Osmanlı
Devleti öc almak için ayaklanma bölgesini yerle bir eder.
Bunların dışında kinle öldürmeler bireysel olarakta yapılmış-
tır.Özellikle ayaklanma liderlerine güçlü oldukları dönemlerde bir
şey yapamayan Osmanlı Devleti bir yolunu bulup bu kişileri daha
sonra öldürtme yoluna da gitmiştir.
Osmanlı Devletinde mutlak öc alma kuralı vardır.Devlete ve
devlet şahsiyetini temsil eden kişilere karşı yapılan hareketlerin
sonunda öc alma yoluna gidilmiştir.

DAVUT PAŞA VE KALENDEROĞLU’NUN CESETLERİ


AYAKLARINDAN SÜRÜKLENEREK DENİZE ATILDI

Davup Paşa ve Kalenderoğiu 2.0sm an’ın öldürülmesinde başrol


oynamışlardı.O zaman 2.Osman öldürülme işinde rol alan bu
insanları daha sonra onun öcünü almak için öldürdüler.Devletin üst
kademelerinde özellikle Padişah ve sadrazam öldürmelerinde
sonradan öç alma olayları mutlaka yapılıyordu.
2.Osman’ın öldürülmek amacı ile bindirildiği araba ile At
Meydanına getirilen Davut Paşa ve Kalenderoğiu burada kelleleri
kesilmek suretiyle öldürüldüler.Sonrada cesetleri ayaklarından
sürüklenerek deniz kenarına götürülerek burada denize atıldı.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 187

“ ...Davut Paşa’yı ellerinden aldı.2.0sman’ın bindirildiği


arabayla At Meydanına getirilen Kalenderoğlu ile birlikte
kafaları vuruldu. Böylece Padişah katli olayı bütün
gizemiyle tarihin derinliklerine gömüldü.Kara Davut
Paşa ile Kalenderoğlu’nun cesetleri ayaklarından sürükle­
nerek denize atıldı...”
(Osıııanlı Tarihi.Alphonse de Lamarune.cilt 2.s 615)

YAVUZ KARDEŞİNİ KENDİSİNE İHBAR EDEN ONBEŞ


ÇOBANI BURSA TEKE YOLUNDA ASTIRDI

Yavuz Sultan Selim kardeşi Korkut’u kendisine ihbar eden


onbeş çobanı güya kardeşine duyduğu üzüntüden dolayı Bursa
Teke Yolu üzerinde -astırdı.Yavuz Sultan Selim kardeşi Korkut’u
bulana ve yerini ihbar edene ödül vereceğini söyleyerek kardeşini
bulup öldürtmek için duyuru yaptırdı.Bursalı çobanlar yerini ihbar
ederek yakalattılar.Kardeşini yakalayan Yavuz onu öldürt­
tü.Kardeşini ihbar eden çobanlarda Yavuz’un tahhüt ettiği ödülü
almak için Bursa’ya geldiler.Yavuz ihbar edensiniz diye onbeş
çobanı Bursa Teke Yolu üzerinde astırdı.İbret olsun diyede
cesetlerini orada bekletti.

“ ...ihbarlarının karşılığını almak için Bursa’ya gelmiş


olan Teke’li Türkmen çobanları nasıl ödüllendirdiğini
halka göstermek için onbeş çobanı Bursa Teke Yolu
üzerinde astırdı.
(Osıııanlı TarihiAlphonse de Lamarune.cilt I.sayfa 365

ZEYNEL ABİDİN PAŞA’YI ÖLDÜRTTÜ DİYE İSMAİL


PAŞA ÖLDÜRÜLDÜ

İsmail Paşa Sadrazamdı.Sadrazamlığı döneminde Zeynelabidin


1 8 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARtHİ

Paşa’yı Padişahın sarayının önünde ve divan günü öldürttü.Daha


sonra Osmanlı Devletinde hemen büyük çoğunluğun başına gelen
son, kendisininde başına geldi.İlkin gözden düşünce sürgüne
gönderildi.Sonrada bir bahane bulunarak öldürtüldü.Neden olarak-
ta sadrazamken Zeynalabidin Paşa’yı öldürtmüş olması gösterildi.

“ ...Eski vezir azamlardan olan İsmail Paşa,Rodos


adasında sürgün hayatı yaşıyordu.Daha evvel Rumeli
Beylerbeyi ve onun muhassılı Zeynalabidin Paşa’yı haksız
yere Padişah Sarayı önünde divan günü kati ettirdiğinden
maktülün varislerinin şikayeti üzerine kısasen Zeynel
Paşa’nın katli ile Rumeli’de pek çok miri malının telef
olmasıyla da cezaen katledilmesi hususunda ferman
çıktı.Bu padişah emri gereğince Rodos hapishanesinde
iken ruh kuşu ahirete gönderildi.(1690 nisan- Mayıs)...”
(Olayların Özü.Zühde-i Vakayiar cilt 3.Defterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercünıan Yaymı.s 41)

HOCAZADE’Yİ GAMMAZLADI DİYE BURSA KADISI


ÖLDÜRÜLDÜ.

Hocazade, Diyarbakır’a gitmek için yanında koruyucu olarak


bir kısım genç toplarken Bursa Kadısı tarafından Padişaha
gammazlamr.Hocazade’nin Padişaha karşı adam topladığını ve
ayaklanacağını belirtir.Bunun üzerine Bursa’ya Hocazade’nin
katledilmesi için bir ferman gönderildi.Bir bağlıkta iken feci
şekildi öldürüldü.Daha sonra Hocazade taraftan Köprülü Mehmet
Paşa onun öcünü Bursa Kadısından aldı.
“ ...Hocazadeyi gammazlayan Ruhullah Efendi de Köprü­
lü Mehmed Paşa tarafından katledilmiştir...”
(Osnıanı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarştlı. s 475)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 189

SULTAN MURAT KENDİSİNE "ABDESTİNİ AL" DİYEN


RECEP PAŞA’YI ÖLDÜRTTÜ

Osmanlı Devletinde her sözü padişah kendine göre yorumlaya­


bilirdi.Bu nedenle paşalar yanlarında çok dikkatli konuşmak
zorundaydılar.İşte Recep Paşa bir ayaklanma sırasında dışarı
çıkmak istediğinde “ Padişahım abdestini al da çık” dedi.Bu söz
Padişahın çok zoruna gitti.Padişah bu sözü yorumlarken “ albestini
al dışarı çıkınca daha gelemeyeceksin ayaklanmacılar seni
öldürecek” olarak anladı.Bu söz üzerine Padişah Recep Paşa’ya
kinlendi.Divanda dururken bu kez kendisi Recep Paşa’ya “ bre
kafir tez abdestini al” diyerek cellatlara emir verdi.Cellatlarda bu
emre uyarak Recep Paşa’yı öldürdüler.

“ ...Recep Paşa padişahın eteğini öpeceği sırada Sultan


Murad; "Gel beru topal zorba başı" diye seslendi Çünkü
Recep Paşa nikresten muzdarip olduğu için topallayarak
yürürdü bu sözden canı başına sıçrayan Recep Paşa.Haşa
Padişahım vallah ve billah Padişahımın rızasından hariç
zerre kadar vazu hareketim yoktur dediysede artık sabrı
taşan Padişah.Bire kafir abdest al diye bağırdı.Çünkü
Recep Paşa ayak divanı günü Padişah dışarı çıkacağı
zaman Padişahım abdest alıp öyle dışarı çıkın sözleriyle
Sultan Murad’ın öldürülmesi ihtimali olduğunu ima etmek
istemişti.Sultan Murad.Şu hainin tiz başını kesin.Diye
haykırınca cellad hazır bulunmadığından zülüflü baltacılar
kemend atıp boğdular...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Profİsmail Hakkı Uzunçurşılı.3.Cilt I.Kısım.s 187)

PADİŞAH,DÜŞMANA KARŞI BAŞARILI OLAMADI DİYE


KİNLENDİĞİ HAŞAN PAŞA’YI ÖLDÜRTTÜ.

Haşan Paşa, Padişah Sultan Murat’ın eteğini öpmek için ikibin


kişilik askeriyle birlikte karşıladı.Hasan Paşa eğilip Padişahın
190OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

eteğini öpmek istedi.Tam bu sırada Padişah iki düşman öldüremi-


yorsun gelip bana alay gösterisi yaparsın diye öldürttü.Padişah
Haşan Paşa’ya düşmana karşı başarılı olamadığı için kin tuttuğu ve
o anda karşılaştığı içinde bu kini nedeniyle öldüttüğünü söyledi.

“ ...Haşan Paşa iki bin kişilik maiyyetiyle alay gösterip


Padişahın eteğini öpeceği sırada bir iki düşmanı öldürme­
ğe muktedir olamadın şimdi bana alay gösterirsin bire
melun diye katlini emretmiştir.Hasan Paşanın öldürülecek
bir kusuru yoksa da Sultan Murad zorbalıktan eyalet ve
sancak idarelerine getirilenlerin birer bahane ile öldürül­
mesini esas prensip yapmıştı...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt I.Kısım.s 195)

KIZLARAĞASl MERCAN AĞA 3.SELİM’İN KATİLLERİ


SARAYA KOLAYCA GİRDİLER DİYE ÖLDÜRÜLDÜ

3.Selim kendisini iktidara çıkarmak için ayaklanan Alemdar


Mustafa Paşa’nın sarayı basması anında saray içine giren ve
Padişahın adamları olan katiller tarafından kılıçla parçalanarak
öldürüldü. Alemdar Mustafa Paşa Saraya girdiğinde tahta
çıkarmak için sabırsızlandığı 3.Selim’in parçalanmış cesetiyle
karşılaştı.3.Selim’in cesetinin önünde hüngür hüngür ağlayan
Alemdar Mustafa Paşa; başa Şehzade Mahmut’u geçirdikten
sonra 3.Selim ’in öldürülmesinden sorumlu tuttuğu kişilere
duyduğu kinden dolayı öldürmeye başladı.Kızlarağası Mercan
Ağa’yı da katiller hareme rahatlıkla girdiler diye sorumlu tutarak
öldürttü.
“ ...İkinci Sultan Mahmut’un cülüşünden sonra ilk idam
edilen de Kızlarağası Mercanağa olmuştu.Suçu ağır­
dı.Alemdarın emrini yerine getirmeyip dairesine saklan­
ması katillerin hareme kolaylıkla girmelerine sebep
olmuştu...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 350)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 191

3.SELİM İ ÖLDÜREN CELLAT HAZİNE KAHYASI EBE


SELİM AĞA BAŞI KESİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

3.Selim’i öldürenlerden biriside Hazine Kahyası Ebe Selim


Ağa’ydı.Ebe Selim Ağa’da 3.Selim’in öldürülmesine karışan diğer
kimseler gibi sonra yakalanarak Alemdar’ın emriyle başı kesilerek
öldürüldü.

“ ...3.Selim’in katilleri arasında en cüretkarı aslen Sırp


Hazine Kahyası Ebe Selim Ağa idi.Bu adam cinayetten
sonra elini yüzünü yıkayarak hiç bir şey olmamış gibi
vazifesi başına gitmiş.İkinci Sultan Mahmud’a biat
merasiminde bulunmuş merasimden sonra padişahın
hazine malı ağır kıymetteki murassa sorgucunu diğer
bazı mücevheratı şahaneyi çalarak kaftancı olup araların­
da çirkin münasebetler bulunan Nasfet Oğlan’la beraber
Fındıklıda bir dostunun evinde saklanmış sonra Sırbistan­
’a gitmek hülyası ile İstanbul’dan çıkmışlar fakat
Davutpaşa da yakalanarak mahbubu ile beraber Alay
Köşkü önünde başları kesilmişdi...”
(Osnıanlı Padişahlan.Reşad Ekrem Koçu.s 350-351)
192 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XV-FETVALARLA ADAM ÖLDÜRME

FETVA NEDİR
Fetva, basit tanımı ile Osmanlı döneminde en büyük dini kişi
olan Şeyhülislam ın bir olay bakında dini değerlendirme­
si, yorumudur.Fetva ile Şeyhülislam o olayın dinen uygun olup
olmadığını belirtir.Ama Osmanlı da dinen uygun görülmeyen
konularda sorumlu tutulan kişiler hakkında cezai yaptırım içeren
fetvalarda verilmiştir.

FETVALARI VEREN MAKAM

Fetvayı, Osmanlı Devletinde Şeyhülislamlar verir.Şeyhülislam


Osmanlı Devletinde en büyük dini yetkili olarak kabül edilir.Her
ne kadar Padişahlar Halife iselerde dini konularda Şeyhülislamlar
Şeyhülislamın dışında diğer bazı dini niteliğe haiz kişiler de fetva
verebilir. Ama bizim konumuz dışında olduğu için o konuya
girmeye gerek yokt. r.

FETVALARIN İŞLEDİĞİ ROL

Fetvalar, Osmanlı Devletinde iki türlü işlev görülür. Bir yandan


olayların düşüncelerin dine uygunluğunu yorumlarken bir yandan
da dini ceza yasası yerine geçerlerdi.Fetvalarla ikinci halde “ bir
kişinin dinen yanlış düşündüğü veya yaptığı hareket dini yapımıza
göre öldürülmesini gerektirir” denilerek o kişi öldürülürdü.
Osmanlı Devletinde fetva kurumu kötüye kullanılmıştır.
Aslında dini bir kurum olan şeyhülislamlık fetvalardan dolayı
büyük bir yanlışlık içerisine girmiş ve haksız yere binlerce insanın
öldürülmesinde baş rol oynamıştır.Fetva kurumu Padişahın
yaptırımlarına verilen dinsel destek olmuştur.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 193

FETVALAR KİMİN İÇİN KULLANILIRDI

Osmanlı Devletinde fetvalar aşağıda saydığımız kişiler için


kullanılmıştır.
•Dini olarak farklı düşünen insanlar için :Dini açıdan farklı
düşünen insanlar için fetvalar oldukça fâzla kullanılmıştır.Dini
düşüncede; Sünni İslam düşüncesi kabul edilmiş bundan milim
farklı düşünen kişiler dinsiz diye fetva ile öldürülmüşlerdir.
-Padişahın öldürülmesini istediği kişiler : Padişahın öldürül­
mesini istediği bazı insanlar içinde fetvalar kulanılmıştır.Aslında
Padişahların fetvalara ihtiyacı yoktu ama yine de bazı durumlarda
fetva almaya işin usulünden görmüştür.Bu yolla binlerce insan
öldürülmüştür.
Bazen de Osmanlı Devleti yetkililerinin Şeyhülislamdan fetva
istedikeri görülmüştür.Bu türden de oldukça fazla insan öldürül­
müştür.

ŞEYHÜLİSLAM PADİŞAHIN KORKUSUNDAN SUÇSUZ


OLDUĞUNU BİLDİĞİ HALDE! EN YAKIN ARKADAŞININ
ÖLDÜRÜLMESİ İÇİN FETVA VERDİ

Fetva kurumu Osmanlı Devletinde çok kötüye kullanılmış-


tır.Özellikle Padişahın adeta ölüm fermanı gibi kullanılmış-
tır.Padişahın her dediğini yapan ve istediği tüm fetvaları veren
Şeyhülislamlar bu açıdan değerlendirmeyi dine göre değil de
Padişahın emrine göre yapıyorlardı.Padişah birisinin öldürülmesi
için fetva istemişse Şeyhülislam ona fetva vermek zorundadır.
Aşağıdaki olayda da böyle olmuştur.Şeyhülislam kendisinin en
yakın arkadaşı olan ve hiç bir suçunun olmadığını bildiği Halim
Paşa’nın öldürülmesi yönünde Padişahın emri ile fetva verdi.

“ ...Osmanlı Devletinde öyle Şeyhülislamlar görülmüştür


ki suçsuz olduklarını bildikleri halde,en iyi ve sadık
ardakaşlarının idamına fetva vermişlerdir.Şeyhülislam
1940SMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

İs.Tiail Asım Efendi’nin 3.Musatafa’nın emri üzerine


suçsuz sadık arkadaşı Halim Paşa hakkında fetva vermesi
gibi...”
(Pıf.Dı\Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kutl.s 109)

PADİŞAHI KIZDIRAN BİR ŞEYHÜLİSLAMIN SONU

Şeyhülislamlık kurumunun dini açıdan; olaylara bakan bir


kurum olması gerekiyordu.Verdiği fetvaların da bu gözle
değerlendirilerek verilmesi gerekiyordu.Ama nedense fetvalar
özellikle Padişahın adeta tekeline girdi.Bunun nedeni de Şeyhü­
lislamların Padişahtan korkmasıydi.Korkudan dolayı Şeyhülislam­
lar Padişahın dediğinden çıkmazlardı.Aşağıdaki örnekte Padişahı
kızdıran Şeyhülislamın hazin sonu alıntı yapılmıştır.Şeyhülislamın
öldürülme nedeni de Padişahın bir Kadıyı öldüımeşine Şeyhülisla­
mın din adamlarının başı olması nedeniyle karşı çıkmasıdır.

“ ...Haberi alınca 4.Murad birden bire gazaba gelerek hızla


İstanbul’a dönmüş ve saraya varır varmaz Şeyhülislam ile
İstanbul Kadısı olan oğlunun Kıb/ıs’a sürgün edilmesini
emretmiş,ancak kızgınlığı devam ettiğinden Ahizade’yi
Ayastefonos’da tekrar karaya çıkartıp hemen sahilde
boğdurmuştur.Bu,Osmanlı tarihindeki ilk Şeyhülislam
katlidir...”
(Prf.Dr.Alımet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 129)

ŞEYHÜLİSLAM PEŞİN FETVA VERDİĞİNDEN DOLAYI


BİNLERCE İNSAN KATLEDİLDİ

Fetvalık ve Şeyhülislamlık kurumu Osmanlı döneminde çok


büyük insan kanına girmiştir.Uydurma fetvalar ,olur olmaz
yerlerde fetva verilmesi,Padişahtan veya Veziri azamdan korktu­
ğundan dolayı fetva verilmesi nedeniyle fetvalık kurumu hayli
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 195

yıpranmıştır.
Aşağıdaki örnekte fetva ile ilginç bir katliam örneği verilmek-
tedir.Köprülü Mehmet Paşa Şeyhülislamdan aldığı peşin fetva ile
Üsküdar’dan, Arabistan’a kadar olan Osmanlı Devleti toprakla­
rında büyük katliamlar yaptırmıştır.Fetvanın belirli bir olaya
verilmesi gerekirken Şeyhülislam burda fetvayı boş olarak vermiş
ve bunu Köprülü Anadolu’da katliamda kullanmıştır.

“ ...Abaza isyanından sonra Köprülü Mehmet Paşa peşin


fetva temin ederek bu isyanda rol oynamış herkesin
askerler de dahil katlini emretmiş ve bu işe geniş
yetkilerle İsmail Paşa memur edilmiştir.Bu zat Üsküdar’­
dan Arabistan’a kadar her yerde yetkisine dayanarak
büyük katliam yapmıştır...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 137)

KÖPRÜLÜ’NÜN BİNLERCE İNSANI ÖLDÜRMESİNE


DAYANAK YAPTIĞI FETVAYI ŞEYHÜLİSLAM
KORKUDAN VERDİ

Aşağıdaki alıntıda Şeyhülislamın fetvayı korkudan verdiğinin


itirafı vardır.Köprülü; işte bu korkudan verilen fetva ile binlerce
hatta bir söylentiye göre onbin kişiyi öldürdü.

“ ...Sohbet ederken,Şeyhülislam Köprülü Mehmed Paşa’-


nın ölümünün iyi olduğunu,zira haksız yere çok kişinin
canına kıydığını söyleyince Fazıl Ahmed Paşa ‘Öldürdüğü
adamları sizin verdiğiniz fetva ile öldürürdü’ demiş,bunun
üzerine Mehmed Efendi ‘Şerrinden korkardım onun için
fetva verdim’ şeklinde feci bir cevap verince,Fazıl Ahmed
Paşa ‘Ya Allah’tan korkmayıp mahluktan korkmak ilim
ve diyanete layıkmıdır’ diyerek Allah korkusunun
teokratik bir devlette bile bazen yüksek din adamlarında
1 9 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

dahi bulunmadığını ve böylece pek çok günahsızın kanına


girildiğini ifade etmiştir...”
(Prf.Dr A hm et Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 109)

ŞEYHÜLİSLAM KORKUDAN YEMİŞÇİ HAŞAN PAŞA’YI


ÖLDÜRME FETVASI VERDİ

Osmanlı Devletinin adam kıyımı çarkında önemli dişlilerden


birisi de şeyhülislamlardı.Dinin kendilerine vermiş olduğu gücü
kendisini korkutan gücün keyfine göre kullanıyorlardı.Keyfi adam
öldürme fermanları,Sünni İslama aykırı bahaneleri ile aydınları
öldürme fermanları bu kez de sipahilerin korkusu ile Sadrazamı
öldürme fermanına dönüşmüştü.Her zaman Sadrazamı Şeyhülisla­
mı öldürtecek değil ya hazanda tersi olur.Zaten gücü yeten gücü
yetene prensibinin yaşandığı bir devlette de böyle şeyler olurdu
elbet.
Ayaklanan Sipahiler Sadrazamı öldürmek için Şeyhülislamdan
fetva istemişler o da kendi canından korktuğu için fetvayı vermişti.
Şeyhülislam gibi bir insanda kul korkusunun Allah korkusundan
daha önemli olması düşündürücüdür.Aslında Sipahiler Sadrazamı
öldürmek için fetvaya gerek de duymazlardı ama bir de işin ters
yüzü vardı.Bu isyan furyası geçtikten sonra bunun tersi de
olacaktı.Çünkü her öldürmede karşı tarafta eğer hayatta kimseleri
kalmışsa öç almaya giderdi.Sipahilerde bu durumu bildiklerinden
kendi canlarını gelecek furyada için Şeyhülislamdan fetva alma
yolu ile kurtaracaklarını sanıyorlardı.Ama yanılıyorlardı.Bunlar
birer oyundu ama burda önemli olan Şeyhülislamın her isteyene
böyle fetva vennesidir.Osmanlı Devletinde öldürülenlerin önemli
bir kısmı böyle fetvalarla öldürülmüştür.Aydınların ve İslama
düşüncesine aykırı düşünce ileri süren düşünürlerin öldürülmele­
rinin yüzde yüzüne yakını böyle fetvalar sonucunda olmuştur.

“ ...sipahiler alınacak sert önlemleri fetvası ile destekle­


mesi istenen Şeyhülislam’ı evinde göz hapsine almışlar ve
kendisinden Sadrazamın idamına ilişkin bir de fetva
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 197

koparmışlardı...”
(Osnıtınlı TarilıiAlpltonse de Lamartıne.cilt 2.s 567)

ŞAİR NEFİ FETVA İLE ÖLDÜRÜLDÜ

Şair Nefı din adamlarını ve devletin yöneticilerini yaptıkları


yanlışlardan dolayı eleştiriyordu.Bu durum din çevrelerini ve
devletin üst görevlilerini oldukça rahatsız ediyordu.Nefi’nin bu
halinden şikayet eden Bayram Paşa Nefi için Padişahtan öldürme
izni istedi.Padişah da eğer din adamları fetva verirse fermanı
imzalayacağını söyledi.Bayram Paşa Şeyhülislam’a fetva vermesi
için başvurdu.Şeyhülislam hiç düşünmeden fetvayı verdi ve Nefi
öldürüldü.

“ ...Daha önce Nefi’nin şiddetli kalemi ile bir hayli


hırpalanmış olan din adamları istenilen fetvayı vermekte
gecikmemişti...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamartıne.cilt 2.s 654)

TÜTÜN İÇENİN ÖLDÜRÜLMESİ YÖNÜNDE VERİLEN


FETVA

4.Murat’ın yasaklarından birisi de tütün yasağıdır.Bu Padişah


halkın özgürlüğü ile o kadar oynamış,o kadar kısıtlamıştı ki tütün
içimini dahi yasaklamıştı.İşi usulünce yapmaya çalışan Padişah
tütün içmenin normalde yasaklanacak bir şey olmaması dolayısı ile
Şeyhülislam’dan fetva alma yoluna gitti.Padişah Şeyhülislamdan
istediği fetvada “ tütün içmenin dinen yasak olduğunu” belirtme­
sini istedi.Padişah isteyince Şeyhülislam mecburi vermek zorun­
daydı ama tütünde müslümanlıkta yasak değildi.Şeyhülislam bir
yolunu bulup “ tütün içmek her ne kadar dinen yasak değilse de
Padişah emri olduğu ve Padişahın emrine aykırı davranmanın da
hükmü idam olduğuna göre tütün içen de idam edilir” diye fetva
1980SMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

verdi.

“ ...Kazızadeye tütünün dinen yasak edilmediğini söyle­


dikleri zaman ulu emr olan Padişahın menetmesi ile terki
lazım gelir,dinlemeyenler katlonulur’ diye Padişah irade­
sini adeta şeriat yapmıştır...”
(P ıfD rAlunet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 109)

FATİH’İH ŞEYHİ ALİ BİSTAMİ BOSNA KRALINI KENDİ


ELİ İLE ÖLDÜRDÜ

Fatih Sultan Mehmet’in Şeyhi olan ve yanında birlikte


götürdüğü ihtiyar Şeyh güya Fatih’e insancıl davranması ve
hiddetlendiği zamanlarda hiddetini durdurması için telkinlerde
bulunacaktı.Fakat Bosna Kralı esir düşünce İslam yasalarına göre
yargılanmasına karar verildi.Fatih’in de izlediği İslam Mahkemesi
Bosna Kralını yargıladı ve idamına karar verdi.Kararı veren de
mahkemeyi kuran da Fatih’in Şeyhi Ali Bistami idi.Fatih de böyle
bir karara şaşırdı ki Şeyhe kararı uygulamasını söyledi.Bosna
Kralım İslam yasalarına göre yargılayıp idama mahkum eden Şeyh
bu kez de cellat rolüne girerek Kralı ve akrabalarını kendi elleri ile
öldürdü.

“ ...zincire vurulan Bosna Kralı İslam yasalarına göre


yargılandı.Fatih ile beraber sefere katılan ve Sultan’ın
insancıl kaygılarına çözüm bulmakla görevli olan yaşlı
Şeyh Ali Bistami dürüst bir yargıç gibi hareket etmek
yerine dalkavuk gibi davrandı ve Bosna kralını suçlu
bularak idamının gerektiğine karar verdi.Fatih’de Şeyhe
dönerek idama mahkum ettiği Kralı oğullarını ve
yeğenlerini kendi elleri ile idam etmesini buyurdu.Hem
kadı hem cellat olan Şeyh kılıcını çekti ve Kralı soyu ile
birlikte ortadan kaldırdı...”
(Osnıanlı Tarihi.Alplıonse de Lamartıne.cilt l.s 290)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 199

AVUSTURYA’YA BARIŞ TEKLİF ETTİ DİYE ÖLDÜRME

Avusturya’ya barış teklif edildi diye Padişah Melek İbrahim


Paşa’ya çok kızdı.Öldürmeye karar verdi.Melek İbrahim Paşa’yı
huzuruna çağıran Padişah Şeyhülislam’dan fetva alarak Paşayı
öldürttü.

“ ...Melek İbrahim Paşa kendisinin itimat ettiği adamla­


rından Ahmed Çelebi ismindeki birisini sulh teklifini havi
bir mektupla Avusturya Kumandanı Lotheringen’e gön-
dermişti.Cevapsız kalan bu mektup hükümetten emir
almadan kendi kendine sulh istemiş olması Serdar
aleyhinde bir itimatsızlık teşkil etti ve nihayet Padişahın
huzuruyla yapılan görüşmede katline fetva verilerek 2
Aralık 1685 Belgrad’da boğulup başı Edirne’ye getiril­
di...”
(Osnıanlı Tarilıi.Ortl.Prof.İsmait Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt I.Kısım.s 467)

1.AHMET SÖZLÜ FETVA İLE ADAM ÖLDÜRTTÜ

Fetvalar genelde yazılı olarak alınır.Fakat 1.Ahmet Kasım


Paşa’yı öldürürken yanında bulunan Şeyhülislamdan sözlü olarak
öldürülmesine fetva vermesini istedi.Padişahların adeta suç ortağı
durumunda olan Şeyhülislam Padişaha istediği fetvayı anında
verdi.Zaten vermemezlik edemezdi.Padişah da sorguya çektiği
Kasım Paşa’yı öldürttü.

“ ...l.Ahmet,emirlerine riayetsizlik eden Sadaret Kayma­


kamı Kasım Paşa’yı huzuruna çağırmış ve yapılan kısa bir
yargılamadan sonra hazır bulunan Şeyhülislamdan sözlü
fetva isteyerek hemen kati emrini vermiştir. 1610....”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 111)
2 0 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XVI- EBUSSUUD EFENDİ’NİN FETVALARI

ŞERİAT HÜKÜMLERİNE AYKIRILIKTAN


ÖLDÜRÜLMELER

Osmanlı Devletinde şeriat hükümlerine göre öldürülme


nedenleride var.Bıı nedenler genelde şeriatın temel ilkelerine ve
getirmiş olduğu düzenlemelere aykırı hareketten veya düşünmeden
dolayı öldürülmelerdir.Ömeğin namaz kılmamak,ramazan orucu
tutmamak.şarap içmek gibi nedenler şeriat hükümlerine aykırılık­
tan dolayı öldürülme nedenleri olarak anılır.
Şeriat hükümlerine aykırılıktan dolayı öldürülme nedenleri
toplu olarak Osmanlı Şeyhülislamlarından Ebusuüd Efendi’nin
fetvalarında kendisine göstermiştir.Bu nedenle bu konu tamamen
Ebussuud Efendi’nin fetvaları ile işlenmiştir.

OSMANLI DEVLETİNİN AKIL HOCASI EBUSSUUD


EFENDİ’NİN HAYATI

Osmanlı Devletinin akıl hocası Şeyhülislam Ebusuud Efendi


1490 yılında doğdu.Doğum yeri Iskilip’dir.İlk öğrenimini babasın­
dan aldı.Babasıda dini konularda söz sahibi olan Muhyiddin
Muhammed El İskilibi’dir. Ebussuud Efendi babasından sonra
-Jtıni ideolojinin önde gelenlerinden de dersler aldı. 1516 yılında
Müderrisliğe başladı.Daha sonra çeşitli yerlerde görev aldıktan
sonra 1534 İstanbul Kadısı oldu. 1537 yılında Rumeli Kazaskeri
oldu. 1545 yılında ise Osmanlı döneminde en büyük dini yetkili
olarak Şeyhülislam oldu.Bu görevi öldüğü tarih olan 1574 yılına
kadar sürdü.

■'NDT’NÎN OSMANLI DEVLETİNDEKİ


L. . , u l ,L K 1

Ebussuud Efendi Şeyhülislam olarak Osmanlı Devletinin en üst


OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ201

dini kurumunun başına getirildi.Kendisinden önce 14 şeyhülislam


görev almıştı.Osmanlı Devleti şeriatla idare edildiği için şeyhü­
lislamların yetkileri çok büyüktü.Verdikleri her fetva anında yerine
getirilirdi.Ağızlarından çıkan her sözcük bir dini kanun olarak
kabul edilir ve uygulanırdı.Şeyhülislamların bu yetkilerinden
dolayı Osmanlı devletinde binlerce insan boş yere öldürül­
dü.Osmânlı Devletinde Ebussuud Efendi sadece Şeyhülislam
olmaklada kalmadı.Şeriat konusunda otarite olarak kabul edilir­
di.Ebussuud Efendi’nin bu etkisi öldükten sonrada Osmanlı
Devletinde yüz yıllar boyu devam etti.Onun din adına koyduğu
kurallar ve verdiği fetvalar Osmanlı Devleti yıkılana kadar
geçerliliğini korumuştur.Ebussuud Efendi Osmanlı devletinin
biçimlenmesinde şeyhülislam olarak etken olan (padişahlar
dahil)bir kaç kişiden birisidir.

EBUSSUUD EFENDİ’NİN FETVALARININ ÖNEMİ

Ebussuud Efendi’nin Osmanlı Devletinde gerek yaşadığı


dönemde gerekse öldükten sonra çok etkisi olmuş,onun içinde
verdiği fetvalar birer dini kanun niteliğinde kabul edilmiş-
tir.Osmanlı Devleti bu fetvalar doğrultusunda kendisine yön
vermiş ve hareket etmiştir. Fetvalar birer dini kanun niteliğinde
olduğu için ve mutlak uygulanması gerektiği için toplumda çok
etkili olmuştur.Bu fetvaların burada yer almasındaki amaç
Osmanlının niteliğinin ve gerçek yapısının resmi bir ağızdan
gözler önüne sermektir.

RAMAZAN ORUCUNU KABUL ETMEYEN ÖLDÜRÜLÜR

Osmanlı devleti şeriatla idare edildiği için dini kurumlar çok


güçlüydü.Özellikle Sünni İslamın şekilci etkisi Osmanlılardada
kendisini göstermiştir.Ebussuud Efendi Ramazan orucu tutmayan­
ların öldürülmeleri gerektiğini belirtmiştir.Bilindiği gibi Aleviler
Ramazan orucunun sonradan İslama eklendiğini ve İslamın
2 0 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

doğuşunda Ramazan orucunun olmadığını iddia ediyorlardı.Bu


durumda Ramazan orucunun sonradan uydurulduğunu söyleyen
kişi Ebussuud Efendi’ye göre öldürülecektir.
209.MES’ELE : Zeyd-i naib,meclis-i şer’de Ramazan günü ala
mele’i-n- nas ta’am eki edip “ niçin eki edersin,özür yok iken”
denildikte “ Ramazan hadistir,düzme koşmadır” deyip sözü
üzerine musir olsa,Zeyde ne lazım olur?
ELCEVAP : Elbette kati olunmak vacibdir.
(M.Eıtuğrul Düzdağ.Şeylıülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvaları.s 62)

YUNUS EMRE’NİN TÜRKÜLERİNİ SÖYLEYEN


ÖLDÜRÜLÜR

Yunus Emre Alevi düşüncesini en iyi tanımlayan ozanlardan


birisidir.Özellikle insan ve Tanrı konusunda yazdığı şiirler çok
güzeldir.Her nedense bu gün şeriatçılar Yunus Emre’ye sahip
çıkmakta onun yazdığı nefesleri kendi müziklerinde kullanmakta­
dırlar.
Yunus Emre’nin şiirleri ne yazıkki Osmanlılar döneminde
öldürülme nedeni olarak görülmüştür. Yunus Emre’nin şiirlerini
okuyanın öldürüleceği Ebussuüd Efendi tarafından fetva ile
belirtilmiştir.
“ Cennet cennet dedikleri Bir kaç .evle bir kaç huri İsteyene ver
sen onu Bana seni gerek seni” şiirini okuyanların ve bu şiiri
okuduktan sonra uyarıya rağmen savunanların öldürülmesini
fetvayla belirtmiştir.
353.MESELE : Bir zaviyenin mescidinde eşhas-i muhtelife
ilemüştehi oğlanlar muhtelit olup,enva-i teganniyat ile tevhid
ederlerken tevhidi tağyir edip gah “ dil-i men” gah “ can-ı men”
deyip gah beyt “ sen bir ulu sultansın canlar içinde cansın,çün iyan
gördüm seni pinhan kapısı değil” deyip,gah beyt “ cennet cennet
dedikleri bir ev ile bir kaç huri,isteyene ver sen anı bana seni gerek
seni” deyu göğüslerin döğüp evza-i garibe ettiklerinde,ehali-i
mahalleden ba’zı kimseler zaviye-i garibe ettiklerinde,ehali-i
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ203

mahalleden ba’zı kimseler zaviye-i mezbüreye şeyh olan Zeyde


“ bu makûle evza’ niçin ettirip razı olursun” dediklerinde Zeyd
“ ne lazım gelir” demekle cevap verse şer’an Zeyd-i mezbüra ne
lazım olur?
ELCEVAP.Evza’ ve akval-i mezbüre kemal mertebe fuhş
olduğundan gayri,cennet hakkında dedikleri kelime-i şeni’a küfr-i
sarihtir,katilleri mubahtır,şeyhleri olan bi-din hikayet olunan akval
ü ef’ale “ mübaşeret dahi ederse ne lazım gelir” demekle kafir
olduğundan gayri,ol kabayihi ibadet kabilinden addedip ayet-i
kerimeyi ana delil getirmekle tekrar kafir olur,bu i’tikattan
rücü’etmezse katilleri vacip olur.
(M.Erluğrul Düzda);.Şeyhülislam Ehussuiid Efendi'nin Fetvaları.s 87)

FELSEFEYİ DİNDEN ÜSTÜN VE ÖNDE TUTAN


ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuud Efendi dini bilgilerin felsefe ve bilimden önde


gelmesi gerektiğini belirtmektedir.Eğer bir kişi çıkıpta bilim
dinden daha öncedir,.bilim dinden daha iyidir,bilim dinden daha
yararlıdır derse veya dinin insanların beyinleri vasıtasıyla
yaratıldığını söylerse öldürüleceğini fetva etmektedir.Dinin insan
beyni tarafından yaratıldığını söylemek gerçek bilimin dinden
üstün tutulması gerektiğini söylemek Osmanlı Devletinde çok
önemli bir öldürme nedeniydi.
354.MES’ELE : Meşayıhtan ve süfilerden ba’zına Zeyd “ siz
niçin salata ve zekata müte’allik mesail ta’liın etmezsiz” deyicek
“ ilm-i zahir ilm- i batına hicabdır,ilm-i batına meşgul olucak ilm-i
zahir keşf olur’’ dese ana ne lazım olur?
ELCEVAP :01 mülahidedendir ve zenadikadandır anın hükmü
mürted hükmü gibidir,ol i’tikat-i batıladan rücü’ etmezse katli
lazımdır.
(M.Eıluğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin Fen aları, s 87-88)
204-OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

AKŞAM YEMEĞİNDEN SONRA NAMAZDAN ÖNCE, DUA


OKUYAN KİŞİ ÖLDÜRÜLÜR

“ ed’iye” nin sözlük anlamı “ Dualar,evrad.Devamlı okunan


dua ve zikir” olarak yine fetvaların alındığı kitabın arkasındaki
sözlük kısmında belirtmektedir.Buradaki öldürme nedenine bakı­
nız.Ebussuüd Efendi akşam yemeğinden sonra önce namaz
kılınmalı sonradan dua edilmelidir der.Eğer kişi bunun böyle
olduğu konusunda uyarıya rağmen kendisine şeyhleri böyle öğretti
diye duayı önceden okuyorsa o kişi öldürüleceği gibi o toplumda
öldürülür diyor.
Buradaki öldürme nedenine bakınız.Osmanlı Devletinde insan­
lar dinin bu kadar baskısı altında yaşadılar.Akşam yemeğinden
sonra kılınacak namazda yapılacak duada insan hayatından dahamı
önemlidir.Birisi önce olmuş diğeri sonra olmuş ne değeri
olabilir.Sünni İslam ideolojisi Osmanlı Devletinde o kadar baskı
kurmuşturki Sünni ideoloji içinde farkı görüşlere dahi olanak
vermemiştir.
356.MES’ELE : Öylede ve akşamda ve yatsıda farzdan sonra
sünnet kılmak mı evladır,yoksa arada baz’ı ed’iye mi okumak
evladır?
ELCEVAP : Ed’iye sonra okumak gerekir.
BU SÜRETTE : Süfiyyeden ba’zı “ bize şeyhimiz böyle emr
etti” deyu ed’iyeye meşgul olsalar anlara ne lazım olur?
ELCEVAP : Şeyhleri olan mudilli,Resülullahın (sallallahu
aleyhi ve sellem) cenab-i şerifinden tercih ederlerse cümle KATL
OLUNMAK vaciptir.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nin Fetvaları.s. 88)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ205

PADİŞAHA KARŞI AYAKLANAN İNSANLAR


ÖLDÜRÜLÜR

Osmanlı Devletinde şeyhülislamların verdiği fetvalara bakıldı­


ğında bunların büyük bir kısmının padişahı memnun etmek için
verildiği anlaşılır.Gerçi fetvada padişaha karşı ayaklananların
öldürülmeleri gerekip gerekmediği konusunda soru dahi sorulma-
mıştır.Padişalıa karşı ayaklanan öldürülür.Ebussuud Efendi’ye
sorulan soruda onların karılarının durumu. Ebussud Efendi
isyancıların karıları ve çocuklarınında isyana karışmaları hallerin­
de diğerlerinin başlarına gelenlerin aynısının onların başına
geleceğini belirtmektedir.
438.MES’ELE : Bir karyenin kafirleri Padişah-i alempenah
hazretlerine asi olup,emr-i padişahi ile gaziler vurup,esbabların
garet ve kendilerin esir edip,zevcelerin hizmetlendikleri takdirce
vatları helal olurmu?
ELCEVAP : Meratib-i isyan mütefevittir.Haraç vermek­
le,haramilik edip köy basmak ile,ve bir sarp yerde bihte
(veya:binhe,nihbe) olmak ile zimmetleri bozulup sebiyleri helal
olmaz.Haramileri kati olunmak meşru’dur.Nisası ve evladı seby
olunmak yoktur.Madeın ki dar-i harbe lahik olmayanlar,yahud bir
mevzi’e müstevli olup esker-i İslam ile muharebe etmeyeler.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nin Fetvaları.s 101)

MÜSLÜMANLARDAN DİN DEĞİŞTİRENLER


ÖLDÜRÜLÜR

Din değiştirilenler Osmanlı Devletinde öldürülürler.Bu ilkeye


dayanarak çok insanda öldürülmüştür.Fakat gayrimüslümlerden
müslüman olanlar ödüllendirilir ve olanaklar ölçüsünde maddi ve
manevi kazançlara kavuşturulurdu.Ebussuud Efendi’de fetvasında
mutad olan kişinin öldürüleceğini belirtmiştir.
44f.M ES’ELE : Zeyd-i yahudi sebb-i Nebi edip,istifsar
olundıkda “ mu’tadı ise kati oluna” deyu fetva-i şerife varid
2 0 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

olucak,müslümanIardan ba’zı kimseler hakime varıp “ mu’tadı


idüğüne” şehabdet eyleseler kati olunur mu?
ELCEVAP : M u’tadı idüğü bir iki kimse ile m a’lüm
olmaz.Bigaraz müslümanlar “ mu’tadıdır” deyu hakime i’lam
edip,hakkından gelmediğinin sebebini beyan edicek,bizim eimme-
miz kavliyle ’amelen,ta’zir ve habs ile iktifa olunmayıp “ kati
olunur” diyen eimme kavilleri ile 'amel olunmak emr olunmuş-
tur.Mu’tadı idüğü zahir olucak kati olunur.
(M.Ertuj-rul Düzelağ.Şeyhülislam Ebussuuıl Efendi'nin Fetvaları.s 102)

MÜSLÜMAN BİR KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİREN


GAYRİMÜSLÜM MÜSLÜMAN OLMASA ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuüd Efendi Müslüman bir kimsenin karısının gayrimüs-


lüm bir kimse ile cinsel ilişkiye girdiğinde gayrimüslüm olan erkek
müslümanlığa davet olunur demektedir.Davete uyupta Müslüman
olursa ölüm cezasından kurtulur.Eğer müslümanlığa davete
uymayıp dininde kalırsa o zaman öldürülür denilmektedir.
449.MES’ELE : Zeyd-i müslimin zevci Hind-i müslimeye zina
eden amr-i zimmiye şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : İslama gelirse katlinden halas olur.Hind recm
olunur, tai’aten ise.
(M.Erıuğrul Düzdaj).Şeyhülislam Ebussuüd Efendi’nin Fetraları.s 103)

PEYGAMBERE İNANMAYAN ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuud Efendi verdiği fetvada Peygamberi tanımayan,onu


dikkate almayan,onun sözlerini tutmayan insanların kafir olduğunu
ve öldürülmeleri gerektiğini belirtmiştir.
492.MES’ELE : Bir hususta ba’zı kimseler Zeyde nasihat etip
“ şeri’at-i Resülullah (aleyh-is-selam) dan hurüc etme,Peygamber
hazretlerinden gafil olma hicab üzerine ol” dedikte,-eliyazübillah-
gazab ile “ ben peygamber bilmezim” dese,şer’an Zeyde ne lazım
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ2 0 7

olur?
ELCEVAP : Kafirdir.Katli helaldir
(M.Eıluğrul Düzilağ.Şeyhülislam Ehussuud Efendi’nin Fetvalar t.s 113)

ŞERİATA GİRMEYEN KİŞİ BİR BAHANE İLE


ÖLDÜRÜLÜR

Bir garip öldürme nedenide burda vardır.Bu öldürme nedeni çok


ilginçtir.Ebussuud Efendi’ye soru soran kişi diyorki Müslüman bir
kişi gayrimüslüm birisini müslümanlığa davet ettiğinde bu
gayrimüslüm kişi sana da Müslümanlığa da lanet olsun derse ne
lazım gelir diyor.Ebussuud Efendi’nin cevabı ise kesindir.Bu
kişinin derhal öldürülmesi gerekir diyor.Burda bir ince nokta
vardır.Herkese değil Müslümanlığa davet olunan kişi vardır
burda.Bu fetva Müslüman olmamak için direnen kişileri tehdit
eden en büyük fetvalardan birisidir.Müslüman olmayan bir kişiyi
bir Müslüman Müslümanlığa davet edipte bu kişi Müslümanlığı
benimsemezde girmek istemezse bu taktirde hayatı tehlikededir.Bu
durumda onu davetteden Müslüman bu kez bir kaç yalancı şahitle
o kişinin öldürülmesi için kadıya gidebilir.Kadıya gidip “ ben onu
müslümanlığa davet ettim o ise sanada şeriatada lanet olsun” dedi
der ve yalancı şahitlerde şahitlik yaptığında o kişi sadece ve sadece
Müslüman olmadığı için öldürülebilmektedir.İnsanları Müslüman
yapmak için yoğun çabanın harcandığı,insanların devletin gözünde
daha çok itibar kazanmak için olmadık yollara dahi baş vurdukları
bir ülkede bu tür olaylar çok olacaktır.Bu fetva Müslüman
olmayanların başında dönen bir İslam kılıcı gibidir.

495.MESELE : Zeyd,Amr-i müslimi şer’a da’vet eyledikte,Amr


“ la’net sana ve ser’a dese ne lazım olur?
ELCEVAP : Kafirdir,kati i helaldir.
(M.Eı luğrul Düzdağ.Şeyhülislam Elıussuüd Efendi'nin Fetvaları.s 113)
2 0 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ PEYGAMBERSİZDE TANRIYA ULAŞIRIM” DİYEN KİŞİ


ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuud Efendi’nin çıkarmış olduğu fetvalardaki öldürme


nedenlerinden büyük bir kısmı Alevileıin düşüncelerini içermek-
tedir.Düşünceleri yönünde sorulan sorulara verdiği cevapta bu
düşünceleri savunanların öldürülmesi gerektiğini söylemekte-
dir.Ama burda Alevi kelimesini kullanmadan sadece düşünceyi
ele almış ve bu düşünceyi savunanları hedef almıştır.
Bu fetvadada Alevi düşmanlığı vardır.Bilindiği gibi Alevi
düşüncesinde insan Tanrı birlikteliği vardır.Alevi düşüncesine ışık
tutan Hallacı Mansur Enel Hak dediği için öldürülmüştür.Ben
Tanrıyım dediği için öldürülmüştür.Bütün Alevi deyişlerin­
de,türkülerinde,semahlarında Tanrının insan ile ilişkisine değinil­
m iş ve T an rıy a u laşm a yolunun gönül yolu olduğu
belirtilmiştir.Yani Tanrıya ulaşma yolu için başka bir aracıya
ihtiyaç olmadığı belirtilmiştir.Ebussuud Efendi’de bu Alevi
düşüncesini bildiği için Tanrıya ulaşma yolu için Kurana ve
Peygambere ihtiyaç yoktur diyenlerin öldürülmesi gerektiğini
belirtmiştir.
498.MESELE : Zeyd Amra “ bana Tanrıyı buluver” dedikte
Amr Zeyde “ K ur’an d e’amil olup,peygambere iktida eti-
cek,bulursun” deyicek,Ze/d “ anlara ne’amel,ben anlarsız bulu­
rum” yahut “ buldum” dese Zeyde ne lazım olur?
ELCEVAP : Katli lazımdır,zındıktır.
(M.Ertuğrul Diizdağ.Şeylıiilislam Ebussuud Efendi’nin Fen aları.s 113)

BEN İSA GİBİYİM DİYEN ÖLDÜRÜLÜR

Bana İsa gibi gökten emirler iner ve ben insanları istersem


beladan kurtarır istersem belaya sürüklerim diyen kişinin ne
yapılması gerektiğini sorana Ebussuud Efendi sorunu kökten
çözüyor.Böyle diyen kişi delidir diyor.Eğer deli olmasa öldürül­
mesi gerekir diye fetva veriyor.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ209

499.MES’ELE : Zeyd “ bana Hazret-i ’İsa (aleyhisselam) gibi


gökten maide iner,ve nice kimseleri ta’undan ve gayri beladan
kurtarırım,dilediğimi zillete düşürürüm” dese ne lazım olur?
ELCEVAP : Deli değilse zındıktır,ve elhak delalet
eder,ebatildir.Ahz- i şedid olunup,seraiıi keşf olunduktan sonra
hakkından gelmek lazımdır.
(M.Erluğıul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuud Efendi' nin Fetvaları.s 113)

TANRIDAN KORKMAYAN ÖLDÜRÜLÜR

Tanrıdan korkmamakta Osmanlı Şeyhülislamına göre öldürme


nedenidir.Insandır ister Tanrıdan korkar ister korkmaz.Ama
Osmanlı Şeyhülislamı çıkardığı fetvada Tanrıdan herkes korkacak
diyor.Korkmuyorum diyen kişiler bu düşünceden dönmeye davet
edilmesini dönmeyenlerin öldürülmelerini fetva etmektedir.
Bu fetvada Alevilere yönelik çıkarılan bir fetvadır.Efussuud
Efendi fetvalarında inceden inceye ama ilkin fazla anlaşılmaz
şekilde Alevi düşmanlığı yapmakta ve Alevi felsefesini benimse­
yenlerin öldürülmesi gerektiğini de fetva etmektedir.Aleviiikte
Tanrıdan korkmak diye bir kavram yoktur.Alevlikte Tanrı sevilir
korkulmaz.Bu felsefeye karşı Ebussuud Efendi bu fetvayı
çıkarmıştır.Alevi halk ozanlarının deyişlerine türkülerine,Bektaşi
fıkralarına baktığımızda Tanrıyla ilgili bir çok noktaya rastlanı-
lır.Bunlarda Tanrıdan korkma şöyle dursun Tanrı ile alay
edilir,yeri gelir yerilir,yeri gelir yarışılır.
506.MES’ELE : Haşa “ Tanrıdan korkmazım” diyen Zeyde
şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : Kafir-i mahzdır,İslama gelmezse kati olunur.

(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvaları.s 114)


2 İOOSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

MAHŞER GÜNÜNE İNANMAYAN ÖLDÜRÜLÜR

Ebussud Efendi verdiği bir fetvada mahşer gününe inanmayanın


öldürülmesi gerektiğini belirtmiştir.Eğer bir kişi öldükten sonra
mahşer yerinde dirilip toplanmayacak derse bu kişi Ebussuud
Efendi’ye göre öldürülmelidir.
507. MES’ELE : Zeyd,haşre inkar etip “ mümine haşir yoktur’’
dese ne lazım olur?
ELCEVAP : Katil lazımdır.
(M.Ertuğrul Düzdaj).Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin Fetvaları.s 114)

NAMAZ KILMAYAN ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuud Efendi verdiği fetvalarda öldürülme nedenleri olarak


Müslümanlığın kurallarını yerine getirilmemesi veya inanılmaması
olarak göstermiştir.Bu fetvadada namaz kılmamayı öldürme
nedeni olarak vermektedir.Son günlerde Osmanlı hayranları
Osmanlı Devleti laiktir.İşte Osmanlı Devletinin laikliği.
508. MES’ELE : Bir taife namaz kılmayıp ve şehr-i Ramazanın
farziyetine inkar etip,Ramazan ayı geldikte saim olmayıp,ve su’al
olundukta “ biz fakirleriz,bize beş altı gün tutmak yeter” deyip ve
“ hamr bağına biz timar ederiz,kendi elimiz emeğidir,bize
helaldir” deyip,istimrari evratleri ile şurb-i hamr edip ve
kefenenin cemiyeti günü geldikte mezkûr günlere kefere gibi
ıi’ayet ve hürmet etip ve nice bunun gibi hılaf-i şer’fi’illeri
olsa,şer’an bu makûle taifeye ve bunları müslim i’tikad edip,ef’al ü
akvallerine razı olup,tehalut olanlara şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : Kafirler,kati İleri mubahtır.
(M.Ertuf’rul Diizdağ.Şeylıülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvaları.s 114)

ŞARAP İÇENLER ÖLDÜRÜLÜR

“ Şarap içenler şarabı överlerse ve şarabı içmeyenlere küfür


ederlerse onlar öldürülmelidir” diyor Ebussuud Efendi.Dikkat
edildiğinde sadece şarap içenler demiyor.Belki ileride alacağı
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ211

tepkiyi düşünüyor bu fetvada.Şarap içenlerin şarabı övmeleri ve


içmeyenlere küfür etmelerinden bahsediliyor.
509. MES’ELE : Şarib-ül-hamr olan Zeyd,şurb-i hamr ederken
haşa “ bir garra nesnedir ve güzel nesnedir,bunu içmeyenlerin
ağızım avretini filanlayayım” deyu cima,lafzıyle şetm edip,amr
dahi Zeydi talisin etip “ iyi dersin” dese ne lazım olur?
ELCEVAP : İkisi bile kafirlerdir,katilleri mubahtır.
(M.Ertujjrul Düzdağ.Şeyhülislam Ehussuutl Efendi'nin Fenaları.s 114)

DİNE SÖVEN ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuud Efendi dine şovenin öldürüleceğini belirtmekte-


dir.Burada din olarak yanlız Müslümanlık kabül edililir.Başka bir
dine söven öldürülmez.Buradaki hassaslıkta sövülen dinin Müslü­
manlık olması gerekir.Yani dinine sövülen kişinin müslüman
olması gerekir.Dinine sövülen Müslüman olduktan sonra söven
ister Müslüman ister gayrimüslüm olsun fark etmiyor.
510. MES’ELE : Zeyd-i müslim Amr-i müslimin -haşa-
cima’lafzı ile dinine imanına ve ağızına söğse,şer’an ne lazım
olur?
ELCEVAP : Kafirdir,katli helaldir.
(M.Erıuğrul üüzslağ.Şeyhülislam Ehussuüd Efendi'nin Fetvaları.s 115)

ALLAHA VE PEYGAMBERE SÖVEN ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuud Efendi Peygambere ve Allaha şoveninde öldürülece­


ğini fetva etmiştir.Şarap içenin,namaz kılmayanın öldürülmesinin
istenildiği bir ülkede Allaha sövmenin veya Peygambere sövmenin
ölümle sonuçlanacağı açıktır.Onun için bu fetvayı normal
karşılamak gerekir.
511. MES’ELE : Zeyd,hamr içip mahallesine gelse,amra “ bre
Tanrısını ve Peygamberini -haşa-fılan ettiğim” lafziyle edebsizlik
eylese,o mel’üna ne lazım olur?
2 1 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ELCEVAP : Kafirdir,katli helaldir.Avreti haindir,ehl-i islamdan


dilediği kimseye varır.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nirı Fen aları.s 115)

BİRBİRİNİ TANRI DİYE SELAMLAYANLAR


ÖLDÜRÜLÜR

Buda Alevilik düşüncesine yönelik bir fetvadır.Aleviler insanla


Tanrının özdeşleştiğini ve Tanrıyı insanda aramanın gerektiğine
inamrlar.Yani gökte ve başka yerde Tanrı aramazlar.Bu düşünce
doğrultusunda insana Tanrı olarak bakarlar.Yani insanı Tanrılaştı-
rırlar.Bu nedenle Aleviler birbirlerini Tanrı gibi selamlar-
lar.Şeriatçılar “ Selamın aleyküm ve Aleyküm selam” derlerken
Aleviler böyle selamlaşmazlar.Aleviler Topluma girmişlerse
“ Cümlenize bereket” Yanlızsa “ Hu erenler” Yola gidiyorlarsa
“ Uğurlar ola,Himmet eyle,Himmet Erenlerde” gibi sözcüklerle
selamlaşırlar.Yani Aleviler birbirlerine Tanrının değil insanın
selamını verirler.Ebussuüd Efendi’de bu olaylardan dolayı
birbirlerini Tanrı gibi selamlayan insanların öldürülmesi gerektiği
yönünde fetva vermiştir.
514.MES’ELE : Zeyd amra selam verdikte -haşa- “ Büyük
Tanrı selamun aleyk” <fese,Amr “ aleyke selam” dese,Bekr gelip
mahkeme-i şer’de şehadet eylese,bir şahid ile amr ve Zeyd
mü’aheze olurlarını?
ELCEVAP : Bir dahi bulunmağa sa’y olunmak lazımdır. BU
SÜRETTE : Halid.Zeyd ve amra “ Mülhid” dese şer’an nesne
lazım gelirmi?
ELCEVAP : Gelmez ya ne olsa gerektir,mühlid olmayıp.
SURET-İ UHRA : Bir şahid dahi bulunsa,anlara ne lazım olur?
ELCEVAP : Katil lazımdır.
BU SURETTE : Ba’zı imamlar dahi bu halle mevsüf ve meşhur
olsalar,mezburlara dahi ne lazım olur
ELCEVAP : Katli lazımdır.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nirı Fetvaları j 115)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ213

ESKİ KOCA BAŞKASINA VERDİĞİ KARISI İLE BİR


OLURSAÖLDÜRÜLÜR

Burdada ilginç bir şey vardır.Eski kocası karısını başkasına


verse.Bu kadında başkasının elini dahi tutsa.Sonra kadının
kendisini başka erkeğe veren kocası kadın ile ilişkiye girerse o
halde recm uygulanır demektedir Ebusuud Efendi.
550.MES’ELE : Zeyd zevci Hinde mülk cariyesi Zeynebi hibe
edip,Hind dahi kabz eylese,sonra Zeyd Zeynebi tasarruf eylese
veledi olsa şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : Recm lazımdır.
(M.Erluğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nin Fenaları, s 122)

634.MES’ELE : Zeyd-i kadi çalgılı düğüne varıp -haşa-feseka


ile meclis-i fıskta otursa,ba’dehu amr gelip “ Zeyd-i kadiye ne
lazım olur” deyu fetva eyittikte,fetva-i şerifte “ ol makûle kimse
kazaya layık değildir” deyu cevap buyurulup,Amr varıp fetva-i
şerifi gösterse,Zeyd fetvayı alıkoyup amra vermeyip “ ben fetva ile
kadi değilim,padişah beratiyle kadiyim” deyip fetva-i şerifi tahfif
eylese,şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : Evvelki fı’li ile ma’züldür,ettiği ahkam nafiz
değildir.Ana berat-i kaza-i sultaniye,adil olmak i’tikadi üzerine
verilmiştir.Sonra fışkı zahir olmak ile ma’zül olur.Evvelden fıski
ma’lüm olup fışkı ile bile verilmiş olsa ma’zül olmayıp müstehak
olur idi.Amma hükm-i şer’i istihfaf etmekle kafir olur,İslama
gelmezse kati olunur.
(M.Erluğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ehussuiid Efendi'nin Fenaları.s 134■ 135)

ŞARABI BIRAKTIĞINA YEMİN İÇİP TEKRAR ŞARAP


İÇEN ÖLDÜRÜLÜR

Burdaki fetvada şarabı bir daha içersem Peygambere kötü söz


söylemiş olayım diye bir kişi yemin ederde sonra tekrar şarap
içerse o zaman öldürülür denilmektedir.İki kişi yalan söylemekte
214 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

anlaşsa deseki bu önce şarap içmeyeceğine dair Peygamber üzerine


yemin etti.Ama şimdi içiyor.Şarap içen belkide o masadan evine
gitmeden ölüme gidecektir.
714.MES’ELE : Zeyd “ şurub-i hamr edersem,sebb-i nebi
etmişlerden olayım” deyip,ba’dehu eylese.şer’an ne lazım o I u f ?
ELCEVAP : kafirdir katli helaldir.
(M.Erluğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ehussuud Efendi'nin Fen aları.s 147)

BAŞKASININ MALINI ALIPTA VERMEYENLER


ÖLDÜRÜLÜR

Başkasının malını alanlar kendilerine yapılan davete uyup aldığı


mallan geri vermedikleri ve almak için kendilerine zor kullanan
Osmanlı askerlerine karşı koyanlar öldürülür
737.MES’ELE : Zikr olan haramiler nisab miktarı mal
alıp,sahipleri vali-i memlekete gelip feryad ettiklerinde,vali
hakların alıvermeğe ve şeri’ate da’vet eylemeğe adamlar gönde­
rip,anlar dahi zikr olunan haramilere mülaki olup,şeriate davet edip
ve erbab-ı hukuka hakların verin“ dedikte,itaat eylemeyip
muhabereye mübaşeret eylediklerinde şer’an anlar ile kıtal helal
olur mu?
ELCEVAP : Erbab-ı hukük anlar ile bile olup,yahud mekanları
m a’lüm olucak,m al sahiplerine verilm ek için kıtal olu-
cak,haramilerden kati olunanların katli helal olup,demler heder
olur.Eğer bile olmayıp ve mekanları,ma’lüm değil ise kati edene
diyet lazım olur.

FAHİŞELİK YAPANLAR ÖLDÜRÜLÜR

Burada para ile kadınların erkeklerle cinsel ilişkiye girmeleri


halinde öldürüleceği fetva edilmektedir.Ebussuüd Efendi başkaları
ile cinsel ilişkide bulunan kadınların ve kızların tesbit edilerek
öldürülmeleri gerektiğini ve recm uygulanması geriktiğini fetva
etmiştir.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ215

785.ME$” ELE : Bir taife,karyeye karye gezip avretlerine ve


kızlarına ve cariyelerine zina ettirmeye adet edinseler,şer’an ne
lazım olur?

ELCEVAP : Cumhuru ile fevk-al-had darb-i şedidden sonra


salahları zahir oluncaya dek zindandan çıkarılmayıp zinası sabit
olun evretler cemi’an recm olunmak lazımdır.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi’nin Fetva-
ları.s 159)
787.MES’ELE : Zeyd.oğlu Am-i emrede,Bekr -me’üzübillah-
amel-i kavm-i lüt ettiğin isbat eylese.Bekre ne lazım olur?
ELCEVAP : Bu’tadı ise izn-i imamla kati olunmak meş-
rü’dur.Zina gibi ihsan dahi lazım olmaz.
(M.Erluğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nin Fenaları.s 159)

MUNDAR ET SATAN ÖLDÜRÜLÜR

Mundar eti başka etlerle karıştırarak halka satanlar Şeyhülislam


Ebussuüd Efendi’ye göre boyunları vurulmalıdır.
809.MES’ELE : İstanbul sellah-hanesi kasaplarının ba’zı
koyunları murdar olup etini ete halt edip,dükkanlarında sattı­
rıp,ve başı ve paçalarını dahi ağnam-ı mezbüha başlarına ve
ayaklarına halt edip İstanbulda baş-lıanelere devzi’ edip,baş-hane
kazganlarda mahlüten tabh olunup,amma kangı kazgana vaki’
olduğu na-malüm olucak,kazganlardan tabh olunan başın ve
parçanın ekli helal ular mu,ve bu meküle fi’li ihtiyar eden
kasapların halleri nicedir beyan buyurula?
ELCEVAP : Cümlesi haramdır.Amma bu fi’li eden müslim
olmak muhaldir.Kangı kasap ise kemal-i dikkat ve ihtimamla
buldurulup müslümanlara meyyite yedirmeyi helal i’tikad ederse
mürteddir.Asla te’hir olunmayıp boynu vurulmak lazımdır...
(M.Eıluğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi’nin Fetva­
ları.s 163)
965.MES’ELE : Bir taifi sultan-ı adil ta’atinden hurüc
2 1 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

edip,ba’zı kıla’a müstevli olup,asker cem’edip.ba’zı bilad ehline


mal salıp cebr ile alıp,kıtale mübaşeret eyleseler.Analara ihtiyar ile
mal verip mu’avenet edenler ve kaville ve fi’ille mu’avenet edenler
veya bunlara kılıç çekmek helal değildir" diyenler anlar
hükmünde olup,kıtalleri ve malları şer’an lelal olur mu?
ELCEVAP : molla ve kaville ve fi’l ile m u’avenet
edenler,cemiyetlerinde olmayıcak darb-işedidden sonra,ve tevbe-i
sahihaları ve salah-ı halleri zahir oluncaya değin hapis lazım­
dı.Amma "bunlara kılıç çekkınek helal değildir” diyenler Kur’an-i
izimin nass-ı hafisine inkar edip ve icma-i sahabe-i izame
mahalefet etmekle kafir olup,katilleri helal olur.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi’nin Fetva­
ları.s 191)
966.MES’ELE : Zeyd,sultan Bayezide yazılıp,varıp bir kaç gün
yanında durup,geri ihtiyarı ile koyu gidip,yerlerine geldik­
te,şehirlisi kadi ile cem’olup "senin şirnden geru tövben makbül
değildir” deyu kati ettiklerinden,kadi olan anır namazın kıldırmasa
ve müslüman makberesine dahi kodurmasa şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : baginin tevbe-i sahihi makbüledir.Tevbe-i sahih
etti ise katli haramdır.Katline diyet lazımdır.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi’nin Fetvaları.s 191)

HALLACI MANSURU SAVUNANLAR ÖLDÜRÜLÜR

Ebussuüd Efendi Hallacı Mansur’u savunanların öldürülmesi


gerektiğini fetva etmiştir.Haliacı Mansur bilindiği gibi Enel Hak
dediği için çok ağır işkencelerle öldürüldü.Ebussuüd Efendi’ye
göre Hallacı Mansur’un düşüncelerini savunmak dahi öldürülme
nedenidir. Bu fetvada Alevilere karşı çıkarılmıştır.Çünkü Hallacı
Mansur’u ve onun düşncelerini Aleviler savunur ve kabül ederler.
967.MES’ELE : Zeyd-i imam “ mansür bi-haseb-iş-şer’kafir
oldu ise bi- haseb-il-hakika mü’min-i karnildir.İnd-el-hakika
da’vasi sadıktır” dese i’tikadı bunun üzerine olduğu taktirde
şer’an Zeyde ne lazım olur?
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ217

ELCEVAP : Mansura lazım olan lazım.


(M.Ertuğıul DüuUığ.Şeyhülislam Ehussuüd Efendi'nin Fetvaları.s 192)

YAKALANDIKTAN SONRA TÖVBE EDENLER


ÖLDÜRLÜR

İslami kurallara göre ve değişik Sünni İslam düşüncelerinin


ortak kanaatına göre yakalandıktan sonra tövbe eden bir kişinin
tövbesinin kabul edilmeyeceği ve öldürüleceği belirtilmektedir.
973.MES’ELE : Zındık olanın ve bu edenin islami ve tevbesi
imam-ı A ’zam katında maktul olup,katilden halas olur.Şahs-ı
mezkûr miraren tecdid-i iman ve tevbe etmiş iken halas
olmadığının baisi nedir?
ELCEVAP : Zındıkın tevbesi kabü olunmak kabl-el-ahz vaki
oluncaktır.tutulduktan sonra vaki olan tevbeye i’tibar yoktur.Şahs-i
mezbürdan ne ki vaki olmuştur,ba’-el ahz vaki’olmuştu.Seb edenin
İmam- A’zam katında eğerçi izlamı ve tevbesi ile vücüb-i katil
sakıt olur,amma sair eimme-i din katında hali üzerine baki-
dir.kudat-i memalik-i mahmiye,umür-i dinde mubahat etmiyenle-
rin tevbelerine i’tibar etmeyip sair eimme mezheblerince
katillerine hükm etmeğe me’mur ve me’zunlardır.ba’d-el-hükm
ol cihatten dahi vücüb-i katil ittifaki olur.
(M.Ernığrul Düzdağ.Şeyhülislam Ehussuüd Efendi'nin Fenaları.s 194)

977.MES’ELE : Hakim İshak ehibbasından olan Zeyd ve Amr


ve Bekr ayet-i kerimede zikr olunan ibareti ile istidlal edip
“ haliya,yapüd ve nasara ellerinde Tevrat ve İncil inzal olunduğu
üzerinedir,asla tağyir olunmaz” diye i’tikad eyleseler.tevrat adına
haliya yehüd ellerinde olan kitabda Hazret-i lüt (aleyhisselam)
hakkmda-haşa-“ sekran olup kendini bilmez iken kızlarına zina
eyledi” deyu mestür olup,kur’an-i azime muhalif ve münakız nice
nesneler olsa,vech-i meşrüh üzere i’tikad edip musir olan
kimselere ne lazımm olur?
218 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ELCEVAP : Sebb-i sarih ve cehl-i kabihdir.Israr ederler ise bi-1


ittifak katilleri lazımdır.Tevbe-i sahiha edip imanlarını tevdid
edicek bizim eime katında katilden halas olurlar,sair eimme
mezheblerince hadden kati olunurlar.
(M.ErtuğruI Düzılaj;.Şeyhülislam Ebussuüd efendinin fetvaları.s 195-196)

“ OĞLAN ŞEYH HAKSIZ YERE ÖLDÜRÜLDÜ”


DİYENLER ÖLDÜRÜLÜR

Oğlan Şeyh bilindiği gibi bir Alevi öndeıidir.Osmanlı döne­


minde ölürülmüştür.Ebussuüd Efendi verdiği fetvada Oğlan
Şeylı’in haksız yere öldürüldüğünü savunan kişiler eğer Oğlan
Şeyh’in mezhebinden iseler öldürülmeleri gerekir demektedir.
978.MES’ELE : Sabıktan kat olunan oğlan Şeyh dedikleri
şahıs,zulmen kati olundu" diyen zeyde ne lazım olur?
ELCEVAP : Anın mezhebinde ise kati olunur.
(M.Ertuğrul Düzda);.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi'nin Fetvaları, s 196)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI T A R İH İ21 9
’ » . '

XVII- ÖLDÜRME ÇEŞİTLERİ

Osmanlı Devletinde öldürme şekillleri çok geniştir.Halk


arasında söylenen bir deyim vardır.Ölümlerden ölüm beğen.İşte
bu deyim Osmanlı Devletindeki adam öldürme şekillerini çok iyi
tarif eder.Zehirlemeden kurşunlamaya,kazığa oturtmadan çengele
asmaya,topa koyup atmadan çuvalla denize atmaya kadar onlarca
öldürme şekli vardır.
Osmanlı Devleti adam öldürürken olmadık yollar bulmuştur.Biz
bu adam öldürme yöntemlerini tasniflerken işkence ederek
öldürme,işkence etmeden normal yolla öldürme diye ayırdık.Bu
dosya işkence etmeden normal yoldan öldürmeleri içermekte-
dir.Aslında burada yer alan öldürme yöntemleride işkence ile
öldürmedir ama bunlar Osmanlı döneminde normal öldürme
sayıldıkları için bizde burada yer alan öldürme yöntemlerini
işkencesiz normal öldürme yöntemi olarak varsaysaydık. Örneğin
çuvalla denize atarak öldürme aslında bir işkence ile öldürme-
dir.Fakat kitapta normal öldürme dosyasında yer verdik.

YÜKSEK YERDEN ATARAK ÖLDÜRME

Cezanın uygulandığı kişiler cinsiyet olarak kadın ve erkek


olabilir. Hanedan üyelerine yüksek rütbeli devlet memurlarına bu
ceza uygulanmamıştır.Bunun dışında toplumun her kesimine
uygulanmıştır.
Yüksekten atarak öldürülme cezalarının uygulanmasına neden
olan suçlar farklıdır.Elde ettiğimiz bilgilerde isyan çıkaranla­
ra,çocuklara tecevüz edenlere uygulandığını tesbit ettik.
Cezanın uygulanması fazla farklı olmaz.Yüksek yerden atılacak
mağdur atılmak istenen yere getirilir.Oradan aşağı itilir.Atıldığı
yerin yüksekliğine ve mağdurun vücut ağırlığına göre mağdur yere
farklı hızda çakılır.Gövdesi parçalanmış olarak ölür.Ömek olayda
nehire atma vardır.Burdada atılan kişi yüksekten atılınca kendini
220OSMANLI DEVLETt’NİN KANLI TARİHİ

toparlama fırsatı bulamadan veya nehirin azgın olması dolayısıyla


sudan boğularak ölür.
-Sultan Murat Rum asillerinin oğullarını şehir duvarından
Meriç’e attırdı
Padişah Murat kendisine karşı isyan eden öz oğlu Savcı Bey ve
İmparator Paleolog’un oğlu Andronikus’un da içinde bulunduğu
isyancıları Dimetoka’da yakalattı.Kendi öz oğlunu idam ettirdikten
sonra oğlu ile birlikte hareket eden Rum asilerini şehri çeviren
surlardan Meriç nehrine atarak öldürttü.

“ ...Rum asillerinin oğulları soluğu Dimetoka’da aldı-


lar.Orada da tutunamadılar.Kuşatma ve kıtlık yüzünden
bitkin düştüler.Teslim oldular.Murad oğlunu idam ettir­
di.Rum asillerinin oğullarını da şehrin duvarından Meriç’e
attırdı.(1385)...”
( O sm arılı T a r ih i. J o s e lıp V an H a n im e r. Ö z e tle y e r e k ya-
zan.PrfDr.Abdiilkadir Karahan.Cilt l.S 36)

-Küçük çocuğu kirleten kişi kuleden aşağı atılarak öldürül­



Kral Tebly Osmanlı Devletinde çocukları kirletenlerin kuleden
aşağı atıldıklarından bahsetmektedir.Bu tür cezanın fazla uygu­
lanmadığını da söylemektedir.Gerçektende Osmanlı Devletinde
oğlancılık alabildiğine artmıştı.Eğer her yakalanan oğlancıya bu
ceza verilecek olsaydı bu yolla öldürülen insan sayısı binleri
belkide onbinleri bulurdu.
“ ...Oğlanlar (çocuk kirletenler) kuleden aşağı fırlatı-
lır.Fakat çok ender rastlanan bir olaydır.Çünkü bu
edepsizlik aslında almış yürümüş...”
(Deısaadet'te Avusturya sefirleri.Kari Tebly.s 224)

İPLE BOĞARAK ÖLDÜRME

İple boğarak öldürme cezalarının uygulandığı kişiler açısından


OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ221

ele aldığımızda karşımıza bir insan sınıfı çıkar.İple boğarak


öldürme cezası toplumun hemen her kesimine ait insanlara
uygulanmış bir öldürme yöntemidir.Bunun yanında toplumun
bazı kesimlerine özellikle daha çok uygulanmıştır.
Hanedan elamanları :Hanedana ait insanların öldürülmesinde
iple boğarak öldürme uygulanmıştır.Bu tür öldürme hanedana
mensup kişilerin öldürülmeleri için adeta değişmez kural haline
gelmiştir.Bir kaç istisnanın dışında tüm hanedan elamanları iple
boğularak öldürülmüşlerdir.
Vezirler :Osmanlı Devletinde iple boğulacak sınıf içerisinde bir
kesimde vezirler vardır.Vezirlerde iple boğulmak suretiyle
öldürülürlerdi.Bununda istisnaları vardır.
Üst düzey devlet görevlileri: Üst düzey Devlet görevlileride
öldürülmeleri gerektiğinde iple boğularak öldürülürlerdi.Bu temel
kural olmasına rağmen istisnalar üstteki her iki kesime göre daha
fazlaydı.
Osmanlı Devletinde saygın sınıf,ayrıcalıklı sınıf olarak kabul
edilen kesim öldürüldüğü zaman onore edilmek için iple boğularak
öldürülürlerdi.Bunun dışında halkada iple boğarak öldürme
cezalarının uygulandığım sık görüyoruz.
Yay krişi ile boğma : Hanedan ailesine mensup bir kişinin
öldürülmesi gerektiğinde kullanılacak ip yay krişidir.Hanedan
üyeleri öldürüldüğünde yaydan çıkarılan yay kirişleri ile boğularak
öldürülüyorlardı.Bir hanedan üyesinin yay krişi dışında bir başka
aletle boğulması hanedan ailesine hakaret olarak kabül edilirdi. Yay
krişinin hanedan üyelerinin öldürülmelerinde seçilmesinin nedeni
olarak hanedan ailesinin savaşçı bir aile olduğunun gösterilmesi
yatabilir.
Kementle boğma : Kementle boğma Osmanlı Devletinin üst
düzey yöneticilerine uygulanan bir yöntemdir.Bu kesimde Osmanlı
Devleti tarafından ayrıcalıklı tutulduklarından öldürülmeleri'
sırasında kullanılan boğma ipininde özel olmasına dikkat
edilmiştir.Ama tabi bu ayrıcalıklı sınıf eğer öldürülme emrine
aykırı davranırda öldürülme işine engel çıkarırsa bu durumda her
türlü yöntem kullanılabilir.
22 2 OSMANLI DEVLETt’NİN KANLI TARİHİ

Normal bir iple boğma:Bu tür boğarak öldürme yöntemide


halka düşmektedir.Osmanlı Devletinde hiç bir değeri olmayan ve
her konuda aşağı kesimde değerlendirilen halk ne yazıkki iple
boğularak öldürüleceği zaman normal bir iple boğularak öldürül­
mektedirler.
İple boğarak öldürme için belirli bir suç sayılamaz.Özellikle
hanedan elamanları için kullanılan iple boğarak öldürme bunun
dışında Osmanlı devleti ileri gelenleri içinde kullanılan bir
yöntemdir.Yani padişahın gazabı sonucu uygulanan bir yöntem
dersek yanılmış olmayız.
Hanedan üyeleri öldürülecekleri zaman iple boğularak öldürü­
lür. Bu bir suç değil onların doğuştan Osmanlı Devleti tarafından
kural haline getirilen öldürme yöntemidir.Bunun gibi ayrıcalıklı
sınıfa mensup kişiler de bu kesime ait olmalarından dolayı iple
boğularak öldürülür.
Osmanlı Devletinde iple boğularak öldürülenler çok şanslı
insanlardır.Daha doğrusu çok şanslı ölülerdir.Çünkü iple boğularak
öldürülme Osmanlı Devletinde bir itibar meselesidir.Bu tür
öldürülme nitelik olarak Osmanlı Devletinde üstün tutulur ve bu
şekilde öldürülenler fazla aşağılanmazlar.
İple boğarak öldürme cezaları uygulanış açısından diğer
cezalardan farklıdır.Uygulandığı kişiler aşağı yukarı belli olması­
na rağmen uygulanış biçimi olarak diğerlerinden farklılık
gösterir.İple boğarak öldürme genelde yüksek rütbeli memurlara
yapılan ani öldürme kararlarının uygulanmasında kendisini
gösterir.Hanedanlara uygulandığı zamanda hanedanlar cezanın
uygulanışından haberdar değillerdir.Bütün bunlardan dolayı iple
boğarak öldürme cezası sinsi öldürme kararının gizli alındı­
ğı,sanığa ve kimseye duyurulmaması gerektiği,öldürülecek kişinin
öldürülme yerine hiç bir şeyden habersiz geldiği durumlarda
uyğulanır.Tabi bu genel kuraldır,istisnaları vardır.Ama bu cezanın
uygulandığı haller diğerlerinden farklıdır.
İple boğarak öldürme cezasının uygulanışı çeşitli şekillerde
yapılır. Bunlardan en temel olanı ve genelde uygulananı
şöyledir.Öldürülecek kişi diz üzeri (Namaz kılar gibi) yere
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ223

oturtulur.Elleri arkadan bağlanır.Bazı durumlarda elleri bağlan­


maz yardımcı cellatlar kollarından öldürülecek kişiyi tutar-
lar.Boğma işini yapacak cellat öldürülecek mağdurun arka
tarafına geçer.İpi önden boğazına geçirir.Arkadan ipi sıkıca
gerer.Böylece nefessiz kalan madur kısa sürede ölür.Bazı
durumlarda ip boğaz kemiğini kırarakta mağduru öldürür.

-M ustafa Paşa tören sırasında emir verilip sokakta


boğularak öldürüldü:
Osmanı Devletinde hiç kimsenin can güvenliği yoktu.Hiç kimse
yarına sağ çıkacağına emin değildi.Bunun içine padişahta,
sadrazamda,paşalarda dahildi.Öldürmeler bazen öyle aşağılık
şekilde yapılıyorduki insanın aklı almıyordu.Ömeğin divanda
toplantıda paşanın birisi yatırılıp tavuk gibi kestirilebiliyor
sonrada tekrar divan toplantısına devam edilebiliyordu.
Mustafa Paşa’nın öldürülmeside Osmanlı tarihindeki ilginç
örneklerden birisidir.
“ ...Mutad merasime kurulmuş divanda vezirleriyle
meşveret halinde bulunan Sultan birdenbire “ Cellat
nerede” diye bağırdı.“ Gelsin icabına baksın” diye
bağırdı.Mustafa Paşa bunun kendi idam hükmü olduğunu
anladığından önündekileri bir yana iterek deli gibi dışarı
fırlıyor.Avluda atma sıçrıyor ve rüzgar hızıyla kendi
konağına vararak orada saklanıyor.Fakat Padişahın
muhafızları peşini bırakmıyorlar ve kapıyı kırarak
Mustafa’yı aramağa koyuluyorlar.Sadrazam takipçilerin
elinden kurtulmak için çatıya çıkıyor,oradan da sokağa
atlıyor.Bu atlayış sırasında zavallı başını yarıyor ve kanlar
akıtarak koşuyor ve doğruca daha yakınlarda Szelepesen-
y i’yi hapsettirmiş olduğu Budin Beylerbeyi Musa
Paşa’nın konağına varıp oraya sığınıyor.Takipçiler ona
tam kapının önünde yetişiyorlar.Etrafım sarıp Padişahın
fermanını kendisine okuyorlar.Mustafa Padişahın yazısını
parça parça ederek yumruğuyla kendini savunmaya
kalkıyor.Askerlerden biri elindeki nacağı onun koluna
224-OSMANLI DEVLETİ’NÎN KANLI TARİHİ

indiriyor,derken cellatlar ipi boynuna geçiriyorlar.Ondan


sonra iki yandan dövmeye başlıyorlar.Soluğu kesilmiş
Sadrazamı neresi rastgelirse vuruyor tepiyorlar.Bütün
bunlar sokakta herkesin gözü önünde oluyor.O zamana
kadar hiç bir sadrazam bu şekilde ve böyle bir yerde can
vermemiştir.Derken Mustafa’nın ölüsünü sürükleyip
götürerek Padişaha gösteriyorlar.Mustafa Paşa mezarını
ve mezar taşını daha önceden hazırlatmış olduğundan
Padişahın emriyle oraya gömülüyor.Konağı halkının çoğu
boğdurulduğu gibi malları müsadere ediliyor... Kapıdaki
elçinin raporuna göre ölümüne Valide Sultan ile harem
kadınları sebep olmuşlardı...”
(Macaristan Türk Aleminden Çizıtiler.S.Takats.S 252)

-Askerler boğularak öldürülürlerdi:

‘‘...İdama mahkum olarak rütbesi alman asker zindana


atılır ve geceleyin boğulur ve sonrada cesedi denize atılır.
Cesedin deniz olmayan yerde ne yapıldığına ait bir kayıt
bulamadık... ’
(P tf Dr.Ahmet M unu.' Osınanlt Devletinde Siyasetten Kati. S. 121)

-3.Selim ’i öldüren celatlarla yerini söyleyen cariyeler


boğularak öldürülüp denize atıldılar
3.Selim’i öldürmek için Padişah taraftarı celatlar sarayın harem
dairesine girdiler.Cariyelerinin yanında hiç bir şeyden habersiz
duran eski Padişah 3.Selim’i öldürmek için cellatlar saraya gizlice
girdiler.Fakat celatlar sarayın yapısını bilemedikleri için 3.Selim’i
bulamadılar.Haremde Padişahın cariyeleri 3.Selimin yerini cellat­
lara gösterdiler.Alemdar Mustafa Paşa Padişahı düşürüp 2.Muh-
mut’u Padişah yapınca 3.Selim’in yerini gösteren cariyeleri önce
boğdurttu sonrada denize attırdı.
“ ...Başta Peykidil,Sultan Mustafa’nın cariyelerinden on
genç kadın,katillere haremde kılavuzluk yaptıklarından
bir kayığa doldurularak Kızkulesi’ne götürüldü.Orada
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ225

boğularak cesedleri gece denize atıldı...”


(Osnıanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 350)

NEHİRDE BOĞARAK ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde ayrıcalıklı sınıf dışında herkese uygulana­


bilir.
Nehirde boğma cezası genelde ayaklanmacılara ve halk
hareketlerine katılanlara uygulanmıştır.
Nehirde boğarak öldürme cezası ile suda farklı şekilllerde
öldürme cezalarını birbirinden ayırmak gerekir.Burda kişi nisbeten
bağımsızdır.Hareket etme şansı vardır.Ömeğin boyuna taş bağla­
yarak atma bu türden kabul edilmez.Orada cezanın niteliği taşla
suya atmadır.Burda ise direk nehre atma yani taşla atmada kişiyi
boğmak için taştan faydalanılmak istenirken,nehirde boğmada
nehirin azgınlığından faydalanılmaktadır.
Nehirde boğarak öldürülecek kişi nehrin çıkılmayacak yerlerine
atılır.Kişi çıkmak isterse kenarda bekleyen kişiler çıkmasına
müsaade etmezler.Böylece zaten azgın olan sudan kurtulan
azlolur.Nehirde boğmanın başka şeklide atılacak kişilerin elleri
veya elleri ve ayakları bağlanır.Böylece öldürülecek kişi kısa bir
anda suyun derinliklerine gömülerek boğulur.
-Süleyman Fakih ve yandaşları Kızılırmak’ta boğularak
öldürüldüler
Amasya ve civarında yaşayan Süleyman Fakih ve yandaşları
İran yanlısı düşüncelerde olduğu gerekçesi ile Padişah tarafından
öldürülmeleri ferman olunuyor.Fermanda özellikle Kızılırmak’ta
boğulmaları emrediliyor.

“ ...Amasya Beyine 1563 tarihinde yazılan fermanda


Süleyman Fakih adlı Yukarı Canib (İran) yandaşı kişinin
ve ona bağlı olanların yakalanmaları ve kimseye belli
edilmeden ve el altından Kızılırm ak’a götürülerek
boğulmaları...”
(Osıııanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyur. s 125)
2 2 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ESRARLA ZEHİRLETEREK ÖLDÜRME


4.Murat koynunda esrar yakaladığı hekimbaşını öldür­
dü.Üzerinde esrarla yakalanan hekimbaşı Padişaha ilkin korkudan
onun hastalar için zararsız bir ilaç olduğunu söyledi.Padişahta
içmesini emretti.Sonra zorla kendisine içirdi ve ölmesini zevkle
seyretmek içinde hekimbaşı ile satranç oynadı.

“ ...Padişah mademki zararsız iç bakalım dedi.Emir Çelebi


bir kaç hap aldı.Daha fazlasının zehir gibi etki göstere­
ceğini söyleyerek kesenin ağzını kapattı.Zalim olduğu
kadar şakacı olan Hükümdar hekimbaşından kesedeki
bütün hapları içmesini istedi.Zehrin etkisini ortadan
kaldıracak bir panzehir almasını önlemek için kendisiyle
bir satranç partisine oturmasını buyurdu.Oyun boyunca
hekimbaşını süzen Sultan 4.Murat zehrin yavaş yavaş
kurbanının zekasını nasıl etkilediğini inceliyordu.Üçüncü
oyunda bitkinlikten yere yuvarlanan Emir Çelebi ölüm
halinde çadırına kaldırıldı.Hizmetkarları iyileştirici ilaç
içirmek için boşuna çaba harcadı.O hepsini geri çevir­
di.“ Böyle bir Padişah ve silahtar gibi düşmanlarımız
varken her gün tehdit altında yaşamaktansa bir kere ölmek
yeğdir“ dedi.Afyonla zehirlenmede ölüm demek olan bir
kase buzlu şerbeti içti ve son nefesini verdi...”
(Osnmnlı Tarihi.Alphonse de Lamarnne.dll 2.sayfa 658)

ÇUVAL İÇİNDE ASARAK ÖLDÜRME

Bu ceza kadınlara uygulanır.Özellikle Müslümanlıkta kadınla­


rın kapalı olmaları gerektiği hususu OsmanlIlarda sıkı sıkıya
uygulanmıştır.Şeriat konusunda Osmanlı Devleti Araplardan çok
daha koyu uygulayıcı olmuştur.
Şeriat ve onun yan etkileri nedeniyle kadınların normal bir
giyimle ve serbestçe hayatlarını devam ettirmeleri erkeklerin cinsel
hislerini kabartacağı gerekçesi ile yasak edilmiştir.Bu nedenle
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ227

Osmanlı Devletinde öldürülmek üzere sehpaya çıkan bir kadının


cinsi duyguları kabartmaması için çuvala konularak asılır­
dı.Böylece kadının idamını izlemeye gelen erkeklerin cinsi
hisleride kabarmamış olurdu.Bu gerekçeler ve bu gerekçelere
dayanan bir idam şekli Osmanlı Devletinin temel politikası
olmuştur.

“ ...19.Yüzyıl başlarında bu tür idamlara şahit olan


Adolphus Slade kendisine “ erkekler karşısında mahrem
bir varlık olduğundan... halkın edeb ve haya hislerine
hürmet etmek” amacıyla kadınların çuvala konularak
asıldığının söylendiğini aktarıyor...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Tuner Akçam. s 50)

Çuvala konularak idam edilmeyi gerektirecek suçlar o kadar


özellik taşımıyor.Fakat genelde gayrimüslüm bir erkekle cinsel
ilişkiye giren kadınlar ve hırsızlık yapan kadınlar bazı zamanlar bu
cezaya çarptırılır. Osmanlı Devletinde cezalar sabit değildir.Hangi
suça hangi cezanın uygulanacağı kestirilemez.Bunu orada bulunan
en büyük amir konumundaki kişi karar verir.O anki durumuna göre
belkide hiç ceza verilmeyecek bir suça idam cezası pek ala
verebiliyor.O nedenle bu cezaların uygulandığı suçlar kısmı sürekli
muammada kalan bir durumdur.
“ ...Kadınların idamı ise genellikle ya çuval içine koyarak
asmak yada denize atmak biçiminde yapılıyordu...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçam. i 50)

ÇUVALLA DENİZE ATARAK ÖLDÜRME

Çuvalla denize atma cezasının uygulandığı kişiler kadınlardır.


Erkeklere bu ceza uygulanmaz.Yaş olarak hangi yaşlarda kadınlara
uygulandığı konusunda bir açıklık getirilmemişsede İslami
kurallardan yola çıkarak bu sorunun çözümüne ulaşılabilir.Bu
durumda her yaştan kadına bu ceza uygulanır.
Kadınlara özge olarak yaratılan ve uygulanan bu ceza türünde;
2280SM ANLJ DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Kadın cesetinin denizden çıkması halinde erkekler tarafından


görüleceğinden tedbir olarak çuvala konulmuş ve ceset çıksa bile
kadının vücudunun görülmesinin önlenmesine çalışılmış olabi-
lir.Çünkü asılarak idam edilen kadınların izleyen erkeklerin şehvet
hislerini kabartmaktadır diye düşünülmektedir.
Çuvalla denize atma cezasına çarptırılan kadın çuvalın içine
sokulduktan sonra çuvalın ağzı açılmayacak şekilde iyice
bağlanır.Canlı kadın cezanın uygulanacağı deniz kenarına götürü-
lür.Çuvalın deniz yüzeyinde kalmaması için genellikle çuvalın
ağzına bir taş bağlanır.
Çuvalla denize atma cezası İstanbul’a özgü bir ceza-
dır.İstanbul’da çuvalla denize atma cezasının uygulanması
Sarayburnu’nda yapılırdı.Buranın seçilmesinin amacı Saraya
yakın olması,burdan akan suyun akıntılı ve girdaplı olması
gösterilebilir.
Hiristiyanın dükkanında uzun süre kaldı diye müslüman
kadın çuvala konularak denize atıldı:
Sahibi Hiristiyan olan bir dükkanda fazla kaldı diye bir
Müslüman kadınına idam cezası verildiği ve cezanın çuvalın
içerisine konularak denize atılmak suretiyle yerine getirildiği tarih
kitaplarında ayrı ayrı belirtilmektedir.
“ ...Yanlarında kocaları veya erkek olmadan Hiristiyan
evini ziyaret eden veya Hiristiyan mağazalarında alış veriş
yapan kadınlar da benzeri takiplere uğramakta ve
cezalandırılmaktadır.Kırım seferinden önce Türk kadınla­
rının Hiristiyan evlerini ziyaret etmesine müsade edilme­
mesinin üzerinde çok sıkı duruluyordu.Eğer bir kadın
böyle bir şey yapacaksa bunu çok gizli yapmalıy­
dı.Nitekim bu tür bir ziyareti yeteri kadar gizli yapama­
yan bir kadın “ Fransız manifaturacıya girdiği ve içeride
çok fazla kaldığı” gerekçesiyle çuvala konup denize
atılarak idam edilir...“
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 214)
O S M A N L I D E V L E T İN İN KAN LI TARİHİ229

Gebe kalan cariyeler diri diri denize atılarak öldürüldü:


Osmanlı Devletinde bir vahşet türüde gebe kalan cariyelerin
sonlarıdır.Gerek padişah zamanında gerekse padişah öldükten
sonra gebe kalan cariyeler denize atılırdı.Bir dönem cariyeler
çocuklarını doğururlardı ama çocuk sayısının karınca sayısına eşit
olduğu ve sarayda çocuktan geçilmeyecek hale gelince bir kaç
çocuktan sonra cariyeler gebe bırakılmamaya başlanıldı.Aslında
Osmanlı Devletinin yaptığı bir kürtajdı.Kürtajda kesin başarıya
ulaşan Osmanlı Devleti bir şeyin farkına varmamıştı.O da insan
hayatı.Çocuğu dünyaya getirmemek için annesini öldürme.
Aşğıdaki örnekte 3.Murat’ın ölümü üzerine cariyelerinden yedi
tanesi gebe olduğundan denize atılarak padişahın çocuk sayısı
nisbeten azaltılmaya çalışılmıştır.Gebe olmayan diğer cariyeler ise
hayatlarım kurtarmakla birlikte Padişah ölünce Padişahın karıları
devlet ileri gelenleri tarafından paylaşılmıştır.

“ ...Yedi cariyenin de gebe bulunduğu Murad’ın ölümü


üzerine denize atılarak öldürüldüğü de bunlara ilave
edilir.Murad ölünce cariyeleri ve kadınları Eski Saray’a
gönderildi.Birer ikişer devlet adamlarıyla evlendirildi...”
(Padişahların Kadınları ve Kızları.M.Çağatay Uluçay.Türk Tarilı
Kurumu Yayınlan.s 43)

KURŞUNLARLA AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÇUVALA KONULUP


DENİZE ATARAK ÖLDÜRME

Bu ceza türüde çuvalla denize atma cezasının aynısıdır.Sadece


burda kadının içerisine konulduğu çuval kurşunludur.Kurşun bazen
çuvalın içerisine konulur.Bundan başka çuval örülürken kurşun
birlikte örülür veya çuvalın çeşitli yerlerine kurşunun parçalar
halinde tutuştunılduğuda olur.Burdaki amaç kadının bir an önce
denizin dibini boylaması ve cenazesinin deniz yüzüne çıkmasının
engellenmesidir.Diğer çuvalla denize atma cezasında ceset çuvalla
bir süre sonra deniz yüzeyine çıkarken burda ceset denizin
2 3 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

derinliklerinde kaybolmaktadır.

Haremden kaçan kadınlar kurşunla ağırlaştırılmış çuvalla


denize atıldılar
Bir erkeğin hareminde bulunan iki kadın Fransız subaylarının
yardımıyla haremden kaçmışlardı.Kadınların sahibi erkek durum­
dan haberdar olunca Fransız ordu garnizonuna giderek kadınların
kendisine teslim edilmesini istedi.Kadınları aldıktan sonrada
kurşunla ağırlaştırılmış çuvallara koyarak boğazın sularına attı.
Kadınları öldüren onların sahipleriydi.Sahip kelimesi OsmanlI­
da kadın erkek ilişkisini iyi tarif ettiği için burda öyle
kullanılmaktadır.Kocası olmayan ve onu bir eşya gibi kullanan
erkek kadının sahibi olarak mütalaa edilebilir.Bu aşağılayıcı terim
Osmanlı Devletinin yapısından kaynaklanmaktadır.Kadınların
sahibi erkek kadınları hiç bir yetkili organdan izin almadan
öldürebilmektedir.
“ ...Fransız subayları birinin hareminden iki kadının
kaçmasını sağlamışlardı.Harem sahibi kadınların Fransız
Garnizonu’nda olduklarım öğrendiğinde Fransız ordu
komutanına başvurmuştu.Bunun üzerine garnizon kom­
utanı kadınların teslim edilmesi emrini aldı.Zavallı
kadınların ikisi de ceza olarak kurşunla ağırlaştırılmış
çuvallara konuldular ve İstanbul boğazına atıldılar.Her
Türk kendi karısı ve hareminin yaşam ve ölümüne karar
verme hakkına sahipti.Yukarıdaki gibi olaylarda resmi
daireler hiçbir biçimde karışmamaktadırlar.Kadına sahip
olan onun aynı zamanda hakimidir ve hizmetçiler de onun
mülkü olduğundan itaat etmezlerse kelleleri uçurulacağı
için bu emri yerine getirirler...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Tarıer Akçam. s 214)

UYKUDA ÖLDÜRME

Uykuda öldürme düzenli bir öldürme şeklinden çok hileli bir


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 231

öldürme şeklidir.Yani uykuda iken öldürme,öldürme hareketinin


yapılışı açısından değil öldürme hareketinin hazırlanışı açısından
önem taşır. Bu nedenle hileli öldürme kısmında yine yer
verilecektir.Öldünne şekli açısından taşıdığı önem ise öldürme
sırasında mağdurun bulunduğu konumdu.Bu açıdan bu başlıkta da
ele alınmıştır.
Uykuda iken öldürme genelde devletin üst kademelerinde yer
alan kişilerin öldürülüşünde görülür.Bunun dışında özellikle
ayaklanmaların liderleri Osmanlı Devletinin yetkililerinden birisi
tarafından bağışlanacağı veya kendisine payeler veya eyaletler
verileceği gibi yalanlarla kandırılarak tuzağa düşürülür.Mağdur
uykuya yattıktan sonrada odasına sokulan cellat tarafından
öldürülür.
Uykuda iken öldürme yolunun seçilmesi iki esas nedene
dayanır. Birinci neden eğer mağdur Paşa veya Osmanlı Devle­
tinde üst düzey bir görevde ise veya ayaklanma lideri ise mutlaka
başı kalabalıktır.Çevresinin boşalması beklenilir.İkinci neden
yetkilinin öldürme sonrasında mağdurun yanında olmak isteme-
mesidir.Bunun nedeni büyük ihanettir.Ömeğin kandırılarak paşa­
nın birininin sarayına getirilen bir isyan liderini ağırlayan paşa
onun öldürülüşü sırasında orada bulunursa yaptığı ihanetin
karşısında ezilir.
Uykuda öldürülme her tür yapılabilir.Ama genel öldürme şeKri
boğmadır. Güçlü kuvvetli cellatlar mağdurun bulunduğu odaya
gizlice girer,o uyurken ağzına ve boğazına abanarak bağırmasına
dahi fırsat vermeden mağduru öldürebilirler.Bunun dışında
Osmanlı Devletinde insanların uykuda tüfekle vurulduğu,kama
ile yaralanarak öldürüldüğü de görülmüştür.

Padişah Şerif Haşan Paşa ve İbrahim Paşa’yı uykuda


öldürttü

Kanuni Sultan Süleyman Vezir-i Azam İbrahim Paşa’yı uykuda


öldürm üştür.Kanuni ile İbrahim P aşa’nın arası çok iyiy-
di.Çocukluğundan beri birlikte büyümüşlerdi.Aralarında bir vezir
2 3 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Padişah ilişkisi yok adeta çok candan arkadaş ilişkisi vardı.İbrahim


Paşa aynı zamanda Kanuni’nin sohbetkarıydı.Aralarındaki bu
ilişkiden dolayı İbrahim paşa çoğunlukla sarayda yatar kalkar­
dı.Adeta Padişahın ailesinden bir kişi olarak anılırdı.Öldürüldüğü
günde Padişahın sarayında kalmıştı. Hemde Padişahla aynı odada
yatmıştı .Odada yatakları yan yana ve yanlarında kimse yoktu.İkisi
odada tek başlarına kaldıklarına göre her halde gece önemli
sohbetler etmişlerdir.İbrahim Paşa her günkü gibi Kanuni ile
sahbetini ettikten sonra hiç bir şeyden habersiz uykuya daldı.Ama
önceden Kanuni ve onun aklını çelenlar tarafından planlandığı gibi
İbrahim Paşa uykuda iken Kanuni tuvalete gitme bahanesiyle
odadan çıktıktan sonra içeri giren cellatlar İbrahim Paşa’yı
öldürdüler.

“ ...K anuni’nin veziri azami İbrahim Paşa uykuda


katledilmiştir...”
“ ...Şerif Haşan paşa da uyurken kurşunla katledilmiştir...
(P ıfD r .Ahmet Mumcu.Oşnıanlı Devletimle Siyasetten Kati. S. 120)

DUMANDAN BOĞARAK ÖLDÜRME

Dumandan boğarak öldürme cezaları uygulandığı kişiler


açısından çok farklıklar gösterir.Ama özellikle Osmanlı Devletine
k a rşı a y a k la n a n k iş ile r e u y g la n a n b ir c e z a tü rü -
dür.Paşalara,hanedanlara,üst düzey devlet görevlilerine karşı
uygulanmamaktadır.Muhatab halktan insanlardır.
İstanbul’a uygulandığına ilişkin bir belgeye rastlanılmamış-
tır.Genelde taşra olarak telafuz edilen bölgelerde uygulanmış-
tır.Özellikle değişik ulus,din ve mezhep farklılıkları gösteren
bölgelerde uygulanmıştır. Bu öldürme türünde ya bireysel olarak
dumanda boğma yada toplu boğmak suretiyle yapılır.Bu cezanın
uygulama yeri olarakta büyük bir mağara,bir ev ve buna benzer
yerler seçilir.
Dumandan boğarak öldürmede öldürülecek kişi veya kişiler
OSMANLI DEVLETİNİN k A n L-I TARİHİ233

tamamen kapalı bir yere konulur.İçeriye oksijen girmesine ve


dumanın dışarı çıkmasına engel olacak şekilde tüm açık yerler
kapatılır.Bu durumda iki türlü hareket edilir.Birinci halde içeriye
özel olarak açılan bir delikten duman salımr.Böylece içeridekiler
zehirlenmiş olur.İkinci halde ise İçeriye özellikle duman çıkarıcı
bir bitki veya başkaca bir şey konur.Öldürülecek kişilerde içeri
konulur.Dumanı söndürmemeleri için ya içeri konulan kişilerin
elleri bağlanır,yada duman söndürülmeyecek hale getirildikten
sonra kapı kapatılır.Böylece çıkan duman kısa sürede içeriyi
kaplar.İçeride bulunanlar oksijensizlikten boğulurlar.

Yöngüç Paşa dörtyüz kişiyi mağarada dumanda boğarak


öldürdü:

Yöngüç Paşa Manisa ve Tokat çevresinde bulunan ve Osmanlı


Devletine karşı başkaldıran Kızılkocaoğulları’na ait 400 kişiyi hile
ile ele geçirerek bölgede bulunan bir mağaraya koydu.Sonrada
mağarayı dumana vererek bu kişileri diri diri dumanda boğarak
öldürdü.

"... Manisa, Canik ve Tokat taraflarında eşkiyalık eden


Kızılkocaoğullan’m tenkile 2.Murad tarafından tam
yetkili olarak memur edilen Yöngüç Paşa dörtyüz kadar
eşkiyayı bir mağaraya hapsetmek ve içine duman salıp
boğdurmak usuli ile idam etmiş...”
(PrfD r Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Kati. S. 140)

“ ...Bu dörtyüz kişi eli bağlı hepsini bir zindana


götürdüler.Birbiri üzerine attılar.Öldüler.Tez ölsün diye
duman yaptılar.Zindanın kapısını kapadılar.Zindanın
içinde dumandan öldüler.Birisi kurtulmadı helak ol­
du..Yörgüç.Türkmenler’i konduğu yerde bağlattığı va-
kit:‘Bunların işlerini bitirin’ dedi.Ismarladı.Kendi bindi
sabahleyin Türkmenlerin evine sürdü.Türkmenlerin evleri
234 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

dahi Çorum yöresine konmuştu.Evlerini yaktı.Hayli


Türkmen dahi kırdı.Bütün davarlarım ve mallarım yağma
ettirdi....”
(Aşıkpaşaoğlu Tarihi.Aşıkpaşaoğlu. s 119)

BAŞ KESEREK ÖLDÜRME

Osmanlı devletinde yaygın olarak uygulanan ceza yöntemidir.


Baş keserek öldürmenin kadın erkek,yaşlı-genç,çoluk-çocuk,nine-
gelin demeden her kesimden kurbanı vardır.
Cezanın uygulanışı farklılık gösterir.Ama burada genel uygu­
lanışı anlatılacaktır.Öldürülecek kişi ellerinden tutulur veya elleri
sıkıca bağlanır.Öldürme görevini yapan cellat gelerek mağdurun
boğazına hançerini çalar.Mağdur kesildikten sonra kafa bedenden
ayrıhr.Kanlar içerisinde kalan mağdurun bir yanda çırpınan başsız
bedeli,diğer yanda ise gözleri açık dili dışarıda bedensiz başı durur.
Bir süre çırpınan beden biraz sonra durulur ve mağdurun cam
çıkar.
Baş keserek öldürme cezasının çok çeşitli türleri var-
dır.Bunlardan hepsini ayrı ayrı saymaya kalkmamız imkansız­
d ır.Ç ü n k ü bu cezan ın uygulanm a şekli çok fa rk lılık
göstermektedir.Burada belirli uygulamaları kısaca belirtirsek
yararlı olur. Kafanın kesilmesi sırasında kesme aleti açısından bir
ayrım yapıldığında üç tür kafa kesme aletinin var olduğunu
görürüz.Bunlar dışındada kafa kesme aletide var ama bunlar fazla
yaygın değildir. Bireysel kafa kesmelerde kafa kesme işinin en
fazla yapıldığı aletlerden birisi bıçakla kesmedir.Bıçakla kesme­
lerde mağdur yere yatırılarak kesilmek durumundadır.Bıçakla bir
insanı kesmek için bıçağı mağdurun boğazına sürtmek ve boğazı
gövdeden ayırmak için bayağı uğraşmak gerekir. Bu iş için
cellatların kullandığı baltalar vardır.Baltaların ağzı oldukça keskin
ve geniştir.Balta ile öldürmede mağdurun mutlaka yere yatırılması
gerekir.Bunun yanında mağdurun boynunun konulacağı birde ağaç
kütük bulunmak durumundadır.Celladın balta ile sanığın boynuna
indirdiği darbe sonunda mağdurun boynu yerdeki kütük ile celladın
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 235

keskin baltasının ağızı arasında kalır.Cellat böyle bir iki vuruştu


mağdurun boynunu gövdesinden ikiye ayırır. Bir başka kafa kesme
aleti de kılıçtır.Kılıçla kafa kesmek te oldukça yaygındır.Kılıçla
baş kesmek özellikle savaş anında uygulanır.Kılıçla kafa kesmek
için mağdurun yere yatırılması şart değildir. Ayakta durduğu
zamanda mağdurun kafası gövdesinden ayrılabilir.

İzmir’li Cüneyd’in gözleri önünde oğlunun boynu kesildi:

Sultan Murat İzmiroğlu Cüneyd’in kalesinin ele geçirmek için


Hamza Beye haber saldı.Hamza Bey Cüneyt Beyin savunduğu
kaleyi ele geçirdi.Sonrada Cüneyd Beyi Padişaha gönderecekler
diye kandırdılar. Çadıra gelen Cüneyd beyin gözlerinin önünde
oğlunun boğazını kestiler sonrada Cüneyd Beyi öldürüp Hisar
halkına karşı gösterdiler.
“ ...Cüneyd Bey gelip Hamza Beyin çadırına girdi.Gördü
oğlu dahi orda oturur.Hemen düşünmeksizin Yahşi Bey
y e r in d e n k a l k t ı .C ü n e y d ’ in y a k a s ın ı k a v r a ­
dı.Tuttu.aldı,kendi çadırına iletti.Cellad dahi getir-
di.Oğlunu Cüneyd Beye karşı bogazlattı.Ondan sonra
Cüneyd’in başını kestirdi.İkisinin dahi başlarım Hisara
karşı gösterdiler...”
(Aşıkpaşaoğlu Tarihi.Aştkpaşaoğlu.Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlar.s 115)

ELLE BOĞARAK ÖLDÜRME

Boğma genelde toplumun azınlıklı kesimi için uygulanan bir


öldürme şekliydi.Halktan insanlar için az sayıda kullanılmış-
tır.Çünkü elle boğmada zaman kaybı çok oluyordu.Osmanlı
askerlerinin halkı öldürmek için elle uğraşacak zamanlan
yoktu.Mutlu azınlık olarak tanımlanan kesimlerdede genelde ip
ve benzeri şeylerle boğma yapıhrdı.Bu kesimede elle boğma
hemen hemen çok az uygulanmıştır.
Elle boğarak öldürme cezası şu şekilde uygulanır.Elle
23ÖOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

boğulacak mağdur yere yatırılır.Cellat mağdurun üzerine veya


yanma oturur.Her iki ellerinin baş parmaklarını mağdurun
boğazındaki soluk borusunun kemiğine getirir.Sonra bütün
gücüyle yüklenerek bu soluk borusundaki kemiği kırar ve mağdur
nefessiz kalır.Cellat kemiği baş parmağı ile kırdıktan sonra
parmakları dede mağdurun boğazını iyice sıkar ve nefes almasını
tamamen engelleyerek mağduru öldürür.

Kuyucu Murat Paşa kendi eliyle bir çocuğu boğdu:

Kuyucu Murat Paşa tarihte Alevileri kuyu kazdırarak kuyulara


dolduran Alevi kelleleri ile piramitler yapmakla tanımr.Padişaha
bir kere de “ otuzbın” Alevi kellesini gönderen ve bu özellikle­
rinden dolayı Kuyucu ünvanını alan katil Osmanlı Vezi­
ri,sipahilerin yanlarında getirdiği çocuğu öldürm e emri
verir.Kimsenin bu emri yerine getirmek istememesi üzerine kendi
kanlı elleri ile çocuğu boğarak öldürür.Sonrada Aleviler için
kazdırdığı çukura atar.Bu eli kanlı katilin anlaşılması için
aşağıdaki alıntının okunmasında büyük yarar vardır.

“ ...kendisini çocukla başbaşa bıraktıklarını gördü.O


zaman,doksan yaşında olan fakat tutuculuğundan biraz
olsun kaybetmeyen ihtiyar Sadrazam “ Madem öyle
inancın celladı ben olurum” dedi ve çocuğu titreyen
ellerinin arasına alarak boğazını sıktı...“
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamariıne.çilı 2.say fa 683)

Bu eli kanlı katil Osmanlı Paşası hakkında yazar Baki Öz’de


şunları söylüyor.

“ ...Sünni ideoloji ile iç içe olmuş üst düzeyli bürokrat­


lardandı. N a k şib e n d i’ydi.O ölçüde de kıyıcıy-
dı.Canbulatoğlu’yla olan karşılaşmasında 26 bin kişinin
başını kestirerek tepe yaptı.Üç yıl süreyle Anadolu’yu
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ237

kasıp kavurdu.70-100 bin kişi dolayında köylü öldür­


dü.Ermeni rahip Grigor’un kişisel tanıklığına göre: Murat
Paşa bütün konakladığı yerlerde önceden kuyular kazdırır
ve bütün Celalileıi halkın şikayet ettiği muzır adamları
öldürüp bu kuyulara attırır,oraya indirilen bir kaç adam da
atılanları üst üste yığarlardı.Olaydan dört yıl sonra kış
mevsiminde oradan geçerken ev büyüklüğünde olan
kuyuları gözlemlemiştir, diyor...”
(Osnıanlı'Ja Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 72-73)

ORMAN YAKARAK İÇİNDEKİLERİ ÖLDÜRME

Orman yakarak içindekileri birlikte yakma Osmanlı Devletinde


değişik bir tür öldürme yöntemidir.Burada suçlu olarak aranan ve
öldürülmesi istenilen kişilerin ormana saklanmaları dolayısı ile
ormanı yakma söz konusudur.Yakalayacakları bir kaç kişi için
büyük bir ormanın yakılmasından kaçınılmamaktadır.

Yeniçeriler ormanlara saklandı diye orman yakılarak


yeniçeriler öldürüldü:

2.Mahmut Yeniçeri Ocağını dağıttı .Yakalanan 20 bin Yeniçeri


öldürüldü.Yeniçerilerin bir kısmı Anadolu’ya kaçarken bir kısımda
İstanbul’un etrafında bulunan ormanlara sığındı.Padişah ormanlar­
da yeniçerilerin bulunduğunu haber alınca İstanbul’un etrafındaki
ormanları yaktırma emri verdi.İstanbul’un etrafında bulunan
Belgrat Ormanları tutuşturularak yakılmaya başlandı.Orman ateşe
tutuşturulunca bazı yeniçeriler ormanın içinde yanarak ölürken bir
kısmıda ateşten kaçmak isterken dışarıda bekleyen Osmanlı
askerleri tarafında öldürüldü.

“ ...Daha sonra bulunup yakalananlarla öldürülenler 20


bini buldu.Sultan Mahmut yeniçerilere yönelik öfkesi o
denli büyüktü ki sadece İstanbul’da ki yeniçerileri
2380SM A N LI DEVLETİ NİN KANLI TARİHİ

yakalatıp öldürmekle yetinmedi.Yençeriler ormanlarda


saklandıkları haberini alınca ormanın yakılmasını emret­
ti.Başta İstanbul’a en yakın Belgrat Ormanları muhtelif
istikametlerden tutuşturuldu.Civardaki tepeleri askerler
doldurarak ateşten kaçanlara aman vermeyip vurdu-
lar.Tüfek seslerine insan feryatları karışıyordu.Belgrat
Ormanına iltica eden yeniçeriler hiç birinin kaçmış
olmasına inanılmaz...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçanı. s 128)

KURŞUNLA ÖLDÜRME

Kurşunla öldürme Osmanlı Devletinin son dönemlerinde


uygulanan bir öldürme şeklidir.Tiifeğin yaygın olarak kullanılma­
sı son dönemlere rastlar.Daha önceleri öldürme aleti olarak
kılıç,ok,süngü gibi aletler kullanılırken tüfeğin yaygın olarak
kullanılmasından sonra artık öldürmeler özellikle toplu öldürmeler
kurşunla yapılmaya başlandı.Çünkü kurşun daha pratikti.
Halkı Arnavut olan Gürdiki Köyü toptan kurşunla
vurularak öldürüldü:
Osmanlı Devletine karşı ayaklanan Arnavutlarda Osmanlı
kıyıntından paylarına düşeni aldılar.Ayaklanma tehlikesi gösteri­
yor diye halkı tamamen Arnavut olan Gardiki Köyü halkı toplu
olarak grup grup bir dereye götürülerek kurşuna dizme suretiyle
öldürüldüler.

“ ...Tüm erkekler toplanarak bir dereye götürüldüler ve


gruplar halinde kurşunu dizildiler.Askerler onbeşer
onbeşer bağlayıp zavallıları dere kanarını götürüyorlar-
dı.Orda teskin olunmuş bir intikam hissiyle sermest olan
Ali Paşa’nm huzurunda yaylını ateşiyle yere seriyor­
lar,sonra hançer darbeleriyle işleri bitiriliyordu.Katliam
bir buçuk saat sürdü...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm re İşkence.Taner Akçam. s 125-126)
OSMANLI DEVLETİNİN KAN LI TARİHİ239

HANÇERLENEREK ÖLDÜRÜLME

Hançerlenerek öldürülme yöntemide Osmanlı Devletinde çok


uygulanan bir öldürme yöntemidir.Özellikle suikast niteliğindeki
öldürmelerde ve öldürülecek kişilerin hile ile tuzağa düşürülmesi
hallerinde uygulanan bir yöntemdir.

Abaza Haşan Paşa hançerle öldürüldü

Osmanlı Devletinin meşhur paşası Abaza Haşan Paşa Hayda-


roğlu’nu öldürttükten ve kuvvetlerini dağıttıktan sonra ünü
Osmanlı toprağında duyulmuş oldu.Fakat bir oyuna getirilip
öldürülmesi planlanan Abaza Haşan Paşa kendisini öldürmek için
içeriye saklanan askerler tarafından hançerlenerek öldürüldü.

“ ...Paşa,kardeşime abdest verin diye emredip dışarı


çıkınca hazırlanmış olan yirmi otuz kişi abdest bahane­
siyle odaya girip paşaları hançerleyerek öldürmüşler...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cill I.Kısım.s 394)

BOYUNA TAŞ BAĞLANIP DENİZE ATARAK ÖLDÜRME

Boyuna taş bağlanarak denize atıp öldürme cezaları genelde


İstanbul’da uygulanan bir cezalandırma yöntemidir.Zaten bu
cezanın uygulanabilmesi için olay yerinde denizinde bulunması
gerekir.Bu cezanın bir kişi hakkında uygulanması için belli bir
suçu işlemesi gerekmez.Genelde kararı veren kişinin ruhsal
yapısına göre bu cezalandırma yolu seçilir.
Boynuna taş bağlanıp denize atılarak öldürülme yöntemi sadece
erkeklere uygulanan bir tür cezalandırma yöntemidir.Bu ceza
kadınlara uygulanmaz.Çünkü kadınların bu türde bir cezaya
çarptırılması istendiğinde boynuna taş bağlayarak değil bir
çuvalın içerisine koyarak denize atılır.Bununda nedeni ceset
sonradan karaya vurduğunda kadının vücudunun görülmesinin
240OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

önlenmesidir.
Boyuna taş bağlanıp denize atarak öldürmek cezısımn
uygulanması sırasında mağdur deniz kenarına getiıilir.Mağdurun
yanına büyük bir taş getirilir.Taş en aşağı yirmi otuz kilo olmalıdır.
Taş bir iple iyice sarı lır.İpin diğer ucuda mağdurun boynuna
bağlanır.Mağdurun ipi boynundan çözme şansı olmayacak şekilde
ip diiğümlenir.Sonra mağdur taşla birlikte denize atılır.Taşın
a ğ ır lığ ı ile b irlik te m a ğ d u r d e n iz in d ib in e d o ğ ru
iner.çırpınmasına rağmen denizden boğularak ölür.

Cem’in arkadaşı Sadi boyuna taş bağlanarak denize atıldı:

Cem arkadaşı olan ve kendisi ile kaçarak OsmanlIlara karşı


duran arkadaşı Sadi’yi gizlice Anadolu’ya gönderdi.Fakat Sadi
Aydın iline geldiğinde orada kendisini tanıyanlar Cem tarafından
gönderildiğini ispiyonluyarak yakalattılar.Padişah tarafından veri­
len emirle boğazına taş bağlatılarak denize atıldı.

“ ...Sadi,Ce,:ı tarafından gizli bir görevle Osmanlı


toprağına gönucnlmişti.Aydın’da tanınarak padişah emri
ile boğazına bir t: ş bağlanıp denize atılmıştı...”
(O s m a n lı T a r ih i. J o s e lıp Van H a m m e r .Ö z e tl e y e r e k ya-
Zjun.Prf.DrAbdiilkadir Karalıan.Cilt J.S 307)

ASARAK ÖLDÜRME

Asarak öldürme şekli ne yazıkki bu gün ülkemizde de


yürürlükte bulunan insan öldürme şeklidir.Bunun için hukukçular
ve kamuoyu büyük baskı yapmasına rağmen bir sonuç alınama-
mıştır.Fakat özellikle Avrupa’dan gelen baskılar dolayısıyla son
bir kaç senedir idam cezaları mecliste görüşülmez ve bekletilir
oldu.Oysa ülkemizde bu yollada onlarce genç insanımız hayatla­
rının baharında öldürüldü.
Öldürülecek insanların asılma yeri bu ceza için önemlidir.İdam
O S M A N L I D E V L E T İN İN KANLI TAKİHİ241

cezaları ile özdeşleşmiş bir dar ağacı vardır.Darağacı kelimesi bu


gün için idamlarla özdeşleşmiştir.Darağacı ters L şeklinde bir
alettir.Uzun ucu yere dik gelecek şekilde dikilir.Kısa taıafıda yere
parelel gelir.Kısa tarafının ucuna bir ip geçirilir.Bu ip üzerine yük
binince sıkacak şekilde düğüm yapılır.Bu ucu aşağıya sallanır.Yere
sehpaye benzer bir şey konulur.Öldürülecek kişi bu sehpanın
üzerine çıkartılarak asılır.
Fakat Osmanlı Devletinde adam asmak için öyle darağacıyla
uğraşılmaz.Darağact şehrin meydanında önceden yapılmış sürekli
orada durur onu kullanırlar.Darağacı olmayan yerde ise ağaca veya
kale suru gibi yüksekçe bir yere asılarak öldürme işi tamamlanır.
Asarak öldürme cezasının uygulanışına gelince,öldürülecek kişi
darağacının altına konulan sehpanın üzerine çıkarılır.Darağacının
kısa ucundan aşağı salla”'’" ’ " düğümlü olan ipin bu ucu asılacak
kişinin boynuna geçirilir.İpin darağacına giden ucunu öldürülecek
kişinin boynunun arkasına gelmesine dikkat edilir.Öldürülecek
kişinin elleri arkadan daha önce bağlanır.Fakat ayakları bağlan­
maz.İp mağdurun boğazına geçirilince cellat sehpayı devi-
rir.Ayakları boşta kalan mağdur iple havada sallanır.Ne kadar
sallanırsa ipe vereceği yük o kadar arttığından ip daha iyice
boğazına oturur ve mağduru bir süre sonra nefessiz bırakarak
öldürür.
Osmanlı döneminde de asarak öldürme oldukça yaygın­
dı.Özellikle halka göstermek için insanlar şehrin en işlek
yerlerinde veya girişlerinde asılırlardı.Ömeğin Şeyh Bedreddin
çarşıda asılmıştır. Bunun gibi Osmanlı Devletinde binlerce insan
asılarak öldürülmüştür.

“ ...Bir defasında bir paşa padişahın haberi olmadan onun


bir cariyesi ile evlenir.Padişah paşayı huzura getirtir.Paşa
maiyetiyle gelir.Fakat hemen deniz kıyısına götürülür ve
orada asılır.İstanbul’dan Galata’ya gelirken bu darağacını
görmek mümkündür.
(İstanbul ve Anadolu’da Seyahat Günlüğü.Hans Dernschwam.s 189)
2 4 2 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

ZEHİRLEYEREK ÖLDÜRME

Zehirliyerek öldürme de Osmanlı Devletinde baş vurulan


öldürme yöntemlerinden birisidir.Çok sık olmasada zaman zaman
kullanılmıştır. Aslında İslamiyette zehirleyerek öldürme önemli bir
yer tutar. Bilindiği gibi zehirleyerek öldürme genellikle ulaşılması
çok zor olan kişilere uygulanır.Osmanlı Devletinin böyle bir
sorunu yoktu.Öldüreceği insana çok rahat ulaşıp onu öldürebildiği
için bu yolu çok kullanmamıştır.
Zehirleyerek öldürmenin genel muhatabı ulaşılması zor
kişilerdir. Ayrıca öldürüldüğünün o an duyulması karışıklık
yaratacak kişilerde zehirlenme yoluyla öldürülürlerdi.
Zehirleyerek öldürmeler padişahlara,sadrazamlara,vezirlere ve
ulaşılması zor olan kişilere uygulandığı içindirki Osmanlı Devleti
zehirletilerek öldürülmeye karşı çok önemli tedbirler almış-
tır.Özellikle padişahların yedikleri ve içtikleri her yemek ve
içecek önce denemeden geçirilmektedir.Böylece zehirin varlığı
tesbit edilmeye çalışılmaktadır.Ayrıca zehire karşı uzman kişiler
sürekli yemekleri ve içecekleri inceleyerek zehir olup olmadığını
kontrol etmektedirler.Özellikle padişahların aşçıları çok özel
kişiler içerisinden seçilmektedirler.Çünkü aşçı ve mutfakta çalışan
kişiler bu işi daha rahat yapabildikleri için bu kişiler hem sıkı
kontrol altında tutulurlar hemde çok iyi seçilirlerdi.
Zehirlemeye karşı ilginç bir yöntemde geliştirilmiştir.Zehre
karşı tepki duyan yiyecek kapları yapılmiştir.Yemekte zehir olan
tabak kimyasal bir tepkimeden dolayı çatlamaktadır.Böylece
zehirin varlığı anlaşılmaktadır.Bu tabakların varlığıda zehirleme­
lerin önlenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Osmanlı Devletinde Yavuz,babası 2.Beyazıt’ı zehirleterek
öldürtmüştür.Birde hanedan üyelerinden Osmanlı toprakları dışına
kaçan Cem Sultan İtalyan’ların yardımıyla zehirletilmiştir.

Şehzade Cem’in zehirlenmesi:

“ ...Şehzade’yi tesiri yavaş yavaş sezilen bir zehirle


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 243

XVIII- İŞKENCEYLE ÖLDÜRME


YÖNTEMLERİ

İşkenceyle adam öldürme yöntemleri Osmanlı Devletinde çok


çeşitlidir.Kazığa oturtularak,çarmıha gererek üstelik etlerini delip
mum dikerek, aç köpeklere yedirerek öldürmek insanın aklım
başından alacak kadar çarpıcı ömeklerdir.Osmanlı Devleti neden
bu öldürme yöntemlerine baş vurdu.Üstelik kendi halkına neden
yaptı bunları.Acaba Osmanlı Devleti ile halkın arasında ne sorun
vardı.İşte bunlar Osmanlı Devletindek işkence ile öldürülmenin
sırrının yattığı sorular.
Halkıyla arasındaki sorunlar Osmanlı Devletinin resmi zihni­
yetinden kaynaklanmaktaydı.Devlet yönetiminin halka zulüm
yaparak sağlanacağı kuralı Osmanlı Devletinin yöneticilerinin
uydukları baş kuraldı.
Osmanlı Devletinin temelinin öldürme ve korkuya dayandırıl­
ması öldürme çeşitlerinide artırdı.Öyle bir gelenek doğduki artık
insanları öldürdükleri zaman dahi kinleri dinmedi.Bu kez acı
vererek öldürme yöntemleri geliştirmeye başladılar.Böylece
işkenceyle öldürme yöntemleri giderek gelişti ve kurumlaştı.

DİRİ DİRİ GÖMEREK ÖLDÜRME

Diri diri gömme cezası Osmanlı Devletinde sıkça kullanılan bir


öldürme yöntemidir.Diri diri gömerek öldürme yöntemi genelde
toplu olarak uygulanan bir cezadır.Özellikle bir köy veya bölge
halkının toptan öldürülmeleri gerektiği bu tür yola baş vurulmuş-
tur.Bireysel olarak diri diri toprağa gömerek öldürme cezası toplu
gömmelere nisbeten daha azdır.
Diri diri toprağa göm erek öldürmede ilkin bir çukur
açılır.Çukurun büyüklüğü öldürülecek kişilerin sayısına göre
belirlenir.Ö ldürülecek kişi veya kişiler bu çukura atılır-
lar.Üzerlerine toprak atılmak suretiyle çukur doldurulur.Çukurun
içerisinde kalan kişi veya kişiler toprağın dolmasıyla altta bir süre
2440SM A N LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

sonra oksijensizlikten boğularak ölürler.

“ ...Kendiside şüpheli şahıslar arasında sayılarak tutukla­


nan yukarıdaki satırların yazarı sarayda yapılan işkence­
lere şahit olmuştur. ’ ’İst inak olunduğum yerin bir
köşesinde bir muhaciri istinak eden bir müstantik
biçareyi şiddetle tazyik ve işkence ettiğini ve hatta
ispermeçet mumunu gözüne sokarak yakmak suretiyle
bir gözünü kör ettiğini gördüm.Herifin yürekler acısı
feryadı etrafı velveleye verdiği halde hiçbir taraftan
ehemniyet verilmedi.Biçarenin ertesi günü diri diri
çukura atılıp gömüldüğünü haber aldım...“
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 285)

ANA KARNINDAKİ ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESİ

Ana kamında çocukların öldürülmesi cezasının mağdurları iki


kişidir. Asıl amaç ana kamındaki çocuk olmakla beraber çocuğun
anneside bu arada ölmektedir.Yanlız ana karnında çocuğun
öldürülmesi ile kamın deşilerek öldürülme cezalarını birbirinden
ayırmak gerekir.İkinci halde amaç kişiyi öldürmektir.Karnı
deşmekse işkence vermek amacı taşır.Burada amaç karındaki
çocuğu öldürmek,karın deşmekse zorunlu bir olaydır.Ana kamın­
daki çocuğun öldürülmesinde kin duyulan ulusun,dinin,mezhebin
ve benzeri değişik halk kitlesinin yok edilmesi amaçianmakta-
dır.Bir nevi doğmayan soyun katliamıdır.
Gebe kadın yere yatırılarak kamı keskin bir şeyle kesi-
lir.Kamındaki bebek dışarı çıkarılar.Dışarı çıkarılan çocuk artık o
andaki askerlerin akıllarına gelen bir yöntemle öldürülür. Zaten bu
şekilde anne kamından çıkarılan çocuğun yaşaması imkansız
olduğundan çocuğa bir şey yapmasalar dahi çocuk bir süre sonra
ölmektedir.
O S M A N L I D E V L E T İN İN KANLI TARİHİ245

“ ...Hamile kadınların karınları deşildi ve doğmamışlar


bile öldürüldü.bir çoğu sırayla soyuldular ve bir odun
parçasının üzerinde hayvan sürüleri gibi büyük bir
serinkanlılıkla kesildiler...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Tüner Akçam. s 232)

AÇ KÖPEKLERE YEDİRTEREK ÖLDÜRME

Bu tür öldürme yöntemleri daha çok gayrimüslümlere


uygulanmıştır. Mağduıia" ' Vn ve erkek olabilir.Mağdurların
cinsiyeti bu cezaların uygulanmasında önemli değildir.
Aç köpeklere yetirterek öldürme cezası bağımsızlık isteyen
insanlara uygulandı.Osmanh Devletinde öldürme yöntemlerinin
çok çeşitlenmesi ulusal bağımsızlık mücadelelerinin başlaması ile
artış gösterdi.
Aç köpeklere yetirterek öldürme cezasının uygulanması farklı
farkhdır.Tarih kitaplarında rastladığımız şekliyle kazığa geçirilen
kişilerin aç köpeklere yedirtilmesinden bahsedilmektedir. Bundan
başka aç köpeklere yedirtmeme tarih kitaplarında rastlayamadığı-
mız için bu tür öldürmenin diğer şekillerine değinemeyece-
ğiz.Ömek olayda kazığa geçirilmiş kişilerin bulunduğu yere aç
köpekler salınmaktadır.Bir kısmı ölmüş bir kısmı yaralı olan
kişilerin içerisine dalan aç köpekler rast gele insanları yiyerek
öldürmektedirler.Aç köpeklere yedirterek öldürme yakın tarihi-
mizdede uygulanmıştır.Vietnam bağımsızlık savaşında Amarikan
askerlerine esir düşen Viatnamlılar Amerikan askerleri tarafından
karınları deşilerek aç köpeklerin önüne atılırlardı.Aç köpekler
tamamen canlı olan bu özgürlük savaşçılarının iç organlarını
yiyerek öldürmekteydi.

Sırp ayaklanmacılar önce kazıklara geçirildi sonra da aç


köpeklere bırakıldı

Sırp ayaklanması tamamen bastırıldıktan sonra sıra intikama


geldi.Begrat Veziri Süleyman Paşa yakalattığı ayaklanmacılardan
24ÖOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

üçyüz kişiyi kazığa geçirttirip sonrada üzerlerine daha sağlarken aç


köpekleri salmıştır.Köpekler bir yandan kazığa geçirilmiş insanları
yerken bir yandanda insanlar iki acıyı birden tadıyorlardı.

“ ...Sadece Aralık 1814 da Belgrat veziri Süleyman Paşa


bir iddiaya göre üçyüz Sırp tutukluyu kazığa geçirtmiş-
tir.Bu kurbanlar kazıkların üstünde genellikle üç dört gün
daha yaşıyorlardı ve aç köpek sürüleri ayaklarından
kemirmeye başladıkları zaman dahi kalpleri çarpmaya
devam ediyordu..”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.T arter Ak<;am. s 138)

TOPLA ATARAK ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde topla atarak öldürme bostancıbaşılardan


Ferhat Ağa tarafından icat edilmiştir.Tür öldürme yönteminin nasıl
akla geldiği ve neden bu yöntemle öldürme yoluna gidildiği
anlaşılamamaktadır.
Topla atılarak öldürülme cezasının uygulanması için ilkin
büyük bir topa ihtiyaç vardır.Topla atılacak mağdurun önce topa
yerleştirilecek hale getirilmesi gerekir.Bunun için önce mağdurun
hamur haline getirilmesi gerekir.Mağdurun kolları ve geniş
yerlerindeki kemikler kırılarak vücudunun genişlik ölçüsü biraz
olsun azaltılır.Böylece topa sığacak şekilde inceltilir.Mağdur topa
yerleştirildikten sonra sıra barutun yerleştirilmesine gelir.Barutta
yerleştirildikten sonra top ateşlenir. Normalde topun içinde demir
veya taş gülle olması gerekirken bu kez topun içinde bir insan
olur.Top ateşlenince topun içinde bulunan kişi topun fırlatması ile
havada parçalanır ve kaybolur.
Yeniçeri genç önce kemikleri kırılıp sonrada top içine
konularak atıldı:

Bir imamın karısını alan yeniçeri imamın şikayeti üzerine


yakalandı.Ferhat Ağa bilinmeyen nedenden dolayı suçluya öyle bir
OSMANLI DEVLETİNİN KAN LI TARİHİ247

ağır ceza vermek istedi. Düşündü taşındı ve topla atma cezasını


suçluya layık gördü.Topa konulan genç topun ateş etttirilmesiyle
havada parça parça olarak öldürüldü.

“ ...Onaltıncı yüzyılın sonlarında bostancıbaşılardan Fer­


hat Ağa bir defaya mahsus olarak birde top cezası icat
etmişti.Suçlu genç bir yeniçeri idi.Bir imamın nikahlı
genç karısını kandırıp kaçırmış,kadının saçlarını keserek
oğlan kıyafetine sokmuş pervasızca bir müddet yanısıra
gezdirmişti.Üsküdar’da yakalandı.Ferhat Ağa cenge­
li,çarmıhı,kazığı az gördü.Delikanlıyı çırıl çıplak soydurt-
tu bilek dirsek diz ve ayak mafsallarını demir çekiçlerle
kırdırıp zavallıyı yağlı paçavralara sararak bir havan
topunun namlusuna gülle gibi tıktırdı.Sonra topu ateşle­
terek havaya fırlattı.Paramparça etti.Başka gezginlerde
benzeri olaylara şahit olmasından bu işkencenin hiçte bir
defaya mahsus olmadığını anlıyoruz...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve işkence.Taner Akçam. s 73)

Korsan topa konularak atıldı:

Osmanlı Devleti tarafından esir edilen bir Rum genci Müslüman


oldu.Daha sonra bir fırsatını bularak kaçtı.Bir süre korsanlık
yaptıysada Osmanlı Devleti tarafından yakalandı.Kendisine topla
atılma cezası layık görüldü.Topla atılarak öldürüldü.

“ ...Kalenin güneyinde yeni bir kaide üzerinde yerleşti­


rilmiş 45 cm çapında taş gülleler atabilen büyük toplar
var. 1676 yılında ben Eğriboz’dayken bir mürted (İslam-
dan dönme) yakalandı.Girit’li bir Rum olarak doğmuş ve
vezir Girit’i kuşattığı zaman Türk (Yani Müslüman)
olmuş.Daha sonra kaçmış ve korsanlara katılmış.Onlarla
bir kaç yıl beraber kaldıktan sonra yakalanmış.Arkadaşları
küreğe o ise bu büyük toplardan birinin içine konularak
2 4 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

atılmaya mahkum edildi ve ceza böylece uygulandı...”


(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve işkence.Taner Akçemi, s 73)

VÜCUTU DAĞLAYARAK ÖLDÜRME

Vücut dağlanarak öldürülme cezaları özellikle mağduru


konuşturmak amacıyla uygulanmaktadır.Osmanlı Devletinde özel­
likle paşalar rüşvet alarak büyük sermaya biriktiriyorlardı.Osmanlı
Devletinde bazı öldürmelerde mağdurun mallarına el konuluyordu.
Bu durumda olan kişilerin mallarını söyletmek için özlellikle
demirle vücut dağlanarak öldürme yoluna gidilirdi.Vücut dağla­
narak öldürülme bazı paşalara ve halka uygulanmıştır.

Defterdar Abdulkerim Paşa’yı mallarını söyletmek için


dağlayarak öldürdüler:

Defterdar Abdülkerim Paşa hakkında öklürme emri verilince


mallarınında müsadere edilmesi istenmişti.Osmanlı Devletinin tüm
hâzinesi kendi emrindeydi.Osmanlı hâzinesini sakladığından
şüphelenilen Defterdar Abdülkerim Paşa konuşturulmak için
vücudu dağlanarak işkence yapıldı.Ama Paşa vücudu dağlanması
nedeniyle bir kaç gün yaşadıktan sonra öldü.

“ ...17 yüzyıl defterdarlarından hakkında idam kararı


verilen ve malları müsadere edilen Abdülkerim Paşa’nın
da benzeri işkence ile öldürülmesi verilebilecek başka bir
örnektir...Bostancıbaşı hapsinde gizli servetini söyletmek
için sorguya çekildi.Mal canlısı adam olduğundan ötede
beride gizlenmiş para ve mücevherlerinin yerlerini ancak
korkunç işkenceler gördükten sonra söyledi.Bu işkence­
lerde Abdülkerim Paşa’yı çırılçıplak soyarak vücuduna
ateşte kıpkızıl olmuş demir levhalar yapıştırmışlardı.Paşa
bu yaraların acısına dayanamayarak bir kaç gün sonra
öldü...”
(Siyasi Kiiltiiriimii7.de Zuiiim ve İşkence.Taner Akçam. s 74)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 249

DİBEKTE (HAVANDA) DÖVEREK ÖLDÜRMEK

Dibekte döverek öldürme cezası tarih kitaplarında fazla


rastanılan bir öldürme şekli değildir.Fakat Osmanlı Devleti
yayınladığı bir fermanla yerel yöneticilerin yaptığı zülmü
padişaha bildirmeyen kadıların dibekte dövülerek öldürüleceğini
belirtmiştir.Fakat böyle bir emirname yayıldığı halde ve yolla hiç
bir kadı öldürülmemiştir.
Bu fennanın özelliği Osmanlı Devletinin böyle vahşi bir
öldürme şeklini devlet olarak yapabileceklerinin kabul edilmesi-
dir.Resmi bir yazıda bir insanı dibekte döverek öldürüleceğinin
belirtilmesi o devletin niteliğini sergileyen en açık örneklerden
biridir.

“ ...Genel kural olarak ulema sınıfı idam cezasına


çarptırılmazken 1595 yılında yayınlanan bir adaletnamede
yerel yöneticilerin zulümlerinden padişahı haberdar
etmeyen kadıların dibekte dövülerek ölüme mahkûm
edilecekleri bildirilmektedir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve 1şkence.Taner Akçam. s 74)

ÜSTÜNE TAŞ YIĞARAK ÖLDÜRMEK

Üstüne taş yığarak öldürme cezası uygulanması için önce


mağdur bir meydana veya çukur bir yere getiril ir. Yere yatırılan
mağdurun üzerine taşlar yavaş yavaş konulur.Taşlar mağdurun
üzerinde yükselmeye başlar. Taşların arasından hava alan mağdur
üzerine konulan taşların ağırlığı ile bir süre sonra sıkışmaya
başlar.Daha sonra taş yığını artınca bu kez mağdur ezilmeye başlar
ve taşların altında bir süre sonra ölür. Bu şekilde öldürmede amaç
mağdurun uzun sürede öldürülmesidir.Mağdurun üzerine ne kadar
az taş konulursa mağdurda o kadar uzun sürede ölür.

jshak Paşa bir kişinin üzerine taş yığarak öldürttü:


250OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Osmanlı Paşası İshak Paşa Doğu B eyazıt’ta yakaladığı


kişilerden bir kişinin üzerine taş yığarak öldürttü.İshak Paşanın
yakaladığı diğer 44 kişiyi başka türlü öldürürken birisinin sadece
bu şekilde öldürülmesi akla bu kişinin isyanın lideri veya
elabaşlarından olduğu fikrini getiriyor.

“ ...Yerel yöneticilerin kanuni yetkileri olmadığı halde


envai tür metodlarla köylülere zülüm yaptıklarını ve
siyaseten kati cezası verdiklerini belirtmiş bulunuyo-
ruz.18.Yüzyıla ait bir belgede Doğu Bayazıt Mutasarrıfı
İshak Paşa’nın bu yolla idam ettirttiği 45 kişiden birini
canlı olarak üzerine taş yığarak öldürttüğünü okuyoruz.Bu
yöntem ayrıca ayaklanmaları bastırmak amacıyla da
kullanılmaktaydı. 1814 yılında Sırp ayaklanmalarında
kadınlar taş yığınlarının altına gömülerek öldürülmüşler­
dir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 74)

ATEŞTE YAKARAK ÖLDÜRME

Ateşle yakma cezalarıda insanlara büyük acılar vererek öldürme


yollarından birisidir.Burada mağdur yığılan odunların arasına
oturtularak bağlanır.Sonra odunlar tutuşturulm aya başla-
nır.Odunlar yanmaya başlayınca odunların içerisinde bulunan
mağdurda yanmaya başlar.Sonunda mağdur yanarak ölür.
Müslüman kadınla cinsel ilişkiye giren gayrimüslüm genç
yakıldı:
Müslüman bir kadınla cinsel ilişkiye giren bir gayrimüslüm
genç Osmanlı Devleti tarafından Müslümanlığa davet edili-
yor.Genç kendi dinini bırakmak istemediğini söyleyince genç at
meydanında yakarak öldürülüyor.

“ ...14.Şubat 1554 te şöyle bir olay oldu.Bir Rum


Atmeydam’nda yakıldı.O vaktiyle zorla sünnet edilmek
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ251

ve müslaman yapılmak istenmişti.Bir Hiristiyan bir Türk


kadınla yakalanırsa ya sünnet edilir veya yakıhr.Fakat adı
geçen kendi Hiristiyan dinine sadık kalıyor.Durum
anlaşılınca Sinan Paşa onu yaktırıyor.Önce kendisine
Hiristiyan dininden ayrılması için 200 florin verili­
yor,fakat adam bunu kabul etmiyor.Allah onu korusun...”
(İstanbul ve Anadolu’da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclmam.s 154)

“ ...Sinan Paşa yine bu sıralarda zorla sünnet edilerek


Müslüman edilmiş bir Rumu da yaktırdı.Zira o Müslü­
manlığı kabül ettiği halde asıl dini olan Hiristiyanlığı
muhafaza ediyormuş...”
“ ...14.Haziran 1554 günü idi.Müslüman olan bir Yahudi-
nin başında sarık vardı.Şehirde dolaştırıldı.Önünde bir
hoca yürüyordu.Arkasından da pek çok kimse onu takip
etmekteydi.Hacı yüksek sesle Yahudinin Müslümanlığı
kabul ettiğini ilan ediyor arkasındakiler allah allah allah
diye bağırıyorlardı.Bu dönme ileride İslam dininden çıkar
da mürted olursa herkes onu tanısın diye dolaştırıyor-
lar.Böyle bir durum olursa hiç merhamet edilmeden
mürted olan derhal yakılır...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclmam.s 99-154)

Yeniçeri ağasına suikast teşebbüsünde bulunan subayı


yaktılar
“ ...Bağdat Şehri Yeniçeri Ağası Bekir Subaşı kendisine
suikast teşebbüsünde bulunan bir subayı idama mahkum
ederek bu metodla öldürttü...”
(Siyasi Kültürümüule Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 74)

El Gaib isimli birisi Şehzade Beyazıt taraftarı diye hakkında


ateşte yakma fetvası çıkarıldı:
2520SM A N LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

El Gaib isimli kimse Yavuz’la kardeşi Şehzade Beyazıt


arasındaki mücadelede Beyazıt’ın tarafını tutmuştur.Bu nedenle
Bursa Beyine gönderilen fermanda El Gaib’in ateşte yakılarak
öldürülmesi için ferman çıkarıldı.

“ ...Bursa zindanında mapusdur diye bildirmişsin.İmdi,adı


geçenin ateşte yakılm asını em redip buyurdum -
ki:Buyruğum geldikte adı geçeni ateşte yakıp,emrimin
yerine geldiğini yazıp bildiresin...”
(Onaltıncı Asınla Kafililik ve Bektaşilik.Amel Refik.Sadeleştiren Mehmet
Yaman, s 62)

EVE DOLDURUP YAKARAK ÖLDÜRME

Eve doldurarak yakma Osmanlı Devletinde sıkça uygulanmış


bir Mağdur evinde veya konulduğu bir yerde;bulunduğu yer ateşe
verilerek öldürülmektedir.

“ ...Bu tür bir idam metodunun varlığım konuya ilişkin bir


Padişah fermanından anlıyoruz.Padişah siyaset etme
yetkisi verdiği bir kadıya ev ve tarla yakanları kümese
koyup yakarak öldürme yetkisi de vermektedir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 75)

KATRANLA YAKARAK ÖLDÜRME

Katranla yakmada Osmanlı Devletinde bu tür yakılarak öldürme


yöntemlerindendir.Fakat sıkça rastlanmamıştır.Çünkü Osmanlı
Devletinde yakmak süretiyle öldürmek o kadar çeşitlidirki belkide
katranla yakmak fazla akla dahi gelmemiştir.

Yangın çıkarmak suçlamasıyla yakalanan bir Yahudi kadın


katrana belenerek yakıldı:
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ253

Yangın çıkarmak bahanesiyle yakalanan bir Yahudi kadın önce


katrana belendi.Daha sonra bir atın üzerine bindirilerek ateşe
verilmiştir.Yanan kadın bir yandanda şehrin sokaklarında gezdi-
rilmiştir.Bu şekilde yakmayla canı çıkmayan kadın daha sonra
asılmak suretiyle öldürüldü.

“ ...Bursa kadı defterlerindeki bir belgede yangın çıkar­


mak suçundan yargılanan Yahudi bir kadının bu metodla
ölüme mahkum edildiğini okuyoruz.Kadın önce katrana
boyanmış sonra bir ata bindirilmiş ve katranda yakılarak
şehirde dolaştırılmıştır.Daha sonra boğularak idam edil-
miştir.Avrupalı gezginler bir çok suçlunun idamdan önce
aynı metodla yani yanar katranla şehirde teşhir edildikle­
rini aktarmaktadırlar...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 75)

AT TORBASIYLA BOĞARAK ÖLDÜRME

At torbası ile boğma yönteminin uygulanması şu şekilde olurdu.


At torbalarının içerisi kül ile doldurulurdu.Sonra kül ile doldurulan
at torbası mağdurun kafasına iyice geçirilir.Mağdurun dışarıdan
nefes alması oldukça zorlaşır.Mağdurun kafasına geçirilen
torbanın içindeki kül her nefes almaya çalıştığında ciğerlerine
dolardı.Bir süre sonra gerek ciğerleri kül ile dolduğundan ölür.
Sırp bağımsızlık yanlıları at torbalarına bağlanarak
öldürüldüler.
“ ...Bu daha çok ayaklanmacılara karşı uygulanmış bir
idam cezasıydı.Atların başına takılan yem torbalan külle
doldurulmakta, sonra isyancıların başları bu torbalara
sokulmaktaydı ve havasızlıktan ölünceye kadar bekletil-
mekteydiler.Bir görgü tanığı 1814 yılında Sırp ayaklan­
macıların bu yöntemle öldürüldüklerini aktarmaktadır...”

(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 75)


2540SM AN LI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

TAŞLAYARAK ÖLDÜRME (RECM CEZASI)

Taşlayarak öldürmeye İslam dininde recm denilmektedir.Bu


cezanın uygulandığı kişiler kadın ve erkeklerdir.Bu cezanın bir
kişiye uygulanabilmesi için her iki tarafında cinsel ilişkiye girmeye
müsait olması gerekir.Cinsel ilişkiye girme yeteneği olmayan
kadın ve erkeğe bu ceza uygulanmaz.
Taşlanarak öldürme recm cezası kadın ve erkeğin İslam dini
kurallarına göre benimsenmeyen bir şekilde cinsel ilişkiye
gitmeleri halinde uygulanır.Yani cezaya sebep olan suç cinsel
ilişki suçudur. Dünya devletlerinin büyük çoğunluğunda ele
alınmayan hareketler ne yazıkki İslam kurallarının uygulandığı
Osmanlı Devletinde önemli suçlardan sayılmış ve bu uğurda
insanlar öldürülmüştür.
Cezanın uygulanma yeri genelde insanlar tarafından iyi
izlenilsin ve başkaları tarafından tekrarlanmasın diye herkesin
görebileceği meydanlarda.
Recm cezaları ile taşlanarak öldürülme cezalarını birbirinden
ayırmak gerekir.Recm den dolayı taşlanarak öldürülmede amaç
cinsel ilişkidir.Diğer taşlanarak öldürülme cezalarında amaç farklı
olabiliyor.Cinsel ilişkide yakalanan veya dört ve daha fazla şahit
tarafından görüldüğü iddia edilen kadın ve erkek bir meydana
getirilir.Yere bunların girmeleri için çukur eşilir. Ayrı ayrı çukura
yarı beline kadar yerleştirilirler.Çukurun etrafı insanlar tarafından
çevrilir.Varsa mağdur koca ve onun akrabaları öne geçer.Önceden
halkın önüne bunlara atılmak üzere taşlar yığıIır.YapıIan dini
konuşma ve izinden sonra taşlamalar başlar.Yerden taşı alan
insanlar meydanın ortasında yarı beline kadar toprağa gönülmüş
olan aşıkların üzerine taşları atarlar Taş atma işi mağdurların
ölmesine kadar devam eder.
Eğer erkek gayrimüslümse çoğunlukla başka bir cezaya
çarptırılır. Recm özellikle kadınlara uygulanır.Erkege başka
cezaların verildiği de görülmüştür.
Aşağıda Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin recm cezalarına
ilişkin verdiği fetva örneğinde zina yapan Müslüman kadının recm
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ255

cezasına çarptırılacağını,gayrimüslüm erkeğin ise Müslüman


olması halinde af edileceğini,Müslüman olmaması halinde ise
öldürüleceği yazmaktadır.
449.MES’ELE : Zeyd-i müslimin zevci Hind-i müslimeye zina
eden amr-i zimmiye şer’an ne lazım olur?
ELCEVAP : İslama gelirse katlinden halas olur .Hind recm
olunur,tai’aten ise.
(M.Ertuğrul Düzday.Şeyhülislam Ehussuüd efendinin fen aları, s 103)

“ ...1680 yılında İstanbul’da Aksaray’da Muratpaşa camii


yanında kavaflık yapan yaşlı bir yeniçeri emeklisinin genç
karısı,dükkanı evlerinin civarında genç ve güzel ipekçi
Yahudiye aşık olur,bir gün “ alemi ağyardan hali” sanıp
delikanlıyı evine alır,fakat mahalleli görmüştür,evi basar­
lar,kadınla oğlanı yatakta çıplak yakalarlar.Şeriat bir gayri
müslimle zina eden kadının “ recm” edilmesini emret-
mektedir.Recm,taşlayarak öldürmektir,fakat yine o şeria­
tın tarifine göre “ zina,kılıcı kında görmekle sabit
olur” .Baskını yapan şahitler yalan söylerler,öyle gördük
derler,davaya bakan Rumeli Madıaskeri Beyazitzade
Ahmet Efendi bu şehadeti kafi görüp kadının recmine
hükmeder.Diğer bütün ulema efendiler pek haklı olarak
çok ağır olan bu linç kararına itiraz ederler “ bu
Müslümanların şahitliği makbul değildir,zira zinayı tarifi
veçhile görmek imkansızdır,böyle ahvalde hüküm zannı
yakın ile verilir,fahişe avretin adiyen katli gerekir”
dediler.Padişah itirazları dinlemedi,hükmü tasdik etti ve
heyecanla “ aman ben de göreyim” dedi.Zalim hüküm at
meydanında Tunç Eviderha (yılanlı sütun,bunnalı sütun)
yanında infaz edildi.Evvela işkence ile ölümden kurtul­
mak için İslamiyeti kabül eden genç Yahudinin başı
kesildi,sonra zaniyeyi gövdesi çıplak,kolları gövdesine
bağlı,beline kadar bir çukura gömdüler.Binbir ayak bir
ayak üstünde kalabalıktı.Sultan Memet İbrahim Paşa
Sarayının penceresinden seyrediyordu.Kadın ölüm yerine
g e tirilirk e n P ad işah ı gördü. -İftira d ır,b i güna-
256 OSMANLI DEVLETLİMİN KANLI TARİHİ

hım!..Şehzadelerinin başı için bana kıyma!., diye bağır­


dı.Avcunun yüreği bu kadına atılacak taşlar kadar
sertti.“ Mahalekallah,ruzi mahşerden nişan verir” ilk taşı
Zaniyenin erkek kardeşi attı.Tabir müverrih silahdar
Mehmet Ağa’mndır,kadın hemen “ keşkek” edilerek bir
taş übeğinin altında kayboldu...“
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 264)

BAĞIRSAKLAR ÇIKARILARAK ÖLDÜRME

Bağırsakları çıkarılarak öldürülme cezası çok farklı uygulan­


maktadır.
Sadece bağırsakların çıkarılarak öldürülmesirBu durumda
öldürülecek kişinin karnı yarılır ve bağırsakları dışarı fır-
lar.Bağırsakları dışarı çıkan kişi günlerce acı ve işkence içinde
çırpınarak can verir.
Başka tür bağırsakların çıkarılarak öldürülmesi; özellikle gece
kadınların kamındaki çocukların çıkarılması amacı ile yapı-
lır.Karnı yarılan kadının bağırsakları dışarı fırİar.Bu durumda
mağdur daha çabuk öiLr.
Farklı bir bağırsaklarır çıkarılmasıda başkaca yapılan işkence­
lerle birlikte olur.Ömeğin bizim burada verdiğimiz örnekte olduğu
gibi kafası dağıtılır.Vucuda yakılır ve bir dizi işkence ile
bağırsağıda çıkarılır.bu durumdada darbe alan mağdur aldığı
darbelerin ağırlığına göre ölür.
Gardikli halkı isyancıları bağırsakları çıkarılarak öldürül­
dü:
“ ...Ayaklanmacılara uygulanan bu işkence metodunun
1811 yılında Gardiki ahalisine uygulandığını görüyo-
ruz.Gardiki ağalarından Ali Paşa’nın kahyasının damadı
Demir Dost,işkenceden sonra birinci olarak öldürül-
dü.Bedeninin azası (organları) koparılmış,bağırsakları
çıkarılmış,başı demir çember içinde ezilmişti...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 75)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ257

TOMRUĞA VURARAK ÖLDÜRME

Tomruğa vurarak öldürme yöntemine ilişkin açıklayıcı başkaca


bir kayıt bulunamadığı için bu cezanın nasıl uygulandığı
konusunda yeterli bilgiye sahip olunamadı.

“ ...Daha çok mahkumlara uygulanan bu işkencenin 19


yüzyılın ortalarında dahi kullanıldığını anılarından anla­
maktayız...“ Tomruk damlarında suçlular yanyana bir
tomruğa çeneleri altından zincirle bağlanıyorlardı.Bunlar
uzun sürmeyecek bir bekleyişten sonra ölümle yüz yüze
geliyorlar.Yaşamaktan kurtulan boyunduruk işkencesin­
den de kurtuluyordu.Moltke anılarında Urfa sarayı
bodrumlarında boyunlarından bu biçimde zincirlenmiş
insanları gördüğünü aktarmaktadır...“
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 75)

CESEDİN PARÇALANARAK ETLERİNİN DAĞITILMASI


SURETİYLE ÖLDÜRME

Etlerin parçalanarak öldürülmesi cezası genelde isyanlarda


uygulanır.İsyan eden halk veya kişiler elde etmek istedikleri
kişileri eline geçirdiği zaman ellerindeki kılıçlarla rast gele vurarak
mağduru parçalarlar.Örneğimizde Yeniçerilerin önüne atılan ve
boğularak öldürülen İbrahim Paşa’nın cesedini ayaklanmacılar
ceset daha yere düşmeden parçalamışlardır.Aşağıdaki alıntıda
İbrahim Paşa’nın ceset parçaları bulunabildiği kadarının toplandı­
ğını yazdığına göre cesetin çok yoğun bir şekilde parçalandığı ve
ufak parçalara ayrıldığı anlaşılmaktadır.
İbrahim Paşa’nm ceseti parçalara ayrıldı:
“ ...3.Ahmet’in emriyle boğularak Alayköşkü tarafındaki
duvardan cesetleri sarayın dışına asilerin önüne atılmış-
tır.Bir araba ile Sultanahmet meydanına nakli emroluna-
rak ihtilalciler tarafından parça parça edilen İbrahim
Paşa’nın cesedinin bulabildiği kadar cezasını sabık Haleb
2 5 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Kadısı Şakir Bey para mukabilinde gizlice toplattırarak


geceleyin Şehzadebaşı’ndaki sebil yanına defnettirmiş ve
diğer parçalarıda Süleymaniye’de Kirazlımesçit sokağın­
da Süleymaniye Darüssifası önüne çıkarken Nevruz Kadın
Mektebi yanında defterdar Şemseddin Çelebi türbesi
karşısında damadı ile beraber kerimesinin konağının
bahçesine defnedilmişlerdir...’ ’
(Osmanı Tarilıi.Ord.Pıf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt.2 kısını.s 3 l i )

LİNÇ EDİLEREK ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde linç edilerek öldürülme cezalarıda var-


dır.Bu tür öldürme şekli daha çok Osmanlı askerlerinin yaptığı bir
öldürme şekliydi.Kızgın Osmanlı askerleri eline geçirdikleri
düşmanlarını linç ederek öldürdükleri olmuştur.
“ ...Fetvayı alan sipahiler Kira ile oğlunu istediler.Suçlular
saklandıkları yerde yakalandı.Paşakapısı’na getirilirken
sipahiler tarafından linç edildiler...”
(Osmanlıı Padışalılan.Reşad Ekrem Koçu.s 173)

EL VE AYAKLARININ BALTAYLA KIYILARAK VE


ENSESİ YÜZÜLEREK ÖLDÜRME

İşkenceyle öldürme yöntemlerinden biriside Hüseyin Paşa’ya


uygulanm ıştır.H üseyin Paşaya O sm anlı D evletinin rü ş­
vet,hilekarlık ve aşağılık işlerine boyun eğmeyen,rüşvetle tayin
edilen kadıların elinden halkın çektiğine dayanamayarak isyan
eden bir Paşa’dır.Hüseyin Paşa Osmanlı Develtinin bu çarkına
karşı çıkmanın bedelini çok ağır bir şekilde ödedi.İlkin elleri ve
ayaklan baltanın arkası ile lime lime dövülerek kıyıldı.Sonra
çarmıha gerildi.Ensesinin derisi yüzüldü.Yarasının üzerine mum
dikilde.Sonrada sokak sokak İstanbul’da gezdirildi.Hala ölmemiş
olan Hüseyin Paşa sonunda çengele vuruldu.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ259

“ ...Rüşvetle tayin edilen valilerin ve kadıların elinden


halkın çektiği ızdıraba tahammül edemeyerek isyan etmiş
namuslu bir vezir olan Hüseyin Paşa ise kahbece ele
geçirilince işkenceye verildi.Çırıl çıplak soyulup bir eli ile
ayağı balta tersi ile kıyıldı.Çaımıha gerilip ensesinin derisi
yüzüldü ve bu yaraya mum dikildi.Bir at üstünde İstanbul
halkına teşhir edildikten sonra Odunkapusu’nda çengele
vuruldu...”
(Osnıanlı l‘adı şaldan. Reşad Ekrem Koçu.s 175)

FİLE ÇİĞNETEREK ÖLDÜRME

2.0sman 1621 yılında Lehistan’a savaş açtı.Kendiside ordunun


başında sefere çıktı.Denizde korsanlık yapanlardan yakalanan
kişilerin bir kısmını İran Şahından kendisine hediye olarak verilen
fillere çiğneterek öldürttü.
“ ...Sultan Osman 5 ay sonra Lehistan seferine çık­
tı.Orduda ağır hizmetlerde kullanılmak üzere İran
Şahının hediyesi dört tane de fil vardı.Tuna kenarında
Isakcı menzilde Kaptan Paşa 300 Kazak korsanı
getirdi,bunların cezalarını da Sultan Osman tayin etti.Bir
kısmını fillere çiğnetti...”
(Osnıanlı Padişahları,Reşad Ekrem Koçu.s 194)

İNSANLARI BELİNDEN İKİYE AYIRARAK ÖLDÜRME

2.Osman 1621 yılında Lehistan seferinde Tuna kenarında


korsanlık yaparken yakalanan 300 dolayında korsanın bir kısmını
de bellerinden ikiye bölerek öldürttü.
“ ...Bazılarını belinden ikiye böldürdü...”
(Osnıanlı Padışalıları.Reşad Ekrem Koçu.s 194)
2 6 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XIX- İŞKENCE İLE ÖLDÜRME DOSYASI

1-KAZIĞA VURARAK ÖLDÜRME CEZASI

Kazığa vurma cezasında kullanılan kazık denilen alet değişik


olan ve genellikle iki tür maddeden yapılır.Kazık ya demirden
yada ağaçtan yapılır.Genellikle ağaçtan yapılan kazık daha çok
uygulanır.Ağaçtan yapılmasının nedeni yapılışının pratik oluşu ve
mağduru daha yavaş ve acı çektirerek öldürmesidir.Bu cezanın
uygulanması için kullanılan kazığın bilek kalınlığında veya ona
yakın olması gerekir.Kazıga vurarak öldürme cezası İnsanlığa
uygulanan en acılı öldürme yöntemlerinden birisidir.

“ ...Kazık da müthiş acılarla öldüren bir ceza idi.Buıda


da mahkum çırıl çıplak soyulur elleri ayakları bağla­
nır,bilek kalınlığında gayet sert ağaçtan yapılmış bir yağlı
kazığa çakılarak oturtulur.Genellikle de omuzlarına
çarm ıhta olduğu gibi bir çift yağ mumu diki-
lir.Gezdirilerek teşhir edilirdi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akça m. s 72-73)

Kazık Cezasının Uygulanması:

Kazık genellikle sabit bir yere çakılır.Bazı yazarlar kazığın sabit


tutulduğundan bahsetmektedirler.Kazık cezası o şekildede uygu-
lanmaktadır.Ama genellikle yere veya yere bitişik bir şeye sabit
hale getirilir.Cezanın uygulanacağı kişi elleri ve ayaklarından
bağlanır.Kazık iyice yağlamr.Cezanm uygulanacağı kişi kazığın
üzerine oturtulur.

Kazık üzerine oturtulan kişinin makatından itibaren vücudunda


yırtılmalar başlar.Makatı yırtan kazık önce bağırsaktan sonrada
sırasıyla yolu üzerindeki tüm iç organları delerek geçer.Kazığın
vücudu delmesi,tâki kazığın sonunun gelmesine veya kazığın
O SM ANLI DEVLETİNİN KAN LI TARİHİ261

uçunun kazığa oturtulan kişinin kemiklerine gelip dayanması ile


son bulur. Kazık insan vücuduna yavaş yavaş girdikçe vücudunun
iç organları parçalanan kişi her saniye tarifi imkansız bir acı
çeker.Kazık cezasının işkenceden başka insan onuruna aykırı bir
yanıda vardır.Insanın poposuna kazık çakılarak öldürülmesi en
aşağılayıcı öldürme yöntemidir.

Kazık Cezasının Osmanlı Devletindeki Seyri:

Kazık cezası Osmanlı Devletinde sıkça uygulanmış bir ceza


türüdür. Toplu halk katliamlarında uygulanmamıştır.Buna karşın
bireysel öldürmelerde veya nisbeten bireysel sayılacak küçük çaplı
toplu öldürmelerde sık sık uyglanmıştır.

Kazık Cezasının Uygulandığı Kişiler:

Kazık cezasının uygulandığı kişiler çeşitli ve pek çoktur.Bu


nedenle Kazık cezası uygulananları değilde uygulanmayanları
sayarsak daha doğru bir açıklama yapılmış olur.Hanedan üyelerine
kazık cezası uygulanmaz.Sadrazam,Şeyhülislam ve Paşalara
uygulandığına ilişkin bir bilgiye ulaşılamadı.Belki paşalara
uygulanmış ama tarih kitaplarında rastlanılmadı.Bunun dışında
her kesime uygulanabilir.Nisbeten kutsal sayılan asker kesimi olan
yeniçerilere dahi kazık cezasının uygulandığını düşünürsek artık
toplumun her kesimine uygulanabileceği düşüncesine ulaşabiliriz.

Kazık Cezasının Uygulandığı Suçlar:

Kazık cezası genelde hırsızlara çok uygulanırdı.Her hırsızlık


yapan kazığa oturtulur diye bir kural olmamakla birlikte aralıklada
olsa hırsızlara uygulandığı görülür.Hırsızlardan başka korsanlara
da uygulanır.En sık isyancılara uygulanır.Özellikle isyancılar kazık
cezasına çarptırılmışlardır.
“ ...Bu da sakilere ve korsanlara uygulanan cezalar­
dı.Fakat bu işkenceden devlete karşı geldikleri suçuyla
2620SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI T A R İH İ

yakalanan masum köylülere de yapıldığım biliyoruz.Bu


cezanın hırsızlık suçundan yakalanan sanıklara da
yapıldığını aktaran kaynaklar vardır...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 72-73)

Mücevherleri Çaldığından Şüphelenilen Hizemtçi Kazığa


Oturtuldu:

Osmanlı’da Sarayda bir mücevher kayboluyor.Bulunamayan


mücevherin bir saray hizmetkarı tarafından alındığı şüphesi
doğuruyor.Bu hizmetkar sorguya çekiliyor almadığını söylü-
yor.Ama kimseyi inandıramıyor. Hizmetkar kazığa oturtularak
öldürülüyor.İşin vahim tarafı kaybolduğu söylenen mücevher daha
sonra başka bir yerde bulunuyor.

“ ...Ölüm cezası vermek için iyice kanaat getirmek


gerekmiyor.Kuşku iyice aydınlatılmadan en şiddetli
biçimde karşılık görüyor.Sonradan bulunan bir mücevhe­
rin kaybolması sırasında saray hizmetkarlarından olan biri
kazığa çekilmiştir...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamartıne.cilt 2.sayfa 654)

Padişah yeni doğan çocuğunun cinsiyetini yanlış söyleyen


ulağı kazığa oturttu

Kazığa oturtma ile ilgili bir başka örnek ise şöyledir.4.Murat


İznik’e geldiğinde İstanbul’dan gelen bir ulak çocuğu olduğunu
söyledi.Padışah çocuğunun cinsiyetini sordu.Ulak bilemiyor­
du.Padişahın karşısında bilemiyorum diyemezdi oda oğlan
dedi.Bilemiyorum dese yüzde yüz ölüm ihtimali vardı.Kafadan
atınca yüzde elliye düşüyordu ölüm oranı.Sonradan gelen bir
ulakta çocuğun kız olduğunu söyleyince ilk ulak cinsiyeti
bilemediği için kazığa oturtuldu.
“ ...İlk seferde olduğu gibi cellatlar ordunun konakladığı
her yeri kana buluyorlardı...hükümdarın zalimce kaprisini
O S M A N L I D E V L E T İN İN KANLI TARİHİ263

önleyemiyordu.İznik’e vardıklarında İstanbul’dan gelen


ulak Padişahın bir çocuğu olduğunu müjdeledi.Ancak
çocuğun cinsiyetini bilemeyen ulak kendisine sorulunca
erkek demekten çekinmedi. Arkadan yetişen ikinci bir ulak
çocuğun kız olduğunu bildirince ilk ulak cinsiyette
yanıldığı için kazığa geçirildi...”
(Osnıanlı Tarihi.Alpiumse de Lanıarlıne.cilt 2. say fa 658)

İsyancı Cennetoğlu’nun adamları Manisa ovasında kazığa


vuruldu:

Osmanlı Devleti Cennetoğlu adında bir isyancının isyanım


bastırmak için ikinci kere harekete geçmişti.Birinci ordu isyancı
Cennetoğlu tarafından yenilmiş ikinci kez Kanlı Mehmet ve
Hüseyin Paşa Cennetoğlu üzerine gönderilnıiştir.İkinci çarpışmada
Cennetoğlu yenildi.Cennetoğlu’na ağır işkenceler edilerek öldü-
rüldü.Taraftarları ise Manisa Ovasında kazığa oturtularak öldürül­
müşlerdir.

“ ...Cennetoğlu Manisa ovalarında perişan edilmiş,işkence


içinde can vermiş ve başlıca partizanları da kazığa
vurulmuştur...”
(yazan; Prf.DrAMülkadir Karalıan.Cilt /.S 348)

Bundan başka;

“ ...Vatana ihanet eden kazığa vurulur veya atın arkasına


bağlanarak sürüklenir...”
(Dersaadet’te Avusturya sefirleri.Kari Tebly.s 224)

1814 sııp ayaklanmasından sonra Osmanlı Paşa’sı Süleyman


Paşa supları kazığa oturtarak öldürttü.
“ ...Süleyman Paşa bir iddiya göre üçyüz tutukluyu kazığa
geçirtmiştir...”
2640SM A N LI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 138)


32.Osman Lehistan Seferine çıktığında (1621) yakalanan
korsanlardan bazılarını kazığa oturtarak öldürttü.

“ ...Bir kısmını kazığa...vurdurdu...”


(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 194)

KOL VE AYAKLAR KIRILARAK ÖLDÜRME

Kol ve ayakların kırılarak öldürülme yöntemi Osmanlı


Devletinde sıkça rastanılan bir durumdu.Bu öldürmede kol ve
ayakların yanısıra vücut kemikleride kırılırdı.Özellikle Osmanlı
yetkililerinin kinlerine hakim olamamaları neticesinde bu tür
öldürme yoluna gittikleri görülmüştür.Bu yöntemlerin aşağıda
yeniçerilere uygulanması örnek gösterilmişsede daha çok halka
uygulanan bir öldürme yöntemidir.Ama halkın öldürülmesi
yabancı bir gezgin veya yazar görmedikçe,ne yazıkki Osmanlı
tarihçileri ve olayı görenler tarafından önemli görülmediği için
tarih sayfalarına geçmemiştir.
Hırsızlık suçundan yakalanan bir yeniçeri Sultan İbrahim
tarafından cezalandırıldı.Yeniçerinin yaptığı suçun şeriata göre
cezası olan elinin kesilmesini yeterli bulmayan Sultan İbrahim
yeniçeriyi ellerini ve ayaklarını kırdırarak öldürtmüştür.

“ ...Bu metodun son derece yaygın kullanıldığını görüyo­


ruz.Bir örnek vermek gerekirse yeniçeriler bir suç
işledikleri zaman askeri yöneticiler tarafından cazalandı-
rılmaları gerekirken hırsızlık nedeniyle yakalanan bir
yeniçeriyi Sultan İbrahim ellerini ve ayaklarını kırdırarak
vahşiyane bir suretle öldürtmüştü...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 73)
O SM ANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ265

ATA BAĞLAYIP PARÇALAYARAK ÖLDÜRME

Ata bağlanarak öldürülme yöntemide Osmanlıda aralıklarla


uygulanan bir ceza türüdür.Özellikle özel insanlara uygulanmış bir
ceza türüdiir.Suç konusunda bir özellik taşımaz..Uygulanma oranı
azdır.Fakat tabiki halka uygulanmışsa ondan haberdar olma
ihtimalimiz yoktur.
Atla öldürme cezası bir kaç tür olduğundan bunlar kendi içinde
farklı şekilde uygulanır.Bundan dolayı hepsine ayrı ayrı değin­
mekte yarar var sanıyorum.
Bir atla öldürme :Burada öldürülecek kişi atın boynuna
geçirilmiş bir ipe bağlanır.İpte öldürülecek kişinin ellerine veya
ayaklarına bağlanır.Aynı zamanda öldürülecek kişinin elleri ve
ayaklarıda bağlanır.Yere yatırılır.Atın üzerine bir kişi biner.Atı
sürer.Ata arkadan bağlı olan ve yerde sürüklenen kişi,gittiği yerde
ne varsa ona çarpar.Bir süre sonra eti adeta törpülenmiş gibi olur
ve bu şekilde ölür.Bu öldürme yöntemi genelde uzun sürer.Ama
süreyi kısaltmak için özellikle kayalık yerlerde ve dağlarda
uygulandığında kişi daha çabuk ölür.
Birden fazla atla öldürme : Bu öldürme türünde kişi atlarla
çekilerek öldürülür.Bu yöntemde iki ve daha fazla at kullanı-
lır.Öldiirülecek kişi at sayısına göre kollarından ve ayaklarından
ayrı ayrı atlara bağlanır.Atların üzerine birer binici biner ve atları
zıt yönde sürer.Atların arasında bir ellerinden ve ayaklarından
atlara bağlı iplere tutturulan kişi atların gitmesi ile havaya
kalkar.At sürücüleri atları her ileri sürüşünde biraz daha vücut
organalrı gerilir.Bir süre sonra vucutda yırtılmalar ve sonrada
kopmalar başlar.En sonunda vücudu bir atın arkasında kalır.Diğer
atlara bağlı iplerdede kolu ve ayakları ayrı ayrı durur.
Dört ata bağlayarak öldürmek :Dört ata bağlama yönteminin
uygulanmasına bir örnek Sadrazam Sokullu Paşa’nın öldürülmesi
olayıyla verilebilir.Sadrazam Sokullu Paşa hemşerisi olan bir
derviş tarafından toprak meselesi yüzünden hançerlenerek öldü-
rüldü.Sadrazamı öldüren derviş dört ata kolları ve ayaklarından
bağlanıp parçalanarak öldürüldü.
2 6 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Bu sırada öne eğilen Sokullu’nun göğsüne sapına


kadar hançer soktu.Hemen yatağına sarılan Sokullu
kendisini savunacak gücü bulamadan ölüm halinde yaralı
olarak yere düştü.Sahte derviş Sadrazam Sokullu’nun
memleketlisi,yani Dalmaçya’lı idi.Sadrazam’ın Bosna’da
ki tımar ile ilgili bir toprak ihtilafında Sokollu’nun
kendisine bir haksızlık yaptığını ileri sürdü...Katil kendi
kininden başka bir şey itiraf etmedi.Ertesi gün dört ata
bağlanan vücudu,dört yana çekilerek parçalandı...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamartıne.cilt 2.sayfa 524)

“ ...Bu ceza genellikle yabancı ülke ajanlarına ve vatana


ihanet cezasına çarptırılanlara verilmektedir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 73)

ÇENGELE ASARAK ÖLDÜRME

Çengele asarak öldürmeye geçmeden önce çengel hakkında bir


fikir vermemiz lazım.Karl Tebly ve Taner Akçam çengeli şöyle
anlatmaya çalışmıştır.

“ ...Çengel şöyleıGalata’ya geçilen limanda iki sütündan


oluşan bir yapı iskelet var.Bunların üzerinde bir direk
uzatılmış.Bu direğin her iki ucunda büyük kuvvetli demir
çengeller çakılı.
(D ersaadet' te Avusturya Sefirleri.Kari Tebly.s 223)

“ ...Çengel İstanbul’da Eminönü’nde idi.Kalın kalaslardan


yapılmış kale burcu gibi bir şeydi.Bir adam boyundan
yüksek yerine, muhtelif büyüklükte ve uzunlukta başlan
yukarı doğru kıvrık ve sivri keskin bir tarak şeklinde bir
sıra kasap dükkanlarında olduğu gibi çengeller konmuş­
tu...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 72)
O SM ANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ267

“ ...Asker hariç Türk veya Hiristiyan olsun eğer birisi


ölüme mahkûm edilmişse yanlızca elbiseleri çıkarılır ve
bir çengele asılır.Bazıları üç gün kadar çengelde bu eziyeti
çekerler.Bazılarına da acı lutuf bahşedilerek gırtlağı
kesilir ve kafa derisi soyulur.Çabuk ölenler bu cefadan
kurtulur...”
(Dersaadel' te Avusturya Sefirleri.Kail Telıly.s 223)

“ ...Mahkum anadan doğma soyulur elleri ayakları


bağlanıp makaralı iple yukarı çekilir ve sonra birden bu
müthiş çengellerin üzerine bırakılırdı.Vücuduna saplanan
cengeller bazen derhal öldürürdü.Genellikle de ölüm
müthiş acılarla uzun sürerdi.Çengel cezasına eşkiyalar
ve bilhassa da korsanlar çarptırılırdı...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 72)

Çengel cezası İstanbul’da kazık cezasına göre daha fazla


uygulanmıştır.Öyleki hemen her gün Meşhur Galata Çengelinde
bir veya birden fazla kişi asılı dururdu.Bu ceza genellikle
korsanlara,isyan edipte yakalanarak İstanbul’a getirilenlere,zina
yapanlara uygulanırdı.Ö zellikli bir kesim e uygulanm az-
dı.Çoğunlukla Hiristiyanlara uygulanan bir ceza türüydü.
Çengel cezası İstanbul’da düzenli şekilde uygulanır,İstanbul’un
dışında ise ihtiyaç duyulduğunda uygulanırdı.İstanbul’da Galata
meydanında çengel kurulu idi.Çengel cezasına çarptırılan kişiler
buraya getirilerek bu meydanda çengele asılır ve halka teşhir
edilirdi.

Esir saklandı diye çengele asılarak öldürüldü:

Çengel cezası uygulananlardan birisi Hiristiyan olan ve


Osmanlı Devletinin topraklarında esir olarak yaşayan bir macar-
dır.Memleket hasreti ile yanan Macar esir memleketine kaçmak
için çeşitli yollar dener.Sonunda kendisi gibi Hiristiyan olan
2 6 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

birinin evine sığınır.Bir yıl orada kaçma zamanını beklerken bir


ispiyon neticesinde yakalanır ve Galata’da bulunan meşhur çengele
asılarak öldürülür.

“ ...Orator ( sefir-sözcü) Bartholomaus Pezzen,İstanbul’a


vardığında gençliğinde esir düşmüş,sünnet edilmiş ve
hamal yapılmış bir Macar arabasına yaklaşmış arabacı
Macar çocukların arasına karışmış ve böylece Orator’un
evine girebilmiş.Onu Hiristiyan dünyasına gönderme
fırsatı olmadığından tanınmadan bir sene boyunca onun
uşağı olarak evde kaldı.Fakat eve her gün koyun eti ve
diğer yiyecek getiren hamallar tarafından tanınıp yeri ifşa
edilince Tüıkler Orator’un evine baskın yaparlar kendisini
götürürler ve çengele asarlar...”
(Dersaadet'te Avusturya Sefilleri.Kari Tebly.s 223)

18 yaşında bir korsan kız çengele asılarak öldürüldü:

Osmanlı Devletini denizlerde uzun süre uğraştıran ve İbrahim


Voyvoda adı ile ünlenen bir kız çocuğu yakalanarak İstanbul’a
getirildi.Galata Meydanındaki Çengele asılarak öldürüldü.

“ ...17.yüzyılda Bosna’da müthiş bir haydut olan İbrahim


Voyvoda aslında 18 yışında bir kızdı.gengele vurularak
işkence ile idam edildi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 72)

Osmanlı askerleri denizlerden geldiklerinde sürekli korsan


getirerek çengele asarlardı:

Özellikle Akdeniz tamamen korsan yatağıydı.Korsanlar bölge


devletleri ve denizcilikle uğraşanlar için oldukça tehlikeliydiler.
Osmanlı Devleti askerler her denize açıldıklarında yanlarında
O S M A N L I D E V L E T İN İN KAN LI TARİHİ269

yakaladıkları korsanlarla dönerlerdi.Askerler yanlarında getirdik­


leri korsanları büyük bir zevkle çengele asarak övünürlerdi.

“ ...Kaptan Paşalar donanma ile Akdeniz’den dönerlerken


hemen daim a bir m iktar korsan tutup getirirler­
di.Bunlardan bir kısmını kadırgaların direklerine astırır
limana pürdehşet girerlerdi.Bir kısım korsanıda çengel
cezası için saklarlardı...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Tüner Akçant. s 72)

Osmanlı Devletinin koyduğu vergiye itiraz edenlerden bir


kısmı çengele asıldılar:

Osmanlı Devleti bir yandan halka zülüm yapıyor bir yandanda


kendi harcamasına kaynaklar arıyordu.Sarayın ihtiyaçları karşıla­
nır gibi değildi.Bundan dolayı sık sık yeni vergiler koyardı.Yine bu
ihtiyaçlarını karşılamak için yeniçerilerin maaşlarından bir takım
kesintiler yapmaya kalkıştılar.Yeniçerilerde buna itiraz ederek
1588 yılında isyan ettiler.Bu isyanda yakalanan kişiler değişik
şekilde öldüıüldüler.Bu öldürme yöntemlerinden biriside çengele
asmaydı.

“ ...Bu isyanda 43 kişi öldürüldü.Kimisi asıldı,kimisinin


kol ve bacakları ikiye ayrıldı,kimisi de çengele takıl­
dı.Çünkü ev yağma edildiğinde kundakçılar hemen
kayboldular.Bundan sonra kısmen seyre gelmiş olanlar
dahil kim yakalandıysa derhal götürüldü ve masumane
şekilde öldürüldü.Türkler’de yalnız suçüstü yakalananlar
cezalandırıldı...”
(Dersaadet'te Avusturya sefirleri.Kari Tebly.s 221-222)

İki ayrı dinden kişi zina yaparsa çengele asılarak öldürülür:


270OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Çengele asılma cezasının ne kadar yaygın olduğu değişik tür


suçlarda uygulanır olm ası ile görülüyor.V ergiye itiraz
eden,korsanlık yapan,evinden kaçan esir,farklı dine mensup
kişilerin zina yapması çengel cezaları ile cezalandırılmaktadır.

“ ...zina yapanlar derhal bir eşeğin üzerinde dolaştırılarak


teşhir edilir.Fakat boyunlarına barsak ve boyunduruk
asılmaz.Fakat Türk erkekleri Hiristiyan kadınları yada
Hiristiyan erkekler Türk kadınlarla basılırsa suda boğulur
veya çengele asılır...”
(Dersaadet'te Avusturya sefirleri.Kati Telıly.s 223)

Geziroğlu’nun kahyası çengele vurularak öldürüldü:

Geziroğlu,Divriği ve çevresinde ayaklandı.Osmanlı Devleti


tarafından yakalanarak kendisi neft dökülerek yakıldı,kahyası ise
çengele vuruldu.
“ ...Adamları Dost Ali köyünde oturmaktaydılar.Merkeze
şikayet edildiler.İstanbul’a götürülüp Geziroğlu’na neft
dökerek,kahyasını da çengele vurarak öldürdüler...”
(OsmanlI'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 97

2.0sm an korsanları çengele astırarak öldürttü:

2.0sm an’ın 1621 yılında Lehistan seferine çıktığında yakalanan


deniz korsanlarından bir kısmını değişik işkence yöntemleri ile
öldürtürken bir kısmımda çengele vurdurarak öldürttüğünü
yazıyor.

“ ...Bir kısmını çengele vurdurdu...”


(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 194)
O S M A N L I D E V L E T İN İN KAN LI TARİHİ271

ÇARMIHA VURARAK ÖLDÜRME

Çarmıh cezası Müslümanlara uygulanmazdı.Bu cezanın Müslü-


manlara uygulanmaması Müslümanları büyütmekten dolayı değil
özellikle İsa’nın çarmıha gerilişi ve bu nedenle Hiristiyanları
aşağılamak amacı taşıyordu.Yani Hiristiyanlara has bir ceza
türüdür.Öldürme konusunda Osmanlı Devletinde her zaman
istisnalar olduğu gibi bu konudada istisnaları vardır ama ceza
genelde Hiristiyanlara yöneliktir.
Çarmıha germe cezasının uygulandığı suçlarda çeşitli olmakla
birlikte o kadar yaygın değildir.Yani Yabancı devlet lehine yapılan
suçlarda uygulanırdı.Bunlarda casusluk, esir kaçırma,Müslüman
olup tekrar Hiristiyan olma gibi suçlardır.

“ ...Mahkum gene anadan doğma çırılçıplak soyulur


kolları ve bacakları açık yüzü koyun bir çarmıh üstüne
sımsıkı bağlanırdı.Omur başları ve butların kaba etleri
bıçak ile oyularak buralara gayet iri yağ mumları dikilir ve
yakılır.Çarmıh üzerindeki mahkûm ile beraber bir devenin
üstüne konularak şehirde dolaştırılır teşhir edilirdi.Eğer
mahkum bu işkence sonucu ölm ezse akşam üstü
asılırdı. 17.yüzyılda yakalanan bazı casusların bu yöntem­
le öldürüldükleri bilinmektedir...”
(Siyasi Kiillürüntüzıile Zulüm ve İşkence. Taner Akçam. s 72)

VÜCUDU PARÇALARA AYRILARAK ÖLDÜRME

Vücudun parçalara ayrılarak öldürülme şeklide çok yaygın


olarak kullanılmıştır.Ceza niteliği itibari ile yaygın fakat farklı
uygulanma özellikle Anadolu isyanlarında öldürülen halk bu tür
yöntemlerle öldürülmüşlerdi.Elinde kılıcı olan Osmanlı görevlileri
insanların rast gelen yerlerini keserek öldürmüşlerdir.Toplumsal
suçlarda çok çok yaygın uygulanan bu ceza türü bireysel suçlarda
toplumsal suçlara oranla oldukça az uygulanmıştır.Uygulanma
2 7 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

şekli olarakta farklılık göstermektedir.İkiye keserek öldürme,kol


ve ayaklarını keserek öldürme,cinsel organlarını,kulak,burun
keserek öldürme,dörde bölme,ikiye bölme ufak parçalara ayırma
gibi çok farklı şekilde uygulanmaktadır.

Tütün içenler dört parçaya ayrılarak öldürülüyordu:

Taner Akçam,“ Siyasi Kültürümüzde zulüm ve işkence” isimli


kitabında tütün içtikleri için dört parçaya ayrılan insanların
varlığından balısetmektedir.Burda vurguanmak istenen özellike
tütün içenlerin dört parçaya ayrılmalarıdır.Yani tütün içmenin
cezası dört parçaya ayrılarak öldürülmek olarak belirtilmektedir.

“ ...Sultan öfkesinden bazı şehirlerde tütün içerken


yakaladıklarını dörde parçalatarak öldürttüğü anlaşılmak-
tadır.Naima Tarihi ’n de sefer sırasında orduda sigara
içenlerin aynı metodlarla öldürüldükleri aktarılmakta-
dır.İçenlerin kimi orduda eli ve ayağı kırılıp siyaset
olunur ve kiminin boynu vurulurdu.Kimini dört parça
ederlerdi...”
(Siyasi Kültüriih :>zde Zuliim ve İşkence.Taner Akçam. s 59)

Bozoklu Celal parça parça edilerek öldürüldü:

Bozoklu Celal 1517 lerde Osmanlı Devletine karşı ayaklan-


dı.Akşehir yakınlarında Osmanı Devletiyle savaşa girişen Celal
yakalandı ve parçalanarak öldürüldü.

“ ...Ferhat Paşa henüz Ankara’daydı.Beklenilmesi duru­


munda Celal ve yandaşlarının kaçabilecekleri düşünülerek
sald ırıy a g eçti.A y ak lan m acılar tüm üyle ö ld ü rü l­
dü.Kaçmaya çalışan Celal yakalanarak parça parça
edildi...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları S a k i Öz. s 176)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ273

CİNSEL ORGANI DAĞLANIP DENİZDE BOĞARAK


ÖLDÜRME

Cinsel organı dağlanıp denize atılarak öldürme suçunun


mağdurları kadınlardır.Erkeklere bu tür cezalar uygulanmamış-
tır.Sadece kadınlara uygulanır.Cinsel organa yönelik darp sonu­
cunda öldürme suçları vardır ama o tür öldürmenin adı da başka
olduğundan dolayı bu başlık altında işlenmemektedir.
Cinsel organı dağlanıp denize atarak öldürme cezası cinsel
suçtan dolayı yakalanan kadınlara uygulanır.Özellikle fahişe
olarak telaffuz edilen kadınların öldürülmelerinde bu yöntem
uygulanmaktaydı.

Cinsel organı yakma cezasının uygulanması:

Cinsel organı dağlanarak denize atıp boğma cezasının


uygulanması farklı farklı olur.Bu farklılık özellikle cinsel organın
dağlanmasında kendisini gösterir.Farklılığın boyutuda kadının
cinsel organının neresine kadar dağlanacağıdır.Kadın cinsel
organı sadece dışı dağlanmayacağına göre iç bölgesindeki
vücudunun içlerine doğru farklı derinlikte dağlama söz konusu
olacaktır.
Cinsel organın dağlanması için ilkin bir demir çubuk veya
demir kılıç ve benzeri bir alet ateşe kon ur. Ateşte kızgın nal
oluncaya kadar bekletilir.Kızgın nal olan demir kadının cinsel
organı sokulur.
Burada dikkati çeken husus dem ir aletin erkek cinsel
organıymış gibi kullanılmasıdır.Buıda kadına ders vermek
amaçlanmaktadır.Hakkı olmayan bir ilişkiye girdin ve cinsel
organında o ilişkiden dolayı yandığını kadına göstermek için bu
yol bir işkence ile öldürme yöntemi denenmektedir.
2 7 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Denize atma cezasının uygulanması:

Cinsel organı dağlanan kadın bir çuvalın içerisine ko-


nur.Çuvalla birlikte denize atılır.Eğer kadın cinsel organının
dağlanması sırasında ölmüşse kurtulmuş olur.Ölmemişse bu kezde
denizde çuvalın içinde ölme eziyet çeke çeke ölmek zorunda
bırakılır.

“ ...Beylerbeyi hanından ahz olununan üç nefer fahişelerin


iki teşhiz olunub (kızgın demirle dağlanıp) biri çuvala
konub salb oluna deyu buyruldu...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Kati. S. 136)

“ ...Mahkumu konuşturmak amacıyla ulgulanan vucudun


çeşitli yerlerini dağlama bir idam cezası olarakta
kullanılmaktadır.Akkor oluncaya kadar kızdırılmış bir
demir parçası verilen cezanın niteliğine göre sanığın
çeşitli yerlerine bastırılırdı.Eğer sadece ceza amacıyla
verilmişse önemli olan sanık serbest bırakıldıktan sonra
bunun görülebilmesiydi.Ömeğin pezevenklerin alınlarının
dağlanması gibi.Vücudu dağlamanın idam cezası biçimin­
de özel olarak fahişelere karşı kullanıldığını görüyoruz...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 73)

HAYALAR KESİLEREK ÖLDÜRME

Hayalar kesilerek öldürülme cezaları fiziksel olarak kadınlar


müsait olamadıklarından dolayı erkeklere uygulanan bir ceza
yöntemidir.
Hayanın kesilerek öldürülme cezaları suçlara göre tasnif
edilmesi oldukça zordur.Hayaların kesilerek öldürülme,özellikle
öldürme yerinde bulunan,öldürme emrini veren,öldürmeyi uygu­
layan kişinin öldürülecek kişiye karşı çok büyük bir kin taşıması
halinde uyğulanır.Yani anlık hiddete dayanan bir öldürme
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ275

şeklidir.Savaş esirlerine,istediği kızı alan kişiye karşı uygulnmış-


tır.Osmanlı Devletinde ayrıcalıklı kişilere uygulanmamıştır.

“ ...Sultan Alaaddin dahi gör ne yaptı.Hemen Ereğli’ye


yöneldi.Tatarlar dahi bildiler ki Sultan kendilerinin
üzerine gelir hemen onlar daha karşıladılar.Biga Öyü-
ğü’n de buluştular.İki gün gecesiyle savaştılar.Sonunda
Tatarlar yenildi.Öyle kırdılarki hayalarını kestiler.
(Aşıkpaşaoğlu TarihiAşıkpaşaoğlu.Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlar.s 14)

NEFT DÖKÜLEREK ÖLDÜRME

Neft dökerek öldürülme cezasının uygulandığı kişiler genelde


halktan insanlardır.Ayrıcalıklı sınıfa mensup kişilere uygulandığı
görülmemiştir.Hanedan üyelerinede uygulanmamıştır.Geriye Os­
manlI Devleti ile ilişkisi olmayan insanlar kalıyor.Bu durumda bu
tür öldürmeye halkın maruz kaldığı çıkıyor ortaya
Neft dökerek öldürülme cezası genelde ayaklanmacılara
uygulanan bir öldürme yöntemidir.Zaten fazla uygulanmadığı
için bu tür öldürme çeşitide oldukça azdır.Tarilı kitaplarına
geçtiği kadarı ile ayaklanmaların bazılarında uygulanan neft
dökerek yakma cezası belki başka tür suçlarda da uygulanmışsa
da bu tarihin karanlıklarında kaybolmuştur.
Neft dökerek öldürülme halleri genelde kızgınlık halleri-
dir.Osmanlı Devletinde suçluya hiç tahammül edilmezdi. Özellik-
lede Osmanlı Devletine karşı ayaklanan insanlara hiç tahammül
gösteıilmezdi.Bu nedenle bu tür ayaklanmacılar yakalandığında
görecekleri işkence ve öldürülme yolu tamamen o andaki en üst
düzey yetkilinin varsa vicdanına kalmıştı.Yakaladığı ayaklanma­
cıların isterse başlarını bir vuruşta kestirerek onlara iyilik eder
isterse bin bir türlü işkence yaptırarak onları öldürtebilirdi.Bu
konuda kimse çıkıpta o yetkiliye bir şey söylemezdi.İşte neft
dökerek öldürülmede bu tür durumlarda en üst düzey yetkilinin
2 7 6 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

daha doğrusu halka karşı savaşı kazanan komutanın kızgınlığı


dolayısı ile verilmiş bir tür öldürme şeklidir.

İsyancı Geziroğlu neft dökülerek öldürüldü:

Sivas iline ait Divriği ilçesinde Osmanlı Devletine karşı


ayaklanan Geziroğlu yakalanarak öldürülmesinin daha zevk verici
hale getirilemsi ve öldürme emrini padişaha lütfetmek için
öldürülmeyerek İstanbul’a gönderilmiştir.İstanbul’da Osmanlı
Devletine çektirdiklerine karşılık olarak neft dökülerek öldürüldü.

“ ... Geziroğlu olayı.Kürt kökenlidir.1591 lerde Divriği ve


Kemah köylerinde eşkiyalık yapmaktaydı.Adamları Dost
Ali köyünde oturmaktaydılar.Merkeze şikayet edildi-
ler.İstanbul’a götürülüp Geziroğlu’na neft dökerek kahya­
sını da çengele vurarak öldürdüler...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz..s 97)

DERİSİ YÜZÜLEREK ÖLDÜRME

Derisi yüzülerek öldürülme cezaları diğer ızdııap vererek


öldürme cezalarında olduğu gibi genelde ayaklanma suçlarını
işleyenlere uygulanır.Korsanlık yapanlarda bu tür cezalara
çarptırılırlardı.Bunlardan başka Osmanlı yetkilileri isterlerse
başka duruııılardada derinin yüzülerek öldürülmesi cezasını
verirlerdi.Bu tamamen keyfi hallerde olurdu.Osmanlı yetkilisi
birisine kızar derisini yüzdürürdü.Osmanlı Devleti ayaklanmacıla­
ra karşı hiç bir tahammülü olmadığı için akla hayale gelmeyecek
öldürme yöntemleri uygulamıştır.Bunlardan biriside derinin
yüzülerek öldürülmesidir.
Deri yüzerek öldürülme cezası diğer ızdırap verici cezalar gibi
nitelik olarak aşağılık öldürülme yöntemlerinden birisidir.Bu tür
bir şekilde öldürülen kişi Osmanlı Devletince aşağılanmış
olur.Zaten Osmanlı zülmüne,haksızlığına,baskısına,insanları vergi
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ277

altında ezilişine karşı duran kişide aşağılık olarak kabili edilirdi.


Derisini yüzerek öldürme halleri kızgınlığının yatıştırılması
amaçlandığından uygulanırdı.Öldürülecek kişinin derisi yüzülerek
ona en ağır işkence ve acıyı tattırarak kinlerini biraz olsun yerine
getirmiş oluyorlardı.Bu yolla kinlerini törpilemeye çalışıyorlardı.
Derinin yüzülerek öldürülüşü cezasında uygulanması için
genellikle mağdur yere yatırılır.Elleri ve ayakları bağlanır.Bunun
dışında bir kaç yardımcı kişi mağdurun hareketini engellemek için
üzerine abanırlar.Cellat elinde bıçağı ile deriyi yüzmeye baş-
lar.Mağduıu tamamen yüzer.Derisini vücudundan ayırır.Eğer bu
arada mağdur ölürse kurtulur.Ölmezse bu halde ikinci bir
işkenceye maruz kalır.Deri yüzmelerde kelle derisinin yüzüldüğü­
ne tarih kitaplarında çok defa tanık oluyoruz.Bunun yanında insan
derisinden yere sermek için sayvan yapıldığımda yine tarih
kitaplarından okuyoruz.

İsyancı Kürt Mahmut derisi yüzülerek öldürüldü:

Divriği yöresinde Osmanlı Devletine karşı ayaklanan Kürt


Mahmut Osmanlı Devletinin İran ile yaptığı savaşta esir
düştü.Osmanlı topraklarındayken Osmanlı Devletine çektirdikleri
hatırlanınca bu kez derisi yüzülerek öldürüldü.

“ ...Kürt kökenlidir.Divriği ve Kemah yörelerinde eşkiya-


lık yapıyordu.Yeniçerilerce öldürülen kardeşinin öcünü
almak amacıyla 1595 lerde eylemlerine başladı.Önceleri
köylülere dokunmuyor,yalnızca yeniçerileri öldürüyor­
du.Sonradan baskı ve kıyımı oldukça genişledi.Yol ve
dağların bekçisi olduğunu savunan Kürt Mahmut İran’a
sığındı.İran’la yapılan savaşlarda tutuklanarak derisi
yüzdürüldü ve İstanbul’a gönderildi...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki öz. s 98)
2 7 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Korsanın derisi yüzülerek öldürüldü:

Osmanlı Devleti denizlerde korsanlık yapanları yakalayarak


derisini yüzmek şeklinde öldürüyoriar.Korsanın kafasından başla­
nılan deri yüzme ayaklarında son bulur ve derisi vücudundan
ayrılır.

“ ...Bu cezaya ilişkin bir İngiliz gezgin şu gözlemini


aktarmaktadır. 1812 yılında Türkler bir korsanı derisini
yüzerek öldürmüşlerdi.Deriyi yüzmeye kafadan başlamış-
lardı.Gögse geldiklerinde korsan acılara dayanamayarak
ölmüştü...”
(Siyasi Kültürümüzle Zulüm ve Işkence.Taner Akçam. s 75)

Padişahın yazısını taklit eden bostancının derisi yüzülerek


öldürüldü:

Bostancılardın birisi Padişahın yazısını taklit ettiği için derisi


yüzülerek öldürüldü.Hemde Padişahın huzurunda derisi yüzüldü.
“ ...Sivas sahrasında iken bostancılardan birisinin Padişa­
hın yazısını taklid edip sancak beyi ve beylerbey ilere
sızdırdığının duyulması üzerine bostancı Padişahın huzu­
runa getirilerek derisi yüzülmek suretiyle öldürüldü...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.j.Cilı I.Kısım.sl96)

Sultan Alattin Tatarlar’Ia yaptığı savaşşta Tatarlar’ın


derisini yüzdü:

Sultan Alattin Tatarlarla yaptığı savaşta Tatarların derilerini


yüzdü.Yüzülen derileri sayvan yaptırdı.
“ ...Derisini biririne diktiler.Keçeye kapladılar.Ad olsun
diye sayvanlar yaptılar.Şimdi dahi o yazıya ‘Taşak Yazısı’
derler...”
(Aşıkpaşaoğlu TarilıiAşıkpaşaoğlu.Milli eğilim bakanlığı yayınlar.s 14)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N LI TARİHİ279

AĞIZDAN KURŞUN AKITILARAK ÖLDÜRME

Ağıza kurşun akıtılarak öldürülme cezası halktan kişilere


uygulamr.Hanedan ve ayrıcalıklı sınıfa bu tür cezaların uygulan­
dığı görülmemiştir.Cinsiyet olarakta kadın erkek fark etmemekte-
dir.Ama cezanın uygulandığı kişiler tarih kitaplarında Ramazanda
oruç tutmayanlar olarak gösterildiğine göre bu işkence ile öldürme
yönteminin muhatabı olarak alevileri gösterebiliriz.
Ağıza kurşun akıtılarak öldürülme cezasının uygulandığı suçlar
cezanın niteliğine bakılırsa dini suçlardır.
Ağza kurşun akıtılarak öldürülme cezası ibret verici bir ceza
yöntemidir.Nasıl fahişelik yapan kadınların cinsel organına kızgın
demir sokarak dağlama cezası uygulanılıyorsa burda da buna
benzer bir durum vardır.Ramazanda oruç yiyen bir kişinin ağızına
kurşun akıtılmakla yediği lokmanın ve tutmadığı Ramazan
orucunun gerekliliği !ıatırlatılmaktadır.“ Bak senin yediğin lokma
böyle kızgındır.Lokmayı yemekle Allahın gözünde böyle kızgın
kurşun yemiş olursun” .denilmek istenmektedir.
Ağza kurşun akıtılarak öldürülme cezasının uygulanması için
öncelikle kurşuna ihtiyaç vardır.Kurşun bir kapta sıvı hale
getirilene kadar tutulur.Sonunda kurşun sıvı hale getirilir.Ağzı
zorla açılan mağdur bir yere sıkıca hareket etmeyecek keşilde
bağlanır.Cellat elinde tuttuğu kaptaki erimiş ve sıvı haline gelmiş
kurşunu ağzı zorla açılan mağdurun ağzından içeriye boşal-
tır.Kurşun değdiği yerden itibaren iç organları yakarak ve delerek
geçer.Mağdur bu şekilde ızdırap içinde ölürken yavaş yavaş
soğuyan kurşunda mağdur vücudunun içerisinde biriktiği yerin
şeklini alarak tekrar sertleşir.

Ramazan orucu tutmayanların ağızlarından kurşun akıtıla­


rak öldürüyorlardı:

“ ...Yönetim gittikçe bağnazlaşıyordu.Ramazan orucu


tutma zorunluluğu vardı.Bu dönemi gözlemleyen bir
batılı Ramazan ayında şarap içenlerin ağızlarına kızgın
280O SM ANLI DEVLETİ’N İN KANLI TARİHİ

kurşun dökülerek cezalandırılıyordu.Bu tür cezalar zaman


zaman uygulanmıştı.Bu suçtan ölümede mahkûm edili­
yordu...”
(OsmanlI'da Alevi /\yaklanmalan.Baki Öz. s 126)

DENİZDE GEMİYLE BİRLİKTE YAKARAK ÖLDÜRME

Gemiyle birlikte denizde yakma cezası nitelik olarak farklı bir


cezaydı.Bu ceza çok özel insanlara uygulanırdı.Cezanın en büyük
özelliği uygulanışının pahalı oluşudur.Bu nedenle Osmanlı
Devletinde gemiyle yakma cezasının uygulanışı pek fazla değildir.
Gemiyle birlikte denizde yakma cezası şöyle uygulanırdı.
Öldürülecek kişi bir gemiye bağlanırdı.Sonra gemiye yanıcı
maddeler saçılırdı.Gemiye bağlanan ve yakılacak olan mağdurada
yanıcı maddeler saçılırdı.Sonra gemi ya denize açıldıktan sonra
yada kıyıda tutuşturulurdu.Denizde alev topu olan gemi ve içindeki
mağdur denizin ortasında yavaş yavaş yanardı.

Acemioğuliarı gemiye bağlanarak denizde gemi ile birlikte


yakdarak öldürüldüler:

Padişah kendisine karşı gelen Acemioğullarından bazılarını bir


gemiye bindirerek gemiyle birlikte yaktırdı.Ateşler içerisinde
kalan insanlar ve gemi denizin içlerine doğru yana yana uzaklaştı.

“ ...Bir kaç yıl önce bu sarı külahlılardan yani acemioğ-


lanlardan bazıları büyük bir girişimde bulunmuşlarken
şimdi bu kötü niyetli planın ne olduğunu unuttum.Padışah
onlara bir gemiye zincirle bağlatmış gemi denize açılıp
giderken içindekilerle birlikte yaktırmış...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dcmschwam.s 164)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ281

Katrana sürülüp çocukları ile gemide yakıldı:

Osmanlı yönetiminin gemiyle yakma olayı bir değildi.Gemiyle


yakma olayına bir örnekte Dicle ırmağında yaşandı.

“ ...16 ve 19 yaşlarında diğer iki oğluyla beraber anadan


doğma çırılçıplak soydurarak vücutlarını katrana bulat­
tı.Bir geminin direğine bağlatıp Dicle nehri üzerinde ateşe
verdi.Biçareler nehir üzerinde meşaleler gibi diri diri
yanarak öldürülmüşlerdir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve işkence.Taner Akçdttı. s 74)

KOL VE BACAKLARINI AYIRARAK ÖLDÜRME

Osmanlı Devletinde bir öldürme şeklide insanların kol ve


bacaklarından ikiye ayrılmasıdır.İnsanların daha iyi işkence
çekecekleri düşünülerek icat edilen bu öldürme yöntemi isyancı­
lara karşı kullanılmıştır.İsyancıları yakalayıp öldürmekle kinini
alamayacağını sanan Osmanlı insanların bir kısmının kollarını ve
bacaklarını ayırarak öldürme yoluna gitmişlerdir.
Kol ve bacakların ayrılarak öldürülmesi cezası ölümü geciktirici
bir cezadır.Mağdurun ayaklan ve elleri bir takım aletlerle gerilerek
gövdelerine bağlı olduğu yerden ayrılır.Vücutta normal bağlantı
yerleri kırılır kollar ve bacaklarının gövdeden koparılarak mağdur
öldürülür.Kol ve bacaklarının koparılmadan ikiye ayrılması
halinde mağdurun ölümü biraz daha uzun olur.Diğerinde nisbeten
çabuk ölen mağdur kol veya bacaklarının ikiyi ayrılmasından
dolayı vücudundaki yırtılma ve kırılmanın verdiği ızdırapla çırpım
çırpına zamanla ölür.

“ ...Bu isyanda kimisi asıldı.Kimisinin kol v bacakları


ikiye ayrıldı...”
(Dersaaılet'te Avustuıya sefirleri.Kari Tebly.s 221)
2 8 2 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

XIX-HANEDAN KATLİAMLARI

Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren yoğun kardeş katliam­


larına sahne olmuştur.Her tahta çıkan Padişah ilk iş olarak
padişahlığını pekiştirmek kaygısıyla kardeşlerini öldürtmekle işe
başlamış.Zamanla tahta çıkanın kardeşlerini öldürtmesi yerleşik
saray kuralı haline gelmiş.
Osmanlı devletinin tarihi aynı zamanda kardeş katliamları ve
aile içi entrikaların tarihi olınuştur.Padişahın hasta olması veya
yaşlanması halinde şehzadeleri ve onların analarını korku
alır.Padişah ölüncede Osmanlı ailesi içinde büyük bir kıyım
başlarmış. Padişahın ölüsüne ağlayandan çok kendi çocuğunun
öldürüleceğine ve öldürülüşüne ağlayan annelerin sesi duyulur­
muş.Birlikte yan yana büyüyen kardeşler bu gelenekten dolayı
birbirlerini düşman gibi görürlermiş.Özellikle annneler kendi
çocuklarının öldürülmemesi için kıyasıya bir yarışa girişirler­
miş.Tabi Osmanlı devletinde bir erkek çocuğun ölümden
kurtulmasının tek yolu padişah olmasıydı.Çocuklarını ölümden
kurtarmak isteyen anneler çocuklarının padişah olması için bin bir
entrika çevirir,bunun sonucu olarak halktan büyük kıyımlar
yapılır,bunları saray katliamları izlermiş.

“ ...Öldürülmeme yolunun tek çareside tahta geçmek-


ti.Tahtı ele geçiren kellesini kurtarıyordu.Bu nedenle
anneler padişah üzerinde önemli etkilerde bulunmaya
çalışıyorlar ve büyük mücadeleler veriyorlardı.Halk ile bir
ilişkisi olmayan Osmanlı Devletinin halka yaptığı katliam
ve kıyımları kendi ailesi içinde de devam ediyor­
du.Hanedan öldürmeler Osmanlı Devletinin ve Türk
büyüğü diye hitap edilen padişahların gerçek kişiliklerini
ve karekterlerini en iyi biçimde ortaya koyan tarihi
kanıtlardır...”
(P rf Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı devlerinde Siyasetten Kati. S.202)
O S M A N L I D E V L E T İN İN KAN LI TARİHİ283

HANEDAN ÖLDÜRMELERİNİN İZLENDİĞİ SEYİR

Osmanı Devletinde hanedan öldürmeler Osmanlı Devletinin


kuruluşu ile eş güdümlüdür.Daha Osmanlı Devletinin kuruluş
aşamasında Osman Bey amcası Dündar Bey’i hemde kendi elleri
ile öldürür.Daha sonra 1.Murat oğlu Savcı Bey’i öldürdü.Beyazıt
on kardeşini birden öldürdü.Onu Çelebi Mehmet’in İsa’yı ve
Musa’yı,Musa’nın kardeşi Süleyman’ı,2.Murat’ın kardeşi Mustafa
ve amcası Mustafa’yı öldürmesi...izledi.Fatih’e kadar böyle devam
etti.İlk hanadan öldürmesini gerçekleştiren Osman Bey amcası ile
taht yüzünden kavga ederek bu işi başlattı.Gene Osman taht için
ayaklanan kardeşleri Halil ve İbrahim’i de acmasızca öldürttü.
1.Beyazıt dönemine kadar “ padişaha karşı ayaklandı” türünden
bahanelerle ortadan kaldırılan kardeşler 1.Beyazıt’tan itibaren
nitelik değiştirerek gerekçesiz katledildiler. 1.Beyazıt’la birlikte
başlayan bu düşünce gittikçe kurumlaştı.Tahta her çıkan padişah
ilk iş olarak ileride tahta ortak olur düşüncesiyle kardeşlerini
öldürttü.
Hanedan katliamında önemli bir aşamada Fatih yapmış-
tır.Beyazıt’ın kanun haline getirmediği fakat fiili olarak uyguladı­
ğı,tahta ileride ortak olabilir düşüncesi ile kardeş katlini Fatih
kanunlaştırdı. Kendiside ilk uygulayıcısı oldu.Beşikdeki kardeşini
öldürttü.Fatih’ten sonra hanedan katliamları kanunlaşınca padi­
şahlar kardeş katliamı konusunda rahatladılar.
Osmanlı Devleti haneden öldürme konusunda kana doyma-
dı.Osmanlı’da ilkin bir gelenek sonrada kanun haline gelen kardeş
öldürmelere zaten bir şey diyen yoktu ama bu kez de öldürme alanı
gittikçe genişledi.Önceleri sadece kardeş olarak algılanan hanadan
öldürmeler Fatih’ten sonra kardeşin erkek oğlunu da kapsadı.Bu
gittikçe ilerleyerek kız kardeşin erkek çocuklarımda kapsadı. Artık
bu hal öyle bir duruma geldiki padişah tahta çıkınca haşare
temizler gibi tüm akraba çevresindeki erkekleri öldürür oldu.
Genişleyen hanedan öldürmeler artık yurt dışına kaçmış
hanedanların öldürülmeleriyle yeni bir boyut kazandı.Önce yurt
içindeki hanedanlar öldürülürken bu kez yurt dışına kaçmış
2 8 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

hanedanlar aranıp bulunuyor,ajanlar vasıtası ile öldürülüyor, ya da


bulunduğu devlet ile diplomatik ilişkiye geçilerek orada öldürtü-
lüyordu.Özellikle yabacı bir devlette bulunan hanedanların
öldürülmeleri için büyük paralar harcanıyordu.
Hanedan öldürmeler yerine göre çok daha geniş yorumlan-
dı.Tahtan düşürülmüş padişahları,padişahın kendi oğullarını
öldürmesi gibi çok büyük boyutlara ulaştı.Bir dönem geldiki
görünür ve bilinirde Osmanlı soyundan gelen bir tek erkek padişah
kaldı.Bu durum ciddi bir soruyu gündeme getirdi.Osmanlı
Devletinde erkek kıtlığı ve halk deyimi ile ocağın kör kalacağı
korkusu zihinlerde ciddi bir soru işareti olarak belirdi.

FATİH’İN KANUNNAMESİ VE KARDEŞ KATLİ

Fatih’e kadar Osmanlı devletinde kardeş katilleri alabildiğince


hızlı şekilde yapılmaya başlanmıştı.Fakat kardeşlerin öldürülece­
ğine ilişkin hiç bir yazılı kural yoktu.Fatih ilk kez kardeşlerin
öldürüleceğini yazılı bir kural haline getirdi.Fatih’ten öncede
kardeş katliamı yapılıyordu.Ama kesin emirle düzenlenmediği için
bu konuda tereddütler oluyor bazı kardeşlerin öldürülmeleri için
bahane bekleniyordu.Bu da öldürülmeyen kardeşin güçlenmesine
neden oluyor ve tahttaki kardeşin tahtının garantisini engelliyor­
du.Fatih Meşhur kanunnamesinde

“ ...Ve her kimseye evladımdan saltanat müyesser


ola,karındaşların ni namı alem için katletmek münasıb-
dır.Ekser-i ulema dahi tevciz etmiştir,anınla amil ola-
lar...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanh devletinde Siyasetten Kati. S. 193)

Diyerek Fatih kardeş katliamının yapılmasını açıkça emredi-


yordu.Böylece dünyada eşi benzeri görülmemiş bir vahşiliğin
önderliğini yapıyordu.
O SM ANLI DEVLETİNİN KAN LI TARİHİ285

FETVA İLE HANEDAN ÖLDÜRÜLMESİ

Hanaden öldürmede padişah bir yerden izin almazdı.Zaten


Osmanlı devletinde padişahın yetkisinin kısıtlanması imkansız-
dı.Bazı hallerde iş olsun misali hanedan öldürmelerinde fetva
alınma yoluna gidilirdi.Fetvanın buradaki rolü sadece işi yasallaş­
tırmaktı. Yoksa padişah öldürmek istedikten sonra kimse karşı
duramazdı.Öldürülecek kişinin baba veya oğul olması durumunda
fetva alınırdı.Bu iki kişiden birisi öldürülmesi gerektiğinde padişah
Şeyhülislamdan bir fetva vermesini ister oda padişahın emrini
anında yerine getirerek fetvayı verirdi.Prof.Dr.Ahmet Mumcu
Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati kitabında şöyle diyor.

“ ...Kanunname gereğince idam edilen kardeş ve yeğenle­


rin katli için soruşturma ve yargılama yapılması ve fetva
alınması gereksizdir.Zira onlar kanun gereğince yaşaması
mümkün olmayan kimselerdir.Bu yüzden cülüs vaki
olunca derhal katledilirler.Bu hal kardeş katlini doğuran
sabeplerin ortaya çıkardığı bir usuldür...”
(PrfDr.Ahnıet Mumcu.Osnıanlı devletinde Siyasetten Kati. S.202)

“ ...Babaya isyan eden şehzadelerin ise katlinin caiz


o ld u ğ u n a d a ir fe tv a la r a lın d ığ ı g ö rü lm e k te -
dir.Kanuni,Mustafa ve Beyazıd için,3-Mehmed,Mahmut
için böyle fetvalar almıştır...”
(Prf.Dr.Alımet Mıtmcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Kati. S.202)

ŞEHZADELERİN HÜCRE YAŞAMLARI

Hanedan öldürme ile ilgili olarak yapılan kanunnameler


Osmanlı Devletinin son dönemlerinde kaldırıldı.Fakat şehzadeler
çok önemli mahkum muamelesi görmeye başladılar.Babaları ölen
şehzadeler babalarının ölümünden sonra hayatları boyunca saray
içinde yaptırılmış özel hapishanelerde tutularak dünya ile ilişkileri
2860SM A N LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

kesilirdi.Bu durum öyle korkunç sonuçlara vardı ki kırk yıl


hücrede yatıp deli olan kişi padişah oldu.Dünyayı görmemiş ve hiç
bir bilgisi olmayan kapasitelerinin küçük olması nedeni ile
hapislikte ruhsal halleri bozuldu. Hapislik hayatının vermiş
olduğu ruhsal bozuklukla kafayı yiyenler gün geldi padişah
oldular.Hapisten birden bire çıkıp padişah olunca kafayı iyice
dağıttılar.Ömürlerini tecritte geçirmiş bilgi ve deneyimden yoksun
ve psikolojik durumları bozuk kişiler padişahlığın nimetlerinden
sonra bir daha demir parmaklıkların arkasına gitmeyi göze
alamayınca saltanatını sağlamlaştırmak için olmadık baskılar
yaptılar.
Hapiste padişah olan bir şehzadenin dışındaki diğer şehzadeler
ise ömürlerini sarayın içindeki hapishanalerde devam ediyorlar­
dı.Padişah olan sanki kendiside onlar gibi ömrünü hapishanede
tamamlamamış gibi padişah olunca bir daha oraya bakmaz kendi
ile hapis yatan şehzadeleri kaderiyle baş başa bırakırdı.Bu
şehzadeler o kadar dışarı ile ilişkileri kesikti. Devlet memurla-
rındn hiç bir yetkili bunlarla görüşemez,bunlar kimseyle haberle-
şemezdi.Bu kezde şehzade öldürme dramı şehzadelerin ömür boyu
hapisliğine dönüştü.Yine bu dönemdede istenilen padişah için
tehlike görülen şehzadeler öldürüldü.Bu dönemin özelliğide
şehzadelerin hapisliği ve dünya ile bağlarının tamamen koparılmı­
şıdır. Alphonse De Lamartine Şehzadelerin bu yaşantısını şöyle
anlatmaktadır.

“ ...Padişah saltanat sürerken oğulları tam bir serbestlik


içinde yaşarlardı.Şehzadeler yedi yaşını doldurdukları
zaman düzenlenen sünnet düğünleri milli bayram gibi
kutlanırdı.Babaları ölünce hemen saraya hepsedilirler-
di.Kaldıkları yer hareme bitişik olur buradan şimşir dalları
ile örtülü duvarla ayrılırdı.Şehzadelerin kapatıldıkları
yerler, içinde küçük bahçe ve çeşme olan iki ayrı köşkten
ibaretti.Dünya ile ilişkileri kesilen bu şehzadelere oniki
cariye ile birkaç soylu hizmet ederdi.Padişahın izni
olmadan aralarında görüşmelerine bile izin verilmez­
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ287

di.Dışarıya herhangi bir mektup yada sözlü bir mesaj


göndermeleri kesinlikle yasaklanmıştı.Zenci hadımlar ile
kısır kadınlar sıkıntılı yaşamlarının tek eğlencesini
oluştururdu.Bir hükümdar öldüğü zaman imparatorluk
onlar arasından hükümdarını seçerdi...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse <le Lamartıne.cill I.sayfa 480)

Aşağıdaki alıntı ise Osmanlı padişahlarının genel durumunu


göstermesi bakımından ilginç bir örnek teşkil etmektedir.

“ ...6-7 yaşında iken hapise konulmuştu,mahbesinden de


Edirne’de halas olmuştu,Osmanlı padişahları arasında
Türk vatanının ziyneti olan İstanbul’un hiçbir yerini
görmemiş,bilmemiş tek sima bu ikinci Sultan Ahmet’-
tir.Onun için İstanbul Topkapı sarayının bir taş odasının
dört duvarından ibarettir...”
(Osmanh Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 277)

YETİŞKİN HANEDANIN ÖLDÜRÜLME ŞEKLİ

Osmanh Devletinde hanedan öldürmeler kural olarak boğulma


şeklinde yapılırdı.Osmanlı Devletinde insan hayatının bir değeri
olmadığı için değer, başka şeylerle verilir idi.Hanedanların
boğularak öldürülmeleri bir türü değer verme göstergelerinden
birisidir.Sanki boğularak öldürülme hanedan kişiyi büyütüyormuş
gibi haneden olan kişi boğularak öldürülürdü. Oysaki hiç bir
suçum yokken ha boğularak öldürülmüşsün ha başka türlü
öldürülmüşsün bunun ölen kişinin ölüsününün değeri açısından
ne gibi bir etkisi ve önemi olabilir.Özellikle hanedanların
öldürülmesinde kan akıtmamaya dikkat etmek bu saçma değerin
göstergesi olarak kullanılırdı. Yani Osmanlı Devletinde kan
akıtılarak öldürmek onursuzluk,boğularak öldürülmek onurlu
ölmek olarak algılanıyordu.
2880SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Kanlarının akıtılması Osınanlı hanedanına saygısızlık


addedilirdi....”
(P rf Dr.Ahmet Munıcu:Osmanlı devletinde Siyasetten Kcıtl. S. 203)

YETİŞKİN HANEDANLARI BOĞMA ALETİ

Osmanlı Devletinde insanı onurlandırma yoktu ama ölüleri


onurlandırma vardı.Bunlardan bir örnekte hanedan mensubu
kişilerin öldürülme sırasında onurlu şekilde ve onurlandırıcı bir
aletle öldürülmesidir.Hanedana mensup kişiler boğulurken
“ kemend” ile boğulurlardı.Böylece öldürmem onurlu olmuş
olurdu.Tabiki bu kadar jest karşılığında ölen kişi kendisini
onurlandırıldığı için Osmanlı Devletine büyük minnet duyarak ve
hayır duaları ederek tatlı tatlır öbür dünyanın yolunu tutardı.

“ ...Osmanlı devletinde bu yasağa büyük bir dikkatle


riayet edilmiştir.İdam edilecek bütün haneden üyeleri
mutlaka kemend ile boğulurlar...”
(P rf Dr.Alıııu Mumcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Kati. S.203)

YENİ DOĞAN HANEDAN BEBEĞİN ÖLDÜRÜLMESİ

Osmanı Devletinde bir insanı öldürmek için yaşının büyük


olması gerekmiyordu.Beşikte dahi olsa tehlike tehlikedir kuralı
uygulanıyordu.Nitekim belkide öldürmelerin büyük bir kısmını
beşikte iken öldürülen çocuklar teşkil eder.Hatta yeni doğan
çocukları ileride tehlike olur ve saltanata ortak olur diye henüz
hayata gözlerini açmadan öldürülürlerdi.Bu türden öldürülen
çocukların Osmanlı Devletinde bir değeri olmadığı için tarihçiler
bunlardan fazla bahsetmemişlerdir.Ayda belki bir kaç tane böyle
padişah oğlu öldürülür fakat bundan hiç bahsedilmezdi.Özellikle
padişahın gözdesi olmayan cariyelerin çocukları daha doğar
doğmaz öldürülürlerdi.Zaten padişahların tüm çocukları yaşasaydı
bu gün her halde padişahların neslinden gelen insan sayısı bir kaç
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ289

milyonu bulabilirdi.
Yeni doğan hanedan çocuklarının öldürülme şekli konusunda
Osmanlı Devleti cellatları diğerlerinde çektiği zahmeti çekmiyor-
lardı.Çünkü diğerlerinde bir insanı öldürene kadar yoğun bir
mücadele veriyorlardı.Oysa henüz dünyaya yeni gelmiş hanedan
çocuklarının öldürülmesinde “ göbek düğümleme yönteminden”
faydalanılırdı.Yeni doğan çocuğun göbeği bağlanarak çocuk kendi
kendisine ölürdü.Bu yöntem belkide Osmanlı Devletinde en basit
öldürme yöntemidir.Yani burada cellat bir insanı öldürürken bir
yandanda sigarasını dahi içebilecek kadar rahat olabilmektedir.

“ ...doğum anında katledilecek yavrular da göbekleri


düğümlenerek öldürülürlerdi.. .”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı devlerimle Siyasetten Kail. S.203)

HENÜZ DOĞMAMIŞ HANEDAN ADAYLARININ


ÖLDÜRÜLMESİ

Osmanlı Devletinde hanedan öldürme yollarından biriside


çocuğun annesi ile birlikte öldiirmedir.Padişahın hamile kalan
cariyeyi çocuk doğmasın diye denize atılarak öldürülürdü.Osmanlı
Devletinde hanedan öldürme olayının böylece ne kadar ileri
boyutlara ulaştığı sanırım görülmüş oluyor.Genç hanedan üyele­
rinin öldürülmesi ile yetinilmeyince çocuklara,onlarla yetinilme­
yince beşiktekilere.onlarlada yetinilmeyince henüz annesinin
karnındaki hanedan üyesi adaylarını öldürme başlamış ve
uygulanmıştır.Böylece vahşilik giderek anne karnına kadar
uzanmıştır.Hiç bir suçu olmayan hanedan adayının anneside sırf
çocuğunun Osmanlılar tarafından öldürülmek istenmesi uğruna
kendisini saraybumuna denizin dibinde bulmaktadır.

“ ...Yedi cariyenin de gebe bulunduğu Murad’ın ölümü


üzerine denize atılarak öldürüldüğü de bunlara ilave
edilir.Murad ölünce cariyeleri ve kadınları Eski Saray’a
290OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

gönderildi.Birer ikişer devlet adamlarıyla evlendirildi...”


(Padişahların kadınlan \e kızları.M.Çağalay Uluçay.Türk Tarih kurumu
yayınları.s 43)

ÖLDÜRÜLEN ŞEHZADELER İÇİN CENAZE TÖRENİ

Taiıta geçen tüm padişahlar kardeşlerini,zamanla bununla


yetinilmeyince akraba çevresini öldürttüler.Tabi bu öldürülen
şehzadeler ve akraba çevresi için bir cenaze menasimi yapılması
gerekip gerekmediği gündeme geliyordu.Osmanlı Devletinde bu
sorun şöyle çözülüyordu.Sarayda öldürülen özellikle küçük yaşta
öldürülen şehzadeler için tören düzenleniyordu.Bunlar yapılan
törenle gümülüyorlardı.Ama padişahla mücadeleye girişmiş olan
hanedan elamanları böyle bir haktan mahruındular.Bunlar öldü­
rüldüğü yerden getirilerek sessiz sedasız mezarlarına gümülüyor-
lardı.Genel kural bu olmasına rağmen Padişaha karşı taht
mücadelesi veren hanedan elamanlarının padişaha çıkardığı
zorluğa göre cenazesi hakarete uğruyordu.2.Murat amcası Musta­
fa’yı kale suruna asarak öldürtmüş ve cenazesini günlerce orada
bıraktırmıştı.

ÖLDÜRÜLEN ŞEHZADELERİN GÖMÜLME YERİ

Öldürülen şehzadeler yine Osmanlı Devleti yetkililerince


onurlandırılarak babalarının yanına gömülürlerdi.Ölmek için hiç
bir sorun çıkarmayan şehzadeler babalarının gömüldüğü mezarlığa
gümülürken istisna durumlarda olurdu.Başka şehirde dahi öldü-
rülse hanedanın cenazesi alınarak babasının bulunduğu mezarlığa
gömülürdü.Osmanlı Devletinin ilk zamanlarında aile mezarlığı
Bursa’daydı.Öldürülen aile fertleri o mezarlığa gömülürdü.Sonra
Osmanlı ailesine ait cenazeler İstanbul’un başkent olmasından
sonra buraya gömülmeye başlandı.Her padişah için Türbe türü
mezar yaptırıldığından,padişahtan sonra öldürülen çocukları
yanma gömülüyordu.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ291

OSMAN BEY AMCASI DÜNDAR BEY’İ KENDİ ELLERİ


İLE ÖLDÜRDÜ (1298)

Osmanlı Devleti kuruldu Osmanlı ailesi içinde hanedan


öldünneleride başladı.Osmanlı Devletinin bir kan gölü içinde
yüzeceği kuruluşundan itibaren kendisini göstermişti.Daha devlet
kurulmuş sayılmadan Osman Bey amcası Dündar Beyi katlederek
hanedan katliamlarının ilk işaretini vermişti.
Beylik yüzünden amcası ile çekişen Osman Bey,Bey seçildikten
sonra öz amcası olan Dündar Beyi kendi elleri ile öldürdü.Bir
devletin en üst düzeyinde bulunan bir kişinin bir insanı öldürmesi
hele özbe öz amcasını öldürmesi o kişinin pisikolojik yapısını
sanırım çok iyi göstermektir.

“ ...Beylik seçiminden doğan bir anlaşmazlık yüzünden


Osman Bey amcası Dündar’ı (Bir rivayete göre bizzat )
öldürmüştük 1298)...”
(PıfD rAlım et Mumcu.Ostmnh devletinde Siyasetten Kati. S. 189)

1.MURAT KARDEŞLERİ HALİL VE İBRAHİM’İ


ÖLDÜRTTÜ

Osmanlı Devletinin ilk zamanlarında padişahlık babadan oğula


geçiyordu.Osman Bey ölünce yerine büyük oğlu Orhan Bey geçti.
O da ölünce geride bıraktığı oğullarından en büyüğü olan Halil’in
tahta geçmesi gerekiyordu.Ama özellikle Ahiler yaptıkları seçimde
M urat’ı padişah yaptılar.Bu duruma diğer kardeşler karşı
çıktılar.Tahtı ele geçiren 1.Murat’ta kardeşlerini öldürttü.

“ ...Murad,Orhan bey ölünce hükümdar seçilmiştir.Fakat


Ahiler’in yaptığı bu seçime Murad’ın kardeşleri Halil ve
İbrahim’in itiraz ettikleri ve ağabeylerine başkaldırdıkla­
rı,bu yüzden l.Murad’ın bu kardeşlerini bertaraf ettiğini en
2 9 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

son araştırmalar bize gösteriyor...”


(Prf.DrAlınıet Mumcu.Osmunlı devletinde Siyasetten Kati. S. 190)

l.MURAD KENDİ ÖZ OĞLU SAVCI BEYİ ÖLDÜRTTÜ


(1385)

Taht kavgası Osmanlı Devletinde çok vahşice sürmüştür.Baba


oğulu, kardeş kardeşi düşman olarak görür.Tahta geçen yerini
sağlamlaştırmak için diğerlerini yoketme yoluna gider.
l.Muıad ve oğlu Savcı Bey1arasında da taht yüzünden kavga
çıktı.Savcı Bey babasına karşı taht iddiasında bulunarak isyan
çıkardı.l.Murad kendi öz oğlu olan Savcı Beyi bu nedenle
katlettirdi.

“ ...l.Murad’ın oğlu Savcı Beyin babasına isyan etmesi ve


bunun sonucunda katlettirilmesi Osmanlı egemenlik
anlayışı bakımından son derece dikkate değer.(1385)...”
(Prf.DrAltmet Mumcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Kati. S. 190)

YILDIRIM BEYAZIT KARDEŞİ YAKUP’U ÖLDÜRTTÜ


(1389)

Yıldırım Beyazıt, babası olan 1.Murat öldüğü zaman kendisi


onun yanında bulunuyordu.Aynı zamanda l.Murad’ın en büyük
oğluydu.Küçük kardeşi Yakup Çelebi ise ordu ile seferdey­
di.l.Murad ölünce devlet büyükleri Yıldırım Beyazıt’ı padişah
ilan ettiler.Yakup Çelebi’nin Yıldırım Beyazıt kadar tahtta söz
sahibi olduğunu bilen devlet önde gelenleri hiç suçu günahı
olmayan ve Osmanlı ordusu ile seferde olan Yakup Çelebi’y*
boğdurdular.
“ ...l.Murad’ın ölümü anında devlet erbabının oybirliği ile
onu hükümdar seçti.O sırada Kosova Savaşı henüz sona
ermemişti.Yakup Çelebi ise ordunun bir bölümü ile savaşa
devam ediyordu.Bu kardeşin de tahtta eşit hakkı
bulunduğunu çok iyi bilen devlet erkanı o kritik durumda
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ293

ordunun bir bölümünü elinde tutan bu şehzadenin


babasının ölümünden haberdar olmasını yerinde görmedi
ve o zaman çok isabetli sayılacak bir kararla bu
şelızadenin boğdurulmasına karar verildi...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlt Devletimle Siyasetten Kati. S. 190-191)

“ ...Yıldırım Beyazıt’ın tarihi insanoğlunun tarihi gibi


kardeş ölümü ile başlar.Henüz babasının çadırındaki naaşı
huzurda iken sultanlığının ilk güçlü işi olarak biricik
kardeşi Yakup’u ortadan kaldırdı....”
( O s m a n lı T a r ih i.J o s e lıp Van H a m m e r .Ö z e tle y e r e k ya-
zan.Prf.Dr.Ab(liilkatlir Karalıan.Cilt I.S 44)

YILDIRIM BEYAZIT ON KADREŞİNİ BİRDEN


ÖLDÜRTTÜ

Yıldırım Beyazıt Osmanlı Devleti padişahları içinde kardeş


katili olma konusunda en önemlilerinden birisidir.Babasımn
ölmesiyle tahta çıkan Yıldırım Beyazıt büyük kardeşi Yakup’u
öldürdükten sonra sıranın küçük kardeşlerine geldiğinide düşün­
dü.On kardeşini birden bir anda öldürttü.On kardeşini birden
öldürtmesine rağmen yüreği bir nebze olsun incinmedi.Yıldırım
Beyazıt adında bulunan Yıldırım kelimesini kardeşlerini bir anda
öldürdüğü için aldı.Hızlı kardeş katili bu katliamdan sonra bu
katliamın anısı olan Yıldırım kelimesini bir daha üzerinden
atamamıştır.Oysaki Osmanlı taraftan tarihçiler Yıldırım isminin
Beyazıt’ın düşmanlarına yıldırım gibi saldırmasından dolayı aldığı
yorumunu yaparlar.
“ ...Yıldırım ünvanı ile anılan ki bu lakabın on kardeşinin
hayatına son vermekte gösterdiği suretten dolayı verildi­
ğini söyleyenlerde vardır...”
(O s m a n lı T a r ih i.J o s e lıp V on H a m m e r .Ö z e tle y e r e k ya-
zan.PrfDr.Abdülkadir Karalıan.Cilt l.S 44)
2940SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ÇELEBİ MEHMET KARDEŞİ İSA’YI ÖLDÜRTTÜ (1405)

Yıldırım Beyazıt’ın İran’a esir düşmesi sonunda Yıldırım


Beyazıt’ın oğulları taht kavgasına tutuştular.“ Altta kalanın canı
çıksın” misali yakalayan kardeşini öldürttü.Osmanlı devleti uzun
süre kardeş kavgaları nedeni ile karışıklık içinde kaldı.Yıldırım
Beyazıt’ın oğlu Çelebi Mehmet İsa’yı bu kardeş kavgaları nedeni
ile öldürttü.

“ ...I.Bayazıt’ı takip eden Fetret Devri eşit derecede


saltanat hakkına sahip şehzadelerin kanlı didişmelerine
yol açm ıştır.Ç elebi Mehmed tarafından
İsa...katledilmiş...” (1405)...”
CPrf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı devletinde Siyasetten Kati. S. 191)

II.MURAD KARDEŞİ MUSTAFA’YI ÖLDÜRTÜP DİĞER


KARDEŞLERİNİN GÖZÜNE MİL ÇEKTİRDİ (1423)

Osmanlı Devleti büyüdükçe taht yüzünden kardeşler arasında


birbirini öldürmelerde abildiğince artmaya başladı.Bu durum öyle
bir hal aldıki kardeş katli artık bir kural haline geldi.II.Murad
kendisine isyan eden kardeşi Mustafa’yı öldürttü.Diğer kardeşle­
rinin de gözlerine mil çektirerek onları kendisine rakip olmaktan
bertaraf etti.
“ ...Bu hükümdar kendisine isyan eden küçük kardeşi
Mustafa’yı katlettirmiştir. (1423) Fakat diğer kardeşlerine
dokunmamış ve sadece gözlerine mil çektirmekle
yetinerek,iyi bir ödenek ile Bursa’da onlara yaşama
imkanı sağlamıştır...”
(P ıf DrAlımet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 192)

“ ...Bunlar burada savaşta iken Şarabdar İlyas,Mustafa’yı


tuttu.Kucağına aldı.At üzerinde Mustafa ‘Hey lala beni
niçin tutarsın’ der.Hain İlyas: ‘Kardeşine götürürüm’-
der.Mustafa:‘Beni kardeşime götürme ki bana kardeşim
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ295

kıyar’ der.Şarabdar İ’.yas sustu.Oğlanı aldı gitti.Padişaha


karşı götürdü.Kardeşi dahi cellada buyuıdu.O dahi
buyruğu yerine getirdi.Bursa’ya babasının yanına gönder-
diler.Buısa halkı dahi şeıi kanunla gömdüler.Dua edip
döndüler,gittiler...”
(Aşıkpaşaoğlu TarihiAşıkpaşaoğlu.Milli eğilim hakanlığı yayınlar. sl08)

“ ...,İlyas Mustafa’yı yakalayarak padişahın ordusuna


eritirdi, ve Murad’ın Mir-ahuru Mmezid beye teslim
eyledi.Mustafa İznik kapısı önünde bir incir ağacına
asıldı...”
( O s m a n lı T a r ih i.J o s e lıp V an H a m ille r .Ö z e tle y e r e k ya-
zan.Prf.Dr.Ahdiilkadir Karalıan.Cilt I.S 129)

II.MURAT AMCASINI EDİRNE SURLARINDA ASTIRDI

Osmanlı taht kavgası amca ile yeğeni karşı karşıya getir-


di.2.Murat ile amcası Mustafa taht yüzünden savaşmaya başladı-
lar.2.Murat’a yenilen Mustafa yeğeninin önünden kaçmaya
çalıştı.2.Muratın önünden daha fazla kaçamayacağını anlayınca
bir çınarın dibine saklanmaya çalıştı.Kendi kölelerinden birisi
yerini söyleyince 2.Murat tarafından bizzat saklandığı yerden
çıkarıldı.Amcasmı zincire vurdurarak Edirne’ye getirten 2.Murat
amcasını Edime’surlarının en yüksek bir yerinde astırdı.İbreti alem
olsun diye de amcasının cesetinin günlerce ipte asılı bıraktı.

“ ...Padişah 2.Murat düzme imparatoru zincire vurdurarak


Edirne’ye getirdi.Bir kaç hafta önce Mustafa Beyi iki
tahta birden layık gören halk bu sefer onu lanetle
anıyordu.2.Murat Balkanların saf halkına Mustafa’nın
idam edildiğini iyice göstermek için darağacını Edime
Surlarının en yüksek noktasına diktirdi.Sahde Sultanı
orada astırdı.İbret olsun diye cesedi günlerce darağacında
asılı bırakıldı...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamartıne.cilt I.sayfa 190)
29ÖOSMANLI DEVLETt’NİN KANLI TARİHİ

' ‘...Edirne’ye bir günlük mesafede Tunca üzerinde


Kızılağaç Yenicesi’nde yakalandı.Elleri arkasına bağlı
olduğu halde Murad’ın huzuruna getirildi.Askeıin ve
halkın en ağır hakaretlerine uğradıktan sonra bir kalede
asıldı...”
(O s ıııa n lı T a r ih i.J o s e lı/t V on H a m n ıe r. Ö z e tle y e r e k ya-
zan.Prf.DrAlıdülkadir Karahan.Cilt I.S 126)

FATİH KUNDAKDAKİ KARDEŞİNİ ÖLDÜRTTÜ (1451)

Bu gün dahi bazı çevrelerin ününe isim bulamadıkları Türk


büyükleri sıralamasında Atatürk’ten önde tuttukları Fatih daha
tahta çıkar çıkmaz kundakdaki kardeşi Ahmed’i boğdurarak
öldürttü.Her ne pahasına olursa olsun insanın kendi kardeşini
üstelikte kundakdaki kardeşini öldürtmesi dünyada eşi benzeri
görülmemiş bir vahşilik örneği sergilemektedir.

“ ...Fatih tahta çıkar çıkmaz kundakta bir çocuk olan


kardeşi Ahmed’i derhal boğdurarak (1451)...”
(PrJ.DrAhmet Mumca.Osıııanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 192)

II.BEYAZIT İTALYA’YA KAÇAN KARDEŞİ CEM’İ VE


OĞULLARINI ÖLDÜRTTÜ (1482-1495)

Osmanlı Devletinde şehzade olmak artık istenilmeyen bir şey


ohı aya başlamıştı.Tüm şehzadeler yüce ilahlara kurban verilir gibi
kurban ediliyordu.Fatih öldüğünde iki oğlu hayattaydı.Bunlardan
ok -• 2.Beyazıt diğeri ise Ceııı’di.İki kardeş babalarının ardından
is.iv 1 nasıra tutuştular.Galip gelen 2.Beyazıt oidu.Cem İtalya’ya
,n _ ; 'yazıt ülkesini terk eden kardeşine yine yaşama şansı
Siı i Mkin Ormanlı topraklarında olan Cem’in oğulları Oğuz
net Paşs’ya öldürttü.Sonrada İtalya’ da uzun uğraşlar
Cem” buldurtarak öldürttü.
:>t ııı kapıkulu ocağını ele geçirmesi ile onun
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ297

lehine sonuçlanmış ve uzun maceralardan sonra Cem


İtalya’da katledilmiştir. (1495)2.Beyazıt daha önce Gedik
Ahmed Paşa’nın koruyuculuğu altında bulunan Cem’in
oğlu Oğuz Han’ı,Ahmet Paşa’yı bertaraf ettikten sonra
boğdurmuştur.(1482)...”
(Pıf.Dr Alııııel Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kati. S.195)

YAVUZ.TÜM AKRABA ÇEVRESİNİ ÖLDÜRTTÜ


(1512-1513)

Tarihte Alevi katili olarak adı çıkan Yavuz,Alevi düşmanı


olduğu kadar ailesine de düşmandı.Saltanatı uğruna aile çevresinde
kendisine rakip olarak gördüğü veya ileride rakip olabilecek tüm
erkekleri öldürttü. Tahta çıkarken babası olan ll.Beyazıt’a söz
verdiği halde sözünden dönerek kardeş katliamı uygulattı.

“ ...İlk önce daha önce ölmüş bulunan kardeşleri


Şehinşah.Alemşah ve Mahmud’un oğullan olan Meh-
nıed,Musa,Emin ,Orhan ve Osman’ı boğduı1tu.(1513)
Sonra büyük ağabeyi Korkud’un saltanat isteği olup
olmadığım kontrol etti.Bu isteğin varlığını anladıktan
sonra onu da katlettirdi.(1512) Ahmed’le yaptığı Yenişehir
savaşını kazandıktan sonra onuda yakalayıp boğdurt-
tu.(1513) Ahmed’in oğullarından Kasım Kölemenle­
re,Mıırad ise Şah İsmail’in yanına kaçtıjarsa da bir süre
sonra Murad eceli ile öldü.Kasım ise l.Selim’in Mısır’ı
almasından sonra yakalanarak katledildi.(1518 )...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kati. S. 196)

Yavuz,amcalarının Bursa Sarayında bulunan beş oğlunu birden


topluca İstanbul’a getirtti.İstanbul’da bir odaya konulan çocuklar
amca oğlu Yavuz’un kendilerine ne yapacağından habersiz
beklemeye başladılar.Yavuz pencereye geçti içeriyi seyretmeye
başladı.Celatlar içeri girdi ve Yavuzun amcasının oğulları­
nı,Yavuz’un gözleri önünde ö'dürdüler.
29 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...ellerinde yay kirişleri bulunan beş çavuş Padişahın


işareti üzerine çocukları öldürmek için içeri gir-
di.Cellatlarını gören çocuklar dehşete kapıldılar.Fakat
soylu davranarak zaaf göstermediler.Yalnız dokuz yaşın­
da olan en küçükleri cellatların ayaklarına kapanarak
gözyaşları içinde yaşamının bağışlanmasını padişahın
hizmetinde basit bir kişi gibi çalışacağını söyledi.O da
ötekiler gibi Sultan Selim’in gözü önünde boğuldu...”
(Osıııanlı Tarihi.Alplumse de Lamarline.dll I.sayfa 364)

I.SÜLEYMAN CEM’İN OĞLU MURAD’I RODOS’TA


ÖLDÜRTTÜ (1522)

Osmanlı devletinde tahta çıkan ilk iş olarak akraba çevresini


temizliyordu.Tabi kendisinden önceki padişah akraba bırakmışsa.
l.Süleymanda baktı yakınında akrabası yoktur o da Fatih’in oğlu
Cem’in oğlunu Rodos adasında buldu.Zaten artık İktidar amacıda
heveside kalmayan hatta Müslümanlığı dahi bırakarak Hiristiyan
olan Murad’ı orada katlettirdi.
“ ...1.Süleyman 1522 yılında Rodos’u fethettiği zaman orda
Cem’in Hiristiyan olan oğlu Murad ile onun oğlunu
yakaladı ve katlettirdi...”
(Prf.Dr.Alımer Muıııcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 197)

KANUNİ,ÖZ OĞLU MUSTAFA’NIN ÖLDÜRÜLMESİNİ


İZLEDİ (1553)

Osmanlı deletinde vahşeti en üst noktaya tırmandıranlardan


biriside Kanuni’dir.Bazı kesimlerin “ iki cihan Padişahı” dediği
Kanuni kendi öz oğlunu tahtı bahane ederek öldürttmüş-
tür.Osmanlı devletinde akraba katliamları çok olmuştur ama
kendi öz oğlunu öldürtürken film izler gibi öldürülme sahnesini
izleme işini de Kanuni yapmıştır.Şimdi düşünüldüğünde bir insan
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ2 9 9

kedinin dahi öldürülmesini izleyemezken insanın kendi öz be öz


oğlunun öldürülüşünü izlemesi insanlıkla bağdaşırınsan yüreği ile
bağdaşır bir yanı bulunmamaktadır.Kanuni kendi öz oğlunun
öldürülüşünü kılı dahi kıpırdamadan izlerken Ceilatın yüreği
dayanamayınca Mustafa’yı öldüremez.Ama Kanuni’nin yüreği
cellatların yüreğine taş çıkartacak türdendi.Oğlunu öldüremiyen
cellatlara perdeyi çekerek çok sert şekilde bakınca cellatlar
Padişahın kendilerine öyle bakmasından sonra Padişahın öz
oğlunu öldüremezseler kendilerininde öldürüleceğini anladığı için
korkudan işe bir daha sıkı sarılırlar. Perdenin açılması ile babasını
perdenin arkasında kendisini boğdurduğunu ve dahada kötüsü
öldürülüşünü izlediğini görünce Mustafa’nın bu vicdansızlık
karşısında bütün direnci kırıldı ve kendisini cellatların niyetli
kollarına bıraktı.

“ ...Otağın ikinci bölümüne geçti.Babasının kollarını


açarak kendisini karşılayacağını beklerken donuk bir
sessizlikle karşılaştı.Divan bölümüne geçmekte duraksa­
dı.Birden divan bölümünü ayıran perde açıldı ve babası
yerine sarayda idamları yerine getiren yedi dilsizin
uğursuz yüzleriyle karşılaştı.Genç Şehzadenin üzerine
atılan cellatlar genellikle bu işler için kullandıkları yay
kirişini boynuna geçirdiler.Suçsuzluğu,hayreti umudunun
kırılması cezanın verdiği dehşet gençliğinin gücüyle
birleşince Şehzade Mustafa boynuna geçirilen kirişi
koparttı.Cellatların kollarından kurtuldu.Ayaklarına yapı­
şan dilsizleri Çavuşların bulunduğu bölüme kadar
sürükledi.Bir yandan babasını öte yandan Padişahın
çadırının çevresinde toplanmış olan yeniçerileri yardıma
çağırıyordu.Askerler tarafından duyulacak olan şehzade
Mustafa’nın sesi idam olayını birden tahta çağırma
olayına dönüştürebilirdi.Bu ölüm kalım mücadelesinin o
zamana kadar sessiz tanığı olan Kanuni Sultan Süleyman;
arkasına gizlendiği perdeyi araladı.Dilsizlere bir göz
atarak başarısızlıklarını ölümle cezalandıracağını belirt-
300OSMAKLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

inek istedi.İnsafsız bakışlı babasını gören Mustafa, bir an


kendisini savunmayı unuttu. İşte o anda boğularak
cellatların ayaklarının altına cansız düştü ve perde
babasının arkasından kapandı...”
(OsmanlI Tarihi.Alplıonse de Lamariine.dll I.sayfa 451)

KANUNİ DİĞER OĞLU BEYAZIT’I DA ÖLDÜRTTÜ (1561)

Kanuni Sultan Süleyman, oğlu Mustafa’yı öldürttükten sonra


ikinci oğluna döndü.Kanuni’nin oğlu Beyazıt İran’a kaçmış­
tı.Kanuni İran’dan oğlunun öldürümesi için bin bir ricalarda
bulundu.Bu ısrarlı tutum ve rica üzerine İranlıları ikna etti.Oğlu
Beyazıt’ı İran’a özel cellat göndererek öldürttü.Bugün Atatürk’ün
kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Amerika kıtasına kadar gidip böyle
bir padişah için festivaller düzenleyerek Osmanlı Devletini yıkan
Atatürk’e ve Anadolu halkına ne kadar ihanet ettiğini özellikle
hatırlatmak istiyorum.
“ ...Uzun mücadeleler sonucunda yenilen Beyazıd İran’a
kaçmış ve orada Kanuni’nin ricası üzerine oğulları ile
birlikte boğdurulmuştur (1561)...”
(Prf.Dr.Ahme/ Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 197)

KANUNİ OĞULLARINDAN BAŞKA DÖRT TORUNUNU


DAHA ÖLDÜRTTÜ (1561)

Bazı çevrelerin tartışmasız ilahı,"Büyük devlet adamı" olarak


gösterilen Osmanlı Padişahı Kanuni iki oğlunu öldürmekle
kalmadı torunlarından dört tanesini hem de İran’a cellat
göndererek zindanda boğdurtarak öldürttü.
“ ...İki devlet sonunda karşılıklı görüşmelerle bir anlaş­
maya varabilmişti.Şehzade Selim’in elçisi kimliğinde Ali
Ağa adında profesyonel bir cellat,güya Şah’a saygılarını
sunmak için Tebriz’e geldi.Şah Osmanlı celladını şehzade
Beyazıt’ı öteki Osmanlı tutsakları arasında farkedip
edemeyeceğini sordu.Ali Ağa Şehzadeyi çocukluğundan
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ301

beri görmediğini ancak yay şeklindeki kaşlarını ve kara


gözlerini görürse tanıyabileceğini söyledi.Her türlü hatayı
ortadan kaldırmak isteyen Şah; talihsiz Beyazit’in saç ve
sakalını tamamen kestirdi.Hücreye giren Ali Ağa Beya-
zit’i ve dört oğlunu boğdu...”
(Osmanlı TarilıiAlplıonse de Lanıartıne.cilı 2.sayfa 459)

I1I.MURAD TAHTA ÇIKAR ÇIKMAZ BEŞ KARDEŞİNİ


BİRDEN ÖLDÜRTTÜ (1574)

3.Murat’ın babası olan 2.Selim öldükten sonra Osmanlı Devleti


içinde var olan entrikalar neticesinde tahta çıkarıldı.Daha tahta
çıkar çıkmaz 5 erkek kardeşini birden gözünü kırpmadan
öldürttü.Sonrada halkı idare etmek için göreve başladı.

“ ...2.Selim öldüğü zaman büyük oğlu Murad sancakta


bulunuyordu.İstanbul’da bulunan kardeşlerinden herhangi
birisi yerine,ona haber verilmiş ve hemen İstanbul’a gelen
3.Murad,cülüs eder etmez beş erkek kardeşini derhal
katlettirıniştir. (1574)
(Prf.Dr.Ahmet Mumeu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kari. S.I97)

3.MEHMED ONDOKUZ ERKEK KARDEŞİNİ BİRDEN


KATLETTİRDİ (1595)

Vahşetin ve katliamın eşsiz örneklerini veren Osmanlı devleti


taht uğruna 3.Mehmet’e ondokuz kardeşini birden öltürttü.Bir
yandan ölen padişahın ailesi içinde büyük acı yaşanırken
3.Mehmet tahta çıkmanın mutluluğunu yaşadı.Babasının ölümü­
nü iizüntü ile karşılamadığı gibi ondokuz kardeşini birden
öldürürken kılı kıpırdamadı.Zaten padişah öldüğü anda şehza­
deler için ölüm fermamda imzalanmış oluyordu.Bunu bilen
şehzadeler babalarının ölümünden çok kendilerini bekleyen
ölümün acısını hissediyorlardı.
3 0 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...Tahta çıkışının ilk işareti damarlarında bir damla kendi


kanını taşıdığı şehzadelerin idamı oldu.Şimdiye kadar
tahta çıkmak için bu kadar geniş bir kıyım yapılmamış-
tı.3.Murat’ın eşlerinden ve haremindeki sayısız cariyele-
rinden yüz iki çocuğu olmuştu.Öldüğü zaman sarayda
yirmi yedi kızı,yirmi oğlu yaşıyordu.İmparatorluk yasası
kızlara oğullarının öldürülmesi koşulu ile yaşamalarına
izin veriyoıdu.Fakat şehzadeler ne olursa olsun öldürülü­
yordu.Beşikteki ve olgun yaştaki tam on dokuz kardeş
saray topunun babalarının ölümü ilanını vermesi ile
kendi idamlarının hükmünü duymuş oldular...büyük
kıyım dramı görevli dilsizlerin yankılanmayan cina­
yetleri içinde gömülü kalmıştı.Devletin işlediği cina­
yetlerde sessizlik gerekir.O nun içindirki Doğu
imparatorluklarında cellat olanların dilleri koparı-
lır.Geceki idamlar ancak ertesi gün taht salonunda
yığılmış ondokuz cesetle ortaya çıktı ve hepsi babala­
rının gömüldüğü caminin yanında toprağa verildi....”
(Osnıanlı TarilıiAlplumse ile Lamarnne.dll 2.sayJ'a 553)

ONDOKUZ KARDEŞİNİ ÖLDÜRMEYLE


RAHATLAYAMAYAN 3.MEHMET OĞLU
MAHMUT’U DA ÖLDÜRTTÜ (1603)

3.Mehmet tahta çıkar çıkmaz ondokuz kardeşini öldürt-


tü.Bununla hızını alamayınca bu kez oğlu Şehzade Mahmut’u
öldürttü.3.Mehmet’in yönetiminden kendi çevreside rahatsızlık
duyuyordu.Oğlu Şehzade Mahmut’ta 21 yaşına gelmiş ve
kendisine rakip olabilecek durumdaydı. Bir gün sarayda bir
muska yakalandı..Muskayı Kızlarağası yakalattı.İşkenceye çeki­
len kızlarağası işkence sonunda muskayı Padişahın ölmesi ve
şehzade Mahmut’un da Padişah olması için bir Şeyhe Mahmut’un
annesi tarafından yazdırıldığını söyledi.Bunun üzerine Şehzade
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 303

Mahmut bir gece ansızın uykusunda iken boğdurularak öldürüldü.

“ ...Sayfiye Sultan’ın mukadderatı da Sultan Mehmed’in


saltanatına bağlıydı,bu haris kadın kuklası olan padişahın
şahsında kendi istikbalini düşünüyordu.Bir gün kızlarağa-
sı sarayda Şehzade Mahmud’un anasına bir şeyh
tarafından gönderilmiş bir tılsım muska yakaladı,getiren
adamı işkenceye verip söyletti.Tılsım,Padişahın ölümü
için yapılmıştı.Haziran ayının yedinci cumartesi günüy­
dü.Şehzade Mahmud’u sabah namazı vakti yatağında
gecelik entarisi ile yalın ayak başı açık olarak boğdu­
lar,namazı bir kaç kişi ile kılınıp vicdanını satmış
adamların omuzunda Şehzade Camii hatiresine götürülüp
defnedildi.Tabutun üstünde sadece bir şal örtülü idi,yolda:
-Kimdir diye soranlara:” Bir taze yiğittir1‘dediler...”
(Osnıanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu, s 175-176)

2.0SMAN KARDEŞİ ŞEHZADE MEHMED’İ


KATLETTİRDİ (1621)

İkinci Osman tahta çıkınca oda atalarının yolunda gitti.Kardeşi


Mehmet’i öldürttü.İIkin kardeşinin öldürülmesi için Şeyhülis­
lamdan fetva istedi, şeyhülislam fetvayı vermedi.Daha sonra
Rumeli Kazaskeri Taşköprülüzade’in fetvası ile Şehzade Meh-
med’i öldürttü.Aslında hanedan öldürmelerinde fetva diye bir kural
yoktur.2,Osman kendi üzerindeki kardeş öldürme yükünü fetva ile
kaldırm akken ne yapayım devlet yönetimi bunu gerektiri­
yor,devlet erkanı böyle istiyor demek istiyordu.Ama Şeyhülislam
fetvayı vermeyince oda başka bir yerden fetva aldı.Kendince
üzerindeki kardeş katliamını hafifletmek istedi.

“ ...Rumeli Kazaskeri Taşköprülüzade’nin fetvası ile


Şehzade Melımed katledilmiştir.( 1621)...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 199)
304OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

4.MURAT ÜÇ KARDEŞİNİ ÖLDÜRTTÜ (1635-1638)

4.Murad tahta çıkınca ilkin kardeşlerine dokunmadı.Fakat


sefere çıkınca kardeşlerinden şüphelenmeye başladı.Her sefere
çıktıkça kardeşlerinden birisini öldürttü.Böylece dört erkek
kardeşinin katili oldu.

“ ...Revan seferi sırasında bunlardan Beyazıd ile Süley­


man (1635) Bağdat seferi esnasında da Kasım (1638)
boğdurulmuş...”
(P ıfD ı Alınıel Mumcu.Osntanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 199)

KÖSEM SULTAN AĞZINDAN BURNUNDAN KAN


GETİRİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ (1651)

Kösem Sultan, Osmanlı Develetinde gerçek anlamda en uzun


süre hüküm süreı kişidir.Kadın olmasına rağmen Osmanlı
Devletinde Padişahlardan çok daha fazla etkili olmuş ve devleti
elinin içine almıştı.l.Ahmet’in eşi olan Kösem Sultan daha sonra
4.Murat ve Sultan İbrahim’in anneleri olarak Valide Sultan
oldu.4.Mehmet’in de büyük validesi sarayda etkinliğini sürdür-
dü.Osmanlı devleti içindeki güçler dengesinin mücadelesine
sonunda yenik düşünce çok vahim bir şekilde öldürüldü.

“ ...Kösem Sultan’ın idamı Osmanlı sarayı facialarının en


dehşetlisidir...Büyük valide dairesinin kapısu her biri
adem ejderhası genç irisi baltacıların omuzlarına çok
dayanmadı,başta Süleyman Ağa ile Kuşçu Mehmet içeri
daldılar ve ancak o zaman beraberlerinde getirdikleri
fenerleri yaktılar.Kösem’i bir yüklük içindeki gizli
dolapda bulup yakasından kolunda eteğinden çeke çeke
güçlükle ve hakaretle çıkardılar.Kuşçu Mehmet bir
padişahın baş tacı karısı,iki padişahın anası ve bir
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ305

padişahın büyük anası olan elli seneden beri Osmanlı


sarayında saltanat süren ihtiyar Sultanı müthiş pençesinin
ağır tokatlan ile yere yıktı,pencerelerden birinin perde
kordonunu söküp alarak boynuna doladı ve göğsü üstüne
çökerek boğdu. Del ikanlı cellat değildi ihtiyar sultanı
masum padişahın selameti için boğuyordu,uydurma
kemendini usulune göre geçiremediği için Kösem’in
burnundan ve ağzından kan fışkırdı.Kuşçu Mehmet’in
elleri üstü başı kana bulandı.İşini gördükten sonra dışarıya
deli gibi fırladığı kanlı esvaplarını atıp yıkandıktan sonra
güçlükle kendine gelebildiği,diğer zülüflü baltacıların da
Kösem Sultan kaidesinde derhal nakli kabil ne kadar
eşyası ve mücevher varsa yağma ile kaldırdıktan sonra
dağıldıkları söylenir...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koşu.s 255-256)

4.MUSTAFA 3.SELİMİ ÖLDÜRTTÜ

Osmanlı Devleti kardeş ve yakın akraba öldürmelerine


doymadı.Her tahta çıkan çevresini temizliyordu.İşte 4.Mustafa’da
3.Selim’i diğer akraba ve ataları gibi öldürtmüştü.

“ ...4.Mustafa’nın 3.Selim’i öldürtmesi ve Şehzade Malı-


mud’un öldürülmesi için emir vermesi saltanatın intikali
usulü ve egemenlik anlayışından dolayı değil,vukubulan
ayaklanma dolayısıyla tahttan yalnız kalmak isteğinden-
dir... “
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osıııanlt Devletinde Siyasetten Kati. S.200)

2.MAHMUD 4.MUSTAFA’Yi ÖLDÜRTTÜ (1808)

4.Mustafa tahta çıkıp 3.Selim’i öldürtünce tahtın kendisine baki


kalacağını sandı.Ama onu yerinden indirdiler ve 2.Mahmud’u
Padişah yaptılar.Şeyhülislamın tavsiyeleri ile 2.Mahmud 4.Mus­
306OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

tafa’yı öldürttü.

“ ...Durum kritikti ve 4.Mustafa’nın hayatta olması


2.Mahmud’un devrilip,onun padişah olmasını mümkün
kılıyordu.İşte bu durumda uzun konuşmalardan sonra
Şeyhülislam Salihzade Esad Efendi 4.Mustafa’nın katline
fetva vermiştir...”
(P ıf Dr A hm et Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S.200)

MUSTAFA’NIN ANNESİDE AMASYA’DA ÖLDÜRÜLDÜ

Osmanlı Devletinde şehzade,kuzen öldürmelere padişah anala­


rının öldürülmeleride katıldı.Padişahın gözdelerinden Hürrem
Sultan Padişaha çocuk yapınca;Padişah cariyesi olan Mustafa’nın
annesini ilkin İstanbul’a en uzak yere sürgüne gönderdi sonrada
orada zehirletti.

“ ...Mustafa’nın anası da Macar veya Sırp asıllı bir


cariyeydi. Hürrem Sudan’dan çocukları olunca Padi­
şah,birkaç yıl önce ilk karısını İran tarafında başka bir
şehire yollamış ve orada zehirletmişti...”
(İsıanbul ve Anadolu’da Seyahat Günlüğü.Ilans Dernsdnvam.s 82)

MUSTAFA’NIN OĞLU DEDESİ TARAFINDAN


ÖLDÜRÜLDÜ (1554)

Mustafa tahttan indirilince oğlu da Bursa’ya gönderildi.Annesi


ile birlikte Bursa’da yaşayan Mustafa’yı İbrahim Paşa, Padişahın
emriyle oradan aldırıp boğdurdu.Annesinide sarayda tuttu.
“ ...Mustafa’nın karısı oğlu ile Bursa’da bir yere yerleş-
mişti.İbrahim Paşa onun daha iyi bir yere ,bir saraya
naklini sağladı ve kendisine çok iyi muamele etti.Ona
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ307

Padişahın mektubunu gösterip çocuğu aldı ve hemen


boğdurdu.Annesini sarayda tuttu.Çocuk ise Padişahların
öldürttüğü diğer cariye ve şehzadelerin medfun bulunduğu
mezarlığa gömüldü.Bu olay 1554 mayısında oldu...”
(İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclmam.s 82)
3 0 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XXI- ÖLDÜRÜLEN PADİŞAHLAR

Osmanlı Devletinde sık sık belirtmek durumunda kaldığınız


gibi hiç b ir insanın hayat g arantisi bul unmamakt ay­
dı.Buna,esirde,halkta,Müslümanda,Hıristiyanda,askerde,Sadrazamda,
dahildi.Osmanlı Devletinde adam öldürme hiyararşisi var­
dı.Padişah bunun en üstündeydi.Özellikle adam öldürme hiyarar-
şisinin en üstünde bulunan padişah,kendisinden üstün hiç bir güç
olmadığı için kim tarafında öldürülebilir diye akla bir soru
gelebilir.Ama bilinmelidirki Osmanlı Devletinde iş adam öldür­
meye gelince mutlaka birileri o rolü üstlenirdi.
Padişahların öldürülmelerinde en etkili güç yeniçeriler-
dir.Özellikle öldürülen padişahların büyük çoğunluğunun altında
Yeniçerilerin imzası bulunmaktaydı.Yeniçerilerin,Padişahların
öldürümelerinde etken olmalarının en büyük nedeni şehir içinde
ve hatta saraya yakın bir yerde yerleştirilmiş olmalarıdır.En ufak
bir rahatsızlıklarında sarayı basıp padişaha baskı yapabilme
konumları vardı.Yeniçerilerin ani baskıları karşısında duracak o
anda askeri güç olmadığı içinde ilk hamlede direk Sarayı
basabilmekte ve amaçlarına ulaşabilmekteydiler.
Padişahların öldürülmelerinde bir başka önemli güçte Şehzade
analarıdır.Padişah ve Şehzade anaları çocuklarının padişah olarak
kalması veya padişah olması için perde arkasında (bazenda
sahnenin tam ortasından) kıyasıya bir mücadeleye girişirlerdi.Bir
şehzade anasını bir gurup devlet yetkilisi destekler,adeta devlet
yetkilileri şehzade analarının önderliğinde guruplaşırlar-
dı.Hazırlanan planlar beklenen fırsat geldiğinde uygulamaya
konulup Padişah düşürülür ve mücadeleyi kazanan şehzade
padişah yapılırdı.
Osmanlı Devletinde padişah değiştirmeler ve öldürmeler daha
çok son dönemlerde yoğunlaştı.İlk dönemler,özellikle Fatih’ten
sonra şehzadeler öldürüldüğü için padişahtan başka Osmanlı
hanadam hayatta kalmıyordu.Başa geçirilecek adam olmadığı
için padişahın tahtan düşürülme ve öldürülme şansı kalmıyordu.
Osmanlı Devletinin son dönemlerinde artık Şehzade öldürmeler
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 3 0 9

nerdeyse kaldırıldı.Fakat öldürme yerine çocuk yaştan itibaren


hapise atma kuralı getirildi.Saray hapishaneleri ağızına kadar
şehzade ile doluydu.Padişahı beğenmeyen onu düşürüyor,hapisten
bir şehzadeyi getirip başa geçiriyordu.Belki kırk elli yıl hapis
hayatı süren bir şehzade ölümü beklerken piyango vurmuş gibi
birden Padişah oluyordu.Bu tür padişahlarda çoğunlukla neye
uğradığını anlamadan bir süre sonra başka bir Şehzade ile yer
değiştiriyordu.
Padişahın değiştirileceği anlaşıldığı zaman padişah taraftarları
hapiste bekleyen şehzadelerin hepisini öldürerek padişahın yerine
geçecek bir kimseyi hayatta bırakmıyor ve bu şekilde koltuğu
korumaya çalışıyorlardı.3.Selim ’in öldürülüşü bu amaçla-
dır.Kendisini başa geçirmek için ayaklanmacılar Sarayı bastıkla­
rında Padişah taraftarları ayaklanmacılardan çabuk davranarak onu
ve Şehzade Mahmut’u öldürerek Padişahı rakipsiz bırakmaya
çalıştılar.3.Selim’i öldüren Padişahın adamları Şehzade Mahmut’u
öldüremediler.Şehzade Mahmut hayatta kalınca Padişah yerini
Şehzade Mahmut’la değiştirmek zorunda kaldı.Eğer Şehzade
Mahmut’ta 3.Selim gibi öldürülseydi Padişah yerine rakip
olmadığından dolayı koltuğunu koruyacaktı.

l.MURAT, SIRP ASKERİ TARAFINDAN


HANÇERLENEREKK ÖLDÜRÜLDÜ

1.Murat Sırplarla yaptığı bir savaş sonrası savaş alanında


gezerken bir Sırp asker tarafından hançerlenerek öldürüldü.Miloş
Kabiloviç isimli Sırp asker Padişaha bir arzusunun olup olmadığını
söyleyerek yanına sokuldu.Sonrada hançeri ile onu öldürdü.l.Murat
öldüğünüde 63 yaşında ve tarih 9 Ağustos 1389’du.

“ ...Şapkasını eline almış,atını ardından sürüyüp Murad


hana doğru yürüdü.Gaziler karşıladı:-Gidin..ben el öpme­
ğe geldim..ve hem beşaretim var,Lasoğlunu (Kral lazarı)
tuttular..İşte getirirler.. dedi.Gaziler Lasoğlunu getirdikle­
3 İOOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

rin gördüler,tutmadan fariğ oldular.Hemen kim Han’ın


yanını geldi.Gönderini (mızrağım) çevirdi.Murad Han’ı
sancıdı.Vurulan Padişah hemen bir çadıra götürül­
dü.Kaçmak isteyen Kabiloviç param parça edilmişti...”
(Osnmnlı Padışalıları.Reşad Ekrem Koçu.S 33)

YILDIRIM BEYAZIT, TİMUR’UN YANINDA ÖLDÜ

Kardeşlerini öldürtürken göstermiş olduğu hızlılıktan dolayı


“ Yıldırım” unvanını alan 1.Beyazıt ömrünün son yıllarını
Timur’un yanında geçirdikten sonra öldü.Osmanlı tarih kitapları
Yıldırım Beyazıt’ın esir düştüğünden dahi bahsetmemektedir-
ler.Oysaki Yıldırım Beyazıt uzun yıllar Timur’un yanında esir
kaldıktan sonra yine orada öldü.Beyazıt’ın ölümü üzerine türlü
görüşler ileri sürülür.Beyazıt’m öldürüldüğü,kendisinin intihar
ettiği,kalpten öldüğü gibi bir sürü iddialar.Bu iddiaalar içerisinde
en çok taraftar bulanı l.Beyazıt’ın zehir içerek intihar ettiğidir.

“ ...Akşehir’de bulunurken Semerkand’e götürüleceğini


öğrenen Sultanı iklimi Rum 8/9 mart 1403 perşembe cuma
gecesi başını bir taşa veya demire vurmak suretiyle intihar
etti.Zehir içtiğide söylenir.Nefes darlığından, kalb sekte­
sinden,hummadan öldüğünü söyleyenlerde vardr.Hatta
tedavisi için Timur’un kendi hekimlerini Celaleddin
Arabi ile İzzeddin Şirazi’yi gönderdiği fakat Beyazıt
Hanı kurtaramadıkları anlatılır...”
(Osmanlı Padışalıları.Reşad Ekrem Koçu.S 46)

MUSA ÇELEBİ’DEN KAÇAN EMİR SÜLEYMAN’I KÖY


HALKI ÖLDÜRDÜ

Yıldırım Beyazıt’ın İran’a esir düşmesi üzerine Yıldırım


Beyazıt’m oğullan taht kavgasına düştüler.Sadrazam Çandarlı
Ali Paşa önderliğindeki bir gurup devlet yöneticisi Beyazıt’ın
oğullarından Süleyman’ı tahta oturttular.Süleyman’ Emir Süley­
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ31 1

man olarak tarihte kendinden bahsettirmiştir.Süleyman tahta


çıkarken 29 yaşlarındaydı. Yıldırım Beyazıt ile birlikte esir düşen
Musa babasının ölmesi üzerine babasının cenazesini getirmek için
serbest bırakıldı.Musa 1410 yılında Edirne’yi işgal ettiysede,
kardeşi Süleyman’a yenilerek geri çekildi.İkinci bir kere tekrar
Edirne’yi işgala kalkıştı ve bu kez başarılı oldu.Süleyman şehirden
kaçıp Musa’nın elinden kurtulmaya çalışırken yolda köylüler
tarafından tanınarak öldürüldü.

“ ...Musa topladığı yeni kuvvetlerle altı ay sonra Edirne’ye


bir baskın daha yaptı.Emir Süleyman yine bir hamama
kapanmış bellerinde ibrişim futalarla üryan sakiyanı nazik
endamlarının elinden nüsi şarabı erguvan ile meşgul­
dü.Musa geldi şehiri bastı dediler.” Musa ne oğlandır ki
buna cüret kıh“ diyerek haberi getireni falakaya yatırt­
tı.Ardından en sadık adamı ve yeniçerilerin büyük zabiti
Sekbanbaşı Haşan Ağa geldi.Padişahım nüsi cam ile üryan
duracak zaman değildir.Dedi.Süleyman deliye dön­
dü.Haşan Ağa’nın sakal ve bıyıklarını kestirtti.Bu hakaret
üzerine Haşan Ağa:"Nefsi havasında avare gafilden ne
beklenir.Biz uğrunda canımızı verelim deriz o ırzımızı
ayak altına alır.Gelin artık gelen Şaha baş eğelim”
diyerek yeniçerileri peşine takıp karşı tarafa geçince
Emir Süleyman tahtı kaybetti.İçki sofrasının yaranından
bir kaç bedbaht yalabuk delikanlı ile hamamdan çıkıp at
sırtına düştüler.Musa şehirin bir kapısından muzafferane
girerken onlar Edirne’nin İstanbul kapısından zelilane
kaçtılar.Emir Süleyman niyeti müttefiki Bizans İmpara­
toruna sığınmaktı.Fakat ne kendisi nede yanındaki
nazenniler yol biliyordu.Bir köye uğradılar yol sordu-
lar.Köy halkı Emir Süleyman’ı teşhis edince hemen
üstüne kılıç üşürüb öldürdüler...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.S 50)
“ ...Musa tarafından Süleyman (1410) katledilmiş ve...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kati. S.I9I)
3120SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

MUSA ÇELEBİ’Yİ HİZMETKARLARI MÜCEVHERLERİNİ


ALMAK İÇİN ÖLDÜRDÜLER

Musa Çelebi babası Yıldırım Beyazıt ile birlikte Timur’a esir


düşmüş ve babasının ölümüne kadar esir kalmıştı.Babasının ölümü
üzerine cenazesini getirmek için Timur tarafından serbest
bırakıldıktan sonra taht için kardeşleri ile mücadeleye girişti.1410
yılında kadeşi Emir Süleyman’ı yenerek Osmanlı tahtına geçti.
Anadolu’da kendisine karşı asker toplayan kardeşi Mehmet
Bey .Musa’nın elinden Osmanlı tahtını ele geçirmek için harekete
geçti.Sırp Devletinin de Mehmet’in yanında yer alması ile Mehmet
güçlendi.Bunu Rumeli’deki Beylerin Mehmet’in yanına geçmesi
izledi.Kardeşi Mehmet karşısında tutunamayacağını anlayan Musa
çareyi kaçmakta buldu. Arkasına düşen kardeşine bağlı güçler
Musa’nın cesetini Çamurlu ova denilen yerde buldular.

“ ...Musa kötü idaresinin doğurduğu bu durum karşısında


kaçmakdan başka tutulacak yol görmedi.Bulgaristan
Balkanlarına çekilecek ve Emir Süleyman’a yaptığı gibi
yeni bir fırsat gözleyecekti.Fakat Mehmet Bey 1413 yılı
Temmuzunun beşinci Çarşamba günü Santakov civarında
çamurlu Ova denilen yerde Musa’ya yetişti.Yanındaki
askerle harbi mecburen kabül eden Musa mağlup oldu.Bu
sefer ancak bir kaç hizmetkarı ile kaçabildi.Niyeti Eflak’a
can atabilmekti.Takibine gönderilen Sarıca Paşa bir
bataklıkta Musa’nın cesetini buldu.Üzeri soyulmuş­
tu.Mücevherlerine tamah eden yanındaki hizmetkarları
tararfından katledildiği anlaşıldı...”
(Osmanlı Padişahları.Re şad Ekrem Koçu.S 52)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ313

PADİŞAH 2.BEYAZITI, OĞLU YAVUZ SULTAN SELİM


ÖLDÜRTTÜ

Yavuz, akraba çevresinde öldürmediği erkek kalmayınca tahtı


elinden zorla aldığı babasını Dimetoka’ya sürgüne gönderdi.Tüm
akraba çevresini öldürdükten başka kana doymayan Yavuz
babasının da kanma girdi.Babasını doktor kılığına girmiş cellat
vasıtası ile zehirleterek öldürttü.
Babasını öldüren Yavuz, tarihte Alevi katili olarak aldığı
unvanının yanma birde baba katili olan tek Padişah olma
payesinide ekledi.Yavuz’un tüm akraba çevresindeki erkekleride
öldürdüğünü düşünürsek o zaman ne kadar “ Yavuz” olduğunu
daha iyi anlarız.

“ ...1.Selim babası ll.Beyazıd’i de öldürmüştür...”


(Prf.Dr.AhmeI Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S.I96)

“ ...2.Beyazıt yeniden iktidara kavuşma umuduyla yürü­


yüşünü yavaşlattı.Hastalığı bahane edilerek başlatılan bu
yavaşlama Sultan Selim’e çok kaygı verici bir eylem gibi
gözüktü.O da babasına bir Rum hekim göndermek
bahanesiyle bir zehirci gönderdi.Bayazıt’ı mahiyetinde
bulunan ve Dimetoka’ya gidişte kendisine refaket eden bir
İtalyan soylusu bu nihayeti anılarında anlatır...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamurtıne.cilt I.sayfa 338)

2.SULTAN SELİM, HAMAMDA KADINLARLA ALEM


YAPARKEN ÖLDÜ

2.Selim hamamda kadınlarla alem yaparken öldüğüne dair


hemen nerde ise tarihçiler arasında görüş birliği sağlanmıştır.Tüm
tarihçiler hamamda öldüğünü söylemekle birlikte koruyucu ve
milliyetçi tarihçiler “ Hamamda ama alem yaparken değil”
3140SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

demektedirler.Fakat kim ne derse desin gerçek olan 2.Selim’in


hamamda kadınlarla alem yaparken kalbinin dayanamayıp
öldüğüdür.2.Selim’in katilide genç kadınlardır.

“ ...Sarayı Hümayunda Mimar Sinan’a muhteşem bir


hamam yaptırıyordu.Yapıyı görmeğe gitti,başı dönerek
mermer üzerine düştü.Vucudu ağır hırpalandı.Bir kaç gün
sonra da öldü.Ölüm tarihi 15 Aralık çarşamba günü-
dür.Hicri takvim ile 982 Ramazanın ilk gününe rast-
lar.Hamama yıkanmak için girdiğinde düşdüğünü rivayet
ederler.Hatta bu kazanın hamamda sazlı köçekli bir alem
esnasında olduğunu yakıştıranlar da vardr...”
(Osmanlı Padişahları.Reşuıl Ekrem Koçu.S 156-157)

SULTAN 1.MUSTAFA, UZUN HAPİSLİK HAYATINDAN


SONRA ÖLDÜRÜLDÜ

Deli Osmanlı Padişahı Sultan Mustafa’da öldürülen Padişahlar


arasında yerini aldı.Sultan Mustafa padişahlıktan düşürüldükten
sonra onaltı yıl hapis hayatı sürdü.1639 yılında 43 yaşlarındayken
yeğeni 4.Murat tarafından bulunduğu hapishanede boğdurtularak
öldürüldü.

“ ...4.Sultan Murat’ın Bağdat fetihnamesinin İstanbu’la


gelmesinden iki gün sonra fetih şenlikleri yapılırken 1639
yılı ocak ayının yirminci perşembe gün öldü.47-48
yaşlarında idi.Bu ölüm halk üzerinde en küçük bir ilgi
uyandırmadı.Ayasofya avlusuna gömüldü ve bakri üzerine
bir türbe yapıldı.İki kardeşini Revan seferine çıktıktan
sonra„bir kardeşini de Bağdat seferine çıkacağı sırada
boğdurtan dördüncü Murat’ın Bağdat fetihi şenlikleri
arasında mecnun amcasının vücudunu ortadan kaldırmış
olduğunu sultan Mustafa’nın da cellat kemendi ile
boğulduğunu söyleyenler vardır.İnanılır tahmindir...”
(Osmanlı Padışalıları.Reşad Ekrem Koçu.S 190)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ315

İKİNCİ OSMAN YEDİKULE ZİNDANINDA ÖLDÜRÜLDÜ

Tarihte Genç Osman olarak isim yapan 2.0sm an’ın öldürülüş


çok vahim şekilde oldu.Binbir eziyet ve hakaretle Yedikule
Zindanlarına kapatılan Genç Osman burada cellatların uzun
uğraşı sonucu boğularak öldürüldü.(bazı tarihçiler öldürülme
sırasında ırzınada geçildiğini söylemektedirler) Tarih 20 mayıs
1622.

“ ...Yedikule Zindanında küçücük bir hücreye sırtından


entarisi alınakar bir don ve gömlekle konuldu.Bu zindan
odası bu gün müze olan kalede hiç değişmemiş olarak
durmaktadır.Kemerli kapusu dar ve alçak tavanı da ancak
bir adam boyunda dört duvardan ibarettir penceresi
yoktur.Sultan Osm an’ı getiren kalabalık geri dün-
dü.Yedikule’de zindancıların yanında Kilindir Doğrusu
kaldı.İkindiye doğru idi Sadrazam Kara Davud Paşa sadık
adamları ile beraber Yedikule’ye geldi.Kilidir doğrusunu
da alarak Sultan Osman’ın kapatıldığı kuleye girdiler ve
içirden kilitlediler.Sultan Osman can pazarında cellatlarını
koyun itati ile teslim almadı.Onsekiz yaşında ve pehlivan
yapısındaki vucudunun acı kuvveti ile arslan yavrusu gibi
korundu.Davutpaşalılar bir kişinin ancak geçebileceği dar
ve alçak zindan kapusundan içeriye uzunca bir müddet
giremediler.Ellerinde meşaller vardı.Fakat kapu önüne
biri gel di mi içerisi yine zifiri karanl ı k oluy-
du.Delikkanlının yumruğunu veya tekmesini yiyen bal­
yoz yemiş gibi çöküyordu.Elinde bir bıçak hatta kalınca
bir sopa olsaydı o beş altı adamın hepisini yere cansız
sereceği muhakkaktı.Nihayet Kilindir Doğrusu içeri
kalmaya muvaffak oldu ve bir tekme atmak isterken
Sultan Osman’ın husyelerini yakaladı ve var kuvveti ile
burdu bedhaht genç acı ile feryat ile dizleri üzerine
çöktü.Cebecibaşı da kemendini atararak boğdu...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrenı Koçu.S 203)
3 İÖOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

SULTAN İBRAHİM’İ SARAYDA ÖLDÜRDÜLER

Osmanlı Padişahlarının en ünlülerinden biriside Sultan İbıa-


lıim’dir.Özellikle tarih kitaplarında Deli İbrahim olarak anılmak-
tadır.SulItan İbrahim 1648 yılında 8 Ağustos günü Padişahlıktan
indirildi. 18 Ağustos 1648 günü Şeyhülislam ve yanındaki devlet
ileri gelenleri tarafından meşhur Osmanlı Cellat Kara Ali’ye
öldürtüldü.Sultan İbrahim’i öldürme sırasında yaşananlar tam bir
vahşet örneği olduğu için öldürülmesine ilişkin alıntıyı aynen
veriyorum.

“ ...18.Ağustos 1648 günü saraya gittiler.Salı divan günü


olduğu için halk işin pek farkında olmadı.Divanı
Hümayun azası olmayan Şeyhülislamın kafilenin başında
bulunması manalı idi o da yeni Padişah bir sabidir
efendinin sabiye vekaleti uygun görülmüş olacak diye
tefsir edildi.Faciayı naimaden nakledelim.Sultan İbrahim­
’in izalesi niyeti ile saraya vardıklarında bütün saray halkı
taraf taraf kaçtı.Mazallah deyüp bunların yanında kimse
bulunmadı.Mahpushanenin kapısını müftü ile vezirin
hizmetkarları yıktılar.Sultan İbrahim ise “ benim nan ve
nimetimi yiyenlerden kimse yokmudur.Beni göz göre göre
bu zalimler katlediyorlar aman aman aman” diye feryat
ediyordu.Saray halkıda padişahın sesini işiten ağlaşarak
daha daha uzaklara kaçıyordu.Cellatbaşı Kara Ali’yi Sofu
Mehmet Paşa yanında getirmişti oda kaçtı öyle bir hal
olduki kaşışan saray halkının birden geri dünüp hücuma
geçmesinden korkuldu ihtiyar vezir elinde asa cellatbaşıyı
bizzat aramağa çıktı.“ Bre kani şol m el’un” diye
bağırmaya başlad.Kara Ali vezirin ayaklarına düşüp
kapandı.“ Devletli beni katleyle korkumdan elim ayağım
titrer tutamaz” diye yalvardıkça vezir elindeki asayı Kara
Ali’nin başına gözüne indirmeye başladı.“ Gel bre mel’un
gel bre mel’un” diye yamağı cellat Hammal Ali ile
beraber kapısı yıkılan odaya soktu.Sultan İbrahim sırtında
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ317

al atlastan bi entari başında takke kırmızı çağrısının


sırmalı uçkuru dışarı çıkık sarkmış yalın ayak sol elinde
mushafı “ Şerif Müftü Abdurrahman Efendi’ye “ Yusuf
Paşa bana senin için bir fettan dinsizdir tepele demişti seni
öldürmedim meğer sen beni öldürecek imişsin işte
kitabullah beni bu hüküm ile öldürürsünüz behey
zalim ler” diye bağırdı.Cellatlar kement atıp karını
tamam ettiler...“
(Osmanii Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.S 241)

SULTAN 2.AHM ETTE ZEHİRLETİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

Sultan 2.Ahmet 6-7 yaşından beri saray hapishanesinde hapis


hayatı yaşıyordu.Tahta çıkarıldığı zaman yaşı 49 du.3 sene 7 ay
Padişahlık yaptıktan sonra tahtan indirildi.1695 yılının şubat ayında
ise öldürldü.

“ ...İkinci Sultan Ahmed’in hastalığı pek kısa bir kaç gün


sümıüştü.Vücut yapısı sağlam adam değildi ama ölümü de
beklenmiyordu.Son derece ustalıkla zehirlenmiş olabi-
lir.6.Şubat 1695 pazar sabahı Edime Sarayında Sadrazam
Sürmeli Ali Paşa’nın riyasetinde divanı hümayun henüz
t o p l a n mı ş t ı . Kı z l a r a ğ a s ı gel di vez i r i n k u l a ğ ı ­
na,Padişahımız hak rahmetine vardı dedi.Ali Paşa şaşırdı
fakat ne yapılacağını düşünmeğe hacet kalmadı.Zenci
Hadım,Sultan Mustafa Han Hazretleri tahtı hümayunu
hasodaya getirtüb cülus buyurdular diye ilave etti...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.S 279)

SULTAN 2.MUSTAFA’DA ZEHİRLETİLEREK


ÖLDÜRÜLDÜ

Sultan 2.Mustafa, 1703 tarihinde tahttan indirildikten sonra


hapsedildi.Bir süre hapsedilen Sultan 2.Mustafa 29 Aralık 1703
3 1 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

tarihinde zehirletilerek öldürüldü.

“ ...2.Sultan Mustafa hallinden sonra ancak yüz kırk gün


yaşadı.29 aralık 1703 de İstanbul Sarayında öldü.Kırk
yaşında idi.Tahtan düşme acısına dayanamadı diyenler
vardır.Zehirlendiği de söylenir...”
(Osnıanlı Padişahları.Reşcul Ekrem Koçu.S 282)

3. SULTAN SELİM SARAYDA KILIÇLA


PARÇALANARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Sultan 3.Selimde Osmanlı Devletinde öldürülen Padişahlar


arasındaydı.Ama Sultan 3.Selim diğerlerinden farklı olarak hemde
sarayda kılıç darbelerinin kafasına ve vücudunun rast gele yerine
inmesi neticesinde parçalanarak öldürülmüştür.Tahtan indirilen
3.Selim, Alemdar Mustafa Paşa tarafından tekrar tahta çıkarılmak
için etrafına topladığı askerle sarayı bastı.Sarayı basıp Sultan
3.Selim’i tahta çıkaracağı kesin olarak anlaşılınca Sultan Mustafa
taraftarları Sultan 3.Selim’i öldürerek onun tahta çıkmasını
engellediler.28 Temuz 1808 3.Selim’in ölüm tarihidir.
“ ...Bir kaç ağa yalın kılıç sedefli sofradan geçtiler.Bu
tarafa doğru geliyorlar dedi.Sultan Selim oturduğu
daireden fırlayarak kalktı.Pakize kız da geldi.Bir çok
ağalar kapı önüne geldi dedi.Dört kişi manalı bakıştı-
lar.Sultan Selim aradaki küçük odaya çekilmek isterken
kapı açıldı önde zeni nazir ile Gürcü Fettah ve
arkadaşlarıda diğer ayakdaşları bostancılarla baltacılar
göründü.Şaşıran kadınlar başlarını örtmek için bir namaz
bezi yemeni araştırırlar iken katillerin hepsi odaya
doldu.Sultan Selim’in benzi bembeyaz olmuştu.Fakat
sakin metin ve vakur idi.Gözleri yalın kılıçlarda ve
hançerlerde sağ elini şal kuşağının bir kıvrumına sokarak
ne kadar metin olsada can pazarı titrek bir sesle."Cellat
mısınız" diye sordu.Zenci Nazir.” Fitne sizin başınızdan
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ319

kopuyor.Kader böyle imiş“ diyerek yanındaki bostancı ve


baltacılara.” Ne duruyorsunuz diye bağırdı.Bu söz üzerine
üç kadın canhıraş feryadı işitildi.Pakize katillerle padişa­
hın arasına atılarak.“ Kıymayın efendime’’ diye bağır-
dı.Öbür cariye korkusundan bayılmıştı.Re’fet kadın
saçlarını yolarak çırpınıyordu. İlk savrulan kılıçları
pakizenin elleri tuttu.Kızın elleri kan içinde kaldı.Bir
bostancı neferi bu cesur kızı saçlarından tutarak
çekti.Sürükledi.Bu sefer siper olarak R e’fet kadın
atıldı.Onu da yumruklarla sedirin üstüne devirdi-
ler.Üzerinde nefsini müdafaa için silah bulunmayan
Sultan Selim yüksek sesle tekbir getirmeğe başlamış­
tı.Yüzüne inen ilk kılıç sağ yanağını sakalı ile beraber
devirdi.Gözlerini kapadı ve başına gövdesine durmadan
inen kılıç ve hançerlerin altında teslimi ruh ederek
yıkıldı..."
(Osınanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.S 348-349)

SULTAN ABDÜLAZİZ ÖLDÜRÜLÜP İNTİHAR ETTİ DİYE


DOKTORLARA RAPOR DÜZENLETTİRİLDİ

Osmanlı Padişahlarından Abdülaziz’de öldürüldü.Sultan Abdü-


laziz bu günkü Kabataş Lisesi olarak kullanılan binaya gönde-
rildi.Orada deniz tarafındaki ve müdür odası olarak kullanılan
odada gönderilen celatlar tarafından öldürtüldü.Abdülaziz öldü­
rüldükten sonra doktorlara ölüm olayının öldürme değil intihar
olduğuna dair bir rapor tutturuldu.Bu rapora ve başkaca şeylere
dayanarak Abdülaziz’in intihar ettiğini savunanlar da çıkmış-
tır.Bunun yanında Abdülaziz’i öldürdüğü zannı ile yakalanan üç
kişi Abdülaziz’i kendilerinin öldürdüklerini kabül ederek suçlarını
itiraf etmişlerdi.Halk ise Abdülaziz’in öldürülmesini Hüseyin Avni
Paşa’nın üzerine atmıştır.

“ ...Yıldız mahkemesinde bilfiil katil olarak suçlanan


Yozgatlı Pehlivan Mustafa Çavuş,Boyabatlı pehlivan
3 2 0 OSMANLI DEVLETİ’NÎN KANLI TARİHİ

Hacı Mehmet ve Cezayir’li Pehlivan diğer Musta­


fa,Hüseyin Avni Paşa’nm emri,Mithat Paşa’nın muafaka-
ti,Damat Nuri ve Mahmud Celaleddin Paşa’lardan
aldıkları talimat Abdülaziz’in mabeyincisi Fahri Beyle
sarayın muhafazasına memur zabitlerden Ali ve Necip
Beylerin delalet ve yardımları ile Abdülaziz’i öldürdükle­
rini kesin olarak itiraf etmişlerdir.Harem Ağası Reyhan’ın
ifadesine göre Fahri Bey Padişahı arkasından kucaklaya­
rak kollarını tutmuş,Cezayirli Mustafa ayaklarını üstüne
uturmuş.Yozgat’lı Mustafa ile Boyabatlı Mehmet de
makasla damarlarını kesmişler.Gafil avlanan Abdülaziz
yanlız bir defa “ aman Allah diyebilmiş” .
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koşu.S 414)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 3 2 1

XXII- GÖREVDE İKEN ÖLDÜRÜLEN


SADRAZAMLAR

Osmanlı Devletinde, "Sadrazam" olarak anılan görev bu gün


ülkemizde Başbakanlığa karşılıktır.Yani sadrazam demek kısaca
başbakan demektir. Padişahlar birinci görevi olan haremleri ile
ilgilendikleri için ülkenin yönetimi çoğunlukla sadrazamlara
düşmekteydi. Padişahlar arada bir çıkar ve bir kaç paşanın
kellesini veya bir kaç bin halkın katliamına emir verir tekrar
haremine çekilirdi.
Sadrazamlık, bu kadar yetkili ve etkili görev olmasına rağmen
bir o kadarda riskliydi.Osmanlı Devletinin kurulma aşamaları ve
Paris Komününün etkisi ile insan öldürmelerin bir parçada olsa
sınırlandığı dönemi saymazsak,Osmanlı yönetiminde görev alan
hemen her sadrazam ya öldürülmüş yada sürgün edilmiştir.
Sadrazamlık, riskli olmasına karşın genede Saray çevresinde
Sadrazam olmak için kıyasıya bir mücadele veriliyordu.Hatta
devletin üst kademelerindeki devlet memurları Sadrazam olmak
için birbirinin ayağını değil hayatını kaydırıyorlardı.Sadrazam
olma isteği şundan kaynaklanmaktaydı.Sadrazam olan sadece
istisnalar hariç bir kişiden korkardı.Bu da Padişahtı.Yani normal
zamanlarda bir Sadrazamı ancak Padişah öldürebilirdi.Osmanlı
devlet memurlarının sadrazamlık için ölesiye mücadeleyi girme­
sinin bir başka nedenide oldukça yüklü rüşvet ve yasadışı servet
edinme arzusuydu.Sadrazam olan bir kişi çok kısa bir zamanda
belki bir yılda ülkeyi soyup soğana çeviriyor,eşi emsali olmayan
servete kavuşuyordu.
Sadrazamların öldürülme nedenlerine baktığımızda karşımıza
çok ilginç nedenler çıkmaktadır.Görevde iken öldürülen sadra­
zamların öldürülme nedenleri kısaca şu başlıklarda toplanabilin
Birinci olarak; Padişahın güç gösterisi yapması.Padişah
kendisini güçlü göstermek ve gerektiğinde bu gücünü kullanaca­
ğını ima etmek için kendisine en yakın ve en güçlü bulduğu
sadrazamı bir bahane bularak öldürtürdü.Böylece onun altındaki
3220SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

devlet yöneticileri ve halk padişahın her şeyi yapabileceğini anlar


ve korkardı.
İkinci olarak; Padişahın anlık hidddetine kurban gitme. Padişah
o an her hangi bir şeye sinirlenmiştir hiddetlenir.Bu hiddetini en
yakın olan sadrazamdan çıkarır.
Üçüncü olarak; sadrazamın güçlenmesinin önlenmesi. Buda
sadrazam öldürme nedenlerinden birisidir.Eğer bir sadrazam
güçlenmişse ve kendisine asker ve devlet yetkilileri arasında
destek bulmuşsa o sadrazamın yaşama şansı yoktur.
Görev başında öldürülen sadrazamların öldürülme nedenleri
içinde en çok uygulananı padişahların bir anlık hiddeti sonunda
öldürülmeyi gösterebiliriz.

Fatih,güçlenmesinden korktuğu Sadrazam Çandarlı Halil


Paşa’ı öldürttü(1453)

Sadrazam Çandarlı Halil Paşa, Osmanlı Devletinde görev


yapmış bir kaç önemli sadrazamdan birisiydi..İstanbul’un fethinde
Çandarlı Halil Paşa Sadrazamdı.Ama Fatih bu Sadrazamının
ileride kendisine karşı bir tehlike olabileceğini düşünerek öldürttü.

“ ...11.Mehmet gibi bir hükümdar tahta kesin olarak geçtiği


zaman bile bu devlet adamını yok edememişti.Onu
makamında bıraktı.Ancak İstanbul’un fethi dolayısıyla
kazandığı büyük nüfuz üzerine onu azl ve tevkif
ettirdi.Fakat hemen öldürtemedi....Halil Paşa’yı ancak
kırk gün sonra öldürtebildi...”
(Pıf.D rAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 64-65)

Fatih,Koca Mustafa Paşa’yıda güçlenmesinden korktuğu


için öldürttü. (1512)
Osmanlı Devletinde “ kaftan” dağıtma adeti vardır.Kaftan
dağıtma genelde divan toplantılarında öldürülecek vezir olduğu
zaman yapılır. Padişah divan toplantısının bir yerinde,bir anda
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N LI T A R İH İ 323

kaftan dağıtacağını söyler.Kaftanlar gelir vezirlere dağıtı-


lır.Kaftanlardan birisinin rengi karadır.Kaıa kaftan kime verilirse
o kişinin öleceği açıklanmış olur.Kaftanlar meydana geldiğinde
vezirleri bir korku alır.Öldüriilecek kişinin kendisi olabileceğini
düşünen vezirler korku içinde kaftanların dağıtılmasını bekler-
ler.Cellata verdiği emire uygun olarak kara kaftanı öldürülmesi
istenilen vezire giydirir.Kara kaftanı giyinen vezirin artık kurtuluşu
kalmamış olur.

“ ...Sadrazama azil ve ölüm anlamına gelen kara kaftan


kaldı.Başka buyruğa gerek olmadığını bilen çavuşlar
hemen sadrazam Mustafa Paşa’nın üzerine atılarak onu
yay kirişi ile boğdular...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamartıne.cilt I.sayfa 364)

1.Selim,Sadrazam Dukakm oğlu Ahmet Paşa’ı öldürt-


tü.( 1515)

Osmanlı Devletinde ilginç bir sadrazam öldürme olayıda


Sadrazam Dukakın oğlu Ahmet Paşa’nın öldürülmesidir.Ahmet
Paşa yeniçerileri iğfal ettiği için buna çok kızan Padişah
Selim,Sadrazam Dukakın oğlu Ahmet Paşa’yı karnından hançerle­
miş yardıma yetişen cellatlar tarafından öldürülmüştür.Devletin en
üst seviyesindeki insanların böyle birbirlerini öldürmeleri Padişa­
hın bizzat kendisinin öldürmeye yeltenmesi Osmanlı Devletindeki
kurtlar sofrasının boyutlarını çok iyi göstermektedir.

“ ...1.Selim yeniçerileri iğfal ettiği için çok kızdığı veziri


azam Dukakınoğlu Ahmet Paşa’yı huzurunda kendi
hançeri ile yaralamış,sonra başım kestirmiştir...”
(P rf Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 119)

Y a v u z, atının üzerinde Sadrazam Yunus Paşa’ı bizzat öldürdü.


3240SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

(1517)

Yunus Paşa, Yavuz Sultan Selim tarafından atının üzerinde iken


öldürülmüştür.Kayda değer hiç bir nedeni yokken Yunus Paşa’nın
devlet işlerine ilişkin konuşmasını bahane ederek at üzerinde
sohbetin orta yerinde Yavuz,Sadrazamın kellesini vurdur­
muş,gazabından başını üç gün yanında taşımıştır.

“ ...Selim, veziri azamim derhal katlettirmiş ve gazabın­


dan başını üç gün de yanında taşımıştır.(1517)...”
(PrfJDrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 91)

Sadrazam İbrahim Paşa uykuda iken öldürüldük 1536)

Sadrazam İbrahim Paşa uykuda uyurken öldürüldü.İbrahim


Paşa Padişahla birlikte büyüdüğü için aralarında dostane samimi
bir ilişki vardı.İbrahim Paşa günlerinin büyük bir kısmını sarayda
ve Padişahın odasında geçirirdi.Yine böyle bir günde Padişahla
aynı odada yatarlarken gece ansızın öldürüldü.

“ ...Veziri uykuda öldürünüz.Zira uyku bir ölüm halidir’


şeklindeki fikri üzerine,veziri azamin uyurken katledildiği
»»

(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Kati. S. 121)

Sadrazam Hadım Haşan Paşa günühlarını atfettirmek için


yaptıracağı caminin temelini atmadan öldürüldü.(1598)

Sadrazam Hadım Haşan Paşa kendince belkide hiç bir zaman


anlamadığı bir şeyden dolayı öldürüldü.Sadrazamın amacı o gün
Safiye Sultan’nın günahlarından arınmak için yaptıracağı caminin
temellerini atmaktı.Ama Padişah o gece başka türlü düşündü ve
temel atma olayını ahirete birikti.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 325

“ ...Hadım Haşan Paşa sadaretinin altıncı ayında Safiye


Sultan’ın yaptıracağı caminin temelini atmağa gittiği
sırada yolda Bostancıbaşı tarafından kendi sarayından
alınarak Yedikule’ye hapsedilip beş altı gün sonra
katledilmiştir.f 1598 Mayıs)...”
(Osnıanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı UzunçarşılıJ.CiltJ.Kısım s 358)

Sadrazam Yemişçi Haşan Paşa Sütlüce’deki bahçesinde


öldürüldü. (1603)

“ ...Yemişçi Haşan Paşa bu suretle vaziyetini kurtardıktan


sonra padişahı...hareket etti etrafını hırpalayarak bir çok
adamı katletti.Hatta dostlarını dahi kırdı gösterdiği şiddet
ve bundan başka hâzinenin darlığı dolayısıyla koyduğu
bazı vergilerden dolayı husule gelen müthiş infial
neticesinde aleyhtarlarının tahrikatı üzerine 1603 Eylül’-
de azlolunmuştur.Fakat Haşan Paşa makamında kalmak
için yeniçeri ocağını isyan ettirmek istediğinden azlinden
az sonra Sütlüce’deki bahçesinde bostancıbaşı gönderile­
rek katledilmiştir...”
(Osıııanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı UzunçaışılıJ.Cilr. 2.kısım, s 359)

Sadrazam Derviş Paşa’a da Padişahın biranlık hiddeti


sonucu öldürüldü.(1606)

Sadrazam Derviş Paşa’da Padişahın anlık keyfinin kurbanla-


rındandır.Hasımları tarafından uydurulan sözleri duyan Padişah hiç
soruştumıa yapmadan katlini emretmiştir.Padişah,Sadrazam Der­
viş Paşa’yı öldürürken Osmanlı Devleti için yaptığı hizmetleri
öldürdüğü insanların,kendisi uğruna kestiği kelleleri hiç dikkate
almamıştı.Eğer Padişah biraz kadirbilirlik etseydi sadrazamı o
kestiği kellelere bağışlayabilirdi.

“ ...Hasından tarafından uydurulan sözleri padişah


duyunca hiç bir soruşturmadan katlini emretmiştir. (1606
326 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Aralık)...”
(Osmanlı Turihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cill.2.Kısıııı s
363)

Sadrazam Lala Mehmet Paşa korkusundan felç olup


öldü.(1606)

Sadrazam Lala Mehmet Paşa’da, İran seferi konusunda farklı


düşündüğünü Padişaha hissettirdi.Bu hissettirmenin neticesinde
sonunun nasıl biteceğini anladı ve korkusundan felç oldu.Bir kaç
gün sonrada vefat etti.

“ ...İran seferine gitmesinin doğru olmadığını belirtmiş ise


de padişahın kendisini ölümle tehdid etmesi üzerine
kederden felç gelerek bir kaç gün sonra vefat
etmiş.(1606)...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prf.İsıııait Hakkı Uzunçaışılı.3.Cilt.2.Kısım s 362)

Sadrazam Nasuh Paşa Sonradan Sadrazam olan Ohrili


Hüseyin Ağa tarafından öldürüldü.(1614)

Bu Sadrazamda, Osmanlı Devletindeki devlet görevlilerinin


d e v le ti e le g e ç irm e m ü c a d e le sin in k u rb a n ı olm uş-
tur.Aleyhtarlarının yaptıkları telkinler sonunda sonradan kendisi-
de sadrazam olan Vezir-i Azam Bostancıbaşı Ohrili Hüseyin Ağa
eliyle katledilmiştir.

“ ...Aleyhtarlarının yaptıkları telkinler neticesinde üç sene


üç ay sonra sadaretten sonra,sonraları veziri azam olan
bostancıbaşı Ohrili Hüseyin Ağa eliyle katledilmiş-
tir.( 1614 Ekim)...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt.2.Kısım s 367)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İ H İ 32 7

Sadrazam Ohrili Hüseyin Paşa ayaklanan ocaklılarca


öldürüldü. (1622)

Sadrazam Ohrili Hüseyin Paşa ikinci sadrazam oluşunun


mutluluğunu dahi tadamadan karşı guruba dahil devlet memurları
tarafından öldürüldü.Ohrili Hüseyin Paşa’mn Sadrazamlığı bir gün
sürmüştür.

“ ...1622 Mayıs’ta Sultan Osman’ın hal ve katline intaç


eden ihtilalde Dilaver Paşa’nın yerine ikinci defa veziri
azam olduysa da işe başlamadan tayininin ertesi günü
ocaklı tarafından öldürülmüştür...”
(Osıtıanlı Tarihi.Ord.Pıf.İsmail Hakkı Uzunçarştlı.3.Cilt.2.Kısım s 374)

Sadrazam Kemcnkeş Ali Paşa saraya çağırılarak öldürül-


dü.(1624)

Sadrazam Kemenkeş Ali Paşa’da normal divan toplantısına


gitmek için yola çıkmıştı.Belki saraya giden her vezir yanında
kefenini birlikte taşıması gerektiğini biliyordu ama sıranın
kendisine geldiğini bilmiyordu.

“ ...Bağdat’ın,İranlı’ların eline geçmesini tevil ederek


padişahtan saklamak istemesi irtikab ve irtişada pek ileri
gitmesi düşmanlarına fırsat verip padişahı iyice aleyhine
çevirdiklerinden sadaretinin yedinci ayında bir gün saraya
davet olunarak katledilmiştir. (1624 Nisan)...”
(Osnıanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt.2.Kısım s 379)

Sadrazam Topal Recep Paşa’da idam edilerek öldürÜl-


dü.(1632)

Topal Recep Paşa rakibi Sadrazam Hafız Ahmet Paşa’yı


bertaraf ederek sadrazam oldu.Sadrazam Topal Recep Paşa’da
3280SM ANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

Sadrazamlığa getirilişine doyamadan Padişah tarafından öldürüldü.

“ ...Hafız Ahmed Paşa’nın ölümüne sebep olduktan sonra


kendisi veziri azamlığa getirilmiş ve yaptığı fenalıkların
cezasını görerek üç ay sonra ilk fırsatta Sultan Murat
tarafından idam edilmiştir. (1632)...”
(Osnıanı Tarilıi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt.2.Kısım s 384)

Sadrazam Salih Paşa kuyu ipi ile boğularak öldürül-


dü.(1647)

Osmanlı Devletinde hiç uğruna öldürülenlerden birisi de


Sadrazam Salih Paşa’dır.Uygulanması imkansız bir yasak bahane
gösterilerek öldürülmüştür.Padışah “ Emrime niçin riayet edilmi-
yor” diye gözünün önünde kuyu ipiyle boğdurttu.

“ ...Veziri azam Salih Paşa’yı ‘Emrime niçin riayet


edilmiyor’ diye gözünün önünde kuyu ipiyle boğdurtması
( 1647) . . . ”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kail. S.93)

Sadrazam Hazerpare Ahmet Paşa yeniçerilerce öldürül­


dü.(1648)

Sadrazam Hazerpare Ahmet Paşa’da Osmanlı Devletinde farklı


şekilde öldürülen sadrazamlardan birisidir.Sadrazamları sadece
Padişahlar öldürür kuralına istisna olarak Hazerpare Ahmet Paşa’yı
da yeniçeriler öldürdü.

“ ...Sultan İbrahim’in samur ve anbar ihtilası bunun


sadareti zamanında ifrat dereceye varıp devlet ricali ve
ileri gelen ulemayı rusum’a samur vergileri tarhı ve bunun
ocak ağalarına da teşmili ve muhalefet edecek olanların
cezalandırılmak istenmesi nihayet ocak ağalarının tahri­
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ329

kiyle yeniçeri ocağının ayaklanmasını ve kendisinin


katliyle beraber Sultan İbrahim’in hal ve katlini mücib
olmuştur. (1648 Ağustos)...”
(Osıuanlı Tarihi.Ord.Prfjsmail Hakkı Uzunçaışıh.3.Cilt.2.Kısıııı s 394)

Sadrazam Tarhuncu Ahmet Paşa’da saraya çağırılıp


öldürüldü.(1653)

Sadrazam Tarhuncu Ahmet Paşa’da Padişahın kafasındaki gizli


planların kurbanı olmuştur.Ortada hiç bir şey yokken birden saraya
çağrılmış ve orada boğdurulmuştur.

“ ...30 Mart 1653 te Veziri azam tersaneye gidip Derviş


Paşa ile işleri dair görüştükten sonra birden bire padişah
tarafından saraya davet edilerek deniz yoluyla Saraybur-
nu’na ve oradan Hasbahçe’ye gelerek boğulmak suretiyle
hayatına son verildi...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uz.unçurşılı.3.Cilı I.Kısım, s 266)

Sadrazam İbsir Paşa öldürülerek ceseti isyancı yeniçerilere


atıldı. (1655)

Sadrazam İbsir Paşa’da Padişahın yeniçeri ayaklanmasını


bastırmak için verdiği kurbanlardan birisidir.Padişah ayaklanmayı
bir an önce bastırmak için bir kalemde Sadrazam İbsir Paşa’yı
isyancılara verdi.

“ ...Asiler İbsir Paşa ile Şeyhülislamın öldürülmelerinde


ısrar ediyorlardı...Keçecizade Mehmed Ağa’ya göz ucuyla
şöyle diyerek işaret etti o da ileri varıp duadan sonra
devletli Padişahımız kullarınız cümleten padişahımızdan
hoşnut ve razılardır.Ancak vezir Lala’yı istemezler deyip
İbsir’i gösterdi.Padişah daha ne istemezler deyince
Müftüde istemezler dedi...bu anda Nakib-ül eşraf Zeyrek-
zade Abdurrahman Efendi’nin meydana atılarak Ebu Said
3 3 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Efendi’nin katline itiraz eylemesi sabık müftü bu suretle


ölümden kurtuldu ve İbşir Paşa boğularak cesedi sarayın
dışına bırakıldı...”
(Osnmnlı Tarihi.Ord.Prof.İsmail Hakkı Uzunçarştlı.3.Cilt I.Kısmı.s286)

Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana savaşı


bahane edilerek öldürldü.(1683)

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nm öldürülmesinde Viyana


savaşındaki yenilgi bahane edilmiştir.Viyana bozgunu sonrası
Belgrad’a döndükten sonra idam edildi.

“ ...Osmanlı vekayii kısmında görüldüğü üzere Viyana


bozgunluğunu müteakib Belgrad’a döndükten sonra idam
edildi.(1683) Başı Edirne’de Sarıca Paşa camii hazine-
sindedir...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılt.3.Cilt.2.Kısım s 422)

Sadrazam Siyavuş Paşa sarayında öldürüldü.(1688)

Sadrazam Siyavuş Paşa’da yeniçerilerin kurbanıdır.Osmanlı


Devletinde belki kendisince bir şeyler yapmaya çalıştı.Ama
düzensizliğin düzenini bozmaya çalıştığı ve karşı guruba ait
devlet görevlilerinin üstün gelmesi üzerine yenilerek öldürüldü.

“ ...4.Murad’ın halledilerek yerine kardeşi 2.Süleyman


hükümdar olmuştur.Ocaklının isyanı ve İstanbul’daki
edebsizlikleri cihetiyle Siyavuş Paşa bir iş göremeyip
onların elinde oyuncak oldu.Fazıl Mustafa Paşa bu
eşkiyaya ne zamana kadar yüz vereceksin diye kendisini
tahrik edip o da bundan cesaret alarak zorbaların elebaşısı
başçavuş Fevacı’yı katlettirmiş ise de bununla iş bitmeyip
isyan alevlendiğinden sarayına yapılan hücumda vurula­
rak maktul düşmüştür.(1688 Ocak) ...”
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 3 3 1

(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşıh.3.Cilt.2.Kısım s 427)

Sadrazam Elmas Mehmet Paşa’da yeniçerilerce savaş


alımnda öldürüldük 1695)

Sadrazam Elmas Mehmet Paşa’da yeniçerilerin kurbanların-


dandı. Savaş alanında hiç yoktan öldürüldü.

“ ...Elmas Mehmed Paşa 1695 Nisanında Sürmeli Ali


Paş’nın yerine vezir azam olarak padişahla beraber üç
sefer yapmış 1697 deki son seferinde zanta bozgununda
askerin karşı tarafa geçmesini önlemek isterken bu
felakete sebep sensin diye yeniçeriler tarafından parça­
lanmak suretiyle maktul düşmüştür...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt.2.Kısım s 443)

Sadrazam Daltaban Mustafa Paşa tatarları kışkırttığı


bahanesiyle öldürüldük 1713)

Daltaban Mustafa Paşa’nm öldürülmesi için ileri sürülen neden


ise Tatarları kışkırtmasıdır.Sadrazam Daltaban Mustafa Paşa
Tatarları kışkırttığı gerekçesiyle öldürüldü.

“ ...Rivayete göre kendisini Tatar üzerine serdar tayin


ettirip Edirne’den ayrıldıktan sonra işlerine müdahale
eden şeyhülislam ile Rami Mehmed Paşa’dan kurtulmak
istediği ve bunun için Tatar hadisesini tahrik ettiği doğru
veya yanlış gizlice yapılan tahkikat ile sabit olduğundan
evvela azl ve üç gün sonra da katledildik 1703) Edimede
sırık meydanı kabristanına defnedildi...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt. 2.kısım, s 26)

Sadrazam Hoca İbrahim Paşa Padişahın kuşsusuna kurban


3320SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

gitti. (1713)

Sadrazam Hoca İbrahim Paşa Padişahın kuşkusunun kurbanı


oldu.Ortada hiç bir şey yokken Padişah Sadrazamın bir sözünü
bahane göstererek öldürttü.

“ ...İbrahim Paşa’nın yeniçeriyi elde ettim demesinden


kuşkulanan 3.Ahmed devehhüme düşmüş ve nihayet
kendisinden mühri Hümayunu aldırdıktan sonra cellad
Haseki Kara Mustafa eliyle boğularak cesedi Tunca
kenarına defnedildikten sonra yeri belirsiz hale getiril-
miştir.(27 Nisan 1713)...”
(Osmunlı Taıilıi.Ortl.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt. 2.kısım, s 300)

Sadrazam Damad İbrahim Paşa’nın cesetide ayaklanan


yeniçerilere atıldı.) 1730)

Sadrazam Damat İbrahim Paşa yeniçerilerin ayaklanmalarına


sus payı olarak öldürülüp ceseti saraydan isyancı yeniçerilerin
önüne atıldı.
“ ...Patrona Halil isyanında İbrahim Paşa ve damatları
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın torunu kaptanı derya
Kaymak Mustafa Paşa ile kethüda Mehmed Paşa
padişahın hemşiresi Hatice Sultan’m teşvikiyle tahtını
kurtarmak isteyen 3.Ahmet’in emriyle boğularak Alay-
köşkü tarafındaki duvardan cesetleri sarayın dışına
asilerin önüne atılmıştır...”
(Osmunlı Tarilıi.Ord.Prf.ıİsmail Hakkı Uzunçurşılı.4.Cilt. 2.kısım, s 312-
13)

Sadrazam Silahtar Bıyıklı Ali Paşa irtikap suçlaması ile


öldürüldü. (1755)
O S M A N L I D E V L E T İN İN KANLI TARİHİ333

Sadrazam Silahtar Bıyıklı Ali Paşa’nın öldürülmeside bir hiç


uğrunadır.Sadrazam Silahtar Bıyıklı Ali Paşa yalan söyledi­
ği,irtikap ve irtişaya kalkıştığı gerekçesiyle öldürüldü.Sanki
Osmanlı Devletinde yalan söylemek yok.rüşvet irtikap yoktu.

“ ...Ali Paşa’nın sadareti altmış üç gün süıdü.Endurun


halkından bazılarının bizzat padişahtan duyduklarına göre
yalan söylemesi irtikap ve irtişaya kalkışması sebebiyle
birden bire azil ve kapı arasına hapsedilerek derhal
katledildi.(25 Ekim 1755)...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt. 2.kısım, s 381)

Sadrazam Şerif Haşan Paşa uykuda öldürüldü.(1791)

Sadrazam Şerif Haşan Paşa’da uyku halinde iken hiç bir şeyden
haberi yokken niçin,niye ne zaman verildiği belli olmayan bir
kararla öldürüldü.
“ ...AvusturyalIlardan dahliye edilecek olan Belgrad’ın
tesellümüne memur edildiği bildirilmiştir.Bu suretle iğfal
edilen Şerif Haşan Paşa evvela ordugahtan alınarak
Şumnu Ayam’nın konağının yanındaki bir eve naklolun­
duktan sonra orada uyurken kurşunla vurulmak suretiyle
katledilmiştir...”
(Osmanı Tcırihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4 .d ll. 2.kısmı, s 452-
53)

Sadrazam Mithat Paşa yoğun işkenceler sonucu öldürül-


dü.(1884)

Sadrazam Mithat Paşa yoğun ve uzun işkenceler sonucu


öldiirüldü.Öldürülme bahanesi olarakta devrik Padişahın öldürül­
mesi gösterildi.Oysaki devrik Padişahı da,Mithat Paşa’yı da
öldüıten Padişahtı.Ama kimse çıkıpta durumu bildiği halde aksini
3 3 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

söyleyememiştir.

“ ...Yapılan baskınlar sonucunda hakkında verilen ölüm


cezası müebbet hapis ve sürgün cezasına çevril­
di.Gönderildiği Taif’te 24 Nisan 1884 de boğularak
öldürüldü...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm re İşkence, Taner Akkanı, s 287)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TARİHİ335

XXIII- GÖREVDEN ALINDIKTAN SONRA


ÖLDÜRÜLER SADRAZAMLAR

Osmanlı Devletinde eski sadrazam öldürmelerde oldukça


yaygındı.Ununu elemiş,eleğini duvara asmış bir devlet yöneticisi­
nin neden bu kadar çok öldürüldüğü insanın aklı almıyor.Çünkü bir
hata yapmışsa o zaman öldürülmesi gerekirdi.Emekli olmuş birisi
niye öldürülür.Bu sorunun cevabım Osmanlı Devleti yapısında
aramak lazımdır.Osmanlı Devleti şüphe üzerine kurulmuş-
tur.İnsanı öldürmek için şüphe yeterlidir.Hatta bu kelime dahi
Osmanlı Devletinin adam öldürme politikasını yeterince açıklaya-
maz.İhtimal kelimesi Osmanlı Devletinin bu nieliğini en iyi
açıklar.İşte eski sadrazamlarında öldürülmesi bu ihtimalden
kaynaklanmaktadır.Eski sadrazamların öldürülmeleri genel bir
öldürme yöntemi olarak ele alınabilir Bunun dışında önemli
öldürme nedenleride vardır.
Eski sadrazamlar emekli olup köşelerine çekildiklerinde devlet
kademelerinde bulundukları sırada edindikleri servet ve devlet
memurları üzerindeki etkileri ile Osmanlı Devleti için her zaman
birer tehdit unsuru olarak düşünülmüşlerdir.Sadrazamlığı sırasında
halkı soyarak elde ettikleri devlet bütçesine yakın servet ile bir
ordu besleyecek güce ulaşıyorlardı.Bundan başka sadrazam
olabilmek için devlet içindeki en etkin gurupla bir olmak ve
onlarıyönlendirmek durumundaydı.Çünkü her gurup memuru
sadrazamlığı kendilerinin kazanması için yoğun bir mücadele
veriyorlardı.Genellikle de güçlü olan savaşı kazanıyor ve sadrazam
oluyordu.Bundan dolayı sadrazamın kendisine bağlı ve devlet
içinde oldukça etkin güçlü bir gurup ağı vardı.Yukarıda saydığımız
nedenlerle Osmanlı Devlet büyükleri emekli sadrazamı tehlike
olarak görüyor ve bir fırsatını bularak onu öldürüyorlardı.
Sadrazamların öldürülme nedenlerinden bir başkasıda devlet
içinde sadrazamlığı sırasında mücadele ettiği karşı guruba ait
devlet memurlarının kendisinden sonra sadrazam olarak gelince
eski sadrazamdan kendilerine yaptığının öçünü almalarıydı.Çünkü
sadrazam olan bir devlet görevlisi tüm sorunları öldürme yöntemi
336 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ile çözüyordu.Kendi kanatlarına aldığı adamların en büyük


suçlarını bağışlıyor onlara bir şey yapmıyorken karşı guruptan
olan kişilerin en ufak bir bahane ile kafalarını kesiyordu.Bir
sadrazam sadarette kaldığı bir, iki yıl içinde binlerce insan
öldürüyordu.Öldürdüğü insanlar içinde devletin önemli kademele­
rinde görev almış kişilerde bulunuyordu.Bu kişilerin yakınları ve
taraftarları sadrazam emekli olunca eski sadrazamı bir yolunu
bulup öldürtüyorlardı.Bunların dışında eski sadrazam öldürmele­
rinin başka nedenleri de olabilir ama en önemli ve genel nedenleri
bunlardır.

Eski Sadrazam Mahmut Paşa, şehzade öldürüldüktean


sonra siyah elbise giyinmedi diye öldürüldü.(1477)

Eski Sadrazam Mahmut Paşa Padişah tarafından öldürülen


şehzadenin öldürülmesi nedeniyle siyah elbise giyinmedi diye
öldürüldü.Şehzadeyi öldürtende Padişah,Şehzade öldüğü için siyah
elbise giyinmiyor,yas tutmuyor diye eski Sadrazamı öldürtende
yine padişahtır.
“ ...Paşa i.'î vefat eden Şehzadenin arasının açık olduğun­
dan Sultana,paşanın evinde matem tutmayıp beyaz elbise
giydiğini gammczladılar.Daha önceki sebeplerinde bunun
üstüne gelmesi üzerine padişah onu tevkif ve idam
ettirdi.(17 Ağustos 1474)...”
(P rf Dr A hm et Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 66)

Eski Sadrazam Ferhat Paşada öldürüler sadrazamlar


kervanına katıldı (1595)

Ferhat Paşa devlet içindeki hasımları tarafından öldürüldü.


Osmanlı Devletinde en küçük bir hatanın dahi öldürmekle eş değer
olduğunu bilen Ferhat Paşa’nın hasımları onu böyle bir ince
noktadan yakalayarak Yedikule zindanında boğdurdular.

“ ...Ferhat Paşa’nın hasmı olan Sinan Paşa,fırsatı kaçır­


O S M A N L I D E V L E T İN İN KANLI TARİHİ337

mayarak bunun katli için faaliyete girişmiş ve nihayet


zavallı Ferhad Paşa bir gün çiftliğinden alınarak Yediku-
le’ye götürülüp boğulmuş ve cesedi Eyiip’deki türbesine
defnedilmiştir.( 1595)...”
(Osnıanlı Tarilıi.Oııl.Pıf İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt.2.Kısıın s 349)

Eski Sadrazam Kara Davut Paşa Genç Osman’ın öcünü


almak için öldüriildü.(1623)

Ferhat Paşa Genç Osman olarak bilinen Osmanlı Padişahının


öcünü alma uğruna kurban edilmiştir.Her katle bir bahane bulan
Osmanlı Devleti belkide en rahat bahaneyi Davut Paşa’nın
öldürülmesinde bulmuştur.
“ ...Davut Paşa 1.Mustafa’nın kız kardeşinin kocası
olduğu için Sultan Osman vakasında Vezir-i Azam olmuş
Sultan Osman’ı Yedikule’de boğdumıuş ve yirmi gün
sonra azlolunarak yerine Mere Hüseyin Paşa veziri azam
olmuştur.Padişahı katletmekle halk tarafından itham
edilen ocaklılar katilin meydana çıkmasını istemeleri
üzerine Davut Paşa elde edilerek katledilme suretiyle
amelinin cezasını görmüştür.(1623)...”
(Osmanlı Tarilıi.Orıl.Prf.İsmuil Hakkı Uzuıtçar}ilı.3.Cilt.2.Kısım s 376)

Eski Sadrazam Mere Hüseyin Paşa 4.murat tahta çıkınca


öldürüldü. (1624)

Eski Sadrazam Mere Hüseyin Paşa kendisini tehlike olarak


gören Osmanlı yöneticileri tarafından azlinden sonra bir yıl dahi
geçmeden öldürüldü.

“ ...Mere Hüseyin Paşa azlinden onbir ay sonra


4.Murad’ın cülüsünü müteakip yakalanarak katledilmiş­
tir. (1624 )...”
(Osmanlı Tarilıi.Ortl.Prf.İsmail Hakkı UzunçarşılıJ.Cill.2.Kısım s 377)
3 3 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Eski Sadrazam Boşnak Hüsrev Paşa İstanbul’dan gelen


emirle Tokat’ta öldüriildü.(1632)

Eski Sadrazam Boşnak Hüsrev Paşa azledilerek Tokat’a


nakledildi. Tokat’ın İstanbul’a yüzlerce kilometrede olması ve
orada kendi halinde yaşaması dahi Sadrazamın öldürülmesini
engelleyemedi.Belki bir ihtimal diyerek eski Sadrazam Diyarbakır
Valisi tarafından öldürttürüldü.

“ ...Hüsrev Paşa azlinden sonra Tokat’a geldi.Orada


bulunduğu sırada Diyarbakır Valiliğine tayin edilen
Murtaza Paşa’ya İstanbul’dan verilen gizli hattı hüma­
yunla Hüsrev Paşa Tokat’da katledildi. (1632)...”
(Osmanlı Tarilıi.Orıl.Prfisnuıil Hakkı Uzunçarjilı.3.Cilt.2.Kısım s 383)

Eski Sadrazam Tabanıyassı Mehmet Paşa Yedikule zinda­


nında öldürüldü. (1639)

Azledilditen sonra Yedikule zindanlarına atıldı.Daha sonra


Yedikule zindanında öldürüldü.

“ ...Kaymakamlıktan azlolunup Deli Hüseyin Paşa sadaret


kaymakamı tayin edilmiş ve Melımed Paşa da evvela
Yedikule’de hapis ve sonra kati edilmiştir...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uıunçarşılı3.CUt.2.Kısım s 385)

Eski Sadrazam Sofu Mehmet Paşa azlinden bir hafta


geçmeden öldürüldü. (1649)

Sadrazam Sofu Mehmet Paşa azledildikten sonra bir hafta


içinde öldürüldü.

“ ...Sofu Melımed Paşa azline müteakib bir hafta kadar


O S M A N L I D E V L E T İN İN KANLI TARİHİ339

Bostancıbaşı hapsinde bulunduktan sonra Malkara’ya


sürgün edilerek yeni Vezir-i Azam Kara Murat Paşa’nın
tesiriyle öldürülmüştür.( 1649)...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prf.İsmail Hakkı UzunçarşılıJ.Cilt.2.Kısım s 396)

Eski Sadrazam Kara İbrahim Paşa Kıbrıs’a sürülerek


öldürüldü. (1678)

Sadrazam Kara İbrahim Paşa önce azlolundu.Sonra mallarına el


konuldu.Daha sonra Kıbrıs’a sürüldü ve nihayetinde öldürüldü.

“ ...Malının müsaderesi emrolunarak kapı arasına alınıp


tazyik ve işkence ile kırk günde üç bin beşyüz kese
nakdinden başka bir çok nefis eşya ve mücevheratı beşyüz
okka öd anberi ve sairesi müsadere olunup Kıbrıs’a
sürgün edildi.Orda iken sadareti istemek üzere askeri
tahrik ettiği duyulduğundan 1678 ekimde katledildi...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prof.İsnıail Hakkı UzunçarşılıJ.Cilt I .Kısım.s469)

Eski sadrazam Sarı Süleyman Paşa yakalanarak öldürül-


dü.(1687)

Avusturya’ya karşı yapılan savaşta yenildi diye önce sadra­


zamlıktan alındı.Daha sonrada yakalanarak öldürüldü.

“ ...Avusturya kumandanı Prens Öjen Dö Savua’ya karşı


mağlubiyeti ve bundan sonra cephede askeri yoklamaya
kalkması neticesinde Varadin,ordugahındaki isyan üzerine
sancağı şerifi alıp ordudan Belgrad’a kaçıp oradan da
İstanbul’a gelerek saklanmış ise de buldurulup boğdurul-
muştur.(1687)...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cill.2.Kısım s4224)
340OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Eski Sadrazam Nişancı İsmail Paşa önce hapise atıldı sonra


öldürüldü. (1690)

Eski sadrazam Nişancı İsmail Paşa azledildikten sonra


hapsedildi.Hapishanede öldürüldü.

“ ...katledilmesi hususunda ferman çıktı.Bu padişah emri


gereğince Rodos hapishanesinde iken ruh kuşu ahirete
gönderildi.(1690)...”
(Olayların Özü.zühde-i vakayiat cilt 3.Defterdar Sarı Melııııet Pa-
şa.Tercünıan yayını.s 41)

-Eski Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa evinde boğularak


öldürüldü. (1626)

Eski Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa azledildikten sonra


yeniçerilerin ayaklanması bahane gösterilerek evinde öldürüldü.

“ ...Katlini isteriz sözleriyle İstanbul’da bulunan yeniçeri


ve sipahiyi tahrik etmesi üzerine zavallı sadık ve afif vezir
kendi sarayında boğulmuş ve yerine Recep Paşa
kaymakam olmuştur...”
(Osmanh Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarştlı.3.Cilt.2.Kısım s 378)

Eski Sadrazam Arabacı Ali Paşa tekrar Sadrazam olmak


istediği için öldürüldü.(1693)

Eski Sadrazam Arabacı Ali Paşa azledildikten sonra tekrar


sadrazamlıkta gözü olduğu gerekçesiyle öldürüldü.

“ ...Ali Paşa Rodos’ta bulunurken tekrar sadr-ı Azam


olmak istemiş ve bu fikri Edirne’ye gelen bazı şahıslardan
duyulmuş olduğundan bir fitne çıkarması ihtimal dahilin­
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TA R İH İ 341

dedir denilerek azlinden on ay sonra orda katledilmiş­


tir.^ 1693)...”
(Osımnlı Tarilıi.Ord.Prf İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt.2.Kısım s 436)

Eski Sadrazam Sürmeli Ali Paşa “ Sen yaşadıkça ateşin


sönmez” denilerek öldürüldü.(1695)

Eski Sadrazam Sürmeli Ali Paşa Padişahın kuşkusundan


kurtulamayarak azledildikten sonra öldürülmüştür.

“ ...Sürmeli Ali Paşa,azil ve sürgünden sonra bile


Padişahın ‘Sağ oldukça ateşin sönmez’ şeklindeki hiddeti
yüzünden katledilmiştir.( 1695)...’’
(Prf.DrAlımel Mumcu.Osnıanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 93)

Eski Sadrazam Çorlulu Ali Paşa,Padişahın istediği parayı


vermedi diye öldürüldü.(1711)

Eski Sadrazam Çorlulu Ali Paşa’dan Padişah para istemiş-


tir.İstenilen miktar parayı temin edemiyen eski Sadrazam bu
bahane ile öldürülmüştür.

“ ...Çorlulu Ali Paşa,kendisinden para istenip„bunu temin


edemediği için 3.Ahmed’in gazabı ile hikmeti hükümet
kurbanı oldu (1711)...”
(Pıf.Dr.Alımet Mumcu.Osnıanlı Devletinde Siyasetten Kati. S.92)

Eski Sadrazam Gürcü Yusuf Paşa Rodos’ta sürgünde iken


öldürüldü. (1712)

Eski Sadrazam Gürcü Yusuf Paşa azledildikten sonra Rodos’a


sürgün edildi.Rodos’ta iken öldürüldü.
3 4 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

“ ...31 Kasım 1712 de Yusuf Paşa sadaretten azledilerek


hapis için Rodos kalesine gönderildi ve onun yerine tevkii
Nişancı Süleyman Paşa Vezir-i Azam oldu.Yusuf Paşa
Rodos’ta katlolunarak başı gelip Edirne’de Vidos’a
gelmiş olan Padişahın otağı önüne koyuldu ve sonra
İstanbul’da ...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarfilı.4.Cilt. 2.kısmı, j 296)

Eski Sadrazam Silahtar Süleyman Paşa öldürüldükten


sonra başı İstanbul’a gönderildi.(1715)

Eski Sadrazam Süleyman Paşa azlinden sonra öldürül-


dü.Kesilen başı Padişaha gösterilmek üzere İstanbul’a gönderildi.

“ ... 1715 ekimde katline ferman gönderilerek kesilen


başı...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.ıİsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt.2 kısım.s 298)

Eski Sadrazam Kabakulak İbrahim Paşa azlolunduktan on


yd sonra öldürüldü.! 1743)

Eski Sadrazam Kabakulak İbrahim Paşa azlolunduktan uzun bir


süre sonra bir bahane bulunarak öldürüldü.

“ ...İbrahim Paşa on sene k^dar bu kasabada oturmuş


aleyhtarlarının faaliyetleri ve şimdilik sebebi bilinmeyen
bir bahane ile 1743 iptidalarında katlolunarak başı
İstanbul’a gönderilip...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı UzunçarşılıA.Cilt. 2.kısım, s 320)

Eski Sadrazam Bahir Mustafa Paşa sürgün edildiği Midilli


adasında öldürüldü.(1765)

Eski Sadrazam Bahir Mustafa Paşa önce hiç yokken azledildi.


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I TA R İH İ 343

Daha sorada sürgün edildiği Midilli adasında öldürüldü.

“ ...Padişahın silahtan kendisini yatağından kaldırarak


elinden mühri hümayunu aldıktan sonra Midilli’ye
sürgün edilmiş ve yerine Muhsinzade Mehmed Paşa
Vezir-i Azam olmuştur.Bahir Mustafa Paşa Midilli’de
katledilerek başı...”
(Osnıanlı Tarihi.Ortl.Prf.İsmail Hakkı UıunçarşıUA.Cilı. 2.kısım. s 399)

Eski Sadrazam Yağlıkzade Mehmed Emin Paşa savaşta


askerler kaçtı diye öldürüldü.( 1769)

Savaşta askerlerin savaş meydanını bırakarak kaçmalarının


sorumluluğu Sadrazam Yağlıkzade Mehmet Emin Paşa’ya
yüklendi.Bu bahane ile öldürüldü.
“ ...Cepheden kaçak ocaklılar ve sefere tahammül
edemeyen gönüllüler bütün yükü Vezir-i Azaın’m
üzerine yükleyerek şikayet etmeleri üzerine bu hallere
inanmış olan 3.Mustafa kapıcıbaşlarından Şirinzade Halil
Ağa’yı bir hattı hümayunla gizlice Edirne’ye göndererek
cepheden menfasına giden Emin Mehmed Paşa’yı araya
gelir gelmez katlettirmiştir...”
(Osmanlı Tarihi.Ortl.Prf İsmail Hakkı UzunçarşılıA.Cilı. 2.kistm. s 408)

Eski Sadrazam İspartalı Halil Hamdi Paşa Bozcaada’da


öldürüldü. (1785)

Eski Sadrazm İsparta’lı Halil Hamdi Paşa azlolunduktan sonra


görevli olarak gönderildiği yere arkadan gönderilen ikinci bir
fermanla öldürüldü.

“ ..Gelibolu’ya gitmesi emrolundu.Halil Hamid Paşa


orada hazırlık yaparken gönderilen diğer bir fermanla
valilikten de azlolunarak İstanköy adasında oturması
bildirildi.Fakat Padişahın bunun hakkındakı gazabı
344 O S M A N LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

devam ettiğinden diğer bir hattı hümayunda sabık mora


mussalı kara kethüdavade Ali Bey vasıtasıyla Bozcaada’­
da katledilip...(27 Nisan 1788)...”
(Osıııanlı Tarihi.Ord.Pif İsmail Hakkı Uzunçarştlı.4.Cilt.2 kısmı.s 4İ5)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İ H İ 345

XXIII- ALEVİLERİN ÖLDÜRMESİ

Osmanlı Devleti en büyük kıyımlarını Alevilere karşı


yaptı.Özellikle Şeyhülislamların ve din adamlarının etkisi ile
koyu Sünni nitelik taşıyan Osmanlı Devleti Alevilerin düşüncele­
rine tahammül etmedi.Kendileri gibi düşünmeyen dünyaya
kendilerine göre çok değişik bakan Alevileri düzenleri için en
büyük düşman olarak gördüler.Aleviler bu özelliklerinden başka
Osm anlılara karşı ayaklanm aların bayraktarlığım da yaptı-
lar.Bundan dolayı OsmanlIların her zaman hedef tahtası oldular
ve gene bu nedenle Osmanlı Devletinin her döneminde büyük
kıyımlar yaşadılar.

MUHARREM MATEMİ VE NEVRUZ TÖRENLERİ FATİH


TARAFINDAN YASAK EDİLDİ

Osmanlı Devletinde Sünni İslam düşüncesinden başka düşün­


ceye kesinlikle yer yoktu.Adeta tek tip insan tek tip düşünce
yaratmaya çalışılıyordu.Bu amaçla özellikle Aleviler ve Sünni
olmayan mezhep ve tarikatlar üzerinde çok ağır baskılar
kurdular.Baskılardan birisi de Alevilerin Muharrem matemlerinin
yasaklanmasıydı.

“ ...Fatih,Hz.Hüseyin için tutulan matem ile Nevruz’u yani


İranlIların yılbaşı törenini ortadan kaldırmıştır...”
( O s m a n lı T a r ih i.J o s e h p V on H a m m e r .Ö z e t le y e re k y a ­
zan.Prf.Dr.Ahdülkadir Karaluın.Cill l.s 280)

EBUSSUÜD EFENDİ’YE GÖRE KIZILBAŞ OLANLAR


ÖLDÜRÜLMELİDİR

Ebussuud Efendi Kızılbaşların Kızılbaş oldukları için öldürül­


meleri gerektiğini söylemekteydi.Ebussuüd Efendi’nin vermiş
olduğu bu fetvadan dolayı onbinlerce insan öldürüldü.
346 OSMANLI DEVLETİ’NtN KANLI TARİHİ

479.MES’ELE : Kızılbaş taifesinin şer’an katli helal olup,kati


eden gazi ve kızılbaş taifesinin ellerinde maktul olanlar şehid
olurlar mı?
ELCEVAP : 01ur,gaza-i ekber ve şehadet-i azimedir.
SU’AL-İ AHAR : Kıtalleri helal olduğu takdirce,mahza Sultan-ı
ehl-i İslam hazretlerine bağy ve adavet üzere olup,aster-i İslam
kılıç çektiği için mi olur, yahud gayri sebebi var mıdır?
ELCEVAP : Hem bağilerdir.hem vücüh-i kesireden kafirlerdir.
(M.Ertuğrul Düzdağ.Şeyhülislam Ebussuüd Efendi’nin Fetva-
ları.s 109)

YAVUZ,"KIZILBAŞLAR HAPİSLE YETİNİLMEMELİ ÖL-


DÜRÜLMELİDİR" DİYE FERMAN ÇIKARDI

Yavuz Sultan Selim ismi akla gelince Alevilere ilişkin


katliamları.Padişahlığı süresince binlerce Aleviyi öldürmesine
rağmen her nedense Alevilere karşı kinini tatmin edememiş-
tir.İşte Yavuz’un aşağıda bir fermanı vardır.Yavuz fermanında
Kızılbaşların mutlaka öldürülmesini emretmektedir.Kızılbaş olan­
ların tesbit edilmeleri halinde hapis edilerek cezalandırılmalarının
çok hafif bir ceza olduğunu ve hapisle yetinilmemesini ve
öldürülmelerini emretmiştir.

“ ... Padişah fermanlarda Kızılbaş lekesi olanların hapisle


yetinmemeli bu gibiler uygun önlemler ile elde edilerek
habis vücutları ortadan kaldınlmalıdır.Dendi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçiım. s 90)

ŞAHKULU AYAKLANMASINA KATILAN ALEVİLER


ÖLDÜRÜLDÜ

Şahkulu ayaklanması Alevilerin OsmanlIlara karşı yaptıkları en


büyük ayaklanmalardan birisidir.Osmanlı Devleti ayaklanmaya
katılanlardan ele geçirdiğini öldürdü.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ347

“ ...bu sırada Şehzade Ahmet Hisar Dağına sığınan 3 bin


Aleviyi öldürmüştü.Şahkulu’nu izleyen Ali Paşa 14 gün
sonra Sivas yakınlarında Çubukova’da yetişti.Hadım Ali
Paşa yönetimindeki Osmanlı güçleriyle Şahkulu güçleri
arasında Sivas yakınlarındaki Gedikhanı’nda savaşa
tutuştular...ne varki burada ölenler arasında Şahkulu’da
vardı...”
(Osmunlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öı.s 125)

CELAL AYAKLANMASINA KATILAN ALEVİLER


ÖLDÜRÜLDÜ

Anadolu’da OsmanlIlara karşı yapılan ayaklanmalardan birisi


de Celal ayaklanmasıdır.Osmanlı Devlet güçleri ile savaşa giren
Celal önderliğindeki Aleviler OsmanlIlar tarafından öldürüldüler.

“ ...Bu yıl içinde Anadolu’da Celal adlı Kalenderi meşreb


bir mülhid zuhur etti.Etrafına topladığı eşkiya taifesiyle
Tokat’a varıp Turhal Kalesi yakınlarındaki mağarada
faaliyetlerine devam etti...Gece gündüz yol alıp Celal’a
Akşehir yakınlarında yetişti.Şiddetli bir savaş oldu.Celal
savaş meydanında kaçtıysa da Ali Bey takip ettirip
yakalattı.Celal ve adamları öldürüldü.Çocukları ve karı­
ları esir alındı.Ali Bey Ceial’ın başını Sultana gönder­
di...”
(Osmanlıda Karşı Düşnce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyut.s 30)

BABA ZÜNNUN AYAKLANMASINA KATILAN


ALEVİLER ÖLDÜRÜLDÜ

1527 yılında Baba Zünnun ayaklanması oldu.Baba Zünnun’un


üzerine Karaman Beyi Hürrem Paşa gönderildi.Yapılan savaşta
Hürren Paşa yenildi ve askerleri dağıldı.Bunun üzerine Osmanlı
3480SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

devleti ikinci bir kere Baba Zünnıın’ün üzerine asker gönder­


di.Yapılan savaşta Baba Zünnun öldü.Bu da ayaklanmayı
durdurmadı.Baba Zünnun’un adamlarıyla başa çıkamayan Osman­
l I Devleti bu kez Diyarbakır Valisi Hüsrev Paşa’yı civardan

topladığı Kürtlerle birlikte Baba Zünnun’un adamlarının üzerlerine


saldı.çok büyük bir kıyım oldu.Baba Zünnun’un adamları
öldürüldü.

“ ...Bu mühhidler güruhu günlerce bu bölgedeki kasaba ve


köylere musallat oldular.sonra Diyarbekir valisi Hüsrev
Paşa,Kürdistan askeriyle üzerlerine varıp bu zındıklardan
birini sağ komadı...”
(Osmunlulu Karşı Düşrıce ve İdam edilenler.Rıza Zelyul.s 31)

KALENDER AYAKLANMASINA KATILAN ALEVİLER


ÖLDÜRÜLDÜ

Kalender ayaklanmasına katılan ayaklanmacılardan da büyük


bir çoğunluğu öldürüldü.Osmanlı Devleti özellikle Alevileri
öldürmek için can atıyordu.Ayaklanmalar bu nedenle OsmanlIlar
için iyi bir fırsat oluyordu.

“ ...Ramazan ayının onsekizinde eşkiya ile karşılaştı-


lar.Şiddetli bir savaş oldu.Kalender’in adamları Mahmut
Paşa’yı.Alaiyye Emiri Sinan Beyi,Amasya emiri Kıcu
Beyi,Birecik Emiri Mustafa Beyi ve bir çok komutanı
şehit ettiler.Osmanlı askeri dağıldı... İbrahim Paşa
Kalender’in üzerine Çaşnigir-i Hassa Bilal Mehmed’le
Divane Pervane’yi yanlarında birkaç bin asker katıp
gönderdi.Bunlar varıp Kalender’i Ramazanın ikisinde
Baş Saz denilen bir yaylakta bastılar.Yapılan savaşta
Kalender öldürüldü ve başı kesildi.Adamlarından da pek
azı kurtulabildi...”
(Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler.Rıza Zelyul.s 32-33)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 34 9

KUYUCU MURAT PAŞA İSTANBUL’A OTUZBİN


ALEVİNİN KELLESİNİ GÖNDERDİ

Zalim ve eli kanlı Osmanlı Paşası Kuyucu Murat Paşa


Anadolu’da gerçekleştirdiği katliamları Padişaha daha iyi şekilde
gösterip övgüler olmak için otuzbin Alevinin kellesini kendisi
halen İstanbul’a gönderdi.Tabi Padişah da o kadar katliam yapıp
kendisine otuzbin Alevi kellesini hediye eden ve yüzbin Aleviyi de
kuyulara dolduran bu sadrazama bu hizmetlerinden dolayı aferin
dedi ve onu mükemmel bir şekilde karşıladı.şovlarına Anadolu’da
temizlik işine son verip İstanbul’a dönen Sadrazam İstanbul
girişinde de devam etti.Alevi önderlerini temsil eden dörtyüz
bayrak ve eşliğinde İstanbul’a girdi.Her bayrağın altına temsil
etttiği ve öldürttüğü Alevi önderinin ismini yazdı.Bu katliam
seferinden elde ettiği,halktan soyduğu.el koyduğu halkın mallarını
da İstanbul’a getirip hâzineye verdi.Her alanda bozulmuş Osmanlı
Devleti yetkilileri fırsatını bularak halktan zorla alınıp hâzineye
devredilen ganimetlerin bir kısmını kendi hesabına geçirdi.Tesbit
edilince Yedikule Zindanına atıldı.

“ ...Sadrazam Kuyucu Murat Paşa’nın İstanbul’a dönüşü


gerçekten çok görkemli oldu.Kafilenin önünde Arabis­
tan,Suriye ve Anadolu Celalilerinden ele geçirdiği dört
yüz kadar bayrak sallanıyordu.Her bayrağın üzerinde silah
zoruyla yok ettiği asi önderlerin adı yazılmıştı.Seferden
dönmeden önce İstanbul’a en az otuz bin asinin kellesini
göndermişti.Bir o kadarı da Murat Paşa’nın yakaladığı
yerlerde piramitler halinde yükseliyordu.Yüz bin Celali
askerinin Sadrazam tarafından kazdırılan kuyulara gömül­
düğü söyleniyordu...”
(Osınanlı Tarilıi.Alplıonse de Lamartme.cilt l.sayj'a 584)
3 5 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

FATİH SAVAŞA GİDERKEN YANINDA GÖTÜRDÜĞÜ


TÜRKMENLERDEN HER GÜN 400 KİŞİYİ
ÖLDÜRÜYORDU

Fatih Sultan Mehmet savaşa giderken yanında yakaladığı 3.000


Türkmeni de beraberinde savaşa götürdü.Fatih’in amacı kendisi
savaşta iken arkasından Türkmenler ayaklanmasınlardı.Yanında
götürdğü Türkmenlerden her gün 400 kişiyi Öldürerek bir taşla iki
kuş vurdu.Hem Türkmenlere atalarından beri duyduğu kini biraz
olsun tatmin etti bir yerde de 3.bin düşmanını yok etmenin
mutluluğunu yaşadı.

“ ...Türkmen katliamları bir tek bu ayaklanmalarla


başlamamıştır.Daha kuruluş yıllarında Anadolu’yu ele
geçirmek Türkmen Beyliklerini egemenlikleri altına
alabilmek için Osmanlılar yoğun savaşlar vermişler
kendilerine direnen Türkmen köylülerine karşı katliamlar
düzenlemişlerdi.Katliam sadece yenilen birliklere veya
ayaklananlara karşı yapılmıyordu.Savaşa giderken ordu­
nun geri emniyetini sağlamak amacıyla Türkmen köylü­
leri de beraber götürülüyor ve katlediliyorlardı.Fatih bir
sefere giderken orduyla birlikte götürdüğü 3 bin Türk-
menden her gün 400 ünü öldürür...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akça m. s 90)

YÖNGÜÇ PAŞA TÜRKMENLERİN GERİDE KALAN


ÇOCUKLARINI VE KARILARINI DA ÖLDÜRTTÜ

l.Selim döneminde Yöngüç Paşa Osmanlıya karşı ayaklanıyor­


lar diye Tokat civarında yaşayan Kızıl Koca Oğlanlan’isimli
Türkmen aşiretinin önce dörtyüz erkeğini kandırarak mağarada
boğdurdu.Sonra bununla yetinmeyen Yöngüç Paşa doğru bu
Türkmenlerin yaşadığı yere gitti.Çoluk çocuk ne varsa hepsini
toptan öldürttü.Öyle bir katliam yaptı ki aşiretten geriye kimseler
kalmadı.
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ351

“ ...Yöngüç Türkmenleri konduğu yerde bağlattığı va-


kit:‘Bunların işlerini bitirin’ dedi.Ismarladı.Kendi bindi
sabahleyin Türkmenlerin evine sürdü.Türkmenlerin evleri
dahi Çorum yöresine konmuştu.Evlerini Baktı.Hayli
Türkmen dahi kırdı.Bütün davarlarını ve mallarını yağma
ettirdi_Yöngüç’e sordular ne kadar şerri vardı ki bunları
böyle kırdılar.bunun günahı var mıdır diye sordular...”
(Aşıkpaşaoğlu Tarilıi.Aşıkpaşaoğlu.Milli Eğilim Bakanlığı Yayın-
lar.sl 19-120)

4.MURAT FERMAN ÇIKARARAK EVİNDE Şİİ KONUĞU


OLANLARDAN ONLARI ÖLDÜRMELERİNİ İSTEDİ

Padişah 4.Murat Bağdat’ı işgal ettiğinde askeri cephaneliğinin


havaya uçurulması nedeni ile tüm askerlerine ferman çıkar­
dı.Cephaneliğin İranlı Şiiler tarafından havaya uçurulduğunu
söyleyerek askerlerin ellerindeki esir Ş ii’leri öldürmelerini
istedi.Elinde bulunan esirleri öldürmeyenlerin kendilerinin öldü­
rüleceğini de fermanda belirtti...

“ ...Bu kazada bir suikast arayan Sultan Murat,bütün


Bağdatlılara karşı bir ferman çıkararak evinde Şii konuğu
olanların hemen bu konuklarını öldürmelerini aksi taktirde
idam edileceklerini duyurdu.Kentte ele geçen bin kadar
Safevi Dicle kıyılarında Padişahın gözetiminde idam
edildi.Sultan 4.Murat,Bağdat’tan dönerken mezhep ayrı­
lığının körüklediği kırk bin Safevi’nin daha ölmesine
neden oldu...’
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamartıne.cilt 2.s 660)

YAVUZ SULTAN SELİM KIRKBİN ALEVİYİ ÖLDÜRDÜ

Yavuz, İran ile yapacağı savaşta iken ayaklanma çıkarmasınlar


diye özellikle iç Anadolu bölgesinde yoğun olmak üzere kırkbin
3520SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Aleviyi kılıçtan geçirtti.Hiç bir suçu ve günahı olmayan kırkbin


kişi sadece Alevi oldukları için Yavuz katilinin kılıcı ile
öldiirüldüler.Bu katliam hala Aleviler arasında tazeliğini korurken
Yavuz’a duyulan kin de Alevilerin yüreğinde hiç bir zaman
azalmamıştır.

“ ...OsmanlIların bu tutuculuğuna inandığı için mi yoksa


inanmış görünmek için mi olduğu anlaşılmayan bir
nedenden Sultan Selim Anadolu ve Rumeli’de bulunan
bütün Ali taraftarlarını yok etmeye başladı.İranlı Şeyhin
yaptığı propaganda ve çıkardığı isyanlar sonunda özellikle
Türkmenler ve Karamanlılar arasında Ali taraftarları
çoğalmıştı.Sultan Selim casusları aracılığı ile Anadolu
Ve Rüıneli’nin bütün köy kasaba ve aşiretlerinde yaşayan
Alevilerin listesini hazırlattı.Bu listelere yedi yaşından
ihtiyarına kadar kırk bin kişinin adı yazılmıştı.Bursa
Sarayında verilen bir işaret üzerine bu kırk bin kurban
milli inanç adı altında acımasızca boğazlandı...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamartıne.cilt l.sayfa 370)
“ ... Anadolu’da Alevilerin listesini yaptı.Kaynaklar farklı
bilgiler ver nelerine karşın 40-80 bin dolayında Alevinin
öldürülmesi u in Müftü Hamza Efendi’den fetva aldı ve bu
insanların öldürc'melerini buyurdu.Müftünün rüşvet kar­
şılığında verdiği tetvada Kızılbaşların kafir ve dinsizler
topluluğu olduğu onlara yardımcı olanların da kafir ve
dinsiz oldukları bunları kırıp topluluklarını dağıtmak
bütün müslümanların görevi olduğu,bunların tövbe ve
pişmanlıklarına inanmamak ve tümünü öldürmeli bu
topluluk hem kafir hem inançsız hem de kötülük yapıcı
olduklarından öldürülmeleri gerekir deniliyordu.Bu fet­
vayla yetinilmedi.Yavuz ayrıca İbni Kemal’e Rafizilerin
suçlanması yok edilmesi konu bir risale yazdırdı.İbni
Kemal bu risalesinde Kızılbaşların malının helal nikahının
geçersiz ve Kızılbaş öldürmenin caiz olduğunu savunarak
l.Selim’in isteklerine kapı araladı...”
(OsmanlI’da Alevi Ayaklannıalan.Baki Öz.s 125)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ353

TRABLUS’DAKİ ALEVİLERİN ÖLDÜRÜLMESİ

Trablus’un dağlık bölgelerinde yaşayan Alevilerin öldürülmesi


için Vezir Ali Paşa görevlendirildi.Ali Paşa özellikle dağlık ve sarp
yerlerde yaşayan Alevileri öldürerek Padişahın kendisine emrettiği
Alevileri öldürme görevini yerine getirdi.

“ ...Trablusşam bölgesinin bazı sarp ve taşlık dağlarında


sakin Rafizi zümresinden Şerhan Oğulları denilen Şakiler
aşiret kabilelerine sahip idiler.Sayda Berut bölgesine tabi
geçişi zor yerlerde oturan Dürzi taifesinden Ma’n Oğlu
adında mezhepsizlerle müttefik halde bulunuyorlar­
dı...Vezir Ali Paşa da Allahın yardımına dayanarak
elinden geldiğince topladığı askerle Trablus’tan hareket
etti.Serhan dağlarına gitti.O zelil güruh dahi savaş için
aşiret ve kabilelerini bir araya toplamada kusur etme­
di.Her ne kadar tüfek atıcılığında meşhur olan o
kahrolasıcalar hücuma geçtilerse de İslam gazileri durup
dinlenmeden ‘ateşteki savaş kazanı kaynayınca coşan
denizleri hatırlatır’ manasınca kötülerin ateşine karşı
kahramanlık nurlarını saçarak korkusuz yiğitliklerle ve
Allahın sonsuz yardımıyla şecaat ırmaklarını akıtıyorlar­
dı.O melunlar her ne kadar karşı koymaya gayret
ediyorlarsa da çözümsüzlerdi.Pek çoğu canalıcı kılıçların
lokması olmuştu.Reislerinden Serhanoğlu Hüseyin,amca
oğlu Haşan,İsa ve bunun gibi birçok mezhepsizin vücudu
ortadan kaldırıldı...”
(Olayların Özü.Zühde-i Vakayiat cilt 3.Defterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercüman Yayını.s 126-127)

YENİÇERİ AĞASI MAHMUT AĞA İSYAN ETTİLER DİYE


BEKTAŞİ OCAĞINDAKİ BİNLERCE KİŞİYİ ÖLDÜRTTÜ

İstanbul’da çıkan bir isyandan sonra Osmanlı Devleti isyanın


sorumlulularını öldürme kampanyası başlattı.Yeniçeriler ve onlara
3 5 4 OSMANLI DEVLETÎ’NİN KANLI TARİHİ

destek veren insanların büyük bir kısmı daha önceden öldürül­


müştü.Daha sonra saklananlar ve olayın ikinci derecede sorumlusu
olanlar öldürülmeye başlandı.Bu bahane ile Yeniçeri Ağası suçlu
suçsuz Bektaşi tekkesine ait yakaladığı insanları katletti.Öyle bir
katletti ki Defterdar Sarı Mehmet Paşa dahi bu katliamın haksız
olduğunu yazdığı tarih kitabında belirtti.

“ ...Sadrazam hazretleri daha evvel isyan eden zorbalardan


kılıç arığı kalpı Rumeli ve Anadolu taraflarında gizle­
nenlerin yakalanmaları hususunda gece gündüz gayret
göstermiş ele geçenleri acımadan katlettirmiştir.Fakat
nicesini o güruh ile alakası olmadığı halde bazı garaz
sahiplerinin yakalattırmasıyla sual sormadan idam ettir­
miştir. Yeniçeri Ağası Koca Mahmut Ağa dahi Bektaşi
ocağından çok kimseyi bu bahane ile alıirete göndermiş-
tir.Bu şekilde bir kaç bin kişiyi zulüm kılıcıyla yok
ettikleri şüphesizdir...”
(Olayların Özii.Ziibde-i Vakayial cilt 2.Defterdar Sun Mehmet
Paşa.Tercüman Yayını.s 157)

600 ALEVİNİN BURNU İSTANBUL’A GÖNDERİLDİ

Nur Ali Halife ayaklanmasında 600 Alevinin burnu kesilerek


İstanbul’a gönderildi.

“ ...Nur Ali 20.7.1512 de Göksu’da yapılan çarpışmada


yenildi.Ayaklanmacılar dağıldı.Nur Ali savaşta Kadızade
Hoca Bey diye biri tarafından öldürülmüştü.Bıyıklı
Mehmet Paşa,Nur Ali’nin başıyla birlikte İstanbul’a 600
Kızılbaş burnu gönderdi...”
(OsmanlI'da Alevi Ayaklannıaları.Baki Öz. s 174)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ355

OTLUKBELİ SAVAŞINDA TÜRKMENLER DOĞRANDI

Osmanlı Devleti niteliğini Otlukbeli savaşında da göster­


di.Savaş sırasında öldürdüğü Türkmenleıin kanına doymamış
olacaklaıki esir olarak ele geçirdikleri Türkmenleıi de sıra sıra
yığınla doğradılar

“ ...Otlukbeli savaşında (1473) aşırı ölçüde Türkmen


kırımına gidilmişti.Savaşta tutsak edilen Türkmen taifesi­
nin öldürülmesi buyuruldu.Karalıisar’da da Türkmen
eşkiyası kılıçtan geçirildi.Prf.H.R.Tankut’un deyişiyle
sıra sıra cellatlar,sürü sürü Türkmen doğradı...”
(Osınanlı’da Alevi Ayaklanmaları.Haki Öz.s 71)

KADI’NIN SALDIĞI ALEVİLERİ OSMANLI "GİZLİ


ŞEKİLDE ÖLDÜRÜN" DİYE FERMAN YOLLAYIP
ÖLDÜRTTÜ

Osmanlı Devletinde Alevileri öldürmek için her yol denen-


di.Öyle ki belki de Alevi olmayan fakat katı bir şeriatçıdan
olmayanlar Alevi olma ihtimali nedeni ile öldürüldü.Buna benzer
bir olay da Amasya’da 1568 yılında oldu.Alevi oldukları bahanesi
ile yakalanıp öldürülmeleri istenilen insanları kadı suçsuz bularak
saldı.Osmanlı hükümeti bunun üzerine bir ferman yolladı.Salınan
kişilerin tekrar yakalanarak öldürülmeleri emrolundu.Alevilik
suçlaması kesinlik kazanmayan bu insanları öldürürken de gizli
fakat duyulması halinde başka ve adi suçtan öldürüldükleri halka
söylensin diye emrolundu.

“ ...Çoğu kez hükümet tutukluların siyaset olunmalarını


yani ölümle cezalandırılmalarını istemesine karşın kadılar
o yoğunlukta suç görmüyor,istenilenden hafif ceza veriyor
veya beraat ettirdikleri de olabiliyordu.Böylesi durumlar­
da hükümet Sancakbeylerine idamlık suç icad etmelerini
356 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

istiyorlardı.Bu tür suç bulmalar en çok Alevilere


uygulanıyordu.Böyle bir örneğine 1568 yılında rastlıyo­
ruz.Divan Amasya Valisi İlyas Beye buyruk göndererek
kimi Alevi ileri gelenlerini ve bir çok da öğrenciyi
tutuklatmıştı.Yollanan Hükmü Hümayunla çoğunun suç­
suz olduğu anlaşılan bu kişilerin siyaset olunmalarında
direniliyordu.Kadıların bunları suçsuz bulup bırakması
üzerine İlyas Bey durumu İstanbul’a bildirdi ve merkez­
den gelen kesin buyrukla bahaneler bulunarak haklarından
gelinmesi istendi.İlyas Bey böylece tüm tutukluları gizlice
katletti...”
(Osmartlı’da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz. s 130)

KIZILBAŞ EĞİLİMLİ OLANLARIN ÖLDÜRÜLMELERİ

Alevilerin öldürülmeleri Osmanlı Devleti yetkilileri için bir


zevk meselesi olmuştur.Osmanlı Devleti yetkilileri Alevileri
öldürmek için adeta bir birbirleriyle yarışır olmuşlardı.İşte Bozok
Beyi Çerkez Beye gönderdiği bir yazıda Kızılbaş eğilimi
olanların,onlara sem patiyle bakanların cezalandırılm aları­
nı,Kızılbaşlılığı kesin olanların ise öldürülmelerini istemiştir.

“ ...22.11.1577 de de Bozok Beyi Çerkez Beyden Kızılbaş


eğilimli kimselerin defterlerinin gönderilmesi ve doğru­
luğu kanıtlananların idam edilmeleri istenmiştir...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz.s 132)

İRAN TARAFTARI OLDUĞU İÇİN KANGAL’LI VE


ALİPINAR HALKI ÖLDÜRÜLDÜ

Alevi olan Kangal’lı ve Alipınar halkı öldürüldü.Gerekçe olarak


da İran taraftan oldukları gösterildi.
“ ...24.1.1576 yılında Hamza Halife’nin Rafizi olduğu için
kendisine şeri ceza verilmesine 2.2.1577 de Kangal’lı ve
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ357

Alipınar halkının İran eğilimli olduklarından bir bahane


ile katlolunmasına...”
(OsmanlI'da Alevi Ayaklanmaları.Haki Öz. s 132)

K U Y U CU M U R A T BAYBURT’TA O NBİN CELA Lİ’Yİ


Ö LD Ü R D Ü

Kuyucu Murat Paşa, Bayburt dolaylarında Meyün’a bağlı


Celali’leri öldürmek için harekete geçti.Meyün Kalenderoğlu’na
yardıma geliyordu.Meyün ve Kuyucu askerleri Bayburt yakınla­
rında karşılaştılar.Savaştan sonra yenilen Celali’ler Kuyucunun
emri ile kılıçtan geçirildiler.Tarihçilerin aktarmalarına göre 10 bin
Celali savaş alanında kelleleri kesilmek suretiyle öldürüldü.

“ ...Amacı yeni ayaklanmayı bastırmaktı.Hem yaşlılıktan


,hem hastalıktan ve hem de yorgunluktan bitkin düşmüş-
tü.Fakat daima iradesinin gücü sayesinde atının üzerinde
dimdik gidiyordu.Günde bir kez mola verildiğinde
hizmetkarları onu bir cesetmiş gibi atından aşağı
indiriyorlardı.Yolun kenarında bir süre dinlendikten
sonra yeniden yanındakilerin yardımıyla atına biniyor ve
genç bir atlının görkemiyle ilerliyordu.Kuyucu Murat
Paşa Meyün’a Bayburt geçitlerinde rastladı.Savaşın
sonunda başkaldıranların hepsini kılıçtan geçirdi.Bu gün
bile bir sel yatağında kemiklerinin beyazlığı farkedilen
onbin Celalinin kellesi...”
(Osmanlı Tarihi.Alphonse de Lamarlıne.cill 2.sayfa 581)

BEKTAŞ HAN’A BAĞLI OTUZBİN ALEVİ ÖLDÜRÜLDÜ

Osmanlı Devleti özellikle Alevi ayaklanmalarına karşı oldukça


sert davranıyordu.Ufak bir ayaklanmanın çıktığı yerde köyleri
toplu olarak yakıp yıkıyorlar,insanları topluca öldürüyorlar-
3580SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

dı.Sakarya Şeyhi olarak tanınan Alevi önderine bağlı 40 köy birden


yakılıp yıkıldı.İnsanlar öldürüldü.Bektaş Han’ın otuzbin kişilik
Alevi ordusu yok edildi. ı• ;* A

“ ...Anadolu ve Reva seferleri sırasında müllıid ve dinsiz


Kızılbaş olarak nitelediği Alevi kesim üzerine büyük bir
kırım uygulandı.Karalıoca ve Hoy’da on köyün sakinleri
firar ettiği için yakıldı.Tebriz’de binlerce Kızılbaş ele
geçirildi ve hepsi öldürüldü.O dönemler Alevi yatağı olan
Tokat’ın Kazoca’da geniş çaplı kırım uygulandı.Konya’da
mehdilik davasında olan biri getirilerek öldürüldü.Beşkat
Han’ın OsmanlI’ya karşı gelen otuzbin Kızılbaşı kırıl­
dı.Sakarya Şeyhi’ne nıürid 40 Alevi köyü yakılıp
yıkıldı...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Öz.s 75)

Sakarya şeyhini önce yüzdüler,ince ince doğradılar sonra


eşeğe bindirip şehiri gezdirdiler en sonundada ölüme terk
ettiler

Sakarya Şeyhi’nin önce derisi yüzüldü.Sonra parmakları


ucundan başlanarak lime lime kesildi.Sonra bir eşeğe bindirilerek
sokak sokak şehrin içinde gezdirildi.Sonra da atıldığı yerde ölüme
terk edildi.

“ ...Tatlı bir hile ile onu kandırdı.Şeyhin bu gafletinden


yararlanarak bir gece bulunduğu dağlık kesime baskın
yaparak Şeyh Ahnet’i ele geçirerek bağladı.Dervişlerin
bulunduğu köyü temelinden yakıp yıktı .Ele geçen 12
adamıyla birlikte Şeyhi Konya’da Padişahın önüne
getirdiler.Padişah bu ayrılıkçı Mehdi’ye öfke ile bağırdı
‘Bak bakalım sen Hazreti İsayıın dermişsin gerçekmidir’.
bu soru üzerine Şeyh Ahmet ‘Haşa ben Ümmeti
M uhammettenim ve Hazreti İsa’yı bekleyenlerde­
nim...dedi.Padişah Şeyhin öldürülmesini buyurdu.Çünkü
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N LI T A R İH İ 359

bunun yandaşlan Şeyhe silah kar etmediği düşüncesin­


deymiş.Şeyhin göğsünden ve omuzundan ince ince
derisini yüzdüler.Parmaklarını mafsal mafsal kesti-
ler.Fakat Şeyh Ahmet bu arada bir kez of demedi.Hatta
Şeyh Ahmet Cellat Kara Ali’ye seslenerek ‘Acele etme
cellat ağa evme...” deyip asla boyun eğmeyeceğini ve
işkenceyi önemsemediğini gösterdi.İzleyenleri de kendi­
sine hayran bıraktı.Başında büyük bir imame ve sarık
olduğu halde bir eşeğe çırılçıplak bindirilen Şeyhi ordu
içinde dolaştırıp ibret olsun diye gösterdiler.Sonra da
burnunu kulaklarını ellerini ve ayaklarını kestiler.Ordunun
içine bıraktılar. Bu durumda can verdi.
(Osmanlula Karşı Düşünce ve İclanı Edilenler.Rıza Zelyut. s 95)
3 6 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

XXV- PADİŞAHA KELLE GÖNDERME

Çıkar yüce dağ başına,


Kurşun atardı beşine,
Kelle geldi mevta hani,
Kuzgun döner üleşine.

Usturanın ağzın açmış


Ağ gövdeye kanlar saçmış
Kurban mı kestin
Alim kellen İstanbul’a geçmiş.

Yukarıda ki şiir Türkmen Ali isimli Osmanlı Devletine


başkaldıran bir isyancının kellesinin kesilerek İstanbul’a Padişaha
sunulmak üzere gönderilmesi ve gövdesinin de kuşlar tarafından
parçalanması üzerine bir taraftarı veya yakını tarafından yazılmış­
tır.
Padişaha kelle gönderilmesi Osmanlı Devletinde yapılan
katliamlarda sıkça rastlanılan bir olgudur.Osmanlı Devleti ege­
menliği altında bulunan toprakların dört bir yanında öldürülen
insanların kafaları İstanbul’a Padişaha sunulmak için gönderilir.Bu
nedenle Padişaha kelle gönderme olayı başlı başına bir kurum işi
haline gelmiştir. Bu nedenle kelle gönderme olayını baştan sona
kısaca açıklamakta fayda var.

KİMLERİN KELLELERİ İSTANBUL’A GÖNDERİLİR

İstanbul’a gönderilecek kellelerin sahipleri değişik sınıflara


ayrılırlar.Anadoluda her öldürülen kişinin kellesi Padişaha
gönderilmez.Padişaha bir kelle gönderilmesi için öldürülen
kişinin kellesinin Padişaha götürülecek kadar önemli olması
geıekir.Yoksa Osmanlı Devletinde günde onlarca hatta yüzlerce
kişi öldürülüyordu.Bunların hepsinin kelleleri Padişaha gönderile­
cek olsaydı Padişah kelle saymaktan diğer işlere bakamazdı.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 361

Padişaha kellesi gönderileceklerden birisi eşkiyalardır.Osmanlı


Devletinin eşkiya olarak tabir ettiği kişilerin kelleleri mutlaka
Padişaha sunulmak için gönderilir.Eşkiya olarak tabir edilen kişiler
Osmanlı Devletine karşı ayaklananlardır.Osmanlı Devleti özellikle
ayaklanmalardan çok korktuğu için ayaklanmayı yapanların
öldürüldüklerinden emin olmak için onların kellelerini mutlaka
görmek istiyor.

“ ...Eşkiyalara isyancı işleminin yapılması halinde kelle­


lerinin kesilmesinin caiz olmadığını belirtmiştik.Ancak
eşkiyalara siyasetten kati cezası uygulanırsa o zaman
kellelerinin teşhiri caiz olur.Nitekim Osmanlı Devletinin
hemen her yerinde idam edilen eşkiyalaıın başlarının
İstanbul’a yollanarak teşhir edildiği adet olmuştur...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmunlt Devletimle Siyasetten Kati.s 140)

İstanbul’a kelleleri gönderilecek diğer kesim ağır suç işlemiş


kişilerdir.Suçu çok ağır olan ve Osmanlı Devleti tarafından o
harekete çok öne.ıı verilmesi halinde o suçu işleyen kişinin kellesi
de Padişaha gönderilir.

“ ...siyasetten katledilen diğer reayanın başları da eğer


suçları devletçe çok önemli görülmüşse İstanbul’a getirilir
ve teşhir edilir.Bunun dışında kafa irsalini görmek
enderdir.Ancak diğer idam mahkumlarının kesik başları­
nın hükmün infaz edildiği yerlerde teşhire konulduğunu
kabül etmek gerekir kanısındayım...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlt Devletinde Siyasetten Katl.s 140)

Padişahın fermanıyla öldürülen kişilerin kelleleri İstanbul’a


Padişaha sunulmak üzere gönderilmekteydi.Bu kişiler eski
Vezirler ve Paşalardır.Padişah bu kişilerin güçlerinden korktuğu
için görevden ayrılanları öldürtmeye çalışır,ölüp ölmediklerinden
emin olmak için de kellelerini isterdi.
3 6 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Bunların dışında Padişah veya yöneticiler isterlerse arzu


ettikleri kişilerin kellelerinin İstanbul’a gönderilmesini isteyebi
lirleıdi.Ayrıca yerel yöneticiler öldürdükleri kişilerin kellelerini
isterlerse'Padişaha sunulmak üzere İstanbul’a gönderirlerdi.Yerel
yöneticilerin kellesini gönderdikleri kişilerin Osmanlı Devleti için
ciddi tehlike oluşturması gerekirdi.Yerel yöneticiler her suçlunun
kellesini Padişaha göndermezlerdi.Özellikle Padişahtan takdir
almak için takdir aldıracak kelleleri gönderirlerdi.

KELLELERİN GÖNDERİLİŞ ŞEKLİ

Kellelerin Padişaha sunulmak üzere İstanbul’a götürülüşü tam


bir profesyonellik ister.Gönderilecek kelle kesildikten sonra iyice
temizlenir.Temizlenen kelle balın içine konur.Balla birlikte kıl bir
torbanın içine yerleştiıilir.Bala belenmiş ve kıl torbanın içine
konulmuş kelle artık İstanbul’a kadar hiç bozulmadan gider.

“ ...İnfaz eğer boğulmak yahut asılmak suretiyle icra


edilmişse ölünün başı muhahakkak kesilir ve kesilen kafa
içi bal dolu kıl torbalar içine konarak İstanbul’a
gönderilir...”
(P rf Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 122)

KESİK KELLELERİ İSTANBUL’A GÖTÜRECEK KİŞİLER

İstanbul’a gidecek kellenin,kesilip,temizlenip,kıl torbası içinde


bala belenmesi ile iş bitmez.Bundan sonra da kellenin İstanbul’a
götürülmesi vardır.Osmanlı Devleti bu işi değişik kişilere yaptırır.
Kelleyi kesmekle görevlendirilen kişinin kelleyi İstanbul’a
götürmesi: Bu durumda genelde İstanbul’dan bir kişi görevlendi-
rilir.Bu kişi gelir öldürülecek kişiyi öldüriir.Kesik kellesini de
yanına alarak azık götürür gibi yanında istanbula geri döner.
Kellenin kesildiği yerde görevlendirilen kişilerin götürmesi:
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 363

Bazı hallerde kellesi Padişaha gidecek kişinin öldürme işini yapan


kişi götürme işini yapırıayabilir.Bu durum genelde emirle
öldürülecek kişinin oralarda oturan kişiye öldürttürüldüğünde
olur.Ömeğin Diyarbakır Valisine bir ferman gönderilir Diyarba­
kır’da felanca kişiyi öldür kellesini gönder denilir.Vali o kişiyi
öldürür kelesini de orada birisiyle gönderir.
Kellelerin bazen toplu olarak Padişaha götürülme olayı
vardır.Buıda Osmanlı topraklarının değişik yerlerinde merkezler
oluşturularak o merkezlerde kelleler toplanır ve belirli aralıklarla
Padişaha gönderilir.

“ ...Ekseriyetle katle memur edilmiş olanlar bu kesik


kafayı da yanlarında götürürler ve İstanbul’a vardıkların­
da,fermanın ne şekilde icra edildiğini bildirir bir yazı ile
teşhir edilmek üzere bu kafayı teslim ederler.Eğer
fermanın icrası malahhi büyük memurlara emredilmişse
onlar da fermanı getiren eliyle bir yazı ile birlikte kesik
kafayı İstanbul’a yollarlar...
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osnuınlı Devletimle Siyasetten Kati.s 122)

KESİK KELLELERİN BİR YERDE TOPLANIP TOPLUCA


İSTANBUL’A GÖNDERİLMESİ

İstanbul’a yurdun dört bir yanından kelleler gönderildiği için


kellelerin toplanması için belirli merkezler tesbit edilmiştir.
Oralara getirilen kelleler orada biriktirilerek topluca İstanbul’a
göndeıilir.Tabi bunun istisnaları da vardır.Özellike öldürülen
önemli bir kişi ise onun kellesi gerektiğinde tek başına da
gönderilir.

“ ...İtranos kazasında zuhur eden isyandan isimleri yazılı


olan şakilerin kati ve başları Anadolu divanına irsa
olunduğuna dair...bu belgeden anlaşıldığına göre beyler­
beylik merkezinde kesik başlar toplanmakta ve orda
3640SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

İstanbul’a yollanmaktadır...Kesik başların yollanılmasının


merkezce istendiğine dainBilecik kazasına tabi gölmiye
karyesi ahalisinden ve eşkiyadan Sarıcıoğlu Mustafa ve
kardeşleri ile avanesinin kesik başlarının İstanbul’a
g ö n d erilm esi h akkında m ahalli kadıya b u y u rt­
tu.. .Şehirköylü şaki Kara Apti’nin Malik Paşa marifetiyle
cezası tertib ve kesilen başı İstanbul’a gönderilmiş
olduğundan...”
(Prf.Dr.Ahmet Mıımcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 140)

PADİŞAHA KELLE GÖNDERMELERDEN ÖRNEKLER

Kabakulak İbrahim Paşa’nın başı

“ ...Şimdilik sebebi bilinmeyen bir bahane ile 1743


iptidalarında katlolunarak başı İstanbul’a gönderilip...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Pif İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cill.2 kısıııı.s 320)

Köşe Mustafa Paşa’nın başı

“ ...Kelleci Osman Ağa’ya bir Bostancı Haseki ile gizlice


Hattı Hümayun gönderip katline emreylediğinden 1765
nisan’da Midilli’de boğularak kesik başı İstanbul’a
getirilip teşhir edildikten sonra...”
(Osıııanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt.2 kısıııı.s 376)

Bahir Mustafa Paşa’nm başı

“ ...Bahir Mustafa Paşa Midilli’ de katledilerek başı


İstanbul’a gönderilip teşhir edildikten sonra...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt.2 kısım.s 399)

Isparta’lı Halil Hamdi Paşa’nın başı


OSM ANLI D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 365

“ ...Diğer bir Hattu Hümayunla sabık Mora muhassalı


Kara Kethüdazade Ali Bey vasıtasıyla Bozcaada’da
Katledilip başı İstanbul’a getirildi...”
(Osmanlı Tarilıi.Orıl.Pıf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cilt.2 kısım.s 435)

Çorlulu Ali Paşa’nın başı

“ ...Katli için şeyhülislam Pasmakçızade Seyyid Ali


Efendi tarafından verilen fetvaya istinaden 27 Aralık
1711 de Midilli kalesinde katlolundu va başı İstanbul’a
getirilerek...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Pıf İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cill.2.kısıın.s 288)

Gürcü Yusuf Paşa’nın başı

“ ...Yusuf Paşa Rodos’da katlolunarak başı gelip Edirne’­


de Vidas’a gelmiş olan Padişahın otağı önüne konuldu ...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prf..İsmail Hakkı Uz.unçarşılı.4.Cilt.2.kısım.s 296)

Silahtar Süleyman Paşa’nın başı

“ ...Rodos adasına naklolunmuş ise de adaya gelir gelmez


oradan ikamete memur edilerk 1715 ekimde katline
ferman gönderilerek kesilen başı rikabı hümayuna
yollanmıştır...”
(Osmanlı Tarilıi.Orıl.Pıf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.4.Cill.2 kısım.s 298)

Nişancı İsmail Paşa’nın başı

“ ...İsmail Paşa gülüp,bundan Padişahımızın haberi yok bu


fermanı Çelebicik yazmış.Allah emaneti şu mushafı şerif
366 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

büyük oğlumundurgötürüp ver ve beni şu dolapta tebeden


getirdiğim zemzemle kefene sarıp defneyle dedikten sonra
Rodos’un ileri gelenlerini çağırıp eşyaya mütealik
şeylerine dair takrir verip yazdırdı ve helallaşıp ölüme
başın eğdi ve cesedi Rodos’ta defnedilip başı İstanbul’a
gönderildi...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Prfİsmail Hakkı Uzunçarşılı. s 429)

Melek İbrahim Paşa’nın başı

‘‘...2.aralık 1685 Belgrad’da boğulup başı Edirne’ye


getirildi ve kaide üzerine veziri azam tarafından gümüş
tepsi içinde Padişaha gösterildi...”
(Osmanlı Tarihi.Ord.Profİsmail Hakkı UzunçarşılıJ.CilI I.Kısım.s 467)

Körbey Mustafa Paşa’nın başı

“ ...Kaptan Paşa’mn sahile asker ve top çıkardığını gören


Antalya halkı Körbey’i af vaadiyle kendilerine teslim
etmişlerse de Kaptan Paşa bunu ve adamlarını boğdurup
mallarını müsadere ile başlarıyla beraber İstanbul’a
yollamış...”
(Osmanlı Tarilıi.Ord.Prof.İsmail Hakkı UzunçarşılıJ.CilI I.Kısım.s 396-
97)

Hüsrev Paşa’nın başı

“ ...Tokat kadısına da Hüsrev Paşanın katli için bir Hattı


Hümayun gelmesi üzerine kale dizdarı Hüsrev Paşa’nın
konağını topa tuttu,oturduğu konak sarıldı ise de Paşa
teslim olmayarak maiyeti kendisini müdafaa ettiler.Bunun
üzerine Murtaza Paşa Hüsrev’in kaçmasından korkarak
başı Padişahın malı yağma edenin diye ilan etti.Hüsrev
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 36 7

Paşa bir desise ile Murtaza Paşa’yı öldürmek istediyse de


muaffak olamadı.Kendisine gönderilen Hattı Hümayunu
görünce abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra
boğuldu ve başı gizlice İstanbul’a yollanıp Padişaha
gösterildi. (1632)...”
(Osnıanlı Tarihi. Ord. P rof İsmail Hakkı Uzunçarşılı.3.Cilt I .Kıstın.s 184)

-Şam ayaklanmacılarının başları

“ ...Şam asilerini ortadan kaldırarak bu fitne ateşinin


söndürülmesine sebep oldu.İtaat zincirinden çıkan fitne­
cilerin başlarını bahtsız vücutlarından ayırdı.Her birinin
ad ve lakaplarını kağıt parçalarına yazdı.Bu kağıtları
bunların alınlarına diktirerek bu şekilde Padişahın yüce
katma gönderdi.Bu kesik başlar huzur-ı Hümayunda
yerlere atıldı...”
(Olayların Özii.Ziihde-i Vakayiat cilt 3 .Defterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercüman Yay mı.s 104)

-Haşan Kedhuda’nın başı

“ ...Haşan Kethuda’yı hapsetmiş ve o gece öldürerek kesik


başını Sultana göndermiş böylece bütün suçu ona
yükleyerek durumu bildinniştir.(7 aralık 1680)...”
(Olayların Özü.7.iihde-i Vakayiat cilt I.D efterdar S u n Mehmet
Paşa.Tercitman Yayını.s 172)

-Aslan Paşa’nın başı

“ ...Ahıska Beylerbeyi Arslan Paşa mal çekmek için


Gürcistan ülkesini karıştırarak fitne ve fesada sebep
olduğundan Erzurum Valisi İbrahim Paşa’ya hitaben
gelen Padişahın emri mucibince kati olunup kesik başı
3 6 8 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Ritab-ı Hümayuna getirilerek Bab-ı Humayun önünde


zillet toprağına yuvarlanmıştır.(4 ekim 1680)...”
(Olayların Özü.Zübde-i Vakayiat cilt 1.Defterdar (San
Mehmet Paşa.Tercüman Yayını.s 170)

-Müderris Osman Paşa’nın başı

“ ...Eıgiboz’a yaklaştıklarında adet üzere ileri gelenler


karşılamağa çıktıklarında Paşa kale kapılarından ikisinin
arasından geçerken hakkındaki kati fermanı okundu.Karşı
koymanın faydasız olacağını anlayan Paşa atından inip
abdest alarak iki rekat namaz kıldıktan sonra kati fermanı
yerine getirdi.Kesilen başı Padişaha yollanarak sarayın
orta kapısı önünde ibret taşma kondu...”
(Cevdek Paşa Tarihinden SeçmelerAhm et Cevdet Paşa.s 52)

-Düzceli Arap Oğlunun başı

“ ...Düzce’} ? çıkıp dağlarda dolanmaktayken Ahmet Ağa


kendisini husJetle ele geçirmiş ve kafasını keserek
İstanbul’a gönd :rmiştir.Kesik başı Galata’da siyaset
meydanına konulmuştur.
(Cevdet Paşa Tarihinden SeçmelerA hm et Cevdet Paşa.s 54)

-Maraş’ta Kulunclı ve Mandallı aşiretine mensupların başı

“ ...Eşkiya bu hücuma dayanamıyarak bir kısmı Çobanoğ-


lu ve Fettah gibi şakilere iltica eylemiş bir kısmı da Gavur
dağlarına kaçmıştır.Neticede on dokuz şakinin kelleleri
kesilmiş ve İstanbul’a yollanmıştır...”
(Cevdet Paşa Tarihinden Seçmeler.Ahmet Cevdet Paşa.s 54)
OSM ANLI D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 369

-Florina halkından Muslu’nun başı

“ ...Ali Paşa hakimane bir uslupla bu adamı yanma getirip


bir kaç gün tuttuktan sonra basımları ile duruşması
yapılmış şeıan katli icabettiğinden kafası kesilerek kesik
başı Padişaha gönderilmiştir...”
(Cevdet Paşa Tarihinden SeçmelerA hm et Cevdet Paşa.s 53)

-Kadı Paşa’nın başı

“ ...Kadı Paşa’nın adamlarından olan Antalya mütesellimi


Hacı Mehmet Ağa araştırmaları neticesinde Paşanın o
taraflara geldiğini öğrenerek Paşayı tutup idam etmiş ve
kesik başını İstanbul’a yollamıştır...”
(Cevdet Paşa Tarihinden SeçmelerA hm et Cevdet Paşa.cilk 2.s 110)

-Ayaklanmacı Zeynel’in başı

“ ...Zeynel Şehzade Mustafa’nın şiddetli hücumuna karşı


koyamadı.Askeri yenildi. Kendisi de harb yerinde
düştü.Azepler Ağası Mahmud Zeynel’in başım kesip
Şehzadenin ayakları önüne koydu.O da hemen Padişaha
gönderdi...”
(O s n ıa n lı T a r ih i.J o s e lıp V on H a m m e r .Ö z e tle y e r e k ya­
zan.Prf DrAhdülkadir Karalıan.Cilt l.s 246)

-Hain Ahmet Paşa’nm başı

“ ...Arap şeyhi Hariş Ahmed’i zincire vurulmuş olarak


teslim eyledi.Hain’in başı kesilip İstanbul’a gönderildi.
(O s n ıa n lı T a r ih i.J o s e lıp V on H a m m e r. Ö z e tle y e r e k ya
zan.Prf.DrAhdülkadir Karalıan.Cilt I.S 440)
3 7 0 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

-Tokat Celali lideri Celal’ın başı

“ ...Celal ve adamları öldürüldü.Çocukları ve karıları


esiralındı.Ali bey Celal’ın başını Sultana gönderdi...”
{OsmanlI da Karşı Düşünce ve İdam edilenler.Rıza Zelyut.s 30)

-Gürcü Abdunnebi’nin başı

“ ..1649 da hükümet güçleriyle yapılan çarpışmada


Abdünnebi güçleri yenildi.Kendisi Mudurnu dolaylarına
kaçtı.Kırşehir Sancakbeyi İshak Bey,Abdünnebi’yi Kara­
pınar’da yakalayarak eylül 1649 da başını kesip İstanbul’a
gönderdi...”
(Osnıanlı da Alevi Ayaklanmalan.Baki Öz.s 107)

-Koca İbrahim Paşa’nm başı

“ ...Nihayet kendisinden mühürü aldıktan sonra cellad


Haseki Kara Mustafa eliyle boğularak cesedi Tunca
kenarına defnedildikten sonra yeri belirsiz bir hale
getirilmiştir.(27 Nisan 1713)...”
{Osnıanlı Tarihi.Ord.Prf.İsmail Hakkı Uzunçaışılı.4.Cilt.2 kısım.s 300)

-Sivas Valisinin başı

“ ...Sivas valisi Hüseyin Paşa’nın kesilmiş başının


gönderildiği’ne dair arz ve 3.Selim hattı hümayunu...”
(P rfD r A hm et Muıııcu.Osntanlı Devletinde Siyasetten Kati.s 122)

Veli Paşa’nın başı


OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TARİHİ 371

“ ...Erzurum Valisi Abdurahman P aşa’dan sadare-


te.Mecingird mutasarrıfı Veli Paşa’nın kesilmiş başının
ve muhallefat defterinin gönderildiği’ne dair...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlt Devletimle Siyasetten Katl.s 122)
-Gürcü Osman Paşa’nın başı

“ ...Trabzon Valisi Tayyar Paşa’dan sadarette.Erzurum


Valiliğine tayin suretiyle Silistre’den naklolunan Gürcü
Osman Paşa’nın idamına memur Muş mutasarrıfı Murad
Paşa tarafından kesilmiş başının gönderildiğine dair...”
(PrJDr.Alımet Mumcu.Osmcınlı Devletinde Siyasetten Katl.s 122)

-Haşan Bey’in başı

"..Haşan paşa’nın yeğeni Haşan Bey Boğdan’da idam


olunup başının gönderildiği’ne dair...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlt Devletinde Siyasetten Katl.s 123)

-Demirtaşzade Sadık Paşa’nın başı

“ ...Erzurum ve Trabzon Valisi Tayyar Paşa’dan Van


Valisi Recep Paşa’ya,Van muhafızı Demirtaşzade Sadık
Paşa’nın hiyanetine mebni idamı hakkında sadır olan
iradenin infazı ile başının gönderilmesine dair...”
(Prf.DrAhmet Mumcu.Osmanlt Devletinde Siyasetten Katl.s 123)

-Cebecibaşı Mehmet’in başı

“ ...Hilafı şeriat ve mugayiri riza hareketlerinden dolayı


Kütahya nefyedilmiş olan kapucu başlarından Cebecibaşı
Mehmed’in kesilmiş başının İstanbul’a gönderilmesine
dair hüküm...”
3720S M A N U DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

KELLE TEŞHİRLERİ

Kelle teşhiri Osmanlı Devletinde çok yoğun uygulanan bir


yöntemdir.Hemen her gün sarayda kelle teşhir edilirdi.Başka
yerlerdede kelle teşhirleri yapılmasına rağmen özellikle Sarayda
olağan,günlük işlerden biri haline gelmişti.Saraya giden insanlar
saray’m önünde onlarca kelle gördüğünde yadırgamıyor normal
karşılıyorlardı.İzleyenlerin dikkatini çeken kellelerin yerlerde
durması değil kimin veya nere halkının kellesi olduğuydu.
Kelle teşhirinde iki amaç vardı.Birincisi;Osmanlı Devleti
yetkililerinin öldürülmesini istedikleri kişilerin öldürüldüğü
konusunda tam ve kesin olarak tatmin olmaları amacıyla kelle
teşhiri yapılırdı.Kelle teşhirlerinin ikinci bir nedeni de halkı
korkutmaktı.Kesilmiş kelleleri gören halk kendisinin de kellesi­
nin öyle edileceğinden korkması sağlanırdı.

KELLELERİN KİMLERE SUNULACAĞI

Kellelerin sunulacağı kişiler farklıdır.Ama bütün kellelerin


sunulacağı kişilerin ortak bir özelliği vardır.Kellenin sunulduğu
yerde ilde,ilçede en büyük Osmanlı Devleti yetkilisi olması
gerekir. Örneğin Konya’da kesilen bir kelle eğer teşhir edilecekse
o zaman Konya’daki en büyük Osmanlı yetkilisine kellenin
sunulması gerekir. Padişah emri ile öldürülen bir kişinin kellesi
Padişaha sunulması gerekir.Bu bölümdeki kelle teşhirlerinde
Padişaha sunulan kelle ve bunların teşhirlerinden bahsedilecek-
tir.Bunun yanında diğer Osmanlı yetkililerine sunulan kelleleıden-
de yeri geldikçe bahsedilecektir.

KELLELERİN TEŞHİR ŞEKLİ

Teşhire çıkarılan her kellenin yanma kime ait olduğu ve ne için


öldürüldüğü ile kısa bilgiler de yazılır.Toplu kelle teşhirlerinde
bazan öldürmeye erinmeyen Osmanlı yetkilileri Kelle sahiplerinin
isimlerini yazmaya erinir ve genel bir yazı ile kellelerin kimlere ait
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 373

olduğunu kısaca yazar.Örneğin “ Antep’te asi Türkmenlere ait


kelle” gibi.
Osmanlı Sarayında teşhire sunulan kelleler üç gün süre için
gösterimde bulundurulurdu.Üç gün duran kelle teşhirden kaldırılır
ve yerine getirilen başka kelleler konularak atılmaya veya
gömülmeye götürülürdü.

SARAYDA YAPILAN KELLE TEŞHİRLERİNDE USUL

Kelle teşhiri Osmanlı Devleti için çok büyük önem ta-


şır.Özellikle kimsenin kimseye güveninin olmadığı bir ortamda
Padişahlarda öldürülmesini istediği kişilerin kellelerinin kendisine
gösterilmesini istemekteydiler.Öldürülecek kişinin kellesini Padi­
şah görünce o zaman kişinin öldüğüne kesin kanaat getirirdi.Aksi
taktirde kendisine karşı bir hilenin varlığından rahatsızlık
duyardı.Onun için Padişahın emri ile öldürülen kişilerin kelleleri
Padişaha sunulmak için saraya gönderilirdi.
Kellelerin Padişaha sunulma şekli de ilginçtir.Tepsinin üzerine
konulan kelleler Padişaha gösterilir,Padişah da kelleyi görünce o
kişinin öldüğüne kesin olarak inanırdı.Yalnız kellenin Padişaha
sunulduğu tepsinin niteliği de önemlidir.
Eğer öldürülen kişi Osmanlı Devleti tarafından üstün nitelikte
sayılan insan sınıfındansa o zaman tepsi gümüş olmalıdır.Eğer
öldürülmüş olan kişi Osmanlı Devleti için ikinci derece değerde
birisiyse o zaman tahta bir tepsinin üzerinde sunulurdu.Öldürülen
kişi halktan bir insansa yani Osmanlı Devleti için en aşağı sınıf
olarak kabul edilen sınıftansa o zaman kelle yerde Padişaha
sunulurdu.
Kellelerin Padişaha sunulma yeri de önemlidir.Osmanlı Devleti
burda da insanlar arasında ayrım yapar.Eğer öldürülen kişi
Osmanlı Devleti için birinci derecede öneme sahip sınıftansa o
zaman gümüş tepsiye konulan baş, Sarayın orta kapısının
yanındaki mermer sütunda Padişaha sunulur.Öldürülen kişi ıkiıu ı
sınıfa dahilse; bu kez tahta tepsiye konulan baş, dış kapının ilinin
3740SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Hümayumun )önünde,öldürülen kişi en ait rütbedense; o zaman


onun kafası yine dış kapıda ama yerde Padişaha sunulur.

“ ...T eşhir em ri çıktıktan sonra,V ezir-i Azaınla-


rm,Vezirlerin ve bu derecede devlet adamlarının başları
gümüş bir tepsi içinde orta kapının yanındaki mermer
sütunun yanında,orta derecede rütbelilerin kafaları tahta
bir tepsi içinde dış kapının (Bab-ı Hümayunun) önünde;
daha küçük rütbelilerin kafaları ise aynı kapıda fakat
yerde teşhir edilirdi...”
(Prf.DrAhmet Muıncu.Osmanlı Devletimle Siyasetten Katl.s 124)

SARAY DIŞINDA YAPILAN KELLE TEŞHİRLERİ

Saray dışında da kelle teşhirleri yapılmaktadır.Bunlar saraydaki


gibi düzenli yapılmaz.Kellenin teşhirini isteyen kişi nasıl isterse
kelle o şekilde teşhir edilir.Sarayda kelle teşhirlerinden birisi
Padişaha istenilen kişinin öldüğünü göstermek iken saray dışında
yapılan kelle teşhirlerindeki amaç bu değildir.Saıay dışındaki
yapılan kelle teşhirlerinde birinci amaç halkı korkutınak-
tır.Özellikle halk önderlerinin kelleleri şehirde sokak sokak
gezdirilerek insanların artık Osmanh tarafına geçmeleri isteni-
lir.Bazen de öldürülen onlarca hatta yüzlerce kelle bir yere
yığılarak halka sizi de böyle yaparız gibi imalarla korkutma
amaçlanmaktadır.

SİYASETTEN KATLOLUNAN HALKIN DA BAŞLARI


İSTANBUL’DA TEŞHİR OLUNUR

Siyasetten kati edilen halkın kafası da İstanbul’da teşhir


edilir.Bunların da kafaları ülkenin neresinde olursa olsun
İstanbul’a gönderi lirdi.Fakat buradaki durum eşkiyalara göre
farklılık gösterir.Eşkiyalar da suçunun boyutu ne olursa olsun,
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 375

eşkiya olarak damgalandığı anda başı İstanbul’a gönderilir


eşkiyalık suçu dışında öldürülecek suç işleyen halkın kafası eğer
suçu önemliyse o zaman teşhir için İstanbul’a gönderilir.

“ ...Siyaseten katledilen diğer reayanın başları da eğer


suçları devletçe çok önemli görülmüşse İstanbul’a getirilir
ve teşhir edilir...”
(Pıj'.Dr.Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kat i s 140)

Köse Musa Paşa’nın başı

“ ...Bostancı başı ile Köse Musa Paşa’nın başları,önemine


binaen saray kapısı önünde teşhir edildi...”
(Osmanlı Tarihi.Orıl.Prf.İsmail Hakkı Uzunçarşılı.5.Cilt.2 .s 89)

Saka Mehmet ve Gürcü Rıdvan’ın başı

“ ...Saka Mehmet ve Gürcü Rıdvan ve daha bunlara benzer


eşkiya yakalanıp katlolup birine dahi aman verilmi-
ye.Başları sarayın kapısı önüne konula...”
(Osmanlı'da Alevi Ayaklanmaları.Baki Oz.s 73)

Vezir-i Azam Haşan Paşa’nın kellesinin teşhiri

"..Vezir-i Azam Şerif Haşan Paşa’nın kesik başının teşhir


edilmesine dair 3.Selim’in emri...“
(Prf.Dr.Alımet Mumcu.Osmanh Devletinde Siyasetten Kati.s 123)
3 7 6 OSMANLI DEVLETİ’NÎN KANLI TARİHİ

MELEK İBRAHİM PAŞA’NIN BAŞI GÜMÜŞ TEPSİDE


PADİŞAHA SUNULDU

Kellelerin Padişaha sunulması kuralı doğrultusunda Melek


İbrahim Paşa’nın kafası da Padişaha sunuldu.Melek İbrahim Paşa
Osmanlı Devletinin birinci sınıf kabul ettiği kesim içerisinde
olduğu için kellesi gümüş tepsi ile sunulma "şerefine" nail
olmuştur.

“ ...Padişahın huzuruyla yapılan görüşmede katline fetva


verilerek 2 aralık 1685 Belgrad’da boğulup başı Edirne’ye
getirildi ve kaide üzerine veziri azam tarafından gümüş
tepsi içinde Padişaha gösterildi...”
(Osmcınh Tarihi.3.cilt. I .kısım.Ord. P rf Dr.İsmail Hakkı Uzunçurşılı.s
467)

BEKİR AGA’NIN KELLESİ ÜÇ GÜN SARAYDA TEŞHİR


EDİLDİ

Bekir Ağa Osmanlı sarayında kızlar ağasıydı. Görevi Padişahın


cinsel konularıyla ilgilenmekti.Ama Bekir Ağa Padişahtan aldığı
güçle rüşvet başta olmak üzere bir takım kötü işlere giriş­
ti..Kendisini şikayet eden Molla ve aile fertlerini gece boğdurup
sonra da evi ateşe verdirtti. Yangın süsü verilen evde tam
yanmayan insan vücutlarında boğma olduğu halk tarafından
duyulunca bu kez halk ayaklanarak Bekir Ağa’nın öldürülmesini
istedi.Halkın bu ayaklanması karşısında sessiz kalamayan Padişah
ve Şeyhülislam Bekir Ağanın öldürülmesine karar verdi-
ler.Öldürülen Bekir Ağa’nın cesedi üç gün sarayda teşhir edildi.

“ ...bir gemi hazırlatılarak Bekir Ağa’nın bütün serveti ile


Mısır’a yollanması için Padişah emir verdi.Ancak halkın
intikamı daha kanlı bir çözüm öngörüyordu.Bunun
üzerine işkence edilmemesi için Padişah’a bile güvenme­
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 377

yen zenci umutsuzlukla cellatların üzerine saldırdı.Divanı


kan içinde bıraktıktan sonra öldürüldü.Üç gün Saray’ın
önünde teşhir edilen cesedi...”
(Osıııanlı TarihiAlphonse de Lamarlıne.cilt 2.s 854)

EŞKIYALARIN KELLELERİ İSTANBUL’DA TEŞHİR


EDİLİRDİ

Osmanlı Devleti eşkiya diye tabir ettiği suçlan işleyenlerin


başlarının teşhir edilmesine özel önem verirdi.Eşkiya diye tabir
edilen kişiler öldürüldüğünde bu nedenle başları İstanbul’a
gönderilirdi.Buradaki amaç eşkiyanın öldüğünün saray tarafından
görülmesidir.

“ ...Eşkiyalara isyancı işleminin yapılması halinde kafala­


rının kesilmesinin caiz olmadığını belirtmiştik.Ancak
eşkiyalara siyasetten kati cezası uygulanırsa o zaman
kafalarının teşhiri caiz olur.Nitekim Osmanlı Devletinin
hemen her yerinde idam edilen eşkiyaların başlarının
İstanbul’a yollanarak belirttiğimiz usullere göre teşhir
edilmesi adet olmuştur.,.”
(Pıf.DrAlımet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Kati. S. 140)

SARAYIN ÖNÜNDE YÜZÜLMÜŞ İNSAN


YÜZLERİ,KULAKLARI VE KAFA DERİLERİ VARDI

Yurdun dört bir yanından kesilen kelleler isteğe göre Padişahın


görmesi için saraya gönderilirdi.Saraya gönderilen kelleler de
sergilenirdi.Taner Akçam “ Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve
İşkence” isimli kitabında yapmış olduğu alıntıda yabancı
gezgincilerin saraydaki izlenimlerini şöyle anlatır.

“ ...Türklerin kızılderililerin kafa derisi yüzdükleri gibi


insan suratını yüzdükleri kulak,burun, dudak kestikleri
3780SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

haberlerinin hiç de kurgu olmadığını gördüm.Kapımn iki


tarafında tıpkı küçük ot yığınları gibi insan yüzünün
parçalarından oluşan iki yığın vardı.Kulaklar delinerek ipe
dizilmişlerdi.Burunlara bir dudak ve alnın bir parçası
tutturulmuştu çenelere ise diğer bir dudak tutturulmuştu
ve genellikle uzun sakallıydılar.Bazen yüz tümüyle
kesilmişti ve bütün yüz tek parça halinde duruyor­
du.Bazılarında ise yüz parça parça delinerek deforme
edilmişti...”
(Siyasi Kiillüriimüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 142)

BEYAZIT,ENİŞTESİNİN KESİLMİŞ BAŞINI SÜNGÜYE


TAKIP ŞEHİRDE DOLAŞTIRDI

Yıldırım Beyazıt eniştesi olan Karaman Beyi’nin başını


süngüye takıp şehirde dolaştırttı.Beyazıt’ın gerekçesi Karaman
Beyinin kesilmiş başını süngünün tepesinde gören yandaşları
beylerinin öldüğünü görünce aıtık Beyazıt’a karşı gelmeyecekler-
di.Beyazıt planının daha etkili olması için süngülü başın yanında
bağırarak halka beylerinin öldüğünü duyuran tellalı da katmış­
tı.Bakın olaya görgü tanıklığı yapan Johannes Schılteberger ne
diyor.
‘‘...Karaman yakalanıp B eyazıt’ın önüne g etiril­
di.O,Neden bana tabi olmayı kabul etmek istemedin?
diye sorunca Karaman,” Çünkü ben de senin gibi bir
beyim“ diye cevap verdi. Beyazıt; bunun üzerine çok
öfkelendi ve üç kere bağırarak,birinin Karaman’ı alıp
götürmesini bildirdi.Ancak üçüncü keresinde biri ortaya
çıktı ve Karaman’ı yakaladı ve O ’nu biraz arkaya
götürdü.Orada kafasını keserek Beyazıt’ın yanına dön­
dü. O,Karaman’ı ne yaptığını sorunca “ kafasını kestim”
dedi.O zaman Beyazıt hiddetlendi ve bu adama da aynı
şeyin yapılmasını emretti.Karaman’ın başının kesildiği
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L . T A R İH İ 379

yere götürüldü ve onun da kellesi kesildi.Bunun yapılma­


sının nedeni kudretli bir beyi bu kadar çabuk öldürme
hakkının kimsede olmadığını göstermekti....bundan sonra
Kral Karaman’m başına mızrak geçirilerek her tarafta
gösterilmesini buyurdu.Böylece beylerinin öldürüldüğünü
duyan şehirdeki diğer kimseler daha çabuk teslim
olacaktı...“
(Türkler ve Tatarlar arasında sayfa 41-42)

İSTANBUL’DA ÖLDÜRÜLEN HALKIN CESEDİ CELLAT


TARAFINDAN GÖSTERİME SUNULUYORDU

Osmanlı Devletinde insan ölmek ile kurtulmazdı.Hele de


öldürülen kişi halktan insansa.O zaman garibin kafası yerde teşhir
edildiği gibi ceseti de yine teşhir edilmek üzere müzayedeye
çıkarılırdı.Müslüman ise kendince daha onurlu bir şekilde ceseti
sergiler Zımmi ise o zaman ceset Müslüman cesetine göre daha
onursuz şekilde sergilerdi. Eğer öldürülen kişi Müslümansa ceset
sırtüstü yatırılır.Başının altına kolları konulur.Gayrimüslümse o
zaman öldürülen kişi yüzükoyun yatırılırdı.

“ ...Reayadan İstanbul’da katledilenlerin aynı zamanda


cesetleri de teşhir edilirdi.Celladın cesede verdiği durum­
dan onun İslam veya zımmi olup olmadığı anlaşı-
lır.İslamlar sırtüstü yatırılır ve başları kollarının altına
konur,zımmiler ise yüzükoyun yatırılıp başları kıçlarına
konur...”
(Prf.Dr.Ahmet Mumcu.Osmantı Devletinde Siyasetten Kati. S.I41)
380OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

KUYUCU,ÖLDÜRDÜĞÜ YUSUF PAŞA VE MUŞLU


ÇAVUŞUN KELLELERİNİ ÇADIRIN ÖNÜNE DİKTİ

Alevi katili ve Anadolu halkının düşmanı Osmanlı Paşası


Kuyucu Murat Paşa öldürdüğü Yusuf Paşa ve Muşlu Çavuş’un
kellelerini çadırının önüne sırıklarla dikti.Yusuf Paşa’yı yemek
sırasında öldiirtüp sonra yemeğe devam eden Osmanlı Paşası ve
yetkilileri belki de bir düşmanı daha yok etmenin vermiş olduğu
hazla sofrada bir başka iştahla yemek yediler.
Muşlu Çavuş hile ile Meram Bağlarında boğdurulduktan sonra
kellesi İstanbul’a gönderildi.Kuyucu Murat Muşlu Çavuş’un
kellesini otağının önüne sırıkla dikilmesini emretti ve diktirdi.

“ ...Padişahın adamlarından Zülfikar adında biri O ’nun


adına Muşlu Çavuş’a gitti.Hayal edemiyeceği bağışlarla
gözleri kamaşan Muşlu Çavuş,Sadrazanı’ın adamını
Konya’ya kadar izledi.Meram Bağları’nda zevk ve
eğlence içinde kendisinden geçen Muşlu Çavuş bir
fırsattan yararlanılarak boğduruldu ve kellesi hemen
Üsküdar’a gönderildi.Murat Paşa Kellenin eıtesi sabah
Otağ’ın önüne dikilmesini buyurdu...”
(Osmanlı Tarihi.Alplıonse de Lamarnne.dll 2.sayfa 585)

ALİ PAŞANIN KONAĞINDA HER GÜN TAZE KESİLMİŞ


KELLE SERGİSİ OLURDU

İnsan cesetlerine hakaretlerin artık olağan olduğu Osmanlı


Devletinde cesetlere bin bir türlü hakaret yapılıyordu.Tepedenli
Ali Paşa kestiği insan başlarını konağının bahçesinde sergilerdi.
İnsanların bahçelerinde güller çiçekler yetiştirip övündüğü
dünyada Tepedenli Ali Paşa bahçedeki insan kellelerinden övünç
duyardı.Kesilen kelleler ne kadar yeni ise Ali Paşa o zaman bir
daha çok övünür gururlanırdı.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 381

“ ...Tepedenli Ali Paşa Balkanların son derece zalim


Ayanlaından biridir.Yöre halkına yaptığı zulüm ve
işkencelerden bir çok tarih kitabında sözedilir.Bölgedeki
gücü nedeniyle Yunan bağımsızlık hareketinin önündeki
önemli engellerden biri sayılırdı.Konağının önünde
mızraklara takılı kesilmiş başları teşhir etmeyi bir adet
haline getirmişti .Her gün Yanya Sarayının avlusunda Ali
Paşa ziyaretine gelenlere henüz yeni kesilmiş kelleleri
gösteriyordu...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçam. s 125)

İBŞİR PAŞANIN KELLESİ YENİÇERİ MIZRAĞINA


TAKILIP GEZDİRİLDİ

Osmanlı Devletinde sık sık isyan eden kesimlerden birisi de


yeniçerilerdi.Yeniçeriler özellikle kendi çıkarları sekteye uğradı­
ğında hemen ayaklanıyorlardı.Yeniçeı iler ayaklanmalarda genelde
amaçlarına ulaşıyorlardı.Tabi arkasından gelen kin ve düşmanlıkla
bu kez saray yeniçerilerden yaptıkları ayaklanmaların öcünü
alıyordu. Yeniçeriler yine böyle olağan bir ayaklanmada İbşir
Paşa’yı öldürüp kellesini mızrağın ucuna takarak gezdirdiler.
“ ...İhtiraslarının kurbanı olan İbşir Paşa mühürleri vermek
için eğildi.Kudretliyken ne kadar küstahsa güçsüz kaldığı
zaman da o kadar alçakgönüllü olmuştu.Sarayın kapıları­
nın arkasına birikmiş olan askerler “ bize başın gerek”
diye bağırıyorlardı.İbşir Paşa’nın kesilen kafası at
M eydanın’da Kapıkulu askerine gösterildi.Halk bir
oyuncak gibi bu kafayı elden ele dolaştırıyordu.Sonımda
kesik başı yeniçeriler bir mızrağın ucuna geçirdiler...”
(Osıııanlı Tarihi.Alphonse de Lamartme.cilt 2.sayfa 703-704)
3 8 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHÎ

KELLEDEN PİRAMİT YAPMA

Osmanlı Devletinde bireysel adam öldürmelerinin yanında


toplu öldürmelerde çok sık uygulanırdı.Özellikle isyan eden
bölgelere hiç acımadan Osmanlı askerleri saldırır ve önüne gelen
halkı öldürürlerdi.Özellikie Osmanhlar tarafından eşkiyalık olarak
nitelenen halk hareketlerine karşı toplu öldürme politikası
uygulanırdı..

İşin bir diğer ilginç yanı da öldürülen insan sayısı ile


övünülmesiydi.Bir Paşa her hangi bir isyanı bastırdığı zaman ne
kadar insan öldürmüşse o ölçüde sevinir ve onurlanırdı.Aynı
şekilde Paşanın etrafındakiler ve üstündeki Devlet adamları da o
ölçüde Paşaya övgüler yağdırırlardı.Katliamı yapan Paşa bu
şekilde onurlandırılırken onu kıskanan Paşalar da olurdu.Katliamı
yapan Paşa kestirdiği kelleleri bir araya toplatır kellelerden piramit
yapardı.Yapılan piramitin büyüklüğü ile de övünürdü.

Bu bölümde bir kaç piramit yapma örneği verilecektir.Kelle


yığma hemen hemen tüm toplu öldürmelerde uygulanan bir
yöntemdir.Bu nedenle hepsini buraya almaya gerek görme­
dik.Sadece piramit yapma türlerini yazmayı uygun gördük.Bunun
yanında piramit yapma olayları ayrı bölümlerde de başka isim
altında işlendiği için buraya ikinci kere yazmayı da gereksiz
gördük.O nedenle burada çok az miktarda piramit yapma olayı
verilecektir.

HAFIZ PAŞA, ABAZA PAŞA KOMUTASINDAKİ


İSYANCILARIN KELLELERİNDEN YIĞINLAR YAPTIRDI

Hafız Paşa komutasındaki Osmanlı askerleri Abaza Paşa


komutasındaki Kürt ve Arap savaşçılarını bastırmak için üzerle­
rine saldırdılar.Seksen bin kişilik gücü arkasına alan Osmanlı
Paşası Hafız Paşa,Abaza Paşayı yendi.Ele geçirdiği isyancıların
kellelerini kesti.Kellelerinden yığınlar yaptı.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 383

“ ...Ordusunun daha savaşa girmeden yok olduğunu gören


Abaza Paşa yedekte tutulan atlardan birine atladı ve Kürt
Savaşçıları He kaçmaya başladı.Yaya isyancılar Hafız
Paşa’nın eline düştüler ve cezalarını yaşamları ile
ödediler.Kellelerden meydana gelen yığınlar bu bozgu­
nun anıtları oldu...”
(Osmanlı Taı ilıi.Alplıonse (le Lamartme.cili 2.sayfa 630)

KANUNİ,DÖRT BİN MACAR’IN KELLESİNDEN PİRAMİT


YAPTIRDI

Kanuni Sultan Süleyman Macarlarla yaptığı savaşı kazanınca


Macarların kellesinden piramit yaptı.Dört bin Macarm kellesini üst
üste yığan Padişah Kanuni Sultan Süleyman bu görkemli piramitin
karşısında büyük bir gururla övündü.

“ ...Pers Kralının ve Büyük İskender’in zafer törenlerini


andıran bir görünümde kırmızı çadırın altında altın
tahtında oturan Kanuni Sultan Süleyman ertesi gün
Vezirlerinin Paşalarının ve Komutanlarının kutlamalarını
kabul etti.Eliyle Sadrazamın sarığına balıkçıl kuşu
tüyünden bir sırfuç taktı.Dört bin Macar’ın kellesini
otağının karşısında piramit biçiminde yığmıştı.Buyruğu
üzerine kazılan muazzam bir çukurun içine otuz bin
Macar’ın cesedi gömüldü...”
(Osmanlı Taıihi.Alphonse de Lamaiiine.dll I .sayfa 416)

KAÇANİK KALESİ’Nİ ALAN OSMANLI ASKERLERİ


AVUSTURYA ASKERLERİNİN KELLELERİNDEN
YIĞINLAR YAPTILAR

1698 yılında Osmanlı Devleti Kırım Hanını Kocanik Kıılc .ini


almak için görevlendirdi.Kırım Hanı ve Vezir Halil l’.ıyı'
komutasındaki Osmanlı askerleri Koçanik Boğazında Avır.iıııvn
3 8 4 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

askerlerine saldırdılar. Yoğun bir çarpışmadan sonra AvusturyalIlar


yenildi.Öldürülen Avusturya askerlerinin kelleleri Kırım Hanının
karşısına yığıldı.

“ ...İslam mücahitleri Allahın yardımıyla sapık düşmanları


demet demet ateş yağdıran kulaçtan geçirip savaş alanını
düşman leşleriyle ekin tarlasına ve şanı yüce Hanın
kapısının önünü de yığın yığın kelleler ile harman yerine
döndürdüler...”
(Olayların Özü.Zübtle-i Vakayial cilt 3.Defterdar Sarı Mehmet
Paşa.Tercüman Yayını.s 31)

KUYUCU MURAT PAŞA ONBİN CELALİ’NİN KELLESİN­


DEN PİRAMİT YAPTI

Kuyucu Murat Paşa kuyucu olduğu kadar iyi bir piramitçiydi


de.Eğer insan vücudu taş gibi zamana karşı yarışabilseydi bu gün
belki de Kuyucu Murat Paşanın kelleden yaptığı bu piramitler
dünyanın en çok turist ç^ken yeri olurdu.
Kuyucu Murat Paşa iayburt civarında Celalilerle karşılaş-
tı.Yoğun bir insan kıyımından sonra yaklaşık onbin Celali’nin
başım piramit yaptı.

“ ...Kuyucu Murat Paşa Meyün’a Bayburt geçitlerinde


rastladı.Savaşın sonunda başkaldıranların hepsini kılıçtan
geçirdi.Bugün bile bir sel yatağında kemiklerin beyazlığı
farkedilen on bin Celali’nin kellesi piramit biçiminde
yığıldı...”
(Osınanlı Tarilıi.Alphonse de Lamartıne.cilt 2.s 581)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 385

XXVI- CENAZEYE HAKARET

Osmanlı Devletinde insanların öldürülme sırasında gördüğü


aşağılayıcı hakaretlerden sonra bazan cesetlerine aşağılayıcı
hakaretler yapılırdı.Bu tür cesetlere yapılan hakaretler çok
yaygındı.
Cenazeye hakaretlerin sebeplerini iki ana başlık altında
toparlayabiliriz.Birincisi Osmanlı Devletinde kin tutma olayının
çok fazla olması.Öldürülen kişiye karşı duyulan kin onu
öldürmekle bitmiyordu.Ölen kişinin cesetine karşı ağır hakaretler­
de bulunularak o kişiye karşı duyulan öfke ve kinin biraz olsun
dinmesi yoluna gidilirdi.ikinci önemli nedende, diğer insanları
korkutmaktı. Özellike devlet politikası korkutma üzerine kuruldu­
ğu için insanlar her yolla korkutulmaya çalışılıyordu.Öldürülen
kişinin ceseti yerlerde sürüklenerek veya başkaca ağır hakaretlerde
bulunularak halka göz dağı verilmeye çalışılıyordu.
Cenazeye hakaret çok çeşitlidir.En yaygını cenazenin yerde
sürüklenmesidir.Özellikle atlara bağlanarak sokak sokak gezdiril­
mesi en sık baş vurulan yoldu.Bunun dışında değişik hakaretlerde
vardır.Örneğin cenazenin kuşlara atılması,aç köpeklere verilme­
si,lağım kuyusuna atılması,cenazeye pislik atma...vb gibi.

İNSANLARIN AYAKLARINA,KESİLMİŞ İNSAN BURNU


KULAĞI VE YÜZ PARÇALARI YAPIŞTIRILDI

Osmanlı Devletindeki insanlara yönelik vahşilik özellikle


İstanbul’da yaşayan ve Osmanlı Devletine yakın kimseleri
oldukça etkilemişti.Örneğin bugün Arabistan’da Arap halkı büyük
bir zevkle insan kesme törenine giderken bizde bu tür törenleri
izlemeye insanların büyük çoğunluğunun yüreği dayanmaz.
Osmanlı Devleti kendine özgü bir halk tipi yaratmıştı.Halk
insanlara yapılan hakaretlerden olumsuz yönden etkilenmez
di.Mutlaka yapılanlara yüreği dayanmayanlara muameleye toplu
mun layık olmadığını düşünenler vardı ama bunların toplumda hiç
bir etkinlikleri yoktu.Aşağıdaki örnekte öldürülen insanların
38ÖOSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

burun,kulak,dudak parçalarını ayaklarına hatıra olarak yapıştıran­


lar dahi olduğunu ibretle okuyacaksınız.

“ ...Yazar ayrıca tesadüf eseri ayakkabılarına kulak burun


ve çene yapıştıranları gördüğünü aktarmaktadır...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçam. 142)

TÜTÜN İÇENLERİN KESİK BAŞINA AĞIZLIK TAKILIRDI

Tütün içenler özellikle 4.Murat zamanında büyük bir ızdırap


çektiler.Tütün içtikleri için onbinin üzerinde insan öldürüldü.Bu da
yetmiyormuş gibi öldürülen insanların cesetlerine insan onurunu
zedeleyici şekiller verilirdi.Ölen kişinin tütün içtiğinden dolayı
öldürüldüğünü göstermek için tütün çubuğunu yerde gövdesinden
ayrı olarak duran kellenin ağzına verirlerdi.Sabah işine giden halk
yolun üzerinde ve gövdesinden ayrı olarak kanlar içindeki
kellelerin ağzına tutuşturulmuş tütün çubuğu görürlerdi.

“ ...Cellatlar tütün içerken tutulanların başlarını vurup


kellerini koltuklarının altına bırakıyor.Padişahın emri
mucibince ne için öldürüldüklerini anlatmak için tütün
çubuğunu da kesik başın ağzına veriyorlardı...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akçaııı.s 58-59)

YAVUZ,ÖLDÜRDÜĞÜ VEZİRİ AZAM’IN KELLESİNİ


ÜÇ GÜN YANINDA TAŞIDI

Tarihte Alevi düşmanı olarak anılan Yavuz Alevi düşmanı


olduğu kadar insan düşmanıydı da. Babasını dahi tahtı için öldüren
bu kişi kendisi ile bir sohbet anında hoşuna gitmediği bir söz
söyledi diye Veziri Azaminin hemen orada başını kesip kesik
kelleyi üç gün yanında taşıdı.Böylelikle ancak hıncını alabildi.
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 387

“ ...Mısır’ı aldıktan sonra.geri dönerken Veziri Azam


Yunus Paşa ile Yavuz Sultan Selim at üzerinde sohbet
ederek gidiyorlardı.Mısır Beylerbeyliğinin kendisinden
alınmasına üzülen Veziri Azam,Sultana “ Bu kadar
zahmet ettik Mısır’ı gene bir Çerkeş’e verdik.Çekilen
emekler boşa gitti” demesi üzerine,atını durduran Yavuz
Sultan Selim Veziri Azamim derhal katlettirmiş ve
gazabından başını üç gün de yanında taşımıştır.( 1517)
(Prf.DrA hm et Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 91)

PADİŞAH, İBRAHİM,YUSUF PAŞA’NIN TEPSİDE


SUNULAN BAŞINA “ NE GÜZEL YANAKLARI VAR”
DEYİP AĞLADI

Padişah İbrahim kendisine fazla kadın getirmedi diye Yusuf


Paşa’yı öldürme emri vermişti.Daha sonra araya giren Cinci
Hoca,Yusuf Paşa’yı kurtardı.Fakat Padişah bir bahane bulup Yusuf
Paşa’yı yine öldürecekti.Ona Girit’i işgal etmesini söyledi.Yusuf
Paşa ise o anda G irit’i işgal etmenin imkansız olduğunu
söyledi.Bunun üzerine Padişah Yusuf Paşa’yı öldürttü.Öldürülen
Yusuf Paşa’nın kafası kendisine tepside sunuldu.Yusuf Paşa’nın
yanağının güzelliğini gören Sultan İbrahim “ Senin ne güzel gül
gibi yanakların var ben seni nasıl öldürttüm” diye ağladı.Burada
Osmanlı Devletinin Padişahlarının dengesiz yapıları çok açık
ortaya çıkıyor.Padişah haksız yere bir insanı öldürdüğüne
üzülmüyor,yok edilen bir hayata üzülmüyorda ölen kişinin
yanağının güzelliğine üzülüyor.

“ ...boşuna öldürülen bu büyük askerin cesedini gören


Sultanın “ Ne güzel elma gibi yanakların varmış,yazık
oldu” diye üzülmesi de meşhurdur..."
(Ptrf.DrAhmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyasetten Katl.s 9.1)
3880SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ZOR ABBAS VE ZIRHİ’NİN CESETİ LEŞ KARGALARINA


ATILDI

Zor Abbas ve Zırhi Osmanlı Devletini peşlerinden çok


koşturmuşiardı.İstanbul’da öldürüldükten sonra Osmanlı Devleti
bunlardan hınçlarını alamamış olacakki bu kez öçlerini cesetlerden
çıkarmak için harekete geçtiler.Ölen iki ayaklanmacının cesetleri
leş kargalarına yem olsunlar diye atıldı.

“ ...Daha evvel Anadolu vilayetinde fitne ve fesada sebep


olup layık olduğu cezaya çarptırılan Gedik Paşa’nın
bölükbaşlarından ve o sırada yanında bulunan Zor Abbas
ve Zırhi adlı iki eşkiya her nasılsa kaçarak Acem diyarına
gitmek niyetiyle bir miktar levend askeriyle Erzurum’a
yakın bir köye gelmişlerdir.Fakat Erzurum Valisi Durmuş
Mehmet Paşa tarafından yakalanıp Padişahın yüce katına
gönderilmesiyle Padişah çadırının önünde kan saçan
kılıçla boyunları vuruldu.Leşleri karga ve çaylaklara
lokma oldu...”
(Olayların Özii.Zübde-i Vakayiat cilt 3.Defterdar Sarı Mehmet
Pufu.Tercüman Yayını.s 10)

ŞAM AYAKLANMACILARININ BAŞLARI SARAYDA


YERLERE ATILDI

Şam ayaklanması bastırıldıktan sonra yakalanan ayaklanmacı­


ların başları İstanbul’a gönderildi.İstanbul’a getirilen kelleler
sarayda ayaklar altına atıldı.Böylece Osmanlı Devletine karşı
ayaklanmadan başka suçları olmayan insanların canları alındıktan
günler hatta haftalar sonra dahi kelleleri insanların ayaklarının
altında i.

“ ...Padişahın yüce katına gönderdi.Bu kesik başlar huzur-ı


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 389

hümayunda yerlere atıldı...”


(Olayların Özü.Zübde-i Vakayiat cilt 3 .Defterdar Sarı M ehmet
Paşa.Tercünıan Yayını.s 104)

ARSLAN PAŞA’NIN KESİK BAŞI BAB-I HÜMAYUM’UN


ÖNÜNDE YUVARLANDI

OsmanlInın hınç ve öfkesinin bir başka örneği Arslan Paşa’nın


başına geiendir.Ahıska Beylerbeyi Arslan Paşa’nın başı kesilerek
kesik kellesi Bab-ı Hümayum önünde toprakta yuvarlandı.Kesik
başın sarayın önüne getirilip yuvarlanması Osmanlı Devletinde çok
sık olmaktaydı.

“ ...Ahıska Beylerbeyi Arslan Paşa mal çekmek için


Gürcistan ülkesini karıştırarak fitne ve fesada sebep
olduğundan Erzurum Valisi İbrahim Paşa’ya hitaben
gelen Padişahın emri mucubince kati olunup kesik başı
Rikab-ı Humayum’a getirilerek Bab-ı Humayum önünde
zillet toprağına yuvarlanmıştır.(4 ekim 1680)...”
(Olayların Özii.Zübde-i Vakayiat cilt I .Defterdar Sarı M ehmet
Paşa.Tercünıan Yayını.s 170)

ORHAN GAZİ FETHETTİĞİ KALEDEKİ KOMUTANIN


KARNINI DEŞTİRDİ

Osmanlı Devletinde adam öldürmeler,cenazelere hakaretler


devletin kuruluşuna dayanmaktadır.Orhan Gazi savaşta ölen
düşman komutanın cesetini elde etti.Cesetin karnının deşilmesini
ve köpek gibi gömülmesini emretti.Bunun üzerine insan haysiye­
tine aykırı bir şekilde kamı deşilen Kalanoz yere gömüldü ve
gömüldüğü yerede ‘‘it eşeni” ismi verildi.

“ ...O Kalanoz dedikleri kafir dahi düştü.Osman Gazi’yc


390OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

haber verdiler ki o kafir düştü.Osman Gazi “ O itin karnını


yarın.İt gibi yere eşin,gömün” dedi.Her ne dediyse
yaptılar.O yerin adı şimdi it eşeni kaldı...”
(Aşıkpaşaoğlu Tarihi.Aşıkpaşaoğlu.Milli Eğilim Bakanlığı Yayınlar.sl3)

KIZIL HOCA AŞİRETİNİN ÖLDÜRÜLENLERİNİN


CESETLERİ ÇAKALLARA ATILDI.

Osmanlı Devletinde öldürülenlerin cesetlerine yapılan işkence­


ler sayılmakla bitmiyor.Yörgüç Paşa komutasında bir Türkmen
aşireti Kızıl Hoca aşiretinin üzerine saldırdı.Aşireti dağıttıktan
sonra ganimetlerini aldılar.Öldürdükleri aşiret erkeklerini üst üste
yığdılar ve daha sonra aşiretten öldürülenlerin cesetleri çakallara
ve yırtıcı kuşlara yem olması için atıldı.

“ ...Yörgüç Paşa Amasya’ya döndüğü sırada ihtiyar bir


kadın Paşa’ya doğru ilerleyerek ayaklarına kapandı .Ve
Kızılhoca aşireti ile hiç bir bağlılığı olmadığı halde
verilen ziyafete tesadüfle davetli bulunduğu için onlarla
birlilkte bulunuverdiğini söyledi ve oğlunun cesedini
istedi.Verilen izin üzerine kadın birbiri üzerine yığılmış
cesetler arasından oğlunukini tanıyıp çıkardı.Çocuk hala
nefes almakta idi.Anne birçok ihtimamlarla oğlunu
ölümden kurtardı.Öteki adamların cesetleri de çakallara
yırtıcı kuşlara atılmıştır...”
(O s ın a n lı T a r ih i .J o s e h p V oıı H a m m e r .Ö z e tle y e r e k ya-
Zan.Prf.DrAbdiilkadir Karahan.Cilt l.s 134-135)

ŞEYHÜLİSLAM VE OĞULLARININ CESETİ


AYAKLARINA İP BAĞLANARAK SÜRÜKLENDİ,
BAŞLARI SIRIĞA TAKILARAK GEZDİRİLDİ

Osmanlı Devleti, Şeylühislam Feyzullah Efendi’ye de kılıcını


salladı.Şeyhülislamlığı zamanında kendiside yüzlerce hatta binler­
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 391

ce insanın ölümüne ilişkin fetva veren Feyzullah Efendi


OsmanlInın adam öldürme ınakinasının dişlileri arasında kendisini
buldu. Öldürüldüğü gibi ceseti Hiristiyanlar tarafından ayaklarına
ip takılarak zorla sokaklarda gezdirildi.Başı sırığa takılarak
dolaştırıldı.Kendi verdiği fetvalardan dolayı ölen insanların
hallerine kılı dahi kıpırdamayan Şeyhülislam Feyzullah Efendi
belki kendi halini görebilseydi acırdı.Hatta Osmanlı döneminde
gözleri kör olan ve insanların öldürülmesi için sürekli fetva veren
Şeyhülislam bu durumunu görünce gözleri açılır ve Osmanlı
Devletinin gerçek yüzünü görebilirdi.

“ ...Bir hamal beygirine bindirilip bit pazarına getirildik­


ten sonra katiolunmuştur.Bundan sonra ayak takımından
bazıları maktülün ayağına ip takmışlar ve zorla üçyüz
kadar Hiristiyan’m eline verip papazlara ayin yaptırarak
bir buçuk saatlik yerden yeniçeri karargahına getirdikten
sonra cesedi Tunca nehrine atmışlardı.Başı sırığa takılıp
gezdirildikten sonra oda Tunca nehrine atılmıştır.
(Osnıanlı Tarihi.Ord.Prf İsmail Hakka Uzunçarşılı.Cilt 4.s 39)

HAŞAN PAŞA’NIN CESETİ ÇINARA ASILDI

Osmanlı Devletinde adam öldürme şekillerindeki çeşitlilik


ölülere yapılan hakaretler konusundada kendisini göstermekteydi.
Kurban edilen kişi ölmekle kurtulmuyordu.Bu kez cesetler
üzerinde bir takım işlemlerin yapılması gerekiyordu.Her ölünün
cesedinin başka hakaretler görüyordu.Haşan Paşa zaten sokak
ortasında bin bir hakaret ve işkenceler arasında At Meydam’na
getirilerek öldürüldü.Sonrada cesedi sürüklenerek bir çınarın altına
getirildi.Çınara ayaklarından asıldı.Ayaklarından çınarın dallarına
asılan cesed günlerce çınarda asılı kaldı.Kafası aşşağı ayakları
yukarıda duran Paşa halkı belkide sessiz sessiz selamlıyordu.

“ ...Bebek’te Şühena Köşkünde ele geçirilen Haşan Paşa


3 9 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

bin bir hakaret ve işkence arasında at meydanın?


götürüldü.Boğazlandıktan sonra ayaklarından bir çınara
asıldı.Günlerce arada kaldı.Birkaç gün sonra para ile
kandırılan uşakların sayesinde yakalanan Defterdarın da
Recep Paşa’nın buyruğu ile kafası vuruldu ve Haşan
Paşa’nın cesedinin asılı olduğu çınara asıldı...”
(Osmanlı TarilıiAlplıonse ile Lanıartıne.cill 2.s 644)

KİRA’NIN ETLERİ UFAK PARÇALARA AYRILARAK


SOKAK KAPILARINA ÇİVİLENDİ

Osmanlı Devletinde cenazelere hakaretler o kadar ileri


gitmiştiki yapılanlar akıl almaz boyutlara ulaşmıştı .İşte bunlardan
birinde insan bedeni parça parça edilip doğrandıktan sonra sokak
kapılarına çivilendi.
Paranın değerini düşürmekten sorumlu tutulan Kira’nın ceseti
cinsel organlarına varıncaya kadar ufak ufak doğrandı.Sonra bu
parçalar şehrin sokak kapılarına birer birer çivilendi.

“ ...Kira’nın cesetini anadan doğma soydular.Parça parça


doğradılar.En mahrem uzuvlarına varıncaya kadar her
parçasını anlara rüşvet vererek mansıb almış olanların
sokak kapılarına mıhladılar...”
(Osmanlı Padişahları.Reşad Ekrem Koçu.s 173)
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 393

XXVII- GAYRİMÜSLÜMLERE YAPILAN


HAKARETLER

Osmanlı Devleti tam bir koyu Şeriat devletiydi.bütün kurumlan


ile Şeriatı bağnaz bir şekilde halkın üzerinde baskı unsuru olarak
kullanıyordu.Osmanlı Devletinin ulusal kavramı yoktu.Fakat dini
vardı. Osmanlı devletine baktığımızda Padişahların Türk soyu
taşımaları hemen hemen kalmamıştı.Tüme yakın Padişahların
anneleri gayrimüslümdü.Osmanlı Devletine göre hangi ulustan
olursan ol ama mutlaka Müslüman ol hatta koyu Sünni inancına
sahip ol anlayışı hakimdi.Osmanlı Devletinin bu zihniyetinden en
çok gayrimüslüınler etkilendiler.Gayrimüslümlere aşağıda örnek­
leri verileceği gibi evinin boyasından üzerine giyineceği elbisenin
rengine kadar müdühüle ediliyordu.Çeşitli boş ve hurafa inanış­
larla bu hareketlerine dini yorumlar getirmeye çalışıyorlardı.

EVİNİ BEYAZA BOYADI DİYE GARYİMÜSLÜM


DOKTOR ÖLDÜRÜLDÜ

Osmanlı Devletinde müslümanların dışındakiler evlerini beyaz


boya ile boyatamazlardı.Yani birr hiristiyanın bir Yahudinin evini
beyaza boyatma şansı yoktu.Neyden dolayı böyle bir yasak alındı
bilinmiyor ama bilinen Osmanlı Devletinde böyle bir yasağın
olduğuydu.
Sultan mustafa’nın dokturu sultanı ağır hastalıktan kurtardığı
için kendisinden evini beyaza boyamasına müsade etmesini
istemiştir.Sultanda bu izni vermiştir.Ama Padişah değişince gelen
Padişah hemen yahudi dokturu evini beyaza boyadığı için
öldürtmüştür.Sultan Mustafa’nın izni ile evini beyaza boyatan
gayrimüslüm dokturu sonradan gelen padişah öldürttü

“ ...Boğazda yaşayan hiçbir Rum’un veya Müslaman


olmayan Türk’ün kendi evini beyaza veya açık bir renge
boyamasına müsade edilmezdi.Sultan Mustafa kendisini
3940SM AN LI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

ve evini beyaza boyamasına izin verir.M ustafa’nın


ölümünden sonra yerine geçen padişah dokturu sadece
müslümanlara müsade edilen beyaz rengi kullandığı için
derhal idam ettirir...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence.Taner Akı, um.s 58)

GÖSTERİŞLİ ELBİSE GİYİNEN GAYRİMÜSLÜM


ÖLDÜRÜLÜRDÜ

Osmanlı Devletinde gayrimüslümlerin giyimleride belirli


şekillere tabiydi.Gayrimüslümler belirli renkleri,belirli elbiseleri
giyinemezlerdi.Eğer bu türden elbiseleri giyinirlerse o zaman
öldürülürlerdi.Özellikle yeşil renk giydirilmezdi.Helede ayak
kısma yeşil renk giyilmesine hiç müsaade edilmezdi.Elbise
olarakta kendisini zengin gösterecek giysiler giydirilmezdi.Çünkü
bir gayrimüslümiin müslümanı imrendirmesine müsaade edilmez­
di.
“ ...Yine Sultan 2.Mustafa’nın nizama aykırı fazla elbise
giydiği için bir Yahudiyi ..öldürmesi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve Işkence.Taner Akçarn. s 58)

YEŞİL RENKLİ AYAKKABI GİYİNEN GAYRİMÜSLÜM


ÖLDÜRÜLÜR

Gayrimüslümler üzerendeki elbise konusundaki baskılar ayak­


kabı konusundada kendisini gösterirdi.Bir gayrimüslüm fazla
şatafatlı elbise ve ayakkabı giyinemezdi.Bir gayrimüslüm kafası­
na müslümanların taktığı başlıklardan takaıııazdı.Çünkü o bir
gavurdu ve Müslümanlarla bir değildi.Ayakkabının fazla şatafatlı
olmaması gerekiyordu.Yani Müslüman bir orta halli aile o
ayakkabıyı rahat alıp giyinebilmeliydi.Bundan başka ayakkabının
rengi kesinlikle yeşil olmayacaktı.Yeşil islamiyetin kutsal rengiydi
onu öyle ayakta gezdirtemezlerdi.
“ ...İstenilen renkte ayakkabı giymediği için bir Hiristiya-
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 395

nın öldürmesi...”
(Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence. Taner Akçam.s 58)

PAHALI MAL SATMANIN CEZASI

Bir Yahudi pahalı kumaş sattı diye yapılmadık hakaretler


kalmadı.Eğer kumaşı satan bir müslüman olsaydı bu hakaret
kesinlikle bu şekilde olmazdı.Burda kumaşın pahalı satılması
bahane edilerek Yahudiler aşağılanmaktadır.
Kumaşı fazla fiyatla sattı diye Yahudinin burnundan bir ip
geçirildi.Sattığı kumaşta koltuğunun altına tutuşturulup sokak
sokak gezdirilerek aşağılandı.

“ ...bir Yahudi kumaşı çok pahalı satmış.Ceza olarak


burnundan ip geçirilip suçunun ne olduğunu göstermek
üzere de koltuğunun altında pahalı sattığı kumaşla
dolaştırıldı.Böyle dolandırıcılar bazen kafalarına geçiril­
miş boyundurukla dolaşmak zorundadırlar.Bu boyunduruk
iki dirsek uzunluğunda ve bir dirsek genişliğinde ağır
olsun diye kurşundan dökülmüştür.Dinlenmek istendği
zaman bir kaç kuruş vermek zorundadır.Tahtanın ön ve
arka tarafından inek çanları asılıdır.Bunlar çok uzaktan
duyulur.Boyunduruğun üzerinde fahiş fiyatla satmış
olduğu mallardan biraz konur ve alay olsun diye de
başına bir Alman külahı geçirilir...”
(D ersaadet' te Avusturya Sefirleri.Kari Tebly.s 222)

DÜKKANINDAKİ MALLARI BAŞKA BİR DÜKKANDA


SATAN YAHUDİ EŞEK ÜZERİNDE “ HAVRUZ HAVRUZ”
DİYE BAĞIRTILARAK GEZDİRİLDİ

Özellikle dikkat edildiğinde haysiyet kırıcı hareketler gayri-


müslümlere yapılmaktadır.Buradaki amaç o toplumu yaralamak
onları küçük düşürmekti.
3960SM ANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARtHİ

Türklerle yanyana dükkanı olan Yahudi dükkanındaki havru-


zunu dükkanında saklar ve dolunca alır onu başka bir dükkanın
önüne kor. Bunu gören Türk dükkan sahipleri bunu kadıya
bildirirler...

“ ...Kadı Yahudi’ye sopa attırır,ayrıca para cezasınada


çarptırır.Paşa da bu olay Yahudi’nin kulağına küpe olsun
diye onu bir eşeğe ters yüz bindirip şehirde dolaştı-
rır.Bununlada kalmayıp Yahudi’nin boynunda pis kokular
satan bir çömlek astırıp sakalını çömleğe sokturur.Bu
haliyle herifi “ havruz havruz” diye bağlaşmalar arasında
eşek üzerinde gezdirtir.Sonuç olarak böyle bir olay daha
olmaz.Yahudiler bir süre sokaklarda utançla başlarını eğip
geçmek zorunda kalırlar..."
(İstanbul ve Anadolu’da Seyahat Günliiğü.Hans Dernschmım.s 158)

AKŞAM 8’DEN SONRA SOKAĞA ÇIKAN HİRİSTİYANIN


BURNUNDA DELİK AÇILARAK MUMLAR ASILDI

İstanbul’da büyük yangından sonra İbrahim Paşa Sedaret


Kaymakamı vasıtası ile geceleri ateş ve lamba yakılmasını
yasakladı.Kimse evinde dahi ateş ve lamba yakamaz ol­
du.Sokaklarda dolaşan paşalar ve adamları pencerelere çıkıp
içerilerde ışık yanıp yanmadığına bakar oldular.Akşam saat 8
den sonra sokağa çıkma yasağı kondu.Sokakta saat 8 den sonra
sokakta yakalanan iki Hiristiyan adamakıllı dövüldükten sonra
burunlarına açılan deliklere mumlar asılarak şehirde dolaştırıldılar.
“ ...Bütün yeniçerilerin başı olan yeniçeri ağası ise her
gece kalabalık bir ekiple şehri bizzat dolaşıyor.Kolluk
kuvvetleri bazen gizlice bir evin penceresine çıkarak
içeriye bakıyorlar.Böyle olunca halk ışık ve ateş
yakmaktan korkuyor.Bu sıkı kontrolden iki Hiristiyan
yakalandı.Burunlarına sokulan şişlere mumlar takıldı.Bu
vaziyette şehirde dolaştırıldılar.Kendilerine ayrıca dayak
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 397

attırılıp para cezasına çarptırıldı...”


(İstanbul ve Anadolu da Seyahat Günlüğü.Hans Dernsclnvam.s 164)

FATİH LUKOŞ’UN OĞLU İLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEK


İSTEDİ

Osmanlı padişahları cinsel konularda oldukça sapık ilişkilerde


bulunuyorlardı.Aşağıdaki ömektede Fatih içkiyi içtikten sonra
güzelliği dillerde dolaşan lukoş’un oğlunu yanına istedi.babası
vermeyince önce kendilerinin kelleleri kesilde sonrada diğer Rum
ileri gelenlerinin başları kesildi.

“ ...bir akşam cinsel zevklerinin çok yönlü olduğu


söylenen Padişah yemekte adeti üzerine bol şarap içtikten
sonra Lukoş’un evine hizmetkarlarından birini gönderip
ondöt yaşındaki yakışıklı oğlunu kendisine yollamasını
istedi.Ret yanıtı alınca da derhal Lukoş’un başının
uçurulmasını buyurdu.Oğlunun ve damadının da idamla­
rını emretti.bir süre sonra üç kelle şölen sofrasında önüne
getirildi.Daha sora diğer Rum ileri gelenleri de idam
ettirdi...”
(Loıd Kmross.Osmanh Tarihi, s 120)

FATİH.AYASOFYA KİLİSESİNİ CAMİY YAPTI

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra doğruca


Ayasofya müzesine gitti.Orada namazını kılarak kiliseyi camiye
çevirdi.
“ ...Kıyıda köşede kalmış bir kaç Rumu ve rahipleri
serbest bıraktıktan sonra Sultan Mehmet kilisenin camiye
çevrelmesini buyurdu ve dindar bir Müslüman imamlı­
ğında kendisine zafer getiren Allahına ibadet için namaz
kıldı...”
(Loıd Kınross.Osmanlı Tarihi, s 113)
398 O SM A N LI D E V L E T İ’N İN K A N L I T A R İH İ

İSTANBUL’U FETHEDEN OSMANLI ASKERLERİ BİZANS


KIZLARINA KARILARINA TECEVÜZ ETTİLER

“ ...kapılardan askeri düzen içinde giren muzaffer ordu bir


süre sonra dağıldı ve askerler İslam gelenenği uyarınca
şehirde yağma ve kati ima girişti.Kiliseler manastırlar ve
evler yağma edildi insanlar esir alındı.Şehir halkı büyük
Ayasofya kilisesine doğru kaçmaya başladı.Kilise içeriye
girip kapıları kapatan binlerce insanla tıklım tıklım
doluydu.Rahipler ilahi okurken gelen yeniçeriler baltalar­
la kapıları kırdı.İnsanları bağlayıp dışarı çıkardı-
lır.Sokaklarda genç kızlar ve oğlanları ve çengin giyimli
kouz senetorü paylaşmak için kavga eden Yeniçeriler
görüldü...”
(Lort/ Kınross.Osmanlı Tarilıi.s 113)
OSMANLI DEVLETİNİN KANLI TAMİMİ 399
400OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

KAYNAK KİTAPLAR

-TÜRKLER VE TATARLAR ARASINDA jıhannes Schıltber-


ger Çeviren.Turgut Akpmar.İletişim yayınları.l.baskı.1995 basımı

-O S M A N L I D E V L E T İN D E S İY A S E T T E N K A TL
Prf.Dr.Ahmet Mumcu. Birey ve toplum yayınları.2.Baskı.l985
basımı.sayfa 260

-ALPHONSE DE LAMARTINE Osmanlı tarihi cilt 1.Sabah


gazetesi.516 sayfa

-ALPHONSE DE LAMARTINE Osmanlı Tarihi cilt 2.Sabah


gazetesi.495 bar fa

-DEFTERDAR SARI MEHMET PAŞA Olayların özü.Zübde-i


Vekayiat.Cilt 1.Tercim an yaymları.sayfa 261

-DEFTERDAR SARI MEHMET PAŞA Olayların özü.Zübde-i


Vekayiat.Cilt 2.Tercüman yaymları.sayfa 189

-DEFTERDAR SARI MEHMET PAŞA Olayların özü.Zübde-i


Vekayiat.Cilt 3.Tercüman yaymları.sayfa 194

-AŞIKPAŞAOĞLU Aşıkpaşaoğlu Tarihi.Milli eğitim Bakanlığı


yayınları. 1970 basımı.sayfa 234

-AHMET CEVDET PAŞA Cevdet Paşa Tarihinden Seçme-


ler.cilt 1.Düzenleyen ve sadeleştiren.Sadi Irmak.Behçet Kemal
Çağlar.Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları 1994 basımı. 292 sayfa
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 401

-AHMET CEVDET PAŞA Cevdet Paşa Tarihinden Seçme-


ler.cilt 2.Düzenleyen ve sadeleştiren.Sadi Irmak.Behçet Kemal
Çağlar.Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları 1994 basımı. 300 sayfa
-JOSEPH VON HAMMER Osmanlı tarihi.Çeviren Mehmet
Ata.Bugünkü dile özetleyerek yeniden yazan. Prf.Dr.Abdülkadir
Karahan.Milli Eğitim Yayınları.1991 basımı.cilt 1.522 sayfa

-JOSEPH VON HAMMER Osmanlı tarihi.Çeviren Mehmet


Ata.Bugünkü dile özetleyerek yeniden yazan. Prf.Dr.Abdülkadir
Karahan.Milli Eğitim Yayınları.1991 basımı.cilt 2.534 sayfa

-M.ÇAĞATAY ULUÇAY Padişahların kadınları kızları.Türk


Tarih kurumu yayınları.1992 basımı.220 sayfa

-DEFTERDAR SARI MEHMET EFENDİ Devlet adamlarına


öğütler.Kültür Bakanlığı yayınları.1992 basımı. 165 sayfa

-METİN KAYAHAN ÖZGÜL Ali Ekrem Bolayır’ın hatırala­


rı.Kültür Bakanlığı yayınları.1991 basımı.509 sayfa

-SÜHEYLİ (AHM Ef BİN HEMDEM) Türk İslam Tarihinden


(Nevadır-i Süheyli) cilt 1.Tercüman yayını.279 sayfa

-SÜHEYLİ (AHMET BİN HEMDEM) Türk İslam Tarihinden


(Nevadır-i Süheyli)cilt 2.Tercüman yayını.303 sayfa

-Prf.Dr.ORHAN OKAY Batı Medeniyeti Karşısında Amhed


Midhat Efendi.Milli Eğitim Yayınları.1991 basımı.424 sayfa

-S TAKATS Macaristan Türk Aleminden Çizgiler.Çeviren


Satrettin Karatay. Mille Eğitim Bakanlığı yayınları.1992 bası-
mı.271 sayfa

-Prf.Dr.MUSTAFA AKDAĞ Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai


4 0 2 OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Tarihi.Cem Yayınları.Cilt 1. 1974 basımı.543 sayfa

-KARL TEBLY Dersaadet’te Avursturya Sefirleri.Çeviren


Prf.DR.Selçuk Ünlü Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.1988
baskısı.344 sayfa

-RIZA ZELYUT Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilen-


ler.Alev yayınları.1992 2.Basım.279 sayfa

-BAKİ ÖZ OsmanlI’da Alevi Ayaklanmaları.Ant yayınları. 1992


yılı l.basım.218 sayfa

-HANS DERNSCHWAM İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat


Günlüğü.Çeviren Prf.Dr.Yaşar Önen.Kültür Bakanlığı yayınla­
rı.1992 basım.428 sayfa

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Osmanlı Devletinde


Merkez ve Bahariye Teşkilatı.Türk Tarih Kurumu Yayınları.1984
basımı.Cilt 1. 632 sayfa

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Osmanlı Tarihi.Cilt


2. Baskı 4.Türk Tarih Kurumu yayınları.1982 basımı.Sayfa 756

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Osmanlı Tarihi.Cilt


3. Kısım 1.Baskı 3.Türk Tarih Kurumu yayınları. 1983 basımı.652
sayfa

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Osmanlı Tarihi.Cilt


3. Kısım 2.Bası 3.Türk Tarih Kurumu yayınları.1982 basımı.656

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Osmanlı Tarihi.Cilt


4. Karlofça anlaşmasından 17.yüzyılın sonlarına kadar.Türk Tarih
Kurumu Yayınları.1982 basımı.687 sayfa

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Osmanlı Tarihi.Cilt


O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 403

4.Kısım 2.Baskı 2.Türk Tarih Kurumu yayınları.1983 basımı.Sayfa


681

-Ord.Prf.ENVER ZÎYA KARAL Osmanlı Tarihi.Cilt 5.Nizamı


Cedid ve Tanzimat Devirleri.türk Tarih Kurumu yayınları.1983
basımı.4bbaskı.288 sayfa

-Ord.Prf.ENVER SİYA KARAL Osmanlı Tarihi.Islahat Ferma­


nı devri.Türk Tarih kurumu yayını Cilt.6.3.Baskı.1983 bası-
mı.Sayfa 321

-Ord.Prf.ENVER ZİYA KARAL Osmanlı Tarihi.Cilt 7.Basku


3.Türk Tarih Kurumu yayını. 1983 baskısı.Sayfa 388

-Ord.Prf.ENVER ZİYA KARAL Osmanlı Tarihi.Cilt 8.Türk


Tarih Kurumu yayınları. 1983 basım.sayfa 651.

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Methal Paşa ve Taif


Mahkümları.Türk Tarih Kurumu Yayınları.1992 basımı 236 sayfa

-GRARD DE NERVAL Muhteşem İstanbul.Boğaziçi yayınla­


rı.1974 basımı.Boğaziçi yayınları.sayfa 204

-ORGİER GHİSELİN DE BUSBECG Türiye’yi Böyle Gör-


düm.Tercüman yayınları. 192 sayfa

-AHMET REFİK ALTIN AY Onuncu asrı hicride İstanbul. 1987


basımı.sayfa 291

-TANER AKÇAM Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşken-


ce.İletişim yayınları.2.baskı.1995 basımı.sayfa 446

-ÇEVİREN ALİ SEVİM Selçuklular tarihi.türk Tarih Kurumu


404OSMANLI DEVLETİ’NİN KANLI TARİHİ

Yayınları.1982 basımı, sayfa 258

-Ord.Prf.İSMAİL HAKKI UZUNÇARŞILI Mithat Paşa ve Taif


Malıkumları.Türk Tari kurumu yayınları. 1992 basımı.Sayfa 236

-REŞAD EKREM KOÇU Osmanlı Padşahları.Nebioğlu yayın­


ları.sayfa 444

-ALİ RIZA YALMAN (YALGIN) Cenupta Türk Oymakla-


rı.Cilt 1.Kültür Bakanlığı yaynları.1993 basımı.sayfa 310

-FERİDUN FAZIL TÜLBENTÇİ Sultanların Aşkı.İnkilap


Yayınları.1952 basımı.Sayfa 464

-M.ERTUĞRUL DÜZDAĞ Şeyhülislam Ebussuüd Efendi


Fetvaları. 16.Yüzyıl Türk Hayatı. Enderun kitabevi,2.baskı.l983
basımı.sayfa 245

-EROL ULUBELEN İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye.Çağdaş


yayımları.1982 basımı.sayfa 310

-Prf.Dr.AHMET MUMCU Osmanlı devletinde rüşvet.İnkkilap


kitabevi.2.baskı.1985 basımı.Sayfa 382

-BARON W.WRATİSLAW Anılar.l6.Yüzyıl Osmanlı impara­


torluğundan çizgiler.Karacan Yayınları.1981 basımı.Sayfa 194

-İSMET ZEKİ EYUBOĞLU Şeyh Bedreddin Varidat.Der


yayınları.3.Baskı.1991 basımı. Sayfa 399

-SULTAN ABDULHAMİT siyasi Hatıratım.Dergah yayınla­


rı. 1984 basımı.Sayfa 224

-KAZIM KARABEKİR İttihat ve Terakki Cemiyeti.Türdav


Ofset Tesisleri.1982 basımı.Sayfa 552
O S M A N L I D E V L E T İN İN K A N L I T A R İH İ 405

-Prf.Dr.COŞKUN ÜÇOK - Pıf.Dr.AHMET MUMCU Türk


Hukuk Tarihi.Ankara Ünüversitesi Hukuk Fakültesi yayınla-
rı.2.Baskı.1981 basımı.Sayfa 371
-AHMET REFİK.Sadeleştiren MEMET YAMAN Onaltıncı
Asırda rafizilik ve Bektaşilik.Ufuk Matbası.İstanbul.1994.İkinci
baskı.Sayfa 116

You might also like