You are on page 1of 9

George Gurdjieff sozleri ….

1) "O"nun sevmediğini sev


2) Bir insanın ulaşabileceği en yüksek durum, yapabilme durumudur
3)

4) Kendini her zaman ve her yerde hatırla.


5) Buraya kendinle, sadece kendinle mücadele etmenin gerekliliğini
zaten anladığın için geldiğini hatırla. Bu yüzden sana bu fırsatı
veren herkese teşekkür et.
6) Eğer kötü olduğunu bildiğiniz halde yine de yapıyorsanız, telafisi zor
bir günah işliyorsunuz demektir.
7) Bu yaşamda mutluluğun başlıca aracı, asla içsel olarak
düşünmemek, her zaman dışsal olarak düşünmektir.
8) Sanatı hislerinizle sevmeyin.
9) Diğer insanları, kendinizi onların yerine koyarak yargılayın, o zaman
nadiren yanılacaksınız.
10) Her dine saygı gösterin.
11) Ben çalışmayı seveni severim.
12) Bizler sadece Hristiyan olabilmeye gayret edebiliriz.
13) Bir insanı, diğerlerinin söyledikleriyle değerlendirme.
14) İnsanların senin hakkında ne düşündüklerini dikkate al, ne
söylediklerini değil.
15) Doğu'nun anlayışını, Batı'nın da bilgisini alın ve sonra araştırın.
16) Sadece başkalarına ait olanlara özen gösteren kişi bir şeylere
sahip olabilir.
17) Yalnızca şuurlu ıstırabın bir anlamı vardır.
18) Hiçbir zaman adil olmamaktansa geçici olarak egoist olmak
daha iyidir.
19) Sevgiyi önce hayvanlar üzerinde uygulayın; onlar daha
duyarlıdır.
20) Başkalarına öğreterek siz de öğrenirsiniz.
21) Burada yaptığımız çalışmanın, çalışma için olmadığını, sadece
bir araç olduğunu unutmayın.
22) Ancak kendisini başkalarının yerine koyabilen kişi adil olabilir.
23) Eğer doğuştan eleştirel bir zihne sahip değilseniz burada
kalmanızın yararı yoktur.
24) Kendisini "yarın" hastalığından kurtarmış olan kişinin buraya
elde etmeye geldiği şey için bir şansı var demektir.
25) Bir canı olana da hiç olmayana da ne mutlu. Fakat buna sadece
bir embriyo şeklinde sahip olan kişi acı ve keder içinde olacaktır.
26) Dinlenme, uykunun niceliğinden değil niteliğinden gelir.
27)
28) Aktif çalışmaya harcanan enerji şu veya bu biçimde tazesiyle
değiştirilir fakat pasif çalışmaya harcanan tamamen yitirilmiş
demektir.
29)

.
30) Şuurlu sevgi, karşılığında aynısını doğurur. Duygusal sevgi tam
tersini doğurur. Fiziksel sevgi ise türe ve kutupsallığa dayanır.
31) Şuurlu inanç özgürlüktür. Duygusal inanç köleliktir. Mekanik
inanç ise aptallıktır.
32) Umut, cesur olduğunda, kuvvettir. Umut, kuşkulu olduğunda
korkaklıktır. Umut, korkulu olduğunda zayıflıktır.
33) İnsana belirli sayıda deneyim sunulmuştur, kişi bunları
tasarruflu kullanarak yaşamını uzatabilir.
34)

35) Samimiyet, kendini-bilme'nin anahtarıdır ve insanın kendisine


karşı samimi olması büyük acıları getirir.
36) İnsan, yaradılış kanunlarının bir sembolüdür; içinde evrim,
involüsyon, mücadele, ilerleme ve gerileme, ve pozitif ile negatif,
aktif ile pasif, evet ile hayır, iyi ve kötünün mücadelesi vardır.
37) "Özgürlüğe giden yolun başlangıcı: "Kendini bil!"
38)

39) Düşüncelerimiz aynı olduğu sürece hiçbir zaman ayrı


düşmeyeceğiz.
40) Hayatta zayıf olan insanlar, Çalışmada da kendilerinin zayıf
olduklarını ispatlamıştır.
41) İnsan engelleri aşarak, ihtiyacı olan nitelikleri geliştirir.
42) Size verilmediğinde nasıl alacağınızı ve hatta nasıl çalacağınızı
bilmeli, başka birisinin gelip size vermesini beklememelisiniz.
43) Kendinizin doğrulayamayacağı hiçbir şeye inanmamanızı
istiyorum.
44) Tam eylem sırasında anda olmak hemen sonrasında anda
olmaktan yüz kat daha değerlidir.
45) Dış etkilerin tesirinde kalmayın. Bunlar kendi başlarına zararsızdır; bizler
kendimiz bu tesirlerin bize zarar vermesine imkan veriyoruz.
46) Şimdi almalısın, çünkü verecek hiçbir şeyin yok. Daha sonra,
çalışmaya yardımcı olmak için son gömleğine kadar vermeye hazır
olmalısın - ben kendiminkini vermeye hazır olduğum gibi.
47) Bir kerede tamamen uyanmak imkansızdır. İnsan önce kısa
anlar için uyanmaya başlamak zorundadır...
48)

49) Hayat sadece ‘Ben varım’ anlarında gerçektir.


50) İnsanın, hatırlaması gereken en önemli hatalarından biri Ben’ine
dair illüzyonudur.

51) “Bize bugün engel olan şeylerin, bizler için nasıl yararlı
olacağını siz kendiniz göreceksiniz.
52)

53) “Eğer insan, uğruna yaratıldığı üst bir amaca hizmet etmek
durumundaysa, her şeyden önce özgür olmalıdır.”
54) Sabır iradenin anasıdır.
55) , hayatının farklı
dönemlerinde aynı fikri, aynı düşünceyi tümüyle farklı açılardan
anlamış olduğunu kesin olarak bilir. Ona göre şimdi doğru bir
biçimde anlamış olduğu şeyi, o kadar yanlış anlamış olabileceği
sıklıkla ona tuhaf görünür.
56)

57) Belli öğretiler insanı dört odalı bir ev ile kıyaslarlar. İnsan,
hepsinin arasında en küçük ve en yoksul olan tek bir odada yaşar
ve ona söylenene kadar, hazinelerle dolu diğer odaların varlığından
şüphelenmez.
58)

59) Kafanızın görevi, anda olmaktır.


60) Sıradan, 'İrade' bulunmaz, onun sadece
istekleri vardır ve bu isteklerin uzun veya kısa süreli olması, güçlü
veya zayıf irade olarak adlandırılır
61) İnsan için bütün engeller çok faydalıdır, eğer olmasalardı, kasıtlı
olarak yaratılmaları gerekecekti; çünkü insan, ihtiyaç duyduğu
özellikleri, ancak engelleri aşarak geliştirebilir.
62) İnsanın kalıcı ve değişmez beni yoktur. Her düşünce, her hal,
her istek, her algı ben der.
63) Kendini gözlem çok zordur. Ne kadar çok denerseniz, o kadar
net görürsünüz bunu. Eğer kendinizi beş dakikalığına
gözlemleyebildiğinizi düşünüyorsanız, bu yanlıştır. Eğer yirmi
dakika veya bir dakika bunu yapabildiğinizi düşünüyorsanız, bu da
aynı derecede yanlıştır. Eğer basitçe, kendinizi
gözlemleyemediğinizin farkına varıyorsanız, işte bu doğrudur.
Amacınız bunu yapabilmek.
64) İnsanın içinde mücadele başlamışsa ve bu mücadele belirli bir
çizgideyse, kademeli olarak onun içinde kalıcı özellikler oluşmaya
ve kişi kristalleşmeye başlar
65)

66) Çaba olmadan, ilerleme sağlanmaz ve sonuç alınmaz. Her


alışkanlık kırılışı bir değişim yaratır.
67) Bir insan kısa bir süreliğine uyanır uyanmaz ve gözlerini açar
açmaz, onu uykuda tutan bütün güçler on kat enerjiyle onun üzerine
hücum ederler ve o hemen tekrar uykuya dalar, sıklıkla hayal edilen
ise onun uyanık olduğu veya uyanmakta olduğudur.
68) Gerçek sevgi içimizden geçen bir kozmik güçtür. Eğer onu
kristalleştirebilirsek, dünyada ki en büyük güç olur
69) Bilincimiz bize eylemlerimizde rehberlik yapmalıdır ve bu bilinç
içimizdedir; bunu sonradan alamayız, yapmamız gereken sadece
bu bilince uyanmaktır çünkü hemen hemen her zaman bu bilince
karşı uyku halindeyizdir.
70)

71)

72)

73) Her şeyi biliyor, ama yine de olduğun gibi kalıyorsun. Bu para
ve bankacılık hakkında her şeyi bilen, ama bankada kendi parası
olmayan bir insanın durumu gibidir. Bu kadar bilginin o kişiye ne
yararı olabilir ki?
74) Bir şeyi kendi başına sanki her şeyden yalıtılmış bir şekilde
anlamaya çalışmak mümkün değildir çünkü her şey başka bir şeyle
bağlantılı ve bağlıdır, yani tüm evren bağlantılıdır. Bu durum
çalışmada bahsi geçen göreceli anlayışın temelini oluşturur.
Hakkında çok daha fazla bilebileceğiniz bir parçayı anlamak için
bütün hakkında çok az şey bilmeniz gerekebilir fakat göreceli olarak
düşünmezseniz anlayışınız yanlış olacaktır.
75)

76) Erkeklerin zihinleri, kadınların ise duyguları daha gelişmiştir.


Bunlar tek başına bir sonuç üretemezler. Hissettiğinizi düşünün ve
düşündüğünüzü hissedin. Bu ikisinin birleşimi başka bir güç
doğurur.
77) Başka bir insanın iradesine tabi olma korkusu çoğunlukla diğer
tüm korkulardan daha güçlüdür. İnsan bilinçli olarak kabul ettiği bir
tabi olma durumunun kendi iradesini elde etmek için tek yol
olduğunun farkına varamaz
78)
79) Bu sisteme ciddi olarak yaklaşabilmek için insanlar öncelikle
kendi haklarında yani güçleri hakkında ve ikinci olarak da eski
halleri hakkında hayal kırıklığına uğramış olmalıdırlar.
80) Bilgi seviyesinin varlık seviyesini aşması veya varlık seviyesinin
bilgi seviyesini aşması her zaman tek yönlü bir gelişime yol açar ve
tek yönlü gelişim fazla ileri gidemez. Böyle bir durumda eninde
sonunda ciddi derecede bazı içsel çelişkiler ortaya çıkacak ve
gelişim duracaktır.
81) Insanın tekamülü bilincinin tekamülüdür. 'Bilinç' bilinçsiz bir
şekilde tekamül edemez. İnsanın tekamülü iradesinin tekamülüdür,
ve 'irade' gönüllü olmadan tekamül edemez. İnsanın tekamülü,
yapabilme gücünün tekamülüdür, ve 'yapabilme', 'kendiliğinden
olan' şeylerin bir sonucu olamaz.
82) Hayatta iki şey sınırsızdır; insanın aptallığı ve Tanrının
merhameti.
83) Saf bilgi aktarılamaz, ancak sembollerle ifade edilerek sanki bir
tül ile örtülebilir, bununla birlikte bunu arzulayanlar ve buna
bakmasını bilenler için bu tül şeffaf hale gelir.
84) İnsan başka birini kendi yerine koyamadıkça daha yüksek bir
seviyeye yükselemez.
85) Özgürlük, kurtuluş, bunlar insanın amacı olmalıdır. Özgür hale
gelmek, kölelikten kurtulmak: insan, durumu hakkında biraz bile
bilinçlenmeye başlamışsa bu amaçlar için çaba sarfetmeye
başlamalıdır. İnsan hem iç hem de dış dünyanın kölesi olarak
kaldıkça onun için başka hiçbir imkan kalmaz. İçe doğru bir köle
olarak kaldıkça dış dünyanın bir kölesi olmaktan kurtulamaz. Bu
yüzden insan özgür hale gelmek için iç özgürlüğünü kazanmalıdır.
86) Sadece üstün çabaların değeri vardır
87) Oğreti kendi başına belirli bir amaç belirleyemez. Ancak
insanlara sahip oldukları amaçlara ulaşmada en iyi yolu gösterebilir.
Amaç konusu çok önemli bir konudur. İnsan kendisi için bir amaç
belirleyene kadar hiçbir şey 'yapmaya' başlayamaz. Bir amaç
olmadan herhangi bir şey 'yapmak' nasıl mümkün olabilir? Her
şeyden önce 'yapmak' bir amacın mevcut olduğu fikrine dayanır.
88) Duygularımız, kontrol halinde olmadığımız ve uykuda
olduğumuz sürece güvenilir değildir. Bununla birlikte daha az uyku
haline geçip daha fazla kontrol elde etmemizle birlikte daha
güvenilir hale geleceklerdir.
89) İrade konusu, insanın kendi iradesi ve başka bir insanın iradesi
ilk bakışta göründüğünden çok daha karmaşıktır. İnsanın yeterli
derecede yapma iradesi, yani kendini ve tüm eylemlerini kontrol
etme iradesi yoktur, fakat başka bir insana itaat etmeye yeterli
iradesi vardır. Ve sadece bu şekilde kaza kanunlarından kaçabilir.
Bunun başka bir yolu yoktur.
90) İnsanın tabi olduğu kanunlar üzerinde, sadece bunlardan
kurtulma yönünde çaba sarfederek ve bunlarla mücadele ederek
çalışılabilir. Bununla birlikte bir kanundan, yerine başka bir kanun
koymadan kurtulabilmek için büyük bir bilgi birikimine ihtiyaç vardır.
91) Kendini hatırlama, kısmi bir uyanmadır, veya uyanmanın
başlangıcıdır. Doğal olarak şunu açıkça belirtmeliyiz, uyku halinde
hiçbir çalışma yapılamaz.
92) Özdeşleşme insanın hayatının yarısından fazlasını geçirdiği
ilginç bir haldir. İnsan her şeyle 'özdeşleşir': söyledikleri ile,
hissettikleri ile, inandığı şeyler ile, inanmadığı şeyler ile, arzuladığı
ve arzulamadığı şeyler ile, çekici ve itici bulduğu şeyler ile. Her şey
onu içine çeker ve insan kendisini içine çeken fikir, duygu veya
objeden kendini ayıramaz. Yani özdeşleşme halinde insan,
özdeşleştiği konu üzerine tarafsız olarak bakamaz.
93)

94)

95) Fedakarlıkta bulunmak zaruridir. Hiçbir şeyden fedakarlıkta


bulunulmazsa hiçbir şey elde edilemez.
96) Sadece kendi hiçliğini anlamış ve onu değiştirmek için çalışmış
olan kişi, bir hiç değildir. (Bunun dışındaki makine-insanlar bir
hiçtir.)
97) Bir zaafın var ki benimle çalışan herkesin bunu kırması gerek.
Sen inanıyorsun. Asla inanmamalısın. Herşeyi eleştirmeli,
ispatlayamayacağın hiçbir şeyi kabul etmemelisin, iki artı ikinin dört
yapması gibi. İnanmak sayılmaz, hiçbir değeri yoktur.
98)

99) Bir insan özdeşleştiği ya da özdeşleştirilebildiği müddetçe, ona


olabilecek her şeyin kölesidir.
100) Burada yaptığımız çalışmanın, çalışma için olmadığını, sadece
bir araç olduğunu unutmayın.
101) Böyle devam ederse ne olacak? Sorusunu sormayi unutmayan
birisi mekanizmayi çözmeye başlamıştır.

You might also like