Professional Documents
Culture Documents
GELECEGİ YÖNETMEK
Erol Mütercimler
Alfn Yayınlan 1677
Siyaset-Sosyoloji 75
Erol Mütercimler
Kirabırı Tiirkçc yayııı hakları Alfa Basım- Yaymı Dağıtım Lld. Şti.'ııe
aittir. Yayıııeviııden yazılı iziu alınmadmı kısmen ya da tanımneıı nlıııtı
yapılamaz, lıiçbir şekilde kopya edilemez� çoğaltılamaz ve y,ryımlrınanıaz.
Baskı ve Cilt
Melisa Matbaacılık
Çiftehavu:ılar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaşa - İsta�ıbul
Tel: (212) 674 97 23 Faks: (212) 674 97 29
Sonsuzlııkta olan knrdeşinı Ünal'a
ve uzaklardaki kardeşim Ünsal'a ...
I
ÍÇÍNDEKÍLER I 9
ÖNGÍRÏ$ . .........................................1
BIRINCI BOLUM
SÌHÍRLÍ
VE ÇEKÍCÍ
KAVRAM:
STRATEJÍ
1.1. KAVRAM VE KURAMOLARAK
STRATEJÏ
.37
. . . .
. .
. . .
1.1.1.TerimOlarakStratei...........................37·
1.1.2TaktikveStrateji...............................54
1.1.3. Teknolojinin Evrimi
ve Strateji ... . . . . . . . . . . . . . . ..
.66
. . .
. .
.
.
. .
.
. .
DENEME2:SavagveDemokrasi ..................126
1.2.1.PostmodernSavag .-.........................130
1.3. KARAR,
SONUÇ VE HEDEF FAKTÖRLERÍ .
. . . . .
. .
.150
.
1.3.1. Stratejinin Alt Bölümleri . . . . .
. .
.152
. .
. .
. . .
. .
. .
. .
. .
. .
. . .
. .
. .
. .
mek
Gdecegi Yunet
viii
a.UlusalÇ1karlar............................161 ...........................164
b.UlusalHedefler .............................166
c.UlusalSiyaset ............................169
d.UlusalStrateji ...............................170
e.UlusalGüç ............................179
1.4.STRATEJÏKÖNGÖRÜ
Rastlanti, Tahmin ve Strateji 182
1.4.1. Sans,Hile, Aldatma, ............................200
1.4.2.StratejikÖngörü .202
a. Olasilik (Öngörü)
Konisi . . .
.
. . .
.
. . . .
. . . . .
. .
.209
b. Senaryolarm Özellíkleri
.
. . . . . . . . . . . . . . .
. . .
.217
.217
.228
IKINCI BOLUM
TARÍHÍN VE COÖRAFYANIN FARKINDA OLMAK
.....................253
2.1.TARÍHVESTRATEJÍÍLÍ$KÌSÍ ..............................253
2.1.1.BilgiveBilinç ..........................259
2.1.2.ÇakBoyutluTarih ......'...............265
2.1.3.TarihTekerrürEder(mi)
METODOLOJÏSÌ
.268
. . . .
. . .
.
.286
a.Jeopolitik'inGeligmesi........................289
b.Jeopolitik'inUnsurlan........................289
.291
c. JeopolitikDügûnürleri ve
Kuramlar ......................291
. . . . . . . . . . . .
2.JeopolitikKuramlan... .299
.309
. . . . . . . . . . . .
. . . .
. . . . . . . . .
. . . .
. . . . . . .
. . .
.. ..
2.5. JEOSTRATEJi
....................................350
2.5.1. Jeostratejinin
Tammi ve Kapsami
.350
. . . . . . . . .
. . . .
. . . . . . . . . . .
a.TemelPrensipler..........................359
b. Harplerin Sebepleri
.362
. . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . .
c.Muhtemel.Rakipler........................362
d.GenelSartlar
.............................364
. . . . . . . . . . . . . . . . . .
2.6.ASKERÎSTRATEJÏ...............................372
2.6.1. Askerî Strateji ve Doktrin
.372
. . . . . . . . .
. . . .
. . . . . .
. . . . . . . . .
. . . .
. .
. . .
.
. . . . . . . .
.
. . . . . . .
. . . . .
. . . . .
. . . . .
. . . . . .
2,6.2.StratejiTeorisi
..............................374
FORMÜLEEDÏLÍSÏ..............................379
2.7.1. Ulusal Ç1karKavrammdan Ulusal Stratejiye
Geçig
...........-..........................379
. . .
. .
. . . . . . . . .
GelecegiYönetmek
. . ... . . . .
. . . . . . . . . . . .
c.UlusalStratejikKonsept.....................386
d.UlusalHedefler
...........................388
. . . . . . . . . . .
,.
ÜÇÜN CÜBÖLÜM
STRATEJÍ
MATEMATÌK AKIL ÍSÌDÍR
. . . . . .
3.1.1.Tarafsizhk
.................................406
3.1.2. Ïzolasyonizm(Yalmzcihk)
.409
. . . . . . . . . . . .
. . . . . . .
3.1.3.Baglantisizhk...............................412
3.1.4.ÌttifakOlugturma
...........................413
. . . . . . . . . .
3.2.2.BagtmsizD4Politika
.........................457
. . . . . . .
.
. . .
. . . . . . . . . . . . . .
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
STRATEJÍK HAMLELER, STRATEJÏK SORUNLAR ÍLE
ETKÍODAKLI HAREKÂT
4.1.BÏLGÏ VEBÍLGÏNÍNYÖNETÏMÏ
...................479
. . . .
. . . . . . . . . .
..rpi
BilgiÇegitleri
.............................492
a.
b. Kullamlma Biçimine Göre Bilgi Türleri . .
. . . . .
.495
. . . .
. .
. . . . .
. . . . . . . .
.
. . .
. . . . . . . .
, . . .
. . . . . .
. . . . .
b.DevlettenVatandaga .....................516
c.DevletAnaKapisi(Portal).................517
d. e-devlet Bir Gereksinmedir
.520
. . . . . . . . . . .
. . .
.
e.DevlettenDevlete........................520
f.BilgiGüvenligi .....:....................521
g.SayisalKimlikKarti......................522
h. Sonuç: e-devlet'ten m-devlet'e geçig . . .
. . .
.·
.523
. . .
. . . . . . .
. .
. .
. . .
. . . . . . .
. . . . . . .
. . .
. . . . . .
. . . .
. . . . . .
b.ÏstihbaratTemelliHarp ....................545
c.ElektronikHarp ...........................546
d.PsikolojikHarp ..........................546
e.BilgisayarKorsanHarbi....................546
xii GelecegiYönetmek
f.EkonomikBilgiHarbi......................546
g.SiberHarp...............................547
.547
.552
L Warden Modeli...........................552
......................554
2.SayisalBilgiHarekâtt .555
.556
.558
.559
.560
.:
. . . . . . . .
Muharebe... -
"TR .574
.581
............................583
4.4.3.StratejikLiderlik
OKUMA PARÇASI:Onana Lider Tipine Örnek
.598
.
4.5. STRATEJÏ . . . . . . . . .
.606
. . . . . . . . . . . . . . . . . .
.
............................621
Bir Kompozisyon
4.6. RÌSK VERíSKYÖNETÍMÍ
........................633
.633
.657
.657
.664
I
I¢ndehuer xiii
. .
. . . . . .
2.BeyinFirtmas1Yöntemi..................675
3.DELPHIYöntemi.......................676
Yöntemi 4. Karar Konferansi . . .
. . . . . . . . . .
.
.677
4.8. BÍTÌRÍS
YA DA YENÍBÏR YÜKSEK
STRATEJÏDEN "ETKÌ
BASLANGIÇ:
ODAKLI HAREKÂTA" . . . . .
.
.682
KAYNAKÇA ......................................731
D ............................................749
I
I.
ON GIRI
Gefecegi Yönetmek
.
2
bizlere enlatilagelmigörnekler
29,19): Tanri sen de aglun
Saul'e göyle der (Kutsal Kitap I.Samuel
kargilaganz (Ïl-
da yammdaolacaksmiz. Homeros'ta da pu dizelerle
yada XX, 307): Aeneas'm soyu bütün krydara hükmedecek, /Çocukla-
ile onlann forunlan.
rmm çocuktart
Roma imparatorlugu'nun önceden haber verilmesi sanki bu."
insanoglu antik
Bacon'm da Denemelefinde görüldügü gibi,
çagdan itibaren hep gelecegi bilmek arzusuyla yamp tutuçmug-
insanm gelecegini bil-
tur.. 21.yüzyilda da bildigim(iz) tek yey,
gelecek bilinebilir mi?
mek arzusunun devam ettigidir. Peki,
Akil kegfedilip matematikle birleptirilebiledegi fark edildik-
görmenin' ve
"gelecegi
yönetmenin' olanakh
'gelecegi
ten sonra
oldugu da ortaya çikmigtir.
çaglardan iti-
Seküler ve laik aklm egemen olmaya bagladigi
kazamlmayacagi yildiz
baren artik savaglarda zafer kazamhp
uzmanlarlyla' tartigila-
'strateji
stratejik plan-
Stratejik õngörú, jeopolitik,jeostrateji,risk, kriz,
I
mü
ifadesini kullananlara rastlamaktayiz ki, bu tamamen yanligttr.
Görüldüµ gibi strateji bir senaryodur, reçetenin kendisi de-
tek bir senaryo degil,
yazma yöntemidir. Ancak asla
g, bir reçetedegerlendirildigi
olasihklann birden çok sayida senaryomm yaze
hp, arasmdan aklm' emrettigi birinin seçilmesidir.
'matematik
Ön Girip 3
stratejisi" dedik,
yüzyillar sonra.
Yine Bacon Denemeler'inde göyle yaziyor: "Tragedya ustasi
Seneca da qu.dizelerle Amerika'nm bulunacagmi önceden bil-
dirir:
'...
Yüzyrllarca sonra
Bir zaman gelecek,Okyanus
Dünyays kupatan-baglan gevyetecek,
Kocaman bir kara görünecek .
I
I
Yirmi birinci yüzyilm çok farkh bir yüzyil olacagi ifade edil-
di. Çokkültürlülük, Pasifik yüzyih, tipki 17. yüzyil gibi kadm
yüzyih olacagi, küresellegme, äzelleytirme, bilgi toplumu ve bil-
ginin yönetimi, ulus-devletlerin yikilacagi tezlerinin ortaya atil-
masi gibi pelt çok kavramm konuqulmaya baglanmasi 'Berlin
duvarmm yikihq1' sonrasidir. Dünya Sojuk Savaµn sona ermesi-
ne hazirhksiz mi yakalanm14ti yoksa ABD mi çok hazirhkhydi,
-zaman içinde ögrenecektik. Ama Türkiye'nin ne olan bitenden
ne de olacaklardan haberi oldugunu, olamayacagmi anlamamiz
da kisa sürdü. Biz gerçekten paykmdik.
Ne olacagmi bilmek, anlamak için falcilara gereksinim vardi;
bizde onlar da yoktu! Yoksa igi gelecegi tahmin etmek, gelecegi
görmek-ve gelecegi yönetmek olan ayri bir alanm uzman kipile-
ri vardi da, bizim bunlarm varhšmdan ru haberimiz yoktu?
Evet dogrusu buydu.
Adma strateji denilen bir
'matematik
akil' alam vardi; bura-
larda adma denilen kipiler
'stratej' 'stratejik
öngörülerde' bulu-
nuyor, sonra bunlar, adma denilen kompozisyonlar
'senaryo'
güç'
deniyordu. Iqte bizim dügünen insanlanmiz kuram ve kavram
olarak bunlardan haberdardi ama kurum olarak yaratilmasi ko-
nusunu hiç konuyamiyorlardi. Çünkü 'Soguk Sava ' dönemi
buna vermiyordu. Bu tür merkezler yalmzca Genelkur-
.izin
6 GelecegiYönetmek
"aragtirma
merkezlerine" yine NATO standartlarmda sahipken,
igletmelerde ve organizasyonlarda bu adunlarm atihqi da
1990'larm sonundadir. Kurulug çabalarma tamk olduklarimm
bazilarmm durumunu örnek olmasi nedeniyle anlatacagim. Bi-
risi hariç, okuyacagmiz örnekler, baçansizhkla sonuçlanm1 gi-
rigimlerdir.
dan sonra Mert Bayat, Erdogan Dümen gibi pimdi hiçbirisi ha-
yatta olmayan (igiklariçinde uyusunlar) bazi asker yazarlarm
ders notlarmi okumaya bagladim. En sikça duydugum kavram
da "Türkiye'nin jeopolitikönemi"ydi! Daha sonra Deniz Harp
Okulu'nda fizik ögretim üyesi olarak görev yaparken, bu igin
ustasi olan Cengiz Okman'la birlikte oldum. Onun ders notlan,
sohbetleri benim için gerçek haritasi'ydi.
'yol
12 Gelecegi.Yönetmek
I
14 GelecegiYönetmek
iladive
ben Harp Okulu'na geldirn. Baqim göge ermigtil.. Bir li-
derin hem yöneticihem de lider niteliklerine sahip olugunu en iyi
anlatan bu olaydaki davram; yeklidir. Ìnandig1 bir kipiyi kazan-
mak ugruna koskoca deniz kuvvetleri komutani, bir küçük rüt-
beli elemanin gereksiz ama safça istegine bile evet diyordu. Bu
olay, sonraki profesyonel yagamimm en önemli dersi olmuytur.
Bence herkese de olmahdir.
Ben bu tayin isteginde bulunurken söyledigi pu oldu: "Gön-
deriyorum ama mutsuz olursun. Verimin çok düger. ÇiinküAnka-
ra'da karargâhtaydm,.bagkatürlü emretmeye aligtm. Okula döndü-
gündebunun ne anlama geldigini farkedeceksin.Gittikten bir ay son-
ra beni ara, kararmr bildir. Müzeyi istiyorsan söylersin." Arada ina-
nilmaz saf-salak cevaplarim oldu, sonraki yillar dügündükçe
utancimdan yanaklarum her seferinde ategler basar, basmaya
devam ediyar. O heybetli deniz kuvvetleri komutani nasil da
sabretmig ve beni odasmdan kovmamig. Bundan daha büyük
yöneticilik dersi olur muydu?
Neyse Istanbul'a geldim. Ve olanlar oldu!
Az önce sözünü ettigim ädülü ahgim nedeniyle, Dogan Med-
ya Grubuna ait olan "Ekonomi Politika' dergisinden gazeteci Na-
ki Özkanbenimle bir röportaj yaptt. Îki hafta yaymlandi. (18
Temmuz ve 25 Temmuz 1993) Genelkurmay'da firtina kopartil-
di. Bu dergiye verdigim yanitlarda pek çok husus dikkati çeki-
yordu. Bunlardan bazilari:
"1-
Ermenistan'm bugdayrm,ekmegini,
elektrigini versek ve bunlart vermeyi sürdürsek pek çok sorunun çrk-
'
rum rahatsizhklarmi
-
içeren bir geyler söylemigler. Onlan da ra-
hatsiz eden sözlerim gunlardi: "...Yetmig milyar dolara yakm .
Ön Girig 17
yönetiminin' ne.anla-
"çokkültürlülügü",
bakkmda
bilgi sordu. Büyük bir samimiyetle, think-tank'larm Türkiye'ye
yaranna mamp manmadtgimi ogrendikten sonra, bäyle bir mer-
kezi
"kaça"
Bunlarm bir
kismi cemaatlerin oyun alam olerak ortaya çikti, bazilari
öncele-
ri cumhurbagkanmdan alman yardimlardan da yararlandi, dik-
l
oluglariydi. Ba-
kat çeken nokta gazetecilerin bu ige pek hevesli
becerikli ellerinde merkez-
"strateji
gikayet-
Pek çok köpe yazan ortaya atlayan bu uzmanlardan
eder hale geldi. Tüm gikayetleri temsilen bu konuda Cumhu-
riyet gazetesinden Hikmet Çetinkaya'ninyazismdan bir bö-
Irak
lüm vermek istiyorum: "Hangi televizyon kanaltni açsatu ya
sivil blirokratlar, bilim insanlari,
ya da Krbris fartrçutyor... Emekli
politikacriar uzmani' olarak
'strateji
görüglerini dile getiriyortar...
Bakryonnu
Zmnan zonan aralartada bir-iki gazeteci de bulunuyor...
.
aldatan demeyeyim
ama- yamitan Ístanbul Üníversitesinde de
görd ügümüz bir ögretim üyesi vardi ya, igte bu kez
o ve yamn-
I
Gelecegi Yönetmek
24
·
çahytittyor-
I
tut.
maya çahgiyorlardi. Yaklapk bir hafta sonra Yahm Erez kendi-
si telefonla çok nazik bir lisanla davet etti, gittim. Önce
uzun
uzun bu projenin öneminden, merkezin gerekliliginden söz et-
ti. Girig konuymasmm uzunlugundan ve övgülerden bu igin
olmayacagmi anlamigtim ancak konugmamn
nereye baglana-
cagmi merak ediyordum. Dogrusunu söylemek gerekirse, ol-
mamasmdan da mutluluk duyacaktim çünkü niyetim yurtdi-
mda ölmekti, yayam planimda Nepal vardi.
Sonunda agzm-
daki baklayi çikardi,.Bagbakan onaylamigti
ama Özer Çiller,
"Hayir," demigti. Tansu -Hanim da bunun sorumlulugunu
ÖzerBey'e vermigti.
Yahm Erez'in Nuri Yabuz'a söyledikleri
hâlâ kulaklanmda
çmhyor: "Eger ad2Mister Erol oIsayda,aylik 100 bin amerikan
dola-
rnia, karpsmda taklalar atarak, kabul etmesi için yalvar yakar ola-
rak...." oysa bu sonmu agrnak kolaydi: adimi
Errol ya da Eroll
olarak degigtirebilirdik!
(ünlü Avustralyali ylldiz Errol Flyrm
belleklerdeydi.) O zaman daha sonralan strateji merkezinin
üni-
.
26 GelecegiYdnetmck
I
I
bu igler
tammi yap11mamigti. Bugün özellikle AB fonlanyla önemli aray-
tirmalara atilan bir merkez olarak iglevini sürdürmektedir.
Türkmenistan'da çok baçanli iglere imza atan Ahmet Çalik
ile Türkmenistan Bagkonsolosu Nuri Bey'in de katildigt bir tele-
vizyon programmda tanigtik. Konu Türk cumhuriyetleri ve
Rusya ile iligkilerdi. Programin sonunda biraraya gelip, burada
merkezinin' kurul-
'strateji
Çünkü
Çahk'm rüyasi olan RAND gibi bir kurumun bütçesi Türk gir-
ketIerinin gözünde devasa boyutlardaydi.
Son örnegi yine igadamlarmdan vererek konuyu kapatiyo-
rum. 1998 ylliydi, kitabim (21. Yüzyil ve Türkiye) yaymlandik-
tan sonra bir ilgi oldu. Gazeteci Mahmut Övür,bir Rotary Ku-
lüp (Karaköy) için konferans vermem konusunda, kendisinden
ricada bulunan arkadaylanyla aramda köprü oldu. Pera Palas'ta
bilgilerimi anlattim. Konuymamm bir yerinde, "Hindistan 21.
yüzyihn süper gücü olmaya adaydir," dedim. Bazi iy adamlan-
miz bu lafa pek kizdilar. O zaman saygisizca ortaya koyduklari
tepkilerini dini,eyince dügüncem qu olmuytu: Hem Osmanh hem
de Cumhuriyet burjuvazisini yaratamadi, ne yazik ki, bu kipiler
"para
adamlarmm', 'karar
vericilerin', ülkemizi bu yüz-
yda tagryip, ta ayamayacaklan hakkmda bir karara varmamz
için anlathm. Ìkincisi; ülkemizù1
'stratejik
aragttrmalar merkezi'
tarihini ileride yazacak olanlara argiv malzemesi olmass
amaciy-
la kaleme aldim. Uçüncüsü de; bu kitabm birinci ve dörd üncü
bälümünde okuyacaklaruuza bir girig' oldup için oku-
'ön
çikmasidir. Çok
nitelikli genç akademisyenler yetigiyor. Onlar sayesinde, bizim
merkezlerimiz de en azmdan Ïsveç'teolanlarla yariçabilir hale
gelecektir. Bunu çok inanarak söylüyorum.
Yalmzca Hikmet
Çetinkayadegil, Toktamig Ateg, Emre
Aköz, Cüneyt Ülsevergibi daha birçok köpe
yazarinm aryiv ya-
zilarma bakarsaniz adina stratejist
denilen kipilerden yakuuldi-
gru okuyacaksuuz. Ashnda haksiz da degiller, çünkü bu kipiler
arasmda saghk memurundan dig hekimine
(digdoktoru denme-
sine çok ktziyotlar), imamdan çok sayida
gazeteciye kadar genig
bir yelpazede mesleki dagihm görmek olasid2r.
Yine aralarmda
yedeksubayLgim genelkurmay istihbarat dairesinin koridorun-
daki bir odada yapanlar bile, istihbarat
uzmam olduklarmdan
dem vurarak televizyon ekranlarmda 'yüksek
strateji' üreticisi
olarak boy gösterip durdular.
Neyse ki bu kipilerin takkeleri dügtükçe, ortahktan
çekilme-
ye bagladilar.
Bu kitabm yazilma
sûrecinde çok kigiyle konuquidu, tartipl-
dt. Bunlarm bir kismi arkadaylarimdi, bir kismi
yurtiçi, yurtdigi
konferans ve panel dialeyicileri, bir kismi da ögrencilerim.
Tele-
vizyonlardaki çegitli program katihmcilari. Herkesin farkmda
olmadan yetiymemde, bilgilenmemde katkilari
büyük oldu.
Ama özellikle birisi var ki, çok özledigim,
yoklugunu çok
hissettigim, son teknolojik geligmeleri, uzmanhk alant
olan bi-
ligim teknolojilerini ve strateji üretimine etkilerini
'gözümün tartigtigim
bebegi kardegime' sonsuz tegekkürler. 1979 yilmdan
itibaren biligim teknolojileri konusunda
ögrenime baglayip
32 GelecegiYönelmek
2000 yihnda yagammi yitirene kadar, her geçen gün daha par-
lak bir teknik adam haline gelen kardepim Ünal Mütercim-
ler'in 0956-2000), Avustralya'da birlikte oldugum dönemde
katkilarmi özlemle amyorum. Konuyan muhasebe programi
65 ül-
üretip, Apple'm kurslar hocalarmm hocaligim da yapan,
mütercim bu adamdan çok gey ögrendim.
ke gezip 8 dilde genç
Günlerce yaptigimiz felsefe ile nanoteknoloji, e-devlet ve çok-
kültürlülük konusundaki tartigmalar benim bilgisizligimi orta-
bölümlerinin çatisinm kurulma-
ya koyarken, bu kitabm çeyitli ammsadikça içime
öngörüsünü
sma çok yardim etmigtir. Bir
bir kor ateg düger: e-devleti
"...
anlamakta zorluk çekiyorsun,
sen ögrenene kadar m-devlet kurulacak. Yine geç kalacaksm!"
Ipklar içinde yatsm.
örneklerin çogunlugu
Kitaplanmm okuyuculan, önceki kitaplanmdan denizeilik gücü
ve deniz sorunlanna olan ilgimi ve bikip usanmadan bu konu-
biliyorlar. Dört denizi olup da buna göre strate-
yu yineledigimi
olmayan Türkiye'de, bunu bi-
ji belirlemeyen, deniz bakani bile
kip usanmadan yazmanm borcumuz oldugunu dügünüyorum.
Ïçte bu nedenle yine deniz tarihinden ve dünya denizcilik tari-
himizden örnekler okuyacaksmiz.
Artik, çeviri olmayan äzgün eserler her geçen gün arbyor.
ulaçabilmeleri
Bu nedenle akademisyen olmayan okuyuculann
için özellikle Türkçe telif eserlerin agirhkta olmasina özen gös-
terdim. Anadilimizde her alanda Battdakiörnekler gibi kita plar
yazabiliriz; yazmahyiz.
Ön Girip 33
Erol Mütercimler
2 Subat2006
I
I
I
i
I
I .
Be1T111C1 DO 111111
8 - ee¶ et
STRATEJI
L
Damparak avantajlarru degerlendir; kuvvetlerini ona göre
yapilandir ki, olaganüstü taktikler uygulayabilesin. Kuvvetleri-
ni stratejik olarak yapilandir, üstünlük sende kalsm.
Sun Tzu
Descartes 40
yöntemi" oldu-
gunu biziere ogretmiglerdir. Yü.zlerce yil süren bu egitim sure-
cinde Machiavelli, Clausewitz, Liddell Hart gibi farkh duqunur-
ler de stratejiyi
"matenaatik
akhn kullanildigi" hale getirmigler-
dir. Stratejinin askerî ve politika alanmdan çikanhp iq dünyasma
ve yänetime girigi 1960'lar sonrasmdan baglamakla birlikte asil
yogunlayma.1980 sonudur. Uzunca bir süre, "strateji"
sözcügü,
daha çok askerî alanda kullamlan bir terimdi. Bu sözcügün ana-
lizinde askerî yaninm agir bastigi ve anlam kazandi görülebi-
lir. Özellikle bir savag ortaru dogdugunda, siyasi iktidarm, so-
nuca ulaymak için askerî kuvvetleri kullanma sana ti olarak ka-
.
bul edilen stratejinin, askerî alan digmda; örnegin siyasal, ekono-
mik, kültürel ve benzeri alantarda da kullamlmakta olmasi, bu
terimin, yillar öncesi bilinen anlamun daha geniëletmi tir. Böyle-
38 GelecegiYönetmek
ce
"strateji"den,
daha genig anlamda dügünüldügünde, bir ulu-
sun ya da uluslar toplulugunun, olaganüstü hallerde hedefe
ulagmak için ekonomik, siyasal, askerî ve moral güçlerini birbi-
riyle uyumlu olarak düzenlemesi ve kullanmasi anlayilmaktadir.
Bu tammlama daha da genelleptirilebilir. "Büytik Strateji" ya da
"Yüksek Strateji", bir devletin benimsedigi politikaya uygun ola-
rak saptanug oldugu hedeflere ulagmada her tur olanak ve araç-
lari bilimsel kullanma sanati olarak da anlagilmaktadir.
"Strateji" säzcügünün kökenini yazarlar, etimolojik açidan
ele aldiklarinda,
"generallik
sanati" anlamma gelen Yunanca
kökenli strategos sözcügüne baglamaktadirlar. Strategos, devle-
tin bir araci olarak askerî güç olmasi nedeniyle hem orduyla
hem de askerî gücün yönetilmesi, sevk ve idaresinin idari me- .
"yönetmek" "yöneti-
nat", isterse
"sanat"
olarak kullamlsm, ve
cilikle" ilgili oldugunu görmekteyiz.
Strategos sözcügü, Eski Misir'da Ftolemioslar devrinde, Ati-
etmek-
na ve Roma'da.askerî ve sivil yönetim bagkanlarmi if ade
teydi. Eski Atina'da Strategosluklar, ÍÖ 501-500 yillarmda Kle-
isthenes tarafmdan kurulmug olup, bu mevkileri iggal eden
kimseler, barig ta diplomatik ve mali bazi fonksiyonlara sahipti-
ler. Savagta rütbelerine göre çegitli kumandanhk görevlerini
yüklenen bu kipiler, devletin genel sevk ve idaresinde önemli
roller oynamiglardir. Perikles strategos unvam ile uzun yillar
Atina'ya egemen olan komutanlardan biridir.
Bizanslilar devrinde de yüksek bir rütbe sayilan strategosluk
bizzat kral tarafmdan verilirdi. Strategoslar savaglarda sivrilmig
askerler arasmdan ve gäzde asker ailelerinden seçilirdi. Bu te-
rim zaman içinde bu kipilerden yavag yavag siyrilarak belirli bir
süreci, stratejik süreç adru verdigimiz. bir olugumu ifade eder
ekilde kullamlmaya baglamigtir.
Ancak bu sözcügün anlam ve kapsami, uygulamada çok ge-
nis bir çerçeve içerisinde yer alan faktärler içermektedir. Bu açi-
dan bakildigmda strateji sözcügü, bir ulusun yalmzca askerî
Sihirli ve Çekici
Kavram: Strateji 39
miyle teknolojiyi"
"stratejik
olugturur. Askerî terimle buna
"sevk
ve idare" denilmektedir.
Öteyandan strateji bilimi sayesinde devlet, yaklagmakta olan
tehlikelerin giddet ve yönlerini, olasi etki alanlarnu ve tahriballan-
m zamamnda görmek ve saptamak olanaklarma sahip olabilir.
Karyi önlemlerini alabilmek için de olanak ve zamana sahip olur.
Strateji farkh bilim dallarmda degigik kesinlik dereceleriyle
kullamlan bir kavramdir. "Yeni ve iyileçtirilmig" ya da
"daha
az
kalm" gibi, (çogunlukla) hatah olarak betimlenen Türkiye'nin
stratejik önemine benzer gekilde çogu zaman sadece bu ifadeyi
yazamn ya da kullanamn aklmda sakh olan yalnizca kendisinin
-
40 Gelecegi Yönctmek
kabul
etmig, strateji üretmekten daha çok günü kurtarmaya dönük tak-
h
..
GelecegiYöneturek
44
46 Getecegi Yönetmek
I.
Stratejik
Düzey
Hazirhk Düzeyi
Taktik Düzeyi
I
Sihirli ve Çekici
Kavrmn: Strateji 49
I
50 Gelecegi-Yönetmek
sorusu
kabul ettigi Gümrük Birligi, Kibns Cumhuriyeti'nin ticari filola-
rma deniz ve havalimanlanm kapatmasmi önlemektedir. Kib-
ns'm tanmip taninmamasi teknik düzeydedir.
Stratejinin baçanh olabilmesi, her geyden önce ve en çok,
amaç ve araçlarmm iyi hesaplanmasi ve koordine (eggüdüm)
edilmesine baghdir. Amaç, eldeki toplam araçlarla uygun bir -
orantida olmahdir. Buna kargihk araçlar, ister ele geçirme ister-
se yardimci bir amaç için olsun, son amacm kazamlmasma kat-
kida bulunan her ana hedefin elde edilmesi bakimmdan, bu he-
defin degeri ve buna duyulan ihtiyacm önemi ile dogru orantih
olmahdtr. Ara hedefe, ele geçirmek ya da yardimci olarak yarar-
lanmak gibi, ne amaçla yönelinirse yönelinsin, bu belirtilen ger-
çek, her iki durumda da geçerlidir?
Taktik ya da hazirhk düzeylerindeki üstün performanslar ço-
u zaman siyasi ve askerî liderlerin uzun vadeli stratejiden uzak-
lagarak kisa vadeli baçarilan önemsemelerine neden olnauptur.
Bir strateji bilinçli olarak hazirlanmadigi takdirde, onun yanhy bir
strateji olmasi çok yüksek bir olasihktir. Bu, stratejinin savagta
yönlendiren kuvvet olmasmdan çok, bir yan ürün ya da sonra-
dan tasarlanan bir yey olmasina neden olur. Uzun süren savaslar-
da ya da uluslararasi müzakerelerde -AB üyeligi sûreci gibi- bu
durum bir felaket reçetesidir, çünkü sira digi taktik ve hazirhga
dayah bagarilar galip gelen bir stratejiye hiçbir gey katmayabilir.
Çünkübir komutanm ya da siyasi kadronun taktik gücü nihai bir
.I
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 51
r I
i
I
52 Gelecegi Yönetmek
TAKTÏKLER
STRATEJÌ OPERASYONLAR .
TAKTÌKLER
SÍYASET
STRATEJÍ
4
OPERASYONLAR
II L................................................,.................r
Diyagram: Politik kontrol ve savagm yönetimi için her düzeyin görece önemi
Kaynak: Michael. L Handel: Savagin Ustalan, (s. 428, çev. Bema Kara, Doruk
Yaymlan, istanbul2.004.)
.I-
I
54 GelecegiYönetmek
Stratejik Hamleler
Koqulsuz Koqullu
Oncelik
Tehdit Vaat
.
Strateji ve taktik konusunun hem açiklamp analiz edilmesin-
de hem de tanimlanmasmda dügünce birligi yoktur. Ancak ola-
ym dogasma aykin olmadigi sürece tüm tammlar ve degerlen-
dirmeler kabul edilebilir. (Edilmelidir, ancak farkh tammlar ol-
dugunu da göz önünde bulundurmak koguluyla.]
L. Hart'a göre strateji, "siyasal
amaçlara ulagmak için askerî
olanaklann dagitimi ve uygulanmasi sanatidir."
Çünküstrateji-
nin görevi, çok kez yapilan tammlamalarm tersine yalmz kuv-
vetlerin hareketleri ile degil, etkisi ile ilgilidir. Askerî olanagm
kullamlmasi, eylem olarak bir savagmaya dönügüyorsa, böyle
dolaysiz bir tutumun düzenlenmesi ve yönetilmesi "taktik"
te-
rimi ile tammlanir. Strateji ve taktik, her zaman tartigilmaya el-
verigli bir konu olmakla beraber, gerçek anlamda hiçbir zaman
birbirinden ayn k1simlar halinde degerlendirilemez. Çünkü
bunlar, yalmz birbirini etkilemekle kalmaz, aym zamanda birbi-
ri içine kaynagir.
Taktik ve strateji olgularim
"askerî
çarpigmalari
"kendi
I
56 Gelecep' Yönetmek
Taktik zamandan
bagimstzdir ve görece sabittir. Strateji belirli
bir dönemle sinirhdir.Ìndirimlisatiplar, Amerika'da çogu peraken-
decinin zaman zaman bagvurdugu bir taktiktir.
Her gün indirimli satt. yapan bir magaza ise bagkadir, onunki
bir stratejidir.
Taktik rekabet üstünlügü demektir. Strateji ise bu rekabet üs-
tünlügünü korumay: amaçlar.
I
Taktik bir ürün, hizmet ya da girket için digsal bir unsurdur. Sir-
ketin imal ettígi bir ürün bile söz konusu ohnayabilir. Strateji ise iç-
seldir. Stratejiler genelde büyük çaph bir girket içi yeniden yapdan-
ma gerektirir.)
Taktik iletigim yönelimlldir. Buna kargthk strateji ürün, hizmet
ya da girket yänelimlidir.
Aµpdan-yukarlya dogru pazarlama ilkesi oldukça basittir: Öz-
gül olandan genel olana dogru, kisa vadeli olandan uzun vadeliye
.dogru
ilerlersiniz.
A.yagidan yukanya dogru pazarlamamn tekil olma özelligini de
unutmayin. Ïçeyarayan bir taktik bulun, sonra ondan bir strateji in-
ga edin. Ama bir taktik bulun; iki, üç ya da dört degil.
Genel olarak ifade edersek, taktik rakiplerinize kiyasla beceri
düzeyinizin çok yüksek oldugu bir geydir. ikinciDünya Savagi'nda
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 59
ve
taktik' konusuna geri dönüyoruz.
Çarpigmalarm tekil ya da bagimsiz ile egzamanh çarpigmalar
oldugunu da unutmamahyiz. Clausewitz'e gäre, mekân baki-
mmdan, yani egzamanh çarpigmalar dikkate almdigmda, tek bir
birimin çapi, rü thesi ne olursa tek bir kipinin komutu çaplyla be-
lirlenirken, zaman bakimmdan, yani birbirini izleyen
çarpigma-
lar dikkate almdmda, bu çap her çatigmamn içerdigi krizin .
I
60 GelecegiYönehnek
-muhare-
larm -uygulamadan
SEÇENEKLER
I
(Nasil)
AMAÇ
GÛÇ r HEDEF
SEÇENEKLER
(Yolve yöntemler)
(Nasil)
ZAMAN
strateji" birbirinden
çok farklidir. Baskm, psikolojik alanla iligkilidir. Hesaplanmasi,
maddi sahadakinden çok daha zordur. Bu güçlük, dügmanm
iradesini etkilemesi muhtemel türlü kopullarm her durumda
de-
gigikve çegitli olmasmdan fleri gelmektedir. [L Hart, 449]
Baskm strateji" üzerinde biraz durahm. Íki tür1ü oyun-çatig-
ma dügünelim. Birisi ardigik hamleli, ötekisi de egzamanh ol-
sun. Satrançta beyazm hamleleri siyahmkilerle sirayla ve ardigik
yapihyordu. Bunun tersine "medyadaki
problemlerini hayretle
ruz. Bunlarla baga çikamayacagimizi dügunüyoruz. [Hiç kug-
kusuz az sayida orta yayh anne-baba gizlice bir kez olsun de-
nemigtir.]
Joysticklicanavarlarm bilgisayar baymdaki savag ustahgi pe-
kigtirme antrenmanlarmi, ar tik ordu mensuplari simûlasyonlar-
la laboratuvar ortammda yagamaktadir. Son bir-iki ylldir rastla-
yamiyoruz ama daha önceleri sikça okudugumuz bir haber var-
di: "Ege semalarmda Türk ve Yunan uçaklari it dalagi yapti..."
ÏkinciDünya Savagi'm konu alan filmlerden bellegimizde kalan
sahnelere göre, havada çift kanatli uçaklar birbirinin kuyruguna
takihr, sonra makineli tüfek ategine baglardi. Günümüzde ise fi-
lolar havalanmadan tüm muharebeyi karargâhmda yagamakta-
degiymekte, bu dogrultu-
"doktrinler"
dir. Teknoloji evrildikçe
da stratejik yapilanma da yeniden kurgulanmaktadir. Nükleer
silablar, kitalararasi füzeler, uzay çahqmalan, yüksek teknoloji
(high-tech) kullanimi, devletler dedigimiz oyunculart güçlü po-
zisyonlarim sürdûrebilmeleri için bagat stratejiler üretmeye zor-
lamaktadir.
Sihirli ve Çekici
JG7vrmn:Strateji 67
I r
Temel
faaliyetler
Dijital Stratejik
Ïçtepkileri sinir dügünme
S1StelTil
Mügteri
etkileyimi
ise ol-
'son'
-buradaki
bu oyun da popülaritesini
yitirmiçtir. Yeni silahlarm ve taç1ma sistemlerinin geligmesiyle
askerî stratejiler de [taktikve strateji, zaman
ve rnekan bakmundan
iç içe geçen, ama özlinde farkh olan iki eylemdir.-E.MJ
tamamen de-
gigmigti. Askerî alanda yalmzca silah yapimiiçin degil,
aym zaman-
da stratejik kararlar alma açismdan da matematikçilere
ve bilim
.
L
74 .
GelecegiYunetmek
olmazsa
"komplo"
Sözün özü,
basi içine girilmez. Komplo teorisi yazmak, yani akil oyunu cid-
di bir iëtir ve her geyden önce bilgi birikimi ile matematik man-
tik kullanma becerisi ister. Eger bunlar geligmemiçse,hayati bo-
üretme"
"fesat
böl-
me" ärnegidir. Bu, günlük yaçamda belki de çok karµlagtigumz
bir durumdur: Bir keki iki küçük çocuk arasmda egit olarak
pay-
lagtirmak. Bu sorun, iki agamah bir süreçle çözülebilir. Çocuk-
lardan biri keki böler ve diger çocuk da ilk seçimi yapar. Her iki
çocuk da en bayük parçayi almak ister, fakat çocuklann ikisinin
de birbirlerinin açgözlülügünün ayirdmda olduklan dügünü-
lürse, çäzümün o kadar da zor olmadigt anlaçahr. Ílkçocuk, ke-
ki olabildigince adil ve egit oranda kesmek zorundadir çünkü
eger parçalardan biri ötekinden büyük olursa, ikinci çocugun
seçimi de ânmda belirlenmig olacaktir.'
FL
Sihirli ve Ç«kici
Knvram:Strateji 77
bir ifade ile, iki ya da daha çok oyuncuyu içeren yan maci bir
durumdur. Yani bir anlamda oyun iki ya da daha çok kipi ara-
smda herhangi bir çekigme durumunu gösterir. Çekigmenin so-
nucu üzerinde oyunculardan hiçbirinin tam bir kontrolü yok-
tur. Ayrica tüm oyuncular faaliyetleri ya da kendileri için elve-
rigli olan seçenekleri (stratejileri)
ve verilen herhangi bir faaliye-
tin seçimi ile ilgili mücadele sonuçlaruu biliyor sayilir. Ote yan-
dan oyuna ka tilan her oyuncunun kendi kazancim en yüksek
ya
da kaybun en az lulmak için akdci hareket ettigi kabul edilir."
Oyun teorisi üzerinde çok fazla çahgma yapilmig olmasma
ragmen bu teorinin pratikte kargilagilan igletme problemlerine
uygulanmasi, teorik çahyma yaiunda çok azdir. Oyun teorisinin
'
Ödemeler
Matrisi
Oyuncularm strateji seçimlerinin türlü bileyiminden sonuç-
lanan kazanç ve kayiplari gösteren matrise ödemeler matrisi de-
nir. Ödemematrisinin elemanlari pozitif, negatif veya sifira egit
olabilir. Söz konusu matrisin herhangi bir elemam pozitif ise sü-
tunda yer alan oyuncu, satirda yer alan oyuncuya bu miktarda
ödeme yapar. Matrisin herhangi bir elemam negatif ise sattrda-
Sihirli ve Çekici
Kavrnm: Straleji 79
a¡ i al 2-
-..a¡
......al
n
a2 I a22...... ag
......a2
am I am2-·....amj......amn
sayida
stratejisi var ve bunlardan birini seçebilir. B
oyuncusunun da (1,
2,...n) sayida stratejisi vardir. Oyunun
sonucu, yani sutundaki B
oyuncusunun, satirdaki A oyuncusuna yaptigi ädeme, A oyuncu-
sunun ödeme matrisinde seçtigi satir ile 8 oyuncusunun seçtigi
sütunun kesigtigi yerdeki eleman karahndan belirlenir.
ÖrneginA
oyuncusu Aa stratejisini seçer ve B oyuncusu da B2 stratejisini se-
çerse oyunun sonucu aagveya A oyuncusunun kazanci olur. Eger
a32 negatif olsa idi, bu miktar A oyuncusunun B oyuncusuna ya-
pacag: ödemeyi veya A oyuncusunun kaybmi gösterecekti.
Oyunlar
Bir oyunda
-iki
I
80 Gelecegi Yönetmek
A oyuncusunun A1 40 30 16 25 16
strateileri A, 28 8 11 90 8
A3 50 80 14 20 14
B oyuncusunun 50 80 16 90
en büyük kaybi
Ïstenen,oyunun degeridir.
Çözüm:
A oyuncusunun A1, A2r A3 gibi stratejileri varken, B oyuncusu-
vardir. A ve U oyuncusu rakibinin
nun da B1, 22- 23, B4 stratejileri
hangi stratejiyi seçecegini bilmedigi gibi her biri ancak tek bir strate-
jiyi kullanabilmektedir. Oyunda tam bir belirsialik söz konusudur.
I
.• . TI
Sihirli ve Ç«kici
Kavrmn:Strateji 81
a =
Max min a olur.
I
l
82 GelecegiYönetmek
ÖRNEK 2:
A oyuncusunun B oyuncusunun
kazanç matrisi kazanç matrisi
A1 40 20 A1 79 100
A2 60 30 .
A2 60 90
Minimaks Teoremi
Tüm iki oyunculu, sifir toplam oyunlarmda her oyuncu için
bir karma strateji mevcuttur. Öyleki, oyuncular bu stratejileri
uyguladiklari zaman ikisi için de beklenen getiri, aym V de geri-
dir. Bundan bagka her bir oyuncunun oyundan bekleyebilecegi
nedenle bu karma stratejiler
en iyi getirinin degeri de V'dir. Bu
iki oyuncunun uygulayacag1 optimal karma stratejilerdir.
Kavramlan yalm olarak açaklamaya çahgirsak; bir eylemi
eger her zaman aym
seçme kuralma strateji diyecegiz. Bir kural
eylemi seçmeyi söylüyor ise, ona salt strateji, bunun digmdakile-
çözümü ise basitçe,
re de karma strateji diyecegia. Bir oyunun
pigmanhk duyulmayacak bir seçim anlammda her oyuncuya
olanakh en iyi getiriyi veren stratejidir.
Ïki-kipi,sifir-toplam oyunlan dügünelim. Birisi maksimumu
amaçlad mda onun sagladigi getiri, minimumu amaçlayanm
getirisinin tersidir. Bu nedenle iki oyuncunun toplam getirisi si-
hrdir. KKTC-Güney Kibris Rum Kesimi arasmdaki oyun buna
örnek olarak verilebilir. KKTC'nin minimum ölçekte saglayaca-
i getiri (kazanç-çikar)Güney'in maksimum kaybi olarak kabul
edilir, Daha basit bir örnek vermek gerekirse, eleme usulü yapi-
lan spor kargilaymalarmda iki oyuncunun toplam getirisi sinr-
dir. Kisacasi, amaçlan birbirinin tam tersi olan sadece iki oyun-
sinr-toplam
cunun bulundug-u türdeki oyunlara iki-kiçi, oyun-
I
Sihirli ve Çekici
Kavram: Strateji .
83
Dengeli Oyunlar
Yaçamdaki oyunlann, igbirlikçili oyunlar, igbirlikçili olma-
yan oyunlar olarak smiflandmldigmda ne denli karmagik oyun-
Iar haline geldigini kestirmek güç olmasa gerek. Farkli anlatim-
lari (versiyonlari) olan iki oyundan (Tutuklunun Îkilemive Korkak
Tavuk Oyunu) açagida säz edecegiz. Ama önce strateji oyun
problemlerinde sikça duyacag miz bazi kavramlari açiklamaya
çaligahm. Bunlardan birisi tepe (eyer)noktasidir.
Tepe noktast (tam strateji) çogu kez minimaks noktasi olarak
da adlandirihr. Öncematematik çözüm açiklamasi. (bir matris-
te) Siralarm minimumlarmm maksimumu (maksmin) ile sütun-
larm maksimumlarmm minimumu (minimaks)egit oldugu bir
hamleye oyunun denge noktast adi verilir.
Bir denge seçim noktasma genellikle tepe (eyer) noktasi de-
nir. Tepe noktasmm önemli özelligi, iki oyuncudan biri, tek ta-
rafh olarak, farkh davransa bile daha lyi bir sonuç alamayacaş
bir seçim olmasidir. Daha yalm säylemek gerekirse, oyuncular-
dan birisi böyle bir seçimi änceden öteki oyuncuya bildirebilir
-I
--
. I
Geleceji mek
'fünet
84
UMUT FÍRMASI
-3
Fiçi
¯17
6
Sihirli ve Ç«kici
1<avmm: Strateji 85
Çözüm:
Oyunu çözmede yapilacak ilk içlem, oyunun bir dengeli oyun
veya tepe noktas2 olup olmadtgru kontrol etmektir. Buna göre her
satirdaki en küçük degerler ve sütundaki en büyük dogerler belirle-
nerek ödeme matrisinin sütun ve satirlarma eklenir. Yani;
UMUT FÏRMASI
Küçük Büyük Fiçi
0
-4
-Fiçi 17 6
-3 -3
Sütun en 17 20 9
büyük degerleri minimax
L
ri ise;
x=(1,0,0) ve y=(0,0,1)'dir.
bulunan bu optimal
stratejilerinden saparsa, sonuç o girket için daha kötü olacaktir.
86 GefecegiYônennek
ÖRNEK 2:
81 82 .
83 1¾ Satir min.
-3
9
-2 -3
A1 8
1
A2 6 5 6 8 5 Maksimum
-9
5
-9
4
-2
A3
-
Sütun maks. 8 5 9 8
minimaks
Çozum:
Oyunun çözümü, her bir oyuncu için kötünün iyisini garanti et-
meye dayamr. Eger A firmasi A1 stratejisini seçerse, B'nin ne yapti-
al-
ma bakmaksizm, en kötú sonuç A'nm pazarmm %3'ünü B'nin
asidir. Bu, Satir l'in en dügük degeriyle gästerilmektedir. Benzer
ekilde, A2 stratejisinin A için en kötú sonucu A'mn B'nin pazarmm
% 5'ini almast, As stratejisinin A için en kötü sonucu A'mn pazart-
mn % 9'unu B'ye kaptirmasidir. Bu sonuçlar
"satir
min." sütunun-
da stralanmigtir. Kötünün iyisini bagarmak için A firmasi Ag strate-
jisini_seçer,çünkü bu maksimin degerine kargihk gelir ya da
"satir
Sihirli ve Ç«kici
Kavram:Strateji 87
Inaks teoremi' ispat edilene kadar yaymlamaya deger bir gey ol-
madigmi dügünüyordum," demesini yabana atmamak gerekir."
Sihirli ve Ç«kici
Kavrmn:Strateji 89
ORNEK 1:
Çozum:
A'ya göre ödemeler matrisi aµgidaki gibidir:
Y E
T
Y I
-1/2
A T -1/2
0
"Töpe noktasi" olmadigmdan, optimal stratejiler karma strateji-
ler olacaktir.
X1+X2=1
X1 1/2 X2 -
-1/2X2-
1/8
Her oyuncu her seferinde 1/4 yazi ve 3/4 tura görecektir. Oyun
tekrarlandigmda A ortalama 1/8 kaybedebilecegi için oyun A'ya
göre avantajh degildir.
ORNEK 2:
By By Satir min.
-1 -1
Ay 1
-1
1
-1
Ay
Sütun maks. I 1
Ïki deger egit olmadigt için oyunun saf strateji çözüniü yoktur.
Özellikleeger Ay, A tarafmdan kullamhrsa, B oyuncusu A'dan 1 pb
almak için By'yi seçer. Böyle olursa, A oyuncusu B'den 1 pb alarak
oyunun çiktisiru tersine çevirmek için Ay stratejisine geçebilir. Her
bir oyuncunun bir bagka stra tejiye geçmeye özenmesi sa f bir strate-
ji çözümünün kabul edilemez oldugunu gösterir. Bunun yerine her
i.ki oyuncu da ayn ayn stratejilerin uygun rasgele karigimlarnu kul-
laninalidirlar. Bu·durtirada oyunun optimum degeri oyunun mak-
simin ve minimaks degerleri arasmda çikar:
Maksimin (duçük) deger < oyun degeri i minimaks (yüksek)
deger
Karma amaçli oyunlar için ilginç örnek, her ikisi de belirli bir
suçla itham edilen iki tutukluyla ilgili oyundur. Bu oyun anlati-
la anlatila çok degigmigtir. Bu nedenle farkli anlatunlari görme-
nin yarari var.
ANLATIM 1:
GelecegiYönetmek
-12
kararlar, igte
yorumlan2yordu. Deneysel yollardan insanlann optimal sonuç-
lar elde edebilecegi dügünülüyordu.
i
-
ÕRNEK: .
A oyuncusunun B oyuncusunun
kazanç matrisi kazanç matrisi
Kabul 0
-25
Ai =
-5
Az=Ret 0
-5
Ret
-60
A2 =
biri-
pazar ekonomisinin en önemli kuramsal dayanaklarmdan
ni oluyturmaktadir. Son günlerde para getirecek yeni pazarlarm
yaratilmasmda bu kuramdan genig ölçüde yararlamlmigtir. Glo-
bal dünya ekonomisi, dayamgmaya ve rekabete dayanmaktadir.
Koca bir oyun kurami!"
Bitirirken: "Oyun teorisinin amact, çözüm bulmak degil,
kavramaktir.""
Düz bir yol boyunca, dört tekerlekli bir el arabasim iterek giden
birinin, arabaylitmeyi baraktignu dügününüz. El arabasi durmadan
önce, kisa bir süre daha gidecektir.
Simdiqunu soralun: Bu süre na-
sil artiralabilir? Tekerlekleri yaglamak ve yolu çok düzgün yapmak
gibi çareler vardar. Tekerlelder ne kadar kolay dänerse, yol ne kadar
düzgún olursa, arabanm hareketini sürdürmesi de kadar uzaya-
o
caktir. Yaglama ve düzgünleptirme ile ne yapilmigtir? Yalmzca
qu:
Dig etkiler zayiflatdmigtir. Hem tekerleklerdeki
ve hem de tekerlek-
ler ile yol arasindaki surtünme dedigimiz etki azaltilmigttr. Du gim-
dilik görünur karutin teorik bir yorumudur
ve gerçekte keyfi bir yo-
rumdur. Önemlibir adim daha atarak dogru ipucunu ele
geçirece-
giz. Tam anlamt ile düzgün bir yol ve hiç sürtünmesi olmayan
te-
kerlekler dügününüz. O zaman, arabaya durduracak hiçbir
gey ol-
mazdi ve bundan dolays araba hiç durmadan öylece giderdi. Su
so-
nuca ancak dügüncelegtirilmig ve asia gerçekten yapilamayacak bir
deney dügünülerek varthyor, çünkü bütün d4 etkileri gidermek
96 Gelecegi Yönetmek
rur.Gärdük
ki, bu süredurum yasasi dogrudan dogruya deney-
den çikanlamaz; ancak gözleme uygun olan kurgusal dügünme
yolu ile çikarilabilir. Düpüncelleptirilmig deney, asla gerçekten
yapdmaz, ama yine de gerçok deneylerin derinligine anlagtimaa
sim saglar.
Newton, mekanigin temel yasalarmi ve evrensel kütle çe-
kim yasasint ortaya koyarak fizikte gerçek bir devrim gerçek-
leptirdi. Hareket nedenlerinin nasil etkili olabildigini duçünen
Newton, bundan sonraki agamayi bayarmigtir, Örneginbir at,
bir arabayi bareket ettirince ona bir kuvvet uygular. Newton,
kuvvet bilinirse bunu, kutle (kütle ile agirhk farkh büyüklük-
lerdir) denilen bir büyüklük ile bölerek buradan ivmeyi bulabi-
lecegini varsaymigtir. Burada kütle, harekete kargi koymanm
bir çegidi olarak görünär. Böylece kütlesi bir bagka arabanmki-
nin iki katt olan çok yüklü bir araba, ayni atin etkisi altmda bi-
rincinin yarisi kadar bir ivme kazanir. Kisaca kütle hareket ede-
nin eylemsizligini belirtir ve bu yüzden ona eylemsizlik kütle-
Sihirli ve Çekici
Krwrom: Si mteji 97
I
.
si adi verilir. Buna gûre her cismin olanakh bütün kuvvetlere
kargi gösterebilecegi tepkiyi belirleyen özel bir eylemsizligi
vardir. Bunu bulduktan sonra geriye bir kuvvetin
ne oldugunu
aniamak igi kahyordu.
Bir dig kuvvetin etkisi, luzi degigtirir. Bundan dolayi hizm
kendisi degil, degigmesi ilmenin ya da çekmenin bir sonucudur.
Böyle bir kuvvet, hareket yönünde
ya da karpt yönde etki yap-
masma göre, luzi ya artirir ya da azaltir.
Bu.bir ßzikdersi degil, bu nedenle anlatimlan uzatmamn bir
anlami yok diye dügünülebilir; ama fizikte säzü edilen
pek çok
kavram strateji açiklamalannda referans olmaktadir. Bu hareket
yasalanndan Clausewitz nasil yararjandi, bunu ortaya koymaya
çabyahm. Bunu belirtirken Newton'dan çok önce
yaçamig Sun
Tzu'nun da bazt fizik kavramlarindan yararlandigini kendisi de-
gil,biz säylenækteyiz.
Clausewitz, Sava; Üstüne'sindestratejinin unsurlarmi
gema-
tik olarak göyle belirlemig: "Sayisal ustünlük-Kuvvetlerin
me-
kânda yogunlagmast Kuvvetlerin zamanda birlegmesi-Kuvvet
ekonomisi-Tasarnn ekonomisi-Agirhk merkezi."
Clausewitz'e gäre bütün savag planim kapsayan ve diger bü-
tün her geye yol gösteren iki temel ilke vardfr.
Birincisi, dugmanm
..
.. ..
..
.. ..
MERKEZÏ
AÖlRLIK AQIrlik merkezikavrami
sa- Aëirlikmerkeziteorik,açik
KAV,RAMININ dece ima edllmigbirkavrarn- ve sistematik birgekildege-
ligtiri1migve Newton kanur'Ş
,
Stratejikplantannoturtulmasi
OTURTMAK
STRATEJiY.\ içinterciheditenyollaraskeri Dügmaniyenmek\çlnkullani-
1ÇiNONERlLEN deëildir(yanidiplomatik,eko- lanaraçlaraskeridir.Güç
ARAÇLAR nomik,siyasihileler).Ooëai (zorlauygulanangiddet)
kaynaklankorumay;ve yonunbirgekildekuilanihr
mümkúnolduëusûrece güç (Gewall),diÒeraraçlarinbl
kullaniminien aza indirge- linc[ndeolunmasigerekiran-
meyiönerir.(Li) cakayrmtillbirgekildegöz
önündefutulmasigarldegil-
.
dir.
sirasmagöreaëlrlik
Öncellk
ÖNCELIK
SlRASINA merkezieri: Öncelik
strasina göre aÒlrlik
GOREOLASIAGIRLIK merkezleri;
1. Sava; çikmadanya da
MERKEZLERI
OLARAKTA-
güçkullanmadanönce 1. Dügmanordusununyok
NIMLANAN edilmesi.
UNSURLAR dügmaninstralejisinin
ya da planiarininanlagil- 2. Dügmanúlkeninbag·
masi. kentininele geçirilmesi.
2. Sava; çikmadan önce 3. Dügmaninen önemli
dügmaninmütteliklerinin müttefikinekargietkill
bölünmesl. bir askerihareket.
3. Dügmanordusunasal· Diéerleri:
dirmak. 4. Dügmanlideri.
'
olarak görür.
zi olarak göriilmelidir. ...Savaga, muliarebenin önemine rakip olan
hiçbir etken yoktur. ...Bu yüzdenbüyük ve odaklanmty bir savay, füm
sorunun anrlik
8 merkezi olarak ele almmalidir."
Clausewitz, baglang1ç noktasi olan ayrmtih incelemeler ve
mantiktan da yararlanarak, agirhk merkèzini göyle tammlamig-
.I
"Ístediginizzaman baglatabilirsiniz
sacap, uma ancak güciinüz yettigi za-
man sona erdirebilirsiniz."
N. Machiavelli
gun terimin
P. Kennedy önemli bir stratej olan Liddle Hart'm "Strateji"
aclh yapitmdan
"büyük
strateji" tammim göyle aktanyor:
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 107
güvenli- -
kalkan oldugu kadar ayni zamanda bir kihçtir. Buna göre, sa-
vaçta yövalye ruhu, moral gücü kuvvetlendirdigi gibi dügmanm
direnme azmini zaytflatan en etkili silah da olabilir."
Stratejinin ufku savagla smirlandigt halde, yüksek strateji,
bakiglanm savagm ötesine agirarak bunu izleyecek bariga da yö-
neltir. Ayrica yüksek strateji, çegitli araçlan yalmz birleptirmek-
le kalmaz, gelecekteki barig durumuna enmiyet ve refah yönün-
den bir zarar vermeyecek biçimde buniarm kullamhémi da dü-
zenler. Birçok savaytan sonra görüldügü üzere, bir bargm her
iki taraf için de aci sonuç vermesi qu·gerçege baglanabilir: Yük-
sek strateji alani, stratejinin aksine, büyük ktsmi ile bilinmeyen
bir sahadir. Bu nedenle, hâlâ incelenme ve anlagilma ihtiyacm-
dadir."
"Bunlara ek olarak bir de stratejik eylemden söz etmek ge-
rekmektedir. Bunlar temelde dügmanm savunma düzenini boz-
mak, cephesinin konumunu degigtirmeye zorlamak, güçlerint
dagitmak, ikmal ve çekilme yollanm tehdit altma almak gibi ey-
lemlerdir. Stratejik eylemler, dügmanm en az direnmeyi örgüt-
leyebilecegi, en az bekledigi yollardan onu ikileme sokarak ve
hareket serbestisinden mahrum birakarak yapilan eylemlerdir.
Bu, bizi stratejinin temeline, yani güçlerin dagihmi, gliçlerin
konsantrasyonu ve alternatif bedeflerin elde tutulmasi gibi nok-
talara getirir. Bunlarm açihru ise stratejik prensiplere deginme-
mizi gerekli kilar ki, bunlar oldukça yogun bir gekilde tartigil-
rug meselelerdir,"
Bati'da
"büyuk
109
| -
haklan"ydi. Bu süreçte
güvenlik, hele ulusal güvenlik ifadelerini neredeyse hiç duyma-
dik. Oysa 11 Eylül 2001'de Íkiz Kuleler'in yikihgim
yaçayan
ABD'li stratejler birdenbii'e tehdit oIgusunu keçfedip güvenlik
kavrammi birinci siraya yerleptirerek, stra teji kavrammi da bu-
nunla birlikte eyleptirir oldular. 11 Eylül'e kadar Türkiye gibi ül-
keler tehdit ve terär algilamasma dayali stratejiler kurmaya
ça-
lipriarken sûrekli eleçtiri'ahyorlar, kendilerine güvenlik mesele-
sinin abartúdi säyleniyor,
"insan
haklan"na ve ka-
"ötekinin
rinde durulacaktir.
"Askerî strateji, çogunlukla 'ham'
silah
zoruyla baski uygularken yapildigi gibi- ama
ayni zamanda,
askerî yetenegin el altmda bulunduruldugu
gerçegine yaslamp,
110 Gelecegi Yönetmek
kargi tarafa baski uygulamak için politik ve psikolojik bir alet gi-
bi de kullanilabilir.""
Yukaridaki tammlara göre askerî-politik strateji, askerî stra-
tejiye göre daha üstündür gibi bir sonuç ç1kmaktadir. Askerî-
politik stratejiye göre belirlenen hedef amaç/amaçlar için askerî
strateji bir araç olarak kullanilmaktadir. Clausewitz, "Politika
bir temeldir, savag ise yalmzca bir araç ve bunun tersi degildir,"
"sa-
tanimlamayla
yorumunu yaparken aslmda daha yalm bir
vag politikanin devamidir"[As11nda savag, politikanm devamini
saglayan bir araç degildir. Eger Clausewitz'in vardigi bu hü-
küm dogru olsaydi, dünyayi anlamak çok kolaylaprdi]" demek-
tedir. Ï1k "Körfez Harekâtina" baktigimizda ABD'nin eylemi
bunun tersini göstermektedir; savag hazirliklari, politikayi yön-
lendirmigtir ya da daha aç1k degerlendirmeyle
"politikayi
belir-
lemigtir". Kisacasi, savag amaç, politika ise araç olarak kullanil-
migtir.
Carl von Clausewitz'in (1780-1831)ün1û yapiti On War (Sa-
mektupla-
vag Üstüne)ölümünden sonra cephede epine yazdigi
rm derlenmesinden olugturulmuy bir yapittir. Bu kitabin Türk-
olan
çeye kazandirilmig kusursuz çevirilerinden birini yapmig
Fahri Çeliker'inçevirisinde (Harp Akademileri ve Özne Yayin-
lan, 19) önsözü" bagligi altinda bir degerlendirme ya-
"yazarin
I
212 Gelece i Yönetmek
stratejisini" analiz
eden Michael Howard "büyü.k
olarak
1enmektedir. Bir devletin benimsedigi politikaya uygun
olanak araçlari
saptamig oldugu hedeflere ulagmada her tür ve
bilimsel kullanma sanati olarak da anlagilmaktadir.
strateji"yi, yapilarma bagh olarak çegitli
"yüksek
Devletler
kurumlar kanahyla belirlerler. Türkiye'de bugüne kadar uygu-
strateji-
lanan gekliyle, MGK'da alman kararlarm yüksek devlet
si olarak uygulandigim gördük. Ya da bizim böyle algilamamiz
saglandi.
olarak
"Yüksek strateji", stratejinin de kapsamma uygun
uzun yillara yayilacak gekilde uygulamr. Aslmda
devlet gelene-
ideolojik dayatmalardan
gi-oturmug, kurumlan yerlegmig veolarak
kurtulunmugsa senaryolar 50 yillik yazilmahdir. Türkiye
için bunun geçerli olup olmadigt herkes tarafmdan sorgulanma-
hdir.
Her devletin kurulug felsefesi ve ideolojisi oldugu gibi 'Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti'nin de bu iki temel unsuru 24 .Tem-
muz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Bang Antlagmasi sonra-
smda uluslararasi alanda kabul ettirilmig, 29 Ekim 1923 tarihin-
de ilan edilen.cumhuriyet rejimiyle de muhkemlegtirilmigtir.
Teorik olarak açiklamak gerekirse cumhuriyetin siyasi rejim
ola-
olarak tammi tek degildir ama·amaca hizmet eden en yahn
olmayan tüm siyasal rejimlere" .cumhuriyet adi
"monargik
rak
verilir.-Bu tammdan yola çikildigmda cumliuriyetin demokrasi
olmasi gerekmedigi hemen görülmektedir. Ornegin.Iran Islam
Cumhuriyeti gibi,.. Ancak.Íngiltere-örneginden.hayat buldugu
ekhyle de bazi monargiler kurabilmek-
"demokrasi".sistemini
1
Sihirli ve Ç«kici
Kavrmn: Strateji 115
barig, 3. Ne
mutlu Türküm diyene!
Her üç stratejik karar da bu cumhuriyet yaçadigi sürece ya-
çayacaktir. En azmdan "yüksek
stratejinin" tammmdan yola ça-
kildigmda böyle olmasi gereklidir. Bugün geldigimiz nokta iti-
banyla durum böyle midir?
Samyorum artik her gey degigiyor. Ya da degigtiriliyor.
"Ne mutlu. Türküm diyene" ifadesi, 21. yüzyilm yükselen
degeri olan çokkültürlülügün (kimisine gäre 21. yüzyihn ide-
olojisidir) matematik olarak formüle edilmig geklidir. Gerçekten
de böyledir. Multiculturalism, yani çokkültürltilük "farklihim
da
ramlara rastlamamamn gaykmhšmi yaçamaktayiz. Carl von
Clausewitz geçmigte hakh olarak sisinden" bahset-
"savagm
imzalamp
ortalik sakinlegince- siyasi sosyal bu1rranlar ortaya çrkar." Bu buh-
ranlari yok etmek için yeniden savag ilan edilir
ve ardmdan bir
kez daha bang masasma oturulur. Ve yeniden buhranlar ortaya
ç1kar...
Barig nedir? Geniç anlamiyla bariç, savag halinde olmayan
bir ülkenin durumunu ifade eder. Bayka bir deyigle barig,
dostluk iligkilerinin kurulmasi ve devam etmesi halidir. Bari
nasil gerçeklegir? Önceliklive tek kopul, barig içinde birlikte
yagama istegiyle gerçeklegir. Barig, bir antlagmanm yapilma-
siyla gerçeklegir. Bang, ateykes
ve mütarekeden kesin olarak
ayrilir. Bariga karar vermeye yetkiliorgan, genellikle
savag ila-
nma yetkiIi organdir. Barigm temel esaslarim ortaya koyan bir
hazirhkla baglayan bang antlagmasi, çogu kez ekonomik ko-
gullari, toprak düzeniyle ilgili hükümleri de içine ahr. Öte
yandan barig kendinden önceki savag strasinda uygulanmasi-
na ara verilen uluslararasi antlagmalari da yeniden yürürlüge
koyar. Yani barig içinde birlikte
yaçama ortami saglar. Tabii
.
kullamlabilirse!
120 Gelecey Yöncirnek
Stratejinin kullamlabilir
naklarm örtügtürülmesi"dir. Strateji basit, anlagilabilir ve uygula-
nabilir olmahdir. Bu açiklamam ig1gmda banym stratejisi için
oncelikle u argümanlari öne sürebilirim:
L Dünyada banym saglanmasi için devletler degil, millet-
ler birbirine yakmlagmalidir.
veriyor,
gi askerler yapiyor ve barigm kararmi da
imzayi onlar atiyor. Çok açiktir ki stratejiyi belirleyecek olanlar
polii.lkacilardir. Ancak ülkelerin karar ahcilari ya da politika
L
SUN TZU
CLAUSEWITZ
Savag ve bangi birbirinden ayrmak zordur, Savag ve bang farkh etkinliklerdir ve
her ikisi de sürmekte olan açakça birbirinden aynlabilirler.
I
aym çattymamn bir parçasidir.
I
I
SAVAS
(GÜÇ
KULLANIMI) SAVAS
(GUÇKULLANIMI)
.e.
sevig"ti.
Bu gerçekten bir stratejidirl (Üstelik de manevra alanmi geni§-
letmeyi girigimcinin yetenekleriyle simrlamtyor...)
3. Silahlar azaltilmah ya da smirlandir11malidir.
Soguk Savag döneminde silahh kuvvetlerde hem azaltmaya
gidildi, hem de her defasmda özellikle nükleer silablarda azalt-
wma ve smirlama gercekleptirildi. Bunun sonucu olarak halklar
dig politikaya ilgilerini yitirdiler ama gelecek her
zaman savay
la bagladi!
Nükleer Silahsizlanma Antlaymasi'nm baçansizhgmi göz
önünde bulundurdugumuzda, biyolojik ve kimyasal silahlarla
ilgili yapilacak benzer anlagmalarm da bagarisizhkla sonuçlana-
cagmi tahmin edebiliriz. Nano teknolojinin yeni tür kitle imha
silahlari üretmesini de bekleyebiliriz. Ama henüz bu
yeni tür si-
lahlardan endige etmek ¿çin bir on yll daha geçmesi gerek.*
124 Gelecegi-Yönetmek
I
Sihirli ve ÇckiciIGwmm: Strateji 125
127
·
i
-
veremeyiz. Ama askerî stratejinin ustalarindan Carl
von Cla'use-
witz yamti göyle veriyor: "Savag, büyük çikarlarm
kanla çözüm-
lenen çatigmasidir." Ve devam ediyor. "Savaç, ciddi bir
amaç
için ciddi bir araçtir." John Keegan, Clausewitz'in
savag tanimi-
m hatah buldugunu belirtmigtir. Sun Tzu'dan, Machiavelli'ye,
ondan da Liddell Hart'a kadar birçok stratej,
teorik olarak sava-
gi tanimlamtytir.
Çokdikka t çekici olmakla birlikte, üstunde durulmayan bir
konu da gudur: Ìnsanliktarihi boyunca hep
savaç stratejisi åre-
tilmigtir de, hiç barig stratejisi üretilmemiçtir! Neden acaba?
Sa-
myorum bunun yaniti savag-politika iligkisinin analizinde
yat-
maktadir. 2005 yllmdan baktgumzda,
uygar devletlerin, ulusal
çikarlarmi korumak amactyla
savagtlkÎ8tl gibi bir önerme öne -
i
Silrirlive Çekici
Kavrnm: Strateji 129
"politik
strategy-büyük
ya da yüksek strateji" den-
mektedir. ABD'de çogunlukla kullanilan deyim ise "ulusal
gü-
venlik stratejisi" ya da "ulusal
strateji"dir.
2002 yilmda degigtirilen NATO doktrini ve ulusal güvenlik
kavramina terörizm ile mücadele dahil, eklenen
yeni argüman-
lari tüm boyutlariyla analiz etmek gerekir ama
oraya dönme-
den, ABD'nin Afganistan'a müdahale mantigim, bir bagka
açi-
dan, Pentagon'un 1984 y11mda yaymladigi bir resmi belgeden,
önemini vurgulamak amaciyla bir kez daha aktariyorum. Gü-
nümüzde de geçerli olan buradaki-tanima göre ulusal strateji,
"ulusal
yeni
Chris Hables Gray, 1980 sonrasi ortaya çikan çatigmalari, da-
ha önceki bölgesel ve dünya savaglari konseptinden ayirmak
için olarak tammhyor. Bana göre de dogru bir
"postmodern"
degerlendirme.
"Postmodern savag, silahlarm geligmesini en üst, büyuk güç1er
arasmdaki fiili askerî kapigmaya ise en alt düzeyde tutan bir ulusla-
silahlanma yarigi-
rarasi gerilime ve bunun sonucunda ortaya çikan
dayamyor. Ve bu savag söylemi, elektronik ve biligim teknoloji-
na
sinin vektörel bilegkesi kültürüdür."
nin analizine girmeden 20. yüzyil savaglarmi içeren kisa bir de-
erlendirmeyi deneyelim.
'Modern savaglarm baglang1ç noktasi hangisidir?' sorusu-
"topyekûn
savagm"
nun yamtmi vermek güç olmakla birlikte,
baglangici olarak Birinci Dünya Savagi'm gpáterebiliriz. Birinci
Dünya Savagi'nm askerî teknoloji yönünjien kisaca yorumu,
"siper
savagi" olugu ve buna göre tekno'lojinin geligtirilmesi-
dir. ÍkinciDünya Savagi'nda ise geligtirilen zirhh ateg gûcü
destegi ile uçaklarm stratejik kullanumyla birlikte siperlerin
önemi ortadan kalktigi gibi stratejik derinlik konsepti de yer-
legti. Denizalti teknolojisinin geligtirilerek savag alanma sürül-
mesi modern savaym en belirleyici yönlerinden birisi olmug-
tur. Ancak her iki sai a; da topyekûn savag konseptindedir ve
I I
-
..
konsepti-
nin çöktügü görüldü. Uzmanlarin yaygm görügü modern sava-
ym.artik çöktügü yönünde ama bunun tamamen yok olmasmm
on ile yirmi yil arasmda sürecegi öngörülüyor.
Modern savag teknigini yakan ne oldu? Bunun bence en kisa
yamti bilim ve teknolojideki geligmeler.
Bu noktaya gelig sürecini de kisaca ana baghklariyla belirte-
lim. Gerilimli bir Soguk Savag dönerni... Topyekûn müdahale
stratejisinin gekillendirildigi Berli.n ve Kore Krizleri... Esnek
Karghk Stratejisi (1960'larm sonunda NATO'nun kabul ettigi
askerî strateji)... Dehget dengesi... Yumugama... Stratejik Silah-
lanma Suurlandirilmasi... Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Ant-
lagmasi... Öte yandan yirminci yüzyil, gayrinizami savaglar ile
yeni teknolojilerin smandigi bälgesel savaglara da sahne oldu.
Gerilla savaglarma birkaç ärnek vermek gerekirse, ÇinHalk
Savap, Vietnam Ulusal Kurtulug Savagt, Filistin mücadelesi,
Çe-
çenistan Savagi sayilabilir. Afganistan'a müdahale karanyla bir-
likte bizi daha fazla ilgilendiren bölgesel savaglar ise; Kore Sa-
vagi, Arap-Ìsrail savaglan, Kibris Barig Harekâti, Ïran-Irak Sava-
gi, Afgan Savagi, Falkland Savagi, Kärfez Savagi, Bosna ve Koso-
va savaglari ile Afrika'da yaçanan Etiyopya, Soniali, Ruanda sa-
vaglan olarak sayilabilir. Teknolojinin geligimi ve kullamm
amaçlari nedeniyle gühümüzde geçen ve bundan sonraki savag
lan da "Bilgi Savagi" adiyla tammlayacag1z.
Eger açiklamalar dogruysa, son degerlendirmeler, Afganis-
tan'dan istenildigi mükemmellikte enformasyon akigi saglana-
madigim göstermektedir. Bu konuda yalmzca dönemin Bagba-
kani Bülent Ecevit, Turkiye'nin yeterli ve dogru istihbarat bilgi-
lerine sahip oldugunu açikladi. Enformasyonun ve enformas-
yon savaginm ne denli vazgeçilemez bir unsur oldugu net bi-
çimde ortaya çikmaktadir. Bilgisayarlarin kullanildigt ortamda
enformasyonun iglenmesi bir askerî operasyon, bu veri deger-
L
-
134 GelecegiYönetmek
I
Sihirli ve Çekici
Kavram:Strateji 137
I
OKUMA PARÇASI:
Ordu-Nintendo Birlegimi ve ÇocuklarÍçinAskerî
Oyunlar
Askeriye ile elektronik oyun endüstrisi arasmdaki iligki,
1980'lerin baglarmda A.B.D. Ordusu Atari firmasma, Bradley
Savag Araci (göreli olarak hafif ve hizh hareket eden bir tank)
sûrücüleri için egitim arac olarak kullamImak üzere Battle Zone
isimli oyunu,n özel bir versiyonunu siparig ettiginden beri sür-
mektedir. O zamandan beri asker ve oyun (yetenekve ürün)
arasmda simbiotik (ortakyagamsal) iligki olugmuçtur.
Eglence endüstrisine geçen en tanmmig askeriye mensupla-
nndan olan, Kuzey Karolayna'da bulunan Interactive Magic'in
bagkam J.W. "Vahgi Bill" Stealy, oyunlarda gerçekçilige adan-
migtir. Stealy "Hayali (fantezi) oyunlar oynamam. Macera
oyunlari oynamam. Ben Hava Kuvvetleri Akademisi'ne gittim
ve bir subayrn. Õgrendimki gerçekligi ahp ondan bir geyler
üretmeliyiz," der.
Stealy'nin en son projesi, askerî teknoloji ile sivil oyunlar
arasmdaki gittikçe belirsizlegen çizgiye dikkat çeker. Firmasmm
yakm zamanda piyasaya sürdügü Carrier Strike Fighter isimli
uçug similasyonu oyununda iF/a-18E uçagi, uçak gerçek hayat-
ta genel operasyonlarda henüz yerini almadan l<ullamlmakta-
dir. Oyunu olabildigince gerçekçi kilabilmek için Stealy ve aray-
tirma ekibi iF/a-18E'in test uçuç1armi gäzlemekle kalmamig ,ay-
ya
da geligtirilmesi ile ilgili" herkes davetlidir. Katihmcilar arasm-
da Savunma Ïstihbarat Teykilati'nm (Defense Intelligence
Agency) ve GT Interactive gibi oyun firmalarrun personeli bu-
lunmaktadir. Konferans gündeminde "Savag oyunu tasanmimn
temelleri" ve "Savunma Bakanhg1 Savag Oyunlari" gibi baghk-
lar bulunmaktadir. Bu iki sektär arasmdaki eggüdüm, hüküme-
te bilim ve teknoloji konularmda tavsiyelerde bulunan Ulusal
Aragtn·ma Kurulu (National Research Council) tarafmdan
"di-
Sillirli ve Çekici
Kavram: Strateji 139
MOTIVE
-1NSANLARIN EDILMES1
-
DESTEÕl
MÜTTEFiKLERIN IZLENEN
-
EKONOMÍKVEMALI
GÛÇ > POLITÍKA
-
COÖRAFiKO$ULLAR VE
-
DiŠERLERi SAVAç\NDOÕASININ ÜLKENIN
BELIRLENMESi HEDEFLERI
. YÜKSEtGTEKNOLOJÌLI
MI?
e
.
·
e MÍ?
DÛSÜKTEKNOLOJiLÍ
o KAR§lLA$TiRMALI
KISAMIYOKSAUZUNMU? EN UYGUN
.
TEKNOLOJiK DOKTRINiNIN
ORTAM BULUNMASI
Ustalan, 135
Kaynak:MichaelI. Handel-Savagin
·
Sihirli ve Ç«kici
Kavrane Stralejl 141
L
masi
- Kafkasya'daki Ermeni-Azeri, Avrupa'mn yam baymda Sirp-
Hirvat-Bognak çatigmasi tek bir kavramla açiklanabilir mi?
Hangi kavrami kullamrsamz kullamn ve nereden örnek verir-
seniz verin degigmeyen tek gey yüz binlerce insanm öldürüldü-
gudur.
1987 ve 1988'de büyük çaph silahh çatigmalarm sayisi 39'a
vararak en yüksege ulagti lBüyük çaph silahh çatigma, iki ya da
daha azla hükümetin askerî güçleri ya da bir hükûmet ve en
azmdan bir organize silahh grubun askerî güçleri arasmdaki
uzun süre devam eden savag ve tüm çatigma boyunca en azm-
dan 1000 insanm savag nedeniyle ölüm durum olarak tammla-
nirl. Sonra 1991'de sayi otuza ügtü, 1994'te otuz üç (Carter Mer-
kezi verisi) ya da otuz dörde (SIPRI verisi) yükseldi. Bu çatig-
malar 27 veya 28 farkh yerde cereyan etti. 1995 istatistikleri 25
yerde 30 büyük çaph silahli çatigma belirledi. Ancak bu tür ça-
tigmalarm sayisi dügtüyse de, bunlarm giddeti ve ölüm sayisi
I
artti.""
-
Etnik terörizm de yükselmektedir. Çogu terörist saldirilar,
gimdi seküler gruplar ya da bireylerden çok, etnik ya da dini il-
.
Sihirli ve Ç«kici
Kiwram: Strateji 143
tam anlamlyla etnik bir ayrihk. Bosna halklarmin hepsi Slav olup
bakimindan ta-
aynx dili konugtug;u halde, Sirplar ile Arnavutlar dil
Inamen ayridir. Dildeki ayrdigin yamada, birçogu dine bagli olan
l
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 145
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 147
Günümüzde
"demokrasileri
tehdit eder" boynta ulaçan "et-
ci soruya
'hayir'
deniyorsa, diger bir söyleyigle etnik çegitliligin var-
hgi ve geligtirilmesi olumlu görülürken etnik kümeler arasi iligkile-
rin olumlulugu degerli bulunmazsa tammlanan (seg-
'aynmlagma'
olugu getirmektedir."
148 GelecegiYönetmek
IL
Avrupa hükümetleri
stratejisi geli tirmektedir. Türk etnik
"çokkültürlülük"
ralya
grubu kültürel kimligini koruyarak Avustralya'da çok rahat ya- "azmhk"
politikasi"...
"azmhklar
menler politikasi", Hollanda'da ise
kabulü-
"farklihgm
Görüldügü gibi adi geçen Avrupa ülkeleri
ne" yanagmayip, yönelik devlet politikasi
"asimilasyona"
üretmektedir.326
Çokkültürlülüküzerine yaptigi çahymada Charles Taylor,
çokkülturlülügü farkhhklarm tanmmasi kapsammda ele alir-
ken,.Kanada toplumuna -yönelik analizinde Will Kymlicka da
"Çokkültürlü Yurttaghk" adh yapitmda yine kimliklerin tanm-
masi ve kültürel farkhhklara saygi gösterilmesi dügüncesini ek-
sen alarak "Çokkültürlü terimi, her biri kendi meydan okuyu-
unu ortaya koyan, birbirinden farkh kültürel çogulculuk. bi-
çimlerini kapsiyor," yorumunu yapmaktadir.'" .
kü,
farkh cografyalarda (ABD, Kanada, Avustralya, Avrupa) degi-
ik anlamlar yüklenmesine yol açiyor. Çokkültürliilügün içinde
yaratiyor; bunlar,
"çokuluslu"
ve
bu terimleri igine geldigi gibi tammlamaktadir.
Bu konudaki farkh tammlardan birisini Kymlicka yapmakta-
dir: "Bir devlet, eger üyeleri ya farkh uluslara ait (çokuluslu
L
Sihirli ve Ç«kici
Kavram:Simteji 149
I
gmyönetimidir" tarummi
yapabiliriz."I
I.
I
1.3. KARAR, SONUÇVE HEDEF
FAKTÖRLERÍ
olarak önümüze çikar. Bu hali ile ancak belirli bir aç1dan çok ge-
nel bir anlam tagir." Buna göre, genel bir çerçevede soyut bir ge-
kilde ele almdigmda, strateji belirli faktörler arasmda baglanti
kuran yänlendirici bir kavram olur.
Bu faktörleri
"karar"
ve
"sonuç"
olarak basitçe ifade edebili-
faktö-
"hedef"
riz. Bir agama daha ileri giderek karar faktörünü
rü ile birleptiren bir kavram olur. Bu birleptirme belirli vasitala-
rm kullamlmasiyla mümkün olur.
Sadece bu açidan ele almdigmda genel anlami ile
"strateji"
STRATEJI
Karar Amaç-Hedef
(Íleriyedönük tutum) (Ïleridegerçeklegmesiistenen durum)
Sihirli ve Çekici
Kavmm: Strateji ¯
153
. I
154 Gelecegi Yönetmek
STRATEJI
ULUSAL (Politikhat)
STRATEJlDOZEYi
TOPYEKÙN POL.lllKASI
HOKÛMET
TopyekünImkin Devleth
Hedellerl
Ye[enekler
HÛKÛMET
KARAHLARI
GENELSTRATEJl
DÙZEYi
MM.GEN.KUR
DEP.BA$LAnivs,
GENELIMKÄN
VEYETENEKLER
KurmayBirimleri)
(Yardimot
STRATEdlLERi
HAREKÄT
DÙZEYi EnÜstUygulema Birlmteri
Dg iglerinin
Ana Deniz Kare Hava
- -
HarekälAlanlari
TAKT1K
BiRiMLEAl NAREKÃT HAREKÂTNEDEFL
KARABLARI...,..
DONANMA MAVA
(PLAN
LARI)
LAR
ORDU
KOLORDULAR
TܾENLER
TAKTIKKARARLAR
TAKliK DO2EY TAKTIKAmÇtAA
DIPLOMAILAA TAKTIKBlAIMLER
·------
{DurumMuhikemminr4
A àL)
(TÜMENLIIRDEN
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 155
Sihirti ve Ç«kici
Kavram: Strateji 157
Geleceş Yönetmek
ni
ki islevsel alanlarla baglantih- bir stratejik düzeyi belirleye-
cektir.
"askerî
Sihirli ve Çekici
Kavram: Stmtejl 159
II 2
.
160 GelecegiYönetmek
I
çok, bu meselenin ashnda ne kadar karmagik bir gey oldugunu göz-
ler önüne sermektedir. Ancak, her ne kadar soyut bir sa-
"strateji"
nat gibi görünmekte ise de, bu soyut sanatm pratik yönleri de var-
dir; soyut olgularm pra tik sonuçlari da vardir."
a Ulusal Ç1karlar
-
degerlerin toplamidir
ve bu anlamda milli menfaat, bir memleketin bagimsizhş, ülke
bütünlügü, güvenligi, maddi ve manevi yaçayig gekli bakmun-
dan hayati saydigi hak ve menlaatler""' olaraktanunlamaktadir.
Mehmet Gönlübol, "ulusal
Gelecegi Yönetmek
162
ULUSALÇ\KARLAR
BEKA REFAH
Stratejiköngôrüile ge-
lecege aitsenaryolar ONGORU
STRATEJIK
belirlenirve ulusalçi-
kadarin bu senaryolara
HEDEFLERIN
ULUSAL
gôre nasilelde
TESPITI
edilecegi ortayakonur.
· GÜVENLIK
ULUSAL
STRATEJiSi
KALKINMA
5 YiLLIK
KUWET HAREKET PLANI
GELISTIRME DíREKTÍFI
çikar '
- 163
"
aha neye karar verirse odur" geklinde tammla-
maktadirlar.36 Ayrica, "ulusal
çikarm" bu içerikte ele almaiun
da sorunu halletmedigi säylenebilir.'" Õteyandan, JamesRose-
nau.da, çikar" kavramimn
"ulusal
¯"...yararsiz
ve yamittcr..." ol-
dugunu söylemektedir "
"Ulusal politika" disiplini içinde çikarin" kavramsal-
"ulusal_
tírmektir
Ulusal çikarlar, belirli bir durum ve döneme, uluslararasi
iligkilere bagh olarak degigmedikleri gibi genellikle devamhhk
gösterirler. Ulusal amaçlari içerecek derecede kapsamlan genig-
tir, devamhdirlar ve sayilari azdir. Ulusal hedef ve politikalarm
ortaya konmasmda bir hareket noktasi ve bir çerçeve ödevi gö-
rürler.
Sonuç olarak; ulusun bag1msizhk ve özgürlügünün kazaml-
masi ile bunlarm devamhhgmi saglama, politik, ekonomik, sos-
yal ve askerî yönlerden kendine yeterli ve kudretli olabilme, de-
gigendünya kogullarmm gerektirdigi çagdag düzey standartla-
rma ulayabilme anlayigmdan dogan çikarlar, çikar"lari
"ulusal
.
b- Ulusal Hedefler
"Ulusal hedefler" elde edilmeleri halinde
"ulusal
çikarlarin"
gerçeklegmesini saglayan ya da ulusal güvenlik ve refah sagla-
ulusal hedefTe-
yici etkiler üreten amaçlardir. Çegitlikaynaklar,
rin tammim apagidaki gekilde vermektedirler:'"
"Ulusal hedef" saptandigi ve anlayildigmda bir milletin siya-
setini geligtirmek amaciyla ekónomik, politik, diplomatik ve
askerî sorunlarda/konulard a çegilli girigimlerine yön verir. Be-
hedefin" tammi, çatigan iç çikarlar ve çikar grup-
"ulusal
lirli bir
lari nedeniyle kolay yapilamaz. Bununla birlikte, bazi hedefler,
anayasalarm baglangiç kisimlarmda belirtilmig hedefler gibi or-
tak onaylanmis hedefler olarak tammrlar. Ornegin; bütün dün-
yada barym kurulmast gibi.. Ötekihedefler, istikrarh olarak ge-
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 165
hedefler", ulu-
sal çikarlarm içinde bulunulan ortam ve yüz yüze kahnan du-
rum kargismda ifade edilmig gekli olarak tirgiva çakar.
"Ulusal hedefler", ulusal çikarlarin igigmda
saptanan, uzun
ya da kisa sürede elde edilmeleri halinde, bunlarm gerçeklegme-
sini saglayan ve milletin güçlerinin yöneltildigi genel nitelikteki
sonuçlardir. Ulusal çikarlarm tersine, ulusal hedeflerin saptan-
masi, uluslararasi durum, mevcut güçler, taahhütler ve ulusal
çikarlarm igigmda
yapihr. Belirli bir agamada ulagilmasi olanak-
11bu hedefler ve bu hedeflere ulagmada uygulanacak kesin ha-
reket yöntemleri; milletin, hükümete ait iglerine, iç faaliyetleri-
ne oldugu gibi, dig ilipkilerine de yön verme ve düzenlemede
ana ilkeleri olugturur.
"Ulusal hedefler" genel anlami ile politik, ekonomik, psiko-
sosyal ve askerî nitelikli ögeler tagir. Siyasi istikrar, iktisadi re-
fah, sosyal ve endüstriyel geligim, dügman ya da sorunlu dev-
letler tarafmdan yöneltilecek tehditlere kargi emniyet gibi kav-
ramlar olarak ifadelerini bulur. Ancak bunlar, çok genel ve so-
yuttur. Ulusal siyasetin belirlenmesi bakunmdan aç11masi zo-
runludur. Hedefin ifadesinde aranan en önemli nokta, bunun,
aç1k ve kesin bir gekilde belirtilmig olmasidir. Ancak ulusal he-
deflerin ortaya konulmalarmda güçlükle kargilagilabilir.Bunlar
yazih olarak ifade edilmeseler bile, milletin ve hükümellerin yö-
nelig ve davraniglarmdan çtkarilmalan olasidir.
"Ulusal çikar" farkhhklari ya da çatigmalan nedeniyle ulusal
. hedefleri bütünüyle birbirinin aym olan iki millet olamaz. Belir-
li bir durum ve dönem her millet kendi ulusal çikarlan dogrul-
tusunda hareket ederken, ulusal hedefleri farkh olan ya da çati-
I
ortak hèdefle-
gan milletler anlagmazhga dugebilirler. Benzer ve
ortaklik bulunmasa bi-
re sahip milletlerin, bütün hedeflerinde
le, ödünler vermek zorunda kalarak bazi hedeflerini daha az
änemli olanlara yegleyerek, güçlerini ittifak içinde birlegtirerek,
ulusal hedeflerine ulagmak için uzun ya da kisa vadede ortak-
belirlenmig bir strateji izleyebilirler.
"ulusal
c) Ulusal Siyaset
Ulusal siyaset, hükümetler tarafmdan kabul ve takip edilen
genel kapsamh, kesin hareket tarzlaridir. Ulusal siyaset, ulusal
hedeflerin elde edilmesiyle ilgili bütun girigimler için düzenle-
yici ve smirlayici bir rehberdir.
Ulusal hedeflere ulagmak amaciyla, hükümetler tarafmdan
saptanan ve uygulanan hareket tarzlarmdan olugan ulusal siya-
set, esas itibariyla bir karar ve önlemler bütünüdür. Ulusal siya-
setin uygulanmasmda, hükümetin öteki unsurlari, eylemler ve
görevleri ile, belirli hedefleri gerçekleptirmek için kaynaklarm
dagitunŞve birbirini izleyecek agamalar, ulusal programlar ha-
linde gekillenir ve devlet bütçesine yansimak suretiyle, yasama
ulusal
organmm denetlemesine açihr. Bütçenin analizi, çegitli
hedeflere ve siyasete verilen öncelikleri ortaya koyar.
Bir devletin ulusal siyaseti genellikle o devletin iç siyaseti ile
dig politikasmm bir karigum olarak dügünülür. Dig politikamn
etkisinde bulunmayan iç siyaset çok ender görülür, bunun ter-
si de dogrudur. Íkinci olarak, bir devletin dig politikasi sadece
o devletin dig politikalarmm toplami.olmaktan daha fazla bir
geydir. Dig politika uygulamalari zorunlu olarak bir devletin
yükümlülüklerini, hedeflerini ve prensiplerini ya da mille tin si-
yasi karakterini içerir. Daha açik deyimle ulusal siyaset, ulusal
hedeflerin elde edilmesinde bir devletin ulusal güç ve ögeleri-
ni, içte ve dista kullanmada uyguladigi yäritem ve bareket tarz-
Sihirli ve Çekici
Kavram: Strateji 167. i
-
"jeopolitik"
ve hedef"lere
L
. ,.,M. I -'.I,
Sihirli ve Ç«kici
Kavram:Strateji 169
EKONOMÏ
STRATEJÍSÏ POLÌTÌKA
STRATEJÏSÏ
ULUSAL STRATEJÏ
I
IF
I-
I L
Gelecegi Yönetmek
o -
.
e
-
Ulusal Güç
Ulusal güç, ulus-devlet anley1 mdan ortaya çikmigtir ki, bir
milletin ulusal gücü maddi (maddesel)ve manevi (moral)de-
gerleriyle toplam potansiyel gücüdür. Maddesel ve moral güç
bir bütün olarak birbiriyle iç içedir ve bu iki ana öge birbirini
"
destekler ve bütünler
Ulusal güç, ulusal stratejinin dayandigi, ondan kuvvet des-
tek aldigi, ülkenin güvenligi, geligimi ve kalkmmasmda büyük
bir etkinlik gösteren ve yabanci ülkelerle olan iligkilerinde asli
unsurdur.
Nasil ki, iç siyasete yänelik degerlendirmelerde güçler den-
gesi belki de temel hareket noktasiysa, ulusal güç.kavrami da,
siyasetin toplumlar düzeyindeki yönünün açiklanmasmda te-
mel ögeyi olugturur. Ulusal güç ise, bazi maddesel ve tinsel öge-
lerin bir biregimdir.'" Ulusal güç, alt ve üst yapisal ägeleriyle
degerlendirilebilir.
-I
Sihirli ve Ç«kici
Kavmm: Stmteji 171
L
AF
ULUSAL
GELISTIR KUL.tAN
V.E
TEKNOLOJfK
Û
PÖd
PLOMT
.GÜÇ
-
LG
GU U) ÒÑ.OM
GÛ -
.
olugturan degerlerdir.
_ -
.·.
2. Cografi güç
3. Ekonomik güç
174 GelecegiYönetmek
7. Askerî güç
Ínsangücü
1.
Ulusal güç unsurlarmm olugumunda ve desteklenmesinde
önemli bir aktif rolû bulunan insan gücü, nufus ve etnik yapisi,
alle yapisi, egitim ve ögrenim durumlan gibi somut unsurlar
içerir. Ïnsan gücünün etkinligi nüfusun fazlahgi, etnik yapmm
saglamhgi, aile yapismm kuvveti, egitim ve ogremm duzeymm
yüksekligi ile dogru orantihdir.
2. Cografi güç
Milletin kontrolü altmda bulunan ülkenin dünya üzerindeki
konumu, bölgenin büyüklügü, topografyasi, gekli, iklimi, jeolo-
jikve hidrografik durumu milli güce diger güç faktörleriyle ilig-
kili olarak olumlu yönde büyük ölçüde katki saglar.
3. Ekonomik güç
Ülkelerinsahip oldugu temel ekonomik kaynaklan, bu kay-
naklarm igletilmesi, her türlü mal ve hizmetleri üretme kapasi-
tesi ve bunlan ulusal hedefler dogrultusunda tegkilatlandinla-
bilmesinden dogan güçtür. Ulusal gücün en önemli unsuru eko-
nomik güçtür. Ekonomik güç geligmeden politik güç ve askerî
güç geligemez, yeterli etkinlige kavugamaz.
Ekonomik üretim esastir. Ancak, devlet kaynaklarmm çok
büyük bir bölümü askerî amaçlara ayrihrsa uzun vadede ulusal
gücün zayiflamasma yol açma olasiligt vardir. (Sovyet-Rus-
ya'daki gibi) Saglam ve güçlü ekonomiler çok büyük ordulan
vedaha çok pahah ve karmagiksilahlan destekleyecek genie ta-
banh bir sanayi altyapisim ortaya çikarabilir.
4. Siyasi güç .
.
GelecegiYönetmek
birisi gücü
olarak ortaya koyar-
.üzerindeki
.
malarda anahtar kavram
iligkisel yönu ile öne çakartan bazi yazarlar da etkiyi.anahtar kav-
ram olarak kullanmaktadi-rlar. Örnegin,güç dav-.
"bagkalarmm
negi.
ilijkisel veçhelerinden her ikisine de belirli bir vurgu vermekte-
dir. Sönmezoglu'na göre, güç kavranu ile ilgili dogru bir tanun, _
¯.r
,
Sihirlive Çekici
.Kavram: Straleji 177
Genel Degerlendirme
Bati'da adma "Think Tank"* denen genel adland2rmayla
belirleme gruplarinm" genel amaçlari punlardir:*
"strateji
teji çahymalan ilk kez hava kuvvetleri için askerî savunma stra-
tejisini olugturmuytur. Türkiye'de ise bilindigi kadanyla .
.I
178 GelecegiYönetmek
vakiflardan, özellik-
.
olmasa gerektir.
rl
T r=
1.4. STRATEJÏK ÖNGÖRÜ
Üniversite birinci
smifta ögrenciyken
"olasihk
hesabi (pro-
bability)" dersinde ögrendiklerimizie "bahislerde"
bazi kazan-
ma olasiliklarmi hesaplamaya baglamig, hesabi da dogru yapti-
gumza inanarak
"bazi
gerçeklegiyor!"'"
Ahylagelmig bir örnek: Piyango biletinden ikramiye kazan-
mak bir sans içidir. Ama, bu ikramiyeyi kazanabilmek için, çe-
kilig gününden önce bilet satm almak gerekir. Bunu yapmayan,
nsim deneyemez.
Türklye sanaylinin iki önemli ve baçarih yatirimcismdan bi-
ri olan Sakip Sabanci "ÏçteHayatim" adiyla yaymladigi äzyaga-
möyküsünd.e firsatm, tesadüfün ve gansm kendi ya ammdaki
yerini yöyle anlatiyor"6:
l
Sihirli ve Ç«kici
Kavram:Strateji
. 181
Sans-kader-kismet
-
Demek ki, insanoglu, uygun bir ortamda önüne çikan firsati de-
gerlendirmeye hazir oldu mu, hayattna bir yön verebiliyor. Bunda,
tesadüfün, gansin, kaderin rolü oldugu kadar; içinde yagamlan or-
tamm, sahip olunan deger yarg11armmda rolü var. Firsattan yarar-
lanmaya hazir olacaksmiz."
gi degerlendiren yeni
yük bölümü Sans Melegi'nin onlara verdiklerini fark etmediler
ve ne Koç ne de Sabanci oldular. Bunun nedenini Machiavelli
.r
aciklamaktadir.
Machiavelli Prentte"" gansm insan kaderi üzerindeki etkisi-
ne genig yer vermigtir. "Siradan bir kipiiken talihin yardum ile hü-
kümdar olantar bu yiikseligipek çaba harcamadan elde ederler. Fakat
hükümdar olduktan sonra yerlerini korumalan çok güçtür... Bu hü-
kiimdarlar; yerlerinde tutan iki pey, onlari oraya gitirenlerin iradeleri
Sihirli ve Ç«kiciJ<avram: Strateji 183
kendiferini yönlendir-
mesini yegleyenler"e pek de itibar etmemel tedir. Onu bir irma-
ga benzeterek nasil yatagmdan çikan suyun öfkesinden kaç-
maktan bagka çare olmadigi halde yine de insanlar, ortahk du-
bir kanaldan aksin
"kabardigmda
rulur durulmaz, sular bir daha
ya da tapkm bunca diizensiz,bunca zararli olmas2n diye bentler set-
ler yaparak önlemler almaktan geri" durmuyorlarsa, talihe hâkim
olmak için de benzer bir çabanm gösterilmesi gerektigine inan-
maktadir. Zira talih; kendisine karp koyabilmek için dü-
"gücünü,
I
I. ¯c '
"
I
I./
Il
..
Sihirli ve Ç«kici
Kavram: Strateji 185
I
belir-
sizliklerine hükmetmek' anlammda kullanmaktadir. Buna gele-
cek yönetimi admi verebiliriz. Gelecegi yönetmek tüm belirsizlik-
Ierin ortadan kaldirilmasi anlamma gelmez. Ídealplanda bunun
imkâm da yoktur. Gelecegi yönetmek çabasi, olaylarm akigmm
sürükleyiciliginin digma çikmay1, hedeflerimizi belirlerken ve
onlara ulagmaya çahgirken kontrol altmda tutamadigimiz
para-
metrelerin adedini olanakh oldugunca azaltmayi içerir. Burada
kullamlan kontrol her zaman girdilere ve çiktilara, en azmdan
bunlarm ikincisine hâkim olmak anlamma da degildir. Çogu za-
man umabilecegimizin en iyisi bir olaya etki eden olabildigince
çok parametreyi gözlem altmda tutabilmektir. Böylelikle, bir
anlamda olaylarm önüne geçmek olanakh olacaktir. Bu tek ba-
ma gelecegi öngörmeye çahymaktan, futureology'den farkh bir
eydir. Futureology'den fazla olarak, gelecekte meydana gele-
ceklerini öngördügümüz olaylar kargismda, sürdürülebilir bir
avantaji nasil yakalayabilecegimizi düpü.nmeyi içerir. Bu da
-I
186 GelecegiYönetmek
usewitz de
getirmektedir. O'na göre, tehlike halinde moral kuvvetlerin
"cesarettir".
içinde en çok önem kazanan unsur
'bilinçsiz
tesadiife, gansa bir yer kalir; bu, en kiiçiik lyte bile en bilytik ip-
teki kadar bilytiktilr"."" Clausewitz önemli bir karptthga da dikka-
timizi çekiyor.
"Bu gans, taraflardan birinden
yanaysa, cesaret ve kendine gü-
ven de öteki tarafta yer almah ve boplugu doldurmahdir. Cesaret ve
kendine güven ne kadar büyükse gansa, tesadüfe birakdan
yer de o
kadar büyük olabilir. O halde cesaret ve kendine güven, savayta çok
önemli ilkelerdir."
I.
I
-
188 GelecegiTönehnek
TEMELEÕiLÍMi
SAVA$lNÜÇ
BA$LANGlÇTA $ANS,
NEFRET,SIDDET, 689 Ag OLASILIK,
HIRSLAR, YARATICI
GUÇ,
NSANLARIN OÒ¢ YETENEKVE
DܧMANLlÒl CESARET
. KUMANDANIN
(HALK) ...
KARAKTERi
(ORDU)
yor:66
190 Gclecefi Yönetutek
Çikarilacak
ders· Eger bir gün bir kralm karisma âqik olursa-
niz, biliniz ki siz âgik olursunuz, kraliçeninki ise stratejik agktir!
Strateji ögretisine göre zaten apk, bir "baskin stiateji"dir.
I
Sözlükler "hile"yi
göyle açikl1yor: Bir kimseyi belli bir irade
açiklamasmda bulunmaya ya da sözlegme yapmaya yönelten
yamltici davramp.
Dar tanim hileyi, onun yardimiyla, normal yoldan ulayil-
mayacak bir amaca bagkalarim aldatarak ulagmakta bagvuru-
lan araç olarak gösterir. Hilenin bu betimi Alman dil alamna,
hatta tüm Bati'ya uygun dügen genig hile anlayigini verir. Bu-
na kargilik hilenin uzak, genig tanimi yaygm bir gekilde bilin-
mez. Bu genig tamma göre hile, kendisine bagvurulmak sure-
tiyle normal yolla hiç ulayilamayacak olan bir amaca ulagma-
nin aracidir. Ïkincitainmda demek ki aldatma ögesi ortadan
kalkmigttr. Hilenin genig tanimi kurnaz sözcügü ile
tamamla-
nabilir. Buna göre hile, kendisine bagvurulmak suretiyle
nor-
mal yolla ulagilamayacak olan bir
amaca ulagmakta kullamlan
.
ikisinde de niyet gizlidir, Hatta hile, baçanh oldugu zaman tam bir
aldatmadir; fakat hilede dogrudan dogruya sözünde durmamak di-
genellikle hile diye tammlanan ab
ye bir gey yoktur. Eu bakundan
datmadan farklidir. 1-H1eyebagvuran biri, aldatinak istedigi kimse-
nin akhm o derece yamltir ki, nihayet bu yandgilar bir sonuca ula-
igin gekli birdenbire de-
gir ve aldatilmak istenen himsenin gözünde
gisir. Söyle de denebilir: Nükte nasil fikir ve tasavvurlarla yapdan
oyunbazhktirl'
bir kelime oyunu ise, hile de eylemlerle yapilan bir
.
mani Harro von Senger"° Çinlilerinünlü 36 strategemini Bati
kültürüyle tamptirmig, stratejl üretiminde genis ufuklar açilma-
sim saglamigtir.
Senger, Türkçe sözlük ve ansiklopedilerde yer almayan bu
sözcügünün anlarm ile kavramin yer aldigi Batih
"strategem"
'savag
Genel olarak
"savag
ya da
lann uygulamalannda Bah ile Dogu kültürleri arasindaki anlayis
ve algdayip farklihgmi yine von Senger göyle ortaya koyuyor:
"Strategem' sözcügü Alman dilinde bir külkedisi durumunda-
dir. Pek ender durumlarda kullanihr. ÖrneginHans-Ceorge Beck'in
.I
, I
ya da
strategem" terimiyle ifade edilen anlamlan içermektedir. Sen-
ger özellikle altim çiziyor: "Ben
'stratagem' 'strategem'
veya
sözcügünü basit bir gekilde hile sözcügüyle kargilamak istemi-
yorum. Çünkü
'strategem'
sözcügü, hile sözcügünün adi kätüye
çikmig karakterine bagimh degildir. ...'Strategem'e kargihk ola-
rak Bati Çin sözlüklerinde bilgelik,akulliolma, bilme anlamlarma
sahip kavramlar
yer almaktadir." (1. kitap, s. 20-23)
Yukarida anlatdanlardan açikça görülüyor ki, Bati ile Dogu
dünyasmda
"hile"nin
içerigi çok farkhdir. Bati'da hile kötü an-
lamlar ifade ederken, Çin'desanatla, bilimle, bilgelik gibi olum-
lu bir anlama sahiptir.
Batih strateji dügünürü Machiavelli ne bir siyasi liderdir ne
de bu ige soyunmuytur. Machiavelli'in siyasal dügünce tarihine
getirdigi yenilik, tek kelimeyle gerçekçiliktir denebilir. O, siya-
seti din ve ahlaktan açik bïr biçimde ayri tutmug, skolastik gä-
rüglerden soymuytur * Siyasette acimasizhga varan gerçekçiligi
ve açik sözlulügü, insanlann kätülük ve zaaflar1üstüne yargila-
ri ile siyaset ve iktidara iligkin saptamalari onun aklmm eseri-
dir.* Machiavelli, ahlâktan tümuyle ayn bir siyasal dügúnce ge-
ligtirirken, ahlaki degerlerin kendisini bozmamig, kötü,
"iyi"ye
"kötü"ye
iyi dememigtir."6
Machiavelli, siyasal dügünce tarihinde, "Amaca ulaymak
için her araç geçerlidir (mübahtir)." görügü ile ün kazanmigtir.
. Bu görüg, (Bati kültüründe yer eden algilampiyla) hileyi, aldat-
mayi mi içermektedir? Bazilan böyle algilamig tir ama bu yanh
olmanm ötesinde haksizliktir. Ancak ablak açisindan bir suçla-
I
-
198 GelecegiYönetmek
bakil-
diganda- olumlu degerlendirilir.'
'bazi
Çocukve gençlik edebiyatmda
äyküler, çocuklarin hileci hay van ve çocuk kahramanlarla ade-
ta özdeplegmesine hizmet ederler.' 'Hileci kahramanlari haksizhga
ugrayanlar için kendileriyle äzdeçIegilen bir figür olarak anlatan' bir
fikra,
'yagamsal
Çahgmamizi
geligtirirken bize yol gösteren iki temel düpünce
olmugtur. Bunlardan ilki dogrultudur. Komünist sistemin, güdüm-
lü ekonominin ve Sovyet imparatorlugu'nun çökmesi sonucunda
Rusya, merkezi olarak planlanmig el<onomiden ve tek partili devlet-
ten kargi koyulmaz bir biçimde uzaklagmaya baçIadt. Artak geçmi-
e geri dänüg yoktur, Ïkincidügünce ise baglantihhktir. Senaryolar,
yalmzca gelecege iligkin alternatif birer tablo degildir. Birbirlerlyle
Önemliolan hangisinin änce gerçeklegecegidir."2"
baglantihdirlar.
öngörü"lerinin gerçeklegip
gerçeklegmeyecegini 2010 yilmda görebilecegiz.
Öngörükehanet degildir. Kehanet gelecegi bilmektir fakat,
hiç kimse (tesadüfler digmda) gelecegi bilemez.
Çokklasik bir
ärnekle ikisinin arasmdaki farki açiklayabiliriz. "Yarn, yüzde
yüz yagmur yagacak", bu ifade kehanettir. "Yarm, yagmur yag-
ma olasihgi yagmama olasihgmdan fazladir"; bagka.bir deyigle
"yarm
a- Olasihk (Öngörü)
Konisi
Koninin kullammi, senaryolarm öngörü kesinligini artirmaz
f akat koninin içinde iz sürmek, senaryolarm geçerliligini, inaru-
labilirligini ve geligme mantigim kurar ve pekigtirir. Cerçeklege-
bilir sena.ryolarm manhki olarak inga edildigi bu teorik koni
içinde tammlanan igleme "Gerçeklegebilirlik Konisi" denir?
Gerçeklegebilirlikkonisi, bir grup gerçeklegmesi olasi senaryo-
r.
r
.ler
yosu hazirladigimizivarsayahm. Agagida bazi yönlendirici äge-
siralanmigtir.
Ekonomik-Bilim ve Teknoloji-Politik-Demografik-Cografi-
Toplum-Dogal Kaynaklar-Askerî gibi..
Koninin içinde geligtirilen senaryolar bir baglangiç nokta-
smdan mantiki bir gekilde seçilmig ve planlanmig bir odak ala-
na ilerliyorlarsa, bunlarm akla yakm, gerçeklegebilir olduklari
dügünülür. Cerçeklegebilirlik sonuç tahminleri aracihgiyla ve
her senaryodaki trend ve olaylar bütüncül olarak birbirleriyle
etkilegim sürecindeyk.en ölçülür. Ayrica her senaryodaki trend
ve olaylar zaman konisinde ileri ya da geri olarak izlenebilir.
Bu, geçmig, bugün ve gelecek arasmda yüksek dereceli bir
uyum olmasmi saglar. Böylece, trendler, olaylar ve onlarm ola-
si sonuçlari birbirleriyle kolayca iç içe girer ve kisa, orta ve
uzun vadeli planlamalar için rehberlik ve oryantasyon saglar.
Gerçeklegebilirlik konisindeki iglem, hükümet, sanayi, i; dün-
yasi ve akademik birim ve organizasyonlarmdaki tahminciler
ve planlamacilar için uygun ve idealdir, çünkü, bu birimlerde
-
(ÔNGÔRÛ)
OLASIUK KONISi
GELECEK
OLASILI
GELISTiRiLEN "
SENARYOLAR
30 2036
(STRATEAKÔNGÕRÜ)
ONGORUYAPILAN
ALAN
.
20 2026
10 2016
2006 s,
BUGÜN
TARlHTEINCELENEN
ÖZELOLAYLAR 20 1986
OZELOLAYLAR .
ZAMAN
BOYUTU
GEÇMl§TE1NCELENEN
OLAYLAR
OLASILIK ÕNGÖRÜ
KONiSi
C
ÔNGÒRÜ
YAPilAN
D 5 4 ALAN
BiR
ÖNEMLJ ÖNEMLiSIR
DOÖALFELAK -
5AVM
25
I
(IN•lNvi IRAN1N
DulolinilK
DÛNYA ÇAPINDA
gjg ggggy
EKONOMIK BUNALIM
INTiMAL
DISI
SENARYot.AR mlMAL 019|
SENARYOLAR
BUGON
I
OLASILIK KONÌSÍÏÇÍNDE ÏSLEM AKISI
LEM
Basamak
-PLANLAMACILAR
SENARYO ÌLͶKÌ
TUTARLILIK YAZARLARI
, i a i I
N
URUN
I
yolar her an igleme girebilir, gerçege dönügebilir ve böyle olur-
sa gerçeklegebilir de. Bunlar, koniye girdiklerinde senaryo çev-
releri kökten degigiklige.ugrar. Bir olasilik digi
senaryo ile ilgili
trend ve olaylar, senary'onun baskm yön vericileri haline.gelir-
ler..Bunlar senaryo konusunu tamamen degigtirirler. Bu durum-
da olasihkdig senaryolar, koni içinde kurulan senaryolarm
mantiki ilerleyigini, yeni anahtarlar belirleninceye
ve senaryo
yönlendiriciler olarak yeni trendler ve olaylar bulununcaya ka-
dar asklya alirlar. Çilgmsenaryolar gerçekleyebilirlik konisine
dik ve koni y e benzer bi çimini kazandmr. Bunlar, teorik olarak,
koniyi, koninin dibinde, yani dig yillardan daha çok yakm
gele-
cekte daha büyük basmç uygulayarak degigtiren, dig güçlerdir.
Bu tür senaryolar hazirlamrken senaryo yönlendiricileri ola-
rak seçilen trendler ulusal ve uluslararasi sorunlar açisindan
çok önemlidir. Bir ülkenin gelecegini biçimlendiren
ve yänlen-
diren ve öteki uluslarla iligkisini etkileyen trendler, cografi-eko-
nomik-askerî-sosyolojik-bilim ve teknolojik-politik-demografik-
çevre etkisi-dogal kaynaklar-toplum güç ägelerdir. Yänlendiri-
ciler, bu ve öteki ögelerle iligkili ve degigen ölçülerde senaryola-
rm konusunu belirleyen, gerçeklegmesi olasi trend ve olaylar-
dir. Bir senaryoda bu yönlendiricilerden biri seçilir, listenin ba-
ma konur ve öbür tüm yönlendirici trendler üzerinde egemen
olur. Bu yönlendiricilerin birbiriyle etkilegimi senaryolarin
za-
man konisinde ileriye dogru hareketini saglayan sonuçlari yara-
tir. Dört örnek yönlendirici-teknolojik, politik, çevre etkisi (sos-
yolojik), ekonomik ve konug sirasiyla A, B, C ve D senaryolan
için tanunlanmigtir. Yönlendiriciler hükümetler
ve pek çok sa-
nayi kurulugu ve iy alam için çok önemlidir.
Bir fütürist tarafmdan planlamacilar için hazirlanan alterna-
tif senaryo gruplarmm optimum sayisi dörttür. Her
grupta dört
tane yönlendirici öge vardir. Gruplar agiri uçlari, en alt ve üst li-
mitleri; en iyi ve en kötü olaylan
ya da orta yoldan aynlmig se-
naryolan kapsamaz.
Senaryolarm birbirinden olasi bagimsiz kullammlan dikkate
almmaksizin, bu därt senaryo bir planlama paketi olarak tasar-
lanmigtir. Böylece planlamaci ve analistler degigkenlerin etkile-
208 Gelecegi Yönetmek
UYARI
..
HEDEF ÇÖZÜM
| BEÜRLEME -
BULMA
KULlANIÇI
GUVENI
i .
b-Senaryolarin Özellikleri
Bir senaryo son geklini almca, degisik kotullar
ve tavirlar ya-
ratihr. Bunlar senaryo yönlendiricilerinin yogunluk
ve yönünü
yansitir, senaryo kompozisyonunun karakterini ifade eder ve
bir senaryodan ötekine degigkenlik gästerirler. Bunlar
senaryo
çevrelerinde varhgi gözlenen
ya da varsaydan senaryo äzellik-
leridir. Bunlar senaryo yönlendiricilerine bagh degigkenler
olup, mûmkün oldugunda sayisal bir alan biçiminde ifade edi-
lirler. Bu özellikler senaryolann anlagdmasma yardimci olduk-
|-
I.
.
210 Gelecegi Yönetmek
So11uç
"Stratejik öngörü", geçmigten gelip bugün hâlâ süren ve.ge-
lecegi etkilemesi göz önüne alarak gelecege yö-
olasi egilimleri
nelik stratejik planlama yapilmasim saglar.
"Stratejik öngörü" neden gereklidir? Íster devlet yänetim ka-
beklenme-
rar ahcilari olsun isterse de örgüt yöneticileri olsun,
dik bir geligme ortaya çiktigmda, yeni bir modele geçigi hizla
öngörü" planlandir. Eger bir devle-
"stratejik
"öge",
saglayacak
tin (ya da igletmenin) üst düzey kararlan aymöngörüler dogrul-
tusunda ahnmazsa, çoşnlukla birbirinin etkisini yok edecek
omagmuÆgsstLla
GBl.BCBKLER y (DNGğRÛ
ODAKALANI)
e c -
A D 2025 SENARYOLAR
2020
PLANLAMA
a 2015
g ODAKALANI
2005
I
212 GelecegiYônetmek
-
.
11yor.
Delta Senaryosu:
Bravo Senaryosu: Sessiz ÇokKutuplu Dünya
ABD Dünya Barigi Saglaytc1 ABD siyasi liderleri güç1û bir sos-
ABD siyasi liderleri güçlu bir yal refah ve sosyal yatinm ekono-
asken savunma isttyorlar. rusim savunuyorlar.
End üstri ötesi altyapilar ve uz- Endüstri ätesi altyaçiilar ve uz-
manlagmig endüstriler, endüstri manlagmly endüstriler, endüstri
patlamasmm yarattigi talebi yete- patlamasmm yarattigi talebi yete-
rince kargilayacak kapasiteye sa- rince kargilayacak kapasiteye sa-
hip. hip degil.
Dünya ekonomik kalkmmamn Dünya ekonomik kalkmmanm
milliyetçilige ter cih edilmesi ABD milliyetçilige tercih edilmesi ABD
nüfuzunu artmyor ve denizagm nüfuzunu artmyor ve denizagm
ABD askerî varhšmi koruyor. ABD askerî varligmi koruyor.
ABD yerel topluluk altyapilari, ABD yerel topluiuk altyapilan,
askerî garnizonlari ve konuglan- askerî garnizonlari ve konuglan-
dirma yatinmlarmi olumsuz etki- dirma yatmmlarmi olumsuz etki-
liyor. liyor.
GOZ
UFUK ÖTESi
UFUK
DEVLET HAYATINDAEN AZ
20-30 YlL OLMALI
Akademileri, Ïstanbul2001.
r
214 GelecegiYönetmek
STRATEJiK ÖNGÖRÜ
VRGEl,.ECEK SENARYOSU
DEGl§IMl
I GERI BESLEME ILE
M
·
100- -
* EKONOMIK
SENARYOSu
*
PSIKOLOJiK
..
*
TEKNOLOJlK
-
*
ASKERI
DIPLOMATIK
.../ *
E 50-
- -
...··¯
ENARYOSU MÜDAHALELERLE
p
TREND ETKILENÍR VE
.··¯
A ..··,.••
TREND SENARYO
A DEÓl§EBILiR
T GERIBESLEME
'
yayandi?2"
Geligmelerinin bu noktasmdaki senaryolara, tema hâkimiye-
ti uygulandigmda, senaryolar yönlerini ve nesne hatlarmi gös-
termeye baglarlar. Senaryolar için yeniden düzenlenen yönlen-
dirici egilimler Sayfa 178'de Tablo'da gösterilmigtir. (Tersi için
Tablo l'e bakmiz.) Bu yaklagm metodu, gerçekçilige yardanci
olur ve uzun vadeli planlamaya çegitliligi getirir. ÖrneginBRA-
VO senaryosundaki, ABD'nin küresel etkisini artiran ve deniza-
"hâkim
iri üslerini korumasmi saglayan ekonomik geligme te-
madir" ve bu senaryo içindeki bütün diger temalarm içine nü-
fuz etmekte ve onlan bastirmaktadir. Halbuki, senaryo DEL-
TA'da ayni tema daha dügük etki olasihgma sahiptir ve hâkim
tema ABD kamuoyunun ABD genelkurmayma, daha dogrusu
Pentagon'a kargi tavridir.
Dört mikro senaryodan her biri için hâkim ve genel temalar
"gerçekle-
217
te-
orisi" kavramidir.
218 Gelecegi yönetmek
Hemen hepimiz
yerli yersiz kullamyoruz. Ïçin tuhaf yam genellikle de neden
kullandigimizi da biliyoruz.
Sözlüklere göre komplo yöyle tammlanmaktadir; Tertip ya da
fesatolarak da bilinir ki, iki ya da daha çok sayrda kipi arasmda, huku-
ka aykirt bir eylemde bulunmak ya da hukuk drµ araçlar kullanarak
hukuka uygun bir sonuç elde etmek için yapriananlaymadir.
Britannica'ya gö1e suçunun" olugmasi için anlag-
"komplo
I
Sihirli ve Çekici
Kavram: Strateji 219
¿L
"komplo
"oyun"dur.
hatah olarak
stmtejist demek tedir- bir meslek mensubu olamaz,
yani strate-
jistlik diye bir meslek yoktur.
Bu arada kisaca, bir stratej ile komplo teorisyeni arasmdaki
farki belirtmeye çahyahm:26
fmda silahlarmsindirmesinisagInds.
Barrççalbir adam olan Stefanokomplodayer aimamigtr.Ailesine bu-
söylemigti. Simdiaile-
nun gereksizyere kan dökülmesineneden olacaginr
nin Jehine araya girip Castruccio'yuçidyellerini dinlemeyeve taleplerini
karguamayaikna etmesi gerektiginde Israr ediyordu. Stefano ailenin en
yngirve bilge üyesiydi; ailest güvenlerini,silahlariyerine diplomasiyeda-
ynndarmay:kabul ettiler.
Il nr ...
Sihirli ve Ç«kiciKavram: Strateji 221
"komplo
teorisi" yazarlar.
teorisi yazmayrönemsiyorum çünkü bu,
Ülkemizdekomplo
beyni bogaltmak, kugku ve endigeleri pa lagmaktir. Yazilacak
senaryolar politik aktörler ve karar vericilere yol gösterici olur-
olmahdir- bundan tüm toplum kazançh çikacaktir.
-ki
sa
"Komplo teorileriyle stratejik modellerin güvenilirlikleri
hakkmda bir deneme" yazan Ergun Türkcan, hakh olarak pro-
fesyonel ve amatör stratejler ayrimi yapmig:37
"Günümüzde amatörler çogalmigtir; internetten bol veri topla-
mak mümkündür. Herkes kendi amaçlari ve dünya gärügü dogrul- 'key-
"...
Turkiye daha çok sag kesiminde tarihi [komploteorisyenle-
rinin anlayiglarina göre] anlama veya hemen bugün olanlart bäyle
yorumlama egilimi epey güçlüdür. Ama sol kesimin 'komplo'dan
karartilmiysa, bu durumda
teorisi" yazmak denir. Halkm da yapabildigi bu ka-
"komplo
dardir.
ÖrneginJohn F. Kennedy ya da Orgeneral Eyref Biths cina-
yetlerinde kamtlar ortadan yok edilmig ya da herhangi bagka bir
yöntemle gözlerden kaçirilm1psa, suçlanmasi gerekenler, bu ci-
teorisyenleri" midir, yok-
"komplo
ba içinde olanlar
"paranoya"
içinde olmakla figlenmektedir!
vi anlam maceralarm-
Bir matematikçinin materiatik, akil
dan bir bölûmünü birlikte okuyalim."
n=0, 1, 2, 3.......
-
müthië bir konu. Formülle olugturulan bütün sayalar 1946 ile bölü-
nüyor olabilir mi? 2141'in dünyanm sonu ile bir alakasi olabilir
mi?"
Dr. Googol, Gillian Anderson'un gömlek cebine dogru uzandi :
N W N W
1 . 0 6 3.478795E+ 19
2 206276 7 9.035302E+ 22
3 1.124106E+ 09 8 2.246103E + 26
4 4.106015E+ 12 9 5.410357E + 29
5 1.256519E+ 16 10 1.272996E+ 33
I
230 Gelecegi Yönetmek
Sihirti ve Ç«kici
Kavram:Stmteji ¯ 231
çözmek"tir. Çokbil-
giyi (n sayida) içeren bir problemle karç11aqildigmda marifet
(egitim+yetenek) problemin kopullarmm sizi yararli olmayacak
bir bilgiye çekmesine izin vermemektir. Sizden neyi bulmamz
isteniyorsa ona odaklamn ve bunun size yol göstermesine izin
verin.
Söylebir problem dügünelim: Sahip oldugunuz olanak says i
si var olan kopuldan +1 fazla oisun. Buradaki dagihmm çözümü
nasil yapilabilir? Böyle problemlerle kargilagildigmda genellikle
problemin içinde "amaçsizca
debelenme" egilimi vardir; çünkü e
çözümün ilk adimmm ne olmasi gerektigi bilinmez. Bazen tah-
min ve denenae-yanilma yöntemine bagvurulabilir. Bu tip prob-
lemlerde önerilen yaklagim uç noktalari dügünmektir.
Uç noktalarla akal yürütmek bazi problemlerin çözülmesm-
de oldukça kullaniçL bir yoldur. Bu, kimi zaman en kötü durum
senaryosu olarak da dügünülebilir.
Bunu ifade etmenin en güzel yolu bir örnekle göstermektir.
Simdigelin bazi gtizel aktl yürütme stratejilerini görelim.
Problem: Bir çekmecenin içinde 8 mavi çorap, 6 yepil
çorap ve 12
siya1; çorap vardtr.Ûnal'm
bu çekmecedenbakmadan minimum ka-
ne
dar sayida çoraµ almasi gerekir ki elinde aym renkte iki çorap oldugun-
dan emin olsun?
"Ayru renkte iki çorap oldugundan emin olsun" ibaresi
problemin kalbini olugturmaktadir. Problem hangi renk çorabm
olmasi gerektigini belii:tmez. Bu nedenle üç renkten herhangi
biri olabilir. Bu problemi çäzmek için kötü durum senaryo-
"en
yegil çorap ve daha sonra bir siyah çorap ahr. Ne var ki bunla-
rm hiçbirisi bli·birine uymaz. (Hakhsunz, ilk iki çekmede ayni
renkte bir çift çekebilirdi ama problem "emin"
olmasmdan bah-
sediyor.) Ğikkat ediniz ki, bir sonra çekecegi
çorap, bu elindeki -
-
at
232 GelecegiYönetmek
dAi 1 . . . . . . . .. .
I ¡
çorap çekmelidir.
Analiz Í lemlerinde
Kullamlan Matriks Yöntemleri
Basit Matriks Teknigi: Bu teknik, birden fazla seçenek arasm-
da tercih yapma durumunda kakadigt zaman tercih siralamasi-
nm belirlenmesi amac1yla kullamhr.
.
I i rr.Gi
Birinci Bölum Dipnotlan
I.
land2. Çindügünürü Sun Tzu daha ÍÖ500 ylllarmda en änemli prensip olan,
zayif noktaya karp gücun konsantrasyonu konusunu
ve bagka bazi temel
prensipleri dogru olarak forrnüle etmigtir. Aradan 2500 yd geçtikten sonra
Çingerillalan bunlari yeniden kegfederek ordularmm yol gösterici prensip-
leri hahne getirmiglerdir. Sun Tzu'nun belli bagh prensipleri savagm aldat-
maya dayatimasi, dügmanm beklenmedik zamanda ve yerde vuridmasi,
dügmanm her zaman gerçek durumun aksi olan düêüncelere sürüklenmesi
gibi konulardar.
5 Miaoxi ve Zhu-an- Zen Ders/cri, Anahtar Kitaplar Yayinevi
6 Miyamoto Musashi Sep Çember
-
10 Ledeen, 7
11 Ledcen, 132-133
12 JackTrout, Konumlandarma Stratejileri, s.-11-12, (Çev.Ümit$ensoy)
.1
Optimist
Yaymevi, istanbul2004.
13 Faruk Sönmezoglu ve U. Anbogan, B. Dedeoglu Ulustaramst 1/igkilerSötlil-
-
gü,Cem Yaymevi
14 Bilytik Larousse, c: 22
15 Ann Brittanica, c: 20
16 Carl von Clausewitz Sava; Üzerine,
-
Mead Earle, Modern Stratejinin Yaratiolars, (içinde) s.22, Asam Yaymi, An-
kara 2003.
22 Avinash K. Dixit ve Barry J. Nalebuff: Stratejik Diipinme, s.1-6, Çev.Nermin
Arik, Sabanct Ünive.rsitesi, istanbul2002.
23 Lidell Hart, Strateji Dolayh Tutum, s. 448, (Çev.Selma Koçak), Doruk, Ïstan-
bul 2003.
24 Michael Handel, Savagm Ustalan, s. 424 (Çev.Berna Kara), Doruk, Ankara
2004
25 Lidell Hart, Strateji Dolayh Tutum s. 449.
26 Michael Handel, Savagtn Ustalart, s. 427
27 Michael I. Handel: Savagm Ustalari, s. 428.
28 Dixit ve Nalebuff, Stratejik Düsümne, s. 122
29 Dixit ve Nalebuff, s. 117-125
30 Dixit ve Nalebuff, s. 124
31 Lidell Hart, s. 447.
32 Bolko von Oetinger, Tiha von Ghyczy ve Christopher Bassford, Clausewitz
vc Strateji, s. 98-124, Çev:Zülfü Dicleli, Henkel, Istanbul 2002.
33 Michael Porter, "Yarunn Avmrinjiarnu Yaratmak," Derleyen: Rowan Gibson
Gelecegi Yeniden Dügünmek, s. 45 (Çev:Sinem Gül), Sabah Kitaplari, Ïstan-
bul, 1997.
34 Bolko von Oetinger vd., Clausewitz ve Strateji, s. 115
35 Dixit ve Nalebuff, "StratejikDügünme", s. 87-191 ve s. 57-84'te anlatalanlar-
dan yararlamhmytir.
Askeri alanda
"baskm"
ise; "Strateji, baskma oranla hareket faktöründen
daha farla yararlanmaya amaçlayabilir ya da bunun aksini de hedef olarak
benimseyebilir. Bununla beraber, bu her iki unsur da karghkh olarak birbi-
rini etkiler. Hawket baskm yaratar. Baskm ise, harekete haz kazandarar. Çün-
kü, htzlanan ve yönünü degigtiren bir hareket, kaçamlmaz bir yekilde ve be-
lirli bir ölçüde baslan etkisini de kapsar. Buna kargshk baskut dügmanm
kargi tedbir ve hareketlerini önleyemk, kendi tarafinuzm girigtigi hareketin
yolunu açak tutar." Kaynak: Liddell Hart, Strateji, 449.
36 Sullivan ve Harper, Umut Bir Yöntem Olamaz, s. 130
37 L Hart, 449
37 Michael A. Ledeen, Machiaveui, s. 18.
38 JackTrout, Konumlandirma Stratejileri,s. 69-70.
39 Bill Gates, Düµince Hrzmda Çahpnak, (Çev:Ali Cevat Akkoyuniu), s. 14, Do-
gan Yaymethk, istanbul1999.
40 Gates, s. 16-17.
44 Didier Nordon, Ïkiiki Daha Dört Eder mi? s. 10-11, Çev.Deniz Altunbag,
Güncel Yaymcihk, Ístanbul,2002.
42 Sansoyunlaram beceri gerektiren oyuniardan nytrmak gerekir. Rulet, zar ve
kumar makinasmm igleyi; ilkeleri aymdir, ancak bu ilkeler poker, at yariga
ve tavla oyunlarmi kismen açaklar. Birinci grupta sonuç kadere baghdir, di-
gerindeise tercih devreye girer. Bahis oram olasiligi- bir gans
-kazanma
Birinci BöliimDipnollart 239
oyununa girmek için bilmeniz gereken tek geydir, ama sonuç çans kadar be-
ceriye de bagh oldugunda, kimin kazamp kimin kaybedecogini görebilmek
için daha fazla bilgiye gerek duyarsimz. Son derece uzman iskambil oyun-
cularl ve at yang: bahisçileri olmasina kargin, barbutta uzmanlagrmy, baçan-
h kimse yoktur.
Birçok gözlemci borsamn da kumarhaneden çok farkh olmadigmi dugiinür.
Borsada kazanmak gansla birlegmig becerinin bir sonucu mudur, yoksa yal-
mzca gansh bir kumarm neticesi midir7
Sansoyunlarmda kayip ve kazanç dönemleri, tipki gerçek hayatta oldugu
gibi, sik sik yer degi tirir. Kumarbazlar bu durumlara asimetrik tarzda tep-
ki verirler: Kayip dönemlerine bir an önce son vermek için ortalamalar ya-
sasma bagvururlar. Buna kargilik kazanç dönemlerinin sürekli olmasi için
aym ortalamalar yasasmi devre digt baraktriar. Oysa ortalamalar yasasi her
iki davraruga da aldirmaz. Zar atmada sonuç!arm kaydedilmesi, bir sonraki
ati. ta gelecek saylyla ilgili en küçük bir bilgi saglamaz. Ìskambillerin,made-
ni paralarin, zarlarm ve rulet çarklannm hanzasi yoktur.
Kumarbazlar kirmizaya veya yedlye ya da dörde oynadiklanni dügünebilir-
ler, oysa ger.çekteo sirada duvardaki saatle bahse girmiglerdir. Kaybeden,
kisa bir dönemin olasthgm devreye girecegi kadar uzun bir zaman dilimi ol-
masms ister. Kazanan ise uzun bir dönemin, olasthšm devre digt kalacag:
kadar kasa bir zaman dilimi olmasim bekler. Kumar
_masalanndan
çok daha
uraklarda, sigorta girketi yöneticileri de iglerini aym tarada yürütürler.
Primleri, uzun vadede gerçeklegecekkaylplart kargilayacak gekilde saptar-
lar, ancak deprem, yangm ve kasaraga yaklagik aym anda meydana geldi-
ginde,kisa vade son derece act verici olabilir. Kumarbaziarm aksine, sigor-
ta girketierinin kasa vadeli ganssazhk dönemlerinin kaçmilmaz sonuçJarma
gögüs gerebilecek sermayeleri ve bir köpeye ayardiklan birikimleri vardtr.
Zaman kumar oyunlannda hâkim etkendir. Risk ve zaman aym madalyo-
nun iki yüzüdür; yarm olmadaga takdirde, risk de olmayacaktar. Zaman ris-
ki dönügtürlir ve riskin dogast zamanm ufku tarafmdan biçimlendirilir: Ge-
lecek, oyun alamdir.
Kararlar tersine çevrilemediginde, zaman çok daha büyük önem kazantr. .
52 Osman Halaç Kantitatif Karar Verme Teknikleri, s. 72, Alfa Yaymlari, Ïstan-
-
bul 2001.
53 Öztürk,Yöneylem Aragttrmasi, 394
54 Halaç, Kantitanf Karar Verme Tenknikleri, 73
55 Dixit, ve Nalebuff, Stratejik Dügünme, 30
56 Casti, Beg Altm Kural, 6 Öztürk,Yöneylem Aragttrmasi, 394
-
57 Dixit ve Nalebuff, 32
58 Oztürk, 395
59 Halaç, 73-74
60 Oztürk, 396-397
61 Casti, 6
62 Casti, 4-6
63 Halaç, 75
: 64 Oztürk, 401
65 Öztürk,401
66 'Problem için kaynak: A. Öztürk:YöneylemAraµrrmast, 402-403
67 Bu örnek için kaynak: Hamdy A. Taha Yöneylem Araptarmasr (Çev.S. Alp
-
-
Birinci Böliim Dipnotlart 241
piyano koy ve bu piyano ile üzerine çIkmig garkt söyleyen alta kipinin agir-
hgtm hesapla. Sonra da bunu üçle çarp." Bu, kesinligi garanti edecektir.
Von Neumann varhkh, kültürlü ve neye dotu bir allenin çocugu olarak Bu-
dapepte'de dünyaya gelmigti.Budapeyte o zamanlar Avrupa'am altoca bü-
yük gehriydi, dünyanm ilk yeralti metrosuna sahip, refah içinde ve giderek
büyüyen bir kentti. Okuma yazma orani % 90'm üzerindeydt Nüfusun %
25'inden faziast, Von Neumann'lar da dahil olmak ûzere Yahudiydi -ancak
Johnvon Neumann espri kaynagt olma suun dqmda Yahudilişne pek önem
vermezdi. -
_
74 Dixit-Nalebuff: Stratejik Dügünme, s. 15-17.
75 ÖrnekÏçinKaynak: A. Öztürk-Yöncylem Aragttrmast, 388.
242 GelecegiYönetmek
-
.
GelecegiYönetmek
Gutmann, Çokültürlülük,
Çeviren:
Yurdanur Salman, Yap1Kredi Yaymla-
rt, Ístanbul1996, s. 42-80 arass.
130 Will Kymlicka,ÇokküftürlaYuritaghk AzrnirkHaklarmm LiberalTeorisi (Çev.
Abdullah Yllmaz) s. 48-49, Ayrmti Yaymevi, Ístanbul1998.
131 Mütercimler, doktora tezi, 1998,.130
132 (Kitap, 1, s: 9-14 arasi, Deniz Harp Okulu Yaymi, ders kitabt, Ìstanbul
1995/ayrica Dr. Cengiz Okman, Asked Stratejl C:1, kastm:10ers notu, Dz.
H. O yaymt, Istanbul 1978)
133 Colin Gray-Geoffrey· Sloan, (derleyen):Jeopolitik,Strateji ve Cografya,
(içinde) Colin S. Gray, "Copafya ve Strateji: Uygulamada Jeopolitik",
Asam Yaymlari, Ankara 2003, s. 228.
134 Hart, Strateji Dolayh Tutum, 448 ·
143 Suat Bilge- Milletterarast Politika, s: 313, Ankara; A.Ü.Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi Yaymlar2; 1996 -
144 Faruk Sönmezoglu Uluslararast Politika ve Dry Politika Analizi; s: 111, Filiz
-
ünco de-
poso, fikir üretDen merkoz, beyin takum" gibi anfarn]nra gelmekledir. Çe-
illi konularda uzman kipilerin olugturduklan hükümet, ordu, deari irket
gibi sosyni kurulu lara yön verecek stratejler saptayan grup ve lo un Ja-
"think
Jenel
clarak tank" denir. ABD'de
"think
olarak [kinci Dünya Savasi'ndan sonra ortaya çikan ve bo t.ür kurule I i.,r
anast olarak kabel edilen RAND (Research and Development) Corporati-
on gelir. Su kurufuy, clevietin ve toplumun çak önemli iç ve dië surun ve
probLmlerini açabihnesi için genis ve ürellci bir yaplya sahip olarak ort-t-
ikmq;
ya ABD çikarlarma koruyacak uzman bír kadra ik çayidi scrumlu-
luklar yüklemnistir. Pentagon yetkilileri, özellikle ulusal güvenlik alanm-
da çahpn bu uzmanlari
"savunma
rnakale
(Think Tank)
162 Oetinger vd- Clausemitz ve S?mteji, 144.
163 Michael Celb- "Dehantzt Keffeliin" (Çev. Handan balkara), s. i Marha
Kemp tarafmdan yazilan Önsõz,Boyner Yaymlan, ÌstinbLÖ,ZOÜ$.
164 Colin Bruce Mantik ve Olasthk Hiknyeleri., s: 87, [ç v. Murat Sr am[,
-
167 Machiavelli -
184 A.K. Han Kavram ve Kural Olarak Strateji, doktora tezi, 99-100.
-
"I
1
Birinci BölümDipnotlan 247
UIusal Tiyatro, 1970'te George Farquhar'm (1678-1707) beg perdelik The Be-
aux' Stratagem (Çapkmhklarm Strategemleri) adh oyununu sahneye koymug-
tur. Kindler Edebiyat Sözlügü (1965)eserin admda geçen
"stratagem"
sözcü-
günükullanmaktan sakmrmy, eseri, eserde bir kizm evlilik vaadiyle kandirtl-
masi söz konusu olmasina ragmen "Stutzer'in Savag Hilesi" adlyla anmigtar.
Oysa Ïngilizve Fransiz dil çevrelerinde sözcügün "stratagem"
(Íng.)ve "stra-
tagéme" (Fr.) yazihglannda açikça kullanildigmi hep saptadim. Bir örnek da-
ha: J.R Salis'in "Bir Avarenin Notlan" adh eserinin (3. baski, Zürih-Schwa-
ebisch Hall, 1984) 304. sayfasmda
yer alan, "Kendini kör olarak tanitan ve
çevresini kör olduguna inandiran kimse, saklambaç oyununda herkesi kan-
dirabilir," tümcesi, eserin Fransizca çevirisinde, "Quisefaitpasser pour aveug-
le et qui, grdceà ce stratagéme, observeson entourage..." geldinde yer almaktadir
ve tümcede
"stratagéme"
sözcüşi kullamlmaktadir. Oysa eserin Almanca
aslmda böyle bir sözcük yoktur. Amtsal Britannica Ansiklopedisi'nde de (15.
baski, 1981) "strategem"e
rastlanmaz. Buna kargihk BüyükLarousseAnsiklope-
disi (10 cilt, Paris, 1964), "stratagéme"i
almayl ihmal etmemigtir.
193 Bizans Sevigme Sanati, Münih, 1986, s.182.
194 Selâhattin .Bagdath'mn, çevirisini yaptigi (Sosyal Yaymlari, 1984) "Hü-
kümdar"a yazdip önsöz, s. 9'dan.
195 Nazim Güvenç'in çevirisini yaptigi Machiavelli, Askerlik Sanats (Anahtar
Kitaplar, 2003) adh yapita yazdi änsöz, s. 16'dan.
196 Bagdath'nm önsözü, s. 9
197 Bagdath'nm önsözü, s. 9
198 Edward Mead Earle, Modern Stratejinin Yaraticriari, Asam Yaymi, 2003, s.13
içinde Machiavelli'nin "Söylevler-Discorsi" kitap 3, bölüm 41'den aktar11-
migtir. [Castracani, 14. yüzylhn baglarmda siradan bir askerken Ïtalya'nm
büyük gehirlerinden Lucca'nm lordu olmußtur. E.M.]
199 9.-Bölüm
200 Clausewitz, Sava; Üstüne.
201 Senger, Strategemler 'Sava; Hileleri', c.2, s.29
202 Senger, Strategemler 'Sava; Hileleri', c.2, s.26
203 Clausewitz, 3. kitap, 10. bölüm, s.179
204 Daniel Yergin ve Thahe Gustafson Rusya 2010 ve Diinyadaki Yeri, Sabah
-
Ïlgi Diyagrami
Büyük miktarda sözel veriyi (fikirleri, görügleri) toplar, bunlan dogal
iligkilerine dayanarak gruplandmr ve gruplann birbirine baglantismi
saglayan kavramlan belirler.
-
BA¶LIK
BA§UK BAgLIK
-
BA¶LIK
Bírinci Bölüm Dipnollars 249
Íligki Diyagramt .
I I
..
I
Matris Diyagrami .
labe d ef
Agaç Diyagrami
Birincil hedef ve alt hedeflerden baglayarak, bu hedeflere ulagtiracak
tüm görevleri de beraberce göstererek, sistema tik bir gekilde ayrmtilarm
belirlenmesini, analiz edilmesini saglar.
I fa
il
i
oxxox
ÖnceliklendirmeMatriksleri
Bilinen agirhk kistaslarma dayanarak alternatif görev veya hususlarm
objektif bir gekilde degerlendirilmesini ve stralanmasim saglar.
.
.abcd
o-o o
: ·
I
I
Íkinci Bölüm
TARÍHÍN VE COÓRAFYANIN
FARKINDA OLMAK
I
-L
.I
I
li
.I
strateji" gibi.
Yänetim terminolojisinde bugün siyaset, strateji, konsept,
doktrin, taktik, teknik, model ve program kavramlan iç içe
geç-
migtir. Gerçekte ise siyaset/politika ile strateji de farkh kavram-
lardir.
Siyaset, en kisa tammla kullanmasanatidtr. Buradaki kullan-
ma konusu devletin güç ve kaynaklandtr. Daha aç1k ifadesiyle
siyaset, devletin güç ve kaynaklaruu ulusal ç1karlar
dogrultu-
sunda hazirlama ve kullanma sanatidir. Bunun kapsami çok
nigtir. "Ulusal güç" ve kaynaklan hazirlamak bile bagh bagma
ge-
bir siyaset konusu olup konsept, doktrin,
program ve model
kavramlarmi harekete geçirir.
Devlet yönetimini siyaset ile ifade etmek olanakh oldugu
gi-
bi, bunun alt unsurlarmm hazirlanmasi ve kullamlmasi için de
aym tamm yapihr. Literatürde sik sik tanm siyaseti, ulagtirma
254 Gelecegiyönetmek
Igin içine
larmdaki ayrunm da farkmda olarak bilinmesinin önemi ortaya
çikmaktadir.
Tarihin ve CografyanmFarkmda Olmak 255
tarih bil-
gisi"ne baghdir. Yani sorunun yamtmi bilgisi" verir.
"tarih '21.
yüzyilda "bilgi"
mi yoksa "bilinç".
mi änemlidir?' sorusunun
yaniti, duraksamaksizm,"bilinç"tir.
"Tarih bilincine" yalnizca siyaset belirleyiciler için degil,
stratej adi verilen "ulusal
senaryo" yazicilarmm.da sahip olma-
si gereklidir. Türkiye'de
"stratej"
yetigmiyor; Türkiye'nin "stra-
ya da
"enformasyon"
re,
sinuz bile olamayacak tasanmlar ve filmler yaratacaklardir.
Bugün dunyada, siyasal olaylara yön veren tek aktör olarak
kabul edilen ABD, bu güce nasd erigti? Pek gok öge sayabilirsiniz,
bana göre üç yamti var: Senaristlerinin düs gücü, teknoloji ve
sanavi ile laik bilim, ödünsüz uyguladiklan plusal çikar stratejisi.
öngörüde" bulu-
"stratejik
Durada sözü edilen. senaristler
non strauji (yazarlari) belirleyicileridii. Her stratej, lyi bir sena-
rist olmak zorundadir.
Tùrkiye'de düg gücu genig senaryo yazarlari olmad gi için,
Türkiye bu durumda demek, dogru olmaz. Ama, film endüstri-
si bu dúzeyde olan bir úlkenin siyasal stratejileri de, filmcile-
cinin düzeyinden bir parmak ileride ya da geride olamaz. Zaten,
bu nedenle sonaç ortada.
Bellegimi hiç zorlamtyorum; Eyüp'te, filrn yapuncisi Ce-
mWin tekelindeki yazhk sinema bahçelerindeki tahtakurulu
sandalyelere, evden getirdigimiz minderleri koyar (ki, bunu gö-
mugamba minderleri bilet flyatmm
-ederinin-
257
konulu" ve
"sosyal
içerikli" dedikleri ama ne oldugunu pek an-
lamadigimiz, käylülügün erdemlerini anlatan ancak köylüyü
bir türlü anlatamayan; iççi kizIarm, patronun cocuguna âgik
olup da, kötü adam patronun (geneldeKenan Pars oynardi) Bi-
zans entrikalanyla
"geneleve"
dügürülügünü nefretle seyredip
düglerimizi zenginlegtirirdik. Bir gün, takvime baktik, 2006 yili
Ocak ayiydi ve bu filmlerle yetigenler, Türkiye'yi yänetenlerin
damgmani, bürokrati, teknokrati olmuglardi.
1980 yilinda, 12 Eylül ara rejimini yaçadik. O da ne?! Filmle-
rin içerigi degigti.
Saban,Kemal Sunal ile yildiz olmuy, arabesk
adi verilen bir müzik türü ve "Lâle Devri" periyodu baglatilmig-
ti. Yil 1996, aylardan Eylül, günlerden Pergembe,
.takvimler
ay-
m 10'unu gösteriyor, TV'ler Kuzey Irak'taki kaosu yaymhyor,
ekrandan bir bant geçiyor,
"muhakkak
"Saban"on bininci kez yinelenecek,
seyredin", TV ekranmda bir altyazi banti geçiyor;
"aman
sakm kaçirmaym", Kemal Sunal bagyapitimn ardmdan
"arabeskin
krah" canh yaymda, jiletçileriyle birlikte... Yil 2005,
takvim 15 Ekim'i gästeriyor. Bu kez TV'ler ABD'nin Irak'i
par-
çaladigmi, her gün meydana gelen patlamalan ve onlarca insa-
nm cesedini gösteriyor.
Bu filmlerie yetigen gençlik, bu senaryolarm düg gücü smir-
lan içinde "ideoloji"
ûretebilir hale getirildiler. "68
kugagi" bu-
gün, kaç kigi kaldik diye merak edip sayim yaptilar, "bagimsiz
Türkiye", "milli
petrol" sloganlari atanlardan iki elin parmakla-
ri kadardilar; hayrete dügtüler.
Bugünkü yönetici ve politikacilara hiç kizmlyorum; çünku
onlar da bu filmlerle büyuduler. Opera, bale tammadilar; klasik
y
I
I
I
I
: 258 GelepegiYönetmek
lagim sistemi bilinci yok; dünyada, tek bir alanda bile söz
bi olacak teknolojimiz yok; felsefecimiz hiç olmadi; ulusal oto-
mobil sanayiimizi äldurmeye çaliglyoruz; sonra da, o zamanki
"Digi leri Bakammiz (Tansu Çiller),Kuzey Irak yerine Kuzey
Kibris dedi," diyerek kendisine ate; püskürüyoruz. El insaf!
Gazeteciler, bilim adamlari, görsel medya yorumculari, bir
"ulusal
stratejimiz" yok; Kuzey Irak'ta olaylar oluyor ama, Tür-
kiye'nin stratejik planlari belli degil diye hep birlikte yakimyo-
ruz...
-rl
-IV
Tarihin ve Cografyanm Farkmda Olmak 259
tank" ve
"resmi
örtügmesini ger-
çekleptiremeyecegimizidegerlendiriyorum.
Bu bölümün ele aldigi baçat soru qu oldu: Tarih mi stratejiyi
yaratti, yoksa strateji mi tarihi biçimlendirdi?
Prof. Sencer Divitçioglu'nun bakig açisiylal, olaylarm
"sadece
kronolojik hikâye edildigi bir tarih bogtur". Strateji, bir sistemli dü-
ünce.ürünüdür. Strateji tarihten yararlandigina göre, tarihin de
bu baglamda bir tabana oturmasi gerekiyor. Yine Divitçioglu'na
"tarih
"Çikar"ve ilhaki"
"toprak
ile birlikte äncelikle hile kegfedildi,
ardmdan taktik ve plan kavramlan geligti ve geligtirildi. Strate-
jinin sanat olarak uygulampmin, ilk kullamhymin, kimi uzman-
larca Napolyon Bonaparte'la bagladigt kabul edilirken Clausewitz
ile kavramlagtin1dig1 tartigmasiz bir gerçektir. Osmanh tarihine,
daha dogrusu padigahlarma baktigimizda devlet stra-
"yüksek
Bunlar,
"ulusal
yani olay-
lari kaydetmeye memur kipiler seçerlerdi. Bunlarm en çok
yap-
tiş yey, seferleri, bagka devletlerle olan iligkileri, içeride vezir-
lerle, askerlerle, bürokratlarla ilgili tayin, terfi, müsadere, rüg-
vet, idam, sürgün, isyan olaylarmi, zamanm hayrat ve hasenat-
la ilgili olaylaruu kaydetmekti.
262 GelecegiYönetmek
bilimsel
gözle bakmamak. Ya Ïslamcilik, ya Osmanlilik ya da Türkçüluk
ideolojilerinin etkisi ile dünyaya ya da akla meydan okurcasma
olaylar uzerine
'edebiyat'
"ciddi"
termeye auprlardt.
,
Daha sonralari, Ävrupa'da ulus-devletterin ku-
rulmaya pasladigt dönemde ise tarihçiler, zaman-dizinsel olarak stra-
ladiklart al fylardan
kendi ulus-devletlerinin varligmi ve biitünlügünü
savunan y.xmnlar çikardilar. Böylece tarili, ulusalculik ideolojisinin
temelleedicibnesinde ve yaydmasmda önemli rol oynadi. Bu ideoloji-
nin ten.d araçlarmdan biri durumuna geldi.
Su tür egilimler güniimüzde de varliklaron sürditrilyorlar hiç ytip-
hesiz. Ancak pimdiyekadar olaylari zaman-dizinsel clarak betimlemek-
le yetinen tarih, bugün olaylar arasmdaki neden-sonaç iligkilerini bu-
lup çikarmaya, geligmelerive dcgipmeleri bu neden-sonaç çerçevesi
içinde açzklamaya yönelmigtir. Giinümüzün tarihçileri arhk "nc
o!-
du" scrusuna degil,
"niçin
cek olan, yani her biri tekil olan olaylan konu edinmesi,
onun
bireycilikle, kipisellikle.ilgilendigi anlamma da gelmez. O, olay-
lan anlamaya ve anlatmaya çahgirken, söz konusu olaym özel-
ligini belirtmeye özen gösterir ve bir tür genellemeye de bu
özelliklerden hareketle varmak ister. Her düzenlemenin özelli-
gini belirtmeden düzen hakkmda bir genelleme yapmaya, ya
da her çarpigmanm, muharebenin özelligini vurgulamadan sa-
vas hakkmda toptan bir yargiya varmaya olanak bulunmadigi
gibi... Olaylarm oluçumunda büyük rol oynadiklari kabul edi-
len yöneticiler, komutanlar, bilginler, sanatçilar vb. kahraman-
lar, ya da milyonlarca digerleri arasinda figüran durumunda
bulunan bireyler, tarihsel açidan ancak kendi özelliklerinden
öturu onem tapirlar.
Sonuç olarak; tarih, tekerrüretmez. Bu baglamda degerlendir-
me yapmak, özellikle, ulusal çikar stratejilerinin belirlenmesin-
de matematik dügünce kullanmamizi saglar. "Tarihin yinelenme-
si" Türkiye gibi kalkmmakta olan ve de içinde bulundugu dü-
zeyden ç1kmamalan için dügünce iklimine sokulabilecek en uy-
gun önermedir.
Ülkelerinfiziki cografi yapilari ve yapilanmalan degigmeye-
bilir; ama, jeopolitikleri, degigen dünya siyasi ve ekonomik dü-
zenler dogrultusunda degigim ve farkl111kgösterecektir. Bu du-
rumda da, bu cografyada "'tarih
METODOLOJÍSÍ
"aragtirmak"
fakat giderek
selligi sürdürerek genellikle siyasal içerikli olaylara agirhk ver-
mesi, bu alanlara da dikkatleri çekmeyi amaç edinen çabalari
kaçimlmaz kilmig ve sayilari giderek artan yeni disiplinler dog-
mugtur. Buna en güzel örnek olarak, yakm dönemlere iligkin bi-
limsel aragtirmalarm azhgi ve yetersizligi nedeniyle ortaya çi-
kan ve hizla yaygmlagan 'Yaygm Tarihçilik'i (ya da Jurnalistik)
görüyoruz.
Sonuç olarak gunlan söyleyebiliriz:
Askerî Tarih, Tarih'in digmda apayri bir tür degildir.
-
Ïlkçagdangünümüze
l<adar uygulanan ve askerlik meslek
ve sanatrim temelini olugturan strateji ve taktik kurallar1mn ge-
ligmesi, bunlarm degigmesine ve geligmesine yol açan çegitli et-
kenler ve nedenler.
Gene ilkçagdan günümüze kadar kullamlan çegitli sava
-
OZET:
Askerî Tarih her ne kadar henüz geligme agamasmda ise
de bir bilim dali olarak kabul edilmektedir.,Öteyandan asker-
lik bir sanat olarak da tanimlamr ve bünyesinde bilimsel yön-
temi de barmdirir. Bilimin dayandigi temel güphecilik, yönte-
miise deneye, aragtirmaya dayanarak analize ve senteze var-
maktir.
"Askerî Tarih" bilimle sanati birleytiren bir yaklayimdir.
Tarih belli yöntemi oldugu i<;in bir bilimdir; fen bilimlerinde
kesin sonuç alman olaylar,:aym kogullarda dünyamn her yerin-
de benzer sonucu verir. Örnegin, iki kere iki her yerde dört
eder.Ancak tarihte olay, iki kez yinelemez; yani tarih, aym ola-
ym bir kez daha yaçanamayacagi b'ir olaylar bütûnüdür. Olay-
lar birbirine benzeyebilir ama birebir ayni degildir. Bunun bir
bagka anlami da
"taribin
Askerî Tarih belirli bir uzmanhk dah degil, yani sadece askerli-
gi içeren bir tarih dah degil, tarihin öteki tüm uzmanhk dallari-
ni da içerisine alan çok daha kapsamh bir tarih dahdir. Askerî
guçle ilgili olarak Askerî Tarih, bu gücün hem barig hem de ola-
ganüstühallerde, yaçadigi olay ve konularla ilgili bir tarih dah
olarak belirmektedir. Bu konulari ve olaylari özetlemek gere-
kirse, bunlar da çegitlidir. Olaylar (savag,sefer, muharebe), tey-
kilat, silah ve donatim, askerî doktrin ya da kurallar, idari hiz-
met harekâti (personel, lojistik, ingaat), cografi özellikler, askerî
argiv ve müzeler konular içerisinde yerini ahr. Bunlarm d a eko-
nomi, siyaset ve toplum güçleriyle yakmdan ve dogrudan ilig-
kileri vardir.
Dar anlamiyla Askerî Tarih sadece "savag
tarihi"; fakat daha
kapsamh ele almdigmda
"uzmanhk
I
-I
I
. -
2.4. COÖRAFYA VE
YORUM:
STRATEJÍ
JEOPOLÍTÍK
ÍLÍSKÏSÍNDE
|ÜLKENÏN
DISPOLÏTÍKASI VE DISÏLÍSKÍLER
ETKÏ
.J
O2
r
282 Gelecegi .Yönehnek
ya
en az üç pekilde etkihr." Birincisi, cografy_a strateji tasanmcdari
ve uygulayicilan içir fiziki bir oyun sahasidir. Nesnel olarak stra-
tejik davrarug için az veya çok dayamkh bir ortam sunan ve öznel
olarak daha yúksek veya daha dügük bir dogruluk düzeyiyle de-
erlendirilen cografya, stratejik deneyimi konu alan tarihi dramm
sahnelendigi yerdir. Ìkincisi,her ortamm kendine özgü fiziki de-
igkenleri olarak cografya,. taktiklere, lojistige, kurumlara ve
askerî kültürlere hâkim olan teknolojik seçimleri belirler ve elbet-
te gekillendirir. Üçüncüsü, cografya, genel jeopolitikanlaylpi ola-
rak görünen üst kuramm büyük anlatimmin ilham kaynagidir.
Cografya, toplum, kultür, etik, organizasyon (savunma ve
kuvvet planlamasi), enformasyon ve istihbaiat, teknoloji ve ge-
ri kalan unsurlarla bile stratejinin ayrilmaz bir unsuru veya bo-
yutudur. Ötekistrateji boyutlanndan ayri tutulabilecek bir bo-
her boyutunda
"cografya",
derken ABD süper güç degil, bir hiper güç olarak lider haline
geldi.
Ülkeve ittifaklarin politika ve strateji olugturulmasmda et-
ken aktör olarak kullandiklan jeopolitiktammi degigmektedir.
Bazi ulkelerinbulunduklari cografya tarih boyunca belirleyici
olmuytur. Ya savaglar buradan baglamistir ya göçler ya da ibti-
laller nu
topraklarda.yayannugtir.
Tarihin ve Cografyano Farkmda Olmak 283 |$(.
284 GelecegiYönetmek
I
Günümüz uluslararast iligkilerinin bassas konularim yine
'
tir
opolitik üzerinde yiHardir çaligail Suat Í.lhan,
"Jeopolitikgibi
büyük bir konu, tek bir tanimna kahplari içerisine sikigtirddigm-
da daima eksikler kaliyor, bu nedenle birden çok tanim yapmak
gerekebtliyor,"2 demektedir. Buradan hareketle Suat Ílhan
je-
opolitigin tammlarmi yöyle
yapiyor
"Jeopolitik,dünya cografyasmi, cografi yapi ve evrensel de-
gerleriinceleyerek, dünya, bölge ve ülke çapinda güç ve politik
düzeyde hareket tarzi arastirmasi yapar. Jeopolitik,politika be-
Jirlenmesi amaciyla, bir ulusun, uluslar toplulugunun
ya da böl-
genin jeopolitigin degi'ymeyen ve degigen unsurlarini dikkate
alarak güç degerlendirmesini
yapan, etkisi al.tmda kaldig1 o
günkü dünya güç merkezlerini, bölgedeki güçleri inceleyen, de-
gerlendirenbir bilimdir."
"Jeopolitik,bugünkü ve gelecekteki politik güç ve hedef ilig-
,
kisini cografi gücü esas alarak inceler, hedefieri ve hedeflere
ulagma kogul ve aragtirnaalarmi behrler."
I
288 Gelecegi Yönetmek
--.
a. Jeopolitik'in Geligmesi
.
. Jeopolitikdeyimini
ilk kez kullanan isveçlicografyaci Kjel-
len (1864-1922) "cografi
organizma ya da mekân içinde fenomen
olarak devletin incelenmesine"
jeopolitikdemigtir. Birinci Dün-
ya Savagi'ndan sonra Kjellen'i tarih itibarlyla hemen izleyen Al-
man jeopolitikçisiHaushofer jeopolitigi
"(dogal
kopullarm ve
tarihi geligmelerin etkisi altmda geligen) siyasi hayat geklinin
üzerinde yaçadigi yer ile fligkileri bakimmdan bilimi" geklinde
tammlamigtir.
"Eski zamanlar filozof ve devlet adamlarmm yazilannda
je-
opolitik görüglerin kirmtilarina rastlanmakla beraber, gerçek
anlamda jeopolitikgörüglere, ilk kez Kant'tan ilham alan Alman
profesörü Friedrich Ratzel'in (1844-1904)1897'de yaymladigi
'Politiche Geographie' adh eserinde rastlanir. Kendisi, devleti,
çegitli yazilarmda halk ile topragm bir bilegirni olarak incelemi
ve devletin bir yer canhsi olarak öbür canhlarin bagh oldugu
ya-
salara uyarak büyüdügünü belirtmigtir. Ratzel'in dünya politi-
kasmi etkileyen ana görügü, smirlar hakkmda olanidir. Ratzel'e
göre simrlar, degigen bir asimilasyon alamdar. Bu itibarla
suur-
lar dinamiktir ve genel olarak genigleyerek devletlerin büyüyen
kuvvetlerini yansitirlar. Smir, devletlerin büyümesine engel 01-
duklari zaman savag sebebi olurlar. Ratzel'in bu
görüçünden
hayat alam görüpü dogmuytur. Ratzel'in görügleri özellikle Al-
man jeopolitikçisi Haushofer'i ve Hitler'i etkilemigtir."
b. Jeopolitik'in Unsurlan
Stratejinin üç unsuru olan mekân, kuvvet ve
zaman jeopoli-
tigin unsurlarima da baghklarim olupturur. Jeopolitigin "degi-
en" ve "degigmeyen"
unsurlari iki ana baghk altinda toplana-
bilir.
I
ekonomik sistem,
ulagm yäntemleri, nüfusun büyüklügü, saldirganlari püskürt-
me yetenegi- iç içe geçen cografyano dolayh etkisi altmdadir."
c. JeopolitikDügünürleri ve JeopolitikKuramlar
1. Jeopolitik'inDügünürleri
I
I
292 Gelecegi Yönetmek
i.
JEOPOLiTiK
EDER ,,
POLITIKA 44
ve a
v ya
TBj
EDEİ
I
Tarihin oc Cografyanm Farkmda Olmak 293
I-
294 Gelecegi Yönetmek
konsep-
yer
ti"ni, özellikle bagimsiz ekonomi politikasmisavunmugtur." Al-
man jeopolitik ekolünün ortaya çikigi Kjellen ve Ratzel ile ol-
muytur.
Kjellen'e göre, devletin temeli cografya ile irktir. Kültürel,
ekonomik, sosyal ve hukuki unsurlar ondan gelir. Tarih,
sonra
devletin büyümek, topraklarim artirmak ve cografi bakimdan
bir bütün olmak için yaptigt mücadeledir. Bu bütünlük istegi
"Otargi"ye, yani hammadde, fabrika, pazar alam gibi bütün
ihtiyaçlarim kendi içinde saglamaya götürür.
Devlet bir organizma ise, kendisini teykil eden insan grupla-
rmdan veya fertlerden ayri ve bunlardan
ustün,bunlari kavra-
yan bir hareket gücüne sahip olmasi da dogaldir. Bu görügü ile
hemen hemen yüzyil önce Alman filozoflarmdan Nietzsche,
Hegel ve Von Schlegel'in ortaya attiklari fikirlere paralellik teg-
kil ettigi görülür. Kjellen, bir bakima eski Alman siyasi felsefesi-
ne, temel bilimlerden meydana getirdigi yeni bir elbiseyi giydir-
mig olmaktadir.
Kjellen, devletin iç bünyesini aragtirmak ve onu degerlendir-
mek için çu dört temel olguyu saptamigti: "Ülkegücü: Devletin
296 Gelecegi Yönetmek
I
298 GelecegyYönetmek
oldugu
Japonya' ya baglayacak "Anglo-Saksonlardan bagimsiz kit'a
agm bir füzergâhi" savundu."
Jecpolitigin geligtirilmesinde önemli rol oynayan Almanya,
Birinci Dünya Savagi'ndaki yenilgilerinin nedenini/nedenlerini
saptamaya ugragirken ülke geni ligi (cografya)ile sahip olduk-
lan askerî kuvvet .ve genel güç potansiyeli arasmdaki iligkiyi
aragtirmiglardir. Ancak, jeopolitik'iÍkinciDünya Savagi'nda bü-
yük zaferler (utkular) kazandiracak bir êtken olarak degerlen-
dirmiglerdir.
"(Dagilan)Sovyetler Birligi'nin Íkinci Dünya Savagi'ndan
önce jeopolitik'e ilgi gösterdigine dair bir belirti yoktur. Mark-
sizm, doktrin itibariyle cografyadan daha çok tarihe önem ver-
diginden jeopolitik'i benimsememiglerdir. Ancak Íkinci Dünya
.2
301
-
.L
pu
nedenlere dayandigim belirtti": Maddi üstunlük, stratejik dokt-
rinlerin üstün nitelikte olmasi, Ïngilizdeniz kuvvetlerinin "dar
L
302 Gelecegi Yönetmek
yarda toprak sahibi olur, satmak istedigi mallar için yeni bir
pazar, gemicilik için yeni bir saha, halki için yeni i; olanaklari
ve devlet için daha büyük bir refah ve zenginlik arar?Mahan'm
güç, ekonomi ve cografyamn birbirlerlyle iligkili olduguna dair
äteki fikirlerinin arasinda deniz gücüyle ilgili olanlar, çahymasi-
nm jeopolitikle iligkisi üzerinde önemli tartigmalara yol açti?
Tüm kuramlari yorumlama konusunda oldugu gibi Mahan'1
agir biçimde yerenler de, onun yaklagimlarmi dogru bulanlar
da, hatta bagka jeopolitisyenlerietkiledigini iddia edenler de
oldu. Bu söylenenler günümüz için de söz konusudur.
I -.
da
Mahan'a göre Britanya ve aym zamanda ABD için temel so-
run hükümetlerin, sira silahh kuvvetlere harcama yapmaya
geldiginde tasarrufa yönelme egiliminde olmalarlydi. Mahan,
The Influence of Sea Power LIµon History adh kitabmin ilk bölü-
münde popülist hükümetlerin, gerekli..olsa bile, genellik-
"tipik
yoksun olduklarmi" ve
ada devletinin, (Mahan bu ifadenin Britanya'nm yam sira
ABD'yi de tanunladigma inaniyordu) kiyilarmdan uzaklarda
kaybedecek çok geyi olmasindan dolay1, içgüdülerinin dogal
olarak bangtan yana oldugunu iddia etti. 1911'de Mahan gunu
öne sürdü: "Barig zamanmda savag için hazirhk yapma politi-
kasi, ticaretle ugraçan tipik uluslara uygulanamaz; çünkü in-
sanlar, askerî ihtiyaçlara veya uluslararasi sorunlara, yani ha-
zirhkh olmaya yönelten baskiya yeterli önemi göstermeyecek-
lerdir."3
Mahan, demokratik yönetimi monargiye tercih ediyordu ve
bundan dolayi az önce anlatilan sorun için önerdigi çözüm, ulus
ötesibir isbirligi yapilmasiydi. 1900 yihnda gunu ifade etti: "Her
insan ve her devlet tek bagina gidecek gücü oldugu kadar ba-
gimsizdir, daha fazla degil. Bu smira ulagildiginda eger daha
ileri gitmek gerekiyorsa igbirligi kabul edilmelidir." Politik ve
kültürel benzerliklerin yam sira ihtilaf yaratan çikarlarin olma-
masi ve güglü or tak çikarlarin meveudiyeti Mahan'i, Britanya ve
ABD'nin birlikte hareket etmelerinin akilhca olacagina inandir-
di. Mahan, geleneksel anlamda bir müttefiklikten ziyade gayri-
resmi olarak çabalann, yüz yll önce Britanya'mn tek bagina fark
etmig oldugu deniz hâkimiyetinin getirdigi kazançlari elde et-
meye yetecek bir güç üstünlügü uretecek gekilde, bilinçli olarak
Tarihin ve Cografyanm Farkmda Olmak 307
Büyük
siyasetini ne ölçüde gekillendirdiyse, denizin saglad1ş güvenlik
de Anglo-Amerikan geleneginin gekillenmesinde aym ölçüde
etkili olmuytur. Ìngiltere'deve Birlepik Devletler'de demokrasi-
nin baçansi, bu her iki ülkenin de, yirminci yüzyil öncesinde, sa-
vunmalan için karadan çok denize dayandiklari gerçegine aym
ölçüde borçludur. Her iki ärnekte de tarih, denizde güçlü olun-
mast ile demokrasinin birlikte yer aldiklarim kamtlamigtir?
"Churchill, kendi ulusu adma konuçarak göyle demigtir:
'Avrupa ile açtk deniz arasmda bir seçim yapmak zorunda kaldigimiz-
da, her zaman açik denizi seçecegiz.' Bu ifade, Íngilizlerya da sözge-
limi Japonlarmki gibi bir cografi konuma sahip olan uluslar için
kaçuulmaz olan seçenekleri ortaya koymagtadir. Bir kitanm ke-
narma yakm bir ada üzerinde yaçayan insanlar için, kitanm so-
runlarma katilma ya da kismetini denizlerde arama seçenekleri
Tarihin ve Cografyanm Farkmda Olmak 309
dügünürleridir."
devletle-
ri için kara kuvve tlerini; deniz devletleri için deniz kuvvetleri-
ni" esas alir. Ancak, dünya egemenligini kara güçlerinin sagla-
yacagi görú ünü savunur. Mackinder'e göre; Asya, Avrupa ve
Afrika bir bütün olarak "dünya
adasim"" olugturur. Asya ve
Avrupa ise bir bütündür ve-Avrasya adi ile amlir. Akdeniz, At-
las Okyanusu'nun bir girintisidir ve "Atlantik Körfezi" diye
anilir. Öte yandan Mackinder "heartland-kalpgâh-merker
böl-
gesi" tammi yapmigtir. Buna göre: "Dünya adasmda dünya ça-
pmda bir güç merkezi olugturacak gekilde kendi kendine-yeter-
310 Gelecegi Yönetmek
bälgesi-heartland' olarak
'merkez
lu"nun yaygmlagmasidir.
Birinci Dünya Savag sonrasi ortaya çikan siyasi harita ne-
deniyle dünyaya olan ilgi jeopolitikolarak deger buldu dene-
.
bilir. Bu baglamda sürekli barigi kurmak ve sürd ürmek yön ün-
de simrlarm belirlenmesi sorununda önem tagiyacak üç önce-
likli kopul öne sürüldü. Profesör L.W. Lyde'm "Avrupa'daki
r
ÖRNEK OLAY:
Sovyet Rusya'nin Afganistan yenilgisi
I
I,
re,
dag, çöl... gibi".engellerin etkisini degigtirmistir. Mackinder'in
merkez bölgesine dayanan kara gücünün, deniz gücünün di-
rekt etkisinden korunmuy olabilme olasihgim bu bölgenin ta-
vamm agmak suretiyle yok etmigtir. Yine hava gücü, deniz gü-
cünün dayandigi hareket kolayhšmdan daha faz1a bir serbest-
lige ve onun ulaçamayacagi noktalara erigmek gibi üstünlükle-
re sahiptir.
Böylec.e hava gúcü ve onun amaci olan hava egemenligi, je-
opolitik teoriler arasmda yer almaya baglamigtir.
Soguk Savag boyunca, hava gücü Bati savunma
"stratejik"
gekilde tammlamyor ve
anlayihyor- "taktiksel"
"savag
alam" veya hava gücü smifma so-
kuldu ve bu hava gücünün tek gerekçesi kuvvetlerin mügtere-
ken kullamldigi kara operasyonlarmda zirhli ve mekanize piya-
de birliklerini desteklemek olarak görüldü. Konvansiyonel hava
gücünün kuvvetlerin mügtereken kullamldiga bir savayta kara
kuvvetlerinden bagimsiz olarak stratejik sonuçlar üretme po-
tansiyeli, savunma uzmanlan bir yana dursun, havacilar tara-
fmdan bile pek fazla dikkate almmadi."
Mackinder'in dügünce tarzmi ele alan Hava Albayi Harry A.
Sachaklian, "Hava kuvveti, yer te kilatma bagh ise, deniz kuv-
Tarihin ve Farkmda otmak
cografyamn 315
.
Sachaklian'a göre, merkez bölgesinin dayandigt temel,
"eger
bölgesi" olarak
tammlanan ülkenin egemenidir. ÏkinciDünya Savagi'ndan son-
ra en büyük kara devleti olarak haritada yerini alan SSCB, Do-
gu Avrupa'ya egemen oldugu gibi, sahip oldugu kara kuvveti
de füm Avrupa'nm toplammdan fazlaydi. Öteyandan öbür ül-
kelerin donanmalannm herhangi bir durumda SSCB'ye müda-
halesi de söz konusu degildi. Bu kopullar altmda Sachaklian'a
göre SSCB'nin bir tehdit olmaktan çikanlmasmm yolu, daha
dogrusu "dünya
adasma" egemenligini önleyecek güç,
"kargit
L
316 Gelecegi Yönetmek
savapidir.
Jeopolitikçilerhava egemenligi kuramini, kara egemenligi
kurammdan yola çikarak açiklamiglardir. Buna göre: "Merkez
bölgesine (heartland) egemen olan Dogu Avrupa'yi da kontrol
eder; merkez bälgesine egemen olan, eger hava kuvvetleri ile
durdurulamazsa dünya adasmi kontrol eder. Dünya adasma
hâkim olan dünyayi kontrol edebilir. Fakat bunun için hava
kuvveti üstünlügüne de sahip olunmasi gerekir.""
Buradan hava kuvveti üstün1ügünün her gey demek oldugu
sonucu çikarilmamahdir. "Aksine, gelecekte, mügterek kuvvet-
leri yöneten bir komutam smayabilecek muhtemel kopullar yel-
pazesi o kadar çok çegitlilik gösteriyor ki, hiç kimse kesin olarak
her zaman için herhangi bir güç unsurunun tek bagma, geni
kapsamh bir biçimde egemen olacagim säyleyemez. Hiç kugku
yok ki, hava savagi araçlarmdaki son geligmeler, diger güç un-
surlarma kiyasla hava silahmm nispi etki gücünü oldukça fazla
318 Gelecegi Yänetmek
rami
Alvin ve Heidi Toffler Yüzyihn Safagmda
"21.
Savag ve Sa-
vag Kargiti Mücadele"" adh yapitlarmda, "Uzay Savaglari" bag-
hgi altmda, uzay güçlerinin jeopolitikkuramlari degigtirdikleri-
ni analiz etmektedirler.
Bugün, en ileri olanlan dahil, hiçbir úlke uzay için uzun va-
deli, kapsamh bir askerî strateji geligtirememigtir. John Collins,
Dünya-Ay sistemini askerî kogullar içinde inceledigi, çok änem-
li, ama pek az bilinen bir aragtirmasmda bu noktayi dile getir-
mektedir. ABD Kongresi tarafmdan siparig edilen ve "Askerî
Uzay Güçleri: Önümüzdeki 50 Yil" admi tagiyan bu kitabm çok
büyük dikkatle okunmasi gerekiyor.
ABD Kongre Kütûphanesi'nde üst dúzey analizci olan Col-
lins, yüzyilm bagmda Dogu Orta Avrupa ile Rusya'mn küresel
olugturdugu kurammi geligtiren jeopolitikçi
"kalbini"
gücün
'
r
320 .
Gelecegi Yönetmek
AymYôrüngesi
Ay
nüdneeki
Çevres U ay
Ay Çevmsindeki
Uzay
Yer Küre
ve
tampon'. olarak degerlendirilen bölgeler, büyük güç merkezleri-
Tarihin ve Co rnfyamn Farkmda Ofmak 323
I .
T.
ÖRNEK OLAY 1:
Sezar'dan Etkilenen Napolyon
Modern stratejinin tarih sahnesinde Napolyon savaglariyla
çil<tigma inamhr. Ancak bu dügünce dogru degildir.'" Napol-
yon savaglari, Sezar'm Galya savaglarrun bir kopyasidir. Her iki
komutanm savaglan incelenecek olursa, birbirinin aym oldugu
görülür. Napolyon'un Avrupa savaglari ortaliga dehget ve kor-
ku vermigtir. Napolyon'un savaglarmi yaptigi cografya, Sezar'm
savaglarmi yaptigi cografyadir. Cografya dëgigip savag Rus top-
raklarma intikal ettiginde, maglubiyeti bilmeyen muzaffer Na-
polyon ordulari yenilgiye ugranuptir. ÍkinciDünya Savap'nda
yenilmez diye dügünülen Alman ordularim da ayni cografya
yenilgiye ugratmigtir. Görülüyor ki, cografya, tek bagma en güç-
lü ordulari bile yenebilmektedir. Bu hususun deniz savaglarm-
da da örnekleri çoktur. Ìngilizleryüzyillarca dünya egemenligi-
ni cografyay1 iyi kullanarak sürdürebilmiglerdir. Örnegin;Sü- .
ÖRNEK OLAY 2:
Almanya ÍkinciDünya Savaµ'm Kazanabilir miydi?
General Suat Ïlhanbu soruyu "JeopolitikDuyarhhk" adli ya-
pitmda analiz etmektedir.'"
Jeopolitikteoriler ÏkinciDünya Savagi içinde ve Ïkinci Dün-
ya Savagi'ndan sonra uygulanmig ve politikalari etkilemigtir.
Birinci ve Ikinci Dünya savaglari, Paris-Berlin-Varçova-Mos-
kova ana mihverinde olmugtur. Bu mihver
"kara
hâkimiyet te-
orisinin" genel harekât mihveridir.
Sömürgeler edinmek amaciyla Birinci Dünya Savagi'm bagla-
tan Almanya, ÏkinciDünya Savagi'nda bin yilhk gelecegi garan-
ti edecek dünya hâkimiyetini amaç edinmigtir. Dünya egemenli-
gi söz konusu olunca, jeopolitikteoriler, daha fazla önem kaza-
mrlar. Nitekim Alman jeopolitikçileri Haushofer ve Rosenberg,
kara hâkimiyet teorisinin büyük ölçüde etkisinde kalmiglardir.
Her iki dügünür arasmdaki fark, önce Dogu'ya (Rusya'ya) ya
da önce Bati'ya (Fransa'ya) taarruz etme noktasmdadir.
Gerçekte önce Fransa'ya mi, yoksa önce Rusya'ya mi taarruz
etmenin uygun olacagi tartigmasi yapilmadan, jeopolitikaragtir-
ma ile, böyle bir savagm aç1hp açilmamasi, baglatihp baglatilma-
masi sorusuna yamt aramak gerekirdi. Savag açilacaksa harekâtm
ana mihveri jeopolitikteoriler dikkate almarak belirtilebilirdi.
Ikinci Dunya Savagi sirasmdaki uygulamada ise butün1ük
yoktur. ÖnceFransa'ya taarruz edilmig, Ïngilteregeride tehlike-
li bir güç olarak birakilarak daha sonra Rusya'ya taarruz edil-
migtir. Alman askerî stratejilerinin korktuklari, çekindikleri so-
Tarihin ve Cografipmn Farkmda Olmak 327
Is
dir. Karada güçlü olma ile denizde güçlü olmanm siyasal sonuç-
lan arasmdaki fark, basitçe gudur: Birincisi demokrasiye her za-
man engel olmuytur, ikincisi ise demokrasiye ya da onun tersi-
ne olanak verebilmektedir.
Ïkinciolarak, deniz gucünün koruyucu kanadi altmda geligen
demokrasiler, aym deniz gücünû bir impara torluk elde etmek
için kullanmaktan çekinmemiglerdir, ki bu da dogal olarak, im-
paratorlugun içerdigi halklara demokrasinin t¯amnmamasi de-
mektir. Atinahlarm emperyalizm macerasi, demokrasi deneyleri
ile aym zamanda yer almigti. Kleon dinleyicilerini gagirtmig olsa
da, Meclis'te söyledigi gey aca gerçegi dile getirmekteydi: "Üze-
rinde hüküm sürdügünüz gey, bir tiranhktir." Atinalilar, kazanç-
larmi koruma çabast içinde, yayilmalanm agiriya götürdüler ve
imparatorluk ile birlikte demokrasiyi de yitirdiler. Sömürge sis-
temlerini on
-altmci
I
Tarihin ve CografyanmFarkmda Olmak 333 L.
I.
334 .
Gelecegi ¥önetmek
gú, daha çok askerî alanda kullamlan bir terim olarak kabul edi-
liyordu. Gerçekten de bu sözcügün analizi yapilacak olursa
askerî yam açikça görülür. Özellikle bir savag hali içerisinde, si-
yasal iktidarm, sonuca ulagmak için askerî kuvvetleri kullanma
sanati olarak kabul edilen stratejinin askerî alan digmda, örne-
in; siyasal, ekonomik, kültürel ve benzeri alanlarda da kulla-
mlmakta olmasi, bu terimin, ydlar önce bilinen anlamru daha
da geniëletmigtir. Bäylece strateji, daha genig anlamda dügünül-
dügünde, bir ulusun ya da uluslar toplulugunun, olaganüstü
l
I
Tarihin ve CografyamnFarkinda Olmak 339
OKUMA PARÇASI 1:
21. Yüzyil Sözlügune Göre Jeopolitik
Alman cografyacilar tarafmdan Rus tehdidin.i irdelemek
amaciyla bulunan, güç iligkilerini irdeleyen bilim.
Barig ve savay günümüzün ve gelecekte ortaya çikacak güç-
ler arasmdaki dengeye bagh. Daha açik belirtmek gerekirse Av-
rupa, Rusya ve ABD arasmdaki ittifalan gücüyle, Çinve Ïslam
I
dünyasmm ayri ayri, dünyanm geri kalanma kargi geligtirecegi
siyasete bagh.
Bir büyük güç olmak veya olmaya devam etmek için bir ül-
ke artik bütün uzmanlar tarafmdan kabul edilen apagidaki yedi
arta uymah:
•
Ìktisadialanda dünyadaki geligmelerde etkin olabilmek
için yeterince güç1ü olmah;
•
Teknoloji alanmda iletigim ve enerji konularmdaki geligme-
lere egemen olmah;
•
Parasal alanda uluslararasi rezervlerde ve iglemlerde kul-
lamlacak kadar güçlü bir para birimine sahip olmah;
• Askerî alanda nükleer silah ve dünyanm en uzak noktalan-
na savaymak için gönderebilecegi en az on tümen piyadeye sa-
hip olmah;
•
Cograffa alanmda suurlari digma, enerji kaynaklarim, içme
suyu rezervlerini, temel denizyollarmi veya çok önemli bir mü t-
tefigini korumak amac1yla çikmasmda faydasi olmah;
•
Kültürel alanda, bagkalariyla ortak ç1karlan oldugu ve bag-
kalarmi da sanat yapitlanyla etkilemek için yeterince evrensel
olan dini ve ulusal bir kültüre dayanarak hareket etmeli;
•
Diµlomatik alanda, emperyalist dig siyaset gütmek için ye-
terince güç1ü ve tutarh bir devlete sahip olmah.
Çokaz ülke bu yedi parta uygun. Nijerya ve Güney Afrika
kitalarmdaki geligmelerde etkin görev ahp yerel büyuk güçlere
katilsalar bile özellikle Afrika'da bir süper.gücün çikmasi pek
olasi d egil.
v.
340 GelecegiYöhetmek
I
342 GelecegiYönetmek
OKUMA PARÇASI 2:
Türklerde Cografi Yap1yi (Mekân) Dügman Aleyhine
Bir Silah Olarak Kullanma Sanati
I.
(IO 201- IS 1922)
Cografi yapi (mekân) ve cografi partlar, Asya Türk-Hun Ím-
paratorlugu zamanmdaki çatigmalardan beri Türk milletinin
hedeflerine, yaptigi muharebelerin süresine, Türk komutanlari-
nm stratejisine, harekâta katilan Türk ordularmm mevcudu,
kadrosu, kurulugu, donammi ve muharebe yöntemlerine ve sa-
vagan askerlerin maneviyatma dogrudan tesir eden baghca ve
birinci etken olmugtur. Bu nedenle, gerek Mete ve Alp Arslan,
gerekse II. Kihç Arslan ve Atatürk cografi yapi ve partlarm sa-
vagtaki önemi ve degerini iyi kavramiglar ve Türk milletinin de
tabiatm güçlükleri ve amansiz kogullari içerisinde rahathkla ha-
yatlarim devam ettirebilme yeteneklerinden faydalanmasmi bil-
miglerdir. Bu büyük askerler, tarih boyunca, cografi yapmm ve
cografi partlarm olumsuz etkilerini azaltacak ve bunlari düg-
manlarm aleyhine bir güç olarak kullanacak taktik ve teknikleri
geligtirmek firsatim bulmuglar ve harbi kazanmak için cografi
yapiyi bir silah olarak kullanma esaslarinin bulucusu, uygulayi-
cisi ve ögreticisi olmuglardir.
koçbagi saldindan daha çok, uzak mesafe silablan olan ok, yay
ve topçudan azami yararlanarak araziyi dügmanm kanatlarma
ve yanlarma etkili olabilecek gekilde kullanmiglar ve bu etkiyi
baskm, manevra, sürat ve giddetle de artirmiglardir. Türk ko-
mutanlan, 1922 yilma varmcaya kadar dügmanlarma cepheden
ziyade yanlarmdan manevra yapmaıi tercih etmiglerèlir. Bu
manevralari tercih etmekle dügmanlarma kargi hile, yaniltma
ve aldatma taktik ve teknikleriyle birlikte dolayh bir tutum uy-
gulamiglardir. Aynca, Türk ordularmin çevreleri dügman ulus-
larm kuvvetleriyle sarih bulundugundan, Türkler, cografi ya-
piyi, iç hat stratejisine uygun olarak kullanmiglardir. Tatung-
Fu, Malazgirt, Myriokephalon, Dumlupmar Meydan Muhare-
beleri'yle Türk ordulan, cografi yapmm bir güç olarak kullaml-.
masim apagida siralanan taktik ve yöntemleri uygulayarak
harp tarihimize birei sanat ola@ gecirmiëlerdir.
I
346 GelecegiYönetmek
nuçlarini
ostratejik oyuncular ya da bölgesel kopullar üzerinde hizland trici
etkilere sahip olan joopolitikolarak önemli Avrasya devletlerini tes-
pit etmek,
• Ikincisi, yagamsal ASD çikarlarmi korumak ve geligtirmek
üzere yukaridakileri devre digt birakmak, birlikte karar vermek
ve/veya kontrol etmek amaclyla belirli ABD politikalart geli.ptirmek
ve küresel älçekte, daha özcl ABD politikalart arasinda baglanti ku-
racak daha kapsamh bir jeostratejiyikavramlagttrmak. (Brzezinski,
39)
- 353
teji her zaman taktik olarak belirli cografi çevre.ve kopullar için-
de Stratejik etki üreten herkes ve her organizas-
"olugturulur".
I.
I
KONU INCELEME
SONUÇ UYGULAMA I :
(Düzey) (Oegerlendirme,
Araç) (Güçve Hedel,Amaç) (Yapilan\¢em)
TaktikHedef
TaktikÖ esi-- DurumMuhakemesi a TaktikGüç TAKTIK
KullanmaSartlan
GenelStratejik
Hedel
-
Jeostratell -
Jeostratejik
Etúd GerekliStratejlkGüçve --
STRATEJi
Kullanma§arti
MillHedef
-
Jeopolitik -
Jeopolitik
Etúd POLITIKA
MilliGüçve Kullanma
a. Temel Prensipler
Tahmin etmek demek uydurmak demek degildir, devam et-
mekte olan bir geligmenin veya belirmekte olan bir egilimin yön
ve hizmi mümkün oldugu kadar çok bilgi ile hayal etmek de-
mektir; bu belirli bir anda, olaylarm sonucunu kestirebilir.
Öyleysebulundugumuz durumun bilinmesi gerekir. Bu ga-
ye ile gimdiye kadar elde edilen sonuçlari özetlersek.
1. Stratejinin prensipleri geçerliligini aynen korumaktadir.
Degigen, usuller ve tekniklerdir.
. 2. Cografyanm fiziki unsurlarmm etkileri azalmamigtir, fa-
kat uygulama yerleri ve sonuçlari degigmigtir.
JEOPOLÍTÍK VE JEOSTRATEJÏNÍN
POLITIKA, STRATEJI VE DIGER BILIMLERLE ILISKILERI
.'
DÜ_NYAPOLITÎKALARI
s' GÜNCEL POLiTiK ETKlLER
SìYASÍ
COÕRAFYA
g '
JEO- PE .
stasi
JEOPOLITIK ouw
MUMMEMEST
•
SONUÇLAR
POLÍTÏ p
DIGER O
MAL *.
Bi I R
MILLI
KARSI HEDEF
MÏLLÍ GÜÇLER
GÜÇ
,•
JEO- STRATEJI git
ga
.
STRATEJI ESASLARI
JEOSg
y au
Güç
o SONU
AR
-
MUHAKEMESI
Ë. ASKERÍ
•.
9 COGRAFYA .
b. Harplerin Sebepleri
Yüzyillar boyunca çegitli ülkeler arasmdaki savaglarm az
veya çok açik sebebi fetihten bagka bir gey degildir. Topraklarm,
kaynaklarm veya nufusun fethi. Bizzat kurtulug ve bagimsizhk
savaglan bile bir fetih harbinin intikamidir.
Fetih arzusu veya ihtiyaci bir sebep olabilir. Fakat bu sebep
daima ikinci planda. kalmig, hiçbir zaman görünmemig ve asla
itiraf edilmemigtir; anlagmazhklarm tek, derin.ve mutlak suret-
te politik bir sebebi ohnasaydi bu ihtiyaç, erçekten anlaymalar-
la tatmin edilebilirdi. Onunde sonunda bu sebep, ya bir ülkeyi
belli bir siyasi gekle sokmak veya o gekle girmesini änlemek ya-
hut da o gekilden kurtarmaktir. Modern harplerin hem mayasi
hem de gidasi olan ideoloji, böyle bir politikaya hizmet eden ba-
zen bilinçli olarak, çok defa da kendisini hem sebep hem de ga-
ye edinmesine ragmen kullandiktan sonra suçlanan bir ilk giri-
im aletidir.
Demek ki sonuç olarak ve Mao-Tse-Tung'un dedigi gibi yal-
mz devrim savaglan ve kargi devrim savaglari mevcuttur- Bugü-
nün ve gelecegin stratejik problemlerini incelerken bu çok
önemli noktayi devamh olarak göz önünde bulundurmak ge-
rekmektedir.
c. Muhtemel Rakipler
Gelecekte, dünya çapmda bir anlagmazlikta veya smirlandi-
nlmig anlagmazhklarda tarih, bize bugünkü durumlarla kiyas-
lanabilir durumlar göstermektedir ve bu durumlarm. o zaman-
lar ne pekilde geligtiklerini görmek yararh olacaktir. Amiral
Castex'in meçhur "bozguncu
teorisi" bize bu hususta yardim
edebileceginden gayet kisa olarak hatirlatacagiz.
Tarih gösteriyor ki dünya bangi, düzenli arahklarla hege-
monya kurmak isteyen bir millet veya politik bir grup tarafm-
dan bozulmaktadir. Diger milletler, bu bozucularm hedeflerine
erigmesine engel olmak için birlegirler ve silahli bir anlagmazhk
patlak verdiginde, ilk bagta felaketin simrlarma kadar yaklagtik-
Tarihin ve Cograşianm Farkmda Olmak 363
giddet,
• Prensipleriyle bagdagmayan ülkelerin geleneksel diç po-
litikalarma hakaret etmeye zorlayan agiri bir milliyetçilik,
• Totaliter ve devletçi bir rejim,
• Askerî gücünü agm derecede geligtirmek. I
d. Genel Epartlar
Cografi çerçeve gimdiye kadar anlatilmig bölgelerdir. Fakat,
önemleri pimdiye kadar meydana çikmamig oldugundan veya
keyfi için vasitalar olmadigmdan bugûne kadar ihmal edilmig
sahalann da degerlendirilmesi gerekmektedir.
Çölolarak tanman genig sahalar gerek politik gerekse ekono-
mik bakimdan, dolayistyla stratejik bakimdan beklenmedik bir
ilgi kazanmiglardir veya kazanacaklardir. Yer, durum, toprak
alti zenginlikleri ve hatta aç olan fazla nüfusu oraya aktarmak
bakimlarmdan... Buyük Sahra bunun tipik bir örnegidir, fakat
Afrika ve Amerika'mn büyük orman sahalari gibi daha birçok-
lari da mevcuttur.
Havac1hgm silahlari, gücü ve etkisi digerleriyle kiyaslandi-
mda bunlar gimdiden öylesine geligmelerdir ki kesin
sonucu
almak için hava üstünlügü çarttir.
Anlaymazhk sahasi cografi olarak o kadar büyuk olacaktir
ki, her tarafi savunma veya her tarafi iggal için yeterli derece-
de kuvveti toplamak mümkün olamayacaktir. O halde taarruz
ve savunma savaglarmm yapilacagi sahalari seçmek lazimdir.
Bu seçimin sebepleri askerî oldugu kadar da politik ve ekono-
miktir.
ÖzellikleBati Avrupa için, kuzeyde Ïngiltereve güneyde Ce-
zayir bu hayati rolü o kadar açik olarak yerine getirmektedir ki
bunlardan birinin kaybi, Batt savumnast için büyük bir darbe ola-
caktir.
I
Tarihin ve CografyanmFarkmda Olmak 365
I .
Tarihin ve Cografyamn Farkmda Olmak
·
367
suun belittilmesi,
b. Harekâ t alanlarimn, cephelerin birbirine yardim ve des tek
ola nak lan y a da zorun luluklarmm sap tanma si,
c. Harekât alanlarmm, cephelerin; topografik, hidrografik,
meteorolojik ve iklim özelliklerine ve birbirleri ile irtibat-ulayim
yeteiwklerine göre en uygun kuvvetlerin aynlmasi, kuvvetlerin
konup ve kuruluglari,
d. Dügmanm bu harekât alanlan ve cephelerden faydalan-
masim önleyici ve kisitlayici änlemlerin barig ta ve savagta alm-
masi,
e. Teknolojik geligmeye koput, silahlardaki geligmelerde bu
alan ve cephelerde yararlanmak, bunlara uygun silah, araç ve
gereçlerin ayrilmasi,
f. Ulusal stratejiyi gerçekleptirmek ve ulusal hedefl.ere ulag-
mak için askerî kuvvetlerin en uygtm cografi bölgelerde kulla-
mlmasi."is
Stratejik araçlar ve stratejinin nesneleri olarak insanlar ve ku-
rumlari, dügüncede ve eylemde d.ogal olarak cografi ve jeopoli-
tiktirler. Üzerindene kad ar hizh hareket edersek edelim mekän
olarak cografya oldugu gibi kahr. Bölgesel ya da yerel boyuttan
Tarihin ve Cografganm Farkmda Olmak 369 I
371
I
i i
I
l
2.6. ASKERÎSTRATEJÍ
I
i
-l
strateji" kuram ve
uygulayicilan, savaçIara geleneksel olarak rehberlik etmig
yu-
karidaki bazi prensipleri yeniden gäzden geçirip eklemeler
yap-
maktadir. ·
stratejinin"
konularm olugturur,
doktrin"leri,
"askerì
strateji"nin pren-
sipleri ile kang tirmamak gerekir.
.
3% Gelecegi·Yönetmek
"doktrin",
günkü kogullar içinde, matematiksel ola-
mr. Yani o
rak problemlerin çözümüne ya da teoremlerin ispatma yarayan
postulatlar gibidir.
"Askerî strateji"de prensipler ve ayrmtilari çok sadedir fakat
uygulanmasi kolay degildir. "Askeri strateji" ile ugrayanlar, ke-
sinligi olmayan ve önemi kesin olarak belittilmeyen faktörlerle
"hesaplanma-
den olugan bir süreci ortaya çikarir. Igte bu anda politika sanati,
ekonomi sanati ve askerî sanat, her biri ayn ayn kendi alanlarin-
da ve topluca devlet yöneligi çerçevesinde (ulusal güvenlik ana
süreci çerçevesinde) ortaya çikanhr ve bunlarm tek bir yaklagim
çerçevesinde senteze ulagtirilmalan gerekir. Bu anda karar
-va-
konseptlere" ge-
rek vardir. Bunun için, teorinin politik alt
ve yönleriyle (burada
askerî yönüyle) bir bütün olugturabilmesi için:'
a Stratejinin tüm düzeylerinde (kararkademelerinde) bagvu-
-
I
376 .
Gelecegi Ÿönetmek
"kontrol
konsepti" ve yönelig konsepti
"topyekûn
ya da ana.po-
litik askerî kahplar ile'ilgili konsept" çerçevelerinde toplayabili-
=
riz
Bu konseptleri genel olarak göyle kavrayabiliriz: "Manevra
konsepti" belirlibir konuda karpikargiya gelen iki zit irade.(ya
da taraflar) arasmdaki dahili iligkilere hâkim esaslan belirleme-
manevralar (politil<askerî tutumlar)
ye çahvir. Buna gäre, çegitli
ileri sürmeye çahyarak söz konusu çekigme ya da çatigmada si-
rasiyla hâkimiyeti, inisiyatif ve hareket serbestisini"
"manevra
tesisine" yönelik
faaliyet olarak gerçek degerine kavuyturan
görügler de "kontrol
I I
378 .
Gelecegiİönetmek
eko-
den olugan bir sûreci çikarir. Ìçtebu alanda politika sanati,
kendi alanlarinda
nomi sanati ve askerî sanat, her biri ayn ayri
ve topluca devlet yöneligi
çerçevesinde (ulusal güvenlik ana sü-
reci çerçevesinde) ortaya çikarthr ve bunlarm tek bir yaklayim
"
erçevesinde senteze ulagtirilmalari gerekir
Bu anda karar-vasita-hedef iligkileri, nosyonlari, hâkim kon-
septleri ve esaslan tamamen kendine özgü bir yaklagun (genel
stratejik yaklagim) ve bu yaklagima uygun olarak strateji teorisi-
nin ortaya çikigi söz konusu olur.
Sonuç olarak;
igigi
Askerî strateji, büyük birliklerin, strateji prensiplerinin
stratejik
altmda, kesin sonuç verecek meydan muharebeleri için
hedeflere dogru sevk ve idare sanati olarak tammlanabilir.
Askerî stratejide, silahh kuvvetleri olugturan kara, deniz ve ha-
alanlarda kullamhr.
va kuvvetleri stratejik
Askerï ve politik (ulusal) strateji belirlemede tarih bilgisinin
ve tarih bilincinin önemi guradadir;
savaglari ve olaylari analiz
ettigimizde bagarisizhklarm nedeninin amaç, araç ve hedef ar-
gümanlari dengelenememig hatali stratejiler oldugu saptan-
maktadir.
.I I .
I,:
I
ve
uluslarasi kuruluglara güyenemezler (bu kitabm dårdüncü bö-
lümünün.son kismmda kurulmaya çahyilan yeni mimari yapi
çerçevesind.e bu konuda çatigma ve _çalagma içeren.-örnekler
okuyacaksmiz) Ancakyrealist akmim ulusal_ç1kar anlay191.yal-
ruzca varligru korumaya-dayanmaz. Güçlü olmak ve
yaçanan
sürekli güvensizlik.ortammda -gerektiginde geniglemek ve ya-
.
yilmak.da ulusal çikar için gereldi görülebilir.
Uluslararasi iligkilerde idealist hir açIdan yaklaganlar -ise
uluslararasi.$rgütlerin
güçlendirilmesirti ve çatigmalari änleye-
cek yöntemlerin gelatirilmesini, uluslararasi barig ve güvenligi
saglayacagl ioiruulusal çikara uygun bulmaktadirlar. Kugkusuz
bu çikar-anlaylpi, realizm'den çok farkhdir; güç.ve:mücadele ye-
rine uyum-ve igbirliginiöne ç1karmaktadir. -..
Liberal kuramm.kuruculari.sayilanJeremyBentham
ve James
Mill'e göre, yalnizca demókratik hükümet sayesinde, kamu ç1ka-
n, yani killelerin ç1kari ile:uyumlu siyasal kararlar ahnmastiçin
tatminkâr araçIar saglanabilecektir. Yani, halkm ç1kan plmzca
liberal demokrasi ile saglanabilir; bunun ögeleri de
oy kullama,
güçler ayrimi, basm özgûrlügüdür Buiki yazann ulusal çikar
anlayiço devletin,..bireylerin-kendi çikarlannr.gerçekleptirmede
engel olabilecek müdahalelerden kaçmmasi, tersinebu çikarlarm
gerçekleymesininkopullarmiyaratmasma dayanmaktadir.
Marksizm ve ulusal çikar arasindaki iligki çerçeväinde;
Marx ve Engels egemenlik kurmak isteyen her simfm
tipki iççi
smift gibi, kendi çikarim genel olarak suninak zorunda oldugu-
nu belirtmektedir. Burjuvazinin kendi çikarmftoplumun çikari
olarak sunmasmm bir sonucu olarak; o toplumda kapitalist üre-
tim biçiminin egemen olmasi ve toplumun bu yönde ideolojik
olarak bilinçlendirilmesi Marx'm- -çikar anlaylgmm -ternelini
olugturmaktachr
Marx bunun yanmda her bir ulusun burjuvazisinin ayri ulu-
sal çikarlara sahip olabilecegini de kabuketmektedir.
Çünkübir
ülkedeki kapitalist smúlre çikarlart.diger ülkelerdeki kapitalist-
lerle çatipir Igçi simfmm ç1kari ise, burjuvaziden farkh olarak
I
382 GelecegiYönennek
lerce etkilenebilir.""
Bir ulusal stratejinin formüle edilmesinde apagida belirtilen
evrelerin her birini (her evrenin ötekisi ile dahili iligkisini daima
aktlda tutarak) sirayla sistematik bir gekilde izlemek gerekecektir.
L
Ulusal ilgi ve menfaatler.
-
Ulusal hedefler.
-
Ulusal politikalar.
-
Uluslararasi toplulugun
-
kadar
sistematik bir yaklajum:gerektirir. Bu kuvvet trendlerin be-
ve-
lirlenmesinde genelliklé üç yaklagim göze.çarpar (iglevsel,böl-
gesel.ve-genelyaklagislai)ñu yaklagunlarm:dikkatle seçilmesi
ve bilginin belinenën yal;1ägunauygun:bir gekilde-iglenmesi=ge-
rekir.. ÏçIeveelgaklagunda lusal güç.faktörleri özellikle olitik,
sosyala ve psikolojik ¾kohoniik ve askerî ana parçalara.bölün-
mekte ye hethälünúbölgeëèl e genel çerçeyelerde incelenmek-
tedir. Bölgesèl klà;1m ise bt lemin tam tersinden baçIamak-
ta ve bälgderin béliflenmesiliden hareketle (tümdengelim. gek-
linde) ulusál gü aktärlerine yönelinektedir "Genel" veya "bü--
ve sonuçlarrbakunmdan en
gerçekçi olarak kabul edilmesine rapen, en: faydah -sonuç ve-
ren analizIerin.her üç yaklagunmkarigimmtkullandiklari görül-
mektedir. Ancak, ekli11e olursa chuni.bu:yaklagimlarm sadece
çahqmalarda birer vasitt olduklarmuunutmamak gerekir.
Yine ulusal stratejik degerlendirmelerle.ilgili olarak ileri sü-
rülen sorulard problernler vehrsatlar" kavramlarma da degi-
nilmektedir B kayramlarm da konumuz aç1smdan neyi ifade
ettiklerinin belirlonmgi gerekir. Bir problem, belirli kuvvetlerin
ya da trendierin, bir hedefin elde edilmesini engelleyigleri söz
konusu plduş an ortaya çikar. Yine
aym görügten hareketle bir
386 Gelecegi Yönetmek
- ..
Tarihin ve Cografyamn Farkmda Olmak -
387
d. Ulusal Hedefler
Belli bir ulusal stratejik konsepte ulagtiktan sonra sira, bu
konseptin ulusal hedeflere çevrilmesine (belirli hedefler çerçe-
vesinde tercüme edilmesine) ve bu hedeflerin elde edilmesinde
bagvurulan politika ve taahhütlerin belirlenmesine gelecektir.
Bu agamada, öncelikle bagvurulan iglem; eldeki topyekûn kay-
karigimi-
"optimum"
naklara iligkin olarak ulusal hedeflerin bir
m hazirlamak olacaktir.
Bu noktada oldukça güç tercihlerle kargilagihr. Çünkü,elde-
ki kaynaklarm, arzu edilen hedeflerin tümünü birden izlemede
yeterli olamayacagt açiktir; hangi devletin hükümeti için olursa
olsun, d,urum böyledir. Bu nedenle, önceliklerin mutlaka sap-
tanmasi gerekir; bunu yaparken, bazi hedeflerin geciktirilmesi
(zaman açismdan ileriye atilmasi) ya da tamamen gözden çika-
rilmasi gerekir. Dogal olarak geciktirme veya terke
.tamamen
389
ULUSALSTRATEJi I.
Sirale||deıeflendIrmenLn
yppaligi
STERTEJIK 1, ev ni
ULUSKAL Irendier
IJ IA EMES terrve
(Deëerlend1rme) 2.Harakelserbeslis\nlsinirlayanfiktörler
loplulugun
3.Uluslaratasi duren\ndeve d0eyskune!!erdangesindeki
kopnelarinlespill
STRATEdiK
ULUSAL
HareWit
tilusilstraleikkonsipilngellylirilmes1
- -
KONSEPT
-
Konsepl
. -. deëellendirmenin
I, UlusilsLralejlk gãzdengepiinlgl ve ulusel Ilglwe
mentesilerin eldeed1Irrelerine
kaikidabulunanveya engeljeyenve
hlçelkisi olniayenkurvelve Iretidlerinbelirlenigi,
10Iusal IIglvemenfiellerlngel1pírliines1ne kaikidabulunacakwe
olumsuzgeligmelerln ar.a||acakyenikuvvetvs Irendierln
elkilerin\
etenmast,
3. Ceêlciulusalbedellerln tesplil:Bunlatin u lusallikelste
u lu ununweulusilgue açistridanlizibillielerin\n arigirrlimesi.
4. bedefW!rloulusalliarekeliyönlendlretek (muniemaiolumsua
gel meierekaryikeyebilecek) hadarelastlkve kapsamlibirstate-
ik nsept içarls\ndebirlegtitilmelerive yen[den açikça ]Iade
edl]melerl.
LHECEFLEil
alkileyenólel ulusal
Ulusalguveni§§ bellrlenig!
amaç vehedelle11n
E BOL i
,ll1J . polill
"i
4'0yéfintililiit: t asilde00"Leit
hholug.rlfrraufu i
eger.11 se .
-
I'.
LJ
390 GelecegiYönetmek
I
bagdayabilirlik-
leri, ulusal ilkelerce kabul edilebilirlikleri stratejik
.ulusal
ve
konsepte uyugabilirlikleri bakimmdan denenmeleri,
Eldeki mevcut ulusal güç faktörIerince desteklenebilecek
-
ULUSALSTRATEJI
ULUSALi G VEMENFAAT
(Ûstün
çika ve de erler)
Bir de eËinarÏàsaliyetve
gayret ririiniemende yalan
Mutlakaelde GENE VEDEŸÀMI hedeller
edilmesi gereken
astünde0erler
i GËVEMEgÁÅTL R Hedefier
(Ulusil çika fat) Kurumsal
Karar o anignnin devlet.inde ami için aµrna
öne li ol ra katidi:ëtti arn çiar.
lÈE ER
ulusakarakterini
vered devanili devranig
kaliplail yahutyerlpymighareket
ilgive menfaatierin,
çorçevelerindearandi ::HEDEFLER
elde edilmeyeçaligild Br
"llgl
ve menfaat":bir
1]Ike veya her iki i-
parametreler i de desteklemek ya da gûvenceye alma
için belirlenmigózel ve seçkin amaçlar.
Bayarive elde
POLITiKALAR
etmek için ne -
.
Harekät
yollan:.Hedefiereulagmakiçln bellrlenen yollar.
agamalari
Fiilenneyin ve
TAAHHÜTLER
.
VE BAGLANTILAR
.
nasilyapildigi
-
Belirupolltikalarm
desteklenmesincie bagvurulan
.
hareketagamasilemel üstlenimler
i
392 Gelecegi Yönetmek
gekilde
cla gerekH olacak ulusal taahhütler ve girislerin etkin bir
belirlenebHmesi için, yukandaki iglemlerin saglam bir kanaate
ulasmeava kadar tekran,
Ve tüm sonaçlann, toplu bir diyagram çerçevesinde görü-
lebi eœk hale geth¯ihresi (Eak. Basit bir örnek için sema). Böyle
bir ivaetam üzarinde, burava kadar üzerinde tartisdan kav-
.
1992
2 Niyazi Berkes 100 Soruda Tiirkiye lktisatTorihi, 1.Cilt, s. 7 Gerçek Yayme-
-
-
I.
I.ic
394 Gelecegi Yänetmek
son a amaya strateji; kuvvetierin savag ninunafa yönlendirilmesine ve in; igi ince-
leyen bilime de faktik denir.
16 TUSIAD, Cografija2001, 5.18
17 TÜSiAD, Cografya 2001, s.20
18 Kâmil Günel, Cografyamn Siyasal Gücü, s. 38, ÇantayKitabevi, Ïstanbul
1997.
19 Güncl, Cografilamn Siyasal Gilcil, s.38.
20 Colin S. Gray, Cografya ve Strateji: Uygulainndri Jeopolitik, Colin S. Gray-
Geoffrey Sloan (editörler), Jeopolitik Strateji ve Cografyn (içinde), s. 221-222
(Çev.Tugrul Karabacak), ASAM, Ankara 2003
21 Gray, 229 -
22 Kñmil Günel, Cografyano Siyasal Gücii, s. 43
23 Gökhan Bacik, Kriz Cografi¡anmBir Neticesidir, Dügünen Siyaset, Subat1999,
Sayn 1, Kriz (içinde) s. 145-146.
24 Bacik, "Kríz Cografynnm Bir Neticesidir", s.146
25 Derwent Whittlesey, Jeoµolitik: Haushofer, Edward Mead Earle (derleyen),
Modern Stratejinin Yaraticilari (içinde), s. 329, ASAM, Ankara 2003.
26 Suat Ïlhan Jeoµolitik
-
1994
35 S. Bilge Milletlerams; Politika, s.101,
-
s. 9-13
42 Derwent Whittlesey, Haushofer", E.M Earle, Modern Stratejinin
"Jeopolitik:
Yaraticilan (içinde),s.327.
43 Servet Cömert, Jeopolitik, Jeostratejive Straleji, s.7-9, Harp Akademileri
I
Basunevi, Ïstanbul2000
ÍkinciBölüm Dipnotlart 395
I
Jeopolitik",
14.
53 Everett C. Dolman, "Uzny ÇagmdaJeostrateji: Astropoiitik Bir Çòzümleme",
Ray ve Sloan, Jcopolitikve..., 112.
54 Mert Bayat- Deniz Güa.i Dersi notu, s.38- Dz. Hrp. Ok. Yayim, 1992 ve S. Il-
han, 27.
55 Jon Sumida, "Alfred Thayer Mahan, Jeopolitisyen,"Colin S.Gray-Geoffrey
Sloan, Jeopolitik,Stratejik ve Cografya (içinde), s.47.
56 Bunun tersini savunan yazarlar da vardir. Bunlardan birisi olan William E.
Livezey, 1947de yaymlanan Mahan'in yayam öyküsünde Mahan ve Jeopo-
litik arasmdaki baglantilar üzerinde oldukça fazla durdu. Onun gözlemleri-
"deniz
ya
ya da
"dt; "olarak
u,I
IkinciBölüm Dipnotlart . 397
I
398 Geleccgi Yönetmek
c: 1, sayi: 3, s. 154
Makale: Jeopolitik
-
Komisunda Notlar
105 Özdag,Jeopolitik Konusunda Nollar, 154.
106 C. Türsen, Strateji ve Teknoloji, Deniz Kuvvetleri Dergisi, Nisan 1986.
107 Büyük Iskender Ïran üzerinden Hindistan'i fethetmek için yola çiktigi ÍÖ
4. yüzyil strateji uzmanlan, yerlegim yerleri yakmlarinda çarpigmaya kal-
kigtiklan zaman yollarmm kalelerde engellenecogini tahmin etmekteydi-
ler. Ne var ki genel kamya göre kalelerin çoklugu merkezi yönetimin za-
ylfligi ya da yoklugunu belirtmekteydi. Kesin olarak bilinen bir nokta ise,
merkezi otoritenin her tarafta görülmeye bagladigi ve stratejik savunma
hatlarlyla kendini belli ettigidir. Bu hatlar Anglo-Sakson Ïngiltereile Kelt
kökenli Galler bölgesi arasmda Ojfa's Dyke kadar basit olabildigi gibi, he-
nüz tüm gizleri çözülmemig olan
ÇinSeddi kadar karmagik da olabiliyor-
du. Büyuk Ïskender335 ve 325 yillan arasmda en az yirmi kugatma yapti
ama çarpigmalarm hiçbir Pers Ímparatorlugu'nunsmirlari içinde yer al-
madt. Büyük bir ülkeye yaragir bir biçimde, savunma sistemi, suurlarm-di-
mda baghyordu.
Barut devrinden önce, cesurca savunulan ve.yeterli ylyecek depolayan ka-
leleri elde etmek çok zordu; bu tip kaleler, merkezi otoriteye bagkaldiriyi
simgeledigi gibi,.daha sonra incelenecek bir nokta olan özgür vatandagla-
ri ürktitmek gibi bir nedenle de inga edilmiglerdi. Stratejik savunmanm
baglantdari olarak yapilmig olanlan da vardar. Dogal simrlarla çakigmasi.
hiçbir zaman kolay olmayan stratejik savunma hatlariam ingaatt, bakimi,
beslenmesi ve asker yerleptirilmesi daima çok pahahya ç2kt2gi için, savu-
nacaklari gücün yetenek ve iradesine dayah olarak geligmiglerdi. 'Ìnça
edenler boga çabalamighr' denilen
savunma hatlarmin ise kendi kendileri-
ne savunmalari bekIenmigtir. (J.Keegan-113-119)
Barut devrinden önce
"istihkâm
ve strateii" arasmdaki bu iligki, barut son-
I
I.
I .
.
'
h,
--
.
400 GelecegiYönetmek
fdriiniin say;
lan"na örnek olupturur.
(hedefcgiden hareket tarzt).
"politikadir"
D jiiktöriinfinaçik ifadesi
Giiç + Politika Strateji
2. QuincyWrigirt'in Savagm Tzrmandtreimast Kurmm
Amerika Cumhurbagkani Lyndan Johnson'un,Vietnam'daki savagi ku-
zeye dogru brmandirma karanndan hernen sonra Profesör Wright, sava-
tirmandmlmasiyla ilgili savag karari konusundaki incelemesini yaym-
gm
lamigtir. (QuincyWright, "The Escalation of International Conflicts", jour-
nal of Conflict Resolution, vol. IX, December 1965,
8.433-449.)
Wright'in
kurami matematik bir denklemle go biçimde gösterilmigtir.
dx (Nx Fv) (Cx
-
(Vy Vx).
-
dt
N Savaga katilan tarafiarin (X ve Y'nin) ulusal çikarlarinut bu savasta
ne okiugunu algdamalari.
F Derhal eyleme geçirilebilecek güç
C Hazu·hklar ve dügmanhklarin maliyed
W Bany için diger devletlerce yapilan baski
P Potansiyel askeri güç
V Y1kuna kary1 açik olma durumu.
dx ve dv kesirieri iki taraf arasmda artan dügmanhk düzeyindeki büyü-
t dt meyi anlatmaktadtr. Su kesirlerin oram X veya Y devlellerinin,
herhangi bir anda, savagi tirmandirma veya azaltma isteklerine göre de-
gigmektedir. Parantez içindeki terimler ise, karar vermenin dört ayri sat-
hastm göstermektedir. Gelen degivik haberler her adimda incelenmekte ve
hesaplara katilmaktadtr. Çatqmanm baglangictada, X Devleti dx/dt ora-
nmaa gelecekte kullanacagt güçIeri, ulusal çikarnun yogunluguna (Nx)
dayanarak geli;tirecektir. Bunu yaparken dugman gügleri (Fy) göz önün-
ikinciBölüin Dipnotlan 401
1
i,
.1
.
i
-,..a'i
. r
r-
es
Uçüncü Bölüm
STRATEJÍ
MATEMATÍK
AKIL ÏSÍDÍR
I..
I
l
III
"Kuvvetlerin uyuçur, keskinligin körelirse, gücün tükenir,
kaynaklarm biterse, dügmanlarin firsattan yararlamp ayaklamr-
lar. Íçteo zaman bilge akil hocalari bile senin durumunu kurtar-
maya yetmez."
Sun Tzu
"Dünyadaki kesin olan tek gey geçmigtir; fakat üzerinde ça-
hymak zorunda oldugumuz her gey gelecektir."
Auguste DETEOUF
i
3.1. DEVLETLERIN DISPOLITIKA
STRATEJÍLERÍ
I
Shalleron
dig
politika stratejisi" olarak tanimlamadiklarim kimileri de "yön-
i
l- .
406 Gelecegi Yönennek
3.LL Tarafsizhk
Ïlkin, tarafsizhk kavramrun hukuki bir nitelik
esas itibarlyla
tapidigmi ve bir devletin, iki ya da daha çok devlet arasmda çik-
mig olan bir savagta, kendisini fiili ve hukuki bakimlardan savag
hali digmdá tutmast ve muharip devletlerin de onu böyle say-
malari anlamma geldigini ve de bu anlamiyla, baglantisizhšm
bir bagka adlandmhqi olan tarafsizc1hktan farkh oldugunu be-
lirtmek gerekmektedir.6
Devletlerin, çatigma ya da savag durumlarmda bunlarm di-
mda kalma halini ifade eden ve bir hukuksal statü olan taraf-
sizlik, devletin seçtigi bir dig politika olabilecegi-gibi, diger dev-
letler tarafmdan da onaylanmasi gereken bir durumu ifade et-
mektedir. Bir uluslararasi antlagma ile belirlenebilecegi gibi, ül-
kenin beyanma da bagh olabilir. Bu yöntemi seçen devlet,.çatig-
malardan dogan zarari kargilamak istemedigi gibi, ça tigmalar-
i
Strateji Matematik Aku Ìgidir 409
haline getirmektedir.
3.1.2. Ízolasyonizm(Yalmzahk)
Izolasyonalizm (yalmzcihk) yöntemi, uluslararasi sistemin
bütününde ya da alt sistemlerinde ortaya çikan sorunlara olabil-
digince az dahil olma, diger aktörler ile en alt düzeyde siyasal
ve ekonomik iligki sürdürme, askerî iligkilerde hiçbir aktörle ya-
km igbirligi sürdürñieme ve egit uzakhkta durma yäntemini ifa-
de etmektedir. Bu tür bir tercihin yapilabilmesi için, aktörün
karç1hkh bagimhhk ya da bagimhhk iligkilerinin bulunmamasi
gerekir. Diger bir ifade ile, yalmzcihk uygulayan devletin, bu
politikayi izledigi sürece kendi kendisine yeterlilik durumunun
bulunmasi gerekmektedir. Bu yeterlilik, ekonomik ve siyasal
bakimdan oldugu gibi, topografik bakimdan da aranmaktadir.
Bir devletin büyük bir gücün etki alamnda bulunmasi,
çatigma
merkezlerine yakm bälgelerde
yer almasi, çok fazla sayida kara
kompusunun bulunmasi gibi özellikler, izolasyonist bir
politika
tercihinin yapilmasim zorlagtirmaktadir.3
"Siyasal ve askerî bir strateji olarak izolasyonizm, uluslara-
rasi sistem ile iIgili sorunlara alt düzeyde bir katilim, äteki siya-
sal birimler ya da toplumlar ile
en alt düzeyde diplomatik ya da
ticari iligki ve de öbür devletlere kargi herhangi bir askerî
giri-
imde bulunma ya da onlara herhangi bir ayncahk
tamma ko-
nusunda isteksizlik olarak tammlanabilir."
Bir ülkenin izolasyonizm türü bir dig politika stratejisi Izle-
meye yönelmesini etkileyen çegilli faktörler säz konusudur:
a) Belirli bir sosyal sistemi koruma ve/ya da dig etkiler
ile
bozulmadan geligmesini saglama endigesi, dig politika
açism-
dan izolasyonist bir tutum izlenmesinde önemli bir etken ola-
bilir
410 GelecegiYönetmek
"kendi
3.1.3. Baglantis1zhk
Devletlerin bagvurduklari dig politika stratejilerinden birisi
de baglantisizhktir. Esas itibariyla, Asya, Afrika ve Latin Ame-
rika ülkeleri tarafmdan benimsenen bu dig politika stratejisi,
ÏkinciDünya Savagi sonrasi dönemde ortaya çikti."
"Tarafsizhk" uluslararasi iligkilerde ve uluslararasi hukukta
eski bir kavram ve eski bir kurum olmakla birlikte,
"baglantisiz-
ni olmasi, bunun
neden olmaktadir. Bir bakima bu deyimler arasmda bir yakmhk
bulundugunu söylemek yanhg olmayacak; çünkü, her ikisi de
aym türden bir siyasal tutumu anlatmakta, bir devletin askerî
gücünü ve diplomatik dës¾ini bagka bir devletin amaçlari için
kullanmaktan kaçmdigi anlamma gelmektedir."
Tarafsizlik, bir uluslararasi hukuk kurumudur ve sadece sa-
vag durumunğa söz konusudur. Öteyandan, baglantisizhk, da-
ha çok bir barig zamam politikasidir."
Günümuzde sikça duyulan ikili kavramlar bulunmaktadir.
gelig-
"kuzey-güney",
Bunlar
"zengin-yoksul", "geligmig-az
önce- CENTO ya da
SEATO gibi) çok tarafh askerî ittifaklara katilmamalidir.
3) Özgürlükve bagims1zhk hareketlerini desteklemelidir.
4) Büyük güçlerle"ikiliaskerî ittifaklara katilmamah, toprak-
lar1 üzerinde kendi rizasi ile kurulan yabanci askerî üsler bulun-
durmamahdir.
OKUMA PARÇASI 1:
Ittifak Olupturma: Türk Kurtulug Savaµ'nda Anadolu
Hûkümeti ile Sovyetler iligkisinde Karadeniz
Faça
Veysel Bey komutasmda 300 kipilik bir kuvvet 31 Temmuz ak-
Strateji Matematik Aku îçidir 419
o
yolu il.e yapilmasi kararlagtirihr. Ertesi gün Türk heyetinin
askerî damymam Seyfi Bey verdigi raporda, 200 bin tüfek, 5 mil-
yon tüfek mermisi, 400 top, 75 bin mermi, 500 mitralyäz, 100
kamyon, 100 bin asker elbisesi, ayda 600 ton benzin ve daha pek
çok malzeme ister. Bundan bagka Moskova'dan 2 Eylül'de ayn-
lan Yusuf Kemal Bey beraberinde bir milyon altm ruble ve bir
420
- Gelecegi¥önetmek
,
426 GelecegiYönetmek .
Kayiplar:
Türkler
Sehit 146 subay 2.397 er =
2.543
Yarah 378 subay 9.477 er =
9.855
Esir 2 subay 55 er =
57
Genel Toplam 55 er =
12.455
I
Yunan Tarafi
230 bin kipilik Yunan Ordusu 130 birie yakm ölü ve yarah
verdi.
.Bu sayilara balop Sakarya Muharebesiyle kargilagtirdigimizda
Türk Ordusu'nun silah ve cephane miktannm arttigmi, uçak,
kamyon ve oto kullaruldigmi görüyoruz. Bunlarm tamami ya
Sovyetler'den geldi ya da oradan ahnan paralarla saglandi. Bu ik-
mal malzemelerinin büyük çogunlugu da denizden tagmmigtir.
Ordunun yine sikmtisi silah, cephane ve araç gereçtir..Bun-
dan önce oldugu gibi yine Anadolu-kaynaklarma, Ïstanbulgizli
örgütlerine, Sovyet Rusya yardimma bagvurulmuy ve gimdi
bunlara ilave olarak parasi ölçüsünde de satm almmigtir.
MM Grubu, Felah Grubu gibi gizli Ïstanbulörgütleribundan
önce oldugu gibi yine canlan pahasma Ïstanbul'da mûttefikle-
rin elindeki silah ve cephane depolarmi soymaya devam ediyor-
lardi. Ama arhk soyulacak depo kalmamigti. Taarruza hazirhk
safhasmda bu yüzden Inebolu'ya gemi ile ancak 27 top ve 180
kadar tüfek gönderilebilmigti. Buna karym gerek Ïneboluve ge-
rek Ízmityoluyla bol cephane ve äbür gereçler yollanmak sure-
tiyle bir hayli is görülmü tüs
Ankara Hükümetyf ekvyet Rusya yardimi Sakarya'dan ön-
ce oldup gibi Büyük Taarruz'a hazirhk döneminde de büyük öl-
çüde devam etmigtir. Para yardimmdan bagka bu dönemde
çogu Ïneboluyolu ile- 81 top, 318 agir ve
-daha
Sovyetler'den
hafif makineli tüfek, 43.374 tüfek ve bol cephane ve öteki malze-
me ahnmigti. Bu yardim malzemesi arasmda 20 sandik halinde
bir figek fabrikasi da vardi.
Sovyetler'den alman para ile Fransa ve Ïtalya'dansilah, kam-
yon, uçak aldik.
1921 Arahk aymda meveudu 150.000'i bulan ordunun doyu-
bir ayhk yiyecegi
_yalmz
I
Strateji Matematik Akri 1;idir 429
54 top
-
-
mer-
-
Sonuç:
Ïçinde bulunulan kopullar gerçekçi dig politika ill esi bagla-
mmda degerlendirildiginde iligki kurulacak tek devletin Sovyet
Rusya olmasi gerektiş ortaya çikmigtir.
I
434 GelecegíYönetmek
KAYNAKLAR:
Li w i
L . ,
L
OKUMA PARÇASI 2:
Uluslararasi Iligkilerde Deniz Gücünü ve Deniz
Teknolojisini Kullanarak Uluslararasi Strateji
Belirleme Gücü
Deniz sonsuzluk demektir. Besin kaynagi demektir. Endüst-
ri demektir. Ama bana gäre deniz bunlarm hiçbirisi degildir.
Deniz her geyden önce bir
"tagima
ortami" ve belirle-
"strateji
yapti.
1540 yilmdan sonra Portekizliler Hindistan'da, Malaka ve
Çin ile ticaret yapmaya bagladdar.
1543-72 arasi Amerika'dan Ïspanya'yadalga dalga gümüç ve
altm geldi.
Dikl<at edilirse tüm bu olaylar dünya tarihinde birer devrim-
dir. Bunu baglatanlar da Portekizlilerdir. Bana göre deniz gücü-
nü ve deniz teknolojisini güç faktörü'olarak ilk fark edenler Por-
tekizliler olmuytur. Bunlarm.Afrika'yi dolanarak Hindistan'a gi-
den yolu bulmalari, Memluklari ve Venedik'i sarsruptir. Bunun
ötesinde Balkanlar ve Anadolu'yla smith kalabilecek Osmanh
Devleti'ni bir yandan Viyana'ya, äte yandan Cezayir'e, bir yan-
dan da Kizildeniz'e geniplemeye itmigtir. Çünkü Hint Denizi'ne
giren Portekiz donanmasi, Dogu Islam ülkelerini arkadan çevir-
digi gibi ticaret yolunu da Avrupa'dan Asya'ya açmigtir.
Niyazi Berkes'in Osmanli'mn Akdeniz'in en büyük gücü
olugu saptamasma katihyorum. Umit Burnu'nun dolagilmasi
Osmanlilari Basra Körfezi'ne, Aden'e, Kahire'ye ve Cezayir'e
kadar çekti ve onlari Akdeniz bölgesinin en buyük gücü haline
getirdi; bu devlete olgunluk döneminin özelliklerini verdi.
"Akdeniz'deki deniz savaglari konusunda John Guilmar-
tin'in yaptigi bagarili aragtirmamn gösterdigi gibi, kürekli gemi-
ler kendi baglarma bir strateji aract olmayip, karadaki ordularm
devami ya da yardimcisi olarak görev yapmiglardir. Bir kadirga
filosunun görevi dügmanm kiyidaki ikmal noktalariyla baglan-
tismi kesmekti. Kendi kara ordusu ise gemilere gereken malze-
meyi saglayabiliyordu. Bu kargihkh dayampma, ÏÖ 480'deki Sa-
lamis Savaçfndan IS 1577deki Inebahti Savagi'na kadar Akde-
niz'deki bütün änemli deniz savaglarmm karaya yakm yapilma-
sim açiklayan unsurdur." (J.Keegan, 51)
Portekizliler 1517 yllmdan itibaren artik Memluklarla degil
Osmanhlarla karguagacaklardir. Osmanhlarm Misir'i zaptetme-
1erinden sonra Osmanh Donanmasi Aden'e kadar olan bölgele-
ri ele geçirme igine koyuldu. 1525'te Selman Reis, Kizildeniz Fi-
losu Komutam olarak, 20 kadirga ile Süveyg'ten Aden'e kadar
Arabistan kiyilarmi 2aptetti.
Osmanh geniglemesini Misir ve Arap ülkeleri yänüne çeken
güç, Halifelik degil aslmda hazine, altm ve bunlarm kaynaklari
yani Venedik transit ticaret gelirleri ile Sudan altm kaynagidir.
Bunlarm güvenligini saglamak için Arabistan yanmadasma
ve Por teki:lilerin göz diktigi Basra Körfezine egemen olmak ge-
reklidir. Bn nedenle Osmanhlar güneyde Misir Sultanhgi ile Do-
u'da Ira 1 ile denizde Portekizlilerle savagmak zorunda kaldi.
Akde;iz'de Osmanhlarm, Venediklilerin ve Ïspanyollarm
gü cüne ka rgihk Portekizlilerin deniz sava;çihgi teknolojisindeki
üstünlügü nereden geliyordu?
.
muqtur. Filosunun belkemiş kadirgalardi ve Portekizlilerin
kargismda duramazdi. Bunlari birakip elindeki kalyonlarla Ki-
zildeniz'e kendini dar atti. Eu yüzden iftiralara ugrayip idam
edildi. Yani Osmanhlar gemi yapim mühendisliginde çagdigi
kaldiklanm fark etmeyip kipisel nedenlerle Piri Reis'i idam eti-
ler.
Radovan Samarcic "Sokollu Mehmed Faça" adh yapitmda"
Kanuni'nin son dönemleri ve ölümünden sonraki Vezir Sokollu
dönemi deniz stratejisi hakkmda ilginç saptamalarda bulunu-
VOT.
Hint Okyanusu, ei; azmdan bati bölümü, yüzyillardan beri
bir Íslam gölüydü. Ancak gemileri Afrika'yi geçtikten sonra
Portekizliler bazi noktalarda Müslümanlari geriletmeyi bagar-
miglar, ama bu arada 1538'den itibaren Türklerden epeyce dar-
be yemigler ve birkaç kez önemli zararlara ugramiglardi. Bu böl-
gede Osmanhlarm ilerlemesi ve birinci agama olarak, Batih fa-
tihlerle dengeyi kurma çabalan, donanmalarmm Akdenizli ka-
rakteri ve bunun K1z11deniz'e kadar naldedilmesinin muazzam
güçlügu tarafindan engelleniyordu. 'Kadirgalari tamamen par-
çalara ayirmak, bu parçalari deve ve at sirtmda Süveyg'e kadar
tagimak, orada da onlari yeniden toplayarak gemileri suya in-
dirmek gerekiyordu.' Misir Valisi ihtiyar Süleyman Papa, 1538
ylhnda Aden'i bu gekilde zaptetti; ayni ydm Eylül aymda da
Hindistan'in Katiavar'daki Diu Limani'na kadar geldi; fakat
orasim ele geçirmeyi bagaramadi.
1554'teki bir bagka deneme özellikle ilginçtir. Bu denemeyi
yapan ünlü denizci ve haritaa Piri Reis'ti. Kendisi Basra'da bir
kadirga filosu kurmugtu. Bu filo Atlantik tipi Portekiz yelkenli-
lerini, yerli korsan gemilerinin modeline göre inga edilmig ge-
mileri ve kürekli ka dirgalari geri püskürtecek, sonra Hindis-
tan'a dogru yelken açacakti. $airKomutan Ali'ye teslim edilen
bu filo, 1556'da Gucerat'a kadar geldi, orada da dagildi.
Fernand Braudel tarafindan saglanan bu veriler, daima genig
bir çerçeve içinde ele ahnmahdir. Türkler kafalarmi gemicilik
uygulamasi ye sanatma uydurmakta güçlük çekiyorlar, dahasi,
denizcilige, eyerine bagh savaççimn küçümseyici tavriyla baki-
i.
.I
.
I.
.
Strateji Matematik Aku igidir 441
443
gerçekçi
meyebilirdi.
Akdeniz'e giren Ingiliz, Hollanda, Fransiz ticareti ve bu tica-
retin Osmanh ekonomisi açismdan yarattigi ticaret dengesizligi,
ödeme açigi ve degeri dügük ya da kalp para istilasi kargismda,
Osmanh maliyesi çäkmügtür.
Görüldügü gibi deniz ticaret yollarmm Avrupa'daki bazi ül-
kelerce dogru kullamimasi ya da Osmanlilar tarafmdan hiçbir
strateji üretilmeden kullamlmasi sonucu Osmanh Ímparatorlu-
gu daha 1492 tarihinde çöküy sürecine giriyor.
Dünya tarihi boyunca baktimizda denizlerin änemini anla-
.
--r
lerdir. Akdeniz'e ulagmak Rus dig politikasmin hedeflerinden bi-
ri olmuytur. Pek çok Rus lideri, Büyük Petro'dan Stalin'e ve
Putin'e kadar hep bu amaci gerçekleytirmek için çahgmiglardir.
Aleksandr Dugin'in Rus Jeopolitigikitabina bakilabilir.
Bilindigi gibi 16 Temmuz 1696'da Büyük Petro Asow'u iggal
etmig, orada kisa zamanda bir Rus donanmasi hazirlatm14tir.
Bundan bir yil sonra Büyük Petro bir Rus gemisini Ístanbul Li-
mam'na sokmuy ve Türkleri kendilerine bogazdan geçig hakki
vermeleri için zorlamigt1r.
Burada Rusya'nm genel siyasetini öldükten sonra da etkile-
yen Büyük Petro'nun yazili olmayan meghur vasiyetnamesinin
konumuzla ilgili kismmi kisaca ifade etmek is tiyorum. Bunlar;
yagmayla dünya
gezisi" diye geçer.
Bu olaydan sonra ÍspanyollarlaÍngilizler1588'de kapigtilar.
Muhtegem Ïspanya armadasiru, usta Íngiliz gemicileri, yüksek
manevra yetenekli gemilerinin de yardimlyla büy ïk bir yenil-
giye ugratti. Bu yeniIgiyÍE Ìspanya,denizlerde hâkimiyeti kay-
betti.
Bu tarihten sonra Ïngilteregemi sanayiisini her
geçen gün
geligtirdi. Hindistan, Çin ve Afrika sömürgesi haline geldi.
Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda'ya uzandi. 20.
yüzyil bagi-
kadar üzerinde güney batmayan imparatorlugu
-na
kurdu. Dün-
yaya yön veren Anglo-Sakson siyaset, denizci bir millet olugu
sayesinde uygulanabildi. Bugün de aym siyaseti temel alan
448 Gelecegi Yönetmek
I
3.2. BAGIMSIZLIK ANLAYISINDAN
KARSILIKLI BAÕIMLILIÕA
aym
lenme" döneminin baglangia da olmuytur. 1789 Fransiz Devri-
mi'ni izleyen geligmelerin ana dügüncelerinden biri ulusçuluk-
tur (milliyetçilik). Eski feodal kökenli monargilerin
"teb'a"lan
ti. Gene aym dänemde "Sanayi Devrimi" adi yerilen, çok hizh '
kurtulug sa-
vaslan çagi" olarak adlandinlabilir. da
Suya bu biçimde bagim-
sizhklanm elde eden eski sömürgeler, ulusal devletleri için de
ekonomik ve kûltürel bagunsizhklarmi saglamaya çabalarken,
I
-
(i
i
i
yüksektir.
"Yeniden yapilanma süreci içinde dünya eskisinden daha
yoşn bir biçimde el<onomik yönden bätünleymektedir. Bu bü-
tünleyme süreci içinde geligmig ülkeler teknolojik örgütlenme
ve teknoloji üretimi finansman sistemi gibiiglevleri ellerinde tu-
tarken üretim 'çevre
ülkelerde' yaygmlagarak gerçekleptirilmek-
tedir. Bu küresellegen ipbölümü, esas olarak finansman süreci
tarafmdan belirlenmektedir. Bu soruna iligkin olarak ulusal
devletlerin çaresiz kaldiklari ve giderek etkilerini yitirdikleri
söylenebilmektedir.. Çünküagir borç1ar nedeni ile geligmekte
454 Gelecegi Yönetmek
ya da de-
"hayir"
bagimsiz-
hšm yoklugu" kugku götürmez bir gerçektir. Bir devlet,
."özel
I
I h
L
ya da
"hayir"
demelerine bagh bir duruma
dügülmemigse, "bagimsizliktan"
gimhlik"
durumu vardir.
"Ïster ekonomik, ister siyasi iligkiler söz konusu olsun, özel-
likle dig politikada karar almak; o karari alma durumunda olan-
larm iradesinden çok, iç ve dig etkenlere baghdir. Bu nedenle,
hemen hiçbir siyasal lider ya da kadro, bu alanlarda, tümüyle
bag1msiz karar alamaz.""2
"Dig siyaset kararlanndaki 'bagunsizhk
I
I
.
456 Celeccgi Yönchnek
Vasi devlet,
(egitim iglerinde bagimsiz davranmasma) seyirci kalamaz. Gü-
nümüzde az geligmig toplumlari bagimhhk durumunda tutabil-
me yolundaki amaca ulagabilmede, sömürücü büyük devletler,
emperyaliz-
en etkili ve önemli araçlanndan biri olarak, kültür
minden genig ölçüde faydalanma yoluna gitmektedirler.
"Tam bagimsiz karar almak demek, canmm istedigi her ka-
rari almak demek degildir. Tam bagimsiz karar almak, bu kara-
rm temelini olugturacak kopullan tam bagimsiz bir biçimde de-
gerlendirmek ve bu kopullar çerçevesinde kendi ulusal çikarla-
rmi ön plana alabilmek demektir.""
'
(independence) ve
bu ikisi arasmda "interdependence"
I.
458 Gelecegi Yõnetmek
ÖRNEK OLAY:
Íkiden Çok Devletin Strateji Savagma Sahne Yapilarak
Parçalatilan Yugoslavya
.
464 GelecegiYönetmek
I
.I
Strateji Matematik Aku Ipidir 465
. I
I. .'
Strateji Matematik Aku Igidir .
467
çözuyorum.
Bugün için Rusya'nm yanmda görünen ABD, yarm olasi Rus
yayilmacihgma kargi kaçmilmaz olarak Avrupa'dan yana olmak
Strateji Matematik Aku îçidir 469
OKUMA PARÇASI 3:
Kosova'daki Kriz, Amerika'nm Yugoslavya'daki
Amaçlan ve Etkileri .
yaçammm
sürmesi için gerekli hizmetleri sunan yerleri- bombaladi; sava
sonrasi yaptirunlar ve neredeyse günümüze degin süren gün-
lük bombardimanlar bir milyondan fazla insanm ölmesine yol
açti. 34 yil Birlegmig Milletler'de görev yapmig bir yetkili olan
Denis Halliday yaptirimlarm 'bir
savag halini içerdigi ve ayda
5.000-6.000 Irakh'nm ölmesine neden oldugunu' söylüyor.
Amerika'mn niçin bu ülkelerde degil de Kosova'da
'yagam
I.
I
rine
Amerikan askerî yardimim almak açismdan bati yanküresinde
birinci, dünyada ise üçüncü (1999'da Ìsrailve Misir'dan sonra)
sirada. Amerika Agustos 1998'de Sudan'daki bir ilaç fabrikasmi
bombalayarak, savag ve yoksulluk gibi saghgi en fazla tehdit
eden iki sorunla cebellegen bir ülkenin acil ihtiyaç duyulan ilaç-
lan üretip dagitma gücünü zayiflatti. Bu bòmbardiman, Ameri-
ka'mn Afrika'daki iki büyüke1çiligine yapilan terör saldinsma
kargilik yapilmigti ve säz konusu fabrikamn Usame Bin Ladin'le
baglantih oldugu ve kimyasal silablar ürettigine iligkin çok sa-
yida istihbarat raporuna dayaniyordu.
Türkiye'nin baghca askerî araç gereç tedarikçisi Amerika'dir.
Türkiye'nin silahlarmm yüzde 80'den fazlasi Amerika'dan gel-
mektedir. 1990'larda Amerika,. Türkiye'ye 12 milyar dolardan
fazla askerî yardim yapmigtir. 1996'da Ïsrailile Türkiye arasm-
da imzalanan askerî ticaret anlagmasimn pegi sira silah endüst-
risi igbirligi paktmm kurulmastyla birlikte Amerika'nm dolayh
yardimi da artti.
-"Eger bu yerli politika igleyecekse,onu sürdürmekte özgür olmak
zorundayrz. Ve eger dünyanm her tarafmda satry yapma kapasitemiz
de dahil güçlü bir ekonomikiligkiyesahip olacaksak, bunda Avrupa ki-
lit rol oynayacakttr. Ve eger kaçmilmaz olarak beraberinde getirdigi
füm sorunlarryla birlikte liderligin yükünü halkm paylagmasmi isti-
yorsak Avrupa'nm bizim yammizda olmasa gerekir. ÏçteKosova mese-
lesi de bundan ibaret... Bízim degerlerimizle il ili bir mesele." (Bill
Clinton, 23 Mart 1999)
Amerikan politikasmm insan haklan dogrultusunda gekil-
lenmedigi gerçegi iyice anlagilmahdir. O halde Amerikan öncü-
lügünde NATO'nun Yugoslavya'da gerçekleptirdigi eylemlerin
ardmdaki gerçekler nelerdi?
Yugoslavya'da ne olup bittigini ve Amerikan politikacilari-
nm kastmi anlamak için bu müdahalenin çevresindeki ekono-
mik kogullara yakmdan bakmak gerekiyor. Her ne kadar Yu-
L
474
rim pekâlâ gözardi eder. Amerika her yeyden önce dar politik
amaçlan ve girket çikarlarim desteklemek için dig yardimi kul-
lamr. Dünyada var olan krizlerin çogu politik çözümlerin, borç
yardimi gibi ekonomik faktörleri de içeren çözümlerin müzake-
re edilmesini gerektiriyor. Etkin çözümler çok farkh seslere ku-
lak verilmesini gerekli kihyor. Ve bu çözümleri üretme süreci
uluslararasi anlagmalari ve dünyanm çok yänlü kurumlarm1
güçlendirmelidir. Bu anlagmalar ve kurumlar sik sik tek yanh
bir eylemle, özellikle de Amerika tarafmdan iglevsiz kilmir.
Nihai sonuç, ekonomik kogilllarin Yugoslavya'da kötüye git-
mesi oldu. Bu ne zaman gerçeklegirse, etnik ve /veya dini grup-
lar arasmdaki mevcut farkhhklarm öne çiktigmi tarih bize gös-
teriyor. Bu farkhhklarm çok dengeli bir gekilde idare edilmesi
gerekiyor. Bati'mn tepkisi, borç ödenegi yaptirimlari ve 1992'de
baglamig Birlegmig Milletler ekonomik yaptirimlari yoluyla pek
çok açidan ekonomiyi daha da kötülegtirmek oldu. Bati daha
dayatti. Tüm bunlar durumu be-
"çözümü"
ÜçúncüBölum Dipnotlan
1 Mehmet Gön1übol Uluslararast Politika, ilkeler-Kavranitar-Kuramlar,
-
(revizyonist strate-
ji) ya da var olan güç dag2ltmmt destekleyen (statükocu strateji) olarak iki
ana gruba ayrilabilir. (Genig bilgi için bkz.- F. Sänmezoglu Uluslararast Po-
-
Llluslara-
rest Politika, s: 59-82 arasi, ve Feridun Ergin Uluslararast
Politika Stratejileri,
-
169-185 arasi)
3 Beril Dedeoglu, Ulustararast Güvenlikve Strateji, s.265,
DerinYaymlars, Ístan-
bul 2003,
4 Dedeoglu, 165-173.
5 Tayyar An, Ulustararas: liipkiler Teoríleri, 201. Alfa
Yaymlari IstanbuL 2004,
6 Faruk Sönmezoglu, ülustararasi Politika
ve Dig Politika Analizi, s.243, Der
Yaymlan, Istanbul1995 (2.baski),149.
7 Dedeoglu, 167-168.
8 Sönmezoglu, 150.
9 Dedeoglu, 168.
10 Sönmezoglu, 244-245.
11 Dedeoglu, 169.
12 Sönmezoglu, 243 genig bilgi için bkz. Selim Deringil
Denge Oyunu, Tarih
-
272ye bakilabdir
·
,
,
476 Gelecegi Yönetmek
kara 1995
41 Saylan, 179
42 Toktamig Ate; Diigünce Parlamentosu, 5: 22 -ÇagdagYaymlari, Istanbul 1995
-
43 Ate.y,22,
44 Ateg, 22.
yuzyilm başmsizlagan ùlkelere getirdigi bir anlayi; daha vardi. Eu an-
"20.
layiga göre, bagirnsizhk tek ba ma yetinilecek bir agama degildi. Yeni yüz-
'çagdaglagmaya'
49 Edip Çelik
Ïstanbul1969
50 Sönmezoglu vd. Uluslararas:ÏliskilerSözlügü,s:105
-
.
i
I.
IN:
I.
Dördüncu Bölüm
STRATEJIK HAMLELER,
STRATEJIK SORUNLAR ILE
ETKÍODAKLI HAREKÂT
L
I
rt
IV
"Gerçek te durdurulmasi gereken çilgm adam Stalin'dir."
ABD Bagkam Truman
I..
çagi", dünya",
"inter-
net çagi",
"elektronik
çagi",
"enformasyon "entelek-
para çagi",
tüel insan çagi", rekabet" tanimlamalariyla adlandiril-
"küresel
maktadir.'
20. yüzyil makine ya da endüstri çagiydi ve endüstri, insan
yönetimi, politika hatta spor alanlarmdaki dügünce, plan, proje,
tak tik ve stratejiler de bu konsept dogrultusunda geligtiriliyor-
du. Endüstri çagmda dügünme yäntemi çaligma siste-
"makine
hem de
m. bu yeterli degildir. Bugün yonga teknolojisinin ulagtigi düzey
nedeniyle dügünme hizi, endüstri çagi insamnm tahminleri üze-
rindedir. Çünküyonga teknolojisindeki geligmede, bir mikrop-
çipe yedi buçuk milyon transistorün sigdmlabilecegi düzeye
gelinmigtir. Her gey olabildigince küçülrnügtür.
21. yüzyilda dünya daha da küçülecek. Ancak ekonomil<
alandaki küresellegme (globallegme), sosyal alandaki küresel-
legmenin önüne geçmigtir. Bu durum, gelecekteki olasi büyük
tehlikelerin de habercisidir.
Çokpopüler bir sözcük olan (sosyal)küresellegmeyi hiçbir
devlet ve ideoloji bagaramazken, sayilan üç yüze varan ABD,
Ingiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Isviçre ve Japonya mer-
kezli dev girketler ekonomik küresellegmeyi gerçeklegtirdiler.
Bunun dogal sonucu olarak siyasal iktidarm yerini alma strate-
jileri geligtirmektedirler.
Küresellegmi ekonomi etkileri ve kurumlarmm faaliyetleri
her sokakta, her köy kahvesinde hissedilmektedir ve görülmek-
tedir. Türkiye gibi ülkelerde globallegmenin argümanlarlyla
toplumun geleneksel degerleri çeligmektedir. Bunun sonucun-
da ortaya çikan tepkiler, ipsizlik, kimlik krizi, mikro milliyetçi
çikiplar, köktendinci çikiglar (tepkiler)sosyal devletin önünün
tikanmasma yol açan kamusal alamn çökügü olarak degerlendi-
rilebilir. Bazi liberal stratejler ulus-devletin ortadan kalkacagru
öne sürerken daha ciddi stratejler ise ulus-devletin yok olmaya-
bir kurum
"milliyetçilik
cagru, tam tersine daha da güçlü olarak
olarak yerlegecektir" tezini ortaya koymaktadirlar. Balkanlar,
Kafkaslar gibi benzegme gösteren jeopolitikoyun alanlarmi bir
kenara birakarak (çünkü buradaki olaylan açtklamak
-klasik
I
482 Gelecegi fönetmek
ve
müdahaleci devlet" göreve çagnlmigti. Bu, yalruzca Türklye'ye
özgü bir durum degil, "Asya Kaplanlan" ekonomik kaosunun
altmda yatan gerçektir de aym zamanda.
Yeniden sosyal devlet olgusuna dönüyorum. Yagadigimiz
günde sosyal devlete ornekgösterebileteklerimiz; Avustralya,
I.
I.
,l
-
,
486 Gelecegiyönetmek
tadir. "Bilgi" ve
"enformasyon"
degigimin ve dönügümün far-
kmda olmayanlar için birer sihirli sözcüktü. Samhyor ki, bu söz-
cükleri agza sakiz etmekle 21. yüzyila uyum saglanacak ya da
saglanabilir.
21. yüzyilda da en önemli sermaye insandir am*a, nitelikli
olam... Sira sira diploma sahibi olan mi, yoksa, lider nitelikleri-
"entelektüel"
ne sahip birikimi olan mi? "Bilgi çagi"nm insani,
liderlerin lideri olabilecek yetenek ve donanundaki kipidir.
"lider"i
ser-
maye" kavrammi yöyle tammlamaktadir: "Entelektüel sermaye
zenginlik yaratmak ilzere kullamma sokulabilen entelektüel malzeme-
dir; yani bilgi, enformasyon, entelektüel mülkiyet ve deneyimdir."
[Önsöz,s.XII]
20. yüz ihn, bagka bir deyimle çagmm" ürünleri
"endüstri
. y Ünlüyönetim "gurusu"
Peter F. Drucker, veri ile enformas-
yon arasmdaki farki ve iligkiyi göyle belirtiyord "Enformasyon,
amaç ve önemle baglanmig veridir. Veriyi enformasyona dönüg-
türmek bu nedenle bilgi (bilgi, tanum geregi, uzmanlagmigtir)
gerektirir. Enformasyona dayah kurulug, genelde, komuta-
'
uzman
n söylenemez [Herbalde pek az orkestra gefi, bir kornocuya na-
sd çalacagmi göstermek bir yana, bir Fransiz kornosunu üfleme-
yi becerebilir. Ama gef, kornocunun beceri ve bilgisini müzis-
yenlerin ortak performansma odaklayabilir. lyte enformasyona
dayah bir igletmenin liderlerinin becermesi gereken de budur].
Enformasyona dayah bir kurulugun gereklerinden bir digeri de,
herkesia enformasyon sorumlulugunu üstlenmesidir. [Orkest-
radaki viyolonselci bir notayi her çahqmda böyle yapar. Doktor-
lar ve saghk görevlileri ayrmtih bir rapor sistemiyle ve bir enfor-
masyon merkezi (hastalarmbulundugu kattaki hempire odasi)
arac1hglyla çahgirlar]."
Siratejik Hamleier, Stratejik Sorunlar ile Etki OdakirHarekât 489
araçlaridir.""
Japon yaklagimcihšmm en önemli yönü, yeni bilgi yaratma-
nm sadece nesnel enformasyonun
"iglenmesi"
sorunundan iba-
ret olmadigmin l¿abul edilmesidir. Yeni bilginin yara tilmast, da-
ha ziyade, çaliganlarm her birinin örtülü ve genellikle
son dere-
ce öznel kavray1plarmdan, sezgilerinden ve önsezilerinden ya-
rarlanmaya ve bunlari girketin bütününün denemesini ve kul-
lanmasm1 saglamaya baghdir."
Birçok Japon firmasmda bilgiye daha bütünsel yaklagilmasi,
bir bagka temel kavray19tan da kaynaklamr. Sirketbir makine
degil, canli bir organizmadir." Bilgi yaratan pirket, fikirlerle ol-
dugu kadar ideallerle de ilgilenir..Ve bu olgu buluççulugus ateg-
Jer. Buluççulugun özü, dünyayi belli bir vizyon veya ideale gö-
re yeniden yaratmaktir. Yeni bilgi yaratmak, kesintisiz bir kipi-
sel ve örgütsel kendini yenileme süreci içinde firmayi
ve o fir-
madaki herkesi tam anlamiyla yaratmak demektir.
Rekabeti sürdürülebilir kilan bilgidir." Yeni bilgi daima bi-
reyle baglar." Farklihk yaratabilmenin temel hammaddesini bil-
gi olugturmaktadir.36 David B. Harris" bilgiyi enformasyon,
baglam ye yagam deneyiminin bileyimi olarak tammhyor. Säz-
lük ya da ansiklopedik olarak tammlanan bilginin digmda ko-
numuzu ilgilendiren
"bilgi,
enformasyonu, veriyi, programlari,
490 GelecegiYönetmek
ey-
"yenilik"
'
yot; geçerliligini yitirmig bilgileri uygulamaya çahymak,
1950 model arabamizla, Batililarm süpersonik jetleriyleyariga
kalkmaya benziyor. Rekabet edebilmek ve 21. yüzyila hazirla-
nabilmek için çagdag bilgi ve enformasyou tabanmi kullanmali-
yiz. Dünya girketleri, süreç bazh, bilgi tabanh, ögrenen organi-
zasyonlariyla, sira digi yönetim ekipleriyle igletilirken, biz Íkin-
492 GelecegiYdnetmek
a. Bilgi Çegitleri
Kaynagma Göre Bilgi Türleri: Bilgi iki genig kategoriye ay·-
rihr. Örtükve açik? Bu kategoriler çegitli.alt dallara ayrihr. Da-
hasi her kategori degigik unsurlar içerir, örnegin; sezgi, dene-
yim, temel gerçek, yargi, degerler, tahminler, inançlar ve zekâ
gibi.
Stratejik Hamleler, Stratejik Soruniar ile Etki Odakir Harekt 493
Disa a
Operas ei
iÇedo ùk
Odak
\çe dönük
Strale ik
Disa aok
Çokkonumlu
GOCmen
ik
Tahminier
Deâerler
Temet gerce
Cokkonumiu Kategori Karmagikijk
G men
.
Temel e ek
Bilgi
Yargi
Örtùk
Derleyim
.
Dikiimetinlerj
De erler
Tahminier
Dinamikler
Geçertilik
Kriter Yapim sùresi
Ö renileniunutma Süre Jeri
'
r m.
494 GelecegiYönetmek
belgele-
re, veri tabanlarma, resimlere, gekillere, disklere, e-postalara, video
I-
bantlarina ya da ortak kullanilan bir Ïntranet web'ine. Gene de kod-
lamanm elektronik olmasi gerekmez, bir kâgit, bant ya da film ola-
bilir. Bir bilginin hareketliliginden anladigtmiz o bilginin kurum
I
I
I
-
Stiatejik Hamieler,Stratejik Soruniar ile Etki OdakitHarekât 495
1. ÍdealistBilgi
Vizyon olugturmaya, yön belirlemeye, amaç tespit etmeye,
deger ve inançlari yönlendirmeye ve karar vermeye katki sagla-
yan bir bilgi türüdür. Ìdealistbilgi çogu zaman farkmda olun-
madan varhgi ve etkinligi tammlanmadan kullamhr. Örgütler-
de idealist bilgi "benchmarking"
ve kurum içi geligtirme çabala-
rmda veya bilgili kipilerin vizyonlariyla üretilir.
2. Sistematik·Bilgi
Sistemlerin mekanizmalari, çahyma biçimleri ve fonksiyonlan
sistematik bilgi ile anlagihr, degigkenlere müdahale edildiginde
sonuçlarda ne tür farkhhklar olacagi da sistematik bilgi ile çözü-
lür. Yöntem ve kilavuz-olugturmaya yarayan bir bilgi türüdür.
3. Pragmatik Bilgi
Kararlarm ahnma sürecinde veya iglerin yerine getirilmesi es-
nasmda sahip olunmani gerekli olan teniel bilgilerden olugmakta-
dir. Pragmatik bilgi insanm bilincinde oldugu, egitim ve talimat-
lar yoluyla elde edilen bilgi türünü kapsamaktadir. Bireyin çahç-
ma hayatmda kendi yetki ve sorumluluk alam içinde bilmesi ge-
reken bilgiler pragmatik bilgiye verilebilecek
en yakm örnektir
4. Otomatik Bilgi
Ínsanmdügünme, analiz etme ve degerlendirme yapmaksi-
zm ortaya koydugu eylemler otomatik bilgiye sahip olmadan
496 GelecegiYönennek
I
-
.
"bilgi-
cini alti noktada toplayanlar da bulunmaktadir." Bunlar;
nin üretilmesi", elde edilmesi",
"bilginin
ayiklanma- "bilginin
paylagilmast"dir.
"bilginin
ve
Bilginin yaratilma sürecinin ilk agamasmda bilgi birey düze-
yinde düzenlenmig, simflandirilnug ve yapisallagtirilmigtir. Bu
agamada birey, birbiriyle ilintili olmayan çeyitli bilgi parçalari
arasmda baglantilar kurabilme yetenegine sahiptir. Birey, daha
sonra bir gruba katildigmda bireysel bilgílerin toplammdan da.-
ha fazla bilgi birikimi toplamma ulagilir. insanlar birbirini ateg-
leyerek yeni bilginin yaratilmasini ve bilgi ala nmm geniglemesi-
ni saglarlar. Bu bir bakima bilgi yaratma dängüsünün çapmin
"sosyal-
geniglemesidir. Burada temel süreçler
"bütünlegme"
ve
legme"dir."
. Epistemolojikbilgi
bilimsel) eksen
DipsaHagtirrne /
Birlegurine
sel
lçieBogdrine %
Sosyanogrne
Ordolollk-keen.
Örgüt (varhkbliinse1)
Bireysel Grup Organisasy- Deganisasyonierarasi
911glDürsyi
(Ôrgnilerarasij
'l
.
rl
I
ve .
Yõnetim1
I
strat.il
operesynnet
'·
Bligi Yonetlmi ·
Insan ve
-
motivasyon
Yaps ve
sGregler
Entelektüel Sermaye
I
Buluççuluk Sermayesi Proses Sermayesi
JolmNaisbitt
mal üretimi,
üretimi" ve
"bilgi
iletigimi" kavramlarma birakmaya baglamig-
tir.
Eu devrimin öncüsü PC (Personel Computer) denilen kipisel
bilgisayarlardir. Daha önce anlatildigi gibi 1960'h yillarda bile
StratejikHandeler, Stratejik Soruniar ile EtkiOdakh Harekåt 507
-
I
508 GelecegiYënetmek
lar ayrrhyordu.
ARPANET bir ileti sistemi olarak dügünülmemigti. Yaratici-
larmin kafasinda ag, kaynak paylayimi için dügünülmügtü. O
kadar kapasitesinin çok az bir bölümünün kaynak paylagimi
için kullamlmig oldugu gerçegi, elektronik postanm yukseligi-
nin altinda kalm19ti. 1972'den 1980'lerin baglarma kadar binler-
ce ilk kullamci e-postamn ya da söylendigi gibi ag postasmm
farkma vardi. Geçen on yll çagdag dijital kültürün dayamkh
özelliklerinin çogunun yükselmesine olanak sagladi, bunlarm
arasmda kiçinin duygularim anlatan igaretler, ® igareti, özgür-
ce konuçma ve gizlilik üzerine tartigmalar ve sayilanIarm her bi-
rinin teknik temelleri hakkmda teknik geligmeler ve anlagmalar
için uykusuz arayiglar da vardi. Öncelikle e-postanin kullammi
zordu, ama 1970'lerin sonlarmda büyük sorunlar çözülmügtû.
Ïleti trafiginde büyük artig agm büyümesi ve geligimini zorla-
yan ilk büyük güçlerden olacakti.
Elektronik posta siber uzaym uzun devirli plagt olacakti.
Uzun devirli plaklarm uzmanlar ve plak tutkunlari için ica t
edilmesi gibi, elektronik posta da ilk önce ARPANET'teki seç-
kin bilgisayarlar çevresinde büyümüg, sonra dainternet üzerin-
de plankton gibi çogalmigti.
Kültürel bir yansima olarak elektronik posta bulug ve gans
getiren kazalar arasmda bir yerdeydi. ARPANET'in yaraticila-
n dünyayi çevreleyen bir ileti ulagtirma sistemi bulduklarmi
görememiglerdi. Ama bir düzinelik dügüm çifti ilk kuruldu-
gundailk kullamcilar linkli bilgisayar sistemlerini mesleki ol-
StratejikHamieler, StratejikSoruniar ile Etki OdakIrHarekât 511
yll sonra e-
devlet, e-ticaret benzeri kûresel projeleri yarattigi gibi suurlan
da ortadan kaldirdi.
Bundan sonra ne olur ya da olacak? Bu sorunun yanitmi da
"Bilgi Savagi" bölümû verecektir. Ama önce e-devlet
ve e-tica-
ret nedir, ne degildir, ne tür yararlar bekleniyor, onlan görelim.
I
516 Gelecegiyönetmek
b. Devletten Vatandaµ
Vatandagm bulundugu mekândan [abartarak söyleyelim]
tek tuya dokunarak kimlik karti ya da ehliyetini yenilemesi tü-
ründen hizmetler almasi amaçlanmaktadir. Bunu gerçekleytiren
devletler bulunmakta.
I
GELENEKSEL
VATANDA§ ..
DEVLET
.
-.L
e·Devlel
VATANDAg
r
518 Gelecegi-Yönetmek
Íçlemin
Sahibi
glem
Ornekleri Faydalar
Vatandag Bilgilendirme •
Pratik ve daha dügük maliyetli içIem
Kültür yapma.
Saghk •
Sahsa·yönelik,
kipiselleptirilmig
Egitim hizmet alma.
Vergi • Politika ve hizmetler hakkmda
daha fazla bilgiye sahip olma.
•
Daha demokratik bir ortama kavugma.
•
Hizmellere farkh kanallardan
daha kolay erigebilme.
•
Egitim seviyesmm artmast.
•
Temel devlet hizmetierinin
ülkenin her yerine egit ve daha
kolay ulaçtirilabilmesi.
Sirketler Çahgma •
Seri ve hizh etkilegim.
Yönergesi •
Hizmet alaninm ve kalitesinin artmasi.
.
Rehberlik ve •
Maliyetlerin dügmesi ve iq yapmak için
Dampmanhk blirokratik iglemlerin azalmastyla girket-
Düzenleme lerin pazarda rekabet gücünü-n artmasi.
Vergi •
Daha geffaf olabilme.
Kamu Merkezi ve •
Yasal düzenlemelerin ihtiyaçIari
Sektörü yerel yönetim, kargilayacak gekilde kabul edilmesi.
Birimler arast •
Üretilecekteknoloji agirhkh
Ïletigim projelerin dogru tanunlanmass.
Politika • Kurumlar arasmda mükerrerligin
önlenmesi.
•
Modelin hayata geçmesiyle
geligtirilecek standartlar, teknik
altyapi ve bilgi birikimiyle birçok
projenin hatasiz hayata geçmesi.
•
Ortak verilecek e-hizmetlerin
bagtan entegre edilmesi ile
hizmetlerin kopuk ve dag1mk
yapistum engellenmesi.
•
Daha rahat ve hizh çaheabilme.
•
Birbiriyle entegre bir kamu sektörü
olugturma.
•
Seffaf,vatandaga yakm ve güven
veren bir imajm olugmast.
Kaynak. N. Hüseyin Kuran, Türkiye íçine-deviet Modeh, s.17.
Bilgi Üniversitesi
Yayuu, îstanbul2005.
520 Geleceg'i-
Yönelmek
e. Devletten Devlete
Devlet, strateji geligtirmekve topluma hizmeti daha etkin bir
konuma getirmek için de bilgiye gereksinim duyar.
Bilginin etkin kullammmm saglanmasi için, kurumlar arasi
bilgi akigi ve entegrasyona iligkin ön çahymalarm bagtan yapil-
masi gerekmektedir. Tekrarh çahemalardan ve aym kapsamh
olan altyapi maliyetlerinden kaçrulmahdir. Devlet, kurumlarm
kendi otomasyon süreç1erini ve bilgi altyapismi tamamlayarak
kurum içi bilgi sistemlerini iyi bir gekilde kullanabilmeleri, ku-
rumsal hizmetleri etkin ve verimli bir gekilde sunabilen yapiyi
olugturmalan gerekmektedir (e-kurum).Bilgi, sürekli olarak
kaynagmdan izlenerek güncellenmelidir. Ikinci agama olarak
bu bilgilerin ulagimma yardim edecek e-devlet portalmm bir
mantik çerçevesinde olugturulmasi gerekmektedir. Burada,
devlet bûnyesindeki insan kaynaklarmm teknik ve fonksiyonel
altyapismm da iyi degerlendirilmesi gerekmektedir.
e-deviet ortammda, herhangi.iki kamu kurum/kurulugu ara-
smdaki iligkinin bütünüyle elektronik ortamda gerçeklegtiril-
mesi:hedeflenmelidir.
Símtejik Hamleier, StratejikSorunlar ile Etki Odakh Harekât 521
f. Bilgi Güvenligi
e-devlet olugumunda bilgi güvenligi vazgeçilmez ve önceli-
gi çok yüksek uygulamalardan biridir. Bilgi güvenligi konusun-
da en belirgin ve yaygin
·uygulama
I
L
I
.I
h. SONUÇ:
e-devlet'ten m-devlet'e geçig
Her ne kadar Türkiye en az on yil geri kaldiysa da, "bilgi
ülkelerde
verme geklindeki yaklagimlar e-deviet'ten, m-devlet'e, yani mobil
hizlandirmigtir.'T
devlet'e geçigi
e-devlet'in sürdürülebilirligi ve kullamlabilirligi açismdan
vatandaglarm devlet hizmetlerine, zaman ve mekândan bagim-
siz olarak erigebilmesi çok önemlidir. Yani vatanday, istedigi an-
da ve istedigi yerden bu hizmetleri 7 gün 24 saat kullanabiliyor
olmahdir.
e-devlet modelinde en änemsenen konu olan e-imza'nm ye-
rine mobil imzanm kullammmm artmasi ile bireylerin iglerini
yürütmek amaciyla belgelerini islak imzalamalanna gerek kal-
mayacaktir. Mobil imza, Titobil bir cihaz kullamlarak olugturu-
lan ve imza veya sertifika servi'sleri esasma göre çahyan elektro-
nik imzadir. Mobil imza, sabit bir mekân olmadan kullan11acag1
için önerilmektedir.
Su an her biri ayri bir e-devlet projesi olarak yürüyen ve bi-
reylere bilgisayarlar1 üzerinden ulagtmlmasi planlanan e-fatura,
Stratejik Hamleier,Stratejik Sorunlar ile Etki Odakh Harekât 525
tadir.
Neden oldugu dönûçúmün büyüklügü açismdan bakildigm-
da, bilgi teknolojilerinin yarattigi devrim, Sanayi Devrimi'ne
yol açan buhar, demiryollan, elektrik gibi buluglarla kargilagti-
rilmaktadir. Nasil elektrik ve otomobilin bulunuqu insanlarm
yayam standardmi iyileptirmiyse, Ïnternet'in de böyle bir etkisi
görülmeye baglamigtir. Ïnsanlarçegitli ürün ve hizmetlere daha
kolayhkla ulaçabilmekte, toplumun farkh kesimleriyle önceden
var olmayan gekillerde etkilegime girebilmektedirler.
Ancak bilgi teknolojilerinin önemli bir farki görülmektedir:
Yaygmlagma hizi. Ìlk demiryolu 1830 yilmda açildiktan sonra
geligmekte olan ülkelerin sahip oldugu demiryollarmm oram
ancak %30'u bulmuytu. Oysa Ínternetdevriminin baglamasm-
dan yalmzca 10 yil sonra, geligmekte olan ülkelerdeki Ïnternet
StratejikHamleler,Stratejik Sorunlar ile Etki Odakh Harekât 527
igaretleri arasmdadir." .
Kaynak Murat Ïnce, "Elektronik Ticaret: Geligme Yolundaki Ülkeler Ïçin Ïm-
kânlar ve Politikalar", Derleyen: Veysel Bozkurt, Elektronik Ticaret,
s.125, Alfa Yaymevi,Ístanbul 2000.
h
5. e-ticaret, zaman kavramim alt üst ediyor; zamanm göreli
önemini degigtiriyor. e-ticaret, iy ve iglem siirelerini en aza indi-
riyor, kimi durumlarda ortadan kaldiriyor.
Bu beg maddeye ek olarak, aynca e-ticaretin katalizör etkisi
gözlenmektedir; onun gerek ekonomik, gerekse toplumsal bo-
yuttaki etkileri olaganüstü bir hizIa yayilmaktadir. Bu y'oldaki
reformlar igletmeler arasmdaki elel<tronik baglantilarm kurul-
masmi kolaylagtirmakta, onlari globallegtirmektedir. Yine top-
lumsal boyutta önemli degigmelerin potansiyelini içinde tagi-
maktadir."
I
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki Odaklr Harekât 531
I
StratejikHamieler, Stratejik Sorunlar ile Etki OdakhHarekát 533
.
Ïletigimve igbirligini hizlandirmak ve artirmak
Seffafhgive rehabeti artirmak
-
L.
I
4.3. STRATEJÌK BÍLGÍSAVA LARI
VE YÖNTEMLERÍ
L
Ïnsanhšm "hâkim
tür" konumunun sallanmasim ve dünya-
mn dünya digi varhklar tarafmdan istilasim konu eden öyküler,
aslmda zengin gelenegini büyuk ölçüde belli bir döneme, belli
bir ülkeye borçlu: 1950'lerin Amerika'sma. Bu kadar kalabahk,
irili ufakh bunca ürün vermiç bir alt türün bu denli dar bir za-
man diliminden kaynagmi aldigi dügüncesi belki biraz gagirtio
gelebilir. Ancak bu alt türe biraz dikkatli baktigimzda klasikleri-
nin neredeyse tamammm bu dönemde yapildigim ve temalan-
mn büyük ölçüde 1950'ler ABD'sinin politik ve toplumsal doku-
sundan beslendigini gärebilirsiniz.
Dünyanm bagka medeniyetler tarafmdan istilasmi konu alan
en gärkemli yapit aslmda ABD degil Ïngiliz eseridir. H.G.
Wells'in "Dünyalar Savagiyor" bilim-kurgu romanidir. Bu yapit
19. yüzyilm sonunda Íngiltere'nin Merihliler (Marshlar) tarafm-
dan istila edilipini anlatir. [Kimi eleptirmenler, bu bilimkurgu
ro-
mam, bir sömürgecilik eleptirisi olarak ele ahrlar, ancak bizim
konumuz roman ya da filmin eleptirisi olmadig1 için üzerinde
durmuyoruz.) Üzerinde güney batmayan imparatorluk Ïngiftere,
yani gezegenin en büyük teknolojik ve askerî gücü, bir yabanci
güç tarafmdan zahmetsizce maglup ediliyor.
1950'ler Amerikan usayh (aslmda "yabanci")
gu'dahem Bati'da ve
silahlar ve nükleer savay' ile
'nükleer
-I
I
542 GelecegiYönetmek
FaaliyetAdi Yil
REC(Radio Electric Combat) -
Radyo-Elektrik
Harp 1970
EW(ElectronicWarfare) -
ElektronikHarp 1980Ilkyillan
C2W(Command& ControlWarfare) -
KomutaKontrolHarbi 1980 Ortalari
IW(InformationWarfare) -
BilgiHarbi/ BligiHarekâti 1990 (Çöi
Firtmasi
.
Harekâtt)
yeni bir kavram olan Bilgi Harbi ile ilgili kesin tamm ve tarifler
ortada bulunmadigmdan, bu kavramlar ve kapsamm geligtiril-
mesi gerekmektedir" uyarisi yapilmaktadir.
Bilgi harbinin bölümleri arasmda keskin bir ayrim söz konu-
su degildir. Bu bölümlerin çogu iç içe geçmigtir ya da birbirle-
riyle yakm iligki içindedir.
ABD Milli Savunma Koleji akademisyenlerinden Martin Li-
bicki'nin internette yer alan "Bilgi Harbi Nedir" baghkh yazism-
da bilgi barbi apagida belirtilen yedi alt kategoriye ayrilrmytir:
544 Gelecegi Yönetmek
•
Komuta kontrol harbi
•
Ïstihbarattemelli harp
•
Elektronik harp
•
Psikolojik harp
Bilgisayar korsan harbi (hacker)
•
Ekonomik bilgi harbi
•
Siber harp
I.
b. Ïstihbarat Temelli
'
Harp
Ïstihbarat temelli harp, taktik resmin elde edilmesi maksa-
diyla kullamlan tüm vasitalar ve sensörler ile bu biÏgileri igle-
yen, degerlendiren ve birliklere yayan sistemleri kapsamakta-
dir.
Ístihbarat temelli harbin amaci, savagm bilinen bir parçasi
olan surprizleri engellernek ve komutana harekât planlarmm
ekillendirilmesinde yardima olmaktir. Ïyi bir istihbarat, hare-
kâtm koordinasyonunu ve senkronizasyonunu saglar. Muhare-
be bagladigmda, bir tarafta görevi anlamig ve yürütmeye hazir
birlikler varken, diger tarafta, karigikhk ve pok yaçayan birlikler
ver alir.
Bugunün bilgi sistemleri geçmigin çok ilerisine gitmig ve
harp sahasiyla ilgili anhk bilgileri verebilecek duruma gelmiçtir.
Gelecegin harp sahasi ortammda harp sahasim bütünü ile
kapsayacak çeyitli seviyelerde sensörler yer alacaktir.
Du karmapk yapida sensörler dört grupta ele almmigtir:
(1) Uzak mesafeli sensörler: Uydu gözetleme sistemleri, sis-
mik ve akustik sensörler [Günümüzde, dünyamn yörüngesinde
çepitli maksa tlarla nrlatilmiç 2400'den fazla uydu bulunmakta-
dir. Bu uydularm 100 kadan özel girketler tarafmdan igletilmek-
tedir. Du uydulardan bazilan 10 metre hassasiyetle fotograf çe-
kebihnekte ve ücretini ädeyene hizmet verebilmektedirlery*.
(2) Yakm mesafeli sensärler: Genig spektrumlu radarlar, sen-
tetik aperture radarlar (SAR), inverse sentetik aperture radarlar
(ISAR), insansiz hava araçlan,
(3) Platform sensörleri: Akustik, elektromanyetik, optik
.
r
I
546 GelecegiYönetmek
c. Elektronik Harp
Muhasimm elektromanyetik spektrumu kullanmasma mani
olarak veya kullanma yetenegini azaltarak ve dost kuvvetlerin
etkin kullammim saglayarak EM spektrumundan daha fazla ya-
rarlanmak maksadi ile icra edilen askerî faaliyetlere Elektronik
Harp adi verilmektedir. Üçbölümde incelenmektedir:
(1) Elektronik Destek Tedbirleri (EDT)
(2)Elektronik Kargi Tedbirler (EKT)
(3) Elektronik Koruyucu Tedbirler (EKOT).
d. Psikolojik Harp
Bu harp türünde ise bilginin insan fikir ve duçüncelerine
kargi ve bunlari isteklerimiz dogrultusunda etkilemek maksa-
diyla kullamlmasi söz konusudur. Bu harp türü dört kategoriye
ayrilmigtir: . .
Ìçlemcitemelli
sistemlere kargi yürütülen harp türüdür. Bu
harp türü çahislar, girketler ve devlete kargi yapilabilir. Harp
sistemlerine kargi uygulanam komuta kontrol harbi kapsamm-
da yer almaktadir. Dügmana kargi, fiziki bir kuvvet müdahalesi
yapilmaksizm, bilgisayar virüsleri gibi daha çok yazihm taban-
h araçIar kullamlmaktadir. Bir türden gayri nizami bilgisayar
harbi olarak degerlendirilebilir.
Bu harp türü ise bilgi savagi ile ekonomik harbin bir bilegke-
si olarak ortaya çikmaktadir. Bilgi satigi ve bilgi erigimi günü-
müzde ülkelere yüklü miktarda ekonomik deger olarak yansi-
maktadir. Bilgi kayrmşna erigimi engellemek, ülkelerin bu su-
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki OdaklaHarekât 547
g. Siber Harp .r
I -
Bu harp türü ise bilgisayar sistemlerini esas alan savagtir. Üç
alt kategoriye ayrilmigtir.
0) Bilgi terörizmi; insaniara ait bilgilerin açiga çukartlarakbu in-
sanlarm özel yapai2tzlarina iligkin bilgilerin kamuoyuna açrklanmast
veya bu insan / topluluk bilgi kartlarma yanlig bilgilerin girilmesigek-
linde icra edilmektedir.
(2)Semantik hücumlar; sistemin arizali oldugu anlagilmadan yan-
hy sonuç vermesi saglanmaktadir. Sistemin saglikit iglemedigiçok zor
anlapilmalldi.r. Karar verme sistemlerine uygulanmaktadir.
(3) Simule edilmig harp; psikolojikharp kapsammda mütalaa edil-
mekle birlikte harp olugmadan taraflara ait bilgilerleharbin bilgisayar-
da simüle edilerek oynanmast ve sonucun o ülke aleyhinde gelipecegi
izlenimi verilmesidir.
teghis sistemleri
•
Uydular
•
Alda tma kangtirma sistemleri
-
•
Bilgi iletigim, iglem sistemleri
•
Casuslar, ajanlar
• ·
Medya
•
Sayisal bilgi harbi araçlan olarak dügünülebilir.
548 Gelecegi Yönetmek
Bilgisayar virusleri
Kurtlar
Truva atlari
Mantik bombalan
Tuzak kapilari
Chipping
Nano-mekanikler ve mikroplar
HERF toplari ve EMP bombalari olarak sayilabilir.
549
L
550 Gelecegi Yönennek
dana getirmektedir
Mevcut durum itibarlyla sadece ABD ve Rusya Federasyo-
nu'nun elinde EMP bombasi üretimi için gerekli teknoloji, altya-
pi ve bilgi birikimi oldugu bilinmektedir. Ancak, EMP bombasi-
nm üretilmesi için, gerekli mühendislik çizimleri oldugu takdir-
de 1940'larm teknolojisi yeterlidir. Rusya Federasyonu'ndaki iç
istikrarsizhk da göz önünde almdigmda, bu silahm, diger ülke-
ler tarafmdan da üretilmesi söz konusu olabilecektir.
Elektromanyetik silahlann harpte kullanilmast ile harbin bag-
langicmda konvansiyonel silahlara göre daha az kuvvet harca-
yarak muhasimm genigbir yelpazedeki hedeflerine kargi kisa sü-
rede etkili olunabilecektir. Örnegin;muhasimm belirli bir mevki-
deki SAM sisteminin etkisiz hale getirilmesi için birçok avci,
bombardiman ve EKT uçagma, HARM füzeleri ve bombalara ih-
tiyaç duyulabilecekken, aym görev, SAM sistemindeki radarlara
ve elektronik devrelere hasar verecek elektromanyetik silahlarm
kullanim1 ile daha az gayret sarf ederek icra edilebilecektir.
I
552 GelecegiYönetmek
.
r Harekât
Sahasmdaki
Askeri Birlikler
gynt .
no
n ns.
Cep telefonlart,
.
Harp sahasmdaki
elektronik cihazlar,
bilgisayarlar
SAYlSALBILGIHARBINDEN
ORNEKLER
Saldirgan Spesifik Spesilik Nihai
Hedef Amaç Amaç
-
bir yazilun, internete bagh 6000 bilgisayarm 12 saat süre ile ki-
litlenmesine neden olmugtu. Zayiflatmada bir.diger yöntem ise,
sayisal bilgi harbine maruz kahm; birimin sistemin geri kalan
kismmm korunmasi maksadiyla devre digi birakilmasmm sag-
lanmastyla elde edilebilir.
(3) Aldatma:
Hedef alman sistemin, farkmda olmadan yanhy bilgi üretme-
si ve üretilen bu bilginin dogruymuy gibi iglem görmesi duru-
mudur. ÖrneginSayisal Bilgi Harbi yazihuu, bir atig kontrol sis-
teminin radar ekranmda gerçekte olmayan temaslarm görün-
mesini saglayabilir.
(4) Istismar Etme:
Hedef alman sistemden, fark ettirilmeden bilgi sizdirilmasi
durumudur. Sistemden istismar etme yäntemiyle bilgi almdiy-
sa çogu kez durum fark edilemez. Bunun en olumsuz yam, sis-
temin yenilenmesi zorunlulugudur.
.. I
I
SAYISALBILGIHARBiNIN
SEV1YELERI
Kontrolsistemi
+ AskeriC4lsistemi + MuhabereninSekteye + Muhasimkomuta
Operatif + Bölgeselenerji uératilmasi kademesininbilgiyi
.
merkezleri + Merkezibilgisayar kullanmasmin
devre
sistemlerinin önlenmesi
di§ibirakilmasi + DiéerOstkomulanlar
ve politikliderlerile
muhaberenin keslimesi
+ Belirlisilah + Komutanilediéer * Ôzelclarakseçilen
Taktik sistemleri taktikbirimlerarasindaki kiymellihedefler
+ Taktikveri irtibatinkesilmesi + Belirlibir.muhasim
taarruzöncesi
muhasimkuvvellerin
zayillablmast
SayisalBilgiHarbininUygulanmesi
Karart
Sayrsalbilgi Sayisalbilgl harbi Sayisalbilgi harbi yaziliminm
harblnin seviyesi yazilimininyerleptirilmesine lcra safhasinageçirilmesine
iligkinkerar illykinkarar
yilmasmm änlenmesi.
(Kademe 4) Sayisal bilgi harbi taarruzuna ugrayan sis temin
-
devre digi kalan sistemin yerine bir bagka sistemin ikame edil-
mesi.
d. Sonuç olarak, Sayisal Bilgi Harbi, konvansiyonel harpten
daha ucuzdur. Bir parça bilgisayar kodu bir gehrin enerji siste-
mine bir Tomahawk füzesinin yaptigi etkiyi yapacaktir.
I.
560 GelecegiYönetmek
1950'li
yillarda fark edilen elektromanyetik sizmti vasitasi ile.bilginin
elde edilmesidir.
Elektromanyetik sizmtilarm olustugu noktadan çok uzaklara
yayilabilmesi, sizmtmm hasil oldugu bir "Enformasyon Teknolo-
jisi Cihaz"m igledigi enformasyonun açiga çikmasma yol açabile-
ceginden "Bilgi Emniyeti"ne yönelik bir tehdit olugturmaktadir.
TEMPEST (Temporary Emanations and Spurious Transmis-
sion) "Gizlilik dereceli bilgi igleyen", elektriksel ve elektronik
teçhizattan istenmeyen sizmtilari ve bu sizintilarm aragtirilmasi
ve incelenmesini ifade etmektedir.
Bazen "bilgi
içeren kaçaklar" ile eganlamh olarak kullamhr
(TEMPEST Testi, TEMPEST Aragtirmasi gibi).
"Bilgi ÏçerenKaçaklar" (Compromising Emanations); ele
ge-
çirilip analiz edildiginde iletilen, alman veya herhangi bir bilgi
igleyen cihaz tarafmdan kullamlan bilgileri ortaya çikaran, veri
ile ilgili veya bilgi içeren igaretler olarak tammlanmaktadir. (Ha-
berleyme ve bilgi sistemlerinde yer alan teçhizattan, çahymalan
strasmda olugan veri ilintili elektromanyetik kaçaklar.)
TEMPEST terimi, elektromanyetik formdaki bilgilerin ko-
runmasi ve bu bilgileri isleyen elektromanyetik karakterdeki
Stratejik Hamleler, Stratejik Scrunlar de Etki Odakh Harekât 561
1
562 Gelecegi Yönetmek
tehdit tayini ve
âmnda müdahale" doktrini geligtirildi. 1990'h yillarm ortalann-
dan itibaren bazi önemli ABD ulusal güvenlik belgelerinde yer
alan ve birkaç bilimsel çahymada rastlanan bir kavram söz ko-
nusu saldirilann ardmdan oldukça popüler bir terim haline gel-
di. Eu
"asimetrik
Ancak, ellerinde
gruplarin silahlarmm aym niteliklerde olmasrdolayisi ile ortada
bir asimetri yoktur" geklinde degerlendirme yapmamiza olanak
tammamaktadir. Çünkü,örnegin, ülkeniz bir _terör örgütü tara-
fmdan kimyasal silahlar tarafmdan ansizm saldiriya ugradi. Bu
durumda ulus-devlet olarak saldirgan tarafa aym gekilde muka-
vemet edemeyebilirsiniz. Devletlerin, uluslararasi toplum için-
deki yerleri ile devlet olmanm getirdigi bazi yükümlulükler, si-
lahh güçleri ve askerî stratejileri buna imkân vermemektedir.36
Oyle ise, asimetrik tehdit kavrammdan söz edilirken ABD
jargonuilda kullamidigt gibi basit anlamda, zay1f bir devlet ya
da devlet digi aktörün çegitli araçlarla kendisinden daha güçlü
bir hedefi vurmasi gekilden tammlamak, kavram üzerinde bula-
mkhga sebep olacaktir. Çünküasimetrik tehditler askerî araçla-
rin kullanimmm yam sira birtakim bagka faktörleri de içermek-
"adil
olmayan savag",
"za-
tedir. Bu yüzden asimetrik terimini
bir imha silahlan" gek-
"siber "kitle
yif noktaya saldin", savag",
linde kinlanma.k bazi önemii karakteristik unsurlarm iska-
ve
lanmasi ile sonuçlanacakt1r."6
Asimetri, dogal olarak iki-tarafh bir kavramdir. Sayettaraf-
lardan biri zayifhgi ile asimetrik etki yaratiyor ise, güçlü olan ta-
raf da görece ustünlükleriile asimetri yaratiyor olmaktadir. Yu-
karida yapilan tespitlere dayanarak ABD'yi dünyamn en büyük
asimetrik gücü kabul edersek, neden ABD baghca tehdit algila-
malarmdan bi.rtanesini asimetrik tehdit olarak degerlendirmek-
tedir? Çünkü,ABD askerî uzmanlan "Askerî Alanda Devrim"
konusu bailammda degerlendirmekteydiler ve sahip olduklan
muazzam ateg gücü ve teknoloji sayesinde yenilemez olduklan-
m dügunüyorlardi. Buna da kamt Körfez Savagi'ndaki tartigma-
siz üstünlüklerini göstermektedirler. Ancak bu ûstünlügün kla-
sik anlamda· savag ortamlarmda ige yaradigi ortaya çikmigtir."
ABD'de düzenlenen Ulusal Güvenlik Paneli'nin sonuç raporun-
da bu konu-ile ilgili olarak anlatilanlar, ABD'nin sahip oldugu
asimetrik avantajlarm konvansiyonel olmayan harp taktikleri
.
ile çegitli devletler, terörist gruplar ve diger dügmanlik besleyen
odaklar tarafmdan dengelenebilecegini ortaya koymaktadir.
I
I
I)
Im .
stratejik
Hamieler, stratejik ile Etki OdakhHarekât
soruniar 565-
Gerek "asimetrik
tehdit", gerekse savag" ÀBD'li-
"asimetrik
kavram degildir.
Sun Tzu, Clausewitz, Liddell Hart, Moltke, hatta Machiavel-
li'nin önümüze koydugu belirsizlik (sis),gans, tesadüf, aldatma,
hile, baskm, dolayh tutum iglem basamaklari ve stratejisinde
dogrudan ve dolayh kanitlar bulmaktayiz. Hele Çinlilerinyüz-
lerce yildir uyguladiklari
"strategem-stratagem"
örneklerinde
daha açik ve bol örnekle kargilagmaktayiz.
Teknolojiler hariç, hemen her gey [kavramlarda dahil] insan-
hk tarihi boyunca hep vardi, yaptigimiz fark etmek!
i V.i
StratejikHamleler, StratejikSorunlar de Etki OdakhHarekât 567
maktir.
Çin atasözü göyle diyor: "Bilmedigini bilmeyen aptaldir,
uzak durun-Bilmedigini bilen egitimsizdir, egitin-Bildigini bil-
me en uykudadir, uyandirm Bildigini bilen liderdir, izleyin!
-
I
.
-
I
568 Gelecegi Yänetmek
OKUMA PARÇASI:
Yerlegim Bölgelerinde Muharebe...
Her yeni teÌ<noloji, savag silahlarmdaki degigimin ötesinde
taktik düzeyde pek çok degigimi de beraberinde getirmekte-
dir. Teknoloji devletlerinde muharebe alanlarmda kendi asker
kay1planm en aza indirecek teknolojiler üretilmeye çahyilmak-
tadir. Son on beg yilda hemen her yerde ABD askerlerini gör-
dügümüzden, onlarm 1<ullandigi teknoloji ürünleri ve bunla- "$ehir
I
i ..
ya da Birleymig Millet-
Jer'in görevlendirme kapsammda alan silahh kuvv·etler So-
yer
mali, Arnavutluk, Eski Yugoslavya, Makedonya,
Çeçenistan gi-
bi tüm operasyon alanlarmda, yerlegim bölgelerinde, polis tipi
görevleri de yerine getirmiglerdir.
Her ne kadar silahh kuvvetlerin yerlegim bölgelerinde
mu-
harebe esaslari konusunda düzenledikleri talimnameleri, yuka-
rida sayilan operasyon bölgelerinden edindikleri deneyimler
varsa da, her bölgede degigen teknolojilere uygun olarak farkh
taktikler uygulanmak zorundadir. Dolayisiyla kendi özgün
ya-
pisi nedeniyle bu tip
'harekât'
,
.
. GeleccgiYonetmek
GPS nedir?
GPS (Global Positioning System) ABD'ye ait uydular kulla-
mlarak dünyanm neresinde olursa olsun, 24 saat, oldukça has-
sas bir gekilde pozisyon ve seyrüsefer bilgisi saglayan bir sis-
temdir. Bu sistemin temelinde 20.200 km yükseklikteki yörün-
gede bulunan ve sürekli olarak zaman ve kendi.pozisyon bilgi-
sini gönderen 24 adet "NAVSTAR" GPS uydusu vardir. Bir GPS
ahcisi ise en az 3, en çok 12 adet uyduyu izleyerek kendi pozis-
yonunu belirler, aynca ahcmm hangi hizda hareket ettigi ve
hangi yone gittig1bilgisim uretir.
GPS ahcisi kendi yerini belirleyebilmek için uydudan aldigi
sinyalleri üçgenleme (triangulation)yöntemiyle çözer. GPS uy-
dulari dünyaya göre kendi yerlerini bilirler, bildirirler ve aha-
larda kendilerinin bir uyduya olan mesafelerini onlardan aldik-
lari radyo sinyalinin yolculuk süresinden hesaplar. Uydu ile
yûkseklik bilgisi ahnmig olur. Uydu ile diger uydularm nereler-
de oldugu, dolayisiyla ölçum yapilan uydulardan biri cografi
yapmm zorlupndan ya da yörüngesinden dolayi görme smir-
lan dqma çiktigmda kullamlacak olan uydunun pozisyon bilgi-
sini üretir. GPS uydularmm üzerinde 4 adet atomik saat mev-
cuttur. Ayrica. her bir uyduda diger bütün uydularm anhk ve .
L
4.4. LÍDERLÍK VE GÜÇKULLANIMI:
YÖNETÍM
STRATEJÍSÍ
I
türücü" ya da
"karizmatik"
bir lider, politik yalnizhk içindeki
yüzlerce, binlerce ya da milyonlarca insam uyumsal ya da yiki-
ci, yeni bir tür politik katihm için de bir araya getirmektedir."'
Politika arenasmdaki liderlerin ruhsal yapilari, toplumu nasil
okursamz'okuyun dönügüme ugratmaktadir.
Herkesin paylagmadigi ancak ortak bir degerlendirme ola-
rak ortalama dogru kabul edilen bir tamm göyle yapilmakta: Bi-
reyler tarafmdan gerçekleytirilen ve öteki bireylerin ortaklaga
yaratilan vizyona dönük olarak bir araya gelmesini, isteldi ve
cogkulu olarak ortak hedefler benimsemesini ve bu hedeflerin
gerçeklegebilmesi için güçlenerek bütün varhklari ile katkida
bulunmasmi saglayan ya da en basit tammiyla "etkilenmekten
toplum-
sal eylemde en önemli ögelerden biri de liderliktir. Tarihe bak-
tigimizda gerek birçok toplumsal eylemin, gerekse pek çok dev-
rimin, liderlerinin adiyla amldigim gärürüz.,Roma Ïmparatorlu-
gu'ndaki köle ayaklanmasina ismini veren Spartaküs, Osmanh
Ïmparatorlugu'nu sarsan pek çok ayaklanmalar içinde Seyh
Bedreddin, ÌtalyanBirligi'ni kuran. Garibaldi, Fransiz Devri-
mi'ne damgalanm vuran Mirabeau, Robespierre, Danton, Ame-
L-
576 GelecegiYönetmek
-
\ \
.
degil. Gelenek ve statu quo ile baglari koparmaya muktedir olan .
karizmatik oto-
ve igte, bu nedenle de devrimci bir boyutu olan
rite, biza tihi tagidigi özelliklerden ötürü belirli bir afi da sine-
·za
sinde içeriyor. Adeta her yeye kadir denilecek kadar hem çok
güçlü, hem de çok dayaniksiz. Zira, geleneksel kurumlari yik-
maya, geleneksel yagam tarzlarim bir kalemde degigtirmeye
muktedir olan karizma kalici olmasi ve istikrar saglayabilmesi
.
için onun cezbine kapilmig olan kitleleri devamli olarak tatmin
etmek, heyecam devamh olarak diri tutmak zorunda. Kitlelerde
baçanh olduklari ve zaferden zafere kogtuklan hissini yaratabil-
meli. Olaganüstülügünü ve olaganüstülügünün devam ettigini
kamtlamak için topluma durmadan yeni yeni imkânlar ve fay-
da saglamah.. Karizmatik otoritenin devamhhgi ya da devam
edebilmesi, sürekli olarak tekrarlanmasi gereken bir çegit kamt-
Jamaya bagh. Ve igte bu husus, karizmamn önlenemez zaafi. Zi-
ra baçanlarda aksamalar oldugu, beklenen zaferler geciktigi ve
özellikle kendisine inananlarm yayam seviyesi yükselmedigi,
umulan refah saglanamadigi takdirde tehlike çanlari çalacakttr.
Büyü bozulacak, karizmatik liderin karizmasi kaybolacaktir."
Görevlerin her türlü bürokratik örgütleniginin tersine, kariz-
matik yapi, hiçbir düzenli atama ve atma prosedürü ya da siste-
"kariyer", "yükselme", "ay-
mi tammaz. Kurallara baglanmig
hk" ya da karizmatik önderin ve yardimcilarmm uzmanhk sahi-
bi olmalan gibi kavramlara yer vermez.'"
Karizma kavrami problem yüklüdür.
Her ne kadar karizmatik liderligin ortaya çikmasi için bir·ön
art degilse de, kriz bunun ortaya çikmasma katkida bulunur.
Özelliklebu tip liderligin en bilinen versiyonu olan
"kahraman
liderlik"te bu böyledir:22'
"Kahraman liderler, sadece popülerligin keyfini sürenlerin
aksine genellikle olaganüstü krizlerden geçen toplumlarda orta-
ya çikarlar. Var olan ihtilaf çözme mekanizmalari yikilmigtir;
gelenekler, yerlegik otorite, eski yasalar, bir geyleri halletmenin
StratejikHamleier, SiratejikSorunlar ile Etki OdakhHarekât 579
I
580 Gefeced Yönetmek
|
*
mimizin kurallarim ve degerlerini olugturan mimar liderlerdir.
Mimar nitelikte liderler kendilerini öAplana çikarmaktansa
sonuç alan ve sûrekli geligen bir sistem tasarlar. Melih Arat buna
örnegi uluslarüstü bir pirketten veriyor; memo kâgitlarim kullan-
digumz ün1ü 3M girketinin 1914'ten 1966'ya kadar bagkanhšmi
yaptigi halde hiç kimse William McKnight'i tammaz, Hewlett &
Packard girketinin ilk sahipleri ve isim babalari Bill Hewlett'i ve
Dave Packard'i da çok az kigi tamr. Bu insanlar girketten ayrildik-
tan sonra bile Hewlett & Packard girketi saglikh ve zinde bir du-
rumdadir. Çünkübu liderler karizmatik degil, mimar liderlerdir.
'Bir lider hem karizmatik, hem de mimar lider olabilir mi?'
sorusunu Melih Arat [21.Yüzyd Ïçin Yönetim, s.81-82] ABD'den
örnekle yamthyor: General Electric Sirketininbagkam Jack
Welch'e baktigimizda bu olabilir gibi görünüyor. JackWelch
her ne kadar karizmatik lider tarafi agir basan birisi olsa da Ge-
neral Electric sistemi içinde yetigmig, bagka bir mimar liderin
eseridir. Ama aym zamanda General Electric'i temelden yeni-
den yapilandirdig1 için üstelik mimar liderdir. Mimar bir lider,
hem sistem kuran bir lider, hem de karizmatik lider özellikleri-
ni taglyan bir lider olabilir.
Vamik Volkan genel olarak bir politikliderile yandaglari arasin-
daki iligkiyi açiklarken,
"iglek
ratmamiz- getekir. *
YARATMAK
EKÍP KURMAK
YONETIM
GOZLE
ÖÒREN
I
'
DÜ$ÙN
KARAR EYLEME
VER GEÇ
•
Lider, kipileri ve aktif tutumlan benimser. Yönetici, kipi-
sel olmayan, yönetsel amaçlari benimseme egilimindedir.
•
Lider, insanlarm olabilirlik, isteklilik, gereklilik konusun-
daki fikirlerini degigtirir. Yönetici igini, insan ve madde
kaynaklarim bütünlegtirmek için, karar alma, strateji ge-
ligtirme süreci olarak görür.
• Lider, yeni moral degerler yaratip verdigi buyruklarla
özel istek ve amaçlar olugturur, Yönetici, anlagma, pazar-
hk yapma, ödüllendirme, cezalandirma vb. esnek taktik-
ler kullamr.
• Lider, iglerini bir zorunluluk ve yük olarak görmez. Yö-
netici, konumunda kalmasmi saglayan günlük rutin igle-
re hoggörü ile bakar.
•
Lider, iyte cogku yaratmay1, riske girmeyi, firsat ve ödül-
leri yüksek tutmayi tercih eder. Yöneticinin ise var olam
koruma güdüsü, riske girme arzusuna ket vurur.
• Lider, yöneticinin seçenekleri simrlandirdigi, eski örnek-
leri izledigi durumlarda yeni yaklagimlar geligtirebilir.
Yönetici, birlikte çahyt1ş insanlarla karar süreçleri ile
olaylari geligtirmede oynadiklari rollere göre iligki kurar
ve ilgilenir.
Lider, empatik yollarla, sezgileriyle insanlarm änce dü-
sünce ve duygulan, sonra eylemleri ile ilgilenir. Yänetici,
I
I ¶
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki OdakliHarekât 589
ve ne zaman" diye
•
sorar.
-•
Lider meydana getirir. Yönetici taklit eder.
•
Lider statükoyu degigtirir. Yönetici ise kabullenir.
•
Lider bagma buyruk komutandir. Yänetici klasik iyi as-
kerdir.
•
Lider dogru igi ya par. Yönetici igi dogru yapar.
Liderler
"durum
•
bu" fikrini kabul etmezler.
•
Lider nitelige önem verir. Yönetici nicelige önem verir.
•
Lider hatalari düzeltir. Yönetici hata arar.
• Lider dinler, yönetici konuqur.
Bir yönetici oh·nak, yänetim konusunda efsane ile gerçeklik
arasmdaki farki görüp bunun geregini yerine getirmek anlanu-
na gelir. Yeni yäneticiler sadece görevleri degil, insanlan da yö-
netmeyi öyenmek ve üç kritik alanda kipilerarasi yargilan ge-
I
590 GelecegiY netmek
olmakla ilgili.
Gerçek liderlik gerekli dengeyi sunmayi sürdürebilecek bir li-
derlik.lBen bunun] yeni bir lider türü gerektirdigine inaruyorum.
Federasyon liderleri çahéma arkadaglanm 'askerî
taburlar'
olarak görmezier. Çalagma arkadaylan da liderleri, general ye-
rine koymazlar. Yeni federal girketin lideri,'liderlerin lideri
olmah.
Kararlari veren tek kigi siz olamazsmiz. Tek lider siz olamaz-
smiz. Sizin vizyonunuzu kabul eden diger liderlerin kendi bag-
lanna etkin kararlar verebilecekleri bir ortam yaratmahsuuz.
Tüm seviyelerdeki tüm elemanlarm lider olacak gekilde yetki-
lendirildikleri bir ortam."
Günümüz igletmelerinin, degigim ortanunda yerlerini alabil-
meleri için, uzun vadeli vizyonlar geligtirebilen
ve gelecegin
dogru faaliyet ve yatmm alanlari konusunda öngörü sahibi olan
liderlere ihtiyaçlari, giderek artmaktadir. Buna göre, 21.
yüzyil
yöneticiligi, degigimi yönlendiren ve sürekli bir faaliyet konusu
haline getiren, degigim liderligine dönügmektedir.
Liderligin her üç bilegeni
-iyi
592 GelecegiYönetmek
EskiTarz YeniTarz
Ûst Üstdüzeyyöneticiler
geligtirme Üstdùzeydekiyäneticileraktlfkattlimciolarak
Yõnetimin programlarinadestek vermekte hareket eder, liderlikäzellikterinigeligirme
programlarmm bütününeya da änem1ibölüm-
Rolü yetinir,gösterigiçinzaman
Ierineäncülükeder.
zaman bu programlarakattltr.
I
594 Geleœgi Yönetmek
sistemleri kurar.
•
Sorgusuz itaat bekler.
• Ortak dogruya ulagmak
tçm diya-
. .
log araytgindadir.
• Lideri oldugu bireylerden kendini • Lideri oldugu bireylerle
kendisini
üstün görür ve gekilsel olarak da egit görür ve gekilsel olarak da egit
öyle davratulmasma ister. davramlmasim ister.
• Ìçe ve sonuçlara odakhdtr. • Sorgulanarak
olugturulmug kural-
lara ve sonuç üreten sistemlere
odakhdir.
• Fikir yakalamak için kendi akhm • Yaratici fikirler
elde etmek için fark-
kullamr. h gruplarm alallanndan yararlamr;
yaratialik tekniklerini kullanir.
• Kurum içi igbirligi, dig rekabetten • Kurum
ve kurum dig igbirliginden
yanadir. yanadar.
• Kriz ortamlannda ortaya çakar. •
Firsatlar için ortadadir.
•
Tek bagma ögrenir. • Birlikle
ägrenir.
• Kendisine ihtiyaç duyulmasim is- • Kendisine ihtiyaç duyulmayacak
ter. bir sistemi in aa eder.
OKUMA PARÇASI:
Onana Lider Tipine Õrnek
Narsisistik kipiligi olan l<imselerin dügünce, duygu ve
davramp örüntülerinin yogunlugu, büyüklenmelerinin dere-
cesine bagh olarak degigir. Bazilarmda bagkalanyla iligki
kurmakta sürgit devam eden bir güçlük ve zaman zaman
gerçeklik algismm bulanmas1 söz konusudur. Bütünleytiril-
olan inançlari
-üstünlüklerine
lerden bazilari bu
mekte, bazilari ise bunu bagaramamaktadir. Bagarih narsisis-
tik liderler psikiyatrlara gelmeseler bile, narsisistik kipiligi
olan hastalarla gerçekleptirilen klinik çallgmalar, bu tûr lider-
lerin iç dünyalarma iligkin pek çok geyi örnekleyebilir.
Genellikle bir genig grubun kimligi tehdit altma girdigin-
de ve de grup gerileme içine girdiginde, bir toplulukla kendi-
"uyugma"
sini abartilmig bir biçimde seven bir kipi arasmda
I
I".¯,
numara" konumu-
na gelmeye çaligmakta ve çegitli kopullar altinda konumlari-
m tepeye tagiyabilmektedirler. Asimda, bazilari kahramanca
eylemleri gerçekleptirebilmekte ve yandaylarmm gözünde bi-
rer kahraman olabilmektedirler. Ben, genel olarak Max We-
ber'in ve digerlerinin "karizmatik
liderler"in ortaya çikigi -
meye
ndir. Türklerin genel olarak inandigi sav, Atatürk'ün savag yor-
gunu ülkesinin bagimsizligim yeniden elde etme ve kültür dev-
rimiyle yeni bir Türk kimligi yaratma ilhammi hemen hemen tek
basina aldigi yolundadir. O, 1938'de ölmüg de olsa, halen Türki-
ye'de, sanki yagiyormupçasma büyûk bir saygi görmektedir.
imdi bile çogu insan onu Ata ya da Atam diye anmakta, "Ebe-
di Sef"adlyla älümsüzlegtirilmektedir.
Bazilan benim [Vamik Volkan] Atatürk'ün eylemleri için
onarici tabirini kullanmama kargi çikabilirler. Bazilari Ata-
türk'ü kendi yandaglarmm davramplarim en küçük belirtile-
rine kadar yönlendiren bir kipi, hatta belki Bat1hlagmak için
Batihlagmac1 birisi olarak görebilirler. Sözgelimi, Atatürk'ün
laikleyme programmm mevcut aile düzenini ve çocuk bakim
biçimlerini kesintiye ugrattigmi ve de toplumsal bir gerile-
meye neden oldugunu söyleyenler de ç1kabilir. Fakat Osman-
h yönetimi boyunca evlilik, boganma ve miras konularmda
uygulanan Íslamhukuku, kadmlar açismdan çok elverigsizdi
ve Atatürk guna inaruyordu: "Kötü bir aile yagami, toplum-
sal, ekonomik ve politik alanlarda ka çuulmaz bir zayiflama-
ya yol açar. Aileyi olugturan erkek ve kadm ögeleri, dogal
haklarma tam anlamtyla sahip olmah ve aile aç2smdan üstle-
rine dügen yükümlülükleri yerine getirebilecek bir konumda
olmahdirlar." Atatürk, yandaylarmm zihninden, daha yarati-
ci ve uretici bir biçimde iglev görmelerini engelleyen yükleri
Stratejik Hamieler, Stratejik Sortmlarile Etki OdakirHarekât 601
I
002 GelecegiYönetmek
T
"mutluluk"la ve
agiri ugragrnasma ragmen (ya da belki kismen bu-
nun bir sonucu olarak). manevi kizlarindan bazilarmm bagina,
içinde intiharm da yer aldigi birtakim trajediler gelmiçtir.
Atatürk'ün ana ugrapsi olan
"mutlu"
bir Türkiye yaratma
igi, .belki de onu ulusu için ailesi içinde sergileyecegi
baba ro-
lünden daha iyi bir baba yapmigtir. Onun toz toprak içindeki
küçük Ankara kasabasini "Gay Pare" (Negeli Paris) modeli
üzerinde yeni Türkiye'nin bagkenti olarak yeniden
yaratma ça-
balari hakkmda anlatilan pek çok eglenceli öykü vardir. Ata-
türk, gücü elinde topladigi zaman Türkiye gerçekten de keder
içindeydi. Milyonlarca Türk, Balkan Savaglari'nda
ve I. Dünya
Savagi'nda ölmüg, sakat kalmig, yerinden yurdundan olmuy
ya
da keder içindeydi. Artik Anadolu'da
.
r
Siratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki Odakh Harekât 605
gelen
de Vizyoniönetimi ve Bir Saha Çahymasi" baghgi altmdaki çahy-
Stratejik Hamieler, Strafejik ForunIar ile Etki OdaklaHareMt 607
görenlerle art arda kararlarin akiqi içindeki belli bir kallp olarak
görenler arasmdaki uçurumu agmaya da yardimct olur. Stratejiye
bir gerilim olarak yaklagmak, hem üst yönetimin varip çizgisi ve
bugün ile yarm arasmda duran genig bir yetenek olupturma günde-
mi konularmda görece net bir görüge sahip olmasi anlamma gelir.
Hem de üst yönetim gelecege götüren yolculugun her adimin1ön-
ceden belirleyemeyecegi için, kararlarm art arda ahnmasmi gerek-
tirir. Bir gerilim olarak strateji, líderligi biittinüyle planiamanm miim-
kün olmamasi ile açrk formille edilmigve geniggekildepaylagdan bir ruh
olmaksizm liderligingerçeklegememesi arasmdaki önemli paradoksu ka-
bul eder.
"gelecek
..L
Struejik Hamleler, StratejikSorunfar ile'Etki OdakhHarelait 611
kâr amaci gütmeyen bir kurulug, ister bir girket olsun. Bununla
birlikte herhangi bir misyonun gerçekleymesi için, ärgûtün yä-
netilmesi ve yönlendirilmesi gerekir. Bir örgütteki liderlerin är-
güt degerlerini ifade etmesi, insanlan bu degerler etrafmda ha-
rekete geçirmesi ve misyonun baguu çekerken bu degerleri
kendi kipiliginde somutlagtirmasi hayatiönem tagir "" .
noktast),
"take
off"tan (uçagmpistten havalanmast), yani kurtu-
lugu getiren ya da kivilcimi"ndan çok söz et-
"vizyon"dan "fikir
Stratejik Hamleier, Stratejik Sorunlar ile Etki OdakirHaredt 613
VIZYON
ÔZiDEOLOJi IMGELENEN
GELE
CEK
iNANÇ
DUYGU TUTKU
I
I
-
I
614 GelecegiYönetmek
Misyon
Misyon sözcügü Hint-Avrupa dillerinde atmak,
"firlatmak,
Misyon .
trateµ
mak ta:"'
StratejikHamleter,Stratejik Soruniar ile Etki OdakleHarekôt 617
VÍZYON MÍSYON
1
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki Odakir Harekât 619
· ·
lopium içindekirolü
ne
olacak?
I,
. 620 GelecegtYönetmek
anlatirken,
gürlügline ters olarak vatandaglarim yarg1ya yolluyorsa, halkm
bu vizyonu paylagmasi, daha ileriye götürmesi beklenemez.
Hedefin ölçülebilir oldugu unutulmamahdir.
Bu örnekler, bir vizyon bildirisi ya da bildirgesi yazarak viz-
yona sahip b1r orgamzasyona donuqulemeyecegmi gostermek-
para" ile öl-
"çok
L
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etkl Odakit Harekât 621
ölçülere göre bina yapan bir ingaatçi için çahyiyorlarsa, sonuçta or- '
YARIN .
DEGERLER VIZYON
Stratejik mimari; bugün ile yann, kisa vade ile uzun vade
arasmdaki esas baglantidir. Gelecegi yakalayabilmesi için ör-
güte, yu anda olugturmaya baglamasi gereken yetenekleri,
gu
anda anlamaya çahymaya baglamasi gereken yeni müçteri
gruplarim,
eu anda aragtirmaya baglamasi gereken yeni kanal-
lari, yu anda izlemesi gereken yem urun onceliklenm gosterir.
Stratejik mimari genig.bir firsatlara yaklaµm plamdir. Stratejik
mimarinin ele aldigi soru, 'Mevcut bir ürün
pazarmda gelirle-
rimizi ya da paytmizi en çok artirmak için
ne yapmahyiz' soru-
su degil, 'I<endinizi dogmakta olan bir firsat alanmdaki gele-
cekteki gelirlerden önemli bir
pay kapmaya hazirlayabilmek
için, gerekli yetenekleri geligtirmek açismdan bugün neler
yap-
mahyiz' sorusudur.22s
Güncel stratejik planlamayla stratejik mimari arasmdaki fark
apagidaki gekilde görüldügü gibi anlatilmigtir. Stratejik mima-
riyle stratejik baglanma, iletigim, ortakhk
ve ighirligi, yenilik ve
risk, rekabet tutkusu.arasmda baglantilar görürüz..Hepsinin
ge-
risiitde degerler,.strateji
ve kültür vardir.
I
626 -. GelecegiYönetmek
KAR STRATEJiKNÍMARINÍN
STRATEJiKPLANLAMAYA .
ÖZELLIKLERI
StratejikPlanlama - Mimari
Stratejik .
Plantama ·
Pazar-payive konumunda Sektörkurallarini nidenyazmak
Hedefi ufakgeli§me . veyeni rekabetalaniyatatmak
Planiama •
Formûlcúve gelenekçi •
Açaklayicive õnü açak-
·
Simdikisektörve pazar · •
temelalimr
Kesintilerve.r'ekabetanlayagi
yapisitemelalinir ya da geleneksel
Yeniiglevselliklere,
•
Sektöryapisianalizi(bölme,) iglevsellikÍeri
yeni sunmabiçimlerine
deëer zinciri,mallyel
yapisi, yanelikbir arayt; .
rakiplerlekiyaslama,vb) .
·
Firsat uluklariningenigletilmesi
•
Kaynaklarlaplanlara<asinda enilirsallann ônemineve sûreferine
uygulayanacaklestler yõneliktestler
Rakipprojelerarasinda Yeteneksatinalmave gõç planlarinin
sermayebütçesive kaynak hazirlanmasi
agitimi Firsatyakiagimplanlanninhazirlanmasi
Analizbirimiolarakgirket
•
Pek çokyönetici
Planlama I; ve birimyönetici1eri ·
toplubilgeli i
girketin
Kaynaklart Az uzman ·
yolve personel gûdümlü
Çizilen ¯
Personelgudûm10
628 GelecegiYönetmek
I
I
I
Stratejik Ham/eler, Stratejik Scrunlar ile Etki Odaklt Harckât 629
OKUMA PARCASI:
"Diplomasi"... Strateji Disiplini Íçinde Yer Alan
Kavramlann Büyük Kismim Içeren Bir Kompozisyon
Dördüncü bölümün bitiriç yazisma geçerken vizyon, strate-
ji, taktik, diplomasi, liderlik, kriz, gans, komplo, oyun ve jeopo-
litik gibi bir dizi kavramm birlikte kullamldigi ve bu kavramlar-
la profesyonel bir ömär geçirmig olan Henry Kissinger'm daha
çok amlari diyebilecegimiz "Diplomasi" adh yap:tmdan bazi
seçmeler, bu kavramlarla yazilan bir kompozisyon órnek olarak
önümüzü aydmlatmasi açismdan yarar saglayabilir:
Kennedy däneminde, Beyaz Saray'dakikisa görevim
sirasm-
da Adenauer'la birkaç kez kargilagma olanagi buldum. Berlin
krizinin o zamana kadar yakm müttefik olan iki devletin arasm-
da ne derecede bir güvensizlik yarattigmi görerek çok üzüldüm.
1958'de, o zamanlar henüz pek tanmmamp bir profesörken
Nükleer Silahlar ve Dç Politika adh kitabun yaymlandi ve kisa bir
müddet sonra Adenauer kendisini ziyaret etmemi istedi. Ko-
nuçoa esnasmda Adenauer, üzerine basa basa Baltik Deni-
zi'nden Güney Dogu Asya'ya kadar yayilmig olan komünist
blok'un yekpare görünügüne aldamlmamasi gerektigini söyle-
di. Kendisine göre
Çin ile Sovyetler Birligi arasmda bir kopuk-
luk kaçinilmazdi.
Böyle bir dügünceyi o zamana kadar ne kimseden duymug-
tum, ne de buna inanmigtun. Adenauer, benim hayretten ileri
gelen suskunlugumu aym dügüncede oldugum geklinde yo-
rumlamig olmah; çünliü üç yil sonra Kennedy ile bulusunca
Çin
-
I
030 GelecegiYönetmek
I
632 Gelecegi Yönetmek
Adam Smith
ve gibi olgularm"yönetim
mimari" yapisi içinde yer al-
dirilmasi, 01asihk ve baglangiç durumuna hassas baghhk'gibi
re-
ferans noktalari ve koordinat eksenlerine tutunma zorunlulugu-
nu da beraberinde getirmigtir.
Risk ve Risk Yönetimi nedir? Bu kavramlar nasil tammlam-
yor? Bu bölüm, bunlaËm yamtmi vermeye çahgacak ama önce
olasihk kavrami ve olasihk teorisi üzerinde durmaliyiz. Mate-
matigin gûzelligine dogru kisa bir yolculuk
yaptiran popüler
bir kitabm yazari JeffersonHane Weawer'in "Matematik Kâqi ·
lar.
Kart sayan insanlar çekilen kartlari takip ederek geride kalan
belli bir kartm gelme gansi hakkmda l'ikir sahibi olmak suretiy-
le kazanmaya çahprlar. Büyük kartlarm desteden çekildigini bi-
len biri diger bir kipinin buna bagh bahis stratejisini bozabilir.
Kumarhaneler, ortalama bir insana göre bahislerinde daha ba-
garih olduklanndan kart sayicilarmi pek sevmezler. Kart saylci-
larmi engelleyebilmek.için kumarhaneler bazen çoklu desteler
kullamr, bazen bahisçileriöbür masalara gitmeleri için zorlar ve
çok ender durumlarda da kumarhaneye girmelerini engeller.
Kumarhanelerde oynanan oyunlar kimsenin durmadan ka-
zanmayi beklememesi gereken gans oyunlaridir. Her geyin di-
mda bir kumarhanede kazanmak atilan zara ve çekilen kâgida
bagh bir durumdur. Ashnda durmadan kazanabilmek kumar-
hanelerin temelde kâr etmek için kurulmug olmalan olgusu ile
daha da az olasi kihnmigtir
-
ken tek geydir, ama sonuç çans kadar beceriye de bagh oldu-
unda, kimin kazamp kimin kaybedecegini görebilmek için da-
ha fazla bilgiye gerek duyarsimz. Son derece uzman iskambil
oyunculari ve at yarigi bahisçileri olmasma karym, barbutta uz-
manlaymig, baçanh kimse yoktur.
Her gans oyunu olasihk kavrami ile baglar ki belki fark et-
kelimesinden pek de farkh degildir. Ashnda
"olasi"
Inigsinizdir
Stratejik Hamle/er, Stratejik Sorunlar ile Etki Odak/r Harekât 635
.
kelime-
sinde oldugu gibi "olasihk"
terimi de belirli olaylarm olup ol-
mama ganslarmi belirtir.
Para atigi, olasihk teorisinin igleyigiñe çok net bir örnek olug-
turur ve konunun anlagilmasuu kolayIagtirir. Ílk olarak olasihk
teorisi hakkmda konuqurken matematikçiler tarafmdan kullam-
lan terminoloji ile baglayahm. Bir olaym olmasi mümkün degil-
se onun olma olasihgi 0'dir, denir. Buna karym bir olaym olma-
si kesin ise bu olaym olma olasihgi 1'dir, denir. Biliyoruz ki
pa-
rayi attigimizda sadece iki olasihk vardir; ya tura ya da yazi
ge-
lecek. Elbette ki bazi matematik ögrencileri olasihk uzmanIarmi
komik duruma dügürebilmek için anlat11an durumun pek de
dogru olmadigmi, çünkü paramn herhangi bir kenarmm d bir
a
alig sonucu gelebilecegini söyleyebilirler. Fakat böyle bir duru-
mun paramn yapisi sonucu çok nadir meydana geldigini-dügü-
nürsek, açiklamamizm amaci dogrultusunda bu sonucu güz ar-
di edebiliriz. Böylelikle iki olast durum söz konusudur
(para ya
yazi ya da tura gelecek]. Herhangi bir olay olabilme gansma sa-
hipse, biliyoruz ki olma olasihgi 0'dan büyüktür. Fakat
yazmin
mi turano mi gelecegi konusunda kesin bir bilgiye sahip olma-
digimizdan olasihšm 1'den küç(ik olmasi gerektigini de biliyo-
ruz. Eger probleme daha yakmdan bakacak olursak·her bir atip-
ta iki olasi durumdan birinin gelecegini görebiliriz. Sonuç ola-
rak paramn yazi gelme olasihgl 1/2 veya yüzde 50,
tura gelme
olasihgi da 1/2, yani
ıüzde 50'dir.
Buna karym bir girketin hissesinin dügmesi veya çikmasi, bir
atm yariyta kazanmasi veya havanm günegli veya yagmurlu ol-
masi olasihklari hakkinda konugmak ise tamamen farkh bir ip-
tir. Yukarida geligtirdigimiz olasihk teorisi burada daha az kul-
lamphdir; çünkü bu "sahte-olasihklar"
ve hatta ülke ekonomisi gibi birçok geyi bir bütün olarak göz
önünde bulundurmahyiz. Aslmda matematigin hisse senedinin
borsadaki yönünü hesaplamaya çahqmasi daha çok bir spekü-
lasyon olabilir; çünkü göz önünde bulundurulmasi gereken çok
fazla faktör vardir. Hatta ilgili konulari aragtirarak yaptigumz
çaligmalarm sonuçlari bile yanhg çikabilir.
Birçok gözlemci borsamn da kumarhaneden çok farkh olma-
digmi dügünür. Borsada kazanmak yansla birlegmig becerinin
bir sonucu mudur, yoksa yalmzca gansk bir kumarm neticesi
midir? Tartigilmaktadir. Bilinmesi gereken önemli bir gerçek,
irketin hissesini etkileyecek her geyi nicelleptirecek ve hisse se-
nedinin yönunü bildirecek kesin bir matematik yoktur.
risk-
Zar ve rulet çarki, borsa ve tahvil piyasalanyla birlikte,
sayisal-
le ilgili incelemeler için dogal laboratuvarlardir, çünkü
lagtinlmalan kolaydir ve dilleri rakamlarm lisamdir. Aym za-
manda kendimiz hakkmda da birçok geyi ortaya çikanrlar. Ru-
let çarkmm üzerinde siçrayan o küçük beyaz topu izlerken ve
bazi hisse senetlerini almasi veya satmasiiçin broker'imizi arar-
ken solugumuzu tuttugumuzda, kalbimiz sayilarla birlikte atar.
Bu, gansa bagh bütün önemli sonuçlarda böyledir. Kumar oyna-
ilgili yönlerini anlamak için
manm ve yatmm yapmamn riskle
kumarbaz ya da yatirimci olmak gerekmez. (Bernstein, 26)
Her finansal yatirim, riskini de beraberinde getirir. Gelecek-
bi'linemeyigin-
te piyasa kopullarmm ne olacagmm tam olarak
den dolay1, yapilan yatirimlarm ilerideki degeri de kesin olarak
tespit edilemez. Ancak, istatistiksel yöntemler kullanarak, yapi-
lan yatinmi beklenen degeri. degigik olasiliklar altmda analiz
e dileb ilir ?
Yatirimlardaki risk yatinmdan elde edilen gelirin beklenen-
den farkh gerçeklegebilme olasihgidir. Dolayisiyla risk ve bekle-
nen getiri arasmda önemli bir iligkinin varhšmdan säz
edilebi-
lir. Ore.yandan, riskin sübjektif ve objektif taraflan oldugu gek-
linde savunulmakta iken halen genel olarak riskin objektif ve äl-
çülebilen bir faktör oldugu kabul edilmektedir.222
"hava
geklinde bulun-
çarpmamiz sonucu olugur ki bu da 1/524.288
mugtur.
Gelelim lotoya... Eger 6 topun tüm kombinasyonlarmi yaz-
mak istersek permütasyondaki saydarm $üyüklügünüdaha
iyi
-ki
sayisi 720'dir.
giz.Öyle ise 6 topun bütün olasi diziliglerinin
ßger elimizde 12 top varsa ve permütasyon kullanmak istiyor-
sa:12!-kibuda12x11x10x9x8x7x6x5x4x3x2x1=
47).001.600 eder- teriminden yararlanacagiz. O halde 12 topu
deşyik gekillerde dizmeye ugragiyorsamz çok fazla zaman har-
camamz gerekecek.
Olasihk teorisi ve kâgit oyunlari ayrdmaz gekilde birbirleri-
nin içine geçmiglerdir; çünkü kumarhanelerde oyunculan en
çok zengin eden oyunlar içinde en yaygmlari 21 ve pokerdir.
olasi
Gerçekte ise kumarhangleie'kargi uzun vadede kazanmak
degildir; çünku kumarhaneler yatinlan tüm paralari kazanan
oyuncuya vermezler.
Tüm olasihklardan bilgi sahibi oldugumuza göre, kumarha-
uzak
"borsadan"
-.
Yerli yatinmc11ar içirt önemli bir risk türü enflasyon riskidir. Enflas-
Oysa yabanct yatirimellar açt-
yon riski arttiginda faizler de artar.
smdan enflasyon riski geçersizdir. Onlar için önemli olan, kur riski-
dir... Kur çipasi kapsaminda kur artiglart kontrol altmda tutuldu-
gundan, bu. uygulamalari IMF sikt siktya izlediginden, yabanci ya-
tirimcilar için kur riski ortadan kalkmigtir. Serbest piyasa düzeni
aç1sindan en önemli risk devalüasyon riskidir."
likh olarak
'risk',
bir
Stratejik Ham/eler, StratejikSorunlar ile Etki Odakli Harekât 64] ..
.I
:I
Gelecegi¯Yönetmek
642
cegiydi. Bilmece 200 yil kadar önce kepigLuca Paccioli tarafmdan or-
kafasina kartyttrmigti.
taya atildigi günden beri matematikçilerin
Paccioli ayni zamanda çift tarafh defter tutma sistemini zamanm iga-
kullammma adamda (Leonardo da Vinci'ye çar-
damlarmin sunan
ögretmigti). Pascal da, aym zamanda parlak bir
pim tablosunu da o
matematikçi olan bir avukattan, Pierre de Fermat'dan yardim iste-
ol-
migti. Gerçekleptirdikleri igbirligi sonuçta entelektüel bir dinamit
du. Günümüzdeki 'Trivial Pursuit' adh oyunun 17. yüzyil versiyonu
matematik-
olarak degerlendirilebilecek bu sonaç, risk kavramnun
sel esasi olan olas1hk teorisinin geligtirilniosine giden yolu açti.
Pascal ve Fermat'nm olasihšm büyüleyici dünyasma muazzam
bir girig yaptiklario dönemde, toplum olaganüstü bir keyif ve buluy-
artik yer-
lar dalgast yagiyordu. 1654 yihnda dünyano yuvarlakligi
legmig bir fikirdi, yeni büyük topraklar kegfediliyor, barut ortaçag
kalelerini toz duman ediyor, degigtirilebilir harf kaliplarlyla baski
bir yenilik olmaktan çikiyor, sanatçdar perspektifi kullanmada usta-
layiyor, Avrupa zenginlegiyor ve Amsterdam borsasi geligiyordu.
Hollanda'da birkaç yil önce, 1630'larda yaganan ünlü Lale Balonu,
temel özellikleri bugün kullandigumz sofistike finans araçlarlyla ay-
çikarilmasi sonucunda patlamigti.
ni olan opsiyonlarm plyasaya
Aradan geçen ydlar içinde matematikçiler olastlik teorisini ku-
marbazlarm oyuncagt olmaktan çikanp bilgiyiörgütleme, yorumla-
dönügtürduler. Dâhi-
ma ve uygulamada kullamlan güçlü bir araca
modern zaman-
yane fikirler tugla misali birbiri üzerine y1gildikça,
larin tetnposunu lyice hareketlendiren nicel risk yänetimi teknikle-
ri ortaya çikmaya bagladt.
Oyun teorisinin katt akilcihšmdan kaos teorisinin zorlayicihgi-
incelen-
na kadar, bugün risk yönetiminde ve de karar ve tercihlerin
mesinde kullandiginuz büttin araçlar, yalmzca iki istisna dt;mda,
1654 ile 1760 yillari arasmdaki geligmelerden dogmuytur."
.I
StratejikHamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki OdakhHarekât 643
Olasihk
Risk
Açik olma
Siddet
Olasihk, bir Rayba sebep olacak tehlikenin meydana gelme
ihtimalidir. Bazi tehlikeler sik sik, bazilari ise asla kayba sebep
olmazlar. Siddet muhtemel kaybm tahmini büyüklügüdür. Ris-
kin üçüncú bilegeni ise maruz kalma yani tehlikeye açrk olma du-
rumudur. Du durum, olaydan etkilenen insan
veya kaynak sa-
yisi, etkilenme süresi ve ilgili olaym veya tehlikenin tekrar sayi-
si ile dogrudan iligkilidir. Tehlikeleri derecelendirebilmek için
riskin olas111k, giddet ve açikhgmi (maruz kalma) tespit edilmig
diger risklerle de kargilagttrarak dogru biçimde tahmin etmek
zorundayiz. Bu agama, risk degerlendirme matrisinin yapilmasi
ile sonuçlandinlir.
Tehlike giddelinin degerlendirilmesi: Tehlike giddetinin in-
san, donamm veya görev üzerindeki potansiyel etkileri açism-
dan saptanmasidir. Sebep ve etki diyagramlari, senaryolar ve
"olmazsa
Risk Tûrleri
Saplanmamig
Kabul Edllemez / Kontrol Et
MAX.
BAgARI
KAPAsiTESI
.
PERSONEL VE
KAYNAKLARIN
KORUNMASI
KAYlPLARIN KAZANgLARIN
ÔNLENMESi MAKSIMIZE -
VE AZALTlLMASI EDiLMESí
RISKLERiN KAZANÇLARIN
MINIMiZ.E MAKSIMilE
EDILMES\ EDiLMESI
TEHLiKELERIN FIRSATLARIN
TANIMI,KONTROLO. TANIMIKONTROLÜ
VE KAYDi VE KAYDI
I
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki Odakh Haredt
651
652 GelecegiYönetmek
mesi, sonuçlan son derece derin olan basit bir kligeye dayamr:
akil
Dünyamiz yaratihrken hiç kimse kesinligi de dahil etmeyi
edememigtir. Asla emin olamayrz; hep bir miktar bilisizizdir. Elimiz-
deki bilginin büyük bölümü ya yanh; ya da eksiktir.""
Analiz yapabilmek için gerek duyulan tüm bilgilerin önü-
müzde olmas1 gerekir lancakhâlâ elde edilebilecek bilginin ol-
madigi iddia edilemez]. Bilgi eksik oldugunda bilginin büyük
ve küçük parçalarmi birlegtirebiliriz, ancak
bütün parçalari hiç-
bir zaman bir araya getiremeyiz. Õrneklememizin ne kadar iyi
oldugunu asla kesin olarak bilemeyiz. Bir yargiya ulaymayi bu
riskli
kadar güç ve o yarglya gõre hareket etmeyi de, bu kadar
oldugunda, tümevaruna
yapan, iyte bu belirsizliktir. Bilgi eksik
bagvurmak ve olashklart tahmin etmeye çahymak zorunda ka-
hyoruz. Tümevarun, kargi kargya kaldigmuz belirsizlikler ve
aldigim17 risklerle baça çikmaya çahgirken, bizi bazi garip so-
nuçlara yöneliebilir.
Bu tür sonuçlarla kargilagmamak için risk yönetimi bagarih
olmalidir. Genel olarak risk yönetimi süreci üç düzeyde uygula-
nabilir. Her görev veya iq için derinlemesine bir risk yönetim
uygulamasi tercih edilse de, zaman ve kaynaklar her zaman
mevcut olmayabilir. Risk yönetimi egitiminin amaçlarmdan bi-
risi de, görevde veya digmda risk yönetiminin, karar mekaniz-
sürecin uygulanmasm-
masinm otomatik bir parçasi olabilecek
da gerekli yeterliligi geligtirmektir. Liderler yerinde ve zama-
mnda kararlar vermek için risk yönetim metodunu kullanabil-
melidirler. Bu üç düzey apagicia yer almaktadir.
1. Kritik Zamanli Risk Yönetimi: Zorunlu olarak, bilgiyi
kaydetmeksizin temel risk yönetimi yöntemlerini kullamp· de-
vamh olarak zihinsel veya fiili durum degerlendirmesidir. Risk
yönetiminin bu kritik zamanh uygulamasi, zamanm sikipik ol-
dugu bir durumda kararlar almirken, riskin degerlendirilmesin-
de personel tarafmdan kullamlabilir. Bu-seviyedeki risk yöneti-
mi, egitim ve operasyonlarm yürütulmesi esnasmda oldugu ka-
dar, kriz sirasmdaki planlama ve uygulama safhalarmda da kul-
lamlmaktadir. Ayrica, görev digi durumlarda da en kolayca uy-
gulanabilen risk yönetimi seviyesidir. Planh bir operasyonun
Stratejik Hamleler, Strafejik Sorunlar ile Etki
Odakh Harekât
- 653
654 GelecegiYğnetmek
1. Tehlikeleri
gün ve Akçay,
nin önemini azami seviyelere çikarmaktadir" sonucuna varmig-
lardir."
I
i
4.7. KRIZ YONETIMI VE KARAR ALMA
YÖNTEMLERÍ
arasinda
seçim yapmay: beceremedi. Tek tarafit olarak
Arap uydu devletlerinin tiim tutumlarmr destek-
ledi i siirecene milzakere sitrecini ilerletebilir,
ne
de roliinii arbrabilirdi.
Henry Kissinger
çok büyük bir sayt haline gelir. Ustel artiça degigmezoranda artly
adi da verilir. Pararuzi%5'lik-bir sabit artig oramyla bankaıa ya-
tinrsamz (vergiler vg enflasyonu hesaba katmazsak) paramz
yaklagik olarak 14 yll içinde iki katma çikar. Bu tür'bir artig ol-
dukça dogaldir ve günlük yaçamda örneklerine oldukça sik
rastlamr ama hiçbir.zaman çok uzun sürmez.
-
üzerinde
ve tekrar iki katma çikar ve sonunda kalem masanm
yatay bir konumda kahr.
Bu deney baglangrçdurumuna hassas bagltliga bir örnek olug-
turmaktadir. Bu matematik deyimini yöyle açiklayabiliriz: Sifir
noktasmda (kaleminbaglangiçtaki konumu ya da hizi) sistemin
durumunda meydana gelen çok küçük bir degigiklik kendisin-
den sonra gelen ve zamanla üstel biçimde büyüyen bir degigik-
lige yol açar. Çok küçük bir neden (kalemin milimetrik bir
oranda saga ya da sola egilmesi) çok büyük bir etki yaratir. Bu
durumun (küçük nedenin büyük etki yapmasi) olugmasi için
sifir noktasmda olagandigi kogullarm (örnegin sivri ucu üstün-
de durdurulmaya çahplan bir kalemin kolay bozulabilir den-
gesi gibi) bulunmasi gerektigini dügünebilirsiniz, ama aslmda
bunun tam tersi dogrudur -
birçokfizikselsistemin baglangiç du-
rumuna hassas baglihkgöstermesirastlantisal baglangaçdurumunda
geçerlidir.Bu tammlamanm çeligkili bir yam oldugundan mate-
matikçiler ve fizikçiler tarafmdan tam olarak anlagilmas1 za-
man almigttr.
Stratejik Hamleier,Stratejik Sorunlar ile Etki Odaku .Harekât 659
Rastlanti ve Kaos
Bir fizikçiye rahathkla yamtlayacap için qu soruyu sorabili-
riz: "Neden bütün kar tanecikleri birbirinden farkhdir?" O da
bize kar yagigmm tüm romantizmini·bozarak yamt verir.
Buz kristalleri türbülansh bir havamn içinde, simetri ve rast-
lantmm çok iyi bilinen karigimlyla harmanlanarak, alti kat inde-
terminizme has bir güzellikle biçimlenirler. Su donarken, kris-
taller di ari dogru küçük uçlar çikartir. Bu küçük uçlar büyür,
simrlarmda kararsizhk oluqur ve yanlardan yeni küçük uçlar
figkirir. Kar taneleri gagirtici bir incelige sahip olan matematik
StratejikHamleler, Stratejik Sonmfar ile Etki Odakh Harekât 661
galmalarim
ve yok -oluglaruu aragtirdilar. Ekonomistler eski
stok maliyeti verilerini inceleyip yeni bir analiz yöntemi denedi-
ler. Sonuçta ortaya çikan bakig açisi, aragtmcilan, bulutlarm al-
digi gekillere, gimgegin izledigi yollara, kan damariarmm mik-
roskobik düzeylerde olugturdugu aglara, yddizlarm galaksiler
halinde kümelenmesine, yani dogrudan dogruya dogaya yönel-
tiyordu.
On yll kadar sonra, kaos sözcügü, bilimsel düzenin dokusu-
nu yeniden pekillendirmeye yönelik hizh geligmeyi kisaca ta-
mmlamak için kullanilan bir kavram haline geldi. (Bazi fizikçi-
lere göre, kaos bir durumun bilimi degil, bir sürecin bilimi; bir
varolugun bilimi degil, bir olugumun bilimidir.] Maryland Üni-
versitesi'nde uygulamah matematik konusunda çahyan Jim
Yorke yeni bir paradigma bulmuy ve buna kaos admi vermigti.
Bugün bizim kaos olarak adland1rdigimiz gey, baglang1ç duru-
muna hassas baghhgi bulunan bir zamansal evrimdir. Böylelik-
le bir garip çeker üzerindeki hareketin kaotik oldugunu söyleye-
biliriz. Gözlemlenen düzensiz sahmmlar sesli oldugu zaman de-
terminist ses'ten söz edilir ama aslmda sesi yapan mekanizma-
nm kendisi deterministtir.
Baglang1ç durumuna bassas baghhk teorisi meteoroloji ala-
runda yeni birtakim kavramlarm geligmesineyol açmigt1. Örne-
in, bir kelebegin kanat çirpmalarmm belli bir süre sonra atmos-
ferin durumunu tümüyle degigtirdigi yolunda Edward Lorenz
tarafmdan ileri sürülen görûç bugün kelebeketkisi olarak adlan-
dinlan yeni bir kavramm dogmasmi saglamigttr.
Kelebek etkisine bir de teknik isim verildi: Baglang1ç duru-
mundaki kogullara hassas bagimhhk. Ancak baylang1ç durumu-
na hassas bag1mhhk yeni bir kavram degildi. Halk agzmda bile
bunun yeri vardi (JamesCleick, Kaos, 151:
"Bir mih bir nal kurtanr;
Bir nal bir at kurtanr;
Bir at bir er kurtanr;
Bir er bir cenk kurtanr;
Bir cenk bir vatan kurtarir!"
Stratejik Hamleier, Stralejik Soruniar ile Etki Odaki; Harekat
663 1
I
664 GelecegiYönetmek
anlamda
"Kriz dönemleri kritik dönemlerdir. Eskiden bu
arz eden kri-
'nezaket
demekte idik. Kriz dönemleri,
"nazik'
için 'crise'
reken 'bunah-
Nedenler
'
Kriz Tepkiler
Ïç Çevre Örgütsel
--
666
GelecegiYönetmek
I
etkide bulu-
kontrolü altma alarak, pek çok igletmenin varhgma
de bu
nabilirler. Çevrefaktörlerinin htzh degiymesi, igletmelerin
degigiklige hizh uyum saglamalarmi gerektirir. Uyum sorunu
krize zemin haztrlar. Degigimin gerisinde kalma, diger
bir de-
yigle gecikilen her an, krizin giddetinin artmasma
neden olur. Ïç-
gartla-
letmelerde krize neden olabilecek çevre faktörleri, dogal
politik yapmm degigi-
rm, toplumsal, ekonomik, teknolojik ve
Imdir.
dügünme" çerçevesi
"stratejik
üzerinde duralmayacaktir ama
basamaklari" olarak bir siralama yapabiliriz.
"iglem
içinde
I
I
669
a. Çatigmay1
Onleme ve Kriz Yönetimi
"Soguk Savag".dönemi olarak tanunlanan zaman arahgm-
da dünyada görece bir barig ortanu vardi. Ìki süper güç birbi-
rini dengeliyor, çatigma olasthgi ürkütüyordu çünkü nükleer
silahlarm varhgi ve "kirmizi
dügmeye" basmada tereddüt ya-
gansa bile önünde sonunda Moskova-Washington hattmda bi-
risinin bunu yapabilecegi akildan ç1karilamiyordu. Hirogima ·
la" ve "caydincihk
teorisiyle" iç içe geçen çatigma ve çatigma çä-
zümü tahlilidir.
Problem-çözümü, çatigma ve çatigma çözümü üzerinde fikir
yürüten diger yaklagunlarla birtakun ortak özellikler paylagsa
da aynen ötekileri gibi bir bütün olarak ele almdsgmda onlardan
farkh bir yaklagundir. Yaldagimm temel fikirlerini aktarmaya
"çatigmanm"
"taraflar
yüzeysel
da geçici çikar farkhhklarmdan ibaret olan" uyugmazhklardanya
farkh olarak taraflar arasmda kolayhkla müzakere edilemeyen
ve çözümlenemeyen sorunlardir: "Uyuginazhklar, sosyal haya-
tm normal ve yapici unsurlari iken, ça tigmalar, bireylerin,
Iarm, toplumlarm uluslararasi fiziksel ve psikolojik
grup-
güvenligini
ve gelecekteki geligimlerini tehdit eden davramplara sebep ol-
maktadir." Bir çatigma durumunda, "her
aktörün probleme
kendi.açismdan yaklagtigi, tammlarken tek yanli bir pers-
onu
pektif sergiledigi görülmektedir." Çatignialar
genellikle taraflar
ya da en azmdan bunlardan biri açismdan üst derecede duygu-
salhk içeren durumlardir.
Çogunluklaher iki taraf da birbirini
adeta bir "geytan" olarak addetmekte ve bu geytandan bir an
önce kurtulunmasi için harekete geçilmesini istemektedirler.
Bayka bir deyigle, taraflarm her biri açismdan statükonun
deva-
mi katlamlmaz olarak.degerlendirilmekte ancak bu durumdan
kurtulmanm yegâne yolunu sonuna kadar.mücadele etmekte
görmektedirler."
Problem-çözümü ya.klagrm bagarih olmuy mudur? Dogrusu
bugüne kadar Kibris dahil, yazik ki bagarih olamamigtir.
ne Dik-
kat edilirse uluslararasi arenada "yaratilan
krizler" büyük ço-
gunluguyla ABD ya da Avrupa'nm güç1ü devletleri merkezli-
dir. Dolayisiyla çatigmay1 çikartanlarm, çatigmayi önleme 'hu-
I
StratejikHamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki OdakirHarekât 673
•
Çatigmadankaçmmak için krizi etkili bir gekilde yänet-
mek,
• Sivil ve askerî hazirhklardan emin olmak,
• Eger dügmanhklar ortaya çikarsa;
a. Kargi koymayi kontrol etmek,
b. Tirmanmayl önlemek,
c. Saldirgam ategkes ve girdigi topraklardan çikmasi .
675
3. DELPHI Yöntemi
-
OKUMA PARÇASI:
Krizin Sunduµ Firsatlar
Temel çelik dagitim iginin käkeni, 18. ve 19. yüzyilda Kana-
da'ya göç eden ve eski memleketleri ile seçtikleri ülke arasinda
ticaret yaparak geçimlerini sürdüren birkaç Iskoçyah ailenin fa-
aliyetlerine dayamyordu. Yillar içinde bu ticaret faaliyetleri ye-
rel bir dagitim igine dönügtü. Daha çok demir, çelik ve mamul-
leri ile ugraylyorlardi.
Bu ailelerden Russel isimli olam, üyelekinden birisi 1936'da
Montreal'de küçuk bir çelik dagitim is kurdugunda, yüzyildan
çok zaman öncesinden beri igin içindeydi. 1962'de girket halka
açildigmda organizasyonun basit bir yapisi vardi. Íki kardeg
Guy ve Archie Russel, iki yönetici ve bir kontrolörle yönetim
grubunu olugturuyordu. SirketMontreal'de eski, yikik, yöneti-
ciler ve saticilarm aym katta birbirine karigtigi [satigtahiç kadm
yoktu] binada yerlegmigti.
Misyon
tratel
Orga-
"karakterlerdir".
O günleri hatirlayan eskiler gerçek
nizasyonun gayri resmiliginden, çeyitli tuhafhklardan, kahka-
ha ve dostluktan ve nasil siki çahytiklarmdan ama az kazandik-
larmdan nostalji ile bahsederler. Bana göre bunlarm sosyal di-
namikleri, bira avci kampmdakine benziyordu. Hiyerargi yok-
Stratejik Hamleler, Stmtejik Sorunfar ile Etki Odakla Harekât 679
I.
I
4.8. BÍTÍRͧYA DA YENÍBÍR BA LANGIÇ:
YÜKSEK STRATEJÍDEN
'
"ETKÍODAKLI HAREKÂTA"
_
tarihinde ilk kez kullamlan bir keyif gibi yayildi.
Oysa uzaga gitmeden Albert Camus'nun 1944 yilmda yazdi-
gi (Actuelles- Denemeler)"' yazilanna göz atilmasi, bunun yeni
bir arayig olmadigmi, her daim yeni düzen arayiglarmm var ol-
dugunu anlamayi kolaylagtiracakti.
"Bugünlerde herkes düzenden söz ediyor. Dùzen iyi bir gey-
dir ve ondan bir hayli yoksun kaldik da ondan. Dogrusu, bizim
Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunfar ile Etki OdakhHarekât
685
L•
686 GelecegiYönetmek
"global
dönü-
güm' olarak tammlanmaktadir. Demiryollarmm ilerlemesi ag
teriminin yerleymesinin de önünü açmigtir (Onuncu yil
marym-
daki
'demir
aglarla ärdük yurdun her yamm' vurgulamasmda
bu açikça görülür).
'Ïletigimdevrimi'nin çaga damgasuu vurmasi yalmzca za-
man/mekân kisitlamalarmi ortadan kaldirmakla izah edilemez.
Bunun yamsira, iletípim devrimi, biligim (multi medya kanallari)
sektöründeki sürekli ve hizh devinimlerin sonucunda insanog-
lu için adeta sanal, elektronik bir psikosfer
veya ülke yaratmak-
ta. Kiginin internete cep telefonu ile baglandigi laptop bilgisaya-
n ile neler yapabildigini hepimiz artik olaganhklar içinde deger-
lendiriyoruz. 'Ïletigimdevrimi'nden girilen bu koridora, 'yeni
I
690 GelecegiYönetmek
691
anlamiyla
"küreselley-
Gelecegiİönetmek
.
özdeglegmig olan yapilarm yerini alan, kendine özgü kurumlara
ve iktidar suretlerine sahip bir Yeni Dünya Düzeni yaratmigtir.
"Küresellegmenin özellikle emek piyasalarma yansitilmamast,
yani emegin serbestçe dolagimmm benimsenmeyigi, yeni dünya
vermektedir.""I
düzeninde yeni tür sömürülere imkân Bugün
'küresellegme',
genelde egitsizlige katkidä. bulunuyor, gelenek-
sel yagam tarzlarma.kargt bir tehdit, çok degerli toplumsal bag-
laci agmdiran bir güç, dünya çapodaki giddetli çatigmalarm bü-
yük kismmm ategleyici, gezegenin saghgula, mahremiyet ve si-
vil özgürlüklere kargi bir tehdit olarak görülmektedir. Simdiki
zenginlik ve gücün
-gelir,
"kapitalizmin
tartigma, bugünkü evresinin yeni bir dönemi mi
temsil ettigi, yoksa esasmda eskinin bir devami mi oldugu, yani
mevcut kapitalist geligme kategorileriyle anlagilabilecek yeni
geligmelerin bir kangum mi oldugu etrafmda dönmektedir. Tar-
'küresellegme'
tyma ayrica, kavrammm kendisinin, mal,
,tekno-
nosyo-
nu kullamhr ve bu nosyon, çatigan devletler, smiflar ve piyasa-
lar arasmdaki egitsiz iktidar ortami çerçevesinde ele aldigt bu
akigkanhgi belli bir baglama yerlegin·aeye çahgir."
Kûresellegme 21.yüzyilda demokrasi, plyasa ekonomisi, bi-
reysel özgürlükler ve giripimcilikkavramlarim daha da güçlen-
direcektir. Bugün dünyamn her noktasmda bireysel özgürlükler
ve demokrasi talepleri artmaktadir. Girigimcilik geligmekte ve
piyasa ekonornisi düzeni yayllmaktadir. Küresellegmenin getir-
digi rehabet ancak piyasa ekonomisi düzeni içinde geligmekte-
dir. Bu çerçevede devletin rolü ve fonksiyonlari da yeniden ta-
rumlanmaktadir." Bunun temelindeyse sermayenin dügen kâr
haddini artirmak için her biçimiyle küresellegme baskisi var; ay-
nen birincide (birincisanayi devrimi) oldugu gibi, bu da ülke st-
mrlarim yikmayi hedefliyor; devletleri küçülterek girketlerin
egemenligini kurmak için bürokratik her türlü engeli yikmayi
amaç edinmig. Bütün dünyay1, serbestçe, kendi kâr planlarmm
uygulama alam olarak görmekte?"
Küresellegme artik kimilerine göre bir referans, kimilerine
göre ise felsefe olmuytur.
694 GelecegiYanetmek
"geçmig-
yaç duymuyor. Bu úlkeyi ilk siraya sokan bir talep yok (Yine '
adasi
satm ahp, onu bagimsiz bir ülke gibi kullanmayi d seek ka-
dar ileri gitmigtir. Bu örnekler, dünyamn en büyük atlerinin
çogunun ulusal kimlige ve bir ulusa öncelik tanin zel bir
gereksinim duymadiguu gästermektedir. Ancak d l önem-
lisi, söz konusu örnekler, bûyük sirketlerin, ekor f2rsatin
en büyük ve iggücunün en elverigli oldugu yerde armi ar-
tirmak için simr ötesi sermaye trartsferi yapmaya ik
artan
egilimlerini yansitmaktadir.32
Çokuluslu girketlerin haberleyme agimn tekni ütümü-
nü ve yavru firmalarlyla olan fligkisini bu çaligma imi
çer-
çevesinde digarida tutacagiz. Ancak ÇUS'larm kare ve ulus-
lararasi politikayi etkilemeleri bizim için önem aktadir.
"Çokuluslu girketlerin az geligmis ulkelerdeki d niglarial
dile getiren birçok aragtirmaci bu girketlerin az ge!' ülkele-
rin iç ve dig politikalarmda bir rol oynadiklari üze de birleg-
r
mektedirler.""3
Çokuluslu girketlerin ya tinmlanm yaptiklari ü kalerde ba-
zt kistaslar aradiklaribilinen bir gerçektir. Bu kistaslann bagin-
da yatinm yapacaklan ülkelerin siyasi rejimlerinin düzenli ol-
masi gelmektedir. Eger yatinmi yaptiktan sonra kendi 'yavru'
I
696 Gelecegi Yönetmek
ULUSUMMRA$l
slSTEM
ULUSLARARAS1 UI.USl.ARARASl
SISTEM EKONOMIK SISTEM
SlYASAL SISTEM
ULUSLARARASI ULustARABASI
DEW.ETLERMAS) HOKOMETLERDISI
ÕRGOT SISTEMi ÖRGÜTSINEMf
BOLGESEL BOLGESEL
ULWLU
i"Ê
sls1EMI
BÔL LER
ALD
NERI
EN
8ÒL LER
ALTI
SISTEM
glRKET
alSTEM
SISTEM
ULUSALDEVLET
SlšTEMI
.
DE OTSEL
I
. 698 GelecegiYunetmek
OUTNT
KARAR
- - -
INPW
ÇEVRE
FE EODACK ETKILESME
a. Duces1
A. ÜLKESi
VAvau
MERKEZE
ÇU$'UNBASKILARI
YAVRU VÉKARSIßASKIUYGULAMASI
YANSITMASI
B. DEW.ET1
A. DEVLE11
MALI ÒAGOT
ULUS1.ARARASI
or-
tadan kalkacaga.' tezi sermayenin uluslarüstülegmesiyle,
askeri
olmayan yöntemle gerçeklegmig oluyor.
Su nedenle, ÇUSser-
mayesinin konuglanacagi ülkelerin karar alic11armm antlagma-
lan yaparken, oyunun kurallarmi belirleyen olamasalar
bile or-
tak karar vericilerden birisi olmayt baçarmalan
gerekmektedir.
Yeni oyun taraffari sermayeyi alan ülkeyle
sermaye koyucu ara-
smda oldugundan, kurallar devletlerarasi iligkilerden daha
aci-
rnasiz ya da daha ödünsüz olmaktadir. Bir devletin
uygulama-
si, bir ÇUS'unkararlari ve yatinmlarmin degeri üzerinde olum-
suz bir etki yaparsa, ÇUSbu devlete kargi tazminat davasi bile
açabiliyor. Günümüzde çok tarafh
yatirim anlagmalarma göre
ne bir devletin ne de bir vatandaym ÇUS'larakarp dava
açma
ya da hak talep etme olanaklari bulunmuyor. Kisacasi iktidar
devletlerde degil çok uluslu pirketler'de.
16. ve 17.yüzyillarda ulus-devletleri zenginleytirme,
ekono-
milerin tek hedefi olurken, "19.
bayraklaçayordu.
lü 'Manifestosu' ile 1871'in 'Komün' eylemleri
yüzyilm son çeyregi sonrasi ile
(ÇetinAltan yazilarmdan)." 20. ortadan kaldirip çok uluslu gir-
21. yüzyilda ise ulus-devletleri
haline gelmigtir.
ketleri zenginlegtirme ekonomilerin tek hedefi
Nanoteknoloji devasa boyutlu bu girketlere de bir dü- 'yeni
'düzen';
zen' (buradaki
tarihi bo-
mlmigtir) verdirir mi dersiniz? Kegif ve icatlar insanhk
azmda bun-
yunca' ideoloji ve teknolojiyi yarattigma göre, en
olmast da yüksek olasihktir.
larm önünü açtigma göre, bunun
1830'larda dünyanm nüfusu bir milyar civarmdayken, bugün
olugtu-
alti milyan agmigtir. Akdeniz'in, ABD-Meksika smirmi
kalmig görûnüyor. 'an'Afrikahlarm
ran Rio Grande olmasma
Avrupa'nm hali
Akdeniz'i nehir gibi gördügü gün geldiginde,
ne olur? Dügünmeye degmez
mi!
olmug-
1990'm bagindan itibaren en sikça duyulan äneri qu
küçülsün...", ama kimse Türkiye
tur: "Küçülün... Devlet çok büyük
sorusunu sormadi.
"küçülsün"
gerçekten
'güçlü
bir devlet' mi ki
ben (biz) duyma-
Ya da soranlar oldu da sesleri çok cihz çikti,
dim(k).
up
Asil yerlegtirilmeye çahgilan, tipki dinler yerleptirilmeye
ragildigi dönemlerde oldugu gibi, kara bir taassup içinde,
hiç
sorgulamadan, ulus-devletlerin yikilacagt tezi-
soru sormadan,
kabul edilmesidir ya
nin bir gerçeklik oldugunun sessiz sedasiz
edi-
da ettirilmesidir. Bu konuda tartigmalar hararetle devam
bir anakronizmdir, gimdi bizden
yor. "Eski ulus-devlet artik
uzaklaymakta olan bir dönemin nostaljik bir kalmtisidir. Tarih-
ekonomisinin igleyigi ve büyümesi, onu
te ilk kez olarak dünya ayrilmig bulunu-
ehlilegtirmeye çahgan devletlerden kopup
ulusal ekonominin büyük olmasi bir ön-
yor... Yüksek gelir için
ülkelerdeki igletme-
kopul degildir. Mekânsiz Toplumda küçük
kadar kolay ya-
ler de global ekonomiden büyuk üIkelerdekiler
rarlanabilmektedir"."° Kolay yararlanmak ayri gey, hakki olani
çikan
adil olarak almak farkh bir geydir. Bugüne kadar ortaya
'kapitalizmin'
felsefesinin buna izin vermeye açik ol-
gerçek,
madigidir. Bu da kendisini tüketmeye dönük en önemli açma-
zidir.
L
-
Stratejik Hamleler, Stratejik Soruniar ile Etki Odakh Harekát
701
vatandaghšma'
sonra dogru akaca-
giyönündedir. Bunu saglayacak olan da burjuva smifmm orta-
ya çikigmdan, endüstri devriminden sonraki olaylarm
ekonomi evreninin devrimci bagkaldirisidir. yarattigi
Tipki dogada oldu-
gugibi
'tez'
ve antitez' çatigmasmdan 'sentez'
dogdugu gibi, de-
gigimisaglayan parametrelerin zorlamasiyla kendi 'sentezini'
yaratacaktir.
"Geçerli olan dünya ekonomisinin bir
parçasi olmaktir. Da-
imler-Benz bütün dünyaya otomobil satmaktadir;
eger Baden-
Württemberg eyaleti Almanya'dan ayrilacak olsa,
Stuttgart'taki
Mercedes fabrikalarinda hiçbir
gey degi mez. Eger Kaliforniya
.
ne de-
mektir?
Dünya sistemi teorisyenleri, uluslararasi geligmeleri ele ahr-
ken merkez ve çevre kavramlarim kullaniyorlar. Bu kavramlar
küresellegme söz konusu oldupada çok yerinde kavramlardir.
Merkezler, sürekli çevrenin içine dogru geniëleyip
yerli toplum-
lari istila ederler. Merkez uluslar ve bölgeler zengin
ve yayilma-
c1 uluslar olurlar. Modern küresellegme, merkezin çevreye sür-
git llâkimiyet kurma sürecidir.27 Özelleptirmenin bo-
'evrensel'
L
704 GelecegiYönetmek
I
1980'll yilla-
yutta gündeme gelmesi iki nedenle oldu. Birincisi,
ödeyemez duruma dügen çev-
rm bagmda dig borç faizlerini bile
girmesiyle ilgi-
re ülkelerinin yeniden borç ödeyebilir duruma
liydi. 1980'lerin bagmdaki agir borçlu ülkeler Brezilya, Arjantin,
'bütünlegen
ugratilarak sa tilmamasidir.
11 Eylül'den sonra özellikle ABD bagi çekmek üzere geligmig
Bati devletlerinde 'ulusal
güvenlik' bir numarah gündem mad-
desi olmuytur. Bunun da göz önünde bulundurulmasi gerek-
mektedir. Bu kitabm birinci bölümünde ve özellikle dördüncü
bölümünde ortaya konmaya çabalanan dügünme' tam
'stratejik
aldi' üretilmelidir.
'yüksek
kuruluçIar üstlenmigtir.
pismin kurulmasmda en änemli rolü bu
Smir Tammayan Doktorlar Örgütüya da Greenpeace gibi eyle-
mlerine ve etkinliklerine sikça taruk oldugumuz kurumlar iqte
bu sözünü ettigimiz NGO'lardandir. Yine Human Rights
Watch, Amnesty International gibi Türkiye'de de adi çok sikça
duyulan örgütlerin arkasmdaki finans gücünün özel girketler
oldugu bilinmektedir. Her ne kadar bu verilen örnekler bugüne
konularda hükümetlerden ve devletlerden ba-
'insani'
degin
aksini iddia edenler
gunsizhareket ediyor gärünüyorlarsa da
de bulunmaktadir. Fakat dogrudan hükümet ya da uluslarasi
büyük sermaye gruplarmm, vaktflarm fonladigi NGO'lar da
uluslararasi pek çok eylemi yapmaktadirlar. Bagka bir deyigle
pek çok hükümet ya da girket yapmak istediklerini bu kurulug-
lara yaptirmaktadir.
Sivil toplum kuruluglari ile NGO'lar arasmdaki görünen te-
mel fark, STÖ'ler dogrudan toplumdan boslenirken NGO'lar ise
özel sermaye gruplarmea finanse ediliyor olmasidir. Kendileri-
StratejikHamleier, Stratejik Sorunlar ile Etki Odakh Harekât 707
I
708 GelecegiYönetmek
Yabanct fonlan,
'kazanç1annm
bagkalarmm yoksullagtinl-
masi'ndan elde edilmeslyle suçlayan Malezya bagbakam, kendi-
sinin hiç hatasi yokmupçasma ve geleneksel karizmasi ile Ma-
lezya ringgitinin deger kaybetmesine yol açan ve ardindan ge-
len süreçte de Malezya tahvil ve hisse senedi piyasalarmi panik
kaçiglarma sürükleyenleri igaret ediyordu. 'Döviz tacirleri bagka-
larmt yoksullagttrmak suretiyle çok zenginleptiler; çok, çok zenginteg-
larm
tadir. Bir iç sorunun gizlenmesi amaclyla diganda bir çatlyma
yaratilmasi klasik bir Sun Tzu'dur (ya da Metternich veya Cla-
usewitz). 'Spekülatörler' ise genellikle, en azmdan sözlü kargi
saldmda bulunmayan -Soros istisna olmak üzere- kolay ve be-
lirsiz bir hedef olmaktadirlar. Spekülatörler bu tür konugmalara
aldirmayarak kendi saglayacaklari kazançlara bakmaktadirlar.
'Makro' çaptaki sicak fonlar ve diger spekülasyon türleri,.strate-
jilerinigeleneksel ekonomik esaslara ve teknik yaplya göre kur-
maktadirlar."
Avrupa ve ABD'ninyûz yilda sagladigt ekonomik dönügüm
ve lyilegme Asya'da otuz yllda gerçeklegtirilmigti. Bu duruma
Dünya Bankan "Asya mucizesi" admi takmiyt1. Asya yükseligi-
ni açiklarken dolayh olarak olasi bir Bati çökügünü de açikla-
I
I
Stratejik HamWer, Stratejik Sonmlar -ile Etki Odakir
Harekât 711
I
GelecegiYönetmek
712
ola-
Artik hiçbir güç ( JosephS. Nye gibi gücü yumugak güç
rak da tanunlayabilirsiniz. Yumu ak güç, istedigini, zor kullan-
vermek yerine kendine çekme yoluyla elde etme
mak veya para
becerisidir) üçüncü dünya savagim askeri olarak yapmaya cesa-
kullandmayacagi anlamma
ret edemez. Tabii bu, hiç askerî güç
ettigim nük-
gelmiyor. Kullamlmasmdan korkulacagim sözünü
leer güçtür. "Nükleer teknoloji ve iletigim teknolojisinin yam si-
ra, büyük demokrasilerdeki
sosyal degigiklikler de askerî güç
kullammmm maliyetini arttrdi.""
Fiziksel büyüklük olan nano etkileyiciligi strateji üretiminde
aqag1ya
yüksek strateji belirleyicilerinde oldugu gibi yukaridan
dogru degil, agagidan yukan dogru olacaktir.
Sahip oldugu, boguytugu tüm olumsuzluklarma karym Rus-
tahtasmm digma atmak için aske-
ya bir büyük güç. Onu-satranç
rî güç kullanmak yerine, ülkede bag gösteren kithga yardim et-
memek, olaganüstü yeralti zenginligine karym enerji kriziyle
yorulmasmi izleme gibi dikkat edilirse, soguk savag dönemine
eylemler üre-
göre mukayese edildiginde oldukça küçük ölçekli
dedigimiz
tildigne tanik olmaktayiz. Ìçte etki odakh harekât
küçuk operasyonlarla kopartmak budur.
Aslmda etki odakh harekât ÏkinciDünya Savagi'ndan sonra
yapilandirilmaya baglandi. Ancak güç dendiginde askerî gü-
cün anlaplmasi (Stalin'in alay etmek içi-n sordugu "Papa'nm
strateji
kaç tümeni var?" sorusunda oldugu gibi...) bir yüksek
olarak benimsendigi için, nükleer silahlar, nükleer silah baghk-
nedenle
h füzeler, atom denizaltdari, hatta uçak gemileri bu
dizayn edildi. Daha sonralari ortaya atilan doktrinler, esnek
mukabele, silahsizlanma gibi, kargidaki ulkeleriçökertmeye
yönelikti.
Üçûncü büyük savaya kimse dayanamayacagma gäre,
sözde
STÖ'lerle,vakiflarla, dinler arasi diyalog toplantdariyla,
Stratejik Hanileier, Stratejik Sorunlar ileEtki Odakh Harekât
713
ve elitlerin
'koç
bagi aygitlarma' dönügtürmügtür. Küreselleyme
dügüncesi kabul ettirilmig
ve yeni dünya düzeni kurulmuytur.
Gelecekte 'daha
yeni' bir dünya düzeni kurulmayacagi garanti-
si var midir?
Stratejik dügiinmede "1"
rakammm varhgi 'bir
geyin' olanakh
kihnabilecegini anlatir. 'Bir pey' ise yeyi' yaratir.
'her
I i
716 GelecegiYönetmek
Fiyati x His-
73 Ankboga, Entelektüel Sermaye, 117; Borsa Degeri Hisse Senedi
=
84. N. Hüseyin Kuran, Türkiye için e-devlet modeli, s.5, Bilgi ÜniversitesiYaymi,
Ístanbul2005.
85 N. Hüseyin Kuran, Türkiyeiçin edevlet modell, s.11.
86 N. Hüseyin Kuran, Türkiye için e-devlet modeli, s.15.
87 Sonuç degerlendirmesi, Biligim
Sûrasi(10-12Mayis 2002) Taslak raporu ile
N.Hüseyin Kuran, Türkiye için.e-devlet modeli, 141-154
s. arast, özetlenmig
ve esinlenerek yazilnugttr.
88 William J.Clinton-Albert Gore, GloinilElektronik Ticaret, s.2
(çev. Veysel
Bozkurt), Alfa Yaymlari, Ístanbul2000.
89 Mehmet Y. Yabyagil, KOBÍ'lerde Bilgisayar Teknolojileri Uygulamalart, s.9,
ÌTO Yaymlari, Ístanbul2001.
90 Sacit Ertag, Elektronik Ticaret: Tanmn, Gelipimi, Aturntajlara, Güvenligi,
Derle-
yen: Veysel Bozkurt, Elektronik Ticaret (içinde), s.2,-Alfa Yaymlari, Ïstanbul
2000 .
sity, 1995'ten aktaran kaynak: Tiirk Silahh Kuvvetieri Bilgi Hartrine Nasrl Ha-
Harp Akademileri,1999 ve 2001, s.10
admunalidir?
106 Naval War College RewiewWinter 1999'den aktaran kaynak: Türk Silahh
--
ran kaynak: Tiirk Silahlt Kuvuelleri Bilgi Barbine Nasti Hazerlamnalfdtr? s.18
109 The E-Bomb A Weapon Of Electrical Mass Destruction by Carlo Copp
-
125 Max Weber, Sasyoloji Yazdan, s. 217-18, [Çev.Taha Parla], Hürriyet Vakfi
Yaymlan, Ístanbul, 1986
126 Nur Vergin, SiyasetinSasyolojisi,s.55
127 Vergin, 55
128 Weber, SosyolojiYazziarr,218
Elâ Gürtlemir), Alfa Yaym-
129 David K. Hurst, Kriz ve Yenilenme, s.174 (Çev.:
lan, Istanbul2000
130 David K. Hurst, Kriz ve Yenilenme, s.176.
131 Weber, 218-19
132 Melih Arat, 21. YrizyriÍçinYönetim, s.87, Dadateknik Yönetim Dizisi, Ístan-
.
bul 1998.
133 Volkan, Körg X6rüne Inanç,16
134 Kongar, Atatürk, 130
135 Mike Johnson,GelecekBinyridaYönetim, s.4, (Çev. Sinem Gül), Sabah Kitap-
lan, Îstanbul1996.
136 Johnson, 5 .
137 B.M. Bass, Siogdill's Handbook of Leadership:A Survey of Theory and Research,
s.7, rev. Edition, Free Pres, New York 1978.
138 Sullivan-Harper, Umut Bir Yöntem Olamaz,67
139 Robert H. Rosen, insanYönetimi,s.32 (çev.Gündûz Bulut), Mess Yaymla-
n, Ístanbul1998
140 Ronald A. Heifetz ve Marty Linsky, "Liderler ÍçinYagam Rehberi", Kari-
yer Yönetimi (içinde)s. 168, (Çev.Murat Çetinbalag), Mess Yaymlan, Istan-
bul 2004. [Bu gayretler bazen hakhdir. Yüksek konumlardaki insanlar, ha-
tah bir strateji ya da bir dizi kötü fikrin bedelini çok kez ödemek zorunda
.
kahrlar. Ama sik sik daha fazlass if bagmdadir.]
141 ÇetinKaya, Liderler ve Liderlige Giden Yollar, s. 5, Beta, Ístanbul2002.
142 Mustafa Özel, 1p Hayatmda Liderlik ve Strafeji, s.43, Datateknik, Ìstanbul
1998. (ABB lideri Percy Barnevk, Sirketinindünya genelinde 5000 lideri ol-
dugunu söylüyor. Yani er ve erbaglara degil, alay komutanlarma kuman-
zaten.]
da ediyor. Barnevik. Küresel bir girketi yönetmenin bagka yolu yok
143 Özel,41 (aktarilan, Warren Bennis, "Becoming a Leader of Leaders, 1997)
144 Erol Eren, Yönetim ve Organizasyon, s.3, Beta Basun Yaym, Ïstanbul1996.
145 Eren, s.6
146 John-W. Cebrowski, YüksekPerformansm On Özelligi, ÏçYagami, Milliyet, 7
Kasim 1999.
147 Rosen, ÌnsanYörletimi,38
148 Kaya, Liderler ve Liderlige GidenYollar, 15-16
149 .Ann Winblad, "Bir Risk SermayesiUzmammn Liderlik Sirlan", s.207,(Ed:
P.M. Cohen-F. Hesselbein, Liderden Lidere (içinde) (Çev:Selim Atay) Mess
Yaymlan, Ístanbul1999,
150 Jack Trout, Konumfandarma Stratejileri, s.122, (Çeviren:Ümit ensoy),
Optimist Yaymlan, istanbul
2005.
Dördiincü Bölüm Dipnotlarr . I
721
Cohen, Liderden Lidere, (içinde), s.113, çev. Selim Atay, Mess Yayuu, Ïstan-
bul 1999.
174 Tichy, 280
175 Tichy, 281
176 Gary Hamel-JimScholes, "Yeni Zenginlik Peginde Stmtejik Buluqçuluk",
Ed. F. Hesselbein-P.M. Cohen, Liderden Lidere (içinde), s. 100-101 (Çev.Se-
lim'Atay), Mess Yaymlan, Ìstanbul1999.
177 Melih Arat, 2L Yüzyd ÏçinYönetim, s. 18, Datateknik Y aynu, istanbul1998.
178 Abdullah Karaman, Vizyon Ydnetimi, s.18-19, IQ Yaymcilik, istanbul2005.
179 Sollmann Ullrich-Roderich Heinz (Çev.Veli Karagöz), Vizyon Yönetimi
(içinde Elke Leonhard, Vizyonlar: Ekonomik YarigÇaşndaEn Onemli Iti-
ci Güç), Evrim Yaymlan, Ìstanbul,1995, s.13'ten aktaran A. Karaman, Viz-
yon Yönetimi, s.18.
180 Stephen Cumming, John Davies; "Mission, Vision, Fusion," Long Range
Planning, Vol: 27, No: 6, y: 1994, s.147den aktaran A. Karaman, Vizyon
Yönetimi, s,18.
181 Maxwell and Doranan; Baçarr 1çinStratejiler, Sistem Yaylacihk, Ístanbul,
1995, 41'den aktaran A. Karaman, Vizyon Yönetimi, s.18.
182 C.R. Sullivan-M.V. Harper, Umut Bir Yöntem Olamaz,-s.103.
. 183 Nedim Yüzbagioglu, 2000'i Yuiarda Strateji ve Planiamast, s.159, Çizgi
Kitabevi, Ìstanbul2004.
184 Peter M. Senge, "Bulupçuluk Pratiş", Editör: F. Hesselbein-P.M. Cohen,
Liderden Lidere (içinde),s. 62-66, Mess Yayanlan, Istanbul 1999.
185 Abdullah Karaman, Vizyon Yönetimi, s.20.
186 Abdullah Kararnan, Vizyon Yönetimi, s.20.
187 G. Hamel-C.K. Prahald, Gelecegi Kazanmak, 5.165. '
--
195 Yilmaz
Taptik-Özgül Keleg, Kalite Savagt, s.127, Kalder Yayru, Ïstanbul
1998.
196 Nedim Yüzbagoglu, 2000'll Yrliarda Strateji Planlama, s.165.
ve
197 Abdullah Karaman, Vizyon Yönetimi,s.23.
198 Abdullah Karaman, Vizyon Yönetimi, s.25-32
arast.
199 Misyon kavrammm etimolojik anlami ile
genel anlama için kaynak:
Abdullah Karaman, Vizyon Yönetimi, s.41-42'denyararlamlmigtir.
200 ÇetinKaya, Liderler Liderlige Giden Yollar, s.7.
201 Nedim Yüzbagioglu, 2000'li Yrilarda Strateji Planiama, s.166.
ve
202 David K. Hurst, Kriz ve Yenilenme, s.59,
[Çev.Elâ Gürdemir], Alfa
Yaymlari, Ïstanbul2000.
203 Peter M. Senge, "Bulupçuluk Pratigi", Ed. F. Hesselbein, P.M. Cohen, Li-
derden Lidere (içinde), s. 66.
204 ÖzcanYeniçeri-Mehmet ince,Bilgi Yöned i Simteilleri Girigimcilik,
ve s.457.
205 Servet Õzdemir,Egitimde ÖrgütselYenilegme,Pegema Yaymcihk, Ankara,
2000, s.38'den Aktaran Abdullah Karaman, Vizyon Yönetimi, s.47.
206 Bu sorular için bkz: Peter Senge [Beginci Disiplin-The
Fifth Discipline] ve
Gary Hamel-C.K. Prahald [Gelecegi Kazanmak-Competing
207 Gary Hamel C.K. Prahald, Gelecegi Kazanmak, s.123
forthe Future]
[Çev.Zülfü Dicleli],
-
bul 2005.
L
I
Gelecegi Yönetmek
724 .
gelen
mistir. Cardano sözcügü bu gekliyle, anlami kanitlanabilir veya onaylama-
Olasihk ile rastlantisalhk arasmda-
ya deger manasmda biliyor olmahdir.
Liber de Ludo Aleae'nin basilma-
gans oyunlanm olugturan gey-
-yani
ki bag
izleyen 100 yd boyunca genel kullamma girmemigtir.
sim
Kanadah felsefeci Ian Hacking'e göre'olasthk sözcügünün Latince kökeni
"onaylamaya
deger" geklinde bir aniam ifade eder. Sözcügün uzun bir dö-
Hacking örnek olarak, Daniel De-
nem boyunca tagidigt anlarri budur.
foe'nun 1724 tarihli Roxana, or The Fortunate Mistress (Roxana ya da Talih-
li Metres) adh romamndan bir bölüme igaret eder. Romanm kahramaru
hatum, varhkh bir adarm kendisine bakmasi için ikna ettikten sonra gäyle
der: "Gerçekten rahat yagamak için dügünebildigim ilk gey buydu ve
onaylamaya old ukça deger (probable)bir yoldu." Buradaki anlam kadmm
daha iyi yagama özlemini hakh gösteren bir yaçam biçimine ulagmig olma-
siyd1; kadm, Hacking'in ifadesiyle, baglangicmdan iyi bir siçrama
"kötü
yapmigti."
ahn-
Hacking, olasihk sözcügünün anlammdaki degigime örnek olarak bir
kullanarak, Kopernik'in dün-
ti daha yapar. Galile, probabilid sözcügünü
olmadipi"
"olast
gü geyle
ori mûmkün degildi, çünkü onaylanmayacak, kabul görmeyecekti. Yakla-
gik 100 yd sonra, yeni (ancak hâlâ en yenisi degil) bir anlaru kullanan Al- "kayaslanamaz
görünümünde" gek-
linde çevrilebilir.
Olas11:ksözcügü her zaman, biri gelecege bakan, digeri geçmigiyorumla-
yan, biri görü ylerimizle, digeri gerçekten bildiklerimizle ilgili bu çift anla-
mi taç1migttr.
Ïlk anlaminda olasihk, bir görüge olan inanan veya onaylanabilirliginin
derecesi manasma gelir bu, olasthgm íçinde sakh olan anlamdir. Akade-
-
239 Brian Lo Paribas, Asia Risk, August, 1999, p.26, aktaran kaynak: Bolgiin-
Akçay, Risk Yönetimi, s.37.
240 Peter Bernstein, Tanrrlara Karpt, s.233.
241 Peter Bernstein, Tanrilara Karpf, 5.228-229.
726 GelecegiYönetmek
244 Hüseyin Hatemi, "Krizin Kritigi", Dügünen Siyaset, Subat 1999, sayi: 1,
s.17.
1) Mehmet Ali K1hçbay "Nominal tarible reel tarihin kargilagtigi noktada
kriz" analizi yaparken, Türkiye'yi mercek altma ahyor: Türkiye'de kriz ol-
dugu konusunda kimsenin kugkusu yok. Krizin yogunlagtigt ve kaynak-
landigi yerin sistem oldugu, sistemin takanmaammgiderek krize yol açti-
siyasal sistem, ku-
ginoktasmda ise neredeyse tam bir uzlagma var. Amaolmadigt gärülüyor,
rumlari itibanyla incelendiginde, Bati'dan pek farkh
içinde bulundugu du-
o zaman gu soru megruluk kazamyor. Türkiye'nin
rum esasen ve yalnizca siyasal kriz
midir, siyasal yapimn bir krizi midir?
(Dügünen Siyaset, Subat 1999, sayi: 1, s.47-48)
2) Ekrem S. Aram: Ístersenizben hiç soruyu sormayayrm. Sizde sorular var na-
önceden gönderitmigli.Bi-
si Isa. Dogrudan cevaptaragivelim, dilerseniz. (Sorular
rinci soruda, Türkiye'den son dönemlerde, úlkede bir kriz ortamimn varirguidan
söz edildigi bunun siiregiden bir olgu oldugunun sikça konuguldugu belirtili-
ve
Tanzimat'f bu yaçadigimaz krizierin nasit tasvir edilebilecegi soru-
..
yor ve an yana
luyordu. Devammda bu ortamt besleyen dinamikler konuguldu).
Attilä Ilhan: Olur, tabii, ben baglanm. Türkiye'de bir kriz ortammm varh-
mdan, bu kriz ortammdan yararlananiar söz ederler. Türkiye'de bir kriz
ortami kendi bagina hiç yoktur. Türkler krizden de hoglanmazlar. Tûrkle-
rin krizden hoglanmadiklart ve kriz yaratmayt sevmediklerinin en gùzel,
bunu hatir-
en aç1k delili yaganmt; bir olaydir. Sizin nesilleriniz bile hatta
layacaklardir. Türkiye'de halkin çok büyük çogunluguyla iktidara gelmi;
Adnan Menderes diye bir bagbakan vardi. Adnan Menderes, Türkiye'de
bir askerî darbeyle devrilmig ve bilahare de mahkeme edilip asilmtytir. Ç1t
çikmamigttr. Türk halki hiçbir tepki göstermemi.itir.Yani Türkiye'de kriz
yoktur. Eger olabilseydi, igte burada olurdu. ÇünküTürk halki Menderes'i
çok seviyordu ve de onu çok büyük oylarla çogunluk olarak iktidara ge-
tirmigti. Buna ragmen, üstelik seçimle degil askeri darbeyle indirildi ve bi-
lahare mahkeme edilip asildi. Du takdirde Türk halkuun isyan etmesi ge-
rekirdi. Eger krize egilimli bir toplum otsa Türkler, bunu yaparlards.
Simdibana göre, Türk halkikendiliginden kriz çakartmaz. Türkiye'de kriz
ç1kartihr. Bu hep böyle olmuetur. Söylesöyleyeyim: Osmanh tarihini kur-
caladigsmzda görürsünüz ki, 19. asra kadar tek Ermeni isyam yoktur. Bu-
lamazsmiz. Ufak tefek Celâli isyanlari vardtr.
Onu da Türkler, arada sirada padigaha karpl yaparlar. Ve o Celâli isyanla-
rmm gerisinde de ya toprak meselesi yatar veyahut da agiret
meselesi.
Ama birdenbire 19. yüzyilda Türkiye'de Kürt ve Ermeni isyanlari görül-
meye baglamr. Peki 19. asrm özelligi nedir? 1839'dan itibaren Türkiye Ba-
ti'mn kontrolüne girmigtir. Bati, Türkye'yi parçalamak niyetindedir. Su
Onlarm bir bag-
"söylenmigtir".
727
Macaristan'la sava-
giriz. 19. yüzyildaysa yalruzca Ruslarla savagiriz. ÇünküBati öyle istemig-
tir. Bizi parçalamak için bäyle bir çare bulmuglardir.
Kaynak: Diipiinen Siyaset, Subat1999, Sayi: 1,s.71-72.
245 Melek Vergiligel Tüz, Kria ve igletmeYo'netimi,s.3, Alfa Yaymevi, Ístanbul
2001,
246 Melek Vergiliel Tüz, Kriz YJnetimi, s. 4, Alfa Yayinevi, Ïstanbul,2004.
247 M. Türker-E.D. Örerler;Türk SirketlerininKüresel
SirketHaline Getiril-
mesi Yollart, s.109.
248 M. Vergiliel Tüz, Kriz Yönetimi, s.4.
249 Melek V. Tüz, Kriz Yönetimi, s.5.
250 Melek V. Tüz, Kriz Yönetimi, s.12.
251 Nejat Tarakçi, Çatigmayr Önlemeve Kriz Yönetimi, s. 5 ve 14, ÇantayYayin-
lari, Ïstanbul2005.
252 S. Gülden Ayman, "Uluslararast 11igkilerde Problem Çözümü Yaklagmi"
(derleyen) Faruk Sönmezoglu, Uluslararasi Politikada Yeni Alanler Yeni Ba-
krytar (içinde), s.169, Der Yaymfan, Ìstanbul1998.
253 Gülden Ayman, Ulustararasr Ïligkilerde Problem ÇöziimüYaklagmn, s.174-175
254 Nejat Tarakçi, Çatrymay; Önlemeve Kriz Yönetimi, s.5.
255 N. Tarakçi, Çatrymay; Önlemeve Kriz Yönetimi, s.15.
256 N. Tarakça, Çatigmayr Önlemeve Kriz Yönetimi, s.18.
Ba. arl veya baçanstzhkla sonuçlanan bir dizi krizin analizi
gu änermeyi
desteklemektedir: Taraflardan biri veya her ikisinin anlagmaalik sirasmda izie-
dikteri AMAÇLARI (Iredefleri) ve/veya buniara ulapunk için bapvurduklart
ARAÇLARI smiriamalart kriz yönetimini kolaylagtermaktadtr.Ancak, hedefferin
ve araçlarm smtriandrrrimasmrn bir anlaymazIrgm savapsiz sonuçtandirtimast
için yeterli olmadigrm dikkntealmak gerekir.
Geçmigte edinilen deneyimler ve çtkarilan dersler, apagidaki Kriz Yöneti-
mi §artlarmmiyi anlagilmasi ve uygulamalarda buna göre davramlmasi
gerektigini göstermektedir.
1. Askerî seçeneklerin yetkiti sivil makamlarca denetimini saglamak
Askerî girigimlerin seçimi ve zamanlamasmda
en üst düzeyde sivil dene-
tim, kriz yönetimi için son derece önemlidir. Bu uygulama özel taktik ma-
nevralar ve dugman birlikleri ile istenmedik bir çatigmaya neden olabile-
cek operasyonlari da kapsayacak gekilde genigletilebilir.
2. Askerî harekettenmelerin temposundaduraklamalar yaratmak
Askerî hareketlenmelerin hizmm, her iki tarafa diplomatik
sinyal ve ileti-
gim teatisi için yeterli zaman tantmak, durumu degerlendirmek, karar
ver-
728 GelecegiYdnetmek
Tarihi, s.100-101
265 Armand Mattelart, Bilgi Toplumunun
266 Kazgan, Küresellegmeve Ulus-Deviet,s.22,Bilgi Üniversitesi
Gülten Yaymi,
Ïstanbul2000
r r
Dördünca Böläm Dipnollarr 729
269 Ozer Ertuna, Kapitalizmin Son Direnigi, s.107, Alfa Yaymlari, Istanbul 2005
270 JerryKloby, KüresellegmeninSefaleti, s.11, (çev· Orhan Düz), Güncel Yaym-
·
CIhk,
Ìstanbul2005
271 Ertuna, Kapitalizmin Son Direnigi, s.107
272 Kloby, Küresellegmenin Sefaleti, s.11
273 . Vedat Sakman (derleyen), GelecekYüzydm Gündemi, s.9, Rota Yaymlan, Ís-
tanbul 1999
274 Kazgan, Küresellegme ve illus Deviet s.22
275 Petras-Veltmeyer, Maskesí Dügürülen Küresellegme,s.36
276 Sakman, GelecekYüzytlm Gündemi, s.11
277 Kazgan, Küreselleymeve lIlus Deviet, s.22
278 Kloby, Küreselleymenin Sefaleti, s.111
279 ÖzcanYeniçeri, Küresel Kiskaçve Türkçülük, 8.223, IQYayinevi, Ístanbul2006
280 Ertuna, Kapitalizmin Son Dírenigi,"s.231
281 Hasan Köni, Genel Sistem Kuramt ve U slaramst Siyasetteki f eri,
s. 32,
Asam Yayani, Ankara 2001
282 Kloby, Küresellegmenin Sefaleti,s.112
283 Käni, Genel Sistem Kurama..., s.137
284 Käni, Genel Sistem Kurami..., s.138
285 Yeniçeri, Küresel Kiskaç ve Türkçülük, s.222
286 Köni, Genel Sistem Kurann..., s.139
287 Yeniçeri, Küresel K:skaç ve Türkçülük, s.224
288 Käni, Genel Sistem Kuramr..., s.139
289 Ertuna, Kapitalizmin Son Direnigi, s.231
290 William Knoke, Cesur Yeni Dünya Yirmi Birinci Yüzyrl íçinBir Yol Haritast,
s. 276-277, (çev:Zülfü Dicleli), Henkel Yayim, Ìstanbul1997
291 Kazgan, Küresellegmeve Lllus Devlet, s.254
292 Knoke, Cesur Yeni Dünya, s.277
293 Knoke, Cesur Yeni Dünya, s.277
294 Richard J.Bamet ve JohnCavanagh, Küresel Dügler Ìmparator
Sirketierve Ye-
ni Dünya Düzeni, s.8-9, (çev:GüldenSen),Sabah Kitaplan, Istanbul 1995)
295 Armand Mattelart, Bilgi Toplumunun Tarihi, s.109
296 Ertuna, Kapitalizmin Son Direnigi, s.26
297 Kloby, Küresellegmenin Sefaleti, s.12
298 Kazgan, Küresellegmeve LIlusDevlet, 8.225-229 .
299 Ydmaz Dikbag, Satdik Vatan, s.34, Toplumsal Dönügüm Yaymlan, Ìstanbul
2003
300 JosephStiglitz, Küresenegme, 124
301 JosephS.Nye, YumugakGüç,s.27, (çev:Rayhan ÌnanAydm), Elips Yayinla-
n, Istanbul 2005
I
KA YNAKÇA
L
I
196 aras1 .
Göktürk); Adam
Bacon, Albans Francis; Denemeler, (Çevirmen:Akyit
Yaymlari, istanbul1982
Kaynakça
733
vi, Ístanbul2002
Bolgün,Evren-Akçay,Bing; Risk Yönetimi, Scala Yaymcihk, Ístanbul
2005
Boniface, Pascal; Güçsüzlük Îstegi,(çev:Alp Tümertekin), Yapi Kredi
Yaymlan, Ìstanbul1997
Bozkurt, Veysel; Elektronik Ticaret, Alfa Yaymevi, Ïstanbul
2000
Braudel, Fernand; Tarih ÜzerineYazilar
(Çev:M ehmet Ali Kihçbay);
ÏmgeKitabevi, Ankara 1992.
Braudel, Fernand; Akdeniz
I
ÏyidoganBabayigit);
Altm Kitaplar, Istanbul 2000
Günel,.Kâmil; Cografyamn Siyasal Gücü,
ÇantayKitapevi, Istanbul 1997 L
ra 1989
Iyibozkurt, Erol;"Küresellegme ve Elektronik Ticaret: A.Smith'e Vang"-
derleyen: Veysel Bozkurt, Elektronik Ticaret (çinde), Alfa Yaymlan,
Ïstanbul2000, s.79-90 aras1
Izzetî, Izzetullah; (Tercüme: Hakki Uygur); -Iran ve Bölge Jeopolitigi,
Küre Yaymlan, Ïstanbul2005
I .
I
Kaynakça
743
r
.
Petras, James-Veltmeyer, Henry; 21. Yüzytlda
Emperyalizm-Maskesi
Dügürülen Küresellegme,
(Çevirmen:ÖzkanAkpmar);Mephisto
Kitabevi; Ìstanbul2006
.
tanbul 1999
Taylor, W. Charles; Stratejik
Öngörü;(Çeviri:Haip Akademileri), Harp
Akademileri Basimevi,Ïstanbul1994
Tekin, Emrullah; "Think Tank",
Silahh Kuvvetler Dergisi, Temmuz
1994, Ankara, Sayi:341
Tevfik, Arman T.; Risk Analizine
Girig,Alfa Yaynevi, Ístanbul1997
Tezcan, Yilmaz; 20.YüzyilSiyasi Tarihi Ve SavaçIari,
Harp Akademile-
ri Basim Evi, Ístanbul2003
Tezkan,Yilmaz-Taçar, M.
Murat; Diinden Bugüne Jeopolitik,Ü1keKi-
taplan, Istanbul; 2002
Tichy, Noel; "ÖndeOlmanm Belirtisi",
ed: F.Hesselbein-P.M.Cohen,
.
Liderden Lidere (içinde),.(çev: Salim Atay), Mess Yaymlari, Ístan-
bul 19.99,s.271-282
ar asi
GelecegiYörretmek
746
Bal-
Tindemans, Leo (Önsöz); Banga Çagn-Uluslararasi Komisyonun
kanlar Haklandaki Raporu, (Çevirmen: ÖzdenArikan) Sabah¯Ki-
taplan, Ístanbul1998
Tiwana, Amrit; Bilginin Yönetimi, (Çevirmen:
Elif Ozsayar); Digbank
Kitaplan, Ìstanbul2003
Mücadele, (Çevirmen:
Toffler, Alvin ve Heidi; Savag ve Savag Karµti
Mehmet Harmanci); Sabah Kitaplan, Ístanbul1994
(Çevirmen:Turhan Ilgaz); Ümit
Touraine, Marisol; Altüst Olan Dünya,
Yaymcihk, Ankara 1997
University Press,
Trachtenberg, Marc; History and Strategy, Princeton
Princeton,1991
Levent Oguz);
Trofimenko, Cenrikh; Amerikan Savag Stratejileri, (çev:
Pencere Yaymlan, Istanul 1991
Konumlandirma Stratejileri,
Trout, Jack;Gelecegin Pazarlamacisi Ìçin
(Çevirraen: ÜmitSensoy); Optimist Yayinlan, Ístanbul2005
Gearoid; "ElegtirelJeopolitigi ve Risk
Anlamak: Jeopolitik
Tuathail, O
Strateji ve Cog-
Toplumu", derleyen: C.S.Gray-G.Sloan,Jeopolitik,
5.143-167
rafya, Asam Yaymi, Ankara 2003, arasi
Yeri", Birinci Askeri
Turan, Semfettin;"Askerî Tarihin Tarih Îçindeki
Tarib Semineri Bildirileri, 1983
.
-
"Komplo Teorileriyle Stratejik Modellerin Güvenilir-
Türkcan. Ergun;
Mülkiye (Içinde)
likleri Hakkmda Bir Deneme"; Sosyal Bilimler ve
Mülkiye; Sayi:2M; Yaz/2004, s.59-88 arass
Küresel Sirket
Türker, Mesum-Orerler, Esin Okay; Türk Sirkellerinin
No:2004-
Haline Getirilmesi Yollan, ÍstanbulTicaret Odasi,
Yaym
Yaymlari, Ìstanbul2003
Weaver, JeffersonHane; Matematik Kayifi,
(Çevirenler:
Bilge Sipal,Ba-
ng Akalm); Güncel Yaymcuik, Ïstanbul2004
Weber, Max; Sosyoloji Anilari, (Çeviren:Taha Parla); Hürriyet Vakfi
Yayilari, Ïstanbul,1986
Whitlessey, Derwent; "Jeopolitik:
Haushofer", derleyen:E.M.Earle, Mo-
dern Stratejinin Yaraticilan (içinde), Asam Yayim, Ankara 2003,
s.32-344 arasi
.
Íhtilal,272, 363
Falci, 2, 4, 39, 64, 135, 309, 593, Íletigimdevrimi, 145, 686, 687 .
GelecegiYönetmek
338 711 .
279, 480, 499, 503, 539, 566, Network, 512, 548, 549, 550, 557
583, 609, 627, 666, 691, 692, Nicholas J. Spykman, 296
694, 701, 703, 705, 712, 713 Nintendo, 137, 138, 139
Lebensraum, 293, 294 Norman Schwarzkopf, 135
.
Liddell Hart, 37, 238, 242, 566 Nükleer cayd1ricihk, 160 -
Liderlik, 41, 42, 237, 480, 552, Oklu Matriks Teknigi, 234
580, 581, 582, 583,584, 586, Olasihk hesabi, 179
587, 590, 591, 594, 596 Oligopol, 76
Lojistik stratejisi, 160 Onarici lider, 599
Ludendorf-Hindenburg, 111 Operatif harekât, 344 -
Dizin
753
Silikon, 320
ÖinerSabanca,182 ·
Simbiotik, 137
Örtükbilgi, 493 Simülasyon, 66, 134, 138, 570, 650
:Para Razanmak, 479, 620, 637 Sivil toplum örgütleri, 125, 524,
Paradigma,.229, 627, 662, 686
574, 707, 713
Piramidal, 48 Soguk Barig,111
Postenformasyon, 514 Sosyalizm Jeopolitigi, 357
Postmodern,
.125,
GelecegiYönetmek
754