Professional Documents
Culture Documents
I. D Ü N Y A S A V A Ş IE S N A S IN D A “A Z E R B A Y C A N
T Ü R K L E R İ” N İN “A N A D O L U T Ü R K L E R İ”N E
BETÜL ASLAN
■rc
Atatürk Yüksek Kuramu
Atatürk Kültür Merkezi Yayını: 219
Betül Aslan
İÇ İN D E K İL E R
1. D ünya Savaşı Esnasında “A zerbaycan T ü rkleri”nin
“Anadolu Türkleri”ne “K ardaş Köm eği (Yardım ı)”
ve Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi
Ö N SÖ Z ..........................................................................................................................IX
©Atatürk Kültür Merkezi Başkanhğı, 2000 K IS A L T M A L A R ......................................................................................................X II
ISBN: 975-16-13124 G İR İŞ .................................................................................................................................1
İLESAM: 200O.O6.Y.0143-213
I. B Ö L Ü M
Yayma Hazırlayan
Serap Leloğlu-Ünal
A Z E R B A Y C A N T Ü R K L E R İN D E M İL L İ UYANIŞ, T Ü R K İY E İLE
İL K M Ü N A S E B E T L E R V E B A K Ü M Ü SL Ü M A N C E M İY E T -İ
H A Y R İY E Sİ’NİN K U R Ü L U ŞÜ
Kapak-Sayfa Tasarımı
Düş Atelyesi A. A zerbaycanT ürklerinde M illı U y a n ış .................................................................. 7
(0312)4187903 1-Ç arhkR usy ası’m n A zerbaycan’ı İ ş g a l i ........................................................... 8
2- R us Ç arlık İdaresinde A zerbaycan ve R usya’nın Söm ürgeci Siyaseti 1
3- A zerbaycan Türkleri A rasm da İlk Aydm lanm a H arek etleri.................... 19
4 -1 9 0 5 Rus İhtilälinin A zerbaycan’daki E tk ileri............................................. 26
a) 1905 İhtiläli ve A zerb ay can .......................................................................26
b) A zerbay can ’da Türk-Erm eni Ç atışm ası................................................. 30
c) “D ifai” Teşkilätının K u ru lm ası...................................................................33
d) A zerbay can ’da 1905 Sonrası Siyası, Sosyal ve
Baskı K ültürel G elişm eler..................................................................................... 35
Düş Atelyesi
(0312)4187903 B.Azerbaycan Türklerinin XX.Yüzyıl B aşlannda Türkiye ile İlişkileri.............43
C. A zerbaycan Türklerinin Trablusgarp ve B alkan Savaşlan
M ünasebetiyle T ürkiye’ye Yaptıklan İlk Y ardım lar........................................46
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı
G. M. K. Bulvarı 133,06570 Maltepe-Ankara D. BA K Ü M Ü SLÜ M A N CEM İY ET-İ H A Y R İY E Sİ.......................................53
Tel: (312) 23123 48-232 22 57 1- B akü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’nin K uruluşu ve A m a c ı..............56
Belgegeçer:2324321
2- B akü M üslüm an Cem iyet-i H ayriyesi’nin İdari Yapısı ve
Intemet: www.akmb.gov.tr e-posta: www.mrks @ akmb.gov.tr
K u ru c u la n ............................................................................................................60
3. K uruluşundan I.D ünya S avaşı’na K adar Cem iyet-i H ayriye’nin
Ç a h ş m a la n ............................................................................................................63
4. Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’nin Türkiye ile İlk İliş k ile ri.......63
II. B Ö LÜ M
c) Sığm acaklarda M üslüman Yetim Çocuklarm m Bakım ı ve
I. DÜNYA SAVAŞI’NDA AZERBAYCAN TÜRKLERİNİN KAFKAS İhtiyaçlarının K arşılan m ası....................................................................... 141
CEPHESİ SAVAŞLARINDAN ZA R A R GÖREN ANADOLU 10. Türk Harp Esirlerine Azerbaycan Türklerinin Yardımları ve
TÜRKLERİNE “KARDAŞ K Ö M EĞ İ (YARDIM I)” VE BAK Ü Bakü M üslüm an Cemiyet-i H a y riy e si.....................................................148
MÜSLÜMAN C EM İY ET-İ HAYRİYESİ a) R usya’daki Türk Esirlerinin Durum u ve Azerbaycan
Türklerinin 1917 Y ılına K adar Yaptığı Yardım Ç alışm aları...........148
A. Birinci Dünya Savaşında A zerbaycan..............................................................67 b)N arg in A dası’n d an T ü rkH arp E sirlerin in K a çın lm a sı...................161
B. Kafkas Cephesi’nde Osmanh-Rus Savaşlan ve Müslüman c) 1917’den Sonra Türk Esirleri İçin Yapılan Y ardım lar........ 164
Halkm Maruz Kaldığt M ezälim ler.................................................................... 74 11. “K ardaş K öm eği” Çalışm alarına K atılan Diğer C em iyetler
C. Kafkas Cephesi Savaşlarmda M üslüman-Türk Halkm Felaketlere ve F a a liy e tle ri...............................................................................................173
Uğraması Karşısmda Azerbaycan T ü rk leri......................................................78 a) B akü M üslüm an İnäs (Kadm lar) Cem iyet-i H a y riy e si...................174
D. Kafkas Cephesi Savaşlannda Zarar Gören M üslüman-Türklere b) K afkas M üslüm an Cem iyet-i H a y riy e si............................................ 175
Azerbaycan Türklerinin “Kardaş Kömeği” ve Bakü M üslüman c) G ence M illı M üslüm an K om itesi ve Gence M üslüm an
Cemiyet-i Hayriyesi......... ................................................................................... 85 C em iyet-i H ay riy esi.................................................................................177
1- Rus Hükümeti’nden Yardım İçin İzin Alınması ve İlk Yardım d) N ecat C e m iy e ti........................................................................................179
Çahşm alan.......................................................................................................85 e) N eşr-i M aarif C e m iy e ti..........................................................................181
2. “Kardaş Kömeği” “Şiän”nm (Slogan) Ortaya Çıkışı ve Kardaş f) Safa C e m iy e ti........................................................................................... 182
Kömeği G azetesi............................................................................................. 91 h) Erivan M üslüm an Cem iyet-i H a y riy e s i..............................................183
3. “Kardaş Kömeği” Günlerinde Harpzede M üslümanlar için
Toplanan Y ardım lar...................................................................................... 96 III. BÖLÜM
4. Dini Bayram ve Günler Münasebetiyle Harpzede M üslümanlar
İçin Toplanan Y ardım lar................................................................................ 99 I. DÜNYA SAVAŞFNDA RUS İŞG A L İN D E K İ B Ö L G E L E R D E
5. Harpzede ve Kaçkın Müslümanlara Devlet Yardımınm M Ü SL Ü M A N -T Ü R K A H A L İY E A Z E R B A Y C A N T Ü R K L E R İN İN
Sağlanması..................................................................................................... 104 “K A R D A Ş K Ö M E Ğ İ” VE B A K Ü M Ü SL Ü M A N C E M İY E T -İ
6. Kardaş Kömeği M ecm uası......................................................................... 109 H AYRİY ESİ
7. Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Kafkas Cephesi’nde
Savaştan Zarar Gören Müslümanlara Yardım Etmek Üzere A. K ars ve Ç evresinde Yapılan Yardım F aa liy e tle ri..........................................185
Görevlendirdiği Baş Temsilcisi (Baş Kömekçi)
1- Rus Ç arlık İdaresinde Kars ve A zerbaycan T ü rk le ri............................. 187
Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov.................................................................. 122
2 - 1. D ünya Savaşı Esnasında Kars B ölgesi Türklerinin
8. “Kardaş Kömeği’nin Merkezi “İsmailiye Binası” ................................... 124
Felakete U ğram ası K arşısında A zerbaycan Türklerinin
9. Kafkas Cephesi Savaşlannda Kimsesiz ve Yetim Kalan M üslüman
Başlattığı Yardım F aaliy etleri........................................................................ 189
Türk Çocuklanna Azerbaycan Türklerinin Yardımlan ve Bakü
a) Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi Tem silcilerinin K ars’a
Müslüman Cemiyet-i H ayriyesi................................................................... 130
Gelişi ve İlk Y ardım lar............................................................................. 190
a) Yetim Müslüman Çocuklar İçin Sığınacaklar (Yetimevleri)
b) Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’nin Kars Bölgesinde Türk
Açılması.............................................................................. j3 j
Ahalinin Haklarım Korumak İçin Yaptığı F aaliy etler....................... 195
b) Savaş Bölgelerinde Sahipsiz Kalmış M üslüman Yetim
c) Bakü M üslüm an Cem iyet-i H ayriyesi’nin K ars Bölgesi Türklerini
Çocuklann Toplanm ası.................................................................. 137
Teşkilätlandırm a Ç alışm a la n ................................................................... 203
d) “Kardaş Kömeği” Karşısmda Karslı Türklerin Minnet ve
Şükran Duygularım Dile Getirmeleri...................................................211
Ö NSÖ Z
B. Ardahan’da Yapılan Yardrnı Faaliyetleri........................................................213
C. Kağızman’da Yapılan Yardxm Faaliyetleri..................................................... 220
D. Oltu’da Yapılan Yardım Faaliyetleri................................................................230
E. Batum Bölgesi ve Çevresinde Yapılan Yardım Çalışm alan........................243
1-Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Yardım Heyeti’nin Bölgeye
Gelişi ve Yapılan Yardun Çalışmaları........................................................246
2- Müslüman Sahipsiz ve Yetim Çocuklann Toplanması ve
Sığınacaklar Açılm ası................................................................................... 255
3-Müslüman Ahalinin Haklannın Savunulması İçin
Yapılan Çalışmalar.........................................................................................256
F. Erivan Bölgesinde Yapılan Yardım Faaliyetleri............................................. 260
G. Erzurum’da Yapılan Yardım Faaliyetleri........................................................269
H. Hasankale’de Yapılan Yardım Faaliyetleri.................................................... 284
I. Hmıs’ta Yapılan Yardım Faaliyetleri................................................................ 286
K. İspir’de Yapılan Yardım Faaliyetleri...............................................................290 A zerbaycan T ürkleri’nin, Birinci D ünya Savaşı esnasm da R us işgaline
L. Van, Erciş, Muş, Diyadin, Bayezid ve Çevre Yerlerde uğrayan Türkiye topraklannda B aku M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi vasıtasıyla
Yapılan Yardım Faaliyetleri...............................................................................294 yaptığı yardım çalışm alanna, işgal günlerini yaşamış kişilerin hatıralarmda zaman
M. Trabzon ve Çevresinde Yapılan Yardım Faaliyetleri................................... 296 zaman rastlamamıza rağmen, bu konuda şimdiye kadar ilmı bir çalışma yapılmadığı
N. Erzincan ve Çevresinde Yapılan Yardım Faaliyetleri.................................. 306 gibi, g erek T ürkiye kam uoyunun ve gerekse A zerbaycan kam uoyunun bu
konudaki bilgileri oldukçayetersizdir. Yani Türkiye’de yaşayan Türkler, Birinci
SO N UÇ.....................................................................................................................311 Dünya Savaşı’nda kendilerine yapılan bu yardımlar hakkında hemen hiçbir bilgiye
EKLER..................................................................................................................... 317 sahip olm adık lan gibi, A zerbaycan Türkleri de, A n ad o lu ’daki kardeşlerine
FOTOĞRAFLAR VE RESİMLER.....................................................................339 yaptıklan yardım lardan habersizdirler. Özellikle Sovyet R usya’nm, Azerbaycan
BİBLİYOGRAFYA......................... 361 halkm m T ürkiye’ye karşı ilgi ve yakınlığım ortadan kaldırm ak için uyguladığı
DİZIN..................................................................................................................... ... siyasetin sonucu olarak; 70 yıl boyunca A zerbaycan’da bu konularda hem en
hiçbir ilmı araştırm a yapılm adığı gibi, B akü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’nin
adı dahı unutturulm aya çalışılmıştır. T ürkiye’de bu konularla ilgilenm ek isteyen
bazı araştırm acılar ise, yeterli kaynaklara ulaşam adıklan için, uzak durm ak
zorunda kalmışlardır. M esela, A kdes N im et K urat Türkiye ve Rusya adlı eserinin
önsözünde “Azerbaycanlılar tarafından kurulan Cemiyet-i Hayriye’nin Sankamış,
Kars ve Erzurum çevrelerindeki Türk-İsİäm kardeşlerine ve T ürk esirlerine
çokbüyükyardım lan dokünmuştur” demesine karşın, şu öz eleştiride bulunmaktan
kendisırii aramamıştır:
K ISALTM ALAR
A Z E R B A Y C A N TÜ R K L ER İN D E M İLLİ UYANIŞ,
T Ü R K İY E İLE İL K M Ü N A SEB E T LE R
VE
B A K Ü M Ü SL Ü M A N C E M İY E T -İ H A Y R İY E Sİ’NİN
K U R U L U ŞU
1Tamurbek DEVLETŞİN, Sovyet Tataristam, (Çeviren: M ehmet Emircan), Ankara 1981, s. 9-12.
8 BETÜL A S L A N
” 1828-1829 Osmanlı Rus Savaşı ve Edime Antiaşması hakkında bkz. KURAT, Türkiye ve Rusya, Kam endantlann keyfı idaresine Rus askeri yönetiminin acımasızlığı ile ünlü
s. 53-583; ALLEN-MURATOFF, Türk Kafkas Sınmndaki Harplerin Tarihi, s. 23-45; Mehmet personelinin eklenmesi, 1830’lardaki Azerbaycan ve bütün Kafkasya’daki huzur-
SARAY, Rusya 'nın Türk İllerinde Yayılması, İstanbul 1975, s. 123-127; KARAL, Osmanlı
suzluklann meydana gelmesine sebep oldu. Bu yüzden 1830-1840 yılları arasında
Tarihi, s. 119-122; Haluk F. GÜRSEL, Tarih Boyunca Türk-Rus İlişkileri, İstanbul, 1968, s. 86-
88; Sülcyman KOCABAŞ, Tarihte Türk-Rus Mücadelesi, İstanbul 1989, s. 194-224.
MKURAT, Türkiye ve Rusya, s. 58; Azerbaycan Tarihi, s. 579.
" SWİETOCHOWSKI, Rıts Azerbaycanı, s. 27-28. 34 Azerbaycan Tarihi, s. 580.
12 Azerbaycan Tarihi, s. 580; İSMAİL, Azerbaycan Tarihi, s. 216. Mehmet Emin Resulzäde 35 Azerbaycan Tarihi, s. 580. Kamendantlık sistemine Ruslar Askeri Halk İdaresi “Voyenno-
Rusların bu siyasctini şöyle açıklıyor: “Çarlık Kafkasya’daki Azerbaycan hanlıklanm yendikten Narodnoye Upravleniye” diyorlardı. Bu idarenin başında bulunan Kamendantlar, idam cezası
sonra, onlardaki idareyi hemen Ruslaştırmağa kalkmamıştır. Bilakis, başlangıçta bir taraftan müstesna olmak üzere, vaktiyle Han’ın haiz olduğu bütün hak ve selahiyetlere sahiptiler.
Iran, dığcr taraftan Türkiye, üçüncü taraftan da Dağıstan gazevatı gibi halli ile uğraşmak (RESULZADE, M illi Tesanüd, s. 99-100).
mccburıyctınde bulunduğu pürüzlü meselelerle meşgul olduğundan O, Şarkı Kafkasya’da vaki 36 Azerbaycan Tarihi, s. 581.
olan bu hanlıklarda sırf ordu arkasını, iaşesini ve techizatmı temin eden bir işgal idaresi kurmakla 37 Azerbaycan Tarihi, s. 581.
ıktıfa ctmıştır. (Mehmet Emin RESULZADE, Milli Tenasüd, Ankara 1978, s. 98). 38 Azerbaycan Tarihi, s. 581. Ayrıca kamendantların yaptığı baskı ve zulümler hakkında bkz.:
Azerbaycan Tanhı, s. 580. B u n u n lab irlik teN ah çivan gib ibazıb ölgelerdehan lık id aresistem in in Hüseyin B A Y K A R A ,A zerbaycanİstikIälM ücadelesi Tarihi, İstanbul, 1975, s. 30-32.
1844 lcre kadardcvam ettiği görülmektedir (SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 29). 39 SW IETOCHOW SKI, Rus Azerbaycam, s. 30; RESULZADE, Milli Tesanüd, s. 100-103.
Car-Balaken, Lenkeran, Kuba, Şuşa ve Şeki’de Ruslara karşı isyan hareketleri Bu gelişmeler üzerine 1840 ıslahatlan yeniden gözden geçirilmiş ve 1844’te
meydana gelmiş, ancak bütün isyanlar Ruslar tarafmdan çok kanlı bir şekilde doğrudan Ç ar’a bağlı olarak Kafkasya Genel Valiliği oluşturulmasma karar veril-
bastırılmıştır.40 miştir. M. Vörontsov da ilk Kafkasya Genel Valisi olarak atanmıştır.48
Çar Hükümeti’nin “Kamendant” idare şekli ile Azerbaycan’da koloni siyase- 1846’da çıkarılan bir kanunla bey ve ağalara toprakları yeniden geri verildi.
tini yürütme girişimi başanlı olamamıştı. Kanıendantlann keyfi davranışlan halkı Bu Ç ar H üküm eti’nin sinsice düzenlediği birpolitika idi. Böylece bey ve ağalar
canından bezdirmiş ve yukarıda sözü edilen birçok isyan raeydana gelm işti.41 elde edilerek, bunların sayesinde Azerbaycan’da sömürge idaresi sürdürülm ek
Çarlık Hükümeti Transkafkasya’ya komisyonlar göndererek durumu inceletmiş isteniyordu. Bunun asıl faturası ise bey ve ağalara karşı büyük yüküm lülükler
ve onlann verdikleri raporlar doğrultusunda Kafkasya’da Kamendant idare siste- altına sokulan Azerbaycan halkına kesilmişti. Azerbaycan halkı Çar Hüküm eti’nin
mine son vermeyi kararlaştırmıştır. 1840 yılında çıkanlan bir kanunla bu sisteme ortaya çıkardığı kendisine bağlı bey ve ağaların kullan, kölesi haline getiriliyor
son verilerek, idari sistemde bazı değişiklikler yapıldı. Transkafkasya m erkezi ve Rus idaresinin em rinde imtiyazlı bir sım f oluşturuluyordu.49 Yerli beylerden
Tiflis olan Gürcistan-İmeretiya Gubemiyası ve merkezi Şamahı olan Kaspi Viläye- oluşturulacak bu imtiyazh asilzadeler sınıfmm R usya’ya sadakatini temin etmek
ti’ne bölündü. Gence, Balaken, Ordubad veNahçivan dışmdabütün Kuzey Azer- için de bazı tedbirler düşünülm üştü.50
baycan Kaspi Viläyeti’ne yukarıda belirtilen kazalar dahil, bütün Transkafkasya
Gürcistan-İmeretiya Gubemiyası’na dahil edildi.42 1846 düzeltm elerinden sonra Kafkasya Genel Valisi M. Vörontsov, yerli
Müslümanlardan özel imtiyazlı bir sınıf oluşturmak içüı çalışmalara başladı. Gene-
Eski idare sistemi bozulduğu gibi, bütün Azerbaycanlı memurlar devlet işlerin- ral Vorontsov, beyler ve ağalann imtiyazlannm tasdik olunması, onlann topraklan-
dcn uzaklaştırılarak, yerlerine Rus memurlar atandı.43 Topraklar ağa ve beylerden nm geri verilmesi ve gelecekte de bu üntiyazlı durumlanmn garanti altma almması-
alınarak kamulaştırıldı. Böylece Rusya’nın çeşitli bölgelerinden Azerbaycan top- nın, Çar Hükümetinin K afkasya’daki hakimiyetini dağlarda Şam il’e karşı alına-
raklarına göç ettirilecek Ruslara bu toprakların dağıtılması plänlanıyordu.44 Rus cak çok büyük bir galibiyetten daha fazla sağlamlaştıracağım itiraf etm işti.51
Çarlık Hükümeti böylece, Ruslara dayanarak bölgede nüftız ve otoritesini tam
olarak yerleştircbilecekti.45 Ancak bu plän tutmadı. Azerbaycan halkı arasında Transkafkasya, Genel Valiliğe bağlı olarak dört Gubemiya’ya (Tiflis, Kutais,
hoşnutsuzluğun artması yanında, bu topraklara göçüp gelmek isteyen yeterli Şamahı ve Derbend) bölünm üş Azerbaycan arazisi esasen Şamahı G ubem iya-
sayıda Rus zengini bulunamamıştı. Bütün Kafkasya’da isyanlar başlarken, Ruslan sı’na dahil edilmişti.52 Birkaç yıl sonra Erivan Gubemiyası meydana getirilerek,
uzun süre meşgul edecek Şeyh Şamil hareketi de46 1841-1842 yılları arasında A zerbaycan’ın Nahçıvan ve Ordubad kazaları bu gubem iya terkibine katıldı.53
büyük güç kazanmıştı.47 Bu isyan hareketlerinde ellerinden topraklan alman
bey ve ağaların rolü çok büyük olmuştu. Erivan G ubem iyası’nın oluşturulması ile Ermeni Viläyeti’nin ilk temelleri
atılmış oluyordu. Nitekim bundan sonra bir taraftan İran ve Tiırkiye’den Ermeni-
İSMAİL, Azerbaycan Tarihi, s. 225.
ler göçürülmeye başlanırken, diğer taraftan yerli ahali olan Türkler çeşitli bahane
" Azerbaycan Tarihi, s. 587.
n Azerbaycan Tarihi, s. 587.
41 Azerhaycan Tarihi, s. 587.
44 SWIHTOCIIOWSKİ, Rus Azerbaycanı. s. 31.
"Azerbaycan Tarihi, s. 588; RESULZADE, Milli Tesanüd, s. 107-109. 48 Azerbaycan Tarihi, s. 588; İSMAİL, Azerbaycan Tarihi, s. 226; 27 Aralık 1844 tarihinde General
$cyh Şamil in Ruslara karşı başlattığı mücadcle hakkındabkz.: John F. BADDELEY, Ruslar 'ın M. Vorontsov Kafkasya Genel Valisi atanmıştır (Kafkazski Kalender, Tiflis 1858, s. 248).
Kajhısya 'yı İstdası ve $eyh Şamil, Çeviren: Sedat Özden, İstanbul, 1992; Lesley BLANCH 49 BAYKARA, Azerbaycan İstiklälM ücadelesi Tarihi, s. 34-35.
Cennetm Kıhçlan. (Çev: lzzet Kantemir), İstanbul, 1978; Tank Mümtaz G ÖZTEPE, İmam 50 Rusların bu konuda aldıkları tedbirler hakkında bkz.: RESULZADE, Milli Tesanüd, s. 110-111.
51 İSMAİL, Azerbaycan Tarihi, s. 226-227.
W stanbul 1961; Samih Nafiz TANSU, Çarlara Boyun Eğmeyen Türk: Şeyh Şam il, An-
’ 1973^ 0 8uz OZDEŞ, Şeyh Şamil. Ankara 1977 52 Azerbaycan Tarihi, s. 588.
47 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam. s. 31. 53 Erivan Gubemiyası 1 Ocak 1850 tarihindö oluşturulmuştur (Kafkazski Kalender, Tiflis, 1858,
s. 252; K. ORLOVSKİ, “Erivan” , Kajkazski Kalender, Tiflis 1852, s. 436).
ve zulümlerle çıkarılmaya başlanarak, bölgede Ermeni çoğunluğu sağlamlmaya kısırlığım görünce, Azerbaycanh bey ve ağalara karşı takip ettiği politikayı, Müslü-
çalışıldı.54 Çar Hükümeti bu siyaseti ile hem kendilerine sadık H rıstıyan bir un- m an din adam larına da tatbik etmeye başladı. Yani beyler gibi, din adamı olan
sur olarak Ermenileri kullanabilecek ve hem de Türkiye ile Azeıbaycan Türkle- m ollalan da kazanarak, müstemleke memurlan gibi onlardan faydalanmak yoluna
rinin birbirleriyle olan temaslanm engelleyebilecekti. gitti. D aha Paskiyeviç’in K afkasya’da bulunduğu zam anlarda M üsliiman din
ulem asm ı hüküm etçe tesis olunmuş bir “İdareyi R uhaniye”ye täbi ve kontrol
Çarlık Rusyası’nın Azerbaycanhalkının eğitimi konusundadabaskıcı siyaset altmda tutmak tasaw u ru ile, meselenin araştınlm asm a başlanmıştır. Bu zamana
uyguladığı görülmektedir. Ruslar Türkçe eğitimi yasak edip, Türk mektepleri aç- ait materyallerden, Kafkasya idaresinin ıslahma ait bir projede, Azerbaycan’daki
tırmazlarken, Türkçe konuşulmasını dahi engellemeye çaba göstermişlerdir. Ahalisi molla, ahund, seyyid vs. gibi ruhanilerin sayısız oldukları kaydolunduktan sonra,
Türk olan yerlerde açtıklan mahkemelerde halkı Rusça konuşmaya zorlamışlardır. şöyle devam ediliyordu:59
Tayin edilen tercümanlar ise Türk ahaliye büyük kötülükler yaptnışlardır.55
“Her mahalde iki molladan fazlasma hükümet müsaade vermemelidir.
Rusya Azerbaycan’ı hakimiyeti altına aldıktan sonra, Azerbaycan Türklerinin Bunlar da. ancak hükümetimizin müsadesiyle faaliyette bulunabilmelidirler.
milliyeti üzerinde de birçok oyunlar oynadı. Azerbaycan Türk ahalisini “Tatar” Mülkı ve askeri dairelerden biri onlann tayinlerini tasdik etmelidir. Tabidir
olarak adlandırarak, ne Türkiye ile ve ne de İran ile hiçbir ilgisi olmayan üçüncü ki, bu adam lar hüküm etim ize tam am ıyla täbi ve sadık şahıslardan ibaret
bir millet yaratmaya çalıştı.56 olmalıdırlar. Şöyle ki, bunlar hükümetin bütün emir ve kararlannt samimiyet-
le infaz etmelidirler.”
Rus Çar Hükümeti Azerbaycan’ı ele geçirdikten hemen sonra, bölgenin
Müslüman halkını Hristiyanlaştırmak için bazı girişimlerde de bulunmuştur. Rus H atta Rus Baronu Gon, Rusya hudutları dışm da tahsil eden bir mollanın
Çarlığmın ideologlan, başta “Müslüman Kafkasya’yı Ortadoksluknuruile ışıklan- K afkasya’da görevini sürdürm emesi gerektiğini belirterek, Rus H üküm eti’ne
dırmak” fıkrine düşmüş ve bu maksatla “Hristiyanlığı Yayma Cemiyeti”ni özel şu teklifte bulunm uştur:60
tedbirlerle teşvik etmişlerdir.57Hatta bu dönemde Azerbaycan halkını zorla Hristi-
yanlığa gcçimıek faaliyetlerinin olduğu belirtilmekte ve 1850-1858 yıllan arasında “Hükümet M üslüman ruhanüeri yetiştirmek üzere, bizzat m ektepler
Zakatala’nın 11 köyünün ahalisinin Hristiyanhğa geçirildiği kaydedilmektedir.58 açmalı, Rus hakim iyetine sadık m ollalar yetiştirmeli ve cemaati islämiye
Fakat Rus Çarlık İdaresi Müslüman ahaliyi Hristiyanlaştırmak hayalinin hayatta işlerine bakm ak için ancak böylelerine müsaade verilmelidir. ”
'4 1X26-1830 yılları arasıııda Azerbaycan’a, özellikle Gence ve Erivan bölgelerine İran ve Hüküm et bu projeleri hayata geçirmeye çalışmışsa da yeteri derecede başarı
Türkiyc’dcıı 150.000 kadar Ermeni göç ettirildi. Bu göçürülen Ermeniler Erivan Viläyeti’nin en elde edememiştir. Azerbaycan halkı, atama “D efter M ollaları”m uzun zaman
vcriıııli topraklarına ycrleştirildi. OnlaraÇar Hükümeti tarafındanhazine toprakları ayrılmıştı. boykot etmiş, fıilen itimad ettiği m ollalann tesirinde kalmıştır.6'
(Azerhaycan Tarihi, s. 582). Tiirklerin bugünkü Ermenistan’dan çıkarılarak, buralara Ermeniler
göçürülcrck Ermenistaıı ın oluştıırulmast hakkındabkz.: (Yavuz ASLAN, “Bugünkü Ermenistan
Ara/isinden Türklcrin Çıkarılması Meselesi”, Türk Kültürü, XXXII/372, (Nisan 1994), s. 1860 ve 1870’li yıllar R usya’da büyük reform yılları, Liberalizme doğru
193-200).
gidiş olarak önemle anılır. Transkafkasya için ise bu dönem, yarı koloni durumun-
” ZIYNELOĞLU, Muhtasar Azerhaycan Tarıhi, s. 191.
dan R usya’ya organik bir birleşme sürecine geçiş anlamı taşıyordu. Yeni siyasetin
/J.YNKLOÖLU, Muhiasar Azerbaycan Tarihi, s. 190. Kafkas Genel Valiliğinin kurulmasından
soııra çıkarılan Kafkas yıllıklarına Azerbaycan Türkleri “Tatar” adı ile geçirilmişlerdir. (bkz.:. sonucu Çarlık yöneticileri, yerel yönetimlere yeniden bir seri değişiklik getirdıler.62
'kafkazski Kalender, Tiflis, 1852. ) Ruslar daha sonra da Azerbaycan Türklerinin milliyeti
iİ7crinc oyunlarma devam cttilcr. Önce Azeri kimliği ön pläna çıkarılmış, daha sonra ise
Azcrbaycanlı kımlığı ılc Azerbaycan Türklerinde kimlikbunalımı yaratılmaya çalışılmıştır. 5’ RESULZADE, M illi Tesanüd, s. 136.
RhSULZADE, Milli Tesaniid, s. 136. 60 RESULZADE, M illi Tesanüd, s. 141.
"; r :it° r,UgUn S'nırlanndaRusya nın Kafkasya Politikası”, Türk Yurdu, s. 76, (Aralık 1993), 61 RESULZADE, Milli Tesanüd, s. 141.
“ SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 32-33.
Viläyct merkezi olan Şamahı’nm bir depremle harap olması sonucu,63 merkez 3- Azerbaycan Türkleri Arasmda İlk Aydmlanma H areketleri
Bakü’ya taşındı ve vilayetin ismi bu düzenlemeye uygun olarak değıştırıldı. 1860
yılında Derbend vilayeti ilga edilerek, 1867’de Bakü, Erivan ve Tiflis viläyetlerinin Rus istilası ve asimilasyon politikası karşısmda, Dünya’da gelişen endüstriyel
parçalarından oluşan Yelizavetpol (Gence) Vilayeti kuruldu.64 Bu vilayetin kurul- kapitalizmin R usya’da da etkisini göstermesiyle, R usya esareti altındaki Türkler
ınasıyla Azerbaycan topraklarınm büyük bir kısmı Gence ve Bakü Vilayetlerinin arasmda aydmlanma hareketlerinin başladığı görülmektedir. XIX. Yüzyılm ortala-
içerisine alınmıştı.65 nndan itibaren K azan’da, K ırım ’da ve Azerbaycan’da Batı Liberalizmi, Rus ro-
mantizmi ve Osmanlı Devleti’ndeki batılılaşma hareketlerinden etkilenen ve daha
1870 yılında Rusya’da yerel yönetimler ile ilgili önemli değişiklikler yapılarak, çok kültürel alanda tesirini gösteren bir Türk aydm hareketi gelişmeye başlamıştı.70
şehir dumaları (meclis) oluşturulurken, bu yasa ancak 1878 yılında yalnız Baku da
yürürlüğe konuldu.66 lialkm yerel yönetime katılmasmı ifade eden bu yasanrn diğer Azerbaycan Türkleri arasında da aynı dönemde aydınlanma hareketleri baş-
Azerbaycan şehirlerinde uygulanması 1890’h yıllarda ancak mumkun olmuştu. lamıştır. Ancak Azerbaycan Türkleri arasındaki aydmlanma ve millı uyanış hare-
ketlerini R usya’nxn çeşitli bölgelerinde Rus esareti altında yaşayan diğer Türk
Bu yıllarda yapılan yeniliklerle Çar Hükümeti bir yandan merkezı otoriteyi aydm hareketlerinden ayrı olarak ele alm ak m üm kün değildir. Özellikle Kazan
kuvvetlendirmeye çalışırken, diğer yandan Azerbaycan’a Rusya’nın çeşitli bölge- ve K rnm Türkleri arasında başlayan ve kültürel alanda kendisini gösteren çalışma-
lerinden Rusların göçürülmesi ile Azerbaycan’da Rus etnik ağtrlığının artınlması larm, Azerbaycan Türk aydm lan üzerinde büyük etkisi olduğu gibi, 1905 Rus
siyasetini takip etti. Önceleri yalnız vilayet merkezlerine yerleştirilen Rus göçmen- İhtiläli sonrasmda Rus esareti altındaki Türklerin birlikte dayanışma içinde yaptık-
ler, daha sonraları kırlık kesimlere yerleştirilmeye başlandı.67 Gence yakmlannda ları önemli çalışm alar vardır.
“Handrof’, “Malakan”, “Slovckiye” vs. adlannda Rus Hristiyan köyleri teşkil
edilirken, Mugan’da oldukça fazla Malakan köyleri kuruldu.68 1890 yılından iti- R usya Türkleri arasında ilk uyanış hareketlerinin merkezi Kazan olmuştur.
baren Rus göçmen grupları hemen her tarafa akınlar halinde gelmeye başladılar. Daha XIX. yüzyılın başlannda Abdülnasr Kursavi (1770-1814) ve tarihçi İbrahim
Çar Hükümeti’nin desteklediği göçler, Azerbaycan’da toprak kıtlığı gibi nazik H alfın önemli çalışm alar yapmışlardır. Tanınmış b ir bilgin olarak, dini eğitime
bir sorunu daha da büyüttü. Üstelik gelenler dağıtım için tahsis edilen topraklardan, yeni reform niteliğinde düşünceler getiren Kursavi, R usya’nın Kazan Türkleri
yerli halktan daha büyük paylar alıyorlardı. Yerli halk bu gelişmeyi Rusya ile arasında uyguladığı Hristiyanlaştırma politikasına karşı mücadele ederek, Kazan
organik kaynaşma sürecinin haksız bir sonucu olarak görüyordu. Uzun vadede halkmın dini eğitimine önem verdi.71
bu, Rus karşıtx hisleri besleyen tükenmez bir kaynak olacaktı.69
Tarihı araştırmalarla ilgilenen İbrahim Halfm ise, çok değerli eserler meydana
Rusların Azerbaycan’ı işgal ettikten sonra Azerbaycan Türklerineuyguladığı, getirmiştir. 1819 ’da Tatar dilinde, 1822 yılında da Rusça olarak “Cengiz Han ile
yukarıda genel hatları ile belirtilen siyası yaklaşımlar, Azerbaycan halkının ruhunda Aksak Tim ur’un H ayatı” adm da anonim hikayeleri içine alan bir eser yayınladı.
infial doğurmuş ve Azerbaycan Türkleri arasmda milli uyanışmen önemli sebeple- Halfin kitabrn ilginç önsözünde Tatar ahalisini, yok olmaya yüz tutan tarihı konuları
rini teşkil etmiştir. havi folklorun tarihı el yazm alan ile eserlerini toplam aya çağınyordu. Bundan
başka kitabm yedi sayfası üzerinde artık kullanılm ayan ve herkesin anlam adığı
1,1Azcrbaycan Tarihi, s. 598.
MGcncc, Şıışa, Zcngczor bu vilayete dahil cdilmiş, 1883’te de Cebrail ve Cevanşir kazaları bu
vılayctc ckleıımiştir (Azerbaycan Tarihi, s. 598).
'''' SWIEIOCIIOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 33. 70 Nadir DEVLET, Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi (1905-1917), Ankara, 1985, s. 8;
“ Azerhaycan 'Tarihi, s. 597, Bakü Duması’mn kuruluşu hakkmda bkz. (Ronald Grigor, SUNY, YusufSARINAY, TürkMilliyetçiliğinin TarihiGelişimive TürkOcakları (1912-1931), İstanbul,
Bakü Komünii, Türkçesi Kudrct Emiroğlu, İstanbul, 1990 s. 22-23). 1994, s. 53.
SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 34-35. 71 DEVLETŞİN, Sovyet Tataristanı, s. 31 -32. Ruslarm Kazan’da uyguladıkları Hrıstiyanlaştırmak
“ ZEYNELOĞLU, Muhtasar Azerbaycan Tarihi, s. 191. siyaseti ve A. Kursavi hakkmda bkz.: (Akdes Nimet KURAT, “Kazan Türklerinin Medenı
SWlhTOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 35. Uyanış Devri”, A. Ü. DTCF. Yay. XXIV/3-4 (Temmuz-Aralık 1966), s. 95-101).
Türk-Tatar kclimelerinin bir sözlüğünü de düzenlemişti. İ. Halfın bundan başka, kültür dünyasm daki olaylar hakkında bilgi ediniyorlardı. Gaspralı İsmail Bey,
I Iive Hanı Ebül Gazi Bahadır Han’m eseri olan“Türklerin Soyağacı” adlı kıtabı bütün Türk Dünyası’nm anlayabileceği Türk dilini yaratmaya ve bu temel üzerinde
yayınladı. 1809 yılmda da Tatar dilinin gramerini hazırladı. XIX. yüzyılın ortalannda bütün Türk D ünyası’m birleştirmeye çalışıyordu.76 Gasprah’nm çıkardığı Tercü-
Kazan’da matbaacılık da gelişmeye başlamış ve 1853-1859 yılları arasında 82. m an gazetesinin oldukça belirgin bir etkisi A zerbaycan’da kendisini gösterdi.77
300 adet Kuran basılmıştır. Bunun yanında birçok dini ve Tatar dilinde eserler Ve bu etki sebebiyle Azerbaycan basınında Osmanlı Türkçesine çok yakın, ortak
basılarak. bunlaryalnız Rusya Müslümanlan arasında değil, aynı zarnanda Hindis- bir yazı dili oluşm aya başladı. Bu arada Gaspralı İsm ail Bey A zerbaycan Türk
tan gibi Müslümanlarm bulunduğuülkelere de ihraç edildi.72 yazarları olan H asan Bey M elikzäde, Topçubaşov ve diğerleri ile sürekli tem as
halinde idi.78Gaspralı İsmail Bey’in kültür ve eğitim alanındaki çalışmalan, gerek
XIX. yüzyılın ikinci yansmdaKazanTürkleri arasmdamillı aydınlar yetişmeye Rusya Türkleri arasında ve gerekse Türkiye’deki aydınlar üzerinde etkili olmuş
başladı. Bunlann en önemlilerinden birisi Şahabettin Mercam’dir. Avrupai metod- ve kültür alanında başlayan Türkçülük hareketinin siyası alana kaym asına ve
larla dini ve tarihı araştırmalar yapan Mercanı, Tatarlar arasmda millı bilincin Pan-Türkizm idealinin doğmasına hizmet etmiştir.
uyanmasında büyük pay sahibidir. Ruslaştırma siyaseti karşısmda cephö alan
Mcrcani, Kazan Türklerinin dini ve milli özellikleri üzerinde önemli çahşmalar Azerbaycan’daki millı uyanış hareketlerini yalnız Rusya’daki Türk aydınlan-
yaparak, 7'ular soyadlarıntn Rusça eklerle söylenmemesi gerektiğini savundu. nm kültürel alanda yaptıklan çahşmalara bağlamak mümkün değildir. Azerbay-
Mcrcani’den başka Hiiseyin Feyizhani ve Kayyum Näsırı, Kazan Türklerinin can’da petrolün çıkanlıp, işlenilmeye başlanmasıyla, ekonomik yapıda büyük değişik-
milli uyanış hareketi içerisinde önemli çalışmalaryapan Türk aydınları olarak likler meydana geldi ve Azerbaycan’da büyük ticaret merkezleri ortaya çıktı. Birkaç
gözc çarpmaktadırlar.73 yıl içinde petrol B akü’yü m odem kozmopolitbir şehir haline dönüştürdü.
Kazan Türkleri arasında gelişen bu çalışmalann Azerbaycan aydınlan üzerin- 1859 yılında Bakü ve civarında petrol çıkarılm aya başlanm asına karşılık,
de önemli etkileri olmuştur. Ancak Rusya Türkleri arasındaki ceditçilik ve millı asıl gelişm e Çar H üküm eti’nin 1872 yılında aldığı petrol yataklarım n ihale ile
uyanış hareketlerinin gelişmesi ve yayılmasında ve pratikte uygulanmasında uzun vadeli kiraya verm ek kararı ile oldu. B u karar dünyanm büyük sermayeli
1851 ’de, Bahçesaray’ın Gaspra köyünde doğmuş olan İsmail Bey Gaspralı nın74 şirketlerinin A zerbaycan’a akm asm a sebep olmuştu. İsveçli Nobel Kardeşlerin
rolüçok büyüktür. Türk Dünyası’nda “dilde, fikirde ve işte birlik” şiannı ortaya 1879’da, B akü’da, kurduklan petrol şirketi kısa zamanda dünyanın en büyük
koyan vc biitiin hayatı boyunca bu ideale hizmet etmiş olan Gaspralı İsmail Bey, petrol şirketi haline geldi. Nobel Kardeşleri diğer büyük şirketler izlem iş,
1883’te çıkardığı Terciiman gazetesi ile fıkirlerini Türkdünyasınayaymayaçalış- 1890’lardan itibaren 6 İngiliz, 3 Fransız, 2 Alman, 2 Belçika ve 1 Yunan fırması
mıştır. Terciiman gazetesi Rusya Müslümanlarının gayriresmt sesi olm uştu.75 B akü’da faaliyete geçmiştir.79
Kırım, İstanbul, Taşkent, Bakü ve Kazan’da okunmaya başlayan Terciiman
gazetesi aracılığı ile Rusya Müslüınanları birbirleriyle tanışıyor, ilişkikuruyorve Azerbaycan Türkleri Rus Hükümeti’nin uyguladığı siyasetlerden dolayı petro-
lün getirdiği bu nimetlerden yeterince yararlanamadıklan gibi, bu durum Azerbay-
7- D hVI.in ŞİN, Sovyet Taiaristam, s. 34-37. can’da yerel burjuvazinin gelişmesini önledi. Bunun aksine, Ç arlık Hükümeti
DI-.VLhl ŞİN, Sovyet Tataristam, s. 45-56; KURAT, “Kazan Türklerinin Medenı Uvams Ermeni sermayedarlara arka çıkmış ve 1821 -1871 döneminde petrol alanlarında
Dcvri”, s. 103-106. devlet tekeli varken ve dört yıllık dönemler halinde seçtiği girişimcilere bu alanlan
M(lasPraİ1 lsmail [İÜY hakkında gcniş bilgi için bkz.: Nadir DEVLET, İsmail Bey (Gaspralı),
Ankara, 19X8; Alımct CAFEROĞLU, “İsmail Bey Gasprinski”, Azerbaycan Yurt Bilgisi, cilt
11, (1933), s. 165-169; Köprülüzadc M. Fuat, İsmail Bey Gaspirinski, Azerbaycan YurtBilgisi,
76 DEVLETŞİN, Sovyet Tataristam, s. 71.
; (1933)’ s- >54-155; Mchmct SARAY, Türk Dünyasmda Eğitim Reformu ve Gaspralı
77 M. E. RESULZÄDE, O Panturanizme, Oxford, England, 1985, s. 63.
Isnuu Bey (1851-1924), Ankara, 1987; Zühal YÜKSEL, “Gaspralj İsmail B ey’in Anadoiu
78 Zeki Velidi TOGAN, “Gaspralı tsmail Bey”, (Çeviren, Yavuz Akpınar), Kardaş Edebiyatlar,
rurkluğunc Tcsırlen", Türk Kültürii, XXIX/337-338, (Mayıs-Haziran 1991) s. 478-384.
sayı 26 (Ocak, M art 1994), s. 6.
SWIE TOCl lOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 50.
79 SWIETOCHOW SKI, Rus Azerbaycanı, s. 39.
kiraya verirken, Ermenilere özel ayncalıklı muamelede bulunulmuştur. 1850 den Hacı Zeynelabidin Tagiyev bir taraftan hayır işleri yaparken, diğer taraftan
1872 yılına kadar petrol pompalama tekeli Ermeni sermayedar Ter-Gukasov’un okullar açarak ve gazetelerin çıkması için maddı kaynak sağlayarak Azerbaycan
elinde kalmış ve sonra yine bir Ermeni olan Mirzayev e geçmiştir. Çar Hükümeti halkınm uyanmasmda büyük katkıda bulunmuştur.84 Hatta Gaspralı İsmail B ey’in
petrol alanlannda devlet tekelini kaldınp araziyi en yüksek fiyat verenlere satmaya B ahçesaray’da çıkardığı Tercüman gazetesi dahi Tagiyev’in m addi desteğiyle
başlaymca Ermeni egemenliğine rakıp çıktıysa da durumlan pek sarsılmadı. Azer- yayınhayatmabaşlamıştır.85 Tagiyev 1901 yılm daBakü’dailkT ürkK ız Jimnasyu-
baycan Türk sermayedarlann durumu ise Rus, Gürcü, Yahudi ve yabancı serma- mu (lise)’nu açarak, Türk kızlarının eğitilmesi için önemli bir adım attı.86Bunun
yenin akmasıyla daha da kötüleşti. Azerbaycan Türklerinin hem en hiç büyük yanmda, birçok Azerbaycanlı genç, onun verdiği burslarla Avrupa ve R usya’m n
şirketi yoktu. Genelde küçük işletmelerin sahibiydiler. Orta ve büyük ölçekli en önem li yüksek okullarında tahsil aldı.87
işletmelerin sahipleri yabancı sermaye ile birlikte Ruslar ve Erm eniler idi.80
Azerbaycan’da aydınlanma hareketinin başlamasında öncülük edenlerin ba-
Ancak, bu dönemde Azerbaycan Türkleri arasında da petrolün getirdiği şında Mirza Feth Ali Ahundzäde gelmektedir. 1812 yılında N uha’da doğan M irza
nimetlerden faydalanarak, büyük çapta servet edinen şahsiyetler de çıkmıştı. Feth Ali Ahundzäde,88 Türk dilinde yazdığı komedilerle Azerbaycan toplumunun
İşte Azerbaycan’da millı buıjuvazinin ortaya çıkması ve bunlann özellikle eğitim, hasta ve aksak yönlerini alaycı bir dille anlatırken,89 Şii din adamlarının körü
basın ve hayır alanlarında yaptıkları çalışmalar Azerbaycan Türkleri arasında körüne inanışına ve dini taassuba karşı m ücadele açmıştır.90 M illet olgusunu
milli uyanış hareketlerini geliştiren önemli etkenlerden olmuştur. A zerbaycan’da ilk işleyen Türk aydını olan Ahundzäde,91 M üslüm an Türkler
arasında kullanılan yazı sisteminin ıslah edilmesi hususundabüyük gayretler sarfet-
Çar Hükümeti’nin binbir çelme takmasma ve engeller çıkarmasma rağmen, miş, hatta Osmanlı Devleti’nin yöneticilerine bu konuda teklifler götürmüş, ancak
tarihin seyri ile çetin mücadelelerle doğan Azerbaycan Millı Türk Kapitalistleri, bir sonuç alamamıştır.92Azerbaycan’da devam etmekte olan olaylan bizzat yaşa-
ticari rekabet hayatı içerisinde kendilerinin ve kendi halklannın sömürüldüğünü ve yan M. F. Ahundzäde, yazdığı eserler, yayınladığı makaleler ve verdiği mücadele-
bir müstemleket şeklinde idare edildiklerini idrak ediyorlardı. Bu idrak ve şuur
içerisinde, Azerbaycan yerli sermayesinin himayesinde Azerbaycan milli medeniyeti,
84 Azerbaycan’m ünlü devlet adamı ve aydınlarının başında gelen Ali Merdan Topçubaşov, Hacı
kültürü, basını, sahnesi, edebiyatı, tekniği ve başka modem kurullan doğmuştur.81 Zeynelabidin Tagiyev’in parasıyla Azerbaycan milletinin intibahında çok büyük roller oynadığını
kaydetmektedir (“A. M. ” (Ali Merdan Topçubaşov), Azerbaycan ’ın Teşekkülü, Bakü 1334,
Azerbaycan millı burjuvazisi arasından Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in admı (1918), s. 10).
85 SW IETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 50.
özellikle anmak gerekir.82Ondan başka Şemsi Esadullayev, Musa Hacıyev, Mur- 86BAYKARA, Azerbaycan İstiklälM ücadelesi Tarihi, s. 58. Tagiyev’in bu okulu açarken verdiği
taza Muhtarov, Ağabala Guliyev, Zülfıgarovlar, Settar Kerimov, Hacı Kerim Vaha- mücadeleler hakkmda bilgi için bkz: M anaf SÜLEYMANOV, Eşittiklerim, Okuduklarım,
boğlu, Hacı Abdulrahimov, Muradov, Ahmet Mustafaoğlu, Hüseyinovlar, Dadaşov- Gördüklerim, Bakü 1987, s. 85-89.
Z. A. Tagiyev’in burs vererek, okuttuğu talebelerdenbirisi de Neriman Nerim anov’dur. (Bahış
lar vs. Azerbaycan’ın milli buıjuvazisinin temsilcileri olarak ortaya çıkmışlardı.83
KAHRAMANOV, D oktor Nerimanov, Bakü 1990, s. 7).
88 Hüseyin BAYKARA, Azerbaycan ’da Yenileşme Hareketleri (XIX. Yüzyıl), Ankara, 1966, s. 148.
*° SUNY, Uakıı Komiinü, s. 18-19. SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 148.
*' BAYKARA, Azerbaycan İstiklälMücadelesi Tarihi, s. 82. ',0 Serge A. ZENKOVSKY, R u sya ’da Pan-Türkizm ve Müslümanlık, (Çev. İzzet Kantemir),
82Tagiycv’in iş hayatındayapt.ğı faaliyetlerhakkındabkz.: M. DJ. İbrahimov, Predprinimatelskaya Ankara 1971, s. 143.
Deyaltelnost G. Z. Tagiyeva, Bakü 1988. 11 BAYKARA, Azerbaycan İstiklal Mücadelesi Tarihi, s. 87.
“ Azerbaycan Tarıhi, cılt I, s. 610-611. Zeynelabidin Tagiyev, Şemsi Esadullayev, Hacı Musa, 92 David KUSHNER, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu (1876-1908), İstanbul, 1979, s. 17; Fevziye
Murtaza Muhtarov petrol sanayisi sahasında, yabancı sermaye ve Ermeni ve Ruslarla rekabet Abdullah TANSEL, “Arap Harflerinin Islahı, Değiştirilmesi Hakkmda İlk Teşebbüsler ve
edebılecek güçte değillerdi. Nitekim Tagiyev 1895 yılında, petrol kuyulanm bir Ingiliz şirketine Neticeleri (1862-1884)”, Belleten, XVII/66, s. 224; Agäh Sım LEVEND, TürkDilinde Gelişme
satmak zorunda kalmıştır. Diğerlerinin çıkardığı petrol ise, yabancı sermayedarlann çıkardığı ve Sadeleştirme Evreleri, Ankara, 1972, s. 159. Mirza Feth-Ali Ahundzade’nin alfabenin
pctrolle karşılaştınlamayacak kadaraz miktarda idi. (Z. İBRAHİMOV, Sosyalistİnkıläbı Uğrunda islahı hakkında Osmanlı Sadrazamına takdim ettiği layiha için bkz.: A. CAFEROĞLU, “M irza
Azerbaycan Zehmetkeşlerinin Mübarizesi, Baku, 1957, s. 12-13; Riad BABAYEV, Ekonomiçeskıya feth-Ali Ahundzade Hakkında Bir Vesika”, Azerbaycan Yurt Bilgisi, yıl 3, sayı 25, (II. Kanun
! ° ts,a. lniye 0snovl F° rmirovaniye Neftyanoy Burjuvazii v Azerbaydjane (60,70 1934), s. 40-45.
godı XIX Veka), Bakü, s. 146-148).
24 BETÜL A SLA N
m anları arasında çatışm a konusu olmuştu. Şii ulem adan bazısı, bir käfır icadı
lerle millı uyanış hareketinin bütün Azerbaycan sathma yayılmasma çaba göster-
olan gazeteyi taklit ederek İsläm ’ın ruhunu zedelediğini düşünüyorlardı. N azik
miştir.93Halkın ana dilini canlandırma ve geliştirmek gayretleriyle, yıllardır Azer-
bir konu olan dil ise, başka bir ayrılık noktasıydı. Ekinci oldukça sade bir halk
baycan’da süren İran kültürünün egemenliğindenkendisini kurtarmasma yardımcı
diliyle yazıyordu. A rapça ve Farsça terim ler pek az kullanılıyor, buna karşılık
olmuştur. İlk Türk dramaturgu olan M. F. Ahundzäde, 1850 yılmda, basit halk
çoğunlukla Hasan B ey Z erdabi’nin icad ettiği yeni terim lere yer veriliyordu.
dilinde yazdığı ölümsüz komedilerle halkın gönlünde taht kurarken, Azerbaycan
İfade dili olarak Farsçayı kabul eden kesim, onun yazma diline uygulanamayacak
Türk aydmlannm da ilham kaynağı olmuştur.94
yaygın konuşm a dilini kullanmasmı, düşm anlıkla karşılıyorlardı. B u gazetenin
Azerbaycan Türklüğünün sosyal, kültürel ve siyası uyanışa başlayıp, gelişme çevresindekiler Zerdabi gibi Sünnı idiler ve yazılannda İran’m geri, katı, insancıl
göstermesinde en önemli etkenlerin başında matbuat gelmektedir. R usya’da ilk olmayan, halkta yaygın bir öfke uyandıran bir ülke olduğu iması bulunuyordu.101
Türkçe gazete, Hasan Bey Melik-zade Zerdabi tarafmdan 1875’te, Bakü’da Ekinci
adıyla çıkanlmıştır.9512 Kasım 1837’de Azerbaycan’ınGökçay İlçesi’nin Zerdab Halkı uyandırm aya çalışan, Ruslaştırma siyasetine karşı çıkan ve Osm anlı
köyünde doğan Hasan Bey Zerdabi, Millı Azerbaycan matbuatmm ve tiyatrosunun sempatizanı tutum u yüzünden kuşku uyandıran Ekinci Gazetesi’nin ömrü uzun
kurucusu olarak tarihe geçmiş, eğitimci, yazar tiyatro kurucusu, sosyolog ve cemiyet sürmedi ve 1877’de, Osmanlı-Rus savaşlan esnasmda Çar Hükümeti tarafmdan
adamı olarak Azerbaycan Türk halkma büyük hizmetlerde bulunmuştur.97 kapatıldı.102 Bundan sonra Rus Hükümeti Hasan Bey Zerdabi, M. F. Ahundzäde
ve diğer birçok Azerbaycan yazarlannı devamlı takiplerle yıpratmaya başladı.103
Zerdabi ’nin büyük gayretleri sonucu çıkanlan Ekinci gazetesinin yaym haya-
tına başlaması, Türk halklan arasmda milli uyanışın gelişmesinde dönüm noktası Ekinci gazetesinin kapatılm ası ile Azerbaycan’da basın hayatına büyük bir
olarak değerlendirilmektedir.98Azerbaycan’da milli edebi dilin gelişmesinde büyük darbe vurulmuştur. A ncak bundan sonra Ziya (1879-1881), Ziya-i Kafkasiya
etkisi olan ve millı matbuat dilinin esasmı koyan Hasan Bey Zerdabi’nin E kincf- (1881-1884) ve K eşkül (1883-1891) gibi gazeteler çıkarılarak, Türkçe basın
si,99Azerbaycan halkmı cahillikten kurtarmaya çalışmış ve onlan eğitime, sosyal hayatı devam ettirilm eye çalışıldı.104 K eşkü rü n 1891 yılında kapatılm asından
işlere katılmaya davet etmiştir.'00Zerdabi Ekinci gazetesinde, Moskova Üniversi- sonra 1903 yılında “Şarki R us"W5 gazetesi çıkıncaya kadar, Rusya Çarlık Hükü-
tesi’ndeki öğrencilik yıllanndan kalma halkçı eğilimlerine uygun olarak, öncelikle meti Türk dilinde hiçbir gazete ve derginin çıkmasına izin vermemiştir.106Ancak
köylülere seslenmeyi amaçlıyordu. Ekinci kısa zamanda Transkafkasya Müslü- 1881 yılmda çıkanlm aya başlayan ve Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in sahibi bulun-
duğu Rusça Kaspi gazetesi,107Azerbaycan Türklerinin sesi olmuştu. Ali M erdan
Fcyzi AKÜZÜM, “Hasan Bey Zerdabi (1877-1907)”, Azerbaycarı Türk Edebiyat Tarihinde
Abide ŞahsiyetlerU, İstanbul 1987, s. 77.
MRESULZADE, O Panturanizme, s. 63-64. 101 SW IETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 48; ZENKOVSKY, R usya’da Pan-Turkizm ve
” Ekinci gazetesinin birinci sayısı 22 Temmuz 1875’de çıkmıştır. Iki haftada bir yaymlanan bir Müslümanlık, s. 143-144.
gazctcdir. (Ekinci, 22 İyul/Tcmmuz 1875, Ewelinci Nömre). Ekinci’nin çıkışı hakkmdabkz.: 102MİRZA BALA, Azerbaycan TürkMatbuatı, s. 8. Mehmet Emin Resulzade Ekinci’nin kapatılması
RESULZADE, O Panturanizme, s. 63; AKÜZÜM, “Hasan Bey Zerdabi (1877-1907)” , s. 77; hakkında şunlan yazmaktadır. “Mirza Fethali’nin mücerret yazılanna tahammül eden Çar Hüküme-
SWIETOCHOWSKI, Müslüman Cemaatten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycanı, s. 47. Ekinci ti, ilk siyasi gazetenin temayüllerine lakayt kalmadı ve Ekinci kapandı” (M. E. RESULZADE,
gazctcsinde Zcrdabi’dcn başka M. F. Ahundov, Büyük Şair Seyid Azim Şirvani, dramaturg “Milli Azerbaycan Hareketinin Karekteri”, ^zeröa^can YurtBilgisi, ciltlll, 1934, s. 163).
Ncccf Bey Vezirov gibi Azerbaycan millı kültürünün temsilcileri, yazılar yazmaktaydılar. 103 GUSEYNOV, İz İstorii Obşestvennoy i Filhasofskoy Mısli v Azerbaydjane X IX veka, s. 57.
(Gcydar HUSEYNOV, İzİstorii Obşestvennoy i Filosofskoy Mısli ve Azerbaydiane X lX veka 104 MİRZA BALA, Azerbaycan Türk Matbuatı, s. 8-9.
Bakü 1958, s. 56-57). l05ŞarkıRus, 1903 yılındaTiflis’tegünlükolarak çıkanlmayabaşlanmış, 1904’teT iflis’tekapanıp,
* BAYKARA’ Azerbaycan ’da Yenileşme Hareketleri, s. 132; Ekinci (1875-1877) Tertip Eden- Bakü’ya taşınmış ve önce “Şarki Rus’un Telgramlan”, 1905’te de “Akşam Haberleri” adlanyla
Turan Hasanzade, Bakü 1979, s. 5. yayın hayatına devam etmiştir. (“Azeri Matbuatının Muhtasar Tarihçesi”, Yeni Kafkasya, yıl 3,
s. 9 (57), (1 Mart 1926), s. 5; MİRZA BALA, Azerbaycan Türk Matbuatı, s. 9).
” " KÜZ? M’ ,“ » asan Bey Zerdab> (1877-1907)”, s. 77; “Azeri M atbuatınm 50. Senesi
Munasebetıylc , Yeni Kafkasya, sayı (37)9, (1 Mart 1926) s. 4 '06 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, s. 48.
98 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, s. 47. 107 Periodiçeskaya P eçat Azerbaydjana (1832-1920), (Redaktörleri: Rasim Tagiyev, Çılgın
” Azerbaycan Edebi Dili Tarihi, Bakü 1991, s. 179-180. Ahmedova), Bakü 1987, s. 155.
Mehmet Zade MİRZA BALA, Azerbaycan Türk Matbuatı, Bakü 1922, s. 7.
Topçubaşov’un yönetiminde çıkarılan bu gazetede liberal görüşlerin yanı sıra, XIX. Yüzyılın sonlan ve XX. yüzyılın başlarmda Rusya’da kuraklık başlamış,
Pan-Türkist ve özellikle Ahmet Ağayev’in düzenli olarak yazdığı sütununda Pan- bu kuraklık tanm kesiminde, bir köylü ülkesi olan Rusya’nm halkını sarsmış ve çok
İslämist görüşlere de yer veriliyordu.108 Hasan Bey Zerdabi de XIX. yüzyılın etkilemişti. Şehirlerde yiyecek ve tüketim maddelerinde sıkmtı baş göstermiş, kıtlık
sonlanna doğru Azerbaycan halkınm ihtiyaçlan ve teşekkulü hakkında, Kaspi de olmuştu. Köylü halkın esasen iyi olmayan durumu daha da fenalaşmış, sefalet de
seri makaleler yazdı.109 bir o kadar artmıştı. Ülkenin her tarafında bir bunalım başlamış; 3000 fabrika
kapanmış ve 100.000 işçi işsiz kalmıştı. R usya’da ekonomik alanda yaşanan bu
Rusya Çarlık Hükümeti’nin baştan beri Azerbaycan Türklerine karşı uygula- bunalunlar 1905 İhtiläli’ni hazırlayan en önemli faktörlerdenbiri olmuştur.112
dığı Hristiyanlaştırma, Ruslaştırma politikası ve Türk halkma maddı ve manevi
olarak yaptığı haksızlıklar karşısında, Azerbaycan’da meydana gelen yukarıda Diğer taraftan XIX. yüzyılm son çeyreğinde Rusya’ya yatınm yapma fırsatmı
genel hatlanyla verilen gelişmeler, Azerbaycan toplumunda millet olma şuurunu bulan Batı kapitalist serm ayenin tutan 3 m ilyar altm rubleyi bulm uştu. Bu Batı
uyandırmış, kültürel alanda Türkçülük akımımn ortaya çıkıp, gelişmesine yol aç- sermayesi 1895-1904 yıllan arasında kendi ülkelerine 830 milyon altın ruble kär
mıştı.110 Azerbaycan millı burjuvazisinin destekleriyle eğitim, basın, edebiyat, göndermişti. R usya’nm dış sermayeye ödediği faizm iktanyılda 130 milyon altın
tiyatro vs. alanlarda ortaya çıkan millı uyanış hareketleri, 1905 Rus İhtiläli’nin ruble idi.113
getirdiği serbest ortamda, Hüseyinzäde Ali Bey, Ali Merdan Topçubaşov, Ahmet
Ağaoğlu, Mehmet Emin Resulzäde vs. gibi Türkiye ve Avrupa’da bulunm uş, Rusya’da 1900 yıllanna doğru kendisini göstermeye başlayan ekonomik kriz,
Türkçülük fıkrinin önde gelen savunucularımn çalışmaları, yine 1905 ortamında sosyalist propagandalarm gelişmesine ve yayılmasına müsait bir ortam hazırladı.
Azerbaycan’da başlayan Türk-Ermeni çatışmasımn da etkileri eklenince ve özel- Ekonomik krizin yarattığı olumsuzluklar ve sosyalist işçi ve köylü üzerinde yaptığı
Iikle Rusya’mn Balkanlarda yürütmeye başladığı Pan-Slavist siyasetin de tesiriyle, propagandalann neticesi olarak, Rusya’nın çeşitli yerlerinde işçi grevleri, köylerde
kültürel alanda başlayan Türkçülük hareketleri, siyası alanda dakendisini göster- ise ayaklanmalar, yağmalar ve çiftlikleri yakmalar şeklinde isyanlar başladı. Bütün
meye başladı ve Pan-Türkizm idealinin doğmasma zemin hazırladı. bu grev ve ayaklanmalar karşısmda Rus Çarlık Hükümeti, istibdat rejimini gevşete-
cek yerde, daha şiddetli tedbirler alıyordu. Bir taraftan sosyalistlerin faaliyetlerine
4- 1905 Rus İhtiläli’nin Azerbaycan’daki Etkileri karşı şiddetli mücadele açılmışken, diğer taraftan Rus olmayan milletler üzerinde
baskı artınlmıştı. % 57’sini Rus olmayan milletlerin oluşturduğu Rusya’da, batıdan
a) 1905 İhtiläli ve Azerbaycan gelen etkilerle millı uyanış hareketlerinin başlaması, Rus Hükümeti tarafından kendi-
leri için büvük hir tehlike olarak görülmekte ve bu uyanış hareketlerini önlemek
1905 Birinci Rus İhtiläli, gerek Rusya dahilindeki milletlerin hayatında ve için baskıcı tedbirler alınmaktaydı. Ancak Rus olmayanlara karşı hükümetin baskıcı
gerekse dış dünyada, özellikie Çin, İran ve Osmanlı Devletlerindeki kültürel ve siyaseti, bu İıalkİar arasmda bir reaksiyon uyandırmış, baskıya maruz kalanlar arasın-
siyası gelişmeler üzerinde etkisi olan önemli birolaydır."1 da milli hareketler büsbütün k u w e t bulmuştu. Bunlar arasından bazılarının Rus-
ya’dan aynlm ak için mücadeleye atıldıklan dahi görülmektedir."4
123 KURAT, “Kazan Türklerinin Medeni Uyamş Devri”, s. 131; KURAT, Rusya Tarihi, s. 385- 121 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 67.
386. Bu manifcstonun tam metni için bkz.: BAYKARA, Azerbaycan İstikläl Mücadelesi Tarihi 128 Taşnaksütyun’un kuruluşu ve programı hakkmda geniş bilgi için bkz,: Richard G. HOVANNI-
s. 113-118. SIAN, Armenia on the Road to İndependence 1918, Universty o f Califomia Press, Berkeley and
121İSMAİL, Azerbaycan Tarihi, s. 217-218. Bukom ıdaayncabkz.: URAS, TarihteErmeniler ve Los Angeles, 1967, s. 16-17; URAS, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, s. 442-454.
trmeni Meselesi, s. 623-624; Kämuran GÜRÜN, Ermeni Dosyası, 2. Baskı, Ankara 1983 s 51' 129SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 68. S. ŞaumyanTaşnaksütyun’u Transkafkasya’ya
^D ursun YILDIRIM-M. Cihat ÖZENDER, KarabağDosyası, II. Baskı, Ankara 1991, s ’5. 1905-1907 yıllarında Ermeni proletariatınm rehberi olarak göstermektedir. (bkz.: Revo-
125 Iran’dan Karabağ’a gelen Ermeniler, burada cn verimli topraklara yerleştirildiler. İran’m Maraga lütsionnnoye Dvijeniye v Armenie 1905-1907 (Sbornik Dokumentov i Materialov), Yerevan
Kcntı’ndcn gelcn Ermeniler, Karabağ’da Maraga ismiyle bir köy kurmuşlardır. Bu Ermeniler 1955, s. 21-23).
1978’dc buraya gelışlerinin 150. yılı münasebetiyle büyük törenler tertip edip, bu günün anısına 130 M İRZA BALA, M illi Azerbaycan Hareketi, s. 55-56. Taraflı olduğunu bildiğimiz Rusların
bır amt dıktıler. Ancak 1988’den itibaren Karabağ Meselesi başlayınca bu topraklann öz yerlileri yaptığı nüflıs istatistikleri dahı, Erıvan Viläyeti dahilindeki Türk nüfusun çokluğunu inkär
olduklannı ılerı suren Ermeniler, 1978 yılında buraya gelişlerinin amsına diktirdikleri amtı yıkarak, edememiştir. Rusların 1902’de yaptıklan nüfus sayımlarma göre, bütün Erivan Viläyeti’nde
yo etmışlcrdır (Bahtıyar VAHAPZADE, M oskova'nm Siyaseti Tavşana Kaç, Tazıya Tut 191. 633 Ermeni, 323. 825 Türk bulunmaktädır. {Äzerbaycan CümKuriyetiTtferkeziDevletEn
cu m v ^ d a,' ° ^ !armln Yüzü), (Türkçeye Aktaran: Yasin Aslan), Ankara 1990, s. 23). Yeni TariJtÄrşivi, F. 970, Op. 1, D. 232, L. 17). 1912 OcakayındayapıTan sayırrilaragöre ise,
SUNY, Baku Komünü, s. 32. Erivan Viläyetinde Türk nüfusu hemen hemen Ermenilerin iki katıdır. (Kavkazski Kalender,
Tiflis 1913, s. 138-151). .
Ermeniler arasındaki aşırı milliyetçi hareketler 1890’lı yıllarda, Ruslann dahı nm ilkpatlamalan Bakü’da oldu. Şubat 1905’de, bir Azerbaycan Türkü’nün Taşnak
tepkisiyle karşılaşmıştı. Çarlığın kaynaştırma siyasetinin Ermeni milliyetçiliği ile Ermeni çeteleri tarafından öldürülmesi üzerine başlayan Türk-Ermeni çatışması,
çatışması sonucu, kısa bir süre için Ermeni-Rus dostluğu bozulur gibi oldu. 1896’ kısa sürede Azerbaycan’ın her tarafına yayıldı.134 Erivan, Nahçivan, Ordubad,
da Kafkasya Genel Valisi olan Prens Grigori Golitsin zamamnda Ermenilere karşı Karabağ, Şuşa, Gence, Bakü ve Şirvan’da silahsız, müdafaasız kendi hallerinde
bazı hareketlerde bulunuldu. Ermeni okullan hükümet emri ile kapatıldı. Gregoryan hayat yaşayan Türklere Erm eniler saldırarak, onlan öldürmeye ve km naya
Kilisesi’nin Ortadoks Kilisesi ile birleştirilmesi için baskıyapıldı. 1903’te Gregoryän başladılar.135 Azerbaycan Türkleri bu saldmlara Taşnaksütyun’la kıyaslanacak bir
KüisesTnin m allalannıt^m ulaştnılmasrkärärrn'ın alınması, Erm em lenTsyänın teşkilatlan olmadığı için düzensiz, plänsız, hatta silahsız karşı koymaya çalıştılar.136
eşiğine getirdi. Daha önce Osmanlı topraklanndi faaliyet gösteren Ermeni eyİemci-
leri, Çarlık yöneticilerinin hayatlarma yönelik eylemlere giriştiler. Prens Golitsin, Ermenilerin Azerbaycan Türklerine karşı yaptığı katliamlarda, elbetteki bü-
1903 ’teki Ermenilerin düzenlediği suikastten yaralanarak kurtulabilmişti. Ancak, yük sorumluluk Ruslanndı. Bu çatışmalan önleyebilecek güçleri olmasma rağmen,
bu tarihte Kafkasya’yı terketmek zorunda kaldı. Bakü Valisi Prens V. İ. Nakaşidze bu çatışm alara m üdahale etmediler. Aksine iki toplum arasındaki düşm anlığı
de, onun siyasetini gizlice bir süre daha uygulamaya çalıştı. Fakat 1905 yılında artıracak şekilde hareket ettiler. Kafkas Genel Valisi Varantsov Daşkov dahı,
Vorontsov Daşkov’un Kafkasya Genel Valisi olmasıyla, Rusya yeniden Ermenileri Rus idarecilerin Ermeni katliam lan karşısında pasif kaldığmı itiraf etmiştir.137
destekleyen politikasma geri döndü. Vorontsov Daşkov’un Ermeni yanlısı tutumu
Taşnak Ermenilerini iyice cüretlendirdi. Buna karşılık Azerbaycan Türklerine olum- Çok acı olaylar yaşanmasına karşın, Ermeni-Türk çatışması, Taşnak Ermeni-
suz tavır takınan V. Daşkov, her konuda Ermenilerin yanında yer aldı. Nitekim lerin katliamlan Azerbaycan Türkleri arasındaki milli uyanış hareketini olumlu yönde
Ağustos 1905’de, 1903’de alınan Gregoryan Kilisesi’ne ilişkin karan iptal eden etkiledi. Bu çatışma Azerbaycan’da Müslümanlar arasmdaki yerel ve mezhep
Vörontsov Daşkov, Ermenileri yeniden kazanmayı başardı.131 çekişmelerini ortadan kaldırarak, bir dayanışmanın oluşmasma ortam hazırladı.138
Ayrıca, Azerbaycan Türklerinin kendilerini savunmak için birlik oluşturmak ve
Diğer taraftan Rusya Çarlık idaresinin Azerbaycan Türkleri arasmda öteden silahlı teşkilät kurmak şeklinde faaliyetlerini yönlendirmelerine sebep oldu.
beri mevcut olan Rus düşmanlığının, o günlerde iyice su yüzüne çıkmasıyla oldukça
tehlikeli bir hal alması üzerine, Ermenileri Azerbaycan Türkleri ile karşı karşıya c) “Difai” Teşkilätınm Kurulması
getirerek ve iki millet arasmdaki husumeti artırma gayretleri de mesele üzerinde
etkili olmuştu. Böylece Rusya Azerbaycan Türklerinin doğru hedefı olmaktan Ruslann göz yumması ve hatta kışkırtması ile Ermenilerin yaptığı katliamlar,
çıkmış, bugün de oynadığı “meseleleri çözen adil hakim” rolünüüstlenm işti.132 Azerbaycan Türklerinde kendilerini müdafaa hissini doğurdu ve ilk olarak kendile-
rini savunm ak am acıyla silahlı bir örgüt kurm ak için harekete geçtiler. N itekim
Yukanda belirtildiği gibi, bütün kültürel, dinı ve milli farklılıklara, iktisadı reka- 1905 bahannda, “D ifai” adıyla gizli bir teşkilät kuruldu. Gerek M ehm ed-zäde
bcte, bir de Ruslann iki toplum arasında husumeti artıran siyaseti eklenince, 1905 M irza-Bala ve gerekse Hüseyin Baykara, D ifai’nin, B akü’da A hm et Ağaoğlu
İhtiläl ortamında, Azerbaycan’da Türk-Ermeni çatışması artık kaçınılmaz oldu.
dağılmasına yol açarken, diğer taraftan Rusya Müslüman Türk halklannın mahalli
Rusya Müslümanlannın ilk kongresinde tespit edilen hususlar, 13-23 Ocak
m ücadelelere yönelm elerine sebep olmuştur. Her ne kadar başarılı sonuçlar
1906’da, Petersburg’da, yapılan ikinci kongrede resmıleştirildi. Resmı ızm alınma-
alm m am ışsa da, R usya M üslümanları Kongreleri ve İttifak, R usya Türkleri
dan toplanan bu ikinci kongrede, resmen“Rusya Müslümanlan İttifakı” kuruldu.147
arasmdaki millı uyanış hareketlerini olumlu yönde etkilemiştir.
Ancak bu kongreye katılanlar arasında fıkir aynlıklan da ortaya çıkmıştı.148
Azerbaycan Türklerinden Sosyalist Hümmet grubuna mensup olanlar, önce 1905’ten sonra, matbuattaki gelişmelere paralel olarak eğitim alanında da
Hümmet gazetesini çıkardılar.160 Daha sonra ise “Davet Koch” adlı Türkçe- başanlı çalışmalar yapılmıştır. XX. yüzyıla gelindiğinde eğitim alanmda Azerbay-
Ermenice olarak yayınlanan ve açıkça olmasa da Müslüman-Ermeni birliğini can’da Türk ahalinin durumu oldukça kötü idi. 1880 yılından sonra Azerbaycan’da
savunan gazeteyi yayınladılar. Hükümeti, kendi düşüşünü önlemek için cemaatler ilkokul seviyesinde “Rus-Tatar Mektebi” adıyla birçok okul açılmıştı. Ancak za-
arası düşmanhk kışkırtıcılığı ile suçlayan bu gazete, onaltı sayı çıktıktan sonra man geçtikçe halk bu okullardan, çarlık idaresinin Ruslaştırma siyaseti yürüttüğü-
hükümet tarafmdan kapatıldı.1611906 yılı sonlanna doğru Hümmetçiler, Resülzäde nü görünce soğudu. Azerbaycan Türkleri çocuklanna milli terbiye verecek okiiilar
ve Hacinski yönetiminde Tekämül gazetesini çıkarmayabaşladılar. Haftalık çıkan istiyordu. Millı uyanış hareketleri geiişmiş, siyası ve kültürei kurumlar oluşmuş ve
ve sosyalist fıkirleri yaymaya çalışan bu gazete de, hükümet tarafmdan aynı yıl bu kurumlan maddi yardımlan ile besleyen Türk buıjuvazisi ortaya çıkmıştı. Ve ilk
içerisinde kapatılmıştır. Bu gazetenin kapatılmasından sonra Azerbaycanlı sosya- olarak Hacı Zeynelabidin Tagiyev Bakü’da “I. Aleksandreyevski” Türk kız jimnazmı
listler Yoldaş gazetesini çıkarmışlardır.162 açtı.166Azerbaycan’m birçok bölgesinde de yine Türk zenginlerinin destekleriyle
bazı eğitim kurum lan oluşmaya başladı. Bu arada birçok öğrenci de Azerbaycan
Hayat gazetesi kapatıldıktan sonra Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in maddı millı buıjuvazisinin burslanyla başka memleketlere eğitim için gönderildi.167
desteğinde olmak üzere Hüseyinzäde Ali Bey, Azerbaycan’da ilk Türkçe dergi
olan Füyuzatı çıkardı. Türkçülük düşüncesini bu dergide çıkan makalelerinde Bütün bu çaba ve çahşmalara rağmen, Rus Hüküm eti’nin Azerbaycan’da
ortaya koyan Hüseyinzäde Aii Bey, bütün Türklerin edebı lisamnın Osmanlı Türklere koyduğu yasaklar yüzünden eğitim alanında istenen gelişme sağlanama-
Türkçesi olmasını savunmaktaydı.163Aralık 1907’de, Füyuzät'm kapanmasmdan dı.168 Türklere nispeten Azerbaycan’da yaşayan diğer unsurlann durumu daha
sonra, Yeni Füyuzat, Şelale, Dirlik gibi dergiler çıkmıştır. Ancak bu dergilerden iyi idi. Bu durumu Türk aydmlan dile getirerek, Türklerin eğitimi konusunda ciddi
hiç birisi 1906’da yayma başlayarak, 1917 yıhna kadaryaym hayatını sürdüren çalışmalaryapılmasmı istiyorlardı. Mesela Neriman Nerhrıanov, tlayat gazetesinde
yazdığı bir makalede; Ermeni Katoligosunun, Ermeni öğretmenlerinin bir kurultayını
yaparak, Ermenilerin kendi dillerinde eğitim yapm alan ve Ermeni mekteplerinin
1,7 Azerbaycan Devri Matbualı, s. 80-81; MİRZA BALA, Azerbaycan Türk Matbuatı, s. 17.
I!* MİRZA BALA, Azerbaycan Türk Malbuatı, s. 17.
I5‘' SWIETOCHOWSKl, Müslüman Cemaatten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycam, s. 87. Ahmet
Ağaoğlu’nun Azerbaycan Türklerinin uyanması için yaptığı çalışmalar ve verdiği mücadeleler IMDEVLET, Rusya Türklerinin M illi Mücadele Tarihi, s. 209.
hakkmda bkz.: Aziz MİREHMEDOV, “Azerbaycan Mütefekkirinin Milli İntibah A rzuları”, 165 1905-1920 yılları arasında Azerbaycan’da Türkçe olarak çıkan gazete ve dergiler hakkında
^ e^ ayCan Demolcra‘i,c RespM ikast (Tarih, İçtimai-Siyasi ve Edebi Hayat), Bakü 1992, s. fazla bilgi için bkz.: Solmaz RÜSTEMOVA, Azerbaycan D evri Matbuatı 1875-1990, Bakü
1993; Azerbaycan D evri Matbuatı 1832-1920, Bakü 1987;M İRZA BALA, Azerbaycan Türk
19(f y|llannda yasal olmayan, yani gizli olarak çıkanlan Hümmet gazetesi, Azerbaycan’da Matbuatı.
f k“ llk sosyallst gazetedir. BU gazete hakkmda fazla bilgi için bkz.: Neriman k,6 BAYKARA, Azerbaycan İstikläl M illi Mücadelesi Tarihi, s. 58.
YNbLOV, AzerbaycanMatbuatı Tarihi, İkinci Hisse, Bakü, 1974, s. 17-18' Ş. HÜSEYİNOV 167 Azerbaycan milli burjuvazisinin eğitim alamnda yaptığı çalışmalar hakkmda fazla bilgi için
Azerbaycan Botşevik Matbuatı, Bakü, 1981, s. 17-22. bkz.: TALIBOVA, Kulturno-Prosvetitelskaya i Blagotvoritelnaya Deyatelnost Azerbaydjanskoy
^ SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, s. 83. Burjuvazii, s. 67-139.
162 MİRZA BALA, Azerbaycan Türk Matbuatı, s. 20. 168 Ahmet CAFEROĞLU, “Azerbaycan’da M aarif Hareketleri”, Türk Kültürü, sayı 18, (1964),
i6-' AKÇURA, Yeni Türk Devletinin Öncüleri, s. 163. s. 134.
açılması konusunda çalışmalaryapılmasını kararlaştırdıklanm belirttikten sonra,
RSDİP ile kişisel ilişkiler dışmda organik bir bağ kesin olarak belirlenememiştir.
bundan Azerbaycan Türklerinin de ders almalannı ve en kısa zaroanda kendi öz
Güçlü M üslüman -Türk niteliği başlangıcından itibaren Hüm m et’in istikametini
dillerinde mektepler açmalanm, bunun için de bir kurultay toplanarak, Azerbay-
tayin etmiş ve onun Rus olan eşitine, R SD İP’ne katılmasını önlemişti. RSDİP ile
can’da milli mekteplerin açılması ve burada öğretmenlerin milletm eğitim seviyesiııi
kişisel ilişkileri olan Hüm m et, m erkeziyetçi ve koyu bir B olşevik hüviyet
yükseltmek için neleryapabileceklerini tartışmalanmn gerektiğini kaydetmektedir.169
istikametinde gelişmedi. Hüm m et Partisi gerçekte Azerbaycan istikläline bir yol
arayan milliyetçi nitelik taşımaktaydı.174
1905 hürriyet ortammda ve özellikle Türkiye ile daha yakın ilişkilere gi-
rilmesiyle, Azerbaycan’da eğitim alanında olumlu gelişmeler görülmektedir.
Hüm m et 1905-1912 yılları arasmda son derece faaldı. Çarlık idaresi ve
1907’de, Azerbaycan öğretmenlerinin ikinci kurultayı yapıldı. Burada “U sülü
özellikle Transkafkasya Genel Valisi Vorontsov Daşkov’un baskı politikası netice-
Cedit”le, yani yeni usülle eğitim yapılması ve halkın öz dilinde eğitim kurumlannın
sinde polis, Hüm m et’in Azerbaycan’ayayılmış birçokhücresini kapatıp, liderlerini
açılması kararlaştınldı. Bu amaçla eğitim verecek “Saadet” mektebi 1907’de
göç etmeye mecburbıraktı. NerimanNerim anov ve Efendiyev gibi liderler tutuk-
Azerbaycan milli buıjuvazisinin yardımlan ile açıldı. Bunu 1908’de, aynı şekilde
landı. M. Emin Resulzäde, İ. M. Abilov ve D. Bünyadzade gibi bazıları ise
eğitim verecek bir başka okulun açılması izledi. Bu arada Azerbaycan Türkleri
yüzlerce üyeleriyle birlikte İran’a sürgün edildi. Bu hal karşısmda epeyce zayıfla-
Türkiye’den eğitim alamnda yardım ıstediler ve 1908 yılmda Türkiye’den gelen
yan Hümmet çok geçm eden teşkilätmı kaybetti.175
öğretmenlerle eğitimde ciddi faaliyetlere başlanıldı. Memleketin çeşitli bölge ve
şehirlerinde kurulan “Neşr-i M aarif’, “Necat” ve “Saadet” gibi demekler, yoksul
Hiç şüphesiz ki, Azerbaycan Türklerini bir m illi ülkü etrafmda toplayan ve
çocukları himaye ederek, geniş halk tabakasına eğitim yaymaya çahştılar.170Bu
ona istiklälin kapısını aralayan en önemli kuruluş M üsavat Partisi olmuştur. Hüm-
çalışmalar neticesinde, millı okullarda ve diğer okullarda Azerbaycan Türk çocuk-
m et kapatıldıktan sonra, B akü’da kalabilmiş olan bazı Hümmetçiler, Abbaskulu
lannm sayısı günden güne artmakla beraber, yine de Ermeni ve Gürcülere nispeten
Kazımzade ve M ihailzade Kerbelay liderliğinde 1912 ’de Müsavat adı altmda bir
azdı. Bununla birlikte Anadolu Türklüğü ile daha yakın ilişkiler kurmak ve millı
parti kurdular.176 M üsavat, M ehm et Emin R esulzäde’nin 1913’te, İstanbul’dan
istikläl duygusunun yoğunlaşmasında eğitim alanında yapılan bu çalışmalann rolü
büyük olmuştur. B akü’ya dönerek partinin başına geçmesi ile etkili bir teşkilät haline geldi.177
1,2 Tarık Zafer TLTNAYA, Türkiye'de Siyasi Partileı; İstanbul 1952, s. 108; Ahmet Bedevi
KURAN, İnkdäp Tarihimiz ve İttihad ve Terakki, İstanbul 1948, s. 61; Hilmi Ziya ÜLKEN,
Türkiye 'de Çağdaş Düşünce Tarihi, İstanbul 1966, s. 425-426; Sina AKŞİN, Jön Türkler ve
İttihat ve Terakki, İstanbul 1987, s. 22; Ali Bey HÜSEYİNZADE, “İttihat ve Terakki Nasıl
Kuruldu. Ubeydullah Efendi’nin Oynadığı Roller”, Tan, 4-5 Mart 1938.
—- - u u ı , Rus /xtvrvuycuni,
SWIETOCHOWSKİ, Azerbaycam, S.s. 107.
İ U/. 185 Yusuf AKÇURA, “Hüseyinzade Ali Bey”, Türk Yurdu, cilt VIII, s. 2556.
179
DEVLET, Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi s 135 184 Yusuf AKÇURA, Türkçülük ve Türkçülüğiin Tarihi Gelişimi, İstanbul 1978, s. 186-187.
IRO
185 Süleyman Sami Ahundov hatıralarında, 1905 ’ten sonra Türk mekteplerinin açıldığını, Türkçe
INI ULZADE' ' f e r t ! r a ” Bakü 1920.
SUNBUL, Azerbaycon s. 45. Musıva, l '« ı , ı > „ için b k z . ,,f l i e gazete ve jum alların çıktığını ve Türkçe ders kitaplarmın yazılarak mekteplerde okutulmaya
Uudm P M P a n ie ,, Oxford, EnBl„ 4 1,85, 70-79; S DIMANŞTE™ başlandığını belirterek, o günlerde Azerbaycan’da yaşanan gelişmeleri çok güzel anlatmaktadır.
Natsıonalnıy Vapros, Moskova, 1930, s. 341-345. - (Süleyman Sami Ahundov ’un Hatıraları (E1 Yazması), Azerbaycan Cumhuriyeti E1 Yazmalan
Enstitüsü Arşivi, Bakü).
Türkleri Paris’teki İttihat ve Terakki Merkezi ile temasa geçmişlerdir. Kafkasya Türklerin tesiriyle daha önceleri Osmanlı D evleti’nde belirgin bir şekil almamış
Türlderinin 26Mart 1906tarihi ilegönderdikleribirmektupta, Ermenilerin saldınlan olan Türkçülük akım ı, şimdi çeşitli dem ekler ve kulüpler halinde örgütleniyor,
vuzünaençıkançarpışmalarİarbunİardandoğanyıkımlardan bahsedilerek, kimse- basının ve giderek artan oranda hükümetin desteğinden güç alarak, siyasi bir
siz kadın ve^çocuklär için yardım istenmiştir.186 Bu m ektuba Dr. B aha Şakir m ahiyet kazanıyordu. Bu fıkrin Osmanlı D evleti’ndeki en önde gelen düşünürü
imzasıyTaVerilen cevapta, para yardımı için en çok M ısırlılara ve bu arada El- olan Ziya Gökalp’in “Türkleşmek, İslämlaşmak ve M uassırlaşmak” olarak belir-
Müevyed Gazetesiyle Mustafa Kamil Paşa’ya başvurulması öğüdü verilirken, lediği düsturlar, Türkçülerin temel düsturlan haline geliyor ve Türkçülerin ideali
silahtan çok okul, öğretmen ve bilgiye önem verilmesi belirtilmişti.187 olarak “Turan” gösteriliyordu. Bir kısım Türkçüler “Turan”da yaşayan Türklerin,
Türkiye’nin önderliğinde, dil ve din bağları ve Avrupa uygarlığv çerçevesinde
Daha sonra 23 Kasım 1906’d a ,“Kafkasya’daM üslüm an Kardeşlerim ize” birleşeceklerini iddia ediyorlardı.192Turan’m uzak bir ideal olmasma karşın, Ziya
başlığıyla İttihat ve Terakki’nin Paris merkezinden gönderilen diğer bir mektupta, Gökalp kısa vadede Türkçülüğün hedefıni şu şekilde açıklıyordu:193
kuvvete önem verilmesi istenirken, aynca Azerbaycan Türkleri için bir çalışma
programı da çizilmişti.188Kafkasya Türklerinin İttihat ve Terakki’den İstanbul “Bugün harsça birleşm esi kolay olan Türkler, bilhassa Oğuz Türkleri, yani
Türkçesini öğretecek öğretmenler de istedikleri ve 3 Ocak 1907’de, bu isteğe Türkmenlerdir. Türkiye Türkleri gibi Azerbaycan, İran ve Harzem ülkelerinin
olumlu cevap verildiği anlaşılmaktadır.189 Türkmenleri de Oğuz uyruğuna mensupturlar. Binaenaleyh, Türkçülükteki yakın
mefküremiz Oğuz ittihadı, ya da Türkmen ittihadı olmalıdır. Bu ittihaddan maksat
Azerbaycan Türklerinin Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi vasıtasıyla, nedir? Siyası bir ittihad mı? Şimdilik hayır, istikbäl hakkm da bugünden hüküm
1906-1907 yıllannda Osmanlı Hükümeti ve Padişahı ile ilişkiler kurduğu görülmek- veremeyiz. Fakat bugünkü mefkuremiz, Oğuzlann yalmzca harsça birleşmesidir.”
tedir. Hatta cemiyet bu tarihlerde, cemiyetin üyesi Talibzäde Ahund Yusuf Efendi’
yi İstanbul’a göndermiştir.190 Böylece Türkçülük yeni bir boyut kazanmıştı: Oğuzculuk. Bu bakış tüm Azer-
baycanlılan Osmanlı Türklerinin en yakınlan, dolayısıyla özel bir ilgi alam haline
Rusya’da şartlann yavaş yavaş değişmesi, Türkler aleyhine yapılan yeni getiriyordu.194 Nitekim Rus baskısından kaçarak İstanbul’a gelen Azerbaycanlı
kanunı düzenlemeler ve Çar Hükümeti’nin baskıcı tedbirleri Azerbaycanlı Türk Türk aydınları, İstanbul’daki Türkçülük faaliyetlerinde önemli rol oynamışlardı.
aydınlannın Türkiye’ye göç etmelerine sebep olmustur. Bunlar arasmda Ahmet 1908’de Rusya’dan gelen Türk avdınlannm öncülüğiinde “Türk D em eği” kurul-
Ağaoğlu, HüseyinzädeXliBeyrŞaırMehmet Hadi, Gazeteci Karabekov Karaba- du.195Azerbaycan Türklerinden Hüseyinzäde Ali Bey ve Ahmet Ağaoğlu demeğin
yey^ Yusufbckov gibi şahsiyetler bulunmakta idi. Daha sonralan bu kervana üyeleri arasındayer aldılar.196Bazılan siyası hayatta ve yönetim içinde belirli mevki-
Mehmed EminResulzädedekatılmıştı.191 Özellikle 1908’densonraT ürkiye’de lere geldiler. 191 l ’de Hüseyinzäde Ali Bey, Gaspralı İsmail Bey ile birlikte İttihat
yönetime hakim olmaya başlayan İttihat ve Terakki’nin Türkçülere İstanbul’da ve Terakki Merkezine seçildiler. Ahmet Ağaoğlu İstanbul eğitim müfettişliğine
serbest çalışma imkänı tanıyan siyaseti bunda etkili olmuştur. R usya’dan göçen atandı.197 Hüseyinzade Ali Bey ve Ahmet Ağaoğlu, 31 Ağustos 1911 ’de kurulan
“Türk Yurdu Cemiyeti”nin kuruculan arasında bulunmakta idiler.198 Bu cemiyetin
Azerbaycanlı kadınlar da boş durmuyordu. Hacı Zeynelabidin Tagiyev, Şemsi Bakü’daki Türk Konsolosluğu binasımn önünde “Hiläl-i Ahm er”e yardımda
Esadullayev ve Ali Merdan Topçubaşov’un hanımlan, kulaklanndaki halis zümrüt, bulunmak için Azerbaycan halkı m ahşeri bir kalabahk halinde toplanıyordu. Bu
yakut ve mavi pırlanta küpelerini, boyunlanndaki takılannı çıkararak, konsolos Ali heyecandan ürken Rus Çar H üküm eti, Türk Konsolosluğu’nu kapattı.219
Kemal Bey’e teslim etmişlerdi. Orta halli Türk kadınlan da durum lanna göre
çeşitli yardımlarda bulunmuşlardır.216 Yine Azerbaycan zenginlerinden Murtaza Bakü M üslüman Cemiyet-i H ayriyesi yardım toplam a işine öncülük ettiği
M uhtarov’un hanım ı da Hiläl-i Ahm er’e oldukça fazla para yardımı yapmıştır.217 gibi, yardımlann cemiyetin binasmda toplanıp, İstanbul’a, Hiläl-i A hm er’e gönde-
rilmesini de sağlıyordu. Yalnız Azerbaycan’dan toplanan yardımlar değil, Türkis-
Bugünlerde Azerbaycan Türklerinin Türkiye’deki kardeşlerine yardım için tan’dan ve K afkasya’nm her tarafında yapılan yardım lar Cem iyet-i Hayriye’de
nasıl bir hissiyat içerisinde olduklarmı çok iyi gösteren bir olayı, Fahrettin Erdoğan toplamyor ve buradan Hiläl-i A hm er’e gönderiliyordu.220
şöyle anlatm aktadır:218
Azerbaycan’da toplanan bu maddı yardım ların dışında, genç öğretmenler
ve birçok Türk öğrenci derslerini ve okullarını bırakarak, Balkanlar da savaşan
Türk ordusuna katılmak için gönüllü olarak gitmişlerdir.221 Bakü milyonerlerinden
Esadullah Ali bir grupla Balkan Harbine iştirak etmiş ve subaylık rütbesi almıştı.
215 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralanm, s. 47-48.
Hacı Zeynelabidin Tagiyev ve diğer Türk zenginlerinin bu yardımlarını duyan B akü’nün Rus
Din hocalarmdan Ahmed Talibzade Y usuf ve arkadaşlan da Balkan Harbine
Valisi, Hacı Zeynelabidin Tagiyev’i makarama çağırarak, “Hacı Türklere yardım mı ediyorsun? gönüllü gitmişlerdir.222 Bu savaş esnasmda Azerbaycan’dan Türkiye’ye gönüllüler
Yarım milyon lira verdiğini haber aldım” diyor. Hacı cevap olarak, “Ben Türklere değil Hiläl-ı
Ahmer (Kızılay)’a yardım ediyorum, sizin başınıza böyle bir felaket gelecek olursa bir milyon
yardımda bulunacağım” diyor. Vali, “Hacı bizim başımıza da mı böyle bir harp felaketinin
gelmesine dua ediyorsun” diyor. Hacı, “Hayır, sözümü yanlış anlamayın, siz ianeden bahsettiniz, 219 Mehmet AIi RESULOĞLU, “Müsavat Partisinin Kuruluşu”, s. 11.
ben de eğer sizin başınıza da böyle bir hal gelirse iki katlı yardım edeceğimi söyledim” diyor 220 S. Esin DAYI, Elviye-i Seläse (Kars, Ardahan, Batum) 'de Milli Teşkilatlanma, (Basılmamış
(ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralanm, s. 48-49). Doktora Tezi), Erzurum, 1991, s. 23.
2,6 ERDOĞAN, TürkEllerinde Hatıralarım, s. 48; MİRZA BALA, M illi Azerbaycan Hareketi, 221 MİRZA-BALA, M illi Azerbaycan Hareketi, s. 63-64.
s. 63. 222 M ehm et Sadık ARAN, “Kardaş Kömeği", Ergenekon Yolu, sayı 1,(1 Temmuz 1951), s. 6-7.
217 Türkiye Kızüay Derneği Arşivi (Etimesgut Merkez Deposu), sıra no. 43, sahife no. 70. Bu makale kiril harflerine çevrilerek Azerbaycan ’da da yaymlanmıştır. (Edebiyat ve Incesenet
218 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 48. Gazetesi, (Bakü) 2 Ekim 1993.)
akm etmiş, hatta İstanbul’da, gelen bu gönüllülerden “Kafkas Gönüllü K ıtası” yaptıklan, yukanda belirtilen yardımlarla kıyaslanamayacak derecede büyük yar-
oluşturulmuştur.223 A zerbaycan’dan gelen gönüllüler içerisinde Azerbaycan’ın dımlarda bulunmuşlardır. Yapılacak bu yardım larda slogan “Kardaş Köm eği”
büyük Türk şairlerinden Ahm ed Cevad’da bulunuyordu. Ahmed Cevad, Azerbay- olacaktır. Bu yardımlara geçmeden önce, konulann daha iyi anlaşılması için,
ca n ’ın kläsik edip şairi ve pedagogu olan arkadaşı Abdullah Saik’le birlikte, yapılacak yardımlarda öncü ve örgütleyici rol oynayan ve yaptığı çalışmalarla
Baikan savaşlarında Türk kardeşleriyle birlikte om uz omuza savaşmış ve daha Anadolu Türk halkınm gönlünde taht kuran “Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayri-
sonra A zerbaycan’a geri dönmüştür.224 Bu savaşlar esnasmda Türkiye’de bulu- yesf’nin kuruluşu, kuruculan, ilk faaliyetleri ve I. Dünya Savaşı esnasında “Kardaş
nan Hüseyinzäde Ali B ey’de çeşitli hastanelerde doktor olarak çalışarak, cephede Kömeği” fıkrinin ortaya çıkması üzerinde durmak gerekir.
yaralanan Türk askerlerine tıbbl yardımda bulunm uştur.22S
D. Baku Müslüman C em iyet-i Hayriyesi
Balkan savaşları sona erdikten sonra da, Balkan savaşlarmm yaralarını sar-
m ak için Azerbaycan T ürkleri’nin yardımları devam etmiştir. Bu savaşlarda 1- Bakü Müslüman C em iyet-i H ayriyesi’nin Kuruluşu ve Amacı
yetim kalan Türk çocuklan için Edim e’de inşa olunan “Dar ül-eytam”a Azerbay-
canlı zenginlerden ve Bakıı Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi idarecilerinden Hacı XIX. yüzyılm ikinci yansında A zerbaycan’da yaşayan birçok millet hayır
Zeynelabidin Tagiyev ve A ğa M usa Nakiyev, Şubat 1914’te, herbiri beşer bin cemiyetleri kurmuşlardı. Ancak, Azerbaycan Türklerine ait bir hayır cemiyeti
ruble olmak üzere, toplam onbin ruble yardımda bulunmuşlardır.226 Ayrıca Hacı ise bulunmamakta idi. Mesela, Ermeni Hayriye Cemiyeti Azerbaycan da muhtaç
Zeynelabidin Tagiyev Edim e’deki Selimiye Cam i’ye konulmak üzere, kendi tara- Ermenilere el uzatıp, yetim çocuklara barm m a ve eğitim im känlan sağlarken,
fmdan hazırlattırılan “Keşfül H akaik” adlı Kurän-ı Kerim tefsirini de yukarıda muhtaç, kimsesiz Türklerin yardım m a koşacak, Türklere ait bir cemiyet yoktu.
belirtilen maddı yardım ı ile birlikte İstanbul’a göndermiştir.227 Bu durum Azerbaycan Türk aydınlarım oldukça üzm ekte idi. Bunun üzerine
eğitimci, sosyolog ve Azerbaycan’da ilk Türkçe gazetenin kurucusu olan Hasan
Görüldüğü gibi, Balkan savaşları esnasmda Azerbaycan Türkleri ellerinden Bey Zerdabi, 1870’li yıllarda, Türklere ait bir hayır cemiyeti kurmak için girişimler-
gelen her türlü yardım ı yapmak için birbirleriyje yanşmışlardır. Bakü Müslüman de bulundu.
Cem iyet-i Hayriyesi de bu işte önemli rol oynamıştır. Böylece XIX. yüzyıhn
sonlanndan itibaren Azerbaycan’da gelişmekte olan “Türkçülük Hareketi”, Bal- Onun bu işe girerken asıl maksadı fakir öğrencileri barındırmaktı. Kuracağı
kan savaşlan esnasmda Türkiye’ye yapılan bu kardeş yardımlan ile ilk meyvelerini hayır cemiyetinin tüzüğünü hazırlayıp, Rus idarecilere tasdik ettirdikten sonra,
vermiş ve daha sonra I. Dünya Savaşı esnasında oluşacak olan “Kardaş Kömeği Bakü zenginlerini Kadı M olla Cevat A hund’un evinde toplantıya çağıran Hasan
(Kardeş Yardımı)” fikrinm ve yapılacak yardımların da temelini oluşturmuştur. Bey Zerdabi, onlara kuracağı cemiyetin tüzüğünü okuyarak, böyle bir cemiyetin
Elbetteki, I. D ünya Savaşı esnasında Azerbaycan Türkleri, Balkan Savaşlarında gerekliliğine onlan inandırmaya çalışmıştır. Ancak bu girişiminden beklediği sonu-
cu alamamıştır. Hasan Bey bu başansızlıktan yılmayarak, 1872 yılında, yaz tatilin-
den istifade ederek, bütün K afkasya’yı dolaşarak, kuracağı hayır cemiyetine
223Bu gönüllüler kıtası içerisinde yalnız Azerbaycan Türkleri değil, Kafkasya’nın heryerinden ve üye ve inane toplamıştır.228 Bu çabalar sonucunda gelen yardımlarla fakir çocuk-
Elviye-i Seläse den gelenler de bulunmaktaydı. Enver Paşa’nın himayesi altında kurulan. dört lan banndırmak, onlann eğitimlerine yardımcı olmak için bir hayır cemiyeti vücuda
taburluk Alayın kumandanı Süleyman Askeri Bey olup, Kafkas Tabur Kumandanı Cihangiroğlu
getirmiştir. Bir süre sonra bu cemiyete yardımlar azahnca, Hasan Bey cemiyet-i
İbrahim Bey idi. Daha sonra kardeşi Hasan Bey’in de kendisine katılmasıyla birlikte, Bulgarlara
karşı savaşmışlardır. Hatta İbrahim Bey, Edim e’ye ilk giren kuvvetlcr arasında yer almıştır. hayriyeyi kapatm ak zorunda kalm ıştır.229
(Cihangiroğlu İbrahim B ey'in Haltercümesi, s. 26).
224 BAYKARA, Azerbaycan İstikläl Mücadelesi Tarihi, s. 192-193.
225Ali HaydarBAYAT, "Azerbaycan ’ın YığitEvladı" A IiB ey Hüseyinzade (Prof. Dr. Hüseyinzade 228 Azerbaycan Matbuatının 50 Yıllığı, Ekinci (1875-1925), Komünist Gazetesi Neşriyatından,
A li Turan) ve Türkiye ’de Yaymladığı Eserleri, İstanbul 1992, s. 25. B akü 1926, s. 25-26.
226 BOA, Dahiliye Nezareti Kalemi Mahsus Müdüriycti, 1332, K. 13, Dosyano. 17,Vesikano. 7. 229 Azerbaycan Matbuatınm 50 Yıllığı, s. 26; BAYKARA, Azerbaycan 'da Yenileşme Hareketleri,
227 BOA, Dahiliye Nezareti Kalemi Mahsus Müdüriyeti, 1332, K. 13, Dosya no. 17, Vesika no. 7. s. 136-137.
Hasan B ey’in bu başansız girişiminden sonra, 1896 yılında Kerbelayı M irza “Bundan tam on yıl evvel, bugünün m isalinde şimdi muhteşem bir binaya
Ağa, Yusuf H anov ve Sefer Ali Bey Vekilov, yine bir hayır cemiyeti kurm ak için malik, Rusya’nm M üslümanlarla sakin olan her tarafm da, bilhassa Kafkasya
2500 kişinin imzalamış olduğu bir anzayı hükümet dairesine vererek, izin istediler. harp meydanında harpzede olan M üslüman vilayetlerinde nam ve şöhret kazan-
Fakat bu istekleri Rus idareciler tarafmdan olumlu karşılanmayarak, reddedildi.230 mış, Kafkasya’nın M üslüman hayriye işleri için faideli bir m erkez şeklini almış
olan Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi tesis edilmiştir.”
1905 hüm yet ortamı Azerbaycan’da kültürel, sosyal ve siyası alanda önemli
gelişmelere sebep oldu. Özellikle matbuat sahasmdaki gelişmeler, diğer sahalan da Cemiyet-i Hayriye’nin ilk kuruluşundaki amacı, fakir ve muhtaç Müslüman-
etkiledi. Azerbaycan’da çıkan Türkçe gazeteler, sütünlannda diğer milletlerde olduğu lara yardımlarda bulunmak, yetim leri banndırm ak, fakir şahıslann çocuklannı
gibi, Müslümanlar içinde bir hayır cemiyeti kurulması ve eğitim cemiyetleri oluşturulma- ve yetim kalmış kimsesiz çocukları okutm ak, ihtiyacı olanlara para ve giyecek
sı konulannı sık sık vurgulamayabaşladılar.231Diğer yandan 1905 yılında, daha önce yardımı yapmak, fakir hastalan hastahanelerde tedavi ettirm ek gibi hayır işleri
de belirtildiği gibi Ermeni-Türk çatışması başlamış, Kafkasya Genel Valisi ve diğer yapmaktı.236Cemiyet ilk dönemlerde faaliyetlerini Bakü ve çevresinde, yukanda
Rus idarecilerin göz yumması, destek ve kışkırtmalanyla Azerbaycan ’m birçok bölge- belirtilen hayır işleri ile sımrlandınlmıştı. Birinci Dünya Savaşı yıllanna kadar bu
sinde Ermeniler savunmasız Müslüman halkı kırmaya başlamış, binlerce aile evini, şekilde çalışmalannı sürdüren Cemiyet-i Hayriye, bu zamanda ilk iş olarak nizam-
barkmı bırakıp kaçm ak zorunda kalırken, binlerce çocuk da yetim kalmıştır. Rus nämesini genişletmekle işe başlamıştır. Nizämnamede bulunan, ‘Cemiyet yalnız
idarecilerinin kayıtsız kaldığı bu durum Azerbaycan Türk aydmlanm ve zenginlerini Bakü’da yaşayan M üslümanlann hayriye işleri ile ilgilenir’ hükm ü değiştirilerek,
oldukça rahatsız etmişti. Bunun üzerine bunlara yardım yapabilmek için Azerbaycanlı dünyada yaşayan bütün M üslüm anlara yardım yapılm ası karar altına alınmıştır.
Türk aydınlar, imkänlan dahilinde halkına yardım etmek isteyen zenginler bir hayriye Bu değişiklikteki maksat büyük harpte m ağdur durum a düşen M üslüman-Türk
cemiyeti kurmak karannı verdiler. Ve 1905yılısonbahannda 1800im zahbirarizaile ahaliye rahatça yardım edebilm ek ve bütün R usya’da yaşayan M üslümanlan
Kafkasya Genel Valiliği’ne müracaat ederek, hayriye cemiyeti açmak için izin birleştirmektir.237
istediler. Bu istek hükümet tarafından olumlu karşılandı232 ve Bakü Müslüman
Cemiyet-i Hayriyesi’nin Nizamnämesi 10 Ekim 1905 tarihinde, Kafkasya Valisi Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi kurulduğu 1905 yılından Birinci Dünya
Vorontsov Daşkov tarafindan tasdik edildi.233Görüldüğü gibi, Azerbaycan Türklerinin Savaşı yıllanna kadar geçen 10 yılda kendisinden beklendiği ölçüde büyük işler
sebatlı mücadelesi sonunda semeresini vermişti. Bu tasdikten sonra çalışmalar yapamamıştır. Cem iyet asıl çalışm alannı I. Dünya Savaşı yıllarında Rus işgali
hızlandınlarak, Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in de büyük maddı yardımlarıyla, altmda bulunan Kafkasya, D oğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde ger-
Kafkasya’da ilk M üslüman cemiyeti olan “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi” çekleştirmiştir. Bu bölgelerde bulunan M üslüm an-Türk ahaliye yaptığı insani
15 Kasım 1905’teresm enkurularakçalışm alannabaşlam ıştır.234 yardımın yanı sıra, Rus idarecilerin yaptıklan haksızlıklara ve Ermenilerin yaptıklan
zulümlere karşı, onlara kol kanat germ iş ve onlann haklannı savunmuştur.
M ehmed Emin Resulzade, Cemiyet-i Hayriye’nin kuruluşundan 10 yıl sonra,
yani 1915 yılında, A ç ık Söz gazetesinde cemiyetin kuruluşu hakkmda şunları Azerbaycan Türklerinin Türkiye’deki kardeşlerine yaptığı “Kardaş Kömeği”
yazmıştır:235 nde de Baku M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi öncü ve örgütleyici rol oynamıştır.
Bu çalışm alara geçmeden önce, Cemiyet-i Hayriye’nin kurucuları, idari yapısı,
230 Basiret (Bakü), 17 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 65.
231 MİRZA BALA, Milli Azerbaycan Hareketi, s. 39-40.
232 Basiret, 17 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 65. 236B aküM üslüm an Cemiyet-iHayriyyesiNizamnamesi, Bakü, 1913, s. 1-2; Azerb. Cum. YTA, F.
233 Azerb. Cum. YTA, F. 46, Op. 2, D. 395, L. 29; Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyyesi 46, Op. 2, D. 395, L. 13-30.
Nizamnamesi, Bakü, 1913, s. 1. 231A çıkSöz, 18 Noyabır/Kasım 1915, s. 38; Yavuz ASLAN, “Birinci DünyaMuharibesi Zamanında
234 H ayat (Bakü), 15 Noyabır/Kasım 1905, no. 102. B akü Müslüman Hayriyye Cemiyeti’nin Şarki Anadolu Türklerine Ettiği Yardımlar”, Millet
235 M ehmed Emin RESULZADE, “ Cemiyet-i Hayriye’nin On Yıllığı”, A çıkSöz, 15 Noyabır/ (Bakü), 23 May/Mayıs 1992; Nazım MUSTAFA, “Bakü Müslüman Hayriye Cemiyeti’nin 1.
Kasım 1915, s. 35. D ünya Muharibesi Devrindeki Faaliyeti, Vatandaş (Bakü), 22 Oktıyabır/Ekim 1993.
56 BETÜL A S L A N
Birinci Dünya Savaşı yıllanna kadar yaptığı faaliyetlerden ve Türkiye ile olan ilk
Nizamnämeye göre, Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin kurucu üyeleri
ilişkilerinden kısaca söz etmek gerekmektedir.
şu şahıslardan meydana gelm işti:243
Cemiyet-i Hayriye İdaresi bu on yıllık dönem içerisinde kırka yakın toplantı Bu faaliyetlerinin yanı sıra, daha sonra üzerinde ayrı olarak durulacağı gibi,
yapmıştır. Halbuki nizam näm esine göre bu kadar zaman içerisinde 120 toplantı cemiyet, Türkiye ile ilişkiler kurmak için 1907 yılında, cemiyetin üyesi olan Talib-
yapmalı idi.256 Cemiyet, eski Nikoloyevski Caddesinde Ağa Musa Nakiyev tara- zäde Ahund Yusuf Bey’i İstanbul’a göndermiştir. Aynca daha önce de bahsedildi-
fından oğlunun adına yapılan m uhteşem bınada, her yıl kurban aym da göriiş ği üzere, Balkan Savaşları esnasında, Cemiyet-i Hayriye H iläl-i A hm er’e bazı
yardımlarda bulunmuştur.
253 A çıkSöz, 15 Noyabır/Kasım 1915, no. 65; Basiret, 17 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 35.
Bütün bu çahşmalara rağmen Cem iyet-i H ayriye’nin bu on yıllık dönemde
254 18 M ayıs 1914’teyapılanB aküM üslüm anCem iyet-İH ayriycsi’ııingenelkurui toplantısında,
toplantıya başkanlık eden Ali Merdan Topçubaşov, Cemiyet-i Hayriye’nin idare heyetinden yaptığı faaliyetler, kendisinden beklendiği ölçüde yeterli görülmemektedir. Hatta
başka birde Hacı Zeynelabidin Tagiyev, Ağa Musa Nakiyev gibi muhtcrem şahısiardaıı oluşacak bu dönem i uykuda geçirilmiş bir dönem olarak değerlendirenler de vardır.260
olan “Cemiyet Şüräsı” kurulmasmı teklif etmiştir. Bu konuda, birkomite oluştuaılarak çahşmalara
Elbetteki bu dönem de Bakü M üslüman Cemiyet-i H ayriyesi’nin çalışm alannın
başlamıştır. (İkbal, 20 M ay/M ayıs 1914, no. 657). Aııcak, böyle bir şüränın kurulup kurul-
madığına dair bir bilgi tarafımızdaıı tesbit edilememiştir. sınırlı kalm asınm birçoksebebi bulunmaktadır. Öncelikle 1907 yılından itibaren
255 M ehmed Emin RESULZADE, “Cemiyet-i Hayriye’nin On Yıllığı”, Açık Söz, 15 Noyabır/
Kasım 1915, no. 35.
256 Açık Söz, 15 Noyabır/Kasım 1915, no. 55. 257 Pud: 16,38 Kilograma eşit ağırlık birimi: (Russko-Turetskiy Slovar, Moskva, 1989, s. 465).
Mirza Ağa Yusuf H anof’un belirttiğine göre, 10 yılda yalnız 35 defa Cemiyet İdare Heycti top- 258 A çık Söz, 15 Noyabr/Kasım 1915, no. 35.
lantısı olmuştur. 1905’te 4 defa, 1906’da 14 defa, 1907-1911 yılları arasmda hiç toplantı ya- 259 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 33-34.
pılmazken 1912-1913 yıllarında ise 17 kez toplanrnıştır (İkbal, 20 May/Mayıs 1914, no. 65?.'). 260 A çık Söz, 15 Noyabır/Kasım 1915, no. 35.
Rus Çarlık İdaresinin, Rusya’daki Müslümanlarauyguladığı siyası ve idari baskılar bütçesinin son derece kifayetsiz olduğu ve yapılan yardımlann az olması gündeme
bunun en önemli sebebini oluşturmaktadır. 3 Haziran 1907’de, II. D um a Ç ar’ın getirilerek, gerekli şekilde cemiyet nizamnämesinde düzenlemeler yapılarak, faali-
fermanı ile dağıtıldı ve Başkanhğa getirilen Stolipin Rus olmayan milletlere karşı yetlerin artınlması istenmiştir.264
baskı rejimini uygulam aya koydu.261 Rus H üküm eti’nin baskıcı tedbirleri yeni
gelişmekte olan cemiyetlerin çalışmalarma da darbe vurdu. Rusya İçişleri Bakanlı- Birinci Dünya Savaşı esnasm da yaşanan gelişmeler, K afkas Cephesi’nde
ğı 1910 yılında bütün vilayetlere şu tamimi gönderdi:262 Müslüman ahalininm aruzkaldığıfelaketler,BakuM üslüman Cemiyet-i Hayriye-
si üzerinde büyük tesir bırakm ış ve daha sonra detaylan ile üzerinde durulacağı
“Rusya’da yaşayan gayn Rus unsurlar arasmda cemiyet ve birlikler kurmaya gibi, cemiyet on yılın durgunluğunu, bir yıl içinde fazlasıyla telafı etmiştir.
dair olan 4 Mart 1906 tarihli muvakkat Çar Ferm anı’nın neşrinden bu yana ayn
ayn milletlerinmedeniyet-maarifyolundagelişme hareketleri müşahade edilmek- 4- Bakü Müslüman Cem iyet-i H ayriyesi’nin Türkiye ile İlk İlişkileri
tedir. Bu hareket millı siyasi şuurun uyanmasına çalışıyor ve bu maksatla m uhtelif
adlar altmda birçok cemiyetler vücuda getiriliyor. Bu cemiyetlerin gayesi Rus olma- Daha önce üzerinde durulduğu gibi, 1905 yılmdan sonra Azerbaycan Türkleri,
yan milletleri kendi millı menfaatlan etrafinda birleştirmekten ibarettir. Devlet Sena- gerek ferdı olarak, gerekse cemiyetler halinde Türkiye ile ilişkilere girmişler, Azer-
tosu’nun birçok kararlannda da izah olunduğu üzere bu dem ekler halkm huzuru baycan halkının sosyal ve kültürel yönden gelişmesinde Osmanlı Devleti ’nden yarar-
ve emniyeti için tehlike olarak görülmelidir. Dolayısıyla 4.3.1906 tarihli fermamn lanmak istemişler, eğitim ve din alanlannda Türidye’den bazı taleplerde bulunmuşlardır.
birinci faslınm altm cı m addesine göre bu n ev ’i dernek faliyetlerine izin Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin de kuruluşunun ilk yıllannda, Osmanlı
verilmemelidir.” Padişahı ve Hükümeti ile ilişkiler kurmak için çaba gösterdiği görülmektedir.
A çıkça anlaşılacağı gibi cemiyetlerin çalışmaları sınırlandırılarak, baskıcı Cemiyet-i Hayriye bu amaçla Cem iyet üyesi, B akü’da M üslüman okullann-
tedbirlerle Rus olmayan milletler arasında gelişen millı uyanış hareketleri kontrol da öğretmenlik yapan ve aynı zam anda B akü’da çıkm akta olan Taze Hayat
altma ahnm aya çalışılıyordu. Azerbaycan’da da bu dönemde cemiyetler idarenin gazetesinin yazan Talibzade Ahund Yusuf’u Ağustos 1907’de, İstanbul’a gönder-
baskıcı uygulamalanna maruz kalmıştır. Cemiyet-i Hayriye’nin kurucu ve idareci- miştir.265 Talibzäde Yusuf’un yanında, B akü Müslüman Cemiyet-i Hayriye İdare-
leri de Azerbaycan’da gelişen m illi hareketin rehberleri olduğundan dolayı, Rus si’nin mühürü ve Cemiyet-i H ayriye ve Neşri M aarif Cem iyeti Reisi olan Hacı
Hükümeti ’nin takip ve baskısmı çok yakından hissediyorlardı. Nitekim, Aii Merdan Zeynelabidin Tagiyev’in imzası bulunan bir vekäletnäme bulunmaktadır. Bu vekä-
Topçubaşov, Çar’ın D um a’yı keyfı olarak dağıtmasını protesto etmek maksadıyla letnamede şöyle denm ektedir:266
kalem e alınan “Viborg B eyannäm esi”ni imzaladığı için hapse atılırken, Ahmet
Ağayev, Hüseyinzäde Ali Bey ve birçok Türk aydınlan Rus idaresinin baskılann- “Vekäletnäme
dan dolayı Türkiye’ye kaçm ak zorunda kaldılar.263
Bu ahir vakitlerde Rusya’da säkin otuz milyon Müslüman C em ä’ati arasmda
Rus Hükümeti’nin baskıcı tedbirlerinin yanı sıra, Bakü Müslüman Cemiyet-i terakkı ve teälı meyyäli görünmektedir. Ancak, bizlerin muntazam mekteplerimiz
Hayriyesi’nin bu dönemde çalışmalannın yetersiz olmasında, cemiyeti yönetenlerin ve kütüb-i ilm iye ve fenniye ve tedrisiyyelerim iz lüzüm u derecesinde mevcut
de sorumluluğu olduğu anlaşılmaktadır. 1914 yılında yapılan cemiyetin genel kurul bulunmadığından hiläfet-i celile-i uzmänm saye-i m äarif vayesinde yaşayan Müs-
toplantısmda, bu konuda birçok eleştirileryapılmış, cemiyetin üye sayısının azlığı, lüm anlarla b ir kat daha aläka ve räbıta kesb etm ek m aksadıyla Cemiyyet-i
İsläm iye azälarm dan, Ulüm-ı A rabiyye M üderrisi ve M ekteb-ifdädi M uallimi
261MİRZA BALA, MilliAzerbaycan Hareketi, s. 49; DEVLET, Rusya Tiirklerinin Milli Mücadele
Tarihi, s. 130. 264 Ikbal, 28 M ay/M ayıs 1914, no. 663.
262 MİRZA BALA, Milli Azerbaycan Hareketi, s. 50. 265 BOA, Yıldız Sadäret Husüsı M ä’rüzatt, nr. 514/24.
263 MİRZA BALA, Milli Azerbaycan Hareketi, s. 51. 266 BOA, Yıldız Sadaret Husüsı M ä’rüzatı, nr. 514/24.
Ahund Yusuf Tälibzäde Efendi te’äti-i efkär ve vesätat-ı läzimede bulunm ak gaye olan İsläm ittihadından uzaklaştırm ak için Arapça, Türkçe, Farsça ve Kürt-
m aksadıyla m erkez-i hilafet-i uzmä olan Dersaädete irsäl olundu. çeye vakıf olan Ermeniler tarafından K afkasya’ya zararlı neşriyatlar sokulmakta-
dır. Bunlan bir an önce tesirsiz hale getirmek ve Kafkasya M üslümanlannı etkile-
Dersäadet m e’murin-i aidesi tarafından kendisine muävenet-i läzimede bulu- melerini önlemek için karşı neşriyatta bulunulması.
nulmasını biz Rusya M üslüm anlan istirhäm ederiz. 5- İran’a, M ısır’a ve A vrupa’y a fırar edip, oralarda tutunam ayarak Kafkas-
ya’ya dönmek isteyenlere izin verilm em esi.
Mühür Neşr-i M aarif ve Umur-ı Hayriyye 6- M ektep m üdürleri ve öğretm enlerin O sm anlı H üküm eti’nin de uygun
Bakü M üslüm an Cem iyet-i Cemiyyet-i İslamiyye R e’isi görmesi ile İstanbul’dan tedarik edilmesi.
Hayriye İdaresi Ceneral Hacı Zeyneläbidin T akiyof ’ 7- Dinı kitaplann tefsirleri, peygam berim izin hadisleri, ahlakı kitaplar ve bu
konulardaki yararlı tam im lerin yaym lanm ası” .269
Bu vekäletnämede ilginç olan taraf yalnız Azerbaycan Müslümanları için değil, Talibzade Yusuf Efendi, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin ve onun
Rusya’dayaşayan otuz milyon Müslüman için yardım talep edilmesidir. Cemiyet- başkanı olan Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in takip etmeye çalıştığı hareket hattını, bu
i Hayriye tarafından verilmiş bu vekäletnäme ile, İstanbul’a gelen Talibzäde Yusuf şekilde açıkladıktan sonra, Hacı Zeynelabidin Tagiyev tarafından hazırlattınlarak üç
Efendi, Sadäret m akam ına 31 Temmuz 1323 (19 Ağustos 1907) tarihli olarak cilt halinde “Keşffi’l Hakaik” adtyla neşrettirilen Türkçe K ur’an-ı Kerim tefsirinin
sunduğu yazıda,267kendisinin Cemiyet-i Hayriye’nin idari işlerinde görev yaptığmı, özel olarak hazırlanmtş bir baskısını, Cem iyet’in Başkanı Zeynelabidin Tagiyev’in
Padişahayazdığıbir mektubla birlikte, Osmanlı Devleti’nin Padişahı ve Müslümanlann
ulema bir aileden geldiğini, Rus Yüksekokulu’ndan mezun olduğunu, Zeynelabidin
Halifesi olan n. Abdulhamid’e verilmek üzere Sadaret Makamı’na sunmuştur. Tagiyev
Tagiyev’in Rusya’da bazı kandınlmış, akılsız Müslümanlarm hiläfet makamı ve
tarafmdan Osmanlı Padişahma gönderilen mektup aşağıdadır:270
Osmanlı padişahı hakkmda yaptıklan garazkärane neşriyata cevap vererek, onlan
etkisiz bırakmak, Müslüman ahaliyi m a’nen ve dinen hilafet makamına daha
“Atabe-i felek-mertebe-i cenäb-ı zillulähi a ’zämiye Veli-ni’met-i cihan efen-
k u w etli olarak bağlamak ve onlan aydmlatmak için neşrettiği günlük Taze Hayat
gazetesinde268yazarlık yaptığmı belirttikten sonra, Bakü’ da Cemiyet-i Hayriyye- dimiz hazretleri!
i İslämiye’nin kurucusu ve başkanı olan Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in takip etmeye
“Bu ana kadar Rusya D evleti’nin taht-ı hükümetinde bulunan biz otuz milyon
çahştığı hatt-ı hareketi, ana hatlanyla şu şekilde bildirmiştir:
Türk Müslümanlannm beyninde Türk lisänmda K ur’än-ı Şerif’in tefsiri bulunma-
dığmdan ekseriyetle onun m ezäm in-i äliyesinden istifade-yäb olamıyorduk. Li-
“ 1- Şimdiye kadar Kafkasya Türkleri yazışmalarında hep Farsça’yı kullan-
haza bu ähır vakitlerde säye-i hilafetväye-i cenäb-ı zillullähi a ’zamilerinde Bakü
mışlardır. Bundan sonra Farsça’nın yerine anadilimiz olan Türkçe’nin kullamlması
ulemäsından vilayet kadısı kullan väsıtasıyla Kelämulläh-ı Ş erif’i Türk lisanında
ve geliştirilmesi.
tefsir etdirüb tab ve neşrine m uvaffak oldum.
2- Bilumum m ekteb kitaplanm ızın Osmanlı Türkçesi ile yazılması.
3- Mekteblerimizin programınm Osmanlı M aarif programına göre yapılması.
“Ahd-i m e’ali-vefd-i cenäb-ı padişahilerinde hasıl olan işbu muvaflakiyct-i kem-
4-Merkezi İdaresi Bulgaristan’ın Vama Şehri ile İran’ın Urumiye Şehirlerinde
teränenin şükränesi yolunda huzür-ı celil-i şehriyärilerine mahzä arz-ı fariza-i ubu-
bulunan “Erm eni-Am erikan ve Ermeni-Proteston Komite-i M uzırrası’nm Kaf-
diyyete vesile olmak üzre mezkür tefsir-i şerifden huzür-ı bähirü’n-nür-ı hilafet-
kasya ve Azerbaycan Türklerini Hilafet M akamına bağhlıktan ve mukaddes
penahilerine bir takım takdim ettim. Eltäf-ı äliye ve merähim-i m üte’äliye-i hazret-i
hilafet-Penahilerinden kabülünü istirham ederim. 01 bäbda ve kätıbe-i ahvälde emr ü
261 BOA, Yıldız Sadäret Husüsi M ä’rüzatı, nr. 514/24.
268 Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in sahibi, Haşim Bey Vczirov’un da sorumlu müdür ve başyazarı
269 BOA, Yıldız Sadäret Husüsı M ä’rüzatı, nr. 514/24.
olduğu Taze Haber 1907-1908 yılları arasında B akü’de çıkmış edebi, siyasi, iktisadl Türk
270 BOA, Yıldız Sadäret Husüsı M ä’rüzatı, nr. 514/24.
gazetesidir. (Rüstemova, Azerbaycan D evri Matbuatı, s. 4 1 .)
ferman velı-ni’met-i cihän halife-i bi’l-hakk ve padişah-her-dem-muvaffak efendimiz II. BÖ LÜM
hazretlerinindir.
I. DÜNYA SAVAŞI’NDA AZERBAYCAN TÜRK LER İNİN
Mühür Neşr-i M aarif ve Umur-ı Hayriyye KAFKAS CEPH ESİ SAVAŞLARINDAN Z A R A R GÖREN
Bakü M islü m an Cem iyyet-i Cemiyyet-i İslämiyye R e’isi AN A D O LU T Ü R K L ER İN E “K ARDA Ş K Ö M E Ğ İ (YA RDIM I)”
Hayriye İdaresi Ceneral Hacı Zeynelabidin Tagiyef VE BAKÜ M Ü SL Ü M A N CEM İYET-İ HAYRİYESİ
Kullan
25 Ş e h r - i Cumäd-el-üla 1325-Şehir
B äkü”
XX. yüzyıla gelindiğinde, Rusya esareti altında yaşayan Türkler dini ihtiyaçla-
rını da yeterince yerine getiremiyorlardı. Rus Çar Hükümeti, Müslüman ahalinin
yaşadığı yerlerdeki havayı dikkatle takip etmiş, özellikle M üslüman halkla sıkı
tem asta olan M üslüman okullan, öğretmenleri ve din adam lannm faaliyetlerini A. Birinci Dünya Savaşm da Azerbaycan
kontrol altında tutmuş ve İsläm edebiyatının her çeşidi yasaklanmıştı.
Azerbaycan Türkleri arasında millı bilincin geliştiği ve Türkçülük fıkrinin ön
İşte bu baskılar yüzünden Azerbaycan’da da halk İslämı hayatı dilediği pläna çıktığı bir dönemde, Birinci D ünya Savaşı başlamışü. Trablusgarp ve Bal-
şekilde yaşamıyor ve İsläm dinine ait kitaplan bulmakta zorluk çekiyordu. Hatta kan Savaşlannm uyandırdığı milli heyecanın tesirleri Azerbaycan Türkleri arasmda
1905 yılına kadar R usya’da Türkçe K ur’anı Kerim tefsiri yoktu. Yukanda verilen hälädevam ediyordu.1Ahm et Ağaoğlu ve Hüseyinzäde Ali B ey ’in İstanbuPdaki
belgeden de anlaşılacağı gibi, Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Reisi faaliyetleri Türkiye’de, Azerbaycan Türklerine karşı ilgiyi ziyadesiyle artırırken
Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in çalışmalan ile Rusya’da ilk olarak “Keşfiil Hakaik” Azerbaycan Türkleri de gerek kültürel ve gerekse ticaret alanında Türkiye ile
adıyla Türk dilinde Kurän-ı Kerim ’in tefsiri yaptınlarak yayınlanmış ve bu tefsirin ilişkiler kurmaya çahşıyorlardı. Nitekim, daha Birinci Dünya Savaşı başlamadan
özel olarak hazırlanmış bir nüshası da Osmanlı Padişahına gönderilmişti. kısa bir süre önce, Azerbaycan’ın en büyük tacirlerinden olan Hacı Zeynelabidin
Tagiyev bir temsilcisini Türkiye’ye göndererek, fabrikalannda ürettiği kumaşları
Sonuç olarak B akü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi bu suretle Osmanlı Türk ordusuna satmak için girişim lerde bulunuyordu.2
Devleti ile ilk ilişkilere girerek, Rusya M üslüm anlan adına ondan bazı yardım
taleplerindebulunmuştur. Cemiyet-i Hayriye’nin üyesi olan Talibzade Yusuf Bey Temmuz-Ağustos 1914 ’te, Rusya, Avusturya-Macaristan ve Almanya’ya karşı
vasıtasıyla yaptığı bu ğirişime, Osmanlı Hükümeti tarafm dan nasıl bir cevap savaşa gırmiş,3henüz Osmanh Devleti savaşa katılmamıştı. Rusya’da yaşayan diğer
verildiğinedairbirbelgetespitedilem em iştir. Ancak 1907’densonraTürkiye den
A zerbaycan’a öğretmenler, din adamları, dinı kitaplar ve m atbaa malzemeleri
1 MEHMET-ZADE MİRZA BALA, “Cafer Cabbarlı, Diriliği, Yarattıkları ve Vakitsiz Ölümü
gönderildiği ve Kafkasya Müslümanlan ile daha sıkı temaslar kurulmaya çalışıldığı (1889-1934)” Kurtuluş, no. 4, (Şubat 1935), s. 107.
görülmektedir. Hacı Zeynelabidin Tagiyev 1913 yılı sonlannda Mehmet Giray Efendi’yi fabrikasmda ürettiği
kumaş numuneleri ile birlikte Trabzon’a göndermiştir. Trabzon Vilayeti’nden Harbiye Nezaretine
gönderilen yazıda, Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in Vckılı 'nin Trabzon’da kendisine bir nıuhatap
bulamadığı belirtildıktensonra, HarbiyeNezareti’ninkumaş alımı için Hacı Zeynelabidin Tagiyev’le
bir mukavele yapmasının hem Harbiye Nezareti’nin hem de “Memalik-i ecnebiye de yaşayatı
dindaşlanm ızm menfaatine olacağı” kaydedilmiştir. 3 0 A, DH. KMS, 1331-2-23, Dosya No. 5,
Vesika no. 5.
3 KURAT, Rusya Tarihi, s. 412-413.
Müslümanlar gibi, Azerbaycan Türideri de Çarlık Rusya’smın tebalan olarak üzerlerine Savaş Avusturya-Macaristan ve A lm anya’ya karşı devam ettiği sürece,
düşen yükümlülükleri yerine getirraek zorunda idiler. Azerbaycan’ın milli buıjuvazisi vatanseverlik ve Rusya’ya bağhlık basit konular olarak kalmıştı. Azerbaycan’da
savaşın başlamasıyla Kızıl H aç’a büyükyardımlardabulunurken,4Tagiyev gibi birçok hiç kimse Türkiye’nin savaşa girm esini arzu etm iyordu. Gelişmeye başlayan
Bakülü zengin yapılacak askeri hastahaneye maddı yardım önerdikleri gibi, Alman ilişkileri devam ettirmek düşüncesinde idiler. M esela, Avrupa’da savaşrn başladığı
cephesinde savaşacak Azerbaycanh gönüllü birliklerin oluşturulmasmı fınanse günlerde, Bakü’da bulunan ve çeşitli gazetelerde m akaleler yazan, daha sonra
etmişlerdi.5Yine Bakülü zenginlerden bir kısmı, KafkasyaGencl Valisi’negönderdikleri Türiaye Komünistlerinin lideri olacak olan Mustafa Suphi’nin11 9 Ağustos 1914’te
bir mektupta, savaşta Çarlık Rusyası’na her türlü yardımı yapmaya hazır olduklannı Basiret gazetesinde ‘T ürkiye’nin Dahili İşleri” başlığı ile kaleme aldığı bir makale-
bildirmışlerdir.6Devlet Duması’nda bulunan Müslüman vekiller Rusya’ya bağlılıklannı de,12Türkiye’de savaş rüzgarlannm estiğini ve Türkiye’nin R usya’ya karşı sava-
açıkhyorlardı. Devlet Duması üyesi olan Azerbaycanlı Caferov’un Milliyet gazetesin- şa girebileceği tarzında düşüncelerini belirtm esi dahi, A zerbaycan’da tepki ile
de yayınlanan “Müslümanlara Müracaat” adlı bildirisinde Müslümanlar vatanı koru- karşılanıyordu. Nitekim, hem en 10 A ğustos 1914 tarihli İkbal gazetesinde, “H.
maya davet ediliyordu. Bakü basıru da hükümetin baskısmdan çekinildiği için dikkatii R” imzasıyla “Türkiye ve Avrupa M uharebesi” adlı bir m akale yayınlanmıştı.13
davranıyor, Rusya’yı destekler yazılaryazıyordu.7 Bu makalede, M ustafa Suphi’nin İstanbul gazetelerinin savaş taraflısı yaymlar
yaptığı ve İstanbul H üküm eti arasm da Rusya ile savaşa taraftarlann olduğu
Azerbaycanlılar, Tatar ve Başkurtlar gibi askere ahnmışlar ve Rus cephesinde hakkındaki yazdıklannm tem elsiz olduğu belirtilerek, İstanbul matbuatından ve
savaşa katılarak, pek çok kurban vermişlerdi.8 Bu dönemde Azerbaycan, Tatar, bunlann Rusya’ya akislerinden öm ekler verilmektedir. “H..R” Türk matbuatmın
Başkurt ve K ınm Türklerinden 200 bin kişi askere alınmıştı. 1914-1917 yıl ları oldukça mülayim ve sulhperver olduğunu da kaydetmektedir.
arasında 200 kadar A zerbaycanlı Türk, subay olarak Rus ordusunda görev
yapmıştı.9Genelde Alman cephesinde savaşan subay sınıfındaki Azerbaycanlılar Görüldüğü gibi, Ağustos 1914 Azerbaycan’ın da hiç kimse Türkiye’nin savaşa
arasında Samed M ihmandarov, Ali Ağa Şihlinski, Hüseyin Han Nahçivanski girme ihtimalini düşünmüyor, M ustafa Suphi’nin bu konudaki düşünce ve sezgileri
gibi generallerde bulunm aktaydı.10 doğru bile olsa, buna inanm ak istemiyorlardı.
4 TALIBOVA, Kulturno, Prostvetitelskaya i Blagotvoritelnaya Deyatelnost Azerbaycanskoy Savaşın başladığı ilk günlerde, Azerbaycan Türideri ile Türkiye arasındakı ilişkiler
Burjvazii, s. 176-177. sıcaklığını koruyordu. Hatta bu günlerde Almanya’da bulıaıan Azerbaycan Türklerimn
5 SWIETOCHOWSKİ, Rus Azerbaycanı, s. 110.
haklanm gayr-i resmi de olsa korumayı Tüıkiye bir kardeşlik görevi olarak addediyor-
6 İstoriya Azerbaydjana, II, s. 158.
7DEVLET, Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi, s. 247. Azcrbaycan gazetelerinde halkın, du. Mesela, Rusya’nın Alm anya’ya savaş ilän ettiği esnada, B akü’nun önde gelen
Rus Devleti’ne sadakatlannı bildirdiği pek çok yazı çıkmıştır. (Basiret, 18 Oktıyabır/Ekim, 1 zenginlerinden Hacı Zeynelabidin Tagiyev ailesi ile birlikte Alm anya’da istırahat
Noyabır/Kastm 1914, no. 26,28).
etmekte idi. Savaşın başlamasıyla Almanya, ülkesinde bulunan bütün Rusya vatan-
8Naki Keykurun, Azerbaycanhlann askere ahnması konusunda özet olarak şu bilgileri vermektedir.
“Ruslar, AlmanCephesindeyenilgiler alıp, sıkışmaya başlayınca, Kafkasya Türklerinin orduya
daşlanm gözetim altına almaya başladı. Hacı Zeynelabidin Tagiyev ve ailesi de bundan
asker alınacağını ilän etmiştir. Ancak Azerbaycan Türklerinin önde gcleııleri buna itiraz cderek, nasibini alırken, Tagiyev’in Alman bankalanndaki parasına da el konulmuştu. Bu zor
daha önce Devlet Dumasmda Azerbaycan Türklerinin orduya askcr alınmasını Azerbaycanlı durumda Tagiyev, Rusya’da yaşayan bir Türk olarak, Almanya’dakı Türiaye Sefaret-
Dumaüyeleri istediğinde, Rushüküm etininbunu reddettiğini Kafkasya Valisi’nc hatırlatarak,
hanesi’ne müracaat ederek, yardım istemiştir. Türkiye’nin Almanya Sefırinin şahsı
şimdi asker almmasmın doğru olmayacağtnı söylemişlerdir. Yapılan tartışmalardan sonra,
Azerbaycan Türklerinden zorunlu değil, yalnız gönüllü olanlarm askerc alınması Kafkas Valisi gayretleri ve Kayzer II. Wilhem ile görüşmesi sonucu Hacı Zeynelabidin Tagiyev’e
tarafmdan ilän edilmesi kararlaştınldı. Durum bir hafta sonra ilän edildi. Yalnız Azerbaycan’dan ailesi ve parasını alarak Bakü’ya dönmesine izin verilmiştir.14
değil, Kafkasya’nın diğer eyaletlerinden de gönüllüler çıktı. Azerbaycanlıların verdiği bir a!ay
ile diğer Kafkasya eyaletlerinin verdiği beş alay birleştirilerek bir fırka kuruldu. M uvazzaf
askerlerden teşekkül etmediği için fırkaya, yabancı maııäsına gclen “Diki Divizya” adı verildi. 11 M ustafaSuphi’ninBakü günleri hakkında bkz.: Yavuz ASLAN, TürkiyeKomünistFırkast ’nın
(KEYKURUN, Azerbaycan İstikldl Mücadelesinin H atıralan, s. 25-26). Kuruluşu ve M ustafa Suphi, TTK. Y ay., A nkara 1997, s. 15-22.
9 DEVLET, Rusya Türklerinin M illi M ücadele Tarihi, s. 247. 12 MUSTAFA SUPHİ, “Türkiye’nin Dahili İşleri”, Basiret, 9 Avgust/Ağustos 1914.
10 SWIETOCHOW-SKI, Rus Azerbaycanı, s. 110. Rus ordusunda görev yapan bu Azerbaycanlı 13 H. R., “Türkiye ve Avrupa Muharebesi”, İkbal, 10 Avgust/Ağustos 1914.
subaylar hakkında fazla bilgi içinbkz.: Ş. NEZİRLİ, AzcrbaycanGeneralları, Bakü 1991. 14 SÜLEYMANOV, İşittiklerim, Okuduklarım, Gördüklerim, s. 166-167.
Osmanlı Devleti, tüm gayretlerine rağmen bu savaştan kendisini kenar tuta- Takviye edilen Halil Paşa komutasındaki kuw etler, Ocak 1915’te, Tebriz’i
mayarak, Almanya’nm da tazyiki ile, savaşın başlamasından yaklaşık üç ay sonra zaptederek, Rus Azerbaycanı’nın kapısına dayanmışlardı. Osm anhlann Kafkasya
savaşa girmek zorunda kaldı. Osmanlı Devleti savaşa girerken bunun bir cihat siyasetinin rehberi Ö m erN aci idi ve Ö m er Naci Azerbaycan ve Doğu Kafkasya
olduğunu ilän etmiş ve tüm dünya Müslümanlarmı cihata çağınnıştı.15 İttihat ve Terakki Komitesi Müfettişi olarak atandı. Bu atama, Osmanlılann iki
Azerbaycan’ı birleştirme isteklerini ve bunun Osm anlı D evleti’nin himayesinde
Savaşmbaşladığı zaman Türkiye’de, EnverPaşa oldukça etkili idi. Milliyetçilik gerçekleşeceği imasını taşıyordu.20Osm anlı kuw etlerinin Tebriz’i zaptı pek uzun
ruhunun gittikçe kuw etlendiği bir zamanda Enver Paşa’nm bu cereyamn dışmda sürmedi. Zira Sankamış’ta savaş sona erince, Rus k uw etleri derhal Tebriz’i geri
kalması imkansızdı. Mamafih siyası bir şahıs olması hasebiyle aynı derecede “Panislä- almışlardır. Buna rağmen, Osmanlı k u w etleri bölgeye saldınlarını sürdürdüler.
mist” görüşünü de benimsemesi ve Türkiye’nin düşmanlanna karşı hem Türk milliyet- Fakat bu akınlarda Ruslar tarafmdan püskürtülmüştür.21Neticede, Enver Paşa’nın
çiliğini, hem de İsläm dinini birer silah olarak kullanması gayet tabii idi. Savaşm bu ileri yürüyüşten beklediği ve umduğu “Türkçülük” semereleri elde edilemedi.22
çıkması ile, Türkiye’nin dışındaki iki yüz milyonu aşan Müslümanlardan ve özellikle
Rusya’daki Türk-İsläm zümrelerinden geniş ölçüde faydalanmak mümkün olacağı Osmanlı Devleti’nin R usya’ya karşı savaşa girm esi Azerbayean Türklerini
görüşü ile “cihad” ilän edilmiş ve bilhassa Kafkaslarda olmak üzere “Türkçülük” kanşık hislere sevketmişti. B ir tarafta tebası olduklan ve Alm anya ve Avusturya-
esaslarma dayanan bir siyasetin gerçekleştirilmesi istenmişti. Enver Paşa şahsmda Macaristan’a karşı savaş başladığmda bağlılıklanm ilän ettileri Rusya, diğer tarafta
her iki cereyanı toplamakla beraber “Türkçülük” ona daha cazip gelmekte idi.'6 da kalben metbu olduklan Türkiye bulunm akta idi. T ürkiye’nin R usya’ya karşı
Zira Osmanhların Kafkaslardaki ilerleyişinin muhtemelen, en büyük destek gücü, savaşa girdiği haberi A zerbaycan’da alındığı zam an, B ak ü ’da, Basiret ga-
Rus sının ötesinde oturan Müslüman halklar olacaklardı. Bunun içinde, Rusya’ya zetesinde çıkan bir makalede, T ürkiye’nin savaşa girm esinden dolayı hayrete
karşı ayaklanmaya en hevesli olanlar Acaralılardı. Fakat, Osmanlılar, askerlerinin düştükleri, kendilerinin Türkiye’ nin bu savaşa girm ektense, Avrupa’nın savaş
girişiyle Dağıstanlılar ve Azerbaycanlılannda ayaklanacaklannı umuyorlardı.'7Aslmda dolayısıyla meşguliyetinden istifade ederek, kendi iç işlerini bir düzene koymasını
önceden savaş ihtimaline karşılık İttihat ve Terakki’nin önderleri tarafından ve daha kuw etli bir hale gelmesini bekledikleri yazılmaktaydı.23 Çarlık Rusyasının
Kafkasya’da çalışmalaryapünlarak, bir zemin oluşturulmaya çalışılmıştı. Azerbaycan sıkı kontrolu ve baskısı yüzünden A zerbaycan Türklerinin açıkça Türkiye’den
Türklerinin yanı sıra Gürcüler, Ermeniler ve Dağıstanlılar arasmda da bu yönde yana bir tavır koym aları m üm kün değildi. Bu arada A zerbaycan’da 1914 ve
çalışmalar yapılmıştı.18Azerbaycanlılarla, İstanbul’daki sürgün-göçmenlervasıtasıyla 1915 yıllarm da Ruslara karşı bazı sabotaj olayları oldu ve R usya aleyhtarı bazı
bağlantı sağlanıyordu. Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa, emrine verilen üç tümenlik broşürler ortada dolaşmaya başladı.
bir k u w et ile Azerbaycan üzerine görevlendirilmişti. Halil Paşa’nm görevi, Kuzey
İran’a girerek, Hazar kıyısını Ruslardan temizlemek, batıdaki Osmanlı smınna yakm Özellikle Ö m erN aci’nin Tebriz’de bulunduğu esnada, gerek İran Azerbay-
Rus kuwetlerini engellemek üzere güneyden Bakü’ya saldırmaktı.'8 Enver Paşa ca n ’ında ve gerekse Doğu Kafkaslarda, Ruslara karşı ayaklanm alar başladı.
bununla Kafkaslardaki Türk-Müslüman unsurlan Ruslara karşı harekete geçinnek B u hareketlerin merkezi D ifai teşkilatının güçlü olduğu Gence idi.24 Bu arada
imkänına kavuşacağmı sanıyordu.19 Azerbaycan Türklerinin bu teşkilät vasıtasıyla Osmanlı Devleti ile temasta bulun-
duğu da anlaşılmaktadır. N itekim 1915 yılı Şubat’ında, Feth Ali H an’m yeğeni
15 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 250-253.
16 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 254; Şevket Süreyya AYDEMİR>£«v<?/-/5ay«, İstanbul (978, c.
III, s. 16. 20 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 113-114.
21 Fevzi ÇAKMAK, Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, Ankara 1936, s. 96; KURAT,
17 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, S. 111; HALİL PAŞA (KUT), İttihat ve Terakki 'den
C um huriyete: Bitm eyen Savaş, Haz. T. Sorgun, İstanbul, 1972, s. 135-136; Käzım Türkiye ve Rusya, s. 286.
KARABEKİR, Birinci Cihan Harbine Nasıl Girdik, İstanbul, 1994, s. 132; A. İlısan SABİS, 22 SÜNBÜL, Azerbaycan Dosyası, s. 52.
Harp Hatıralarım, II, Ankara 1951, s. 90; ALLEN-MURATOFF, Türk-Kafkas Sınınndaki 23 Basiret, 18 Oktıyabır/Ekim 1914.
Harplerin Tarihi, s. 281. 24 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 500. Birinci Dünya Savaşı esnasında Difai’nin ve Genceli Türk
gençlerinin Ruslara karşı verdiği mücadeleler hakkında bkz.: (KEYKURUN, Azerbaycan İstikläl
18 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 111-112; HALİL PAŞA,.Bitmeyen Savaş, s. 136.
19 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 284. Mücade/esinin Hatıralan, s. 24-27. )
Emir Arslan Han Hoyski gizlice sının geçerek Erzurum’a gelmiş ve Türk makam- Azerbaycan basını üzerinde sansür gittikçe artmış ve daha fazla etkili olmaya
lanyla temas kurmuştur. Arslan Han Hoyski, Difaı teşkilatımn sözcüsü sıfatı ile başlamıştı. Mehmet Emin Resulzade tarafindan Ekim 1915 tarihinde çıkanlmaya
Transkafkasya Müslümanlannın müstakil bir devlet kurmak arzulannı Türk ma- başlanan ve programını “Tüıkleşmek, İslämlaşmak ve Muasırlaşmak” olarak açıkla-
kamlanna anlatmıştır. Onun teklifine göre, Bakü, Gence, Erivan Gubemiyalanyla yaaAçıkSöz gazetesi30dahi, Rus Ordulannı “Bizim koşunlar (ordular)” diye adlandı-
' Terek ve Dağıstan’ı dahil ederek İsviçre väri müstakil bir devlet kurulması müm- rarak, “Bizim koşunlar Türk hücumlannı püskürttüler” şeklinde yazmak zorunda
kündü. Kafkaslarda Türiciye ile Rusya arasında böyle büyük bir tampon devlet kalıyordu.31
kurulması fikri, Enver Paşa tarafından da muvafık bulıuımasma rağmen, Türk
ordusunun Ruslar karşısındaki mağlubiyetleri böyle bir projenin gerçekleşmesine Rus sansürü ve baskısma rağmen Azerbaycan Türkleri firsat buldukça, münfe-
mani olfnuştu.25 riden de olsa, Tüıkiye ile temas kurmak ve bu savaşta Osmanlı Devleti ’ne yardımcı
olmak için faaliyetlerde bulunuyorlardı. Mesela Stavropol Gubematoru’nun Bakü
Ruslar, küçük çaplı da olsa bu ayaklanmalar, sabotajlar ve kendi aleyhlerinde Başnaçalniki’ne 1 Şubat 1916 ’da, gönderdiği bir yazıda, Baku tacirlerinden Hacı
çıkan broşürler karşısında tedbirlerini artırdı. Ayaklanmalar kısa sürede bastınlır- Zeynelabidin Tagiyev’in vekil ettiği Rıza Bey Memedov’un Stavropol Gubemiya-
ken, bu dönemde birkaç Azerbaycan gazetesi de kapattınldı.26 sı’nın kazalannda büyük miktarda tahıl satxn alarak, bu tahılı yalnız Bakü’ya değil,
İran’a ve sonra Rusya’nın düşmanlannın (Tüıkiye kasdediliyor) erzak ve teçhizatına
Bu arada Ruslar tarafmdan, Türkiye’yi Azerbaycan halkmın gözünden düşür- gönderdiği belirtilerek, bunun araştınlması istenmiştir.32
mek için, Bakü’da çıkan Rusça gazetelerde maksatlı haberler yazdınldığı anlaşıl-
maktadır. Mesela, Türkiye Hükümeti’nin İstanbul’da bulunan Ahmet Ağayev’i 1916 yılmda Kafkas Cephesi ’nde, Türic Ordusu’nun mağlubiyetleri Azeıbay-
önce hapse attığı, sonra da öldürttüğü Rusça Bakinets gazetesinde haber verilmiş- can Türklerini ziyadesiyle üzmüş ve Anadolu’dan gelen felaket haberleri, esir
tir. Ancak buna pek ihtimal verilmediği, yine Bakü’da, Türkçe çıkan gazetelerde Türk askerlerinin Nargin Adası’na götürülüşü gibi olaylar, Azerbaycan Türklerini
görülmektedir. 23 Aralık 1914 tarihli, İkbal gazetesi son zamanlarda böyle yalan derinden yaralamıştı. Osmanlı Devleti’nin Kafkas Cephesi savaşlannda Rusya’ya
yanlış haberlerin, şayialann maksatlı olarak yazıldığını belirterek, “Ahmet Ağayev’ mağlup olması Azerbaycan Türklerinin istikläl arzulannı törpülemiş ve onlann
in İstanbul’daki mevkiine göre, onun hapsi ve katli hakkmdaki havadislere ehem- bu konudaki ümitlerinin azalmasma sebep olmuştu. Bu tarihlerden itibaren Azer-
miyet vermemek ve ciddi bir nazarla bakmamak mümkündür” diye yazmaktadır.27 baycan Türkleri ilgilerini, Rus işgaline uğrayan yerlerdeki Müslüman harpzedele-
re, savaşta esir düşen Türk esirlerine ve kendilerinin Rus ordusunda bulunan
Bu dönemde Rus sansürü yüzünden, birçok Türkçe gazetenin sayfalanmn Müslüman askerlerinin problemlerine yönelttiler.33 Kafkas Cephesi savaşlannda
boş çıktığı görülmektedir.28Ruslann bu sıkı sansürüne rağmen Azerbaycan gaze-
telerinin bir kısmı şifreli olarak, Türkiye yanlısı yayınuıı devam ettirmişti. Mesela, 30 Açık Söz, 2 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 1.
“... Sankamış’tan bir kalemim vardı o da kınldı.” veyahut “... Kış olmasma 31 AçıkSöz, 2 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 1.
JJ Azeıbaycan Cumhuriyeti Merkezi Devlet Yeni Tarih Arşivi, F. 498, Op. I, D. 98, L. 52.
rağmen Kars civannda horoz gülü hale bitmiştir” şeklinde Osmanlı ordusunun
33 Rus Ordusunda bulunan Müslüman askerlerin problemlerini görüşmek için, Rusya’da bulunan
ilerlediğine işaret ediyorlardı.29 Müslüman Cemiyetler, Aralık 1914’de bir toplantı yapmışlardır. Petrograd’da Rusya’nın her
tarafindan temsilcilerin katıldığı bütün Rusya “Müslüman Cemiyetler lçtimäı”nda, Rus ordusunda
bulunan Müslüman askerlerin problemleri görüşülmüş, yaralanan askerlere yardım ve dertlerine
çare bulmak için “Sıhhiye Desteleri” ve Seyyar hastahaneterkurmak kararlaştınlnuştır. Bu Sıhhıye
destelerinin nişanı olarakta, üstünde “lailahe-illallah” kelimesi ve bir hilalin bulunacağı bir bayrak
23 KURAT, Tärkiye ve Rusya, s. 500; SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, s. 115.
kabul edilmiştir. Sıhhiye destesi içinde her türlü ihtiyaçlan dini karşılamak için bir de “Molla”
24 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, s. 114.
bulunması kararlaştınlmıştır. Aynca, savaşa giden Müslüman askerlerin ailelerine yardım yapılması,
27 İkbal, 23 Dekabır/Aralık 1914, no. 821.
ölenlerin çocuklanna sahip çıkılarak, okutulması gibi meselelerin görüşüldüğü bu toplantı da, Osmanh
2* Devrin Azerbaycan gazeteleri incelendiğinde, gazetelerin bazı sütünlannın sansür yüzünden
D evleti’nin savaşa girmesi ile birlikte, Rusya’daki gazetelerde çıkmaya başlayan Müslümanlann
boş çıktığı görülecektir.
dinı hislerini rencide eden haberlerin durdurulması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunulmast
29 MİRZA-BALA, “Cafer Cabbarlı, Diriliği, Yarattıklan ve Vakitsiz Ölümü”, s. 110.
kararlaştınldı. (fkbal, 10,12,15,16,29 Dekabır/Aralık 1914, no. 810,812,814,815,825).
m ağdur duruma düşm üş öz kardeşlerine “K ardaş K öm eği” parolası ile tarihte Diğer taraftan asıl çarpışmalar Köprüköy mevkiinde cereyan ediyordu. Köp-
eşi benzeri görülmemiş bir yardım çalışm asına giriştiler. rüköy mevkiinde ilerleyen Rus ordusu, Hasan İzzet Paşa komutasındaki kuw etler
tarafından durdurulmuş, yapılan karşı taarruzlar sonucunda, Rus kuvvetleri 7
B. Kafkas C ephesinde O sm anlı-R us Savaşları ve M üslüm an Halkın binden fazla kayıp vererek geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Arkadan yetişen
M aruz Kaldığı M ezälim ler Rus yardımcı kuvvetleri sayesinde, Rus çekilişi bir kaçış haline gelmemiştir.41
17 K asım ’a kadar süren çarpışm alarda Hasan İzzet P aşa’nm Rus ordusunu
Amiral Souchon kom utasında K aradeniz’e çıkan Türk donanm asının 29 durdurarak, başarılar kazanması T ürk askerinin moralinin yükselrnesini sağladığı
Ekim 1914 sabahı, R usya’nm Sivastopol, Odesa, N ovorossiski ve K efe deniz gibi, Çarlık Rusyası esareti altm da bulunan Türkleri de umutlandırm ıştı.42
üslerine ateş açması ile Osmanlı D evleti’yle R usya arasmda savaş fıilen başladı.34
Türk ordusunun bu başarıları ve Elviye-i Seläse’de bölge Müslümanlannın
Bunun üzerine 1 K asım 1914’te, R us K afkas Ordusu, M usun, Eleşkirt, Osmanlı kuvvetleri yanında yer alarak, Ruslara karşı ayaklanmaları gibi olaylar
Mecingert, Karaurgan, Kötek ve Kaleboğazı bölgelerinden Türk smırlanna girer- Enver P aşa’yı oldukça üm itlendirmişti. Ruslara vurulacak bir darbe ile, Batum
ken,35 2 Kasım 1914’te, Rus Ç a n II. N ikola yaym ladığı m anifestoyla Osmanlı bölgesinde olduğu gibi, bütün Kafkasya Müslümanlan Ruslara karşı ayaklandınla-
Devleti ile savaşınbaşladığını ilän etti.36 Kafkas Cephesi’nde ilk önemli çatışma- bilecek, böylece Osm anlı ordularına Orta A sya’nm yolu açılm ış olacaktı.43
lar 10 Kasım ’da başladı. Ö nceleri Osm anlı kuvvetleri, Rus ordusuna karşı bazı
küçük başarılar kazanarak, K a rs’a doğru yöneldiler ve büyük bir müdafaa ile Bu ideali gerçekleştirmek için bölgeye gelen Enver Paşa, III. Ordu’nun ku-
mandasını bizzat kendi üzerine alarak, Türk kuw etlerine, 22 Aralık 1914’te, ileri
karşılaşmadan Batum bölgesine girdiler.37 Önceden Enver P aşa’nın emri ile
yürüyüş emrini verdi. Tarihe Sarıkamış Savaşı olarak geçen çarpışmalar, 17 Ocak
Batum bölgesinde Teşkilät-ı M ahsusa’mn çalışm alan sonucu, Lazlar ve Acaralar
1915’e kadar devam etti. Türk Ordusu büyük kayıplar vererek, geri çekilmek
arasm da teşkilatlanm alar yaptırılm ıştı. B u sebeple, O sm anlı kuvvetleri Batum
zorunda kaldı. Türk Ordusu Ruslann karşı saldınlanndan ziyade soğuktan ve hasta-
bölgesine girdiğinde, bunlar ayaklanarak Osmanlı kuw etlerinin yanında yer aldı-
lıktan kınldı. Hatta X. Kolordu Kumandanı Hafız Hakkı Paşa dahi, tifusten hayatını
lar.38 Elviye-i Seläse’ye giren T ürk birlikleri bölge ahalisinin de yardımlarıyla,
kaybetmişti. Binlerce asker Ruslara esir düşmüştü. Bunların içerisinde IX. Kolordu
21 K asım ’da, A rtvin’i ve B orçka’yı, 1 A ralık’ta da A rdanuç’u Rus işgalinden
Kumandanı Ali İhsan Paşa ve birçok üst rütbeli subayda bulunmaktaydı.44
kurtardılar.39 Sankamış bölgesinde, Türk-Rus ordulan arasmda savaş tüm şidde-
tiyle sürerken, A rdanuç üzerinden hareket eden Türk kuvvetleri 29 Aralık
Sarıkamış m ağlubiyeti Kafkas Cephesi savaşlarında bir dönüm noktasını
1914’de Ardahan’ı kurtardılar.40
teşkil etmiştir. Sankamış taarruzlannda Türk kuvvetleri çok büyük ölçüde kuw et-
lerini kaybettiği için Erzurum, Doğu Anadolu ve Karadeniz sahili artık Rus taarru-
34 Birinci Dünya Harb 'ı 'nde Türk Harbi, Kafkas Cephesi 3. Ordu Harekätı, Genelkurmay Yay., zuna karşı müdafaa gücünü kaybederken, K afkasya’da yaşayan M üslüman-
Ankara 1993, C. I, s. 100. Türk ahalinin ümitleri de suya düşüyordu.
35 Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, cilt 1, s. 100.
36E. F. LUDŞUVEYT, Turtsiyav GodıPervoyMiravoy Vaynı I914-I9I8gg. (Voyenno-politiçeskiy
Oçerk), Moskova, 1966, s. 62.
37 N. G. KORSUN, Pervaya Miravaya Vayna na Kavkazskom Fronte, Moskova 1946, s. 5. 41 LARCHER, Büyük Harpte Türk Harbi II, İstanbul, 1928, s. 334; SABİS, Harb Hatıralanm,
38 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycam, s. 111-112; SABİS, H arp Hatıralarım, II, s. 84; II, s. 153-155.
ALLEN-MURATOFF, Türk-Kafkas Sınırmdaki Harplerin Tarihi, s. 248; E. K. SARKİSYAN, 42 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1918-1921 Savaşları, s. 162.
Ekspansionnistkaya Politika Osmanskoy İmperii v Zakavkaze, Yerevan, 1962, s. 183. Elviye- 43 LUDŞUVEYT, Turtsiya v Godı Pervoy Miravoy Vaynı, s. 63; KURAT, Türkiye ve Rusya, s.
i Seläse bölgesinde Müslüman halk arasında Teşkilät-ı Mahsusa’nm yaptığı çalışmalar hakkında 268.
bkz.: DAYI, Elviye-i Seläse (Kars, Ardahan, Batum) ’de Milli Teşkilätlanma, s. 24-26. 44 Sarıkam ış hareketi hakkm da bkz.ı N . G. KORSUN, Sarıkanıışskaya O peratsiya na
39 Şehir ve Kasabalarm H arp Bölgeleri, Bombardıman, İşğal ve Kurtuiuş Tarihleri, Ankara Kaukazskom Fronte, Moskova 1946; B irinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi,
1977, s. 8-10; M. Adil Ö ZDER,A rtvin ve Çevresi 1918-1921 Savaşları, Ankara 1971, s. 112.
I, s. 347-535.
40 ÇAKM AK, Büyük H arpte Şark Cephesi, s. 61.
Nitekim, Sankamış hareketinden hemen sonra Ruslar, Batum ve Güney saldıran 150 Ermeni, bütün kadmlan toplayarak, yakmmdaki ormana götürüp tecavüz
Azerbaycanbölgesinde ileri harekete geçtiler. Kısa süre içerisinde Elviye-i Seläse ederek, bir çoğunu öldürmüşlerdir. Oltu’nun İriağaç (Pemik) köyünün Müslüman
bölgesinin tamamı yeniden Ruslann eline düştü. Rus Kumandanı Liyahov, Batum halkı Ermeni çeteleri tarafindan katledilerek açılan çukurlara doldurulmuştur.51
bölgesinde Türk kuwetlerini destekledikleri için Acaralılar, Lazlar ve Türkleri
cezalandırmaya başladı. Rus katliamından Çoruh vadisinin 52 bin kişilik ahalisinden, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Kafkas Cephesi savaşlannda zarar
7 bin kişi canlı kalabilmişti.45Ar.dahan’a giren Sibir Kazak Tugayı ve daha sonra gören Müslümanlara yardım etmek için görevlendirdiği baş salähiyetli temsilcisi
gelen Rus piyade kuwetleri, Türkleri alkışlayıp, onlara yardım ettiniz suçla- olan Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov’un belirttiğine göre; daha savaşın başlangıcında,
malanyla, kasabayı yakıp yıkarak halkını kılıçtan geçirmişlerdir.46 Açık Söz Kars bölgesinde Ermeni çeteleri, gelecekte kurmayı hayal ettikleri büyük Ermenis-
gazetesinin yazdığma göre, Ardahan bölgesinde 14, Şavşat’ta 42 köy yerle bir tan için buralan Müslüman ahaliden temizlemek maksadıyla, Müslüman ahaliye
edilmiş, Artvin bölgesinde 30 binden fazla halk Ruslarm yaptıklan katliamlardan karşı tecavüzlere başlayarak, savunmasız insanlan öldürmüşlerdir. Rus yöneticiler
zarar görmüştür. Buralarda 100’den fazla köy tamamen boşalmış, evler, yurtlar buna karşı herhangi bir önlem almadıklan gibi, bu hareketlere müsamaha etmişlerdir.
yakılmış, yıkılmıştxr.47 Artvin, Ardanuç, Borçka ve çevre yerlerde Ruslann Sultanov, Kardaş Kömeği deıgisinde, Rusya ile Tüıkiye arasındaki sınır boyundaki,
yaptıklan katliamlar o kadar büyük olmuştur ki, daha sonra bölge halkma yardım Oltu, Tavas, Kars, Ardahan, Göle, Çıldur, Artvin ve Ardanuç bölgelerinde Rus
için giden Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi temsilcileri, bölgenin birçok ordusundaki Ermeni gönüllü gruplanrun Müslümanlan kmp, mahvetmelerine Ruslann
yerinde yardım edecek tek bir kişi bulamamışlardır.48 kayıtsız kalmasına yüzlerce ömek gösterebileceğini yazmaktadır.52
Ruslann ahaliyi hain ilan ederek, giriştikleri katliamlar Çıldır, Göle, Oltu ve Rus ordusunun önünde Oltu, Sankamış ve Kağızman bölgelerine yerleştirilen
çevrelerinde de devam etmiştir.49 Ruslann yaptıklan, bu katliamlara gerek Rus Ermeni gönüllü alaylan, savaş başladığı zaman top ve makineli tüfeklerle teçhiz
ordusunda bulunan Ermeni gönüllü taburlan ve gerekse bölgede bulunan ve ön- edilerekNarman, Kötek, Pasinler, Karakilise, Beyazıd istikametinde sürülmüş,
ceden teşkilatlanarak silahlanmış Ermeni ve Rum çeteleri de katılmıştır. Oltu’nun bu alaylar geçtikleri İsläm köylerini yağma ve talan ettikleri gibi beşikteki çocuğuna
Havdos Köyü’nün erkekleri tamamen, Terpinik köyleri ve Tavusker halkuun büyük varuıcaya kadar katletmişlerdir. Erzurum’un işgalinde de Ermeniler görülmedik
kısmı Rus ve Ermeniler tarafmdan katledilmiştir.50 Rus ordusunun öncülüğünü mezalim yapmışlardı. İşgale uğrayan köylerden kaçan halkın III. Ordu Kuman-
yapan Ermeni çetelerinin işgalle birlikte, Müslüman köylerinde yaptıklan mezalimi danlığı’na verdiği bilgiye göre; “Rus askerler ve özellikle Enneni erleri canice
Oltu muhacirlerinden Humuszade Halis ile Ramiz, Osmanlı yetkililerine anlatmıştır. ve vahşice işler yapmışlar; genç, çocuk ve kızlan kaçırarak bilinmeyen bir yere
Ermenilerbugünkü Olur Ilçesi’ne bağlı Karacasu (Peneskirt), Boğazören (Ürek), götürmüşler; mallarını yağma ettikleri gibi, zaman zaman soykınm yapmışlar;
Colakir, Ekinlik (Oğdabed), Uzunharman (Havdos), Yaylabaşı (Kamis) köylerine akla hayale sığmayacak derecede de namusa tecavüz etmişlerdir.”53
saldırarak, “Osmanlıyı siz davet etmiştiniz” diyerek erkekleri öldürmüş, kadınlann
ırzlanna geçmiş, çocuklan ailelerinin önlerinde parçalamışlardı. Keban köyüne Ruslann Ardahan’da kurduklan Tahkik Komisyonu, kendi ölçülerine göre suçla-
dıklan kişileri tutuklayarak, idam ve sürgün cezalan vermişler, sadece Bardız’dan
193 kişi Sibirya’ya sürülmüştür.54 Aynı tür hareketler Artvin’de de devam etmiştir.
45 SWIETOCHOWSKI, Rus Azerbaycanı, s. 113. Batum’da kurulan Divan-ı Harb’te Daşkov’un emri ile yüzlerce kişi yaıgılanmıştır.55
46 BAYUR, Türk İnhl&p Tarihi, cilt III, K. 1, s. 373.
47A çıkSöz, 1 Dekabır/Arahk 1915, No. 49.
48 Hüsrev Paşabey Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım 51 Muammer DEMİREL, Birinci Dünya Harbinde Erzurum ve Çevresinde Ermeni Hareketleri,
Şubesinin Faaliyeti”, Kardaş Kömeği, Bakü, 1917, s. 46. (Basılmamış Doktora Tezi), Istanbul 1993, s. 67-68; Ermeni Komitelerinin A 'mäl ve Hareketi
49 Fahrettin KIRZIOĞLU, Edebiyatımızda Kars, II. Kitap, İstanbul 1958, s. 93. İhtiläliyesi, İstanbul 1332, s. 322-323.
50 Yasin HAŞlM O ĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it K ısa H atıralarım , s. 56; Mecit 52 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 44.
HAŞİMOĞLU, “Bakü Isläm Cemiyet-i Hayriyesi”, Tarih Yolunda Erzurum, sayı 2 (Mart 53 DEMİREL, Birinci Dünya Harbinde Erzurum ve Çevresinde Ermeni Hareketleri, s. 35, 68.
1959), s. 13-22; MASLQFSKİ, Umumi Harpte Kafkas Cephesi, (Çeviren: Nazmi), Ankara 54 KIRZIOĞLU, Edebiyatımızda Kars, s. 107.
1935, s. 150. 55 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1918-1921 Savaşları, s. 147-148.
Sankamış yenilgisinden sonra Türk ordusunun değil hücum, savunma direnci Gence ve Bakü’ya, Kars bölgesinden bazı kaçkın (harpzede)58 Müslümanlar gel-
dahı kalmamış, az sonra başlayacak Çanakkale savaşlan yüzünden, yeni kuvvet- meye başlamıştı.59Bunlann durumlan çok kötü idi. Fakat henüz hiç kimse bölgedeki
lerde gönderilemeyince, artık Doğu A nadolu ve Karadeniz sahili Rus işgaline felaketler hakkmda birşeyler bilmiyorlardı. Mesela, 25 Aralık 1914 tarihli İkdam
açılmıştı. Çok geçmeden R uslar ileri harekete başlayarak, 16 Şubat 1916’da gazetesinde yer alan “M üslüman fırariler” başlıklı haberde şöyle deniliyordu:60
Erzurum’u ve daha sonra da Erzincan’ı işgal etmişlerdir. Bir kısım Rus kuw etleri
Trabzon’u ele geçirirken, Van bölgesi de Rus işgaline düşmüştür. Böylece Doğu “Bu günlerde K ars’tan birçok M üslüman fırarileri gelmiştir. Bunların ne
Anadolu ve Karadeniz sahilinin önemli bir kısmı Ruslar tarafından işgal edilmiş- sebep ile oradan kaçtıklan henüz yahm ım ız değilse de ve läkin ahvallerinin son
tir.56 Bu Rus işgali esnasmda, yüzbinlerce bölge ahalisi zarar görm üş, binlerce derece fena ve ianeye m uhtaç oldukları yahınımızdır. ”
çocuk yetim kalmış, binlerce insan katledilmiş, kadınlarm ırzına geçilmiştir. Bir
kısım bölge ahalisi A nadolu’nun içlerine göçerken, bir kısmı da K afkasya’nm Azerbaycan’a gelen M üslüm an kaçkm lann bir bölümü G ence’de kahrken,
çeşitli bölgelerine kaçmışlardır. Yollara düşen bu insanlann bir çoğu açlık, soğuk bir bölümü de Bakü’ya gelerek, Bakü şehir idaresine başvurup, yardım istemişler-
ve hastalıklardan ve Ermeni çetelerinin saldınlanndan dolayı hayatlannı kaybet- dir. Ancak, Bakü Şehir Gılavası (Valisi) Biç, onlara verdiği cevapta, isteklerini
mişlerdir. Kaçam ayarak işgal edilen bölgelerde kalan insanl'ar ise, daha büyük Şehir Duması’na bildireceğini, şimdilik kendilerine hiçbiryardım yapamayacağını
felaketlerle karşı karşıya kalmışlardır. Hemen her işgal edilen bölgede, Türk söylemiştir.61
ahalisi Rus idarecilenn yaptıklan baskı ve haksızlıkların yanı sıra, Ermenilerin
yaptıkları tecavüz ve katliamlara maruz kalmışlardır. Bu durum, İkdam yazarlarından Hacı İbrahim K asım of tarafından şiddetle
eleştirilerek, Biç’in Müslüman firarilere verdiği cevabın kendilerini derinden yara-
Anadolu’da M üslüman-Türk ahalinin yaşadığı bu felaketler çok geçmeden ladığı ve yasa boğduğu belirtildikten sonra, şöylece sitemde bulunulmuştur.62
R usya’da yaşayan bütün M üslüman-Türklerde, özellikle Azerbaycan Türkleri
arasm da heyecan ve infıal m eydana getirdi. “Zannediyorum, B iç C enablan hiç olm azsa onlara pulsuz (parasız) bir yer,
her gün bunlann herbirine bir niçe kapik vermek ile ne kıyam et kopardı, ne de
C. Kafkas Cephesi Savaşlarında M üslüm an-Türk Halkm Felaketlere D um am ıza b ir şikäyet düşerdi.”
Uğraması Karşısında Azerbaycan Türkleri
Bakü’daki zenginlerin de, bunlara herhangi bir yardımda bulunmak için hare-
Sankam ış’ta Türk Ordusunun mağlubiyetinden sonra başlayan Rus işgalleri kete geçm em esini ağır bir dille eleştiren Hacı İbrahim Kasımof, Azerbaycan
esnasmda M üslüman halkın m aruz kaldığı tecavüz ve katliamlar, Rus Hüküm eti’ “Avam M üslüm anlarına” seslenerek, şöyle yazıyordu.63
nin sansürüne rağmen, Özellikle Azerbaycan Türk basınının özverili çalışmalany-
la, 1915 yılı başmdan itibaren Azerbaycan Türklerine duyurulmaya başlandı.57 “Kardaşlar! M illetin hayır, ş e r’ine sizler yarıyorsunuz. Kars fırarilerinin
Aslmda Kafkas Cephesi’nde Türk-Rus savaşmm başlamasından hemen sonra ahvali çok fenadır. Ne kadar kuvve o biçarelere m uavenet edip, hiç olmazsa
(1914 yıh sonlannda), Maverä-yı Kafkasya’nın çeşitli bölgelerine, özelükle Tiflis, onlan bu yoksulluk derdinden halas ediniz.”
“Arm ağanım yaslı nağme 4 Şubat 1915 tarihli İkdam gazetesinde çıkan bir haberde de, şöyle kaydedili-
B ir kuş oldum, çıktım yola yordu.76
Gittim, gördüm dost ilinde
N e bir ses var, ne bir layle “Müslüman harpzedelerin hali Kars ve etrafmdaki kent ve kasabalann rüzgan
her taraftan ve her m enba’dan alınan haberlere nazaran, dehşetli bir ihtiyaç ve
Sordum garip minareden felaket içindedir. Resmı ve gayri resmi haberlerin tasdik ettiğine nazaran oradaki
Akşam olmuş ezan hani M üslüm anlarm bir çoğu arpa kavurgası yiyorlar ve soğuğa karşı hiçbir çareleri
Baykuş konm uş minberlere olmayıp, donup kalıyorlar.”
Diyen hani, duyan hani
Bu arada Kars Gubematoru (Valisi) Podgorski tarafından gönderilen bir telgraf,
Vicdan bana emreder ki resm i olarakta bölgenin durum unu ortaya koymaktaydı. Bu telgrafta Podgorski
Böyle günde bayram etme bölge ahalisinin “aç ve ağlar hallerini tasvir ediyor ve onlann artık (fazla) derecede
K u r’an bana yol gösterir m addi ve manevı kömeğe (yardıma) muhtaç olduklarını bildiriyordu.”77
Yoksulları meyus etm e”
Azer’o ayean Türkleri daha fazla läkayt kalmamış, bir taraitan yardıın ça: iycna’ar.
her tarafında yardım toplam ak için izin almak ve savaş bölgelerinde meydana
başlatırken, diğer taraftan Rus ve Ermenilerin tecavüzlerini durdurnıak i ç i çaiiş-
gelen elim faeialarla ilgili teşebbüslerde bulunmak için, hususi bir heyet oluşturula-
malar yapmışlardır. Rusya D evlet Duması’nda Bakıı vekjli olarakbuiunan Meh-
rak, Kafkasya G enel Valisi ile görüşm ek üzere T iflis’e gönderildi. Bu heyette
med Yusuf Caferov, hükümeti Müslümanlan ezmekle suçlayan şu m chdiıf kqiiuş-
Bakü’dan Ali M erdan Topçubaşov, Fethali Han Hoyski, Ağabala Kuliyev, Ağa
rnayı Devlet D um ası’nda yapıyordu:81
Hüseyin Takiyev, Erivan’dan Han Erivanski ve G ence’den eski Devlet Duması
üyesi Hasan M ehm edov bulunuyordu.85
“Bu siyaset Transkafkasya’da, askerihareketlerin geçtiği ycrierde ve K.afkas
Cephesinin gerisinde, Rus olmayan milletlere karşı açık kışkırtma şeklinde kendini
Mehmet Sadık Aran, Ergenekon Yolu dergisinde yayınlanan “Kardaş Kö-
gösterdi. Savaşgürültüsününgerisindeyardım sız, barışçı M üslunan halkakor-
meği” adlı makalesinde, Öğretmen Kadir A talar’ın hatıralannı kaynak göstererek,
kunç şeyler yapılmakta. Caıı ve mal güvenliği yok. Müslümar.iar icir, zuıünı,
bu heyetin T iflis’e giderek, Kafkasya Genel Valisi nezdinde yaptığı girişimieri
yağma ve cinayet gündelik şeyler oldu. Erkeklerin toptan sımrdışı eüilrnesı, gerice
şöyle anlatmaktadır:86
kalan savunmasız kadınlara tecavüz, yıkılmış terkedilmiş köyler, aç, yaran, muhtaç
insanlar, bölgedeki Müslümanların durumubu. Söylediklerimin tümünü Keiivr.esi
“Kardaş yardımı için düşünülen gizli tedbirlerden başka aleni ve resmı yardım
kelimesine doğrulayacak olaylar ve resmi belgeler elimizde mevcut. Ancak burada
müsaadesi alm ak maksadı ile de Rusya Çarının naibi Grandük nezdine T itlis’e
onları açıklamam imkänsız. Zamanı geldiğinde tekrar bunlardan b^hscdeceğiz.
birheyet gönderiyor. Heyet, iyi hukukçu ve değerli diplom at olan Ali Merdan
Şimdilik sadeee yerel ve merkezi yetkililerin olaylarahakim durumc'a o.dıJdann;,
Topçubaşı’nın başkanhğı altında izam ediliyor. İki defa reddedilen müracaata
fakat Müslüınanlann durumunda hiçbir değişiklik olmadığını beürtmek istiyorum.”
Rus Hükümeti şu cevabı vemıiştir: “Siz Kafkasyalı Müsiümanlar, bizim düşmanla-
nmıza yardım etmek istiyorsunuz. Harp içindeyken Rusya Hükümeti buna müsaa-
M ehmed Yusuf Caferov, Devlet Duması Başkanı Rodziyanko ve Rus Hükii-
de edemez.” Fakat Azerbaycan Heyeti yılmayarak, iiçüneü defa bir müracaat
met üyeleri ve özellikle hükümetin askeri işlerle ilgili bakanı ıle göraşcrek, Kars
daha yapıyor ve aynı soğuk cevapla karşılaşınca heyet başkanı şu cevabı veriyor:
bölgesinde Müslüman ahalinin yaşadığı felaketleri anlatmış vc onIard£.n ou Konuda
“Siz iki devlet: Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı harp ediyorsurıuz. Biz,
yardım vaadleri dahı almıştı.82
sizin düşmanlannıza değil, işgaliniz altına aldığınız vilayetlerdeki perişan kardeşleri-
mize insani ve hayır yardıını yapm ak istiyoruz. Bunun reddedihnesi bizi y e ’se
Bu arada Azerbaycan Türklerindeki infial ve heyecanı yat.ştırmr.k için bir
düşürüyor...” Bu sözlere de Çar naibi m üsbet cevap verm eyince heycte dahil
Rus yetkili tarafmdan, bu olaylara sebep olan Rus memurlara ve bu işicre kanşan
bulunan halk hadim lerinden Genceli Ali EkberR efibeyli87 heyecanla ycrindcn
Ennenilere gerekli ikazlarda bulunulduğu, bölgede bu türolaylara r.ıcydan vcrilrne-
kalkıyor ve şöyle diyor:
mesi içinde tedbirler ahndığı belirtilmek zonmda kalınmıştır.^
Bu acil dum m unazarı dikkate alan Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin 2- “ K a rd a ş K ö m eğ i” “ Ş ia rı” nm (Slogan) O rta y a Ç ıkışı ve Kardaş
girişimiyle, Mart ayı başmda bir komite kurulması kararlaştırıldı. M irza Esadulla- Körneği G azetesi
'H' Taze Haben 31 Yanvar/Ocak 1915, no. 9; Bakü, 30 Yaııvar/Ocak 1915. Dahaönce belirtildigı gibi, 1915 yılı başlannda Azerbaycan Türkleri, Kafkas
91 Taze Habcr, 31 Yanvar/Ocak 1915, no. 9. Cephesi savaşiarında M üslüm anlann fciaketlere uğramasından dolayı büyiik
2* Sultanov, “Bakü Müslütnan Cemiyct-i Hayriycsi Harpzcdclerc Yardını Şubcsinin Faaiiyeti”, s.
üzüntii ve hcyecana düşmüşlerdi. Kars, Ardahan, Sankamış, Ultu, Artvin, Arda-
44. Buheyctinyardım götüreceği bclli olurolmaz, Bakü Tüık gazctelcri durumu halkaduyurarak
acil yardım yapmaları için çağrılarda bulunmuşlardır. 1 Şubat 1915 tarihli jkdam gazctesi durumu nuç vs. yerierden gelen haberler, onları çok etkilcmiş vc buralarda yaşayan
halka şöyle bildirir: kardeşlerine yardım cli uzatabilm ek için çalışmalar başlatmışlardı. Bakü Müslü-
“Kars felaketzedelcriııc iane kabul edilir. Maluııı olduğu üzerc Ccmiyet-i Huyriyc bu iki defa man Cemiyet-i Hayriyesi’nin öncülüğü ve koordinesi altında, Kafkasya’da Tiirkle-
iclas kurulduktan sotıra, Kars felakelzcdelerinm muavenct işlcrinc scrkcştlik ctmck için hususi
bir komitc tcşkil edilmiştir. Bu komitc tezlik ile muavcnct etmck mesclesini müzakcrc cdip, karar rin yaşadıkları hcmen lıcr bölgede yardım komiteleri oluşturulmuş Kars ve çevre-
koyulmuşturki, bu güıılerdeorayaun, çay vc şckcr götürülsün. Fckaletzcdclcrin ahvalini bilmek sindcki yerlereilkyardım heyetleri gönderilmişti.
ve oradaun vs. paylaşmak için oraya Ağa-Bala Kuliycf Cenäbları azinıct cdecckler. Özlcri ile iki
vagon kant (şeker), uıl, çay aparıyoıiar (götürüyorlar). Şimdi pu! (paıa) iaııe ctmek istcyenler
mahalli gazete itlaıelcrine ve Şemsi Iisadullaycv koııtunma vcrcbildikleri gibi, diğer şcylcri Ccmiyct-
Bu sırada Kafkasya Türkleri için çok önemli bır bayram olan “Ncvnız Bav-
i Hayriye binasına vc Safa Maärif Ccnıiyeti’nc vercbilirlcr. İlıtiyaç çok büyiiktür. Vakit oturmaksızın ram ı” yaklaşmakta idi. Yalnız savaş bölgclerinde felakct vc katliamlara uğrayan
muavcnet cdilme'idir. ” (İkdam, 1 Fcvı al/Şubat 1915, ııo. 34.)
w Taze Haber, 3! Yanvar/Ocak 1915, ııo. 9.
101 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriycsi Hapzcdclere Yardım Şubesinin Faaliycti, s.
100 Sultanov, “Bakıı Müslürnan Ccıııiyct-i 1Iayriycsi 1lapzcdelere Yaıdım Şubcsiniıı Faaliyeti, s. 44.
44; Bakü, 27 Marta/Mart 1915.
ve muhtaç durumda bulunan kardeşlerinin vaziyetinden dolayı, her zaman Azer- “Yardım Sadalan
baycan’da büyük bir coşku ile kutlanan ve günler öncesinden hazırlıklar yapılan Geliniz feryada kardaş, nale ve feryat edenler için,
“Nevruz Bayramı”nı, bu kez kimse tantanalı bir şekilde kutlamak istemiyordu. Geliniz imdada Kardaş, bizden istimdät edenler için,
Nitekim, Kafkasya’nın pek çok yerinde Türkler, bu bayramı zevk, safa ve eğlence Sitemdide olanlar yad ediyorlar bizleri imdi
içerisinde geçirmek, bunun için büyük paralar harcayıp hazırlıklar yapmak yerine, İlaç, çare läzımdır bizi e w e l yad edenler için
bu bayram için harcanacak paralan toplayıp, felakete uğramış kardeşlerine gön- Hamiyet ehlinin tatlı taämı camna sinmez,
dermeyi daha uygun bulmaktaydılar.102Azerbaycan Türkleri yaklaşmakta olan Yetişmezse eğer däda, acından dad edenler için
Nevruz Bayramı’nı kendileri için bir “imtihan günü” olarak addetmekteydiler. Sınık (kınk) bir kalbi yapta bir hazin simayı güldürür kim.
Mehmed Emin Resulzade, “Bayramın Yaklaşması Münasebetiyle” başlıkh maka- Häk aşıkıdır özü, bir gamlı kalbi şad edenler için
lesinde, Kars, Ardahan, Sankamış bölgelerinde olan “sitemdide”lerin ihtiyaçlannın Unutma bir müessir hali kim dehşet töretdikçe
çok fazla olduğunu belirterek şöyle yazıyordu:103 M ürüwet söylerdi kendini cellat edenler için
O... bir sahne idi kim erbab-ı vicdan görmeğe bitab
“Böyle olduğu halde ümidvanz ki, yazdıklanmız cemaatimiz yanrnda bi-netice O... had bir manzara idi, nameler inşäd edenler için,
kalmaz ve bizlerde sair dindaşlanmızın yanlannda başı yüce olup, başka milletler Bütün dünyayı namerdim eğer ahımla ey aciz
gibi de güzel imtihan vermiş oluruz.” Cehennem yapmasam bu haneleri berbad edenler için.”
İkdam gazetesi yazarlanndan Hacı İbrahim Kasımov da, Nevruz Bayramı’mn Nevruz Bayramı’mn yaklaşması üzerine Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayri-
Azerbaycan halkı için bir imtihan zamanı olduğu üzerinde durarak, Nevruz yesi idaresi de bir toplantı yaparak, Nevruz Bayram’ı münasebetiyle Cemiyet-i
Bayramı’nı tantanalı bir şekilde kutlayacak olanlan kınayan bir makale kaleme Hayriye binasında, büyük bir toplantı tertip etmeye ve bu toplantıda da Müslüman
almış ve Azerbaycan halkına şöyle seslenmiştir:104 harpzedeler yaranna para toplamaya karar vermiş, bunu gazeteler vasıtasıyla
Azerbaycan halkma ilän etm işti.106
“Ey bugünü bayram saklayıp zevk-i sefa süren ağalar! Ey güzel libaslar
giyinip, debdebe ile keyif süren cenäblar! Bu aziz günde Müslüman harpzedelerini, Tiflis’tede Kafkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ve İnäs Cemiyet-i Hayri-
bu aziz günde Kars ve Ardahan etrafinda felakete düçar olan masum bacılannızı, yesi Nevruz Bayramı münasebetiyle büyük bir davet tertip etmeye ve bu davette
bir parça kuru çörek, bir içim su için nale eden balaca balalannızı yadınıza salınız. iane toplayarak, bunu Kars felaketzedelerine dağıtmayı kararlaştırmıştı.107
Yadınıza sahnızda bu aziz günde ne kadar k u w e onlara iane ediniz. Onlara
muavenet ediniz. İşte bu aziz günde onlan şäd etmekten, onlann kalbini ele Erivan bölgesinde yaşayan Türklerde Nevruz Bayramı ’nı bir imtihan günü
almaktan artık (fazla) bir şey olabilmez.” olarak görüyorİäirdı. Bölgenin önde ğelenleri 14 Şubat’ta bir araya gelerek, bu
yılbayram etm eninm unasebetsizolacağını kararlaştırarak, ew elk iy ılla rg ib i
Yine İkdam gazetesinde “Aciz” imzasıyla, Azerbaycan halkmı yardıma çağı- tantanalı bir şekilde, bu bayramı geçirmekten vazgeçmişlerdi. Ve alınan karara
ran “Yardım Sadalan” başlıklı şu anlamlı şiir yayınlanıyordu:105 göre. Mart’m dokuzuncu günü herkes camiye gelerek, burada dua edildikten
sonra, orada herkes bayram hazırlığı için harcayacağı parayı Kars, Ardahan,
Sankamış haıpzedelerine yardım ıçm vereceklerdi.108
Kardaş Kömeği gazetesinin çıkanlışından bir müddet sonra, bunu ömek alan Aynca, Cemiyet-i Hayriye bu günün hatırası olarak, yardım da bulunanlara
Baku’daki Azerbaycan Türk şairleri de bir araya gelerek, Müslüman harpzedeler verilmek üzere “nişan ve alametler” hazırlatmıştı. Bu arada yardım toplama
yaranna Kardaş Kömeği adıyla bir dergi çıkarmayı kararlaştırmışlardır. Bu amaçla çalışmalannın düzenli ve verimli olabilmesi için şehir 19-20 kısma bölünmüş ve
Azerbaycan’daki bütün Türk şairlere çağnda bulunularak, bu dergide yayınlanmak her bir kısma yardım çahşmalannı Cemiyet adma yürütmeleri için, sorumlu bir
üzere şiirlerini D irilik veya Baba-yı Emir dergilerinin idarelerine göndermeleri başkan tayin edilmişti. Bu başkanlann emrine de, çoğunluğunu kadın ve gençlerin
istenmiştir.121Ancak, Azeıbaycanlı şairlerin bu iyi niyetli çalışmalanmn sonuç ver- oluşturduğu gönüllülerden 20 veya daha fazla kişi verilmişti.125
mediği ve 1915 yılı içerisinde bu dergiyi çıkaramadıklan anlaşılmaktadır.
7 Mayıs sabahı saat 7 ’de, Bakü şehrinin her yerinde 4 0 0 ’den fazla gönüllü
3- “Kardaş Kömeği” Günlerinde Harpzede Müslümanlar tçin Topla- tarafından “alamet ve nişanlar” satılarak, “kutu ve ceblerle” yardım toplama
nan Yardımlar çahşmalan başlamış ve bu gün gece saat 10-11 ’e kadar devam etmiştir.126
Kafkas Cephesi savaşlannda Anadolu’da Rus işgaline uğrayan bölgelerde, Bu yardımlan toplayanlann 150’den fazlasım Azerbaycanh hanımlar oluştur-
felakete düşen kardeşlerine Azerbaycan Türklerinin başlattıklan yardım toplama muştu. İçlerinde Bakü’nün en önde gelen nüfuzlu kişilerinin hanımlan da bulun-
çalışmalan, Mart 1915’den itibaren daha düzenli bir hal almıştır. Daha öncede makta idi.127Bunlardan birisi olan Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in kızı, eline aldığı
belirtildiği üzere, Nevruz Bayramı dolayısıyla Azerbaycan Türkleri yardım çalış- sepete güller koyarak, Bakü’nün Bulvan’nda bulunan zenginlerin mağazalanna
malannı hızlandırmışlar ve Azerbaycan Türk basını da bir günlük Kardaş Kömeği tek tek girerek, onlara gül takdim ederek, önemli miktarda paralar toplamıştı.128
gazetesi çıkarmış ve bu gazetenin satışından 1300 Manat elde edilmişti. Bu
çahşmalar, Azerbaycan halkının kardeşlerine yardım etmek için her türlü fedakär- Kardaş Kömeği Günü’nde yardım toplamrken yaşanan bir olay Basiret
Iığı yapmaktan çekinmediklerini açıkça göstermişti. Bunun üzerine Bakü Müslü- gazetesinde şöyle yer almıştı.129
man Cemiyet-i Hayriyesi, Bakü şehir idaresine müracaat ederek, Kars, Ardahan
vs. yerlerde felakete uğramış Müslümanlara Bakü’da bir günlük yardım toplamak “Bir nefer Koca (İhtiyar) Hacı’ya nişan teklif ediyorlar. O biçare pul (para)
için izin aldı.122Bu izinden sonra 7 Mayıs’ı “Kardaş Kömeği Günü” ilän ederek, verdikten sonra soruşur: Bu pul kimin için yığılır? Müslüman harpzedeler için
Baku halkını yardıma davet etti ve hazırlıklara hemen başlamldı. Yüzlerce Azer- diye cevap verilir. Biçare Koca Hacı ellerini havaya kaldınp diyor: Allah sizi
baycanlı kadın ve genç Cemiyet-i Hayriye’nin binasına gelerek, bu hazırhk çalış- hafiz eylesin. Çahşın azizlerim.”
malanna katıldılar.123
6 Mayıs günü sabah erkenden, hazırlık çalışmalan başlamıştı. Kimileri “Kar- 124Felaketzede Müslüman bir ailenin halini tasvir eden bir resmi Ressam Azim Azimzäde yapmıştı.
daş Kömeği” sözlerini levhalara güzel hatla yazarak, bunlan şehirin belirli yerlerine Bu iş için kendisine Cemiyet-i Hayriye tarafından 30 Manat takim edilmişse de, o bunu kabul
etmeyerek, meccanen çalıştığını beyan etmiştir. (TazeHaber, 9 May/Mayıs 195, no. 23).
125 Taze Haber, 9 May/Mayıs 1915, no. 23.
Kardaş Kömeği, 11 M art 1915; İkdam, 6 Mart 1915, no. 63. 126 Taze Haber, 9 May/Mayıs 1915, no. 23.
120 Taze Haber, 9 M ayıs 1915, no. 23; Doğru Söz, 7 Mayıs 1916, no. 10. 127 Basiret, 9 May/Mayıs 1915, no. 44.
121 Baba-yı Emir, (Balcü), 13 May (Mayıs) 1915, no. 4; Basiret, 23 M ay (Mayıs) 1915, no. 46. 128 SÜLEYMANOV, Eşittiklerim, Okuduklarım, Gördüklerim.
122 Taze Haber, 9 M ay/M ayıs 1915, no. 23. 129 Basiret, 9 May/Mayıs 1915, no. 44.
I2J Basiret, 9 May/Mayıs 1915, no. 44.
Kardaş Kömeği Günü hayli başarılı geçmiş, özellikle Azerbaycan hanım vc Cemiyet-i H ayriyeB akü’da, 5 M ayıs 1916’d a b irg ü n lü k “Kardaş Kömeği
gençlerinin gayretli çalışmaları bunda çok etkili olm uştu.130Toplanan yardımlar Günü” daha tertip ederek, B akü’da yardım toplam a işine devam etmiştir. Bu
Cemiyet-i Hayriye’nin binasm a getirilerek, gece saat 11 ’de Cem iyet’in başkanı günde yardım toplamak için şehir 16 mahalleye bölünmüş ve bu Kardaş Kömeği
Günü de oldukça başarılı geçm iştir.137
Mirza Esadullayev’in de hazır bulunduğu toplantı da sayılarak, hesap edilm iş131
ve bu “Kardaş Kömeği Günü”nde 25 bin Manat toplandığı anlaşdm ıştır.132
4- Dini Bayram ve Günler M ünasebetiyle H arpzede M üslüm anlar
Bu toplantıda bulunanlardan bazılannın, “Kardaş Kömeği G ünir’nün bir giin İçin Toplanan Yardımlar
değil de, daha fazla sürm esi halinde çok daha fazla yardım toplayabileceklerini
söylemesi üzerine, C em iyet yetkililerinden birisi, Cemiyet-i Hayriye’nin bu tür Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Kafkas Cephesi savaşlannda felakete
Kardaş Kömeği günlerini izin alıp Bakü’da yeniden tertip edeceklerini belirttiği uğrayan Müslüman Türk kardeşlerine yaptığı yardımlar için gerekli olan paranın
gibi, Kafkasya’nın diğer yerlerinde de bu tür yardım toplama çalışmalan yapacak- önemli bir kısmını da, Azerbaycan Türklerinin dinı bayram ve günler dolayısıyla
larını ilave etmiştir.133 yapmış oldukları bağışlardan sağlamıştır.
Bu kanun ve diğer girişimler sonucunda Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi 1917 Şubat ayında çıkanlm ası kararlaştınlan Kardaş Kömeği Dergisi176 bazı
Müslüman harpzede ve kaçkmlara yardım etmek işinde daha iyi imkänlara kavuş- sebeplerden dolayı gecikerek ancak M ayıs 1917’de çıkarılabilmiştir. Mehmed
tuğugibi, 1915 yılı sonundan itibaren “Kafkas Cephesi Kaçkınlannı Yerleştirmek Emin Resulzäde’nin sahibi o\d\ığa A çık Söz gazetesinin “Elektrik Matbaası”nda
Üzere Baş Temsilcilik” vasıtasıyla devlet hazinesinden bu amaçla ayrılmış para- basılan dergi, 80 sayfadan ibaret olup, 1 M anattan satışa sunulm uştur.177 Arap
dan pay almaya da başlamıştır. Ancak, alınan bu yardımlar ihtiyacı karşılayacak harfleriyle, Türkçe olarak çıkanlan Kardaş Kömeği dergisinin başında, “Hasılatı
derecede olmamıştır. Cemiyet-i Hayriye Müslüman harpzede ve kaçkınlarına 1 harbzedeler faidesine gitmek için muharrirler tarafından neşrolunmuş siyasi, edebi,
Ocak 1917’ye kadar harcadığı, 2 Milyon 100 bin Ruble’den,173yalnız Müslüman içtimaı bir m ecmuadır” şeklinde yazılarak çıkanlış amacı belirtilmiştir.178
kaçkmlar için 125 bin Ruble, Müslüman harpzedeler içinde 100 Bin Ruble olmak
üzere, toplam 225 bin Ruble resmi olarak devlet yardım ı alm ıştır.174 Harcanan Kardaş Kömeği dergisinin Şubat değil de, M ayıs ayında çıkması daha iyi
bu paranın önemli kısmı Azerbaycan halkınm ve bütün Kafkasya Müslümanlannm olmuştur. Çünkü Rusya’da meydana gelen 1917 Şubat İhtiläli’nin tesiriyle Azer-
bağışlarından oluşmuştur.
175 Doğru Söz, 14 Yanvar/Ocak 1917, no. 39.
172Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 3. 176 Kardaş Kömeği, Bakü, 1917, s. 1.
173 Kaspi, 10 Yanvar/Ocak 1917. 177 Kardaş Kömeği, s. 80.
m Kaspi, 31 Yanvar/Ocak 1917. 178 Kardaş Kömeği, s. 1.
baycan’da Rus sansür ve kontrolü azalarak, serbest bir ortam oluşmuştur. Bu “Rusya istibdadı biz Türk-Tatarlann, biz Miislümanlann en biaman bir düşmanı
sebeple, daha önce yazıldığm da sansüre uğrayabilecek pek çok yazı sansür ve idi. “Ölü”sünün bir daha “hortlamamasını” temin etmek millı vazifemizdir. Bütün
denetim den kurtulm uş, Azerbaycan Türk yazarlan düşüncelerini, daha h ür ve Rusya vatandaşlan ile beraber, bu dir-i istibdad hamumuzu eziyor, hamumuzu bağuyor-
sansür endişesi olmadan kaleme alabilmişlerdir. Bu durum Kardaş Kömeği dergi- du. Boğazımız bu demir çengelden çıkdıktan sonra, bütün Rusyahlarla elele verip bir
sinde şu şekilde ifade edilm iştir:179 daha o ähenın mengeneye koyulmamaya çalışmak vatani vazifemizdir...”
“Lütfen biraz düşününüz. Biraz ew el neşrolunsaydı hiç şüphesiz ki, bu mec- Kardaş Kömeği dergisinin çıkanlm asm a birçok yazar ve şair m akale ve
m uanm en kuvvetli satırlan, en ruhlu ve en manalı cümle ve hatta m akaleleri şiirleriyle katkıda bulunmuşlardı. Bunun yam sıra savaşın başm dan beri Bakü
sansür efendiye m ahsus bir “sır” teşkil edip, size ancak ağ (beyaz) parçalar Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Anadolu harpzedelerine yapmış olduğu yar-
çatacaktı. Siz de o ağ parçalara bakıp, kara kuw elerin ne surette akıl ve ruhumuza dımlarda büyük hizmetleri olan ve “Baş Kömekçi” sıfatmı alan Dr. Hüsrev Paşa
m üsallat olduğuna acıyacak, milletin, cemaatin acz ve inkişannı düşünerek -gel Bey Sultanof ile, Azerbaycan’ın Devlet Duması vekili olup, harpzede Müslüman-
itiraf edelim- ezilecek, küçülecektiniz. lara yardım işm in devlet nezdinde resm i kanallarla da desteklenmesine çalışan
M ehmed Yusuf C aferof’un da yazılan bulunmakdır.
“Halbuki bugün öyle değildir. Siz azad bir vatandaşsmız. A zad bir vatanm
azad yazılarmı okuyor” geniş bir nefes ahyorsunuz!... Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şube-
sinin Faaliyeti” başlıklı yazısmda Cem iyet’in Anadolu harpzedelerine yapmış ol-
“M ecmuam ız biraz e w e l çıkacak olsaydı, biz heman ağlar gözle, yanar duklan yardımlar ve bölgelerdeki faaliyetleri hakkuıda aynntılı bir şekilde bilgi vermiş
kalble hitab edecek, size hezanlar, enduhlar, keder ve m usibetler getirecekdik. ve Cemiyet-i Hayriye’nin yaptığı bu yardımlann önemini şu şekilde özetlemiştir:180
Halbuki imdi bütün musibetlerimize rağmen sizinle sürur ve ferahla danışabiliriz.
“Bakü Cemiyet-i Hayriyesi M üslüman Harpzedelerine yardım şubesi ihtiyacı
“ Siz bu m ecm uada ancak zavallı milletin evi dağıldığını, ham m am berbad r e f ’ edecek derecede kuvve-i m aliyeye m alik olm adığı halde, bununla beraber
olduğunu cebr ve işkencelere tutulduğunu duyacakdınız; imdi ise milletleri kahreden ihtiyac-ı maddiyeyi ödemek için elinde bulunan bütün kuw elerden istifade ederek
zalim lerin, alem i bizar kılan m üstebidlerinde yıkıldığını okuyacak, R usya bu suretle Kars ve Batum oblastlarında, Sürmeli uyezdinde, deniz kenan etrafmda
mutlakiyetinin semigün olduğu haberinden zevk olacaksınız! Sovhom okruğunda, Milos etrafında, A hısha’da, Tiflis gubemiyasında, Suşi’de,
Tortum, Erzurum ve Hm ıs-M uş etraflannda Diyadin ve B ayezid’de Kaçkm ve
“Evet, biz size ancak harbin yıktığı, zulm ün yakdığı ve ateşnak o hevl-näk harpzede M üslümanlara yardım etmiştir. Beş tane yetimevleri açmıştır. Bunlann
m anzaralan tasvir edecek, zavallı kardaşlarınız için birazca m erham et birazca ham usundan ilave e w e lc e dediğim i tekrar ediyorum ki; bu m addi yardımların
şefkat dileyecekdik. İmdi yalnız buna kifayet etmiyor, edemiyoruz ve var samimi- hepsi kaçkm ve harpzede M üslümanlan kul ve kenizden adamlığa çıkaran manevı
yetim izle diyoruz ki: M illetdaş, Ey Vatandaş! Bütün Rusya afakını ışıklandıran yardım mukabilinde hiç mevzilesindedirler. Cemiyetin bu hidmeti çok büyüktür.”
hürriyet güneşi çıkmış her yan ışıklanmışdır. Bak işte gör! Kardaşlık ne olduğunu
anla, kardaşa kömek etmenin asıl hakiki yollannı bul. Bil ki bugün kemäl-i hürriyet- M ehm edY usuf Caferov; “M üslüman Harpzedelerine Yardım İşi ve Müslü-
le açabildiğin o al bayrak, bäki mandeleri bir lokma etmeğine (ekmeğine) muhtaç m an Vekilleri” başlıklı yazısında Anadolu harpzedelerinin düşmüş olduklan felaketli
kalan o zavallı cinsdaşlannm, o mazlum milletdaşlanmn kanı bahasma alınmışdır. gürilere değinerek, bunlara yardım için Rusya Devlet Dumasında bulunan Müslü-
m an vekillerin çahşmalan hakkmdabilgi vermiştir. Caferov, Müslümanlann dikkat-
■ “Elbette bunu derk edecek, vazife-i şefkat ne ise onu ifa edeceksin. Dünden lerini bu aç ve çıplak M üslüm an harpzedelerine çekmeyi kendilerine bir vazife
başka sana daha büyük vazifeler terettüb ediyor. Milletdaşlık, vatandaşlık vazifesi.
180 SULTANOV, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faa-
liyeti” , s. 49.
olarak telakki ettiklerini belirterek, bütün Rusya ve özellikle de Kafkas Müslüman- Rusya’da meydana gelen ihtilällerin bu nüfus üzerindeki etkisi ve bundan sonra
larını, maddı ve manevı yardıma çağırarak, onlarm sesini duyurm aya çalışan kurulacak idare şeklinin Cum huriyet idaresi olması gerektiğini belirtmiştir.182
Kardaş K öm eği dergisi hakkında da düşüncelerini şöyle dile getirm iştir:181
Anadolu harpzedelerine yardım konusunda, İkbal gazetesinde de yazılan bulunan
“Müslüman efkär-ı umumiyesine serkeşlik eden matbuatımız nümayendeleri Ömer Faik Nemanzäde ise “Ben Kimim” adlı makalesiyle dergide yer alıyordu.
tarafından tesis olunan bu “Kardaş Köm eği” muavenet ve yardım etm ek için
b ü y ü k bir davet olarak, öz dindaş ve ırkdaşlanna kalbinde zerre kadar rehm ve Türklüğün geçmişini ve meziyetlerini övdüğü, bütün Türklerin din, mezhep
mürüvvet eseri oianlara ve soğukta aç, çıplak göz yaşı dökerek, büyük bir felaket gözetmeden birlik içinde olmaları gerektiğini anlattığı makalesinde Ömer Faik,
içinde acı bir yaşayış geçiren kardaşlannm bu haline lakayd ve kem-itina kalabil- insanlann soy ve milletlerini tanımalannın, özlerini bilmelerinin läzım geldiği hakkın-
meyenlere güzel ve şayan-ı takdir bir timsaldir. da şunları yazmıştır:183
“Müsliiman kaçkınlarmın düçar olduklan fakr-u felaket oldukça dehşetli ve bimisal “Zamanımızda yani din ve ubudiyetten artık, cins ve milletliğin hüküm sürdüğü
olduğu gibi, onlann adedi de gayet büyük ve çokdur. Hadsiz ve hergiz tehire koyulacak böyle bir çağda, insan öz soy ve milletini tanımamak, daha doğru özünü bilmemek
değildir. Biz Müslüman vekilleri bu biçare felaketzedelerin halini, hazineden maaş en büyük günahlardan, silinm ez lekelerden biridir.
bırakdırmak ve Rus cemaat müesseseleri vasıtasıyla yüngülleştinnekden ötürü haliha-
zırda çalışıp, bundan sonra da mümkün olan kadar çalışacağız. Fakat tecrübenin “Lakin bu leke tezlikle giden lekeye de benzemiyor. Bu leke yaman lekedir.
gösterdiğine göre, hükümet tarafından bunlara tahsis olunan maaş ve yardım, kaçkxn- Bu leke suretinde öyle bir yılancık (kangren) yarasıdır ki, m illetim iz vücudunu,
lann en mühim ve umde-i ihtiyaçlanm bile ödemiyor. Binaenaleyh muavenet ve Türklük varhğmı yavaş yavaş kemiriyor, yok ediyor.
yardım işinde görünen bu noksan yalnız Müslümanlann öz hususi hayrat ve ihsanlan
ilerefolunabilir. “Bugün hem de küçük milletlerin hususiyetle mahküm milletlerin öz varlıklan-
nı, öz hukuklarmı saklamak iddiasıyla bu kadar kan dökülen bir vakitte, bizim
“M üslümanlarm nazar-ı dikkatini fevkaläde muhim ve vacip olan bu işe özümüzü tammamazlık belası-derin düşünülürse-kara yaradan da täün çıbanından
celb etmeği özümüze borç bildik ve inanıyoruz ki Müslümanlar isteseler bu noksanı da daha acılı ve daha zehirlidir.
re f ederler.
“Herkes öz milletini tanıyıp onun yolunda ağladığı, onun uğrunda gözünü
“Binaenaleyh matbuatım ızın davet sadası, ne kadar uzak da işitilirse ve bu kör ettiği böyle bir hengämede biz öz milletimizi sevm ek değil, onun hatta kuru
“Kardaş Köm eği” dalgası M üslüman alemini ne kadar derinden ve genişten adını da bilmeyip ortada şaşıp kalmışız. Çoktan çürümüş akideler, tarikatler tiıyaki-
ihata ederse, ölüm pençesinden bir o kadar çok kurbanlar halas ederiz ve bununla sinin beynimize verdiği sersemlikle herlenip duruyoruz.
da hayrat ve ihsanatım ız asıl ve maksad-ı meram ına çatmış olar.”
“Bu hal ile kim için ve neden ötürü çalışacağımız da tabiı yetirmişiz. Yitirme-
Azerbaycan’m ünlü simalanndan ve AçıkSöz gazetesinin başyazan Mehmed sek bile bilinmeyen ve bilinmediği için de sevilmeyen bir millet için kim delidir ki
Em in R esulzäde’nin de Kardaş Kömeği dergisinde “ Bizim N okta-i Nazardan can yandırsm ?
R usya’da Cumhuriyete İnam ” isimli bir makalesi bulunmaktadır. Resulzäde bu
makalesinde, Rus ve Türk tarihi hakkmda bilgi verdikten sonra, Rusya İmparator-
luğu içerisinde bulunan Türk ve Müslüman nüfusun büyük bir yekün teşkil ettiği,
182 Mehm et Emin RESULZÄDE, “Bizim Nokta-i Nazardan Cumhuriyete İnam”, Kardaş Kömeği,
Bakü, 1917, s. 17-19.
l8! CAFEROV, “M üslüman Harpzedelere Yavdım İşi ve Müslüman Vekilleri” , s. 43. 183 Ö m er Faik NEMANZÄDE, “Ben Kimim”, Kardaş Kömeği, Bakü, 1917, s. 6-7.
“Kim olursa olsun insan bir nefer, bir millet veya bir fıkir ve amel uğrunda o “Böyle hain adlandınlanlann ailelerine ise himaye olmazdı. Bunlan himaye
vakit can yandırır, ona o zaman aşık olur ki, onu yakından tanıyıp yürekden evezine takip ettiler. Neticede bütün aileler ayaklar altında ezilerek sessiz, sorgu-
sevsin, yoksa kuru ve yalancı gösterişlerle arada muhabbet, aşk değil, bayağı suz, telef olup gittiler.
dostlukbile olmaz.”
“Hülasa bu m uharebede bir bela kalmadı ki bizim kadınlarım ız ona düçar
Bu şekilde Türklere milli bilinç ve milletini sevmeyi, sahip çıkmayı, aşılamaya olmasınlar. Ölmek bir defa ölüp kurtarmak yahşi bir şeydir. A m a diri iken beşeriyet
çalışan Ömer Faik, bundan sonra bütün Türklerin, Anadolu harpzedelerine yardım aleminde kuru m u k aw a teşkil etm ek, hem de bin türlü sefalet, açlık, çıplakhkla
etmesi gerektiğini bildiriyor ve şöyle sesleniyordu:184 beraber, diğer taraftan da ayaklar altına düşm ek, ırz ve nam usdan mahrum
olmak... çekilmez dertlerdir. İşte muharebenin bizim kadınlanm ıza verdiği netice,
“Ey pak yürekli Türk! Bu milletçilik zamamnda her miilet öz nüfusunu artır- binlerce kadınlanmız sefıl, sergerdan ortalıkda kaldı.
mak ve o nüfusla öz nüfuz ve kudretini büyütmek için yüz türlü tedbirler, fedakärhk-
lar eyliyor. İnsaf değil ki, biz hazır elimizde olan binlerce nüfusumuzun-lıem de “Elbette başka milletlere m ensup kadmlar da muharebeden m utazam r olma-
en genç ve kavi bir kuw etin- yardımsızlıkdan bir lokma ekmek bulunmamazlıkla- mış kalmadılar. Läkin o n lan n bir kısm ı felakete uğradıysa da, kalanlan büyük
nndan telef olm alanna, özümüz bile bile sebep olalım! menfaatlere nail oldular. A m a bizim kadınlarım ız birşey kazanm adıklan halde
kısmetleri ne de bir niçe bela ve m ihnet düştü.”
“Ey uca merhametli Türk! senin köhne merhametin, ihsanın, nişanelerin -o
büyük camiler, medreseler, köprüler, hastahaneler, çeşmeler... Hälä senin ecdadı- Reşid Yusufzäde “Ruhanilerimiz” başlıklı yazısmda, böyle felaketli günlerde,
nı hürmetle yad ettiriyorlar. İmdi sona ne oldu ki milyonlarla vücuda gelen eserler- din adamlannm daha etkili bir rol üstlenerek, insanlan yardım konusunda teşvik
den değil, açlıkdan, çıplaklıkdan “ölümden beter” bir hale düşen öz kardaşmı, öz etm ek ve onlara öm ek o lm alan gereği üzerinde durmuş ve bu savaş sırasmda
milletinin yavrulannı kurtarmak merhametinden aciz görünüyorsun! Yazık, yazık!” Müslüman din adamlarmın çoğunun bu görevi hakkıyla yerine getirmediğini belir-
terek, düşüncelerini şöyle ifade etm iştir:186
“M uharebe ve Kadınlar” adlı makalesiyle dergide yer alan Halil İbrahim
ise, savaş zamanlarında, kadınların sosyal hayatta önemli m evkiler kazandığı, “Ruhanilerimizin milletimiz ihtiyacatına ne kadar lakayd ve bigäne olduklannı
erkeklerin yapmış olduğu işlerin büyük kısmını kadınlaruı üstlendiğini ve bu sebeple hazır ki alemşümul m uharebeden zarardide olan kardaş, bacılarımızın hakkmda
de kendilerini daha da geliştirdiklerini fakat I. Dünya Savaşı sırasm da, Kafkas gösterdikleri himmetsizlik ve faaliyetsizlik daha da açık suretde meydana çıkardı.
Cephesi’ndeki Müslüman kadınlann kendilerine bir mevki kazanmak şöyle dursun, E w e lc e Kars ve A rdahan ve sonra Anadolu harpzedeleri hakkında iki seneden
bin türlü felaket ve belaya düştüklerini belirterek şöyle dem iştir:185 ziyade, bir vakitten beri gazetelerde yazılıp ve henüz yazılm akda olan nale ve
figanlan ve her taraftan uzatılan imdad ve muavenet ellerini sanki işitip okumuyor-
“Bu hususta da hamudan artık belaya düçar olan hemin Kafkasya cephesin- lar. Harpzedeler nefıne iane defteri açılandan imdiye gibi gazete idarehanelerine
deki Müslüman kadınlan oldu. Bunların erleri davaya gitmedilerse de, eri davaya yahud Cemiyet-i H ayriyeler sandığına ruhaniler nammdan m ühim bir meblağ
gidenleri çok musibete düştüler. Zira kişileri, aile başçıları davaya gidenlere az yetiştiği yokdur. Halbuki bu hususda birinci teşebbüs ve ikdäm ät milletin atası
da olsa himaye eden tapılıyor. Ama bu zavallı kadıniarm erleri, oğulları, kardaşlan, denile tanmmış olanruhunilerimizden olmalı idi. Milletin felaketli ve ağırgünlerinde
kısm en kırılarak, kısmen günahsız oldukları halde “hiyanetle itham ” olunarak ruhanilerim izin uhdesine düşm üş vazife gayet büyükdür. Fakat teessüfler olsun
yurtlanndan sürüldüler, mahküm edildiler, hapishanelere dolduruldular, kurşuna ki, ruhanilerim iz m illetin onlardan gözlediği bu vazifeyi ifada büyük bir kusur
dizildiler, kısmen de bir “hain” gibi idam edildiler. gösterdiler.
137 Fatih KERİM, “M illet Sağ Olsutı”, Kardaş Kömeği, Bakü, 1917, s. 11-12.
188 KERİM , “Millet Sağ Olsun”, s. 12.
Balasından ayn düşmüş ceyranlann
Koca, çocuk, kadın yaralı, ölen.
İki payı, bu vakte dek ölüp itmiş
Allah Allah bu ki bir diri medfen!
Zahmetlerden farig olup, işi bitmiş.
Nerden gelirsin ey Allah Konağı?
Lakin yine aç çıplaklar hadden efzun
Seni yaralamış düşman yarağı,
Bize taraf bakışırlar mahzun mahzun
Ey koca Türk, ne gezirsen bu dağı,
Arvad, uşak, hasta, hamı aç yalavaç
Kimden kaçıp, kime olmuşsun yağı?
Bir yardım yok, ancak ölüm ölüm ilaç
Yann güneş doğar, dağlar dalmdan,
Bu kadınlar, bu çocuklar, bu hastalar
Herşey güler, oynar, olur şadman
Bu kimsesiz şikestedil perbesteler
Yalnızbunlar, sevinmezlergülmezler,
Dertleri çok, dermanı yok hem kalbi kan
Yüreklerinden hiç eskilmez keder.
Ahir bunlar hep Müslüman, ehl-i Kur’an!
Meşhurdur ki, sınık polad bitişmez,
İ1 bunlara bı-kaydäne bakışır mı?
Gemgin dile birde şadlık erişmez...
Bu Türklüğe, İslämlığa yakışır mı?
Gel kardaşım, hakka sena ederek,
Dözülemez bu gamlara, acılara
Her ne ki taparsak-Onu bölüşek.
Acxyahm şu bahtsız bacılara
Yann, bizde sizin gibi derbeder,
Ey Türk oğlu! Ey Müslüman kişileri!
Olub yad ellerden eylesek güzar,
Miskinlere yardım için; Arş İleri!!!”
Şayet, onda bir rehmdil tapular
Bizi kendi gölgesinde daldalar.”
Yusufzäde A li Rai ise “Konaklara” adlı şiirinde, Anadolu’dan kaçıp gelen
haıpzede Müslümanlan, kendilerine gelmiş olan misafir olarak kabul ediyor ve
Azerbaycan’ın önemli şairlerinden Hüseyin Cavid “Harp ve Felaket” adlı şiirinde
onlara şöyle sesleniyor:190
Anadolu haıpzedelerinin düştükleri acıklı durumu tasvir ederek şöyle diyor:191
Konaklara
“İşte bir levha! Görmek istersen,
Koca Kafkas! Aç merhamet kucağın,
Bak da gör! Ah bir bakıp görsen?!
Uzaklardan gelir birçok konağın,
O şahametli Türk’ün evladı,
Kadınlardı, çocuklardır, kocalar,
Şimdi toprak yiyor da, feryadı,
Çoğusu yaralı, kanlı çabalar.
Yükselir arşa, hep yanar sızlar,
Hiçbir eli yarak (silah) tutan görünmez,
İşte bak! Yavrular, hanım kızlar,
Hiç taraftan bir cevan sesi gelmez.
Titriyor pençe-i felakette
“Nerelerde sizin delikanlılar?” Hep ölüm karşısında zillette...
“O ak vicdanlılar, o pak kanlılar?”
Hepsi avare, hepsi aç-çıplak,
Onlar hepsi vatan uğrunda şehid,
Hepsi biçare bak! Gözünden ırak?
Ölüp çürümüşler-şimdi bir kadid Hepsi kan ağlıyor da zar-ü zebün
Çulgayubdır o yerleri balalar, Hepsi mahsun hepsi şikeste-per, dilhun..
Bacalar tütmezdir, sessiz ovalar. Hepsi kardaşça bir nigar arıyor,
Bir kömek, bir penahgäh anyor,
Dinleyen kim, fakat o feryadı? zäde Sabit, Hüseyinzäde A. Sabur, Ahmed Cevdet, A. Sahid, Mehmed Ayaz,
Avutan kim, kalb-i naşadı? El-İshaki, Hacı Selim, Kasımzäde, Salman Mehmed Emin Oğlu Turhan, Şefika
Ne felaket bu, hem nasıl müthiş Efendizäde, Mehmed Seyyid Ordubadı, E Göçerli, A. Hakverdov, Asya Nerima-
Ah, ölüm en büyük saadet imiş!... nov, Oruç Orucov, Hacı İbrahim Kasımov, Bedreddin E1 Hüseyni, Hüseyin Cavid,
Arkadaş, yoldaş! Ey vatandaş uyan! A. Nazmi, Yusufzäde Ali, Ali Mişan, Taki Şahbazı, Nimet Basri, Ali Şevki,
Yatma artık yeter... Değişdi zaman...” Seyyid Hüseyin, Cevad.
I. Dünya Savaşı esnasında Azerbaycan’dan Anadolu’ya gönderilen yardım Aynca, Talibzäde Abdullah Şaik’in “Eşhas” adlı bir perdelik draması da
heyetlerinde bulunarak, özellikle Kars’ta fedakärca çalışmış ve daha sonra Kızıl dergide yer almaktadır.193
Ruslar tarafından şehid edilmiş olan Azerbaycan’ın ünlü şairlerinden Ahmed
Cevad da “Yazık” adlı şiirini Anadolu harpzedeleri için yazmıştır:192 Birçok Azerbaycan Türk’ü de Kardaş Kömeği dergisine ilänlar vererek,
maddi katkıda bulunurken, harpzedelere yardım amacıyla yapılan bu faaliyetten
“Yazık dolayı memnuniyetlerini bildirmişlerdir. Aşağıda bu ilänlardan ikisi ömek olarak
Deniz derde düşer, dalgalar ağlar, verilmiştir:194
Dağlara dert gelse, dumana yazık!
Sensiz öz ilinde garip kesilip, “Cihanşümül Avrupa muharebesiyle düçar-ı felaket olan Müslümanlara bir
Dumalardan haber umana yazık! muavenet kasdıyla himmet ve hamiyet gösteren bütün Müslüman kardaşlanmıza
älelhusus yine bu uğurda “Kardaş Kömeği” gibi yadgarhk bir mecmua intişanna
Bir kuş okur bize sabah ezanı, çalışan zevat-ı kirama en samimiyet-i kalb teşekküratımızı izhar eyleriz.
Çağmnakda yola, yoldan azanı, Ağdaş: Hacı Ağa Vahidof ’
Erenler söyleyen-Allah yazanı,
Duymadan yok olan imana yazık. “Cihanı kaplamış Avrupa yangını münasebetiyle, kendi hanımanından bilafıt-
rak muhtac-ı muavenet olan Müslüman kardaşlarıma herbir hususda yardımda
Zemzemin derdini dinleyen kardaş; bulunan, himmetperver ve älelhusus “Kardaş Kömeği” gibi milletimizin kanlı
Ülkende bir gönül yapmaya uğraş! günlerini ebedi bir suretde hatırda tutturacak bir mecmuanın intişanna säl (çalışan)
Açılınca yollar Käbe’ye bir baş, devlet kirama en samimiyet kalb teşekkür ve samimiyetimizi takdim eyleriz.
Bir gönül yapmayan vicdana yazık!
Gün batanda sarı bulut sansı, Ağdaş: Hacı Ağa A bbasof ’
Söyler, size düşer derdin yansı,
Ey ilin hanımı, kızı, kansı! Bunlann dışında dergide, başta Baku Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin
E1 açmış bacılar düşmana yazık!” “İsmäiliye” binası olmak üzere, Cemiyet’in harpzedeler için yapmış olduğu yardım
faaliyetleriyle ilgili birçok resim bulunmaktadır.
Yukanda belirtilen yazar ve şairlerden başka, derginin çıkmasma yazılan ve
şiirleriyle katkıda bulunanlann isimleri şöyledir: Hüseyin Mirza Cemalov, Manaf-
Yukanda da belirtildiği üzere, I. Dünya Savaşı esnasmda Bakü Müslüman Hüsrev Sultanov’un tarih, edebiyat ve sanata karşı büyük bir ilgisi vardı.
Cemiyet-i Hayriyesi’nin Baş Salähiyetli Temsılcisi olarak Anadolu Müslüman Özellikle Türk tarihi, edebiyatı ve Türk medeniyetine karşı büyük hayranlık duyan
harpzedelerine hizmet etmiştir. Hüsrev Bey, Şuşa’daki evlerinden birini bu konulan kapsayan kitaplarla donatmış,
bu sebeple, halk arasmda bu eve “Şark Kitaphänesi” adı verilmişti. Bu tür çalış-
1917 ınkıläbmdan sonra siyasetle de ilgilenen Hüsrev Bey “Müsavat” Partisi- malara elinden geldiğince destek de veren Hüsrev Sultanov, Azerbaycan’ın ünlü
ne girmiş 28-31.10.1917 tarihindeBakü’datoplananMüsavat’ınl. Kurultayı’na şairlerinden Ahmed Cevad’m “Goşma” adlı şiirler kitabmm 1917 yılında neşredilip
faal bir şekilde iştirak etmiştir. yayımmı sağlamış, Ahmed Cevad da bundan dolayı gazete aracıhğıyla bir teşekkür
yazısı yazmıştır.201
1918 yılı Şubat ayında, Zakafkasya Seymi’ne üye olarak seçilen Hüsrev
Bey Sultanov, 28 Mayıs 1918’de, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurul-
masmdan sonra Fethali Han Hoyski’nin teşkil ettiği birinci kabinede, Harbiye 197 ALİYEV, “Hüsrev Bey Sultanov”, O dlar Yurdu, (Bakü), 1991, no. 11.
198 ALİYEV, “Hüsrev Bey Sultanov”, Odlar Yurdu, (Bakü), 1991, no. 11.
199 ALİYEV, “Hüsrev Bey Sultanov”, Odlar Yurdu, (Bakü), 1991, no. 11.
195 Dr. Hüsrev Bey Sultanov’un Anadolu harpzedeleri yaranna yapmış olduğu çalışmalar hakkmda
200 Sebahaddin ELOĞLU, Zengezur Hadiseleri, Bakü, 1992, s. 18-19.
konular içerisinde geniş olarak yer verilmiştir.
201 ALİYEV, “Hüsrev Bey Sultanov”, Odlar Yurdu, (Bakü), 1991, no. 11. ELOĞLU, Zengazur
l96M evsüm ALİYEV, “Hüsrev Bey Sultanov”, Odlar Yurdu, (Bakü), 1991, no. 11.
Hadiseleri, s. 19.
27/28 Nisan 1920’de, Azerbaycan’da Sovyet häkimiyeti tesis edilince, H üs- Cemiyet için bir bina yapılmasını kararlaştırmıştır. Bu karardan sonra Bakü zen-
rev Paşa Bey Sultanov Azerbaycan’dan ayrılmak zorunda kalarak, T ürkiye’ye ginlerinden MusaNakiyev, bu binamn yapım masraflannı üzerine alarak, yaptıra-
gelm iş ve bir süre Trabzon’da bulunmuştur. Burada bulunduğu esnada A zerbay- cağı binaya genç yaşta merhum olan oğlu İsmail’in adının verilmesini istemiştir.206
can ’dan gelen siyası muhacirlere yardım etmek için “Cemiyet-i Hayriye” adında
bir cemiyet kurm ak girişimlerinde bulunmuştur.202 Bakü’da çıkan Azerbaycan gazetesi yazarlanndan Seyyid Hüseyin, Cemiyet-i
Hayriyye için bir bina yapılması karannın alınması ile ilgili şunlan anlatmaktadır:207
Hüsrev B ey ’in bundan sonraki hayatı Türkiye, Almanya ve Fransa’da geç-
miştir. Mövsüm Aliyev’in yazdığmagöre Sultanov 1941 yılında İstanbul’da vefat “ 1908 senede idi. M evlid bayramı münasebetiyle şimdiki parlamen binasınm
etmiştir.203Ancak, Sebahattin Eloğlu’nun “Zengezur Hadiseleri” adlı kitabında büyük salonunda görüş meclisi tertip edilmiştir. Bu m ecliste cemaate bir hoş
belirttiğine göre, 1941-1945 yıllan arasında Türkiye’de, Sovyet-Alman savaşmda haber ve beşaret verildi. B u haberi veren de Hacı Zeynelabidin Tagiyef Cenablan
esir düşmüş Azerbaycanlılann esir kamplanndan kurtanlması için önemli çalışma- idi. Hacı Cenabian diyordular: “Şeytan pazanna artık mescid dikilmeyecek, burada
lar yapmıştır.204 Cemiyet-i Hayriye için b ir bina yapılacaktır. Bunun da bütün harcım merhum
oğlu Ağa İsm ail’in beka-yı namı olm ak üzere m eclisde hazır bulunan Musa
8- “ K a rd a ş K öm eği” n in M erk ezi “ İsm äiliye B inası” N akiyef öz uhdesine götürecektir.
Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin m erkezi olan “İsmäiliye” Binası “H acı’nın bu nutku hazırun tarafm dan alkışlanmış, M usa Nakiyev de iş bu
yapıhşından itibaren mimari ve sanat özelliklerinin yanısıra, Azerbaycan Türkleri- büyük ihsan ve ianeden dolayı ayrıca takdir edilm işti.”
nin sosyal, kültürel ve siyası hayatında önemli roller oynamıştır. Yalnız Azerbay-
can’da değil, bütün İsläm äleminde tanınan ve I. Dünya Savaşı esnasmda Anadolu I. Dünya Savaşı esnasmda, B akü’ya gelen Fahrettin Erdoğan’da hatıralann-
Türklerine yapılan yardım lann merkezi olm a itibariyle de admı duyuran bu bina da, Cemiyetbinasının yapımı ile ilgili duyduklannı şöyle anlatmaktadır:208“ ... Bu
Y usuf A kçura’nm ifadesiyle “ ... Belki de Älem-i İsläm ’da bu m aksatla yapılmış m uhteşem binayı M usa N akiyef, Cemiyet-i H ayriye’ye bağışlamıştı. N akiyev’
binalann, azamet ve ihtişam itiban ile birincisidir.”205 in İsmail adında genç yaşta vefat eden bir oğlu varmış. Binanın sekizinci katında
oğlunun heykelini bir odaya yaptırıp koydurmuş ve buraya “ İsmäiliye” denmesi
“İsmäiliye” binasının yapımına 1908 yılında karar verilmiştir. Binanın yapıla- buradan ileri gelirdi...”
cağı yer B akü’nün m erkezinde bulunan boş ve düzlük bir araziydi. Bu arazi
daha önce Bakü halkına m escid yapılmak üzere verilmiş, fakat daha sonra Bakü Cemiyet binasının yapım ına 1908 yılında karar verilm esine rağmen, ancak
1910 yılında inşasına başlanmış ve 1914 yıhnda tamamen bitirilmiştir.209Bundan
Belediyesi tarafından Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’ne hibe edilmişti.
Cemiyet bir müddet bu araziyi pazar yeri olarak kiraya vermiş, daha sonra burada sonra Cemiyet, binayı teslim alm adan önce, binanın iç donanımı için gerekli
m alzem eyi ve eşyaları da, kendi C em iyet üyeleri vasıtasıyla karşılam ış210 ve 31
M ayıs 1914 tarihli toplantısında “İsm äiliye” binasını Ağa M usa N akiyev’den
202 Hüsrev Bey Sultanov’un Trabzon’da iken “Cemiyet-i Hayriye” adı ile bir cemiyet açma isteği, devralm ak üzere bir heyet teşkil etmişti. Bu heyet, Kasım Kasımov, Rüstem
Azerbaycan Sovyet Hükümeti’nin Türkiye Sefıri İbrahim Abilov tarafmdan, Ankara Hükümeti
nezdinde yapılan girişimlerle engellenmeye çalışılmıştır. Nitekim Abilov’un bu girişimleri sonucunda
Dr. Sultanov’a bu cemiyeti açması için Ankara Hükümeti tarafından olumlu cevap verilmemiştir.
206 Seyyid Hüseyin, “Hazin B ir Hatıra İsmailiye”, Azerbaycan, 20 Ağustos 1919, no. 256; “Odlu
Jbrahim Abilov’un Türkiye’den Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti Dışişlcri Bakanı’na gönderdiği
Türk” , “B akü’den”, Türk Yurdu, C. III, s. 30.
16 Kasrnı 1921 tarihli raporda bu durum belirtilmiştir. (Azerbaycan Cumhuriyeti Siyasi Partiyalar
207 Seyyid Hüseyin, “Hazin Bir Hatıra İsmailiye”, Azerbaycan, 20 Ağustos 1919, no. 256.
ve İçtimai İlmler Arşivi, F. 609, Op. 1, D. 15, L. 133).
208 ERD O ĞA N, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 126. -
203 ALİYEV, “Hüsrev Bey Sultanov”, Odlar Yurdu, Bakü 1991, no. 11.
209 Seyyid Hüseyin, “Hazin Bir Tablo İsmailiye”, Azerbaycan, 25 Ağustos 1919, no. 260.
204 ELOĞLU, Zerıgazur Hadiseleri, s. 19-20.
210 İkbal, 28 May/Mayıs 1914, no. 663.
205 Y usuf AKÇURA, Türk Ydı, İstanbul 1928, s. 506.
Han Hoyski ve Zeynel B ey Selimhanov’dan oluşmaktaydı. Yine bu toplantıda esirlerinin ve Bakü’de bulunan Anadolu harpzedelerinin hasta ve yaralı olanlannm
Cemiyet idaresi İsmäiliye binasmın devralınmasmdan sonra sigorta ettirilm esi da tedavileri yapılm ıştır.218 Cem iyet hastahanesi B akü’daki diğer hastahaneler
karannı da alıyordu.211 içerisinde çalışma düzeni ve hastalara ilgi açısından öm ekbir hastahane olmuştu.219
Geniş bir alan üzerine yerleşen “İsmäiliye” binası içerisinde misafirhanesi, Kafkas Cephesi’nde Türk-Rus Savaşmın başlamasmdan sonra, Bakü Müslü-
yemekhanesi, çamaşuhanesi ve sahneli büyük bir gösteri ve toplantı salonu, bunların man Cemiyet-i Hayriyesi başta Kars ve Ardahan olm ak üzere A nadolu’daki
yanında çok sayıda odası bulunan oldukça büyük ve gösterişli bir bina idi.212 harpzede Müslümanlara yardım elini uzatmca, İsmäiliye binası da artık halk arasın-
da Müslüman harpzedelerine yardım ve kardeşlik eden yer olarak tanmmaya
1914 yazında, Baku Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin taşınmasıyla birlikte başladı.220 Bundan sonra İsm äiliye binası, Azerbaycan Türk halkının A nadolu’
İsmäiliye binası içtimäı hayata başladı. İlk olarak Cemiyet-i Hayriye idaresi ve daki Türk kardeşlerine yapmış olduklan yardım lann toplandığı bir erzak ve eşya
defterhanesi taşındı, daha sonra B akü’da m evcud bütün eğitim cemiyetlerine deposu haline gelm işti.221 B ütün yardım lar burada toplanıyor ve yine yardım
de bu binada yer verildi. Cemiyet-i Hayriye önce “Saadet” C em iyeti’ne ve amacıyla yapılan her türlü sanat ve kültürel faaliyet İsm äiliye’de yapılıyordu.
mektebine birçok oda verdi. Daha sonra “Safa” ve “Neşri M aarif ’ Cemiyetlerinin Cemiyet-i Hayriye İsmäiliye binasında, Anadolu’da savaş bölgelerinden topladığı
idareleri yerleşti. Son olarak daN ecat Cemiyeti taşındı. Bundan sonra İsmäiliye, sahipsiz yetim çocuklar için burada bir yetimhane açarak, bunlann bütün giyecek,
hem Azerbaycan’m kültür sanat merkezi haline gelmiş, hem de fakir, fukaranm yiyecek, temizlik gibi ihtiyaçlannı karşılarken, İsmäiliye binası bu çocuklan müşfık
dayanağı olan bir hayır m erkezi olmuştu.213 bir ana gibi şefkatli kucağında banndınyordu.222Çocuklann yanı sıra savaş bölge-
lerinden gelen M üslüm an harpzedelerin de barınağı olan223 İsm äiliye binası,
I. Dünya Savaşı başlannda Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi, İsmäiliye esirkam planndankaçan, özellikleN argin’den kaçan Türk esirlerinin de saklana-
binasmda 100 yataklı bir hastahane açmaya karar vermiş ve bu amaçla bir bildiği tek yer olm uştur.224
komite oluşturmuştu. B u komite, içerisinde Başkan M irza Esadullayev olmak
üzere, M usa Nakiyev, Z. Tagiyev, M. Muhtarov, İ. Hacıyev, A. Ahmedov, İ. B. Fahrettin Erdoğan, 1916 yılında gezip gördüğü İsm äiliye binası hakkında
Aşurbekov, İ. Am ir Aslanov’un dabulunduğu 35 kişidenoluşmaktaydı.214Yapılan hatıralarında şunları yazm aktadır:225
çalışm alar sonucunda 24 Ekim 1914 tarihinde İsm äiliye binasm da, Cem iyet’in
hastahanesinin açılışı yapıldı.215 Hastahanenin ihtiyaçlannın tem ini için Y. A. “... Oturduğumuz İsmäiliye binasında (M usa Nagiyof)un 50 yataklı misafir-
Dadaşov, Z. Tagiyev, İ. Seferaliyev, M. M uhtarov ve M irza Esadullayev gerekli hanesi vardı ki, her gelen Türk yolcusu burada aylarca kalıp, yiyecek ve yatakları
bağışlardabulunurken,216 Zeynelabidin Tagiyev, M usaN akiyev ve M. Muhtarov temin edildiği gibi, çamaşırlan yıkanır, bütün m asraf N agiyof’un kasasından öde-
hastahanenin idaresi için baş komiteye seçildiler.217 nir, misafirlerinden bir tek kuruş bile alınmazdı. 3000 sabit koltuğu olan büyük bir
salon vardı, kadınlara ait yukanda localar mevcuttu. Bakü Türkleri bütün yığmcak-
Bu hastahanede savaş boyunca cephede yaralanan Rus askerlerine bakıldığı
gibi, Kafkas cephesinde Ruslara esir düşerek B ak ü ’ye getirilen Türk harp
218 İkbal, 27 Oktiyabır/Ekim 1914, no. 774.
219 A. Ali MERİCAN-M. Emin GERGER, Büyük Ermenistan Hayali ve Kars'tan K arabağ’a
Ermeni Vahşeti, İstanbul 1992, s. 62.
211 İkbal, 2 İyun/Haziran 1914, no. 667. 220 Seyyid Hüseyin, “Hazin Bir Hatıra İsmailiye”, Azerbaycan, 25 Ağustos 1919, no. 260.
212 Evrak-ı Nefise, 27 Nisan 1919, no. 2; ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 126. 221 ARAN, “Kardaş Kömeği”, s. 1.
2,3 Seyyid Hüseyin, “ Hazin Bir Hatıra Ismailiye”, Azerbaycan, 25 Ağustos 1919, no. 260. 222 Seyyid Hüseyin, “Hazin Bir Hatıra İsmailiye”, Azerbaycan, 25 Ağustos 1919, no. 260.
2,i Azerb. Cum. YTA, F. 46, Op. 4, D. 465, L. 31. 223 Basiret, 6 lyun/Haziran 19015, no. 48.
2.5 Bakü, 24 Sentiyabır/Eylül 1914. 224 Seyyitli Mir Aziz, “28 M ayıs İstikläl Yolunda Azeri Talebeleri”, Azerbaycan Yurt Bilgisi, cilt
2.6 Bakü, 26,27 Sentiyabır/Eylül, 25 Oktıyabır/Ekim 1914. II, s. 119-120.
217 Bakü, 12 Sentiyabır/Eylül 1914. 225 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 126.
yeri olmuştur.228 Bundan sonra siyasi ceıyanların adeta bir merkezi haline gelen
larını burada topluyorlardı. Bundan başka 200 yataklı bir de yetim hanesi vardı. bina, Azerbaycan Millı Şura’smm merkezi olduğu gibi229yeni kurulmuş olan bir
Buraya cepheden toplanan kimsesiz çocuklar getirilerek bakım lan sağlanmıştı.” kaç parti idaresi de buradayerleşmişti.230 1917 Şubat İhtiläli’nden sonra Mavera-
yı Kafkasya’da Müslümanlar için en önemli gelişmelerden birisi olan 15-20 Nisan
I. Dünya Savaşı yıllannda Müslümanlar için mukaddes bir m ekän gibi tanın- 1917’de, Bakü’da toplanan “Kafkasya Müslümanlan Kurultayı”da Cemiyet-i
m aya başlayan ve Bakü’ya gelen her T ürk’ün ilk uğrak yerlerinden biri olan Hayriye’nin İsmäiliye binasmda yapılmıştır.231
Cemiyet-i Hayriye binası, B akü’da yapılan dini ve m illı toplantılarm da merkezi
haline gelmişti. Cemiyet-i Hayriye idaresi almış olduğu bir kararla İsm äiliye’nin 1918 yılma gelindiğinde Bakü ’da Bolşevik idare kurulmuş ve bu idare tamamiy-
büyük salonunda yapılacak toplantıları belirli kurallara bağlamıştı. Bu kurallann le Müslüman ahaliye karşı yöneltilmişti. 18 Mart ile 1 Nisan tarihleri arasmda Bakü’da,
başında da İ'smäiliye büıasmda Müslümanlarca haram kabul edilen alkollü içkilerin Ermeniler tarafmdan Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar yapıldı. 12 bin kadar
içilmemesi ve bu tür içkili toplantıların yapılm am ası gelm ekteydi. Bu yüzden Müslümanm öldürüldüğü232 bu katliamda, Türklere ait birçok bina kültür ve tarihi
çeşitli Cemiyet ve kişilerin İsmäiliye binasmda, içkili toplantı yapm ak talepleri, eserler yıkıldı, yok edildi.233 Bolşeviklerin etkisi altmda bulunan Hazar Denizi savaş
C em iyet idaresi tarafmdan reddedilmiştir. B u durum A zerbaycan’daki Müslü- fılosu Bakü’nün camilerini bombalarken234 Ermeniler de önce Kaspi gazetesini
m anlarca da olum lu karşılanmıştır.226 Sada-yı Kafkas gazetesi yazarlanndan basmış, matbaayı tahrip etmişler, bu şekilde hareketle vahşi hırslannı tatmin
A hund Abdurrahim Hadizäde; “Cemiyet-i Hayriye M ukaddes B ir M ektebdir” edemeyince hemen matbaanm yanmda bulunan Cemiyet-i Hayriye binasını da
başlıklı yazısmda bu konu ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirmiştir:227 yakmışlardı. Bu sırada İsmäiliye binasmda Cemiyet-i Hayriye’den başka Millı Komite
ve birkaç yeni kurulmuş parti idareleri ve birçok odalannda da Bakü’ya sığınan Türk
“B akü’da neşrolunan Müslüman gazetelerinde, B akü’da m evcud Cemi- esirleri bulunmaktaydı.235 Ermeniler tarihleri boyunca yapmış olduklan kültür terörü
yetlerden birisi M üslüman Cemiyet-i Hayriye imaretinin zalında yığm cak tertip ömeklerinden birini de Azerbaycan ’m nadir mimarlık eserlerinden biri olan Cemiyet-
vermek baresinde, Cemiyet-i Hayriye’nin m uhterem äzälanndan izin istedikleri i Hayriye’nin binası İsmäiliye’yi yakıp yıkmakla bir kez daha göstermişlerdir.
ve Cemiyet-i Hayriye äzalannm iclasmda “Cemiyet-i Hayriye M üslümanlar için
mukaddes bir m ekän olup meşrubat ve m eskürat işleyen m eclislere vermek Ermeniler tarafmdan yakılan İsmäiliye binası, Azerbaycan Demokratik Cum-
olm az” diye cevab-ı red vermelerini okuyup artık şad oldum. Cem iyet-i Hayri- huriyeti’nin kurulmasından sonra yanmış kısımlan yıkılarak yeniden yapılmış,
ye’nin muhterem äzälanna teşekkürler olsun. Ellbette o cür mukaddes mekänlarda restore edilmiştir.236 İsmäiliye binası Azerbaycan Türkleri için her zaman büyük
İsläm iyet’e yaraşmayan işleri men etmek ile um um İsläm ın dikkatini o mekäna
celb etmeli, Cemiyet-i Hayriye zalının duvarlannda Ayet-i K u r’aniye yazdığı 228 Evrak-ı Nefıse, 27 Nisan 1919, no. 2.
halde, zalın içinde K ur’an’a m uhalif hareket-i yaşayışa ve şurub-u meskürat 225 Hüsamettin TUĞAÇ, Bir Neslin Dramı, İstanbul, 1975, s. 173.
230 EMİRCAN, GERGER, B üyük Ermenistan Hayali, s. 84.
gibi şeylere m ürtekip olmak K ur’an’ı basıp geçm ek demekdir. Bunlardan ilave 231 Seyyid Hüseyin, “Hazin Bir Tablo İsmailiye”, Azerbaycan, 25 Ağustos 1919, no. 260; Sebahattin
Ağa M usaf cenaplan o imareti merhum Ağa İsmail için bakiyat-ı salahat kasdıyla ŞİMŞİR, Mehmed Emin Resulzäde’nin Türkiye'deki Hayatı Faaliyet/eri ve Düşünceleri, s. 9;
bina ettiği ve imaretin adını İsmäiliye koyduğu ham ıca malumdur. Velhaza bu MİRZA-BALA, “Azerbaycan İstikläli ve Oktabır İnkıläbı”, Kurtuluş, no. 13-14, (1 Kasım
1935), s. 362.
nevi mukaddes bir mekända o merhumun ruhuna eziyet verici şeyler değil, istira-
232 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 479.
hatine aid olan amel-i hüsna mürtekip olm alı.” 233 Cafer KIYASİ-İbrahim BOZYEL, Erm eni Kültür Terörü, Ankara, 1996, s. 10. 1918 yılında
Ermeniler İsmailiye binasından ayn, Şirvan Şahlar Sarayı külliyesi içerisinde yer alan XIV.
yüzyılda yapılmış olan Keykubat Cam isi’ni, Şamahı’da en eski Azerbaycan camilerinden olan
1917 yılında Rusya’da meydana gelen ihtilaller dolayısıyla oluşan yeni ortam
Cuma M escidi’ni de ateşe vermişlerdir (KIYASİ-BOZYEL, Ermeni Kültür Terörü, s. 10).
içinde İsmaliye binası da artık Azerbaycan Türklerinin siyası ve içtimai bir toplantı 234 BAYKARA, Azerbaycan İstikläl Mücädelesi Tarihi, s. 251.
235 EMİRCAN-GERGER, Büyük Ermenistan Hayali, s. 84.
236 Seyyid Hüseyin, “Hazin B ir Hatıra İsmailiye”, Azerbaycan, 25 Ağustos 1919, no. 260; Hilal
226 Sada-yı Kajkaz, 21 Dekabır/Aralık 1915, no. 168. M ÜNŞİ, “31 Mart”, Kurtuluş, no. 5, (M art 1935), s. 145.
227Ahund Abdurrahim Hadizäde, “Cemiyet-i Hayriye Mukaddes B ir Mektebdir”, Sada-yı Kafkaz,
29 Dekabır/Aralık 1915, no. 174.
önem arzetmiştir. Çeşitli vesilelerle yapıian toplantılarda İsmäiliye binasının Azer- a) Yetim Müslüman Çocuklar İçin Sığmacaklar (Yetimevleri) Açılması
baycan’ın istikläl mücadelesi tarihinde oynadığı rol devamlı vurgulanmış, hatta
İsmäiliye binası ile ilgili yanşmalar düzenlenmiştir. Şöyle ki Bakü’da bulunan Osmanlı-Rus Savaşınm başlamasından bir müddet sonra başta Kars, Arda-
“Yaşıl (Yeşil) Kalem Dem eği” genç şair ve yazarlar arasında, konusu İsmäiliye han ve Acara olmak üzere, savaş alanı olan diğer bölgelerden Müslümanlann
binası olan bir yanşma tertip etmiş237 ve neden bu konuyu seçtiklerini şu cümlelerle felakete uğradıklanna dair haberlerin Azerbaycan’a ulaşması ile beraber, Kafkas-
ifade etmiştir:21*“Seçilmiş mevzu istikläliyetimizin tarihinde büyük roller oynamış y a ’mn çeşitli yerlerine, savaş bölgelerinden Müsiüman “Kaçkın”larda gelmeye
ve bu uğurda özünün güzelliğini feda etmiş “İsmäiliye” binasının şimdiki halidir. başlamıştı. Bunlann durumlan oldukça kötü idi ve bir kısmını da çocuklar oluştur-
Edip ve muharrirlerden ister şer’en, ister nesren kim İsmäiliye hakkında edebi makta idi. Gerek savaş bölgelerinden gelen felaket haberleri ve gerekse Azerbay-
olmak şartı ile bir parça yazar ve birinciliği kazanu-sa ona “Yaşıl Kalem” demeği- can’ın çeşitli şehirlerine gelme başansmı göstermiş Müslüman kaçkınlann durumu
nin mükäfatı verilecektir.” Azerbaycan Türkleri üzerinde büyük tesir bırakmış ve bundan dolayı büyük
üzüntü duymuşlardır. Özellikle Azerbaycan Türk basını, Müslüman halkın yaşadığı
Bugün İsmäiliye Binası hälä dimdik ayakta durmakta ve “Azerbaycan İlimler felaketleri Azerbaycan Türklerine duyurarak, onlan zor duruma düşmüş kardeşle-
Akademisi Prezidyum” binası olarakkullamlmaktadır. rine yardıma çağmyor ve sahipsiz kalan Müslüman çocuklan himaye etmenin
en büyük vazifeleri olduğunu belirtiyordu. Mesela, 28 Ekim 1915 tarihli Sada-yı
9-Kafkas Cephesi Savaşlarında Kimsesiz ve Yetinı Kalan Müslüman- K ajkaz gazetesi şöyle yazıyordu:239
Türk Çocuklarına Azerbaycan Türklerinin Yardımlan ve Bakfl M üslüman
Cem iyet-i Hayriyesi “İsläm’ın herşeyden artık (fazla) sevap gördüğü ve insanlardan talep ettiği
şeylerden biri de yetimleri ve bikimseleri himaye etmek ve onların durumlarını
Hiç şüphesiz savaşlardan en çok zarar gören çocuklardır. Kafkas Cephesi’- iyileştirmektir. Bu barede Kars, Ardahan ve Acaristan’daki facialar Müslümanla-
nde yapılan Osmanlı-Rus Savaşlannda da çok sayıda Müslüman çocuk, ana ve nn boynıma ağır bir vazife getirmiştir ki, Müslümanlan yüzler ve binler ile yetimlere,
babalanm kaybetmiş, yuvalan dağılmış ve yetim kalmışlardır. Bu çocuklardan kimsesizlere hamı olmakla mecbur etmiştir.”
önemli bir kısmı açlık, soğuk ve hastalıklardan hayatlannı kaybederken, önemli
bir kısmı da Rus işgali altındaki bölgelerde sahipsiz ve savunmasız bir duruma Son H aber gazetesinde de Kars ve Ardahan Müslümanlannın maruz kaldığı
düşmüşlerdir. facialardan bahsedildikten sonra şunlar yazılıyordu:240
Kafkas Cephesi savaşlannda mağdur duruma düşen Müslümanlara yardım “Ardahan ve Kars facialanm gazeteler tasvir ettikleri sıralarda o korkunç
etmek üzere Rus Hükümeti’nden gerekli izni alan Bakü Müslüman Cemiyet-i sahralarda sahipsiz kalan böyle çocuklann olduğunu öğrendik. Bunlardan bir kısmının
Hayriyesi yardım faaliyetlerine başlarken, bu hususu gözönünde tutmuş, bin türlü içeri Rusya’ya apanldığmı bildiğimiz gibi, geride kalan kısmınm da Bakü, Gence ve
felaketlere uğramış olan Müslüman çocuklanna kol kanat germek ve onları düş- Tiflis ’e getirileceklerini, talim ve terbiye edileceklerini de gazetelerden okuduk. Bugün
tükleri zor durumdan kurtarmak için büyük fedakärhklarla takdirle anılacak çalış- dikkati nazarla bakılırsa görülür ki, bu yetimlerin zararlannı tasviye edecek bir hal
malaryapmıştır. varsa, o da ancak onlan kentlerden getirip Bakü ve Tiflis gibi şehirlerde terbiye
etmekle, okutmaktır. O çocuklar büyüyüp, akıllan söz kestikten sonra bilsinler, onlar
yetim kalmamışlar, bir atalannı yitirmişlerse de millet gibi ölmez bir ata kazanmışlar.
Analarmdan ayn düşmüşlerse, millet gibi ananın şefkatli avuçlanna atılmışlar.”
“Vay Cemiyet-i Hayriye! Vay milyonlu şeher! Vay bedbaht millet! Meğer Cemiyet’in Tiflis’te harpzede Müslüman çocuklan için bir sığınacak açacağı
kuruadmvarmış! haberi, Müslüman halk tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmıştı.247Azerbay-
can’daki Türk gazeteleri de bu haberi duyururken, açılacak sığınacaklar için halkı da
yardım yapmağa davet ediyordu. Mesela, Basiret gazetesi şcyle yazıyordu:248
2,1 Sada-yı Kajkaz, 12 İyul/Temmuz 1915, no. 36.
2421915 başlannda Ardahan Bölgesi’nden Bakü’ye gelen ilk, ondokuz kişilık Müslüman kaçkınlar “Tiflis’te Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Kars, Ardahan harpzede yetimleri-
Bakfl’da Cemiyet-i Hayriye’nin İsmailiye binasma yerleştirilerek ihtiyaçlan karşılanmıştır.
nin halini nazara alarak onlara mahsus 25 yataklık bir darüleytam teşkiline karar
Bunlardan 5 ’i büyük, 14'ü ise 1 ile 12 yaşlan arasmda yetim çocuklardır. (Basiret, 30 May/
Mayıs 1915, no. 47).
245 Son Haber, 15 Avgust/Ağustos 195, no. 16.
245 Basiret, 8 Avgust/Ağustos 1915, no. 56.
244 öm er Faik NEMANZADE, “Çok Utandık”, Yeni İkbal, 3 İyul/Temmuz 1915, no. 3; öm er
246 A çıkSöz, 2 Oktiyabır/Ekim 1915.no. 1.
Faik NEMANZADE, Seçilmiş Eserleri, Bakü 1991, s. 230-231.
247 Sada-yı Kafkaz, 20 Avgust/Ağustos 1915, no. 51.
248 Basiret, 8 Avgust/Ağustos 1915, no. 56.
vermiş ve bu m aksatla yeni darüleytam için menzil tutmuş. Bugünlerde resm ı Cemiyet’e sığınacak açm ak için yer verdiği gibi, bu iş için 6.000 rublede yardım
küşadı vaki olacaktır. Um um M üslümanlarm hem in darüleytama ve C em iyet-i yapılmasını kararlaştırmıştır.253
H ayriye’ye m uavenet etmeleri birinci vazifeden olsa gerekir.”
Savaş bölgesinden M üslüm an yetim çocuklar getirildikçe, Baku Müslüman
Cemiyet-i Hayriye’nin Tiflis sığınacağı Eylül 1915 tarihinde açılmıştır. Bundan Cemiyet-i Hayriyesi ihtiyaca göre K afkasya’nm çeşitli şehirlerinde sığınacaklar
önce Tiflis’e getirilm iş olan Müslüman yetim çocukları, geçici olarak altı odalı açmaya devam etmiştir. Cem iyet-i H ayriye B akü’da kendi sığınacağmı açtıktan
bir okulda banndınlmışlardı. Ancak bu açılan sığınacakta, mevcut ihtiyacı karşıla- sonra önceden aileler yanma yerleştirilmiş çocuklan da toplayarak, kendi himayesi
yacak gibi değildi. altına almıştı. Cemiyet bu konuda özellikle titiz davranmış, mümkün olduğu ölçüde
yetim çocuklan şahıslar elinde bırakm am aya çalışmıştır. B unun başlıca sebebi
Kafkas M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi tarafmdan da Tiflis’te A ğustos ayı çocuklann bazen şahıslar tarafından kendi hizmetlerinde kullanılmalan veya çeşitli
içerisinde bir sığm acak açılarak, Kars, Ardahan vs. bölgelerde felakete uğrayan işlerde çalışünlmalan kaygısmdan ileri gelmekte idi.254Zaten daha önce de belirtil-
M üslümanlann yetim kalmış çocuklanndan bir kısmı buraya yerleştirilmişti. Kaf- diği üzere ilk gelen bir kısım M üslüm an yetim çocuklannm ailelerin yanlanna
kas M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi, Tiflis’te yaşayan M üslümanlardan 1915 yerleştirilmeleri Azerbaycan basınx tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
yılı içerisinde bu sığm acaklarda yetim çocuklann masraflanna harcanm ak üzere
20.747 M anat toplamıştır. Yardxm toplanmasında Tiflis M üftüsü’nün yaptığı ça- Bununla beraber, A nadolu’da felakete uğrayan kardeşlerinin durumundan
lışmalar takdire şayandır. 1915 yılı sonlanndan itibaren bu sığmacağm her türlü büyük üzüntü duyan bazı A zerbaycan Türkleri, M üslüm an yetim çocuklanm n
gid erleri B akü M üslüm an C em iyet-i H ayriyesi tarafından k arşılanm aya Cemiyet-i Hayriye’nin sığınacaklannda bakım lannm en iyi şekilde yapıldığmı,
başlamıştır.249 ancak bir ailede gösterilebilecek sevgi ve şevkatin sığınacaklarda her çocuğa
ayn ayn gösterilmesinin mümkün olamayacağmı, bu sebeple hiç değilse çocukla-
Bu arada B akü’ya getirilen Müslüman yetim çocuklann sayısı da artmıştı. n n bir kısmınm durumları m üsait ailelerin yanlanna verilm esini istiyorlar ve bu
Bu yetimler için İsmäiliye binası yeterli olmuyordu.250 Bu yüzden yetim çocuklann konuda Cemiyet-i H ayriye’ye dilekçelerle başvuruyorlardı.255
çoğunluğu aileler yamna verilmişti. Cemiyet-i Hayriye ihtiyacı karşılamak ve bütün
çocuklan kendi himayesinde bulundurmak amacıyla Bakü’da sığmacaklar açmaya Bu hayırsever isteklerine C em iyet-i Hayriye idarecileri kayıtsız kalamamış
karar verdi. 18 Ekim 1915 tarihinde yapılan Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ve 18 Ekim 1915 tarihli C em iyet’in M erkezı K om ite toplantısında bu konu ele
İdare Hey’eti toplantısında, B akü’da bulunan ve geçici olarak cemiyetin binasında alınmıştır. Bu toplantı sonucundayetim çocuklan gönüllü olarak alm ak isteyen
yerleşen harpzede çocuklar için bir sığmacak açılması ve aynca harpzede yetim- T ürk ailelerini her yönüyle araştırm ak üzere b ir kom isyon kurulm asm a karar
lerden okul yaşına gelmiş olanlann, okullara gönderilmesi kararlaştınldı.251 verilmiştir. Oluşturulacak bu kom isyonun aileler hakkında yapacağı araştırmala-
rın sonucunda vereceği rap o r üzerine, çocukların m üracaatta bulunan aileye
Bu karann almmasmdan sonra Cemiyet-i Hayriye, Bakü Belediye İdaresi’ne verilip verilmeyeceğine karar verilecekti.256 Cemiyet-i Hayriye, özellikle sığına-
m üracaat ederek, 1000 kişilik bir sığmacak açmak için uygun bir yer tahsis cağının bulunmadığı ve açm a im känm a sahip olm adığı yerlerde, yapılacak bir
edilm esini istemiştir. Bu istek Belediye İdaresi tarafından “Şehir Dum ası”na ö n araştırm adan sonra çocuklann gönüllü ailelerin yanlanna verilmesini uygun
havale edilmiştir.252 Şehir Duması, Cemiyet-i H ayriye’nin isteğini kabul ederek, gö rm üştür.257
249K afkas Müslüman Cemiyet-i H ayriyesi 'nin 1915 ’inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s.
253 Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 2.
4-5.
254 A ç ık Söz, 20 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 15.
250 Son Haber, 11 Iyul/Temmuz 1915, no. 7.
255 A ç ık Söz, 20 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 15.
251 A çıkS ö z, 20 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 15.
256 A ç ık Söz, 20 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 15.
252 A çık Söz, 30 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 26.
257 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 14.
Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi çıkanlan bütün güçlüklere ve içinde
Bakü M üslüm an C em iyet-i H ayriyesi h er açacağı yeni sığınacak için bulunulan bütün olumsuz şartlara rağmen, Kafkas Cephesi savaşlannda Anadolu’
“Kafkas C ephesi K açkm lannı Yerleştirmek Ü zere Baş Tem silci”ye m üracaat da felakete uğrayan, sahipsiz, sokaklarda kalan binlerce Müslüman-Türk çocuk-
etm ek zorunda idi. B aş Temsilci bu isteği Kafkasya Genel V alisi’ne iletecek, lannı banndırmak için Bakü’de 4,262 Gence’de 4,263 Tiflis’te 2,264 Şuşa, Şamahı,
Valinin uygun görm esi ile K açkm lan yerleştirm ek üzere Baş Temsilci yeni Nuha, Ahalsıh, Şeki, Batum, Çakvi, Kantri’debirer265 yetimsığınacaklan açtığı gibi,
sığınacak açm ak için Cem iyet-i H ayriye’ye izin verebilecekti.258 savaş bölgesinde olan ve Rus işgalinde bulunan Kağızman, Ardahan, Oltu, Iğdır,266
Hınıs267 ve Gümgüm (Varto)’de268 birer sığmacak açmıştır. Bu svğmacaklar, Cemiyet-
Cemiyet-i Hayriye gerektiğinde yeni sığınacaklar açılması için Tiflis’te yerle- i Hayriye ’nin Kars, Batum, Tiflis, Erivan, Gence, Şuşa vs. bölgelerde savaştan zarar
şen Baş Salähiyetli Tem silcisi Dr. H üsrev Paşa Bey S ultanov’a tam yetki gören Müslümanlara yardım göstermek üzere oluşturduğu komite ve şubeleri
vermişti. Yani ihtiyaç duyulan yerlerde Dr. Sultanov m erkezden izin alm adan tarafmdan oluşturulmuştur.269Aynca daha öncede belirtildiği gibi, Kafkas Müslüman
Kafkas Cephesi Kaçkınlarm ı Yerleştirmek Üzere Temsilci’ye m üracaat ederek, Cemiyet-i Hayriyesi tarafindan da Tiflis’te bir yetim sığmacağı açılmıştır. Ancak
cemiyet adına sığınacaklar açabilecekti.259 başka cemiyet ve komiteler tarafmdan açılan yetim sığmacaklannın ihtiyaç ve
harcamalan da Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi tarafından karşılanmıştır.
Cemiyet’in açtığı bütün sığmacaklar Kafkas Cephesi Kaçkınlannı Yerleştir-
m ek Üzere Baş Tem silci’nin kontrol ve denetimi altmda idi. Bu idare K afkas b) Savaş Bölgelerinde Sahipsiz Kalm ış M üslüm an Yetim Çocuklann
Cephesi savaşlannda sahipsiz kalmış yetim çocuklan için sığınacaklar açılmasmı, Toplanması
düzenli bir şekilde belli esas ve kurallara göre yapılm asmı sağlam ak için bir
esasnäme hazırlamıştır. 7 Temmuz 1916’da bu idarenin başı olan General M ayör Kafkas Cephesi’nde savaş bölgelerinde bulunan sahipsiz çocuklann tespit edilip
Tamamşev im zasıylayaym lanan bu esasnämeye göre, kaçkm yetim çocuklarını toplanması en önemli mesele olduğu gibi, oldukça da zor bir işti. Bakü Müslüman
kendi himayesine almak isteyen içtimäi ve hayır cemiyetleri, özel teşkilatlar veya Cemiyet-i Hayriyesi daha öncede belirtildiği üzere, Rus işgaline geçen Müslüman
şahıslar, Kafkas Cephesi Kaçkınlarmı Yerleştirmek Üzere Baş Temsilci’ye yazılı bölgelerine temsilcilerini göndererek, hangi bölgede ne kadar Müslüman mağdur
olarak müracaat edeceklerdir. Sığmacaklan açacak kişi veya kuruluşlar, açacakla- bulunduğunu tespit ettirmişti. Kafkas Cephesi’nde savaştan zarar çeken Müslümanla-
n sığm acaklann sayısmı, açılış tarihlerini, buralarda barındıracaklan çocuklann ra yardım göstermek için Rus Hükümeti ’nden gerekli müsaadeyi alan Bakü Müslü-
sayısını, sığmacaklarda çalışacak kişiler ve sığınacakta bulunan çocuklarla ilgili man Cemiyet-i Hayriyesi, savaş bölgelerinde sahipsiz kalmış, yetim çocuklan toplaya-
bilgileri m utlak surette B aş Temsilci’ye bildireceklerdir. Aynca, bu esasnämede, rak, onlan himayesine almayı en büyük vazife olarak telakki ediyordu.
çocuklann ihtiyaçlannın karşılanması, onlann eğitimi ve hasta olanlann tedavi ettirilme-
leri gibi, sığınacaklarda uygulanması gereken bir çok hüküm yer almaktadır.260 Cemiyet-i Hayriye’nin Baş Salähiyetli Temsilcisi olan Dr. Hüsrev Paşa
Bey Sultanov, savaş bölgelerine gönderdiği temsilcilere, bölge halkına yardım
Bütün bu düzenlemelere rağmen, yeni sığmacaklar açılması ve yetim çocuk- etmelerinin yam sıra bölgede sahipsiz kalmış çocuklan toplamak görevini de
lann yerleştirilmesi işinde pek çok zorluklarla karşılaşılıyordu. Cemiyet-i Hayriye’
nin yeni sığınacaklar açm ak için yaptığı müracaatlar, bürokratik sebeplerden
262 Azerbaydjan (Rusça), 18 Oktıyabır/Ekim 1919, no. 223.
dolayı bazen haftalarca cevapsız kalm aktaydı. Bu durum u düzeltm ek için Dr. 263 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 90; F. 335, Op. 1, D. 2, L. 5.
Sultanov’un sık sık G eneral M ayör Tam am şev’e başvurduğu görülmektedir. 264 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 90.
Çünkü çocuklann sayısı arttıkça bunlan m evcut sığmacaklarda barmdırmak im- 265 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 42; F. 335, Op! 1, D. 2, L. 34; F. 335, Op. 1, D. 2, L.
94, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 77.
känsızlaşıyor ve yeni sığınacaklara ihtiyaç duyuluyordu.261 266 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yaıdun Şubesinin Faaliyeti”, s. 48.
267 ATASE, Kl. 475, D. 441/1863, F. 17.
258 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 54; Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 41. 268 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L . 9.
259Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 4. 269 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 15, 50,102; F.335, Op. 1, D. 2, L. 24, 54 ,7 4 .
260 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 60-61.
261 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 54.
vermişti. Bununla da yetinm eyen Dr. Sultanov, çocuklann toplanması işi ile özel Çocukların yalnız toplanmasmda değil, onlann sevkiyatında da Cemiyet-i Hayriye
olarak ilgilenm esi için Ruşen Bey Efendizäde’yi görevlendirmişti. D aha önce temsilcilerine engeller çıkanlmaktaydı. Kars, Ardahan, Erzurum, Oltu, Kağızman,
Tiflis ve diğer şehirlerde yetimevlerinin açılması işinde önemli çalışm alar yapan Iğdır vs. yerlerden toplanan Müslüman yetim çocuklar Eçmiyadzin ve Gümrü üzerin-
Ruşen Bey, Rus işgalindeki, Müslüman ahalinin yoğun olarak bulunduğu bölgelere den trenle Tiflis’e gönderilmekte idiler.273Ancak, özellikle Eçmiyadzin ve Gümrü’de
gelerek, köyleri, kasabalan, kışlalan, Hristiyan evlerini, kiliseleri tek tek dolaşarak İstasyon yetkilileri ve yerel yöneticiler vagon yokluğu vs. mazeretler göstererek,
buralarda bulunan sahipsiz M üslüman çocuklannı toplamaya başlamıştır. R uşen günlerce çocuklann sevkiyatını engelliyorlar, böylece birçok çocuk yollarda perişan
Bey binbir zorluklarla topladığı çocuklan trenle Tiflis’e gönderiyor, Tiflis’ten de birhale düşüyordu. Bu durum hakkmda bir çok kez Dr. Sultanov Kafkas Valiliğine
Cemiyet’in belirlenen sığınacaklanna dağıtıyorlardı-.270 müracaat ederek, bilgi vermiş, bölge yöneticilerinin uyanlmasını sağlamıştır.274Fakat
bütün uyanlara rağmen devamlı surette Cemiyet temsilcilerine güçlükler çıkanlmaya
Yetim çocuklann toplanm ası işinde birçok güçlüklerle karşılaşılm aktaydı. devam edilmiştir. Özellikle kış döneminde çocuklarm sevkiyat işi daha çok fazla zor
Savaş yüzünden çok zo r durum da olan M üslüm an çocuklar hasta, aç, sahipsiz olmaktaydı. Bütün bunlan göz önüne alan Cemiyet-i Hayriye, Müslüman yetim çocuk-
bir şekilde idiler. Bir kısım M üslüm an çocuklar cephede Rus askerlerinin elinde larrnın yoğun olduğu bölgelerde stğmacaklar açmayı kararlaştırmış,275daha sonra da
bulunuyordu. Erm eniler tarafm dan da çeşitli sebeplerle alıkonulan M üslüm an üzerinde durulacağı gibi, Oltu, Kağızman, Ardahan, Iğdır, Hııus vs. yerlerde sığınacaklar
çocuklar vardı. Bunlar h er türlü tehlike ile karşı karşıya idiler. Rus su b ay lan açarak, toplanan bir kısım yetim çocuklan buralarda banndırma yoluna gitmiştir.276
Türk çocuklannı, memleketlerine dönerken bereberlerinde götürmek istemelerinin
yanısıra, Erm eniler ve bazı Ruslar tarafm dan M üslüman Türk çocuklan “H aç Cemiyet-i Hayriye savaş bölgelerinden sahipsiz kalmış Müslüman çocuklann
Suyu çekilerek” Hristiyanlaştırıyor, böylece din ve milliyetleri unutturulm aya toplanması işinde daha verim li sonuçlar alabilm ek için, gerek resmı kurumlarla
çalışıhyordu. Kiliselerde, evlerde saklanan bu çocuklar Cemiyet-i Hayriye tem sil- ve gerekse diğer m illetlerin hayriye cem iyetleri ve Rus Kızıl Haç teşkilatı ile
cilerine verilm ek istenm iyordu.271 irtibat kurm uş ve onlardan da bu konuda yararlanm a yoluna gitmiştir.
M üslüman-Türk çocuklannm toplanması ve him aye edilmesinde bütün so- Cemiyet-i H ayriye özellikle bu konuda “ Um um Rusya Zemstva İttifakı 277
rumluluk Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nde bulunmasma rağmen R uşen ile yazışmalar yaparak savaş bölgelerinde ellerine geçen M üslüman çocuklardan
Bey Efendiyev ve diğer arkadaşlan şahıslann ellerinde bulunan çocuklan alm akta Cemiyet’i haberdar etmelerini istemiştir. Bunun üzerine bu teşkilat bölgelerde ellerine
zorluk çekiyorlardı. Bu sebeple, Dr. Sultanov, Kafkas Valiliği Mülkı İşler Sorumlu- geçen çocuklar hakkında C em iyet’e bilgi verdiği gibi, çocukların Cemiyet-i
sunun Yardımcısı nezdinde girişim lerde bulunarak, yetim çocukları toplam akla Hayriye’nin sığınacaklarına gönderilm esi hususunda da yardımcı olmuştur.278
görevli Ruşen Bey Efendiyev’e kim olursa olsun çocuklann şahıslardan ahnm ası
esnasmda herhangi bir engel çıkanlmaması için ve gerektiğinde zorla alma yetkisi- Cephedeki Rus askeri m akam ları ile de temas sağlayan Cemiyet-i Hayriye,
ni de içeren bir vesikanın verilmesini istemiştir. Bundan sonra Cemiyet temsilcileri, bunlardan ellerinde bulunan M üslüman çocuklan cemiyetin temsilcilerine teslim
çocuklan teslim etmek istemeyerek, zorluk çıkaranlardan, bölgedeki inzibat kuv-
vetlerinin yardım lanyla çocuklan teslim alabileceklerdi.272 273 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 67; F. 335, Op. 1, D. 1, L. 52.
274 Azerb. Cum. YTA, F. 33 Op. 1, D. 1, L. 72-73; F. 335, Op. 1,D. 1, L. 50; F. 335, Op. 1, D.
1, L. 53, F. 335, Op. 1,D . 1,L . 62.
270 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 92; Evrak-ı Nefıse, 28 Mayıs 1919, no. 13. 275 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 61, F. 335, Op. 1, D. 2, 14,42. .
271 Ruşen Bey Efendiyev tarafmdan Baş temsilci Dr. Sultanov’a gönderilen bir raporda, bir Rus 276 SULTANOV, “Bakü M üslüm an C em iyet-i H ayriyesi Harpzedclere Yardun Şubesinin
vatandaşının bulduğu Müslüman bir yetim çocuğu alarak, Gürcü kilisesi rahibine götürdüğünü Faaliyeti”, s. 48-49.
ve ona “Haç Suyu Çektirdiğini”, bunun üzerine Ruşen B ey’in, bölge N açalniki’ne müracaat 277 Çarlık Rusyası zamamnda, bölgelerde daha çok zengin ve ileri gelenler arasmdan seçimle
ederek, rahibin Müslüman çocuğa “haç suyu çekmeğe” hakkı olmadığını, bunun için resmı bir oluşturulan yerel idarelerin bırleşmesi ile meydana gelen teşkilat. (Rusça-Azerbaycanca Lugat,
şekilde sorgulanmasını istediğini ve çocuğun onlardan alınarak Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi cilt 1, s. 438). “Zemstva İttifakının K afkasya’da oluşturulması hakkmda daha fazla bilgi için
idaresine gönderilmesine em ir verilmesini rica ettiğini bildirmiştir (Azerb. Cum. YTA, F. 335, bkz.: (İkbal, 12 Dekabır/Aralık 1914, no. 812).
Op. 1, D. 1,L . 92) 278 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 92; F. 335, Op. 1, D. 2, L21.
272 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 3.
etmeleri isteğinde bulunmuştur. Dr. Sultanov bu amaçla Kafkas Ordusu Karargä- ellerinde bulunan Müslüman çoeuklann Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’ne
hx’na gönderdiği bir yazıda, cephedeki askeri kıtalara ellerindeki Müslüman yetim teslim edilmesi istenmiş, aynı şekilde kendilerinin de bulduklan Ermeni çocuklannı
çocukları salähiyetli cemiyetlere gönderilmesi hakkında emir verilmesini rica onlara teslim edecekleri belirtilmiştir. Bu girişimler sonucu Ermenilerin elinde bulunan
etmiştir.279Bu arada cephelerdeki bazı askeri kıtalarda, bulduklan sahipsiz çocuk- birçok Müslüman-Türk çocuğu, cemiyetin sığınacaklanna getirilebilmiştir.283
lan cephede banndırm alan mümkün olmadığından, Cemiyet-i Hayriye ile temas
kurarak bu çocukları him ayelerine aiıp aimayacaklarını soruyorlardı. M esela, Cemiyet-i H ayriye’nin bu sebatlı ve fedakär çalışm aları sonucu Kafkas
M uhittinov imzası ile Cemiyete gönderilen bir yazıda şöyle deniliyordu:280 C ephesi savaşlarında m ağ d u r düşm üş b in lerce M ü slü m an -T ü rk çocuğu
hastalıktan, açhktan, sahipsizlikten kurtanlarak, C em iyet’in sığınacaklarında
“2. Türkistan Kolordusu, talihin hükmüne bırakılmış Türk yetim çocuklannın M üslüman-Türk adetlerine göre yetiştirilm ek im känm a kavuşurken, m aalesef
ağır vaziyetini m üzakere ederek, beni size müracaat. etmeye m em ur ettiler ki, az sayıda da olsa M üslüm an-Türk çocuklannm bazı Rus ve Ermeni şahıslar
bu yetim çocuklan komiteniz himayesine alabilir mi? Eğer cevabınız olumlu olur tarafmdan Rusya’nın içleriııe kaçmlarak, izlerinin kaybettirildiği anlaşılmaktadır.284
ise ne kadar yetim çocuk alabilirsiniz? Bu konuda bilgi verin.
Muhittinov” c) Sığınacaklarda M üslüm an Yetim Çocuklarınm Bakımı ve İhtiyaç-
larının Karşılanması
Bakü M üslüm an Cem iyet-i H ayriyesi’nin girişimleri sonucunda, gerek
“Zemstva İttifakı” ve gerekse cephelerdeki askeri kıtalar ellerine geçen Müslü- Harpzede Müslüman yetim çocuklannın toplanması ve onlar için sığmacaklar
m an yetim çocuklardan Cemiyeti haberdar etmişlerdir.281 Cemiyet bazen kendi açılması ile işlerbitmiyordu. Çocuklann ihtiyaçlannm karşılanması, onlann en iyi
temsicilerini göndererek bunlann ellerinde bulunan çocuklan almış, bazen de bunlar şekilde bakılmalan, okul yaşma gelmiş olanlann eğitimi vs. işlerde oldukça önemli
tarafından çocuklar bizzat cemiyetin en yakm sığınacaklanna gönderilmişlerdir. m eseleler idi. Yetim çocuklara sığınacaklar açılması, donatılması ve buralarda
barınan çocukların ihtiyaçlarmın karşılanması için çok m iktarda para gerekli idi.
Cephede sahipsiz M üslüman çocuklann toplanmasmda Rus Kızıl Haç teşkila-
tıyla da irtibat kurularak, Kıçıl Haç Teşkilatı’nın eline geçen çocuklann Cemiyet 1915 yılı sonlartna kadar Kafkas Cephesi savaşlanndan zarar görerek kaçkın
sığmacaklanna gönderilmesi sağlandığı gibi,282bölgede çalışmalar yapan Gürcü ve durumuna düşen Müslümanlara hiçbir devlet yardımı yapılmamıştı. Sığınacaklann
Ermeni hayriye cemiyetleri ve yardım komiteleri iie de temaslarda bulunulmuştur.
Ozellikle Ermeni hayriye cemiyet ve yardım komiteleri ile yazışrnalar yapılarak, 283 Azerb. Cum. YTA. F.335,O p. 1,D. 1, L. 47; F. 335, Op. l.D . 1, L. 91; A çıkSöz, 16M art 1916,
no. 134. Aleksandrapol’deki E nneni Komitesi tarafından 98 Müslüman yetim çocuğun Bakü
Müslüman Cemiyet-i Hayricsi’ne teslim edilmesi üzerıe Cemiyet’in Baş Temsilcisi Dr. Hüsrev
279 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 41. Paşa 3 ey Sultanov bu komiteye ve başkanm a şu teşekkür telgrafmı göndenniştir:
280 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 25. “Aleksar.dropol’daki Ermeni Komitesi’ne,
281 Sankamış bölgesi Rus kumandam tarafmdan 30 kadar yetim Türk çocuğınun eilerinde bulunduğu, İ. G. M irzayan’a,
Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Kars Şubesine haber verlmiş, bunur. üzerine Kars Şubesi “98 Müslüman yetim çocuğu Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi eektaşı Efendiyev’e tesim ettiğiniz
bu çocuklan Cemiyet’in himayesine alıp, Kafkasya’ya göndermek için Kars Gubematorundan için size şükranlarıını ifade ediyorum. Bu yetimler artık Tiflis’teki M üslüman sığınacağına
izin almak içingirişimlerdc bulunmuştur(/(ç;,!:&)'z, 31 Yanvar/Ocak 1916, no. 9 9 .) i/laşmışt'.r. Yetimlere göstermişolduğunuz insanca sevgi ve şefkate bütün Müslüman cemiyeti
282Rus Kızıl Haç Cemiyeti’nin 3 nolu Seyyar Hastahanesi Naçalniki (Başkam)’nin Maftahaddihof adma ’.eşekkür ediyorum.
adlı temsilcisine verdiği vesikalarda şöyle yazılmaktadır: 7. 10. 116
Vesika Sultanov”
“Kızıl Haç Cemiyeti’nin 3 no.lu Hastahanesinin temsilcisi Maftahaddinof, benim tarafımdan iki (Azerb. Cum. YTA.F. 335, Op. 1, D. 1, L. 79).
Müslüman yetim çocukJa Tiflis’e gönderildi ki, oriaranezaret eylesin ve onlan Tiflis Müs!ürr-an 284 Kafkas Müslütnan Cemiyet-i Hayriyesi’nin 1915 yılı faaliyetleine ait yaymladığı kitapçıkta, bazı
Hayriye Cemiyeti’ne teslim etsin. Rusların ellerine geçen Müslüman çocuklan Cemiyet-i Hayriye’ye vermek istemeerek, acele ile
Rus Kızıl Haç Cemiyeti 3 Nolu Seyyar H ristiyanlaştırarak, R usya’ya kaçırdıkları belirtilmektedir. (Kajkas M üslüm an C emiyet-i
Hastahanesi Naçalniki” H ayriyesi 'ni,ı 1915 'inci Yüdu Olan Gelir Giderinin S n "'-'rl'’- « S).
(Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 66).
açılması, buradaki çocuklann ihtiyaçlan için harcanan paralar, Müslüman Hayriye özellikle Cemiyet-i Hayriye’nin savaş bölgesinde açtığı yetim sığmacaklanna yar-
Cemiyetlerinin kendi gayretleriyle topladıklan ve hayır sahibi kişilerin yaptıklan dımlann ulaşmasmda yerel idareciler tarafmdan da güçlükler çıkanhyordu.290Müslü-
yardımlardan oluşmaktaydı.285Aynca, sığmacaklan gelip gezenlerde bu çocuklar man yetim çocuklanmn ihtiyacı daha çok Baku Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin
için yardımlarmı esirgemiyorlardı. Kafkas Müslüman Hayriye Cemiyeti tarafından çeşitli vesilelerle topladığı yardımlardan karşılanıyordu. Azerbaycan Türkleri sefer-
Tiflis’te açılan sığmacağm bütün ihtiyaçlan, Tiflis’te yaşayan Müslümanlann yap- ber olarak harpzede yetim çocuklarma maddı ve manevi yardımlanm esirgemiyorlar,
tıklan yardımlardan oluşmuştu. Özellikle Tiflis Müftüsü Gaibov Efendi ve hammı herkes elinden geldiğince yardım yapmaya gayret ediyordu.291
bu işe öncü olmuş, onlann gayretleriyle, bu sığmacak için 1915 yılı içerisinde 16.
756 Manat toplanmıştır.286 Cemiyet-i Hayriye’nin sığmacaklanna getirilen çocuklann ilk olarak fotoğraf-
lan çekilerek, haklanndaki bilgiler kayda geçiriliyordu. Bu bilgiler, çocuğun admı,
Devlet Duması’ndaki Müslüman Milletvekillerinin, Azerbaycan’m önde gelen anasının ve babasınm kim olduğu, kaç kardeşinin bulımduğunu ve memleketinin
şahsiyetleri ve Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi temsilcilerinin özel gayretle- neresi olduğunu kapsıyordu. Bundan maksat, daha sonra bu çocuklan arayan
riyle, Kafkas Cephesi savaşlannda zarar gören Müslümanlara devlet yardımı yakınlannm, çocuklan rahatça bulup tamyabilmeleri idi.292Aynca, her sığmacaktaki
yapılması ve bu yardımmda Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi vasıtasıyla çocuklann listesi Tiflis’te bulunan Cemiyet’in baş temsilcisi Dr. Sultanov’a gönde-
yapılmasmm sağlandığı daha önceki konularda belirtilmişti. İşte, 1915 yılı sonlanna rilmekte idi. Böylece Dr. Sultanov, bu yetim çocuklar için ne kadar devlet yardımı
doğru devlet yardunı yapılmaya başlaymca, Baku Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi alacağım belirliyor, buna göre Kafkas Cephesi Kaçkmlannı yerleştirmek üzere
kendi açtığı sığmacaklann masraflannm bir kısmını bu yardımdan karşılamaya Baş Temsilcilikten yardım talep ediyordu.293,
başladığı gibi, diğer şahıs veya cemiyetler tarafmdan açılmış olan harpzede Müs-
lüman yetim sığınacaklanmn da harcamalanm üstlenmiştir.287 Cemiyet-i Hayriye’nin harpzede yetim sığınacaklannda herşey kaide ve
kurallara göre, belirli bir düzen içerisinde yürütülüyordu. Hatta Cemiyet-i Hayriye
Ancak, gün geçtikçe sığınacaklann ve buralarda bannduılan çocuklann sayısı bu sığmacaklar için bir talimatnäme de hazırlamıştı. Bu talimatnämede, Cemiyet
ve masraflan artmaktaydı. Yapılan devlet yardımı da bütün masraflan karşılayacak tarafmdan yetim ve kaçkın çocuklar için sığınacaklarm, ancak Müslümanlann
miktarda değildi. Kanuna göre verilmesi gereken paralarda zamanmda ve tam yaşadığı bölgelerde, cemiyet tarfmdan tayin olunmuş kişiler vasıtasıyla ve yalmz
olarak ödenmiyordu.288Aynca, Rus Hükümeti Petrograd, Moskova, Kiev, Odes- onun uygun bulması ile açılabileceği ilk hüküm olarak belirtilmişti. Talimatnämede
sa gibi yerlerde bulunan yetim sığmacaklanna, Maverä-yı Kafkasya’da bulunan yer alan diğer hükümlerde, özet olarak şunlan kapsamaktaydı: Sığmacaklarda
yetim sığınacaklanndan daha fazla yardım yaparak çifte standart uyguladığı gibi,289 çalışanlann ve banndınlan yetim çocuklann sayısı, sığmacaklann erzak ihtiyaçlan
ve problemleri 2-3 haftada bir defa Baş Sorumlu Temsilci olan Dr. Sultanov’a
285 Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin Tiflis’te bulunan Ba Temsilcisi Dr. Sultanov, bildirilecektir. Her sığınacağm bir sorumlu müdür veya müdiresi olacaktır. 50
Müslüman yetim çocuklar için yardımlar yapan hayır saiplerine, gazetelere ilän vererek teşekkür çocuktan az olan küçük sığmacaklarda müdür hem de hesap işleriyle ilgilenmelidir.
etmeyi ve böylece halkı yardım yapmaya özendirmeyi ihmäl etmiyordu. Cemiyet’in Tiflis’teki 60 çocuktan fazla olan sığmacaklarda ise hesap işleriyle ilgilenmesi için bir kişi
sığmacağına bağış yapan bir kişiye teşekkür etmek için şu iläm Tiflis ’te yaymlanan Vazrojdeniye
gazetesine vermişti: daha çalıştınlabilir. Sığmacaklarda bulunan büyük yaşlı kızlar, sığmacağm mutfak
“Vozrojdeniye Gazetesi Redaksiyasma,
Aşağıdakileri yayınlamamzı gazetenizden rica ediyorum. Ali Bey Zülkadirov, Tiflis sığmacağına
280 ruble bağışlamıştır. Buna göre ona teşekkür ediyoruz. 290 A çıkS öz, 31 Mart 1916, no. 147.
Bakü Müslüman Hayriye Cemiyeti 291 Hemen hergün Azerbaycan’da çıkan Türkçe gazetelerde yardım yapan kişilerin isimleri listeler
Baş Temsilcisi Dr. Sultano halinde yayınlanmaktaydı (Basiret, 17 Yanvar/Ocak 1915, no. 36; İkdam, 16 Yanvar/Ocak
(Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 56) 1915.no. 21).
286Kafkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’nin 1915 ’inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 4. 292 Azerbaycan Cumhuriyeti M erkezi D evlet Yeni Tarih Arşivi’nde A nadolu’dan toplanarak
287KafkasM üslüm an Cemiyet-iH ayriyesi’nin 1915’inci Yılda Olan GelirGiderinin Sayısıdır, s. 5. Cem iyet sığınacaklannda barındınlan M üslüman yetim çocuklarına ait pek çok listeler
288 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 79. bulunaktadır. Bunlardan birkaçını ekte veriyoruz. bkz.: (Ek. 5-10).
289 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 20. 293 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 67.
işlerine yardımcı olabilirler. Sığınacaklarda çalışan öğretmenler Türk dilini iyi bilmeli,
Türkçe okuyup yazabilmelidirler. Aynca, imkänlar dahilinde sığınacaklarda belirli
Sığmacaklarda çocukların yem ek ve yatak odaları ayn olup, her çocuğun
sanatlan çocuklara öğretmek için el işi öğretmeni, müzik öğretmeni vs. bulundurulabilir.
kendisine ait bir yatağı bulunmaktaydı. Okul yaşma gelmiş her çocuğun sığınacağa
Sığınacaklarda çocuklann sayısma bağlı olarak hamam ve çamaşırhane açılmalıdır.
en yakm okula gönderilm esi karar altına alınmxştı. M esela, Tiflis’teki Kafkas
Sığınacaklarda, ilk günlerden çocuklara kendi yataklannı toplamak, odalannı temizle-
Müslüman Cemiyet-i H ayriyesi’nin sığm acağmda yerleşen okul yaşm a gelmiş
mek, basit eşyalannı dikmek gibi işleri öğretmek kuralı koyulmuştur ki, bir müddet
erkek çocuklar, Tiflis M üftüsünün okulunda okuyorlar, kızlara ise sığınacakta bir
sonra onlar kimsenin yardımı olmadan bu işleri kendi başlanna görebilsinler. Okul
okul öğretmeni ve bir elişi öğretmeni ders veriyorlardı.297B akü’daki sığınacaklar-
yaşına gelen çocuklar, okullara gönderilmeli ve bunlann masraflan için ayn hesap
da bulunanlann eğitim konusunda durumlan daha iyiydi. B akü’da bulunan birçok
tertip edilmelidir. Her dönemin sonunda sığınacağın müdürü, Baş Temsiici Dr. Sulta-
eğitim cemiyeti bu konuda Cemiyet-i H ayriye’ye yardım cı oluyorlardı.298
nov’a, sığ m acağ m vaziyetihakkmdaraporvermeli,yapılanbütünharcamalar, 3 Manat-
tan fazla olanlar onu tasdik eden makbuzlarla birlikte ibraz edilmelidir.
Sığmacaklarda harpzede yetim çocuklarma gerek m addı ve gerekse manevı
yöndenher türlü yardımm elden geldiğince en iyisi verilmeye çalışılıyordu. Vata-
Bu talimatnämeye göre sığınacaklarda çalışanlara verilecek aylık maaşta,
nından, evinden, ana-babasından ayrı düşmüş bu çocukların yalnız yeme-içme
çocuk sayısı gözönüne alınarak şu şekilde belirlenmişti:
ve bakımlanyla ilgilenilm iyor, aym zamanda da onlarm Türk-İsläm adetlerine
göre yetiştirilmelerine özel önem veriliyordu.299
Müdür: 50-100 Manat, Öğretmen 50-75 Manat, Elişi Öğretmeni 25-30 Manat,
Muhasebeci: 40-50 Manat.294
Daha önce belirtildiği gibi, harpzede, Müslüman yetim çocuklan için ilk sığına-
cak Tiflis’te açılmıştı. Bu sığınacağm başında Fatma Hanım Kazıyeva buiunuyor-
Cemiyet-i Hayriye’nin yetim sığınacaklannda çahşanlann özellikle Müslüman
du. Fatma Hanım çocuklarla gerçek bir anne şefkat ve merham eti ile ilgilenip,
olmasına dikkat ediliyor ve zorunlu kalınmadıkça Müslüman olmayanlar çalıştınlmıyor-
onlan en iyi şekilde yetiştiriyordu. Sığmacakta bulunan diğer çalışanlarda Tiflis’teki
lardı. Ömeğin, Cemiyetin Bakü’deki sığınacağında çalışan Suna Hanım Ahundov
Müslümanlararasından dikkatle seçilmişlerdi.300 Çalışanlar bütün vakitlerini bura-
bu görevinden istifa ettiğinde Cemiyet-i Hayriye gazetelere şu ilänı vermişti:295
da geçiriyor ve herbir yetim ile ayrı ayn ilgileniyorlardı. Tiflis’teki bu sığmacağı,
ilk açıldığı günlerde gezen, B ak ü ’da çıkan Basiret gazetesi yazarlarından Hacı
“Harpzede yetim uşaklar için Cemiyet tarafindan tesis olunan yurdun naziresi
İbrahim Kasımof, gördüklerini şöyle anlatm aktadır:301
Suna Hanım istifa verdiklerinden başka bir nazireye ihtiyaç vardır. Nazirenin Müslü-
man olması şarttu-. İsteyenler Cemiyet-i Hayriye idaresine müracaat edebilirler.” “... Saat 10 raddeleri idi. Yetimlerin sakin olduklan yere geldik. Büyük bir
imaret. İmaretin hayatı bağdır. Dervaza ağzında hırda uşaklar görünür. Gezdiğimiz
Suna Hanım’ın yerine başka bir Müslüman kızı işe alınmıştır. Ancak bu kız darüleytam naziresi Fatma Hamm cenablanna bildirdiler. Darüleytama dahil olduk.
Müslüman olmasına rağmen Türkçe bilmemektedir. Bu durum Bakü’de çıkan 25 solgun çiçek, 25 nefer zavallı balalar. 25 neferyetim İsläm balalan darüleytam-
birçok gazetede eleştirilerek, Suna Hanım Türkçe bilen bir Müslüman kızı oldu- da dolaşırlar. Salona dahil olduk M üftü Efendi’nin refikalan Saadet Hanım gelmiş,
ğundan çocuklann terbiyesinin iyi yapıldığı, ancak onun yerine Müslüman olsa bize hoş safalar ediyor, yer gösteriyor, Bakü işlerinden, Baku Cemiyet-i Hayriyesi’
da Türkçe bilmeyen bir hanımm tayin olunması maddı katkılanna rağmen, sığına- nden alelumum B akü’nün rnaden işlerinden hal-i ahval haber alıycr. Bu hayatta
caktaki çocuklan en muhtaç olduklan manevı yönden eksik bıraktığı belirtilmiş yetimlerden beş yaşmda birisini Fatm a Hantm getiriyor. Saadet Hamm uşağı
ve Türkçe bilmeyen birisinin bundan sonra işe alınmaması istenmiştir.296 kucağma alıyor. Onun başına el çekiyor. “Oğlum bakınız ne kadar güzeldir, hiç
2,4 Bu talimatnämenin tam metni için bkz.: Azerb. Cum. YTA„ F. 335, Op. 1, D. 1, L. 60-61. 297Kafkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’nirı 1915 'inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 6.
295A çıkS ö z, 29 Noyabır/Kasım 1915, No. 48. 298 A çık Söz, 5 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 3
296A ç ık Söz, 12 Yanvar/Ocak 1916, No. 83. 299 A çıkSöz, 29 Noyabır/Kasım 1915, no. 48; 12 Yanvar/Ocak 1916, no. 83.
300 Sada-yı Kafkaz, 20 Avgust/Ağustos, 1915, no. 51.
301 Basiret, 8 Avgust/Ağustos 1915, no. 56.
ağlatxııyor” diye uşağa müracaat ediyor.” Buna bugün kahve vermişim” diyor. Bir olunan, gece yatakta sabah uyandığında onu canmdan ziyade seven bir ananm
kadar bu hususlarda sohbet ettikten sonra uşaklann yatacak yerlerine gidiyoruz. okşamasına alışan ve sonra eller eline düşen bu küçük yavrular ne büyük acılar
Muntazam bir usül ile çaıpaylar (yatak) kurulmuş, temiz rehtab salmmış. çekmişlerdir. Şimdi bunlan ruhlan açık, yüzleri güleç görmek ne büyük bahtiyarlık.”
“Fatma Hanım bize müracaaten: Efendim geliniz size en balaca bir uşak Tiflis yetim sığınacağında gördüğü manzaradan oldukça etkilerjen Ahmet
göstereyim. Bir çarpayı üzerinden ağı (beyaz bez) alıyor, balaca bir uşak uyuyor. Cevat, burada çalışan Cemiyet temsilcileri hakkında da şunlan kaydetmekte idi:303
Bir neçe gündür anadan olmuş. Ben hanımefendi bu kimin uşağıdır? Fatma
Hanım süküt ediyor. Biraz geçince inäsı işte o kızdır inäsının evi yoktur. Kars’lıdır. “Cemiyet-i Hayriye H ey’eti çoğu vakitlerini burada iş yaparak geçiriyorlar.
Atası namalumdur(!) İşte nazik bir mesele ki, bu hususta bir söz bile söyleyebilemi- Binaenaleyh bu da bütün milletdaşlannı kendilerine minnettar bırakıyor. Müdire
yeceğim. Biçare uşak inäsı haceletinden başını salmış, dinmiyor, danışmıyor. B u Fatma Hanım ise bütün hayatını buraya bağlamış. Gece gündüz çocuklarla bera-
zavallı kızrn sufatmda müşahade ettiğim teessür bir bakışta herbir taş kalpli insam ber, kendine ait bir vakti yok. Herşeyi burada. Bütün analık şefkati, kadmlık
yıkınaağlatırdı. muhabbetini bu zavallı yavmlara sarfediyor ve buraya yine yetimlerevi değil,
muhabbet evi dedirtmeğe mecbur ediyor, Kendisini de bu öksüz çocuklara kurban
“Oradan balkona çıkıyoruz. Balaca bir oğul. Rengi saralıp, zefirana dönmüş. etmekle “Yetimler İnäsı” ve gerçekten “Millet Kızı” demeğe mecbur bırakıyor.”
Gözünün içi saralıp, kamı dalma yapışmış. Uşak derin bir fikre dalmış olmalıdır
ki, verdiğimiz suallere hiçbir cevap vermiyordu. Saadet Hanım uşağı dindirir. Ahmet Cevat, duygulannı oldukça anlamlı şu sözlerle noktalıyordu:304
Cevap yok. Uşak doluksunur. Saadet Hanım bana müracaaten: “Bugün seher
yukanda idim. O uşaklardan birine orada kahve içirdim. Yukandan hemin uşağın “Ben Tıflis yetimlerevinin bütün kusursuz ve ayıpsız olup da gaynlanna bir numune
bana hazin hazin baktığını gördüm. Güya bir söz demek istiyor. Zavallı uşak tutulması iddiasında değilim ve niyetimde bu değil. Niyetim yalnız şimdiye kadar
benim kalbimi yandırdı. Gel bala, sende gel! Diye yukan götürttüm. Kahve içirttim. ahşmamış olduğumuz bu tür müesseseleri görüp ve bunun ne kadar äli ve ne kadar
Ben dünyada çok bedbahtlar, çok inäsızlar, çok yetimler görmüşüm. Lakin bu mukaddes olduğunu hissedip, bu mutluluğu dile getirmek ve bu kadar zahmet çekmiş,
biçare uşak gibisini hiç görmemişdim. Bu uşağrn manzarası, otumşu beni o kadar vakit sarfetmiş ve muhabbetle çalışmış Cemiyet-i Hayriye Heyeti’ ne ve Müdire
danhtırdı ki ve o kadar kalbimi yandırdı ki hayhay ile ağlamaya başlayıp gözü Fatma Hanım’a borcumuz olan “Allah sizlerden çok razı olsun” demektir.”
yaşlı darüleytamdan çıktım.”
1916 yılmda Bakü ’da bulunan ve Cemiyet-i Hayriye tarafmdan burada harp-
Tiflis’teki bu sığmacağı daha sonra gezerek, gördüklerini AçıkSöz gazetesin- zede yetimler için yapılan sığmacaklan gezen Fahreddin Erdoğan’da, hatıralannda
de kaleme alan Ahmet Cevat burasını “Muhabbet Evi” olarak adlandırmakta ve şunlan yazmaktadır:305
bu sığınacaktaki güzel havayı şöyle ifade etmektedir:302
“Bakü’deki yetimhaneleri de gidip gezdim. 1000 kadar Erzurum cephesinden
“Yetimlerevinin içine girip, odalara baktığımda her yerde bir nizam ve temizlik getirilen çocuk ve kadınlara burada bakılıyordu. Her on çocuğun bir hizmetçisi
görülür. Lakin insanı en çok mutlu eden şey burada her odada, her birşeyde, olup, her Cuma günlerinde ayn ayn renkte elbiseler giydirilerek gezmeğe çıkartılı-
herbir çocuğun özünde millı, muhabbetli herbir kusurlan örten samimi muhabbettir. yordu. Okumak çağındakileri günde 4 saat okutturuyorlar. 4 saatte iplik fabrikasına
Buraya birinci defa gelen adam bile her tarafı kaplayan muhabbetin tesirine düçar götürülüp kutulara doldumlan iplik makalannı kulplu sepetle çocuklar, büyük
olur. Onun için buraya “Yetimler Evi” demektense “Muhabbet Evi” demek daha sandığın yamna götürüyorlar ve büyüklerde sandığa doldumyorlar.”
uygundur. Kimbilir bundan bir niçe ay e w e l ana-babasının gözünün ışığı hesap
303 A çık S ö z, 13 Yanvar/Ocak 1916, no. 84.
304 A ç ık S ö z, 13 Yanvar/Ocak 1916, no. 84.
302A hm et Cevat, “Tiflis’teki Yetimler Evi-Gördüklerim, Duyduklanm ”, A ç ık Söz, 12-13 Yanvar/
305 ERD O ĞA N, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 125.
O cak 1916, no. 83-84.
C em iyet-i H ayriye’nin Bakü, Gence, Tiflis vs. yerlerdeki sığınacaklarım Askeri esirlerin dışmda da birçok Türk vatandaşı Rusya’da esir bulunmaktaydı.
buralarda yaşayan Müslüman-Türk hanım lan devamlı ziyaret ediyorlar, b ir çoğu Şöyle ki; Harpten önce Karadeniz sahilleri ahalisinden ve başlıca Trabzon ve Rize
vakitlerinin bir kısmmı burada geçirerek, sevgi ve şevkat ile bu zavallı çocukları çevresinden olmak üzere binlerce kişi Novorossiysk, Odessa ve diğer Rus şehirlerinde
teselli edip, onlara acılanm unutturmaya çalışıyorlar ve çeşi tli hediyeler getirerek çalışıyordu. Bunlar ticaret, pastacılık ve başka türlü işlerle meşgul olmakta idiler.
çocuklann gönüllerini alm ak için çabalıyorlardı.306 Limandaki iskelelerde ağu- iş yapanlar da çokdu. Bunlardan başka bir çok Türk
amelesi de çeşitli Rus şehirlerinde çalışmakta idi. Aynca başta Batum ve Odessa
Yetim çocuklardan hasta olanlar, en yakın hastahanede Bakü M üslü.nan olmak üzere Türkiye’den kaçan ve “İttihat ve Terakki” rejimine karşı duran bir
Cemiyet-i Hayriyesi hesabma tedavi ettirilirken,307 hastalıktan kurtulam ayıp ölen miktar siyası mülteci de Rusya’da bulunmakta idi. Savaş çıkmca bunlann büyük bir
çocuklar, yine cem iyet tarafindan İsläm dini esaslarm a göre defnediliyordu.308 kısmı Moskova’nm güneyindeki Kaluga şehrindeki kampa nakledildiler.311
Baku M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin harpzede Müslüman yetim çocuk- Yine Rusya’da bulıman Türk esirlerinden bir bölümünü de Kars, Ardahan,
lar için açtığı bu sığm acaklarda yalnız çocukiar barmdırılmıyor, zam an zam an Batum ve daha sonra Erzurum-Erzincan gibi Anadolu’da Ruslann işgal ettikleri
savaş bölgesinden kaçarak buralara gelmiş kaçkm M üslüman kadm v e yaşlı yerlerden götürdükleri çok sayıdaki sivil esirler oluşturmaktaydı. Bunlar genellikle
erkeklerde kalıyorlardı. M esela Şuşa’daki sığmacakta çocuklardan başka 3 yaşlı Ruslarca şüpheli telakki edilen ve daha çok da Ermenilerin kışkırtma ve iftiralan
erkek ve 14 kadın da bulunmaktaydı.309 sonucu Rus askerleri tarafından yakalanan, içlerinde oldukça yaşlı kişiler, çok
küçük çocuklar ve kadmlann da bulunduğu esirlerdir.312
10- T ürk H arp Esirlerine A zerbaycan T ürklerinin Y ardım lan ve
Baku M üslüm an C em iyet-i Hayriyesi İşte Ruslara esir düşen bu askeri esirler ve diğer Türk vatandaşları Omsk,
Tomsk, İrkutsk, Uralsk, Samara, Kazan, Nijniy, Novgorod, Harkov, Bakü ve
a) R usya’daki Türk Esirlerinin Durumu ve Azerbaycan Türklerinin diğer bazı şehirlerde özel kamplara götürülüyorlardı.313Rusya’da bulunan esirlerin
1917 Yılına K adar Yaptığı Yardım Çalışmaları sayısı yaklaşık 60. 000 dolayındaydı. Hiläl-i Ahmer Cemiyeti’nin Harp Tarihi
Encümenliği’ne Rusya’daki Türk esirlerin miktarı konusunda bildirmiş olduğu
29Ekim 1914 tarihinde, Kafkas Cephesi ’nde başlanan ve 15 Aralık 1917tarihin- raporda; 20-30 bini Kuzey Kafkasya’da ve 30 bin kadarı da Rusya’nın diğer
de fiilen son bulan savaşlarda binlerce askerimiz Ruslara esir düşmüştür. Daha yerlerinde olmak üzere 60.000 Türk esiri olduğu belirtilmiştir.314
savaşın başlarmda fekaletle biten Sankamış taarruzunda Türk ordusu büyük kayıplar
vermiş ve IX. Kolordu Kumandam İhsan Paşa ile birlikte 200 kadar subay ve diğer Yine Türkiye’deki bağımsızlık mücadelesi üzerine birçok araştırması olan
kıtalardan da 100 kadar subay olmak üzere 15 bin kadar Türk askeri esir düşmüştü. Rus tarihçisi A. M. Şamsutdinov da Rusya’da 65 binden fazla Türk esir olduğunu
A yncaR uslannErzurum ve Trabzon’ataarruzlan sırasında ve U TürkO rdusu’nun bildirmiştir.315
1916 taarruzunda Ruslann eline çok sayıda esir düşmüştür.3ıc
311KURAT, Türkiye veRusya, s. 441. Almanlann Rusya’nın içlerine doğru ilerlemelerinin başlaması
306A çıkSöz, 1 Dekabır/Aralık 1915, no. 50. üzerine sivil Türk esirlerinin çoğu O renburg’a yakın Uralsk şehrindeki kampa gönderildiler.
307 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 56; F. 335, Op. 1, D. 2, L. 91. Bunlann sayısı 700'ü aşmış olmalıdır. Bunlardan işçi taburlan teşkil edilmiş ve türlü işlerde
308 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. i, L. 113. kullanılmışlardır. (KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 441).
309 Azerb. Cum. YTA„ F. 335, Op. 1, D. 2, L. 79. 312A çıkSöz, 4 Dekabır/Aralık 1917, no. 620; AçıkSöz, 7 Dekabır/Aralık 1917, no. 623; ATASE,
3,0 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 440. A. 4/3671, K. 2918, D. 495/325, F. 8-40.
313 A. M. ŞAMSUTDİNOV, “Velikiy Oktıyabır i Turtsiya”, Velikiy Oktıyabır i Turtsiya (Zbornik
Sankam ış yenilgisi üzerine, Rus Kafkas Erkän-ı Harp İdaresi tarafından resmi olarak yaymlanan
Statey), Tiflis, 1982,s. 10; YavuzASLAN, TürkiyeKomunistFırkast ’nınKuruluşu veM ustafa
bir bildiride de esir düşen Türk subaylar hakkmda şu bilgiler verilmişdir.
“Sankamış’ın altır.da biz Türkleri tamamen mağlub etmişik. 9. Türk Kolordusu mahvolundu. Suphi, s. 52.
K olordu K um andanı İhsan Paşa, 19., 28. ve 29. fırkalarm kum andanian ve iki divizya 3.4 ATASE, A. 1/16, D. 16/20, Kl. 1486, F. 1-42.
kum andanlannın muavinleri, öz erkän-ı harpleri 100 neferden artık zabit ve bir hayli asker ile 3.5 ŞAMSUTDİNOV, “Velikiy Oktiyabır, Turtsiya”, s. 10.
beraber esir düşmüşlerdir. (İkbal, 25 Dekabır/Aralık 1914, no. 823).
Türk esirlerinin bir kısm ı Bakü şehri karşısmdaki Nargin adasmdaki k am p a hayvan vagonlannda kilitli kapılar altında haftalarca aç ve susuz bırakılmış hepsi
götürülüyor, bir kısmı ise R usya’nm iç şehirlerine naklediliyordu. Askeri esirler- açlıktan, susuzluktan ve hastalıktan ölmüş gitmişlerdi...”
den, genellikle erler ve küçük rütbeli askerler B akü’da bırakılıyor,316 su b ay lar
ise kaçmalarmı önlemek maksadıyla daha ziyade Sibirya’da Çin hududuna yakın, Bu sıkıntılar içinde Rusya’ya gelen Türk esirler daha büyük sıkmtılan götürül-
İrkutsk’a gönderiliyordu. İhsan Paşa’da buraya gönderilenler arasındaydı.317 dükleri yerlerde çekiyorlardı. B ununla birlikte R usya’daki M üslümanlar, Türk
esirlerine yardımcı olm ak için ellerinden gelen herşeyi yapm aya çalışıyorlardı.
Rusya’da bulunan savaş esirlerinin durumlan genelde çok kötü idi. Milletlera- Özellikle Azerbaycan ve K azan Türkleri bu konuda oldukça önemli hizm etler
rası anlaşmalar gereğince tatbiki lazım gelen kaideler Rus makamlan tarafmdan yapmışlardır. Bu maksatla esirlerin bulunduğu şehirlerde yardım komiteleri kurul-
yerine getirilmiyor, esir subaylara rütbelerine göre verilmesi icap eden aylıklan ve muş veya gazeteler vasıtasıyla yardım kam panyaları açılm ıştır.322
erlere de Rus askerlerine verilen istihkakm yansı dahı hemen hiçbir kampta verilmiyor-
du. Yalnızca kötü de olsa genelde yiyecek ve giyecek ihtiyaçlan karşılanıyordu.318 Yukanda da belirtildiği üzere Rusya’ya getirilen Türk esirlerin bir kısmı Hazar
Denizi’ndeki Nargin adasmda tutuluyordu.323Baku’ya getirilen esirler buradan Nargin
Savaş m eydanlannda esir düşen Türk askerlerinin yaşadıkları zorluklar ve adasma geçiriliyordu. Hemen hergün B akü’ya Kafkas Cephesi’ nden Türk esirler
sıkmtı daha Rusya’ya nakledilmeleri sırasında başlıyordu. Yaralı esirler ile sağlam- getirilmekte ve bazen bunlann sayısı günde 1000 kişiyi geçmekteydi. Mesela 1 Ocak
lar bir arada tutuluyor, sonra genelde Kafkas Erm enilerinin idare ve kontrolü 1915 tarihindeBakü’ya 1283 T ürkesirgetirilm iş,bunlardan46’sıhastaolduğuiçin
altında bulunan esirler cepheden ellişer ellişer vagonlara bindiriliyorlar ve yine Baku’da bırakılmış, diğerleri buradan Sibirya’nm iç şehirlerine nakledilmiştir.324
çoğu Ermeni olan askerlerin kontrolünde aç-susuz bir halde gönderiliyorlardı.
Vardıklan yerlerde vagonlar açıldığı zaman her vagonda 10-15 Türk askeri ölm üş Azerbaycan Türkleri, B akü’ya getirilen bu Türk askerlerini görm ek için
oluyordu.319 A ynca, çoğu zam an trenin durduğu her şehirde, Türkler gösteriş Bakü İstasyonu’na doluşuyor, onlarla konuşm ak, onlara yardım cı olm ak için
için “Bunlar Türk esiridir” diye dolaştınlıyorlardı.320 büyük çaba sarfediyorlardı.325 Fakat çoğu zam an esirlerin başında bulunan Rus
askerler halkı trenlere yaklaştırm ıyordu. K afkas C ephesi’nde R uslara esir
I. Dünya Savaşı’nda Ruslara esir düşen Hüsamettin Tugaç, esirlerin R usya’ düşerek R usya’nın iç bölgelerine gönderilen Faik Tonguç, hatıralannda Bakü
ya nakledilişleri esnasında yaşadıklan olaylan şöyle anlatmaktadır:321 İstasyonu’ ndan geçerken gördüklerini şöyle anlatm aktadır:326
“ 1915 yılım n ilk ayının ikinci haftasında idik. Şim di K ubişef adını taşıyan “K afkasya’nın Tiflis’ten sonra, ikinci büyük şehri olan Bakü, minareleri
Samara istasyonıma gelmişdik. Bir Rus askeri doktoru vagonumuza geldi. Hasta kubbeli camileriyle uzaktan görülüyordu. Şehir ve civannm beşte dördünü Türkler
olup olmadığunızı sordu... Şehirde tifus hastalığı salgm halinde imiş. Esir trenlerini
karantina altma almışlardı.
322Kazan Türkleri, Türk esirlere yaptıklan maddı yardımlar dışında onlann kamplardan kaçmlması
gibi faaliyetlerde de bulunmuşlardır. Sibirya’daki Türk esirlerinden özellikle yüksek rütbeli
... Sonradan Rus gazetelerinden öğrendik ki, o sıralarda bu istasyonda müthiş subaylardan bazılan Kazanlı Türkler vasıtasıyla Çin’e kaçmlmışlardır. H atta bu yüzden bazı
bir dram oynanmış. Trenler dolusu Türk esiri karantina var diye bulunduklan Kazanlı tüccarlar mesela, İrkutsk’daki Şafıulin ve yakınlan Rus hükümetince takıbata uğrayarak
şiddetli cezalara çarptınlmışlardır. (KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 444-445).
O renburg’a sivil esir olarak giden Fahrettin Erdoğan esirlere yardım gayesiyle bir cemiyet
kurduklannı ve bu cemiyetin Orenburg’daki Müslümanlarında desteğiyle esirlere yardımcı
m Azerb. Cum. YTA„ F. 498, Op. 1, D. 1038, L. 79-80. olduğunu anlatmaktadır (ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 94).
317 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 441. 323 A zerb. Cum. YTA, F. 46, op. 7, D. 179,1. 137; ATASE, A. 1/2, D. 107, D. 43-1103, Kl. 268,
318 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 441-442.
F. 34.
319 EM İRCAN-GERGER, Büyük Ermenistan Hayali, s. 62. 324 A zerb. Cum. YTA, F. 46, Op. 7, D. 179, L. 11.
320 ERD O Ğ AN , Türk Ellerinde Hatıralanm , s. 70. 325 İkdam , 3 M art 1915, no. 60.
321 TUGAÇ, B ir Neslin Dramı, s. 27. 326 F aik TONGUÇ, Birinci Cihan Harbinde B ir Yedek Subayın Hatıraları, A nkara 1960, s. 112.
gezdirilmesi içinde izin alabilmişti. Böylece Türk esirlerin haftada bir günde olsa
teşkil ediyormuş. Türkçe gazeteleri, mektepleri, tiyatrolanyla, hareketli v e canlıy-
rahat etmeleri ve dinlenm eleri sağlanıyordu. Aym günlerde B akü’da bulunan
mış. İstasyona indirmediler, bizi görm eye gelen halkı bile uzak tuttular. B unun
Fahrettin Erdoğan, bu konu ile ilgili hatıralannı şöyle anlatm aktadır;331
için geçtiğimiz şehir ve kasabalar hakkmda bilgi edinmek mümkün olamadı. Geniş
istasyon h atlan üzerinde yüzlerce petrol vagonu görülüyordu. K ırksekiz saat
“... Erzurum ’un düşmesinden sonra Rus cephesi Erzincan’a kadar ilerlemiş,
Bakü İstasyonu’ndaki dem ir odalarımızda bekledikten sonra, trenim iz ağ ır ağır
burada esir edilen subay ve erler S ibirya’ya değil, B akü’nün karşısm da H azar
kuzey istikam etinde yoluna devam etti. Hat boyunca toplanm ış binlerce insan,
Denizi’nin ortasındaki Nargin adasında esirler kampmda topluyorlardı. H er pazar
büyük kalpaklan, sa f gözlerini bize dikmişler, esir kardeşlerini seyrediyorlardı.
bu kampta bulunan esir subaylar m uhafızlarla şehri ziyarete geliyorlardı. Biz de
Yüzleri, renkleri kendilerine benzeyen, vagon pencerelerinde gördükleri bu başla- onlan görmek için iskeleye gittik. H alk yığılmış, otom obiller sıralanmış, içinde
n n kendilerinden birer parça olduğunu anladıklanna şüphe yoktu.” genç kızlar yolculann gelmesini bekliyorlardı. Bu otomobildekilerin kimler olduğu-
nu sordum. Bakü milyonerlerinin kızlan olduklannı öğrendim. Mesela; Topçubaşı
Azerbaycan Türk gazeteleri Bakü’ya getirilen Türk esirlerinin sayısı ve durum- Ali Merdan Bey’in, Nagiyov, Tagiyov ve Kuluyovlann hususı taksilerindeki kızlan
lan hakkmda sık sık bilgi verirken,327Azerbaycan Türk halkı da Nargin adasmdaki en başta duruyordu. Motörler yanaşdı. Esir Türk subaylan kıyıya çıkdılar. Taksiden
esirlerin durumuyla yakmdan ilgileniyordu. Esir kardeşleri için üzüntü duyan Azerbay- çıkan kızlar birer ikişer m evcuduna göre subaylan kollanndan tutup taksilerine
can Türkleri, onlann Nargin’de çok kötü şartlar içerisinde bulunduklannı bildikleri oturttular. Şehrin her tarafını gezdirdikleri gibi subaylann ve kamptaki arkadaşlan-
için ellerinden geldiğince maddı ve manevı yardımda bulunmaya çalışıyorlardı.328 nın ihtiyaçlannı mağazalardan alıyorlar ve paralan Cemiyet tarafindan ödeniyordu.
B unlan evlerine götürerek öğle yem eklerini aileleri arasında yedirttikten sonra
Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi de gerek B akü’daki, gerekse N argin tekrar taksilerle aldıkları kıyıya getirip teslim ediyorlardı. Türk ordusu B akü’ya
adasındaki Türk esirlerin ihtiyaçlannı karşılamak ve yardımcı olmak için faaliyet girinceye kadar bu gelenek her pazar devam etm iş.”
gösteriyordu. C em iyet esirlerle daha yakından ilgilenmek ve daha serbest bir
şekilde yardım yapmak amacıyla, Bakü’daki Türk esirlerinin resrrn himayeciliğini Cemiyet’in Türk esirleri için yapmış olduğu hizmetlerden birisi de, Rusya’ya
üzerine alm ak istemiştir. Cemiyet-i Hayriye hüküm et nezdinde yapmış olduğu nakledilirken vagonlarda veya getirildikleri yerlerde ölen Türk esirlerinin İslämı usüllerle
girişim ler sonucunda, resm ı olarak izin almış ve böylece esirlerin bulunduklan defiıedilmesi, yaralı ve hasta olanlann ise bakımlannm yapılmasmm sağlanmasıydı.
yerlere rahatlıkla girip çıkm a ve kontrol edebilme hakkına da sahip olm uştur.329
Cemiyet, Bakü’ya getirilip burada ölen Türk askerlerinin defin işlerini üzerine
Baku M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi, bu izni aldıktan sonra ilk iş olarak alarak bu işle İsmail Bey Sefer Aliyov’u görevlendirmişti. Aslında Rus Hükümeti
Nargin A dası’nda giyecek ve yiyecek yönünden m ahsur kalan Türk esirleri ölen harp esirlerinin defiı ücretlerinin karşılanması için belirli bir miktar ödenek ayırmış-
yaranna olm ak üzere halktan yardım toplanm aya başlamıştır. Bu amaçla çeşitli tı. Fakat Türk esirleri için bu hiç uygulanmamıştı. Bu sebeple de, Cemiyet-i Hayriye,
çaylar, toplantılar tertip edilmiş, tiyatro günleri düzenlenmiştir.330 Tüık esirlerinin defin masraflannı kendisi karşılamıştır. A çık Söz gazetesinin bu konuyla
ilgili birhaberi şöyledir;332
Cemiyet-i Hayriye Türk esirlerinin resmı himayeciliğini üzerine aldığından,
haftada bir gün (pazar günleri) adadaki Türk esirlerinin B akü’ya çıkarılarak “Geçen yıl Ekim ve K asım aylannda Kafkasya hattı harbinde B akü’ya
getiriien Türk esirleri arasmda merhum olanlann defn ve kefın işlemlerine bakmak
327 Sada-yı Kafkaz, 6 İyul/6Temmuz 1915, no. 31; Son Haber, 9 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 24;
üzere Cemiyet-i Hayriye nam m a İsmail Bey Sefer A liyof cenablan görevlendiril-
İkdam, 24 D ekabır/Arahk 1914, no. 5; Taze Haber, 9 May/Mayıs 1915, no. 23.
328 İkdam, 3 M art 1915, no. 60. miş ve nam azı kılınmak ve kefin biçilm ek suretiyle 290 ölü defnedilmiştir.”
329 Azerb. Cum. YTA, F. 498, Op. 1, D. 1038, L. 79-80.
Bu sırada Nargin A dası’nda bulunan Yahudi esirlere de Yahudi Cemiyet-i Hayriyesi yardım 331 ERDOĞAN, Tiirk Ellerinde Hatıralarım, s. 129.
etmekte idi. (A çıkS ö z, 24 Dekabır/Aralık 1917, no. 626). 332 A ç tk S ö z, 25 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 19.
330A çıkSöz, 18 D ekabır/Aralık 1916, no. 631.
B akü’ye gelen yaralı ve.Türk esirler ise Cemiyet-i Hayriye’nin hastanesinde “Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’nden bir heyetin bizi ziyaret etmesi için Mer-
tedavi görüyorlardı. Cem iyet hasta ve yaralı Türk esirlerinin bakım ını üstüne kez Kumandanı Fevkaläde m üsaade etmiş. Ruşen Bey adında bir zatın riyaset
almıştı. H em en hergün B akü’ye getirilen Türk esirlerinin hasta ve yaralı olanlan ettiği heyet gelerek bizi teselli yolunda sözler söylediler. “Sizin aıkadaşlannızı inşallah
N argin’e gönderilm eyip333hastahanede tedavi edilip, bakımları sağlanıyordu.334 silahlı olarak şehrimizde görürüz” gibi cümlelerle milletimize karşı kalben sevgi ve
bağhlıklannı belirtmekten çekinmediler. Getirdikleri yemekler yenilirken esir ıricdaşla-
C em iyet-i H ayriye B akü’ya getirilen Türk esirlerinden ayrı esirlerin nnın elem ve kederlerine katıldıklanna dair sözler devam etti...”
Rusya’ya nakledilişleri esnasında uğramış olduklan yerlere de adamlanm, özellikle
de din adam lannı göndererek yolda ölen M üslüman askerlerin İsläm ı esaslara Esirlerin nakli sırasmda Türk esirleri için yapılan bu faaliyetler yalnızca Baku
göre defhedilm elerini de sağlamıştır. Fahrettin Erdoğan C em iyet’in b u am açla M üslüman Cemiyet-i H ayriyesi görevlileri tarafından değil, Sibirya’ya gidene
yaptığı çalışm alar hakkında şunlan anlatmaktadır:335 kadar durulan bütün istasyonlarda, oradaki Türkler tarafm dan da yapıhyordu.
Ölen Türk esirler vagonlardan ahnarak İslämı usüllere göre defhediliyordu. Özel-
likle Gence istasyonunda ölm üş harp esiri Türklerin defnedilm esi için vilayet
“... K atanm ız yol alm aya başlamıştı. N e yöne gittiğini bilm iyorduk. Türk meclisinden izin alınarak bu işle H asan Şahm uratov görevlendirilm işti. Gence
esiri diye gösteriş için her şehri dolaştmyorlardı. Herhangi şehirde eylendiysek, Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Başkanı Rafiyev tarafından her defiıedilen Türk
Türklerin Cem iyet-i Hayriyesine mensup bir hoca ile dört kişilik üyesi geliyor, esiri için 10 M anat tahsisat ay n lm ıştı.337
aram ıza giriyorlar ölüler varsa, törenle çıkartıyorlar, nam azm ı kıldıktan sonra
kendi İslämi mezarlığına gömüyorlar. Hastalanmızı götürüyorlardı. Sağlara, sigara, Aynca “Gence G ençlik Teşkilatı” adıyla, Genceli Türk gençlerinin kurmuş
bisküvi, çay, şeker, para ve sevgi dağıtıyorlardı. R uslar bu insanı harekete mani olduğu teşkilät da, esirlerin nakledilişleri sırasmda Gence İstasyonu’ndan geçen
olm uyorlar ve hoşgörülük gösteriyorlardı.” trenlerdeki Türk esirlerine yardım cı olabilmek için fedakär çalışmalar yapmışlar-
dır. Bu teşkilat içinde yer alan N aki Keykurun, hatıralarında Türk harp esirleri
“Uğradığımız şehirlerinbirinde Cemiyet-i Hayriye’nin adamlan geldiği vakit için yaptıklan çalışmaları şöyle anlatm aktadır:338
niçin her yerde bizi yoklayışınız da bir de hoca getiriyorsunuz? diye sordum .
Cevap olarak: Sankam ış muharebesinde esir düşen Türk askerlerinin S ibiıya’ya “Teşkilatımız esir trenlerinden bırakılan cesetler için istasyonda daimı bir
sevkedilirken hasta ve yaralı olanlan öldüklerinde bunlan alıp kendi m ezarhklan- nöbetçi bırakıyordu. B ir gün, istasyondan geçen bir trenden dört ceset bırakıldığını
m ızda defnetm ek için din adamımızı da bulunduruyoruz, dediler.” haber aldık. Hemen toplanarak aziz şehitlerimize cenaze merasim i yaptık. Göz-
yaşlan arasında söylenen nutuklardan sonra onlan ebedı istirahatgählanna koy-
Cem iyet-i Hayriye temsilcileri bir taraftan yaralı ve ölmüş Türk esirleri ile duk. A nadolu’da doğan Türk M ehm etçiği Türklük uğruna koşuyor, ölüyor ve
ilgili faaliyetlerde bulunurken, bir taraftan da, diğer sağlığı yerinde olan Türk yine Türk toprağı olan A zerbaycan’da toprağa veriliyordu.
esirlerini ziyaret ederek, onlara m oral verip teselli etmeye çalışıyorlardı. Faik
Tonguç hatıralannda T iflis’te Cem iyet-i H ayriye’ye m ensup bir heyetin bu “Merasimden sonra Gence Belediye Reisi Halil Bey’e giderek Gençlik Teşki-
am açla kendilerine yapm ış olduklan ziyaret hakkında şunlan anlatm aktadır:336 lätı adına kendisiyle konuştum, vaziyeti anlattım. İstediğim şuydu: Ruslar, Kafkas
Cephesinde esir aldıklan Türk esirlerini trenlere doldurarak Sibirya’ya sevkediyor-
lar. Hasta olanlara bakılmıyor, bunlar yolda ağırlaşarak can veriyorlardı. Cesetler
yolda istasyonlara bırakılıyorlar. R us idaresinin bu gayri insani hareketi halkımızı
m Azerb. Cum. YTA, F. 46, Op. 7, D. 179, L. 11. galeyana getirmektedir. Halil Bey beni dinledikten sonra durum u Gence valisiyle
334 Azerbaycan, 15 İyul/Temmuz 1919, No.
335 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 67-70.
337 Azerb. Cum. YTA, F. 421, Op. 1, D. 10, L. 2.
336 TONGUÇ, B irinci Cihan H arbi ’nde Bir Yedek Subaym Hatıraları, s. 111.
338 KEYKURUN, Azerbaycan İstiklälM ücadelesinin Hatıraları, s. 30-33.
görüşeceğini ve ne gerekirse yapacağmı söyledi. Bana kendisini akşam k u lü b te ni muayene ettirmek istemiyorlardı. İtimat etmediklerini farkederek konuşmağa
görerek neticeyi öğrenmemi söyledi. başladım: “Bulunduğunuz İstasyon Gence şehrinin istasyonudur ve şehir halkı
Türk’tür. Sizin öz kardeşlerinizdir. İstasyonda hastahanem iz var. H asta olanlan
“A kşam kulübe giderek Halil B ey’i gördüm. Halil Bey bana “Vali ile görüş- alacağız, istirahat edip iyi olduktan sonra yollannıza devam edeceksiniz. Baktım
tüm. Yann istasyonda genişçe bir bina tahliye edilecek, orası kam p ve hastane hasta olmayan esirlerde hastahaneye gitmek istiyorlar. M uayene sonunda 40
olacak. Askeriyeden doktorlar istenecek, aynca hükümet ve belediye d o k to rlan kadar hasta bulduk. D aha sonra hasta olm ayan vagonlara da girdik ve bütün
da burada vazifelendirilecek. Tiflis’ten hareket edecek esir dolu trenler önceden esirlerin hatınm sorduk. D oktorlar esirlere m uhtelif sorular soruyorlardı. Daha
Gence’ye bildirilecek. Doktorlar hemen istasyona giderek trendeki esirleri gözden sonra halk tarafından hazırlanm ış paketleri vagonlara “T ürk halkı tarafından
geçirecekler ve hasta olanlar kampa sevkedilecekler” dedi. Habere son derece sizlere hediyedir” diyerek verm eye başladım ...”
sevindim ve teşkilatımız adma Halil Bey’e teşekkür ettim. Teşekküre lüzum ol-
madığını, bu gibi işlerin bizler kadar onun da vazifesi olduğunu ve bundan sonra da Naki Keykurun, Türk harp esirlerinden hasta olanlan, kurulan bu hastahaneye
bir istediğimiz olursa bunu çekinmeden kendisine bildirmemiz gerektiğini söyleyen yerleştirdiklerini belirttikten sonra, bunlann ihtiyaçlannı temin etmek için yaptıklan
Halil Bey daha sonra beni akşam yemeğine davet etti. Ancak aldığım haberden çalışmalar hakkm da da şunları yazm aktadır:339
duyduğum m emnuniyeti arkadaşlanmla paylaşmak için duyduğum sabırsızlıktan
Halil B ey’e teşekkür ettim ve kendisine “Halil Bey, sizden bir ricam da benim de “... Daha sonra aram ızda toplanarak her gün esirler için hazırlık yapmağı,
doktorlarla birlikte heyete iştirakimi, temin etmenizdir. Zira esirler doktorlann çok sıkıntısmı çektikleri yiyecek ve sigarayı daha önceden tem in etmeyi kararlaş-
söyledikierini anlamazlar. Heyete tercüman olarak iştirak etmek istiyorum” dedim . tırdık. Böylece yüzlerce hastayı alıp istirahat ve tedavi ettiriyor, iyileşenleri Sibir-
Teklifimi makul bulan Halil Bey bu işi ertesi gün Vali ile görüşeceğini bildirdi. y a’daki kamplara gönderiyorduk. Kampta daimı olarak ikiyüz hasta bulunuyordu.
Bunlann idaresini esir subay M urat B ey temin ediyordu. M erkez K um andanf nın
“Hakikaten ertesi gün istasyonda büyükçe bir bina kiralanarak tahliye edildi, yaveri de elimizdeydi. Aynca kampın kumandam da sözümüzden dışan çıkmazdı.
döşendi. Daha sonra etrafı tel örgü ile çevrilip askeriyeye devredildi. Bende aynı Arkadaşlarla birlikte kam pa gider, istediğimiz kadar kalabilirdik. Esirlere Azer-
gün validen tercümanlık vazifesini resmen aldım. Bu vazife için ücret almayacağımı baycan’da neşredilmiş Türkçe kitaplar, dergiler tem in ediyor, B akü’da M ehm et
öğrenen Vali ve M erkez Kumandanı bana aynca teşekkür m ektuplan gönderdiler. Emin Resulzade’nin çıkardığı A çıkS ö z gazetesini günü gününe temin ediyorduk.
Esirleri karşılayacak olan heyette üç doktor, Meıkez Kumandanı’nın yaveri ve tercü- Aynca, G ence’deki bütün öğretm en ve şairleri kam pa götürüyor ve esirlerin
m an olarak da ben vardım. Doktorlann üçünü de şahsen tanıyordum. sıkılm am alanm temin ediyorduk. En çok sevdikleri Şair A hm et Cevat idi.”
“Aynı gün esir taşıyan bir trenin saat 14’de Gence İstasyonu’nda olacağım Bakü’yagetirilen esirlerinbirkısm m ı da sivil esirler oluşturmaktaydı. Bunlann
haber verdiler. H ep birlikte istasyona vanşm dan on dakika önce bir bölük R us bir kısmı Nargin Adası’na götürülmeyip şehirde Hazar Denizi’nin kıyısında olan ve
askeri istasyonu sardı. Perondaki sivil halk yolcu salonuna dolduruldu. Ancak, bütün masraflan Hacı Zeynelabidin Tagiyev tarafindan karşılanan bir hapishanede
biraz sonra beni salona çağıran halk, Rus askerlerinin esirlere hediye verilmesine kalıyorlardı. Bu hapishane Nargin’den çok farklı olup yaşam şartlan oldukça iyiydi.
m üsaade etmediklerini, hele bu askerler Ermeni olursa esirlerin yanm a bile yaklaş- Fahrettin Erdoğan, kendisinin de kaldığı bu hapishanede, “ekmek olarak beyaz
tırm adıklannı söylediler. B unun üzerine durum u M erkez K um andanı yaverine francala, yemek olarak bol etli fasulye ve pirinç pilavı” verildiğini belirtmektedir.340
bildirdim. Yaver, katarda 28 vagon bulunduğunu, hediyeler 28 paket haline getirildi-
ği takdirde bunları esirlere verdirttireceğini söyledi. Durum u halka izah ettim , Azerbaycan Türk halkı Nargin A dası’ndaki Türk esirlerinin durumuyla olduk-
derhal paketler hazırlanm ağa başlandı. ça ilgili bulunuyordu. H atta yardım heyetlerinin ve Cem iyetlerin dışm da şahsı
“B iraz sonra tren geldi. Heyetim iz vagonlara girince ben de Türkçe olarak 339 K EYKURUN, Azerbaycan fstikläl M ücadelesinin Hatıraları, s. 32.
140 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 63.
hasta olup olmadığmı soruyordum. Biçareler şaşkın şakın bize bakıyorlar, kendileri-
olarak da idarı m akam lara başvurarak, Türk esirlerine yardım etmek am acıyla Azerbaycan Türklerinin gerek ferdi olarak, gerekse çeşitli teşkilatlar ve
girişimde bulunanlar vardı. Nargin adasında esir olan Türk subaylanndan A h m et Bakü Müslüman Cem iyet-i Hayriyesi vasıtasıyla Türk esirlerine yapm ış olduğu
Göze, Azerbaycan Türklerinin kendilerine yapmış olduklan yardımlara değinirken bu yardım faaliyetlerine rağm en Kafkas cephesinden gelen esir sayısmm artması,
Azerbaycanlı Ayşe Hanım adlı bir Türk kadınının göstermiş olduğu yardımseverliği Rus idarecilerinin ve N argin’deki esir kampı sorumlulannın dirayetsiz ve umursa-
şöyle anlatm aktadır:341 maz davranışlan yüzünden Türk esirlerde dahil olmak üzere adadaki bütün esirlerin
durum u çok kötüye gidiyordu. Adada esirler arasında çeşitli hastalıklar baş
Ayşe H am m zengin bir kadm, çok büyük bir vatanperver millT hisleri göstermiş, soğuklannda artm asıyla ölüm olaylan çoğalmıştı.
k u w e tli ve çok cöm ert bir hanımefendidir. Nargin A dası’nda yüzlerce T ürk
esirinin bulunduğunu bilmekde ve her fırsatta kendilerini ziyarete gelm ektedir. Bu olaylar üzerine adaya gelen Kızılhaç teşkilatlan esirlerin durumunu görmüş
“A sker evlatlanm , ziyarete geldim” diyerek hallerini hatırlannı sormaktadır. ve Rus makamlanna şikäyette bulunarak, bu durumun derhal düzeltilmesini istemişlerdi.
Yine Azerbaycan Türk gazetelerinde, Türk esirlerin nakledilmeleri sırasında yüzler-
“H er haliyle bütün servetini onlara feda etmeye hazır olduğunu belli etm ekte- ce Türk esirinin havasızlıktan, açlıktan ve hastalıktan öldüğü yolundaki haberler343
dir. Bu hamiyetli yaşlı hanım bütün kampın inäsı olmuştur adeta. Bilhassa bayram - tesirsiz kalmamış, Çar H. Nikola’nm dayısı ve Rus Kızılhaç teşkilatınm başkanı Prens
larda sabah sabah kam pa koşm akta ve “asker evlatlarm m ” bayram larını tebrik Oldenburg bu konuyla ilgilenmek ve bazı tedbirler almak durumunda kalmıştı. Şöyleki,
etmektedir. A m m a nasıl tebrik. Kähyası arkasından bütün esirlere m aaşlan kadar 12 Ocak 1915 tarihli İkdam gazetesi, Prens Oldenburg’un Türk esirlerinin çok kötü
m aaş yani albaya albay, yüzbaşıya yüzbaşı maaşı bayram harçlığı ve herkese durumda bulunmalanndan rencide olduklanm, bunun için lazım gelen yerlere emir
b irer kat çam aşır, ayakkabı vesaireyi muhtevi bohçalar vermektedir. vererek, Türk esirlerine eziyet verilmemesi, vagonlarla nakilleri sırasında geçirilen
istasyonlarda esirlerin indirilerek hava aldmlması ve isterlerse kendileri için yiyecek
“Onun karşılanışı da bir alemdir. Bütün esirler onu merasimle tabur halinde almalanna engel olunmaması hususunda emir verdiğini yazmıştır.344
karşılayıp selam lam akta, kendisi de esir olan bu kadına en büyük saygıyı, o da
onlara en büyük sevgiyi göstermektedir.” Bu haber ve şikayetler sonucunda olsa gerek, Prens Oldenburg, Nargin
Adası’ndaki esirlerinde durumunu teftiş için B akü’ya gelmiştir. Nargin A dası’nda
Yine B akü’da N argin A dası’nda tutulan harbi esirlerden Hakkı M ehm et de incelemeler yapan 75 yaşındaki Prens, buradaki esirlerin feci durumunu, banndık-
buradan kurtulduktan sonra, 1 Şubat 1918 tarihli raporunda, B akü’da Türklerin lan barakalann berbat b ir halde olduğunu görünce bu durum un düzeltilmesi için
esirlereyaptıklan yardım larhakkında şunlan kaydetm ektedir:342 girişimlerde bulunm uştur.345
“... Bu zamana kadar Bakü milyonerlerinden merhum İsrafıl G acırof un zevcesi Prens O ldenburg B akü’da iken, Bakü M üslüm an Cem iyet-i H ayriyesi’nin
Seniha Hanım her hafta zabitan ve efradımızı ziyaret ederek birçok muavenette hastahanesinde de incelem elerde bulunmuştur. Buradaki hastalara hiçbir ırk ve
bulunmuş, hatta hastalanmıza bizzat pansuman ve masaj gibi büyüklükler de göstermiş- din farkı gözetm eden bakan, doktorundan hasta bakıcısına kadar hepsi Türk
ti. Fakat bir müddet sonra Ruslarbu hanımın da adayı ziyaret etmesini men etmişlerdi. olan bu hastahane yöneticilerinin ve çalışanlann azminden ve hızmetinden etkilen-
miş hatta, kaderin garip bir tecellisi olsa gerek, hastahanede Erm eni hastalann
“Verilen yem ekler pek fena, ekm ek çam ur gibi idi. Bakü m ilyonerlerinden da yattığını ve bu n lan n bile T ürk doktorlanndan ve hastahanesinden m em nun
M üslüm an bir zat R usların verdikleri siyah unu alarak onun yerine beyaz un ita olduklannı görünce, Prens Oldenburg, Hastahane idaresi ve çahşanlannı bu azim-
edip pek büyük bir iyilikte bulunmuştur.” leri ve hizm etlerinden dolayı kutlam ıştı.346
541 A hm et GÖZE, Rusya ’da Üç Esaret Yılı, 2. Baskı, İstanbul 1991, s. 71. 543 İkdam, 4 Yanvar/Ocak 1915, no. 12.
Bu şekilde Türk askerlerine yardım da bulunan Ayşe Hanımı, Bolşevikler B akü’ya girdiklerinde 544 Ikdam, 12 Yanvar/Ocak 1915, no. 19.
öldürmüşlerdir (GÖZE, R usya'da Ü çEsaret Yılı, s. 71). 345 GÖZE, Rusya ’da Üç Esaret Yılı, s. 69; EMİRCAN-GERGER, B üyükErmenistan Hayali, s. 62.
342 ATASE, A. 1/110, K. 2190, D. 5, F. 4, 7-5. 346 EMİRCAN-GERGER, Büyük Ermenistan Hayali, s. 63.
Prens O ldenburg incelemelerini bitirdikten sonra Bakü’da esirlerin durum u
“Telakki ettiğim emir üzerine Bakü demiryolu istasyonunda bugünden itibaren
ile ilgıli bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıya Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’
nden de tem silciler katılmıştır. Cemiyet temsilcileri bu toplantıda, Türk esirlerin gelip giden Türk esirlerine hergün sıcak yemekler hazırlanacaktır. Arzu ederseniz
çekm iş o lduklan sıkm tıları dile getirmişler, özellikle Rusya’ya nakil esnasında gelip hazırlıklan görünüz. Bu malumatı ekselans valinin emri üzerine arz ediyorum.”
T ü rk esirlere yapılan zulüm leri anlatm ışlardı. Yol boyunca Türk esirlerin
kendilerine muhafizlık eden Ermenilerin zulümlerine marıız kaldıklarını bildirmişler Prens Oldenburg tarafindan verilen bu emir ve talimatlann ne kadannın gerçek-
leştirildiğini tesbit etmek oldukça zordur. Bununla beraber Prens Oldenburg’un telgra-
ve bu durum un düzeltilm esi için Prens Oldenburg’dan ricada bulunm uşlardı.347
fından sonra Kafkasya demiryolu güzergähı boyunca ne kadar Ermeni askeri varsa
Bunun üzerine Prens, Kafkas Umumı Valisi Kont Varantsov D aşkov’a bu bunlann çektirildiği A. Emircan ve E. Gerger tarafından belirtilmektedir.350
konuda oldukça sert bir telgraf çekmiştir. Telgraf şöyledir:348
Ayrica, Prens Oldenburg’un Türk esirlerinin durumlannın düzeltilmesiyle, ilgili
olarak bazı girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki, O, hasta ve yaralı
"... K afkasya Başkomutanlığımzın Türk esirlerine muhafızlık eden Erm eni-
Türk esirlerinin askeri hastahanelerden başka özel hastahanelerde de tedavilerinin
lerin yaptıklan zulümlerden galiba haberiniz yok. Bu gibi heyecan verici haksızlıkla-
yapılması, Türk esirleri arasmda bulunan doktorlann kendi yaralı ve hasta askerlerine
rın büyük R usya İm paratorluğu’na yakışmadığmı ve bu hallerin Rus ordulanm n
bakmalanna izin verilmesi ve Türk esirlere verilen yiyeceklerin iy ileştiri lerek lapa
yüzünü kızartacağım bilmeniz lazımdır. İnsaniyetnamına hemen Kafkasya cephe-
ve çorbayerinepilav ve koyun eti verilmesi gibi, Türk esirlerinin durumlannı iyileştir-
lerine emir vererek Türk esirlerinin ve umumiyetle elimizdeki Türklerin yakınlarm-
meye yönelik em ir ve talim atlar verdiği görülmektedir.351
da ve m uhafızhğında tek bir Ermeni askeri bulunmamasmı temin etmenizi rica
ederim . Bu hususta İm paratora malumat gönderiyorum ”.
b) Nargin A d a sı’ndan T ürk Harp Esirlerinin K açınlm ası
“Yukanda adı geçen subaylar Adaya geri dönmeyerek kaçmışlardır. Firariler Nargin Adası’ndan kaçınlan Türk esirleri genellikle B akü’dan İran’a geçirili-
İran pasaport ve giysileriyle teçhiz edilerek Iran’a gitmişlerdir. Bakü’daki esirler yor, Tebrizyolu ile A nadolu’ya gönderiliyorlardı. Bunun için şehirli, köylü her
üzerinde resmi himayeciliği Müslüman Hayriye Cemiyeti üstlenmişti. Bu Cemiyet’in Azerbaycan Türk’ü üzerine düşen hiçbir fedakärlıktan çekinmiyorlardı. Mesela,
üyeleri önceleri Askeri hastaneye giderek esirleri kontrol ediyorlardı. Ancak bu kaçış Karabağ’a kaçırılarak getirilen firari Türk esirlerine, burada en güzel ve güçlü
olaymdan sonra Cemiyet’in elemanlannın esirlerin yanına gitmeleri yasaklanmıştır. atlar hediye edilmiş, böylece daha rahat kaçmaları sağlanm aya çalışılmıştır.356
“Bu kaçış olayını kim tertip etmiş ve firarilere kim pasaport tem in etmiştir? Görüldüğü üzere, Azerbaycan Türkleri gerek komite ve cemiyetler vasıtasıy-
Bu durum aydmlatılamamıştır. la, gerekse şahıslarm özel gayretleriyle fırsat buldukça Türk esirlerini Nargin
16. IV. 1996 Adasındaki esir kam pm dan kaçırarak, esaret hayatından kurtarıp, Türkiye’ye
A ram a Polisinin Başkanı Rudenko” göndermek için her türlü tehlikeyi göz önüne alarak büyük çabalar harcamıştırlar.
Bunun yanmda çeşitli vesilelerle R usya’nın diğer bölgelerinde bulunan bazı Azer-
Yine aym dönemlerde Nargin Adası’ndan Türk esirlerin kaçınlması amacıyla baycan Türkleri bulunduklan bölgelerdeki esir kamplanndan Türk esirlerini kaçır-
birçok girişimler olmuştu.353Kafkasyalı Türk gençleri tarafindan kurulan “Kafkasya m ak için şahsı girişimlerde de bulunmuşlardır. Şöyle ki, Sankam ış muharebeleri
Müslüman Talebeleri Komitesi” bizzat Tüık esirlerinin kaçınlması faaliyetlerine iştirak zam anında esir düşen en üst rütbeli Türk subayı olan 9. Kolordu Kumandam
etmiş354birçok esir kaçırma olaymda Cemiyet-i Hayriye ile birlikte çalışmıştı. Azer- İhsan Paşa,357 Erkän-ı Harbi Fethi B ey ve başka 27 Türk subaymın Sibirya’daki
baycanlı Türk hammlanndan bazılan da, özellikle adadan kaçınlan Türk esirlerinin esir kam pından kaçm alarm a yardım ettiğini belirten bir Azerbaycan T ürk’ü bu
çeşitli ihtiyaçlannın karşılanması konusunda büyük hizmetler görmüşlerdir. Kaflcasya konuyla ilgili olarakN aki K eykurun’a şunlan anlatmıştır:358
Müslüman Talebeleri Komitesi’nin üyelerinden biri olan Seyitli MirAziz, Tüxk esirlerinin
Nargin Adası’ndan kaçınlmasıyla ilgili şunlan anlatmaktadır:355
356 ARAN, “Kardaş Köraeği”, s. 6.
357 İhsan Paşa Sarıkamış Savaşı’nda 9. Kolordu Kumandanı idi. Bu savaş esnasında emrinde
‘Türkiye esirlerine yardım eden gizli Cemiyet sırf talebelerin değildi. Biz orada bulunan 9. Kolordu tamamen dağıldığı gibi, İhsan Paşa’da Erkän-ı Harp subayları ile birlikte
yalnız birkaç kişi idik. Yüksek aile kadınlannın da birçok menfaatleri dokunuyordu. esir olmuş ve Sibirya’daki esir kampına gönderilmiştir. (KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 444-
Bunlar yem ekle beraber bazı silah ve elektrikli cam lam balan taşımakta idiler. 445; İsmet GÖRGÜLÜ, On Yıllık Harbin Kadrosu 1912-1922, Ankara, 1993, s. 107-110).
İhsan Paşa esir kampmdan kaçtıktan sonra, yurda dönüşünde M. M. Grubu Merkez Başkanı
olarak çalışmıştır. (Tank Zafer TUNAYA, Türkiye 'de Siyasi Partiler 1859-1952, İstanbul
352 Äzerb. Cum. YTA, F. 498, Op. 1, D. 1038, L, 79-80. 1952, s. 5 2 4 .)
353 Seyitli M ir Aziz, “28 M ayıs İstikläl Yolunda Azeri Talebeleri”, s. 119-120. 358 KEY KU RUN , Azerbaycan İstikläl Mücadelesinin Hatıraları, s. 40-41. Akdes Nimet Kurat
354 Hayri GÖKÇAY, B ir T ürk’ün Hatırat ve İntikamı, İstanbul, 1958, s. 217. ise, İhsan Paşa’nm Sibirya’daki esir kampmdan Kazanlı Türklerin vasıtasıyla kaçırıldığım
355 Seyitli M ir Aziz, “28 M ayıs İstikläl Yolunda Azeri Talebeleri”, s. 119-120. belirtm ektedir (KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 444-445).
1917 yılı Kasım aymda; R u sy a’daki Türk esirleri hakkm da bilgi toplam ak
“Gençliğimdebirvukuattan dolayı Rus mahkemesinde kürek cezasma çarptınl- ve onlarm yurda döndürülm esini sağlam ak amacıyla, H iläl-i Ahm er tarafından
dım. Ben A zerbaycan’ın Kuba şehrindenim. Beni Kuba’dan Sibirya’y a g önder- görevlendirilen Yusuf Akçura, R usya’daki Türk esirlerinm ihtilälden sonraki du-
diler. 10 yıl orada kaldım. Sonra serbest bıraktılar. İyi para kazanıyordum. E v len - rumlan hakkmda şu bilgileri verm iştir:361
dim, üç de çocuğum oldu. O sıralarda Birinci Dünya Savaşı patlak verdi. B ir k a ç
ay sonra Türkiye savaşa iştirak etti. Kafamda binbir türlü hayäl kuruyor, vatanım “Çarlık zamanmda bazı mahallerde hayat ve sıhhatleri şöyle temin olunmuş ise
Azerbaycan, Ruslaruı esaretinden kurtulacak diye düşünüyordum. Çok ümitliydim. de bazı mahallerde teshin edilmemiş, vagonlarda günlerce kilitli bırakılarak dondurulup
Bu arada K afkas cephesinde esir edilen Türklerin Sibirya’ya sevk edildiklerini öldürüldükleri de vaki olmuştur. İnkıläptan sonra birbirini vali eden, birbirinin yanında
duydum. G elen esirlere elimden geldiği kadar yardım ediyordum. Bu arada R us teşkil eden muhtelifhükümetlerin muameleleri muhtelifolduğu gibi, aynı hükümet de
esir kampından tam 27 subay kaçırdun. Onlara nüfiıs käğıdı temin ettim. Kendilerine bile aym muamele devam edip gitmemiştir. Osmanlı üserasma edilen muamele-i
para vererek, K afkasya’ya gönderdim. Bu gördüğünüz resim İhsan Paşa, erkän-ı şiddetkaranenin azamisi, muhtelif menbalardan alınan haberlere, ezcümle Danimarka
harbiyesi Fethi Bey ve benim resimlerimdir. O sıralarda aklım, fıkrim hep İhsan Salib-i Ahmeri tarafindan gönderilmiş Kastenskiyold Larsay Heyeti’nin meşhudatma
Paşa’yı kaçırmaktı. N e olursa olsun bir Türk Paşasım esarette bırakm ayacağım nazaran Cenubı Kafkasya’da Kars, Ardahan, Erivan nahiyesiyle Y ılan Adası’nda362
diyordum. Bu fıkrimi bir görüşmemiz sırasında İhsan Paşa’ya açtım. Paşa yakalan- reva görülmüş efraddan olan üseraya en mühsif muamele ise Sovyetler Cumhuriyeti
maktan korkuyordu. Kendisine bu hususu hiç m erak etmemesini söyledim. Paşa tarafindan yapılmışdır. Bolşevikler hemen her tarafta nefer esirleri serbest bırakmışlar-
bana iki kişi olduklannı bildirdi. Ben de iki nüfiıs kağıdı hazırlayıp bunlan kamptan dır. Üsera karaıgählannda nefer ve zabit farkmı kaldırarak, efradm zabitana hidmetkär-
kaçırdım. Yanrnıa fazlaca para aldım, ailemi orada bıraktım ve üç kişi Çin’e geçtik. lığını men etmişlerdir.”
Artık serbest bölgedeydik, Ben geri dönmeden önce Paşa’ya kaçmalannı sağladığxm
Azerbaycan’da da ihtilälin hem en ardından daha ew el faaliyette bulunmuş ve
27 subayın yazılannı gösterdim, okudu, çok memnun oldu. B iz de yazalım dedi.
ihtiläl ertesinde tekrar meydana çıkmış eski ve yeni bazı partiler faaliyete geçmiş,
B en de aziz paşam , sizden yazı değil fotoğraf istiyorum. Ü çüm üz bir fotoğraf
çektirelim dedim . İşte bu resmi çektirdik.” Baku’da yeni oluşumlar ve yeni bir idari yapı oluşmuştur. B u parti ve kuruluşlar
Azerbaycan’da özellikle Nargin A dası’nda bulunan esirlerin durumu ve bunlann
c) 1917’den Sonra Türk Esirleri İçin Yapılan Yardımlar yaşam şartlannın düzeltilmesi amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Çünkü
artık adadaki esirlerin durumu gerçekten çok kötü bir hal almış, Cemıyet-i Hayriye’nin
yardım faaliyetleri özellikle adadan Türk esirlerinin kaçınlması olaymdan sonra daha
1917 Şubat İhtiläli ’ni müteakıp T ürk esirlerinin durumunda herhangi bir deği-
da kısıtlanmış, ihtilälle birlikte oluşan kanşık durum sonucu, adadakı esirler iyice
Şİkük olm am akla bareber, özellikle Sibirya’nm iç taraflarında yerli Müslüman-
Türk cemaatlannm kendilerine yardım imkänlan artmış ve kamplardan aynlmalan bakımsız kalmışlardı.
gittikçe kolaylaşm ıştı. D iğer yandan R usya’da başlayan karışıklıklar ve devlet
İşte ihtilälle birlikte Bakü’da oluşturulan “Amele ve Saldat Vekilleri Şürası’nm
düzeninin sarsılm ası ile esir kam plan büsbütün bakım sız kalmıştı. Ekim İhtiläli
Hususı Kom itesi” esirlerin bulunduğu Nargin A dası’ndaki durum u incelemek
patlak verince esirler artık sahipsiz bir hale gelm işlerdi.359
üzere bir heyeti adaya göndermişdir. B u heyetin incelemeleri sonunda, adada
esirlerden günde 30 kişinin öldüğü, bunlardan çoğunun ishäl ve “kızdırm adan”
1917 İhtilali ile birlikte esir kamplanndaki durumun daha da kötüleştiği görül-
dolayı öldüğünü, adada 1300 hasta ve yaralı bulunduğunu, fakat N argin’deki
mektedir. A rtık R us askeri m ekanizması bozulm uş ve esir kam planna, zaten
m untazam olm ayan yiyecek ve giyecek gönderm e işi hem en hem en tamamen
dururken, ihtilälle oluşan yeni idarelerin esirlere karşı olan muam eleleri de her
361 Rusya Ü sera Murahhası Y usuf Akçura B ey’in Raporu, Dersaadet, Matbaa-i Orhaniye, 1335,
bölgede farklılık göstermiştir.360
s. 93.
362 Nargin A dası’nı kasdetmiş olmahdır.
359 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 445.
360 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 449.
hastahanenin 400 kişilik olmasından dolayı hastalann çoğunun barakalarda yatm ak Nargin Adası’nda sadece T ü rk esirlerinin değil, bütün esirlerin durum u çok
zorunda kaldıklarmı, yiyecek ve içeceklerinin bulunmadığı bildirilmişti.363 kötüydü. İsveçK onsolosluğu’n u n 2 8 .11.1917 tarihinde, İsveç Büyükelçiliği’ne
göndermiş olduğu bir raporda, bu hususa değinilmiş ve adadaki esirlerin durumu-
Am ele ve Saldat Vekilleri Şüräsı’nm Hususı Komitesi bu haberler üzerine nun bir an önce düzeltilmesi için girişimlerde bulunulmasx gerektiği bildirilerek şu
b ir toplantı yaparak, bundan böyle adaya esir gönderilmemesini ve barakalarda bilgiler verilmişti:367
yatan hastalann Bakü hastahanelerine taşınmasına karar vermiştir. Esirler için
odun, mazot, su ve benzeri ihtiyaç maddelerinin gönderilmesini de kararlaştn-an “B akü’da Nargin adasxnda esirlerin durum u çok kötüdür. Burada çalxşan
Kom ite, adadaki bu kötü şartlann oluşmasında en önemli faktörlerden birinin memura yaşam şartlannı iyileştirmesi için emir verilmiş, fakat birşey yapılmamxş-
adadaki idarecilerin kötü yönetimi olduğunu gözönünde tutarak, bu konuda d a txr. H atta İsveç K onsolosu b u durum u görm üş ve düzeltm eye çalışm ışsa da
girişimlerde bulunm aya karar vermiştir.364 elinden fazla birşey gelm em iştir.”
Yine bu Şürä’nın İcra Komitesi şehir idaresinebaşvurarakNargin’deki esirlere İşte adadaki esirlerin durum u hakkında gerek gazetelerde çıkan çeşitli haber-
yardım amacıyla oluşturulacak komitenin toplantısma kendilerinden de tem silci ler, gerekse adaya çeşitli vesilelerle gidenlerin görmüş o lduklan bu m anzaralar
çağnlmasım istemiş, bunun üzerine bir müddet sonra toplanan Şehir idaresi Dr. karşısmda Bakü Şehir Dumasx çeşitli m illet ve fxrka tem sicilerinden bir “Tahkik
Nerimanov ile Dr. Anebikyan’ı bu amaçla oluşturulan komiteye dahil etmişlerdir.365 Kom isyonu” oluşturarak N argin A d a sı’na göndermiştir.368
Bakü’da esirlerin durumunun iyileştirilmesi özellikle Türk esirlerin ihtiyaçlannm Bu kom isyonda, Sovyet ve D anim arka heyetleri, b ir A lm an doktoru, bir
karşılanması konusunda çalışan partilerden biri de Müsavat Partisi idi. Müsavat, hemşire Hüm m et Fırkası adına N erim an Nerimanov, Abdülbaki M ehmedov,
esirlere yardım konusunda Cemiyet-i Hayriye ve Muhtaçlara Kömek Cemiyeti” ile M uhtaçlara Kömek Cem iyeti adına A ğa M ehmed İbrahim ov ve Türk esirlerinin
birlikte çalışılması ve bu Cemiyetlere destek verilmesi gerektiğini savunuyordu. himayeciliğini üstüne alan Baku M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi temsilcisi olarak
da M ürselov bulunm aktaydı.369
Nargin’de bulunan esirlerin durumunun iyileştirilmesi için elinden gelen her
yardım ı yapacaklannı belirten Müsavat Partisi, gazetelere de ilänlar vererek, K om isyon adadaki incelem elerinde buradaki esirlerin ne kadar zor şartlar
halkı bu konuda yardım a çağınyordu:366 içinde yaşadıklannı görmüş ve büyük bir dehşete kapılmxştı. Komisyonun buradaki
gözlem leri \\akk\nddi A çık Söz gazetesinde şunlar yazılmxştır:370
“Milletdaşlara! Yoldaşlara!
“Muhtaçlara Yardım Cemiyeti tarafmdan Nargin ceziresindeki esirlere muave- 367 ATASE, A. 1-2, D. 552-1269, Kl. 313, F. 11-2. Bu dönemlerde Osmanlı Hilal-i Ahmer
net için iane toplanıyor. Bu ianeye iştirak etmek hepimizin insanlık ve milliyet borcudur. Cemiyeti de, Rusya’daki Türk esirlerin ağır şartlar içinde bulunması dolayısıyla bazı girişimlerde
bulunmuştu. Hilal-i AhmerCemiyeti, Rus Hükümeti’ne bavurarak; nasıl Osmanlı Devleti’ndeki
esirler Danimarkah heyetler tarafından ziyaret ve kontrol ediliyorsa, Rusya’da ve bilhassa
“Bütün M üsavat şubeleri ve azalarıııa borçdur ki, bu hususta herbir vasıta Kafkasya’da bulunan Osmanlı esirlerinde Danimarkalı Salib-i Ahmer üyeleri tarafından ziyaret
ile m üm kün ederlerse m ezkür cemiyete yardım etsinler. ve tedkik edilmesini istemiş ve bir takım zorluklardan sonra, buna muvaffak olmuştur. (1334-
Türk Ademi M erkeziyet “MÜSAVAT 1918 Senesinde Mün’akid Hiläl-i A hm er Meclis-i Umumisi Heyet-i Muhteremesine Takdim
Edilen Merkez-i Umumi Mazbatası, İstanbul 1334).
Fırkasmm Bakü Komitesi” 368 Oruç ORUCOFOrucof, “Nargin’de Türk Esirlerinin Hali”, AçıkSöz, 30 Noyabır/Kasım 1917,
no. 617.
363 A çık Söz, 26 Noyabır/Kasım 1917, no. 613. 369 A çık Söz, 30 Noyabır/Kasım 1917, no. 617.
364 A çık Söz, 26 Noyabır/Kasım 1917, no. 613. 370 Oruç ORUCOF, “Nargin’de Türk Esirlerinin Hali” Açık Söz, 30 Noyabır/Kasım 1917, no.
365 A çıkSöz, 26 Noyabır/Kasım 1917, no. 613. 617; ATASE, A. 1/110, K. 2190, D. 5, F. 5.
366 A çıkSöz, 13 Dekabır/Kasım 1917, no. 628.
“Cezirede yaşayan insanlann dehşetli durumunun izlerini gören komite azala-
n hüngür hüngür ağlam aktan kendilerini alamamışlardı. 400 kişi yerleştirilecek
Bu durum toplantıda bulunan Müsavat Partisi Başkanı M ehmet Em in Resul-
hastahanede 1200 kişi hasta esirler balık gibi birbirlerinin üstüne dökülmüş, kim isi zade tarafmdan eleştirilerek, Türk esirlerinin m iktan hakkında neden şimdiye kadar
can veriyor, kim isi “Efendim su” kimisi “Efendim yemek” diye bağınyorlar. B ir komitenin bir bilgi toplamadığmı sormuş ve bir an önce Türk esirlerinin de sayısının
taraftan ise o gün ölm üş 40 esir aym yekdiğerinin üzerine yığılıp durm uştur. tesbit edilerek, buna göre onlara tahsisat aynlması gerektxğini bildirmiştir.373
Günde 40 kadar esir acmdan, susuzluktan, soğuktan ölüyor. Üstlerinde giyecekleri,
yakm aya yakacaklan yok. Birçoklan başlan altma kerpiç koymuşlar. K uru tah ta D aha sonra N erim anov adada 700 kadar seksen yaşxnda, bitmiş bir halde
üstünde yatm akdan birçoklannm yanlannda büyük yaralar m eydana gelmiştir.” ihtiyar kişilerin, 2 yaşxndan 15 yaşxna kadar körpe çocuklann bulunduğunu ve
bunlann hepsinin Kafkasya cephesinden geldiklerini bildirerek sözlerini şu cümle-
Bu kom itede bulunan ve aynı zamanda Hüm m et Partisi’nin başkam olan
lerle tamamlamıştır:374
N erim an N erim anov da yapılan incelemelerin sonucunu bir rapor halinde şeh ir
dum asm a sunmuştur. B u raporda ilk olarak adada bulunan esirlerin yiyecek, “Burası bir cezire değil, makberdir. Öyle bir makberdir ki 1000 kadar adem
içecek ve ısınm a sorunlanna değinilerek, şöyle denilmiştir:371 kenannda oturup, növbesini bekliyor. O yerlerde böyle bir növbeye hazırlanıyorlar.”
“Cezirede azarlılarla sağlar bir yerde duruyorlar. Azarlılara bakan yok, derman Şehir Dum ası toplantxsmda birçok kişi söz alarak esir durum lannın b ir an
yok, yorgan yok, yatak yoktur. Başı altma yastık evezine kerpiç koymuş. Höreke önce düzeltilmesi hususunda fıkirlerini söylemiş, bu durum a sebebiyet verenler
(yemek) gelince; Dr. burada çorba görmüştür. Öyle bir çorba ki yahşi erbab onu aranmış ve çeşitli kararlara vanlm ıştır. M. Em in R esulzäde’de yapm ış olduğu
itine de vermez. Hörekin niceliği suya bağlıdır. Burada su çetinlikle ele düşen bir konuşmasmda, bu durumun Rus Inkıläbı’nın getirmış olduğu kötü bir sonuç olduğu-
şeydir. Burası adeta arsa-i Kerbela’dır. Su olanda hörek yok, hörek tapılan da su nu belirterek şöyle dem iştir:375
yoktur. Bu yılanlar yuvasında yaşamağa değil, ölmeğe mahkum olan zavallılar susuz-
luktan göğermiş, kurumuş dillerini ağızlanndan çıkanp dudaklannı kemiriyor, “su, su” “... Nargin ceziresi hiç şüphesiz ki, Rusya sahıfe-i ınkıläbının, Lenın’in bir lekesidir.
diye ah-vah ediyorlar. Burada içmeğe de su tapılmıyor. Buraya su karadan geliyor. Dünya kuldurlanna lanet okumakla özümüzünbu lekeden dolayı mesul oldugumuzu
Cezırenın özünün içmelik suyu yoktur. Bazen oluyor ki, deryada şiddetli külek oluyor. unutmayalım. Bu mesuliyetin muayyen bir kısma değil hepimize sekiz ay arzmda
O günlerde barkazlar cezireye yanaşmıyorlar. Barkaz gelmeyince su da yok.” icra olunan bu kadar fezahatlardan bihaber kalan bütün cemaata aittir. Hıimyetten
ew el bizNargin’e gazeteler gönderiyorduk. YakmdaNargin’ den Sibirya’ya sürulmüş
Dr. Nerimanov, adada bulunan Alman ve Avusturyalı esirlerin ölüm oranlannı bir Tüık esirden aldığım mektuptan anlıyorum ki, hüm yet olunduktan sonra nedense
da bu raporda vermiştir.372 F akat adadaki esirlerin yarısından çoğunu oluşturan esirleri R usya’da çıkan gazeteleri okumaktan da men eylemişler.”
ve daha kötü bır durum da bulunan Türk esirlerinin m iktan ve ölüm oranlan
hakkmda bir hesap tutulmadığından raporunda bu konuda herhangi birşey bildiril- Şehir Dum ası’nda yapılan bu görüşmelerden sonra, Icra Komitesi tarafından
memiştir. Yalnızca Türk esirlerin durum unun Alm an ve Avusturyalı esirlerden Dr. Neriman Nerimanov, esirlerin durum lanyla ilgilenmek, Cemiyet-i Hayriye ve
daha kötü olduğunu belirtmiştir. diğer teşkilatlarla görüşüp birlikte hareket edılmesi amacıyla, bir komisyon kurmakla
görevlendirilmiştir. Aynca, Şehir İcra Komitesi Nargin Adası’ndan yaşlılarla, çocuk-
371 A çıkSöz, 7 Dekabır/Aralık 1917, no. 623. lan çıkarmak amacıyla girişimlerde bulunulması Ve bütün esirlere yardım edilmesine
372 Dr. Nerimanov aylara göre, adadaki Avusturya ve Alman esirlerin ölüm olaylarını şu şekilde
vermiştir: karar vermiştir.376Komitenin bu yardım kararlan Daşnak Partisi’nin üyeleri dışında
“Buna göre Nargin A dası’nda 1917 yılı itibariyle Mayıs ayında 660 kişiden bir kişi ölmüş,
H aziran’da 900 kişiden 18’i ölmüş, Temmuz’da 1300 kişiden 2 0 ’si ölmüş, A ğustos’da 1000
kişiden 39’u ölmüş, E ylül’de 100 esirden 34’ü, Ekim ’de 2700 esirden 265’i, K asım ’da 25 gün 373 A çıkS ö z, 7 Dekabır/Arahk 1917, no. 623.
içinde 3300 esirden 617’si ölmüştür (A çıkSöz, 7 Dekabır/Aralık 1917, no. 623). 374 A çık Söz, 7 Dekabır/Aralık 1917, no. 623.
m A çıkS ö z, 7 Dekabır/Aralık 1917, no. 623.
iU A çıkSö z, 7 Dekabır/Arahk 1917, no. 623.
esir kampında 9 binden fazla esir bulunduğu, bunlann 3990’ını Tüık esirlerin oluşturdu-
oybirliği ile kabul edilmiş ve Nerimanov’uıı başkanlığmda bir komite oluşturularak,
ğunu bildirm iş ve adadaki esirlerin yaşam şartlan hakkında şu bilgileri vermiştir:380
hasta esirler B akü’ya taşınmasma, yiyecek ve her türlü erzak temini k o n u su n d a
çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu konuda Bakü’da “Şems” restorammn sah ib i
“B u cezirede şiddetli soğuk, külek estiğine göre herkesin hususen çıplak esirlerin
Hacı Aslan M ecidova’nm büyük hizmetleri olmuştur.377
ısınm aya ahd-ı ihtiyaçlan vardır. Ona binaen Dekabmn 18’inde iki Türk-Müselman
esir kendini ısıtmak için oradaki boş hastahaneden bir parça tahta kopanp yakıyorlar.
Gerek Şehir İcra Komitesi, gerekse partiler, esirlere yardım hususunda b irço k
Çünkü hastahanelerde, vesair binalarda herkes soba yakmıyor. Cezire kumandanı
çahşmalar yapmışlarsa da, toplantılarında almış olduğu kararlann ancak bir kısm ını
bu iki esirin hareketinden dolayı ceza vermek, maksadıyla yalnız o iki esiri değil,
fıiliyata geçirebilmişlerdir.
bütün Türk-M üselman esirlerini cezalandırarak tam bir gün hepsini aç bırakmıştır.
Oradaki esirlere yemek o kadar az veriyorlar ki, esirlerin bir çoğu paylannı yedikten
Bu sırada Bakü Müslıiman Cemiyet-i Hayriyesi de adadaki esirlerin durum u-
sonra etrafı gezip, atılmış kemikleri yiyip kemiriyorlar”.
nun gittikçe kötüleşm esi, yiyecek ve giyecek verilm em esi, başlarında b u lu n an
Rusların da esirlere karşı olan kötü ve insafsız tutumunun artması üzerine, T ü rk
B ütün bunlardan anlaşılıyor ki, Şehir İcra Kom itesi’nin esirlere yardım çalış-
esirlerinin en azmdan yiyecek ve giyecek gibi her türlü ihtiyacını karşılam ak v e
m alan sonucunda hastalann B akü’ya taşınması suretiyle büyük bir iş görülmekle
bu ihtiyaç maddelerini sağlam akam acıyla İsmäiliye binasında “M uhtaçlara K ö-
beraber, adadaki esirler, özellikle de Türk esirler yiyecek ve ısınma hususunda
m ek Cemiyeti” adıyla bir cemiyetin açılmasını sağlamıştı. Bu Cem iyet’in görünür-
büyük sıkıntılan azalmamış, hepsinden önemlisi adadaki Rus idarecilerin kasıtlı
deki amacı bütün m uhtaç M üslüm anlara yardım ci olm akla beraber, asıl am acı
ve insafsız hareketlerine m aruz kalm aya devam etmişlerdir.
Azerbaycan’da özellikle Nargin Adası’nda bulunan Türk esirlerinin ihtiyaçlannı
karşılam ak suretiyle, onlara yardımcı olm aktı.378
M uhtaçlara Kömek Cemiyeti adadaki esirlerin büyük bir kısmını oluşturan
Türk esirlerin bir an önce ihtiyaçlarım karşılamak üzere faaliyetlerini artırmıştı.
M uhtaçlara K öm ek Cem iyeti yardım toplam a faaliyetlerine başlarken b ir
Cemiyet, A zerbaycan Türklerinin bu amaçla verecekleri yardım ları toplam ak
taraflan da gazetelere verm iş olduğu yazılarla Azerbaycan Türklerini yardım a
üzere, h er m ahalle ve cam iye birer tem silcisini yerleştirmişti. Halkın esirlerin
çağınyordu. Kasım 1917 tarihinde Cem iyetin Başkan Yardımcısı Oruç Orucov,
içinde bulım duğu kötü durumu gözönüne alarak ellerinden geldiğince yardımda
A ç ık Söz gazetesinde halka şöyle sesleniyordu:379
bulunmasmı ve yardım yapacaklann bir an önce mahallelerindeki Cemiyet temsil-
cilerine m üracaat etm elerini istemiştir.381
‘Cezirede beşbinden fazla dindaş ve m illetdaşlarım ız kötü b ir halde yaşa-
maktadır. O nlann bu gurbet ve esarette tek üm itleri ancak bizlerdir. İhtiyaç
Bu arada gazete haberleri vasıtasıyla halkın adadaki esirlerin durumu hakkın-
büyük olduğu için, büyük yardıma ihtiyaç vardır. Binaenaleyh insaniyet ve milliyet
da haberdar olm alan sağlanarak, daha geniş çaplı bir yardım faaliyeti sürdürülü-
nam m a felaketzedelere m erham et elinizi uzatınız. H er türlü giyecek, yorgan,
yordu. Bu am açla verilen bir haberde şöyle deniliyordu:382
döşek, yastık vesair yardım larda bulununuz.”
Bunun yanısıra esirlere yardım am acıylabazı sosyal faaliyetlerde tertip edil- Azerbaycan Türklerinin esir Türk kardeşlerine yardım lan, 1918 yılında
miştir. Şöyle ki, 1917 A ralık ayı içerisinde Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in kurm uş Azerbaycan’ın istiklälini kazanm asm dan sonrada devam etmiştir. Azerbaycan
olduğu okulun öğretm enleri tarafindan okul binasm da Nargin A dası’ndaki harp halkınm özellikle Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin şimdiye kadar sürdür-
esirlerinin yaranna 3 perdelik “Bedbaht Bala” draması sahneye koyulm uştur.385 düğü esirlere yardım faaliyetlerini Azerbaycan Hükümeti üzerine almış, bu işlerle
ilgili olarak “U m ur-u Hayriye N ezareti” görevlendirilm iştir. Bununla birlikte
Esirlerle ilgili faaliyetler, yalnızca B aku’da Nargin A dası’ndaki esirlere Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi, Rusya’nm çeşitli yerlerindeki esir kampla-
yardım çahşm alanndan ibaret değildi. Azerbaycan’m diğer şehirlerinde özellikle nndan B akü’ya gelen Türk esirleriyle ilgilenmeye devam etmişti. O nlan Bakü’da
de G ence’de birçoğu Sibirya’dan kaçarak gelen Türk esir askerlerine yardım İsmailiye binasmda misafir etmiş, ihtiyaçlannı karşılamış, Türkiye’ye gidebilmeleri
için her türlü çaba gösteriliyordu. için gerekli olan girişim lerde bulunm uş ve yol harçlıklanm dahı karşılamıştır.388
Daha 1916 sonlannda, Rus Çarlık İdaresi, m erkez ve cephelerde yediği 11- “K ardaş K öm eği” Ç alışm alarm a K atılan D iğer C em iyetler ve
ağır darbeler sebebiyle, ne cephenin çöküntüsünü durdurabiliyor, ne de m erkezin Faaliyetleri
sarsmtısını önleyebiliyordu. R usya’mn birçok yerleri ve bilhassa Sibirya kendi
başlanna kalmıştı. B u sebeple Sibiıya’dan Kafkasya’ya doğru bir esir akını başla- Birinci Dünya Savaşı esnasmda, Azerbaycan Türkleri Anadolu’da felakete
mıştı. Bir taraftan vaktıyle kürek cezasına mahküm olup Sibirya’ya gönderilenler, uğrayan kardeşlerine Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin rehberliği ve vasıtacılığı
diğer taraftan başta Sankam ış olmak üzere çeşitli cephelerde esir düşüp, Sibirya’ ile “Kardaş Kömeği” yardım lannda bulunmuşlardır. Cemiyet-i Hayriye yardım
ya sevkedilen Türk subay ve erleri Kafkasya’ya doğru yola koyulmuşlardı. Bunla- çalışmalannı örgütlemiş, topladığı yardımlan gerek Kafkasya’ya kaçabilmiş kaçkın
n n önemli bir kısm ı da G ence’ye geliyordu.386 Müslüman Türklere, gerekse Rus işgaline uğrayan Anadolu’dakı Türk topraklannda,
Nakı Keykurun’un bildirdiğine göre, Sibirya’dan Gence’ye gelen ve sayılan 387 KEYKURUN, Azerbaycan İstikläl Mücadelesinin Hatıraları, s. 38-39.
oldukça kabank olan Türk esirleri, burada “Millı Kom ite” ve “Gence G ençlik 388 Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin 1918’den sonra da B akü’ya gelen Türk esirlerine
yardımcı olduğu hususunda Azerbaycan gazetelerinde pek çok bilgi bulunmaktadır.
Teşkilatı’ tarafından ihtiyaçlan karşılandıktan sonra, Türkiye’ye gönderiliyorlardı.
M esela 28 Ekim 1919 tarihli Azerbaycan gazetesinde şu haber yer almaktadır: “Hasan
Esirlerin Türkiye’ye gönderilmesi güzergähı da merkez Gence, ikinci durak Yulak Yusufoğlu, Dursun Osmanoğlu, M ustafa Nurioğlu ve Süleyman Şakiroğlu nam 4 nefer Türk
İstasyonu, üçüncü m m tıka Karabağ, dördüncü m m tıka Hudafrin Köprüsü, İran esirinin herbirine bilet ve 200 Manat para ve bunlardan başka da 5 nefer Türk esirinin herbirine
bilet ve 150 M anat para Cemiyet-i Hayriye tarafından verilip, B atum ’a gönderilmiştir.”
ve Türkiye idi. H er m m tıka, esirleri diğer m lntıkaya teslim edecek ve böylece
(Azerbaycan, 28 Teşriniew el/Ekim 1919, no. 307).
b ir hafta sonra Türkiye’ye ulaştıklanna dair haber alınabilecekti. Yine teşkilat Yine Azerbaycan gazetesinde çıkan başka bir haberde şöyle deniliyordu:
“Vatanlarına gitmek isteyen 37 nefer Türk esirine Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi
583 A çıkSöz, 24 D ekabır/Aralık 1917, no. 636. tarafından 1200 Manat yol harçhğı verilip Umur-u Hayriye Nezareti’ne gönderilmişdir ki,
384A çık Söz, 24 Dekabır/Aralık 1917, no. 636. Halbuki bu sırada adadaki Yahudi esirlere yardımda B atum ’a kadar meccanen gidebilmeleri için bilet verilsin” (Azerbaycan, 7 Kanun-i sani/Ocak
bulunan Yahudi H ayır Cem iyeti, yalnızca Yahudi esirleri gözetm iş, diğer esirlerle hiç 1920, no. 6).
ilgilenmemiştir. (A çıkSöz, 2 4 Dekabır/Aralık 1917,no. 631). Şubat 1920 tarihinde Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi tarafından esaretten dönen 78
A ç ık Söz, 18 Dekabxr/Aralık, no. 631. T ürk askeri Batum tarikiyle ihtiyaçlan ve yol harçlıklan karşılanarak Türkiye’ye gönderilmiştir.
384 KEYKURUN, Azerbaycan İstikläl Mücadelesinin Hatıraları, s. 37-38. (Azerbaycan, 18 Şubat 1920, no. 35).
yeni savaş bölgelerinde kalan Müslüman harpzedelere ulaştıımıştır. Savaş bölgelerin-
Mayıs 1915’te Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi tarafmdan ilän edilen “Kar-
den yetim ve kimsesiz çocuklan toplamış, bunun için sığmacaklar açmıştır. A ynca,
daş Köm eği Günü”ne, İnäs Cemiyet-i Hayriyesi büyük ilgi göstermiş, bu günde,
Rusya’ya esir düşen Türk esirlerine de önemli yardımlar yapılrruştır. Cemiyet-i Hayri-
bu cemiyetin üyesi 150’den fazla kadın yardım toplama işine bizzat iştirak etmiş-
ye’nin bu kadar büyük yardun faaliyetlerini gerçekleştirebilmesinde, fert fert bütün
tir.393 Cemiyet, yaymladığı ilänlar ile Azerbaycan halkmı M üslüman harpzedelere
Azerbaycan ve Kafkasya’nın diğer bölgelerinde yaşayan Müslüman Türklerin katkıla-
yardıma çağırmış, Bakü halkma seslenerek yapılacak yardım m azlığı ve değerinin
n olduğu gibi, bu bölgelerde oluşturulmuş bir çok cemiyet ve komitelerinde önemli
düşük olmasına bakmayarak, herkesin imkänı nisbetinde yardımlarda bulunmalan-
katkılan olmuştur. Bu cemiyet ve komitelerin bazı önemlileri hakkında bilgi vermek,
nı istemiş ve her türlü yardımm büyük teşekkürlerle kabul olunacağını belirterek,
konunun daha iyi anlaşılması için oldukça gereklidir.
Azerbaycan Türklerini yardım için teşvik etmiştir.394
a) Baku M üslüm an İnäs (Kadmlar) Cem iyet-i H ayriyesi D aha önce de belirtildiği gibi, Azerbaycanlı kadm lar devam h olarak Bakü
M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin yetimevlerini ziyaret ederek, ana ve babasız
I. Dünya Savaşı esnasında, Azerbaycan Türk kaduılan Anadolu Türk harpze- kalm ış bu çocuklara sevgi ve şevkat göstererek, onların gönüllerini almışlardır.
delerine yardım hususunda boş durmamış, ellerinden gelen her türlü yardunı yapmışlar Aynca, Nargin’de bulunan Türk esirleri içinde ellerinden gelen yardımlan yapma-
hatta bu amaçla Bakü Müslüman İnäs Cemiyet-i Hayriyesi’ni kurmuşlardı.389 y a çalışm ışlardır. Bakü İnäs Cemiyet-i Hayriyesi bütün yardım çalışmalarında,
B akü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’ne destek ve yardım cı olm aya sonuna
Bakü M üslüman İnäs Cemiyet-i Hayriyesi, yardım toplama günleri düzenle-
kadar devam etmiştir.
yerek bunlardan elde ettiği gelirleri Anadolu harpzedeleri yararm a kullamrken,
B akü’da A nadolu harpzedelerine yardım amacıyla yapılan cemiyetlerarası top- Yine, Şubat 1915’de, A nadolu harpzedeleri yararına 6 bin M anat toplayan
lantılara devamlı olarak temsilcilerini göndermişlerdir. Mesela; 1915 yılmm Ekim C em iyet, B akü’nün bütün mahallelerinde kom iteler teşkil ederek yardım ların
ayında Anadolu harpzedelerine yardım konusunu görüşmek üzere bir araya gelen daha düzenli bir şekilde toplanmasıı sağlamışlardır.395
çeşitli M üslüm an C em iyet tem silcilerinin katıldığı toplantıya Bakü M üslüman
İnäs Cemiyeti d H anım Esadullayev’i göndererek, kendi cem iyetlerinin de bu b) Kafikas M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi
konudaki hassasiyetlerini göstermişlerdir.390
I. D ünya Savaşı esnasm da Kafkas Cephesi’nde savaştan dolayı mağdur
Inäs Cem iyet-i Hayriyesi savaştan zarar gören M üslüman harpzedelere düşm üş A nadolu Türk halkına yardım eden hatta Bakü M üslüm an Cemiyet-i
yardım etm ek için, bu işleri koordine etm ek üzere b ir şube oluşturmuştu. Bu H ayriyesi’nden sonra bu konuda en fazla faaliyet gösteren Cemiyet, Kafkas
şube M üslüman harpzedeler için yardım toplam a faaliyetlerini gerçekleştiriyor- M üslüm an Cemiyet-i H ayriesi’dir.
du.39' Azerbaycan kadınlan daha ilk felakethaberleri A zerbaycan’aulaştığında
bu durum karşısm da ne kadar hassas olduklarını gösterm işlerdi. Cem iyet Bakü Tıflis’te bulunan Müslümanlar tarafmdan kurulan cemiyet, Tiflis Müslümanlan-
şehrinde iyi bir organizasyon yaparak, her m ahallede komiteler oluşturmuş, daha nın özellikle eğitim ve hayır işleri ile ilgilenmiş, onlar için bir bölümünü kitapla donattığı
1915 Şubatmda bunlar vasıtasıyla 8 bin M anat toplayarak, Bakü Müslüman Cemi- bir laraathane açmış, aynca bir de kütüphane kurmuştur.396Yine Tiflis’te Müslüman
yet-i Hayriyesi’ne harpzedeler yaranna kullamlmak üzere teslim etmiştir.392 Yine Hanımlar Cemiyeti ile birlikte bir Müslüman kız okulu açılmasını da sağlamıştır.397
Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin Kafkas Cephesi’nde savaşta zarar K a fk a s M ü s lü m a n C e m iy e t-i H a y riy e s i s a v a ş ın s o n la rın a kadar,
gören M üslüm anlar için devletten yardım almasma kadar, Tiflis’e gelen Anadolu Anadolu’dan gelen M üslüm an harpzedelerin ilk uğrak yeri olan Tiflis’te, onlara
kaçkınlarxna her türlü yardımı kendi imkanlanyla ve Tiflis ’teki Müslümanlann yaptığı yardımcı olmak, ihtiyaçlarını karşılam ak, ço cuklanna sahip çıkm ak için hiç
bağışlarla karşılamaya çalışan Kafkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi, 1915 yılının durmadn faaliyet göstermiştir.
sonlanndan itibaren Müslüman harpzedeler için yaptığı bütün faaliyetlerde B aku
M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nden her türlü yardımı almıştır.399 c) Gence M illı M üslüm an K om itesi ve G ence M üslüm an Cemiyet-i
Hayriyesi
Kafkas M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi daha önce de belirtildiği gibi, Tiflis’te
harpzede yetim ler için öm ek bir sığmacak açm ıştır ki, bu sığınacak bu am açla I. D ü n y a S av aşı e sn a sın d a , savaş se b e b iy le A n a d o lu ’dan kaçarak
açılan K afkasya’daki ilk sığınacaktır. Gerek bina, gerek düzen ve çalışanları Azerbaycan’a gelen M üslüm an harpzedelerin yoğun olarak geldikleri yerlerden
açısmdan çok iyi olan bu yetim sxğınacağmda, bir çok Müslüman harpzede yetim biri de G ence Şehri idi.404 G ence’ye gelen ve çoğunluğunu yaşlı kşiler, kadın ve
çocugun yanm da, bazen bakıma muhtaç ve sahipsiz kadın ve yaşlı harpzedelerin çocuklann oluşturduğu bu harpzedelere burada Gence M illı Komitesi ve Gence
de bakım ve bannm alan sağlanmıştır.400 M üslüman Cem iyet-i H ayriyesi sahip çıkmış, onların ihtiyaçlarını karşılayarak
yardım elini uzatmıştır.405
Cem iyet bir yandan sığmacaktaki çocuklann ihtiyaçlannın karşılanması ve
bakımı için faaliyet gösterirken, diğer yandan Anadolu’dan savaş yüzünden evini, G ence M illı K om itesi, 1905 yılından sonra oluşan yeni ortam da kurulmuş
yurdunu bırakıp kaçmxş ve Tiflis’te aç, çıplak bir şekilde dolaşan M üslüman ve bundan sonra Gence Türklerinin bütün millı işlerini bu kom ite üzerine almıştı.
harpzedeler ile de ilgileniyor ve onlarxn ihtiyaçlarınm karşılanm ası için çeşitli I. Dünya Savaşı’ndan önce ve savaş süresince de Gence Türkleri millı davalannı
toplantılar, görüş günleri ve bağış çalışmalan yapıyordu.401 Bu amaçla Müslüman Milli K om ite’nin rehberliğinde yürütmüştür. Zaten bu tarihlerde Komite idaresinde
Hanxmlar C em iyeti ile birlikte birçok çalışm a yapm ış ve elde edilen gelirler bulunan kişiler arasında yalnız Gence’nin değil, bütün Azerbaycan halkının tanıdığı
harpzede M üslüm anlar için harcanmıştır. M esela 9 M art 1916 tarihinde, iki ve A zerbaycan’ın siyası hayatında rol oynayan şahsiyetler de bulunmaktaydı.
402Kajkas Müslüman Cemiyet-iHayriyesi 'nin 1915 'inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 3.
598Kajkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’nin 1915 ’inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 1.
403Kajkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’nin 1915 'inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 3.
399Kajkas Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi 'nin 1915 'inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 5.
404 Son Haber, 15 Avgust/Ağustos 1915, no. 16.
400 Azerb. Cum. YTA, F. 335, op. 1, D. 2, L. 51; Kafkas M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin
405 Doğru Söz, 4 İyun/Haziran 1916, no. 14; A çıkSöz, 14 Dekabır/Aralık 1915, no. 61.
1915’inci Yılda O lan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 8.
401 K ajkas M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi 'nin 1915 ’inci Yılda Olan Gelir Giderinin Sayısıdır, s. 8.
Bunlardan Komitenin başkanı Nesip Yusuf Beyli “Adem-i Merkeziyet Fırkası”nm levazım atı için, 5040 M anat ise 2 ay arzında herbir yetim e 30 M anat hesabıyla
liderliğini yaparken, A li Ekber Refı Beyli ise dürüstlüğü, adaleti ile şöhret kazan- sığmacağmbakımı için gönderilmiştir.
mış emekli bir kaymakam olup, aynı zamanda Difai Fırkası’nın da fahri reisi idi.406
Aynca Komitenin beş kişilik icra heyetinde bulunan Ahmet Cevad da A zerbay- Baş Selahiyetli Temsilci Sultanov”
can’ın ünlü şairlerinden biri olup, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Anadolu’
ya gönderdiği yardım heyetlerinden birinde de gönüllü olarak görev yapmıştır.407 Yine Millı Komite üyelerinden AIi Ekber Refibeyli’nin girişimleri sonucunda,
Gence Şehir Kom itesi, burada bulunan M üslüman kaçkm lara da yardım etmeye
Gence Millı Komitesi, I. Dünya Savaşı esnasında, Türk-Rus Savaşının bala- başlamıştır.410
masıylabirlikte özellikle Türklerin Sankamış yenilgisinden sonra, vagonlarla Sibir-
y a ’ya sevkedilen Türk esir askerlerine oldukça büyük yardımlarda bulunmuştur. G ence’ye gelen M üslüm an harpzedelerine Millı Kom ite yanm da, Gence
Daha öncede detaylı olarak üzerinde durulduğu gibi, Gence Millı Komitesi, Gence M üslüm an C em iyet-i H ayriyesi de yardım elini uzatm ıştı. Kuruluş amacı
İstasyonu’nda kurmuş olduğu hastahane sayesinde, Gence’den geçen esir trenle- G ence’de bulunan fakirlere yardım cı olmak, durum u iyi olmayan çocukları
rinde bulunan yaralı ve hasta Türk askerlerini burada tedavi ettirmiş ve yol okutm ak, gerektiğinde yeni okullar açılması için destek olm ak olan Gence
boyunca ölmüş olanlannm ise İslämı usüllere göre defnedilmesini sağlamıştır.408 Cem iyet-i H ayriyesi.4111. D ünya savaşı esnasında M üslüm an harpzedeler için
yardım günleri düzenlem iş ve bağış toplama gibi faaliyetlerde bulunmuştur.412
Gence M illı Komitesi esir Türk askerlerine yardım faaliyetleri dışında G en- Bu am açla, 1916 yılı Ocak aymda düzenlemiş olduğu bir geceye valilikten alman
ce’ye gelen ve aç, çıplakbir halde bulunan Anadolu Müslüman harpzedelerine de izinle G ence’de bulunan bazı Türk esir askerlerinin de katılım ı sağlanmıştır.413
yardım elini uzatmıştır. G ence’de Kafkas cephesinden getirilen M üslüman yetim Gence Cem iyet-i Hayriyesi M üslüm an harpzedelere yardım hususunda Gence
çocuklar için bir sığınacak yaptıran Komite, bu çocuklann bakım ve ihtiyaçlannm Milli Kom itesi ile uyum lu bir çalışm a göstermiştir.
giderilmesini de sağlamıştır. Komite, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ile birlikte
onun direktifleri doğrultusunda harpzedelere yardım faaliyetlerini yürütmüştür. Millı d) N ecat C em iyeti
Komite’ye harpzedelere yardım amacıyla devamlı olarak para ve her türlü yardımı
yapan Cemıyet-i Hayriye, Baştemsilci Sultanov vasıtasıyla Gence Millı Komitesi ’yle 22 Ağustos 1906 tarihinde kurulan Necat Cem iyeti A zerbaycan’da, bu dö-
devamlı bir irtibat halinde bulunuyordu. Mesela, Sultanov tarafından Gence M illı nemde kurulan diğer eğitim cemiyetleri gibi, Azerbaycan Türklerinin eğitim sevi-
Müslüman Kom itesi’ne gönderilen ve Kom ite’nin açmış olduğu sığınacak için yesini yükseltm ek am acıyla kurulm uştu. Cem ıyet’in başta gelen faaliyetleri ara-
Cemiyet-i H ayriye’nin yapmış olduğu yardımı belirten bir telgraf şöyledir:409 sında anadilin ve edebiyatın geliştirilmesine çalışmak ön plända geliyordu. İlk ve
orta öğretim kurum lan açmak, M üslüm an yazarların eserlerini ve biyografılerini
“Gence M illı M üslüman Komitesine yaymlamak, halk kütüphaneleri açmak, ders kitaplan yayınlamak ve gece kurslan
düzenlem ek C em iyet’in am açları arasındaydı.414 Cem iyetin B akü’da kurmuş
“Alekber B ey R efibekov’a olduğu büyük bir Türk ve İsläm kıraathane ve kütüphanesi mevcuttu.415 Necat
“Benim tarafım dan sizin adınıza 7140 ruble para gönderilmesi için em ir 410 A çıkS ö z, 1 Fevral/Şubat 1916, no. 100.
verilmiştir. Bu paranın 2100 Rublesi herbir yetime 25 Manat hesabıyla sığmacağm 411 TALIBOVA, Kulturno-Prosvetitelskaya i Blagotvoritelnaya Deyatelnost Azerbaydjanskoy
Burjvazii, s. 136; A çıkSöz, 14 Dekabır/Aralık 1916, no. 61.
412 D oğru Söz, 4 İyun/Haziran 1916, no. 14.
406 KEYKURUN, Azerbaycan İstikläl Mücadelesinin Hatıraları, s. 23-25. 413 KEYKURUN, Azerbaycan İstikläl Mücadelesinin Hatıraları, s. 33-35.
407 BAYKARA, Azerbaycan İstikläl Mücadelesi Tarihi, s. 193-194. 414 TALIBOVA, Kulturno-Prosvetitelskaya i Blagotvoritelnaya D eyatelnost Azerbaydjanskoy
408 K.EYKURUN, Azerbaycan İstiklälM ücadelesinin Hatıraları, s. 29-33. Burjvazii, s. 126.
409 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 96. 413 Odlu Türk, “Baküden” Türk Yurdu, cilt III, s. 30.
Cemiyeti, 1906-1917 yıllan arasmda bu am açlar doğrultusunda büyük h iz m e tle r e) N eşr-i M a ä rif C em iyeti
yapmıştır.416 Cemiyet’in faaliyetlerini yürütmesinde Azerbaycan millı b uıjuvazisi
ve aydrn kesimin önemli yardımlan olmuş, Hacı Zeynelabidin Tagiyev, Ali M erd an XX. asnn başlannda B akü’da ve Azerbaycan’ın diğer şehirlerinde kurulmuş
Topçubaşov, İ. Aşurbekov, M. Muhtarov, G. A kayev gibi şahsiyetler de C em iy et olan eğitim cemiyetlerinin en önemlilerindenbirisidir. 1 Ağustos 1906 tarihinde,
yönetiminde bizzat görev almışlardı.417 B akü’da kunılan bu cem iyetin kurucuları arasmda Esadullah Ahm ed, Şehir
D um ası üyesi İsm ail Bey Seferaliyev, Bakü zenginlerinden Hüseyin Tagiyev,
Necat Cemiyeti, eğitim alanmdaki çahşmalannın yanısıra, tiyatro sahasm daki petrolcü Hasan M ustafayev ve Zeynelabidin Tagiyev gibi B akü’nün önde gelen
çahşmalanyla da dikkat çekmiştir. Cemiyet’in admı taşıyan tiyatro topluluğu y erli şahsiyetleri bulunm aktaydı.424
yabancı birçok oyunu yalnız Azerbaycan’da değil, diğer yerlerde de oynamışlardır.418
Azerbaycan Türkleri arasında cehaleti ortadan kaldırmak ve eğitim seviyesini
yükseltm ek am acıy Ia kurulm uş olan Neşr-i M aärif Cem iyeti, 1905 İhtiläli ’nden
Necat Cemiyeti, Neşri M aarif Cem iyeti ile birlikte çalışm alar yapmış ve b u
sonra sosyal yönden büyük gelişm eler gösteren Azerbaycan’da, eğitim ve neşri-
iki Cemiyetin çalışm alan sonunda, 1906-1917 y ıllan arasm da, Bakü civ an n d a
yat hususunda önemli hizmetler vermiştir. Neşr-i M aärif Cem iyeti’nin başkanlığını
otuza yakın ilkokul açmıştır. N ecat Cem iyeti bu okullar yam nda aynca işçiler
içinde akşam okullan açmıştır.419 Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin de bir dönem başkanlığmı yapan, Hacı
Zeynelabidin Tagiyev yapmaktaydı.425 1907 yılında Neşr-i M aärif ve Bakü Müs-
lüm an Cem iyet-i H ayriyesi’nin birlikte çalışm alan sonucu hazırlanan K u r’an-ı
I. Dünya Savaşı sırasmda Kafkas C ephesi’nde felakete uğrayan M üslüm an
Kerim tefsiri, iki cemiyetin başkam sıfatıyla Hacı Zeynelabidin Tagiyev tarafından
harpzedelere yardım hususunda boş durm ayan Cem iyet, bir müddet binasm da
İstanbul’a, Padişah’a hediye olarak gönderilmiştir.426
da ıkamet ettiği Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi ile birlikte yardım faaliyetle-
rinde bulunmuştur.420 1915 yılmın O cak ayında K asım K asım ov başkanlığm da
Azerbaycan’m birçok yerinde okullann açılması, kütüphanelerin kurulması,
toplanan Necat Cemiyeti idaresi, bu toplantı sonunda “N ecat” tiyatro grubunun
Türk işçilerinin m eslekı ve m edeni bilgilerinin yükseltilm esi, m evcut okullann
yapacaklan bütün faaliyetlerin gelirinin büyük b ir kısm ını K ars felaketzedeleri
ihtiyaçlannm giderilmesi, tiyatro gösterileri ve daha birçok sahada faaliyet göste-
yaranna kullanmayı kararlaştırmış ve bu tarihten itibaren tiyatro gösterilerinden
ren Cemiyet,427öğretmen yokluğunu gidermek amacıyla, M üslüman öğretmenlere
elde edilen gelirin büyük kısmı bu am aç için kullanılm ıştır.421 Mesela, Necat
seminerler tertip edip, öğretmen okullan için İstanbul’dan öğretm enler getirtmiş-
Cemiyet İdaresinin düzenlediği “M üzikal D ram atüra Gecesi”nden.422ve “Leyla
tir.428N eşr-i M aärif Cem iyeti özellikle köylerde ilkokulların açılmasını sağladığı
ve Mecnun” operasından elde edilen gelirin hepsi Anadolu M üslüman harpzede-
gibi, m evcud köy okullanna da maddeten ve manen destek vermişti.429Cemiyetin
ler için bağışlanmıştır.423 Bu faaliyetlerin dışında, yine aynı amaçla bağış toplama
bu hizmetleri gerçekleştirmesinde Azerbaycan’ın zengin ve önde gelen şahsiyetle-
faaliyetlerini de sürdürmüştür.
ri de a k tif rol oynam ışlardır. B unlar arasında M. G. Hacinski, K. Karabekov, İ.
Aşurbekov, M. M uhtarov, A. Ağayev, M usaNakiyev, A. İ. Caferov sayılabilir.430
Bundan sonra Türk nüfusu arasında içtimai teşkilätlanm a gittikçe artmış, Rus işgali altında oluşan bu ortam ve yakın ilişkiler, 1914 yılında Kafkas
özellikle 1905 İhtiläli’nin getirdiği serbestlik ortamında, Azerbaycan’da görülen Cephesi savaşlarında Kars ve çevresindeki Türklerin katliam ve felaketlere
sosyal ve kültürel hayattaki gelişmeler, millı bilinçlenme yolundaki fıkirler Kars uğramasının A zerbaycan’da çok fazla tesir ve infial yaratm asm da önem li etken
ve çevresinde de etkisini oldukça hissettirmiştir.9 olmuştur. Ve ilk yardım çalışm aları da Kars ve çevresinde başlatılmıştır.
Azerbaycan’da 1905 yılında kurulan “Difai” teşkilätının bir kolu, Azerbaycanlı 2. I. D ünya Savaşı E snasm da K ars B ölgesi T ürklerinin Felakete
milliyetçilerin yardım lanyla, 1906 yılında, Kars’ta da açılmıştı. K ars’m en aydın Uğraması Karşısında Azerbaycan Türklerinin Başlattığı Yardım Faaliyetleri
ve ileri gelenlerinden olup, K ars’ta kalm ayı başarabilenlerin iştiraki ile kurulan
D ifai’nin10K ars’taki am acı Ermeni komitecilerine karşı koymak, halkı bu yolda I. D ünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde Osmanlı-Rus savaşınm başlam a-
hazırlayıp Ermenilerin verebilecekleri zararlardan korumak için hükümet işlerinde sıyla, K ars bölgesinde yaşayan Türkler için felaketlerde başlamıştır. D aha önce
Türklerin hukukunu savunm aktı.11 ikinci bölüm de üzerinde durulduğu gibi,16Kars ve çevresinde bu savaşlar esnasın-
da Türkler, R uslann ve Ermeni çetelerinin saldın, tecavüz ve katliam lanna maruz
6 MUGAN, “Çarlığın Türkleri Uyuşturma İşi”, s. 32. kalm ışlar ve pek çok Karslı Türk, bu saldınlarda hayatlannı kaybederken, pek
7 Fahrettin KIRZIOĞLU, Kars, CHP Halkevleri Bürosu Yayxnlarından, İstanbul, 1943, s. 28. çoğu da evlerini, yurtlannı terkederek, K afkasya’nın içlerine doğru kaçmışlardı.
8 KIRZIOĞLU, Kars, s. 28-29.
9 KIRZIOĞLU, Kars Tarihi I, s. 553.
10“D ifai’nin Kars şubesinde ilin aydınlanndan Cihangiroğlu İbrahim, Hasan Bey kardeşler, Settar 12 KIRZIOĞLU, Kars Tarihi, I, s. 553.
Bey, Hacı Ağa, Orenburglu Avukat Mamiloğlu Tevhiddin, Fahreddin Bey gibi birçok kişi 13 KIRZIOĞLU, Kars, s. 29.
çahşarak hizm et verm işlerdir (KIRZIOĞLU, Kars, s. 29). 14 RESULZADE, Azerbaycan Cumhuriyeti, s. 139.
11 KIRZIOĞLU, Kars, s. 29. K ars’taki Difai teşkilätı, Erzurum’un Pasinler ilçesinde kurulan ve 15 K IRZIOĞLU, Kars, s. 29.
Türk gönüllülerinden oluşan “Canbezar” teşkilätı ile de irtibat kurmuş ve ittifak içinde çalışmıştır. 16Bkz.: II. Bölüm, s. 85-91.
(KIRZIOĞLU, “Karslı Kahramanlar”, Kars Eli, s. 22, (Mayıs 1966), s. 13).
Kaçkınlann önemli bir kısmı Erivan bölgesinde yığılırken, Tiflis, Gence ve Bakü
da B akü M üslüm an Cem iyet-i H ayriyesi’ne rapor vermiştir. Bu raporda; Kars
gibi, büyük şehirlere ulaşm ayı başaranlar da olmuştu. Kars bölgesinde Türk
ve çevresindeki Müslüman ahalinin çok zor durumda olduğu belirtilmiş ve eğer bir
ahaliye karşı haksızlık ve katliamlar o kadar artmıştır ki, Kars Gubem atörü Pod-
an önce acil yardım yapılmaz ise, ahalinin açlıktan ve soğuktan kınlacaklan bildirilmiştir.
gorski dahı buna daha fazla dayanamamış, bir emimäme yayınlayarak, Hristiyan-
lann, M üslüm anlara karşı yaptıklan saldınlann durdurulmasını istemiştir.17
Bu rapor üzerine çalışm alarm ı hızlandıran Cemiyet-i Hayriye, 16 M art
1915 ’te Dr. Hüsrev Bey Sultänov başkanhğmda kalabalık bir heyet oluşturularak,
Önceki konularda detaylı olarak ele alındığı üzere,18 1914 yılı sonlarmda
Kars bölgesine yardrnı çalışm alanm yürütmek ve bu iş için teşkilätlanma yapmak
Kars bölgesinde kaçkın M üslümanlar A zerbaycan’a gelm eye başlarken, 1915 ü z e re g ö n d e rm ıştır^
yılı başlanndan itibaren Kars ve çevresinde M üslüman halkın m aruz kaldığı fela-
ketler A zerbaycan Türk basını tarafmdan, Azerbaycan halkına duyurulm aya da
Dr. Sultanov başkanlığındaki Cemiyet-i Hayriye heyeti Kars’a geldiğinde,20
başlamıştı. Kars ve çevresinde Türk ahaliye karşı yapılan bu haksızlık ve katliam- bölgedeki Türk ahalinin durumu gerçekten de çok kötü idi. Türk ahali Rus ve Ermeni-
lar A zerbaycan Türklerini büyük üzüntüye salmış ve onlar arasm da heyecan ve lerin saldm ve baskılan altmda, onlann her isteklerine boyun eğiyordu. Ellerinden
infiallere sebep olm uştu. Bunun üzerine bir taraflan Rus m em urlar ve Ermeni tahıl, hayvan ne varsa alınmış ve buna da kanaat edilmeyerek Müslüman ahalinin
çeteler tarafından Türklere karşı yapılan bu saldırı ve katliamların durdurulması namus ve canına da el uzatılıyordu. Türk ahalinin kendi dertlerini anlatmaya cesaretleri
için girişim lerde bulunulmuş, diğer taraftan ise gerek Kars bölgesinden kaçan kalmadığı gibi, anlatsalar da dinleyecekkimseyi bulamıyorlardı.21
ahaliye, gerekse bölgede kalan ahaliye yardım çalışmalan başlatılmıştır. Özellikle
Azerbaycan Türk basını, Azerbaycan halkına Kars Müslümanlannın maruz kaldığı Zaten K ars’taki Türk ailelerinin büyük bir kısmı Rus O rdusu’ndaki Kazan
felaketler hakkında günü gününe haberler vererek, onlan bu kardeşleri için yardım Türklerinden olan askerlerin tavsiyesiyle, Osmanlı-Rus savaşınm başlamasından
yapmaya davet ve teşvik etmiştir. İkdam, Basiret ve İkbal gazetelerinde “Kars hem en sonra, eşya ve hayvanlanndan götürebildiklerini yanlanna alarak köylerde-
felaketzedelerine muavenet ediniz” başlığı alünda yardım yapanlann listeleri verilmeye ki akraba ve yakınlanna taşınmışlardı. K ars’ta bulunanlar da Ermeni ve Ruslann
başlanmış, Azerbaycan kamuoyunun harekete geçmesi sağlanmaya çalışılmıştır. saldınlan ve tecavüzlerinden dolayı evlerinden çıkmamaya gayret gösteriyorlardı.
Nüfusun büyük kısmmı kadm ve çocuklar oluşturmaktaydı. Erkeklerin çoğunluğu
a) Bakü M üslünıan Cemiyet-i Hayriyesi Temsilcilerinin K ars’a Gelişi Ruslar tarafmdan toplatıhp, yollarda çahştınldığından erkek nüfiıs çok az kalmıştı.22
ve İlk Yardımlar
Kars bölgesinde, Cem iyet-i Hayriye tem silcilerinin acil olarak yapmaları
gereken işlerin başında, K ars ve çevresinde sahipsiz ve yetim kalm ış, yüzlerce 26 Yetim Müslüman çocukların Cemiyet-i Hayriye tarafından toplattınlması ve yerleştirilmesi
çocuğu içinde bulundukları çaresiz durum dan kurtarmaktı. Zaten bölgede kalan hakkında İkinci bölümde ayrmtılı bilgi verilmiştir. Bkz. II. Bölüm s. 161-174.
27 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 5.
28 Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op, L, D. 1497, L. 3.
23 Kaspi, 8 Aprel/Nisan 1915.
24 BAYKARA, Azerbaycan İstikläl Mücadelesi Tarihi, s. 193-194.
25 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 45.
Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin K ars’taki yardım komitesi halkın Cemiyet-i Hayriye Kars’ta bir “İaşe Merkezi” teşkil ederek, buradan Müslü-
sağlık sorunlanyla da ilgilenmiş ve bu amaçla K ars’ta kurulan “Sıhhiye Destesi” m an ahalinin yiyecek ihtiyacım karşılamış, ayrıca 550 pud un ve 60 M anat para
halkın sorunlanna büyük ölçüde yardımcı olmustur.29İlk önce Dr. Qrdubadski’nin dağıtılmıştır.37
idaresinde sağlık hizm etleri veren Sıhhiye D estesi30 daha sonra, B akü’da şehir
hastahanesınde görev yaparken buradaki görevini bırakarak K ars’a gelen Dr. Daha sonra, Ali Han Kantemirov tarafından “Karahamza”, İsmail Nazarali-
B ahadır B ey A li Verdibekov tarafmdan idare edilmiştir.31 yev tarafından ise “Hahafİ? (H anak)” köylerinde iki iaşe merkezi daha açılmış-
tır.38 Fakat bu merkezlere halkm ulaşması zor oluyordu. Çünkü yiyecek ve giye-
B üyük zorluklar, yetersiz m alzeme ve elem an ile çahşm asm a rağmen, bu cek ihtiyaçlarını karşılanıak için evlerinden çıkarak, bu merkezlere ulaşmaya
Sıhhiye Destesi K ars’ta özellikle bulaşıcı hastalıkların yayılm am ası ve önüne çalışan Türkler çoğu kez Ermenilerin saldınlanna uğruyor, hatta öldürülüyorlardı.
geçilm esi hususunda oldukça yararlı çalışm alar yapmıştır.32 Bunu nazarı dikkate alan Cem iyet-i Hayriye tem silcileri bu iaşe merkezlerinin
sayısım çoğaltarak, halkın kısa mesafelerde buralara ulaşmasını sağlamaya çalış-
Cem iyet-i Hayriye, Kars ile beraber, Değirm enköy (Ardahan), Karahamza mış ve hatta bazı yerlerde tek tek evler dolaşılarak, yiyecek, giyecek ve diğer
(Sankam ış), Penek (Oltu) ve Digor (Posof) köylerinde olm ak üzere 5 yerde yardım malzemeleri dağıtılmıştır.39
sağlık merkezleri kurmuştur.33Bu merkezlerde Müslüman halkm, sağlık ihtiyaçlan
karşılandığı gibi, Ruslara esir düşen yaralı Türk askerlerine de bakılmıştır.34 b) Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Kars Bölgesinde Türk
Ahalinin Haklarını Korumak İçin Yaptığı Faaliyetler
Cemiyet-i Hayriye’nin Baş Selahiyetli Temsilcisi olan Dr. Sultanov, K ars’ta
7 ay çalışıp hizm et ettikten sonra, yerine Kars bölgesi sorumlusu olarak Ali Han K afkas C ephesi’nde savaşın başlam asından kısa bir müddet sonra, Ruslar
K antem irov’u bırakarak, bu sırada kötü bir durum da olan B atum ’da yardım Kars bölgesinde, “Kars Oblast Komitesi”ni oluşturmuşlardı.40 Bu komite bölgede-
işlerini düzenlem ek üzere K ars’tan ayrılmıştır.35 ki problem leri çözm ek için kurulm uştu ve savaştan zarar gören, kaçkın düşen
ve zor durum da bulunan bölge halkm a da yardım cı olacaktı. Zaten, 30 Ağustos
Dr. Sultanov, Kars’tan aynlmadan önce, Cemiyet-i Hayriye yardım heyetinin 1915’te çıkanlan, savaştan zarar gören ve kaçkın düşenlerle ilgili kanunla da,
bölgeye gelişinden itibaren geçen 6-7 ay içerisinde, yapmış olduğu yardımlan, savaş- yerel idarelere savaştan zarar gören ve kaçkın düşenlere yardım etmek sorumlulu-
tan zarar gören M üslüman ahalinin ve dağıtılan köylerin sayısım tespit ettirerek, ğuyüklenm işti.41
bir cetvel hazırlatmıştır. B unagöre. Kars mahallinde 182kövdağılmıs.21641 büvük,
415Qtlçocuk zarar görmüştür. Cemivet-iHavrive, bunlara bu m üddet içinde 7099 Ardahan, Kağızman ve Oltu’da birer şubesi açılan bu komitenin başkanlığını,
pud-luy63J 5 pud tahıl, 24.256 Manat para 3~ağıtmıstır.Aynca, Cemiyet-i Hayriye bölgenin askeri gubem atoru yaparken, üyeleri de devlet dairelerinin temsilcileri
tarafmdan çok miktarda çay, şeker, sabun, giyecek için palto, gömlek ve iç çamaşır ile bölgede yaşayan her etnik gruptan bir temsilcinin iştirakiyle oluşacaktı.42
gibi her türlü ihtiyaçlannı karşılayacak yardım malzemesi dağıtılmıştır.36
F akat milliyet farkı gözetm eden bölgede savaştan zarar gören insanlara
yardım am acıyla m eydana getirilen bu komite, çalışm aya başlam asından sonra
29 A çıkSöz, 27 Noyabır/Kasım 1915, no. 48.
30 A çıkSöz, 27 Noyabır/Kasım 1915, no. 48.
31 A çıkSöz, 18 Dekabır/Aralık 1915, no. 64.
32 A çık Söz, 27 Noyabır/Kasını 1915, no. 48. 37A çıkSöz, 16 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 12.
33 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 38 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 46.
46; KIRZIOĞLU, Edebiyatımızda Kars, s. 114. 39 KIRZIOĞLU, Kars, s. 30.
MA çıkSöz, 16 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 12. 40 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 44.
35 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 46. 41 A çık Söz, 29 Noyabır/Kasım 1915, no. 48.
36 A çıkSöz, 16 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 12. 42 A çıkS ö z, 29 Noyabır/Kasım 1915, no. 48.
Kars bölgesi M üslüm anlanna herhangi bir yardımda bulunmadığı gibi, bölgede Bundan sonra “Kars O blast Komitesi”nin toplantı ve çalışm alanna Müslü-
nüfus olarak en fazla olan Türklerden bu komiteye temsilci de ahnmamıştı. Aynca, m an ahaliyi tem silen katılan Ali Han Kantemirov, özellikle M üslüm an ahalinin
Kars bölgesinin Rus m em urlan Ermenilerin Türk ahaliye karşı yapmış oldukları hukukunun korunması ve onlann da devlet yardımmdan faydalanması için önemli
taşkmlık ve saldınlara da kayıtsız kalıyorlardı.43 çahşmalar yapmıştır. Komitede bulunan Rus, Ermeni ve Rum temsilcilerin Müslü-
m an ahalinin devlet yardımlarından yararlanmaması için yaptıklan beyanlar karşı-
Baku M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Yardım Heyeti K ars’a gelinceye sında, onlara gereken cevabları vermekten çekinmemiştir.
kadar, “Kars Oblast Komitesi” Ermenilere 116.000 Manat yardımda bulunduğu
halde, M üslüm anlara görünürde sadece 3000 M anat ayrılm ıştı ki, bununda Kars Oblast Komitesi toplantılannda, Müslüman ahaliye devlet yardımı yapıl-
Türklerin eline geçip geçmediği belli değildi.44 Halbuki bölgede cereyan eden ması meselesi çok uzun süre gündemi işgal etmiştir. Rus, Ermeni ve Rum temsilciler,
savaştan en çok zarar gören, en fazla muhtaç durumda bulunan ve diğer milletlere Türklerin bu yardımlardan faydalanmaması için her türlü çabayı göstermişlerdir.
nazaran en büyük çoğunluğu oluşturan M üslüman ahali idi. Mesela, bu temsilciler, savaş sebebiyle ev ve yurtlanndan aynlanlann “kaçkın” addedi-
lebileceğini ve bunlara devlet y ardımının yapılması gerektiğini, fakat savaş sebebiyle
Cemiyet-i Hayriye temsilcileri K ars’a geldiklerinde, gerek Rus m em urlann de olsa ev ve yurtlannı terkettikten bir müddet-Sonra, yeniden yurtlanna dönenlerin
ve gerekse Ermenilerin Müslüman ahaliye yaptıklan saldm ve haksızlıklann bizzat bannacak yerleri olmayıp, çok zor durumda bulunsalar bile “kaçkın’’sayılamayacağmı,
şahidi olm uşlar ve bu durumu düzeltmek için derhal harekete geçmişlerdir. bu sebeple de onlara yardım yapılamayacağını ileri sürmüşlerdir.47
Kars ve K ars’abağlı olan ilçelerde bulunan, özellikle Ardahan ve O ltu’daki Kasıtlı olarak yapılan bu tekliften bölgenin Türk ahalisi en çok zarar görecek-
Türk ahali, R uslar nazannda hain addedilerek cezalandınlm aya çalışılmakta ve ti. Ç ünkü Kars bölgesi Türklerinin büyük bir kısmı savaş başlarında Rus ve
devlet kanunlarına göre bunlara yapılm ası gereken yardım larda verilmemekte Erm enilerin baskı, saldırı ve tecavüzleri karşısında K ars’tan ayrılm ak, evlerini
idi. Bu durum üzerine Cemiyet-i H ayriye’nin B aş Temsilcisi Dr. Hüsrev Paşa terketmek zorunda kalmışlardı. Durum biraz sakinleştikten sonra K ars’tan aynlan
Bey Sultanov, Kars Gubematoru ile görüşerek, durumu bildirmiş, Rum ve Ermeni- Türk ahalinin bir kısm ı yeniden evlerine dönmüş, fakat ev ve eşyalan talan edildi-
ler gibi Müslümanlara da yardım yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Kars Guber- ğinden çok zor durum da kalmışlardı. Zaten Cemiyet-i Hayriye temsilcileri Kars’a
natoru bu durum karşısm da oldukça sinirlenmiş ve Sultanov’a “N e diyorsunuz? gelene kadar M üslüm an ahaliye bu şekilde uygulama yapılmış, Türk ahali hiçbir
Hainlere yardım etmek mi istiyorsunuz?” diye bağırmıştır. Sultanov Gubematora yardım almadığı gibi, Rus memurlann ve Ermenilerin yaptıklan saldm ve haksızhk-
verdiği cevapta, vatan haini suçlamasmı neye dayanarak iddia ettiğini, Müslüman- lara da m aruz kalm ışlardı.48
lann bu yardım lardan neden m ahrum edildiğini sormuş ve mahkem elerce bu
durum tesbit edilm edikçe, bu iddiaların geçersiz olduğunu ve kanunlara göre Halbuki, daha önce üzerinde durulan, savaştan zarar gören ahaliye yapılacak
M üslüman ahaliye de yardım yapılması gerektiğini belirtmiştir.45 yardım lan belirleyen 30 A ğustos 1915 tarihli kanuna göre, böyle bir ayınm da
bulunm ak m üm kün değildi. Bu kanun, kimin “kaçkm” sayılacağını ve kimlerin
Bu arada “Kars Oblast Komitesi”nde, Müslüman ahalinin de bir temsilcisinin bu yardım dan faydalanacağm ı açıkça belirtmişti.49
bulunması gerektiği konusu gündeme getirilmiş ve Kars bölgesi Müslümanlannın
haklannı bu komitede savunması için Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinden Avukat B u teklifı ileri sürüp, Türkleri devlet yardımından mahrum bırakmak isteyen-
Ali Han K antem irov bu kom iteye üye olarak seçilmiştir.46 lere karşı, Ali Han Kantemirov, bu kanunun gayet açık olduğunu ve bu kanuna
43 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardtm Şubesinin Faaliyeti”, s. 44.
47A ç ıkS ö z, 2 9 Noyabır/Kasım 1915, no. 41.
44 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 44.
48 A ç ık Söz, 29 Noyabır/Kasım 1915, no. 41.
45 Sultanov, “Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”,
49 30 Ağustos 1915 tarihli savaştan zarar gören ve kaçkın düşenlere yapılacak yardımı belirleyen
s. 44-45.
kanun hakkındaikinci bölüm debilgi verilmiştir. Bkz.: II. Bölüm, s. 124-125.
46 A çıkSöz, 3 Yanvar/Ocak 1916, no. 76.
göre Türkiye tebası bile olsa bölgede savaştan zarar çeken herkesin devlet yardı- “Kömekçiler öz vazifelerini korkusuz büyük fedakarlık ile aynı zamanda öz
m m dan yararlanm ası gerektiğini bildirerek, eğer kom ite bu konuda ısrar ederse
hukuk ve şereflerini bilerek yahşi taktika ile ifa ediyorlardı. Allahsız Yunanlann,
meselenin halli için Kafkasya Genel Valisi’n e m üracaat edeceğini belirtmiştir.50 Ermenilerin ve hırda hükümet memurlannın insafsız emellerini bana bildiriyorlardı.
B en de Kafkasya Hükümet-i Aliyesi ile D um a Vekili Caferov’a haber veriyor-
Bımdan sonra Cemiyet-i Hayriye’nin Baş Temsilcisi Dr. Sultanov Kafkasya dum. M üslümanlar biraz asude nefes alm ağa başladılar. Kanunun umum rağbet-
Valisi nezdinde girişimlerde bulunduğu gibi, durumu Devlet Duması ’ndaki Azer- lere verdiği ve M üslümanlann bir müddet mahrum edilmiş olduğu muhafaza-i tec-
baycan Vekili M ehm ed Yusuf C aferov’a da bildirmiştir. Gerek Bakü Müslüman dıde yüz koydu. K ardaşlanm ıza yardım esası koym uş olan komite azalan ça-
Cemiyet-i H ayriyesi’nin bu çalışm alan ve gerekse C aferov’un Devlet Duması lıştıklanndan Cemiyet-i Hayriyesi’nin hidmeti çok büyüktür. Yardımm umdesi açlara,
ve Rus H üküm eti nezdinde yapm ış olduğu girişim ler sonucunda, “Kars Oblast çıplaklara verilmiş olan bir parça çörek, kand, bir kadar libasda değil, Cem iyet’in
Komitesi” Kars ve çevresindeki Müslüman ahaliye yardım etmek karannı almak um de-i hidmeti burasındadır ki; Kars oblastınm kula, kenıze döndürülmüş olan
zorunda kalmıştır.51 Müslümanlara manevi yardım edip, onlann Rus tebalığı hukukunu anlatmış ve
iade ettirmiştir. Bakü M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım
A ynca, Cem iyet-i Hayriye’nin bu girişim leri sonucunda, Kars bölgesinin Komitesi tarafindan gönderilmiş olan heyetin muaveneti, sarfetmiş olduğu pullann
M üslüman ahaliye haksızlıklar yaptığı belirlenen Kars Gubem atoru Podgorski yekünu yahud payladığı erzakm m iktanyla ölçülerek kıymetlendirilemez. Tekrar
ve Ardahan Naçalniki Nikolayev görevlerinden alınırken, Çıldır Naçalniki de diyorum, bu heyetin birinci ve en müşkül kademi idi ki bir taraftan heyet işinde
mahkemeye verilmiştir.52 sadakat ibrazıyla lekesiz ad kazanm ak, diğer taraftan da bunu ve Ermeni, Yunan
ve hırda m em urlann M üslüm anlar hakkında icra ettikleri hukuk-ı şekänelikleri
B öylece Cem iyet-i Hayriye tem silcilerinin bu çalışm alanyla Kars bölgesi esas tutarak Rusya tebası M üslüm anlann hukukunun müdafaasma kalkışmak gibi
Müslüman ahalisixıin devlet yardımmdan faydalanması sağlanmıştı. Ancak burada iki m ühim vazife görmeli idi. H er iki hususta heyet muvaffakiyet kazandı...”
asıl önemli olan, bu yardımın sağlanmasmdan ziyade, bölgede Rus memurlannın
tahakkümü altrnda, Ermeni ve R um lann saldm ve tecavüzleri karşısında ezilmiş, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi temsilcileri Kars bölgesinin Türk ahali-
hiçbir hak ve hukukunu savunamayan M üslüman ahaliye artık sahipsiz olmadıkla- sinin mahkeme ile ilgili işlerinde de, onlara destek ve yardımcı olmuş, Rus mahke-
nnın, haksızlıklara karşı direnileceğinin Ermeni ve Rumlar gibi söz sahibi olacakla- melerinde yargılananları C em iyet avukatlan savunmuşlardır.54
rrnrn gösterilmesi idi.
Bu konuda özellikle, “Kars Oblast Kom itesi”nde Türklerin temsilciliğini de
Nitekim, Dr. H üsrev Paşa Bey Sultonov da Kars bölgesinde yaptıklan yar- üstüne alan Avukat Ali Han K antem irov oldukça faydalı hizm etler görmüştür.
dunlar konusunda bilgi verirken, yapılan yardım lann m addı ciheti yanında, asıl Vatan hainliği iddiası ile yargılanan 2Ö’den fazla Karslı Türk’ün “Türkistan Ordu
önemli am açlannm bölgenin M üslüman ahalisini kendi haklannt savunacak hale M ahkemeleri”nde yapılan bütün duruşm alanna Türklerin avukatı olarak katılan
getirmek ve bilinçlendirmek olduğunu belirterek, yaptıklan çahşmalar ve izledikleri Ali Han Kantemirov, bu sayede birçok T ü rk ’ün idam ve sürgün cezasından
yol hakkmda şunlan yazmıştır:53 kurtulmasmı sağlamıştır.55
Kars Türk halkm ın karşılaştığı haksız muam elelerden birisi de, Kars bölge
kumandanı ve hükümet idarecileri tarafından sağlıklı olan Türklerin zorla çalıştml-
x A çıkSöz, 29 Noyabır/Kasım 1915, no. 48. m ası meselesi idi.56
51 Sultanov, “Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti , s.
44; A çık Söz, 5 Yanvar/Ocak 1916, no. 78.
52Sultanov, “Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti , s. 54 Sada-yı Kajkaz, 16 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 115.
44; ARAN, “Kardaş Kömeği”, s. 6. 55 A ç ık Söz, 18 Oktibayır/Ekim 1015, No. 11.
53 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesınin Faaliyeti , s. 45. 56 Sada-yı Kafkaz, 12 İyul/Temmuz 1915, no. 11.
Şöyle ki, 1915 bahannda, Rus Cephe Kumandanlığı’mn emriyle Kars ilindeki
erkekler, jandarm a ve Kazakkuwetleriyle toplattınlarak, Kars tabyalanndayapılan Bütün bunlara rağm en Cemiyet-i H ayriye’nin yaptxğı yardım çalışm alan
yeni tahkimat işlerinde, şoselerde yol boylan ve köprü inşaatmda kann tokluğuna Kars bölgesinde yaşayan Türk ahaliye büyük güven ve um ut vermiş, birlik içerisin-
zorla çalıştmlıyorlardı.57 Bu Türklerin bir kısmı yalnız K ars’ta değil, Kars bölgesi de olmak konusunda onlan bilinçlendirmiştir. A rtık karşılaştıklan haksızlıklan,
dışmda yapılan tahkimat ve yol işlerinde de kuUamlmaktaydılar.58Yollarda ırgat olarak, sıkıntxlan Cemiyet-i H ayriye temsilcilerine ve gerekli diğer m ercilere bildirir
zorla çalıştınlan Kars köylülerinden olan Türklerin ayda bir defa bile evlerine gidip durum a gelmişler64 ve en önemlisi olarak da Ermenilere karşı daha uyanık bulun-
yıkanma ve çamaşır değiştirmelerine izin verilmiyor, yol ve bannak çadırlarmdan m ak zorunda olduklannı anlamışlardır.
aynlanlar kurşuna diziliyordu. Bu yüzden Sankamış esiri askerler ile birlikte bu Karslı
Türklerde, korkunç bir bit salgını yüzünden ilerleyen Tifüs, binlerce kişinin ölümüne Kars bölgesinde bulunan harpzede Müslümanlann ihtiyaçlannın hemen büyük
sebep olmuştu.59 Yalnız Kars’ta çahştınlan Türklerden Tifiis yüzünden ölenlerin bir kxsmı, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi ’ne, Azerbaycan Türklerinin ve Kaf-
4000’den fazlasını defiıettiği için, Cemiyet-i Hayriye Kars ’a geldiğinde şehirde imamlık kasya’mn her tarafinda yaşayan Müslümanlann yaptıklan bağışlarla karşılanmıştır.
eden Karslı Hafiz Kurban Efendi’ye Rusça yazılı bir takdimäme vermiştir.60 Bunun yanı sıra, yukanda belirtilen mücadelelerden sonra az da olsa devlet yardımı
da sağlanmıştır. Cemiyet-i Hayriye büyük zorluklarla sağlanan bu yardxmın Kars
K ars bölgesinde Türk ahaliye yapılan bu zulüm ve işkenceler karşısmda, bölgesinin Tüık ahalisine ulaşması konusunda da oldukça titiz davranmış, Kars Oblast
Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov, bu işlerden sorumlu General’e giderek, Müslüman Komitesi’nin bölge ahalisine yapacağı para ve diğer ihtiyaç maddelerinin dağıtımı
ahaliye yapılan bu haksızlığuı bir an önce düzeltilm esini istem iş, aksi takdirde esnasında Cemiyet mutlaka bir adamını bulundurmxıştur.65
Kafkasya Valisi’ne durumu aksettirerek, onun nezdinde bu meselenin halledilme-
sine çalışacağını bildirmiştir. Sultanov bu teşebbüsünde muvaffak olmuş, çalışan Cemiyet-i Hayriye temsilcileri Kars bölgesi Müslümanlannın dini vecibelerini
Türk işçilerine yapılan kötü muamelenin ortadan kalkmasını sağladığı gibi, bunlara rahatça yerine getirebilmeleri için de bazx çalxşmalar yapmxşlardxr. Cemiyet yardxm
çalışmalarmın karşılığı olarak40.000 Manat para dağıtılmasını da temin etmiştir.61 heyetinin Kars’a gelişinden itibaren her konuda Cemiyet temsilcilerine yardımcı
olan Karslı Hafız K urban Efendi, şehire im am tayin ettirilmiş ve Rus süvarileri
B u sırada “K ars Oblast Kom itesi” tarafından bölgede sağlık merkezleri ve tavlası olarak kullanılan “Evliya Camisi” boşaltılarak yeniden M üslüm anlann
aşevleri kurulmuştu. Yalnız bunlardan genellikle Rum ve Ermeniler yararlanıyor- ibadet yapabilecekleri bir hale getirilmiştir.66
du. Yıne Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinin girişimleri sonucunda, az da olsa Türk-
lerde buralardan yararlanm a im känm a kavuşm uştur.62 1917 Şubat İhtiläli ile beliren hürriyet havasından yararlanmak isteyen Karslı-
lar, nisbeten rahat olan bu ortam içinde, Cem iyet tem silcilerinin de desteğiyle
B ütün bu çahşm alar sonunda dahı Rus Hüküm eti ve “Kars Oblast Komitesi kültür ve eğitim işleriyle de ilgilenmişler. Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi
tarafindan Türklere yeterince yardımın yapıldığı söylenemez. Bazı Rus idarecileri- K ars Şubesi, Türk ahaliyi teşkilätlandırma, bilinçlendirme ve aydınlatma amacıyla
nin Türklere karşı kasıtlı faaliyetleri,63 Ermenilerin düşmanca davranışlan bundan b ir taraftan Azerbaycan’da çıkan gazete ve dergilerin bölgeye getirilmesini sağ-
sonra da devam etmiştir. larken, diğer taraftan Kars ve ilçelerinde okullar açma, halkı fikri açxdan aydxnlat-
m a k gibi çeşitli faaliyetlerde bulunmuştu.67
57 KIRZIOĞLU, Edebiyatımızda Kars, s. 110-111.
58 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 46.
idare kurmuş, hatta Kars şehir ve eyaletine giriş çıkışlan belirli şartlara bağlayan bir emimäme
59 KIRZIOĞLU, E debiyatm ızda Kars, s. 111.
yayınlamıştır. Ocak 1916’da yayınlanan bu emimäme ile, bölgede kalan ve bölgeye gelmek
60 KIRZIOĞLU, Kars, s. 32.
isteyen Müslüman ahalinin, bölgede serbestçe dolaşmalannı vegiriş-çıkışlannı engelleyecek bir
61 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardun Şubesinin Faaliyeti”, s. 45.
ta k ım tedbirler alınmıştı. (A çıkS öz, 18 Yanvar/Ocak 1916, no. 88).
a A çıkSöz, 1 Fevral/Şubat 1916, no. 100.
64 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 46.
63Cemiyet-i Hayriye’nin bu faaliyetleri ve Türklerin haklannm iade edilmesi gibı gelişen olaylara
65 A ç ık Söz, 28 Noyabır/Kasım 1915, no. 48.
rağmen bazı Rus idareciler Türklere karşx olan menfi tutumlannı devam ettirmişlerdi. Bu sırada
66 K IRZIOĞ LU , Edebiyatımızda Kars, s. 115-116.
geçici olarak Kars Gubematörlüğüne getirilen “Şuarts”da, bütün Kars bölgesinde daha sıkı bir •
67 K IRZIO Ğ LU , Edebiyatımızda Kars, s. 114-117.
Bu husiista Cemiyet-i Hayriye’nin Kars’ta yapmış olduğu hizmetlerin başında
er yoktur. Bütün nahiyede 26 mektep vardır. Lakin hakikatte 6 mektep de yokdur.
Cemiyet’in Kars bölgesi temsilcileririden öğretmen Rıza Karaşarov (Karaşarlı)’un,68
En büyük musibet budur ki sair yıllara nisbetle bu yıl mahsulleri hiç olmayıptır.
18 Mayıs 1917 tarihinde “Yeni Hurşid” admda bir gazete çıkarması gelmektedir.
Hatta bazı yerlerde ektikleri iki yüz pud buğdaydan bir pud da olsa ele gelmeyiptir.
Kars’ta çıkanlan ilk Türkçe gazete olan “Yeni Hurşid” halkın aydınlatılmasını ve
Bunlarm hepsini muvakkati belalar ve muvakkati felaketler addediyorum.
gelişen olaylardan haberdar olmasını sağlayan millı bir kültür eseri olmuştur.69
“Çok felaketlere uğramış bu insanlar, daha doğrusu bugünkü gibi bir felaket- M ektupta da görüldüğü üzere Kars Türk halkı gerek R uslann uyguladığı
zedeliğe, bir bedbahthğa düşmemişler. Bütün nahiyede talim terbiye yapm ış iki siyaset, gerekse uzun süren savaşlar sonucunda eğitim-öğretim ve kültürel faali-
yetlerden uzak kalmış, çocuklannı okullara gönderememişlerdi. Bu yüzden Cemi-
68 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 49. yet-i Hayriye, ihtilälinde doğurduğu bu serbest ortam da K ars’ta çoğu kapalı
49 KIRZIOĞLU, Edebiyatımızda Kars, s. 115. bulunan okullarda yeniden öğretimin başlaması Türk çocuklannm okuyup eğitim
K ars’ta Türkçe bir gazete çıkanlması Türk halkı çok sevindirmiş. Hafız Kurban (Yurtseven)
görmeleri için çaba göstermiş, okullann bir an önce açılması ve açık olanlannda
Efendi, Yeni H urşid gazetesinin çıkışından dolayı duyulan mutluluğu şu manzume ile dile
getirmiştir: da eğitim yapılabilmesi için A zerbaycan’dan öğretmenlerin gelip buralarda ders
“Bin üç yüz otuz beş tarih hicride vermelerini sağlamaya çalışm ıştır.71
Himmetli R ıza Beğ Karaşarlı’nm
K ars’ta “Yeni Hurşid” rahşan eyledi
S a’y ü gayretiyle ihsan eyledi
c) Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Kars Bölgesi Türklerini
Teşkilätlandırma Çalışmaları
Evlad-ı vatana ne büyük hizmet
Cehalet zulmünden kurtulur millet
1917 bahannda, Rusya’nm çeşitli yerlerinde sürgünde bulunan Karslı Türkler
H er yerde äsann bulacak hürmet
“Al-Bayrak” (Tiflis’te çıkan^azete) gazeti ilan eyledi yavaş yavaş memleketlerine dönmeye başlamışlardı. Bunlar bölgede düzen kurup,
Türk halkını Rus asker ve mem urlannm haksızlıklanndan ve Ermeni ile Rum lann
KURBAN der bin yaşa ey milletperver
kötülüklerinden korumaya ve el altından silahlandırmaya çalışan Cemiyet-i Hayri-
Ruh verir herkese hem irşad eder
Kazandırdm K ars’a büyük bir eser y e ’nin tem silcileriyle işbirliği etm iş ve C em iyet’in çatısı altm da birleşm işlerdi.
Gazetin halkım ız şädän eyledi.
(KIRZIOĞLU, Edebiyatımızda Kars, s. 115).
70 A çık Söz, 23 O ktiyabır/Ekim 1917, no. 595. 71 A çık Söz, 23 Oktiyabır/Ekim 1917, no. 595.
Sürgünden dönen bu vatanperver Karslılar, Cemiyet-i H ayriye’nin Kars bölge Türkleri temsilen Kars valiliğine seçilen Ali Han Kantemirov, Gürcü, Ermeni
sorum lusu A lihan Kantem irov ve arkadaşlannın da katılım ıyla K ars’ta “ Gizli ve Azerbaycan Türklerinin kurm uş olduklan “ Sevm”e de Kars tem silcisi olarak
İsläm K om itesi”ni oluşturdular.72 Cemiyet-i H ayriye’nin binasm da ve onun adı seçilm iş ve burada da Türklerin hukukunu korum aya çahşm ıştır.77
altında faaliyet gösteren Komite’nin başkanhğmı Ali Han Kantemirov yardımcıh-
ğını da yine Cemiyet-i Hayriye mümessilerinden Ali Rıza Karaşarov yapıyordu.73 B u sırada Türkiye ile R usya arasmda 18 A rahk 1917 tarihinde Erzincan’da
bir m ütarekeim zalam nışlı. Bu mütareke ile Türk-Rus savaşı fiilen sona ermiş,78
Kısa sürede ilçelerde de teşkilätım kuran Komite, Cemiyet-i Hayriye’nin bura- fakat onlann yerine geçen Ermeni kıtalan işgal edilen yerlerdeki silahsız Türkleri
lara göndermiş olduğu temsilcileri vasıtasıyla faaliyetlerini hızlandırmış ve halkı çoluk çocuk dem eden kırarken, K ars’taki Rus askerlerinin çekilm esiyle, kalan
teşElätlandırmaya başlamıştı. Oltu’da bu teşkilätlanma Cemiyet-i Hayriye temsilcisi bütün kale ve tahkimata, demiryolu ve kışlalara hakim olm ak içinde faaliyetlerini
Ismail Nazaraliyev tarafindan yapılırken, Akbaba’da Topal Ali B ey ile Hacı Abba- hızlandırmışlardı.79
soğlu Kerbeläyi M ehm ed Bey, Kağızman’da Ali Rıza Bey ve kardeşleri, Sarıka-
mış taFahreddinB ey, O ltu’da Esat Bey, Zarşat’ta Kocağolu M ehm ed Bev. Süre- Türkler de, 18 A ralık 1917’de. Seym H üküm eti’nin yeni ordunun milliyet
gel’de M eşedi Samed Ağa, Ardahan’da Mühendis Server Bey, Dikanlı Hafız ve esasına göre kurulacağmı ilän etmesi üzerine, bir askeri meclis kurmak için çalış-
Hemşioğlu Celal Bey, sancak ve kaza azalan olarak çalışıyorlardı.74 m alara girişm işlerdi.80 Zaten Seym İdaresi’ndeki T ü rk heyeti, K ars İsläm
Komitesi ve dolayısıyla Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Kars’ta bulunan
A ynca, Cem iyet-i H ayriye’nin Yardım K om itesi Başkam Dr. Hüsrev Paşa bütün tem silcileri askeri teşkilät kurmak ve halkı silahlandırm ak konulannda
Bey Sultanov ile İsmail Nazaraliyev ve Rıza Karaşarov’un destekleriyle Ahıskalı çahşm alara başlam ışlardı. Rus Ordusunda m uvazzaf askerlik ederek deneyim li
Osman Server Bey, Azgur, Ahılkelek, Ahıska, Hırtıs ve K oblıyan’da Gizli İsläm bulunan ve düzenli bir askerf teşkilätlan olan Erm enilere karşı, iyi teşkilätlanıp
K om itesi’nin birer şubelerini açmıştır.75 S arıkam ış ve K a rs’tak i Rus askeri depolarındaki silah ve cephanelerden
Ermenilerin yalnız başlanna istifadelerine mani olmak, 40 yıldır askerlik yapmayan
İhtiläli müteakip, K ars’ta Rus idaresinin yıkılmasıyla burada bir halk hükümeti ve beşli ile m akineli tüfeği bile kullanamaz hale düşen Kars bölgesinin Türk
kurulnmştur. B u h ü ld im etK ars’ta y a şa y a n h e r üç m illettenyani Türk, Ermeni ahalisini silahlandmp, teşkilätlandırmak için büyük çaba gösteriliyordu.81
ve Rumlardan birer kişinin katılımıyla oluşturulan kurullartarafından, nöbetleşe
olarak birhafta süreileıdare edilmekteydTBühalk hükümetin de Türkleri temsilen Seym Hüküm eti’nin bu ilänı üzerine Kars İsläm Komitesi harekete geçerek
vali olarak C emiyet-i H ayriye’nin Kars bölgesTsorumlusü Ali HaıTKantemirov, “K ars İsläm lan A skeri M eclisi”ni oluşturmuş ve bu m eclis, özellikle Cemiyet-i
M utasamflığa yine Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinden olan Avukat Halil Beyzäde H ayriye’nin Kars tem silcilerinden Ali Rıza Karaşarov’un çabalan ile, Türklerin
AliBey, H alk K om iseri görevine de C ihangirzäde Aziz Bey seçilm işlerdi.76 nüfusça çök olduklannı ve kendi teşkilätlannı kurduklannı herkese bildirmek ve
silahlanma, teşkilätlanma konulannda kararlar almak üzere “Kars İslämlan Askeri
M eclisi” tarafından yapılacak bir kongrenin toplanmasma karar vermiştir.82 Kasım
1917 tarihinde, Elviye-i Seläseliler K ars’taki kongreye katılmak üzere davet
edildi.83 Rıza Karaşarov ve arkadaşlan Kars, Ardahan, Batum bölgelerinin bütün
72 KIRZIOĞLU, Kars, s. 33-34.
73 K IR ZIO Ğ LU , K ars, s. 33; DAYI, E lviye-i Seläse (Kars, Ardahan, B a tu m )'d e M illi 77 K IR ZIO Ğ LU , Edebiyatımızda Kars, s. 117-118.
Teşkilätlanma, s. 31; ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 133. 78 KURAT,Türkiye ve Rusya, s. 334.
74 KIRZIOĞLU, Kars, s. 33-34. K IR ZIO Ğ LU , Edebiyatımızda Kars, s. 118.
75M. Fahrettin KIRZIOĞLU, “Y. Mühendis Osman Server Atabek (1886-1962)”, Kars İli, Özel 80 K IR ZIO Ğ LU , Edebiyatımızda Kars, s. 118.
sayı 1, Ankara, 1966, s. 54-55. 81 K IR ZIO Ğ LU , “Karslı Kahramanlar”, Kars Eli, yıl 2, sayı 23, (Haziran, 1966), s. 4.
76 ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 131; KIRZIOĞLU, “Karslı Kahramaalar”, Kars 82 K IR ZIO Ğ LU , Edebiyatımızda Kars, s. 118.
Eli, yıl 2, sayı 23, (Haziran 1966), s. 4. 83 E R D O Ğ A N , Türk Ellerinde Hatıralarım, s. 135.
ilçe ve köylerinden kongreye katılımm fazla olm asını ve bu sayede daha geniş sı kongreye katılanlar tarafından alkışlarla ve “Uğrunda kıyanz cana” sesleriyle
karşılanmıştır.91
çaplı bir teşkilätlanm a yapılmasını amaçhyorlardı.
G erçekten de 30-31 Ocak 1918 tarihinde başlayan “Kars İsläm ları Askeri Rıza B ey’den sonra Cemiyet-i Hayriye’nin Kars’ta bulunan temsilcilerinden
olan ve aynı zamanda K ars’ta Rus idaresi yıkıldıktan sonra kurulan halk hüküme-
M eclisi K ongresi”ne katılım oldukça fazla olmuştur.84 Kongreye gelen sancak
tinde m utasam flık yapan Halil Bekov92 kürsüye çıkmıştır.93 Halil Bekov, Türk
ve kaza tem silcileri hep eşraf ve ileri gelen kişilerden olup, ileride bunlardan bir
milletinin kurtulması ve hürriyete kavuşması uğrunda herşeyi göze almak gerekti-
kısmı yerli m ilislerle Ermenilere karşı çarpışacak ve bir kısm ı da 15 Ağustos
ğini vurgulayarak, üç oğlu olduğunu ve gerekirse bunlan vatan için feda edebilece-
1918’de, Elviye-i Seläse’nin Anavatana katılma dileğini bildiren plebisit zabıtlarını
ğini söylemiş, onun bu sözleri kongrede büyük bir heyecan yaratm ıştı.94
İstanbul’da padişaha sunan heyetin azası ve sonra da “M illı Şura”m n bölge
temsilcileri olacakkim selerdi.85
B undan sonra yapılan görüşm eler sonunda, m erkezi K ars’ta olm ak üzere
bir A skeri M eclis’in oluşturulm asm a karar verilm iş ve bu amaçla hem en orada
Yine bu kongreye katılan kişilerin çoğu, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriye-
bu Askeri Meclis üyelerinin seçimi yapılmıştır. Cem iyet-i Hayriye tem silcisi ve
si’nin bölgede açılan şubelerinde, Cemiyet’in temsilcileri ile birlikte çalışıp, Müslü-
kongre başkanı Rıza Karaşarov Askeri M eclis’e “H arbi R eis” seçilirken her
man halkm ihtiyaçlannm karşılanmasında, yardımlann dağıtılmasmda ve Cemiyet-i
kazadan bir kişi de buraları tem silen seçildiler. K ongre’de ayrıca beş kişilik bir
Hayriye’nin bütün faaliyetlerinde bulunmuş vatanperver kişilerdi.86Bunlar arasmda
kurul oluşturulduktan sonra, M eclis’in hazinecisi ve diğer işlerle ilgilenecek kişiler
Kağızmanlı Ali Bey, Dr. Esat Bey, Oltulu Yusuf Ziya Bey, Fahrettin Bey, Hafız
debelirlenmiştir.
Kurban Efendi gibi daha birçok kişi bulunmaktaydı ki.87bunlar Cemiyet-i Hayriye’nin
bölgede kurmuş olduğu şubelerinde, sığınacaklannda ve bütün yardım ve teşkilätlanma
Kongrede “A skeri M eclis”in yapacağı işlerde gerekli olan param n nereden
faaliyetlerinde Cemiyetin birer üyesi gibi çalışmış hizmet vermişlerdi.
sağlanacağı konusu üzerinde de durulmuş, Rıza Bey “parasız iş dönmeyeceğini”
Kongrenin ilk gün açılış konuşm asım R ıza Karaşarov yapmıştır. R ıza Bey “Rıza Karaşar Bey ilk beyan verdi Hazırunu tatlı sözle doyurdu
Herkes can kulağın ona çevirdi Arslan tek kükredi hem cesurane
konuşmasmda, Kongreye katılanlan ve bütün Türk halkı, böyle bir Meclis toplan-
dığmdan dolayı kutlayarak, bugünü hürriyetin kazamldığı gün ilan etmiş ve Türkle- Dedi tebrik size ey vatandaşlar Büyük bayram durur bugün kardaşlar
rin artık meclis kurup, teşkilätlanmalannm zamanı geldiğini bildirerek, bugünlere Sevgili yoldaşlar hem Türk sırdaşlar Leyl ü nehar sana edek Yezdana
ulaşıldığı için Allah’a şükretmeleri gerektiğini söylemiştir. Rıza B ey’in bu konuşma-
Demek bugün aldık hürriyetimiz Yarab hayra döndür bizim atimiz
Türkoğlu Türkleriz bizim zatimiz Kafkas ve K ınm ’dan Al-Osman’a
Millı bilincin uyanm ası ve halkın teşkilätlanması açısmdan çok önemli olan
K ongrede asıl üzerinde durulan ve “Askeri M eclis” için çok anlam lı olan
Kars Isläm lan A skeri M eclisi Kongresi, bölgede İsläm -Türk ahalinin büyük bir
silahlanm ak ve silah tedariki konusuydu. Kongrede, bir an önce silahlanm ak
çoğunluk ve güç teşkil ettiğini her yönüyle Erm enilere ispat etmiş ve Cemiyet-i
gerektiği dile getirilm iş, Rıza Bey de R uslann bırakıp gittikleri ve Erm enilerin
Hayriye temsilcisi ve kongre başkanı Rıza B ey’in konuşm alan halkı çok uyandır-
sahip çıkarak talan ettikleri silah ve m alların Türklere ait olduğunu belirterek
mış ve milli birliğin gelişmesine yardımcı olmuştur.
“bir an önce davranıp hakkımızı savunmalıyız” demiştir.96 Kongre sırasındaKars
mevkii müstahkeminde ve deposundaki Rus askerleri, kongre başkanlığma başvu-
Kars ve çevresinde “K ars İsläm lan A skeri M eclisi”nin çalışm alan, Türk
rarak, bırakacaklan depolan teslim alm alanm istemiş, aynca yine, bu kongre
halkını teşkilätlandırm a ve silahlandırm a faaliyetleri devam ederken, bu sırada
esnasmda 50 kadar Rus subayı dilekçe vererek kurulacak orduda vazife alm ak
Ermeniler saldınlarmı gittikçe artırmışlardı. Gerek Şubat aymda Erzincan’ın Türk
istediklerini bildirmişlerdi. Askeri Meclis, bunlardan yalnız Azerbaycanlı beşşubay
ordulan tarafından ele geçirilmesiyle bozulmaya başlayan Anadolu cephesindeki
ile Kazanlı topçubinbaşısı olanAli Merdan Beyi kabul etmiştir.97Kongre sonunda
Erm eni k uw etlerin e m ensup kişiler, gerekse R uslann Alm anya cephesinden
biranönce silahlanmak amacıyla faaliyete geçilmesine ve 15 kişilik bir grup oluşturula-
geri dönen 30-40 bin silahlı Ermeni askeri, Bakü, Şamahı şehirlerinde yerli Türkleri
rak, bunlann toplanılan cephaneliklerde nöbet tutmalanna karar verilmiştir.98
kırdıktan sonra R evan ve K ars’a da bir takım m üfrezeler göndererek, K ars ve
Sankamış demiryolu ile gam izonlanna hakim oldular. Bundan sonra 3 Mart 1918
Kongrenin bitiminden sonra Kongre Başkanı Rıza Bey, Ruslann teklif ettikleri
B rest-L itow skA S läşm asıyläi92 Käfs-ÄrdaEan-Batum bölgelerinin T ürkiye’ye
silah depolanna el koym ak üzere harekete geçilmesini istemiş ve Kağızman’dan
katılmalannm yerli halkm vereceği reye bağlı hükmünü Türkler aleyhine bozmak
Ali Rıza B ey sekiz arkadaşıyla birlikte, Fahrettin Bey Sankam ış’dan gelen arka-
için Ermeniler Kars ilindeki Türkleri kırmaya, köyleri yakıp, yıkmaya başladılar.
daşlan ile M olla M ustafa olmak üzere kongreye katılan 12 kişi bu işi gönüllü
12 M art’ta E rzurum ’u kurtaran Türk ordusu Kars üzerine ilerlerken Erm eni
olarak üzerlerine alm ışlardı. Rus depolanm teslim almak için M olla M ustafa,
çete ve sözde ordu kuw etleri de son güçleriyle bu ilde korkunç vahşet ve mezalim
köyüne giderek, Suphan, Azad, Karaçayır, Iğdır ve Kotanlı köylerinden 25 kadar
yapıyordu. 1915’te R uslann Kars ilinde yaptığı Türk katliam ınm acılan dinip
cesur genci toplayarak getirdi. Böylece toplanan bu gönüllü grup istasyonda
yaralan kapanm adan 1918 M art-Nisan aylanndaki Ermeni mezälim i m eydana
bulunan silah, eşya ve erzak depolannı R uslardan teslim alm ışlardı.99
Ardahan’da Ruslann yaptığı kırgmdan sağ kalıp, sokaklarda sahipsiz köşeler- Cemiyet-i H ayriye’nin Ardahan ve çevresinde yapmış olduğu yardım faali-
de barınan bu çocuklar ilk zamanlar Cem iyet-i Hayriye tarafından toplanarak, yetleri ve bölge halkına verdikleri güven sonucunda, evini yurdunu bırakıp kaçan
yine C em iyet’in bir temsilcisi vasıtasıyla Bakü, Gence ve Tiflis’teki Cemiyet birçok Ardahanlı geri dönmüştür. Bunlardan biri olan A rdahan’ın önemli halk
sığınacaklanna gönderilerek bakım ları sağlanıyor.135 D aha sonra Ardahan’da şairlerinden Ahmed M azlumi’de, Ruslar Ardahan ve köylerini kınp, yağmalarken
da bir sığınacak açan136 Cemiyet-i Hayriye, bu sığınacakta yalnızca yetim çocuk- ailesiyle birlikte Posof’un Suskap köyüne kaçmış, daha sonra Cemiyet-i Hayriye-’
Iarı değil, bir kısım muhtaç kadm ve yaşlıların bakım ında da faydalı hizmetler nin bölgede M üslüm anlar açısından sağladığı güven ve destek üzerine tekrar
Orta H anak’daki evine dönm üştür.140 Mazlumı “ 1915,1916 Ardahan Kırgmı ve
130A çık Söz, 16 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 12.
131 A çıkSöz, 16 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 12.
m Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 2, D. 2, L. 83.
132Kars TTD , Araştırm a Kolu, “Posoflu Milli Mücadele Kahramanlarımızdan: Müftüoğlu Häfız
138Fahrettin KIRZIOĞLU, “Türk Gürcü Savaşında En Büyük Milli Kahramanımız: Y. Mühendis
A ltun-H oca (1874,1934)”, Karsİli, özel sayı 1, Ankara, '96 6 , s. 67.
O sm an Server Atabek (1886-1962)”, Kars İli, özel sayı 1, 1966, s. 54-55.
133 KUZU, “Ardahan Sancağımızda Moskofların Kırgın ve Zulümleri”, s. 24.
139 Fahrettin KIRZIOĞLU, “Türk Gürcü Savaşmda En Büyük Milli Kahramanımız: Y. Mühendis
134 Basiret, 23 M ay/M ayıs 1915, no. 46.
O sm an Server Atabek (1886-1962)”, Kars İli, özel sayı 1,1966, s. 54-55.
135 B asiret, 6 İyun/Haziran 1915, no. 48.
140K ars TTD. Tanıtma Kolu, “Hanaklı Halk Şairi Ahmet Mazlümı”, Kars İli, özel sayı 1, Ankara
136 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 2, D. 2, L. 4; SULTANOV, “Bakü Müslüman Cemiyet-i
1966, s. 73.
H ayriyesi H arpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 48.
Açlığı Destaıu”nda Azerbaycan Türklerinin yaptıklan yardımlar karşısmda duygu- derhal yardım çalışmalanna başlamıştır.142Ekim 1915 ’e kadar Cemiyet-i Hayriye,
larını şu dizelerle ifade etm iştir:141 Kağızman’da dağılan 11 köyün mağdur duruma düşmüş 800 büyük, 402’si çocuk
M üslüman harpzedelerine 650 pud un, 351 pud tahıl ve önemli m iktarda para
“Ağlar kan-yaş döker nice m erdanlar yardımında bulunm uştur.143
Sofrası meydanda çok hanedanlar
Oğuldan uşaktan aynldı onlar Bölgede çok m iktarda sahipsiz ve yetim çocuk bulunduğunu dikkate alan
Şimdi ister torba taka dilene Cemiyet-i Hayriye, Kağızm an’da 100 yetimi banndırabilecek bir sığınacak açmış
ve bu sığınacağuı müdürlüğüne Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinden İdris Ahund-
N e dilensin yok ki sahib-ül ihsan zade getirilmiştir.144K ağızm an bölgesinden toplanan M üslüman yetim çocukla-
Bakü ile K ınm , Kazan, Dağıstan nnm önemli bir kısmı K afkasya’da açılan Cemiyet-i Hayriye’nin sığm acaklanna
Vilayetler oldu hak ile yeksan götürülürken, bir kısmı da Kağızm an’da açılan bu sığınacakta banndınlarak, ihti-
Yığdı her taraftan geldi iane yaçlan karşılanmıştır.
İane gönderdi hep ehl-i iman Cem iyet’in tem silcisi İdris Ahundzäde K ağızm an’da sadece sığınacak ve
Gördü halimizi eyledi beyan yetim çocuklarla değil, bütün Kağızman M üslüm anlannın sıkıntı ve dertleri ile
Sebebi Takiyef o hanoğluhan ilgileniyor ve fedaklrcaçalışm alar yapıyordu. Cemiyet’in Kağızman sığınacağma
Yazıldı gazetler gitti her yana ve Kağızmanlılara gönderdiği yardımlarda zaman zaman çeşitli sebeplerle aksa-
malar oluyor, sığmacak için gönderilen paralann bazen, Kağızman’a ulaşmasmda
Yazıldı gazetler her yana gitti gecikmeler m eydana geliyordu. Bu zamanlarda, İdris Ahundzäde bölgedeki Rus
B akü ağalan bütün el kattı idarelerine yaptığı yardım başvurularına olumlu cevap alam amış ve onlardan
M usa Bey Nakiyef, çok ihsan etti istediği desteği bulamamıştır. Hatta sığınacakta ve diğer yerlerde hasta durumda
Adlannı bilmem alam lisana.” bulunan çocuklan Rus hastahanelerinde tedavi ettirm e girişimi bile sonuçsuz
kalmıştır. İdris A hundzäde, Kağızm an’dan Tiflis’te C em iyet’in baş temsilcisi
C . K a ğ ız m a n ’d a Yapılan Y ardım F aaliyetleri Dr. Sultanov’a çektiği bir telgrafta sığınacaktaki durum ve Rus idarecilerin kayıt-
sızlığı hakkmda şunlan yazm ıştır:145
Kağızman, Kafkas Cephesi savaşlannda, Kars bölgesinin diğer kısımlanna
göre daha az zarar görmüştü. Ardahan ve Oltu bölgelerinde meydana geldiği “... Kifayet kadar erzak olmadığından sığınacaktaki çocuklann hepsi hasta-
derecede büyük katliam lar burada yaşanmamıştı. Bununla birlikte halk açlık ve lanmıştır. Çocuklann hastalanmaması için çocuklara haftada bir defa et yedirmek
soğuktan perişan hale düşmüş, yüzlerce sahipsiz Ve yetim çocuk sokaklarda kalmıştı. m ecburiyetindeyim . A ncak etin fiyatı pazarda 1 Manattır.
Aynca, Rus memurlannın yaptığı haksızlıklar ve Ermeni çetelerinin saldın, tecavüz
ve zulümleri Kağızman bölgesi Müslümanlannx canlanndan bezdirmişti. “Şehirler İttifakı”nm askeri hastahanesi çocuklan tedavi için kabul etmemek-
tedir. Benim sığmacağımda özel tıbbi heyet ve araç olmadığı için, çocuklar arasın-
1915 yılı bahannda Kars’a gelen Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov başkanhğın-
daki, B aku M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Yardım Heyeti, Kağızman bölgesine 142 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Haıpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”,
s. 45.
de tem silcilerini göndererek halkm durumunu tedkik ve ihtiyacı tespit ettirmiş ve
143 A ç ık Söz, 16 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 12.
144 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 101; Kaspi, 26 May/Mayıs 1917; Sultanov, “Bakü
M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 48.
141 K IRZIO Ğ LU , Edebiyatım ızda Kars, s. 102-104. 145 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 101.
da hastalık günden güne genişliyor. Fakat henüz bu hastalıklar yaygın vaziyette Rusya’da m eydana gelen 1917 Şubat İhtiläli ile ortaya çıkan serbest ortam
değildir. Gerekli tedbirleri almanız için bunlan size bildiriyorum.” ve hürriyet havası K ağızm an’da da etkisini göstermiş ve Kağızm anhlar bundan
en iyi şekilde faydalanmasını bilmişlerdir. Özellikle Bakü M üslüman Cemiyet-i
İdris A hundzade’nin bu beyanları üzerine, Dr. Sultanov derhal harekete Hayriyesi ve onun Kağızman bölgesi vekili İdris Ahundzäde (Genceli)’nin hürri-
geçerek, K ağızm an sığmacağına daha fazlayardım gitmesini sağladığı gibi,146 yet ortammdan faydalam larak Kağızm an’da yapılan çahşm alarda büyük rolü
aynca bölgede doktor ve sağlık personeli ihtiyacınm karşılanması içinde Azerbay- olmuştur.152
can gazetelerine ilän vererek yardım istem iştir.147
Cemiyet-i H ayriye şim diye kadar K ağızm an’a önemli m iktarda yardım
Kağızman sığınacağmda sadece Kağızman bölgesindeki yetim çocuklar değil, yapmış, açtığı sığınacaklarda yüzlerce Kağızmanlı Müslüman yetimi banndırmıştı.
Cemiyet-i Hayriye’nin savaş bölgelerindeki yetim çocuklan toplamakla görevlen- Cemiyetin himayesinde Kağızmanlılann kendilerine güveni gelmişti. Şimdi Kağız-
dirdiği R uşen B ey Efendiyev’in çevre yerlerden toplayarak getirdiği M üslüm an m anhlar ihtilälle oluşan ortamdan daha iyi faydalanmak istiyorlardı. Ve ilk olarak
yetim çocukları da barındılm yordu. Bu durum karşısında sığınacakta sıkışıklık Cemiyet-i H ayriye’nin K ağızm an’da bir şubesinin açılmasını arzu ediyorlardı.
oluyor, çocuklara istenilen hizmet verilemiyordu. Bu sıkışıklığın önüne geçilmesi Bunun için bir taraftan Cem iyet-i Hayriye Baş Temsilcisi Dr. Sultanov’a, İdris
için İdris A hundzäde’nin Cemiyet-i Hayriye Merkezine yaptığı başvurular sonu- Ahundzäde vasıtasıyla m üracaat ederlerken, bu şubenin açılabilmesi için kendi
cunda C em iyet-i H ayriye Kağızman’da ikinci bir sığmacak daha açm ıştır.148 aralannda 4000 ruble toplamışlardır. Kağızmanhlann bu isteği ve girişimleri olumlu
karşılanmış ve “B akü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Kağızman Şubesi” 1917
Kağızman sığınacağmda çocuklarınyalnızbakımı ile ilgilenilmiyordu. Okuma bahannda açılm ıştır.153
yaşında olanlara, okuma-yazma öğretiliyor, aynca elişi ve çeşitli sanatlar çocukla-
ra öğretilmeye çalışılıyordu. İdris Ahundzade çocuklann eğitimi üzerinde özellikle Cemiyet’in şubesi açılır açılmaz hemen faaliyete geçmiştir. Kınm ve Bakü’da
duruyor ve çocukların eğitimi için ihtiyaç duyulan öğretm enlerin bir an önce çıkan bütün Türkçe gazetelerin buraya da gelmesi sağlanarak, halkın aydınlatılması
getirilmesi için Baştem silci Dr. Sultanov ile yazışmalarda bulunuyordu.149 ve gelişen olaylardan haberdar olması amaç edinilm işti.154
Cemiyet-i Hayriye Rus memurlann bölgede yaptıklan haksızlıklann gideril- Şim diyekadarbütün bölgede olduğu gibi Kağızman’da da, R uslann uygula-
mesi, kanunlarlabelirlenen devlet yardımlanndan bölgedeki Ermeniler gibi, Türk- mış olduklan siyaset gereği Türkçe eğitim yapılamıyordu. Bu da Kağızman Türkle-
lerinde yararlanm ası için çalışmalar yapmıştır. Bu arada C em iyet’in K ars’taki rinin en önde gelenproblemlerindenbiriydi. Nitekim Cemiyetin Şubesi açıldıktan
temsilcisi Ali Han Kantemirov’un yaptığı plänla, Kağızman’da “İstihlak Dükkänla- sonra, Kağızmanhlar Cemiyet-i Hayriye’ye müracaat ederek bu konuda kendile-
n ” açılması ve Müslüman halkm buradan ihtiyaçlanm karşılamalan için girişimler- rine yardımcı olunmasım istemişlerdir.
de bulunulm uştur.150 B u kär amacı gütm eyen dükkänların açılması Kağızm an
halkımn ihtiyaçlannm karşılanması hususunda çok yararlı olmuştur.151 Bu konuda hazırlam ış olduklan bir dilekçeyi Tiflis’te Cemiyet-i Hayriye
Baş Temsilcisi Dr. Sultanov’a iletm eküzere Kağızman Şubesi sorum lusu İdris
A hundzäde’ye veren Kağızmanlılar, bugüne kadar köylerde ve bütün bölgede
R us m em urlannın Ruslaştırmak ve Hristiyanlaştırmak politikası yürüttüklerini,
Kağızman Müslüman Millı Komitesi, bu şekilde çahşmalanna devam ederken, Ermenilerin C em iyet temsilcilerine karşı menfı tutumu yalm zca yaptıkları
Ermeniler de K ağızm an’da kurmuş olduklan “Kağızman Ermeni Zemski M uhtar çirkin saldmlarla kalmıyordu. Ermeni gazeteleri, Cemiyet-i Hayriye temsilcilerini
Oblastı”na Türklerin de dahil olması için baskı yapıyorlardı. Çünkü bu şekilde ve Müslüman halkı aşağılayıcı, onları Rus kam uoyunda kötü olarak gösteren
kendilerinin egem en oldukları ve idaresini ellerinde bulundurdukları bir bölge yazılar yazıyorlardı. Özellikle Cemiyet m ensuplanm “Osm anh Zabiti” sıfatıyla
oluşturacaklardı. Müslüman Millı Komitesi, buna şiddetli bir şekilde karşı çıkmış adlandırarak Rus resmı m akamlannı da Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’ne
karşı tavır alm aya teşvik ediyorlardı.168
ve almış olduğu bir kararla, Kağızman kazası İsläm ahalisinin ne olursa olsun ve
hangi şartlar altında olursa olsun “Kağızman Ermeni Zemski M uhtar Oblastı”na
Kağızman Müslüman Millı Komitesi, Cemiyet temsilcileri aleyhine ve Cemi-
dahil olmayacağını bildirmiştir.165
yet temsilcilerinin çalışmalarına ve yardımlanna engel olmak maksadıyla yapılan
Kağızman Müslüman Millı Komitesi’nin ele aldığı en önemli konulardan biri bu girişim ler üzerine bir toplantı yaparak, bu saldırılara cevap verm ek kararım
de, Kağızman ve çevresindeki Müslüman halktan, Ermeni ve Ruslara karşı “Millı alm ış ve çeşitli gazetelere bu konuda görüşlerini bildiren yazılar göndermiştir.
Alaylar” oluşturm ak istemesidir. Komitenin 27 Ekim 1917 tarihli toplantısında,
bu konu üzerinde de görüşmeler yapılmış, toplantıda bulunan herkes “Millı Alay- 166 A çıkS ö z, 3 Dekabır/Aralık 1917, no. 619.
167 A çıkSöz, 3 Dekabır/Aralık 1917, no. 619. Cemiyet-i Hayriye temsilcilerine M üslüman halka
yardım amacıyla gittikleri çoğu yerde, Özellikle Ermeniler tarafmdan bu ve buna benzer saldınlarda
163 A çıkSöz, 3 Dekabır/Arahk 1917, no. 619. bulunulmuştur.
164 Açık Söz, 3 Dckabır/Aralık 1917, no. 619. 168 A çıkS ö z, 3 Dekabır/Aralık 1917, no. 619.
165A çıkSöz, 3 Dekabır/Aralık 1917, no. 619.
Kağızman
B u y azılardadile getirilen sıkmtılar şöyledir:169“(Ermeniler) Cemiyet-i Hayriye
Vekillerini O sm anlı zabitleri addederek ortalığa bir şürur ve bir tufan salm ak 7. 5. 36
istiyor ve bu yol ile İslämlara eziyet vermekle onlan sıkmağa çalışıyorlar. Binaen-
“Otuz A ltıncı Kafkas Fırkası (Tüm eni) Kum andanı Hazretlerine
aleyh Cemiyet-i Hayriye Vekillerini Osmanlı zabiti addedenlere bildirmek lazımdır
ki, O adamlar Osmanlı zabiti değil, onlar ırkdaş ve dindaşlannın aç, çıplak ahalisini
“İki aydan ziyadedir ki Kafkas’ta vukua gelen Ermeni-Müslüman döğüşme-
m üdafaa ve açlıkdan halas etmek için Kafkas tarafından gönderilmiş vekillerdir.
sinden dolayıdır ki bu husum et Erivan Viläyeti İsläm lanyla Erm eniler arasında
dahi belirmeye başlam ıştır. Şimdiki günlere kadar Erm eni eşkiyalan desteleri,
“B ize yalandan hücum eden Ermeni gazete ve m uharrirlerine, İsläm lann
İslämlan keserek köyleri birer ikişer yıkıp yakmaktadır. Erivan Vilaveti’nde ma-
üzerine hücum ve tecavüzde bulunan Ermeni saldatlanna, okuyan kazaklanna
halli avlanan yerde Erm eni zalimleri tarafmdan otuzdan ziyade İsläm kövlerinin
izhar-ı nefretimizi ilan etmekle beraber milletin terkibine çalışmak niyetinde bulu-
ahalisi kesilerek köyler tahrip ve yandm lm ıştır. B u felaket ve helakete binaen
nan K afk as’ın pek älicenap vekillerinden rica ederiz ki, bu işlerin önü alınsın.
Eğer dertlere çare bulunmazsa o zaman Kağızman nahiyesi İsläm lan mahvolup
Verilen şayiata göre Erivan şehri İslämlan Ermeniler tarafindan muhasara edilmiş-
gidecektir. Can boğaza dayanmış artık, devam etmek mümkün olmayacak. İsläm-
tir. Hergün Erivan tarafından külli surette hasta, m ecruh ve ihtiyar kan , kız
lara älelhusus köylülere o kadar zulüm edilmiş ki, artık hepsinin sözlerinden hayatı
muhacirler Kağızman tarafina gelmektedirler. M uhacirler hepsi açlıktan ve yersiz-
hiçbir şey saydıklan anlaşılıyor.”
cek ve çok şeylere m uhtaçdırlar. Gördükleri adam lara valvarm ava baslıvorlar.
AsJmda Cemiyet temsilcileri kendilerinin “Türk-Osmanlı Zabiti” diye adlandı-
Erivan Vilayetindeki din kardeşlerim izin şu esefnak hallerini Türkiye içerisine
n lm alanndan herhangi manevf bir hoşnutsuzluk duymuyorlardı. H atta İdris
haber vermeleri tem enna ölunur.
A hundzade’nin başkanhğındaki kom ite toplantısmda, “B iz Cemiyet-i Hayriye
Vekillerini, Türk-Osm anlı zabitidir diye de biliriz” şeklindeki konuşm alanndan
“Kumandan hazretlerinden muhacirlere maddi ve manevi yardımda bulunmalan-
bir sakm ca görm em işler,170 fakat bölgede Cem iyet tem silcilerinin M üslüman
m ve tavattun ve mesken edecek yerler göstermelerini istirham ve niyaz ederim.
halka daha fazla ve rahat bir şekilde yardım etmeleri hem de kendilerinin can
güvenliği açısından, Rus askerlerinin ve Ermenilerin çıkardıklan bu tür söylentilerin
Em r-ü ferm an hazret-i alilerinindir.
önüne geçilm esi düşünülerek bu şekilde hareket edilmiştir.
B ütün bu baskı ve saldmlara rağmen,Çarhk idaresine geçmesinden I. D ünya Yapılan hazırlıklardan sonra, 1915 M art’ında K ars’a gönderilen Bakü Müslü-
Savaşı’na kadar O ltu’da Rus yönetimine karşı herhangi bir başkaldın ve direnm e man Cemiyet-i Hayriyesi M üslüman Harpzedelere Yardım Heyeti, K ars’a geldik-
hareketi olmamıştı. Oltulular savaş başlangıcında henüz Türkiye ile Rusya savaş ten sonra diğer yerlere olduğu gibi, Oltu’ya da temsilcilerini göndererek, Oltu’daki
halinde olm adıklan halde, büyük bir umuda kapılmışlar ve esaretin sona ereceği, Müslümanlarm durumunu ve ihtiyacın m iktannı belirleyerek, acil olarak yardım
kurtuluş günlerinin yakmlığı bütün Oltulular da ortak bir inanç haline gelmişti. B u çalışması başlatmıştır. Cemiyet-i Hayriye ilk önce bir taraftan zor durumda bulunan
inançla bir kısım Oltulular, Osmanlı-Rus savaşınm başlamasıyla Yusufeli tarafm- ahaliye yiyecek ve giyecek dağıtırken, diğer taraftan Rus m em urlann yaptığı
dan Tavusker kazasm a giren Türk kuw etlerine katılarak Ruslara karşı savaşmış- haksızlıklarm ve Ermeni saldın ve baskılannm durdurulması için gerekli girişimler-
lardı.174Nihayet 23 Aralık 1914’te, Türk ordusunun Oltu’ya girmesi halkta büyük de bulunmuştur. B u en ıstıraplı günlerinde Cem iyet-i H ayriye’nin yaptığı bu
sevinç ve heyecan yaratmıştı. Ancak, Oltuluların bu sevinci uzun sürm em iş, yardım lar Oltu ahalisine rahat bir nefes aldırm ıştır.177
Türk ordusunun Sankam ış’ta Ruslara mağlubiyeti bölge halkınm felaketli kaderini
de tayin etmişti. Zira çok geçm eden Türk kuvvetleri O ltu’dan çekilirken, Rus Cemiyet-i Hayriye O ltu’da yaptığı araştırmalar sonunda 21 köyün tamamen
Kazak Alayları, 12 O cak 1915 ’te, O ltu’yu işgal ettiler.175 dağıldığmı, 540'ı çocuk olm ak üzere 10 bine yakm M üslümanm büyük sıkıntı ve
m ağduriyet içerisinde olduklannı tespit etmiş ve bunlara 1915 Ekim ayına kadar
R uslar O ltu’yu yeniden işgal ettikleri sırada, bölge halkını Türklere yardım un, tahıl, çay, şeker ve giyim eşyalanndan oluşan yardım lann dışmda 2490 M anat
ettikleri suçlamasıyla cezalandırmaya ve katletmeye başlamış, daha öncede belir- d a p ara dağıtm ıştır.178 Yine bu dönemde yapılan girişim ler sonucu, az da olsa
tildiği üzere, Oltu’nun Havdos, Terpinik ve Bahçecik köylerinin erkeklerinin hepsi- 1916 yılından itibaren “Kars Oblast Komitesi” tarafmdan bölge ahalisine yardım
nin ve Tavusker halkmm büyük bir kısmı Ruslar tarafından katledilmiştir. Ruslann yapılm ası da sağlanm ıştı.179
176 Sultanov, “BakuMüslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 44.
172ORTAYLI, “Çarlık İdaresinde Kars”, s. 345; PAGOSYAN, Karskaya Oblasl v Sustave Rossii, 177 Sultanov, “Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”,
s. 63. s. 44-45.
173 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 5. 178 A ç ık Söz, 6 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 12.
174 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 5. 179 B u konuda Kars bölgesinde Cemiyet-i Hayriye’nin yaptığı faaliyetlerden bahsedilirken, aynntılı
175 KURAT,Türkiye ve Rusya, s. 274. b ilg i verilmiştir. Bkz.: s. 231-237.
Cemiyet-i Hayriye’nin hiç şüphesiz Oltu’da yaptığı en önemli yardım faaliyet- Ömer kızı nam ında avratı (28 yaşında), 4) O ltu’da sahipsiz, küçelerde kalm ış
lerixıin başında savaş ve yaşanılan katliamlar yüzünden sahipsiz ve yetim kalm ış Tortum köylü Firdevs Y usuf kızmı (30 yaşm da), iki evladı ile E sm a (3 yaşm da)
Müslüman çocuklannın toplattınlması, yerleştirikneleri ve ihtiyaçlannın karşılanması ve Zeliha (15 yaşında) M ehm ed kızlanm ve 5) Yine Oltu’da sahipsiz ve küçelerde
gelmekteydi. Savaşta ailelerini kaybeden yüzlerce çocuk ya sokak başlarmda, harabe- perişan halde kalm ış Tortum köylü Läle H asan kızını (8 yaşm da) götürüp bir
liklerde açlık ve soğuktan ölmekte, ya da Rus subay ve erleri, hatta Ermeniler tarafin- yere cem ettim. Bunlardan m aada Oltu okruğunun Bardız köyünde Dimitri Dimit-
dan alıkonulmakta, bunlar Hristiyanlaştınlarak özleri unutturulmaktaydı.180 riyov isimli “istrajnik”de 9-10 yaşında bir İsläm kızınm olduğunu bilip okruk naçal-
niğine, rücu ettim. N açalnik ahvalatı cem ettikten sora bana: “çocuğu haç suyuna
Bölgedeki sahipsiz yetim Müslüman çocuklan toplamak üzere Bakü M üslü- çekmişler ve buna görede onu daha verm ek gayr-ı m üm kündür deyip” cevap
m an Cemiyet-i Hayriyesi tarafından özel olarak görevlendirilen Ruşen Bey Efen- verdiyse de ben bununla kifayetlenm eyip, N açalnik’e anza verip yetim i resmen
diyev181 ve diğer Cemiyetin temsilcileri O ltu’nun her köşesini dolaşarak M üslü- talep ettim. N eticede N açalnik benim yam m da hem in İstrajniki çağırtıp sual
man çocuklan sokaklardan, köylerden, kışlalardan, Hristiyanlann evlerinden, kilise cevap etti. İstrajnik ise söyledi ki hakikaten o, geçen sene M ay aym da Nem slerin
vs. yerlerden tek tek toplayarak Cemiyet-i Hayriye’nin Tiflis, Gence, B akü v s (Almanlann) koloniyasında mevcut olunan Gürcü kilisesinde, ora keşişine yetimi
yerlerde açm ış olduklan sığınacaklanna getirerek, yerleştiriyorlardı.182 R uşen haç suyuna çektirm iş. B u sual cevaptan sonra ben N açalnik’den rica ettim ki;
B ey E fendiyev O ltu ve çevresinde bu am açla yaptığı çalışm alann bir kısm m ı, benim istrajnikin sözüne inanmadığıma ve onun İsläm uşağını haç suyuna çekme-
T iflis’te B akü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Baş Temsilcisi Dr. Hüsrev P aşa ğe hakkı olmadığma göre resmı surette o keşişten sual olunsun: Kağıdı öz yanımda
Bey S ultanov’a yazdığı bir raporda şöyle anlatm aktadır:183 yazdmp gönderttim ve rica ettim ki cevabı almdığmda M üslüman Cem iyet idare-
sine gönderilm eğe serencam verilsin.
“B akü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi’nin Tiflis’de sakin olan vekili Tabib
Hüsrev Paşabek Sultanov Cenabmın teklifıne binaen geçen İyun (Haziran) ayınm “Yine O ltu’d a sakin 14. Türkistan A layı’m n anbannda Saldatlar arasında
22. günü Tiflis’ten hareket edip gittim. hemin alayın idare m em uru Polkin’in emri ile saklanm akta olan İspirli yetim bir
kızı (7 yaşında) alm ak için İyunun 2 8 ’inde m ezkür alayın kum andam na harbi
İyun’un 24'ünde K ars’tan otomobil ile hareket ettim. Oltu kasabasm a İsp ir’ telegram gönderdim. B u vakit haıbin şiddetli zamam olmağına göre 9 gün müddet-
den “Zem ski Soyuz” vasıtasıyla gelen yetimleri kabul etmeğe. Yetimlerin o vakit te b ir cevap alam adım . Sonra rücü ettim. O ltu’nun nokta-i kum andanm a. Bu
O ltu’ya gelip yetişmemeklerine binaen m ecbur oldum onlan orada bir niçe vakit şahıs öz tarafmdan benim vasıtam ile alay kumandanma ikinci telegramı gönderdi.
gözlemeğe. B u arada fırsattan istifade edip ve bir niçe yetimlerin bazılan hastaha- B en O ltu’dan çıkan vakte kadar hem in telegram lara cevap alm adığım a göre
nede diğerleri saldatlar arasında ve başka şahıslann ellerinde olm aklannı bilip, Oltu nokta-i kumandanından mektup ile rica ettim ki, yetimin Müselman Cemiyeti’
çalıştım bunlan yığmağa. ne verilm esi baresinde alay kum andanm dan cevap alına vakit çocuğun Oltu
naçalniği vasıtasıyla Cem iyetin Oltu’da olan vekili M ehm et K aragözov’a teslim
“N eticede 1) Zem ski Soyuzun hastahanelerinde olan Çatak köylü Zennure olunm asm a serencam verilsin.
Zekeriye kızını (17 yaşm da), 2) İkinci Türkistan batalyonun saldatlan arasmda
olan K üçük D ereli M ustafa B ahar oğlunu (9 yaşında), 3) Erm eni ve R um lann “Böyle ki İyul (Temmuz)’un 7’sine gibi Oltu kasabasmda yukanda zikrolunan
bed fikirlerinden halas olm ak için O ltu’ya gelm iş olan G ürşeken köylü Faize işlerde çalıştım ve bu müddette İspir’den gözlenilen uşaklar gelmediğinden Zems-
ki S oyuz’dan rica ettim ki, beni binek ve adam verip İspir’e göndersinler. Bımlar
ricam ı kabul ettiler. Seher gün at ile O ltu’dan İspir’e tarafhareket ettim. Gecesi
'8o Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 92; M acit HAŞİM OĞLU, “Bakü İsläm Cemiyet-i
Hayriyesi ve Oltu M illi tsläm Komitesi”, Tarih Yolunda Erzurum, sayı 4, (Aralık 1959), s. 20.
A zo rt köyünde kalıp seherden ileriye hareket ettün. B ir zaman yolda İsp ir’den
181 Evrak-ı Nefise, 28 M ay/M ayıs 1919, no. 3. gönderilm iş olan 11 uşağa ve b ir avrata tesadüf ettim. Bunlan O ltu’y a gönderip,
Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 22,24,92. özüm ise H ahud köyüne gittim . Burada harp zamam türlü türlü belalalara düçar
m Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 92-93.
olduktan sonra K azak ve Saldat ellerinden kaçıp özünü “Zem ski Soyuz”u n b ir doğru orantılı olarak ihtiyaçlarda artmıştı. Kışm bölgede çok ağır geçmesi hem
şefkat bacısına (hemşire) götürmüş ve ona penah etm iş olan (15 y aşın d ak i) ahaliyi, hem de Oltu sığınacağında barınan ve çalışanları etkilem işti. Ayrıca,
Fatma İsmail kızmı çok meşakkatle aldım. İyul’un 12’sinde Oltu’ya geldim. S abahı para olsa bile Oltu’da ihtiyaçlan giderecek bütün malzemeleri bulm ak imkänsızdı.
gün “Zem ski Soyuz” ’un yük otomobili ile burada cem ettiğim 21 adamı getirdim .
M erdenik’e. H em in gece M erdenik’ten Konka ile uşakları getirdim K a rs ’a. Bu durum sığınacak müdürü Dr. Hacıyev tarafından Dr. Sultanov’a bildirile-
Burada vagon olmadığma göre, iki gün kalıp aym 15’inde, Kars’ta e w e l y ığ ılm ış rek, bir an önce tedbirler alınm ası istenmişti. Dr. Haciyev, T iflis’e çektiği bir
olan sekiz çocuğu da alıp cemi 29 yetim i getirip hareket ettim T iflis’e. İy u l’u n telgrafta şöyle yazıyordu:187
17’sinde seher vakti Tiflis’e yetimleri selametle getirdim .”
“... Yakmda kış geliyor. Çocuklar için kalm giyecekler ve zaruri yiyecek
R uşen Bey Efendiyev ve Cemiyet-i H ayriye’nin O ltu’daki Vekili M eh m ed bulunmamaktadır. Um um iyetle denilebilir ki sığmacak kışa hazır değildir. Kışm
K aragözov ve arkadaşlannın çalışmalan sonunda Oltu ve çevresinden çok say ıd a Oltu’da çocuklar için hiçbir şey almak mümkün olmayacakdır. Bunun için Oltu’ya
çocuk toplanıp Tiflis, Gence, Suşa ve B akü’daki sığınacaklara gönderilm iştir. lazım olan herşeyi gönderm ek lazım gelecektir.”
Fakat bu sahipsiz çocuklann sayısmm oldukça fazla olması, ilk durak olan Tiflis’in
bile kilom etrelerce uzakta bulunması ve kış aylannda çocukların nakli esnasm da Dr. Sultanov C em iyet’in im känlan doğrultusunda bu istekleri karşılam aya
çekilen zorlukları gözönüne alan Cem iyet-i Hayriye, O ltu’da bir sığınacak çabalıyor, para dışında bölgelerde bulunm ayan m alzem eleri de T iflis’ten temin
açm aya karar verm iş ve bu işle Käzım G. Tagizäde, Ç ıldır Bölgesi tem silcisi T. ettirerek, göndermeye çalışıyordu. Ancak, bazen çeşitli sebeplerden dolayı aksa-
H üseyinov ve Dr. Samed Hacıyev’i görevlendirmişti.184Bunlar tarafından yapılan malar meydana geliyordu.
çalışm alar sonucunda, o günkü şartlara göre oldukça teşkilätlı ve donanım lı b ir
sığınacak m eydana getirilmiş ve bu sığınacağın müdürlüğüne Dr. Samed H acıyev Oltu sığmacağının müdürlüğünü yapan Dr. Hacıyev, aym zamanda bölgede kuru-
tayin edilmiştir. Sığmacağm diğer personeli de şukişilerden oluşm aktaydı:185 lansağlıkteşkiläündadasorumluhekimlikyaptığmdan188birmüddetsonra, sığınacak
müdürlüğünden aynlmak zorunda kalmışti. Onun yerine, Oltulu bir öğretmen olan ve
“Ö ğretm en- N evzad Şakirov M uhasebeci-Vera Yasenava Cemiyet temsilcilerinin Oltu’ya gelişinden itibaren bütün faaliyetlerine iştirak ederek,
A şçı, Eva A hm ed Kızı Bekçi- Sara Tagiyeva onlara yardımlarda bulunan Yasin Bey (Haşimoğlu) tayin edilmişti.189Bundan sonra,
Sucu-Fahri İbrahimoğlu Süpürgeci-Suruyil Abdullah kızı uzun bir süre Cem iyet’in Oltu Sığınacağı Müdürlüğünü yapan Yasin Haşimoğlu bu
N öbetçi-G affar Hüseyinoğlu Bulaşıkçı-Ayşe A hm ed kızı” göreviyle ilgili olarak hatıralarmdaşunlan anlatmaktadır:190
Cem iyet-i Hayriye, Oltu sığınacağında çalışan bu kişilere belirli m iktarda “Rus idaresi zamanında altmda bulunduğum zannı ber taraf edip takipten kur-
aylık maaş veriyordu. Sığmacak Müdürünün çocuk sayısı ve sığmacağın ihtiyaçla- tulmak için 1915 yılında Rus hükümetine m emur olarak ğirdim. Gizli olarak da
n hakkında Tiflis’te Cemiyet-i Hayriye’nin Baş Temsilcisi Dr. Sultanov’a gönder- Bakü İsläm Cemiyet-i Hayriyesi’ne intisap ettim. Teşekkül eden Gizli İsläm Komite-
diği bilgiler doğrultusunda, üç aylık dönemler halinde sığınacak için ödenek tahsis si’nde çalışıyordum. Gizli İsläm Komitesi’nin Sekreterliğini ve Cemiyet-i Hayriye
edilerek O ltu’ya gönderilmekteydi. Fakat zaman zaman bu paraların sığınacağa
ulaşm asında problemler meydana geliyordu. Oltu sığmacağmda yetim çocuklann 187 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 81-82.
yanı sıra M üslüm an kadın ve yaşlı erkeklerde barmdırılmaktaydı. Kısa süre içeri- 188 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 81-82.
m Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1,D . 2, L. 80. Dr. Hacıyev’inbu görevden ayrılmasmdan sonra,
sinde sığınacakta yerleştirilenlerin sayısı 150’yi aşm ıştı.186 Sayımn artmasıyla
Yasin Bey bu göreve geçici olarak getirilmiştir. Bir süre sonra Yasin Bey, Baş Temsilci Dr.
Sultanov’a bir telgraf çekerek, sığınacak müdürlüğüne asaleten tayin edilmesini istemiştir. Bu
184 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 81-82. isteği kabul edilmiş ve kendisi bu göreve resmen atanmıştır. (Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1,
185 Azerb. Cum. YTA,F. 335, Op. 1, D. 2, L. 59. D. 2, L. 84).
m Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 6. 190 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 10-11.
tarafından R uslann ellerinden alınan Türk çocuklannın kurduğu “Yetim Y urt” tirerek, özellikle 1917 İhtiläli ile meydana çıkan ortamda Ermeniiere karşı teşkilät-
müdürlüğünü yapıyordum.” lanmaya teşvik etm işti.193
C em iyet-i H ayriye tem silcileri sahipsiz M üslüman çocuklann toplanm ası Bu konuda en büyük rolü oynayan Cem iyet-i H ayriye’nin M elo-Tortum
işinde, özellikle R us subay ve erlerinin yanlannda alıkoydukları çocukları g e ri mıntıkası temsilcisi olan ve 1917 yılı başlannda O ltu’ya gelen İsmail Nazaraliyev
alm ak hususunda birçok zorlukla karşılaşıyorlardı. Yasin Haşim oğlu bu k onuda olmuştur. İsmail N azaraliyev’in çalışma ve çabalarmdan etkilenen Oltulular onun
şu bilgileri verm ektedir:191 samimiyetinden em in olarak etrafına toplanm ışlar ve onu kendilerine rehber seç-
mişlerdi. Nitekim, 1917 sonlannda01tuluTürkler,teşkilätlanm ayakararvererek,
“R us subaylanm n ve hatta erlerinin de yanlannda bulundurm akta olduklan İsmail Nazaraliyev’in başkanlığında “Oltu M illı İsläm Kom itesi”ni kurdular.194
Türk çocuklannı memleketlerine dönerken beraberlerinde R usya’ya götürüyorlar-
dı. C em iyet-i H ayriye hüküm etten aldığı salahiyet üzerine mahalli hüküm et v e “Oltu M illi İsläm Kom itesi” Türk halkm ı uyam k tutmak ve gizliden gizliye
kom utanlar vasıtasıyla Türk çocuklanm alıp teşkil ettiği “Yetim-Yurtlan”na koy- silahlanmak am acıyla “B akü M üslüman Cem iyet-i Hayriyesi O ltu Şubesi” adı
m akta idi. Ç ocuk toplam a işi m uharebe hattından başlayıp B akü’ya kadar uzan- altında kurulmuştur.195Bunun sebebi, kom itenin çalışm alanm büyük bir gizlilik
mıştı. O ltu’da R uslann elinden alınıp köylere dağıtılan çocuklardan başka, yetim ler altmda sürdürmek zorunluluğuydu. Çünkü Tüıklerin teşkilätlanıp, silahlandınldıkla-
yurdunda 134 sahipsiz yetim çocuk vardı. Rus ordusunun dağılmasmda ve C em i- nnı öğrenen Erm eni ve R uslann buna engel olm aya çalışacaklan kesin olarak
yetin b ir kom ite haline gelm esinde çocuk toplam a işine daha fazla ehem m iyet bilindiği gibi, Türkler de teşkilätlanma ve silahlanma faaliyetlerini rahat bir şekilde
verilmiş ve bu defa zorla dahi alııumştır.” yapamayacaklardı.
R us askerlerinin aylarca ve daha çok zaman yanlannda alıkoyduklan ve Halbuki, C em iyet-i H ayriye temsilcileri 1915 yılında ve R us H üküm etinin
adlannı değiştirerek kendilerine ahştırdıklan Türk çocuklan Cemiyet temsilcileri resmı izniyle O ltu’ya gelm iş ve burada teşkilätmı kurarak yardım çalışm alarına
tarafından kurtanlıp kendi köy ve akrabalannın yanına götürüldüğünde, onlan başlamıştı. Bunun için Cem iyet-i Hayriye çatısı altında yapılacak çalışmalar,
tanım ıyor hatta ürkek davranıyorlardı. Bu çocuklann bir kısm ı da ana dillerini hem dikkat çekmeyecek, hem de Ermeniler tarafm dan bir m üdahalede bulunula-
dahı unutm uş durum da bulunuyorlardı.192 mayacaktı. A ynca Cem iyet, Türklere yardım am acıyla burada bulunduğu için,
Oltululann C em iyet’le sıkı bir irtibat içinde olm ası pek d ik k at çekm eyecekti ki,
Oltu ve çevresinde gerek Ruşen Efendiyev’in, gerekse sığınacak çalışanlan- zaten Oltu Millı Komitesi kurulmadan önce, Oltulu birçok Türic, Cemiyet-i Hayri-
nın gayretleri sonucunda, yüzlerce sahipsiz Türk çocuğu felaketten kurtularak, ye’nin şubesinde, yetim hanesinde ve diğer yardım faaliyetlerin de Cem iyet men-
sığınacaklarayerleştirilm iş ve en iyi şekilde bakım lan yapılmıştır. suplanyla birlikte çalışmışlardı. Bu nedenie Oltu Millı İsläm Komitesi, teşkilätlan-
m asm ı tam am layana kadar, Cem iyet-i H ayriye’nin O ltu’daki şubesi adı altında
B akü M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi 1915 yılı bahanndan itibaren Oltu çalışm alannı devam ettirerek varlığını gizlemiştir.
bölgesinde halka yiyecek, giyecek dağıtımı yapmış, Rus m em urlar ve Ermeniler
karşısında halkm hukukunu savunmuş, bölgedeki sahipsiz çocuklan toplamış ve
193 Saıtıi ÖNAL, “M illi M ücadelede Oltu’” eserinde Bakü Müslüman Cem iyet-i Hayriyesi
bölgede sığınacak, sağhk ve iaşe merkezleri açarak bölge halkına büyük hizmetler
Harpzedelere Yardım Komitesi Başkanı Dr. Hüsrev Sultanov’un Oltu’ya geldiğinde, ilçenin
vermişti. Cem iyet-i Hayriye bu m addı ve m anevı yardım lannın yanı sıra, Oltu ileri gelenleri ile görüşerek, onlarnı kafalarına direnme, milli mücadele ve istikJäl ruhunu soktuğunu
halkını bilinçlendirmeye çahşmış, onlarda birlik olma ve direnme duygulannı geliş- ve onlara “uyanın ve hazırlanın, istikläl için mücadele etmek gerekecektir” dediğini yazmaktadır
(Sam i ÖNAL, M illi M ücadele ’de Oltu, s. 25).
1,4 HAŞİM OĞLU, Oltu ’nun Yakın Tarihine A itK ısa Hatıralarım, s. 79; KIRZIOĞLU, Kars, 33.
195 H üseyin KÖYCÜ, “O ltu İsläm M illi Komitesi”, Kars Milli Şürası ve Cenub-i Garbi Kafkas
1.1 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 10-11. Hükümeti”, Şenkaya, 1 Eylül 1950, no. 4; Macit HAŞİMOĞLU, Bakü İsläm Cemiyet-i Hayriyesi
1.2 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A itK ısa Hatıralarım, s. 10-11. ve Oltu M illi İsläm Komitesi, s. 20.
O ltu Millı İsläm K om itesi’nin merkezi Oltu idi. O ltu’nun bütün nahiyeleri,
İlçede Türklerin gittikçe kuvvetlenm esi ve Cemiyet-i H ayriye’nin Türkler
Olur ve N arm an kazalan da O ltu’ya bağlıydılar ve komite başkanlığının em rinde
lehine faaliyetlerini artırm ası, yerli Rum ve Erm enilerin gözünden kaçmıyordu.
idiler. M erkez Komite, bir başkan ve altı üyeden meydana gelmişti. Bunun dışında
Bu sebeple çeşitli girişimlerde bulunuyor, özellikle dağmık ve başıbozuk bir halde
bir de özel kätibi olan bu komitenin önde gelen üyeleri şu kişilerden oluşm uştu:196
bulunan Rus askerlerini Türkler aleyhine kışkırtıyorlardı. Bu kötü niyetlerini her
“İsm ail N azaraliyev (T aşkan), Dr. Esat Hacıoğlu (Oktay), Y usuf Ziya (H a- fırsatta ortaya seren E rm eniler daha da ileri giderek Türklerin güçlenm esi ve
teşkilätlanmasını önlemek amacıyla Cemiyet-i Hayriye mensuplannı ortadan kal-
şim oğlu) Bey ve kardeşi Y4sTn (Haşimoğlu) Bey (kätip), Şerifoğlu M ehm ed
dırmayı dahı düşünmüşlerdi. Ermenilerin bu yönde bir girişimini Yasin Haşimoğlu
Bey (O lur Kaym akam ı), Hasanoğlu İsmail Bey (Oltu Jandarm a K um andam ),
hatıralarmda şöyle anlatm aktadır:199
Sankam ış’ın Yenigazi köyünden Şafi, Kurban Mehmed, Sadık Efendiler ve arka-
daşlan, Süleyman Efendi, Mehmet Çavuş, Molla Biläl, Şakirzäde Ahmed Dağgirli,
“... Postahaneden gelirken köprü başında bir sürü Rus askerinin toplanm ış
Taştan Efendi, Sefer Efendizäde Ahmed, Terpinikli M olla Veysel.”
olduğunu gördüm. A ralannda fıskos yapan Erm eniler de vardı. Daha fazla kulak
verdiğimde bunların T ürk m ahallesine taarruz ederek, B akü İsläm Cemiyet-i
O ltu İsläm K om itesi’nin üyeleri bu kişilerden oluşm akla beraber, burada
Hayriyesi Vekili İsmail B ey N azaraliyev’i, Doktor Hacıyev’i ve Ziya B ey’i başta
adı sayılm ayan ve aslında Oltu ilçesinin ve köylerinin her ferdi bu m ücadelede
olmak üzere bir kısım ileri gelenleri öldürmek istediklerini ve bu maksatla toplanmış
ortak çalışm ış ve K om ite’nin almış olduğu kararları harfıyen uygulamışlardır.
olduklannı öğrendim...”
196 KÖYCÜ, “Oltu İsläm Milli Komitesi”, Şenkaya, 1 Eylül 1950, no. 4, DAYI, Elviye-i Selase
(Kars, Ardahaıı, Batum) ’de Milli Teşkilätlanma, s. 36-37.
197 H AŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A itK ısa Hatıralanm, s. 7-8. 199 HAŞİM OĞLU, Oltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 8-9.
198 H AŞİM OĞLU, O ltu'nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 12-14. 200 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 9-10.
Mümessili” sıfatıyla İsmail Nazaraliyev’de davet edilmiştir.201Nazaraliyev’in y erin e Bu şekilde kısa bir süre içinde hem silahlanm a faaliyetleri artm ış, hem de
vekil olarak Yasin Bey (Haşimoğlu)’in katıldığı bu komisyonun yapm ış o ld u ğ u bütün bölge halkı Oltu İsläm K om itesi’nin m evcudiyetinden ve em ellerinden
tahkikat sonunda, suçlu görülen memurlar görevden almmıştır.202 haberdar olmuş ve hepsi istisnasız tek vücut ve tek kafa gibi K om ite’nin gizliliğini
muhafaza etmiştir.205 Kom ite para karşılığında silah ve cephaneyi O ltu’da kalan
İsm ail Nazaraliyev’in idaresinde ve Cemiyet-i Hayriye’nin adı altında çalış- Ruslardan ve ekserisi Gürcülerden alm akta idi. B u şekilde K om ite’nin Gürcü
m alannı sürdüren Oltu Millı İsläm Komitesi teşkilätlanmasını tamamladıktan sonra üsteğmen B akradze’den tanesi 15 K apikten 2200 m erm i satın aldığm ı öğrenen
halkı silahlandırm a faaliyetine girişmişti. Fakat Rus idaresi zam anında T ü rk le r Ermenilerin bunlara el koyması, Komite’nin faaliyetlerinin açığa çıkmasına sebep
askerlik yapmadıklan için silah kullanmasını pek bilmiyorlardı. Üstelik kullanabile- olmuştur. Çüxıkü bunlan geri almak isteyen komite mensuplan bu durumda, satın
cekleri silahlan da yoktu. Oysa ki Erm eniler ve Rumlar, R uslann u y g u lad ık lan alman silahlann görünürde yalnızca yardım amacıyla gelen Cemiyet-i Hayriye’nin
siyaset gereği askerlik yapmış ve halkça da silahlanmışlardı. H atta R u sla n n Oltu şubesine ait olduğunu söyleyemezlerdi. Bu sebeple Komite Başkanı Nazarali-
çekilmeye başlamasıyla Ermeniler Rus ordusu subaylanndan Bağdayev’in kom u- yev Ermeni Taşnak K om itesi’ne, bu cephanenin Türklere ait olduğunu ve Oltu
tasında 250 kişilik bir düzenli bölük teşkil edip, Oltu’daki bütün depo ve am barlan Türklerinin hukukunun muhafazası için bir İsläm Komitesi teşkil edildiğini ve el
ele geçirmişlerdi. B u sebeple, Türklerin de Ermeniler karşısmda biran önce silah- koyduklan cephanelerin bir an önce iade edilmesini istemiştir. Böylece Ermeniler
landınlm ası am acıyla faaliyete geçen K om ite üyeleri, R uslardan para ile tü fek eksik olmakla beraber cephaneyi iade etm işler ve O ltu İsläm K om itesi de artık
ve cephane satın alırken, ilçelerde kom itenin adam lan olan m em urlar, K om ite faaliyetini açıktan yapm ağa başlamış ve varlığını resm en duyurm uştu.206
aracılığıyla halka silah tedariki ve teşviki yapmaktaydılar.203 Fakat köylüler h arp
sıralannda ve ordulann geçişlerinde bütün varhklan yağm a edilmiş olduğundan Komite, silahlaxıma konusunda Ruslann elinde kalan silah ve cephane depola-
hepsi para ile silah tedarik edecek durum da değildi. B u sebeple hayvanlanm v e rmı ele geçirmek için de girişimlerde bulunuyordu. Bu amaçla Sürbahan köyündeki
ellerinde bulunan buğdaylannı satarak silah temin ediyorlardı.204 Ruslara ait bir silah deposu ele geçirilerek halka dağıtıhrken,207 K isha köyünde
Ermenilerin ellerinden silahlan alınmış, Ödük köyünde ise Ermenilerin muhafazası
altında bulunan silah am bannı ele geçirmişlerdir.208
201 Bu hususda N azaraliyev’e gönderilen davet yazısı şöyledir:
“O ltu G am izonu Er Şurası tcra Komitesi 29 Eylül 1917.
Sayı: 253 Bütün bu faaliyetler sonunda, Oltu M illi İsläm Komitesi oldukça muntazam
“Yeni İşgal Edilen Topraklann İsläm Ahalisi Mümessili N azaraliyev’e idari ve askeri bir teşkiläta sahip olmuştu. K om ite’nin silahlı kuvvetleri süvari ve
“Oltu G am izonu E r Mümessilleri Şurası Heyeti’nin karan mucibince, Kisha kazası komiseri
piyade olmak üzere ikiye aynlmış komutanlığma ise Yusuf Ziya Bey getirilmişti.209
ve m em urlannm irtikap ettikleri yolsuzlukların tahkikine memur komisyona iştirak etm ek
üzere 4/Birinciteşrin/1917günü Tortum’un Kisha köyüne gelmenizi rica ederim.
H eyet Reisi Bu sırada O ltu’ya gelip giden Türk köylüleri Ermeni askerlerinin sık sık
Üsteğmen Bakradze” tecavüz ve hakaretlerine m aruz kalıyorlardı. Hem bu olaylara nihayet vermek,
N azaraliyev’in 3-10-1917 tarihli yazısıyla, yerine vekil olarak Yasin B ey’i tayin ettiğini şu
şekilde bildirmiştir:
h em de Türk halkın m evcudiyetini gösterm ek am acıyla 27 Ocak 1918 tarihinde
“Elimde olm ayan sebep dolayısıyla komisyona iştirak edemeyeceğim. Komisyona gereken harekete geçildi. O ltu her taraftan bu yerli k u w etlerce işgal edildi. Ermeni bölük
materyali verecek M uavinim Yasin Haşim bekov’un komisyona iştirak etmek üzere tevkil kom utam B ağdayev’in ele geçirilm esiyle, O ltu’daki silah ve cephanelerde kan
ediyorum.
dökülm eden Türklerin eline geçti.210
3 .1 0 .1 9 1 7
Bakü İsläm Cemiyeti’nin Melo-Tortum Mmtıkası
Mümessili I. Nazaraliyev” 205 HAŞİM OĞLU, Oltu'nun Yakın Tarihine A itK ısa Hatıralarım, s. 15.
(HAŞİM OĞLU, O ltu'nun Yakın Tarihine A itK ısaH atıralarım , s. 12). 206 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 16.
202 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 10-12. 207 K ÖY CÜ , “Oltu Isläm Milli Komitesi”, Şenkaya, 15 Aralık 1950, no. 7.
203 H AŞİM OĞLU, O ltu'nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 14-15. 208 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Ktsa Hatıralarım, s. 15.
204 Hüseyin K öycü, O ltululann on sığır fiyatına bir tüfek, bir teneke buğday fiyatma bir fişek 209 K ÖY CÜ , “Oltu İsläm Milli Komitesi”, Şenkaya, 15 Mart 1951, no. 9.
satm aldıklannı söylem ektedir (KÖYCÜ, “Oltu Isllm Milli Komitesi”, Şenkaya, 15 Aralık 2,0 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 16-20.
1950, no. 7).
Bu başanlı harekättan sonra, Oltu Millı İsläm Komitesi, Ermeni Bölük Komu-
Böylece Oltu halkı kırk yıllık bir ayrılıktan sonra, yeniden Türk ordusuna
tanı Y üzbaşı B ağdayev ve Taşnak K om itesi üyelerini çağırarak kendileri ile kavuşmuş ve anavatanla birleşm iş oluyordu.
müzakerelerde bulundular. Bunun sonucunda Ermeni askerlerinin silahlanm teslim
etmesi kaydıyla ilçede ortak bir yönetim in kurulm asına karar verildi. Fakat b u
Oltu Milli İsläm Komitesi, halkı Türk ordusuna emanet edinceye kadar canla
ortak yönetim dönem i uzun sürmemiş, her iki tarafta bu zam an zarfında silahlan-
başla savaşıp büyük bir kahramanlık eseri göstermiştir. Bu komitenin başkanı olan
mayı hızlandırm ış ve yer yer çarpışm alar da devam etmiştir.211
ve Ermenilerle yapılan bütün mücadelelere bizzat katılan İsmail Nazaraliyev ve Bakü
Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin diğer temsilcileri Türk Ordusunun Oltu’ya
3 M art 1918’de, Osmanlı Devleti Bolşevik Rusya ile Brest-Litovsk Antlaş-
girmesiyle buradan aynlarak Azerbaycan’a gitmişlerdir.214Fakat İsmail Nazaraliyev
masını im zalam ış ve bu anlaşma gereğince 1878’de R usya’ya bırakılan Elviye-i
Oltu’nun Mondros Mütarekesiyle tekrar Türk sınırlannın dışma bırakılmasmdan sonra,
Seläse ile Oltu, plebisit yoluyla Türklere geri verilmişti. O ltu’nun Türklere ait bu sırada kurulan Müstakil Azerbaycan Cumhuriyeti ’nin bir temsilcisi olarak bölgeye
olduğu resmı bir antlaşm a ile de tescil edilince şimdi sıra Ermenileri bu topraklar- gelmiş ve yardım faaliyetlerine bu dönemde de de\a: a etmiştir.215
dan atm aya gelm işti.
E. Batunı Bölgesi ve Çevresinde Yapılan Yardım Faaliyetleri
Bu amaçla çalışmalannı daha da hızlandıran Oltu Millı İsläm Komitesi kuw et-
leri, Mart ayı başlannda köylerden toplanan kuwetler ve Narman’daki yerli kuwetler- Batum Sancağı,216 ona bağlı Artvin, Ardanuç, Borçka, Şavşat kazaları ve
le birleşerek N arm an’ı kuşatmışlardır. Narman Ağcaova ve Şekerli dolaylanndaki H opa’dan Kemal Paşa kesim ine kadar olan yerler 13 Tem m uz 1878 Berlin
mücadele iki gün iki gece sürmüş ve Ermeniler Pasin köylerine kadar sürülmüştür. Antlaşması ile savaş tazm inatı olarak R usya’ya bırakılm ıştı.217
İsmail N azaraliyev ve Azerbaycanlı Arslan B ey’in de katıldıklan bu savaşta, Çarlık Rusyası yönetim ine geçtikten sonra “Batum Oblastı (Vilayeti)” idari
Oltu M illı İsläm Kom itesi kurucu üyelerinden Dağgirli Taştan Efendi şehit düş- bölgesi oluşturularak, Batum Oblastı; “Batum 0 m ” ve Artvin Okruğu” olmak
müştür. Oltu, Tam rut ve Cücürüs’de çarpışan Komite kuvvetleri, Oltu, Narman, üzere iki ana kısma aynlmıştır. Artvin Okruğu; / uç Artvin ve Şavşat-İmerhov
Şenkaya, O lur ve köylerini Ermenilerden temizlemişlerdir. Oltu Millı İsläm Komi- U çastokları (k a z a )’ndan oluşturulurken Veı -A carski (Y ukarı A cara),
tesi, 12 M art 1918 ’de almış olduğu bir kararla da Oltu köylerindeki bütün Ermenile- K intrişski ve N ije-A carski (Aşağı acara) Uçast 'Kİarı Batum O kruğu’na dahil
ri smırdışı etmiştir.212 edilm işti.218
Oltu halkı Erm enilere karşı mücadele ettikleri bu sırada, Erzurum üzerinden
yürüyüşe geçen Türk Ordusunun V. Kafkas Tümeni, K aym akam Mürsel B ey’in
kom utasında 25 M art 1918 ’de O ltu’ya girmiştir.213 214 HAŞİMOĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine Ait Kısa Hatıralarım, s. 79.
2,5 G enelkurm ay B aşkanlığı A sk eri Tarih A rşiv i’nde İsm ail N azaraliy ev ’in M ondros
Mütarekesi’nden sonra, Oltu ve çevresinde Türk ordusu İstihbarat birimleriyle birlikte çalıştığmı
Bu tarihten sonra Oltu M illi İsläm Komitesi kendisini feshederek, bütün gösteren pekçok belge bulunmaktadır. (ATASE, A. 5/2799, D. 8-15, Kls. 325, F. 77,102, 102-
görev ve yetkilerini T ürk ordusuna devretti. M ürsel Bey, Y usuf Ziya B ey’i Oltu 1, 102-2; A. 5/2791, D. 59, Kls. 325, F. 86, 86-1).
K aym akam lığına tayin etti ve V. Kafkas Tüm eni O ltu’yu Erm enilere karşı 216 Batum Sancağı 1877-1878 yıllarında Trabzon Viläyeti’ne bağlı idi. Lazistan Sancağı da denilen
B atum Sancağı, Batum, Çürüksu, Aşağı Acara (Merkez Keda Köyü) ve Yukarı Acara (Nahiyeleri:
savunan yerli kuvvetlerden bir kısmım takviye alarak, Kars ve A rdahan’a doğru
M erkez Khula/Hulo ve Maçakhel; Livana, Merkezi Artvin-şimdiki Yusufeli dahil, Arhavi ve
ileri harekäta geçti. Gönye/Gonye nahiyeleri ile Hopa; Hemşin nahiyesi ile Atina/Pazar’dan ibaretti. 1876 Trabzon
Salnäm esine göre, Batum ’un içinde 75 Rum, 19 Ermeni, 5 Katolik, Artvin’de 31 Katolik ve 63
G rigoryan Ermeni dışında, Batum Sancağı’nda Hristiyan ahali yoktu. (DAYI, Elviye-i Selase
211 HAŞİM OĞLU, O ltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralarım, s. 2. (Kars, Ardahan, Batum) ’de M illi Teşkilätlanma, s. 2).
212 HAŞİM OĞLU, Oltu ’nun Yakın Tarihine A it Kısa Hatıralanm, s. 22-25. 217 F ah ir ARMAOĞLU, Siyası Tarih 1789-1960, Ankara 1974, s. 271.
213 Käzım K arabekir, D oğu 'nun Kurtuluşu, Erzurum, 1990, s. 227. 218 K avkazski Kalender, Tiflis 1908, s. 15.
Ç arlık İdaresi I. Dünya S avaşı’na kadar Batum bölgesinde ve T ü rk lerd en Türk ordusu hesabm a çalışıyorlardı. Bunlar Trabzon ve Erzurum ’daki Teşkilät-ı
aldığı yerlerde M üslüm an ve Türklere karşı sistemli bir siyaset uygulam ıştı. B u Mahsusacılarla da sıkı bir temas ve haberleşm e içindeydiler. Savaş öncesinde
siyasetin ana hatlan şöyleydi:219 Teşkilät-ı Mahsusacılardan Dr. Bahattin Şakir ve Yenibahçeli Yakup Cemil Beyler
Batumhududuna gelerekburadaki yerli gönüllüleri teşkilätlandırmışlardı. Savaş
“ 1. Yerli M üslüm an ve Türk ahaliyi uyuşturm a ve Ruslaştırma. başladığında İşhan, Melo, Hot, Sangöl, Hopa ve A rhavi’de Osmanlx D evleti’nin
hudud taburlan bulunuyordu. Bunlardan başka İstanbul, Rize ve Artvin çevresinden
2. Türk ve M üslüm anlan kendi yerlerinde azmlığa düşürmek için yürütülen toplanmış 2000 er sayısmda Teşkilät-ı M ahsusa Gönüllü Alayı vardı.223
uygulamalar.
I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde Osmanh-Rus çatışm alannm başla-
3. Yerli ahaliden ileri gelenleri m em nun etmek ve kendisine sadık k ılm ak masıyla Türk kuvvetleri R us sınınnı aşarak Çoruh kıyısında Sirya ve Artvin
için verilen ünvan ve m em uriyetler” . üzerine yürüyüşe geçmişlerdi. İşte bu sırada Ardanuç kesim inde düşm ana karşı
ilk yerli kurşunlar Arkım (Avcılar) köyü önünden atılmış ve böylece yöre halkmın
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlan ve antlaşmalar döneminden başlayarak, B a- Ruslara karşı olan tutum u flili olarak burada kendini göstermişti. İlerleyen Türk
tum, Acara, Borçka, Ardanuç, Şavşat ve çevrelerinden pek çok insan Anadolu’nun kuw etleriyle birlikte yerli ku w etlerin başansı sonucunda, 21 K asım ’da Artvin,
içlerine doğru göçerken, Ruslann da teşvikiyle bunlann yerine Rum ve Erm eniler daha sonra da B orçka ve Ardanuç R uslardan kurtanlarak A şağı Çoruh Vadisi
yerleşmişlerdi.220Bu unsurlann nüfuslan çoğaldıkça yerli halkın aleyhine olarak fazia Türk kuvvetlerinin eline geçti.224Fakat bu başan uzun sürmedi. Türk k u w etleri
arazi sahibi oldular ve bunlara Ruslar tarafindan daha ayncalıklı davranıldı. Bu şekilde Sankamış’ta büyük bir yenilgiye uğraması sonucunda alınan bu yerleri bırakarak
plänlı olarak bölgeye yerleştirilmeye başlayan ve çoğunluğu başlangıçta fakir çiftçiler geri çekilmek zorunda kaldı.
olan Erm eniler kısa zaman sonra sözü geçen, zengin insanlar oldular. İçlerinden
birazparalı olanlar ise bölgenin ticaret ve yerli sanatlannı tamamıyla ellerine geçirmiş- Sarıkamış bozgunundan sonra Rus ordusunda bulunan ve Türk düşmanhğı ile
lerdi. Yerli ahali bir nevi bunlann kölesi durumuna düşürülmüştü.221 şöhret bulan Sibir-Kazak, Rus Tugayı 4 Ocak 1915’te A rdahan’a ani bir baskın
yapmış, daha sonra ilerleyen Ruslar Hopa, Borçka, Ardanuç, Arhavi’yi ve 27
Bu şartlar içerisinde 1914 yılma geldiğinde daha I. Dünya Savaşı başlannda, Mart 1915 ’te de Artvin’i alarak, Ermenilerin alkışlan arasmda şehre girmişlerdir.225
Ruslar, bu bölgedeki Ermeni ve Gürcülerden “Millı Teşkilät” adını verdikleri teş-
kilätlar kurmuşlardı. Türkiye Ermenilerinden ve Batum’daki Gürcülerden gönüllü Daha öncede üzerinde durulduğu gibi, Ruslar, bu ilerleyişleri ve işgalleri
taburlar m eydana getiren Ruslar, Türkleri ve yerli M üslümanlan da bu tür teşkilät sırasında A rtvin ve çevresindeki yerleşim yerlerini yakıp yıkm ışlar, bölgedeki
altında toplayarak, onlan Türk ordulanna karşı silah çektirmeyi denemişlerse de yerli Müslüman ve Türkleri, Türk kuw etlerine yardrnı ettikleri gerekçesiyle vatan
“Biz kendi milletimize karşı silah kullanmayız” diyen halkı kandıramamışlardır.222 haini ilän edip kılıçtan geçirmişlerdir. 1915 ’te R uslann uygulam ış olduklan bu
zalim ce m isillem e, tarihe “A carlar K atliam ı” olarak geçmiştir.226
Oysa ki, bu sırada bölgedeki M üslümanlann bir kısmı daha savaş öncesinden
Elviye-i Seläse’de faaliyetlerini sürdüren Teşkilät-ı M ahsusa’ya bağlı olarak,
223 ÇAKM AK, Bäyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, s. 67. Sadece M üslüman ve Türkler
arasında değil, Gürcülerle de temas sağlanmıştır. Bağımsız Gürcistan Komitesi’yle gizli bağlantılar
215 Adil ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 74-77. kurularak, savaş zamanmda Osmanlı Ordusuna katılacak bir Gürcü alayımn oluşturulması gibi
220 Batum, Acara, Artvin, Borçka, Ardanuç, Şavşat ve çevrelerinden pek çok insan göçmüştür. faaliyetlerde bulunulmuştu. (SWIETOCHOW SKI, Rus Azerbaycanı, s. 111).
Sayılan bilinmeyen bu muhacirler, Samsun, Çorum, Tokat, Yozgat, Adapazan, İzmit ve özellikle 224 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşlan, s. 79; K.VRÄT,Türkiye ve Rusya, s. 267-
Bursa gibi şehirlere yerleşmişler ve ilk yıllarda bunlar “93 Muhaciri” adını almışlardı. (ÖZDER, 268; Näsır YÜCEER, I. Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu 'nun Azerbaycan ve Dağıstan
Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 78-79). Harekätı, Ankara, 1996, s. 9. .
221 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 78-79. 225 B irinci Dünya H arbinde Türk H arbi Kajkas Cephesi, 3. ncü Ordu Harekätı, cilt I, s. 623.
222 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 78-79. SW IETOCHOW SKI, Rus Azerbaycam, s. 113-116.
Aynca yine bu bölge msanlannm bır kısmı da, Rus ilerlemesi sırasında düşma-
m ış, hatta savaş m eydanı olm uş, Kars ve Batum bölgesi M üslüm an halkınm
nın dönüp tekrar yerlerini işgal edeceğini anlayarak evlerini ve yurtlannı bırakmış,
fevkaläde kötü ve acınacak bir halde olm alan dolayısıyla bir soru önergesi vere-
Türkiye topraklarına göç etmek zorunda kalmışlardı.
rek, harpzede Müslümanlann zarar ve ihtiyaçlan belirtilmiş ve hüküm et tarafından
bunlara yardım yapılması talep edilmişti.230
I. D ünya Savaşı esnasmda çok zor duruma düşen, büyük felaketlere uğrayan
Batum bölgesi ve çevresinin M üslüm an ve Türklerine, kardeşlik elini uzatan,
Bütün bu gelişmeler sonunda, Batum ’da, Batum bölgesi Sorumlusu General
onlann hak ve hukuklannı koruyarak tamamen yok olmaktan kurtaran, bölgedeki
Liyahov başkanlığmda, bu konunun ele alındığı bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda
yetim çocuklan toplayıp en iyi şekilde bakımlannı sağlayarak ölümün pençesinden
m ülkı işlerle sorum lu Senatör N . L. Peterson’un bu konudaki olum lu raporu
alan, Azerbaycan Türklerinin Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi vasıtasıyla
üzerine, Kafkas Namestniki (Valisi) Kaçkmlara yardım edilmesi ve onlann yerleş-
ve “Kardaş K öm eği” şiarıyla başlattığı yardım lar olmuştur.
tirilm esi hakkındaki kurallarm savaştan zarar görmüş Batum bölgesi sakinlerini
de kapsaması hakkm da em ir vermiştir.231
1- Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Yardım Heyeti’nin Bölgeye
Gelişi ve Yapılan Yardım Çalışmaları Bakü M üslüman C em iyet-i Hayriyesi hüküm et tarafından izin çıkm ası
üzerine Batum Kumandanı Liyahov’a bir telgraf çekerek, oraya yardım amacıyla
Batum bölgesinde, özellikle Artvin ve çevresindeki bütün yerleşim yerlerinde, gönderilecekkişiler için izin istedi ve Cemiyet-i Hayriye, Tiflis’te bulunan Kafkas
sürüp giden felaketler arasına, bir de yerli ahali arasında baş gösteren açlık ve Cephesi savaşlannda zarar gören M üslümanlara yardım etmek üzere baş temsil-
sefalet eklenm iştir. Savaş boyunca bu bölge oldukça büyük zarar görmüş ve cisi Dr. Hüsrev Paşa B ey Sultanov’u buradaki yardım işlerinin organizesi ve
halk büyük sıkm tılar çekmesine rağmen bunlara hiçbir yardım yapılm am ıştı.227
yardım malzemelerinin dağıtılması işiyle görevlendirdi.232Sultanov’un görevlendi-
Köylerinde kalan halk savaş dolayısıyla ekim işlerini tam yapamamış olduğundan
rilm esi ile ilgili olarak gazete haberlerinde şu satırlar yer almıştı:233
ekm eklik tahılı bile bulunm am aktaydı. Rus Hükümeti, kendisine silahla karşı
koyan yerli halkın açlığına bir bakım a intikam duygusuyla seyirci kalmasının “Karilerin malumu olsa gerektir ki, Kars ve Ardahan harpzedelerine kardaşlık
yanmda, Rus K ızılhaçı da yardım için hiçbir teşebbüste bulunm am ıştı.228 elini uzatan Bakü M üselm an Cemiyet-i Hayriyesi, bu defa Acaralı M üselm an
kardaşlannı da güldürecek. Güldürmek olmasa da yaşatmak ümidiyle kendisinin
Bu sırada A zerbaycan Türk gazeteleri bu bölge M üslüm anlarının çok kötü K ars şubesine nüm ayende seçtiği Dr. H üsrev Bey Sultanov’u Cemiyetin Batum
bir durumda olduklan, derhal yardım elinin uzatılması gerektiği konusunu sık sık şubesine de nüm ayende ederek m ezkür şehre gönderdi.”
dile getiriyor ve herkesi yardım etmeye teşvik ediyordu. Bakü M üslüman Cemi-
yet-i Hayriyesi de bu am açla harekete geçerek, özellikle A rtvin ve çevresindeki Dr. Sultanov, Kars bölgesindeki işlerini tamamladıktan sonra, 26 Ekim 1915 ’te,
Müslüman kardeşlerine yardım etm ek için Rus Hükümeti’nden izin istedi. Fakat B atu m ’a geldi. Batum ’da ilk olarak General Liyahov ile görüşen Sultanov, bölge-
bu konuda yapılan girişimler “Batum bölgesindeki savaştan zarar gören insanlann deki Müslümanlara yardım yapabilmek için önce bölgeyi tetkik ederek, buralardaki
Rus Hükümeti’nin Kaçkınlar hakkındaki kanununun kapsamı dışmda kalmaktadır” yardım a muhtaç M üslüm anlann yerlerini ve sayılanm öğrenmek maksadıyla Ge-
gerekçesiyle, Rus Hüküm et m akam lan tarafından reddedildi. Bu durum üzerine n eral’den izinistedi. Fakatbuistekolum lukarşılanm ayarak, eskibölge sorumlusu-
bölgedeki M üslüman halka yapılan haksızlığm önüne geçilmesi için Bakü Müslü- nun yapm ış olduğu tetkiklere göre yardımm dağıtılmasına izin verildi.234
man Cem iyet-i Hayriyesi çeşitli girişimlerde bulunurken,229 Devlet D um ası’nda
bulunan K afkas M üslüman Vekilleri de bu yönde oldukça etkili konuşmalar yap-
230 S o n Haber, 8 Avgust/Ağustos 1915, no. 14.
231 A zerb . Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 8.
227 Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 8. 232 A ç ık Söz, 4 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 2.
228 ÖZDER, ArtvUı ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 167. 233 A ç ık Söz, 3 Noyabır/Kasım 1915, no. 27.
229Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 8. 234 A ç ık S ö z , 3 Noyabır/Kasım 1915, no. 27.
A slında C em iyet-i Hayriye idarecileri daha 1 Nisan tarihinden başlayarak
20 Eylül 1915 ’e kadar olan zaman içinde Batum bölgesi idarecilerine birkaç kez Dr. Sultanov, General L iyahov’dan sonra Batum Harbi Valisi R om anofski
başvurarak bölgedeki M üslüman harpzedelerin durumunu ve sayısmı tetkik için ile de görüşmüş ve hiç değilse yardımcılanyla birlikte bölgeyi serbestçe dolaşmak
izin istemişlerse de, bundan bir sonuç alamamış ve bunun üzerine Cemiyet, “Tiflis ve durumu yakmdan görmek amacıyla kendilerine valilik tarafindan izin vesikalan-
Gürcü H ayriye C em iyeti”nin verdiği bilgilere dayanarak burada 25.000 kadar m n verilmesini istemiştir. B u girişimler sonunda izin vesikalannı alan241 Dr. Sulta-
M üslüm an m ağdur ve kaçkm bulunduğunu belirlem işti.235 nov ve beraberindeki yardım heyeti, Batum ’da Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayri-
y e s i’nin bir şu b esini ku rd u k tan sonra, bölgede M üslüm an h alk a yardım
Dr. Sultanov, B atum ’a geldiğinde Müslümanlann yeniden sayımı ve yerlerinin faaliyetlerine başlam ıştır.242
belirlenmesi am acıyla yapılacak bir çalışmaya izin alamayınca, bölgedeki harpze-
de kaçkm lann sayısm ı, yerlerini tam olarak belirlem ek için yine G ürcü Hayriye Sultanov ve arkadaşlan bölgedeki incelemeleri ve yardım dağıtımı esnasmda
Cemiyeti ile irtibat kurarak, onlardan bu konuda bilgi alm aya çalıştı. büyük zorluklarla karşılaşıyorlardı. A razinin dağlık olması, yollann bozukluğu,
hamal ve nakliyat vasıtası bulunmaması yardımlann dağıtılmasında ve yöre halkına
1915 yılı E kim ayı itibariyle B atum eyaletinde harpzedelerin m iktarı ulaşılmasmda önem li bir engel teşkil ediyordu.243 B u durum özellikle Artvin ve
50000’den fazlaydı.236 Gürcü Cem iyet-i H ayriyesi’nin verdiği bilgilere göre; çevresinde daha çok hissediliyordu. A ynca A rtvin’in B atum ’a uzak oluşu,
Kutayıs G ubem iyası’nın Sıknak ve Zokdik Uyezdi’nde 15000, Aşağı Acaristan’da A rdanuç, Satlel (Söğütlü) arası Çöverib ve İm erhev (M eydancık) arasındaki
13.000, G iltiriş nahiyesinde 2500, B atum ’da 2000, Ş avşat’ta 800, A rdanuç’ta uzun mesafe, yardım malzemclerinin taşınmasmda büyük zorluklar çıkanyordu.244
60, A haltsıh (A hıska)’da 3000, A hılkelek’te 4000, Sovhom O kruğu’nda 6000
ve A zurket U yezdi’ nde 5000 kaçkın vardı.237 Bu kaçkınlarm 25 bin kadarm ı Sultanov ve beraberindeki yardım heyeti ilk olarak Ardanuç ilçesine gittiler.
M üslüm anlar oluşturm aktaydı ki, bunlann durum lan da çok kötüydü. Zaten bu A rdanuç ve çevresindeki bütün köyler yakılıp, talan edilmiş bir haldeydi. Daha
bölgedeki M üslüm an halkm bir kısmı Kutayıs, Kars ve Türkiye topraklanna önce 103 köy ve 40. 000 ahalisi bulunan A rtvin ve çevresinde şim di, köylerin
göçm üş, b ir kısm ı yerlerinde kalm ıştı. Fakat buradan gidenler gibi, kalanlar da çoğu yanmış ve halkın çoğu göçmüş bir vaziyetteydi. Cemiyet temsilcileri ilçeye
çok zor durum da bulunuyorlardı.238 Özellikle Acara Suyu’ndan B atum ’a kadar geldikten sonra o kadar köyden dağılmadan kalan bir kaç köyden biri olan Tanzot’
olan harpzede köyleri ve yine A cara Suyu’ndan aynlan diğer yol üzerindeki a gittiklerinde, burada 131 kişi bulunduğunu görmüşler ki bunlann çoğu da kadın
Maçahi (Maçahel), Aşağı Maradid, Yukan Maradid, Borçka, Deviskel gibi Artvin ve çocuklardan ibaretti. Bunlara ne yiyecek veren, ne de onlan koruyan kimseleri
ve A rdanuç ’a kadar yüzlerce yıkılm ış ve yakılmış köyler mevcuttu. B u köylerin vardı. Çok kötü b ir halde bulunan bu yöre M üslüm anlanna, Cem iyet-i Hayriye
bir kısm ında hiç kim se kalmamış kalan köylere ise hiçbir yardım gitmemişti.239 tarafından çay, şeker, sabun, un ve metrelerce kalın kum aşlar dağıtılm ış, ayrıca
buradaki 9 köy halkm a 9478 M anat kadar da ihtiyaçlannı karşılam ak am acıyla
Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi bölgeye gelene kadar, yalmzca Gürcü p a ra verilmiştir.245
Cemiyet-i Hayriyesi tarafindan az da olsa buradaki Müslümanlara yardım edilmişti.240
Ardanuç ve çevresinde, kişi başına 14. 5 M anat para dağıtan Cemiyet-i
Hayriye, özellikle Cemiyet temsilcilerinden Yusuf Hanov ve Aliyov’un çalışmalan
so n u n d a halka çok m iktarda yiyecek ve giyecekle birlikte, 22. 024 M anat da
235Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 3. p a ra yardım ı yapm ıştır.246
236 Son Haber, 9 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 244.
237 A çık Söz, 22 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 17.
241 A ç ık S ö z, 3 Noyabır/Kasım 1915, no. 27.
238Azerb. Cum. YTA, F. 1, Op. 1, D. 1497, L. 8.
242 A ç ık S ö z, 15 Noyabır/Kasım 1915, no. 35.
239 Sövkat, 28 D ekabır/A rahk 1916, no. 96. 243 A ç ık S ö z, 20 Dekabır/Aralık 1915, no. 65.
240 Gürcü C em iyet-i Hayriyesi, bu sırada Müslümanlara 12. 000 pud buğday ve 1800 ruble para 244 A ç ık Söz, 20 Dekabır/Aralık 1915, no. 65.
yardım ında bulunmuştur. (Açık Söz, 3 Noyabır/Kasım 1915, no. 27). 245 A ç ık Söz, 20 Dekabır/Arahk 1915, no. 65.
246 A ç ık Söz, 20 D ekabır/Arahk 1915, no. 65.
21 K asım 1915 tarihinde A rdanuç’a yardım heyetiyle birlikte gelen Dr. Cemiyet-i Hayriye, bu bölgede tek tek her yerleşim yerine her m ahalleye
Sultanov, bu ilçedeki izlenimlerini şöyle anlatmaktadır:247 ulaşmak zor olduğu ve büyük zaman aldığı için, Müslüman halkın ihtiyaçlannı bir
an önce giderm ek m aksadıyla belirli yerlerde “İaşe M erkezleri” kurm uştu. Bu
“ ... A rd an u ç’dan daha müthiş, daha tabii, daha azam etli bir yer tasvir et- m erkezler sayesinde halkın yiyecek ihtiyacı büyük ölçüde karşılanxyordu.251 Bu-
m ek m üm kün değil. İhtimal ki, ben buralarda geçmiş olan kanlı vakalardan nxm yanı sıra, Dr. Sultanov’un girişimiyle bölgedeki harpzedelerin çeşitli gereksi-
gördüklerim i m übalağlandınyorum . Fakat bana öyle geliyor ki, benim yerim de nimlerini karşılam ak için “Rus Tatyana K om itesi”nden 40. 000 M anat yardım
herkes olsa A rdanuç’un güzellikleri hakkında aynı tasaratı hasıl eder. Ardanuç sağlanarak, halka m aliyetine satış yapan m ağazalar açılmasx kararlaştırılmış, bu
tabii bir kaledir. Büyük bir kaya üstüne yapılmıştır. Bu kayayı yanm daire şeklinde işi yapm ak için kurulan kom iteye Dr. Sultanov da üye olarak katılm ıştır.252
akan Ardanuç sulan yıkamaktadır. Kaya bir nice yücelikte olup uçurum ve amüdi
bir surette suya inmektedir. Bu uçurumlu kayalıklann birisinden özlerini heläkete Cemiyet-i Hayriye tem silcilerinden A hundzade’nin de özverili çalışmaları
yuvarlıyorlarm ış. B u facia tafsillerinin şahidi ise Ardanuç Suyu’dur. Ardanuç sayesinde A şağı A cara’da 50 köye, Yukarı A cara’da yani Artvin ve çevresinde
Suyu ki, acıklı bir surette kayalara çarpıp insanlann vahşetini adavet ve inadlanm 48 köye Cem iyet-i H ayriye yardım lan ulaştınlm ış ve bu yerlerde toplam 6671
hatırladıkça kahroluyor.” kişiye yardım edilmiştir.253
Dr. Sultanov ve arkadaşlan Ardanuç halkma dağıttıklan bu yardımlann yanmda, Cemiyet-i Hayriye A rtvin ve çevresindeki M üslüm anlann dim vecibelerini
Cemiyet’in girişimleri sonucuRus Hükümeti’nden “Kaçkınlar Kanunu”na dayanılarak rahatça yerine getirebilm eleri içinde önem li çalışm alarda bulunmuştur. M esela,
alman 85 bin M anat da, yine Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinin gözeteminde 1915 Azerbaycan Türklerinden bu amaçla toplanan yardımlarla Artvin m ahallinde bir
yılrnın Aralık aymda Ardanuç ve çevresindeki harpzedelere dağıtılmıştır.248 cam i inşa ettirilmiştir. B akü zengin ve hayırseverlerinden Hacı Zeynelabidin
Tagiyev ve M urtaza M uhtarov bu iş için her biri 5.000 M anat vermişlerdir.
C em iyettem silcileri Ardanuç’tan sonra İmerhev (Meydancık) ve Çavçereli Ayrıca cemiyet cam i için bir de im am tutm uştur.254 Bundan başka Cem iyet
nahiyelerine giderek, buradaki M üslüman halka yardım etmişlerdir. Buradaki tem silcilerinden C em u B ey H acinski’nin girişim leri sonucunda aylardır kapalı
halkın sefalet içinde yaşadıklanm İm erhev’in, Artvin ve çevresindeki en geri olan Melo ve A rtvin Cam ileri açılmış ve her iki cam i içinde ezan okum ak ve
kalmış yer olduğunu ve buraya şimdiye kadar bir okul bile götürülmediğini, onun cem aate nam az kıldırm ak üzere ayda 30 M anat m aaşla imam tutulm uştur.255
için de okum a yazm a bilen kimsenin bulunmadığını gören Cem iyet temsilcileri
ilk etapta halkm yiyecek ve giyecek ihtiyaçlannı karşılamaya çalışmışlar ve belirli Yine C em iyet-i H ayriye Artvin ve çevresi M üslüm an ahalisine tohum luk
m iktarda para yardım ı da yaptıktan sonra, daha fazla yardım getirm ek amacıyla için hükümet tarafından üç senelik buğday verilmesini sağlamış ve 1916 Temmuz’
buradan ayn larak Ş avşat’a gitmişlerdir.249 un da bu amaçla, 3000 pud tohum luk buğday, üç yüz deve sırtında A rtvin’e
getirilerek halka gruplar halinde dağıtılmıştı.256
Şavşat’a yardım ulaştırmak oldukça zor olmuştur. Çünkü buranın yollannın
daha fazla bozuk ve kayalık olması, tabiat şartlarının ağırlığı ve kışın sertliği bura Cemiyet-i Hayriye’nin bölgedeki yardım faaliyetleri Müslüman halkı rahatlat-
ahalisini, diğer yerlere göre daha ağır şartlarda yaşam aya m ecbur ediyordu. m ıştı. O günleri yaşayan ve hatta bu sırada “Artvin Okruğu Rus Naçalniği M ek-
Bunun için C em iyet-i Hayriye bölgede açmış oldukları yiyecek, giyecek ve her
türlü erzakm bulunduğu m erkezlerden birini de Şavşat’da açmıştır.250 251 A çıkS ö z, 1 Dekabır/Aralık 1915, no. 49.
252 A ç ık Söz, 20 Dekabır/Aralık 1915, no. 65.
253 A çıkS ö z, 20 Dekabır/Aralık 1915, no. 65.
247 A çıkSöz, 20 Dekabır/Aralık 1915, no. 65. 254 Sultanov, “Bakü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”,
248 A çıkSöz, 10 Dekabır/Aralık 1915, no. 58. s. 49.
249A çıkSöz, 10 Dekabır/Aralık 1915, no. 58. 255 D oğru Söz, 23 Iyul/Temmuz, no. 20.
250A çıkSöz, 10 D ekabır/Aralık 1915, no. 58. 256 D oğru Söz, 23 Iyul/Temmuz, no. 20.
tupçusu” görevinde bulunan Süleyman Taştan hatıralarında C em iyet’in A rtvin’e “Gürcü Cem iyet-i Hayriyesi A rtvin Postası M üdürü İvan N ikoloyeviç
gelişi ve yardım lan konusuna da değinerek şu bilgileri vermiştir:257 Sayışvili’ye M elo kazasında Gürcüce konuşan 6 İsläm köyüne 1000 ruble
göndermiştir. Sayışvili, M elo kazasında Çilçim, Nikzevan, Zar, A hund, Barhal,
B u durum karşısmda Baku İsläm Cem iyeti’nin yardım lannı istedim. B ir Zavihal köylerinde yaşayan Gürcü M üslüm anlarm ı A rtvin’e davet edip taksim
yandan da C em iyet azasından olup, kendisini yakından tanıdığım A ğabala etmiştir. Gürcü kardeşlerim izin bu hareketleri şayan-ı takdirdir. Fakat 5 binden
Guliyev’e vaziyeti etrafıyla bildirdim . Aradan onbeş gün geçm eden adı geçen fazla ahalisi olan bu köylerin yaralanna bin ruble şifa edici m erhem olam az.”
cemiyet, T iflis’te bulunan ve Kars ahalisine yardım ı ile m eşhur olan Cem iyet
mümessili Dr. Sultanoğlu Hüsrev B ey’e yardım için talimat vermiştir. B ir müddet Cemiyet-i Hayriye, Arhavi, Hopa, Borçka ve çevresindeki yerlere de yardım
sonra A rtvin ve A rdanuç’a un, şeker, sabun ve elbise gelm eye başladı. götürmüştü. Bura halkı savaşm büyük zararlannauğramıştı. Aç, susuz ve çıplak bir
halde bulunan ahaliye hiç kimse yardım elini uzatmamış, Arhavi ve Hopa etrafindaki
“G elen bu yardım lar nezaretim iz altında Cemiyet M üm essili A liyev Bey köyleıde yalnızca çocuklar, kadınlar ve çok yaşlı erkekler kalmıştı. Cemiyet temsilcileri
vasıtasıyla ahaliye dağıtıldı. Bu yardım bitm ekte iken A rtvin başında, Salalet buradaki halka da yiyecek ve giyecek yardımı yapmış aynca para dağıtmıştır.261
mevkiinde kışlayan Rus kuw etleri H alitB ey’in M elo’dan çekilmesiyle Yusufeli
köylerine girdiler. B u kaza köylerinin m uhacir olamayan ihtiyarları ve çocuklan Cemiyet-i Hayriye’nin Batum Şubesi, Melo (Sanbudak) kazası Müslümanla-
da daha aç ve perişan vaziyette idiler. Erkekler Türk kuw etleriyle çekilip gitmiş, n n a yardımcı olması maksadıyla da İdris Ahundzade ve Daşdemir Aliyev’i görev-
yiyecek adıyla birşey kalmamıştı. Bu sefer aynı Cemiyetten bu yerler için m ısır lendirmişti. Bu temsilciler, M elo ve çevresinde M üslüman halka yardım ederek,
yardımı yapılm asım rica ettim. Bu haberin üzerine İsläm alemine hizm eti vazife onlann yiyecek ihtiyaçlannı karşılamaya çahşmışlardır. B unlann çalışm alan so-
edindiğini bildiren B aku Cemiyeti derhal 10 bin çuval m ısır göndermiş ve yine nunda Gülek, Cilcim , Arm eşen, N ikzavan, Kuşnara, Uşhum, Ahot, Ardcevan
Aliyev vasıtasiyle Yusufeli kadm lanna dağıtılmıştır...” (Arcivan-Ercivan), Danilet, B edasor (Bedazor), Zovar, N usuncul (Lusuncur),
Sancevan, Küçük Hök, Zemevan, M ızıkapur köylerinin ahalisine 8 bin pud mısır
Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi bölgede M üslüm anlar yararına her ve 150 pud tuz dağıtılmıştır.262
türlü yardım ı yaparken, Gürcü Hayriye Cemiyeti de özellikle buradaki Gürcü
M üslüm anlara az da olsa yardım lanm esirgemiyorlardı. H atta Tiflis’te çıkan M elo kazasınm Udav, Zovar, Kum a, Oğdan aldı dört köyünün halkm a da
Zakajkas Skayerec gazetesi, Bakü İsläm Cemiyet-i Hayriyesi ile Gürcü Cemiyet- 2000 pud m ısır taksim edip dağıtan Cemiyet temsilcileri, bundan sonra M urgul’a
i H ayriyesi’nin birlikte iş yapm alarım teklif ediyor, Gürcü ve M üslüm an Cemi- giderek burada da halka 3000 pud m ısır dağıtm ışlardır.263
yet-i H ayriyesi’nin birlikte iş görmelerinin diğer Rusya M üslüm anlan tarafmdan
da çok hoş karşılanacağım belirtiyordu.258 Cem iyet-i H ayriye’nin deniz kenanndaki yerleşim yerlerindeki yardımları
d a Dr. Sultanov’un idaresinde 1916 yılının Nisan ayına kadar devam etm iş,
Her iki cem iyet de bölgede yardım faaliyetlerine birlikte olmasa da aralıksız bundan sonra Sultanov burada kendine Cemu Bey Hacinski’yi vekil tayin ederek,
devam etmişlerdir. Fakat Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi’nin m addı ve E riv a n ’ a gitmiştir. Cemu Bey, arkadaşlan Ahundzade ve A liyev’den ayrı, yine
manevı yardım lan yanında Gürcü Cem iyeti’nin buradaki yardım lan çok cüzi bir C em iyetin yardım heyetinde bulunan Seyidov ve Ali K asım ov’u da yanm a
m iktar olarak kalm ıştır.259 Hatta G ürcü Cem iyetinin yapm ış olduğu yardım lara çağırarak bölgede yardım faaliyetlerini daha da genişletmiştir. B unlar H opa’dan
değinen D oğru Söz gazetesi de bu m iktann azlığma değinerek şöyle demiştir:260 başlayarak bütün Anadolu sahilinde 53 bin pud buğday dağıtarak M üslüm an
harpzedelerine yardım için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardır.264
“Lal gibi bakıyorduk. Arkadan korkunç bir feryat işitildi. Derhal baktım ve
gözüm ün önünde böyle bir manzara göründü. Tamamıyla ihtiyar ve çıplak bir 267 A çıkS ö z, 9 Fevral/Şubat 1916, no. 108.
268 Şair burada talihi, şansı iyi olanların, iyi durumda olup, rahat içinde yaşayan insanlann, herkes
tarafm dan sevildiğini, kıymet verildiğini ama asıl iyiliğin ve insanlığın zor durumda bulunan
26S SULTANOV, “Bakü M üslüm an C em iyet-i H ayriyesi H arpzedelere Yardım Şubesinin talihsiz insanları sevmek ve onlara yardım etmek olduğunu anlatmak istemiştir.
Faaliyeti”, s. 47. 269 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 103; F. 335, Op. 1, D. 2, L. 34; F. 335, Op. 1, D. 1,
266A çıkSöz, 9 Fevral/Şubat 1916, no. 108. L. 108; F. 335, Op. 1,D . 2, L. 44.
Zaten büyük sıkıntılar içerisinde bulunan Müslüman halkın bir de bu şekilde
İhtiyacm çok fazla olm asm dan dolayı Cemiyet-i Hayriye bölgede ve çevre cezalandınlm ak istenm esi A zerbaycan’da da duyulmuş ve gazeteler bu haberi
yerlerde başka sığınacaklarda açmıştır. Batum bölgesinin Çakvı U çastok’unda şöyle vermişlerdi:275
100 kişilik bir sığmacak açılmıştır ki, buraya Muş ve Hmıs bölgelerinden toplanarak
getirilen yetim çocuklar da yerleştirilmiştir.270 Ayrıca K intrişski’de ve A hıska’da “Yerleri savaş meydanı olan bu muharebe meydanındaki Müslümanlar yalnız,
da 100’er yetim çocuğun barındınlacağı birer sığınacak açılm ıştır.271 talamp, dağıtıhp, yer yurtlarından avare düşmek, soyulup bir soğana dönmek
suretiyle değil, bunlann hepsinden büyük, daha ağır bir belaya düşmüşlerdi. Acara
Sığınacaklann bütün m asraf ve harcam aları Bakü M üslüm an Cem iyet-i ile Kars etrafı M üslüm anlan Türk kuw etlerine yardım etmek ve onların tarafına
Hayriyesi tarafından karşılanırken, Batum sığmacağına B atum ’da oturan Kafkas- geçmek ve bu suretle de R usya’ya ihanet etm ekle suçlanıyorlar.” Azerbaycan
ya ve İran Türkleri de aralannda topladıklan para ve giyecek yardım lanyla katkıda Türk gazeteleri bölge M üslümanlannm düşmüş olduklan kötü durumu bu şekilde
bulunmuşlardır.272 A ynca, Cemiyet-i Hayriye sığmacaklarda barındınlan bu ço- aktanrken, aym tarihlerde çıkan Rus gazetelerinin hemen hepsi ise, yöre Müslü-
cuklar için b ir m iktar devlet yardımı da almıştır. manlannı R usya’ya ihanetle suçlayarak cezalandırılm alannı istiyorlardı.275
Cem iyet-i Hayriye bölgede sahipsiz kalmış çocuklann toplanması işine de Bu sırada Erm eniler de büyük bir faaliyete girişmişlerdi. Çünkü onlarm bu
özel önem vermiştir. Cemiyet temsilcileri bütün bölgeyi dolaşarak, sahipsiz ve yetim tahkikatı istemelerinin asıl amacı farklıydı. Şöyle ki, Tiflis Ermeni Cemiyeti, Türki-
çocuklan oplayarak Cem iyet’in sığınacaklanna getirmişlerdir. Bu konua özel olarak ye’nin doğu illerindeki Ermenileri bir yere yerleştirmek teşebbüslerinde bulunuyor-
görevlendirilen Ruşen Bey Efendiyev çok önemli hizmetlerde bulunmuştur.273 du. İşte bu sebeple de A rtvin ve çevresindeki bölgelerin M üslüm an halkınm
vatan haini olarak suçlanıp, buradan sürülmesi, yerlerine Ermenilerin yerleştirilme-
3- Müslünıan Ahalinin Haklannın Savunulması İçin Yapılan Çalışmalar si amacıyla Rus m akam lannı kışkırtıyorlar ve bir an önce Müslümanlar hakkmda
bir tahkikat heyetinin gönderilmesini istiyorlardı.
Türk askerinin çekilmesinden sonra, bölgeye yeniden R uslann egemen olma-
sım fırsat bilen Ermeniler, Artvin ve çevresinde özellikle Ardanuç M üslüm anlan Tiflis E rm en i P isk o p o su M esrop, K afkasya Genel V alisi Vorontsov
hakkmda tahkikatyapılmasmı istediler. Bu tahkikate sebep olarak da, bölge Müslü- D aşkov’un Erm eni olan eşinin vasıtasıyla, R usya’ya karşı silah çekip, ihanet
manlannm Türk kuw etlerine yardım ederek, onlann safmda savaşmalan gösterili- eden ve so n ra T ü rk iy e ’ye göçen T ü rk lerin arazilerin e bu E rm en ilerin
yor ve “Vatan H ainliği” ile cezalandınlm alan isteniyordu. yerleştirilmesini tek lif etmişti. Daşkov bu teklifı muvafık bularak derhal A rtvin’e
ve Ardahan çevrelerine b irer tahkikat heyeti gönderdi. Bu heyet A rtv in ’e
Bu sırada K afkas G enel Valisi Vörontsov Daşkov ve onunla aynı görüşte gelmeden e w el Tiflis Ermeni Cemiyeti üyelerinden biri, Artvin, Ardanuç, Şavşat
olan birkaç yüksek rütbeli Rus m em urlar da M üslümanlar hakkında bir tahkikat çevrelerini dolaşıp Erm enilere gerekli direktifleri vermişti.277
yapılm asım gerekli görüp, Rus kırgınından ve göçden sonra bölgede kalan az
sayıdaki M üslüm anlan cezalandırmak suretiyle sindirmek istiyorlardı.274 İştebuam açla, 2 9 N isan 1915’te, A rtvin’e b i r “TahkikH eyeti” gönderildi.
Ü ç ay süren bir tahkikat sonunda, bu yöre Türklerinin hepsinin “Vatan haini”
olduklan, ayrıca 840 kişinin bölgedeki Erm enilerin öldürülmeleri ile ilgilerinin
bulunduklan karanna vanlmıştı. Ardahan’a gönderilen tahkik heyeti de aym kana-
atte bulunarak bu her iki heyetin raporlan “Rusya Vekiller Heyeti”ne gönderilmışti.
m Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 2; A çıkSöz, 10 Oktibayır/Ekim 1917, no. 578.
271 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 94; Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi
Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 48. 275 A çıkS ö z, 22 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 17.
272 A çıkSöz, 1 O ktiyabır/Ekim 1917, no. 578. 276 A ç ık Söz, 22 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 17.
273 Azerb. Cum. YTA, Op. 1, D. 2, L. 31. 277 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 144.
274 ÖZDER, Artvitı ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 143-144.
Batum’daki mahkeme on gün kadar sürmüş, Cemiyet-i Hayriye avukatlan büyük
R aporlann sonucuna göre, Ardahan ve Artvin bölgesinde kalan ve göç edenler- fedakärlıkla vatana ihanet etmekle suçlanan bu insanlan savunmuşsa da,284mahkeme
den ileride yurtlanna dönecek olan Türk ahalisinin Sibirya’ya sürülmesi, onlann neticesinde 72 Türk’e idam, sürgün ve uzun süreli hapis cezalan verilmiştir.285
yerlerine ise Erm enilerin yerleştirilmesi kararlaştmlmıştı.
Cemiyet-i Hayriye avukatları bu sonuç üzerine, Türk ahalinin daha fazla
Tahkik heyetlerinin sunmuş olduklan bu raporlan inceleyen Rus Vekiller zarara uğramaması amacıyla Batum ’dan Tiflis’e giderek, orada A zerbaycan ve
Heyeti, durum u görüşerek Ağustos 1915 tarihinde, Vorontsov Daşkov’un yapmış Acara Beylerinden bir kısmını gizli bir toplantıya davet ettiler. Bu toplantı esnasın-
olduğu teklifi uygun bularak gerekli işlem lerin yapılması için D aşkov’a havale da avukatlar, görülen haksızlıklan, Vorontsov Daşkov’un Ermenileri iltimas ettiğini
etmişlerdi. Bundan sonra Daşkov’un emri üzerine Batum ’da “Rus Harp Divanı” ve Rus V ekiller H e y eti’nin kararı gereğ in ce T ü rk ah alisin in S ib iry a’ya
kuruldu. 840 kişilik listede adı geçenlerden ve halä Ardanuç ve Şavşat köylerinde sürüleceklerini söyleyerek buna karşı läzım gelen tedbirlerin almmasmı rica ettiler.
ve diğer yerlerde bulunan Türkler aranıp bulunarak tevkif edildiler.278 Batum
Askeri mahkemesi, mahkemeye getirdikleri Müslümanları “Cinayet Kanunname- Bu toplantı sonunda 3 temsilci seçilerek Tiflis yakınındaki B orcum ’da bulu-
sinin 108. m addesi” gereğince itham etmişti. B u madde, devlet ve vatana ihanet nan Rus Çarı’nın amcası M ihail A leksandroviç’e gönderildiler. Aynı zam anda
edenleri cezalandırm ak içindi.279 Acaralı Temur Beyin aracılığı ile Acaralı bir çok yaşlı kişiyi dahı bu am açla
B orcum ’a göndererek, M. A leksandroviç’e istida verdirdiler.
M ahkeme işe başlarken bütün Rusya, onun vereceği karan büyük bir merak-
la bekliyordu. Tabii bu hususta en duyarlı ve ilgili olanlar Kafkasya M üslümanlan Gerek Azerbaycan ve Acara ileri gelenlerinin, gerekse halkın ısrarlı başvuru-
idi. Aynca Gürcüler de bu konuyu yakından takip ediyorlardı. Çünkü tevkif edilen- la n üzerine M. Aleksandroviç, Petersburg’a gidip Ç ar N ikola’ya K afkasya’da
lerin arasında G ürcü M üslüm anlardan da vardı.280 cereyan eden olaylar ile Acara ve çevresindeki gelişmeler hakkmda bilgi vermiş-
tir. Bunun üzerine Çar, Bölgede bir tahkikat yapılm asım isteyerek, bu am açla
Fakat bu olayla en yakından ilgilenen Azerbaycan Türkleri olmuştu. Bakü G eneral Yolicin’i B atum ’a göndermiştir.286
M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi M üslüman kardeşlerine yardım etm ek istemiş
ve bu am açla da yapılacak işleri düzenlem ek am acıyla,Tiflis’te bulunan Baş 284 Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi avukatları yaptıkları savunmalarda özellikle şu hususları
temsilcisi Dr. H üsrev Paşa Bey Sultanov’u görevlendirm iştir.281 belirtmişlerdi:
“Vatana hiyanet ve Ermenilerin katli isnat edilen mazlum insanlar mahkemeye verilmişlerdir.
B u mazlumların aslında suçları, gelen Türk askerlerini karşılayıp, silahlarıyla onlara katılmak
Sultanov, ilk etapta, mahkemede yargılanacak M üslüm anlann savunulması
ve Türkçeteleriyle birlikte Rus kuw etlerine saldırmış olmaktır.
gerektiğini düşünerek, B akü’dan tecrübeli avukatlann gönderilm esini istedi. “Yerlilerin bu hareketlerine misal olarak; Enver Paşa Sarıkamış’a taarruz ederken, Tiflis
Bunun üzerine B akü’dan Reşid Bey A hundzäde, G ence’den Arslan B ey Safı Belediye reisi Hatisov’un meclisini toplayarak, Paşa Tiflis’e gireceği zaman yapılacak istikbäl
m erasim ini müzakere etmiş olması gösteriliyor ve halkın yaptığı bu işin onun yanında pek
Kurdski ve A. B. Has M ahmudov Tiflis’e gelerek gerekli tem aslara başladılar282
ehemmiyetsiz kalacağı beürtiliyordu.
ve m ahkem eye, M üslüm an kardeşlerini hiçbir karşılık alm adan savunmak, Ermenilerin katli meselesine gelince: Bu mevzuun kökleri çok derindeydi. Artvin ve çevresi
avukatlıklarım yapm ak üzere geldiklerini bildirdiler.283 Ermenileri kämilen ticaretle meşgul idiler. Türkler ise çiftçiydiler. Bunlar kendi ev ihtiyaçlannı
Ermeni dükkänlanndan alır ve her zaman borçlu vaziyette kalırdı. Kumaz Ermeniler çiftçi Türklerin
gözlerini açmamak için onlara karşı, alacak davası açmaz, daima borçlu kalmalannı isterlerdi.
278 ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 145. “Şahitlerin ifadelerine nazaran birköylü birErm eni’yi öldümıüş ise, diğer birçok Ermeni’yi
279 A çıkSöz, 22 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 17. de çete elinden kurtarmıştır. Buna göre, Ermenilerin katli ne bir milliyet davası ve ne de yerlilerin
280 A çıkSöz, 22 Oktiyabır/Ekim 1915, no. 17. işi idi. Meselede vatana hıyanet mevzuu da yok demektir. ” (ÖZDER,Artvin ve Çevresi 1828-
281 Sultanov, “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, 1921 Savaşları, s. 145-146).
s. 46. 285 A ç ık Söz, 22 Oktıyabır/Ekim 1915, no. 17; ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları,
282 Sultanov, “B akü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 146-147).
s. 46-47. 286 Ö Z D E R , Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 146-147.
283 ÖZDER, A rtvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları, s. 145.
Batum bölgesinde bu gelişm eler olurken, Azerbaycan Türkleri de, özellikle 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşlan sonunda yapılan Edime Antlaşm ası290 ile de
Artvin, Ardahan, Ardanuç taraflanndaki M üslümanlann vatan haini addedilerek Osmanlı Devleti Erivan bölgesindeki Rus hakimiyetini tanımak zorunda kalmışlar-
topluca Sibirya’ya sürülmeleri ve bunlann yerlerine Ermenilerin getirilerek yerleş- dır. Böylece Rus hakim iyetine geçen bölgede Ruslar, 1 Ocak 1850 tarihinde
tirilmesi haberleri üzerine büyük bir üzüntü içinde bulunuyorlardı. Onlara yardımcı “Zakavkazya Genel Valiliği”ne bağlı olarak, Erivan Viläyeti’ni oluşturdular.291
olmak am acıyla B akü M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi, bir taraftan avukatlan
vasıtasıyla cezalandınlmalannı önlemeye çalışırken, diğer yandan da hem cemiye- Rus hakimiyetine geçmesinden itibaren bu bölgede sistemli bir politika izlen-
tin üyesi olan, hem de R usya D evlet D um ası’nda Bakü Vekili olarak bulunan miş, bir taraftan baskı, şiddet, sürgün ve katliamlarla bölgedeki Türk nüfus eritilir-
M ehm ed Y usuf C aferov vasıtasıyla M üslümanların uğradıkları bu haksızlıklara ken, diğer tarafitan İran ve Türkiye’den gelen Erm eniler bu topraklara yerleştiril-
bütün R u sy a’m n dikkatini çekm ek istiyordu. Zaten Azerbaycan Türkleri Kars, miştir. İzlenen bu siyaset sonucu Birinci D ünya Savaşı y ıllanna gelindiğinde,
Ardahan, O ltu ve B atum bölgelerinde M üslüman ahaliye karşı yapılan haksızlık hemen hemen T ürk ve Erm eni nüfus eşit hale gelmiştir.292
ve katliam lardan dolayı infial ve heyecan içerisinde bulunm aktaydı. B u sırada,
Ruslann, aynı zam anda Transkafkasya’nuı diğer halklanna karşı bir uyan niteliği Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla savaş bölgelerinden Erivan bölgesine,
taşıyan, M üslüm anlarakarşı giriştikleıi bu zalimce misilleme karşısında, M. Yusuf özellikle Sürmeli ’ye Müslüman-Türk kaçkınlar gelmeye başlamıştır. Kars, Sanka-
Caferov, D evlet D um ası’nda Hüküm eti M üslüm anlan ezmekle suçlayan bir ko- mış, Kağızman, Ardahan, Oltu vs. yerlerden 1915 yılı başı itiban ile Erivan bölgesi-
nuşm a yapm ıştı.287 ne 5000’den fazla M üslüm an kaçkın gelm iştir ki, bunlann çok büyük bir kısmını
kadın ve çocuklar oluşturmaktaydı. Evlerini, yurtlannı bırakıp kaçan bu insanlar,
İşte gerek Ç ar’m bölgede yaptırdığı tahkikatm sonuçlan, gerek Azerbaycanlı aç, çıplak ve m ağdur durum da bulunm aktaydılar.293
avukatlann çalışm ası ve Caferov’un D um a’daki bu etkili konuşmalarının, aynca
gelişen bazı olay lann sonucunda Türk düşmanlığıyla bilinen K afkasya Genel Erivan ve Sürmeli bölgesinde bu kadar çok kaçkm M üslümanın toplanması
Valisi Vörontsov Daşkov emekli edilerek, yerine Ç ar’ın amcası Nikola Nikolaye- ve durum lanm n da son derece kötü olduğu haberleri Azerbaycan’a ulaştığmda,
viç tayin edilm iştir.288 Azerbaycan Türklerinde büyük üzüntü yaratmış ve bunlara yardım için çahşmalar
başlatılmıştı. Erivan ve Sürmeli bölgesinde yaşayan Türkler bu insanlara ellerinden
B u gelişm eler sonucunda, A rtvin ve çevresindeki M üslüm anlarm sürgün gelen yardımı yapm alanna rağmen, ihtiyacı karşılamalan mümkün değildi. Bunun
edilmesi am acıyla hazırlanan Tahkik H eyeti’nin raporları ve bu raporlara göre üzerine harekete geçen B akü M üslüman Cem iyet-i Hayriyesi bu bölgeye gelen
karar veren R us Vekiller Heyeti’nin kararı da hükümsüz kalmıştır. Ayrıca bundan Müslüman kaçkmlara yardım çalışmalannı yürütmek üzere bir taraftan Erivan’da
sonra, tasarlanan cezalann hiçbiri yerine getirilmediği gibi, asıl önemli olan ve Türkler tarafından kurulm uş olan Erivan M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi ’ni
Ermenilerin amaçladığı, göç ve sürgün ile yerlerini bırakan Türklerin yerine Erme- görevlendirirken,294diğer taraftan Cemu Bey Hacinski başkanlığmda oluşturduğu
nilerin yerleştirilm esi emellerinin gerçekleştirilmesine engel olunmuştur. bir yardım heyetini bölgeye göndermiştir. Aynca, Erivan’da bir yardım komitesi
ve ona bağlı bölgelerde alt kom iteler vücuda getirilerek, yardım işlerinin daha
F. Erivan Bölgesinde Yapılan Yardım Faaliyetleri koordineli bir şekilde yürütülm esi amaç edinilmiştir.295
Erivan bölgesi 1827 yılında, R usya’nm esaretine düşm üş Türklerin büyük 290 KURAT,7tir£ıye ve Rusya, s. 58.
çoğunlukta yaşadığı bir bölgedir. 1828 Türkm ençay Antlaşm ası289 ile İran ve 291 Kavkazski Kalender, Tiflis, 1858, s. 252. Erivan Vilayeti, Erivan, Aleksandropol, Nahçivan,
Novubeyazıt, Sürm eli, Şerur, Daralagez ve Eçmiadzin bölgelerinden meydana gelm iştir
(Kavkazski Kalender, Tiflis, 1908, s. 16-17).
287 SW IETOCHOW SKI, Rus Azerbaycarıı, s. 115-116. 292 B u konuda bkz.: Yavuz ASLAN, “Bugünkü Ermenistan Arazisinden Türklerin Çıkanlması
288 SW IETO C H O W SK I, R us A zerbaycam .s. 116; ÖZDER, Artvin ve Çevresi 1828-1921 M eselesi”, TürkK ültürü, XXXII/372, (Nisan 1994), s. 193-200.
Savaşları, s. 147. 293 A çık Söz, 26 N oyabır/Kasım 1915, no. 45-._
2m Azerbaycan Tarihi, s. 578-579. 294 Sultanov, “Bakü M felümaıı£extıiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”,
s. 46-47. ~ * --------
295 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. İ, D. 1, L. 15,50,102; Bakü, 12,22 Fevral/Şubat, 5 Mart 1915.
Erivan M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi ve bölgeye gelen Bakü M üslüm an Bu arada Erivan Cemiyet-i H ayriyesi, M üslüm an kaçkınlara daha fazla
Cemiyet-i Hayriyesi Temsilcileri ilk olarak Sürmeli bölgesinde kütlevı surette yardımyapılması amacıyla, çeşitli günler düzenleyerekbunlardan elde ettiği gelir-
toplanan M üslüm an kaçkmlarm durum unu yakm dan görm ek ve ihtiyacı tespit lerle Müslüman harpzedelerin ihtiyaçlarımn karşılanm asmı sağlıyordu. Mesela,
etmek am acıyla, Iğ d ır’a bir heyet göndermiştir.296 Erivan Cemiyet-i Hayriyesi Aralık 1915 ’te, düzenlemiş olduğu “Paltor Günü”nde, her m ahalle için ayrı ayrx
Başkanı Hasan Aliyov, Bakü Cemiyet-i Hayriyesi Müfettişi Mirza Y usuf Hanov heyetler seçilmiş ve bu heyetler m illi bayraklarla donatılmış araba ve faytonlara
ve muhasebecisi Cemil Taliyov’unda yer aldığibu heyet,297bölgede incelemelerde binerek, sokak sokak gezip halktan A nadolu’dan kaçıp gelen, oralarda bulunan
bulunarak, bölgeye gelen kaçkm M üslümanlann sayımını yaptırarak, bunlan def- Müslüman harpzedeler için yardım toplamışlardxr.303
terlere geçirtmiştir. Y apılanbu sayım sonucunda, yalnızca Sürmeli bölgesinde,
5083 M üslüm an harpzede olduğu tespit edilmiştir.298 Erivan Cemiyet-i Hayriyesi, açm ış olduğu çay ocaklarında, halka günde
3000 bardaktan fazla çay satarak, bundan elde edilen gelirleri M üslüm an harpze-
Erivan M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi Anadolu harpzedelerine yardım ama- delerin yararına kullanm ıştır.304
cıylä^bölgedeki Rus İdarı m akam lanndan izin alarak geniş çaplı yardım toplama
faaliyetlerine başlamxş ve toplanan bu yardımlarla bölgeye gelmiş bulunan Müslü- Bölgede “K ardaş K ö m eğ i” g ü n leri de tertip eden E riv an C em iyet-i
man kaçkm larm yiyecek, giyecek vs. ihtiyaçlarxnx bir nebze olsun karşılam aya Hayriyesi, buradaki M üslüm an halktan, A n ad o lu ’daki kardeşlerine yardım
çaba göstermiştir.299 Ancak, bu yardxmlar gün geçtikçe artan kaçkm sayısı karşı- yapmalannı isteyerek, onlardan un, mısır gibi çeşitli yiyecek, soğuk kış günlerinde
sında yeterli olmuyordu. Hatta Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin gönderdi- sıcak tutacak kıyafet ve kürkler, her türlü erzak toplayarak, bunlann harpzedelere
ği maddı yardım larda ihtiyacı karşılamaya käfı gelmemişti.300 Bu durum üzerine, dağıtılmasmı sağlam ıştır.305 Kardaş K öm eği G ünü’nde, Eriv an ’da M üslüman
Erivan M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Başkanı Hasan Aliyov Bakü M üslüman kaçkınlar için 2400 ruble para toplantnıştır.306
Cemiyet-i H ayriyesi’ne bir telgraf çekerek, acil yardım yapılm asm ı istemiş ve
durumu şöyle ortaya koym uştur:301 Bütün bu çaba ve çalışmalara rağmen, yardım çalışmalan düzenli ve istenildiği
kadar yeterli olm uyordu. B u yüzden E rivan V ilayeti’ne, özellikle de Sürmeli
“Sürmeli Uyezdi’ndeki muavenet heyetinin reisinin malumatma göre, ihtiyaç bölgesine gelen Müslüman kaçkmlann ve bölgeye sınxr olan Anadolu topraklannda
içinde olan aç kaçkxnlann sayısx 5000’den ziyadedir. Kömek geciktirilmemelidir. çok sefıl bir halde bulunan harpzedelerin durum unun düzeltilm esi, yardım ların
Çünkü bugün geç gelen kömek birçok zavallılarm canı pahasma olacaktır. Hahiş daha etkili bir şekilde yapılm ası ve bunun yanında R us Hüküm et memurlarxnın
olunur ki, acele ile un gönderesiniz. Her ay 6 vagon una ihtiyaç vardır.” M üslümanlara karşı olan adaletsiz davranışlarm ın önüne geçilm esi için, gerek
Erivan Cemiyet-i Hayriyesi, gerekse Bakü M üslüm ün Cemiyet-i Hayriyesi M er-
Bu istek üzerine B akü M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi bölgeye gönderdiği kezi, Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov’un E rivan’a giderek, Kars ve B atum ’da
yardımların m iktannı önemli miktarda artırmıştır.302 olduğu gibi burada da yardım işlerini düzene koym asını istiyordu.307 Hatta bu
am açla Erivan’dan A çık S ö z gazeteşine gelen bir m ektupta durum un aciliyetine
de değinilerek şöyle deniliyordu:308
296 A çık Söz, 23 Noyabır/Kasım 1915, no. 42.
297 A çıkSöz, 29,30 Dekabır/Aralık 1915, no. 72,73.
298 A çıkSöz, 30 Dekabır/Aralık 1915, no. 73. 303 A çıkSöz, 30 Dekabır/Aralık 1915, no. 73.
299 A çıkSöz,3 Fevral/Şubat 1916, no. 102. 304 Baba-yı Emir, 18 May/Mayıs 1916, no. 19.
300 Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi bu kaçkm Müslümanlar için vagonlarla yiyecek ve 305 A çıkS ö z, 31 Yanvar/Ocak 1916, no. 99.
giyecek maddelerinin yanısıra 4000 M anat’ta para göndermişti (AçıkSöz, 23 Noyabır/'Kasım 306 10 Mart 1917.
1915, no. 42). 307 SULTANOV, “Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi H arpzedelere Y ardım Şubesinin
301 A çıkSöz, 20 D ekabır/A rahk 1915, no. 65. Faaliyeti”, s. 47.
302 A çıkSöz, 21 D ekabır/Aralık 1915, no. 66. 308 A ç ık Söz, 9 Dekabır/Aralık 1915, no. 57.
Ruslann Erivan bölge komitesi, Rus Hüküm eti’nin kaçkmlar kanununa göre,
Türidye’den kaçmış zavallılann yürek yandıncı halleri, aç, yalvaç, çınlçıplak,
Müslümanlarda dahil bütün kaçkınlara yardım da bulunm ak durumundaydı. 1915
sahipsiz ve sergerden dolanmalan nazara alınırsa müteessir olmamak elde değildir.
yılmdald sayımlara göre, Erivan Vılayetinde toplam 100.000 harpzede kaçkm bulun-
maktaydı. Bunun 5000’den fazlası M üslüman olup bunlann büyük çoğunluğu Sür-
“E y Kari! İhtiyaç büyüktür. Madd! ve manevı kömeklik lazımdır. B u barede
meli bölgesinde bulunmaktaydılar.311Rus Hükümeti bölgedeki bütün kaçkınlar için
Bakü Cemiyet-i Hayriyesi de her nevi çalışmakta, maddi ve manevı köm eklikten
2 milyon 400 bin M anat tahsisat ayırmıştı. Fakat bu paranm büyük kısm ı Erm eni
durmamalıdır.
kaçkınlar için harcanmaktaydı. Erivan Gubemiya Komitesi bu paranın dağıtımmda
adaletli davranmıyor ve bu meblağın büyük kısmı Ermeni kaçkm lar için okullar
“A ldığım ız m alum ata göre Erivan ve Bakü Cemiyet-i Hayriyesi tarafm dan
açılmasına ve Eçmiyadzin ile Iğdır’da kanalizasyon gibi aciliyeti olm ayan işlere
gönderilmiş olan heyet öz vazifesini ifa etmektedir. Kadan imkän çalışıp o çöllere
harcanıyordu. Müslüman kaçkmlara ise ne gibi bir yardım yapılacağı hiçbir şekilde
dağılmış zavallılan toplamaya ve onlan rahat ettirmeye çalışıyor. Fakat käfi kadar
söz konusu edilmiyordu. Halbuki bu sırada M üslüman kaçkınlar okul, eğitim işleri
libas ve u n yetirm ek çok müşküldür.
bir yana yeterince yiyecek ve giyecek bulm ak durum unda bile değillerdi.312
İşte bütün bu sebeplerden dolayı ve Ruşen Efendiyev’in bir an önce bu İlk olarak, Erivan’da, Sultanov’un desteğiyle Erivan Cemiyet-i Hayriyesi tara-
durumun düzeltilmesi konusundaki ısrarlı istekleri320 sonucunda Dr. Hüsrev Sulta- findan A nadolu’dan kaçıp gelen M üslüm an felaketzedeler ve sahipsiz çocuklar
nov, Kafkas Cephesi Kaçkmlanm Yerleştirmek Üzere Baş Tem silci’ye müracaat içinbirsığm acakaçılm ıştır. B usığınacakilketapta, lÖ yaşındanbüyükçocukları
ederek, bu konuda çekilen zorlukları ve isteklerini şu şekilde bildirm iştir:321 kabul etmış, küçük yaşta olanlann, daha ii bakım a ihtiyaçlan olduğu için Bakü ve
Tiflis’teki her türlü donanımı bulunan sığmacaklara gönderilmeleri sağlanmıştır.324
“K afkas Cephesi Kaçkınları Yerleştirmek Üzere Baştem silciye
22 Ağustos 1916 Cemiyet-i Hayriye ikinci olaraklgdır ’da birsığınacak açmıştır. Bu sığınacak
hem Iğdır’daki çocuklann bakımı ve eğitimi ile ilgilenmiş hem de, Muş, Diyadin,
“ 15 Ağustos tarih, 22 Nolu yazıyla, 82 Müslüman kaçkın yetimi Eçmiyadzin’ Beyazıd, Van ve Erciş gibi çevre yerlerden getirilen M üslüman çocuklardan bir
den Tiflis’e getirm ek için parasız vagon tahsis edilmesini rica etmiştim. kısmımn yerleştirildiği bir kısmının da Tiflis ve Bakü’ya götürülene kadar bakımlan-
m n sağlandığı ihtiyaçiarm m görüldüğü b ir m erkez halini almıştır.325 Cemiyet-i
Hayriye bu bölgede çocuklann toplanması ve sığmacaklarm açılması konusunda
315 Evrak-ı Nefise, 28 M ay/Mayıs 1919, no. 3. daha bir hassasiyetle durmuştur. Çiinkü, bölgede Erm enilerin de kendilerine ait
316 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 67.
™ Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 72,73
318 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 61. 322 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op 1, D. 1, L. 68.
m Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 72,73 323 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 72-73.
320 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 50. 324 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 104.
321 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 62. 325 Azerb. Ctım. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 50.
sığınacaklan bulımmakta ve bazen sahipsiz kalmış Müslüman çocuklar Erm eniler Cemiyet-i H ayriye’ye iade edilmesini, bundan sonrada ellerine geçecek Müslü-
tarafından alınarak bu sığınacaklarda tutulm aktaydı.326 man çocuklardan Müslüman Cemiyetini haberdar etmeleri ve iadesini sağlamalan-
nı istemiştir. A ynca, Cemiyet-i Hayriye, kendisi de bulduklan Ermeni çocuklan
Bu sebeple, Cemiyet-i Hayriye’nin bölgedeki temsilcileri, Ermeni komiteleri hakkmda aynı şekilde davranacağını bildirmiştir.332
ve sığınacaklan ile irtibata geçerek, bu şekilde ellerinde bulunan Müslüman çocuk-
lann kendilerine teslim edilmesini istemişlerdi. Fakat çoğu kez Erm enilerden İşte gerek Azerbaycan Türk halkının bu konudaki tepkisi, gerekse Cemiyet-i
olumlu bir cevap alam adıklanndan durum u Cemiyet m erkezine bildirerek bu Hayriye’nin girişimleri sonucu, Aleksandropol’deki 98 Müslüman çocuk Ermeni
konuda çalışm alar yapılmasını istemişlerdi.327 komitesi tarafından Ruşen Bey E fendiyev’e teslim edilmiş,333 Eleşkirt’deki 30
çocuk Vekilov’un gönderdiği bir temsilci vasıtasıyla Ermeni sığınacağından alma-
Mesela, Cemiyet’in bölgedeki temsilcisi, Tiflis’te bulunan Dr. Sultanov’a çekmiş rak Iğdır’a götürülmüş ve diğer yerlerdeki Müslüman çocuklar Cemiyet-i Hayriye
olduğu bir telgrafta, kendi bulunduğu yerdeki durumu şöyle anlatmaktaydı:328 temsilcilerine iade edilmiştir.334
“... Size acele olarakbildiriyorum ki Eleşkirt ovasında K arakilise’den biraz G. E rz u ru m ’d a Yapılan Yardım Faaliyetleri
ötede Eleşkirt denilen yer var. B urada Ermeni darüleytam ında 30 M üslüm an
çocuğu bulunm aktadır. Çocuklar Erm eni çocuklan ile birlikte yaşıyor. O nlan Bilindiği gibi, Aralık 1914-Ocak 1915’te, Sankamış harekätmda Türk Ordusu
acele buradan alm ak läzımdır.” büyük bir yenilgiye uğram ış ve Türk k u w etlerin in büyük bir bölüm ü, savaştan
çok soğuk ve hastalıklardan dolayı kaybedilmişti. Sankam ış’ta Rus kuw etlerine
Yine Cemiyete bildirildiğine göre, Delican Ermeni darüleytammda 28 Müslü- karşı uğranılan bu yenilgi, aym zam anda Erzurum yolunun ve diğer pek çok
man çocuk,329Aleksandropol (Gümrü)’deki Ermeni darüleytammda ise 98 Müslü- bölgenin Rus istilasma açılması sonucunu doğurmuştur. Nitekim General Yudeniç
m an çocuk bulunm aktaydı.330 komutasmdaki Rus kuw etleri Sankamış harekätından bir yıl sonra Erzurum kapıla-
n n a dayanmış ve nihayet 16 Şubat 1916’da, Erzurum Rus işgaline düşmüştür.335
Bu tür haberler Azerbaycan basınında da yer almış ve bu durum Azerbaycan B öylece işgal esnasında şehirden kaçam ayan Türkler için iki yıl kadar sürecek
Türk halkı arasm da büyük tepki uyandırmıştı. M üslüman çocuklann Erm eni ço- acılı, ıstıraplı karanlık günlerde başlamıştır. Bu ıstıraph, kara günlerde, Erzurum
cuklarla aynı yerde tutulması, onların dinlerine ve geleneklerine göre yetiştirilmesi- halkınm im dadına A zerbaycan Türkleri yetişm iş ve Bakü M üslüman Cemiyet-i
nin derhal önüne geçilmesi ve bunun içinde kesin çözümler bulunması isteniyordu. Hayriyesi vasıtasıyla Erzurum halkının im dadm a koşmuşlardır.
Aynca, Ermeniler tarafından, çocuklann verilmek istenmemesi veya verilme Daha önce belirtildiği gibi Bakü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi Kafkas
süresinin uzatılm ası hakkında da gerekli m akam lara başvurularak çocuklann C ephesi’nde Türk-Rus savaşmın başlamasmdan hem en sonra, Rus işgaline düşen
hem en o Erm eni sığmacaklanndan almması isteniyor ve bu am açla Bakü Müslü- ve savaştan zarar gören M üslüm an-Türklere büyük b ir yardım çalışması başlat-
man Cemiyet-i Hayriyesi ’ne telgraflar yağıyordu.331 Bu gelişmeler üzerine Cemi-
yet-i H ayriye Baştemsilciliği derhal Erm eni M erkez K om itesi’nin Aleksandro- 332 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 79.
pol’deki temsilciliği ile irtibat kurarak, onlann elinde bulunan Müslüman çocuklann 333 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 79.
334 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. I, D. 1, L. 47.
335 Erzurum’un Ruslar tarafmdan işgal edilmesi hakkında geniş bilgi için bkz.: Enver KONUKÇU,
326 Açık Söz, 16 M art 1916, no. 134.
S elçu k lu la rd a n C um huriyete E rzurum , A nkara 1992, s. 615-696; N . G. K O R SU N ,
327 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 47.
Erzurumskaya Operatsiya, M oskova 1938 ; M. LARCHER, Büyük Harpte Türk Harbi, II,
328 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 47.
İstanbul 1928, s. 360-363; A hm et İzzet Paşa, Feryadım, cilt I, İstanbul 1992, s. 209; Fahri
329 A çık Söz, 16 M art 1916, no. 134.
B ELEN, Birinci Cihan Harbinde Türk Harbi, cilt IV, A nkara 1966, s. 186; Birinci Dünya
330 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 79.
H arbi'nde T ürkH arbi Kajkas Cephesi, cilt II, s. 109-114.
331 A çıkSöz, 16 M art 1916, no. 134.
mış, K a rs’ta, A rdahan’da, K ağjzm an’da, Batum ve Iğdır böigeleriııde binlerce ve büyük bir yiyecek ihtiyacı doğm uştu.340 Bu nedenle Cemiyet, ilk etapta bu
insanı sefalet ve felaketlerden kurtarmışlardır. ihtiyacı karşılamak amacıyla, temsilcileri İlyasov, Abdullah Sultanov ve İsmail Naza-
raliyev aracılığı ile önce K ars’tan 400 pud un, daha sonra 5000 pud un getirterek
Erzurum ’un işgal ediidiği haberi almır alınmaz Bakü M üslüman Cem iyet-i halka dağıtmış, aynca Hınıs ve Tortum ’a da un gönderilerek ihtiyacın giderilmesine
Hayriyesi harekete geçerek, çahşm alanm bu bölgeye de yaymak, bu bölge T ürk- çalışılmıştır. Fakat bunlarda yeterli olmaymca, 5000 pud da arpa gönderilmiştir.341
lerine de yardım götürm ek için girişimlere başlamış, izin almak için m üracaat
etmiştir. Ancak, bu bölgeye yardım getirmek için izin almak hususunda Cem iyet’e Erzurum’da inceleme yapan Cemiyet temsilcilerinin üzerinde durduğu bir nokta
pek çok zorluklar çıkanlmış ve izin verilmek istenmemiştir. Çünkü Rus Hüküm eti’ da, şehirde tıbbı malzeme ve hastahaneye duyulan ihtiyaç sorunuydu.342 Çünkü,
nin “Şehirler İttifakı” yeni işgal edilen yerlere yapılacak yardımı sımrlı tutuyor daha Rus işgalinden önce Erzurum’daki hastahaneler, Köprüköy ve diğer yerlerde
ve C em iyet’in, E rzurum ’daki M üsliim anlara yardım etm e teşebbüsüne karşı yapılan savaşlarda yaralanan Türk askerleri ile dolmuştu. Hatta bütün camiler, kışlalar,
çıkıyordu. Halbuki yeni işgal edilmiş, bu yerlerdeki Ermeni halka yardım yapıiması okullar ve bazı büyük konaklar hastahane haline getirilmişti. Fakat yaralılann çoğu
konusunda hiçbir sorun çıkanlmadığı gibi kendileri de destek oluyorlardı. İşte bu bakımsızhk ve tıbbi m alzeme yokluğundan ölmekteydi. Ruslar şehri işgal ettikleri
sebeple, Bakü M üslüman Cemiyet-i H ayriyesi’nin Tiflis’teki Baş Temsilcisi Dr. zaman çoğu ölülerle dolu olan bu binalann büyük bir kısmını boşaltmışlardı.343
Hüsrev Paşa Bey Sultanov, “Şehirler İttifakı” Başkanı ile, yeni istila edilm iş
olan yerlerdeki Müslümanlara yardım konusunda sıkı bir irtibata giri şerek, bölgede Cemiyet-i Hayriye temsilcileri işgalden sonra Erzurum’a geldiklerinde hasta-
Ermenilere yapılan yardımlann, aym şekilde Müslümanlara da yapılmasmı istemiş hanelerin ve M üslüm an yaralılann bu kötü durumunu Cemiyet merkezine bildir-
ve C em iyet’in bu hususta yaptığı birçok girişimler sonucunda yardım koııusunda mişlerdi. Bunun üzerine Baştemsilci Sultanov, Tiflis’te Kızılhaç Cem iyeti’nin
izin almabilmiştir.336 yetkilileriyle görüşm üş ve onlardan Erzurum ’da Müslümanlar için bir hastahane
açtlmasım istemiştir.344 Ancak, C em iyet’in Erzurum ’da bir hastahane açılması
B undan sonra Cemiyet-i Hayriye, 1916 yılmm Haziran aym da,337 General hususunda yapmış olduğu girişimlerin sonuçsuz kaldığı anlaşılmaktadır. Çünkü bu
M ayor H an Talişinski ve İlyasov’u E rzuram ’a göndermiştır.33'1Halkm durumu dönemde Erzurum ’da böyle bir hastahane açıldığma dair herhangi bir bilgi yoktur.
ve ihtiyaçlan hakkında bir ön araştırma yapan bu temsilciler, Erzurum ve çevresin-
de 16 bin harpzede M üslümanm bulunduğunu belirleyerek, bunlarm listelerini Cemiyet-i H ayriye’nin, ilk etapta üzerinde durduğu m eselelerden biri de,
çıkannışlardır.339 diğer bölgelerde olduğu gibi, sahipsiz Müslüman çocuklannın toplanarak, bakımla-
rının sağlanm asıydı. C em iyet tem silcilerinin çabaları sonucunda Erzurum ve
Rus işgali sırasında özeliikle Rus ordusunda bulunan Ermeni askerler girdikleri çevresinde, yüzlerce çocuk sokaklardan ve Rus askerlerinin ellerinden alınarak
köy ve kasabalarda M üslümanlan katletmiş, evleri yakmış, eşyaiannı ve yiyecek- Baku ve Tiflis’teki sığınacaklara götürülmüş ve buralarda bakılmıştır,345 Cemiyet
lerini ellerinden almış oldııklanndan, Müslüman halkın elınde hiçbir şey kalmamış temsilcilerinin bu çalışm aları sayesinde daha ilk ay içinde 250 sahipsiz çocuk ve
150 bakıma m uhtaç kadın felaketten kurtarılm ıştır.346
336 SULTANOV, “B akü M üslüman Cem iyet-i H ayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin
Faaliyeti”, s. 48.
337 Kantarcızäde Hacı M ustafa hatıralarında, Cemiyet-i Hayriye teınsilcilerinin Erzurum ’a, Rus 340 ATASE, K. 528, D. 2061, F. 1.
işgalinden 3 ay sonra geldiklerini yazmaktadır ki, bu da Sultanov’un verdiği tarihe uygun 341 SULTANOV, “ B akü M üslüm an Cem iyet-i H ayriyesi H arpzedelere Yardım Şubesinin
düşmektedir. (Kantarcızäde Hacı M ustafa 'nm H atıralan, s. 20. Bu hatjralar Yavuz Aslan Faaliyeti”, s. 48.
tarafından günümüz harflerine çevrilerek yayınlanmıştır (Yavuz ASLAN, “Erzurum’da Ermeni 342 A çıkSöz, 16 M art 1916, no. 134.
Mezalimi Hakkında Kantarcızädc Hacı M ustafa’mn Hatıralan”, Ätatürk Üniv. AİİTED, 1/6 543 Ahmet HÜRBAŞ, “ 1918 Erzurum Katliamı, Neden ve Nasıl Oldu?”, Ermeniler Hakkında
(1993), s. 85-103). "Makaleler-Derlemeler " cilt II (Atatürk Üniversitesi Yaymlan: no. 535), Ankara 1978 s. 72-74.
338 Doğru Söz, 4 İyun/Haziran 1916, no. 14. 344 A çık Söz, 16 M art 1916, no. 134.
339 SULTANOV, “B akü M üslüm an C em iyet-i H ayriyesi H arpzedelere Yardım Şubesinin 345 Doğru Söz, 18 İyun/Haziran 1916, no. 15.
Faaliveti”, s. 48. 346 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 1, L. 18.
Cemiyet-i H ayriye’nin Erzurum ’a göndermiş olduğu, ilk temsilcileri burada
“Asırlardan beri sizlerden ayn düştüğümüzden bugüne kadar da babalanmız-
halkın acil ihtiyaçlannm karşılanması hususunda yaptıklan çalışm alardan sonra
dan, annelerimizden duygulu sözlerle tarihlerimizin yazılışından, eski haritalann
şehirden aynlm ışlardı.347 Bundan sonra Cemiyet-i Hayriye Erzurum ’da uzun
çizgisinden anlıyoruz ki, bizler sizin haritanızdan çıkanlm ış bugün R us elinde
süre kalacak ve halkı teşkilätlandırarak, uyanık tutmak ve aynı zam anda çeşitli
yaşamaktayız. Zam an geliyor ki bu harita birleşecek sizinle birlikte bir harita
ihtiyaçlarm ı karşılam ak üzere C em iyet’in b ir şubesini E rzurum ’da açm ak
olarak görüneceğiz. 50-100 sene e w e l bizlerin başına gelen felaket bugün de
am acıyla Seyidov başkanlığında bir heyet göndermiştir.348
sizin başınızdadır.
364 Erzincan Mütarekesi ve sonrası gclişmeler hakkında bkz.: KURAT,r«>Ä7ve ve Rusya, s. 333;
E rzurum ’da Rus işgali devam ederken bu arada, Rusya’da önemli gelişmeler
Richard G. HOVANNİSİAN, Armenian on The Road lo Independence 1918, Los-Angeles,
olmuş, 1917 ’de Petersburg ve M oskova’da meydana gelen olaylar, Çarlığın çökü- 1967, s. 109; Stcfanos YERASİM OS, Türk-Sovyet İlişkileri, Ekiın D evrim inden M ii/i
Mücadeleye, İstaııbul 1979, s. 13; Kamüran GÜRÜN, Türk-Sovyet İlişkileri (1950-1953),
Ankara, 1991, s. 1; Nurcan YAVUZ, Birinci Dünya H arbi’nde E rzincan’da Rus İşgaU rr
361 HÜRBAŞ, “ 1918 Erzurum Katliamı, Neden ve N asıl Oldu?”, s. 77-78; Refik Savaşçı’mn
Ermeni Mezalimi, (Basılmamış Doktora Tezi), Erzurum 1995, s. 118-144.
Hatıraları, s. 16.
365 KONUKÇU, Selçuklulardan Cumhuriyet’e Erzurum, s. 692.
362Bazı Ermeniler Azerbaycan’dan gelen bu Türkleri halka kötü göstermek maksadıyla, kendilerini
366 Zeki BAŞAR- Ermenilerden Gördüklerimiz, Ankara 1974, s. 89-110; DEMİREL, Birinci
Rusya’daki Türklerden diye tanıtarak Türkçe konuşarak ahaliyi aldatmaya çalışmışlardır (A TBD,
Dünya Harbinde Erzurum ve Çevresinde Ermeni Hareketleri, s. 67,84-98, 118-121.
sayı 81, B elge no. 1846, s. 235-246).
367 “Acı Günlerimiz”, Tarih Yolunda Erzurum, sayı 11-12, (12 Maıt 1962), s. 12.
343 K antarcızäde Hacı M ustafa 'mn Hatıraları, s. 23-24.
Ruslann, Erm eni saldınları karşısında herhangi bir tedbir almayacakları ve
Seyidov ve arkadaşlan gittikçe artan Ermeni saldınlan karşısmda, Türk halka
Türklere de silah verm e niyetlerinin olm adığı anlaşılınca, Seyidov ve heyette
devam lı olarak birlik içinde bulunm alarını, yoksa Erm enilerin bu durum dan
bulunan Erzurumlular kendi başlannın çaresine bakmalan gerektiği düşüncesiyle
faydalanarak T ürkleri katledeceğini söylüyor ve Erzurumlularla birlikte bu meza-
Erm enilere karşı şehirdeki silahları ele geçirm ek üzere bir hareket yapılm asına
lime karşı durmanın yollannı anyordu. Bu amaçla, Erzurum Türk halkmuı uğradığı
karar verdiler. Bu hareket için önce şehir dahilindeki M üslüm an halkm elinde
mezalimi ve çektikleri sıkmtdan sık sık Tiflis’teki baş merkeze bildirerek Cemiyet’
bulunan silah m iktarım tespit etm ek gerekiyordu. Bu iş Cemiyet-i H ayriye’nin
ten yardım istiyordu. Bu yardım istekleri üzerine Tiflis’te Sultanov’un girişimleri
temsilcileri ile birlikte çalışan Zakir B ey’e verildi.
sonucunda bu sırada Tiflis ’te bulunan “Tiflis Müslüman Millı Komitesi”de Ermeni
Millı Şüräsı’na başvurarak, R uslann Türkiye’den almış olduğu yerlerde özellikle
Zakir Bey bütün mahalleleri, ev ev dolaşarak hem Cem iyet’in vermiş olduğu
Erzincan, Erzurum, B ayezid ve diğer yerlerde Erm enilerin Türk halka m ezalim
erzak ve giyecekleri dağıtmış, hem de herkesten evlerinde silah bulunup bulunmadı- yaptıklan, bunun önüne bir an önce geçilmesi için, gerekli tedbirlerin alınmasını
ğını öğrenerek bunlan teker teker kaydetmişti. Sonuçta; Erzurum’da 600 kadar silah isteyerek, bu kötü durum un K afkasya’da her iki m illet arasmdaki (Azerbaycan-
bulunduğu tesbit edilmişti. Bu tespitten sonra, 16 Şubat 1918 ’de Seyidov ve Zakir
Erm enistan) m ünasebetlere de kötü etki edeceklerini bildirm işlerdi.371
Bey’in de bulunduğu 13 kişilik bir heyet, Cemiyet-i Hayriye’nin şubesinin bulunduğu
Hacı Hayri Efendi’nin evinde toplanarak yapılacak işleri kararlaştırmışlardır.368
371 Tiflis Müslüman Milli Komitesi, Ermeni Millı Şüräsı’na şöyle bir mektup yazmıştır:
B una göre, Seyidov’un daha önce yaptırtıp C em iyet’in binasında sakladığı
“T ürkiye’den almmış olan yerlerde müselllah Ermeni destelerinin dinç M üslüman ahalisini
6 el bombasından üçünü Seyidov ve üçünü de Seyidov’un yardımcılanndan Abdül- tazyik ve tecavüzleri hakkında son zamanlarda Tiflis Millı Komitesi’ne heyecanlı haberler
mabud alacaklar veAbdülmabud, Gez m ahallesindeki Ruslara ait harp malzeme- gelmektedir.
sinin saklandığı kayık am banna giderek, oradaki nöbetçileri bom balarla imha “Komitenin son iclasındada Erzincan, Erzurum ve Bayezid’den gelmiş olan nümayendeleri:
m ezkür yerlerde Rus koşununun çekilerek, Ermeni koşunlarının gelmesinden sonra dinç
edecek, bom ba gürültüsü işitecek olan Gez, M urat Paşa, Yoncalık, Dere Mahalle- M üslüman ahalinin düçar olduğu, nihayet derecede ağır vaziyeti hakkında mufassal maruzalar
lerinden silahlı M üslümanlar hem en oraya koşacak kayık am barım zaptederek vermişlerdir. Vekillerin rivayetine göre dinç Müslümanların öldürülmesi, tecavüz ve garetleri
diğer ahaliyi de silahlandıracak ve G ürcükapısı’na doğru yürüyeceklerdi.369 adi b ir şey olmuştur. M aateessüfane bu haberler Türkiye toprağında bulunan Müslüman
teşkilätlarınm resmi nümayandeleri (Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Temsilcileri) ve
gerekse birçok bitaraf şahıslar tarafından teyid olunur. Zakafkasya ve hususen Tiflis Gubemiyası
Aynı saatte Seyidov, elindeki bombalan Çifleminareler karşısmdaki Ermenilere Müslümanları Türkiye arazisinde dört yıldan beri mahvedilen ve bin türlü tecavüzlere maruz
karakol vazifesi gören bir kahveye atacaktı. Bu sesi işitecek olan Hasanbasri kalan, aç, çıplak ve muhafazasız Müslüman kardaşlannın ahvalinden elbette çok narahat oluyorlar.
“Bu vakte dek böyle hayasızlıklar, Rus koşunu tarafından icra ediliyordu. Bilhassa böyle
mahallesi ahalisinden dört yüz kişi, iki yüz baltalı, iki yüz silahlı olarak silah deposu
facialarla beraber Rus saldatları aç körpeleri ve kocaları, yemek verip saklamak, hayatına necat
vazifesi gören Camiikebir’e ve Durmuş Paşa Cam ii’ne hücum edecekler ve orada verm ek gibi hüsn-ü reftar dahı edemiyorlardı.
silahlandıktan sonra onlar da Taşmağazalar yolu ile Gürcükapısı’na ineceklerdi. “Lakin şimdi Milli koşunlar teşkili ile bu hareket çekilmez bir suret alıyor ve buna artık
tahammül edilmez. Şimdi her bir hırda harekete cemaat milli nokta-i nazardan bakıyor. Ona göre
de m esele müşkülleşiyor.
Bu plän uygulanabilirse, Erzurum ’da Erm enilerin yapacakları katliam lann “İşte bunların hepsini nazara alarak Tiflis Millı Komitesi, Ermeni Millı Şüräsı’na müracaatla
önüne geçilebilecekti. Fakat bütün bu çalışm alara rağmen, plänı önceden haber Türkiye toprağındaki dinç Müslüman ahalisinin artık hasarat çekmemesi ve tecavüzlere maruz
alan Erm eniler derhal harekete geçerek şehir içinde her yerde Türk halka saldın- kalmamaları için lazım binagüzarlıklar edip lazım gelen tedbirleri görsün.
“ T iflis M üslüm an K om itesi, inanıyor ki, halihazırda T ürkiye ile sulh karşısm da
lannı artırmış ve plänm uygulanm asına engel olm uşlardı.370
bulunduğum uz büyük Rusya inkıläbının azad ettiği milletler yeni azad hayatma başlamaya
hazırlandıkları bir zamanda, burada Zakafkasya’da bütün milletlerin zahmetkeş halkının
m üttehiden sulh ile yaşamaları esası koyulan bir zamanda Ermeni Millı Şüräsı Türkiye’den
alınmış olan yerlerdeki ihtilaf ve hadiselerin önünü almak için her türlü tedbirleri görür. Çünkü
368 “Acı Günlerimiz”, s. 12-13.
bu hadiseler demokratlığa en yakın kısmınm çalışmasına mani oluyor ve orada mahallinde çok
369 “Acı Günlerimiz”, s. 12-13.
fena neticeler veriyor. Burada Zakafkasya’da dahı her iki milletin münasebetine su-i tesir
370 “Acı Günlerimiz”, s. 13.
ediyor. ” (AçıkSöz, 19 Fevral/Şubat 1918, no. 685).
Türk ordusunun Erzurum ’a yaklaştığı bu tarihlerde Ermenilerin M üslüm an
halka karşı saldırılan daha da artmış ve bu sırada şehre Ennenilerin m eşhur ç e te göstermişti. Seyidov ve belediye heyetinde bulunanlar eğer bu şekilde davranmayıp,
reisi Antranik kumandasmda bir müfreze yerleştirilmişti.372Antranik’in gelm esin- halkı Rus komutanm istediği yere toplasalardı, Erzurum halkı çoluk, çocuk toplu bir
den sonra durum daha da kötüleşmiş, Ermeniler şehrin birçok yerlerinde hapishaneler katliama uğrayacaklardı.375 Kantarcızäde Hacı Mustafa, Türk Ordusu Erzunım ’a
tesis ederek, şehirdeki Türklerden ele geçirdiklerini buralara doldurmuşlardı. girdikten sonra şehirde katliama uğrayan ahaliyi tespit için çalışmalar yapılırken, bir
binanrn kapısmda asılı Antranik irnzalı şu yazıyı bulduklannı kaydetmektedir:376
Bu sırada belediye binasma yerleşmiş bulunan Antıanik de, emellerini bir an
önce gerçekleştirmek ve Erzurum halkını toptan katletmek amacıyla plänlar kuruy or- “Ey Belediye Heyeü siz eğer muvafakat etmiş olsa idiniz, İstanbul Kapısı’nda
du. Antranik Erzurum’da bulunan Rus Töpçu Komutanı Çiçeri ile anlaşarak bir plän talimgäh m evkiine eğer halk gelmiş olsa idi. T ürk’ün Erzurum ’da bir tek halkı
yapmışlardı. Buna göre, Erzurum Türk halkı silah verileceği bahanesiyle bir y ere kalm ayacak ve alacağım ız intikamımız Erm eni tarihine yazılacaktı. Sebep siz
toplanacak ve burada toplu halde Ermeniler tarafındaıı katledileceklerdi. Bu maksatla oldunuz. Şimdi siz burada yatınız. Ben yann yine sizden intikam almağa Hasanka-
Şubat 1918 ortalannda, Rus Komutanı, içlerinde Seyidov’un da bulunduğu Belediye le’ye gidiyorum.”
H eyeti’ni çağırarak; kendisinin şehirden gideceğini bu sebeple, ellerinde bulunan
silahlan, kendilerini Ermenilere karşı müdafaa etmek için Türklere vereceğini, fakat Antranik, Cemiyet-i Hayriye temsilcileri ileBelediye Heyeti’nin halkı uyanık
bunun için bütün Türk halkmın eksiksiz olarak İstanbul K apısı’nda N um une tutup, onlan yönlendirdiğini ve bu yüzden de kendi planlannı tarn anlamıyla fıiliyata
Hastahanesi ’nin yamndaki talimgähta toplanmasmın gerektiğini bildirmişti.373 geçiremediğini görünce, bunları ortadan kaldırm aya karar vermişti.
Ermenilerin Hasankale’de yaptıklan katliamlardan çok az kişi kurtulabilmiştir. Cemiyet-i H ayriye’nin Hmıs Şubesi açıldıktan sonra, başına sorumlu müdür
Bu sırada C em iyet-i Hayriye Temsilcisi Abdullah Sultanov ve yardım cılanm n olarak Canik Efendi Botaş getirilmişti.398 Şubedeki tem silcileryanmda Cemiyetin
ne olduklan ve sonları hakkında herhangi bir bilgi bulunamamıştır. Hınıs, M uş Vekili Abdullah Sultanov ile yine Hınıs bölgesi sorumlularından İdris
Akusov (?) köylere gönderilerek, buralardaki M üslüman ahalinin durumlarmı
I. Hınıs’ta Yapılan Yardım Faaliyetleri inceleyip, yardım lann herköye dağıtılmasmı sağlamakla görevlendirilmişlerdi.399
13 O cak 1916 tarihinde, H ınıs’ın Ruslar tarafından işgal edilm esinden.394 B u sırada H ım s’ta gerek Erm enilerin katliamları sonucunda, gerekse savaş
bir m üddet sonra, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi buradaki M üslüm anlann sebebiyle ailesini kaybetmiş, sahipsiz kalmış bir çok çocuk bulunmaktaydı. Cemi-
sorunlarıyla ilgilenm ek ve ihtiyaçlannı karşılamak üzere bir temsilcisini 2000 yet-i Hayriye temsilcileri, bu çocuklara sahip çıkarak, onlan bölgede açmış olduk-
pudun ve çeşitli erzakla birlikte H ınıs’a göndermiştir.395 lan sığınacaklara (özellikle Kağızman Sığınacağına) ve buralardan Tiflis ve Bakü’
daki sığınacaklara göndererek bakım ve eğitimlerini sağlıyorlardı.400 Fakat ilçe
Bu sırada H ın ıs’ta M üslüman halk bir taraftan yiyecek ve erzak sıkm tısı ve köylerinde bu durum da bulunan çocuklarm yanı sıra, ayrıca bakım a muhtaç
çekm ekte, bir taraftan da Erm enilerin saldırı ve tehditlerinden dolayı çok zor çok sayıda kadın ve yaşlı kişilerin de bulunm ası itibariyle Cem iyet-i Hayriye
durum da bulunm aktaydılar. Erm eniler M üslüm an halka saldırm akla kalm ıyor, H m ıs’ta bir de darülaceze açmıştır. Darülacezenin m üdürlüğünü de C em iyet’in
m allarm ı talan ediyor, evlerini yakıyorlardı. Erm eniler bu şekilde H ınıs’ta 28 Hınıs şubesi sorum lusu olan Canik Efendi Bataş(?) yürütm ekteydi.401
haneyi yakm ış, 100 haneyi yıkıp kerestelerini odun yapıp yakm ışlardı.396
Rus işgali döneminde bu şekilde Hınıs ve köylerinde Müslüman halkm yarala-
392 Erzurum Viläyeti'nde Vukubulan Erm eniM ezalim ini TahkikHeyeti'nin Raporu, s. 142. nnı sarm aya çalışan Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinin, 1917 İhtiläli sonucunda
393 Erzurum Vıläyeti'nde Vukubulan Erm eniM ezalim ini TahkikHeyeti'nin Raporu, s. 142. Ruslarm işgal etmiş olduklan yerlerden çekilmeye başlamaları ile artan Ermeni
394 KONUKÇU, Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, s. 668.
395 Sultanov, Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti”, s. 47.
396O günleri yaşayan Htnıs’ın Dere mahallesinden Alioğlu Hasan ve Yusufoğlu Mevlüd, Ermenilerin
üzerine Kozanlı Abdullah Efendi isimli bir Rus vatandaşım strf cuma namazlannı kıldırmak için
M üslüm an halka yapttğı mezalim hakkında şunları anlatmışlardır:
vazifelendirdi ve Ermenilerin bu zata da kötülük yapılmayacağına itimad edemediğinden yanına
“Ruslar memleketimizi işgal ederken Ermenileri de yanlarında getirmişlerdi. Bunlar ew ela
iki tane Müslüman Rus askeri tefrik etti”. (Erzurum Vıläyeti ’nde Vukubulan Ermeni Mezalimini
İsläm izzet-i nefsini rencide etmek için Koya B aşı’ndaki türbe ve Şeyh Mahmut ve Ömer Ağa
T a hkikH eyeti’nin Raporu, s. 166).
türbelerini abdesthane yaptılar. Umumiyet mezar taşlarını kırıp işe yarayacak şekilde olanları
397 ATASE, Kls. 475, D. 441-1863, F. 17.
ev yapm ak için köylerine taşıdılar. Camileri de kısmen harap ettikleri gibi, harap edemedikleri
398 ATASE, Kls. 475, D. 441-1863, F. 17.
camilere giden cemaati sövüp, saymak ve tehdit etmek suretiyle ibadet yapamaz duruma
m Açık Söz, 22 Oktiyabır/Ekim 1917 no. 594.
getirdiler. Seksen yaşmdaki bir ihtiyarı kulağı tozundan yaralayıp öldürdüler. İmamımızı da
400 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1 D. 2, L. 12,19.
cam iye gelirse öldüreceklerini bildirmek suretiyle imamlık vazifesinden alıkoydular. Bunun
401 ATASE, Kls. 475, D. 441-1863, F. 17.
üzerine halk toplanıp Rus kumandanma şikayette bulundular. Rus kumandanı bu şikayet
“Ennenilerin İslämlara olan cebr-ü azaplan täkat-fersädır. Zavallı İslämlann
saldınlan karşısm da çalışm alan gittikçe zorlaşırken, bölge halkı da Ermenilerin hal ve maişetleri çok fena ve tahammül mümkün değildir.” Himaye etmek vazi-
tehdit ve katliam larm a daha çok m aruz kalmaya başlamışlardı. fesiyle m ükellef olan Rus hüküm et-i mahalliyesi tarafm dan hiç bir güna maddı
ve m anevı yardım yoktur.”
Ermeniler, İhtilälin yaratmış olduğu bu boşluk ortamından da faydalanarak
M üslüm an ahaliye karşı her türlü saldm lannı artınrken, buna engel olmaya ve Erm enilerin son zamanlarda baskı ve zulümleri o kadar artm ıştır ki, artık
M üslüm anlan korum aya çalışan Cemiyet m ensuplan da artık Ermeniler tarafın- Cemiyet-i Hayriye’nin temsilcileri dahı bu taşkınlıklara mani olamıyorlardı. Hatta
dan tehdit edilm eye ve saldmlara uğramaya başlamışlardı. H ınıs’taki Cemiyet-i cemiyet tem silcileri de aynı hareketlere m aruz kalıyorlardı. G erek M üslüman
H ayriye’nin ve Darülacezesinin m üdürü Canik Efendi de İslämları him aye etti- ahaliye yapılan saldın ve haksızlıklara ve gerekse Cemiyet-i Hayriye’nin temsilci-
ğinden dolayı Erm enilerin saldınlanna uğradığından buradaki Rus idaresinden lerine yapılan tehditlere, sorumlu Rus idareciler de göz yumuyorlardı. Bu durum
bir m iktar m uhafız asker alarak, buraların koruması ile ancak M üslüm an halka karşısında Hmıs Müslümanlan Cemiyet-i Hayriye temsilcileri vasıtası ile, Cemiye-
yardımda bylunabilmişti.402Cemiyet temsilcileri yalnızca Hınıs’ta değil, köylerinde tin baş tem silcisi Dr. Hüsrev Bey Sultanov’a ve bütün Rusya M üslüm anlanna
de Ermeni saldınlanna maruz kalmışlar. Cemiyet’in Hıms bölgesi sorumlulanndan hitaben “İm dat Bekliyoruz” başlığıyla aşağıdaki m ektubu göndermişlerdir:405
Abdullah Sultanov ve İdris Akusov köylere yardım götürdükleri esnada Ermeniler
tarafm dan ölüm cül bir surette dövülmüşlerdir.403 “Bizim için öz dilimizle halimizi söyleyecek ve anlatacak hususı hakimler, mües-
sese ve mahkemeler hiçbir mahalde tayin ohnamıştır. Doğrusu yardım ve muavenet
Ermeniler, bu şekilde cemiyet temsilcilerini etkisiz hale getirerek Müsliiman görecek yerde, hükümetten (Rus idaresi) halimize karşu müsamahakärla muamele-
halka yardım yapılm asım engellemeye çalışıyorlardı. den, itaatsizlikten başka bir şey görmüyoruz. Hatta haksız cebr ve zulüm bekliyor
ve dünya başlanmıza ne vakit yıkılacak, kıyametler kopacak endişesiyle yaşıyoruz.
7 A ralık 1917 tarihli bir Rus gazetesinde bile, bölgedeki Müsliiman halka ve Hükümet ve m em urlan huzurunda, zalimler mazlum, mazlumlar zalim oluyor.
Cemiyet temsilcilerine Ermeniler tarafından yapılan haksızlık ve saldınlara değini-
lerek şu bilgiler verilm işti:404 “Çoktan değil, birkaç adamımızı Hınıs’taki memurlar cebren Türkiye toprağı-
na hafıyelik için gönderdiler.
“H m ıs’ta açılan M üslüman Cemiyet-i Hayriyesi bizim elimizdeki Anadolu
M üslüm anlanna erzak tevziine yetim ve fakirleri iaşeye çalışmak için Müslüman “M üslüm an askerlerin halleri de itibara alınmamış mühim bir meseledir.
darülacezesine iltica etmişlerdi. B unlann içtimalanm gören Ermeniler adavetlerini M illetimizin k u w e ti olan kahram an uşaklarım ız büsbütün Ruslar arasında birer
teskin edem eyerek sokaklarda M üslümanlara taarruza, darba başladılar. Can ikişer dağılmış ve kaybolmuşlardır. Bütün R usya’daki milletler ve askerleri halsiz
çekişen hastalar, ağır yarahlar ile Hınıs Kala’nm içi civan leb-ä-leb doldu. Müslü- ve ruhsuz bir haldedir. Can getirecek, ruh verecek malümatlı gençleri ve zabitleri
m anlann m allan, çoluk çocuklan esir alındı. Pek çok masum adamlar Ermeniler nerededirler ki hiç görülmüyorlar.
tarafm dan tev k if edilerek, Rus H üküm eti’ne teslim olundu.
“Bugün de Müslüman askerlerinin askeri imamının taht-ı nezaretinde bulunan
“Yerli R us ve Erm eni tercüm anlan İsläm larm ifade ve cevaplarm ı kasten ve bütün M üslümanlan toplayıp ibadet etmekte olan Hmıs Camisi’ni (..... ) etmek
tağyir ve tebdil ediyorlar. İslämlann ceplerine, eşyalan arasma mahsus yazdmlmış istediler. Bereket versin ki mesele hazırlıkça Müslümanlar (taralindan) hallolunmuştur.
kağıtlar koyarak güya teftiş neticesinde İslämların cebinde bulmuş olmak suretiyle
Rus H üküm eti’ne veriyorlar. Bugün Hmıs Kale hapishanesi zavallı Şarkı Anadolu “Ey sevgili Müslüman kardaşlara! Eğer biz Müslüman kardaşlanmzm, kadm-
İsläm lan ve yerli Erivan M üslümanlan ile doludur. larının, kızlarının iffet ve nam usları, çoluk ve çocuklannm m asum gözyaşlan,
428 SULTANOV, “B akü M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi H arpzedelere Yardım Şubesinin
423 KXJRXT,Türkiye ve Rusya, s. 265. Faaliyeti”, s. 47.
424 A zm i SÜ SLÜ , “Van Z eve’deki T ürk K atliam ı” , Yakın Tarihim izde Van Vluslararası 429 SULTANOV, “Bakü M üslüm an Cem iyet-i Hayriyesi H arpzedelere Y ardım Şubesinin
Simpozyumu, Van 1990, s. 29. Faaliyeti”, s. 47-48; Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 54; A çıkSöz, 17 Yanvar/Ocak
425 SÜSLÜ, “Van Zeve’deki Türk Katliamı”, s. 29. 1916.no. 87.
426 H üsam ettin Y ILD IR IM , “R usların Van Ü zerindeki Em elleri” , Yakın Tarihimizde Van 430 A çıkS ö z, 17 Yanvar/Ocak 1916, no. 87.
431 A çıkS ö z, 14 Yanvar/Ocak 1916, no. 85.
Uluslararası Simpozyumu, Van 1990, s. 247.
432 SULTANOV, “Bakü M üslüm an Cemiyet-i H ayriyesi H arpzedelere Yardım Şubesinin
427 KURAT, Türkiye ve Rusya, s. 291.
Faaliyeti”, s. 48.
edilmişti.439Aynca, Anadolu’nun kuzey sahilindeki dış limanlann en iyilerinden
çok fazla olması dolayısıyla, bölgeye ulaşm ası daha kolay olan Erivan Cemiyet-i biri olan bu limanın alınması Ruslann Erzurum’da tutunabilmeleri için gerekli olup,
Hayriyesi’ne de m üracaat ederek, bir an önce bölge halkm a yardım için tedbirler Erzincan’a yapılacak herhangi bir harekätta da büyük bir kolaylık sağlayacaktı.440
alm asm ı istemiştir.434
İşte bu sebeplerle Ruslar Trabzon yönüride harekäta başlayarak önce
E rivan C em iyet-i Hayriyesi ilk olarak 160 pud un ve belirli m iktarda p ara Rize441 daha sonra büyük bir direnişle karşılaştıklar O f’u442 işgal etmişler ve 18
yardımı yaptıktan sonra, Erivan ve çevresinde “Kardaş Kömeği” günleri düzenle- Nisan 1916 Akşamı Trabzon’a girmişlerdir.443
yerek bu günlerden elde edilen gelir ve yardım malzemelerini Diyadin, Bayezid,
Van ve M uş illerine göndermişlerdir. Özellikle bu günlerde toplanan kışlık kıyafet Trabzon Türk halkının büyük bir kxsmı, şehrin Ruslar tarafindan işgal edileceği
ve kürkler M üslüm an halkın soğuktan kom nm asında çok faydalı olmuştur.435 haberi üzerine şehri boşaltarak, daha iç kısımlara göç etmişlerdi. Şehirdeki Rum ve
M uş bölgesinde yardım faaliyetleri Cem iyet-i H ayriye’nin M uş-Hm ıs Vekili Ermeniler ise Rus askerlerini büyük bir coşku içinde karşılamışlardı. Hatta Rumlar
A bdullah Sultanov tarafından yürütülm üştür.436 Rus karargähına bir heyet göndererek, onlan şehire davet etmişler ve Trabzon Rum
Metropoliti Hrisantos hemen harekete geçerek, Rus komutanırun da müsadesiyle
Cemiyet-i Hayriye Yardım Komitesi, bir taraftan bölgede yardım faaliyetleri- şehirde çoğunluğu Rum olan yeni bir “Belediye Meclisi” kurmuştu.444
ni sürdürürken, diğer taraftan da Erm enilerin saldırılan ve katliam lan sırasında
anne babalannı kaybetm iş, sahipsiz kalmış, hatta bir çoğu Erm eniler tarafından Rus generali “Şwartz” şehre yerleştikten sonra, Rusça ve Türkçe bir bildiri
alıkonulan M üslüman çocuklarmı toplayarak, Cemiyet sığmacaklanna göndererek yaymlayarak Trabzon’un artık Rus Imparatorluğu’na dahil olduğunu, Rus kanunla-
bakım lannı sağlamıştır.437 nxıın burada geçerli olduğunu, Ermenilerin, Rumlann ve Türklerin Rus tebahğına
geçtiklerini ve bu sebeple de hepsinin hak ve ihtiyarca eşit haklara sahip olduğunu
B akü M üslüm an Cemiyet-i Hayriyesi 1917 yılı sonuna kadar, bölgede savaş- belirterek nizam ve asayişi bozanlann cezalandınlacaklannı, hatta Sibirya’ya
tan zarar görm üş, evleri dağılmış, aç ve sefil bir halde yaşayan 10.000’den fazla gönderileceklerini bildirmişti.445
M üslüm an ahaliye yiyecek, giyecek ve para yardımmda bulunmuş, aynca onlann
Rus idarecilere ve Erm enilere karşı hak ve hukuklannı kom m aya çalışmıştır.438 Halbuki hakikat tamamiyle buna aykın olup, gerek Rumlar ve gerekse Erme-
niler, Ruslann gözleri önünde Müslümanlara yapmadıklanm bırakmıyorlardı. Hatta
M. Trabzon ve Çevresinde Yapılan Yardım Faaliyetleri Ruslar yüzyıllarca önce Türkler tarafindan camiye çevrilmiş olan kiliselerde
namaz kıhnmasını yasaklayarak, buralan Rumlara vermişler,446 bu arada fırsa,
I. Dünya Savaşı devam ederken, Rusya boğazlan kendisine kapayan Türkiye kollayan Rum çeteleri de Rus işgali ile faaliyete geçmişlerdi. Bazı Rus subaylanmn
ile savaşı bir an önce bitirmek istiyordu. A ncak Erzurum ’u ele geçirmiş olması, dahi kumanda ettiği bu Hristiyan çeteler Müslüman köylerine saldırarak, Müslü-
Türk maneviyatm ı umduğu ölçüde sarsmamıştı. Bu durumda A nadolu’nun geniş manlan öldürüyor evlerini yakıyorlardı.447
çapta işgalinin bir sonuç verebileceği ihtimal olarak görülmüş Trabzon’un zaptı,
Türkler üzerinde bekledikleri etkiyi yapabilecek en önemli hedef olarak kabul
439 Sebahattin ÖZEL, Milli M ücadelede Trabzon, Ankara l991, s. 3,348-349.
440 ALLEN-MURATOFF, Türk-Kajkas Sm ırındaki Harplerin Tarihi, s. 182.
<3}A çıkSöz, 17 Yanvar/Ocak 1916, no. 87. 441 BAYUR, Türk İnkıläp Tarihi, cilt III, K. 3, s. 63.
434 Açık Söz, 17 Yanvar/Ocak 1916, no. 87. 441 BELEN, Birinci Dünya Harbinde TürkH arbi, cilt II, s. 31.
443 Birinci Dünya H arbi 'nde Türk Harbi K afkas Cephesi, cilt II, s. 202-207.
*is A çıkSöz, 31 Yanvar/Ocak 1916, no. 99.
444 M. Reşit TARAKÇIOĞLU, Trabzon’un Yakın Tarihi, Trabzon 1986, s. 9-10.
436 A çıkSöz, 22 Oktıyabır/Ekim 1917, no. 594.
445 D oğru Söz, 13 Avgust/Ağustos 1916, no. 23.
437 Azerb. Cum. YTA, F. 335, Op. 1, D. 2, L. 11. Bölgede toplanan çoeuklann ilk bakım ve
446 KURAT,Turfoye ve Rusya, s. 294.
toplanma yerleri Iğdır ve Erivan olduğu için, bu konuyla ilgili olarak geniş bilgi yukarıda da
447 M ahmut GOLOĞLU, Trabzon Tarihi, Ankara 1975, s. 260.
görüldüğü üzere Sürmeli bölgesi anlatılırken verilmiştir.
438 SULTANOV, “Baku MüsJüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin
Faaliyeti”, s. 49.
Trabzonlu Türkler hayatlanmn en acılı günlerini yaşıyorlardı. Eli silah tutan
kalan Trabzon’un Türk ahalisinin haklanm korumak ve onlara daha faydalı olmak
evlatlanmn çoğu savaşlarda şehit düşmüş, geri kalanlar hala silah altmda ve
amacıyla Cemiyet’in bir şubesini de Trabzon’da açmışlardı.455
cephelerde idi. Şehir halkınm çoğu herşeyini geride bırakıp perişanhk içinde yollara
düşmüş muhacir olmuştu.448 Şehirde kalanlar ise her türlü Rum saldınlanna
İşgal yıllannda Trabzon’da bulunan ve bir süre Bakü Müslüman Cemiyet-i
maruz kalıyor, zaten kendilerini savunacak hiçbirşeyleri olmayan halk evlerinden
Hayriyesi temsilcileriyle birlikte çalışan Sadi Selçuk hatıralannda, Cemiyetin
gizlendikleri yerlerden çıkmamaya çalışıyordu.449
Şubesi’nin Trabzon’da açılış gayesini şu şekilde anlatmaktadır:456
Bu sırada, Bedros ve beraberindeki Ermeniler ordumuzun Trabzon’a yaklaş- Türk ordusu şehre girerken patlatılması düşünülen cephaneliği daha önce
tığını, şehrin yakınlanna kadar geldiğini ve içerideki Türklerinde silahlandıklannı ele geçirip bir faciaya engel olmak isteyen Cemiyet-i Hayriye’nin Trabzon şubesi
bildikleri için cesaretleri oldukça kmlmıştı. Aslında kendilerinin durumlannm tehli- temsilcileri Değirmendere mevkiine girip çıkmanın yasak olmasından dolayı birşey
keli olduğunu ve Türklere karşı tasarladıklan melanetlerini Trabzon’da arzulanna yapamamışlardı. Fakat, Cemiyet tarafından birinci derecede insan zayiatının
uygun olarak tahakkuk ettiremeyeceklerini anlamışlardı. Bu yüzden Türk ordusu- önlenmesi düşünülerek, yukanda belirtildiği gibi Türk askerleri uyanlmış ve halk
nun şehre girmesine iki gün kala, bu Ermeni grubu gündüz şehrin, bütün mahalle, haberdar ve ikaz edilerek tedbirler alınmıştır.480
çarşı ve sokak aralanna dağılarak türlü sebeplerle birer ikişer büyük küçük ikiyüz
kişiyi toplayarak, imha etmek amacıyla Kemeraltı Camii’ne doldurmuşlardı. Bu Gerçekten de Ruslarm Trabzon limanından aynlmalarmı takiben önceden
durumu öğrenen Türklerin cami yönüne hücum etmesi ve Cemiyet-i Hayriye planladıklan şekilde Değirmendere’deki cephaneliği infılak ettirmişlerdi.481 Cemi-
mensuplannın şiddetle karşı çıkmalan üzerine Ermeniler amaçlanna ulaşamamış- yet-i Hayriye’nin önceden durumdan haberdar olması ve Türk askeri ile şehirdeki
lar ve böylece de büyük bir faciada önlenmiştir.476 halkı bu bölgeye girmeme konusunda uyarması sonucunda bazı yaralanmalar
dışında Türkler arasında herhangi bir kayıp olmamıştır. Fakat infiläkta, Ermeni
Yine aynı günün gecesi, Bedros çetesinin seçme askerleri tarafından Türk çetelerine yardım ve yataklık ettikleri için sahilden deniz yoluyla, Rusya’ya kaçma-
mahallelerine baskınlar yapılmışsa da Cemiyet tarafından silahlandınlan Türklerin ya çalışan Maçka Rumlanndan onbeş kişi parçalanmıştı.482Bunun yanısıra nakli-
karşılık vermesi sonucu teşebbüslerinde başanlı olamamışlardı. Bundan sonra
474 Birinci Dünya Harbinde T ürkH arbi Kafkas Cephesi, cilt II, s. 452-453. 477 Bu Ermeni grup, Trabzon’dan kaçtıktan sonra Maçka Rumlannın yardımıyla Zigana Dağı’nı
475 SELÇUK, Esaretin Acı Hatıraları, s. 95. Cemiyet-i Hayriye temsilcilerinin daha Ocak 1918 aşmışsa da Torul halkınm karşı koyması üzerine pek çok ölü ve yaralı vererek geri dönmek
tarihınde, 3. Ordu Komutanlığı’yla irtibata girmiş olması muhtemeldir. Çünku 3. Ordu Komutanı zorunda kalmıştı. Bunlardan Trabzon’a dönebilen 61 çeteci Ermeni, Rus ordusunun mensuplan
Vehip Paşa 28.1.1918 tarihinde, II. Ordu Komutanhğı’na yazmış olduğu bir telgrafta Cemiyetten olarakvapurabinmişlerdir. (SELÇUK, Esaretin Acı Hatıraları, s. 100-101).
bahsederek şöyle demiştir: 478 Birinci Dünya H arbinde T ürkH arbi Kafkas Cephesi, s. 452-453.
“... Trabzon’dan alınan haberlere göre ahiren Trabzon’a bir piyade alayı gelmiş ve Ardesa- 479 Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, cilt III (Deniz Harekätı) Genelkurmay Harp Tarihi
Trabzon şosesinde nakliyat münkati olmuştur. Trabzon’da ahaliyi İslämiyeyi himaye için bir Başkanhğı Yaymı, Ankara 1976, s. 385.
İsläm Cemiyet-i Hayriyesi teşekkül etmiştir. (ATASE, A. 4-3671, Kls. 2905, D. 433, F. 5-28). 480 SELÇUK, Esaretin A cı Hatıraları, s. 107-108.
476 SELÇUK, Esaretin Acı Hatıraları, s. 100. 481 A çıkS ö z, 1 Mart 1918, no. 693; SELÇUK, Esaretin Acı Hatıraları, s. 107-108.
482 SELÇUK, Esaretin Acı Hatıraları, s. 107-108,
Erzincan’a öğle vakti giren Rus kuwetleri ve Ermeni asker ve komitecileri
yat gemilerine binmeye hazırlanan Rus askerlerinin bir kısmı da bu patlamadan
akşama kadar şehri yağma etmiş ve Müslüman ahaliye karşı saldın ve tecavüzler-
dolayı yaralanmış, hatta ölenler bile olmuştu.483
de bulunmuşlardır. B öylece 1.5 yıl kadar sürecek açlık, sefalet ve eziyetlerle
dolu günler Erzincan Türkleri için başlamıştır.
Türk ordusunun Trabzon’a girmesinden sonra, Türk kıtalannı karşılayarak
doğruca vapura giden Rus piyade alayı ile süvari birliğinden sonra, Bakü Müslüman
Bu sırada, pek çok bölgede zor duruma düşmüş Müslüman ahaliye maddi ve
Cemiyet-i Hayriyesi Trabzon Şubesi’nin başkan ve üyeleri de Soğuksu’da Türk
manevi yardımlarda bulunan Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Ruslar
komutanı ile görüşüp veda ederek, onlarda ayrn vapurla Trabzon’dan aynlmışlardır.484
tarafmdan yeni işgal edilen yerlere de dikkatini çevirmişti. Daha önce belirtildiği
gibi Erzurum’a Cemiyet-i Hayriye temsilcileri gelmiş ve yardım faaliyetlerine
Böylece Trabzon’un işgal edildiği 1916 yılında gelip, Türk kardeşlerine her
başlamıştı. Erzincan’ın düştüğü haberi alınması üzerine Erzincan’a da temsilcilerini
konuda yardım ve destek olan Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi temsilcileri,
gönderen Cemiyet-i Hayriye bu bölgede de yardım faaliyetlerine başlamıştır.
şehrin kurtanldığı 24 Şubat 1918 tarihine kadar geçen iki yıl içinde, Trabzon ve
çevresindeki Türk halkın yaralannı sarmış, onlara rehber olmuş, her türlü tehlikeyi
Cemiyet-i Hayriye temsilcileri bir taraftan beraberinde getirdikleri yiyecek
göze alarak çalışmışlardır. Azerbaycan Türklerinin Trabzon ve çevresinde yapmış
ve giyecek maddelerini son derece zor durumda bulunan Müslüman halka dağıt-
olduklan bu kardeş yardımını, Trabzon’un kurtuluşundan yaklaşık bir ay sonra
maya başlarken, diğer taraftan onlan Ermeni saldmlanna karşı korumak amacıyla
Trabzon’a gelerek şehri gezen ve izlenimlerini Tasvir-i Efkär gazetesinde “G.
da bir teşkilät yapma girişiminde bulunmuşlardır. Nitekim “Gerekgerek” Camii’nin
K” imzasıyla yazan Osman Server Atabek, çok güzel bir şekilde ifade etmiştir:485
dershanesi merkez olmak üzere şehir yedi kısma aynlmış, her mmtıkaya bir baş
muhtar tayin olunmuştur. Kurulan bu teşkilät sayesinde alman karar ve tedbirler
“Ortahisar’da Zanos Köprüsü civannda bir hanenin kapısma “Bakü Müslü-
derhal halka ulaştınlabildiği gibi, giyecek ve yiyecek yardımlan da bu teşkilätla
manlan Cemiyet-i Hayriyesi Trabzon Şubesi” levhası talik olunmuş. Bu bina
halka çok seri ve düzenli olarak dağıtılıyordu. Fakat Cemiyet temsilcileri tarafın-
dahilinde toplanmış olan cemaat hakikaten isimleriyle müsavi bir hayırkärlıkla,
dan oluşturulan bu teşkilätm ömrü uzun sürmemiş ve Ruslara yapılan ihbarlar
bura ahval-i müslimesinin hukukunu, mal ve canını sıyänete çalışmış, cami ve
sonucunda teşkilät dağıtılmıştır.487
medärisin daha fazla tahribine meydan vermemiş ve hiçbir şeyden yılmayarak,
çekinmeyerek bugüne kadar hidemat-x insaniyet perveranelerine devam etmekde
Ali Kemali Erzirıcan adlı eserinde, bu esnada Erzincan’a önce Cafer Bey,
bulunmuşlardır.
daha sonra da Mazhar B ey adlannda İsläm K omitesi’nin gönderdiği kişilerin
geldiğinden bahsederek, bu konuda şunları anlatmaktadır:488
Cenäb-ı Häk kendilerinden razı ve hoşnud olsun”
Oğuz boylan tarafmdan bir ‘Türk Yurdu” haline getirilen Azerbaycan, coğrafi
konumu ve zengin tabii servetlere sahip olmasmdan dolayı, devamh surette civar
büyük ülkelerin häkim iyet mücadelesine sahne olmuştur. Bu hakimiyet
mücadelesine XVIII. yüzyıl sonlanndan itibaren büyük bir güç olarak katılan Çarlık
Rusyası, XIX. yüzyıl başlarmdan itibaren Kuzey Azerbaycan’da hakimiyet kurmaya
başlamış ve 1813 Gülistan, 1828 Türkmençay Antlaşmalan ile İran, 1829 Edime
Antlaşması ile de Osmanlı Devleti, Rusya’nm bölgedeki hakimiyetini tanımak
zorunda kalmışlardır. Böylece, hakimiyetine giren Kuzey Azerbaycan’da Rusya,
sömürgeci bir siyaset izlemeye yönelirken, bölgenin kültürel etnik ve dini yapısı
üzerinde de devamlı oyunlar oynamaya başlamıştır. Rusya bölgenin asıl sahibi
olan Azerbaycan Tüıklerini uyutmak ve özellikle Türkiye ile olan ırld, dinl ve kültürel
bağlannı gevşetmek ve koparmak için çok planlı ve sürekli bir politika takip etmiştir.
‘r JJ^ J l İJL** O j / * *•' Hİi* Vİ—‘* ıJ^t+l t£jir~<. XŞ'S J c /r. s a K! 2 - S I , rrp e ju ° K itJ » a UyujıııcKCWy X c u ıiT e T y
cj •*/}-’ 0 —'.J ^ ’ * •*^ C ' - • tÄy. ssfij! s *iy t* Jf^A\ <j?J'~Uj I •■": n w cflaT lı y n c « ı ın y T u a o r ’ı e M o : 6 ‘} 5 p y ö . . H ı c - T n t.r t
*jt//?J'’in z J jlJ * t.^( l(*£s i v} ü ; y \''S* •->y 'J ı>tj'Z^k >\ı ııs- 9 1 D . U yu.nııcıcıte, l( o « ıt ı - e t t ü t i i c i c b j i I d w ı o rı> 3 - r r .
Cr*Jj k'O^* *l jU f fLe* ıJ •j •> /1* tfjl *.jfcV// t •JtA* L-'*c_-^^ 11 IwHfl İ 9 H r. a * If I M c c o Ö i iis o t^ , 'i’T s , ı ı s a j ıa n rn -
V*><
^l y M,
//
,£ > i
"T . H ----- ---- - - —'
•&+?+
I
İ ( J J
<ı**<4V /, S!)
^ j» _-•? . **f+<
^ <M*'a
J^f. ; ^ **«*w-*■« ^ Xn^r ^ . t ., £ /, : '“ ^ * rt- V^’
J j .'f t — A / ' i ’. ‘ ' ^
/5 . ^
y /1
* //. j i & ^ *?! ' VS*-^-*--?*.
^ f '’ : /r .1..
— /j~- •^ * --^ -. / /
*-4^4-*^-^PTt «***«■«.,. ^T, , ' W « »*
*a‘ ^ *, & S _ l^nt»
JT&*\ x. _ iT- /
. -4a
perfjL^ı £
jfu? J / y **,c > i /jO- i ~ı s '‘“?7**M-?* -'■
^J/ ' t^» >-yS*. j
m ^ ' ’3
ÄCj ^
I v4*--«~» .
S7'-lrU&*tZ'£- &T4+PXW Cty'*- / / / ^
•. t-*-j \ &t A^cil£p // / ^ —' ^ ( I >^
+-?sp£*i*fW*’ itvjıryrJi*.#**' d t t~'<X*zy —• ( I f/j
/ Ä « * /> 4 ? . . .. .
■■* «~s J . / / CMrfj^dr '■ --- * <r '5* ,v * 1
£ ^ i K ^ «t <e*(A / 9 ,- ^ im - / f t y ı /{£ < L , J İ / t - nL+~^*-c__ * « "/ „
^ *<»1- *İÜ« *? , * , %- - V ♦ J” V
* 't rf / ' f £f-+f»'>*~.J- /St*w^_
/C tjfitvtn p ! j ■ * /■/. . ^Jl/ ^ ,— <-<i -<~j ; . -m*. — a- v /'tf w
/. ı ^ .. (■»
/^, $£c.'*.-t*jf#% ^ ^ La-«.-£?><_ t v /
;/. iä5^**^- s*s*.—
/* S&Jtyt AUft*. flf . 5^^'»u»“ 4-^W
4n^*;"~ if
/[■Ç" fi/c 4 + - » .* ^ L < * .< . _ - |!-C.'*-«^-6.*— . ^ •>
/1 * s p ^ * ? • T - y f - w /*£ r 0<V-C-t^ ,v,
//, /C-++-j£~*—- iı ^ı* ^{^4+-^4.-yVsV -
Q «-/-<-tJl-*-IL.Jt<’
P '- 'i
(rv i t jl j> l (r-\ ıi o - ^ i> l jjT f/ (ro
JnV.
? /-i M t_S>Jf—-<-<-U > u t 1 ,h .
B akü’daki Cem iyet-i Hayriye Sığınacağında Bulunan Yetim Çocuklara Ait Bir Liste
« n ■' m t> st'. >,.n 7 x ır B E J 0 II 0 M b
I H - I ..... -Əs•V’
RuteB iiyxeKiıro.norta,. 'iCÄopsaans^ı ıa. .S-yçımc.r.oi'i! - o y i) u , tıu.iRNMitr m ı/,aıiA'«4ı>»h»aai3H9iM «ııi(uij rifp ıi» > (,s Ti|iJ!iHjiıqKÜ Jt:ı \
. . . . . . . . . . . . . . . ----- ---- . . . . . . - . + |; ’. ■j >j.
cyJifci!ftiicı;o:st> rcpt^Ti. M J’d T a xflU ı r.)fııu a ı’acr
» H iifü tt * ı{ıaırjuif* m n tix e j ,* * * '
.................... * j . . . . .p: a-
u ÄA-Kfc- 'lu: 13/11 orÄi«. ^ üji ira';ııi?::. f" i:.
1, Rfpıl HqıtftlU 36. r * ıt w r - r y e « lb ı
'i loCy^i o rjm 2 , Sk * Aj(yılj(o» -3&. Ewwp J*mhj[> . • .
II -
3 ) ' f'acaıi's ■jvjıeKy&Kt Oi jvj * -T'/ 3 , P jN İ* tv R y jw İ ? . ' K ö p u rn ii
■*
. ,ıj C-,
r& .^ ıı-A ra AlJjıypft:::i!iL ;qrj5it 4 , HaiU« Irtuo 3B. r*cıw< 3k6 . . . .
A d aci c rjıu rı " ,1 1. з . r< uııı< P a ö w ı 39. Ou*tl İCfyjun
»■ •1 >• f l. T M H t H jrp M 40. O vap i ın
çr\
"
.1
- ’!•?!;& o r w A-vil
•s
«■*
*)
II . 7. ISyHpa k i t . ' / ' f t x u h X 4 1 . U y « tıi( ( a Jd m *4
rfiWKJI* 3ı\*mpi-flf»Kiı-cr'jnı * ' -TX
и. £ t« ıtu t Jy»4« 42« Aj k Oii Typuı
H) ’1a;|0,viı !{c.ınxjt& c rju . " I-05:kc :i , ryr*.
9, Ouo.fi C u n 43. OCHILH Kajıvjıı
r * *
1 ) "::jiö£:rM i ^amıııjt* on.n;ı 16. At»$ HeuaM 4 4. tluaıu)ı İXU4JI
tn j tiaııpH opjiu H r-'tK 11 .3hh öonıf 4D. l y p ıg * C(HJ(
I I 'i ..c a n r f*ftx ry ^ ı orjın »» j , * . , ;*y 6 , ' -V M (S. To^wrt 40. k tfp trH U
ı r , ; '■'.'Ct i . "llftll* OPÄK r r;-rjUjriVA^ 1'ia.j.A C'-'.ui* : y ;i, ],■;>-?« 13. ryu ar Ho ih ji 47. Ounp ^ ja n t
T3) !'!nnrıt PyceöH^ oi'jDıi II ■ i - “*Om r v« . r -<’ • 14. lUms* 4 8 .' X iijib ftaıtaı
M / '" f . r a Äy.xpfcröew* r, rjj. 1* n •• r 'r-«3l 15. Xxu«ji Boıfım* -— - 48. A»P>M«
V>, f a a fı^ u ; " i'VUIKft, jr r:c..ı ryr-* [0. liyXTap.-OMpıı !ıU, KıiımfHu Juıu
>1 17. Qıt*|> 4ıuikD«a il . D cıi'} V.y,}Tıu{u ’
m ; A',","p.T.',.:!aHi> /.S,>;yjiKH-S T H "ior:v. p-"*c>r 7 ıı
IB. Rlwp k*x tlC, y.iUG^
17) !lyy»,Ti> o rjıu V j'. . Ei'rrJil^'-'Jj iV."Jü . »■v . :ı
111, lUjmu " 63. J.ına,! ItijiKU
'r\ i7r.‘i ı 'J p /V p ı oj’jjh
---------- --- &C f y0,' Tı« Oui,p
! I C * | * r Aj m 55, K ysT ivJu S e x ı ı y j i i
a. tmimr»<ınH
iı I ı6 . AdjıyAjııı Jl>'paytı
İ3< 3d4. Xy(l«M. 07, UyaTiı]« r»a»j<
14, Qctian 5«.
İ5 .----- —------------- İ S . lU ıııu A-i*
Bakü’daki Cemiyet-i Hayriye Sığınacağında Bulunan Türk Yetim Çocuklara Ait Bir Liste
2 0 . A Jtuajı H u a j ı a > 60 JVcıiK O cu u k
?.?. Axuajı lUfAnmatt 6 1 . F «.cy.ı 1UUJU,
"0. ryo«»* R0partt«o» 4 2. lU ıtjn a ^
_______ ________ 03. UixxpaiMM
80. Hfn T»'t«L^UyoTa,[|* . 04. Hom&iu
31. H ypau Uı^XMjrX-
65. HıJpttrxıı K a t y x t ä .
t Z . OoıtfcM I U m x .— -
60. JLxu»x İ 4 j y j4 t
3 9 . R h jto P & jc u fl
<t?. Hoa**jrv U yo rı^a
3 4 . O ıu p f m m _______
*<_ / Ji-fc ,
M H lM U a i' .........
f j.* ^5 ^ l j ı d a'vJ
jJjt
^ »«Jj J. .
j j JU~£fjj) «/ji"VjA,İjİ
t/* ! J f , ^ J- . J j J t * 1; j*
k ^ .l v* İY j ! ,uM j ^ / j <sJj£—+ A )y
p*vı VA ö V jl
\ ^ \A
Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Trabzon Şubesi İle İlgili
Tasvir-i Efkär Gazetesi’nde Çıkan Bir Yazı
FOTOĞRAFLAR
VE
RESİMLER
H acı Z ey n el A b id in T agiyev
H ACIZEYN ELA BİDİN TAGİYEV
Hacı Z e y n elab id in T agiyev tara fın d a n y a p tın la n ilk T ü rk K ız O k u lu ve y an ın d a Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov
B a k ü M ü slü m an C em iy eti H ay riy esi’n in “ İsm ailiy e” B inası
H asan B ey Z erdabi
M ehm et E m in R esulzade
I. KAYNAKLAR
A. ARŞİVLER
- Azerbaycan Cumhuriyeti E1 Yazmalan Enstitüsü Arşivi
- Azerbaycaxı Cumhuriyeti Merkezı Devlet En Yeni Tarih Arşivi
- Azerbaycan Cumhuriyeti Merkezı Devlet Siyası Partiyalar ve İçtimaı
Hareketler Arşivi
- Azerbaycan Cumhuriyeti Merkezi Devlet Yeni Tarih Arşİvi
- Başbakanlık Osmanlı Arşivi
- Genelkurmay Başkanltğı Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Dairesi Başkanhğı
Arşivi (ATASE)
- T.C. Kızılay Dem eği Arşivi (Etimesgut Merkez Deposu).