You are on page 1of 13

itüdergisi/a

mimarlık, planlama, tasarım


Cilt: 9, Sayı: 2, 166-178
Eylül 2010

İstanbul’da şehirsel saçaklanmanın ölçülmesi

Fatih TERZİ*, Fulin BÖLEN


İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Programı, 34437, Taşkışla, Taksim, İstanbul

Özet

Şehirsel saçaklanma sürdürülebilir gelişme karşısındaki en önemli sorunlardan biri olarak kabul
edilmektedir. Saçaklanma, şehrin yayılarak tarım alanlarını ve çevreyi işgal etmesi, doğal açık
alanların sağladığı pek çok yararları ortadan kaldırması, ulaşım maliyetlerini arttırması ve kent
merkezlerinin köhneleşmesine neden olması gibi bir dizi problemlere neden olması açısından eleşti-
rilmektedir. Serbest piyasa koşullarında bireyler ve girişimciler kararlarını, karlarını maksimum,
zararlarını ise minimum yapacak şekilde vermektedirler. Bu durum ise çoğunlukla çeperlerdeki kır-
sal alanların, şehrin yeni gelişme alanlarına çevrilmesine neden olmaktadır. Çünkü çeperlerdeki
boş arazilerin varlığı ve arazi değerlerinin düşük olması, bu bölgelerde konut alanı üretmeyi daha
kolay, daha az riskli ve böylece karlı duruma getirmektedir. Bu nedenle şehirsel büyümenin, zaman
içerisindeki eğilimlerinin tespit edilmesi, sürdürülebilirlik açısından değerlendirilerek problemleri-
nin belirlenmesi ve bu problemlerin çözümünün sistematik olarak ele alınması, geleceğe dönük şe-
hirsel büyüme politikaları ve stratejilerinin belirlenmesi açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu
nedenle bu çalışmada, İstanbul’da yakın gelecekte daha sürdürülebilir gelişme koşullarının oluştu-
rulması için şehirsel büyümenin, belirli mekânsal gelişme stratejileriyle değerlendirilmesine duyu-
lan ihtiyaç ortaya konmuştur. Bu çalışma, İstanbul’daki konut alanlarının mekânsal büyüme karak-
teristiğini mekânsal analiz yöntemleri ile çözümlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, faktör
analiziye bir saçaklanma indeksi geliştirilmiştir. Daha sonra saçaklanma indeksi kullanılarak İs-
tanbul’un bugün gelinen noktadaki kentsel alanın mekânsal karakteristiği şehirsel saçaklanma ve
kompakt gelişme açısından değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda, İstanbul’un şehirsel büyüme
karakteristiğinin şehirsel saçaklanma özelliği gösterdiği ortaya konmuştur.

Anahtar Kelimeler: Mekânsal büyüme, kompakt gelişme, şehirsel saçaklanma, saçaklanma indeksi,
İstanbul.
*
Yazışmaların yapılacağı yazar: Fatih TERZİ. terzifati@itu.edu.tr; Tel: (212) 293 13 00 dahili: 2811.
Bu makale, birinci yazar tarafından İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Programı’nda tamamlanmış
olan "Mekânsal büyüme ve konut alanlarına yönelik gelişme stratejileri" adlı doktora tezinden hazırlanmıştır. Makale
metni 16.12.2009 tarihinde dergiye ulaşmış, 07.01.2010 tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tartışmalar
28.02.2011 tarihine kadar dergiye gönderilmelidir.
F. Terzi, F. Bölen

Quantification of urban sprawl in indicators of sprawl to characterize patterns of ur-


ban growth and land use.
Istanbul
The other attempts involve using certain spatial
Extended abstract simulation techniques to measure urban form both in
Sprawling urban development is one of the major theoretical simulations and while using empirical
concerns in terms of sustainable urban development. data.
Critics of sprawl argue that urban expansion invade
the agricultural land, leading to a loss of amenity The aim of this paper is to provide a sprawl meas-
benefits from open space. In addition, growth at the urement methodology that contributes to the under-
urban fringe is thought to depress the incentive for standing of sprawl dynamics of Istanbul. In this pa-
redevelopment of land closer to city centers, leading per, a sprawl index was calculated to measure urban
to decay of city centers. Under free-market condi- sprawl in Istanbul.
tions the decisions of individuals minimize costs and
maximize profit. This is mostly in favour of conver- The information that was used in the sprawl index
sion of rural land leading to sprawling urban devel- was assembled for each of 787 neighborhoods of
opment because it is easier and more profitable due Istanbul. For each neighborhood level, the built up
to lower land values. areas of neighborhoods have been taken as the sta-
tistical units for the calculation of the sprawl index.
In response to concerns about sprawl, compact de- 18 variables related to built-up areas were collected
velopment strategies have been proposed in order to and entered into database. Using factor analysis 18
alleviate the market failures and promote sustain- indicators were explained by three components
able development. Therefore, urban planners re- (density, mix-use and accessibility) and then each
quire information related to the rate of growth, pat- neighborhood received density score, mix-use score
tern and extent of sprawl to provide basic measure- and accessibility score. Since ‘density’ and ‘accessi-
ments to define sprawl characteristics. Measuring bility’ have an inverse effect in the context of urban
urban sprawl is a controversial topic among schol- sprawl measurement, the accessibility factor is con-
ars who investigate the urban landscape. There have sidered as a negative component, while density and
been many attempts to measure sprawl by develop- mix-use were considered as positive component in
ing quantifiable indicators. the calculation of sprawl index. Consequently, using
sprawl score, Istanbul is divided into five zones
Density is considered as one of the essential compo- ranging from the most sprawled to the most com-
nents of measuring sprawl. Since density is a very pact.
complex concept and its measures vary in several
ways, it is important to determine how the relation- The results demonstrate that the spatial development
ship between density and sprawl should be evalu- pattern of Istanbul exhibits urban sprawl character-
ated.
istics. Current planning approach alone is not effec-
tive to reduce sprawl without setting certain spatial
The density gradient is an alternative approach to
strategies by which development activity is restricted
quantifying density instead of using the number of
people or dwelling units per given area. The idea of or additional requirements for new development are
a density gradient is the percentage change in den- imposed in certain areas. This brings the compact
sity for a small change in distance from an urban development strategies to planners’ attention as a
center, or the density gradient of sprawl. It can be way to control urban sprawl.
argued that the density gradient model, which gen-
eralizes urban form as monocentric, is a good fit in For further research, it should be investigated if un-
explaining urban dynamism as cities grow and controlled urban sprawl might feasibly be shifted
economies develop. from the areas where it now seems likely to occur
into other areas closer to the center of the metro-
Using measurable indicators, researchers created a politan areas.
sprawl index based on factors that can be analyzed.
Recently, scholars have also identified measurable Keywords: Urban spatial development, compact de-
characteristics of sprawl and proposed specific velopment, urban sprawl, sprawl index, Istanbul.

167
İstanbul’da mekânsal büyüme eğilimlerinin analizi ve şehirsel saçaklanma

Giriş çalışmalarda ise şehirsel saçaklanmaya neden


Mekânsal büyüme, özellikle 1980’li yıllardan olan faktörler, saçaklanmanın sonuçları ve bun-
sonra akademik çevrede, eğitimde ve pratik uy- lara yönelik geliştirilen stratejiler tartışılmakta-
gulama alanlarında giderek artan bir ilgi odağı dır (Brueckner, 2000; Carruthers ve Ulfarsson,
haline gelmiş bulunmakta ve mekânsal büyüme 2002; Downs, 1999; Ewing, 1997; Galster vd.,
(kentlerin fiziksel gelişmesi), şehirsel form ve 2001; Gordon ve Richardson, 1997; Pendall,
şehirsel gelişme konularında ve bunların birbir- 1999; Bruegmann, 2005). Bazı çalışmalar ise,
leriyle olan etkileşimleri üzerine çok sayıda şehirsel saçaklanmanın ölçülmesine, bu ölçü-
araştırmalar yapılmaktadır. Günümüzde gelinen mün parametrelerin belirlenmesine ve buradan
noktada planlama politikaları ve mekânsal stra- hareketle şehirsel saçaklanmanın özelliklerinin
tejilere bağlı olarak ortaya çıkan birbirinden anlaşılmasına yönelik olmuştur (Batty vd.,
farklı iki mekânsal büyüme biçimi, şehir plan- 1999; Downs, 1999; Torens, 2000; Galster vd.,
lama disiplininde pek çok yönden tartışılan kav- 2001; Ewing vd., 2002; Hasse ve Lathrop, 2003;
ramlar olmuşlardır. Bunlar, şehirsel saçaklanma Gaynor, 2004; Tsai, 2005; Torens, 2006).
(urban sprawl) ve kompakt büyüme (compact
development) türleridir. Planlama literatüründe saçaklanmanın tek bir
tanımının olmadığı ve araştırmacıların farklı
Planlama literatüründe yapılan tartışmalarda, yaklaşımlar, parametreler, ölçümler kullanarak
her iki tür gelişmenin olumlu ve olumsuz etkile- farklı tanımlar yaptıkları görülmektedir. Şehirsel
rinin olduğu ve bu etkilerin, daha çok çevresel saçaklanmayı plansız, kontrolsüz, koordinas-
sürdürülebilirlik, sosyal adalet ve ekonomik ve- yonsuz ve tek tip arazi kullanımının egemen ol-
rimlilik başlıklarında toplandığı görülmektedir. duğu; düşük yoğunluklu, lineer, dağınık, sıçra-
Ancak, şehirsel saçaklanmanın, kompakt şehir yarak gelişme veya çevresinden yalıtılmış bir
ile karşılaştırıldığı birçok araştırmada, şehirsel gelişme türü olarak tanımlamak mümkündür
saçaklanmanın çoğunlukla kaybeden taraf oldu- (Nelson ve Duncan, 1995). Gottman, özellikle
ğu görülmektedir. Çünkü, yapılan pek çok araş- 1920’li yıllardan sonra metropol şehirlerde hızla
tırmada şehirsel saçaklanmanın bir dizi ekono- artan nüfus ve beraberinde banliyöleşme sonu-
mik, sosyal, çevresel sorunlara neden olduğu cunda kırsal alanların kentsel alanlara dönüşme-
ortaya konmuştur (Newman ve Kenworthy, si sürecinde yerleşmelerin çeperlere doğru ya-
1989; AB Komisyonu, 1990; Downs, 1998; yılmasını saçaklanma olarak tarif ederken (akt.,
Holcombe vd., 1999; DETR, 1999; Burton, Harvey ve Clark, 1965), Ottensmann (1977),
2000; Burchell vd., 1998; Ewing, 1997, Walton, saçaklanmanın mekansal gelişimini dikkate ala-
2000; Freeman, 2001; Knaap, 2002; Ewing vd., rak, yeni gelişme konut alanlarının, kentin mev-
2002; Hasse ve Lathrop, 2003; Nechyba ve cut yerleşimi ile büyük ve boş parsellerle ayrıl-
Walsh, 2004; Haberl vd., 2004). Bu nedenle mış alanlarında, kopuk olarak ve dağınık bir bi-
kompakt gelişmenin daha sürdürülebilir bir ge- çimde gelişmesi olarak tanımlamaktadır. Ewing
lişme olduğu genel kabul görmektedir. (1997), saçaklanmanın mekânsal biçimlenişinin
dört şekilde olabileceğini belirtmiştir. Bunlar,
Her iki şehirsel gelişme türü, şehir ve bölge düşük yoğunluklu ve yayılmış (low density),
planlama literatüründe oldukça yoğun bir şekil- dağınık (scattered development), lineer akslar
de ve farklı boyutlarıyla ele alınmaktadır. Bazı şeklinde (strip development) ve sıçrayarak
çalışmalarda şehirsel saçaklanmanın (Nelson ve (leapfrog development) gelişimdir. Pendall’de
Duncan, 1995; Ewing, 1997; Weitz ve Moore, (1999), benzer bir yaklaşımla, şehirsel saçak-
1998; Duany vd., 2000; Galster vd., 2001; lanmayı, plansız, kontrolsüz, belirli bir koordi-
Malpezzi ve Guo, 2001; Gillham, 2002; nasyon içerisinde olmayan ve karma arazi kul-
Bruegmann, 2005) ve kompakt gelişmenin lanım türü yerine tek tip arazi kullanım türünün
(Gordon ve Richardson, 1997; Ewing, 1997; olduğu ve çoğunlukla lineer, sıçrayarak, dağınık
Anderson vd.,1996; Williams vd., 2000) tanım- ve izole olarak gelişen yerleşmeler olarak ta-
lanmasına yönelik tartışmalar yer alırken, bazı nımlamaktadır. Duany ve diğerleri (2000) sa-

168
F. Terzi, F. Bölen

çaklanmanın geleneksel Amerikan kentlerinin kenler kullanılarak tanımlanmasına ve şehirsel


tersine karma arazi kullanımı yerine tek tip arazi saçaklanmanın derecesinin ölçülmesine yönelik
kullanımının egemen olduğu, yaya öncelikli ol- çalışmalar yapmıştır. (Peiser, 1989; Ewing,
mayan, farklı sosyal grupların birbirinden kopuk 1997; Gordon and Richardson, 1997; Pendall,
olduğu ve sürdürülebilir gelişmeden uzak bir 1999, Malpezzi 1999; Downs, 1999; Brueckner,
büyüme türü olarak ifade etmektedir. Gilham 2000; Galster et al, 2001; Carruthers and
(2002) şehirsel saçaklanmayı kentsel alan sınır- Ulfarsson, 2002; Ewing ve diğ., 2002; Hasse ve
ları dışında ya da kent çeperlerinde gerçekleşen Lathrop 2003; Tsai, 2005).
düşük yoğunluklu, dağınık ve otomobil merkez-
li, kontrolsüz ve plansız gelişme türü olarak ta- Yoğunluk, şehirsel saçaklanmanın ölçümünde
nımlamaktadır. Bruegmann (2005) ise saçak- kullanılan en önemli değişkenlerden biridir.
lanmayı, düşük yoğunluklu, dağınık ve bölgesel Yoğunluk kavramı çok boyutlu bir konu oldu-
ölçekli arazi kullanım politikalarından yoksun ğundan ve farklı şekillerde ölçülebildiğinden net
olarak ortaya çıkan şehirsel gelişme olarak ta- olarak tanımlanması gerekmektedir. Torrens ve
nımlamaktadır. Alberti (2000), yoğunluk ile şehirsel saçaklan-
ma arasındaki ilişkinin belirlenebilmesi için,
Şehirsel saçaklanmaya karşı bir yaklaşım olarak kentlerin hangi yoğunluk değerlerinde saçak-
ortaya çıkan kompakt şehir gelişim modeli ise lanma özelliği gösterdiği ve yoğunluğun mekân-
‘yoğunlaşma (concentration)’, ‘birleşme (con- sal büyüme ile ilişkisinin iyi tanımlanması ge-
solidation)’ ve ‘yoğunlaştırma rektiğine dikkat çekmektedir. Brueckner ve
(intensicifaciton)’ kavramlarıyla ifade edilmek- Fansler (1983) ile Peiser (1989) gibi tanınmış
tedir. Mevcut kentsel alanın yoğunlaştırılması, şehir ekonomistler, yoğunluk değişkenini kulla-
mevcut yapılaşmış alanların yeniden kullanıl- narak saçaklanmayı ölçmeye çalışmışlardır.
masını sağlayarak nüfusun kent merkezlerine
geri döndürülmesi, daha çok toplu taşıma im- Saçaklanmanın ölçülmesinde Yoğunluk değiş-
kânları sunması, daha düşük maliyetli altyapı kenine alternatif bir yöntem ise ‘yoğunluk değer
hizmetleri sağlaması, kent merkezlerinin yeni- azalım eğrisinin eğimi’dir (density gradient).
den canlandırma sürecini hızlandırması, kentsel Yoğunluk değer azalım eğimi yöntemi kısaca,
donatılara daha iyi erişim sunması gibi avantaj- kent merkezinden belirli mesafelerde gözlemle-
ları olduğu ifade edilmektedir (Jenks vd., 1996; nen yoğunluk değerindeki yüzdelik azalmadır
Williams vd., 2000; Burton, 2000). (Batty ve Longley, 1994; Torrens ve Alberti,
2000; Malpezzi ve Guo, 2001). Ancak,
Gordon ve Richardson (1997) kompakt geliş- Malpezzi ve Guo (2001), bu yöntemin kentsel
meyi yüksek yoğunluklu ve\veya tek merkezli formu tek merkezli olarak genellemesi nedeniy-
gelişim olarak tanımlarken, Ewing (1997) ise le daha dinamik kentler için ortaya koyacağı
kompakt gelişim için yüksek yoğunluklu olma sonuçların tartışmalı olacağını savunmaktadır-
şartını kabul etmemekle birlikte, iş ve konut lar.
alanlarının bir arada yoğunlaşması, kümelenme-
si ve karma kullanım türlerinin bir arada gelişti- Şehirsel saçaklanmanın ölçülmesine yönelik or-
rilmesi olarak tanımlamaktadır. Anderson ve taya konan çabalardan bir diğeri belirli göster-
diğerleri (1996) ise hem tek hem de çok mer- gelerin analiz edilmesi ile elde edilen saçaklan-
kezli gelişmenin kompakt olabileceğini belirt- ma indeksidir. Galster ve diğerleri (2001) şehir-
miştir. Burton (2000), kompakt şehri yüksek sel saçaklanma ile ilgili sekiz faktör belirlemiş-
yoğunluklu, karma kullanımlı, etkin toplu taşı- tir. Bunlar sırasıyla, saçaklanmanın düşük yo-
ma sistemine sahip, yaya yolları ile bu tür akti- ğunluklu olması; süreksiz olması, yeni gelişme-
viteleri teşvik eden kent olarak tanımlamaktadır. nin birbirinden kopuk ve sıçrayarak gerçekleş-
mesi; yoğunluğun belirli bir bölgede yoğunlaş-
Bir grup araştırmacı ise kompakt gelişme ve şe- mayıp, tüm kentte homojen olarak dağılması;
hirsel saçaklanmanın, bir dizi ölçülebilir değiş- merkezi iş alanından uzak olması; birden çok alt

169
İstanbul’da mekânsal büyüme eğilimlerinin analizi ve şehirsel saçaklanma

merkez etrafında yoğunlaşması; tek bir arazi Bu çalışmada ise İstanbul’da şehirsel saçaklan-
kullanım türünün olması ve arazi kullanımları manın ölçülmesi için bir saçaklanma indeksi
arasında uzun seyahat mesafeleri bulunmasıdır. geliştirilmiştir. Burada, Ewing ve diğerleri
Her bir faktör için Z skor değerleri kullanılarak (2002) yapmış oldukları çalışmada kullandıkları
bir indeks oluşturulmuş ve ABD’nin 13 yerleş- yöntem temel alınmıştır. Bu yöntemde, Ewing
mesi değerlendirilmiştir. ve diğerleri (2002) 22 tane ölçülebilir değişken
kullanarak bir faktör analizi yapmış ve bu 22
Bertaud ve Malpezzi (1999) ise bir kompaktlık değişkenden 4 faktör elde etmiştir. Daha sonra
indeksi geliştirmişlerdir. İndeks, kompaktlığı bu dört faktör kullanılarak bir saçaklanma in-
ölçülecek kentin silindirik bir form olarak de- deksi oluşturulmuş ve bu indeks kullanılarak
ğerlendirmesi esasına dayanmaktadır. Buna göre Amerika’daki 83 metropoliten alanın saçaklan-
silindirin çapı kentin yapılaşmış alanına, yük- ma skorları elde edilmiştir. Ewing ve diğerleri
sekliği ise kentin ortalama nüfus yoğunluğuna (2002) kullanmış olduğu yöntemde aşağıdaki
eşdeğer olarak belirlenmektedir. İndeks ise bir faktörler kullanılmıştır.
kişinin işe olan ortalama mesafesinin silindirin
merkezine olan mesafesine oranı olarak hesap- • Konut alanı yoğunluğu
lanmıştır ve dünyanın en büyük 35 kentinin • Farklı arazi kullanım türü
kompaktlık durumu bu indekse göre ölçülmüş- • Merkezilerin çekim gücü
tür. Ewing ve diğerleri (2002) ise faktör analizi • Erişebilirlik
kullanarak ABD’nin 83 metropoliten alanını
karşılaştırmıştır. Ewing ve diğerleri (2002) ge-
Bu çalışmada ise, yine faktör analizi kullanıla-
liştirdiği saçaklanma indeksinde dört faktör kul-
lanılmıştır. Bunlar, konut alanları yoğunluğu, rak bir ‘saçaklanma indeksi’ geliştirilmiş ve
karma arazi kullanımı, alt merkezlerin çekim 2005 yılı için İstanbul’un saçaklanma ve kom-
gücü ve erişilebilirliktir. paktlık durumu incelenmiştir.

Şehirsel saçaklanma ile kompakt gelişim arasın- İstanbul’un mekânsal büyüme süreci
daki mekânsal farklılığı ölçmeye ilişkin bir di- 1950’lerden bu yana İstanbul’un sanayileşme ve
ğer çalışma Tsai tarafından yapılmıştır. Tsai
kentleşme sürecinin çok hızlı gerçekleşmesi ve
(2005), dört sayısal değişken geliştirerek şehir-
İstanbul’a olan göçün ve nüfus artışının ciddi
sel büyümenin karakteristiğini ölçmeye ve sa-
boyutlara ulaşması (TÜİK verilerine göre 1950
çaklanma ile kompakt gelişim arasındaki farklı-
ile 2008 yılları arasında kente her yıl yaklaşık
lıkları ortaya koymaya çalışmıştır. Bu değişken-
ler, metropoliten şehrin büyüklüğü, yoğunluk ve 200 bin kişi eklenmiştir) kentin kontrolsüz ge-
şehirsel alt bölgelerin mekânsal dağılımı, yük- lişmesine neden olmuştur. Kentin, mekânda
sek yoğunluklu alt bölgelerin kümelenme dere- kontrolsüz büyümesine karşı, farklı dönemlerde
celeri ve merkeziliktir. Metropoliten şehrin bü- gereçekleştirilen metropoliten ölçekli plan ça-
yüklüğü değişkeni, şehirsel saçaklanmanın daha lışmalarının mekânsal büyümenin kontrol altına
çok arazi tüketimine neden olduğu ilkesine da- alınmasında yetersiz kaldıkları görülmüştür.
yanarak ele alınmıştır. Yoğunluk değişkeni, nü-
fus yoğunluğu olabileceği gibi, konut birim yo- Geçmişten günümüze, karayolu ağırlıklı bir şe-
ğunluğu olarak da ele alınabilir. Şehirsel bölge- hirsel gelişmenin yaşandığı İstanbul’da, 1950’li
lerin mekânsal dağılımı değişkenini ölçmek için yıllarda, mekansal oluşumda sanayi alanları be-
50’ye yakın indeks bulunmaktadır. Tsai Gini lirleyici iken (Ocakçı, 1998; Aysan ve Özçevik,
katsayısı kullanarak bunu belirlemeye çalışmış- 2003), müteakip yıllarda sanayileşmenin etki-
tır. Son değişken olan merkezilik ise, merkezi iş siyle çeperlerde, kendiliğinden gelişen, plansız
alanına olan mesafe olarak ölçülmektedir. Bu (düzensiz) konut alanlarının (gecekondu ve his-
değişken kentin tek merkezli, çok merkezli ve seli bölüntü) mekansal oluşumda etkili olduğu
ya desantralize olmuş saçaklanmış formda olup görülmüştür (Kaptan, 1994; Sırma vd.,1994).
olmadığını ölçmektedir. 1950'li yıllarda ilk göç dalgasıyla gelenler Haliç

170
F. Terzi, F. Bölen

ve çevresindeki sanayi alanlarının etrafına yer- 2000) ve giderek toplu konut alanları mekansal
leşmiş, Kâğıthane ve Zeytinburnu'nda ilk gece- büyümede ve biçimlenişte etkili olmaya başla-
kondu mahallelerini oluşturmuşlardır (Yenen mıştır. 1990’lardan günümüze yüksek ve orta
vd., 2000). Gecekondulaşma sanayileşmeyle gelir sınıflarının toplu konut alanları giderek
birlikte bütün hızıyla devam etmiş ve 1970 yılı- makroform üzerinde daha belirleyici olmuştur
na kadar eski sanayi yerleşmelerinin çevreleri (Aysan ve Özçevik, 2003). Yüksek gelir grubu
yoğunlaşmış ve yaygınlaşmıştır. Batı’da Kâğıt- konut alanları kentin çeperlerine çıkmış, kentten
hane, Alibeyköy, Gaziosmanpaşa’nın bir kısmı, soyutlanan, kendi içinde bağımsız, yeni bir ya-
Esenler, Bahçelievler, Bakırköy, Bağcılar, Gün- şam tarzına uygun, lüks donatı standardı yüksek
gören, Avcılar; Doğu’da ise Maltepe, Kartal, olan bağımsız-kapalı siteler (gated community)
Pendik, Tuzla'ya kadar; Boğaz'da ise yerleşme kurulmuştur (Aysan ve Özçevik, 2003; Gülüm-
biraz daha iç kısımlara doğru yayılmaya başla- ser, 2005). Başlangıçta sanayileşmeye bağlı ola-
mış ve böylece doğal yapının bozulma süreci rak ortaya çıkan ve günümüze değin kontrolsüz
başlamıştır (Kılınçaslan, 1981; Yenen vd., olarak devam eden şehirsel gelişme, plan dışı,
2000). parçacı ve düşük maliyetli bir büyüme süreci
içine girmiştir (Bölen vd.,2006). Hızlı sanayi-
1980’1i yıllarda Güngören, Esenler, Kâğıthane, leşme ve kentleşme ile başlayan tüm bu süreç
Şişli, Maltepe, Kartal, Pendik bölgelerinde yasa içerisinde, İstanbul kontrolsüz bir biçimde yayı-
dışı yapılaşma olgusu devam etmiştir larak ve yoğunlaşarak gelişmiştir. Kentin, ya-
(Kılınçaslan, 1981). 2000 yılında İstanbul’da yılma süreciyle birlikte doğal yapısının bozul-
yasadışı gelişme alanları bazında iki önemli aks maya başladığı, kuzeyde içme suyu havza alan-
belirlenebilmektedir. Bunlardan birisi Doğu Ya- ları ile orman alanlarına doğru saçaklandığı be-
kası’ndaki Ümraniye-Sarıgazi-Sultanbeyli askı, lirtilmektedir (Kılınçaslan, 1981; Kaptan, 1994;
diğeri de Batı Yakası’ndaki Sultançiftliği- Ünal vd., 1994; Sırma vd., 1994; Yenen vd.,
Habibler-Yayla-Arnavutköy aksıdır (Yenen vd., 2000; Aysan ve Özçevik, 2003). Bu durum İs-
2000). Her iki aksta da orman alanlarına ve su tanbul’un mekânsal büyümesinin sürdürülebilir-
havzalarına doğru bir yayılma süreci izlenmek- liğinin yeniden sorgulanmasını gerektirmekte-
tedir (Yenen vd., 2000). dir.

Mekânsal biçimlenişe etki eden bu gelişmeler Yöntem


ikili bir süreç içerisinde günümüze kadar devam Saçaklanma indeksinin hesaplanmasında en kü-
etmiştir. Zaman içerisindeki bu ikili süreçte, İs- çük istatistikî birim olarak mahallelerin yapı-
tanbul, bir yandan gecekondulaşma süreci ile laşmış alan sınırları kabul edilmiştir. Saçaklan-
özellikle çeperlerde düşük yoğunluklu olarak ma indeksinin hazırlanmasında İstanbul Metro-
yayılmış; diğer taraftan merkez bölgelerine ya- politen Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi-
kın düzenli konut alanlarının devamlı bir yeni- Konut ve Yaşam Kalitesi Grubunun (Bölen vd.,
lenme süreciyle sağlıksız bir biçimde giderek 2005) veri tabanı kullanılmıştır. Bu veritabanı
yoğunlaşmıştır (Kaptan, 1994). Bu ikili süreç yapılaşmış alanlara ilişkin TÜİK’e ait istatistik-
içerisinde, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet lerden (2000 yılına ait Bina Sayımı, Hane Halkı
(FSM) köprülerinin inşası şehrin hem doğu-batı İstatistikleri gibi) yararlanılarak derlenmiştir.
ve güney-kuzey noktaları arasındaki mesafenin Buna göre, İstanbul genelinde toplam 32 ilçe
açılmasına (bir başka deyişle şehrin yayılması- belediyesi ve 40 alt kademe belediyesi sınırları
na), hem de merkez bölgelerinin - içindeki toplam 869.444 adet binaya ilişkin bil-
erişilebilirliklerinin artmasından ötürü- giderek giler tespit edilmiş ve bu veriler mahalle ölçe-
yoğunlaşmasına ve dönüşmesine (konut alanla- ğinde derlenmiştir.
rının ticaret ve hizmet alanlarına dönüşmesi)
olanak sağlamıştır (Ünal vd.,1994; Yenen vd., Saçaklanma indeksinin hesaplanmasında 18 de-
2000). 1980 yılında toplu konut kanunu toplu ğişken kullanılmış ve bu 18 değişkenden 3 fak-
konut uygulamalarını teşvik etmiş (Yenen vd., tör elde edilmiştir. Bunlar ‘Yoğunluk’, ‘Karma

171
İstanbul’da mekânsal büyüme eğilimlerinin analizi ve şehirsel saçaklanma

Arazi Kullanımı’ ve ‘Erişilebilirlik’ faktörleri- Tablo 2. Karma arazi kullanım faktörüne ilişkin
dir. Erişilebilirlik faktörünün hesaplanmasında istatistiksel sonuçlar
mesafelerin ağırlıklandırılmasında ‘Merkezlerin
Gücü’ (power of centers) değişkeni kullanılmış- 2. Faktör: Karma Arazi Kullanım
tır. Değişkenler Component

Yoğunluk faktörü Konut Fonksiyonlu Binaların Oranı -0.972


Birinci faktör olan Yoğunluk için, mahalleler- Donatı Fonksiyonlu Binaların Oranı 0.441
deki yapılaşmış alan içerisindeki brüt nüfus yo- Ticaret Fonksiyonlu Binaların Oranı 0.941
ğunluğu, barınma yoğunluğu, bina yoğunluğu, Faktör KMO* değeri 0.571
TAKS ve KAKS değerleri hesaplanmış ve fak- df=3, Sig.= 0.000
tör analizi sonucunda “yoğunluk faktörü” elde Açıklanan Varyans Oranı %67.47
edilmiştir. Tablo1’de yoğunluk faktörüne ilişkin
istatistikî sonuçlar görülmektedir.
Yapılan testler sonucunda KMO değerinin eşik
Tablo 1. Yoğunluk faktörüne ilişkin istatistiksel değerin (0.50) üzerinde olduğu görülmüştür.
sonuçlar Donatı fonksiyonlu binaların bileşen
(component) oranlarının %50’nin altında olsa da
1.Faktör: Yoğunluk söz konusu üç değişken kullanılarak ‘Karma
Arazi Kullanım Faktörünün’ yaklaşık %68’ü
Değişkenler Component
açıklanabilmiş ve saçaklanma indeksinin hesap-
Brüt Yoğunluk 0.855 lanmasında karma arazi kullanım faktörünün bir
Barınma Yoğunluğu 0.813 bileşen olarak kullanılabileceği ve bunun istatis-
TAKS 0.819
KAKS 0.829
tiksel açıdan da anlamlı (df=3, Sig.= 0.000) ola-
Bina Yoğunluğu 0.801 bileceği görülmüştür.
Faktör KMO* değeri 0.746
df=10, Sig.= 0.000 Erişilebilirlik faktörü
Açıklanan Varyans Oranı %67.81 Üçüncü ve son faktör olarak mahallelerin yapı-
* laşmış alanlarının geometrik merkezinin Merke-
Kaiser-Meyer-Olkin Measure of Sampling Adequacy.
zi İş Alanına (MİA) ve Alt Merkezlere olan kuş
Yapılan testler sonucunda KMO değeri ile bile- uçuşu uzaklıkları hesaplanmıştır. Bu merkezler
şen (Component) oranlarının yüksek çıkması ve İstanbul’un Son Çevre Düzeni Planında (2007)
söz konusu beş değişkenin kullanılarak ‘Yoğun- belirlenen merkezlerdir. Ancak burada MİA, 1.
luk Faktörünün’ yaklaşık %67’sinin açıklana- Derece merkez ve 2. Derece merkez olarak be-
bilmesi (açıklanan varyans oranı), saçaklanma lirlenen merkezlerin çekim gücü farklı olduğun-
indeksinin hesaplanmasında yoğunluk faktörü- dan saçaklanma indeksinin hesaplanmasında her
nün bir bileşen olarak kullanılabileceğini ve bu- merkez ağırlıklandırılarak hesaba katılmıştır.
nun istatistiksel açıdan anlamlı (df=10, Sig.= Böylece MİA’ya yakın olan mahalleler diğer
0.00) olabileceğini göstermektedir. mahallelere göre erişilebilirliği daha yüksek
mahalleler olarak değerlendirilebilmiştir. Aynı
Karma arazi kullanım faktörü şekilde 1. Derece merkeze yakın olan mahalleler
İkinci faktör olarak her bir mahalledeki konut, ise 2. Derece merkeze yakın mahallerle göre
ticaret ve donatı olarak kullanılan binaların top- erişilebilirliği daha yüksek olarak değerlendiri-
lam binalara oranları hesaplanmıştır. Burada bir lebilmiştir (Tablo 3).
mahallede arazi kullanım oranı ne kadar homo-
jen olursa, o mahallenin saçaklanmış olma özel- Merkezlerin ağırlıklandırılması merkezlerin
liği de o kadar fazla olacaktır. Tablo 2’de, kar- 2008 yılında sahip olduğu Alışveriş Merkezleri-
ma arazi kullanım faktörüne ilişkin istatistiki nin Alan Büyüklüklerine göre yapılmıştır (Tablo
sonuçlar görülmektedir. 4).

172
F. Terzi, F. Bölen

Tablo 3. Erişilebilirlik faktörü ve değişkenleri Bu denklemde,


FsP: Bir mahallenin erişilebilirlik faktör
3. Faktör: Erişilebilirlik skoru
Anadolu Avrupa P: Geometrik mesafe (metre)
Değişkenler Yakası Yakası
Ağırlık Ağırlık Her üç faktörün (Yoğunluk, Karma Arazi Kul-
Mahalle Merkezinin MİA’ya lanımı ve Erişilebilirlik) skorlarının elde edil-
Uzaklığı (Beyoğlu, Şişli, Emi-
nönü ve Beşiktaş ilçelerinin
0.64 0.60 mesinden sonra son olarak saçaklanma indeksi
geometrik merkezi) hesaplanmış ve her bir mahalleye ait bir “saçak-
Mahalle Merkezinin 1. Derece lanma skoru” elde edilmiştir. Aşağıdaki şekilde
Merkeze Uzaklığı (Bakırköy, 0.19 0.26 (Şekil 1-3) saçaklanma indeksinin hesaplanma-
Kadıköy) sında kullanılan 3 faktörün mekânsal dağılımla-
Mahalle Merkezinin 2. Derece rının modelleri görülmektedir (Yukarıdan aşa-
Merkeze Uzaklığı (Anadolu
Yakası için Kartal, Üsküdar,
0.09-0.08 0.14 ğıya sırasıyla yoğunluk, karma arazi kullanımı
Avrupa Yakası İçin Yenibosna) ve erişilebilirlik).

Merkezlerin ağırlıklandırılmasından sonra ‘Eri- Saçaklanma indeksi


şilebilirlik Faktörü’ uzaklıkların standartlaştı- İstanbul’da saçaklanmanın ölçülmesi için geliş-
rılmış değerleri üzerinden hesaplanmıştır. Daha tirilen indekste yoğunluk, karma arazi kullanımı
oranları ve kent merkezine olan kuş uçuşu uzak-
sonra standartlaştırılmış değerler merkez ağır-
lıklar değişkenler olarak kullanılmıştır. Buna
lıkları ile çarpılarak toplamda Erişilebilirlik Fak-
göre yoğunluk ve karma arazi kullanımı, erişile-
törünün değeri elde edilmiştir. Buna göre erişilebi-
bilirlik değişkeni ile ters orantılı olacağından
lirlik faktörü aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.
erişilebilirlik saçaklanma indeksinin negatif bi-
leşeni olarak değerlendirilmiştir. Çünkü bir ma-
 xP;CBD − µP x −µ  hallenin saçaklanmışlığı yoğunluğun düşük ol-
( σ ) *WCBD + ( P;C1 P ) *WC1 +
 P σP  ması (-), karma arazi kullanım oranının düşük
 xP;C2 − µP x −µ  olması (-) ve merkezden uzaklığın yüksek olma-
( ) *WC2 + ...+ ( P;Cn P ) *WCn sı (+) halinde artacaktır. Buna göre saçaklanma
FsP=  σP σP  indeksi aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.

Şekil 1. Faktör değerlerinin mekansal dağılımı (Yoğunluk skorları)

173
İstanbul’da mekânsal büyüme eğilimlerinin analizi ve şehirsel saçaklanma

Şekil 2. Faktör değerlerinin mekansal dağılımı (Karma arazi kullanımı skorları)

Şekil 3. Faktör değerlerinin mekânsal dağılımı (Erişilebilirlik skorları)

S n = [ Fs D] + [ Fs L] − [ Fs P] FsP, erişilebilirlik skorunu ifade etmek-


tedir.
Bu denklemde,
Sn , n yılındaki saçaklanma indeksi İndeks sonucu elde edilen ‘saçaklanma skorları’
FsD, yoğunluk skoru negatif sayılardan pozitif sayılara doğru bir da-
FsL, karma arazi kullanımı skoru ğılım göstermektedir. Buna göre pozitif skorlar-

174
F. Terzi, F. Bölen

dan negatif skorlara doğru gidildikçe saçaklan- lamanın 1 standart sapma aralığını (-0.5 ile +0.5
ma da artmaktadır. Gelişmenin saçaklanarak mı aralığı) göstermektedir ve bu renkteki mahalle-
veya kompakt olarak mı gelişip gelişmediğini ler, kompaktlık ile saçaklanma arasında kalmış
anlamak için saçaklanma indeksine göre aritme- mahallelerdir.
tik ortalamadan 1 standart sapma aşağıda olan
değerler (Ewing, vd., 2002; Gaynor, 2004) sa- Bu nedenle bu bölgeye Geçiş bölgesi denmiştir.
çaklanmış mahalleler; 1 standart sapma yukarı- -0.5 ile -1.5 standart sapma aralığında olan ma-
da olanlar ise kompakt mahalleler olarak değer- halleler ise (turuncu renkli bölge) saçaklanma-
lendirilmiştir. Bu skorlara göre mahallelerin nın başladığı bölgeyi göstermektedir ve bu böl-
kompaktlık ve saçaklanma durumlarını gösteren geye Çeper bölgesi denmiştir. Standart sapma-
harita (Şekil 4) ve modeli (Şekil 5) elde edilmiş- nın -1.5 ve üzeri değerleri ise aşırı saçaklanmış
tir. bölgeleri göstermektedir ve Uzak çeper olarak
adlandırılmıştır (sarı renkli bölge). İndekse orta-
Tablo 4. Alışveriş merkezlerinin kiralanabilir lamasının +0.5 ile +1.5 standart sapma aralığın-
alanları ve merkezlerin ağırlıkları (Alışveriş da olan ve kahverengiyle boyanmış olan mahal-
Merkezleri ve Perakendeciler Derneği, 2008) leler, kompakt bölgeleri göstermektedir ve bu
bölgelere Merkez bölgesi denmiştir. +1,5 stan-
Toplam dart sapmadan sonraki değerler ise (siyah ma-
Ağırlık
Avrupa Yakası Kiralanabilir % halleler) aşırı kompakt gelişimin olduğu mahal-
Derecesi
Alan
leleri göstermektedir ve Çekirdek bölgesi olarak
MİA 335659 0.60 0.60
belirlenmiştir.
1. Derece Mer-
143114 0.26 0.26
kez İstanbul bütününde genel bir inceleme yapıldı-
ğında kompakt bölgeler, saçaklanmış bölgeler
2. Derece Mer- ve geçiş bölgelerinin nüfus ve yoğunluk değer-
75724 0.14 0.14
kez
leri Tablo 5’de görülmektedir.
Total 554497 1.00 1.00
Tablo 5. Saçaklanmış ve kompakt mahallelerin
Anadolu Yakası nüfusları, yoğunlukları ve toplam içerisindeki
MİA 335659 0.64 0.64 oranları

1. Derece Mer-
99026 0.19 0.19
kez
Saçaklanmış
Kompakt

2. Derece Mer- Bölgeler


Toplam

41000 0.08 0.08


kez–1
Geçiş

2. Derece Mer-
44500 0.09 0.09 Toplam Nüfus
kez–2
(Milyon Kişi) 2244 2804 5053 10100
Toplam 520185 1.00 1.00 Ortalama Yoğunluk
(Ki/Ha) 351 79 208 206
Yapılaşmış Alan
WCBD; WC1; WC2: Sırasıyla MİA, 1.Derece, 2. (100 Ha) 74 482 315 871
Derece ve n. derece merkezlerin ağırlıklarıdır. İstanbul’un Yapılaşmış
Alanına Oranı (%) 9 55 36 1
Toplam Nüfus
Şekil 4’deki haritada İstanbul’un mahallerinin, İçindeki Oranı (%) 22 28 50 1
saçaklanma indeks ortalamasının 1 standart
sapma aralıklarına göre dağılımı görülmektedir. Tablo 5’ten anlaşılacağı üzere, saçaklanmış böl-
Bu dağılım sonucuna İstanbul 5 alt bölgeye ay- gelerin ortalama brüt yoğunluğu 79 ki/ha iken
rılmıştır. Buna göre kırmızı renk, aritmetik orta- kompakt bölgelerin ortalama brüt yoğunluğu

175
İstanbul’da mekânsal büyüme eğilimlerinin analizi ve şehirsel saçaklanma

Şekil 4. Faktör değerlerinin mekânsal dağılımı

bölgeler içerisinde yer alan belirli bölgelerde


yoğunluğun aşırı fazla olduğu ve bunun da çok
sağlıklı olmadığı bilinmektedir. Ancak, saçak-
lanmış bölgelerin İstanbul’un doğal eşiklerini
aşmış olmaları ve kontrolsüz ve düşük yoğun-
luklu olarak gelişmeleri, İstanbul’un sürdürüle-
bilir mekânsal büyümesi karşısındaki en önemli
sorunlardan birisidir.

Sonuçlar
Bu çalışmada, şehirsel saçaklanmanın kantitatif
yöntemlerle ölçülmesine yönelik bir metodoloji
geliştirilmesine ve bu metodolojinin kullanıla-
Şekil 5. Faktör değerlerinin mekânsal dağılımı rak İstanbul’un mekansal büyüme karakteristi-
ğinin belirlenmesine çalışılmıştır.
351 ki/ha’dır. Saçaklanmış bölgelerin oldukça
düşük yoğunluklu olmalarının bir sonucu olarak İstanbul’un mekânsal büyümesinde farklı za-
bu bölgelerin geniş bir alana yayıldıkları ve manlarda farklı dinamikler etkili olmuştur. Baş-
İstanbul’un toplam yapılaşmış alan içinde %28 langıçta sanayileşme mekânsal biçimlenişte etkili
oranında oldukları görülmektedir. Halbuki sa- olurken, bu durum kent çeperlerinde düşük yo-
çaklanmış bölgeler toplam nüfusun ise sadece ğunluklu kontrolsüz gelişmeye (gecekondulaş-
%9’unu barındırmaktadır. Kompakt bölgeler ise ma) neden olmuştur. Bu dönemdeki şehirsel sa-
oldukça yoğun olmalarından ötürü toplam nüfu- çaklanmanın hâkim özelliği düşük yoğunluklu
sun yarısını (%55) barındırmaktadır. Kuşkusuz olarak yayılmadır (yağ lekesi). Sonraki yıllarda
İstanbul içindeki tüm bölgelerin Kompakt böl- sanayinin desantralizasyonu, çeperlerdeki toplu
geler gibi olması düşünülemez. Hatta kompakt konut alanları ve orta ve yüksek gelir grubunun

176
F. Terzi, F. Bölen

kent dışına hareketi ile İstanbul’daki şehirsel the spatial sizes of cities, The Review of Econom-
saçaklanmanın, ‘sıçrayarak gelişme (leap frog)’ ics and Statistics, 65, 3, 479-482.
biçiminde gerçekleştiği görülmüştür. Zaman Brueckner, J.K., (2000). Urban sprawl: diagnosis
içinde ‘şehirsel yoğunlaşma’ faaliyetleri ile and remedies, International Regional Science
Review, 23, 2, 160–171.
merkezdeki mevcut yerleşim alanları ile çeper-
Bruegmann, R., (2005). Sprawl: A Compact History,
ler arasındaki boş alanlar yapılaşmıştır. The University of Chicago Press, USA.
Burchell, R. W., Shad, N.A., Listokin, D., Phillips,
Bu makalede, İstanbul’un mekânsal büyüme H., Downs, A., Seskin, S.,Davis, J.S., Moore, T.,
karakteristiğinin tanımlanmasına yönelik faktör Helton,D., ve Gall, M., (1998). Costs of sprawl
analizi kullanılarak bir indeks geliştirilmiştir. revisited: The evidence of sprawl’s negative and
Ve bu indeks kullanılarak bugün gelinen nokta- positive impacts. Washington, DC: National
da İstanbul’un kentsel alanında mekânsal karak- Academy Press.
teristiğinin saçaklanma özelliği gösterdiği orta- Burton, E., (2000). The compact city: just or just
ya konmuştur. compact? A preliminary analysis, Urban Studies,
37, 11, 1969– 2001.
Bundan sonraki dönemde yapılacak çalışmalar- Carruthers, J.I. ve Ulfarsson, G.F., (2002). Fragmen-
da, İstanbul için yakın gelecekte daha sürdürü- tation and sprawl: evidence from ınterregional
lebilir gelişme koşullarının oluşturulması için analysis, Growth and Change, 33, 312–340.
gerekli mekânsal gelişme stratejilerinin değer- DETR., (1999). Towards an urban renaissance: re-
lendirilmesine ciddi olarak gereksinim duyul- port of the urban task force, London.
Downs, A., (1998). How America’s cities are grow-
maktadır.
ing: the big picture, Brookings Review, 16, 4, 8–
11.
Kaynaklar Downs, A., (1999). Some realities about sprawl and
Anderson, W. P., Kanaroglou, P. S. ve Miller, E. J., urban decline, Housing Policy Debate, 10, 955–
(1996). Urban form, energy and the environment: 974.
A Review of Issues, Evidence and Policy, Urban Duany, A., Plater-Zyberk, E ve Speck, J., (2000).
Studies, 33, 1, 7–35. Suburban Nation: The Rise of Sprawl and the
Avrupa Birliği Komisyonu, (1990). Green paper on Decline of the American Dream. New York,
the urban environment, EU Commision, Brüksel. North Point Press.
Aysan, M. ve Özçevik, Ö., (2003). İstanbul Çeper Ewing, R., (1997). Is Los Angeles-Style sprawl de-
Alanlarında Risk Faktörleri ve Yapılaşma Özel- sirable?, Journal of the American Planning Asso-
likleri, Prof. Dr. Yücel Ünal’a Armağan, I.T.Ü ciation, 63, 1, 107–126.
Mimarlık Fakültesi, Taşkışla, İstanbul. Ewing, R., Pendall, R., ve Chen, D., (2002). Measur-
Batty, M. ve Longley, P., (1994). Fractal Cities. ing sprawl and its impact Washington DC: Smart
London, Academic Press, UK. Growth America.
Batty, M., Xie, Y. ve Sun, Z., (1999). Modeling ur- Freeman, L., (2001). The effects of sprawl on
ban dynamics through GIS-based cellular auto- neighborhood social ties, Journal of The Ameri-
mata, Computers, Environment and Urban Sys- can Planning Association, 67, 69–77.
tems, 23, 3, 205-233 Galster, G., Hanson, R., Wolman, H., Coleman, S.,
Bölen, F., Türkoğlu, H., Ergun, N., Yirmibeşoğlu, ve Freihage, J., (2001). Wrestling sprawl to the
F., Terzi, F., Kaya, S. ve Kundak, S., (2006). İs- ground: defining and measuring an elusive con-
tanbul metropoliten alanında, konut alanlarının cept, Housing Policy Debate, 12, 681–717.
fiziksel analizi ve yaşam kalitesinin araştırılması
Gaynor, J. P., (2004). Measuring sprawl: a case
– I. ve II. Aşama. İ.T.Ü. Döner Sermaye İşlet-
study ın the urbanized area of Binghamton, New
meleri- İBB. BİMTAŞ.
York, State University of New York, ABD.
Bölen, F., Türkoğlu, H., Ergun, N., Yirmibeşoğlu,
Gillham, O., (2002). The Limitless City: A Primer on
F., Terzi, F., ve Kaya, H.S., (2005). Istanbul met-
the Urban Sprawl Debate, Island Press.
ropoliten alanında konut alanlarının fiziksel anal-
izi ve yaşam kalitesinin araştırılması- 1.Aşama. Gordon, P. ve Richardson, H. W., (1997). Are Com-
İTÜ Döner Sermaye İşletmeleri. İBB, Bimtaş. pact cities a desirable planning goal? Journal of
Brueckner, J. K., ve Fansler D A, (1983). The eco- the American Planning Association, 63, 1, 95–
nomics of urban sprawl: theory and evidence on 106.

177
İstanbul’da mekânsal büyüme eğilimlerinin analizi ve şehirsel saçaklanma

Gülümser A.A., (2005). Kentleşmede yeni bir eği- Ocakçı, M., (1998). İstanbul metropoliten alanında
lim: İstanbul’daki korumalı yerleşmeler, İTÜ-Fen imalat sanayi işgücünün ev işyeri arası ulaşım
Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. dokusu, 797 No’lu Araştırma Projesi, İTÜ Mi-
Haberl, H., Wackernagel, M., ve Wrbka, T., (2004). marlık Fakültesi.
Land use and sustainability ındicators: An Intro- Ottenssmann, J.R., (1977). Urban sprawl, land val-
duction, Land Use Policy, 21, 193–98. ues and density of development, Land Econom-
Harvey, R. O., ve Clark, W.V., (1965). The nature ics, 53, 4, 389–400.
and economics of urban sprawl, Land Economics, Pendall, R., (1999). Do land use controls cause
41, 1–9. sprawl? Environment and Planning B: Planning
Hasse, J. E. ve Lathrop, R.G., (2003). Land resource and Design, 26, 555–571.
ımpact ındicators of urban sprawl, Applied Geog- Pieser, R. B., (1989). Density and urban sprawl,
raphy, 23, 159–175. Land Economics, 65, 193-204.
Holcombe, R.G., Pope, C., ve Bast, J.L., (1999). Ur- Sırma,R., Gezici, F. ve Sönmez, Ö., (1994). Değişim
ban sprawl: pro and con, PERC Reports, Political sürecinde İstanbul’un metropolü ve sorunları, İs-
Economy Research Center. tanbul’un Kentsel Gelişme Sorunları, (Editör
Jenks, M., Burton, E. ve Williams, K., (1996). The Çubukçu, M.) 2, 145-148, Mimar Sinan Üniver-
compact city. a sustainable urban form?, Oxford: sitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul.
Oxford Brookes University Press. Torrens P. M. ve Alberti, M., (2000). Measuring
Kaptan, H., (1994). İstanbul metropoliten alan gel- sprawl, Working Paper Series, CASA- Centre for
işme süreci içinde işgücü desantralizasyonu ve Advanced Spatial Analysis, University College
doğu yakası analizleri, İstanbul’un Kentsel Gel- London, London.
işme Sorunları (Editör Çubukçu, M.), 2, 87-100, Torrens, P.M., (2006). Simulating sprawl, Annals of
Mimar Sinan Üniversitesi, Şehir ve Bölge Plan- the Association of American Geographers, 96, 2,
lama Bölümü, İstanbul. 248-275
Kılınçaslan, İ., (1981). İstanbul kentleşme sürecinde Tsai, Y.H., (2005). Quantifying urban form: com-
ekonomik ve mekansal yapı ilişkileri, İTÜ Mi- pactness versus sprawl, Urban Studies, 42, 141–
marlık Fakültesi Yayını, İstanbul. 161.
Knaap, G., (2002). Talking smart in the united Ünal,Y., Yenen, Z., ve Enlil, Z.M., (1994). İstan-
states. gouda: ınternational meeting on multiple bul’un kimlik değişimi, İstanbul’un Kentsel Gel-
ıntensive land use, Habiform. işme Sorunları,(Editör Çubukçu, M.) 2, 201-214,
Malpezzi, S. ve Guo W. K., (2001), Measuring Mimar Sinan Üniversitesi, Şehir ve Bölge Plan-
sprawl: alternative measures of urban form in lama Bölümü, İstanbul.
U.S. metropolitan areas, The Center for Urban Walton, W., (2000). Windfall sites for housing: an
Land Economics Research, University of Wis- underestimated resource, Urban Studies, 37, 2,
consin, Madison, WI, USA 391- 409.
Malpezzi, S., (1999). Estimates of the measurements Weitz, J. ve Moore, T., (1998). Development ınside
and determinants of urban sprawl in Us metro- urban growth boundaries: oregon’s empirical
politan areas, The Center for Urban Land Eco- evidence of contiguous urban form, Journal of
nomics, University of Wisconsin. the American Planning Association, 64, 4, 424–
Nechyba, T., ve Walsh, R., (2004). Urban sprawl, 440.
Journal of Economic Perspectives, 18, 177–200. Williams, K., E. Burton, E., ve Jenks, M., (2000).
Nelson, A.C. ve Duncan, J.B., (1995). Growth man- Achieving sustainable urban form, Londra and
agement: principles and practice, APA Planners New York, E&FN Spon.
Pres, Chicago, IL. Yenen, Z., Akın, O. ve Yakar, H., (2000). Eyüp dö-
Newman, P. ve Kenworthy, J., (1989). Gasoline nüşüm sürecinde sosyal-ekonomik- mekânsal ya-
consumption and cities: a comparison of US cit- pı, Eyüp Belediyesi, İstanbul.
ies with a global survey, Journal of the American
Planning Association, 55, 24–37.

178

You might also like