Professional Documents
Culture Documents
Astrov
Astrov
YELENA - Çalışmalarınızı göstereceğinize dün söz vermiştiniz bana ... Bunun için zamanınız var mı?
ASTROV- Memnuniyetle. (Haritayı oyun masasının üzerine yayar, kenarlarını raptiyelerle tutturur.) Siz
nerede doğmuştunuz?
YELENA - Konservatuvarda.
ASTROV- Bunun herhangi bir şekilde sizin ilginizi çekeceğinden oldukça endişe ediyorum
YELENA - Neden olmasın ? Kırsal hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığımı düşünmeniz konusunda
haklısınız, fakat iyi bir okuyucuyumdur.
ASTROV-Buraya bakın. Bu harita bu bölgenin elli yıl önceki halinin haritasıdır. Yeşil renk ormanları ifade
etmektedir. Bölgenin yarısı ormanlarla kaplıdır. Yeşil rengin üzerinde görmüş olduğunuz kırmızılıklar ise
geyikler, yaban ördekleri ve diğer bütün vahşi yaşama ait canlılardır. Üçüncü bölüme baktığınızda bölgenin
buğunkü halini nasıl yorumladığımı göreceksiniz. Yeşil var ama tek tük. Ve vahsi hayata dair hiç bir şey yok.
(Duraksar)
Ormanları, Fabrikalara veya Okullara yol yapmak için katlettiklerini söyleseler yine bir nebze olsa bu
durumu kabul edebilirdim. Fakat işte durum ortada , sefil insanların yaşadığı, hastalık yayan bir sürü
çamurlu, berbat arazi.
ASTROV- Sanki bana azda olsa bunlardan herhangi birine ilgin varmış gibi görünmüyor.
ASTROV- Çok iyi anlamaya gerek yok zaten. Ben ilgilendiğin her şeyin bu kadar olduğunu sanmıyorum.
YELENA - Dikkat eksikliğim için beni affet lütfen. Aklım başka yerde. Dürüst olmam gerekirse sana bir şey
sormak istiyorum ama nasıl bağlıyacağımı bilmiyorum. (Duraksar)
Senin tanıdığın biri hakkında bir soru. Arkadaşların birbirine tamamen açık olmaları gerektiği gibi
konuşalım ve sonrasında bu konuşmayı unutalım gitsin. Ne dersin?
YELENA - Sorum, üvey kızım Sonya hakkında. Onun hakkında ne düşünüyorsun, ondan hoşlanıyormusun?
YELENA (Astrov'un elini tutar.) - Sevmiyorsunuz onu, gözlerinizden anlıyorum bunu .Buraya bir daha
gelmekten vazgeçmen gerektiğini bilmelisin.
YELENA - Öf, ne tatsız bir konuşmaydı! Sırtımda binlerce kilo yük varmış gibi heyecanlıydım. Tanrıya şükür
ki, bitti... Unutalım, bunları hiç konuşmamışız gibi unutabilir ve ilerleyebiliriz. Sen Zeki bir adamsın, eminim
neden bunu yapmak zorunda olduğunu anlarsın.
ASTROV (Gülerek.) – Neden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun. Elbette, Sonya aşık olabilir, ama sen bunu
neden soruyorsunki? Neden bu kadar şaşırmış gibi görünüyosun? Buraya hergün neden geldiğimi
biliyosun, benim üzerimde bıraktığın etkinin de gayet farkındasın, Sen ’Sevimli Yırtıcı bir kuşsun’.
YELENA (Şaşırmış.)- Sevimli yırtıcı bir kuş mu? Sen neden bahsediyorsun?!
ASTROV- Sen harika birisin… ve ben senin kurbanınım. O halde, sen kazandın, bana sahip olabilirsin.
( Çarmıha gerilmiş isa gibi kolarını iki yana açar ve başını öne eğer)
YELENA – Zannetiğin gibi kurnaz ya da zalim biri değilim. (Gitmek ister. Androv engel olur )
ASTROV- Buradan gideceğim ve bir daha geri dönmeyeceğim. Sadece bana söyle ki…
( Ellerini tutar ve onları izleyen biri varmı diye etrafa bir göz atar)
Nerede buluşmamız gerekiyor? Acele et, belki biri bizi yakalayabilir, lütfen bana nerede buluşmamız
gerektiğini söyle. ( Şehvetli bir şekilde fısıldayarak)
Saçların harika kokuyor. Küçücük bir öpücük, lütfen seni öpmeme izin ver.
Ve senin bu güzel ve narin ellerin ellerini öpmeye ihtiyacım var. (Yelena'nın ellerini öper.)
YELENA - Kes şunu artık, kes lütfen ... gidin ... (Ellerini çeker.)
( Vanya dayı elinde bir buket çiçekle gelip kapının hemen eşiğinde duruncaya kadar onun elini öper. Ne
Yelena ne de Astrov onu görmezler)
YELENA - (Vanya’yı görmez.)- Yapma. Bunu kesinlikle yapmamalıyız… (Başını Astrov'un göğsüne yaslar.)
YELENA ANDREYEVNA - (Vanya’yı görür.) – Gitmeme izin ver! (Kendini hızlıcaAstrov’dan geriye doğru
ittirip uzaklaşır Pencereye doğru gider.)