You are on page 1of 30

T.C.

GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞI
YENİLEVENT/İSTANBUL

2015-2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILINDA HARP


AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞINDA İCRA EDİLEN
“BALKAN HARBİ” PANELİ (15 ŞUBAT 2016) BİLDİRİLERİ

NSN: 7610KK0508108
HARP AKADEMİLERİ BASIMEVİ
YAYIN NUMARASI: 16/….
BALKAN HARBİ PANELİ
15 ŞUBAT 2016
DÜZENLEME KURULU
P.Kur.Alb. Ertan İNALTEKİN
Hv.Svn.Kur.Alb. Ruhi BAĞÇIVAN
Öğ.Yb. Levent EVREN
P.Kur.Bnb. Ahmet Serdar TOPALCA
P.Yzb. Mustafa Alper ŞENGÖREN
J.Mly.Yzb. Musa DEMİRTAŞ
P.Yzb. Mahmut ERTAŞ
İsth.Yzb. Murat ATMACA
P.Yzb. Kenan KESKİN
J.Mu.Yzb. Muzaffer ŞATIROĞLU

EDİTÖR
P.Kur.Alb. Mehmet ÜNLÜ
Öğ.Yb. Levent EVREN
P.Yzb. Kenan KESKİN

BASKI
Harp Akademileri Basımevi

YAZIŞMA ADRESİ
Harp Akademileri Komutanlığı Kara Harp Akademisi
YENİLEVENT/İSTANBUL
Telefon: 0 212 398 01 00-3287
Belgegeçer: 0 212 398 01 45
Kitapta yer alan bildiri/makalelerdeki düşünce, görüş, varsayım, sav veya
tezler eser sahiplerine aittir. Harp Akademileri Komutanlığının resmî
görüşünü yansıtmamaktadır.
SUNUŞ
Harp Akademilerindeki eğitim ve öğretim sistemi; sadece bilgi
aktarımı şeklinde değil öğrenci subay ve müdavimlerin kendilerini ifade
edebilmeleri, düşüncelerini cesaretle açıklayabilmeleri, edinilen bilgiler ile
alacakları görevler arasında ilişki kurarak yeni bilgiler üretebilmeleri
anlayışı ile yapılandırılacak şekilde yürütülmektedir.
Bu kapsamda, yapılan akademik çalışmaları bilimsel platformda
sunmak, benzer gelişmeleri takip ederek eğitim ve öğretim faaliyetlerinin
etkinliğini arttırmak, bilimsel etkinlik tecrübesi kazandırmak ve müşterek
eğitim ve öğretim faaliyetleri ile azami verimi elde etmek maksadıyla; Harp
Akademileri Komutanlığı bünyesinde Kara Harp Akademisi
koordinatörlüğünde düzenlenen “Balkan Harbi” konulu panel 15 Şubat
2016 tarihinde Harp Akademileri Atatürk Harp Oyunu ve Kültür
Merkezi’nde icra edilmiştir.
Panele üniversitelerden konuşmacı/panelist olarak davet edilen
akademisyenler, Harp Akademileri Komutanlığı personel, müdavim ve
öğrenci subayları katılmıştır. Panelde; Balkan Harbi’nin nedenleri, harp
esnasında Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu durum, harbin; askerî,
siyasi, sosyokültürel ve ekonomik etkileri ve alınması gereken dersler
ortaya konulmuştur.
Harp Akademileri Komutanlığı bünyesinde icra edilen “Balkan
Harbi Paneli” kapsamında bir gün boyunca üç ayrı oturumda sunulan
dokuz bildiri ile açılış ve kapanış konuşmaları okuyucu ve araştırmacıların
istifadesine sunulmuştur.

Tahir BEKİROĞLU
Korgeneral
Harp Akademileri Komutanı
İÇİNDEKİLER

Osmanlı Devleti’nin Balkan Hâkimiyeti ve Balkan Savaşlarından Önce


Yaşanan Siyasi Süreç (Açış Konuşması)……………….………………… 1
Prof.Dr. Hikmet ÖKSÜZ

Balkan Harbi’ne Giden Süreçte İttihat ve Terakki Cemiyetinin Rolü……. 25


Prof.Dr.Mehmet HACISALİHOĞLU

Balkan Harbi’nde Alaylı-Mektepli Çatışmasının İnsan Kaynakları


Yönetimi İlkeleri Bakımından Ele Alınması…………………..……………. 37
Tank Yzb. Fatih HACIPAŞALIOĞLU

Balkan Harbi’nde Türk Ordusunda Moral……………….…………………. 49


Yrd.Doç.Dr. Volkan MARTTİN

Vardar Ordusunun Kumanova Muharebesi’nin Değerlendirilmesi……… 71


Topçu Yzb. Ümit Mustafa AVCI

Balkan Harbi’nde Osmanlı Donanmasının Genel Durumu ve İcra Ettiği


Harekâtlar………………………………………………….….……………... 81
Dz.Ütğm. Gökhan AYAR

Balkan Harbi’nde Havacılık Faaliyetleri………..………………………….. 101


Hv.Plt.Ütğm. Şaban KARAMAN

Balkan Harbi’nden Alınan Dersler: Üçüncü Ordu Müfettiş-i Umûmisi


Müşir Osman Paşa’nın 29 Eylül 1329 (12 Ekim 1913) Tarihli Raporu…... 111
Tnk.Bnb. Serkan ER

Balkan Harbi Yenilgisi Sonrası Osmanlı Ordusunda Yeniden Yapılanma


Hamleleri……………………………………………………………………... 133
Dr. Mehmet BEŞİKÇİ

Balkan Savaşı’nda Askerî Mağlubiyetin İç ve Dış Sebeplerinin Genel Bir


Değerlendirmesi……………………………………………………………... 147
Doç.Dr. Suat ZEYREK

Panel Değerlendirmesi ve Kapanış Konuşması……..…………….…… 175


Yrd.Doç.Dr. Cezmi KARASU

-i-
BALKAN HARBİ’NDEN ALINAN DERSLER: ÜÇÜNCÜ ORDU
MÜFETTİŞ-İ UMÛMİSİ MÜŞİR OSMAN PAŞA’NIN 29 EYLÜL 1329
(12 EKİM 1913) TARİHLİ RAPORU
Serkan ER1

1. Giriş

Alınan dersler; genel olarak kişilerden, nesnelerden ve


faaliyetlerden elde edilen tecrübeler doğrultusunda mevcut durumu
düzeltme ve geliştirme sürecidir2. Her çeşit organizasyonlarda
kullanılabilen alınan dersler süreci, özellikle askerî alanda daha çok önem
taşımaktadır3. Askerî organizasyonlarda alınan dersler sürecinin amacı,
gözlemleme, tanımlama ve analiz etme yoluyla birliklerin harekâtı üzerinde
olumlu veya olumsuz etkisi olan deneyimleri toplamak ve gelecekte
bunlarla ilgili önlemler almak, mevcut hataları azaltmak ve mevcut durumu
geliştirmektir.

Bir problemin alınan ders durumuna gelmesi, o teşkilatın zamandan


tasarruf etmesini, kaynak harcamalarının azalmasını veya sonlanmasını,
derslerin paylaşılması durumunda diğer kuruluşlardan da geri bildirim
alınmasını ve en önemlisi de tekrarlanan hata riskinin azaltılmasını ve
başarı ihtimalinin arttırılmasını sağlar4. Mevcut bir problemin alınan bir
ders haline gelebilmesi için Tablo-1’de gösterilen süreçten geçmesi
gerekmektedir.

1
Tank Binbaşı, Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (SAREN).
2
NATO Joint Analysis and Lessons Learned Centre, The NATO Lessons Learned Handbook, Second
Edition, (September 2011), http://www.jallc.nato.int/products/docs/Lessons_Learned_Handbook_ 2nd
edition .pdf, (Erişim Tarihi: 17 Ocak 2016), s.1.
3
Örnek olarak, ABD Genelkurmay Başkanı Gen. Martin E. DEMPSEY’in Amerikan Ordusu’nun 10
yılda icra edilen operasyonlardan alınan derslerin tespit edilerek geleceğe yönelik neler yapılması
gerektiği konusunda 6 Ekim 2011 tarihinde vermiş olduğu direktif üzerine Müşterek ve Koalisyon
Operasyonları Analiz Başkanlığı (Joint and Coalition Operational Analysis (JCOA) Division) tarafından
hazırlanan rapor için bk. The Report of Joint and Coalition Operational Analysis (JCOA) Division, The
Decade of War Study, Volume I, “Enduring Lessons from the Past Decade of Operations”, (15 June
2012), https://info.publicintelligence.net/JCOA-Decade-of-War.pdf, (Erişim Tarihi: 17 Ocak 2016).
4
Handbook of U.S. Center for Army Lessons Learned, “Establishing a Lessons Learned Program”,
(June 2011), https://nllp.jallc.nato.int/IKS/Sharing%20Public/CALL%20LL%20Handbook%202011.
pdf, (Erişim Tarihi: 17 Ocak 2016), s. 3.

-111-
PROBLEM

TECRÜBE EDİLEN VEYA


GÖZLEMLENEN DURUM

MEVCUT ÇÖZÜM SAHADA ALINAN DERS

TAVSİYELER

ALINAN DERSLER

Tablo-1 Alınan Dersler Süreci5

Osmanlı ordusunun Balkan Harbi yenilgisini de alınan dersler süreci


içerisinde değerlendirmek mümkündür. Süreçteki problemi, genel olarak
Balkan Harbi’nde uğranılan yenilgi olarak belirtirsek, tecrübe edilen veya
gözlemlenen durum olarak da harp esnasında tespit edilen hataları
gösterebiliriz. Tecrübe edilen veya gözlemlenen durum harp esnasında
çözülmüş olabileceği gibi bunlardan derste çıkarılmış olabilir. Harp
esnasında tespit edilen bu hataların harp ceridelerine girmesi veya o
esnada birlikler arasında yapılan yazışmalar sahada alınan ders olarak
nitelendirilebilir. Harpten sonra yapılan eleştiriler, yazılan hatıralarda tespit
edilen hatalar, teşkil edilen komisyonların raporları, divanı harp
esnasındaki ifadeler sonucunda tespit edilen hatalar vb.lerini de tavsiyeler
olarak değerlendirebiliriz. Sahada alınan dersler ve tavsiyeler
doğrultusunda orduda yapılan değişiklik veya yeniliklerin bir sonraki
savaşta yani I’inci Dünya Savaşı’nda uygulamaya konulanlarını ise alınan
dersler olarak nitelendirmek gerekir.

Devlet-i Aliyye-yi Osmaniye Ordusu’nun 9 Temmuz 1910 tarihinde


kabul edilen Teşkilât-ı Esasiyye Nizamnamesi ile ordu komutanlıkları

5
Handbook of U.S. Center For Army Lessons Learned, age., s. 6.

-112-
kaldırılarak yerlerine ordu müfettişlikleri teşkil edilmiş diğer taraftan sefer
zamanında eski teşkilat yürürlükte bırakılmıştı6. Yeni teşkilât gereği ordu
müfettişleri, bölgeleri içinde bütün birliklerin eğitimleri ile seferberlikleri için
gerekli bütün hazırlık ve tertiplere nezaret edecekler, kolorduların idari
işlemleriyle uğraşmayacaklar dolayısıyla bir emir komuta makamı
olmaktan ziyade Harbiye Nezareti adına teftişler yaparak önerilerde
bulunacaklardı7. 3’üncü Ordu Müfettiş-i Umûmisi görevinde bulunan Müşir
Osman Paşa8 da Balkan Harbi’nden sonra Osmanlı ordusunun kıymetinin
arttırılmasına yönelik düzeltilmesi veya değiştirilmesi gerektiğini
düşündüğü hususları içeren 33 maddelik bir rapor kaleme alarak 29 Eylül
1329 (12 Ekim 1913) tarihinde Harbiye Nezareti’ne göndermiştir9.

Bu bildiride, Müşir Osman Paşa’nın Osmanlı ordusunda


değiştirilmesini öngördüğü fikirlerini içeren raporu10, alınan dersler
sürecindeki tavsiyeler olarak değerlendirilip Teşkilât, Teçhizat ve
Tefekkürât (3T) askerî tarih araştırma aracı11 kullanılarak alınan dersler
ortaya konulmuştur. Tablo-2’de gösterildiği üzere, bu kavramlar dar ve
geniş olmak üzere iki anlamda kullanılabilir. Teşkilat, dar anlamda

6
Ordu Müfettişlikleri ile ilgili detaylı bilgi için bk. Zekeriya Türkmen, “İkinci Meşrutiyet Döneminde
(1909-1919) Osmanlı Ordusunda Müfettişlik Teşkilâtına Geçiş ve Uygulamaları”, Beşinci Askerî Tarih
Semineri Bildirileri I, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1995,
ss. 21-47.
7
Genelkurmay Başkanlığı Yayınları, Balkan Harbi (1912-1913), I. Cilt, Harbin Sebepleri, Askeri
Hazırlıklar ve Osmanlı Devleti'nin Harbe Girişi, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1970, s.123.
8
Müşir Osman Paşa, Balkan Harbi esnasında Üçüncü Ordu Müfettişi olarak görev yapmaktaydı.
Balkan Harbi’nden sonra 25 Ekim 1913 tarihli padişah iradesiyle Balkan Harbi’nde sorumluluğu
görünenleri muhakeme etmek maksadıyla bir divan-ı harp kurulmasına karar verilmiş ve divan-ı harp
heyeti başkanlığına da Müşir Osman Paşa getirilmiştir (Bkz. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri=BOA,
İrâde Harbiye= İ.HB., 143/30, 24 Zilkadde 1331/25 Ekim 1913). Divan-ı harp heyeti faaliyetlerini,
İstanbul’da Tophane Kasrı’nda yapacağından dolayı Müşir Osman Paşa da heyet başkanlığı görevini
yürütmek üzere 1’inci Ordu Müfettişi olarak tayin edilmiştir (Bkz. BOA, İ.HB., 145/13, , 25 Zilkade
1331/26 Ekim 1913). 26 Temmuz 1914 tarihinde ise divan-ı harp işlerinin yoğunluğundan dolayı ordu
müfettişliği görevinden alınıp sadece heyet başkanlığı görevini yürütmeye başlamıştır (Bkz. BOA, Bâb-
ı Âli Evrak Odası= BEO, 4301/322552, 03 Ramazan 1332/26 Temmuz 1914). 1’inci Dünya Harbi
dolayısıyla divan-ı harp tatil edildiğinden Müşir Osman Paşa da 29 Ağustos 1914 tarihinde Heyet-i
Ayan üyeliğine tayin edilmiştir (Bkz. BOA, BEO, 4307/322980, 07 Şevval 1332/29 Ağustos 1914). 18
Aralık 1919 tarihinde de emekliğe ayrılmıştır (Harp Akademileri Komutanlığı Yayınları, Harp
Akademilerinin 127 Yılı: 1848-1975, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, 1975 s.10).
9
Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı Arşivleri, Balkan Harbi
Koleksiyonu (BLH), Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2.
10
3’üncü Ordu Müfettiş-i Umûmisi’nin gönderdiği bu rapordan başka diğer ordu müfettişlikleri de
Harbiye Nezareti’ne rapor göndermiş olabilir. Ancak ATASE Daire Başkanlığı Arşivlerinde sadece bu
rapora ulaşabildiğimizden bildiride bu rapor kullanılmıştır. Raporun ilk ve son sayfaları ŞEKİL-1’de
sunulmuştur.
11
3T sentezi ile ilgili detaylı bilgi için bk. Cevat Şayin, “Askerî Tarih Araştırmasında Yeni Bir Yaklaşım,
3T (Teşkilat, Teçhizat, Tefekkürat)”, Cevat Şayin ve Gültekin Yıldız (der.), Osmanlı Askerî Tarihini
Araştırmak: Yeni Kaynaklar Yeni Yaklaşımlar, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2012, ss. 58-89.

-113-
birliklerin kuruluşunu içerse de geniş anlamda yönetim ve liderlik ile
bunlarla alakalı psikolojik, sosyolojik ve moral unsurlarını da içerir. İkinci
unsur olarak teçhizat kavramından dar anlamda birliklerin silah, araç ve
gereçleri anlaşılsa da, geniş anlamda bunların geliştirilmesi kapsamında
teknolojiyi, bilimi, bunların imal, tedarik, bakım ve depolanmasını, ikmal ve
ulaştırılmasını ve tüm bunların idaresini yani lojistiğini de içermektedir. Son
olarak askerî terminolojiye doktrin olarak çevrilebileceğimiz tefekkürât, dar
anlamıyla görevin nasıl yapılacağı üzerine fikir yürütmek anlamına gelirken
daha geniş anlamda; kültür, örf, âdet, teamül, talim, terbiye, tatbikat,
gelenek, kurallar, kanunlar, yönetmelikler vb. ile değerler, vizyon, misyon,
amaç, hedef, strateji, politika gibi hususları da içermektedir12.

Çalışmamızda bu kavramların geniş anlamları dikkate alınarak


Osmanlı ordusunda yapılması öngörülen değişiklikler bir bütün olarak ele
alınmış ve Balkan Harbi’nden alınan dersler ortaya konularak bu harpte
büyük bir hezimete uğrayan ordunun I’inci Dünya Harbi’nde nasıl büyük
başarılar elde ettiğine de kısmen cevap aranmıştır.

Tablo-2 Teşkilât, Teçhizat, Tefekkürât (3T)13

12
Şayin, age., s.78, 79.
13
Şayin, age., s. 77’den alınmıştır.

-114-
2. Teşkilata Yönelik Alınan Dersler

Osmanlı ordusu bir harbe girdiği zaman karargâhı ile birlikte bir
başkumandanlık vekâleti teşkil edilir ve harbin sevk ve idaresi buradan
yapılırdı. Balkan Harbi öncesinde de Başkumandan Vekili olarak Nazım
Paşa görevlendirilmiş, Erkân-ı Harbiyye-i Umumiyye Dairesinde harp için
Büyük Karargâh-ı Umûmî teşkil edilmişti. Buna göre; Erkân-ı Harbiyye
Reisliğine Hadi Paşa, Erkân-ı Harbiyye Reis-i Sâniliklerine Miralay Ziya ve
Pertev Beyler, Birinci Şube (Harekât-ı Harbiye) Müdürlüğüne Kaymakam
Cemil Bey, İkinci Şube (İstihbarat) Müdürlüğüne Miralay Ali Hilmi Bey,
Üçüncü Şube (Menzil ve Nakliyat) Müdürlüğüne Kaymakam Halil Bey ve
Dördüncü Şube (Evrak ve Muâmelât) Müdürlüğüne Binbaşı Ömer Lütfü
Bey getirilmişti14. Müşir Osman Paşa bu teşkilatın sadece harp zamanında
değil barış zamanında da bulunması gerektiğini ve maiyetine
kurmaylarıyla beraber yeni kurulacak bir Şura-yı Âli-yi Harb’in de
verilmesini teklif etmektedir. Ayrıca başkumandanlık vekâletinin ve Şura-
yı Âli’nin emrine Harbiye Nazırı, Erkân-ı Harbiyye-yi Umûmiyye Reisi ve
ordu kumandanlıklarının da bağlanması gerekliliğini bildirmektedir. Bu
birimlerin görev paylaşımını ise şu şekilde yapmaktadır:

Harbiye Nazırı, yalnız idareden, hesaptan, bütçeden, silahlandırma


ve teçhizattan, mühimmattan, fabrikalardan, sanayi tesislerinden, asker
alma işlerinden sorumlu olmalıdır. Erkân-ı Harbiyye-yi Umûmiyye Reisi,
ordunun talim ve terbiyesi ile eğitim tesislerinin düzenlenmesi konularıyla
ilgilenmelidir. Teşkil edilecek Şura-yı Âli-yi Harb’de ise vatanın ve ordunun
korunması ile ilgili askerî işlerle birlikte general, üstsubay ve subayların
cezalandırılması ve mükâfatlandırılması, tayin ve terfileri, görevlendirme
ve ihraçları, emeklilik ve ayrılışları gibi hukuki personel işleri görüşülüp
karar altına alınmalı ve müteakiben hükûmete ve meclise onay için
gönderilmelidir. Şura-yı Âli-yi Harb’in reisi padişaha vekil olabilecek bir kişi
olmalı, üyeleri ise orduda iyi hizmetler vermiş, herkesin güvenini kazanmış
tecrübeli paşalardan oy çokluğu ile seçilmeli ve padişah tarafından
azledilemeyerek her türlü düşmanca etkilerden uzak kalmalıdır 15.

Müşir Osman Paşa’nın teşkilata yönelik bu tavsiyelerinden ders


alındığını, Balkan Harbi’nden sonra 1913 yılının Aralık ayında göreve
gelen Alman Askerî Islah Heyeti’nin Harbiye Nezareti ve Erkân-ı Harbiyye
Dairesi’ni kendi sistemlerine göre yeniden yapılandırarak görevlerinin

14
Pertev Demirhan, Balkan Harbinde Büyük Karargâh-ı Umûmî, Askerî Matbaa, İstanbul, 1927, s.3.
15
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-1.

-115-
tekrar düzenlenmesinde16 yine barış zamanında Enver Paşa’nın adı
Başkomutan Vekili olmasa da Harbiye Nazırı ve Erkân-ı Harbiyye-yi
Umûmiyye Reisliği görevlerini üstlenmesinde ve I’inci Dünya Harbi’ne
girişle birlikte Başkomutan Vekili olmasında görmek mümkündür.

Müşir Osman Paşa teşkilatla ilgili olarak Erkân-ı Harbiyye-yi


Umûmiyye Dairesi’nde çeşitli sınıflara mensup paşa ve üstsubaylardan
oluşan bir tensîkât-ı askerîyye (askerî düzenlemeler) komisyonu teşkil
edilmesini teklif etmektedir. Bu komisyonun görevini ise harbin yenilgiye
sebep olan her türlü sebeplerini araştırmak, ordu, harp daireleri ve askerî
müesseseler için gerekli ıslahat hakkında raporlar düzenlemek ve bunları
Şûra-yı Âli-yi Askerîyye’ye vermek olarak belirtmiştir17. Daha Ahmet İzzet
Paşa zamanında, harpte görevini iyi şekilde yerine getiremeyen ve daha
sonra kendilerinden iyi hizmet beklenemeyecek kimselerin araştırılması
için bir komisyon kurularak yalnız albay ve daha yüksek rütbede 300’ü
aşkın ismi içeren bir defter hazırlanmıştır18. Enver Paşa zamanında ise bu
sayı arttırılarak birçok kişi emekliye sevk edilmiş veya rütbesi
düşürülmüştür.

Osman Paşa’nın diğer bir düşüncesi ise emir-komuta yetkileriyle


ilgilidir. Bu konuyla ilgili olarak ordu müfettişliklerinin eskiden olduğu gibi
tekrar ordu komutanlığına dönüştürülmesi ve yetkilerinin genişletilmesini
teklif etmektedir. Emir ve komuta, eğitim, tatbikat, teşkilât ve teçhizat ile
seferberliğe ait tüm hususlarla özellikle takdir ve ceza verme yetkisinin
ordunun tek mercii ve amiri olan ordu komutanında olması gerektiğini
belirtmektedir. Kolorduların kıdem ve liyakatleri ile terfi defterleri ordu
komutanı tarafından onaylanıp uygun görülmedikçe kimsenin terfi, tayin,
nakil, becayiş, emeklilik ve ihraç edilmemesini ve 15 günden fazla izinlerin
onun onayı olmadıkça verilmemesini teklif etmektedir. Böylelikle harp
zamanında ordunun tek sorumlusu olacak ordu komutanlarının yetkilerinin
bu şekilde geniş ve açık olmasının orduda itaat ve inzibatı sağlayacağını,
işlerin yürüyeceğini ve ilerlemenin sağlanabileceğini söylemektedir19.

Osman Paşa Balkan Harbi’ndeki emir-komuta zafiyetini20 de örnek


göstererek aynı şeylerin tekrar yaşanmaması için kolordu komutanlarının
16
Gültekin Yıldız, "Kara Kuvvetleri", Osmanlı Askerî Tarihi, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri, 1792-
1918, ed. Gültekin Yıldız, TİMAŞ Yayınları, İstanbul, 2013, s. 51.
17
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2.
18
Ahmet İzzet Paşa, Feryadım, c. I, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992, s. 154-158.
19
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-1.
20
Balkan Harbi esnasında kolordu komutanlarının ordu komutanının vermiş olduğu geri çekilme
emrine uymayarak direk Başkomutanlık ile yazışmaları hakkında bkz. Abdullah Paşa, “Abdullah

-116-
sadece idare, levazım, bütçe, hesap, fabrika ve imalat işleri hakkında ve
redif müfettişlikleriyle beraber asker alma konusunda Harbiye Nezareti’ni
yetkili merci tanımalarını yeterli görmekte, emir ve komutaya ait diğer işler
ve askerî konularda kolorduların merciinin ordu komutanları olması
gerektiğini belirtmektedir.

Ordu Müfettişlerinin yaptığı denetlemelerde dahi kolordu


komutanlarının ve redif müfettişlerinin Harbiye Nezareti ile iletişimlerini ileri
sürerek birçok zorluk çıkardıklarını, bunların görevlerinin geçmişte olduğu
gibi yalnız kırtasiyecilikten ve Harbiye Nazırı’nın teveccühünü elde
etmekten ibaret kaldığını söylemektedir. Ordu Müfettişlerinin bu tür
engeller karşısında yalnız muayenecilik yetkisiyle ordunun maddi ve
manevi kuvvetini yükseltemeyeceğini bunun için mutlaka takdir ve
cezalandırma yetkisi gibi komuta yetkilerinin de verilmesi gerektiğini
belirtmektedir. Ordu Müfettişlerinin barışta ve savaşta ordusundan
sorumlu tutulacak ise başkalarının onun komuta hakkına ortak
olmamalarını ve tek yetkinin kendilerinde olması gerektiğini de ifade
etmektedir21. Genel seferberliğin 2 Ağustos 1914 tarihinde ilan edilmesiyle
birlikte Osmanlı Ordusu’nda müfettişlik teşkilatına son verilerek ordu
komutanlıkları yeniden kurulmuştur22.

Müşir Osman Paşa, ordu, kolordu, tümen ve alay komutanlarının


birliklerinde disiplini tesis etmesi gerektiğini, eğitim, tatbikat, denetleme ve
her çeşit uyarıların yerine getirilmesi hususları dikkate alınarak Şûra-yı Âli-
yi Harb marifetiyle bunların tayin edilmesi gerektiğini, orduda kesinlikle
korumacılığın yer etmemesini ve orduyu siyasetle iştigalden yasaklayan
özel kanunlar çıkarılarak askerî birlik ve beraberliğin tesis edilmesini
önermektedir. Birlik komutanlarının rütbelerine de değinen Osman Paşa,
ordu komutanlarının müşir veya birinci ferik, kolordu komutanlarının ferik,
fırka komutanlarının mirliva, alay komutanlarının miralay veya kaymakam
ve tabur komutanlarının binbaşı olmasının askerî disiplin ve itaatin
sağlanmasında etkili olacağı inancında olduğunu söylemektedir.

Müşir Osman Paşa’nın Balkan Harbi ile ilgili dikkat çektiği diğer bir
husus ise birliklerdeki subay eksikliğidir. Bu konuya yönelik Osman Paşa
askerî okulların arttırılarak subayların sayısının çoğaltılmasına yönelik
girişimlerde bulunulmasını ve yedek subay usulünün kısıtlanarak

Paşa’nın Hatıratı”, 100. Yıl Anısına Balkan Savaşları, Çev. Hülya Toker, Sema Demirtaş ve Mustafa
Toker, Alfa Yayınları, İstanbul, 2012, s.205-213.
21
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-1a.
22
Türkmen, age., s. 26.

-117-
düzenlenmesi gerektiğini belirtmektedir23. Balkan Harbi sonrası bu tavsiye
de dikkate alınarak İstanbul, Erzincan ve Halep gibi yerlerde zabitan
talimgâhları açılmış ancak topyekûn harp şartları bütün bu alternatif subay
yetiştirme çabalarını yetersiz bırakmış I’inci Dünya Harbi esnasında
orduda yine ciddi bir personel zaafı hissedilmiştir24.

Ordunun esas kuvvetinin daima harbe hazır bulundurulması


gerektiğini söyleyen Osman Paşa, Balkan Harbi esnasında kendilerinden
bekleneni veremeyen ve bozgunun temeli sayılan redif birliklerinin25
kaldırılarak orduda sadece nizamiyelerden oluşan yeni bir teşkilât
yapılması gerektiğini belirtmekte ve bu işin Erkân-ı Harbiyye-yi
Umûmiyye’nin tensikat komisyonunda yapılmasını teklif etmektedir26. Bu
tavsiye ile ilgili olarak, harp sonrası 10 Aralık 1913’te yeni bir nizamname
çıkarılıp Osmanlı ordusunun teşkilâtının değiştirildiği ve redif ve müstahfız
teşkilatının kaldırıldığı görülmektedir27.

Müşir Osman Paşa’ya göre; Balkan Harbi yenilgisinin bir diğer


nedeni olarak görülen geri ve menzil hizmetleri de düzenlenmelidir. Bu
maksatla, erzak ve mühimmat nakliye kolları, sıhhiye birlikleri ve sahra fırın
kolları düzenlenerek hasta ve ecza depoları, şeker, buğday ve peksimet
ambarları, koşum ve semer takımları, elbise ve ayakkabı gibi giyecek
malzemeleri yoluna koyulmalıdır. İaşe ile ilgili olarak daha barış
zamanında fırka merkezlerinde askerî fırınlar inşa edilerek fırıncı bölükleri
oluşturulmalı ve askerîn ekmeği bunlar tarafından karşılanmalı, harp
zamanında ise bu bölükler en kısa zamanda sahra fırın kollarını teşkil
ederek seferber olan birliklerin ekmeğini yetiştirebilmelidir28. Ayrıca Balkan
Harbi’nde görülen cephane ve iaşe maddelerinin teminindeki eksikliklerin
giderilmesi için Umûm Levâzımât-ı Askerîyye Dairesi’nin de sahra topçu
daireleri düşünülerek yeniden düzenlenmesi gerektiğini teklif etmektedir29.
Bu konuyla ilgili olarak, I’inci Dünya Harbi esnasında geri hizmetlerle ilgili
değişiklikler yapılarak mevcut menzil müfettişlikleri yeniden düzenlenmiş,
daha harbin başında Tekâlif-i Harbiye Kanunu çıkarılarak halkın elindeki

23
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2.
24
Yıldız, age., s. 73.
25
Mahmud Muhtar, Balkan Harbi, Üçüncü Kolordu’nun ve İkinci Doğu Ordusunun Muharebeleri, Haz.
A.Basad Kocaoğlu, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2012, s.170. Redif teşkilâtı ve Balkan
Harbi’ndeki faaliyetleriyle ilgili bk. Mehmet Beşikçi, “Balkan Harbi’nde Osmanlı Seferberliği ve Redif
Teşkilâtının İflâsı”, Türkiye Günlüğü, 110, (Bahar 2012), ss. 27-44.
26
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2.
27
Yıldız, age., s. 58-63.
28
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2a.
29
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3.

-118-
ikmal maddelerinden istifade olanağı sağlanmış, yeni ambarlar tesis
edilmiş, ekmekçi takımları, çayhaneler kurulmuş, amele ve hamal birlikleri
teşkil edilmiştir30.

Müşir Osman Paşa’nın ordu teşkilatında değiştirilmesini öngördüğü


diğer bir husus ise yazıcılarla ilgilidir. Kolordulardaki sivil yazıcıların derece
derece kaldırılarak bunların görevlerinin asker yazıcı çavuşlarına, tabur ve
alay yazıcılarına, yeniden teşkil edilmesi gereken alay, fırka, ordu
eminlerine31 yaptırılmasını ve bu görev yerlerinde askerî levazım memuru
olabilmek için askerî idare heyeti teşkil edilmesini teklif etmektedir32.

Müşir Osman Paşa’ya göre; ordunun teşkilatına yönelik


değiştirilmesi gereken diğer bir husus ise jandarma teşkilatıdır. Müşir
Osman Paşa, bunların yeniden düzenlenerek görevlerinin
sınırlandırılmasını ve eğitilmeleri gerektiğini belirtmektedir. Nizamiye
birliklerinden jandarmaya subay verilme usulünün kaldırılarak isteyen
subayların jandarma teşkilatında bırakılması gerektiğini teklif etmektedir.
Bunun nedeni olarak ise jandarmanın farklı bölgelerde görev yaptığını ve
buralarda görev yapan bir subayın yeniden nizamî birliklerde görev
aldığında kaidelere uymakta zorlandığını ve bu birliklerdeki vazifesini
unuttuğunu söylemektedir33. I’inci Dünya Harbi’nde, jandarma birlikleri,
seyyar ve sabit olmak üzere iki kısma ayrılmış, seyyar jandarma birlikleri
kolorduların emrinde muharebelerde kullanılırken sabit jandarma birlikleri
de inzibat görevini yerine getirmiştir34.

3. Teçhizata Yönelik Alınan Dersler

Müşir Osman Paşa’nın ordunun kıymetinin arttırılmasında teçhizata


yönelik teklif ettiği hususlardan bir tanesi donanmanın iyileştirilmesine ve
müstahkem mevkilerin yeniden düzenlenmesine yöneliktir. Bilindiği üzere;
Balkan Harbi’nde Ege Denizi’nde güçlü Yunan filosuna karşı Osmanlı
donanması, Hamidiye zırhlısının dışında pek bir varlık gösterememiş,
deniz ulaştırma yolları kapanmış, Yunanlılar Osmanlı donanmasını

30
A. Ali Koyunoğlu, “Çanakkale Savaşı’nda Lojistik Faaliyetler”, 100’üncü Yılında Çanakkale Zaferi
Sempozyumu Bildirileri, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, 2015, ss. 241-267.
31
Emin, birliğin idari ve hesap işleriyle meşgul olan askerî kâtip sınıfından bir vazifenin unvanıdır. II.
Meşrutiyet’in ilânından sonra kaldırılmıştır. (Bk. Mehmet Zeki Pakalın, “Alay Emini”, Tarih Deyimleri ve
Terimleri Sözlüğü, 3.Baskı, cilt 1, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 45.)
32
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3.
33
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-4.
34
Necdet Koparan, “Türk Jandarma Teşkilâtı (1908-1923)”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi
Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2007, s. 31.

-119-
Çanakkale’de hapsederek Ege adalarını teker teker ele geçirmiş ve
Makedonya’daki Osmanlı kuvvetlerinin denizden geçen seferberlik
nakliyatı ile ikmal yollarını engellemişti35.

Müşir Osman Paşa’ya göre; Osmanlı donanması daima Yunan ve


Bulgar Donanması’ndan üstün bulunmalı ve bunun için ne tür fedakârlık
yapılması gerekiyorsa mutlaka yerine getirilmelidir. Ancak bundan önce
acil olarak bir iki gemi alınması gerektiğini, nakliye gemilerinin ıslah edilip
sayısının arttırılmasını teklif etmektedir36. Ayrıca karaya asker çıkarmak
için gerekli olan iskeleler, dubalar ve nakliye sandallarına da değinen Müşir
Osman Paşa, Şarköy Çıkarması’nda yaşanan sorunlara da böylelikle
dikkat çekmektedir37. Balkan Harbi’nden sonra özellikle Cemal Paşa’nın
Harbiye Nazırı olması ile birlikte donanmanın iyileştirmesi için çalışmalar
hızlandırılmıştır. Bu süre zarfında Bahriye Nezaretinde yeni bir teşkilat
yapılmış, mevcut gemiler bakıma alınmış, daha önce İngiltere’ye sipariş
verilen Reşadiye ve Sultan Osman dretnotlarının inşa faaliyetleri yakından
izlenmiş, bunların haricinde 1914 yılında İngiliz Armstrong firmasına biri
birinci sınıf zırhlı olmak üzere 2 gemi, 4 torpido ve 2 denizaltı siparişi
verilmiş, Haliç Tersanesi ıslah edilmiş, İstinye Tersanesi açılmış, İzmit
Körfezi’nde yeni bir tersane yapılmak istenmiştir38.

Boğazların tahkiminin önemine de değinen Osman Paşa,


Çanakkale Savaşı’nı öngörerek düşmanların üstün donanmasıyla
boğazları zorlayacağını bu nedenle buraların tahkiminin yeni usule göre
yeniden yapılmasını ve eskimiş topların değiştirilmesinin öncelikli işlerden
olduğunu söylemektedir.

Doğu Anadolu harekât bölgesinde meydana gelecek bir


muharebede de özellikle Erzurum ve Bayburt’un yeni usule göre tahkim
edilmesi ve yeni silahlarla teçhiz edilerek bir kale haline getirilmesini
belirten Osman Paşa, sadece bunlara güvenilmeyip Anadolu’nun diğer
yerlerinde de mutlaka istihkâmlar oluşturulması gerektiğini söylemektedir.
35
Bülent Durgun, "Ülke Savunmasında Deniz Yolu Ulaşımının Önemine Bir Örnek: Balkan Harbi’nde
Osmanlı İmparatorluğu’nun Deniz Yolu Ulaştırması", Güvenlik Stratejileri Dergisi, 14, (Aralık 2011),
ss. 143-167.
36
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3.
37
Şarköy çıkarma harekâtı hakkında bk. Ali İhsan [Sabis], Balkan Harbinde Neden Mağlup Olduk?,
haz. Hasip Saygılı, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2014, s.143, 144; Ali Fethi Okyar, “Bolayır
Muharebesi’ndeki Başarısızlığımızın Sebepleri”, 100. Yıl Anısına Balkan Savaşları, Çev. Hülya Toker,
Alfa Yayınları, İstanbul, 2012, s. 175-188.
38
Celalettin Yavuz, “Osmanlı-Türk Deniz Kuvvetlerinde Yabancı Misyonlar (Çeşme Faciası – I. Dünya
Harbine Giriş), Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Ankara, 1993, s. 156-164.

-120-
Bu tahkim işlerinin özellikle Erzurum ve Bayburt için fedakârlık yapılarak
Almanya’dan konusunda uzman kişilerin getirtilip onların planlarına göre
yapılmasını tavsiye etmektedir.

Ayrıca kalelerin iki sınıfa ayrılması gerektiğini, birinci sınıf kalelerin


içinde mühimmat fabrikaları, baruthaneler, dökümhaneler, peksimet ve
konserve imalathaneleri, mühimmat ve yiyecek depoları ve diğer gerekli
kaynakları içeren tesisler inşa edilmesini teklif etmektedir. Bu kalelerde yer
altı telli hat veya telsiz telgrafhaneleri ile balon istasyonlarının da
bulunmasını belirtmektedir. Ordu merkezleriyle ikinci sınıftan olan kaleler
içinde ise yalnız ihtiyat cephane ve erzak depolarının, hastanelerin,
peksimet fırınlarının, elbise ve ayakkabı fabrikaları ve benzerlerinin
bulunmasının kâfi olacağını söylemektedir39. Yine askerî müesseselerle
ilgili olarak, artık bunların İstanbul gibi karadan ve denizden tehlikeye
maruz bir yerde bırakılmasının uygun olmayacağını bunların Anadolu’da
tehlikesiz yerlere nakledilmesi gereğini de belirtmektedir.

Bu konularla ilgili olarak, Balkan Harbi’nden sonra göreve gelen


Alman Askerî Islah Heyeti’nden Amiral Usedom’a boğaz tahkimatının
düzenlenmesi görevinin verildiği, Almanya’dan yeni Krupp topların
alındığı, Karadeniz’den gelecek tehditlere karşı bu bölgelere yeni
müstahkem mevkiler kurulduğu görülmektedir40.

Balkan Harbi yenilgisinin en önemli nedenlerinden biri olarak görülen


malzeme ve teçhizat eksikliğine de değinen Osman Paşa, Balkan
Harbi’nde ordunun kuvvetinin tüfek mevcuduna göre belirlendiğini bu
nedenle birliklerin ihtiyacı olan silah, teçhizat, binek ve koşum hayvanı ve
diğer malzeme eksikliklerinin de tedarik ve ikmal edilmesi gerekliliğini
belirtmektedir41. Harpten sonra Almanya’dan ihtiyaç duyulan birçok silah
ve malzeme alındığı görülmektedir.

Balkan Harbi esnasında gerek düzensiz geri çekilmeden gerek


olumsuz hava ve arazi şartlarından olsun birçok ağır topun düşmana
teslim edildiği bilinmektedir42. Bu sorunu da dile getiren Osman Paşa, harp

39
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3a.
40
Yıldız, age., s. 63.
41
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3a.
42
Bkz. Ali İhsan [Sabis], age., s.140-141; Ömer Zeki Çobanoğlu, Balkan Harbi ve Şark Ordusunun
Hezimeti 1'nci Kısım, Kitâbhâne-i İslâm ve Askerî, İstanbul, 1332, s.91; Zeki Paşa, Zeki Paşa’nın
Balkan Savaşı Hatıratı, çev. Sema Demirtaş, Alfa Yayınları, İstanbul, 2012, s. 80; Fevzi Çakmak, Batı
Rumeli’yi Nasıl Kaybettik? Garbî Rumeli'nin Sûret-i Ziyaı ve Balkan Harbi'nde Garb Cephesi, dzl. A.
Tetik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2011, s. 220.

-121-
sonucunda ağır top ihtiyacının fazla olmayacağını değerlendirerek bundan
sonra dağ bataryaları tertip edilip bunların fırka ve alaylara verilmesi
gerektiğini belirtmektedir. Bu bataryaların harbin ilk evresinde ileri
hatlarda, takipte ve süratin gerektiği yerlerde kullanılmasını, özellikle
Anadolu ordusu bölgesinin dağlık olmasından dolayı buralarda dağ
bataryalarının kurulmasını teklif etmektedir. Sahra bataryalarının ise
harekâtı yavaşlattığını söyleyen Osman Paşa, bunların kolordulara bağlı
olmasını ve geri hatlarda, ihtiyatlarda ve kesin sonuç alınacak yerlerde
kullanılmasının uygun olacağını değerlendirmektedir43.

Balkan Harbi öncesinde dağ topu ihtiyacı bilinmesine rağmen temin


edilememiş birliklerin kuruluşunda yer alan dağ bataryaları harbin sonuna
kadar teşkil edilememişti. Harp esnasında ihtiyaç duyulunca Müşir Osman
Paşa’nın emrindeki dağ topları seferber edilerek harekât bölgesine
gönderilmişti44. Yine bu ihtiyacı gidermek için harp esnasında Sırpların
Selanik’ten demir yolu ile taşıttıkları seri ateşli Şınayder toplarına el
konularak İstanbul’a gönderilmiş ve harp sonrası temin edilmek
maksadıyla 1913 Fevkalade Bütçe Hesabı’na 36 adet Şınayder marka dağ
topu sipariş edilmiştir45.

Müşir Osman Paşa, Balkan Harbi seferberliği esnasındaki ulaştırma


sorununa46 yönelik olarak ise hiç olmazsa askerî bölgelerdeki kara
yollarının, demir yollarının ve köprülerin acilen yapılmasını özellikle de
Ankara-Sivas-Erzincan-Harput-Diyarbakır demir yollarının mutlaka
işletilmesi gerektiğini söylemektedir47. Bu konuyla ilgili olarak, Balkan
Harbi sonrası devam eden demir yolu inşası I’inci Dünya Harbi esnasında
hızlandırılmış, İkinci Kanal Seferi için Kudüs hattı yapılmış, Toros ve
Amanos Dağları’nın tünelleri tamamlanmış, askerî demir yollar idaresi
tarafından birçok dekovil hat inşa edilmiştir48.

Balkan Harbi öncesinde birliklerin muhabere irtibatlarını sağlamak


maksadıyla ihtiyaç duyulan teknik araçların ikmali barış döneminde

43
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3a.
44
Bk. BOA, BEO, 4153/311460, 06 Rebiü’l-ahir 1331/15 Mart 1913.
45
Ali Bal, “Balkan Harbi’nde Türk Ordusunun Lojistik Durumu”, On Dördüncü Askerî Tarih Kongresi
Bildirileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2014, s. 484.
46
Balkan Harbi esnasındaki ulaşım sorunları için bkz. Mehmed Ali Nüzhet, 1912 Balkan Harbinde
Sevkiyyât ve Nakliyyât-ı Askeriyye, Cem‘iyyet Kütübhânesi, İstanbul 1332.
47
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-4.
48
Ahmet Onur, Türkiye Demiryolları Tarihi (1860-1953), K.K.K. İstanbul Askerî Basımevi, İstanbul,
1953, s.28-32.

-122-
yapılamamış bu durum harp esnasında aksaklıklara sebep olmuştu 49.
Müşir Osman Paşa raporunda Bulgarların ve Japonların süratli
muharebelerinin temelinin muhabere işlerinden kaynaklandığını belirterek,
Osmanlı Ordusu’nda da telgraf taburlarının, telefon muhaberelerinin ve
balonların mükemmelleştirilmesini ve sayısının arttırılmasına gayret
edilmesini, piyade alaylarına kadar telefon verilmesini önermektedir50.
Balkan Harbi sonrası yapılan teşkilat değişikliği ile ordu komutanlıklarına
bağlı olan telgraf birliklerinin kolordu komutanlıklarının emrine verildiği
görülmekte51 böylelikle bunların sayısının da arttırıldığı anlaşılmaktadır.

Teçhizata yönelik olarak Müşir Osman Paşa’nın son tavsiyesi,


askerîn perişanlığının giderilmesi ve askerî disiplin ve terbiyenin yoluna
konulması için mutlaka Alay merkezlerinde kışlalar inşa edilmesine
yöneliktir.

4. Tefekkürâta (Doktrin) Yönelik Alınan Dersler

Müşir Osman Paşa, raporunun ilk maddesinde her devlette


alışageldiği üzere muharebeden sonra bir divanı harp kurulmasını tavsiye
etmektedir. Ona göre; böylelikle harpteki başarısızlığın sorumluları ortaya
çıkacak ve bunlar cezalandırılarak yaşanan felaketlerin gelecekte
tekrarlanmaması sağlanacaktır. Ancak bu suretle işe yaramayanlar
ayrılabilecek ve gerçekten eksiklikler ortaya çıkacaktır52. Bu rapordan
yaklaşık iki hafta sonra harpteki hareketlerinden dolayı mesuliyet altına
alınmaları gereken kişileri muhakeme etmek maksadıyla 12 üyeden
oluşan özel bir divanı harp kurulmuş ve bu heyetin başkanlığına da Müşir
Osman Paşa’nın kendisi getirilerek 1’inci Ordu Müfettişliğine tayin
edilmiştir53.

Müşir Osman Paşa’ya göre ordunun kıymetinin arttırılması için en


önemli konulardan birisi eğitim faaliyetleridir. Balkan Harbi esnasında da
askerlerin bozguna uğramasının temel sebeplerinden birisi de eğitim
eksikliğidir54. Bu maksatla; komutanlarla kurmayların, subaylarla
askerlerin gerekli hünerleri kazanmak ve harp kabiliyetini arttırmak için
eğitim ve manevraların muntazaman ve sürekli icra edilmesini, orduda
49
Ali Bal, agm., s. 493.
50
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-4.
51
Yıldız, age., s. 60.
52
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2.
53
Bk. BOA, İ..HB., 143/30, 24 Zilkade 1331/25 Ekim 1913.
54
Hafız Hakkı Paşa, Bozgun, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul, 1978, s. 67; Zeki Paşa, age.,
s.123.

-123-
hemen geliştirilmesi istenen ilim, amel, ruh, itaat, disiplin, bağlılık gibi
manevi kuvvetlerin elde edilmesine önem verilmesini ve bütçede
fedakârlık ederek askerî öğretmen ve subaylar ile kurmayları yetiştirmenin
ve bunlara yönelik harp vazifelerini öğretmenin çaresine bakılmasını
önermekte, askerîn eğitim ve tatbikatla ne kadar uğraşırsa o derece itaat
ve disiplininin de artacağını düşünmektedir55.

Osman Paşa, harp sanatının gereklerine göre eğitim görmeyen


askerîn ne kadar metin ve yiğit olursa olsun başarısızlığa mahkûm
olacağını ve böyle askere güvenilerek muharebe edilemeyeceğini
vurgulamaktadır. Bu nedenle birliklerdeki mevcut nizamiye askerlerinin
daima muharebeye hazır tutulup eğitimli ikmal askerî yetiştirilmek ve
eğitimin yüksek seviyede olması için mevcut eğitim tesisleriyle birlikte her
kolorduda birer numune alayı teşkil edilmesini ve ordu eğitim alanları tesis
edilmesini gerekli görmektedir. Dershanelerde ve eğitim alanlarında
askerîn moralini ve savaşçı ruhunu takviye edecek şeyler de okutulmasını
ve Erkân-ı Harbiyye’ye bu önemli işleri yaparken ne harbiye nazırı ne de
başkalarının müdahale etmemesi gerektiğini söylemektedir.

Bu konuyla ilgili olarak, harpten sonra General Liman Von Sanders


başkanlığında görevlendirilen Alman Askerî Islah Heyeti, Osmanlı
ordusunda eğitim ve öğretimin geliştirilmesi maksadıyla numune alayları
kurmuş, Erkân-ı Harbiye Mektebi’nde dersler vermeğe başlamış, kolordu
ve ordu seviyesindeki karargâhlarda görev almışlardır56.

Müşir Osman Paşa’ya göre Balkan Harbi’nin yenilgisine sebep olan


ve alınması gereken derslerden birisi de sefer ve seferberlik planlarının
hazırlanmasına57 yöneliktir. Sefer planları hazırlanırken dikkat edilmesi
gereken hususları şu şekilde sıralamaktadır: Memleketin genişliği, yolların
kötülüğü, demir yolu ve deniz yolu araçlarının eksikliği, efradın seferberlik
davetine icabet etmemesi, ahalinin zorlamayla silahaltına gelmeği
alışkanlık edinmeleri, ticaretle uğraşıp yurt dışında bulunanların
zamanında getirilememeleri, mevsimin yaz veya kış olması ve yerleşim
yerlerinin dağınıklığı. Bu nedenlerle en az komşu devletler kadar süratli

55
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-1a.
56
Edward J. Erickson, Büyük Hezimet, Balkan Harpleri’nde Osmanlı Ordusu, Çev. Gül Çağalı Güven,
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2013, s. 428-435.
57
Balkan Harbi’nde uygulanan sefer planlarının bir değerlendirmesi için bk. F.A.K. Yasamee, “Ottoman
War Planning and The Balkan Campaign of October-December 1912”, The Ottoman Empire: Myths,
Realities and ‘Black Holes’, Ed. Eugenia Kermeli and Oktay Özel, The Isis Press, İstanbul, 2006, ss.
347-366. Seferberlik planlarıyla ilgili detaylı bilgi için bk. Serkan ER, “Balkan Harbi’nde Osmanlı
Ordusu’nun Seferberlik Planı”, İ.Ü.E.F Tarih Dergisi, 59, (2014/1), ss. 137-189.

-124-
toplanabilmek için daima barış zamanında silahaltında asker
bulundurmanın zaruri olduğu düşüncesindedir. Osman Paşa’ya göre;
seferberliği mümkün olan en kısa sürede tamamlayabilmek için barış
zamanında seferberlik tatbikatlarının yapılarak birlikleri ve komutanlarıyla
karargâhını süratle toplanma konusunda eğitilmeli, mülkiye memurlarını,
jandarmayı ve ahaliyi istenilen süratte ve zorla değil isteyerek davete
alıştırmalı, nakliye vasıtalarının yetersiz olmasından dolayı hayvan ve
araba ihtiyaçlarının karşılanmasında gereksiz muhaberelerden kurtulup bu
hususlar belli kaidelere bağlanmalıdır58. Harp sonrası Alman Askerî Islah
Heyetinden bazıları karargâhlarda görevlendirilerek seferberlik planlarının
düzenlenmesi gibi konularda sahip oldukları tecrübeler doğrultusunda
Osmanlı Ordusunu yönlendirmişlerdir59.

Osman Paşa’nın Balkan Harbi’nden alınacak derslere yönelik diğer


bir düşüncesi ise asker alımı ve bunların birliklerdeki istihdamına yöneliktir.
Ahz-ı Asker Nizamnamesi’nin yeniden düzenlenmesini teklif eden Osman
Paşa, Osmanlı halkının sürekli bedel-i nakdî vermekten usandığını, sırf bu
yüzden Hristiyanların ve sınırlarda yaşayan Müslümanların kaçtığını
söylemektedir. Bu konuyla ilgili olarak bedel-i nakdînin ya tamamen
kaldırılmasını ya da her kesimi içeren ve bir defaya mahsus olmak üzere
yüksek miktarda bir bedel parası alınmasını önermektedir.

Balkan Harbi’nden sonra 10 Aralık 1913’te yeni bir Teşkilat


Nizamnamesi çıkarılarak kolorduların emrine askerlik daireleri verilmiş,
personel ihtiyacını karşılamak için 12 Mayıs 1914’te yeni bir asker alma
kanunu çıkartılarak muafiyetlere sınırlamalar getirilmiş, bedel uygulaması
ağırlaştırılmıştır60.

Asker istihdamına yönelik olarak ise Osman Paşa, zor durumlarda


veya bir muharebe esnasında birliklerin teşkilinde din ve milliyet oranlarına
dikkat edilmesini önermektedir. Balkan Harbi esnasındaki Arnavutların
firar etmelerini61 ve bölgede yaşayan Müslüman halkın ufak bir

58
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2a.
59
Mehmet Beşikçi, “Mobilizing Military Labor in the Age of Total War, Ottoman Conscription Before
and During The Great War”, Fighting For A Living, A Comparative History of Military Labour, 1500-
2000, ed. Erik Jan Zürcher, Amsterdam University Press, 2013, ss. 547-581, s. 555.
60
Mehmet Beşikçi, "On Yıllık Harp ve Topyekûn Seferberlik", Osmanlı Askerî Tarihi, Kara, Deniz ve
Hava Kuvvetleri, 1792-1918, ed. Gültekin Yıldız, TİMAŞ Yayınları, İstanbul, 2013, ss. 205-226, s.218.
61
Balkan Harbi esnasında Arnavutların itaatsizliği ile ilgili bk. Fevzi Çakmak, age., s. 72.

-125-
bozgunlukta dağılıp evlerine dönmelerini62 örnek veren Osman Paşa, bu
gibi efradın birliklere istihdamının sağlam usullere bağlanması gerektiğini
belirtmektedir. Buna yönelik olarak ise birliklerin teşkilinde askerlerin
yüzde 20’sinin yerli Müslümanlardan, yüzde 20’sinin diğer milletlerden ve
civar vilayet halkından, yüzde 60’ının ise mutlaka Türklerden
oluşturulmasını önermektedir63. I’inci Dünya Harbi esnasında Balkan
Harbi’nden alınan dersler doğrultusunda gayrimüslimlerin silahlı
hizmetlerde istihdamı güvenli görülmemiş ve geri hizmetlerde kullanılmak
üzere Amele Taburlarında kullanılmışlardır64.

Asker istihdamına yönelik Osman Paşa’nın tenkit ettiği diğer bir konu
da zabitlerin hizmet erleridir. Zabitlerin bu erleri kendi birliklerinden,
istedikleri kişiyi alarak seçtiğini bunun da yanlış istihdama neden olduğunu
belirten Osman Paşa, bu konuya yönelik olarak hizmet erlerinin
birliklerdeki silah kullanan askerlerden ayrılmasını veya zabit maaşına bu
hizmetlere yönelik bir miktar zam yapılarak bu usulün tamamen
kaldırılmasını önermektedir.

3’üncü Ordu Müfettiş-i Umûmisi’nin ordunun kıymetinin


arttırılmasına yönelik tavsiyelerinden bir tanesi de personel hukukuna
yönelik mevcut kanun ve nizamnamelerin düzenlenmesini veya yeniden
yapılmasını içermektedir. Üstsubay ve subayların personel hukukunu
temin altına almak için bir Terfi-i Rütbe Nizamnamesi ve Askerî Adliye
Kanunu çıkarılmasını teklif etmektedir. Adil bir Tebdil-i Mevki
Nizamnamesi yapılmasının bir subayın uzun süre bir bölgede, işsiz bir
mahalde veya uzak bir memlekette kalmasını önleyeceğini
değerlendirmektedir65.

Tekaüd Nizamnamesinin ve emeklilik ödemelerinin de düzenlenmesi


gerektiğini belirten Müşir Osman Paşa, mülkiye memurlarıyla askerî
memurlar arasındaki maaş farkının giderilerek bunlara zam yapılmasını,
kolordu ve fırka komutanlarının da maaşlarına zam yapılarak bunların hiç
olmazsa ikinci sınıf vali ve mutasarrıf seviyesine getirilmesini, maluliyet

62
Balkan Harbi esnasında Müslüman halkın kayıtsızlığı ile ilgili bkz. Hasip Saygılı, “Balkan Harbi’nde
Osmanlı Bozgununun Karanlık Yüzü: Dönemin Tanıklarının Gözüyle Müslüman Ahalide İnsan Kalitesi
ve Sosyal Çözülme Problemi”, Türkiye Günlüğü, 112(2012), ss. 136-146.
63
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2a.
64
Beşikçi, a.g.m., s. 220.
65
Müşir Osman Paşa’nın bu teklifi önermesinde II. Meşrutiyet’in ilânından sonra kendisinin
İstanbul’dan uzaklaştırılarak uzun bir süre Bağdat, Şam ve Erzincan’da görev yapmasını göz önünde
tutmak gerekir.

-126-
maaşının da bir derece arttırılmasını önermektedir66. Geçici bir kanun 4
Nisan 1914 ve 11 Mayıs 1914 tarihlerinde yürürlüğe konularak Askerî
Tekaüd ve İstîfâ Kanunu’nun bazı maddeleri değiştirilmiştir67.

Mezuniyet Nizamnamesinin de düzenlenmesi gerekliliğini belirten


Osman Paşa, hava değişimlerinin de suiistimal edildiğini bunun için
dilekçelerle birlikte doktor raporlarının da alınarak sınırlandırılması
gerektiğini söylemektedir.

Anadolu bölgesinde kış şiddetinin uzaması nedeniyle yiyecek,


giyecek ve iskân masraflarının daha fazla sarf edilmesinden dolayı
buradaki zabitana özel bir Memalik-i Bârid (Soğuk Memleketler)
Nizamnamesi yapılmasını da teklif etmektedir.

Kanun ve nizamnamelerle ilgili son teklifi ise Ceza Kanunnamesi ile


ilgili olup firar edenlere, yoklama kaçaklarına, seferberlik davetine icabet
etmeyenlere yönelik kanun maddelerinde değişikliğe gidilerek bu tür
cezaların ağırlaştırılmasını, pasaport ve mürur tezkeresi usulünün yeniden
uygulanmasını ve asker alma işlemlerinde köy muhtarlarının
görevlendirilerek gerekli defterlerin bunlar tarafından tutulmasının
sağlanmasını önermektedir68. 1’inci Dünya Harbi seferberliği ilân edildikten
sonra yine aynı durumla karşı karşıya kalmamak için 07 Ağustos 1914
tarihinde Askerî Ceza Kanunu’na ek bir kanun maddesi eklenerek belirtilen
suçların cezaları arttırılmıştır69.

5. Sonuç ve Değerlendirme

3’üncü Ordu Müfettiş-i Umûmisi Müşir Osman Paşa’nın Osmanlı


ordusunun kıymetinin arttırılmasına yönelik tavsiyeleri ordunun her alanını
(teşkilat, teçhizat, tefekkürât) kapsamaktadır. Bu görüşlerden ordunun II.
Meşrutiyet’in ilanından itibaren yapmayı düşündüğü düzenlemeleri daha
tamamlayamadan veya yapmış olduklarını da henüz tam olarak
oturtamadan Balkan Harbi’ne girdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Osman
Paşa’nın teklif ettiği bu düzenlemelerin daha çok stratejik seviyede olduğu

66
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-2.
67
İlgili kanun değişiklikleri için bkz. 8 Şaban 1327 tarihli Askerî Tekaüd ve İstîfâ Kanunu’nun 5.
maddesini Muaddil Kanun-ı Muvakkat, Düstûr, İkinci tertip, cilt 6, Matbaa-yı Âmire, Dersaadet, 1334,
s.344; 8 Şaban 1327 tarihli Askerî Tekaüd ve İstîfâ Kanunu’nun Bazı Mevâddını Muaddil Kanun-ı
Muvakkat, Düstûr, İkinci tertip, cilt 6, s. 642.
68
ATASE, BLH, Klasör:22, Dosya:48, Fihrist:2-3.
69
Bk. Askerî Ceza Kanununa Müzeyyel Kanun-ı Muvakkat, Düstûr, İkinci tertip, cilt 6, Matbaa-yı Âmire,
Dersaadet, 1334, s.981.

-127-
da dikkat çekmektedir. Bu düzenlemelerle birlikte ordunun operatif ve
taktik seviyesinde de birçok yenilikler olacağı kaçınılmazdır. Diğer bir konu
ise Osman Paşa’nın harp esnasında icra edilen harekâtla ilgili bir fikir
beyan etmemesidir. Bunun sebebi harbe iştirak etmediğinden bilgi sahibi
olmaması veya bu konuları, teşkil edilmesini teklif ettiği divanı harbin
vereceği karara bırakması, dolayısıyla harpte faal olarak muharebe eden
komutanları zan altında bırakmamak istememesi olabilir.

Şunu da belirtmek gerekir ki 1913 yılından Birinci Dünya Savaşı’na


kadar geçen süre içerisinde Balkan Harbi’nden elde edilen tecrübeler ve
tavsiyeler doğrultusunda Osmanlı ordusu oldukça süratli bir şekilde
yeniden yapılanmaya gitmiştir. Teşkilat, teçhizat ve tefekkürât alanlarında
yapılan düzenlemeler çarpan etkisi yaratarak etkisini çoğaltmıştır. Müşir
Osman Paşa’nın 33 madde halinde sıraladığı tavsiyelerin hemen hemen
tamamına yakınından ders alındığı ve yeni düzenlemelere gidildiği
görülmektedir. Daha Ahmet İzzet Paşa zamanında başlayan bu yapılanma
süreci, Enver Paşa’nın Harbiye Nazırı ve Erkân-ı Harbiyye-yi Umûmiyye
Reisliği görevlerini üstlenmesiyle birlikte hız kazanarak Birinci Dünya
Savaşı esnasında bile devam edilmiştir.

Tabii ki çok kısa süren bir barış döneminde yapılan bu


düzenlemelerin eksiksiz olarak tamamlanarak mükemmel bir ordu teşkil
edilmesi veya sadece bu askerî düzenlemelerle yetinilip artık
topyekûnleşen harp ortamından diğer güç unsurlarının etkisi olmadan
zaferle çıkılması beklenemezdi. Ancak Birinci Dünya Savaşı esnasında
Osmanlı ordusunun Çanakkale ve Kutü’l-Ammare zaferlerini elde etmesi,
taraf devletlerinin düşüncesinin aksine savaşın dört yıl gibi uzun bir
müddet sürmesinde Osmanlı ordusunun rolü, Balkan Harbi hezimetinden
dersler alındığının da bir göstergesidir.

-128-
Şekil-1

(Üçüncü Ordu Müfettiş-i Umûmisi Müşir Osman Paşa’nın 29 Eylül 1329 (12 Ekim 1913) Tarihli
Raporu’nun İlk ve Son Sayfası )

-129-
KAYNAKÇA
Arşiv vesikaları metin içinde ilgili dipnotlarda gösterilmiştir.
8 Şaban 1327 tarihli Askerî Tekaüd ve İstîfâ Kanunu’nun 5.
maddesini Muaddil Kanun-ı Muvakkat, Düstûr, İkinci tertip, cilt 6, Matbaa-
yı Âmire, Dersaadet, 1334.
8 Şaban 1327 tarihli Askerî Tekaüd ve İstîfâ Kanunu’nun Bazı
Mevâddını Muaddil Kanun-ı Muvakkat, Düstûr, İkinci tertip, cilt 6, Matbaa-
yı Âmire, Dersaadet, 1334.
Askerî Ceza Kanununa Müzeyyel Kanun-ı Muvakkat, Düstûr, İkinci
tertip, cilt 6, Matbaa-yı Âmire, Dersaadet, 1334.
Abdullah Paşa, “Abdullah Paşa’nın Hatıratı”, 100. Yıl Anısına
Balkan Savaşları, Çev. Hülya Toker, Sema Demirtaş ve Mustafa Toker,
Alfa Yayınları, İstanbul, 2012.
Ali İhsan [Sabis], Balkan Harbinde Neden Mağlup Olduk?, haz.
Hasip Saygılı, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2014.
Ahmet İzzet Paşa, Feryadım, c. I, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992.
BAL, Ali, “Balkan Harbi’nde Türk Ordusunun Lojistik Durumu”, On
Dördüncü Askerî Tarih Kongresi Bildirileri, Genelkurmay Basımevi,
Ankara, 2014
BEŞİKÇİ, Mehmet, “Balkan Harbi’nde Osmanlı Seferberliği ve Redif
Teşkilâtının İflâsı”, Türkiye Günlüğü, 110, (Bahar 2012).
BEŞİKÇİ, Mehmet, “Mobilizing Military Labor in the Age of Total War,
Ottoman Conscription Before and During The Great War”, Fighting For A
Living, A Comparative History of Military Labour, 1500-2000, ed. Erik Jan
Zürcher, Amsterdam University Press, 2013.
BEŞİKÇİ, Mehmet, "On Yıllık Harp ve Topyekûn Seferberlik",
Osmanlı Askerî Tarihi, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri, 1792-1918, ed.
Gültekin Yıldız, TİMAŞ Yayınları, İstanbul, 2013.
ÇAKMAK, Fevzi, Batı Rumeli’yi Nasıl Kaybettik? Garbî Rumeli'nin
Sûret-i Ziyaı ve Balkan Harbi'nde Garb Cephesi, düz. A. Tetik, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2011.
ÇOBANOĞLU, Ömer Zeki, Balkan Harbi ve Şark Ordusunun
Hezimeti 1'nci Kısım, Kitâbhâne-i İslâm ve Askerî, İstanbul, 1332.

-130-
DURGUN, Bülent, "Ülke Savunmasında Deniz Yolu Ulaşımının
Önemine Bir Örnek: Balkan Harbi’nde Osmanlı İmparatorluğu’nun Deniz
Yolu Ulaştırması", Güvenlik Stratejileri Dergisi, 14, (Aralık 2011).
ER, Serkan, “Balkan Harbi’nde Osmanlı Ordusu’nun Seferberlik
Planı”, İ.Ü.E.F Tarih Dergisi, 59, (2014/1).
ERICKSON, Edward J., Büyük Hezimet, Balkan Harpleri’nde
Osmanlı Ordusu, Çev. Gül Çağalı Güven, Türkiye İş Bankası Kültür
Yayınları, İstanbul, 2013.
Genelkurmay Başkanlığı Yayınları, Balkan Harbi (1912-1913), I.
Cilt, Harbin Sebepleri, Askerî Hazırlıklar ve Osmanlı Devleti'nin Harbe
Girişi, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1970.
Hafız Hakkı Paşa, Bozgun, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul,
1978.
Handbook of U.S. Center For Army Lessons Learned, “Establishing
a Lessons Learned Program”, (June 2011), https://nllp.jallc.nato.int/IKS/
Sharing%20Public/CALL%20LL%20Handbook%202011.pdf, (Erişim
Tarihi: 17 Ocak 2016).
Harp Akademileri Komutanlığı Yayınları, Harp Akademilerinin 127
Yılı: 1848-1975, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, t.y.
KOPARAN, Necdet, “Türk Jandarma Teşkilâtı (1908-1923)”, Ankara
Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Ankara, 2007.
Mahmud Muhtar, Balkan Harbi, Üçüncü Kolordu’nun ve İkinci Doğu
Ordusunun Muharebeleri, haz. A.Basad Kocaoğlu, İlgi Kültür Sanat
Yayıncılık, İstanbul, 2012.
NATO Joint Analysis and Lessons Learned Centre, The NATO
Lessons Learned Handbook, Second Edition, (September 2011),
http://www.jallc.nato.int/products/docs/Lessons_Learned_Handbook_2nd
_edition.pdf, (Erişim Tarihi: 17 Ocak 2016).
NÜZHET, Mehmed Ali, 1912 Balkan Harbinde Sevkiyyât ve
Nakliyyât-ı Askerîyye, Cem‘iyyet Kütübhânesi, İstanbul 1332.
OKYAR, Ali Fethi, “Bolayır Muharebesi’ndeki Başarısızlığımızın
Sebepleri”, 100. Yıl Anısına Balkan Savaşları, Çev. Hülya Toker, Alfa
Yayınları, İstanbul, 2012.

-131-
ONUR, Ahmet, Türkiye Demiryolları Tarihi (1860-1953), K.K.K.
İstanbul Askerî Basımevi, İstanbul, 1953.
PAKALIN, Mehmet Zeki, “Alay Emini”, Tarih Deyimleri ve Terimleri
Sözlüğü, 3.Baskı, cilt 1, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983.
Pertev Paşa, Balkan Savaşı’nda Büyük Genel Karargâh, çev. Sema
Demirtaş, Alfa Yayınları, İstanbul, 2012.
SAYGILI, Hasip, “Balkan Harbi’nde Osmanlı Bozgununun Karanlık
Yüzü: Dönemin Tanıklarının Gözüyle Müslüman Ahalide İnsan Kalitesi ve
Sosyal Çözülme Problemi”, Türkiye Günlüğü, 112(2012).
ŞAYİN, Cevat, “Askerî Tarih Araştırmasında Yeni Bir Yaklaşım, 3T
(Teşkiat, Teçhizat, Tefekkürat)”, Cevat Şayin ve Gültekin Yıldız (der.),
Osmanlı Askerî Tarihini Araştırmak: Yeni Kaynaklar Yeni Yaklaşımlar,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2012.
The Report of Joint and Coalition Operational Analysis (JCOA)
Division, The Decade of War Study, Volume I, “Enduring Lessons from the
Past Decade of Operations”, (15 June 2012), https://info.publicintelligen
ce.net/JCOA-Decade-of-War.pdf, (Erişim Tarihi: 17 Ocak 2016).
TÜRKMEN, Zekeriya, “İkinci Meşrutiyet Döneminde (1909-1919)
Osmanlı Ordusunda Müfettişlik Teşkilâtına Geçiş ve Uygulamaları”,
Beşinci Askerî Tarih Semineri Bildirileri I, Genelkurmay Askerî Tarih ve
Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1995.
YASAMEE, F.A.K., “Ottoman War Planning and The Balkan
Campaign of October-December 1912”, The Ottoman Empire: Myths,
Realities and ‘Black Holes’, Ed. Eugenia Kermeli and Oktay Özel, The Isis
Press, İstanbul, 2006.
YAVUZ, Celalettin, “Osmanlı-Türk Deniz Kuvvetlerinde Yabancı
Misyonlar (Çeşme Faciası – I. Dünya Harbine Giriş), Ankara Üniversitesi
Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 1993.
YILDIZ, Gültekin, "Kara Kuvvetleri", Osmanlı Askerî Tarihi, Kara,
Deniz ve Hava Kuvvetleri, 1792-1918, ed. Gültekin Yıldız, TİMAŞ
Yayınları, İstanbul, 2013..
Zeki Paşa, Zeki Paşa’nın Balkan Savaşı Hatıratı, çev. Sema
Demirtaş, Alfa Yayınları, İstanbul, 2012.

-132-

You might also like