You are on page 1of 8

Tan›mlamas› güç bir Duygu...

AfiK Asl› Zülâl

Aflk, biz insanlar›n yaflad›¤› en karmafl›k, aç›klamas› en güç deneyimlerden biri.


Aflk›n tan›m› kültürden kültüre, kifliden kifliye farkl›l›k gösterse de, bilim adamlar›
aflk›n, onu insanlara özgü bir deneyim haline getiren yönlerini ortaya ç›karmaya
çal›fl›yorlar. ‹nsanlar› birbirine yak›nlaflt›ran bireysel ve toplumsal özelliklerden
evrimsel geçmiflimize ve kimyasallarla iletiflime kadar, aflk› farkl› aç›lardan
inceleyen araflt›rmalar, insano¤lunun kendi kendini
keflfetme çabas›n›n birer parças› asl›nda...

B‹L‹M ve TEKN‹K 34 May›s 2001


küçük bir bölümüyle tan›flma flans›m›z
var. Siz de gerçek aflk› henüz bulama-
d›m diyenlerdenseniz ve rüyalar›n›zda-
ki eflin, gezegenin uzak bir köflesinde
yaflad›¤›na inan›yorsan›z, bu düflünceyi
bir yana b›rak›p çevrenize daha dikkat-
li bakman›z› öneririz. Çünkü araflt›rma-
lar, iki insan›n birbirine yak›nlaflmalar›-
n›n en önemli koflullar›ndan birinin, fi-
ziksel yak›nl›k oldu¤unu, insanlar›n ge-
nellikle okulda, iflte ya da çeflitli toplan-
t›larda s›k s›k gördükleri, en çok karfl›-
laflt›klar› insanlara afl›k olduklar›n› gös-
teriyor.
Araflt›rmalar›n efl bulmada önemli
oldu¤unu vurgulad›¤› bir baflka et-
kense benzerlik. Buna göre, z›t ku-
tuplar birbirini çeker söyleminin ter-
sine, insanlar genellikle, ortak ilgi
alanlar›na, de¤er yarg›lar›na ve ken-
dilerine benzer zekâ düzeyine sahip
“Aflk” sözü, farkl› insanlar için fark- da, psikologlar, bir insan›n bir baflkas›- insanlara afl›k oluyorlar. ‹lgi alanlar›
l› anlamlara gelebiliyor olsa da, ço¤u- na yak›nlaflmas›nda önemli say›lan baz› ve görüflleri bizimkilere benzeyen in-
muzun en iyi ve en kötü an›lar› hep etkenleri ortaya ç›karm›fllar. sanlarla paylaflacak daha çok fleyimiz
aflkla ilgilidir. ‹nsanlar›n kiflisel dünya- oluyor ve bu insanlarla daha kolay
s›nda önemli bir yer tuttu¤u için olsa Aflk›n Abece’si iletiflim kuruyoruz. Psikologlar bu
gerek, ça¤lar boyunca insanlar›n or- durumu, bize benzeyen insanlarla
tak eserlerinde de aflk›n yeri büyük ol- Yaflam›m›z boyunca, yeryüzünde ya- birlikte olman›n kifliye güven sa¤la-
mufl; sanatç›lar, düflünürler aflk› ta- flayan milyarlarca insan›n ancak çok mas›na ba¤l›yorlar. Bize benzeyen in-
n›mlamaya, anlamland›rmaya, baflkala-
r›na anlatmaya çal›flm›fllar.
Geçti¤imiz yüzy›lda, bilim adamlar›
da aflk› anlamaya çal›flanlar kervan›na
kat›ld›lar. Nas›l ve neden afl›k oluruz,
Feromonlar›n Öyküsü
kimlere afl›k oluruz sorular›n›n yan›t›n› ‹lk feromon, 1956 y›l›nda bulunmufltu. Bu,
bulmak elbette kolay de¤il. Kimi yazar- yetiflkin ipekböceklerine ait güçlü bir cinsel çekim
lar, insanlar›n yaln›zl›k duygusunu yen- feromonuydu. Bir Alman araflt›rma ekibi onu ya-
mek için afl›k oldu¤unu söylemifller. l›tabilmek için 20 y›l çal›flm›flt›. Ekip, 500 000 di-
fli güvenin karn›ndaki bezleri ald›ktan sonra ilginç
Örne¤in, psikanalist Erich Fromm, bafl-
bir madde buldu. Bu maddeden çok küçük bir
ka bir insanla birleflme duygusunun, miktar bile erkek güvelerin çiftleflme dans›na bafl-
insano¤lunun en önemli gereksinimle- lamalar› için yeterliydi. Araflt›rmac›lar, ipekböce-
rinden biri oldu¤unu söyler. Kimilerine ¤inin Latince ad› olan Bombyx mori’den esinlene-
göreyse, aflk› yaln›zl›k hastal›¤›n›n ça- rek bu maddenin ad›n› "bombykol" koydular. Bu
resi olarak görmek yerine, insanlar›n madde erkek güvelere "yan›ma gel" mesaj›n› ile-
tiyordu ve kilometrelerce öteden bile etkisini gös- VNO’yu mu yoksa koku alma organ›n› m›, ya da
toplumsal iliflkilerinin tamamlay›c› bir her ikisini birden mi uyard›¤› henüz aç›kl›k kazan-
teriyordu. Araflt›rmac›lar, tek bir difli güvenin, ke-
ögesi olarak görmek daha do¤ru. ‹nsa- sesindeki bombykol’ün tümünü b›rakmas› duru- mam›fl. ‹nsanlarsa, feromonlar konusunda üzerin-
no¤lunun en karmafl›k deneyimlerin- munda, çok k›sa sürede bir milyar erke¤i kendi- de çal›fl›lmas› en güç memeliler. Ancak, insanla-
den biri, karmafl›k bir duygu, düflünce ne çekebilece¤ini hesaplad›lar. Ancak, memeliler- r›n da baflka insanlardan gelen baz› kimyasal me-
ve davran›fllar bütünü olan aflk, günü- le u¤rafl›rken bilim adamlar›n›n karfl›s›na bambafl- sajlara tepki verdi¤ini biliyoruz.
ka sorunlar ç›k›yordu. Davran›fllar› büyük ölçüde Feromonlar› ve VNO’yu anlaman›n en
müzde çeflitli yönleriyle bir çok araflt›r- dolays›z bilimsel yolu, belki de kal›t›m araflt›rma-
türe özgü ve önceden tahmin edilebilir olan bö-
maya konu oluyor. Aflk üzerinde en ceklere göre memeliler çok daha karmafl›k canl›- lar›yla gerçekleflecek. 1995 y›l›nda araflt›rmac›-
çok araflt›rma yapanlarsa elbette psiko- lard›r. Davran›fllar› birçok etkene göre de¤iflebilir lar, farelerde memelilerin feromon al›c›lar›n›n›
loglar. Psikologlar›n araflt›rma alanla- ve bunlar› anlamland›rmak güçtür. Bundan birkaç kodlad›¤›n› düflündükleri bir gen ailesi buldular.
r›ndan biri, insanlar›n efl seçiminde rol y›l önce baz› araflt›rmac›lar, laboratuvar farelerin- VNO’daki sinir hücreleriyle ilgili genlerin say›s›-
oynayan etmenler: Kim, kime, niçin de benzer bir etki yaratan ve feromon oldu¤u dü- n›n 50-100 aras›nda oldu¤u tahmin ediliyor.
flünülen "aphrodisin" adl› bir maddeyi yal›tmay› Araflt›rmac›lar›n hedefi, bu al›c›larla feromonla-
afl›k oluyor? Neden herhangi birine de- r›n birbirilerine efllenmesi. Bir sonraki aflamay-
baflard›lar. Farelerde güçlü etkiler yapan daha
¤il de, özellikle "A" kiflisine afl›k olunu- baflka maddelerde var. Ancak bu maddelerin fe- sa, sözünü etti¤imiz genlerin insanlardaki karfl›-
yor? Kimlere ve neden afl›k olundu¤u- romonlar›n sezilmesinden sorumlu organ olan l›¤›n›n bulunmas› olacak.
nun eksiksiz bir aç›klamas› yap›lamasa

May›s 2001 35 B‹L‹M ve TEKN‹K


sanlarla bir araya gelmek, görüflleri- Aflk›n Kimyas› dafl› olan k›zlar›n adet dönemlerinin
miz, inançlar›m›z ve özelliklerimiz bir süre sonra birbirlerine yaklaflt›¤›n›
konusunda bir tür do¤rulanma sa¤l›- Bilim adamlar›, birçok konuda ol- göstermiflti. Bu araflt›rma, birbirine ya-
yor. ‹nsanlar› birbirine çeken bir bafl- du¤u gibi, aflk› anlamak için de hay- k›n olman›n ve iliflkinin, beyinde yu-
ka etkense, karfl›lar›ndaki insan›n da vanlar dünyas›na bakmay› ihmal etmi- murtlama döngüsünün belirlemesin-
kendilerinden hoflland›¤›n› düflün- yorlar. Hayvanlar›n aflk yaflam›nda fe- den sorumlu biyolojik saatin ayar›n›
mek. ‹nsan›n, karfl›s›ndaki kiflinin romonlar büyük önem tafl›r. Bunlar, de¤ifltirebilece¤ini gözler önüne ser-
kendisinden hoflland›¤›n› ya da onu özel bezlerce salg›lanan ya da idrar gi- miflti. Bu ayarlaman›n nedeni tam ola-
sevdi¤ini farketmesi, ona karfl› baflka- bi beden s›v›lar›nda bulunan kimyasal rak bilinmese de, baz› araflt›rmac›lar
lar›na oldu¤undan daha olumlu dav- maddelerdir. Hayvanlar, kendi türleri- bu durumun, insanlarda feromonlar›n
ranmas›na neden oluyor. Diyelim ki, nin öteki bireyleriyle feromonlar saye- varl›¤›na iflaret etti¤ini düflünüyorlar.
ifl yerinde be¤endi¤iniz biri var, ve sinde haberleflir: Yiyecek, bireyin top- McClintock, 1998 y›l›nda yapt›¤› yeni
onun sizi farketmesini istiyorsunuz. luluktaki konumu, kendisine ait böl- bir araflt›rmada da, yumurtlama süre-
Güzin Abla, herhalde size flöyle bir ge, cinsiyet ve çiftleflmeye haz›r olma cinin farkl› dönemlerinde koltukaltla-
öneride bulunurdu: “Yemek salonun- gibi bilgileri, birbirlerine feromonlarla r›ndan al›nm›fl kokusuz kimyasallar›n,
da ve toplant›larda ona yak›n oturma- bildirirler. Bu sinyaller burunda, VNO bunlara maruz kalan kad›nlar›n yu-
ya çal›fl›n. ‹lgi alanlar›n› ö¤renin; ona ad› verilen farkl› bir bölge taraf›ndan murtlama döngülerinin zamanlamas›-
ortak ilgi alanlar›n›zdan söz edin. Ve al›n›r. Feromonlarla kokular›n birçok n› de¤ifltirebilece¤ini ve bunun bilinç-
bu arada, ona ondan hoflland›¤›n›z› ortak yönü vard›r. Her ikisi de havay- li bir biçimde yap›lmad›¤›n› gösterdi.
belli etmeyi de unutmay›n”... Ancak, la yolculuk yapan kimyasallard›r. An- Havayla yolculuk yapan kimyasal-
bütün bunlara ra¤men ya “kimyan›z cak feromonlar, koku duyusunun kefl- lar›n insanlar›n efl seçme davran›fllar›
uyuflmazsa”? fedemeyece¤i kadar düflük konsant- üzerinde etkili oldu¤unu gösteren
rasyonlarda ifle yarayabilirler. araflt›rmalar da var. Bu araflt›rmalar›n
Günümüzde, insanlar›n kimyasal en ilginçlerinden biri, ‹sveç’li bilim
sinyallerle bilinç d›fl› iletiflim kurduk- adam› Klaus Wedekind’e ait. Wede-
Aflk Molekülü lar›na iliflkin merak uyand›r›c› bulgu-
lar var. Yak›n geçmiflte insanlar›n da
kind, 44 erke¤e birer tiflört vererek
bunlar› iki gece boyunca giymelerini
feromon ürettikleri ve feromonlar yo- istemifl. Erkekler bu süre boyunca ko-
Bilim adamlar›, yüz y›ldan uzun bir sü-
redir feniletilamin maddesini (PEA) biliyor- luyla haberlefltikleri haberi, bilim kusuz sabunlarla y›kan›p kokusuz
lar; ancak, son y›llarda bu maddenin aflk adamlar›n›n ve kamuoyunun büyük il- kozmetik ürünleri kullanm›fllar. We-
duygular›ndan sorumlu bir madde oldu¤u- gisini çekmiflti. Ancak, bu tür mesajla- dekind bu araflt›rmada, farelerle yap›l-
nu keflfettiler. "Aflk molekülü" olarak da r›n insanlar üzerindeki etkileri henüz m›fl bir araflt›rman›n sonuçlar›n›n in-
adland›r›lan bu madde, amfetamine çok aç›kl›¤a kavuflmufl de¤il. sanlarda da geçerli olup olmayaca¤›n›
benzeyen do¤al bir kimyasal. Beyinde feni-
letilaminin tetiklenmesi, göz göze gelmek
‹nsanlarda feromonlar›n bulunup görmek istiyormufl. Daha önceki de-
ve el ele tutuflmak gibi basit davran›fllarla bulunmad›¤› konusunda araflt›rmalar neylerde farelerin, kendilerininkiler-
bile olabiliyor. Araflt›rmac›lar, kalp at›fllar›- yapan Martha McClintock, bundan 30 den farkl› ba¤›fl›kl›k sistemi genlerine
n›n h›zlanmas›, ellerin terlemesi ve zor so- y›l kadar önce, üniversitede oda arka- sahip bireylerle çiftleflmeyi tercih et-
luk al›p verme gibi tepkileri de beyinde
yüksek dozda feniletilaminin salg›lanmas›-
na ba¤l›yorlar. Bilim adamlar›na göre afl›k
bir insan›n duygular›, mutlulu¤un yaratt›¤›
hoflluktan çok daha öte bir fley. Araflt›rma-
c›lar, insanlar afl›k olduklar›nda bedenlerin-
de ne gibi kimyasal ve nörolojik etkinlikle-
rin gerçekleflti¤ini ortaya ç›karmaya çal›fl›-
yorlar; afl›k olunca insanlar›n ifltahlar›n›
kaybetmelerinin ve uykusuz kalabilmeleri-
nin de bu kimyasaldan yüksek dozda salg›-
lanmas›na ba¤l› oldu¤unu söylüyorlar. Aflk
konusundaki çal›flmalar›yla tan›nan antro-
polog Helen Fisher, sevgililerin birliktey-
ken duyduklar› heyecanla, birbirlerinden
ayr›yken yaflad›klar› stresi, ilaç ba¤›ml›lar›-
n›n davran›fllar›na benzetiyor.
Pek romantik say›lmasa da, yüksek
dozda PEA sal›n›m›n›n afl›k olmaktan bafl-
ka yollar› da oldu¤unu belirtelim. Örne¤in,
paraflütle atlamak ya da çikolata yemek gi-
bi. Bu nedenle olsa gerek çikolata, afl›kla-
r›n birbirlerine arma¤an vermeyi düflün-
düklerinde ilk akla gelen yiyecek.

B‹L‹M ve TEKN‹K 36 May›s 2001


tikleri görülmüfl. K›saca MHC (major gösterdi¤i kesin de¤il. Kesin olan fley-
histocompability complex) ad› verilen se, kad›nlarla erkekler aras›nda kim-
bu genler, bedenin yabanc› hücreleri yasal aç›dan "birfleylerin" geçti¤i. We-
tespit edip yok etmesine yarayan kim- dekind’in araflt›rmas›, akla baflka so-
yasallar›n üretilmesinde rol oynar. rular da getiriyor. Örne¤in erkekler
Genellikle, anne baban›n MHC genle- de, ba¤›fl›kl›k sistemi genleri kendile-
ri birbirinden ne kadar farkl›ysa, ço- rininkilerden farkl› kad›nlar› m› ter-
cuklar›n›n ba¤›fl›kl›k sisteminin de o cih ediyorlar? Feromonlar, gelecekte-
kadar iyi olaca¤› düflünülür. Wede- ki en heyecan verici araflt›rmalar›n
kind, giyilmifl tiflörtleri kutulara koya- konusunu oluflturaca¤a benziyor.
rak, araflt›rmaya kat›lan 49 kad›na
bunlar› koklatm›fl ve tiflörtlerin sahip- Cazibe Dedikleri...
lerinin, kendileri için ne kadar çekici
oldu¤unu de¤erlendirmelerini iste- Güzelli¤in bakan›n gözünde oldu-
mifl. Kad›nlar›n herbirine 7’fler kutu ¤u söylenir. Acaba gerçekten öyle mi,
koklat›lm›fl. Kutular›n üçünde, ba¤›- yoksa güzellik konusunda insanlar›n
fl›kl›k sistemi genleri kad›nlar›nkine kulland›¤› ortak baz› ölçütler var m›?
çok benzer olan erkeklerin giydi¤i ti- Birçok bilim adam›, feromonlar›n yan›
flörtler varm›fl; kutular›n üçündeyse, s›ra beden biçiminin, özellikle de si-
MHC genleri kendilerininkilerden metrinin, sa¤l›k konusunda bilinç d›fl›
farkl› erkeklerin giydi¤i tiflörtler. Ye- bir mesaj vererek, bir kad›nla bir er-
dinci kutuyaysa kontrol koflulu yarat- kek aras›ndaki ilk çekimi oluflturdu-
mak için daha önceden hiç giyilmemifl ¤unu düflünüyor. Bu kurama göre
bir tiflört koyulmufl. Kad›nlar, araflt›r- asimetrik bedensel özellikler, alt›nda
mac›lar›n önceden tahmin ettikleri gi- yatan kal›t›msal sorunlara iliflkin ipu- Fiziksel çekicili¤in insanlar›n ilk izlenimlerinde ger-
bi davranm›fllar ve ba¤›fl›kl›k sistemi cu olarak kullan›l›yor. Özellikle erkek- çekte ne kadar önemli oldu¤unu belirlemek için
genleri kendilerininkilere benzeme- lerin, simetrik özelliklere sahip kad›n- 1966 y›l›nda yap›lan bir araflt›rmada, Minnessota
Üniversitesi’ne gelen 700’den fazla ö¤renci, ilk haf-
yen erkeklerin kokusunu tercih et- lar› daha çekici buldu¤unu gösteren talar›nda düzenlenen bir dansta araflt›rmac›lar tara-
mifller. Birço¤u da, MHC genleri ken- birçok araflt›rma var. f›ndan birbirlerine rasgele efllenmifller. Ö¤renciler,
dilerininkilere benzeyen erkeklerin ti- Çocukluk y›llar›ndan bafllayarak re- dans akflam› eflleriyle birkaç saatli¤ine sohbet etme
flörtlerinin, babalar›n› ya da erkek simli kitaplardaki, filmlerdeki, reklam- f›rsat› bulmufllar. Daha sonra ö¤rencilerden bu bu-
luflmay› de¤erlendirmeleri istenmifl ve eflleriyle bir
kardefllerini an›msatt›¤›n›; MHC gen- lardaki iri gözlü, minik burunlu, atle- daha görüflme isteklerinin ne kadar güçlü oldu¤u
leri kendilerininkilerden farkl› erkek- tik bedenli güzelleri izleyen biz Dün- sorulmufl. Sonuç olarak, ö¤rencilerin efllerini be¤e-
lerin tiflörtlerininse eski ya da flimdiki yal›lar›n, güzelli¤e dair ortak de¤er nip be¤enmedikleri konusunda en belirleyici özelli-
erkek arkadafllar› gibi koktu¤unu yarg›lar›n›n olmas› flafl›rt›c› olmamal›. ¤in fiziksel çekicilik oldu¤u görülmüfl. Dahas›, bu
konuda kad›nlarla erkekler aras›nda bir farkl›l›k ol-
söylemifller. 1986 y›l›nda Michael Cunningham ad- mad›¤› da ortaya ç›km›fl. Buna benzer baflka araflt›r-
Wedekind’in araflt›rmalar›n› yön- l› araflt›rmac›, bir okul y›ll›¤›ndan ve malarda da, tutumlara bak›ld›¤›nda kad›nlar›n d›fl
lendiren çal›flmalardan biri, difli fare- uluslaras› bir güzellik yar›flmas›ndan görünüfle erkekler kadar önem vermediklerini
lerin hamile kald›klar›nda MHC’yle il- al›nm›fl 50 kad›n›n foto¤raflar›n› in- belirttikleri, ancak davran›fllar›n›n bunun tam tersini
gösterdi¤i görülmüfl.
gili tercihlerinin de¤iflti¤inin gözlen- sanlara göstererek, bu foto¤raflar› çe-
mesi olmufl. Hamile farelerin, MHC kiciliklerine bakarak notland›rmalar›-
genleri kendilerininkilere benzeyen, n› istemifl. Daha sonra bu foto¤raflar- te, yeni do¤anlar büyük gözlü oldu¤u
büyük olas›l›kla kendileriyle yak›n ak- daki organlar›n birbirlerine olan göre- için "bebek yüz" özelli¤i olarak adlan-
raba olan fareleri tercih ettikleri gö- ce boylar›n› ölçmüfl. Bu yolla, insanla- d›r›lan iri gözleri çok çekici buluyor-
rülmüfl. Wedekind’in araflt›rmas›na r›n yüksek not verdikleri foto¤raflar›n lar. Araflt›rmac›lar, bebek yüzü özel-
kat›lan kad›nlar›n da küçük bir bölü- ortak özelliklerini belirlemifl: ‹ri göz- liklerinin insanlarda s›cakl›k ve flefkat
münün, ba¤›fl›kl›k sistemi genleri ken- ler, küçük çene, küçük burun, büyük duygusunu uyand›rd›klar› için çekici
dilerininkilere benzer erkeklerin ti- gözbebekleri ve büyük bir gülümse- bulunduklar›n› söylüyorlar.
flörtlerini tercih ettikleri görülmüfl. me... Daha sonra Cunnigham ve arka-
Bu kad›nlar›n do¤um kontrol hap› dafllar›, ayn› yöntemle kad›nlar›n er- D›fl Görünüfle
kulland›klar›n› göz önüne alan Wede- keklerde "güzel" buldu¤u özellikleri
kind, haplar›n östrojen düzeyini yük- ortaya ç›karm›fllar. Erkeklerin yüzle- Verilen Önem
selterek hamileli¤e benzer bir etki rinde kad›nlar›n çok çekici buldu¤u
yapt›¤›n› düflünüyor. Bu do¤ruysa, özelliklerin, iri gözler, genifl bir çene, Çeflitli araflt›rmalar, d›fl görünüflleri
do¤um kontrol hap› kullanan kad›n- ç›k›k elmac›k kemikleri ve yine büyük aç›s›ndan çekici olan insanlar›n, arka-
lar, kimyasal nedenlerle yan›lg›ya düfl- bir gülümseme oldu¤u görülmüfl. Ka- dafl ve sevgili bulma aç›s›ndan di¤er
me riskinde olabilirler. Ancak Wede- d›nlarla erkeklerin seçimleri aras›nda insanlara göre çok daha flansl› olduk-
kind’in bulgular›n›n feromonlar›n et- benzerlikler oldu¤u ortada. Örne¤in lar›n› gösteriyor. D›fl güzelli¤e verilen
kisini mi yoksa kokular›n etkisini mi hem erkekler, hem kad›nlar karfl› cins- önem aç›s›ndan kad›nlarla erkekler

May›s 2001 37 B‹L‹M ve TEKN‹K


aras›nda bir farkl›l›k var m› dersiniz?
ABD’de yap›lan araflt›rmalarda, er-
keklerin fiziksel çekicili¤e kad›nlar-
K›skançl›k ve Aflk
dan çok daha fazla önem verdikleri Birçok insan, k›skançl›¤›n, ba¤l›l›¤›n bir
görülmüfl. Bu farkl›l›¤›n baflka kültür- göstergesi oldu¤u ve e¤er k›skançl›k yoksa bu-
ler için de geçerli olup olmad›¤›na ge- nun karfl›m›zdakinin bizi sevmedi¤i anlam›na
lince, Texas Üniversitesi’nden evrim- geldi¤i kan›s›ndad›r. Kimilerine göreyse k›s-
sel psikolog David Buss’un bir arafl- kançl›k, aflk›n bir göstergesi olmaktan çok, sa-
hip olmaya ve kontrol etme iste¤i duyulan fley-
t›rmas›na göz atmakta yarar var. Bu leri kaybetmekten kaynaklanan kayg›n›n gös-
araflt›rmada, dünyan›n farkl› bölgele- tergesidir. Örne¤in, ABD’de yay›mlanan
rinden 37 ülkeden insanlardan, efl Psychology Today dergisinin okurlar› aras›nda
olarak seçecekleri kiflide bulunmas›n› yap›lan bir araflt›rmaya kat›lanlar k›skançl›¤›,
istedikleri ve önemli gördükleri özel- var olan ya da olmas› istenen bir iliflki tehlike-
ye girdi¤inde ortaya ç›kan duygu ve düflünce-
likleri s›ralamalar› istenmifl. Kat›l›mc›-
ler olarak tan›mlam›fllar. Araflt›rmada, yo¤un
lara, ba¤l›l›k, iyi görünüm, yafl, iyi bir k›skançl›k duygusunun, genellikle iliflkiyi kay-
kazanç, zekâ, toplumsall›k ve bekaret betmekten korkmak ve bunu hayal etmek so-
gibi özelliklerin kendilerince ne ka- nucu ortaya ç›kt›¤›n› söylemifller. K›skançl›k
dar önemli oldu¤u sorulmufl. Araflt›r- duygusu, rakibin belli özelliklerine g›pta edil-
maya kat›lan erkeklerin hepsinin de, mesiyle artabilir, çünkü, zaten diledi¤imiz ama
sahip olmad›¤›m›z özelliklere sahip kiflileri k›s-
efl seçiminde gençli¤e ve d›fl görünü-
kanma olas›l›¤›m›z daha fazlad›r. Araflt›rmada,
flün çekicili¤ine kad›nlardan daha kad›nlar›n rakiplerinde en çok g›pta ettikleri daha çok inkar ettikleri görülmüfl. Kad›nlar›n,
çok önem verdikleri ortaya ç›km›fl. özelliklerin çekicilik ve popülerlik, erkeklerinse en çok efllerinin baflka bir kad›na afl›k olmas›n›,
erkeklerinse en çok, efllerinin baflka biriyle
Bu tercihin, bu ülkelerdeki evlenme zenginlik ve ün oldu¤u görülmüfl. Kimi insanla-
r›n baflkalar›na göre daha k›skanç oldu¤u söyle- cinsellik yaflamas›n› k›skand›klar› görülmüfl. Bir
yafl›na da yans›d›¤›, erkeklerin kad›n- baflka farkl›l›ksa, böyle durumlarda kad›nlar›n
lara göre ortalama olarak 2-5 y›l daha nir. Bu araflt›rmada da, kendileri hakk›ndaki
yarg›lar› olumlu olmayan insanlar›n, iliflkilerde daha çok kendilerini, erkeklerinse, üçüncü kifli-
yafll› oldu¤u görülmüfl. Erkeklerin k›skançl›¤› daha yo¤un yaflad›klar› ortaya ç›k- yi ve efllerini suçlad›klar›. Psychology Today der-
gençlik ve güzelli¤e verdikleri öneme m›fl. Bir di¤er bulguysa, ün, zenginlik, popüler- gisinin araflt›rmas›nda kad›nlarla erkeklerin dav-
karfl›n, araflt›rmadaki kad›nlar›n eflle- lik ve d›fl görünüflün çekicili¤ine daha çok önem ran›fl ve duygular› aç›s›ndan farkl› olmad›klar›,
ancak kad›nlar›n, efllerinin eflyalar›n› kar›flt›r-
rinde arad›klar› en önemli özellikler- veren insanlar›n, k›skançl›¤› daha yo¤un yafla-
d›klar›. mak ya da sorular sormak gibi davran›fllar› er-
se, yaflça kendilerinden biraz daha keklerden daha çok yapt›klar› görülmüfl. K›s-
Kad›nlar ve erkekler, k›skançl›k konusunda
büyük olmas›, gelirinin yüksek olma- kançl›k, bir iliflkinin geliflimine ve birlikte olma
birbirlerinden farkl› tepkiler veriyor olabilirler
s› ve ba¤l›l›k. Tabii bu, fiziksel çekici- mi? Bir araflt›rmada, kad›nlarla erkekler aras›n- keyfine zarar verebilecek, rahats›z edici bir duy-
li¤in araflt›rmaya kat›lan kad›nlar aç›- da bu aç›dan da farkl›l›klar oldu¤u görülmüfl. gu. Hem erkekler hem de kad›nlar için k›skanç-
s›ndan önemsiz oldu¤u anlam›na gel- Örne¤in, genel aç›dan kad›nlar›n k›skançl›k duy- l›¤›n, kayg›, depresyon, k›zg›nl›k ve efli taraf›n-
dan çekici bulunmama, de¤ersizlik gibi duygu ve
miyor. Kad›nlar bu özellikleri de gular›n› daha kolay kabullendikleri, erkeklerinse
düflüncelerle ilintili oldu¤u söyleniyor.
önemli buluyorlar; ancak, iyi bir ka-
zanç ve ba¤l›l›k kadar de¤il.
Buss, kad›nlar›n ve erkeklerin eflle- erkeklerin üreme y›llar›n›n kad›nlar›n- özelliklerinin matematiksel ortalamas›
rinde arad›klar› özelliklerin kültürler kinden çok daha ileri yafllara kadar olan yeni bir yüz ç›km›fl. Araflt›rmac›-
aras›nda bu denli benzerlik gösterme- uzanabilmesi olarak aç›kl›yor. lar foto¤raflar› ayn› yöntemle birlefltir-
sini, insan türünün evrimsel gereksi- Baflka araflt›rmalarda da, bu konu- meyi sürdürüp 16 foto¤raf›n ortalama
nimleri aç›s›ndan aç›kl›yor. Evrim, t›p- da kültürler aras›nda küçük farkl›l›k- özelliklerini tafl›yan tek bir foto¤raf el-
k› baflka hayvanlarda oldu¤u gibi, in- lar olsa da, insanlar›n genelde çekicilik de etmifller. Bir sonraki aflamada, in-
sanlarda da efl seçimine baz› ölçütler konusunda baz› ortak kriterlere sahip sanlara hem bunu, hem de bafllang›çta-
getiriyor. Örne¤in erkekler, genç ve olduklar› görülmüfl. Bu benzerlikler- ki 16 foto¤raf› göstererek bunlar› çeki-
güzel görünümlü kad›nlar› daha çeki- den yola ç›kan iki araflt›rmac›, Judith cilikleri aç›s›ndan s›ralamalar›n› iste-
ci buluyorlar, çünkü bu özellikler, ka- Langois ve Lori Roggman da, evrimsel mifller. Araflt›rmac›lar›n beklentisi el-
d›n›n sa¤l›kl› oldu¤u ve üreyebilece¤i geçmiflimize ba¤l› olarak, insan türü- bette ki, araflt›rmaya kat›lanlar›n, kar-
konusunda birer ipucu asl›nda. Par- nün bireylerine çekici gelen baz› ev- ma foto¤raf› di¤erlerine göre daha çe-
lak saçlar, yumuflak bir ten gibi özel- rensel özelliklerin geliflti¤i varsay›m›n- kici bulmalar›ym›fl. Gerçekten de arafl-
likler, asl›nda güzel göründü¤ü kadar dan yola ç›km›fllar. Bu varsay›m› s›na- t›rmaya kat›lan erkekler de, kad›nlar
sa¤l›¤›n da habercisi olabilir. Buss’a mak için ilginç bir araflt›rma düzenle- da 16 foto¤raftaki özelliklerin matema-
göre, kad›nlar›n kendilerinden yaflça mifller. Ço¤u Avrupa kökenli, baz›lar› tiksel ortalamas› al›narak ortaya ç›ka-
daha büyük ve kariyer sahibi erkekle- da ‹spanyol as›ll› ve Asyal› olmak üze- r›lm›fl foto¤raflar› di¤erlerine göre da-
ri çekici bulmas›n›n nedeni de, bu er- re, baz› ö¤rencilerin foto¤raflar›n› çe- ha çekici bulmufllar. Araflt›rmac›lar bu
keklerin çocuklar›na iyi bir yaflam ve kerek bunlar› bilgisayar ortam›na ak- durumu, karma foto¤rafta bireysel
güvence sa¤layabilecek olmas›. Genç- tarm›fllar. Bu foto¤raflardan ikisini ala- farkl›l›klar›n törpülenerek, ortaya bize
lik ve çekicilik gibi özelliklerin kad›n- rak bilgisayar yard›m›yla birlefltirmifl- bildik gelen, bu nedenle de çekici bir
lar için daha az önem tafl›mas›n› da, ler. Bu yöntemle ortaya iki foto¤raf›n insan yüzünün ç›kmas›na ba¤l›yorlar.

B‹L‹M ve TEKN‹K 38 May›s 2001


Kimi araflt›rmac›lara göre de, aflina
yüzlerin bizlere çekici gelmesinin ne-
deni, tan›mad›¤›m›z fleylerin tehlikeli
olabilece¤i düflüncesiyle tercihlerimi-
zi genellikle tan›d›k, bildik fleylerden
yana kullanmam›z. Asl›nda aflinal›k,
daha önce sözetti¤imiz, s›k karfl›lafl-
mak, benzerlik ve karfl›l›kl› hofllanma
gibi kavramlar›n da alt›nda yat›yor.
Özetle, evrimsel psikologlar, insan
larda efl seçimine iliflkin davran›fllar›n,
üreme baflar›s›n› art›racak bir biçimde
evrimleflmifl oldu¤u görüflünü savunu-
yorlar. Buna göre çocuk sahibi olma
konusunda farkl› rollere sahip oldukla-
r› için erkeklerle kad›nlar›n efl seçimin-
deki tercihleri ve stratejileri de birbir-
lerinden farkl›. Difliler için üremek,
hem zaman hem de enerji ve çaba aç›-
s›ndan "masrafl›"d›r; bu nedenle de ne
zaman ve kimi efl olarak seçecekleri
konusunda erkeklere göre daha çok
dikkat ederler. Bu aç›dan bak›l›nca efl
bulma ve üreme, erkekler için daha az
fleye malolur. “Aflk›n bununla ilgisi
ne?” diyeceksiniz. David Buss ve arka-
dafllar›, evrimsel bak›fl aç›s›n›n, roman-
tik iliflkilerde kad›nlarla erkeklerin bir-
birinden farkl› stratejilere sahip olma-
lar›n› aç›klad›¤› görüflündeler. Buss,
bu görüflü flöyle aç›kl›yor: Bir efl bul-
mak ve onu elinde tutmak, bireyin kar-
fl›s›ndakine çekici gelecek özelliklerini nin ve çocuklar›n›n gereksinimlerinin keklerin kariyer ve ekonomik baflar› gi-
gözler önüne sermesini gerektirir. Bu karfl›lanabilece¤ine iflaret eden ekono- bi özellikleriyle dengeleniyor. Baz›
yolda insanlar, binlerce y›ll›k evrim sü- mik baflar› ve kariyer sahibi olma gibi araflt›rmac›lar bu varsay›m› s›namak
recinde karfl› cinsin d›fl görünüflüyle il- özelliklere dikkat ediyorlar. Son za- için, farkl› kültürlerde yaflayan kad›nla-
gili belli ipuçlar›na tepki vermeyi gelifl- manlarda yap›lan birçok araflt›rmada r›n, ekonomik rahatl›klar›yla efl seçi-
tirmifllerdir. Üreme için erkeklere göre da bu sav› destekler nitelikte bulgular minde d›fl görünüfle ne kadar önem ver-
daha büyük bir bedel ödeyen difliler, ç›km›fl ortaya. Evrimsel bak›fl aç›s›n›n dikleri aras›nda bir ba¤›nt› olup olmad›-
bir çocuk dünyaya getirme ve büyüt- oldukça ilginç ve heyecan verici bir ba- ¤›n› araflt›rm›fllar. Araflt›rma sonucun-
me sürecinde kendilerine destek ola- k›fl aç›s› sundu¤u bir gerçek. Ancak, da, bu ba¤›nt›n›n varl›¤› saptanm›fl. Bu-
cak erkekleri efl olarak tercih ederler. gelecekteki araflt›rmalar insanlarda afl- na göre kad›nlar›n ekonomik rahatl›k-
Erkeklerse, baflar›l› bir biçimde ço¤ala- k›n biyolojik “emirleri” ne ölçüde izle- lar›yla, efl seçiminde d›fl görünüfle ver-
bilecek diflileri seçerler. Bundan flu ç›- di¤ini ortaya ç›karacak. dikleri önem aras›nda do¤ru orant› var.
karsamay› yapabiliriz: erkekler için efl Öte yandan bütün bu bulgular, bir
seçiminde diflilerin sa¤l›kl› oldu¤una baflka bak›fl aç›s›yla da aç›klanabilir: “‹çinin Güzelli¤i
iflaret eden yafl gibi etkenler ön plana Dünyan›n hemen her yerinde kad›nla-
ç›karken, kad›nlar öncelikle kendileri- r›n daha az güç, zenginlik ve toplumda Yüzüne Vurmufl”
daha düflük bir konuma sahip oldukla-
r›n› göz önüne alal›m. E¤er kad›nlar Genelde, güzel bireylerin, daha top-
ekonomik güvence için erkeklere ba- lumsal, d›fla dönük, daha popüler ve
¤›ml› durumda kal›yorlarsa, efl seçimin- daha mutlu insanlar oldu¤u düflünülü-
de bu özellikleri de göz önünde bulun- yor. Psikologlara göre, güzel insanlar›n
durmalar› flafl›rt›c› olmamal› asl›nda. "iyi" de olduklar› konusundaki önyarg›,
Buna karfl›l›k erkeklerin, efllerini daha insanlar›n bu görüflün do¤rulanmas›n›
"hafif" say›labilecek, d›fl görünüfl gibi sa¤layacak biçimde davranmalar›na ne-
bir kritere göre seçme özgürlükleri bu- den oluyor. Maruz kald›klar› davran›fl
lunuyor. Yani, eflitlik ilkesi çerçevesin- biçimi, insanlar›n davran›fllar›n› ve ken-
de kad›nlar›n güzelli¤i ve gençli¤i, er- dileri hakk›ndaki görüfllerini, kendileri-

May›s 2001 39 B‹L‹M ve TEKN‹K


ha sa¤l›kl› oldu¤u varsay›m›nda bulun-
mufllar. Bu insanlar›n gerçek sa¤l›k du-
rumlar›na bak›ld›¤›ndaysa, çekicilikle
sa¤l›k durumu aras›nda neredeyse hiç
iliflki olmad›¤›, çekici insanlar›n sa¤l›k
durumunun öteki foto¤raflardaki insan-
lardan ne daha iyi, ne de daha kötü ol-
du¤u bulunmufl.
Ancak, güzellikle ilgili bu ç›karsa-
malar›n, bütün kültürlere genelleneme-
yece¤ini düflünenler de var. 1997 y›l›n-
da yap›lan bir baflka çal›flmada araflt›r-
mac›lar, güzel insanlar›n iyi de oldu¤u
yarg›s›n›n evrensel aç›dan geçerli olup
olmad›¤›n› ortaya ç›karmak için kollar›
s›vam›fllar. Güney Kore’nin baflkenti
Seul’de yap›lan araflt›rmada, hem er-
keklerin hem de kad›nlar›n, kendileri-
ne gösterilen foto¤raflardan yola ç›ka-
rak, d›fl görünüflleri bak›m›ndan çekici
olan insanlar›n toplumsal aç›dan daha
becerikli, daha arkadafl canl›s› ve
uyumlu olduklar›n› düflündükleri gö-
rülmüfl. Ancak, Güney Kore’deki kat›-
l›mc›larla Kuzey Amerikal› kat›l›mc›lar
aras›nda belirgin bir farkl›l›k ortaya
ç›km›fl. Kiflisel ba¤›ms›zl›¤›n, bireyselli-
¤in ve kendine güvenin vurguland›¤›
"bireyci" kültüre sahip ABD’li ve Kana-
dal› kat›l›mc›lar›n “güzel” tan›mlamala-
ne bak›fllar›n› da etkiliyor. D›fl görünüfl lardan, yaln›zca kad›nlar›n konufltu- r›na kiflisel güç de girerken, Korelilerin
bak›m›ndan çekici insanlar küçüklükle- ¤u bölümler dinletilmifl. Bu aflamada güzellik tan›mlar›nda, kollektif kültür-
rinden itibaren çevrelerinden olumlu ve da, erkeklerin çekici oldu¤unu sand›- lerde de¤er verilen özellikler olan dü-
s›cak mesajlar al›yorlar ve bu da top- ¤› için s›cak bir tav›rla konufltu¤u ka- rüstlük, baflkalar›n› düflünme de yer
lumsal becerilerinin geliflmesine neden d›nlar› dinleyen kat›l›mc›lar bu kad›n- al›yormufl.
oluyor. Bu duruma aç›kl›k getirmek lar›n daha çekici, daha canl› ve kendi-
için düzenlenmifl bir araflt›rmada kat›- lerinden emin oldu¤unu düflünmüfl-
l›mc›lara, baflka bir kat›l›mc› oldu¤u ler. Ayn› araflt›rma kad›nlarla erkekle- Aflk› Tan›mlamada
söylenen bir kad›n›n foto¤raf› gösterile- rin rolleri de¤ifltirilerek düzenlendi-
rek onun hakk›nda baz› bilgiler veril- ¤inde, kad›nlar›n da çekici oldu¤unu Kültürün Rolü
mifl. Kat›l›mc›lar›n bir bölümüne d›fl gö- düflündükleri erkeklerle telefonda ko-
rünüfl aç›s›ndan çekici bir kad›n›n fo- nuflurken daha s›cak ve kibar konufl- Aflk›n, kendisinin evrensel bir duy-
to¤raf›, baflka bir gruba da çekici olma- tuklar› ve kad›nlar›n kendileri hak›n- gu olup olmad›¤› da tart›flmal› konu-
yan bir kad›na ait bir foto¤raf gösteril- daki düflüncelerinden haberdar olma- lardan biri. Asl›nda bütün kültürlerde
mifl. Kat›l›mc›lar›n hepsine, bu kad›nla yan erkeklerin de onlar›n bu davra- insanlar›n karfl› cinsten bireylere duy-
birer telefon konuflmas› yapacaklar› bil- n›fllar›na uygun biçimde yan›t verdik- gusal ba¤l›l›k duydu¤unu anlamak için
dirilmifl. Asl›nda gösterilen foto¤raflar›n leri görülmüfl. Ancak, yine de güzelli- edebiyat ürünlerine, efsanelere ve gün-
ikisinin de kat›l›mc›lar›n telefonda ko- ¤in bakan›n gözünde oldu¤u özdeyifli- lük yaflamlar›na bakmak yeterli. An-
nufltuklar› kad›na ait olmad›¤›n› belirte- ni an›msamakta yarar var. cak, farkl› kültürlerden insanlar›n ayn›
lim. Telefonda çekici bir kad›nla konufl- Öte yandan, 1998 y›l›nda Massachu- duygular› yaflad›klar›n› söyleyebilmek
tuklar›n› düflünen erkeklerin hepsinin, setts Üniversitesi’nden araflt›rmac›lar, bundan çok daha farkl› bir durum;
çekici olmayan bir kad›nla konufltu¤u- yaln›zca güzelli¤in de¤il, “sa¤l›¤›n da” çünkü duygular, insanlara ya da olay-
nu düflünen erkeklerden çok daha s›- bakan›n gözünde oldu¤unu ortaya ç›ka- lara verdi¤imiz basit tepkiler de¤il, dü-
cak ve kibar konufltuklar› görülmüfl. ran ilginç bir araflt›rma yapm›fllar. Arafl- flüncelerimizin ve biliflsel sistemimizin
Dahas›, telefondaki kad›nlar›n konufl- t›rmaya kat›lanlara foto¤raflar gösterile- karmafl›k türevleri. Dolay›s›yla belli bir
ma biçimlerinin de konufltuklar› erke- rek foto¤raftaki insanlar›n sa¤l›k du- toplumsal ve tarihsel yap› içerisinde
¤in tarz›na göre de¤iflti¤i görülmüfl. rumlar› konusunda düflünceleri sorul- farkl› anlamlar kazanabilirler. ‹ster ki-
Daha sonra, bu olaylardan haberi mufl. Kat›l›mc›lar, genellikle çekici yüz- bir, ister açl›k, isterse aflk olsun, duy-
olmayan baflka kat›l›mc›lara da, kay›t- leri olan insanlar›n baflkalar›na göre da- gular›n evrensel bir niteli¤i vard›r. An-

B‹L‹M ve TEKN‹K 40 May›s 2001


cak, farkl› kültürlerde farkl› biçimlerde iliflkiler gibi aflk iliflkileri de bu çerçeve- Aflk› “Sürdürebilmek”
ifade edilir ve deneyime dönüflürler; de de¤erlendiriliyor ve kavramsallafl›-
deneyimlerin yaorumu da kültürden yor. Öte yandan, kiflileri öncelikle bir Aflk denince ilk akla gelenler gü-
kültüre farkl›l›k gösterir. toplulu¤un bireyleri olarak gören kol- zellik, çekicilik, karfl›l›kl› çekim gibi
Bu konudaki birçok araflt›rma lektivist Do¤u toplumlar›nda aflk da bi- kavramlar olsa da, araflt›rmalar›n or-
ABD’de yaflayan araflt›rmac›larca, ken- reylerin toplumla ba¤lar› çerçevesinde taya ç›kard›¤› baflka bir bulgu da bü-
di kültürlerinde yaflayan insanlar›n afl- ele al›n›yor. tün bunlar›n iliflkilerin yaln›zca ilk
ka bak›fllar›n› temel al›narak yap›lm›fl. Bireyci toplumlarda romantik afl- aflamalar›nda önemli rol oynad›¤›.
Ancak kültürün, insanlar›n deneyimle- k›n, evlili¤in önemli önkoflullar›ndan Yani, iliflkiler ilerledikçe bunlar›n
rini nas›l adland›racaklar› ve yak›n ilifl- biri olarak görüldü¤ünü biliyoruz. önemi azal›yor. Fiziksel çekim za-
kilerden beklentileri konusunda önem- Araflt›rmac›lar, kollektivist kültürlerde manla etkisini yitirdi¤ine göre iliflki-
li rol oynad›¤›n› da kabul etmek gereki- aflk›n evlilik için önemli bir önkoflul ol- nin ilerleyen aflamalar›nda hangi
yor. Örne¤in, Japon kültüründe, çok mad›¤› varsay›m›nda bulunmufllar. Bi- özellikler önem kazan›yor olabilir?
güçlü ve olumlu duygular› tan›mlama- reyci kültürlerdeyse aflk, oldukça kifli- Psikologlar elbette bunu da araflt›r-
da kullan›lan "amae" sözcü¤üne Bat› sel ve arkadafllarla aileyi bile bir süre- m›fllar ve ortaya ilginç bulgular ç›k-
dillerinde karfl›l›k gelen bir sözcük bul- li¤ine unutturan, her fleyin üstünde bir m›fl. Yak›n iliflkiler zaman içinde ge-
mak zor; buna en yak›n sözcü¤ün "ba- deneyimdir. Kiflinin efl olarak kimi se- lifltikçe, ortak baz› aflamalardan geçi-
¤›ml›l›k" oldu¤u söylenebilir. Oysa ye- çece¤i ve kiminle evlenece¤i de büyük yorlar. Ancak öncelikle baflka bir in-
tiflkinlerin iliflkilerinde görülen ba¤›ml›- ölçüde kiflisel bir deneyimdir. Buna sanla tatminkar bir iliflki kurmak aç›-
l›¤a, Bat› kültürlerinde sa¤l›ks›z bir ilifl- karfl›l›k kollektivist kültürlerde, afl›k s›ndan önemeli kabul edilen bir et-
ki biçimi gözüyle bak›l›r. Çinlilerin aflk olan bir insan, ailesinin ve öteki toplu- kenden söz edelim: Kiflinin kendisine
iliflkilerine iliflkin en önemli kavramlar- luk üyelerinin dileklerini de hesaba duydu¤u sevgi. Araflt›rmac›lar, bir
dan biri gan qing. Gan qing, öteki insa- katmak zorundad›r. Evlilikler ço¤u za- iliflkide iki insan›n birbirlerine yak›n-
n›n gereksinimlerini karfl›lamak için ça- man “düzenleme” yoluyla olur; aileler l›k duymalar›n›n ilk koflulunun, kifli-
l›flarak ve ona yard›m ederek ulafl›lan anlaflarak gelinle damad› biraraya geti- nin kendi kendisini sevmesi oldu¤u-
durumu betimleyen bir kavramd›r. Ör- rirler. Bu konuyu ele alan araflt›rma- nu söylüyorlar. Bununla anlat›lmak
ne¤in, birinin bisikletini tamir etmek ya larda da bu varsay›m› destekleyen so- istenen benmerkezcilik de¤il elbette;
da onun yeni bir fleyler ö¤renmesine nuçlar bulunmufl. Bu araflt›rmalara ba- kiflinin kendi gereksinimlerinin far-
yard›m etmek gibi. Aflk kavram›n›n bir karak, romantik aflk kavram›n›n bir ye- k›nda olmas› ve kendi kendisine say-
baflka de¤iflik örne¤i de Kore’den. re kadar kültüre ba¤l› bir kavram oldu- g› duymas›. ‹nsanlar kendi de¤erleri
"Jung" kavram› Koreliler için aflktan da ¤unu söyleyebiliriz. Herkes afl›k olu- ve kimlikleri konusunda kendilerini
fazlas›d›r, insanlar› birbirlerine ba¤la- yor. Ancak, herkes ayn› biçimde afl›k güvende hissettikleri ölçüde aflk ilifl-
yan fleydir jung. Bir iliflkinin bafl›nda olmuyor. En az›ndan herkes aflk› ayn› kilerinde mutlu oluyorlar.
çiftler birbirlerine afl›k olabilirler. An- ‹liflkileri anlaman›n yollar›ndan
cak, jung henüz geliflmemifltir. Gelifl- bir baflka yolu, geçirilen aflamalar›
mesi, karfl›l›kl› yaflanan deneyimlere ve anlamak oldu¤u için, psikologlar bu
zamana ba¤l›d›r. aflamalar› ortaya ç›karmaya çal›flm›fl-
Araflt›rmalar, Bat› kültürleriyle Do- lar. Psikologlar, uzun süreli beraber-
¤u kültürleri aras›nda bireylerin ve top- liklerin içeri¤ini, kendi kendini kabul
lumun gereksinimlerinin tan›mlar› ara- etme, efllerin birbirlerini takdir etme-
s›nda da büyük farkl›l›klar oldu¤unu leri, ba¤l›l›k, iyi iletiflim, gerçekçi
gösteriyor. Bireylerin ba¤›ms›zl›¤›n›n, beklentiler, ortak ilgi alanlar› ve ça-
kendi bafl›n›n çaresine bakabilecek t›flmalarla verimli bir biçimde yüzle-
güçte olmas›n›n vurguland›¤›, insanla- flebilmek olarak özetliyorlar. Bu özel-
r›n kiflisel özelliklerine bak›larak de¤er- liklerin hiçbiri dura¤an de¤ildir; za-
lendirildi¤i Bat› kültürlerinde, bütün manla de¤iflir, evrimleflerek birbirleri-
ni etkilerler. Belki de aflk, yakalamak
için peflinde koflulacak, pembe düfl-
biçimde tan›mlam›yor. Örne¤in antro- lerden oluflan bir fley de¤il, kiflinin
polog William Jankowiak’›n yapt›¤› bir kendisini ve karfl›s›ndakini tan›mas›y-
araflt›rmada, örneklem al›nan 166 kül- la, zamanla olgunlaflan bir yaflama
türün 148’inde romantik aflka dair bak›fl biçimidir.
kavramlar›n bulundu¤u görülmüfl. Bu- Kaynaklar
na bakarak, romantik aflk›n insan türü Aronson, E., Wilson, T. D., Akert, R. M. Social Psychology, Long-
man, 1998, 3. Bas›m.
için evrensel bir durum oldu¤u söyle- Crooks, R., Baur, K. Our Sexuality, Brooks/Cole Pub., 6. Bas›m.
Stern, K., McClintock, M. K. "Regulation of ovulation by kuman
nebilir. Ancak, kültürel kurallar bu pheromones", Nature, 392, 177-179.
duygusal durumun nas›l yaflanaca¤›n›, Weller, Aron. "Human pheromones: Communication through body
odour", Nature, 392,
nas›l d›fla vurulaca¤›n› ve nas›l an›msa- "The science of love"
http://whyfiles.org/003love/main1.html
naca¤›n› etkiliyor.

May›s 2001 41 B‹L‹M ve TEKN‹K

You might also like