İlkçağ Felsefesi - Ünite 1

You might also like

You are on page 1of 18

Bölüm 1

Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe


öğrenme çıktıları

1 2
Felsefe Sözcüğünün Anlamı Mitolojik Düşüncenin Ana Hatları
1 Felsefe sözcüğünün anlamını ifade 2 Mitolojik düşünceyi ana hatları itibariyle
edebilme tartışabilme

Yunan Mitosunun Genel Bir


Değerlendirmesi ve Felsefe ile İlişkisi

3
3 Mitolojik düşünme biçimiyle felsefi
düşünme biçimini karşılaştırmalı olarak
değerlendirme

Anahtar Sözcükler: • Mitos • Felsefe • Kaos • Kozmos • Sophos • Arethe • Mysterie


• Dionyosçuluk • Orphizm

2
İlkçağ Felsefesi

GİRİŞ Bugün dilimize felsefe olarak yerleşmiş olan söz-


İnsanın dünya üzerindeki serüveninin ne zaman cüğün Antik Yunancadaki tam karşılığı philosophos
başladığını tam olarak bilmiyoruz. Bilimsel çalış- idi. Sevgi anlamına gelen philo sözcüğü ile bilgelik
malara dayalı tahminleri dikkate alacak olursak, anlamına gelen sophos sözcüğünün terkibinden olu-
insana dair ilk belirtiler için milyonlarca yıl önce- şan bu bileşik sözcüğün dilimizdeki tam karşılığı bil-
sine gitmemiz gerekiyor. Aynı belirsizlik sistematik gelik ya da bilgi sevgisidir. Sözcük, birkaç yüzyıllık
bir düşünsel disiplin olarak felsefenin ilk defa ne bir süre içinde başlı başına bir düşünce disiplinini
zaman ve nerede ortaya çıktığı sorularına verile- ifade etmekte kullanılacak şekilde evrilmiş, böylece
cek cevaplar açısından da geçerlidir. Kimileri için Yunanlılar felsefenin hem isim babaları hem de keli-
felsefenin kökeninde Mısır uygarlığı yer almakta- menin tam anlamıyla kurucuları olmuşlardır.
dır. Kimileri için ise ilk felsefi çabalar Ortadoğu Felsefenin neden başka coğrafyalarda değil de An-
uygarlıklarında görülmüştür. Hâkim ve yaygın tik Yunan dünyasında ortaya çıktığı çokça sorulmuş,
görüşü dikkate aldığımızda ise, Antik Yunan’a git- hatta kimilerince felsefenin Antik Yunan’a özgü bir
mek gerekir. Örneğin, Aristoteles’e kulak verecek etkinlik olduğu savunulmuştur. Burada felsefe Antik
olursak, Thales ilk filozoftur. Dolayısıyla felsefe ilk Yunan’a özgü bir etkinlik midir sorusu tartışılmaya-
defa Antik Yunan’da ortaya çıkmıştır. Bu ünitede, caktır. Elbette felsefe ne sadece Eski Yunan dünyasına
söz konusu hâkim ve yaygın görüşü referans alarak, özgü bir etkinliktir ne de felsefe dediğimiz düşünsel
öncelikle felsefe sözcüğünün nerede ve nasıl ortaya disiplinin tüm içeriği Antik Yunan düşüncesine in-
çıktığı sorusuna cevap verilmektedir. Bu ünitenin dirgenebilir. Fakat sonuçta belli dönemde ortaya
ikinci ana hedefi ise, mitolojik düşünce ile Antik çıkmış bir düşünsel tutumlar bütününe Antik Yunan
Yunan’daki felsefi etkinlikler arasında gözlenen sü- Felsefesi denmektedir ve her ne kadar felsefe Antik
reklilikleri ortaya koymaktır. Yunan dünyasının düşünsel etkinliklerine indirgene-
mese de felsefenin Antik Yunan dünyasında başladı-
ğını tartışmaksızın kabul etmek gerekir.
FELSEFE SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMI
Felsefe yapma etkinliği MÖ 600 dolaylarında bir
Felsefe sözcüğünün Antik Yunan insanı için taşı- İyonya kenti olan Milet’te (Miletos) yaşayan Thales ile
dığı önemi tartışmak, felsefe disiplininin, en azından başlamıştır. Elbette o dönemde söz konusu düşünsel
Antik Yunan özel bağlamında nasıl bir anlama sahip etkinliğe felsefe denilmemekteydi. Çünkü philosophos
olduğunu tayin etmek adına iyi bir başlangıç olabilir. sözcüğü sonraki dönemlerde ortaya çıkmış ve muh-
Çünkü felsefenin tüm temel kavramları gibi felsefe temelen ilk kez Pythagorasçılar tarafından kullanıl-
sözcüğü de taşıdığı anlamların önemli bir kısmını, mıştır. İlk filozoflar olarak kabul edilen Milet Oku-
onu ilk kez kullanan ve dünya dillerine kazandıran lu düşünürlerinin, yani Thales, Anaksimandros ve
Antik Yunan insanının düşünce biçimlerine borçlu- Anaksimenes’in düşünsel etkinlikleri genellikle doğa
dur. Bu düşünce biçimlerinin felsefe sözcüğünü nasıl araştırması olarak anılmakta, kendilerine de doğa araş-
yoğurduğunu, anlamsal bakımdan nasıl bir içerikle tırmacıları yani physikoi denmekteydi. Yukarıda felse-
donattığını izlemek yararlı bir çabadır. fenin bilgiyi ya da bilgeliği sevmek anlamına geldiği
söylenmiş, sözcüğün bizzat Antik Yunan düşünürleri
tarafından nasıl anlamlandırıldığını tartışmanın ya-
Felsefe terimi ilk kez Thales’ten yüz yıl rarlı olacağı belirtilmişti. O hâlde tam bu noktada
kadar sonra ortaya çıkan Pythagorasçılar sözcüğün kökü üzerinde biraz daha durmakta yarar
tarafından kullanılmıştır. İlk filozoflar, vardır. Sözcüğün kökünü oluşturan iki sözcükten biri
daha çok doğa araştırmacısı (physikoi) olan sophia, dinî bilgelik, hikmet anlamlarına gelmek-
olarak anılmaktaydılar. Bugün kullan- tedir. Eski Yunan dünyasında sophosun birinci anlamı
makta olduğumuz felsefe sözcüğü, dilimi- ustalaşmak, maharet ve beceri sahibi olmaktı. Bir kişi,
ze Arapça’daki felasife sözcüğünden geç- mesleğinde çalışarak tecrübe kazanır. Bir konuda usta-
miştir. Araplar da bu sözcüğü, Yunancada laşmak için kişinin tecrübesinin gelişmesi gerekmek-
bilgelik (sophia) sevgisi (philo) anlamına tedir. Eski Yunan dünyasında ustalık ya da kabiliyet,
gelen philosophia sözcüğünden uyarla- arete (erdem) kelimesiyle ifade edilmekteydi. Arete ile
mışlardı. Terim gerçek anlamını Platon ve benzer kullanıma sahip olan sophos kelimesine MÖ
Aristoteles’te bulmuştur. 800-700 arasında etkinlik göstermiş olan Homeros’un

3
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

eserlerinde de rastlanmaktadır. Homeros’ta sophos keli-


mesi, bir insanın yetişmesinden dolayı kazandığı tek-
Bilgelik, geniş bir hayat tecrübesi içinde
nik beceri, kabiliyet anlamına gelir ve pratik bir değer
gezmeyi gerektirir. Theorianın, yani te-
taşır. Sophos, yiğitlik, savaşçılık, kahramanlık, teknik
fekkürün ikinci anlamı, bununla ilişkili
beceri, sözünü bilerek konuşmak, oturmasını ve kalk-
olarak, gezmektir. Eski Yunan dünyasında
masını bilmek anlamlarına gelir. Homeros’un destan-
bu işin piri, Ksenophanes’ti. Ahlaki ustalı-
larında sophosun ve yiğitliğin savaşçıların iki özelliği ol-
ğın olabilmesi için toplumun ve kendi içi-
duğunu görürüz. İki türlü sophos vardır: Savaşmaktaki
mizin gözlenmesi gerekir. Sophos olmak,
yiğitlik ve konuşmadaki ustalık. Sophos kelimesinin
uzun yaşamakla değil, tecrübe zenginliğiy-
içindeki ‘sözünü bilmek’ tabiri, haddini bilmek anla-
le gerçekleşebilir.
mındadır. Eski Yunan dünyasında bu, hep temel bir
düşünce olarak kalmıştır.

araştırmalarla
ilişkilendir
FELSEFE İLK KEZ YUNAN’DA MI ORTAYA fenin, içine az çok mistik bir teolojiyi, hatta çilecilik
ÇlKMlŞTlR? (ascetisme) türlerini alan bir terim olarak kullanıl-
Antik adıyla İonya bölgesi, yani Batı maya başlaması bu tezi savunmayı mümkün kılan
Anadolu’nun İzmir’le Gökova körfezi arasında ka- en önemli bir hareket noktası olmuştur. Geçen yüz-
lan kıyı bölgesi felsefenin başlangıçları bakımından yılda ise Gladisch Yunan teolojisiyle Doğu teolojisi
özel bir önem taşır. Çünkü geleneksel olarak kabul arasındaki bazı benzerliklerden kalkarak bu görüşü
edilen görüş felsefenin İÖ. 6. yüzyılın başlarında savunmuştur. Buna göre Yunan teolojisi erken bir
bu bölgede başladığıdır. Hatta bu başlangıçla ilgili tarihten itibaren Doğu’nun etkisine uğramıştır ve
olarak belli bir yer, bugün Balat adını taşıyan Milet bu etki aracılığıyla da Yunan felsefesinin kendisi
zikredilir. Nitekim ilk büyük felsefe tarihçisi Aris- Doğu’nun etkisine maruz kalmıştır. Zamanımızda
toteles de felsefenin başlatıcısı olarak bu kentte ya- ise Mısır ve Mezopotamya uygarlıkları üzerine ya-
şamış birini, Thales’i anar. Felsefenin Yunan, daha pılan araştırmalar sonucunda elde edilen çok daha
doğrusu İonya kaynağına ilişkin bu görüş, genel ola- geniş bir bilgi yığını üzerine dayanılarak ve radikal
rak kabul edilen bir görüş olmakla birlikte rakipsiz diye nitelendirebileceğimiz bir bakış açısından ha-
değildir. Bizzat Antikçağ’da bazıları, örneğin daha reketle bu görüş savunulmak istenmektedir. Bu
İskenderiye döneminde Mısırlı rahiplerle içlerinde bağlamda olmak üzere Sümerlilerin sadece dinleri,
ünlü Yahudi filozofu Philon’un bulunduğu bir grup mitolojileri, kozmogonileri, bilimsel buluşları bakı-
insan, buna karşı çıkmış ve onun kaynağını daha mından değil, genel olarak hayat felsefeleri, dünya
geriye, Mısır’a, Babil’e, Yahudi ulusuna geri götür- görüşleri, bunların temelinde bulunan temel değer-
meye çalışmışlardır. Bu görüşü en çarpıcı bir dille leri ve kavramları, örneğin hukuk düzeni ve anlayış-
ifade eden Yeni-Pythagorasçı Numenius olmuştur. ları bakımından önce Yunan, daha sonra bugünkü
O, Platon’un “Yunanca konuşan bir Musa” olup ol- uygarlığımızın temelinde bulundukları söylenmek-
madığını sormuştur. İlk Hristiyan düşünürlerinden tedir. Sümerlilerin -ve Mısırlıların- çeşitli bakım-
yine İskenderiyeli Clemens ile Eusebius da bu görüş lardan bugünkü uygarlığımızın, Batı uygarlığının
tarzını savunmuşlar ve Brehier’nin ayrıntılı olarak temelinde bulundukları şüphesizdir. Onların bir
üzerinde durduğu gibi Rönesans döneminde de dünya görüşleri, hayat anlayışları, daha özel olarak
birçok insan bu görüşe katılmıştır. Felsefenin Doğu mitolojileri, kozmogonileri, teolojileri vb. olduğu da
kaynağına ilişkin bu görüş geçen yüzyılda özellikle tartışma konusu değildir. Yalnız onların tanıdığımız
Almanya’da Röth ve Gladisch’te yeni temsilcilerini şekildeki hayat anlayışlarına veya dünya görüşlerine,
bulmuştur. Zamanımızda ise bu soru yalnız Yu- kolektif ve mitolojik-dinsel dünya tasavvurlarına
nan felsefesinin Mısır, Babil gibi eski Orta Doğu felsefe adının verilmesinin ne ölçüde uygun olduğu
uygarlıkları ile ilişkisi bakımından sorulmamakta, tartışmalıdır ve biz de bu tartışmada bu dünya gö-
aynı zamanda onun Hint ve Çin felsefesiyle ilişki- rüşlerine, dünya tasavvurlarına felsefe adının veril-
leri de soruşturma konusu yapılmaktadır. Felsefenin mesini uygun bulmayanlar arasında yer almaktayız.
Yunan öncesi veya dışı kaynağıyla ilgili olarak ileri […]
sürülen görüşlerde kendilerinden kalkılan hareket
noktaları, içlerine yerleşilen bakış açıları, dayanılan Kaynak: Arslan, A. (2006). İlk Çağ Felsefe Tari-
kanıtlar çok çeşitlidir ve zaman içinde değişiklikler hi Sofistlerden Platona. İstanbul: İstanbul Bilgi
göstermiştir. Örneğin İskenderiye döneminde felse- Üniversitesi Yayınları.

4
İlkçağ Felsefesi

Sophos’un ikinci anlamı ise ahlaki ustalık, yaşama ustalığıdır. Yani oturup kalkmasını, insanlara nasıl dav-
ranılması gerektiğini bilmektir. Bunun gerçekleşebilmesi için nefsi terbiye etmek gerekir. Biz, canlı varlıklar
olarak maddi bir zemine dayanmak zorundayız. Bilgeliğin ahlaki yönünde bedenin denetimi ve dengelenmesi
önemlidir. Zaten, Eski Yunan dünyasında denge önemlidir. Bedensel olanın ölçülü biçimde yaşanmasının an-
lamı, hayata bir derinlik katmaktır. Bilge insanlar, açlık gibi durumlara tahammül ederler ve bu da ancak uzun
egzersizler ve çile süreçleri sonunda mümkün olabilir. Burada tecrübe çok önemlidir. Tecrübe, insanlara taham-
mül etmeyi, yani olanı taşımayı öğretir. Bilgelik, sizin gibi olmayanı, size yabancı olanı taşımaktır. Eski Yunan
dünyasında MÖ 800’lerden MÖ 500’lere gelirken bazı büyük dönüşmeler ortaya çıkmıştır. Bu dönüşmeler
özellikle toplumsal, ekonomik ve buna bağlı olarak siyasi hayatta görülmüştür. Bu yıllarda Eski Yunan dün-
yasındaki düşünme ufku mitolojik düşünme tarafından çevrelenmişti ve felsefe her şeyden önce mitolojik bir
düşünce biçimiyle çevrelenmiş bir ortamda gelişti. Bu durumda mitolojiden etkilenmemesi ve doğanın mitolo-
jik tasarımlarıyla bir şekilde hesaplaşmaması mümkün değildi. Üstelik mitolojik düşüncenin de kendine özgü
akli bir yönü vardı ve bu da ilk Yunan filozoflarını mitolojik kavramlara akılcı bir şekilde yönelmeye sevk etti.
Öğrenme Çıktısı

1 Felsefe sözcüğünün anlamını ifade edebilme

Araştır 1 İlişkilendir Anlat/Paylaş

İlkçağ Yunan felsefesi dışın-


da, farklı kültürlerin felsefî
geleneklerine dair ayrıntılı
Antik Yunan medeniyeti bilgi elde etmek için örneğin Yunanca sophos kavramı ne
dışında, felsefî düşünceye Hiriyana, M. (2011). Hint anlama gelmektedir ve bu
yaptığı katkılar münasebe- Felsefesi Tarihi. Çev. Fuat kavramın bilgi ile nasıl bir
tiyle literatürde ismine yer Aydın, İstanbul: Bilgi Üni- ilişkisi vardır? Düşünceleri-
verilen başka hangi medeni- versitesi Yayınları ve Suzuki, nizi arkadaşlarınızla payla-
yetler vardır? Araştırınız. D. T. (2012). Çin Felsefesi. şınız.
Çev. Ahmet Aydoğan, İstan-
bul: Say Yayınları adlı eserle-
ri inceleyebilirsiniz.

MİTOLOJİK DÜŞÜNCENİN ANA


HATLARI Mitolojik düşünmede tabiatla konuşulur,
Mitoslar, o mitoslara inanan insan bireylerine diyalog kurulur, ona saygı duyulur. Fakat
ve topluluklarına evrenle, insanla, toplumla ilgili modern düşünmede ‘ben-sen bağı’ yok-
birtakım teorik çözümler önerir. Mythos (mitos), tur, ‘ben-o bağı’ vardır. O, cansız olarak
bir yaşama ve düşünme tarzı, dünyayı anlama biçi- görülür ve benim irademin üzerinde iş gö-
midir. Çünkü mitolojik düşünme, her şeyden önce receği malzeme olarak değerlendirilir.
insanın, “Neredeyim? Evren nedir? Bu dünya nasıl
meydana geldi?” gibi sorularına cevap verir. Mito- Mitolojik düşünme elbette evren olayları, yani
lojik düşünme, köken sorunlarına, yani evrenin, evrendeki durumlar, ögeler, dönüşüm ve değişimler
insanın, canlılığın kökenleri sorununa da birtakım arasında birtakım bağlar kurmak durumundadır.
çözümler sunmuştur. Bu yönüyle mitolojik düşün- Fakat mitolojide bu bağlar genellikle çok gevşek bi-
me, insan aklının, çözümsüzlüklerden dolayı oluşa- çimde kurulmuştur. Bu yüzden bilimsel düşünme
bilecek çıkmazlarını engeller. biçiminde iyice alışmış olduğumuz sıkı nedensellik

5
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

bağlarına mitolojik düşüncede rastlamak çok güç- Her ne kadar mitolojik esaslı düşünme her dü-
tür. Bunun yanı sıra mitoslar, evrendeki her şeyi ki- şünme gibi bize varlık, hayat, ahlak, doğa, ölüm,
şileşmiş ve canlı olarak görürler. Onların gözünde din gibi konularda cevaplar verse de, yani mitoloji-
evrendeki her şey, her obje ya da varlık bir “sen”dir. de de düşünme dediğimiz etkinlik rol oynasa da bu
Mitolojik düşünmede ögeler arasında kurulan bağ temel sorularla ilgili olarak mitoloji “Varlık nedir?
bir “ben” ve “sen” bağına indirgenebilir. Bu bağ, Hayatın anlamı nedir? Ölüm nedir?” diye sormaz.
birbirini bağlayan iki varlıktır. Bunların cevapları mitolojiler için çok açıktır ve
Mitolojik düşünmenin özü, içinde yaşanılan bu yanıtların sorgulanması da beklenmez. Bu özel-
evrene, doğaya, çevreye saygılı olmaktır. Bu da likleriyle mitoloji uzun süre gücünü ve etkinliğini
her şeyden önce, bu evrenin dayandığı kuralları korumuşsa da MÖ 8.-5. yüzyıllar arasında eski gü-
bilmeye ve onlara saygı duymaya dayanır. Bu dü- cünü giderek yitirmiş, âdeta çöküş sürecine girmiş-
şünmede, nedenler fazla söz konusu edilmez. Daha tir. Bu yüzyıllarda artık insanları tatmin edecek bir
çok, içinde bulunulan toplumun teorik-varlıksal düşünme çerçevesi kalmamıştır. Buna paralel ola-
sorunlarına cevap verilir. Onlara, bir evren tablosu rak, Eski Yunan şehir devletlerinde yeni bir gelişme
sunulur. Bu evren tablosunun yanı sıra insanlara, ortaya çıkmıştır.
kendilerinin ne olduğunu da söyler, onlara dünya- Mitolojik düşünme sabit bir zeminde ilerlemek-
daki anlamlarının ne olduğunu gösterir. İnsanların teydi ve Eski Yunan dünyasında mitolojik düşün-
toplumsal ilişkilerde nasıl davranması gerektiği, ele meyi benimseyen gruplar, genellikle toprak sahibi
alınan konulardan bir diğeridir. aristokratlardı. Bunların şairi, Homeros’tu. Toprak
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde mitos, bir zamanla temel zenginlik ölçütü olmaktan çıkmış
yaşama tarzıdır. Nerede mitolojik düşünme varsa ve onun yerini para almıştı. Bu gelişmelere paralel
orada bir hayat vardır. Mitoslar, toplumdaki her tür- biçimde yeni bir düşünme tarzı ortaya çıkmıştır.
lü duruma ve olası probleme başlangıçtan çözüm bu- Eski yaşama tarzı artık yeni problemlerin çözümü
lur. O hâlde mitoslar da düşünen ve evren hakkında için yetmez olmuştur. Artık insanlar, Homeros’un
sorular soran insan aklının ürünleridirler ve bu aklı görüşleri ile tatmin olmamaya başlamış ve bu dü-
ikna ettikleri sürece etkinliklerini korumuşlardır. Ne şünsel gelişme süreci aristokrat sınıfın güç kaybettiği
zaman ki mitoslar insanın sorgulayıcı aklının ürünü sosyal ve siyasal olaylarla paralel ilerlemiştir. O güne
olan sorulara ikna edici yanıtlar veremez olmuştur, o dek yönetimde hiçbir hakları olmayan işçiler önce
zaman Yunan insanı bu soruları başka araçlarla yanıt- zanaatkârlık yapmış, bu yolla para ve mal biriktirmiş
lama yoluna gitmiştir. İşte felsefe, mitosların yetersiz ve gemicilik yapmışlardır. Felsefenin ortaya çıkışı,
kaldığı, evren olaylarını, insanın değişen toplumsal topraktan metaya (para) geçilen bu sürecin bir izdü-
gereksinimlerini karşılayamaz olduğu bu noktada, şümü gibidir ve felsefe tarihinde, topraktan metaya
belli bir zorunluluktan dolayı ortaya çıkmıştır. geçişin tarihini izlemek mümkündür.

dikkat
Yüklendikleri işlevi yerine getiremez oldukla-
rında mitoslar yerlerini felsefeye bırakmışlardır.
Bir başka biçimde söylenirse, mitosların insanın
gündelik hayatında karşılaştığı sorunlara çözüm
üretmekten uzaklaşması ile felsefenin ortaya çık-
ması eş zamanlıdır. Öte yandan, felsefenin ortaya
çıkışı mitosların tümüyle ortadan kalkması ile so-
nuçlanmamıştır. Bir başka deyişle, felsefe içinde
mitoslar etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Şöyle ki,
mitoslardan yakınan filozoflar (Platon bu filozof-
lardan biridir) başları her sıkıştığında ya da bir Resim 1.1 Antik Yunan Şairi Homeros
eğretileme kullanmaları gerektiğinde hemen mi-
toslara sığınmışlardır (Güçlü vd., 2003, s. 1020).

6
İlkçağ Felsefesi

Bu gelişmelerle paralel olarak ortaya çıkan gemi- ortaya çıkmadan önce bu sorulara cevap vermiş olan
cilik, felsefenin başlangıcında önemli noktalardan mitolojik düşünceler vardır. Eski Yunan felsefesinin
biri olmuştur. Gemicilik, farklı ülkelere ve kültürle- temel problemleri de bu mitolojik düşünmelerden
re seyahati temsil eder. Böylece değişik medeniyetler ortaya çıkacaktır. Bu konuda Eski Yunan dünyası-
sorgulanmış, onların inanışları ve evren anlayışlarıyla nın iki temel kişisi vardır: Homeros ve Hesiodos.
Antik Yunan dünyasınınkiler arasında bir karşılaştır- Homeros’un, aşağı yukarı MÖ 800’lerde yaşadığı
ma yapmak imkânı doğmuştur. O dönemin gemici- söylenir. Destanlarında, MÖ 1200’lü, 1100’lü yıl-
leri tüccarlardır. Gemicinin tüccarlık yapmasının yanı ları anlatır. Bunlar, bir toplumun efkârından çıkmış
sıra bir diğer işi, rüzgârları ve gökyüzünü kollamak, açıklama biçimleridir. Anlatılan öyküler, Eski Yunan
yani doğa hakkında pratik bilgilere sahip olmaktı. dünyasının belkemiğini oluşturuyor. Homeros’un
Her kültürün, toplumun kendine özgü bir dünya eserlerine yakından baktığımızda, bütün bu sorulara
görüşü vardır. Bunun da anlamı, o toplumun doğayı, cevap verdiğini görürüz. Homeros belli bir anlamda
toplumu, insanı, dinî ve tanrısal konuları, öte dün- Eski Yunan dilinin temsilcisidir.
yayı, hayatı anlamlandırmasıdır. Toplumu meydana Eski Yunan dünyasında tek tanrılı dinlerde gö-
getiren insanların bu konulara ilişkin birtakım fikir- rüldüğü anlamıyla vahye dayanan bir din anlayışı
lerinin olması gerekir. İnsanlık tarihi açısından ba- yoktur. Homeros’un eserlerinde çok saygı duyul-
kınca karşımıza çıkan ilk bütüncül düşünme biçimi, masına rağmen dine kutsal bir değer atfedilmez. Bu
mitolojik düşünmedir. Mitolojik düşünme ilk bakış- bakımlardan ele alındığında, Eski Yunan dünyasın-
ta çocuksu ve saçma gibi görünür. Ama gerçekten ha- da, kurumlaşmış bir din de yoktur. Esas yapılanma,
yatı kendi yaşama koşulları içinde anlamlandıran bir sosyal ve toplumsal kurumlar üzerinden gerçekleşti-
düşüncedir. Mitolojik düşüncede neden bulma (eti- rilmiştir. Eski Yunan dünyasında farklı türlerde din
olojik açıklama) denen bir tutum vardır. Mitolojiler, kavrayışları vardır. Bunlardan biri, halkın yaşadığı
insan düşüncelerinin hayata ilişkin ince kıvrımlarını dindir. Burada her evin, klanın kendine özgü bir
yakalarlar. Mitolojik düşünme insan, tanrılar, hayat, tanrısı vardır. Bu bakımdan, Eski Yunan dünyasın-
doğa vb. konularda sorular sorar ve cevaplar üretir. da vahiy bilgisi yok, bol miktarda mantike (esinlen-
Bu tarz düşünmede, başlangıçta her zaman için belli me) var. Bunu daha sonraları en çok Sokrates’te gö-
maddeler ya da varlıklar vardır. Yani ezelî ile ebedî rürüz. Esinlenmenin Sokrates’te ortaya çıkış biçimi,
bir şey vardır. Bunların nasıl yaratıldığı ise sorulmaz. formel bir vahiy olarak değil, esinlenme biçiminde
tek kişinin kalbine ilham etme şeklindedir.
Eski Yunan dünyasında bir de mysterie denen ta-
Mitolojik düşünmede ezelî ebedî madde rikat yapısında dinler ortaya çıkmıştır. Özel, kapalı
vardır. Bu ezelî ebedî madde yaratılma- bir biçimde yapılan ibadetler içeren bu anlayışların
mıştır. Yani yoktan var etme yoktur. Bü- başında, daha çok öbür dünya ve din konusunda
tün bunların arkasında başka bir varlık uzmanlaşmış olan Demeter dini gelir. Daha sonra,
olabilir mi diye düşünülmez. Bu madde, bu dine Dionyosçu gelenek eklenmiştir. Çeşitli bi-
bugünkü maddeye benzemez. Bu madde çimlerde görünüşe çıkan bu dinler, orta sınıfın ve alt
canlı, ruhlu ve tutsaktır. Bu maddeyle bir- tabakanın ilgisini çekmiştir. Eski Yunan dünyasının
likte mevcut olan bir irade, akıl, bu mad- felsefesi ortaya çıkarken temel taşlarına bakarsak bu
deyi harekete geçirir; düzenlenmesinde temel taşlarının din parçalı olduğu görülebilir.
etkili olur. Bu madde, bu akıl gücü tara-
fından şekillendirilip planlanır. Yani, evre-
nin rastgele meydana geldiği düşünülmez. Mysterie, iman edenlere günahlardan arın-
Khaostan kosmos meydana geliyor. Eski ma, öte dünyada mutluluk içinde yaşama
Yunan tanrıları kosmosu düzenlemezler. sağlayan gizli kült(din)lere verilen isimdir.
Kosmosun içinde yer alırlar. Mysterie mensupları, törenlerini gizli tut-
mayı kutsal bir vazife sayarlardı. Dionyos-
Mitolojik düşünme, kültürlere göre farklılıklar çuluk, bu tür en önemli kültler arasında yer
gösterse de ortak bir yapıya sahiptir. Yani, içerik ba- almaktadır. Bu kültün kurucusu olarak ka-
kımından evrensel değil, sadece yapıca evrenseldir. bul edilen, Dionyos (Dionysos) bağ, şarap
Bu farklılıklar da felsefeyi ortaya çıkaracaktır. Felsefe ve mistik vecd tanrısı olarak bilinmektedir.

7
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

herkes, tanrı da dâhil, cezalandırılır. Mitolojik dü-


şünmenin özelliklerinden biri insanların içinde bu-
dikkat lunduğu toplumsal ilişkileri doğaya yansıtmalarıdır.
Eski Yunan’da vahiy bilgisine dayalı ku-
rumsallaşmış bir din yoktur. Bunun yerine
bolca esinlenme vardır. Esinlenme, tek bir
kişinin kalbine yönelmiş ilhamlar biçimin- dikkat
Mitolojik düşünce, doğal olaylar arasındaki
de ortaya çıkar.
ilişkiyi nedensellik açısından değil, mitolojik
olarak açıklamaktadır. Doğadaki her varlığın
Eski Yunan düşüncesinin temel kabulleri şun- nedeni doğal olmayan bir güçtür. Ayrıca, mi-
lardır: Başlangıçta hep ezelî ve ebedî bir madde tolojik düşünce, insanların içinde bulunduğu
vardır. Bu başlangıç maddesi, belli bir zamanda, toplumsal ilişkileri doğaya yansıtmaktadır.
bildiğimiz anlamda düzenli evren olan kosmosa dö-
nüşmüştür. Bu madde canlıdır. Bu maddenin canı
var. Eski Yunan dünyasında can kelimesinin adı
psykhedir. Bu ruh, ilahi bir ruh değil, bir meteordur. Mitos temelli dünyadaki en temel erdem-
Homeros’ta temel madde okeanostur ve bu su da lerden biri, haddini bilmektir. Çünkü bu
hareket hâlindedir. Yani hareketin kaynağı aranma- dünyaya göre herkesin belirli erdemleri
maktadır. Hesiodos’ta ise temel madde, khaostur vardır. Bu erdemin anlamı herkesin belirli
ve hareket etme görevi erosa yüklenir. Homeros, alışkanlık ve yetileri olduğudur. Kralın er-
sudan kosmosa geçişi anlatamıyor ama bize evrenin demi, iyi yönetici olmaktır. Bu dünyadaki
yapılışını bildiriyor. diğer bir erdem, sözünü bilerek konuşmak-
Bir düşünce tutumu olarak Eski Yunan felsefesi- tır. Erkekler açısından savaşçılığı, oturup
nin arka planında, Eski Yunan mitoloji tarihi vardır. kalkmasını ve konuşmasını bilmek önemli-
O yüzden mitolojik düşünceyi de bilmek gerekir. dir. Bu kültür dünyasının iki temel sophia-
Felsefi düşünce, içinde doğup geliştiği dünya ile sı, iyi savaşmak ve güzel konuşmaktır.
çatışmışsa da bu çatışmaya bir kavga demek doğru
olmaz. Üzerinde kavga edilen meseleler arasında mi- Mitolojik düşünmede khaostan kosmosa geçiş sü-
tolojik düşüncenin temel kabulleri yer almamakta- recinin nasıl olduğuna ilişkin herhangi bir belirgin
dır. Bu görüşler örtüşmüştür. Tanrıların varlığı söz bilgi verilmez. Bu sürecin nasıl gerçekleştiği bilinmez
konusu yapılmaz. Felsefe, içinden çıktığı dünyayı bir şey gibi bırakılmaktadır. Daha doğrusu Yunan
eleştiri konusu yapar, oradaki temel kabulleri deşer. mitolojisi, bu dönüşümün nasıl gerçekleştiğini hiç
Eski Yunan mitoslarına, özellikle evrenin yaratılı- sormamıştır. Eski Yunan felsefesinin önünde Eski
şı ve doğa anlayışı bakımından yaklaşıldığında, kar- Yunan mitolojik dünya görüşü vardır. Homeros’un
şımıza çıkan tablo şöyledir: Evreni meydana getiren dünyasında toplumsal hayat, hiyerarşik bir yapı gös-
temel bir malzeme vardır. Buradaki madde, cansız terir. Toplumun yöneticileri soylu ailelerden gelir ve
değil, canlı ve kutsal bir maddedir. Bu madde baş- soyları tanrılara bağlıdır. Bu dünyadaki en büyük
langıçta bir kargaşa ve karışıklık içinde (khaos) bu- sophos, yiğitlik, savaşçılık ve cesarettir. Öte yandan,
lunan, belirsiz, sınırsız ve niteliksiz bir maddedir. Bu Homeros’un dünyası karamsar bir dünyadır. İnsan-
madde belirli bir zaman içinde kosmosa, yani düzen- lar, sürekli tanrıların keyfî davranışlarından şikâyet
li, belirli, sınırlı evren hâline dönüşmüştür. Çünkü ederler. Çünkü insanın kaderini tanrılar belirler. Ho-
bu madde canlıdır. Kendiliğinden bir devinmeyle meros, burada, beylerin adaletsizliğini gösterir. Öbür
evren hâline gelmiştir. Bu, Eski Yunan mitolojisinin dünyada olduğu düşünülen bir cennet tasavvurla-
yaradılış konusundaki temel kabulüdür. Bu evren- rı yoktur. Yalnızca birkaç tane insan ezelî ve ebedî
deki her şey, canlı ve bilinçlidir. Doğal olaylar ara- hayatı tadabilir. En büyük ceza, yer altı dünyasına
sındaki ilişkiyi nedensellik açısından değil, mitolojik girmektir. Onun için, güneşin ışıklarından mahrum
olarak açıklamaktadır. Doğadaki her varlığın nedeni olmamak da bir erdemdir. Ama ölümden korkmaz-
doğal olmayan bir güçtür. Yalnız, doğadaki olayların lar. Ölümü kabullenmişlerdir fakat yalnızca oraya
bir düzeni, ilahi bir düzeni vardır. Bu düzeni aşan mümkün olduğunca geç gitmek istemektedirler.

8
İlkçağ Felsefesi

Homeros’un destanlarının yanı sıra Hesiodos’un


eserleri de Eski Yunan dünyasının arka planını an-
Homeros’un destanlarında geçen Tanrı
lamamızdaki ana kılavuzlardan biridir. Hesiodos,
anlayışı, insan biçimlidir (antropomor-
aşağı yukarı MÖ 750-650 yılları arasında yaşamış-
fik). Yani tanrılar, insan şeklinde tasavvur
tır. Hesiodos’un döneminde Eski Yunan dünyasın-
edilmektedir. Ama onlar ölümsüz, biz ise
da toprakta çalışan insanlar, şehirlere gelmişlerdir.
ölümlüyüz. Yalnız, tanrıların yiyecekleri
Çünkü toprak artık verimli olmaktan çıkmış, ta-
özel yiyeceklerdir. Tanrılar insan biçimli ol-
rımda yetersizlikler baş göstermiştir. Toprak sahip-
makla kalmıyor, insanların bütün inançları
leri elde edilen üründen daha çok pay istemişler,
onlarda da var, insanlar arasındaki savaşlara
onun için de tarım alanında çalışanlar şehre gelmiş-
da katılıyor, taraf tutuyorlar.
tir. Üç yüz sene kadar devam eden bir kavganın var-
lığı söz konusudur. Eski Yunan dünyasında zengin-
Homeros’un destanlarında belli bir bilgi anla- lik, toprak miktarı ile ölçülüyordu. Bu yeni kesim
yışının varlığından söz edilebilir. Bu destanlarda zenginleşince iktidar kavgası başlamış ve toprak el
iki temel bilgi türü vardır: İlahi ve tanrısal bilgi ile değiştirmiştir; büyük kavgalar, gürültüler çıkmıştır.
insan bilgisi. İlahi ve tanrısal bilgi, her şeyin; olan Belli süreçler sonucunda demokrasiye geçilmiştir
bitenin, olmuşun ve olacağın bilgisidir. İnsan bil- (eşitlikçi yönetim). Süregelen hiyerarşik yapı yıkıl-
gisi ise sınırlı bir bilgidir. Asla hakikatin kendisini mış, tüm bu gelişmelere paralel olarak eski dinsel
bilemez. Bu Aristoteles’e kadar böyle sürüp gide- görüşler de eski inandırıcılıklarını yitirmişlerdir.
cek. Ancak, insan bilgisi ikiye ayrılır: Kulaktan İşte böyle bir dönemde bu yeni toplumun bir üyesi
duymanın sağladığı bilgi ve doğrudan görmenin olan Hesiodos ortaya çıkmıştır.
sağladığı bilgi. Doğrudan görmenin bilgisi, bir
olaya doğrudan doğruya şahit olmak, yani empi-
rik olarak görmenin, deneylemenin bilgisidir. Bu
nedenle Eski Yunan dünyasında bu, temel bilgidir. dikkat
Doğrudan doğruya görmediklerinin, algılamadık- Hesiodos’un yaşadığı dönemde Eski Yunan
larının bilgisine itibar etmemektedirler. Kulaktan dünyası üzerine Persler hep siyasi ve aske-
duyma bilgi, araştırılmadan, başkalarından duyu- ri basınç yapıyorlardı. Gerçekleşen siyasal ve
lan bilgidir. Eski Yunanlar, bu bilgiye pek itibar toplumsal değişme sonucunda toplumun bir
etmezler. Ancak, bir de bunun dışında başka türlü kesimi şehirde zanaat öğrenmeye ve ticaret-
bir bilgi var: Dinsel ya da tanrısal kaynaklı bilgi (bir le uğraşmaya başlamıştır. Gemiler yapılmış,
tür vahiy bilgisi). Nitekim Homeros doğru ya da Doğu Akdeniz’de Fenikeliler ve Mısırlılarla
yanlış ne söylüyorsam bunları Musalardan öğren- alışveriş yapılmıştır. Bunun sonucunda yeni
dim, demektedir. Bütün şairler, vahiy bilgisinden kültürlerle tanışılınca düşünme ve algılama
pay aldıklarını söylemişlerdir. ufukları genişlemiş, ticaret ve gemicilikle zen-
Evrende olup biten her şey bir doğa içinde ginlik artmaya başlamıştır.
gerçekleşmektedir. Homeros’un destanlarında söz
konusu edilen doğa anlayışında her şeyin temeli,
başlangıcı Okyanus’tur, uçsuz bucaksız sudur. Bu,
okyanus ve onun üzerinde duran bir kubbeyle bir-
likte düşünülen bir evrendir. Homeros’un evren internet
anlayışı üç katlıdır: Yeraltı, yeryüzü ve gökyüzü. Hesiodos’un hayatı ve eserleri hakkında
Bu basit gibi görünen ama kendi bağlamı içinde bilgi almak için http://www.filozof.net/
oldukça önemli olan unsurlar ya da açıklamalar, Turkce/edebiyat/edebi-sahsiyetler-kisilikler-
son kertede hep birlikte ele alındıklarında Yunan biyografileri/21448-hesiodos-kimdir-hayati-
insanına bir süre için bütünlüklü bir evren resmi eserleri-hakkinda-bilgi.html linkini incele-
sunmuşlardır. yebilirsiniz.

9
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

Ana hatlarıyla ele alındıklarında Hesiodos da Ho-


meros gibi karamsar biridir. Onun kurguladığı dün-
yada hep kavga ve eşitsizlik vardır. Ancak Hesiodos’ta
erdemler değişmiştir. Önceden savaşçılık erdemken,
artık çalışkanlık, düzenlilik ve yasaya uymak erdem
olmuştur. Hesiodos’la beraber, daha önce görülme-
yen bir tarih bilinci ortaya çıkar. Hesiodos’a göre,
insanlık tarihi her şeyin mükemmel ve huzurlu ol-
duğu bir altın çağla başlamıştır. Bu başlangıçtan
sonra, insanlık giderek yozlaşmış ve demir çağına
doğru tersine bir evrim geçirmiştir. Hesiodos’a göre,
insanlar başlangıçta hiçbir zahmete girmeksizin iste-
dikleri her türlü nimetten faydalanıyordu ve insanlar
mutlu bir şekilde yaşayıp ölüyorlardı. Fakat insanlar,
yaptıkları hatalardan ve bu yüzden tanrılarla arala-
rında çıkan problemlerden dolayı bütün bu avantajlı Resim 1.2 Yunan Mitolojisinde Sık Sık Geçen Tanrılar
durumlarını yitirmişlerdir. Hesiodos’ta tüm bu ko- Arası Savaşı Resmeden Bir Çizim
nuların etrafında toplandığı bir problem vardır: Pro-
metheus problemi. Metheus akıl demektir. Pro ön-eki
ile birlikte, prometheus, ‘akılca önde gelen’dir. Eski Gerek Hesiodos’un gerekse Homeros’un fikir-
Yunan dünyasında tanrılarla insanlar sürekli ilişki leri Eski Yunan felsefesine şu temel kabulleri sağ-
içindeler ve tanrılar çoğu zaman daha baştan itibaren lamıştır:
kandırılabilir olarak gözükür. Bu sebeple filozofların 1. Homeros’un doğuştan erdem fikri.
önünde engel teşkil etmemişlerdir. Bunun yanı sıra, 2. Hesiodos’un kötümser tarih anlayışı.
insanlarla tanrılar arasında sürekli bir kavga da mev- 3. İnsan bilgisi ile tanrısal bilgi ayırımı.
cuttur. Bunun anlamı Batı dünyası açısından din
dışı kurumlara doğru gidiştir. Prometheus, pek çok 4. Doğada bir düzenlilik olduğu fikri.
kişi tarafından felsefe tarihinin piri olarak görülür. 5. Kulaktan duyma bilgilerle doğrudan gör-
İdeal dünya ile reel dünyayı birbirinden ayırmıştır. menin bilgisi arasında ayrım yapılması.
Prometheus, insanlara bilgeliği, tekniği ve insan ol- 6. Evrenin temel maddesinin ezelî ve ebedî ol-
mayı öğreten tanrıdır. Ama bu tanrının özelliğinde duğu fikri.
ikiyüzlülük ve kandırma yatar. 7. Bu maddenin belli bir zaman içinde, olu-
Hesiodos’un eserlerinden hareketle, belli bir bilgi şum ve dönüşümlerle, kosmos hâline geldi-
anlayışı olduğu söylenebilir. Hesiodos’ta tanrısal bir ği fikri.
bilgi vardır. Vahiy konusunda Homeros’u eleştirir. 8. Ana maddenin canlı olarak tasavvur edil-
Çünkü Homeros, yalan yanlış ne biliyorsam her şeyi mesi, böylece onun dönüşüm nedeninin ne
tanrılardan öğrendim, diyordu. Hesiodos ise ben de olduğuna ilişkin sorunun belli bir biçimde
her şeyi tanrılardan öğrendim ama bana onlar yal- cevaplanmasının sağlanması.
nızca doğruyu ve hakikati söylemeyi öğrettiler, diyor.
Hesiodos’ta insan biçimli tanrı fikri vardır. Hemen 9. Başlangıçta var olduğu kabul edilen belirsiz,
hemen bütün ilkçağ filozoflarında tanrısal esin var ve sınırsız, şekilsiz maddenin belirli, sınırlı, şe-
her biri doğruyu söylediklerini savunmuştur. killi kosmos hâline dönüşmüş olduğu fikri.
Eski Yunan düşüncesi ya da felsefesi, bu kabul-
lerin işlenmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Ama
Hesiodos’un doğa anlayışında düzen ve yasa Eski Yunan felsefesi, bu kabullerin çoğunu değiştir-
hâkimdir. Özellikle gökyüzündeki yasa, sar- meden kabul etmiş, yaptığı değişiklikler, kabullerin
sılmaz bir yasadır. Hesiodos’un kozmoloji ve kuruluş biçiminde ortaya çıkmıştır. Bu kuruluş bi-
doğa anlayışında temel kavram, khaostur. Bun- çiminde mitik kullanım yerine rasyonel kullanım
dan diğer maddeler zaman içinde çıkarak dü- tarzına geçilmiştir.
zenli ve güzel evren, kosmos meydana gelmiştir.

10
İlkçağ Felsefesi

Öğrenme Çıktısı

2 Mitolojik düşünceyi ana hatları itibariyle tartışabilme

Araştır 2 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Eski Yunan’da felsefi dü-


şüncenin nasıl ortaya çık-
Eski Yunan dünyasında ku- tığına dair daha ayrıntılı
Antik Yunan mitolojisi ile
rumlaşmış bir vahiy dininin bilgi edinmek için Arslan,
felsefenin gelişimi arasında
ortaya çıkmamış olmasının A. (2006). İlk Çağ Felsefe
nasıl bir ilişki kurulabilece-
nedenleri neler olabilir? Tarihi Sofistlerden Platona.
ğini anlatınız.
Araştırınız. İstanbul: Bilgi Üniversitesi
Yayınları adlı eserden yarar-
lanabilirsiniz.

YUNAN MİTOSUNUN GENEL BİR


DEĞERLENDİRMESİ VE FELSEFE Yunan mitolojisinde, insanın bünyesinde tita-
İLE İLİŞKİSİ nik, kötü güçler olduğuna dair bir yan vardır.
Mitolojik düşünme biçiminde ortaya konan Bu kötü yan hemen tüm kültürlerde bedeni
kabuller pek az sorgulanırken felsefede farkında aşağılama biçiminde kendisini gösterir. Fa-
kat insanın içinde tanrı Dionysos, yani ilahi,
olunmadan, en ufak şeyin bile soruşturması yapılır.
ölümsüz bir yön vardır. O hâlde insan bir yö-
Fakat felsefenin de temel birtakım kabulleri vardır. nüyle maddi, bir yönüyle tanrısaldır. Bu dü-
Bu kabuller, bireylerin dayandığı rastgele kabuller şünce Yunan insanına, tanrısal adaleti insan
değil, içinde yaşadıkları toplumdan çıkarılan ka- âlemine taşımakta yardımcı olmuştur.
bullerdir. Eski Yunan düşüncesi başlamadan önce,
yaradılış ve doğa gibi belli temel konularda yoğun-
Belli bir silsile ile meydana gelen düzenli ev-
laşan bu kabullerin başında, evrenin ana maddesiy-
rende yasasızlık ve kaos bulunmaz. Orada hüküm
le ilgili olanlar gelir. Madde ezelî ve ebedîdir. Yani,
süren bir yasa vardır. Bu da doğadaki düzenliliği
yoktan var etme anlayışı, kabul görmez. Var olan sağlayan, kimsenin aşamayacağı ilahi bir yasadır.
bir maddenin yok olacağı anlayışı da benimsen- Ancak, daha sonra doğadaki olayların nedenini
mez. Başlangıçta bir karışıklık içinde olduğu tasav- başka bir güçle, yani bize göre doğal olmayan güç-
vur edilen bu maddenin, bir süreç içinde düzenli lerle açıklıyorlar. Evrenin yapısını çıplak gözle ba-
bir yapı (kosmos) hâline dönüşmüş olduğu düşü- kınca üç kısma ayırmaktadırlar: Gökyüzü, yeryüzü
nülür. Bu madde aynı zamanda kutsal ve canlı bir ve sular. Ancak gökyüzü ile yeryüzü arasında, bir
maddedir. Aynı zamanda bu madde, evrendeki bü- hava olayı vardır. Yani sıradan, yalınkat bir insanın
tün varlıkların malzemesini ve kütlesini oluşturur. dikkatini çeken dört temel konu vardır. Gökyüzü-
Yani gördüğümüz dünyada ne varsa başlangıçtaki ne çıplak gözle bakınca, onu bir kubbe biçiminde
malzemeden yapılmıştır. görürüz. Bu insanlar onu bu biçimde görmüşler.

11
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

Demek ki birinci konu gökyüzüdür. Orada mey- bilgi yok. Hesiodos’ta ise eskiden var olan bir soy-
dana gelen olaylar onlar için önemliydi. Gökyü- dan, Altın Çağ’dan bahsedilir. Bunu Kronos yarat-
zündeki yıldızların dönme hızına göre takvim oluş- mış. Bu soy, cennette yaşamış bir soydur. Bir tek
turmuşlardır. Takvim gerek ibadet gerekse tarımın ipucu budur. Kronos, bir malzemeden insanı şekil-
düzenlenmesi için gerekli bir unsurdur. Hemen lendirdi, denmektedir.
hemen bütün kültürlerde gökyüzü incelenmiş ve Eski Yunan dünyasında, daha sonraki kaynak-
takvimin yıldızlara bağlanması bu bakımdan çok larda, insanın yaratılışının iki türlü öyküsü var:
belirleyici olmuştur. Daha sonra insanların ilgisini Bir tanesi, insanın kendiliğinden meydana gelmiş
yeryüzü çekmiştir. Çoğunlukla insanlar yeryüzünü, olduğunu ve verimli, nemli, balçıklı bir topraktan
kendi bulundukları yeri merkeze alarak incelemiş- çıktığını söylüyor. İkincisi, Dionysos denen bir
ler ve kendi bulundukları yeri evrenin merkezine tanrı ile ilgilidir. Bu tanrı neşenin, sevincin, çıl-
koymuşlardır. Evrenin taşıyıcısı da mitolojilerden gınlığın ve şarabın tanrısıdır. Bu tanrıyı titanlar,
anladığımız kadarıyla çoğu zaman sular olmuştur. yani doğadaki acımasız ve kaba güçler, bir gün yu-
Taşıyıcı değişebilir, onlar evrenin yapısını gökyüzü, tuyorlar. Zeus da bunun üzerine hepsini yakıyor.
sular ve yeryüzü biçiminde canlandırmışlar ve bu Onların yanmasıyla, bir kül yığını ortaya çıkıyor.
tablo, felsefeye miras kalmıştır. Evrenin yapısı ve O külü daha sonra su ile karıştırıyor ve insanı ya-
işleyişinin yanı sıra, insanın ortaya çıkışına ilişkin ratıyor. Başlangıçta, Homeros ve Hesiodos’ta ceza
de Eski Yunan düşüncesinde birtakım ön kabuller ve ödül bu dünyada veriliyordu. Bu dünyada öç
vardır. Bu konuların tipik özelliği, en kök sorunlar- alma vardı. Burada temel bir nokta çıkıyor: ölüm-
la uğraşmalarıdır. Şu an bile bunların cevaplarını den sonraki hayat fikri. Homeros ve Hesiodos’ta
veremeyiz ve bu soruları hep soracağız. Buna ben- çok silik başlayan bu anlayış, Eski Yunan felsefe-
zer sorular insan hakkında da olmuştur: İnsan nasıl sinde, insan ruhunun yaptıklarından sorumlu ol-
ortaya çıkmıştır? duğu fikri olarak ortaya çıkıyor. Bu fikir Mısır’dan
gelmiştir. Bu fikirler, insanın dünyadaki hayatına
dikkat etmesi gerektiğini belirtmektedir. Bunun
sonucunda Eski Yunan dünyasında arınma, ah-
lakta temiz olma anlayışı ortaya çıkacak ve böyle-
ce, bu dünya ve öbür dünya fikirlerinin yanı sıra
çifte bir ruh anlayışı da gelişecektir. Bunlardan bi-
risi, ruh göçüyle ilgilidir. Ruh göçü, Hint’ten ge-
len bir anlayıştır. Ruh göçünde, insanın bu dün-
yada yaşadığı hayatın tam anlamıyla simetrik bir
hâlinin diğer hayatında başına geleceğine dair bir
inanç vardır. Yani, hayatını ‘köpek’ gibi yaşayan
biri, sonraki hayatında dünyaya bir köpek olarak
gelecektir. Ölümden sonraki ceza ve ödül fikri, bu
anlayışların bir diğeridir. Eski Yunan dünyasında-
Resim 1.3 Yunan Didaktik Şiirinin Babası Olarak Kabul ki mitolojilerden anlaşıldığı kadarıyla insanların
Edilen Hesiodos
başlangıçta diğer canlı varlıklar gibi olduğu, za-
manla bu kötü konumdan evrimleşip kültür var-
Eski Yunan dünyasında maddenin ortaya çık- lığına dönüştüğü düşünülüyordu. Diğer bir grup
masında tanrıların bir etkisi yoktur. Ama yine de ise insanın zamanla, ilk başta bulunduğu üstün
onların doğadaki olaylara müdahaleleri vardır. durumdan giderek aşağılaştığını düşünüyordu.
Homeros’ta insanın nasıl yaratıldığına ilişkin bir Felsefe, bu anlayışla beraber başlamıştır.

12
İlkçağ Felsefesi

araştırmalarla
ilişkilendir
ORPHİK vücuda geldi, insan soyunda Titan’ların kötü,
Bir din hareketi olan Orphik; şarkıcı, yutulmuş Dionysos çocuğun tanrısal iyi huy-
kâhin, büyücü Orpheus’a bağlanır: Orpheus, ları birleşti. Athena, parçalanan çocuğun yüre-
orphik dinin kurucusu sayılır. Thrakia’da doğan ğini kurtarmıştı, Zeus bu yüreği yedi, sonra da
bu hareket, oradan altıncı yüzyılda Yunanistan’a Dionyses Lyseus (kurtarıcı)u yarattı. — İnsan-
ve aşağı İtalya’ya geçti. Orphik, dionysik-mis- daki tanrısal ruh, bedende (soma) bir mezarda
tik bir kurtuluş dinidir. Homeros’taki tanrıların (sema) gibi hapistir, öte dünyaya kavuşmaya
dindiremedikleri bir ruh ihtiyacını karşılar, gi- çabalar. Dionysik taraf, titanik unsurlardan te-
derir. Ophik dinin mitosu şöyledir: Başlangıç- mizlenmek ister. Bunun içinde ruh, günahından
ta Khronos (zaman) evreni yarattı. Evrenden temizlenmek üzere, birçok vücutlarda dolaşır.
tanrı Phanes doğdu. Hem erkek, hem dişi olan Arınma, dürüst bir yaşayış, canlıların verdikle-
Phanes, Nyks (gece)’i doğurdu: onunla birle- ri besinlerden ( et, yumurta ) el çekiş sayesinde
şerek Gaia (toprak), Uranos (gök) ve Kronos’u olacaktır. İyileri mutlu bir öte dünya bekler, kö-
dünyaya getirdi. Kronos’un oğlu Zeus, Phanes’i tüler ise ölüler hâkiminin karşısına çıkacaklar,
yutarak dünya egemenliğini ele geçirdi. Zeus, Tartaros bataklığına götürüleceklerdir. — Orp-
kızı Persephone Demeter ile birleşip Dionysos hik’çilerin öğretileri, filozof Pythagoras (MÖ
Zagreus’u yarattı. Dionysos Zagreus, Titan’lar VI. yüzyıl)’ın felsefesine derin bir etki yaptı.
tarafından parçalandı, yutuldu. Bunun üzeri-
Kaynak: Necatigil, B. (1988). 100 Soruda Mito-
ne Zeus, yıldırımlarının alevleriyle Titan’ları
logya. İstanbul: Gerçek Yayınaevi.
mahvetti. Ama Titan’ların külünden insan soyu

Öğrenme Çıktısı

3 Mitolojik düşünme biçimiyle felsefi düşünme biçimini karşılaştırmalı olarak değerlendirme

Araştır 3 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Yunan mitolojisine dair ay-


Eski Yunan toplumunda Homeros ve Hesiodos’un
rıntılı bir çalışma için Bux-
hiyerarşik yapının yerini hangi temel düşünceleri Yu-
ton, R. (2016). Yunan Mi-
demokrasiye bırakmasında nan felsefesinin ortaya çıkışı
tolojisi, çev. A. F. Yıldırım,
ekonomik ve siyasal geliş- için önemli bir basamak iş-
İstanbul: Alfa Yayınları adlı
melerin etkisini tartışınız. levi üstlenmiştir? Anlatınız.
eseri inceleyiniz.

13
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

1 Felsefe sözcüğünün anlamını


ifade edebilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti

Felsefe Sözcüğünün Anlamı

Felsefe sözcüğünün eski Yunancadaki karşılığı philo-sophostur. Sophosun temel anlamları, kişinin
üzerinde çalıştığı konu veya konularda bilgili ve maharetli olmasıdır. Çeşitli mesleklerde bilgili ve ma-
haretli olmak, daha sonra, felsefe konularında bilgili ve maharetli olmak anlamında da kullanılmaya
başlanmıştır. Bugün dilimize felsefe olarak yerleşmiş olan sözcüğün Antik Yunancadaki tam karşılığı
philosophos idi. Sevgi anlamına gelen philo sözcüğü ile bilgelik anlamına gelen sophos sözcüğünün
terkibinden oluşan bu bileşik sözcüğün dilimizdeki tam karşılığı bilgelik ya da bilgi sevgisidir. Sözcük,
birkaç yüzyıllık bir süre içinde başlı başına bir düşünce disiplinini ifade etmekte kullanılacak şekilde
evrilmiş, böylece Yunanlılar felsefenin hem ilk isim babaları hem de kelimenin tam anlamıyla kurucu-
ları olmuşlardır.

2 Mitolojik düşünceyi ana hatları


itibariyle tartışabilme

Mitolojik Düşüncenin Ana


Hatları

Mitoslar, o mitoslara inanan insan bireylerine ve topluluklarına evrenle, insanla, toplumla ilgili birta-
kım teorik çözümler önerir. Mitolojik düşünmenin özü, evrenin dayandığı kuralları bilmeye ve onlara
saygı duymaya dayanır. Mitos, bir yaşam tarzıdır. Nerede mitolojik düşünme varsa orada bir hayat
vardır. Mitoslar da düşünen ve evren hakkında sorular soran insan aklının ürünleridirler ve bu aklı
ikna ettikleri sürece etkinliklerini korumuş, MÖ 8.-5. yüzyıllar arasında giderek inandırıcılığını yitir-
mişlerdir. Eski Yunan dünyasında mitolojik düşünmeyi benimseyen gruplar, genellikle toprak sahibi
aristokratlardı. Bunların şairi, Homeros’tu. Toprak zamanla temel zenginlik ölçütü olmaktan çıkmış ve
onun yerini para almıştı. Bu gelişmelere paralel biçimde yeni bir düşünme tarzı ortaya çıkmış, Hesio-
dos yükselen yeni sınıflara uygun mitoslar üretmiştir. Eski Yunan dünyasında bir de mysterie denen ta-
rikat yapısında dinler ortaya çıkmıştır. Özel, kapalı bir biçimde yapılan ibadetler içeren bu anlayışların
başında daha çok öbür dünya ve din konusunda uzmanlaşmış olan Demeter dini gelir. Daha sonra bu
dine Dionysosçu gelenek de eklenmiştir. Eski Yunan düşüncesinin temel kabulleri şunlardır: Başlan-
gıçta hep ezelî ve ebedî bir madde vardır. Bu başlangıç maddesi, belli bir zamanda, bildiğimiz anlamda
düzenli evren olan kosmosa dönüşmüştür. Bu madde canlıdır. Homeros’ta bu temel madde okeanostur
ve bu su da hareket hâlindedir. Yani hareketin kaynağı aranmamaktadır. Hesiodos’ta ise temel madde
khaostur ve hareket etme görevi erosa yüklenir. Mitolojik düşünmede khaostan kosmosa geçiş sürecinin
nasıl olduğuna ilişkin herhangi bir belirgin bilgi verilmez. Yunan mitosu bu dönüşümün nasıl gerçek-
leştiğini sormamıştır. Gerek Hesiodos gerekse Homeros’un fikirleri Eski Yunan felsefesine şu temel
kabulleri sağlamıştır: Homeros’un doğuştan erdem fikri, Hesiodos’un kötümser tarih anlayışı, insan
bilgisi ile tanrısal bilgi ayırımı, doğada bir düzenlilik olduğu fikri, kulaktan duyma bilgilerle doğrudan
görmenin bilgisi arasında ayrım yapılması, evrenin temel maddesinin ezelî ve ebedî olduğu fikri, bu
maddenin belli bir zaman içinde, oluşum ve dönüşümlerle, kosmos hâline geldiği fikri, ana maddenin
canlı olarak tasavvur edilmesi, böylece onun dönüşüm nedeninin ne olduğuna ilişkin sorunun belli bir
biçimde cevaplanması, başlangıçta var olduğu kabul edilen belirsiz, sınırsız, şekilsiz maddenin belirli,
sınırlı, şekilli kosmos hâline dönüşmüş olduğu fikri.

14
İlkçağ Felsefesi

Mitolojik düşünme biçimiyle felsefi


3 düşünme biçimini karşılaştırmalı
olarak değerlendirme

öğrenme çıktıları ve bölüm özeti


Yunan Mitosunun Genel Bir Mitolojik düşünme biçiminde ortaya konan kabuller pek az
Değerlendirmesi ve Felsefe ile sorgulanırken felsefede farkında olunmadan, en ufak şeyin bile
İlişkisi
soruşturması yapılır. Fakat felsefenin de temel birtakım kabul-
leri vardır. Bu kabuller, bireylerin dayandığı rastgele kabuller
değil, içinde yaşadıkları toplumdan çıkarılan kabullerdir. Bun-
lardan ilki evrende hüküm süren bir yasa olduğu kabulüdür. Bu
da doğadaki düzenliliği sağlayan, kimsenin aşamayacağı ilahi
bir yasadır. Eski Yunan dünyasında maddenin ortaya çıkma-
sında tanrıların bir etkisi yoktur. Ama yine de doğadaki olay-
lara müdahaleleri vardır. Homeros’ta insanın nasıl yaratıldığına
ilişkin bir bilgi yok. Hesiodos’ta ise eskiden var olan bir soy-
dan, Altın Çağ’dan bahsedilir. Bunu Kronos yaratmış. Bu soy,
cennette yaşamış bir soydur. Bir tek ipucu budur. Kronos, bir
malzemeden insanı şekillendirdi, diyor Hesiodos. Eski Yunan
dünyasında arınma, ahlakta temiz olma anlayışı ortaya çıkacak
ve böylece, bir bu dünyaya diğeri ise öbür dünyaya has çifte
bir ruh anlayışı gelişecektir. Ruh göçünde, insanın bu dünya-
da yaşadığı hayatın tam anlamıyla simetrik bir hâlinin diğer
hayatında başına geleceğine dair bir inanç vardır. Eski Yunan
dünyasındaki mitolojilerden anlaşıldığı kadarıyla insanların
başlangıçta diğer canlı varlıklar gibi olduğu, zamanla bu kötü
konumdan evrimleşip kültür varlığına dönüştüğü düşünülü-
yordu. Diğer bir grup ise insanın zamanla, ilk başta bulunduğu
üstün durumdan giderek aşağı hâle geldiğini düşünüyor. Felse-
fe, bu anlayışla beraber başlamıştır.

15
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

1 Philosophos sözcüğünün ilk kez aşağıdakiler- 7 İlk filozofların amacı yalnızca doğanın anlaşı-
den hangisi tarafından kullanıldığı söylenir? lıp açıklanmasına yönelik çalışmalar yapmak değil,
aynı zamanda erdemli ve iyi bir yaşamın gerçekleş-
A. Pythagorasçılar B. Thales
neler öğrendik?

tirilme yollarını da bulmaktı.


C. Milet Okulu D. Homeros
E. Hesiodos Yukarıdaki bilgiden aşağıdakilerden hangisi çıka-
rılabilir?
2 Homeros’un evren anlayışıyla ilgili aşağıda A. Felsefe yalnızca doğa olaylarıyla ilgilidir.
verilen bilgilerden hangisi doğru değildir? B. Cevaplardan çok sorularla ilgilenilmelidir.
C. Evrensel nitelikli konularla ilgilenmelidir.
A. Soyluların dünya anlayışını esas almıştır. D. İnsan ve evren bütünlüklü bir tutumla kavran-
B. Kaostan kozmosa nasıl geçildiğini detaylı ola- malıdır.
rak açıklar. E. Evrenin anlaşılması insanın anlaşılmasından
C. Genelde karamsar bir görünüm sergiler. geçer.
D. Evrenin temel maddesinin okeanos olduğu gö-
rüşüne dayanır.
E. Yeraltı, yeryüzü ve gökyüzü olmak üzere üç kat- 8 Homeros ile Hesiodos arasında yapılan aşağı-
lı bir evren düzeni varsayar. daki karşılaştırmalardan hangisi doğru değildir?
A. Hesiodos da Homeros gibi karamsar bir evren
tablosu çizmiştir.
3 Aşağıdakilerden hangisi Antik Yunan dünya- B. Homeros’ta başlıca erdem savaşçılıkken
sında sophos sözcüğünün yüklendiği anlamlardan
biri değildir? Hesiodos’ta çalışkanlık olmuştur.
C. Her iki isim de soylu, aristokrat sınıfların kay-
A. Yiğitlik B. Teknik beceri gılarına yanıt vermeye çalışmıştır.
C. Sözünü bilmek D. Konuşma ustalığı D. Hesiodos’ta Homeros’ta olmayan belirgin bir
E. Zanaatkarlık tarih bilinci ortaya çıkmıştır.
E. Her iki isim de evrende bir düzen olduğu görü-
4 Yunan mitolojisinin etiolojik olması, onun şündedirler.
hangi özelliğine işaret eder?
A. Evrendeki tüm unsurları kaostan türetmesi
9 Aşağıdakilerden hangisi Homeros ve
Hesiodos’tan Yunan düşüncesine miras kalan dü-
B. Evrendeki olaylara ve durumlara nedenler bul- şünceler arasında gösterilemez?
mak kaygısında olması
C. Evreni tanrısal esaslarla açıklama yolunu seçmesi A. İnsan bilgisi ile tanrısal bilgi ayrımı
D. Sunduğu açıklamaların sınanabilir ve denetle- B. Doğada bir düzenlilik olduğu düşüncesi
nebilir nitelikte olması C. Evrenin temel maddesinin ezelî ve ebedî oldu-
E. Kuşkuculuk içermemesi ğu fikri
D. Kaostan kozmosa geçiş düşüncesi
E. Evrenin ana maddesinin cansız olduğu düşün-
5 Felsefede Sophia ne anlama gelmektedir? cesi
A. Mutluluğa yönelme
B. Güç kullanımında adalet 10 Hesiodos’un mitoslarında önemli bir yeri
C. Erk paylaşımı ve eşitlik olan Prometheus hakkında aşağıda verilen bilgiler-
D. Hikmet arayışı den hangisi doğru değildir?
E. Erdeme yönelme A. İkiyüzlülüğe ve yalana isyanın öncüsü olarak
görülür.
6 Aşağıdakilerden hangisi Antik Yunan dünya- B. İnsanlarla tanrılar arasındaki kavganın temsilidir.
sındaki mysterie inanışlarıyla ilişkilendirilebilir? C. Bazılarınca felsefe tarihinin piri kabul edilir.
A. Homeros B. Anaksimandros D. Sözcük anlamı olarak akılca önde gelen demektir.
C. Thales D. Anaksimenes E. İdeal dünya ile reel dünyayı birbirinden ayırdı-
E. Dionysos ğı düşünülür.

16
İlkçağ Felsefesi

Yanıtınız yanlış ise “Yunan Mitosunun Ge-


1. A Yanıtınız yanlış ise “Felsefe Sözcüğünün An- 6. E
nel Bir Değerlendirmesi ve Felsefe ile İlişki-
lamı” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
si” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

neler öğrendik yanıt anahtarı


Yanıtınız yanlış ise “Mitolojik Düşüncenin
2. B 7. D Yanıtınız yanlış ise ünitenin tamamını yeni-
Ana Hatları” konusunu yeniden gözden ge-
den gözden geçiriniz.
çiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “Mitolojik Düşüncenin


3. E Yanıtınız yanlış ise “Felsefe Sözcüğünün An- 8. C
Ana Hatları” konusunu yeniden gözden ge-
lamı” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
çiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “Mitolojik Düşüncenin Yanıtınız yanlış ise “Yunan Mitosunun Ge-
4. B 9. E
Ana Hatları” konusunu yeniden gözden ge- nel Bir Değerlendirmesi ve Felsefe ile İlişki-
çiriniz. si” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “Felsefe Sözcüğünün An- Yanıtınız yanlış ise “Mitolojik Düşüncenin
5. D 10. A
lamı ve Mitolojik Düşünmenin Ana Hatları” Ana Hatları” konusunu yeniden gözden ge-
konusunu yeniden gözden geçiriniz. çiriniz.

Araştır Yanıt
1 Anahtarı

Pythagoras kendisini filozof olarak nitelendirmiş ve takipçilerini de bilgeliği


seven kişiler olarak tanımlamıştır. Yunanca philosophos (bilgelik-sevgisi) kav-
ramından türeyen “felsefe” tabirinin serüveni söz konusu olduğunda felsefe
tarihi kaynaklarının yer verdiği rivayetlerden biri budur. Bu, hiç şüphesiz, ta-
rihsel açıdan geçerli bir rivayettir. Yine de, tabirin ortaya çıkışını konu edinen
bu veri, felsefî düşünce veya felsefe tarihi ile ilk defa tanışacak olan kişilerde
yanlış bir izlenim uyandırmamalıdır. Felsefe, “insan”ın “bilme” tutkusu neti-
cesinde ortaya çıkmış bir disiplindir. İnsan doğasının kaçınılmaz bir ürünü
olarak felsefeyi her insanın katkıda bulunabildiği bir kültürel miras olarak gör-
Araştır 1 mek mümkündür. Onu tek bir millete mal etmek yanlış ve haksız kimi değer-
lendirmelere yol açabilir. Her ne kadar antik Yunan medeniyeti ve onun yetiş-
tirdiği filozoflar bugün felsefe tarihinin kurucu figürleri olarak kabul ediliyor
ise de, farklı kültür ve medeniyetlerin de söz konusu mirasın oluşumuna katkı
sağladığı unutulmamalıdır. Örneğin Hint, Çin, Mısır ve İran medeniyetleri
yetiştirdikleri bilge kişiler vasıtasıyla felsefî literatüre dikkate değer katkılar-
da bulunmuşlardır. Hint medeniyetinin yetiştirdiği Buda, Çin medeniyetine
mensup Konfüçyüs ve Lao-Tzu, İran medeniyetinin yüksek düşünsel ürünle-
rini ortaya koyan Zerdüşt gibi isimleri bu kapsamda zikretmek mümkündür.
Ayrıca, bir Afrika felsefesinin mevcudiyetinden dahi bahsedilmektedir.

Bir düşünce tutumu olarak Eski Yunan felsefesinin arka planında, Eski Yunan
mitoloji tarihi vardır. Temel kabullere, örneğin başlangıçta hep ezelî ve ebedî bir
Araştır 2 maddenin var olduğu fikrine dayanan bu evren anlayışı oldukça güçlü ve özellikle
orta sınıfça benimsenmiş olan Orphik ve Dionysosçu dinsel akımlarla birleştiğin-
de sadece dinsel inanışı değil topyekûn Eski Yunan felsefesini şekillendirmiştir.

17
Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe

Araştır Yanıt
1 Anahtarı

Eski Yunan dünyasında belli bir dönemde toprakta çalışan insanlar toprak sa-
hiplerinin elde edilen üründen daha çok pay istemeleri ve tarımdaki verimsizlik
gibi nedenlerle şehirlere gelmişlerdir. Bu dönemde Eski Yunan dünyası üzerinde
Perslerin de baskısıyla önemli siyasal ve toplumsal değişmeler gerçekleşmiştir. Bu
durumun en belirgin sonucu toplumun bir kesiminin şehirde zanaat öğrenme-
ye ve ticaretle uğraşmaya yönelmiş olmasıdır. Böylelikle Doğu Akdeniz ticareti
Araştır 3 canlanmış, Fenikeliler ve Mısırlılarla alışveriş yapan ve yeni kültürlerle tanışan
Yunanlıların düşünme ve algılama ufukları genişlemiştir. Ticaretle ve gemicilik-
le yeni bir tür zenginlik ortaya çıkmıştır. Ancak bu yeni durumda zenginleşen
zümreler arasında iktidar kavgası başlamıştır. Bu siyasal kavgaları sürdürülebilir
bir yönetim biçimine evirmek, süregelen hiyerarşik yapıyı yıkmakla ve demok-
rasiyle mümkün olabilmiştir. Tüm bu gelişmelere paralel olarak kaçınılmaz bir
biçimde artık yaygın dinî görüşlere de itibar edilmemeye başlanmıştır.

Kaynakça
Aristoteles. (1996). Metafizik. Çeviren: Ahmet Arslan, Kranz, W. (1984). Antik Felsefe. Çeviren: Suad Y.
Sosyal Yayınlar: İstanbul. Baydur, İstanbul: Sosyal Yayınlar.
Armstrong, A. H. (1957). An Introduction to Ancient Laertius, D. (2004). Ünlü Filozofların Yaşamları ve
Philosophy. Westminster-Maryland: The Newman Öğretileri. Çeviren: Candan Şentuna, Yapı Kredi
Press. Yayınları: İstanbul.
Arslan, A. (2006). İlkçağ Felsefesi Tarihi: Sokrates Luce, J. V. (1994). An Introduction to Greek Philosophy.
Öncesi Yunan Felsefesi. İstanbul: Bilgi Üniversitesi New York: Thames and Hudson Inc.
Yayınları.
Peters, F. E. (2004). Antik Yunan Felsefesi Terimleri
Barnes, J. (1982). The Presocratic Philosophers. Sözlüğü. Çeviren: Hakkı Hünler, Paradigma Yay:
Roudledge & Kegan Paul: Londra. İstanbul.
Copleston, F. (1990). Ön Sokratikler ve Sokrates. Russell, B. (1994). Batı Felsefesi Tarihi I: İlkçağ.
Çeviren: Aziz Yardımlı, İstanbul: İdea Yayınevi. Çeviren: Muammer Sencer, İstanbul: Say
Yayınları.
Cornford, F. M. (1957). From Religion to Philosophy.
Harper & Brothers Publ: New York. Windelband, W. (1956). History of Ancient Philosophy.
Çeviren: Herbert Ernest Cushman, Dover: Dover
Erhat, A. (1989). Mitoloji Sözlüğü. Remzi Kitabevi:
Publications.
İstanbul.
Zeller, E. (1980). Outline of the History of Greek
Homeros. (2004). İlyada. Çeviren: Azra Erhat ve A.
Philosophy. Çeviren: L. R. Palmer, Dover
Kadir, Can Yayınları: İstanbul.
Publishing: New York.
Güçlü, A., Uzun, E., Uzun, S., Yolsal, Ü. H. (2002).
Felsefe Sözlüğü. Bilim ve Sanat Yayınları: Ankara.

18

You might also like