1 Phrasal Verbs PDF

You might also like

You are on page 1of 1

1

PHRASAL VERBS
account for oluşturmak, tekabül etmek (sayısal veri) / açıklamak look down on tepeden bakmak, hor görmek, aşağılamak
back up desteklemek look for aramak
be based on / upon -e dayalı olmak, -i temel almak look into incelemek, araştırmak
be made up of -den oluşmak, içermek, kapsamak look out sakınmak, gözetmek, dikkat etmek
break down bozulmak, çalışmamak, kırılmak look over göz gezdirmek, kısaca incelemek
break into zorla girmek look up sözlükte kelime aramak / iyiye gitmek
break out patlak vermek, çıkmak (savaş, yangın) look up to hayranlık duymak, saygı duymak
break through delip geçmek / üstesinden gelmek (engel, bariyer, problem) make do with ile yetinmek, idare etmek
bring about / on sebep olmak, neden olmak make up oluşturmak, teşkil etmek (sayısal veri) / uydurmak (bahane, hikâye)
bring down düşürmek, azaltmak, aşağı çekmek make up for telafi etmek, kapatmak (açığı, eksiği)

bring up gündeme getirmek (konu, mesele…) / büyütmek, yetiştirmek make up with arayı düzeltmek, barışmak
bring out piyasaya sürmek make out anlamak, çözmek
blow up çıkmak (fırtına) / şişirmek, patla(t)mak name after adını vermek, ismini koymak
call for çağrıda bulunmak / gerektirmek pass away ölmek, can vermek
call off iptal etmek, vazgeçmek pass out bayılmak, kendinden geçmek
carry on devam etmek, sürdürmek pave the way for zemin hazırlamak, yol açmak
carry out yürütmek, yerine getirmek, icra etmek (araştırma, deney) pick up birini almak (arabayla) / toplamak, almak
catch up (with) arayı kapatmak, yakalamak pull through iyileşmek, atlatmak
come about meydana gelmek, ortaya çıkmak put aside kenara koymak, biriktirmek
come across karşılaşmak, rastlaşmak put forward ileri sürmek, ortaya atmak
come up with ortaya atmak, sunmak, bulmak (icat, çözüm, fikir) put off ertelemek, geciktirmek
count on / upon güvenmek, bel bağlamak put on giymek, takmak (kıyafet, aksesuar) / almak (kilo)
cut down on kısmak, azaltmak put out söndürmek (yangın, ateş)
depend on / upon -e bağlı olmak, dayanmak, güvenmek put up with katlanmak, dayanmak, tahammül etmek
die out nesli tükenmek, yok olmak rely on / upon güvenmek, bel bağlamak, -e bağlı olmak
do away with yürürlükten kaldırmak, ortadan kaldırmak rest on / upon -e bağlı olmak, dayanmak
draw on faydalanmak, yararlanmak, kullanmak root out kökünü kurutmak, yok etmek
drop by / in uğramak run into / across karşılaşmak, rast gelmek
embark on bir işe girişmek, başlamak run on çalışmak (bir güç ya da enerji ile)
end up with nihayetinde … olmak, kendini bir yerde / durumda bulmak run out of bitmek, tükenmek (para, zaman, güç)
fall behind geride, arkada kalmak send off / out yaymak, salmak (gaz, enerji)
figure out çözmek, anlamak set on / out / about bir işe girişmek, başlamak
find out ortaya çıkarmak, keşfetmek, bulmak set up kurmak, başlamak
get along with iyi geçinmek, anlaşmak sort out sınıflandırmak, gruplandırmak / çözümlemek
get around halletmek, üstesinden gelmek stand against karşısında durmak (fikir, görüş)
get over iyileşmek, atlatmak stand for savunmak, desteklemek (fikir, görüş) / simgelemek
get rid of kurtulmak stand out göze çarpmak, dikkat çekmek
give away bağışlamak, ücretsiz vermek step down istifa etmek, görevi bırakmak
give in teslim olmak, kabullenmek, boyun eğmek spring up kısa zamanda meydana çıkmak, türemek
give off / out yaymak, salmak (gaz, enerji) take after benzemek, soya çekmek
give up vazgeçmek, bırakmak take off yükselişe geçmek (uçak, satış, fiyat) / kıyafetini çıkarmak
go over üzerinden geçmek, detaylıca incelemek take over üstüne almak, üstlenmek (görev) / ele geçirmek (yönetim, kontrol)
go through geçirmek, yaşamak (tecrübe, olay) / çekmek (hastalık) / incelemek take up kaplamak, işgal etmek (yer, zaman) / meşgul olmak (iş, hobi, aktivite)
hand down devretmek, aktarmak (kuşaktan kuşağa), miras bırakmak take to -e dökülmek (sokak, cadde)
hand in elden teslim etmek, ibraz etmek turn down geri çevirmek, reddetmek / sesini kısmak
keep on devam etmek turn over teslim etmek (göçmen, kaçak) / ciro yapmak
keep off uzak durmak, yaklaşmamak throw up kusmak / hızlıca inşa etmek
keep up with arayı kapatmak, yakalamak / güncel kalmak, haberdar olmak use up tüketmek, bitirmek
lay out bir düzene sokmak, tasarlamak wear out yıpratmak, eskitmek, aşındırmak
let down üzmek, hayal kırıklığına uğratmak wipe out yok etmek, silip süpürmek
look after bakmak, ilgilenmek, göz kulak olmak work out anlamak, çözmek, kavramak / gelişmek (olaylar)

/modadil

You might also like