You are on page 1of 10

Sibel Özbudun

Balkı Şafak
N. Serpil Altuntek

Antropoloji
Kuramlar Kuramcılar

dipnot yayınları
İÇİNDEKİLER

GİRİŞ 11
1 . Antik Grek v e Roma D ü n y a s ı 13
2. Ortaçağ 16
3. Fetih Yazını 18
4. Antropolojik Paradigmalar 21

1 BÖLÜM
EVRİMCİLİK 25
1 . 1 . Ahlak Felsefesi 26
1 . 2 . Doğa Tarihi: Biyolojik E v r i m d e Öncüler 33
1.3. Biyolojik E v r i m d e n Toplumsal Evrime:
Herbert Spencer (1820-1903) 36
1.4. Sosyal/Kültürel Antropolojide Evrimciler 40
1.4.1. Henry]. S. Maine (1822-1888) 40
I. 4.2. Johann Jacob Bachofen (1815-1887) 44
I. 4.3. John Ferguson McLennan (1827-1881) 49
7.4. 4. Lewis Henry Morgan (1818-1881) 51
I. 4. 5. Edward Burnett Tylor (1832-1917) 62
1.4. 6. Totemizm Tartışmaları: McLennan,
Robertson Smith, Frazer, Freud 66
2. BÖLÜM
TARİHSEL TİKELCİLİK VE BOASCI GELENEK 73
II. 1 . Filoloji Araştırmaları 75
II. 2. Antropocoğrafya 77
II. 3. Britanya Difüzyonizmi 81
II. 4. Franz Boas ve Tarihsel Tikelcilik 82
II. 5. Alfred L e w i s Kroeber (1876-1960) 94
II.4.2. Robert H. Lowie (1883-1857) 99
E. 5. Kültür ve K i ş i l i k Kuramları 102
IL 5 . 1 . Ruth Fulton Benedict (1887-1948) 105

3. BÖLÜM
İŞLEVSELCİLİK VE YAPISAL İŞLEVSELCİLİK:
M A L I N O W S K I , R A D C L I F F E - B R O W N V E D İ Ğ E R L E R İ ....109
IH. 1 . İşlevselcilik v e Malinowski 115
III. 2. Yapısal İşlevselcilik: D u r k h e i m ' ı n İzinden 122
III. 3. Alfred R. Radcliffe Brown (1881-1955) 127
HI. 3 . 1 . Y a p ı v e Yapısal Biçim 131
m. 3 . 2 . Totemizm 133
III. 3 . 3 . Akrabalık ve Evlilik Sistemleri 135
III. 4. Ve Diğerleri 139
m. 5. E d w a r d E. Evans-Pritchard (1902-1973) 141

IV. BÖLÜM
M A D D E C İ DEĞİŞİM KURAMLARI: YENİ EVRİMCİLİK,
KÜLTÜREL EKOLOJİ, KÜLTÜREL MADDECİLİK 153
rV. 1. Leslie White ve Yeni Evrimcilik 154
I V . 2. Çok-Hath Evrimcilik: Kültürel Ekolojiden
Ekolojik Antropolojiye 162
V. BÖLÜM
TRANSAKSİYONALİZM, YENİ-İŞLEVSELCİLİK,
SÜREÇSELCİLİK 175
V. 1. Sosyolojideki Kökler: Georg Simmel ve Max Weber.176
V. 2. Antropolojideki Kökler 181
V. 3. Transaksiyonalizm ya da Toplumsal E y l e m 183
V. 4. Manchester O k u l u ve Çatışma K u r a m ı 186
V. 5. E d m u n d Ronald Leach ve Yapısal-Süreçselcilik 193

V I . BÖLÜM
YAPISALCILIK VE LÉVI-STRAUSS 199
V I . 1 . Y a p ı s a l a Dilbilim: Prag Ekolü 202
V I . 2. C l a u d e Lévi-Strauss (1908) 209
V I . 2 . 1 . Akrabalığın Temel Y a p ı l a n 215
V I . 2 . 2 . Sınıflandırma Sistemleri 219
V I . 2. 3. Mitoslar 224

VII. BÖLÜM
MARKSİST ANTROPOLOJİ 231
V I I . 1 . Sosyal Bilimlerde K r i z 231
V I I . 2. Fransız Yapısal Marksizmi 238
V I L 2 . 1 Akrabalık Üzerine Yapısal-Marksist Tartışmalar ....251
V I I . 4. Marksist Antropoloji ve K ö y l ü l ü k 255
V I I . 5. Siyasal İktisat ve Küreselleşme K u r a m ı 257

VIII. BÖLÜM
BİLİŞSEL ANTROPOLOJİ 261
V H I . 1 . Etnobilim ve Etnografik A n l a m b i l i m 266
V I I I . 2. Klasik Formel A n a l i z Teknikleri 270
V H I . 2 . 1 . Bileşen Analizi 272
V I I I . 2 . 2 . Taksonomik A n a l i z 274
V I I I . 3. Prototip K u r a m ı ve Şema K u r a m ı 276
V I I I . 4. Uzlaşma A n a l i z i 283
Vm. 5. Folk Modelleri / Kültürel Modeller 286
V I I I . 6. Karar Modelleri 288
V H I . 7. Söylem A n a l i z i 293
Vni. 7 . 1 . Anlatı A n a l i z i 298
V I I I . 8. Değerlendirme 301

IX. BÖLÜM
SİMGESEL VE YORUMSAMACI ANTROPOLOJİ 303
IX. 1. Terminoloji ve Kavramlar 308
IX. 2. Victor Turner (1920-1983) 311
IX. 3. M a r y Douglas ( 1 9 2 1 - ) 316
IX. 4. D a v i d Schneider (1918-1995) 322
IX. 5. Marshall Sahlins (1930-) 326
IX. 6. Yorumsamacı Antropoloji ve Clifford Geertz 336

X. BÖLÜM
FEMİNİST ANTROPOLOJİ 353
X . 1 . Antropolojinin Ö n c ü Feministleri 355
X. 2. Margaret Mead (1901-1978) 357
X. 3. Erilmerkezcilik 364
X. 4. Toplumsal Cinsiyet: Kültürel/Simgesel İnşa
ve Toplumsal İlişkiler Sistemi 369
X. 5. Y a p ı s a l a Yaklaşım: Sherry Ortner 370
X. 6. Psikolojik Yaklaşım: N a n c y Chodorow 373
X. 7. K a m u s a l A l a n - Ev-içi/Özel A l a n
(Sosyolojik Yaklaşım): Michelle Zimbalist
Rosaldo ve Rayna Rapp Reiter 376
X. 8. Marksist Yaklaşım: Friedrich Engels,
Eleanor Leacock ve Karen Sacks 380
X. 9. Toplumsal Cinsiyet: Farklılık, A y n ı l ı k ,
Ötekileştirme 386
X. 10. D ü ş ü n ü m s e l Yaklaşım 389
X . U . Söylem A n a l i z i 391

XI. BÖLÜM
POSTMODERN ANTROPOLOJİ 395
X I . 1 . Post-yapısalcılar 395
X I . 2. Postmodernizm 402
X I . 3. Antropolojide Postmodernizm 406
X I . 4. Küreselleşme ve Antropoloji 417

KAYNAKÇA 421
TÜRKÇE ANTROPOLOJİK KAYNAKLAR 435
GİRİŞ

ğğ A ntropoloji" sözcüğü, Grekçe " i n s a n " anlamına ge-


/\ len "anthropos" ile "logos/logia" sözcüklerinden türe-
/ \ tilmiştir. K a v r a m ı n bilimsel bir disipline gönderme
yapacak tarzda ilk k u l l a n ı m ı n ı n 16. y ü z y ı l d a oldu­
ğu kaydedilmektedir. Orta A v r u p a l ı yazarlar, Latince anth-
ropologium terimini, anatomi ve fizyolojiyi de içerecek bir tarzda
kullanmaktaydı. Terim, 1 7 . ve 1 8 . y ü z y ı l Avrupası'nda ise ilahi­
yat çevrelerinde, T a n n ' n m insanî özelliklerine işaret etmek üze­
re kullanımdaydı.
18. y ü z y ı l sonlannda R u s y a ve Avusturya'da az sayıda y a ­
zar, terimi farklı etnik gruplann kültürel özelliklerine işaret et­
mek üzere kullanmasına karşın, bu k u l l a n ı m ı n yaygınlaşması,
çok sonralara, 20. y ü z y ı l başlarına denk düşecektir (Barnard
2001:1-2). 18. ve 1 9 . yüzyıllarda ise, kültürel farklılıklar ve ortak
insanlığı vurgulamak üzere etnoloji terimi gündemdeydi.
Böylelikle, insanın fiziksel-biyolojik özellikleri de dahil ol­
mak üzere sosyal-kültürel yönlerini kapsayan "genel" bir bilim­
sel yaklaşım olarak antropoloji kültürle ilintili etnoloji terimleri
arasındaki farklılık, 1 8 . y ü z y ı l A v r u p a s ı ' n d a biçimlenmiş gö­
zükmektedir.
Gerçekten de, günümüzde "antropoloji" terimi, K u z e y A m e ­
rika'da ( A B D ve Kanada) arkeoloji, kültürel antropoloji, lingüis-
12 | Antropoloji: Kuramlar, Kuramcılar
tik ve fiziksel/biyolojik antropoloji alanlarını kapsayan "genel"
bir b i l i m dalına karşılık düşerken, İngiltere'de "toplum" ve
"toplumsal y a p ı ' l a n inceleme konusu olarak gören, dolayısıyla
da sosyolojiye y a l a n olan "Sosyal Antropoloji" terimi yeğlen­
mekte, A l m a n geleneği ise ağırlıklı olarak "Etnoloji"yi kullan­
maktadır. 1
Gerek antropoloji, gerekse ilişkin d a l l a n (lingüistik antro­
poloji, fiziksel/biyolojik antropoloji, sosyal/kültürel antropoloji,
etnoloji, etnografya...), "öteki"nin incelenmesi, anlaşılması, yo­
rumlanması, temsil edilmesi vb. üzerine yerleşen b i l i m alan-
landır. Bir başka deyişle, antropolojinin "geleneksel" 2 konusu,
"Batilı-olmayan" halklar, ve bunlar arasında özellikle de, Batı
dünyasının sömürgecilik sırasında süreğen, kalıcı bir ilişki geliş­
tireceği " i l k e l " , "yazısız", "devletsiz", "kabile" vb. toplumlandır
(Wallerstein 1 9 9 7 : 3 1 - 3 3 ; 2003: 78-79).3

1
"Etnolografi" terimi, tekil halklar ve/veya kültürlerle ilgili betimleme­
lere, "etnoloji" ise kültürler arasındaki karşılaştırmalı kuramsal çalışmalara
gönderme yapar.
2
Hiç kuşku yok ki, sömürgelerin siyasal bağımsızlığını kazanma süre­
cinden başlamak üzere pek çok etken, bu arada birey ve cemaatle­
ri/toplumları her zamankinden fazla devingen kılan küreselleşme koşullan,
antropolojiyi "geleneksel" ilgi odağından uzaklaştırmıştır. Günümüzde pek
çok antropolog, kendi ülkesinde/ toplumunda çalışmalar sürdürmektedir.
Bu durum ise, disiplini yeniden tanımlama girişimlerini getirmiştir berabe­
rinde. Erikseriin (2004: 9) bir tanımı, antropolojinin "yeni" dunumu için da­
ha uygun gözükmektedir: "(Antropoloji), kültür ile toplumun, yerel yaşam
odaklı karşılaştırmalı incelemesidir. Bir başka deyişle, antropoloji, kendini
diğer araştırma hatlarından, toplumsal gerçekliğin öncelikle ve en fazla kişi­
ler ve ait olduklan gruplar arasındaki ilişkiler aracılığıyla yaratıldığını vur­
gulamakla ayırt eder."
3
VVallerstein (1997,2003)'ın belirttiği üzere, büyük imparatorluklar oluş-
turabilmiş, ancak "modernite"yi tesis edememiş "geleneksel" toplumsal
formasyonlarla (İslam dünyası, Çin, Japonya, Hindistan, Bizans vb.) ilgili
"sosyal bilim" dalı ise Oryantalizm/Şarkiyatçılık'tir.
Giriş | 13
Şu halde, vurgulamak gerekir: antropoloji ve ilişkin dallar,
"Batı" ( A v r u p a ve K u z e y Amerika) n ı n çocuğudur; bir akade­
m i k disiplin olarak tesisleri, üç "Batılı" gelenekten beslenmek­
tedir.
Bu gelenekler, şöylece özetlenebilir:
1) B. Britanya'nın sömürgeciliğinin, sömürge halkları yönetme so-
runlanyla ilişkin olarak biçimlenen bir "idarî bilim" gereksinimi;

2) Kuzey Amerika, özellikle ABD'nde, yitip girmekte olan yerli


halkların "kültürleri"ne ilişkin araştırmalar;

3) Almanya'nın geç uluslaşma sürecini destekleyecek tarzda geli­


şen "halk kültürü" (volkskunde) araşürmalan.

Bu üç farklı gelenek ve farklı rasyonellerinin, bu kitapta irde­


lenen antropoloji ekollerinin yöneliş farklılıklarını beslediği ile­
ride görülecektir. Ne k i , söz konusu yöneliş farklılıklan kısmen,
hatta b ü y ü k ölçüde "Batılı toplumsal/felsefî düşünce" geleneği
içerisine yerleşen aynlıklardan kaynaklandığı için, şimdilik k ı ­
saca da olsa, bir "Bati b i l i m i " olarak antropolojinin köklerini,
kendi " tarihöncesi" nde arayalım. Böylesi bir girişim, bizi tüm
(Batılı) toplum bilimlerin haklı ya da haksız, veraset iddiası güt­
tükleri Klasik Y u n a n dünyasına yöneltecektir ilkin.

1. Antik Grek ve R o m a Dünyası


Antik G r e k dünyasının i l k filozofları, Thales (yakl. İ Ö 640546);
Anaximandros (yakl. İ Ö 622-547); Empedocles (yakl. İ Ö 490-
430) ve Democritos (yakl. İÖ 460-370) kozmosun ve insanın
oluşumuna ilişkin sorular sorup yanıtlar getirirken, mitolojik
düşünceden kopuşu sergilemekteydüer. Bu Socrates-öncesi filo­
zoflar, insanın sonradan b o z u n u m a uğradığı mitik bir "Altın
Ç a ğ " varsayımına karşı, doğal güçlerin, anlaşılması olanaklı ve
iyiye doğru ilerleyen devinimi üzerinde durmaktaydılar. Böyle­
likle, Bati düşünsel geleneğinin maddeci-evrimsel dalının da to-
h u m l a n n ı atmaktaydılar. Antropoloji tarihinin en çok ilintilen-
14 | Antropoloji: Kuramlar, Kuramcılar

dirildiği tarihsel figürlerden biri olan Halikarnassos'lu Herodo-


tos (yakl. IO 484425) ile başlatılan gezi yazıcılığı, disiplinin tari­
hiyle ilgili pek çok kaynakta işaret edilen bir "başlangıç" nokta­
4
sıdır. G r e k "oikomene"sine çevresel pek çok d i y a n gezen Hero-
dotos, görüp d u y d u k l a r ı n a ilişkin, geniş bir y a z ı n bırakmıştır
çağdaşlarına ve ardıllarına. Üstelik Herodotos'un "etnografi"si,
pek çok izleyicisine göre, belirgin bir "nesnellik" kaygısını d u ­
yumsatmaktadır. Herodotos öncellerine (örneğin Homeros'a ve
Hesiodos'a) karşı kesin bir eleştirellik içerisindedir; onları " u y -
durmacalık"la suçlamaktan sakmmamaktadır (Herodotos II: 3;
I V : 8, 36). insanlar (ve kültürleri) arasındaki farklılıkları, i k l i m ,
coğrafi koşullar ve başka doğal nedenlerle açıklama eğilimin­
dedir.

Yine de Herodotos, kendisini, antropolojik literatürün gü­


n ü m ü z d e dahi sıkça eleştirildiği, etnik-merkezcilikten kurtara­
1
maz. G r e k oikomene sinin saçaklarına doğru ilerledikçe betimle­
diği halklar ve kültürler daha groteskleşmekte, daha yabansı-
laşmaktadır.
Gerçekte tüm bir Antikite ve erken-geç ortaçağlar, giderek
Rönesans ve A y d ı n l a n m a literatürü, "öteki"ne "ben/biz" için
o l u m l u ya da o l u m s u z bir " p a r a d i g m a " (örnek) olarak başvur­
m a k l a malûldür. "Yabancı"lar, kendileri için tanınmayı, anlaşıl­
m a y ı hak eden " k i ş i " ler değil, " b i z " im kendimizi tanımamız ve
y a adetlerimizin, uygulamalarımızın, inançlanmızın, k u r u m l a ­
r ı m ı z ı n vb. ne denli i y i , doğru, haklı, ileri, "insanî" vb. ya da
bencil, bireyci, y ı k ı c ı vb. o l d u ğ u n u ölçmemiz için y ü z ü m ü z e tu-

4
"Oikomene" terimi "ikamet edilen dünya" anlamıyla ilk kez Herodo­
tos tarafından kullanılmıştır. Ancak Herodotos ve çağdaşlannca genellikle
"Grek merkezli" bir kavram olarak, yani Grekleri ve temas içinde oldukları
halkları kapsayacak tarzda kullanılmakta, oikomene' nin çeperlerine yakla­
şıldıkça, insanlar daha garip, rotesk nitelikler üstlenmektedir (Romm 1992:
18-19,37).

You might also like