You are on page 1of 3

Elisa Lam’ın Ölümü

Elisa Lam; Los Angeles’da bulunan ve yıllarca gizemli ölümlere ev sahipliği yapan
Cecil Hotel’de hayatını kaybeden 21 yaşında genç bir kadın. Tüm dünyada yankı
uyandıran olayın detayları ise oldukça karanlık.

Genç kadın, en son 31 Ocak 2013’te Cecil Hotel’in lobisinde görüldü. Bu sırada
hayatı boyunca hayalini kurduğu California seyahatindeydi. Ailesiyle her gün
telefonla konuşuyor ve Facebook’ta paylaşımlar yapıyordu.

Ancak 1 Şubat 2013’te Elisa ailesini aramadı ve adeta ortadan kayboldu. Kısa
süre içinde polisler olaya dahil oldu ve ailesi de Los Angeles’a kızlarını arama
geldi.

Los Angeles Polis Teşkilatı, Şubat ayında Elisa Lam’ın otel asansöründeki garip
anlarının bulunduğu videoyu yayınladı. Oldukça garip davranan Elisa, asansörde
görünmez insanlarla konuşuyor, kapının köşesine bakıyor, çömeliyor ve
saklanıyordu.

Elisa’nın davranışlarıyla alakalı psikotik atak, şeytan irmesi, görüş alanı dışındaki
saldırgan gibi teoriler vardı. O dönemde otel misafirleri Cecil Hotel’in su
kaynağında gariplik olduğu yönünde bildirilerde bulundu. Duşun berbat olduğu,
suyun önce siyah aktığı sonra normale döndüğü şeklinde şikayetler geldi.

Ayrıca suyun tadının çok tuhaf, tatlımsı ve mide bulandırıcı olduğu söylendi. 19
Şubat’ta bir otel çalışanı otelin su tanklarını kontrol etmek için çatıya çıktı. İşte
burada kişisel eşyaları yakınlarda olan Lam’in çürümüş çıplak bedenini buldular.

Öte yandan Elisa’nın asansörden çıktıktan sonrasına dair görüntüsü yok. Yani bir
şekilde çatıya çıkmış, su tankının içine girmiş, kapak üzerine kapanmış ve
boğulmuş.
Tankın açılabilen metal bir mandalı olsa da yetkililere göre çatıya erişim alarm ve
kilitle sağlanıyor. Ayrıca birçok kişi kapağın, özellikle de Elisa gibi zayıf bir kadın
tarafından kapatılmasının imkansız olduğunu düşünüyor

Anne Ninnisi

Baba, yeni kalkmış, yatağında tembellik yapıyordu. Anne ise mutfakta kahvaltı
hazırlıyordu. Alt kattan gelen sesleri duyarak biraz daha dinlenmek için uyumaya
devam eden baba, bir müddet sonra aniden gözlerini açtı.

Belli ki karısı, kısa süre önce dünyaya gelen bebeklerine ninni söylüyordu.
Monitöre baktığında bebeğin mışıl mışıl uyuduğunu, annenin de ninni söylemeye
devam ettiğini gördü. Kalkıp giyindi ve tam onların yanına gidecekken, aşağıdan
gelen kapı sesine doğru yöneldi.

Gelen, büyük çocukları olmalıydı. Onu karşılamak için merdivenlere doğru yürüdü
ve gördüğü manzara karşısında öylece kalakaldı. Çünkü kapıdan giren kişi,
dakikalardır bebeğin odasında ninni söylediğini düşündüğü karısıydı ve belli ki
uzun süredir evde değildi.
Bodrumdaki Kim?

Bodrum kata girmek yasaktı. Bu her zaman böyle olmuştu. Ve çocuk, annesinin
koyduğu yasağı çiğnememek için direniyordu. Çünkü o annesinin sözünden hiçbir
zaman çıkmazdı. Ama bir gün, bodrumdan gelen seslere daha fazla karşı
koyamadı ve aşağıya inmeye karar verdi.

Sonuçta; annesi dışarıda çim biçmekle meşguldü ve o da bu sırada bodrumdaki


küçük köpekle birazcık oynayabilirdi.

Hem belki de çok açtı köpek. Sonuçta; günlerdir ağlar gibi havlıyordu. Yanına
biraz da süt alarak bodrum kata inmeye başladı ve kilitli kapıyı açtı. Aşağısı çok
karanlıktı ve köpeğin hiç sesi çıkmıyordu. İçeri doğru biraz daha ilerlediğinde,
gözleri karanlığa alışmış, etraftaki cisimleri seçmeye başlamıştı.

Nefesini tutmuş, çevresine bakmaya devam ederken, bir çift el onu arkadan
sımsıkı tuttu ve dışarı çıkardı. Ne olduğunu anlayamayan çocuk, karşısında ona
öfkeyle bakan annesini gördü.

Çok kızgın olan ve ona ilk kez bağıran annesine bir daha oraya inmeyeceğine söz
vererek odasına çıktı. Ve bir daha annesini sinirlendirmemek için ne duyduğu
köpek seslerinden ne de bodrumdaki elleri ve ayakları olmayan çocuktan söz
edebildi.

You might also like