Professional Documents
Culture Documents
ISBN 975-7262-16-x
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU
Prof. Dr. Süheyl§. Bayrav /
Kapak: Tolga Arkonaç / Baskı: Matbaa 70, Mayıs 1998
Prof. Dr. Süheyla B ayrav
FiLOLOJiNiN
• • •
OLUŞUMU
MULTILINGUAL
Klodfarer Cd. 40/6 Çemberlitaş-İstanbul
Tel: (212) 518 22 78 Fax: (212) 518 47 55
-
İÇİNDEKİLER
A - GİRİŞ......................................................................... 9
A-1. Filolojinin Batıda doğuşu.
A-2. İskenderiye dönemi.
A-3. Filolojinin alanı.
B - FİLOLOJİ TARİHİNDE ÖNEMLİ DÖNEMLER ....... 15
B-1. Filoloji.
B-2. Karanlık dönem.
B-2.1. Ortaçağda okullar.
B-2.2. Filoloji ile Merkür'ün evlenmesi.
B-2.3. Retorik.
B-2.4. Retoriğin bölümleri.
B-2.5. Gramer.
B-2.6. İmla.
B-2.7. Diyalektik.
B-3. Hümanizm.
B-3.1. Kitap.
B-3.2. Scriptoria.
B-3.3. Durağan kitapçılar (libraires stationnaires).
B-3.4. Kitaplık.
B-3.5. Çeviri ve eleştiri.
B-4. XIX. yy.'da filoloji ve dilbilimi.
C - FİLOLOJİNİN ÇEŞİTLİ AIANIARI............ ,............. 66
C-1. Paleografi.
C-1.1. Paleografmin yönleri.
C-1.2. Yazı tarihi.
C-1.3. Yazının özellikleri.
C-1.4. Kısaltmalar.
C-2. Noktalama.
C-3. Diplomatik ve eleştirili basım.
C-3.1. Diplomatik. C-3.2. Eleştirili basım.
D - METİNBİLİM (TEKSTOLOJİ) ................... ................ 86
E - SÖZLÜK.................................................................... 88
E-1. Eski sözlükler.
E-2. Sözlük bilgisi (Leksikografi).
E-2.1. Sözlük düzeni.
F - BİBLİYOGRAFYA···················································· 103
E-1. Bibliyografyanın çeşitleri.
G - BİBLİYOLOJİ ............................................................ 108
H - GRAMER .................................................................. 110
H-1. Gramerin gelişmesi.
H-2. Klasik dönemde gramer.
H-3. Tarihsel gramer.
H-4. Çağdaş gramer.
H-4.1. Yapısal gramer.
H-4.2. Üretici gramer.
İ - FİLOLOJİK ELEŞTİRİ............................................... 138
İ-1.1. Eksikler.
İ-1.2. Eklemeler.
İ-1.3. İntihal.
J - EDEBİYAT TARİHİ VE ELEŞTİRİ.. ......................... 145
K - YORUMCU ELEŞTİRİ VE EDEBİYAT BİLİMİ.. ...... 155
K-1. Çağdaş eleştiri.
K-1.1. Tematik eleştiri.
K-1.2. Yapısal eleştiri.
K-1.3. Poetika.
K-1.4. Semiotik (Göstergebilim).
ÖNSÖZ
B-1 FİLOLOJİ.
B-2.3. Retorik.
B-2-5. Gramer.
B-2-6. İmla.
Fransızca "orthographe" sözünün Yunanca asıllı olma
sına karşın, biz burada, Latinceyi çıkış noktası olarak alaca-
ğız.
Latincede harf ve seslerin karşıtlığı oldukça belirliydi.
Başka bir deyimle, belli bir ses alfabedeki bir harfle karşıla
nırdı. Ancak, başlangıçta durum ne olursa olsun, dil zaman
la değişime uğradığından, imla bir süre sonra biçimini değiş
tirmezse, sesleri tam yansıtamaz. Önceleri Latince'de yazıyı
fonetiğe uydurma kaygısı görülürdü: rosai bir süre sonra ro
sae olarak yazılır. Ne var ki, hemen bir noktaya dikkati çek
meliyiz: Latincenin resmi bir imlası yoktu. Zaman ilerledik
çe, Latince'de, fonetiğe uyma kaygısı, yerini kökenbilimden
yararlanma eğilimine bıraktı.
İmparatorluk çöktükten sonra, halkın konuşması ile
okullarda öğretilen dil (Latince) daha hızla birbirinden
uzaklaşmağa başladı. Bu ayrılma, ister istemez okumuş kişi
lerin dilini de etkiledi: halkın telaffuz biçimleri yazı dilinde
bazı sözlerin biçim değiştirmesine yol açtı. Kaldı ki, okullar
da yetişenlerin çoğu pek bilgili sayılamazdı. Vaaz veren pa
pazlar, dinleyicileri tarafından anlaşılabilmek için, onların
söyleyişine uymak zorundaydılar. İmla, zamanla tam bir
anarşi içine düştü. Charlemagne döneminde girişilen re
form hareketinin başlıca amacı işte bu anarşiyi durdurmak
tı.
Halk dillerinin yazılmasına gelince, yazıyla saptanan
ilk eserler Chansons de geste'lerdir. Küçük formalı kitaplar
da metni saklamak isteyen jongleur'ler bu kitaplarda, çeşitli
bölgelerden gelmelerine karşın (çeşitli bölgelere giderek ha
yatlarını destanlar okuyarak kazanmak zorunluluğunda ol
dukları için olsa gerek) ortak bir dile ve yazış biçimine uy
mağa çalışırlardı. Fransız imlası XI. ve XII. yy.'da fonetik-
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU ------ 39
B-2-7. Diyalektik.
B-3. HÜMANİZM.
B-3-1. Kitap.
B-3-2. Sdptoria.
R-'t-4. Kitaplık.
(45) lbid.
(46) Latince bilmeyen ama kendi kendini yetiştirmiş bir adama (fr. au
todidacte), Paris Üniversitesi "Latince bilmeyen tedavi edemez" di
yerek, usullerini dinlemeyi. reddetmiştir. Bk. F. Brunot, ibid.
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU ----'--- 61
C-1. PALEOGRAFİ.
C-1-4. Kısaltmalar.
Ortaçağ müstensihlerinin bir özelliği de kısaltmalara
önem vermeleriydi. Kısaltma hem zamandan hem parşö
menden kazanç sağlıyordu. Bununla beraber, daha çabuk
yazmayı ve daha az gereç kullanmayı isteyen Yunanlılar da
kısaltmalara başvurmayı düşünmüşlerdi. Romalılarda da bu
üsul yaygındı: Sözgelimi; "senatus populusque romanus" ye
rine S.P.R. yazarlardı. Latinler çok az sayıda özel isim kulla
nırlardı. Yanılmak olanağı bulunmadığından yazıda ismin
ilk harfini belirtmekle yetinirlerdi: Caius yerine C; Lucius
yerine L; Marcus yerine M. Hıristiyanlar da, dinleri gizli kal
dığı sürece, bu usule başvurmayı yararlı bulmuşlar ve çok
sonraları bile bundan vazgeçmemişlerdi: birçok kelime en
başta da kutsal isimler kısaltılmış biçimde yazılırdı.
Stenografi<61> diyeceğimiz kısaltmalı yazıyı Cicero'nun
C-2. NOKTALAMA.
Önceler� yazıda kelimeler birbirlerinden ayrılmaz, bir
biri peşi sıra yazılırdı. Noktalamayı ilk tasarlayan aydının Bi
zans'lı Aristophanes (M. Ö. II. yy.) olduğu söylenir. Her ne
kadar, kurduğu sistem okullarda öğretilirse de, uzun zaman,
kitaplarda uygulanması ender rastlanan bir olay olarak kal
mıştır. Kaldı ki sisteminde yalnız üç işaret vardı:
1 - Yüksek nokta O
2 - Orta nokta (·)
3 - Alçak nokta (.)
78
C-3-1. Diplomatik.
x
1
x'
1
o
x
1
x'
1 1
a b
------
n K g (h, ı)
00 --
b' b1
..._.....
.. ..
V1 C PL T
kan eserleri bildirir; başkaları ise belli bir konu ile ilgili bü
tün literatürü derler. Düzenleri de farklıdır: alfabe sırasına
göre, eserlerin eskiliğine göre, ya da sistematik bir sıralama
ya göre.
Fransa' da ilk bibliyografya olarak hemen hemen aynı
tarihlerde yayımlanan ve birbirinden habersiz hazırlanmış
iki eser gösterilir: François de la Croix du Maine (yayım tari
hi 1584 Paris) ile Antoine du Verdier'nin (yayım tarihi
1585 Lyon) Bibliotheque française (Fransız Kitaplığı) adını
taşıyan eserleri (ikisi de aynı başlığı seçmişlerdir). Her iki
eserde yazarlar soyadlarına göre değil de adlarına göre sıra
lanmışlardır. Alınanya'da, bibliyografya alanında en tanın
mış eski bilgin C. Gesner'dir. İngiltere'de Andre Maunsell
( Catalogue ofEnglish printed books [İngilizce Basılmış Kitap
lar Kataloğu], 1595) gösterilebilir. Bu son eserde yazarlar
soyadlarına göre sıralanmıştır.
Jlk bibliyografyaları derleyenlerin ne güç bir iş başar
dıklarını unutmamalıyız. Daha önce, bu alanda, ciddi bir ça
lışma bulunmadığından, herşeyi kendileri yapmak zorunday
dılar. Kitapçıların kataloglarından yararlandıkları bir gerçek
se de bu katalogları toplamak bile oldukça güç ve zaman
kaybına yol açan bir çalışmaydı. En önemlisi de yetersiz olu
şuydu. Verimli bir sonuç elde etmek, bibliyografyacıların
kültürüne ve genel bilgilerinin derinliğine bağlıydı.
Bibliyografya derleyicileri emeklerinin karşılığı olan
üne her zaman kavuşmazlar ama, bilime büyük hizmet ettik
leri de bir gerçektir.(84)
(84) Apologie pour l'Histoire adlı eserinde Marc Bloch, bibliyografya ha
zırlamakla bir ömür geçirenleri küçümseyenlere, bu işi ilginç bul
mayanlara şöyle der: "Acele yargılardan çekinmeyen ve bilgiçlik tas
layan bazı ukalalar, bilginlerin bu tür eserleri meydana getirmek
için, araştırmacıların ise bu eserlerin varlığını ve kullanımını öğren
mek için zamanlarını esirgemediklerini gürünce şaşarlar. Kendine
öz bir çekiciliği. olmakla beraber gösterişsiz ve ikinci planda kalan
bu işlere sarfedilen emekler sayesinde çok değerli enerjilerin yersiz
harcanmasını önlenmiyormuş gıbi" (1961, s. 29).
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU ______ 107
(91) ibid. Ônsözde Bally ile Sechehaye hocalarının bu tür kaygıları sık
sık belirttiğini anlatırlar.
(92) ibid, s. 26.
(93) ibid. "Dilde yalnız ayrılıklar vardır". s. 166.
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU _______ 121
XVIII. yy. 'da olsun, sözdizimi konusunu hiç bir zaman inan
dırıcı bir biçimde inceleyememiştir. Kullanımda görülen
uyuşumsuzlukları yeri kurallarla çözümlemeğe çalışmış, ade
ta kural sayısı altında ezilmiştir.<96) Tarihsel gramer, sözdi
zim bölümünde pek başarı elde edemez. Yapısal gramerin
bir silsile kurarak vardığı sonuçlar, geleneksel gramerinkine
oranla ciddi bir ilerleme sayılır. Yine yapısalcılığa sert tepki
sözdizimine gösterilmekle başlanmıştır. Yapısal dilbilimini,
özellikle de Bloomfield'çileri eleştirenler arasında, bugün sö
zü en çok edilen amerikalı dilci Noam Chomsky olduğun
dan onun düşüncelerini özetlemeğe çalışalım.
Chomsky, Bloomfield'çilerin mekanist görüşlerine
karşıdır. Dili açıklamak için doğa bilimlerinde (zooloji ve
botanik) yapıldığı gibi, gözlemleri toplayıp sınıflandırmayı,
yani bir silsile kurmayı yetersiz bir yöntem sayar. Dilin özel
liği yaratıcılığıdır, der. Yapısal dilciler, incelemelerine ger
çekten söylenmiş ya da yazılmış metinler seçerek işe başlar
lar ve bu metinlerin hangi usullerle, hangi yollardan (proce
dures) gidilerek en kesin ve en çabuk taranacağını tartışır
lar. Ellerindeki metinler ( söylev-paroles) onlara dilin (lan
gue) kurallarını buldurur. Chomsky, bu tutumun konuyu ay
dınlatamıyacağı kanısındadır.
Bir dili konuşanlar, o dilde, yalnız, gerçekten söylen
miş cümleleri değil, söylenebilecek, bugüne kadar belki hiç
kullanılmamış cümleleri de kurmak ve anlamak yeteneğine
sahiptirler. Gerçekleştirdikleri cümlelerin (yapım-perfor
mance) yanında söyleyebilecekleri ve anlayabilecekleri (ye
tenek-competence) cümleler de hesaba katılmalıdır.
Gerçekten, hesaba katmak deyimi yanlış yorumlara
yol açabilir, çünkü zayıf bir ifadedir. Göreceğimiz gibi,
2) DİZİMSEL GRAMER.
, /�
/o"'- v
/ çog. ıu "'-.... v
isim
çoluk
ılr "i,<
J
'-.._.
fiil ......._
o<Jrv
..
1 ,
fiil işıJrt.
hatırlı z ;W\'ıan'-.._.
yAr sahıs
l�r
3) DÖNÜŞÜMLÜ GRAMER
dil bir ergon (yapılmış iş) değil bir energein'dir (yapmak kud
reti).
Harris ile Chomsky her dilde, sözdizimde, sayıları ol
dukça az çekirdek - cümle (kernels) bulunduğunu savunmuş
lardır. Öteki cümleler, dönüşüm işlemleriyle bu çekirdek
cümlelerden gelir. Üretici gramerin amacı, belli sayıda biri
me dayanarak, belli sayıda kuralın yine belli sayıda dönüşü
me sokularak, dildeki sonsuz sayıda doğru cümleyi üretebile
ceğini gösteren sistemi bulmaktır. Üretim modelleri - çocu
ğun ana dilindeki sözdizimi öğrendiği gibi - bütün söylenen
ve söylenebilecek cümlelerin yapısını açıklamalıdır. Bu
amaç gerçekleşirse dilin başlangıcı sorunu da aydınlanır.
Çünkü, Chomsky'ye göre, insan beyni, az sayıdaki çekir
dek-cümleden hareket ederek tüm söylenebilecek cümleleri
kurma yeteneğini belli bir düşünme mekanizmasına, belli
kalıplara borçludur. Bunlar da insanda doğuştan vardır.
Chomsky'ye göre yapısal dilciler, betimleyici yöntemde di
rendiklerinden, dilin ancak yüzeysel yapısını incelerler. Üre
tici gramer ise, cümlelerin birbirine nasıl dönüştüklerini
ararken, gerçekte, dilin alt yapısını, alt mekanizmayı anla
mağa çalışır, bu bakımdan, açıklayıcı ( explicative) bir ku
ramdır. <99>
(99) Chomsky, geleneksel gramer kurallarının bazılarım yetersiz bulur.
Chomsky'nin kuramını açıklayan Ruwet Fransızca için aşağıdaki ör
nekleri verir:
La secretaire aime le patron
Le patron est aime par la secretaire
Burada etken cümle doğru olarak edilgin cümleye dönüşmüştür.
Aynı kural ise başka bir örnekte yanlış sonuç verir:
Des ennemis entourent le camps
*Le camps est entoure de des ennemis
Türkçede de buna benzer durumlar gösterebiliriz:
Kedi fareyi tuttu Fare kedi tarafından tutuldu.
ama
Cesaret engeli yendi Engel cesaret tarafından yenildi
denmez
Engel cesaretle yenildi.
136 _______ SÜHEYLA BAYRAV
dememekle suçlar.
Chomsky'nin, insanın düşünce kalıplarına doğuştan
sahip olduğunu savunmasını metafizik yani bilim dışı bir tu
tum sayan bazı dilciler eleştirir. <101)
Chomsky, dürtü-etki ilkesiyle bazı dil yapılarının açık
lanacağını yadsımadığı gibi, dönüşüm gramerinin tek başına
düşünme ve ifade etme psikolojisini aydınlatacağını da ileri
sürmez. Konuşma ile ilgili birçok konu, sözgelimi, bellek,
dikkat edebilme yeteneği, fizyoloji-psikoloji ilişkileri v.b. dil
cinin alanına girmez; bunlar psikoloğun işidir. Ama, iki di
siplinin açıları farklı olmakla beraber, üzerine eğildikleri or
tak sorunlar da vardır. Her ikisi de birbirinden karşılıklı ya
rarlanabilir. Sözgelimi, insan belleğinin belli bir gücü oldu
ğu kabul edilir: psikologlar, hatırlama olayını, uzun vadeli,
kısa vadeli olarak ikiye ayırırlar. Uzun vadeli hatırlama pek
çok bilgiyi, bu arada, konuşurken uyduğumuz gramer kural
larını (bilinçli, bilinçsiz) saklar. Ama, kısa vadeli hatırlama
çok daha sınırlıdır ve kapsamı deneylerle ölçülebilir. Bir ör
nek verelim: birbiriyle ilişkisi olmayan sözler yüksek sesle
(100) "Yapısal dilbilimi, bilgi edinme alanımızı pek çok genişletmiştir ve
verileri daha kesin tanımamızı sağlamıştır. Dilde soyut olarak ince
lenecek yapısal ilişkilerin varlığını öğretmiştir. Dil üzerinde konuş
malarda kesinlik oranını yükseltmiştir" Chomsky, Langue et Pensee,
s 40.
.
İ-1-1. Eksikler.
İ-1-2. Eklemeler.
İ-1-3. İntihal.
(113) Bk. R Barthes, Sur Racine, Seuil, s. 148-149. Barthes şöyle der:
"...que l'oeuvre est essentiellement paradoxale, qu'elle est a la fois
signe· d'une histoire et resistance a cette histoire... elle est autre
chose que son histoire meme, la somme de ses sources, de ses inf
luences ou de ses modeles". Lanson bile, edebiyat tarihlerinin (his
toire de la litterature), artık yeteri kadar var olduğuna, bundan
böyle edebiyat duyarlığı tarihlerinin (histoire litteraire) yazılması
gerektiğine dild(ati çekmişti (Bk. G. Genette, Figures III, s. 14,
1972).
__J
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU ______ 153
K-1-3. Poetika.
(145) Bk. Poetique, sayı 7, s. 277. Bk. Litterature, sayı 4, Giriş. H. Mitte
rand eleştiri anlayışını şöyle tanımlıyor: 'Burada eserlerin anlamı
söz konusu olacaktır. Yani biçimleri. Çünkü, Hjemslev'in önerdiği
ayırıma uyarak diyebiliriz ki, burada betimlemek istediğimiz eserle
rin içeriğinin tözü değildir - o vesika ve kaynaklara dayanan edebi
yat tarihinin işidir - bu içeriğin biçimidir'.
182 _______ SÜHEYLA BAYRAV
(159) lbid.
(160) J. P. Richard, 1954, s. 14.
(161) H. Meschonnic, 1970.
BİBLiYOGRAFYA
Auerbach, Erich Literary Language and its Public, Pantheon books,
-
1965.
Boulanger, A. et Grenet, L. - Le Genie Grec dans la religion , A. Michel,
1932.
Bal, Willy Introduction aux etudes de linguistique romane, Didier, 1966.
-
» - articles in Langages.
»
Boccard, 1932.
Chomsky, Naom - Structures syntaxiques, Seuil, 1957-1969.
» » - La linguistique cartesienne, Seuil, 1969.
» » - Le Langage et la Pensle, Payot, 1970.
Coquet, Jean - Claude, Semiotique litteraire, Mame, 1972.
Cohen, Jean Sl!Ucture du langage poetique, F1ammarion, 1966.
-
1973.
Dawson, Christopher The making of Europe, Meridian Books, 1956.
-
1966.
Duby, G. - R. Mandrou, Histoire de la civilisation française, A. Colin,
1958.
Febvre, Lucien - Le probleme de I'incroyance au XVI. siecle. A Michel,
1942-1968.
Febvre, Lucien et Martin, H. J. Apparition du Livre, A. Michel, 1958.
-
Genette, Gerard - Figures, Seuil, 1966. Figures il, Figures III, 1972,
Seuil.
Genette, Gerard - article: in Les chemins actuels de la critique, 10-18.
Genet, Louis - Bk. Boulanger.
Germain, Gabriel - Genese de l'Odyssee, P.U.F., 1954.
Greimas, A. Jullen - Semantique strncturale, Larousse, 1966.
» » - Du Sens, Seuil, 1970.
» » - Essais de semiotique poetique, Larousse, 1972.
Greimas, A. Jullen - articles, in Communications.
Guilbert, Louis - Dictionnaires et Linguistique, in Langue Française, n. 2.
Guiraud, Pierre - L'etymologie, P.U.F. (Que sais-je?).
Henry, A. - La stylistique litteraire, in Français Modeme, janvier 1972.
Higounet, Charles, - L'Ecriture, P.U.F. (Que sais-je?), 1955.
Imbs, Paul - Au seuil de la lexicogmphie, in Cahiers de lexicologie, n. 2,
1960, Didier.
Jakobson, Roman - Essais de Linguistique Generale, Minuit, 1963.
Jakobson, Roman - Qu'est-ce que la Poesie?, in Poetique, n. 7.
» » - Questions de poetique, Seuil, 1973.
Kuentz, P. - La Rhetorique ou la mise a l'ecart, in Communications, n. 16.
Kuentz, P. - Rhetorique Generale ou Rhetorique tMorique, in Litterature,
n. 4.
Ker, W. P. - The dark ages, Mentor Books, 1958.
Kristeva, Julia - Semiotike, Tel quel, 1969.
» » - articles in Semiotica.
» » - articles in Critique.
Labarre, Albert - Histoire du Livre, P.U.F. (Que sais-je?), 1970.
Laufer, Roger - Introduction a la textologie, Larousse, 1972.
Le Guem, Michel - Semantique de la metaphore et de la metonymie,
Larousse, 1973.
Leroy, Maurice - Jlistoire de la Linguistique, P.U.F. et de Belgique, 1964.
Lyons, John - Linguistique generale, Larousse, 1970.
» » - Chomsky, Seghers, 1971.
Macles, Louise Noelle - La Bibliogmphie, P.U.F. (Que sais-je?), 1956.
Martinet, Andre - Langue et Fonction, Denoel, 1962.
Masson, Andre et Salvan, Paul - Les Bibliotheques, P.U.F. (Que
sais-je?), 1970.
Meschonnic, Henri - Pour la poetique, Gallimard, 1970.
Mounin-Gabriel - Histoire de la linguistique, P.U.F., 1967., 1972 (2. cilt).
Mounin-Gabriel - C/efs pour la linguistique, Seghers, 1971.
Peignol, J. - De J'ecriture a la typogmphie, Gallimard, ldees, 1967.
Picon, Gaetan - Usage de la lecture, Mercure de France, 1960.
» » - Lecture de Proust, Gallimard, ldees, 1963.
Poulet, Georges - Les chemins actuels de la critique, 10-18, 1968.
Proust, Marcel - Contre Sainte-Beuve, Gallimard, ldees, 19.
» » - Le temps retrouve.
FİLOLOJİNİN OLUŞUMU _______ 197
1948.
Spitzer, Leo Etudes de Style, Gallimard, 1971.
-
» » - article in Critique.
Starobinski, Jean Introduction aux etudes de style de Uo Spitzer,
-
Gallimard, 1971.
Todorov, Tzevetan Thiorie de la litterature, Seuil, 1965.
-
» » articles in Communications.
-
» » articles in Poetique.
-
1948.
Wolff, Philippe - L'eveil inte//ectuel de I'Europe, Seuil, 1971.
» » -Westem languages, Ad 100-1500, 1971.
Zumthor, Paul Histoire litteraire de la France midieva/e, P.U.F., 1954.
-
ÖZEL AD DiZİNi
Abelard, 52. Carcopino (J. ), 49.
Aelfric, 89. Cassiodorus, 18 !9, 20, 21, 22, 50.
Aeskhylos, 19. Cavalcanti (dei �ıvı.), 48.
Alemtiert (D'), 91, 103. Celestinus nı 54.
Alexandre de Villedieu, 34. Chamard (H.), 107.
Alfonso (Aragon'lu\ 56. Charlemagııe, 38, 50, 55, 75, 76.
Ambrosiua (Aziz), :iı.
Amyot, ss,,, �-
Anselme \�on'lu), 41.
�
Charles V: 55.
Charles (K l ,_ ŞS.
Chklovski . v. ), 186.
Antonius, 13. Chomsky . ), 125, 126, 127, 128, 129,
Appianos, 58. 132, 134, 135, 136, 137, 190, 193.
Anstophanes, 19. Chretien de Troyes 142.
Aristophanes (Bizans'lı). 77. Cicero, 27, 30, 33, 40, 43, 44, 48, 58, 71,
Aristoteles, 9, 11, 27, 28, 29, 36, 37, 42, 76.
110 111 140 179. Claudel (P. ): 70.
Amaud1 113, 11� 115. Clemens'Vlı, 56.
Athalanch, 18, bı. Clemens (E.1_168.
Atticus1 48, 49. Coeurdoux, C>.t.
Augustınus (Aziz), 33. Constant (B. ), 161.
Aufus Gellius, 33. Constantinus, 17, 61.
Bachelard (G.), 165, 166, 167.
Bai'f (A. ), 61.
Corneille
Cotgrave
�-�
Corax, 24, 25 28.
, 164.
100
Bally (eli.), 120. Curlius, 1 , ıK
Barthes (R.), 25, 152, 153, 159, 162, 165,
183. Dahi (S. ), 56.
Bayle (P.), 91. Danchin (L.}, 129.
Baudelaire (Ch.), 182. Dante 44 146.
Bede le Venerable, 104. Derrida (l), 13, 159.
Bedier (J\ 831 144. Descart� 11�)281 }29.
Bembo (P'. J, 4_, 112. �
Diderot, �1 lu_,, 1%.
�
Benveniste IB.), 159.
Bemanos G.), 158.
Blanchot .), 170.
Diegucz
Dilthey, 68.
.de), 164, 165.
Diodorus (Şicilya'lı), 49 58.
Bloch (M. , 81, 106. Dionysos cı:ral{va'li), llO, 111.
Bloomlield (L.), 93, 124, 125, 128. Dolet (E.), 58, 91.
§
Boccaccio 44, 48.
Bochart S• bn99.
Badin (J. , oo.
Domitıanus, '1:7.
Donatus, 34, 112.
Doubrovsky, 156.
Bodley .), 57. Du Fresne (Ch.), 81.
�·J,
Boethıus, 20, 33.
Boileau, 29, 146 147. Ebu Halim, 112.
Bomecque .H.'l.z. 161. Eflatun, 9 13, 22, 26, 27, 37, 39, 98, 110.
Borromeo s·ı. Einstein, i29.
Boulanger A. , 45. Empedokles (Agrigento'lu), 24.
Briçonnet ( 1 , 59. Empson 162.
�l'
•
�
Pollio (A. 49. Sturblusen (S.), 112.
J
Pomey . , 91. Sylla, 11.
Poulet G. , 163, 168, 170, 176. Sytvester il, 42.
Pound . , 138.
Priscianus, 34, 112. Tacitus, 19, 43, 51, 81.
Prophyı:o�,. 40. Taylor, 76.
Propp, 17'1. Terentıus, 33.
Proust (M. ), 161 165, 167, 186. Theodorich, 19, 50.
Pscudo-Dic ın
Pseudo-Dares, .j3.
33.
Ptolemaios h. )i 11.
1JtukyQide_ş,, 25, 58.
1 ıro (!".), 11.
Titus-Livius 19, 51, 56.
Ptolemaios 1 1 . Todo�v CT\ 36. 159, 164, 186, 187.
Ptolemaios VIİI, 46. Toussaınt (J.J. 81.
Trajanus, 49.
8uerard,
ueneau (R.), 172.
Valery (P.). 30, 154, 158, 159, 161, 164,
107.
Quintilianus, 27, 28. 178, 19'f.
.
Valla (L.), 61, 80.
Rabelais F. ), 152, 153. Vaug_elas, 62, 115, 118.
J ıl.
Racine (J. İ 153, 161, 176.
Ramses, 1 ı..46.
Ramus, 23,
Vednne, 58.
Vegenere �.de) 58.
Verdier (Adu) i06.
Vergilius, 11, 1,ı..j.
Rastier' (F.), 191. Vico, 155.
Rene <Kra!), 55, 56. Vincı (Leonardo da), 22.
Retz (Cardınal de), 174. Viscontiler 55.
Rey-Debove (J.). 93. Voltaire, 9i, 92, 105, 146.
Richard (J.P. J, 165, 170, 194.
Richelet, 91.
M.
Ricoeur (P.), 173.
Riffaterre \ 174, 175.
Wace, 99.
�
Wagner (R.L), 177.
J
Riviere (P. 12,.
Robbe-Gn 1 et (A. ), 172, 184.
Robert (Paul), 101.
Wartbur <Von), 102.
Willis (J. , '76.
Wolff (P. , 20, 51.
Ronsard, 99, 107.
Rousset (J.), 161. Yuhanna (Padmos'lu), 16.
Ruwet, 193.
Zenotos, 13.
Sainte-Beuve, 107. 149, 163. Zeyyad ibn Salih, 12.
Saint-Simon, 174. Zumthor, 142.