You are on page 1of 1

Goriot Baba, benim Balzac'ın okuduğum ilk romanı oldu. B.

ın, okumaya başlamadan


önce, üretken bir yazar olduğunu ve eserlerini "insanlık komedyası" adı altında
topladığı bir çok ciltli çalışma olduğunu biliyordum. bütün bu eserler, birbiriyle
bağlantılı ve toplamda bize yeni gelişmekte olan fransız toplumunun gerçeklerini
gözler önüne seriyor. dolayısıyla B. okumaya nereden başladığınız ve nasıl devam
ettiğiniz önemli. "insanlık komedyası" toplamda tamamlanmış 91 eserden oluşuyor.
bunlara ek olarak 40 küsür tamamlanmamış eser var. ve bütün bu kitaplarda da 2bin
civarı karakter olduğu söyleniyor. yaşamının son yıllarına doğru B. bunları tasnif
etmeye başlamış ve türlerine göre çeşitli bölümlere ayırmış. sonuç olarak şunu
söyleyebiliriz: "insanlık komedyası" yazarın üzerinde ciddi ciddi düşünüp
tasarladığı bir proje. internette araştırırken B. hk araştırmalar yapan şu siteye
ulaştım. https://balzacbooks.wordpress.com/

bu sitede önerilen okuma sırasının, kitapların yayınlandığı kronolojik sıradan


farklılık gösterdiğini görebilirsiniz. dilerseniz, bu okuma sırasının
türkçeleştirilmiş halini http://1000kitap.com/gonderi/90057587 nolu gönderiden
takip edebilirsiniz. bu listede önerildiği üzere, B. okumaya yayınlanmış ilk romanı
olan Köylü İsyanı ile değil, Goriot Baba'yla başladım. ve açıkçası çok beğendim.
https://1000kitap.com/yazar/Giovanni-Boccaccio, hatta
https://1000kitap.com/yazar/Murasaki-Shikibu'dan bu yana edebiyatın düzyazı
macerasını okuyorum. 19yy roman sanatına gelene kadar arada -ismi bizim de
hafızamıza kazınmış olan- güzel eserler var. en bilinenleri, don kişot, robinson
cruze, candide, hatta tom jones gibi eserler. fakat 19yy fransız romanına gelince
yazı sanatının sıçrama yaptığını hissediyorsunuz. işte Goriot Baba bu sıçramalardan
biri.

GB, hem sanatsal olarak, hem de altyapısı olarak akranı olan romanlardan farklılık
gösteriyor. yukarıdaki B. sitesinde, karakter listesini görebilirsiniz. çok
sayıdaki karakterin, çeşitli romanlarda tekrar tekrar karşımıza çıktığını
görüyoruz. roman kültürüm fazla olmadığı için, 19yyda roman sanatında bu durumun
başka bir örneği var mı bilmiyorum. ama B.dan önce olmadığını biliyorum. B.ın
Flaubert, Stendhal gibi akranlarında da bu durumun benzeri yok.

You might also like