You are on page 1of 23

Allah-ü Teala

Allah‟a Tanrı Denilebilir Mi?


Allah‟ın Nasıl Olduğunu Merak Etmek Günah Mıdır?
Yaratıcı, Yarattıklarına Benzemek Zorunda Değildir!
Allah‟a İman
„„Allah‟ı Görmüyorum, Öyleyse Yok!‟‟ Mudur?
Allah‟ı Niçin Görmememiz Gerekir?
„„Her Şeyi Yaratan Varsa, Allah‟ı Kim Yarattı?‟‟
Kur‟an‟da Allah‟ın Biz Demesi
Allah Yaratmaya Devam Etmektedir
Allah, Kendinden Büyük Bir Şey Yaratabilir Mi?
„„Güzele Bakmak Sevaptır!‟‟
Allah‟ın Zâtî ve Sübutî Sıfatları
“Haydan Gelen Huya Gider!”
Allah‟ın İsimleri: Esmaü‟l-Hüsna
Allah‟ın İsimlerini Başka Canlılara Vermek
„Sübhanallah‟ın Anlamı
Allah-ü Teala
• Allah, mutlak kudretin has ismidir.
Allah (‫ )ﷲ‬kelimesi Arap dilinde, ikili ve
çoğulu olmayan, kendine özgü
yapısıyla dil bilgisi kurallarının çoğuna
uymayan bir kullanım sergiler.
• Allah, Kur‟an‟da 2.697 kez geçer.
Allah‟a atfedilerek kullanılan açık ve
gizli zamirleri de dahil edersek sayı 6
bini geçer.
Allah‟a Tanrı Denilebilir Mi?
Eski Türkler Allah için Tengri, Çalab (Çelebi),
Tanrı, Tanara, Tura, Tangı, Tangırı
kelimelerini kullanmışlardır (Tengger,
Moğolcada Gök demektir).
Tanrı derken niyetimiz, Kur‟an‟ın
tanıttığı bir yaratıcı ise kullanılabilir. Ama
unutulmamalıdır ki, Yaratıcıya kendi has
ismiyle seslenmek daha uygundur.
Allah‟ın Nasıl Olduğunu
Merak Etmek Günah Mıdır?
Dünyaya geliş amacımızın özü, O‟nu tanımak
ve O‟na yakın olmaktır. Rasulullah “Yaratılmış-
lar hakkında düşünün, fakat Yaratan hakkında
fikir yürütmeyin; çünkü onun mahiyetini (içeriğini)
idrak edemezsiniz.” (Hadis, Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, I, Kahire
1286) buyurmuştur. Allah‟ın zâtı (özü) sonsuz

olduğu için, O‟nu tam anlamıyla kavrayamayız.


Allah‟ın özünü değil, yarattıklarını düşünerek,
O‟nu daha iyi anlamaya çalışabiliriz.
Yaratıcı, Yarattıklarına
Benzemek Zorunda Değildir
Eski devirlerdeki insanlar, Allah‟ı bir insan gibi
düşündükleri için O‟nu birçok kez, bir krala
benzetmişlerdir. Oysaki Allah hiçbir şeye
benzemez: „„O‟nun benzeri bir şey yoktur.‟‟ (Kur’an,
Şura [42] 11).
„„Allah‟ı Görmüyorum, Öyleyse Yok!‟‟ (Mudur?)
İçine bir varlığın sığamayacağı bir uzay
aracının dünyaya düştüğünü varsayalım. Aracı
yapan uzaylıları göremediğimiz için, onun
tesadüfen oluştuğunu söyleyemeyiz. Teknoloji
tesadüfen oluşamaz, yapıcı gerektirir.
Gözümüz, uzay aracını; aklımız, onu yapan
uzaylıların olması gerektiğini gösterir.
Allah‟ı Niçin Görmememiz Gerekir?
Dinin en büyük talebi, görmediğimiz halde bir
Yaratıcıya inanmaktır. Allah görülseydi o zaman
bu imtihanın hiçbir anlamı kalmazdı. Yine Allah
görülseydi insanlar sahip oldukları „kusurları,
günahları,‟ Allah‟ı gördükleri için açığa
çıkartamayacaklardı. İstenilenleri, korku ve
zorunluluk nedeniyle yapacaklardı
1-) Her asker emir alır diye, kendisi de bir
asker olan kralın da emir alması gerekmez.
Kral olmak için emir alan değil, veren olmak
gerekir. Her asker emir alır diye kralın da emir
alması gerekmediği gibi, her şey yaratılıyor
diye, Allah‟ın da yaratılmış olması gerekmez.
“Her Şeyi Yaratan Varsa, Allah‟ı Kim Yarattı?”
Gerçi kral yaratılmıştır, ama bizim için burada önemli
olan emir verme özelliğidir (Unutulmamalıdır ki, hiçbir
örnek, tam olarak Allah için geçerli değildir).
Dolayısıyla, kurala aykırı olarak olsa da, bir
istisna olmak zorundadır. Bunun gibi YILDIZ ve
LOKOMOTİF örneklerini de düşünebiliriz.
2-) Allah‟ı yaratan birisi olsaydı, onu da yaratan
birisi olurdu ve bu, sonsuza kadar geri giderdi
(Teselsül). Bu nedenle bir istisna olmak
zorundadır. „„Ne doğurmuştur, ne de
doğurulmuştur (lem yelid ve lem yûled).‟‟ (Kur’an, İhlas
[112] 3). Allah „varlığı zorunlu olan, başlangıcı ve

sonu olmayan‟ olduğu için, birisi tarafından


yaratılmış olamaz. Eğer birisi yaratsaydı, zaten
„Allah‟ olamazdı!
Kur‟an‟da Allah‟ın „Biz‟ Demesi
Kur‟an‟daki „Biz‟ ifadesinin bir özelliği, ululuk ve
büyüklük (yani hükümranlık) ifadesidir (Azamet
Cem’i / Royal We). Diğer özelliğe göre ise
Allah, evrenin işlemesinde (örneğin yağmurun
yağması, Kur’an’ın indirilmesi), muhtaç olmadığı
halde meleklere görev vermektedir. Kur‟an‟daki
„biz‟ kelimesiyle görevli olan melekler kastedilir.
Melekler yardım değil, ibadet ederler. “Sonra
her milletten Rahman‟a en çok karşı geleni
ayıracağız.” (Kur’an, Meryem [19] 69).
Allah Yaratmaya Devam Etmektedir!
Kur‟an, bazı deist düşünürlerin anladığı
gibi varlığı yaratıp sonra köşesine çekilen,
artık yarattığı varlıkla ilgilenmeyen bir
yaratıcıyı değil, „„her an hayata müdahil
olan.‟‟ (Kur’an, Rahman [55] 29) bir Allah inancını
anlatır (Mustafa İslamoğlu, İman Bilinci, 15).
Aynı şekilde kâinatı 6 günde/dönemde yaratan
Allah, Yahudiliğin zıddına yorulmamış,
dolayısıyla dinlenme ihtiyacı duymamıştır!
“Gökleri, yeri yaratan ve onları yaratmaktan
yorulmayan Allah‟ın, ölüleri diriltmeye de
gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet,
Allah‟ın her şeye gücü yeter.” (Kur’an, Ahkaf [46] 33).
Allah Kendinden Büyük
Bir Şey Yaratabilir Mi?
Bu bir paradoks (çelişki) ve mantık oyunudur.
Eser sanatkârına benzemez ve onunla kıyas
edilemez. Eser ne kadar üstün olursa olsun,
sanatkârı kadar üstün olamaz. Konuya
„Sonsuzdan daha sonsuz, en büyükten daha
büyük olmaz!‟ hükmüyle baktığımızda böyle
bir sorunun mantıksızlığı ortaya çıkmaktadır.
Zaten bu sorunun iki cevabı da, din mantığı
açısından mümkün değildir! Yani eğer
yaratsaydı, o zaman en büyük olamayacaktı
(Allah, kâdir-i mutlaktır, yani Allah’ın gücü her şeye
yeter); yaratamasaydı, âciz olacaktı (Bu sorunun
benzerleri: Allah, kaldıramayacağı bir taş yaratabilir
mi? Allah kendisini yok edebilir mi? Allah dört kenarlı
üçgen yaratabilir mi?).
“Güzele Bakmak Sevaptır!”
Her şey ya bizzat güzeldir, ya da yaptığı iş
güzel yani olumludur. Her güzellik, Allah‟ın
sonsuz güzelliğinin bir yansımasıdır. O‟nun
eseri olan güzelliklere bakıp Yaratıcısının
engin bilgisini, sınırsız gücünü ve sonsuz
yaratıcılığını anlamalıyız. Eserindeki güzellik,
bizi O‟na götürür.
Kâinatı incelemek, Allah‟ı daha iyi tanımaya
vesile olacağından „güzele‟ bakmak da sevaptır.
Fakat günahkâr bakışlarımız buna dâhil değildir

Güzel bir şeye bakınca “Ne güzel” yerine “Ne
güzel yaratılmış!” demeliyiz. Bu aynı zamanda
Tefekkürdür…
Allah‟ın Zâtî ve Sübutî Sıfatları
Zâtî sıfatlar sadece Allah‟ta bulunanlardır:
Vücut (varlık), Kıdem (Ezelî), Beka (Ebedî),
Vahdaniyet (tektir, ortağı yoktur),
Muhalefetü‟n lil Havadis (Yarattığı hiçbir şeye
benzemez), Kıyam binefsihi (varlığı
kendisindendir, başkasına ihtiyaç duymaz).
Sübutî sıfatlar ise kaynağı Allah‟ta, diğer
varlıklarda da bulunabilenlerdir: Hayat, İlim,
Sem‟ (işitme), Basar (görme), İrade, Kudret,
Kelam, Tekvin (yaratmak).
“Haydan Gelen Huya Gider!”
Hayy, „sürekli diri, hayatın kaynağı‟ anlamına
gelir. Her şeyin temeli hayattır ve her şey
O‟nun hayat vermesine muhtaçtır. Hu ise,
Arapçada O, yani Allah demektir. Bu şekliyle
atasözümüz “Allah‟tan gelen tekrar Hu‟ya
(O’na) dönecektir!” anlamına gelir.
Allah‟ın İsimleri: Esmaü‟l-Hüsna
Allah‟ın üstün niteliklerini anlatan isimleri bir
hadise göre 99 tanedir. Kur‟an‟da ise Allah‟ı
tanıtan 133 isim ve sıfatı belirtilmiştir.
Allah‟ın isimlerini üç gruba ayırabiliriz:
1) Bilgi (Alim, Habir, Semi’, Basir, Şahid…).
2) Güç (Kadir, Kavi…).
3) Kusursuzluk (Kuddüs…) (Turgut Çiftçi).
Allah‟ın İsimlerini Başka Canlılara Vermek
Allah‟ın isimleri, aynı zamanda O‟nun sıfatlarıdır.
Bu nedenle, sadece O‟na ait olan zâtî sıfatları
kullanamayız. Bu tür isimleri insanlarda
kullanmak için önüne Abd (=kul) ilavesi getirilir:
Abdullah, Abdü‟l-Hadi, Abdü‟s-Samed… Ama,
Allah‟a özgü olmayan isimleri kullanabiliriz.
Mesela Allah‟ın bir özelliği olan Rahim
Kur‟an‟da, Rasulullah için de kullanılmıştır: “O,
müminlere karşı çok rahimdir.” (Kur’an, Tevbe [9] 127).
„Sübhanallah‟ın Anlamı
Biz yaratılmış olduğumuz için bizde öyle
sıfatlar vardır ki, onlar Yaratıcıda bulunmaz.
Yani kör ve eğri büğrü aynamızda olan her
şey (mesela pas, kir, karartılar), karşımızdaki
varlıkta yoktur. Örneğin âcizlik, dalgınlık,
hastalık, yorulmak... Biz „Sübhânallah‟
demekle “Ya Rabbi, Sende kusur ve âcizlik
bildiren hiç bir sıfat yoktur!” demiş oluruz.
Ekim 2016

You might also like