Professional Documents
Culture Documents
Di̇n Sosyoloji̇si̇
Di̇n Sosyoloji̇si̇
AHMET ŞENOL
1. SOSYOLOJİNİN VE DİN
SOSYOLOJİSİ
Sosyoloji
• Sosyoloji kelimesi, Latince Sosyolojinin Amacı
«socius(toplum)» ve Grekçe «logos(bilgi)»
kelimelerinin birleşmesinden meydana • Toplumların değişimini, gelişimini,
gelmiştir. yapısını araştırmak
• Sosyoloji bilimi, İslam dünyasında; ilmi • Yapılan araştırma ve açıklamaların
içtima- içtimaiyat- toplum bilim gibi ortaya çıkardığı bilgilere genellemeler
isimlerle de anılmıştır. yapmaktır.
• Tanımı: Sosyoloji, toplumun, hayatının, Sosyolojinin Konusu
toplumsal yapının, toplumda meydana
gelen sosyal olay ve olguların bilimsel Sosyoloji,
olarak incelenmesidir.
• Sosyal ilişkileri,
• Sosyoloji 19. yy’ da Felsefeden ayrılarak
bağımsız bir bilim olmuştur. Özellikle • Sosyal olayları,
Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi çıkışını
hızlandırmıştır. • Sosyal kurumları,
• Bu alanda ilk çalışma yapan kişi Saint • Sosyal yapıları,
Simon ve ‘’Sosyoloji’’ kavramını kullanan
ilk kişi Auguste Comte’dur. • Sosyal yapılardaki değişmeleri konu
edinir.
Sosyolojinin Özellikleri
1. Ferde ait sorunlarla ilgilenmez.
2. Olması gerekeni değil, olanı olduğu gibi inceler (Objektiftir)
3. Pozitif bir bilimdir.
4. Sosyal olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurar.
5. Bireylerin nasıl davranması gerektiğine ilişkin kurallar koymaz.
Dolayısıyla normatif değildir.
6. Toplumu bir bütün olarak ele alır ve bu bütünü oluşturan ögeler
arasındaki ilişkileri araştırır.
7. Benzer sosyal olayların ortak yönlerinden hareketle genellemelere ulaşır.
8. Sosyal olayları çok yönlü ve çok faktörlü ele alır.
Din Sosyolojisi
• Din sosyolojisi “din olgusu ile Yöntem ve Teknikleri
toplum arasındaki ilişkiden doğan
olay ve olguların bilimsel olarak 1)Gözlemleme: Sosyal olay ve olguların gözlemlenerek
anlama ve açıklamasından doğan deliller ve veriler toplanmasıdır.
bilimsel disiplinin kavramsal”
adıdır. a) Dolaylı (Vasıtalı) Gözlem: Sözlü gelenekleri, Yazılı
belgeleri ve tarihsel anıtları inceleyerek yapılan
• Din sosyolojisi kavramını ilk defa gözlemdir. Batı da Max Weber, İslam Dünyasında İbn
Emile Durkheim kullanmıştır. Haldun bu yöntemi kullanmıştır.
• Bireyin ve toplumun inanma, b) Dolaysız (Vasıtasız) Gözlem: Sosyolojik olayları
bağlanma ve din boyutunun canlı bir şekilde takip etmektedir
anlaşılması Din Sosyolojisinin
konusudur. • Dolaysız gözlem, Monografi, Mülakat, Anket ve
Saha Araştırması şeklinde gerçekleştirilebilir.
• Din Sosyolojisi dinin toplum,
toplumun din üzerindeki karşılıklı 2)Karşılaştırma: Üç çeşit karşılaştırmadan söz
etki ve tepkileriyle dini grupları edilebilir; tarihi, etnolojik- antropolojik ve istatiksel
inceler. karşılaştırma.
3)Açıklama: İncelenen olayın gözlemlenmesi ve
karşılaştırılmasından sonra gelen aşama bu olayın
açıklanmasıdır.
Sosyoloji ile İlgili Kavramlar
1)Toplum: Belli bir coğrafyada
ihtiyaçlarını karşılamak için ilişkiler
kuran, birbirlerini etkileyen ortak bir
kültürü paylaşan insan birlikteliğidir.
Toplumun Şartları
1. Belli bir toprak parçasında
(coğrafyada) yerleşmiş olmak,
2. Bireylerin birlikte yaşama isteği
taşıması.
3. İhtiyaçları karşılayan işlevlerin
yerine getirilmesi,
4. Ortak bir kültürü paylaşmak,
5. Değişmeye rağmen süreklilik
göstermek.
Sosyoloji ile İlgili Kavramlar
2)Toplumsal Kalabalık: Çeşitli nedenlerle
bir araya gelmiş fakat birbirleriyle etkileşim
içinde olmayan insanlardan oluşur.
• Kalabalığı oluşturan bireylerin ortak bir
işlevi yoktur. Ancak, bireyler amaçsız da
değildir.
• Örnek: Okuldan ya da iş yerinden
çıkanlar kalabalık oluştururlar.
3)Toplumsal Yığın: Fiziki bir ortamda bir
arada olmalarına rağmen, aralarında
karşılıklı ilişki yok denecek kadar az olan
insanlardan oluşur.
• Birbirlerine yabancı, sosyal ilişkileri
oldukça zayıf ve çoğu geçici insanların
oluşturduğu birliktelikleri ifade eder.
• Örnek: Parkta dinlenen ya da kırmızı
ışıkta bekleyenler toplumsal yığınlardır.
5)Toplumsal Kategori
• Ortak birtakım özelliklere sahip
olan, genellikle birbirleriyle
fiziksel yakınlık ve ilişkisi
bulunmayan meslek gibi
ölçütlere göre kategoriler
oluşturulur.
• Örnek: Yaşlılar, erkekler, aynı
meslek mensupları
(öğretmenler-polisler), okul
öncesi çocuklar, vb. birer
kategoridir.
6)Toplumsal Olay ve Olgu Toplumsal Olay Toplumsal Olgu
• Toplumsal olay, toplum hayatında İnsanlar arası Toplumsal olayların
tek tek ortaya çıkan yeri ve zamanı ilişkilerden tekrar etmesinden
belirli değişimleri dile getirir. Bu doğar. doğar.
yüzden somut ve özeldir.
Bir defada olup Mekândan ve
• Örnek: Mehmet ile Elif’in evlenmesi/ biter. zamandan
Bir aracın kaza yapması bağımsızdırlar.
• Toplumsal olgu ise, aynı alanda
gerçekleşen birçok toplumsal olayın Yeri ve zamanı Aynı alanda
genel adıdır. Tek bir topluma ya da bellidir. gerçekleşen birçok
kişiye özgü değil, bütün toplumlara ya olayın genel adıdır.
da kişilere özgüdür. Bu haliyle genel ve
soyuttur.
• Örnek: Evlilik, Kaza.
2. BATILI SOSYOLOGLAR VE
DİN GÖRÜŞLERİ
1.Auguste Comte (1798-1857): Pozitivist Din Kuramı
• Comte, toplum ve bilim kelimelerini birlikte kullanarak “sosyoloji”
kavramını bulmuştur.
• İntihar adlı eserinde intiharı psikolojik değil, toplumsal bir olay olarak
incelemiştir.
3. Emile Durkheim (1858-1917): İşlevsel Din Sosyolojisi
Durkheim İntihar Çeşitlerini Üç’e Ayırmıştır:
Ziya Gökalp ‘’Evrimci’’ Bir Toplum Anlayışına Sahiptir. Bütün Toplumların Üç Basamaktan Geçtiğini
Kabul Eder.
1. Kavim Aşaması: Kavim aşaması; Dil ve ırk birliği vardır. Bunlar aracılığı ile toplumsal bütünlük
sağlanır.
2. Ümmet Aşaması: Bu aşamada toplumsal yapıya evrensel dinler egemen olmuştur. Bundan dolayı
toplumlar kendilerine özgü nitelik ve kişiliklerini kaybederler.
3. Millet Aşaması: Bu a şamada toplumlar kendilerine özgü nitelik ve kişiliklerini tekrar elde eder.
Ziya Gökalp, bu evrimci toplum anlayışını Türk toplumuna da uygulamıştır.
• İslam Öncesi Türkler (Kavim)
• İslam Döneminde Türkler (Ümmet)
• Modern Dönemde Türkler (Millet)
• Sosyoloji alanındaki en önemli eseri İlm-i İçtimai Dini ’dir. Bu eser
Türkiye’ de ilk din sosyolojisi ders kitabı kabul edilir.
3. Prens Sabahaddin (1879-1948)
• Prens Sabahaddin, Fransa’da Le Play’in temsil ettiği deneysel
sosyoloji anlayışına sahip sosyal bilim ekolünün görüşlerini
benimsemiştir.
• Osmanlı imparatorluğunda liberalizm düşüncesinde Adem-i
merkeziyetçilik adını verdiği siyasi düşünceyi savunmuştur.
• Prens Sabahaddin, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra imparatorluğu
yöneten İttihat ve Terakki’ye yönelen muhalefetin düşünsel önderidir.
• Görüşleri, günümüz Türkiye’sindeki merkez sağ partilerin temel
ideolojisi kabul edilir. Türk siyasi tarihinin ilk muhalefet partisi
olan Osmanlı Ahrar Fırkası'nın kurucusudur.
• Türkiye’nin sosyal yapı değişikliğiyle yeniden eski günlerine
dönebileceğini savunur. Bunun için “Türkiye Nasıl Kurtarılabilir?”
adını taşıyan küçük bir eser yazmıştır.
• Prens Sabahaddin’in dinle fazla ilgilenmediği görülmektedir,
Türkiye’nin bir ‘yönetim’ sorunuyla değil, bir ‘yapı’ sorunuyla karşı
karşıya olduğunu belirten Prens Sabahattin, dinin ilerlemeye engel
zannedilmesinin de aynı temel yanılgıdan kaynaklandığını
belirtmektedir:
• “İslam dinini ilerlemeye engel sananlar bu kanılarında bütünüyle
aldanmış oluyorlar. İlerlemeye engel olan dinimiz değil, sosyal
yapımızdır”.
5. SOSYOLOJİK DİN
TANIMLARI
1)Özsel (Substantif) Tanımlar
• Dinin, sahip olduğu kutsal-aşkın anlam ve değer muhtevasına bağlı olarak
yapılan tanımlardır.
• Antropolog E. B. Tylor: Din, ruhsal varlıklara inançtır.
• R. Otto: Din, kutsalın tecrübesidir.
• M. Spiro: Din, insanüstü varlıklarla kültürel bir etkileşimdir.
• P. L. Berger: Din, kutsal kozmosla oluşturulan beşeri girişimdir.
• Özsel tanımlar açısından bakılınca din bir sandalyeye benzetilebilir: Buna göre,
sandalye, genellikle dört ayaklı ve bir oturacak yeri olan bir mobilya eşyasıdır.
göre zekât veya kurban, sırf insanî bir yardımlaşma ameliyesinden daha önce ve
özellikle Tanrının sevgisini kazanmanın araçlarından birer örnek olmaktadır.
2) İşlevsel (Fonksiyonel) Tanımlar
• Dinin, fert ve toplum hayatında
İşlevsel tanımlar açısından din hangi fonksiyonu yerine getirdiğine
sandalyeye benzetildiğinde, sandalye dayalı olarak yapılan tanımlardır.
bir kişilik oturaktır. • E. Durkheim: Din, kutsal şeylerdenoluşan bileşik sistemin
kilise biçiminde tezahür etmiş halidir.
Zekât veya kurbanda, Tanrı sevgisine
ulaştıran araçlardan ziyade, • J. M. Yinger: Din, insanî problemlerin çözümüne yönelen
inanç ve pratikler sistemidir.
ekonomik terörün engellenmesi ve
terörden böylece daha emin • T. Parsons: Din, ampirik (gözlenebilir / deneysel)
olmayan normatif bir inanç sisteminin toplumun
olunması hususunda dönemsel bir eksikliklerini giderme gayretidir.
önlem; bir sosyal dayanışma vasıtası
olarak karşımıza çıkmaktadır. • T. Luckmann: Din, sosyal düzenin anlam alanıdır.
21
«Her İlim Sahibinin Üstünde Daha Fazla Bilen Vardır»
Yusuf/76