Professional Documents
Culture Documents
Doğan Cüceloğlu - Insan Insana
Doğan Cüceloğlu - Insan Insana
�NSAN �NSANA
:::::::::::::::::
Do�an C�celo�lu
Yeniden
�nsan �nsana
8. Bas�m
:::::::::::::::::
SUNU�
���NDEK�LER
I. K�s�m:
YA�AMI ZENG�NLE�T�REN YA DA
2. �leti�im D�zeyleri
4. �leti�im ve Alg�lama:
7. �itmek ve Dinlemek
8. S�rt�me ve �at�malar
9. �leti�im ve Toplum
II. K�s�m:
:::::::::::::::::
B�R�NC� KISIM
YA�AMI
ZENG�NLE�T�REN
YA DA
FAK�RLE�T�REN
S�H�RL� OLAY :
B�REYLER ARASI
�LET���M S�REC�
:::::::::::::::::
:::::::::::::::::
Ta�lara, ku�lara,
Atlara, otlara,
�st�n D�kmen
Her gen� belirli devrelerde a��k olmu�, �iir yazmak hevesine kap�lm�
ve kendini dinleyecek anlay�l� birini aram�t�r. B�yle bir �air
olma heveslisiyle kar�� kar��ya oldu�umu d��nd�m. ��imden, --�st�n,
i�ini d�kecek ba�ka adam bulamad�n m�?-- duygusunu ge�irirken,
onu incitmemeye �zen g�stererek, --Evde okuyay�m, daha sonra
konu�uruz,' dedim.
Neden Bu �iir?
Evet, ilgin� bir sorudur bu: Bu �iir neden bu kadar sevildi? Sorunun
cevab�n� �iirin iki �zelli�inde buluyorum: (1) �nsan�n kendine de�er
vermesi ve sevecenlikle, ho�g�r�yle kendini kabullenmesi. (2) Yal�t�lm�,
kopuk, kaybolmu� insan� de�il; kendiyle, toplumuyla, do�ayla
ve evrenle ili�ki kurmu� bir insan� dile getirmesi. �li�ki i�inde olan
insan yaln�z de�ildir; g�nl� co�kun, ya�am� anlaml�, umutlu bir ki�idir.
�leti�im gere�i
S�Z�N KISASI
:::::::::::::::::
�leti�im D�zenleri
:::::::::::::::::
G�nl�k ya�amda, belirli bir sosyal �er�eve i�inde yer alan insanlar,
fark�nda olsunlar ya da olmas�nlar, birbirleriyle ileti�im i�indedirler.
�leti�im kurmak i�in belirli bir davran� g�sterme zorunlu�u
yoktur. Hi�bir davran�ta bulunmama da, anlaml� bir mesaj olu�turur.
Evli bir �ifti ele alarak bireysel d�zeyde �rnek verelim. E�lerden
biri, di�eri yokmu� gibi, s�rf kendi d��nceleri �er�evesi i�inde davranmaya
ba�lar ve --Benim ne yapt���m seni ilgilendirmez, kendi bildi�im
ve inand���m bi�imde ya�amak istiyorum,-- derse, ger�e�e uymayan,
hatal� bir anlay� i�inde davranm� olur.
c�mleleri ayn� i�eri�i, fakat farkl� ili�kileri ifade eder. Birinci c�mlede,
konu�an�n kendini di�er kimseyle ya e�it, ya da ondan daha g��l�
g�rd���n� anlars�n�z. �kinci c�mlede konu�an�n di�erine e�it ama
resmi bir ili�ki i�inde, ya da ondan daha g��s�z oldu�unu d��nebilirsiniz.
���nc� c�mlede ise, konu�an, di�erinin karar verme �zg�rl���ne
sayg�l� oldu�unu belirtiyor; bu durumda, kar��dakinin, konu�andan
daha g��l� oldu�unu tahmin edebilirsiniz.
A-B-A-F-: A-B-A-B-A-B
dizisi, iki bi�imde grupla�t�r�labilir.
1) (A-B)-(A-B)-(A-B)-(A-B)-(A-B)-A
2) (B-A)-(B-A)-(B-A)-(B-A)-(B-A)-B
Erke�e g�re ise sorun �u: --Eve gelince mutfakta kar�ma yard�m
etmek istedim; yapt���m her �eyde bir kusur buldu, s�rekli d�r d�r
ederek, yapt���m her i�i ele�tirdi. Benim kurdu�um masay� bozdu,
kendisi yeniden kurdu; su bardaklar�n� de�i�tirdi. Kendisine dan�arak
yapt���m i�lerde de yap� tarz�m� be�enmedi. Onun d�rd�r�ndan
kurtulmak i�in �imdi hi� mutfa�a girmiyorum, kendimi gazeteye g�m�yorum,
sanki ben orada yokmu�um gibi davran�yorum.--
Nazan Han�m: --D�n ak�am TV'deki Do�u Anadolu dizisini seyrettiniz mi?--
Kabullenme (Tasdik/Conformity)
Nazan Han�m, --D�n ak�am TV'deki Do�u Anadolu dizisini seyrettiniz mi?--
diye sordu�unda; Hakk� Bey, --Hay�r seyredemedim; han�mla
birlikte day�mlar� ziyaret ediyorduk, seyretme olana�� bulamad�k;--
diye cevap verirse, Nazan Han�m'�n, --TV'de neyi seyretti�inizi
konu�abilecek kadar kendimi sizinle yak�n ili�ki i�inde g�r�yorum,--
tan�m�n� kabul etmekte, --evet, bu tan�m�n�z� kabul ediyorum,
ak�am evde ne yapt���m�zla ilgili birbirimize sorular sorabiliriz;-- izlenimi
vermektedir. Bu izlenimde samimi ise, sekreterle m�d�r aras�nda
bir ili�ki sorunu olmaz.
Reddetme (Rejection)
Nazan Han�m --D�n ak�am TV'deki Do�u Anadolu dizisini seyrettiniz mi?--
diye sordu�unda, Hakk� Bey, --Nazan Han�m, l�tfen bana
cari hesap defterlerini getirin ve Beyo�lu �ubesi'ne telefon ederek
Adnan Bey'i aray�n!-- diye cevap vermi�se, Nazan Han�m'�n, --kendimi,
TV'de neyi seyretti�inizi konu�abilecek kadar yak�n ili�ki i�inde
g�r�yorum;-- tan�m�n� kabul etmemekte, --sekreter olarak s�n�rlar�n�z�
bilin ve benimle samimi olmaya kalkmay�n!-- mesaj�n� vermektedir.
Umursamama (Disconfirmity)
Nazan Han�m --D�n ak�am TV'deki Do�u Anadolu dizisini seyrettiniz mi?--
diye sordu�unda, Hakk� Bey, --hi�bir �ey-- s�ylemese, yapmasa
ve sanki sekreter orada yokmu� gibi davransa, Nazan Han�m'�n,
--kendimi, TV'de neyi seyretti�inizi konu�abilecek kadar yak�n
ili�ki i�inde g�r�yorum;-- tan�m�n� kabul etmemekle kalmayacak,
sekreterin insan olarak orada varl���n�n umurunda olmad���n� ifade
etmi� olacakt�r.
-�stanbul bin be�y�z y�ll�k bir ba�kenttir, dedi. G�n�l b�t�n birikimin
Hali�'in dibindekilerden ibaret olmamas�n� isterdi.--
S�Z�N KISASI
2. Her ileti�im faaliyetinin bir i�erik bir de ili�ki olmak �zere iki
d�zeyi vard�r; ili�ki d�zeyi i�erik d�zeyine anlam veren �er�eveyi
olu�turur ve bu nedenle daha �st a�amadad�r.
:::::::::::::::::
Kelimelerin �tesinde:
S�zs�z �leti�im
Fark nedir?
-Yorgunum.
-K�zg�n�m.
�rne�in,
Yeni tan�an bir kad�n ile erkek, duygusal bir ili�ki geli�tiriyorlarsa,
mahrem mesafenin fark�ndad�rlar. Arabada ya da yemek masas�nda
oturu� mesafeleri birbirlerine kar�� ne kadar yak�nl�k hissettiklerine
ba�l� olarak gittik�e azal�r ya da b�y�r. Bizim toplumda, ilk
giri�imi, genellikle erke�in yapmas� beklenir: Diz dize oturma giri�imi
ilk ondan gelmelidir, kad�n�n elini avu�lar� i�ine alan odur. Kad�n
duygular�n� bu yak�nla�ma giri�imlerine ses ��karmama ya da biraz
daha uza�a �ekilmeyle belli eder.
BEDEN�N DURU�U
Y�Z �FADELER�
�nsan v�cudunun en dikkati �eken yeri y�z, y�zde en �ok dikkati �eken
yer ise g�zlerdir. Ancak y�z ifadelerini anlamak o kadar kolay
de�ildir, ��nk� y�z karma��k bir ileti�im sistemi olu�turur.
G�z�n kendisi ba�l� ba��na bir mesaj kayna��d�r. Bir kimse g�z�n�ze
bak�yorsa, size ilgi duyuyor demektir. �te yandan bir kimse,
g�z�n� g�z�n�zden ka��rmakla, sizden bir �ey saklamak durumunda
oldu�unu ifade edebilir. Bundan dolay�, iyi sat�c�lar, kar��s�ndakini
etkilemek isteyen doktorlar, politikac�lar ya da y�neticiler konu�urlarken,
kar��lar�ndaki kimsenin g�z�n�n i�ine bakarlar. G�z ili�kisi
kurulduktan sonra, di�er ili�kiler yava� yava� kurulabilir.
VURGULAMALAR VE SUSMALAR
-Nerelisiniz Beyefendi?
-Gonyal�y�m garda�!
-Nerelisin day�?
-Gonyal�y�m garda�!
S�zgeli�i titrek bir sesle, --Hatice s�n�fta kalm�,-- diyen bir ki�i sadece
bilgi aktarmamakta, bu olaya �z�ld���n� de belirtmektedir.
Ayn� c�mleyi, rahat bir bi�imde, gev�ek gev�ek s�yleyen bir di�er ki�iyse,
bu olaya memnun oldu�unu ima eder.
E�er:
�LET���M ORTAMI
Dil
Bizim Hem�eri
Biz �urdan burdan konu�urken bah�eye iki ki�i daha girdi. Bizim
hem�erilerin, �niforma gibi kendilerine vergi bir giyini�leri vard�r.
Elbiselerinden bile hemen onlar� tan�r�m. Bu gelenlerde bizim hem�erilerdendi.
Gencinin aya��nda lacivert ketenden bir kovboy pantolonu
vard�. Ama bu kovboy pantolonu, onun aya��nda �alvar olmu�tu.
�b�r�n�n �niformas� b�sb�t�n yerliydi; elbisenin, e�er buna elbise
denirse, as�l kuma��yla yamalar� birbirinden ay�rt edilemiyordu.
--Kim bu babayi�it?--
--Eeee?--
--Hee ya...--
--Vay ocag� batas� vay... Vay goca d�rz� vay... Baban olacak
herg�le ne ediyo?--
--Eyidir emice.--
--Vay e��ek z�pas� vay... Len deve gadar olmu�sun be... kih kih
kih... Ma��allah ma��allah... Heh heh he... �ra�it day�n ne ediyo? O e��olu
e��ek de iyi ya... Heh heh he...--
--Eleyk�m selam. Kih kih kih... Vay goca her�f vay. Len elimde
b�y�d�n, �uncac�kt�n be. Daha ne var ne yoh be? Koye varanda o
d�rz� bubana s�yle, severim o deyusu, doo�ru bana gelsin. Hemi?--
--Ba��st�ne emice.--
--Cinayet.--
--Yoh...--
Delikanl�ya sordu:
--De�il emice.--
--S��d� m�?--
--Hee, s��d�.--
--Nee? Len, sana nas�l len dir? Yaban�, sen de ses itmedin mi?--
--Temizledin mi?--
--Olur emice.--
--G�le g�le... Pek memnun oldum. Eferim len goca e��ek, ayu gadar
olmu�sun be... Kih kih kih... Vay goca z�pa vay. Ne �ab�h ge�ti zaman
heyy... �t en��� gadard� be... Buban ol�cak d�rz�ye selam et. Memi�
emicen gavat�na da, �ra��t day�n olacak deyyusa da selam.--
--G�le g�le...--
--Buyrun ba�yaan!..--
--Kime sorsak?--
--Temiz ka��d� de�il teyze... �yi hal ka��d�. Yani Demokrat Partiye
kay�tl� m�s�n�z? Yoksa bir sab�kan filan var m� diye...--
--Pabu� da h�k�mat�n...--
--Kar�t�r�r�m elbet...--
--Hay�r...--
--Affedersiniz...--
--Benim, n'olacak?--
--Hi�... sorduk. Biraz pazen alacakt�k da.--
--Ka� metre?--
--Ondan kalmad�.--
--Ne kadar?--
--Be� metre!..--
--�u ye�il...--
--Kar��ya!...--
--Bozuk verin!...--
--Bozuk yok...--
Eve geldim. �oluk �ocuk sevin�le paketi a�t�lar. �a��lacak �ey... Bizim
paket ba�kas�n�nkiyle kar�mam� m�? Be� metre pazen yerine, ��
metre t�lbent alm��z...-- (Nesin, 1968b).
Bir yerdeki insan say�s� da �nemlidir. Bir sinemada sadece siz oldu�unuz
zaman filmden zevk alabilir misiniz? Orada bulunan insanlarla
konu�mad���n�z halde, sineman�n kalabal�k olmas� sizi ni�in bu
kadar etkiliyor acaba? Ayn� �ey, d���n, futbol ma�� gibi de�i�ik sosyal
olaylar i�in de ge�erlidir. Stadyumda siz tek ba��n�za olsan�z, futbol
ma��n� olduk�a s�k�c� bulabilirsiniz.
�leti�im ortam�n�n i�inde yer ald���, daha kapsaml� bir ortam vard�r:
�leti�imde bulunan bireylerin ortak de�er ve inan�lar�n�n kayna��
olan k�lt�r. �kinci B�l�mde, k�lt�r kavram�n� inceleyerek geleneksel
otoriter de�erlerle, �zg�rl�k�� �a�da� anlay��n de�erlerini
kar��la�t�rd�k. Burada, k�lt�r� bir ileti�im ortam� olarak yeniden ele
alaca��z, ��nk� k�lt�r, insan davran�lar�n� b�t�n�yle kapsar, ku�at�r
ve mesajlar, bu geni� kapsaml� �er�eve i�inde anlamland�r�l�r.
�imdi, k�lt�r�n ki�iler aras� ileti�imle olan ili�kisine bir kez daha
g�z atal�m.
DENEYEB�L�RS�N�Z
Sorular:
-Ne�eli-Kendinden emin.
-Gururlu-Korkulu.
-Tedirgin-�a�k�n.
-K�zd�racak.
-Ne�elendirecek.
-Gururland�racak.
-Su�lu hissettirecek.
-�zecek.
-Korkutacak.
:::::::::::::::::
�leti�im ve Alg�lama
Ahlak�n Tarifi
--Anlat bakay�m.--
�LET���M NED�R?
D�RD�NC� B�L�M
�leti�imin iki y�nl� bir olay oldu�unu unutan ki�iler, sadece konu�mak,
konu�mak ve yine konu�mak isterler. Kar��lar�ndaki a��zlar�n�
a��nca hemen at�l�rlar ve --Laf�n� balla kestim,-- tavr�yla kendileri
konu�maya ba�larlar. Sizin kafan�z� bir s�re daha �t�ledikten sonra,
--Ne kadar g�zel sohbet ettik, yine gel, beklerim;-- diye sizi u�urlarlar.
Bu �ekilde s�rekli konu�anlar, ileti�imden de�il, kendi iletimlerinden
zevk al�rlar. Kar��daki ki�iyle ileti�im kurulmak isteniyorsa,
ona geri-iletimde bulunma olana�� tan�nmal�d�r.
�LET���M MODEL�
KANAL
Her duyu organ�na kar��l�k bir kanaldan s�z edilebilir. Mesaj konu�ulan
kelimelerle aktar�l�yorsa, i�itme kanal�ndan s�z edilir. �itme
kanal�, s�zl� i�aretleri, bir ba�ka deyi�le, kelimeleri hava titre�iminden
yararlanarak aktar�r. A��zda ba�layan titre�im, bizi dinleyen
ki�inin kula��na gider ve orada i�itsel al�c� organ taraf�ndan, sinirsel
titre�imlere d�n�t�r�lerek beyine iletilir. Y�z ifadeleri, el ve kol
hareketleri s�zkonusu oldu�unda, g�rsel kanal i�in i�ine girer. G�z;
y�z ifadesini ��k dalgalar� halinde al�r ve bu dalgalar� sinirsel dalgalara
d�n�t�r�r. Beyin ise, bu sinirsel dalgalar�, belirli anlamlar ta��yan
y�z ifadeleri olarak de�erlendirir. �sterseniz, dokunma ya da
koklama kanal� yoluyla iletilen mesaj �rneklerini, kendiniz bulabilirsiniz.
Her duyuma uygun d�en bir kanal oldu�u belirtilerek, bu konu
k�saca �zetlenebilir.
Bir ���nc� t�r g�r�lt� de, hedef birimin merkezinde yer al�r:
�nan�lar�, tutumlar� ya da o anda i�inde bulundu�u duygusal durum
nedeniyle, hedef birim kar��dakinin s�yledi�ini, s�yleyenin anlam�ndan
bamba�ka bir bi�imde yorumlar ve farkl� bir anlam ��kar�rsa, psikolojik
g�r�lt�n�n varl���ndan s�z edilir.
�LET���M ORTAMI
Kod a�ma: Kodlanarak gelen mesaj�n i�eri�ini yeniden elde etmek i�in
yap�lan ��z�mleme s�recine --kod a�ma-- denir. Kod a�ma ve yorumlama
birbirlerinden farkl� iki i�lemdir. Kod a�ma s�recinden sonra yorumlama
ba�lar.
Yoksa y�z� biraz �b�r tarafa d�n�k, boynunda kolyesi olan, kirpikleri
ve burnunun ucu ile sa�lar�n�n alt�nda sol kula�� g�z�ken
gen� bir bayan m�?
Girdi ��kt�
1 4
2 9
3 16
ALGILAMA MODEL�
Al�c�lar
�rne�in, g�z, bir mum ����n� karanl�k bir gecede elli kilometreden
g�rebilecek g�rme; kulak, bir kol saatinin tik taklar�n� alt� metreden
duyabilecek i�itme; ve dil, bir �ay ka���� �ekerin yedi litre saf suda
eritilmi� tad�n� alabilecek tad alma duyarl���na sahiptir. Burun,
bir damla parf�m�n �� odal� bir eve da��lm� kokusunu alabilecek;
cilt, bir santimetre y�kseklikten yana�a d�en bir ar�n�n kanad�n�
hissedebilecek duyarl�ktad�r. Duyarl�k dereceleri, duyu organlar�n�n
ortama yapm� olduklar� uyuma g�re de�i�ir.
�lk �lem
Bu �ekilde ilk s�rada �� �ift ve bir tek �izgi alg�lad���n�z halde, ayn�
�eklin al�m�nda �� kare g�rmeye ba�l�yorsunuz.
ALGILAMA �ER�EVES�
G�r� A��s�
Ani bir ilgiyle sordum: --�� hafta �nce mi? Alanda m� duruyordun?--
--Evet. �ok sa�ma bir �ey. Alanda oturuyordum, can�m �ok sigara
i�mek istiyordu. Kibrit yok. On dakika filan sonra, bir bey yan�nda
ya�l� bir kad�nla sigara i�erek ge�iyordu. Yan�na gittim, koluna dokundum
ve en kibar tavr�mla; --Ate�inizi verebilir misiniz?-- diye sordum.
Sonra ne oldu d��nebiliyor musun? Deli yere e�ildi, bir �eyi
kapt�, bir dakika sonra ben kafam kanar halde, kendimden ge�mi�,
yerde yat�yordum. Herhalde gazetede okudun?--`
--Eminim.--
D�n sabah, alan�n bek�ileri, bir bank�n �zerinde kimli�inden iyi bir
aileden oldu�u anla��lan bir gen� adam bulmu�tur. A��r� i�kili olman�n
sonucunda, yere d��p kafas�n� yak�ndaki tu�laya vurarak yaralad���na
inan�lmaktad�r. Ha�ar� gencin ana-babas�n�n �z�nt�s� derin olmal�.--
(Averchenko, 1966.)
S�Z�N KISASI
:::::::::::::::::
Kendini Tan�ma
Benim i�in �ok �nemli bir karar devresinde, hangi y�nde karar verece�imi
bilemez durumdayken, William Schutz'un Here Comes Everybody
adl� yaz�s�n� okudum. Schutz'un bu makalesinden a�a��ya ald���m
k�s�m, belirli bir y�nde karar vermeme yard�m etti! Mevcut iki
alternatif karardan her birini --sanki kesinle�mi� bir karar olarak--
d��nerek, her bir alternatife bedenimin nas�l tepkide bulundu�unu
g�zledim. Bu deneyimden sonra duygu ve d��ncelerimi bedenimin
nas�l ifade etti�ine daha �ok dikkat etmeye ba�lad�m.
--... Her d��nce, her jest, kas gerginli�i, duygu, midenin gaz yapmas�,
burunu ka��ma, sa�� kar�t�rma, h�mlayarak melodi m�r�ldanma,
dil s�r�mesi, ba� a�r�mas� gibi her �eyin �u anda olup bitenlerle anlaml�
bir ili�kisi vard�r.
�in atas�z�
Duygu ve d��ncelerini s�zge�ten ge�irmeden ifade edebilen �ocuk,
nas�l oluyor da, b�y�y�nce duygu ve d��ncelerini denetledikten
sonra de�i�tirerek ifade eden bir kimse haline d�n��yor?
--Tayin i�lerini takip i�in s�k s�k Ankara'ya gelmem gerekti. Geli�lerimde
ortaya ��kan baz� bedensel de�i�iklikleri �nceleri farketmedim,
ne var ki, sonralar� dikkatimi �ekmeye ba�lad�. Ne zaman Ankara'ya
gelsem, ba��m a�r�maya ba�l�yor, sanki nefes darl��� �ekiyormu�um
gibi, s�k s�k derin soluk alma ihtiyac� duyuyorum! ��imde
nedenini bilmedi�im bir k�zg�nl�k oluyor, sanki dolmu�takilerle kavga
etmek istiyorum, ne var ki, ni�in kavga etmek istedi�imi bilmiyorum.
Ayn� �ey ge�enlerde �stanbul'a gitti�imde de ba��ma geldi. Oysa
�imdi �al�t���m Devlet �retme �iftli�i'ne gidince i�imi bir huzur
kaps�yor. A�a�larla u�ra�maktan, meyvalar� toplamaktan, onlar�n
bak�m�yla ilgilenmekten b�y�k zevk al�yorum. Ben b�y�k kentlerden
ho�lan�r�m diyerek kendimi aldat�yormu�um. Bedenim, --b�y�k
kentten ho�lanm�yorum;-- diye ba��r�yormu�. �imdi �nceden vermi�
oldu�um karardan vazge�tim ve tayinimin durdurulmas� i�in Bakanl��a
ba�vurdum.--
Bedeninin dilini anlamaya ba�layan ki�i, ya�am bi�imiyle ilgili
daha yerinde kararlar verebilecek duruma gelir. �rne�in, arkada��n�zla
ger�ekten ho��a vakit ge�iriyor musunuz, yoksa zorunlu oldu�unuz
i�in mi onu ziyaret ediyorsunuz? Ya�am�n�zda �nemli olan
bir ki�iden s�rekli saklad���n�z bir s�rr�n�z var m�? Bazen kendinizin
bile inanmad��� �eyleri, kar��n�zdakini ho�nut etmek i�in s�yler misiniz?
B�rak�n bunlar�n cevab�n� bedeniniz versin.
HO�LANDIKLARIM VE HO�LANMADIKLARIM
Bedeninizin dilini ��renmek i�in k���k bir deney yapmak ister misiniz?
-Kafa yok mu sende, e��ek kafal�! (Demek �teki insanlar hi� hata
yapm�yorlar! Hata yapan sadece benim. Ger�ekten kafas�z biriyim
�yleyse!)
7 ( ) �imden ho�lan�r�m.
Helal Olsun
Herkes onu merak ediyor, g�rmek istiyordu da, yine de kimse yak�n�na
sokulam�yordu. Arkadaki merakl�lar, Petir canavar�n� g�rmek
i�in �ndekileri ittik�e, �ndekiler geri direniyor, canavara sokulmaktan
�rk�yorlard�. Candarmalar�n aras�ndaki Zengo ilerledik�e, kalabal���
b��ak gibi yar�yor, �n� a��l�p bo�al�yordu. Ama ka��an halk,
uzaktan da olsa, Zengo'ya bir t�k�r�k atmaktan geri durmuyordu.
Zengo'ya ta� atanlar bile vard�. Ya�l� kad�nlar yumruklar�n� s�k�yorlard�.
--Kahrol Zengo!..--
--Geber Zengo!..--
Her e�k�yan�n az �ok, bir iki seveni bulunur. Hi� de�ilse yak�n h�s�mlar�
sever. Zengo'yu bir tek ki�i, �z karde�i bile sevmiyordu. Onun
i�in, bir an �nce as�lmas�n� en isteyenler, kendi k�yl�leri, yak�n
h�s�mlar�yd�.
--Geber Zengo!..--
Sevgi eksikli�i her zaman bir Zengo yaratmaz, ama d�nyaya k�sk�n,
kendini de�ersiz bulan, kendini ve insanlar� sevmeyen ki�iler
ortaya ��kar�r. Benlik bilinci, ge�mi�te ki�iye nas�l davran�ld���, neler
s�ylenildi�iyle olu�ur. Benlik bilincini de�i�tirip, kendini tan�ma yoluyla
yeniden bi�imlendirme durumuna ge�ilmezse, ger�e�e uymayan
benlik bilinci, �m�r boyu s�rer.
Sonra herkes bana neyin iyi neyin k�t� oldu�unu s�ylemeye ba�lad�.
Konuk geldi�i zaman, --Ni�in konu�muyorsun, bak sana ad�n�
soruyorlar!-- derken; yar�m saat sonra, --K���kler �ok konu�maz!--
diye azarlad�lar. B�ylece ben, iki ben oldum.
--Benler-- den birisi bir �ey yaparken �teki ben s�rekli onu ay�plad�.
Neleri sevmem, nelerden ho�lanmam gerekti�ini, biri di�erine s�ylemeye
ba�lad�. Ama �o�u kez birbiriyle anla�am�yorlard�. Bu tart�ma
hala i�imde s�r�p gidiyor.
:::::::::::::::::::::::::::::
E. E. Cummings
:::::::::::::::::::::::::::::
Bir �er�eve d��n�n... Bu �yle bir �er�eve ki, sizinle ilgili her �eyi
i�ine al�yor. Ama�lar�n�z, zevkleriniz, korkular�n�z, gereksinmeleriniz,
k�sacas� her �eyiniz bu �er�eve i�inde olsun.
Ki�iler aras� anlaml� bir ileti�im, ancak ki�ilerin A�IK olan b�l�mlerinin
b�y�kl���yle m�mk�n olabilir. Bir insan�n A�IK b�l�m� ne
�l��de b�y�kse o �l��de, daha zengin ileti�im olanaklar�na
sahiptir. �te yandan A�IK b�l�m� k���k olan ki�i, di�erleriyle o �l��de
az ileti�im kurabilir.
3. �imdi, --az ili�kiniz olan bir kimseyle-- (b�y�k anfilerde ders veren
bir hoca ya da i� nedeniyle ili�ki kurdu�unuz bir kamu g�revlisi
gibi? olan ili�kinizi g�z�n�ne alarak, bir ba�ka pen�ere
�izin. Ba�kalar�nca bilinen y�nlerinizi belirten yatay �izginin
yerinde bir de�i�me oldu, de�il mi?
S�Z�N KISASI
ALI�TIRMALAR
I. Bedeniniz Ne Diyor?
Haz�rl�k
Uygulama
Sonu�
(a) sevin�
(b) �z�nt�
(c) korku
(�) k�zg�nl�k
:1:2:3:4:5:6:7:8:9:10:11:
(2), (4), (8), (12), (14), (20), (14), (12), (8), (4), (2)
10. Bu al�t�rman�n ilgin� bir uygulamas� da, sizi iyi tan�yan bir
yak�n�n�za bu kartlar�, sizi g�rd��� bi�imde gruplatmakt�r. Bu
yolla sizin g�r�nen benli�inizi alg�lay��n�zla, arkada��n�z�n
alg�lay�� aras�nda bir kar��la�t�rma yapma olana�� do�ar. Arkada��n�z�n
sizi hangi y�nlerden farkl� g�rd���n� birlikte tart�abilmeniz
size kendinizi tan�mada yeni pencereler a�abilir...
21. Kendini merkez edinmi�, ilk planda kendini d��nen bir insan�m.
56. Utangac�m.
59. Kendimi bir hi� olarak g�r�yorum. Hi�bir �ey benden bir par�a
de�il.
78. Rahat bir insan�m, kolay kolay hi�bir �ey sinirlerimi bozamaz.
98. Kendimi bir�ok i�lerin alt�ndan rahatl�kla kalkacak bir ki�i olarak
g�r�yorum.
Yapmam, Yapamam!
:::::::::::::::::
Savunucu �leti�im
Bana aldanmay�n!
Sizi aldatmas�n.
...
��karmaya korktu�um,
Ve,
Hi�biri ben de�ilim...
Olmad���m� g�stermek
...
Ve,
Oyunumun ad�
--A��rba�l�l�kt�r--.
Ben...
L�tfen!..
...
O maske!..
Altta,
Ger�ek ben!..
Titrer ve sarar�r�m...
Ya ba�kalar� g�r�rse i� d�nyam�...
�te,
...
Maskeler yarat�r�m...
Onlar,
G�steri�te kullanabilece�im
Parlat�lm� y�zlerim.
Sevecek
Bak�lar bulamazsam,
Ve,
Beni seven,
Beni anlayan.
Bak�lar olacak.
Bana,
Muhtac�m...
...
Ben �evrendeki
(�eviren D. C.)
--��in kan a�lasa da, d�tan y�z�n g�le� olsun. Ele g�ne zay�f
yanlar�n� g�sterme.--
�ok ��k�r
Bir ben ses ��karmad�m, bir de me�in ceketli, kara b�y�kl� adam
�b�r alt� ki�i, --amin-- der gibi hep bir a��zdan:
--Do�ruu...-- dediler.
--Bir g�n �nce iki liraya ald���m mal, ertesi g�n iki bu�uk lira
oluyor? Bu nas�l i�tir? Sen evinde uyurken, onlar uyumuyor, gece sabaha
kadar fiyatlar� y�kseltiyorlar.--
Alt� yolcu ayr� ayr� dert yan�yor, her birinin yarg�s�n� �b�rleri:
--Eveeet...--
--Hakl�s�n...--
--Do�ruuu...-- dediler.
--Kim demi� aranan �ey bulunmuyor diye?.. Her �ey var �ok
��k�r...-- diye ba��rd�.
Me�in ceketli:
--Evet... Yok, yok diye her bir �eyi kuruttuk. �st�m�ze u�ursuzluk
��kt�. Her �ey var �ok ��k�r.--
--�ok ��k�r...--
--�ok ��k�r...--
Me�in ceketli:
--Ben size hesap edeyim de g�r�n,-- dedi. Ben �of�r�m. On alt� y�l
�nce ayda y�z yirmi be� liraya �al��rd�m. O zaman �ekerin kilosu
otuz kuru�tu. �imdi �eker iki lira. Ama benim ayl���m da alt� y�z lira
oldu. Ne olmu�? �eker pahalanm�, ama kazan�lar da artm�!--
�b�rleri:
--�ok ��k�r.--
--�ok ��k�r.--
Me�in ceketli:
--�ok ��k�r.--
Me�in ceketli:
--�ok ��k�r,-- dedi. --�u �stanbul, �stanbul oldu olal� b�yle bir kalk�nma,
b�yle bir imar g�rm� m�?--
--Siz ne dersiniz?--
Tramvay �ok h�zl� gitmese hemen atlay�verece�im. Me�in ceketli
zorba. Bir daha ba��m� omuzlar�m�n aras�na �ekip ellerimi yana a�t�m,
dudaklar�m� b�zd�m.
Me�in ceketli:
--Evet...--
--�imdi onlar�n hepsi bana k�f�r ediyor. Burada �ok ��k�r derken
bile i�lerinden ge�enleri biliyordum. Bunlar nereye �ekersen oraya
gider. Yeter ki �eken kuvvetli olsun. B�yleleri ne �sa'ya yar olur,
ne de Musa'ya dost olur.--
:::::::::::::::::
aman Tanr�m
bu otob�steki herkesin
elbiselerinin alt�nda
��r�l��plak oldu�unu
:::::::::::::::::
S�Z�N MASKELER�N�Z
Sald�rgan davran�, ister a��k bir bi�imde isterse �rt�k bir bi�imde
olsun, ileti�imde savunmay� do�urur. Konu�an ki�i sald�rgan
davran��n�n fark�nda olmayabilir; ancak onun fark�nda olmay�� sonucu
pek de�i�tirmez. ��nk� dinleyen, davran�lar�n� onun fark�nda
olu� ya da olmay��na g�re de�il, kendi i� d�nyas� �er�evesinde de�erlendirir.
(B) --Yaa, ke�ke gelebilseydim. Neyse, �imdi biraz daha h�zl� �al��r,
ge� gelmemi telafi ederim,-- �eklinde cevap verebilecektir.
S�z geli�i, aile ya�am�nda mutsuz olan ki�i, aile i�indeki uyumsuzlu�u
nasil giderece�ini bilemez, bu konuda kendini yetersiz ve
eksik hisseder ama buna kar��l�k kendini i� ya�am�nda yetenekli bulursa,
aile mutlulu�unu sa�lamak i�in �aba g�sterme yerine, kendini
i� hayat�na verir.
Yine ayn� bi�imde, doyumlu bir sosyal ili�kiye girememi� bir �niversiteli
gen�, kendinden ve yeti�tirili� bi�iminden ileri gelen eksiklikleri
gidermek i�in �aba harcayacak yerde, b�t�n enerjisini ba�ar�l�
oldu�u derslere verir, kendini sosyal ya�amdan t�m�yle soyutlar.
E�er bu gen�, derslerinde de pek ba�ar�l� de�ilse, enerjisini ba�ka
yollara y�nlendirebilir. �rne�in, politik tutumuna uygun bir a��r�
ak�ma girerek b�t�n enerjisini o y�nde kullanabilir.
D��k gelirli Kap�c� Ahmet Efendi, s�k s�k kendisini zengin bir
i�adam� olarak hayal eder. T�rkiye'nin en zengin ki�ilerinden biri
olacak, b�y�k kentlerde i�yerleri a�acakt�r. Bu kadar �nl� olan Ahmet
Bey, ara s�ra ans�z�n i��i ailelerini ziyaret edecek ve onlarla birlikte
oturup onlar�n m�tevazi sofras�nda yemek yiyecektir. Bir g�n
bu i��i ailelerinden birinde g�zel bir gen� k�zla tan��r...
�rnek 1
Koca : --Kes sesini be! D�r d�r d�r!.. �eker gider lokantada yerim.
Hi� olmazsa senin d�rd�r�n� dinlemem. B�kt�m be!..--
Kad�n : --Haydi git �yleyse. Defol git! Seni tutan yok. Kendini
adam m� san�yorsun sen?..--
�rnek 2
Savunucu ileti�im:
Yarg�lay�c� tutum
Kesin tutum
A��k ileti�im:
Tan�t�c� tutum
Denemeci tutum
�rne�in, bir yerde yarg�lay�c� bir tutum g�steren biri, bunun ard�ndan
anlay� ve yak�nl�k tutumlar�n� da belirtebilir. B�yle durumlarda
dinleyici ne yapaca��n� bilemez; kar��s�ndakine k�zs�n m�, yoksa
onu sevsin mi bir t�rl� karar vermez. G�nl�k ya�amda g�zlemlenen
ileti�imlerde, savunucu ve a��k ileti�im tutumlar� birbirleriyle
de�i�ik t�rlerde ve �e�itli derecelerde birle�im g�sterebilirler. Anlat�m�
kolayla�t�rmak amac�yla, birbirine kar��t olan iki tutumu di�erlerinden
ayr� olarak ele al�p inceleyece�iz.
Deprem b�lgesinde bulunan bir evde, orta �iddette bir zelzele sonucu
ev sallanmaya ba�lay�nca, �ocu�unu merak eden anne, --Can
neredesin!-- diye seslenince, �ocuk i�erden korkak bir sesle, --Ben
yapmad�m anneci�im!-- diye cevap verir.
Baba : --Senin yurt d��nda falan i�in yok. Oraya gidip belki de
d�nmezsin. Haluk Bey'in o�lu Vural gitmi�ti, ne oldu?.. Orada bir yabanc�
k�zla evlendi... �imdi hem annesi hem de babas�, --Ke�ke okutmasayd�k da,
burada bizimle kalayd� o�lumuz-- diyorlar!--
O�lu : --Babac���m, ben senden para istemiyorum ki!.. Ben iyi bir
i� y�neticisi olduktan sonra zamanla kendi i�imi kurar�m. Kusura
bakmay�n ama, ben t�p fak�ltesine gitmeyece�im. Bu meslekte ya�ayacak
olan benim, siz de�ilsiniz... Bana �yle geliyor ki, --O�lum doktor--
demek i�in, beni istemedi�im bir mesle�e itmeye �al��yorsunuz.--
Baba : --Sana tatl� s�z yaram�yor galiba!.. Kal�n kafal�!.. E��ek herif!..
Yaz�klar olsun sana verdi�im emeklere. Ben senin iyili�ini d��n�yorum.
Sen kalkm� burada bir de bana kar�� geliyorsun. Git, defol
kar��mdan. Ne halt edersen et. Bir daha bana gelip hi�bir konuda ak�l
dan�ma... Anla��ld� m�? Git, g�z�m g�rmesin seni!--
Baba : --Evet o�lum, azmin elinden kurtulan pek bir �ey yoktur.
Fakat sermaye edinmek uzun s�re alabilir. Para herkesin �nem verdi�i
bir konudur. Bu konuda hayallerle ger�ekleri kar�t�rmak ac� sonu�lar
do�urabilir. Onun i�in sermaye bulup i� ba�latma konusunda
senin m�mk�n oldu�u kadar ger�ek�i davranman� istiyorum--
Baba : --G�zel! Fikir almaya a��k olman ho�uma gitti. S�rf kendi
kafan i�ine kapal� kalma. Dinle, d��n, dene, sonunda yine sen karar
ver. Fakat �nce fikir al, ondan sonra kendin karar ver. �imdi benim
sana bir �nerim var, madem ki fikir almaya bu kadar a��ks�n, bunu
sana rahatl�kla s�yleyebilirim. Doktor olmay� hi� d��nd�n m�? Yararl�
ve iyi kazanc� olan bir meslek!..--
O�lu : --Hasta kimselerle s�rekli ili�ki i�inde olmak, sanki beni �ld�r�rm�
gibi bir duygu var i�imde. Ama yine de bir meslek olarak
�zerinde d��nmem gerekir.--
Belli bir stratejiyi izleyen planl� tutum: Belli bir stratejiyi izleyen
plan� tutum, konu�an�n ama�lar� konusunda dinleyiciyi ku�kuya
d��rebilece�inden, savunucu tutum yarat�r. --Bakal�m bunun alt�ndan
ne ��kacak?-- gibi bir d��nce, dinleyicinin kendini savunmaya
haz�rlamas�na yol a�abilir. S�zgeli�i, sizi telefonla arayan bir
tan�d���n�z�n ��yle dedi�ini d��n�n: --Sizi ne kadar sevdi�imi bilirsiniz.
Hep akl�mdas�n�z, bir t�rl� ziyaretinize gelmek m�mk�n olamad�...
Nas�ls�n�z abi? Afiyettesiniz in�allah... Yengem de iyi mi? �ocuklar
nas�l? G�zel, g�zel... Allah iyilik versin. Bir hat�r�n�z� soray�m dedim.
Ha, abi, bir soray�m unutmadan, bana bir milyon lira bor� verebilir misiniz?--
1. Bir konuyla ilgili olarak her �eyi bilmek ve bunlar� normal bir
ileti�im s�recinde a��k se�ik ifade edebilmek m�mk�nd�r.
1. Bir konuyla ilgili olarak her �eyi bilebilmek zordur. Her �eyi
bilsek bile bunlar� normal g�nl�k ileti�im i�inde a��k se�ik ifade etmek
olana�� pek yoktur.
2. Bir konuyla ilgili bir�ok do�ru bilgi; do�ru bak� a��s� olabilir.
Yani herkesin kendine g�re --ger�ek--leri vard�r.
S�Z�N KISASI
ALI�TIRMA
:::::::::::::::::
�itmek ve Dinlemek
Bir s�re �nce i�lerimin �st �ste ters gitti�i bir zamanda kafam
bor�lar�m� nas�l �deyece�imle me�gulken, kedisini kaybetmi� olan
kom�umla kar��la�t�m. Onu bir daha bulamayaca��n� san�yordu. Ayr�l�rken
benden bir �ey istemi�ti, ama neydi o, bir t�rl� an�msayamad�m.
Ertesi g�n yan�na gitti�imde sevin�liydi. Kediyi bizim �ocuklar
bulmu�lar ve eve getirmi�ler... �ocuklara benim s�yledi�imi, kedisini
aratt���m� san�yordu... Bense benden b�yle bir �ey istedi�ini unutup
gitmi�tim. Besbelli ben ve kom�um o g�n kar��la�t���m�zda, sorunlar�
iyice yo�unla�m� olan kendi i� alemimizden baz� sesler yans�tm�,
ne var ki, kendi d�nyalar�m�z�n i�inden ��k�p birbirimizle ileti�im
kuramam�t�k.
NASIL D�NL�YORUZ?
Ki�i(ler) : Karde�im.
N���N D�NLEM�YORUZ?
Her �eyden �nce, g�n�n b�y�k bir zaman� dinlemekle ge�er; s�n�fta,
evde, toplant�da, i�yerinde, yolda, televizyonda, radyoda o kadar konu�ma
var ki, b�t�n bunlara dikkat verilecek olsa, sinir sistemi yorulur.
Sinir sistemi kendini korumak i�in dikkati her zaman yo�un bir
odak noktas�nda tutmaz, ancak --ilgin�-- buldu�u, ba�ka bir deyi�le, o
anda i�inde bulundu�u fizyolojik ve psikolojik gereksinmeler �er�evesinde
anlaml� olan noktalara dikkati toplar. Karn�m�z a�sa, yiyecek
konusu, s�navlarla ilgiliysek, s�nav konusu dikkatimizi �eker. Belirli
bir kimseye kar�� �zel bir ilgimiz varsa, onun ad� ge�ti�i zaman --kulak
kesiliriz!--
Bir ba�ka neden de, dakikada 600 kelimelik bir konu�ma h�z�n�
rahatl�kla anlayabilecek bir sinir sistemine sahip oldu�umuz halde,
normal konu�ma h�z�n�n dakikada ancak 100 ile 140 kelime aras�nda
olmas�d�r. --Bunun dinlemeyle ilgisi ne?-- diye sorabilirsiniz. Bu demektir
ki, her dakika en az�ndan 460 kelimelik bir zaman s�resinde
zihin bo� kal�yor. Konu�ma 15 dakika s�rerse, ka� kelimelik zaman
bo� kal�r, var�n siz hesaplay�n.
D�NLEME VE ANLAMA
Dinleme davran��n�n m�kemmel olmad���n� g�rd�k. Ayr�ca kula�a
gelen her s�z� tam dikkatle, kendimizi vererek dinlememizin olanaks�z
oldu�unu da a��klam� bulunuyoruz. �imdi siz bu noktada
��yle bir soru sorabilirsiniz: --E�er bir kimsenin s�yledi�ini anlamay�
ger�ekten istersem, dikkatimi tam anlam�yla onun-- s�ylediklerine
toplarsam, konu�an�n ne demek istedi�ini b�t�n�yle anlayamaz m�y�m?--
5. Elinizdeki her bir �ekli tekrar etmeden, h�zl� fakat do�ru bi�imde
y�ksek sesle teker teker tarif edin.
8. Elinizdeki her bir �ekli daha �nce yapt���n�z gibi tarif edin,
fakat soru soruldu�u zaman soruyu tam cevaplay�n.
Ortada bir yanl� anlama s�z konusuydu. Nas�l oldu da, ye�enimin
bana sabah 9'da gelece�ini sanm�t�m? Bu yanl� anlaman�n alt�nda
baz� varsay�mlar yatmaktayd�. Bunlar:
--Peki, nas�l yard�m edelim �yleyse?-- diye bir soru belirebilir kafan�zda.
Burada, de�er verdi�iniz, yak�n hissetti�iniz bir kimse bir
sorunun ��z�m� i�inde k�vran�rken, --kendisi bulsun ��z�m�,-- diye
ondan uzak durman�z� sal�k vermiyorum. Arkada��n�z�n sorununu
��z�m�n� kendisinin bulmas�na, onun i�in iyi bir dinleyici olarak
yard�m edebilece�inizi g�stermek amac�nday�m.
Acaba Ne S�ylerdiniz?
2. Sorunlar:
SORUNLARA VERD���N�Z
Yarg�lama
Soru Sorma
Z : --Ayn� �eyleri.--
Z : --Ayn� �eyleri.--
M : --Evet.--
Rahatlatma
Yarg�lama ...
��z�mleme ...
Rahatlatma ...
Yarg�lama ...
��z�mleme ...
Rahatlatma ...
Yarg�lama ...
��z�mleme ...
Rahatlatma ...
Daha �nce Yal��n ile Sacit aras�nda ge�en konu�may� �imdi aktif
dinleme davran�� i�inde verelim:
�ocuk : --Uyumayaca��m--
�ocuk : --Uyumayaca��m--
�ocuk : --O kitab� ver bana, I���� s�nd�rme. ��k buradan. Seni burada
istemiyorum. Uyumayaca��m. Seni sevmiyorum..--
�ocuk : --Evet, okuldan nefret ediyorum, bir daha hi� okula gitmeyece�im,
hi� gitmeyece�im!..--
�ocuk : --Allah�n belas� bir yer. �yi bir ��renci de�ilim. Hi�bir �ey
bilmiyorum. �kinci s�n�fta olmam gerekir. (�imdi ���nc� s�n�ftad�r.)
Matematikten hi�bir �ey anlam�yorum (Matemati�i �ok iyidir.) ��retmen
sanki bizi lise �grencisi san�yor.--
Anne : --Matematik senin i�in �ok zor...--
Anne : --Hay�r.--
�ocuk : --Bir �ey de�il.-- (Bir sessizlik s�resi ge�er, daha sonra Timur
burnundan horultular ��kararak, h�r�lt�l� soluklar almaya ba�lar, abart�lm�
bir �ekilde burnunu ve bo�az�n� temizleme sesleri ��kar�r. Timur'un burnu
kapal� oldu�u zaman soluk almakta zorluk �eker, ama annesi onun hi� bu
�ekilde horultulu ve h�r�lt�l� solu�unu duymam�t�r.)
Anne : (Bu s�ze �ok �a�m� bir durumda; bu fikrin nereden geldi�ini
sormak arzusu duyar.) --Uyurken burnundan soluk almak zorunda oldu�unu
mu san�yorsun?--
Anne : --Yani a�z�ndan soluk almasan daha iyi olur mu demek istiyorsun?--
Anne : --�yi geceler, tatl�m-- (�per, �ocuk iki dakika i�inde derin bir
uykuya dalm�t�r.) (Gordon, 1970.)
AKT�F D�NLEMEN�N �ST�NL��� NEREDE?
Aktif dinlemenin ���nc� �st�n yan�, bir kimseyi daha iyi tan�man�za
olanak vermesidir. Aktif dinleme; s�z konusu ki�inin daha i�tenlikle
a��larak, kendini sizinle payla�mas�na yol a�abilir. B�ylece
daha sa�lam temeller �zerinde kurulmu� ili�kiler do�ar.
��MD� NE S�YLERD�N�Z?
Ba�ka bir arkada��n�z size kat�labilirse daha iyi olur, �� ki�i olarak
�al��n; ��nk� grup i�inde bu t�r bir al�t�rmay� yapmak size daha
fazla bilgi verir.
S�Z�N KISASI
�yi bir dinleyici olabilmek i�in, ki�inin geri-iletim s�recini s�k s�k
ve yerinde kullanmas�n� ��renmesi gerekir; b�ylece ileti�im tek y�nl�
olmaktan ��kar, �ift y�nl� olur. Aktif dinleme ad�n� verdi�imiz bu
�ift y�nl� ileti�im, al�nan mesajlar� biraz daha belirginle�tirerek konu�ana
geri verir. �yle ki, konu�an kimse ger�ekten --duyuldu�unu--
hisseder; benli�inin --ge�erlik kazand���n�-- sezer; bunun sonucu olarakta
i� d�nyas�n� daha serbest�e ifade etme e�ilimini g�sterir. ��
d�nyas�n� serbest�e ifade edebilen kimse sorunlar�n�, g��l� ve zay�f
y�nlerini daha kolayl�kla g�rmeye ve do�al olarak, bu sorunlara daha
ger�ek�i ��z�mler getirmeye ba�lar. Bu nedenle; de�er verdi�imiz,
kendimize yak�n buldu�umuz kimselerin sorunlar�na yard�mc�
olmak i�in aktif dinlemeyi kullanmak, ���t vermek, yol g�stermek,
yarg�lama ya da rahatlatmak t�r� bir yakla��mdan daha yararl� olur.
Aktif Dinleme
:::::::::::::::::
S�rt�me ve �at�malar
Son grupta sadece iki �ift vard�. Bunlar ger�ekten birbirlerine yak�n
ili�ki kurmu�lard�. Bu ger�ek ve yak�n ili�kinin s�rr�n� kendilerinden
sordu�umuzda, cevab�n� bilmediklerini, bu konuda ak�llar�na
s�yleyecek hi�bir �eyin gelmedi�ini ifade ettiler. Di�er gruptaki �iftlerden
farkl� olarak, bu gruptaki �iftlerin aralar�nda s�rekli olarak
tart�t�klar�n� g�zledik. Ancak birbirleriyle �at�malar�n�n, tart�malar�n�n
�ok do�al bir �ey oldu�unu kabul etmi� g�r�n�yorlard�.
�ki ki�i aralar�nda ortaya ��kan bir sorunu yap�c� bir tutumla ele
al�r ve tart��rlarsa, aralar�ndaki ili�ki bir geli�me f�rsat� kazanm�
olur. �ocukluktan beri ��renilen ve ortaya ��kan bir sorunu tart�mak
i�in kullan�lan y�k�c� tutumsa, iki ki�inin birbirinden uzakla�mas�na,
ili�kilerinin zay�flay�p kopmas�na yol a�ar.
YIKICI TARTI�MA
Kar��daki onu, --Ne olur sigaran� ba�ka odada i�, dumandan rahats�z
oluyorum;-- dedi�inde, --ak�l okuyucu-- hemen cevab� yap�t�r�r.
--Asl�nda sen benden rahats�z oluyorsun, ��nk� ba�ar�m� k�skan�yorsun!
Haydi itiraf et beni k�skand���n�.-- B�yle davranan --ak�l okuyucu--,
kendi duygu ve d��ncelerini dinlemek f�rsat�n� da bulamaz;
kendisinin ne hissetti�i onun i�in eri�ilmez bir noktada kalm�t�r.
Kar��dakinin akl�n� okumaya kendini kapt�ran ki�i, sadece kendisinin
de�il, kar��s�ndakinin de duygular�n� da alg�layamaz. B�yle bir
kimseyle konu�an ki�i duyulmad���n�, dinlenmedi�ini hisseder. K�rg�nl�k
ve k�zg�nl��� daha da artar; bu duygulara bir de, --temas-- edememekten,
kar��dakine ula�amamaktan do�an --bozulma-- duygusu eklenmi�tir.
11. �akaya bo�mak: Baz� ki�iler kendilerine ciddi bir duygu y�neltildi�inde,
i�i hemen �akaya d�kmek ve bu yolla ciddi duygulardan
kurtulmak isterler. �zellikle bunlar k�zg�nl�k, k�rg�nl�k ve dar�lma
gibi ciddi duygular olursa, bu �akaya bo�ma davran�� daha da
belirgin olarak kendini g�stermeye ba�lar. Okuyuculardan baz�lar�,
--Oh ne g�zel, �akac� bir adam, insana hi� kavga etme f�rsat� bile vermez,
s�rekli ne�eli tutar kar��s�ndakini-- diye d��nebilir.
Kad�n kocas�na, --Ne olur ev i�inde bana biraz yard�m et. �ki �ocu�un
bak�m�, ev idaresi, i�te �al�mak! Art�k yeti�tiremiyorum, �ok yoruluyorum!--
dedi�inde, koca, --Evlenmeden �nce ben seninle konu�mu�tum,
ben ev i�lerinden ho�lanmam ve sana bu konuda yard�m
edemem. Sen de bunu kabul etmi�tin!-- diye cevap verirse, de�i�meye
izin vermeme s�z konusudur. Ya�am ko�ullar� de�i�ti�i halde, koca
d��nceseni de�i�tirmez, kar�s�na yard�m elini uzatmaz. B�yle bir
tutum sonucu, bu �iftin evlilik ili�kilerinin nas�l olaca��n� tahmin
etmek herhalde zor olmasa gerek.
( ) 1. Ka��nmak
( ) 2. Has�ralt� etmek
( ) 3. Su�lu hissettirmek
( ) 4. Konuyu de�i�tirmek
( ) 5. Ele�tirmek
( ) 6. Ak�l okuyuculuk
( ) 7. Tuzak kurmak
( ) 8. �ma etmek
( ) 9. Barda�� ta��rmak
YAPICI TARTI�MA
Her �eyden �nce --yap�c� tart�ma--, bir s�zc�k grubu olarak insana
�eli�kili bir ifade olarak g�r�l�yor. --Tart�man�n da yap�c�s� olur
mu?-- diyesi geliyor insan�n. �imdiye kadar �evremizde, yeti�ti�imiz
b�y�d���m�z ortamda, ki�ilerin tart�arak uzla�t�klar�n�, anla�t�klar�n�
ve beraberce bir �ey �rettiklerini g�rmeye pek al�mad�k. Tart�malar�n
amac� �o�unlukla kar��dakini y�pratmaya, k�rmaya ya da
h�n� almaya y�neliktir. Tart�may� olumlu y�nde kullanmaya al��k
olmayanlar�n, yap�c� tart�ma kavram�ndan --tuhafl�k--, --yapmac�l�k--
duygusu edinmeleri do�ald�r.
Yeni bir y�zme stili, yeni bir konu�ma bi�imi, yeni bir fikir d�zeni
ilk ba�larda bana hep --tuhaf-- ve --yapmac�k-- gelmi�tir. Bu --tuhafl�k--
duygusuna kendimi kapt�rd���m zaman --yeni--yi deneyemedim.
Yeniyi deneyemedi�im zaman da, ya�am�ma yeni bir boyut, bir canl�l�k
getiremedim; ancak --eski--yi s�rd�rebildim.
Y�k�c� tart�malar �o�u kez iki ki�inin tart�mak i�in uygun bir zaman
se�ememesinden kaynaklan�r. �iftlerden birisi kar��k bir ruhsal
durum i�inde bulunabilir. Ya da rahat rahat konuyu tart�acak zaman�
bulunmayabilir; o anda yapmas� gereken daha ivedi bir i�i olabilir.
Bazen yorgunluk ya da ba�ka t�r ki�isel bir sorunla kafas� me�gul
olan birey, kar��s�ndakini tam anlam�yla dinleyecek durumda olmayabilir.
Bu t�r nedenler dolay�s�yla, yap�c� tart�ma i�in her iki ki�iye
uygun bir zaman ayarlamak gere�i vard�r. Yoksa iyi niyetlerle yap�c�
bir ama�la ba�lanm� olunan tart�ma, kolayl�kla y�k�c� bir tart�ma
haline d�n�ebilir.
--Beni rahats�z eden �ey benimle alay etmendir ve sen bunu yap�nca
sana k�r�ld���m� hissediyorum.--
Sen dili, --Sen ne kadar kaba bir insans�n;-- --Ne kadar ak�ls�zca i�
yap�yorsun;-- --Sende hi� terbiye yok mu?-- gibi ifadelerle kar��dakini
yarg�lamaya ve su�lamaya y�nelen bir dildir. --Sen �usun!,-- --sen busun!--
gibi ifadeler hep --sen-- kelimesiyle ba�lad��� i�in, b�yle bir tutum
i�inde kullan�lan dile sen dili ad� verilir.
Ben dili ile sen dili aras�ndaki en �nemli fark �udur: Ben dili, konu�an
ki�inin kendi i� d�nyas�ndaki duygular� ifade eder ve bu duygular�n
�tesinde herhangi bir su�lama ve yarg�lamaya gitmez. Sen
dilindeyse su�lama ve yarg�lama a��rl�k ta��r.
Demek ki, bu a�amada iki evre var: Bir tanesi kendi y�n�n�zden
ne istedi�inizin fark�nda olmak ve bu iste�inizi a��k, se�ik bir bi�imde
s�yleyebilecek duruma gelmek: �kincisiyse bu iste�inizin kar��n�zdakinin
ya�am� ve ki�ili�i i�inde ne anlama gelebilece�i hakk�nda
biraz duyarl�l�k kazanmak; bir ba�ka deyi�le, sizin istedi�iniz de�i�ikli�in
kar��n�zdakine ne ifade etti�inin iyice fark�na varmak!
ifadesi kesin bir dile�i ortaya koyar ve �b�r insan� b�y�k s�k�nt�ya
sokmadan uygulanabilecek bir i�eri�i vard�r.
Baz� anlar, k�zg�nl�k o dereceye gelmi� olabilir ki, insan o anda sadece
k�zg�nl���n� dile getirmekle ilgilenebilir, ��nk� ba�ka hi�bir �eyi
d��nebilecek halde de�ildir. Bu durumda olan bir insan�n yukar�da
anlat�lan t�rden yap�c� tart�ma a�amalar�n� ad�m ad�m, so�ukkanl�l�kla
izlemesini beklemek ger�ek�i de�ildir. K�zg�n olan kimse, k�zg�nl���n�
bast�rmaya �al�arak yap�c� bir tart�maya girmek istese bile,
bu davran��n sa�l�kl� bir tutum oldu�u s�ylenemez. ��nk�, ki�inin
i�indeki k�zg�nl�k duygusu bast�r�lamayacak bir �iddete ula�m�
olabilir. Bu �iddette bir duyguyu bast�rmak zordur, ancak bir --nazik
ki�i-- maskesi takmakla, ki�i k�zg�nl���n bast�rm� gibi g�r�n�r. Ne
var ki, maske takm� bir ki�inin yap�c� bir tart�maya girmesi olanaks�zd�r.
Yap�c� tart�ma i�in ki�ilerin ger�ek olmas�, maskelerinden
kurtulmu� olarak kendi i� benlikleriyle etkile�imde bulunmalar� zorunludur.
Maskeli olarak yap�c� tart�maya giri�mek bir tek sonu�
do�urur: Etkile�imde bulunan ki�ilerin birbirlerine kar�� duyduklar�
g�ven zay�flar.
Be� ya da on dakika gibi belirli bir zaman s�resi i�inde akl�n�za gelen
�areleri, iyi ya da k�t�, m�mk�n ya da de�il gibi s�zge�lerden ge�irmeden,
oldu�u gibi ortaya koyun. Bu a�amadaki as�l ama�, sorunla
ilgili olabildi�i kadar �ok say�da ��z�m yolunu bir liste halinde ifade
edebilecek duruma gelmenizdir. Ki�iler kafalar�ndakini hi�bir s�zgece
tabi tutmadan, oldu�u gibi d�kmelidirler.
S�Z�N KISASI
:::::::::::::::::
�leti�im ve Toplum
Geri-iletim
�leti�im ortam�
Ula��m s�n�rlamas�
Etki
...
...
Di�er bir neden de, blokla�an d�nya siyasal ortam�nda her bir
blokun kendine yanda� bulma �abas�d�r; buldu�u yanda�lar�n� ekonomik
y�nden g��lendirecek blok i�i ticari ve k�lt�rel ba�lar�n artmas�,
kar��l�kl� ba��ml�l���n olu�mas� lider durumunda olan devletin
g��lenmesi demektir. Geli�mi� �lkelerin olu�turduklar� bloklar geli�memi�lere
kalk�nmalar�nda yard�m edecek bilimsel ve teknolojik kapasiteye
eri�mi�lerdir. Sanayile�meyi yaratabilecek b�yle bir bilimsel
ve teknolojik g�c�n kendilerinde olmas�, lider devletlerin yar�mas�n�
kam��lam�t�r. Uluslar�n i�inde ve d��nda olu�an ko�ullar kalk�nmay�,
b�ylece �a��m�z�n en yayg�n toplumsal olgusu durumuna sokmu�tur.
Geleneksel k�lt�r yap�s� i�inde ya�ayan bir k�ye giren ufak bir
transist�rl� radyo, d�nyaya a��lm� bir penceredir ve k�y� d�nyayla etkile�im
haline getirir. K�ye giren ilk radyo, sahibine sosyal itibar kazand�r�r,
d� d�nyadan gelen haberleri onun arac�l���yla duyabilece�ini
anlayan k�yl�, radyo sahibinin evine kolayl�kla gidebilmek, haberleri
ve de�i�ik programlar� dinleyebilmek i�in o ki�iyle iyi ge�inmeye
dikkat eder. Belki �o�umuz k�ye gelen ilk radyoya k�yl�lerin
tepkisini g�rememi�izdir, ne var ki, �lkemizde televizyon hen�z enderken
kahvelere halk�n y���l��n�, televizyonu olan evlere �zel program
geceleri misafirlerin geli�ini hat�rlayabiliriz.
K�ye giren her radyo, al�nan her televizyon, okunan her gazete
ve dergi, toplumu daha geni� bir d�nyayla ili�ki i�ine sokar ve toplumun
geleneksel ya�am ve d�nya anlay��n� etkilemeye ba�lar. Ekonomik
kalk�nman�n ger�ekle�ebilmesi i�in geleneksel k�lt�r i�inde yeti�mi�
bireylerin d��n� ve davran� bi�imlerinde temel de�i�melerin
yer almas� gerekir. Toplumsal kalk�nma konusunda inceleme yapan
ileti�im uzman� John Condliff ara�t�rmalar� sonucunda vard���
kan�y� ��yle dile getirir:
Daha �nce ifade edildi�i gibi, sosyal de�erler ve sosyal roller de�i�meye
diren� g�sterirler; bu nedenle, toplumsal kalk�nma a��r ger�ekle�en
bir sosyo-ekonomik s�re�tir.
S�Z�N KISASI
:::::::::::::::::
�K�NC� KISIM
DE���EN
T�RK TOPLUMU
���NDE
�LET���M
:::::::::::::::::
:::::::::::::::::
10
�leti�im Manzaralar�
2 Haziran 1986 g�n�n�n ak�am �zeri, yedi y�ll�k bir ayr�l�ktan sonra,
�stanbul'a geliyorum. Los Angeles'tan kalkan KLM hava yollar�n�n
u�a��, Kuzey Kanada ve kutup �zerinden u�arak �nce Amsterdam'a
indi. Orada, ayn� �irketin Atina �zerinden �stanbul'a gelen ba�ka bir
u�a��na bindim. Los Angeles'tan kalkan u�aktaki yolcular�n aras�nda,
ancak birka� T�rk'�n fark�na varabilmi�tim. Amsterdam'dan kalkan
u�aktaki T�rklerin say�s�nda bir artma oldu�u daha belirgindi;
sigara i�en erkekler ve ba��rt�l� kad�nlar �o�unluktayd�.
Yol g�sterici bir yaz� olmad��� i�in �nce �a�k�nl�kla etrafa bak�nan
yolcular, daha sonra --devlet koruyucusu-- as�k suratl� birer polisin
i�inde oturdu�u iki ufak h�creyi g�rd� ve her birinin �n�nde dizilmeye
ba�lad�. Bu arada KLM u�ak �irketinde �al�an gen� bir T�rk
han�m, iki yolcuyu arkadan getirerek en �ne ge�irdi ve polise onlar�n
pasaportlar�n� verirken --Bunlar benim tan�d�klar�m;-- dedi.
T: Olmaz Beyefendi, �zel arabalar i�in park yeri var, l�tfen oraya
park edin.
Bizim taksi �of�r� sinirleniyor --Bunu bir taksi �of�r� yapsa �imdiye
�oktan k�f�r� yemi�ti!-- diyor ve --Biz burada bo�u bo�una benzin
yak�yoruz. Herif yolu kapatt�, kimsenin umurunda bile de�il!--
diye bana yak�n�yordu.
:::::::::::::::::
11
K�lt�r ve �leti�im
Sizin iyi niyetli teklifiniz i�in te�ekk�r ederlz, ama kabul edemeyece�iz.
Size olan minnettarl���m�z� kan�tlamak i�in bizim de size bir
teklifimiz var: Virginia'n�n asil delegelerinin g�nderecekleri bir
d�zine delikanl�y� e�iterek onlara b�t�n bilgilerimizi ��retece�iz ve
onlar� ger�ek anlam�nda birer yi�it olarak yeti�tirecegiz.--
K�lt�r nedir?
�zg�rl�k�� �a�da� anlay�: Dini inan� �zel bir ya�ant�d�r ve her bireyin
en kutsal �zg�rl���n� olu�turur. Dini inanc�nda �zg�r olmayan
insan, ya�am�n�n t�m�nde �zg�r de�ildir. Devletin en �nemli i�levlerinden
biri, birbirinden farkl� dini inan�taki yurtta�lar�n, di�erlerini
k�s�tlamadan, inan� ve �rflerini �zg�rce uygulamas�na olanak
verecek yasal ortam� korumak, devletin siyasal, ekonomik ve yasal
g�revleriyle de�i�ik dini g�r�leri birbirinden tamamiyle ba��ms�z
tutmakt�r.
S�Z�N KISASI
Kadercidir.
...
Yar�kanl�k iyidir.
Materyalisttir.
:::::::::::::::::
12
Bir anlamda iki d�zeyli bir ya�am d�zeni yarat�lm�t�r: Resmi d�zeyde,
demokratik k�l�fa b�r�nm� g�stermelik de�erler g�ze �arpar;
ne var ki programlar�n uygulanmas� ve �lkenin y�netimi otoriter
anlay� i�inde olur. Bu nedenle, g�stermelik demokratik de�erlerle,
g�nl�k ya�amda uygulanan geleneksel de�erler aras�nda bocalayan,
hangi d�zenin daha ge�erli oldu�unu bilemeyen ku�aklar yeti�ir.
A�a��daki g�zlemler, toplum d�zeninde kendini g�steren bu de�erler
karma�as�n� yans�t�r.
DE�ERLER� YANSITIR
G�zlem 1
Nasreddin Hoca'l�k
Bor�lu bir t�rl� paray� �demiyordu; ihtar, protesto hi�biri kar etmedi,
sonunda icraya verdi.
-�deyemeyiz! dediler.
-Niye?
Anlamad�, o da ne demekti!
Anlatt�lar:
Ama devlet i�i bu, yaz�lacak, �izilecek, her �ey kayda kuyda ba�lanacak...
Bu para ne olacakt�?
EEEEEEEE, sonra?
Gelelim sadede...
�cra memuru kasada para yok diyor, ancak kasaya para gelirse
�denebilir, diyor.
Savc� ne yapacak?
G�revidir!
Devletin!
Devlete!
Tan�maz!
Hani Hoca'n�n birine borcu varm�, adam kap�y� �al�nca yolun kenar�n�
g�stermi�:
G�zlem 2
G�zlem 3
G�r�l�yor ki, --mevki sahibi-- iki ki�i �at�ma i�ine girince yasa,
kural, kimin hakl� oldu�u konular�ndan �nce, --kimin daha fazla forsu var!--
yar�mas� ortaya ��k�yor. Mevki ve forsu olan, geleneksel
k�lt�r �er�evesinde, yasa ve kurallar�n �st�ndedir.
G�zlem 4
K�fre r�za k�f�rd�r. Bu bir akaid kaidesidir ki, herhangi bir k�fr�
icap eden �eyi bir kimse i�ler, di�er bir M�sl�man da onu ho�g�r�r,
r�za g�sterirse kafir olur. Neuzibillah. Bu noktan�n inceli�ini bilmeyip
k�fre giden, imandan ��kan nice M�sl�manlar vard�r.--
8. Din ve devlet ili�kisi: Din; ki�inin sadece i� d�nyas�na ait bir olgu
de�ildir; din bireyin ya�am�n�n t�m�n� belirlemeli ve ona y�n
vermelidir.
Yeniden Bak�
KAYNAKLAR
Bach, G., Wpyden, P. The Intimate Enemy. New York, N. Y.: Avon Books,
1968, s. 47-48.
Davitz, J., Fear, Anxiety, and the Perception of Others. Journal of General
Psychology, 61, s. 169-173, 1959.
Hall. E. T. The Hidden Dimension. Gordon City, New York: Anchor Books,
Doubledey, 1968.
Herskovits, M. Cultural Anthropology. New York: Knopf, 1955.
Masten, Ric, A Thin Body of Work. New York, N. Y.: Academic Authors, Inc.
1972, s. 87.
Nesin, Aziz, --�ok ��k�r--, Deliler Bo�and�. �stanbul: D��n Yay�nevi, 1967,
s. 97-100.
Thayer, W., General Semantics. New York: Harper and Row, 1963, s. 326.
:::::::::::::::::