Professional Documents
Culture Documents
1996 - 20 - BINGOL-Semerkandî'nin Kıstasında Kıyas Teorisi
1996 - 20 - BINGOL-Semerkandî'nin Kıstasında Kıyas Teorisi
FELSEFE D ~ Y A S ISAY1
, : 20, B M A R 1996
~ b d u l k u d d kB~NGOL .
gerekli lulmayan, dogrudan dogruya sonuq vermeyen kiyaslar olup, "K~yas~n oncu-
lerinde zikredilmeyen diger bir Snerme vasitasiyla sonuq verirler." igte bu onermeler,
ya oncul olarak al~nanonermelerden her biri veya her ikisi ic;in gerekli (Lhime) olan
bir onerme olmaz, ki, bu "Ecnebi 0 n c ~ l " ; ' ~daa tersdondurme vb. de'oldugu gibi,
Snciil olarak allnan ijnermeler iqin gerikli olan bir Gnerme olur da terimleri dkredilen
oncullerin terimlerine ayklr~olur, ki, bu da "Garip 0nciil" adlni ahr.
Semerkandi, bu apklamalardan sonra "Ecnebi ve Garip 0nciil" vasltas~yla
sonuq veren lyaslara ornekler vermektedir. Mesel$
A, B'ye egittir.
B, C'ye egittir,onciilleri konulursa
0 halde A, C'ye egittir, sonucu cpkar.
Ancak bu ve benzeri k~yaslardasonuq dogrudan doguya (lizatihi- bizzat)
yalniz bu olugumun biitiinuyle degil, Ecnebi Mukaddem vasltaslyladir. Eger boyle
olmasaydl bu tiir telifler dgma sonuq verirlerdi. Halbuki, durum hi$ de boyle degildir.
Zira bu luyastaki "egit" terimi, soz geligi "ayhn" veya "yansl" (Nlsf) terimleriyle
degigtirilirse, k~yassonuc; vermez. Soyle ki, meselb,
A, B'ye ayhndir.
B, C'ye aykmdn, onciileri konulsa, bunlardan
0 halde A, C'ye aylundlr. gibi bir Sonuq gerekli olmaz. Ciinku, "Bir geye
ayklrl olana aykln olanln o geye aylur~olmasl gerekli degildir." Yine ayni gekilde,
A, B'nin yansld~r,
B, C'nin yansld~r,onculerinden gerekli ve d o h bir sonur; olarak,
0 halde, A, C'nin yansldlr, sonucu glkmaz. Aksine, yukanda "egit" terimiyle
yap~lan hyas, ecnebi bir mukaddemin do~wlanmasmdan dolayr bizzat sonuq
vermektedir. Ciinkii burada, "A, egittir B'ye egit olana, y8ni C'ye" onermesine, "C'ye
egit olan geye egit olan hergey C'ye de egittir." onermesini ilbve edersek, istenileni,
y8ni "A, C'ye egittir" sonuq onermesini eldz ededz. Igte ilrive ettigimiz bu onerme,
"Ecnebi 0ncul" dur. Sayet bu tasdik olunmazsa (dogrulanmazsa) bu kiyas sonur;
vermez. Halbuki,
A, B'nin yar~std~r,
B, C'nin yans~d~r, onciilcri~~den,
0 halde A, C'nin yans~dlr,sonucu gerekli olsa da dogru olmaz. Zira Burada
bu sonucun dogru olabimesi iqin, "C'nin yarlsi olanin yansl olan hergey C'nin de
yansid~r."geklindeki bir onermenin yani ecnebi bir onculu~undogrulanmas~zorunlu
olur. Halbuki, bu onerme dogru degildir.
13 FELSEFE D ~ Y A S I.sAYI
, : 20, BAHAR 1996
~ b d u i k ~ d d iBi s~ J G O L
19 FELSEFE D ~ Y A S ISAY1
, : 20, BAH.L\R 1996
Boylece istenilen sonucu elde etmek iqin daha qok onciile ihtiyaq oldugu ortadadlr.
Ancak bu durumda tek bir klyas yoktur. Aksine istenileni sonuqlanduacak k~yasiqin
tamamlayic~bir dizi Iuyas vardlr. Bu onciilerden her ikisi, kendi sonucunu sonuq-
land~ranbir klyas olur. Boylece olugan "Miirekkep IQyas" (Bile~ikK~yas)larda her
bir tamamlay~cl(Mutemmim) klyasln sonucu apkca belirtilmig ise, bu k~yaslara
"Mevsiilet'un-NetaiF' ad1 verilir. Mesel$
"Her H, S'dir" sonuq onermesine ulagmak iqin,
Her, H, B'dir,
Her B, A'dlr,
Her H, A'd~r(Sonuq ve tekrar onciil)
Her A, D'dir.
Her H, D'dir (Sonuq ve tekrar oncul)
Her D, S'dir.
Her H, S'dir (istenilen sonuq)
Eger bu tiir k~yaslardatamamlaylcl ktyaslmn sonuqlan a p k ~ belirtilmemi~
a
ise bunlara da "MefsiYetu'n- Netai~'veya "Matviyye" ad1 verilir. Mesel$
Her H, B'dir,
Her B, A'd~r,
Her A, Ddir,
Her D, S'dir,
Her H, S'dir hyasl gibi
Semerkandi'ye gore herhang ibir sonucu sonuqlanduan hyas, aynl ~ekildebu
sonucun duz ve ters dondurmesi gibi, sonug iqin gerekli olan onermeleri de sonu$-
landlrmlg olur.
Semerkandi', diger bir bilegik klyas olanHulf?K~yas'm,birisi iktiranl~,difjeri
istisnalr olan iki kryastan olu~tugununve "Diger qeligigin (nakizin) yanllgligi
uzerine deliilet ettigi iqin, iki qeligikten birinin siibutu (gerqekle~mesi)iizerine deliilet
eden sozdur" gekiindeki tan~mlndandolayl hu ad1 aldlglnl soyliiyor.
O'na gijre bu tan~m,tanimlanan dlgindakileri dqarda blrakmamaktad~r,yani
agyarlnl m2ni degildir. Ciinkii Hakikiyye'den olu~anistisnall hyaslar da bu tanlma
girmektedir.
Gayr-I mustakim bir klyas olan Hulf? Kiyas'ln Miistakim Klyas'a dondiiriile- ,
bilecegine de igaret eden Semerkandi, bu konuda ioyle demektedir: Eger Hulfi
Ktyas'l Mustakim Ktyas'a dondunnek'istersek, sonucun qeligiginin gerekli klld~gl
muhalin. qciisini tlo$ru elan onciile ilave ederiz. Buna "Hulf'u Mustakim'e
Do~diirnie"( PI JI J~ 1 aildl verilir.
25 FELSEFE D ~ Y A S ISAM
, : 20, BAHAR 1996
Kiyas-I Burhani, Kiyas-I Cedeli, Klyas-1 Hitabi, Lyas-L Si'ri, ,'$egab* ve Safsara
qegitlerine ayirmaktadir. O'na gore SafSata, Segab ire beraber tek bir ~egittetoplana-
bilir,ki, bu da Mugalata'd~r.Dolayis~ylabu tasnifte beg gegit luyas ortaya q~kmakta-
dlr.
Zira Kjyas, ya gaglunliga diigme, hayal kurma (tehayyul ve teaccub) gibi olgu
ve olaylann diginda bir hukmu, bir bilgiyi, ya da olgulara ve olaylara ait bir hiikmii,
bir bilgiyi ifade eder. Bunlardan birinci ture ait olan Sm'dir. kincisine gelince bu da
ya kgsin (cazim), ya da kesin olmayan (gayr-i cazim) tiirden olur. Bunlardan ikincisi
HfiAEiET'tir. Kesin turden olanina gelince, burada da hiikrnun ya gerqege uygun ,
hak olduguna itibar olunmaz, ya da olunur. Eger gersege uygun olduguna itibar
olunmaz da, fakat halk~nyahut kargl fikri savunanln (hasmin) itirafina onciillerinde
itibar edilir ve durumda boyle olursa bu CEDEL olur. Durum boyle olmadigi halde,
asla muteber olmad~klarihalde oncullere itibar olunursa bu da ~ ~ 6 A B ' d x r .
Eger hiikrniin gerqege uygun olduguna itibar olunur ve igin oziinde (nefsu'l-
emr de) durum boyle olursa 0 BURHAN'dir. fiiikmiin gerqege uyg.unluguna itibar
olundugu halde i ~ i noziinde durum boyle olmaz ise o da SAFSATA'dlr.
Semerkandi'ye gore ile beraber SAFSATA tek bir ~egitolarak birlegirler ki
o da MUGALATA'dlr.
0yle goriiliiyor ki, Burhan, gerqege uygun kesin tasdiki ifade eden delildir.
Burhan zaruri bir tasdike gotiiriir ve ancak, kendisiyle tasdik zorunlu olan, kendi
ozunde de dogru oncullerden olugturulur. Bu oncullerin kendi ozlerinde "Zaruriyye",
"Mumkine" ve "Vucudiyye" olmalan farketmez. Ciinku Burhan ile elde edilmek
istenen sonuc;,bazen "Kaziyye-i Zaruriyyz", baren "kaziyye-i Mumhne" ve bazen de
"Kaziyye-i Viicudiyye" olur. Oyleyse burada oncullerden herbiri istenilen sonucu
ifade edecek tarzda olmal~dir.
Semerkandi, bu konuda Aristoteles'e de atifta buiunarak Onun Burhan'l gu
gekilde tanimlad~g~nl soyluyor: "Burhan , yakini bir sonucu elde etmek iqin y a m
onciillerden olugan bir klyastlr" Semerkandi'ye gore, Burhan kesin tasdikin vaki
oldugu yakini onciiller$en olunca, onun bu gekilde tanimlanmasi tabiidir. Ona gore
yakin birgeyin, geligiginin ihtimali olmaksizin, o geyin tasdik edilmesi ve s8bit
kilinma~idlr.Yine O'na gore Kjyas, Burhan'ln formu, yakiniyyat maddesi, yakini
olani elde etmek ise onun gayesidir.
(*) $e(jab, fitneyi uyandrrmak, gerri harakete geqirrnek, kargaga yaratmak, ortalrgr
toza dumana katmak anlamrnda bir sozcuktur. Burada, hiqbir gekilde dogru
olrnadrgr ve boyle oldugu da bilindigi halde, bir tak~rnonerrnelerden yaprlan
kryas, anlarnrnda kullanrlrnrgt~r.
27 FELSEFE D ~ Y A S ISAYI
, : 20, BAHAR 1996
Meselii, "Ateg slcaktlr", "Guneg aydlnlatlcidlr" onermeleri mugahediit
turiinden onermelerdir. Bir kiginin kendi sevincinden, kendi-tifiesinden, kendi aq11-
glndan .... vb. haraketle sevinci,ofkeyi, aq11g1,vb. bilmesi ise vicdaniyyat turundendir.
Mahsusat'tan yapllan klyaslardan yine aynl turden onermeler elde edilir. Bunlarln
mugahediit veya vicdaniyyat turiinden olmalan farketmez. Semerkandi'ye gore bu tur
onermeler, ba& tumel kayramlarln ve Evveliyyat'tan olan ban onermelerin ilkeleri,
baglangiq noktalari (mebde11eri) dirlar. Aynca bu kuvvetlerden (duyulardan)
herhangi birisini kaybeden, o duyudan yararlandlg~bilgisini de kaybeder.
Mucerrebat ise mugahedenin (gozlem ve deneyin) tekrarl vas~taslylayuklemin
konuya tertibi (yuklenmesi) suretiyle veya bu tertip olmakslzln gizli bir hyasla
beraber kesin tasdiki ifade eden onermelerdir. Semerkandi'ye gore "tecrube" il
euhads" (sezgi) arasindaki fark uzerinde duranlar, tecrubenin insan fiiline dayand@-
nl, hads'in ise boyle olmadlzln~soylemektedirler. Hads, oncullerden, ilkelerden
(mebadiden) istenilene (sonuca) sur'at-i intikaldir.
Hadssiyat'a gelince, tecrube edilen geylerin eseri (sonucu) olmaks~z~n hads'e
(sezgiye) ait karinelerin (belirti ve ipuqlarlnin) mugahadesi sebebiyle insamn sezgi
vas~tas~yla ulaptlgi kesin hiikurnleri dile getiren onermelerdir.
Mutevatirat ise, do~rulugukonusunda vaki gahiidetlerin qoklugu vasltaslyla
aklln verdig kesin hukiimleri ifade eden onermelerdir. Cunku iehadet, haber veren-
lerin qoklugundan ortaya qlkan guvenden sonra yakin ifade eder.
Yakin ifade eden onermelerin son qegidini Fiuiyyat olugturmaktad~r.
Semerkandi bunlari Qstas'ta " --W\ " (al-Kadaya al-Fltriy al-Qyas),
.
gerhinde ise ~ L w l , \-\ (al-Kazaya al-Fltriyye ve al-Kr yasat) (FItriyye
onermelen ve klyaslar) bagllg~altlnda zikretmekte ve gu taniml vermektedir: Akhn,
kendisinde bulunan bir orta terim vas~tas~yla verdigi hukmu dile getiren onermelerdir.
Meselii, "Dort saylslnrn qift oldugu" hukmunde soylenilen "Dort qifttir". onerrnesi
gibi. Ciinku bu hiikum &Ida bulunan "dordun iki egit parqaya bolunebilir" olmas~yla
ortaya koyulur. Zira bir saylnln qift olup olmadlgl soruldu~unda,akrl onun iki egit
parpya bolunebilir olup olmadlg~nayonelir." -
Semerkandi'ye gijre bu alb qegit onermenin dile getirdigi hukumler bazen
Zaruriyye, bazen Mumkine ve bazen de ViicDdiyye turiinden hiikumler olurlar. Ona
gore bu a h , Burhan'ln ~ e b a d i - i a a s (ilk
i prensipleri) dir. Burhan bunlardan olugur,
yahut bu altldan yararlanllarak vanlan hukumlerden olugur. bu altldan uqu
(Tecrubiyat, Hadsiyyat, Mutevatirat), belki dordii (Mahsusat), kendileriyle yakin has11
olan geyin dlglnda, yiini bu tiirden onermeler, bir taklrn ~artlariylabirlikte, yakin,
bilgiyi itade eder tarzda olmadikqa deli1 olan~azlar.oy1eyse Burhan'da umde olan
Evveliyyat ile Fltriyyat'tlr.
F E L S E F D ~ Y A S ISAY1
, : 20, BAHAR 1996