Professional Documents
Culture Documents
da bir anarşis ttir ; yüksek bir makam sahibini veya herhang i bir
kudretli adamı yere sermek en büyük gayesidir ; sonradan bir
ihtilalin başına geçmek ve halk kitlelerin i bir rüzgarın bir or-
manı dalgalandırış ı gibi hareke te getirmek ister )) .26 Bu haliy-
le yazar, man eviyatı istibdat yıllarının baskısı altında ezilen ve
muhayyi lesi jöntürk maceralarıyla beslenmiş bir genç inribaı
nı verir. 1908'de lstanbul'a ilk gelişinde uo ldukça toy çekingen
Hn>'aunı. ye uştigi muh itin havasını ve morf opsik oloji sini gör-
d ugum uz Yaku p Kadr i ilk yazılarını 1909 da verir . tlk hızb
1
191 "1 e kada r , tiyat ro , hika ye , m ensu r şiir , mak ale ve denem e
gıbı çe~, UJ nev1le rde kalem ini tecrü be eder ; sonr a bir
durakla-
rna olur . Yırmi ile yirm i beş yaşl an arasına rastl ayan bu yazı
32
ır rı h~yaLW~ l
nısnw sezll ır- ı. :."' n,1• ı111cla ıstı raba ye r vr ı rn e~ı n. r dr~~rr
, -.1 ... stl llr-tıla rchı
, '
'i<'V-
ıst1rab1 kabul edc ın iyıır. (Yıld ızla rı n bıkc~l ı~ı) 0 , rı bütO n mo
~.,.ile r dc,, ınsa
. n la rı . 1· . c.;~ndıld~
o n samimt ve 1çten gc ıyo ı · d~i r h .ı r 11ıttJ
.
n b 1 · •. ı · Bah::ı r~. , _
· ase et erde tam bi r bedbinli ği n iladPs ı uı r. . r d~lma yan nı
be'dc "ben ı ığın · · m
• haraıJ sa hill e rın. d en " dern vuru ' 1· kayetle· '' 1"
b ld
u ugu aşkın " tam" ın ı ara r. Kendi !<en d'ı sın · den ~
. , 1n r
·,
Ölüm
32
l
Tabiat birbin nı )iycnlcrlc doludur . ranh -;o nu gelmez yag-
malard:m. cinJye ılerden , entrikalardan ibareıtır. Fazilet den -
mıYc la~11k şey ancak budist ahl a kın prensibi olan merhamct-
nr. \ ·ar olmak ıstırap çekmekle ayni mi:lnuya geli r; müsbet sa-
:ıdct ebedi bi r ,·ehimd ir; ınümkun ola n ancak ıs tırabın dunmı
sıylr ,·anlacak menfi saadet tir, buna u laşmak için de biricik
çare, hayatın ve bayattaki zevklerin b oşl uğu nu anlayıp ken-
dini inkar ederek. var olmaktan, yaşa maktan , zevk almaktan
,·az.geçmektir-. 33
şinde
Altın Çağ Pe .1 erini ta yinkeben·n e
çalışan ya-
ındak. Ysanhğln a ı r d . uz• -
a.
ö lüm a r a s
Var iığının haya t v e
h a y a t ı na , ın .kl e d e ıer ıy e tını
M ' s Ch a'Jırr;,n,.ın
· an cem iy et B · y le lı
zar zaman zam
0
ır .
o n l a r ı n s a a d e tleriyle alakal.an d mIar atar. ıs
nır , u m ü tereddıt a
ı
ti n d e n , ruh ben-
ra d o ğ r a z a m e
aşan sahala . d n ruh
d
_n en e ru 'd h k u v v e tın e ,
a f ı n a d ü ş t ü ? ~ müz ~ belir-
Albu - m u z a
kalarak seciye dıği sevgıd e , es
-
liği n d e n m a h ru m
a z im iz e b e s l e
nm
is s e n m a z iye kayar. Onu s a ğ l a m b u l uşund a , Ser-
vi bakımdan da
tir, h h a
ki cemiy e tim iz i m a n e
in g a r p p e r e s t liğine bir re-
t'
ü n u n 'c u la n n ve bilhassa Fikre u y g u v e düşün celeri
vet-i F un b u d
o n se z m e k m ümkündür. On ra y a n tarafların a da
-
aksiy d im iz i a
e n s o n ra k i d evrin kendi ken n ç v e Berrak Gözlü
l 908 'd iyah Sa çl ı G e
h u s u s iy e ti teşkil eder. S eri n den 'de biraz da
hil b ir su z u n D e ft
ç K ı z 'd a v e b ilhassa Bir Huy is i e sk i Yun an ve Ll-
Gen z i se v g
a rr ir le ri n tesiriyle bu ma ka ybolmu ş
de-
eski m u h ri iç in a r t ı k b u
a ğ l a r ı n a y ö n e lir. Yakup Kad t y oktur. Biz nasıl
tin ç ir m e d e n iy e
r dı ş ı n d a h iç bir saad et, hiçb v e r u h u n inkı razı ile
virle ikrin s e fa le ti
a kl aş tık ça "f ça
maz im iz d e n u z
u ç a ğ l a r dan uzakl aşuk
isek, b eşe ri yet
d e b
delik d e ş ik " o ld u
b ir Y u n a n lının ulvf saf-
ka ybe tmiş tir;
"es k i
d e ğ e r l e ri ni
a b a n ı n ı a s la tabia tın be5•
bütün da r
h ru m k alan bir kaJb , ı s m ı nı , kalbinin ıa·
[etind e n m a
e r k
B eşeri yet en iş
y a ra
u y d u ra m a z .
tes in e
[ıloıo/lJ
(say fala r, 55 -56); bu eserde
Maupass am
Kn ud Togeb y - L'Oem"re de ebet açık { nır .
36 ındaki mün as a
Ma upassant aras
34
biata merbut ı) l an k ı ~m ını hıra l<tı ... ·· rnn " ü lch ı . Hayfa büyuk
Pnn öldü ... Ey Aphrodl te ımı h ed i ıı i ı ı ç ıl gı n ilaheleri, ncredcsi-
oiz? Ka'llo nı z, ge lin iz, lıi da yc tin i zc ınuh ta c ı z; her şey gibi zevk
ve sefahat. sa n a tını da, bu.sr ve aşk il mini de kayb ettik. Dahllct-
ıcyi z." diye fe ry,H eder (Bir Huysuzun Defterinden). O tarih
-
lerde , Homerc , Virgil e, Horace ve Euripide gibi klasik yazar-
la rı okum as1 da eski Yunan ve La tin çağ larını sevmesine ve
bu
yoldan bir rö nesansa gid ebileceğim iz fikrini beslemesinde şüp
hesiz esash bir amildir. Lakin , Ya kup Kadri'nin bu mazi sev-
37
38 Bkz . Not 4.
35
JI,J h
sı , 4W ıqg<&Ai!
,,11 h.,, ~
·' ,... ~
• ,ıı . rr ,,-rı· 1ı
,,1 ı
,1< 1 cJfıgrıııı
ır •
~/ ı~ ' ıı.. rıl 1·
1 yr' yl,ı l,ı ı
: r 1., huın 11 h u ~
"rnc-ı 1r , nı "a
ıı ı , ı 1 1 .:ıI, r< .c ( I f
, l( ıı ı
hır l
111 11 ,11
, 1 ı.• ,r 1~•
,{ rn\c ı r.t1 lıı rderık
8 l ı'1d,1 n r, ·d 1, rı 1,
· db tf1 c 11r ı1' ·' y J kLIP K.,,J
, ::ııı ı n~ .ar rd rr rk ıfdt'mi nz lc ve n 1Jt :Jrl
. 39
l , ın bu~,crı" 5.,ır t11 1 ri ıı1s ı r ır
Itır. ·"i m ~n I o.:ofu . felscfcs ın
f Hee -· Jn ~ -ıt r
hı cn lerı r,
ııı t ,ı j..: ,
1ıır ıl°ı } ıı ı l~llır Onun bu görüsü nd en d:ı 8) '1 7 rrı .:t r çı k a r hı
ı,1 1J1
cc mı}·et hakk - " (L1
., ın • <.
rı n~ e1e
· san ınsanlık ve rı 3 n 11 bir sü rü hay
ki - cn nc de onun gibi doşunur,o ı:ır
1 dtırrrıttŞ l ·dı' r (B
r
~') a ar uz
er in de n ka ra nl ık la nn d M J<in e n. ki ır
de n. de h lı zl . c kLI
1ıul sa i insıya arın
n kükrc.mı.ş .v rn eç
'
J nı z? De lı az gı k
1I mısı ... . .
tı ın u1 1d a k
,
zı m be nl ıg ım . an un .
an .· lşte bunlar bi
ı ı er aset
. an haya iıIJl , v . b
.Oı -n u•n Mek tuplan )". Yaza n n , ıns· oarvı• rı daıına esle -
u · , arıau
. kanaaunı 5
kurtu lm ası ge-
- . da ır
oyna dığı hak ın ı ro le
da ya na :ı da n
u t çağlar
poziti vi stle re
lan, natüralistlerin kl ar ın
5
. e alan m es
ın si ya ~~ k
miştir. Ya.lnız , Nie tzsche -ın beşerı.ye tı ıç_ınullü fı. kre u aşma -
, 1
rken bürı
san hayatını deri n.
.
re kıığını ıleri süre bu ş u ~
peşi nde ol duğu ha.ld.e Y. . klar , sadece, ınn ha ı ın
ak up K ad ri
· h uzuru nu
ınsıya klaŞtıra ,
ta n uzak ur; onun ıçm
. vi duygular da n uz a
leştıren, onu ul
kaçıra n bir unsu
rdan ibarettir.
t
Realiteden Nefre
dr i' nin medeniyet ve te-
Ka
be ş yı lı n ya zı larında, Yakup
Bu dir.
kk i ka rş ıs ın da ki tavrı da menfi
ra
ce ça bu k ye ti şt iren ve çok adam ol-
i sade
"Şimdikiler terakkiy kk i, tem edd ün , ıslahat
orlar... te ra
dü re n alar şe klinde gö
steriy
çirkin as ır ... "
bu çirk in sözler, bu
lar ilahlannı , ya
ni saf-
is a lid ir . "İ ns an
nm
gibi cümlele r bunu rı nı be d eli yeni bir put
rini, in sa nl ık l a k ay
fetleri ni, neca betle ı a g eriye , bedevıliğe gidi
-
". İn sa nl ığ d aim
icadetti.ler: Terakki ... n , de mi ryollann ın bir
medeni-
pp to pl an nı
yor gören yazar, Km
ed ir . O d ev ri n politikasında bü·
ye t ifadesi olmadığı
kanaa tin d
et le ri n m ü n as eb et ini de şöyle görür
y ü k devletlerle kü
çük devl
101-150.
ger - La Philosophie de NieLzsche : ss .
39 Henri lichtenber
36
i satı
'' Esirciler kalktığı günd en beri insanlar kend i kend i lerin
de
yorlar. .. Büyükler hesabtna hala küçü kler ölme kted ir; hem
(Bir Huy-
ne suda , ne ipte, ne ateşte, fakat açlıktan ölm ektedir
suzu n Deft erin den) ". Eski devi rleri n birk aç ilahı yerin
e bugü n
"müsa-
yüzlerce ilah belirdiğine temasla "ada let" , "hür riyet",
vat", «terakki", "milliyet" gibi kelimelerin şimdi önün de
herke-
sin baş eğdiği bire r mih rap olduğuna işaret eder. Yaza
ra göre ,
ve ken-
insan, ister ınad di ister manevi olsu n, bir yenilik yapa r
yıkarsa
dini o yeniliğe esir eder; bu esareti ancak bir başka icat
da bu defa onu n taha kkü mü başlar.
an
Gör ülüy or ki Yakup Kadri için , ölüm vasıtalan hazırlıy
a alan ba-
muasır med eniy et, insa nlan n maneviyatını baskı altın
nlık için ma-
zı fikirler, kuvv etin zaafı söm ürm esi, harpler, insa
t de-
alesef mes ut bir muh it değildir; hamiyet, fazilet , muh abbe
ğı bir
nilen değerler de mev cut değildir. Hal saadetin barınaca
iklim olm akta n çıkmıştır.
Boşluk Duygusu
37
o eftc-
suztl t1 k
JY
. (H ir }-{ı ğlar da Jl uz a
um c ıı ı.
. _
. c rın d ı ı a rı a ltı n ça dı ıt• ,ns an
au brıand ı abi ntın ölü sü nü ter aşa ı < d yaşJd~ a b'
ur an a-
h
ar.: ılan n a
n ndcn , S) "_lnsanların me Y
. su t
iğ i ı,as r~~ ,rı birbirine yal nı yalnız lı k
olu şu, o de vir ler için bes led . k sır ıb rdı ' ..
, 1- san....,ıye tle n.n 1 r; Asa-
lan n sur dü ğü ko rku lu hay at, ~
· bı nı ez su r 1a
ve mu ha bb et gı d be sle ye n un çh ul ve rnün-
rne ~çlannıı ta-
mi ye L, fazil et
le r ikHrrıind e, ._ıtı
du ygusunu hem do gu.ran hem Bu z a r, s"'
1 v~ I(ulaklarırrıı sab n va rsa- sa n-
sız ve abasız kaldım . Sıs er
yo l üs n
_ ın de yı m~r ne sim ler le rabı~ . 'A rzın uzak ,
cemiL, sis li bir
en bü yü k ruz ga r -eğ ı- m gö nder, de ki. _ - nd e kü-
rumar ed siSli bir yol ostuk up Kad -
şın belde ler sü kk an ın a be nd en se a ·
, t
dı ,,., Ya
ı onceın , d
, bas ız kal ·· ·
sisli bir kıtasında me ç hu , m
h asasız ve a ı ...; ar u k te k ba şı na ır ve
. . sey ya k k
tehbın gümrah bır · e u1aşır ıu -
' e:ı~' ... burada ziya y~ kt u, r~n. i~o, la-
ri yalnızlığın öyle bi~ mertebrdı
_ tenahİJUn sessızlığ b'
karşısında sadece kamat va Bu· rada 1aye -·
yo k tu. . b vardım. Kaınann ıt-
tu , güneş yoktu, ses
. . . raye tenahı ve en
. bir yo l ÜStünde ben var-
yetenahinın renksızlıgı,-. tta hudutsuz kim ka va nin -i umum i-
tiği noktada, kenar-~ ~ına st.ı-ı. be..ş
k ere ha
dım. Tabiaun kitle- ı hıçke
·
yesi haricinde idim (istimdat)"
Ferdiyetin Tanrılaştırılması
38
\ kat bu boş lu k içinde bu durmayan fırtınanın işi n e? Bu fırll-
na, fırtınanın düradür uğ ultusu , iniltisi., bu ses bir varhl< d eğil
midir? Bu deruni fırtın a ki yabis ka lbim i bir kuru dal gibi bü-
küp kınyor .. . Belki bizzat ruhuındur ki kendisin e tem as eden
veya nüfuz etmek istiyen harici varlı k lara karşı böyle bir fırtı
na gibi esiyor. O halde beni hiç durmayan u ğultusiyle rahatsız
edc.n bu fırtınayı s usturmak için yegan e ça re ... Benliğim in et-
rafındaki sorun duvarlannı daha ziyade yükseltmek, menfez-
lerini kamilen kapamak, kaçılabilme ihtiınalini def için kapı
sı nı en oyulmaz taşlarla ördünnek. .. Belki bu suretle tamamen
sükun ve huzur içinde kalının ve bu müthiş uzlette belki yavaş
yavaş kendi alemimi, kendi halkımı, kendi bildiğim gibi, kendi
arzum, kendi kuvvetimle icat ve ihtira eylerim. (Peyam-ı Ede-
bi 14, Bir Huysuzun Defterinden)" . Yakup Kadri'nin bu şekil
de kendi kabuğuna çekilmesiyle Maurice Barres'in yukanda adı
geçen üç eseri arasında münasebet mevcuttur; bu eserlerin tez-
leri sırasıyla şöyle hulasa edilir:
"Dış dünya barbardır; Barbar, benliğimiz dışında kalan şeydir,
yegane gerçeğe, benliğimize bağlanalım. "
" lnsanlığın benliğini her gün yeniden yaratması lazımdır ; hür-
riyet ancak benliğini işlemiş ve onu barbar esaretinden kurtar-
mış insanın hakkıdır."
" Benliğimizle kainat arasında bir ahenk kurmalıyız ."
40 Modem psikoloji, idealist psikoloji gibi insanın içinde, dlŞ ~lemle a lakasmı t.a-
mamcn kes m iş bir (Mai-Benlik) kabu l etmez.
39
::n~uyl -. . "I' - . ı., ı,,r ;Jhnı k
' ' Lllün hu :-\ kon . , .. 1 ı ı
\;1 p;:ı mı vac,lk ll'lt) r <l '- l crı rıyarlayı p wn .
\ 12'. S!
. ,
)1 '
ın l : ('t 41 1 lr yn I v.:s il 1 1~ 1
lı ı ~sedcr "fr11. · \ar.ıu .ı:, ııı aı ı oglu c ,1 a
· ın sa nd a nı uht dı l .ı n 5 an 1ar vaı d ı r... ben ' bi r ı .anc,, ı
v.ır k i· , ,J ,
. . CL 1 L nn cnıt ı. unun la d ai ın ,., b ğ ru m . on unla eks<.:rı
) a yalı u .., \" l·· . l ıkta şöyle ko nu"' o u ş u
._ c ı..a ran . _ Se n ki msin.yabancı
adam ncred . şururrı . .
d ın n , '? . _en ~eldn ~, bir iıısan isen ben bana kafı y1m, maksa.
. e . .. lst ıyo1 um kı ya o bana kadar insin, ya ben ona k21dar
~1~ayın~. Beninı saadetin1 işte bu tesavi ve tevazundan hasıl ola-
c_al" ( Bır Huys uzun Defterinden)" . Şunu anlıyoruz ki ne Mau-
n ~e._Ba_nes, ne de Yakup Kadr i Tannlaştırdıklan ferdiye tle ne l(
butu nune ulaşa bilmi şler ne de ferdiy etleriyle kendi kendılenne
yeteceklerine inanmışlardır.
Barr es, zama nla mü cerre t benli k fik rinde n u zakl aş ı r ,
"~enlik"i toprak, toprakta yatan ölüler, örf ve adetler gibi fer-
~ın dışındaki şartlann yarattığına inanmaya başlar. Yakup Kad-
n de aynı tekamülü gösterir; lakin, 1909- 1913 arası nda, Şapka.
Baskın, Bir Tercüme-i Hal, Bir Huysuzun Defterinden, Kadın lık
ve Kadınlanmız, Miss Chalfrin'in Albümünden'de , taassup, ceha-
let, medeniyet, terakki, aile gibi fert ötesi mevzulara temas et-
mesine rağmen bedbin bir ferdiyetin kabuğu içind en çıkamaz .
Yazar iç sıkıntıları ve tereddütlerle sarsılır du ru mdadır. Reali-
tenin acı ifadesiyle kitapların muhayyile menşuru ndan geçerek
yu muşayan alemi arasında sıkışmış kalmı ştı r.
Sanatkar Aristokratlığı
41 "Ne pourr::ıis - je reunir tous ces sons dıscords pour en fa ire une large
h3rrııo
nie - Le Jardin de Berenice, Plon, s. 66" .
40
Jarının da bu
hc ı ~un ;ı r.ıL\rı n d a dola~1p ko n ıı~ tug ıı a rka daş
rdı r . Geııc ya-
ıuh d urıım unu IHtz ı rlamak La hoyuk his">r len va
:,H dak 1 bu münevver aristokra tl ı~tnrn
hissi i fod esı resminm
Kim icın? "
Jl una yaz dığ ı UHat- ll des tim le , resmim , ne içi n?
19 J?'ye ka-
(Ncvsal -i Mi1l1 , 11 5) cümlesinde, fikri ifadesi de,
düsturu nda
dar müdafaa elliği "Sa nat şa hsT ve muh terem dir"
wplanır . Bu yılların Yakup Kad ri'si umu miy
etl e uzle t arayan ,
an kaçma ar-
killeden, cemiye tten , halden , asırdan , zamand
arının mah -
zusu göstere n bir yazardır. Bundan başka duygul
yaz dığ ı bir
remiye tine de kimseyi sokmak istemez . l 9 l 4'te
umun sız1la
hi kayede şöy le der : ".. . çünkü ben ıs tırabım ı , ruh
nnı , ben liğimin yara larını her ne olursa
olsun muhterem tu-
tanın , istemem ki onlara dokunulsun ,
onlarla eğlenils in ! İs
Kalmak Kor-
temem ki onlar bir alay mevzuu olsun. - Yalnız
asyenl erd e
kusu ". lç aleme ait bu düşünce , umumiyetle parn
ğinden başka
rastlanan o mahremiyetleri kitleden gizleme iste
42
bir şey değildir.
Artık Yakup Kadri'nin barınabileceği
tek ülke , Grek ve Lltin
miş füsunkar çağlann ha-
ed ebiyatlarının terennüm ettikleri geç
varlıklı ve üs-
yalde canlanan ülkesidir; bu arada, kaybettiğimiz
bulur. Zaten
1üpl u mazimizi de ruhun sığınacağı kadar cazip
ini hiç at-
maz inin bu iki ufku Yakup Kadri'nin sanatını , reng
filozoflar, ro-
mayan unsurlarla daima besler. Okuduğu bedbin
yalanlayan ve
mantikler, parnasyen ve sembolist şairler, hayatı
değerden düşüren eser-
yarattıkları hayali alem önünde hayatı
yıllan , cem i-
ler, idealizm ve spiritüalizm gibi sistemler, istibdat
unduğu .mü-
yeti mizde, hiç değilse Yakup Kadri'nin de dahil bul
yaratmış bu-
nevver zümreci ~ zaten bir nev i kollektif bovarysme
lan aynı duyguyu anlatır:
42 LeconLe de Lisle'in aşağ ıya aldı ğım ız mısrn
Prom ene qui voudra son coeur ensangla nte
Sur ton pave cyniq ue, O plcbe carna ssiere!
1 ı
11,,,11 1 ,knH lıt\ 'ı ·ı ı 't 11
· .
1
tl.._lJ ., hır
lı,ı\l' I ınııhı ııı ıd, · 11 nd f
He;; rırı ,ı~ı hıı lı.ı\ ,ı\ , .,: ılı "il ll ı nı~
' 1(<'·11'1
1·ıır<.,:O
C 11 k lı l11 1ı .. d1 hı l 1 ııı ,ı v,11 .Jn ı15 t ır () da
· · · "n ' l1 .ı~tınn.ıc;, ııır ,pı
' k Jı ~
1 ıhı kuıı ıl f . l<:: ıçı s, rn .1 z ı y ('.
,:ılı t.. ı tı~u ır:ırd ,1 aıamıstır
Bu
ulıud<1dır bır J.<plı
do~r
,,1rl:ır1 , ·ı kr nd i i~ınr olmak üz
ere üç
· ıı r ·(J"ı ar ar
d coa ffPc tıv
lll t'\ lı· ,ö, lr me"'ı ıs sa ad eti
· tc.nnse ya za r i
al hayat on -
10 l (' 1Q l l ,11lannda Hasiın 'lc tasavvur eli ilderi ide
oibi bi rç ok la rı nın için de yaşadıkları mu-
de az bagh oldukları
l:lnn ''C O de vi rd e on lar
hite. ~cvk ve du yg u ba k7 mı nd an ne de re ce
ate şaya ndır:
m go <:.tcrmesı hibany Ja dikk
z-
im 'Jc mü şt er ek ha ya t hu lyanuz va rdı. lstan bu l'd a Gö
' I-l.aş bir
e Ka rşıyaka rıhtımında mı,
pek iyi
ıepc- kıyıLannda mı , lzmir'd
m, bir ba hçen in ortas ında , asırlık ağaçla
haudam ıyo ru bü yü k
olacaktı. Yerle beraber, bir
kat-
nn ara sı nd a bir gen iş ev im iz
r çok odası, o kadar geni.ş ho
lle-
lı ya yv an bir ev ... fak at , o ka da
ılı dehlizleri olacaktı ki
, bu nu n içind e,
ri, o kadar girintili çıkınt i işit
bir im ize ra st ge lm ed iğ imiz, birbirimizin sesin
günlerce bir
za ma nla r ge çe ce kti ... Za ten , evi o tarzda döşeye cek
medigimiz
ık tertibatı alacaktık ki ,
bu rada, bize
ak us tik ve ayd ınl
tik, öyle
t ed en hrı nız ı tak ke li ve ab a terlikli hizmetçiler birer ha-
hizme k
bir er gö lge ha lin e gir ec ek , ayak sesleri hiç duyulmayaca
yalet,
a ya n kar anl ıkt a ka lan yü zle rinden genç m i, ihtiyar mı
ve daim rla clö-
anl aşı lm ay ac ak tı . Ye r, yumuşak ve kalın halıla
olduklan
He r ya na , he r bir i bir so fa kadar geniş ve derin dı
senecekti.
tı nl an n içi nd e ha lis ip ek ten kimon olan-
vanlar kona cak ve bu
içer-
mıza bürünüp, keslti n koku
lu çayl arımızı yu du m yudum
bir im ize ma ve rad an ge lcr gibi bir sesle bir takım ma·
ken , bir
me şg uliyetlerimiz haricind
ı
e,
yle r k. Ed eb
veraf şe sö yle ye ce kti
bu lu p tas nif etm ek le, ben de bahçede bir
Ha şim, nadi r bib lol ar
rmekle me şg ul o lacaktık. Hatta
takım ekzotik çiçek ler yetiş ti
yfimi z için ara sır a çe kt iğ im iz haşişleri bu çiçekler ara·
kendi ke
ti şt ir ec ek ti m . On la rı çu bu klara doldurmakla Ha·
sın da ben ye
p, sessiz hiz·
şim meşgul ola cak tı. A ~a m yemeklerini müteaki
ler , önümüze tep sil eri ko yd uktan ve çubuklanmızın ate·
metçi
42
şini yaktıktan sonra çekilecekler ve b ·ı z , Hr.ı....,.c::·ırn 'Ic ben, karşı
karş?a o geniş divanlara gömülü birer Buda heykeli gibi hare-
ketsız kalacaktık . Aydınlık , kırmızı abajurlardan sıımakta(hr.
Arasıra pan , pan , pan diye bir ses duyulacak. Bu, çubuklanmı
zı silkmek için gümüş tepsilere indirdiğimiz darbcciklerin se-
sidir (Ahmet Haşim, 1934, s. 23-24)".
Hadiselerin Tazyiki
yolunda
1914-19 22 Hal ve Cemiyetle earışrna ,, hrnet"te rastla-
.. , 19 17'dc R~ .
()ndrı1' ı hu dr~i~m~nin ilk ıtırnfın,, , ,, ,. , y,ııarca dar bır kann -
ı: 111111 ·
rı:. Ralrm r ı 'in erkek kn 1111nnanı · . . 1 benzeyen umurnı
. . in dcnız ere
th mahpus knldı)1 dı.. . ~ırndı cng, ibi do 1aş.ıyor ve onda ebed1 ve ·
· • · .
\T ~cniş bir varlıkta hür bır zerre g h JuliU var. Arlık Emın
~ . 1 anın sar oş o - ,. k ,,
hudutsu z bır şeye karışmış O .m Iann hiç hukmu yo .
ıçın ruh:ı mus:ıllat küçük ve şahSi _gam oda lstanbu] sokakla -
il Harbı sırası
Y:ıkup Kadri bu yazıyı Ba rnn . . 1
yarak yazmışur. Bu bir
. (I l nelerını hattr a
nnda gördüğü sc a et sa 1 kla beraber henüz koza-
O1
fikrt ve hissi dönüşün başlangıcı ma kamaz· fakat bu yolda
. · · d n tamamen çı '
\"l parçalayarak ken d ı ıçın e da go-rülür Lakin bu
, . .. . h' yret bu yazı ·
gösterdığı ılk ve en mu un fıa . belirir tedavi. için lsviçre'ye gi-
dönüşü durduran bazı enge eı ' d ı-
dişi, sanatoryum, kendi ısurabı, bu~l_arın ~aşın a ge ır.
. , . d bektaşi muhıune gırer. Bu .
temas yazara
lsvıçre ye gıtme en
Nur Baba'nın yazılması için lüzumlu malzemeyı toplamak, hem
de tekke yoluyla halk şiirimizin mistik tarafına , Yunus Emre'ye
gitmek fırsatını verir. . . . ...
Bu devrede , Yunus Emre'nin ve tekkenın mıstık şıın, platon-
cu telakkiler, insan kaderinin önceden tayin edilmiş olması, in-
sanın doğuştan suçlu oluşu, bir cenneti kaybedişi gi.bi insanı
realiteden uzaklaştıran fikirler Yakup Kadrfyi meşgul eder. Ha-
yarı n geçiciliği, ademin gaspeden kudreti , preexistance'tan ko-
puş, medeniyetin saffeti yok edişi, uzlet, mesafe ve zamanı yal-
nız vecde gelen bir ruhun yenebileceği, Yunan ve Roma mede-
~iyetini silerek modem daüssılanın doğmasına sebep olan is-
tılalar, platonik aşk, sevdanın bir kader oyunu oluşu , saadet ve
?lü~ Yaku_p Kadri'nin 1918-1922 arasında yazdığı mensur şi
ır_l ermcle hıs ve fikir yükünü teşkil eder. y azann l 9 l 7'de fer-
dıyele tövbe edeceği suada durduğu görülü r. Bununla bera·
44
y ıl la rd a " E rı: nl . 11.11 13 a ı, M ıı, X me k tu b u n -
og ın t/
1-
her La k ip ed en
·ı
" . şcy ra na ma
hs us o l an bc<nl!k o / I diy e-
/:ı Hı c tsu z kibir .. " ı.
1
.. ·~ d d U
'- iyc li tam amen re cc er· On ü çun . cCıı meK tup -
rck benlik ve fcrd e ı d· . , ,l ve safd eru . . . . As ı 1 e-
h
m c~ er n g '-1 fı ş ız
ra ise "Ey d o s t, <a a ı ill t ' 1 n ımı.
l ü n ı u z ü nı d ığ ımı z gün -
e aş <ına b ağla ze o günd en
g ö n
z ime l. bi z im için ve ın
11 1
dır ; zaten es er
lerindeki erkek p K cldri'nin ha yatı , b
iri
rl a r. Y ak u
timaıliğe atla
rak ferdiyetten iç
a-
so n ra o la ra k ilg_ _b_ü yük m ünh
iğe ri 1922 'd e
n -
1922'ye kada r d e n p a si ft ir ve bir geç iş d evresi
Birincis i tam a m k sağ
n i ile ayrılabili r. fh a d a is e ~ yağı[!ı basaca
rin i taş ır . lkinc ı
sa
to plu -
nin hususi ye rle gö r ü ş ü d u r u l mu ş, ke nd ini
muş , bu la nık i-
lam toprağı bul ere ba ğ la mı şt ır . L a kin ferd iyetçil
a bazı kıymetl sirinden kur-
luğun yararın ı r a n ille ri n te
du ygu la n u ya nd
a m
ği n v e ilk b e d b in
b e d b in li k b u ra dan gelir. Bu
eki
la m az . E se rl e rinin bütününd
tu
ı.
ete dair fi kirleri bahsin e bakılmas 45
·H Milliy
ıaEi :o
- - - -- - --
45 Hik met M ün ir
· Yaku p Ka dri ile bi
·16 Ro m an larınd a r saat (Ycdigün, 26
Har eket no ktalan ba 1, 2 Şu ba t 1938)
47 Ya ku hsin e bakıl m as ı
p Kadr i· Panorama
JI , s. 6.
46 ·
iKiNCi AÔUJM
EfiERlERI
1. MENSUR ŞiiRLERi
Kronoloji
, RaifNec-
·ı A !.ı Stlh.a Celal Sah ir. Bedrem n ~ümra z. Samih Fe thi , Emin Bülent
det, I!y~ \faciL Hayriye ~elek Honç , Süleyman Ba~ , Şekibe Ali , Ta hsi n Ha k-
adır.
kı, SeLihamn Enis. Tahsin ~ahü, Milhat Omer bu ısı ml e r arasınd
49
h "k:ıt.,p. rc,· .nn - ı fdd1i , Ruhob. Mu~,wvrr Muhit M
. .
H:.\k\k y~H \ bu knk m sa ht pl<-rı ur'"ıs ın un n . fl «f ,lJ) ~ .. '1
V('
\,1\
' I \lı
ıv ı ,, )eıı
ık H:thdc Fdip . Zc nd ..n-csta ~ rn s ı ve
cltgc ı d n~ ını k Tl' t'ı ı
lend e Reftk Halıt. Eren le rin Bj~ md a n ' ı . Oku 11 Ucu ,v•C'ı fl ·<; tit \
h-unl.ın h.ı.;,ırl .tvan mcns urclc rivk Ynku p Kad ri , ıı \ hayct
" tl n 1
1
\
50
-rsıcw,,
- anm d ışın -
lcriy k dah i ta tmin edemi yo rdu ·, cenn et·ı b u d uny
da a rı yo rlardı .
~
ı
. P~gani st devfrlerin kucak kuca~a yaşa yan Tan n ve kulu yer•
ynzündcn mem nun du lar · Dünyaya barı] · ·
o ı bu 1·nsan ı ar ·ı çın ın -
ı.
san vücudunun şekle ve harekete bağlı bir estetik değe ri vard
Ay1~ ~uygula~ bu mes ut alemi henü z bulandırmıyordu
. Lakin
Hın~t~y anhk , __ ınsan ın dünyaya bakan gözlerini kitapların
va-
yap rı
dettı ğı başka alem lere çevirdi; hemen her dinin aynı şeyi
fatları
ğınt görm ek müm kün dür. Yeryüzünün cezalan ve müka
artık o alem lerd e aranır oldu.
ın mist ik
Beşeriyet Rön esan s'ta bir silki nme yaptı. Ortaçağ'
ruhu na karşılık Es kiçağ ruhu nu diriltmek maksadıy la
hamle-
değiş
lerde bulu ndu . Lakin devirler duygu ve düşünceleri de
tirmişti. Hiçbir maz i hal olamadığı için bu teşebbüs
de tama-
men muv affa k olamadı. Bununla beraber bu iki çağın ruhu
, in-
sanoğlunun este tik faaliyetlerinde, dün ya ile ahre
tin bir mü-
m et-
cadelesi gibi baze n biri bazen diğeri itibar görerek deva
mek tedir.
de
Avrupa güze l sanatlarında, Rönesans'la gelen ve daha ziya
şe kil mük emm eliy etin e daya nan Yunan ve Lati
n güzellik ölçü-
ve da-
leri ve güze l duy gusu yanında, insanı içinden kavrayan
ede-
ha beşeri ruhl u Tev rat tesiri de hem en görülür. Mod em
biyatımızda Kitab-ı Mukaddes tesirlerinin belir
mesi sebepleri-
ni bir tara ftan o zam ana kada r temasa geldiğimiz Bau
edebi-
ya tlarından gele n yeni fikirler yanında bu mist
ik ve sıcak ha-
Şirketi tara-
vayı tatmamızda , diğer taraftan da Amerikan Bibi
fından Erm eni misy oner lerin e tercüme ettirilere
k 1886'da bas-
tırılan Kitab-ı Mukaddes'te aram ak lazım gelir. Bu kitap
, lslami
lerine
akideleri yaym ak maksadıyla din büy ükle rinin halk kitle
hitap için kullandıkları dile yakın , hem en hem en onu
n sade-
lik ve şiiriyetine sahi p bir dille tercüme edilmiştir. Bu
din ki-
tabından ve garp edebiyatlarından gelen yeni ze~k edeb~yat~
-
et ve ımaJ
mızda mev cut tslam i ruh yanında yeni bir hassasıy
lar alem i doğmasına sebe p olur . Bu da, hangi din olur
~a ol-
sun onu n şiir ve hayal sahasına atılmakta hiç mah zur.
~orme-
yen yeni bir telak kini n neticesidir. Tevratı duyuşu lngılız
ede-
51
biya tlll dan ve, }('1rnb - ı Mu ıuıc ıdc s' ın tng 1l ız rc ı t· r
' cun1c ı:. ınd n
, t
d a n Hah d e E d1'b'' "Aş k E fsa . ~} c- r t''' ile l t)
{
· · ınc aytıı v a
n c... )8 'd c Sl'Z ılnı n ·,· h ,ı
lava n bu t csır "K e n a n çobı m ln rı
ü . crd e h k o yı n ,
z a rı n
l q IH ' ,\\\\
p eras ıy la d cv y ..
:ı m e c1er. ,.1 J•u p Ka d n d e ı ı...c ı q ı ,,.l ı
1
<: P
a b a ş la t v e l q l S'd c a rt a ra k l l) _ı 7 . . , .
h is s o lu n m a y . '
<.k ge m ::, ı kt ı h),ı-\ç
lara k ad a r gide 6
r. ,
.
E debıyat ı d
mı z a 19 13 ıllarında b c .
_
s a s w e t m e r h 1 . d n s oYn '
h r c rc 1< b ır· .., , l· .
.ı...t.:V' \ l h ,ı,.
a esm c ra fik ir h a l in
,
d a h a v a r k ı. o d a G k e L e g cln1 ı ş b ır le
re A
l t-'
t n e s e
n ·, ,1n
g i ve e deb1 k v u ~
rl e ri n e karş ı d u
ü lt ü r ü m ü z ü
b
y u lan '-n -
d ir. Te vra tı te u k a y n a k b r u z e ri n c
s ir le ri b e n i m ku ~ ın:1k fık ı ı -
s e m e n asıl ü m m
v e s in i z o rl a y e t c Jdnvalı ç
ve L a ti n e s e rl
a n b ir h a re k e
ts e , e d cb1 k ü lt ü r u m nı:e
e ri ü z e rin e k ü z u e s k i Yun
u rm a k fikri an
m e y e karşı es
aslı b ir re a k si d e As ynlı tc lakk
y o n sayılab il ı c dıl
da Yahya Ke
m a l il e Y ir . B u h ~ıre ke tı n b
a k u p K a d ri 'y a ş ın
h a rr ir d e b ir i. g ö ru y o r u z 7
e r yı l a ra y la . H e r i kı m
yazd ık\ an ya u-
L a ti n e s erl e ri
n e k a rşı h ayr z ı b rla e s k i Y
8
a nlıkl arın ı u n a n ve
h e r fırsa tta o a ç ı kla mı ş la
n la n n te tk ik r ve bila h
v e ta h si li n i ta aL ı
nız b u c e re y v si y e e t m i şl
a n a g re c o -l a
ti n s e m p a ti s e r d i r . Y.ıl
yi bi~ h a y li_~ a i ad ım v e r m
ra lt ~ a k d e m e k b u sc v g ı
e n şu mullu e k ~,ir. B u y e n
. . ıfades ı o ls a i ta h a s s ü s ve ö
z le y iş in
ıb ares ınde t . o ls a A kd e n
o p la
. ..
nab ılu , ç u n .. .. iz mc d, .. nı· y ct l ·
_ k u G re k ve L ... · "
d e n o nc e de . . a e
m d n. s c vl gts ı
b ı r Ak d enız . ti n
o la n u- ç kı ta s - k· l · · med e nı yeti vardı ve. c e n ıy ct e rı. n -
a ın enn ın m -
u şte r e lc
Akd . ,
te re k vatanı n
et rafındaki
vatanı A
kd . , c. n ı z e k ıy ı
.
le n n e o k a d ç e ş it li k ü lt ü r ve m e dc n ı :z. d ı Bu ın·u -
. a r k a rı şıyor kı • .
kı nı o ld u ğu n . bunl ann h an
g e n ty e tl·e r b . ·b ~-
u k e stırmek is · . 11
güç l eş iyor. B ,._ -ı nm han tr -
u n u n la b ' .
g ısın e h..l -
6 Ruşen E şre f
i n Dı yorlar
c ra b c r b u n1
· 1
tes ı r c rı· b kı .. 's inde H ..ılid c E
e-
ı zz at ıu· rn ı· ı ( d it' ı,, ,
ec er s l 7 8 ) .
7 ~o n zaman lard: · ı.: 'r:n In k ,
.ı d:ı tarafLar ı ,
ı.:nı...ıı ı ndr b
Yak u r Kadıi şö bu ln n h u go n k
yl e d er
: "Yahya Kl:mal
\ş n ıuıı us t:b~ti ır ,, t ı ~ı
so nra le l, ra r ık açt ıp, ınıı- hı \k1 .
!a şmış o ld ugunu
e 1c :ı 1m a 1< sur~ '
h: tı y l e
. <: >a zdı~ı bı ı rn
zu n bı l ııwm fa ına kcnd ı ça~Jas-lnıır U\ıü r .ı ·k
rk ında mısınız? '' ı..ı::ıva sı nı C l U p lJ
iri?, 352 , 1 M:ı)
"S ) q 5 2) (Rc: ın~ı zd an <l ah k
~ı y: " ırk v1I
8 Ya ku p K:ı d .
rı - Bır Huys
uzu n Del-tcnn<
,ın , ı~c .;
- rtne lt ll-'\q .ıcll
1cy k
Y::ıkup l< ad n lcn : Pcycım - ı Eı
lcbı
:' -
P .\ u , .
- Bir Muhavere:
, Pn1 cını- ı f c/cl
Yahya Kem:ıl ır , sa y ı 2, ka nu , ~ay, '5
- Rir I<itab - ı E ıı 't1 . l > 2.tı
sati r, P t'__yı.ını - ı
Eckbr, 29 , 31 !v \ı C \'V l'l l
S2 Lırı '1 n 1 ~•
1 )
;: 2
dcniye tlerin doğu kaynaklarından ge ldi ği ve bugün greco-la-
ün adını alan medeniyetin Udya m enşe li o lduğu kesin olarak
kabu l edi1mektedir.9
O zamana kadar bizde mitolojilerle m eşg ul olanl ar yok
değildi ; 10 lakin bu meşgale bir din ve tarih alakasmı aşm ıyor
du. Bu mevzuun 1913 yıllarında bir hayranlık ve sevgi uyandı
rabilmesi için yirmi beş senelik bir kuluçka devresi geçirmesi
lazım gelmiştir. Yakup Kadri Homere'i okuyunca coşk unluğu
nu zaptedemez: "Ben maveray-ı edepten geliyorum ... Homere
insa nların rahını tenvir eden ilk şafak, ilk büyük şafaktı. Za-
ten Homere bir adamın değil, bu büyük hadisenin ismidir. O
yalnız beşeriyeti ibda ile kalmadı; beşeriyete , beşeriyetin mu -
habbetini öğretti. Ondan evvel insanlar insan değildiler , insanı
değildiler. O bir taraftan ilahları insanıleştirirken , diğer taraf-
tan insanların ihtirasatını ilahlaştırdı. Şehvetten intikama ka-
dar en adi hislere bir mahiyet-i ulviye bahşetti. Ahfadına "çir-
kin görünmeden çıplak gezebilmek" sihrini öğretti. Onun ale-
minde çirkinlik ve fenalık yoktu". 11 Bir sene sonra Yahya Ke-
mal de Mehmet Tevfik Paşa'nın kitabı dolayısıyla şöyle yazar:
"Seksen sene evvel, dokuz asırdanberi dimağımızı keskin bir
buhur kokusiyle bunaltan asyalılıktan hicret eden biz , şark
türkleri, Bahr-i Sefit sahilinde çömelmiş, münci şairin gemi-
sini bekliyoruz. Onun için bize artık şarkta da intibah devri-
ni uyandıracak her hadise bir sevinç ürpermesi veriyor .. . Diye-
biliriz ki yunan esatiri bir kavmindir, medeni insanların ebe-
di kitabıdır,, .12 Görülüyor ki her iki yazar da , mükemmeliye-
Birinci Safha
şiir yazar.
Yakup Kadri 1910-1922 yıllan arasında mensur
mediğine gö-
Fakat 1914 ile 1918 arasında bu neve ait eser ver
iki devre say-
re bu on iki yılı, dör t senelik bir fasılanın ayırdığı
yazdığı şiir
mak yerinde olur. Zaten, birinci dört yıllık devrede
ce seneler de-
leri ikinci dör t yıllık devrede yazdıklarından sade
ğil, 'bazı hususiyetler de ayırır; bu ayrılış yalnız dışa ait olmayıp
ıkı devreye aıt men-
aynı zamanda içe de aittir; bu sebeple her
sur şiirler ayrı ayrı görülecektir. A • • ,, •
ı msan-
Birinci safhanın ilk mensur şiiri "Yıldızların Bıkeslığ
lar arasında hiçbir yakınlığın mevcut olınadığını ve
olamaya~a-
.. lık fık-.
1·çten ve bilhassa ayrı . .
ğını terennü m eder; şıır uns uru nu
asının ıkincı
rinden alan yazı Maupassant'ın Solitude 16 adlı parç
ı- d e'd en bazı kısun-
k l b . - k bir yakınlık arz eder. Sod ıtu
ısmıy a uyu "Neye teşebbüs edersek e erım , ne y p
a arsak ya-
lan okuyalım:
- Lı Soluitude (Albin Michel edit. ).
- - - - - -- - anl - Mon sieu r Pare nt,
16 Guy de Mau pass
55
. ıııı d :ıvc ı l vr koll,111 11
. ıuc.h•k aı 11111
1 278 11 · 1 ı,
. -eh dt l . , Y''I nJı ıı .. • )ı z lt
Jaını.ı • Yıl
,1pk 11 1111 -s:ı plstıı I 11 1
• ı: oıılrırdao dalıa y~ı
1
- ,:111 t
,.ı
: . . rı.1~ıı 11• •1 Jı)ş\Hıccsın
~ııı < tır ço , . in efl ö
. ncirlcrk ba~ 1ı ynıışız gi hi 11.
11
nı... , 1nıı ş. ı ı
-,:. _-uıı ,ıı • b·rbiriıtC uı.ıı . , . ulaşıınıayız. çıınızı birle
l . in5·.tn l . ..
ı . b. tün oayrel1er losır, 1,tndinıı.~
- ko 1 ,,ı rın1ı ..ıdcı )ine de b·rbırırlltZC
nJ-
. ıı;: h,ı
,·ışugın l~•ı r k~vtırur, l~kın
' ki , rn' -7 neucesız, san ışlarırnı
tt o . , 1
tir3 cı ,,a"
n1c ı 11
. d 1ı aı ıı...... . ı
~ rn'ı ı fayd~sız, sır aş Birbirinıize karışmak ıst edıfıj_
. bır:ıkışı
• kşavışlonınıı
boştur.
· ,. elde etLiğııtııı şey sadece hi r
0 '. . . auınıaıd.an
. . h
·'. .
__cısu..
kıfa) , nıan birbırınııze · b den her kucak1aşmadan soıı.
mu. ı,0-i" 281 282: Her use . ,
ça rpışmaktır - , 284 ,,
ra aradaki mesafe açılı_'.~den o.kuyacağıınız ştı satırlar bize iki
Yıldızların mkeslığı b . mukayese iınkanını verecektir
razı arasındaki sıkı ınünase etiakit ve rna te mı. bır. boşluk ay ırırsa .
· Yıldızlann
.
arasını nası1s ~ .
d b. b' . den öyle matemt , oyle sakıt hır boşluk tef-
. . ,
ınsanlan
. d du- ki bu boşluöun
ad-ır· ınn ısmıne,
. . ınsanlar
. dudak-
nk e er ve uşun 01 ,
lannda Jakayıt bir tebessümle, sadece ihıilılf-ı tab3yi eder. Bir-
b
birine uzanan iki dost eli düşündüm ki hiçbir vakit iki kalbi
yekdiğerine kamilen rapteunemiştir. iki dudak bazan bir arada
yanar, vücutlar mütakallistir, gözlerin ateşleri yekdiğerine in-
tisabeder, fakat ruhların arasındaki uçurum bakidir. .. Evet biz
de yıldızlar gibiyiz ... Biz de zahiren birbirimize yakın , birbiri-
mize komşu , birbirimize mütelasık görünürüz . Bu tenha yol-
da omuz omuza, el ele, baş başa yürürüz; fakat ruhlarımız ara-
sında mesafeler vardrr· ·' fakat nı hlanrnız daıma
. yekdiğerinden
uzak, daima yalnız , yapayalnızdır n .
.1hnm~ !~ul
ıy la ;lyn c ıı a lıyoru z .
,·~clcrc ımkan verebilmek m aksad
EYLÜL
ül hulül
lül hul ül etti . Me lül kri zan tem ler mevsimi hulül etti. Ruhuma eyl
"Ey a, ufuk-
. Ağı r baş , me lül kri zan tem ler, rayihalariyle ruhumu melül etti. Ord
etti oldu. Semıest
ta tepelerin menekşe eşkali
ve deniz sincabi sisler içinde müzab
da kor-
i bad-ı hazan doldu. Ağaçların arasın
ü sayf ve ziya koruya bir " Ah" gib at ile memlü
koşuştu. Tabiatın hasret-i nı.ş
kak, titrek, nalegir, girizan yapraklar lar uzakl~-
göğsünde eşkali ve elvanı sile
n namer'i, matemi bir el dolaştı ve_k~ş
de gıt
n kuşlar uzaklaştı. Sen de gıttın, sen
tr ve m.ihman-ı mevsim-i bahar ola zi~aını ~ör-
ti~. Bahçede yağmurlar, rüzgar
lar, kuru yapraklarla ayak izlerin~
sız tabıata
rını gördüm . Sehap olan neşıde
düm; bahçede, manolyaların ihtiza
.
artık penceremi kapıyorum
şek lin in ziy aın ı duy dum . Gö zle rimde şeklinin ziyaını, kalbimd~
Gözlerimde şeyı
isa rın ı . Od am teh i, kollarım tehi kaldı. Rayiha~ı, _ her
sesinin ink duy dum
aldı . Ak şa m üst ü yeşi l tep e1e rden pembe gurupl ar seyrını, çamla-
bad-ı haz an sa k-
. . lge ler aJun da yanyana uzanmala · n , kos.. malan, .
nn serin gölgel enn ı bu gö
en atlamaları, buseleri, deragu şları, . Kı-
yemın-
!an mal arı mü zeh he~ çitl er üst ünd
, hara bım . •ı
, aldı ,
başım b oş luoa l'ı daldı · Serger . dan..ıın
ı , i 11
leri , hepsini ald düş undum . Hın u ard, mı -
hep sin
nız has tal ıkl ar
şın karlı günlerde yal oda lard a vah im o ama
. ye O. 1meı er düş ündüm Camdan. dök ül-
' kli mesalarda 6ıva · · .
tiler, barit, mezar ren oda ma m ev tın re ngı .
. . d O"lm. Jd u, - cam dan d Gö zler imde şe k-
murde, solgun bir huz me-ı zıy
. a . d
um .
dO· ve gözlerim kapandı· göz ı enm· d eşe ı< ıı· nı· n z ıyaını uy hul ul
. ,,
e ct.ı .
J . l dum Eyl ül
. . rını c uy · ·
ziyaını, kalbimde sesinın ın osa
. . '
1mm S7
, ıl,i,:-\,n ,n rnlı.r~ Hp/ntk sllrl hl"
vr lild rd r 3ra ya n yazar
\tn ,t., ıdu·,\1 , ,,.,,,,.,.,,y\: \ ku inkrn n 1 l• . b 1
, \~ t t l ,ın ,ne teşe hü <, e<l er, )\ı~.ı
1cnı .\. \1 rn l'nr 'ı.l,, !(f \lş •'tl' k, (in ııd ela ı re e ve on
da n 1sid ore Dı, •I
1
ür.
zotizm sevgisine bu parçada rastlamak mümkünd
a hiç fark göz etmeden
İnsanın büt ün duygu ve ihtirasların
ancı ile Ber-
toleransla bakan paganist ruhlu "Siyah Saçlı Yab
Baudelaire'in
rak Gözlü Genç Kızın Sözleri", şekil itibarıyla
yı okurken
mensur şiirlerinden L'Etranger'ye benzer; bu yazı
Muhibbe"si de
Yahya Kemal'in "Kumral Saçlı Genç Ela Gözlü
21 çada okuduğu
kolayca tedai sahamıza giriyor. Lakin, bu par
r bize açık ça
muz bir cümle ve bilhassa bütünündeki atmosfe
okumaktadı r.
gösteriyor ki Yakup Kadri o sıralarda Euripide'i
yapraklan , keder ve hulya yap-
18 "Menekşeler nasıl açarsa kalbimin sık ve koyu
aşkın menekşeler gibi göz yaş
raklan altından da seni n aşkın öyle açtı ve senin
şitası üstünde senin aşkın bir ba-
larım l a letevvüç e tmiş öyle aç tı ve ömrümün
sa , Serv el-i Fıinun 1011 , 7 Teş-
har oldu " - Refik Halit, Me nekşeler Nas ıl Açar
rin-i evvel, 1326 .
uzun ve yalnız kışın verd!gi nam ü-
19 M. Raufun bu mensuresi şöyle başlar: "Bu
ur ve teşne kalmış bır seyyah-
tenahi mela limin içinde niha yetsiz bir çöld e meft
ı avare gibi yim - Siya h inciler, 91 ".
ro 30. 1934).
20 Yak up Kad ri - Yanın kalmı.ş bir bahariye (Kad
i 32, 13}0.
21 Süle yma n Sadi (Yahya Kemal) - Peyam- , Edeb
59
J ;JIPıifJJl•v
l
i / 1l
, n kızı eme
sııt Kadınos u d gmaz bir insan şeklini aldı. Çok Yiıtıid u\
t
ilahi çocuk doğar of ·ı yı]'nın altın illerinden ateşin İran s hu.
_ . d. Udya ve n < ~ .
çok gez 1· . d Lı' dya'nın yabıs toprağına geçt1.· tnea .
eldı· ora an
başa gezdi ve sahilleri tuzlu sulard'a yıksı.ıı
.
ra1an_na g, b '
Arabıstan ı aştan . ,, . .
'd b' . ddet aram ettı...
nan Asya a ır mu Pıyeste Dıonysos da aa.
. . .
111 yolu ıakibederek Thebai'ye geldıgıne gore bu e~enn Yakup
. y.
Kadri'nin yazısı için bir ilham kaynağı olduğunu ıddıa etınek
. ur. ıı
mümkun a·
Bir yıl evvel Homere'e hayranlığını iliin eden yazar bu ınen.
suresinde, mitolojinin özel isimlerinde, tanhte, ınsanlığın ma.
zisinde şiir unsuru arar; yine bu yazıda , haz ve eleme karşı
"tunçtan bir kalb" tavsiye eder ki, bu, mensurenin zaten neok.
lasik havasında pamasyenlere mahsus şahsı duygulardan kaç.
ma, bunlarda ketum davranma niyetlerinin belirmesine de se-
bep olur. 23
Yakup Kadri'nin hemen her şeye karşı menfi ve bilhassa bed-
bin olduğu bir devrede yazılmış olan bu mensurelerde görülen
en şü~u~l~ hususiyet, yazarın eski çağlara karşı beslediği sevgi,
kendısını ılham bakımından o devirlerin şaheserlerine ve O de-
virlerin tesiriyle doğan modem mekteplere bağlayışı dır .
k., t ı,,· I" , c \ 1111· l:hl ıı \ , d, ı q 1 \-. .ı ılı ı ,, ı\, lıııı l ı ı d nı ııı. \ ıı , ı-- ı I ı
hı, ı dl\ n ) , ı \ ı lı nı
ı1 ıı , .ıı ı ıhl.l\l t.ı~.ı ı ı n ,,, .ıııl ~,· hmı· I , ı k , ı ,, . ,ı
ı ı...,ı.... ıı kııh ıv,,·y.ı
ı:,' ın, t-, ı, ı uh \ ı , \ ,,n çı 1 ,\l,ııı , . ı : . ıı . lı h· ı\' c , ,· ı,
ı..l.\ \\ • .\l\lt l , ,- ıı lı- ı in l\,\~ll\ıl.\ ıı \l ıı h.d k d ılı \'C t' d .h ı ).';, l )' ı ' I ı y ı , \11
ı\kl\h ıy .ı d l\ı
, lıı ılıı ıı~ ,, l dıı~ ıı h.ı hk l ı ı ct\' ııı l l' ı n\ııw :-. lv k . l, ı ,ı,.._
\ t' l'ı. l. ıı... ı kHl.t~ .ı ı., : l.ı!-ı ı,· l. ı ,·n ı p.ıı .
· l'l\ln, ,nıın b\\tı\ıı y,,11.m hir ~~ıırlwt d ly :ırıırn ,ıkı vıH . nıı ı,ı,ur
K(\~\ L . \':\
bı..· ı ı..lw~ıı ı ı,·,,r.ıkıır: ,, mı hı : ~ı'ı: r n ~ l.ıı ıın u. b -aı\:ıy,
r ı v ı' p\d -
l-.ı , hll nH.1 .ı . kı' nın ~t,lgı: ~ind t yııttı ~ ı z:.cytln ıı Pı,ı , b
m ı : Yuıııı~\rn y c-mişll\C.kıı yrcll~i erik ıı Q_u ı,· ltırı v,· n\\r
bnhçe
kri ,-r ü ::. ı)m bnglnn w gı\zd lwkuhı kcklk kr ve kı z ı\ toprnk-
\ı ddne kr ve sulıu üsıüııc c~ilmi~ ~ı."ı ~l\tkr h m, ı\ obun
1:rrn.
krin füı~mchm" .
62
k ycn ve devam ettiren bi r hususiyet daha va r ki o da , yazarı n
bi r sual vcy:.1 hüküm olan ilk cümleyi, bir musi ki temi gi bi, her
adı md a aynı his ve fikir yükünü daha çok taş ı yarak, faka t baş
ka bir tat ve başk a bir kı yafetl e karşım ı za ç ı ka rmas ı dır . Her pcı r
ç~ının genişleyere k akan nesrinde, ilk cümleden son cümleye
kadar, adeta, aynı akorun birbirine cevap veren çeşitli sesleri-
ni bize duyun11aya çalışır. Bu tedai genişl emel eri ve armoni, bi-
zi duyguların üstün mertebelerine ulaş tı rma k için yazarın kuJ-
la ndıgı en önemli usuldür. Şunu da söylemek lazım ki, Yakup
Kadrfyi mensur şiirin bu merhalesine götüren en dikkate de-
ger maharet, şiir unsuru bulacağım diye mısra taklidi cümlele-
re başvurmamasıdır. Yazarın mensur şiirlerini yürüten iki un-
surdan biri tedai diğeri müziktir.
Rahmet ( l 91 7) , şahsi sevgilerden sıyrılarak mustarip insan
ki tleleriyle temastan doğan şefkat duygusuna, dar ferdiyetçi
dünyadan içtimai görüşe varışın ifadesidir. Bu tekamülün ta-
mamlanışı Erenlerin Bağından'ın son iki parçasında (Xlll, XIV)
milli bir hüviyetle ilan olunur. Zaten yazar 1923'ten sonra bir
daha bu nev'e dönmez; 1934'te bir coşkunluk anında yapt1ğı
teşebbüs ün nasıl başarısız kaldığını, aruk ruhunda ferdi ve ro-
mantik hassasiyetin barınamıyacağını bizzat anlatır. 26
Yakup Kadri, ikinci safhadaki mensur şiirlerinde: insan
ömrü, saffet, uzlet, azap, dünya zenginliği, saadet, aşk, ölüm,
şiir ve ruhun tatminsizliği gibi devrin maneviyatını idare eden
kıymetlerin mistik bir görüşle adeta lekziğini yapar. Onları ,
dünyadan beklediğini bulamadığı için hayat ötesine ümit bağ
layan bedbin bir lirizmle işler. Bu parçalardaki mistisizm dini
değil şairanedir. 27 Zaten yazar hiçbir eserinde dini vecde ka-
pılmamış tır. Onun "bu vahi zevahir alemindeki her fiilimiz o
ulvi sarhoşluğu bozmadan başka bir şeye yaramadı (Erenlerin
Bağından , I) " sözleri, ne Yunus Emre gibi saadeti bütün mad-
di alemi terk etmekte uman bir ruhun, ne de bu parçaların
birçok yerinde sezildiği gibi Platon felsefesine bağlı , zevahi-
64
dınlnhilir . Bn parçn lan11 hııtunüoc.k ş ik }1 yr tl l bir ınleyi ş vardır ,
dın t in:ın ç , yahul dine ha~lı tdtl<ktmH hu parçahudHyrr alrnı ~
,ror: bilakis bnrı l arda dünya inan cmın ml ~ ti s i z nıi tH' geni ş ölçu-
dc rac;;tlanıc btı şi'lülyet ve fcryatlanıı yuksrldi~i ı;ayfalarda dun-
vaya sıkı sıkıya bağh şairi dai ma kaı-ş ıınızcfo buluruz. Uzleti öv-
düğü şu pa rçayı okuyalıın :
. • kanaV1çesın e, om ere en
manog lu'nun mensur şıır1ennın 'd G. d , .
Vir ilc'den , Horacc'tan, Euripide'ten , Dante en, ı _elen
(Le! Nourritures Terres tres), Pierre Loüy~'den (Aphr_odı~e v_e
Chants de Bilitis), Anatole France'tan (Thaıs ve Lejard~n d Epı-
arres'ten (Le Culte de Moi), Renan 'dan , Musse'd t den, lb.
curc ) , B 1
scn'den, Maupassant'dan, H. de Reignier'den , P ~to~ an, Fu.
zulı'den, Yunus'tan, Karacaoğlan'dan, Kısasülenbıya dan gelen
şekil ve muhteva izleri görülür. Yazann bilhassa, halk edebiya-
tına ve folklora baş vurarak oralardan yeni bir ses getirmeyi de-
nemesi, sık sık greco-latin kültürünü tavsiye edişi bize Ecole
Romane şefi Jean Moreas'ın teşebbüsünü haurlaur. O da, 1885
yıllarındaki şiiri pek başı boş bularak 14. , 15. ve 16. asırları n
Fransız şairlerine ve Latin klasiklerine dönmek istemiştir.
Dilimizin orijinal bir mahsulü olan bu mens ur şiirleri, bir
yazarın veya bir eserin değil, geniş bir okumanın yarattığı bir
duyuş ve düşünüşün neticesi kabul etmek lazımdır . Her ne ka-
dar Yakup Kadri "Eren lerin Bağından ile garp tesirinden kur-
tularak kendime döndüm," diyorsa da, Fransız kültürünün
hem hayranı hem de azimli bir talebesi olan yazarın bu itira-
fını bir sıynlışın ifadesi telakki etmek güçtür. Bize göre yazar
yalnız Fransız edebiyatına değil , eski çağların edebı eserleri-
ne de uzanarak oradan zengin bir duyuş tarzıyla döner. Ora-
dan aldıklannm kendine göre bir sentezini yapar; buna rağ·
men, eserinde, yabancı kaynaklara bağlı bir duygu ve d~ün·
ce fonu bulmak daima mümk ündür . Bu itibarla yazan , mensur
şiirlerinde , çeşitli kaynaklardan aldığı muhteva ve tekniği bir·
biri içinde eriterek keneli mizacından geçirip, duygu , düşünc e
ve üslüp yönlerinden bir şahsiyet hamlesi yapmış saymak da·
ha yerind e olur.
66