You are on page 1of 8

;1

EKEV AKADEM DERCS c. III sy. 2 (GZ 2 0 0 1 ) - - - - - - - - 257

ZUNBRYYE TARTlMASI VE ARKA PLANI

N evin KARABELA (*)

ZET
Zunburiyye tartmas Basra nahiv ekolnn kurucusu Sibeveyh ile KOfe nahiv
ekolniin kurucusu Kisllf arasnda cereyan etmitir. Her iki ekoln nahiv almalarnda
kulland metodu ortaya koymas asndan nem arzetmektedir.

Anahtar Kelime/er: Nahiv, Kaje Ekol, Basra Ekol, Sibeveyh, Kisllf

The "Zunburiyye" Discussion and Its Background


ABSTRACT
The Zunburiyya discussion occured between the jounder oj the Basra Grammar
School, Sibawayh, and the jounder oj the Kaja Grammar school, Kisll 'f. The discussion
is significant because the two schools mentisned above explain the methods which they
use in tleir grammar studies.

*) Dr., SUieyman Demirel niversitesi lahiyat Fakltesi Arap Dili ve Belagati Ana Bilim Dal Aratr-
ma Grevlisi.
2581 Dr. Nevin KARABELA-------EKEV AKADEMi DERCS

Abbiisl'lerin ilk dnemlerinde Arap dili ve grameri ile ilgili almalarn arlk ka-
zand bilinmektedir. Zira bu dnemde yaplan fetihler sonucunda lkenin snrlar ge-
nilemi ve anadili Arapa olmayan ou yabanc halk Arap toplumuna girmitir. Bu
halklarn Arapa'y ikinci dil olarak renmeleri ve rendikleri bu dili yanl kullanm
lan sonucunda lahnl ad verilen birtakm dil hatalar ortaya kmtr. Bu durum Arap
dilini bozulma endiesi ile yz yze getirmitir. Bunun yansra Kur'an'n doru okunup,
anlalna ihtiyac da Arap dilinin kurallannn tesbit edilmesi gerekliliini gndeme ge-
tiren dier bii: etkendir.
Yukarda belirttiimiz iki temel etken Arapa'nn cmle yapsn konu edinen nahiv
ilmiyle ilgili almalarn artarak hz kazanmasn salamtr. Bu faaliyetler erevesin-
de farkl yntem ve bunun doal bir sonucu olarak ortaya konan farkl grleriyle bir-
birinden ayrlan Basra ve Kfife nahiv ekallerinin olumasna da zemin hazrlamtr.
Bu iki ekol arasndaki yntem ve fkir ayrlklar ekol mensuplar arasnda baz ilmi
tartmalara konu olmu ve dolaysyla nahiv ilminin gelimesine de katkda bulunmu
tur. Bu tartmalar arasnda nemli bir yeri olan "zunbriyye tartmas"n inceleyerek
nahiv tarihi ve ekoller asndan nemini ortaya 'koymaya alacaz.
4- ', ::... ... .:.-...~ .

TARTIMANIN SEYRi
ZunbOriyye meselesi adyla bilinen ve nahiv tarihinde nemli bir yeri olan olay Bas-
ra ekolnn gl temsilcilerinden olan Sibeveyh (180/769)2 ile Kfife ekolnn kurucu-
su Kisa'i (189/805)3 arasnda gemitir.
ZunbOriyye tartmas kaynaklarda u ekilde anlatlmaktadr: Sibeveyh Badat'a
geldiindevezir Yahya b. Halid ikisini bir araya getirmek ister ve bunun iin bir gn ta-

1) Lahn: Telaffuzda, kelimenin veya cmlenin yapsnda yaplan haalarla, anlam asndan yanl ke-
limelerin kullanm eklinde ortaya kan dil hatalandr. Birka rnek verecek olursak; muzlif Hey-
hi muzaftan nce kullanma, mefil' olmas gereken bir kelimeyi mecrOr olarak kullanma," ~ "
fiili yerine" ).::......1 "fiilini kullanma gibi. Bkz: Core 'Abdulmesih, Hani Core Taberi, el-Halil
Mu'cem Musta~ahiiti 'n-Nahvi 'l- 'Arab'i, Birinci Bask, Lbnan, 1990, s. 344.
2) Asl ad 'Amr b. 'Usman b. Kanber'dir. Basra'da Halil b. Ahmed ve YOnus b. Habib bata olmak
zere birok hocadan ders almtr. Bunlardan ald nahiv bilgilerine kendi grlerini de ekleye-
rek sonraki nahivcilere kaynak olan el-Kitab adl eserini yazmtr. Basra ekolnn Halil b. Al
rnet'ten sonra en gl temsilcisi olarak nahiv tarihindeki yerini almtr. Bkz: ez-Zubeydi; EbO Bekr
Muhammed b. Hasan, Tabakfltu'n-Nalviyy'in ve'l-Lugaviyy'in, Tahkik, Muhammed Ebil'l-Fazllbra-
him, kinci Bask, Kahire, 1984, s. 66-72; Mufazzal b. Muhammed b. Mus'r, Tar'ilu'l- 'Ulemtl'i'n-
Nahviy}''in mine'l-Basriyy'in ve'l-Kilfiyy'in, Tahkik: 'Abdu'I-Fettah Muhammed el-Hulv,lkinci Bas-
k; Cize; 1992; s. 90-112.
3) Tam ad EbO'I-Hasan 'Ali b. Hamza el-KisaTdir:Kraat ve nahiv olmak zere iki' alanda kendini
yetitinni ve bu iki sahada kendini spatlamtr. nce Harun er-Reid'e, ardndan oullar Emin ve
Me'miln'a sarayda hocalk yapmtr. Nahiv, dil ve kraat ilimleriyle ilgili eserler kaleme alm olup,
bunlardan "ma tellanu fili 'l- 'amme, Miiteabilu '!-Kur' an" adl eserleri gnmze kadar ulaarak
baslmtr. Kilfenahiv ekolnn kurucusu olmasyla da tarinan Kisai 189/805 te lmtr. Bkz: Ta-
bakfltu'n-Nalviyytn ve'l-Lugaviyytn, s. 127-130; Tar'ihu'l-'Ulema'i'n-Nalviyym, s. 190-193.
,iii

!l
,il
il

ZUNBRYYE TARTIMASI VE ARKA PLANI~.- - - - - - - 259

yin eder. Bunun zerine o gn Sibeveyh mnazara yaplacak yere erkenden gelir. Bu s
rada Kisa'l'nin iki rencisi olan el-Ferra'4 (207/822).ve el-Ahmer5 (194/810) de orada
bulunurlar. el-Ferra' ve el-Ahmer Sibeveyh'e birka soru yneltirler ve Sibeveyh'in b-
tn cevaplarn hatal bulduklarn ifade ederler. Bunun zerine Sibeveyh'in morali bo-
zulur ve Kisa'! gelene kadar onlarla konumayacan syler.
Daha sonra Kisa'! gelir. Sibeveyhin istei zerine nce Kisa'! Sibeveyh'e u soruyu
yneltir:
U:41 ~ ~~~ _,i './' ~ ~~~-!_,;,) '-Y" ~ L.i ~ _;.J wi ~i .:-5 ..u
cmlesini6 syleyerek ( l ~~ ) dan sonraki cmlenin nasl gelmesi gerektiini sorar. Onun
~
burada sormak istedii ( \ ::: 1) dan sonra gelen ikinci ismin hem merffi', hem de man-
sfib olup olamayacadr. Sib:veyh ( l ~ \ ) dan sonraki her iki ismin de merfu' olduu
~
( ~ ~ ~~~. ) ifadesinin doru olup, ikinci ismin mansfib olduu .L~4! .~ ~~~
cmlesinin caiz olmadn syler. Bunun zerine Kisa'! Sibeveyh'in hata ettiini ifade
ederek ilk sorduu cmleye benzeyen ( tfi.A.ll _,i ~I.A.ll 1J. ~ ~.; ~?. )
cmlesini syleyerek sorusunu tekrarlar. Sibeveyh de nasbn caiz olmayp, ( \:\
~
) dan
sonra gelen her iki ismin de merffi' olmas gerektii hususunda srar eder. Kisa'! de,
Araplarn hem merffi', hem de mansfib olarak kullandklann belirtir.

Bu srada Yahya b. Halid hakem sfatyla araya girer ve "iki ekoln temsilcisisiniz ve
bu meseledefarkl grler sundunuz. Aranzda kim hkm verir?" diye sorunca Kisa'!:
"Kapnda duran, deiik blgelerden, drt bir yandan gelen Araplar hkm verebilir.
Onlar en fasih konuan insanlar olup, Kfife ve Basra (ekol) bilginleri onlardan sema yo-
luyla ok (bilgi) almlardr" der. Kisa'i'nin bu szleri zerine bedeviterin hakemliine
mracaat etmeye karar verirler. Bedeviler de Kisa'i'nin sylediinin doru olduunu be-
lirtirler. Bunun zerine Sibeveyh "bu Arapar ( L_J41 ~ ~~~ ) cmlesini bizzat te-
laffuz etsinler. nk hatal olan bu cmleyi sylemeye dilleri msaade etmez" ekl~n-

4) Yahya b. Ziyiid el-Ferrii'; Kisa'i'den sonra KOfe ekolnn en nde gelen temsilcisidir. er-Ru'asi
(187/803), YQnus b. Habib (1821798) ve Kisa 'i' den ilim tahsil etmitir. Eserleri arasnda el~HudQd,
el-Maksflr ve'l-Memdad, el-Muzekker ve'l-Mu'ennes, Me'tin'i 'l-Kur'tin bulunmaktadr. Me'ani'l-
Kur'fn adl eseri nahivle ilgili grlerini yanstmas ve bu eserde KQfe ekolnn nahlv terimlerini
kullanmasyla nem tamaktadr. Bkz: Tabaktitu 'n-Nalviyy'in ve 'l-Lugaviyy'in, s. 131-133, Ttir'ilu '1-
'Ulemti'in-Nalviyy'in, s. 187-189.
5) el-Ferra'dan sonra Kisa'i'nin en nde gelen rencisidir. Ezberleme yetenei olduka gl olan
'Ali b. Mublirek el-Ahmer nahivde ahid olarak kullanlan krk bin beyti ezbere biliyordu. El-Tasrif
ve Tejennnunu 'l-Buleti' adl eserleri yazd bilinmektedir. Bkz: Tabakt tu 'n-Nalviyy'in ve '1-Luga-
viyy'in, s. 134; Ttir'ilu'l-'Ulemti'in-Nalviyy'in, s. 187.
6) Cmlenin anlam: Ben akrebin eek arsndan daha iddetli soktuunu zannediyordum. Meer o da
onun gibiymi.
2601 Dr. Nevin KARABElA-------EKEV AKADEM DERCS

de bir neride bulunsa da szn dinletemez. Neticede Sibeveyh hakl olduu halde ~ak
sz kanld dncesiyle buradan aynlr ve ran' a gitmek zere yola kar ve lene ka-
dar da bir daha Basra'ya dnmez7.

Zunbriyye Tartmas le lgili Farkl Yorumlar: .


Mfaceet (anszn olma, srpriz) ifade eden ( 1~! ) isim cmlesine mahsustur. Yani
~

kendinden sonra isim cmlesi gelir. Cevaba ihtiya duymaz. Cmle banda gelmez.
imdiki zaman anlam tar. rnein: ( ~j ~~~ .::...:>.-_r:.) cmlesil~j ..:.J~L,a.; .::...:>.-?
anlamndadu.S.
,,
Kur'an'da ( '"~ ~ ~~~ )9 ~~/' !~lA ayetlerinde geen ve mfaceet
~\ gelmi olup, ardndan gelen iki kelime mb-
1
ifade eden ( ) isim cmlesinden nce
ted~ ve haber olmak zere merffi 'dur.

Zunbfinyye meselesinde gr aynlna neden olan ( LJ~! ) mansfib zamiri ile


ilgili birtakm farkl yorumlar yaplmtr. Bunlar:ltRtahiCak olursak:

a- Mef'fil bih olduu iin mansfibtur. Cmlenin asl 4-J~ ~ ~~~ ) veya
( :4A~ _,Jb ~~~ ) olup, sonra fil hazfedilmi ve bylece mansfib munfasl zamir
ortaya kmtr.
b- bn Malik (672/1274) ise; bu cmlede nasb zamirinin raf' zamiri yerine kullanl
d grndedir. Ancak ( .rlWI ~j l~v: ) gibi bir cmlede mansfib olabilmesi
iin maktfi' na'tll veya belirlilik taks alm olan hal olarak yorumlanmas gerekir. Fa-
kat bunlara kyas edilemez. Halin belirlilik taks almasna cevaz verilse bile; bu ok na-
dir rastlanan bir kullanmdr. ,

7) Zunbfiriyye tartmas iin bkz. Ez-Zecclicl, Abdurrahman b. shiik, Mec/1/isu'l-'Ulemll', Tahkik:


'Abdussselam Muhammed Harfin, Kiihire, 1983, s. 9-10; ez-Zeccllct, Emali'z-Zeccaci, Tahkik: 'Ab-
.dussselam Muhammed HarOn, Kahire, 1382/1962, s. 239-241; Tabakiltu 'n-Nahviyyln, s. 70-71; b
nu'1-Enbiiri, EbO'l-Berakat'Abdurrahman b. Muhammed, el-lnsllffl Mesllili'l-Hlllf Beyne'n-Nal
viyytn el-Basriyy'in ve'l-KQjiyytn, b.y., ts., Il, 702-704; EbO Hayyan, Muhammed b. YOsuf, Tezkire-
tu'n-Nuhllt, Tahkik: 'Afif'Abdurrahman, Beyrfit, 1986, s. 177-178; bn Hiam, Munt'l-Lebtb 'an
Kutubiil-E'Ilrtb, Tahkik: Muhammed Muhyiddin 'Abdulhamid, Beyrfit, 1992, , 103-104.
8) ez-Zeccaci, 'Abdurrahman b; shak, Kitllb Huraji'l-Me'lln'i, Tahkik: 'All Tevfik el-Hamed, Birinci
Bask; Beyrut, 1984, s. 63; Munt, , 105.
9) A'riif, 7/108.
O) Tabii, 20/20.
J1) Baz sebeplerden dolay (medh, zem, terahhum gibi).mevsOfuna tabi' olmayan sfattr. Bu durumda
sfat i'rab ynnden mevsOfuna uymaz. rnein; ~1 .il ...L......J..I cmlesindeki ~\
kelimesi merfO' gelerek mevsOfuna uymamtr. Bkz: el-Halil, s. 319.
:ll

ZUNBORYYE TARTIMASI VE ARKA P L A N I - - - - - - - - 261

c- Mef'l mutlak olduundan mansubdur. Cmlenin asl:~ .J .r---fb .;,;c----4


olup, sonra fil ve muzaf olan ( .~) kelimesi hazfedilmi ve mansb munfasl zamir
ortaya kmtr.
d- Mahzuf haberdeki zamirden hal olduu iin mansbdur. Cmlenin asl ( Y:. \~\!
4.b ~ ~ eklindedir. Daha sonra m uzar olan ( J!.o )
kelimesi hazfolmu ve onun
yerine (niyabeten) mansb munfasl zamir ortaya kmtr12.

e- Eb Bekr b. Hayyat'a gre; .~LAll Alli ~ 1.)~ ~.,;>-imlesindeki ( \ ;\ );


( ~~') konumunda yer zarfdr ve beraberinde hal gelmesi de caizdir. Ancak mez-
kur cmledeki gibi ( rll...A.ll ) eklinde belirlilik taks alm olarak gelirse haber ola-
rak deerlendirileceinden merfO' olmas gerekir. Yani bu ekilde belirlilik taks alm
olarak geldiinde hal olamaz; nk hal cmlede nekra olmas gereken bir unsurdur13.
Durum byle olunca KOfeliler ve dolaysyla Kisa'i u ekilde eletirilere hedef olur:
Kfelikr zarftan sonra gelen ismi merfu' klarlar. Mesela; ( \lU; 1i1 ~ 1.)1' )
cmlesi nde ( \ ~ 1 )y zarf olarak kabul ettikleri iin ( ~ ) kelimesini merfu' olarak
kullanr! ar. ( Uk. )kelimesine gelince; ( 1 ~J) y iki mefGl nasbeden ..::..-.---lJ ,~kJ i
!
fiilinin arnelini yklenmi biF kelime olarak deerlendirdikleri iin mansb klarlar. a-
yet byle olsayd cmlede iki tane mansb isim olmas gerekirdi. Bu durumda KOfeliler
.
( l ::\ ) y bir cmlede iki farkl arnelde bulunan bir kelime olarak kabul etmilerdir.
( l-P'-<1 ~ 1.)~) ifadesi -kullanm vars~ ~ile- zerinde durolmayacak az (genel
kurallara uymayaq) bir ifadedir. Zira <y>~\.:>~) cmlesinde (y) mbteda, (~) ise
haberdir. Burada haberi nasbedecek herhangi bir amil yoktur14.

f- Sa 'leb'in (291/903) bu husustaki yorumu da yledir: ( l&- l,_yt- 1~ ~) cmle-


> lo
sindeki (~) fas l zamiri dir. ( .) ~) mfaceet ifade etmekte olup ( ~'._, _, ~-~.!;--_, ) an-
M

lamndadr. ( ~~_jet~_,) iki mef'l nasbeder. Bundan dolay nansb zamir olan
( ~~~) ~ullanlmtr~
Sa'Jeb'in bu konudaki yorumu hataldr. nk fasl zamiri15 cmleden kanlmas
caiz olup, cmleden kanldnda cmlenin anlamnn bozulmamas gerekir.
12) Muni'l-Leb'ib, I, 106-107.
13) Halin nekra gelmesi arttr. ayet ma'rife olarak gelirse nekra ile te'vil edilebilmesi gerekir. Bu hu-
susta bkz: bn Hiam, 'Abdullah Cemaluddin, Katru'n-Nedil ve Bellu's-Sadil, Tahkik: Muhammed
Muhyiddin 'Abdulhamid, BeyrOt, 1992, s. 256.
14) Tezkiratu'n-Nulilt, s. 179-180.
15) Mubteda ve haber veya asl mubteda ve haber olan iki kelime arasnda bulunur ve kendinden son-
ra gelen ismin sfat, bedel vb. bir kelime olmayp, haber olduunu gsterir. Ksacas ilk bakta ha-
ber, sfat, bedel vs. olma ihtimali olabilecek bir kelimenin haber olduunu netletirmeye yarar. Bu
zamiri KOfe ekolU ( .)kc ) 'mad kelimesiyle isimlendirir. J."' 1y> ~~,j 1) cmlesindeki
fasl zamiridir. Bkz: el-Half/ Mu'cem Mustalalilti'n-Nalvi'l-'Arab'i, s. 259. s
2621 Dr. Nevin KARABELA---:---~--EKEV AKADEM DERCS
b '5
Mesela; ( (.\.J
1f l..l;I.J c.) k') cmlesindeki (y) fasl zamiridir ve cmlede!) -
karldnda anlam bozulmaz. ( 4r
1 tJJ> 1~ \,;
.~..;7 J
) cmlesinde ise (~A4>) -iazfedildiinde
cmlenin anlam bozulur. O halde bu cmledeki zamir, fasl zamiri deildirl6.

bn Hiam (761/1359), zunbfiriyye meselesinde Slbeveyh'in grn benimser. Ki-


sa'l'nin caiz grd cmleyi fasih Araplarn kullanmad, kyas d bir ifade olarak
nitelendirir. Baz Araplar kyasa uymayan ( t )- ile nasb, ( ~ ) ile cezm, ( ~ ) ile
cer etmeye benzeyen- bu ifadeyi kullanm olsalar bile Slbeveyh' in bunu dikkate alma-
yacal7 gereini de vurgularl8.

Asma'! (216/831) ise zunbfiriyye meselesini farkl bir adan deerlendirmitir: Ki-
sa'i Kutrabbul'dal9 konaklayan Hutamiyyelizo bedevilerden veya Badat etrafnda ya-
ayan dier bedevilerden dil malzemesi almtr21. Slbeveyh 'le tarttnda onlarn kul-
land dile dayanarak delil getirmitir22.
Zunbfiriyye meselesinde hakemliine bavurulan bedevilerin Kisa'i'yi desteklemele-
ri farkl yorumlara yol amtr. Onlara rvet verildii veya Harfin er-Reid'in
(193/809) Kisa 'i' ye verdii deeri bildikleri iit Kisa~i'rfiin cevaz verdii ifadeyi doru
ladklan zikredilir23.
Biz de bedevilerin bu tutumunun Harun er-Reid ve saray evresinin Kisa'i'ye ver-
dikleri deerden kaynaklandn syleyebiliriz. nk, Abbasiler, siyasetleri gereince
Kfife ekoln Basra_ ekolne tercih etmilerdir. Bunun en nem ii sebebi; Basraltiarn

16) Tezkiratu'n-Nuhdt, s. 178


17) Sibeveyh nahiv almalarnda ounluk esasna dayanarak kural tesbitinde bulunmas sebebiyle
bunlarn dnda kalan kullanmlar iiz olarak nitelendirir ve malzeme olarak kullanmaz. Bu husu-
sa farkl bir bak as getirenbrahim el-'Ariz, Sibeveyh'in bu metoduyla sanki Arapa'y ikinci
dil olarak renenler iin kolaylatnc genel kurallar ortaya koyma abas iinde olduunu belirtir.
Bu grnn k noktas olarak dil retiminde balangta genel kurallardan yola kldn
zikreder. Bkz: brahim el-'Ariz, "ei-'Arabiyye kable Sibeveyh ve ba'dehO", el-Lisllnu'l-'Arabl, c.
' XII, (Rahat, 1975), s. 76-77.
18) Munl'l-Leblb, 1, 106.
19) Kutrabbul: Badat ile 'Ukbera arasnda bir ky olup, halknn ok fazla iki kulland zikredil-
mektedir. Bkz. YakOt el-Hamevi, Mu'cemu'l-Buldlln, Tahkik: Ferid 'Abdul'aziz ei-Cundi, Beyrilt,
ts.; IV, 421.
20) Hutamiyye: Badat' yaknlarnda birkydr. Bkz. Mu'cemu'l-Buldlln, II, 315.
21) Ky ve ehir gibi yerleme merkezlerinde oturanlardan (hadarilerden) dil malzemesi alnmaz. Bkz.
es-SuyOti, 'AbdurraJman b. Ebi Bekr, el-lktirlllft 'Ilm UsQ/i'n-Nalv, Tahkik: Ahmet Subhi Furat,
stanbul, 1978, s. 28
22) El-Merzublini, EbQ 'Abdiilah Muhammed b. 'Umran, NOru'l-Kabesi'l-Multasar ft Albllri'n-Nulllt
ve'l-Udebll' ve'-u'arll' ve'l-'Ulemll', htisar: YOsuf b. Ahmed b. MahmOd el-YamOri, Wiesba-
. den, 1964, s. 287.
23) Munl'l-Leblb, I, 88-89; Raf'i, Mustafa Sadk, Tilri/ Adllbi'l-'Arab, Drdnc Bask, Beyrut,
1974, . 339.
ZUNB0RYYE TARTIMASI VE ARKA P L A N I - - - - , . - - - - 263

Emevl; Kufelilerin ise Abbas! taraftan olmalandr24. Ayrca Kisa'! Abbas! saraynda n-
ce Harun er-Reld'e, ardndan da onun iki olu olan Emin. (198/813) ve Me'mOn'a
(218/833) hocalk yapmas sebebiyle de saray evresinde yer edinmi bir insandr. Ab-
basilerin KOfelilere kar tutumu ve Kisa'l'nin saray evresindeki saygnl dikkate
alndnda bedeviterin Kisa'l'yi neden destekledikleri anlalmaktadr.

Tartmann Ekoller Asndan nemi


ZunbGriyye tartmasnda gr ayrlna neden olan ( \~s
\ ) mansOb zamiri ile
ilgili birok dilcinin yorumlan aktarld. Bunlann ounda farkl izahiara girilerek man-
tk snrlannn zorland veya zayf ihtimaller zerinde durolduu grlmektedir. Hal-
buki Kisa '1 yalnzca "bu ifadedeki zamirin hem merfu', hem de mansOb olarak kullanl
dn" sylemekle yetinmi, bunun dnda herhangi bir aklamada bulunmamtr.

Kisru nahivle ilgili meselelerde ou zaman -Basra ekoi mensuplannn yapt gi-
bi- akli yorumlara bavurmaz. rnein; Ki~a'i'ye ( )~\ J tfs'J
..:,.?) ifadesinin
neden caiz olmad sorulunca; "nk ( LSI) yle yaratld" cevabn vermitir25. M~y
sOle olan (~1 ) nn mazl fiilde~ sonra geli"esine cevaz vermeyen Kisa'! bunun sebebini
dilin tabiatma balayp herhangi bir akll gereke gstermemitir.
Zira Kisa'l'nin nahivdeki metodunun26 en belirgin zellii; muttarid (genel kuralla-
ra uyan) veya az (genel kurallara aykr olan, uymayan) oluunu dikkate almakszn her
ifadeyi kurallatrmaya aba sarfetmi olmasdr. Bu durum Kisa'l'nin toplad dil mal-
zemelerinin hepsini deerlendirmeye ve kurallatrmaya altn gstermektedir. Bu
haliyle K isa'!, dili yaayan bir olgu olarak kabul etmi ve dilin kat kurallarla snrlana
rak bunlarn dnda kalan ifadelere kyas edilerneyecei dnC'esine kar km; do-
laysyla kyasta asl27 kabul edilebilecek dil malzemesinin kapsamn olduka geni tut-
mutur. Bunun sonucunc:J.a -belki de- pek ok dil malzemesinin kaybn n:lemi ve dil-

---~~------------

24) Ahmad Emin, Duhll'l-lslllm, Kahire, 1952, ll, 297; el-Fas!, 'Ala!, "Sibeveyh ve'l-Medresetu'l-En-
delsiyyetu'l-Maribiyye fi'n-Nahv ", el-~isllnu'l-'Arabt, c. XII, (Rabat, 1975), s.79.
25) Bkz: es-Sirafi, el-Hasan b. 'Abdillah, Ahblru'n-Nalviyyfn el-Basriyyfn ve Merlltibuhum, Tahkik:
Muhammed brahim Benna, Kahire, 1985, s. 51.
26) Kisa'f'nin nahiv metodu aadaki temellere dayanr:
a) Dilde birinci kaynak ol~_rak kabul edilen Kur'an ve kraatleri,
b) Bata Basra ekol mensuplan olmak zere birok dilaliminden edindii bilgiler,
c) Hicaz, Necd ve Tihlime llerindeki bedevilerden toplad dil malzemeleri,
d) Kiisel grUlere ulamasn salayan kendine zg ictihatlar.
Bu hususta bkz: 'Abdurrahman Muhammed sma'il, "el-mam el-Kisa'i ve Ara'uh fi'n-Nahv", Bu-
hasu Kulliyyeti'l-Lugati'l-'Arabiyye, c. II, (Mekke, 1404-1405/1983-1984);-'s. 430.
27) Kyasn, "kendisine kyas edilen asl, kyaslanan fer', hkm ve iiiet" olmak zere drt temel unsu-
ru vardr. Kendisine kyas edilen asim az olmamas gerekir. Bkz: el-lktirlll, (nsz) s. 27.
264 1 Dr. Nevin KARABELA-------EKEV AKADEM DERCS

deki az kullanmlan da tesbit etmitir. O, nahivdeki metodu ve grleri erevesinde


dilin kullannuna zenginlik ve eitlilik kazandrmtr. Kisa't btn bu zellikleriyle di-
lin geliimine katkda bulunmu ve Kfife nahiv ekolnn temellerini atmtr.
Kisa'i ile Sibeveyh arasnda geen zunbOriyye tartmasn iki ekoln dil almala
nnda kullandklan yntem erevesinde deerlendirilmesi gerektii kanaatindeyiz. Zira
bu tartma Kfife ekolnn benimsedii ilkelerden birini somut bir ekilde ortaya koyar.
Dolaysyla Kfifeliler, hem Arap dilindeki yaygn kullanma, hem de Basraltiann kyas
Ianna uymayan az kullannilan alrlar28. Bunun doal bir sonucu oarac da nahivle il-
gili birok meselede, nahiv almalannda kullandklan dil malzemesi hususunda daha
kat ve titiz davranan Basra ekol mensuplanndan farkl grler ortaya koymulardr.
Kfife ekolnn kurucusu olan Kisa'i'nin bu olayda Sibeveyh'ten farkl bir gr sunma-
s da onun nahiv almalanndaki metodu balamnda deerlendirilmelidir.

28) evki Dayf, el-Medlirisu'n-Nahviyye, Dmak, 1996, s.l74.

You might also like