You are on page 1of 5

Muaz bin Cebel Hazretleri’nden nakledilen bir rivayete

göre; Kur’an’da 7 Ayet-i Kerime vardır ve bunların bir


takım sırları ve hikmetleri bulunmaktadır. Bilinen bazı
sırları ve hikmetleri şöyledir:

• Bir mü’min bunları abdestli olarak yazıp üzerinde


taşırsa, bütün canlı mahlûkatın dili o kimseye karşı
bağlanmış olur ve o kimse hakkında herhangi kötü
bir kelime sarf edemezler.
• Bu ayetleri taşıyan kimseyi her gören sever, onu
taltif eder ve taleplerini de severek yerine getirir.
• Üzerinde bulunan dünya ve ahrete ait her çeşit
üzüntü gam ve kederleri yok olur.
• Kimse ona zarar veremeyeceği gibi bu ayetlerin
bereketiyle bütün düşmanlarına galip gelir.
• İmam Şehabettin’in “FEVAİD” adlı eserinde
Kâ’bü’l-Ahbar (r.a) dan naklettiği bir rivayete göre
şöyle demiştir: “Bu ayetleri okuduğum zaman
gökyüzü yere inse ve yerle gök birbiri üstüne
kapansa bana herhangi bir zarar olur diye hiç
endişe duymam. Yüce Allah bana, bu ayetler
sebebiyle bir çıkış yolu gösterip beni kurtarır.”
• Yine Ka’bü’l-Ahbar (r.a.) diyor ki: “Bu ayetleri
okuduğun takdirde yer ve gök afetlerinden,
belalardan, düşmanın şerrinden, sihirbazın
sihrinden bu duanın bereketiyle emin olursun.”
(Mecmeatü’l-Ahzab)
• Bir hadisi şerifte nakledildiğine göre “Bir mü’min,
abdestli olarak ve inanarak bu 7 ayeti okumaya
devam ederse, gökten dünyaya Uhut dağı
büyüklüğünde azap ve belalar yağsa, bu ayetleri
okuyan kimseye hiçbir zarar isabet etmez ve
bütün belaları üzerinden kovar.”
• İmam Şehabettin, Hz. Ali (r.a) den yaptığı bir
rivayet şöyledir: “Her kim bu ayetleri sabah ve
akşam okumaya devam ederse Allah o kimseyi
zamanın hilelerinden düşmanların ve hasetçilerin
kurdukları tuzaklardan ve her çeşit şer ve
belalardan korur ve kendini himayesi altına alır”
• Bu ayetleri okuyan ve iyi bir saatte yazıp üzerinde
taşıyan, kendini akla hayale gelen ve gelmeyen
bin türlü fitne fesat ve belalara karşı bir kale
içerisine girmiş gibi, koruma altına alır. Bu ayetler
inananlar için bir zırhtır.
7 Ayet Şunlardır:

1. Tevbe Sûresinin 51. âyeti


2. Yûnus Sûresinin 107. âyeti
3. Hûd Sûresinin 6. âyeti
4. Hûd Sûresinin 56.âyeti
5. Ankebût Sûresinin 60. âyeti
6. Fâtır Sûresinin 2. âyeti
7. Zümer Sûresinin 38. âyeti
7 AYETLER OKUNUŞU
1 – Tevbe Suresi 51. Ayet
٥١﴿ ‫الل ف ْليتو َّك ِل ا ْل ُم ْؤ ِمنُون‬ ُ ّ ‫﴾قُل لَّن يُ ِصيبنا ِإالَّ ما كتب‬
ِ ّ ‫الل لنا ُهو م ْوالنا وعلى‬
Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve
mevlânâ, ve alâllâhi felyetevekkelil
mu’minûn(mu’minûne).
De ki: “Allah’ın bize yazdığı şeyden başkası, bize asla isabet etmez. O, bizim Mevlâ’mızdır.”
Ve artık mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler.

2 – Yûnus Suresi 107. Ayet


ْ ‫شف لهُ إِالَّ ُهو وإِن يُ ِردْك بِخيْر فل رآدَّ ِلف‬
‫ض ِل ِه‬ ِ ‫الل بِض ُّر فل كا‬
ُ ّ ‫سك‬ْ ‫وإِن ي ْمس‬
١٠٧﴿ ‫الر ِحي ُم‬ ُ ُ‫يب بِ ِه من يشاء ِم ْن ِعبا ِد ِه و ُهو ا ْلغف‬
َّ ‫ور‬ ُ ‫﴾يُص‬

Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ huve, ve in yuridke bi hayrin fe lâ


râdde li fadlihi, yusîbu bihî men yeşâu min ibâdihi, ve huvel gafûrur rahîm(rahîmu).
Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek
yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu
kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
3 – Hûd Suresi 6. Ayet
‫ست ْودعها كُل‬ ْ ‫الل ِر ْزقُها وي ْعل ُم ُم‬
ْ ‫ستق َّرها و ُم‬ ِ ّ ‫ض إِالَّ على‬
ِ ‫وما ِمن دآبَّة فِي األ ْر‬
٦﴿ ‫﴾فِي ِكتاب ُّم ِبين‬

Ve mâ min dâbbetin fîl ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve


ya’lemu mustekarrahâ ve mustevdeahâ, kullun fî
kitâbin mubîn(mubînin).

Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait


olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de,
(öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir.
Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da
yazılı)dır.
4 – Hûd Suresi 56. Ayet
‫اصيتِها ِإ َّن ر ِبّي‬
ِ ‫آخذ ِبن‬ ِ ّ ‫ِإ ِنّي تو َّك ْلتُ على‬
ِ ‫الل ر ِبّي ور ِبّكُم َّما ِمن دآبَّة ِإالَّ ُهو‬
٥٦﴿ ‫ست ِقيم‬ ْ ‫﴾على ِصراط ُّم‬

İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min


dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî
alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

“İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a


dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki,
Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz
Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.”

5 – Ankebût Suresi 60. Ayet


َّ ‫الل ي ْر ُزقُها وإِيَّا ُك ْم و ُهو ال‬
٦٠﴿ ‫س ِمي ُع ا ْلع ِلي ُم‬ ُ َّ ‫حْم ُل ِر ْزقها‬
ِ ‫﴾وكأ ِيّن ِمن دابَّة ال ت‬
Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves
semîul alîm(alîmu).

Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah
rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
6 – Fâtır Suresi 2. Ayet
‫سل لهُ ِمن‬
ِ ‫س ْك فل ُم ْر‬
ِ ‫سك لها وما يُ ْم‬ ِ ‫اس ِمن َّرحْ مة فل ُم ْم‬ ِ َّ‫الل ِللن‬ ِ ‫ما ي ْفت‬
ُ َّ ‫ح‬
٢﴿ ‫يز ا ْلح ِكي ُم‬
ُ ‫﴾ب ْع ِد ِه و ُهو ا ْلع ِز‬
Mâ yeftehillâhu lin nâsi min rahmetin fe lâ mumsike
lehâ, ve mâ yumsik fe lâ mursile lehu min ba’dihî, ve
huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de
tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet
sahibidir.

7 – Zümer Suresi 38. Ayet


‫الل قُ ْل أفرأ ْيتُم َّما ت ْدعُون‬
ُ َّ ‫ت و ْاأل ْرض ليقُولُ َّن‬ ِ ‫سماوا‬ َّ ‫ولئِن سأ ْلت ُهم َّم ْن خلق ال‬
‫شفاتُ ض ِ ُّر ِه أ ْو أرادنِي ِبرحْ مة‬ ُ َّ ‫الل ِإ ْن أرادنِي‬
ِ ‫الل ِبض ُّر ه ْل ُه َّن كا‬ ِ َّ ‫ُون‬
ِ ‫ِمن د‬
٣٨﴿ ‫الل عل ْي ِه يتو َّك ُل ا ْل ُمتو ِ ّكلُون‬
ُ َّ ‫س ِبي‬ ْ ‫سكاتُ رحْ متِ ِه قُ ْل ح‬ِ ‫﴾ه ْل ُه َّن ُم ْم‬

Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâhu, kul e fe


raeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâşifâtu
durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetihi, kul hasbiyallâhu,
aleyhi yetevekkelul mutevekkılûn(mutevekkılûne).

Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye


sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin
bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer
Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar
Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut
Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini
engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül
edenler ancak O’na tevekkül ederler.”

You might also like