You are on page 1of 6

Sıkıntıları Defetme Duâsı – Ruhani Güce Sahip Olma Duâsı

Türkçe Okunuşu:

Errahmanirrahimim, ya Rahmânu, ya Rahîmu, yâ Raûfû, yâ Atûfu, ecib yâ Cebrailü


aleyhisselâm, alâ en tusahharalî kulübe cemî’il mahlûkatirrûhaniyyati minelulviyyâti
ves’süfliyyâti, semi’an muti’an, bihakkırrahmânirrahîmi ve bi hakkıraûfil atûfi ve bi
hakkil meliki hüve zahin el müekkeli bi kavâimil arşiyyeti.

Türkçe Anlamı:

“Esirgeyen ve bağışlayan. Ey esirgeyen, bağışlayan, koruyan ve seven Allah’ım.


Bütün mahlûkatın kalplerini bana doğru çevir. Ey Cebrâil, bütün ruhanî, ulvî ve süflî
tabakasının Rahman ve Rahim olan Allah’ın hakkı için onlara işittir ve itaat ettir. Rauf
ve Atûf hakkı hürmetine, Melik hakkı hürmetine, arşı alâ hakkı hürmetine duâmızı
kabul et ve bütün yaratılmışların kalplerini bana çevir.”

Açıklama:

Rivayet edildiğine göre, bu duâ sıkıntı anında okunacaktır. Görünmeyen cin


mahlukların, ulvî ve süflî tabakasının musallat olmaları karşısında manevi bir tedbir
olarak bu duânın okunması tavsiye edilmektedir. Bilhassa sabah ve akşamları buna
dikkat edilmelidir ve en az üç defa okunmalıdır. Birçok İslâm bilginleri bunu tavsiye
etmekte ve bu duâyı okudukları ve okuttukları beyan edilmektedir.
Türkçe Okunuşu:

Maâliki yevmiddîni, yâ mukallibel kulûbi vel ebsâri, ecib yâ Mikâil aleyhisselam alâ en
tusahharalî kulûbel mahlûkatirruhaniyyâti minel ulviyyâti vessüfliyyâti, semi’an muti’an
bi hakki mâliki yevmiddina ve bi hakkı mukallibel kulûbi vel ebsâri ve bihakkil meliki
taykelin el müvekkele bi kavâimil arşiyyeti.

Türkçe Anlamı:

“Kıyamet gününün sahibi, ey kalpleri ve gözleri döndüren Allah, Ey Mikâil, duama


icabet et, ulvî ve süfli, ruhanî mahlukatın kalplerini işitmek ve itaat etmek üzere bana
döndür, emrime ram ettir. Kıyamet gününün mâliki-hakkı için kalpleri ve gözleri
döndürenin hakkı için, arşı âlânın direkleri hakkı için ve bunların hakiki sahibi hakkı
için arzumu kabul eyle, dileğimi yerine getir. ”

Açıklama:

Bu sıralanan duâlar, Fâtiha-i şerifin içerisinden birer ve ikişer cümle alınarak Hakka
sığınmak ve bilhassa ruhanî mahlukat üzerine müekkel olmak ve onları emre râm
etmek için yapılan duâ serisidir. Müellif Gümüşhaneli merhum bu duâlara çok önem
vermiş ve bir dizi halinde beş kadar duâyı arka arkaya sıralamıştır.

Görünen insanların dışında, görünmeyen fakat insan ismini alan birçok cin tâifesi
mevcut olduğu Kur’an’da sabittir. Bu görünmeyen cin mahlukları iki kısma
ayrılmaktadır:

Birincisi: Süflî kısım. İnsanlara zararlı olan ve onların akıl, fikir ve bedenleri üzerine
arızalar bırakan ve bırakmaya çalışan zararlı mahluklardır. Bunlardan kurtarmak için
Muavvizeteyn sûrelerini, yani, Kul eûzü birabbil-felâki ile Kul eûzü birrabbinâsi
sûrelerini okumak lâzımdır. Bunlardan kurtuluş ancak bu şekilde mümkün
olabilecektir. Bu hususta kaynak kitaplarımızdan Buharî ve Müslim kitaplarında yeteri
kadar malumat vardır.

İkincisi: Ulvî kısım. Bunlar ruhanî ve ulvî, yani ruhan üstün yaratıklardır. Allah’a ve
peygambere inanmışlar ve bağlanmışlardır. Bu hususta Kur’an’da gerektiği kadar
açıklama vardır. Bunlar insanlara zarar değil, iyilik yaparlar; korurlar ve muhafaza
ederler. Onun için sıkıntıdan kurtulmak için bunların ruhaniyetinden yardım istemek
ve dizi halinde sıralanan duâları gönül huzuru ile okumak ve bundan fayda beklemek
için inanmak gerekmektedir. Ancak bu surette şifa bulmak mümkün olabilecektir.
Herşeyden önce inanmak şarttır. İnanmadan yapılan duaların geçerliliği yoktur.

Türkçe Okunuşu:

İyyâke na’büdü ve iyyâke nesta’înü, yâ serî’u, yâ karîbü, yâ ma’bûdü, yâ müsteânü,


ecib yâ îsrâfilü aleyhisselâm alâ en tusahharalî kulûbel mahlûkatirruhâniyyeti minal
ulviyyâti vessüfliyyâti, semî’an, mutî’an bi hakki iyyâke na’büdü ve iyyâke nesta’in ve
bi hakki serî’il karîbi’l-mâ’bûdil müsteâni ve bi hakkil meliki münse’in el-müekkil bi
kavâimil arşiyyeti.

Türkçe Anlamı:

“Ancak Sana ibadet eder ve Senden yardım isteriz Allah ’ım. Ey süratli, ey herşeye
yakın, ey sabreden ve ey yardım eden. Isrâfıl aleyhisselâm, duâmı kabul et. Ey
Allah’ım, ulvî ve süfli olan ruhanî mahlukatının kalplerini işitmek ve bana itaat
etmelerini sağla Allah’ım. İyyâke na’büdü ve iyyâke nestâ’în âyetinin hakkı için.
Süratin, yakınlığın, mabudun ve müste’ân isimlerinin hakkı için, arşı âlânın direklerini
ayakta tutan meleklerin hakkı için duâmı kabul eyle.

Açıklama:

Bu üçüncü duâ hakkında bir takım rivayetler vardır. Bilhassa yukarıdaki duâda
açıklandığı üzere görünmeyen ruhanî mahlukatın insana bağlı olması temennisinde
bulunulmaktadır. Öyle ki yapılan bu duâda Allah’a yalvarılmakta ve Allah’ın kudretiyle
İsrâfîl aleyhisselâm vasıta kılınarak bu ruhanî mahlukatın benî Âdem’in emri altına
verilmesi istenmektedir.

Duânm çok manidar oluşu gözden kaçmamaktadır. Ancak duâ ne kadar manalı
olursa olsun, onu yapan ağızın helâl lokma yemesi ve küfürlerden uzaklaşması
lâzımdır.

Nasıl ki, Peygamberimizin gömleğini Übey ismindeki münafık son deminde kefen
yapmak için istemiş fakat o gömlek ona birşey sağlayamamış, çünkü iman etmemiş.
Namazını kıldırmak isteyen Peygamberimize bile âyet indirilmiştir: “Onlardan hiçbir
kimsenin namazını asla kılma, kabirlerinde de durma, defni için veya ziyaret için
kabrine gitme. Çünkü onlar Allah ve peygamberini tanımadılar, fâsık olarak öldüler. ”
(Tevbe, 85) Bu âyet-i kerime münafıkların reisi olan İbni Ubey bin Selül hakkında
nazil olmuştur.

Bu hadiseden de anlaşılıyor ki, duâ ne kadar manalı olursa olsun o duâyı edenin
kalbi hakka bağlı olması ve gönlü huzurlu olması lâzımdır. Yapacağı duânın mutlaka
kabul olunacağına inanması lâzımdır. Ancak bu vesile ile meramına kavuşabilecektir.

Türkçe Okunuşu:

İhdinessirâtel müstakim, yâ kâdiru, yâ muktediru, ecib yâ Azrâilü aleyhisselâmü, alâ


en tusahharalî kulûbel mahlûkatirrûhâniyyâti minel ulviyyâti vessüfliyyâti, semîan
muti’an, bihakki ihdinessirâtel müstakime ve bi hakkil kâdiril muktediri ve bihakkil
kaskurin el müekkeli bikavâimil arşiyyeti.

Türkçe Anlamı:

“Doğru yolu bize ver Allah ’ım. Ey kudret sahibi ve herşeyi yapmaya muktedir olan
Allah ’ım. Ey Azrâil aleyhisselâm, ruhanî mahlukatın ulvî ve süfli kısmının kalplerini
bana müsahhar kıl, emrime râm kıl, doğru yolu bana vermen hakkı için onları işitici ve
sözlerimi kabul edici kıl. Senin kâdir ve muktedir isimlerin hakkı için, Senin arşı âlânın
direklerini ayakta tutan müekkel meleklerinin hakkı için bu duâmı kabul et.

Açıklama:

Bu dördüncü duâ aynı mealde yapılan duâlardandır. Ancak burada dört büyük
meleklerden Azrail vasıtasıyla ruhanî mahlukların duâ yapan kişiye bağlanılması
istenilmektedir. Tabii bunların bir takım riyazi amelleri de vardır. Meselâ bu duâyı
yapacak kimsenin az yemesi, az konuşması ve abdestli olduğu bir zamanda bu
duâları yapması lâzımdır. Ancak bu sebeple arzusu ve dileği kabul edilebilecektir. Bu
duâların her kelimesinde binlerce mana gizlidir. Mecmûatul Ahzab isimli üç cilt kitabın
en veciz ve en seçkin duâlarındandır.
Fatiha’nın cümle cümle ayrılmasıyla yapılan bu duâlar hakikaten çok tesirli duâlardır.
Ve bunlar iç sıkıntısını gideren birer manevi reçete mesabesindedir. îhlâs ile
okunmaları anında bunlardan şifa görmemek mümkün değildir. Ancak
Peygamberimizin buyurduğu gibi, “Günahsız ağızın yaptığı duâ reddolunmaz.”
Cenâb-ı Hakk’ın yardımı ve ruhanî ve ulvî mahlukatın feyizleri ve duâ edenin sağlam
inancı neticesinde istenen arzu yerine gelebilir.

Türkçe Okunuşu:

Sırâtellezîne en ’amte aleyhim. Yâ Allahu, yâ alîmü yâ halîmü, ya hakîmü. Ecib yâ


Aynâilü aleyhisselâm, alâ en tüsahharalî kulûbel mahlûkattırruhaniyyâti minel
ulviyyâti vessüfliyyâti, semi’an, muti’an bihakkı sırâtellezine en’amte aleyhim ve
bihakkıllahil alîmi’l-hakîmil halimi ve bihakkıl meliki şetehin el müekkeli
bikavâimillarşiyyeti.

Türkçe Anlamı:

“Kendilerine in’am ve ihsan ettiğin (nebiler, sıddıklar ve şehit kullarına verdiğin)


şeyleri bize de ver Allah’ım.

Yâ Allah, yâ Alîm, yâ Halim, yâ Hakim Allah ’ım. Aynâil aleyhisselâmı vazifelendir,


mahlukatın ruhanî kısmının ulvî ve süfli tabakasının kalplerini bana çevirsin, emrime
râm ettirsin. Sırâtallezîne en’amte aleyhim âyetinin hakkı için onları bana itaatli ve
sözümü dinleyenlerden kıl. Alîm, Hakim, Halim, ve Melik isimlerinin hakkı için, arşı
âlânın direklerini ayakta tutmaya müekkel olan meleğin hakkı için duâmı kabul eyle,
bu mahlukatı bana râm eyle.”

Açıklama:

Bu duâ seçkin duâların beşincisidir. Kalpleri ve gönülleri feraha kavuşturan duaların


sonuncusudur. Nasıl insan ferahlatıcı bir şurub içer veya bir hap yutar veya bir iğne
olur ve ardından bir genişlik görürse, bu duaları arka arkaya okuyan kimsenin,
Allah’ın izniyle manevi bir şifâya kavuşacağına şüphe yoktur.

Peygamberimizi ezan vakti yaklaştığında Hz. Bilâl’a: “Yâ Bilâl, bizi feraha ve rahata
kavuştur.” derdi. Yani, ezan oku da namaza gidelim ve ferahlanalım; demek isterdi.
Nasıl ki namaz ferahlanmaya vesile ise, ezan ve Kur’an veya vaaz dinlemek
genişlemeye sebep ise bu duâları okumak da öylece ferahlamaya ve neşelenmeye
vesiledir.

En büyük şifa kaynağımız Kur’an olduğuna şüphe yoktur. Bu Kur’an aynı zamanda
bizim ferahlamamızın da bir sembolüdür. Nitekim Cenab-ı Hak Yûnus sûresinde
şöyle buyurmaktadır: “De ki: Allah’ın inayetiyle, rahmetiyle (yani İslâm ile ve Kur’an
ile) sevinsinler. Bu onların yığdıklarından daha iyidir.” (Yûnus, 58)

İşte manevi sahada ferahlanmamızın baş kaynağı Kur’an olduğu gibi bu duâlar da
ferahlanmamızın canlı birer araçlarıdır.

Hadis Şerifler:
Hadis Metni: Yatağına girdiğinde şöyle dua et: “Allahım! Tamam olan kelimelerine
sığınırım. Onun gazab ve ikabından, kullarının şerrinden, şeytanların
vesveselerinden ve yanıma gelmelerinden.” Ramuz el e-hadis, 26. sayfa, 2. hadis

Hadis Metni: Namaz için kamet getirildiğinde (veya namaz bittiğinde ) sema kapıları
açılır ve dualar kabul olur. Namazı bitiren bir kimse hiçbir şey konuşmadan:
“Allahümme ecirnî minennâr ve edhilnil Cennete ve zevvicnî minel hûril-‘iyn”demez
ise, melekler: “Yazık şuna, Cehennemden korunmasını istemekten aciz kaldı.”
Cennet de: “Yazık şuna, Cenneti istemekten aciz oldu.” Huriler ise: “Yazık şuna,
Allah’dan kendisinin huril-‘iyn ile tezvic edilmesini istemekten aciz kaldı”
derler. Ramuz el e-hadis, 34. sayfa, 7. hadis

Hadis Metni: Kul, anne ve babasına dua etmeyi terkettiğinde ondan rızık


kesilir. Ramuz el e-hadis, 39. sayfa, 1. hadis

You might also like