You are on page 1of 7

SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Türklerin İlk Yurdu Orta Asya

Orta Asya; doğuda Kingan Dağları, batıda Hazar Gölü, kuzeyde Altay Dağları güneyde ise
Karanlık Dağlar ile çevrili olan bölgenin adıdır. Sert karasal iklimin yaşandığı bölgenin bitki
örtüsü bozkırdır. Yıl boyunca çok az yağış alan bölgede, kış mevsimi boyunca sıcaklıklar -50
derecenin altına düşmektedir. Orta Asya’nın bu zorlu coğrafyası, Türklerin yaşam şekillerini ve
kültürünü şekillendirmiştir. Karasal iklimin bitki örtüsü olan bozkır, Türklerin hayvanlarını
otlatabilmesi için geniş bir imkân sunmuştur. Ancak tarıma elverişli alanların azlığı nedeniyle
tarımsal faaliyetler gelişmemiştir.

Buna bağlı olarak Türkler göçebe bir yaşamı benimsemişlerdir. Keçeden yaptıkları büyük
çadırlarda yaşayan Türkler; koyun ,at, sığır gibi hayvanları beslemişlerdir. Hayvanlarına otlak
bulabilmek için yıl içerisinde yaylak ve kışlak adı verdikleini yerlere göç etmişlerdir.

Ayrıca Orta Asya’nın bu zorlu şartları, Türklerin savaşçı ve teşkilatçı bir millet olmalarını
sağlamıştır. Türkler bu özellikleri sayesinde Orta Asya’da, her biri dünya tarihininde çok önemli
yere sahip olan devletler kurmuşlardır. Bu devletlerden bazıları Asya Hun Devleti, I. Köktürk
Devleti, II. Köktürk Devleti ve Uygur Devleti’dir.

Orta Asya’da Göçebe Hayat - Temsili

1/7
SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Asya Hun Devleti

MÖ 220 yılında göçebe Türk topluluklarını bir araya getiren Teoman, tarihte bilinen ilk Türk
devleti olan Asya Hun Devleti’ni kurmuştur. Teoman döneminde Çin ülkesine seferler
düzenlenmiş ve İpek Yolu hâkimiyeti için mücadele edilmiştir. Teomanın ölümü üzerine oğlu
Mete Han devletin başına geçmiştir. Mete Han, askerî ve siyasi alandaki yetenkeleri ile dikkat
çemiştir. Orduyu onlu sisteme göre yeniden düzenlemiştir. Yaptığı seferler ile Asya Hun
Devleti’ni imparatorluk hâline dönüştürmüştür.

Gök Tengri inancına sahip Türkler, Mete Han’a devleti kurma yetkisinin tanrı tarafından
verildiğine inanmışlar ve bu inanışa kut adını vermişlerdir.

Mete Han’a devlet işlerinde yardımcı olmak için hatun, boy beyleri, komutanlar ve ulu
bilgelerden oluşan kurultay adı verilen bir danışma meclisi bulunmuştur. Türklerde ordu millet
özelliği olduğu için kız ve erkek çocukları küçük
yaşlardan itiaren at binme, ok atma ve savaş
eğitimi almışlardır. Bu sayede Türkler küçük
yaşlardan itibaren savaşçı ve güçlü bir şekilde
yetişmişlerdir. Mete Han, bu güçlü ve savaşçı
askerleden oluşan ordusuyla birlikte en büyük
seferlerini Çin ülkesi üzerine yapmış ve
Kurultay - Temsili
hepsinden zaferle ayrılmştır.

Hunları yenemeyeceğini anlayan Çinli hükümdarlar,


Hun akınlarını durdurmak için, yapımı yüzyıllar sürecek
ünlü Çin Seddi’nin yapılmasını emretmişlerdir. Mete
Han’ın kahramanlık ve zaferlerle dolu hayatı, Türklerin
en ünlü destanı olan Oğuz Kağan Destanı’na konu
olmuştur. Türklerde devlet ve halk töre adı verilen
yazılı olmayan kurallar ile yönetilmiştir.
Çin Seddi

2/7
SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Tarihi İpek Ticaret Yolu

Mete Han döneminde İpek Yolu hâkimiyeti için Çin ülkesi ile mücadele edilmiş, bu mücadeleler
sonucunda Türkler İpek Yolu’na hâkim olmuşladır. İpek Yolu, tarihteki en eski ve en önemli
ticaret yollardan birisidir. Çin’in X’ian (Şian) şehrinden başlayan bu ticaret yolu üzerinde en çok
ipek ticareti yapıldığı için İpek Yolu ismiyle anılmıştır. İpek Yolu üzerinde ipek, porselen, halı,
silah, maden, değerli taşlar, canlı hayvan ve kâğıt gibi ürünlerin ticareti yapılmıştır.

Türklerde ülke hanedanın ortak malı sayıldığı için, Mete Han’ın ölümüden sonra ülke oğulları
arasında paylaştırılmış, bu durum devletin zayıflamasına ve kısa sürede yıkılmasına neden
olmuştur. Türkler ölümden sonra yaşama inandıkları için,
mezarlarını oda şeklinde tasarlamışlar ve ölen kişiyi
kıyafetleri ve eşyalarıyla birlikte gömmüşlerdir. Türklerin
oda şeklindeki bu mezarlarına kurgan adı verilmiştir.
Yüzyıllar sonra arkeologlar tarafından Türk kültür ve
medeniyetini aydınlatmak için yapılan kazılarda pazırık
adı verilen bir kurgan bulunmuştur. Türkler göçebe
sanatının en güzel örneklerini vermişlerdir. Demircilik,
dokumacılık, dericilik, maden ve ahşap işçiliği gibi el
sanatları ile uğraşmışlardır.
Pazırık Halısı

3/7
SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Kavimler Göçü

Mete Han’ın ölümünden sonra ülke Doğu ve Batı Hun devletleri olarak ikiye bölünmüştür.
Çinlilerin saldırıları üzerine Doğu ve Batı Hun devletleri daha fazla dayanamamış ve
yıkılmışlardır. Ayrıca Hun ülkesinde uzun süren bir kuraklık dönemi başlamış ve salgın
hastalıklar yüzünden hayvanların birçoğu ölmüştür. Tüm bu olumsuzluklar Hunların yeni yurtlar
bulmak amacıyla göç etmelerine neden olmuştur. Bu göç hareketine katılan Hun boylarından
bir bölümü batıya doğru göç etmeye başlamıştır. Hunların bu göçü karşılarıma çıkan kavimleri
de göçe zorlamış ve bu durum tarihte Kavimler Göçü olarak anılmıştır.

Orta Asya’da Göçebe Hayat - Temsili

MS 375 yılında Hun boyları Volga nehrini geçerek Avrupa kıtasına ulaşmışlardır. Avrupalı
barbar kavimlerden biri olan Alanları yenilgiye uğratan Hunlar, Balamir liderliğinde Avrupa Hun
Devleti’ni kurmuşlar ve Avrupa içlerine akınlar düzenlemişlerdir. Ardından, karşılarına çıkan
Gotları yenilgiye uğratarak, barbar kavimlerini Avrupa içlerine doğru sürmüşlerdir. Hun
akınlarında kaçan Avrupalı barbar kavimlerin Roma sınırları içerisinde yerleşmeleri ve büyük
bir hızla gerçekleşen Hun akınları nedeniyle daha fazla dayanamayan Roma İmparatorluğu
MS 395 yılında Doğu ve Batı Roma olmak üzere iki ayrılmıştır.

4/7
SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Attila’nın MS 446 yıllında Avrupa Hun Devleti’nin başına geçmesi ile Roma ve Avrupa
kavimlerinin zorlu yılları başlamış oldu. Hun akınlarına dayanamayan Batı Roma İmparatorluğu
MS 476 yılında yıkılmıştır. Bu seferler sonucunda; Avrupa’nın barbar kavimleri birbirleri ile
daha çok etkileşime girmişler ve kaynaşmışlardır. Batı Roma toprakları üzerinde Alanlar,
Vizigotlar ve Vandallar bir araya gelerek İspanyol ulusunu, Angıllar ve Saksonlar bir araya
gelerek İngiliz ulusunu, Germen kavimleri ise bir araya gelerek Alman ulusunu, Franklar bir
araya gelerek Fransız ulusunun oluşmasını sağlamışlardır. Türk kültürü Avrupa da yayılmış,
İlk Çağ sona ermiş Orta Çağ başlamıştır.

Köktürk Devletleri

Orta Asya’da kalan Türk boyları göçebe ve dağınık bir şekilde Çin hâkimiyeti altında yaşamak
zorunda kalmışlardı. MS 552 yılında Bumin Kağan dağınık Türk boylarını bir araya getirerek
Çin ülkesine isyan etmiştir. Bu isyanda Çin ordularını yenilgiye uğratan Bumin Kağan kutsal
şehir Ötüken’i merkez ilan ederek I. Köktürk Devleti’ni kurmuştur. Tarihte ilk defa Türk adının
devlet adı olarak kullanılmıştır. Mukan Kağan’ın ölümü üzerine ülke Doğu ve Batı Köktürkler
olmak üzere ikiye ayrılmış ve Çinliler tarafından yıkılmıştır. Köktürk Devleti’nin yıkılmasının
ardından Türk boyları 50 yıl boyunca Çin esareti altında yaşamak zorunda kalmışlardır.

Kutluk Kağan önderliğinde yeniden teşkilatlanan Türk boyları Çin’e karşı isyan etmiş ve kutsal
şehir Ötüken’i yeniden başkent ilan ederek 682 yılında II. Köktürk Devleti’ni kurmuşlardır.

Orhun Yazıtları - Tonyukuk Yazıtı

5/7
SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Kutluk Kağan’ın ölümü üzerine, yerine hükümdar olan Bilge Kağan, kardeşi Kültigin’i ordu
komutanı, bilge devlet adamı Tonyukuk’u veziri olarak tayin etmiştir. II. Köktürk Devleti
döneminde Bilge Kağan Türk tarihinin ilk yazılı belgeleri olan Orhun Yazıtları’nı diktirmiştir.
Bilge Kağan tarafından kendisi, kardeşi Kültigin ve veziri Tonyukuk adına dikilen Orhun
Yazıtları; Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı ve töresi hakkında çok önemli bilgiler vermektedir.
Bu yazıtlar 38 harften oluşan Köktürk alfabesi ile yazılmıştır.

Ayrıca Türklerin demirden dağı eriterek esir olarak tutuldukları Ergenekon’dan çıkış
efsanesinin anlatıldığı Ergenekon Destanı, onların kültür ve medeniyetleri hakkında çok
önemli ipuçları vermektedir.

Uygur Devleti

Kutluk Bilge Kül Kağan tarafından başkenti Karabalsagun olarak MS 744 yılında kurulan Uygur
Devleti, Türk tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur. İlk defa bir Türk devleti göçebe hayatı
bırakıp yerleşik yaşama geçmiş, Gök Tengri inancı yerine de Çinlilerden etkilenerek
Maniheizm dinini kabul etmiştir. Bu durum, Uygurların sosyal, siyasi ve kültürel hayatlarında
birçok değişime neden olmuştur.

Yerleşik hayata geçen Uygurlar, kasaba ve şehirler kurmuşlar, tarım ve ticaretle


uğraşmışlardır. Ayrıca, tarım, maden işleme, mimarlık ve inşaat alanlarında uzmanlaşan
Uygurlar; yollar, evler, tapınaklar, saraylar ve sulama kanalları inşa etmişlerdir.

Yazıyı kullanan Uygular kendilerine ait 14 harften oluşan Uygur


alfabesini kullanmışlardır. Uygurlar, Avrupalılardan yüzlerce yıl
önce kâğıt ve matbaayı kullanmışlardır.

Ahşap harflerden oluşan bir matbaa icat eden Uygurlar, günümüze


kadar ulaşan kitaplar basmışlar ve büyük bir kütüphane inşa
etmişlerdir.

Gelişmiş bir hukuk sistemine sahip olan Uygurlar; kira, satış,


vasiyet ve özel hukuk konularında da kanunlar yapmışlardır.

Ahşap Matbaa -Temsili

6/7
SOSYAL BİLGİLER DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

ÖZET

Dans etmeyi ve müziği çok seven


Uygurlarda, törenlerde ve atlı gezilerde
geleneksel çalgıları kopuz eşliğinde
şarkı söylemek ve dans etmek yaygın
bir gelenekti. Sanatın her alanına ilgi
duyan Uygurlarda fresk yani duvar
resmi ile minyatür sanatı çok
gelişmiştir.

Yüksek bir medeniyetin yansıması


olan bu duvar resimlerinde, Türklerin
giyim tarzlarına, müzik aletlerine,
danslarına, inanışlarına ve sosyal
hayatlarına dair çok değerli ipuçlarını
Uygur Duvar Resmi
görmek mümkündür.

Ayrıca dinî inanışın bir yansıması olarak heykel sanatı da çok gelişmiştir. Yenisey Irmağı
kıyılarında keşfedilen Uygur yazıtları ve yine Uygurlara ait Göç ve Türeyiş destanları, onların
edebiyat alanındaki gelişmişliklerinin birer kanıtı niteliğindedir.

7/7

You might also like