You are on page 1of 8

RETROGRADE GEZEGENLER VE KARMA

Gezegenler, Güneş’ e karşı konumda olduklarında geri hareket ediyormuş gibi görünürler. Bu
sırada doğan kişilerin haritalarında, geri gitme hareketine sahip gezegenin yorumlanması çok
özel bir anlama sahip olur. Dünya üzerinde manyetik özelliği olmayan tek bir cisim bile
yoktur . Düşünceler ve hareketler senkronize olarak kendine benzer düşünceleri ve hareketleri
çeker. Her birey doğum haritasında yer alan kompozisyonları nasıl kullandığının üzerine
kurulu kendi manyetik enerjisine sahiptir. Tüm konfigürasyonlar, belirli şeyleri kendine
çekerken bunun zıttı olan konfigürasyona sahip olan gezegenler belirli şeyleri iterler. Bu
nedenle yaşadığımız dünya hem pozitif , hem de negatif kutupluluğa sahiptir. Doğum
haritalarında bazı gezegenler enerjiyi dışarıya verdikleri (radiation) noktasında, bazı
gezegenler ise kişinin ihtiyacı olan evren anlayışı ve yaşam farkındalığını özümseyebilme
kapasitesi aracılığıyla içe çekme (absorption)noktalarında konumlanırlar.
Gerçekte ise kişinin manyetizmasını belirleyen , kişiliğin gezegeni nasıl kullandığı , gezegene
ait olan tüm enerjiyi nasıl algılayıp aktardığıyla ilgilidir. İnsan düşüncelerini kullanarak
karmaya bir miktarda olsa müdahale edebilir . Bireyin kendi manyetik alanını kontrol etme
yetenekleri, duygularıyla ve coşkularıyla, yaşama bakış açıları , tüm zihinsel aktiviteleri
dengeleyebileceği gibi tüm zihinsel aktiviteleri çok aşırı dengesiz bir konuma da getirebilir.
İnsan, gezegenlerden büyük bir enerji aldığı anda, şuurun neye ihtiyacının olduğunu
önemsemeden tüm bu enerjileri almaya çalışmaktadır. Bu tabii ki zihin seviyesinde değil ,
daha çok şuur altı seviyesinde kendini gösterir . Venüs ‘ ü ele alırsak kişi ihtiyacı olduğundan
fazla sevgi enerjisine sahip ise Venüs’ ünü verici olarak kullanacaktır. Oysa Venüs daha dişi
ve negatif bir gezegen olarak da tanımlanabilir. Aynı özellikleri Mars için kullandığımızda
Mars genellikle saldırgan eril ve ben merkezci olarak tanımlanır . İhtiyacımız olandan çok
daha fazla enerjiye sahip olduğumuz için Mars ‘ ı diğerlerine vermek için kullanırız. Burada
zihin gene ön planda değildir. Şuuraltı devreye girer, kişi sporla ilgilenmeye başlar. Kendi
motivasyonları arttığı için çok yönlü bir kişilik sergiler , öyle ki kişilik daha agresifleşir ve
saldırganlaşır . Her an savunmaya hazır , en iyi savunmanın da aslında saldırmak olduğunun
inancında olur. Yukarıda gördüğümüz gibi her bir gezegen zaman zaman bir parça yayıcı
zaman zaman da bir parça alıcı konumdadır .
Hayatın döngüleri içinde bazı gezegenler transit etkileri sebebiyle diğer bazı gezegenlere göre
daha baskın hale gelirler. Eğer, kişi özümseme ve yayılma hallerini fark edecek ve kontrol
edecek bir bilince sahip değil ise çok çeşitli problemler , depresyonlar, hayatın içinde
kişiliğin çıkış kapılarının kapanması dediğimiz pek çok savunma mekanizması gelişir. Birey,
aslında varolma süreci içinde bedeni deneyimleyen ruhsal bir varlıklar bütünlüğünü temsil
etmektedir. Kişilik sürekli yeni var oluş biçimleri ve şuur halleri yaşayarak kendisini karma
süreci içinde, bilhassa duyguları deneyimleyerek eğitir. İşte tüm bu eğitimleri , karmik
sınavları , enerjiyi verdiğimiz ve özümsediğimiz alanları “Karma Astrolojisi” ile çözebiliriz.
Karma Astrolojisinde kullandığımız teknikler modern ve klasik Batı tekniklerinden çok farklı
değildir. Modern Batı Astrolojisi kişiliğin doğumdan itibaren çevresinin ve genetik
eğilimlerinin sonucunda yaratmış olduğu kişiliğini çözmeye çalışırken, klasik Batı kendi
içinde hala ispatlanamamış pek çok geleceği görme ve öngörüm teknikleriyle bir Astroloji
karmaşası konumundadır. Modern Batı, psikolojik evrimi incelerken Klasik Batı Astrolojisi
Ortaçağ’ dan kalma öngörüm teknikleriyle geleceğe şöyle bir göz atmamızı sağlamaya
çalışır... Oysa Karma Astrolojisi (Hermetik Astroloji), kendi kendine çok farklı bir gelişim
sürecini temsil eder... Karma Astrolojisi, diğer ismiyle Ezoterik Astroloji , doğunun ve Tibet’
in karmik bilgeliği ile Batı’ nın modern Astroloji tekniklerini birleştirmiş yegane Astroloji
ekolüdür. Ne yazık ki öğreniminin zorluğu çaba, mücadele gerektiren ve pek çok yaşamsal
felsefeyi öğrenmekle gereken öğrenme süreci, şu an için her şeyi son hızda yaşayarak
yeterince özümsemekten uzak batılı toplumlarda çok ön plana çıkamamaktadır. Artık
Dünyada Teozofist eğitimi gerektiğince özümsemiş çok az Astrolog kalmıştır.
Karmik Astroloji’ de en çok önem verdiğimiz ana form Retrograde gezegenler ve Ay
düğümleridir. Yeni bulunan Satürn ötesi gezegenler de (Uranüs, Neptün, Plüton) kendine ait
tüm döngüleriyle incelenmektedir.....
Retrograde gezegenler ; Hiç şüphesizdir ki , geri giden gezegenler direkt hareket eden
gezegenlere göre farklı güç alanları oluştururlar. Bu konumların horoskoptaki etkileri,
kişiliğin karakterindeki yansımaları ile yaşamsal olgu ve fenomenlerinin eş zamanlı olduğunu
da bize işaret eder. Kısacası karşınızdaki kişiliğin geri giden gezegene sahip olup olmadığı
bazı durumlarda ve vakalarda çok daha belirgin olabilir. Bilhassa Merkür , Venüs ve Mars
Retro’ ları çok belirgin karakter temalarıyla kendini gösterebilir.
Direkt hareket eden gezegenler enerjisini kolaylıkla ifade ederken , Retrograde gezegenler
çoğunlukla bireyin dışarıya ifade etmekte zorlandığı pek çok konuyu ve davranışı temsil
ederler. Eğer gezegen Retrograde ise, bu onun kendi enerjisini açık açık gösteremediğini ,
gezegenin çok fazla iç merkezli çalıştığını göstermesi açısından çok önemlidir. Bazı
horoskoplarda nadirde olsa çok iyi etkilere sahip olsa bile, genelde yavaş olgunlaşmaya ve
yavaş öğrenmeye sebebiyet veren bir doğaya sahiptir. Eğer kişisel gezegenler Retro ise
Merkür, Venüs ve Mars kişilik pek fazla ortaya çıkamayacak. Birey, eğer gezegen yükselen
burcun üzerinde ise içine kapanacak. Hatta toplumdan kaçacaktır .Normalde her horoskopta
iki tane Retrograde
gezegen olur.Güneş sistemimizin kendi içsel doğal dinamikleriyle ilgili bir süreçtir bu.
Retrograde kişisel gezegenler, kişiye farklı bir esrarengizlik verebilirler, bunun yanında
zamanın yavaşlamasına da sebebiyet verirler. Olayları daha yavaş algılayan, enerjisini
kullanmakta zorlanan pek çok bireyin horoskoplarında Merkür Retrodur. Zaman zaman
enerjisinin yetmediğinden bahseden, bazen çok aceleci ve sabırsız ,bazen de çok durağan ve
tembel bireylerde ise Mars genel olarak geri gider.
Kişiler direkt hareket eden gezegenler ile Retrograde harekete sahip gezegenleri tamamen
aynı anlayış ve düşüncesel farkındalıkla kullanma eğilimindedirler . Bu , toplumdaki
bireylerin birbirlerine benzer, çok çeşitli, kolektif hareketleri ve davranış kalıplarıyla da
ilgilidir. Geri giden Merkür ‘ e sahip olan bir kişilik neden çevresinde pek az arkadaşı
olduğunu veya geri giden Venüs’ e sahip bir genç kız aslında diğer hanımlardan hiçbir farkı
olmamasına rağmen neden çevresinde kendisiyle ilgilenen tek bir erkek arkadaşının
olmadığını anlamakta zorlanır . Direkt hareket eden gezegenler, kişiliğin gezegensel enerjisi
içinde bulunduğu toplumun sosyal iniş çıkışlarıyla ve kolektif bilinciyle uyumlu hale
gelmesine sebebiyet verirken, geri giden gezegenlere sahip olan kişiler çoğunlukla bu
uyumluluktan çok uzaktırlar. Geri giden bir gezegenin enerjisi fark edilip, çocukta üzerine
gidilmezse çok çeşitli komplekslere sebebiyet verebilirler .
Geri giden gezegenleri üç ayrı evrede ve üç ayrı kişilik yapısıyla inceleyebiliriz. Geri gitme
safhası üç ana süreçten oluşur . Gezegenin normal hızının düşmeye başlaması, gezegenin
durması ve geriye doğru hareketi. Geriye doğru hareket de kendi içinde geri gitme
hareketinin yavaşlaması, gezegenin durması ve gezegenin yavaş yavaş hızlanması şeklinde
devam eder . Gezegenin normal hızına ulaşması belli bir zaman alacaktır. İşte bu ileriden
geriye yavaşlama ve geriden ileriye doğru hızlanma evrelerini, gezegenin gölge evresi diye
adlandırırız .
Geri gitme hareketi insan psişesi içinde üç ayrı evre ile incelenir .
1. Kişi gelecek zaman için de yaşayarak , sürekli gelecekte olabilecek hayallerden ve
düşlerden bahseder . Kısacası gelecekte henüz gelmemiş bir zamanı , şimdi yaşamaya çalışır .
Bu aslında gezegenin eskiden kalmış olayları ve karmik tortuları , kişiliğin sürekli karşısına
çıkarması ve kişiliğin şu an da bu problemi çözmektense gelecekte tüm problemleri çözülmüş
ideal yaşam arayışı ve özleminden başka bir şey değildir.
2. Şu an yaşadığı zaman da sanki daha önceden bulunduğu izleniminde ve önceden bu hayatı
birebir yaşadığına karşın derin bir anlayış içindedir . Gelecekte olabilecekleri çok rahatlıkla
tahmin eder, sık sık “Dejavu” ‘ lar yaşar. Çevresindeki pek çok insanla nasıl olduğunu
anlamadığı tesadüfler yaşar. Hayatında eş zamanlıklar o kadar fazladır ki; bir gün içinde çok
önemli birkaç senkronizasyon bile yaşayabilir. Zaman zaman kendisine benzer insanlarla
karşılaşır, yaşamında uzun yıllarla belirlenmiş senkronizasyonlar vardır . Metonom
döngülerin de ona sanki hayat eksik bir şeyleri tamamlaması için sürekli prim tanıyor hissine
kapılır. Aslında kişi, bir başka zamanda yaşadığı bu deneyimleri yeniden deneyimlemektedir.
3. Zihninde geçmişle ilgili çok çeşitli hatıralar vardır ; bilhassa çocukluk rüyaları veya
kabusları. İlk aşkını tesadüfler sonucu yaşamış, sebebini bilmeden ise ilk ilişkisi bitmiştir. Bu
üçüncü bilinç halinde çoğunlukla sosyal ilişkiler geçmiş yaşamlardan tanıdıklarla kurulur .
Anne, baba ,kardeş hep geçmiş hayatların çok farklı alanlarından gelmektedir. Horoskopta bu
konfigürasyon çok net ve kesin görünür. Zaman zaman depresyonlar ve panik ataklar
şeklinde geçmiş yaşamın negatif tortuları bireyin karşısına çıkar. Anksiyete, iç sıkıntısı, içsel
huzursuzluklar , bu dönemlerin belirleyici unsurudur. Eş , kadersel seçimdir. Horoskopta
kişiliğin karşısına çıkacağı dönem bellidir. Çocuklarda da kişilik geçmişteki deneyimlerini ve
insanları bu yaşamına getirmiş eksik bıraktığı yerden karmaya çoğunlukla devam etmektedir .
Gezegenlerin Retrograde hareketlerinin bilhassa kişisel gezegenler olan Merkür ,Venüs ve
Mars ‘ ın kişiliğin zamanı algılayış biçimini farklılaştırdığı bilinmektedir . Bu kişiler olayları
kişisel gezegenleri normal harekette olan kişilere göre farklı zaman sıraları içinde yaşarlar .
Merkür Retro’ suna sahip insanlarda yaşlanma daha yavaş algılanır. Zaman sanki kişilik için
diğer kişilere göre daha yavaş akan bir süreçtir. Bu kişiler fizik olarak da Merkür ’ ü düz olan
kişilere göre çoğunlukla daha uzun zaman içinde yıpranırlar. Diğer insanlara göre olayları
daha hızlı veya çok daha yavaş yaşayabilirler. Toplumun sapkınlık olarak gördüğü kişiler,
insanlar ve olaylarla daha fazla karşı karşıya gelirler ve kazalara daha açık olurlar. Geri gitme
hareketi kişiliğin sadece dün’ e, geçtiğimiz ay yaşanılanlara veya geçen yıllara değil de, aynı
zamanda şimdiki yaşamında , enkarnasyonlarından çok kesin bir şekilde taşıdığı anılarına ve
geçmiş hayatlarına dönmesine sebep olur . Bu anılar, belirli olayları, insanları temsil ederler
ve kişiliğin üzerinde zihinsel ve duygusal olarak çok etkilidirler. Geri giden gezegenler
haritanın konumlandığı yerde eski hayatla ilgili bize çok fazlasıyla bilgi verebilirler. Yalnızca
önemli olan burada kişiliğin, haritanın geriye kalan kısmını bir türlü yaşayamaması veya ne
kadar çabalarsa çabalasın bir takıntıdan veya yanlış bir şartlanmadan kurtulamaması halidir .
Bitmemiş gibi görünen daha önceki hayatla alakalı anılar tesadüfler şeklinde karşısına çıkar.
Kısa zaman içinde tanıdığı insanlarla çok iyi dostluklar geliştirir . Bu dostlar onun hayatına
zaten geçmiş yaşamlardan gelmektedir. Kişiler sebeplerini anlamasalar da ciddi bir empati ile
birbirlerine çekilebilirler. Kişi bu zaman da şimdiyi yaşamakta, yeni farkındalıklar yeni
duygular deneyimlerken geçmişin olayları ve anıları zaman içinde canlanmaya başlayabilir .
Bir süre sonra geçmiş hayatlarla ilgili titreşimler o kadar yoğunlaşır ki, kişiler şu an
duygusunu ve şimdiyle olan bağlarını dahi kaybedebilirler .
Çoğunlukla bu tür horoskoplarda takıntılı aşk ilişkilerini görürüz. Kişilik bir türlü kendine
zarar veren kişilikten kendini kurtaramamaktadır . Hatta o kişiye kendini kurban edebilir .
Çoğunlukla eş konumundaki kişi, karşısındaki kişiye eziyet ettiğinin bile farkında değildir.
Bu tip ilişkiler bir hayat boyu sürebilir. Horoskopta olaya sebebiyet veren gezegenin transit
Retro zamanlarında bu kişiyle ilgili sürekli haberler alınır.Veya hayatın bir kesiminde tesadüf
eseri karşı karşıya gelinir. Aslında karmanın kişisel ilişkiler adına anahtarı buradadır. Kişiler
ilişkilerinde birbirlerinden öğrenmeleri gereken dersleri öğrenememişler, bu sebepten
gezegen Retro ‘ larında bilinçaltları tarafından birbirlerine çekilmektedirler. Bu dönemlerde
rüyalar farklılaşır ve kişiler sürekli o kişiyle kendilerini rüyalarında , farklı zamanda ve farklı
mekanlarda birlikte evli çocukları olmuş çok mutlu ve çok mutsuz görebilirler . Bu tip karmik
takıntılı ilişkiler , iki ayrı cins arasında olabileceği gibi iki ayrı cins yakın arkadaş arasında da
olabilir . Karmik ilişkiler bazen Anne, Çocuk, Baba, Kız ,çok yakın lise arkadaşı şeklinde de
karşımıza çıkabilir .
Zaman zaman da transit gezegen Retro ‘ larıyla ana gezegenlerimizin kavuşumları esnasında
geçmiş yaşamlarda bulunduğumuz mekanlara gideriz ve geçmiş yaşamlarımızda mensubu
olduğumuz meslek ve yada sosyal guruplarla karşılaşabiliriz . Bunlar şu anki hayatımızla en
ufak bir bağa sahip olmayabileceği gibi, karşımıza tatil fırsatları, yarışmalarda kazanılan
ödüller veya hiç tanımadığımız insanların bizi bir şekilde duyarak çeşitli şekillerde bizlere
farklı fırsatlar tanıması olarak karşımıza çıkabilir .
Bir burçta geri giden kişisel gezegenlerden biri, hayatın tüm rengini tamamen değiştirebilir.
Burcun enerjisi gezegenin niteliğiyle beraber hayata yeni ve ilginç renkler katabilir. Kişi geri
giden gezegenle ilgili geçmiş enkarnasyonunda yaşadığı deneyimlerin aynılarını , mevcut
hayatında yeniden yaşamaya başlar . Ancak bazı nedenlerden dolayı içsel bilinç karmik
derslerin henüz tamamlanmadığını ya da alt benliğin tatminin sağlanamadığını hissederek ,
geçmiş yaşamlarındaki zorlayıcı durumları şu anki hayatına tekrar getirmeye devam eder ,
gerçek şudur ki mevcut hayatını zihnini ve yaşama bakış açılarını daha çözemediği geçmiş
yaşamına doğru götürmeye çalışmaktadır. Bir anda hayat kalitesi düşebilir , inanılmaz
talihsizlikler üst üste yaşanır , ağır hastalıklar ve bedende çok çeşitli immüm sistem
hastalıkları Lupus, Sedef veya çok çeşitli allerjiler görünmeye başlar. Aslında içsel benlik
hem tepki vermekte ve kişiliği uyarmaya çalışmakta hem de sebepsiz yere gezegenin vortex
alanına doğru çekilmektedir.
Sadece bu hayat diliminde değil ,aynı zamanda zaman bariyerlerini aşarak geçmiş
enkarnasyonlarına gitme eğilimde olan üç safhalı geri gitme süreci her burçta farklı anlamlara
gelir . Burcun mevsimsel özellikleri kişiliğin geri gitme sürecini algılayış biçimi üzerinde
oldukça etkilidir. Örneğin Merkür ‘ ü Koç burcunda olan bir kişilik Koç burcunun öncü
etkileriyle bu süreci çok yoğun hissedecek, çok dar bir zaman da pek çok olayı çözmeye
çalışacaktır.
Merkür’ ün Koç burcundaki geri itme süreci kişide inanılmaz bir stres ve gerilim yaratacak ,
kişilik anlayamadığı bireysel tartışmalara girecektir . Bunları davranışa döktüğünde şiddet
görebilir. Şiddet gösterebilir. Merkür ‘ ü Boğa burcunda gerileyen bir kişilik , süreci Boğa
burcunun kendinden emin ve sabit yapısı ile yavaş ama istikrarlı bir şekilde tamamlayacaktır.
Kişi kendini güvende hissedecek düşüncesel süreçleri doğru zaman da doğru yerlerde
bulunarak fırsatlara çevirecek , az konuşacak ve insanların kendisine bir şeyler öğretmesine
izin verecektir. Sonuçta geri giden gezegenin bulunduğu burcun doğasına göre kişi herhangi
bir geri gitme sürecini uyumlu veya uyumsuz bir şekilde yaşayacaktır . Geri giden gezegenin
bulunduğu burç ve horoskopta bulunduğu ev bize karmik problemin doğasını gösterir
.Gezegenin açıları , ışıklarla konumları , MC veya ASC üzerinde bulunması horoskoptaki
özel noktalar ve sabit yıldızlarla kavuşumları ve karşıtlıkları gezegenin bulunduğu burç
dekanat ‘ ı ve deka ‘ sının elementsel niteliği , bize geçmiş yaşamlardan gelen problemin ne
düzeyde kompleks bir yapı olarak yaşamda kendini göstereceğini, bireyi ne tür zihinsel
çalışma ve koşullarda zorlayabileceğini ifade eder.
Bir geri giden gezegenin doğasında sayısız seçenek bulunmaktadır. Aynı burçta geri giden bir
gezegen için 360 dereceli, 12 evli kombinasyon. Yaklaşık 1 gezegen için 4320 ayrı
kombinasyonun karşımıza çıkabileceğini gösterir . Bunu 3 kişisel gezegende ayrı ayrı veya
birlikte gördüğümüzü farz edersek 12960 ayrı karma tipiyle karşılaşırız ki ; bu aynı burçtan
olan kişiler için geçerli olmakla birlikte tüm burçlar için 388.000 ayrı karmik yapı ve
konfigürasyon olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu da Karma Astrolojisi’ nin bireysel chart’ lardaki zorluklarından yalnızca birisidir. Doğal
olarak bu durum yorum yapan Astrolog ‘ u zorlayacaktır . Geri gitmenin doğasını anlamak
için bireyin, aynı zaman içinde çoklu boyutları yaşadığını kavramak çok önemlidir. Kişilik
hem bu anı hem de geçmişten getirdiği zamansal bir parçayı deneyimler. İlk olarak kişilik
kendisini bu zamandan koparmamaya çalışmakta, bununla birlikte geçmiş yaşamdan gelen
anıları ve sorunları çözmeye çalışmaktadır ki ; bu çok zor ve ızdıraplı bir süreç olabilir . Bir
tarafı burada iken, toplumda saygın bir işle uğraşan eşi ve çocuklarıyla hiçbir sorun
yaşamayan birey, öte yandan geçmiş yaşamından getirmiş olduğu bireylerden biri ile yasak
bir ilişki yaşayabilir ki; bu ilişki onu hem bu yaşamdan alıkoyar iken , hem de geçmişteki
hataları yeniden su üstüne çıkarabilir . Kişiliğin bir tarafı şimdiki zamanda bir tarafı da
geçmiştedir . Mevcut hayatında bir çok insanın mutsuz olmasına sebebiyet veren bu etkiden
ancak birey , kendini kişisel anlamda geliştirerek ve bireysel duygularını arındırma sürecine
girerek kurtulabilir . Bazı insanlar yaşamı madde, bazı insanlar ise ruhsal yönleriyle algılarlar
. Geri giden gezegen, kişiliğin bu hayatında çıkan karmik dersleriyle beraber ruhunun ilksel
evrimindeki geri yanları ve ilkel kişilik motiflerini de ortaya çıkarabilir. Bilhassa, kişisel
gezegenleri geri olan kişiler aşırı cinsel dürtülerinin baskılarıyla birlikte yaşamak zorunda
kalabilirler veya ilkel hayatta kalma güdüsü , şiddete dönerek çevrelerindeki insanlara zarar
verebilir. Toplumun kurduğu ahlaksal yasaları tanımayabilirler. Cinsellik ve şiddet iç güdüsü
bireyin ilkel karmalarında yaşamak ve soyunu devam ettirmek için kullanmakta olduğu
güdülerdir. Bu güdüler yeniden ortaya çıkabilir, birey topluma çok zararlı davranışlar
geliştireceği gibi bilinçli kötülük veya başkalarının ızdıraplarından bilinç altını tatmin eden
çok çeşitli davranış modellerine gidebilir. Aslında geri giden kişisel gezegen bireyin
evrimleşmemiş iç güdülerini de göstermesi açısından çok önemlidir . Geri gitme cinsellikle
ilgili zorlukların başlıca nedenlerinden biridir. Cinsel zenginlik ve mutluluk birbirleriyle aynı
zaman ve mekan seviyesinde bulunan enerjisel olarak bir bütün haline gelen iki farklı insanın
birleşmesidir. Venüs’ ü geri olan bir erkek kadınlardan uzak durmayı yeğleyebilir , böylece
geçmiş yaşamlarında yaşamış olduğu yoksunluk duygusunu yaşamamayı ummaktadır. Mars ‘
ı geri giden hanımlar da zaman zaman erkeklerle ilişki kurmakta zorlanırlar . Merkür ve
Uranüs horoskopta geri gittiği zaman kişilik toplumun normlarına aykırı cinsel fantezilere
sahip olabilir. Homoseksüelliğin altında Venüs ‘ ün Retro veya Retro bir Uranüs’ ün Venüs ‘
e yaptığı bir açı da olabilir. Venüs’ ün Akrep burcunda geri gitmesi veya geri giden bir Plüton
ile Venüs’ ün iyi açıları dahi , kişi bugünde yaşarken cinsel doğası dünya tarihindeki ilkel
dönemlerden kalmış olabilir. Cinselliği bir takıntı haline getirebileceği gibi çeşitli fetişlere de
sahip olabilir. Karşı cins’ in sahip olduğu bir organı veya bir objeyi eski zamanlardaki
tanrısal bir sembolle birleştiren bilinçaltı çok çeşitli fetişler geliştirebilir .Şüphesiz, bir kişi
birden fazla geri giden gezegene sahip olabilir ama homoseksüel olmayadabilir. Böyle bir
kişilikte her ne olursa olsun derinlerde cinsel bir problem araştırıldığı zaman bulunacaktır. Bu
cinsel problem şekil değiştirmiş olabilir. Libidonal enerji yaşamın farklı alanlarında, mesela
iş yerinde aşırı hükmetme güdüsü veya aşırı depresif, huzursuz bir kişilik yapısı olarak ta
karşımıza çıkabilir. Bazen de aşırı cinsel komplekslere sahip olan varlık bilinçli komplike
yalanlarla , toplum içinde olduğundan farklı bir yerde kendini göstermeye çalışabilir . Eğer
sahip olunan geri giden gezegen sayısı fazla ise kişilik kendi duygusal ve düşüncesel olarak
fazlasıyla incelemeye başlar. Kendi içinde farklı alt kişilikler geliştirebilir . Bu hayat
yaşamayı istediği hayatın tam tersi olduğu gibi bireyin beklentileri de çoğunlukla hayal
kırıklığına uğramıştır. Küskünlük çok fazlasıyla görünür. İleri durumlarda intihar dahi
görünebilir. Kişi ihtiyaçlarını ve duygusal iç görümlerini onaylayacak bir sosyal çevre
amaçlamaktadır. Kendisinin dünya ‘ dan anladığı şey ne yazık ki çoğunlukla diğer insanların
anladığı şeylerden farklıdır .....

You might also like