You are on page 1of 5

Reported Speech (Dolaylı Anlatım)

Indirect Speech (reported speech de denir) birisinin söylediği cümleyi aktarmaya


denir. Genellikle konuşma dilinde kullanılır. Eğer aktarılan eylem geçmişte yapılmış ise,
cümle geçmiş zaman olur.Bu kalıp genellikle bahsedilen zamandan bir önceki geçmiş
zamanla ifade edilir. Yani normal cümleleri, dolaylı olarak aktarırken İngilizce "one
step back" diye tabir edilen kural uygulanır ve aktarılan cümle bir adım önceki tense ile
ifade edilir.

Direct Speech : He said; "The test is difficult. (O dedi ki; "Test çok zor.")

Indirect Speech : He said the test was difficult. (Testin zor olduğunu söyledi.)

Direct Speech : She said; "I watch TV everyday. (O dedi ki; "Ben her gün televizyon
seyrederim.")

Indirect Speech: She said she watched TV every day. (Her gün televizyon seyrettiğini
söyledi.)

Direct Speech: I come to school every day. (Jack dedi ki; "Ben hergün okula giderim.")

Indirect Speech: Jack said he came to school every day. (Jack her gün okula gittiğini
söyledi.)

Yukarıda verilen örneklerde görüldüğü gibi, dolaylı anlatımda cümlenin zamanı değişir
ve bir adım geri gider. Ama eğer aktarılan eylem; geniş zaman, geçmiş zaman veya
gelecek zaman ile ifade ediliyorsa, kullanılan zaman aynı kalır, değişmez.

- He says the test is difficult. (Testin zor olduğunu söylüyor.)

- She has said that she watches TV every day. (Her gün TV izlediğini söylemişti.)

- Jack will say that he comes to school every day. (Jack okula her gün geldiğini söylüyor.)

► Eğer aktarılan konu, her zaman doğruluğunu koruyan bir eylemden bahsediyorsa,


yine geniş zaman kullanılır.
- The teacher said that phrasal verbs are very important. (Öğretmen Phrasal Verbs ‘ lerin çok
önemli olduğunu söyledi.)

► Konuşma aktarılırken, zamirin cümlede geçen nesne ile uyumlu hale gelebilmesi için
zamiri de değiştirmek gerekir.

- She said, "I want to bring my children." (Çocuklarımı getirmek istiyorum”, dedi.)

- She said she wanted to bring her children.“ (Çocuklarını getirmek istediğini söyledi)

Gördüğünüz gibi I zamiri, dolaylı anlatımda she olarak değişmiştir.


 

- Jack said, "My wife went with me to the show." ("Şova karımla birlikte gittik" dedi.)

- Jack said his wife had gone with him to the show. (Jack, şova karısıyla birlikte gittiğini
söyledi.)

Bu örnekte de, my wife, his wife olarak değişmiştir.

► Aşağıdaki tabloda, geçmiş zamanda dolaylı anlatımda zaman değişiklikleri


gösterilmiştir. Dikkat ettiğiniz gibi, doğrudan anlatımda kullanılan zaman, dolaylı
anlatımda bir adım geri gitmektedir.
 

Direct Speech Indirect Speech

He said, "I live in Paris."  He said he lived in Paris.


“ Paris’ te yaşıyorum.”, dedi. ”Paris’te yaşadığını söyledi.”

He said, "I am cooking dinner." He said he was cooking dinner.


“Akşam yemeğini pişiriyorum”, dedi ”Akşam yemeğini pişirdiğini söyledi.”

He said, "I have visited London twice."  He said he had visited London twice.”
“Londrayı iki kez ziyaret ettim”, dedi. Londrayı iki kez ziyaret ettiğini söyledi.”

He said he had gone to New York the week


He said, "I went to New York last week." 
before.” Geçen hafta New york’a gittiğini
“ Geçen hafta New York’a gittim”, dedi.
söyledi.”
He said, "I had already eaten." He said he had already eaten.”
Ben yemeğimi çoktan yedim”, dedi. Yemeğini çoktan yediğini söyledi.”

He said, "I am going to find a new job." He said he was going to find a new job.
“ Yeni bir iş bulacağım “, dedi. ”Yeni bir iş bulacağını söyledi.”

He said, "I will give Jack a call." He said he would give Jack a call.
Jack’i arayacağım”, dedi. ”Jack’i arayacağını söyledi.”

He said, "I have been working on that project for He said he had been working on that project for
over two weeks." “İki haftadan daha uzun bir over two weeks. ”İki haftadan daha uzun bir
süredir bu proje üzerinde çalışıyorum. “, dedi. süredir bu proje üzerinde çalıştığını söyledi.”

He said, "I can come tonight." He said he could come that night.
“Bu akşam gelebilirim”, dedi. ”Bu akşam gelebileceğini söyledi.”

He said, "I may buy a new car." He said he might buy a new car.
“Yeni bir araba satın alabilirim”, dedi. ”Yeni bir araba alabileceğini söyledi.”

He said, "I might go to Denver." He said he might go to Denver.


“Denver’a gidebilirim”, dedi. ”Denver’a gidebileceğini söyledi.”

He said, "I must give Ken a call." He said he had to give Ken a call.
”Ken’i aramalıyım,” dedi. ”Ken’ı araması gerektiğini söyledi.”

He said, "I have to give Ken a call." He said he had to give Ken a call. .
“Ken’ i aramam gerekiyor”, dedi. ”Kevin’ı araması gerektiğini söyledi.”

* He said, "I should see a doctor" He said he should see a doctor.


“Doktara görünmeliyim”, dedi. ”Doktara görünmesi gerektiğini söyledi.”

► İngilizce bir cümleyi dolaylı olarak aktardığımız zaman, cümle içindeki bazı
kelimeler değişir. Bu değişim, cümledeki anlamın bozulmaması için yapılır.
Aşağıdaki örneği inceleyiniz.

- John said; "I will go to İstanbul tomorrow." (John; "Yarın istanbul’a gideceğim," dedi.")

Yukarıdaki cümlenin 10 Nisan gününde söylendiğini varsayalım. 14 Nisan günü, yukarıdaki


cümleyi başka birisine aktaran bir kimse, anlamın bozulmaması için "yarın" kelimesini
değiştirmek zorundadır.

- John said that he would go to İstanbul the next day. (John, bir sonraki gün İstanbul’a
gideceğini söyledi.)

Eğer yukarıdaki cümledeki "yarın" kelimesini aynen kullanırsak, yani;


- John said that he would go to İstanbul tomorrow. (John yarın İstanbul’a gideceğini söyledi.)

dersek, John’un 15 Nisan tarihinde İstanbul’a gideceğini söylemiş oluruz. Halbuki John’un
İstanbul’a gitme tarihi 11 Nisan’dır. Eğer bu cümle 11 Nisan başka birisine aktarılırsa,
"yarın" kelimesi, "bugün" olarak değiştirelibilir.

Başka bir örnek daha verelim,

- John said; " I like this city." (John, "Bu şehri seviyorum." dedi.)

Yukarıdaki cümleyi kuran kişinin, o anda New York’ta olduğunu varsayalım. Daha sonra
İstanbul’da bu cümleyi aktaran kişi;

- John said that he liked that city. (John o şehri sevdiğini söyledi)

şeklinde aktarmak zorundadır. Eğer "this" kelimesi değiştirilmezse, dolaylı cümle İstanbul’da
kurulduğu için, John’un İstanbul’u sevdiği anlamı çıkar ve cümle bozulur.

Aşağıda zaman zarflarında meydana gelen değişikler, bir tablo halinde


verilmiştir.

DIRECT SPEECH INDIRECT SPEECH

She said she was going the next day.


He said, “I am coming today.

They replied they would leave that night.


They replied, “we’ll leave tonight.

We said, “We’re going to do it the day after We said we were going to do it in two days’ time.
tomorrow.

The mayor said the roads would be compleded the


The mayor said, “These streets will be
following week / following year.
completed next week / next year.

Tuncay said they had had a very large dinner the


Tuncay said, “We had a very large dinner
day before.
yesterday.

His father said he had painted all the walls two days
His father said, “I painted all the walls the
before.
day before yesterday.

Aşağıdaki kelimeler de, aktarılan cümlenin anlamına bağlı olarak değişebilir.


Fakat bunlarla ilgili kesinlikle değişir denemez. Cümlenin anlamına bakarak
karar verilir.

here - there (burası - orası)


this - that (bu - şu)

go - come (gitmek - gelmek)

You might also like