Professional Documents
Culture Documents
2-Reported Speech (Dolaylı Anlatım)
2-Reported Speech (Dolaylı Anlatım)
Direct Speech : He said; "The test is difficult. (O dedi ki; "Test çok zor.")
Indirect Speech : He said the test was difficult. (Testin zor olduğunu söyledi.)
Direct Speech : She said; "I watch TV everyday. (O dedi ki; "Ben her gün televizyon
seyrederim.")
Indirect Speech: She said she watched TV every day. (Her gün televizyon seyrettiğini
söyledi.)
Direct Speech: I come to school every day. (Jack dedi ki; "Ben hergün okula giderim.")
Indirect Speech: Jack said he came to school every day. (Jack her gün okula gittiğini
söyledi.)
Yukarıda verilen örneklerde görüldüğü gibi, dolaylı anlatımda cümlenin zamanı değişir
ve bir adım geri gider. Ama eğer aktarılan eylem; geniş zaman, geçmiş zaman veya
gelecek zaman ile ifade ediliyorsa, kullanılan zaman aynı kalır, değişmez.
- She has said that she watches TV every day. (Her gün TV izlediğini söylemişti.)
- Jack will say that he comes to school every day. (Jack okula her gün geldiğini söylüyor.)
► Konuşma aktarılırken, zamirin cümlede geçen nesne ile uyumlu hale gelebilmesi için
zamiri de değiştirmek gerekir.
- She said, "I want to bring my children." (Çocuklarımı getirmek istiyorum”, dedi.)
- She said she wanted to bring her children.“ (Çocuklarını getirmek istediğini söyledi)
- Jack said, "My wife went with me to the show." ("Şova karımla birlikte gittik" dedi.)
- Jack said his wife had gone with him to the show. (Jack, şova karısıyla birlikte gittiğini
söyledi.)
He said, "I have visited London twice." He said he had visited London twice.”
“Londrayı iki kez ziyaret ettim”, dedi. Londrayı iki kez ziyaret ettiğini söyledi.”
He said, "I am going to find a new job." He said he was going to find a new job.
“ Yeni bir iş bulacağım “, dedi. ”Yeni bir iş bulacağını söyledi.”
He said, "I will give Jack a call." He said he would give Jack a call.
Jack’i arayacağım”, dedi. ”Jack’i arayacağını söyledi.”
He said, "I have been working on that project for He said he had been working on that project for
over two weeks." “İki haftadan daha uzun bir over two weeks. ”İki haftadan daha uzun bir
süredir bu proje üzerinde çalışıyorum. “, dedi. süredir bu proje üzerinde çalıştığını söyledi.”
He said, "I can come tonight." He said he could come that night.
“Bu akşam gelebilirim”, dedi. ”Bu akşam gelebileceğini söyledi.”
He said, "I may buy a new car." He said he might buy a new car.
“Yeni bir araba satın alabilirim”, dedi. ”Yeni bir araba alabileceğini söyledi.”
He said, "I must give Ken a call." He said he had to give Ken a call.
”Ken’i aramalıyım,” dedi. ”Ken’ı araması gerektiğini söyledi.”
He said, "I have to give Ken a call." He said he had to give Ken a call. .
“Ken’ i aramam gerekiyor”, dedi. ”Kevin’ı araması gerektiğini söyledi.”
► İngilizce bir cümleyi dolaylı olarak aktardığımız zaman, cümle içindeki bazı
kelimeler değişir. Bu değişim, cümledeki anlamın bozulmaması için yapılır.
Aşağıdaki örneği inceleyiniz.
- John said; "I will go to İstanbul tomorrow." (John; "Yarın istanbul’a gideceğim," dedi.")
- John said that he would go to İstanbul the next day. (John, bir sonraki gün İstanbul’a
gideceğini söyledi.)
dersek, John’un 15 Nisan tarihinde İstanbul’a gideceğini söylemiş oluruz. Halbuki John’un
İstanbul’a gitme tarihi 11 Nisan’dır. Eğer bu cümle 11 Nisan başka birisine aktarılırsa,
"yarın" kelimesi, "bugün" olarak değiştirelibilir.
- John said; " I like this city." (John, "Bu şehri seviyorum." dedi.)
Yukarıdaki cümleyi kuran kişinin, o anda New York’ta olduğunu varsayalım. Daha sonra
İstanbul’da bu cümleyi aktaran kişi;
- John said that he liked that city. (John o şehri sevdiğini söyledi)
şeklinde aktarmak zorundadır. Eğer "this" kelimesi değiştirilmezse, dolaylı cümle İstanbul’da
kurulduğu için, John’un İstanbul’u sevdiği anlamı çıkar ve cümle bozulur.
We said, “We’re going to do it the day after We said we were going to do it in two days’ time.
tomorrow.
His father said he had painted all the walls two days
His father said, “I painted all the walls the
before.
day before yesterday.