Professional Documents
Culture Documents
Ikinci Ulusal Mimarlik
Ikinci Ulusal Mimarlik
Vefa Sultanisi’ni bitirdikten sonra mimarlık eğitimine 1926’da Mühendis Mektebi’nde (İTÜ) başladı,
üstün başarısı nedeniyle üçüncü sınıftayken eğitimini tamamlamak ve dönünce bu okulda öğretim üyesi olmak
üzere seçilerek İsviçre’ye Zürih Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. Bu okulda Modern Mimarlık’ın önde gelen
temsilcilerinden olan Otto Rudolf Salvisberg’in (1882-1940) öğrencisi oldu. 1934’te mimarlık eğitimini
tamamlayarak Türkiye’ye döndü. 1935’te Yüksek Mühendis Mektebi Mimarlık Şubesi’nde göreve başladı.
1944’te İstanbul Teknik Üniversitesi ’ne dönüşen okulun yeni kurulan Mimarlık Fakültesi’nin ilk dekanı olan Emin
Onat, 1946’da Britanya Kraliyet Mimarlık Enstitüsü Onursal Haberleşme üyeliğine seçildi, 1948’de de Uluslararası
Mimarlar Birliği Türkiye Örgütünü kurarak Lozan’da yapılan genel kurul toplantısında Türkiye’yi temsil etti.
1951-53 arasında üniversite rektörlüğü yaptıktan sonra, 1954’te İstanbul milletvekili seçildi. 1957’de yeniden
üniversitedeki görevine dönen Onat, 21 Ekim 1960’ta 147 öğretim üyesiyle birlikte üniversiteden ayrılmak
zorunda kaldı, sekiz ay sonra da yaşamını yitirdi.
Onat’ın ilk tasarımları modern mimarinin işlevci niteliğine yöneliktir. 1935’te İstanbul Tiyatro ve
Konservatuvarı uluslararası yarışmasına Funktionell (İşlevsel) rumuzuyla katıldı. Ulusal Mimarlık düşüncesinin
savunuculuğunu yapan Sedad Hakkı Eldem ’le birlikte tasarladığı İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat
Fakültesi (1944), Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi (1947) gibi yapıtlarının ölçülü bir Tarihselcilik’in etkisi
altında olduğu gözlenir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonraki dönemdeyse, tasarımını Eldem’le birlikte
yapmış olduğu İstanbul Adliye Sarayı (1949) akılcı-işlevci ve uluslararası etkilere açık bir anlayışın
başlamasına neden olmuştur. Ankara’da 1950’li yılların ürünü olan Kavaklıdere’deki Cenap And Evi,
Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı Sekreterliği ve Emniyet Genel Müdürlüğü (1956) gibi daha sonraki yapıtları,
yerel mimari öğelere yer veren, işlevlerini yerine getiren, bunları da mekânların organik bütünlüğünü ön
plana alarak aşırılığa kaçmayan yalın prizmatik biçimler içine yerleştiren bir anlayışın örnekleridir. Onat’ın
öteki yapıtları arasında İstanbul Yolcu Salonu (Karaköy), Uludağ Sanatoryumu (1946; Leman Tomsu ile),
Bursa Vali Konağı (1945-46) sayılabilir.
Onat’ın en önemli yapıtı, Orhan Arda’yla birlikte tasarlayıp uyguladığı Anıtkabir’dir (1944-53).
Yarışmaya katılan öteki projelerden farklı olarak, kümbet ya da türbe sentezi yerine Anadolu’nun antik
kökenine dayalı bir yaklaşıma ağırlık veren Anıtkabir, birbirinden farklı etkileri bir bireşim içinde kaynaştırmış
bir yapıdır. Hem geleneksel, hem çağdaş, hem ulusal hem de uluslararası nitelikler taşımaktadır.
Emin Halid Onat
Aslanlı Yol'un sonunda yer alan Tören Meydanı 129 x84,25 m. boyutlarındadır. 15.000
kişi kapasiteli bu alanın zemini; siyah, kırmızı, sarı ve beyaz renkte traverten
taşlardan oluşan 373 adet halı ve kilim deseniyle bezenmiştir.
Tören meydanında, tek parça halindeki yüksek bir direk üzerinde Türk bayrağı bulunur.
Amerika'da yaşayan Türk asıllı Nazmi Cemal tarafından, kendi fabrikasında imal
edilerek 1946 yılında Anıtkabir'e hediye edilmiştir. Avrupa'daki tek parça çelik
bayrak direklerinin en yükseğidir.
Bayrak direğinin kaidesinde yer alan kabartmada; meşale: Türk medeniyetini, kılıç:
taarruz gücünü, miğfer: savunma gücünü, meşe dalı: zaferi, zeytin dalı: barışı
simgelemektedir. Kabartmalar Kenan Yontuç tarafından işlenmiştir.
Emin Halid Onat
1919 Adıyaman
İstanbul Radyoevi,1945
Doğan Erginbaş