Professional Documents
Culture Documents
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
Kocaeli Üniversitesi
Tıp Fakültesi
İkinci Basım
14 Mart 2007
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
14 Mart 2007
İkinci Basım
Kocaeli Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Kocaeli Üniversitesi
Umuttepe, İzmit, 41380 Kocaeli
Tel: (262) 303-7213 303-7005
Belgeç: (262) 303-7003
www. kou.edu.tr
ttdk@kou.edu.tr
ISBN 975-8047-63-9
Baskı
Hiçbir bilimin, halk üstünde, insanlık üstünde bir yeri yoktur, her
bilim halk içindir, insanlık içindir. Hekimlik dilinin Türkçeleşmesi için
savaşanların temel ereği budur.
14 Mart 2007
İkinci Basımı Sunarken…
Sunarken...
15
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
16
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
17
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
18
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
19
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
20
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
21
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
22
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
23
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
24
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
D
biçimini bozmak
deforme: bozuk biçimli, biçimsiz
d(ı)rastik: zorlayıcı, şiddetli deformite: biçim bozukluğu
d(i)ren: akıtaç degradasyon: yıkım, parçalanma
d(i)renaj: akıtım degranülasyon: tanecik boşalımı
daltonizm: renk körlüğü dehidratasyon: suyitimi
dansi(to)metre: yoğunlukölçer dejavu: görmüşgibilik, yaşanmışlık
dansite: yoğunluk; (filmde) duygusu
koyuluk dejenerasyon: yozlaşma, bozulma
data: veri dejeneratif: yozlaştırıcı, bozucu
DC, direkt akım: doğru akım dejenere: yoz, yozlaşmış
dead-line: süre sonu dekad, dekat: onyıl
25
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
26
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
27
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
digenetik: ikiüremli
di(y)afram: böleç, zar digestif: sindirim(le ilgili),
di(y)agnostik: tanısal; tanı sindirici
koydurucu dijital: parmak(la ilgili); sayısal
di(y)agnoz: tanı dikaryotik: iki çekirdekli
di(y)agonal: verev, köşegen dilatasyon: genişleme
di(y)agram: çizenek dilate: genişlemiş
di(y)alektik: eytişim dilate etmek: genişletmek
di(y)aliz: süzme, süzülme dilüe: seyreltik, seyreltilmiş
di(y)alizat: süzüntü dilüe etmek: seyreltmek,
di(y)alizör: süzücü yoğunluğunu azaltmak
di(y)alog: ikili konuşma dilüent: seyreltici
di(y)apazon: ses çatalı dilüsyon: seyreltme
di(y)apedez: sızma, yuvargöçü dimpl(e): çukurcuk, gamze
di(y)aper: arabezi dinamik: devingen
di(y)aper rash: pişik dipfriz, deep-freeze: derin
di(y)are: ishal, sürgün dondurucu
di(y)astol: gevşem diplo-: çift, iki
di(y)atermi: ısı sağaltımı diploid: çift takımlı
di(y)atez: yatkınlık diplopi: çiftgörme
di(y)et: besidüzeni, beslenme dipolar: iki kutuplu
di(y)etetik: besinbilim, direksiyonel: yönlendirilmiş
besinbilim(le ilgili) direkt: doğrudan, düz
di(y)etisyen: beslenme uzmanı direktif: buyruk, emir
dia: saydam (resim) direktör: yönetmen, yönetici
dia-: içinden, arasından diren: akıtaç
difazik: ikievreli dis-: bozuk, kötü, güç
diferansiyasyon: ayrımlaşma, dis(s)eke etmek: keserek
farklılaşma ayırmak
diferansiye: ayrımlaşmış, dis(s)emine: yaygın, yayılmış
farklılaşmış dis(s)olüsyon: çözünme
differansiyel di(y)agnoz: ayırıcı dis(s)osi(y)asyon: ayrışım,
tanı ayrışma, ayrıştırma
diffüz: yaygın discharge, disçarç: atma, atık,
diffüzyon: geçiş akıntı
difraksiyon: kırınım disekilibri(y)um: dengesizlik,
difteri: kuşpalazı eşitsizlik
28
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
29
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
30
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
31
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
32
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
33
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
34
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
35
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
farmakolojik: ilaçbilimsel,
ilaçbilim(le ilgili)
F farmakope: ilaç kılavuzu
fas(i)yal: yüz(le ilgili); akzar(la
f(u)ronkül: çıban ilgili)
fagosit: yutargöze, yutarhücre faset: yüzey
fagosite etmek: yutmak fasil(it)atör: kolaylaştırıcı
fagosite olmak: yutulmak fasilitasyon: kolaylaştırma
fagositoz: göze yutarlığı, hücre fasilite: kolaylık;
yutarlığı fasya: akzar
failure: yetmezlik; başarısızlık fat: yağ
failure to thrive: gelişme geriliği fatal: ölümcül, öldürücü, ölüme yol
faj: bakteri virüsü açan
fako-: gözmerceği(yle ilgili) fatalite: öldürücülük; ölüm
faks: belgeç, belgegeçer fatik: bitkin, bitkinlik
faktör: etmen fatty asit: yağ asidi
fakültatif: uyumsal faz: evre
falanks: parmak kemiği febril: ateşli
fals(e): yanlış; yalancı feçes: dışkı
familya: aile feedback: geribildirim;
familyal: ailesel geribesleme
fan: hayran; pervane feeding tüp: beslenme borusu
fanatik: bağnaz fekal: dışkısal, dışkı(yla ilgili)
fantazi: düşlem fekal impakşın, fecal impaction:
fantom: hayalet sıkışıp sertleşmiş dışkı
farenks, farinks: boğaz, yutak fekal oral yol: dışkı-ağız yolu
faringeal: boğaz(la ilgili), yutak(la fellow: yandal araştırma görevlisi
ilgili) female: dişi
farma(ko)-: ilaç(la ilgili) feminizasyon: dişileşme
farmakodinami: ilaçetkisi femoral: uyluk(la ilgili), uyluksal
farmakodinamik: ilaçetkisi(yle femur: uylukkemiği
ilgili); ilaçetkibilim fenestra: pencere, delik
farmakokinetik: ilaçyazgısı(yla) fenomen: olağandışı veya ilginç
ilgili; ilaçyazgıbilim durum (kişi, olay)
farmakokinezi: ilaçyazgısı fenotip: dışyapı
farmakolog: ilaçbilim uzmanı ferment: maya
farmakoloji: ilaçbilim fermentasyon: mayalanma
36
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
37
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
38
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
39
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
40
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
41
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
42
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
43
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
I, İ aracılı
immün tedavi: bağışıksal sağaltım
Irsî, irsi: kalıtsal immün tolerans: bağışıksal
IQ (intelligence quotient): anlak hoşgörü
katsayısı immün yanıt: bağışıklık yanıtı
ıtrah: atılma immünite: bağışıklık
i(y)atrojenik: tıp kaynaklı (sorun) immünizasyon: bağışıklama
i(y)onizasyon: iyonlaşma, immünoloji: bağışıklıkbilim
iyonlaştırma immünsupres(s)if: bağışıklık
İd: altbenlik baskılayıcı
idame: sürdürüm, devam immünsupresyon: bağışıklık
id(i)yopatik: nedeni bilinmeyen baskılama
id(i)yosenkrazi: özgünduyarlık impakt: etki; çarpışma, çarpma
ide fiks: saplantı impakt faktör: etki etmeni
ide, idea: düşünce, fikir impedans: direnç
ideal: kusursuz, ülküsel; ülkü imperfore: (doğuştan) kapalı,
identifikasyon: kimliklendirme, delinmemiş
tanımlama; özdeşleme
44
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
45
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
46
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
47
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
48
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
49
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
50
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
51
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
52
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
53
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
54
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
55
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
56
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
57
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
58
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
59
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
60
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
61
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
62
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
63
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
64
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
65
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
P
otopsi: ölüaçımı
otorite: yetke; yetkili, uzman
otoskop: kulak göreci p(i)toz(is): sarkma; düşme
otozom: beden kromozomu p.c., post cibum: yemekten
otozomal: beden kromozomuna ait sonra
otör: yazar; uzman PA, posteroanterior: arka-ön
outflow: çıkış pacemaker: atım düzenleyici; kalp
outlet: çıkış yolu pili
outpatient: ayaktan hasta paf, puff: püskürtme
output: çıktı pager: çağrı aygıtı
ovarium, over: yumurtalık paging: çağrı
over-: aşırı-
66
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
67
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
68
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
69
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
70
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
71
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
72
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
73
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
74
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
75
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
76
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
77
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
78
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
79
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
80
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
81
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
82
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
83
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
84
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
T
duygusu
tentoryum: çadır
tabakizm: tütün zehirlenmesi teori: kuram
tabako: tütün teorik: kuramsal
tablet: yassı hap terapi: sağaltım, tedavi
tablo: durum; çizelge terapist: sağaltman, sağaltımcı
tagged: imli, işaretlenmiş terapötik: sağaltımsal, sağaltıcı;
taktik: yöntem sağaltımbilim
taktil: dokunsal terapötik abortus: sağaltıcı
tampon: tıkaç, yastık düşük
85
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
86
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
87
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
88
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
Ü ölçme
valüasyon: değerleme
ülser: yara, oyarca valv: kapak
ülserasyon: yaralaşma valvül: kapakçık
89
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
90
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
91
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
Z
zon: kuşak, bölge
zwitterion: çift yüklü iyon
zatülcemp: akciğer zarı yangısı
92
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
EK BÖLÜM
argüman: tartışma
A artistik: sanatsal
arz edilmek: sunulmak
acil: ivedi arz etmek: sunmak; göstermek
acilen: ivedilikle arz: sunu
adabı muaşeret: görgü kuralları arzu: istek, dilek
adale: kas arzu etmek: istemek, dilemek
addetmek: saymak asabi: sinirli; sinirsel
adet: sayı, tane asgari: en düşük, en az, en
âdet: töre, alışkı, görenek; küçük
aybaşı (kanaması) asıl: temel
afakî: nesnel aşiret: boy
ahenk: uyum atalet: durgunluk
ailevi: ailesel ateist: Tanrıtanımaz
ait: ilişkin ateizm: Tanrıtanımazlık
aklıselim: sağduyu atıf yapmak: kaynak göstermek
akraba: yakın atıl: durgun, etkisiz, yararsız
akrabalık: yakınlık avantaj: üstünlük, yarar
aksetmek: yansımak aza: üye
aksettirmek: yansıtmak azami: en yüksek, en çok, en
akis: yankı, yansıma büyük
alâka: ilişik, ilgi
alâkalı: ilgili
aleni: açık
aleyhinde: karşı B
amel: eylem bahis: konu
amil: etken bahsetmek: söz etmek
âmir: üst bakiye: kalan
amme: kamu batın: karın
anane: gelenek batıl itikat: boşinanç
anekdot: anı, deneyim, öykücük bariz: belirgin
ani(den): birden basit: yalın
antropoloji: insanbilim bazı: kimi
93
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
94
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
F gayret: çaba
gıda: besin
faaliyet: çalışma, etkinlik, global: küresel
eylem grev: işbırakımı
fakir: yoksul grup: küme
fakirlik: yoksulluk
fark: ayrım
farklılaşma: ayrımlaşma
95
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
hayat: yaşam
H hayatî: yaşamsal
hayır: iyilik
habaset: kötülük, alçaklık hayırlı: iyi
haberleşme: iletişim hayli: oldukça çok
habis: kötücül, kötü huylu hayvanî: hayvansal
hafıza: bellek hazım: sindirim
hakikat: gerçek hazımsızlık: sindirim bozukluğu
hakikaten: gerçekten hediye: armağan
hakikî: gerçek helak olmak: bitkin düşmek
hakim: baskın, egemen; helezon(î): sarmal
çoğunlukta; yargıç hemen: çabucak
hakkında: için, konusunda hemfikir: düşündeş, oydaş
hâl: durum heyecan: coşku
halletme: çözme heyet: kurul
hamile: gebe hiddet: öfke
hamilelik: gebelik his: duyu; duygu
handikap: özür, özürlülük, engel hissi: duygusal
harabiyet: zedelenme hiyerarşi: aşama sırası
hararet: ateş; ısı hudut: sınır
harcırah: yolluk hukukî: tüzel
hareket: devinim husus: konu
hareketli: devingen hususî: özel
haricen: dıştan hususiyet: özellik
haricî: dış, dışsal huzursuz: tedirgin
hariciye: genel cerrahi hüküm: yargı
hariç: dış, dışında hümanizm: insancılık
harp: savaş hür: özgür
hars: ekin hürmet: saygı
hasar: zedelenme, bozulma hürriyet: özgürlük
hasat: ürün, ürün kaldırma hüviyet: kimlik
hassasiyet: duyarlık
I, İ
haşere: böcek
havale: gönderi
havale etmek: göndermek
ıslah: iyileştirme
haya: erbezi
ıstırap: acı
hayâ: utanç, utanma
ıtrah: atılma
96
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
97
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
K
istifham: soru
istihlak: tüketim
istihsal: üretim kaale almak: önemsemek
istikamet: doğrultu kabahat: kusur, suç
istiklal: bağımsızlık kabile: oymak
istikrar: kararlılık kabiliyet: yetenek
istinaden: dayanarak kader: yazgı
istirahat: dinlenme kâfi: yeter, yeterli
istirham etmek: dilemek, rica kaide: kural
etmek kainat: evren
istismar: sömürü kanaat: kanı
istisna: ayrık, ayrıklık, kuraldışı kan akrabalığı: hısımlık
istisnai: ayrıksı, kuraldışı kan davası: kangütme
iştirak: katılma kanun: yasa
iştirak etmek: katılmak kanunî: yasal
ithafen: adına sunma
98
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
L maksat: amaç
makul: akla uygun, akıllıca,
lağvedilmek: kaldırılmak uygun
lağvetmek: kaldırmak malul: sakat
lakayt: kayıtsız maluliyet: sakatlık
lâyık: yaraşır malumat: bilgi
lazım: gerekli malzeme: gereç
lehinde: yanında mana: anlam
99
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
100
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
101
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
N O, Ö
nadir: seyrek
objektif: nesnel
nadiren: seyrek olarak
otonom: özerk
naif: ince, duyarlı
ömür: yaşam süresi
nakil: aktarma, taşıma, taşınma
nakletmek: aktarmak, taşımak,
taşınmak
nazariye: kuram P
nebatî: bitkisel panik: ansızın beliren güçlü
nefes: soluk korku
nekahat: iyicelik pederşahi: ataerkil
nesil: kuşak peşin hüküm: önyargı
neşir: yayım polemik: sert tartışma
neşredilmek: yayımlanmak prensip: ilke, kural
neşretmek: yayımlamak prestij: saygınlık
net: açık, kesin
netice: sonuç
neticelendirmek:
sonuçlandırmak
R
nevi: çeşit radikal: köktenci
nihaî: son radikalizm: köktencilik
nispet: oran, ölçü rağmen: karşın
nispeten: göre, bir ölçüde, refah: gönenç
oldukça rehber: kılavuz
102
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
103
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
104
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
105
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
V zarurî: zorunlu
zaten: aslında
vade: erim zevahir: görünüş
vahdetivücut: varlık birliği zikretmek: belirtmek,
vaka: örnek olay, olay göstermek
vakıa: olgu zira: çünkü
vâkıf: bilen ziraat: tarım
vâkıf olmak: öğrenmek, bilmek ziraî: tarımsal
vasat: ortam; orta; besiyeri ziyade: çok
vasati: ortalama zor: güç
vasıf: nitelik zuhur etmek: ortaya çıkmak
vasıta: aracı; araç, taşıt
vatanperver: vatansever,
yurtsever
vazife: görev, ödev
vaziyet: durum
veche: yan
vefat: ölüm
vesaire: bunun gibi, ve buna
benzer
106
Türkçe Tıp Dili Kılavuzu
Kaynakça
107
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
108