You are on page 1of 4

CHARTER PARTY VE BILL OF LADING

• yapilan bir satis anlasmasinin ister ardindan isterse tamamlanmasindan


sonra olsun , shipper - cif satista mali satan , fob satista malin alicisi - malin
nakliyesini ustlenen olarak bir tasima anlasmasina imza atmasi gerekir.
tasima dokumani olarak kabaca iki dokuman charter party veya bill of lading
soz konusudur. charter party , shipper geminin tamamini kiralama ve
kullanma amacinda ise imzalanirken bill of lading shipper geminin sadece bir
kismini kiralamak durumunda ise soz konusu olur. bu iki dokuman arasinda
olan en acik iki fark boylelikle ortaya cikmis olur. ilki dokumanlarin
fonksiyonu digeri ise kapsama alanlari. charter party , tum geminin
kiralanmasi sorumlulugu altinda bazi klozlari kapsayacaktir. bu klozlarin bir
kismi direkt olarak mallarin tasinmasi ile ilgili konulari yonlendirirken
bazilari bu amactan cok farkli olarak geminin isletilmesi ile ilgili olan konulari
etkileyecektir. ornek olarak yakit ikmali , personel maaslari gibi. ikincil olarak
charter party'ler , bill of ladingin temel olan uc fonksiyonundan sadece bir
tanesini kapsarlar ve bu da " tasima anlasmasinin bir kaydi - kaniti olmasi"
dir. c/p ' ler b/l ' in en onemli fonksiyonlarindan biri olan ve tasiyiciyi
mallarin niteligi ve niceligi hakkinda baglayan , genelde kaptan tarafindan
imzalanan " mal gemiye yuklenmistir " kanitini iceren konuda islev gormezler.
bu yuzden ayni amaca yonelik olarak cahrter party'ler ve bills of lading
beraber olusturulurlar ve biribirleri ile alakali klozlar icerirler.
• alicilarin haklari : ozellikle 19. yuzyilda ticaretin hizli gelismesi ve
ticaretcilerin gemi sahibi olma yada ithalatci - ihracatci olma yonunde
birbirlerinden ayrilma egilimleri , deniz tasimaciligini bir duzene sokan ve
standardize eden uluslararasi kurallarin olusturulmasina sebep oldu. boyle
bir gereksinimin bir temel sebebi de , INGILIZ HUKUKU prensiplerinde o ana
kadar giderilmeye calisilan anlasmazliklarda taraflarin ihtilafa dusmesi idi.
CIF ve C&F kontratlari altinda tasima anlasmasi yapmak , saticinin
sorumlulugu altindadir. ingiliz doktrininin alisilagelmis uygulamasina gore
anlasmanin gizliligi altinda alici , tasiyici karsisinda , anlasmanin bir tarafi
olarak taninmadigi icin bir zarara ugrasa bile caresiz kalmakta idi. bu durum
, bill of lading'in degerini buyuk oranda dusuruyor ve ciro edilebilir ozelligini
kaybettiriyordu.

CHARTER PARTY VE BILL OF LADING PDF By MKP


bir CIF satisin gerceklesme asamalari....

CIF satista mallar tahliye limaninda teslim edilecegi icin shipper yani
yukleyici , mali satan tarafdir. normal olarak bir tasima anlasmasina imza
atacak olan ve gemi bulacak olan taraf da mali satandir. prosedure gore
gerceklesmesi gereken bir CIF satis asamalari asagida verilmistir:

1. alicinin bankasi , saticinin bankasina bir akreditif acar.


2. saticinin bankasi , musterisini , acilan akreditiften haberdar eder.
3. satici (shipper) bu teminat ile mallarin gemiye yuklenmesi konusunda
talimat verir.
4. yukleme nihayetinde konsimentolar tazmin edilir.
5. satici , elindeki konsimento ile bankasina giderek , konsimento karsiligi
acilan akreditifi ( mallarin bedelini) alir.
6. bu durumda mallarin sahibi elindeki konsimento ile saticinin bankasi
olmus olur. saticinin bankasi , elindeki konsimentoyu akreditifi acan
alicinin bankasina akreditif bedeli (mallarin bedeli) karsiliginda transfer
eder.
7. alicinin bankasi elindeki konsimento ile yukun sahibi statusune gecmistir.
banka bunun uzerine musterisini (aliciyi) orjinal konsimentonun alindigi
konusunda ihbar eder.
8. alici (consignee) , bankasina giderek mallarin bedeli karsiliginda orjinal
konsimentoyu alarak yukun asil sahibi statusune gecer.
9. gemi tahliye limanina yanastiginda , alici orjinal konsimentoyu kaptana
gostererek yukun asil sahibi oldugunu kanitlar ve malin teslim edilmesini
talep eder.

fakat , her zaman orjinal konsimento , malin alicisinin eline zamaninda


gecmeyebilir. bunun sebebi bankalardaki nakit sikintisi veya taraflarin o
andaki nakit sikintilari olabilir. bu durumda orjinal konsimentoyu gormeyen
kaptan dogal olarak yuku teslim etmek istemeyecektir. bu da geminin
limanda beklemesi ve masraflarin artmasina , bazi sorunlarin cikmasina
sebep olacaktir. bu tur olaylarin onlenmesi icin taraflar , banka garantili
teminat mektuplari ile yuklerin teslim talimatlarini verebilirler. bu durumda
orjinal konsimentonun bulunmadigi durumlarda yasal bir teminat
mektubunun gosterilmesi yukun teslimati icin uygundur. fakat bu gibi
durumlar beraberinde bazi sorunlari ve taraflar arasinda ihtilaflarin
dogmasina sebeptir. ornek olarak asagidaki dava gosterilebilir:

CHARTER PARTY VE BILL OF LADING PDF By MKP


Delfini Versus Enichem.......

Deniz ticaretinin en bilinen davalarindan biri olan delfini versus enichem


'in cok mahkeme detaylarina girmeden bir satis anlasmasinin illustrasyonu
ve cikabilecek ihtilaflarin ornegi verilebilir:
• ilk satis anlasmasi : vanol international BV , 02.tem.1985 tarihli bir satis
anlasmasi ile sontrach 'dan 100.000 mt'luk "Algerian condensate" satin
almistir.
• ikinci satis anlasmasi : vanol , enichem ' e bu malin 20-25.000 mt' unu
teslimat gela 'da olacak sekilde CIF kosullari altinda satmistir. satis
anlasmasi , teslimatin ve odemenin , hem bill of lading ile hem de banka
garantisi ile desteklenen teminat mektubu ile yapilabilecegi konusunda
imzalanmistir.
• tasima anlasmasi : vanol , shipper olarak delfini (davali) ile seferlik bir
charter anlasmasina girmistir. seferlik charter anlasmasina gore eger bill of
lading tahliye zamaninda yukun alicisinin eline ulasamazsa , vanol , gemiye
kendi saglayacagi teminat mektubu karsiliginda yuku teslim etme talimatini
verebilecektir.(P & I kulup , kulubun genel yapisini zarara ugratma ihtimali
olan bu tarz sartlarin charter party'de yer almasindan memnun degildir.
fakat, ticaret dunyasinin uygulamalarindan farkinda olarak P & I klupler bu
tur remarklarin charter party'de yer almasini onermislerdir.)
• bill of lading'lerin olusturulmasi : gemi 02.agu ' da yuklenmis ve bill of
lading'ler , shipper sontrach olacak sekilde tazmin edilmistir.
• teslimat : gemi gela'ya 04.agu'da varmis ve nor'u tender etmistir fakat
07.agu'ya kadar yanasmamistir. konsimentolar o anda hala sontrach'in
elindedir ve 05.agu'da vanol biri gemiye konsimento olmadan mallari teslim
etmesi talimatina yonelik , digeri de enichem 'e (odemeyi yapmasi gereken ) bir
fatura ile birlikte iki tane loi , teminat mektubu telex'lemistir. gemi 07-
09.agu. tarihleri arasinda tahliye edilmistir. ( kaptana mallarin "konsimento
olmadan teslim et" talimati , eger soz konusu ise , alici tarafindan degil ,
bizzat gemi owner'i tarafindan verilmelidir. ayrica , teminat mektubu , P & I
klubun tavsiye ettigi ibareleri tasimalidir.
• bedelin odenmesi : 12.agu'da enichem , vanol'a malin bedelini odemistir.
enichem'in bankasi , ancak 20.agu'da icinde konsimentonun'da bulundugu
shipping documents'i alabilmistir. bu konsimento normal olarak uzerinde
malin miktarini ve ne sartlarda oldugunu belirten ve davaliya hic
gosterilmemis olan konsimentodur. bunun ardindan enichem , defini'yi eksik
mal tesliminden dolayi dava etmistir.
• 1855 akti (a) : ilk karar , geminin mallari tahliyesinden ve limandan
ayrilisindan sonra tasima anlasmasi sona ermistir ve bununla birlikte
konsimento da transfer edilebilir ozelligini yitirmistir. boylelikle enichem
tarafindan herhangi bir hak iddia edilemez.
(b) : bu kararin ardindan davaci (enichem) temyiz hakkini
kullanmistir. fakat temyiz mahkemesi 20.agu'da enichem'e ciro edilen
konsimentonun, enichem , vanol'a malin bedelini 12.agu'da odediginde veya

CHARTER PARTY VE BILL OF LADING PDF By MKP


05.agu'da vanol'un enichem'e teminat mektubunu telexlediginde gerceklesen
malin tapusunun transferinde , onemli bir rol oynamadigina karar vermis ,
boylelikle enichem 'in herhangi bir hak talep edemeyecegini belirtmistir.

HAGUE TO HAMBURG - TASIMA SARTLARININ KONTROLU

19. yuzyilda , gemi sahipleri artan bir sekilde tasima kontratlarina ,


yukleyici ve ozellikle alicinin masraflari dogrultusunda genisleyen klozlar
ekliyorlardi. bu klozlar ayrica kendi sorumluluklarini ve yukumluluklerini
azaltiyordu. uluslararasi ticaretin gelistigi bu donemde , ulkelere gore degisken
statude bulunan hukuk kurallari bu konuyu engelleyemiyordu. ilk olarak 1983
yilinda U.S.A. deki ithalatcilar , gemi sahiplerinin tasima anlasmalarinda denize
elverisli gemi saglamalari ve sefer boyunca yeterli titizlikle mallari tasimalari
yukumluluklerini ortaya koyan kurallarin yaratilmasinda oncu oldular. fakat
buna ragmen bu harter act uluslararasi bazda kabul gormedi. bundan 30 yil
sonra 1924 yilinda avrupa'daki denizci ulkeler hague rules adi altinda pragmatik
fakat bariscil ozellikleri olan duzenlemeleri kabul ettiler. bu kurallar tasiyiciya
iki kesin yukumlulugu getirmistir. (i) sefer oncesi geminin denize elverisli
yapilmasi icin yeterli cabanin gosterilmesi (ii) sefer sirasinda yukun hasarsiz
tasinmasi. (bkz.: hague - hague visby / hamburg kurallarinin karsilastirildigi
HAGUE VISBY VE HAMBURG KURALLARININ KIYASLANMASI.ppt power point
dosyasi)

CHARTER PARTY VE BILL OF LADING PDF By MKP

You might also like