Professional Documents
Culture Documents
Sosyal Bilim Çalışmaları11
Sosyal Bilim Çalışmaları11
ORTAÖĞRETİM
SOSYAL BİLİMLER LİSESİ
SOSYAL
BİLİM
ÇALIŞMALARI
ÖĞRETMEN KILAVUZ
KİTABI
11. SINIF
Yazarlar
AKIN SEVER
BAHATTİN PENEZ
SEVİM SOFUOĞLU
2
Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metni, soru ve şekilleri
kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayımlanamaz.
İSTİKLÂL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım;
Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın; Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
GENÇLİĞE HİTABE
IÇINDEKILER
TANITIM SAYFASI 8
ÖĞRETİM PROGRAMI 12
1.
TEMA KÜLTÜRÜN YAŞANTIMIZA ETKİSİ
KÜLTÜRÜN ÜRETİM VE TÜKETİME ETKİSİ
16
21
KÜLTÜR VE KÜLTÜRÜN UNSURLARI 30
KÜLTÜR
DEĞİŞEN KÜLTÜRÜMÜZ 36
KÜLTÜR VE KİŞİLİK 44
KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİ KORUMA 50
KUŞAKLAR ARASI İLETİŞİM VE KÜLTÜR 57
BİRLİK BERABERLİK VE KÜLTÜR 62
KÜLTÜREL FARKLILIKLARA SAYGI 66
POPÜLER KÜLTÜR 72
COĞRAFYANIN KÜLTÜR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ 78
TARİHÎ DOKUMUZ VE BİZ 82
ETKİNLİKLERDE BULUŞALIM 85
ATATÜRK VE MİLLÎ KÜLTÜR 88
DEĞERLENDİRME SORULARI 90
TANITIM
SAYFASI
1.
TEMA
KÜLTÜR
TEMA KAPAĞI
Tema adını, konusunu ve içeriğiyle ilgili görselle
tema takdimini gerçekleştirir.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 9
TANITIM
SAYFASI
KÜLTÜR
VE
KİŞİLİK
7-8. KAZANIM
Kültür ile kişilik arasındaki ilişkiyi
açıklar.
Türk kültürünün oluşumuna ve geli-
şimine önemli katkısı bulunan belli
başlı kişileri tanır.
DERSE HAZIRLIK
1. Kültürün insan kişiliğinin oluşu-
mundaki etkileri neler olabilir?
TANITIM
SAYFASI
TANITIM
SAYFASI
KONU ÖZETİ zamanları değerlendirme, medya seçimi gibi konularda farklı tercihleri bulun-
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER maktadır.
Tüketicilerin davranışlarını ve satın alma kararlarını kültürel, sosyal, kişisel ve Sosyal sınıflar genellikle alt, orta ve üst sınıflar olarak üçe ayrılmaktadır. Yapı-
psikolojik birçok faktör etkilemektedir. Bu faktörlerin çoğunu kontrol etmek lan bu gruplamaya karşın, sosyal sınıflar arasında kesin sınırlar yoktur. Sınıflar
zordur. Ancak bunların bilinmesi tüketicilerin istek, ihtiyaç ve davranışlarını arasında iki yönlü (aşağıdan yukarıya-yukarıdan aşağıya doğru) bir hareketlilik
öğrenmede etkili olmaktadır. Tüketicilerin davranışlarını etkileyen faktörleri şu de söz konusudur.
şekilde gruplandırabiliriz:
Amerikalı sosyolog William Lloyd Warner’ın (Vilyım Loyd Vornır) sosyal sınıf-
Kültürel Faktörler ları belirlemek için kullandığı değişkenler şunlardır:
Tüketici davranışlarını etkileyen faktörler; kültür, alt kültür ve sosyal sınıf ol-
mak üzere üç bölüm altında incelenmektedir. • Gelirin kaynağı ve seviyesi,
• Meslek,
Kültür • Oturulan evin türü ve semti,
İnsanların isteklerini ve ihtiyaçlarını belirleyen en önemli faktörlerden biri- • Eğitim durumu.
si kültürdür. Kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden
oluşur. Kültürel değerler sosyal etkileşim yoluyla ailede, okulda ve iş yerinde Aynı sosyal sınıfa sahip üyelerin davranışlarında belirgin benzerlikler gözlenir.
öğrenilir; toplumun yeni üyelerinin yetişkin davranışlarını gözlemlemesi yoluyla Yani bu üyelerin kişiliklerinde, giyimlerinde, dillerinde ve değer yargılarında
da gelecek nesillere aktarılır. benzerlikler vardır. Benzer malları almaya, benzer mağazalardan alış veriş yap-
maya eğilim göstermektedirler.
Kültür, insanların yaşam biçimlerini, yaşam biçimleri de tüketim kararlarını
etkilemektedir. Bir ülkenin kültürü, o ülkede üretilen ürünlerin belirlenmesini Sosyal sınıfın temel özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
olduğu kadar, tüketimini de etkiler. Bu yüzden toplumların inançlarının ve de-
ğer yargılarının bilinmesi, bunların toplum üyeleri üzerindeki etkileri göz önüne Sosyal sınıflar arasında yatırım yapma, satın alma türleri, malların satın alındık-
alınarak ürün tasarlanıp sunulması önemlidir. Örneğin, Türkiye’de konuklara ları yerler ve seçilen markalar arasında farklılık görülür.
limon kolonyası ikramı, bir Amerikalıya yapıldığında o kişi buna hiçbir anlam
veremeyecek, belki de elini bile uzatmayacaktır. Sınıflar arasında psikolojik açıdan farklılıklar vardır. Düşünce biçimleri değişik-
tir; malları algılayışları başkadır, pazarlama eylemlerine karşı tepkileri farklıdır.
Kültürün oluşturduğu gelenekler kuşaktan kuşağa geçmektedir. Yeme, içme gibi
fizyolojik ihtiyaçlar kültür vasıtasıyla oluşturulmaktadır. Herkes açlık duyabilir Toplumsal sınıfların kendilerine özgü tüketim alışkanlıkları vardır. Her toplum-
ama ne yenileceğini, açlığı gidermek için nasıl davranılacağını kültür belirle- sal sınıfın ihtiyaçlarının belirlenmesindeki farklılıklar, toplumda farklı tüketim
mektedir. biçimlerinin oluşmasına yol açar.
Sosyal Sınıf
Toplumlar değişik yapıdaki sosyal grup ve tabakalardan oluşur. Sosyal sınıf, Ekonomik
bir hiyerarşiye göre toplum üyelerinin sınıflandırılmasıdır. Sosyal sınıf yaşam
biçimi, eğitim, saygınlık gibi özellikler bakımından birbirine benzeyen ve bunun
bilincinde olan insanlar tarafından oluşturulan bir bütündür.
Sosyal sınıflar pazarlamacılar için bazı ürünlerde yararlı bir pazar bölümleme
değişkenidir. Çünkü sosyal sınıfların giysi, ev eşyası ve otomobil satın alma, boş
KONU ÖZETİ
Konuyu özetleyen bilgiler bulunur. Bu bilgiler hazırlık
ve etkinliklerde verilen soruların cevaplandırılmasında
kullanılır.
12 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
TEMA: KÜLTÜR
1. Kültürün davranş ve tercihlerimiz üzerindeki etkisini v Kültür Bizi Nasl Etkiler: İnsann sosyal bir varlk olduğu
C Sosyal Bilimler dersiyle
araştrr. tezinden hareketle, insann kültür yaratma özelliği ve bir
ilişkilendirilir.
kültür ortamnda kendisini gerçekleştirebileceği hususlarna
2. Toplumun üretim ve tüketim biçimi ile kültür
çevreden ve günlük hayattan örnekler verilerek vurgu yaplr. C “Türk Edebiyat” ile “Dil ve
arasndaki ilişkiyi fark eder.
Bu hususta öğrencilerin kendi gözlem ve değerlendirmelerini Anlatm” dersleriyle
3. Kültür kavramyla ilgili farkl tanmlardan hareketle raporlaştrmalar istenir (1. kazanm).
ilişkilendirilir.
kültür unsurlarn belirler.
+ Geçmişten Günümüze: Öğrencilerden geçmişte kullanlan
4. Çevresindeki çeşitli ögelerden yola çkarak kültür giyecek, ev eşyas, tak vb. örnekleri snfa getirerek [!] Dil, din, tarih, edebiyat, sanat
değişmelerine örnekler verir. günümüzdeki benzerleriyle karşlaştrmalar; örf-adet, üretim- vb. kültür unsurlar üzerinde
durulur (3. kazanm).
5. Çevresindeki çeşitli ögelerden hareketle kültürel tüketim vb. konularda görülen kültürel değişmelere de
değişmenin süresi hakknda kestirimlerde bulunur. örnekler vermeleri istenir. Konu hakknda incelenen
nesnelerden hareketle kompozisyon yazma çalşmas yaplr (4 Sanat temasyla
6. Kültürel değişimlere neden olan unsurlara ve bunlarn ve 6. kazanm). ilişkilendirilir.
etkilerine örnekler verir.
v Minnet Borcumuz Olanlar: Öğrencilerden geçmişten Yerleşme temasyla
7. Kültür ile kişilik arasndaki ilişkiyi açklar. günümüze kadar edebiyat, sanat, mimari, düşünce vb. ilişkilendirilir.
8. Türk kültürünün oluşumuna ve gelişimine önemli alanlarda Türk kültürüne katkda bulunan kişileri [!] Yemek, giyim, dil, edebiyat,
katks bulunan belli başl kişileri tanr. araştrmalar; bu kişiler ve eserlerinin günümüze uzanan
etkilerini snfta paylaşmalar istenir. Bu konuda kendilerine spor, müzik vb. alanlarn
9. Kültür değerlerimizi korumann ve gelecek kuşaklara düşen görevler hakknda bir yaz hazrlamalar istenir (8. etkileri üzerinde durulur (14.
aktarmann önemini kavrar. kazanm). kazanm).
10. Kültürel mirasn korunmasna yönelik önerilerde [!] Televizyon, radyo, İnternet,
bulunur. + Proje Geliştiriyorum: Öğrenciler gruplara ayrlr. Kültürel cep telefonu, gazete, dergi vb.
mirasn korunmasna yönelik projeler oluşturulur (10. araçlarn etkileri üzerinde
11. Kuşaklar aras iletişim/etkileşim açsndan kültürün kazanm).
durulur (15. kazanm).
önemini kavrar.
12. Millî birlik ve beraberlik açsndan kültürün önemini v Kültürün Gücü: Toplumda duygu, düşünce, değer,
yaklaşm birliği/benzerliği ve toplumsal bütünleşme açsndan
kavrar. kültürün önemi hakknda bir araştrma ödevi hazrlamalar
istenir (12. kazanm).
13. Kültürel farkllklar, toplumlar aras ilişkiler açsndan
[!] Atatürk’ün millî kültürün
değerlendirir. + Birlikte Var Olma Çabamz: Öğrencilerin, milletler ve
korunmas, geliştirilmesi için
toplumlar aras kültür farkllklarna yönelik örnekler tespit
14. Popüler kültürün birey ve toplum üzerindeki etkilerini yaptğ çalşmalar ve millî
ederek bu örnekleri snfta paylaşmalar sağlanr. Söz konusu
yorumlar. kültür konusunda gösterdiği
farkllklar konusunda, toplumsal hoşgörü anlayş içinde nasl
hedefler üzerinde durulur (20.
15. İletişim araçlarnn kültür üzerindeki etkilerini davranlmas gerektiğine yönelik öğrencilerin görüşlerini
kazanm).
yorumlar. açklamalar istenir. (13. kazanm).
Bu temada, açk uçlu, çoktan
16. Kültürel farkllklara karş hoşgörülü olur. v Coğrafyann İzleri: Öğrenciler gruplara ayrlr. Her
seçmeli, eşleştirmeli sorular;
17. Coğrafyann kültür üzerindeki etkisini irdeler. grubun belli coğrafi özellikler gösteren bir bölgede yaşayan
gözlem, öz değerlendirme,
toplumun hayat tarzn farkl kaynaklardan araştrmalar
18. Bulunduğu çevredeki tarihî dokudan yola çkarak istenir. Coğrafya, toplumun hayat tarz ve söz konusu akran değerlendirme formlar
dönemin kültürü hakknda çkarmlarda bulunur. proje ve performans ödevleri
toplumun kültürü arasndaki neden-sonuç ilişkisi snf
kullanlarak değerlendirme
19. Çevresindeki kültürel etkinliklere katlmaya istekli ortamnda tartşlr (17. kazanm). yaplabilir.
olur. + Tarihten Mesajlar: Öğrencilerin kolay ulaşabildikleri
20. Atatürk’ün millî kültüre verdiği önemi kavrar. tarihî bir yapy, eseri veya eşyay inceleyerek eserin ait
olduğu dönme ait hayat tarz ve kültürü hakknda çkarmlarda
bulunmalar istenir. Mümkünse bu eserlerden bazlar snf
ortamna getirilerek snfça değerlendirilir (18. kazanm).
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 13
TEMA: YÖNETİM
1. Yönetim birimlerinin temel işlevlerini örneklerle + “Görev-Hizmet” Yönetim birimlerinin görevleri ve bu görevleri C Sosyal Bilimler dersiyle
açklar. ne ölçüde yerine getirdiklerine ilişkin yöneticiler ve hizmet alan ilişkilendirilir.
kişilerle görüşme yaplr (1. kazanm).
2. Tarihsel süreçte yönetim biçimlerinde meydana Sanat temasyla
gelen değişimi analiz eder. + Çözü-Yorum: Kamu ve yerel yönetimlerin hizmetlerinin daha ilişkilendirilir.
verimli hale nasl getirilebileceği konulu bir açkoturum hazrlanr
3. Tarihsel süreçte Türk devlet yönetiminin temel [!] Osmanl Devletinde yönetim
(1. kazanm).
özelliklerini belirler. anlayşnn temel ilkeleri
+ Yöneten ve Yönetilen: İlk Türk devletlerinden günümüze üzerinde durulur (3. kazanm).
4. Demokrasi anlayşnda meydana gelen değişimin
yönetim ve egemenlik anlayşndaki değişim ve sürekliliği gösteren
yönetim biçimlerine yansmasna örnekler verir. [!] Cumhuriyet yönetimi ve
bilgiler analiz edilir ( 2 ve 3 kazanm).
demokrasi ilişkisine
5. Siyasi değişimi etkileyen faktörleri ve bu
+ Tarihe Bakş: Divan- Hümayun örneğinden hareketle Türk değinilecektir (4. kazanm).
faktörlerin yönetime yansmasn belirler.
devletlerinde yöneticilerin karar almada uyguladğ yöntemleri
[!] Kurultay, Divan- Hümayun
6. Yönetimde karar verme sürecine etki eden içeren bir drama çalşmas yaplr (3, 7 ve 8. kazanm).
örnekleri ve Türklerde “orun
faktörleri analiz eder.
+ Demokratik Yaşama Doğru: Demokrasinin gelişim sürecini, ülüş” meselesi de verilecektir
7. Türkiye’de yönetici yetiştirme amacyla yaplan temel ilkelerini, değişik yönetim biçimlerini araştrlarak bir zaman (6. kazanm).
eğitim faaliyetlerini değerlendirir. şeridi oluşturulur ( 4 ve 5. kazanm).
[!] Cumhuriyet döneminde
8. Yönetim- eğitim ilişkisini analiz eder. + v Geleceği Planlamak: Öğrenciler yönetim bilimi eğitimi açlan fakülteler ve
9. Yönetim anlayşndaki değişimlere örnekler veren yüksek öğrenim kurumlarn, bu kurumlarda verilen dersleri TODAİE’nin kuruluşu ve
verir. belirler. Bu bölümlerde okuyan öğrenciler ve eğitim veren öğretim işleyişi incelenir (7. kazanm).
üyeleri ile röportaj yaplr. Ayrca çevresinde bulunan yönetim
10. Yönetim, yönetici ve toplum ilişkisinin edebiyat birimlerinde görev yapan yöneticilerle aldklar eğitim ve bu [!] Kriz yönetimi, savaş
ve sanat eserlerine yansmasna örnekler verir. yönetimi, zaman yönetimi, snf
eğitimin görevlerine etkisi konusunda yaplan röportaj sonuçlar
yönetimi, doğal kaynak
11. Bilgi teknolojisinin yönetim alannda yaplr. Bu iki röportaj sonuçlar eğirim ve yönetim-yönetici ilişkisi yönetimi gibi konular üzerinde
kullanmnn sonuçlarn tartşr. açsndan karşlaştrlr (5, 9, 11, 13 kazanm).
durulur (9. kazanm).
12. Gelecekteki yönetim anlayşlarna ilişkin + Basna Yansyanlar: Görsel ve yazl basn haberlerinden [!] Yöneylem bilimi ve sistem
tahminde bulunur. yararlanarak bireylerin yönetime katlma ve yönetimi etkileme
yaklaşm üzerinde durulur. (9.
süreçleri hakknda bir sunum hazrlanr (6. kazanm).
kazanm).
KÜLTÜR VE TOPLUM
Kültür, kişinin genel olarak yaşadığı toplumun kültürel özellikleri, değer yar-
gıları, davranışları, normları ve olayları değerleme biçimlerini etkilemektedir
(Görsel 1.2). Bu bağlamda, değişik kültürlerden insanların farklı inanç, değer
ve davranış kalıplarına sahip olmaları kadar doğal bir şey yoktur. Kültürün top-
lumlar üzerinde etkisi oldukça önemlidir. Kültürün, insan davranışları, mimik-
Görsel 1.2: Türkiye’nin kültürel zenginliğini gösteren
ler ve konuşma şekilleri üzerine büyük etkisi vardır. Farklı kültürlerden olan
bir afiş
insanlar bunları anlayıp yorumlamakta zorlanacak, hatta bunun neticesi olarak
yanlış anlaşılmalar meydana çıkacak ve gerekli olan işbirliği bile imkânsız hâle
gelecektir. Thomas ve Inkson, toplumların kültürel değerler, bireylerden bekle-
nen davranışlar, gelenekler, toplum tarafından rahatsız edici olarak nitelenen iş
ve hareketler, anlatım, konuşma stili, eğitim sistemleri ve yaşam standartları ve
daha birçok konuda farklılık gösterdiğini ifade etmiştir.
SOSYALLEŞME KURUMLARI
Toplumsal katılım için bireylerin birtakım temel sosyal bilgilere gereksinimi
vardır. Her şeyden önce nerede, nasıl davranacağımız konusunda bilgilerimizin
olması gerekmektedir. Bilmediğimiz bir yere gittiğimizde ilk zamanlar yaban-
cılık çeker, zorlanırız. Eğer söz konusu yerde kalmaya devam ediyorsak zaman
geçtikçe o toplumun norm ve değerlerini öğreniriz. Böylece ilk zamanlar çekti-
ğimiz yabancılık ortadan kalkar. Kendimizi daha rahat ve güçlü hissederiz.
Toplum yaşamı için gerekli olan bilgileri kişilerden, gruplardan veya kurumlar-
dan öğreniriz. Yaşamımız boyunca birçok sosyalleşme kurumunun etkisi altında
kalırız. Örneğin aile sosyalleşmeye en fazla etki eden kurumların başında gel-
mektedir. Bireyler sorumluluklarını ailede öğrenir. Temel statü ve roller, ailede
belirginleşir. Çocuk, temel becerileri, değerleri ve inançları ailede öğrenir.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 19
Sosyalleşme Unsurları
Kitle İletişim
Aile Eğitim Din Hukuk Siyaset Ekonomi Akran Grupları
Araçları
İnsanın sosyal bir varlık olarak, kültür oluşturma özelliğine ve bir kültür or-
tamında kendisini nasıl gerçekleştirebileceği hususlarına çevreden ve günlük
hayattan örnekler vererek konuya vurgu yapınız. Bu hususta öğrencilerin kendi
gözlem ve değerlendirmelerini raporlaştırmalarını isteyiniz.
KONU ÖZETİ
KÜLTÜRÜN BOYUTLARI
Kültür, toplumu şekillendiren temel yapı taşlarından biridir. Kültür kabul edilen
ve paylaşılan değerleri, nesneleri ve kuralları içerir. Bütün bunlar insanlara ha-
yatlarında kılavuzluk eder.
Bizler doğru ve dürüst olmayı, yeme, içme, giyinme, barınma tarzlarını, araç
gereç kullanmayı, spor, müzik ve öteki sanat türlerini kendiliğinden öğrenmeye
başlarız. Ayrıca nelere değer vereceğimizi, neye inanacağımızı, özel hayatımız-
da ve toplum içinde kabul gören ya da görmeyen davranışların neler olduğunu da
çok fazla çaba harcamaya gerek kalmadan öğreniriz.
Her toplumun kendine özgü düşünce, inanç ve değer sistemi vardır. Bunlar top-
lumda iyi veya kötüyü belirlemede, toplumu tanımada ve işlerin hangi yöntem-
lerle yapılacağını saptamada oldukça etkilidirler. Toplumların farklı gelenekleri,
görenekleri, ahlakî değer yargıları ve inançları mevcuttur. Kültürün bu ögeleri
zamanla kalıplaşır ve birbirine uyumlu hâle gelir (Görsel 1.7).
Toplumsal yaşamda birçok işi yapar veya çeşitli davranışları sergileriz. Ama
yaparken tam olarak düşünmeyiz. Çünkü toplumda hemen hemen herkes bunları
yapmakta ve aynı zamanda onay görmektedir. Bunun nedeni, o davranışın artık
kalıplaşmış kültür davranışı olmasıdır.
KÜLTÜRÜN
ÜRETİM VE
TÜKETİME
ETKİSİ
2. KAZANIM
Toplumun üretim ve tüketim biçimi
ile kültür arasındaki ilişkiyi fark
eder.
DERSE HAZIRLIK
1. Kültürün üretim ve tüketim
üzerine etkileri neler olabilir?
Tartışınız.
Kültürel özellikler, Japonların mümkün olan en taze gıdayı tüketmeye aşırı düş-
kün olmalarında kendini gösterir. Japonya’da bir süt ambalajının üzerinde üç
tarih bulunur: İmalat tarihi, süpermarkete ulaştığı tarih ve son kullanma tarihi.
Japonya’da süt üretimi gece yarısını bir dakika geçe başlar, böylece sabahleyin
markete ulaşan süt bugünün sütü diye etiketlenebilir (Görsel 1.9). Eğer süt saat
23.59’da şişelendiyse, hiç bir Japon tüketicisi onu satın almaz, çünkü bunun bir
önceki günün sütü olduğu düşünülür.
Sonuç olarak, Kuzey Japonya’daki bir süt üreticisi Güney Japonya’daki üretici
ile rekabet edemez çünkü taşımadaki gecikmeler ambalajın üzerindeki tarihe bir
gün daha ekler, bu da o sütün satılamayacağı anlamına gelir. Bir günlük süte bile
kuşkuyla bakan Japon tüketicisinin denizaşırı ülkelerden getirilmiş ve karanti-
nada tutulmuş bir aylık bir gıda maddesine karşı tepkisini düşünün. Bu nedenle,
Japon gıda üreticileri, ne birbirleri ile ne de yabancı ithalatçılarla rekabete açık
değillerdir. Ölçek tasarrufu elde etmeye çalışmazlar ve uluslararası gıda işleme
yöntemlerini öğrenmezler.
www.ticaret.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Japonya’da dört ve dördün katları uğursuz olarak görüldüğünden pek çok ürün
beşli gruplar hâlinde satılır. Bir çok ülkede gündüz vakti kapıdan satış yapmak
önemli bir zorluktur, çünkü gündüz evin erkeği evde yokken kapıyı bir yabancı
erkeğin çalması ‘ahlaken rahatsızlık verici’ sayılır.
Sosyal sınıf, kişinin toplumdaki sosyal ve ekonomik yapısını belirleyici bir un-
surdur ve hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Yüksek sosyal sınıfa ait kişiler alt sosyal
sınıftaki kişilerden sosyal, ekonomik ve siyasi yönden daha güçlüdür. Dolayısıy-
la sosyal sınıf pazarlama ve piyasalarda çok önemli bir etkendir (Görsel 1.11).
İnsan Ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi C. 5, S. 6, s. 1601-1616 (Düzenlenmiştir.)
Bir şampuan firması Amerika’da çok başarılı olan Every Night adlı şampuanını
İsviçre pazarına sürdüğünde büyük bir başarısızlıkla karşılaşmıştır. Uzmanlar
başarısızlığın nedeninin iki toplum arasındaki kültürel farklılıklardan kaynak-
landığı sonucuna ulaşmışlardır. Yapılan araştırmalara göre, Amerikalı kadınlar
saçlarını daha çok akşamları yıkarken, İsveçli kadınlar ise tam tersine sabah
saatlerini tercih etmekteydiler. Bu gerçeği gören firma uzmanları hemen ürünün
adını Every Morning olarak değiştirmiş ve bu değişiklikten hemen sonra şirketin
satışlarında hızlı bir artış görülmüştür.
26 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Amerikan pazarında büyük bir başarı elde eden bir otomobil firmasının üretti-
ği bir otomobil Porto Rico pazarında başarısızlığa uğramıştır. Şirketin yapmış
olduğu araştırma neticesinde isminin İspanyolca telaffuz edildiğinde “gitmez,
yürümez” anlamına geldiği anlaşılmış ve daha sonra ismi değiştirilmiştir.
www.tez.sdu.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
KONU ÖZETİ
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Tüketicilerin davranışlarını ve satın alma kararlarını kültürel, sosyal, kişisel ve
psikolojik birçok faktör etkilemektedir. Bu faktörlerin çoğunu kontrol etmek
zordur. Ancak bunların bilinmesi tüketicilerin istek, ihtiyaç ve davranışlarını
öğrenmede etkili olmaktadır. Tüketicilerin davranışlarını etkileyen faktörleri şu
şekilde gruplandırabiliriz:
Kültürel Faktörler
Tüketici davranışlarını etkileyen faktörler; kültür, alt kültür ve sosyal sınıf ol-
mak üzere üç bölüm altında incelenmektedir.
Kültür
İnsanların isteklerini ve ihtiyaçlarını belirleyen en önemli faktörlerden biri-
si kültürdür. Kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden
oluşur. Kültürel değerler sosyal etkileşim yoluyla ailede, okulda ve iş yerinde
öğrenilir; toplumun yeni üyelerinin yetişkin davranışlarını gözlemlemesi yoluyla
da gelecek nesillere aktarılır.
Alt Kültür
Bir kültürü oluşturan alt kültür unsurları bulunur. Alt kültürler milletler, dinler,
ırksal gruplar, aynı coğrafi bölgedeki azınlık insan gruplarını içermektedir. Alt
kültür, sınıf durumu, bölgesel, kentsel ya da kırsal yerleşim, din ve etnik köken
gibi sosyal durumların bir birleşimi olan ulusal kültürün alt bölümü olarak ta-
nımlanmaktadır. Alt kültürün sınırları genellikle coğrafi yerleşim ve yaş, din,
etnik grup gibi demografik özelliklere dayanmaktadır.
Örneğin aynı şehirde yaşamalarına rağmen biri kent merkezinde, diğeri kırsal
kesimde doğup büyümüş ve yaşayan iki kişiyi bir giyim mağazasında gözlem-
leyelim. Bu kişiler aynı mağaza içinde değişik reyonlara yönelecek; farklı renk,
desen, model ve fiyatta ürünleri tercih edeceklerdir. Çünkü bu tercihlerinin ken-
dileri kadar, bulundukları alt kültür grubu üyelerince de kabul görmesi ve beğe-
nilmesi önemlidir. Kişi, içinde yaşadığı gruba göre tutum ve tercihler geliştirir.
Bu tercihler, kişinin beğenisini ve satın almaya ilişkin tüm davranışlarını etkiler.
Sosyal Sınıf
Toplumlar değişik yapıdaki sosyal grup ve tabakalardan oluşur. Sosyal sınıf,
bir hiyerarşiye göre toplum üyelerinin sınıflandırılmasıdır. Sosyal sınıf yaşam
biçimi, eğitim, saygınlık gibi özellikler bakımından birbirine benzeyen ve bunun
bilincinde olan insanlar tarafından oluşturulan bir bütündür.
Sosyal sınıflar pazarlamacılar için bazı ürünlerde yararlı bir pazar bölümleme
değişkenidir. Çünkü sosyal sınıfların giysi, ev eşyası ve otomobil satın alma, boş
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 29
Sosyal sınıflar genellikle alt, orta ve üst sınıflar olarak üçe ayrılmaktadır. Yapı-
lan bu gruplamaya karşın, sosyal sınıflar arasında kesin sınırlar yoktur. Sınıflar
arasında iki yönlü (aşağıdan yukarıya-yukarıdan aşağıya doğru) bir hareketlilik
de söz konusudur.
Amerikalı sosyolog William Lloyd Warner’ın (Vilyım Loyd Vornır) sosyal sınıf-
ları belirlemek için kullandığı değişkenler şunlardır:
Sosyal sınıflar arasında yatırım yapma, satın alma türleri, malların satın alındık-
ları yerler ve seçilen markalar arasında farklılık görülür.
Kültürel
Sosyal
Kişisel
Psikolojik
Ekonomik
30 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
KÜLTÜR
VE
Edward Burnett Tylor’e göre (Edvard Börnet
KÜLTÜRÜN Teylır, 1832 - 1917) kültür; “Bir toplumun üyeleri
UNSURLARI olarak insanoğlunun kazandığı bilgi, sanat, gelenek,
görenek vb. yetenek, beceri ve alışkanlıkları içine
alan karmaşık bir bütündür.”
3. KAZANIM
Kültür kavramıyla ilgili farklı tanım-
lardan hareketle kültür unsurlarını Ziya Gökalp’e göre (1876-1924) kültür (hars)
belirler. ulusaldır, bir milletin dini ahlaki hukuki, sosyal,
DERSE HAZIRLIK ekonomik, estetik duygularının toplamıdır.
1. Kültür kavramı size ne çağrıştırı-
yor.
2. Kültürün unsurlarının neler ol- Mümtaz Turhan’a göre (1908-1969) kültür: “Bir
duğu hakkında düşüncelerinizi cemiyetin sahip olduğu maddi ve manevi değerler-
söyleyiniz. in toplamından oluşan bir bütündür. Cemiyet içinde-
ki her türlü görüş, alaka, değer ve davranış şekilleri-
ni kapsar. Bütün bunlar, o cemiyetin mensuplarının
büyük çoğunluğunda ortak olan ve onu diğer cemi-
yetlerden ayıran kendine has yaşam tarzı sağlayan
özelliklerdir.”
Örnek:
Örnek:
Görsel 1.16: Sosyalleşme kültürlemenin en önemli
ögesidir. Kültürel Yayılma: Bir kültürde ortaya çıkan maddi veya manevi kültür ögesi-
nin dünyadaki başka kültürlere yayılmasıdır. Örneğin dönerin ve yoğurdun
Türklerden dünyaya yayılması gibi.
Örnek:
Örnek:
Kültür Şoku: Kendi kültüründen başka bir kültüre geçen bireylerin yeni
kültüre uyum sağlamakta karşılaştıkları zorluklar, sıkıntılar, bunalımlar sonucu
gösterdikleri tepkilerdir.
Örnek:
Örnek:
Örnek:
Örnek:
Örnek:
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 33
PERFORMANS GÖREVİ
Öğrencilerden yaşadığı toplumun kültürel değerlerini araştırarak bir proje hazır-
lamalarını isteyiniz. Hazırladıkları projeyi sınıfta sunmalarını sağlayınız.
KONU ÖZETİ
KÜLTÜR NEDİR?
Bir toplumun üyeleri arasında paylaşılan, kuşaktan kuşağa aktarılan, maddi ve
maddi olmayan değerlerin tümüne kültür denir. Kısaca toplumun yaşayış tarzına
kültür denir.
Kültürün maddi ve maddi olmayan ögeleri vardır. Maddi kültür insanların yap-
tıkları araç gereçlerdir. Örneğin yol, köprü, okul, cami vb. Maddi olmayan kültür
ise insanların ilişkileri sonucu ortaya çıkan yazılı veya yazılı olmayan kurallar-
dır. Örneğin gelenek görenekler, örf ve adetler, sanat, din vb.
Kültür; bilgiyi, sanatı, ahlakı, hukuku, örf - âdeti ile insanın toplumun bir üyesi
olması dolayısıyla kazandığı diğer bütün beceri ve alışkanlıkları kapsayan kar-
maşık bir bütündür. Kültür, aynı birikim ve geleneği paylaşan insanların yeni
nesillere aktardıkları öğrenilmiş davranışlar bütünüdür. Bir toplumun kimliğini,
o toplumun kültürü belirler.
Kültür, uygarlık çevreleri içinde topluma kendi özelliklerini kazandıran bir nite-
liktir. Kültür insanın toplumsal yaşamının her alanındaki kendisi ve kendisine ait
olan dinî, ahlakî, estetik duyguların toplamıdır.
KÜLTÜR
İnsan emeğinin toplumsal gelişme süreci içinde yarat- İnsanların birbiriyle kurduğu ilişkiler sonucu ortaya
tığı araç ve gereçlerdir. çıkan yazılı ve yazılı olmayan kurallardır.
Toplumun herhangi bir gelişim aşamasındaki teknolo- Toplumun yaşamını düzenleyen değer, yasa, gelenek,
jik ilerlemesini, üretim, teknik, hüner ve becerilerini ahlak ve inançlardır.
ifade eder.
Okullar, fabrikalar, kitaplar, otomobiller, elbiseler vb. Dil, sanat, ahlak, örf, adet vb. manevi kültür
maddi kültür ögeleridir. ögeleridir.
34 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Kültür, “insan toplumuna özgü bilgi, inanç ve davranışlar bütünü ile bu bütünün
parçası olan maddi nesnelerdir” şeklinde tanımlanmıştır. İşte bu maddi nesnele-
rin neler olduğu konusunda çeşitli yorumlar yapılabilir. Ancak bu yorumlardan
ortak bir paydaya ulaşmak istersek kültürün unsurlarını, en başta dil olmak üze-
re, din, gelenek ve görenek, sanat, dünya görüşü, tarih şeklinde sıralayabiliriz.
Bu unsurlar bir milletin ortak kültürel değerler geliştirmesine yardımcı olurlar
(Görsel 1.17). Örneğin Türk toplumunda evlerde, televizyon, telefon gibi cihazlar
üzerine annelerimizin işlediği oyalı veya dantelli örtülerin serilmesi gibi bir adet
vardır. İşte bu adet Türk toplumunun bir parçasıdır. Kültürümüzün bir unsuru-
dur.
Dil: Dil, kültür unsurlarının başında gelir. Çünkü dil olmadan öteki unsurların
meydana gelmesi mümkün değildir. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Her millet
kâinatı değişik şekillerde algılamış ve yorumlamıştır. Aynı zamanda dil kültüre
ait bütün değerleri bünyesinde barındıran bir kültür hazinesidir. Bir dil, onu kul-
lanan milletin, nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl işlediğini ve mantığını ortaya
koyar.
Din: Her toplumun kültür sisteminin oluşumunda din, başat bir yere sahiptir.
Toplum zemininde kültürle din arasında sıkı etkileşimler vardır. Kültür sistemi-
nin, o sistemin Allah, insan ve evrenle ilgili tasavvuru ile toplumsal gerçeklikte
bu üçüyle kurduğu ilişkiye göre şekillendiği düşünülürse, kültürün dinle sıkı
ilişkileri kendiliğinden anlaşılır. Toplumların kendilerini tanıma ve tanıtmala-
rında önemli bir araç olan din, doğal olarak kendi mensubu bulunan toplumun
kültürüyle etkileşim hâlindedir. Din kültür ilişkilerine dikkatli bir bakışla, bu
ilişkilerin karşılıklılık esasına dayalı olduğu görülebilir. Bu karşılıklılık esasın-
da din kültürü, kültür de dini çeşitli biçim ve düzlemlerde etkiler.
Gelenek ve görenek: Bunlar bir milletin yazılı olmayan veya hepsi yazılı olma-
yan kanunlarıdır. Yazılı kanunların çoğu gelenek ve göreneklere göre düzenlen-
miştir (Görsel 1.18). Kanun, insanın toplum içerisindeki davranışlarını düzenler.
İnsanlar bu düzeni asırlar boyunca gelenek ve göreneklerle sağlamışlardır. Fakat
günümüzde bile yazılı anayasası bulunmayan ülkeler vardır. Bunlar toplum dü-
zeninin hâlâ gelenek ve göreneklerle sağlamaktadırlar. Aslında kişinin bütün hâl
Görsel 1.17: Kültür unsurları ve hareketlerini yazılı kanunlarla tanzim etmek mümkün değildir. Çünkü yasa-
lar genellikle hakları ve cezaları tayin etmektedir. Oysa insanın toplumda birçok
sosyal ilişkileri bulunmaktadır: özür dilemek, selamlaşmak, saygı göstermek,
davetlere katılmak, konuşmak, tartışmak, yazmak vs.
Sanat: Sanat, bir duygu veya düşüncenin en güzel ve en estetik hâliyle görsel
ve işitsel bir maddede vücut bulmasıdır. İnsan barınır, beslenir, sosyal ve ruhsal
ihtiyaçlarını gidermeye çalışır. Bunları yaparken oyalanmak, ruhunu okşamak,
güzeli yakalamak, yeni güzellikler ortaya koymak ister. Bunun sonucunda sanat
eseri ortaya çıkar. Sanat eseri ortaya çıktığı toplumun kültürünü taşımakla bir-
likte evrensel bir özelliğe de sahiptir.
Dünya görüşü: Bir toplumun başka toplumlardan farklı olan hayat felsefesidir.
Bir toplumun fertleri ortak kültür dolayısıyla tutum, zihniyet ve davranış bakı-
mından çeşitli ortak özellikler gösterirler. Sosyal olaylar karşısında bireylerin bu
ortak tutum ve davranışları o toplumun dünya görüşünü meydana getirir. Bunun
için her toplumda değerler ve değer yargıları farklıdır. Askerlik, kahramanlık,
aşk, namus, temizlik, ahlak, ölüm, eğlence vs. her toplumda değişik karşılanır.
Tarih: Milleti, dolayısıyla kültürü meydana getiren unsurlardan birisi olan tarih,
bir milletin çağlar içindeki yürüyüş ve görünüşüdür. Tarih bugünün ve dünün bi-
reylerini toplum içerisinde birbirine bağlayarak geleceğe taşır. Bireyler arasında
kader birliği temin eder. Aynı topluma mensup insanlar tarih sayesinde akraba-
lıklarının farkına varabilirler. Tarih bir toplumun nereden gelip nereye gittiğini
gösteren kültür unsuru olarak, o toplumun hayatında önemli bir yer tutar.
Görsel 1.18: Gelenek görenek örneği
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 35
Kültürün özellikleri
DEĞİŞEN
KÜLTÜRÜMÜZ
4-5-6. KAZANIM
Çevresindeki çeşitli ögelerden yola
çıkarak kültür değişmelerine örnekler
verir.
Çevresindeki çeşitli ögelerden hare-
ketle kültürel değişmenin süresi hak-
kında kestirimlerde bulunur.
Kültürel değişimlere neden olan un-
surlara ve bunların etkilerine örnekler
verir.
DERSE HAZIRLIK
1. Kültürel değişim toplumsal haya-
tı ve değerleri nasıl etkiler?
DEĞİŞİM KÜLTÜRÜ
Yemek kültürü, toplumun içinde bulunduğu dönemin ekonomik ve kültürel
yapısındaki değişimlerden etkilenmekte, bu değişimler mutfağın ve yemeğin
biçimlenmesine dolaylı veya dolaysız olarak etki etmektedir. Küreselleşmenin
beslenme üzerindeki tek tipleştirici etkisinin yanı sıra kültürlerin de belirleyi-
ciliğini koruduğu söylenebilir. Besin maddelerinin küreselleşmiş bir pazarın
ürünleri hâline gelmesi “besin küreselleşmesi” olarak tanımlanmaktadır.
Değişim söz konusu olduğunda tek yönlü bir değişimden söz edilemez. Nasıl ki
toplumsal değişme yemek kültürünü etkiliyor ve değiştiriyorsa yemekte meyda-
na gelen değişimler de toplumun yapısını değiştirebilmektedir.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar
Dergisi, C.10, S.54, s.562-563 (Düzenlenmiştir.)
TELEVİZYON
Televizyon yayınlarının başlaması, izleyenlerin yeni bir toplumsal ve kültürel
yapı ile karşılaşmalarına yol açmıştır. Çünkü yapılan programlar bir kültüre ait
unsurları içermektedir. Bu durum kültürel değişimin birinci şartı olan kültürler
arası temasın sağlanmasına fırsat vermiştir. Ancak bunun kültürel değişmenin
yalnızca bir kısmına yönelmiş olduğu, kültür unsurlarının kendi içerisinde de
kültürel değişmeyi başlatacak etkileşimler olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Televizyon dizilerinde kurmaca, gerçek veya gerçeğe yakın olaylar temsili ola-
rak canlandırılır. Televizyon, mevcut olan gerçekleri bazen olduğu gibi bazen de
yeniden kurgulayarak tekrar topluma sunar. Bu sunum aracılığı ile yeni baştan
bir yorumlama yaparak arzu edilen insan profilinin resmi çizilerek benliklerin ve
toplumun biçimlendirilmesini gerçekleştirir. Diğer bir ifadeyle mitler ve ritüeller
ortaya çıkararak, bireylerin ve sosyal yaşamın istenilen yönde yapılandırılmasını
sağlar.
https://dergipark.org.tr (Düzenlenmiştir.)
• Zengin kültür mirasımız arasında yer alan giyim kültürümüzde ne gibi deği-
şiklikler olmuştur? Araştırarak bir sunum hazırlayınız (Görsel 1.26).
YETMİŞLİ YILLAR
Yetmişli yıllarda çocukluğunu yaşayanlar, büyüklerinden “şimdiki çocuklar çok
şanslı!” sözünü çok sık duyarak büyüdüler. Odalarımızı aydınlatan elektriğin,
haftada en az bir kere ailecek gidilen sinemanın, ekmeğe sürülen vita yağının,
bizleri okullarımıza taşıyan belediye otobüslerinin, asfalt yolların, pilli bebekle-
rin, aradığımız her şeyi bulabildiğimiz çarşıların, kırkbeşlik plaklarımızı çaldı-
ğımız pikapların, kurulunca yürüyen arabaların ve daha buna benzer, bize şimdi
çok gülünç ve ilkel gelen ama o zamanlar hayatımızda ayrıcalıklı bir yer tutan
bütün bu ilerlemeyi her fırsatta bize hatırlatıp, kıymetini bilmemizi istediler.
Kısmen haklıydılar. Çoğunluğu, karda yağmurda okullarına yürüyerek gitmiş-
ler, gaz lambasının ışığında ders çalışmışlar, kırpıntılardan yaptıkları toplarla,
bebeklerle oynamışlardı (Görsel 1.27). Ekmek karneli yılları görmemiş olsalar
bile, o yılların acı veren hikâyelerini ezberlemişler, çocukken büyümek zorunda
kalmışlardı. Ama şimdiki kuşak çocuklarına aynı şeyi söylemiyor. Bu çağın ço-
cuklarının yaşadıklarının şans olup olmadığından kimse emin değil.
Ayfer Tunç, Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek, s.15 (Düzenlenmiştir.) Görsel 1.27: Çuval yarışı geleneksel oyunlarımızdan
biridir.
DERS DIŞI ETKİNLİK
Öğrencilerden çevrelerinde eskiden önemli olup günümüzde önemini kaybeden
örgü kazaklar, tığla yapılan danteller, iğne oyaları hakkında bilgi edinerek onları
yapan kişilerle bu ürünlerin geçmişteki ve günümüzdeki değerleri hakkında rö-
portaj yapmalarını isteyiniz (Görsel 1.28).
• Türk mutfağı, dünyanın önde gelen mutfaklarından biri sayılır. Orta As-
ya’dan Anadolu’ya geliş sürecinde Türklerin değişikliklere uğrayan aşçılık
geleneği, Anadolu’da var olan mutfak kültürüyle zamanla kaynaşmıştır. Bu
kaynaşma, çok zengin bir mutfak geleneğinin oluşmasını sağlamıştır. Orta
Asya’dan Anadolu’ya geliş sürecinde Türklerin değişikliklere uğrayan mut-
fak kültürünü ve bu değişimlerin kültürümüz üzerindeki etkisini anlatan bir
Görsel 1.29: Yağlı güreş, Kırkpınar, sunum hazırlamalarını isteyiniz (Görsel 1.30).
Edirne
KONU ÖZETI
KÜLTÜR DEĞİŞMESİ
Kültür statik ve durgun değil tam tersine sürekli değişime açık bir olgudur. Eğer
statik kalsaydı günümüze kadar ulaşması mümkün olmaz ya da yeni kültür
unsurları ihtiva etmezdi. Kültür değişmeleri kaçınılmaz bir durumdur. Kültür
değişmeleri kimi toplumlarda çok yavaş, kimilerinde de çok hızlı şekilde ger-
çekleşir. Statik ve değişmez gözüken kültürlerde bile belirli bir zaman içerisinde
bazı değişmeler kendini gösterecektir. Kültür değişmesi, aslında kültürün belli
bir unsurundaki değişmedir.
4. Kültürün Kendi İçindeki Değişme Ve Gelişmeleri Görsel 1.31: Toplu taşıma araçlarında büyüklerine yer
Kültürün kendi unsurlarının değişmesi ve diğer unsurlarını da etkileyerek sosyal vermeyen gençlerin davranışları kültürün kendi için-
değişmeye yol açması, kültür değişmelerini hazırlayan en önemli mekanizmalar- deki değişimine örnektir.
dan biridir. Nüfusun büyüklüğü önemli bir kültür değişmesi sebebidir. Nüfusun
daha çok gençlerden veya yaşlılardan oluşması, sosyal değişme açısından önemli
bir değişkendir. Genç nüfusa sahip toplumlar daha hızlı bir değişim süreci içinde
olmaktadır.
KÜLTÜR
VE
KİŞİLİK
7-8. KAZANIM
Kültür ile kişilik arasındaki ilişkiyi
açıklar.
Türk kültürünün oluşumuna ve geli-
şimine önemli katkısı bulunan belli
başlı kişileri tanır.
DERSE HAZIRLIK
1. Kültürün insan kişiliğinin oluşu-
mundaki etkileri neler olabilir?
KİŞİLİK
İnsan davranışlarını anlamada insanın ruhsal (manevi) yönü değerlendirilme-
den yapılacak açıklamalar yetersiz olacaktır. Çünkü insan his, şuur, ümit, sevgi,
idrak gibi soyut özellikleriyle fizyolojik ve psikolojik olarak bütünlük içerisinde
hareket eder. Bu bütünlük aynı zamanda insanın kişiliğini, davranışlarını etkiler
ve yönlendirir.
Mohaç Meydan Savaşı’nda, 13 günde inşa etmeyi vaat ettiği köprüyü Kanuni’ye
söz verdiği süre içinde tamamlamıştır. Süleymaniye Camii’ndeki dört minare
Kanuni’nin İstanbul’un fethinden sonraki 4. ve on şerefe de toplamda 10. padişah
olmasını sembolize etmektedir.
Cami esnek, hareket edebilen temellere sahiptir. Sinan bu eserinde deprem etki-
lerini azaltan bir teknik kullanmıştır.
Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi sayı 5, 581 – 593 (Düzenlenmiştir.)
1. Mimar Sinan’ın Türk kültür tarihindeki yeri ve önemi hakkında neler söyle-
yebilirsiniz?
2. Mimar Sinan’ın başlıca eserleri hangileridir?
3. Mimar Sinan’ın eserlerinde sağlamlığın ve estetiğin birlikte yer alması onun
hangi özelliğini gösterir?
4. Mimar Sinan’ın ortaya koyduğu yapıların sağlamlığı ile günümüzde ortaya
konulan yapıların sağlamlığını karşılaştırdığımızda ortaya ne gibi sonuçlar
Görsel 1.34: Mimar Sinan’ın Edirne’de inşa ettiği en çıkar? Bunu mimari açıdan değerlendiriniz.
büyük kubbe olan Selimiye Camii’nin kubbesi, sekiz
dayanaklı cami tipolojisinin vardığı son nokta olarak
değerlendirilir. Kubbeyi çevreleyen dört minare de kub-
benin anıtsallığını destekler.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 47
Kitabında 12 öykü yer alır. Bunlar tarih boyunca dilden dile, aktarılan bir sözlü gelenek ürünüdür, 16.
yüzyılda yazıya geçirilmişlerdir. Bir kısmının sonunda Korkut Ata şöyle seslenir:
Hani dediğim erenler, Fani Dünya kime kaldı,
Dünya benimdir diyenler, Gelimli gidimli Dünya,
Ecel aldı yer gizledi, Son ucu ölümlü Dünya.
Birey ve toplumu her yönüyle tanımış, toplumda gördüğü insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari
münasebetlerini düzeltmeye çalışmıştır. İnsanlara nasihat etmeyi nüktelerle dile getirerek onları düşün-
meye sevk etmiştir.
Büyük komutan, İstanbul’un fethi için uzun süre düşünmüş ve pek çok çalışma yapmıştır. Hocası Akşem-
seddin’in de desteğiyle İstanbul’un fethi için tüm hazırlıklarını tamamladığında henüz 21 yaşındadır.
Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı. Gördüğü rüya şöyledir:
Rüyasında İstanbul'da Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii'ndedir. Orada muazzam bir cemaat
vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Muhammed'i baş tarafta görür. Muhammed'in yanına gidip
ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle
gidip "Şefaat ya Resulallah" diyeceğine, "Seyahat ya Resulallah" der. Böylece, 70 yaşına kadar
sürecek seyahati başlar.
“Bir milletin kültür düzeyi üç safhada; devlet, düşünce ve ekonomideki çalışma ve başarılarının
özüyle ölçülür.”
“Bir millet savaş alanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin, o zaferin sürekli sonuçlar vermesi
ancak kültür ordusu ile mümkündür.”
48 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
• Türk Kültürünün Tarihsel Gelişimi ile Türk Kültürünü ortaya çıkartan kül-
türel akımlar, 9000 yıllık bir serüven ile yoğrularak günümüze kadar ulaş-
mış, Türklerin tarihlerine özgü bir kültürel doku meydana getirmiştir. Türk
Kültürünün geçmişini çeşitli kaynaklardan (İnternet sitesi, ansiklopediler-
den vb.) araştırarak bir sunum hazırlayınız. Araştırmanızı sınıfta paylaşınız.
Kültürümüze katkı sağlamış Türk büyükleriyle (Görsel 1.35) ilgili bir afiş tasar-
lamalarını isteyiniz. Afişler içinden beğenilenleri okul panosunda sergileyiniz.
KONU ÖZETI
KÜLTÜR VE KİŞİLİK İLİŞKİSİ
Sosyal bir varlık olan birey, ilk sosyalliğini sosyal yapının en küçük birimi olan
ailede yaşar. İçerisinde var edildiği bu sosyal birimde birey, kültür ile ilk alışveri-
şini gerçekleştirir. Bu alışveriş önceleri sadece kültürden alma ile başlamaktadır.
Aile içinde gerçekleşen bu sosyokültürel alışveriş bireyin kişiliğinin oluşmasına
öncülük eder. Bu oluşumun sadece bireyin içerisinde var edildiği sosyal yapı
ve kültürden kaynaklandığını düşünmek hata olacaktır. Bu oluşumun farklı de-
ğişkenleri vardır. Bireyin genetik olarak kendisinde barındırdığı özellikleri de
bu oluşumda oldukça etkilidir. Bireyin kalıtsal özellikleri ile olaylara bakış ve
yaklaşım tarzı, kültürden alacaklarını, nasıl bir sentezleme yoluna gideceğini
belirleyen önemli faktörlerdendir. Yukarıda bahsedilen alışveriş bireyin yaşamı
süresince farklılaşacaktır. Birey büyüdükçe çeşitli etkenler sebebiyle alışverişin
boyutu ve yönü değişir. Bireyin yıllar süresince gelişmesi ve büyümesi ile bu
etkenler arasına inanç, ideoloji, ideal, amaç, duygu gibi başka etmenler dâhil
olur ve kişilik oluşumunda parametreler hem çoğalır hem de değişkenlik gösterir.
Aile içerisinde başlayıp, okul, arkadaşlık, sokak, bireysel ilişkiler, iş ilişkileri
gibi sosyal durumlarda bireyin kültür ile olan alışverişi ve etkileşimi hem etki
hem de yön olarak değişecek ve karşılıklı bir alıp verme işlemine dönüşecektir.
Bireyin kişiliği kültürel yapı içerisinde, yer aldığı ve roller üstlendiği kültürel
gruplarca oluşturulacak ve birey zamanla sadece kültürden etkilenen değil, aynı
zamanda toplumu ve kültürü etkileyen bir unsur hâline gelecektir.
Kişinin kendi kendisini değerlendirme biçimine benlik adı verilir. “Ben kimim?”,
“Ben nasıl biriyim?”, “Başkaları beni nasıl görüyor?” sorularına kişinin verece-
ği cevaplar onun benliğini oluşturur. Buna göre benlik, bir kişinin kendisini ve
çevresini algılayış tarzıdır. Bireyin kendisi ve bir çok toplumsal davranışları hak-
kındaki yargısını belirleyen şey, onun başkalarının kendisi için ne düşündüğünü
bilmesi, tutum ve davranışlarını buna göre düzenlemesidir. Bu nedenle kişinin
çevreye uyum süreci olan toplumsallaşma, benlik gelişiminde çok önemlidir.
KÜLTÜREL
DEĞERLERİMİZİ
KORUMA
9-10. KAZANIM
Kültürel değerlerimizi korumanın
ve gelecek kuşaklara aktarmanın öne-
mini kavrar.
Kültürel mirasın korunmasına yö-
nelik önerilerde bulunur.
DERSE HAZIRLIK
1. Türk milletini bir araya getiren
kültürel değerlerimiz nelerdir?
3 Adet Slogan
Bu anlamda; “Doğa varlığını yitirirse, insanı kimlikli kılan kültürel birikim yok
edilirse, boyutlandırmaya çalıştığımız “baş döndürücü teknolojik gelişmeler”
oturacak sağlıklı zemin bulamaz. Bu nedenle, yaşamı anlamlı kılan temel ögeleri
tüketmeden, onlarla birlikte yaşayacağımız günler” amaçlanmaktadır. ÇEKÜL
Vakfının “koruma-değerlendirme-yaşatma” amaçlı projelerinin hayata geçiri-
lebilmesi ve sonuç alınabilmesi için benimsenen strateji “kamu-yerel-sivil-özel
birlikteliği” ne öncelik verilmesidir. Toplumun kendini diri tutan tüm kesimle-
rinin ortak amaca yönelmesi, böylece sağlanır. ÇEKÜL’ÜN amacı çevreyi ve
doğal mirasları koruma altına almaktır.
www.cekulvakfi.org.tr (Düzenlenmiştir.)
Görsel 1.44: Türkiye’de birçok tarihi eser dünya kültür mirası listesinin önemli bir parçasıdır.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 55
PERFORMANS GÖREVI
KONU ÖZETI
Görsel 1.45: Atatürk, Ankara’da açılan bir sergide eser
KÜLTÜREL MİRASIMIZI KORUMANIN ÖNEMİ incelerken.
Kültürel miras, bir toplumun üyelerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarında-
ki dayanışma ve birlik duygularını güçlendiren bir hazinedir. İnsanların tarih
boyunca biriktirdikleri deneyimlerin ve geleneklerin devamlılığını, geleceğin
doğru kurulmasını sağlar.
Kültürel miras ona miras niteliğini veren evrensel değerlerin yanında gençlere
yeni öğrenme ve gelişme fırsatları sunduğu, insanlara güzel duygular ve sıcak
anılar yaşattığı, yaratıcılığı ve keşfetme güdüsünü beslediği, dünyaya ve hayata
bakışımıza derinlik kattığı için ve hepimizin geçmişimizden öğrenecek pek çok
şey olduğu için korunmalıdır.
4. Doğal Miras: Kültürel boyutu olan doğal sitler, kültürel peyzajlar gibi, fizi-
ki, biyolojik ve jeolojik formasyonlar vs.
56 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Kültürel miras, bir toplumun geçmişi ile ilgili, onu kimliklendiren, yaşamsal
süreklilikle birlikte günümüze ulaşan yerel ve evrensel değer niteliği taşıyan her
türlü somut ve somut olmayan varlıklardır (Görsel 1.46).
Uzun bir süre müze müdürlüğü yapan Osman Hamdi Bey’in titiz çalışmaları
sonucunda bir Müze-i Hümayûn Nizamnamesi de çıkarılmıştır. Osman Hamdi
Bey’in Side’ye Göçmen İskânını Engelleme Çalışmaları korumacılığının ortaya
çıkmasına yol açan unsurlardan olmuştur.
Yemen Türküsü
Havada bulut yok bu ne dumandır KUŞAKLAR
Mahlede ölü yok bu ne figandır ARASI İLETİŞİM
Şu Yemen elleri ne de yamandır
VE KÜLTÜR
Ah o Yemen’dir gülü çimendir
Giden gelmiyor acep nedendir
Halk kültürü yalnızca bir kültürel yapı değil, aynı zamanda belli davranış ka-
lıplarının da adıdır. Halk kültürü, özü gereği statik değil dinamiktir. Gelenek,
zaman boyutunda bir başka geleneğe dönüşür. Belli bir kültür içinde oluşur ve
canlılığını sürdürür. Geçmişten günümüze gelmiş bir kalıp değildir. Yaşayan bir
kültür topluluğunun bugünkü gereksinimini karşılayan bir sosyal kurumdur.
Türkiye, bugün hızlı bir kültürel değişim ve gelişim süreci yaşamaktadır. Halk
kültürü ürünleri kültürel yapımızın, yaşama biçimimizin en iyi tanıkları ve ta-
şıyıcılarıdır. Anadolu kültürünün çeşitliliği halk kültürü ürünlerine büyük bir
zenginlik sağlamıştır.
Halk kültürü ürünleri küreselleşmeyle birlikte hızla değişmeye, hatta yok olma-
ya başlamıştır. Halk kültürü mirası olan bu ürünlerin yeni kuşaklara aktarılması
zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Halk kültürü ve halk edebiyatı ürünleri Türk ru-
hunun ve dünyaya bakışının en çok yansıtıldığı ürünlerdir.
www.turkoloji.cu.edu.tr’den (Düzenlenmiştir.)
PERFORMANS GÖREVI
KONU ÖZETI
Kültür ile grup üyeliği arasında ilişki vardır. Grup üyelerinin gruba ait kültürü
öğrenmeleri ve uygulamaları istenir. Bu normal ve doğaldır. Aynı şekilde ebe-
veynler çocuklarını nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitirler.
Bir toplumun üyelerinin ortak davranışlar göstermeleri beklenir, örneğin, bir ye-
mek davetinde misafirlerin yemek yeme şekilleri o grubun, o toplumun kültürüne
uygun olmalıdır. Aksi takdirde davranışlar kaba olarak değerlendirilecektir. Pay-
laşılmayan kültürler zamanla yok olacaktır. Kültürlerin devamı, ancak insanların
Görsel 1.51: Etkinlik afişi
paylaşmasıyla mümkündür. Bir toplumda bazı insanların birbirleriyle daha çok
etkileşim içinde olmaları ve daha uzun bir süre birbirini görmeleri kaçınılmazdır.
Toplumsallaşma, sosyal benliğin ve sosyal mirasın kuşaklar arası aktarılmasın-
da ortaya çıkan ve gelişen bir süreçtir. Sosyal bilimciler kültürü, sosyal mirasın
tüm özellikleri, tarafları olarak tanımlarlar, insanlar aynı kültürü paylaşan sosyal
varlıklardır, insanlar doğru-yanlış, değerli, iyi-kötü gibi ortak anlayış kalıplarını
paylaşır. İnsanlar sembolik olarak birbirleriyle etkileşim içindedirler, insan tavır-
ları, sesler, tepkiler, ifadeler kültürel yapı içinde anlam kazanırlar.
BİRLİK
BERABERLİK
VE
KÜLTÜR
12. KAZANIM
Millî birlik ve beraberlik açısından
kültürün önemini kavrar.
Görsel 1.52: Yardımlaşma toplumsal birlik açısından önemli bir yere sahiptir.
DERSE HAZIRLIK
YARDIMLAŞMA KÜLTÜRÜ
1. Millî birlik ve beraberliği sağla-
yan faktörler nelerdir? Düşünce- Bir toplumun beraber yaşama arzusu ve gelecekte beraber yaşama inancı bü-
lerinizi belirtiniz. yük kriz anlarında, savaşlarda, afetlerde ve depremlerde test edilir. Yaşadığımız
deprem felaketi gösterdi ki zor zamanlarda milletçe kenetleniyoruz. Deprem
2. Kültürün millî birlik ve beraber- enkazının üzerine yağan kar, felaket bölgesine yüzlerce kilometre ötede yaşa-
lik üzerindeki etkisini tartışınız. yan insanları da üşütüyor. Hamiyet duygularımız kabarıyor ve herkes elden ne
gelirse yardım etme çabasında oluyor. Felakete uğramış insanların ihtiyaçlarını
uzun zaman karşılamaya yetecek ölçüde bir yardım, gitmesi gereken yerlere ge-
cikmeksizin ulaştırılabiliyor.
https://www.setav.org (Düzenlenmiştir.)
Kültür her toplumda aynı oranda birleştirici bir faktör müdür? Düşüncele-
rinizi söyleyiniz.
MİLLÎ KÜLTÜRÜMÜZ
Millî birlik ve beraberlik; milletçe birliği, bir arada yaşamayı ve bütünlüğü be-
lirtir, bir arada yaşayan millet fertlerini, birbirine sımsıkı bağlar. Milletçe birlik,
milleti oluşturan unsurlarda birlik, beraberlik ve bütünlük demektir. Millî birlik
ve beraberlik aynı zamanda millî devletin gerçekleşme vasıtasıdır. Millî birlik
ve beraberlik, önce milleti teşkil eden unsurlarda birlik ve beraberlik demektir
(Görsel 1.54).
Millet ise tarihin bir ürünü ve bir sonucu olarak en gelişmiş toplum düzenidir.
Millet, tarihî ve sosyolojik bakımdan belirli bir aşamaya ulaşmış, belirli nitelik
ve şartları, özellikleri olan bir topluluktur. Millet her şeyden önce, sınırları ta-
rihte hazırlanmış ve mücadelelerle çizilmiş bir vatana dayanır. Milletle vatan
arasındaki ilişki, vatanın millî varlığın heyecan kaynağı olmasından, toplumsal
varlığımızın devamını ve düzenini toprağa-ülkeye-bağlı olarak sağlamış olma-
sındandır.
Kültür, bir toplumun sahip olduğu maddî ve manevî kıymetlerden oluşan bir bü-
tündür. Kültür, bir toplumu diğer bir toplumdan ayıran özel bir hayat tarzını da
belirler. İnsanoğlunun tabiat ile etkileşiminden doğan kültür, insan tabiatının bir
eseridir. Kültür, varlığını ve sürekliliğini toplum yaşamına borçludur.Kültürün,
millet dediğimiz varlığın oluşmasında büyük rolü vardır. Kültür gücü olmayan
millet, tarihte varlığını ispatlayamaz.
Millî birlik ve beraberlik devletin varlığı için, devamı için hem iç politika, hem
dış politikada gereklidir (Görsel 1.54). Önce dışa karşı devletin varlığı için ge-
reklidir. Bu yönüyle millî birlik ve beraberlik bir millî savunma sorunudur. Millî
birlik ve beraberlik içinde bulunan ülkelerin savunmaları, manevî ve ahlâkî ba-
kımdan büyük güç ifade eder.
Görsel 1.54: Millî birlik ve beraberlik devletin ve mille-
tin devamı için gereklidir.
64 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Manevî değerleri yüksek, ahlâkî değerleri sağlam bir toplum, yüksek karakteri
gereği, dışa karşı tam bir savunma gücünü oluşturur. Millî birlik ve beraberlik
ülke içinde de huzur ve güvenlik sağlar.
www.atam.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
KONU ÖZETI
TOPLUMSAL ETKİLEŞİM VE KÜLTÜR
Sosyal bir varlık olan insanın huzur ve mutluluğu toplumun huzur ve mutluluğu-
na bağlıdır. Toplumun huzur ve mutluluğu ise, toplumun fertleri arasındaki mu-
habbet, saygı, hoşgörü, rahmet, yardımlaşma gibi hususlara sarılma; kin, nefret,
kavga, fitne, fesat gibi davranışlardan kaçınma ile mümkündür.
Toplum bir bedenin uzuvları gibidir. Bedenin sağlığı için nasıl ki vücudu meyda-
na getiren uzuvların tamamı sağlam ve eksiksiz olması gerekirse, bir toplumun
da sağlıklı, güçlü ve daimi olabilmesi için o toplumun fertleri arasındaki inanç,
duygu ve eylemlerinin uyum içinde olması gerekir. Bir veya birkaç organı hasta
olup da tedavi edilmeyen insan vücudu nasıl zayıf düşerek telef olursa; birlik ve
beraberlik ruhunu kaybetmiş fertlerden meydana gelen toplumlar da aynı şekilde
güçsüz ve zayıf düşerek tarih sahnesinden silinir. Kültür, insan hayatında bir-
leştirici ve bütünleştirici bir rol oynar. Aynı kültürü benimseyen insanlar ortak
düşünce ve davranış kalıpları oluşturur. Ortak davranış kalıpları sayesinde ya-
şayan insanlar daha kolay ve çabuk anlaşırlar ve böylece bir bütünlük meydana
getirirler. Bir toplumun geçmişinden getirdiği zenginlikleri yansıtan kültürel çe-
şitlilik, kardeşlik, barış, hoşgörü ve dayanışma duygularını geliştirir ve böylece
toplumsal bütünleşmeye katkı sağlamış olur.
66 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
KÜLTÜREL
FARKLILIKLARA
SAYGI
13-16. KAZANIM
Kültürel farklılıkları, toplumlar
arası ilişkiler açısından değerlendirir.
Kültürel farklılıklara karşı hoşgö-
rülü olur.
Görsel 1.56: Kültürel farklılık
DERSE HAZIRLIK
1. Kültürel farklılıklar nelerdir? KÜLTÜREL FARKLILIK
Söyleyiniz. Toplumları birbirinden ayıran kültürel özelliklerin bütününe kültürel farklılık
adı verilir (Görsel 1.56). Toplumda farklı kültürel grupların olması o toplumun
2. Kültürel farklılıklara karşı saygılı kültürel zenginliğini gösterir. Kültürel farklılıklar da ancak kültürel hoşgörüyle
olmanın önemini tartışınız. geliştirilip zenginleştirilir. Toplumlar, kültürel farklılıklarını koruyup geliştir-
dikleri gibi ortak kültürel özellikleri de geliştirmeye çalışırlar. Bir ülkede farklı
kültürlerin birbirleriyle kaynaşması kültürel benzeşmeyi geliştirir. Özellikle kit-
le iletişim araçlarının gelişmesi ve yaygın kullanılması, kültürlerin birbirlerini
daha yakından tanımasını sağlamıştır.
engellemektedir.
Bir davranış biçimi olan kültürel farklılıklara saygı, dar bir görüş değildir. Değer
vermektir, güvenmektir, samimi olmaktır. Kültürel farklılıklara saygılı olmak ve
bunları zenginlik olarak kabul etmektir.
dergipark.org.tr (Düzenlenmiştir.)
Doğu kültüründe ise (Çin ve Asya’nın büyük bir çoğunluğunda) beyaz renk yas
dur umunu ifade etmektedir. Hindular düğünlerde rengârenk elbiseler giyer. O
zaman en fazla kullanılan bu iki renk arasındaki temel fark, kültürler arasındaki
temel farklılıkların göstergesi veya sembolü hâline gelmektedir.(Görsel 1.61).
www.arel.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Latin Amerikalılar kararlarını oldukça yavaş alırlar. Pakistan gibi kültürlerde ise
karar mekanizmasının başındaki adama ulaşınca sonuç son derece hızlı gerçek-
leşir. Çin ve Japonya’da kararlar kolektif olarak alınır ve sorumluluk paylaşılır.
Örneğin, Japonya’da pazarlık yapacak ekip konsensüse varana kadar, detaylı,
uzun bir sürece girilir, çoğunluğun değil, herkesin onayladığı bir sonuç çıkana
kadar çalışılır.
Yanlış anlamalara yol açan bir başka durum ise zamanın kullanımının kültür-
lere göre farklılık gösterebilmesidir. Kuzey Amerikalı veya Alman bir iş adamı
toplantı saatine tam zamanında gitmeye önem verirken bir Latin Amerikalı
için toplantıya yarım saat sonra gitmek, zamanında gitmek anlamına gelebilir.
Önemli bir projenin hayata geçmesinde Avrupalı iş adamı hızlı bir cevap bekler-
ken Etiyopyalı iş adamına göre son derece önemli bir kararın aceleye gelmemesi
gerekmektedir.
Kültürel farklılıklar sıklıkla yanlış anlaşılmalara neden olur. Başını aşağı yukarı
sallamak Almanya’da ve Türkiye’de evet demenin bir ifadesidir. Ancak Türk
kültüründe başını sallamaya benzeyen bir hareket vardır ki, bunun tam zıddına
işaret eder. Bir Türk kafasını arkaya doğru ittiğinde, hayır manasına gelir ve bu
Bulgar ve Yunanlılarda da böyledir. Bunun yanı sıra kolu uzatarak avuç içi aşağı
gelecek şekilde eli sallamak Türkiye’de çağırmak manasına gelirken, bir Alman
bu hareketi yanlış anlamalara yol açabilecek şekilde algılayabilir.
Rusya Devlet Başkanı geçtiğimiz yıl Rusya’nın St. Petersburg şehrinde düzen-
lenen G20 zirvesine katılan Almanya Başbakanı’nın açık havada üşüdüğünü gö-
rünce benzer şekilde şal uzatmıştı. Almanya Başbakanı Rusya Devlet Başkanı’na
teşekkür etmişti.
Rusya Devlet Başkanı’nın son jesti Çin’de tepki çekti. Devlet televizyonu bu
görüntüleri sansür uygulayarak yayınladı. Çin gelenklerinde resmî törenlerde
eşlere yaklaşmak ve dokunmak saygısızlık anlamı taşıyor (Görsel 1.63).
Bir gazete haberi
KONU ÖZETI
KÜLTÜREL FARKLILIKLAR
Kültür, bir toplumda yaşayanların öğrendikleri ve paylaştıkları her şeyi kapsar.
Her birey; doğduğu, büyüdüğü yerin dilini, dinini, yeme ve içme biçimini, sos-
yal yaşantısını, çocuk yetiştirmesini, kurallarını, manevi değerlerini, müziğini,
sevmeyi ve sevilmeyi bir kültür içerisinde yaşayarak öğrenir.
Her toplumun kültürü kendine özgüdür. Bazı toplumlarda iyi ve doğru olarak
benimsenen davranışlar, bir diğer kültürde farklı olabilir. Bu nedenle toplum-
lar arası farklılıklar vardır. İnsanoğlu kültür sayesinde içinde yaşadığı çevreye
uyum sağlar. Örneğin Amerikalılar istiridyeyi severek yer ama salyangoz ye-
mezler. Fransızlar salyangoz yer ama çekirge yemezler. Zulular çekirge yer ama
balık yemezler. Ruslar dana eti yer ama yılan yemezler.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 71
Dünyanın her kültüründe insanlar bazen birbirlerine bir şey ifade etmek ister-
lerken sözlü dil yerine bazı işaretler veya vücut dilini kullanırlar. Ancak her
kültürde bunlar farklılık taşır. Kendi kültürümüzde yaygın olarak kullandığımız
bir işaret bir başka kültürde çok farklı anlamlara gelebilir. Örneğin ülkemizde
düşünmek için yapılan elin yüze konması, Alman kültüründe karşıdaki kişiye
yönelik “Sen aptalsın.” anlamına gelmektedir. Bu nedenle vücut dili insanların
iletişimini kolaylaştırırken bazen de insanların başına umulmadık dertler açabi-
lir. Yine bizim kültürümüzde “hayır” anlamında başımızı yukarı aşağı sallama-
mız Batı kültüründe “evet” demeyi ifade etmektedir.
Batı kültüründe başı sağa sola çevirmek “hayır” anlamını ifade eder. Farklı kül-
türlerde yetişen insanların olaylara bakış açısı da farklı olmaktadır. Her insan
saygı görmek, değer verilmek ister. Bunun için insan öncelikle kendine ve çevre-
sindekilere değer vermeyi öğrenmeli, başkalarına karşı saygılı olmalıdır.
www.siirt.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Değer vermektir.
KÜLTÜREL
Ayıpları kapatmaktır. FARKLILIKLARA Uyumlu olmaktır.
SAYGI NEDİR?
POPÜLER
KÜLTÜR
1. Metin
Günümüzde, popüler kültür ürünü üretim, pazarlama ve tüketim aşamalarında
toplumun hemen her yaş grubundaki insanları hedef almaktadır. Ancak popüler
kültürün etkisi altına giren en büyük hedef kitle ise çocuklar ve gençlerdir. Çün-
kü çocuklar ve gençler popüler ürünleri satın almaya, kullanmaya ve hızlı bir bi-
çimde tüketmeye daha isteklidirler. Örneğin, yaşlara ve özel ilgi alanlarına göre
en çok dinlenen müzik listelerinin takip edilmesi, giyimde en popüler markaların
tercih edilmesi, en popüler dergilerin okunması, popüler filmlerde seyredilen po-
püler kahramanların giyim, aksesuar vb.nin satın alınarak kullanılması onların
yaşamlarında oldukça önemlidir (Görsel 1.67).
www.uteb.gop.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
3. Metin
Popüler kültür tüm dünyada gençler arasında rağbet görse de toplumun bir kesimi
tarafından seçkinci bir yanı bulunmadığı gerekçesiyle kabul görmemektedir. Bu
durum Türkiye’de de kendisini göstermekte ve popüler kültür entelektüel çevre-
lerce reddedilmektedir. Popüler kültürün kabul edilmeyişinin diğer bir nedeni ise
toplumun bu kültüre bağımlı hâle gelmesidir. Popüler kültür, insanları uyuştur-
makta ve onları hayat karşısında edilgen duruma getirmektedir. Popüler kültürün
en temel özelliği şüphesiz ki geniş kitleler tarafından benimsenmesi, tüketilmesi
ve gelişen iletişim teknolojileri ile birlikte kanaat önderleri tarafından şekillendi-
rilmesidir (Görsel 1.68).
www.academia.edu (Düzenlenmiştir.)
Diriliş Ertuğrul rüzgârı bu kez de Güney Afrika’da bir düğünde esti. Güney
Afrika’da bir düğünde önce Diriliş Ertuğrul dizisinin meşhur müziği çaldı, ar-
dından dizinin kostümlerini giyen bir grup içeri girdi.
www.trthaber.com
76 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
İletişim yoluyla bilgi, düşünce, sevgi, kıskançlık, nefret vb. gibi olumlu ya da
olumsuz duygular bireyler arasında paylaşılır. Yine iletişim yoluyla bireyler bir-
birini herhangi bir durum karşısında etkiler ya da yönlendirir. Günümüzde med-
ya eğlence anlayışımızı da etkilemektedir. Televizyon, bilgisayar, cep telefonu,
İnternet vs. gibi unsurlar artık eğlence olgusunu teknolojik gelişmelere uygun
şekilde yaşama olanağını sağlamaya başlamıştır (Görsel 1.71).
Görsel 1.71: İletişim toplumsal yaşamın önemli bir
1. Dilin kültürü aktarmadaki önemi nedir? Açıklayınız.
unsurudur.
2. Popüler kültür ve iletişim araçlarının dilimiz üzerindeki etkisini değerlendi-
riniz. Açıklayınız.
3. İletişim araçları eğlence kültürünü nasıl etkilemiştir?
4. Televizyon ve cep telefonunun dünyada ve ülkemizde yaygınlaşmasıyla po-
püler kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır? Açıklayınız.
5. Dizi karakterlerinin farklı kültürler tarafından benimsenmesinde nasıl etkili
olmuştur?
6. İletişim araçlarının özellikle İnternetin ve sosyal medyanın insanları nasıl
etkilediğini tartışınız.
• Popüler kültürün gençler üzerinde “giyim, dil, edebiyat, sanat, spor ve mü-
zik” gibi alanlardaki etkilerini araştırarak sınıfa getirmelerini sağlayınız.
• Öğrenciler iki gruba ayrılır. Birinci gruptan popüler kültürün olumlu et-
kilerini ikinci grup olumsuz etkilerini araştırarak bir sunum yapmalarını
isteyiniz.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 77
KONU ÖZETI
POPÜLER KÜLTÜR VE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI
Popüler kültür terimiyle dile getirilmeye çalışılan olgu çok eskilere dayanmaktadır.
Özellikle sanayileşme süreci sonucunda kent yaşamının genişlemesi ve çeşitlenme-
siyle birlikte popüler kültür ürünleri bir araç olarak tüketilmiştir. Popüler kültür ile
kitle kültürü çoğu zaman birbiri ile aynı anlamlarda kullanılan iki kavram hâline
gelmiştir. Popüler kültür, yaygın halk kültürü olup, bir toplumda geniş bir şekilde,
paylaşılan inançları ve uygulamaları ifade eder. Kitle kültürü ise kitlesel olarak
üretilen ve bireyleri edilgen tüketiciler hâline dönüştüren bir süreçtir. Popüler
kültür, kavramsal düzeyde yaygın olan, halka ait ve halk tarafından geniş kabul
görmüş bir anlamı içermektedir. Bununla birlikte halk kültüründen önemli farkları Görsel 1.72: Popüler müzik grubu, MFÖ
da bulunmaktadır. Her şeyden önce artık popüler kültür alanına ait olan pratikler,
gündelik hayatın doğal bir uzantısı değil, kurgusal niteliktedir. Yine popüler kültü-
rün halk kültüründen önemli bir farkı da üretimin ardında profesyonel çalışmaların
bulunması ve güçlü bir ekonomiye dayanmasıdır. Buna göre, bir kültürel pratiğin
ne zaman halkla arasındaki ideolojik bağ kopar, bütünüyle ait olduğu bağlamdan
çıkarak kitlesel bir tüketime dönüşürse, o zaman artık kitle kültürünün bir parça-
sı hâline gelir. Popüler kültür ile kitle kültürü arasındaki ayrım, egemen ile tabi
olanlar arasındaki ilişkide o kültürel pratiğin bulunduğu yere göre yapılır. Popüler
kültürde sürekli bir yenilenme ve değişme esastır. Müzik alanında popülerlik her
hafta değişen “Top 20” içinde olma ve bunları dinlemedir (Görsel 1.72). Giyimde
popüler olan şey mevsimlerle değişen modayla gelen kültürel yaşamdır. Popüler
kültür, kitle kültürü ve seçkin kültür arasında kitle iletişim araçlarının etkisiyle
önemli bir farklılık meydana gelmemektedir. Örneğin seyredilen programlar, oku-
nan dergiler, gazeteler, gidilen sinemalar, izlenen filmler ve dinlenen müzikler, her
sınıfın içine işlemiş durumdadır. Popüler kültür ile seçkin kültürü arasındaki en
önemli fark, izleyicilerinin sayısı ve çeşitliliğidir. Seçkin kültür, ülkedeki belki de
yarım milyonu geçmeyecek bir grup insana seslenirken, popüler kültür ürünü olan
bir televizyon programı 40 milyonun üzerinde izleyiciyi kendisine çekebilmektedir.
Genel olarak popüler kültürün özellikleri şunlardır:
COĞRAFYANIN
KÜLTÜR
ÜZERİNDEKİ
ETKİSİ
17. KAZANIM
Coğrafyanın kültür üzerindeki etkisi-
ni irdeler. Görsel 1.74: Çay hasadı
ÇAY
Çayın memleketi Rize, Gelin dostlar gelin böyle,
Kiloyunan girer eve, Çay da kahve de bahane,
Suyu güzelse bir de, Sohbet demleye demleye,
Ferahlık verir içene. Yârenlik edelim hele.
www.ztbb.org
Atlı Kızak
Sarıkamış ilçesinde kar yağdıktan sonra yaklaşık altı ay boyunca ulaşım ve yolcu
taşımada kullanılan atlı kızaklar, son zamanlarda kayak merkezine gelen yerli ve
yabancı turistlerin de gözdesi hâline geldi.
Köpek Kızağı
Antartika’da kar üzerinde birden fazla köpeğin çekmekte olduğu kızaklar Eski-
molar tarafından kullanılan yaygın bir ulaşım aracıdır. Rusya’nın Sibirya Bölge-
si, Kanada, Grönland, İsveç ve Montana’da köpek kızağı kullanılmaktadır.
Deve
Deve denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri kırmızı renkli çöle sahip Ür-
dün’deki Wadi Rum’dur. Ürdün haricinde Moğolistan, Dubai, Mısır, Fas ve Hin-
distan’ın çöllerinde deve ile ulaşım sağlanmaktadır.
Fil
Hindistan ve Asya ülkelerinde fil yalnız bir hayvan değil, Asya vatandaşlarının
bir nevi ulaşım aracı durumundadır. Son zamanlarda ulaşım aracından ziyade
turistler için en tercih edilen aktivitelerden biri hâline gelmiştir.
Junk
Vietnam’da, Halong Bay ve Hong Kong’da görebileceğiniz yelkenli deniz taşıt-
ları sizi adeta zamana karşı yolculuğa çıkarmaktadır.
Vaporetto
Venedik şehir merkezi sahip olduğu yapı ile dünyanın en ilginç yerlerinden
biridir. Kanallar şehri olan Venedik’te gezmek istiyorsanız ulaşım araçları ko-
nusunda maalesef çok fazla seçeneğiniz yok. Eğer gideceğiniz mesafe uzaksa
Vaporetto adı verilen botları ya da biraz lüks ulaşım aracı olan su taksilerini
kullanabilirsiniz.
Halay
Zeybek
Çayda çıra
NEDEN FARKLIYIZ?
İnsanlar birbirlerinden farklı özelliklere sahiptir. Bu farklılığın nedenleri içeri-
sinde en büyük etken coğrafya ve iklim koşullarıdır. Soğuk bölgelerde yaşayan
insanlar, yün ve deriden yapılmış kalın elbiseler giyerken sıcak ve ılıman bölgede
yaşayan insanlar daha ince elbiseleri tercih ederler.
PERFORMANS GÖREVI
Ünlü ilim adamı İbn-i Haldun, Mukaddime adlı eserinde yerküreyi güneyden
kuzeye doğru, paralel olarak yedi iklim bölgesine ayırmıştır. Hava ve iklim
şartlarının insan ahlakı, huyu, seciyesi, mizacı, ruh yapısı ve buna bağlı olarak
da hâl ve hareketleri üzerindeki etkilerini açıklamıştır. İbn-i Haldun yüzyıllar
önce “Coğrafya kaderdir.” sözünü söylemiştir. Bu yedi iklimi ve insanlar üzerine
etkilerini araştırarak bir sunu hazırlayınız. Türkiye’nin hangi kuşakta olduğunu,
bulunduğu kuşağın özelliklerini taşıyıp taşımadığını tartışınız.
KONU ÖZETI
COĞRAFYA VE KÜLTÜR
İnsanın yaşam alanı olarak seçtiği yerlerin farklılığı yaşama biçimine, kültürüne
doğrudan yansımaktadır. Kültür, insanın doğa karşısında doğayla birlikte yaşa-
mını sürdürebilmesi için ürettiği her şeydir. Kültür bir toplumun ya da toplum-
ların birikimli uygarlığı olup, coğrafyadan etkilenmekte ve onu etkilemektedir.
Etkilenenlerden biri de dildir (Görsel 1.79). Daha açık bir anlatımla; insanın
yaşamını devam ettirdiği herhangi bir doğal çevrede inşa ettiği binanın yapı
malzemesinden geçim şekline ve giyim tarzına kadar pek çok unsur coğrafyadan
etkilenmektedir. Doğal çevrenin farklılığı kültüre yansımakta, kültür hem doğal
çevreyi hem de toplumu etkilemektedir. Kültür bir çeşit çevreye uyumdur.
Bir yerin coğrafi yapısıyla ilgili her şey yer şekilleri, iklim, denize yakınlık ve
uzaklık, toprak ve arazi şekli o yerin kültürünü etkiler. Bir bölgede insanların
yaşam tarzı, kültürü ve bölge ekonomisi üzerinde etkili olan en önemli faktör
iklimdir. İklimin karakteristik özellikleri bitki örtüsü, hayvancılık faaliyetleri,
yetişen ürünler ve giyim tarzı üzerinde etkili olup tüm bu faktörler o bölgenin
kültürel yönden gelişimine kaynak oluşturur. Denize yakın yerleşim yerlerinin
kültüründe deniz ürünleri geniş yer tutar. Yer şekilleri, toprak ve arazi yapısı
toplu ve dağınık yerleşim üzerinde etkilidir. Bir yerleşim yerinde işlenen taş ve
madenler, düz arazilerde yapılan hayvancılık faaliyetlerine bağlı olarak gelişen
dokuma endüstrisi o yerin el sanatları alanında kültürel açıdan gelişmesine kat- Görsel 1.79: Bölgeler arasında ağız farklılığı kültürel
kıda bulunur. zenginlik katar.
www.cografya.ege.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
82 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
helerinde alt sırada yer alan kabartmalı taşlar) önceki sanattan ayrılır.
Hitit Devleti MÖ 1200 yıllarında deniz kavimleri göçü ve kuzeyden Kaşka kav-
mi saldırılarıyla yıkılmıştır (Görsel 1.81).
www.corumkulturturizm.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
Hemen hemen herkesin bir kışlık bir de yazlık evi vardır. Yöre halkı kışın şehir-
deki evinde yaşar ve yazın havaların ısınmasıyla Bağlardaki yazlık evine göçer.
Ancak “Çarşı” üretim ve ticaret hayatı yazın da aynen sürer.
Tüm evler kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dinî yapı-
lara ve anıt eserlere dönüktür. Hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmaz.
ATLI CİRİT
Cirit, at üzerinde süngü ve mızrağın düşmana daha iyi savrulması amacıyla orta-
ya çıkmış bir oyundur (Görsel 1.83). Bu durumda cirit ağacının veya aletinin sa-
vaş gücünü geliştirmek için bir eğitim malzemesi olarak ortaya çıktığı, bu eğitim
Görsel 1.83: Cirit oyunu, Kars malzemesiyle at üzerinde alıştırmalar yapılmak suretiyle kurallı bir oyun şeklini
almıştır. Cirit, bir diğer adı ile çavgan; Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları
bir ata sporudur. Türkler bu atlı oyunu Orta Asya’dan günümüze taşımışlardır.
16. yüzyılda bir savaş oyunu olarak kabul edilmişti. 19. yüzyılda Osmanlı ülkesi
ve sarayının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit aynı zamanda tehlikeli
bir oyun olması sebebiyle 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasaklanmıştır.
Daha sonraları tekrar popüler bir gösteri oyunu olarak yaygınlaştı.
www.gelenekselfed.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
KAYBOLAN MESLEKLER
MESLEKLER YAPTIĞI İŞ
Basma en yaygın kullanılan kumaştı; dar gelirli, hatta orta halli ailelerin kadın ve kızları basma
Basmacı giyerlerdi.
Celeb Kentlere koyun ve sığır getirip satan esnafa celep denirdi. Celeplik büyük sermaye işiydi.
Sayacı Saya zamanla ayakkabı anlamında kullanılmaya başlandı. Sayacı, dünün ayakkabıcısıydı.
Hallaç bugünkü döşemecilerin bir anlamda dününü simgeliyordu. Osmanlı hanesinde kullanılan
Hallaç yatak, yorgan, döşek gibi ev eşyasında dolgu malzemesi olarak pamuk ya da yün kullanılırdı. Zaman-
la sertleşen bu dolguyu hallaç, kiriş ve tokmağıyla kabartırdı.
Bugünkü manifaturacıların karşılığı olarak, bez ve kumaş satan esnafa bezzaz, çarşılarına
Bezzaz Bezzazistan denirdi. Halk ağzında zamanla “bedestan” ya da “bedesten”e dönüşmüştü.
Zerzevat sebze anlamına geliyordu. Zerzevatçı ise bugünün maydanoz, dereotu, salata, hıyar, turp
Zerzevatçı
ve marul gibi sebzelerde uzmanlaşmış manavıydı.
Çömlekçi Topraktan yapılmış çanak, çömlek, testi, sürahi, bardak, kase, küp ve saksı gibi eşyalar satan
esnafa çömlekçi denirdi.
www.istesob.org.tr
DERS DIŞI ETKİNLİK
ETKINLIKLERDE
BULUŞALIM
19. KAZANIM
Çevresindeki kültürel etkinliklere
katılmaya istekli olur.
DERSE HAZIRLIK
1. Yaşadığınız yerdeki kültürel et-
kinlikleri gözlemleyiniz.
KONU ÖZETI
KÜLTÜREL ETKİNLİKLER
Toplumların kültür ögeleri o toplumları yaşatan, geliştiren ve bir arada tutan temel
taşlardır. Bu anlamda eğitim kurumları, eğitim öğretim görevlerini sürdürmenin
yanı sıra, toplumların kültürlerinin araştırılması, geliştirilmesi, yaşatılması ve
gençliğine benimsetilmesine yönelik çalışmalar yapmak durumundadır.
Eğitim yuvalarının da bu yöndeki çalışmaları her geçen gün artarak devam et-
mektedir. Öğrencilerin ilgi alanlarına göre ders dışı zamanlarını en iyi şekilde
değerlendirmelerini sağlamak amacıyla eğitim-öğretim yılı boyunca okullarda
çeşitli kültürel, sosyal ve sanatsal etkinlikler (Görsel 1.89) düzenlenmektedir.
Bu etkinliklerle; öğrencilerin sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmaları, güzel
sanatlara ilgi duymaları, yeni ilgi alanları kazanmaları ve dolayısıyla yetenek ve
kişiliklerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi amaçlanmaktadır.
Bu sayede öğrenciler sadece mesleki alanda güçlü bilgi birikimine sahip bireyler
olarak değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve sanatsal açıdan da gelişmiş birey-
ler olarak öğrenimlerini tamamlamaktadırlar.
www.ebs.omu.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Tabloyu Atatürk’ün millî kültür alanında yaptığı çalışmalarını göz önünde bu-
lundurarak örnekteki gibi doldurunuz.
KONU ÖZETI
ATATÜRK VE MİLLİ KÜLTÜR
Millî kültür, genel olarak kültürün tümü ile ayrı ayrı milletlerdeki durum ve şekil
anlamına gelebileceği gibi, bu terimin, bir ulusun başka uluslardan ayırt edilme-
sinde rol oynayan, o millete kendine özgü kişiliğini veren vasıf ve özelliklerini
içerir (Görsel 1.91). Uygarlığı oluşturan hususlarda, bir yandan uluslararası geliş-
melerin gerisinde kalmamaya çalışırken, öte yandan da kendimize özgü kültürü-
müze ve geleneklerimize sadakatle bağlı kalmamız gerekir. Böylece, geçmişten
kopmadan geleceğe uzanmayı başarmak söz konusu olmakta, bu da güç bir sorun
olarak belirginleşmektedir.
1. Bazı toplumlardaki insanların haksızlık olarak niteleyeceği durumlara başka bir toplumun insanları kendiliğinden uyarlar
ve şikâyetçi olmazlar. Çünkü onlara o beklentilere uygun davranmaları toplumları tarafından öğretilmiştir.
Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?
A) Kültürleme
B) Kültürleşme
C) Kültür emperyalizmi
D) Kültürel yozlaşma
E) Kültür şoku
2. Kültür, insanın doğada var olana karşın doğaya kattığı her şeydir. Ama bu durum kültürün yaratıcısı olan insanın tümüyle
özgür olduğu anlamına gelmez. Kutuplarda ahşap ev yapılamayacağı gibi yağmurun çok yağdığı yerlerde de düz çatılı
evler yapmak gereksizdir.
Bu parçada kültürün hangi özelliğinden söz edilmektedir?
3. Atatürk’ün kültür alanında gerçekleştirdiği inkılaplarda aşağıdaki ilkelerden hangisinin etkisinin en az olduğu söylenebi-
lir?
A) Çağdaşlaşma
B) Devletçilik
C) Milliyetçilik
D) Halkçılık
E) Lâiklik
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 91
4. Kendi kültüründen farklı bir kültürle karşılaşan bireyin, yeni kültüre uyum sağlamakta yaşadığı güçlük, sıkıntı, bunalım
ya da bunlara gösterdiği tepkilere kültür şoku denir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kültür şokuna örnek değildir?
A) Büyük bir şehirde yaşayan bir öğrencinin yaz tatilinde köye gittiğinde yaşadığı uyumsuzluk
B) Yurt dışına işçi olarak giden bir gencin, ilk zamanlarda karşılaştığı durum
C) Süper ligde futbol oynayan bir oyuncunun Avrupa’ya gittiğinde toplumsal ilişkilerde yaşadığı sorun
D) Bir sendika yöneticisinin maaş zammı konusunda, iktidarla yaptığı pazarlık sonucunda yaşadığı hayal kırıklığı
E) Turist olarak Hindistan’a giden bir kişinin, yemek seçerken zorlanması
5. Maddi kültür ögeleri hızlı değişir. Buna karşılık manevi kültür hemen gerekli uyumu yapıp değişemez.
Aşağıdakilerden hangisi manevi kültürün daha yavaş değiştiğine örnek olarak verilebilir?
6. Eski Akdeniz uygarlığında, zeytinin ve üzümün çok önemli bir yeri vardı. Birincisinden yağ ikincisinden içki yapılırdı. Bu
bölgede yaşayan insanlar zeytinyağını yemek yapımı dışında din törenlerde, ölüleri yıkamada, gömmede ve güreş sporunda
kullanırlardı. İçki ise genellikle konuklara, savaştan zaferle dönenlere ve düğün gibi özel törenlere katılanlara sunulurdu.
Bu durum aşağıdakilerden hangisi için uygun bir örnektir?
8. “Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fikrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî
birlik duygusunu her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek ve devamlı olarak yaymak millî ülkümüzdür.”
Mustafa Kemal Atatürk
A) Çalışkan olma
B) Bilime ilgi duyma
C) Sanata duyulan sevgi
D) Millî birliğe bağlı olma
E) Çağdaş medeniyete bağlı olma
2.
TEMA
YÖNETIM
94 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
DERSE HAZIRLIK
1. İnsanlar niçin devlet kurma ihti-
yacı duymuşlardır? Fikirlerinizi
belirtiniz.
KONU ÖZETİ
Yönetici; mal ve hizmet üretimi için üretim faktörlerinin bir araya getirilmesini
yöneten kişidir. Bir yönetici aynı zamanda girişimci olabilir ya da bir girişim-
ci adına ücret karşılığında bu işi üstlenmiş olabilir. Yönetici; iletişim, liderlik,
motivasyon gibi araçlar vasıtasıyla çalışanlarla fiilen karşı karşıya gelir, onları
yönlendirir ve hedeflere ulaşmasına çalışır.
Örgütlenmiş bir grupta görev alan ve bu görevi yerine getiren kişiye veya kişilere
yönetim organları denir. Organizasyonlarda yönetenler yönetici olurken, işleri
yapanlar da yönetilen durumundadır.
Yönetim dilinde, yöneten durumunda olanlara üst yani amir, yönetenlere de ast
denmektedir. Ast ve üst ilişkileri, yönetim faaliyetlerinin temelini oluşturur.
Belirli bir örgütte görev alan kişiler, aynı zamanda hem yöneten hem de yöneti-
len durumunda olabilirler. Yönetici, kâr ve riski başkalarına ait olarak mal veya
hizmet üretmek üzere üretim faktörlerini uyumlu bir şekilde bir araya getiren
ve bunları belirli bir ihtiyacı karşılama amacına yönelten ve yönetim işini bir
meslek olarak yerine getiren kişidir.
Yönetim sürecinde kişi amaçlarına ulaşmak için kendine göre bir iş planlaması
yapar. Birden fazla insanın olduğu durumlarda ise işbirliği yapmak ve koordi-
nasyonu sağlamak önemlidir. Yönetimde, maddi araç ve parasal kaynaklar ol-
masa bile belirli faaliyetleri yapmak ve amaçlara ulaşmak için insan unsurunun
96 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Planlama
Amaçların ve bu amaçlara ulaşmak için uygun yöntemlerin belirlendiği bir sü-
reçtir. Planlama, basit bir teknik veya faaliyet değil yönetim başarısındaki temel
ve öncelikli bir süreçtir. Yönetim birimlerinin diğer işlevlerinde başarılı olabil-
mek ancak planlamanın başarılı olmasına bağlıdır. Planlama çalışmaları belirli
bir sistem içinde gerçekleştirilmelidir.
Örgütleme
Örgütleme en yalın anlamı ile planlarda belirtilen hedeflere ulaşmak için ka-
rarlaştırılan yollara uygun bir örgüt oluşturma sürecidir. Örgütleme işlevi ile
yukarıda açıkladığımız planlama işlevi arasında karşılıklı bir ilişki mevcuttur.
Planlama sürecinin etkinlikle uygulanması, örgütleme çalışmalarının başarısın-
da önemli rol oynar. Doğru planlar, işletmeyi doğru örgütlenmeye götürür. Buna
karşılık, plânların uygulamaya konması ve amaçlara ulaşılabilmesi için, bunlara
uygun bir çalışma ortamı, örgüt yapısı oluşturulması gerekir.
Yöneltme
Yöneltme birimlerinin işlevini, yürütme ya da emir komuta olarak da ifade
edebiliriz. Yöneltme birimlerinin işlevinin temel özelliği, yönetim sürecinde uy-
gulamaya geçişi ifade etmesidir. Yöneltme, yöneticinin astlarının faaliyetlerini
yönlendirmesi ve onlara ne yapmaları gerektiğini bildirmesiyle ilgili bir yönetsel
süreçtir.
Başarı
Etkinlik Kontrol Yöneltme
Verimlilik
Mal/Hizmetler Faaliyetlerin planlara ve amaçlara Faaliyetlerin yürütülmesi için
Amaçlara Ulaşma uygunluğunun izlenmesi ve gerekli emir komuta zincirinin
düzeltme oluşturulması
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 97
Amaçların Belirlenmesi
Koşulların irdelenmesi
Görsel 2.3: Koordinasyon, planlama yönetimin özelliklerindendir.
Koordinasyon
Bir organizasyonda çalışmayı kolaylaştırma ve başarıyı sağlamak için bütün fa- Alternatiflerin geliştirilmesi
aliyetlerin uyumlu hâle getirilmesidir.
Ortak hedefe varmak, işin daha etkili yapılmasını sağlamak için çalışanların
çabalarının birbiri ardı sıra gelerek, iç içe geçip birbirlerini bütünlemelerini sağ- Amaçlara ulaşmak üzere en iyi
layacak şekilde birleştirilmesidir (Görsel 2.3). alternatiflerin seçimi
Denetim
Denetim düzenleyici bir işlevdir. Yönetim sürecinin planlara uygun biçimde sür-
dürülmesini sağlar. Ulaşılması istenen durumla, ulaşılan durum arasında köprü Planların eyleme geçirilmesi
görevi görür. Denetim işlevi; amaçlara ulaşılıp ulaşılmadığının ya da ne ölçüde
ulaşıldığının belirlenip, gerekiyorsa düzeltici önlemlerin alınması sürecidir.
www.hitit.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Planlama Örgütleme
Koordinasyon
İletişim
Denetim Yöneltme
98 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Aşağıda farklı yönetim şekillerine ait metinler verilmiştir. Metinleri tahtaya yan-
sıtarak öğrencilere okutunuz ve öğrencilerden soruları cevaplamalarını isteyiniz.
SSCB’de ise uzun zamandan beri sınıf farkı ortadan kalkmıştır. Hâlihazırda an-
cak işçi ve köylü sınıfları mevcut olup, bunların da menfaatleri zıt bulunmayıp,
bilakis dostane münasebetler içinde yaşamaktadırlar. Bu sebepten dolayıdır ki
SSCB’de birden ziyade partilere ve bunlara hürriyetler tahsisine lüzum yoktur.
Kısacası; SSCB’de her sahada Komünist Partisi’nin hukuken ve fiilen inhisarı
temin ve teessüs ettirilmiştir.
Ülker Gürkan, SSCB Siyasî Rejiminin Ana Hatları, s. 155-198 (Düzenlenmiştir.)
1-Kişi Egemenliğine Dayanan Yönetim Biçimleri 2- Grup Egemenliğine Dayanan (Oligarşik) Yöne-
a-Monarşiler tim Biçimleri
1-Kendisine tanrısal ve yarı tanrısal nitelik atfedilen a-Teokrasi
krallara sahip monarşiler. b-Aristokrasi
2-Tanrının temsilcisi konumundaki kralların bulunduğu c-Plütokrasi
monarşiler. ç-Meritokrasi
3-Derebeyleri ve papalık tarafından sınırlandırılmış d-Militokrasi vb.
zayıf kralların bulunduğu monarşiler
4-Güçlü hükümdarların yer aldığı monarşiler
5-Anayasal (meşruti) monarşiler
b-Diktatörlükler
1-Kişisel diktatörlükler
2-Azınlık diktatörlüğü
Monarşi
Oligarşi
Aristokrasi
Teokrasi
Demokrasi
KONU ÖZETİ
TARİHSEL SÜREÇTE YÖNETİM BİÇİMLERİ
Ülke yönetiminde tek irade vardır, o da kayıtsız şartsız millettir. Örneğin Cum-
huriyet yönetiminde egemenliğin asıl sahibi halktır. Seçimlerde kullandıkları oy
ile ülke yönetiminde söz sahibi olacak iradeyi seçerler. Seçimler sayesinde ege-
menliğin millete ait olduğu gösterilir. Devlet gücünü milletten aldığından dolayı
egemenliğin asıl ve tek sahibi millettir. Halk egemenliğine dayanmayan yönetim
biçimleri uygulanma şekline göre otoriter, totaliter ve oligarşik yönetimler ola-
rak da sınıflandırılabilir. Bu tarz rejimlerde ortak özellik yönetimin yukarıdan
aşağıya işlemesi ve yönetilenlerin söz sahibi olmamasıdır.
a) Monarşiler
Monarşi; siyasal otoritenin bir kişinin üzerinde toplandığı rejim veya devlet
düzeni olarak da tanımlanmaktadır. Monarşiler geçmişten günümüze değin uy-
gulanan rejimler içinde en uzun süre ve en yaygın uygulama alanı bulmuş rejim-
lerin basında gelmektedir. Monarşileri hükümdarın yasama, yürütme ve yargı
ile ilgili tüm yetkileri elinde topladığı mutlak monarşi; yetkilerin dağıtıldığı ve
sınırlandığı meşruti monarşi şeklinde sınıflandırmak mümkündür.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 101
b) Diktatörlük: Herhangi bir kurum, kural, siyasal gelenek, sosyal veya politik
bir güç tarafından sınırlandırılmamış bir liderin mutlak yönetimi olarak tanım-
lanabilir.
Yarı Başkanlık Rejimleri: Genel olarak başkanlık rejimi ile parlamenter reji-
min bir karması olarak kabul edilmektedir. Yürütme gücü halk tarafından seçi-
len devlet başkanı ile meclis içinden olan hükûmet başkanı arasında paylaşılır.
Fiili olarak ise yürütmenin başı devlet başkanıdır. Başkanlık sisteminden farkı
yürütme organının iki başlı olmasıdır yani tek bir başkan yoktur. Yürütme or-
ganı olarak, başkanın görevini bakanlar kurulu ve cumhurbaşkanı üstlenmiştir.
Başkanlık sisteminden bir diğer farkı ise yürütme organının bir kanadı olan
bakanlar kurulunun, yasama organının (meclis, parlamento vs.) güvenine dayan-
masıdır. Bu durumda yasama organı, mevcut bakanlar kurulunu güvensizlik oyu
ile görevden alabilir.
102 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
3. KAZANIM
I, s. 72.
DEVLET (İL-EL)
Yönetici (Kağan)
SULTAN
Türkmen Boylarının
Askerleri
KUTADGU BİLİG’DEN
Bir memleketin bağı ve kilidi ihtiyatlık ve kanundur. Bey ihtiyatlı ise memleketi-
ni muhafaza eder. Doğru kanun koydu ise memleketini tanzim eder. Bey iki şey
ile kendi beyliğini bozar. Bunlardan biri zulüm, biri ihmalkârlıktır.
Bey cesur, kahraman ve atılgan olmalıdır. Aslan köpeklere baş olursa köpeklerin
her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa o as-
lanların hepsi köpek gibi olur.
Bey bir de şu beş şeyi kendinden uzak tutmalıdır. Acelecilik, cimrilik, hiddet,
inatçılık ve şüphesiz, yalancılıktır.
Ey hükümdar, birçok memleketleri elde etmek istersen sağ elin ile kılıç sallar
ve vururken sol elin ile mal dağıt ve ağzından çıkan sözler şekerden daha tatlı
olsun. Beyler örf ve kanuna nasıl riayet ederlerse halk da onu örnek alır ve öyle
davranır. Memleketin temeli, sağlamlığı, halkın hakkı olan kanuna ve hizmette
bulunanlara dağıtılan gümüşe bağlıdır. Kanun himayesinde halk sevinç içinde
yaşamalı ve parayı görerek hizmet edenlerin de yüzleri gülmelidir. Bu iki zümre
beyden memnun olursa memleketi ve idaresi düzene girer (Görsel 2.6).
Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig, s. 147-160 (Düzenlenmiştir.)
ve
Divan-ı Hümayun
t
ale
rm
Ad
ek
Seyfiye (İdare İlmiye (Yargı Kalemiye
(ni
zam
askerlik) Eğitim) (Bürokrasi)
ı al
Sadrazam Şeyhülislam Defterdar
em)
Vezirler Kadıasker Nişancı
için
kurulm
Y
HRİSTİYANLAR
ÖN R
ETENLE
YAHUDİLER
uştur.
Şeri H
Cemaat Hukuku ukuk+Örfi Hukuk Cemaat Hukuku
Y R
Uygulanır Ö E Uygulanır
NE
TİLE NL
Şeri Hukuk
ıştır.
çla n m
YÖNETİLENLER
ama
a sı
Kentliler Köylüler Konar-
ıl m
Lonca Esnafı Göçerler
şat
Ad
Tüccarlar
ya
il h
ar
ad
ük
ak
üm
ra s
uz
da
teb s on
aa
sı ile
ca n ı şı
ay
dan MÜSLÜ
MA N L A R ” anl
it a a
t ed üd d et
er. e bed m
D e v l e ti n “
elini uzat, böylelerinin yakınlarını sıkıntıdan kurtar. Askerî erkanı iyi koru!..
Alimler, fazıllar, sanatkarlar, edipler; devletin bedeninin gücüdür. Bunlara iltifat
ve ikramda bulun. Bir kemal sahibi işitince onunla yakınlık kur, dirlikler ver ve
ihsan eyle!.. Hükûmetinde ulema, fazıl kimseler, erbab-ı maarif çoğalsın, siyaset
ve din işleri nizam bulsun!..
KONU ÖZETİ
TARİHTE TÜRK DEVLET YÖNETİMİ
A) İslamiyetten Önce Türklerde Devlet Yönetimi
Türklerde bugünkü anlamda devlet, “il” (el) kelimesi ile ifade edilmiş olup vatanı
koruyarak milleti huzur ve barış içinde yaşatmayı amaçlayan siyasi bir teşkilattır.
Orta Asya’da kurulan Türk devletleri sınırların genişlemesi ile devletin idaresi-
nin zorlaşması nedeniyle, doğu ve batı olmak üzere iki koldan yönetildi. “İkili
Teşkilat” adı verilen bu yönetimde Kağan “doğu”da (sol) oturduğu için doğu
Görsel 2.8: Kültigin Kitabesi, Moğolistan
106 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
daima üstün kabul edilmiştir. “Batı” daki (sağ) hanedan üyesi Yabgu unvanıyla
bağımsız bir hükümdar gibi icraat ve kararlar almakla birlikte kağanın hâkimi-
yetini tanıyıp iç ve dış işlerini onun adına yürütürdü. Devleti ilgilendiren bütün
meseleler, kurultayda (mecliste) alınan kararlara göre çözümlenirdi.
Orta Asya’da kurulan Türk İslam devletleri bir yandan eski Türk devletlerinin
genel özelliklerini devam ettirirken diğer taraftan temas kurulan Müslüman
devletlerden yeni uygulamalar almışlardır. Karahanlılarla başlayan bu süreç
Gaznelilerle devam etmiş, Selçuklularla tamamlanmış ve olgunluk safhasına
ulaşmıştır (Görsel 2.9).
Türk İslam devletlerinde hükümdar cesur, kahraman, akıllı ve bilge, halkı refah
içinde yaşatan, hukuk yoluyla halkı adil idare edip birlik ve dirliği sağlayan, dev-
leti emniyete alıp fetihler yapan, insan onurunu koruyan ve onlara eşit davranan
biri olarak nitelendirilmiştir. Türk İslam devletlerinde de hükümdar geniş yetki-
lere sahip olup “yasama” (kanun yapma), “yürütme” (icra) ve “yargı” yetkilerini
de kendi şahsında toplamıştır. Sultanın belirli kurallar dâhilinde bildirdiği emir-
ler, kanun hükmünde olup herkes itaat etmekle yükümlüdür. Ordulara kumanda
Görsel 2.9: Karahanlılar Dönemi’nde Türk İslam kül-
etmek, vezirleri ve yüksek memurları tayin etmek hükümdarın yetki ve görevleri
türünün önemli merkezlerinden biri olan Semerkant
arasındadır. İslamiyet öncesi Türklerde “hatunlar”ın devlet yönetiminde söz sa-
şehrindeki Registan Meydanı’nın günümüzdeki görü-
hibi olması İslamı kabulden sonra da devam etmiştir.
nümü.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 107
Türk İslam devletlerinde devlet meseleleri, konularına göre “divan” adı verilen
dairelerde görüşülerek karara bağlanırdı. Divanlar bir araya gelerek “Büyük
Divan”ı yani hükûmeti meydana getirirdi. Vezir başkanlığında diğer divan baş-
kanlarının oluşturduğu hükûmette devlet idaresi ile ilgili alınan kararlar hüküm-
darın onayından geçtikten sonra uygulamaya konulurdu.
İlk Türk İslam devleti Karahanlılarda eski Türklerdeki ikili teşkilat uygulanarak
devlet doğu ve batı olmak üzere iki koldan yönetilirken diğer Türk İslam devlet-
lerinde ülke, “eyalet” (vilayet) adı verilen idari bölgelere ayrılır buralara askerî
valiler ya da hanedan üyeleri görevlendirildi.
Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, s.341-349 (Düzenlenmiştir.)
Görsel 2.10: Kapıdağlı Konstantin’in Murat Hüdaven-
digar tablosu
C) Klasik Dönem Osmanlı Devlet Yönetimi
Osmanlı Klasik Dönem kültür ve medeniyetinin oluşumunda Orta Asya Türk ge-
lenekleri, İslamiyetin getirdiği kültürel değerler ve hâkim olduğu coğrafyadaki
kültür unsurları etkilidir.
İlk Türk devletlerindeki adil yönetim, Türk cihan hâkimiyeti ülküsü ve kanun
üstünlüğü anlayışı ile Osmanlı Devleti’nde de devam ettirilmiştir. Bu anlayış
“devleti ebet müddet”, “nizamı âlem” ve “kanunu kadim” esasları ile süreklilik
kazanmıştır. Osmanlıda “Devleti ebet müddet” anlayışı ile devletin sonsuza ka-
dar yaşatılması hedeflenmiş, dünyaya düzen vermek için ifade edilen “nizamı
âlem” de bu hedefin bir uzantısı olmuştur. Osmanlı sultanları, nizamı âlemin sü-
rekliliğini sağlamak için halkın adaletli yönetilmesini ve memuriyetlerin ehline
verilmesini ön şart olarak görmüşlerdir.
İlk Türk devletlerinde olduğu gibi adaletin sağlanmasını devletin kanunlara göre
yönetilmesine bağlayan Osmanlılar, örfi kuralları İslam hukuku çerçevesinde ka-
nunlaştırmıştır. Fatih Kanunnamesi ile Osmanlı devlet hukuku gerçek anlamda
düzene konulmuş; devletin işleyişinde memurların statü ve yerleri belirlenmiş-
tir. Böylece devlet-toplum, devlet-fert arasındaki ilişkileri düzenleyen kanunlar
meydana getirilmiş ve bütün tebaanın genel olarak kanun önünde eşitliği kabul
edilmiştir.
Padişah; yasama, yürütme ve yargıya ait her türlü yetkiyi şahsında toplardı.
Ancak kanun, nizam, örf, âdet ve geleneklere uymak zorundaydı. Bir işe başla-
madan önce padişahın, devlet adamları, komutanlar ve şeyhülislama danışması
gerekirdi. Bütün bunlar onun otoritesini bir nevi sınırlandırmaktaydı. Osmanlı
Devleti’nde saray, Türk İslam devletlerinde olduğu gibi hem padişahın özel ha-
yatının geçtiği evi hem de devlet işlerinin yürütüldüğü merkezdi. Divan toplan-
tıları, cülus töreni, yabancı elçilerin kabulü ve bayramlaşma törenleri burada
yapılırdı. Devletin yürütme organı olan hükûmet, sarayın “Bâbüssaâde” denilen
kısmında toplanırdı (Görsel 2.11).
Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyıla kadar idareci kadrolar, genel olarak ilmiye ve
seyfiye sınıflarından seçilirdi. İlmiye sınıfı ilim adamlarından, seyfiye ise asker-
lerden oluşurdu. Bürokratik işler bu sınıflara mensup kişiler tarafından yürütü-
lürdü. Bu yüzyıldan itibaren bunlara bürokratların oluşturduğu kalemiye sınıfı
eklendi. Yönetim ve askerlik konusunda önemli görevleri olan seyfiye, devşirme
kökenli kişilerden oluşurdu. Devşirme, Türk İslam devletlerindeki gulam sis-
teminin, bazı farklılıklarıyla Osmanlı Devleti’nde uygulanmasıydı. Bu sistemi
Türkiye Selçuklularından alan Osmanlılar, yalnızca Hristiyan kökenli çocukları
eğitmeleri ve onları hem askerî hem de idari alanda istihdam etmeleriyle diğer
Türk İslam devletlerinden ayrıldı.
Devletle ilgili önemli meseleler, hükümdarın başkanlık ettiği ve bir kısım devlet
adamının oluşturduğu “Divân-ı Hümâyun”da görüşülürdü (Görsel 2.12). Divân-ı
Hümâyunda toplumu ilgilendiren, idari, mali ve askerî konular ve yöneticile-
rin kendi başlarına karar veremedikleri meseleler görüşülür, karara bağlanır ve
padişahın onayına sunulurdu. Burada alınan kararlar şeyhülislamın fetvasından
sonra kanun olarak yürürlüğe girerdi. Sultan Fatih’e kadar Divân-ı Hümâyun’a
padişahlar başkanlık ederken Fatihten itibaren sadrazam başkanlık etmeye
başladı. Böylece sadrazamlar padişahın altında bir makam olarak merkezi oto-
ritenin güçlenmesine hizmet etmiş ayrıca padişahın olmadığı toplantıda divan
üyeleri daha rahat bir şekilde görüşlerini ifade etmişlerdir.
Önceki Türk İslam devletlerinden farklı olarak daha merkezî bir devlet yapısını
hedefleyen Osmanlı Devleti, fethedilen bölgelerdeki idari yapıyı buna hizmet
edecek şekilde kurdu. Osmanlı Devleti, topraklarının genişlemeye başlamasıyla
farklı ekonomik yapı ve kültürlere sahip toplulukları idare etmek durumunda
kaldı. Merkezî otoriteyi güçlendirmek, aynı zamanda da topluluklar arasındaki
dengeyi sağlamak isteyen Osmanlı Devleti bu amaca hizmet edecek bir idari yapı
oluşturdu. Bundan dolayı Osmanlı taşra teşkilatında farklı idari uygulamalar gö-
rüldü. Osmanlı taşra teşkilatı büyükten küçüğe doğru; beylerbeyi tarafından ida-
re edilen eyaletler, sancaklar, kazalar ve kazalara bağlı köylerden oluşmaktaydı.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, 14. ve 17. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yapı,
s.1-18 (Düzenlenmiştir.)
Görsel 2.11: Bâbüssaâde Kapısı, Topkapı Sarayı, Görsel 2.12: Ressam Jean Baptistevan Mour’ un Sultan III. Ahmet’in divanını konu alan tablosu
İstanbul
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 109
DEMOKRATİK
YAŞAM
4. KAZANIM
Görsel 2.13: Seçim Görsel 2.14: Miting
Demokrasi anlayışında meydana
DERS İÇİ ETKİNLİK gelen değişimin yönetim biçimlerine
yansımasına örnekler verir.
Aşağıdaki metinleri etkileşimli tahtaya yansıtarak öğrencilere okutunuz ve öğ-
rencilerden metnin sonundaki soruları cevaplamalarını isteyiniz.
DERSE HAZIRLIK
1. Cumhuriyet, demokrasi, totalita-
rizm kavramlarının anlamlarını
tartışınız.
Demokrasi denince akla ilk olarak eski Atina sitelerinde uygulanan doğrudan
demokrasi örnekleri gelmektedir. Bu uygulama biçiminde halk bir meydana
toplanmakta ve önemli konulardaki kararlarını yöneticilere doğrudan bildir-
mektedir. Atina’da uygulanan bu yöntem Antik Çağ’da bilinen ilk demokrasi
örneği olmakla birlikte bu yönetim tarzında yalnız vatandaşlar demokratik hak
ve özgürlüklerden yararlandırılmakta, kölelerin ise hiçbir hak ve özgürlüğü bu-
lunmamaktadır. Atina demokrasisinde her ne kadar eşitlik, oy hakkı, söz hakkı
gibi kurallar bulunmasa da burada uygulanan demokrasi “tek kişinin yönetimde
mutlak ve sınırsız söz sahibi olması” özelliğini taşımamaktadır. Nitekim daha
110 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
sonraki yıllarda yönetimde tek kişinin mutlak ve sınırsız hâkimiyetine son ver-
mek için büyük bir çaba gösterilmiştir. Tek kişinin mutlak hâkimiyeti, Avru-
pa’da önce toprak soylularının yönetimde söz sahibi olduğu feodal sisteme yerini
bırakmıştır. Feodal sistemin yıkılması ile birlikte ise güçlü merkezî krallıklara
geçilmiş ve toprağa bağlılık yerine tarımsal yapı, zanaat ve ticaretin gelişmesi ile
burjuvazi ve beraberinde işçi sınıfı doğmuştur. Merkezi krallıklar ile burjuvazi
arasında uzun süren çekişmeler sonucunda monarşiler yıkılmış ve parlamento-
lu döneme geçiş sağlanarak klasik Batı demokrasisi doğmuştur. Diğer yandan
işçi sınıfının kendini ezdirmemek için giriştiği mücadele sonucu sosyalist akım
ortaya çıkmıştır. Üretim araçlarının topluma mal edilmesi, üretimin ihtiyaçlara
göre yapılması ve bunların demokratik bir usulle gerçekleştirilmesi şeklindeki
görüşleri savunan sosyalist demokrasi ve Marksist demokrasi anlayışı gündeme
gelmiştir. Dolayısıyla tarihsel sürece bakıldığında toplumların gelişme düze-
yine bağlı olarak demokrasi kavramına farklı anlamlar atfedilmeye başlandığı
ve demokrasinin farklı şekillerde tezahür ettiği görülmektedir. Egemenliğin
kullanılması bakımından demokrasi türleri olarak doğrudan demokrasi, temsili
demokrasi ve yarı doğrudan demokrasi uygulamalarını sayabiliriz.
www.kutuphane.dogus.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Seçim ilkesi ve siyasal partiler Seçim ilkesi ve siyasal partiler Seçim ilkesi ve siyasal partiler
DEMOKRASİNİN GELİŞİMİ
Zaman zaman uygulanmasındaki sorunlardan yakınsak da, demokrasinin insan-
lığın şimdiye kadar geliştirebileceği en iyi siyasal rejim olduğu konusunda geniş
bir ittifak bulunuyor. Demokrasi temelde özgür ve eşit bireylerin seçmelerine
duyarlı kalan bir rejim olduğu için de sürekli olarak yeni arayışlara konu oluyor.
Yani bilinen bir şey olmaktan çok değişen bir şey olması bekleniyor. Ama bu
arayışların demokrasi uygulamalarını kökten değiştirdiğini söylemek de olanak-
lı değil.
olarak etkileme ve çıkar elde etme çabası içinde olan gruplardır: meslek odaları,
sendikalar vb. katılımcı demokrasinin öne çıkardığı sivil toplum kuruluşları ise
toplumsal alanda faaliyet gösteren, gönüllülük ve fedakârlık esasına dayanan
oluşumlardır. Temel amaçları çıkarlarını korumak değil toplumsal hayata kat-
kılar sağlamaktır. Katılımcı demokrasinin aktörleri olan sivil toplum kuruluşla-
rının önemli bir özelliği de küresel çapta bağlantılar kurarak dünya kamuoyunu
etkileyebilmeleridir. Örneğin; çevreci örgütler, insan hakları örgütleri, savaş
karşıtı örgütler vb. bu oluşumlar sayesinde halkın karar alma süreçlerine katılımı
kolaylaşmıştır. Katılımcı demokrasi açısından en önemli kazanım yürütme yet-
kisini yerel ya da ulusal düzeyde elinde tutan kurumların, özellikle sivil toplum
kuruluşlarının meşru eylem ve protestolarıyla daha açık ve hesap verebilir hâle
gelmesidir.
www.test1.bilgi.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
İyi yönetişim olmaksızın ideal bir demokrasiden söz edilebilmesi mümkün değil-
dir. Demokrasinin üç temel özelliği; temsil, katılım ve denetimdir. Halkın, tem-
silcilerini seçme özgürlüğünün bulunduğu, yönetime aktif olarak katılabildiği ve
temsilcilerinin karar ve eylemlerini denetleyebildiği bir siyasal düzen ancak de-
mokrasi olarak adlandırılabilir. Yönetilenler (halk) ile yöneticiler arasında yakın
bir iletişimin daima mevcut olması gerekir. Yönetim ve iletişim, birbirlerinden
ayrılamayacak iki kavramdır. Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan
“governance (yönetim/kontrol)” kavramı, yöneticiler ile yönetilenler arasındaki
iletişimin önemini ortaya koyması açısından değer taşımaktadır.
“İyi yönetişim” kavramının içerisinde diyalog ve uzlaşma yer almaktadır. Halk,
önce hür iradesi ile mutabakata (anlaşma) dayalı olarak temsilcilerini seçebilmeli
(siyasal katılım ve temsil), onlara bu şekilde yönetme hakkını vermeli (temsili
vekalet), yöneticiler ile yakın bir iletişim içerisinde bulunarak kamusal kararlara
katılabilmeli (yönetime katılma) ve yöneticilerin güç ve yetkilerini kötüye kul-
lanmamaları için onları kontrol (denetim) edebilmelidir. İşte gerçek demokrasi,
ideal devlet ve iyi yönetişim için bu anahtar kavramların varlığı ve işlerliği ge-
reklidir.
Siyasi Partiler
Çoğulculuk
Katılım
Genel Oy
Adalet
Eşitlik
Özgürlük
Doğrudan demokraside devlet için gerekli tüm kararlar bizzat halk tarafından
alınmaktadır. Doğrudan demokrasi, demokrasi idealine en yakın sistem olarak
anılmakla birlikte, gelişen nüfus dikkate alındığında bu sistemin pratikte uy-
gulanma imkanı mümkün olamamaktadır. Günümüzde doğrudan demokrasi Görsel 2.19: Seçim demokrasinin önemli araçlarından
sadece İsviçre’nin birkaç kantonunda uygulanmaktadır. biridir.
114 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Temsili Demokrasi, millete ait olan egemenliğin milletin seçtiği temsilciler ara-
cılığı ile kullanılmasıdır. Temsili demokraside seçim temel araçtır. Her ne kadar
seçmen ile temsilci arasındaki bağ seçimden seçime kurulmakta ise de dilekçe
hakkı gibi usullerle vatandaşın katılımı sağlanmaya çalışılmaktadır. Temsili
demokrasi millî egemenlik teorisine dayanmaktadır. Temsilci, seçildiği bölge-
nin değil, tüm milletin temsilcisi konumundadır. Temsili demokrasi uygulayan
ülkelere örnek olarak Türkiye, Almanya, İngiltere, Japonya, ABD, Hollanda’yı
saymak mümkündür.
Klasik (Çoğulcu) Demokrasi, bir başka deyişle çoğulcu veya batı demokrasisi
yönetme hakkının çoğunluğu elde eden siyasal iktidara bırakıldığı, yaş ve uy-
rukluk gibi belli koşullara sahip herkese oy hakkı tanındığı, genel seçim yolu
ile siyasal iktidarın belirlendiği, demokrasinin bir ideoloji değil yönetim biçimi
olarak esas alındığı bir demokrasi türüdür. Klasik demokrasi özellikle ekonomik
ve sosyal bakımdan gelişmiş batı toplumlarında uygulama alanı bulmaktadır.
Her ülkenin ekonomik, sosyal ve toplumsal koşullarının birbirinden farklı olma-
sı nedeniyle, uygulamada farklılıklar görülmektedir. Nitekim klasik demokrasi,
farklı yönetim sistemlerine örneğin parlamenter sisteme, başkanlık sistemine
veya meclis hükûmeti sistemine uyum sağlayabilmektedir (Görsel 2.20).
3. Eşit oy hakkı, genel ve gizli oylama: Ülkemiz demokrasi ile yönetilen bir
ülkedir. Demokratik hayatın varlığı açısından eşit oy ilkesi nedir? Niçin önemli-
dir? Demokratik ülkelerde herkes eşit oy hakkına sahiptir. Oylar genel ve gizli
şekilde kullanılır, açık şekilde sayılır. Demokrasinin varlığı bu şekilde sağlanır.
Herkes istediği siyasi partiye güvenerek oyunu verir. Halkın iradesi ortaya çıkar.
4. Eşitlik ilkesi: Bir ülkede demokrasinin gelişmesi açısından tüm bireyler statü
farkı gözetilmeksizin eşit haklara sahiptir. Adaletin sağlanması ve demokrasinin
varlığı açısından kanun önünde eşitlik büyük öneme sahip olduğundan ülkemiz-
de hiçbir kişi ve gruba ayrıcalık tanınamaz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
SİYASİ DEĞİŞİMİ Atatürk, cumhuriyetle ilgili düşüncelerini çok önceden olgunlaştırmış ve şart-
ETKİLEYEN ların oluşmasını beklemiştir. Atatürk, Türk Milleti’nin cumhuriyet rejimine
FAKTÖRLER kavuşması konusunda ilk adımı Erzurum Kongresi sırasında atmış ve Mazhar
Müfit Kansu’ya, Zaferden sonra hükûmet şeklinin cumhuriyet olacağını söyle-
miştir. 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan ilk Meclis, cumhuriyet yolunda atılmış
büyük bir adımdır. Bu meclisin kabul ettiği ilk anayasada yer alan “Hâkimiyet
kayıtsız şartsız milletindir.” ibaresine uygun olarak oluşturulan siyasi rejim ise,
adı konulmamış bir cumhuriyettir.
www.baskent.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
5. KAZANIM
FRANSIZ İHTİLALİ
Siyasi değişimi etkileyen faktörleri ve
bu faktörlerin yönetim biçimine yan- Fransız İhtilali genel olarak burjuva hareketidir. Burjuvazinin isteklerine bakıldı-
sımasını belirler. ğında; maliye idaresinin düzenlenmesi, vergilerin eşit bir şekilde tahsil edilmesi,
İngiliz parlamentosu gibi eşit haklar, sanat ve ticaret serbestisi madenlerin rahat-
DERSE HAZIRLIK ça işletilebilmesi gibi ticari anlamda pek çok alanda imtiyaz elde etme isteğidir.
1. Siyasi değişim ne anlama gel- 1789’da patlak veren Fransız İhtilali, 1830 ve 1848‘de yeniden Avrupa’yı sarsan
mektedir? Açıklayınız. yasal değişim, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, milliyetçilik gibi terimlerle dönemin-
deki düzenleri değiştirmiş, hatta geleceği de yönlendirmiştir. XIX. yüzyılın
2. Siyasi değişime neden olan un- sonlarına gelindiğinde Avrupa’da Rusya ve Osmanlı Devleti dışındaki tüm top-
surlar neler olabilir? lumlar Fransız İnkılabı modeline uygun olarak değişmiştir. Fransız İnkılâbı’na
burjuvazi tarafından yönetildiği için “Burjuva İnkılâbı”, Batı ülkelerinin tümünü
3. Siyasi değişmeleri toplumsal etkilediği içinde “Batı İnkılabı” veya “Atlantik İnkılabı” da denmektedir. Fransız
değişmelerden ayrı olarak düşün- İnkılâbı ile ekonomik açıdan belirli bir güce erişen Burjuvazinin ele geçirdiği
mek mümkün mü? Açıklayınız. gücü kullanarak, iktidar kavgasının, sınıf kavgasının üstüne çıkarılması, milli
egemenliğe ulaşılmasını gerçekleştirmiştir. Avrupa’daki bu gelişmelerin düşünce
4. Türkiye’de son on yılda meydana hayatına da önemli etkileri olmuştur. “Aydınlanma Felsefesi” olarak adlandırılan
gelen siyasi değişmeleri yorumla- bu fikirler “insanları tutsak kılan her şeye karşı çıkmak” olarak nitelendirilebilir.
yınız. Dünyaya yeni bir bakış açısı getiren bu düşünce akımı, bilim, doğa, mutluluk,
erdem, akıl gibi temellere dayanmaktadır. On yıl süren Fransız İhtilali, çok sayı-
da köklü değişikliğe sebep oldu. Fransız toplumu alabildiğine bir değişim içine
girdi. Bu durumdan en çok zarar gören ve durumları değişen soylu ve ruhban
sınıf oldu. Feodalite ortadan kalktığı gibi ihtilalin sahipleri olan burjuvazi kili-
senin hukuksal varlığına son vererek toplumda hiyerarşik sınıf farklılığına son
verdi. Soyluların kontrolündeki meclisler, mahkemeler, özerk ve sınırsız mülk ve
bir takım haklarla donanmış devlet içindeki bu devlet artık nihayetlendi (Görsel
2.22).
www.dergipark.org.tr
IRAK SAVAŞI
ABD güçleri, Irak Savaşı’na başlamadan önce, Irak lideri Saddam Hüseyin’in
elinde kitle imha silahlarını bulundurduğunu gerekçe göstererek İngiltere ile
birlikte savaşı başlatmıştır. Savaşta 1 milyondan fazla insan hayatını kaybet-
miştir. Bunun yanı sıra çok sayıda insan sakat kalmış ve bir o kadar insan da
ülkelerini terk etmek zorunda bırakılmıştır. 20 Mart 2003 tarihinde başlayan
işgal karşısında Saddam Hüseyin çok fazla direnememiştir. Saddam rejimi Iraklı
vatandaşlardan istediği desteği alamayınca iktidarı terk edip kaçmak zorunda
kalmıştır. Bağdat’ın 140 km kuzeybatısında yer alan Tikrit’e kaçmıştır. 28 Ni-
san 1937 tarihinde Tikrit kasabasında doğan Saddam Hüseyin, burada 30 Aralık
2006 tarihinde ABD askerleri tarafından yakalanarak idam edilmiştir.
www.dergipark.org.tr
Yeni bir teknolojinin devreye girmesi, ticari faaliyetler sanayi veya hükûmet
darbesi, üstün yetenekli bir siyasi liderin ortaya çıkması, savaşlar, kültürel ve en-
telektüel hareketler söz konusu toplum tipine bağlı olarak oldukça önemli siyasi
değişimlerin gerçekleşmesine neden olabilir. Siyasi değişim, esas itibariyle siya-
si iktidarla ilgili bir değişimdir. Örneğin Berlin Duvarı’nın yıkılması ile Doğu
Almanya ve Batı Almanya birleşmiş Doğu Almanya’daki sosyalist rejim sona
ermiştir (Görsel 2.24).
Mehmet Sait Doğan, Selahattin Özyurt, Galip Boztoprak, Sosyoloji Çarşısı, s.416
(Düzenlenmiştir.)
Görsel 2.25: 1950’li yılların Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes halkı selamlarken
Görsel 2.26: II. Meşrutiyet Dönemi’nde bastırılmış üzerinde II. Abdülhamid’in fotoğrafıyla Hürriyet, Ada-
let, Müsavat, Uhuvvet ve Padişahım Çok Yaşa! Yazılı bir kartpostal.
6. KAZANIM
Yönetimde karar verme sürecine etki
eden faktörleri analiz eder.
DERSE HAZIRLIK
1. Aile içinde karar alınırken nasıl
bir yol izlenmesi gerekir? Görüş-
lerinizi söyleyiniz.
Görsel 2.28: Yönetimde karar verme sürecine birçok faktör etki eder.
Bir yönetimin başarılı olması büyük ölçüde karar verme sürecinin iyi işlemesine
bağlıdır. Karar vermede başarılı olabilmek için ise yöneticilerin kritik düşünme
becerisine de sahip olması gereklidir. Çünkü kritik düşünen yöneticiler daha
sağlıklı karar verebileceklerdir.
Bir devletin yaşamını devam ettirebilmesi ve etkili olabilmesi karar verme sü-
recine ve alınan kararlara bağlıdır. Literatür araştırması sonucu karar verme
sürecini etkileyen faktörler, karar verici veya vericiler, kararın önemi, çevresel
koşullar, zaman faktörü, seçenekler, kısıtlar ve sonuçlar olmak üzere yedi boyut-
ta sınıflandırılmıştır. Yönetim ve örgüt davranışlarına yön veren etik kavramı ise
ayrı bir bölüm olarak ele alınmıştır.
https://dergipark.org.tr (Düzenlenmiştir.)
Ülkenin siyasi durumu Ülke işgal edilmiş, Osmanlı Devleti’nin ülkeyi koruyacak gücü
kalmamış,Osmanlı ordusu dağıtılmış ve silahları elinden alınmış
KONU ÖZETİ
KARAR VERMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Karar verme, belirli bir başlangıç noktası olan değişik iş, faaliyet ve düşüncelerin
birbirini izlediği ve sonunda bir tercihin yapılması ile sonuçlanan süreçtir. Karar
verme yöntem ve tekniğini ana çizgileriyle “sorunun kesin bir biçimde saptan-
ması, çözüm yollarının (alternatifler) belirlenmesi, çözüm yolarından her birinin
değerlendirilip oluşacak istenen veya istenmeyen sonuçlarının kestirilmesi ola-
rak tanımlanmaktadır. Karar verme sürecinin ögelerini; somut bir amacın var-
lığı/sorun, bilgi, standartlar, muhakeme ve uygulama iradesi olarak tanımlamak
mümkündür. Karar verme sürecini yönetecek olan kişinin geçmişteki yaşantısı,
etik değer yargıları, sorunu algılama biçimi, duyguları, ne kadar risk alabilece-
ği, amaç ve beklentileri vb. kişisel özellikleri karar verme sürecinde etkili olan
faktörlerdendir. Ayrıca verilecek bu karardan etkilenecek topluluğun kültürel,
siyasi, ekonomik ve sosyal özellikleri ile yasal sınırlar, yöneticinin görev yaptığı
kurumun politikası ve yapısı, kararın ekonomik sonuçları karar verme sürecini
etkileyen dış faktörlerdendir. Bütün bu kişisel ve dış faktörler karar verme süre-
cini olumlu veya olumsuz şekilde sürekli etkileyebileceğinden dikkate alınması
gerekir (Görsel 2.30).
ÜLKEMIZDE ENDERUN
YÖNETICI 1909 yılına kadar başarılı bir şekilde uygulanan Enderun Mektebi eğitim sistemi
Osmanlı Devleti’nde kamu yönetiminde görev alacak kadroların yetiştirilmesi
YETIŞTIRME için özel eğitim verilen kurumdur (Görsel 2.31). Enderun eğitim sisteminin
temel amacı üstün yetenekli çocukların devletin amaçlarına uygun bir şekilde
yetiştirilmesi ve kamu idaresi başta olmak üzere bütün alanlarda kullanılması-
dır. Enderun Mektebi sadece yönetici sınıfın yetiştirilmesi için kullanılmamış
Osmanlı Devleti’nin ihtiyaç duyduğu devlet adamı gereksinimi dışında bilim,
sanat ve kültürel hayatta önemli görevler üstlenmiştir.
7-14. KAZANIM
Enderun mektebi sistemi, akrabalığın, kan bağının katı bir şekilde uygulandığı
Türkiye’de yönetici yetiştirme ama- bir dönemde ölçülebilir kriterler ile yeteneğe bağlı eğitim verilen “Türk mucize-
cıyla yapılan eğitim faaliyetlerini de- si” olarak tanımlanmış bir kuruluş olarak eğitim vermekteydi. Bu kurumdan eği-
ğerlendirir. tim alabilmek yeteneğe ve başarıya bağlıydı.Enderun eğitim sistemi ile Osmanlı
Devleti’nin hakimiyetinde olan bütün topraklarda yaşayan ailelerin çocuklarına
Yönetim biliminin gelişimine katkıda yeteneklerine uygun olarak geliştirilen seçme yöntemleri uygulanmaktadır. 15
bulunan kurum ve kuruluşlar hakkın- yıllık bir eğitim alacakları başkent İstanbul’a getirilen çocuklar, devlet gelene-
da araştırma yapar. ğine uygun olarak bilim, sanat, yabancı dil, askeri dersler, el sanatları gibi alan-
larda eğitim programı uygulanmaktadır. Bu eğitim sürecinde çeşitli elemelerden
DERSE HAZIRLIK geçen çocukların farklı alanlara yönlendirilmesi ve en başarılılarının ise idari ve
1. Tarihimizde yönetici yetiştirmek
mülki kadronun emrine verilmesi ilke olarak kabul edilmiştir.
amacıyla yapılan eğitim faaliyet-
www.academia.edu (Düzenlenmiştir.)
leri hakkında neler biliyorsunuz?
1. Enderun hangi amaçla oluşturulmuştur?
2. Günümüzde ülkemizde yönetim
2. Enderun günümüzde yönetici yetiştiren kurumlardan hangi yönleriyle ayrıl-
biliminin gelişimine katkıda bu-
maktadır?
lunan kurum ve kuruluşlar neler-
dir?
A) Öğretim ve yetiştirme:
• Amme İdaresi görevlilerinin modern idare prensipleri ve tekniğine göre
bilgilerini artıracak ve gelişmelerini sağlayacak tedbirler almak ve bu gibi
tedbirleri teşvik etmek ve desteklemek.
• Amme İdaresi sahası için öğretim elemanları yetiştirilmesine yardım etmek.
B) Araştırma ve yardım:
• Amme İdaresi ile ilgili meseleler üzerinde araştırma ve anket ve incelemeler
yapmak.
C) Derleme ve neşriyat:
• Amme İdaresi sahasında gerek yurt içindeki gerek başka memleketlerdeki
hadise ve emsalleri, inkişafları, tatbikat ve hâl tarzlarını, araştırma, incele-
me ve neşriyatı devamlı olarak takip etmek ve derlemek.
KONU ÖZETİ
TÜRKIYE’DE KAMU YÖNETICISI YETIŞTIRILMESI
Ülkemiz, sahip olduğu tarihsel miras ile çok önemli bir devlet geleneğine sahiptir.
Bu niteliği ile de ülkemizde köklü kurumsal yapılara sahip bir yönetim düzeni kurul-
muştur. Türklerin tarihin hemen her döneminde büyük ve önemli devletler kurmuş
olma özelliğinin bir sonucu olarak devlet yönetimi konusunda da önemli birikimi
vardır. Bu tarihî miras içerisinde ülkemiz kamu yöneticisi yetiştirme uygulamaları
açısından da önemli birikime sahiptir.
Zengin devlet geleneği mirasının temelleri, Uzak Asya Türk devletlerine kadar giden
bir tarihsel süreç içerisinde değerlendirilir. İslam öncesi Türk devletlerinin hemen
hepsinde egemenliğin tanrısallığı ve iktidarın hükümdarın ailesi ile birlikte kullanıl-
ması esastır. Bu yapı, İslamiyet sonrası dönemde de sürdürülmüştür. İlk Müslüman
Türk devleti kabul edilen Karahanlılar da bu geleneği sürdürmüş ve iktidarı hanedan
üyeleri arasında paylaştırmıştır. En yaşlı üye hakan olurken diğer üyeler de hakana
bağlı kalmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde yönetime ortak olmuşlardır.
Osmanlıda devlet yönetimi geleneği, önceki dönem Türk devletlerinde olduğu gibi
hanedan üyeleri arasında paylaşılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Dönemi’ne kadar süren
bu yapıda, uç beylik sistemi ile ülke yönetilmiştir. Fatih, çıkardığı kanunname ile bu
yapıyı sone erdirmiş ve padişahın iktidar üzerindeki egemenliğinin diğer hanedan
üyeleriyle paylaşılmasına son vermiştir.
II. Mahmut Dönemi’nde merkeziyetçi bir devlet yapısı oluşturulması çabaları göze
çarpmaktadır. Bu dönemde Batılı örneklere benzetilerek oluşturulmuş çok sayıda
kurum ve nezaret (bakanlık) söz konusudur. 19. yüzyılda kurulan ‘mülki idare’ siste-
mine yönelik yönetici tipi oluşturmak üzere 1859’da Mülkiye Mektebi kurulmuştur.
II. Abdülhamit Dönemi’nde yapılan düzenlemelerle yükseköğretim kurumu niteliği
kazandırılan okul yeni yönetim yapılanmasına uygun nitelikte memur yetiştirme
işlevine kavuşmuştur.
Türkiye’de yönetim 1950 yılına kadar idare hukuku çerçevesinde ele alınmıştır.
Yöneticilerin çoğunluğu hukukçulardan seçilmiştir. Kamu yönetiminin hukuksal
olmayan yönüyle incelenmesi ise 1950’li yıllarda gerçekleşebilmiştir.
Türkiye’de Siyasal Bilgiler Fakülteleri, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri ile kamu
yönetimi ve benzeri bölümlerde yönetici eğitimi verilmeye çalışılmaktadır. Askerî
kurumlarda yöneticilik pozisyonlarında görev yapacak kişilerin yetiştirildiği Harp
Akademileri ile Polis Akademisi de mesleki ve yönetsel eğitimin birlikte verildiği
eğitim kurumlarıdır.
Görsel 2.33: Aksaray Hizmetiçi Eğitim Enstitüsünde eği-
www.inonu.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
tim yönetimi semineri
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 127
Sınıfı bir sistem olarak algılamayı gerektiren sınıf yönetiminin eğitim ve öğretim
üzerindeki etkisi genel kabul gören bir anlayış biçimidir. Etkili bir sınıf yönetimi
olmaksızın sınıf ortamında öğrenciye kazandırılmak istenen davranış biçimleri-
nin istenen düzeyde gerçekleşebileceğini söyleyebilmek zordur. 8. KAZANIM
Yönetim-eğitim ilişkisini analiz eder.
Sınıf yönetimi, kaynakları örgütleme, çevreyi etkili bir biçimde düzenleme, öğ-
renci gelişimini gözleme, ortaya çıkabilecek öğrenci sorunlarını önceden tahmin
edebilme gibi unsurları içeren sınıftaki hayatın bir orkestra gibi yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi bir öğretim sistemi olmayıp, modern sınıfın kaçınılmaz çeşitlili- DERSE HAZIRLIK
ğini, karmaşıklığını eşgüdümleyen sistematik bir yöntemdir. 1. Eğitim denildiğinde genellikle
akla ilk gelen olgu nedir?
Bir yöntem olarak sınıf yönetiminin çeşitli dinamiklerin etkileştiği sınıf ortamın-
da öğretmenlerin yönetim becerileri üzerinde odaklaştığı söylenebilir. Öğretme- 2. Eğitim sadece okulda mı gerçek-
nin yönetim becerileri sınıf içi kadar; aile, okul çevresi, toplum ve okul kültürü leşmektedir? Örneklerle açıkla-
gibi diğer sistem ögelerini kapsayan geniş bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. yınız.
Sınıf yönetiminin değişkenlerini öğretmen, öğrenci, okul programı, eğitim or-
tamı, eğitim yönetimi, aile ve çevre olarak sıralayabiliriz. Ancak bu değişkenler 3. Eğitimin, yönetimde etkisi nedir?
içerisinde en stratejik olanı öğretmenlerdir. Çünkü eğitim süreçlerinin düzenlen- Açıklayınız.
mesinden ve yürütülmesinden öğretmen sorumludur.
Nitekim tüm gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetleri sektörü ulusal gelirden en bü-
yük payı alan sektör olma özelliğine sahiptir. Çok karmaşık bir insan gücünü
içeren büyük sağlık kuruluşlarının yönetilmesi sorununun ortaya çıkması ve bu
ihtiyacın fark edilmesi ile sağlık sisteminin karmaşık boyutlarını bilimsel bir
temelde yönetecek meslek elemanlarının yetiştirilmesi çabaları başlatılmıştır.
Sağlık sistemini etkinleştirmeye büyük katkısı olduğuna kuşku olmayan yöne-
tim olgusunun sağlık hizmetleri alanında yeni bir meslek olarak ele alınması
ve bu mesleği yerleştirmeye ve geliştirmeye yönelik çabaların yoğunlaştırılması
gerekmektedir.
www.arel.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
1. Yönetim nedir? Yönetimin amacı ne olmalıdır? Düşüncelerinizi söyleyiniz. Görsel 2.35: Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi ülkemizin
2. Yukarıdaki etkinliklerden de hareketle bir yöneticide bulunması gereken yöneticilerini yetiştiren önemli bir kurumdur.
özellikleri (kişilik, zekâ, çözümleme yeteneği vb.) tahtaya yazınız.
3. Eğitim nedir? Eğitimin öğretimden farkı nedir? Açıklayınız.
4. Yöneticilerin eğitiminin önemi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
5. İdeal kamu yöneticisinin özellikleri neler olmalıdır? Önerilerinizi söyleyiniz.
PERFORMANS GÖREVI
Öğrencilerden Türk eğitim tarihi hakkında araştırma yapmalarını isteyiniz. Bu
araştırma içerisinde Osmanlı’dan Cumhuriyet’e eğitim tarihi alanında ortaya
konmuş çalışmalar, eserler, kaynaklar incelenmelidir. Ayrıca Osmanlı Dönemi
eğitim sistemi ile günümüz eğitim sistemi arasındaki benzerlik ve farklılıkları
değerlendiren bir rapor hazırlamalarını isteyiniz. Raporların sınıfta sunulmasını
sağlayınız.
KONU ÖZETİ
YÖNETİM EĞİTİM İLİŞKİSİ
Bireylerin istenilen davranış biçimlerine sahip olmalarını sağlayan, yaşama ha-
zırlayan, ufkunu açan ve yeteneklerini geliştirme fırsatı veren eğitim, toplumsal,
siyasal, ekonomik ve yönetsel kalkınmanın ön koşuludur. Sayılan bu alanlarda
kalkınabilmek yeterli sayıda nitelikli insan gücünün eğitilerek yetiştirilmesi ile
mümkün olmaktadır.
Eğitim ile insanlara var olan yeteneklerini geliştirmek yanında yeni beceriler ka-
zandırmak mümkün olabildiğine göre her ülke, belirlediği hedefe ulaşmak için
gerekli sayı ve nitelikte insan kaynağını oluşturmak, bunun için de eğitimden
yaralanmak durumundadır (Görsel 2.37).
İnsana yatırım olarak değerlendirilecek eğitim, uzun bir zamanı gerektiren hatta
hiç sona ermeyen bir süreç olarak; kısa sürede sonuç ve kazanç sağlayan mal ve
hizmet üreten alanlar gibi karlı bir yatırım alanı değil gibi görünse de aslında en
yüksek kazanç sağlayan yatırımdır. Akılcı ve doğru yatırım alanlarının belirlen-
mesi, yapılması ve sonuçlarının alınması ancak nitelikli insan kaynağı sayesin-
de gerçekleşebilmektedir. Bir ülke için değerlendirildiğinde ise, gerek ülkenin
kalkınması gerekse insanlarının yaşam düzeyinin yükseltilmesi ancak nitelikli
ve yeterli insanların, karar ve yönetim noktalarında bulunmasına bağlıdır. Bilgi
çağına gelinen dönemimizde bu alanda nitelikli insan kaynağını yetiştiremeyen
ülkelerin diğerleri karşısında yetersiz kalacağı, bilgi ve teknolojiyi üretebilen
insanlara sahip ülkelere muhtaç olacağı ve onlara göre daha düşük kalkınmışlık
seviyelerinde olacağı açıktır. Yeterli insan kaynağına sahip olamayan ülkelerin,
zengin kaynaklara sahip olsalar da düzenli ve sürekli gelişmelerini sağlayama-
maları ve diğer ülkelerden nitelikli insan gücüne gereksinim duymaları bu duru-
mu ortaya koyan önemli bir kanıt olmaktadır.
YÖNETİM
ANLAYIŞINDA
DEĞİŞİM
Çağdaş anlamda yönetici ise; katılıma önem veren, yalnızca konulmuş değerleri
izleyen değil, yenilerini de yaratan, esnek olan, insan ilişkilerine önem veren,
yönetimin başında bulunan kişidir.
İnsan İlişkileri
“İnsan ilişkileri, bir örgütteki insanları birleştirip uyum içinde, çalışma durumu-
na sokmayı amaç edinen bir yönetim eylemidir.”İnsan ilişkilerini okul açısından
ele aldığımızda; okulda bulunan personelin davranışı, okulda meydana gelen
olaylar, çevre olayları ile bu unsurlar arasındaki ilişkiler ve etkileşimden söz et-
mek gerekir. Okul müdürünün bu dört alan arasında kendisini bir orkestranın şefi
gibi konumlandırması ve kurumunda ahenkli seslerin çıkmasına ortam hazırla-
ması gerekmektedir. Okul müdürü eğer okulunda işlerin iyi gitmediğini görüyor
ve düşünebiliyorsa oturup dövünmek yerine başta okulundaki insan ilişkilerini
gözden geçirmelidir. Öyleyse ne yapmak lazım diye uzun uzun düşünmeye gerek
yok. Önce insan ilişkileri ve iletişim ile ilgili bilgilerimizi gözden geçirmekte
132 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
hatta yenilemekte fayda var. Sanırım bu başlangıç “işler niye iyi gitmiyor” diye
dövünmekten daha iyi. Çünkü işler iyi gitmiyorsa ortada bir problem var demek-
tir ve oturup dövünmek problem çözme safhalarından biri değildir.
İletişim
İnsan ilişkileri ve iletişim birbiriyle iç içe olan kavramlardır. Bu yüzden insan
ilişkilerini geliştirmesi noktasında yöneticinin (okul müdürünün, öğretmenin)
(Görsel 2.39) iyi ve etkili bir iletişim becerisi ve yeterliliğine sahip olması ge-
rekir.
Bir gazete haberi
2012 verilerine göre 3.708 olması kadınların yerel temsilde görünmezliği olarak
açıklanmaktadır.
Kadınların yerel seçimlerde çok düşük bir temsil oranına sahip olması, kentte ya
da bölgede kadına dair sorunların ele alınmamasına, sorunların erkek merkezli
belirlenip çözülmesine sebep olmaktadır. Şirin Tekeli kadınların yerel temsil
oranının düşüklüğünü “yokluk sendromu” olarak yorumlarken aynı zamanda
kadın derneklerinin önceleri kadın adayların yerel yönetimlerdeki temsil oranı
yerine ulusal parlamentodaki temsil oranına daha fazla ağırlık verilmesi duru-
munu eleştirmektedir. Çünkü yerel yönetimlerde güçlenen kadın adaylar, ulusal
parlamentoda temsil oranlarını da etkilemektedir. Dolayısıyla kadınların yerel
seçimlerde yüksek temsil oranına sahip olması ulusal düzeyde de temsil oranının
artacağına işaret etmektedir.
www.ailevecalisma.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
Yönetim Anlayışları
İnsan doğasının sosyal yaşamı zorunlu kılan yönü, işbirliği ve iş bölümü esası-
na dayanan toplumsal bir yaşam biçimini ortaya çıkarmıştır. Buna bağlı olarak
da insanlar belirli ilkeler ve kurallar etrafında birleşerek çeşitli sosyal örgütleri
meydana getirmişlerdir. İnsanlık tarihi boyunca bu kurallar ve ilkeler değişim
göstermiş ve farklı yönetim anlayışlarının doğmasına neden olmuştur. Yönetim
anlayışlarını, tarihsel gelişim sürecini dikkate alarak klasik yönetim anlayışı ve
çağdaş yönetim anlayışı olarak iki temel başlık altında incelemek mümkündür.
Bunlar günümüzün yönetim anlayışını açıklamak için altyapı oluşturacaktır.
çıkmaya başlayan çağdaş yönetim anlayışının temelini sistem görüşü temsil et-
mektedir.
–Beyaz yakalıların yerini bilgi işçileri almıştır, bilgi işçilerinin fikir egemenlikleri sağlanır.
–Esneklik, yenilik ve yaratıcılık, ulaşılmak istenen önemli hedeflerdir.
Sizce yeni yönetim anlayışında ne gibi değişiklikler olmuştur. Aşağıda boş bırakılan yerlere yazınız.
Yeni dönemde Türk kamu yönetimi, gelişmiş ülkelerde etkinliğini hızla hisset-
tiren halka açık yönetim anlayışına göre yeniden yapılandı. Günümüz yönetim
anlayışı küreselleşme sürecinde yeni ekonominin koşullarına uyabilecek bir ya-
pılanmayı gerçekleştirdi.
Bilgi çağı, dijital çağ, sosyal medya çağı, ağ toplumu gibi sosyal mecralar halka
açık yönetimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Teknolojik gelişmeler saye-
sinde toplumda, yönetimlerin aldıkları kararlar ve etkinlikleri hakkında her türlü
bilgiye sahip olma hakkı kendiliğinden ortaya çıktı.
Sivil toplumun tüm talep ve ihtiyaçlarını daha kolay karşılamak için ortak ve Görsel 2.40: ÇEKÜD, İstanbul başta olmak üzere, yurt
örgütlü olarak hareket edebildiği, ortak hedefleri olan kurumsal yapılara ihtiyaç çapında irtibat hâlinde olduğu çeşitli sivil toplum ku-
vardır. Çünkü sivil toplum kuruluşu toplumdan kendini soyutlaması, bireylerin ruluşları, resmî ve özel kurumlar ile işbirliği hâlinde
yeni istek ve arzularına karşı politikalarını düzenlememesi, yaşanan gelişmeler doğal çevrenin korunması ve güzelleştirilmesi amacıy-
karşısında eriyip kaybolmasına neden olacaktır. Bu durumun farkında olan sivil la ağaçlandırma kampanyaları düzenlemeye devam
toplum kuruluşları yaşam haklarını kaybetmemek için bireylerin, 21. yüzyılda ediyor.
her konuda olduğu gibi yönetim alanında da yaşayacakları değişime müdahil
olmaları gerekmektedir.
www.marmara.edu.tr (Düzenlenmiştir.)
Tabloda 1876 ile 1924 Anayasası karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmada hangi alanlarda değişimler yaşan-
mıştır? Bu değişimler yönetim anlayışını nasıl etkilemiştir?
Siyasal Etkenler
Ülkeler arasındaki güçlerini artırma, servetlerini büyütme ve askeri rakipleri-
ne üstünlük sağlama mücadeleleri, son iki ya da üç yüzyıl boyunca değişimin
enerjik bir kaynağı olmuştur. Geleneksel uygarlıklardaki siyasal değişim olağan
olarak seçkinlerle sınırlı olmuştur. Örneğin nüfusun büyük bir bölümü görece
değişmeden kalırken bir aristokrat aile, yönetimde bir başka ailenin yerini alır.
Bu durum, siyasal liderler ile hükûmet görevlilerinin etkinliklerinin sürekli ola-
rak geniş yığınların yaşamlarını etkilediği modern siyasal düzenler için geçerli
değildir. Son iki ya da üç yüzyıl içinde siyasal ya da ekonomik gelişmelerin
karşılıklı olarak birbirini etkilediği kesindir. Hükûmetler artık ekonomi büyüme
oranlarını yükseltmede (ya da kimi zaman geriletmede) önemli bir rol oyna-
maktadır; hükûmetin en büyük işveren olduğu bütün sanayi toplumlarında da
üretime yapılan hükûmet müdahaleleri fazladır (Görsel 2.41).
Anthony Giddens, Sosyoloj, s.82-83, (Düzenlenmiştir)
KONU ÖZETİ
YÖNETİMDE DEĞİŞİM
Değişim, gerek toplumlar gerekse kişiler için önemli bir sosyal ve psikolojik
olaydır. Değişim denen bu karmaşık olgu, günümüzde bütün sosyal sistemlerin
yaşama ilişkin kültürlerini ve yönetim biçimlerini hızlı bilgi artışı, hızlı gelişme
ve hızlı iletişim ile birlikte derinden etkilemektedir.
Gelişen teknoloji, değişen çevresel koşullar, artan bilgi düzeyi ile sosyo kültürel
ve ekonomik yenilikler yeni yönetim anlayış, uygulama ve tarzının ortaya çık-
masına sebep olmakta; bu değişim sürecinin yönetimi, algısında ve başarısında
“liderlik” olgusu önemli bir rol oynamaktadır.
Hukuksal anlamda tamamen bir eşitlik esas alınmıştır. Kanunlar devletin tüm
bireyleri aynı şekilde uygulanmakta ve bağımsız mahkemelerce tarafsız yargıla-
mak yapılmaktadır.
Sosyal bir devlet anlayışına sahip olan ülkemizde birçok sivil toplum kuruluşu
ve derneğin yanı sıra devlet kurumları da sosyal yardımlaşma etkinlikleri ve
kampanyalar düzenler. Yasama yetkisi devlet adına mecliste bulunur. Meclis
toplum ihtiyaçlarını karşılamak üzere yasaları hazırlayarak kabul eder. Yürüt-
me oluşturulan yasaların uygulayıcısı ya da uygulattıranı olarak tanımlanabilir.
Bu kurumlar devlet başkanı, meclis başkanı, başbakan gibi kavramlardır. Yargı
devlet adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Yürütme tarafından yakalanan
suçlular mahkemelerce yasalar çerçevesinde tarafsızca değerlendirilir ve hüküm
verilir.
Hacı Bektaş-ı Velî: Bektaşilik tarikatının kurucusu olarak kabul edilen Hacı
Bektaş-ı Velî, büyük bir şair ve mutasavvıftır.
“Oğuz Kağan”, “Köroğlu”, “Dede Korkut Kitabı içindeki mensur metinler”, “Ma-
nas” ve “Alpamış” destanı Türk destancılık geleneğinin en önemli örnekleridir.
Âşık Edebiyatı:
Türk destancılık geleneğinin temsilcisi olan “Ozan”lar, yerleşik hayata geçilmesi
ve toplumsal yaşamda meydana gelen değişmelerin ve İslamiyet’in etkisi ile yeri-
ni “Âşık”lara bırakmış, XVI. yüzyıldan itibaren cönk ve mecmualar aracılığıyla
takip edebildiğimiz Türk âşıklık geleneği teşekkül etmiştir. Günümüzde Türki-
ye, Azerbaycan ve İran’ın kuzeyinde canlı olarak yaşamaya devam eden âşıklık
geleneği, bağımsız veya özerk Türk cumhuriyetlerindeki destancılık geleneği ile
bir bütünlük oluşturmaktadır.
Halk Hikâyeleri:
“Âşık” adı verilen şair-anlatıcılar tarafından saz eşliğinde icra edilen, aşk veya
aşk kahramanlık konulu manzum ve mensur karışık anlatmalara halk hikâyesi
adı verilir.
Türk halk edebiyatında; “Âşık Garip ile Şahsenem”, “Kerem ile Aslı”, “Tahir
ile Zühre”, “Ferhat ile Şirin”, “Arzu ile Kamber” vb. gibi halk hikâyeleri vardır.
Sanat ve Mimari
İlk Türk kültür ve medeniyeti, Türklerin devlet kurduğu coğrafyanın etkisi ile
“bozkır kültürü” ve “bozkır medeniyeti” olarak adlandırılmaktadır. Hayvancılı-
ğa dayalı yaşam biçimi, Türk sanatında hayvan üslubu olarak adlandırılabilecek
bir üslubun baskın olmasını sağlamıştır. Türk sanatının en tipik özelliği hayvan
motiflerinin çok fazla kullanılmış olmasıdır.
Türkler “göçebe” ve “yarı göçebe” bir hayat tarzı sürdürdüklerinden, yani yazın
“yaylak” adı verilen yerlerde, kışın ise “kışlak” olarak adlandırılan yerlerde ya-
şadıklarından “çadır” yapma ve burada kullanılan eşyaları süslemeye dayalı bir
“süsleme” sanatları gelişmiştir. Bu durum Türk sanatında “kubbe” ve “yuvarlak
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 139
Türkler İslamiyet’i kabul ettikten sonra özellikle dinî mimariye büyük önem ver-
mişlerdir. Karahanlılar Dönemi’nde ilk camiler kerpiçten yapılmış ve alçılarla
kaplanmıştır. Daha sonraki dönemlerde ise tuğla kullanılarak çeşitli yapılar inşa
edilmiştir. Selçuklular Dönemi’nde ise mimaride önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Süsleme amacıyla bitki ve hayvan motiflerinin yanında, yazılar ve geometrik Görsel 2.42: Kopuz
şekiller de kullanılmıştır. İslamiyet’in etkisi ile insan figürleri kullanılmamıştır.
Bu dönemde Türkler; Orta Asya Türk mimarisi ile İslam mimarisini birleştire-
rek önemli eserler vermişlerdir. Selçuklu Dönemi’nden günümüze ulaşan cami,
mescit, türbe, külliye, han ve hamamlar, saray ve köşkler; Türk mimarisinin en
güzel örneklerini oluşturmaktadır (Görsel 2.43-Görsel 2.44). Bu mimari eser-
lerin büyük bir kısmı Türkiye’de bulunmaktadır. Bu dönemde, dinî mimaride
cami, türbe, kümbet, medrese, tekke ve zaviyeler; askerî mimaride sur, kale ve
hisarlar; ticarî mimaride köprü ve kervansaraylar; sivil mimaride ise saray, köşk,
han ve hamam gibi eserler inşa edilmiştir. Süsleme sanatlarından “minyatür,
çini, halı ve kilim” çok gelişmiştir. Selçuklu Dönemi’ndeki bu gelişme, Osmanlı
Dönemi’nde zirveye ulaşmıştır. Mimar Sinan gibi bir dahi tarafından yapılan
mimarî eserler, birer şaheserdir. XVIII. yüzyılda “Lale Devri”nde, Türk sosyal
ve kültürel hayatında Avrupa etkisi, mimaride de görülmeye başlanmıştır.
XIII. yüzyılda Hoca Dehhanî ile başlayan Divan Edebiyatı, XVI. yüzyılda Fu-
zulî ve Bakî gibi önemli isimlerin yetişmesiyle zirve dönemini yaşamıştır. Divan
şiirinde “Aruz” ölçüsü kullanılmıştır. Bu dönemde Divan Edebiyatı’nın yanı sıra,
Halk Edebiyatı da çok büyük bir gelişme göstermiştir. Âşıkların, zaman zaman
saray çevrelerinde göründüğü ve sanatlarını kırsaldaki yerleşim birimlerinde
olduğu kadar, başta payitaht İstanbul olmak üzere, Bursa gibi dönemin ticari ve
kültürel bakımdan gelişmiş şehirlerinde icra ettikleri de bilinmektedir.
Sanat ve Mimari
Osmanlı Devleti’nde bilim ve sanata özel bir önem verilmiştir. Bilim adamları
desteklenmiş ve böylece çağın en ileri askerî gücü Osmanlı Devleti elinde bu-
lunmuştur. Fethedilen topraklar, her anlamda mamur edilmiştir. Buralara cami,
han, hamam ve medreseler gibi dinî, kültürel, bilimsel ve sosyal işlevleri olan
Görsel 2.45: Sultan Ahmet Camii, İstanbul kurumlar inşa edilmiş ve böylece askerî olarak fethedilen topraklar, kültürel
anlamda da Türk kılınmıştır. Osmanlı sanatı, başlangıçta Selçuklu mimarisinin
genel özelliklerini taşımaktadır. Ancak zamanla ve özellikle de XV. yüzyıldan
sonra, klasik Osmanlı eserleri ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Türk kültürünün
kendine has üslubu İslam kültürü ile birleştirilmiş ve özgün eserler meydana
getirilmiştir. Bu dönemde yapılan eserlerin çoğu günümüzde de ayakta durmak-
tadır (Görsel 2.45-Görsel 2.46).
Osmanlı kültür ve sanat hayatında 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Ferma-
nı ve 1908 II. Meşrutiyet ilanı gibi dönemlerin önemli etkisi vardır. Tanzimat
Dönemi’nde, Osmanlı kültür ve sanat hayatında Batı etkisi ve tesiri görülmeye
başlanmış, Islahat Fermanı ile birlikte bu etki daha da baskın şekilde hissedil-
meye başlanmıştır. Tanzimat edebiyatı olarak adlandırılan dönemde, edebiyatta
ve sanatta yeni kavramlar ve yeni yaklaşımlar etkisini göstermeye başlamıştır.
1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte, Türkçülük ve Türk milliyetçiliği ekse-
ninde yapılan tartışmalar, kültürel anlamda yeni bir döneme girilmesini sağla-
mış ve ileride kurulacak millî devletin kurulmasına zemin hazırladığı gibi, yeni
devletin ilk yıllarındaki sanat anlayışının da belirleyicisi olmuştur.
www.kultur.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Osmanlı Devleti’nde ekonomik ve askerî anlamda yaşadığı çöküş, I. Dünya Sa-
vaşı’nın ardından devlet topraklarının işgal edilmesine neden olmuş, 23 Nisan
1920’de Büyük Millet Meclisi kurulmuş, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde
Türk milleti tarafından verilen millî mücadelenin ardından Büyük Millet Mecli-
si’de 29 Ekim 1923 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti”nin kuruluşu ilan edilmiştir.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Ziya Gökalp ve Fuat Köprülü tarafından “Halk
bilimi”ni tanıtmak amacıyla kaleme alınan yazılar ve sonrasında yapılan alan
araştırmaları ile elde edilen veriler, Türk kültürü ile ilgili bilimsel çalışmaların
hız kazanmasını sağlamıştır. Bu dönemde kültürel çalışmalar “Türk Yurdu”,
“Türk Ocağı” ve “Türk Derneği” gibi dernekler tarafından yürütülmüştür. Görsel 2.48: Türk Kurtuluş Savaşı, Sururi Taylan
1 Kasım 1927’de kurulan “Anadolu Halk Bilgisi Derneği”, bir süre sonra adını
“Türk Halk Bilgisi Derneği” olarak değiştirmiştir. Bu dernek, Türk kültürü ile il-
gili çalışmalar yapan ilk bağımsız bilimsel organizasyon olarak tarihe geçmiştir.
Derneğin ilk yayın organı olan “Halk Bilgisi Mecmuası” ve daha sonra çıkardığı
“Halk Bilgisi Haberleri”ndeki yazılar, bu dönem halk bilimi çalışmalarının aka-
demik ve bilimsel zemine oturtulması bakımından önemlidir
YÖNETİM VE SANAT
Ortaçağda yönetici-sanatçı ilişkisi dikkate alındığında, bilim ve sanatı koruma
ve destekleme noktasında yöneticilere çok büyük görevler düştüğü görülmek-
tedir (Görsel 2.51). Denebilir ki yönetici olmanın en önemli vasıflarından biri,
sanatı ve sanatçıyı korumaktır. İyi bir yönetici adil, cömert, kahraman bir savaşçı
olması gerektiği gibi; âlim, bilgin ve sanatkârları korumalı, bilim ve edebiyatın
gelişmesine katkıda bulunmalıdır. Bu bakış açısının sadece hami/patron ile des-
teklediği sanatçısı arasındaki bir ilişki olmadığı; haminin/patronun bu destek-
leme faaliyeti üzerinden başka hami/patronlarla kültürel olduğu kadar, görünür
olmasa da siyasi bir rekabet içerisine girdiği de görülmektedir.
SANAT VE SİYASET
Sanat ve siyaset ilişkisi bağlamında baskıcı toplumlarda yapılan sanat ile demokratik toplumlarda yapılan
sanat arasında faklılıkların neler olabileceğini aşağıdaki boşluklara yazınız.
144 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
PERFORMANS GÖREVI
Lale Devri’nin (Görsel 2.54) Osmanlı toplumunun yaşam tarzında ve sanatında
hangi değişikliklere neden olduğunu öğrencilerden araştırmalarını isteyiniz.
Öğrencinin, Lale Devri ne zaman başlamıştır, yapılan yenilikler nelerdir? Lale
Devri’nin özellikleri nelerdir? Osmanlı İmparatorluğu’nda Lale Devri nasıl
bitmiştir? gibi sorulara cevap aramasını sağlayınız. Ayrıca öğrencilerden, Lale
Devri Dönemi’ndeki yönetim anlayışı ile günümüzdeki yönetim anlayışı arasın-
daki benzerlik ve farklılıkları belirlemesini isteyiniz.
KONU ÖZETİ
SANAT VE SİYASET
Sanat tabiatın taklididir, maddeye giren ve onu kendi şekline sokan fikirdir, mü-
kemmel ve ideal güzelliğin aranmasıdır, muhatabında estetik bir zevk uyandıran,
gerçekliği sembolik olarak ifade eden eser ve hareketlerdir.
Sanat, “bir işi güzelce yapmak” anlamına gelen Arapça “sun” kelimesinden
Görsel 2.54: Lale Devri’nde bir şenliği tasvie eden min-
türetilmiştir. Tarih içerisinde pek çok sanat kuramı geliştirilmiştir. Eflatun (Pla-
yatür
ton), sanatı “idelerin taklidi” veya “mimesis” olarak görmüş. Aristo, eğlendirme,
eğitme ve arındırma (katarsis) ya vurgu yaparak sanata “gerçeğin taklidi” olarak
bakmıştır. J. J. Rousseau (Jan Jak Russo), sanatın güzellik değil, duygusal coşma
olduğunu iddia etmiştir (Görsel 2.55).
Siyaset ise kelime olarak yönetim, ülke yönetimi gibi anlamlara gelir. Batı
dillerindeki karşılığı Yunanca “politika” kelimesine dayanır. ‘Siyasal şeyler,
vatandaşlık hakkına ilişkin şeyler, devleti ve devletin yapısını, siyasal rejimi,
cumhuriyeti, egemenlik hakkını ilgilendiren her şey...’ gibi anlamları vardır.
Türkçe’de, ‘devlet işlerini düzenleme ve yürütme, ülke, devlet ve insanı yönetme,
bir şekilde işini yürütme’ gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Siyaset, XV. yüzyıl
ile XX. yüzyıl arasında “devletle aynı anlamda düşünülmüştür. Fransız düşü-
nür Montesquieu (Monteskiyo), yasal kurumsal bir yaklaşımla devletin bütün
işlerini yasama, yargılama ve yürütme olmak üzere üç grupta toplamış, böylece
özgürlüklerin daha iyi korunacağını savunmuştur. Bu yaklaşım, siyasetin bir
“süreç” ve bir “faaliyet” olduğunu göz ardı etmiştir.
Siyaset ister “devlet, ülke, insan yönetimi” isterse “toplum için bağlayıcı karar-
ların alındığı ve yürütüldüğü süreç” şeklinde tanımlansın, kamu yönetimiyle
yakın bir ilişki içindedir.”
Görsel 2.55: Kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında
Sanat, tamamen insana ait bir faaliyettir. Toplumdan soyutlanmamış, sanat ve si- Safahat isimli oyun sanatseverlere sunuldu.
yaset, sanat ve toplum arasında kaçınılmaz bir ilişki ve etkileşim, aynı zamanda
146 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Bu etkileşimde, sanat ve siyaset birbirlerine göre asıl değildir. Fakat ikisi de kül-
türün türevleridir. Sanat bir kurumdur. Fakat bir siyaset ve hükûmet değildir.
Her dünya görüşünün kendine has bir sanat anlayışı vardır. Fakat sanat, bu dünya
görüşünün, bu dünya görüşüne ait siyasetin gerçekleşmesinde ve yürütülmesin-
de görev almaz. Fakat siyaset, kendi varlığını ilan ve devam ettirmek için bazı
zeminlere ihtiyaç duyar. Bunların başında sanat gelir. Nitekim kendilerini büyük
bir sanat planında yansıtamamış dünya görüşlerinin önemli, geçerli ve evrensel
olacağını düşünmek mümkün olmamaktadır.
Bir dünya görüşünün ayrı ifadeleri olarak sanat ve siyaset, farklı özellikleri sebe-
biyle birbirinden ayrılır. Burada “güdümlü sanat” ve “tezli sanat” ayrımı önem
kazanmaktadır.
Sanatçı insanı, eşyayı ve aralarındaki ilişkileri belli bir açıdan görür. Sanatçının
eserinde, sanatın kendi iç dinamikleri açısından bir tutarlık vardır. Eserin dikkat
çektiği durum, sanata ait bir dille yapılmıştır. Bu özellikleri taşıyan sanat, siya-
set yapmamıştır. Buna “tezli sanat” diyoruz. Fakat sanat eseri, bir durumu, bir
düşünceyi kendi iç mantığı ve diliyle değil de başka bir dille ifade ediyorsa, bu
da “güdümlü sanat”tır. Siyasetin emrine girmiştir. Güdümlü sanat, bir fikrin, bir
ideolojinin verilerini ispat gayretindedir. Tezli sanat nihayetinde bir dünya görü-
şüyle bağlantılı olsa da bazı verileri ispat etmeye çalışmaz. Onun kendi örgüsü
içinde bir tezi vardır. Bu tezin doğruluğu-yanlışlığı önemli değildir. Önemli olan
bu tezin sanat çerçevesi ve sanat dili içinde kalmasıdır. Buradan hareketle sanatı
başlangıçtan beri siyasetten bağımsız olarak ele alamayız. Yunan sanatından,
Cahiliye Dönemi Arap sanatından, Divan Edebiyatı’ndan günümüze kadar sa-
natla siyaset arasında bu bakımdan bir ilişki olmuştur.
Nursen V. Deviren, Onur Yıldız, İnternet Kullanımının Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Etkileri, c.
13 s. 72 (Düzenlenmiştir.)
1. Tabloda üst sıralarda yer alan ülkelerin günümüzde ulaşmış oldukları sevi-
yeyle ilgili neler söylenebilir?
2. Tabloya göre ülkelerde İnternetin her alanda kullanımı ile ülkelerin geliş-
mişlik durumu arasındaki korelasyon sizce doğru mudur? Örneklerle açık-
layınız.
3. İnternet kullanımının ekonomik sonuçlarına günümüzden örnekler veriniz.
4. İnternet kullanımının toplumsal sonuçlarına günümüzden örnekler veriniz.
5. Yukarıda verdiğiniz cevapları da dikkate alarak İnternet kullanımının siyasi
hayata etkisiyle ilgili neler söylenebilir? Günümüzden örnekler veriniz.
148 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Pasif Yurttaş
Eleman Yardımı
Nakit Akışı/Çek
Kişiselleştirilmiş/Farklılaştırılmış Hizmet
Bölümlenmiş/Kesintili Hizmet
Verimsiz Büyüme
Açık Devlet
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 149
2011
%29
% 21 % 18 % 20
%15 % 17
%12 %10 % 10
%6 %6 %4
%0
Bahreyn Mısır Libya Umman Suudi Tunus Yemen
Arabistan
www.webrazzi.com
PERFORMANS GÖREVI
Öğrencilerden e-Devlet uygulamasının ülkemizde hangi kurumlarda uygulandı-
ğını ve bunun sonuçlarını açıklayan bir sunum hazırlamalarını isteyiniz.
KONU ÖZETİ
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
1980’li yıllardan sonra bilgisayar kullanımının artması ve bilgisayar endüst-
risinin gelişmesi ile birlikte bilginin işlenme hızı, kullanılabilirliği, kullanım
alanları ve veri hacmi artmış, gelişen teknoloji bilgi teknolojileri olarak adlan-
dırılmıştır. Günümüzde, bilgi teknolojilerinin baş döndürücü hızla gelişimi ve
uygarlık üzerindeki köklü etkileri gözlemlenmektedir. Özellikle İnternetin kul-
lanılmaya başlanması iletişim alanında mesafeleri ortadan kaldırmış bu durum
ekonomik, sosyal ve siyasi hayatı derinden etkilemiştir. Bilgi Teknolojileri, veri
toplama ve analiz etme hızını ve kapasitesini artırmakta, bilgisayarlar arasında
kurulan ağlar sayesinde bu veriler istenilen uzaklığa taşınabilmektedir. Bu avan-
tajlar nedeniyle Bilgi Teknolojileri kullanımı, tüm organizasyonlarda zorunlu
hâle gelmiştir. Günümüzde bankacılıkta, bilimde, eğitimde, haberleşmede, ileti-
şimde, mühendislikte, savunma sanayiinde, tıp biliminde vb. birçok alanda bilgi
teknolojileri yoğun olarak kullanılmaktadır.
e-DEVLET
Günümüzde modern devletler, şekilci ve bürokratik imajlarından sıyrılıp, yurt-
taşlarına kaliteli hizmet üreten bir kurum olmaya yönelmişlerdir. Bu amaçla
devlet yurttaşların sorunlarını çözmek, güvenini kazanmak durumundadır. Bu
ise, tüm kamu hizmetlerinde süreçlerin baştan ele alınması, bilgi teknolojileri-
nin kullanılması, işlemlerin kısaltılması, şeffaflaştırılması, anlaşılır ve kolayca
uygulanabilir hâle getirilmesiyle mümkün olacaktır (Görsel 2.59). Bunu gerçek-
leştirmek için günümüzde birçok devlet e-Devlet uygulamasına geçiş yapmıştır.
Ülkemizde de bir süre önce e-Devlet uygulamaları aşamalı olarak başlatılmıştır.
Görsel 2.60: Bilişim teknolojisi siyasal ve toplumsal değişime büyük ölçüde etki eder.
152 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
İyi bir kamu hizmeti sağlayı- Vatandaşlar kamu hizmeti- Vatandaşlar kamu hizmeti
cısı; nin; sağlayıcısından;
davranılmasını isterler
sahip •Etkili kurmalarını
•Şeffaf •Hızlı cevap veren •Daha iyi davranmalarını
•Özellikle ihtiyari kararlar •Sağlam/güvenilir •Yeterli bilgiye ve donanıma
beklentileri
konusunda hesap verebilir •Zamanında sunulan sahip olmalarını
•Vatandaşlarının ihtiyaçlarını •Yüksek kalitede çıktı potansi- •Daha motive bir tutum sergi-
iyi anlayan yeline sahip lemelerini
•Vatandaşlarına saygı göste- •Esnek •Kendilerini oradan oraya
ren •Tutarlı sürükleyerek hizmeti sürekli
•Güvenilir •Kullanımı kolay başkalarının üzerine atmamaları-
•Adil davranan •Donanımlı personel tarafın- nı beklerler.
•Sorumlu tutum ve kullanım- dan sunulmasını isterler
ları ödüllendiren yapıda olmalı-
dır.
Kötü kamu hizmeti sağlayı- Vatandaşlar kamu hizmeti- Vatandaşlar kamu hizmeti
cısı; nin; sunan personelin;
Vatandaşlar ne tür kamu hizmeti almak istemezler
KONU ÖZETİ
GELECEKTE YÖNETİM
Son yıllarda iktisadi, sosyal, siyasi ve felsefi yapıdaki değişim kamu yönetim
anlayışını da değişime zorlamıştır. Küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojile-
rindeki ilerlemeler ile sivil toplum anlayışının giderek güçlenmesi gibi pek çok
gelişme dünyayı yeniden şekillendirmiştir. Bunun sonucunda insanların istekle-
ri, beklentileri ve imkânları artmaya ve çeşitlenmeye başlamıştır. Vatandaşlar,
yönetimlerden giderek daha iyi, kaliteli, etkin, verimli, hızlı ve kolay erişilebilir
hizmet beklemektedirler. Devletler bu değişim karşısında kayıtsız kalmayıp
bu nedenle kamu yönetimini ve kamu hizmetlerini dünyada ve vatandaşların
beklentilerinde meydana gelen söz konusu gelişmeler ışığında yeniden dizayn
etmektedirler. Kamusal hizmetlerin sunumundan denetimine kadar vatandaşın
taleplerinin dikkate alındığı, katılımcı, şeffaf, etkin, verimli, adil, hesap verilebi-
lir, kamu yararının göz ardı edilmediği, erişimi kolay ve hızlı işleyen bir anlayış
ve yapılanmanın oluşturulması esas alınmaktadır. Yöneten yönetilen arasındaki
değişen ilişkilerin yeniden tanımlanmasını gerekli kılan bu süreçte, bir taraftan
sorumluluk, katılım, saydamlık gibi ilkeler yönetim alanında yeni yaklaşımlar
olarak öne çıkarken, diğer taraftan ise etkin ve verimli hizmet sunan birimler ve
demokratik yönetim birimi olma gibi iki boyutu bulunan yerel yönetimler hızla
önem kazanmaktadır.
154 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Uluslararası örgütlerin yerel, bölgesel Türkiye Büyük Millet Meclisi 10 Temmuz’da Terörün Sona Erdirilmesi ve Top-
ve küresel yönetim anlayışına etkileri- lumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’u kabul etmiştir. Kanun,
ne ilişkin çıkarımlarda bulunur. terörizmi ortadan kaldırmaya, sosyal içermeyi güçlendirmeye, terör örgütünden
ayrılan ve silahlarını bırakanların topluma kazandırılmasına yönelik tedbirleri
içermektedir. Türkiye, AİHM’in bütün kararlarının uygulanması için sarf ettiği
DERSE HAZIRLIK çabaları sürdürmelidir. İnsan hakları mekanizmaları ve kurumları konusunda ça-
1. Uluslararası örgütlerden isimleri- lışmalar devam etmiştir. Hükûmet, işkence ve kötü muameleyi önlemeye yönelik
ni bildiğiniz varsa söyleyiniz. yasal güvencelere uyum sağlanması konusundaki çalışmalarını sürdürmüştür.
Hükûmet ve azınlık temsilcileri arasındaki diyalog devam etmiştir. Azınlıkları
2. Uluslararası örgütlerin devlet ya da azınlık mensuplarını hedef alan nefret söylemlerini ya da nefret suçlarını
yönetimlerine etki eden kararları önlemek ve cezalandırmak için çalışmaların sürdürülmesine ihtiyaç vardır.
var mı? Düşüncelerinizi söyleyi- www.ab.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
niz.
İÇİNDEKİLER
A. GİRİŞ
B. ÜYELİK KRİTERLERİ
1. Siyasi kriterler
1.1 Demokrasi ve hukukun üstünlüğü
1.2 İnsan hakları ve azınlıkların korunması
1.3 Kıbrıs meselesi
2. Ekonomik kriterler
2.1 Giriş
2.2 Ekonomik kriterler
2.3 Üyelik perspektifinde Türk ekonomisi
3. Üyelik yükümlülüğünü üstlenme yeteneği
3.1 Topluluk müktesebatının gümrük birliği kapsamına giren unsurları
3.2 Topluluk müktesebatının Avrupa stratejisi kapsamına giren unsurları
3.3 Topluluk müktesebatının diğer unsurları
4. Ortak dış ve güvenlik politikası
1. Yukarıdaki konu başlıkları dikkate alındığında AB süreci Türkiye’deki deği-
şim sürecini hangi yönlerden nasıl etkilemiştir? Örneklerle açıklayınız.
2. Sizce Türkiye AB’ye niçin katılmak istemektedir?
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 155
1980 sonrasında Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB) tara-
fından yürütülen reformlar, 1990’lardan sonra Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve
ağırlıklı olarak da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından
yürütülmektedir. Bu kuruluşlardan başta IMF olmak üzere uluslararası ekonomik
kuruluşların dünya genelinde ekonomi politikalarının oluşturulmasına önemli
katkıları vardır. Gelişme yolundaki ülkelerden herhangi bir ekonomik sorunla
karşılaşanlar IMF’ye başvurarak bu kuruluşun desteğini talep etmektedirler.
IMF, söz konusu desteği verirken ilgili ülkeyle ortak bir program yapmaktadır.
Dolayısıyla böyle bir durumda ilgili ülke ekonomi politikasını biçimlendirirken,
IMF ile ortak bir program uyguladığı için, IMF’nin yaklaşımlarından fazlasıyla
etkilenmektedir.
Avrupa ülkelerinden müteşekkil Avrupa Birliği (AB) birliğe üye olacak olan ül-
kelere; istikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasinin var olması, hukuk devleti
ve hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı,azınlıkların korunması gibi siyasi
kriterlerler yanında mali kriterler de şart koşarak devletlerin yönetim anlayışın-
da önemli bir değişime yol açmıştır (Görsel 2.61).
HAKLARIMIZI Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı
davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez. (… )
KORUYALIM Madde 9- Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edile-
mez. (… )
Madde 11-
1. Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvence-
lerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanma-
dıkça, suçsuz sayılır. (… )
2. Hiç kimse işlendiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre bir suç oluş-
15. KAZANIM turmayan herhangi bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz. Kimseye
suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verile-
Bireyin haklarının korunmasında mez. (…)
yönetimlere düşen görevleri belir- Madde 12- Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna ya da haberleşmesine
ler. keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz. Herkesin bu gibi karışma
ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır. (…)
DERSE HAZIRLIK
Madde 16-
1. İnsan Hakları düşüncesinin ta- 2. Evlenme sözleşmesi, ancak evleneceklerin özgür ve tam iradeleriyle yapılır.
rihî gelişimini hakkında neler (… )
biliyorsunuz. Madde 17-
2. Hiç kimse keyfi olarak mülkiyetinden yoksun bırakılamaz. (…)
2. Toplumsal hayatta sahip oldu- Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak,
ğumuz temel haklar nelerdir? din veya topluca, açık olarak ya da özel biçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve
Düşüncelerinizi söyleyiniz. dinsel törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir. (…)
Madde 19- Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak dü-
şüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın,
bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını ge-
rekli kılar. (… )
Madde 20-
1. Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma
özgürlüğü vardır. (… ) (Görsel 2.62)
Madde 21-
1. Herkes, doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilciler aracılığı ile ülkesinin
yönetimine katılma hakkına sahiptir. (… )
2. Herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır.
(… )
3. Halkın iradesi hükûmet otoritesinin temelidir. Bu irade, gizli veya serbestliği
sağlayacak benzeri bir yöntemle genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak ve
Görsel 2.62: Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğü var-
dır.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 157
B-Sosyal Önlemler
C-Ekonomik Önlemler
D-Diğer Önlemler
158 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
16. KAZANIM
Yönetim süreçlerine bireylerin katılı- DERS İÇİ ETKİNLİK
mına örnekler verir.
Aşağıda Samsun ili Canik İlçesi Kent Konseyi’nin sitesinin giriş sayfası ve Kent
konseyi üyeliğiyle ilgili yönetmelik yer almaktadır.
DERSE HAZIRLIK Kent Konseyi Üyeliği
1. Vatandaş olarak yönetim süreci- Madde 8
ne katılmak için hangi haklara (1) Kent konseyi; merkezi yönetimi, yerel yönetimi, kamu kurumu niteliğindeki
sahip olduğunuzu söyleyiniz. meslek kuruluşlarını ve sivil toplumu ortaklık anlayışı ile buluşturmak üzere
aşağıda belirtilen kişi, kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşur (Görsel 2.63):
2. Çevrenizde yönetimine katıl-
dığınız veya katılabileceğiniz a) Mahallin en büyük mülki idare amiri veya temsilcisi,
resmî ve sivil toplum kuruluşları b) Belediye başkanı veya temsilcisi,
nelerdir? c) Sayısı 10’u geçmemek üzere illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafın-
dan belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri,
3. Bir milletvekilinin adaylıktan ç) Mahalle sayısı yirmiye kadar olan belediyelerde bütün mahalle muhtarları,
seçilmesine kadar yaşadığı süre- diğer belediyelerde belediye başkanının çağrısı üzerine toplanan mahalle
ci yorumlayınız. muhtarlarının toplam muhtar sayısının yüzde 30’unu geçmemek ve 20’den
az olmamak üzere kendi aralarından seçecekleri temsilcileri,
4. Ülkemizde halkın yönetime ka- d) Beldede teşkilatını kurmuş olan siyasi partilerin temsilcileri,
tılma sürecinde eksik ve olumlu e) Üniversitelerden ikiden fazla olmamak üzere en az bir temsilci, üniversite
yönler nelerdir? sayısının birden fazla olması durumunda her üniversiteden birer temsilci,
f) Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterle-
rin, baroların ve ilgili dernekler ile vakıfların temsilcileri,
g) Kent konseyince kurulan meclis ve çalışma gruplarının birer temsilcisi.
www.mevzuat.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
Bir gün kârı ve verimliliği arttırmak için aslanın aklına parlak bir fikir geldi.
Eğer karınca, başında bir idareci bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir
de başarılı bir idarecinin emrinde neler yapardı. Bunun üzerine, müthiş bir kari-
yeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü hamamböceğini işe aldı. Hamamböceği işe
17. KAZANIM öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece karıncanın çalıştığı saatleri tam olarak
Liderlerde bulunan özelliklerden ha- ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını
reketle yönetici ile lider arasındaki düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini
farkları belirler. yönetmek ve hem de arşiv işleri için örümceği işe aldı.
Bu kampanyalardan biri de Tuz Kanunu ile ilgiliydi. Mart ayında Gandi, yoksul
halka yeni bir vergi yükü getiren Tuz Kanunu’nu protesto etmek için kıyıda bu-
lunan Dandi şehrine ünlü yürüyüşünü yaptı. Direniş kampanyası 1930 yılının
Nisan ayı ortasında zirveye çıktı. Direniş yalnız tuz vergisine karşı gelmekle
bitmedi, halk başka kanunlara da karşı gelmeye başladı. Bunu bastırmak için
peş peşe özel kanunlar çıkarıldı fakat bizzat bu kanunlar da direnmeye hedef Görsel 2.65: Mahatma Gandhi
olmaktan başka işe yaramadı. Bundan sonra geniş çapta tutuklamalar başladı.
Yargılamalar ve silahsız halka ateş açma olayları çoğaldı. İngiliz Partisi komi-
teleri basının sesini kısmaya, şiddetli sansür uygulamaya, tutukluları dövmeye
ve uzun süreli tutuklamalara başladı. Her çıkan özel kanun, halkın direnişiyle
karşılanıyordu. Halk İngiliz kumaşlarını ve mallarını boykot etti, bu sırada tu-
tuklananların sayısı yüz bini geçmişti. Pasif direniş dünya kamuoyunda belli bir
yer işgal eder hâle geldi.
Jawaharlal Nehru (Hindistan Başbakanı), Kızıma Mektuplar, s. 149 (Düzenlenmiştir)
Her şeye rağmen sonsuz bir cesaret ve inanç ile halkının başındaydı Aliya…
Beklenmedik bir direnişi örgütledi. Kurulan Bosna ordusu da bir hayli yol almış-
tı ancak akan kanı durdurma sorumluluğu da taşıyordu diğer taraftan… Başka
bir yol bulabilseydi eğer, imza attığı antlaşma uyarınca bir barışı asla kabullen-
meyecekti. Fakat ‘savaşa devam ediyoruz’ da diyemezdi halkına… Çünkü derdi
kahraman olmak değil, halkına bağımsızlık armağan edebileceği ölçüde savaşa
son vermeyi bilmekti. Öyle de oldu. Savaş, bir galibi olmaksızın son buldu. Fakat
özgür bir devlet oldu Bosna Hersek… Ardından sağlık sorunları sebebiyle yöne-
timden çekildi ve 2003 yılında ise vefat etti Bilge Kral.
Millî ve manevi duyguları kuvvetli, felsefi derinliği olan bir liderdi. Her konuda
okuyor, düşünüyor ve yazıyordu. Siyasi görüşleri de bu yönüyle besleniyordu.
Farklı milletlerden oluşan ülkesinde, eşit haklar ilkesini savundu hep, ancak ka-
çınılmaz olan savaş sürecini de bilgece yönetmeyi başardı. Yetersiz imkânlara
rağmen ülkesini savunmayı bildi. Askerleriyle birlikte savaşıyor, siperde yaşıyor,
her an varlığını hissettiriyor ve bizzat yanında durarak destek veriyordu ordusu-
na. Belki kendisi hiç uyumuyordu ama halkının ümidini hep diri tutuyordu. Katı
kuralları yoktu, çok sabırlı, yumuşak mizaçlı ve mütevazı bir liderdi. Öncelikle
özgürlüğe aşıktı ama milletinin özgürlüğü uğruna önce mahkum oldu, sonra da
savaştı. Savaş koşullarında bile adalet ve hakkaniyetten ayrılmadı, son derece
vakur ve akılcı hareket etti her aşamada.
www.gsb.gov.tr (Düzenlenmiştir.)
NİZAM’ÜL MÜLK
Büyük Selçuklu Devleti’nin Fars kökenli büyük veziri Nizam’ül-Mülk, 1064 YÖNETIM
senesinden, vefat ettiği 1092’ye kadar, 29 yıl aralıksız devam eden vezirliği
esnasında, Büyük Selçuklu Devleti’nin en önemli devlet adamı sıfatı ile devlet BECERILERI
teşkilatında, askerî, idari ve mali sahalardaki icraatı ve yapmış olduğu yenilik-
lerle de Türk devletinin sağlam temeller üzerinde kurulmasında ve gelişmesinde
büyük rol oynamıştır (Görsel 2.67). Uzun süren vezirliği sırasında adil ve kararlı
bir yönetim sergileyen Nizam’ül-Mülk iştirak edemediği Malazgirt Meydan Mu-
harebesi hariç, bütün Selçuklu muharebelerinde hazır bulunmuştur. Onun ida-
resinde din, ilim ve fazilet erbabı büyük saygı görmüştü. Dirayetli bir şahsiyete
sahip olup sultanlar karşısında bile şahsiyetini korumuştur. Çok isabetli kararları 18. KAZANIM
vardı. Başarısının sırrı, emniyet ve itimat kazanmış olmasıydı. Bütün Müslü-
manları, ırklarına bakmaksızın eşit tutardı. Öbür taraftan gayri müslimlere karşı Farklı dönem ve toplumlardaki
da hoşgörülüydü. yönetici örneklerinden hareketle
yönetim becerileri hakkında çıka-
Nizam’ül Mülk, saray, eyalet ve devlet mü- rımlarda bulunur.
esseselerine mühim yenilikler getirmiş, di-
vanları geliştirmiş, mahkemeler kurmuştur.
İslam’ın yayılması ve idareci yetiştirmek için
DERSE HAZIRLIK
1. Tarihte ve günümüzde ün sal-
kendi adıyla anılan Nizamiye Medreseleri’ni
mış yöneticilerden bildiklerini-
kurdu ve geliştirdi. Siyasi, askeri ve ekono-
zi paylaşınız.
mik faydaları olan “Askerî ikta” sistemini ge-
liştirmiş böylece büyük bir ordu kurmuştur.
2. Bu yöneticilerden en çok be-
Müsteşrik Anili Samuel onun hakkında “Ni-
ğendiğiniz özelliklerini tartışı-
zam’ül Mülk ve Sultanın ömrü vefa etseydi,
nız.
Avrupa dahi devletin hudutları içine girerdi.”
demiştir. İdareciliği yanında kitap da yazan
Nizam’ül Mülk “Siyasetname” adını taşıyan
Görsel 2.67: Nizam’ül-Mülk ve Farsça olarak yazdığı meşhur eserinde
devlet idaresi hakkındaki görüşlerini dile
getirmiştir.
www.tarihvemedeniyet.org (Düzenlenmiştir.)
STEVE JOBS
1955 yılında doğan Steve Jobs, 1976 yılında henüz 21 yaşındayken evinin gara-
jında kurduğu bilişim teknolojisi şirketinden, 1985 yılında, şirket içi problemler
dolayısı ile uzaklaştırıldı. Kurucusu olduğu şirketten uzaklaştırılmak, onun için
büyük bir yıkımdı. Fakat, 1997 yılında, iflas etmek üzere olan şirketine geri dö-
nen Jobs, şirketi iflasın eşiğinden döndürmüş ve artık şirket için vazgeçilmez bir
konuma yükselmişti. Şirket 2000 yılından itibaren , piyasaya sundukları devrim
niteliğindeki ürünler ile, dünyanın en değerli şirketleri listesinde zirveye yüksel-
di.
Steve Jobs’un şirketini kurarken en büyük hayali, karlı bir şirketten önce, yeni-
likçi ürünler üreten bir şirket ortaya çıkarmaktı. O müşterilerin aklına gelmeyen
ürünleri sunmanın önemini biliyordu. 1985′te Steve Jobs’un şirketten uzaklaştı-
rılmasının ardından şirketin yönetimine geçen John Sculley, ürünlerin yaratıcı-
lığından çok, şirketin karlılığına önem verdi ve şirket iflas ile karşı karşıya geldi.
164 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
Ardından şirkete geri dönen Steve Jobs, telefon ve tablet gibi ürünleri piyasaya
sürerek, yaratıcı ürünlerin önemini kanıtlamış oldu. Jobs bu konu hakkındaki
fikirlerini “İşimiz henüz sayfada yazılmayanları okumak” sözleri ile açıklardı.
Steve Jobs tüm işleri kendi kontrolü altında tutmaktan hoşlanır ve şirketi içeri-
sinde iplerin gevşemesine asla izin vermezdi. Ürünlerinde, farklı şirketler tara-
fından üretilen yazılımların kullanılması onu son derece rahatsız ederdi. Tüm
ürünlerin birbirine son derece uyumlu olmasına çok önem verirdi (Görsel 2.68).
Steve Jobs tüm çalışanların bir araya geldiği toplantılara güvenir, e-posta ile
iletişime sıcak bakmazdı. Şirket binasını tüm çalışanların sık sık karşılaşıp bir
araya gelebileceği şekilde dizayn ettiren Steve Jobs bu konuya ne kadar önem
verdiğini de bu şekilde kanıtlamış oluyordu. Ayrıca şirket içi toplantılarda asla
resmî bir gündem belirlenmez, tüm çalışanlar kendi gündemlerini dile getirir-
lerdi.Steve Jobs, “Başkalarının çılgın dediğine biz deha diyoruz. Çünkü dünyayı
değiştirmeyi başaranları dünyayı değiştirebileceğini düşünebilecek kadar çılgın
Görsel 2.68: Steve Jobs olanlardır.” sözüyle sıra dışı kişiliğine vurgu yaparken “Zamanınız kısıtlı, bu
yüzden başkalarının hayatını yaşayarak onu harcamayın. Başka insanların fi-
kirlerinin gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemesine izin
vermeyin. Ve en önemlisi kalbinizin ve sezgilerinizin yolundan gidecek cesarete
sahip olun.”sözleri ile başarılı bir yönetici için de ipuçlarını veriyordu.
www.bilisimdergisi.org.tr
Patron veya genel müdürlerin birinci sınıf elemanlarının özel hayatlarıyla yakın-
dan ilgilenmeleri gerekir. Müdürlerle konuşurken kelime ve cümleleri tartarak
kullanmalıdırlar. Müdürlerle anlaşma yaparken gayet açık konuşmak, mukave-
ledeki hususları çok net, açık ve yanlış yoruma yol açmayacak biçimde ortaya
koymak gerekir. Eğer çeşitli şirketleriniz varsa, bu şirketlerde çalışan aynı ayar-
lardaki müdürlerin aldıkları ücret ve primde son derece dikkatli olunmalıdır.
Patronun ve müdürlerin, çalışma saatlerine çok dikkat etmeleri gerekir.”
Dergide, ayrıca Vehbi Koç’un “Ailenizi seviniz ve sayınız. Çok çalışınız. İyi
okuyunuz. Ciddi ve bilgili olunuz. Sosyal sorunlarla ve politikayla zamanında
ilgileniniz. Mesleğinize sevgi ve sabırla sarılınız. Her zaman dürüst ve saygılı
olunuz. Olgun ve yararlı olunuz. Hesabınızı biliniz. Dostlarınızı iyi seçiniz. Ya-
zılı bilgiler unutulmaz, not alınız. Zamanında evleniniz. Fotoğraf güzel şeydir,
üzerine ne amaçla çekildiğini yazın ve güzel bir yerde saklayın. Duyguların
etkisi önemlidir. Güler yüzlü, tatlı dilli olunuz. Sağlığınıza dikkat ediniz. Ça-
lışma, eğlence, dinlenme ve sporda dengeye dikkat ediniz. Dine önem veriniz.”
nasihatlerine de yer verildi (Görsel 2.69).
Bir dergi haberi
Verimliliği artırmak
İkna edebilmek
Hatalardan ders çıkarmak
Yeniliklere ve değişime açık olmak
Kurallara bağlı olma
Proje planlamak ve yönetmek
Doğru ve yerinde karar verebilmek
Yaratıcılığı teşvik etmek
Strateji geliştirmek ve uygulamak
Problem çözmede yetenekli olmak
İletişim becerisine sahip olmak
Uygun takımı kurabilmek ve yönetebilmek
Kurum içindeki çatışmaları yönetebilmek
Motive edebilmek
Zamanı etkin kullanmak
Vatan ve millet sevgisi
Bilgi ve tecrübe sahibi olma
Konuşma ve yazma yeteneği
Mükemmeliyetçi olma
Sıradışı olma
Olacakları tahmin edebilme
İnisiyatif kullanma
Vizyon sahibi olma
Hedefe yönelik kararlı olma
166 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
2. Dünya liderlerinin Atatürk’le ilgi- Vali de anlattı. Bu yakın köylüleri jandarmalarla toplattırmış ve yol onarımında
li düşüncelerini tartışınız. çalıştırmış.
(Kendini tanıma ve geliştirmenin yollarını arama, Teknik ve taktik yönden yeterli olma, Zamanında ve doğru kararlar alma,
Örnek olma, Astlarını tanıma ve onların durumları ile ilgilenme, Takım ruhu oluşturma, Astların kapasitesine göre görev verme,
Önerilerle yönetmek, Zamanında harekete geçmek, Hedefleri göstermek, İlgiyi arttırmak, Alışılmamış davranışlar göstermek,
Geleceğe dönük vizyon sahibi olmak, Şartları gerçekçi olarak değerlendirmek, Kendini güçlü bir şekilde ifade etmek, Köklü
değişim için harekete geçmek, Statükoyu değiştirmek için mücadele etmek.)
Strateji ve üstünlük kazanmak Sakarya Muharebesi’nde “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır.
O satıh bütün vatandır.”emrini vermiştir.
Kararlılık İstanbul’un işgali üzerine işgal donanması için "geldikleri gibi giderler"
sözünü söylemiştir.
Sorumluluk almak Sakarya Muharebesi öncesinde, ordumuzu Sakarya’nın doğusuna kadar
çekmiş ve Meclisin bütün yükünü üstüne almıştır.
Gerektiğinde risk almaktan kaçınmamak Samsun'a çıktıktan sonra İstanbul'dan geri çağrıldığında üniformasını çıka-
rarak milli mücadeleye tüm yetkilerinden mahrum olarak devam etmiştir.
Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk
Devleti´nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa
Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk´ün parlak başarısı bütün
sömürgeler için bir örnek olmuştur.
Prof. Maurice Baumant, Fransa
Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar,
yapamayacağı bir şeyi de istemez.
Heykeltraş H. Krıppel, Avusturyalı
Türkiye´yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramaya çıkmış çalışkan
arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa
bütün Türk Milleti bugün büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmıştır.
Prof. M. Zaajti Franes, Macaristan
O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en
büyük önderdi.
Emanullah HAN - Afgan Kralı
Türkiye tarihi bugün, her zamankinden daha çok Batı ve Avrupa tarihinden
ayrılmaz bir durumdadır. Ve Atatürk’ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalma-
mıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin
temelini oluşturur.
Fransa Devlet Başkanı Charles de Gaulle
KONU ÖZETİ
LİDER ATATÜRK
Türkler tarih boyunca önemli liderler yetiştirmiş bir millettir. Bu liderlerden biri
olan Atatürk’ün liderliği, büyük devlet adamlarınca da tasdik edilmiştir. Bütün
dünya milletleri onun liderliğini kabul etmiştir. O sadece Türk Millî Kurtuluş
Hareketi’nin lideri değildi; Anadolu’dan sonra, Afrika’da, Asya’da Uzak ve Ya-
kın Doğu’daki kurtuluş hareketlerine de esin kaynağı olmuştur.
Atatürk, büyük bir öngörüye sahiptir. Atatürk’ün tarihin akışına yön verme-
sindeki ustalığı, olayları ve zamanı; bu olay ve zaman içindeki insanları kendi
amacına uygun şekilde yönlendirme gücüne dayanmaktadır. Bu büyük yeteneği
iledir ki, milletini “Millî Mücadele” de birlik ve beraberliğe ulaştırmış; bunun
bilincine vardırarak da zafere kavuşturmuştur. Bu ise, bir lider için güven vere-
bilme gücünü gösteren, büyük yetenektir.
Atatürk, çok geniş ve derin bir kültüre sahipti. Batının kurumlarını ve kültürünü
en iyi anlayan insandı. Onları herkesten iyi değerlendirerek yürümesini bilen
büyük bir “fikir” adamı idi. Bu anlayışla her tavrın önce halka benimsetilmesi
suretiyle halkla birlikte yürümenin başarılı olacağı inancına vardı. Amacına
halkla bütünleşerek yürüdü.
2. Aşağıdakilerden hangisi gelecekte uygulanması beklenen yönetim anlayışıyla ilgili olarak söylenebilir?
A) Bürokrasinin güçlenmesi
B) Yönetimin şeffaflaşması
C) Otoriter kamu yönetimi anlayışı
D) Demokrasinin zayıflaması
E) Merkezî yönetimlerin güçlenmesi
4. Aşağıdakilerden hangisi Klasik Dönem Osmanlı devlet anlayışı ile ilgili doğru bir bilgidir?
A) Halk devlet için vardır.
B) Demokratik hayatın gelişmesine önem verilmiştir.
C) Padişahın yetkileri sınırsızdır.
D) Hükümdar Tanrı’nın yeryüzündeki temcilisi konumundadır.
E) Halk hükümdarı tahttan indirme hakkına sahiptir.
5. Toplam kalite yönetimi, çalışanlara gösterilen saygı ve değerlerle, insanın yücelmesini, yaşam standartlarının yüksel-
tilmesini ve mutluluğu esas alır. Toplam kalite yönetimi demokrasidir. Herkes fikrini ve önerilerini açıkça söyleyebil-
meli ve herkes yönetime ve kararlara bir şekilde katılabilmelidir.
Aşağıdakilerden hangisi toplam kalite yönetiminin amaçlarından değildir?
1 - 2. TEMA
CEVAP
ANAHTARI
B Bölümü Cevap Anahtarı A B C D E
1
2
3
4
1
2
3
4
5
172 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
SÖZLÜK
A-B
aristokrasi :1.soylular, ayrıcalıklılar sınıfı. 2. eskiden, siyasal ve ekonomik gücün ve devlet yönetiminin soylular elinde
bulunduğu düzen, yönetim biçimi.
âdet :1.Görenek. 2. Toplum tarafından alışılagelmiş ve geniş halk kitleleri tarafından yaygın olarak kullanılan
davranış biçimi. 3. Alışkanlık
alt kültür : Özellikle bölgesel, etnik, sınıfsal ve dinsel temellerde oluşan farklı kültürel yapılar.
bozkır : Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, kurak ve yarı kurak iklimlerde geniş alanlara yayılan, ağaçsız doğal
bölge, step.
D
davranış :1.Davranmak işi veya biçimi, tutum, muamele, hareket. 2. Bir kimsenin genel yaşamdaki, toplum içindeki
tutum ve eylemleri. 3.Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.
değer :Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi öge-
lerin bütünü
dergâh :Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve törenler yaptıkları yer, tekke.
dibek :Taştan veya ağaçtan yapılmış büyük havan.
dirlik :1.Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim. 2.Huzur, erinç. 3.Osmanlı İmparatorluğunda bir hizmete karşılık
olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir.
doktrin :Savunulan ve öğretilen bir öğretim ya da ilke; dinî, felsefi ya da siyasi bir sistem veya öğretimdeki inanç ve
kavramların bütünü, öğreti.
E
elit :1. Seçkin. 2. Bir grubun içinde yönlendirici gücü elinde tutan ve üstün özellikler atfedilen kişi veya kişiler.
empati :Karşımızdakinin gözüyle bakabilme, kendimizi onun yerine koyma, duygudaşlık.
empoze :Zorla benimsetme, dayatma.
entegrasyon :Bütünleşme, uyum.
erk :Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar. Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz.
F
fetva :İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya
müftü tarafından verilebilen belge.
fast food :Hamburger, pizza gibi hazır yiyecekler.
G
global :1.Toptan. 2.Küresel.
gelenek :Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen,
yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon.
görenek :Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet.
I-İ
ıslahat :Düzeltme, daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik veya iyileştirme.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 173
SÖZLÜK
ideal :1.Ülkü, mefkûre. 2. Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan. 3. Uygun.
inkılap :Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim,
reform.
irfan :1.Bilme, anlama, sezme, kültür. 2.Gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş.
iktidar :1.Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi.
iletişim :Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haber-
leşme, komünikasyon.
inhisar :1.Tekel. 2.Bir iş veya malın idâresinin bir kişiye, bir ele bırakılması.
K
kast :Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle
Hindistan’da görülen toplumsal sınıfların her biri.
kolektif :1. Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan. 2. Ortakla-
şa.
kişilik :Bir kimseye özgü belirgin özellik; manevi ve ruhi niteliklerinin bütünü, şahsiyet.
küreselleşme :Dünyadaki farklı halklar, bölgeler ve ülkeler arasında artan karşılıklı bağımlılık.
M
maarif :1. Bilgi ve kültür. 2.Öğretim ve eğitim sistemi.
mabet :Tapınak, ibadet yeri, ibadethane.
mecmua :Dergi.
medya :Büyük iletişim ve yayın organlarının bütününe verilen ad.
millî :Milletle ilgili, millete özgü, ulusal.
moral :Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, maneviyat.
mutlak monarşi :1.Siyasi otoritenin genellikle miras yolu ile bir kişinin üzerinde toplandığı devlet düzeni veya rejim, tek
erklik. 2.Bir kişinin sözünün geçtiği yönetim şekli.
mülki :1. Ülke yönetimine ilişkin. 2. Asker sınıfı dışında kalan.
müsteşrik :Doğu bilimci.
N
nafia :Bir yeri bayındır duruma getirmek için yapılan işlerin tamamı, bayındırlık işleri.
norm :Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke veya kanuna uygun durum, düzgü.
nükte :İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri.
O-Ö
orijinal :1.Özgün. 2.Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan.
otorite :1.Meşru (tanınan), kurumlaşmış güç. 2.Yeterliliğine herkesi inandırarak bir kişinin (kişi ya da kurumların )
kendine sağladığı itaat ve güven, hâkimiyet ve emretme kudreti, yaptırım koyma ve kullanma gücü.
örf :1.Herhangi bir âdetin toplum tarafından daha fazla yüceltilmesi durumu. 2.Toplumsal yaşam için yararlı ve
gerekli olduğuna ortaklaşa inanılan, yaptırım gücü fazla olan kurallar.
örgüt :Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kişilerin oluşturduğu birlik, teşkilat.
P-R
174 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
SÖZLÜK
parlamento :Başlıca görevi yasama, devlet bütçesini çıkarma, hükûmeti denetleme olan ve üyeleri halkoyu ile belirli bir
süre için seçilen meclis veya meclisler, yasama kurulu, yasama meclisi, yasama organı.
popüler :1. Halkın arasında yaşayan motiflere, ögelere yer veren, onlardan yararlanan, halkın zevkine uygun, halk
tarafından tutulan. 2. Herkesçe tanınan, bilinen.
S-Ş
sancak :1.Bayrak, liva. 2. Çoğunlukla askerî birliklere verilen yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak. 3.
Osmanlı yönetim teşkilâtında illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü, mutasarrıflık.
süreç :1. Bir olayın ya da olayların işlemlerin belli bir sonuca doğru gidişi, düzenli olarak birbirini izleyen değiş-
melerle gelişip oluşması 2. Belli bir sonuca ulaşan düşünce akışı.
T
tâbi :Bağımlı. Bağlı
taşra :Bir ülkenin başşehri veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi, dışarılı.
teessüs :Kurulma, oluşma.
V-Y-Z
veraset
sistemi :Tahta geçecek kişiyi belirleyen sistem.
yerel :1. Yöresel. 2. Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan. Sınırlı bir yerle ilgili
olan, lokal.
yönetişim :Resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımı.
zeybek :Özellikle Batı Anadolu efelerine verilen ad.
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 175
KAYNAKÇA
KAYNAKÇA
KAYNAKÇA
KAYNAKÇA
GÖRSEL
KAYNAKÇA
GÖRSEL
KAYNAKÇA
GÖRSEL
KAYNAKÇA
mii.JPG 23.04.2018
Sayfa No 47:https://www.bilgicik.com/wp-content/uploads/2007/11/dede_korkut.jpg 06.03.2020
Sayfa No 47: http://3.bp.blogspot.com/-s9tA-QBWpKg/U_EncXCz27I/AAAAAAAABAE/5nN93Mf92mo/s1600/yunu-
semrejpg 12.10.2015
Sayfa No 47: http://www.eskisehirkulturturizm.gov.tr/Resim/103626/nasreddin-hoca.png?0 12.10.2015
Sayfa No 47: https://www.nazlim.net/wp-content/uploads/2012/04/Yunus_Emre.jpg 06.03.2020
Sayfa No 47: http://www.renklinot.com/wp-content/uploads/2013/11/dede-korkut-150x150.jpg 12.10.2015
Sayfa No 47: https://pbs.twimg.com/profile_images/541603343907295234/EqEpDy6U_bigger.jpeg 12.10.2015
GÖRSEL
KAYNAKÇA
GÖRSEL
KAYNAKÇA
nimation=true&embeddedHost=true 15.03.2020
Sayfa No 80: https://marycoons.files.wordpress.com/2013/07/bedouin-camels-copy.jpg 23.04.2018
Sayfa No 80: http://galeri.netfotograf.com/images/medium/1AE77E3E1AD55D89.JPG 23.04.2018
Sayfa No 81: https://www.haberler.com/yuruyusun-adi-ellaham-hic-yorumuyon-yoruyelim-heri-3987462-haberi/
(20.02.2020)
Sayfa No 81: https://www.ahaber.com.tr/galeri/dunya/dakarda-balik-pazari?page=2 15.03.2020
Sayfa No 82: http://i.hurimg.com/i/hurriyet/75/590x332/5aa587a218c77324cc5456b5.jpg 23.04.2018
Sayfa No 82: http://www.dunyadinleri.com/Upload/1024x768/82bd94f6-cb50-4100-9097-2b92b62cecb0.jpg 23.04.2018
Sayfa No 83: https://gezievreni.com/turkiyenin-en-guzel-tarihi-kapilari/ 06.03.2020
Sayfa No 83: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQmp8yJP8WcfrXdb6YF4LXo6miRb1rY7UY-
PxsMX6jG6_b-3QNwYg4vSGE8 23.04.2018
Sayfa No 83: https://ru.foursquare.com/v/%C3%A7orum-m%C3%BCzesi/4e660fdfd4c06542ac788edd?o-
penPhotoId=506af0dfe4b088a4dee6c022 06.03.2020
Sayfa No 83: https://www.safranboluevleri.net/safranbolu-evleri-3/ 06.03.2020
Sayfa No 84: https://www.trthaber.com/haber/yasam/karsta-koylulerin-karda-cirit-tutkusu-398129.html 15.03.2020
Sayfa No 84: http://art-meets-world.com/sinevizyon/arsiv/canakkale-yolun-sonu/ 06.03.2020
Sayfa No 85: https://www.biyografya.com/biyografi/5047 (20.02.2020)
Sayfa No 85: http://www.merhabahaber.com/d/other/yasar-dogu_978557914_large.jpg 06.03.2020
Sayfa No 86: https://www.sporize.com/u23-bayan-voleybol-milli-takimi-finalde-19177/ (06.03.2020)
Sayfa No 86: https://www.asanatlar.com/sema-ayini-ve-turk-danslari-gosterisi/ 06.03.2020
Sayfa No 86: https://cvillesymphony.org/wp-content/uploads/2018/08/CvilleSymph_20April2018_ByTomDaly-172.jpg
06.03.2020
Sayfa No 86: http://dosya.marmara.edu.tr/aef/rso/Fotograflar/desen-atolyesi.jpg 23.04.2018
Sayfa No 86: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTBngBlUT2AQpOK1Xb65VemCBSDzq8U-
yIHWHoj25G5n0D5LVVJUJw 23.04.2018
Sayfa No 87: https://www.izmir.bel.tr/tr/Projeler/fuar-izmir/1243/4 06.03.2020
Sayfa No 88: http://arsiv.sabah.com.tr/2008/03/27/haber,9668B9026CAA478991F5BD894771ACD7.html 20.02.2020
Sayfa No 89: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcS3ZKEbvG7K6-MWglmLeIAfyFZCGXJ5P-
sa1Ij7V7hSSAfxfLWn0cw 20.04.2018
Sayfa No 89: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQddXLlJQsH0p9j3-hYejRk24RQ6o22eDefmLw-
3SEsQArW7uEUKhA 20.04.2018
Sayfa No 89: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSSALC_UqgeV_aBILLgsAeWzztBxfxZS-
VxvQ2pgHultBsn9pSPY3g 20.04.2018
Sayfa No 89: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRd-PUG35HhSSHj57E3RaBROjBOq-MBhUDo-
CjcNj4eh6WhrlDdlfg 20.04.2018
Sayfa No 89: https://www.haberler.com/istanbul-dervishes-sema-ayini-8822580-haberi/ 20.02.2020
Sayfa No 89: http://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2017/48/gobek_eriten_baharatlar_1511849113_427.jpg 20.04.2018
Sayfa No 94: https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/590x332/5bec270ceb10bb1664d46905.jpg 06.03.2020
Sayfa No 94: http://www.zafergazetesi.org/haber_resim/%C3%87ankaya%20temizlik%2010.jpg 06.03.2020
Sayfa No 94: https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/57040a94c03c113340afa2d2.jpg 06.03.2020
Sayfa No 94: https://cdn.yenicaggazetesi.com.tr/news/141777.jpg 06.03.2020
Sayfa No 94: https://corum.tarimorman.gov.tr/Haber/458/Corumda-Gida-Denetim-Seferberligi-Basladi 16.03.2020
Sayfa No 97: https://kobitek.com/uplimages/is-plani.jpg 06.03.2020
Sayfa No 98: https://www.bilgial.com/wp-content/uploads/2019/11/Kral-Lugaldalu%E2%80%99nun-Heykeli-140x300.
png 06.03.2020
Sayfa No 99: https://www.takvim.com.tr/ekonomi/2019/07/16/16-temmuz-af-eyt-hal-yasasi-ek-gosterge-son-durum-ne-
dir?paging=6 15.03.2020
Sayfa No 102: http://www.ogrencilersoruyor.com/wp-content/uploads/2017/06/kurultay-ve-toy-%C5%9Fenlikleri-temsi-
li-resmi.jpg 06.03.2020
Sayfa No 103: https://okonuz.blogspot.com/2016/11/kopernikten-once-yusuf-has-hacip.html 13.03.2020
Sayfa No 105: http://2.bp.blogspot.com/-aUJ2xCgmMo8/UygqExhnHxI/AAAAAAAAABs/nVg-ESH_KOE/s1600/erde-
naymelek_orhangazi.jpg 13.10.2015
Sayfa No 105: https://millidusunce.com/misak/bilge-tunyukuk-hakkinda-degerlendirme/ 15.03.2020
184 11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları
GÖRSEL
KAYNAKÇA
Sayfa No 106: http://feinesb.com/wp-content/uploads/2015/10/Registan-240x240.png 13.10.2015
Sayfa No 107: http://www.islammerkezi.com/images/1murad.jpg 13.10.2015
Sayfa No 108: https://4.bp.blogspot.com/-TQQBiT5_df8/VNNv9aJwT_I/AAAAAAAACoM/0qqoFoAsenA/s1600/
babenderun_cepheden1_copy.jpg 06.03.2020
Sayfa No 108: http://4.bp.blogspot.com/-zmu7xK6ZUP8/UreRTmRqQXI/AAAAAAAAAWM/HyfRWMV_6Ds/s200/
divani_humayun.jpg 06.03.2020
Sayfa No 109: https://www.paraanaliz.com/wp-content/uploads/2017/01/sand%C4%B1k.jpg 06.03.2020
Sayfa No 109: https://www.medimagazin.com.tr/templates/default/ckfinder/userfiles/images/gecici2/sudan_doktor.jpg
06.03.2020
Sayfa No 113: https://3.bp.blogspot.com/-QPDI1Ooi6vM/Upxls6hOP2I/AAAAAAAAAHw/EpnGX8i5FYU/
s1600/0671-Magna-Charta-inside.jpg 06.03.2020
Sayfa No 113: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/3/3c/Pnyx.jpg/350px-Pnyx.jpg 06.03.2020
Sayfa No 113: https://kurious.ku.edu.tr/wp-content/uploads/2016/02/20160212103634-secimkazanma-1170x779.jpg
06.03.2020
Sayfa No 114: https://i2.haber7.net//haber/haber7/photos/2020/03/tg2V2_1579294279_8131.jpg 06.03.2020
Sayfa No 115: http://www.bilgine.net/wp-content/uploads/2016/08/Yasama-Organ%C4%B1.jpg 15.10.2015
Sayfa No 116: https://www.humanite.fr/sites/default/files/styles/1048x350/public/images/48256.HR.jpg?itok=K48qlLpZ
06.03.2020
Sayfa No 117: https://www.orsam.org.tr/tr/arap-baharinin-8-yilinda-degisen-demokrasi-algisi-ve-toplumsal-talepler/
13.03.2020
Sayfa No 117: http://assets.nydailynews.com/polopoly_fs/1.2004335.1415510594!/img/httpImage/image.jpg_gen/derivati-
ves/splash_300220/535072208.jpg 16.10.2015
Sayfa No 119: https://d.neoldu.com/news/69234.jpg 06.03.2020
Sayfa No 119: http://tarihvemedeniyet.org/wp-content/gallery/anayasa-mazimiz/hurriyet-adalet-musavaat-uhuvvet.jpg
06.03.2020
Sayfa No 119: http://www.yoneylem.com.tr/upload/reshims/20170412__4574090838.jpg 16.10.2015
Sayfa No 120: http://www.farkliisfikirleri.com/wp-content/uploads/2015/06/karar-verme-620x350.jpg
Sayfa No 123: http://www.marmaragazetesi.com/milli-egitim-mudurlugu-koltuguna-ogrenciler-gecti-423534h.htm
13.03.2020
Sayfa No 123: https://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2014/10/31/kararsizlik-670.jpg 06.03.2020
Sayfa No 124: https://www.academia.edu/33881997/Osmanl%C4%B1da_Se%C3%A7kin_E%C4%9Fitimi_Enderun_
Mektebi_ve_Baz%C4%B1_Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar 13.03.2020
Sayfa No 125: https://www.memurlar.net/common/news/images/492832/headline.jpg 06.03.2020
Sayfa No 126: https://dogm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2018_04/04114016_IMG_5917.jpg 06.03.2020
Sayfa No 128: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSSilFtATFXjlsFxXz9WibIWTgNqxFdurfRcXt-
hjpmrQb28a0hw 16.10.2015
Sayfa No 129: https://cdn.freelogovectors.net/wp-content/uploads/2013/01/todaie-logo.jpg 06.03.2020
Sayfa No 129: https://www.aes.org.tr/uploads/haberler/demokrasi.jpg 06.03.2020
Sayfa No 129: https://www.edunews.id/wp-content/uploads/2017/05/demokrasi-450x270.jpg 06.03.2020
Sayfa No 130: http://www.mersin.edu.tr/sliders/1458043905.jpg 06.03.2020
Sayfa No 131: https://www.cnnturk.com/fotogaleri/yasam/kan-gruplari-ve-kisilik-ozellikleri?page=25 06.03.2020
Sayfa No 132: https://hthayat.haberturk.com/im/2012/09/12/ver1357319147/1008836_620x413.jpg 06.03.2020
Sayfa No 135: http://www.cekud.org.tr/wp-content/uploads/2014/01/amasya-cekud-2-600x398.jpg 17.10.2015
Sayfa No 136: http://tarihibilgi.org/wp-content/uploads/2018/03/images.jpg 17.10.2015
Sayfa No 139: https://cdn.islamansiklopedisi.org.tr/madde/EK-2/kopuz-1.jpg 17.10.2015
Sayfa No 139: https://cdn1.ntv.com.tr/gorsel/LpM0yzvdA0GX22Ng1Zrwfg.jpg?width=660&mode=both&scale=both
06.03.2020
Sayfa No 139: https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kayseri/gezilecekyer/sultan-hani 15.03.2020
Sayfa No 140: http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/n/l/onlineturizm/375184871052307_1258221923.jpg
17.10.2015
Sayfa No 140: https://www.danytur.com/images/topkapi-palace-1.jpg 17.10.2015
Sayfa No 141: http://www.turkishpaintings.com/content/mod_images/painters/works/small/06__eski_ankara.jpg
06.03.2020
11. Sınıf Sosyal Bilim Çalışmaları 185
GÖRSEL
KAYNAKÇA