You are on page 1of 14

M.Ü.

lâhiyat Fakültesi Dergisi


41 (2011/2), 107-120

Katolik Kilisesi’nin Modern Dünyaya Uyumu:


II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam
Doç. Dr. smail TAPINAR*

Özet
Protestanln ortaya çkna neden olan ve Reform’un yaplmasn hazrlayan olaylar, ayn za-
manda Katolik Kilisesi’nin kendi içinden de baz eletirilerin seslendirilmesine zemin hazrlam-
tr. 16.yy.’da balayan Hümanizm, Rönesans ve Reform hareketlerinin sonuçlarndan Katolik Ki-
lisesi de etkilenmitir. Bunun sonucunda Katolik Kilisesi kendi içinde baz konularn tartlmasn
ve Trento Konsili’ni (1545-1563) toplama karar almtr. Ancak, bu ‘otoriter ve tepkisel’ tedbir-
ler Kilise’nin kendi mensuplarndan daha da uzaklamasna neden olmutur. Katolik Kilisesi tari-
hinde, Kilise’nin kendini ‘modern gelimelere ayak uydurmas’ ve hem doktrin hem de tekilat
yaps bakmndan ‘güncellenmesini salamas’ anlamna gelen Aggiornamento yapma ihtiyacn
hissettii ikinci önemli ‘reform’ çalmalar ise, üphesiz II. Vatikan Konsili ile olmutur. Aratr-
mada Katolik Kilisesi’ndeki bu deiimler ve Katoliklerin buna tepkisi ele alnmaktadr.
Anahtar Kelimeler: II. Vatikan Konsili, Katolik Kilisesi, Modernizm, Aggiornamento, Konsiller.

Abstract
The events that cause the emergence of Protestantism and prepare the execusion of the Refor-
mation form a basis of some criticism within the Catholic Church at the same time. Catholic
Church also effected from Humanism which begin in the 16th century, Renaissance and Reform.
As a result, Catholic Church decided to discuss some topics and to gather the council of the
Trento (1545-1563). But the authoritative and reactional precautions resulted alienation of the
Church’s own members. In the Church history, II. Vatican council made the huge changing in
the field of the reconciliation of the church with the modernism which is called “Aggiornamen-
to”. This study examines these changes of the Church and its reception by the catholics.
Key Words: II. Vatican Council, Catholic Church, Modernism, Aggiornamento, Councils.

Giri
Hristiyanlk tarihinde ‘Reform’ kelimesi, genellikle Luther’in Katolik Kilise-
si’ni eletirmesi ve Protestanlk mezhebinin ortaya çk ile dile getirilen bir
kavram olmutur. Oysa, söz konusu Protestanln ortaya çkna neden olan ve
Reform’un yaplmasn hazrlayan olaylar, ayn zamanda Katolik Kilisesi’nin
kendi içinden de baz eletirilerin seslendirilmesine zemin hazrlamtr. Zira,
16.yy.’n bandan itibaren Avrupa kültür hayatn derinden etkileyen Hümanizm
hareketi ve Rönesans gibi kültürel ve Reform gibi dini geliim ve deiimlerin
sonuçlarndan Katolik Kilisesi uzak kalamazd. Bunun sonucunda, her ne kadar
eski geleneksel yapnn kuvvetlenerek devam sonucunu dourmusa da, bu
*
Marmara Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dal Öretim Üyesi.
108 smail Tapnar

dönemde Katolik Kilisesi kendi içinde baz konularn tartlmasn ve merkezî


idareyi güçlendirecek yeni tedbirlerin alnmasn salayacak Trento Konsili’ni
(1545-1563) toplama karar almtr.1 Ancak, bu ‘otoriter ve tepkisel’ tedbirler
Kilise’nin kendi mensuplarndan daha da uzaklamasna neden olmutur. Katolik
Kilisesi tarihinde, Kilise’nin kendini ‘yeni gelimelere ayak uydurmas’ ve hem
doktrin hem de tekilat yaps bakmndan ‘güncellenmesini salamas’ anlamna
gelen Aggiornamento yapma ihtiyacn hissettii ikinci önemli ‘reform’ çalmalar
ise, üphesiz II. Vatikan Konsili ile olmutur. Katolik Kilisesi’nin hiyerarisinin,
kurumlarnn ve dogmalarnn çan gerekleri ve gerçekleri göz önünde bulundu-
rularak ‘yeniden düzenlendii’ bu konsil, üphesiz Trento Konsili’nden daha
önemli ve kalc deiikliklerin gerçekletirilmesine neden olmutur.
Aratrmann Birinci Ksmnda, II. Vatikan Konsili’nin düzenlenmesini gerek-
li klan artlar ve ‘modern gelimeler’ belli balklar altnda ele alnacaktr. kinci
Ksmda ise, II. Vatikan Konsili’nde alnan kararlar ve Katolikler içinden bu
kararlara yönelik yaplan eletiriler üzerinde durulacaktr. Aratrmann sonunda,
söz konusu Ksmlar’da ele alnan konularn deerlendirilmesi yaplacaktr.

I. II. Vatikan Konsilinin Toplanma Sebepleri


1870’de toplanan I. Vatikan Konsili ile birlikte ‘Papa’nn yanlmazl’ (infail-
libilité) dogmatik karar2 alndktan sonra, yeni bir konsilin toplanmas uzak bir
ihtimal olarak görülüyordu.3 Ancak, modern hayatn gerçeklerinin Kilise mensu-
bu hristiyanlar zor durumda brakmas ve hristiyan dünyasnn içinde bulundu-
u parçalanmln inananlar arasnda sebep olduu rahatszlk yeni bir konsilin
toplanmasn gerekli klan sebeplerin banda gelmekte idi. Nitekim, Papa XXIII.
Jean’n, papa olarak seçilmesinden üç ay sonra, Aziz Pavlus Bazilika’snda (Saint
Paul Hors les Murs) 25 Ocak 1959’da ‘sadece hristiyan toplumun manevi ihti-
yaçlarn karlamak için deil, ayn zamanda herkesin beklentisi olan Kilise’den
ayrlan cemaatlerin tekrar birlemesini salamak için’ bir genel konsilin toplana-
ca kararn ilan etmesi yeni bir dönemin baladnn ilk iareti olarak kabul

1
Trento Konsili’nin Katolik Kilisesi ve konsiller tarihindeki yeri ve önemi ile ilgili bkz.: A.
Michel, ‘Concile de Trente’, Dictionnaire de la Théologie Catholique, Paris 1946, c.15, s.1414-
1508; A. Tallon, ‘Concile de Trente’, Catholicisme Hier, Aujourd’hui, Demain, c. 15, s. 289-303,
Paris 1997.
2
Bkz.: I. Vatikan Konsili’nin 18 Temmuz 1870 tarihli Pastor Aeternus karar.
3
Gerçekten, bu karardan sonra Papa’nn konsil toplamak yerine ‘piskoposlarla istiare’ ederek
meselelere çözüm bulaca, hatta konsiller devrinin kapand yönünde düünceler yaygnlama-
ya balamt. Nitekim, Papa XII. Pie, hz. Meryem’in ‘göe yükselii’ (dogme de l’assomption de la
Vierge Marie) dogmasn bu ekilde ilan etmitir. Geni bilgi için bkz.: Roland Minnerath, Histoi-
re des Conciles, Paris 1996, s. 101.
II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam 109

edilmitir.4 Konsilin toplanma gerekçelerinde belirtilenlerden hareketle, söz


konusu konsil ‘Kilise’nin kendini zamann icaplarna uygun olarak güncellemesi’
anlamnda ‘aggiornamento’ olarak da anlmaktadr.5
Gerçekten, 1870 ylnda toplanan I. Vatikan Konsili’nden sonra genel olarak
dünyada ve özellikle de Avrupa’da birçok önemli deiiklik yaanmtr. I. ve II.
Dünya Savalar’nn yaanmas ile birlikte Avrupa’nn siyasi ve sosyal yapsndaki
deiiklikler, komünist sistemin bata Sovyetler Birlii’nde ve Dou Avrupa
ülkeleri, Çin ve Güney-Dou Asya ülkelerinde yerlemesi, kolonyalizmin boyun-
duruundan kurtulan yeni devletlerin ortaya çk, Birlemi Milletler’in kurul-
mas, insan haklarna dair kültürün yaygnlamas, hzl ekonomik büyümelerin
gerçeklemesi, demokrasi ve özgürlük taleplerinin artmas, dünyann birbirine
rakip çift kutuplu bloklamaya gitmesi ve Üçüncü Dünya Ülkeleri’nin dünya
siyaset sahnesine katlmas gibi olaanüstü gelimeler, yeni bir dünya düzeninin
ortaya çkmasna neden olmutur. Küresel ölçekte gerçekleen bu gelimelere
üphesiz Kilise kaytsz kalamazd.6
Bu siyasi ve sosyal deiikliklerin yannda, hristiyanln kendi içinde de
önemli gelimeler yaanmakta idi. Mesela; Kilise’nin kendi içindeki baz yeni
hareketler ve sorgulamalar; ayinlerin icras, Kitab- Mukaddes, din adamlar
snfnn organizasyonu, ‘laikler’in Kilise’nin faaliyetlerine katlmalar gibi konu-
larda yeni talepler dile getirmekte idi. Bunlarn yannda, seküler kültürle müna-
sebet, bilimsel ve teknolojik (özellikle de tbbi) gelimeler sonucunda ortaya
çkan yeni problemler, ahlakî tefessüh, yeni felsefi açklamalar,7 protestanlarn
öncülüünde gelien ökümenik hareket gibi yeni gelimeler Kilise’nin en çok
tartt gündem maddelerini tekil etmekte idi. te, bütün bu gelimeler,
Katolik Kilisesi’nin kendi içerisinde ciddi kararlar almasn gerektirmitir.8
Papa XXIII. Jean’n 1959’da ilan ettii söz konusu karardan hemen sonra,

4
Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, Paris 1993, c.1, s. 355.
5
‘Aggiornamento’ kavram, Papa 23. Jean’n II. Vatikan Konsili için kulland bir ifade olarak
mehur olmutur. Papa, söz konusu ifadeyi özellikle hristiyanlarn ‘kendi dillerinde ayin yapma
yetkisini veren’ Sacrosanctum Concilium adl Konsil yasas için kullanmtr. Detayl bilgi için
bkz.: Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, Paris 1993, c.1, s. 356.
6
Roland Minnerath, Histoire des Conciles, Paris 1996, s. 102.
7
Mesela; ayn zamanda bir cizvit din adam olan Theilhard de Chardin’in evrim teorisi ve iman-
bilim arasndaki uyumlu iliki ile ilgili yeni felsefi izahlarnn Kilise içinde sebep olduu tartma-
lar buna örnek olarak zikredilebilir. Konu ile ilgili bkz.: R. Winling, ‘Voies Nouvelles. Avanceés.
Vatican II (1945-1965)’, Les Chrétiens et leurs Doctrines, edit.: Joseph Doré, Paris 1987, s. 374.
8
Genelde Hristiyanln özelde ise katolik Kilisesi’nin modernite paradigmas ile yüz yüze
geliinin dini, sosyal ve siyasi sonuçlar ile ilgili geni bir deerlendirme için bkz.: Hans Küng, Le
Christianisme, çev.: Joseph Feisthauer, Paris 1999, s.873-1055; Roland Minnerath, Histoire des
Conciles, Paris 1996, s. 102.
110 smail Tapnar

dünyann çeitli ülkelerine yaylm olan 2593 piskopos ve din adam, 156 tarikat
reisi ve 62 üniversite ile irtibata geçilmi ve kendilerinden konsilde hangi konula-
rn ele alnmas gerektiine dair görü bildirmeleri istenmitir ve konuyla ilgili
2109 cevap alnmtr. 5 Haziran 1960’da, konularn deerlendirilip rapor haline
getirilmesi için kardinal Tardini bakanlnda bir merkez komisyon ve o komis-
yona bal hazrlk komisyonlar kurulmutur. Komisyon, teklif edilen konular
8972 balk altnda toplamtr.9 25 Aralk 1961’de, Noel bayramnda yaynlanan
Humanae salutis apostolik yasayla ilk defa Konsil’in toplanmas için çar yapla-
caktr. 11 Ekim 1962’de ise, bizzat Papa yapaca açlla konsiller tarihinin
üphesiz en önemlilerinden biri olan II. Vatikan Konsili resmen toplanmtr.
Konsil, 4 oturumda gerçeklemitir. Balangçta 2427 piskopos ile açl yaplan
Konsil’in 7 Aralk 1965’teki son oturumunda 2399 piskopos hazr bulunmutur.10

II. Konsilde Alnan Kararlar ve Getirdikleri Yenilikler


II. Vatikan Konsili, Katolik Kilisesi’nin Ortaça’dan itibaren sürdürdüü ge-
lenei deitiren deil, yeniden ve kökten yorumlayan bir konsil olarak alglan-
mtr. Bu nedenle, konsilde Katolik Kilisesi’nin kilise tekilatnn düzeninden
baz dogmatik esaslarna kadar önemli deiiklikler kabul edilmitir.

A. II. Vatikan Konsili Dokümanlar


II. Vatikan Konsilin’de dört yasa (constitutions), üç Bildiri (déclarations) ve
dokuz kararname (décrets) olmak üzere 16 doküman yaynlanmtr. Söz konusu
dokümanlar ve içerikleri u ekildedir: 11

1. Yasalar
a. Dei Verbum Yasas: 18 Kasm 1965’te kabul edilen bu dogmatik yasa ile, Ki-
lise’nin havariler yoluyla gelen kurtulu mesajna sahip olduu vurgulanm, ayn
zamanda kutsal metinlerin söz konusu mesajdan sadr olduu belirtilmitir. Bu
yasa ile, Katolik Kilisesi gelenein yannda Kutsal Ruh’un ilham ile yazlan

9
Söz konusu tekliflerin tamam daha sonra Acta et Documenta Concilii Oecumenici Vaticani II
dizisi içerisinde Acta antepreparatoria adyla 15 cilt halinde yaynlanmtr. Geni bilgi için bkz.:
Roland Minnerath, Histoire des Conciles, Paris 1996, s. 103.
10
II. Vatikan Konsili papalar olarak bilinen Papa XXIII. Jean ile Papa VI. Paul’un dönemleri ile
ilgili geni bilgi için bkz.: Yves-Marie Hilaire, Histoire de la Papauté, Paris 2003, s. 465-480; Ro-
land Minnerath, Histoire des Conciles, Paris 1996, s. 106.
11
Aratrmada II. Vatikan Konsili’nde alnan kararlar ve muhtevalarna dair kullanlan kaynaklar
için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/index_fr.htm.
II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam 111

Kutsal Kitaba merkezi bir önem verdiini ifade etmitir.12


b. Lumen Gentium Yasas: 21 Kasm 1964’te kabul edilen ve Konsil’in en
önemli yasalarndan kabul edilen bu yasa ile Katolik Kilisesi, her ne kadar kendi-
sini Petrus’un halefi olarak görse de, kendisine mensup olmayan dier hristiyan-
larn da kutsalla ve hakikate sahip olduklarn kabul edecektir.13 Bu yasa,
Katolik Kilisesi dogmatik anlaynda önemli bir devrim olarak kabul edilecektir.
Nitekim, bu yaklam önemli tartmalara sebebiyet verecektir. Ayn yasada,
piskoposlar kurulunun Papa ile birlikte Kilise’ye hizmet ettikleri de vurgulanm-
tr.14
c. Sacrosanctum Concilium Yasas: 4 Aralk 1963’te yaynlanan ve ayinlerin ic-
ras meselesinin yeniden tanmland bu yasada, dindalarn ayine katlmnn
teviki ele alnmtr. Bu vesileyle gündeme getirilen ibadet ve ayinlerin dili
meselesi sonucunda dindalarn kendi kullandklar günlük dille ibadat edebilme-
leri düzenlemesi kabul edilmitir.15 Latince’nin yegane ibadet dili olmasndan
vazgeçilmesi önemli tartmalara sebep olmutur.16
d. Gaudium et Spes Yasas: Kilise’nin modern dünyaya yaklamnn ve modern
artlarda görevini nasl tanmladnn ele alnd önemli bir yasadr. 7 Aralk
1965’te kabul edilen yasa, Konsil kararlar arasnda heyecanla beklenen ve birçok
tartmalara neden olan bir karar olmutur. Kilise’nin, insanln tamamn ortak
kardelik paydasnda gördüünün ifade edildii yasada, mesajnn ‘belli bir kültü-
re ait olmadn’ vurgulam ve mesajnn ‘her kültüre uygun bir vasta ile akta-
rlmasn’ benimsemitir. Aile, ekonomik ve sosyal hayat, fakir milletlerin geli-
mesinin bir bar esasna dayal olarak destklendii vurgulanmaktadr. Söz konu-
su yasada, Kilise’nin ateizm ile ilgili görülerine de yer verilmektedir.17

2. Kararnameler
a. Ad Gentes Kararnamesi: Kilise’nin modern dünyada misyonerlik faaliyetini
nasl yapacana dair düzenlemeler içeren bir kararnamedir. Kararname, Gau-

12
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_const_19651118_dei-verbum_fr.html. Ayrca bkz.: Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dic-
tionnaire des Religions, c.1, s. 355-358, Paris 1993, s. 356.
13
Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, c.1, s. 355-358, Paris 1993, s. 355.
14
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_const_19641121_lumen-gentium_fr.html.
15
Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, c.1, s. 355-358, Paris 1993, s. 356.
16
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_const_19631204_sacrosanctum-concilium_fr.html.
17
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_cons_19651207_gaudium-et-spes_fr.html.
112 smail Tapnar

dium et Spes adl yasay erh eder mahiyettedir. Buna göre, bütün katolikler
bulunduklar cemiyette hristiyanl yaymakla görevlidirler. Kararname, 2 aralk
1965’te kabul edilmitir.18
b. Presbyterorum Ordinis Kararnamesi: Ad Gentes adl kararnameyi tamamlar
mahiyette olan ve din adamlar snfnn modern dünyann gerçekleri karsnda
görevlerini düzenleyen bir kararnamedir. Özellikle, insanlarn hayatlarn Kili-
se’ye adamalarndaki saysal düü nedeniyle, yeni din adamlarnn Kilise’ye
kazandrlmas konusu üzerinde önemle durulmaktadr. Kararname, 7 Aralk
1965’te kabul edilmitir.19
c. Apostolicam Actuositatem Kararnamesi: 18 Kasm 1965’te kabul edilen Kon-
sil’in çok önem verdii bu kararname, din adam snfna mensup olmayan ‘laik-
ler’in Kilise’nin misyonundaki yerini düzenlemektedir.20
d. Optatam Totius Kararnamesi: Modern dünyadaki gelimeler göz önünde bu-
lundurularak din adamlarnn eitimi meselesini düzenleyen bir kararnamedir.
Eitim görecek olan seminaristin manevi, entellektüel, felsefi, telojik ve Kitab-
Mukaddes konularnda iyi bir formasyona sahip olmas üzerinde durulmaktadr.
Kararda, ayrca, din adamlarnn bekarl konusuna vurgu yaplmaktadr. Karar-
name, 28 Ekim 1965’te kabul edilmitir.21
e. Perfectae Caritatis Kararnamesi: Kilise’ye bal tarikatlarn (ordres) ileyiini
yeniden düzenleyen bir kararnamedir. 11 Ekim 1965’te kabul edilen kararname-
de, tarikat mensuplarnn bulunduklar bölgedeki piskoposlara ballklar ifade
edilmitir.22
f. Christus Dominus Kararnamesi: sa Mesih’in temsilcileri olarak cemaatin
idaresinden sorumlu piskoposlarn görevlerini düzenleyen bir kararnamedir.
Böylece, Kilise’nin misyonunu yerine getirmede Papa ile piskoposlarn birliktelii
vurgulanmtr. Bu kararname, 28 Ekim 1965’te kabul edilmitir.23
g. Unitatis Redintegratio Kararnamesi: Katolik olmayan Hristiyanlarn durumu
18
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19651207_ad-gentes_fr.html.
19
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19651207_presbyterorum-ordinis_fr.html.
20
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19651118_apostolicam-actuositatem_fr.html.
21
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19651028_optatam-totius_fr.html.
22
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19651028_perfectae-caritatis_fr.html.
23
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19651028_christus-dominus_fr.html.
II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam 113

ve onlarla birlemeyi öngören ökümenizm meselesini ele alan çok önemli bir
kararnamedir. Konsil’in kabul ettii bu kararla, o zamana kadar Katolik Kilisesi
dndaki hristiyanlarn sapkn kabul edilmesinden vazgeçilmitir. Kararname,
söz konusu hristiyan cemaatler ile ilgili birleme faaliyetlerini ve yöntemlerini
karara balamaktadr. 21 Kasm 1964’te kabul edilen bu kararname, Katolik
Kilisesi dogmatik esaslarnda önemli bir açlm olarak deerlendirilecektir.24
h. Orientalium Ecclesiarum Kararnamesi:Katolik Kilisesi’nin latin ayin usulü
dndaki ayinleri kabul eden (meselâ, bizans ayin usulü gibi) ve havari geleneini
devam ettirenler eklinde tanmlad ‘Dou Kiliseleri’ ile ilikilerin ele alnd
kararnamedir. Kararname, 21 Kasm 1964’te kabul edilmitir.25
i. Inter Mirifica Kararnamesi: 4 aralk 1963’te kabul edilen bu kararname, Kili-
se’nin misyonunu ve cemaati ile birliini salamas görevini yerine getirirken
(radyo, televizyon, sinema, basn-yayn, tiyatro ve kamuoyu gibi) yeni iletiim
araçlarn kullanmas gerektiini karara balamaktadr.26

3. Bildiriler
a. Gravissimum Educationis Bildirisi: Katoliklerin din eitimini düzenleyen bil-
diridir. 28 Ekim 1965’te kabul edilen bildiriye göre, çocuklarn din eitiminden
ailelerin sorumlu olduuna vurgu yaplmakta ve devletin bu konuda otoriterisini
kullanarak engel çkarmamas, aksine gerçeklemesi konusunda yardmc olmas
gerektii belirtilmektedir. Bildiride, Katolik okullarnn bu görevi yerine getirme-
deki sorumluluklar ile söz konusu okullardan baka eitim kurumlarnda okuyan
çocuklarn da uygun hristiyanlk eitimi görmeleri konusunda Kilise’nin görevli
olduu ifade edilmektedir.27
b. Nostra Aetate Bildirisi: 16 Ekim 1965’te kabul edilen ve üzerinde en çok tar-
tlan kararlardan biri olan Nostra Aetate Bildirisi, Kilise’nin Hristiyan-
olmayanlara yaklamn açklayan önemli bir dokümandr. Özellikle Yahudiler
ve Müslümanlar’la ilgili ifadeler, geleneksel tutumu benimseyenler ile yaplan
uzun tartmalar sonucunda kabul edilmitir.28

24
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19641121_unitatis-redintegratio_fr.html.
25
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19641121_orientalium-ecclesiarum_fr.html.
26
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decree_19631204_inter-mirifica_fr.html.
27
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decl_19651028_gravissimum-educationis_fr.html.
28
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decl_19651028_nostra-aetate_fr.html.
114 smail Tapnar

c. Dignitatis Humanae Bildirisi: Konsil kararlar arasnda en çok tartlan bel-


gelerden biri de, üphesiz din özgürlüü konusunu ele alan bu belgedir. 7 Aralk
1965 tarihinde kabul edilen bildiriye göre, ‘herkes hakikati arama, kabul etme ve
ona sadk olmakla görevlidir.’ Bildiri, ‘hakikatin insanlara zorla kabul ettirilmesi-
nin doru olmadn’ da açklamtr. Bu bildiri, herkesin vicdannn doru kabul
ettii eye inanma özgürlüünü tanmas nedeniyle Kilise içerisinde ciddi tart-
malara neden olmutur.29

B. II. Vatikan Konsilinde Alnan Kararlardaki Önemli Yenilikler


II. Vatikan Konsili’nde, Katolik Kilisesi hem kendini konumlandrmas çerçe-
vesinde kendi içinde yaad meselelere hem de d dünyaya yönelik anlaynda
radikal deiikliklere neden olacak kararlar almtr.30 Burada, söz konusu alnan
kararlardan sonuçlar itibariyle en önemli olanlar konu balklar halinde belirti-
lecektir.31

1. badetlerin Yerel Dillerde Yaplabilmesi


Papa’nn 22 Ekim 1962’de yapt teklif üzerine Konsil’in ilk oturumunda
ayinlerin icras konusu ele alnmtr. Konu ile ilgili metinler, ayinlerin icrasna
dair temel görüleri incelemekte ve ‘inananlarn kutlamalara aktif katlmn
salamay’ teklif etmekte idi. Buna göre, ayinlere itirak eden inananlarn ‘evha-
ristiya (messe) ayininin ilk ksmnda ve sakrementlerin icrasnda’ günlük kullan-
dklar yerel dillerde katlmlar tartlm ve Sacrosanctum Concilium adl yasa ile
kabul edilmitir.32 Bu durum, gelenekselciler tarafndan iddetle eletirilmitir.
Zira, Protestan Reformu’na kar toplanm olan Trento Konsili’nde alnan
karara göre ‘Katolik Kilisesi’nin ayin dili Latince olarak tespit edilmitir’.33

29
lgili belge için bkz.: http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/documents/vat-
ii_decl_19651207_dignitatis-humanae_fr.html.
30
Katolik Kilisesi’nin alm olduu kararlarn Kilise tarihi bakmndan önemi ile ilgili geni
açklama için bkz.: Jean-Baptiste Duroselle – Jean-Marie Mayeur, Histoire du Catholicisme, Paris
1998, s. 118-123.
31
II. Vatikan Konsili’ne alnan kararlarn dogmatik sonuçlar için ayrca bkz.: Jaroslav Pelikan,
Doctrine Chrétienne et Culture Moderne Depuis 1700, çev. Pierre Quillet, c.5, Paris 1994, s. 322-
332.
32
Roland Minnerath, Histoire des Conciles, Paris 1996, s. 107.
33
Bkz.: A. Michel, ‘Concile de Trente’, Dictionnaire de la Théologie Catholique, c.15, s.1414-1508,
Paris 1946. Bununla beraber, 7 Temmuz 2007’de Papa XVI. Benedikt yeniden Latince ibadet
yaplmasn tevik eden Summorum Pontificum baln tayan bir motu proprio belgesi yaynla-
mtr. Ancak, bu karar II. Vatikan Konsili taraftarlarnca iddetle eletirilmitir. Belgede, Latin-
ce ayin Katolik Kilisesi’nin ‘olaanüstü bir ritüeli’ (rite extraordinaire) olarak tanmlanm ve
ancak ‘bir grup düzenli kilise cemaati’nin istei üzerine papazn ayini Latince yapmas gerektii
belirtilmitir. Söz konusu belge ve konuyla ilgili tartmalar için için
II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam 115

2. Kutsal Kitabn Dinin Merkezine Yerletirilmesi


Protestan Reformu’nun Kitab- Mukaddes’i yegane otorite (sola scriptura) ka-
bul etmesi yönündeki kararna kar toplanan Trento Konsili’nde, Katolik Kilisesi
‘Kilise geleneine’, onun temsilcisi olan Kilise ‘kararlarna’ vurgu yapm ve
Kitab- Mukaddes’in Latince dnda bir dile tercümesini yasaklamt. II. Vati-
kan Konsili’nde kabul edilen Dei Verbum yasas ile birlikte, Kutsal Kitabn öne-
mine vurgu yaplm ve Hristiyan imannn merkezinde yer ald belirtilerek
otoritesi öne çkarlmtr. Bu karara ve Gaudium et Spes yasasna uygun olarak,
Kitab- Mukaddes’in her hristiyan tarafndan okunmas, aratrlmas tevik
edilmi ve bu maksatla çeitli dillere tercüme edilmesi desteklenmitir.34

3. Kilise Yönetiminde Papa-Piskoposlar birliinin Kabulü


Trento Konsili ile birlikte Kilise’nin merkez yönetimi ve Papa’nn mutlak oto-
ritesine vurgu yaplm, I. Vatikan Konsili’nde bu tutum daha da güçlendirilmiti.
Ancak, piskoposlarn Kilise’nin idaresinin dnda braklmas çeitli idari sknt-
larn yaanmasna ve eletirilere sebep olmutur. II. Vatikan Konsili’nde kabul
edilen Lumen Gentium yasas ve Christus Dominus karar ile birlikte Papa’nn
icraatlarn Piskoposlar Kurulu ile istiare ederek yürütmesi karara balanmtr.
Bu durum, özellikle Kilise’nin kuruluundan itibaren var olan ‘ibirliine dayal’
(collegialité) yönetim usulüne uygun bulunmutur. Nitekim, bu maksatla ‘Pisko-
poslar Sinodu’ adyla bir tekilat kurulmu ve böylece Papa ile ‘yerel Kiliseler’
arasnda yakn ibirlii tesisinin yolu açlmtr.35

4. Laiklerin Kilise Misyonuna Aktif Katlm


Katolikler arasnda o güne kadar geçerli olan ‘Papa ve piskoposlarn yöneti-
minde olan’ dar anlamdaki Kilise anlayndan vazgeçilmi, Kilise’nin misyonunu
gerçekletirmede cemaati ile birliktelii vurgulanmtr. Apostolicam Actuositatem
kararnamesinde ifade edilen bu yaklamla, asl itibariyle, Kilise içerisindeki din
adam snfna mensup olmayan ‘laiklerin’ Kilise’ye hizmette aktif katlmlarn
salamak hedeflenmitir. Zira, katolikler arasnda Kilise’ye rahip olarak katlmla-
rn azalmasnn, böyle bir kararn alnmasnda önemli bir etken olduu belirtilme-

bkz.:http://www.vatican.va/holy_father/benedict_xvi/motu_proprio/documents/hf_ben-
xvi_motu-proprio_20070707_summorum-pontificum_lt.html; Henri Tincq, Les Catholiques,
Paris 2008, s. 267.
34
R. Winling, ‘Voies Nouvelles. Avanceés. Vatican II (1945-1965)’, Les Chrétiens et leurs Doctri-
nes, edit.: Joseph Doré, Paris 1987, s. 379; Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 99, 106.
35
R. Winling, ‘Voies Nouvelles. Avanceés. Vatican II (1945-1965)’, Les Chrétiens et leurs Doctri-
nes, edit.: Joseph Doré, Paris 1987, s. 38; Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 107.
116 smail Tapnar

lidir.36

5. Katolik Olmayanlarla likiler ve Ökümenizm


II. Vatikan Konsili’nin ald en önemli kararlardan biri, üphesiz Katolik ol-
mayan hristiyanlar Kilise cemaati içerisinde kabul etmi olmasdr. Böylece,
‘extra eclesia non salus’ sözü ile ifade edilen ‘Kilise dnda kurtulu yoktur’ dogma-
s terk edilmi olmakta idi. Lumen Gentium yasas ile birlikte Katolik olmayan
hristiyanlarn da kutsalla ve havariler yoluyla nakledilen hakikate sahip olduk-
lar kabul edilmitir. Konsil, Unitatis Redintegratio kararnamesini yaynlamak
suretiyle bir adm daha atarak, söz konusu kiliseler ile ‘birleme yoluna gidilebile-
ceini’ yani ökümenizmi kabul ederek dogmatik esaslarnda yeni bir açlm
gerçekletirmitir.37
Böylece, bir nesil öncesine kadar bir araya geleceklerine ihtimal bile verilme-
yen protestan ve ortodoks kiliselerin temsilcileri ile birlikte bir araya gelinmi,
onlarn da gözlemci olarak Konsil toplantlarna katlmalarna izin verilmi,
hakikate sahip olduklar ve Kilise’nin manevi bedeninin bir parças olduklar
kabul edilmitir.38

6. Hristiyan Olmayan Dinlerle likiler


Katolik Kilisesi dnda kurtuluun olmayacan kabul eden Katolik Kilisesi,
Nostra Aetate bildirisi ile birlikte Hristiyanlk dndaki dinlerin sahip olduklar
deerlerin takdir edilmesi gerektiini kabul etmi ve ortak noktalara vurgu
yapmtr.39 Bildiride Yahudilik üzerinde özel olarak durulmu ve ‘antisemitizm’
reddedilmitir. Hinduizm ve Budizm dinlerinden de bahsedilmitir. Müslüman-
larla olan münasebeplere de deinilen bildiride, onlarn tek Tanr inanc, Hz.
brahim, Hz. Meryem ile ilgili inançlar ile ahiret ve kyamete olan inançlarndan,
namaz, zekat ve oruç ibadetlerinden bahsedilmi, haçl seferleri nedeniyle arala-
rnda gerçekleen husumetin unutulmas çars istenmitir. Bu vesile ile söz
konu dinlerle diyalog yaplmas tavsiye edilmitir.40 Bu kararla Katolik Kilisesi,
dier dinlerdeki otantik deerlerin varln kabul ederek, hakikatin yegane
temsilcisi olduu iddiasnda bulunmamtr.41 Bu nedenle, Nostra Aetate bildirisi,

36
Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, Paris 1993, c.1, s. 357.
37
Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, Paris 1993, c.1, s. 357.
38
Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 103.
39
Paul Pouppard, ‘Concile Vatican II’, Dictionnaire des Religions, Paris 1993, c.1, s. 357.
40
Nostra Aetate bildirisinin Türkçe tercümesi için bkz.: Mahmut Aydn, Monologdan Diyaloa,
Ankara 2001, s. 267-271.
41
R. Winling, ‘Voies Nouvelles. Avanceés. Vatican II (1945-1965)’, Les Chrétiens et leurs Doctri-
nes, edit.: Joseph Doré, Paris 1987, s. 379.
II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam 117

Katolik Kilisesi’nin d dünyaya açlma kararnn en bariz ifadesi olarak kabul
edilmitir.42

7. Din ve Vicdan Özgürlüü


II. Vatikan Konsili, ‘dini özgürlüü’ temel bir esas olarak kabul etmek suretiy-
le çok esasl bir karar almtr. Dignitatis Humanae bildirisinde herkesin özgürce
hakikati aramakla yükümlü olduu, bulduu hakikate özgürce inanmas gerektii
ve söz konusu hakikatin gereklerini özgürce yerine getirme hakk bulunduu
ifade edilmitir. Bu nedenle, insanlara bir inancn veya hakikatin zorla kabul
ettirilmesinin mümkün olmad; hakikatin, kendisini içerdii doruluun gücüy-
le bakalarna kabul ettirecei karara balanmtr. Bu durum, Katolik Kilisesi’nin
insanlar zorla hristiyanlatrma stratejisinden vazgeçtiinin de bir ifadesi olarak
görülmütür. Oysa, din ve vicdan özgülüünün ne kadar önemli olduunu ve
özgürce inanmann ne kadar büyük bir deer olduunu özellikle Komünist Dou
Bloku ülkelerinden gelen Piskoposlar çok iyi biliyorlard. Nitekim, söz konu
bildirinin kabulünde Prag Bapiskoposu Beran’n büyük etkisi olduu bilinmek-
tedir.43

III. Konsil Kararlarnn Katolikler Arasndaki Yanks


Vatikan Konsili ile birlikte Katolik Kilisesi’nde yaplan bu deiiklikler, Kato-
likler’in büyük çounluu tarafndan memnuniyetle karlanmtr. Bu durum,
özellikle ‘Kilise merkezlilii’ni eletiren ve modern hayatn deerlerini benimse-
yen Katoliklerin Kilise’ye olan ballklarnn ve sayglarnn yenilenmesinde ve
devam ettirilmesinde üphesiz önemli bir rol oynamtr. Ancak, söz konusu
kararlar Kilise içerisinde bir yandan ‘gelenee’ bal olarak bilinenler dier yan-
dan kimi ‘muhafazakarlar’ tarafndan iddetle eletirilecektir. Her iki yaklam,
Katolik Kilisesi’nin II. Vatikan Konsili ile birlikte gelitirdii ‘açlmdan’ rahatsz
olmu, bu kararlar Kilise’nin kendi misyonundan sapma olarak deerlendirilmi
ve her frsatta ‘eski gelenein’ yeniden canandrlmas için faaliyetlerde bulun-
mulardr. Nitekim, Konsil’de alnan kararlarn Kilise içerisinde sebep olduu
tartmalar dikkate alnm ve konsiller tarihinde ilk defa Konsil kararlarnn son
paragrafna, alnan kararlar kabul etmeyenlerin ‘sapkn’ ve ‘kafir’ ilan edileceini

42
Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 106.
43
R. Winling, ‘Voies Nouvelles. Avanceés. Vatican II (1945-1965)’, Les Chrétiens et leurs Doctri-
nes, edit.: Joseph Doré, Paris 1987, s. 379; Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 106.
118 smail Tapnar

belirten ‘anatema’44 maddesi konmamtr.45

1. Gelenekselcilerin Eletirisi
Katolik Kilisesi içerisinde II. Vatikan Konsili kararlarn en iddetli eletiren-
ler, üphesiz ‘Tradisyonalistler’ olarak da bilinen ‘Gelenekselciler’dir. 1988’de
Katolik Kilisesi’nden resmen ayrlan Gelenekselciler’in en önemli özellii ve
‘muhafazakarlar’dan farklar, II. Vatikan Konsili ile birlikte Katolik Kilisesi’nin
doru yoldan saptn ‘açkça’ dile getirmi olmalardr. Eski Dakar Bapiskoposu
olan Marcel Lefebvre’in ban çektii ve ‘Lefebvrist’ler olarak da bilinen Gele-
nekselciler,46 kendilerinin de hazr bulunup altna imza attklar II. Vatikan
Konsili’ni özellikle iki konuda eletirmektedirler. Onlara göre Konsil, ‘ibadet ve
ayin dilinin inananlarn kendi dillerinde icra edilmesini kabul etme’47 ve ‘din
özgürlüünü kabul etme’48 kararlarn almakla hata etmi ve ‘Katolik imannn
esasna dokunmutur’.49 Hatta, Marcel Lefebvre’e göre, böyle bir ‘konsilin top-
lanmasn Kutsal Ruh deil, ancak eytan ilham etmi olabilir!’.50
Onlara göre, Dignitatis Humanae bildirisinin kabulüyle birlikte ‘solucan mey-
venin içine girmitir’. Böylece, Kilise hakikatin mutlak temsilcisi olduu iddia-
sndan vazgeçmi, relativizme ve sübjektivizme kap aralamtr. Ayn ekilde,
Nostra Aetate ile dier dinlerle diyaloa girmek ve onlarda ‘hakikat unsurlarnn’
varln kabul etmek, dier kiliselerle ökümenizm maksadyla diyaloa girmek
Kilise’nin iki bin yllk iddiasndan vazgeçmesi demektir. Bu, ayn zamanda,
Kilise’nin her türlü misyonerlik görevinden de vazgeçmesi anlamna gelmekte-
dir.51
Gelenekselciler, II. Vatikan Konsili’nde alnan kararlarn sorumluluunu ‘Ka-

44
Anatema: Kilise tarafndan heretiklere ve doru inancn dümanlar olarak kabul edilenlere
kar verilen Kilise’den dlama karar. Bkz.: Michel Feuillet, Vocabulaire du Christianisme, Paris
2000, s. 7.
45
Winling’e göre, Kilise’nin ‘anatema’ ifadesini kullanmam olmas, Konsil’in ruhu olan ‘Kilise
dndaki hristiyanlarla diyalou gelitirme ve birlii salama’ anlay ile uyum içindedir. Bkz.:
R. Winling, ‘Voies Nouvelles. Avanceés. Vatican II (1945-1965)’, Les Chrétiens et leurs Doctri-
nes, edit.: Joseph Doré, Paris 1987, s. 380.
46
Konsile katlanlar arasnda aznlkta olan ve Gelenekselciler olarak adlandrlan din adamlar
unlardr: Kardinal Ottaviani, Kardinal Ruffini, Kardinal Siri, Piskopos Marcel Lefebvre, Pisko-
pos Carli ve Piskopos Staffa. Geni bilgi için bkz.: Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s.
105.
47
Sacrosanctum Concilium Yasas kararlar.
48
Dignitatis Humanae Bildirisinde ifade edilen ‘istedikleri hakikati kabul etmede insanlarn özgür
olduu ve herkesin kabul ettii hakikate sayg duyulmas gerektii’ yönündeki görüler.
49
Roland Minnerath, Histoire des Conciles, Paris 1996, s. 107.
50
Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 105.
51
Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 105.
II. Vatikan Konsili ve Katoliklerin Yaklam 119

tolik Kilisesi’nin manevi varlna deil, Kilisesi’nin idarecilerine yüklemektedir.


Bu nedenle onlar, eletiri konusu olan kararlardan geri adm atlmad müddet-
çe, kendilerini söz konusu kararlar alanlar ve benimseyenlerle ayn çat altnda
bulunamayacaklarn ilan etmilerdir. Temel olarak, Trento Konsili’nde alnan
kararlara yeniden dönülmesini savunan Gelenekselciler, Katolik Kilisesi tarafn-
dan iddetle eletirilmi ve ‘Kilise cemaatinden atlma’ (excomunication)52
cezasna çarptrlmlardr.

2. Muhafazakar Tepki
Konsil’in ilk oturumu olan ‘litürjiye’ yönelik tartmalardan itibaren, iki farkl
anlay kendini açkça hissettirmeye balamtr. Bunlar, ‘ilerlemeciler’53 (progres-
sistes) ile ‘muhafazakarlar’ olarak iki gruba ayrlmlar ve konsil boyunca etkilerini
hissettirmilerdir. Muhafazakarlar, II. Vatikan Konsili’nin Katolik Kilisesi gelene-
inde yapt deiiklikleri prensipte kabul etseler de, Kilise’nin eski merkeziyetçi
anlaynn devamndan yana olanlar Konsil kararlarn ‘yorumlaryla’ eletirenler
arasnda yer almlardr. Katolik Kilisesi’nin ‘muhfazakar karakterinin’ devamn-
dan yana olan bu kesime göre, II. Vatikan Konsili’nde alnan kararlar esas itibriy-
le Kilise’nin temel anlaynda bir sapma meydana getirmemitir. Onlara göre,
asl mesele söz konusu kararlarn ‘yorumu’ndadr. Muhafazakarlara göre, Konsil
kararlarnn çada ‘liberal deerlere’ göre yorumlanmas, Kilise’nin tarih boyun-
ca ‘muhafaza ederek naklettii’ deerlere zarar vermektedir. Bu nedenle, ‘çada
görünümlü’ fakat ‘tehlikeli’ olan yorumlara ve ‘deiikliklere’ kar Katolik
Kilisesi’nin ‘korunmas’ gerekmektedir.54
Katolik Kilisesi’nin yönetiminde önemli bir güce ve etkinlie sahip olan mu-
hafakar anlay, II. Vatikan Konsili kararlarn ‘Kilise geleneinde yeni bir açlm’
olarak deerlendirenlerle mücadele etmi ve her frsatta onlar iddetle mahkum
etmitir. Bu konuda, özellikle II. Vatikan Konsili mimarlarndan saylan Alman
ilahiyatç Hans Küng’ün durumu ilginç bir örnektir. II. Vatikan Konsili’nin

52
‘Excommunication’ olarak fade edilen kavram, dinî cemaatten dlanma ve atlma anlamna
gelmektedir. Ortaça’da papalar ve piskoposlar tarafndan heretiklere ve ‘Kilise’nin düman’
kabul edilenlere kar kullanlmtr. Kilise cemaatinden atlma ve dlanma cezasna çarptrlan-
lar, kilisede icra edilen ‘sakrementler’e ve ayinlere (litürji) katlamaz. Bkz.: Michel Feuillet, Vo-
cabulaire du Christianisme, Paris 2000, s. 50.
53
Konsile katlan ve ‘ilerici’ olarak bilinen din adamlar unlardr: Kardinal Liénart, Kardinal
Frings, Kardinal Suenens, Kardinal Léger, Piskopos Smet, Piskopos Garrone ve Piskopos Helder
Camara’dr. Burada hemen belirtilmelidir ki, ‘ilerici’ler arasnda en önde yer alan Kardinal
Frings’in Konsil esnasnda kendisine danmanlk yapan ahs, günümüzde Papa XVI. Benedik-
tus olan genç alman ilahiyatç Joseph Ratzinger’dir. Geni bilgi için bkz.: Henri Tincq, Les Cat-
holiques, Paris 2008, s. 104-105.
54
Bkz.: Roland Minnerath, Histoire des Conciles, Paris 1996, s. 107.
120 smail Tapnar

tekili ve alnan kararlarn Katolik Kilisesi’nin ‘çada gelimelere uyum çabalar’


olarak deerlendiren ve bu yönde bir ilahiyat anlay gelitiren Hans Küng, bu
görüleri nedeniyle mevcut Kilise yönetiminde söz sahibi olan muhafazakar kesim
tarafndan ‘dini doktrinleri öretme yetkisinden mahrum edilme’ (missio canoni-
ca) cezasna çarptrlmtr.55

Sonuç
II. Vatikan Konsili kararlar, üphesiz Katolik Kilisesi tarihinde önemli bir
dönüm noktas olmutur. Trento Konsili ile birlikte merkeziyetçi, baskc ve
otoriter bir döneme giren Kilise, modern dünyann gerçekleri ile yüzlemekten
kaçnm ve içten içe çökmeye balamtr. Durumun ciddiyetini ve bir an önce
tedbir alnmas gerektiini fark eden Papa XXIII. Jean, papa seçilmesinin hemen
ardndan ökümenik bir konsil toplayacan ilan etmitir. Böylece Kilise, modern
dünyann gerçeklerine göre yeniden yaplanmaya gitmenin gereklerini yerine
getirme karar almtr. Böylece, Kilise’nin idaresi, ayinler, dogmalar, Katolik
olmayan hristiyanlar ve dier dinlerle münasebetlerin yeniden düzenlenmesi
yönünde kararlar alnmtr.
Söz konusu kararlar, Kilise’ye içinde yaad çan gerçekleri ile dorudan
yüzleme frsat vermitir. Alnan kararlar, her köklü deiiklikte olduu gibi
herkesi memnun edememi, kilise içindeki ‘muhafazakar’ kesim tarafndan
iddetle eletirilmitir. Hatta, kimi din adamlar alnan kararlar ‘Katoliklik’ten
sapma’ olarak deerlendirmi ve Kilise’den ayrlmtr. Bunlarn en önemlilerin-
den biri ‘Lefebvriste’ler olarak da bilinen Gelenekselci harekettir. Katolik Kilise-
si’nin alm olduu kararlarn Kilise içindeki ‘ilerici’ görüe sahip olanlar tarafn-
dan gerçekletii genel olarak kabul edilmektedir. Ancak, Hans Küng gibi, onlar
da tam istediklerini elde edemediklerini ifade etmektedirler. Burada, II. Vatikan
Konsili’nde önemli katklar olan Yves Congar’n ‘Ortaya konan eser muhteem.
Ancak, her ey elden geçirilmeyi bekliyor’ eklindeki sözü, herhalde durumu en
iyi izah etmektedir.56

55
Hans Küng’ün II. Vatikan Konsili kararlar ve Kilise tekilatnn söz konusu kararlar uygulama-
da gösterdii isteksizlie dair eletirileri için bkz.: Hans Küng, ‘Une Grande Espérence Déçue’,
http://www.temoigangechretien.fr/journal/article.php?num=3151&categ=Monde.
56
Henri Tincq, Les Catholiques, Paris 2008, s. 108.

You might also like