You are on page 1of 2

BÖLÜM 5 MERDİVENLERİN GİZEMİ Ezgi BARBAROS

Güneş ve ben birer atmışcasına koşarken pestilimiz çıkmıştı. Neyse ki


Selim çok uzakta değilmiş. Selim'in yanına vardığımızda nefes nefese
kalmıştık. Bize şaşkın gözlerle bakıyordu. ( Aslında gözleri tam anlamıyla
yerlerinden fırlamıştı ) Biz ona duyduklarımızı anlattık. Selim bize alaycı bir
ifadeyle:

''Aaa, çok saçmasınız şu an!''

''Ya Selim tamam özür dileriz. Sen şimdi bizle misin onu söyle.'' dedim. 

''Ne yapacaksınız? Niye sizle oluyorum? Kötü bir şey değildir inşallah.
Bakın başımızı belaya sokarsınız falan.'' ( Selim de ne tereddütlü çıktı ya )

''Sen sadece yarın okul çıkışı yan taraftaki kütüphaneye gel.'' dedi Güneş.
( Güneş işi biliyor vallahi )

Ertesi gün sabah, aşırı heyecanlı bir şekilde okula gittim. Güneş korkudan
panolara en uzak olan yere oturdu. Ben her zamanki yerime oturdum. Ve
inanılır gibi değil, Selim okula gelmedi... İnanabiliyor musun? Bizim inek
öğrencimiz Selim okula gelmedi! Aklıma hasta olabileceği geldi. Ama eğer
hastaysa bu akşam bizimle buluşamayacağı anlama gelirdi. 

Öğle yemeğinde Güneş ve ben Selim'in hasta olmaması için dualar ettik.
Sonuçta çetemizin lideri olacak kişiydi. Aramızda hastaneyi en iyi bilen kişi
oydu. Derslerden sonra vakit kaybetmeden eve gittim, üstümü değiştirdim,
kağıt, kalem ve Selim'in bize verdiği fotoğrafları alıp çıktım. ( Evet evet, şu
tüm kadrajı kaplayan Selim'in ayaklarının olduğu fotoğraflar.) Yaklaşık 15
dakika bekledim. Ve sonunda Güneş kütüphanenin geniş kapısında belirdi.
( Şükür duası okuyordum az kalsın. ) Güneş meğer önceden gelip bir
çalışma odası kiralamış. ( Kim bilir kaç haftalığı gitmiştir garibimin...) Odaya
girdik, ortada yuvarlak bir masa vardı, duvarda kocaman bir pano ve tebeşir
tahtası bulunuyordu. Tam da hayal ettiğim gibiydi, kendimi filmde falan
hayal ettim. Ben bunları düşünürken Telefonum çaldı. Selim arıyordu.
( Açıkçası Selim'in telefonumda kayıtlı olduğunu unutmuşum.) Bana nerede
olduğumuzu sordu. Oda numarasını söyledim. 5 saniye sonra Selim odaya
girdi. Elinde neredeyse bir kulaç kadar parşömenler tutuyordu. Biz ona
okula neden gelmediğini sorarken o elindeki parşömenleri masaya yığdı. Bir
tanesini açtı ve biz şok! 
BÖLÜM 5 MERDİVENLERİN GİZEMİ Ezgi BARBAROS

''Şimdi neden okula gelmediği anlaşıldı.'' dedi Güneş. Selim Güneş'e doğru
başını hayır şeklinde salladı. Bense hala parşömenlerin ne olduğunu
anlamaya çalışıyordum. Neyse ki Selim çok geçmeden açıklama yaptı.

'' Bunlar hastanenin krokisi ''

                                                        ***

You might also like