You are on page 1of 7

Öğretim ilke ve Yöntemleri

Ceren Akkaya 2021219004 İlköğretim Matematik


Öğretmenliği 2-A

Okuduğum Kitaplar:
Tütüncü Çırağı: Kitap Franz’ın çalışmak için şehre gidip tütüncü
dükkanında çırak olmasıyla başlıyor. Kitapta Franz’ın Anezka’ya aşık
olması ve Freud’la arkadaş olup hayat üzerine sohbetleri anlatılıyor.
Kitabı biraz sıkıcı buldum çok beğenemedim. Çünkü olaylar tek düze
anlatılmış. Kitabın filmi de var ama izlemedim. Zaten sinemaya
uyarlanabilecek şekilde yazılmış bir kitaptır.

Kuyucaklı Yusuf: Ailesini kaybeden Yusuf’un


kaymakamın yanında yaşamaya başlamasıyla
olaylar gelişir. Yusuf Kaymakamın kızı
Muazzez ile evlenir. Kaymakamın karısı kötü
bir insandır ve Yusuf’u hiç sevmez. Olaylar
kitapta çok akıcı bir şekilde işlenildiği için
okurken çok zevk aldım ve çabucak bitirdim.
Sabahattin Ali’nin en sevdiğim kitaplarından
birisidir. Kitabı çok beğendim.
İçimizdeki Şeytan: Olaylar Macide ve
Ömer’in birbirine aşık olmasıyla gelişir. Ömer
Macide’ye aşıktır fakat onu hep kötü etkiler.
Bedri Macide’nin hocasıdır ve o da Macide’ye
aşıktır. Bedri romandaki en iyi bulduğum
insan. Ömer’den nefret ettim. Macide de kendi
ayakları üzerinde duramadığı için onu da
sevemedim. Kitapta çok fazla iç çatışma ve
konuşmalar var bu yüzden ara ara çok
sıkıldım. Kitap genel anlamıyla fena değildi
ama okuduğum Sabahattin Ali kitaplarının
arasında beğendiklerimde son sırada yer
alıyor.

İzlediğim Filmler:
İki Dil Bir Bavul: Film eski olduğu için
haliyle çekim kalitesi düşük. Anlatılan olay
çok etkileyiciydi. Yeni göreve başlayan sınıf
öğretmeninin Türkçe bile bilmeyen
öğrencilere okuma yazma öğretirken yaşadığı
zorlukları anlatıyor.

Zindan Adası: Filmi çok beğendim. Özellikle


sonu çok iyiydi. Tahmin edilemez değildi ama
sonu çok iyi işlenilmişti. Filmde Bir polisin
yaşadığı kötü olay sonucu akıl hastanesine
görev yapmaya gitmesi ve burada amacına
ulaşmak için bir kurgu yaratılması anlatılıyor.
Kurak Günler: Film çok farklıydı. Filmi
beğendim diyebilirim. Filme yeni göreve
başlayan bir savcının başından geçen olaylar
anlatılıyor. Kasabada başkanlık seçimleri var
halk susuz. Sürekli gazeteci ve savcının yolları
kesişiyor ve ikisinin arasındaki çekişmeler
anlatılıyor. Filmi Alsancak’taki Karaca
Sinemasında izledim. İzlerken zevk aldım ama
sonunun tam olarak anlaşılır bitmediğini
düşünüyorum Bence kafa karışıklığına sebep
oluyor.

Black: Film çok güzeldi. Beni çok etkiledi. Kör ve


sağır olan Michelle’nin bir öğretmen sayesinde yoğun
çaba göstererek hayata tutunmasını anlatıyor. Yaşadığı
zorlukları birlikte aşmaları ve yıllar sonra yollarının
ayrılıp öğretmeninin hasta olup Michelle’yi
unuttuğunda kızın tekrar kendini hatırlatması için
uğraşması ve aralarındaki bağ beni çok etkiledi. Filmi
izlerken çok keyiflendim.

Gezdiğim Yerler:
İnciraltı Gemiler Müzesi: En beğendiğim müzelerden biriydi. Bir
geminin içine giriyoruz ve gemide bulunan her şeyi inceliyoruz.
Tamamen gerçek bir gemi. İçinde küçük maket gemilerde vardı ve
onlarda gayet güzel hazırlanmıştı. Yukarı çıktığımızda bir helikopter
görüyoruz ve bu helikopter de çok güzel görünüyordu. Müzenin
girişinde geminin önemli parçaları bulunuyor bu da bilgilenmek
açısından çok değerli. Aslında denizaltı da geziye açılacakmış ama
henüz açılmamış. Sabırsızlıkla bekliyorum. Mutlaka gideceğim.
Asansör: Tarihi asansöre gittim. Bir müzik eşliğinde ve asansöre asılı
tarihi bilgilerle yukarı çıkılıyor. Yukarıdaki manzara da görülmeye
değer.

Gavur Mahallesi Sergisi: Alsancak


Lozan’da bulunan Ahmet Güneştekin'e
ait olan sergide birbirinden çeşitli bavullar, tabelalar, ayakkabılar
bulunuyor. Serginin dekorasyonu ve ışıklandırması çok iyiydi. Çok
beğendim.

Arkas Sanat Merkezi (Laır de Paris Havası): Alsancak’ta bulunan


resim sergisiydi. Birbirinden güzel resimler vardı. Özellikle soyut
resimler ilgimi çekti çok beğendim.

Selçuk Efes Tarih Müzesi: Selçukta bulunan geçmişte kullanılan


eşyaların, birçok heykelin ve mezarların olduğu bir müzeydi.
Gezerken çok keyif aldım mutlaka gidilmeli.
Pakistan Pavyonu: Çok bir şey yoktu. Yani daha doğrusu Gavur
Mahallesi Sergisine gidelim derken yanlışlıkla gittik. İçerisinde
yalnızca bir heykel ve bazı insanların hayatlarının anlatıldığı yazılar
vardı. En azından içinde ne olduğunu görmüş olduk.

Arkeoloji Müzesi: Konak’ta Müzede heykeller, eski paralar, eski


eşyalar, lahitler vardı. Müze çok
ilgi çekiciydi. Gezerken hiç
sıkılmadan keyif alarak
inceledim her şey,. Etnografya
müzesine de gitmek istiyordum
ama kapalı olduğu için gidemedim.

Ümran Baradan Oyuncak Müzesi:


Konak’ta Arkeoloji Müzesine yakın
bir mesafede bulunan bir müzedir.
Farklı milletlere ait geçmişten
günümüze gelen çok çeşitli
oyuncakları ve Ümran Baradan’ın
özel koleksiyonunu barındırır. Oyuncaklar çok ilgi çekiciydi.
Gezerken çok mutlu oldum. Çeşit çeşit oyuncaklar ve küçük
enstruman aletleri vardı onlarda çok tatlı duruyordu.

You might also like